hlpnretrN0TiK. ORYANTALIZM

Transkript

hlpnretrN0TiK. ORYANTALIZM
hlpnretrN0TiK.
ORYANTALIZM,
fT\..
.
I IJRKOLOJI
Halil Inalcrk
HEnvrExOrir
Hermen6tik (hermeneutik, yorumbilim) terimi Yunan mitolojisinde
"Tanrl'nln buyruklannr insanlann anlayabilecefi bir dile geviren haberci",
Hermes kelimesinden riretilmig bir terimdir. Geg Yunanca'da hermeneuia,
"bilgece agrklama" anlamrnda kullanrlmrgtrr. Hermenotik (Hermeneutik) bilim terimi olarak,^ bir bagka krilture ait bir metin/diiqrinceyi yaganrlan dunyaya anlagrlrr bigimde aktarma/gevirme sanatrdrr. Modern dilde; hermenotik,
method (y6ntem) kavramrnrn geligimi ile ilgilidir. Hermentitlk tizerinde ilk
eser 1654'de yazrlmrg (Dannhauser'in Hermeneutica Sacra) o tarihten sonra
kavram dallanrp budaklanmrg srrasryla dort gegit: l. Teolojik, 2. Filolojik, 3.
Legal, 4. Felsefi diigiinceyi kapsamrgtrr. Bizi burada ilgilendiren htimanizmle
ortaya grkan ilk ikisidir, kutsal yaziann hermenotik metodla agrklanmasr
gahgmalandrr. Tarih bilimine gelince, gegmig bir olguyu bildiren kaynagr
I St. Augustinus (354-430) dan 19. yiizyrlda W. Dilthey'e kadar Hermenotik'in dofugu ve geligimi
iizerinde g0venilir bir ozet Dofan Ozlem, Metinlerle Hermeneutik (Yorumbilgisi) Dersleri, l-Il,
lzmir 1994,2. baskr, istanbul, intitap kirabevi 1996,8-52; aynca M. Riedel, J. Habermas, H. G.
Gadamer'dan qevirilerini igermektedir. Hermencitik tizerinde kapsamh k.lasik eser Han+Georg
Gadamer, Truth and Method,2. gozden gegirilmig baskrsl: J. Weinsheinez ve D.G. Marsall ingilizce
gevirisi; New York: Continium 1996; H-G. Gadamer'in Historisches Wiinerbuch der Philiosophie
igin yazdrfr toplu ozet (Hermeneutik), Dolan Ozlem Tiirkge gevirisi, Hermeneutik (Yorum bilgisi)
izerine yazilar, Ankara: Ark Kitabcvi 1995. ll- 49.
"G0zel DoEu"
Giuseppe Aureli, Mathaf Gallery, Londra
Les
O)irnlstes
De L' Ecole ltaltenne' Caroline Juler
Halil Inalc*
Dogu Batr
belli bir metodoloji gergevesinde yorumlayarak gergege olabildigince yakrn
olarak tespit diye tanrmlanabilir.
Humanistik hennenotik, metni tespit, dogru okuyup anlama ve yorumlama, Yunanca ve LAtince filoloji gahgmalannr zorunlu krlmrgtrr. 18. yuzyrla
kadar hermendtik teoloji ve filoloji dairesinde kalmrg; didaktik, antik dillerin
grameri ve retorik temel bilimler sayrlmrgtrr.
18. yizytlda hermenotik, semantik ve mantrk bilimlerinin bir boirimir olmugtur. islim'da da mantrk (lojik), tefstr ilminde ogrenilmesi gerekli bir
bilgi dahdrr. Dinin temel kaynaklan Kur'an ve Hadis'in do[ru yorumlanabilmesi igin akli bilimlerin ofretilmesi gerekli goriilmiigtur. Fdtih'in
SemAniye medresesinde akli bilimler okutuluyordu; fakat medrese ktittiphanesine bakan matematikgi Molla L0rf1 II. Bayezid doneminde ilhAd iie, islam
inancrna aykrn drigtinceye saprnakla suglanmrg ve idam edilmigtir. Akli
ilimlerin kiifre gotrirdiigri iddia edilerek medrese tedrisatrnda yasaklanmrgtrr.
