Doğa bilimler ve teknik
Transkript
Doğa bilimler ve teknik
Gordana Bilbiloska DOĞA BİLİMLER VE TEKNİK Dokuz yıllık ilköğretim 6.cı sınıflar için Üsküp, 2011 Yayınlayan: EĞİTİM VE BİLİM BAKKANLIĞI Mito Hacivasilev – Yasmin caddesi bb 1000 Üsküp Değerlendiriciler: - Prof. Dr. Gordana Dimeska, başkan Doğa Bilimler ve Matematik Fakültesi - Üsküp - Lilyana Antonovska, üye “Lyuben Lape” İO – Üsküp, öğretmen - Mr. Slagyana Stamenkova, üye “Kırste Misirkov” İO – Üsküp, öğretmen Redaksiyon: Prof. Dr. Arif Ago Lektör: Dr. Aktan Ago Tercüme: Ervin Salih Bilgisayar tasarımı: Dimitar Angelov Basimevi: Graficki centar dooel, Üsküp Tiraz: 800 Milli Komisyonu’nun 13.06.2011 Tarih ve 22-995/1 Sayılı Dokuz Yıllık İlkokul Eğio kjtimi Kapsamındaki 6. Sınıflara Yönelik Doğal Bilimler Dersinin Onaylanması Kararı. CIP - Каталогизација во публикација Национална и универзитетска библиотека “Св. Климент Охридски” , Скопје АВТОР: Билбилоска, Гордана - автор НАСЛОВ: Природни науки и техника за 6 одделение :деветгодишно основно образование ИМПРЕСУМ: Скопје : Министерство за образование и наука на Република Македонија, 2011 ФИЗИЧКИ ОПИС: 127 стр. : илустр. ; 28 см ISBN: 978-608-226-278-9 УДК: 5/6(075. 2) ВИД ГРАЃА: монографска публикација, текстуална граѓа, печатена ИЗДАВАЊЕТО СЕ ПРЕДВИДУВА: 07. 11. 2011 COBISS. MK-ID: 89102090 ÖNSÖZ Sevgili öğrenci, bu yıl yeni DOĞA BİLİMLER VE TEKNİK dersi yardımıyla doğa bilimlerden bilgilerini genişleteceksin. Ders malzemesi beş bütünden oluşmuştur. Birinci konuda Yeryüzü gezegeninin uzayda olan yeri inceleniyor. İkinci konu Yeryüzünü dinamik sistem olarak inceliyor. Üçüncü konuda canlı dünyanın özellikleriyle tanışacağız. Ekoloji (çevre bilimi) dördüncü konuda inceleniyor. Bu ders kitabı hergünkü hayatta doğa bilimler konusuyla tamamlanıyor. Ders kitabı doğanın sırlarını çözmek için yardımcı olan fotoğraflarla ve resimlerle zenginleştirilmiştir. Bu ders kitabını nasıl kullanacaksın? Her konuya, konunun özetleriyle tanıtıyoyuz, aynı zamanda ulaşmaya gereken hedeflerle ve yeni terimlerle tanıtacağız. Her ders, dört bölüme ayrılmıştır. Başlangıçta cevapları bulman için düşünmeni sevkediyoruz. Devamda ders biriminin incelenmesi gerçekleşiyor. Ders birimiyle tanıttıktan sonra cevapla bölümüyle devam ediliyor. Bu bölümü, edindiğin bilgileri keşfetmek için tek başında çalışmalısın. Sonunda, araştırma çalışmalarına giriş yapacağın etkinlikler bölümüne geçeceksin. Bilgilerini genişletmek isteyen öğrenciler için fazla bilgi edin bölümü verilmiştir.. Başarılı çalışmalar. Yazar İÇINDEKILER 1.UZAYDA YERYÜZÜ GEZEGENİ Uzay, Güneş ve Güneş Sistemi............................................................................................................ 8 Uzayda Göksel Cisimler......................................................................................................................... 11 2.YERYÜZÜ DİNAMİK SİSTEMDİR Yeryüzünün İç Yapısı.............................................................................................................................. 16 Yeryüzünde Doğal Olaylar.................................................................................................................. 19 Kayaların Yaratılışı ve Kaya Türleri.................................................................................................... 25 Toprakların Yaratılışı ve Toprak Türleri............................................................................................ 28 3.CANLI DÜNYANIN ÖZELLİKLERİ Canlı Organizmaların Özelliği Onların Hücresel Yapısıdır......................................................... 32 Hücre........................................................................................................................................................... 36 Tek Hücreli ve Çok Hücreli Organizmalar....................................................................................... 39 Besin ve Beslenme.................................................................................................................................. 41 Bitkiler Besin Üretüyor........................................................................................................................... 44 Hayvanlar Tüketicidir.......... .................................................................................................................. 46 Beslenme sincirleri................................................................................................................................. 48 Nefes Almak – Temel Biyolojik Özelliği........................................................................................... 50 Salgılamak – Zararlı Maddelerden Serbestlenmek.................................................................... 52 Canlı Organizmaların Hareket Etmesi............................................................................................. 54 Duyu Hassasiyeti.................................................................................................................................... 57 Duyu Algılama Organları..................................................................................................................... 59 Bitkilerde Yaşam Döngüsü.................................................................................................................. 62 Bitkilerde Eşeysiz Çoğalma................................................................................................................. 64 Hayvanlarda Eşeysiz ve Eşeyli Çoğalma......................................................................................... 67 Hayvanlaın Yaşam Döngüsü............................................................................................................... 69 İnsanın Gelişme Aşamaları.................................................................................................................. 71 4.EKOLOJİ Ekoloji Ayırım Seviyeleri....................................................................................................................... 74 Ekosistem.................................................................................................................................................. 77 Orman Ekosistemi.................................................................................................................................. 79 Çöl, Deniz ve Kutup Ekosistemi......................................................................................................... 81 Canlı Dünyada İlişkiler.......................................................................................................................... 85 5.HERGÜNLÜK YAŞAMDA DOĞA BİLİMLER Hergünlük Hayatta Doğa Bilimlerin Uygulanması..................................................................... 90 Hergünlük Yaşamda Ölçme Süreçleri.............................................................................................. 95 Besin Üretimi............................................................................................................................................ 98 Besinin Konservelenmesi................................................................................................................... 101 İnsan için Faydalı Malzemelerin Üretimi..................................................................................... 104 Geri Dönüşüm....................................................................................................................................... 109 Temiz İçme Suyu, Eksikliği ve Çözüm Yolları.............................................................................. 112 Su ve Hava Ortamında Hareket Etmek......................................................................................... 114 Farklı Enerji Şekillerin Elde Edilmesi.............................................................................................. 116 Terimler Listesi....................................................................................................................................... 120 AÇIKLAMALAR DÜŞÜN CEVAPLA ETKİNLİKER FAZLA ÖĞREN Ders Kitabını Nasıl Kullanacaksınız! Ders Biriminin Başlığı Resimler Taslaklar Hatırla BITKILERDE YAŞAM DÖNGÜSÜ Bir organizmanın yaşam döngüsü, organizmanın bağımsız yaşam şeklinden başlayarak olgunlaşasına kadar büyümesi ve gelişmesinde değişme dizisini gösteriyor. Bitkilerin yaşam döngüsü tohumla başlıyor. Ondan yeni bitki büyüyor ve gelişiyor ve sonunda bitki ölüyor. Ancak, tohum veriyor ve ondan bitki yeniden gelişecek. Tohum daha uzun süre içinde, verimli koşullar yaratılana kadar etkin kalabilir. Yeterli Res. 19. 1 Yaşam su ve sıcaklık varınca, Res. 19. 2 Yaşam döngüsü döngüsü tohum büyümeye başlıyor ve bitkiye gelişiyor. Bu sürece çimlenme denir. Tohumdan önce kök çıkıyor, ondan sonra da gövde ve yapraklar meydana geliyor. Büyümek, bitkide yaprakların ve gövdelerin sayısı ve büyüklüğün büyüme sürecidir. Hem bitkilerin hem hayvanların büyümesine enerji Res.19.3 Büyümek gerekiyor. Hayvanlar gereken enerjiyi yedikleri besinden elde ediyorlar. Bitkiler enerjiyi güneşten fotosentez yardımıyla elde ediyorlar. Fotosentez yeşil pigmen klorofilin güneş ışığından aldığı enerji, ve bu enerjiyi, suyu, ve karbon dioksiti kullanarak, oksijen ve basit şekerlerin üretilme sürecidir. Genelde, bitkilerin büyük bölümü topraktan besleyici malzemeleri emerek büyüyor. Bitkilerin bu yeteneğin gerçekleşmesi toprağın özelliklerine Res. 19. 4 Bitkilerin bağlıdır. Bulunduğu yere bağlı olarak, toprak kum, büyümesi çamur, balçık ve organik maddelerden oluşan karışımdır. Tüm hayat için suyun büyük önemi vardır. Çöl bitkilerin çoğu için de su gerekiyor. Ancak, toprak fazla su içerirse, bitkinin kökleri çürüyorlar. Sağlam kökler, bitkilerin bakımında önemli olan uyumlu su dengesini sağlıyorlar. Bitkiler büyüyor mu? Nasıl farkedebiliyoruz? Bitkiler ölüyor mu? Hücrelerde yetersiz miktarda suyun olmayışı bitkilerin ölümüne neden oluyor. Su erimiş şeker ve başka besleyici maddeler taşıyor. Bitkiler de diğer canlı şekillerin olduğu gibi, gelişmek, hayatta kalmak ve çoğalmak için besine ihtiyaçları var. Doğada gerçekleşen en önemli olaylardan biri bitkilerin büyümesi ve gelişmesidir. Bunların yavaşça, birkaç gün ya da hafta içinde gelişmesi için bu olayarın gereken zaman gözetlenmesine ihtiyaç vardır. Bitki belli bir olgunlaşmaya varınca çiçek açıyor ve çiçekte polen Res. 19. 5 Polen torbaları tanecikleri oluşuyor. Bu polen tanecikleri başka çiçeğe taşınıyor. Bu süreç olayı tozlaşma olarak tanınıyor. Polen başka çiçeğe ulaşıyor ve tohumlama süreci meydana geliyor. Devamda tohum oluşuyor ve tohum hayvanlar, rüzgar ya da başka bir şekilde yayılıyor. Yayılan tohumların bazılarından yeni bitkiler yetişecek. Yaşam döngüsüne göre bitkiler bir yıllık, iki yıllık ya da çok yıllık olarak ayrılıyor. Bir yıllık bitkilerde tüm yaşam döngüsü bir yılda gerçekleşiyor. Bu sürede onlar büyüyor, Res. 19. 6 Tozlaşma ve gelşiyor, çiçek, ürün ve tuhum veriyor ve ölüyorlar. İki yıllık bitkiler, birinci yılda büyüyor ve gelişiyor, ikinci yılda çimlenme ise çiçek, ürün ve tuhum veriyor ve ölüyorlar. Çok yıllık bitkiler, çimlenmeden sonra ilk birkaç yıl içinde büyüyor ve gelişiyorlar. Her sonraki yılda çiçek, ürün ve tuhum veriyorlar. Bu grup bitkilere meyva ağaçları aittir. Res. 19.7. Yayılma Bazı bitkilerin yaşam döngüsüyle ilgili vıdeo kayıtlar izleyin Yaşam döngüsü nedir? Tuhumun yeni bitkiye gelişmesi için hangi koşullar gerekiyor? Yaşam döngüsüne göre bitkiler nasıl ayrılıyor? Çiçekler, renkleri, şekilleri ve yapıları ve tatlı nektarıyla arıları, kelebekleri, böcekleri, kuşları ve diğer hayvanları çekerek tozlaşıyor. Akşam çiçek açan bazı biktilerin yarasalar gibi tozlayıcırın kendine çekilmesi için özel mekanizmalara sahiptir. Ders birimin incelenmesi Araştırma etkinlikleri Kazandığın bilgileri kontrol etmek için cevaplar Fazla öğrenmek isteyenler için UZAYDA YERYÜZÜ GEZEGENİ Uzay, Güneş ve Güneş Sistemi Uzayda Göksel Cisimler Öğrenci, devamdaki sayfaları inceledikten sonra: • Uzayı ve yıldızları tanımlayabileceksin (tariff edebileceksin; • Uzay alanı hakkında bilgi edineceksin; • Göksel cisimleri ayırt edebileceksin ve gruplaştırabileceksin; • Güneşin özelliklerini açıklayabileceksin; • Ayın özellikleriyle tanışacaksın; • Ay evrelerin meydana gelmelerini anlayabileceksin; • Meteorların (göktaşların) ve kuyruklu yıldızların meydana gelmelerini açıklayabileceksin; • Uzayda insanın ve yaşamın yeri hakkında düşünce geliştirebileceksin. Tanıyacağın terimler: Uzay Yıldız Takım Yıldızarı Galaksi Samanyolu Doğal Uydu Ay Ay Evreleri Meteor Kuyruklu yıldız UZAY, GÜNEŞ VE GÜNEŞ SİSTEMİ Uzay etrafımızı saran sonsuz alandır. Uzay aynı zamanda kozmos ya da evren olarak da tanımlanıyor. Uzay, yıldızlar, gezegenler, uydular ve başka cisimlerden oluşmuştur. Bu cisimlerden bazıları büyük bazıları küçük, bazıları gas halinde bazıları ise sıvı halindedir, bazıları sıcak bazıları da soğuktur. Astronomlar uzayın Big-Beng olarak adlandırılan büyük bir patlama sonucu olarak oluştuğuna inanıyorlar. Büyük patlama, uzayı zamanla büyüyen sıcak baloncuk şeklinde oluşturmuştur. Astronomlar uzayın hâlâ genişlediğine inanıyorlar. Yıldız sıcak gaslardan oluşan büyük cisimdir. Bizim gezegenimizden büyük mesafe uzaklığında bulunduğu ve yeryüzünün atmosferinden dolayı, biz yıldızları kıpırdayan Res. 1. 1 Uzay küçük noktalar şeklinde görüyoruz. Yıldızlar, büyük sıcaklığa sahip olduklarından dolayı ışık saçıyorlar. Yıldızların oluşması, çekim kuvveti etkisiyle gas bulutların ısınmasıyla gerçekleşiyor. Yeryüzünün yuvarlak şeklinde olduğunu ve kendi düşünülmüş ekseni etrafında döndüğünü biliyoruz. Bu nedenden dolayı sadece bulunduğumuz yarımkürenin üzerinde bulunan yıldızları görebiliyoruz. Birbirine yakın olan yıldızlar grubu takımyıldızı oluşturuyor. Eski zamanlarda insanlar takımyıldızlara farklı isimler veriyorlamış. Genelde benzettikleri hayvanların adlarıyla adlandırılıyormuş. Günümüzde de tanınan takımyıldızlar: Büyük ayı, Küçük ayı, Boğa, Aslan, Kartal ve başka. Yıldızlar oluşuyor, belli bir zaman duruyor ve sonunda yok oluyor. Göksel cisimler, terimi uzayda bulunan tüm nesneleri kapsıyor: yıdızlar, gezegenler, asteroitler, doğal uydular, kuyruklu yıldızlar, meteorler, evrenler vb. Uzay ne kadar büyüktür? Güneş ne kadar sıcaktır? Güneş ışığı ve sıcaklığından neden gereğimiz var? Res.1.2 Takım yıldızlar Gezegenler karanlık göksel cisimlerdir. Onlar ışık vermiyor, аldıkları ışığı geri gönderiyorlar. Bizim güneş sisteminde 8 gezegen bulunuyor: Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün. Hayatı varolan tek gezegen Res.1.3 Güneş Sistemi dünyadır. Uydu gezegen etrafında dönen göksel cisimdir. Yeryüzünün bir uydusu var, Jüpiter’in 63, Satürn’ün 60, Mars’ın 2 uydusu var, Venüs’ün ise hiçbir uydusu yok. Uydular doğal ya da insan tarafından yapılmış yapay olabilir. Güneş sistemi uzayda dev bir spiralin parçasıdır. Bu, bizim samanyolu olarak adlandırdığımız ve milyarlarca yıldızdan oluşan evrenimizdir. Güneş, etrafına dönen sekiz gezegenle birlikte Güneş sistemini oluşturuyor. Bizim dünyamız için güneş, hayat enerji kaynağıdır. Yapısında bulunan Res.1.4 Jüpiter’in Uyduları gasların yanmasıyla kuvvetli parlayan ışık oluşturuyor ve bu nedenden şınlıyor. Güneş sistemi, yaklaşık 5000 milyon yıl önce, Çegirdek gaslar ve toz bulutların yoğunlaşmasıyla oluşmuş. Güneş, güneş sisteminde en Fotosfer büyük cisimdir, ancak büyüklüğüne göre orta büyük yıldızlar grubuna aittir. Güneşin yüzeyi, dalagalanan deniz şeklinde durmadan hareket eden çok sıcak gaslardan oluşur ve kaynayan kütleden yapılıdır. Güneşin yüzeyinde sıcaklığın 60000C olduğu tahmin ediliyor. Güneş, Kromosfer çekirdek, görünür yüzey (fotosfer), güneş Korona atmosferi (kromosfer) ve korona’dan yapılıdır. Res.1.5 Güneşin yapısı Atmosferde oksijen Havadan karbon dioksit Şeker Topraktan su Güneşin yerçekim gücü Dünya’nın yerçekim gücünden birkaç misli daha büyüktür. Güneş sisteminde sekiz gezegen diğer göksel cisimlerle birlikte güneş etrafında dönüyor. Neden güneş olmadan hayat da olamayacağını diyoruz? Güneş bize ışık ve sıcaklık veriyor. Güneş ışığı, su ve karbon dioksit yardımıyla, bitkilere besin ve dünya gezegeninde tüm canlı organizmalar için oksijen üretiyor. İnsanlar Yeryüzü gezegeninde, bitkiler ve hayvanlar, canlı ile cansız ve değişen doğada bulunan herşeyin etrafında yaşıyor. Canlı doğanın bazı temsilcileri o kadar küçüktür ki onları sadece büyütme cihazlarla (büyüteç, mikroskop) görebiliriz. Bu organizmalar mikrodünyayı oluşturuyor. İnsanın yaşadığı sonsuz alan etrafına göre mikrodünya olduğunu söyleyebilir miyiz? Uzayı ne oluşturuyor? Yıldızlar neden kıpırdıyor gibi görünüyorlar? Göksel cisimleri say. Güneşin yapısını açıkla. Güneş sistemin modelini yap. Uzay, yıldızlar, gezegenler hakkında video kayıtlar izle. İmkânın varsa planetaryum ziyaret et ve orada çalışan uzman kişiyle Güneş, gezegenler ve diğer göksel cisimler hakkında bilgi edin. Üç gün boyunca yıldızları izle, ne fark edebiliyorsun? Yıldızarın araştırmasyla ilgilenen bilim dalına astronomi deniyor. İnsanların güneş ışınımın görebildiği bölüm görünebilir ışık olarak adlandırılıyor (380780 nano metre dalga uzunluğu). Bizim gözlerimiz bu ışığı beyaz olarak görüyor, ancak birkaç renkten oluşmuştur. Bizim görebildiğimiz ışık yanısıra, güneş ışınımın spektarı mor ötesi ışınlar, kızıl ötesi ışınlar ve başka ışınlar içeriyor. Güneş ışınların ve görünebilir ışığın Yeryüzüne gelmesi için 8 dakika gerekiyor. UZAYDA GÖKSEL CİSİMLERİ Ay, Dünya’nın tek doğal uydusudur. Ay, yarıçapı Dünya’nın dörtte birine yakın olan, küçük göksel cisimdir. Ayın, dünyaya bazı dev göksel cisimin vurması etkisiyle, yeryüzünden kopan parçadan meydana geldiği tahmin ediliyor. Ayda atmosfer yok ve hayat da yok. Çok çabuk ısınıyor ve çok çabuk soğuyor. Bir ay günü süresi içinde (Dünya’da 14 güne denk gelen süre) sıcaklık +120°C’ye kadar çıkıyor ve -160°C’ye kadar düşüyor. Ay’ın yüzeyı kayalıdır, tozla örtünmüş ve ortalama olarak kalınlığı yaklaşık 68 kilometredir. Yüzeyinde çok sayıda çukurlar ya da kraterler görünebiliyor. Çukurlar Ay yüzeyine düşen meteorların etkisinden oluşuyor. Eski astronomlar Ay’da denizlerin olduğu düşünüyormuş, ancak onların aslında gördükleri koyu renkli alanlarmış. Bugün onların büyük düzlükler olduğunu kesin olarak biliyoruz, ancak onları hala denizler olarak adlandırıyoruz. Uydu nedir? Göksel cisimler hangileridir? Res.2.1 Yeryüzü ve Ay İlk dördün G Ü N E Ş Yeni Ay Dolunay Son dördün Res.2.3 Ayın evreleri I Ş I N L A R I Res.2.2 Ay yüzeyi Ay, kendi ekseni etrafına ve Dünya etrafında dönüyor. Dünya etrafında döndüğü süre içinde kendi ekseni etrafında sadece bir kez dönüyor. Bu nedenden dolayı Dünya’dan Ay’ın sadece bir tarafını görebiliyoruz. Ay, Dünya etrafında 27,3 Dünya günü süre içinde dönüyor. Dünya etrafında hareket ederken, Ay düzeyinin farklı bölümleri Güneş tarafından farklı olarak ışıklandırılıyor. Ay’ın farklı şekilleri, Güneş ve Dünya’ya göre devamlı değişen poziyondan dolayı, Ay’ın aldığı farklı şekillere Ay evreleri deniyor. Toplam 8 evre var. Ay evreleri şunlardır: Yeni Ay, Birinci Aşama (Yenilik), İlk Dördün, Son Işıklandırma Aşaması, Dolunay, Birinci Karanlık Aşaması, Son Dördün, Son Karanlık Aşaması. Bu Ay dönemlerinden 4 tanesi özeldir. Onlar şunlardır:: • Yeni Ay, bize yönelik Ay’ın tarafı ışıklandırılmış değil ve görünemiyor. Sadece Güneş’in kararması sırasında görünebilir; • İlk dördün, Ay akşamda görünüyor, yarı gecede batıyor; • Dolunay, Ay bütün gece süresi içinde görünüyor; • Son dördün, Ay yarıgecede doğuyor ve güneşin doğuşuna kadar görünebiliyor. Iki yeni ay arasinda yaklaşık 29 gün ve 12 saat zaman geçiyor. Res. 2.4 Res. Ay evreleri Meteor, atmosferde düşerken iz bırakan göksel cisimdir. Meteorlar çok büyük hızla hareket ediyor ve yeryüzünün atmosferine girdikleri zaman bazıları yanıyor, bazıları ise yanmıyor. Yanmayan meteorlar yeryüzüne küçük taşçıklar şeklinde düşüyorlar. Kuyruklu yıldız, en büyük kısmı buzdan oluşan karanlık göksel cisimdir. Kuyruklu yıldızlar Güneş’e yakın oldukları zaman buzun bir kısmı gas haline dönüşüyor. Oluşan gas, serbestleşen tozla beraber buzdan kuyruklu yıldız ardından ışıldayan ve uzun kuyruk oluşturuyor. Kuyruklu yıldızda baş ve kuyruk ayırt ediyoruz. Dünya’dan gözlendiği zaman en çok dikkat çekici kuyruğudur. Kuyruklu yıldızlar şerit yol şeklinde farklı zaman dönemlerinde hareket ediyor. Bu zaman dönemi Güneş etrafında döndüğü zamandır. Birkaç yıldan binlerce yıllara kadar sürebilir. Kuyruklu yıldızlar genelde keşfettikleri insanların ya da ilk gören kişilerin adlarına göre adlandırılıyorlar. En çok tanınan kuyruklu yıldızlar Halley kuyruklu yıldızı, Enke kuyruklu yıldızı ve başka. Res.2.5 Meteor Res.2.6 Kuyruklu yıldız Göğe baktığımız zaman, yıldızlarla dolu olduğunu görebiliriz ve bu yıldızlar tüm gökte yayılıdır. Başka yöne de baktığımız zaman, gökte yıldızlar grupların var olduğunu görebiliriz. Galaksi aralarında bağlı olan yıldızlar grubudur. Galaksiler karanlık gaslardan oluşan büyük bulutlar şeklinde meydana geliyor. Zaman geçtikçe, yerçekimi gasların taneciklerini birbirine Res.2.7 Galaksi çekiyor, bulut yoğunlaşıyor ve belli bir anda o kadar yoğun oluyor ki içinde yıldızlar oluşabiliyor. Teleskopların yardımıyla, astronomlar galaksilerin faklı görünümlerini ve şekillerini görebiliyorlar. Galaksiller spiral, eliptik ya da düzensiz şekilde olabilir. Uzayda binlerce galaksi var. Doğal uydu bazı gezegen etrafında ya da ondan büyük göksel nesne etrafında dönen nesnedir. Yıldızların ve gezegenlerin doğal uyduları var. Öğrendiğimiz gibi, Ay Dünya’nın tek doğal uydusudur. Tüm göksel cisimlerin kütleleri var ve yer çekimi etkisindedir. Ancak bazı defa hangi nesne kimin uydusu olduğunu belirtmek zor oluyor. Aşağıdaki resimde ay dönemlerini işaretle! Ayda hayat var mıdır? Neden? Yeni Ay ve Dolunay’ı açıkla. Haley kuyrukluyıldızının kaç yılda göründüğünü araştır. Ay’ın farklı evreleri hakkında panel yap. Öğretmenle beraber kraterlerin oluşmasının simülasyonunu yapın (kumsalda taşlar, toplar ve başka nesneler atarak). İnsan ve uzay konusunda tartışın, insanın Ay’a birinci yolculuğu için konuşun. Göksel cisimler ve nesneler hakkında video kayıtlar izleyin. Neil Armstong ve Edwin Buuz Aldrin, Aya adım atan ilk insanlardır. Bu tarihi olay 20 Haziran 1969 yılında geçekleşmiş. O zaman Neil Armstrong “Bu, insan için küçük, ancak insanlık için büyük adımdır” sözlerini söylemiş. YERYÜZÜ DİNAMİK SİSTEMDİR Dünya’nın iç yapısı Dünya’da Doğal olaylar Kayalıkların yaratılışı ve kayalık türleri Toprağın yaratılışı ve toprak türleri Öğrenci, devamı olan sayfaları incelendikten sonra: • • • • • • • • • grafik/model yardımıyla Dünya’nın iç yapısını tanıyabileceksin; yeryüzünde iç ve dış değişikliklerini açıklayabileceksin; doğal olayları tanıyabilecek ve arıyabileceksin: depremler, yanardağlar, fırtınalar, erozyon, alçalma ve yükselme (gelgit), yağışlar; doğal olayların meydana gelmesini açıklayabileceksin; kayalıkların oluşma etkilerini ve nedenleri sayabileceksin; kayalık çeşitlerini ayırtmayı edebileceksin (katmanlı, magmatik, değişik); toprak tabanın yaratılışını açıklayabileceksin; toprakları ayırt etmeyi ve gruplaştırmayı öğreneceksin (kumlu, balçıklı); toprağın ticari önemi hakkında düşünmeye teşvik edecek. Tanıyacağın terimler: Yeryüzü küreleri Depremler Tsunami Yanardağlar Fırtınalar Alçalma Deniz Yükselmesi Yağışlar Erozyon Kayalar Toprak YERYÜZÜNÜN İÇ YAPISI Güneş etrafında dönen sekiz gezegenlerden biri Yeryü- Dünya’nın zü (Dünya) gezegenidir. Aynı zamanda “Mavi Gezegen” şekli nasıldır? Dünyanın tüm yüzeyin aynı yapısı mı vardır? Yeryüzü’nün içi nasıl olabileceğini tahmin edebilir misin? Hava nedir? olarak da tanımlanıyor, çünkü uzaydan izlendiği zaman mavi rengi var. Mavi renk, Dünya yüzeyinin %71 sudan oluştuğu ve atmosferdeki gaslardan kaynaklanır. Dünya’ya bazı uydu kayıtından baktığımız zaman geniş su alanlarını, ormanlar, çöller ve dağlardan oluşan kara alanlar görebiliriz. Aynı zamanda insan tarafından inşa edilmiş kimi yapıları da görebiliriz. Tüm bunlar Yeryüzü’nün dış tabakalarını ya da katmanlarını (sferleri) oluşturuyor. Bunlar arasında atmosfer ya da hava tabakası, hidrosfer ya da su tabakası, litosfer ya da yerkabuğu, biyosfer ya da hayatın olduğu tabaka olarak ayırıyoruz. Nefes aldığımız hava, Dünya etrafında bulunan hava tabakasının bir bölümüdür ve atmosfer olarak Res.3.1 Yeryüzü gezegeni tanımlanıyor. Atmosferin yaklaşık 4 milyon yıl önce yanardağların etkinlikleri sonucu olarak yaratıldığı düşünülüyor. Oluşan atmosfer başlangıçta daha farklıymış, ancak canlı dünyanın meydana gelmesiyle değişmiş. Yeryüzünün bu tabakasını görmüyoruz, çünkü hava renksizdir. Gaslar karışımından oluşmuştur. En fazla yaklaşık %78 oranıyla azot içeriyor, yaklaşık %21 oksijen, %0.03 karbon dioksit ve diğer gaslardan oluşuyor. Atmosferin kalınlığı 900 km’dir Tabaka ve koruma fonksiyonu olan ince bir Yeryüzü kabuğu tabakadır. Atmosferin rolü sadece nefes aldığımız oksijeni sağlaması değildir. Aynı İç zamanda gezegende tüm canlı dünyanın Dış çekirdek çegirdek gelişmesini engeleyebilir, zararlı güneş ışınlarından da koruyor. Bunun dışında Dünya’ya düşen metorların yeryüzüne gelmeden önce yanmasını sağlayarak Dünya’yı metorlardan da koruyor. Ozon gası atmosferde ince tabaka olarak yer alıyor ve güneşin zararlı ışınarın Atmosfer Hidrosfer büyük kısmını içine alıyor. Atmosfer büyük sayıda bitkilerin, hayvanların ve mikroorganizmaların yaşadığı yerdir. Res. 3.2 Dünyanın yapısı Egzosfer Atmosfer birkaç tabakadan oluşuyor: • Troposfer, havayla ilgili tüm olayların meydana geldiği en alçak ve en yoğun tabakadır. Büyük miktarda su buharı içeriyor. En önemli özellikler sıcaklık, basınç ve nemdir. Sıcak hava yükseklere çıkıyor ve yerine soğuk hava iniyor. Bu hareketin sonucu olarak Res.3.3 Atmosferin tabakaları iklim değişiklikleri sağlanıyor. Bu tabakada sis, yağışlar, gürleme gibi meteoroloji ve atmosfer olayları gerçekleşiyor; • Stratosfer, zaralı morötesi ışınlardan koruyan ozonu içeriyor. Stratosferin daha alçak bölümlerinde sıcaklık hep aynı kalıyor. Bu tabakada hava çok seyrek ve kurudur. Bu tabakanın kalınlığı yaklaşık 50 km’dir; • Mezosfer, sıcaklığın büyük düşüş olduğu tabakadır. Bu tabaka yaklaşık 85 km kalınlıktadır; • Yonosfer (termosfer) elektrikleşmiş tanecikler içeren tabakadır. Bu tabakanın kalınlığı yaklaşık 500 km’dir; • Egzosfer vakumlu ya da havasız alanlı tabakadır. Egzosferde seyrekleşmiş gaslar vardır. 