Türkiye`nin Turizm Coğrafyası
Transkript
Türkiye`nin Turizm Coğrafyası
TÜRKĠYE TURĠZM COĞRAFYASI MARMARA BÖLGESĠ BÖLÜM I Yalova Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Atatürk Köşkü Yalova'nın 12 km. güneyindeki tarihi Yalova kaplıcalarının bulunduğu yerde yüksekçe bir tepenin eteklerindedir. 1928 yılında Deniz Yolları İdaresi‟nce Cumhurbaşkanlığı Köşkü olarak yaptırılmış ve Atatürk kaplıcalarda banyo aldığı ve dinlendiği günlerde çok defa bu köşkte kalmıştır. Karaca Arboretumu İstanbul'un yanı başında olan Yalova'daki Karaca Arboretumu, dünyanın her yerinden bitkileriyle ünlüdür. Konaklama tesisleri ve şifalı suları ile hem dinlendirici hem de hafta sonunu renklendirici bir ortama sahiptir. Tema Vakfı yararına ücretle girilen Arboretum'un eşsiz güzelliğini, 6.000 otsu ve soğansı bitkiyle 7.000 odunsu bitki oluşturmaktadır. Termal Kaplıcaların bulunduğu bu yörede Gökçedere ve Üveyspınar köyleri arasında birçok işletme bulunmaktadır. Panorama Tepesi denizden 120 metre yükseklikte ve her mevsim yeşil bitki örtüsü ile kaplı çok güzel görüntülere sahip bir alandır. Alternatif Turizm Aktiviteleri Sudüşen Şelalesi Termal-Üveyspınar köyün güneyinde yer alan Sudüşen Şelalesi ve çevresi doğal güzelliklere sahiptir. Delmece Yaylası Çınarcık İlçesi‟nin Teşvikiye Köyü‟nden gidilmektedir. Delmece Yaylası doğal güzelliklere sahiptir. Termal Turizm Yalova Termal Turizm Merkezi Banyo kürleri; romatizmal hastalıklar başta olmak üzere, hareket sisteminin ağrılı hastalıkları, ameliyat geçirmiş ağrılı batın hastalıkları, kronik iltihaplı ve ağrılı kadın hastalıkları, bazı damar tıkanıkları, diabet, gut, şişmanlık gibi metabolizma hastalıklarının tedavisinde etkilidir. Armutlu Kaplıcası Armutlu İlçe merkezinin 4 km. kuzeyindedir. Kaplıca içinde otel, restoran ve havuzlu bir Türk hamamı bulunmaktadır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 1 Deniz Turizmi Plajlar Çınarcık, Esenköy ve Armutlu; sahilleri. Tekirdağ Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Namık Kemal Evi Müze, vatan şairi Namık Kemal'in 1840 yılında Tekirdağ'da doğduğu evin yakın çevresindeki eski Tekirdağ evleri örnek alınarak, Tekirdağ Namık Kemal Derneği tarafından 1993 yılında yaptırılmış ve 1994 yılında hizmete girmiştir. Bisanthe Samos`lu kolonistler tarafından kurulan antik kentin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. M.Ö. 400 yılında Odrys Krallığına dahil olan Bisanthe, Attika-Delos deniz birliğinin listelerinde ilk kez M.Ö. 421 yılında, daha sonra 410 yılında üye olarak geçmektedir. Perinthos M.Ö. 600 yılı civarında Samoslu kolonistler tarafından kurulmuştur. Büyük İskender`in sikke darphanelerinin bulunduğu Perinthos, özellikle Roma Çağı'nın önemli bir kenti haline gelmiş, İmparator tapınağı yaptırma ve kültü bulundurma hakkı ile tüm Helen kentlerinin katıldığı çeşitli spor oyunları düzenleme hakkını elde etmiştir. İnanç Turizmi Rüstempaşa Cami Ertuğrul Mahallesinde bulunan cami, 1553 tarihinde Kanuni Sultan Süleyman`ın damadı Rüstem Paşa tarafından denize hakim bir tepe üzerinde yaptırılmıştır. Şehrin en güzel yapılarından birisi olan cami, bir Mimar Sinan eseridir. Deniz Turizmi Kumbağ ve Barbaros Sahilleri Kumbağ, ilin önde gelen eğlenme ve dinlenme merkezlerinden birisidir. Turistik tesislerin, pansiyonların ve halk plajlarının yoğun olduğu bu yerde bulunan Ormaniçi Dinlenme Merkezi, yerli ve yabancı çok sayıda turistin ilgisini çekmektedir. Alternatif Turizm Aktiviteleri Avcılık Kara avcılığı Tekirdağ ilinde oldukça yaygındır. Su ürünleri avcılığı ise, Marmara Ereğlisi ve Şarköy kıyı şeridinde yoğunlukla yapılmaktadır. Tekirdağ İlinde en yaygın su ürünü, ihraç edilen beyaz kum midyesidir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 2 Geleneksel Tekirdağ Evleri İldeki geleneksel mimarinin günümüze kadar uzanan kalıntıları büyük ölçüde Osmanlı-Türk kültürünün uzantısıdır. Ancak Batı Trakya ile olan etkileşimin izlerine de rastlanmak mümkündür. Ahşap karkas konutlar iki yada üç katlıdır. Yapılarda çatı katları oldukça yaygın olup orta kattaki cumbanın üstü, çatı katında balkon şeklindedir. Balkonun çatıyı tutan ahşap direklerinde işlemeler görülür. Evler genellikle iç sofalı plandadır. Geleneksel Türk evlerinin giriş katı çoğunlukla taşlık, depo yada ahır olarak kullanılırken, Tekirdağ evlerinde yaşama birimi olarak düzenlenmiştir. Sakarya Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Akyazı Tümülüsü Akyazı‟ya 7 km uzaklıkta Küçücek Köyü dolaylarındadır. Aile mezarlığı olan bu tümülüsden ele geçen buluntulara göre Roma döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir. Burada yapılan kazılar sonucunda, kandiller, kulplu testiler, koku şişeleri ve yazıtlar gün ışığına çıkmıştır. Milli Parklar Çınarlık Ormanı Milli Parkı Sakarya‟nın Ferizli İlçesinin güneybatısında bulunan Çınarlık Ormanı‟nın içinde yer alır. Temiz havası ve ormanıyla önemli bir turizm potansiyeline sahiptir. Termal Turizm Kuzuluk Kaplıcaları İlde sağlık ve termal turizmin gelişmesinin odak noktasını oluşturmaktadır. Saniyede 21 litre akan suyu 80 dereceye varan sıcaklığı ile her türlü mide, karaciğer, şeker, böbrek, romatizma, üst solunum yolları nörolojik depresyon gibi hastalıklar üzerinde olumlu etkiler meydana getirdiği bilinmektedir. Alternatif Turizm Aktiviteleri Av Turizmi Kara tavuk, yaban ördeği, bıldırcın avı için Küçükboğaz Gölü çevresi, Kara Su Maden Deresi mevkii, Büyük Akgöl mevkii için ideal yererdir. Ayrıca Sapanca Gölü ve etrafını çevreleyen Samandağı eteklerinde keklik, çulluk, tavşan ve kış aylarında domuz ve geyik avı yapılabilmektedir. Olta Balıkçılığı Sapanca gölü, Küçükboğaz Gölü, Maden Deresinin bazı bölümlerinde levrek, yayın, turna, sazan, tatlı su kefali ve alabalık avı yapmak mümkündür.Ancak balık avcılığı Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 3 Sapanca gölünde sürekli olarak yasaklanmıştır; ayrıca Poyraz Gölü sit alanı olması sebebiyle balık avına kapalıdır. Göl Turizmi Sapanca Gölü Sakarya'da tektonik oluşumlar sonucu meydana gelen Sapanca Gölü ve çevresi içerdiği son derece çarpıcı doğal güzellikleri ve yoğun yerleşim merkezlerinin ulaşabildiği bir konumda bulunması nedeniyle il merkezinin yanı sıra başta İstanbul olmak üzere çevredeki büyük kentlerin özellikle hafta sonları rekreasyon ve konaklama amaçlı taleplerine açık bir merkez niteliğindedir. Poyrazlar Gölü Poyrazlar Gölü, çevresi ve orman içi dinlenme alanları ile ilin turizmi açısından önemli merkezlerindendir. Poyrazlar Gölü oldukça derindir. Yalnızca güney kıyıları sığ ve sazlıktır. Göl, başta sazan olmak üzere çok sayıda tatlı su balığını da bünyesinde barındırmaktadır. Akgöl Adapazarına 12 km uzaklıkta, Karasu tatil merkezinden biraz içeridedir. Gölü manzarasıyla çevreleyen küçük korusu, piknik ve kamp yapmaya elverişlidir. güzel Deniz Turizmi Karasu Plajı ve Kocaali Sahil Bandı. Ġstanbul Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Ayasofya Müzesi Ayasofya 916 yıl kilise, 481 yıl cami olmuş, 1935'ten bu yana müze olarak tarihi işlevini yerine getirmiştir. Bizans tarihçileri tarafından İmparator I. Constantine (324-337) zamanında yapıldığı ileri sürülen ilk Ayasofya, bir ayaklanma sonunda yanmış, bu yapıdan günümüze hiç bir kalıntı kalmamıştır. İmparator II. Theodosius, Ayasofya'yı ikinci defa yaptırmış ve 415'te ibadete açmıştır. İmparator Iustinianus (527-565) ilk ikisinden daha büyük bir kilise yaptırmak istemiş, çağın ünlü mimarlarından Miletos'lu İsidoros ve Tralles'li Anthemios'a günümüze ulaşan Ayasofya'yı yaptırmıştır. Türk İslam Eserleri Müzesi Müzede Türk ve İslam Sanatı eserleri sergilenmektedir. Bina, 1524 yılında Kanuni Sultan Süleyman'ın Baş Veziri İbrahim Paşa tarafından kendi ikametgahı olarak yaptırılmıştır. Yerebatan Sarnıcı Bazilika Sarnıcı, Roma ve Bizans İmparatorları‟nın yaptırdığı sarnıçların en büyüğüdür. 80.000 metreküp su alabilen ve 140x70 metrekarelik bir alana yayılan sarnıç, 6. yüzyılda Justinianos tarafından öncelikle saray ihtiyaçlarını karşılamak üzere yaptırılmıştır. 336 sütunun bazılarında bezemeler yer almaktadır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 4 Arkeoloji Müzesi 19. yüzyıl sonlarında ünlü ressam ve müzeci Osman Hamdi Bey tarafından, İmparatorluk Müzesi olarak kurulan İstanbul Arkeoloji Müzesi, çeşitli kültürlere ait sayısı bir milyonu aşan eserleriyle, dünyanın en büyük müzeleri arasında yer almaktadır. Yedikule Hisarı Hisar, İmparator II. Theodosios (408-450) devrinde, kara tarafı Bizans şehir surlarının en önemli girişi ve ayrıca Bizans tarihinde önemli bir yeri olan Altın Kapı (Porta Aurea) arkasına bir ek inşası ile İstanbul'un fethinden dört yıl sonra, 1457-1458 tarihinde Sultan II. Mehmed (Fatih) tarafından bir iç-kale olarak yaptırılmıştır. Anadolu Hisarı Yedi dönümlük alanı kaplayan ve bulunduğu mevkiiye adını veren bu hisar, 1395 yılında Osmanlıların ileri bir karakolu olarak Sultan I. Bayezid (Yıldırım) tarafından yaptırılmıştır. Rumeli Hisarı Sarıyer İlçesi sınırları içinde yer alan ve bulunduğu mevkiye adını veren hisar, otuz dönümlük (30.000 m²) bir alanı kapsamaktadır. Rumeli Hisarı'nın adı Fatih vakfiyelerinde Kulle-i Cedide, Neşri Tarihi'nde Yenice-Hisar, Kemalpaşazade, Aşıkpaşazade ve Nişancı Tarihleri'nde Boğazkesen Hisarı olarak geçmektedir. Topkapı Sarayı Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'da yönetim sarayı ve hanedanlık ikametgâhı olarak kullanılan Topkapı Sarayı, Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethetmesinden kısa bir süre sonra 1473 yılında tamamlanmıştır. Osmanlı hanedanı, Topkapı Sarayı'nı 19. yüzyılda Boğaziçi saraylarına yerleşene kadar kullanmıştır. Saray, Cumhuriyet'in ilanından sonra 3 Nisan 1924'te Atatürk'ün emriyle müze haline getirilmiştir. Topkapı Sarayı, İstanbul topoğrafyasını oluşturan Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve Haliç arasında tarihsel İstanbul yarımadasının ucundaki Sarayburnu'nda Bizans akropolü üzerinde inşa edilmiştir. Dolmabahçe Sarayı 19. yüzyılda Sultan I.Abdülmecit tarafından yaptırılan Dolmabahçe Sarayı'nın cephesi, Boğaz'ın Avrupa kıyısında 600 m. boyunca uzanmaktadır. Dolmabahçe Sarayı, Avrupa sanatı üsluplarının bir karışımı olarak 1843-1856 yılları arasında inşa edilmiştir. Çırağan Sarayı Yeni saray 1871 yılında Sultan Abdülaziz tarafından Mimar Serkis Balyan'a yaptırılmıştı. Dört yılda dört milyon altına mal olan yapının ara bölme ve tavanı ahşap, duvarlar da mermer kaplıydı. Taş işçiliğinin üstün örnekleri olan sütunları, zengin döşenmiş mekanlar tamamlanmıştır. Beylerbeyi Sarayı Beylerbeyi Sarayı 1861-1865 yıllarında, eski ahşap bir sahil sarayının yerinde Sultan Abdülmecit tarafından yaptırılmıştır. Cephe ve iç dekorasyonda Doğu ve Türk motifleri, Batı süs öğeleri ile birlikte kullanılmıştır. Dolmabahçe Sarayı‟nın havasını taşıyan üç katlı yapı, harem ve selamlık bölümlerini oluşturan 26 oda ve altı salondan ibarettir. Yıldız Sarayı Beşiktaş, Ortaköy ve Balmumcu arasında, Boğaziçi‟ne hakim bir konumda 500.000 m2‟lik bir alanı kaplayan Yıldız, yerleşim tarihi Bizans Dönem‟ine dek uzanan bir koruluktur. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 5 İstanbul‟un Türklerin eline geçmesinden sonra “Kazancıoğlu Bahçesi” adıyla anılan bu koruluk, Sultan I. Ahmed Dönemi‟nde (1603-1617) padişahın “Has Bahçe”leri arasına katılmıştır.Sultan Abdülhamid Dönemi‟nde (1876-1909) yapılan binalarla Yıldız Sarayı adını alarak, İmparatorluğun (bugün yerinde İstanbul Üniversitesi‟nin bulunduğu Eski Saray) Topkapı Sarayı ve Dolmabahçe Sarayı‟ndan sonra dördüncü yönetim merkezi haline gelmiştir. Kapalı Çarşı Dev ölçülü bir labirent gibi, 60 kadar sokağı, üç binden fazla dükkanı ile dünyanın en eski ve en büyük kapalı çarşısı olan "Kapalı Çarşı", İstanbul şehrinin merkezinde yer alır. Adeta bir şehri andıran, bütünü ile örtülü bu site, zaman içerisinde gelişip büyümüştür. Geçmişte Kapalı Çarşı, her sokağında belirli mesleklerin icra edildiği, el işi imalatın sıkı denetim altında bulundurulduğu, bir çarşıydı. Mısır Çarşısı Mısır Çarşısı, tarihi boyunca her derde deva olmuş kurutulmuş bitkilerin, çeşit çeşit otların ve yüzlerce tür baharatın buluştuğu dev bir pazardır. Dünya doğal ürünlere yönelmeyi daha yeni yeni keşfederken, Lokman Hekimler yetiştiren Anadolu, bitkilerin şifalı gücünü Mısır Çarşısı üzerinden yüzlerce yıldır dağıtmaktadır. Kız Kulesi Batı kaynakları burayı sevgilisi Hera'ya kavuşmak için yüzerken boğulan Leander'in kulesi olarak tanıtır. Bir diğer hikayeye göre de burası, kızının yılan tarafından sokulacağını rüyasında gören İmparator‟un, emniyette olması için genç kızı yerleştirdiği kuledir. Galata Kulesi Bizanslıların düzenlediği saldırılardan korunmak amacıyla Cenevizliler tarafından yapılmıştır. Kulede büyük sahanlığa kadar duvar içinde dönerek çıkan bir taş merdiven vardır. Kule 1967'de restore edilmiş, içine asansör konmuş, diğer katlarına da lokanta yapılmıştır. Beyazıt Kulesi Bugünkü İstanbul Üniversitesi Merkez Binası‟nın bulunduğu yerdeki yapı (eski saray), II. Mahmut Devri‟nde Milli Savunma Bakanlığı (Seraskerlik) olarak kullanılmıştır. Seraskerliğin avlusundaki ahşap kule, yangın gözcüleri için uzun süre varlığını sürdürmüştür. II. Mahmut, daha güzelini yaptırtmak için bu kuleyi yıktırmıştır. 1828 yılında Serasker Hüseyin Paşa tarafından o devrin mimari özelliklerini yansıtan, kagir bir kule yapılmıştır. Theodosius Dikili Taş Aslı eski Mısır eseridir. MÖ 1547 yıllarında Firavun III. Tutmosis (Toothmesis) adına Heliopolis'de dikilmiştir. Pembe granitten tek parça halinde yapılmıştır. Üzerinde hiyeroglif yazısı ile II. Tutmosis'in zaferleri yazılmıştır. 390 yıllarında Bizans İmparatoru Theodosius tarafından İstanbul'a getirilerek Hipodrom‟a dikilmiştir. Yılanlı Sütun (Burmalı Sütun) Bu sütun Delphi'deki Apollon Tapınağı‟ndan 4. yüzyılda İstanbul‟a getirilmiştir. İstanbul‟daki en eski anıtlardan birisidir. Orijinalinin M.Ö. 409' da yapıldığı bilinmektedir. Birleşmiş olan çeşitli Helen kentlerinin Perslere galip gelmesi üzerine Pers ordusunun silahlarının eritilip dökülmesinden meydana getirilmiştir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 6 Hipodrom Orijinali, Roma İmparatoru Septimius Severus tarafından yaptırılan ve daha sonra Büyük Constantinus tarafından genişletilen ve İmparatorluğun değişik yerlerinden getirilen eserlerle donatılan Hipodrom'un eni 117, boyu ise 480 metreye, kapasitesi ise 100.000 kişiye ulaşıyordu. Çemberlitaş (Konstantin Sütunu) MS 330'da başkentin Roma'dan İstanbul‟a nakli sebebi ile kentin ikinci tepesindeki büyük oval bir meydan ortasında, Konstantin‟in şerefine dikilmiş olan ve Çemberlitaş sütunu olarak da bilinen bu abide, orijinalinden daha kısa olarak günümüze gelebilmiştir. Beyazıt Meydanı İmparator Teodosius Devri‟nde şehrin en büyük meydanı olarak inşa edilmiştir. Ortasındaki dev boyutlu zafer takının üzerinde yer alan bronz boğa başlarından dolayı buraya "Forum Tauri ” ismi verilmiştir. Üzerinde İmparatorun da heykeli yükselen zafer takından günümüze bir kaç mermer blok ve sütun kalmıştır. Hürrem Sultan Hamamı Ayasofya ile Sultanahmet Camii'nin arasında bulunan Haseki Hürrem Hamamı, Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi Ukrayna asıllı Hürrem Sultan (Roxan) tarafından ısmarlanmış ve Mimar Sinan tarafından İstanbul'daki en büyük hamam olarak inşa edilmiştir. Cağaloğlu Hamamı 18. yüzyıl başında yapılmış olan Cağaloğlu Hamamı, günümüzde de hizmet vermektedir. Alman Çeşmesi Sultanahmet Meydanı‟nda parkın içindedir. Alman İmparatoru II. Wilhelm'in İstanbul'u ikinci ziyaretinin anısı için bütün kısımları ile Almanya'da yapılmış, İstanbul'a getirilerek hazırlanan kemerlerin üzerlerine konmuştur. Koruma Alanları ve Tabiat Parkları Göknarlık Tabiat Koruma Alanı İstanbul'daki tabii olarak yayılım gösteren tek göknar meşceresinin yer aldığı nadir ve tehlike altında bulunan bir eko-sistem özelliği göstermektedir. Göknar, kestane, ıhlamur, gürgen ve fındık başlıca bitki türlerini oluşturmaktadır. Polonezköy Tabiat Parkı Polonezköy, çevresindeki endüstriyel gelişime karşı doğal varlığını koruyan bitki örtüsü ile Batı Akdeniz Bölgesinin floristik özelliklerini taşımaktadır. Gürgen, kayın, karaağaç, kızılağaç, kestane ve ıhlamur gibi yapraklı türlerin yanı sıra ibrelilerden oluşan ve çeşitli alt flora ile zenginleşen bir orman dokusuna sahiptir. 1842 yılında göçmen askerler için Prens Adam Czartoryzki tarafından kiralanan bu topraklara Kırım Savaşı‟ndan sonra (1856) Polonya askerleri yerleşmiş, bugünkü Polonezköy sakinleri Polonya mirasını koruyup, kültürüne sahip çıkmışlardır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 7 İnanç Turizmi Sultanahmet Camii Sultan I. Ahmet tarafından İstanbul'da adıyla anılan meydanda, 1609-1616 yılları arasında yaptırılmıştır. Mimarı Sedefkâr Mehmet Ağa'dır. Türkiye'nin altı minareli tek camisidir. Bayezit Camii Kendi adı ile anılan meydandadır. Bu büyük cami ve külliyesi, (medrese, mektep, imaret, kervansaray ve hamam), Fatih'in oğlu II. Bayezit tarafından 1501-1506 yıllarında yaptırılmıştır. Süleymaniye Camii ve Külliyesi Camii, Kantarcılar Mahallesi‟ne bakan bir tepe üzerinde Bâb-ı Vâlâ-yı Seraskeri (Genelkurmay Başkanlığı bugünkü İstanbul Üniversitesi Rektörlük ve diğer binaları) ile Bâb-ı Vâlâ-yı Fetvâ- Penâhî (bugünkü İstanbul Müftülüğü binası) arasındadır. Mimar Sinan Türbesi Süleymaniye Camii‟nin avlusundadır. Baş Mimar Sinan dikkat çekici bir güzellik ve sadelikte olan bu seçkin türbeyi kendisi için inşa etmiştir. Şehzade Camii Saraçhane'de Belediye Sarayı karşısındadır. Kanuni, 1543'de ölen oğlu Mehmet için Mimar Sinan'dan bir cami yapmasını istemiş, 1544'de başlayan yapım 1548'de tamamlanmıştır. Mimar Sinan'ın ilk önemli eseridir. Etrafında pek çok türbe vardır. İmrahor İlyas Bey Camii (Studios Manastırı) Samatya ile Yedikule arasında, 463 yılında yapılmıştır. İstanbul'un eski Bizans yapılarından olan bina, vaftizci Yohannes'e ithaf edilmiştir. Kariye Müzesi (Khora Manastırı) İstanbul'un Edirnekapı semtinde bulunan Kariye, eski Helence'de kent dışı kırsal alan anlamına gelen Khora sözcüğünden gelir. Khora Kilisesi, daha önce burada mevcut olan bir şapelin yerine İmparator Justinianus zamanında inşa edilmiştir. Zamanla harap olan yapı, XI. yüzyılda yeniden yapılmıştır. Latin istilası sırasında çok harap durumda bulunan kilise XIV. yy. başlarında Theodoros Metekhites tarafından onarılmıştır. Fethiye Cami (Pammakaristos Manastır Kilisesi) İstanbul'un Fatih Semti‟ndedir. Bizans Dönemi‟nde yaptırılan Pammakaristos Manastırı‟nın kilisesidir. Latin istilasının son bulmasıyla XIII. yüzyılda eski kilise kalıntıları üzerine yeniden yaptırılmıştır. Fetihten sonra, HIristiyanların elinde kalıp kadın manastırı olarak kullanılmış, 1455 yılında Patrikhane buraya taşınmış, 1586 yılına kadar Patrikhane olarak kalmıştır. Bu kilise III. Murat (1574-1595) zamanında camiye çevrilmiş ve Fethiye Cami adı verilmiştir. Aya İrini Anıtı (St. İrene) Topkapı Sarayı I. avlusunda yer alan Aya İrini VI. yy. da İmparator Justinianus zamanında inşa edilmiştir. Malzeme ve mimarisi ile tipik bir Bizans yapısıdır. 1453 yılında İstanbul'un fethinden sonra kilise, camiye çevrilmediği için yapıda önemli bir değişiklik yapılmamıştır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 8 Küçük Ayasofya Cami (Sergios-Bakhos Kilisesi) İmparator Justiniaus tarafından 527-536 yılları arasında yaptırılmıştır. Sergios ve Bakhos adlı iki azize ithaf edilmiştir. Zeyrek Cami (Pantakrator Manastır Kilisesi) Bizans'ın önemli bir manastır kompleksinin baş kilisesidir. Üç kiliseden meydana gelmiştir. Büyük kilise II. İoannes Komnenos'un birinci eşi Eirene tarafından (1118-1143) yaptırılmış ve Hz. İsa'ya ithaf edilmiştir. Neve Şalom Sinagogu Galata'da, Büyük Hendek Caddesi üzerindeki sinagogun adı "Barış Vahası" anlamına gelmektedir. 25 Mart 1951 tarihinde açılışı yapılan bu sinagog halen İstanbul'un en modern ve görkemli sinagogu olup düğün, bar, mitzva (ergenlik töreni) ve cenaze gibi birçok dini törene sahne olmuştur. Yanbol Sinagogu Makedonya'nın Yanbolu Kasabası‟ndan göç edenlerin kurup adını verdikleri Balat'taki bu sinagog, yörenin halen hizmette olan ikinci tarihi Musevi yapıtıdır. İtalyan Sinagogu Galata'da Şair Ziya Paşa Yokuşu üzerindedir. Osmanlı İmparatorluğu‟nda yaşayan, özellikle İtalyan ve Avusturya tebaalı Musevilerin kurduğu bu sinagog 1886 da hizmete girmiştir. Gotik stilde cephesi ve mermer merdivenleri bulunmaktadır. Zülfaris Sinagogu Galata'da bulunan ve 17. yüzyıldan beri mevcut olan bu sinagogun bugünkü binası 19 yüzyıla aittir. Neve Şalam Sinagogu inşa edilmeden önce birçok dini törenin yapıldığı bu sinagog, birkaç yıldan beri hizmette bulunmamaktadır. Deniz Turizmi Plajlar Büyükada, Beykoz, Poyrazköy, Kilyos ve Sarıyer. Yatçılık İstanbul, yatçılar için popüler bir başlangıç noktasıdır. Yatçılar Kuzey Denizi'nden başlayarak Avrupa içinden kanallar yoluyla Ren ve Tuna Nehirleri‟ni kullanarak Karadeniz'e, İstanbul Boğazı ve marinalarına açılabilirler. İki kıta arasında uzanan köprülerin altındaki İstanbul Boğazı ve Adalar'ın güzel koyları yatçıların tercih ettiği bir güzergahtır. Bölgenin iki büyük marinası bulunmaktadır. Alternatif Turizm Aktiviteleri Avcılık Bakırköy, Çatalca, Beykoz ve Şile'de av turizmi alanları mevcuttur. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 9 Golf Klassis Golf ve Country Tasarımı dünyanın en iyi golf oyuncularından Tony Jacklin tarafından yapılmış olan bu saha, 1997 ve 1998 yıllarında European Challenge Tour'a ve 1999 yılında BEKO Seniors PGA Tour'a ev sahipliği yapmıştır. Kemer Golf Country Club Kocaeli Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Eskihisar Osman Hamdi Bey Evi ve Müzesi Büyük Türk Müzecisi ve Ressamı Osman Hamdi Bey (1842-1910) tarafından 1884 yılında, Gebze Eskihisar'ın batı sahiline köşk, resimhane, kayıkhane ve müştemilat şeklinde inşa edilmiştir. İzmit Sarayı (Abdülaziz Av Köşkü) Osmanlı Sultanı Abdülaziz tarafından Av Köşkü-Kasır olarak yaptırılmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında Atatürk, bu binada bir süre kalmış olup, Fransız yazar Claude Ferare ile burada görüşmüştür. İstanbul‟daki saraylar dışında günümüze kadar gelebilen tek saray yapısı olması açısından önemlidir. Üçtepeler Büyük Tümülüsü İzmit merkezine 3 km. mesafede eski İstanbul yolu üzerinde bulunmaktadır. Fatih Sultan Mehmet Otağı 1481 yılında Fatih Sultan Mehmet Üsküdar‟a sancak dikip, doğuya sefer yapılacağını ilan etmiştir. Rahatsızlığına rağmen Hünkar Çayırı‟nda otağını kurmuş ancak burada ölmüştür. Milli Parklar Beşkayalar Tabiat Parkı Çevre Eğitimi ve Koruma Derneği tarafından tespit edilen ve yürütülen çalışmalar neticesi toplam 1600 hektarlık saha “Beşkayalar Bölgesi Tabiat Parkı” olarak belirlenmiştir. Sıcakdere ve Soğukdere‟ nin kesiştiği alanda 6 km. boyunca uzanan kanyon, trekking için oldukça elverişli bir konuma sahiptir. Tabiat Parkı‟nda, doğal mağaralar içinde, şelaleler ile sarkıt ve dikitler mevcuttur. Darıca-Bayramoğlu Kuş Cenneti ve Temalı Parkı İstanbul‟a 38 km. mesafede bulunan Darıca Kuş Cenneti ve Temalı Parkı, kuş türleri açısından dünyada benzeri olmayan bir park haline gelmiş bulunmaktadır.. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 10 İnanç Turizmi Pertev Paşa Külliyesi İzmit‟in önemli mimari eserlerinden olan yapı topluluğu, Osmanlı ordusunun sefer yolları üzerindeki konak noktasında yapılmış ve daha çok ordunun ihtiyacı için kullanılmıştır. Orhan Camii Orhan Mahallesinde İzmit'e hakim bir tepede yer almaktadır. Cami ilk olarak 13. yüzyılda, Orhan Gazi zamanında, Süleyman Paşa tarafından yaptırılmıştır. Abdülmecit zamanında onarılan yapı, dikdörtgen planlı, taş ve tuğla duvarlı, dıştan ahşap çatılı, içten küçük kubbelidir. İzmit'te en erken tarihli cami olarak günümüze kadar gelmiştir. Deniz Turizmi Kerpe Kandıra‟ya 10 km, İzmit‟e 50 km uzaklıktaki Kerpe, masmavi deniziyle sırtını çam ormanlarına dayamış şirin bir Karadeniz köyüdür. Karadeniz‟in hırçın dalgalarının etkilemediği Kerpe, doğal koylara, 150 m.ye kadar sığ bir denize ve eşsiz kumsallara sahiptir. Kefken Kandıra‟ya 20 km. uzaklıktaki Kefken, kıyı yerleşimleri içinde en gelişmiş olanıdır. Denizi, kumsalları ve çam ormanlarıyla Kerpe gibi vazgeçilemeyecek özelliklere sahiptir. Bayramoğlu (Gebze‟ye bağlı) ve Eskihisar (Gebze‟ye 6 km. uzaklıkta) kentin diğer plajlarını oluşturmaktadır. Termal Turizm Maşukiye Şifalı Suyu Kartepe eteklerinde, Maşukiye yakınlarındaki bu sular denizden 50 m yüksekliktedir. Su saniyede 0,5 lt çıkmakta olup, sıcaklığı 20 derecedir. Cilt ve mide hastalıklarına iyi gelmektedir. Yeniköy Yazlık Ilıcası İzmit'in Gölcük yolu üzerinden 15 km güneyde, Yeniköy sınırları içerisinde bulunan Yazlık Ilıcası, denize 3 km. mesafededir. Bizans dönemine ait Ayazmanın içinden çıkan su, kükürtlü ve oligometalik sular grubuna girer. Cilt hastalıklarına iyi gelen sudan 1 m. Derinliğindeki 40 derecelik havuzdan yararlanılmaktadır. Alternatif Turizm Aktiviteleri İlde dağ turizmi açısından çok elverişli bir konumda olan Keltepe, İzmit‟in güneydoğusundadır. Yüksekliği 1606 m.dir. Çam, kayın, ıhlamur ağaçları yer almaktadır. Ballıkayalar Vadisi Gebze‟ye bağlı Tavşanlı Köyü‟nde tabiat parkı ve Doğal SİT Alanı ilan edilen Ballıkayalar Vadisi, Gebze‟ye 10 km. uzaklıkta, 1.5 km uzunluğunda, 40-80 m genişliğindedir. Günümüzde dağcıların iniş ve tırmanış çalışmaları yaptıkları Ballıkayalar Vadisi, kireç Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 11 taşlarının erimesi sonucu gelişen özgün jeomorfolojik şekilleri ile bir karstik boğazdır. Vadi içinde göl ve şelaleler ile Ballıkaya deresine ulaşan travertenler üzerinde seyir terasları bulunmaktadır. Kamping için çadır kurmaya elverişli düzlüklerin bulunduğu kanyonda doğu ve batıdaki sırtlarla bütünleşen trekking alanları mevcuttur. Yayla Turizmi Kuzuyayla Çam, kayın, ıhlamur ağaçları ve rengarenk çiçeklerle çevrilmiş yoldan Kuzu Yaylası‟na gelindiğinde, temiz havanın, panoramik manzaranın ve vahşi doğanın birbiriyle kaynaştığı görülür. Maşukiye Keltepe eteklerinde bulunan Maşukiye, il sınırları içinde önemli bir mesire yeridir. Temiz havası, alabalık çiftlikleri, orman içinden akan çağlayanlarla birlikte kestane, meşe, gürgen, ıhlamur, karaağaç, çınar ve meyve ağaçları arasındaki piknik yerleri, alabalık lokantaları, çiçek seraları ile önemli yayla turizmi merkezidir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 12 Edirne Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Türk İslam Eserleri Müzesi 1925‟te Selimiye‟nin Medrese bölümünde toplanan eserler, daha sonra Türk İslam Eserleri Müzesi kapsamında halka açılmıştır. Müze 1971‟de yeniden düzenlenmiştir. Eserler kronolojik bir dizi içinde sergilenmektedir. Girişteki salonda Osmanlı dönemi yazıtları, el yazması Kur‟anlar, silah ve cam eşya bulunmaktadır. Yazıtlar cami, hamam, medrese ve çeşmelerden toplanmıştır. Sağlık Müzesi Sultan II. Bayezid Külliyesi‟nin Darüşşifa (Hastane) birimi, Sağlık Müzesi olarak kurulmuştur. Müzede hekimliğin gelişmesi ve değişik sağlık hizmetleri hakkında geniş bilgileri içeren pavyonlar açılmıştır. Avrupa Müze Ödülü‟nü almıştır. Edirne Sarayı Sultan I. Murad tarafından yaptırılan ilk saraydan sonra, Sultan II. Murad döneminde Tunca'nın batısında, çok büyük bir alan üzerine 1450'de Edirne Sarayı'nın inşaatına başlandı. Sultan'ın 1451'de ölümünden sonra oğlu Fatih Sultan Mehmed tarafından yapı tamamlanmıştır. Köprüler Edirne'deki önemli yapı türlerinden biri de köprülerdir. Bu kentteki köprülerin en eskisi Bizans İmparatoru Michael Palaiologos (1261-1282) dönemindendir. 1452'de Fatih döneminde yaptırılan Fatih Köprüsü, 1488'de Mimar Hayrettin'in yapıtı olan Bayezid Köprüsü, 1560'da Mimar Sinan'ın eserleri arasında yer alan Saray (Kanuni) Köprüsü, 16081615 yılları arasında Sedefkar Mehmed Ağa'nın yaptığı Ekmekçizade Ahmed Paşa Köprüsü, 1842-1847 yılları arasında Meriç'le Arda'nın birleştiği yerde tamamlanan Meriç Köprüsü (Yeni Köprü) Edirne'nin en önemli köprüleridir. Kervansaraylar Sokak üzerinde bir sıra dükkânı bulunan ve klasik Osmanlı mimarlığının ilginç örneklerinden olan Rüstem Paşa Kervansarayı, Kanuni Sultan Süleyman'ın ünlü sadrazamı Rüstem Paşa tarafından Mimar Sinan'a yaptırıldı. Dikdörtgen avlu çevresinde önleri revaklı odalar sıralanmaktadır. Enez Antik Kenti Enez ( Ainos ) tarihi dönemlerde çok önemli bir liman iken bugün kıyıdan 3.5 km içeridedir. M.Ö. 12 inci yüzyıla kadar olan geçmişi bilinmektedir. Burası Helen, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde yerleşim alanı olarak önem kazanmıştır. İnanç Turizmi Selimiye Cami Mimar Sinan'ın 80 yaşında yarattığı ve "Ustalık eserim." dediği anıtsal yapı Osmanlı Türk sanatının ve Dünya Mimarlık Tarihinin baş eserlerindendir. Çok uzaklardan dört minaresi ile Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 13 göze çarpan yapı, kurulduğu yerin seçimiyle, Mimar Sinan'ın aynı zamanda usta bir şehircilik uzmanı olduğunu da göstermektedir. Ayasofya'nın kubbesinden daha büyük olan kubbe altı metre genişliğindeki kemerlerle birbirine bağlanan sekiz büyük payeye oturur. Üç Şerefeli Cami 1443-1447 yılları arasında, II. Murat tarafından yaptırılmıştır. Cami Osmanlı sanatında, erken ve klasik dönemler üslubu arasında yer alır. II. Bayezid Cami ve Külliyesi Tunca Nehri kıyısında, şehir merkezine iki kilometre uzaklıkta bulunan külliye, Edirne'nin en önemli yapıtlarındandır. Cami, tıp medresesi, imaret, darüşşifa, hamam, mutfak, erzak depoları ve diğer bölümleriyle geniş bir alana yayılmıştır. I.Bayezid'in 1484-1488' de yaptırdığı külliyenin mimarı Hayreddin'dir. Yıldırım Bayezid Cami Edirne'nin XIV yüzyıldan kalma en eski camisi olup, şehir merkezine üç km. uzaklıktadır. Gerek planı, gerekse sütun başlıkları, yapının haç planlı bir Bizans kilisesi olduğunu göstermektedir. Yıldırım Bayezid adına camiye dönüştürülürken (1400) temel dışında yeniden yapılmıştır. Sweti George Kilisesi Edirne'nin Kıyık semtinde, Bulgarlar tarafından 1880 yılında inşa edilmiştir. 1889'da yeniden elden geçen kilisedeki yazılar Slav Bulgarcası ile yazılmıştır. Daha önce aynı yerde bulunan Rum kilisesinden kalma bazı tablolar da bulunmaktadır. Yahudi Havrası (Merkez) Edirne'nin Kaleiçi mevkiinde olup, 1902-1903 yıllarında inşa edilmiştir Deniz Turizmi Edirne‟nin güneyinde bulunan Ege Denizi (Saroz Körfezi) sahili deniz turizmi potansiyeline sahiptir. Alternatif Turizm Aktiviteleri Yağlı Güreşler Edirne Sarayiçi Yağlı Güreşleri, geleneklerimizin bugüne uzantısı olduğu kadar çeşitli yönleriyle uluslararası arenada da gündeme gelen bir spor dalıdır. Edirne‟nin diğer tarihi ve turistik güzellikleri yanında ilin tanıtımında büyük öneme sahiptir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 14 Bursa Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler 17. Yüzyıl Osmanlı Evi Müzesi Muradiye semtinde II. Murat külliyesinin karşısında bulunan ahşap ev, plan ve süslemeleri bakımından 17. yüzyıl özelliklerini taşımakta olup Bursa‟da halen ayakta kalan en eski evlerden bir tanesi ve en güzel olanıdır. Bahçeye açılan eyvanlı bir sofa ve iki odadan oluşan planda alt kat odaları alçak tavanlı kışlık odalardır. Türk-İslam Eserleri Müzesi (Yeşil Medrese) İlk Osmanlı medreselerinden olan Yeşil Medrese, Sultaniye Medresesi adıyla da tanınmaktadır. Birçok ünlü bilgin yetiştiren medrese Yeşil Külliyesi ile birlikte Mimar Hacı İvaz Paşa tarafından 1414-1424 yılları arasında yapılmıştır. Mudanya Mütareke Evi Müzesi 11 Ekim 1922 tarihinde TBMM hükümeti ile İhtilaf Devletleri arasında Türk-Helen savaşına son veren ateşkes anlaşmasının Mudanya sahil yolu üzerinde yer alan 19. yüzyıl başlarına ait Art Nouveo üsluplu yalı,1937 yılından beri müze olarak kullanılmaktadır. Koza Han Ulu Cami ile Orhan Cami arasında bulunan bu Han‟ı, II. Bayezid, İstanbul'daki hayır yapılarına gelir getirmek amacıyla 1490 yılında yaptırmıştır. Bursa'nın en güzel ve günümüzde en yoğun olarak kullanılan hanıdır. İznik Kalesi İznik Kalesi‟nin geçmişi M.Ö. 258 tarihlerine dayanır. İznik surları bir çok kez tamir görmüş olup büyük ölçüde eski kent kalıntıları surlarda kullanılmıştır. Bizans devrinde, Arap akınlarından korunmak için bir çok yapı malzemesi surlarda kullanılmıştır. Roma Tiyatrosu (İznik) M.S. 98-117 yıllarında imparator Trajanus zamanında inşa edilmiştir. Büyük ölçüde yıkılmıştır. Tiyatro bilimsel kazısı 1980 yılından bu yana sürmektedir. Kazılar sonunda bulunan iskeletlerin incelenmesi sonucunda çeşitli dönemlerde bu yapının bir toplu kıyım alanı olarak kullanıldığı anlaşılmıştır. İznik Antik Kenti Bursa‟nın 74 km. kuzeydoğusunda bulunan İznik Kenti tarihi açıdan büyük bir öneme sahiptir. M.Ö. 316‟da kurulmuştur. M.S. 2. yy‟de İmparator Hadrianus tarafından yeniden kurulan kent Gotlar tarafından yıkılmıştır ve Romalılarca yeniden onarılmıştır. Roma ve Bizans döneminde önemli bir dini merkezdir. Hıristiyanlar arasında ortaya çıkan sorunları çözmek üzere 20 Mayıs 325‟te yapılan I. Konsül İznik‟te toplanmıştır. (II. Konsül, 24 Eylül23 Ekim 787‟de Ayasofya Kilisesi‟nde toplanmıştır) Konsülün toplandığı Senato Binası, göl suları altında kalmıştır.Kent 1261‟e kadar Bizans‟ın merkezi olmayı sürdürmüş, 1331‟de Orhan Bey‟in kenti yeniden alması ile 1335‟e kadar Osmanlı Beyliği‟nin merkezi olmuştur.Kenti tümüyle çevreleyen surlar günümüze kadar ulaşmıştır. Dört ana kapısından üçü ayaktadır. Halkın Saray Bahçesi dediği yerde Roma Tiyatrosu ortaya çıkarılmıştır. Kent merkezinde dört yol ağzındaki Ayasofya Kilisesi Cami-i Atik adıyla camiye Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 15 dönüştürülmüştür. Yeni Mahalledeki Koimesis Kilisesi‟nin yalnızca temeli ve tabanı günümüze ulaşabilmiştir. Kuzey yönünde Hagios Triphanos Kilisesi yer almaktadır. İnanç Turizmi Geruş Sinagogu 16. yüzyıl başlarında II. Selim tarafından inşa ettirilen sinagog, 14. yüzyılın sonlarında İspanya‟dan sınır dışı edilen ve Osmanlı İmparatorluğu tarafından gönderilen kalyonlara bindirilerek Osmanlı İmparatorluğu‟na kabul edilen Musevî topluluğunun ilk kafileleri Bursa‟ya yerleştirilmiş ve bu sinagog kurulmuştur. İbranice‟de “kovulmuş” anlamına gelen Geruş adının bu Sinagog‟a verilmiş olması bu bakımdan anlam taşır. İznik Kilisesi (İznik) 7. yüzyılda yapılmış olan kilise dikdörtgen planlıdır. Kilisenin içinde dokuz faklı mekan bulunur. Duvarları taş ve tuğla ile örülmüş olan yapının tonozları tuğladır. Yıldırım Camii Yıldırım Bayezid tarafından 1390‟lı yıllarda yaptırılmıştır. Kentin en görkemli anıtıdır. Yeşil Cami (Bursa) 1419 yılında Çelebi Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Ters planlı camilerden olan Yeşil Cami, Bursa'nın olduğu kadar ülkemizin de en güzel tarihsel yapılarından biridir. Caminin mimarı Hacı İvaz Paşa‟dır. Yapıda, bazı Bizans döneminden kalma yapı malzemesi de kullanılmıştır. Caminin tüm süsleme ve çini süslemeleri, ünlü şair Lami Çelebi‟nin babası olan Nakkaş Ali tarafından yapılmıştır. Yeşil (Çelebi Sultan Mehmet) Türbesi Yeşil Camii'nin karşısında bulunan ve Bursa'nın en değerli anıtsal yapısı olan bu türbe, 1421 yılında Çelebi Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Türbenin mimarı ise Hacı İvaz Paşa‟dır. Osman Gazi Türbesi Tophane'de Orhan Gazi Türbesi'nin yanında yer alan bu türbede Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Bey yatmaktadır. Bu türbenin olduğu yerde, Bursa'nın fethi sırasında kubbeli bir kilise yer almaktaydı. Muradiye (II. Murat) Cami Muradiye semtinde bulunan cami, Sultan II. Murat tarafından 1425 yılında yaptırılmıştır.. Deniz Turizmi Gemlik, Mudanya, Karacabey, İznik sahip oldukları kumsalları ile deniz turizmi için uygun mekanlardır. Marmara Denizi‟nin güneyinde yaklaşık 135 km uzunluğunda kıyısı bulunan Bursa ilinde, Karacabey, Mudanya ve Gemlik ilçelerinde geniş doğal kumsallar ile İznik ve Ulubat (Apolyont) gölleri kıyılarında güzel plajlar bulunmaktadır. Yeniköy, Bayramdere (Malkara) kesimi ile Mudanya‟nın Zeytinbağ kesimine dek uzun ve geniş doğal kumsallar vardır. Kum kalitesi iyi olan bu kıyılarda Kurşunlu, Bayramdere, Yeniköy-Mudanya kesiminde de Mesudiye, Eğerce ve Esence plajları bulunmaktadır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 16 Termal Turizm Vakıfbahçe (Çekirge) Kaplıcası Bursa Merkez‟de, Çekirge semtindedir. Çekirge'deki tüm oteller, Çelik Palas ve Askeri Hastane bu kaplıcalardan yararlanır. Toprak kalevi acı bikarbonatlı olan bu kaplıcanın suları banyo olarak romatizmalar, sendromlar, hareket sistemini ağrılı hastalıkları, damar tıkanıkları, diyabet, gut ve metabolizma bozukluklarına, içme olarak karaciğer ve safra yolları hastalıklarına iyi gelmektedir. Bademlibahçe Kaplıcası Bursa Merkez ile Çekirge arasındadır, 7 kaynağı vardır. Kükürtlü Oteli, Yeni Kaplıca, Kaynarca ve Karamustafapaşa Hamamları bu kaynağa bağlıdır. Kükürtlü ve radyoaktif olan bu sular, banyo ve içme olarak Vakıfbahçe kaynağı ile aynı özelliklere sahiptir. Ayrıca, kükürtlü suları periferik damar hastalıklarına ve kronik iltihaplı hastalıklara iyi gelmektedir. Kış Turizmi Bursa'nın 36 km. güneyinde yer alan Uludağ, ülkenin en gözde kış sporları merkezidir. Flora ve faunasının zenginliği ile 1961 yılında Milli Park ilan edilen Uludağ, sadece kış turizmine değil, yaz aylarında kampçılık, trekking ve günübirlik piknik etkinliklerine de olanak sağlamaktadır. Alternatif Turizm Aktiviteleri Yayla turizmi;Uludağ Ornitoloji : Karacabey (Karaçay Deltası), Uludağ, İznik Gölü, Ulubat Gölü Foto safari: Bursa Merkez Uludağ-Ulubat Gölü, İznik Gölü, Karacabey Deltası Ayı Barınağı-Cumalıkızık Köyü Botanik (bitki inceleme) turizmi: Uludağ Kamp-karavan turizmi: Yılanlıkaya, Kadıyayla, Sarıalan, Çobankaya, Gölcük, Hamuralanı, Kirazlıyayla (Bursa- Uludağ Milli Parkı) Mağara turizmi: Ayvaini, Gavurini, İkizce, Yaralıgöz, Kapılıkaya Tenekeli Düdeni, Kafakıran Obruğu Mağaraları Sualtı dalış turizmi: Gemlik, Mudanya, Karacabey Kıyıları Olta balıkçılığı: Göllerde ve kıyılarda Dağ ve doğa yürüyüşü: Uludağ Trekking (turları), Aras Şelalesi ve Göller Bölgesi Cumalıkızık Cumalıkızık, Osmanlı dönemi konut dokusunu günümüze kadar koruyan bir köyümüzdür. Osmanlı dönemi sivil mimarisini günümüze taşıyan Cumalıkızık evleri, koruma altına alınmıştır. Bursa'nın doğusunda, Ankara karayolunun 10. kilometresinden güneye Uludağ yamaçlarına giden yol 3 km sonra, Osmanlı sivil mimarisinin en güzel örneklerini günümüze kadar, koruyan Cumalıkızık yerleşimine ulaşır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 17 Milli Parklar Uludağ Milli Parkı Bursa Ovası'ndan 2543 metre yükseklikte bulunan Uludağ, Marmara Bölgesi'nin en yüksek noktasıdır. Aras Çağlayanı ve doruklarda görülen buzul izleri Uludağ‟ın jeomorfolojik yapısının ilgi çekici özellikleridir.Milli Park'ın bir başka özelliği de Bursa Ovası'ndan Uludağ‟ın doruklarına doğru değişen bitki topluluklarının meydana getirdiği orman kuşaklarıdır. Milli Park'ın elverişli tabiat şartları ayı, kurt, çakal, tilki, karaca, geyik, tavşan, domuz, keklik, yabani güvercin, akbaba, kartal, çaylak, bülbül, çalıkuşu gibi hayvanların yaşaması ve çoğalmasına imkan vermiştir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 18 Kırklareli Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Aşağıpınar Neolotik Dönem„den Helenistik Dönem„e kadar muhtelif kavimler tarafından iskan edilmiştir. (M.Ö.5000-300) 1993 yılından beri yapılan çalışmalarda kemik, taş ve metal buluntular elde edilmiş olup Istıranca Dağları„ndaki eğmeli yapıların ortaya çıktığı Aşağıpınar kültür katları Anadolu ilk ve orta kalkolitik dönemleriyle çağdaştır. Aşağıpınar insanları Balkan Neolotik Kültürleri„nin özelliklerini göstermektedir. Tümülüsler Kırklareli İl Sınırları dahilinde tescilli 92 adet tümülüs bulunmaktadır. Bu sayının küçük boyutlu tümülüslerle 200-400'den fazla olduğu tahmin edilmektedir. Kırklareli tümülüslerinin Tunç Çağı„nın sonlarından (M.Ö.14.-13. yy.), M.S.3. yy. başlarına kadar devam ettiği kazılarla anlaşılmaktadır. Bunların başlıcaları; Kırklareli A, B, G tümülüsleri, Alpullu Höyük Tepe Tümülüsü, Lüleburgaz Kepirtepe Tümülüsü, Düz Orman Tümülüsü ve İslam Bey Tümülüsü„dür. İnanç Turizmi Sokullu Mehmet Paşa Camii ve Külliyesi (Lüleburgaz) Cami, türbe, imaret, kervansaray ve çifte hamamdan oluşan bir külliyedir. Lüleburgaz‟ın merkezindeki külliye 1570‟te Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir. Cami ile kervansaray arasına kemerli dükkanlar yapılmıştır. Küçük Ayasofya Kilisesi (Gazi Süleyman Paşa Camii) Vize İlçesi„nde bulunmaktadır. 6. yüzyılda Jüstinyen döneminde yapılan Kilise, Gazi Süleyman Paşa tarafından XIV. yy.da camiye çevrilmiştir. Ayanikola Ayazma ve Manastırı Vize ilçesinin Kıyıköy Beldesi‟ndedir. Tümüyle biçimlendirilmiş olup üç bölümden oluşmaktadır. kaya kütlesinin içi oyularak Deniz Turizmi Plajlar Kırklareli, yaklaşık 50 km.lik doğal bir kumsala sahiptir. Plajların en önemlileri Kıyıköy, İğneada ve Kastros'tur. Alternatif Turizm Aktiviteleri Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 19 Sualtı Dalış Turizmi:İğneada, Limanköy, Kıyıköy, Kasatura Limanı Bisiklet Turları:Dereköy Ormanları Olta Balıkçılığı:Dereköy Deresi, Şeytan Deresi Dağ ve Doğa Yürüyüşü:Istıranca Dağları Atlı Doğa Yürüyüşü:Istıranca Dağları (Dereköy Ormanları) Ornitoloji (Kuş Gözetleme) Turizmi:Dereköy Ormanları FotoSafari:Dereköy Ormanları, Kıyıköy, Babaeski Kamp-Karavan Turizmi:Babaeski, Demirköy, Vize Mağara Turizmi:Vize, (Ayanikola Ayazma ve Manastırı (Kıyıköy)), Demirköy Dupnisa Mağarası Kırklareli'nin yaklaşık 50 km. kuzeydoğusundaki Sarpdere Köyü‟nün 6 km. güneyinde bulunan Dupnisa Mağarası Istranca (Yıldız) Dağları‟nın en yüksek tepesi olan Mahya Dağı‟nın (1031 m.) kuzeybatı eteklerinde yer alır. Bilecik Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 20 Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Köprülü Mehmet Paşa Kervansarayı Bilecik-Adapazarı karayolu üzerinde yer alan Vezirhan Köyü‟ndedir. 17‟nci yüzyıl başlarında Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa yaptırmıştır. Termal Turizm Osmaneli-Selçik İçmeleri İçmenin suyu dört ayrı çeşmeden akmaktadır. Sodyum klorür, sodyum bikarbonat ve sodyum sülfat bakımından zengin olan kaynak suyunun sıcaklığı 15-20ºC‟tır. Kaynaklardan toplam olarak saniyede bir litre su çıkmaktadır. Osmaneli içmeleri mide, karaciğer, safra kesesi, bağırsak ve idrar yolları hastalıklarına iyi geldiği gibi böbrek ve mesane taşlarının eritilmesi ve düşürülmesinde etkilidir. Söğüt- Çaltı Kaplıcası Söğüt ilçesi Çaltı beldesinde bulunan kaplıcanın suyu 30 km. uzaklıktaki bir kaynaktan gelmektedir. Bikarbonatlı olan suyun sıcaklığı 38 derece, debisi ise 5 litre/sn.dir.Banyo ve içme şeklinde yararlanılan kaplıca; deri hastalıkları, mide rahatsızlıkları, romatizmal hastalıklar, nevrit, polinevrit ve kadın hastalıklarına iyi gelmektedir. Yayla Turizmi Kömürsu Yaylası Bozüyük ilçe merkezine 28 km. uzaklıkta köknar, karaçam, kayın, ardıç, titrek kavak ağaçları yer almaktadır. Sofular Yaylası İlçe merkezine 25 km. uzaklıktaki çam ve köknar ağaçları ile kaplı yaylanın yüksekliği ortalama 1.600 m. civarındadır. Yayla turizmi açısından önemlidir. Yayla 104 hektar açık alana sahiptir. Kınık Şelalesi Merkez Kınık Köyü Alamandere Mevkii yakınındaki kayalıktan çıkan su ilginç bir görüntü vermektedir. İl merkezine uzaklığı yaklaşık 25 km.dir. Alternatif Turizm Aktiviteleri Fotosafari: Küçük Elmalı (Yaylalar) Mağara Turizmi : Kızılin Mağarası, Ağzıyarıkini Mağarası Sportif Olta Balıkçılığı:Sakarya Nehri İpek Yolu: Köprülü Mehmet Paşa Kervansarayı Botanik: Çiçekli Yayla Trekking:Sofular Yaylası Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 21 TÜRKĠYE TURĠZM COĞRAFYASI EGE BÖLGESĠ BÖLÜM II Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 22 Çanakkale Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Alexandreia-Troas Büyük İskender'in komutanlarından Antigonos tarafından Antigoneia adı ile M.Ö. 310 yılında kurulmuştur. Kent, M.Ö. 4. yüzyıl sonlarına doğru Lysimakhos tarafindan çevre şehir halklarının bu kente getirilmesi sonucu genişletilmiş ve bu tarihten sonra Alexandreia-Troas olarak anılmaya başlanmıştır.. Assos Çanakkale İli'nde bulunan antik yerleşme merkezlerinin en önemlilerindendir. Assos (Behramkale)'un tarihi M.Ö. 2000‟li yıllara kadar dayanmaktadır. M.Ö. 1000 yıllarında Lesbos (Midilli) adasından gelen Aiol kolonisi tarafından kurulduğu bilinmektedir. Troia Troya'da ilk düzenli kazılar, W. Dörpfeld tarafından başlatılmış ve bunu da 1923 - 1938 yılları arasında Prof. Carl Blegen'in kazıları izlemiştir. Blegen'nin kazıları sonucu ortaya çıkartılan Troya'nın stratigrafisine göre M.Ö. 3000 ile M.S. 400 yılları arasında, dokuz değişik tabaka halinde yerleşme merkezlerinin oldugu tespit edilmiştir. Kilitbahir Kalesi Deniz kilidi anlamına gelen Kilitbahir Kalesi, boğazların kontrolü ve İstanbul'un emniyeti için Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Daha sonraları ihtiyaca göre genişletilmiş, kule ve tabyalarla takviye edilmiştir. Gülpınar Ayvacık çevresinde kalıntıları bulunan antik eserlerden biri olan ve İlyada Destanı‟nın da birinci bölümünün geçtiği Apollon Smintheus Tapınağı, Gülpınar‟da bulunmaktadır. Tapınak kalıntıları ve tapınaktan çıkan eserler buradaki müzede sergilenmektedir. Apollon Smintheus Tapınağı Apollon Smintheus Tapınağı Biga Yarımadası‟nın güneybatı ucunda, eski adıyla Külahlı olarak bilinen Gülpınar beldesinde yer almaktadır Zeus Altarı Küçükkuyu beldesine bağlı Adatepe Köyünün üst tarafında bulunan, ön tarafı diklemesine uçurum olan mağara, Zeus‟un mağarası olarak bilinmektedir. Oda büyüklüğünde olup, eski taş duvarlarla örülmüş olan mağarada kaynak suyu vardır. Neandria Kayacı Köyü yakınında Çığrı Dağı‟ndadır. Kenti çevreleyen surlar 3 m. Kalınlıkta ve 3200 m uzunluktadır. Bozcaada Kalesi Kanuni Sultan Süleyman ve II. Mahmut dönemlerinde de onarılarak ihtiyaca göre genişletilen Bozcaada Kalesi,1965-1970 yılları arasında yeniden onarılmıştır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 23 İnanç Turizmi Büyük Cami (Hüdavendigar Camii) Çanakkale‟nin Gelibolu İlçesindedir. Ulu Camii, Camiikebir, Büyük Cami, Gazi Süleymanpaşa Camii ve Hüdavendigar Camii olarak tanınır. Fransız Mezarlığı Gelibolu'da Keşan Caddesi üzerinde, Hamzakoy'a karşı ve çevresi duvarlarla çevrili ortasında yüksek bir kule bulunan çok bakımlı bir yerdir. 1854 yılında Kırım Savaşı'nda ölen Fransız askerleri için yapılmıştır. Fransızlar ve İngilizler bir koldan Kırım Savaşı'na gemilerle Gelibolu'ya asker çıkararak, Trakya üzerinden gitmişlerdir. Milli Parklar Gelibolu Milli Parkı 1973'te kurulmuş ve Birleşmiş Milletler Milli Parklar ve Koruma Alanları listesinde olan Park, Çanakkale ili sınırları içerisinde, Gelibolu Yarımadasının güney ucunda, Çanakkale Boğazı'nın Avrupa yakasında 33.000 hektarlık bir alanı kapsamaktadır.Ayrıca M.