Htimanizm, tersine, kutsal metinlerin yorumunda akli ilimleri, hermenotik'i
baghca metod saymrgtrr.
Hermendtik, ilk kez Schleirmacher ile 3. agamaya erigmig noftnative an-
lam arka planda brrakrlarak metafizik bir driqrinme yontemi, ttim tarihi ve
spirituel (tinsel) bilimler sisteminin temeli sayrlmrg, boylece historicism
(tarihselcilik)yolu agrlmrgtrr. Giambattista Vico, Scienza nouva'smda (I144)
insanhk tarihini aragtrrma metodunun doga ilimlerinden tamamiyle farkh
olmast gerektipini ileri srirdii. Zira diyor, tarih dofal kanunlara balrmh defiildir; insarun yarattt{t bir realite olarak ayn bir metodun, begeri bilimlerin
konusudur. Bu temel fikir derinlegtirildi ve begeri bilimlerde psikolojik yorumlama metodu one grkanldr. W. Dilthey'e gore, beqeri ilimlerde tek gegerli
metod "bilinmig olanr (yeniden) bilmek", eskiyi "yeniden yagama"
(eiffihlung) metodudur. "Oznenin yabancr psigik hdllerini kendinde hissetmesidir". Anlama, ya$ama-nesneleSme yoluyla gergeklegir. Toplumun, tarihin bir takrm kapsamh tipler (tipoloji), ideal tipler (M. Weber) gerEevesinde
geligtifi fikri, Gadamer'e gore, yine de historisizm'den kurrulamamrgtrr.
Fakat bir musiki pargaslnl yoneten gef, veya bir gevirmen, "yeniden-yagam"
gergeklegtirmekle, yeni bir yapr ortaya koyar. Nesnellik, s6z konusu olamaz
(Cadamer). Hermenotik, Heidegger ile ontoloji alanrnda yeni bir dogrultuya
yonelmigtir. Gadamer'e gore, felsefi hermenotik'in bilim (science) olma
iddiasr miimkiin degildir.2 Gadamer buradan, gafilar arasr defigen dilin yorumuna, yani filolojiye gelir.
2
W. Dilthey ve historisizm iizerine bkz. Dolan Ozlem, Siyaset, Bilim ve Tarih Bilinci, istanbul 1999;
W. Dilthey, Hermentitik ve Tin Bilimleri, lstanbul 1999.
t4
"insan'rn diinya iie iligkisi, temelinde, mutlak bigimde soz nrteligindedir
ve (ancak) bu yolla anlam kazantr. Boylece, hermenotik, ... sadece beEeri
bilimler dedigimiz bilimlerin metodolojisinde bir temel delil, aynt zamanda
felsefenin evreni igine alan bir ytiztidtir".
"Aragtrrmamlza gu temel fikir krlawzluk etmigtir: Dil ben'in ve diinyanrn
kargr kargrya geldigi, yahut daha gok bu ikisinin ashnda birbirine aidiyetini
ortaya vurduklan bir araq (medium)tv" ve edebi (filolojik) yorumlama ile
do$anrn incelenmesi arasrnda bir baglantt vardrr. "Do[a'ntn kitabr" (onu
anlayrgrmrz) ile "kitabrn kitabr", bir metni aniaytgrmtz, arastnda fark yoktur.3
Hukuki (legal) dil normatiftir, belli kuraliar iginde tantmlama yapar, ama
sanat eserinde yeniden-icra, yorum s6z konusudur.
,
Kugkusuz; insanhprn toplumsal hayatrnrn
ve kiilttirun, do[a
drgrnda
tamamiyle insanrn icadr oldugu diiquncesi teoloji ve historisizmin yantlttsrndan ibarettir. "Sanat ve tarih deneyiminden bakrldrlrnda insantn di.inya ile
genel iligkileri ile ilgilenen bir evrensel hermenotik'e varrnlg oluruz. Bu evrensel hermenotigi, dil kavramr esastnda formiile ediyoruz. Boylece, begeri
bilimlerde nesnellik kavramma bulagmrg yanhg bir metodolojiden kendirnizi
korumug oluruz".