500 km yüksekliğe kadar yayılıyor. Tüm Güneş sisteminde sadece Yeryüzü gezegeninde sıvı agregat halinde su var. Suyun çok küçük kısmı gas ve katı halindedir. Dünya’da sıvı suyun en büyük bölümü deniz suyudur, bunlar da okyanus ve deniz sularıdır, sadece küçük kısmı tatlı sulara ya da kaynaklar, ırmaklar, göller ve benzerine aittir. Bizim gezegenimizde, topRes.3.4 Hidrosfer lam olarak suyun yaklaşık %96’sı dört okyanustan oluşan Dünya denizi olarak adlandırılan bölüme aittir. Bunlar Pasifik Okyanusu, Atlantik Okyanusu, Hint Okyanusu ve Kuzey Buz Okyanusu’dur. Bu nedenden dolayı bizim gezegenimizde hayat için göllerden ve akar sullardan, tatlı suyun çok büyük önemi var. Dünyada tüm su alanı hidrosferi oluşturuyor. Hidrosfer, Yeryüzü alanının %71’ini örtüyor. Hidrosferde yaşam vardır. Termosfer Mezosfer Traposfer Deniz seviyesi Res.3.5 Litosfer Ozon tabakasi Atmosfer Biyosfer Hidrosfer Litosfer Res.3.6 Biyosfer Litosfer, yeryüzünün katı taşlı tabakasıdır. Bu tabakanın en büyük kısmı okyanusların altında bulunuyor. Yukarıda incelediğimiz sferlerde olduğu gibi, litosferde de hayat vardır. Atmosfer, hidrosfer ve litosfer aralarında biyosferle bağlıdır. Biyosfer, Yeryüzü’nün tüm kürelerinden bir parça kapsıyor. Yaşamın rastladığı her kısım biyosferi tanımlıyor. Yeryüzünün iç yapısı kürelere ayrılmıştır: Yeryüzü kabuğu adlandırılan katı ve ince düzey, altında Yeryüzü tabakası ve Yeryüzü çekirdeği. Bizim yaşadağımız yeryüzü kabuğu, insanın araştırabileceği tek kısımdır. Dünyanın tam yuvarlak şekli yok. Küre şekli var, kendi ekseni etrafında döndüğünden dolayı kutuplarda biraz basıktır, ekvatorda ise biraz geriktir. Yeryüzü’nün yüzeyinden merkeze kadar yaklaşık 6400 km var. Farklı kayalık ve metal tabakalarından oluşmuştur. Yeryüzü kabuğu kıtasal kabuk ve okyanusların altında bulunan okyanik kabuğu olarak ayrılıyor. Düşük yoğunlukla kolay eriyen kayaçlardan oluşuyor. Yeryüzü tabakası erimiş kayaçlardan oluşuyor ve kalınlığı 2800 km’dir. Bu tabakanın kabuğa kıyasen daha yüksek yoğunluğu var ve demir ile magnezyumla zengindir. Tabakanın kabuğa yakın olan üst kısmında depremlere ve yanardağlara kaynak yuvasıdır. Yeryüzü çekirdeğin en büyük kısmı nikel ve demir metallerinden oluşmuş. Sıcaktır ve büyük yoğunluğu var. Yeryüzü’nün şeklini açıkla? Yeryüzü’nün kürelerini (sferlerini) say? Biyosfer nedir? Dünya’nın atmosferini çiz ve tabakaları işaretle. Yeryüzü’nün iç kesimi modelini yaptır (örneğin kesilmiş top ve kil yardımıyla). Afiş kağıtta yeryüzünün iç yapısı resimleri yaptır. Çekirdek özellikleri ve Yeryüzü tabakalarla ilgili video kayıtını izle. Yuri Gagarin 1961 yılında uzay gemisiyle Dünya’nın üzerinden uçan ilk kozmonottur ve ilk olarak “Mavi Gezegenin” yukardan nasıl göründüğünü gösterdi. Küre, Dünya’nın şeklini gösteren modeldir. Yukarı yükseklere çıkınca oksijenin miktarı ve sıcaklık azalıyor. Bundan dolayı, kozmonotların uzaya yolculuğa çıkınca oksijeni özel cihazlardan kullanıyorlar. Bazı gezegenlerde su sadece buz şeklinde bulunabilir, yaşamın olması ve gelişmesi için suyun sıvı agregat halinde olması gerekiyor. YERYÜZÜ’NDE DOĞAL OLAYLAR Sen, doğada meydana gelen hangi doğal olayları biliyorsun? Depremler ve yanardağların ortak noktaları hangileridir? Yağmurlar nasıl meydana geliyor? Depremler Depr emler Depr eprem em,, Yer eryüzü yüzü’’nde doğal bir olay olaydır ve ve tekt tektonik onik levhaların o oynaşması ynaşması ya da Yer eryyüzü kkabuğ abuğunun unun hareketlenmesiyle har eketlenmesiyle meydana meydana geliyor geliyor.. Bunun sonucu olarak büyük miktar miktarda da enerji serbest bırak bırakılıy ılıyor or vvee Yer eryüzü yüzü’’nün titreşmesine titreşmesine yol yol açıyor açıyor.. Yer eryüzü yüzü litos litosfferi, har hareket eket eden levhalar levhalardan dan oluşmuş oluşmuş-tur.. Me tur Meydana g gelen elen o oynaşmanın ynaşmanın uzunluğu uzunluğu bo boyyunca ttek ek-tonik levhaların sınırı yarmaşık yüze yüzeyi olarak adlandırılı adlandırılıyyor or.. K Kıta ıta levhaları vvee ok okyyanus levhaları kkaaydıkça birbirini itiy itiyor vvee Yer eryyüzü kkabuğunun abuğunun altında büyük büyük basınç yaratıyor. O Ok Okyanus kya yanu nus le levhas levh vhas ası Res.4.1 TTeektonik levhalar levhalarıın oyna oynaşşmas masıı Kıta llevhas le evhasıı Res.4.2 Kıta levhalar levhalarıın ve ok okyyanus levhalar levhalarıın kaymas ymasıı Bazen Baz en mey meydana gelenç basınç ya yavvaş şekilde şekilde serbest bırak bırakılınca ılınca daha az titr titreşmeler eşmeler mey eydana dana ge geliy liyor or.. Basınç dah dahaa uzun zaman bir yer erde de kal alırsa, ırsa, zaman geçti geçtikç kçe e yükseliyükseliyor vve e biriken enerji hemen serbest kkal alııyor or.. Ka Kayalar içinde vuruş dalgaları geçme geçme-ye başlıy başlıyor ve ve bu depreme depreme yol açıy açıyor or.. Vuruş dal dalgaların gaların kkaaynağ nağına ına fok okus us ya da od odak ak nok tası (hiposantr noktası iposantr)) denir, ffo okus üzerine üzerine ol an yer e ise dış merk merke santr) ep-olan yere ez (epi episan tr).. D Dep miktaremin şiddetliği şiddetliği serbestlenen enerji miktarına, odak noktasının derinliğ derinliğine ine,, dış mermerkezin uzak uzaklılığ ğına vve eryüzü unun e yer yüzü kabuğ abuğunun yapısına bağlıdır. bağlıdır. AVRUPA-ASYA LEVHASI KUZEY AMERİKA LEVHASI ARABİSTAN LEVHASI HİNDİSTAN LEVHASI PASİFİK OKYANUS LEVHASI GÜNEY AMERİKA LEVHASİ AFRİKA LEVHASI AVUSTRALYA LEVHASI ANTARKTİK LEVHASI Res. 4.3. Yeryüzünde tektonik levhalar Depremler sismograf olarak adlandırılan cihazla kayıt ediliyor. Depremlerin belgelendiği belgelere ise sismogram denir. Depremin şiddeti farklı basamakDış merkez larla ölçülüyor. Mercalli şiddet ölçek basamağında 12 derece var ve depreOdak noktası min yeryüzü üzerine meydana getirdiği etkileri ölçüyor. Richter ölçeği (yerel magnitüd ölçeği) basamağı vuruş dalgaların kuvvetliğini ve titreşme sırasınRes.4.4 Depremin elemanları da serbestlenen enerjiyi ölçüyor. Bu basamağın 9 derecesi var. Avrupa Makrosismik Basamağı (EMS) ile Avrupa ülkelerinde ve daha birçok ülkede depremin şiddetliği değerlendiriliyor. Depremin şiddetliğine bağlı olarak, etkilenen alan tamamen yıkılabilir. Depremler en büyük zararı dış merkezde yapıyor, ondan uzaklaşınca depremin yıkıcı etkisi de azalıyor. Depremin merkezinde binalar, evler ve başka yapılar yıkılır, elektrik ağları kopabilir, çoğu zaman yangınlar da meydana geliyor. Daha az şiddetli depremler ülkemizde de meydana geliyor. 26 Haziran 1963 yılında Üsküp’te Mercalli magnitüd basamağına göre 9 derecelik, Richter sismik basamağına göre ise 6,1 Res.4.5 Sismogram derecelik deprem meydana gelmiş. Üsküp depremi 50.000 kilometre karelik alanda hissedilmiş. Deprem, büyük sayıda binaların ve diğer yapıların yıkılması ve zarar görmesine yol açmış. Yıkılan yapıların altında binlerce kişi hayatını kaybetmiş ya da yaralanmış. Res.4.6 Depremden sonra Üsküp’ten görüntüler Merkezi okyanusların altında daha şiddetli olduğu depremler sırasında, çok yüksek dalgalar meydana gelebilir. Bunlar tsunami olarak tanımlanıyor. Bu dalgaların yüksekliği 30 m veya fazla olabilir. Dalgalar karaya gelince çok büyük zararlara yol açabilir. Yanardağlar Yanardağ kanalı Yanardağ yeryüzü kabuğunda magmanın ısınmış lav ırmak şeklinde çıktığı delikler ya Res.4.7 Tsunami da çatlaklardır. Yanardağ erupsiyonu (püskürmesi) meydana geldiği zaman, yanardağ deliğinden zehirli ve ısınmış gaslar, kül, ısınmış taşlar ve birkaç kilometreye yayılan büyük miktarda lav atılıyor. Yanardağ lavası açıklar etrafında soğuyor ve konus şekilleri yaratılıyor. Yanardağın şekli magmanın yoğunluğuna ve onun püskürme kuvvetine bağlıdır. Atıldığı külden dolayı, yanardağ etrafındaki toprak çok verimlidir. Patlamayan yanardağ erupsiyonları yeryüzü kabuğunun levhaları birbirinden ayrıldığı yerde meydana geliyor. Yanardağlar onların erupsiyon şiddetliğine ve sıklığına göre ayrılıyorlar. Sıkça erupsiyonu olan yanardağlar aktif yanardağlar olarak adlandırılır, seyrek erupsiyonu olan yanardağlara uyumuş yanardağ denir, erupsiyonu olmayan yanardağlar ise sönmüş yanardağlar olarak adlandırılır. Res.4.8 Yanardağ Aktif yanardağlarda şu elemanlar vardır: ısınmış kütlenin yatağı, ısınmış magmanın hareket ettiği yanardağ kanalı, krater ya da yanardağ deliği ve yanardağ etrafında birikmiş lavadan yaratılan yanardağ kabuğu. Yanardağların fazlası tektonik levhaların Krater sınır uzunluğu boyunca bulunuyor. Yanardağ kabuğu Yanardağlar sıkça karanın dağ kesimlerinde, Lav ancak aynı zamanada okyanusların dibinde de olabilir ve su düzeyine kadar yükseliyorlar. Geyzerler sıcak su koyveren yeraltı kayYatak naklardır. Sıcak kayalıkların bulunduğu Yeryüzün yüzeyi altına yakın, yanardağlar alanında bulunuyorlar. Bu kayalarda su ısınıyor, buhar yukarıya doğru basınç yapıyor ve bazı çatlak Res.4.9 Yanardağın yapısı yerden havaya fırlatılıyor. Fırlayan suyun yüksekliği birkaç santimetreden birkaç metreye kadar olabilir. Fırtınalar Fırtına atmosfer bozukluğudur. Fırtınaları kümülonimbüs olarak adlandırılan büyük bulutlar meydana getirtiyor. Bulutların içinde aralarında ovuşan ve elektrisite oluşturan buz kristalleri, dolu ve su damlaları vardır. Elektrisite miktarı büyük olunca, gördüğümüz şimşek halinde boşalma meydana Fig. 4. 10 Geyzers oluyor. Şimşek bulut ve toprak arasında, iki bulut arasında ya da bir bulut içinde meydana gelebiliyor. Fırtına olduğu zaman duyduğumuz sese gürleme deniyor. Gürleme havadan şimşek geçince ısınmış havanın çabuk yayılması sonucu olarak oluşuyor. Erozyon Erozyon (Aşınım) Yeryüzü kabuğunun düzey tabakasının yıpratılıp yerinden koparılarak eritilme ve malzemelerin başka yere taşınma sürecidir. Kayalıkların dağılması aşağıdakilerden birinden Res.4.11 Fırtına dolayı olabilir: • Kayalıklı kütlenin küçük kum ve toza fiziksel küçültülmesiyle; • Kayaların su ve bazı kimyasal agenslerin etkisi altında kimyasal dağılmasıyla; • Kayaların organik yıkılması ve dağılmasıyla Toprağın erozyon terimi, sağanaklı yağışlarla ve rüzgarla verimli dağınır toprağın ıslanması ve götürülmesi süreciyle tanımlanıyor. Erozyon doğal faktörlerden olduğu gibi doğal bitki örtüsüne zarar verdiğinden dolayı insan faktörüne de bağlıdır. Erozyonun sonucu olarak seller, büyük miktarda çökelmiş malzemelerin birikmesi özellikle su birikimlerinde, yapıların hasar görmesi gibi olaylar meydana gelebilir. Erozyondan teraslar ve duvarların inşa edilmesiyle, toprağın kontürlü işletilmesi, ormanlaştırma ve benzer etkinliklerle korunuyoruz. Zamanla erozyon Yeryüzün rölyefini de değiştiriyor. Res.4.12 Toprağın erozyonu Yükselme ve Alçalma (Gelgit) Deniz yükselmesi ve alçalma, Ay ve Güneş’in yerçekimi etkisiyle deniz yüzeyinin periyodik dönemli yükselme ve alçalma olayıdır. Denizlerde su gün içinde 2 kez yükseliyor ve alçalıyor ya da bu olay her 6 saatte tekrarlanıyor. Güneş’in kütlesi Ay’ın kütlesinden çok daha büyüktür, ancak Ay Dünya’ya o kadar yakındır ki ayın çekim Res.4.13 Deniz yükselmesi kuvveti, Güneş’in yeryüzündeki su yüzeyine çekim kuvvetinden 2,5 misli daha güçlüdür. Bundan dolayı Ay’a doğru yönelik olan su yüzeyleri yükseliyorlar ve o şekilde deniz yükselmesi (gelgit) oluşuyor. Yeryüzünün diğer tarafında su kütlesi geriye çekiliyor ve o tarafta farkedilmez kadar az yükselme oluşuyor. İki yükselme arasında toprak alçalıyor ve alçalma meydana geliyor. Yükselme ve alçalma alanları denizde yaşayan canlı varlıklar için hem avantajlı hem de dezavantajlıdır. Suyun karadan çekilmesiyle, hayvanlar doğrudan güneşe ve yüksek sıcaklıklara açık kalıyorlar. Alçalma zamanında tuz konsentrasyonu daha yüksektir. Avantajlar yükselmede su tazelenip yeni besin Res.4.14 Alçalma miktarların gelmesi, alçalma zamanında ise kirli süpstansların götürülmesinde oluşuyor. Yağışlar Yağışlar yeryüzü yüzeyine sıvı ya da katı agregat halinde düşen yoğunlaşmış buhar şekillerini tanımlıyor. En sıkça rastlanan yağışlar yağmur, kar, dolu vb. Yağışlar atmosferde gas karışımın bulutlarda yoğunlaşma sırasında oluşuyor. Yoğunlaşmış su damlaları aralarında bağlanıyor ve Yeryüzü’ne yağmur şeklinde yağıyor. Yağan yağmur miktarı yağmurmetreyle ölçünüyor. Res.4.15 Yağmur Bulut, atmosferde sıvılaşmamış damlalar ya da kristeller miktarı olarak tanımlanıyor. Birkaç farklı çeşit bulut vardır. Bazı bulut çeşitleri şunlardır: • Stratüs dağ tepelerinde bulunan şekilsiz alçak bulutudur. Ondan ufak yağmur ya da kar yağıyor; • Kümülonimbüs fırtına sırasında çok büyük alçak buluttur ve ondan sıkça dolu yağıyor; • Kumulus güzel hava sırasında görünen beyaz buluttur; Res.4.16 Bulut • Sirüs püskül şeklinde güzel hava sırasında meydana gelen yüksek buluttur. Sıcaklık 0°C altına düştüğü zaman, su buharı kar kristellerine dönüşüyor. Dolu, donmuş yağmur damlaları etrafında su birikince ve biriken su donunca oluşuyor. Çiy (damlacık) yaz mevsinde açık bulutsuz akşamlar sırasında meydana geliyor. Özellikle nemin yüksek olduğu yerlerde meydana geliyor. Kırağı kış mevsiminde açık bulutsuz hava sırasıda görülebiliyor. Res. 4.17 Kar Depremler nasıl oluşuyor? Dış merkez (episantr) nedir? Uyumuş ve sönmüş yanardağlar arasında fark nedir? Canlı (aktif ) yanardağlarda hangi kısımlar görünebilir? Fırtınaların meydana gelmesini açıkla. Toprağın erozyonuna karşı hangi önlemler alınabilir? Bir gün içinde kaç kez deniz yükselmesi meydana gelebilir? Yükselmenin ve alçalmanın avantajları nedir? Yeryüzüne yağan yağış türlerini açıkla. Meteoroloji, havayı inceleyen bilim dalıdır. İlk tsunamı dalganın karaya vurmasının birkaç dakika öncesinde, deniz birkaç metre geriye çekiliyor. Fırtına uzak olduğu zaman, önce şimşek görünüyor, ondan sonra ise gürleme işidiliyor. Şimşek görünce, gürleme işidene kadar saniyeleri say. Saydığın saniyeleri 3 ile böl ve fırtınanın kaç kilometre uzaklığında olduğunu anlayacak olursun. Doğal olaylar ve yeryüzünün iç ve dış değişikliklerin etkisi hakkında yazılar oku. Yanardağ maketi hazirla. Yanardağ patlamaların görüntülendiği video kayıtlar izle. Yeryüzünde meydana gelen doğal olaylardan oluşan resimlerden foto albümü yap. KAYALARIN YARATILIŞI VE KAYA TÜRLERİ Yeryüzü çekirdeği farklı kayalık tabakalarından yapılmıştır. Kayalar yeryüzü rölyefini, dağları, düzlükleri, vadileri, deniz dibini oluşturuyor. Milyonlarca yıl süresi içinde yaratılmışlar. Kayalar bir ya da fazla mineralden yapılı olabilirler. Aralarında yaratılış şekli, kimyasal yapısı, rengine, katılığına, büyüklüğüne ve başka özelliklere göre ayrılabilir. Yaratılış şekline göre: magmatik, tortulu (tabakalaşmış) ve değişmiş (metamorfik) olarak ayrılıyor. Res.5.2 Magmatik kayalar Kayalar nedir? Kayaları nedere görmüşsün? Tüm kayalar aynı renkli ve aynı şekilli midir? Yeryüzünde en eski ve en yaygın kayalar magmatik kaRes.5.1 Matka’da kayalar yalardır. Onlar yanardağ patlamasından sonra oluşuyor. Magma yüzeye çıkınca soğuyor ve katı kayaya dönüşüyor. Yanardağın magmayı dışarıya fırlatması için yeterli gücü olmayınca, magmatik kayalar yeryüzü içinde de oluşabilir. Aktif yanardağların bulunduğu yerlerde, magmatik kayalar günümüzde de oluşuyor. Yaklaşık dört milyar yıl önce, bu tür kayalardan katı yeryüzün kabuğu oluşmuş. En yaygın magmatik kayalar şunlardır: bazalt (volkanik karataş), granit (kayaç) vb. Bazalt en çok yeryüzü yüzeyinde vardır, granit ise kıtalarda görünebilir. Yanardağ lavından oluşmuş magmatik kayalar Magmatik kayalar çok katı kayalardır ve bundan dolayı inşaatçılıkta kullanış görüyor. Magma Res.5.3 Magmatik kayanın yaratılışı Tortulu kayalar kum, kireç, balçık, ölü hayvanlar kalınıntıları (petrol), bitki kalıntıları (kömür) ve başka doğranmış malzemelerin birikmesiyle oluşuyor. Onlar göl ya da deniz dibinde birikiyor, sonra ise yeryüzünün içinde batıyor ve orada katılaşıyor. İncecik malzemeler k Biri me k Tortu Erozyon Biriken doğranmış malzemelerden tortulu kayaların oluşması Tortulu kaya Res.5.4 Tortulu kayaların yaratılışı Gezdiğimiz zeminin en büyük kısmı bu tür kayalardan oluşmuştur. Birikim şekline ve biriken malzemeler türüne göre üç çeşit tabakalaşmış kayalar şunlardır: mekanik, kimyasal ve organik. Mekanik tortulu kayalar suda ya da karada ufacık malzemelerin birikmesiyle oluşuyor. Birikilmiş malzemeler zaman geçtikçe yapışıyor, dolgulaşıyor ve katı kayaya dönüşüyor. Mekanik tabakalaşmış kayalar balçık, kum ve çakıldır. Bu tür kayalarda fosiller - salyanRes.5.5 Tortulu kayalar gozlar, balıklar, kuşlar ve başka hayvanların taşlanmış kalıntıları bulunuyor. Kimyasal tortulu kayalar, kimyasal çözeltiler yoluyla meydana gelen malzemelerin birikmesiyle oluşuyor. Bu şekilde tuz, alçı, kireçtaşı ve benzerlerden oluşmuş. Organik tortulu kayalar ölmüş bitki ve hayvan organizmaların kalıntıların birikmesiyle oluşmuş. Bu şekilde kireçlenmiş kayalar, mercanlar vb. oluşmuş. Ayrı organik tortulu kayalar grubuna kömür ve petrol yer alıyor. Kömür, milyonlarca yıl önce var olan dev ağaçlardan oluşmuş, petrol ise eski zamanlarda varolan denizlerde yaşayan organizmaların çürümesiyle oluşmuş. Kömürün ve petrolün yanma ve yüksek sıcaklık geliştirme özellikleri vardır. Değişmiş (metamorfik) kayalar. Yeryüzü kabuğunun içinde büyük basınç ve yüksek sıcaklık etkisi altında tortulu ve magmatik kayalardan oluşuyor. Bu faktörlerin etkisinden dolayı onların ilk görünüşü ve kimyasal yapısı değişiyor. Mermer, kireçli kayaların değişmesiyle oluşan değişmiş kayadır. Değişmiş kayalara şunlar aittir: mermer, kristal killeri ve başka. Farklı kaya türleri farklı minerallerden oluşmuş. Mineral, arasında bağlanan ve düzgün yapı oluşturan kristallerden oluşuyor. Oluşma şekline göre kayalar nasıl ayrılıyor? Magmatik kayalar nasıl oluşuyor? Kaç tür tabakalaşmış kaya vardır? Kömür ve petrol kullanımı nerede buluyor? Değişmiş kayaları say. Şu kayalar: balçık, alçı, kireç, granit ve mermer nerede kullanılıyorlar? Farklı kaya türlerini gözetleyin. Öğretmenle mermer ya da başka süsleme taş mağarasını ziyaret edin ve onların kullanımıyla tanışın. Yakınlığınızda taş kırma ocakları varsa ziyaret edin, kullanılan kayaların nerede kullanıldığını öğrenin Res.5.6 Değişmiş kayalar İnsanlar altın, gümüş, bakır, aluminyum metalleri gibi, kayalardan mineralleri kullanıyor. Mineraller suda da, suyun buharlaşmasıyla oluşabilir. Bu tür mineraller suda erimiştir ve kayalıklardaki çatlaklardan yeraltı mağaralarda akıyor. Su buharlaşıyor ve kireç katmanları bırakıyor. Bu kireçli malzemelerin birikmesiyle sarkıtlar ve dikitler gibi mağara süsleri oluşuyor. Res. 5.7. Sarkıtlar ve dikitler TOPPRAĞIN YARATILIŞI VE TOPRAK TÜRLERİ Toprak yeryüzü kabuğunun üst yüzeyini tanımlıyor. Mineral taneciklerden, organik maddelerden, sudan, haLitosferin vadan ve canlı organizmalardan oluşuyor. Toprağın yarayüzey tabakasına ne tılışı, birkaç yüzyıldan birkaç binyıla kadar sürebilen yavaş denir? bir süreçtir. Bundan onun önemi ortaya çıkıyor. Toprağın Toprak ne için biçimlendirmesine etkileyen faktörler şunlardır: rölyef, ikkullanılıyor? lim, kayaların ihtiyarlığı ve yapısına ve o alanda yaşayan Kaç çeşit toprak bitkisel organizmalar. Toprağın yaratılışı uzun bir süreç olbiliyorsun? duğundan dolayı, yaratılış süresinde topraklar değişiyor, yaratılışa aynı zamanda insanın da etkisi vardır. Makedonya Cumhuriyeti’nde yaklaşık 30 tür toprağa rastlanabilir. Toprağın çok sayıda işlevi var: • canlı organizmalara besin sağlıyor; • insanın etkinlikeri gerçekleştirdiği yerdir; • jeolojik ve arkeolojik zenginliği içeriyor; • bazı canlı organizmaların yaşadığı yerdir; • su, besleyici maddeler ve karbon gibi maddeleri koruyor, temizliyor ve dönüştürüyor; Toprak profili yaratılış sürecinde ayrıştığı toprağın, toprak çevreninin toplamıdır. Toprakta birkaç tabaka fark ediyoruz: • organik maddelerle zengin olan tabaka, humus olarak adlandırıyoruz ve O ile işaretleniyor; Res.6.1 Toprak • köklerle ve canlı organizmalarla zengin olan tabaka, A ile işaretleniyor; • fazla canlı organizmaların olmadığı ancak az bitki kökleri içeren tabaka, B ile işaretleniyor; • canlı organizmaların olmadığı ve büyük taneciklerden oluşan tabaka C ile işaretleniyor. Toprak organik ve organik olmayan maddelerden oluşuyor ve bunlardan en önemlisi humustur. Humus toprak yapısının durumunu düzenliyor, erozyonu önlüyor, su ve havanın girmesini sağlıyor. Bitkilerin büyümesi ve gelişmesi için önemli olan kimyasal elemanları alıyor, geçiriyor ve depoluyor. Doğada kendiliğinden yaratılmış ve yaratılıyor, yüzeyde organik madelerin dağılması ve birikmesiyle. Res.6.2 Toprak profili Tekstür (doku) toprakta kum, toz ve balçık içeriğidir. Tekstürün değişmesiyle bitkilerin bakımı için verimli koşullar oluşuyor. Topraklar mineral taneciklerin büyüklüğüne göre gruplaştırılmıştır: kumlu, killi ve balçıklı. Kumlu toprak engebelidir, gözle görünen tanecikler içeriyor. Tanecikler genelde birbirine yapışmıyor, sadece nemlendiği zaman. Kumlu toprak fazla besleyici maddeler tutmuyor. Killi toprak kumlu topraktan daha küçük tanecikler içeriyor. Bu toprağın tozlu görünümü var. Killi toprağın tanecikleri nemlendiği zaman birbirine yapışıyor. Killi toprak kuruduğu zaman şeklini tutmuyor. Balçıklı toprak en küçük tanecikler içeriyor. Balçıklı toprağın tanecikleri Res.6.3 Toprağın tabakaları nemlendiği zaman birbirine yapışıyor ve kuruduğu zaman genelde şeklini koruyor. Balçıklı toprak kuru olduğu zaman düzgündür, nemli olduğu zaman ise yapışkandır. Fazla balçık içeren topraklara ağır toprak deniliyor. Balçık bol miktarda besleyici maddeler tutabiliyor, ancak içinden hava ve su zor geçiyor. Toprağın içeriği işlevi için büyük önem taşıyor. Bu içeriğin herhangi bozukluğu toprağın işlevinde belli sorunlar yaratabilir. Toprak durmaksızın erozyondan, organik maddelerin azalmasından, çevre kirliliğinden, canlı dünyanın azalmasından, sellerden, hava felaketlerinden, mekanik hasarlardan, yapay çöplerden ve başka nedenlerden zarar görüyor. Tüm bu faktörler arasında, insanlar kendi etkinlikleriyle toprak tabakanın yoketmesinde en büyük etkisi var. Toprağın kirleticisi bitkinin kökünden alınabilir ve bitki gerektiği gibi gelişmeyecek. Bitki evcil hayvanlar tarafından yenilebilir, ondan Toprak nasıl oluşuyor? Toprağın işlevlerini say? sonra da et, süt ya da yumurtalardan Toprak tabakalarını açıkla. kirleticileri insan kendi vücuduna alabilir. Toprak türlerini say. Toprağın önemini açıkla. Toprak tabakalar modeli yaptır. Resne’nin elmasından, Koçana’nın pirincinden, Pirlepe’nin tütünden, Ustrumca’nın da tarım kültürlerinin meşhur olmasının nedeni olarak toprağın özellikleri hakkında tartışın. Toprağın işletilmesi için kullanılan makineleri tanıyın. 