Ö 4000‟li yıllara dek uzanan birçok "Arkeolojik sit alanı ve anıtı" bulunmaktadır. Çok çeşitli "doğal sit alanları ve anıtlar" içerisinde ise kumsallar, koyaklar, Akdeniz çalıları (maki) ile karışık koru parçaları, çarpıcı görünümlü jeolojik ve jeomorfolojik oluşumlar, bir tuz gölü ve askeri mimarisinin eşsiz örneklerini içeren ilginç bir "kültürel miras" kolleksiyonu vardır. Milli Parkta; Kilitbahirtaş Yaylası, Seddülbahir Savaş Alanı, Maeste Koyu,Tekke Köyü, Ertuğrul Koyu, İkizler Koyu, Hisarlık Tepe, Alçı Tepe, Zığındere, Kereviz Dere, Arıburnu, Anafartalar Savaş Alanlarında; Kaba Tepe, Kanlı Şist, Conkbayırı, Savla ovası, Kakma Dağı ayrıca Türk Şehitlik ve Anıtları, Yabancı Mezarlık ve Anıtlar, Savaş kalıntıları (Tabyalarsilahlar, siperler, batıklar) Arkeolojik ve Tarihi Sitler, Müzeler ve Yerleşmeler görülmesi gerekli yerlerdir. Termal Turizm Kestanbol Termal Turizm Merkezi Çanakkale İline bağlı Ezine İlçesindedir. Ezine ilçesine 15 km. Marmara Denizi'ne ise 2 km. Uzaklıktadır. Banyo, çamur banyosu, inhalasyon ve serpinti kürleri yoluyla faydalanılabilen kaplıcanın, iltihaplı kadın hastalıkları, romatizma, siyatik, kireçlenme, bazı kemik tüberkülozları, küçük çocuklardaki lenf bezleri şişkinlikleri, üst teneffüs yollarının spazmodik astmatiform sendromları ve serpinti (serosol) tarzında ve antibiyotikler yaparaküst teneffüs yolları ve akciğer hastalıklarında etkili olduğu saptanmıştır. Alternatif Turizm Aktiviteleri Su Altı Dalış: Saroz : İstanbul'a yakınlığı dolayısıyla dalıcıların gözdesi olan Saros, dalma sporu ile uğraşanların ilgisini çekecek birçok batık barındırmaktadır. Gökçeada ve Bozcaada Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 24 Balıkesir Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Antik kentler Czyicus (Kyzikos), (Etincik)-Balkız (Belkıs), İvrindi (Madra Deresi), Gönen, Erdek, Manyas, Edremit, Havran (Eureliana), Susurluk, Savaştape, Burhaniye, Altınoluk, Daskyleion (Hisartepe Civarı). İpek yolu Balıkesir İli İpek Yolu güzergahı üzerindedir. İnanç Turizmi Zağnos Paşa Camii 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet devri vezir ve komutanlarından Zağnos Paşa tarafından bir külliye olarak yaptırılmıştır. Şimdi sadece cami ve hamamı kalmıştır. Yıldırım Camii 14. yüzyılın ikinci yarısında Yıldırım Bayezit tarafından yapılmıştır. 1243 Hicri ve 1313 Hicri yıllarında iki kere tamir görmüştür. Eserin yapımında bazilika plan tipi uygulanmıştır. Minber kapısı ve üzerindeki dikdörtgen panoda kufi yazısı bulunmaktadır. Alternatif Turizm Aktiviteleri Dağ Yürüşleri ve Trekking: Alaçam Dağları İlin doğusunda bulunur. Doğu-batı yönünde uzanır. En yüksek tepesi 1.625 m. ile Tilki Tepesi‟dir. Madra Dağları Ege ve Marmara‟yı birbirinden ayırır. Bu dağ ilin güneybatısında olup, kuzeydoğu yönünde uzanır. En yüksek tepesi 1.338 metredir. Kaz Dağları İl sınırlarının batısında Edremit Körfezi‟nin kuzeyindedir. Mitolojide ismi İda olarak geçen bu dağ batı yönünde uzanır ve 1.767 metreye kadar yükselir. Kapıdağ Bandırma ve Erdek Körfezi arasında teşekkül etmiş bir yarımadadır. 200 metreye kadar yükselmektedir. Çok sert ve denize kadar inen dimdik meyilli makilerle örtülü yamaçlardan oluşmuştur. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 25 Ornitoloji; Kuş Gölü (Manyas), Kazdağı Milli Parkı Foto Safari; Kazdağı Milli Parkı Botanik Turizmi; Kazdağı Milli Parkı Kamp-Karavan Turizmi ; Ayvalık (Alibey Adası), Burhaniye (Ören), Edremit Av Turizmi; Kazdağı (Domuz avı) Bisiklet Turları; Kazdağı Milli Parkı Termal Turizm Pamukçu Kaplıcaları Balıkesir‟e 18 km, İzmir karayoluna ise 3 km. uzaklıktadır. Kimyasal değerlendirmelere göre suyu sülfat klorürlü bir nitelik taşımaktadır. Kışın 50-55 ºC olan su sıcaklığı yaz aylarında artmaktadır. Cilt hastalıklarına, romatizma hastalıklarına, kadın hastalıklarına, üst solunum yollarının kateral rahatsızlıklarına ve içildiğinde mide rahatsızlıklarına iyi gelmektedir. Gönen Kaplıcaları Gönen İlçesi‟ndeki kaplıcanın çok eski bir tarihi vardır. Kaplıca; Roma ve Bizans döneminde de işletilmiştir. Suyun sıcaklığı 73 ºC olup, içilmek suretiyle de yararlanılmaktadır. Su buharının solunması, müzmin üst ve alt solunum yolları iltihaplarına; suyun içilmesi, mide ve oniki parmak ülseri, hazımsızlık, safra kesesi tembelliği, kalın bağırsak spazmlarına; banyo uygulamaları her çeşit romatizma, kireçlenme, ruhsal sıkıntılara bağlı ağrı ve huzursuzluklara, kadın hastalıklarına, karın ameliyatları veya ortopedik ameliyat sonrası nekâhet dönemlerine yararlı olmaktadır. Edremit - Güre Kaplıcası Edremit İlçesi‟ne bağlı Güre Kaplıcası sınırları içerisindedir. Kaplıcanın orijinal bölümleri, İlkçağ Roma Hamamı özellikleri taşımaktadır. Suyun sıcaklığı 64ºC olup, romatizma, kadın hastalıkları, cilt hastalıkları, guatr, kireçlenme, sedef ve böbrek taşı tedavilerinde kullanılmaktadır. Ayrıca kaplıcanın kumları, karaciğer hastalıklarına iyi gelmektedir. Deniz Turizmi Ayvalık (Merkez), Alibey (Cunda) Adası, Ayvalık (Safa), Ayvalık (Sarımsak Adası), Bandırma (Merkez), Burhaniye-Ören, Edremit-Akçay, Erdek kıyıları, Marmara Adası (Mermer Plajı) deniz turizmi için uygun mekanlardır. Milli Parklar Kaz Dağı Milli Parkı Balıkesir İli, Edremit İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Saha, Çanakkale‟ye 123 km, Balıkesir‟e 92 km. mesafededir. Ege Bölgesi ile Marmara Bölgesini birbirinden ayıran, antik çağlarda “İda Dağı” olarak anılan Kaz Dağı, Biga yarımadasının en yüksek kütlesidir. Kaz Dağı‟nın üzerine yerleşmiş, kuzey-güney istikametine uzanan derin vadi ve kanyonları, flora ve fauna açısından zengin bir potansiyel içermektedir. Manyas Kuşcenneti Milli Parkı Balıkesir İli Bandırma İlçesi sınırları içindeki Kuş Gölü (Manyas Gölü)‟nün kuzeydoğusunda yer alan Milli Park‟a (64 hektar) Balıkesir-Bandırma karayolu ile ulaşılabilir. Kaşıkçıdan balıkçılara, çeltikçiden karabataklara, saz bülbülünden pelikanlara, kuğudan kazlara, ördeklere kadar kuluçka yapan, kışlayan ve göç sırasında uğrayan 239 kuş türünden 2-3 milyon kuş her yıl buraya uğramaktadır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 26 Tabiat Anıtları Ayvalık Adası Ayvalık Adaları, Pleistosen‟deki tektonik hareketler sonucu çöken Ege Çanağı‟ndaki tepelerin su üzerinde kalmasıyla oluşmuş jeomorfolojik birimlerdir. Adaların dağılışında eski dağların uzantısı büyük rol oynamıştır. Bu oluşum biçimi denizaltı topografyasına yansımış ve denizaltında ender doğal peyzaj güzelliklerini belirlemiştir. Saha rekreasyonel potansiyele sahiptir. Gürgen Dağı (Kazdağı) Tabiatı Koruma Alanı Marmara Bölgesinde, Balıkesir İli, Edremit İlçesi, Ortaoba- Zeytinli Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Saha 240 hektar büyüklüğündedir. Saha Balıkesir‟e 124 km, Edremit‟e 35 km. mesafededir. Endemik bir bitki olan ve nesli tükenmek üzere bulunan Kazdağı Köknarı (Abies equi-trajani) ile zengin bir yaban hayatı potansiyeline sahip eşsiz bir orman eko sistemi alanın özelliklerini oluşturur. Kazdağı Köknarı, karaçam, doğu kayını sahada bulunan başlıca ağaç türleridir. Geyik, karaca, domuz, ayı, kurt, çakal sahada yaşayan başlıca hayvan türleridir. Ġzmir Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler İzmir Arkeoloji Müzesi İasos, Çandarlı (Pitane), Bergama, Bayraklı (Eski İzmir) antik kentlerine ait arkeolojik eserler, prehistorik çağlardan M.Ö. III. bin yıllarına tarihlenen pişmiş topraktan İasos kazısı seramik buluntuları, Protogeometrik ve Geometrik Dönem Batı Anadolu keramikleri, Arkaik Dönem siyah ve kırmızı figürlü Batı Anadolu vazoları, Hellenistik Devir hydriaları, çeşitli kaplar, cam vazolar, şişeler, masklar, heykelcikler, Myrina (Aliağa) Eros heykelcikleri sergilenmektedir. Hazine Salonu'nda Arkaik, Hellenistik, Roma ve Bizans devirlerine ait altın, gümüş ve kıymetli taşlardan süs eşyaları, cam eşyalar, sikkeler ve bronz Demeter heykeli bulunmaktadır. Arkaik Dönem'den Roma Dönemi sonuna kadar tarihlenebilen heykeltraşlık eserleri içeren; büyük heykeller, büstler, portreler de bu müzede yer almaktadır. Bayraklı (Eski İzmir) İzmir Körfezi'nin kuzeydoğusunda Tepekule mevkiinde bulunan yerleşim alanı, İzmir'in ilk yerleşim alanı olarak bilinmektedir. Kentin M.Ö. 3000 yıllarında kurulduğu arkeolojik bulgulardan anlaşılmaktadır. Bayraklı'nın üst kesiminde 205 m. yüksekliğindeki burun üzerinde mitolojik kral Tantalos'un mezarı olarak bilinen ve M.Ö. 7. yüzyıla tarihlenen yapı bulunmaktadır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 27 Kadifekale (Pagos) M.Ö. 4. yüzyılda İzmir'de Büyük İskender'in generallerinden Lysimakhos'un körfeze hakim bir konumda kurduğu kent, bugünkü Kadifekale (Pagos) Tepesi ile tepenin iç limana bakan yamacında gelişmiştir. Agora İzmir'in Konak İlçesi'nde, Namazgah-Tilkilik mevkiinde bulunan Agora, Roma Dönemi'ne ait bir devlet agorasıdır. Politik toplantıların ve seçimlerin yapıldığı bir yerdir. Kazılarda agoranın büyük bir bölümü ortaya çıkarılmıştır. Pergamon Yapılan araştırmalarda Arkaik devirlere kadar ulaşan buluntulara tastlanılmıştır. Bu devirde Pergamon küçük bir yerleşim yeridir. İÖIV:Yüzyılın sonunda Pergamon Lysimakhos „un verdiği paranın korunduğu yer olarak karşımıza çıkmaktadır. Lysimakhos‟un ölümünden sonra Philetairos parayı kentin kurulması için harcamıştır. İÖ133 yılında topraklarını Roma‟ya bırakıncaya dek sınırlarını genişletmiş, tüm batı Anadolu‟yu ve Trakia‟yı ele geçirmişlerdir. İÖ III.Yüzyılda Galat‟lara karşı Phileitaros‟un yerine geçen I.Eumenes (263241) tribut ödeyerek tehlikeyi durdurmuş, fakat onun yerine geçen I.Attalos (241-197) Galat‟lar üzerinde kazandığı politik ve askeri başarıdan sonra tehlikeyi atlatmıştır. Bu dönem hem askeri,hem de politik yönden bir zafer devridir. Bunun yanısıra şehre sanat ve kültürel yönden bir çok yapı kazandırılmıştır. II.Eumenes zamanında (İÖ197-159) izlenilen politika ile Galat‟lar, Makedonya ve Seleukos krallığı ve Roma gibi süper bir güç ile ittifak yapmışlardır. II.Eumenes‟i takiben yönetimi sıra ile elinde tutan II.Attalos (İÖ159-138) ve III.Attalos (İÖ138-133) döneminde şehrin imarı ve geliştirilmesiyle ilgili çalışmaların devam ettiği ve Roma ile aynı politika izlendiği bilinmektedir. Nitekim sözü edilen bu üç kral zamanında Pergamon‟a rakip olabilecek durumda Antiokheia ile Alexandria şehirleridir.Bergama topraklarının bir vasiyetle Roma‟ya bırakılması sonucunda , Pergamon‟da Roma hakimiyeti başlamış oldu. Augustus idaresi ile birlikte tüm Anadolu kentlerinde olduğu gibi Pergamon‟da da refah dönemi başlamış, daha önceki kralların yaptıkları yapılara revizyon yapılmıştır. Traian döneminde, akropolde bir mabet inşa edilmiş, Hadrian idaresinde ise Traian‟ın başlatmış olduğu mabet tamamlanmış, M.S.II Yüzyılda önemli bir konumda olan Asklepios‟a ekler yapılmıştır. Daha sonraki imparatorlar döneminde de , örneğin Caracalla döneminde Dionysos mabedi yeniden düzenlenmiş, amphiteatron ile Stadion bu devirde yapılmıştır.M.S.II hatta , M.S.III.Yüzyılda kentte bir piskopos bulunduğu bilinmektedir. Sardis‟de olduğu gibi ilk yedi kiliseden birisinin burada olduğu bilinmektedir.Bizans döneminde eski parlak dönemimden uzaklaşmış olmasına rağmen , Pergamon hala büyük sayılabilecek kentler arasındadır. Akropolü bir surla takviye edilmiştir. Ephesos İlk yerleşmeciler Karialı‟lar ve Anadolu‟nun yerli halkı olan Lelegler. Efsaneye göre Atina kralı Kodros sülalesinden gelen Androklos kentin kurucusu. İÖ10.yy.‟dan sonra kolonize edilmeye başlanıyor. Bugün St.Jean Bazilikasının olduğu Ayazoluk tepesinde bulunan en erken buluntular Miken‟lere aittir.İÖ560 yılında Lydia Kralı Kroisos kenti ele geçirerek, şehri Artemis Tapınağı‟nın olduğu yere nakletmiştir. Artemision sütunlarında kabartmalı olarak bulunan sütün tanburlarında “ Kroisos yardım etti” ibaresi bunu kanıtlamaktadır. Lydia egemenliğinden sonra Pers idaresi altına giren Ephesos, (İÖ547) İÖ479 Grekler‟in Persler‟e karşı kazanılan Platia ve Salamis zaferleriyle Attik-Delos Deniz birliğine üye olur.İÖ.yy‟ın son çeyreğinde Pelepponesos savaşında ise Sparta‟nın yanında yer almıştır.Alexandros‟un Asya seferiyle Pers egemenliğinden kurtulan kent gelişimine devam Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 28 etmiş, Alexandros‟un ölümüyle yerine geçen genarellerinden Lysimakhos, Artemision‟ da bulunan yerleşmeyi Panayır dağı ile bülbül dağı arasındaki kısma taşımış ve surları yaptırmıştır. İÖ281 yılında Lysimakhos idaresi sona ermiş . İlk önce II.Antiokhos tarafından Seleukos‟lar daha sonra Mısır‟da egemenliklerini sürdüren Hellenistik krallardan Ptolemaioslar idaresine giren kent İÖ196 yılında tekrar III.Antiokhos yönetimindeki Seleukoslar idaresine geçmiştir.İÖ188 yılında Apameia Barışı ile kent Pergamon krallığına bırakılmıştır. İÖ133 yılında da Pergamon Krallığının bir vasiyetle Roma‟ya bırakılmasıyla Kentte Roma idaresi başlamıştır.İÖ88 yılında Roma‟ya karşı başkaldıran Pontus kralı Mithridates tarafında yer alan kent Roma komutanı Sulla‟nın seferiyle cezalandırılarak tekrar Roma topraklarına bağlanmıştır. İÖı.yy‟ın son yarısında Marcus Antonius ve Augustus‟un merkezi durumunda olan kent, özellikle Augustus döneminde ve 2.yy içersinde büyük gelişmelere sahne olur. Augustus döneminde eyaletlerin yeniden düzenlenmesi sırasında Asya eyaletinin başkenti ve Romalı prokonsül‟un oturduğu yer burasıdır İnanç Turizmi St. Jean Bazilikası Bizans İmparatoru Justinyen 'in M.S. 6. yüzyılda St. Jean adına yaptırdığı bazilika Ayasuluk Tepesinde yer almaktadır. 40X110 m. boyutlarında batıdan girişi olan yapı haç planlı, kubbeli bir bazilikadır. Yedi Uyurlar M.S. 5. ve 6. yüzyıla rastlayan dönemde yapıldığı sanılan Yedi Uyuyanlar ören yeri, dini bir merkez hüviyetindedir. Rivayete göre Hıristiyanlığın resmi din olarak kabulünden önce, putperestlerden kaçarak buraya sığınan yedi genç uykuya dalıp iki yüzyıl sonra uyanmışlardır. Meryem Ana Evi Bülbül Dağı üzerinde Hıristiyanlığın kutsal anası Hz. Meryem'in Evi bulunmaktadır. Hıristiyanlarca ''Panaya Kapulu'' olarak da adlandırılan kutsal yerin M.S. 4. yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır. Ayasuluk Tepesi ve Kale Bu tepe Erken Hıristiyan, Bizans ve Selçuklu devirleri boyunca iyi tahkim edilmiş bir kale ile savunulmuştur. Halen ayakta duran sur, Erken Hıristiyanlık Devri'nde inşa edilmiş olup sonradan Selçuklular zamanında büyük bir restorasyona uğramıştır. İsa Bey Camii Ayasuluk Tepesi'nde St. Jean Bazilikası'nın batı yamacında bulunan cami, bir Selçuklu eseridir. 1375 yılında Aydınoğlu İsa Bey tarafından yaptırılmıştır. İzmir Kilisesi İncil'de adı geçen yedi kilisenin ikincisi olan İzmir Kilisesi'nin "takip edilen" ve "sadık ol" anlamına geldiği söylenir. İzmir kilisesinin önemli olduğu çağ, M.S. II. ve III. yüzyıllardır. Bu kilisenin kalıntılarının, Çeşmelik semtinde St. Polikarp Kilisesinin yerinde olduğu bazı arkeologlar ve Hıristiyan din yazarlarınca belirtilmektedir. Bergama Kilisesi İncil'de adı geçen yedi kiliseden kesin olarak yeri bilinen tek kilise olup, Bergamalılar tarafından "Kızıl Avlu" diye adlandırılan bazilika, "Serapien" (Serapis adlı tanrı için Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 29 yapıldığından) ve "Ne yerde ne gökte" anlamı da taşımaktadır. Bergama Kilisesi İsa'dan sonra 313-500 yılları arasında önemli rol oynamıştır. Karataş Beth İsrael Sinagogu Mithat Paşa Bulvarında olan Sinagog geçen yy. sonlarına özgü Viktorya stili mimarisi ile düğün törenlerine sahne olmaktadır. Deniz Turizmi İzmir İli'nin Ege'ye 629 km. kıyısı bulunmaktadır. Bunun 101 km.‟si doğal plaj (kumsal) niteliğindedir. İzmir kıyıları yarımada ve koylardan oluşan coğrafyası nedeniyle, plaj kullanımı dışında su sporlarına da olanak vermektedir. İldeki plajlardan Selçuk-Pamucak, Urla ve Gülbahçe, Çeşme-Ilıca ve Altınkum, Gümüldür ve Özdere plajları ile kuzeyde Dikili ve Çandarlı, Foça-Yeni Foça plajları, kumsal özellikleri bakımından öne çıkmaktadır. Yat Limanları İzmir İli'nde özellikle Çeşme Yarımadası'nın güneyi ülkemizin belli başlı yat güzergahlarından birini oluşturmaktadır. Çeşme-Kuşadası güzergahı yat turizmi altyapısının en çok geliştiği alandır. Alaçatı İskelesi, Alaçatı Beldesi'nin güneyinde yan yana sıralanmış koylarla, yatçılar için bir cennet niteliğindedir. İskelede 80 tekne barınabilmektedir. Yatların barınabilmesi için pek çok imkan vardır. Urla İskelesi'nde 20 tekne, balıkçı barınağında 175, Özbekköy barınağında ise 80 tekne barınabilmektedir. İskelenin yakınında bulunan Güvendik Tepesinden çevrenin olağanüstü görüntüsü izlenebilmektedir. Termal Turizm Balçova Kaplıcaları Homeros'un destanlarında ve coğrafyacı Strabon'un eserlerinde adı geçen "Agamemnon Kaplıcaları" antik dönemlerden bu güne şifa yurdu olarak kullanılmaktadır. İskender ordularından bir grubun yaralarını tedavi ettikleri bu kaplıcalar, o dönemde daha da ünlenmiştir. Bugün Balçova kaplıcaları olarak anılan bölgede, sıcak su, çamur banyosu ve içme suları bulunmaktadır. Halen konaklama tesislerinin bulunduğu Balçova Kaplıcaları daha çok üst solunum yollarının kronik iltihapları, nefritler, bazı iltihaplar, romatizma sendromları, metabolizma ve deri hastalıkları gibi durumlarda yararlı olmaktadır. Balçova Kaplıcalarında bulunan şifalı su, sodyum bikarbonat ve klorür ihtiva etmektedir. Menemen Ilıcaları Menemen'in kuzeybatısında, Aliağa çiftliği bucak merkezinin 15 km. batısındadır. Sular bir mağaranın içinde kaynamaktadır. Kayaların eski dönemde yontularak kaynağın doğal bir hamam içinde kalması sağlanmıştır. Travmatik nedenlere bağlı kaynaması gecikmiş kırıklar, kemik sisteminin bazı hastalıkları, kan dolaşımı bozuklukları ve benzeri rahatsızlıklar duyanlar bu sulardan yararlanmaktadırlar. Dikili Ilıcası Nebiler Kaplıcası Dikili Ayvalık karayolunun 4 km. sağında yer alır. Yöredeki ihtiyaçları karşılayacak oranda tesislerin bulunduğu kaplıca suyunda hidroasetat iyonu bulunmaktadır. Seferihisar Kaplıcaları Seferihisar Doğan Bey Termal bölgesinde bulunan ılıca ve kaplıcaları şöyle sıralanabilir: Cumalı Ilıcaları, Karakoç Kaplıcaları, Kelalan Ilıcası. Bu kaplıcalar; romatizma ve deri Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 30 hastalıklarıyla üst solunum yolları, kırıklar, kadın hastalıkları gibi rahatsızlıklarda faydalı olmaktadır. Urla Ilıcaları ( Malkoç İçmeleri) İzmir - Çeşme karayolunun 41. kilometresinde “İçmeler” diye anılan bölgede yer alan ılıca suları karbondioksit ve sodyum klorür ihtiva etmektedir. Ilıca etrafında bulunan kamping ve oda türü konaklama tesisleri bölgesel ihtiyaca cevap verecek durumdadır. Deniz kenarında bulunmaktadır. Daha çok mide ve bağırsak tedavisinde yararlı olduğu belirtilmektedir. Gülbahçe Ilıcaları Urla İlçe merkezinin 15 km. batısında, Gülbahçe Körfezi'nde deniz kenarında bulunan ılıca aynı zamanda bir hamama sahiptir. Romatizma ve deri hastalıkları tedavisinde yararlıdır. Alternatif Turizm Aktiviteleri Av Turizmi :Av için İzmir ve çevresinde (özellikle Çeşme çevresinde) yaban domuzu avlakları bulunmaktadır. Karaburun Yarımadası'nda da yaban domuzu avlakları mevcut olup, yabankeçisi gibi hayvanlar avlanmaktadır. Dağcılık :İzmir bölgesinde, özellikle gençlik ve öğrenci kesimi arasında son yıllarda gelişen dağcılık, bir spor olarak ele alınmakta ve geliştirilmektedir. Balçova teleferiğinin bulunduğu Balçova Tepesi ile Yamanlar Dağı, dağ sporlarının amatör düzeyde yapıldığı yerlerdir. İzmir Körfezi'ne dik inen dağ silsileleri içinde kuzeydeki Madran Dağları 2000 metreyi geçen yüksekliği ile dağcılık açısından son derece elverişli imkanlar sunmaktadır. Ornitoloji :İzmir İli'nin yer aldığı Küçük Menderes Havzasında, önemli kuş alanlarından İldir Gölü ve Küçük Menderes Deltasını barındırmaktadır. Yayla Turizmi Ödemiş İlçesi'nin Bozdağ Gölcük Yaylası, yine aynı bölgedeki Subatan Yaylası, Karşıyaka İlçesi'nin kuzeyindeki Yamanlar Dağı üzerinde bulunan Karagöl, Bergama ilçesini çevreleyen dağlardan kuzeydeki Madra Dağı'nda bulunan Kozak Yaylası günübirlik rekreasyon ve yayla turizmine elverişli alanlardır. Mağara Turizmi Sütni Mağarası Şirince Köyü'nden dönüşte Selçuk'a 2 km. kala vadinin yamacında bulunan Sütni Mağarası ilçenin önemli bir mağarasıdır. Mağarada beyaz su damlayan sarkıt ve dikitler vardır. Kurudağ Mağarası Toplam uzunluğu 42 m. olan mağaranın girişe göre en derin noktası -22 m.dir. Yatay ve kuru mağara tipindedir. Açık havaya nazaran mağara serindir. Aydın Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 31 Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Nysa Sultanhisar ilçesinin kuzeyindeki Malgaç Dağı eteklerinde zeytin bahçeleriyle dolu yamaçlara kurulmuş Nysa (Nisa) antik kentinin tarihinin kaynağı coğrafyacı Strabon'dur. Sel yatağından dolayı, iki kısımdan oluşan kent Atymbra isimli eski bir yerleşmenin üzerine Selekvos Kralı I. Antiochus tarafından kurulmuş ve kralın eşinin adını almıştır. Nysa'da yetişmiş olan Aristodem'in kurduğu iki katlı kütüphane, Hellenistik çağa ait su deposu, Roma dönemine ait stadyum ve köprü, halk meclisi ve Acharaka yolu üzerindeki şehir nekropolü görülebilecek başlıca kalıntılardır. Alabanda İsmi, Karia dilinde at ve zafer anlamına gelen ALA ve BANDA sözcüklerinden oluşmuş bir Karia kentidir. Helenistik ve Roma dönemlerinden kalma kuleli sur, tiyatro, senato, halk meclisi binası, Agora ve anıt mezar görülebilecek kalıntılardandır. Ayrıca güney yönündeki Kemer Deresi üzerinde Roma yapısı bir su kemeri uzanır. Alabandanın Antik Çağda ilgi çeken ürünleri, kendine özgü sanatlarından olan kristal, siyah renkli sert bir taş cinsinden yapılan çeşitli süs eşyaları, balık ağı ve gül çiçekçiliği idi. Priene Bizans çağının önemli piskoposluk merkezi olan antik kent Prienne, Milet'in kuzeyinde, dik açılarla kesişen bir geometrik düzene göre kurulmuştur. Kentin en önemli yapısı, tepesine kurulmuş olan Athena Tapınağıdır. Bundan başka, kentin kuzeydoğusunda bulunan ve Hellenistik devirde yapıldığı belirtilen yaklaşık 5000 kişilik tiyatro da görülmeye değerdir. Miletos Didim‟in kuzeyinde bulunan Miletos İyonia‟nın en önemli yerleşimlerinden biri ve 4 limanı olan bir kıyı kentiydi. Miletos en parlak dönemini M.Ö. 7. ve 6. yy.larda yaşamıştır. O dönemde Batı Dünyasının pozitif bilim ve kültürünün temellerini oluşturmaktaydı. Helenistik dönemde inşa edilen 5300 kişilik tiyatroya, Roma döneminde ekleme yapılmıştır ve böylece tiyatro 15.000 kişi alabilecek hale getirilmiştir. Tralles (Tiral) Aydın İl merkezine 1 km. kadar uzaklıktaki bu antik kent hakkındaki bilgiler, coğrafyacı A. Strabon'un anlattıklarıyla sınırlı kalmaktadır. Tarihte adına ilk kez, Ispartalı general Thibron'un MÖ. 400 yıllarında Perslere karsı giriştiği bağımsızlık savaşında rastlanan Tralles, Hellenistik krallıklar arasında sık sık el değiştirmiştir. MO. 26 yılında Roma İmparatorluğuna bağlı olduğu sırada, bir yer sarsıntısında hasar gördükten sonra. İmparator Augustus tarafından onarılıp ismi Caesarca olarak değiştirildi. Aphrodisias Bu kent Antik Çağın önde gelen mimarlık, sanat, heykeltıraşlık ve tapınma merkezlerindendir. Bizanslı yazar Stephanos, kentin kuruluşunu M.Ö. 13. yy. a kadar dayandırmaktadır. Karacasu ilçesinin 12 km. güneydoğusunda bir Karia kenti olarak kurulan Aphrodisyas, altın çağını Roma döneminde yakalamıştır. Bu dönemde olağanüstü güzellikte mermer heykeller ve yapılar inşa edilmiş ve Aphrodisyas stili olarak bilinen bir sanat ekolü de gelişmiştir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 32 Didyma Didim ilçesi yakınındadır. Antik çağın kehanet merkezidir. Didim Apollon Tapınağı en önemli bölümüdür. Tapınak dipteros planlı (çift sıra sütun) olup, hiçbir zaman tamamlanamamıştır. Magnesia Germencik ilçesi, Ortaklar beldesi yakınındadır. Önemli olaylara sahne olduğu için “olaylar kenti”olarak tanımlanır. M.Ö. 3. yy.a ait Artemis ve Zeus tapınakları, agora, hamam, tiyatro, gymnasium, stadium ve Bizans surlarına ait kalıntılar mevcuttur. Alternatif Turizm Aktiviteleri Doğa Yürüyüşü:, Dilek Yarımadasından başlayıp, Karina‟da devam ederek Büyük Menderes nehri ile deltası ve Bafa Gölü‟ne kadar uzanan bölgedir. Ayrıca Paşa yaylası, Karacasu yaylası ve Madran Yaylası Potansiyel dinlence ve sportif turizm merkezleridir. Afrodisias‟tan Baba Dağına doğru doğa yürüyüşü yapılabildiği gibi, Karacasu-Dandalas Yaylası‟nda, Aydın Merkez Paşa Yaylası‟nda, Çine Madran Yaylası‟nda ve Güzelçamlı Karinada da dağ ve doğa yürüyüşü yapılabilir. Bisiklet Safari: Güzelçamlı-Dilek arımadası ile Didim – Akbük, bisiklet turu için uygundur. Av Turizmi: Bafa Gölünde sportif amaçlı olta balıkçılığı yapılabilir. Bozdoğan Alamut Köyü de av turizmi için, Büyük Menderes Nehri de olta balıkçılığı için elverişlidir Sualtı Dalış: Dilek Yarımadası, Karina ve Büyük Menderes‟te su altı dalışları yapılabilmektedir. Dilek Yarımadası Milli Parkı rüzgar sörfü ve bisiklet turları için uygundur. Ornitoloji: Bafa Gölü ve Büyük Menderes Deltası Milli Parklar Dilek Yarımadası Milli Parkı Dilek Yarımadası - Büyük Menderes Deltası Millî Parkı, dünyada bir örneği daha olmayan, bir yanda Akdeniz'den Kafkasya'ya kadar kıyılarda yayılım gösteren neredeyse tüm bitkilerin doğal olarak bir arada görüldüğü bir botanik bahçesidir. Dilek Yarımadası – Büyük Menderes Deltası Millî Parkı 27.675 hektarlık bir alana sahiptir. Bu alanın 10.985 hektarı 1966 yılında Millî Park ilan edilen Dilek Yarımadası‟na, 16.690 hektarı 1994 yılında Milli Park ilan edilmiştir. Karşısında Sisam adası bulunan Millî Parkın Dilek Yarımadası bölümü, Samsun Dağları'nın Ege Denizi'ne doğru uzanan son noktasıdır. 20 km uzunluğunda ve ortalama 6 km genişliğindedir. Jeolojik yapısı; Paleozoik şistler, Mezozoik kalkerler ve mermerler ile Neojen tortul kütlelerden meydana gelmiştir. Yarımadanın morfolojik yapısı içinde bir çok tepe, vadi, kanyon ve koy bulunur. Ortalama 650 m yüksekliğe sahip yarımadanın en yüksek yeri Millî Parkın adını aldığı Mykale yani Dilek Tepe'dir ve 1237 m yüksekliğindedir. Ayrıca kumlu, killi, yatık ve yüksek kıyı şekillerini içeren plajlarıyla ilgi çekici kıyı özelliklerine sahiptir Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 33 Denizli Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Çardakhan Kervansarayı Çardak İlçe merkezinin hemen dışındadır. Yazıtından anlaşıldığına göre, I. Alaaddin Keykubad zamanında, 1230 yılında yaptırılmıştır. Büyükçe bir avlu ve beş sahanlı bir kapalı mekandan oluşmaktadır. Sultan hanları tipinde bir kervansaraydır. Hierapolis (Pamukkale) Denizli İli‟nin 18 km kuzeyinde yer alan Hierapolis antik kentinin arkeoloji literatüründe Kutsal Kent olarak adlandırılması, kentte bilinen bir çok tapınak ve diğer dinsel yapının varlığından kaynaklanmaktadır. Hierapolis coğrafi konumu ile kendisini çevreleyen çeşitli tarihi bölgeler arasında yer almaktadır. İlk Çağ‟da yaşayan Strabon ile Ptolemaios verdikleri bilgilerde, Karia bölgesine sınır olan Laodikeia ve Tripolis kentlerine yakınlığı ile Hierapolis'in bir Frigya kenti olduğunu ileri sürerler. Hierapolis olarak adlandırılmadan önce kentte bir yaşamın var olduğunu Ana Tanrıça kültünden dolayı biliyoruz. Kentin kuruluşu hakkında bilgilerin kısıtlı olmasına rağmen, Bergama krallarından II. Eumenes tarafından M.Ö. II. yy başlarında kurulduğu ve Bergama'nın efsanevi kurucusu Telephos'un karısı Amazonlar kraliçesi Hiera'dan dolayı, Hierapolis adını aldığı bilinmektedir. Laodikeia Çürüksu (Lykos) Irmağı‟nın güneyinde kurulmuştur. Kentin adı antik kaynaklarda daha çok “Lykos'un kıyısındaki Laodikeia” şeklinde geçmektedir. Diğer antik kaynaklara göre ise, kent MÖ. 261-263 yılları arasında II. Antiokhos tarafından kurulmuş ve kente Antiokhos'un karısı Laodikeia'nın adı verilmiştir.Laodikeia, MÖ. I. yüzyılda Anadolu'nun en önemli ve ünlü kentlerinden biridir. Colossae Denizli İli‟nin 25 km doğusunda, Honaz İlçesi‟nin 2 km kuzeyinde yer almaktadır. DenizliAnkara karayolunun 16. km.sinde bulunan Organize Sanayi Bölgesi'nden, Honaz'a giden karayolu Colossae kentinin içinden geçmektedir. Antik kent, Honaz (Cadmos) Dağı‟nın kuzeyinde, Aksu Çayı‟nın kenarına kurulmuştur. Antik çağdan beri kullanılan güney şark yolu üzerindedir. Büyük Frigya içinde bulunan en önemli merkezlerdendir. Ksenephon'a göre Frigya'nın 6 büyük kentinden biridir. Pers egemenliğinde de en parlak çağlarını yaşamıştır. MÖ. 3 yüzyıldan itibaren Hierapolis ve Laodikeia'nın kurulması ile önemini yitirmiştir. MS. 1.yy da Neron döneminde meydana gelen depremle harap olmuştur. MS. 692-787 yıllarında şimdiki Honaz İlçe merkezinin bulunduğu yerde Chonae adıyla kurulan kent nedeniyle tamamen terkedilmiştir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 34 Milli Parklar Honaz Dağı 2571 m yüksekliği ile Ege Bölgesi'nin en yüksek dağı olma özelliğine sahip olan Honaz Dağı, 21 Nisan 1995 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 95 / 6717 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Milli Park olarak ilan edilmiştir. Milli parkın sınırları; kuzeyde Honaz Horsu ile Büyük Menderes Grabenini birbirinden ayıran eğim kırıklığından geçer. Milli parkı , batısındaki sınır Gökpınar Deresinin doğusundaki yolu takip etmektedir.. Yoğun bitki örtüsüne sahip Honaz Dağı üzerinde alt floraya ait endemik türler bulunmaktadır. Alpin floraya ait türler ise dağın üst kısımlarında yer almaktadır. Orman içerisinde Kızılçam ( pinus brutia ), karaçam ( pivusnigra ) ve ardıç takım türleridir. Yaban hayat açısından da zenginlik içeren sahada dağ keçisi yoğunlukta olmak üzere yaban domuzu, tavşan, tilki, porsuk ve sansar türleri de görülmektedir. Doğa sporları alanında da önemli bir merkez olma yolunda adım adım ilerlemekte olan Honaz Dağı'nda 1. Dünya Hava Olimpiyatları'nın Yelken Kanat ve Yamaç paraşüt yarışmaları büyük bir başarı ile gerçekleştirilmiştir. İnanç Turizmi Colossae ( Honaz) Şehir, ünlü Aziz Paulus'un Colossaeli Aziz Ephapra'ya gönderdiği mektuplarında önemli bir yer tutmaktadır. Yuhanna İncili‟nde de yer alan Colossea'da Hıristiyanlığın ilk kilisesi bulunduğundan Hıristiyan alemi için kutsal şehir olarak kabul edilmektedir. Laodikeia ( Goncalı) Denizli'nin 6 km kuzeybatısındaki Eskihisar Köyü yakınlarındadır. Şehir Hristiyanlığın yayılma devrinde dini merkez haline gelmiş, Anadolu‟da kurulan 7 Apokalips kilisesinden biri de Laodikeia'da yapılmıştır. Hıristiyanlık döneminde Frigya'nın metropolisi olmuştur. Herakleia Salbace ( Tavas ) Denizli İli, Tavas İlçesi‟nin 10 km kuzeybatısında bulunan Vakıf Köyü sınırları içindedir. Herakleia ile Aphrodisias'ı Küçük Tmelos'u (Kırpınar Çayı) doğal sınır olarak ayırmaktadır. Her iki kentin de tanrısı Nehir Tanrısı Tmelos‟tur. Herakleia, batısında Aphrodisias , güneyinde Apollonia ve Tabea, güneydoğusunda Sebastopolis ve Kidramos ile çağdaş bir kent durumundadır. Bizans döneminde kentte kiliselerin mevcudiyeti bilinmektedir Termal Turizm Karahayıt Kaplıca ve İçmeleri Pamukkale termal kaplıcası sisteminin bir kolu sayılan bu kaplıca, Pamukkale‟nin 5 km kuzeyinde, Karahayıt kasabasındadır. Suyunun bileşimi, Pamukkale kaynağına benzemektedir. Ancak sıcaklığı daha fazla olup, serbest karbondioksiti daha azdır. Radyoaktivitesi yüksek olan kaplıca suları, üç kaynaktan çıkar. Kalp, damar sertliği, yüksek tansiyon, romatizma-siyatik, deri sinir, lumbago, gibi hastalıklarla uyuz, sivilce, kaşıntı gibi deri hastalıklarına iyi gelir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 35 Pamukkale Kaplıca ve İçmeleri İl merkezine 18 km uzaklıkta bulunan eski Hierapolis kentinin bulunduğu alanı kaplar. Travertenler yaratan karstik alanlardan çıkan suların bünyesindeki kireç çözeltisi, genellikle beyaz renkte ve pamuk balyalarını andıran kalker tüflerini, Pamukkale travertenlerini oluşturmaktadır. Pamukkale termal suyunun tedavi edici özelliği, çok eski çağlardan beri anlaşılmış, yüzyıllar sonra şifa niteliği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Doğal Sit Alanları Kartal Gölü Beyağaç İlçesinin güneyinde bulunan, Çiçekbaba Dağı‟nın zirvesinin kuzeye bakan yamacında yer alır. Denizden yüksekliği 1903 metredir. Kartal Gölü ve çevresi koruma alanı olarak Doğal Sit ilan edilmiştir. Türkiye‟nin en yaşlı karaçam ormanı buradadır. Ağaçların yaşları 850 ile 1300 yıl arasında değişmektedir. Alternatif Turizm Aktiviteleri Ornitoloji (kuş gözetleme: Işıklı Göl, Beylerli Gölü Foto safari: Pamukkale Botanik (bitki inceleme) Honaz Dağı Milli Parkı, Kartal Gölü-Karaçam Ormanı Tabiatı Koruma Alanı Yamaç paraşütü :Honaz Dağı Bisiklet turları: Honaz Dağı Milli Parkı, Beyağaç-Kartal Gölü Dağ ve doğa yürüyüşü: Honaz Dağı, Kartal Gölü Tabiatı Koruma Alanı Yayla Turizmi Taşdelen Yaylası, Topuklu Yaylası, Kefe Yaylası yayla turizmi açısından önemli yerlerdir. Kütahya Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Çini Müzesi (Yakup Çelebi İmaret Külliyesi) Germiyan Beyi, II. Yakup (1387-1429) Külliyesi‟nin imaret bölümü olan bu yapı, 14111412 yıllarında yapılmıştır. Aizanoi Antik Kenti Aizanoi antik kenti, Frigya‟ya bağlı yaşayan Aizanitisler‟in ana yerleşim yeridir.Kent alanı, M.Ö.3000 yıllarından itibaren yerleşmeye sahne olmuştur. Kent, Bergama Krallığı ile Bitinya arasında el değiştirmiş olup, M.Ö. 133‟de Roma egemenliğine girmiştir. Erken Bizans döneminde piskoposluk merkezi olan Aizanoi, 7.yy.da önemini yitirmiştir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 36 Germiyan Sokak Merkez Pirler Mahallesi‟nde, 18. yüzyıl Kütahya Evlerinin topluca korunduğu Germiyan Sokak, Kütahya‟daki tarihi kent dokusunun en güzel örneğidir. Germiyan Sokaktaki Kütahya Evleri, iki veya üç katlı ahşap evlerdir. Payandalarla desteklenmiş çıkmaları, çiftli koca kapıları, kafesli pencereleri ile ahşap Anadolu mimarisinin güzel örneklerini oluşturur. Kütahya kentsel yerleşim alanının çekirdeği olan bu evlerin dış cepheleri, Mimari Mirasın Korunması Projesi çerçevesinde restore edilmiştir. Milli Parklar Anasultan Kütahya‟nın doğusunda, şehir merkezine 24 km. uzaklıktadır. Çevre düzenlemesi Milli Parklar Başmühendisliği tarafından yapılmıştır. 1000 Yıllık Kestane Ağacı Kütahya‟nın 7 km. güneyinde bulunan Kumarı Köyü Boyacılar mevkiinde bulunan 3 adet kestane ağacı oldukça ilginç bir gelişim göstermişlerdir. Halen meyve vermekte olan bu ağaçlardan özellikle bir tanesi, 8 m. bulan çevresi ve 20 m. yaklaşan yüksekliği ile 1000 yıllık bir anıt ağaçtır. Her üç ağaçta koruma altındadır. Mızık Çamı Domaniç‟in Domur Köyü‟ndedir. Osmanlı İmparatorluğu‟nun kurucusu Osman Gazi ve Orhan Gazi‟nin bebeklik beşiklerinin kurulduğu bu çam, koruma altına alınmıştır. Zaman içinde yıkılan bu tarihi ve anıtsal çam ağacı, özel bir kaide üzerine alınarak ziyarete açılmıştır. İnanç Turizmi Dönenler Camii XIV. yüzyıl yapısıdır. Mevlana‟nın torunu olan Ergun Celebi‟nin kuruculuğunu yaptığı Kütahya‟nın ilk mevlevihanesidir. Erken dönem mevlevihanelerinin ilklerinden olan yapı, yapıldığı dönemde daha geniş bir alanı kaplamaktadır. Günümüze, cami olarak kullanılan semahane ve derviş hücreleri ulaşabilmiştir. Yapı iki kez tamirat görmüş ve 1956 yılında restore edilerek cami olarak hizmete açılmıştır. Termal Turizm Ilıca Harlek Kaplıcaları Altyapısı ve çevre düzenlemesi tamam olan Ilıca Harlek Kaplıcaları, “Termal Turizm Merkezi”dir. Kaplıca suları 25ºC / 43ºC sıcaklıkta olup oligometalik sular grubuna girer. Gediz Ilıcasu Kaplıcaları Kütahya‟nın güneyinde, Gediz‟e 18 km. uzaklıktadır. Kaplıca suları 65ºC - 98ºC sıcaklıkta olup hipotonik sular grubuna girer. Tavşanlı Göbel Kaplıcaları Kütahya‟nın batısında, Tavşanlı‟ya 7 km. uzaklıktadır. Kaplıca sularının sıcaklığı 32 ºC olup, romatizma, siyatik, cilt hastalıkları ve yaraların tedavisine iyi gelmektedir. 5lºC sıcaklıktaki kaplıca suları, içme uygulamaları ile mide, bağırsak sistemi, karaciğer ve safra kesesi rahatsızlıklarına iyi gelmektedir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 37 Alternatif Turizm Aktiviteleri Doğa Yürüyüşü: Çamlıca Av Turizmi: Porsuk Barajı (olta balıkçılığı) Yayla Turzimi: Muratdağı, Gölcük Yaylası Botanik :Domaniç Ormanları Ornitoloji: Kuyucak, Nuhören ve Pusan Köyleri arasında kalan alanda Toy Kuşları üretimi yapılmaktadır. Muğla Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Muğla Müzesi Müzenin "Turollan Parkı" bölümünde, Merkez İlçeye bağlı Özlüce Köyünün yaklaşık 1 km. Kuzeydoğusunda, Kaklıca Tepenin kuzey yamaçlarında bulunan 3 adet fosil yatağından getirilen fosiller sergilenmektedir. Turollan, günümüzden 5-9 milyon yıl kadar öncesine tarihlenen ve Doğu Asya'dan İspanya'ya kadar uzanan geniş bir alanda yaşamış ve yok olmuş canlıları içeren bir dönemdir. Adını, fosillerin ilk buluntu yeri olan İspanya'daki Teruel havzasından almıştır. Stratonikeia Stratonikeia Antik Kenti, Muğla'nın Yatağan İlçesi'nin 6-7 kilometre batısındaki YatağanMilas karayolu üzerindeki Eskihisar Köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır. Kent, I.Ö. 3. yüzyılda kurulmuştur. Yapılan araştırmalara göre; Suriye Kralı I. Seleukos eşi Stratonike'yi oğlu Antiokhos'a vermiş, Antiokhos da önce üvey annesi sonra eşi olan Stratonike adına kenti kurmuştur. Lagina Lagina-Hekate Kutsal Alanı, Muğla İlinin, Yatağan İlçesi'ne bağlı Turgutreis Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Yatağan-Milas karayolu üzerindeki termik santralin yanından sağa ayrılan asfalt yoldan 9 km. gidilerek Lagina Harabelerine varılır. Karialılar'ın önemli kült merkezi olan Lagina Kutsal Alanı'nın ünü zamanımıza kadar gelmiş olup, bu yöre halen Leyne ismi ile tanınır.. Sedir Adası Ula İlçesi sınırları içerisinde, Gökova Körfezi'nde yer alan Sedir Adası (Kedriai Antik Kenti) arkeolojik doğal yapısı ile yörenin kültür turizminin en yoğun yaşandığı bölgelerden birisidir. Sedir Adasına, Gökova - Akyaka Beldesi'nden ya da Çamlıköy'den teknelerle ulaşılabilmektedir. Gemile Adası Fethiye'ye takriben 9 kilometre güneyinde bulunan adaya Gemile Koyu'ndan deniz yoluyla ulaşılabilir. Ortaçağda Sybola adıyla bilinen Ölüdeniz Havzası içinde yer alan Gemiler, diğer bir deyişle Aya Nikola Adası M.S. 5. yüzyıldan itibaren özellikle dinsel içerikli yerleşimlerin oluşmasıyla önemli bir konuma gelmiştir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 38 Kadyanda Fethiye'ye 24 kilometre uzaklıkta olup, büyük bir bölümü asfalt, 8 kilometre'lik kısmı stabilize bir yolla ulaşmak mümkündür. Likçe kitabelerde ismi Kada Wanti olarak okunan Kadyanda'nın ismindeki "–ND" takısı nedeniyle, kuruluş tarihinin M.Ö.3. binlere kadar indiği ileri sürülmektedir. Ancak antik kentten günümüze ulaşan yüzeydeki en eski kalıntılar M.Ö. 5. yüzyıldan daha eskiye gitmez. Kaunos Köyceğiz ilçesi sınırları içerisinde kalan antik kente, Ortaca İlçesi, Dalyan Kasabası'ndan karayolu ile ulaşılabildiği gibi, ayrıca deniz yolu ile de ulaşılabilmektedir. Kayaköy Fethiye'ye 8 km. mesafede bulunan Kayaköy'ün geçmişi filolojik açıdan M.Ö. 3. binlere kadar gitmesine rağmen Antik Dönem kalıntılarından günümüze M.Ö. 4. yüzyıla tarihlenen az sayıda lahit ve kaya mezarları ulaşmıştır. Kentte, yamaca dayalı olarak izlediğimiz yapı gruplarının tamamı, Osmanlı İmparatorluğu'nun geç dönemlerinde azınlıklara tanınan haklarla 19. yüzyılın 2. yarısı ile 20. yüzyılın ilk çeyreğinde iskan edilen Rumlar'ca yapılmıştır. Letoon Fethiye - Kaş karayolunun 65 km. güneye sapılan yoldan takriben 3 kilometre gidildiğinde Letoon Antik Kenti'ne ulaşılır.Antik kent merkezinde, yan yana dizilmiş üç tapınak mevcut olup, bunlardan en batıdaki olanı Leto'ya, daha küçük olan ve ortada yer alan tapınak Artemis'e, en doğuda, Dor düzenindeki tapınak ise Apollon'a aittir. Pınara Antik kent, Fethiye'ye 40 kilometre mesafede, Fethiye-Kaş karayolu üzerinde, Minare köyü yakınlarında olup, köyden 2 km. stabilize bir yolla ulaşılmaktadır. Antik yazarlardan Stephanos, Byzantion Menekrotes'den alıntı yaparak "Xanthos'un nüfusu çok artınca yaşlılardan bir grup, Kragos dağının yüksek olan tepesinde bir kent kurup adına da yuvarlak anlamına gelen Pınara ismini verdiler" diyerek kentin kuruluşunu anlatmaktadır. Telmessos Akdeniz kıyı bandında, kurulmasından günümüze dek yerleşimin kesintisiz olarak sürdürüldüğü tek merkez durumundaki Telmessos antik kenti tarihinin, filolojik bazı tespitlere göre M.Ö. 3. binlere kadar gittiği tahmin edilmektedir. Tlos Antik kent Fethiye'ye 40 km. uzaklıkta bulunan Yaka Köyü sınırları içinde bulunmaktadır. Dik yamaçlarla doğal açıdan korunaklı akropol tepesinin çevresi, yer yer sur duvarları ile takviye edilerek tahkim edilmiştir. Akropolün kuzey-doğu yönündeki erken döneme ait sur duvarları ile kaya mezarları Likya kültürünün örneklerindendir. Milas Stephanos Byzantinos, Ethnica adlı eserinde, Mylasa'nın adını Sisyphos Aiolos torunu Khrysaor oğlu Mylassos'tan aldığını yazar. Eski Helenlılar Karlar'ı Leleg ve Plasglar'la birlikte Ege'nin en eski halkı olarak gösterirler. Mylasa, M.Ö. 5. yüzyılda İonia ihtilali'ne ve Pers Savaşları'na karışır. M.Ö. 446'da Endymion Savaşı'ndan sonra, Persler'in hakimiyetinden kurtularak Attika - Delos Deniz Birliği'ne dahil olur. M.Ö. 334'de Asya Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 39 seferine çıkan Büyük İskender, Güneybatı Anadolu'yu ve dolayısıyla Milas'ı da almış, fakat hemen sonra elde ettiği toprakları Karya Kraliçesi Ada'ya vermiştir. Euromos Milas İlçe merkezine 10 km mesafede İzmir karayolu üzerinde yer alan Euromos, antik çağda Mylasa'dan sonra yörenin en önemli kenti kabul edilmektedir. Kentin adı M.Ö.5 yüzyılda "Kyramos" ya da "Hyramos" biçiminde telaffuz edilmekte olup, Asya'nın en iyi korunmuş yarım düzine tapınağından biri, Euromos' daki Zeus Tapınağı'dır. Labranda Zeus Labrandos'un kutsal alanı olan Labranda, Milas'ın 14 km. kuzey doğusunda yer almaktadır. En eski buluntular yaklaşık M.Ö. 600 yılına ait olup, kutsal alan, sonradan tapınak terası olarak kullanılan küçük suni bir düzeltiden oluşmaktadır. Bölgedeki araştırmalarda bulunan bir yazıtta, M.Ö. 497 yılında, kutsal alanda bir savaş yapıldığı ve Karia ordusunun müttefikleri Miletliler'le beraber Pers ordusuna yenildikleri anlatılmaktadır. M.Ö. 4. yüzyıl tapınağın en önemli devri olup, Mausolos (377-352) ve Idrieus (351-344) adlı satraplar zamanında yeni bir görünüm kazanmıştır. Herakleia Herakleia antik kentine, Milas - Söke karayolu üzerindeki Çamiçi Beldesi'nden ayrılan bir yolla ulaşılmaktadır. Kent bugünkü Kapıkiri Köyü içerisinde kalmakta olup, Milas'a 39 km. uzaklıktadır. Antik çağda kentin kıyısında kurulduğu, Ege Denizi'nin bir uzantısı olan Latmos Körfezi, Menderes Nehri'nin getirdiği alüvyonlarla dolması sonucu bugünkü Bafa Gölü'ne dönüşmüştür. Iasos İasos, Milas'a 28 km. uzaklıktakı Kıyıkışlacık Köyü içerisindeki üç tarafı denizle çevrili bir yarımada üzerine kurulmuştur. Mitoloji'de, Argos'tan gelenler tarafından kurulduğu ve ismini kolonistlerin başı Iasos'tan aldığı söylenmektedir. Knıdos Datça Yarımadası'nın en uç kısmında Ege ve Akdeniz'in birleştiği noktada Tekir Burnu üzerinde yer alan Knidos antik kenti Batı Anadolu kıyı kentlerinin en önemlilerinden biridir. Muğla İli, Datça İlçesi, Yazı Köyü sınırları içinde bulunan kente, turizm sezonu boyunca gezi tekneleri ve yatlarla ulaşılabilmektedir. Bölgenin Pers hakimiyetinde olduğu M.Ö. 360 tarihlerinde Knidoslular, kentlerinden ayrılarak, yarımadanın en uç noktasında Hippadamos planında yeni bir Knidos kenti kurmuşlardır. Bodrum Kalesi Kale iki liman arasında kayalık bir alan üzerinde kurulmuştur. Antik Çağ'da önce ada olan bu alan sonraları anakaraya bağlanarak yarımada şeklini almıştır. 1406 - 1523 tarihleri arasında St. Jean Sövalyeleri tarafından inşa edilen kale, kare planlı olup, 180 x 185 metre ölçülerindedir. İç kısımda değişik ülke adları verilmiş kuleler yer almaktadır. Kale bugün Sualtı Arkeoloji Müzesi olarak kullanılmaktadır. Müze kolleksiyonlarında bulunan eserler Türk Hamamı, Amphora galerisi, Doğu Roma Gemisi, Cam Salonu, Cam Batığı, Sikke ve Mücevherat Salonu, Karyalı Prenses Salonu, İngiliz Kulesi, Zindanlar ve Alman Kulesi gibi bölümlerde sergilenmektedir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 40 Halikarnassos Antik Çağ'ın en ünlü kentlerinden biri olan Halikarnassos'un, M.Ö. 11. yüzyılda kurulduğu tahmin edilmektedir. Kent Dor Kolonistleri tarafından kurulmuş olmasına karşın, tam bir iyon kenti görünümündedir. M.Ö. 5. Yüzyılda Pers Satrabı Mavsolos, Halikarnassos'u Karya Bölgesi başkenti yapmış ve halkı üç büyük kentte oturmaya mecbur etmiştir. İnanç Turizmi Aşağı Kilise (Panayia Pirgiotissa Kilisesi) Kaya Köyü sınırları içerisinde bulunan kilise, büyük oranda ayakta olup, yakın zamana kadar kullanılmıştır. Kilisenin naosuna, kuzey yönden açılan giriş kapısının önündeki mozaik üzerinde 1888 tarihi okunmakta olup, bu tarihin onarım tarihi olduğu tahmin edilmektedir.. Gemile Adası Kiliseleri Kaya Köyü, Gemile Adası üzerindeki M.Ö. 5.yüzyıla ait yoğun kalıntılar arasında dört büyük kilise ve bir çok şapel bulunmaktadır. Adanın zirvesinde bulunan iki büyük kilise ile doğu yönde yer alan kiliseyi birbirine bağlayan üzeri tonozlu, yaklaşık 80 m. uzunluğundaki tünel ilginç bir görünüm oluşturmaktadır. Deniz Turizmi Bodrum Güvercinlik, Torba, Gölköy (Kadiyanda), Türkbükü, Gündoğan (Farilya), Yalıkavak (Pasanda), Gümüşlük (Myndos), Kadıkalesi (Pedasos), Turgutreis, Akyarlar, Karaincir, Bağla, Yahşi-Ortakent yalısı, Bitez, Gümbet, Bardakçı (Salmakis), Salih adası, Adaboğazı, Orak Adası ve Kara Ada, doğal güzellikleri ve nefis kumsalları ile mutlak surette görülmesi gereken bölgelerdir. Dalaman Dalaman‟ın dağlık ve ormanlık kesimleri, yayla ve av turizmi açısından son derece elverişli koşullar sunmaktadır. Kıyı şeridinde ise "Mavi Yolculuk" güzergahının en güzel köşeleri olan Sarsala, Büngüş, Poruklu, Akbükü, Boynuzbükü, Taşyaka, Sıralıbük, Hamamlar ve Kurşunlu bulunmaktadır. Datça Kargı, Palamutbükü ve Mesudiye koyları, Datça Yarımadasının görülmeye değer en güzel yerlerdir. Fethiye Fethiye Körfezinde 12 adalar olarak bilinen pek çok ada ve adacıklar bulunmaktadır. Bunların başlıcaları Şövalye, Kızılada, Tersane, Domuz, Katrancık, Yassıcılar, Göçek, Delikli, Gemiler, Şeytanlık ve Karacaören adalarıdır. Adalara ulaşım günlük tekne turlarıyla sağlanmaktadır. Çalış Plajı Kent merkezine 5 kilometre mesafede, Şövalye Adası karşısındadır. 4 km‟lik kumsal boyunca Oteller, Pansiyonlar, Kampingler ve Restaurantlar bulunmaktadır. Çalış Plajı, yeryüzünde gün batımının en güzel izlendiği yer olarak nitelendirilir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 41 Ölüdeniz "Tanrının Dünyaya bağışladığı Cennet” olarak nitelendirilen Ölüdeniz, 3 kilometrelik bir kumsala sahip bulunmaktadır. Ölüdeniz'de, açık ve koyu mavinin, açık ve koyu yeşil ile iç içe girdiği bir renk armonisi içinde yüzmenin doyumsuz mutluluğu tadılabilir. Göcek Fethiye‟ye 30 kilometre uzaklıkta, Muğla karayolu üzerinde, şirin bir balıkçı köyü görünümünde, dünya güzeli bir dinlenme yeridir. Muhteşem doğası, tertemiz, pırıl pırıl denizi, enfes havası ile özellikle yatçılar için ideal bir limandır. Saklıkent Fethiye‟ye 50 kilometre mesafede, Muğla-Antalya il sınırını teşkil eden Karaçay deresi kenarında, uzunluğu 18 kilometre yüksekliği yer yer 600 metreyi bulan muhteşem bir kanyon içine gizlenmiş eşsiz bir doğa harikasıdır. Köyceğiz Ekinci Koyu : Köyceğiz‟in güneybatısında, 40 kilometre uzaklıkta olup, karadan ve denizden her zaman ulaşmak mümkündür. Doğal bir yat limanı olan Ekinci Koyu'na günde ortalama 50-60 yat demirlemektedir. Mavi yolculuğun en önemli duraklarından biri olan koy, plajı ve kumu ile ziyaretçilerin ilgi odağı olmaktadır. Marmaris Günlücek Milli Parkı ve Orman İçi Dinlenme Yeri , Yalancı Boğaz, Cennet Adası, Akvaryum, İçmeler, Turunç, Kumlubük, Kadırga Köyü, Çiftlik Köyü, Bozukkale, Bozburun, Hisarönü, İngiliz Limanı, Söğüt ve Gelibolu Marmaris'in mutlaka görülmesi gereken turizm merkezleridir. Ortaca İztuzu Çam ormanları ile iç içe kumsalı, temiz mavi denizi ve bol güneşinin yanı sıra, dünyada nesli tükenmekte olan Caretta Caretta kaplumbağalarının üreme ve barınma alanı olması ile dünya çapında üne kavuşmuştur. Yat Turizmi Muğla 1124 kilometre kıyı şeridi ve 100‟e yakın sayıdaki koylarıyla yatçıların özellikle tercih ettikleri dinlenme ve uğrak yerleri arasındadır. Mavi Yolculuk Uzunluğu 1100 Kilometreyi aşan kıyı şeridinde, billur mavisi bir deniz ve sık çam ve günlük ağaçlarının içiçe geçtiği tabiat harikası koylara sahip Muğla ilinde Bodrum, Marmaris ve Fethiye Limanlarından başlayan "Mavi Yolculuk” turu, gerçek bir doğaya dönüş olarak nitelendirilebilir.Bodrum‟dan kiralanan bir tekne ile veya iştirak edilen bir turla, Gökova, Knidos, Palamutbükü, Mesudiye, Datça, Bozburun, Çiftlik, Kumlubük, Turunç, Marmaris, Ekincik, Göcek, 12 Adalar, Hamamkoyu, Katrancı, Fethiye, Ölüdeniz, Kıdrak, Patara, Kalkan ve Kaş koylarına yapılan yolculuklar. Marinalar Muğla, Bodrum, Datça, Marmaris, Göcek, Fethiye ilçeleriyle, Ege ve Akdeniz kıyılarında en donanımlı marinalarına sahiptir. Dalaman, Bodrum-Milas, Havaalanları tüm Türk Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 42 Marinaları'na süratli bağlantı kurabilmekte kolay bir uçuştan sonra başlanabilmektedir. deniz yolculuğuna Alternatif Turizm Aktiviteleri Yamaç Paraşütü Muğla İli hudutları dahilinde, yükseltisi 1500 metrenin üzerinde olan, 10 civarında dağ bulunmaktadır. Bunlardan ikisi Köyceğiz, 8‟i de Fethiye İlçe sınırlarındadır. Yamaç paraşütü denince akla ilk gelen yer ise Babadağ‟dırYüksekliği 1950 metre olan Babadağ'dan yapılan atlayış sonrası, yükseklik 2800 metreye kadar çıkmaktadır. Rafting Muğla İlinde bu spor, Türkiye‟nin en elverişli ırmağı olan Dalaman Irmağında yapılmaktadır. Nisan ve Mayıs aylarında karların erimesi ve artan su debisi ile yöredeki yerli ve yabancıların en az bir kez denedikleri heyecanlı bir etkinliktir. Akarsu sporları ile uğraşan otoriteler, Türkiye'de bu tür etkinlik yapılan akarsulardan, tehlike derecesinin en az olanının Dalaman Çayı olduğu belirlenmiştir. Dalış Datça'da harika dalış alanları bulunmaktadır. Kara incir açıklarında bulunan irili ufaklı adacıklar etrafında, Köpekbalığı, Yunus, Akdeniz Foku ve Müren gibi deniz canlılarına rastlamak mümkündür. Bu dalış merkezleri arasında en çok tercih edileni, Datça yat limanına sonradan bağlanmış küçük bir adacık olan Esenada ve çevresidir. 