-r'r
.hluueNisr
HERMENOTIK, EDEBI HUMANTzM
$6ir Petrarca (1304-1374) Eski Roma'yt ve dilini daha iyi ofrenmek, eskinin gaheserlerini bulmak igin biiyrik bir faaliyet gdsterdi. Eski eserlerden
bir kiittiphAne vticuda getirdi ve bu gibi eserleri bi.iyiik bir gaba ile aramaya
koyuldu. O, igte bu faaliyetleri ile hi.imanizmin kurucusu oldu.
Petrarca'dan sonra Boccacio (1313-1375) Petrarca'nrn eserini devarn ettirdi. Eski mitolojiyi ve edebiyatr tetkik yolunda yofun faaliyet gosterdi- De
Genelogia Deorum onun bu ilim eserlerinden en mijhimidir. O bu eserini
yazarken yanrnda buiundurdu[u bir Yunanhnrn bilgisinden istifade etmigtir.
Eski Qa!'rn hayat ve sanatrna kargr bu derin baghhk az zamanda birgok yandaglar topladr. Yiiksek aydrn sosyete, Petrarca ve Boccacio'nun izinden yti-
nimefe bagladr. Eski ga! yazarlannm ince L6tincesi Orta Qagrn kaba
Ldtincesi yerine gegmeye bagladr. Bu Ldtince ile yazan eserler her tarafta
Bir taraftan ruh itibariyle romantik, gekil itibariyle
klasik yeni bir Latin edebiyatr geligirken, bir taraftan da htimanizm derinlegiyordu. Petrarca'nrn etkisiyle ile ilk once bir edebi hi.imanizm meydana gelmigti. Htimanistler LAtinceden sonra Roma kLlttiriinun asrl kaynaptna, Yunan
rapbet ve itibar gordi.i.
t "Man's relation to the world is abtolutely and fundamentally verbal in nature, and hence intelligible.
Thus, hermencutics is ... a universal aspect of hilosophy and not just the methodological basis of the
so-called human sciences". Hans-Georg Gadamer, Truth and Method,474476.
l5
Dogu Butr
Halil Inaluk
kiiltiinine inme gerepi duydular ve Yunanca tahsili ve Eski Yunan eserlerinin
eserini yazdt. Boylece, valla Ldtince'nin lengiiisti$ini kurmug oluyordu. o,
l43l'den itibaren devrindeki biitin dini, felsefi sistemlerin tenkidine girigti.
Dinin yalruz bir inang igi oldugunu gcistererek, skolastigi tamamiyle grinittri.
Bilhassa bir filolog ve tarihgi srtatryla, sozde papa'ya Garp Hrristiyan dlemi
Lizerinde manevi tistiinhik tanlml$ olan Konstantin Bafrgr'nrn (Donation cle
Constantin) uydurma oldu$unu ispat etti. Boylece Orta Qa[ kilise otoritesinin dayandr[r temellerden birini yrkmrg bulunuyordu.
Hi.imanizmin ikinci biiyiik sistemcisi Niccola cusano (1401-1464). Hilmanist dtigilnce ile Okham felsefesini ve Hrristiyan mistigini denn ve geniq
bir sistem iginde toplamaya gahgtr. XV. l.rizyrhn en briytik zekdlalndan biri
olan Cusano htimanizmin baghca yaprcrlanndan biri oldu. Onun felsefi etkisi
kahcr olmugtur.
Sonugta, htimanizm, 15. asrrn ortalanna dogru olgunlula erigti ve dugtince hayattntn cin planrnda yer aldr. Htimanizm edebiyat sahasrnda kalma-
ara$tln lmasrna bagladrlar.
Orta qag'da Yunan ilmini ve felsefesini Avrupahlar, Arapiar aracrlrgryla
olrenmiglerdi. Petrarca, Yunanca ogrenmek istedi[i hAide muvaffak olamadt.