2.5 santimetrelik toprağın yaratılması için 1 ile 25 yüzyıllık bir süre gerekiyor. Uzmanların hesaplarına göre her yıl erozyondan dolayı yaklaşık 75 000 milyon ton toprak yokediliyor. Bir santimetre küp toprakta 1.000.000’dan fazla bakteri yaşıyor. İnsanın gerek duyduğu hemen herşeyi topraktan elde ediyor: besin, giysi, kağıt, odun, ilaçlar... CANLI DÜNYANIN ÖZELLİKLERİ Canlı organızmaların özelliği hücresel yapıdır Hücre Tek hücreli ve çok hücreli organizmalar Besin ve beslenme Bitkiler besin üretiyor Hayvanlar tüketicidir Besin sinciri Nefes almak – temel biyolojik özelliği Salgılamak – zararlı maddelerden serbestlenmek Öğrenci, devamdaki sayfaları inceledikten sonra: • • • • • • • • • • • • • • • canlı organizmaların farklılıklarını ve benzerliklerini bulabileceksin; canlı organizmaların özelliklerini anlayabileceksin; organizmaların hücresel yapılarını (tek hücreli ve çok hücreli) anlayabileceksin; formları, hücrenin yapı kısımlarını ve onların işlevini (bitkisel ve hayvansal) grafik yardımıyla adlandırabileceksin; hayvansal ve bitkisel hücrelerin farklılıklarını ve benzerliklerini fark edip sayabileceksin; tüm diğer yaşam özellikler ve süreçler arasında beslenmenin önemini bulabileceksin; bitkilerin yeşil bölümlerinde topraktakı mazlemelerden, havadan ve güneş ışığından besin üretiklerini anlayabileceksin; hayvanların besin tüketicisi olduğunu öğreneceksin; bitkilerin ve hayvanların beslenmesine göre bağlılıklarını açıklayabileceksin (beslenme sinciri); nefes almayı organizma ve yaşam ortamı arasında gaslar takası olduğunu anlayabileceksin; bitkilerin tüm organlarla nefes aldıklarını anlayacaksın; hayvanların yaşam ortamına bağlı olarak farklı olan nefes organları yardımıyla nefes aldıklarını öğreneceksin; organizmanın gerekmeyen ve zararlı maddelerden serbestleştiğini anlayacaksın; hayvanlarda hareket etmeyi beslenmeyle bağlayabileceksin; hareket etme şekillerin yaşam ortamına bağlı olduğunu anlayabileceksin; Tanıyacağın terimler: Hücresel yapı Hücre Hücre zarı Sitoplazma Çekirdek Bir hücreli organizmalar Mikroorganizmalar Çok hücreli organizmalar Besin Beslenme Üreticiler Tüketiciler Otçullar Etçiller Hepçiller Beslenme Sincirleri Nefes Almak Gaslar takası Nefes organları Salgılamak Hareket etmek Canlı organizmların hareket etmesi İritasyon hassasiyeti İritasyon algılama organları Bitkilerde yaşam döngüsü Bitkilerde eşeysiz çoğalma Hayvanlarda eşeysiz ve eşeyli çoğalma Hayvanlarda yaşam döngüsü İnsanın gelişme aşamaları • • • • • • • • • • • yaşam ortamında bildiğimiz temsilcilerin hareket etme şekillerini ve organlarını ve onların beslanmelerini kıyaslayabileceksin; bitkilerin sınırlı hareket ettiklerini anlayabileceksin; hayvanlarda hassasiyeti organizmanın ortamla bağlamı olarak anlayabileceksin; hassasiyetle ilgili terimlerin anlamını bileceksin ve uygulayabileceksin; hisler, beslenme, hareket etme ve tehlikelerden korunma arasındaki bağları hakkında kendi düşüncelerini açıklayabileceksin; bir hayvanın ortamla bağlarını (hassasiyetini) açıklayabileceksin; büyümeyi, çoğalmayı, ölmeyi her canlı organizmada yaşam döngüsünden aşama olarak anlayacaksın; bitkilerde büyümeyi ve eşeysiz çoğalmayı anlayacaksın; organizmalarda çoğalmayı hayatta kalma şekli olarak anlayacaksın; insanın büyümesi sırasında gelişme aşamalarını öğreneceksin; ihtiyarlamayı ve ölmeyi her birimin yaşam döngüsünden doğal aşamalar olduğunu kabul edeceksin. Hareket etme organları Hassasiyet İritasyon İritasyon algılama organları Kuvvetli iritasyonlardan korunma Büyümek Gelişmek Eşeysiz çoğalma Eşeyli çoğalma Döllenme İhtiyarlama Ölmek CANLI ORGANİZMALARIN ÖZELLİĞİ ONLARIN HÜCRESEL YAPISIDIR Her canlı organizma daha küçük kısımlardan yapılıdır. Bu küçük parçalardan herkesin faklı işlevleri var, ancak orgaBitkiler nizmanın kendi ortamında yaşamayı ve hayata kalmayı ve hayvanların yapıları sağlamak için tüm kısımlar beraber çalışıyor. Küçük kınasıldır? sımlar, daha da küçük kısımlardan yapılıdır, onlar da daha Bitkilerin ve hayvanların küçük kısımlardan yapılıdır ve en küçük kısıma – hücreye tüm yapısal parçalarını gelene kadar bu şekilde devam ediliyor. Hücre tüm canlı görebilir miyiz? organizmaların temel yapısal birimidir. Bitkiler ve hayvanlar Yeryüzünde tüm organizmalar beş krallığa bölünmüşarasında benzerlikler tür: bakteriler krallığı, tarih öncesi hayvanlar ve yosunlar nedir? krallığı, mantarlar krallığı, bitkiler krallığı ve hayvanlar Bitkiler ve hayvanlar krallığı. Her canlı organizmaların ortak özellikleri şunlararasında farklar dır: onların hücrehangileridir? sel yapısı ve onda Solungaçlar gerçekleşen yaşam süreçleridir. Tüm Su canlı organizmaların ortak yaşam süreçleri şunlardır: nefes almak, beslenmek, büyümek, hareket etmek, hassasiyet, salgılamak ve çoğalmak. Res.7.2 Balıkta solungaçlar Tüm canlı orgaRes.7.1 Canlı organizmalar nizmalar nefes alıyor. Dış ortamdan oksijen alıyorlar ve onun yardımıyla besini enerjiye dönüştürüyorlar. Su ortamında yaşayan hayvanlar solungaçlarla nefes Burun boşluğu alıyor. Bu şekilde balıklar, su kurbağaları ve benzer hayvanlar nefes alıyor. Ağız Akciğerler Karada ya da hava ortamında yaşayan Nefes borusu hayvanlar boru sistemiyle (traheylerle) ya da akciğerlerle nefes alıyorlar. Boru sistemiyle böcekler nefes alıyor. Akciğerler insanda, kuşlarda, köpeklerde, maymunlarda, yılanlarda, kertenkelenlerde ve başka hayvanlarda var. Solucanlar gibi bazı hayRes.7.3 İnsanda nefes organları vanlar, oksijeni deri üzerinden alıyorlar. Bitkiler, yapraklarında bulunan ve gözenek (stoma) olarak adlandırılan boşluklar yardımıyla nefes alıyorlar. Res.7.4 Hayvanların beslenmesi Canlı oganizmalar farklı şekilde besleniyolar. Hayvanların vücudu besin üretemiyor. Onun için bitkilerden hazır besin kullanıyorlar ya da başka hayvanlarla besleniyorlar. Yaşam süreçlerin gerçekleşmesi, hücrelerin büyümesi ve yenilenmeleri için vücudun enerji üretebilmesi hergün besin alarak sağlanıyor. Hayvanlardan farklı olarak, bitkilerin kendileri besin üretme yetenekleri var. Bu süreç bitkinin yeşil bölümlerinde gerçekleşiyor. Organizmalar büyüyor, bunun anlamı da kütlesinin büyümesi demektir. Hayvanlar daha ağır ve daha yüksek oluyorlar. Hayvanların yavruları büyüyorlar ve ebeveynlerin büyüklüğüne ulaşıyorlar. Bitkilerin yüksekliği ve kütlesi büyüyor ve dallanıyor. Hayvanlarda farklı hareket etme şekillerine rastlanabiliyor. Bazıları yürüyor, bazıları koşuyor, bazıları ise zıplayarak, Res.7.5 Bitki büyüyor sürüklenerek, uçarak ve benzer şekilde hareket ediyorlar. Hayvanlar tüm yaşam ortamlarında hareket edebiliyor, karada, suda ve toprakta. Hareket etmenin temel amacı besin bulmaktır. Ancak yaşama yeri bulmak için, yavrularını korumağa eş bulmak için de hareket ediliyor. Aktif şekilde hareket edip yaşama yerini değiştirebilen hayvanlardan farklı olarak, bitkiler yaşam yerini değiştirmiyor. Onlarda sadece vücudun belirli kısımları ile hareket ediyorlar. Onların hareketleri güneşe Su Su doğru yöneliktir. Bitkinin toprakta olduğu kısım – kökü, su kaynağına doğru ve yeryüzü merkezine doğru hareket ediyor. Res.7.6 Bitkilerin hareket etmeleri Bitkiler ve hayvanlar dış ortamdan gelen sinyallere karşı hassastır. Bu demek ki kendi ortamlarında yaşanan değişkliklere hassas ve aynılarına karşılık veriyorlar. Tavşan gibi bazı hayanlar çok korkaktır ve en küçük değişikliğe bile tepki gösteriyorlar. Denizde yaşayan hayvanlar, deniz dalgaların taşıdığı sinyallere karşılık veriyorlar. Bitkiler de ortamdan verilen sinyallere karşılık veriyorlar, ancak Res.7.7 Mimoza (kostümotu) hayvanlardan farklı bir şekilde. Güneşe doğru ya da suya doğru yöneliyorlar, dokunuşa, mekanik hasarlara ve benzerine hassastırlar. Canlı organizmaların normal yaşamaları için kendi vücudundan her gün, gerekmeyen ve fazlalık maddeleri atmaları gerekiyor. Hayvanlar dış ortamda sıvı, katı ve gaslı maddeler atıyor. Bu maddelerın atılması için özel organları vardır. Bitkilerin özel organları yoktur ve gerekmeyen maddeleri yapraklar ve çiçeklerden atıyorlar. Res.7.8 Hayvanların hareket etme şekilleri Çoğalma tüm canlı organizmaların ortak özelliğidir. Bu sürecin gerçekleşmesi için organizmaların yeterince olgun olmaları gerekiyor. Bitkiler tohumla ya da kendilerinden kesilen kısımlarla çoğalıyorlar. Hayvanlar birkaç faklı şekilde çoğalıyorlar. Daha basit yapıya sahip olan, tek hücreli hayvanlar, hücrenin bölünmesiyle çoğalıyorlar. Daha kompleksli yapıta sahip olan hayvanlar yavruları Res.7.9 Bitkilerin çoğalması doğurmakla, yumurtlayarak ya da kendi vücudundan bir parçanın kopmasıyla çoğalıyorlar. Organizmalar arasında çoğalma sürecinin ortak özelliği yeni birimlerin oluşması ve kendi türü hayatta kalmasıdır. Birikmiş bitki ve hayvan örneklerinden konservelenmiş malzeme koleksiyonu yap. Canlı organizmaların farklı şekillerden ve yaşam süreçlerinden grafiklerden albüm hazırlayın. Hayvanların farklı özelliklerini gözetleyin (balıkların akvaryumda hareket etmeleri, kuşların beslenmeleri, mimozanın hassasiyeti vb). Res.7.10 Hayvanların çoğalması Aşağıdaki hayvan resimlerinе bakın. Organizmalar canlı mıdır? Nasıl farkediyorsun? Bitkilerin ve hayvanların ortak özellikleri hangileridir? Tabelada, beslenme, hareket etme ve çoğalma açısından bitkiler ve hayvanlar arasında benzerlik ve farkları yaz. Bir organizmanın canlı olduğunu varsaymak için, şu özellikleri göstermesi gerekiyor: • canlı organizmalar hücrelerden yapılıdır; • canlı organizmalar enerji alıyor ve kullanıyorlar; • canlı organizmalar büyüyor ve gelişiyor; • canlı organizmalar çoğalıyorlar; • canlı organizmalar yaşadıkları yaşam ortamından sinyallere cevap veriyorlar; • canlı organizmalar yaşadıkları yaşam ortamına uyum sağlıyorlar. Şeker kristelleri şurubun içinde büyüyorlar. Ancak canlı organizma için sadece tek koşulu yerine getirdikleri için canlı organizma olamazlar. Öğretmenle birlikte canlı organizmaların kimi özellikleri ve canlı organizma olmayan kimi nesneler için örnekler verin. HÜCRE Canlı organizmaların en küçük yapısal birimleri hangileridir? İnsanda en küçük yapısal birimlerini sayabilir miyiz? Res.8.1 Hücreler Bu şekilde, tüm canlı organizmaların yapılmış olduğu temel yapısal ve işlevi birimi olan hücreyi tanımladık. Hücreyi ilk olarak İngiliz bilim adamı Robert Huk mantar parçasını gözetlerken bulmuş. Hücreleri, yan yana sıralanmış büyük kutular olarak görmüş ve tanımlamış. Bugün, mikroskopların gelişmesiyle hücre yapısına derince girilmiştir. Hücreler, aralarında yapıya, şekile, biçime ve büyüklüğüne göre ayrılır. Hücrelerin en büyük bölümü büyüklüğüne göre mikroskoptiktir ve onları sadece mikroskopla görünebilir. Ancak, gözle görünebilen hücrelere de rastlanabilir. Böyle hücreler limon, portakal, nar, pamuk ve bazı başkalarında var. Hücrelerin büyüklüğü bir santimetreden bin kez daha küçük, bir metre uzunluğuna kadar değişebilir. Şekline göre hücreler: yuvarlak, dikdörtgen şekli, dalRes. 8.2 Mikroskop altına lanmış, çırpı şeklinde ve dügörünebilen hücreler zensiz şeklinde olabilir. Bitkilerin yapısına ait olan hücrelere bitkisel hücre, hayvanların yapısında bulunan hücrelere ise hayvansal hücre denir. Res.8.3 Sitron meyvaları Res.8.4 Pamuk Her hücrenin temel yapısal parçaları şunlardır: çekirdek, sitoplazma ve hücre (plazma) zarı. Har canlı organizma gibi tek olarak çalışabilir. Onda da tüm yaşam süreçleri gerçekleşiyor. Hayvansal Hücre Her hücrenin iç bülümü hücre zarı ile korunuyor. Hücre zarı, hücrede neyin girdiğini ve çıktığını kontrol eden ince bir örtenek tanımlıyor. Hücreye sadece gereken maddeler giriyor. Gerekmeyen ve fazlalık maddeler dışarı çıkıyor. Sitoplazma hücrenin içini dolduran yarı sıvı maddedir. İçinRes.8.5 Farklı şekilli hücreler de hücreye yardım eden çok sayıda maddeler bulunuyor. Sitoplazmada tüm hücre parçaları yerleşmiştir. Çekirdek hücrenin “kontrol merkezi”dir. İki temel işlevi vardır: hücrede tüm yaşam süreçlerini kontrol ediyor ve içinde bir hücreden başka hücreye geçen kalıtsal maddeler yerleşmiştir. Hayvansal hücrenin kalan bölümlerini biyoloji dersinde öğreneceksin. Nişeste tanecikleri Çekirdek Çekirdek Hücre duvar Hücre zarı Kloroplastler Sitoplazma Bitkisel hücre Res.8.6 Hücre parçaları Hayvansal hücre Res.8.7 Hücre çekirdeği Bitkisel hücre Temel kısımlar dışında, bitkisel hücreler hücre duvarı, kloroplastler ve nişeste tanecikleri içeriyor. Hücre duvarı bitkisel hücrenin ek tabakasıdır. Hücrenin şeklini koruyor, hücre ve dış ortam arasında madde değişiminde rol alıyor ve koruma tabakası olarak kullanılıyor. Kloroplastler bitkisel hücrelerin yeşil bölümleridir ve bitkilerde besinin üretim sürecinde yer alan yeşil pigment içeriyorlar. Kloroplastlerde üretilen besin, yedek besin olarak nişeste taneciklerinde depolanıyor.. Alıştırma: Hücrelerin mikroskoplanması Gereç ve mazemeler: mikroskop, cam parçası, camörtüsü, kerpeten, soğan, su damalıcı, defter ve kalem. Soğanı soyun ve kerpetenle iç bölümünden bir yaprak parçası alın. Aldığınız parçayı cam parçası üzerine koyun, 2-3 damla su atın ve cam örtüsüyle cam parçasını örtün. Hazırladığınız karışımı mikroskopla gözetleyin. Ne görebiliyorsunuz? Defterinizde çizin ve hücre kısımlarını işaretleyin. Hücreler nasıl ayrılır? Sadece bitkisel hücrelerde rastlanan kısımlar hangileridir? Şekline göre hücreler nasıl olabilir? vakuoller Resimi kullanarak aşağıdaki tabloyu doldurun Hücre parçası Resimdeki işaret İşlevi Çekirdek Hücre zarı Sitoplazma Hücre duvarı Kloroplast Res. Soğan yaprağı Nişasta tanecikleri Elinizde olan malzemeleri kullanarak, hücre modeli yapın. Öğretmenlerin yardımıyla bitkisel hücre, hayvansal hücre ve mikrop hücreleri mikroskopla gözetleyin. Hücrelerin temel ayırımı prokariyotik ve eukariyotik olarak yapılıyor. Prokariyotik hücreleri kalıtsal malzemeler içeriyor, ancak tam olarak biçimlendirilmiş çekirdeği yok. Eukariyotik hücreler tamamen biçimlendirilmiş çekirdekli hücrelerdir. Hücreler bir ev kadar büyük olsaydı, çekirdek bir oda kadar büyük olacaktı TEK HÜCRELİ VE ÇOK HÜCRELİ ORGANİZMALAR Bir organizma, bağımsız olarak tüm temel hayat işaretHücre nedir? lerini gösterebilen canlı varlık olarak tanımlanabilir. AyıTek canlı orrıma göre iki çeşit organizma olabilir: tek hücreli ve çok ganizmada kaç tane hücre hücreli. olabilir. Tek hücreli organizmalar bir hücreden yapılıdır. Bu Canlı organizmada hücretek hücrede tüm yaşam süreçleri gerçekleşiyor ve orga- ler nasıl çalışıyor? nizma engelsiz çalışıyor. Tek hücreli organizmalara tüm yaşam ortamlarda rastlanabilir, karada, suda ve hava ortamında. Tek hücreli organizmalar genelde büyütme aygıtlarıya gözetliyoruz, ancak gözle de görünebilen organizmalar vardır. Hücrenin yakın aynı iki yarıya bölünerek çoğalıyorlar. Mikroorganizma gözle göremediğimiz her canlı organizmadır. Mikroorganizmalar hemen tüm canlı organizma krallıklarına ait olabilir Tek hücreli organizmalardan farklı olarak, çok hücreli organizmalar birden fazla hücreden yapılıdırlar. Böyle organizmalarda her hücrenin farklı şekli, yapısı ve büyüklüğü vardır. Hücrelerin çalışmaları için aralarında birleşerek dokulara gruplanıyorlar. Doku benzer şekilli, yapılı ve büyüklüğü olan ve aynı Res.9.1 Tek hücreli işi yapan hücreler toplamıdır. Tüm organizmaların yüzeorganizmalar yinde bulunan dokular yüzeysel dokulardır ve vücutta koruma rolü var. Bir vücutta kısımları bağlayan dokular bağlayıcı dokulardır, bitkilerde ise tüm bitkiye maddeler yayan taşıyıcı dokulara da rastlanabilir. Dokular aralarında gruplaşarak organ oluşturuyor. Organ, bir işlev gerçekleştiriyor. İnsanda böbrekler kanı temizliyor, kalp kanu pompalıyor, mide besini sindiriyor, ince bağırsak besleyici maddeleri içiyor vb. Bitkilerde organlar iki gruba ayrılıyor. Bir grupta kök, gövde ve yaprak yer alıyor. Bunlar bitkinin büyümesi ve gelişmesine yardımcı oluyor. İkinci grupta çiçek, ürün ve tohum yer alıyor ve bunlar bitkinin çoğalmaRes.9.2 Mikroorganizmalar sını sağlıyor. Bir yaşam sürecini gerçekleşirmek için birkaç organ bağlanarak organik sistem oluşturuyor. Örneğin, böbrekler, idrar kesesi ve üreterler farklı organlardır ve farklı fonksiyonları vardır ve beraber olarak boşaltım sistemini oluşturuyor. Besin sindirim sistemi besini alıyor, işletiyor ve gerekmeyen malzemeleri dış ortama atıyor, nefes sistemi oksijeni alıyor, karbon dioksidi ise dış ortama atıyor vb. Res.9.3 Ayçiçek Organik sistemlerin bağlılığı organizmayı oluşturuyor. Organizmanın engelsiz çalışması için, çalışmanın kontrol edilmesi gerekiyor. İnsan organizmasında ve hayvanların organizmasında o rolü sinir sistemi yapıyor. Sinir sistemi dokuların, organların, organik sistemlerin ve organizmanın bir bütün olarak çalışmasında uyum sağlıyor. Kan hücresi Kan dokusu Kalb Taşıyıcı İnsan sistem organizması Res. 9.4 İnsan organizmanın organizasyon aşamaları Tek hücreli ve çok hücreli organizmaların arasında en sıkça rastlanan farklar şunlardır: Tek hücreli organizma Çok hücreli organizma Yapı Bir hücre Yaşam süreçleri Hücre içinde Çoğalma Eşeysiz Fazla hücre Özelleşmiş organlarda ve sistemlerde Eşeysiz ve eşeyli Mikroskop altında tek hücreli ve çok hücreli gölotu organizmaları gözetleyin. Ne farkediyorsunuz? Verilen terimleri tanımla: doku, organ ve organik sistemi. Tek hücreli ve çok hücreli organizma arasında üç fark say. Tüm tek hücreli organizmalar mikroorganizma mıdır? Sinir sisteminin bildiğin işlevlerini say. Tek hücreli organizmalar besini, besin vaküolleri olarak adlandırılan hücre organellerden alıyor. Besin işletiliyor ve başka hücre organellerden vücudun dışında atılıyor. Tek hücreli organizmalarda organeller, çok hücreli organizmalarda organların çalıştığı şekilde çalışıyorlar. İnsan vücudunda 78 faklı organ bulunuyor. İnsanda 11 organik sistemi var. Onlar şunlardır: kas sistemi, salgılama sistemi, sindirim sistemi, taşıyıcı sistemi, limf sistemi, deri sistemi, sinir sistemi, çoğalma sistemi, nefes sistemi, iskelet sistemi ve endokrin sistemi. BESİN VE BESLENME Tüm canlı Besin, organizmanın hayatta kalmak için ve yaşam süorganizmalar besleniyor reçlerin gerçekleştirmesi için aldığı her maddedir. Beslen- mu? me, vücudun doğru şekilde büyüyebilmesini ve tüm or- İnsan neden besleniyor? ganlarımızın kendi fonksiyonlarını gerçekleştirmesini sağlamak için, vücudumuzda besleyici madelerin alınmasını tanımlıyor. Besinin, vücudun büyümesine, sağlığın korunmasına ve yaşam süreci için enerjinin elde edilmesinde katkıda bulunması için sindirim sisteminden geçmesi gerekiyor. Besin taze ya da ısıda işletilmiş halde kullanılır. Besinde bulunan ve kullanılan her bileşiğe besleyici madde deniyor. Her besin şu besleyici maddeleri içeriyor: proteRes.10.1 Besin inler, şekerler (hidro karbonlar), yağlar, vitaminler ve piramidi mineral maddeler. Proteinler en çok hayvan kökenli besinde vardır, organizmaya hücrelerin yapımı için gerekiyor. Yağları bitkisel ve hayvansal besinle alıyoruz. Onların yardımıyla fiziksel etkinliklerin gerçekleşmesi ve tüm vücudun çalışması için organizmaya gereken sıcaklık ve enerji elde ediliyor. Şekerleri genelde meyvelerden ya da baldan alıyoruz. Bu şekerler organizma için faydalıdır, çünkü organizmaya enerji veriyor. Vitaminleri besinle hergün küçük miktarda alıyoruz. Vitaminler kemiklerin düzgün şekilde büyümesini, derinin ve dişlerin daha sağlıklı olmasını sağlıyor ve vücudumuzun hastalıklara Res.10.2 Meyve ve sebze karşı savaşmasına yardım ediyor. Mineral madeller organizmanın düzenli çalışması için küçük miktarda gereklidir. Sağlıklı besin, vücudun dengesi için ve stres, enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı dayanıklığa katkıda bulunan her besindir. Bitkiler besinini kendi vücudunda üretmesi için yetenekleri vardır. Onlardan farklı olarak hayvanların vücudu besin üretemiyor ve yaşaması için hergün besin alması gerekiyor. Res.10.3 Proteinler Proteinler en çok hayvan kökenli besinde var, et, süt ve yumurtada ve onların işletişmiş ürünlerinde bulunuyor. Yağlarla zengin olan besinler süt ve sütün işletilmiş ürünleri, bazı et türleri, yumurta, ayçiçek, zeytin taneleri ve benzerleridir. Şeker tatlı ürünlerde bulunuyor, ancak meyve ve balda bulunan şekerlerin kullanılması gerekiyor. Meyveler ve sebzeler vitaminlerle ve minerallerRes.10.4 Yağlar le zengindir. Tüm saydığımız besleyici maddeleri beslenme ile her gün almamız gerekiyor. Bu şekilde organizmanın düzgün büyümesi ve gelişmesini sağlıyoruz. Aldığımız besinin miktarı yaşlara, fiziki etkinliklere ve cinsiyete bağlıdır. Beslenmede çok yağ içeren besinden, yapay tatlılaştırıcılar içeren besinden ve konservelenmiş Res.10.5 Şekerler besinden kaçınmalıyız. Kurbağaların, akvaryum balıkların, salyangozların ve kuşların beslenme şeklini inceleyin. Ne farkedebiliyorsunuz? En çok nasıl besin kullanıyorlar? Besin nedir? Besleyici maddeleri say. Gerektiğinden fazla besin yediğin zaman ne oluyor? Neden 12 yaşında bir gencin, bir bebekten fazla besin alması gerekiyor? Vitamin içeren beş besin türü say. Vitamin Şunlarda var Ne için gereklidir eksik/fazlalık İyi görme, sağlıklı deri ve saçlar, nefes ve sindirim sistemi, Fazlalık başağrısına, göz kemiklerin ve dişlerin büyümesi bozukluğuna, kusma, kepekli kuru ve gelişmesi, infeksiyonlardan deriye yol açıyor koruyor A Portakalda, sarı meyvada ve sebzede yapraklı sebzede, süzme yoğurtta, tereyağda, karaciğerde B grubu Karaciğer ve iç organlarda, balıkta, kümez hayvanların etinde, mayada, fasülyede, tahıllılarda Sağlıklı deri ve kasların bakımında, hücrelerin bölümünü ve çalışmasını iyileştiriyor Eksikliği yağlı deriye, midde ağrılarına, başağrısına ve ruh halinin aniden değişmesine yol açıyor C Limonda, biberde, çilekte, brokolide, domateste, yapraklı sebzelerde Yaraları, yanıkları, morları iyileştiriyor, aterosklerözden ve kalb hastalıklardan koruyor gripi engelliyor Eksikliği skorbuta yol açıyor. Fazlalığı fenalığa, amele, böbreklerde taşın oluşmasına yol açıyor. D Süt ürünlerinde, somon ve ton balığında Sağlıklı kemikler ve dişler. Rahitisi engelliyor Eksiklik- sinir, uyku bozukluğu Fazlalık – fenalaşma, iştah yokluğu, büyük susama E Bağışıklı, endokrin ve cinsel Bitkisel yağlarda, cevizde, deniz sistemin düzgün çalışması için, ürünlerinde, avokadoda atersklerözden kotuyor Eksiklik – kan zayıflığı К Temel albüminlerin üretilmesi Ispanakta, lahanada, brokolide, için, kanın pıhtılaşması için, dana karaciğerinde, yeşil çayda, böbreklerin çalışması için ve peynirde kemiklerin metabolizması için önemlidir Fazlalık- alerji reaksiyonları, kanın pıhtılaşması kabiliyetine olumsuz etkiliyor Mineral nerede var Ne için gerekiyor Eksiklik neye yol açıyor Fazlalık - kabız ve yumuşak dokularda kalsiyumun çökelmesi Ca (kalsiyum) Süt ürünleri, sardalya, somon balığı, bademler koyu yeşil yapraklı sebzelerde Gereklidir, Kemiklerin ve dişerin gelişmesi için, kanın pıhtılaşmasında rol alıyor, tansiyonu bakıyor, çocukları rahitisten, büyükleri osteropzdan koruyor Fe (demir) (гвожђе) Kırmızı et, deniz ürünleri, koyu yeşil sebze, ceviz, kuru yemiş Bağışıklık sistemini güçlendiriyor Eksiklik – kan zayıflığı Р (fosfor) Tavuk eti, yumurta, balık, ceviz, süt ürünleri, tahıllılar Kemiklerin sağlığı, dokuların büyümesi ve yenilenmesi Eksiklik – genel zayıflık, iştahın kaybolması, kemik ağrısı ve kırılganlığı Fazlalık – kalsiyumun yok olmasını hızlatıyor K (kalyum) Yağsız süt, taze meyva ve sebze, muz, avokado, patates Kalp vuruşlarını ve tansiyonu yönetmesi Eksiklik – fenalaşmak, kusmak, kas zayıflığı, kalp aritmisi Zn (çinko) Yağsız süt, deniz ürünleri, yumurta, soya, fıstık, peynir, istiridye Kemiklerin ve bağışıklık sistemin büyümesi ve gelişimi için çoğalma sistemini güçlendiriyor Eksiklik – saç dökümü, dermatitis, iştahın kaybolması, yorgunluk İ (iyod) Yosun, deniz ürünleri, sebze Nefes azlığına engel olması, nervlerin ve kasların çalışmasında rol alıyor Fazlalık – fiskelenmek, hiperaktivite BİTKİLER BESİN ÜRETİYOR Bitkiler besleniyor mu? İnsan ve hayvanlar her gün besin alıyor, çünkü onların vücudu besin üretemiyor. Besin tüm yaşam süreçlerin gerçekleşmesi için gereklidir. Bitkiler kendileri besin üretebiliyorlar. Bu sürece fotosentez denir ve bu süreç doğada gerçekleşen en önemli süreçlerden biridir. Fotosentez bitkinin yeşil bölümlerinde besin (şeker) ve oksijen üretimidir. Yaprak yüzeyinin hemen altında bir hücre tabakası bulunuyor. Bu hücreler kloroplastler içeriyor. Kloroplastlerde klorofil yeşil maddesi bulunuyor. Güneşten yaprak ucuna kadar ışık enerjisi geliyor Res.11.1 Yaprak ve bu enerji klorofil tarafından yakalanıyor. Bu enerji daha sonraki kullanış için depolanıyor. Karbon dioksit gası havadan yaprağın alt yüzeyindeki küçük deliklerden giriyor. Karbon dioksidin molekülleri güneş ışığını yakalayan klorofil içeren hücrelere geliyor. Bu enerji besinin ve oksijenin üretimine yardım ediyor. Bu sürecin gerçekleşmesi için, bitkinin köküyle Res.11.2 Kloroplastler topraktan aldığı su da gerekiyor ve suda çözülmiş mineral maddeler gerekiyor. Burada suyu yaprağa kadar Hava taşıyan taşıyıcı borular buSu lunuyor. Üretilen oksijen yaprakKarbon tan havaya gidiyor. Oksijedioksit ni canlı organizmalar nefes almak için kullanıyor. Besin nişeste tanecikleri şeklinde taşıyıcı borulardan köke, Su gövdeye ya da ürüne geri dönüyor. Res.11.3 Fotosentez Devamda depolanan besini insan, hayvanlar ve bitkilerin kendileri yaşam süreçlerin gerçekleşmesi için kullanıyor. Bitkilerde, kullandığımız depolanık şeker elmada, portakalda, eriklerde ve üzümde vardır. Depolanık nişeste pataRes.11.4 Nişeste ile zengin besin tes, buğday, pirinç ve mısır içeriyor. Fotosentez süreci sadece bitkilerde gerçekleşmiyor. Yosunlar ve bazı bakteri türleri de bu süreci gerçekleştirebiliyorlar. Alıştırma: Bitkiler besin üretiyor Gereçler ve malzemeler: ıspanak bitkisi, alkol, iyot çözeltisi, ispirto lambası, ısıtma kabı, sulama kağıdı. Isıtma kabına 2-3 yaprak ıspanak koyun ve alkole batırın. Ondan sonra ısıtın. Yapraklar koyu rengini kaybettikten sonra çıkarın ve alkolu emmek için kağıt parçasına koyun. Ondan sonra her yaprağa 2-3 damla iyot çözeltisi damlatın. Yapraklar içerdiği nişastadan dolayı koyu mavı ya da siyah rengini alacak. Fotosentez nedir? Bitkilerde fotosentez olmasaydı bizim gezegenimizde ne olurdu? Kökünü kullandığın bitkilerin listesini yap. Öğretmenin yardımıyla bitkilerin besin (nişeste) ürettiğini kanıtlayan deney yapın. İnsanın beslenmesinde kullanılan bitki kısımları hakkında verilerle liste yapın. Karada bulunan bitkiler, özellikle ağaçlar, dünyada tüm oksijen depoların %80’ini üretiyor. HAYVANLAR TÜKETİCİDİR Hayvanlar besin üretiyor mu? Nasıl besleniyorlar? Tüm hayvanlar aynı besini mi yiyorlar? Tüm canlı organizmaların hayatta kalmaları için enerjiye gerekleri var. Enerjiyi besinden elde ediyorlar. Beslenme şekline göre canlı organizmalar şöyle ayrılmıştır: • üreticiler; • tüketiciler; • ayrıştırıcılar. Şimdiye kadar öğrendiğimiz gibi, bitkiler kendileri besin üretiyorlar. Ürettikleri besinin bir bölümünü kendi Res.12.2 Üretici ihtiyaçları için kullanıyor, kalan kısmı da üründe, kökte ya Res.12.1 Tüketiciler da gövdede depoluyorlar. Beslenme şekline göre bitkiler üreticidir. Hayvanlar tüketicidir. Çünkü bitkilerden ya da başka hayvanlardan hazır besin kullanıyorlar. Res.12.3 Ayrıştırıcılar Bitkiler ve hayvanlar öldükleri zaman, onlarda hala depolanmış enerji bulunuyor. Ölü hayvanları ve bitkileri kullanan organizmalara ayrıştırıcılar diyoruz. En sıkça rastlanan ayrıştırıcılar bazı mikroorganizmalar ve mantarlardır. Onlar ölü organizmaları su ve mineral tuzlara kadar ayrıştırıyorlar. Bu mineral tuzlar ve su yeniden toprağa, havaya ve suya geri dönüyorlar. Yaşayan bitkiler topraktan ya da havadan bu madeleri yeniden kullanıyorlar. Hayvanlar bitkileri yediği zaman, bu maddeleri vücutlarına alıyorlar. Ayrıştırıcılar, tarımcılar, bahçıvanlar ve genelde dünyada hayat için kullanışlıdır. Yaprak yığınları, otu ve diğer çöpleri kompostoya dönüştürüyorlar. Kompost minerallerle zengindir ve onlar toprağa geri dönüyorlar. Tüm hayvanlar aynı tür besin kullanmıyorlar. Ceylan, zebra, at, kuzu, keklik ve tavşan gibi hayvanlar sadece bitki kökünlü besin yiyorlar ve onlara otçul (otobur) hayvanlar denir. Örümcek, aslan, kaplan, sansar ve baykuş gibi hayvan grupları başka hayvanlar yiyorlar ve onlara etçil (etobur) hayvanlar denir. Sıncap, karga, yengeç, ayı ve kurbağa gibi hayvanlar hem bitki hem hayvan kökenli besin yiyorlar ve bunlara hepçil hayvanlar diyoruz. Yediği besin türüne göre insan hepçil grubuna aittir. Res.12.4 Otçullar Res.12.5 Etçiller Res.12.6 Hepçiller Öğretmenle ayrıştırıcıların beslenme şekliyle ilgili sunulum izleyin ve onların yeryüzü gezegeni için önemi hakkında konuşun. Beslenme şekline göre canlı organizmalar nasıl ayrılıyor? Ayrıştırıcıların rolünü açıklayın. Tüketiciler yedikleri besin şekline göre nasıl ayrılıyorlar? Etçiller birkaç şekilde avlama hayatına uyum sağlamışlar. Onların uyumları şunlardan oluşuyor: hızlı koşuyorlar, sivri dişleri var, keskin gözleri var, gelişmiş koklama hissi ve sert pençeleri var. BESLENME ZİNCİRLERİ Tavşan ne ile besleniyor? Tavşanı kim yiyor? Her canlı organizmaya yaşaması için enerji gerekiyor. Hayvanlar enerjiyi yedikleri besinden alıyorlar. Bitkiler enerji üretmek için ışık, su ve mineral maddeler kullanıyor. Beslenme zinciri, hergünlük çalışmamız için besini nasıl aldığımızı ve besleyici maddelerin ve enerjinin bir organizmadan başka organizmaya nasıl taşındığını gösteriyor. Beslenme zinciri üreticiden başlıyor, tüketiciyle bitiyor. Bazı hayvanlar bitki yiyorlar, aynıları ise başka hayvanlardan yeniliyorlar. baykuş çiçek böcek fare kurbağa baykuş Bitki otçul tırtıl yılan Res.13.1 Beslenme zincirleri Üretici hepçil etçil Res.13.2 Beslenme zincirin organizasyon aşamaları Üreticiler beslenme zincirinde ilk halkayı oluşturuyor. Bitkiler yanısıra su ortamında yaşayan yosunlar da üreticidir. Tüketiciler sincirin devamındaki halkayı oluşturuyor. Tüketiciler üç grupa ayrılmıştır. Birinci grup tüketiciler otçul hayvanlar olarak adlandırılıyor. Onlar sincirdeki bitkilerle besleniyor. İkinci grup tüketicileri hepçiller olarak adlandırılıyor. Son grup tüketiciler – etçiller beslenmelerinde ilk iki gruba ait olan tüketicileri kullanıyor. Onlar zincirin son halkasını oluşturuyor. Res.13.3 Beslenme zinciri Beslenme zincirinin son ya da başka bir üyesi ölünce ayrıştırıcılar ortaya çıkıyor. Bu grupta mantarlar, bakteriler ve bazı mikroorganizmalar yer alıyor. Bunlar sincirin ölmüş üyelerini su ve mineral tuzlara dönüştürüyor. Bu maddeler toprağa geri dönüyor ve üreticiler tarafından besin üretmek için kullanılıyor. İnsanlar zincirin sonunda yer alıyor. Onlar hem bitkileri hem de hayvanları yiyor. Çimen Tırtıl Tavuk İnsan Res.13.4 Beslenme zincirinde insanın yeri Çimenlik (karada hayat toplumu) ve göller (su hayat toplumu) için basit beslenme zincirleri yapın. Basit beslenme zincirler hakkında video kayıtlar izleyin. 