52 dalış noktası ve çeşitli antik kalıntıların yer aldığı Marmaris'in derinlikleri, her dalıcıyı mutlu edecek zenginlikler içermektedir. Dış boğaz, Kütük Burnu, Cennet Adası, Kadırga Feneri ve Kargı Adası başlıca dalış noktalarıdır. Kanyoning Ula Kanyonu, Kelebekler Vadisi ve Saklıkent, Muğla yöresindeki belli başlı kanyonlardır. Ancak bu yörede henüz keşfedilmemiş 30‟a yakın kanyon bulunmaktadır. Muğla‟da Doğa Sporları Kulübü üyeleri zaman zaman düzenlediği faaliyetlerle bu sporun ve yörenin tanınmasına ve sevilmesine katkıda bulunmaktadır. Mağaracılık Muğla İli, kireç taşı olan kaya yapısından dolayı, mağara açısından zengin bir bölgedir. Bölgede keşfedilmeyi bekleyen pek çok mağara bulunmaktadır. Bu sporu yapanlar tarafından en çok tercih edilen mağaralar, Milas-Menteşe dağ sırasında bulunan Gökçe Mağarası (345metre) ve Kavaklıdere Yerküpe Mağarasıdır. Yayla Turizmi Köyceğiz Ağla Köyü Yaylası Köyceğiz'in doğusunda yer alan yaylaya, 4 kilometresi asfalt, 8 kilometresi stabilize olan toplam 12 kilometrelik bir yol ile ulaşılmaktadır. Asırlık çam ve çınar ağaçları, meyve ve sebze bahçeleri ile içice olan yayla köyü, yerel halk tarafından yoğun olarak tercih edilen bir dinlenme merkezidir. Fethiye Karabel ve Kuyucak Yaylaları Yaylaya, Fethiye - Korkuteli - Antalya karayolunun 49. kilometresinden güneye dönülerek 3 kilometrelik stabilize yolla ulaşmak mümkündür. Hiç yapının bulunmadığı, tamamen bakir Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 43 olan yayla; dağ çayırları, kır çiçekleri, sedir ve asırlık ardıç ağaçları ile kaplıdır. Anadolu'da yayla geleneğini yüzyıllardır sürdüren Yörükler, yüksekliği 1.300 metre olan bu bereketli yaylada, kıl çadırlarını kurarak hayvanlarını otlatmaktadırlar. Yerküpe Yaylası Menteşe Beldesi'nin güneydoğusundaki yaylaya, 8 kilometrelik stabilize yolla ulaşılmaktadır. Ayrıca beldeden ulaşım aracı bulunabilmektedir. Çam ormanları ve çınar ağaçları ile çevrelenmiş olan yaylada yöre halkının kullandığı basit yayla evleri bulunmaktadır. İçinde sarkıt ve dikitlerin bulunduğu, iki çıkışı olan yeraltı mağarası da yaylaya farklı bir özellik vermektedir. Milli Parklar Marmaris Milli Parkı Milli Parkın orman formasyonunu, kızılçam (Pinus Brutia) oluşturmaktadır. Bununla birlikte endemik bir tür olan sığla ağacı, sahanın belirli bölgelerinde yayılım gösterir. Sığla ağaçları, bölgenin derin, nemli ve ağır topraklı taban arazilerinde yetişmektedir. Vadi içerisinde ise kızılçam , meşe, çınar ve kızılağaç gurupları, etkileyici bir görünüm sunmaktadır. Ayrıca pırnal meşesi, kemes meşesi, yabani zeytin, kocayemiş, tesbih, sumak, keçiboynuzu, melengiç, zakkum ve defne gibi ağaçcık formlu Akdeniz bitkileri de Milli Park alanında geniş yayılış alanları göstermektedirler.Saha, yaban hayatı bakımından da zenginlik içermekte olup, özellikle Marmaris-Köyceğiz arasında bulunan ve nesli tükenme tehlikesi altında olan yaban keçilerinin yanı sıra ayı, karakulak, tilki, sincap, gelincik gibi memeli hayvanlara da rastlanmaktadır.Milli Park sahasında; Antik Physkos Kenti (Marmaris) ve Amos (Hisarönü) kenti yeralmakta olup, Saklıkent Milli Parkı Saklıkent Milli Parkı, Muğla İli Fethiye İlçesi sınırları içerisinde, Eşen Çayının bir kolu üzerinde yer almaktadır. Saklıkent'e, güneyden Kalkan-Yeşilova yol ayrımından Palamut Köyü ile kuzeyden Kemer yolu ile ulaşılmaktadır.Milli Parkın ana özelliğini, 1000-1100 metre yüzeyi içerisinde gelişen ve oldukça dik vadi yamaçlarına sahip olan Saklıkent Kanyonu oluşturmaktadır. Milli Park alanında, orman formasyonu, kızılçam (PinusBrutia), karaçam (Pinus Nigra) ve sedir (Cedrus Libani) ağaçlarından meydana gelmektedir. Kanyon girişine yakın kesimlerde kızılçam yaygınlık gösterirken , özellikle Milli Park'ın güneydoğu kesiminde 1000 metrenin üzerindeki zonlarda, karaçam; Dumanlıdağ ve yakın çevresinde ise sedir ağaçları görülebilmektedir. Ayrıca Aktez Yaylasının güneydoğu kesimi , soğanlı bitkilerin (Sıklemenlerin) endemik olarak yerleştikleri ve yetiştikleri sahadır.Milli Park sahasında; Milli Parka ismini veren ve ziyaretçileri vahşi yapısıyla çeken Saklıkent Kanyonu görülmeye değerdir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 44 UĢak Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Sebaste (Selcikler) Sebaste Şehri, Roma İmparatoru Augustus tarafından M.Ö. 20 yılında Sebaste adıyla kurulmuştur. Roma Dönemi‟nde 12 önemli şehirden biridir. M.S. 9. yüzyılda yakın çevresindeki kentlerin piskoposluk merkezi haline gelmiştir. Akmonia (Ahatköy) Uşak‟a 40 km., Banaz‟a ise 8 km. uzaklıktaki bu köyün güney tarafında üç tarafı dere ile çevrili yüksek ve çevreye hakim bir tepe üzerinde kurulmuş antik Akmonia Şehri bulunmaktadır. Burası meşhur Kral Yolu üzerindedir. Tümülüsler Selçikler Köyü‟nün güneyindeki Çingil Çayı‟nın güney kısmında antik nekropol (mezarlık) alanı uzanmaktadır. Bu nekropolde üç tane tümülüs bulunmaktadır. Bunlardan ikisi daha önce açılmış ve mezar odalarına ulaşılmıştır. Birisi ise açılmamış olmasına rağmen eski çağlardan beri çeşitli tünellerle birkaç kez girildiği görülmüştür. Bu tümlüsler M.Ö. 5.yy.dan kalma Greko-Pers eserler ihtiva etmektedir.. İnanç Turizmi Kilise Kazıları Selçikler Köyü‟nün güneydoğusunda bir kiliseye ait heykeltraşlık eserlerin ortaya çıkarılması üzerine burada araştırmalara başlanarak 1966-1968 yıları arasındaki kazı mevsiminde bir kilise kompleksinin, muhtemelen Sebaste Piskoposluk Merkezi‟ne bağlı orta büyüklükte bir kilisenin planı ortaya çıkarılmıştır. Alternatif Turizm Aktiviteleri Dağ ve Doğa Yürüyüşü:Ulubey İlçesi Kanyonu ve Murat Dağı. Av Turizmi:Uşak‟ta yaban domuzu, keklik, tavşan, tilki avları yapılabilmektedir. Termal Turizm Aksaz Hamamı Kaplıca gerek kapasitesi gerekse doğal çevresi ile olan kaynak bütünlüğü göz önünde bulundurulduğunda il bazında önemli bir kaynaktır. 4 lt/sn debiye sahiptir. 1994 yılında Ulubey Belediyesi ve Turizm Bakanlığı‟nca sondaj çalışması yapılmış finansman yetersizliği ve suyun kaçması endişesi ile çalışmalara ara verilmiştir. Roma Dönemi‟ne ait hamam kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Emirfakıllı Kaplıcası İl bazında önemli bir kaplıca olup özel kişi mülkiyetindedir. 6 lt/sn debiye 36 derece sıcaklığa sahiptir. 1985‟te analizi yapılmış sağlık açısından yararlı olduğu belirtilmiştir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 45 Tabiat Anıtı Banaz ilçesi, Bahadır Köyü Tepedelen Mevkii‟nde bulunan Tepedelen Çamı Orman Bakanlığı‟nca anıt ağaç olarak tescil edilmiştir. Manisa Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Sardes Salihli yakınlarında, bugünkü İzmir-Ankara yolu üzerinde, Manisa‟ya yaklaşık 62 km uzaklıkta bulunan Sart, antik çağda Lidya Krallığı‟nın başkenti olması ve tarihte ilk altın paranın basıldığı yer olmasıyla ün yapmıştır. Arkeolojik kazılar sonucunda, Artemis Tapınağı, Sinagog ve Cimnazyum başta olmak üzere altın arıtımevi ve mermerli cadde kenarındaki dükkanlar ile Artemis Mabedi yakınındaki küçük kilise gibi birçok eser ortaya çıkarılmıştır.Sart Ören Yeri, Hıristiyanlığın ilk çağlarına ait Ege Bölgesinde bulunan yedi kiliseden Sart Kilise‟sinin bulunduğu yer olarak da yoğun bir biçimde ziyaret edilmektedir. Akhisar (Thyatira) Bugünkü Akhisar İlçesi‟nin bulunduğu alanda ilk yerleşim izleri M.Ö. 3000 yıllarına inmektedir. Eski adının Pelopia olduğu anlaşılan Thyatira, antik çağda bölgedeki başlıca merkezlere ulaşımı sağlayan yolların kesiştiği bir noktada bulunması nedeniyle siyasi ve ticari açıdan da önemliydi. Alaşehir (Philadelphia) Alaşehir'in üzerine kurulu olduğu antik Philadelphia kentinin akropolü durumunda olan Toptepe Düzlüğü‟nde bulunan tapınak kalıntıları, Toptepe'nin kuzey eteklerinde bulunan tiyatro, Bizans döneminde yapılmış olan surlar ve doğu kapısı ile M.S. VI yüzyıla ait St. Jean kilisesi en önemli eserlerdir. Havarilerden loannes adına yapılan St. Jean Kilisesi, Ege Bölgesindeki Hıristiyanlık‟ın ilk çağlarına ait 7 kiliseden birisidir. Bintepeler - Lidya Kral Mezarları Salihli-Akhisar yolunun güneyinde, Gediz Ovasının kenarında yaklaşık 90 kadar tümülüsü içeren Lidya Kral Mezarlığı bulunmaktadır. İrili ufaklı bu tümülüslerin içinde en büyükleri Kral Alyattes ve Kral Gyges'e ait olanlardır. Milli Parklar Spil Dağı Milli Parkı Ege Bölgesi‟nde, Manisa İli‟nin yamaçlarına yaslanan Spil Dağı üzerinde yer alan milli parka, Manisa'dan 24 km.lik bir karayolu ile ulaşılmaktadır.Milli Park‟ın tarihi ve mitolojik yönü zengindir. Milli Park‟ın doğusunda, 600 metre yükseklikte bulunan ve içi tamamen sülüklerle dolu olan "Sülüklü Göl", kalker bazı erimesi ile meydana gelmiş bir dolin gölüdür. Yine suların kalkerserilelinin altını eritip oymaları ile çok sayıda inler oluşmuş olup, bunların en büyüğü Paşaini‟dir. Parkın yakınında sıcaklığı en az 21 dereceye kadar yükselen ılıca mevcuttur. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 46 İnanç Turizmi Sultan Camii Kanuni Sultan Süleyman'ın sancak beyi olarak Manisa'da görev yaptığı sırada inşaatına başlanılan Sultan Cami, Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi Hafsa Sultan adına yapılmış ve 1522 yılında tamamlanmıştır.Medrese, sübyan mektebi ve imaretten oluşan külliyeye sonradan darüşşifa ve hamam ilave edilmiştir.Sultan Camii, Mesir Şenliklerinin kutlandığı ve halka atıldığı camii olması nedeniyle, halk arasında Mesir Camii adıyla da anılmaktadır. Muradiye Camii Klasik Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan, projesi Mimar Sinan'a ait Muradiye Camii, 1583-1585 yıllarında Sultan III. Murat adına yapılmıştır. Termal Turizm Kurşunlu Kaplıcaları Salihli‟nin 5 km. kadar güneybatısında, Manisa‟ya 71 km. uzaklıkta olan kaplıca; romatizma, solunum yolları hastalıkları, cilt ve kadın hastalıkları ile nevralji tedavisinde kullanılmaktadır. Emir Kaplıcaları Manisa‟ya 130 km, Kula‟ya 20 km uzaklıktadır. Romatizma ve cilt hastalıklarına iyi gelen kaplıca sularının, az miktarda içildiğinde sindirimi kolaylaştırdığı ve karaciğere yararlı olduğu söylenmektedir. Sart Kaplıcaları (Çamur Hamamı) Manisa‟ya 68 km, Salihli‟ye 11 km uzaklıktaki bu kaplıcalar romatizma, nevralji, kadın hastalıkları ve cilt hastalıklarının tedavisinde yararlı olmaktadır. Alternatif Turizm Aktiviteleri Dağ-Doğa Yürüyüşü: Spil Dağı Milli Parkı Av Turizmi : Salihli İlçesi‟nde bulunan Demirköprü Baraj Gölü‟nde sazan ve levrek, Marmara Gölünde ise sazan ve yılan balığı avlanabilmektedir. Yayla Turizmi: Spil Dağı'nın kuzeyinde yer alan Sultan Yaylası (Kiraz Yaylası). Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 47 Afyon Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Ayazini Örenyeri Afyon-Eskişehir karayolunun 27. km.den sağa doğru 4.7 km. gidilerek ulaşılan Ayazini kasabasının, Frigler Dönemi'nden beri yerleşim yeri olarak kullanıldığı bilinmektedir. Roma ve Bizans Dönemleri'ne ait aile ve tek kişilik kaya mezar odaları, Bizans Dönemi'ne ait kiliseler ve kaya yerleşimleri, arazinin elverişli olması nedeniyle oyularak yapılmış eserlerdir. Synnada Antik Kenti Yerleşim yeri Şuhut ilçe merkezindedir. Roma ve Bizans Dönemleri'nde Frigya'nın başkenti olmuş büyük bir kenttir. Roma Dönemi'nde yarı özerk bir konuma ulaşmış olan kentte, imparator adına ve Hieropolis'le ortaklaşa, gümüş cistophorus ve bronz sikkeler bastırılmıştır. Apameia Antik Kenti ve Örenyeri Bugünkü Dinar ilçesinde bulunan kentin daha önceki adı Keleneia‟dır. Pers ve Roma Dönemleri'nde kent, Batı Anadolu‟nun satraplık merkezi olmuştur. Dönemin Efes‟ten sonra ikinci büyük kentidir. Docimeium Antik Kenti İscehisar ilçe merkezinde, Makedonyalılar tarafından kurulmuş bir kenttir. Roma Döneminde yarı özerk konumuyla, imparator adına bronz kent sikkeleri bastırmıştır. Amorium Antik Kenti Emirdağ‟a bağlı Hisarköy‟de bulunan kentin tarihi, Eski Tunç Çağı‟na kadar uzanmaktadır. Hititler Dönemi'nde bu kent Aura diye adlandırılmıştır. Amorium ise kentin Klasik Çağdaki adıdır. Roma Dönemi'nde yarı özerk olan kent imparator adına bronz sikkeler bastırmıştır. Bizans Dönemi'nde önemi artmış, İstanbul‟dan sonra ikinci büyük kent konumuna yükselmiştir. Göynüş Vadisi Örenyeri Afyon-Eskişehir karayolunun 32. km.den sola dönüldükten sonra 1,5 km. gidilerek ulaşılan bir vadi içinde yer alan Örenyerinde; Kybele Açık Hava Tapınağı olan Maltaş, Göynüş Kalesi, üzerinde aslan kabartmaları bulunan Aslantaş ve Yılantaş mezar odaları yer almaktadır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 48 İnanç Turizmi İmaret Camii 1472 yıllarında Fatih Sultan Mehmet‟in vezirlerinden Gedik Ahmet Paşa tarafından Mimar Ayas Ağa‟ya yaptırıldığı bilinmektedir ve Osmanlı döneminin en güzel eserlerinden biridir. Üzeri altı sütun üzerine sivri kemerli sekizgen kasnaklı bir kubbeyle örtülüdür. 1795‟te onarımı yapılmıştır. Termal Turizm Ömer ve Gecek Termal Turizm Merkezi Romatizmal hastalıklar, deri, kalp ve kan dolaşımı, sindirim sistemi, eklem rahatsızlığı ve kireçlenme, karaciğer, safrakesesi, beslenme bozukluğu, sinirsel ve kadın hastalıklarıdır. Gazlıgöl Termal Turizm Merkezi Romatizmal, kalp ve dolaşım sistemi, böbrek ve idrar yolları, karaciğer-safrakesesi, sindirim sistemi, metabolizma bozuklukları, kemik ve kireçlenme ve cilt hastalıkları. Hüdai Termal Turizm Merkezi Alternatif Turizm Ornitoloji:Akdağ, Başmakçı, Çardak Gölü, Karamık sazlığı Mağara Turzimi: Kurtini; Sandıklı İlçesindenden 34 km uzaklıkta Bökenin Yurdu denilen bölgededir. 1700 metre yükseklikte orman içerisinde bulunan mağara tahminen 300 m uzunluğundadır Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 49 TÜRKĠYE TURĠZM COĞRAFYASI AKDENĠZ BÖLGESĠ BÖLÜM III Adana Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Anavarza Ören Yeri Adana ilinin Ceyhan ilçesi, Kozan-Kadirli yolunun yaklaşık 20 km.sinde Dilekkaya köyü yakınındadır. Çukurova‟nın ortasında birden bire yükselen büyük bir kaya kütlesinin önünde kurulmuştur. Roma İmparatorluğu döneminde “Caesarea” veya “Anazarbus” olarak anılmıştır. Anavarza, 408 yılında Antik Kilikya Eyaleti‟nin baş kenti olmuştur. Anavarza Kalesi, Roma ve İslami dönemlere ilişkin izler taşımaktadır. Ören yerinde ayakta kalan kalıntılardan surlar, zafer takı, kale, sütunlar, yol ve bekçi evi önündeki mozaikli iki havuz görülmeye değer niteliktedir. Şar Ören Yeri Toros dağları üzerinde Adana‟ya 210 km uzaklıktaki Tufanbeyli İlçesinin 20 km. kuzey doğusundaki Şar Köyü‟nde yer almaktadır. Şar, Hitit döneminde “Komana” adıyla bilinen önemli bir dinsel merkez olup Hitit Ana Tanrıçası Magda-Mater adına düzenlenen dini törenlerin en önemlilerinin burada yapıldığı bilinmektedir. Ayrıca Romalılardan kalma açık hava tiyatrosu, Bizanslılardan kalma kilise ve mermer bloklardan inşa edilmiş 6 m. boyundaki "Ala Kapı" görülmeye değer eserlerdir. Misis Ören Yeri Misis Antik Kenti, Ceyhan Nehri kenarında, tarihi İpek Yolu üzerinde kurulmuş Adana‟dan sonra gelen ikinci bir geçit durumundadır. Misis'in tarihi, antik kentin üzerinde bulunduğu ve Neolitik Çağa tarihlenen höyük ile başlar. Misis‟i Troia kahramanlarından Mopsus‟un kurmuş olduğu söylenmektedir. Kozan Kalesi Çukurova‟yı çevreleyen dağ kaleleri zincirinin dördüncü halkasıdır. Tarihte Sis Kalesi olarak anılan kale Asurlular tarafından inşa edilmiş olup Sis Şehri el değiştirdikçe kale de onarım görmüştür. Alternatif Turizm Aktiviteleri Yayla Turizmi Kozan-Horzum ve Çulluuşağı Yaylaları Kozan ilçesini, Feke-Saimbeyli-Tufanbeyli İlçeleri ile Kayseri'ye bağlayan karayolunun 25. kilometresinde Horzum yaylası, 31. kilometresinde de Çulluuşağı yaylası bulunmaktadır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 50 Pozantı - Tekir Beldesi Yaylası Adana-Ankara E5 karayolunun 107. km. sinde, yolun her iki yakasında çok geniş bir alana yayılmış olan yayla, Pozantı ilçesine 7 km. uzaklıktadır. Yaylanın kuzey ve güneyinde bulunan ve yaylaya 2 km. mesafede yer alan Osmanlı tabyaları ile Orman İşletme Müdürlüğü'nce koruma altına alınarak üretilen yaban keçileri yaylada görülmeye değer diğer güzelliklerdir. Pozantı - Armutoluğu Yaylası Pozantı - Ankara yol ayrımından doğuya dönülerek çam ve köknar ormanları arasında yapılan 13 kilometrelik bir yolculuk sonrasında yaylaya ulaşılır. Tamamen bakir durumda olan yayla, sedir, köknar, ardıç ağaçları ve kır çiçekleri ile bezelidir. Sarımsak Dağı'nın eteklerinde bulunan yaylada yaban hayatı da oldukça zengindir. Konaklamaya müsait herhangi bir yapının bulunmadığı yaylada kamp yapmak mümkündür. Milli Parklar ve Tabiat Koruma Anıtları Aladağlar Milli Parkı Aladağlar Milli Parkı gerçek anlamda bir jeomorfolojik açık hava müzesidir. Aladağlar Milli Parkı, bitki örtüsü açısından da oldukça zengin olup ,ormanı oluşturan hakim türler karaçam ve kızılçamdır. Ormanın üst sınırından itibaren başlayan Alpin zonda çayırlar yer almaktadır. Bu alanlardan daha yüksek kesimlerde yükseklik ve eğimden kaynaklanan çıplak kayalık kesimlere ulaşılmaktadır. Milli Parkın yaban keçisi, ayı, vaşak, sansar ve su samuru gibi nesli tükenmekte olan hayvanlardan oluşan zengin bir florası vardır. Milli Park içerisinde kamp alanları, günübirlik alanlar, doğa yürüyüşü ve tırmanma güzergahları düzenlenmektedir. Tabiat Anıtları Bigbig Orman Sarmaşığı: Adana, Pozantı. Kayaya yapışık olarak 15 m. boyunda ve yörenin en yaşlı ağacı. Yumurtalık Tabiatı Koruma Alanı Doğu Akdeniz Bölgesinde, Adana İli, Karataş İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. 16.430 Hektar büyüklüğündeki koruma alanına Karataş-Adana ve Yumurtalık-Adana yolundan ulaşılmak mümkündür. Karataş ilçe merkezine 35. km, Yumurtalık ilçe merkezine 30 km. mesafedeki alan Seyhan-Ceyhan deltası, göl lagünleri, kıyı kumulları, barındırdığı bitki ve hayvan türleri, tarihi ve kültürel değerleri ile kompleks bir yapı oluşturmaktadır. Sulak alan kompleksi, kuş göç yolları üzerinde bulunmakta olup, kışın kuş populasyonu çok yüksek değerlere ulaşmaktadır. Kuş göçlerinin emniyetli bir şekilde tamamlanması bakımından son derece önemli bir mevkide bulunmanın yanı sıra alan, soğuk kış şartlarında Orta Anadolu‟da donan göllerin su kuşlarına çok önemli bir kışlak görevi yapmaktadır. Koruma alanı sınırlarında yer alan Akyatan ve Ağyatan gölleri barındırdığı kuş türleri açısından Türkiye‟deki “A sınıfı” niteliğindeki 19 sulak alandan 2‟sini oluşturmaktadır. Ayrıca nesli tükenmekte olan 2 tür deniz kaplumbağası "Caretta Caretta" ve özellikle "Cheloria Mydas" ın Akdeniz‟de varlığını sürdürebilmesi açısından da bu alanlar önem taşımaktadır. Ayrıca Yumurtalık Lagünü ülkemizde Halep Çamının (Pinus Halepensis)‟in nadir yayılış alanlarından birisi niteliğindedir. Çukurova‟nın iki önemli akarsuyu olan Seyhan ve Ceyhan ırmaklarının alüvyal düzlüklerde yarattıkları deniz kulakları ve sulak sazlık alanlar eko turizm açısından sınırsız olanaklar sağlamaktadır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 51 Rafting İlin geçiş bölgesinde yer alan yüksek debili derin ırmak yatakları Raftinge son derece uygundur. Pozantı ve Karaisalı yakınlarındaki Çakıt Suyu, Feke yakınlarındaki Göksu Irmağı ile Aladağ yakınlarındaki Zamantı Irmağı bu niteliklere sahip akarsulardır. Av Turizmi Adana‟da en büyük av potansiyeli Toroslar‟da Karanfil Dağı ve Demirkazık yamaçları ile Aladağ, Pozantı, Karaisalı yörelerindedir. Feke, Saimbeyli ve Tufanbeyli yöreleri de bu açıdan zengin bir potansiyele sahiptir. Karaca, geyik, yaban keçisi, keklik, turaç, sülün, göçmen kuşlar ve yırtıcı kuşları korumak için İlde belli bölgelerde yasaklar getirilmiştir. Ayrıca belirtilen yörelerdeki akarsular zengin alabalık potansiyeli ile sportif olta balıkçılığı için idealdir. Trekking İlin kuzeyini kaplayan Orta ve Doğu Toroslar her türlü dağ turizmi için son derece uygundur. Yükseltisi 3.000 metreyi aşan doruklar tırmanma; bunun daha alt kotları ise doğa yürüyüşleri için idealdir. Pozantı yakınlarındaki Karanfil ve Pozantı Dağlarında kamp yaparak doruklara ulaşmak mümkündür. Tırmanma için ikinci uygun alan Feke‟ye bağlı Mansurlu Köyü civarında yer almakta olup bu yöre ünlü Demirkazık Ziresi‟nin güney duvarına yakındır. İnanç Turizmi Ulu Cami ve Külliyesi Ramazanoğlu Beyliği'nin önde gelen liderlerinden Halil Bey tarafından 1507 yılında yaptırılmıştır. Külliye; cami, medrese, türbe (Halil Bey Türbesi), vakıf sarayı olarak adlandırılan harem dairesi ve Tuz Hanı da denilen selamlık bölümünden oluşmaktadır. Hasanağa Camii 1558 yılında Piri Mehmet Paşa zamanında Hasan Ağa (Hasan Kethüda) tarafından yaptırılmıştır. Klasik devir (1501-1703) cami tipinin Adana'daki tek örneğidir. Planının Mimar Sinan tarafından yapıldığı söylenmektedir. Osmaniye Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Karatepe - Aslantaş Açık Hava Müzesi Kadirlinin güneydoğusunda olup ilçeye 22 kilometre, Osmaniye'ye ise 30 kilometre, uzaklıkta bulunan Karatepe, Geç Hitit Döneminde (M.Ö. 8 yy.) Adana ovası Hükümdarı Asativatas tarafından yaptırılmıştır. Bodrumkale - Kastabala (Hierapolis) Şehri Osmaniye iline 15 kilometre uzaklıktaki Bahçe köyü sınırları içinde kalan Kastabala şehri, MÖ I. yüzyılda yerel bir kral olan Tarkondimotes tarafından kurulmuş ve krallık başkenti olarak kullanılmıştır. Tarkondimotes'in Roma İmparatoru Octavianus'a karşı yaptığı bir deniz savaşında ölmesi sonucu kent imparatorluğa dahil edilmiştir.Kastabala'da bulunan ana Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 52 tanrıça Artemis kültü ve tapınağı sayesinde kent, antik devir din tarihinde büyük rol oynamıştır. Milli Parklar Aslantaş Milli Parkı Milattan Önce 1200 tarihinde deniz kavimleri tarafından yenilgiye uğratılan Hititler, İmparatorluk merkezi Hattuşaş'ı (Boğazköy) terk ederek güneydoğuya çekilmişler ve M.Ö. 8. yüzyılda Klikya bölgesine hakim olan Kral Asatiwada tarafından Karatepe-Aslantaş yöresinde yerleştirilerek bir Hitit Krallığı kurmuşlardır. Günümüzde, açık hava müzesi haline getirilen bu bölgede ortaya çıkarılan eserler, modern müzecilik anlayışına uygun bir şekilde tarihi çevreleri içinde onarılarak sergilenmektedir. Yayla Turizmi Zorkun Yaylası Osmaniye'nin güneydoğusunda, Nurdağı eteğinde bulunan Zorkun Yaylası, çok geniş bir tabana yayılmıştır. Çam ve ardıç ağaçları içerisine kurulmuş olan yaylada, ahşap yayla evlerinin yanı sıra, çok değişik mimari tarzda yapılmış villalara da rastlamak mümkündür. Maksutoğlu Yaylası Kadirlinin yaklaşık 45 kilometre kuzeyinde bulunan yaylaya, yaz aylarında, günün belli saatlerinde hareket eden otobüs ve minibüsler ile ulaşılabilmektedir. Yöre halkının temiz ve serin havasından yararlanmak için çıktığı yaylanın çevresi tamamen sedir ve köknar ormanları ile çevrilidir. Yaylada yöresel, ahşap yayla evleri ile kızılçam, sedir, kiraz, ve ardıç türü ağaçlar iç içe bulunmaktadır. Antakya Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Titus (Vespasianus) Tüneli Samandağ‟ın 5 km. kuzeyinde denize hakim yamaçlarda M.Ö. 300 yıllarında Seleuykos Nikator tarafından kurulan ve kurucusunun adı ile anılan şehirdir. Şehrin, dağın hemen bitiminde, dağdan gelen derelerin ağzında bir iç limanı vardı. Sellerin bu limanı doldurması tehlikesi ortaya çıkınca imparator Vespasianus zamanında dağ delinerek bir tünel açılması kararlaştırılmıştır. Hatay Arkeoloji Müzesi (Antakya Mozaik Müzesi) Hitit, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait olan ve Harbiye, Antakya, Atçana , Seleukeia Pieria ile İskenderun‟da bulunmuş eserlerin sergilendiği müze, mozaik koleksiyonlarının zenginliği yönünden dünyada ikinci sırayı almaktadır. Müzede 18.100 parça arkeolojik eser, 1.050 etnografik eser, 13.820 sikke, 1.347 mühür olmak üzere toplam 34.317 adet eser bulunmaktadır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 53 Atçana (Alalah) Hitit Saray Harabeleri Antakya-Reyhanlı karayolunun 22. kilometresinde yolun sağında yer almaktadır. M.Ö. 15. ve 19. yüzyıllara ait iki saray kalıntısı mevcuttur. Atçana Höyüğü antik şehrinin kalıntısıdır. İlk iskan M.Ö. 3400 yılında başlamıştır. İssos Harabeleri Dörtyol-Erzin arasındadır. İskenderun-Adana karayolunun sol yakasında yer almaktadır. Çevrede su depoları, kemerler, tapınak ve Cenevizlerden kaldığı sanılan kale ve liman kalıntıları vardır. Antakya Kalesi ve Surlar İstanbul surlarından sonra yurdumuzda en uzun surları oluşturmaktadır. Antik kenti çevreleyen duvarlar Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde yapılmıştır. Bakras Kalesi Bakras Kalesi, Antakya-İskenderun yolu 27. kilometresi üzerinde bulunan Bakras Köyü'nün üst tarafındadır. Kale, köy yolunun batısında, dağların arasında sarp bir tepe üzerinde yapılmıştır. Haçlılar döneminde de Antakya Prensliği‟nin kuzeyde en önemli savunma noktası olmuştur. İnanç Turizmi Kanuni Sultan Süleyman Cami (Belen) 1553 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından Belen'de yaptırılmıştır. Cami, kervansarayın batısında tek kubbeli kübik bir yapıdır. Pencere sayısının çokluğu nedeniyle harimi oldukça aydınlıktır. Kesme taştan yapılmış güdük bir minaresi vardır. Yavuz Sultan Selim Kervansarayı (Belen) Kervansaray başta olmak üzere çarşı, hamam, cami, medrese ve kalesi ile her biri ihtişamlı yapılardan oluşan bir külliye olup, Dörtyol ilçesine bağlı Payas kasabasındadır. Kervansarayın kapısının üzerindeki kitabede Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim'in veziri Sokullu Mehmet Paşa tarafından "Fani dünyada kalıcı bir eser olması için" 1574‟de yapıldığı yazılıdır. Barleam Manastırı (Yayladağı) Yayladağı ilçesinde bulunan Antik Cassius (Keldağ) Dağı‟nda bulunmaktadır. Burası Hitit Dönemi‟nde kutsal alan sayılmış, Romalılar zamanında da bu özelliğini korumuştur. Manastır ve kilise iki ana yapı dönemi geçirmiştir. V. yy. sonunda onarılmış, daha sonra eklemeler yapılmıştır. St. Pierre Kilisesi Antakya-Reyhanlı yolu üzerinde, kentten 2 km. uzaklıkta Habib-i Neccar Dağı eteklerindedir. Doğal bir mağara iken eklemelerle kiliseye dönüştürülen St. Pierre'nin, dünyanın ilk kilisesi olduğuna inanılmaktadır. Ayrıca tarihte ilk defa bu kilisede Hz. İsa'nın dinini tanıyanlara "Hristiyan" denmiştir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 54 Barleam Manastırı (Keldağı) Yayladağı ilçesi Keldağ üzerindedir. Keldağ hem Selevukos döneminde, hem de Roma döneminde kutsal yerlerden biriydi. O dönemlerde burada bir Dorik tapınağı vardı. (M.Ö. 3. yüzyıl) M.S. 4. yüzyılda St. Barleam buraya gelerek Zeus heykelini yıkmış ve bir keşişler topluluğu oluşturmuştur Termal Turizm Reyhanlı Hamamat Kaplıcaları Reyhanlı-Antakya karayolu üzerinde Kumlu ilçesinde bulunmaktadır Erzin Başlamış Kaplıcaları ve Şifalı Suları Erzin ilçesi‟ne bağlı Başlamış Köyü‟ndeki kayaların çeşitli yerlerinden çıkmaktadır. Erzin içmelerinin suyu hafif tuzlu ve acımsı, karbonatlı, toprak kalevili ve karbondioksitlidir. Reyhanlı Hamamı Reyhanlı İlçesi‟ne 20 km. uzaklıktadır. Türkiye-Suriye sınır kapısının çok yakınında bulunan kaplıcada yaklaşık 5 kaynaktan su çıkmaktadır. İçme suyu olarak da kullanılabilen kaplıca suyu çeşitli romatizmal hastalıklara iyi gelmektedir. Alternatif Turizm Aktiviteleri Yayla Turizmi Teknepınar (Batıayaz) Yaylası Belen - Güzelyayla (Soğukoluk) Belen İlçesi - Sarımazı Mahallesi yol ayrımından itibaren 8 kilometrelik asfalt bir yol ile yeşilliğin ve ormanın hakim olduğu virajlı bir güzergahtan çıkılabilmektedir. Kırıkhan Delibekirli Köyü ve Çataloluk Yaylası Çataloluk yaylası köye 7 km uzaklıktadır. Asırlık çınar ağaçlarının çevrelediği yayladan Kırıkhan ilçesinin içme suyu (Üngüzlü mevkiinden) temin edilmektedir. Mersin Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Yumuktepe ve Soli Harabeleri; Anamur‟da Anamuryum Harabeleri ve Mamure Kalesi; Aydıncık‟ta Dört Ayaklı Anıt Mezar; Bozyazı‟da Arsione, Nagidos ve Softa Kalesi; Edemli‟de Kanlıdivane Harabeleri, Ayaş, Korikos, Adamkaya Kabartmaları; Gülnar‟da Meydancık Kale; Mut‟ta Alahan Manastırı; Silifke‟de Cennet-Cehennem, Silifke Kalesi, Tekir Ambarı, Jüpiter Tapınağı, Aya Tekla, Holmi Öreni, Silifke Afrodisyası, Uzuncaburç, Olba; Tarsus‟ta Kleopatra Kapısı, Gözlükule Höyüğü, Aziz St. Paul Kuyusu, Donuktaş, Roma Yolu. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 55 İnanç Turizm Bölge yıllar boyunca çeşitli medeniyetlere beşiklik etmiş, Hıristiyan dünyasının ve Avrupa ülkelerinin değişik ölçülerde etkilendikleri Bizans ve Roma kültürüne ev sahipliği yapmıştır. İl‟de inanç turizmi açısından önemli olan iki merkez vardır. Birincisi İsa'nın havarilerinden St. Paul'un Tarsus'ta bulunan evi ve kuyusu Vatikan tarafından “Hac Yeri” olarak ilan edilmiştir. Diğeri Müslüman ve Hıristiyan alemince önemli olan ve Silifke/Taşucu'nda yer alan erken Hıristiyan devrinde “Hac Yeri” olarak kabul edilen Azize Aya Tekla (Meryemlik) önemli dini ziyaret merkezleridir. Ayrıca Tarsus Ashab-ı Kehf Mağarası da il sınırları içinde alır. Termal Turizm İçel-Güneysu, Güneyyolu, Tarsus Akçakoca, Tarsus Keşbükü İçmeleri, Silifke Saparca Ilıcası, Mut -Hocantı Kaplıcası. Alternatif Turizm Aktiviteleri Kayak Niğde ve İçel arasında yer alan Bolkar Dağı‟nın kuzey yamaçlarında kayak tesisi bulunmaktadır. Alp Dağları‟nın Türkiye' deki kanadını oluşturan Bolkar Dağları, güneybatıda Reşadiye' den başlayıp Anadolu'nun güney kıyılarına paralel olarak uzandıktan sonra, doğuda İran'ın Zağanos Dağları‟na bağlanır.Bolkar Dağları‟nda 3000 metreyi aşan birçok zirve bulunmaktadır. Bunlardan Medetsiz (3524 m.) aralarında en yüksek olanıdır. Meydan ise Bolkar Dağları‟nı görmek isteyenler için çok iyi bir kamp noktasıdır. Dağcılık Pozantı'dan doğuya doğru 50 km. uzaklıkta Aladağlar (Çamardı), Demirkazık, Alaca, Güveller ve Cebel Gölü. Rafting İçel Göksu Nehri :İçel İli'nin en önemli akarsuyu olup Orta Toroslar'dan iki kol halinde doğar. Güney kolu Geyik Dağları‟ndan, diğer kol ise Haydar Dağları‟ndan kaynaklanır. Bu iki kol Mut ilçesinin güneyinde birleştikten sonra Göksu adını alır. Uzunluğu yaklaşık 260 km. olan Göksu Nehri, Taşucu ve Silifke arasında bir delta yaparak Akdeniz'e dökülür. İçel Anamur (Dragon) Çayı Anamur (Dragon) Çayı yaklaşık 35 km. uzunluğu ile Toroslar'ın eteklerinden Çatalyatak, Yellice ve Kızcağız tepelerinden bir yeraltı nehri olarak doğar. Mağara Turizmi Cennet Obruk Mağarası Çeşitli jeolojik hareketler ve yeraltı sularının aşınması sonucu ortaya çıkan obruk, İçel‟in en ilgi çekici doğal oluşumlarından biridir. Miyosen Devrine ait kalkerler, erozyonla tavanın çökmesi sonucu oluşmuştur. Takriben 275x125 m. çapında ve en derin noktası kenarlarından itibaren 135 m.dir. Cennet Obruğu güneye doğru meyilli bir kuyu halinde alçalır ve en aşağıda mağara şeklini alarak son bulur. Bu kısımda yeraltı su seviyesinin yüksek olduğu sıralarda ortaya çıkan geçici göl yazın kurur. Cennet ve Cehennem Obrukları aynı yeraltı Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 56 mağara sisteminin üst kısmının çökmesiyle meydana gelmiş iki bacaya tekabül eder. Obruğa Romalı'lar Dönemi'nden kalma merdivenli bir patika ile inilir. Batı uçta Bizans dönemine ait kilise kalıntıları vardır. Cehennem Obruk Mağarası Miyosen Devri'ne ait kalkerler, erozyonla tavanın göçmesi sonucu oluşmuştur. 50x75 m. boyutlarında, elips biçimindedir. Cennet Obruğuna nazaran daha dar ve diktir. Tavanın göçmesi sonucu Obruğun dibine yığılan molozlar, batıdan doğuya doğru yaklaşık 30 derecelik bir eğimle alçalmaktadır. Narlıkuyu Mağarası Miyosen kireçtaşları içinde gelişmiş bir mağaradır. Cennet Mağarası'nın 300 m. kadar batısında olup, giriş ağzı denizden 160 m. yükseklikte bulunmaktadır. 20 m. kadar yer yer dikey kısımları ihtiva eden dar bir girişten sonra mağara, doğu-batı istikametinde devam eden geniş salonları ihtiva eder. Bu salonlarda çok miktarda sarkıt ve dikitler, kolonlar bulunmaktadır. Yayla Turizmi Çamlıyayla (Namrun) Külpet Dağı‟nın eteğinde 1. 430 m. rakımdaki Çamlıyayla, Namrun Kalesi çevresinde tarihi ve doğal güzelliklerle iç içe, oldukça geniş bir alana yayılmış durumdadır. Alt yapısı tamamlanmış olan yaylada ikinci konut olarak yapılan yazlık evler de bulunmaktadır.Yaban hayatı yönünden zengin olan bu yörede, Cehennem Deresi ve çevresi, yaban keçisi (Capra aegagrus) koruma - üretme bölgesi ve avlak olarak değerlendirilmektedir. Gözne Beldesi (Yaylası) İçel İli‟nin kuzeyinde Toros Dağları'nın 1. 200 m. yükseltisinde bulunan yayla; çam, ardıç, meşe gibi maki türü bitki toplulukları ve elma, kiraz, vişne, ayva gibi meyve ağaçları ile kaplıdır. Erdemli - Sorgun Köyü (Yaylası) Tepeler arasında küçük bir vadide kurulmuş olan köy, tamamen elma bahçeleri içerisindedir. Erdemli, Tömük ve civar köyleri halkının yoğun ilgi gösterdiği yaylada tipik yayla evleri bulunmaktadır. Güney yönünde, yola 1.5 km. uzaklıkta bulunan tarihi gözetleme kulesi gezilebilecek yerler arasındadır. Silifke-Gökbelen Köyü (Yaylası) Mersin ve Silifke halkının yaz aylarında yoğun olarak kullandığı yayla çam ve maki türü bitkiler ile çevrilidir. Silifke-Uzuncaburç Beldesi (Yaylası) Antik Olba Diocaeseria kenti üzerinde kurulmuştur. Deniz Turizmi Deniz turizminin bir alt dalı olan yat turizminin Doğu Akdeniz‟e kaydırılması amacıyla, uluslararası standartlara uygun yat limanı projesi geliştirilmektedir..Mersin Çamlıbel mevkiinde faaliyet gösteren Yat Baseni 300- 350 yat kapasiteli olup, yatlara içme suyu, elektrik, temizlik ve güvenlik hizmetleri vermektedir. Yat turizminin Doğu Akdeniz‟e Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 57 kaydırılmasına öncülük etmek amacıyla onbir yıldan bu yana, geleneksel olarak düzenlenen Doğu Akdeniz Yat Rallisi‟nde son üç yıldır Mersin Yat Baseni güzergah olarak belirlenmiştir. Mersin Yat Baseninde değişik tur aktiviteleri yapılmaktadır. Antalya Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Perge Antalya‟nın 18 km. doğusunda, Aksu Bucağı‟nın sınırları içindedir. Kilikya – Pisidya ticaret yolunun üstünde yer aldığı için önemli bir Pamphylia şehridir. Şehrin kuruluşu diğer Pamphylia şehirleriyle aynı zamana rastlar (İsa‟dan Önce 7 yy.). Ana tanrıçası Perge Artemisi olan Perge, hristiyanlar için önemli bir kent idi. İsa‟dan Sonra Aziz Paulos ve Barnabas, Perge‟ye gelmiştir. Magna Plancia gibi kimi zenginler Perge‟ye önemli anıtlar kazandırmışlardır. Perge‟deki diğer yapılar, nekropol, surlar, gymnasium, Roma Hamamı, anıtsal çeşme, Helenistik ve Roma Kapılarıdır. Termessos Roma ve Grek kentlerinin aksine Termesos Anadolu‟nun içlerinden gelen Solymler tarafından kurulmuştur. Önemli kalıntılardan olan 4200 kişi kapasiteli tiyatro, Roma stiliyle, İmparator Augustus tarafından İ.S. 1.yy.ın hemen başlarında yaptırılmıştır. Üstü örtülü meclis toplantı binası olan Odeon‟un 600 kişilik oturma yeri bulunmaktadır. Birbirine bağlı beş sarnıçtan oluşan yer altı sarnıcı su depolamak ve zeytinyağı saklamak için kullanılmıştır. Batı tarafı açık, diğer tarafları sütunlu galerilerle çevrili Agora; 6 m. yükseklikteki platform üstünde oturan kahramanlık anıtı Hereon, Korint düzenli tapınak, Zeus Solymeus Tapınağı, Küçük ve Büyük Artemis Tapınakları, Gymnasium ve gözetleme kuleleri diğer önemli kalıntılarıdır. Bunların dışında pek çok anıt ve kaya mezarları bulunmaktadır. Aspendos Pamphilya kenti olan Aspendos Antalya‟nın 48 km. doğusundadır. Aspendos‟a AntalyaManavgat yolundan ayrılan bir asfalt ile ulaşılır. Kent, Serik İlçesinin 8 km. doğusunda Köprü Çayı‟nın dağlık bölgeden düzlüğe ulaştığı yerde, biri büyük, diğeri küçük iki tepe üzerine kurulmuş zengin şehirlerden biridir. İlk ismi bastığı sikkeler üzerinde de görüleceği gibi Estvadiiys‟tir. Antik dünyada en güçlü para Aspendos sikkesidir.M.Ö. 7. yy. başlarında kurulan şehir, Perslerin, Attik Delos Deniz Birliği‟nin, Büyük İskender‟in, Bizans, Selçuklu ve Osmanlıların egemenliklerini tanımıştır. Evrimedon Çayı ağzındaki konumu ile önemli bir liman ve ticaret kenti olarak ünlenen Aspendos, mısır, gül ağacından yapılmış süs eşyaları, şarap, tuz ve at ticareti yapmıştır. Kent ayrıca antik dünyanın en iyi atlarını yetiştirmesi ile de ünlüdür. Sillion Perge‟ nin kuzeydoğusunda, denizden 12 km. içerde, ova ortasında, yayvan biçimli yalçın ve yüksek bir tepe üzerinde kuruludur. Antalya-Alanya Karayolunun 29. km.sinde yer alan Eski Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 58 Yörük Köyü‟nden sapıldığında, 5 km. lik bir yoldan sonra antik kente varılmaktadır. M.Ö. IV. yy. da kurulan ve Bizans Döneminde Psikoposluk merkezi olan kent, Selçuklu çağlarını yaşamıştır. Alanya Kalesi Alanya Kalesi zamanımıza kadar korunan tek Selçuklu kalesidir. 1225 yılında Roma Kale kalıntılarının yerine Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından yeni bir kale yaptırılmıştır. 83 kule ve 140 burca sahip , üç sıra surlarla çevrili olan kale, bütün olarak iç ve dış kale bölümlerinden oluşur. Aya Yorgi Kilisesi, Kanuni Sultan Süleyman Camii, Akşabe Sultan Türbesi, Selçuklu Hamamı, Arasta, Bedesten, Sitti Zeynep Türbesi, Sultan Alaaddin Sarayı, irili ufaklı sarnıçlar, deniz feneri ve zindandan oluşmaktadır. Kızıl Kule Adını alt ve üst kısımlardaki kesme taşlardan alan Kızıl Kule, 1226 yılında yapılmıştır. Bugün bile sapasağlam ayakta duran kalenin doğu cephesi ile batı cephesi arasındaki oturduğu yerin konumu nedeniyle, 2 m.lik bir yükseklik farkı vardır. Sekizgen şeklindeki kule beş katlıdır. Zemin katın ortasından yukarı doğru, beşinci kata kadar yükselen bir bölüm bulunmaktadır. Su sarnıcı görevini üstlenen bu bölüm kulenin omurgası durumundadır. Zemin kat etnografik müze olarak hizmet vermektedir. Selçuklu Tersanesi 1228 yılında yaptırılan tersane 56,5 m. uzunluğunda , 44 m. derinliğinde ve 5 gözlüdür. Tersane güneyden gelebilecek tehlikelere karşı, iki katlı, iki odalı bir kule ile güçlendirilmiştir. Ovagelemiş (Patara) Kaş‟a 41 km. mesafededir. Antik kent, limanın doğu yakasında geniş bir alana yayılmış durumdadır. Kent ve limanı, yaklaşık 3 km. uzunluğundaki vadinin girişindedir. Patara Limanı, Xanthos (Eşen) Çayı‟nın getirdiği alüvyonlarla dolunca bugünkü görünümünü almıştır. Şehrin tarihi M.Ö. VI. ve V. yüzyıla kadar çıkarılmaktadır. Büyük İskender‟e kapılarını açarak yıkılmaktan kurtulan antik şehir, İskender‟in ölümüyle işgallerden kurtulamamıştır. Daha sonra Mısır‟ın eline geçen kent, M.Ö. 190 yılında III. Antiokhos tarafından zapt edilmiştir. Bir süre Roma yönetiminde kalan kent; M.S. 2. yy.da Likya hakimiyetine girmiştir. Likya Birliği içinde altı büyük şehir vardır. Bunlar: Patara, Pınara, Xanthos, Olimpos, Myra ve Tlos‟dur. Likya Birliği toplantıları genellikle Patara‟da yapılmıştır ve Patara üç oy hakkına sahiptir. Kent, Roma egemenliğine geçtikten sonra, Roma valilerinin adli işlerini gören bir merkez olmuş ve deniz üssü olarak ayrıcalığını korumuştur.Şehir, Bizans Dönemi‟nde de önemli bir konum edinmiştir. Zira “Noel Baba” olarak adlandırılan Saint-Nicholas Patara‟lıdır. Hz.İsa‟nın havarilerinden Saint Paul, Roma‟ya gitmek için Patara‟dan gemiye binmiştir ve Patara, Erken Hıristiyanlık Dönemi‟nde Piskoposluk merkezi olmuştur. Patara‟ya girilirken yol üzerinde, Likya tipi Roma Devri mezar anıtları görülür. Girişte üçgözlü Zafer Takı, sular altında kalmış üç nefli Liman Kilisesi ve Hurmalık Hamamının kalıntıları vardır. Bunun 100 m. ilerisinde son kazılarda Likya şehirleri arasındaki mesafeyi gösteren yol kılavuzu bulunmuştur. Klavuz, Dünya karayollarının en eski ve en kapsamlı yol levhasıdır. Xanthos Kaş‟a 45 km. mesafede Kınık beldesindedir. Eşen Çayı‟nın doğu kıyısında kurulmuş, Likya Birliği‟nin başkentidir. Kentin akropolisinden elde edilen yüzey buluntuları, yerleşme tarihinin M.Ö. 8. yüzyıla kadar uzandığını ortaya koyar. M.Ö. 545‟deki Pers işgali sırasında, Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 59 Harpagos‟a karşı sonuna kadar direnen kent halkı, tüm Likya‟ ya örnek olmuştur. Ancak Xanthos‟ lular, bu kahramanca savaşıma karşın işgali engelleyememişlerdir. Antik kentte, Büyük İskender‟in fethinden sonra Seleukoslar‟ ın ve Roma‟nın egemenliği yaşanır. Xanthos, M.Ö. 168‟de Likya Birliği‟nin lideri olur. Kentin asıl gelişimi de Roma Dönemleri‟nde gerçekleşmiştir. M.Ö. 42‟de Roma‟daki iç savaşlar sırasında Brutus‟ un yıkıma uğrattığı kent, hemen hemen yeniden kurulmuştur. M.Ö. 43‟de pamphilya ile birlikte imparatorluk eyaleti olur. İmparator Neron zamanında kısa süre bağımsızlığını kazanır. 7374‟te ise yeniden Likya-Pamphiya Eyaleti sınırları içerisine alınır. Bizans Dönemi‟nde surlar onarılır ve tepenin doruğuna bir manastır yapılır. Hıristiyanlık Dönemi‟nde Piskoposluk haline getirilen Kent, 7. yüzyılın sonundan 10. yüzyılın başına değin Arap akınlarıyla sarsılır. Andriake Part Savaşını planlayıp Asia ve Lykia' ya gelen Traian, Myra' da konakladığında Lykia‟ nın güneyinde güzel bir limanın yapılması gerektiğini belirtmiştir. Ancak planlama ve uygulama Hadrian Döneminde gerçekleşmiştir.Andriake kenti, büyük ölçüde limanın güneyindeki tepenin eteğine yayılmıştır. Şehrin bir kısım kalıntıları ile nekropolü liman ağzının kuzeyinde bugünkü Demre' ye çok yakın bir kesimde bulunmaktadır.Kalıntılar arasında su kemerleri, Nymphaion, agora, sarnıç görülebilir. Agoranın batısında ünlü Norrea veya granarium (silo, hububat deposu) yer alır. Yapı 7 odadan oluşmaktadır. Cephede granariumun yapılış zamanını kesin olarak saptamamıza yarayacak bir yazıt bulunmakta olup, tam ortasında da Hadrian ve karısı Sabina‟ nın portreleri görülmektedir. Karatay Medresesi Yat Limanı üzerinde Karadayı sokağındadır. 1250 yılında Selçuklu veziri Abdullahoğlu Emir Celaleddin Karatay tarafından yaptırılmıştır. Alara Han Alanya – Manavgat sınırını oluşturan Alara Çayı‟nın denizden 9 km. kuzey yönünde inşa edilmiştir. Alanya‟ ya 35 km. uzakta olan Alara Kervansarayı, 1232 yılında Sultan Alaaddin Keykubat tarafından 2000 m² lik bir alanda tamamen kesme taşlardan yaptırılmıştır. Kervansaray girişindeki ikinci kapı, konukların kalacağı yerlere açılır. Nöbetçi Kulübesi, bugün bile tüm özelliğini koruyan çeşmesi, mescidi ve hamamı ile görülmeye değer bir eserdir.. Antalya Müzesi 1922 yılında Süleyman Fikri Erten tarafından kurulan ve Kaleiçi‟ndeki Alaaddin Camii ile Yivli Minare'de faaliyet gösteren müze, daha sonra bugünkü binasına taşınmıştır. Müze, 12 adet sergi salonu ile bahçe ve açık galerilerden oluşur. Salonlarda Antalya topraklarının ilk insanla başlayan ve günümüze kadar kesintisiz sürenbinlerce yıllık öyküsü kronolojik olarak öğretici sergilerle izlenebilmektedir. İnanç Turizmi Yivli Minare (Alaaddin Camii) Antalya şehir merkezindedir. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad'ın 1230 yılında kiliseden camiye dönüştürdüğü Alaaddin Caminin minaresidir. Yivli Minare, ilk bakışta göze çarpan bir anıt gibi yükselmekte ve kentin bir simgesi olarak kabul edilmektedir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 60 Kale Camii (Sultan Süleyman Camii) Alanya'da, tersanenin batısındadır. Selçuklu Sultanı I. Alaaddin Keykubad tarafından yaptırılmıştır. 1530-1566 yıllarında Sultan Süleyman tarafından tekrar yaptırıldığı için Sultan Süleyman Cami adıyla da anılmaktadır. Moloz taştan olan yapı, kare planlıdır. Sekizgen kasnak üzerine, kiremitli bir kubbesi vardır. Son cemaat yeri, dört ayak üzerine kiremitli üç kubbe ile örtülüdür. Aziz Nicolas Kilisesi Myra (Demre), Hıristiyan dünyasında Noel Baba diye bilinen Aziz Nicolaus'un piskoposluk ettiği yer olarak tanınmaktadır. Kilise, ölümünden sonra Aziz Nicolaus'un anısına 6. yy.da inşa edilmiştir.Geçtiğimiz yüzyılın ikinci yarısında, İtalyan denizcilerince kırılarak Bari kentine kaçırılan Aziz Nicolaus Lahdinden kalan bir kaç parça, Antalya Müzesinde sergilenmektedir. Her yıl 6 ve 8 Aralık tarihleri arasında Demre ve Kaş'ta düzenlenmekte olan Uluslararası Noel Baba Festivali, son yıllarda Antalya'da yabancıların da katıldığı bir sempozyum şekline dönüşmüştür. Aya Yorgi Kilisesi Alanya Kalesi içinde yer alan Kilisenin, M.S. VI. yy.da Bizans döneminde yapıldığı sanılmaktadır. Alternatif Turizm Aktiviteleri Trekking Beydağları Toros Dağlarının batı uzantısı olan Beydağları, Antalya Körfezi'nin batısında kuzey - güney doğrultusunda körfeze paralel olarak uzanır.Teke Doruğu, Bakırdağı, Tahtalı Dağ ve Kızlar Sivrisi önemli doruklarıdır. İçlerinde en yüksek olanı 3069 m. ile Kızlar Sivrisidir. Rafting Köprüçay Toros Dağları'ndan doğarak doğa harikası kanyonlardan geçen Köprüçay, Serik'in güneyinden Akdeniz'e dökülür. İki tarafı dik, çıkılması hemen hemen imkansız olan kanyonlardaki yeraltı suları ile beslenen Köprüçay, Türkiye'nin en güzel tabii rekreasyon alanlarından birisini teşkil eder. Bunun yanı sıra, nehrin batısındaki dağlık arazide bulunan tarihi Selge (Zerk) şehri, nehir kenarındaki kaleler, su kemerleri, Roma devrine ait köprüler ve tarihi yollar gibi pek çok arkeolojik kaynaklar, Köprülü Kanyonun önemini artırmaktadır. Manavgat Çayı Batı Toroslar‟ın doğu yamaçlarından doğan 90 km. uzunluğundaki Manavgat çayı, ovaya girmeden önce sert konglomera tabakalarının üzerinden geçip Manavgat şelalesini oluşturarak Akdeniz'e dökülür. Bahar aylarında suyu berraklaşan ve geçtiği kanyonlardaki yeraltı sularıyla beslenen Manavgat çayının hızı Oymapınar barajı ile kesilmektedir. Golf Turizmi Gloria Golf Resort Belek'de muhteşem doğası ve iklimi sayesinde senenin 12 ayı golf oynanabilmektedir. Saha uzunluğu 6288 metre olup, 18 delikli ve 72 parkurludur. Tesis, 842 yatak kapasitelidir. Fransız golf mimarı Michel Gayon tarafından tasarlanan bu golf sahası, Antalya‟nın Belek yöresinde Toros dağlarının eteklerinde, çam ormanları içinde düzenlenmiştir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 61 Nobılıs Golf Otel Saha uzunluğu 5877 metre olup, 18 deliklidir. Tesis, 68 yatak kapasitelidir.Dünyaca tanınmış mimar Dave Thomas tarafından tasarlanan, Türkiye‟nin güney kıyılarında, Belek Acısu nehri çevresinde doğal çam ormanı içinde konumlanan bu saha 1998 yılında işletme faaliyetine geçirilmiştir. 