Boccacio, L. Pilate adrnda bir Yunanhdan Yunanca ofirenmigti. Asrl Yunanca tahsiii ve Yunan fikriyatr, italya'ya 1396'da Manuel Chrysoloras ile
girdi (Oltimii 1415). Birgok humanist ondan tahsil gordLi. Bu Yunanh ile
beraber hepsi bilgin olan ve Hiimanist italyanlar tarafrndan dersleri zevk ve
hararetle takib edilen bagka Yunan llimleri de geldiler. Bunlar Jean
Chrysoloras. Trabzonlu Georges ve daha sonralan gelen Jean Argyropoulos,
Gemistos Plethon ve Bessarion'dur. Bu Yunan ilimlerinin italya'ya yerlegmesi Trirklere kargr haglr seferi ve iki kilise arastnda birlegme goriigmeleri
srrasrnda Bizans ile Roma arasrndaki srkr iligkiler sayesinde oldu. Gerqekten,
Ti.irk f,etihleri bazr aydrn Yunanlrlan italya'ya gog etmeye sevk etmigtir.
Fakat bunlar, daha ziyade Katolik Roma kilisesiyle birlegme taraftan olan ve
Turklere agrkga drigmanhk besleyenlerdi. Birgok Yunanlr 6lim, meseld Trabzonlu Amuritzes, Fdtih Sultan Mehmed'in, daha once de babasr II. Murad'rn
sarayrnda iyi kabul gordiiler. italya'da etkisi derin olan segkin dlim ve filozof
Gemistos Plethon, Edirne'de Murad'rn sarayrnda iyi kab0l gormiigtii. Oradan, italya'ya gegti. Plethon ve Bessarion, italya'da Yunanca'nrn, ve skolastigi temsil eden Aristo-ibn Rugd felsefesine kargr Platon felsefesinin yayrlmasrnda onemli rol oynadrlar. Birgok htimanistler bunlarrn mektebinde yeti I ti.
Bessarion, Papa tarafindan kardinallik mertebesine grkanldr ve kendisi
Ronesansrn mesenlerinden (patronlanndan) biri oldu. Bu Yunanhlarla birlikte, bilhassa istanbul'un fethinden sonra birgok Yunan eseri italya'ya getirildi; kadim ilim ve felsefenin yayrlmasrna yardrm etti. Hiimanizm hareketinde Bizansh Yunan Alimlerinin baghca rol oynadrklanna kugku yoktur.a
'r-r
-Em$rin-el HUMANTzM
Baglangrgta daha ziyade edebi alanda ve filolojide derinlegen hrimanizm,
yava$ yava$ biinin bilgi sahalannr etkisi altrnda aldr. Meydana gtkan klasik
9a[ eserlerinin rehberlifii ile ortaga[rn ttrm skolastik dtigtincesi ve inanglan
tenkit stizgecinden gegirildi. Bu bakrmdan en dnemli rol Floransah Lorenzo
Valla'ya aittir. Onunla, elegtirel htimanizm kuruldu. Bu elegtiri akrmr do!rudan dogruya dinde reformu hanrlayacaktrr. Valla, ilkin gergek bir filolog
srfatr ile Cicero ve Quintilien'den istifEde ederek klasik LAtincenin en onemli
yarak her ti.irlti fikri faaliyeti etkisi altrna aldr ve ozellikle pasif bir taklit
a$amaslnl agarak kendine gtivenen serbest bir tenkit a$amasma girdi.5
Toscana'da, ozellikle Floransa'da, 14. ywzyrl filolog gairleri tarafrndan
yaratrlan Ronesans hareketi biitun italya'da stiratle yayrldr. Bu sanat ve fikir
hareketinin yayrlmasr igin kogullar tamamiyle elverigli idi.