100.000 türden fazla ayrıştırıcı organizmalar vardır. Beslenme zincirinden bir halka yok olursa, feci sonuçlar olabilir. Beslenme halkası nedir? Üreticiler olmazsa, beslenme zinciriyle ne olacak? İnsanın besin sincirinde yeri nerededir? Verilen resimden beş beslenme zinciri oluşturun. NEFES ALMAK – TEMEL BİYOLOJİK ÖZELLİĞİ Hangı canlı organizmalar nefes alıyor? Bir organizmanın nefes alması durursa ne olur? Canlı organizmaların durmaksızın oksijen ile zengin hava almaları – nefes almaları gerekleri var. Nefes almak, soluk almak ve soluk vermekten oluşuyor. Nefes yardımıyla besin yanıyor ve organizmaya gereken enerji elde ediliyor. Aynı zamanda nefes, karbon dioksit gasının ve bazı diğer gerekmeyen maddelerin vücuttan dış ortama atmasından sorumludur. Farklı canlı organizma Karbon dioksit gruplarında, nefes alma farklı besin Su buharı organlarda ya da vücut kısım- Osijen Enerji larında gerçekleşiyor. Bitkilerin nefes alması için özel orYaşam süreçlerin gerçekleşmesi için Çalışmak için ganları yoktur. Kök, gövde ve yaprak gibi bitkinin tüm parçaları nefes alıyor. Bitkilerde nefes almak hayvanlara kıyasen çok daha yavaş gerçekleşiyor. Gaslar takası gözenek (stoma) ya da ağızcık olarak adlandırılan küçük deliklerden yapılıyor ve bunlar yaprak yüzeyinde büyük sayıda vardır. Tek hücreli organizmalarda gaslar takası hücre zarından gerçekleşiyor. Böceklerde tüm boy uzunluğunda traheyler denilen küçük hava boruları geçiyor. Hava traheylere gözenek vücud yüzeyinde bulunan açıklardan giriyor. Res.14.1 Yaprağın yapısı Res.14.2 Gözenek Su ortamında yaşayan hayvanlar solungaçlar yardımıyla nefes alıyorlar. Başın iki tarafında bulunan bu organlar, solungaç ipliklerinden oluşuyor. Solungaç ipliklerin tüy yapıları var ve gaslar takası için büyük yüzey sağlıyorlar. Solungaçların vücudun sadece küçük bölümüne sınırlı olmalarına rağmen onların geniş yüzeyi yeterli miktarda gaslar takası sağlıyor. Çözelti edilmiş oksijen içeren su, hayvanın ağzına giriyor. Hayvan çenesini oynatarak suyu solungaçlardan pompalıyor. Res. 14.3 Tek hücreli organizmalar Akciğerler amfibilerin, sürüngenlerin, kuşların ve memelilerin nefes almak için iç organlarıdır. Bazı benzerliklere rağmen, karada yaşayan omurgalıların nefes almak sisteminde büyük farklar da olabilir. Örneğin kurbağalarda, akciğer olarak çok büyük yüzeyi olmayan baloncukları var. Kuşlarda yaklaşık sekiz ince duvarlı hava kesecikler bulunuyor. İnsanda akciğerler göğüs kafesinde yerleşmiştir. Soluk aldığımız zaman havayla dolan süngere benzer yapıları var. Res.14.4 Böcekler Res.14.5 Balıklar Akciğerlerin toplam yüzeyi yaklaşık bir tenis sahanın yüzeyi kadardır. İnsan her gün ortalama 25.000 kez nefes alıyor ve 70 senelik süre içinde toplam olarak en az 600 milyon kez nefes alıyor. Res.14.6 İnsanda akciğerler Nefes alma sırasında ne elde ediliyor? Bitkilerin nefes alması, hayvanların nefes almasından ne kadar farklıdır? Karada yaşayan hayvanlarda nefes alma organları hangileridir? Balıklar nasıl nefes alıyor? Farklı hayvansal nefes alma organların havada ve suda bırakıldığı elde edilen sonuçları araştır. Bir hayvanın nefes almasını araştır, örneğin suda balığın durduğu halde ve hareket ettiği halde, solungaçların bir dakikada hareketlerini say ve verileri yazın. Cam zili altında bir bitkinin ve bir hayvanın nefes almasını incele (hayvanın hayatı tehlikeye gelmemesine dikkat edin). SALGILAMAK – ZARARLI MADDELERDEN SERBESTLENMESİ Canlı organizmalar gerekmeyen maddeler üretiyor mu? İnsan vücudundaki maddeleri nasıl serbest bırakıyor? Bitkiler, maddeler serbest bırakmazsa ne olur? İnsan vücuduna hergün gereken besleyici maddeler ve oksijen alınıyor. Onlar vücudun normal çalışması için gerekiyor. Fakat yaşam süreçlerin gerçekleşmesiyle zararlı ve fazlalık maddeler de oluşuyor. Onlardan insanın her gün serbest kalması gerekiyor. Salgılamak gerekmeyen maddelerin vücuttan atılmasıdır. Bu zaralı ürünlerin en kısa zamanda atılması gerekiyor, çünkü hücreler için zehirlidir. Böbrekler, deri, akciğer ve bazı sindirim organları, zararlı maddeleri dış ortama atan organlardır. Onların herhangi şekilde vücutta kalmaları normal çalışmada sorun ya- ratabilir Böbrekler çift organlardır ve insanın bel böBöbrek lümünde yerleşmiştir. Koyu kırmızı renklidirler ve fasulye şekilleri var. Böbreklerin filtre rolü var çünkü kanı zaralı maddelerden temizliyorlar. Böbrekler yanısıra insanda salgılama sistemini üreter ve kanalları ile idrar kesesi oluştuÜreter kanalı ruyor. Salgılama sistemi aracılığıyla su,mineral İdrar kesesi tuzlar ve diğer zararlı maddeler atılıyor. Deri insan vücudunu örtüyor ve genelde vücudun su kayıbından, bakterilerden, ışıktan ve yaralardan korumada görev alıyor. Ancak Res.15.1 İnsanda salgılama deri, aynı zamanda terin ve vücutta fazlalık sistemi tuzların atılmasında da yer alıyor. Akciğerler nefes alma sisteminde en önemli parçası olmasına rağmen, onların salgılamada büyük önemi var, çünkü su buharın ve karbon dioksitin atılmasına yardımcı oluyor. Salgılama sistemi sindirim sistemiyle bağlanan sistemdir. Sindirim sistemin aracılığıyla dışkı şeklinde katı maddeler vücuttan dış ortama atılıyor. Res.15.2 Deri Karaciğer sindirim sisteminin parçasıdır, ancak salgılama sisteminde de önemli rolü var. Karaciğer şekerin, proteinlerin ve yağların dağılmasından meydana gelen maddelerin ve diğerlerin depolaşmasını düzenliyor. Vücudun gerekmeyen bu maddelerden serbestleşmesinde yardımcı oluyor. Zararlı maddeleri zararsız maddelere dönüştürüyor. Kalın bağırsak bu sistemin son kısmıdır ve ondan vücutteki katı maddeler atılıyor. Tek hücreli organizmalarda, gerekmeyen ürünler hücre yüzeyinden doğrudan atılıyor. Çok Res.15.3 Tek hücreli organizma hücreli organizmaların ayrı salgılama organları var. Bitkiler gasları gözeneklerden ya da yaprak yüzeyündeki deliciklerden atıyorlar. Çiçekteki salgı bez kokulu maddeler salgılıyor. Bitkinin diğer parçaları reçine, yağlar vb salgılıyor. Büyük miktarda organik döküntülü ürünler köklerden Res.15.4 Sarı kantaron ve düşmüş yapraklardan toprağa gidiyor. Bu döküntülü maddeler zamandan zamana meydana gelen kabuk soyulÖğretmenin yardımıyla boyalanmış masıyla ve yaprakların, çiçekçözeltinin filtreleşmesi için basit mekanizma yapın. lerin, ürünlerin ve tohumların kaybolmasıyla atılıyor. Salgılama nedir? İnsan gerekmeyen maddelerden hangi şekillerle serbestleniyor? Bitkiler ne salgılıyor? Olgun insanın salgılama sistemi 24 saat içinde normalde 1-1,8 L idrar salgılıyor. İdrar 95% su ve 5% diğer döküntülü maddelerden oluşuyor. Böbreklerin bozukluğu sonucuna döküntülü maddeler kanda kalıyor ve yapay yöntemle atılması gerekiyor. CANLI ORGANİZMALARIN HAREKET ETMESİ Canlı organeden hareket nizmalar ediyorlar? İnsan hareket etmek için kullandığı organlar hangileridir? Bitkiler hareket ediyor mu? Hareket etmek tüm canlı organizmalara tanıdık yaşam sürecidir. İnsanın hareket etmesi, kemiklerin ve kasların bir arada etkinlikle sağlanıyor. Hayvanlar besin ya da yaşama yeri arayışında farklı şekilde bir yerden başka bir yere hareket edebilir ve hareket etmek için faklı organları olabilir. Hayvanlar için neden hareket etmek önemlidir? • besin bulmak için; • yaşama yeri bulmak için; • kendilerini düşmanlardan korumak için. Karada Hareket Etmek Res.16.1 Hareket etmek Hayvanların karada hareket etme şekilleri şunlardır: yürümek, koşmak, atlamak ve sürüklenmek. Karada yaşayan hayvanların iki çift uzuvları var. Bazıları tüm dördünü yürümek için kullanıyor, bazıları ise sadece arka uzuvları kullanıyor, örneğin kanguru. Bazı böceklerin hareket etmek için altı ayağı vardır, örneğin hamamböceği ve karıncalar. Başka hayvanlar yağmur solucanı gibi vücudun yardımıyla hareket ediyor. Yılanlar zemine ve istediği hıza bağlı birkaç farklı hareket şekliyle hareket ediyorlar. Kurbağalar toprak üzerine bulunduğu zaman, arka ayaklarını sıçramak için kullanıyorlar. Temel hareket şekli olmadığına rağmen, bazı hayvanlar yuvarlanarak hareket ediyor. Bazı hayvanlar katı maddeler içinde hareket ediyorlar. Pençelerini, dişlerini ya da başka yöntem kullanarak toprak içinde gömülüyor. Toprağın altında delik ya da tünel kazıyorlar ve o şekilde yaşamak için ya da geçici süre saklanma yeri için uygun yer yaratıyorlar. Çekirgeler arka ayaklarını sıçramak için kullanıyor. Bazı kuşlar, kanatları uçmak için zayıf olduğundan dolayı uçamıyorlar, örneğin kivi kuşu, deve kuşu, emu. Onlar yürüyerek hareket ediyor. Karada hareket ederken, penguenler ya iki ayakla yavaşça hareket ediyorlar ya da yürek üstü kayıyorlar. Gerek olursa iki ayakla zıplayabilirler. Res.16.2 Karada hareket etmek Su Ortamında Hareket Etmek Su ortamında hayvanlar: yüzüyor, süzülüyor ya da dipte sürünüyorlar. Ördek gibi hayvanlar su yüzeyinde yüzebiliyorlar. Yüzerek balıklar, kurbağalar, su yılanları ve başka hayvanlar hareket ediyor. Balıklar yüzgeçler yardımıyla yüzüyor. Kurbağalar arka ayakların parmaklarında bulunan deri kısmı yardımıyla yüzüyorlar. Penguenler iki yüzgeç ve ayaklarıyla yüzüyorlar. Deniz yıldızları ve yengeçler dipte sürüklenerek hareket ediyor. Ufak tek hücreli organizmalar su yüzeyünde süzülüyor. Res.16.3 Su ortamında hareket etmek Hava ortamında Hareket Etmek Res.16.4 Hava ortamında hareket etmek Kuşların uçması için yardım eden kanatları vardır. Onlarda ön uzuvlar tüyleri olan kanatlara dönüşmüş. Bazı böceklerin bir ya da iki çift uçmak için kanadı var, örneğin kelebek. Onların kanatları kuşların kanatlarından farklıdır, tüyleri yok. Tek hücreli organizmalar, çok hücreli organizmalar gibi hareket edebiliyorlar. Onların hareket etmeleri için organları yok, hareket etmeyi kirpikler ya da kamçıcıklar gibi hücrenin hücre zarında bulunan kısımlarla başarıyorlar. Res.16.5 Bakteriler Hayvanların çoğu için hareket etme kabiliyeti onların hayatta kalmasına son derece önemlidir. Örneğin, büyük mesafelerde yolculuk yapan göçer hayvanlarda, mesafe birimi için çok az enerji harcayan mekanizma bulunuyor. Otçul hayvanlar ve hepçiller çoğu zaman yırtıcı hayvanlardan kaçmak için hızlı hareket etmeleri gerekiyor. Etçil hayvanlarda ise avladığı hayvanları yakalamak için hızlı hareket mekanizması geliştirmiştir. Bitkilerde hareket etme, çok yavaş ve devamlı süren bir süreçtir. Bir yerden başka yere hareket eden hayvanlardan farklı olarak, bitki büyüdüğü yerde kalıyor. Güneş ışığı bitkiler için büyük önem taşıyor ve onsuz yaşayamazlar. Bitkinin toprak üzerinde olan kısmı ışık kaynağına doğru hareket ediyor. Bitkinin kökü toprak içinde su kaynağına ya da yeryüzün merkezine doğru hareket ediyor. Hayvaların hareket etmesini gözetleyin ve karşılaştırın (suda balık, suda ve karada memeli, karada böcek – karınca, havada böcek – kelebek, sinek). Hareket etme organların şekillerinin nasıl uyum sağladığını gözetle, karada – ayaklar, suda - yüzgeçler, havada – kanatlar. Bitkinin ışığa doğru hareket etmesini gözetle – buğday, ayçiçek vb. Çita 76 kilometre saate hızla koşabiliyor – bu gerçekten hızlıdır! Çekirgeler vücut uzunluğunun 40 mislisi mesafeye kadar sıçrayabilirler. Ortalama bir tırtılın 2000 kası var. Res.16.6 Bitkilerin hareket etmesi Hareket etme nedir? İnsanın hareket etme organları hangileridir? Su ortamında hayvanlar hangi şekillerde hareket ediyorlar? Hayvanların hareket etme nedenleri hangileridir? Bitkiler nasıl hareket ediyor? Bitkiler neden yaşam yerini değiştirmiyorlar? DUYU HASSASİYETİ İnsan ve diğer canlı organizmaların hayatı yaşam ortaOrganizmamından ayrılmaz şekilde gerçekleşiyor. Ortamda hayatta lar ortamdan ayrı yaşakalmak için, insanda etrafından her yaşanan olay için bilgi yabilir mi? Organizmalar ortamolması gereği ortaya çıkmış. Evrim sırasında dış ortamtan daki sinyallere tepki veduyuların algılaması için özel organlar gelişmiş, beyine riyor mu? veri gönderiyorlar ve beyinden tepki emiri geliyor. Onlar his organları-hislerdir. Organizmanın ya da organın dış duyulara cevap verme yeteneğine hassasiyet denir. Yakın geçmişe kadar insanın 5 hisi olduğu inanılıyormuş: görme, işitme, dokunma, koku ve tat. Ancak bilim adamları bu listeye açlık, ağrı ve susamak hislerini de katmış. Tüm hislerimiz iki gruba ayrılıyor: dış ve iç. Dış hisler vücudumuzun dışında olan olaylardan bizi haberdar ediyorlar. İç hisler yardımıyla, açlanmak, susamak, ağrı ve yorgunluk gibi vücudumuzdaki değişiklikler hakkında bilgi veriyor. Dış ve iç değişiklikleri hissetmek süreci birkaç adımdan oluşuyor. Duyu vücuttan organa geliyor, organın sinir dürRes.17.1 Hisler tüleri beyine kadar gidiyor. Beyinde, dürtüler his ya da tepkiye geçiyor. Örneğin, ateşte yandığımız zaman, derinin sinir uçları uyarıya geçiyor ve beyine dürtü gönderiyorlar. Beyin dürtüyü ağrı olarak hissetiriyor. Ağrı bu şekilde kendiliğinden beyinde hissedilmiyor. Ağrı uyardığı organda, yandığımız yerde, örneğin parmakta hissediliyor. Beyin etraftaki kaslara parmağın çekilmesi senyalı vererek tepki veriyor. Res.17.2 Bir duyunun yolculuğu Res.17.3 Bitkiler hava kirlenmesine karşı tepki gösteriyor Hayvanlarda olduğu gibi bitkiler de dış ortamdaki duyulara tepki gösteriyorlar. Onların özel duyu organları yoktur, duyulara karşı yavaş değişikliklerle tepki veriyorlar. Verimsi koşullarda bulunduğu zaman, su, ışık, sıcaklık eksikliği gibi, bitki zayıf büyüme ve gelişme gibi deşiklikler gösteriyor. Kirli hava ortamı bitkinin normal gelişmesine engel oluyor. Böyle ve buna benzer dış değişiklikler bitkileri olumsuz şekilde etkiliyor, çünkü bitkiler yaşama yerini değiştiremiyorlar. Hassasiyetin insanların, hayvanların ve bitkilerin hayatı için büyük önemi vardır. Duyuları algılama yeRes.17.4 Işık teneğinden canlıların ortamda yönelmeleri, uyum hassasiyeti sağlamaları, beslenmeleri, çoğalmaları ve genel olarak hayatta kalmalarına bağlıdır. Işıklandırma değişikliği ve sıcaklık değişikliği koşullar altında bir bitkinin hassasiyetini araştır. Duyu nedir? İnsanın tepki göstrediği duyular say. Hassasiyet nedir? Bir duyunun yolculuğunu açıkla. Bitkiler duyulara nasıl tepki gösteriyorlar? Bitkiler farklı dış duyulara karşı hormonlar olarak adlandırılan maddeler kullanarak cevap veriyorlar. Hormonlar duyu-cevap ilişkisini kontrol ediyorlar. Hareketler tropizm olarak biliniyor. Hareket duyu kaynağına yönelik ise tropizm olumludur, duyunun kaynağından ters yönde yönelik ise olumsuzdur. DUYU ALGILAMA ORGANLARI Her gün faklı sesler işidiyoruz. O sesleri hangi organın yardımıyla işidiyoruz? Yediğimiz besinin tadını hangi organın yardımıyla belirliyoruz? Çiçeklerin kokusunu nasıl algılıyoruz? Bu soruların cevapları kulak, dil ve burundur. Deri ve gözlerle beraber algılama organlarını oluşturuyor. Onların rolü etraftaki verilerin algılamasıdır. Duyu nedir? İnsan etraftan duyuları nasıl alıyor? Hayvanlar etraftan duyu alıyor mu? Görme Göz görme organıdır. Genelde çift olarak meydana çıkıyor, yakın küresel şekilleri var ve kafatasında göz çukurlarında bulunuyorlar. İnsan gözünün kompleksli yapısı var. Gözlere giren ışık ışınları, gözün belirli kısımarında kırılıyorlar ve görüntü gözün iç bölümünde şekilleniyor. Bu görüntüler gözde buRes.18.1 İnsan gözü lunan ışığa hassaslı olan hücrelerle duyu ediliyor ve beyine mesaj yolluyor. Bazı yılan türlerin özel kızılötesi sensorları var ve av tarafından sadece yayılan sıcaklığı kullanarak tam karanlıkta avlamalarını sağlıyorlar. Örümce gözlerin türe göre değişik olabilirler. Avlayan örümcelerin iyi gelişmiş görme yetenekleri var. Mağaralarda, karanlıkta yaşayan örümcelerin çok zayıf ya da hiç görme gücü yok. Onlar tamamiyle sese bağımlıdır. Böceklerin çok farklı lensli iki kompleksli gözü var. Kompleksli gözlerle fazla detayler ya da uzakta olan şeyleri göremiyor. Onlarla çok çabuk hareketleri ve yakın olan şeyleri görebiliyorlar. İnsanın gözleri, bazı hayvanların gözlerine kıyasen zayıftır. Bazı hayvanlar, insanın gördüğü şekline benzer şekilde görüyor. Bazı hayvanlar fazla renk farkediyorlar, baRes.18.2 Böcek gözü zıları renk de görmüyor, bazılarının ikiden fazla gözü var, diğerleri ise akşam sırasında en iyi görüyor. Su hayvanların gözleri suda bakma için uyum sağlamış. Su hayvanların göz kapakları ve gözyaşı kanalları yok, çünkü onlar su ortamında yaşıyor. Bu hayvanların gözleri özellikle mavi renge hassastır, çünkü mavi rengi suda en derin giren renktir. Bazı hayvanarın faklı özelleşmiş gözleri de olabilir. Bukalemunun örneğin aynı zamanda zıt taraflara bakabilir, bazı ırmak yengeçlerin ise gövdeciklerinde gözleri bulunuyor ve gövdcikleri 360 derece dönebilir. İşitme Res.18.3 Kulak Kulak ses algılamak için özelleşmiş işitme organıdır, aynı zamanda da dengenin tutulmasına yardım ediyor. İnsanda işitme organı üç bölüme ayrılabilir: dış kulak, orta kulak ve iç kulak. Ses, dış kulakta bulunan kulak kepçesinden giriyor, ondan sonra kulak davulcuğu olarak adlandırılan ince zara vuruyor ve üç ufacık kulak kemiklerinde geçerek iç kullağa geliyor. Örümceğin kulakları yok. Ayaklarda bulunan küçük kılcıklar yardımıyla işidiyor. Onlar havadaki hareketleri yorumlayarak, ses kaynağının yerini belirleyebiliyorlar. Böceklerdeki anten tüycükleri sese duyarlı algılama nesnecikleri yaratıyorlar. Tat İnsanda dil tat duyusudur, dört temel tat ayırtabiliyor: tuzlu, tatlı, acı ve ekşi. Eklembacaklıların dudaklarda ve ayaklarda yerleşmiş tat duyusu var. Böcekler tuzlu çözeltilerden kaçınıyorlar. Koku Burun, koku duyu organıdır. Böceklerde koku duygusu antenlerde bulunuyor. Köpek balıkların çok gelişmiş koku duyguları var, kanı birkaç kilometre uzaklıktan anlayabilir. Köpeklerin insandan çok daha duyarlı koku duygusu var. Res.18.4 Koku duygusu Dokunma Dokunma duygusu tüm vücutta yaygındır. Deride ve vücudun başka kısımlardaki sinir uçları beyine veriler gönderiyor. Vücudun bazı bölümleri daha hassas olduğu için bu bölümlerde daha büyük sayıda sinir uçları var. Dört farklı duygu türü farkedebiliyoruz: soğuk, sıcaklık, Res.18.5 Yan çizgi dokunma ve ağrı. Balıklarda, suda hareketleri tespit edebilen duygu hücreleri yan taraflarda çizgi şeklinde bulunuyor. Balık suda en küçük dalgasal hareketler bile anlayabiliyor ve bu şekilde tehlikelerden korunabiliyor. Algılama organlarını say ve algıladığı duyuları açıkla. Farklı hayvan gruplarında görme duygusunu açıkla. İnsanın tat duygusu nerede bulunuyor? İnsa- Duygularınızdan birini kapatarak (görme, işitme, sıcak-soğuk, koku) yaşadığınız duyu tecrübelerinizi araştırın. Verileri yazın ve analiz edin. nın bir duygu zarar görürse ne olacak? İnsan kromatik ve akromatik renkler farkediyor. Kromatik renkler güneşin spektarında bulunan renklerdir: mor, mavi, yeşil, sarı, turunç, kırmızı. Akromatik renkler beyaz, siyah ve aralarındaki tüm gri tonlarıdır. Farklı kromatik renk tonları farklı dalga uzunluğunda dalga ışınların karışımıyla meydana geliyor. İnsan kulağının frekansı sadece 16 ile 20000 herz (saniyede dalgalar) arasında olan ses dalagalırını kayıt ediyor. Sesler hışırtı, tonlar ya da kelimeler olabilir. Hışırtılar periyodik olmayan hava titremeleridir, tonlar ve kelimeler ise periyodiktir. Koku algılamaları, kimyasal gaslı maddeler koklama duyusuna etkilediği zaman oluşuyor. Kokular şöyle olabilir: çiçek kokuları (menekşe), meyve kokuları (limon), baharat kokuları (vanilya), reçineli kokular (reçine), yanık kokular (katran) ve çürük kokular (çöp). Hareket etme ve denge duyguları insana hareket ve yürüme, koşma, sallanma ve titreme gibi farklı etkinliklerde vücudun pozisyonu hakkında bilgi veriyor. BİTKİLERDE YAŞAM DÖNGÜSÜ Bitkiler büyüyor mu? Nasıl farkedebiliyoruz? Bitkiler ölüyor mu? Res.19.1 Yaşam döngüsü Res.19.2 Büyüme Res.19.3 Bitkilerin büyümesi Bir organizmanın yaşam döngüsü organizmanın büyüklüğü ve gelişiminde değişiklikleri gösteriyor. Bitkilerin yaşam döngüsü tohumla başlıyor. Ondan yeni bitki büyüyor, gelişiyor ve sonunda bitki ölüyor. Ancak, tohum veriyor ve ondan yeni bitki yeniden gelişecek. Tohum daha uzun zaman süre içinde, verimli koşullar yaratılana kadar etkin kalabilir. Yeterli su ve sıcaklık varınca, tohum büyümeye başlıyor ve bitkiye gelişiyor. Bu sürece çimlenme denir. Tohumdan önce kök çıkıyor, ondan sonra da gövde ve yapraklar meydana geliyor. Büyümek, bitkide yaprakların ve gövdelerin sayısı ile büyüklüğün büyüme sürecidir. Hem bitkilerin hem de hayvanların büyümesi için enerji gerektiriliyor. Hayvanlar gereken enerjiyi yedikleri besinden elde ediyorlar. Bitkiler enerjiyi güneşten fotosentez yardımıyla elde ediyorlar. Genelde, bitkilerin büyük bölümü topraktan besleyici mazlemeleri emerek büyüyor. Bitkilerin bu yeteneğin gerçekleşmesi için toprağın özelliklerine bağlıdır. Bulunduğu yere bağlı olarak, toprak kum, çamur, balçık ve organik maddelerden oluşan karışımdır. Tüm hayat için suyun büyük önemi vardır. Ancak, toprak fazla su içerirse, bitkinin kökleri çürüyecek. Sağlam kökler, bitkilerin bakımında önemli olan uyumlu su dengesini sağlıyorlar. Hücrelerde yeterince su olmayınca, bitkiler ölüyor. Su çözelmiş şekerler ve diğer besleyici maddeler getiriyor. Bitkilerin gelişimi, hayatta kalması ve çoğalması için diğer canlı türlerde olduğu gibi, besine gereği var. Bitkilerin büyümesi ve gelişmesi doğada gerçekleşen en önemli olaylardan biridir. Bunların yavaşça, birkaç gün ya da hafta içinde gidiştiği için bu olayarın gereken zamanda gözetlenmesi ağır değildir. Bitki belli bir olgunlaşmaya varınca çiçek açıyor ve çiçekte polen tanecikleri oluşuyor. Bu polen tanecikleri başka çiçeğe taşınıyor. Bu süreç tozlaşma olarak tanınıyor. Polen başka çiRes.19.4 Polen torbaları çeğe ulaşıyor ve tohumlama süreci meydana geliyor. Devamda tohum oluşuyor ve tohum hayvanlar, rüzgar ya da başka bir şekilde yayılıyor. Yayılan tohumların bazılarından yeni bitkiler oluşacak. Res.19.5 Tohum yayılımı Yaşam döngüsüne göre bitkiler bir yıllık, iki yıllık ya da çok yıllık olarak ayrılıyor. Bir yıllık bitkilerde tüm yaşam döngüsü bir yılda gerçekleşiyor. Bu sürede onlar büyüyor, gelişiyor, çiçek, ürün ve tohum veriyor ve ölüyorlar. İki yıllık bitkiler, birinci yılda büyüyor ve gelişiyor, ikinci yılda ise çiçek, ürün ve tuhum veriyor ve ölüyorlar. Çok yıllık bitkiler, çimlenmeden sonra ilk birkaç yıl içinde büyüyor ve gelişiyorlar. Her sonraki yılda çiçek, ürün ve tohum veriyorlar. Bu grup bitkilere meyve ağaçları da aittir. Res.19.6 Tozlaşma ve çimlenme Bazı bitkilerin yaşam döngüsüyle ilgili video kayıtlar izleyin. Yaşam döngüsü nedir? Tuhumun yeni bitkiye gelişmesi için hangi koşullar gerekiyor? Yaşam döngüsüne göre bitkiler nasıl ayrılıyor? Çiçekler, renkleri, şekilleri ve yapıları ve tatlı nektarıyla arıları, kelebekleri, böcekleri, kuşları ve diğer hayvanları çekerek tozlaşıyor. Akşam çiçek açan bazı bitкilerin yarasalar gibi tozlayıcıların kendine çekilmesi için özel mekanizmalara sahiptir. BİTKİLERDE EŞEYSİZ ÇOĞALMA Çoğalma nedir? Bitkilerin neden çoğalmaları gerekiyor? Res.20.1 Bitkiler Çoğalma canlı organizmaların temel özelliklerinde biridir. Türün devam edilmesi amacıyla yeni nesillerin meydana gelmesini sağlıyor. Bitkilerde iki çeşit çoğalma fark edilebilir: • eşeysiz • eşeyli. Bitkiler eşeysiz birkaç farklı şekilde çoğalıyorlar: bıyıkla (köksü) , bitkinin kesilmiş parçalarıyla, topakla, soğanilikle, aşılamayla, rizomlarla (kök sapıyla), doku kültürüyle. Tüm bu çoğalma şekilleri için bir ebeveyn gerekiyor. Yeni birim ebeveynin kopyası olacak. Bıyıklar Bitki ucunda tomurcuk olan bıyıklar oluşturuyor. Ondan yeni bitki oluşuyor. Bu çoğalma şekli çileklerde görünüyor. Res.20.2 Çileklerde bıyıcıklar Rizomlar (kök sapları) Rizomlar yeni bitki oluşturan yeraltı saplarıdır. Bu şekilde çimenler, iris (süsen) ve bazı başka bitkiler çoğalıyor. Res.20.3 Rİzomlar Topaklar Topaklar yedek besinin depolama yeri olduğuna yanısıra çoğalma organlarıdır. İçinde bulunan delikte tomurcuklar oluşuyor. Bu şekilde patates çoğalıyor. Soğanilik Bitkinin verimsiz koşullarda kışlamak ve eşeysiz çoğalma için kullanılır. Soğan, sarımsak, galdiolda ve benzerlerde rastlanıyor. Kesilmiş parçalar Res.20.4 Afrika menekşesi Büyük sayıda bitkiler kesilmiş parçalarında çoğalıyor. Genelde gövde ya da yaprak parçaları suya koyuluyor ve kökler salınca verimli toprağa ekiliyorlar. Bu şekilde bazı süslü saksılı bitkiler, Afrika menekşesi, begonya ve başkaları çoğalıyor. Aşılama İki farklı bitkinin beraber bir bitki olarak yaşayacak şekilde bağlanma sürecine aşılama denir. Bu çoğalma şekli meyva ağaçlarında