729.000 m2 yi kapsayan saha 18 delik ve 72 par kapsamaktadır. National Golf Club Saha uzunluğu 6172 metre ve 18 deliklidir. National Golf Club‟un kuruluş ve yerleşim planı Ryder Cup oyuncusu David Feherty tarafından yapılmıştır. Tesisin Driving Range vuruş platformu 40 bölümden oluşmaktadır. Sahada handikap zorunluluğu erkekler için 28, bayanlar için 36 dır. Mağara Turizmi Karain Mağarası Antalya‟nın 30 km. kuzeybatısında eski Antalya-Burdur karayoluna 5-6 km. uzaklıkta bulunan Yağca Köyü sınırları içinde bulunur.Türkiye‟nin en büyük doğal mağaraları arasında yer alan Karain mağarası, önünde bulunan traverten ovasından 150 m., denizden ise 430-450 m. yüksekliktedir. İnsanlık tarihinin başlangıcındaki süreç içinde mağara, alt Yontmataş‟tan başlayarak, orta ve üst Yontmataş evreleri, Neololitik, Nalkolitik, Eski Tunç gibi Protohistorik Çağlarda ve Klasik Çağda insanlar tarafından sürekli bir biçimde iskan edilmiştir. Bunun doğal bir sonucu olarak da yaklaşık 11 m. yi bulan kalın bir kültür dolgusu içermektedir. Ancak mağaranın en uzun süren ve en önemli iskanı Paleolitik (Yontmataş Çağı) ile ilgilidir.Klasik dönemlerdeki kullanım daha çok Adak Mağara (tapınak) niteliğinde olup, mağara alnı ve dış duvarları üzerinde Grekçe kitabe ve nişler bulunmaktadır. Karain Mağarasında yapılan kazalarda elde edilen arkeolojik buluntular, Antalya Müzesinde ve mağaranın hemen yakınında bulunan Karain Müzesinde sergilenmektedir. Altınbeşik Mağarası Akseki İlçesine bağlı Ürünlü köyünün doğusunda derin ve sarp Manavgat Vadisinin batı yamacında bulunur. Köyden mağaraya ancak bir saatlik yürüyüşle gidilebilir.Toplam uzunluğu 2500 m. olan mağaranın girişe göre en yüksek noktası 101 m. dir. Yatay ve kısmen aktif mağaradır. Mağaranın alt ve orta seviyesinin zaman zaman aktif olması nedeniyle kurak mevsimlerde de büyük ölçüde göletler oluşmaktadır. Dim (Gavurini) Mağarası Kuzkaya köyü mevkiindedir. Alanya‟nın doğusunda Cebireis dağının (1691 m.) batı yamacında bulunur. Dim mağarasının hemen ön kısmında, 250 m. aşağıda piknik yeri olarak kullanılan, tabanı çınar ağaçları, yamaçları çam ormanları ile kaplı bulunan Dim Vadisi yer alır. Mağaraya, hem Dim çayı vadisinden hem de güneydeki Yaylalı köyünden yürünerek varılabilir. Yaylalı köyünden de Cebireis dağı eteğinde açılmış olan sulama kanalı boyunca yürünerek 50 dakikada mağaraya varılabilir.Toplam uzunluğu 357 m. yatay ve kuru mağara tipindedir. Beldibi Mağarası Antalya-Kemer sahil yolunun yaklaşık 40. kilometresinde, Çamdağ tünelinin hemen çıkışında yer alan bir kaya altı sığınağıdır. Oba köy mevkiindedir.Deniz seviyesinden 25 m. yükseklikte sığınak biçiminde bir mağaradır. Doğal tahribatla büyük ölçüde zarar Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 62 gördüğünden, içindeki dolgu tabakaları, yağmur suları ve rüzgarla sürüklenerek akıp gitmiştir. Tümü Mezolitik kültürleri içeren 6 tabaka tespit edilmiştir. Burada bulunan kültürler; Avrupa‟nın azilren, solutrien ve tardenovasior kültürleri ile benzerlik gösterir. Yapılan kazılarda Üst Paleolitik ve Nezolotik döneme ait çakmaktaşı aletler ele geçirilmiştir. Ayrıca kaya altı sığınağının duvarlarında, şematize insan, dağ keçisi ve geyik resimleri bulunmaktadır. Yerli ve yabancı turistlere devamlı açık olan bir arkeolojik sit alanıdır. Damlataş Mağarası Alanya içinde ve deniz kıyısında bulunmaktadır. Merkeze 3 km. uzaklıktadır.Toplam Uzunluğu 30 m. olan mağara; kuru ve yatay mağara tipindedir. 200 m‟.lik bir alanı kaplamaktadır. Çok sayıda sarkıt ve dikitin eşsiz bir görüntü verdiği mağara, 15 m. yüksekliktedir. Karbondioksit gazı, yüksek ölçüde nem, düşük ısı ve radyoaktif havasıyla astım hastaları için son derece yararlıdır. Bu nedenle astım hastaları mağaranın en yoğun ziyaretçi gruplarını oluştururlar. Mağaradaki sarkıt ve dikitlerin İ.Ö. 20.000-15.000 yılları arasında meydana geldiği sanılmaktadır. Yayla Turizmi Finike-Ördübek Yaylası Finike-Elmalı karayolunun 41. kilometresinden batıya dönülerek 6 km. stabilize yolla ulaşılır. Asırlık sedir ağaçları ile ardıç ağaçlarının çevrelediği, çok geniş alanlara yayılmış olan yaylanın tabanı ise, dağ çayırları ve kır çiçekleri ile kaplıdır. Arif köyünde bulunan antik Arykanda kenti, yaylada görülebilecek yerler arasındadır. Serik - Ovacık Yaylası Serik ilçesine 36 kilometre mesafededir..Ormanlarla kaplı dik yamaçlı tepelerin çevrelediği çanak şeklinde bulunan Ovacık yaylasında altyapı bulunmamaktadır. Tamamen bakir olan Ovacık yaylasından geçen dere kıyısı kamp yapmak için oldukça elverişlidir. Yaylada bulunan kale kalıntıları yaylanın görülebilecek yerlerindendir. Saklıkent (Saklı) Yaylası Antalya‟dan 10 kilometresi asfalt 40 kilometresi stabilize olan güzel manzaralı bir yolla yaylaya ulaşılmaktadır.Antalya'nın kuzeybatısında Beydağları silsilesinin ortalarında 1.850 metre rakımda bulunan Saklıkent yaylasında kayak tesisleri bulunmaktadır. Antalya halkının yoğun olarak rağbet ettiği yaylanın çevresinde bulunan Karçukuru, Fesikan yaylası, Yazır yaylası, Moryer, Eren dağı, Fesleğen yaylası, Yazır sırtları, Bereket dağı kamp kurmaya elverişlidir. Kış Turizmi Saklıkent Kayak Merkezi Akdeniz Bölgesinde Antalya‟nın batısında Beydağları üzerinde, Antalya kent merkezine 50 km. kuzeybatıda yer almaktadır. Antalya‟ya yakınlığı nedeni ile bir günde iki mevsimin birden yaşanabildiği ender yerlerden biridir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 63 Milli Parklar Olympos Milli Parkı 1972 tarihinde Antalya ili Kemer ilçesi sınırarı içinde bulunan doğal ve tarihi güzelliklerin korunması için sit alanı olarak korunmaya alınan bölge. Olimpos-Beydağları Sahil Milli Parkı Sarısu'dan itibaren Antalya - Kumluca karayoluna ve Akdeniz'e paralel olarak Gelidonya Burnu'na kadar uzanmaktadır. Akdeniz Körfezinin batı sahilinde muhteşem güzellikte doğal plajlar antik şehirler vardır. Çıralı ve Adrasan Plajı bunlardan en güzel ve uzun olanıdır. Milli Park giriş noktasından itibaren Topçam, Küçük Çaltıcak, Büyük Çaltıcak, Kargıcak 1-2 gibi günübirlik mesire alanlara uzun plajlara sahip orman ve denizin kucaklaştığı ender tabiat harikalarıdır. Ayrıca Milli Park içinde Göynük Çadırlı Kampı (100 çadır) ve Kemer'e 3 km mesafede Kındılçeşme Çadırlı Kamp alanı (225 çadır) bulunmaktadır. Kemer içerisinde özel müteşebbislerce düzenlenip işletilen Folklorik Yörük Parkı, Ayışığı Parkı da milli parkın önemli değer ve güzelliklerindendir. Phaselis Antik Kenti jeolojik, tarihi, flora ve fauna güzelliklerin bulunduğu bir yol kavşağı niteliğindedir. Çıralı Sahili, Olympos antik kenti ve Yanar taş, Milli Park'ın sembol kaynaklarındandır. Termessos Milli Parkı Antalya‟nın kuzeyinde geniş düzlükler meydana getiren travertn basamaklarından sonra yükselen Torosların Güllük Dağı yamaçlarında yer alan antik Termessos şehrini, Anadolu‟nun yerli ırkı olan Solimler kurmuştur. Termessos ve Solimler hakkında kesin bilgi olmamakla birlikte Bellerofontes efsanesine bağlı olarak Homeros‟un İlyada‟sında Solimler‟den Termessos halkı olarak bahsedilmektedir. Termessos‟un tarih sahnesine çıkışı M.Ö. 334‟de İskender‟in bölgeden geçtiği tarihle başlar. Aşağı şehir, şehir merkezi ve mezarlık olarak 3 bölümde gelişen şehir, Roma döneminde en parlak çağlarını yaşamıştır. Şehrin surları, kuleler, kral yolu, Hadrian Kapısı, gymnasium, agora, tiyatro, odeon, zengin süslemeli mezarlar, şehrin suyunu sağlayan sarnıçlar ve drenaj sistemi Termessos‟un en görkemli yapılarının kalıntılarıdır. Milli parkta; Güllük Dağı‟nın sarp kayalıkları, duvarları 600 m‟ye kadar yükselen Mecine Kanyonu gibi jeomorfolojik özellikler yanında, Akdeniz iklim tipinin bitki topluluklarını sergileyen orman ve maki örtüsü, bu doğal ortamda barınan dağ keçisi, alageyik, şah kartal gibi nadir yaban hayvanı türleri bulunmaktadır. Köprülü Kanyon Milli Parkı Milli parkın rekreasyonel dokusunu Köprü Irmağı teşkil eder. Bu ırmağın değişken karakteri rafting sporu için ideal alanı yaratır. Ağaçlarla gölgelenen nehir kenarında günübirlik ve kamp kullanma alanları milli parkın en önemli aktivitele-rini teşkil eder. Bölgenin kil, kumtaşı, konglomera ve kalker kayaçlarından meydana gelen jeolojik yapısı karstik yer şekillerinin oluşmasına imkan sağlamaktadır. Milli parkın ana kaynağını oluşturan Köprü Irmağı‟nın, Bolasan Köyü ile Beşkonak arasında meydana getirdiği yarma vadi, 14 km uzunluğu ve 100 m‟yi aşan duvarlarıyla ülkemizin en uzun kanyonudur. Milli parkta vadi tabanlarından, dağların çıplak doruklarına doğru çam, servi, sedir ve çok sayıda yapraklı ağaç türlerinden meydana gelen bitki örtüsü zengin maki topluluğu ile desteklenmektedir. 400 hektarlık saf Akdeniz servisi ormanı, milli parkın flora özelliklerinin en önemli ve en belirgin olanıdır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 64 Milli parkın yaban hayatı listesi oldukça geniş olmasına rağmen, usulsüz avlanmalar sonucunda türler azalmıştır. Yaban hayatının belli başlı üyeleri; geyik, dağ keçisi, ayı, tilki, kurt, tavşan, sansar ve porsuktur. Köprü ırmağı ve kollarında bol miktarda alabalık bulunmaktadır. Milli park tabii güzellikleri kadar, zengin kültürel kaynağa da sahiptir. M.Ö. 5. yüzyılda kurulmuş antik Selge şehrinin tiyatrosu, agorası, Zeus ve Artemis tapınakları, sarnıçları, su kemeri, Köprü Irmağı ve Kocaçay üzerinde bulunan Oluk ve Büğrüm köprüleri ile Selge‟yi Pamphylia sahil şehirlerine bağlayan taş kaplamalı tarihi yolu şehrin kalıntılarının en çarpıcı örnekleridir. Burdur Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Sagalassos Burdur‟a 30 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Bugün kalıntıları hala ayakta olan ve Belçikalı bir ekip tarafından kazısı yapılan antik şehir, M.S II. yy.da en parlak dönemini yaşamıştır. Cremna Bucak ilçesinin 25 km. doğusundaki Çamlık Köyü‟nde yer almaktadır. En parlak dönemini M.S. II yüzyılda yaşayan Cremna Antik Kenti bir Psidiya şehridir. Kentte Roma Çağı‟na ait eserler hala ayaktadır. Izgara planlı olarak kurulmuş olan şehre batı tarafından girilmektedir. Cibyra Gölhisar İlçesi'nin batısında yer alan üç tepe kurulmuş olan Cibyra Antik Kenti, Oineanda Balbura, Bubon (İbecik) antik şehirlerinin birleşerek meydana getirdikleri Tedropolis‟in başkentidir. Cibyra‟da ayakta kalan eserler arasında; stadyum, aşağı ve yukarı agora, belediye meclis salonu, tiyatro, mezarlıklar ve anıtsal su yolu dikkat çekici olanlardır. Hacılar Höyüğü Burdur‟a 24 kilometre uzaklıktaki Hacılar Köyü'nde bulunmaktadır. Göçebelikten yerleşik hayata geçen ve yiyecek ve içeceklerini saklamak için kaplar yapan ilk insanların burada bıraktıkları kalıntılar, dünya arkeolojisi açısından çok önemli addedilmektedir. Prof. Dr. J. Mellard tarafından yapılan kazılarda, üç çağa ait eserler ortaya çıkarılmıştır. Günümüzde bu eserler eserler Burdur Müzesi‟nde sergilenmektedir. İnanç Turizmi Ulu Camii Şehir merkezinde, Pazar Mahallesi'nde, bir tepe üzerinde yer alan Ulu Cami, Felekküddin Dündar Bey tarafından 1294 yılında yaptırılmıştır. Kesme taştan yapılmış olan cami, ahşap tavanlı ve kiremit çatılıdır. Selçuklu ve Beylikler dönemi ulu camilerinde görülen mimari karakteristikler, Burdur Ulu Cami'de de görülebilmektedir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 65 Alternatif Turizm Aktiviteleri Trekking ve Dağcılık Ağlasun ilçesinde yer alan, 2276 metre yüksekliğindeki Akdağ, dağcılık ve dağ-doğa yürüyüşü aktiviteleri açısından önemli bir merkezdir. Mağara Turizmi İnsuyu Mağarası Burdur-Antalya karayolunun 13. kilometresindeki Mandıra Köyü'nde yer almaktadır. Toplam 597 metre uzunluğunda, yatay ve kuru bir mağaradır. Ulaşımının nispeten kolay olması nedeniyle, Türkiye'de turizme açılan ilk mağaralardan birisidir.Kalker tortulanmalarından türlü şekil ve yapıda meydana gelen sarkıt ve dikitlerin teşekkül tarzları dikkate alınarak, mağaranın binlerce yıl evvel oluştuğu tahmin edilmektedir. Mağara içerisinde, muhtelif istikametlere açılan dehlizlerde irili ufaklı 9 göl bulunmaktadır. Mağara içerisinde serin ve temiz bir hava sirkülasyonu mevcuttur. Ornitoloji Burdur Gölü 85 kuş türünün tespit edildiği Burdur Gölü kış aylarında çok sayıda su kuşu açısından önem taşımaktadır. Nesli dünya çapında tehlike altında olan dikkuyruk kuşunun dünyadaki en önemli kışlama alanı sözkonusu göldür. Bu tür, Burdur Gölü'nde üreme dönemi dışında kalan aylarda çok sayıda görülebilmektedir. Kışın kaydedilen en yüksek toplam sukuşu sayısı 202.119 olup, sayılan önemli türler arasında, kara boyunlu batağan, angıt, macar ördeği, elmabaş patka, tepeli patka ve sakarmeke sayılmaktadır. Ayrıca göl, mahmuzlu kızkuşunun üreme alanı olarak bilinmektedir. Salda Gölü Suyunun temizliği berraklığı ve maviliğiyle ünlü Salda Gölü, Burdur'un en güzel mesire yerlerinden biri olup, doğal sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Burdur-Denizli karayolu üzerinde olan göl, Türkiye'nin en derin ve en temiz gölüdür. Pasbaş patka ve dikkuyruk) kuş türlerini barındırmaktadır. Isparta Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Antiocheia Antiocheia; Isparta İli'ne bağlı Yalvaç İlçesi'nin yaklaşık bir km. kuzeyinde ve Sultan Dağları'nın güney yamaçları boyunca uzanan verimli bir arazide kurulmuş, Pisidia bölgesinin başkentidir. Antiocheia da Apollonia gibi bir Seleukos kolonisidir. Seleukos soyundan Antiocheia tarafından (M.Ö. 281-261) yıllarında kurulmuştur. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 66 Adada Sütçüler İlçesi'ne 12 km., Sığırlık Köyü'ne 2 km. uzaklıktadır. Bugün antik kentte görülen kalıntılar şunlardır: Kent alanının geometrik ekseninde yer almış, büyük taşlarla döşeli İlk Çağ Ana Caddesi, küçük tapınak kalıntıları, Agora ve onu çevreleyen yapılar kompleksi, Bouleuterion (kent yöneticileri toplanma yeri), kentin su düzenine ait parçalar, Nekropolis ve Mausoleiom (ev görünüşünde anıtsal mezar). Milli Parklar Kızıldağ Milli Parkı Akdeniz Bölgesi orman kuşağından, İç Anadolu step bölgesine geçiş zonunda yer alan milli park, ilgi çekici morfolojik özelliklere sahiptir. Milli parkın üzerinde yer aldığı Kızıldağ ile Beyşehir Gölü‟nün kuzey kıyıları arasında uzanan dalgalı arazi üzerinde genellikle erozyonla aşınmış yer şekilleri görülmektedir. Alanın jeolojik yapısını, kalker kayaçlarından oluşan formasyonlar meydana getirir. Yenişarbademli'de bulunan Pınargözü Mağarası dünya literatürüne girmiş ender mağaralardan birisidir.Milli parkın bitki örtüsünü kızılçam, karaçam, ardıç, sedir ormanları ve bozuk maki toplulukları meydana getirir. Bu ormanlar botanik özellikleri kadar, Şarkikaraağaç ve yakın çevresinin rekreasyonel ihtiyaçlarının karşılanması ile de önem taşımaktadır. Kızıldağ ormanlarının bol oksijen üretmesi nedeniyle milli parkın temiz havası solunum yolları rahatsızlığı bulunanlar için bir sağlık kaynağı olmaktadır. Ayrıca amatör dağcılar, 1840 m yükseklikteki Büyüksivri Tepe‟ye tırmanarak dağ sporu yapabilirler. Kovada Gölü Milli Parkı Kovada Gölü'nün meydana gelişi, Batı Toroslarda görülen karstik göllere benzer. Havzaya düşen yağmur sularının fiziksel ve kimyasal aşınmasına eklenen tektonik yer hareketleriyle şekillenen göl, karstik bir polyedir. Eğirdir Gölü‟nün güneye doğru uzantısı olan Kovada Gölü, sonradan aradaki dar vadinin alüvyonlarla dolması sonunda bugünkü şeklini almıştır. Tatlısu levreği (sudak), tatlısu istakozu ve sazandan meydana gelen göl faunası sayı olarak oldukça iyi durumdadır. Kızılçam, meşe, çınar ağaçlarından meydana gelen bitki örtüsü ve parkın tabii güzellikleri, milli parkın ana kaynak değeri olan açık hava dinlenme potansiyelinin kullanılmasına katkıda bulunmaktadır. Eğirdir Gölü Isparta İli sınırları içinde olduğu kadar Göller Bölgesi'nin de en önemli göllerinden birisidir. 517 kilometrekare yüzölçümü ile Türkiye'nin dördüncü büyük gölüdür. Göl iki kısma ayrılmaktadır. Kuzeyde kalan ve daha küçük olan kısmına Hoyran Gölü, güneyde kalan kısmına Eğirdir Gölü denir. Her iki bölüm Hoyran Boğazı ile birbirine bağlanır. İnanç Turizmi Aziz Paul Kilisesi (Yalvaç) Antik kent içerisinde yer almaktadır. Kentin Yalvaç İlçesi'nin bir km. kuzeyinde yer alan kilise, Pisidia Antiocheia'nın ilk büyük kilisesi olup, Roma Hamamı'nın 200 metre güneyinde yer almaktadır. İlk Hıristiyan kiliselerinden olan bazilikal planlı yapı, bir sinagog üzerine inşa edilmiştir. Yalvaç Antiocheia antik kentinde bulunan St. Paul Kilise'si adını, kenti ziyaret eden St. Paul'dan almıştır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 67 Kış Turizmi Isparta – Davraz Kayak Merkezi Davraz Kayak Merkezi Akdeniz Bölgesi'nde Isparta sınırları içerisinde il merkezine 26 km. uzaklıktadır. Alternatif Turizm Aktiviteleri Yayla Turizmi Aksu İlçe merkezine 10 km. mesafede bulunan Sorgun Yaylası, ilin en önemli yaylasıdır. Bol su kaynakları bulunan yayla, yazın yöre halkı tarafından oldukça ilgi görmektedir. Mağara Turizmi Akar-Donar Mağarası Dedeçam Köyü‟nün 3 km. güney doğusunda, Koçyata Tepesi‟nin kuzey yamacındadır. Dikey ve kuru mağaradır. Ayı İni Mağarası Sultan Dağları'nın güney eteklerinde, Yalvaç'ın kuzeydoğusunda, Nazilli Deresi‟nin yukarı bölümündedir. Yatay ve kuru mağaradır. Büyük bir ihtimalle erken Bizans Dönemi'nde muhtelif amaçlarla kullanılmıştır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 68 TÜRKĠYE TURĠZM COĞRAFYASI GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLÜMÜ BÖLÜM IV Gaziantep Gaziantep Güneydoğu Anadolu Bölgesi‟nin en büyük, Türkiye‟nin ise 6‟ıncı büyük kenti olup, nüfusu, ekonomik yapısı, turizm potansiyeli ve büyükşehir statüsü ile bir metropol şehirdir. Gaziantep topraklarının ¼‟ü tarıma elverişli topraklardan oluşmuş olup bu toprakların bir bölümü Fırat Nehri‟nin sularıyla sulanmaktadır. Sulama yapılan bu topraklarda ekonomik değeri yüksek sanayi bitkileri yetiştirilebilmektedir. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Yesemek Açık Hava Müzesi Gaziantep Müze Müdürlüğü‟ne bağlı olarak faaliyet gösteren Yesemek Açık Hava Müzesi, İslahiye ilçesinin güneydoğusunda bulunan Yesemek Köyü yakınlarındaki bir dağ yamacı üzerinde yer alır. Yapılan araştırmalar yörede Hititler zamanında bir taş ocağı ve atölyesinin işletmeye açıldığını ve burada yörenin yerli halkı Hurların çalıştırıldığını göstermektedir. Yesemek Açık Hava Müzesi‟nde 300‟ün üzerinde yontu taslağı mevcuttur. Dülük (Doliche) Antik Kenti Gaziantep kent merkezinin 10 km kadar kuzeyinde bulunan Dülük Köyü sınırları içinde yer almaktadır. Burası tarihin en eski çağlarından beri kullanılan bir yol ağının düğüm noktasını teşkil etmekte olup, İlk Çağda Germanikopolis (Kahramanmaraş), Samosata (Samsat), Nikopolis (İslahiye), Zeugma (Belkıs) ve Kyrhos (Kilis) arasındaki ana yolların kesiştiği bir kenttir. Zeugma Antik Kenti Nizip İlçesi‟nin 10 km doğusunda Fırat Nehri kenarında bulunan Belkıs Köyü yakınlarında yaklaşık 20.000 dönümlük bir arazi üzerinde yer almaktadır. Kenti Büyük İskender‟in Komutanlarından Selevkos Nikator‟un M.Ö. 300‟de kurduğu bilinmektedir. Zeugma Kommagene Krallığı‟nın dört önemli kentinden bir diğeridir. Helenistik Dönemde “Fırat Seleukası” adıyla anılmış olan kent, Fırat Nehri üzerinde bir iskelesi bulunan ve Antakya‟dan Çin‟e kadar uzanan İpek Yolu‟nun buradan geçmesi münasebetiyle önemli bir ticaret potansiyeline sahip antik bir şehirdir. Roma döneminde buraya Anadolu Askerlerinden oluşturulan “İskit Lejyonu” konuşlandırılmıştır. Zeugma, Roma döneminde biraz da askeri merkez olmanın verdiği canlılıkla oldukça zenginleşmiştir Karkamış Harabeleri Karkamış, Mezopotamya, Mısır ve Anadolu yollarının kavşak noktasında bulunması dolayısıyla, ilk çağlardan günümüze kadar kesintisiz bir yerleşim noktası olmuş ve bu nedenle bir çok medeniyeti bünyesinde barındırmış bir antik kenttir Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 69 Sakçagözü (Coba Höyük) Gaziantep- Adana karayolunun 50. kilometresinde yer alan Geç Hitit döneminin önemli merkezlerinden birisidir. Zincirli Höyük Nurdağ İlçesi‟nin 10 km. güneybatısında bulunan Zincirli Köyü sınırları içinde yer alan höyükte yapılan kazılarda buranın Tunç Çağından Roma Dönemine kadar bir yerleşme yeri olduğu belirlenmiştir. Alternatif Turizm Aktiviteleri Yayla Turizmi Hızır Yaylası İklimin verdiği özellikle her mevsim yeşillikler içinde bulunan Hızır yaylası İslahiye İlçesi‟nin Altınüzüm Beldesi‟nin 20 km Batısında Amanos Dağlarında yer almaktadır. Yayla çok geniş bir alana yayılan çam, sedir, köknar, çınar, kızılağaç, ve hasırlık ağaçlarıyla çevrelenmiş durumdadır. Sofdağı Yaylası Güneydoğu Torosların uzantısı olan Sofdağları‟nın üzerinde bulunan yayla Gaziantep‟e 32 km uzaklıktadır. Yaylanın batısında bulunan Sofdağı içmesi birçok iç hastalığı ve bazı cilt hastalıklarına iyi gelmektedir. Yaylada 124 çeşit havanın ve 267 çeşit bitkinin yaşadığı tespit edilmiştir. Atlı Doğa Yürüyüşü Fırat Nehri kıyısında bulunan Rumkale civarında, Fırat Nehri ve Merziman Çayı kıyısında, Sofdağı ve Hızır Yaylalarında atlı doğa yürüyüşü yapılmaktadır. Ayrıca rekreasyon projesi yapılan Burç Ormanlarında atlı spor faaliyetlerinin yapılacağı parkurlar bulunmaktadır. Trekking Hızır Yaylası (Amanos Dağları), Sof Dağı Yaylası (Sof Dağları), Rumkale civarı, Fırat Nehri kıyısı, Dülük Ormanları ve Burç Ormanları içinde dağ ve doğa yürüyüşü yapılmaktadır Olta Balıkçılığı Gaziantep'te bulunan Şahinbey Burç Göleti, Tahtaköprü Baraj gölü, Hancağız Baraj gölü, Alleben Göleti ve Fırat Nehri kıyısında sportif amaçlı olta balıkçılığı yapılabilmektedir. Avcılık Fırat Nehri civarında bol miktarda keklik, turaç, yaban ördeği ve yaban kazı avı yapılmaktadır. İslahiye ilçesinde bulunan Tahtaköprü Baraj Gölü civarında çil-kınalı keklik, turaç, yaban ördeği, yaban kazı, baykuş, güvercin, serçe, arıkuşu ve yaban domuzu gibi av hayvanları bulunmaktadır. Mardin Mardin, mimari, arkeolojik, etnografik ve görsel değerleri ile zamanın durduğu izlenimini veren, Güneydoğunun şiirsel kentlerinden birisidir. Üzerine kurulduğu dağlardan aşağıya göz alabildiğine uzanan etkileyici bir doğal güzelliğe sahip bağ ve bahçelerle bezenmiş yerleşimi Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 70 ile adeta Mezopotamya'ya bekçilik eden Mardin, farklı dini inanışlar ile gelenek ve göreneklerini çağdaş bir anlayış içinde sürdürmektedir. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Dara Harabeleri Mardin‟in 30 km güneydoğusunda bulunan Oğuz Köyü‟nde yer almaktadır. Eski Mezopotamya'nın en önemli kentlerinden birisi olan Dara, bugün küçük bir köy yerleşmesi haline gelmiştir. Büyük İskender‟le Pers İmparatorluğu'nun savaşlarına sahne olmuş bu antik yerleşim birimi, İran Hükümdarı ünlü "Darayuvaşi" tarafından kurulmuş ve çeşitli dönemlerde İranlılarla Romalılar arasında el değiştirmiştir. Kent, VII yy. sonlarına doğru Emevilerin, daha sonra Abbasilerin, XV yy'da da Türklerin hakimiyetine girmiştir Mardin Kalesi Miladi 975-976, Hicri 365-366'da Hamdaniler tarafından inşa edilen kale, 1 km uzunluğunda, 30-150 metre genişliğindedir. Çeşitli zamanlarda Mardin‟e uğrayan gezginlerin verdikleri bilgilerden kalede 200-300 yapı olduğu anlaşılmaktadır. Mardin'e hakim bir manzaraya sahip kalenin bir başka özelliği de doğal kaya yapısı üzerine çok az eklentilerle müstahkem bir hale getirilmiş yapısıdır. Zinciriye Medresesi Medrese Mahallesinin kuzeyinde yer almaktadır. 1385 yılında Melik Necmeddin İsa tarafından yaptırılmıştır. Timur ve ordusuyla mücadele etmiş olan Melik İsa bir süre bu medresede hapsedilmiştir. Girişindeki taş işlemeler ve dilimli kubbeleriyle dikkat çeken Medrese iki avlulu ve iki katlı olup, avluların dışında kalan mekanlar iyice yayılmıştır. Medresede Sultan İsa Türbesi ve birçok eski kitabe mevcuttur. Medrese aynı zamanda rasathane olarak kullanılması dolayısıyla yüksekte kurulmuştur. Bu yapı geçmişte müze olarak da kullanılmıştır. Gırnavaz Örenyeri Nusaybin‟in 4 kilometre kuzeyinde, Habur Nehri kollarından biri olan Çağ Deresinin doğusunda takriben 300 metre çapında ve 24 metre yüksekliğinde höyük karakterinde bir yerleşim yeridir. Arkeolojik bir merkez olarak ilk kez 1918 yılında bilim dünyasına tanıtılan Gırnavaz, daha sonraki yıllarda çeşitli araştırmalara konu olmuştur. 1991 yılına kadar yürütülen çalışmalarda Gırnavaz‟ın MÖ. 4. binyıldan MÖ.7.yüzyıla kadar sürekli yerleşim yeri olarak kullanıldığı ortaya çıkarılmıştır. Kazılar sonucu bulunan mezarlarda paha biçilmez metal silahlar, süs eşyaları, vazolar, kandiller, mühürler ve tabletlere rastlanılmıştır. İnanç Turizmi Ulucami (Cami- i Kebir) Mardin‟deki camilerin en eskisidir. Altı paye üzerine oturan kubbe bütün mekana hakimdir. Çapraz tonozlu revaklarda yalnız kuzeyde beş bölüm kalmış, diğerleri kaybolmuştur. Burada revaklar arasında küçük bir eyvan dikkati çeker.Minaresi Artuklu Hükümdarı Kudbeddin İl Gazi zamanında inşa edilmiştir (1176). Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 71 Meryemana Kilisesi ve Patrikhanesi 1860 yılında Patrik Antuan Semheri tarafından yaptırılan Kilise 21 sütun üzerine oturtulmuştur. Akustik bir ses düzeniyle inşa edilen kilisede, patriğin oturma yeri ve vaaz yeri ahşap el işçiliği ile süslenmiş olup zarif bir görünüm sergilemektedir. Patrikhane, 1895 yılında Antakya Patriği İgnatios Benham Banni tarafından inşa ettirilmiştir. Mor Yusuf Kilisesi (Surp Hovsep) Bir Meclis-i Mebusan üyesi öncülüğünde 1894 yılında ibadete açılmıştır. İçinde 21 sütun bulunan kilisenin koro balkonu akustik olup, çok sayıda değerli ikonası vardır. Deyruülzaferan Manastırı (Mor Hananya) Mardin ilinin 5 kilometre doğusunda bulunan Deyruülzaferan Manastırı, Yukarı Mezopotamya‟ya bakan yamaçlarda yer almaktadır. Süryanilerin tarihi ve dini değerleri arasında bugüne kadar ayakta kalabilmiş müstesna bir abide olan manastır, 639 yıl boyunca “Dünya Süryanilerinin Patriklik Merkezliğini” yapmıştır. Manastırın bilinen en eski kısmının Milattan önceki dönemleri ait olduğu bilinmektedir. Termal Turizm Germ-i Ab Kaplıcası Dargeçit ilçesi sınırları içerisindeki Germ-i Ab kaplıcası, şifalı suları ile yörenin en önemli termal merkezidir. Alternatif Turizm Aktiviteleri Avcılık İlin doğa yapısı av turizmini canlı kılacak tüm unsurları barındırmakta olup, özellikle son yıllarda avcıların yoğun ilgisini çeken av alanlarında, tilki, tavşan, keklik, karabatak, çulluk ve yaban ördeği avlanabilmektedir. Yayla Turizmi Zinnar Bağları Şehir Merkezindeki Zinnar Bağları, fiziki özellikleri ve iklim koşulları bakımından, gerek kampçılık faaliyetleri, gerekse doğa yürüyüşü için elverişli bir merkezdir. Geleneksel Mardin Evleri Mardin, Orta Anadolu‟nun Niğde ve Kayseri şehirlerinde ve daha da yaygın olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi‟nde örneklenen, “Kuzey Suriye Yapı Stili” şeklinde tanımlanan taş mimarinin görüldüğü önemli şehirlerden birisidir.Gerçekten de bölgede çok sayıda ocağı olan sarı kalker taşı, yapı üretimine egemen olmuş; kapı, pencere, asma kat gibi zorunlu kullanımları dışında ahşap işçiliğine yer verilmemiştir. Bu mimarinin biçimlenmesindeki en önemli etkenler, bölgenin coğrafi durumu ve iklimidir. Ayrıca mimaride önemli bir yere sahip olan eyvan ve revak gibi yarı açık mekanlar, özellikle batı güneşine karşı gölgede kalabilecek biçimde yapılmaktadır. Bingöl Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 72 Doğu Anadolu Bölgesi‟nin Yukarı Fırat Bölümü‟nde yer alan Bingöl, doğuda Muş, kuzeyde Erzurum ve Erzincan, batıda Tunceli ve Elazığ, güneyde ise Diyarbakır illeri ile çevrilidir. Cumhuriyet‟in ilanından sonra 1926'da Elazığ, 1929 yılında Muş illerine bağlandıktan sonra 1936 yılında il olmuştur. İl‟e Türkiye‟nin her yerinden karayolu ulaşımı mümkün olup, Genç İlçesi‟nde bulunan istasyon vasıtasıyla doğuda Tatvan‟a, batıda ise Elazığ bağlantılı olarak İstanbul‟a kadar demiryolu ulaşımı mümkündür. Kente en yakın havaalanı Muş İli‟nde bulunmaktadır. Adaklı, Genç, Karlıova, Kiğı, Solhan, Yayladere, Yedisu ilin ilçeleridir. Turizm Potansiyeli Alternatif Turizm Aktiviteleri Av Turizmi Eylül-Ekim-Kasım aylarında keklik, tavşan, çulluk, tilki, çil ve bıldırcın avı yapılmaktadır. Ocak ve Şubat aylarında da tavşan, keklik, tilki, kurt ve sansar gibi hayvanların avı yapılmaktadır. Kasım-Aralık-Ocak-Şubat aylarında Murat, Göynük, Gülbahar, Gayt ve Çapakçur çaylarında balık avlanmaktadır. Yüzen Ada Solhan İlçesi‟nin Hazarşah Köyü Aksakal Mezrası mevkiinde bulunan bir doğa harikası olan Yüzen Ada tamamen doğal, üç tarafı dağlar ve tepeler ile çevrilmiş bir krater göldür. Yüzen ada şimdiye kadar görülmemiş bir tabiat olayına sahiptir. Gölün ortasında bulunan iki ada, göl üzerinde serbest hareket etme kabiliyetine sahiptir. Termal Turizm Kös Kaplıcaları, Bingöl -Karlıova Karayolu‟nun 20‟nci km.'sinde olup, ulaşım yaz ve kış aylarında rahatlıkla sağlanabilmektedir. Yapılan araştırmalar, kaplıca suyunun içildiğinde, mide motolitesini artırdığını, maden suyu olarak içilebileceği, romatizma ve kadın hastalıklarına iyi geldiğini ortaya koymuştur. Antik Kentler Sebeterias Kalesi, Kral Kızı Kalesi, Kiğı Kalesi Yayla Turizmi Bingöl ve Şerafettin Dağları Mağara Turizmi Ilıca‟da bulunan mağaralar Dağ-Doğa Yürüyüşü Kala Tepesi Kış Turizmi Kayak Merkezi‟nin şehir merkezine olan uzaklığı 25 km.‟dir. Ankara‟ya 916, İstanbul‟a 1.313 km. uzaklıkta bulunan Bingöl‟e her gün çeşitli illerden karşılıklı otobüs seferleri Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 73 bulunmaktadır. Kayak tesislerine ulaşım özel araçlarla mümkündür. Karasal iklime sahip kayak merkezinde kayak sezonu Aralık Ayı‟nda başlar ve Mart Ayı‟na kadar devam eder.Kayak merkezinde, 50 yatak kapasiteli bir kayak evi bulunmaktadır. Hakkari Anadolu, Mezopotamya ve İran üçgeninde yer alan Hakkari konumu ve coğrafi yapısıyla bir çok topluluğun ilgisini çekmiş ve bir çok millete vatan olmuştur. Perslerin M.Ö. 550 yılında Med hakimiyetine son vermesi ile Hakkari yöresi Pers hakimiyetine girerek satraplık (eyalet) sistemi içine alınmıştır. Daha sonraları sırasıyla Seleukos krallığı, İran'da bir krallık kuran Parthlar'ın egemenliği, sonrasında Sasaniler ve Müslüman Arapların bölgeye hakimiyeti söz konusu olmuştur. Hakkari yöresinin adına ilk defa Arap kaynaklarında rastlanmaktadır. Ünlü Arap tarihçisi İbn-i Havkal, Hakkar aşiretinin adına dayanarak Van Gölü‟nün güneyine düşen bölgeye “Hakkariye” (Hakkarların beldesi) adıyla anmaktadır. Hakkar aşireti bölgede bugün de varlığını sürdüren 12 Ertuşi (Hertuşi) oymağıyla 12 Pinyanişi oymağından oluşmaktadır. Hakkari 1536'da Kanuni Sultan Süleyman Dönemi'nden itibaren Osmanlı egemenliğine girmiş ve Hakkari adıyla anılmıştır. Hakkari; Berçelan, Mırgabit, Üleberan gibi ünlü yaylaları ve soğuk sularının yanında Ters Lale, Asmin, Nergiz, Sümbül ve Beybün çiçekleri ile de ünlüdür. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Meydan Medresesi Hakkari merkez biçer mahallesinde bulunmaktadır. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1984 yılında yapılan onarımdan sonra ayaktadır. Medresenin giriş kapısındaki kitabenin üzerinde Hicri 1112 Miladi 1700-1701 tarihinde yaptırıldığı anlaşılmaktadır.. Zeynel Bey Medresesi Medrese, Hakkari‟nin Gülerek Mahallesinde bahçeler içinde, bir dere kenarında yer almaktadır. Bugün büyük ölçüde yıkılmış olan medrese Hakkari Beylerinden, aynı zamanda Kanuni sultan Süleyman ve II.Selim'in mahzeretine nail olmuş Zeynel Bey tarafından yaptırılmıştır. Hırvata (Büyük Çiftlik) Kalıntıları Burasının, Yüksekova ilçesinin batısında, Aroş Deresi ağzında, Urartular'dan kalma önemli bir kent merkezi olan Musaşir'in olduğu sanılmaktadır. Ancak kazı yapılmamıştır. Musaşir, Urartu ve Asur yazıtlarında sık sık adı geçen kutsal bir kenttir. Urartular döneminde İspuini ve Menua ortak krallıkları arasında Haldi Tapınağı yapılmıştır. Kelat Sarayı Şemdinli‟ye 17 km uzaklıktaki eski ilçe merkezi Nehri'nin güney batısında dere kenarında kurulmuştur. Saray (konak) büyük ölçüde yıkılmış olup halen ayakta kalan iki kemer ve bir duvar bulunmaktadır.Üç katlı ve muntazam bir yapı sarayın doğu cephesindeki her kata dokuzar ve bunun yanındaki katlara da üçer pencere açıldığı görülmektedir. Kaya Resimleri Hakkari bölgesinin batısında yer alan "Geveruk" ve "Tırşin" yaylalarında, kayalar üzerine kazınarak çizilmiş binlerce kaya resmi bulunmuştur. Adeta açık hava müzesi niteliğinde olan ve çok geniş bir alana yayılı bulunan bu zengin resimlerin benzerlerine, doğuda Azerbaycan Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 74 ve Kobistan Bölgesindeki kayalar üzerine çizilen yaklaşık 4.000 adet resimde ve güneyde de Filistin bölgesinde kayalar üzerine çizilen yüzlerce kaya üstü resimlerinde rastlanılmaktadır. İnanç Turizmi Halil Kilisesi Hakkari'ye 10 km mesafede bulunan ana yol kenarındaki Halil Mevkii'nde bulunmaktadır. Nasturilere ait olan yapının üzerinde kitabe ve süsleme mevcut olmadığından, hangi tarihte kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Derav Kilisesi Zap Vadisi'nde Üzümcü Köyü‟nün ilerisinde Derav Mevkii'nde bulunmaktadır. Zap suyunun karşı tarafındaki sırtta, eğimli bir arazide kurulmuştur. Nasturilere ait olduğu kabul edilen yapının üzerinde kitabe veya süsleme olmadığından yapının tarihi ve dönemi bilinmemektedir. Adıyaman Adıyaman, dünyanın 8. harikası olarak nitelendirilen Nemrut Dağı Kommagene uygarlığı kalıntıları, dünyanın 4. büyük barajı olan Atatürk Barajı ve dünya birinciliğine sahip halk oyunları ile öne çıkan bir kenttir. Cumhuriyet dönemine kadar adı Hısn-ı Mansur olan Adıyaman, tarih boyunca birçok uygarlığa sahne olmuş Hitit, Mitanni, Urartu, Asur, Med ve İranlılarla Büyük İskender ve Kommagene krallıklarına ev sahipliği yapmıştır. 11.yüzyılda Selçuklu, Haçlı ve Eyyübi; 13. yüzyılda Anadolu Selçuklu, İlhanlı ve Memluk dönemlerini yaşamış; 1516‟da Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Bölgede Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait eserlerle Türk-İslam eserlerine bir arada ve sıkça rastlanmaktadır.Güneydoğu Toroslar‟ın eteklerinden Fırat Nehri'ne kadar uzanan platolara yayılmış durumdaki Adıyaman ilinin yüzölçümü 7.614 kilometrekaredir. Türkiye‟nin en büyük akarsuyu olan Fırat, ilin Güney ve Doğu sınırlarını oluşturur. Başlıca geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan Adıyaman'da ekili alanlar bütün il topraklarının dörtte biri kadar yer kaplar. GAP‟ın tamamlanmasıyla birlikte Adıyaman‟da kültür balıkçılığının yanı sıra pamuklu dokuma, süt, yem ve et işleme tesisleri ile turizm yatırımları ağırlık kazanacaktır. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Nemrut Ören Yeri İl Merkezine 71 km, Kahta İlçesine 51 km uzaklıkta yer alan örenyeri Doğu Toros sıradağları üzerinde 2150 metre yükseklikte, Fırat Nehri geçitlerine ve ovaya hakim bir tepe üzerindedir. Kommagene Kralı I. Antiochos için yapılan anıt mezar üzerine kesme taşlar ve çakıltaşları yığılarak bir tümülüs oluşturulmuş ve tümülüsün etrafındaki teraslar üzerine ateş sunağı ve Greko-Pres üslubunda dev heykel ve kabartma steller yapılmıştır. Arsameia Ören Yeri (Nymphaios Arsameia’sı) Adıyaman‟a 60 km. uzaklıktadır. Kral I. Antiochos kitabelerinde söz edildiğine göre Arsameia, İ.Ö. 2. yüzyılın başlarında Kommagene‟lerin atası Arsemez tarafından Kahta çayının doğusunda Eski Kahta kalesinin karşısında kurulmuş Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 75 Perre Antik Kenti Adıyaman kent merkezine 5 km. uzaklıktaki Pirin köyünde girişleri kabartmalarla süslenmiş, birbirine geçişli, içerisinde lahitler yerleştirilmiş kayaların içine oyulmuş 200 civarında mezar yer almaktadır. Antik çağdan kalan bu nekropol ve çevresi Kommageneliler döneminde önemli bir yerleşim merkezi olmakla birlikte, Romalılar döneminde gelişmiş ve asıl önemini kazanmıştır. Gerger Kalesi (Fırat Arsameia’sı) Adıyaman‟ın Kahta İlçesine 85 km. uzaklıkta bulunan kale, Fırat nehrinin batı yakasında yer almaktadır. İ.Ö. II. yüzyılda Kommageneliler‟in atası Arsames tarafından inşa edilmiştir. Sarp kayalar üzerine, Aşağı ve Yukarı Kale olmak üzere iki bölümde inşa edilen Gerger Kalesi‟nin batı surlarında Kral Samos‟a ait bir kabartma bulunmaktadır. İslami dönemde de kullanılan kalede cami, dükkanlar ve su sarnıçları bulunmaktadır. Cendere Köprüsü Adıyaman‟a 55 kilometre uzaklıkta, Karakuş tümülüsünün kuzeydoğusunda yer almaktadır. Kahta çayının en çok daraldığı kesimde iki ana kaya üzerinde 92 iri kesme taştan yapılan bir büyük kemer ve doğu tarafındaki küçük bir tali kemerden oluşur. Samsat‟ta karargah kuran XVI. Roma Lejyonu tarafından İ.S. 200‟ün başında inşa edilen köprünün giriş ve çıkışlarında sütunlar bulunmaktadır. Köprü ve yapımı hakkında bilgiler içeren kitabelerden, köprünün Roma hükümdarı Septumus Severus‟a ve Romalılar tarafından askerlerin anası olarak anılan eşi Julia Domna adına yaptırıldığı anlaşılmaktadır Karakuş Tümülüsü (Kadınlar Anıt Mezarı) Milli Parkın güneybatısında Adıyaman-Kahta girişinde bulunan, Kommagene Kralı II. Mithridates tarafından annesi İsas adına yaptırılan anıt mezar, sütun üzerindeki kartaldan dolayı Karakuş Tümülüsü olarak anılmaktadır. Doğu, batı ve güney yönlerde dörder sütun varken günümüze doğuda iki, batıda ve güneyde birer sütun kalmıştır. Doğudaki sütun üstünde aslan ve kartal heykel kalıntıları, batıdaki sütunun üstünde tokalaşma steli, yerde aslan heykel parçası vardır. Nemrut Dağı giriş noktası olarak belirlenen Karakuş Tümülüsü Milli Park Koruma alanı içindedir. Termal Turizm Çelikhan İçmesi Çelikhan İlçesi‟nin 23 km. kuzeydoğusundadır. Bu kaynağın mide, bağırsak, karaciğer, safra kesesi ve böbrek taşı hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir. Besni İçmesi Besni İlçesinin 6 km. kuzeydoğusundadır. Bu içmenin suyu böbrek taşlarına, kronik kabızlık, bağırsak ve mide iltihaplarında faydalıdır. İnanç Turizm Çarşı Camii Diğer adı Hacı Abdulgani Camii olan eser 1557 yılında Hacı Abdulgani Efendi tarafından yaptırılmıştır. 1640 yılında Hacı Mehmet Rızaullah tarafından onarılan camii 1910, 1957 ve 1982 yıllarında tekrar onarım görmüştür. Beyaz Küfeki taşından yapılmıştır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 76 St.Paul Kilisesi Adıyaman Merkez Mara Mahallesindedir. 1905 tarihli kilise yazıtlarından binanın bir hayli eski olduğu anlaşılmaktadır. Bugün için kilise küçük bir Süryani cemaati tarafından kullanılmaktadır. Alternatif Turizm Aktiviteleri GAP Su Sporları Adıyaman Valiliği, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi, DSİ Genel Müdürlüğü, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve Şanlıurfa Valiliği organizasyonu ile yıllardan beri Atatürk Baraj Gölünde rüzgar sörfü gösterileri yapılmaktadır. Yamaç Paraşütü Nemrut Dağı Milli Park Alanındaki değişik noktalarda zaman zaman yamaç paraşütü yapılmaktadır. Akarsu Turizmi Yılın üç ayı (Mart, Nisan, Mayıs) Cendere Köprüsünden Atatürk Baraj Gölüne kadar yaklaşık 10 km.'lik mesafe ile Eski Kahta Kalesinin bulunduğu Nymphaios akarsularında rafting yapma imkanı mevcuttur. Dağ - Doğa Yürüyüşü Nemrut Dağı Milli Park alanı içinde doğa yürüyüşleri yapılması düşünülebilir, ancak şu anda planlı bir etkinlik söz konusu değildir. Bazı turist grupları münferiden yürüyüşler yapmaktadır. Olta Balıkçılığı Atatürk Barajı gölünde ve Azaplı, İnekli, Gölbaşı, Çataltepe ve Dot göletlerinde Aynalı Sazan ve Yayın balıkları olta ile avlanabilmektedir. Diyarbakır Yazılı tarih döneminde yaşayan ilk halk Hurri ve Mitannilerdir. Gelişerek yayılan Mitanni Krallığı‟nın zayıflaması ile Hititlerin gözetimi altındaki Mitanni toprakları Asurluların egemenliği altına girmiştir, 70 yıl süren Asur egemenliği, 625 yılında Med'lerin bölgeye hakim olması ile son bulmuştur. Medlerden Perslere M.Ö.550‟da hakimiyet geçmiştir.Diyarbakır'ın Müslümanların eline geçmesi Hz. Ömer'in halifeliği dönemine rastlar (M.8.639). Diyarbakır, 10 Eylül 1515'de Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı İmparatorluğu‟na katılmıştır. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Diyarbakır Surları Çin Seddi‟nden sonra en uzun sur olması ile ünlenen Diyarbakır Surları 5.5 km uzunluğunda ve 7-8m yüksekliğindedir. 16 kalesi ve 5 çıkış kapısı olan siyah bazalttan yapılmış surlar, kentin en ilgi çekici yeridir. Ortaçağ askeri mimarisinin muhteşem örneğini oluşturan bu surlar yazıtlar ve kabartmalarla dekore edilmiştir. Surlarda dört ana kapı ( Dağkapı, Urfakapı, Mardinkapı ve Yenikapı) ve surların üzerinde 82 burç vardır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 77 Çarşı ve Hanlar Diyarbakır, Tarihi İpek Yolu‟nun merkezlerinden olması sebebi ile önemli hanlara sahiptir. Deliller Hanı, Hasan Paşa, Çiftehan ve Yeni Han‟da geçmişte olduğu gibi günümüzde de halı, kilim ve gümüş işleme satan dükkanlar bulunmaktadır. Her çeşit peynir ve yoğurdun satıldığı Peynirciler ve Yoğurtçular Çarşısı, keçeciler, takunya gibi pek çok geleneksel eşyanın üretilerek satıldığı Sipahi Çarşısı gezilmeye değer çarşılardır. Çayönü Buluntuları Diyarbakır'ın 65km kuzeybatısında Elazığ karayolu üzerinde Ergani İlçesi‟nde bulunan Çayönü antik kenti cilalı taş devrine yani günümüzden yaklaşık 9000 yıl öncesine dayanmaktadır. Bu yerleşim yerinin ilk yerleşik hayata geçilen yerlerden biri olduğu saptanmıştır. Çayönü ilkel yerleşmesinde çıkartılan öğütme taşları, çakmak taşı, kemikten ve bakırdan yapılan çeşitli aletler Diyarbakır Arkeolojik Müzesi‟nde sergilenmektedir. Malabadi Köprüsü Sultan Dağları'nın güney eteklerinde, Yalvaç'ın kuzeydoğusunda, Nazilli Deresi‟nin yukarı bölümündedir. Yatay ve kuru mağaradır. Büyük bir ihtimalle erken Bizans Dönemi'nde muhtelif amaçlarla kullanılmıştır. İnanç Turizmi Ulu Camii İslam dünyasında beşinci Harem-i Şerif olarak bilinmektedir. Diyarbakır İslam ordularınca fethedildikten sonra, ildeki en büyük Hıristiyan tapınağı Mar-Tama Kilisesi, 639 yılında camiye çevrilmiştir. 1091'de Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah zamanında tamir ettirilmiştir. 1115 tarihinde meydana gelen deprem ve yangında büyük hasar gören cami, 1240 yılında halkın yardımıyla onarılmıştır. Kırklar Kilisesi V. yy sonlarında yapılan kilisede bugüne yalnızca bir duvar kalıntısı ve mahzen kısmı kalmıştır. Yeri Kırklar Dağı üzerindedir. Termal Turizm Çermik Termal Turizm Merkezi Kaplıcası ile Çermik İlçesi sağlık turizminde önemli bir merkezdir. Çeşitli deri ve adale ağrıları ile felç ve romatizmal hastalıklara çok iyi gelen bu kaplıcalar Çermik merkezine 3 km mesafededir. Belediyece işletilen tesisler mevcuttur. Kilis Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bir sınır şehri olan Kilis, tarihi höyükleri ve kaleleri ile görülmesi gereken bir ildir. Orta Tunç Çağı'na kadar uzanan eski bir yerleşim merkezi olan Kilis ve çevresine Hurriler, Mintanni, Asur, Hitit, Pers, Makedonya, Roma ve Osmanlılar hakim olmuşlardır. Kilis 1995 yılında il olmuştur. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 78 Turizm Potanisyeli Ören Yerleri ve Müzeler Ravanda Kalesi Kale Kilis'in 24 km kuzeyinde bulunan Polateli İlcesi‟ne bağlı Ravanda Köyü‟nün yanında bulunmaktadır. Etrafı açık, ufuklara hakim bir dağın sivri tepesine kurulmuştur. Dağın eteğinde Afrin Çayı geçmektedir. Dağın tepesi oyulmak suretiyle yapılan kalenin bugün ayakta kalan kısmı, iç kaledir. Oylum Höyük Anadolu, Suriye ve Mezopotamya arasında yer alan oldukça büyük bir höyüktür. Stratejik bir konumda bulunan höyük, hemen her dönemde iskan görmüştür. Bu nedenle arkeolojik açıdan büyük bir önem teşkil etmektedir. Söz konusu üç kültürün kesiştiği bir merkez olarak yalnız Anadolu arkeolojisi için değil aynı zamanda ön Asya arkeolojisi için de büyük bir önem taşımaktadır ġırnak İlin adı; Nuh‟un gemisinin tufandan sonra oturduğu Cudi Dağı‟na yakın bir yerde bulunduğundan önceleri "Şehr-i Nuh" adıyla anılmış ve zamanla "Şernah"a dönüşmüştür. Doğu ve kuzeydoğusu dağlar, batı ve güneybatısı ise düzlüklerle çevrili olan Şırnak‟ta Cudi Dağı‟nın özel bir yeri vardır. Rivayete göre Nuh‟un gemisinin indiği bu dağ üzerinde 2000 metreyi aşan doruklar bulunur. Şırnak‟ta tarım, hayvancılık ve sınır ticareti ekonominin temelini oluşturur. Buğday, arpa ve mercimek üretimi başta gelir. Sanayi bitkilerinden pamuk ekimi yaygındır. Cizre ve Silopi ilçelerinde yüksek kaliteli nar ve üzüm yetişir. Hayvancılık göçerlerin işidir. En çok kıl keçisi, koyun ve yöreye özgü kahverengi tüylü tiftik keçisi beslenir. Şırnak‟ta kilim, halı ve heybe dokumacılığı geleneksel uğraşlardır. Koyun ve keçi tüylerinden Şırnak şalları dokunur. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler İlin Turizm Merkezlerinin başında Cudi Dağı gelir. Nuh Tufanı sonucu, Nuh Gemisinin konduğu yerdir. İlin kuzeyinde aynı istikamette Namaz Dağı vardır. Cudi Dağı‟nda Hz.Nuh (A.S.)‟ın gemisine ait “mıt” denilen büyük büyük çiviler ve tahta kalıntıları mevcuttur. Kale ve surlar Şehrin kuzey bölümünde, Dicle Nehri yatağında yapılmış 3 katlı, 360 odadan oluşan Cizre kalesi henüz restorasyon görmemesine rağmen, döneminin görkemini gözler önüne sermektedir. İnanç Turizmi Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 79 İnanç Turizmi bakımından en zengin ilçe Cizredir. İpek Yolu' nun ilçe merkezinden geçmesi Ticaret alanının büyümesini sağlamıştır. İlin en büyük Akarsuyu olan Dicle ilçeden geçerek sınırdan dışarı çıkar. Hz. Nuh Türbesi ve Mem-u Zin Türbesinin ilçe merkezinde olması ilçenin önemini bir kat daha artırmıştır.Cudi dağı, Hz. Nuh Türbesi, Mem-u Zin Türbesi ve Kasrik Boğazı görülmeye değer yerlerdir. KahramanmaraĢ Kahramanmaraş ve çevresinin kültür ve turizm olgusu içinde ayrı bir yeri vardır. Kahramanmaraş, Akdeniz iklim kuşağında olmakla beraber Orta Anadolu ve Doğu Anadolu iklim kuşaklarıyla sınır teşkil etmektedir. Güney illerimize göre serindir. İlde çok sayıda yayla bulunmaktadır. Bu yaylaların içinde Başkonuş Yaylası, Yavşan Yaylası ve Tekir Yaylası görülmeye değer nitelik taşımaktadır. Akarsu ve kaynak suları bakımından zengindir. Bu durum Kahramanmaraş için büyük bir turizm potansiyeli oluşturmaktadır. İlkbaharın sonlarına doğru Kahramanmaraş ve Andırın İlçesi yaylaları; Adana, Hatay ve İçel için önemli ikinci bir yazlık mekanı durumundadır. İl merkezindeki muhteşem kale, Ulu Camii , Taşmedrese Pazarcık yöresinde Evri ve Tilkiler Harabeleri, Andırın yöresinde Gökahmetli ve Çokak Harabeleri ile Yolboyu Osmanlı ve Bizans Kaleleri, Süleymanlı‟daki Bizans yapıları, tek başına çok büyük bir değeri olan Afşin‟deki Ashab-ı Kehf Külliyesi ve daha saymakla bitmeyecek kültür ve turizm değerleri çoğu yerli ve yabancı turistler için önem arz etmektedir.Kahramanmaraş İli‟nde, el işlemeciliği, oya, sim sırma kuyumculuk, bakır ve ağaç oyma işlemeciliği herkesin hislerini kabartacak değerlerdir. Ayrıca ünlü kırmızı biberi ile dondurması dünyada rakipsizdir. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Hurman Kalesi Afşin'in Marabız Köyü‟nde Hurman Çayı‟nın kuzeyindeki sarp kaya üstündedir. Yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak tekniğinden Bizans döneminde inşa edildiği sanılmaktadır. İçinde su ve yiyecek depoları, asker barınakları ve kilise vardır. Termal Turizm Zeytun Kaplıcası Kükürt, petrol artığı ve az miktarda yağ karışımı ile meydana gelen şifalı suyun romatizmal hastalıklara, kırık-çıkık sekelleri ve kadın hastalıklarında olumlu etki yarattığı belirtilmektedir. Ilıcanın doğal deseni ve iklimi de sağlık turizmini geliştirmeye elverişlidir Şehre yakınlığı ve ulaşım kolaylıkları da turizme olan talebi arttırıcı unsurlar olarak ortaya çıkmaktadır. Alternatif Turizm Aktiviteleri Av Turizmi Kahramanmaraş'ın merkez ve ilçelerindeki tüm dağlarda keklik, çil keklik, tavşan ve yaban domuzu avı, Kahramanmaraş Ovası‟nda mevsimi geldiği zaman bıldırcın avı yapılmaktadır. Ayrıca Gavur Gölü bataklığı, Karacasu gibi göl ve su kaynaklarında ördek avlama imkanları Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 80 vardır. Aksu Çayı ve Ceyhan Nehrinde sazan, yayın ve yılan balığı avcılığı yapılmaktadır. İl merkezi ve ilçelerinde avcı kulüpleri mevcut olup, kulüpler sürek avı tertip etmektedirler. Doğa Yürüyüşü Ayşepınarı-Karbasan,Türkmenler-Hacınınoğlu, Ilıca-Suçatı, Suçatı Bulutoğlu, Engizek zirvesi, Kahramanmaraş-Başkonuş Yaylası trekking için elverişli parkurlardır. Yayla Turizmi Kahramanmaraş‟ın meşhur yaylaları arasında Yavşan, Başkonuş, Karagöl, Yedikuyu, Çalıbalma, Üçkaya, Çevirme, Binboğa, Gonan, Yenicekale, Kazma, Kozludere ve Bertiz Yaylaları sayılabilir. Yaz aylarında Kahramanmaraşlılar yakın il ve ilçe yaylalarına çıkmaktadırlar. Bu yaylalar temiz havası ve soğuk suları ile meşhurdur. Ġnanç Turizmi Taş Medrese Kahramanmaraş Ulu Camii yanında bulunan Taş Medrese, Dulkadirli Alâüddevle Bey‟in kızı adına yaptırılmıştır. Kahramanmaraş Ulu Camii Ekmekçi Mahallesi‟nde bulunan camideki kitabede, caminin Sultan Kansu Gavri zamanında Dulkadirli Alâüddevle tarafından kurulduğu yazılıdır. Ahşap çatısı ve ahşap sütunları ile, 11. yüzyıl ahşap cami örneklerinin özelliğini taşımaktadır. Mağara Turizmi Ashab-ı Kehf Mağarası Afşin ilçesindedir. Roma'lı yedi gencin ikiyüz yıllık uykudan sonra uyandıklarına inanılan mağaradır. Döngel Mağarası Kahramanmaraş-Kayseri yolu üzerendedir. Şehir merkezine uzaklığı 57 kilometredir. Mağara çevresi prehistorik devirde iskan edilmiştir. Döngel Mağarası‟nın içerisinden Döngel Çayı büyük bir çağlayan yaparak akmaktadır. Yanında ayrıca Gençlik Spor İl Müdürlüğü kampı bulunmaktadır. Siirt Siirt, dört mevsimin en güzel şekliyle yaşandığı iklimi, el emeği göz nurunun ürünü olan battaniye ve kilimleri, şifa kaynağı Pervari Balı, iri taneli fıstığı, kendine has lezzeti olan Zivzik Narı, doğal güzellikleri, tarihi eserleri, bağrında barındırdığı evliyaları ile görülmeye değer bir yerdir. Kaplıcalar, türbeler, tarihi cami , kale ve köprüler Siirt'in tarihi ve turistik değerleri arasında oldukça önemli bir yere sahiptir.1994 Yılında hava alanının da hizmete girmesiyle ulaşım imkanları genişleyen Siirt, her geçen gün kalkınmaktadır.Güneydoğu Anadolu Bölgesi‟nin kuzeydoğu ucunda yer alan Siirt doğudan Şırnak ve Van, kuzeyden Batman ve Bitlis, güneyden Mardin ve Şırnak İlleri ile çevrilidir. Bölge, Güneydoğu Anadolu düzlüklerinden sonra birden yükselmekte, doğu ve kuzey kesimleri bol yağış Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 81 almaktadır. Bu nedenle, kuzeyden, Muş Güneyi Dağları, doğudan, Siirt Doğusu Dağlarıyla çevrili olan il alanı, Dicle Irmağı‟nın önemli su toplama alanlarından birini oluşturmaktadır.İl topraklarının tümü Dicle Havzası‟na girmektedir. Havza, Fırat, Kızılırmak ve Sakarya Havzaları‟ndan sonra ülkenin dördüncü büyük su toplama alanıdır. Turizm Potanisyeli Ören Yerleri ve Müzeler Derzin Kalesi Gayet sarp bir tepenin üzerinde olan Kale‟ nin gözetleme kuleleri bugün bile eski durumundan bir şey kaybetmemiştir. Kale‟ ye, Osmanlılar döneminde Şahkulu adlı bir asinin sığındığı rivayet edildiğinden Şakuli Bey Kalesi olarak da anılır. Kormas Kalesi Şirvan İlçesinin Kerimes köyündedir. Bizans devrine ait olduğu sanılmaktadır. Ancak mahalli söylemlere göre kaleyi Hurumlar yaptırmıştır. Kale, Bizans‟ lılardan Selçuklular‟ a geçmiş, Osmanlılar döneminde ise Beylerbeyi barınağı olmuştur.Kale, daha ziyade şato tipindedir. İnanç Turizmi Ulu Cami Çinili Minare olarak anılan Ulu Cami minaresi, tipik Selçuklu mimarisini yansıtmaktadır. Kesin yapım tarihi belli olmayan Ulu Cami, Selçuklu Sultanların dan Mugizüddin Mahmut tarafından Miladi 1129 yılında onarılmış ve Miladi 1260 yılında Cizre Hakimi Selçuk Atabeyleri‟nden El Mücahid İshak tarafından ilaveler yaptırılarak camiye hamam, dükkan ve tarla gibi bazı gelir kaynakları vakfedilmiştir. Veysel Karani Türbesi Baykan ilçesinin Ziyaret köyünde Diyarbakır-Bitlis karayolu üzerindedir. Yörenin “cas” denilen harcıyla yapılıp, kubbe ile örtülmüş olan türbe, 1967 yılında yıktırılmıştır. Türbe 1974 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğüne devredilmiştir. Her yıl 16-17 Mayıs günleri Veysel Karani‟yi anma günleri olarak kutlanmaktadır. Türbe kara yolundan geçen bütün araçların uğrak yeri olduğu gibi, bahar aylarında özellikle Mayıs‟ ta yurdun dört bir yanından gelen ziyaretçilerin akınına uğramaktadır. Türbenin yapım yılı 1901, caminin yapım yılı ise 1887‟ dir. - Baykan‟ da Bitlis yolu üzerindeki Hosyar Kilisesi - Pervari‟ nin Hef Köyündeki Kilise - Siirt Merkezindeki Haderuis Kilisesi Termal Turizm Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 82 Sağlarca ( Billoris ) Kaplıcası Siirt'e 15 km. uzaklıkta, Eruh yolu üzerindedir. Botan kıyısındaki kaplıcanın su sıcaklığı 35°C‟ dir. Kaplıcanın, banyo uygulamalarıyla ve su içi egzersizleriyle çok sayıda hastalığa iyi geldiği ve yararlı olduğu bilinmektedir. Hısta Kaplıcası Kaplıca Eruh İlçesi, Fındık Bucağı, Düğünyurdu Köyü sınırları içerisinde ve Dicle nehri kıyısındadır. Şifalı su kaya yarığından çıktıktan sonra üstü sonradan açıldığı anlaşılan bir kanalla 15 km. kadar aşağıdaki kaplıca havuzuna yüksekten dökülmektedir. Suyun sıcaklığı 60°C‟ dir. Tıbbi özelliği yanında, Hz. Süleyman tarafından Saba Melikesi Belkıs' a hediye edilen bir güzellik ılıcası olduğu ve havuzun dibinde Hz. Süleyman‟ın ayak izlerinin bulunduğu rivayeti nedeniyle çok rağbet görmektedir. Urfa Tarihi geçmişi 9 bin yıl öncesine dayanan, Hz. İbrahim'in doğduğu, Hz. Eyyüb'ün yaşadığı, Hz. İsa tarafından kutsanan ve müze şehir görünümündeki kent, tarihte birçok isimle anılmış bir yerleşim merkezidir. Sümerlerce etrafı hendeklerle çevrili bu şehire “Ur” adı verilmiştir. Keldaniler zamanında “Urel”, Makedonyalılar dönemimde ise “Edessa” adıyla anılmıştır. Süryaniler ve Araplar ise kente “Urhai, El-raha isimlerini vermişlerdir. Zamanla Urfa halini alan kentin adı 1984 yılında T.B.M.M. kararıyla “Şanlıurfa” olmuştur. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Harran Her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilen tarihi Harran Kenti, kendi adıyla anılan Harran Ovası merkezinde kurulmuştur.Tevrat'ta Hârân olarak geçen yerin burası olduğu söylenilir. İslam tarihçileri kentin kuruluşunu Nuh Peygamberin torunlarından Kaynana veya İbrahim Peygamberin kardeşi Aran'a (Haran) bağlarlar. 13.yüzyıl tarihçilerinden İbn Şeddad, Hz. İbrahim'in Filistin'e gitmeden önce bu şehirde oturduğunu yazmaktadır. Harran, Kuzey Mezopotamya'dan gelerek batı ve kuzeybatıya bağlanan önemli ticaret yollarının kesiştiği bir noktada bulunmaktadır. Bu özelliğinden dolayı Harran, Anadolu ile sıkı ticaret ilişkileri bulunan Asur'lu tüccarların da önemli uğrak yerlerinden biri olmuştur. Nevali Çori Nevali Çori adıyla tanınan antik yerleşme yeri, Şanlıurfa ili Hilvan ilçesine bağlı Kantara köyünün sınırları içerisinde Fırat nehrinin sağ tarafında ve onun bir kolu olan Katara Deresinin yanında yer almaktadır. Kalıntı alanı uzunluğu 100 m genişliği 50 m olan ve iki kuru dere tarafından sınırlanan terası bir kireç tepesinin altında bulunmaktadır. Harran Höyüğü Harran kentinin ortasında yer alan höyükte, ilk arkeolojik araştırmalara 1951 yılında Türkİngiliz ortak çalışmalarıyla başlanılmıştır. 1983 yılında bir heyetle arkeolojik kazılara yeniden başlanmıştır. Harran Höyüğünde M.Ö. 3000‟den M.S. 1300‟a kadar çeşitli buluntulara rastlanmıştır Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 83 Urfa Kalesi Kentin güneybatı kesiminde, Halil-ür Rahman ve Ayn-ı Zeliha Göllerinin güneyindeki Damlacık Dağı üzerindedir. Doğu, batı ve güney tarafı kayadan oyma derin savunma hendeği ile çevrili olup, kuzey tarafı ise sarp kayalıktır. 814 yılında (Abbasiler Dönemi) şehir sularının yeniden inşa edilmesi sırasında kalenin de Seleukoslar dönemine ait eski kalıntılar üzerine yeniden inşa edildiği kuvvetle muhtemeldir. İnanç Turizmi Kentin "Peygamberler Şehri" olarak tanınması dini turizm açısından büyük önem taşımaktadır. Musevi, Hıristiyan ve Müslümanlar tarafından tanınan Hz. İbrahim (A.S)'ın Urfa'da doğup yaşadığına inanılmış olması bu kentin her üç dine mensup topluluklarca kutsal olarak tanınmasına yol açmıştır. Hz. İbrahim (A.S)'ın doğduğu mağara, ateşe atıldığında düştüğü yerde oluşan Halil-ür Rahman ve Ayn-zeliha Gölleri ile çevrelerindeki kutsal mekanlar her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmektedir. M.Ö.132-M.S 250 yılları arasında Urfa'da hüküm süren ve mahalli krallık olan Osroene Krallığı dönemi Hristiyanlık açısından büyük önem taşımaktadır. Osroene Krallarından Abgar Ukomo'nun Hristiyanlığı dünyada resmi din olarak kabul eden ilk krallardan olduğuna, bu şahsın Hz. İsa'yı dinini yaymak üzere Urfa'ya davet ettiğine, Hz. İsa'nın yüzünü sildiği mendile çıkan mucizevi resmini ve Urfa'yı kutsadığına dair bir mektubunu Abgar Ukomo'ya gönderdiğine Hristiyanlık alemince inanılmaktadır. Bu nedenle Hristiyanlar günümüzde bile Urfa'ya "Kutsanmış Şehir" anlamına gelen "The Blessed City" demekte ve bu tarihi kenti ziyaret etmektedirler.Ayrıca Şuayib Peygamberin makamının yer aldığı tarihi Şuayib Şehri'nin kalıntıları, Eyyüp Peygamber hanımı Rahime Hatun ve Elyesa Peygamberin Türbelerinin yer aldığı Viranşehir ilçesi yanındaki Eyüp Nebi Köyü, İl merkezinde Eyyüp Peygamber'in hastalık çektiği mağara, çok sayıda yerli yabancı turist çeken Peygamber makamlarındandır. Şanlıurfa'nın hac yolu güzergahında bulunması, hacı adaylarının ve Umre ziyaretine giden, dönen kafilelerin peygamber makamlarını ziyaret etmek amacıyla en az bir gün süre ile il merkezinde konaklamaları turizme büyük canlılık getirmektedir. Halil-Ür Rahman Cami Halil-ür Rahman Gölünün güneybatı köşesinde yer alan bu camii medrese, mezarlık ve Hz. İbrahim'in ateşe atıldığında düştüğü makamdan meydana gelmiş bir külliye halindedir. Caminin güneydoğu köşesine bitişik kare gövdeli kesme taş minarenin batı cephesindeki kitabede, Eyyübilerden Melik Eşref Muzeffereddin Musa'nın emriyle 1211 yılında yaptırıldığı yazılıdır. İbrahim Peygamber'in Doğduğu Mağara ve Mevlid-İ Halil Cami İbrahim Peygamberin doğduğu mağara, Halil-ür Rahman ve Aynzeliha göllerinin 100 metre doğusunda yer almaktadır. Mevlid-i Halil Cami avlusu içersine alınmıştır. Hz. İbrahim bu mağarada yedi yaşına kadar kalmıştır. Mağaranın içersinde bulunan şifalı suyun bir çok hastalığı iyileştirdiğine inanılmaktadır. Eyyüp Peygamber Makamı ve Kuyusu Eyüp Peygamberin hastalık çektiği mağara ve kutsal suyunda yıkanarak şifa bulduğu kuyu, Urfa şehir merkezinin Eyüp Peygamber semtinde yer almaktadır. Sabrın sembolü Eyüp Peygamber bu mağarada 7 yıl şiddetli bir hastalık çekmiştir.M.S. 460 yılında Piskopos Nona Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 84 tarafından Eyyüb Peygamber Kuyusunun cüzamlı hastaları iyileştirdiğinin keşfedilmesi üzerine buraya bir cüzam hastanesi yapılmış ve hastalar bu kuyunun suyu ile yıkattırılarak sağlıklarına kavuşmuşlardır. Nemrud Tahtı (Der Yakup Kilisesi) Hıristiyanlık Dini'nin doğuşundan sonra yaptırılan ilk kiliselerden olduğu bilinen Der Yakup Kilisesi, Şanlıurfa Kalesi'nin batısında yer almaktadır. M.S. 38 yılında Hıristiyan olan Süryaniler tarafından bir putperest tapınağı üzerine kurulduğu tahmin edilmektedir. Buraya Nemrut Tahtı yada Nemrut'un mezarı diyenler olduğu gibi halk arasında Apgar'ın Dağı da denilmektedir. Süryaniler ise buraya Deyro D'Nafşatho (Ruhların Manastırı) adını vermişlerdir. Bu manastır Türklerin eline geçtikten sonra bir süre karakol ve gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır. Geleneksel Urfa Evleri Urfa evleri genellikle “harem” ve "oda" denilen selâmlık kısmı olmak üzere iki bölümden oluşurlar. Bazen bu iki bölüm, aralarından bir duvarla ayrılmış ve sokak tarafından ayrı birer kapıları olan müstakil iki ev görünümünü verdikleri gibi, bazen de tek kapıyla girilen selâmlık bölümünden sonra ikinci bir kapıyla harem bölümüne geçilen bir plan gösterirler. Ev halkının oturduğu evin esas kısmını oluşturan harem bölümü, selamlığa nazaran daha büyükçe ve teşkilatlıdır. "Nahit" denilen düzgün kesme taş döşeli hayatın ortasında, vazgeçilmez bir unsur olan mermer bir havuz, kuyu, "curun" (yalak), içersinde incir, dut, nar, portakal, kebbat, annep, zakkum, asma gibi ağaçlardan biri veya bir kaçının yer aldığı çiçeklik bulunur. Çiçeklik aynı zamanda çöpe atılması günah olan sofradaki ekmek kırıntılarının silkelendiği yerdir. Avlu çevresindeki oda duvarlarının dama yakın kısımlarına yapılmış dikdörtgen niş şeklindeki “kuş takalarında” (kuş evleri) yaşayan kuşlar bu ekmek kırıntılarıyla beslenirler.Harem avlusunun kuzey tarafında cephesi güneye bakan "kışlık eyvan" ve iki yanında "kış oturacağı" denilen birer oda, güney tarafında ise bunun simetrisi durumunda cephesi kuzeye bakan "yazlık eyvan" ve iki yanında "yaz oturacağı" odalar bulunur. Eyvan ve odalar bazen yerden 1-1.5 m. yükseklikte olup alt kısımlarında "zerzembe" denilen kiler odaları yer alır.Yılın 7 ay gibi büyük bir bölümünün sıcak geçtiği Şanlıurfa'da ev halkı tarafından bütün gün boyunca serin bir mekan olarak kullanılan yazlık eyvanlar Urfa evlerinin baş köşesini meydana getirirler. Gerek mekan ferahlığı, gerek taş süsleme ve gerekse hava sirkülasyonunu sağlayarak serinlik veren sistemler ile bölgedeki Artuklu geleneğini sürdüren şadırvanların kullanılmasıyla eyvanlara verilen önem Urfa evinde hiç bir köşeye verilmemiştir. Küçük Hacı Mustafa Hacıkamiloğlu Konağı (Vilayet Konukevi) Şanlı Urfa Merkezinde, Vali Fuat Caddesi'nin (Büyükyol) Balıklıgöl'e yakın kesiminde Selahattin Eyyubi Caminin batısındadır.Bu tarihi konak 19. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilmiştir. Harem ve selamlık bölümleri vardır. Konakta inşaat malzemesi olarak ünlü Urfa Taşı kullanılmıştır. Hayatın güney cephesi revaklı olup bu cephede altta ve üstte olmak üzere birer oda, orta kısımda bir sarnıç bulunmaktadır. Batı cephede haremliğin sokağa açılan kapısı, iki yanında birer tuvalet ve duvar üzerinde ortadan bir sütunla iki göze ayrılmış kuş takası (kuş evi) bulunmaktadır. Gümrük Hanı Haşimiye Meydanı yakınındadır. Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman zamanında 1562 yılında Behram Paşa tarafından yaptırılmıştır. Avlusundan Halil-ür Rahman suyu geçmektedir. İki katlı bu hanın üst katındaki odalarda terziler çalışmakta, avlusunda Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 85 çayhaneler bulunmaktadır. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde "Yetmiş Hanı" adıyla, bazı kaynaklarda ise iki renkli taşlardan dolayı "Alaca Han" adıyla geçen Gümrük Hanı, Şanlıurfadaki hanların en güzel ve anıtsal örneklerindendir. Doğu cephesinde yer alan eyvan şeklindeki giriş kapısı üzerinde bulunan kitabede 970 (1562) tarihinde yaptırıldığı yazılıdır. Ayn-Zeliha ve Halil-Ür Rahman Gölleri ( Balıklı Göl ) Urfa şehir merkezinin güneybatısında yer alan ve İbrahim Peygamberin ateşe atıldığında düştüğü yer olarak bilinen bu iki göl, kutsal balıkları ve çevrelerindeki tarihi eserler ile Urfa'nın en çok ziyaretçi çeken yerleridir. Alternatif Turizm Aktiviteleri Ornitoloji Dünyada soyu tükenmekte olan ve Türkiye‟de yalnızca Birecik‟te yaşayan kelaynaklar Şanlıurfa yöresindeki hayvan türlerinden en ilgincidir. İbidae soyundan olan Kelaynaklar baş ve gerdanları tüysüz olduğundan bu adla anılmaktadır. Birecik‟ten başka Fas ve Cezayir‟de yaşayan Kelaynaklar kış aylarında Etiyopya ve Madagaskar‟a göç ederler.Şubat ayı ortalarında, Birecik'e gelen kelaynak kuşlarının kayalıklara yerleşmeleri mart ayı ortalarını bulmaktadır. MuĢ Doğal, tarihi ve kültürel değerler bakımından büyük bir turizm potansiyeline sahip olan Muş, Doğu Anadolu'nun Yukarı Murat-Van bölümünde, Çar Deresi ve Korni Deresi Vadileri arasındaki ovaya kurulmuştur.Urartular'dan başlayan köklü kültür tarihi, ilin hiç şüphesiz en önemli turizm kaynağıdır. Kış ve av sporları bakımından da büyük bir potansiyele sahip Muş İli'nde, henüz bu yönde yeterli turizm yapılanması bulunmamakla beraber, çalışmalar sürdürülmektedir. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Kayalıdere Antik Kenti (Kale Şehri) Muş merkeze 40 kilometre, Varto ilçesine ise 20 kilometre uzaklıkta, Kayalıkaya köyündedir. Bir Urartu yerleşim birimi olan kentte, 1965 yılında yapılan resmi kazılarla, tapınak, kale, şarap mahzeni ve mezar gibi eserler ortaya çıkarılmıştır. İnanç Turizmi Hacı Şeref Camii Bir Selçuklu yapısı olan Arslanlı Han‟ın içinde bulunan cami XVII. yüzyılda yaptırılmıştır.Ana mekanı kare planlı olup, ortada büyük yanlarda basık kubbelerle örtülmüştür. Çanlı Kilise (Surp Garabet) Muş merkez Yaygın beldesine bağlı Yukarı Yongalı köyünde bulunmaktadır. İlk yapıldığı dönemlerde “ateş tapınağı” olarak kullanılan kilise, Roma Döneminden sonra gelen Sasaniler Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 86 tarafından 399 yılında Hıristiyanların ibadetine açılmıştır. Bugün halen kalıntıları mevcut olan kilise, yabancı turistlerin en çok rağbet ettiği yerlerden birisidir. Termal Turizm Şor gölü kaplıcası Hamurpet gölü Kaplıcası Aşağı Alagöz Kaplıcası Batman Dicle‟nin aktığı topraklarda zengin tarihi geçmişi koruyan Batman ve antik kenti Hasankeyf, bini aşkın mağaralarıyla, tarihsel anıtlarıyla bir doğa harikasıdır. İlin doğusunda petrol üretimi yapılan 1.288 m. yükseklikte Raman Dağı ve Güneydoğu Toroslar vardır. 4000‟i aşkın mağaranın bulunduğu bu bölge dünyada benzeri az bulunan bir doğa harikasıdır. Batman‟da karasal iklim hüküm sürmektedir. Bölgede yazları sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlı geçer. Kar yağışları az görülür.Batman'ın tarihi hakkında en eski bilgiler; halk hikayeleri, mitler ve Heredot tarihinde yer almaktadır. Ortak verilere göre Med Kralı Abtyagestin'in torunu Kyros, karşıtı Erpagazso‟ya M.Ö. 550 yılında yenilince Med asilzadeleri arasındaki utancından dolayı Med‟lerin yaşadığı Media bölgesinin kuzey batı ucundaki topraklarına çekilmek zorunda kalmıştır. Başka bir görüşe göre de Kyros, Pers egemenliği altında kalmamak için bu bölgeye yerleşmiştir. Karaçalı, sazlık ve bataklıktan oluşan bu bölgenin ortasında yapay bir adacık oluşturup, adına han obası anlamında olan "Elekhan" denilmiştir (M.Ö. 546). Elekhan, 194 yıl bağımsız ve mutlu bir dönem geçirerek 352 yılında Büyük İskender'in istilasına uğramıştır. Daha sonra Lesepkoslar, Persler, Romalılar, Sasani ve Bizans‟ın hakimiyetine girmiştir. Artuklular, Moğollar, İlhanlılar, Celaliler, Karakoyunlu (Pezreşe), Akkoyunlular ve 1500 yılında Safeviler‟in eline geçmiştir.1515 yılında, 4. Murat'ın Bağdat seferi sırasında kendisine büyük yararlıklar gösteren Turhan oğlu Mahmut Paşa‟ya Elekhan‟ı içine alan Batman suyu ile Botan suyu arasında kalan bölgenin tamamını vermiştir. Bu gelişmeden sonra Elekhan telaffuz değişikliğine uğrayarak halk dilinde Elah zamanla "İluh" ismini almıştır. İluh, köy birimi olarak kayıtlara geçmiş ve Siirt vilayeti, Elmedin kazasına bağlı olarak benliğini sürdürmüştür. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Hasankeyf Dicle‟nin kıyısında yer alan ve zamanında medrese, rasathane, darüşşifa ve diğer eğitim kurumlarıyla bölgenin ilim ve kültür merkezi olan Hasankeyf, ulaşım yolları ve ticaret merkezlerinin yer değiştirmesiyle günümüzde önemini yitirmiştir. Ancak ilçe, sahip olduğu zengin tarihsel yapılar nedeniyle 1981 yılında bütünüyle sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Hasankeyf Kalesi Tarihi kayıtlara göre 4. yüzyıl ortalarında Bizanslılar tarafından kurulmuştur. Daha sonraki dönemlerde de korunma özelliğinden dolayı, Hasankeyf‟in en önemli yerleşim birimini oluşturmuştur. Kalede yüzlerce iskan yerinin yanında Büyük Saray, Küçük Saray, Ulu Cami gibi tarihi eserler yer almaktadır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 87 Kale Kapısı Kaleye çıkan doğudaki merdivenin başında yer almaktadır. Üzerindeki kitabeden Eyyubiler‟e ait olduğu anlaşılmaktadır. Yolun üst kısmında yer alan diğer kapı ise kısmen yıkılmıştır. Köprü Ortaçağın en büyük taş köprüsüdür. Kesin olmamakla beraber Artuklular tarafından 12. yüzyılda yapıldığı söylenmektedir. Artuklu eseri Malabadi Köprüsü ile benzerliği bu ihtimali güçlendirmektedir. Büyük Saray Kalenin kuzeyinde yer alan ve göçükler altında kalan sarayın kitabesi olmadığından kesin olarak ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Yapının özelliklerinden Artuklu eseri olduğu tahmin edilmektedir. TÜRKĠYE TURĠZM COĞRAFYASI DOĞU ANADOLU BÖLÜM V Bayburt Bayburt Doğu Anadolu‟yu Karadeniz‟e bağlayan Erzurum-Trabzon tarihi İpek Yolu üzerindedir. Kop Dağı geçidi ile Erzurum‟a, Vavuk Dağı geçidi ile Gümüşhane ve Trabzon‟a bağlanır. Çoruh Nehri‟nin kıyısında bulunan şehrin tarihi M.Ö. 3000‟lere kadar uzanır. Bayburt‟ta, Azzi, Ayaşi, Urartu, Kimmer, İskitler, Med, Pers, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu ve Osmanlı idaresi hüküm sürmüştür. Turizm Potansiyeli Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 88 Ören Yerleri ve Müzeler Aydıntepe Yeraltı Şehri Bayburt‟un Aydıntepe İlçesinde yer alan kent, tüf içerisine, yüzeyden 2-2,5 metre derine inen, başka yapı malzemesi kullanılmadan ana kayaya oyulmuş galeriler, tonozlu odalar ve bu odaların açıldığı daha geniş mekanlardan oluşmaktadır. Bayburt Kalesi Zigana ve Kop Dağları‟ndan aşılarak ulaşılan Bayburt Kalesi aynı zamanda Karadeniz‟i Basra Körfezine bağlayan ticaret yolu üzerinde bulunmaktadır. Şehrin kuzeyinde yalçın kayalar üzerinde inşa edilmiş olan kalenin kimler tarafından yapıldığı kesinlikle bilinmemektedir. Kale Türkler tarafından alınmadan önce Roma, Bizans, Arap, Kommenos hakimiyetinde kalmıştır Alternatif Turizm Aktiviteleri Bayburt-Erzurum karayolunun 6‟ncı kilometresinden ayrılarak 16 km. daha yol aldıktan sonra ulaşılan Sırakayalar Şelaleleri, İlin merkez Sırakayalar Köyü‟nün girişinde ve köy içinde olmak üzere iki tanedir. Yayla Turizmi Bayburt ili yaylalar açısından oldukça zengindir. Kop Dağı Turizm Merkezi-Kop Dağı Yaylası, Sultan Murat Yaylası, Aydıntepe, Akbulut, Cumavank, Otlukbeli, Yazyurdu, Yoncalı, Tohnovi, bunlardan bazılarıdır. Avcılık Kara av hayvanları avcılığı olarak özellikle kış mevsimi oldukça uygundur. Maden bucağından itibaren başlayan ve Çoruh Nehri‟nin ana kolu boyunca devam eden Masat Vadisi, bitki örtüsünün elverişli olmasından dolayı av hayvanları varlığı açısından önemlidir. Aydıntepe Ovası, Mormuş Düzü, Düzeker Ovası hem kara avcılığına hem de balıkçılığa uygun bir alandır. Başlıca av hayvanları; toy, tilki, tavşan, keklik, bıldırcın, ördek, ayı, domuz, ve kurttur. Trekking Bayburt ili arazi şekilleri açısından çeşitlilik göstermektedir. Ovaların önemli yer tutmasına karşın yüksek ve sarp dağlar ile bunların oluşturduğu geçitler il topografyasında önem taşır. İli kuşatan Kemer, Kop, Otlukbeli, Divanyolu, Sarıçiçek Dağları 2000-3000 metrenin üzerinde dağlar olup, bu alanlar atlı, dağ ve doğa yürüyüşüne elverişlidir. Olta Balıkçılığı Çoruh Nehri ve muhtelif kolları tatlı su ürünleri balıkçılığına elverişlidir. Masat, Kopuz, Beşpınar, Ozansu, Yoncalı, Yazyurdu, Kılıçkaya ve Çatıksu dereleri alabalık yönünden zengindir. Akarsular dışında göletlerde de kısmen balıkçılık yapılmaktadır. Bu göletlerden; Oruçbeyli, Sakızlı, Saraycık, Danişmend, Eymür, Gökçedere‟de sazan balığı yönünden zengindir. Akarsu Turizmi, Kano ve Rafting Bir kolu Mescit Dağları‟ndan, diğer bir kolu da Otlukbeli Dağları‟ndan çıkarak iki kol halinde ilin sınırları içerisinde Dikmetaş Köyü altında birleşen Çoruh Nehri debi bakımından ülkemizin en önemli akarsularından biri olup, bu özelliği nedeniyle su sporlarına çok Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 89 elverişlidir. Dikmetaş Köyü‟nden başlayarak Çoruh Nehri‟nin il sınırlarımızı terk ettiği Aslandede Köyü‟ne kadar olan kısmında su sporlarından kano ve rafting yapılmaktadır. Kayak Kop Dağı “Turizm Merkezi” ilan edilmiş ve bu merkez üzerinde “Kop Dağı Kayak ve Kış Sporları Merkezi” planlama çalışmaları Turizm Bakanlığı‟nca yapılarak bitirilmiştir. “Kop Dağı Kayak ve Kış Sporları Merkezi” planında mevcut olan kayak evinin bulunduğu alan ile günübirlik tesislerin bulunduğu alanların bir kısmı gerektiğinde yatırımcılara tahsis edilmek üzere İl Özel İdaresi‟nce kamulaştırılmış olup, yol, su gibi alt yapı çalışmaları ve kayak evi inşaatı başlatılmıştır. Mağara Turizmi Helva Köyü Buz Mağarası Masat Vadisi‟nin güneyinde Helva Köyü‟nde yer almaktadır. İl merkezinden 33 km. mesafede hemen köyün yamacında yer alan mağaranın içinde buzdan oluşmuş sarkıt ve dikitleri bulunmaktadır. Köy halkı tarafından değişik zamanlarda soğuk hava deposu olarak kullanılmış olan mağara buz oluşumlarının değişik şekillerini yansıtmaktadır. Tunceli Tunceli İli el değmemiş tabiat güzellikleri, av hayvanları, dağ sporu ve önemli tarihi kalıntıları ile ülkemiz turizmine katkıda bulunabilecek niteliktedir. Yılın dört mevsimi karla kaplı sarp dağları, yalçın kayaları, meşe ormanları, geniş çayır ve otlakları, dağların bağrından fışkıran tortularla olağanüstü renk oyunları yapan şifalı ılıcaları, derin ve berrak akan sularında oynaşan leziz alabalıkları ile Tunceli yurdumuzun en ilginç turistik yörelerinden biridir.İlin kuzey kesiminde bulunan Munzur Dağları ve bu dağların eteğinde takriben 200 km.'lik mesafe içinde kayalardan fışkıran buz gibi sulardan oluşan Munzur Irmağı, Tunceli‟ye hem hayat vermekte hem de doğal güzellik bahşetmektedir. Tunceli ile Ovacık gözeleri arasında akan Munzur Irmağı'nın dar ve derin vadisi milli park sahası olarak koruma altına alınmıştır. Dört mevsimde ayrı güzelliklerin yaşandığı Munzur Vadisi, Mercan Vadisi ve Pülümür Vadisi milli park olarak gezilip görülebilecek nadide yerlerdir. Keban Baraj Gölü kıyısında uzanan ve yeşilin bin bir çeşidi ile işlenmiş meyve bahçesi görünümündeki Pertek İlçesi, doğal güzellikleri ile ün yapmış bir beldedir. Mazgirt İlçesi‟ndeki Bağın Kaplıcaları, tarihi Kaleköyü Harabeleri, Pülümür İlçesi Buyerbaba Yaylaları, görülmeye değer turistik özelliklerindendir. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Pertek Kalesi Pertek İlçesi‟ndeki Pertek Kalesi Mengüçlüler döneminde inşa edilmiştir. Bugün Keban Baraj Gölü altında kalan ve bir ada görünümünde olan kale sivri bir kayanın üzerinde kurulmuştur. Mazgirt İlçesi‟nde Urartu dönemine ait pek çok kale kalıntısı bulunmaktadır. Bunlar Mazgirt Kalesi, Dedebağ, Kaleköyü ve Sağman Kaleleridir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 90 Milli Parklar Munzur Vadisi Milli Parkı Karasu ve Murat çöküntüsü alanları arasında yükselen Munzur Dağlarının jeolojik yapısı, metamorfik, volkanik ve tortul kayaçlardan meydana gelir. Kuzeyde 3300 metreye kadar yükselen bu dağlık alan Mercan ve Munzursuyu vadileri ile büyük ölçüde parçalanmıştır. Milli parkta tepeler ve yamaçlar meşe ormanları ile kaplıdır. Vadi tabanında ise ceviz, kızılağaç, dişbudak, karaağaç, çınar, kavak, söğüt ve çalı türlerinden meydana gelen zengin bir bitki örtüsü görülür. Sarp ve dik yamaçlar ise çıplaktır. Yaban hayatı; kurt, tilki, ayı, kınalı keklik gibi türlerin yanında dağ keçisi, çengel boynuzlu dağ keçisi, vaşak, su samuru, çil keklik, kaya kartalı gibi nadir türlerin de barınmasına imkan sağlamakta; Munzur Vadisi ve Mercan suyunda bol miktarda alabalık bulunmaktadır. İnanç Turizmi Tunceli'de bulunan Yelmaniye Camii, Ulukale Camii, Baysungur Camii, Çelebi Ali Camii, Sağman Camii, Hamidiye Medresesi Osmanlı Dönemi'ne, Eltihatun Camii ile Uzun Hasan ve Eltihatun Türbeleri ise Akkoyunlu Dönemi'ne ait eserlerdir. Alternatif Turizm Aktiviteleri Rafting Tunceli sınırları içerisinde akıp giden Munzur, Pülümür ve Peri suları gerek debileri, gerekse akış hızları itibariyle rafting (kano) sporu yapmaya oldukça elverişli sulardır. Trekking Ovacık İlçesi‟nin kuzeyindeki Munzur sıra dağları ile ilçenin güneyindeki meşelik tepeler, ilin kuzeydoğusunu kaplayan ve yüksekliği 3292 metreye varan Karasu-Aras dağları ile Bağırpaşa dağları dağcılık ve doğa yürüyüşü sporlarına olduğu kadar kayak sporuna da elverişlidir. Yayla Turizmi Tunceli, Doğu Anadolu Bölgesi'nin en dağlık yörelerinden birisidir, ortalama 3000 metrenin üzerindeki dağlar ve üzerlerinde yer alan yaylalar çeşitli bitki örtüleriyle dikkat çekmekte ve yayla turizmi için önemli bir potansiyel oluşturmaktadır. Van Van ve çevresinin coğrafya ve savunma bakımından önemli bir konumu olduğu için çok eski dönemlerden beri yerleşim alanı olmuş, birçok uygarlığın izlerini üzerinde barındırmıştır. Van‟ın tarihi M.Ö 7000 yıllarına kadar uzanmaktadır..M.Ö 3000 yıllarında bölgeye Kafkasya‟dan yayılan Hurri Kültürü egemen olmaya başlamıştır. Beylikler halinde yaşayan Hurrilerin iki büyük Beyliği Uruatri ve Aramu, Asur Krallığı‟nın tehdidine karşı birleşmişler ve M.Ö 900 yıllarında Urartu Krallığı‟nı kurmuşlardır. İlk başkentleri bugün Van Kalesi olarak bilinen Tuşba‟dır. Daha sonra bölgeye Medler, Persler, Makedonyalılar, Partlar, Müslüman Araplar, Bizanslılar sırasıyla egemen olmuş, 1071 Malazgirt Savaşı sonrası ise Selçukluların eline geçen bölge Türkleşmeye başlamıştır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 91 Turizm Potansyeli Ören Yerleri ve Müzeler Van Kalesi Van Kalesi, Van İl merkezi sınırları içerisinde olup, şehir merkezine 5 km. mesafede bulunmaktadır. Urartu kalelerinin görkemlilerindendir. Kalenin uzunluğu 1800 m., genişliği 120 m. gölden yüksekliği ise 80 m.dir.MÖ. 9. yüzyılda Lutupri'nin oğlu I. Sarduri tarafından yaptırılmıştır. Çavuştepe Kalesi Van İl merkezine 25 km. uzaklıkta, Gürpınar İlçesi‟ne bağlı Çavuştepe Köyü‟nde yer almaktadır. Hakkari-Van karayolu üzerindedir. Bol Dağı silsilesinin batı ucuna kurulmuş olan kale; aşağı ve yukarı kalelerden oluşmaktadır. Kale, II. Sarduri tarafından M.Ö. 764-734 tarihleri arasında yaptırılmıştır. Ayanis Kalesi : Van'a 35 km. mesafedeki Ayanış köyündedir. Argişti'nin oğlu Rusa tarafından M.Ö. 645-643 tarihleri arasında yaptırılmıştır. Urartu tarihinin son safhalarının aydınlatılması açısından çok önemlidir. Van Gölü sahiline yakın bir alanda kuruludur. Toprakkale : Van İl merkezinin doğusunda Zimzim Dağları silsilesine bağlı kayalık bir tepe üzerinde yer almaktadır. Kale Urartu Kralı II. Rusa tarafından M.Ö. 685-645 tarihleri arasında yaptırılmıştır. Urartu Krallığı‟nın ikinci başkentliğini yapmıştır. Sarnıç, açık hava tapınağı, kayaya yontulmuş merdivenler bulunmaktadır. İnanç Turizmi Akdamar Kilisesi Gevaş İlçesi sınırları dahilinde Van Gölü içersinde bulunan en büyük adaya ismini veren kilisedir. Adanın güney doğusuna kurulmuş olan kilise sahile 3 km. uzaklıktadır. Günün her saatinde Akdamar Adası'na, sahilde bulunan motorlarla ulaşım sağlanmaktadır. Kutsal Haç adına Vaspurakan Kralı I. Gagik tarafından Keşiş Manuel'e yaptırılmıştır. Kilisenin kuzeydoğusundaki şapel 1296-1336 tarihlerinde; batısındaki Jamaton 1763 tarihinde; güneyindeki çan kulesi 18. yüzyıl sonlarında ilave edilmiştir. Kızıl Cami : Eski Van şehrinin doğusunda Tebrizkapı mahallesinde bulunmaktadır. Sinaniye Cami veya Tebrizkapı Cami olarak da adlandırılmaktadır. Bugünkü caminin minaresi Selçuklu döneminden; cami kısmı ise Osmanlı devrinden kalmadır. Üzerinde kitabe bulunmadığından hangi tarihte yapıldığı belli değildir. Kehrizler: Van'da ilk sulama kanalları ve barajlar M.Ö. 9. ve 6. yüzyıllar arasında Urartular zamanında yapılmıştır. Bunların en önemlisi Menua (Semiramis/Şamran) sulama kanalıdır. Urartu Kralı Menua tarafından yaptırılmıştır. Su kaynağı Gürpınar İlçesi‟nin Yukarı Kaymaz Köyü Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 92 yakınlarında, Başet Dağı'nın Kalkel kayalıklarından doğmaktadır. Van'ın içme suyu bu kaynaktan sağlanmaktadır. Menua/Şamran kanalı dünya mühendisliğinin bir harikası olarak geçtiği yerlere hayat vermiş, işlevini günümüze kadar sürdürmektedir. 51 km. uzunluğundadır. Gürpınar, Edremit ve Van'ı sulayarak güzergahını tamamlar. Alternatif Turizm Aktiviteleri Avcılık Van Bölgesi av hayvanları yönünden zengin olup, her mevsim avlanmak mümkündür. Başlıca av hayvanları arasıda; keklik, ördek, toy, dağ keçisi, tavşan, ayı, ve domuz sayılabilir. Yörede olta balıkçılığı da gelişmiştir. Dağcılık Van-Süphan Dağı 4058 m. Doğu Anadolu'da Van gölünün kuzeyinde Adilcevaz – Erçiş ve Patnos arasında yükselir. Tırmanış için en uygun zaman haziran, temmuz, ağustos, eylül aylarıdır. Sönmüş bir volkan olan Süphan Dağı, Anadolu'nun üçüncü yüksek doruğudur. Doruk bir örtü buzulu ile kaplıdır. Ornitoloji Kılıçgaga (50 çift) ve büyük cılıbıtla önemli kuş alanları statüsü kazanır. Önemli sayıda kara boyunlu batağan (maks. 4430) ve angıt (maks. 5600) gözlenir. Bitlis Kuruluşu M.Ö. 2000 yıllarına kadar uzanan Bitlis, Urartu, Pers, Makedonya Krallığı, Roma ve Bizans dönemlerini geçmişinde barındıran eski bir yerleşim merkezidir. Halife Hz. Ömer zamanında (641) İslamiyetle tanışan Bitlis; Emeviler, Abbasiler ve Mervanilerin yönetiminde kalmış, 1071 yılında Türklerin Anadolu‟ya girişinden itibaren de çeşitli Türk Beyliklerinin idaresine girmiş, Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise (17, 18 ve 19. yüzyıllarda) bölgenin kültür ve sanat merkezi olmuştur. Dönemin medrese, cami, külliye, han ve hamam gibi yapıları, ilimizin geçmişteki o parlak döneminin kanıtı olarak halen ayakta durmaktadır. Güneyden Siirt, batıdan Muş, kuzeyden Ağrı illeri ve doğudan Van Gölü ile çevrelenen Bitlis, kaleleri ve Türk İslam eserleriyle önemli bir kültürel ve turistik merkezimizdir.İlin doğusunda bulunan Süphan 4058 metre ile Türkiye‟nin ikinci büyük dağıdır. Süphan dağı üzerinde 400 metre çapında krater bir göl bulunmaktadır. İlin diğer bir önemli dağı da 3050 metre olan yüksekliğinde olan ve üzerinde Türkiye‟nin en büyük krater gölü bulunan Nemrut Dağı‟dır. Bu eşsiz doğal yapısı ile Bitlis, kış turizmi ve dağ- doğa yürüyüşleri için çok uygun bir ortama sahiptir. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Bitlis Ahlat Müzesi Ahlat Müzesi 1970 yılında teşhire açılmıştır. Müzede daha çok 1965-1991 yılları arasında Çifte Hamam, Zaviye ve Ulu Cami'de yapılmış kazılarda çıkarılan eserler, Seçuklu Dönemine ait figürlerle bezeli seramik buluntular sergilenmektedir. Adilcevaz Kalesi Van Gölü kıyısında sarp kayalar üzerinde kurulmuş olup, kesme taşlardan yapılmıştır. Azerbaycan şahlarından İran Şahı Tacettin Alişan tarafından yapılmıştır. İç ve dış kale olmak Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 93 üzere iki kısımdan meydana gelir. 38 kulesi bulunan kalenin içinde, 70 ev ile Süleyman Han Camii, cephane mahzeni, buğday ambarları, su sarnıçları, mehterhane kulesi ve kale muhafızı anlamına gelen Dizdar‟ının bulunduğu kaynaklardan anlaşılmaktadır Termal Turizm Fay hattı üzerinde bulunan Bitlis merkez ve çevresinde sayısız kaplıcaya rastlanır. Bunlardan bazıları; Güroymak (Çukur) Kaplıcası, Ilıcak (Germav) Kaplıcası, Nemrut Dağı Kaplıcası, sıralanabilir. Alternatif Turizm Aktiviteleri Avcılık ve Olta Balıkçılığı Kara hayvanlarının bol bulunduğu ilde Tatvan-Reşadiye civarı ile Bitlis-Sarıkonak civarı en elverişli av alanlarıdır. Balık avcılığı açısından ise; Van Gölü, Nazik Gölü ve Aygır Gölü ön plana çıkan turistik değerlerdir. Trekking Dağ-doğa yürüyüşleri açısından ilde Nemrut ve Süphan Dağları ilk sıralarda yer alırlar. Kayak Merkezi Bitlis Kent Merkezi‟nde kayak tesisleri bulunmaktadır. Van Gölü Sodalı ve tuzlu suyu olan Van Gölünün yarısı Bitlis sınırları içerisinde yer almaktadır. Ahlat, Adilcevaz ve Tatvan ilçeleri Van Gölü kıyısında kuruludur. Kıyılarda pek çok plajın yanı sıra konaklama, yeme-içme tesisleri bulunmaktadır. Yüzölçümü olarak Türkiye‟nin en büyük gölüdür. Nemrut Dağı ve krater gölleri İlin kuzeyinde, Tatvan İlçesi‟nin sınırları içerisinde yer alan ve yüksekliği 2935 m. olan Nemrut Dağı, volkanik bir dağdır. Bir doğa harikası olan Nemrut Dağı‟na her yıl özellikle yaz aylarında çok sayıda yabancı ve yerli turist çıkmaktadır. Nemrut Dağı krater alanı içerisinde yer alan Nemrut Gölü, büyüklük bakımından ülkemizin birinci , dünyanın ise ikinci en büyük krater gölü unvanına sahiptir. Bitlis'e 27 km., Tatvan'a ise 13 km. uzaklıkta bulunan dağa Tatvan - Çekmece Köyü ve Ahlat -Serinbayır köyü yollarından otomobille rahatlıkla çıkılabilmektedir. Ağrı 1650 metre yüksekliğindeki bir yaylada yer alan Ağrı, ismini yanında heybetle görünen dağdan almaktadır. Türkiye‟ye en tepeden bakabileceğiniz ve ülkenin doğuya açılan kapısı konumundaki Ağrı, tarih boyunca çok sayıda kavim ve medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Ağrı ili, yazın dağcılık ve doğa yürüyüşüne, kış mevsiminde kayak sporuna elverişli parkurlara sahip efsanevi dağı ile doğunun turizm merkezleri arasındadır. Ağrı ili çeşitli dönemlerde birçok savaşa sahne olması münasebetiyle tarihi eserler ve turistik zenginlikler bakımından Türkiye‟nin en önemli turistik şehirlerinden biridir. Türkiye‟nin en yüksek dağı ve Nuh Tufanı ile devamlı kamuoyu gündeminde kalan Ağrı Dağı, eşine az rastlanan Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 94 manzaralı Balık Gölü, geniş ve zümrüt yeşili ovaları, bu ovaları sulayan ırmakları, yaylaları ve dere boyları ile Ağrı ayrı bir güzelliğe sahiptir. Ağrı Dağı, İshakpaşa Sarayı, Meteor Çukuru, Diyadin Kaplıcaları, Kudret Köprüsü, Meya Mağaraları, Balık Gölü, Anzavur Tepe , Toprakkale görülmeye değer turizm varlıklarıdır. Doğubeyazıt, Gürbulak Gümrük Kapısı ve buradaki açık pazar yeri, turizm yönünden ayrı bir önem arzetmektedir. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler İshak Paşa Sarayı İstanbul Topkapı Sarayı'ndan sonra son devirde yapılmış sarayların en ünlüsüdür. Doğubeyazıt İlçesi'nin 5 km. doğusunda, dağın yamacındaki bir tepe üzerine kurulan Saray, Osmanlı İmparatorluğu'nun Lale Devrindeki son büyük anıt yapısıdır. 18. yy. Osmanlı mimarisinin en belirgin ve seçkin örneklerinden olduğu kadar, sanat tarihi yönünden de değeri büyüktür. Sarayın Harem Dairesi Takkapı kitabesine göre yapılış tarihi Hicri 1199, Miladî 1784'tür. Termal Turizm Dambat Çermiği ve Maden Suyu Ağrı‟ya 5 km uzaklıktaki Yolluyazı (Dambat) Köyünde, Murat Nehrinin kıyısındadır. Yerden fışkıran su kükürtlüdür. Yara, çıban, sivilce gibi deri hastalıkları ve romatizma için şifalıdır. Diyadin Kaplıcaları Diyadin ilçesinin 5 km güneyindedir. Köprü, Yılanlı ve Davut Çermikleri adlarını alan üç sıcak kaynaktan oluşur. Deri hastalıkları ile enfeksiyonlara bağlı romatizmal hastalıklara iyi geldiği bilinen bir gerçektir. Kaplıcalar Diyadin‟in 7 km güneyindedir. Sezon süresince devamlı dolmuş seferleri yapılan kaplıcalarda 150 yatak kapasiteli turistik bir otel bulunmaktadır. İnanç Turizmi Beyazıt Eski Camii (Cami-i Gevher Digar) Beyazıt Kalesinin güney eteğinde Birinci Selim tarafından yaptırıldığı kabul edilen camidir. Caminin yer aldığı vadi yamacı düzeltilerek duvar örülmek suretiyle düz bir platform oluşturulmuş ve üzerine bina inşa edilmiştir. Kesme taştan inşa edilen cami 15x15 boyutlarında kare planlı ve tek kubbelidir.. Karagöz Kilisesi Tutak ilçesinin 26 km batısındaki Dayıpınarı Köyü yakınında kayalar oyulmak suretiyle yapılmış bir yeraltı kilisesidir. Alternatif Turizm Aktiviteleri Dağcılık Ağrı Dağı Yılın hemen her mevsiminde iç ve dış turizme açık olan Ağrı Dağı özellikle dağcılık ve turizmi yönünden büyük ilgi toplamaktadır. Ayrıca yurdumuzun en yüksek noktası olması, ihtişamlı görünümü, eşsiz doğal güzellikleri ve Nuh'un Gemisi'nin izlerini taşıması itibari ile de Ağrı Dağı büyük ilgi çekmektedir. Tepesinden karın hiç eksik olmadığı dağ çeşitli Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 95 ülkelerden her yıl ortalama 4.000‟e yakın turist çekmektedir. Gerek yerli gerekse yabancı ekipler tarafından her yılın yaz aylarında dağ eteklerinde kamplar kurulmakta, ve tırmanma turları düzenlenmektedir. Ağrı Dağı‟nın özelliklerini ve tırmanış yollarını bilen, dağcılık eğitimi almış rehberler turistlere yardımcı olmaktadırlar. 5.165 metre yüksekliğindeki Büyük Ağrı ile 3925 metre yüksekliğindeki Küçük Ağrı‟nın 15 km güneybatısında Ağrı İli'nin Doğubeyazıt İlçesi yer almaktadır. Büyük ve Küçük Ağrı Dağlarını 2.678 metre yüksekliğindeki Serbulak Geçidi ayırmaktadır. İlin güneyinde yer alan Süphandağı, Aladağ ve Tendürek dağları İlin dağcılık ve doğa yürüyüşleri alanındaki potansiyel ver önemini ortaya koyar mahiyettedir. Meteor Çukuru Alaska‟daki meteor çukurundan sonra Dünyanın 2. büyük göktaşı çukurudur. Gürbulak hudut kapısı ile Sarıçavuş Köyü arasında İran sınırına 2 km kadar mesafededir. 70-80 yıl önce düşen bir Göktaşı tarafından oluşturulan Meteor Çukuru 35 metre genişliğinde ve 60 metre derinliğindedir. Balık Gölü Doğubeyazıt'a 60 km mesafede Suluçam Nahiyesi sınırları içinde yer alan Alabalıkları ile ünlü bir göldür. Göle yılın her mevsiminde ulaşmak mümkündür. Bir set gölü olan Balık Gölü 2.241 metre yükseklikte olup Türkiye‟nin en yüksek göllerinden biridir. 24 kilometrekarelik bir alana yayılmış olan göl, Ağrı Dağı'ndan kaynaklanan bir akarsuyun önünü lavların tıkaması ile oluşan bir set gölüdür. Mağara Turizmi Meya Mağaraları Kayalar oyularak barınma, ibadet ve diğer yaşamsal faaliyetlerin gerçekleştirilmesi amacına yönelik olarak yapılmış mağaralardır. Eski bir yerleşim merkezi olan bu mağaralar bütüm olarak ele alındığında adeta bir anıt kent niteliğinde olup değişik inanç ve kültürlerin izlerini taşımaktadırlar.. Buz Mağarası Küçük Ağrı Dağı eteğinin bittiği düzlükte bulunmaktadır. Doğubeyazıt-Gürbulak transit yolunda Hallaç Köyü yolu sapağına 3 km mesafededir. Örneğine çok az rastlanabilecek doğal bir anıt durumundaki mağara toprağın 15-20 metre derinliğinde yer almakta olup 100 metre uzunluğa ve 50 metre genişliğe sahiptir. Ardahan Doğu Anadolu bölgesinin kuzeydoğu köşesinde yer alan İl, kuzey ve doğuda Gürcistan, güneydoğuda Ermenistan, güneyde Kars, güneybatıda Erzurum, batıda Artvin illeriyle çevrilidir.İl topraklarının büyük bir kısmı 2,000 metreden yüksektedir. Kuzey kesimini Yalnızçam dağları, güneybatı kesimini de Allahuekber dağları çevirir. Kuzeydoğu kesiminde Keldağ'ın (3,033 metre) ve doğu kesiminde Akbaba dağının (3,026 metre) yer aldığı Ardahan ilinin en yüksek noktası güney kesimindeki Kısır Dağı'nın 3,197 metreye eriştiği doruğudur.İlin orta kesiminde uzanan yüksek düzlüklere Ardahan yaylası denir. Karlar eridikten sonra yemyeşil çayırlarla kaplanan bu yayla önemli hayvan otlatma alanıdır. Ardahan ilinden doğan akarsular Türkiye sınırları dışındaki Hazar Denizi'ne dökülür. Bu akarsulardan başlıcası Kura Irmağı'dır.Ardahan ilinde iki doğal göl vardır. Bunlardan Çıldır Gölü'nün kapladığı alan 120 km2'dir. Daha kuzeydeki Aktaş Gölü'nün yüzölçümü ise 14 Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 96 km2'dir. Hazapin Gölü adıyla da anılan Aktaş Gölü'nün doğu yarısı Gürcistan sınırları içerisindedir. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Posof Kalesi /Savaşır Kalesi Posof İlçesi'ne bağlı Savaşır (Cancak) Köyü'nün güneydoğusunda, üç yanı vadi ile çevrili, dil biçiminde sivri bir tepe üzerine konumlandırılmıştır. Posof'a girmeden vadide ve vadiye hakim tepe üzerinde kale kalıntısı bulunmakta ve 'Mere Kalesi' olarak anılmaktadır. Kale kalıntılarının duvar tekniği Osmanlı dönemi yapıların özelliklerini gösterdiği gibi, kapladığı alan itibariyle de Osmanlı kervansaraylarının büyüklüğüne işaret eder. Posof'un Gürcistan'la sınır köyünde bulunan 'Çaksu Kalesi' de Posof'un, Gürcistan'dan gelen yol üzerindeki stratejik mevkiini oluşturmaktadır. Alternatif Turizm Aktiviteleri Ornitoloji Araş Havzasında bulunan Ardahan Ormanı, bir tuz gölü olan Aktaş Gölü ve tatlı su gölü olan Çıldır Gölünde değişik türde kuşları gözlemlemek mümkündür. Çıldır Gölü İl Merkezine 45 km uzaklıkta bulunan göl; deniz seviyesinden 1956 m yükseklikte ve 25 km2 lik bir alanı kaplamaktadırÇıldır gölü kışları çok soğuk geçtiği için Kasım ayı sonlarında donmakta ve buz derinliği 1 m'yi aşmaktadır. Kış Turizmi Kış turizmi için ideal bir iklime sahip olan Ardahan‟da kış turizminin geliştirilmesi amacıyla, 1998 yılı içinde Yalnızçam Uğurludağ‟da kış sporları ve yayla turizmi amacıyla altyapı çalışmaları başlatılarak, Ardahan‟a önemli bir tesisin kazandırılması aşamasına gelinmiştir. Elazığ Elazığ, Doğu Anadolu‟da tarihi Harput Kalesi‟nin bulunduğu tepenin eteğinde kurulmuş bir şehirdir. Mevcut tarihi kaynaklara göre Harput‟un en eski sakinleri M.Ö. 2000 yıllarından itibaren Doğu Anadolu‟ya yerleşen Hurrilerdir. Harput ve çevresi, 26 Ağustos 1071 Malazgirt muharebesinden sonra 1085 yılında Türklerin eline geçmiştir. Tarihi ve kültürel varlıkları nedeniyle yerli ve yabancı ziyaretçileri çekmekte, çevresinin akarsu ve göllerle çevrili oluşundan dolayı da özellikle doğa harikası Hazar Gölü ziyaretçilere dinlenme imkanı sağlamaktadır. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Harput Kalesi (Süt Kalesi) Tarihi Harput şehrinin güneydoğusunda, Elazığ Ovası‟na egemen bir konumda bulunan kalenin Urartular döneminde inşa edildiği bilinmektedir. Kalenin Roma Bizans ve Araplar‟ın eline geçtiği tarihi belgelerde mevcuttur. 1115 yılında Artukoğlu Belek Gazinin kaleyi Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 97 almasından günümüze kadar kalede 1205 yılında ilk kez Artuklu hükümdarı Nizamettin İbrahim tarafından, 1370 yılında Dulkadiroğlu İbrahim tarafından, 1465 yılında Akkoyunlu hükümdarı Bahadır Han tarafından onarım yapıldığı bilinmekte olup, kale duvarındaki örme tekniği, Osmanlı döneminde yeniden onarıldığını göstermektedir. Alternatif Turizm Aktiviteleri Hazar Gölü Elazığ‟a 22 km. uzaklıkta, Elazığ - Diyarbakır karayolu güzergahında olup, Hazar Baba ve Astar Dağları arasına sıkışmış tektonik bir göldür. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi‟nin kendine has plajları olan, su sporları ve balık avcılığı yapılan ve Avrupa Çevre Eğitim Vakfı tarafından iki plajına Mavi Bayrak verilen, en önemli gölüdür. Keban Baraj Gölü Türkiye‟nin en büyük yapay gölüdür. Doğal göllerimiz arasında 675 km karelik alanıyla üçüncü sırada yer almaktadır. Gölün Murat Vadisi boyunca uzunluğu 125 km.dir. Keban Baraj Gölü‟nde su avcılığı ve balık üretimi yapılmaktadır. Ayrıca tarım arazilerinin sulanmasında da yaralanılmaktadır. Trekking Elazığ‟ın güneydoğusunda bulunan 2347 metre yükseklikteki Hazar Baba ve doğusunda bulunan 2171 metre yükseklikteki Mastar Dağları (Hazar ve Keban Baraj Göllerini gözlemek mümkündür) hem seyir tepesi konumunda olmaları, hem de zengin flora-fuana yapıları ve yaz aylarına kadar sinelerinde kar tutmaları nedeniyle dağ ve doğa yürüyüşleri için ideal yerlerdir. Bu dağlarda dağ-doğa yürüyüşleri hemen hemen her yıl gerçekleştirilmektedir. Olta Balıkçılığı Elazığ İl merkezinde değişik tarihlerde düzenlenen etkinlikler kapsamında bisikletli halk yürüyüşü faaliyeti ile Keban Baraj Gölü kıyılarında sportif amaçlı amatör olta balıkçılığı ve her yıl Hazar Gölü‟nde Temmuz ve Ağustos aylarında Su Sporları Şenliği etkinliği de gerçekleştirilmektedir. Mağara Turizmi Buzluk Mağarası Buzluk Mağaraları tarihi Harput beldesinin kuzeydoğusunda Elazığ‟a 11 km. uzaklıktadır. Mağaranın tarihinin, Harput‟un tarihi kadar eski olduğu, Harput‟un ilk sahipleri olan Urartular dönemine kadar uzandığı salnamelerden bilinmektedir. Mağarada, jeomorfolojik yapısı; klimatolojik şartlar ve hava sirkülasyonu özelliğinden dolayı yaz ayları içinde doğal olarak tabakalar, sarkıt ve dikitler halinde hatta bazı kısımlarında bal peteğini andıran buz tabakaları, kış aylarında ise tam tersine sıcak hava oluşmaktadır. Erzincan Doğu Anadolu Bölgesi‟nde Fırat‟ın yukarı kısmında yer alan Erzincan, Anadolu‟nun en eski kültür merkezlerinden birisidir. Asur kaynaklarında geçen Zuhma, yörenin bilinen en eski adıdır. Evliya Çelebi‟nin "cennet bağı gibi bir yer olup, nice bin padişah burayı elde etmek için uğraşmıştır" sözleri, Erzincan‟ın çeşitli kavimler arasında sürekli el değiştirmesine işaret Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 98 etmektedir.M.