Yalnrz tiranlar degil, qehirlerde yerlegmig zddegin ve zengin burjuvalar
zarif, liks ve zevk u sdfi dolu bir hayat igin paralannl ve zamanlannr harcamakla cemiyet iEinde bir mevki sahibi olmak emelini besliyorlardr. Hi.imanist
e$itim, kibar bir konugma dili ve tavrrlar bu zarif cemiyerte yer almak igin
bag koguldu. Boyiece ince bir gtizellik duygusunun ve rasyonel bir diigriniigrin egemen oidugu y.tiksek bir sosyai gevre olugmug bulunuyordu. Bu gevrede htimanist alimler ve sanatkdrlar, cogkulu bir kargrlama buluyorlardr. Bu
kogullar, en bagta Ronesans'rn kaynafr Fioransa'da mevcuffu. Orada yeti$en
ddhileri kendisine geken rakip, Roma da dnemli bir sanat ve ilim merkezi
hdline geldi. ikinci derecede Napoli, Milano, venedik, urbino, Rimini,
Ferrara gibi merkezler geliyordu. "ikinci Atina" sayrlan Floransa'nrn, Ronesans'rn merkezi olmasmda en bi.iyiik hizmeti Medici ailesi gormtighir.
Mediciler, en briyirk sanatkArlan ve dlimleri saraylannda topluyorlar, onlara birgok eser yaptlnyorlar, onlarla samimi bir gekilde konuguyorlardr.
Saraylannda gaheserlerinden laihiphdneler, eskiga! eserlerinden mrizeler
meydana getiriyorlardr. Medicilerin patronajr sayesinde Ronesansrn en biiyiik
dehAlan gaheserlerini orada meydana getirdiler. Michelangelo, Medicilerin
sarayrnrn bahgesinde kurdu$u mektepte yetigmigtir.
5
'
D. Geanokopls, Interaction of the 'sibling' Byztntine and Western Cultures in the Middle Ages and
Italian
16
Renaissance (330-1600), New Haven lVI6; Constantinople and the West, Madison 1989.
Turkiye'de Hasan
Ali Ytlcel'in Milli Egitim Bakanhf,r doneminde
htimanizmanrn yayrlmast igin Sinanollu iki
Parti iktidannda bunlara son verildi.
k.a.g,
liselere Litince denlen kondu;
Samim ve Suat btynik gaba gosterdiler. Demokat
L7
Halil Inalctk
Dogu Batr
Medicilerin fikir ve medeniyet tarihinde en buyiik hizmetlerinden biri,
Floransa da Platon felsefesinin rnerkezi olarak Academia Platonica'yr kurmalandrr. Burada G. Plethon'un faaliyeti, Platon felsefesinin esas kaynaklalna gore yerlegmesini sa$adr. italyan fikir hayatrnda Platon-Aristo tartrg-
malan on plana grktr. Boylece, kadim Yunan felsefesinin derin ve
esaslt
aragtrnlmasr ve derinlegtirilmesi miimkiin oldu. Floransa Akademisi skolastifin temeli sayrian Aristo'ya kargr cephe almakla diigiince ozgtirliifiinti temsil ediyordu. Bu mektepten hi.imanizmin iki btiyiik sentezcisi, Marcillio ve
Pico de la Mirandola yetigiyor. Bunlar Platon felsefesini yayiyorlar. Bu idealist felsefenin yalnrz italya'da defil, btitiin Avrupa fikir hayatinda derin etkileri oluyor. Pico de la Mirandola, Yunanca'dan bagka ibranice'yi ve
Kur'anr ashndan okuyabilmek igin Arapga'yl o$renmigti. XV. asnn ikinci
yansrnda bu iki dehA ile humanizm Platoni bir karakter kazantyor.