uygulanıyor. Res.20.5 Aşılama Res.20.6 Bitkilerde klonlama işlemi Doku kültüründen bitkilerin klonlanması Doku kültüründen ebeveyn bitkiye grubundan yeni bitkiler meydana geliyor. Bu işlem laboratuvarlarda gerçekleşiyor. Birkaç adımdan oluşuyor: • az miktarda doku ya da büyük miktarda hücre alınıyor; • bitkisel malzeme steril besleyici zemin içeren tabakaya yerleşiyor; • hücrelerin bölünmesini destekleyen bitkisel hormonlar ekleniyor; • hücreler küçük dokulara hızlı şekilde gelişiyor: • dokular, bitkinin gelişebileceği kaba yerleşiyorlar. Alıştırma: Bitkilerde eşeysiz çoğalma Gereç ve malzemeler: patates topağı, Afrika menekşe yaprağı, sardunya dalı, topraklı saksı, suyla doldurulmuş bardak. Patates topağını topraklı saksıya koRes. Sardunya yun. Bir ay boyunca saksıyı gözetleyin. Ne görebiliyorsunuz? Afrika menekşe yaprağını ve sardunya dalını suyla bardağa ya da topraklı saksıya koyun. Birkaç gün sonra kök salacaklar. Ne görebiliyorsunuz? Gelişen bitkiler nasıl göRes. Afrika menekşe yaprağı rünüyorlar? Çoğalma nedir? Bitkiler kaç farklı şekilde çoğalıyor? Sizin dershanenizde bitkilerin büyümesini araştırın. Ölçme dinamiğini belirle- Çilekler hangi şekilde çoğalıyor? yin ve verileri yazın. Sonunda ölç- Patateslerin çoğalmasını açıkla. melerden önceki verileri ölçmelerin Hangi bitkiler aşılanabilir? sonundaki verilerle kıyaslayın. Eşeysiz çoğalmada yeni nesillerin oluşması için sadece bir ebeveyn gerekiyor. Demek ki bu türler daha çabuk yayılıyorlar. Örneğin, eşeysiz çoğalma bağcıların en iyi bağı seçme şansı veriyor ve seçtikleri bağları büyütmeye devam edecek ve ondan yeni birimler elde edecekler. Eşeysiz çoğalmanın kötü tarafı yeni birimlerin daha farklı olma olanaksızlığıdır. HAYVANLARDA EŞEYSİZ VE EŞEYLİ ÇOĞALMA Çoğalma tüm canlı organizmaların verimli kuşaklar yaratmak için bir özelliktir. Bitkilerde olduğu gibi hayvanlarda da iki çeşit çoğalma var: eşeysiz ve eşeyli. Hayvanlar krallığında eşeysiz çoğalma için çok az örnekler var. Sadece tek hücreli organizmalar ve bazı çok hücreli Hayvanlar nasıl çoğalıyorlar? Hayvanların çoğalmasının önemi nesir? organizmalar bu şekilde çoğalıyor. Eşeysiz çoğalma basit bölünmeyle ya da tomurcuk yaratmayla olabilir. Basit bölünmeyle bakteriler ve bazı tek hücreli organizmalar çoğalıyor. Hücre iki yaklaşık aynı bölüme ayrılıyor ve her bölümden yeni organizma gelişiyor. Res.21.2 Tek hücreli organizmaların bölünmesi Res.21.1 Maymunlar Polip, süngerler ve maya tomurcuk yaratmayla çoğalıyorlar. Tomurcuk belli bir olgunluğa yetiştiği zaman anne vücudundan ayrılıyor ve bağımsız gelişmeye devam ediyor. Yeni birim, beslenmek için sabit bir yere oturmasına dek su yüzeyinde duruyor ve sonradan yeni polipe gelişiyor. Eşeysiz çoğalma bazı hayvanlar için çok uygun olabilir. Bir yerde kalan ve kendine eş bulmak için imkânı olmayan hayvanlar eşeysiz çoğalabilir. Eşeysiz çoğalmanın diğer bir avantajı kısa zamanda büyük sayıda yeni kuşakların yaratabilmesidir. Bu tür çoğalmanın dezavantajı türler arasında farkın olmamasıdır. Tüm organizmalar aynıdır ve aynı avantajları ve dezavantajları ayırıyorlar. Res.21.3 Hidra Eşeyli çoğalma erkek ve dişi eşey (cinsel) hücrenin birleşmesi ve yeni organizmanın yaratılmasıdır. Erkek eşey hücreleri erkek cinsel bezlerınde oluşuyor, dişi eşey hücreler ise dişi cinsel bezlerinde oluşuyor. Döllenmiş yumurta hücreye zigot denir. Döllenme dış olabilir, eğer dış ortamda gerçekleşiyorsa ya da iç olabilir eğer dişi birimin cinsel sisteminde oluşursa. Yağmur solucanın ve salyangozların vücutlarında hem erkek hem dişi cinsel organlar oluşuyor. Res.21.4 Dölleme Balıklar ve kurbağalar dış ortamda dölleniyorlar. Dişi cinsel hücreleri suda atıyor, aynısın erkek de yapıyor ve dölleme oluyor. Bu hayvanlar büyük sayıda cinsel hücre yaratıyorlar ancak Res 21.5 Salyangoz hepsi döllenmiyor. Kuşlar eşeyli çoğalıyorlar. Dişi birimi yumurtluyor. Yumurta içinde kabukla korunmuş yeni birim bulunuyor. Yılanlar yeni birimlerin gelişeceği yumurtaları sıcak kumda yerleştiriyor. İnsan iç döllenmeyle eşeyli çoğalıyor. Zigor annenin dölyatağında dokuz ay boyunca gelişiyor. Döllemeden sonra bazı hayvanların yavruları dış ortamda gelişiyor, diğerleri ise annenin vücudunRes 21.6 Kuş yumurtası ve yeni birim da gelişiyor. Bakterilerin, mayanın ve bazı tek hücreli hayvanın çoğalmasıyla ilgili video kayıtlar izleyin. Dişi kurbağalar 9.000 yumurtaya kadat atıyor, sazan 800.000 yumurta, morina ise 2.000.000 yumurta. Erkek balıklar dişilerden 30 kat daha fazla cinsel hücre atıyor. Eşeysiz çoğalma nedir? Eşeysiz çoğalma nasıl yapılıyor ve hangi hayvanlarda rastlanıyor? Eşeyli çoğalma nedir? Zigot nedir? HAYVANLARDA YAŞAM DÖNGÜSÜ Yaşam döngüsü sırasında, bitkiler ve hayvanlar kendi türünden yeni kuşaklar yaratıyor. Yaşam döngüsü sonu olmayan bir çemberdir. Bir hayat sona eriyor ve her zaman yenisi başlıyor. Hayvanların fazlası, balıklar, memeliler, sürüngeçler ve kuşların basit yaşam döngüleri var: • doğuyorlar • büyüyorlar • gelişiyorlar • yaşlanıyorlar ve yaşam döngüsünün sonunda ölüyorlar Yeni organizma doğuyor, o genç birimdir ve olgunlaşıyor. Yeni kuşaklar genelde ebeveynlerine benzerdir, sadece daha küçüktürler. Gelişmenin her yeni aşamasında daha fazla ebeveynleri gibi oluyorlar. Res.22.2 Kurbağanın yaşam döngüsü Res.22.3 Böceğin yaşam döngüsü Yaşam döngüsü nedir? Kelebeğin hayatında hangi değişiklikler yaşanıyor? Res.22.1 Kelebeğin yaşam döngüsü Kurbağaların, kelebeklerin ve bazı başka hayvanların kompleksli yaşam döngüleri vardır. Onlar metamorfoza ya da büyük değişikliklere eğilimlidir. Kurbağalar doğuyor, yavrular suda yaşıyor ve solungaçlarla nefes alıyorlar, sonunda olgun birime gelişiyorlar. Olgun kurbağa yumurtaları suda atıyor. Onlarda yavru kurbağalar oluşuyor. Onlar küçük balıklara benziyor ve iribaş olarak adlandırılıyorlar. İribaşların kuyrukları var ve solungaçları var. Daha sonra kuyruk kayboluyor, akciğerler oluşuyor ve kurbağa olgun oluyor. Olgun dişi yumurtlayabiliyor ve yaşam döngüsü devam ediyor. Böceklerin yaşam döngüsü dört aşamadan oluşuyor: yumurta, larva, kukla ve olgun birim. Memelilerin fazlası dişinin vücudunda özel şekilde gelişiyor. Ondan sonra sağ doğuyorlar. Yavrular doğduğu zaman, annede onları beslemek için süt yaratılıyor. Hayatın başlangıç döneminde yavrulara ebeveynler bakıyor. Genç memeliler büyüyor, gelişiyor ve yetişkin oluyorlar. Yetişkin birim hayata devam ediyor ve yeni hayat dünyaya getirmesi için hazır oluyor. Res.22.4 Memelilerin dişisi yavrularını dölyatağında taşıyor. Büyümek organizmanın vücut kütlesinin artmasıdır. Hücreler bölümü yardımıyla, hücrelerin sayısı ve büyüklüğü artarak organizmalar büyüyor. Büyümek geri dönmez bir olaydır. Organizmanın büyümesi görünebiliyor, ancak genelde organizmanın yüksekliğini, ağırlığını ve uzunluğunu ölçerek kanıtlanıyor. Gelişmek organizmada doğumdan hayat boyunca gerçekleşen biyolojik değişimleri tanımlıyor. Gelişmek vücut parçaların biçimlendirmesi ve ebeveynlere benzerliğin meydana gelmesi demektir. Yaşlılık (ihtiyarlık) organizmada tüm fonksiyonların azalmasıyla özelliğini getiren yaşam döngüsünün bir dönemdir. Hayvanların beslenmeleri, büyümeleri ve çoğalmaları gerekiyor. Onların vücutları yaşam sorunların çözülmesi ve ortamda hayata kalması şeklinde uyum sağlamış. Cikli jetësorë te njeriu fillon me shumimin e qelizës seksuale femërore dhe formimin e zigotit. Yaşam döngüsü nedir? Kurbağanın yaşam döngüsünü açıkla. Kelebeklerin yaşam döngüsünü açıkla. Organizmanın büyümesi sırasında neler oluyor? Yaşlılığın özelliği nedir? Kelebeğin, kurbağaların ve insanın yaşam döngüsüyle ilgili video kayıtları izleyin. Bazı hayvanların yetiştiği yaşlar: örümce 1-20 yaş, kedi 8-15 yaş, penguen 15-20 yaş, kutup ayısı 20-30 yaş, goril 35-50, fil yaklaşık 65 yaş. İNSANIN GELİŞME AŞAMALARI İnsanın yaşam döngüsü dişi cinsel hücrenin döllenmesi ve zigotun yaratılmasıyla başlıyor. İnsan, hayat boyunca birkaç aşamadan geçiyor: yeni doğan, çocukluk, ergenlik, yetişkinlik ve yaşlılık. Yeni doğan aşaması doğumla başlıyor ve hayatın birinci yaşına kadar sürüyor. Yeni doğanlar konuşamıyor, kendi başına beslenemiyorlar ve giyinemiyorlar. Onların gerekleri için ebeveynler bakıyor. Çocukluk, 1 ile 10 yaş arası sürüyor. Çocukluğun ilk iki yaşında, çocuklar yürümeyi, konuşmayı, giyinmeyi ve kendilerine bakmayı öğreniyorlar. Bu yetenekleri çocuk, çocukluk sırasında aşıyor ve toplumsallaşıyor. Çocukluk, adolesanın ve devamda yetişkinliğin yapılacağı yapının bloklarıdır. Ergenlik insan hayatının en etkin dönemidir. 11 ile 14 yaş arası oluyor. Erginlikte erkek ve dişi organizmaların cinsel organları, ikincil cinsel özelliklerin gelişmesine katkı sağlayan cinsel hormonlar salgılıyor. İkincil cinsel özellikler erkeklerde derin ses, sakal ve bıyıkların çıkması, güçlü kaslar, cinsel organların biçimlendirilmesi ve cinsel hücrelerin yetişkinleşmesidir, dişilerde ise göğüslerin ve süt bezlerin gelişmesi, nazik ses, kadınlık iç hissi ve aylık döngülerin meydana gelmesidir. Sen gelişmenin hangi aşamadasın? Kendinde hangi gelişme değişikliklerini görebiliyorsun? Res.23.1 Çocukluk Res.23.2 Yeni doğan bebek Res.23.3 Çocukluk Res.23.4 Ergenlik Ergenlikten sonra gençlik başlıyor ve 18 yaşa kadar sürüyor. Gençliğin özelliği cinsel yetişkinliğidir. Erkekler ve kızlarda daha fazla cinsel bilişkinliği gelişiyor ve ebeveynlerinden daha büyük bağımsızlık arıyorlar. Ancak bu aşamada gençler sağlığı ve ortam için tehlikelere kolay Res.23.5 Gençlik girebiliyor. Çocuklar adolesanın sonuna gelince yetişkin oldukları sayılıyor. Olgunlaşma en uzun aşamadır ve 18 yaştan ihtiyarlığa kadar sürüyor. Olgunlaşma, insanın hayatta ilk aşamalarda öğrendikleri yeteneklerin kullanmısını tamamıyla sağlamış olmasıdır. Bu çok önemli aşamadır, çünkü döllenme ve kendi çocukların doğurmasıyla yaşam döngüsü yeniden başlatılıyor. Yaşam döngüsünün sonunda yaşlılık geliyor. Özelliği vücudun tüm kısımların azalmış işlemleridir. Deri daha ince ve elastikliği azalıyor, kırışıklıklar oluşuyor, saçlar beyaz rengi kazanıyor, kas kütlesi azalıyor, kemikler daha kolay kırılabilir oluyor, kan damarları zayıflıyor ve beyin hücreler yokolmaya başlıyor. Aynı zamanda duyu organların duygusallığı azalıyor. Kadınlarda elli yaşlarda aylık döngüsü bitiyor. Yaşlılıktan sonra birimin ölümü geliyor. Res.23.6 Hayat devam ediyor Ancak insan yeni kuşaklar yaratmışsa, yaşam döngüsü devam ediyor. İnsanın hayatı hangi aşamalardan geçiyor? Çocukluk dönemini açıkla. Ergenlikte hangi değişiklikler meydana geliyor? İnsan, gelişimin hangi aşamasında yani nesil (döl) yaratmaya hazırdır? Yaşlılığın özellikleri nedir? Öğrencilerin büyümesi sırasında yaşanan sorunlar ve avantajlar hakkında tartışın. İnsanın büyümesi ve gelişmesi sırasında aşamalarla ilgili video kayıtlar izleyin. Dünya çapında, 60 ya da üzeri yaşta 81 erkeğe, aynı yaş grubuna ait 100 kadın oranı bulunuyor. En yaşlılar arasında her 100 kadına 53 erkek oranı vardır. Otuz beş yaştan sonra insanlar günde yaklaşık yüz bin beyin hücresi kaybedebiliyor. EKOLOJİ (Çevre bilimi) Ekoloji ayırım Seviyeleri Ekosistem Orman ekosistemi Çöller, deniz ve kutup ekosistemi Canlı dünyada ilişkiler Öğrenci, devamdaki sayfaları inceledikten sonra şu yeteneklere sahip olacaksın: • • • • • • • • ekoloji terimlerini adlandırabileceksin ve açıklayabileceksin; canlı dünyayı etkileyen yaşam ortamındaki temel koşulları sayabileceksin; yaşam toplulukları, yaşama yerleri ve ekosistemler türleri için örnekler verebileceksin; birimin yaşam topluluğunda yerini anlayacaksın; iklim koşullara bağlı olarak orman türlerini sayabileceksin; ılıman bölge ormanlarında, yağmur ormanlarda, çöllerde, kutup bölgelerinde ve deniz ekosisteminde ekoloji koşulları ve yaşam topluluklarını sayabileceksin; yırtıcılık, sembiyoz ve asalıklığın (parazitliğin) nedenlerini tanıyabilecek ve açıklayabileceksin; insanın ekosisteme etkisini anlayabileceksin. Tanıyacağın terimler: Birim Yaşam Topluluğu Yaşama yeri Ekosistem Ilıman bölge ormanları Yağmur ormanları Çöl Deniz Ekosistemi Kutup ekosistemi Sembiyoz Asalıklık Yırtıcılık EKOLOJİ AYIRIM SEVİYELERİ İnsan yaşadığı ortama nasıl bağlıdır? Ortamdan ayrı olarak yaşayabilir mi? Yaşam ortamı bir bitkisel ya da hayvansal türün yaşadiği yerdir. İnsanın da kendi yaşam ortamı var ve onda yalnız kendi başına yaşamıyor. Bitkilerle ve hayvanlarla beraber yaşıyor. Organizmaların yaşadıkları ortamda canlı ve cansız doğadan koşullar beraberliği hükmediyor. Yaşadıkları ortamda organizmalar nefes alıyorlar, besleniyorlar, büyüyorlar, gelişiyorlar ve tüm yaşam fonksiyonları gerçekleştiriyorlar. Yaşam ortamındaki koşullar bu fonksiyonarın gerçekleştirilmesini sağlıyor. Yeryüzündeki tüm canlı organizmalar su, hava ya da kara yaşam ortaRes.24.1 Yaşam ortamı mında yaşıyorlar. Su yaşam ortamında balıklar, kabuk balığı, su yengeçleri, yosunlar ve başka hayvanlar yaşıyor. Onlardan bazıları solungaçlarla nefes alıyor ve suda çözelmiş oksijeni kullanıyorlar. Onlar su içinde hareket ediyor ve tüm hayat süreçlerini suda gerçekleştiriyorlar. Hava ortamı büyük sayıda kuşlarla, böceklerle ve bazı başka hayvanlarla doldurulmuştur. Bu hayvanlarda hayat süreçlerin büRes.24.2 Su yaşam ortamı yük kısmı havada gerçekleşiyor. Hayvanlar havadaki oksijeni kullanıyor. Kara yaşam ortamında hayvanların en büyük kısmı yaşıyor. Onlardan bazıları karada bazıları ise toprak içinde yaşayabiliyorlar. Toprak içinde yaşayan hayvanlar, hayat süreçlerini daha az ışıkta yapmaya uyum sağlamışlardır. Hayvanlar akciğerler ya da boru sistemi yardımıyla nefes alıyorlar ve havadaki oksijeni kullanıyorlar. Res.24.З Hava yaşam ortamı Ekoloji, canlı organizmaların dağıtımı ve organizmaların yaşam ortamıyla bağlarını inceleyen bilim dalıdır. Her ekoloji ortamı belli bir organizasyon seviyesine sahiptir. Bir ortamda varolan ekoloji faktörleri cansız ya da canlı doğadan kaynaklanabilir. Su-nem, hava, güneş ışığı, toprak, sıcaklık cansız doRes.24.4 Kara yaşam ortamı ğadan kaynaklanan ekoloji faktörleridir. Bitkiler ve hayvanlar, bitkiler arasında ve hayvanlar arasında tüm karşılıklı etkileri canlı doğadan kaynaklanan ekoloji faktörleridir. Ekoloji faktörleri bir gün içinde değişebilir, mevsimlerin değişmesiyle değişebilir vb. Birim Popülasyon Yaşam topluluğu Ekosistem Biyosfer Res.24.5 Ekoloji organizasyonun seviyeleri Birim ekoloji ilişkilerin temelini tanımlıyor. Birim, yaşam ortamıyla ilişki kuran canlı sistemdir. Belli bir yerde yaşayan birim grupları popülasyon oluşturuyor. Bir yerde yaşayan tüm organizmalar yaşam topluluğu oluşturuyor. Bir çayırda yaşayan bitkiler ve hayvanlar çayırın yaşam topluluğunu oluşturuyor. Yaşam toplulukları doğal ya da yapay olabilir. Ormanlar, otlaklar, bataklıklar, göller doğal yaşam topluluklarıdır. Onlar insanın katkısı olmadan, doğal olarak oluşmuş ve kalıyorlar. Bahçeler, parklar, bağlar, meyve bahçeler gibi yaşam toplulukları yapaydır ve onlar insan tarafından yapılmış ve korunuyorlar. Bu toplumlarda daha az bitki ve hayvan türleri yaşamaktadır. Res. 24.6 Doğal yaşam toplulukları Yaşam ortamında özel ekoloji faktörlerin etkilediği yerlere yaşama yeri denir. Böyle yaşama yerleri özel bitkiler ve hayvanlarla doldurulmuştur. Bir yaşama yerinde benzer ekoloji faktörleri geçmektedir. Yaşama yeri deniz kıyisı, bataklık, orman kısmı ve benzeri yerler olabilir. Res.24.7 Yapay yaşam toplulukları Yaşam ortamı nedir? Yeryüzünde canlı organizmaların yaşadıkları üç yaşam ortamının koşullarını açıklayın. Ekoloji neyi inceliyor? Birim nedir? Yaşam toplulukları nasıl olabilir? Yaşama yeri nedir? Okul parkını gezin ve doğal etrafı hakkında konuşun. Etrafınızdaki yaşam toplulukların türlerini gözetleyin ve inceleyin. Yerel etrafınızda yaşam toplulukları için proje yapın. Bir hayvan (birim), bir bitki ya da yerel ırmağı gözetleyerek günlük defteri yapın. Yaşam toplulukları biyosenoz da olarak adlandırılır, yaşama yerine ise biyotop denir. EKOSİSTEM Biyosfer hayatın bulunduğu atmosferin, litosferin ve Ekoloji orgahidrosferin bölümüdür. Biyosfer tüm ekosistemleri içerinizasyonun seviyeleri hangileridir? yor. Ekosistem yaşam ortamının canlı ve cansız bölümBeslenme zinciri nedir? lerin işlevi bağımlılığını tanımlıyor. Canlı organizmaların biyosferde hayatta kalmaları için besin ve oksijen gerekiyor. Bu koşulları bitkiler fotosentez süreciyle sağlıyorlar. İnsanin etkisi altında olmayan yaşam ortamları doğal ekosistemidir. Orada ortaya çıkan koşullar organizmaların gereklerine uyumludur. Her ekosistemde organizmalar ve ortam arasında büyük sayıda karşılıklı etkiler gerçekleşiyor ve bunların ekosistemin korunması için büyük önemleri vardır. Yaşam topluluğu, yaşama yerin değişmiş hayat koşulların etkisi altında değişiyor. Ancak yaşam topluluğundaki değişikliker yaşama yerini değişRes.25.1 Ekosistemler tiriyor. Göl, göl sistemini tanımlıyor ve göl alanı (yaşama yeri) ve o alanda yaşayan canlı dünyayı (yaşam topluluğunu) içeriyor. Böyle ekosistemler bir orman, çöl, ırmak, deniz ve benzerleridir. Ekosistemler içeriğine ve büyüklüğüne göre birbirinden farklıdır. Ekosistemlerin özelliklerinden biri, onların devamlı olarak değişmesidir. Bir ekosistemde önde gelen hayatın bölümlerden biri enerji bulunmasıdır. Ekosistemde her ne yaşarsa hayatta kalmak için enerji kullanıyor. Yeryüzünde hayat için en önemli enerji kaynağı güneşten geliyor. Bitkiler güneşten gelen ışık enerjisini besin üretmek için kullanıyorlar. Bu organizmalara üreticiler denir. yıl Res.25.2 Ekosistemin değişmesi Diğer organizmaları yiyerek enerji alan organizmalara tüketiciler denir. Bu enerji akımı beslenme zincirini oluşturuyor. Zincirin her halkasının belli bir yeri var. Beslenme zincirinde tüketiciler en büyük sayıdadır, ondan sonra otçullara giderken sayı azalıyor, devamda hepçiller geliyor ve sonunda etçiller en az sayıdadır. İnsanın ekosistemin üzerine kendi etkisi Res.25.3 Beslenme zinciri vardır. İnsan ormanları kullanıyor ve yokediyor, bazı ekosistemleri ekilebilir ova haline getiriyor, çimen biçmesini yapıyor ve benzer. Bu etkiniklerle insan orada yaşayan yaşam toplulukların büyük ya da küçük bölümlerini yokediyor. İnsan kendi etkinlikleriyle doğayı değiştirerek yapay ekosistemler oluşturuyor. Kendi ortamında insan devamlı olarak yaşama yerleri, köprüler ve yollar, fabrikalar ve başka yapılar inşa ediyor. Kendi gereklerine uyum sağlamak için doğal ortamı değiştiriyor, fakat bitkisel ve hayvansal türlerin arasındaki dengeyi bozuyor. İnsan bataklıkları kurutarak verimli toprağa dönüştürüyor, fakat burada yaşayan organizmaların yaşama yerlerini yok ediyor. Ormanları keserek insan ısınma için odun ve yapı malzemeleri elde ediyor, fakat ardından hayvan türlerine yaşamı Res.25.4 Beslenme zincirinde yersiz bırakıyor, erozyonu artırıyor, fotosentez süüyelerin sayısal temsilliği recini engelliyor ve benzer. Orman ya da çayır ekosistemin çizimini yap ve bu ekosistemlerde bitkisel ve hayvansal topluluklarına ait olan tipik temsilcileri kullan. Ekositem örnekleri için konuşun. Ekosistem nedir? İnsanın ekosistemde etkilerini açıkla. Ekosistemlerde birkaç biyo-jeokimyasal döngüler oluyor. Onlardan bazıları şunlardır: su döngüsü, asitli yağmurlar, azot döngüsü, karbon ve oksijen döngüsü. Biyo-jeokimyasal döngüsü organik olmayan maddelerin atmosferden ya da topraktan canlı organizmalara girmesi ve yeniden geri dönmesini tanımlıyor. ORMAN EKOSİSTEMİ Kaç çeşit Orman ağaçlarla yoğun olarak doldurulmuş alanı taorman tanıyorsun? nımlıyor. Orman yaşam topluluğun gelişmesi için nemin Bir orman ekosisteminve sıcaklığın yeterli miktarda olması önemli koşuldur. Her de, yaşam ortamını kim orman belli bir iklim alanına bağlıdır. Orman ekosistemin yaşam topluluğunu ise toprak, su, sıcaklık ve ışık gibi belli koşullara göre farklı kim temsil ediyor? özellikleri vardır. Toprakta büyük miktarda nem ve ölmüş bitkisel parçalardan kaynaklanan besleyici maddeler vardır. Suyun büyük bölümünü kara yosunlar emmiyor ve bu şekilde nem daha uzun süre kalıyor. Ormanda sıcaklık, bulunduğu yerin iklim koşullarına, ışıklandırılmasına, rüzgarlara açıklığına ve deniz seviyesinin yüksekliğine bağlıdır. Kış mevsiminde ormanda sıcaklık daha yüksektir, çünkü yoğun gölgelik rüzgarın fazla hareketlenmesine engel oluyor. Ağaçların yoğun gölgeliğinden dolayı Res.26.1 Orman ormanın alt tabakalarında ışık az miktarda geliyor. Sahip olduğu özelliklere ve bulunduğu yere göre ormanlar: Ilıman bölge ormanları ve tropikal yağmur ormanaları olarak ikiye ayrılıyor. Ilıman bölge ormanları kuzey yarıküresinde bulunuyor, Kuzey Amerika’da, Kuzeydoğu Asya’da ve Batı ve Orta Avrupa’da. Bu ormanlarda yaprak döken ve iğne yapraklı yüksek ağaçlara, çalı ve alçak bitkilere rastlanıyor. Ilıman bölge ormanların temel özellikleri şunlardır: • bir yıl icinde eşit miktarda biriktirilmiş yağışlar; • toprak verimlidir ve ölmüş bitkilerin ve hayvanların dağılmış kalıntılarıyla zenginleştirilmiştir; • ışığın girmasine izin veren orta yoğunluk, iyi gelişmiş ve zengin bitki örtüsü; • meşe, kestane, kayın, akçaağaç, söğüt gibi ağaçların geniş yaprakları var ve yılda bir kez dökülüyor, ilkbaharda ise çiçekli bitkiler meydana geliyor; • hayvanlardan sıncap, tavşan, kuş, geyik, dağ aslanı, kurt, tilki, siyah ayı, kızıl tilki, atmaca, ağaçkakan, böcekler, ceylan, örümcek ve başka hayvanlar vardır. Ilıman bölge ormanlarında mevsim yağış dağılımına göre şöyle ayrılmıştır: • nemli iğne yapraklı ve yaprak dökmeyen geniş yapraklı ormanlar yağışlı kışlar ve kurak yazlarla tanımlıyorlar, yağışlar genelde kış mevsiminde yağıyor, kışlar ise nispeten hafiftir; • kuru iğne yapraklı ormanlar, yüksek denizüstü seviyesinde bulunuyor ve düşük yağış miktarıyla karakterize edilir; • Akdeniz ormanların kış mevsiminde yağışlar vardır; • ılıman yaprak dökmeyen ormanlar, hafif kışlar ve yüksek miktarda yağışları vardır; • ılıman geniş yapraklı ormanlar, buzsuz hafif kışlar, yüksek miktarda yağan yağışlar bir yıl içerisinde eşit olarak dağıtılmıştır. Tropik yağmur ormanları zengin bitki örtüsünü sağlayan bütün yaz boyunca ıslak ve sıcak iklimle karakterize ediliyor. 60 metreye kadar uzun ağaçlar, kısa ağaçlar, az miktarda ışığa gereği olan büyük yapraklı çalılar, palmiyeler ve ağaç eğreltiotular içeriyor. Çok sayıda bulunan sürüngen gövdeleri örtüyor, içinde ise yılanlar, kırkayaklar, örümcekler saklanıyor. Tropik sarmaşıklar ağaçlar etrafında örgülenip asık duruyorlar ve onlarda maymunlar sallanıyor. Bu ormanların özellikleri şunlardır: • ortalama sıcaklık 20-25 °C arasındadır, yıl boyunca az değişiyor; • yağışlar yıl boyunca eşit olarak yağmakta; • toprak besleyici maddelerle zengindir; • tropik ormanlar çok tabakalıdır, alt tabakalara az miktarda ışık giriyor; • bitkisel dünyadan çok farklı türler var, asma bağları, kara yosun, orkidlere rastlanabilir; • hayvanlardan kuşlar, yarasalar, küçük memeliler ve böcekler vardır. Tropik yağmur ormanları, yağışların mevsim dağıtımına göre şöyle ayrılır: • kurak mevsim olmayan yaprak dökmeyen ormanlar; • mevsim ormanı, kısa kurak dönemler ve çok nemli tropik bölgeler; • nemli ya da kuruyaprak döken ormanlar, kurak mevsimde yağışların azalmasıyla artıyor (tüm ağaçlar yaprak döküyor). Res.26.2 Yaprak döken orman Res.26.3 İğne yapraklı orman Orman ekosisteminden bitkisel ve hayvansal topluluklarının tipik temsilcilerin resimlerini kullanarak orman ekosistem çizimi yapın. İnternet kullanarak, farklı orman türleri ve onların bitki ve hayvan temsilcilerini arayın ve gözetleyin. Res.26.4 Yağmur ormanı Tropik yağmur ormanları yeryüzüne gereken oksijenin %40’ını üretiyor. Her saniye bir buçuk hektar orman feci sonuçlarla yok oluyor. Şu anda tüm dünyada reçeteyle satılan 121 ilaç, yağmur ormanın bitkisel kaynaklardan üretiliyor. Orman ekosistemi nedir? Ilıman bölge ormanları açıkla. Yağmur ormanlarını açıklayın. ÇÖL, DENİZ VE KUTUP EKOSİSTEMİ Çöl Ekosistemi Çölde hangi bitkiler ve hayvanlar yaşıyor? Kutup alanlarında nasıl iklim koşulları vardır? Deniz yaşam ortamı olarak hangi özellikleri vardır? Çöl, ortalama yıllık yağışların 250 mm’den fazla seyrek olan yerlerdir, buharlaşma ile kaybolan su miktarı ise yağışlarla elde edilen su miktarından çok daha fazladır. Çölün, hiçbir hayat formu olmadığı için kuru toprak gibi görünmektedir. Buna rağmen ekosistemde hayat vardır. Çok sayıda bitki ve hayvan türleri ilk bakışta verimsiz olarak görünür, koşullara sahip olan çöllerde, fakat bunlar kimi koşullarla uyum sağlanmıştır. Çöl ekosisteminde iklim, hayat formların varolması için en önemli faktördür. Çöllerde gün içinde sıcaklık 50°C’ye kadar yükselebilir, geceleyin ise 5°C’ye kadar düşebilir. Böyle aşırı sıcaklıklarda hayat formları için zor oluyor. Çöller, hayvan krallığında büyük sayıda türler için yaşam yeridir. Diğer ekosistemlerin coğunluğunda olduğu gibi, çöl ekosisteminde de bitkiler üreticidir, bitkilerle beslenen kemirgenler, böcekler ve yılanlar tüketicidir. Beslenme sincirin tepesinde yırtıcı kuşlar ve memeliler bulunuyor. Çöllerde en yaygın hayvanlar çöl kaplumbağaları, çıngıraklı yılanlar, şahinler, deve kuşlar, kangarular, fareler ve başkalarıdır. Bu hayvanların çoğu akşamcıdır ve akşam sırasında etkindir, gündüzü ise toprak altında gömülmüş olarak zamanı geçiriRes.27.1 Çöl yorlar. Böyle uyumun sağlanmasıyla yüksek sıcaklıklara karşı mücadele etmeye yardım oluyor. Çöl bitkileri diğer ekosistemlerdeki bitkilerden farklıdır, çünkü çok daha az suyla yaşamaları ve büyümeleri gerekiyor. Bitkilerin kökleri sığ köklüdür, öyleki suyu emebiliyorlar. Çöl bitki örtüsü deyince, sadece kaktüsler aklımıza geliyor. Oysa ki dünyanın farklı çöllerinde farklı bitkiler bulunabilir. Res.27.2 Çöl bitkileri Bu ekosistemde yaşayan hayvanlardan birkaç tür büyük memelilerde mevcuttur. Bunların arasında en tanıdık çöl hayvanı devedir. Çöl ekosisteminde bulunan diğer hayvanlar: tilkiler, tavşanlar, fareler, küçük kemirgenler, karıncalar, yılanlar, böcekler, birkaç kuş türü, kırıkkanatlı böcekler ve kertenkelenlerdir. Çöl ekosisteminde yaşayan hayvanlar kendi vücut sıcaklığını kontrol ederek sıcak günlerde ve soğuk akşamlarda