Ö 2000‟lerde bölgedeki Hurri hakimiyeti sona ermiş, yerlerini Hayaşlılar doldurmuştur. Tarihi İpek Yolu güzergahında yer alan kent Hitit, Urartu, Med, Pers, Hellen, Roma egemenliğinde kalmış, Malazgirt Zaferi‟nden sonra Türk ve Osmanlı hakimiyetine geçmiştir.Erzincan İli dağlar ve platolarla kaplıdır, 1000 rakımın üstünde doğal güzellikleriyle, deniz-kum-güneş üçlemesi dışında alternatif arayanlar için son derece uygundur. Ayrıca doğa sporları turizminde İl‟in taşıdığı potansiyel fevkaladedir. Erzincan kültürel zenginliği, coğrafyası, mutfağı ve alışveriş olanakları ile tam bir turizm cennetidir. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Altıntepe Antik Kenti Şehir merkezine 15 km. uzaklıkta, Erzincan-Erzurum karayolunun 100 m. kuzeyinde yer almaktadır. Günümüze kadar ulaşabilmiş en sağlam Urartu şehirlerinden birisidir. MÖ. 8. yüzyıla ait eserler arasında, fildişi ve madeni eşyalar, miğfer ve kalkanlar, seramikler ve duvar resimleri bulunmaktadır. İnanç Turizmi Abrenk Kilisesi Tercan İlçesi‟nin Üçpınar Köyü yakınlarında bulunan kilisenin giriş kapısı üzerinde 1854 tarihi geçmektedir. Kilise ile birlikte bir şapel ve iki tane de dikili taş bulunmaktadır. Bu taşlar mimarisi ve bezemesiyle dikkat çekip XII. yüzyıldan sonra Selçuklu Prensi Nasurettin dönemiyle tarihlenen kitabeler taşırlar. Termal Turizm Ekşisu (Böğert Maden Suyu) İl merkezine 11 km. uzaklıktaki bölgede bulunan ve Ekşisu adı verilen böğert maden suyu, sağlık yönünden oldukça önem taşımaktadır. Maden suyu; anemi, karaciğer, mide, bağırsak ve safra yolları hastalıklarına iyi gelmektedir.. Alternatif Turizm Aktiviteleri Munzur‟un sıradağ olması avantajı ile uzun bir iniş pistine sahip kayak merkezi yapılabilir. Doğal yapısı dağcılık sporu için elverişli özelliklere sahip Erzincan‟ın ayırıcı bir başka yanı da, Türkiye‟de "donmuş şelale tırmanışı" nın yapılabileceği tek kent olması. Bunların yanısıra çılgın debisiyle Fırat‟ta rafting, Göyne Barajı‟nda su kayağı yapmak mümkündür. Kemaliye ve çevresinin vahşi doğası mağaracılık ve kanyon turlarına olanak tanırken, yine Munzur dağlarında trekking, kaya tırmanışı, dağ bisikleti, yamaç paraşütü gibi sporlar için son derece elverişli bir doğal ortam vardır. Otlukbeli Gölü Otlukbeli Gölü‟nün en önemli özelliği çanağının ve oluşumunun göl türleri içerisinde günümüze kadar bilinenlerin içerisinde dünyada tek tip oluşudur. Göl, bu özelliğinden dolayı doğal anıt olarak nitelendirilmektedir. Otlukbeli Gölü, Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı ile doğal sit alanı ilan edilerek, koruma altına alınmıştır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 99 Girlevik Çağlayanı Erzincan'ın 29 km güneydoğusunda Çağlayan Beldesi‟nde bulunan şelale, doğal serinliği ve güzelliği ile ünlü bîr mesire yendir. Suyun kışın donmasıyla oluşan sarkıtlarda tırmanıcılık, yazın soğuk sularında serinleme imkanı sunan Girlevik Çağlayanı, birçok yerli ve yabancı turisti bölgeye çekmektedir. Avcılık Erzincan İli, av kaynaklan ve av türü bakımından zengindir. Tilki, sansar, kınalı keklik, kum kekliği, tavşan, ada tavşanı, bıldırcın, kaya güvercini, tahtalı, üveyik, yaban ördekleri, sakarca kazı, kızkuşu, karatavuk, kurt, yaban domuzu gibi av hayvanları bulunmaktadır. Yamaç Paraşütü İlde merkez Küçük Çakırman Köyü mevkiinde ve Yaylabaşı Beldesi Ergan Tepesi‟nde yapılmaktadır. Rafting ve Su Kayağı Erzincan İl merkezine 40 km. mesafede Fırat Nehri‟nin bir kolu olan Karasu üzerinde, Sansa deresinde rafting sporu yapılmaktadır. Rafting parkuruna ulaşım kolay olup, Erzincan-Erzurum karayolu üzerindedir. Genellikle mayıs-haziran aylarında yapılmaktadır.Su kayağı Erzincan Barajı‟nda ve Tercan İlçesi Tercan Baraj Gölü‟nde yapılmaktadır. Erzincan Barajı şehir merkezine 16 km. mesafede, şehrin güney-batısındadır. Erzurum M.Ö 4.900 yıllarına kadar tarihlendirilen bazı bulgulara göre, Doğu Anadolu'nun en büyük ili olan Erzurum' un, tarihin ilk dönemlerinden beri bir yerleşim bölgesi olduğu anlaşılmaktadır.Erzurum ili Doğu Anadolu Bölgesi‟nin kuzeydoğu kesiminde yer alan Erzurum-Kars Bölümünün batı yarısını o1uşturur. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Yakutiye Medresesi Türk İslam Eserleri Ve Etnografya Müzesi Müzede bölge kültürü ve sanatı ile ilgili etnografik nitelikli eserler sergilenmektedir.Medrese taç kapısında bulunan kitabeye göre, İlhanlı Hükümdarı Sultan Olcayto zamanında Gazanhan ve Bolugan Hatun adına, Cemaleddin Hoca Yakut Gazani tarafından Hicri 710 (milâdi 1310) yılında yaptırılmıştır. Rüstempaşa Bedesteni Muntazam kesme taştan yapılmış olan Rüstem Paşa Bedesteni, iki katlıdır. Kanuni Sultan Süleyman'ın Sadrazamı Rüstempaşa tarafından yaptırılmış olan bedesten 1970 yılında restore edilmiştir. Çifte Minareli Medrese Anadolu'nun Selçuklu dönemine giren; avlulu, 2 katlı ,4 eyvanlı medrese tipinin anıtsal bir örneğidir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 100 İnanç Turizmi Lala Mustafa Paşa Camii Günümüz Erzurum'un merkezini oluşturan cami, Erzurum'da ilk Osmanlı camisidir. Kitabesine göre 1562 yılında Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır. Mimarbaşı Koca Sinan'ın eserlerinin listesini veren Tezkirelere göre caminin mimarı Sinan'dır. Ovşank Kilisesi Üzerindeki kitabeye göre, Bagratlı Hanedanlığı döneminde, 961 yılında, 3. Adernese tarafından yapımı başlatılmış, 966 yılında Magistas Bagrat tarafından tamamlanmıştır. Alternatif Turizm Aktiviteleri Rafting Erzurum‟un İspir ilçesi sınırlarından geçen Çoruh Nehri rafting yapmaya en elverişli akarsulardan birisidir. Derin kanyonları ile ilgi çeken Çoruh, her yıl turistlerin akınına uğrar. Bayburt'ta doğan ve Erzurum'un İspir ilçesi sınırlarından geçip Artvin'in Yusufeli İlçesi'ne uzanan, oradan da Batum'a vararak Karadeniz'e dökülen 466 km uzunluğundaki Çoruh Nehri, rafting sporu yapmak isteyenlerin uğrak yeridir. El değmemiş bakir güzellikleri ve doğal yapısıyla raftingçilerin gözde merkezlerinden biri olan Çoruh Nehri, özellikle yaz aylarında yabancı sporcuların akınına uğramaktadır. Suyu en hızlı akan nehirlerimizin başında gelen Çoruh'ta “1993 Dünya Rafting Şampiyonası” yapılmıştır. Trekking Erzurum‟un kuzeyinde yer alan Dumlu Dağları üzerinde yabancı turistler tarafından günü birlik doğa yürüyüşleri yapılmaktadır. Bu yürüyüşe gidenler üç saatlik bir yürüyüşle Dumbu Baba diye adlandırılan ve Fırat Nehri‟nin önemli kollarından biri olan Karasu‟nun kaynağı durumundaki soğuk su gözesine varırlar, burada bir süre dinlenen ziyaretçiler dönüş yürüyüşüne Kırkgöze Köyü üzerinden yaparlar. Buna benzer dağ yürüyüşleri Erzurum‟un güneyinde bulunan Palandöken Dağları üzerinde de yapılmaktadır. Kış Turizmi Türkiye, Alp - Himalaya Sıradağları üzerinde, yüzölçümünün yaklaşık yarısının (%55'i), 1500 - 3000 m. yükseklikte dağlık alanların kapladığı bir ülke görünümündedir. Bu sıradağlarının ülkemizdeki uzantıları Beydağları, Toroslar, Bolkarlar, Aladağlar, Munzurlar, Cilo ve Sat Dağları ile Kaçkarlar, Alpler ile aynı zaman diliminde oluşmuşlar, aynı yükseltide ve aynı floraya sahiptirler. Ama büyüklükleri bakımından Alplerin 2 - 3 katıdırlar. Üstelik ülkemiz dağlarında Alplerde olmayan Nemrut, Süphan, Ağrı, Erciyes, Hasan Dağı gibi volkanlar vardır. Palandöken Kayak Merkezi Doğu Anadolu Bölgesi'nde, Erzurum şehrinin güneybatısında, şehir merkezine 5 km. uzaklıkta, Palandöken Dağı‟nın kuzey yamaçları üzerinde yer almaktadır.Kayak Merkezi, özel araç veya otobüsle kent merkezine 10, havaalanına ise 20 dakika mesafededir. "150 gün/yıl" süreli bir kayak mevsimine sahiptir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 101 Termal Turizm Pasinler Kaplıcası İl merkezine 43 km uzaklıktadır. Tuzlu, bikarbonatlı, alkalin ve toprak alkalin, termal olan sular, mide, bağırsak, karaciğer, safra kesesi, metabolizma hastalıklarına ve diabete iyi gelir. Kaynağın çevresinde turistik tesislerle, banyolar vardır. GümüĢhane Doğu Anadolu ile Karadeniz Bölgesi arasında bir geçiş bölgesi oluşturan Gümüşhane‟nin tarihi M.Ö 1500‟lere uzanır. Trabzon ve İran arasındaki tarihi ticaret yolu üzerinde kuruludur. Meyvelikler ve yabani güller içinde, Trabzon ve Erzurum arasında, tabii bir mola noktasıdır. Türkiye‟nin yaylalar açısından en zengin şehirlerinden biridir.Gümüşhane yöresinin bilinen ilk halkı M.Ö 1500‟lerde yaşayan Azzi ve Hayaşalardır. 1461 de bütünüyle Osmanlıların eline geçen Canca diye anılan yöreye, 1534 de madenlerinin zenginliğinden dolayı Gümüşhane adı verilmiştir. Birçok medeniyete sahne olan Gümüşhane en son 1461 de Fatih Sultan Mehmet ile Osmanlı yönetimine girmiştir. Gümüşhane Doğu ve Orta Anadolu hazinesini besleyen zengin altın ve gümüş yataklarına sahiptir. Bu ekonomik canlılık gümüş yataklarının kapatılmasına kadar devam etmiştir. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Artabel Gölleri Tabiat Parkı Gümüşhane ili Torul ilçesi Gülaçar Köyü'nden geçen Artabel Deresi membaında bulunan ve yörede Yıldız Gölleri, Beş Göller, Karanlık Göller gibi adlarla alınan krater gölleri Gümüşhane il merkezine yaklaşık 60 km. uzaklıkta bulunmaktadır. Santa Harabeleri Yağmurdere Bucağı sınırları içerisinde olup merkez ilçeye 90 km. uzaklıkta yer almaktadır. Yerleşimi 17. yüzyılda kurulduğu sanılmaktadır. Santa yerleşimi 9 mahalleden ve 300‟ü aşkın yapıdan oluşmaktadır. Tarihi eser kaçakçıları tarafından oldukça yoğun tahribata uğramıştır. Yerleşmede çıkartılan birçok tarihi eseri yurt dışına kaçırıldığı binilmektedir. Satala (Sadak Yerleşim) Satala (Sadak Yerleşimi) Kelkit ilçesinin 17 km. güneydoğusunda bulunmaktadır. Bugünün Sadak Köyü antik devirde (Satala adını taşıyordu.) Sadak Köyünün eski Roma İmparatorluğu‟nun doğudaki en önemli askeri ordugah olduğu sanılmaktadır. Alternatif Turizm Aktiviteleri Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 102 Mağara Turizmi Karaca Mağarası İlin 17 km. kuzeybatısında, Torul İlçesi‟ne bağlı Çebeli Köyü sınırları içindedir. Denizden 1550 metre yükseklikte bulunan mağaranın damlataşı şekilleri, sarkıtları, dikitleri, sütunları, bayrak şekilleri, org desenli duvarları, mağara çiçekleri, incileri ve traverten basamakları eşine az rastlanır güzelliklerdendir. İnanç Turizmi Süleymaniye Camii Eski Gümüşhane'de bilinen altı camiden ancak bir tanesi sağlam olarak durmakta, diğerleri ise yıkık veya harabe durumunda bulunmaktadır. Sağlam olarak duran ve ibadete açık olan camii Kanuni Sultan Süleyman'ın emriyle yaptırılan Süleymaniye Camii'dir. Evliya Çelebi (1647) ise Seyahatnamesinde on bir mihraptan bahsetmektedir Santa Cınganlı Kilisesi Merkez Yağmurdere Bucağı Santa Yaylası‟ndadır. 1870 yılı yapımı olduğu sanılmaktadır. Yapı 19. yüzyılın son çeyreğinde Bizans mimari üslubuna göre yapılmıştır. Iğdır Iğdır ile ilgili olarak bugüne kadar yapılan çeşitli arkeolojik ve prehistorik (tarih öncesi) araştırmalar, bölgedeki yerleşmelerin insanlık tarihi kadar eski olduğunu, bölgenin bir çok medeniyete ve uygarlığa ev sahipliği yaptığını ortaya koymaktadır. Iğdır Ovası‟nda bulunan kara obsidiyen taş aletlerle, çakmak taşından yapılmış aletler, mezolitik (yontma taş) devrin bölgede de yaşandığını göstermektedir. Bölgenin ilk yerleşik kavmi, M.Ö. 5000-4000 yıllarında Orta Asya‟dan geldikleri kabul edilen, bugünkü Azerbaycan, Sürmeli Çukuru ve Doğu Anadolu‟da yerleştikleri sanılan Hurriler'dir. Hurriler'den sonra, Mitanniler, Asurlar, Kimmerler, Medler, Persler, Sümerler ve gibi kavimlerin Orta Asya‟dan gelerek Ağrı Dağı yamaçları, Aras Nehri Havzası ve Doğu Anadolu‟da ikamet ettikleri sanılmaktadır. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Harmandöven Kervansarayı Iğdır il merkezini Asma Köyü'ne bağlayan yolun 25. kilometresinde aynı adı taşıyan mezranın yakınında bulunmaktadır. Bu kervansaray, 12. yüzyıl Selçuklu taş işlemeciliğinin en güzel örneklerindendir. Ağrı Dağı Türkiye'nin en yüksek dağı olup, İran ile Iğdır arasında sınır teşkil etmektedir. Yüksekliği 5165 metredir ve eski bir volkanik dağdır. 1188 km‟lik alan işgal etmektedir.Ağrı Dağındaki buzul oluşumu ve morfolojisi bakımından Türkiye'nin en önemli ve en çok ilgi çeken bölgesidir. Kars Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 103 Kars Doğu Anadolu‟da ülkemizin en doğusundaki ve aynı zamanda karasal iklim dolayısıyla da en soğuk illerinden birisidir. Ancak mekanın bu olumsuzluğu ilin sanayi gelişmesinde nispeten olumsuz olmuş olsa da il turizm potansiyeli açısından bölgenin başlıca illerinden birisidir. İl ülkemizin başlıca kış turizm merkezlerinden birisidir ve yapılacak yatırımlarla bu alanda daha da gelişebilir. Bunun yanı sıra kültür turizmi açısından da tarihin çok eski devirlerine uzanan antik kalıntıları ve ören yerleri ile önde gelen kültür turizmi merkezlerinden biri olmuştur. İlin inanç turizmindeki potansiyeli de dikkat çekidir. Selçukluların Anadolu‟daki ilk camileri, ilk devir Hıristiyan Kiliseleri de bu potansiyelin bir göstergesidir. İl bozulmamış doğası ile de eko turizm ve spor turizmi açısından kullanılmayı bekleyen bir potansiyele sahiptir. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Meryem Ana Müzesi Ocaklı (Ani) şehir merkezinde yer alan Meryem Ana Katedrali 939-1001 yıllarında yaptırılmıştır. Ocaklı'nın (Ani) en büyük katedralidir. 1064 yılında Alparslan'ın yöreyi fethinden sonra camiye çevrilmiş ve adı Fethiye camisi olmuştur. Ocaklı (Ani) Ocaklı (Ani) kenti kalıntıları Kars'a 48 km uzaklıktadır. Mevcut Ocaklı Köyü yakınında Türkiye-Ermenistan sınırına yakın Arpaçay Nehri kenarında konumlanan kentin kuruluşu M.Ö. 350-300 yıllarına dayanmaktadır. Eski kervanların geçit yolu üzerinde olan Ani zamanın en büyük ticaret merkezlerinden biri olup kalesi güvenlik amacıyla kurulmuştur. Ani kentinin en parlak donemi 10. yüzyıldır. Bu dönemde şehir yerli Hıristiyan beyliğinin başkentini üstlenmiş, pek çok kilise ve sivil binalarla donatılmıştır. Ocaklı (Ani) ülkemizi ziyaret eden turistlerin önemli uğrak merkezlerinden birisidir. Ani'de kent surları, Ortaçağ Kiliseleri Selçuklu Mimari Eserleri görülmeye değerdir. İnanç Turizmi Menuçehr Camii 1072'de Ani Emiri Menuçehr tarafından yaptırılan cami, Selçukluların Anadolu'da inşa ettikleri ilk camidir. Havariler Kilisesi (Kümbet Cami) Kars Kalesi‟nin güney eteğinde Kaleiçi Mahallesi‟nde yer alan kilise, günümüze kadar iyi korunmuştur. 932-937 yılları arasında Kars'ı başkent yapan Bağratlı Kralı Abbas tarafından yaptırılmıştır. Keçel Kilisesi (Aziz Pirkitch Kilisesi) Ani Harabeleri‟nde, 1034-1036 yıllarında Gregor'un torunu Abugremrizents Daklavini'nin oğlu tarafından yaptırılmıştır. Alternatif TurizmAktiviteleri Sarıkamış Kış Sporları Turizm Merkezi Doğu Anadolu Bölgesi‟nde, Kars-Sarıkamış İlçe Merkezi‟nin güneydoğusunda yer almaktadır. 2634 m yüksekliğindeki Kars‟a 55 km. mesafede Sarıkamış İlçesinin içerisinde Çamurlu dağdadır. Çamlar arasındaki Sarıkamış Kayak Merkezi; kar kalitesi açısından önem Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 104 kazanmıştır. Kayak alanı 2100 -2634 metre yükseklikleri arasında, sarıçam ormanları içerisinde yer almaktadır. Alp disiplini, kuzey disiplini ve tur kayağı etkinlikleri için çok uygun koşullara sahiptir. Olta Balıkçılığı Kağızman İlçesi Çengelli Gölü, Aygır Gölü ve Sarıkamış İlçesi Susuz Gölü civarında sportif amaçlı olta balıkçılığı imkanı bulunmaktadır. Malatya Doğu Anadolu Bölgesinin Yukarı Fırat Havzasında yer alan Malatya ili, coğrafi konumu, tarihi kervan yollarının - ünlü Kral Yolu ve İpek Yolu - üzerinde bulunması ve sahip olduğu zengin su kaynakları nedeniyle, Neolitik Çağdan bu yana yerleşimlere sahne olmuştur.Yapılan araştırmalar ve arkeolojik kazılar sonucunda, tarihi geçmişi Paleolitik Çağa kadar uzanan Malatya ilinde, M.Ö. 7000 yıllarında iskanın başladığı anlaşılmıştır. Yöre, daha sonra Hitit, Asur, Urartu, Pers, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu ve Osmanlı egemenliklerini yaşamıştır. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Bedesten Eski Darende ilçesinde yer alan dikdörtgen bir yapı olup, İki bölümden oluşur. Birinci bölümde karşılıklı olarak altı dükkan bulunmaktadır. İkinci bölümde ise karşılıklı dokuz dükkan yer almaktadır. Eski Malatya Şehir Suru (Kalesi) Eski Malatya'da olup, geniş bir alanı kaplamaktadır. Yapımına Roma İmparatoru I. Titus zamanında başlanmış olup, Bizans İmparatoru Justinianus (522-565) zamanında son halini almıştır. Beşgen bir görünümde olan surlar, günümüzde çok harap durumdadır. İnanç Turizmi Somuncu Baba Camii Darende ilçesinin eski Darende kısmında yer almaktadır. Ana mekanı kare olup tek bir kubbeyle kapatılmıştır. Kubbe, içten tromplar, dıştan altıgen kasnak üzerine oturtulmuştur. Cami içinde Şeyh Hamid-i Veli ve oğlu Halid Tayyib‟in sandukaları bulunmakta olup, minare ve cami arasında, temellerin üzerinde, L planlı iki katlı medrese yer almaktadır. İkinci kat tamamen yıkık olup, caminin ön kısmındaki bölme Abidin Paşa tarafından yaptırılmıştır. Tek minareli olan cami, 17.yy‟da yapılmış bir Osmanlı eseridir. Venk Kilisesi Merkeze bağlı, Çamurlu Köyü‟nde olan kilise, 13.yy yapımı olup, 12.5x6.9m boyutlarında, kesme taştan ve tonoz örtülüdür. Kapının karşısında ise basamakla çıkılan bir mihrap yer almaktadır. Taşhoron Kilisesi Malatya merkezde, Çavuşoğlu Mahallesi‟nde bulunmakta olan yapı göstermekte olup ahşap kubbesi çökmüştür. 17 yy özelliğini Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 105 Alternatif Turizm Aktiviteleri Doğa Yürüyüşü Malatya‟da, doğal yapı ve çevrenin çekiciliğinden dolayı önemli bir kitleyi çeken doğa yürüyüşü, en gözde etkinliklerden olup, Sultan Suyu Vadisi, Levent Vadisi ve Nemrut Dağı doğa yürüyüşü için uygun yerlerdir. Dünyanın 8. harikasından birisi olarak kabul edilen „Nemrut Dağı Ören Yeri‟ne çıkmak için yapılan doğa yürüyüşü en gözde faaliyetler arasındadır. Cirit Ata sporu cirit, Malatya festivallerinin vazgeçilmez faaliyetlerindendir. Malatya‟da özel olarak yetişen atlar eşliğinde yapılan bu spor, yerli ve yabancı turistlerde büyük ilgi uyandırmaktadır. Sporu öğrenmek isteyenlere, konunun uzmanlarınca eğitim verilmektedir. Yayla Turizmi Levent Vadisi Akçadağ ilçe sınırları içinde, çeşitli jeolojik olaylar sonucunda meydana gelen Levent Vadisi'nde, vadi boyunca farklı büyüklükte mağaralar mevcuttur. Geç Hitit Çağı'na ait olduğu düşünülen kaya kabartmaları bulunmuştur. Macerayı seven doğa yürüyüşçüleri için, tarihsel değerlerin yerinde görülebildiği çekici bir mekandır. Günpınar Şelalesi Darende İlçesi‟nin 10 km batısında olup, Gürpınar Çayı kaynağından çıktıktan sonra, kayalar arasından oldukça yüksek bir mesafeden düşüş yapar. Şelalenin aktığı vadinin çevresi ağaçlarla kaplı ve çevre düzenlemesi yapılmıştır TÜRKĠYE TURĠZM COĞRAFYASI KARADENĠZ BÖLÜM VI Bolu Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 106 Karadeniz Bölgesi‟nin en güzel illerinden biri olan Bolu, İstanbul-Ankara arasındaki seçkin konumunun yanı sıra, olağan üstü doğası, turizmin her çeşidine imkan tanıyan olanakları ile ülkemizin turizm potansiyeli en yüksek illerinden birisidir. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Bithynıum – Claudiopolis Arkeolojik verilere göre Bolu Ovası‟ndaki ilk yerleşim M.Ö. 3. bine kadar uzanmaktadır. Şehir merkezindeki tepelerde kurulmuş olan Bithynium –Claudiopolis Şehri‟nin tarihi ise 1978 yılında Hisartepe kazısında ortaya çıkan bulgulara göre, M.Ö. 7. yüzyıla kadar gitmektedir. Seben Kaya Evleri ( Eski Yerleşim Bölgesi ) Seben İlçesi‟ne bağlı ve birbirlerine çok yakın olan Çeltik Deresi, Hoçaş, Kaşbıyıklar ve Yuva Köyleri‟nde derin vadiler boyunca yükselen kaya kitlelerinin yüzeyinde bir kaç katlı kaya evlerine rastlanmaktadır. Yapılan araştırmalar ve incelemeler sonucunda bölgenin iİk Hıristiyanlık Dönemi‟nde sık bir yerleşim merkezi olduğu tespit edilmiştir. Geleneksel Bolu Evleri Göynük Evleri Kentsel Sit Alanı ilan edilmiş bulunan Göynük, Eski Türk Evleri bakımından zengindir. Burada bulunan evler 20. yüzyıl başlarına aittir. Evlerin çatıları genellikle kırma çatı türünde olup, üzerleri yerli kiremitle örtülüdür. Bazı evlerin oturma odalarında çeşitli motiflerle süslenmiş tavanlar bulunmaktadır. Evler genellikle zemin katlı bir veya iki katlı olarak inşa edilmiş olup, içten merdivenlidir. Evlerin önünde genellikle "Hayat" adı verilen avlular da yer almaktadır. Mudurnu Evleri Kentsel Sit Alanı ilân edilen Mudurnu, Eski Türk Evleri bakımından önemli bir özelliğe sahiptir. Sivil mimari özellikleri açısından Göynük Evleri‟ne benzerlik gösteren ilçenin, tarihini ve kültürünü yansıtan bu evler korumaya alınmıştır. İlçede bulunan 165 adet konut ve 8 adet cami, çeşme, hamam olmak üzere toplam 173 adet mimari değeri yüksek yapı bulunmaktadır. Armutçular Konağı ise bu yapılar içinde öne çıkmaktadır. Milli Parklar Yedigöller Milli Parkı Batı Karadeniz Bölümü‟nde Bolu‟nun kuzeyinde Zonguldak‟ın güneyinde yer alan milli parka Ankara-İstanbul Karayolu‟nun 152. km.‟sindeki Yeniçağa ve 190 km.sindeki Bolu‟dan kuzeye ayrılan yollarla ulaşılır. Kışın Bolu-Yedigöller güzergahı (karla) kapalı olduğundan ulaşım sadece Yeniçağa-Mengen-Yazıcık üzerinden yapılır. Batı Karadeniz Bölümü‟nün oldukça engebeli bir yöresinde bulunan Milli Parkta heyelanın oluşturduğu göller, “Orman Denizi”ni andıran zengin bitki örtüsü, göllerde yaşayan alabalıklar ve bu değerlerin yarattığı rekreasyon kullanım potansiyeli ana kaynakları oluştururlar. Genellikle yer yapısı serpantinlerden ve volkanik kayaçlardan oluşan sahada zaman zaman göçük yer hareketleri, sürüklenmeye hazır arazi yapısı, göllerin meydana gelmesini hazırlayan başlıca faktörlerdir. Göller, kayan kitlelerin, vadilerin önlerini kapaması sonucu arkada suların Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 107 biriktiği set gölleridir. Bunlardan bazıları dip kaçakları ile birbirine bağlantılıdır.Milli parkta hakim bitki örtüsü kayın ağaçlarıdır. Ayrıca meşe, gürgen, kızılağaç, karaçam, sarıçam, göknar, karaağaç, ıhlamur ve porsuk gibi değişik tür ağaçlar da görülmektedir.Etkili koruma ile parkın içerisinde ve yakın çevresindeki sahalarda sayıları artan geyik, karaca, ayı, domuz, kurt, tilki ve sincap türleri bulunmaktadır.Ülkemizde ilk kültür alabalığı üretme istasyonu 1969 yılında bu milli parkta kurulmuştur. Dolayısıyla rekreasyonel açıdan olta balıkçılığına kaynak olmuştur. Ayrıca kampçılık, günübirlik piknik, tabiat içerisinde yürüyüş, fotografçılık ziyaretçilerin uğraşlarıdır. İnanç Turizmi Büyük Camii (Yıldırım Beyazıt Camii) Bolu, Büyük Cami Mahallesi‟nde bulunan cami, Yıldırım Beyazıt tarafından 1382 yılında yaptırılmış, 1899 yılında yanan caminin yerine şimdiki cami yapılmıştır. Çifte minareli, tek kubbeli olan caminin iç mekanları çok güzel motiflerle süslenmiştir. Kadı Camii 1499 yılında Demirtaş Paşa‟nın oğlu Mehmet Bey tarafından yaptırılmıştır. Dikdörtgen plânlı caminin mihrap bölümü beş kenarlı olarak dışa taşkın inşa edilmiştir. Kesme taştan yapılan caminin dış kapısı ahşap oymadır. İl merkezindedir. Alternatif Turizm Aktiviteleri Avcılık Bolu‟nun dört yanını kuşatan orman tabakası ve zengin bitki örtüsü, beraberinde çok çeşitli av hayvanlarının bulunmasını sağlar. Ormanlık alanlarda, ayı, vaşak, yaban domuzu, geyik, karaca, kurt, sansar, tilki, porsuk, tavşan, kokarca, gelincik, kunduz ve sincap gibi kara hayvanları ile keklik, üveyik, bıldırcın, çil, toy, turna, çulluk, güvercin gibi av kuşları ve atmaca, şahin, kartal gibi yırtıcı kuşlar sıklıkla görülmektedir. Olta Balıkçılığı Ayrıca bir çok gölü bünyesinde barındıran Bolu, sportif olta balıkçılığı için ideal bir bölgedir. Abant Gölü, Gölcük, Gölköy Barajı, Yedigöller ve Aladağ gölünde bulunan çok lezzetli alabalık, sazan, mercan ve gümüş balıkları olta ile avlanabilmektedir. Yamaç Paraşütü Yamaç paraşütü için Abant Dağları‟nda çok uygun yerler mevcut olup , yaz aylarında büyük şehirlerden bu sporu yapmak isteyenler için Abant‟a turlar düzenlenmektedir. Sualtı Dalış Turizmi Karasu-Kurcaşile Rüzgar Sörfü Akçakoca Bisiklet Turları Abant Gölü Çevresi, Gölcük Gölü Akarsu Turizmi (Kano-Rafting) Melen Çayı Dağ ve Doğa Yürüyüşü Köroğlu Dağı, Seben yaylaları, Aladağlar Atlı Doğa Yürüyüşü Abant Gölü çevresi, Seben yaylaları, Gölcük gölü Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 108 Kış Turizmi Bolu-Kartalkaya Kayak Merkezi Bolu Kartalkaya‟da iki adet otel bulunmaktadır. 6 adet teleski ile 2 adet telesiej tesisi mevcuttur. Oteller ve tesisler özel teşebbüse aittir. Mekanik tesislerin toplam taşıma kapasitesi 4750 kişi/saattir. 13 adet pist vardır. Esentepe Gerede‟nin kuzeyinde 1.300 m. yükseklikte kış sporları ve kayak imkanına sahip üç yıldızlı Esentepe Oteli‟nin bulunduğu bir yerdir. Tüm ilçeye hakim çok güzel bir manzaraya sahip olan otelde çim kayağı da yapmak mümkündür. Yayla Turizmi Aladağ Yaylaları Bolu'nun 25 km. güneyindeki dağ yamaçları üzerinde, orman alanları arasında yer alırlar. Yemyeşil düzlükleri ile piknik için de ideal olan bu yaylalar çevresinde bulunan Orman İşletme Tesisleri, Aladağ İzcilik Kampı ve Göleti ile göz kamaştırıcı güzellikler sergilerler. Gerede Yaylaları Gerede'nin güneyinde 1200 - 1500 m. yüksekliklerde bulunan bu yaylalar, Haşat, Zorpan ve Doğu Köroğlu Dağları üzerinde bulunan Dörtdivan Yaylaları‟dır. Mengen Yaylaları Mengen İlçesi‟nin doğusunda yer alan başlıca yaylalar; Sarıklı, Soğucak, Mile, Sepetçiler, Çelebioğlu ve Çiftçatak yaylalarıdır. Mudurnu Yaylaları İlçenin kuzeyi ve Abant Gölü güneyinde yer alırlar. Dedeler, Alpağut, Dodurga ve Dağyolu yaylaları en önemlileridir. Göynük Yaylaları 1000-1500 m. arasında da bir şeritte sıralanan yaylaların en önemlileri Karabey ve Kaşıkçı yaylalarıdır. Kızık Yaylası Kızık Yaylası, evlerinin değişik mimarisiyle dikkati çeker. Bu evler hiç çivi kullanmadan, çam ağaçlarından çatkılı, kenetleme ve birbirine geçme şeklinde yapılmıştır. Yerden yüksekçe yapılmış merdivenler, geniş ocakları ve kendine has eşyaları ile bu evler oldukça değişik özellikler taşırlar. Termal Turizm Sarot Kaplıcası Mudurnu'nun 30 km. kuzeybatısında Ilıca Köyü hudutları içerisindedir. 66 ºc sıcaklığındadır. 1500 yılı aşkın süredir kullanılmaktadır. Tarihî bir hamam vardır. Acı sular grubuna girmektedir. İçme kürü şeklinde kullanıldığında idrar yolu ve böbrek rahatsızlıklarına, banyo olarak kullanıldığında ise romatizma hastalıklara iyi gelmektedir. Kaplıca yanında küçük bir konaklama tesisi bulunmaktadır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 109 Alternatif Turizm Aktiviteleri Göller Abant Gölü Abant Gölü Bolu'nun 34 km. güneybatısında Abant Dağları üzerinde oluşmuş bir krater gölüdür. 125 hektar genişliğinde bulunan gölün denizden yüksekliği 1325 m.dir. Yeraltı suları ile beslenir. D-100 ve TEM otoyoluna 22 km. mesafededir.Abant Gölü çevresi flora ve fauna bakımından oldukça zengindir. Gölcük Bolu'nun 13 km. güneyinde suni olarak yapılmış bir set gölüdür. Etrafı çam ve köknar ağaçları ile kaplı gölün kar altındaki görüntüsü muhteşemdir. Gölün hemen kenarında Orman Bakanlığı'nın misafirhanesi ile bir kır gazinosu vardır. Abant Gölü Tabiat Parkı Batı Karadeniz Bölümü‟nde Bolu İli Merkez İlçesi sınırları içerisindedir. Tektonik menşeli Abant Gölü ve çevresindeki bitki zenginliği ayrıca büyük bir açık hava rekreasyon potansiyeline sahip bulunması nedeniyle yörenin 1150 hektarlık bölümü, 1988 yılında Tabiat Parkı olarak ayrılmıştır.Sarıçam, kayın, karaçam, sapsız meşe, kavak, dişbudak, gürgen, söğüt, ardıç, ormangülü, ılgın, fındık, muşmula, papazkülahı, alıç, çobanpüskülü, kuşburnu, eğrelti, bögürtlen, çilek, nane, ahududu, sarmaşık, ısırgan, atkuyruğu ve çayır otları başlıca ağaç ve ağaçcıkları, domuz, geyik, karaca, ayı, tilki, çakal, tavşan, yırtıcı-ötücü kuşlar ve gölde endemik tür olan Abantalası da faunayı oluşturur. Deniz Turizmi Akçakoca Düzce Düzce İli, Batı Karadeniz havzası içinde yer alır. Denizden yüksekliği 120-180 metre arasında değişmektedir. Bölgede yazlar sıcak kışlar soğuk geçmesine rağmen iklimi Batı Karadeniz iklimiyle Orta Anadolu iklimi arasında geçiş niteliğindedir. Düzce‟nin bilinen tarihi M.Ö. 1390 yıllarına kadar gitmektedir. Bu zaman içinde yöre, birçok kavmin ve devletin istilasına maruz kalmıştır. Bu nedenle çevre, tarih öncesi ve sonrası Firig, Lidya, Pers, Roma, Bizans, Selçuk ve Osmanlı uygarlıklarının izlerini taşımaktadır. Yörenin Osmanlı hakimiyetine geçişi Orhan Gazi‟nin komutanlarından Konuralp Bey tarafından 1323 yılında gerçekleşmiştir. Onun adına izafeten bu yörenin adına Konuralp adı verilmiştir. Düzce‟ye bağlı Konuralp Beldesi‟nde yer alan antik şehrin tarihi, M.Ö. 3.yy kadar dayanmaktadır.Düzce turizm alanında adını duyurmaya ve yabancı turistlerin de ilgisini çekmeye başladığı bir dönemde üst üste yaşadığı deprem felaketi ile yıkıldı. Deprem sonrası il olan Düzce‟de öncelik deprem yaralarının sarılmasına ve şehrin yeniden yapılandırılmasına verildi. Şehrin yeniden yapılandırılmasından sonra ekonomik alanda kalkınma aşamasında, turizmin de etkili olması beklenmektedir. Ankara-İstanbul yolu üzerinde bulunan Düzce, Abant, Kartalkaya, Yedigöller, Gölcük, Akçakoca gibi turizm merkezleri ile çevrelenmiştir. Önceleri “deniz-kum-güneş” ile sınırlı kalan turizm anlayışının, son yıllarda değişime uğrayarak - “yayla, dağ, doğa...” turizminin önem kazanmaya başlamasıyla- Düzce ve çevresindeki doğal güzelliklerde bu alanda gündeme Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 110 gelmeye başlamıştır. Düzce bu anlamda yaylaları, gölleri, denizi, ormanları, ırmakları, tarihi ve doğal anıtları ile bir bütün halinde düşünülmesi gereken bir “Turizm Cenneti”dir. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Konuralp (Prusias Ad Hypium) Antik Kenti Düzce‟ye bağlı Konuralp beldesinde yer alan antik şehrin tarihi, milattan önce 3. yüzyıla kadar dayanıyor. Konuralp ilk olarak tarih sahnesine Hypios adı ile çıkıyor. Doğudan batıya uzanan, Küçük Melen ve Tabak Çayları yakınında, ovada son bulan bir tepenin üzerine kurulan kasabanın adı Hypios‟dan sonra Kieros olarak anılmaya başlamıştır Alternatif Turizm Aktiviteleri Fakıllı Mağarası Fakıllı Mağarası, Düzce‟nin Akçakoca İlçesinin 8 km güneydoğusundaki Fakıllı Köyü‟nde bulunmaktadır. Mağaraya, 1 metre yüksekliğinde, 15 metre uzunluğundaki bir galeriden ulaşılmaktadır. Hala doğal özelliğini koruyan mağaranın içinde çeşitli yönlere giden galeriler, ilgi çekici sarkıt ve dikitler mevcuttur. Güzeldere Şelalesi Güzeldere Şelalesi, Düzce‟nin Gölyaka İlçesi‟nin sınırları içerisinde Düzce‟ye 28, Gölyaka‟ya ise 16 km mesafedeki Güzeldere Şelalesi 135 m. Yüksekliktedir. Samandere Şelalesi (Tabiat Anıtı) Düzce'nin güneydoğusunda, il merkezine 26 km mesafede Samandere Köyü sınırları içinde bulunan ve tabiat olaylarının meydana getirdiği özellikler ile oluşan Samandere Şelalesi, Orman Bakanlığı‟nca “Tabiat Anıtı” olarak tescil edilmiştir. Samandere Şelalesi‟nin de bulunduğu 500 metrelik dere boyunca, anıt ağaçlar, 3 adet şelale ve bir de Cadı Kazanı adı verilen derin bölüm bulunmaktadır. Yayla Turizmi Yayla turizmi açısından ülkemizin değerlendirebileceği oldukça yüksek bir potansiyele sahip olan Düzce İli‟nde belli başlı yaylalar şunlardır : Kocayayla-Şehirli Yayla Olta Balıkçılığı: Hasanlar barajı ve Akçakoca en uygun yerlerdir. Doğa Yürüyüşü(Trekking): Güzeldere Yaylası, Topuk Yaylası. Rafting: Büyük Melen. Deniz Turizmi Akçakoca İlçesi, pırıl pırıl denizi ve ince kumlu plajlarıyla çevre illerde yaşayanların sayfiyesi olma özelliğini daha 1955 yıllarında kazanmıştır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 111 Melen Ağzı Karaburun Kumpınar: Edilli Ağzı Plajı Ornitoloji Efteni Gölü Kuş Cenneti, yaklaşık 150 çeşit su kuşu türüne ev sahipliği yapan, çevresinde gölün izlenebilmesi için kuş seyir terasları ile ziyaretçilerin bilgi alabileceği bir de tanıtım merkezi bulunan eşsiz güzellikte bir doğa harikasıdır. Termal Turizm Derdin Kaplıcası Düzce‟nin 17 km güneyinde, 400 metre rakımlı, etrafı ormanlık alanla çevrili Derdin (Dolay) Kaplıcası çevresine şifa dağıtmaktadır. Kaplıcadaki su, duru, renksiz ve kokusuzdur. 2 lt/s debideki suyun sıcaklığı ise 42 derecedir. Derdin Kaplıcası özellikle mide, bağırsak, safra kesesi, karaciğer, böbrek, şeker ve ayrıca deri hastalıkları için oldukça şifalıdır. Efteni Kaplıcası Efteni Kaplıcası, Düzce-Gölyaka batı yolu üzerinde, Düzce‟nin 18 km batısında, Efteni Gölü‟nün kenarındadır. Değişik sıcaklıklarda üç havuzu bulunan Efteni Kaplıcası‟nda konaklama evi ve pansiyonlarda bulunmaktadır. Kaplıcadaki suyun debisi 2lt/s, sıcaklığı ise 42 derecedir. Efteni Kaplıcası romatizmal hastalıklar başta olmak üzere bir çok hastalığı tedavi edici niteliktedir. Karabük Karabük, Cumhuriyet‟le birlikte ilk planlı sanayileşme ve kentleşme örneklerinden biri olmasının yanı sıra turizm alanında da geniş bir potansiyele sahiptir. İl, önemli tarihi eserleri, kanyonları, su kemerleri, kaya mezarları, mağaraları, eşsiz güzellikteki yaylaları ve tarihi Safranbolu Evleri ile Karadeniz Bölgesi‟ndeki güçlü turizm potansiyelinin bir örneğidir. UNESCO tarafından koruma altına alınan 1117 adet kültürel değere sahip Safranbolu‟su, geçmiş dönem kalıntılarını günümüze aktaran ilçeleri, ormanları, göl ve göletleri ile turizm yatırımcılarını cezbeden bir turizm potansiyeline sahiptir. Bartın, Amasra, Ilgaz, Abant, ve Yedigöller‟e yakınlığı da ilin potansiyelini artırmaktadır. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Kaymakamlar Müze Evi Safranbolu‟da Çarşı, Hıdırlık Yokuşu Sokağı üzerindedir. 1979 yılında Kültür Bakanlığı‟nca “Safranbolu Sağlıklaştırma ve Koruma” Projesi kapsamında kamulaştırılıp, restore edilen görkemli bir Safranbolu Evinin düzenlenmesiyle oluşturulmuştur. Eğitim Merkezi ve Müze Ev olarak 198l yılında hizmete giren yapı, ilk sahibinin lakabından dolayı Kaymakamlar Evi olarak isimlendirilmiştir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 112 Müze Köy Safranbolu‟nun küçük bir modeli olan Yörük Köyü‟nün Safranbolu‟ya uzaklığı 11 km.‟dir. 1997 yılında Kültür Bakanlığı tarafından bir Türkmen Köyü olması nedeniyle tamamının Kentsel Sit Alanı içerisine alınarak korunması kararlaştırılmıştır. Bu amaçla 93 adet yapı, korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmiştir. Hadrianapolis Karabük ilinde arkeolojik anlamda yapılan kazılar sonucunda Eskipazar İlçesi‟nin sınırları içinde Roma Dönemi‟nden kalma M.Ö. 64 yılında kurulduğu zannedilen Antik Hadrianapolis Kenti‟nin harabelerine rastlanılmıştır. Geleneksel Safranbolu Evleri Safranbolu‟yu ülkemizde ve dünyada ön plana çıkaran en önemli unsur geleneksel Türk Mimarisi tarzındaki Safranbolu Evleri‟dir. Bu evler bir yandan kentsel konumlarıyla, diğer yandan mimarileriyle dikkate değerdirler. Başka bir anlatımla Safranbolu Evleri yüzlerce yıllık bir süreçte oluşan Türk Kent Kültürü‟nün günümüzde yaşamaya devan eden en önemli yapı taşlarıdır. Bu nedenle Safranbolu Evleri hakkında yeterli bilgi sahibi olabilmek için, yörenin ikliminden başlayarak kültürü, aile yapısı, ekonomisi ve gelenekleri hakkında bilgi edinmek gerekir. İlçe merkezinde 18 ve 19. yy. ile 20. yy. başlarında yapılmış yaklaşık 2000 Geleneksel Türk Evi bulunmaktadır. Bu eserlerin 800 kadarı yasal koruma altındadır. Evler, Safranbolu‟nun iki ayrı kesiminde gruplanmış durumdadır. Birincisi “Şehir” diye bilinen ve kışlık olarak kullanılan kesim; ikincisi “Bağlar” diye bilinen ve yazlık olarak kullanılan kesim. Şehir, yönetim merkezinin bulunduğu Kale, alışveriş merkezinin bulunduğu Çarşı, evlerin bulunduğu Akçasu, Gümüş, Musalla, Kıranköy ve Tabakhane Semtleri‟nden oluşmaktadır. Bu kesim, iklimin olumsuz etkilerine karşı korunmuş, alçak rakımlı iki vadinin içindedir. Burada evler birbirine yakın inşa edilmekte ve sokaklar da dolayısıyla dar olmaktadır. Bağlar birkaç yüz metre daha yüksekte, hava akımlarına açık ve daha geniş araziler üzerindedir. Hemen hemen herkesin bir kışlık, bir de yazlık evi vardır. Yöre halkı kışın şehirdeki evinde yaşar ve yazın havaların ısınmasıyla Bağlar‟daki yazlık evine göçer. Ancak “Çarşı”da üretim ve ticaret hayatı yazın da aynen sürer. Evlerin yerleştirilmesinde, iklim gerekleri kadar evin oluşturacağı görünüm ve göreceği manzara da dikkate alınmıştır. Bir ev penceresinden, avlu dış kapısından ya da iki evin arasından görülecek manzara kesinlikle bir bütündür. İlk bakışta gözden kaçabilecek olan bu titizlik şehrin ve yapıların tümüne egemendir.Şehrin genel yapısından Safranbolu Evleri‟ne doğru gidildikçe bu evlerin büyük bir kültür birikiminin, maddi zenginliğin ve yüksek düzeyde ustalığın ürünü olduğu görülmektedir. Çelik Gülersoy‟un ifade ettiği gibi Safranbolu‟da hiçbir ev derme çatma bir kulübe tarzında değildir. Tüm evler bahçe içinde, çoğunlukla üç katlı, 6-8 odalı, geniş hacimli insan ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanmış ve estetikle biçimlendirilmiş büyük konaklardır.Safranbolu Evi‟nin boyutu ve biçimini belirleyen üç temel unsurdan söz edilebilir: Çok nüfuslu büyük aile yapısı, yağışlı iklim, kültürel ve maddi zenginlik. Erkek evlatların evden ayrılması daha çok ekonomik yönden yeterli ve güçlü hale gelmeleriyle mümkün olur. Mümtazlar Konağı 1888 yılında Gazi Süleyman Paşa Medresesi Baş Müderrisi Müftü ve Müderris Ziya Efendi tarafından yaptırılmıştır. Geleneksel Osmanlı-Türk mimarisinin en belirgin özelliklerini gösteren konak, alttaki hayat bölümü ile birlikte üç katlıdır. Harem ve selamlık bölümleri birbirinden ayrılan evin üç ayrı giriş yeri bulunmaktadır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 113 İnanç Turizmi Köprülü Camii Safranbolu Çarşısının içinde Çeşme Mahallesi‟ndedir. Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. 1661/1662 yılında ibadete açılmıştır. Caminin ana mekanı kare planlıdır. Sekizgen kasnağa oturan kubbesi çinko kaplıdır. Tek şerefeli minaresi vardır. Kıran Kilisesi (Sen Stefano Kilisesi) Bu kilise Safranbolu'da, Kıranköy olarak bilinen mevkiindedir. 1956 yılında kilise onarılarak cami haline getirilmiş ve Ulu Cami adını almıştır. Mehmet Behçet'in Kastamonu Asar-ı Kadimesi'nde belirttiğine göre bu kilise Miladi 515 yılında inşa edilmiştir. Alternatif Turizm Aktiviteleri Yayla Turizmi Sarıçiçek Yaylası Yayla 1700 metre yükseklikte olup orman dokusu açısından oldukça zengindir. Orman örtüsünün büyük çoğunluğunu ibreliler oluşturmaktadır. Yaylada doğa yürüyüşü, bisikletle doğa gezisi yapılabildiği gibi kamp da kurulabilir. Trekking Sorkun Yaylası, Ulu Yayla, Sarıçiçek Yaylası, Boduroğlu Yaylası, Avdan Yaylaları‟nda ve Safranbolu‟nun içinden geçen Tokatlı ve Düzce Kanyonlarında sık sık trekking etkinlikleri düzenlenmektedir. Yaban Hayatı ve Avcılık Avcılar ve Atıcılar Derneği Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında sürek avcılığı düzenlemektedir. Bölgede bol miktarda yaban domuzu olup, az sayıda tilki, tavşan, ayı, keklik, çıran, kara tavuk, çulluk ve bıldırcına rastlanmaktadır. Bartın Bartın İli, Karadeniz Bölgesi‟nin batı bölümünde yer almaktadır. Kuzeyini 59 km'lik sahil şeridi ile Karadeniz çevrelerken, doğuda Kastamonu, doğu ve güneyde Karabük, batıda ise Zonguldak illeriyle komşudur. Bartın‟a ulaşımın büyük bir bölümü karayolu ile sağlanır. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Tarihi Paphlagonia bölgesi içerisinde birçok antik kent bulunur. Bunlardan Sesamos (Amasra), Kromna (Kurucaşile) ve Erythinoi (Çakraz) Bartın sınırları içerisindedir. Arkeolojik alanların en fazla görüldüğü yer Amasra ilçesidir. Şehir merkezinde yer alan kale ve üzerindeki armalar, iki kilise, bedesten, Kuşkayası Yol Anıtı (Dünyada tek) ve İnziva Mağarası antik kentin görünen yüzleri sayılır. Forum, meclis sarayı, şeref yolu, beş bin kişilik tiyatro, akropol, nekropol gibi bölümler toprak altındadır. İnanç Turizmi Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 114 Hıristiyanlığı yaymaya çalışan ilk rahip İakintos, Hora ve Ayosofya Kiliselerinde dualarla anılan Kyros, İkonoklast, Yorgi ve Georgios dönemlerinde birer aziz kabul edilip Amasra'da gömülmüşlerdir. Musevilere ait olduğu sanılan altıgen yıldız ve bir mağara, Bartın Kavşak suyu yakınında bulunmaktadır. Bunların haricinde Bartın'da Müslüman halkın rağbet ettiği kutsal mekanlar da vardır. İlk akla geleni Ulus Kalecik Köyü‟ndeki Şimşirli Baba Camii olup, diğeri ise Bartın şehir merkezindeki Hz. Muhammed 'in sancaktarlarından “Ebu Derda Türbesi”dir. Alternatif Turizm Aktiviteleri Deniz Turizmi İnkumu, Amasra, Çakraz, Kızılkum, Mogada, Güzelcehisar, Bozköyaltı, Delikli Şile, Göçgün, Çambu, Tekkeönü, Kurucaşile ve Kapısuyu Plajı günübirlikçiler için uygun donatılara sahip mesire alanlarıdır. Mağara Turizmi Bartın, karbonatlı kayaçların yoğun olduğu bir yer olarak dikkati çeker. Bu durum mağara oluşumunu kolaylaştırmıştır. Örneğin, Amasra ve Ulus ilçelerinde tespit edilmiş 107 mağara vardır. Çakraz‟daki Gürcüoluk Mağarası ile Kayadibi‟ndeki Sipahiler Mağarası dikit, sarkıt, traverten ve soğan oluşumlarla muhteşem manzaralar sergilemektedir.Gürcüoluk Mağarası, üçgen şeklindeki ana girişten sonra, 2-3 m. yüksekliğinde, 3-4 m. genişliğinde ve 4-5 m. uzunluğunda meyilli bir ara oda çevresindeki yaklaşık 15-20 odadan oluşmaktadır. Odalar; gri, krem ve bej arasında değişen renkli sarkıt ve dikitlerle bezeli çeşitli şekiller, traverten havuzlar ve basamakların oluşturduğu rengarenk bir dünyadır. Yayla Turizmi Bartın'da kıyıdan iç kesimlere gidildikçe dağ, yayla ve av turizmi açısından yörenin cazibe merkezi olan Uluyayla ve Arıt yaylalarını görmek mümkündür. Uluyayla, iğne ve yayvan yapraklı ağaçlardan oluşan ormanı, rengarenk çiçekleri ve yeşili, pınarları, mağaraları ve yaban hayvanlarıyla bir Milli Park niteliğindedir. Ortalama 1.000 m. rakımda yer alan yayla, 86.000 hektarlık el değmemiş bir orman varlığıdır. Yeşilin çeşitli tonları ve daha nice renkler ancak doğa harikası Uluyayla'da keşfedilir.Arıt Yaylası, Arıt Dağlarına doğru uzanıp Uluyayla ile bütünleşir. Yörenin bitki örtüsünü köknar, sarıçam, kayın, gürgen, meşe, akağaç, kiraz, ıhlamur, kayacık, dışbudak ve yüzlerce alt flora oluşturur Sualtı Dalış Merkezleri Karadeniz'in Bartın'a ait bölümleri, kristal duruluğunda ve turkuvaz renkli batık zenginlikler bulundurur. Kızıldeniz‟den sonra dünyanın en güzel manzaralarının Karadeniz‟de olduğu bilinir. Bunlar arasında Tarlaağzı Önü, Çakraz Burnu ve Mogada yakınları, sualtı kaşiflerine tavsiye edilecek yerlerden sadece birkaçıdır. Olta Balıkçılığı Bartın sahillerinde bol miktarda bulunan mezgit, istavrit, çinakop, lüfer, kefal, kalkan, palamut, zargana, karagöz gibi balık türlerini, değişik olta teknikleriyle yakalamak mümkündür. Tatlı su balıklarından sazan, karabalık, kefal, sepet, oksit, yanoz, bıyıklı ve sarıbalık gibi türler Bartın Irmağı ile kollarında ve daha birçok derede olta ile avlanılabilir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 115 Milli Parklar Kastamonu-Bartın Küre Dağları Milli Parkı Batı Karadeniz Bölgesinin Kastamonu ve Bartın İli sınırlarında 37.000 hektarlık bir alanı kapsamaktadır.Küre Dağları Milli Parkı, Batı Karadeniz Bölgesinin Küre Dağları üzerinde zengin ağaç çeşitliliği, flora ve fauna ile yaban hayatına sahip, kullanıma açılmamış bakir yerlerden biridir. Milli Park çevresinde Azdavay, Pınarbaşı, Ulus, Bartın, Kurucaşile, Amasra ve Cide İlçeleri bulunmaktadır. Zonguldak Zengin bir tarihi geçmişi olan, göz alabildiğince yeşili, bin yıllık mağaraları, doğal ve tarihi güzellikleriyle Zonguldak; görülmeye değer bir ildir. 80 km'lik kıyı şeridi boyunca çok sayıda doğal plaj ve kumsal bulunmaktadır. Doğu yönünden itibaren Sazköy, Filyos, Türkali, Göbü, Hisararkası, Uzunkum, Kapuz, Karakum, Değirmenağzı, Ilıksu, Kireçlik, Armutçuk, Karadeniz Ereğli, Mevreke, Alaplı ve Kocaman mevkiileri yaz boyunca yöre halkının akın ettiği kumsallardır. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Antik Kentler İl sınırları içinde bulunan en önemli antik kentler Ereğli (Herakleia Pontike) ve Filyos (Teion)‟dur. MÖ VI. yüzyılda Frig soyundan gelen Mariandinlerce kurulan ve önemli bir ticari iskele (emperion) durumunda olan Ereğli, adını mitolojinin ünlü kahramanı Herkül‟den (Herakles) almıştır. Kent; Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de önemini korumuştur. Cehennem ağzı Mağaraları‟nın bulunduğu Acheron Vadisi Ören yeri başta olmak üzere, Hellen, Roma, Bizans ve Osmanlılar döneminin ürünleri olan sur kalıntıları, Ereğli kalesi, Herakles (Herkül) sarayı, Çeştepe fener kulesi, Bizans su sarnıcı, Krispos anıt mezarı, Bizans kilisesi, Ayasofya Kilisesi ve Halil Paşa Konağı yörenin önemli tarihsel kalıntılarıdır.İlin diğer antik kenti durumundaki Filyos ise; antik dönemde Teion (ya da Tion) olarak bilinmektedir. Yöredeki kalıntılar, Roma, Bizans ve Ceneviz dönemi izlerini taşır. Antik liman, kale, su kemerleri, açık hava tiyatrosu ve kilise kalıntıları bu dönemlerden kalmıştır. Alternatif Turizm Aktiviteleri Avcılık Zonguldak, av ve yaban hayatı anlamında da çeşitlilik ve zenginlik göstermektedir. Özellikle Merkez, Devrek, Gökçebey ve Karadeniz Ereğli civarında bulunan orman alanlarında ayı, domuz, kurt, tilki, porsuk, çakal, dağ keçisi, sincap, karaca, tavşan gibi yaban hayvanları ve yaban ördeği, yaban güvercini, çulluk, bakal gibi kuş türleri avlanmaktadır. Akarsularda sazan, alabalık, karabalık ve mercan, denizde ise istavrit, hamsi, mezgit, palamut, barbunya gibi balıklar avlanmaktadır. Bisiklet Turları Ereğli çevresinde bisikletli doğa gezileri düzenlenmektedir. Ereğli-Armutçuk Gökçeler yönünde hem bisiklet gezisi için uygun eğime sahip yol, hem de yol güzergahı boyunca tarihsel değerleri ve doğal güzellikleri görme ve izleme olanağı bulunmaktadır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 116 Olta Balıkçılığı Başta Karadeniz olmak üzere, Ulutan Baraj Gölü, Kızılcapınar Baraj Gölü ile Filyos Irmağı, Devrek Çayı, Gülüç Çayı ve Alaplı Çayı olta balıkçılarının rağbet ettiği başlıca yerlerdir. Ayrıca Bostandüzü, Ilıksu mevkiilerinde bulunan derelerde de olta balıkçılığı yapılmaktadır. Dağ Doğa Yürüyüşü Alaplı‟da Bacaklı Yayla, Bölüklü Yayla ve Kız Kulağı Yaylası, Merkezde Göldağı, Esenlik, Beycuma Yayla Mevkii, Devrek‟de Bostandüzü, Dirgine Vadisi ve Yedigöller, Gökçebey‟de Pamukdüzü Mevkii dağ doğa yürüyüşü yapmak isteyenlerin en fazla ilgi gösterdiği noktalardır. Ayrıca, Harmankaya, Güneşli ve Değirmenağzı şelalelerinin bulunduğu doğal güzergah da, trekking amaçlı gezilerde ilk akla gelen yerlerdir. Mağara Turizmi Gökgöl Mağarası Zonguldak-Ankara karayolunun Zonguldak çıkışında, 4. km.de yer alan Üzülmez bölgesinde bulunmaktadır. Mağaradan çıkan su, Üzülmez deresine boşalmaktadır. Mağara girişi geniş ve yüksek olup, büyük bir fosil ağızla kaya blokları arasından Mağaraya girilmektedir. Cehennemağzı Mağaraları Antik Çağa ait arkeolojik kaynaklarda "Acheron-Akheron Vadisindeki Mağaralar" adıyla geçen Cehennemağzı Mağaraları (Kehanet Mağaraları), Ereğli'nin geçmişte Ayazma olarak adlandırılan İnönü Mahallesinde olup, dört mağaranın ortak adıdır. Cehennemağzı Mağaraları, Helen Mitolojisine konu olmasıyla birlikte, Hıristiyanlığın yasak olduğu dönemlerde gizli yapılan tapınmalar için kullanıldığı sanılan ilk ibadet merkezlerinden biridir Kastamonu Sanayi ve ticaret açısından çok gelişmiş bir şehir olmasa da Kastamonu mükemmel doğası, denizi, yaylaları, Ilgaz Dağı gibi bir kış turizmi alanı ile Batı Karadeniz‟in turizm potansiyeli en yüksek illerinden birisidir. Kastamonu‟daki turizm potansiyeli aynı zamanda çeşitlilik de arz etmekte ve kıyı turizminden kış turizmine çok geniş bir yelpazede turizm hizmetleri sunulabilmektedir. İl, iki adet milli parkı, Ilgaz Dağı Kış Turizmi Tesisleri, yat turizmine elverişli koyları, tarihi eserleri, eşsiz doğası ile dört mevsim hem yerli hem de yabancı turistlerin gözdesi olmaya adaydır. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Zımbıllı Tepe Höyüğü (Pompeipolis) Taşköprü İlçe Merkezi yakınındaki bulunan bu antik kent M.