Ugtincti bir merkez olarak bilhassa V. Alphons'un zamantnda (1442-58)
Napoli yiikseldi. Bu aydrn hrikiimdar, saraytnda klasik gaheserlerden kirtr.iphdneler kuruyor, 1442'4,e bir akademi agtyor, Lorenzo Valla'yr himdye edi-
yor, Yunan yazarlannr terctime ettiriyordu. Venedik, 15. asrrda genellikle
Ronesans hareketi drgrnda kaldr. Ancak 16. yi.izyrlda harekete katrldr'
Hiimanizm, Avrupa sahnesine gegerek ozellikle dini elegtiri alanrnda etkisini gosterOi. ittin kadim Ldtin ve Yunan metinlerinin meydana gtkanlmasr
iEin uygulanan elegtiri metodlan, gimdi Hrristiyan dininin ve kilisenin esasla-
nnr olugturan yaziara uygulanmaya baglandr. incil ve Hrristiyan dinini bildiren metinlerin orijinalleri bulundu. Filolojik metodla bu metinlerin gergek
anlamlan gosterildi ve neticede kutsal yazrlardan go$unun il6hi emirler olmaylp sonradan meydana getirilmig, uydurmalar oldu[u anlagrldr. Bu sonug
dini inancr sarstt. Obiir yandan, Padua'da okutulan islim filozofu ibni
Rugd'iin Aristocu rasyonalist felsefesi dini akidelere kargr inangsrzhfr kuvvetle yayryordu. Bununla beraber, Hiimanizm uyant$l dar bir aydrnlar gevresinde kahyor, halkrn inancr iizerinde etki yapmryordu. Eski metinleri orijinal
geklinde meydana grkarmaya gahganlar ashnda bunu, tamamiyle dini bir
gayretle yapryorlar, papalar bu hareketi himaye etmekte tehlike gormtiyorlardr. Bununla beraber "hrristiyan hiimanizmi", ilk Hrristiyanhprn saf qeklini
meydana grkarmakta, yij'zy:irlann yrgdrft hurafelere ve kilise miiesseselerine
kargr savag hazrrlamakta idi. Hrristiyan hiimanizminin bagrnda olanlar, bu
sayede, kiliseyi banggr metodlarla rsldh edebileceklerini diigiini.iyorlardr.
Bunlann bagrnda Erasmus gelir (1466-1536). 16. ynzyirn ilk geyrefinde
uluslararasr htimanizm hareketinin baqr ve rehberi durumuna yiikselen
Rotherdam'h buytik hiimanist, dini rsldhat gerefine inanryordu. Ldtince.yazdrlr ve Avnrpa'nrn britrin htimanist gewelerinde hararetle okunan eserlerinde, Lorenzo Valla'nrn agil$ grfrrda, hilk hurafeleri ile bozulmug Hrristi-
18
yan dininin oziinii meydana grkarmaya gahgryor ve kilise
mi.jesseselerini
elegtiriden gegiriyordu. 1511'de grkardrlr "Delilife Methiye" adh eserinde,
kilise idetlerini ve yolsuzluklannr giddetle tenkit eden Erasmus, Hrristiyan
dininin oz kaynaklanna inmek igin Yunan ve ibrani dillerinin filolojik silahrnr kullanryordu. l5l6'da Yunanca ve Latince metni ile, hagiyeler ve bir
mukaddime ile bastrrdrgr incii, tum Avrupa'da biiyr.ik ilgi uyandrrdr (sonradan 1522'de Martin Luther, incili Aimanca'ya bu baskrdan tercume edecektir). Erasmus'un meydana getirdifi hLimanizm, Hrristiyanh[rn bagka bir geklini ofiretmekte idi. Erasmus, 6deta XYl. ynzyrhn Voltaire'i idi. Yalntz ay-
drnlar ve halk degil, kilise, onun etkisi altrna girdiler. ingiltere'de, Almanya'da, Fransa'da en aydin kilise adamlan, Erasmus'un fikirlerini benim-
siyorlardr. Erasmusculuk,Luther'in devrimci grkrgrndan (15I7) az once Almanya'da bir mesele grkarmakta gecikmedi. Hiimanist Reuchlin ile
Dominiken papazlan arasrnda baglayan miinakaga biirrin Almanya'da onemli
bir mesele hAline geldi (1510), Dini metinlerin serbest tetkik ve tenkit faaliyetine kargr Dominikenler sava$ agmrglardr. Biitrin Almanya ve Hollanda
hiimanistleri Reuchlin tarafrnda yer aldrlar. iki taraf birbirine karqr giddetli
yaziar yazdiar. Bu hava, Luther'in ortaya grkrgrna yardrm etti. Bu Hrristiyan
hlimanizm hareketini Fransa'da bi.iyuk bir din bilgini, Lefevre d'Etaples,
ingiltere'de Colet temsil etmekte ve Erasmus'un fikirlerini yaymakta idiler.
Bu hrimanistlerin kitaplan, tedrisatr ve vaazlan sonucu esas kaynalrna irca
olunarak saflagmrg bir Hrristiyan drigiincesi meydana grkryordu.