hayatta kalmak için uyum sağlanmış. Çöl ekosistemin kırılgan dengesi, bugünkü zamanda insan etkinliklerinden zarar görmüştür. Çöl ekosisteminde beslenme zincirinde yer alan hayat formlarını bilmek ve anlamak çok önemlidir, çünkü bu gibi şekilde bu ekosistemin korunmasi için gereken önlemler alınabilir. Res.27.3 Çöl hayvanları Deniz Ekosistemi Deniz ekosistemi gezegenimizde en büyük su sistemlerin bölümüdür. Deniz ekosistemi çok sayıda farklı türlerin yaşama yeridir. Deniz besinin temelini oluşturan küçük organizmalardan, balinalara gibi büyük memelilere kadar. Bu ekosistemde kalamalar, midyeler, deniz yıldızları, balıklardan ton, uskumru, köpek balıkları ve başka hayvanlar yaşıyor. Bu ekosistemde kuşlar da vardır. Deniz ekosisteminde yaşayanlar ikiye bölünmüş: deniz dibinde yaşayanlar ve serbest olarak su yüzeyinde yaşayanlar. Diğer ekosistemlerde olduğu gibi, burada da besin ve enerji üretimi için besleyici maddeler ve ışığa gerek vardır. Deniz suyuna giren ışık, daha büyük derinliklere giderek azalıyor. Bundan dolayı fotosentez sadece su yüzeyinde gerçekleşiyor. Sıcaklık, ışık ve deniz suyun hareketlenRes.27.4 Deniz mesi ekosistemlerin genel durumu için önemli faktörlerdir. Deniz ekosistemin çeşitliği ve verimliliği insanın hayatta kalması için de büyük önemi var. Deniz yaşama yeri olarak deniz canlı dünyasına zengin besin kaynağıdır. . Res.27.5 Deniz hayvanları Deniz ekosistemlerin önemi aşırı balık avı, deniz kıyısının gelişimi, havanın kirlenmesi, egzotik türlerin yayılması gibi insan etkinliklerin artması, büyük zararlara yol açıyor ve deniz için ciddi tehlike oluşturuyor. Kutup Ekosistemi Res.27.6 Kutup ekosistemi Kutup ekosistemleri, kutuplar yakınlığında bulunan kuşaklardır. Kuzey kutubun etrafında bulunan alana Arktik denir, güney kutubun etrafında bulunan alana ise Antarktik denir. Arktik alanında iklim kutupsaldır ve düşük sıcaklıklar, daimi kış, daimi kar ve buz özellikleriyle tanımlanıyor. Orada kutup ayısı, foklar, morslar ve balinalar yaşıyor. Bitkilerden kara yosun ve likenler vardir. Buranın nüfusunu Eskimolar oluşturuyor ve onlar buzlu evlerde yaşıyorlar. Eskimolar genelde avcılık ve balıkcılıkla uğraşıyorlar. Antarktik’te insanlar yaşamıyor ve canlı dünya bakımından çok yoksuldur. Kutup alanların kısa yazları, uzun ve soğuk kışları vardır. Oralarda sadece iyi uyum sağlamış hayvanlar yaşayabiliyor, örneğin vücudun sıcaklığını koruyacak, kalın deri ve yağ tabakaları olan hayvanlar. Kutup memelilerin fazla sıcaklığı kaybetmemek için genelde küçük kulakları ve burunları var. Penguenler, balinalar, foklar ve deniz kuşları soğuk denizlerde avlıyorlar, sığırlar ise tundralarda yetişen bitkilerle besleniyorlar. Onlar bütün sene boyunca tundralarda yaşıyorlar. Kutup ayıları sadece Arktik’te, penguenler ise sadece Antarktik’te yaşıyor. Okyanus, besleyici maddelerle zengindir ve balıklara, deniz kuşlara ve balinalara gereken hayat koşulları sağlıyor. Arktik kısmen buzlanmış okyanustur ve mevsimleri kar tabakası ve buzun etkisi altında farklı manzaralarla çevrilidir. Antarktik okyanusla çevrelenmiş kıtadır. Yeryüzünde en soğuk ve Res.27.7 Kutup alanlarda yaşayanlar en kurak kıtadır. Antarktik’te buzun kalınlığı ortalama olarak yakın 2.000 metredir. Antarktik’te kara omurgalılar yoktur, ancak deniz kuşlardan oluşan büyük popülasyon vardır. Yaklaşık 45 kuş türü Antarktik’te yaşıyor. Dünyadaki fokların büyük kısmı Antarktik etrafındaki okyanusta bulunuyor. Antarktikte yerli nüfus yoktur. Tundra Arktik kuşağı etrafında, kuzey iğne yapraklı ormanlar ve kuzey kutubu etrafında kalıcı buz tabakası arasında bulunan alandır. Tundra’nın yüzey toprağı sadece birkaç hafta sürer, yaz boyunca eriyor, yüzey altındaki zemini ise her zaman buzludur. Bundan dolayı bitki örtüsü köklerini çok derin salamıyor. Burada küçük çalılar, yosunlar ve alçak ağaçlar bulunabilir. Res.27.8 Tundra Çöl ekosistemin özellikleri nedir? Çölde yaşayan hayvanların ne gibi uyumlar sağlamaları gerekiyor? Deniz ekosistemde yaşayan canlıları say. Kutup ekosisteminde yaşayan hayvanların ne gibi uyumlar sağlamaları gerekiyor? Tundra’yı açıkla. Çöl ve kutup ekosistemlerinde yaşayan bikilerin ve hayvanların sağladıkları uyumlar hakkında araştırma yap. Vaha yeraltı suların yüzeye çıkan, çölde bulunan küçük verimli alandır. Antarktik’te sıcaklık 25°C dereceden -89°C dereceye kadar değişiyor. Yeryüzünde ölçülmüş en düşük sıcaklık -89,2°C derecedir ve bu sıcaklık Antarktik’te ölçülmüştür. CANLI DÜNYADA İLİŞKİLER Bir yaşama Doğada bitkiler, hayvanlar ve mikroorganizmalar ara- yerinde canlı organizmalar sında geniş ilişki dizileri meydana geliyor. Bu ilişkilerin birbirine nasıl bağlıdır? bazıları yaşam döngüsünden uzun süren dönem içinde türlerin yakınlığıyla tanımlanıyor, diğerleri ise tüm hayatı boyunca süren yakınlığıyla tanımlanıyor. Sembiyoz beraber yaşayan iki organizma arasında ilişki ya da iki farklı organizmanın birleşmesidir. Sembiyoz ilişkileri her tarafa yaygındır. Bunlar ekosistemlerin çerçevesinde, bizim evimizde, bizim vücutlarımızda meydana geliyor. Bu ilişkiler yaşadığımız kompleksli sistemlerin korunması için büyük Res.28.1 Sembiyoz önem taşıyor. Sembiyoz ilişkileri, mercan polipler ve yosunlar arasında meydana gelen ilişkiden dolayı mercanlı kayalıkların varolmasından sorumludur. Sembiyozda iilişkinin en az bir üyenin faydası var, diğerin: • hiçbir faydası olmayabilir- komensalizm; • faydası olabilir - mutualizm; • yaralanbilir ya da zarar görebilir- asalıklık (parazitizm). Res.28.2 Komensalizm Komensalizm birbirine yakın yaşayan iki farklı organizmanın arasında ilişki türüdür. Bir organizmanın diğerin etkinliklerinden faydası var, diğerin ise birinci organizmanın etkinliklerinden ne yaralanır ne de faydası var. Örneğin, bir bitki üzerine büyüyen diğer bitki, ancak asalıklı olmayan bitkiler büyük ekoloji faydası kazanıyor. Çok sayıda meyve ağaçlar bazı memelinin tüylerine bağlanan ürünler üretiyor ve memelinin hareket etmesiyle tohumlanıyor. Mutualizm birbirine çok yakın yaşayan iki farklı organizma arasında tanımlanan ilişki türüdür ve Res.28.3 Mutualizm her iki organizmanın diğer organizma etkinliklerinden faydası var. Baklagiller ve bazı başka bitkiler, köklerinde küçük topçuklar yaratan bakteriler tarafından kolonize ediliyor. Bu bakteriler azotu köke bağlıyor. Azot tüm organizmalara gereken temel elementtir. Bu şekilde bitkiler azotu kullanabiliyorlar. Hayvanlarda, mutualizm birçok otçul hayvanlar ve sindirim sistemin mikroorganizmaları arasında meydana geliyor. Toynaklı ve bazı başka hayvanlar, selülöz içeren bitkiler yiyorlar. Bu hayvanlarda selülözu ayrışabilen enzimleri yoktur ve bunu onlarda yaşayan mikroorganizmalar yapıyor. Asalaklık (parazitlik) birbirine yakın yaşayan iki farklı organizma arasında ilişki türüdür ve organizmalardan biri, parazit organizması, diğer organizmadan ya da ev sahibinden faydası var. Bazı parazit bakterileri insanda normal flora olarak yaşıyorlar, ve bazı hastalığın meydana gelme olanağı bekleniyor. Tenya (bağırsak kurdu) ev sahibin ince bağırsağında yaşayan parazittir ve onun besinini kullanıRes.28.4 Parazitlik yor, ev sahibi ise zayıflıyor. Bitkilerde ve hayvanlarda meydana gelen tüm bakteri, mantar ve virüs hastalıkları parazitlik örnekleridir. Yırtıcı – Av İlişkisi Sembiyozu Yırtıcı, başka organizma yiyen organizmadır. Yırtıcı hayaçıkla. van ve av için bazı örnekler aslan ve zebra, tilki ve tavşan, şahin ve tavuk vb. En hızlı aslanlar besin yakalayabilmekle Komensalizm nedir? Bitki-böcek ilişkisiyle hayatta kalıyorlar. En hızlı zebralar aslanlardan kaçabilir ve hayatta kala- mutualizmayı açıkla. bilirler. “Yırtıcı” ve “av” terimleri hemen her zaman hayvan Yırtıcı-av ilişkisi yiyen hayvanlar için kullanılıyor, ancak aynısı bitkiler için için birkaç örnek say. de geçerlidir: tavşan ve marul, çekirge ve yaprak. Res.28.5 Yırtıcı - av Tropik yağmur ormanlardan birçok ağacın, köklerindeki mantarlarla sembiyoz ilişkisi var. Mantarla ağaçlardan enerji alıyor, verimli olarak ise ağaca fosfor ve diğer besleyici maddeler veriyor. Endoparazitler insan ya da hayvan vücudunun içinde yaşayan parazitlerdir. İki organizma arasında sembiyoz ilişki örnekleri açıklayın. Ev sahibi ve parazit arasında parazitlik örnekleri verin. Suyguncunun ava karşı ilişkisini açıkla. Yaşama yerlerinde canlı organzimalar arasındaki ilişkiler hakkında bilgiler biriktirin ve sizin tarafınızdan biriken bilgiler temeli üzerine konuşun. HER GÜNLÜK HAYATTA DOĞA BİLİMLERİ Her günlük yaşamda doğa bilimlerin kullanımı Her günlük yaşamda ölçme süreçleri Besin üretimi Konservelenmiş besin İnsan için kullanılan maddelerin üretimi Öğrenci, şu sayfaları öğrendikten sonra şunları bilceksin: • • • • • • • • • • • • hergünlük yaşamda doğa bilimlerin geniş alanda kullanımlı olduğunu anlayacaksın; doğa bilimlerin ve teknoloji buluşların arasında bağlantısını göreceksin; insan büyük buluşlara uzun süren araştırmalar yapmakla gelmiş, bazı defa ise tesadüfen gelmiş olduğunu anlayacaksın; ölçmenin, okumağın ve sonuçların yorumlanmasının önemini, yeni buluşlar için önemli faktörlerin olduğunu göreceksin; ölçmeyi araçların yardımıyla okumayı öğreneceksin; besinin elde edilmesi ve iyi durumda korunması için doğa bilimlerin önemini göreceksin; ekmeğin, sirkenin, ekşi sütün, turşunun elde edilmesini bazı mikroorganizmaların varlığıyla bağlayacaksın; ekmek, ekşi süt ve sirke elde etme süreçlerini açıklayabileceksin; mikroorganizmaların olumlu ve olumsuz etkileri için örnekler verebileceksin; besinin iyi durumda korunması için süreçler sayacaksın (kurutma, dondurulma, ekşileştirme); cam ve cam ürünlerin nasıl elde edildiğini açıklayabileceksin; araştırma yoluyla yeni malzemelerin (plastik maddeler ve ilaçlar) elde edildiğini anlayacaksın; Tanışacağın terimler: Teknoloji buluşlar Besin Mikroorganizmalar Maya Süt ürünleri Sirke Besinin konservelenmesi Cam Plastik Malzemeler İlaçlar Geri Dönüşüm Yel değirmeni Su değirmeni Güneş kollektörü Geri Dönüşüm Temiz içme suyu, eksikliği ve çözüm yolları Su ve hava ortamında hareket etmek Farklı enerji şekillerin elde edilmesi • • • • • • • • • doktordan tavsiye almadan ilaç kullanılma tehlikeli olduğunu anlayacaksın; geri dönüşümün gerekliği ve faydalı olduğunu açıklayacaksın; kullanılmış malzemelerin (kağıt, cam, metal ve plastik) geri dönüşüm için sınıflandırma alışkanlığını kazanabilmek; yeniden kullanılabilen ürünleri sayabileceksin; temiz içme suyun önemini ve gereki olduğunu açıklayacaksın; deniz suyunu içme suya temizlenmesini açıklayacaksın; hidro/aerodinamik şekilli nesnelerin ortamda daha hızlı hareket ettiklerini keşfedeceksin; hergünlük yaşamda enerjinin bir şekilden başka şekile dönüşü için örnekler vereceksin (yeldeğirmeni, su değirmeni, hidrosantral, güneş kollektörü, lazer, bisiklet dinamosu, ampül, mikser, ısıtıcı); yeni teknolojilerde ışığın kullanımını öğreneceksin (lazerler). HER GÜNLÜK HAYATTA DOĞA BİLGİLERİN UYGULANMASI Doğa bilimlerden kazanılan bilgilerin nerede kullanım gördüğünü hatırla? Res.29.1 Doğa Bilimlerde araştırma Bilimin ve teknolojinin bizim hayatımızla bağlı olduğunu anlamak için doğa bilimlerin tanınması önemlidir. Doğa bilimler doğanın ve canlı organizmaların incelenmesiyle ilgileniyor. Doğa bilimler doğayı inceliyor ve insan ile doğa arasındaki bağlantıyı inceliyor. Bilim alanında yapılan araştırmalarla harika buluşlardan elde edilmesine yol açtı. Sizin etrafınızda bulunan her şey bilimle ve teknolojiyle bağlı olduğunu biliyor muydunuz? Sabah uyandığımız zamandan, akşamı yatmamıza kadar her şey bilim ve teknolojinin etkisi altındadır. Hergünkü yaşamda doğa bilimler Biyoloji canlı varlıklar için bilim dalıdır ve canlı doğayı inceliyor. Biyoloji canlı organizmaların özelliklerini ve davranışlarını, onların kökenlerini, aralarındaki karşılıklı olarak bağlılığını ve canlı organizmaların yaşam ortamına karşı ilişkileri inceliyor. Biyoloji hakkında bilgilerin uzak bir geçmişi var. Bu geçmiş daha ilkel insanlardan kaynaklanıyor. Besin toplarken bitkileri ve hayvanları birbirlerinde ayırt etmeye ve ondan sonra bitkileri yetiştirmeye ve hayvanları evcilleştirmeye başlamılar. Bitkiler ve hayvanlar yaşaRes.29.2 Bitkisel çay mak için gereken koşullar hakkında bilgiler edinmişler. Bundan sonra da canlı organizmaların çoğalma şeklini öğrenmeleri gerekiyormuş. Biyolojinin bizim her günlük hayatımızla yakın bağlantıları vardır. Örneğin, yediğimiz besin, nefes almak, salgılamak ve çoğalmak gibi yaşam süreçlerin gerçekleştirilmesi için organizmaya biyolojik gereğidir. Biz aynı zaman doğada canlı ve cansız organizmalar arasındaki farkları anlıyoruz ve canlı varlıkların hayatta kalmaları için gereklli olduğunu biliyoruz. Biyolojinin bizim her günlük yaşamda olan önemi, farklı organizmalar arasında birleştirici prensiplerini bulmayı çalışmakla ortaya çıkıyor. Biyolojini her günlük yaşamda olan önemi besin ve giyim üretiminde, kağıt ve boyalar üretimi için ham malzemeleri sağlamakta, balıkların, hayvanların, sebze ve meyve kültürlerin bakımında ve başka alanlarda görülüyor. Tıpın gelişmesi de biyolojinin her günlük yaşamımızda önemi varolduğunu gösteriyor. Hastalıkların ve hastalıklara yol açan nedenleri önlemek için ilaçların buluşuyla insanın acısını indirmeye yönelik biyolojinin bilinç yoludur. Biyolojinin her günlük yaşamda önemi, ayrıca, kalıtsal hastalıkların bulunması ve tedavisini yapmak. Biyolojinin yaşam ortamını kirlenmesi kontrolünde de önemli rolu vardır. Kimya, süpstansların özelliklerini, içeriğini ve yapısını inceleyen ve kimyasal tepkilerde meydana Res.29.3 Su gelen değişikliklerle ilgilenen bilim dalıdır. Kimya madenlerin, kömürün, odunun, tuzun, fosil yakıtların ve diğer doğal ürünlerin ve onların işlenmiş maddelerin özelliklerini araştırıyor. Her insan, doğduğu andan her günlük yaşamında kimyanın büyük önemi olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. Kimyanın her günlük yaşamda gerçekten nasıl kullanımı vardır? Genelde kimyanın kullanımı sabah uyandığımızla başlıyor. İnsanların çoğu alarm ya da radyoyla uyanıyor. Her evde bulunan bu ev aletleri piller içeriyor ve bu durum onları kimyaya bağlı olduğunu ortaya koyuyor. Evde her günlük yaşamda kullandığımız sıradan aletlerde ve aygıtlarda içerilen maddelerin bulunması ve öğrenmesinde kimyanın önemli rolü vardır. Kimya ayrıca sabunların ve başka temizlik ürünlerin üretimiyle ilgileniyor. Kimya olmadan, bu maddeler ya da onların karışımı tehlikeli olabilir ya da bu ürünler var olamaz. Bir gün içinde, kimyanın etkisi olmadan hemen hiçbirşey yapamazsınız. Diş macunu kimyasal maddeler içeriyor, içtiğimiz süt kimyasal eleman olan kalsiyumu içeriyor ve benzer. Odunun yanması ve demirin paslanması kimyasal tepki örnekleridir. Kimya, dünyayı anlamamızı sağlayan ve hayatımızı kolaylaştıran heyecanlı deneysel bilim dalıdır. Coğrafya, Yeryüzü gezegeninin yüzeyini araştıran ve inceleyen bilim dalıdır. Coğrafya daha derin bir anlamda hem doğal hem de toplumsal bilimdir, çünkü yeryüzü yüzeyinde tüm şekilleri, yeryüzünde ve atmosferde geçekleşen tüm doRes.29.4 Doğal göl ğal olayları, nüfusu ve insanların ekonomik faaliyetlerini inceliyor. Coğrafya aynı zamanda yeryüzünün doğal zenginliklerini, bitkisel ve hayvansal dünyayı inceliyor. Coğrafyanın başlangıcı eski zamanlardan geliyor. İnsanlar Güneş’e, Ay’a, yıldızlara, gök gürültüsüne ve benzer olaylara karşi ilgi gösteriyormuş. Coğrafya ticaretin ve denizciliğin gelişimiyle gelişiyormuş, özellikle de büyük coğrafya keşifler zamanında gelişmiş. Bu coğrafi bilgilerimiz, okula gitmemiz, küresel ısınmaya yol açan kirlenmeyi ve benzer her günlük etinliği anlamamızı sağlıyor. Coğrafyadan bildiğimiz şeyler şunlardır: yaşama yeri seçiyoruz, ziyaret edeceğimiz yerleri seçiyoruz ve oraya nasıl varacağımızı öğreniyoruz, bir şehirde etnik ve kültür lokantaların nerede bulunduklarını öğreniyoruz, sabit olmayan topraklı dik yamaçlarda evlerin yapılması neden zor olduğunu öğreniyoruz vb. Seller, kasırgalar, hortumlar ve depremler meydana gelen yerlerde ya da kimyasal veya nükleer endüstri santrallerden kirlenmiş olan yerlerde neden yaşamaya devam ettiklerini kendinize hiç sormuş musunuz? Fizik, enerjinin incelenmesiyle ve enerjinin maddeye karşı olan ilişkilerin incelenmesiyle ilgilenen bilim dalıdır. Fizik, günümüzün tüm doğa bilimleri kapsayan geniş bir bilim dalıdır. Bizim her günlük yaşamda kullandığımız herşey fiziğin prensipleriyle düzenleniyor. Hepimiz devamlı olarak fiziğin prensiplerine dayanarak çalışan bisikletler ve 29.5 Doğal olay otomobiller, farklı makine ve araç türleri kullanıyoruz. Bun- bulutlar dan dolayı bu araç ile aygıtlarda en basit şeyi bile anlamak için, fiziğin öğrenilmesi büyük önem taşıyor. Şekerin suya karışması fiziksel değişim için bir örnektir, ancak şeker ve su, suyun buharlaşmasıyla ve kuru şekerin kalmasıyla bunların ayrılması da mümkündür. Yeryüzünde meydana gelen tüm doğal olayları fizik açıklıyor. Onların her günlük yaşamda da kullanımı var. Fizikte keşifler tüm hayata etkileyen faklı buluşlara yol açıyor, örneğin eletrik enerjisi, motorlu araçlar ve elektroniğin tümü. Farklı tıp süreçleri ve makineleri fiziğe dayanıyor, çünkü bu makineler farklı hastalıkların teşhisinde ve tedavisinde yardımcı oluyor. Doğa bilimlerin inceledikleri konu ve belli bir sorunun çözümünü bulmakta bağlılığından dolayı, doğa bilimleri aralarında yakınlığı var. Küresel ısınma sorunu tüm doğa bilimlerle aynı önemle bakılıyor ve tüm doğa bilimlerin bilgiler yardımıyla çözülüyor. Doğa Bilimler ve Teknoloji Buluşları Teknoloji buluşları daha az ya da daha çok ölçüde doğa bilimlerle bağlıdır. Doğa bilimlerin gelişmesi hayatı kolaylaştıran ve insanlık dünyasını zorlayan çok sayıda sorunların çözülmesini sağlayan önemli buluşlarla katkıda bulunmuş. Sıradaki bölümde birkaç doğa bilim adamları ve yaşamın iyileşmesine katkı sağlayan buluşlarıyla tanışacağız. Robert Hooke hücreyi keşfeten İngiliz bilim adamıdır. Mikroskop altında mantar parçaları gözetlerken arı peteğindeki boşluklara benzeyen boşluklara dikkat etmiş ve bunları hücre olarak adlandırmış. O zamanda kullandığı mikroskopla hücrenin tüm parçaları görmek mümkün deRes.29.6 R. Hooke’un ğilmiş. mikroskopu Charles Darwin modern evrim teorisini temelini atan britanyalı bilim adamıdır. Bu teoriye göre tüm canlı formlar doğal seçimle gelişmiştir. “Beagle” gemisiyle ve biyologlar ekibiyle tüm dünyayı çapında bilimsel seferine çıkmış Gregor Mendel klasik genetiğin yatarıcısı olarak sayılan Avusturyalı botanikçisidir. Faklı bezelye türleri kullanarak ve belli özellikleri takip ederek kalıtsallık hakkında temel ilkeleri kurmuş. Louis Pasteur Fransız mikrobiyolog ve kimyacıymiş. Deneysel olarak bakterilerin insanlarda hastalıklara neden olabileceğini onaylamış. Bağlarda meydana gelen hastalıkları incelerken, bakterilerin sıcaklıkla yok edilebileceklerini keşfetmiş ve besini koruma yöntemi geliştirmiş. Bu yöntem ona göre adlandırılmıştır - pasterizasyon. Paster birçok bulaşıcı hastalıklara karşı aşı bulmuş, aşılama yöntemlerini Res.29.7 Aşılama geliştirmiş ve hasta tavşanların kurumuş omurga beynini kullanarak kuduza karşı aşı geliştimiş. Bu aşı ilk kez kuduzlu bir köpekten ısırılmış bir çocuğa kullanılmış. Alexandar Fleming, penisilyum mantarını bulan İskoçyalı mikrobiyolog ve eczacılık bilim adamıymış. Albert Einstein modern çağın kuşkusuz ki en tanıdık ve en etkileyici figürlerden biridir. Onun modern fiziğe sağladığı katkı benzersizdir. Zaman ve alan, enerji ve madde hakkında kurulmuş kavramları yıkmış. Görelilik teorisinin ve kuantum teorisinin babası olarak sayılır. Einstein teoretik fizikçiymiş – onun kullandığı tek aletler kalem ve kağıtmış. Nikola Tesla elektroteknik ve radyoteknik alanında Res.29.8 Albert Eistein hünerli araştırmacı ve mucitmiş. Tesla 19’ncu yüzyılın sonunda ve 20’nci yüzyılın başında elektromanyetizma alanından devrimsel buluşlarıyla ad yapmıştır. Tesla’nın patentli buluşları ve teoretik çalışması alternatif ceryan akımıyla ilgili tüm sistemin kurulması için temel olmuş. Onun telsiz iletişim ve radyo gösterisiden sonra “ceryanların savaşında” galip olarak ilân edilmiş. Dünya çapında en çok sayılan ve en büyük bilim adamlarından biri olmuş. Tesla’nın ayrıca robotik alanında, uzaktan kumandanın ve radarın tasarımında ve bilgisayar biliminde büyük katkıları vardır. İsaac Newton İngiliz fizikçi ve matematikçiymiş ve çok kişi tarafında tüm zamanların en büyük fizikçi olarak sayılıyor. Onun fiziğe sunduğu en büyük katkıları gravitasyon (yer çekimi) ve hareket kanunudur. Dimitriy İvanoviç Mendeleyyev elementlerin periyodik sistemin kurucusudur. Mendeleyyev’in periyodik sisteminde 68 element varmış. O zamanlarda, daha bulunmamış diğer elementlerin var olduğunu biliyormuş. Johannes Kepler Alman gök bilimcisidir. Gezegenleri ve yıldızları daha iyi gözetlemek için kullanılan alet – teleskop onun tarafından buRes.29.9 Mendeleyyev’in 1871 yılından periyodik sistemi lunmuştur. Matematiksel hesaplamalarla gezegenlerin hareket ettikleri kanunu keşfetmiş. Kepler’in kanunlarına göre, gezegenler Güneş etrafında eliptik yörüngeler (“yollar”) şeklinde hareket ediyor. Galileo Galilei İtalyan matematikçi, fizikçi ve gök bilimcisidir. Güneş lekelerini bulmuş ve yıldızlar yeryüzünden çok uzak olduğunu belirlemiş. Samanyolunun bulut olmadığı, yıldızlar kütlesi olduğunu kanıtlamış. Kendi teorilerinden dolayı kilise tarafından mahkum edilmiş. Kopernik’in teorisini reddetmek gerektirdiği duruşmada söylediği “Yine de (dünya) hareket ediyor” demeci tanınmıştır. Ansiklopedilerden, tarih kitaplarından, atlaslardan vb, önemli buluşlar ve farklı dönemlerde hayat şekli ile ilgili yazılar okuyun. Doğa bilimlerin her günlük yaşamda kullanımı için örnekler vererek sohbet edin. Biyolojiden bilgiler nerede kullanıлиѕор? Kimyadan bilgiler nerede kullanıлиѕор? Fizikten bilgiler nerede kullanıлиѕор? Coğrafyadan bilgiler nerede kullanıлиѕор? Birkaç teknoloji buluşu sayın. Aristotelеs M.Ö. 384 – 322 yılları arasında yaşıyormuş. Felsefeyle ilgilenen Aristoteles en büyük antik düşünürlerden biridir. Aynı zamanda biyoloji, tıp, fizik ve gök bilimiyle uğraşıyormuş. “Yeryüzünün uzayda sabit duran top olduğunu ve etrafında diğer gezegenlerin, yıldızların, Güneşi’n ve Ay’ın döndüğü merkez olduğunu” diyormuş. Gök bilim alanına ait olan “Gökyüzü için” eserini yazmış. HER GÜNLÜK YAŞAMDA ÖLÇME SÜREÇLERİ Hepimiz farklı nesneler arasındayız ve etrafımızda faklı Hangi olaylar gerçekleşiyor. Devamlı olarak saate bakmaya ihtigünlük etkinliklerinde yacımız var, zamanı planlamamız gerekiyor, dershanede ölçmei süreç olarak kulders verildiği anda sıcaklığın ne kadar olduğunu öğren- lanıyorsun? mek için termometreye bakmamız gerekiyor. Arada-sırada Okuduğun dersleryüksekliğimizi ve ağırlığımız ve benzer şeyleri ölçüyoruz. den hangilerinde birşeTüm bu etkinlikler normal hayat akışı için gereklidir. Ölç- yin ölçülmesi gerekiyor? mek dışında, doğa bilimler araştırmalarında belli bir sonucun elde edilmesi için sıkça kıyaslanma da yapılıyor. Nesnelerin ve olayların özelliklerin ve maddenin karakteristiklerin fiziksel büyüklükleri vardır. Fiziksel büyüklükler şunlardır: uzunluk, alan, hacım, kütle, zaman, yoğunluk, sıcaklık, basınç, elektrik akım gücü, hız, kuvvet, iş vb. Her fiziksel büyüklüğü için belli bir işaret ya da sembol kullanılıyor. Fiziksel büyüklüğün sayısal değeri ölçüm birimiyle beraber yazılması gerekiyor. Ölçüm birimi fiziksel miktarın büyüklüğüdür. Ölçme uygun ölçme araçlar yardımıyla bazı fiziksel büyüklüğün değerini belirleyen süreçtir. Tüm fiziksel büyüklüklerin uluslararası adları var ve birimlerle ifade ediliyorlar. Fiziksel büyüklüklerin resmi işaretleri Uluslar birimler sistemi SI sistemle tanımlanmıştır. Fiziksel büyüklük Ölçüm birim İşaret Kütle Kilogram Кg Uzunluk Metre m Zaman Saniye s Sıcaklık Kalvin К Süpstans miktarı Mol mol Elektrik ceryanı Amper А Işık kuvveti Kandel cd Res.30.1 Uluslararası birimler sistemi Her günlük yaşamda ve doğa bilimleri kapsamında daha basit araştırmalarda en sıkça kütle, uzunluk, sıcaklık ve zaman ölçmeleri kullanılıyor. Kütle teraziyle ölçülüyor. Teraziler teknik ve analitik olabilir ve aralarındaki fark ölçmenin hassasiyeti, doğruluk ve ölçebildikleri kütleden oluşuyor. Analitik terazi hassas bir araçtır ve onunla dikkatli şekilde çalışılmalıdır. Uzunluğu metreyle ya da cetvelle ölçüyoruz. Metre daha büyük uzunluklar için kullanılıyor, cetvelle ise genelde ders ödevlerini yaparken daha küçük uzunlukların ölçülmesi için kullanılıyor. Uzunluk dışında metreyle yükseklik ve genişlik de ölçülür. Sıcaklık termometreyle ölçülür ve genelde selziyus dereceleriyle ifade ediliyor. Cıva ve alkol termometreleri vardır. Aralarındaki fark ölçü basamakların kapsamınRes.30.2 Analitik terazi dadır. Zamanı saatle ölçüyoruz. Saatler, dakikalar ve saniyeler ölçüyoruz. Bu temel ölçmeler dışında, özellikle doğa bilimlerin araştırmaları çerçevesinde bir sıvının hacmini ölçmemiz gerekebilir. Sıvıların hacmi işaretlenmiş birimleri bulunan ölçme kablarla belirleniyor. Res.30.3 Cetvel Bazı doğal olay yada nesneyle ilgili notlar sadece açıklayıcı olursa, onlar büyük ihtimalle doğru olmayacak ve deRes.30.5 Termometre neyciler arasında anlaşmasızlık yaratabilir. Deneylerin çoğu yapılan notların sayısal olmalarını arıyorlar. Örneğin, bilim adamları bir nesnenin sadece büyük ya da küçük olduğunu söyRes.30.4 Metre lemeleri yetersiz olurken, ölçülen büyüklükleri sayıyla ve kilogram ya da metre gibi standart birimlerin kullanmasıyla ifade etmeleri gerekiyor. Yüzyıllar boyunca bilimin gelişmesiyle, tüm dünyada doğru ölçmelerin önemi de büyüyormuş. Dünyanın farklı yerlerinde çalışan bilim adamların yaptıkları ölçmeleri kıyaslamaları için temel birimlerin tanımlanması gerekiyor. Res.30.6 Ölçme bardakları pipet Fiziksel büyüklük nedir? Ölçüm birimi nedir? Ölçme süreci ne demektir? Temel fiziksel büyüklükler ve SI sisteminde onların ölçüm birimleri hangileridir? Dersler başlamadan önce, büyük teneffüste ve dersler bittikten sonra bir hafta boyunca dershanenin sıcaklığını ölçün. Verileri tabloda yazın. Su sayacından verileri okuyun. İnternette zaman haritaları izleyin. Res.30.7 Mikro 1: metre (m): Işığın vakumda yaptığı yolculuğundan saniyenin 1 / 299 792 458 zaman içinde geçtiği mesafenin uzunluğudur. 