Ö. 64 yılında Romalılar tarafından Paphlagonia Eyaletinin Merkezi olarak kurulmuştur. Yapılan arkeolojik kazılarda birçok eser, bu arada mozaikler ortaya çıkarılmıştır. İpek Yolu Kastamonu‟da tarihi İpek Yolu‟nda bulunan birçok han vardır. Bu hanların başlıcaları Acem Han, Atabey Han, Balkapanı Hanı, Urgan Han, Yanık Han‟dır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 117 İsmail Bey Hanı (Kurşunlu Han) Milli Parklar Ilgaz Dağı Milli Parkı Batı Karedeniz Bölölüm‟ünde, Çankırı ve Kastamonu İl Sınırları içerisinde yer almaktadır.Milli parka park içerisinden geçen Çankırı-Kastamonu Devlet Karayolu ile ulaşılır. Milli park Kastamonu'ya 45 km. Ankara'ya 200 km. uzaklıktadır.Orta Anadolu‟dan Kuzey Anadolu‟ya geçiş kuşağında yükselen Ilgaz Dağlık Yöresi‟nin arazi yapısı genellikle serpantinler, şistler ve volkanik kayaçlardan meydana gelir. Sahada yer yapısı kadar dağ oluşum hareketleri yönünden de ilgi çekici örnekler bulunmaktadır. Türkiye‟nin en uzun ve en hareketli kırık hattı olan Kuzey Anadolu Fayı, Ilgaz Dağı‟nın güney eteklerinden geçer. Saha değişik karakterde vadiler, sırtlar ve doruklardan meydana gelir. Ayrıca üstün değerde peyzaj güzellikleri sunan jeomorfolojik bir yapıya sahiptir.Ilgaz Dağı‟nın eteklerinden doruklarına doğru gelişen karaçam, sarıçam, köknar hakim ağaç türlerinden meydana gelen bitki örtüsü, zengin ormanaltı topluluğu ile desteklenmektedir. Bol ve bütün yıl akışlı akarsuları ile zengin bitki örtüsünün oluşturduğu şartlar karaca, geyik, yaban domuzu, kurt, ayı, tilki gibi yaban hayatı türlerine uygun yaşama ortamı sağlamaktadır.Milli parkın diğer önemli bir kaynağı da kış sporları imkanıdır. Kastamonu-Bartın Küre Dağları Milli Parkı Batı Karadeniz Bölümü‟nde, Kastamonu ve Bartın İl Sınırları‟nda 37.000 hektarlık bir alanı kapsamaktadır.Küre Dağları Milli Parkı, Batı Karadeniz Bölümü‟nün Küre Dağları üzerinde en zengin flora ve faunaya sahip yörelerinden biridir. Bölgenin kullanıma açılmamış bakir yerlerinden biridir. Parkta yaşayan hayvanlar arasında geyik, karaca, ayı, kurt,tilki, çakal, tavşan, yaban domuzu, ötücü kuşlar ve yırtıcı kuşlar ile sürüngenler de vardır.Valla Kanyonu, Aydos Kanyonu ve Ilgarini Mağarası, Ilıca Köyü‟nde Ilıca Şelalesi, görülmeye değer yerlerdendir.. İnanç Turizmi Atabey Camii Kent merkezindeki bu cami, 1273‟te Candaroğulları Dönemi‟nde yapılmıştır. Kapıdan mihraba doğru uzanan ahşap sütunlar nedeniyle halk arasında 140 direkli diye bilinen yapının kesme taştan kısa minaresi Selçuklu Dönemi özelliklerini taşımaktadır. Termal Turizm Gicirik Suyu Araç İlçesi, Mesudiye Mahallesi‟nde bulunan "Gicirik Suyu" nun egzamalar için tedavi edici olduğu bilinmektedir. Sarılık Suyu Araç Sıra Gömü Yaylası‟ndaki "Sarılık Suyu" sarılık hastalığına iyi gelmektedir. Alternatif Turizm Aktiviteleri Ornitoloji (Kuş Gözetleme) Turizmi Araç, Azdavay, Küre Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 118 Mağara Turizmi Pınarbaşı, Ilgarini, Karlık, Küre, Sorgun Kuylucu Botanik (Bitki İnceleme) Turizmi Kastamonu -Toklutepe botanik bahçe düzenlemesi Ilgaz Dağı Milli Park Küre Dağları Milli Parkı (Azdavay-Cide-Pınarbaşı) Cide -İnebolu-Abana Bozkurt-Çatalzeytin Sahilleri Küre -Belören Yaylası, Ayrancı Yaylası , Masruf Mevkii Ormaniçi Kastamonu-Merkez- Kadıdağı Mevkiî, Uzunyazı Mevkiî Yayla Turizmi Araç; Dereyayla Bölgesi (Munay,Fındıklı,Başköy,Sıra Gömü,İkiornaz; Kirazlı Yaylaları) Daday; Oluklu Yayla Mevkii Küre; Ayrancı Mevkii Tosya; Dipsizgöl Yaylası Deniz Turizmi Cide Gideros Koyu : Arkeolojik ve tabii sit alanı doğal güzelliğe sahiptir. Cide İlçesi Plajı : Merkez, Kumluca, Akbayır Köyü Kumsalı İnebolu: Boyranaltı Plajı, Gemiciler Köyü Plajı Abana: Halk Plajı, Tatil Köyü Plajı Çatalzeytin : Ginolu Plajı Tabii Sit Alanı . Tabiat Anıtları Araç Türbe Camii Çamı: 600 yaşında 25 m. boyunda, 1.85 çap ve 5.55 m. çevre genişliğine sahip çam ağacı. (Araç) Beldeğirmeni Köyü Çınarı : 800 yaşında, 50 m. boyunda 2.30 m. çap ve 9 m. çevre genişliğinde çınar ağacı. (İnebolu) Oniki Kardeşler Tabiat Alanı: 95-105 yaşlarında, 35-40 m. boylarında ve her biri 40-45 cm. çapında, birbirine bitişik tek kökten oluşan 12 çatala sahip kayın ağaçlarından oluşan bir alan. (İnebolu) Erenler Çamı: 300 yaşında, 5 m. boyunda 0.9 m. çapında ve 2.70 m. çevre genişliğinde çam ağacı. Ağacın 30-40 cm kalınlığında ve 12-15 m uzunluğundaki dalları yere paralel uzanıyor. (Kastamonu) Kış Turizmi Ilgaz Dağı Kış Sporları Merkezi Karadeniz Bölgesi‟nde, Kastamonu ve Çankırı İlleri Sınırı‟nda, Ilgaz Sıradağları üzerinde yer alır. Kastamonu Şehir Merkezi‟ne 40 km. mesafede Ilgaz Dağı‟nda kurulmuştur. Kayak Merkezi Ilgaz Dağları‟nda 1050-2000 m. yükseklikleri arasında bulunmaktadır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 119 Olta Balıkçılığı Abana, Çatalzeytin, İnebolu, Devrekani -Beyler Barajı‟nda, Daday-Yumurtacı Gölet'inde, bütün akarsu ve derelerinde olta balıkçılığı yapılabilmektedir. Sinop Sinop Karadeniz Bölgesinin ortasında, Anadolu‟nun en kuzeyinde, Boztepe Yarımadasının en dar kesiminde kurulmuştur. Karadeniz‟in en güzel tabii limanlarından biridir. Yağışlı bir bölge olduğundan çay ve dereleri çoktur. Sulamada ve orman ürünlerinin taşınmasında yararlanılan çay ve derelerin hepsi Karadeniz‟e dökülür. Mesire ve dinlenme alanlarının bulunduğu önemli yaylaları vardır.. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Sinop Kalesi Kalenin yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber Miletliler tarafından yapıldığı sanılmaktadır. Daha sonraları Şehre hakim olan Pontus Kırallığı döneminde de yeniden inşa ve eklemeler yapıldığı konusundaki tarihi bilgiler göz önüne alındığında; kalenin tarihini milattan önce 2000 lere kadar indirmek mümkündür. Sinop Tarihi Tüneli Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca koruma altına alınan Tünel, Sinop Merkez İlçesi Sülüklü Göl mevkiindedir. Antik döneme ait bu Tünel‟de yapılan incelemede; Tünelin, yaklaşık 230 m. uzunluğunda ve 1.5 m. yüksekliğinde olduğu tespit edilmiştir. Milli Parklar Sarıkum Tabiatı Koruma Alanı Sinop ili, Merkez İlçesi, Abalı Köyü sınırları içerisindedir. 78.5 hektar olan Saha, Sinop İstanbul Devlet Karayolunun 17. km.sinde ve bu yolun kenarında yer almaktadır.Deniz, kıyı, kum, göl, sulak sahası ve orman ekosistemlerinin bir arada bulunması; çok sayıda su kuşu ve yırtıcı kuşlar ile karaca, vaşak, toy, kuğu gibi nesli tehlikeye düşmüş türlerin bulunması, vahşileşmiş yılkı atlarının sahada yaşaması; kayın, gürgen ve meşe karışık ormanının tipik ve nadir örneği ile elit ve saf dişbudak ormanının bulunması sahanın özelliklerini oluşturmaktadır. Erfelek Tatlıca Şelaleleri Erfelek İlçesi, Tatlıca Köyü Gürleyik Mevkiinde, 28 irili ufaklı şelaleden oluşmuş olan Şelaleler, ülkemizin sayılı doğal güzelliklerinden biridir. Şelalelere Erfelek İlçesinden geçilerek, 14 km sonra ulaşılır. Dar ve ormanlık bir vadi içinde bulunan şelaleler boyunca yürüyüş oldukça zevkli ve heyecanlıdır. Alternatif Turizm Aktiviteleri Avcılık Sinop İli ve İlçelerinde çok sayıda yaban domuz bulunmaktadır. Bunlar yöre avcıları tarafından avlanmaktadırlar. İlde domuz avcılığı için altyapı tamamlandığında, avcılık yöre dışına taşacaktır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 120 Atlı Doğa Yürüyüşü Akliman, Hamsilos, Abalı ve Sarıkum‟daki orman içi alanlar sahip oldukları yürüyüş parkurlarıile doğa ve atlı doğa yürüyüşü için elverişlidir. Yayla Turizmi Sinop İlinde fazla geniş olmayan bir kıyı kesiminin ardından yükselen dağların üst kısımlarında yer yer ormanlarla çevrili yaylalar görülmektedir. Çevre insanlarının değişik isimler verdiği bu yaylalar yazın serin suları, iklimi ve yeşil ot örtülüleri ile hayvancılık yapılan yerlerdir. Bu yaylalar, son yıllarda Turizm Bakanlığı tarafından projelendirilen yayla turizmi açısından da değerlendirmeye alınmıştır. En önemli yaylalar Mehmetli, Aluç, Darıözü, Yaylacık, Sakızlı, Yassıalan, Düdekoğlu, Sucuoğlu, Çan, Altınyayla, Kocaoğlu, Bozarmut yaylalarıdır. Deniz Turizmi Bahçeler Mevkii Şehir Merkezinin girişinde, İç limana bakan kısımda ormanla kaplı bir alandır. Ortalama 500 metre uzunluğunda ve 4-10 m. arasında değişen genişlikteki kum bandında; halk plajı, orman kampı ve dinlenme tesisleriyle, belediye kampı ve kampın içinde yer alan motel, restoran, kamp ve çadır yerleri bulunmaktadır. Akliman Şehrin batısında, Kent merkezine 9 km. uzaklıktadır. Kilometrelerce uzunluğunda ve 15-20 metre genişliğinde bir şerit gibi uzanan kumsalı vardır. Millî Parklar Başmühendisliği tarafından düzenlenen Akliman Piknik Alanı, her türlü ihtiyaca cevap verecek niteliktedir. Hamsilos Koyu Yemyeşil ormanı ve denizin bir nehir gibi kara içine girdiği koyu ile Hamsilos ve civarı bir doğa harikasıdır. İl Merkezine 11 km. uzaklıkta bulunan Akliman-Hamsilos yöresi, Kültür Bakanlığı tarafından 1.derecede Doğal Sit alanı olarak ilan edilmiştir Sarıkum İl Merkezine 21 km. uzaklıkta bulunan yöre‟de deniz, orman ve göl bir aradadır. Çeşitli balık ve av hayvanlarının da bulunduğu yöre, Orman Genel Müdürlüğünce Tabiatı Koruma Alanı olarak ilan edilmiştir. Giresun Giresun, Anadolu'nun kuzeydoğusunda, yeşille mavinin kucaklaştığı Karadeniz'in inci kentlerinden birisidir. Şehrin kuruluş tarihini M.Ö 350 yıllarına dayandıran kaynaklar vardır. Türk varlığının M.Ö. 2000 yıllarından beri yaşadığı bilinmektedir. Romalılardan sonra Bizanslıların hakimiyet kurduğu Giresun'da 1200'lü yıllardan sonra Trabzon Rum İmparatorluğu dönemi yaşanmış ancak, bu devlet kısa bir süre sonra Selçuklu devletinin, ardından Moğolların bir eyaleti haline gelmiştir. Giresun Tanzimat Dönemi‟nde Trabzon iline bağlı bir kaza olmuştur. İdari bağlılık yönünden Trabzon, Ordu ve Şebinkarahisar üçgeninde yer değiştiren Giresun, 1923 yılında il olmuştur. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 121 Giresun Kalesi Kale‟nin Pontus Kralı 1. Farnakes tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir.Sur ve saray kalıntıları hala ayaktadır ve Kale‟nin çeşitli yerlerinde, oyulmuş taş mağaralar ve tapınak örenleri bulunmaktadır. Ayrıca Kale‟de Milli Mücadele Kahramanı Topal Osman Ağa'nın anıt mezarı, mağaralar ve taş kabartmalar vardır. Giresun Adası Kıyıdan bir mil açıkta bulunan ada, Doğu Karadeniz Bölgesinin tek adasıdır. Ada bazı kaynaklara göre Aretias, Areos Nesos, ve Arionesos adlarıyla da anılmaktadır.Helen Mitolojisi‟nde de bahsedilen adanın kapladığı alan yaklaşık olarak 40.000 metrekaredir. Kent ve yöre halkı tarafından kutsal sayılan adada, sur, saray ve manastır kalıntılarına rastlamak mümkündür. kaledir. Kale içersinde bir çok yapının temel İnanç Turizmi Hacı Hüseyin Camii 1594 yılında Çobanoğlu Hacı Hüseyin tarafından yaptırılmıştır. Daha sonra yıkılan yapıyı, 1861 yılında Dizdarzade Murat Bey‟in kızı, Ayşe Emetullah hayratı olarak yenilettirmiştir.1901 tarihli yazıtından mermer şadırvanının Hattatzade Hacı Ömer Ağa tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Gogora Kilisesi 18. yüzyılda yapılmış olan ve halen müze olarak kullanılan kilise şehrin karayolu kenarında bulunmaktadır. Müzenin içinde antik eserler, taş kabartmalar, eski tarihlerde kullanılan silah, giysi ve para örnekleri sergilenmektedir. Alternatif Turizm Aktiviteleri Yayla Turizmi Melikli Obası Yaylası Kulakkaya'nın hemen yakınındaki Melikli Obası Yaylası, çevresi ladin ormanları ile çevrili, orman gülleri ve yabani açelyalarla bezenmiş çim sahaları ile güzel bir peyzaja sahiptir. Yaylaya 2 km. mesafedeki Yavuzkemal yerleşim yerinde sağlık ve PTT hizmetleri de bulunmaktadır. Tamdere Yaylası Tamdere Yaylası Dereli İlçesi sınırları içinde, Şebinkarahisar yolu üzerinde yer almaktadır. Giresun'dan 80 km., Şebinkarahisar'dan ise 27 km. uzaklıkta bulunan yaylaya asfalt yollar ile ulaşım mümkündür. Samsun İl sınırları içinde doğu, batı doğrultusunda uzanan iki dağ sırası bulunmaktadır. Bunlar il topraklarının güney kesiminde doğuda Canik Dağları ve batı kısımda ise Çangal Dağlarıdır. Doğal bitki örtüsü açısından Samsun ili zengindir. 1000 - 1200 m. yüksekliklerde gürgen, meşe, ıhlamur, kestane, kayın, dışbudak; 1200 - 1800 m. yüksekliklerde ise iğne yapraklı Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 122 ağaçlara rastlanır. Kıyılara yaklaştıkça özellikle akarsular boyunca söğüt ve kavak ağaçları vardır. Samsun İli kıyı kesiminde tipik Karadeniz iklimi hakimdir. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler İkiztepe ÖrenYeri Samsun‟a 55 km. uzaklıkta, Bafra‟nın 7 km kuzeydoğusundadır. Bafra Ovası oluşmadan önce Kızılırmak‟ın denize döküldüğü noktada yer alan ören yeri, 1941 yılında keşfedilmiş olup, halen kazı çalışmaları sürdürülmektedir. Yapılan kazılar sonucunda, İkiztepe ören yerinde, M.Ö.1700 yılına uzanan yerleşmeler yapıldığı saptanmıştır. Bölge, İkinci derece arkeolojik sit alanı olarak belirlenmiştir. Milli Parklar Hacıosman Ormanı Tabiatı Koruma Alanı Orta Karadeniz Bölgesinde Samsun İli Çarşamba İlçesi Çınarlı köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Samsun-Çarşamba devlet karayolunun 8. km.sindedir. Avrupa çapında çok sınırlı bir yayılışa sahip ve hızla ortadan kalkma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan eşsiz bir alüvyal orman ekosistemidir. Dişbudak, meşe, dişbudak yapraklı kant cevizi , kayacık, kayacılar(Ulmus glabra), doğu gürgeni , akçaağaç (Acer canpestre) önemli bitki türlerini oluşturmaktadır. Kızılırmak Deltası (Balık Gölleri) İlçe sınırları içerisinde bulunan Kızılırmak'ın binlerce yıl Anadolu'dan sürükleyip getirdiği sedimenlerle oluşturduğu bereketli deltasında aynı zamanda ülkemizin en önemli sulak alan ekosistemlerinden biri olan Bafra Balık Gölleri de bulunur. Yöre, deniz turizmine yaz mevsiminde yaklaşık 2 aylık bir zaman dilimi için imkan sunarken, kuş gözlemciliği ve doğa turizmi için, dört mevsim boyunca çok önemli bir potansiyele sahiptir. Termal Turizm Ladik Termal Kaplıcası Havza‟ ya 13 km Samsun‟a 60 km. uzaklıkta, Ankara kara yolunun üzerinde bulunmaktadır. Banyo ve içme kürleri için elverişlidir. Suyu, Bikarbonatlı, Kalsiyumlu, Magnezyumlu ve kısmen Radyoaktif bir bileşime sahiptir. Romatizma, sinir ve kas yorgunluğu, eklem ve kireçlenme, sinirsel hastalıklar, ameliyat sonrası yorgunluklar gibi hastalıklara olumlu etki yapmaktadır. Havza Kaplıcaları Havza İlçe merkezinin içinde yer alan kaplıcalar, Amasya-Samsun yolunun 1 km batısında kalmaktadır. Kaplıcalar mevkiinde üçü tarihi ikisi 1986 yılından sonra yapılmış beş hamam bulunmaktadır. Alternatif Turizm Aktiviteleri Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 123 Doğa Yürüyüşü Doğa yürüyüşü için Ladik Akdağ ve Ladik Yaylaları, Baraj Gölleri çevresi, Yakakent, Tekkeköy Hacı Osman Ormanı, Vezirköprü Kunduz Ormanı ve Yaylaları ile Kocadağ öncelikle sayılabilir. Av turizmi ve Olta Balıkçılığı İlin sahip olduğu uzun deniz kıyısı boyunca, Kızılırmak‟ın ve Yeşilırmak‟ın üzerindeki 4 baraj gölünde, Kızılırmak, Yeşilırmak ve Terme Çayının denize ulaştığı bölgelerde oluşmuş çok sayıda delta göllerinde, Ladik Gölünde ve İlde yer alan birçok gölette olta ile balık avcılığı yapılmaktadır. Ornitoloji ( Kuş Gözetleme) Kızılırmak‟ın denize döküldüğü yerde oluşmuş Kızılırmak Deltası sulak alanı Türkiye‟nin Karadeniz sahilindeki doğal özelliklerini koruyabilmiş en büyük ve en önemli sulak alanıdır. Delta sulak alan ve ekosistemi ile biyolojik çeşitlilik açısından son derece zengindir. Flora ve fauna zenginliği yapılan bilimsel araştırmalarla ortaya konmuştur. Kızılırmak Deltasında bugüne kadar tespit edilen kuş türü sayısı 312‟dir. Bölge‟ de kış döneminde, 100.000 dolayında su kuşu kışlamaktadır. Deniz Turizmi Alaçam Geyikkoşan Sahili Samsun'un 78 km batısında bulunan Alaçam ilçesinin sahil kesimidir. Bölgede geniş kumsalları olan doğal plajlar mevcuttur. Ayrıca sahilinde de pansiyonlar yer almaktadır. Bafra Sahilleri Samsun' a 51 km uzaklıktadır. Bafra İlçesinin sahilleri geniş kumsallarla kaplı doğal plajlara sahiptir. Tekkeköy Samsun'un doğusunda yer alan Tekkeköy, Çarşamba ve Terme ilçeleri sahilleri kumsallara sahip doğal plajlarla doludur. geniş Trabzon Trabzon; Doğu Karadeniz Bölgesinde, Kafkasların ve İran transit yolunun başlangıcında yer almakta olup, Karadeniz‟e kıyısı olan diğer ülkelerin limanlarıyla bağlantısı bulunan bir ilimizdir. Tarihi ve doğal güzellikleri ile dört mevsim gezip görülebilecek bir turizm şehridir. Kent, ilk defa M.Ö. 5. yüzyılda, Miletli Kolonistler tarafından kurulmuştur. Roma ve Bizans devirlerini yaşayan Trabzon, 1204 yılında Pontus devletinin başkenti olmuştur. 1461 'de Fatih Sultan Mehmet tarafından alınan kentte, Yavuz Sultan Selim şehzadelik yapmış olup, Kanuni Sultan Süleyman bu kentte doğmuştur. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 124 Ayasofya Müzesi ( Haghia Sophia Kilisesi ) Şehrin 3 km batısındaki müze, 13.yy'dan kalma bir kilise olup, duvar freskleri ve bahçesi görülmeye değerdir. Trabzon‟daki Komnesos Devleti krallarından I. Manuel zamanında, 1238-1263 yıllarında yapıldığı sanılmaktadır. Milli Parklar Uzungöl Tabiat Parkı Çaykara ilçesi sınırları içindedir. Trabzon‟a 95 km, Çaykara‟ya 19 km uzaklıktadır. Zengin bitki örtüsü, yaban hayatı ve manzara güzelliklerine sahip olması nedeniyle sahanın 1625 hektarlık bölümü, 1989 yılında tabiat parkı olarak ilan edilmiştir. Altındere Milli Parkı Trabzon‟un Maçka İlçesine bağlı Altındere Milli Parkı, Trabzon şehir merkezine 45 km mesafedir. Parkta avlanma yasak olup yeme-içme , konaklama ve kamping hizmetleri verilmektedir. İnanç Turizmi Gülbaharhatun Camii Ortahisar‟ın batı kesiminde ve Atapark‟ın güney yönündedir. Yavuz Sultan Selim‟in annesi Ayşe-Gülbahar Hatun adına 1514 yılında Zağnos köprüsünün yakınında bir külliye içerisinde yaptırılmıştır. Haghios Eugenius Kilisesi (Yeni Cuma Camii) Tabakhane Köprüsü‟nün doğusunda yer alır. Haç planlı olup, 14. yüzyılda inşa edilmiş olması muhtemeldir. Kilise, Trabzon‟da 3. yüzyılda yaşayan Hıristiyan Azizi St. Eugenius‟a ithaf edilmiştir. Sumela Manastırı Şehir merkezine 45 km mesafede, Maçka ilçesinden ve Altındere Milli Parkından geçilerek ulaşılabilir. Foto safarinin yanı sıra köy sosyal yaşantısının da görülebileceği ender yerlerden biri konumundadır. Manastıra, zigzaglar çizerek yaklaşık olarak 45 dakikada ulaşılır. Oldukça zorlu bir tırmanış gerektiren (15 dakika) manastıra otomobil ile de varmak mümkündür.Kuruluş hikayesi M.S. 4. yüzyıla dayanan manastır kompleksi içerisinde, yemekhane, mutfak, keşiş odaları, kutsal su (Ayazma) ve kaya kilisesi mevcuttur. Manastır iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm ilk yapılan bölümdür ve tapınak yerinin içi ve dışı İncil‟den alınmış konuların freskleriyle süslüdür. İkinci bölüm, yatak odalarını, salonları, kitaplıkları, kilerleri, erzak depolarını ve helaları kapsayan dört kattan oluşmuştur. Vazelon Manastırı Maçka İlçesine 14 km, Trabzon'a 35 km mesafede, çam ormanları içerisinde yer alan manastıra, 10 dakikalık bir yürüyüşle ulaşılabilmektedir. Yohannes‟e adanan Vazelon Manastırı‟nın ilk kurucusu ve yapım tarihi bilinmemektedir. Bununla beraber bazı araştırmacılar M.S. 270 ve M.S. 317 tarihleri üzerinde durmaktadır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 125 Alternatif Turizm Aktiviteleri Trekking Trabzon ve Uzungöl arasında kalan yaylalık kesim dağ ve doğa yürüyüşü için elverişlidir. Yayla Turizmi Sera Gölü Yaylası Maçka-Şolma Yaylası Maçka ilçesinden batıya doğru 22 km. olup, toprak yolla gidilebilir. Yolun 16. kilometresi zengin bitki örtüsüne sahip Kulin dağının içinden geçmektedir. Maçka-Mavura Yaylası Maçka'nın 18,5 km. batısında yer alır. Elektrik ve su hizmetlerinin bulunduğu Mavura Yaylasıyla Solma Yaylası arası 3,5 km.dir. Orman manzaralı toprak yol, yaya yürüyüş için idealdir. Maçka-Kiraz Yaylası Maçka İlçesi ile Gürgenağaç Köyü arası 22 km. asfalt yol olup, Gürgenağaç Köyü‟nden güneye doğru 7 km. toprak yolla ulaşılabilir. 1850 m. rakımlı yaylada alt yapı hizmetleri tamamlanmış olup, yaylanın içinden akan buz gibi suda alabalık avlanabilir ve yaylada çim kayağı yapılabilir. Lapazan Yaylası Gürgenağaç köyünün güneyinde, 2200 m. rakımlı yaylaya, 27 km.lik toprak yol ile ulaşılır.Altyapı hizmetleri bulunmayan yaylada, aşınmaya dayanıklı bitki örtüsü çim kayağına elverişlidir. Maçka-Çakırgöl Yaylası Yaylaya Maçka – Meryem ana yolunun 5. kilometresinden sağa ayrılan toprak yoldan 90 km. ilerledikten sonra ulaşılabilir. 2504 m yükseklikteki Çakırgöl Yaylası yolu üzerinde; Arnavutluk, Kırantaş, Akarsu, Ayraksa, Livayda Kurugöl, Mesaraş Furnoba, Kasapoğlu, Camiboğazı, Ortaoba ve Deveboynu yaylaları bulunmaktadır. Karadağ Yaylası Akçaabat - Düzköy yolunun 12. kilometresinden batıya dönülerek, 28 km. toprak yolla yaylaya ulaşılır.1946 m. yükseklikteki yayla bol oksijeni ile akciğer tedavisi görmüş hastaların tatil için tercih ettiği yerdir. Alt yapı hizmetleri tamamlanmış olan yaylada, hediyelik eşya satış yerleri bulunmaktadır. Yaylada yaban hayatı da oldukça zengindir. Artvin Artvin, kenti ikiye bölen Çoruh nehri, dik yamaçlı uzun vadileri, 3900 metreye kadar yükselen birbiri ardına sıralanmış yüksek dağları, balta girmemiş doğal ormanları, yüksek dağların doruklarında krater gölleri, karagülleri, yeşil yaylaları, fauna ve flora zenginliği, tarihi kilise, kale ve kemer köprüleri, geleneksel mimarisi ve festivalleri ile çeşitli turizm değerlerini içinde barındıran otantik bir turizm beldesidir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 126 Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Şavşat (Satel) Kalesi Şavşat ilçesi Söğütlü Mahallesinde bulunmaktadır. IX. yy.da Bagratlı Krallığı'nca inşa edilmiş olup, Osmanlılar tarafından da kullanılmıştır. Artvin Kalesi (Livane) Erzurum-Samsun bağlantılı devlet karayolunun Artvin Şehir merkezine çıkış sağlayan noktasında; Çoruh nehri üzerinde bulunan Artvin köprüsünün karşı yanında, ırmak tabanından 70 m. yükseklikte ana kayaya bağlanmış konumdadır. Yapı, X. yy. ortalarında Bagratlı Krallığı'nca inşa edilmiştir. Yüksek kulesiyle dikkat çekmektedir. İnanç Turizmi İşhan Kilisesi Yusufeli ilçesinin 11 km doğusunda, Dağyolu (İşhan) köyündedir. 1008 yılında yapılan kilise, 1549 yılında Osmanlılar tarafından camiye çevrilmiştir. Cevizli Kilise Şavşat İlçesinin 6 km kuzeydoğusunda, Cevizli köyündedir. Bagratlı beylerinden Aşut Kukh tarafından 899-914 yıllarında yaptırılmıştır. Aşut Kukh'un mezarı bu kilisenin yanındadır. Bir Gürcü yapısı olan Cevizli Kilisesi, kesme taş duvarlı olup, 900 m²lik alanı kaplar. Alternatif Turizm Aktiviteleri Trekking Kaçkar Sıradağları Rize ve Hopa arasında yer alan, yıl boyunca gözlenebilen keskin buzulları, masmavi gölleri, yeşilin her tonuna sahip ormanları, coşkulu dereleri, bin bir çeşit bitkileri ve hayvanları ile doğal bir park görünümünde olan Kaçkar Sıradağlarının en yüksek tepeleri Altıparmak (3480 m.), Kavran (3932 m.) ve Verçenik (3710 m.) dir.Güney rotasından çıkışı kolay olan Kaçarları, her yıl yüzlerce dağcı ziyaret etmektedir Rafting Çoruh Nehri Çoruh nehrini barındıran Artvin ilinin topraklarının büyük bir bölümünü sarp ve geçit vermeyen dağlar kaplamıştır. Çoruh nehri bu dağlık bölgelerin arasından geçerek Karadeniz'e ulaşmaktadır. Çoruh'un Artvin sınırları içerisindeki uzunluğu yaklaşık 150 kilometreyi bulur. 3225 m. rakımlı Mescit Dağları'ndan doğarak toplam 466 kilometre kat ettikten sonra Gürcistan sınırları içerisinde Karadeniz'e dökülen Çoruh nehri, aynı zamanda dünyanın en hızlı akan nehirlerinden biridir. Yöre, her yıl dünyanın her tarafından gelen, rafting, kano ve nehir kayağı gibi akarsu sporlarını yapan yerli ve yabancı sporcuları ağırlamaktadır. Altıparmak (Barhal) Çayı Artvin İli sınırları içinde yer alan Altıparmak (Barhal) çayı, Kaçkar dağlarının güney yamaçlarından doğar, yaklaşık 40 kilometrelik bir mesafe kat ettikten sonra Yusufeli'nin 2 Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 127 km. güneyinde Çoruh nehrine karışır. Altıparmak çayı, kano ve nehir kayağı için elverişli olup, yüksek dağlarla çevrili son derece güzel ve etkileyici bir vadi içinden akmaktadır. Yayla Turizmi Kaçkar Yaylası Yusufeli ilçesine 60 km. uzaklıktadır. Kaçkar Dağı'nın güney yamaçlarında yer almakta, çok geniş ve yeşil ormanlık ve çayırlarla kaplı olup; av, yayla ve dağ turizmi için ideal bir konuma sahiptir. Yaylalar köyü, Kaçkar dağına tırmanmak isteyenlerin ara konaklama merkezi konumundadır. Kafkasör Yaylası Artvin'in güney-batısındaki yaylaya 10 km. toprak yolla ulaşılmaktadır. 1250 m. yükseklikteki yayla, görülmeye değer güzelliktedir. Alt yapı hizmeti götürülmüş olan yaylada belediye tarafından yaptırılan 10 adet 80 yatak kapasiteli bungalovlar bulunmaktadır. Borçka-Karagöl Yaylası İlk 7 kilometresi asfalt olan Borçka-Camili yolunun 27. kilometresinden doğuya ayrılan toprak yoldan 20 km. giderek Karagöl'e ulaşılır. Göl çevresinde bulunan ormanlarda; vaşak, boz ayı, çengel boynuzlu dağ keçisi, dağ tavuğu, yırtıcı kuşlar izlenebilir ve gölde alabalık avlanabilir. Şavşat- Karagöl Yaylası Şavşat ilçesinin kuzey doğusunda 8-10 hektar büyüklükteki Karagöl'e 30 km. toprak yolla, özel veya kiralanacak araçlarla ulaşılabilir.Karagöl'de elektrik ve su bulunmakta, Orman Bölge Müdürlüğü'nün dinlenme binası ve telsizi hizmet vermektedir. Şavşat ve civarında, Borçka Karagöl'de de olduğu gibi yaban hayvanları yaşamaktadır. Tokat M.Ö. 4. bin yıldan başlayarak 14 devlet ve birçok beyliğin yaşadığı ve egemen olduğu Yeşilırmak Havzası içerisinde yer alan Tokat, uygarlıkların merkezi Anadolu‟da zengin doğal kaynakları ve jeostratejik konumu itibariyle beyliklerin, devletlerin ve imparatorlukların yaşama ve fetih alanı olmuştur. Orta Karadeniz dağlarından güneye, Anadolu'nun içlerine doğru, değişik rakımlarda yaylalar, ovalar, bağlar ve akarsularıyla, dünyada benzeri az olan bu cennet il, canlı ve zengin tarihinin izlerini bugün de yaşatmaktadır. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Sebastapolis Antik Sebastopolis kentinin kuruluşu henüz kesin olarak bilinmemektedir. Bazı kaynaklarda M.Ö. 1. yüzyılda kurulmuş olduğu kaydedilmektedir. Roma İmparatoru Traianus zamanında (M.S. 98-117) Pontus Galaticus'la, Polemoniacus eyaletlerinden ayrılarak Kappadokia eyaletine dahil edilmiştir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 128 Komana Tokat‟ın Roma ve Bizans dönemindeki yerleşim merkezidir. Günümüzde Gümenek mesire yeri olarak bilinmektedir. Gümenek regülatörü yapılırken bir takım lahitler, sütun başlıkları, siteller ve değişik mimari kalıntılar ortaya çıkartılmıştır. Bu eserler müzede koruma altına alınmıştır. Niksar Niksar (Neociseria) Antik kentinin üzerinde bugünkü ilçe bulunmaktadır. Müze Müdürlüğü‟nün Niksar Harmancık, Kültür ve Leylekli Çeşme Mahallelerinde yaptığı kurtarma kazılarında ortaya çıkarılan mezarlarda bulunan ölü hediyelerine göre bu şehrin tarihi belirlenmektedir. Termal Turizm Sulusaray Kaplıcası Tarihi Nicepolis harabeleri arasında kaynayan Sulusaray Kaplıcası ilde ve bölgede en önemli olanıdır. Alternatif Turizm Aktiviteleri Trekking Alan Yaylası-Akdağ Zirvesi (2000 m.) ve Ballıca Mağarası arası trekking sporunu sevenler için uygun bir alandır. Olta Balıkçılığı Tokat, akarsu ve göllerinin yoğun olması nedeni ile olta avcılığı için ideal bir mekandır. Almus Baraj Gölü her türlü su sporlarına uygun doğal bir oluşumdur. Mağara Turizmi Ballıca Mağarası İldeki önemli turistik yerlerden biri de Pazar ilçesi yakınlarındaki Ballıca mağarasıdır. 680 metre uzunluğunda ve 94 derinliğindeki mağara yarı yatay, yarı dikey olarak birbirine bağlı beş kat ve sekiz büyük salondan oluşmakta ve bazı bölümlerinde oluşumlar hala devam etmektedir. Yayla Turizmi Topçam Yaylası Tokat'tan 15 km uzaklıktaki bu yayla 1600 metre yüksekliktedir. Çam kokan havası ve yeşil görüntüsü etkilemektedir. Selemen Yaylası Reşadiye-Ordu sınırı arasında tarihi özelliği olan bir yayladır. 1514 yılında Çaldıran seferine çıkan Yavuz Sultan Selim ordusu ile birlikte bu bölgede konaklamış ve bir Cuma namazını bu yaylada kılmıştır. O günden günümüze kadar ilkbahardan itibaren ilk kar düşene kadar her Cuma günü bu yaylada geleneksel yayla pazarı kurulmaktadır. Rize Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 129 Doğu Karadeniz Bölgesinde yer alan Rize, bölgenin en karakteristik özelliklerini gösterir.Anadolu'nun diğer bölgelerinden coğrafi yapısıyla olduğu kadar kültürel yapısı ile de ayrılır. Dik yamaçlı vadileri, doruklarına ulaşılabilir dağları, buzul gölleri, zümrüt yeşili yaylaları, tarihi kemer köprüleri ve kaleleri, coşkun akan dereleri ile çok özel bir turizm beldesidir.Rize, güneyinde yer alan dağların sahilden itibaren yükselmeye başlaması ve yüksek dağ eteklerinden doğarak Karadeniz'e akan akarsuların yoğunluğu nedeniyle engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Sarp ve engebeli arazi yapısının ve iklimin de etkisiyle ilin bitki örtüsünü ormanlar oluşturmaktadır. Rize, yağışlı iklimi ve çok sayıdaki yer altı su kaynakları sayesinde Türkiye'de akarsu yoğunluğu en fazla olan illerden biridir. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Rize Kalesi Cenevizlilerden kalma kale, 1987 yılında restore edilmiştir. Bir tepenin üzerindeki kale 480 metrekarelik bir alan kaplamaktadır. Kalenin surların yüksekliği 15-20 m. arasında değişmektedir. Zil Kalesi Orta Çağın sonlarında yapıldığı tahmin edilen kale Çamlıhemşin ilçesindedir. Bir kaya kütlesinin üstüne moloz taşlardan inşa edilmiştir. Duvarları 1,5-2 m kalınlıktadır. Kale, 5 katlı olup askeri barınak olarak kullanıldığı sanılmaktadır. Milli Parklar Kaçkar Dağları Milli Parkı Çamlıhemşin İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Milli Park alanına, Çamlıhemşin'den 16 km.lik bir karayolu ile ulaşılmaktadır.Kaçkar Dağlarının batısındaki Fırtına Deresi ve doğusundaki Hemşin Deresi zengin bir flora ile kaplıdır. Bu bitki örtüsü karstik flora özelliğinde olup, gerek alt flora gerekse üst flora endemik türlerini içermektedir. Genel olarak granit ve granitik kayaçlardan meydana gelen jeolojik yapı üzerinde Alp Orojenezi'nin derin etkileri görülmektedir. Fauna açısından da zengin olan Kaçkar Dağlarında kurt, ayı, domuz, tilki, yaban keçisi, geyik, sansar, çakal, yaban tavuğu bulunmaktadır. İnanç Turizmi İslam Paşa Camii Çarşı içindeki Cami 16. yy yapısıdır. Kesme taştan dikdörtgen planlı olarak yapılan cami, 24 pencereli bir kubbeye sahiptir. Gülbahar Camii 16. yy‟da yavuz Sultan Selim‟in annesi Gülbahar Hatun tarafından yaptırılmıştır. 1952 yılında bir onarım geçiren cami, kare planlı olup bir kubbeye ve birde tek şerefeli bir minareye sahiptir. Termal Turizm Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 130 Ayder Kaplıcası Çamlıhemşin ilçesinin 19 km. güneydoğusunda 1350 m. yükseklikte, çam ormanlarının içindedir. Kaplıca suyu, iç hastalıkları, mide rahatsızlıkları, kadın hastalıkları, deri hastalıkları ve romatizmal hastalıklara iyi gelmektedir. Andon Ilıcası Rize'ye 20 km. mesafedeki Andon İçmecesi yöre halkı tarafından ilgi görmektedir. Ayrıca kara yolunun yapılmasıyla ılıcaya ulaşım daha rahat sağlanabilmektedir. Renksiz, kokusuz ve berrak olan içmecenin suyu, mide, bağırsak, böbrek ve romatizma hastalıklarına iyi gelmektedir. Alternatif Turizm Aktiviteleri Dağcılık Rize Kaçkar Dağları Rize ve Hopa arasında yer alan yıl boyunda gözlenebilen keskin buzulları, masmavigölleri, yeşilin her tonuna sahip ormanları, coşkulu dereleri, bin bir çeşit bitkileri ve hayvanları ile doğal bir park görünümünde olan Kaçkar sıradağlarının en yüksek tepeleri Altıparmak (3480 m.), Kavran (3932 m.) ve Verçenik (3710 m.) dir. Bu tepeler dağcılık sporları, özellikle tırmanış için çok elverişlidir. Av turizmi Rize‟ de Elevit, Palovit ve Galer Yaylalarında kış mevsiminde, yabani ördek avı, sonbaharda da bıldırcın avı yapılmaktadır. Bıldırcın avının yöre halkı tarafından yetiştirilen atmacalarla yapılması bu yöreye has bir özeliktir. Ayrıca yüksek yaylalarda keklik ve diğer yabani hayvanları avlamak ta mümkündür. Olta balıkçılığı Rize‟ ni hemen her deresinde ve gölünde alabalık avı yapmak mümkündür. Yaylardaki akarsularda ve özelliklede bu yaylalar arasına yayılmış krater göllerinde tatlı su balığı avcılığı yapılmaktadır. Ayrıca kıyı şeridine yayılmış pek çok balıkçı barınağına rastlanılmaktadır. Akarsu Turizmi Fırtına Deresi Rize‟ deki akarsular içinde, akarsu turizmi açısından en önemlisi Fırtına Deresi‟ dir Fırtına Deresi, Kaçkar dağlarının Karadeniz'e bakan yamaçlarındaki derelerin birleşmesi ile oluşmuştur.Rize Ardeşen'in yaklaşık 2 km. batısında Karadeniz'e dökülen Fırtına deresi, 57 km. uzunluğundadır. Çay bahçeleri içerisinden geçen, üzerindeki kemer köprülerle süslü Fırtına deresi, raftinge elverişli parkurlara sahiptir. Ağaran şelalesi Çayeli'ne 12 km., Rize merkeze ise 30 km. mesafede olan ve Çayeli'nin içinden akan Şairler deresi üzerinde bulunan Şelale, gerçek bir tabiat harikasıdır. Yayla Turizmi Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 131 Çamlıhemşin Ayder Yaylaları Çamlıhemşin İlçesinin 19 km. güneydoğusundadır 1. 350 m. yükseklikteki Ayder yaylası Karadeniz yaylalarının en bilinenidir. Her türlü alt yapı hizmeti tamamlanmış olan yayla kasaba görünümündedir. Zengin flora ve faunasının yanı sıra kaplıcası ile ünlenmiştir. 50 C derece sıcaklıktaki kaplıca suyu; romatizma, kadın hastalıkları ve mide rahatsızlıklarına şifa olmaktadır. Kaçkar dağlarına tırmanış güzergahında bulunan yayla çevresinde, çengel boynuzlu dağ keçisi, vaşak, ayı, kurt gibi yaban hayvanları yaşadığı ortamda izlenebilir. Yayla‟da düzenli olarak Her yıl Ayder şenlikleri düzenlenmektedir. İkizdere Anzer Yaylası Turizm Merkezi Rize'nin İkizdere ilçesinin 39 km. güneyindedir. 3. 000 m. rakımlı yaylada alt yapı hizmetleri tamamlanmış durumdadır. Çok sayıda hastalığa şifa olan ünlü Anzer balı bu yaylada üretilmektedir. İkizdere Çığırankaya Yaylası İkizdere İlçesinin 25 km. doğusundadır. Yaylaya güzel manzaralı bir toprak yolla ulaşılmaktadır.3.200 m. rakımlı Çağırankaya Yaylası, adını düz konumdaki yaylanın çevresindeki dik yamaçlı kaya ve uçurumlarla ses yankısı oluşmasından almıştır. Elevit ve Palovit Yaylaları Ulaşım sorunu olmayan bu Yaylalar, içerisinde başta yaban keçisi olmak üzere Karadeniz‟e özgü diğer tüm yabani hayvanlar bulunduğundan, avcılık için önemli bir potansiyele sahiptir. Elevit Yaylası‟ndan Palovit Yaylası‟na geçişte, yüksek bir şelale bulunmaktadır. Bu Şelale, yüksek bir yerden kayların üzerine düşerek tadına doyulmaz bir seyir zevki oluşturmaktadır. Bu Şelale‟nin de bulunduğu Palovit Yaylası, bir yanı tamamen ormanlarla kaplı diğer yanı ise dağ yamacına dayanan görüntüsü ile görenlere çok büyük bir seyir zevki sunmaktadır. TÜRKĠYE TURĠZM COĞRAFYASI ĠÇ ANADOLU BÖLÜM VII Aksaray Aksaray, M.Ö. 8. binyıla kadar uzanan bilinen tarihi, günümüze kadar hüküm süren çeşitli medeniyetlere ait kültürel varlıkları, tabii güzellikleri ve ticari bir merkez olması dolayısıyla hiçbir dönemde önemini yitirmemiştir. Kapadokya‟nın kapısı konumundaki Aksaray, kültürel varlıkları yanında doğal zenginlikleri ile de ziyaretçilerine değişik ve ilginç tatil olanakları sunmaktadır. Orta Anadolu Bölgesinde, tarihi İpek Yolu'nun önemli merkezlerinden birisi olan Aksaray, günümüzde de doğu-batı ve kuzey-güney yönleri arasında uzanan ana bağlantı yollarının kavşağında yer almaktadır. Güzelyurt‟u, Ihlara Vadisi, Sultanhanı, Eğri Minaresi, Kış Sporları Turizm Merkezi İlan edilen Hasandağı ve Ziga Kaplıcaları ile Anadolu‟nun ortasında çekici bir merkez konumuna gelmiştir. Turizm Potansiyeli Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 132 Ören Yerleri ve Müzeler Acemhöyük Antik Yerleşmesi Acemhöyük, Aksaray‟ın 18 km. kuzeybatısında Yeşilova‟dadır . MÖ.3000‟de iskan görmüş, en parlak devrini MÖ.2000-1750 yıllarında yaşamıştır. Şehrin o zamanki ismi kesin olarak bilinmemekle beraber, yerli ve yabancı bilim adamları tarafından Buruşhanda olduğu sanılmaktadır. Aşıklı Höyük Aksaray İli'nin 13 km. kuzeybatısındadır. Yeşilova Kasabası içinde yer alır. 700 x 600 m. ölçülerinde oval biçimli bir höyüktür. Aşağı şehir ile birlikte Anadolu'nun en büyük höyüklerindendir. Yapılan arkeolojik kazılardan elde edilen veriler höyüğün M.Ö. 3000 yıllarından itibaren iskân edildiğini, en parlak döneminin ise Asur Ticaret Kolonileri Çağı'nda yaşandığını göstermektedir. Ihlara Vadisi Eski adı "Peristremma" olan 14 km. uzunluğundaki Ihlara Vadisi'ni baştan başa kat edip, 100-200 m. derinlikte bir kanyon oluşturmuş olan Melendiz Çayı önce kuzeybatıya Selimiye Kasabası'na, daha sonra ise Yaprakhisar ve Belisırma köylerinin, Ziga kaplıcasının bulunduğu geniş vadiye ve Tuz Gölü'ne yönelmektedir. Ihlara Vadisi bir yerleşim yeri olmaktan çok bir dini merkez olarak ön plana çıkmıştır. Dönemin din anlayışını tasvirleriyle ve mimarisiyle canlandıran, freskli veya fresksiz tek ve çift nefli kapalı veya açık Helen haç planlı ve şapel biçimli kayaya oyulmuş çok sayıda kilise, vadinin dik yamaçlarında sağlı sollu yer alarak ortadan akan Melendiz Çayı'nın sularıyla bütünleşmektedir. Eğritaş Kilisesi Ihlara‟nın kuzeybatısındadır.Duvarlarda vahyin gelişi, Hz. İsa‟nın doğumu, ziyaret, Hz, İsa‟nın vaftiz edilişi, Hz. Yusuf‟un rüyası ve Mısır‟a kaçış gibi sahneler tasvir edilmektedir. Ağaçaltı (Daniel) Kilisesi Haç planlıdır. Giriş üzerinde bir kilise bulunmaktadır. Vahiy, ziyaret ve doğum, Mısır‟a kaçış, Hz. İsa‟nın vaftizi ve Hz Meryem‟in ölüm sahneleri duvarlara işlenmiştir. Sümbüllü Kilise Vadi girişinin aşağı solundadır. Kilise iki kattan müteşekkil olup haç planlı önemli bir manastır kilisesidir. Üst katta cepheye gelen kaya düzenlenerek uzun bir koridor meydan getirilmiş ve cephe kemerli nişlerle dekore edilmiştir. Pürenli Seki Kilisesi (Ihlara) Kayaya oyulmuş dört bölümden oluşmaktadır. Narteks zemininde mezarlar mevcuttur. Freskler X. yüzyıl başı ile XII. yüzyıl arasına tarihlenmektedir. Peygamberlerin Kehaneti, Meryem ve Piskoposlar, Müjde, Ziyaret, Çobanların Tapınması gibi, İsa'nın çocukluğu ve İncil'den çeşitli sahneleri konu alan tasvirleri önemlidir. Kokar Kilise (Ihlara) Haç planlı ve tek katlıdır. IX. yüzyılın sonuna veya XI. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen freskolarındaki konular oldukça zengindir. Son Yemek, Çarmıha Gerilme, Mesih‟in Defnedilişi, Göğe Çekilme, Havarilerin Görevleri gibi zaman zaman konu bütünlüğü gösteren tasvirleri ilginçtir. Kilisenin iki mezar odasındaki süslemeler, kırmızı boya ile yapılmış ilk örneklerdir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 133 Yunus Emre Türbesi (Ortaköy -Reşadiye Köyü) Aksaray ilinin Ortaköy ilçe merkezine 20 kilometre mesafede Reşadiye köyündedir. Türbenin bulunduğu tepe, halk tarafından ziyaret tepesi olarak bilinmektedir. Türbenin düzgün alana oturtulması amacıyla önce taştan bir platform hazırlanmıştır. Platform üzerinde güney tarafa türbe inşa edilmiş, kuzey kısmı duvar ile çevrilmiştir. Türbeye giriş batıdan olup, üç basamakla çıkılmaktadır. Türbenin 500 metre doğusunda çilehane bulunmaktadır. Sultan Hanı 1228-1229 Yıllarında Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılmıştır. Selçuklu devrinin mimari taş işçiliği ve süsleme sanatları bakımından şaheser bir örnektir. Ticari ve askeri açıdan önemli olan Konya-Aksaray yolunun emniyetini sağlamak için kurulmuştur. Ağzıkara Han Aksaray-Nevşehir karayolunun 15 inci kilometresinde bulunan han, Osmanlı kaynaklarında Hoca Mesud Hanı olarak geçmektedir. Yapımına 1231 tarihinde Alaaddin Keykubat döneminde başlanmış, 1239 „da Gıyaseddin Keyhüsrev devrinde tamamlanmıştır. Termal Turizm Aksaray‟da termal turizm denilince akla ilk Ziga Kaplıcaları gelir. Aksaray‟a 35 kilometre mesafede Ihlara yolu üzerindedir. Başta romatizma hastalıkları olmak üzere metabolizma bozuklukları, sindirim sistemi hastalıkları, deri hastalıkları, göz hastalıkları ve kadın hastalıkları ile nevralji, nefrit ve kırık-çıkık vakalarına iyi gelmektedir Alternatif Turizm Aktiviteleri Trekking Hasandağı, dağcılık ve kış sporları yapmaya elverişlidir. Halen yerli ve yabancı dağcı guruplarının rağbet ettiği Hasandağı‟nda. orman içi dinlenme alanı ve yaylacılık ile dağ bisikleti, atlı tur gezintileri ve doğa yürüyüşü yapılmaktadır. NevĢehir Günümüzde bölge, birbirinden güzel kaya kiliseleri, doğal güzellikleri, vadileri ve yeraltı şehirleriyle bir açık hava müzesi durumundadır. Bu özellikleri nedeniyle Kapadokya, UNESCO tarafından, Dünya Kültürel Miras Listesi'ne alınmıştır. Dünyaca ünlü Türk Düşünürü Hacı Bektaş-ı Veli ile Osmanlı Dönemi'nin ünlü sadrazamlarından Damat İbrahim Paşa'nın bu bölgede yaşamış olmaları da kültür ve turizm hareketlerinin olumlu yönde gelişmesine büyük katkı sağlamıştır. Turizm Potansiyeli Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 134 Ören Yerleri ve Müzeler Kapadokya Roma İmparatoru Augustus zamanında yaşayan Antik Dönem yazarlarından Strabon, 17 kitaplık 'Geographika' adlı kitabında (Anadolu XII,XIII,XIV) Kapadokya Bölgesi'nin sınırlarını güneyde Toros Dağları, batıda Aksaray, doğuda Malatya ve kuzeyde Doğu Karadeniz kıyılarına kadar uzanan geniş bir bölge olarak belirtmiştir. Bugünkü Kapadokya Bölgesi; Nevşehir, Aksaray, Niğde, Kayseri ve Kırşehir illerinin kapladığı alandır. Daha dar bir alan olan Kayalık Kapadokya Bölgesi ise Uçhisar, Göreme, Avanos, Ürgüp, Derinkuyu, Kaymaklı, Ihlara ve çevresinden ibarettir.Volkanların Patlaması ve Jeolojik Oluşum : Kapadokya Bölgesi'nde yer alan Erciyes, Hasandağı ve Göllüdağ jeolojik devirlerde aktif birer volkan karakterindedir. Peribacalarının Oluşumu : Vadi yamaçlarından inen sel sularının ve rüzgarın, tüflerden oluşan yapıyı aşındırmasıyla „peribacası‟ adı verilen, ilginç oluşumlar ortaya çıkmıştır. Sel sularının dik yamaçlarda kendine yol bulması, sert kayaların çatlamasına ve kopmasına neden olmuştur. Alt kısımlarda bulunan ve daha kolay aşınan malzemenin derin bir şekilde oyulması ile yamaç gerilemiş, böylece üst kısımlarda yer alan şapka ile aşınmadan korunan konik biçimli gövdeler ortaya çıkmıştır. Daha çok Ürgüp civarında bulunan şapkalı peribacaları konik gövdeli olup, tepe kısımlarında bir kaya bloku bulunmaktadır. Uçhisar Nevşehir merkezine 10 km. uzaklıkta bulunan Uçhisar, bir kale olarak Hititler döneminden itibaren yerleşmelere sahne olmuştur. Doğal konumu nedeniyle bir hisar görünümündeki yapı, tüm Kapadokya manzarasına hakimdir. Bizans Dönemi'nde, korunaklı yapısı ile Arap akınlarına karşı kolayca savunma sağlamıştır. Göreme Vadisi Göreme Vadisi, yanardağ tüflerinden oluşan toprakların yüzey sularıyla aşınması sonucu oluşmuştur. Vadinin yamaçlarında peribacaları bulunmaktadır. Peribacalarının bir kısmının içine oyularak yapılmış kiliseler mevcuttur. Ürgüp Ürgüp, Kapadokya Bölgesi‟nin turizm açısından en gelişmiş merkezidir. Kaynaklarda, 19. yüzyılda, ilçede 70 cami, 5 kilise ve 11 kütüphane olduğu belirtilmektedir. Ürgüp'ün en yüksek tepesi üzerinde, Selçuklu Sultanı Kılıç Arslan'ın türbesi bulunmaktadır. Avanos Nevşehir'in 18 kilometre kuzeyinde bulunan Avanos, Kapadokya'nın en eski yerleşim merkezlerinden birisidir. Sınırları içerisinde, Zelve Açıkhava Müzesi, Çavuşin Kilisesi, Sarıhan Kervansarayı ve Devrent Vadisi görülmeye değer yerlerdendir. Derinkuyu Yeraltı Şehri Nevşehir-Niğde karayolu üzerinde, Derinkuyu İlçesi'nde bulunan yeraltı şehri, hıristiyanlar tarafından sığınma amaçlı yapılmıştır. Günümüzde, Derinkuyu Yeraltı Şehrinin sekiz katı ziyarete açık durumdadır. Kaymaklı (Soandus) Yeraltı Şehri Nevşehir'e 20, Derinkuyu'ya ise 9 kilometre mesafede bulunan Kaymaklı Yeraltı Şehri, 1964 yılında bulunarak turizme açılmıştır. Şehrin halen Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 135 gezilebilen 4 katı olmasına rağmen, ışıklandırılmamış yerleri ile beraber kaç katlı olduğu henüz tespit edilememiştir. Zelve Göreme-Avanos yolu üzerindeki sapaktan 2 kilometre. uzaklıkta, Hıristiyan nüfusun Müslümanlarla birlikte yakın yıllara kadar yaşadığı Zelve Kenti, son derece ilginç doğal formasyonların görülebileceği bir açık hava müzesidir. Kentte birbirine tünelle bağlanmış üç vadi boyunca bir çok kaya kilisesi, manastır ve cami görülebilmektedir. Çavuşin Avanos-Göreme yolu üzerine kurulmuş, Avanosa 5 kilometre uzaklıkta bir köydür. Yöreye özgü taşlardan yapılmış evler ile kayalara oyulmuş evler, köyün en belirgin yapı özelliğidir. Yörenin en geniş mekanlı kiliseleri olan Çavuşin Kilisesi ve Vaftizci Yahya Kilisesi bu köydedir. İnanç Turizmi Kurşunlu Camii (Damat İbrahim Paşa Külliyesi) Damat İbrahim Paşa tarafından 1726-1727 yıllarında yaptırılan Külliye‟de; cami, medrese, imaret, hamam, kervansaray ve çeşmeler bulunmaktadır. Hacıbektaş Hacıbektaş, Nevşehir-Kırşehir yolu üzerinde, Nevşehir'e 45 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. İlçe Merkezi'nde yapılan kazılar sonucunda ortaya çıkan, Eski Tunç Çağı, Hitit, Frig, Hellenistik ve Roma Dönem'lerine ait eserler Hacıbektaş Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir.Hacıbektaş yakınlarındaki Karaburna Köyü‟nde, Topada ve Sivasa'da olduğu gibi Geç Hitit Dönemi'ne ait Hitit hiyeroglifi ile yazılmış Karaburna Kaya Anıtı bulunmaktadır. Yılanlı Kilise ( Azize Onuphrius) Kilise tonozunun her iki yanında Kapadokya'da da önemli kabul edilen Azizlerin tasvirleri bulunmaktadır. Kilisenin XI. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Elmalı Kilise Göreme Açık Hava Müzesi‟nde yer alan, basit planlı bir kilisedir. Fresklerde, İsa'nın yaşamından bölümler betimlenmiştir. İsa'nın vaftizi, çarmıha gerilişi, değişimi, son yemek, Lazarusun dirilişi ve İsa'nın göğe çekilişi, tasvirlerde işlenen başlıca konulardır. Karanlık Kilise Karanlık Kilise, Göreme Açık Hava Müzesi‟ndedir. Dar ve dönen basamaklarla beşik tonozlu nartekse çıkılır. Ana mekan dört sütunlu, üç apsisli olup çapraz tonoz örtülüdür. Sadece narteksteki küçük bir pencereden ışık alabilen kilise oldukça karanlıktır olup bu yüzden Karanlık Kilise adıyla bilinir. Yapı tümüyle fresklerle bezenmiştir. Yöredeki kiliseler içerisinde, freskleri en sağlam kalmış olanıdır. Kilisedeki fresklerde işlenen konulardan bazıları, İsa'nın gömütünün meleklerle korunması, çarmıha geriliş, İsa'nın yakalanışı, dirilişi, 12 havari ile son akşam yemeği, İncili yazan dört azizle birlikte İsa, İsa'nın doğumu ve vaftizi olarak sayılabilir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 136 Çarıklı Kilise Göreme Açık Hava Müzesi‟nde, iki sütunlu, çapraz tonozlu, üç apsisli ve dört kubbeli bir kilisedir. İsa'nın göğe yükseliş sahnesi altında bulunan ayak izlerinden dolayı kiliseye "Çarıklı Kilise" adı verildiği sanılmaktadır. Azize Barbara Şapeli Haç planlı, iki sütunlu olan kilisenin, batı, kuzey ve güney haç kolları beşik tonozlu; merkezi, doğu haç kolu ve doğudaki iki köşe mekanı ise kubbelidir. Duvarlara ve kubbeye zengin geometrik motifler, mitolojik hayvanlar ve askeri semboller resmedilmiştir. Duvarlarında taş izlenimi veren motifler ve ayrıca İsa Pantokrator (Dünya hakimi) ile Azizlerden Georgio, Theodoros ve Barbara'nın tasvirleri yer almaktadır. Kilise, II. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenmektedir. Tokalı Kilise Bölgenin bilinen en büyük kaya kilisesi olup, 4 mekandan oluşur. Bu mekanlar; tek nefli Eski Kilise, Yeni Kilise, Eski Kilise'nin altındaki şapel ve mezar (Katahomb) ve Yeni Kilise'nin kuzeyindeki yan şapelden oluşmaktadır. VII. yüzyıl başlarına tarihlendirilen Eski Kilise kısmı IX. yüzyılda frekslendirilmiştir Tatlarin Kilisesi Kilise, Tatlarin Yeraltı Şehri‟nin bulunduğu tepenin yamacında yer alır. İki nefli, iki apsisli ve beşik tonozlu olan kilisenin narteksi yıkılmıştır. Oldukça iyi korunmuş olan fresklerdeki sahneler betonlarla birbirinden ayrılmıştır. Zeminde koyu gri, tasvirlerde ise mor, hardal ve kırmızı renkler kullanılmıştır. Kilisede, Meryem ve Çocuk İsa, başkalaşım, İsa'nın cehenneme inişi, Kudüs'e giriş tasvirleri ile dokuz adet aziz tasviri bulunmaktadır. Milli Parklar Göreme Tarihi Milli Parkı Milli Park, Orta Anadolu 'nun Hasan Dağı-Erciyes Dağı volkanik bölgesinde kalmaktadır. Saha; platolar, ovalar, küçük dağ bitkileri , yüksek tepeler, alüvyonla dolmuş dere ve ırmak vadileri, drenaj havzaları ve erozyonlu dik yamaçlı vadilerle birbirinden ayrılan yüksek düzlüklerden oluşmuştur. Erciyes ve Hasan Dağının büyük volkanik konileri, kuzeyden Kızılırmak Vadisinin bir kısmı ve bazıları bazaltla kaplı aşınmış tüf yatakları araziye hakim olan fizyolojik yapılanmalardır. Alan, volkanik tüften oluşmuş ilgi çekici manzara yapısı içerisinde, Bizans Dönemi kilise mimarisi ve dinsel sanat tarihinden önemli bir dönemi sergilemektedir. Termal Turizm Kozaklı Termal Turizm Merkezi Kozaklı Kaplıcaları, Kayseri-Ankara karayoluna 24 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Her mevsim 27 – 93 C sıcaklığa sahip olan kaplıca suyu, klor, sülfat, bikarbonat ve kalsiyumdan oluşan bir bileşime sahiptir. Kaplıca suyunun PH değeri 6,7 - 7 olup; romatizma, deri, kalp ve kan dolaşımı, solunum yolları, kadın hastalıkları, sinir ve kas yorgunluğu, sinirsel hastalıklar, eklem ve kireçlenme gibi rahatsızlıkların tedavisinde olumlu etki yaptığı bilinmektedir. Niğde Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 137 Anadolu'da binlerce yıl boyunca gelmiş geçmiş tüm uygarlıkların izlerini taşıyan bir kültürler mozayiği olan Niğde'de, yoğun olarak Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı eserlerini görmek mümkündür.Bu zengin eserlere bağlı turizm faaliyetleri yanında, Çiftehan ve Narlıgöl Termal Turizm Merkezleri, Alacadağlar Milli Parkı ve Bolkarlar'da yapılan dağcılık ve trekking çalışmaları, ilin önümüzdeki yıllarda, turizm potansiyelinde bir patlama yapmasını sağlayacaktır. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Gümüşler Ören Yeri ve Manastırı Niğde‟ye 9 km. uzaklıktaki Gümüşler kasabasında bulunan manastır, Bizans sanatının Anadolu‟daki en güzel ve en iyi korunmuş eserlerinden birisidir. Narlıgöl Narlıgöl genel karakteri itibariyle Kapadokya Bölgesi'nin bir uzantısı olup, fiziki yapısı, Ihlara - Derinkuyu Vadisi ile benzerlik göstermektedir. Bögedeki, doğu-batı yönünde uzanan vadi boyunca sıralanan Peri Bacaları'nın bir kısmı tamamen açıkta olup, bir kısmı yeni ortaya çıkmaktadır. İnanç Turizmi Alaaddin Camii Türk-İslam eserleri arasında büyük bir öneme sahip olan Alaaddin Camii, Selçuklu Sultanı 1. Alaaddin Keykubat döneminde, Niğde Sancak Beyi Zeynettin Beşare tarafından 1223 yılında yaptırılmıştır. Gümüşler manastırı Niğde'nin 9 kilometre doğusunda bulunan Gümüşler kasabasındaki manastır X. yüzyılda yapılmıştır. Bizans yapı sanatının en güzel örneklerinden biri olan manastıra tonoz biçimli bir portalle girilmektedir. Termal Turizm Çiftehan Kaplıcası Niğde‟nin ve Türkiye‟nin en önemli kaplıcalarından biri olan Çiftehan Kaplıcası, Niğde‟ye 80 km. uzaklıktaki Çiftehan Kasabasındadır. Hem içme hem de banyo kürleri için elverişli olan kaplıca sularının, romatizma, nevrolojik hastalıklar, kadın hastalıkları ve beslenme bozukluğu gibi rahatsızlıklara olumlu etkisi bulunmaktadır. Narlıgöl Kaplıcası Merkez ilçeye bağlı nar köyü ve sofular köyü yakınlarında bulunan kaplıca, sağlık turizmi açısından oldukça önemli bir potansiyele sahiptir. Narlıgöl bölgesinden çok amaçlı yararlanmak mümkündür. Sıcak su kaynağından kaplıca, kükürtlü su kaynağından ise içmece olarak yarar sağlanabilen Narlıgöl Kaplıcası suyunun mide ve bağırsak hastalıklarına iyi geldiği, özellikle böbrek ve kum taşlarının temizlenmesinde çok etkili olduğu bilinmektedir. Milli Parklar Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 138 Aladağlar Milli Parkı Niğde İl sınırları içerisinde, Çamardı ilçesine yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta yer alan Milli Park içerisinde kamp alanları, günübirlik alanlar, molakamp (Primitif kamping) alanları, doğa yürüyüş güzergahları ve tırmanma doğrultuları bulunmaktadır.Jeolojik yapı açısından Aladağlar Milli Parkı değişik zamanlara ait formasyonlarla temsil edilmekle birlikte, en yaygın formasyon mezozoik yaşlı kireç taşlarıdır..Aladağlar yöresi ülkemizin tektonik açıdan en faal bölgelerinden birisidir. Aladağlar Milli Parkı vejetasyon açısından çok zengin olmakla birlikte, ormanı oluşturan hakim türler karaçam ve kızılçamdır. Karaçamdan kızılçama geçiş sonunda yer yer bu iki türün oluşturduğu karışık meşçerelere de rastlanmaktadır. Alternatif Turizm Dağcılık ve Kış sporları 1992 yılında Turizm Bakanlığı ve Niğde Valiliği'nin çalışmalarıyla, Aladağlar ve Bolkarlar Dağcılık ve Trekking Merkezi oluşturulmuştur. Bugün, 4.000'i aşkın turist tarafından ziyaret edilen merkezdeki Demirkazık Zirvesi, doğal bir dağcılık okulu konumuna gelmiştir. Yörede yapımı planlanan dağcılık eğitim merkezinin, dağ ve doğa sporlarının daha da gelişmesine katkıda bulunacağı beklenmektedir. Yapımı devam eden Bolkar Dağları Kayak merkezi'nin bitirilmesiyle Niğde, Çukurova, Güneydoğu Anadolu ve Ortadoğunun en önemli kayak merkezine sahip olacaktır.Son yıllarda ülkemizde ve dünyada en önemli spor dalları arasına giren dağcılık ve trekking merkezi haline gelen Demirkazık Zirvesi, yabancı turistlerin ülkemizde en çok tercih ettikleri bölgelerden biri konumuna gelmiştir. Amasya Amasya, Orta Karadeniz Bölgesi Yeşilırmak Vadisi'nde, tarihi İpek Yolu güzergahı üzerinde bulunan, Anadolu'nun önemli tarihi yerleşim merkezlerinden biridir. Yapılan arkeolojik araştırmalara göre M.Ö. 5500 yıllarına dayanan 7500 yıllık bir kültür birikimine sahip Amasya ve yöresi, Kalkolitik Çağ, Tunç Çağı, Hitit, Frig, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı kültürlerine ev sahipliği yapmıştır. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Hazeranlar Konağı Hatuniye Camii'nin doğusunda yer alan Yalı evleri dizisindeki en güzel konaktır. 1865 yılında inşa edilen bu konak Osmanlı döneminin en zarif sivil mimari örneklerinden birisidir Amasya Kalesi Yeşilırmağın kuzeyinde bulunan ve Harşane Dağı adı verilen dik kayalıklar üzerindedir. Timur‟dan kaçan Osmanlı şehzadesi I. Mehmet Çelebi, bu kaleye sığınmıştır. Kalenin "Belkıs", "Saray", "Maydonos" ve "Meydan" adlarında dört kapısı, kale içinde "Cilanbolu" adlı bir su kuyusu, sarnıcı ve zindanları bulunmaktadır. Aynalı Mağara (Kaya Mezarı) Çevre yolunun Samsun güzergahından sağa ayrılan Ziyaret Beldesi yolu üzerinde şehir merkezine yaklaşık üç kilometre uzaklıktadır. Kral Kaya Mezarlarının en iyi işlenmiş ve tamamlanmış olanıdır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 139 Bimarhane (Darüşşifa) İlhanlı Döneminden günümüze ulaşan tek eserdir. İlhanlı Hükümdarı Sultan Mehmet Olcaytu ve hanımı Ilduz Hatun adına köleleri Anber Bin Abdullah tarafından 1308-1309 yılında yaptırılmıştır. Sultan II. Bayezid Külliyesi Sultan II. Bayezid adına 1485-86 yılları arasında cami, medrese, imaret türbe, şadırvan ve çeşmeden ibaret bir külliye olarak yapılmıştır. 15. yüzyılın son çeyreğinde yan mekanlı camii mimarisinin gelişmiş bir geçiş dönemi örneğidir. Gökmedrese Cami 1267 yılında Amasya Valisi Seyfettin Torumtay tarafından yaptırılmıştır. Cami; medrese ve mezar odası ile kapalı bir külliye şeklindedir. Alternatif Turizm Aktiviteleri Yedi Kuğular Kuş Cenneti (Yedikır Barajı) Amasya -Suluova karayoluna 7 km. uzaklıkta bulunur. Baraj gölü çevresinde yer alan doğal güzelliği, yürüyüş parkuru ve balık üretim tesisleri ile sportif olta balıkçılığı için son derece elverişlidir. Aynı zamanda göl, kuğu, yabankazı, yaban ördeği, angut, karabatak ve balıkçıl gibi 16 familyaya ait 34'den fazla kuş türünün barındığı bir kuş cenneti olması özelliği ile ornitoloji için de müsaittir. Borabay Gölü Taşova-Samsun karayolunun 14'üncü kilometresinden sola ayrılarak ulaşılan 1050 metre yükseklikteki bir doğa harikası olan Borabay Gölü ve çevresi Bakanlar Kurulunca Turizm Merkezi olarak ilan edilmiştir. Termal Turizm Hamamözü (Arkut Bey) Kaplıcası İl merkezine 93 km. uzaklıktaki Hamamözü İlçesi'nde bulunmaktadır. Yeni modern termal tesisler tamamlanmış olup hizmete sunulmuştur. Bunun yanında özel pansiyonlarda konaklama yapılabilmektedir. Ankara Türkiye'nin başkenti Ankara, uzun tarihine rağmen, baştan aşağı modern ve iyi planlanmış bir şehirdir. Şehir geniş caddeleri, yeşil parkları, zarif mağazaları, elçilik ve hükümet binaları ve çok sayıda birinci sınıf otel ve lokantalarıyla dikkati çekmektedir. Bronz çağından beri şehirde devamlı yaşanmıştır. 1923 yılında yeni Cumhuriyet'in başkenti ilan edilinceye kadar küçük bir taşra kasabası olan Ankara, süratle gelişmiştir. Türkiye'de 1930‟lara uzanan bir kentsel kalkınma planı olan tek şehirdir. Turizm Potansiyeli Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 140 Ören Yerleri ve Müzeler Gordion Frigya Krallığı'nın başkenti olan ünlü Gordion şehrinin kalıntıları; Ankara-Eskişehir karayolunun yakınında, Sakarya (Sangarios) ve Porsuk nehirlerinin birbirlerine yaklaştıkları yerde, Polatlı‟nın 21 km. kuzeybatısında, Ankara‟dan 90 km. uzaklıkta bulunan Yassıhöyük köyündedir.Gordion' un tarihi M.Ö. 3000 yılına (Eski Tunç Çağı) kadar dayanmaktadır. Asur, Hitit (M.Ö. 1950 - M.Ö. 1180) ve Frigya (M.Ö. 900 -M.Ö.620) nın önemli bir yerleşme yeri olan Gordion; Frigya Devletine başkentlik yapmıştır. Gordios adlı (Frig başkenti kurucusu) kralın adını almıştır. Julianus Sütun Sütunun İmparator Julianus' un (M.S. 361 - 363) Ankara'dan geçtiğinde şerefine dikildiği söylenir. Bizans devrinde IV. yüzyılda yapıldığı sanılan esere, halk arasında Belkıs Minaresi de denilmektedir. Roma Hamamı Ulus Meydanından Yıldırım Bayezıd Meydanına uzanan Çankırı Caddesi üzerinde, caddeden 2.5 metre kadar yükseklikteki bir platform üzerinde bulunmaktadır. Hamam, Caracalla (M.S. 212-217) devrine tarihlenir. Ankara Roma Tiyatrosu M.S. II. asrın başına tarihlenen tipik bir Roma Tiyatrosudur. Bunlar arasında tonozlu parados binaları, döşemeli orkestra, seyirci oturma yerleri (kavea), sahne odası (scene)'ndan artakalan temel ve duvarların yanı sıra birçok heykel parçaları bulunmuştur. Kurşunlu Han Ankara Kalesine giden yol üzerinde bulunan ve Fatih'in sadrazamlarından Mahmut Paşa tarafından 1421 yılında yaptırılmış olan eser, tipik Osmanlı şehir içi hanlarındandır. Mahmut Paşa Bedesteni Kale yolu üzerinde ve Kurşunlu Hanın bitişiğindedir. 1421 - 1459 yılları arasında han ile birlikte Sadrazam Mahmut Paşa tarafından yaptırılmıştır. Anadolu Medeniyetleri Müzesi Anadolu Arkeolojisi, Paleolitik çağdan başlayarak, Neolitik, Eski Tunç, Asur Ticaret Kolonileri, Hitit, Frig, Urartu dönemlerine ait, Karain, Çatalhöyük, Hacılar, Canhasan, Beyce Sultan, Alacahöyük, Kültepe, Acemhöyük, Boğazköy Gordion, Pazarlı, Altıntepe, Adilcevaz, Patnos kazılarından gelme çeşitli koleksiyonlar ve Helen, Bizans dönemlerine ait örnekler, Osmanlı Dönemi mekanlarında kronolojik bir sırayla sergilenmektedir. M.Ö. I. binin ikinci yarısından başlayarak, Helen, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait altın, gümüş, cam, mermer, bronz eserler ile ilk kullanılan sikkeden başlayarak günümüze kadar olanları da içine alan sikke koleksiyonları, Müzenin nadir kültür varlıklarını temsil etmektedir. Kurtuluş Savaşı Müzesi ( İlk TBMM Binası) Ankara Ulus meydanında bulunan I. Türkiye Büyük Millet Meclisi binası 23 Nisan 1920 ile 15 Ekim 1924 tarihleri arasında 1. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak kullanılmış, daha sonra Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Merkezi ve Hukuk Mektebi olarak işlevini sürdürmüştür. 1952 yılında Maarif Vekaletine devredilmiş, 23 Nisan 1961'de "Türkiye Büyük Millet Meclisi Müzesi" adıyla halkın ziyaretine açılmıştır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 141 Anıtkabir ve Müzesi Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, inkılâplarının mimarı, kahraman asker, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ebedî istirahatgâhının bulunduğu Anıtkabir, Rasattepe' de inşa edilmiştir. Mimarları Prof. Emin Onat ve Doç. Orhan Arda'dır. 1944 yılında yapımına başlanan anıt, 1953'te tamamlanmıştır. Aynı yıl Atatürk‟ün naaşı, Etnografya Müzesindeki geçici kabrinden büyük bir törenle buraya nakledilmiştir. İnanç Turizmi Hacı Bayram Camii ve Türbesi Bayram Sokak, Augustus Meydanında yer alan Hacıbayram Camii; taş kaideli, kiremit çatılı bir yapıdır. Tavan, mihrap - minber işçiliği, dekorasyonu, müezzin mahfili altındaki çinileri ve tavan konstrüksüyonu ile tamamen XVII. yüzyılın sonu, XVIII. yüzyılın başı Ankara camilerinin karakterini yansıtmaktadır. Arslanhane Camii (Ahi Şerafeddin Camii) Selçukluların son döneminde Ankara'da kurulmuş olan Ahiler dönemine ait ve ahşap direkli olan cami, 1290 yılında inşa edilmiştir.Ahşap direkli camiler Türkiye'de 12 adettir. Augustus Tapınağı M.Ö. II. yy.da inşa edilen tapınak, Hacı Bayram Cami ile bitişiktir. Galatlar tarafından Roma imparatoru Augustus'un şerefine yapılmıştır. Mabedin anıtsal kapısı ve kapının yan kirişlerindeki süslemeler dikkat çekicidir. Duvarında Augustus'un politik vasiyetnamesi, Latince ve Helenca olarak yazılmıştır. Samanpazarı Sinagogu Ankara'da yaşayan Musevi Cemaatinin ibadetlerini yaptıkları sinagogdur. Ancak Ankara'da Musevi cemaati az olduğundan, Sinagog yalnızca düğün, cenaze törenleri ve özel günlerde açık tutulmaktadır. Alternatif Turizm Aktiviteleri Ornitolojik Alanlar Mogan Gölü Tuz Gölü Mağara Turizmi Bizans Dönemi Mağaraları Güdül İlçesi, Kirmir Çayı kenarında İnönü mevkiinde bulunmaktadır.Bu tarihi yerüstü mağaralarının Bizanslılar döneminden kaldığı tahmin edilmektedir. Kış Turizmi Elmadağ Kayak Merkezi Elmadağ Kayak Merkezi Ankara ili sınırları içinde, Elmadağ‟ın kuzey yamaçlarında yer almaktadır. Alternatif Turizm Aktiviteleri Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 142 Gölbaşı Yamaç Paraşütü Eğitim Tesisi Ankara şehir merkezine 27 km uzaklıktaki Gölbaşı bölgesine ulaşım kent merkezinden kolaylıkla sağlanmaktadır. Ankara‟ya yakınlığı nedeni ile kent içerisindeki bütün aktivite ve olanaklardan faydalanmak mümkündür. Avcılık Ankara İli, çok çeşitli av hayvanları barındırmaktadır. Bunların başında, keklik, çil keklik, tavşan yaban ördekleri ve yaban kazları gelmektedir. Nallıhan, Beypazarı, Kızılcahamam , Çamlıdere, Çubuk ve Güdül ilçeleri ormanlık alanlarında ayı, vaşak, yaban domuzu, geyik bulunmaktadır. Olta Balıkçılığı Akarsu balıkçılığı, Kızılırmak, Sakarya nehirleri ile bunların kolları ve Kirmir Çayında yapılmaktadır. Göl balıkçılığı, Mogan Gölü, Eymir Gölü ve Karagöl‟ de yapılmaktadır. Baraj gölü balıkçılığı, Ankara çevresinde bulunan çeşitli baraj göllerinde yapılmaktadır. Kızılcahamam Golf Tesisi Turizm Bakanlığından Turizm Yatırımı Belgesi bulunan golf tesisi Kızılcahamam‟ın Merkez köyü mevkiindedir. 18+9+27 delikli ve 130 yatak kapasitelidir. Termal Turizm Kızılcahamam Termal Turizm Merkezi İçme kürleri, karaciğer, safra kesesi, mide ve bağırsak, iç ve dış sökresyon kolenlar ve metabolizma hastalıkları; banyo kürleri kalp, dolaşım bozuklukları, romatizma üzerinde etkilidir. Ayaş Kaplıcası Çankırı Eski Tunç Devrine (M.Ö. 3000-2000) ait yerleşmelere bütün bölgede, özellikle Kızılırmak çevresi ile bazı akarsu boylarında rastlanılmaktadır. M.Ö.2000 ile 1000 yılları arasında Hititlerin, M.Ö. l000-300 yılları arasında önce Frigler‟in, sonra Kimmerler‟in ve daha sonra da Persler‟in hakimiyetine giren Çankırı, Büyük İskender tarafından M.Ö. 330 yılında ele geçirilmiştir. M.Ö. I. yüzyıldan itibaren Anadolu‟nun Roma hakimiyetine geçmesiyle birlikte Çankırı Germanikopolis adı ile bilinen önemli bir merkez olmuştur. Bu dönemde Ilgaz (Olgasaya) ve Çerkeş (Antinopolis) de yerleşim merkezleri arasında yer almıştır. İl, Bizans döneminde de Hıristiyanlığın ilgi odağı olmaya devam etmiştir. Anadolu‟ya hakimiyet konusunda Selçuklular ile Bizans arasında yaşanan çekişmeler sırasında taraflar arasında el değiştiren ve Selçukluların yıkılmasından sonra Danişmendlerin, Candaroğullarının yönetiminde kalan bölge 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Bizans Döneminde Germanikopolis ve Gangra, daha sonraları Kengri olarak adlandırılan İl, Cumhuriyet Döneminde Çankırı adını almıştır. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Çankırı Kalesi Şehrin kuzeyinde küçük bir tepe üzerine kurulmuştur. Romalılar, Bizanslılar, Danişmentliler, Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerinde sağlamlığıyla ünlü yapıdan günümüze, birkaç sur kalıntısından başka bir şey kalmamıştır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 143 İnanç Turizmi Taş Mescit (Cemaleddin Ferruh Darülhadisi) Çankırı‟da Selçuklu Dönemi‟nden kalma en önemli yapıdır. Bu eser sanat tarihi bakımından olduğu gibi plastik sanatlar açısından da ilgi odağı niteliğindedir. İki ayrı yapıdan oluşan eserin şifahane kısmı, Anadolu Selçuklu Hükümdarı Keyhüsrevoğlu I. Alaadin Keykubat zamanında Çankırı Atabeyi Cemaleddin Ferruh tarafından Miladi 1235 yılında yaptırılmıştır. Alternatif Turizm Aktiviteleri Kış Turizmi Ilgaz Dağı Doruk Mevkii (Ilgaz) 1800m. rakıma sahip olan Doruk Mevkii Ilgaz'a 25, Kastamonu'ya 40, Çankırı'ya 75, Ankara'ya ise 210 Km. mesafededir. Tabi güzelliği ve yaban hayatının zenginliği yanısıra kış sporları imkanlarıyla da yoğun ziyaretçi çekmektedir. Ilgaz Dağı Milli Parkı sınırları içerisinde yer alan Doruk Mevkiinde bulunan turizm belgeli Ilgaz Doruk Oteli'nde konaklamanın yanında kayakçılar için pistler ve mekanik tesisler de mevcuttur. Yayla Turizmi Kırkpınar Yaylası (Ilgaz) Ilgaz İlçesi sınırları içerisinde yeralan yayla 1650 m. rakıma sahiptir. Çevre köylere ait 32 adet yayla evi bulunan Kırkpınar Yaylasında 150x350 m. ebatlarında bir de gölet yer almaktadır. Çevresi sarıçam, karaçam, köknar ağaçlarıyla ve çayırlarla çevrili olan yayla, kolay ulaşımı, nefis manzarası, temiz havası, göleti ve bol su kaynaklarıyla günübirlik ziyaretçilerin dışında atlı ve yaya yürüyüş, manzara seyri, kamping, karavan, fotografçılık, dağ yürüyüşü gibi turizm türlerine son derece elverişlidir. Büyük Yayla (Yapraklı) Çankırı'ya 30 Km. mesafedeki Yapraklı İlçesi, Büyük Yayla Mevkii ile İlimiz turizm potansiyeli içerisinde önemli bir konuma sahiptir. İlçenin kuzeyinde çok geniş bir alana yayılmış olan 1600-1700 m. rakımlı Büyük Yayla, zengin bitki örtüsü ve yaban hayatına sahiptir. Mağara Turizmi Tuz Mağarası Hititler döneminden beri yaklaşık beşbin yıldır işletildiği tahmin edilen ve ülkemizin en büyük kayatuzu rezervlerin bulunduğu yörededir. Merkez İlçenin doğusunda yaklaşık 20 Km. mesafedeki Tuz Mağarası Kayatuzu yataklarının işletildiği maksadıyla açılmış olup bugün, nispeten dar girişinin devamında modern karayolu tünellerini andıran birçok galeriden meydana gelmiş büyük bir mağaradır. Av Turizmi İl genelindeki ormanlık alanlarda çok miktarda yaban domuzu bulunmakta ve yılın her mevsimi avlanabilmektedir. Kurt, tilki, tavşan, keklik, bıldırcın gibi av hayvanları da sezonluk olarak avlanabilmektedir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 144 Çorum Çorum Orta Karadeniz Bölgesi‟nde, bu yörenin yüksek olmayan parçalanmış ve aşınmış dağ sıraları ile İç Anadolu platolarından olan Yozgat Platosu arasında bir geçit bölgesinde kurulmuştur.Çorum, binlerce yıldır çeşitli uygarlıkların yan yana ve üst üste oluşturduğu yerli Anadolu kültür geleneğini devam ettiren illerin başında gelir. Maddi kültür belgelerinin zenginliği açısından adeta bir açık hava müzesi görünümünde olan Çorum yöresi 1830‟lu yıllardan itibaren Avrupalı gezginlerin, bir çok yerli ve yabancı bilim adamının ilgi odağı haline gelmiştir. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Boğazköy-Hattusas Kazı ve araştırmalar kent içindeki yerleşimin M.Ö. 3. bin sonlarında, Eski Tunç Çağı‟nda olduğunu ortaya koymuştur. Fakat Boğazköy'ün gerçek tarihi M.Ö. 19. yüzyıldan 18. yüzyıla geçiş dönemine rastlar. Bu tarihlerde İç Anadolu'daki pek çok kent gibi Boğazköy'e de yerleşen ve yazı kullanmayı bilen Asurlu tüccarlar yerli halkla ticari ilişkilerde bulunuyorlardı. Bunlara ait çivi yazılı tabletlerden birinde Boğazköy‟ün ismi Hatti dilindeki biçimiyle "Hattus" olarak ilk kez yazılı bir belgede geçmektedir Yazılıkaya Hitit İmparatorluk Dönemi'nin benzersiz bir kalıntısı olan Yazılıkaya Açıkhava Mabedi, Boğazköy‟ün 2 km kuzeydoğusundadır. Yerli kayaların tabii durumlarına uygun olarak düzenlenmiş büyük ve küçük galeri olarak adlandırılan iki mekandan oluşmaktadır Alacahöyük Çorum'a 45 km. uzaklıkta, Alaca İlçesi Höyük Köyü yerleşim alanı içerisinde yer alan Alacahöyük; görkemli sfenksli kapısı, ilginç mimari eserleri ve mahalli müzesiyle, Boğazköy ve Yazılıkaya'yı ziyaret edenler için aynı gün gezilebilecek önemli bir arkeolojik örenyeridir. Ortaköy (Şapinuva) Ortaköy verimli Alaca Ovası‟nın kuzeydoğusunda ve bu ovaya komşu Göynücek, Zile ve Amasya ovalarının boğazı üzerindedir. Bugüne kadar yapılan kazı çalışmaları sonucunda Hitit İmparatorluk dönemine ait 18 odası açığa çıkarılan anıtsal bir bina bulunmuştur. Milli Parklar Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 145 Çatak Tabiat Parkı İl merkezine 22 km uzaklıkta, yolu asfalt olup, iç turizme hizmet vermektedir. Orman İşletmesinin koruması altında bulunan mesire yerinin alt yapısı büyük ölçüde tamamlanmış olup, 3 km yakınında 1991 yılında açılan bir kayak tesisi bulunmaktadır. Boğazköy (Hattusas) Milli Parkı Alternatif Turizm Aktiviteleri Yayla Turizmi Kargı Yaylası Yöresel yayla evleri mevcuttur. Bitki örtüsü ve bol su kaynakları ile bir doğa harikası görünümündedir. İskilipYaylaları Piknik ve mesire alanlarından iç turizmde yoğun bir şekilde faydalanılmaktadır. Ayrıca Osmancık-Başpınar Karaca Yaylası, turizm potansiyeli taşımaktadır. Demirci Yaylası, yayla turizmine açıktır. Karaman Karaman‟ın arkeolojik potansiyeli de çok yüksektir ve ülkemizde önde gelen tarih öncesi kazı alanlarından birisi olan Canhasan buradadır. İlk Hıristiyan Kilisesi olduğu iddia edilen Derbe; yine Hıristiyanlarca çok önemli olan Binbir Kilise; Madenşehir, Taşkale, Sarıselviler, Başyayla ilin görmeye değer yerlerinden sadece bir kaçıdır. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Canhasan Höyüğü Karaman'a 13 km. uzaklıktaki Canhasan (Alacan) Köyü‟nde I, II ve III olarak nitelenen, birbirine yakın üç höyük bulunmaktadır. M.Ö. 6500 yıllarına tarihlendirilmiştir. Sidemara (Ambar) Höyüğü Karaman Ayrancı İlçesi‟nin 18 km. kuzeydoğusundaki Ambar Köyü‟nün içindedir. Özellikle Roma Dönemi‟ne ait buluntuları önemlidir. İnanç Turizmi Aktekke (Mader-i Mevlana) Camii Karaman‟da, Karamanoğulları Dönemi'ne ait olan cami, merkezi tek kubbeli, yüksek minareli bir yapıdır. Yapılış tarihi 1371'dir. Karadağ Binbir Kilise Karaman‟ın kuzeyinde, yaklaşık 35 km. uzaklıkta, volkanik bir dağ kitlesi olan Karadağ üzerinde (en yüksek noktası Mahalaç Tepesi 2288 m.), IV. ve IX. yüzyıllar arasında (Bizans Devri) yapılmış bir çok kilise, manastır, bazilika, konut ve mezarlık bulunmaktadır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 146 Alternatif Turizm Aktiviteleri Treking Son yıllarda Türkiye'de treking turizmi önemli gelişmeler göstermektedir. Karaman'ın güneyindeki Toroslar‟ın uzantılarında, Bolkar Dağları‟nda, batısındaki Akçaalan Bağdat Yaylası ve Yellibel, Barçın yaylalarında dağ yürüyüşü de yapılabilir. Mağara Turizmi Karaman'da ilin doğal yapısı içerisinde çok miktarda mağara bulunmaktadır. Bunların başlıcaları Ermenek İlçesi‟ndeki Meraspoli Mağarası, Taşkale Kasabası‟ndaki dört katlı Manazan Mağarası, Aşarin Mağarası, İncesu Mağarası, Yollarbaşı Kasabası‟ndaki SarkıtDikit Mağarası, Gödet Mağarası, Göves Mağaralarıdır.Özellikle Ermenek'te bulunan Meraspoli Mağarası çok ilginçtir. Mağara dünyanın en büyük yeraltı suyunu bünyesinde taşımaktadır. Ornitoloji Karaman Akgöl Kuş Alanı Akgöl'de iki yüzden fazla kuş türü yaşamaktadır. Akgöl, Bakanlar Kurulu Kararı ile "Tabiatı Koruma Alanı" ilan edilmiştir. Yayla Turizmi Karaman'ın yaylaları, genellikle Ayrancı, Sarıveliler, Başyayla ve Ermenek İlçeleri‟nde yoğunlaşmıştır. Karaman'da, özellikle Toros Dağları çevresindeki köylerde, yaz aylarında, hayvanları otlatmak için, yaylalara çıkma, yöre halkının gelenekleri arasındadır. Konya Konya, tarih boyunca belli başlı yollar üzerinde yer almış olup, Tarihi İpek Yolu'nun en önemli ticaret ve konaklama merkezlerinden birisi olmuştur.Konya'da ve çevresinde yerleşik düzen Prehistorik (tarih öncesi) çağdan başlar. Konya, daha sonra Hitit, Frig, Lidya, Pers, İskenderun, Bergama, Roma ve Bizans egemenliklerinde kalmıştır.1071 tarihindeki Malazgirt Meydan Savaşı‟ndan sonra Selçuklu‟ların eline geçen şehir, 1097 tarihinden 1277 tarihine kadar aralıksız Anadolu Selçukluları‟nın başşehri olmuştur. Konya, Selçuklulardan sonra Karamanoğulları ve Osmanlı dönemlerini yaşamıştır. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Çatalhöyük Konya‟ya 60 km uzaklıkta olup, arkeolojik kazılar devam etmektedir. En erken yerleşim katı M.Ö.5500 yıllarına tarihlenmektedir. İnsanlık tarihinde, ilk yerleşme, ilk ev mimarisi, ilk kutsal yapı Çatalhöyük‟te yapılmıştır. Mevlana Müzesi İl merkezinde bulunan Mevlana Müzesi‟nde, Türk Tasavvufu‟nun en önemli kişisi Mevlana Celaleddin Rumi‟nin kabri bulunmaktadır. Müzede, yaşadığı dönemin en önemli sanat tarihi örnekleri sergilenmektedir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 147 Karatay Müzesi (Medresesi) Emir Celaleddin Karatay tarafından 1251 yılında yaptırılmış Selçuklu medresesidir. Selçuklu ve Osmanlı dönemi çini eserleri sergilenmektedir. İnce Minare Müzesi (Medresesi) Selçuklu veziri Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından 1254 yılında yapılmış olan müzede Beylikler ve Selçuklular dönemine ait taş ve ahşap eserler sergilenmektedir. Kubad-Abad Sarayı Beyşehir Gölü‟nün güneybatısında yer almakta olup, 1226- 1236 yıllarında yaptırılmıştır. Türk Saray Külliyesinin en eski örneğidir. Milli Parklar Meke Krater Gölü Karapınar ilçesine 8 km mesafede, çift volkan patlaması ile oluşmuş bir krater gölüdür. Bu özelliği zeminde olmasından dolayı jeolojik açıdan oldukça ilgi çekicidir. Ayrıca bölgede, Acı Göl, Çırak Göl ve Meyil Göl adında bir çok krater bulunmaktadır. Beyşehir Gölü Milli Parkı Milli Park alanına, Konya-Beyşehir bağlantısını sağlayan 238 no‟lu Devlet Karayolu ile ulaşılmaktadır. Saha, Konya'ya 94 km, Isparta'ya 105 km mesafededir.Ülkemizin üçüncü büyük gölü olan Beyşehir Gölü. içerisindeki irili ufaklı adalar, su kuşlarının yuvalanmaları ve kuluçkalanmaları açısından önem teşkil etmekte olup, adalar dalgıç türleri, kuğular, karabataklar, bazı balıkçıl türleri ve ördekler için kışlama ve kuluçka alanları özelliği göstermektedir.Milli Park‟ın orman formasyonunu; ardıç, karaçam, göknar, sedir ve meşe türleri oluşturmakta olup, ağaçlar yer yer göl kenarına kadar uzanarak Beyşehir Gölü‟nün koylarını ve körfezlerini görsel açıdan eşsiz manzara güzelliklerini kavuşturmaktdırlar. . İnanç Turizmi Sille Aya-Elana Kilisesi Sille, şehir merkezine 8 km. mesafede bir yerleşim yeridir. M.S. 327 senesinde Bizans İmparatoru Constantin‟in Annesi Helena, hac için Kudüs‟e giderken Konya‟ya uğramış ve ilk Hristıyanlık çağlarına ait oyma mabetleri görmüş, burada bir mabet yaptırmaya karar vermiştir ve bu yapıyı inşa ettirmiştir.. Eflatunpınar Hitit Anıtı Konya- Beyşehir ilçesinde olan anıt, bir su kaynağının kenarında, dikdörtgen taşlar üzerinde, kabartmalardan oluşmaktadır. Niteliğini koruyan kabartmalar, ön kısımda 14 adet taş blok üzerine oyulmuştur. Alaaddin Camii Cami, Konya Selçuklu devri eserlerinin en eskisi olup, Alaadin Tepesi üzerinde inşa edilmiştir. Selçuklu Sultanı 1. Rüknettin Mesut (1116-1156) zamanında da (1219) tamamlanmıştır. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 148 Selimiye Camii Mevlana Türbesi yanında olup, Sultan 2. Selim‟nin şehzadeliği ve Konya Valiliği sırasında, 1558 de yaptırılmaya başlanmış ve 1587 de bitirilmiştir. Klasik Osmanlı mimarisinin Konya‟daki en güzel örneklerinden bir tanesidir. Termal Turizm Ilgın Termal Turizm Merkezi Ilgın kentinin doğusunda ve belediye sınırları içinde yer almakta olup, Konya şehir merkezine 88 km. uzaklıktadır. Ilgın-Akşehir yolunun da 2. kilometresinde bulunmaktadır.Kombine uygulamalar, romatizmal sendromlar, karaciğer, safra yolları ve metabolizma hastalıklarında etkilidir. Alternatif Turizm Aktiviteleri Beyşehir, Seydişehir, Hadim, Taşkent, Ilgın gibi dağlık ve ormanlık bölgelerinde av turizmi yapılmaktadır.Kentin ve civarının coğrafi yapısından dolayı bisiklet sporu gelişmiş durumda olup, ilde 5-9 Eylül tarihleri arasında, uluslararası Mevlana Bisiklet Turu yarışmaları yapılmaktadır . KırĢehir Binlerce yıldır çeşitli uygarlıklara sahne olan Kırşehir ili, yalnız çeşitli tarihi eserleri, yeraltı şehirleri ile değil zengin termal kaynakları, Seyfe Gölü (Kuş Cenneti) gibi doğal güzellikleri ile de dikkat çekmektedir.Kırşehir ve çevresinde yapılan araştırmalar ilin tarihinin, Eski Tunç Çağı'na (M.Ö. 3000-2000) kadar uzandığını göstermektedir. Daha sonra Hititler, Frigler, Persler, Makedonyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar yörede hüküm sürmüştür. Yüzyıllarca Anadolu'nun ticari ve ekonomik hayatında büyük rol oynamış olan Ahilik, 13.yy.'da Kırşehir'de kurulmuştur. Bir esnaf örgütü olan Ahiliğin temeli doğruluk, karşılıklı yardımlaşma ve saygıya dayanmaktadır. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Mucur Yeraltı Şehri Mucur ilçe merkezinde bulunan yeraltı şehri, M.S. 3. ve 4.yy.larda kurulmuştur. Yerden 7-8 m. derinlikte olan bu şehirde 42 oda, dehlizler, ahırlar, ibadet yerleri, gizli yollar, geçitler ve havalandırma bacaları bulunmaktadır. Kesikköprü Kervansarayı (Cacabey Hanı) Kırşehir'in 23 km. güneyindeki Kesikköprü Köyü‟nde bulunan kervansaray ile yanındaki köprü, 1248 yılında Anadolu Selçuklu Devleti‟nin Kırşehir Emiri Nurettin Caca tarafından yaptırılmıştır. İki ayrı renkli taştan yapılmış olan taç kapısı, taş işçiliği ile dikkati çekmektedir. İnanç Turizm Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 149 Ahi Evran Camii ve Türbesi 1482 yılında, Ahilik Teşkilatının kurucusu Ahi Evran adına yaptırılan cami ve türbe, il merkezinde bulunmaktadır. Türbeye, cami içinden bir merdivenle çıkılmaktadır. Termal Turizm Terme Kaplıcası ve Karakurt Kaplıcası Kırşehir il merkezine bağlı 15 km. uzaklıktaki Karalar Köyü‟nde bulunmaktadır. Kaplıcanın üzerinde 50 yataklı otel, çevresinde market ve çay bahçesi mevcuttur. Kırıkkale Cumhuriyetin ilk yılarından beri ülke sanayi açısından önemli bir yere sahip olan Kırıkkale turizm açısından o kadar güçlü bir potansiyele sahip değildir. İlde M.K.E.K.‟nin kurduğu silah müzesi dışında kültür turizmi açısından önemli yeri olan bir arkeoloji ve etnografya müzesi henüz kurulmamıştır. İlde görülebilen turizm türleri kültür turizmi, inanç turizmi, eko turizm ve spor turizmidir. İlin turizm potansiyelinin mümkün olduğu kadar geliştirilmesi gerekmektedir. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Çeşnigir Köprüsü Bilinen kaynaklara göre Çeşnigir Köprüsü ve yakınında bulunan han Selçuklular'a aittir. Yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte 13. yüzyıla ait bir eser olduğu tahmin edilmektedir. 1402 yılında Ankara Savaşı'na ilerleyen Timur ordusunun bu köprüyü kullandığı rivayet edilmektedir. Alternatif Turizm Aktiviteleri Bisiklet Turları, Dağ ve Doğa Yürüyüşü, Atlı Doğa Yürüyüşü Kızılırmak Vadisi zengin doğal ortamıyla çeşitli doğa sporlarına uygun bir yerdir. Kayseri Kayseri, Türkiye‟nin ortasında, Anadolu‟nun en eski yazılı tarihini içeren Kültepe-KanişKarum‟uyla ülkemizin en eski yerleşim yerlerinden biridir. Kayseri Selçuklular‟a da başkentlik yapmış Cumhuriyet Dönemi‟nde de sanayi ve ticaretiyle dikkat çekmiştir. Turizmin bir çok çeşidinin görülebildiği il özellikle Erciyes ve kış turizmi ile ön plana çıkmıştır. Sultan Sazlığı, Kapuzbaşı Şelaleleri, Selçuklu Eserleri ve sucuk ve pastırmasıyla haklı bir ün kazanmıştır. Geniş caddeleri, çok sayıda tarihi eseri, bugün hala sapasağlam ve şehrin ortasındaki kalesi, Erciyes‟i, uluslararası havalimanı, Kapadokya‟ya yakınlığı ile Kayseri yerli ve yabancı turistler açısından cazip bir yerdir. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 150 Gevher Nesibe Tıp Tarihi Müzesi Gıyasiye ve Şifahiye Medreseleri‟nde Tıp Tarihi Müzesi mevcuttur. Kültepe Ören Yeri Kayseri-Sivas Karayolu‟nun 20. km.sinden, yolun 2 km. kuzeyinde yer alan yüksekliği 22 m., çapı 500 m.yi bulan bir höyük tepe ile onun etrafını çeviren Karum adı verilen aşağı şehirden ibarettir.. Sultanhanı Kervansarayı Kayseri-Sivas karayolunun 50. km.sinde bulunmaktadır. Selçuklu Sultanı 1. Alaattin Keykubat Dönemi‟nde (1232-1236) yapılan bu muazzam binanın kitabesi yoktur. Kervansaray kapı süslemesi ve iç mimarisi ile ön plana çıkmıştır. Milli Parklar Aladağlar Milli Parkı Aladağlar, Kayseri-Niğde-Adana İlleri arasında Toros Sıradağları‟nın orta kısmında bulunur. Aladağlar Milli Parkı Yahyalı İlçesi‟ne 30 km. uzaklıktadır. Yüzölçümü ile Türkiye'nin en büyük milli parkları arasında yer alan Aladağlar Milli Parkı, son yıllarda büyük bir gelişme kaydederek, alternatif turizm türlerinden olan doğa turizmi için yerli ve yabancı turistlerin tercih ettikleri rekreasyon alanları arasına girmiştir. Sultansazlığı Tabiatı Koruma Alanı Sahaya Kayseri -Niğde Devlet Karayolu‟nun 62 km.sindeki Yeşilhisar İlçesi‟nden ayrılan 15 km.lik bir yol ile ulaşılmaktadır. Milletlerarası öneme sahip sulak sahanın başlıca özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir: Habitatında, nesli tehlikeye düşmüş veya düşebilir türlerin de yer aldığı 301 kuş türü bulunması; 85 kuş türünün kuluçka yaptığı Türkiye‟nin en önemli kuluçka alanlarından biri oluşu; tatlı ve tuzlu su ekosistemlerinin bir arada bulunduğu nadir bir ekosistem oluşu; Avrupa‟da turna, flamingo, balıkçıl, kaşıkçı kuşlarının bir arada kuluçka yaptığı tek alan olması; göç yolları üzerindeki önemli bir kuş toplama yeri oluşu. Kapuzbaşı Takım Şelaleri Yahyalı İlçesi‟ne 76 km. uzaklıkta olan ve boyları 30-50 m. arasında değişen yedi ayrı dizi halinde akan Yahyalı Şelaleleri, Zamantı Nehri‟ne karışmakta ve bu nehirlerle birlikte Seyhan'a ulaşmaktadır. Debisi ve yüksekliği ile dünyanın belli başlı şelalelerinden olan Yahyalı Şelaleleri, görüntüsü ile insanları etkileyen bir tabiat harikasıdır. İnanç Turizmi Hunat Camii ve Külliyesi Cami, 1238 yılında Selçuklu hükümdarı I. Alaaddin Keykubat'ın karısı Mahperi Hatun tarafından yaptırılan külliyenin bir bölümüdür. Ortasındaki kubbesi ve minaresi sonradan inşa edilmiştir. Döner Kümbet Prenses Şah Cihad Hatun adına yapılmış olan bu kümbet, kendisine has özellikleriyle dikkati çeken bir eserdir. Selçuklu eserlerinin Kayseri'deki en güzel örneklerindendir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 151 Termal Turizm Bayramhacı Kaplıcası Kayseri'nin 65 km. batısında, Bayramhacı Köyü‟ne 1,5 km. uzaklıkta yer alan kaplıcada 55 oda 140 yatak kapasitesi, iki erkek, iki bayan olmak üzere toplam dört havuzla hizmet vermektedir. Kaplıcanın 38ºC / 40ºC sıcaklığındaki suyu romatizma, deri, kalp ve kan dolaşımı, solunum yolu ve kadın hastalıkları tedavisinde yararlı olmaktadır. Tekgöz Kaplıcaları Kayseri'ye 33 km. uzaklıkta Kocasinan İlçesi Yemliha Kasabası‟nda bulunan kaplıcada, biri erkek biri bayan olmak üzere iki havuz mevcuttur. Kaplıcanın 43ºC sıcaklığındaki suyu; romatizma, deri, solunum yolu, böbrek ve idrar yolları, kadın hastalıkları tedavisinde yararlı olmaktadır. Kış Turizmi Kayseri-Erciyes Kayak Merkezi Halen kullanılan 3 adet pist mevcuttur. Geniş bir kayak alanına sahip bu alanda Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü‟ne ait 2 adet mekanik tesis bulunmaktadır. 1 adedi teleski tesisi 1450 metre uzunluğunda 900 kişi/saat, diğeri ise 2575 metre uzunluğunda 370 kişi/saat kapasiteli telesiej tesisidir. Alternatif Turizm Aktiviteleri Bisiklet Turları Yeşilhisar-Erdemli, Keşlik Köyleri, Uzunyayla‟da bisiklet turları açısında çok uygun yerler bulunmaktadır. Olta Balıkçılığı Zamantı Irmağı ve Sultan Sazlığı sportif amaçlı olta balıkçılığı açısından ülkemizdeki en ideal yerlerden birisidir. Atlı Doğa Yürüyüşü Pınarbaşı-Uzunyayla atlı doğa yürüyüşü açısından uygundur. Rafting Aladağlar Milli Parkı içinden geçmekte olan Zamantı Irmağı‟nda rafting yapılmaktadır. Zamantı Irmağı üzerinde biri 1 km. uzunluğunda olmak üzere iki doğal köprü bulunmaktadır. Ayrıca amatör raftingciler için Kızılırmak'ta rafting yapılacak parkurlar tespit edilmiştir. Trekking Aladağlar, Hacer Boğazı ve Yedigöller Mevkii trekking ve doğa yürüyüşü için uygun bölgelerdir Yayla Turizmi Pınarbaşı – Uzunyayla , Yahyalı Ornitoloji Yeşilhisar, Sultansazlığı Yozgat Yozgat, sahip olduğu doğası, insanı, kültür ve tabiat varlıkları, tarihi Çapanoğlu Camii, Etnografya ve Arkeoloji Müzeleri, Türkiye'nin ilk milli parklarından Çamlık Milli Parkı, Kerkenez Harabeleri, kümbetleri, yer altı şehirleri, mağaraları, zengin mutfağı ve kaplıcaları Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 152 ile ülke ekonomisine hizmet sunmayı bekleyen İç Anadolu'daki turizm cazibe merkezlerinden birisidir. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Büyüknefes (Tavium) Galatların bir kolu olan Trokmiler tarafından kurulup, Başkent olarak kullanılan Büyüknefes, Yozgat Haydarbeyli yolu üzerindedir. Hititler döneminde iskan edilen Büyüknefes Köyü Galatlar devrinde en yaygın iskanı görmüş ve en parlak dönemini yaşamıştır. Alişar Höyüğü Yozgat'ın 45 km. güneydoğusunda, Alişar Köyü'nün 2 kilometre kuzeyinde 520 metre uzunluğunda ve 950 metre genişliğinde bir höyüktür. Höyük, Kalkolitik çağda bir bataklık veya bir göl ortasında tabii bir yüksekliğe kurulmuştur. Kesikköprü Eski Kırşehir - Zile yolunda, Karamağara‟nın 31 km. kuzeyinde Çekerek suyu üzerinde kurulmuştur. 13. yy ortalarında yapıldığı sanılmaktadır. Kuzeydoğu yönünde uzanan köprünün tamamı yıkılmıştır. Sadece iki uçtaki kemer boylarının bir kısmı kalmıştır. 5.5 m. eninde 65 m. boyunda ve tahminen 5 gözlüdür. Milli Parklar Çamlık Milli Parkı Yozgat ilinin güneyinde uzanan tepeler üzerinde yer alan Milli Park, Yozgat‟a 5 km. uzaklıktadır. 264 hektarlık bir alanı kaplayan Milli Park, İç Anadolu‟da insan etkisi ile meydana gelen step içerisinde yer alan sayılı orman adalarından biridir. Ortalama yükseltisi 1350 m. olan sahadaki arazinin morfolojik özelliklerini tepeler, sırtta ve vadilerde parçalanmış dalgalı düzlükler meydana getirmektedir. Eski çağların bakir ormanlarından günümüze bu karaçam korusu ulaşabilmiştir. Karaçam, meşe ve ardıç ağaç toplulukları Milli Park bitki örtüsünü meydana getirmektedir. Bu orman parçasının tabii dengeyi sağlayıcı özelliği yanında rekreasyon ihtiyacını karşılıyor olması büyük önem taşımaktadır. Tabiat Anıtları Ulu Kavak: 200 yaşında, 20 m. boyunda, 2.5 m çap ve 8 m. çevre genişliğinde kavak ağacı. (Yozgat) Termal Turizm Sarıkaya Kaplıcası Sarıkaya ilçe merkezinde bulunan sıcak su kaynağı iki ayrı noktadan yüzeye çıkmakta olup, 48 santigrat sıcaklığa ve 28 lt/sn. debiye sahiptir. Fiziksel ve kimyasal analizlerden bu suyun florür içeren, oligometalik sular grubundan olduğu ve mevrit, nevralji, kronik romatizmal hastalıklar, kırık çıkık sekelleri ve kadın hastalıkları için kullanılabileceği anlaşılmıştır. Boğazlıyan Bahariye (Cavlak) Kaplıcası Boğazlıyan ilçesine 4.5 kilometre uzaklıktaki Bahariye köyü yakınlarında yer alan Cavlak mevkiinden çıkan su 32 santigrat derecedir mevcut raporlardan bugün için boşa akan bu Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 153 suyun romatizmal hastalıklar, kırık-çıkık sekelleri ve kadın hastalıkları için kaplıca tedavisinde kullanılabileceği anlaşılmaktadır. Alternatif Turizm Trekking Aydıncık İlçesi Kazankaya Vadisi rafting, trekking ve doğa yürüyüşü, Yahyasaray ve Gelingüllü Baraj Gölleri ise su sporları ve olta balıkçılığı için ideal alanlar olarak görülmektedir. Av Turizmi Çamlık Milli Parkında bulunan domuz ve il genelinde yaşayan güzel keklik, toy, bıldırcın ve tilki gibi hayvanları av sezonu boyunca avlamak mümkündür. Sivas Sivas, Anadolu'nun en eski tarih ve kültür merkezlerinden biridir. Yazılı tarihi M.Ö. 2600 yıllarında Hititlerle başlar. Sivas, sırasıyla Frigyalılara, Lidyalılara, Romalılara, Bizanslılara, Selçuklulara ve Osmanlılara da yurt olmuştur. Ayrıca 4 Eylül 1919'da Büyük Atatürk'ün Başkanlığında toplanan Sivas Kongresi ile yeni Türkiye Cumhuriyetinin temeli de Sivas'ta atılmıştır.İl, 4500 yıllık tarihi ve mimari dokusu ile turizm açısından sayısız zenginliklere sahip olup adeta bir açık hava müzesini andırır. Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Atatürk Kongre ve Etnoğrafya Müzesi 4-11 Eylül 1919'da Sivas Kongresinin yapıldığı yer 1981 yılına kadar Sivas Lisesi olarak kullanılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk ve Heyet-i Temsiliye'nin üç buçuk ay süreyle karargah olarak kullandıkları müsamere salonunda da 4-11 Eylül 1919 tarihleri arasında Sivas Kongresi'nin oturumları yapılmıştır. 1990 yılında müze olarak ziyarete açılmıştır. Çifte Minareli Medrese İl merkezindedir. İlhanlı Veziri Şemseddin Mehmet Cüveyni tarafından 1271 yılında yaptırılmıştır. Gök Medrese Batı yönünde giriş kapısının yer aldığı ana portal üzerindeki kitabesinden anlaşıldığına göre 1271 yılında Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından yaptırılmıştır. İnanç Turizmi Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası Divriği Ulu Camii, Mengücek Oğullarından hükümdar Süleyman Şah oğlu Ahmet Şah tarafından 1228 yılında yaptırılmıştır. Termal Turizm Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 154 Sıcak Çermik Sivas-Ankara karayolu üzerinde, il merkezine 31 km uzaklıktadır. 50 santigrat derecenin üzerinde ısıya sahip olan kaplıca suyunun kimyasal karakteristiği; florür içeren kalsiyum, magnezyum-sodyum, sülfat, hidrokarbonat ve karbonat klörürlü sudur. Fiziksel karakteristiği; romatizma, sinir sistemi, solunum yolu, sindirim sistemi, metabolizma bozuklukları, böbrek ve idrar yolları, kan dolaşımı adale ağrıları, kadın hastalıklarına iyi gelmektedir. Soğuk Çermik İl merkezine 20 km. uzaklıkta olup, suyun sıcaklığı 28 derece C civarındadır. Kaplıca suyu içildiğinde mide, bağırsak ve safra kesesi hastalıklarına iyi gelmektedir. Ayrıca romatizma ve sinir hastalıkları tedavisinde de yararlı olmaktadır. Kaplıca suyu içilmektedir. Kangal Balıklı Kaplıca Sivas'a 96 km. Kangal İlçesine 13 km. uzaklıkta ve Kangal'ın kuzeydoğusunda Kavak deresi vadisindedir. Suyun sıcaklığı 36 - 37 derece C, havuzların toplam debisi, 130 lt/sn'dir. Kaplıca suyunda en büyüğü 10 cm boyunda olan binlerce küçük balık yaşar. Balıklar havuza girenlerin sivilce ve yara kabuklarını yemekte, deriye kaplıca suyunun temasını artırmaktadır. Kaplıca suyu her türlü romatizma hastalığa, sinir hastalıklarına, kırık, çıkık, ezik vb. durumlara, deri ve böbrek hastalıklarına olumlu etki yapmaktadır. Alternatif Turizm Aktiviteleri Dağcılık ve Av Turizmi Koyulhisar Eğriçimen Yaylası, Köse Dağ, Sızır Şelalesi, Eskiköy ören yeri, Sızır ve Doğansar Yaylaları, Yıldızdağı, Çaldağı treking (doğa yürüyüşü) yapılabilecek uygun alanlardır.Sivas ili yabani hayvan bakımından çok zengindir. Merkez ilçe, Ulaş, Kangal, Hafik ilçeleri ile Çukurbelen Köyü çevresinde kanatlı av hayvanlarından; şahin, bıldırcın bol miktarda bulunmaktadır.Merkez ilçe, Seyfebeli, Hafik, Çukurbelen yörelerindeki sazlık ve bataklıklarda yaban ördeği; ildeki tüm göllerin çevresinde yaban kazları yaşamaktadır. Sivas'taki bütün akarsular ile Tödürge, Hafik Lota ve Gürün Gökpınar gölleri de bolca balık avlanan tatlı sulardır Göl ve Akarsu Turizmi Hafik Gölü Hafik ilçesine 2 Km. Sivas'a 39 Km uzaklıktadır. çevresi piknik için uygundur. Yeme-içme imkanına sahiptir. Gölde kayıkla gezilebilir. Bol miktarda balık tutulabilir. Zara Tödürge Gölü Sivas-Erzurum karayolu üzerinde Sivas'a 50 Km uzaklıktadır. Mesire yeri olarak müsait olup, gölde kayıkla gezinti yapılabilir. Balık avlanabilir. EskiĢehir Hz.İsa‟dan önce birinci bin yılda Porsuk Nehri kıyılarında Frigyalılar tarafından kurulan Eskişehir Türkiye‟nin en önemli yol kavşaklarından birisidir. Eskişehir kültürel zenginliği kadar doğal güzellikleri, mutfağı ve alışveriş olanakları ile önemli bir turizm çekim merkezi olmayı hedeflemektedir. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 155 Turizm Potansiyeli Ören Yerleri ve Müzeler Frig Kutsal Merkezi (Frig Vadisi) Bulgular vadinin Bakırtaş ve İlk Tunç Çağı‟ndan bu yana bir yerleşim alanı olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ayrıca, yapılan kazılarda vadide Frig Krallığı, Lidya Krallığı ve Pers İmparatorluk döneminde üç ayrı yerleşme evresinin bulunduğuna ilişkin birçok temel ve yapı kalıntısına rastlanmıştır. Pessinus antik kenti Ana tanrıça Kybele'ye ithafen, Sivrihisar İlçesi‟nin Ballıhisar Köyü‟nde kurulmuş bir şehirdir. Tapınak kenti olarak bilinen Pessinus Romalılar döneminde de kutsallığını ve önemini korumuştur. Bugün kente ait stadyum, tiyatro, tapınak, su kanalı ve nekropola ait kalıntılar bulunmaktadır. Pessinus M.Ö. 25 yılında Augustus zamanında Roma egemenliğine girerek bir Galatya eyaleti olmuş ve büyümüştür. Bizans Çağı‟nda çok bakımsız kalan kentte eski yapılar sökülerek basit iskan malzemesi olarak kullanılmıştır. Midas Anıtı Yazılıkaya platformunun kuzeydoğu yamacında doğuya bakan cephede yer alan anıt bazılarınca Yazılıkaya, bazılarınca da Midas Anıtı olarak adlandırılmıştır. Antik kent adını bu anıttan almıştır. Kentin en önemli yapıtı olan anıt, Frig kaya anıtlarının en görkemlisi, bölgenin ve dünyanın en önemli eşsiz yapıtlarındandır İnanç Turizmi Yunus Emre Türbesi (Mihalıççık) Yunus Emre Beldesinin kuzeydoğusunda Eskişehir-Ankara demiryolunun hemen güneyindedir. Yunus Emre'nin ilk mezarı 13. yüzyıla ait olup demiryolu bitişiğinde dikdörtgen planlı taşlardan 1.5-2 metre yüksekliğinde avlu duvarları içindedir. Seyyit Battal Gazi Külliyesi Seyyit Battal Gazi adına 1207-1208 yıllarında Anadolu Selçuklu Sultanı 1. Alaattin Keykubat' ın annesi Ümmühan Hatun tarafından türbe ve cami yaptırılmıştır. Alternatif Turizm Aktiviteleri İnönü Planör Kampı Türk Hava Kurumu Eğitim Merkezi'nin bulunduğu bu kampta dünya standartlarında eğitici ve öğreticilerin eşliğinde planör, paraşütle atlama vb her türlü hava sporunu yapılabilmektedir. Mağara Turizmi Sarıkaya Mağarası Eskişehir Mihalıççık yolundan ayrılan Büyüdüz-Sasa-Yalınkaya yönüne gidilerek Yalımkaya köyüne ulaşılır. Yalınkaya'dan Domya deresinin derin kanyonu içerisinden bir saatlik yürüyüşle gidilir. Toplam uzunluğu 591 m. olan mağaranın iki girişi vardır. Birbirine bağlı üç kattan oluşur. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 156 Yelinüstü Mağarası Sivrihisar ile Günyüzü Sakarya Nehri arasında uzanan Sivrihisar Dağlarının güneydoğusunda yer alır. Ankara-Eskişehir veya Ankara-Polatlı-Yunak kara yoluyla Kayakent Beldesine gidilebilir. İri bloklarla kaplı salonun içinde değişik damlataş oluşumları bulunmaktadır. Termal Turizm Sakarı Ilıca Kaplıcası Bu kaplıca tarihin çok eski çağlarından beri varlığını korumaktadır. Mevcut su, kaplıca tesislerinde kullanılmaktadır. Diabet, şişmanlık, gut gibi hastalıklarda kanda birikmiş unsurları, bu arada şeker ve yağları temizler, asit ürik fazlalığının idrarla atılmasını sağlar, böbrek taşlarının büyümesine engel olur. Dr. Tulga Albustanlıoğlu, Başkent Üniversitesi, SBMYO Turizm Rehberliği Prog. Ders Notları 157