2: kilogram (Kg): Uluslararası kilogram prototipin kütlesine eşittir. Prototip, Fransa’da, Paris yakınlığında, Sevr’de bulunan Uluslararası ağırlık ve ölçüler dairesinde korunan platin-iridiyum silindiridir. 3 zaman (s): Radyasyonun 9, 192, 631, 770 periyodun sürdüğü zamandır ve bu süre Sezyum atomunun temel durumunda iki tabakanın arasında geçiş zamanına aittir. 4: amper (A): Vakum dışında, sınırsız uzunlukta olan, ihmal edilebilir dairesel kesitli ve uzunluğu 1 m iki paralel iletkende korunan, sürekli akan ceryandır. İletkenler aralarında metre uzunluğunda Nyutn’a eşit kuvvet yaratabilir 5: kelvin (K): Suyun üçlü noktanın termodinamik sıcaklığın 1/273.16 bölümüdür. 6: mol (mol): Bir esas sistemin, 0,012 kilogram karbonda olduğu atom kadar içeren temel birimler miktarıdır. 7: kandel (cd): belli bir kaynaktan belli bir yönde 1 Herz frekanslı monokromatik ışınlanma gönderen ve o yönde güneş yoğunluğu 1 / 683 vat olan şeffaf kuvvetidir. BESİN ÜRETİMİ Besinin insan hayatında önemli rolü vardır. Besinle fiziksel etkinlikler gerçekleştirmek ve tüm hayat süreçlerini yerine getirmek için enerji kazanıyoruz. Besini bitkilerden ya da hayvanlardan elde ediyoruz. Bitkiler taze halde kullanılıyor ya da onların işletilmesiyle başka besleyici ürünler elde ediliyor. Günlük beslenmede ekmek, süt ve süt ürünleri vb ürünler kullanıyoruz. Doğa bilimlerle kazanılan bilgiler daha eski zamanlarda insanın bu besleyici maddeleri evinde de üretmesine yardımcı olmuş. Mısır ve arpa iki en eski yetiştirilen besin kültürüdür. Milattan 5000 yıl önce yaşayan insanlar bile bu taneciklerin yenilebileceğini biliyormuş. Mayalı ekmeğin bulunması büyük ihtimalle rastgele olmuş. Mısır ve su karışımı sıcak yerde bırakıldığında, hamur elde etmek için doğal olarak mayayla bir araya geliyor. Hamurun fırında ya da açık ateşte hazırlandığı zaman, ekmeğe daha iyi lezzet veriyor. Romalılar iki taş arasında, sürtünme ile tahılı öğütme için yöntemler uyduruyormuş. 18. yüzyılın sonlarına doğru, öğütme sürecini basitleştiren mekanizmanın bulunması, beyaz unun büyük miktarlarda üretilmesine yol açmış. 20. yüzyılın içinde, bilimsel ve tekoloji yenilikleri büyük ekmek fabrikaların yapılmasını sağlamış ve kompleksli fiziksel, kimyasal ve biyolojik süreçlerini Res.31.1 Tahıl değirmeni kontrol ediyorlarmış. Ekmek üç temel bileşenden yapılıyor: tahıl, su ve ekmek mayası. Ekmek üretim süreci unda ve mayaya gereken su miktarının bir bölümün ilave edilmesinden oluşuyor. Ondan hamuru elde etmek için basınç altında karışımın yoğurulması, hamurun yetişmesi, istenilen hamurun elde edilmesi için yoğurmak ve hamurun pişmesinden oluşuyor. Hamurun yetişmesi (fermentasyonu) de aynı şekilde kimyasal katkıların ve C vitaminin eklenmesiyle gerçekleşebilir. Hamur kapalı kablarda koyuluyor ve kontrollü sıcaklık altında kabarmasına (yetişmesine) kadar orada tutuluyor. Res.31.2 Ekmek İnsan tarafından üretilen besleyici ürünleri say. Bu besleyici ürünlerden insan hangilerini ev koşullarıyla üretebilir? Maya, tek hücreli mantardır. Birçok bilinen özelliklerinden biri, alkol üretimi için şekerlerin fermentasyonunu sağlayan özelliğidir. Mayanın özelliklerin arasında yaşam için büyük olanakları olması ve doğal yaşam yerlerin nüfus sayının artmasında yardımı var. Maya, sıkça katkı olarak kullanılıyor, çünkü %50 protein içeriyor ve B vitamini için zengin kaynaktır. Res.31.3 Maya Ekşi süt pasterize edilmiş inek sütüne, süt kültürün ilave edilip fermentasyonla elde ediliyor. Fermentasyon sütte, sütlü asitli kaynamaya yol açıyor ve bu sırada süt şekeri süt asidinde kaynıyor. Ekşi sütün yoğunluğu ve tek düzenliği olması gerekiyor. Sirke ekşi lezzeti olmasına izin verilen alkollü sıvıdır. Sirke, besinin daha iyi lezzet kazanması için yüzyıllarca kullanılıyor. Ayrıca ilaç olarak, aşındırıcı ve koruyucu (konservans) madde olarak da kullanılıyor. Şarabın ya da meyve suyun sirkeye dönüştürülmesi kimyasal süreçtir. Tarih açısından bakarak, sirkenin elde edilmesi için birkaç süreçin gerçekleşmesiyle oluyor. Elmalarla doldurulmuş fıçılar oda sıcaklıRes.31.4 Ekşi süt ğında açık tutuluyormuş. Birkaç ay içinde, meyve suları alkole fermentleşiyor, ondan sonra sirke asidine oksitleşiyor. Bu yavaş ve sürekli yöntemle, asidin üretimi için birkaç ay gerektiriyormuş. Modern ticari sirke üretiminde bu süreç hızlandırılmıştır. Bu yöntem alkollü üründe edilebildiği kadar fazla oksijen ekleyerek alkolun daha çabuk oksitleşmesine dayanıyor. Sirke farklı ürünlerden elde edilebilir, en çok şarap, bira ve pirinçten. Sirkenin temeli, sirkeye dönüşmüş alkol ürünün yüzeyinde meydana gelen yapışkan maddeden oluşuyor. Bu madde selüloz olarak adlandırılan doğal karbonhidrattır. Aynı sırada alkol dizilerine de ilave ediliyor ve şekilde sirke oluşması hızlandırılıyor. Bazen sirkenin tadını değiştirmek için sarımsak, fesleğen, ahududu, kiraz, limon gibi katkılar kullanıyor. Besleyici maddelerden bazılarını elde etme sürecinde, mikroorganizmaların olumlu ya da olumsuz etkileri olabilir. Ekşi süt va bazı diğer işlenmiş süt türlerinde faydalı süt bakterileri vardır. Onlar lezzeti iyileştirerek artırıyor ve sindirim sistemine olumlu etkileri vardır. Faydalı mikroorganizmalar lahana ve turşunun konservelenmesinde kullanılıyor. Faydalı rol dışında büyük sayıda mikroorganizmalar besini bozarak, besin üzerine Res.31.5 Sirke olumsuz etkileri var. AB-KÜLTÜR sindirim sistemine olumlu etkiliyor, middeyi temizliyor. Bira mayasının fiziksel ve zihinsel yorgunluğa karşı olumlu etkisi var, kanda şekerin ve yağların seviyesini azaltırıyor ve onun için şeker hastalığı olan kişilere tavsiye ediliyor. İçinde bulunan doğal antibiotik etkisiyle bakterilerin zararlı etkiliklerini etkisizleştiriyor, kozmetikte kullanılıyor vb. Ekmek üretimi için kullanılan temel bileşenler hangileridir? Mayanın rolü nedir? Ekşi sütüн elde etme sürecini açıkla. Sirke nedir? Mikroorganizmaların olumlu etkilerinden bazılarını say. Ekmeğin üretildiği iş yerini ziyaret edin ve gerçekleşen süreçleri takip edin. Öğretmenin yardımıyla sütü ekşiletirmeye deneyin. Sirke elde etmekle ilgili video kayıtını izleyin. BESİNİN KONSERVELENMESİ Bakteriler besin süpstansalarını ayrıştırarak insan için Bir biber kullanışsız ve tehlikeli hale getiriyorlar. Bazı bakteriler be- ne kadar zaman taze sinin bozulmasına yol açan asitler yaratıyor, bazıları ise be- durabilir? sine kötü koku veren gaslar yaratıyor. Bakteriler besinde Biberin daha uzun ne kadar daha uzun zaman kalırsa, o kadar fazla çoğalı- zaman durması için hangi şekilde yorlar ve besin daha çabuk bozuluyor. işletiriyoruz? Bu bakterilerin yok edilmesi ve besinin korunması için birkaç yöntem vardır. Bunlardan biri tuz eklemektir. Tuz bakterileri öldürüyor ya da onların çoğalmasını engelliyor. Başka bir yöntem ise besinin kurutulmasıdır, çünkü bakteriler nemsiz yaşayamıyor. Isıtmak hemen tüm bakterileri öldürüyor, bundan dolayı hemen her besin ısıtıralak hazırlanılıyor. Buz dolabı da besini taze tutuyor, çünkü bakteriRes 32.1 Konservelenmiş ler 0°C derece sıcaklığın altında yaşayamıyor. besin Besinin konservelenmesi besinin korunma yöntemidir. Kalite ve besleyici maddeler kayıbının yavaşlanması için besin işleniyor ve iyice kapanıyor. Besinin korunması genelde bakterilerin, mayaların, mantarların ve diğer mikroorganizmaların sayısının büyümesine engel olmayı içermeğe çalışıyor. Besinin korunma süreçleri için çok sayıda farklı yöntemler kullanılır. Örneğin, meyveyi reçel halinde korumak, bakterileri, mantarları ve diğerlerini öldürmek için meyvenin kaynatılarak nemin azalmasını tanımlanıyor. Ayrıca, besinin korunması için enerjinin girmesini sınırlayan ve karbonun miktarını azaltan çok sayıda geleneksel yöntem olarak biliniyor. Besinin bozulmasına engel olmak için çok sayıda yöntem kullanılıyor: soğutmak, buzlatmak, kurutmak, vakumlamak, kuvvetli tuzlu çözelti, asit ya da baza battırmak vb. Meyve genelde cem, komposto, reçel, şurup olarak konserveleniyor, sebze ise ayvar, turşu olarak konRes.32.2 Konservelemek için besinin serveleniyor. hazırlanması Besin konservelemek yöntemleride en eskilerden biri besin kurutulmasıdır. Kurutmayla suyun etkinliği, bakterilerin büyümesinin engellenmesi ve ertelenmesine etkileyerek yeterli miktarda azalıyor. Sterilizasyon mikroorganizmaların sıcaklıkla yok eden teknoloji süreçidir. Meyve genelde 100°C derecelik sıcaklıkta sterilize ediliyor. Mikroorganizmaların dayanıklığından dolayı, sterilizasyon sıkça 3-4 kez tekrarlanıyor. Ev koşullarıyla tam sterilizasyon yapılamaz, ancak kısmi sterilizasyon da faydalıdır, çünkü ürünün kalitesine etkilemiyor. Sterilizasyon kaynatmayla gerçekleşiyor. Buzlatmak, meyve ve sebzeyi konserveleme yöntemidir. Doğru hazırlanmış ve Res.32.3 Meyvenin kurutulması paketlenmiş sebze, derin dondurucuda bekleniyor ve bu şekilde biyolojik değerinin büyük bölümünü koruyor. Bu şekilde tutulan sebzenin ilk görünüşünü, rengini, kokusunu ve tadını koruyarak, termik şekilde konservelenmiş sebzeye kıyasen vitaminler daha yüksek yüzdede korunuyor. Kırmızı lahana, mangır, mantarlar ve bazı başka zor sindirilen taze besin türleri, buzlanmakla sindirim organları için çok daha uygun oluyor. Buzlanmadan önce sebze temizleniyor, yıkanıyor, kurutuluyor ve paketleniyor. Buzlatılan sebzenin türüne bağımsız olarak, süreç her sebze için aynıdır. Soğuk sudan süzültükten sonra, suyu içmek için temiz ve kuru bez parçasına yerleştiriliyor, ondan sonra da naylon poşetlerde paketleniyor. Bu arada poşetten havanın tamamı boşaltılmasına dikkat edilmelidir. Buzlaşmanın amacı alçak sıcaklıklarda bile besini değiştirebilen maddelerin yok edilmesidir. En iyisi, her pakette etiket yapıştırarak, etikette paketlenmiş sebzenin türünü, paketlenme tarihini ve miktarını yazmaktır. Marul, soğan, turp, salatalık gibi sebze türleri buzlatmak için uygun değildir. Soğutmak besini koruyor, besinin çürümesine neden olan mikroorganizmaların büyümesini ve çoğalmalarını yavaşlatıyor. Res.32.4 Buzlatmak Ekşitmek sirkenin eklenmesiyle yapılan konservelenme sürecidir Genelde bu şekilde sebze konserveleniyor. Evlerimizde, günümüzde bile tuz, sirke, bal ve şekerle besini konserveleştiriyoruz, limon suyunla ise taze soyulmuş meyve ya da sebzenin kararmasını engelliyoruz. Bu süpstanslar, yaz boyunca varolan besinin, kışta da kullanmamız yararlı olur, ama şimdiki zamanda da kullanılıyor. Besinin konservelenmesi için kullanılan süpstanslar, çürümeye neden olan mikrooganizmaların çoğalmasını engelliyorlar ya da yavaşlatıyorlar. Besinin konservelenmesinin beslenmede büyük önemi var, çünkü bütün yıl boyunca minerallerle, vitaminlerle ve başka faydalı maddelerle zengin besini yememizi sağlıyor. Buzlu besinin mikrodalgada eritilmesi en güvenilirdir. Besin çabuk eriyor ve bakterilerin büyümesi için yeterli zaman kalmıyor. Eritilmiş eti, sıcaklığın en düşük olduğu, buzdolabın en alt rafında tutmamız gerekiyor. Soğuk suda eritme, buzdolabında eritmesinden daha çabuk oluyor, ancak çok dikkat etmek gerekiyor. Bakterilerin besine girmelerini engellemek için besinin suya dayanıklı pakette olmalıdır. Et sünger gibi su içebiliyor. Suyu her 30 dakikada değiştirmeliyiz. Besini hiçbir zaman sıcak suda eritmeyin. Res.32.5 Evlerde konservelenmiş besin Besin konservelenmesi nedir? Besini neden konserveleştiriyoruz? En eski besin konserveleme yöntemi hangisidir? Meyve ve sebze konserveleme yöntemlerini say ve açıkla? Koserveleme süpstansları nedir? Evlerde besinin konservelenmesi hangi süpstanslarla yapılıyor? Besini yenilir durumda korumak için tarifeler arayın. Besinin bozulması ve bozulmanın nasıl engellenebileceği konusunda konuşun. İNSAN İÇİN FAYDALI MALZEMELERİN ÜRETİMİ Bardak suyu ve yazmak için kullandığınız kalem hangi malzemeden yapılmıştır? Bu malzemelerin hangi özellikleri var? Hayatımızı kolaylaştıran etrafımız nesnelerle çevrilidir. Onlar, farklı özellikleri olan farklı malzemelerden yapılıdır. Sıkça kullanılan malzemeler şunlardır: cam, plastik, odun ve metaldır. Bilimin gelişmesiyle bu malzemelerin özellikleri de iyileşiyor ve onlar daha büyük kullanım kazanıyorlar. Cam ve Cam Ürünleri Cam soğumuş silikat çözümlerin katılaşmasıyla elde edilen katı malzemedir. MÖ. Mısır’da ve Mesopotamya’da bulunmuştur. Mısır’dan İtalya’ya geçmiş, daha sonra da tüm Roma İmparatorluğu’na yayılmış. Camın kimyasal sabitliği, şeffaflığı, düşük sıcaklık iletkenliği, yeterli mekanik dayanıklığı vardır. Bu özellikler camın inşaatçılıkta ve evlerde yoğun şekilde kullanılmasını sağlıyor. Camın elde edilmesi için temel hamRes.33.1 Kuvars kumu madde kuvars kumudır. Kuvars kumu 1400 ile 1700°C dereceler arasında yüksek sıcaklıklarda eriyor. Eridikten sonra cam kütlesine dönüşüyor. Cam teknolji süreciyle elde ediliyor: • hammadde kurutuluyor, farklı safsızlıklardan temizleniyor ve doğranıyor; • uygun ağırlık oranlarıyla bileşenler tozlanıyor, makine ya da elle karıştırılıyor ve “cam taşı” olarak adlandırılan madde elde ediliyor.; • tek düzenli kütle büyük parçalara paketleniyor; • özel fırınlarda yüksek sıcaklıklarda eriyor. Cam taşı tüm safsızlıkların köpük şeklinde ayrılana kadar 1450 dereceden 1600°C derecelik sıcaklıklar arasında ısınıyor. Erime süreci sırasında, karışımdan renkler çekilip şeffaflanıyor ve farklı katkılar yardımıyla hava ve diğer gaslar çıkartılıyor. Cam taşın erimesi üç yerel olarak farklı aşamada yapılıyor. Birinci aşamada hammadde giriyor, ikinci aşamada tam eritme gerçekleşiyor ve üçüncü aşamada soğuma yapılıyor. Cam kütlesi yavaş yavaş biçimlendirme sıcaklığına kadar soğutuluyor. Camın işletilmesi germekle ya da haddelemekle, üfleRes.33.2 Camın elle işlenişi meyle, çekilmeyle, döküm ve preslemeyle(baskılamakla) yapılıyor. Üfleme süreciyle faklı tabakalar ve borular üretiliyor. Ancak, bugünkü zamanda bu süreç sadece “oyuk” camın elde edilmesi için kullanılıyor. Camın üflemesi elle ya da makineyle yapılabilir. Elle cam piposu olarak adlandırılan üfleç yardımıyla yapılır. Pipo bir tarafı odunla sarık diğer tarafı da yüksek sıcaklıkların etkisinden korunması için kuvvetlenmiş uzun demir borusudur. İşçi, üfleçi fırına koyuyor ve devamlı çevirmekle erimiş kütleyi topluyor. Res.33.3 Camdan ürünler Res.33.4 Camdan süslerin yapılması Camın soğutma şekli, camın özelliklerine büyük etkisi vardır. Soğutma yavaşça yapılırsa, şeffaf, elastik ve katı cam elde ediliyor. Diğer taraftan, erimiş kütle çabuk soğutulursa, eşitsiz soğutulmasından dolayı, elde edilen cam vuruşlara ve sıcaklığın ani değişmesine çok hassastır, ve kolay kırılıyor. Menevişleme (suverme, sertleştirme) camın kuvvetliği ve katılığın artırıldığı özel termik işletme sürecidir. Parlatmak, camın yüzeyde dalgaların meydana geldiğinden ve eşit olmayan kalınlıktan dolayı meydana gelen camın optik ahomojenliğinin giderme sürecidir. Bulandırma cam yüzeyinin mekanik ya da kimyasal aşındırılmasıdır ya da harcanmasıdır. Cam süs nesneleri ve takıların elde edilmesi için de kullanılır. Plastik malzemeleri İnsanların malzeme kullanımı gerektiği zaman geçtike artıyor. Bundan dolayı doğal mazlemeler artık tüm gerekleri karşılayamıyor. İnsanlar bazı doğal malzemeleri yapay malzemelerle değiştirme yolları arıyor. Çeşitliği ve kalitesiyle avantajları olacak yeni malzemeler yaratmaya gayret gösteriyor. Bilim adamları, kimya aracılığıyla yapay mazlemeler üretebiliyor. Yeni, yapay organik malzemeler grubuna hem polimerler hem plastik malzemeler giriyor. İnsanlar arasında hepsine “plastik” terimi kullanılıyor. Res.33.5 Plastik nesneler Plastik yirminci yüzyıla damgasını vuran ve gelecekte kendi kullanımını korumak ve genişlenmesi beklenen mazlemedir. Kimyagerler için plastik yapay yolla elde edilen ilk organik mazleme önemini taşıyor. Modern hayatta o kadar çok kullanılıyor ki onsuz fonksiyonların yerine getirilmesi zor düşünebiliyor. Plastik evlerde, ofislerde, iş yerlerinde, fabrikalarda, otomobil sanayisinde, elektro sanayi ve elektronikte, mobilya üretim endüstrisinde, besinin paketlenmesinde kullanılıyor. Res.33.6 Strafor (suni köpük) Birinci plastik kütlesi ya da birinci polimer, 19’ncu yüzyılda Amerikan John Wesley hayatın eseridir. Belçikalı Leo Baekeland, 20. yüzyılın başında birinci tam olarak yapay polimeri – bakeliti geliştirmiş. ABD’de bir daha devrimsel buluş meydana gelmiş – naylon. 20.nci yüzyılın ortalarında ise bir Alman şirketi tarafından strafor bulunmuştur. Bu sert beyaz köpük, kendisinde havanın %98’ini yakalıyor, küçük ağırlığı var ve çok iyi termoizolasyon olanakları var. Polimerler ve plastik mazlemelerin modern inşaatçılıkta çok pratik kullanımları var. Onlardan günlük kullanım için en küçük nesneler de yapılıyor. Ayrıca kağıdı, deriyi, odunu, büyük sayıda keramik ürünleri, camı hatta demiri değiştirerek, saydığımız hepsinin yerine kullanılıyor. • • • • • • • • • • Polimer mazlemelerin geniş çapta kullanımı, onların özelliklerine dayanıyor: düşük hacım ağırlığı; düşük sıcaklık iletkenliği; çok sayıda polimerlerin dışardan iyi görünüşleri var ve farklı boyanmış renklerde üretilebiliyorlar; iyi kimyasal dayanıklığı; olumlu teknoloji özellikleri: kolay biçimlendiriliyor, kesiliyor, kazınıyor, kolayca kaynayıp lehimleniyor, bastırılıyor, çekiçle dövülüyor vb bazı polimerlerin sürtünme ve vuruşa karşı yüksek dayanıklıkları, yüksek gücü ve şeffaflığı var. Bu malzemelerin saydığımız avantajlara rağmen, bazı dezavantajları da var: sıcaklığı karşı düşük dayanıklık; görünüşün deformasyonu; bazı polimerler sıcaklık, ışık ve oksijen etkisi altında eskilimeye eğilimlidir; bazen insan sağlığına zaralı olan, kötü kokan kimyasal bileşenler serbest bırakıyorlar. İlaçlar İlaç insanlar ve hayvanlara belli bir miktarda ve doğru şekilde verilince, bilimsel olarak kanıtlanarak, hastalıkların tedavisinde kullanılan ürün olarak tanımlanıyor. İlaçın kullanıcıya gövenli bir şekilde gelmesi için belli üretim sürecinden geçmesi gerekiyor. Res.33.7 İlaçlar Üretim süreci, ilaçların üretiminde, malzemelerin hazırlanmasından paketlemeye kadar uygulanan her süreçtir. Her ilaçın temel, aktif ve yardımcı süpstansı var. İlaçların en büyük kısmı bitkilerden elde ediliyor. Belli sağlık sorunu yaşanınca ilaçın yardım olarak kullanılmasından oluşan temel özelliğin korunması için üretim kalite kontrolü çok önemlidir. Her ilaç üreticisinin şu görevleri yerine getirmelidir: • üretim sürecinin yürürlükte olan ilaçlar kanunlarına göre gerçekleştirilmesi; • kalite kontrol sistemin sağlanması. İlaç üretimine başlamadan önce, eczacılık şirketleri kullandıkları süpstansların uzman analizini yapmaları gerekiyor ve ilaç kullanımında olası istenmeyen etkileri tespit etmeleri gerekiyor. Bizim için önemli olan, ilaçı doktor tavsiye etmeden ilacı kullanmamaktır. Doktorun tavsiye ettiği doz da çok önemlidir. Danışmadan dozun artırılılması, zehirleme hatta ölüm gibi istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Cam nedir? Camın elde edilemsi için teknoloji sürecini açıkla. Camın bulandırması nedir? Camdan yapılmış, kullandığın birkaç nesne say. Polimer malzemelerin kullanımı nerede görülüyor? İlaç nedir? İlaçları kimler üretebilir? Cam ve cam ürünlerin elde edilmesiyle ilgili video kayıtlar izleyin. Penisilin ve başka ilaçların elde edilmesi hakkında video kayıtlar izleyin. Plastik malzemelerin kullanımıyla ilgili video kayıtlar izleyin. Cam yünü ve cam elyafı (fiberglas) kırık cam parçaları ve kuvars kumu, kireç, soda gibi cam üretiminde kullanılan temel bileşenlerden elde edilir. Cam yünü üretim teknolojisi iki aşamadan oluşuyor: erimiş cam kütlenin elde edilmesi ve incecik cam elyafın elde edilmesi. GERİ DÖNÜŞÜM Geri dönüşüm yeni ürünler elde etmek için kullanılmış malzemelerin işletilmesidir. Bu süreçle malzemelerin kaybolmasını engelliyor, yeni hammaddelerin tüketilmesi azalıyor, enerji kullanımı azalıyor, havanın ve suyun kirlenmesi azalıyor. Geri dönüşüm çağdaş çöp atığının azalması yolunda önemli bir işlemdir. Farklı türden cam, kağıt, metal, plastik, kumaş ve elektronik geri dönüşüyor. Yarattığımız atıklardan hemen yarısı için geri dönüşüm yapılabilir. Geri dönüşüm işareti üç oktan oluşuyor. Bu üç ok geri dönüşümün üç aşamasını simgeliyor: toplama, işletme ve yeniden kullanım. Kullanılmış plastik şişelerle ne yapılıyor? Kullanılmış kağıtla ne oluyor? Res.34.1 Geri dönüşüm için atıkların toplanması Malzemenin geri dönüşümü yeni malzeme üretiyor. Örneğin, kağıt yeni ofis kağıdına dönüşebilir. Deri dönüşümün diğer bir şekli belli malzemeleri kompleksli ürünlerden korunmasıdır. Bu şekil malzemelerin iç değerinden ya da onun tehlikeli paçalarından dolayı uygulanıyor. Geri dönüşüm eski zamanlardan kullanan, alışılagelen uygulamadır. Antik Res.34.3 Bir şişenin yolculuğu çöplüklerin arkeoloji araştırmaları gösteriyor ki bunların kaynakları daha kısıtlı olduğu dönemde, evlerde kül, kırık aletler ve seramik gibi atıklar daha az miktarda varmış. Bu araştırmalar atıkların yeniden işletilmesini gösteriyor. Sanayi önceki dönemden, bronz ve diğer metallerin atıkların toplanılması ve yeni kullanım için onların eritilmesi için kanıtlar var. Sanayileşme daha uygun malzemelerin arayışını arttırmış, örneğin bazı uygun metallerin kullanımı, işletilmemiş madenden elde edilen metallerden daha ucuzmuş. En eski medeniyetlerden beri insanların yazma ihtiyacı varmış. Yazmak için kil, deri kullanılıyormuş, taş ve odun üzerine oymakla yazıyorlarmış. İlk kağıt Çin’de M.Ö. yaklaşık 150 yıllarında üretilmiş, ancak bazı düşücelere göre bundan 200 yıl önce de kullanımda bulunuyormuş. O zamandan bugüne kadar, kağıt her gün daha az ya da daha büyük miktarda kullanılıyor. Bu durumdan büyük sayıda ekoloji sorunları kaynaklanıyor. Ancak, zamanla bu sorunlar, kağıt için zehirli boyalların kullanılmasıyla ve kağıdın plastikleştirilmesiyle daha da derinleşiyor çünkü kağıtla geri dönüşüm uygulanamıyor. Kağıt büyük fabrikalarda üretiliyor. Kağıdın büyük kısmı ladin ve çam gibi yumuşak ağaçlardan elde ediliyor. • gövdeler kütük şeklinde kesiliyor ve kağıt fabrikalarına götürülüyor; Res.34.3 Bir şişenin yolculuğu • kütükler talaşlara doğranıyor; • talaşlar küspede (tüylü kütle) tüyleri ayırtma için kaynatılıyor; • tüyler kimyasal bileşiklerle ve boyalarla karışıyor; • küspeden emmekle su çekiliyor; • silinderler kalan suyu çıkattıyorlar ve küspedeki kağıdı bastırıyorlar; • büyük kağıt yünü sonuç ürünüdür. Atıkların üçte birini kağıt oluşturuyor. Kağıt 3 defadan 5 defaya kadar işletilebilir. Bir ton geri dönüşmüş kağıt 17 gövde ve yeni üretilmiş kağıdın %67’ini içeriyor. Yeni teknolojiler geri dönüşülen malzemelerin kalitesini ve tasarımını devamlı olarak geliştiriyorlar. Üretim süreçlerin gelişmesinin sonucu olarak, büyük sayıda geri dönüşülmüş malzemeler üretiliyor. Örneğin, bu zamanlarda geri dönüşülmüş kağıt, ilkel hammaddelerden üretilmiş yüksek kaliteli kağıtla benzer özellikleri vardır Res.34.4 Atıklar ayırım sepetleri ve aynı şekilde kullanılabilir. Camın geri dönüşümüyle, yeniden cam ürünleri elde ediliyor ve her günlük yaşamda kullanım buluyor. Geri dönüşülmüş plastikten de evlerde, inşaatçılıkta ve sanayide kullanılan plastik malzemeleri elde ediliyor. Geri dönüşüm süreci tam olarak, geri dönüşülmüş malzemelerden ürün satın aldığımız zaman sonuçlanıyor. Bununla bu süreci destekliyoruz ve malzemenin çember yönünü kapatıyoruz. Bir memur, bir yıl içinde 90 kg kağıt atıyor. Bir memur ofisi 17 gövde kurtarabilir ve geri dönüşülecek her ton kağıt için atmosferin 30 kg zararlı maddelerden kirlenmesini engelleyebilir. Bir şişenin geri dönüşümüyle, tasarruf edilen enerji şunlarla eşittir: • 100 vatlık ampulün bir saat içinde çalışmak için gereken enerji; • bir bilgisayarın 25 dakika çalışması için gereken enerji; • çamaşır makinenin 10 dakika çalışması için gereken enerji. Geri dönüşüm nedir? Kullandığın nesneleren geri dönüşebilen birkaç nesne say. Geri dönüşülmüş cam nerede kullanım buluyor? Geri dönüşebilen ve yeniden kullanılabilen malzemelerden ve ürünlerden oluşan bir tablo yapın. Grup olarak çalışın: kağıdı (gazeteleri) geri dönüştürün. TEMİZ İÇME SUYU, EKSİKLİĞİ VE ÇÖZÜM YOLLARI Vücudun her hücresine su gerekiyor. Bu nedenden dolayı sıvıların, özellikle suyun alınması gerekiyor. Örnek olarak beyini alalım, beyinin %90 sudan oluşmuştur. Vücuda yeterli olarak su sağlanmazsa, beyin iyi şekilde çalışamaz. Evlerimizde kullandığımız içme suyu, temiz su kaynaklarından geliyor. Günden güne hep daha az temiz su var. Nüfus sayısının artması ve insanın temiz yaşam ortamı için önem vermemesi, böyle bir durumun gelmesine önde gelen nedenlerden biri oluyor. Dünyanın birçok bölümü içme suyun eksikliğiyle yüzleşiyor. Su kaynakların eksikliği ve ek olarak suyu temin etme gerekliği gelecekte çok önemli olacak. Büyük bir olasılıkla, su ve fosil enerji kaynakları, gelecekte dünya istikrarını belirleyecek faktörler olarak sayılacak. Evlerimize Res.35.1 Su su tesisatıyla gelen su, kimyasal ve biyolojik temizleme süreçlerinden geçiyor. Klorlama dezinfeksiyon sürecidir ve evlere güvenilir suyun sağlanması için bu süreç tavsiye ediliyor. Olası mikroorganizmaları yok etmek için suya az miktarda klor ilave ediliyor. İçme suyun tasarrufu için, sulama ve benzer gerekler için teknik suyun kullanılması gerekiyor. Atık suyun kullanılması, temizlenmesi ve ondan hastalıklara neden olan maddeleri atma teknolojinin uygulanması çok daha yararlıdır. Bu şekilde temizlenmiş su tarım ihtiyaçları için kullanılabilir. İnsan vücudu, vücudun büyüklüğüne bağlı olarak %55’ten %78’e kadar su içeriyor. Vücutta suyun fonksiyonu hayati önem taşıyor: • hücrelere besleyici maddeler ve oksijen getiriyor; • metabolizmaya yardım ediyor; • organlarımıza besleyici maddeleri daha kolay almalarına yardım ediyor; Res.35.2 Deniz suyu • vücudun sıcaklığını yönetiyor. Neden her gün devamlı olarak su içmeliyiz? Doğal içme suyun kaynakları hangileridir? Yeryüzünde suyun yaklaşık %97’si okyanuslara aittir. Yeryüzündeki suyun sadece %3’ü tatlı sudur. İnsanlar tuzlu su içemiyor. Ancak, tuzlu su tatlı suya dönüştürülebiliyor. Bu sürece damıtma (destilasyon) denir. Damıtma en eski su işletme şekilerden biridir ve bugün de kullanılıyor. Uzak geçmişte, çok sayıda milletler gemilerinde deniz suyunu içme suyuna dönüştürmek için bu süreci kullanıyormuş. Bugün, gemilerde ve dünyanın kurak bölgelerinde deniz suyunu içme suyuna dönüştürmek için bitkiler kullanılıyor. Kirleticileri en geniş çapta azaltan damıtma süreci, belki de içme suyun en temizleyici teknolojilerden biridir Doğada, bu temel süreç su döngüsü için sorumludur. Güneş, göller, okyanuslar ve dereler gibi yüzey tabaklarda suyun buharlaşmasına sebep oluyor. Su buharı sonunda soğuk havayla temasa geliyor, burada buhar yoğunlaşıyor (kondense oluyor) ve çiy ya da yağmur damlaları oluşuyor. Alternatif Res.35.3 İçme suyu ısıtma ve soğutma kaynakları kullanılarak, bu süreç yapay olarak da gerçekleştirilir ve yapay süreç doğal süreçten daha çabuk oluyor. Temiz içme suyunu korumak için, devamda verilen birkaç öğütü uygulamamız gerekiyor: • dişlerini fırçaladığınız zaman musluğu kapatın; • duşunuzu daha çabuk yapın, öylece daha az sıcak su harcanıyor; • daha az fışkırtan duş kullanmayı düşünün; • çamaşır makinenizi çalıştırmadan önce doldurun; • sebzeyi akan su altında çalkama yerinde, mutfaktaki lavaboyu yarıya kadar doldurun; • otomobili çimende yıkayın, bu şekilde bahçeyi de aynı zamanda sulamış olursunuz; • sulamayı erken sabah ya da akşam geç yapın; • bahçenizi daha seyrek ve daha uzun zaman sulayın. Isıtmayla sudan tuzun çıkarılmasını İnsan organizmasında suyun rolü nedir? Tuzlu su, tatlı suya nasıl dönüştürülür? Evlerimizde su tasarrufu nasıl yapılabilir? Ye r y ü zünde suyun yaklaşık %2,4’ü buzullar ve kutup buz kayaçlarda kalıcı donmuş halindedir. İnsan yemeden bir ay yaşayabilir, ancal susuz sadece yaklaşık 1 hafta yaşayabilir. gösteren deney yapın. Suyun temizleme süreci ile ilgili video kayıt, çizim ya da tablo hazırlayın. Evlerde su harcamalarını araştırın ve tasarruf yolları bulun. SU VE HAVA ORTAMINDA HAREKET ETMEK Eski insanlar su üzerinden sallar kullanarak yolculuk Su ortamında ediyormuşlar. İlk gemiler yaklaşık 5000 sene önce yapılmıştır. Bu deniz taşıtları 19’ncu yüzyılda buhar makinelernasıl hareket ediyoruz? Hava ortamında nasıl le değiştirilmiştir. Daha sonra ise gemiler yakıtlı motorlarla çalışmaya başlamış. Buharlı gemiler kanatlı tekerleklerle hareket ediyoruz? harket ediyorlarmış ve insan ve mal taşımak için kullanılıyormuşlar. Hareket ederken gemiler suyun hidrodinamik güçlere ve havanın aeordinamik güçlere karşı direniyorlar. Su teknelerin önden sivrilmiş bölümü suyu kesiyor ve kolayca hareket edilmeyi sağlıyor. Res.36.1 Su tekneleri Denizaltı gemiler su yüzeyin altında hareket ediyorlar. Denizaltı gemi gövdesinin iki duvar arası alanda büyük sandık (konteyner) bulunuyor. Onlar havayla doludur. Denizaltının dibe dalması gerekince sandıklar suyla doluyor ve denizaltı gemisi daha ağır oluyor. Denizaltı geminin su yüzeyine çıkması gerekinde sandıklardan su çıkartılıyor. Res.36.2 Denizaltı gemisi 20’nci yüzyılın başında yükseklikleri yenmek için ilk başarılı denemeler gerçekleşmiştir. Bugün birkaç saatlik rahat uçuş sağlayan jet uçakları vardır. Uçakların hareket etmesi onların aerodinamik görünüşü, gövdenin ön sivrilenmiş bölümü yardımıyla hareket ediyor. Res.36.3 Uçaklar Uçakların bu şekli hava alanlarına karşı direnmesine yardım ediyor. Uçak kanatların ve kuyruğun, kontrol yüzeyleri olarak bilinen hareketli pervaneleri var. Bu pervaneler uçağa iniş ve kalkış sırasında ve sağa ya da sola dönüş için yardımcı oluyor. Helikopterler en geniş kullanımı olan hava araçlarıdır. Yolculuk için, mal taşımak için, farklı türden müdahaleler için kullanılıyorlar. Onlarda kanatlar yerine, rotor olarak adlandırılan dönen pervaneler var. Onlar çok büyük hızla dönüyorlar ve helikopteri çekerek havaya kaldırıyor. Kuyruğunda ek pervanesi var. Ek pervane, baş pervanenin yarattığı güçlere karşı direniyor. Bu şekilde helikopterin kontrolsüz ani dönmesi engelleniyor. Res.36.4 Helikopterler Birkaç su aracı say. Denizaltı gemiler nasıl hareket ediyorlar? Uçaklar nasıl hareket ediyorlar? Hava ve su ortamında hidro/aerodinamik şekilli araçların hareket etmelerini araştırın. Periskop cihazı yardımıyla, denizaltı gemilerde görev alan insanlar su yüzeyinde neler olduğunu görebiliyor. Wilbur ve Orville Wright kardeşleri 1903 yılında, 12 saniye süren ilk uçuşu yapmışlar. FARKLI ENERJİ ŞEKİLLERİN ELDE EDİLMESİ Yeryüzünün en büyük enerji kaynağı hangisidir? Enerji yaratılabilir mi? Enerji yeryüzü gezegeninde tüm canlı dünyanın varolması ve maddelerin hareket etmesi için temel koşuldur. Yeryüzünde tüm enerji şunlardan kaynaklanıyor: • Güneş Güneşten enerji yeryüzüne güneş ışınları aracılığıyla yetişiyor. Resimde görüldüğü gibi, ışınlar güneş enerjisini yeryüzü yüzeyine doğru çizgi şekilde yönlediren ışık demetidir. Tüm bü yönlendirilmiş ışınlar yeryüzüne yetişmiyor. Işığın yetişmemesi, ışığın geri dönme, kırılma ve emme özellikleri nedenlerinden dolayı oluyor. Bu olaylar güneş ışınların ozon tabakasına gelince oluyor. Güneş ışınların sadece bir bölümü yeryüzüne geliyor, kalan bölüm ise uzay alanında geri dönüp kırılıyor. • Yeryüzü Yeryüzü enerjisi suyun içerdiği enerji (hızlı akan ırmaklar, büyük yükseklikte bulunan büyük göller, yeryüzü içinden yüzeye çıkan sıcak sular), rüzgarın enerjisi, nükleer yakıtlar, yanardağlar ve benzer enerji kaynaklarından meydana çıkıyor. • Organik maddeler Bu enerji şekli karbonun, petrolun ve doğal gazın içerdiği enerjidir. Res.37.1 Güneş ışınları Enerji aynı zamanda bir iş yapmak yeteneği de demektir. Cisimler bir iş yapıyorsa o zaman onların enerjileri vardır. Demek ki, bir iş yapmak ya da gerçekleştirmek için enerji gerekiyor. Birkaç enerji şekli vardır: • potansiyel enerji (bayırda bulunan taş parçası), durmakta olan cisimler içeriyor; • kinetik enerji, hareket eden tüm cisimler içeriyor; • kimyasal enerji (besin, yakıtlar, akü), bu cisimler kimyasal tepki olarak adlandırılan süreçlerin sonucu olarak enerji serbestleştiriyorlar. Örneğin besinin kaynaması ve yakıtın yanması; • nükleer enerji, atomların içinde yaşanan değişmeler sırasında radyoaktif maddeler enerji serbest bırakıyor; • sıcaklık enerjisi, cisimlerin atomları devamlı hareket ettiği için, bu enerjiyi tüm cisimler içeriyor; • elektrik enerji, elektrikli dolguların kablo içinde geçmesi; • ses enerjisi, hoparlör ya da başka ses kaynağı etkisi altında havanın dalgalanması. Enerji bir türden başka bir türe dönüşebilir ancak enerji hiçbir şeyden yaratılamaz ve tamamıyla yok edilemez. Evlerimizde enerjiyi bir türden başka türe dönüştüren nesnelerle çevriliyiz. Bu şekilde temel enerji türlerini, ampul ışığı, sıcaklık, ses, hareket ve benzer şekilde elde ediyoruz. Ütü eletrik enerjiyi sıcaklık enerjiye dönüştürüyor. Telefon kulaklığı ses enerjisini elektrik enerjisine ve elektrik enerjisini ses enerjisine dönüştürüyor. Salıncak potensiyal enerjiyi kinetik enerjiye dönüştürüyor, salıncak sallanmaya durduğu zaman kinetik enerjiyi potensiyal enerjiye dönüştürüyor. Ampul elektrik enerjisini ışığa dönüştürüyor. Res.37.2 Elektrik enerji kullanan cihazlar Koştuğumuz zaman, vücudumuzdaki besinde kimyasal enerji mekanik enerjiye dönüşüyor ve hareket etmemizi sağlıyor. Yel değirmenler rüzgardaki enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren yapılardır. Kuvvetli rüzgarın estiği yerlerde yerleştiriliyorlar. Şiddetli rüzgarlı yerlerde inşa ediliyorlar. Jeneratörün çalışmaya başlaması için çok az rüzgar esmesi yeterlidir. Metal yapıların üzerine monte ediliyorlar. Yel değirmenleri özellikle elektrik ağlardan uzak olan nesneler için çok iyi enerji kaynağıdır. Yel değirmenler, güneş panellerle kombine edilebilir ve bu şekilde hibrid (karışık) sistemler oluşuyor. Güneş panelleri ve yel değirmenleri, güneş ya da rüzgar olamadığı gönlerde birbirini bütünleştiriyor ve örtüyor. Bu şekilde sürekli elektrik enerji üretimi devam ediyor. Res.37.3 Yel değirmenler Hidrosanraller suyun potensiyal enerjisi önce su akımın kinetik enerjisine, ondan sonra mekanik enerjiye ve sonunda elektrik enerjiye dönüştüren tesisatlardır. Su değirmeni suyun enerjisini kullanmak için bunu gerekli enerjiye dönüştürüyor. Rüzgar da sahip olduğu enerjisiyle çalışmaya yardım ediyor. Res.37.4 Hidrosantral (su santral) Kolektörler sıcaklık toplayıcılarıdır, onlar güneş enerjisini sıcaklığa dönüştürüyor. Bu sıcaklık çemberli sistem aracılığıyla suya geçiriliyor. Bu şekilde ısınmış su, evlerde kullanılabilir. Sıcak su musluklardan akabilir ya da ısıtıcı sicimlerden geçip onları ısıtabilir. Güneş ışınları kolektör adı yaşıyan cam kapaklarına düşüyor. Kolektör güneş ışınlarını biriktiriyor ve koyu renkli emici (absorplayıcı) yardımıyla ışınları sıcaklığa dönüştürüyor. Sıcaklık, izolasyunlu sıvı boruların yardımıyla taşınıyor ve eşanjör aracılığıyla evde ısınma sistemine yayılıyor. Eşanjör güneş ve ısınma sistemiRes.37.5 Su değirmeni nin önemli parçasıdır. Lazer ışın demeti yayan optik kaynağıdır. Lazer ışığı tek dalga uzunluğundan oluşuyor. Bu özellik, sıradan ışık kaynakların özelliklerine terstir. Normal ışıtaç hemen her yönde ve geniş çapta dalga uzunluğunda ışık yayıyor. Lazer 1950 yılında bulunmuş ve günümüzde insan tarafından bulunmuş en güçlü enerji kaynağıdır. Lazer ışının oluşması için ışık soğuk korunan yakut kristellerine yöneliktir. Işık, belli yakut atomlarını teşfik ediyor, ve onlar çok kuvvetli kızıl ışık yayıyor. Evlerimizi ışıksız ve ısıtmasız, radyosuz, televizyonsuz, buzdolapsız, otomobilsiz hayat düşünebilir miyiz? Tüm bunların varolması ve çalışması enerji harcıyor. Buna göre, enerji, özellikle elektrik enerjisi çok önemlidir ve doğru şekilde kullanılmalıdır. Enerji tüketimi nasıl artıyorsa, aynı ölçüde enerji üretim gereği de artıyor. Enerji üretimi ise öte yandan hayat ortamını kirletiyor ve enerji üretim süreci çok pahalıdır. Enerjinin tasarrufu ve doğru kullanımıyla yaşadığımız ortamı koruyoruz. Res.37.6 Güneş kolektörü Odadan çıktığın zaman ışığı kaparsan, suyu ısıtmak için şofbeni sadece ucuz elektrik enerji olduğu saatlerde açarsan eletrik enerjisi tasarruf edeceksin. Kış esnasında, evinizi ısıttığınız zaman, çok sık pencereleri açıp havalandırma yapılmamalıdır, çünkü ısınan hava böylece soğuyacak. Diğer taraftan, buzdolabı sadece gerçekten gerektiği zaman açın ve açınca buzdolabındaki havanın ısınmasını engellemek için edebildiğiniz kadar kısa süre açık bırakın. Buzdolabında havanın soğutulması için elektrik enerji harRes.37.7 Lazer canmıştır. Yediğimiz zaman, besinde depolanmış enerjiyi vücudumuz bazi iş yapmak için gereken enerjiye dönüştürüyor. Otomobiller, uçaklar, taşıtlar, tekneler ve makineler, aynı şekilde enerjiyi işe dönüştürüyor. İş, bir şeyin hareket etmesi demektir. Örneğin yük kaldırılması, birşeyin ısıtması, ışıklandırma vb. Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, jeotermal ve hidro enerji, yenilebilen enerji olarak adlandırılıyor. Bu enerji türleri sürekli yenileniyor. Ancak, evlerimizde ve otomobillerde kullandığımız büyük sayıda diğer enerji türleri yenilenmez. Enerji nedir? Işık ışını ne tanımlıyor? Temel enerji şekilleri hangileridir? Bir enerji türün başka enerji türe dönüşme örnekleri sayın. Enerjinin tasarrufu neden önemlidir ve bunu nasıl yapabiliriz? Farklı ev aletleri kullanarak, enerjinin bir türden başka türe değişimini gösteren deneyler gösterin. Lazerin kullanımıyla ilgili video kayıtlar izleyin. Lazer ışığı, o kadar güçlü ışınladırma noktasına yönlenirilebilir ki elmasta saniyenin 1/5000 bölümünde delik yapabilir. Lazerler ameliyatlarda geniş kullanım buluyorlar. Sıradan bir evde sıcaklığın %40’ı koridorlardan ve duvarlardan kaybolduğunu biliyor muydunuz? TERİMLER LİSTESİ A Akciğerler insanda nefes alma organlarıdır Alçalma Ay’ın ve Güneş’in yerçekim güçlerin etkisi altında deniz seviyenin alçalma olayıdır Asalaklık yakın yaşayan iki farklı organizmanın arasında kurulan ilişki türüdür ve organizmalardan biri, asalak (parazit) organizma, diğer organizmadan ise faydası var Astronomi yıldızların incelenmesiyle ilgilenen bilim dalıdır Aşılama (Bütünleşme) iki farklı bitkinin tek bitki şeklide yaşamayı sürdüren birleşme sürecidir Atmosfer yeryüzünün hava tabakasıdır Avrupa Makrosismik Basamağı (EMS) depremin şiddetliğini belirleyen basamatık Ay yeryüzünün tek doğal uydusudur Ay evreleri Ay’ın Güneş’e ve Yeryüzü’ne göre devamlı pozisyonu değiştirmesinden dolayı aldığı farklı şekillerdir B Bakelit tam olarak yapay şekilde elde edilen ilk polimerdir Besin organizmanın hayatta kalmak ve yaşam süreçlerini gerçekleştirmek için aldığı her maddedir Beslenme vücudun doğru şekilde büyümesini ve tüm organların kendi fonksiyonlarına doğru şekilde getirmesini sağlamamız için vücuda besleyici maddelerin girmesidir Beslenme sinciri canlı organizmaların beslenmeye göre bağlılığıdır, her günlük işleri yapmak için nasıl besin aldığımızı gösteriyor ve besleyici maddelerin ve enerjinin bir organizmadan başka organizmaya nasıl geçtiğini gösteriyor Besleyici madde besinde bulunan ve kullanılan her bileşiktir Bıyıcıklar bitkinin saldığı parçalardır Birim ekoloji ilişkilerin temelini oluşturuyor, yaşam ortamıyla ilişkiler kuran canlı sistemdir Biyoloji canlı varlıklar hakkında bilim dalıdır, canlı doğayı inceliyor Biyosfer atmosferde hayatın rastlandığı bölümdür Böbrekler salgılama organlarıdır Bulatmak cam yüzeyinin mekanik ya da kimyasal aşındırma sürecidir Burun koku-his organıdır Büyümek organizmanın vücut kütlesinin artmasıdır C Cam soğumuş silikat çözeltilerden elde edilen katı malzemedir Coğrafya Yeryüzü gezegeninin yüzeyini araştıran ve inceleyen bilim dalıdır Ç Çekirdek hücrenin “kontrol merkezini” oluşturan hücre organelidir Çığ yaz mevsimi sırasında açık akşamlarda meydana geliyor, özellikle daha nemli yerlerde oluşuyor Çimlenme yeterli miktarda su olduğu koşullarda tohumu bitkiye büyümeye başlama sürecidir Çocukluk 1 ile 10 yaş arasında yaşanan hayat dönemidir Çok hücreli organizma fazla hücreden yapılmış organizmadır Çöl ortalama yıllık yağmur yağaşların 250 mm’den fazla seyrek olan bölgelerdir D Değişmiş (metamorflu) kayalar yüksek basınç ve yüksek sıcaklık etkisi altında yeryüzü kabuğun altında, tortullu ve magmatik kayalardan oluşuyorlar Deniz ekosistemi gezegenimizde en büyük su sistemlerin parçasıdır Deprem yeryüzünde meydana gelen doğal olaydır, tektonik lehvaların ya da yeryüzü kabuğunun hareketlenmesi sonucu olarak meydana geliyor ve yeryüzünün titreşmesine yol açan büyük enerji miktarın serbest kalmasıyla takip ediliyor Deri insan vücudunu örtüyor ve genelde vücudu su kayıbından, bakterilerden, ışıktan ve yaralardan korumada yer alıyor Dış merkez (episantr) depremin yeryüzü yüzeyinde en çok hissedilen yerdir Doğa bilimler doğayı ve canlı organizmaları incelemekle uğraşıyorlar Doğal uydu bazı gezegen ya da ondan büyük bir göksel cisimi etrafında dönen cisimdir Doku biçimiyle, yapısıyla ve büyüklüğüyle benzer olan ve aynı işi yapan hücreler toplamıdır Doku Kültürü bir bitkinin hücre grubundan yeni bitkinin elde etme sürecidir Dolu donmuş yağmur damlalalrı etrafında biriken suyun donmasıyla meydana geliyor Döllenme erkek ve dişi cinsel hücrenin birleşimidir Duyular özel organlar aracılığıyla dış ortamdan alınan verilerdir E Egzosfer vakum ya da havasız alan tabakasıdır Ekoloji (Çevre bilimi) canlı organizmaların dağıtımını ve organizmaların yaşadık- ları yaşam ortamıyla olan ilişkileri inceleyen bilim dalıdır Ekosistem yaşam ortamının canlı ve cansız bölümün işlev bağlantısıdır Enerji bir işin yapılması için beceridir Ergenlik 11 ile 14 yaş arası yaşanan, insanın en etkin olduğu hayat dönemidir Erozyon yeryüzü kabuğunun yüzey tabağında meydana gelen dağılma sürecidir Eşeyli çoğalma erkek ve dişi cinsel hücrenin birleşmesi ve yeni organizmanın oluşmasıdır Eşeysiz çoğalma bir ebeveynin yer almasıyla gerçekleşiyor Etçiller hayvan kökenli besin yiyen hayvanlardır F Fermentasyon enerjinin serbestleştiği kaynama sürecidir Fırtına atmosferde bozukluluktur Fizik enerjiyi ve enerjinin maddeyle olan ilişkiyi incelemekle ilgilenen bilim dalıdır Fiziksel büyüklük, nesnelerin ve olayların özellikleri ve maddelerin karakteristikleri vardır Fokus ya da odak noktası deprem sırasında vuruş dalgaların kaynağına denir Fotosentez bitkinin yeşil bölümlerinde besinin ve oksijenin yaratılmasıdır G Galaksi yerçekimiyle bağlı olan yıldız grubudur Gelişme vücut bölümlerin biçimlendirilmesi ve ebeveynlerle benzerliğin kazanılmasıdır Gençlik hayatın bir dönemidir, 18 yaşa kadar sürüyor ve cinsel olgunlukla özelleniyor Geri dönüşüm kullanılmış malzemelerin yeni ürünler elde etmek için işlenmesidir Geyzerler sıcak su koyveren yeraltı kaynaklardır Gezegenler karanlık göksel cisimleridir, onlar ışık oluşturmuyor, sadece aldıkları ışığı geri çeviriyorlar Gök gürültüsü (gürleme) fırtına olduğu zaman duyduğumuz sestir Göksel cisimler uzayda bulunan tüm cisimlerdir, onlar da şunlardır: yıldızlar, gezegenler, asteroitler, doğal uydular, kuyrukluyıldızlar, meteorlar, galaksiler vb Göz görme organıdır Güneş sistemini Güneş, gezegenler ile diğer göksel cisimleri oluşturuyor H Hassasiyet organizmanın ya da organın dış ortamdan duyulara cevap verme yeteneğidir Hepçiller hem bitkisel hem de hayvansal kökenli besin yiyen hayvanlardır Hidrosantral suyun potensiyal enerjisini önce kinetik enerjiye, sonradan ise mekanik enerjiye ve sonunda elektrik enerjisine dönüştüren tesisattır Hidrosfer su tabakasıdır His organları dış ortamından duyuları almak için kullanılan organlardır Humus toprakta organik maddedir Hücre tüm canlı organizmaların temel yapısal birimidir. Hücre duvarı bitkisel hücrenin ek katmanıdır Hücre zarı hücreye neyin girip çıktığını kontrol eden incecik zardır İ İlaç insanlar ve hayvanlara belli bir miktarda ve doğru şekilde verilince, bilimsel olarak kanıtlanarak, hastalıkların tedavisinde kullanılan üründür K Karaciğer sindirim sisteminden bir organdır Kırağı kış mevsimi sırasında açık hava olduğu zaman görülebiliyor Kıtasal kabuk yeryüzünün kabuğudur Kimya süpstansların özelliklerini, içeriklerini ve yapısını ve kimyasal tepki sırasında meydana gelen değişiklikleri incelemekle ilgilenen bilim dalıdır Klorlama dezinfeksiyon sürecidir ve evlere güvenilir suyun sağlanması için bu süreç tavsiye ediliyor, olası mikroorganizmaları yok etmek için suya az miktarda klor ilave ediliyor. Klorofil kloroplastlerde yeşil maddedir Kloroplastler bitkisel höcrelerde hücresel organellerdir, bitkide besinin yaratılma sürecinde yer alan yeşil maddeler içeriyor Kolektörler sıcaklık toplayıcılarıdır, onlar güneş enerjisini sıcaklığa dönüştürüyor Komensalizim birbirine yakın yaşayan iki farklı organizma arasında kurulan ilişkidir ve bir organizmanın diğer organizmanın etkinliklerinden faydası var, diğer organizma ise birinci organizmanın etkinliklerinde ne zarar ne de fayda görmüyor Kuyrukluyıldız büyük bölümü buzdan oluşmuş koyu göksel cisimdir, Kuyrukluyıldızlar güneşe yakın olduğu zaman onların buzu gasa dönüşüyor. Kuyrukluyıldızlarda baş ve kuyruk ayırt edebiliyoruz Konserveleme besinin kalitesi ya da besleyici değerlerin kaybolmasını durduran ya da yavaşlatan, besinin işletme ve kapatma yöntemidir Krater yanardağda lavın çıktığı deliktir Kulak ses algılamak için özelleştirilen duyma organıdır, aynı zamanda da dengeyi korumakta yardımcı oluyor Kümülünimbüs dolunun sıkça yağdığı, fırtına zamanında çok büyük ve alçak buluttur Kutup ekosistemleri kutupların yakınlığında bulunan kuşaklardır Kümülüs güzel hava sırasına görünen beyaz buluttur L Lav aktif yanardağdan akan sıcak sıvı kütledir Lazer ışın demeti yayan optik kaynağıdır M Magmatik Kayalar yanardağ patlamasından sonra oluşuyorlar, magma yüzeye çıkıyor ve katı kayalığa dönüşüyor Maya tek hücreli yapıdır Merkali basamağı depremin yeryüzü yüzeyinde yaptığı etkileri ölçen basamaktır Meteor atmosferde düşerken ışıldayan iz bırakan göksel cisimdir Mezosfer büyük sıcaklık düşüşü olarak yaşanan atmosfer tabakasıdır Mikroorganizma gözle görülmeyen her canlı organizmadır Mikroskop küçük organizmaları ve onların bölümlerini gözetlemek için kullanılan cihazdır Mineral maddeler organizmanın doğru şekilde çalışması için az miktarda gereklidir Mutualizm birbirine çok yakın yaşayan iki organizmaların kurduğu ilişki türüdür, her organizmanın diğer organizmanın etkinliklerinden faydası var N Naylon polimer malzemesidir Nişeste kompleksli şekerdir Nişeste tanecikleri bitkilerde yedek besinin depolandığı hücresel organellerdir Nüfus (popülasyon) belli bir yerde yaşayan birimler grubudur O Okyanus kabuğu okyanusların dibi altında bulunuyor Organ bir fonksiyon yapan dokular grupudur Organik sistem bazı hayat sürecinin gerçekleştirmesinde aralarında bağlı organlar grubudur Organizma organik sistemlerin bir bütün olarak bağlılığıdır Orman ağaçlarla yoğun olarak doldurulmuş alandır Otçullar bitkisel kökenli besinle beslenen hayvanlardır Ozon atmosferde bulunan gastır, ince tabakadan oluşuyor ve zararlı güneş ışınların büyük bölümünü soğuruyor Ö Ölçme uygun ölçme araçların yardımıyla bir fiziksel büyüklüğün değerini belirleyen süreçtir Ölçüm birimi fiziksel miktarın büyüklüğüdü P Parçalayıcı ölmüş hayvanları ve bitkileri kullanan organizmalardır Parlatma camın yüzeyinde bulunan dalgalar ve eşit olmayan kalınlıktan dolayı meydana gelen optik homojensizliği giderme sürecidir Plastik yapay organik malzemedir Proteinler en çok hayvan kökenli besinde bulunan besleyici maddelerdir ve organizmaya hücrelerin yapısı için gereklidir R Rihter basamağı depremde oluşan titreşmenin vuruş dalgaların şiddetliğini ve serbestlenen enerjiyi ölçüyor Rizomlar yeni bitkilerin oluştuğu yeraltı dallarıdır S Sağlıklı besin vücudun dengesini katkı sağlayan, stres, enfeksiyon ve hastalıklara karşi direniş gösteren besindir Salgılamak gerekmeyen maddeleri vücudun dışına atmaktır Sarkıtlar ve dikitler kireçli malzemelerin birikmesiyle oluşan mağara süsleridir Sembiyoz beraber yaşayan iki organizma arasında ilişki hatta iki farklı organizmanın birleşmesidir Sirke ekşi tadı almasına izin verilen alkollü sıvıdır Sirüs püskül şeklinde güzel hava sırasında meydana gelen yüksek buluttur Sitoplazma hücrenin içini dolduran yarı sıvı maddedir, içinde tüm hücresel organeller yerleşmiştir Soğanilik bitkinin olumsuz koşullarda hayatta kalması için ve eşeysiz çoğalma için kullanılıyor Solungaçlar su ortamında yaşayan hayvanların nefes alma organlarıdır Sterilizasyon sıcaklıkla mikroorganizmaların yok edildiği teknoloji sürecidir Strafor kendisinde suyun %98’ini hapseden, düşük ağırlığı olan ve çok iyi termo izolasyon yetenek özellikleri olan sert beyaz köpüktür Stratosfer zararlı mor ve ötesi ışınlarında koruyan ozonu içeren atmosfer tabakasıdır Stratüs dağ tepelerinde biçimsiz alçak buluttur, ondan hafif kar ve yağmur yağıyor Su değirmani suyun enerjisini kullanarak iş için gerekli enerjiye dönüştürüyor Suverme camın kuvvetini ve katılığını artıran özel termik işletme sürecidir Sürahiler yapraklarda bulunan küçük deliklerdir Ş Şekerler organizmaya enerji veren besleyici maddelerdir Şimşek büyük miktarda elektrisitenin boşalması olduğu zaman görüyoruz T Tek hücreli organizmalar bir hücreden yapılmış organizmalardır Teleskop gezegenlerin ve yıldızların daha iyi gözetlenmesini sağlayan cihazdır Tohum yayılımı tohumun verimli toprağa taşınmasıdır Toprak yeryüzü kabuğunun yüzey tabakasını oluşturuyor, mineral taneciklerden, organik maddelerden, sudan, havadan ve canlı organizmalardan oluşuyor Toprak profili, toprağın yaratılışı sırasında ayrışan topak tabakaların toplamıdır Tortulu kayalar ufacık doğralanmış kum, kil, kireç, ölmiş hayvanlar kalıntılar (petrol), bitki kalıntıları (kömür) malzemelerin birikmesiyle oluşuyorlar Tozlaşma polen taneciklerin bir çiçekten başka çiçeğe taşınma sürecidir Trakeyler (soluk borusu) böceklerde nefes organlarıdır Troposfer tüm meteoroloji olayların gerçekleştirdiği, atmosferin en alçak ve en yoğun tabakasıdır Tsunami merkezi okyanusların altında olduğu daha şiddetli depremler sırasında meydana gelen çok yüksek dalgalardır Tundra Arktik kuşağı etrafında, kuzey iğne yapraklı ormanlar ve kuzey kutubu etrafında kalıcı buz tabakası arasında bulunan alandır Tüketiciler beslenme şekilne göre hazır besin kullanan hayvanlardır U Uydu gezegen etrafında dönen göksel cisimdir Uzay etrafımızdaki çevreleyen sonsuz alandır Ü Üreticiler beslenme şekline göre bitkilerdir V Vakuoller sadece bitkisel hücrelerde bulunan hücresel organellerdir Vitaminler besin aracılığıyla vücudumuza az miktarda aldığımız besleyici maddelerdir Y Yağışlar yeryüzüne düşen yoğunlaşmış buharlı su şeklini tanımlıyor Yağlar organizmaya sıcaklık ve tüm vücudun fiziksel etkinlik ya da çalışmak için enerji veren besleyici maddelerdir Yanardağ yerüzü kabuğunda magmanın lav şeklinde çıktığı delik ya da çatlaktır Yaşam Döngüsü bir organizmanın büyümesinde ve gelişmesinde değişkilikleri gösteriyor Yaşam Topluluğu bir yerde yaşayan tüm canlı organizmalarda oluşuyor Yaşama Ortamı bazı bitkisel ya da hayvansal türün geliştiği yerdir Yaşama Yeri yaşam ortamında özel ekoloji faktörlerin etkilediği yerdir Yaşlılık (İhtiyarlık) organizmada tüm fonksiyonların genel azalmasıyla karakterize edilen yaşam döngüsünden dönemdir Yel değirmenleri rüzgardaki enerjiyi elektrik enerjiye dönüştüren yapılardır Yeni doğan doğuşla başlayan ve birinci yaşa kadar süren hayat dönemidir Yıldız sıcak gaslardan oluşmuş büyük göksel cisimdir Yıldızlar Grubu, birbirine yakın olan yıldızlar grubu oluşturuyor Yırtıcı başka organizma yiyen organizmadır Yonosfer (termosfer) atmosferde elektrikleşmiş tanecikler içeren tabakadır Yumrular yedek besin depolandığı ve çoğalma organların bulunduğu yerlerdir Yükselme ayın ve güneşin yerçekim gücünün etkisi altına deniz seviyesinin peryodik olarak yükselme olayıdır Z Zigot yeni organizmanın geliştiği döllenmiş yumurta hücresidir