"Htristiyan Ozgrirli.i$", kilisenin takdis ayinlerini birer sembolden ibaret
goniyor, resimlere ve azizlerden kalan geylere ibadeti, anlamsrz buluyordu.
Erasmus, tarafindan yazilan Htristiyan $ovalyesinin Elkitabl adh eser her
tarafta biifik bir ralbet gordti. 1504- 15 l8 yrilan arasrnda riE defa basrldr. Bu
fikirlerin Luther tarafindan benimsendi[ini gorecegiz. Hermenotikden kaynaklanan bu dini elegtiri ve uyanlg, bize isldm'rn ilk doneminde gonilen metinlere ve gelenekiere elegtirel yaklagrmr anrmsatrr.
Ozetle]italya'da 14. yiizaida hfimanizm, diigiince ve vicdan ozgrirliigiinri
getirmig olup edebi ve lengriistik bu hermendtift hareketin mengei ve temelidir.
-r
ISLAIT,T'DA VE TURKIYE,DE HERMENOTIT
15. yiizyrldan baghyarak metinlerde Tannnrn soztinil en do$ru bigimde
anlama gabast, Batt'da hrimanistik hermenoti&'e baglangrg olmugtur (Lorenzo
Valla, Erasmus). Ondan yiizyrllarca once isl6m bilginleri tarafindan Kur'an
tefsirine girig igin usil (prensipler, metod) adr altrnda hermenotik ortaya
grkmrg bulunuyordu. ilkin, Kur'an metninin tespiti bu yolda atrlan ilk adrmdr.
Kutsal kitaptan sonra ikinci otorite sayrlan Peygamberin siinneti, ahddis'in
19
Dogu Batr
tespiti gabasl usr?l gah$malanna yol aqml$, bundan istam hermenotik'i do[mugfur.6 ilkin hadislerin toplanmasl, uydurma hadislere kary sahth (do!ru)
hadislerin bir araya getirilmesi bir takrm aragttrma ve metodoloji problemleri
ortaya grkarmrgtrr. En onemli sorun, hadts rivdyet edenleri (rdvtler) bulmak,
onlara ne derecede gtivenmenin mi.imkr.in oldufunu bilmekti. Hadis ulemast,
seyahat ederek, ozellikle hac zamanr Mekke'ye giderek rdvileri tespit etmeye
gahgryor, onlara ne olgiide giivenilebilecefi konusunda bir takrm esaslar
tespit ediliyordu. Boylece rdvilerin silsilesi, isndd'r bildiren nutsnad literatiirti, ortaya grktr; nihayet sahth oldu$una inanrlan hadisleri bir arada, bir
sistem altrnda corpus'larda toplama faaliyeti bagladr. En giiveniiir altr
corpus, sunan (en tantnmrgr Al-Buhari'nin kitabr; uygulanan metodlann biri,
iki rAvi silsilesinden gelen bir hadisin aynt olmasr, dogruluguna kantt sayrlmrgtrr). Hadislerin do!rusunu bulmak igin bagvurulan elegtirel metodlar,
gergek bir islAm filolojisine, bir metin tenkidi (textkritik) metodolojisine,
hermentitik'e vricud vermigtir. Elegtiride 9u prensiplere dikkat olunuyordu.
Rivilerin elegtinsinde; yalancrhk, dikkatsizlik, hafiza aldatmasr, yandaghk,
belli bir maksada hizmet etme noktalannr goz oni.inde futuluyordu. Dil elegtirisi ise, gergek bir filolojiye vtcut vermigtir. Bir sozctik veya deyimin ayn
manalar tagryabileceli, sozcii[tin Arap yanmadasnda Ardb, kabiieler arasrnda orijinal anlamrnrn tespiti (Ltgat ilmine viicut vermigtir) goz ontinde
tutuluyordu. Hadisteki sdzctikier, sahth, zatf ve saktm olarak tig kategoriye
aynlmrgtr. 0zetle, isldrn ilminin kendine ozgii hermenotik metodlar meydana
getirdigi hukuk sistemi, J. Schact'rn deyimiyle "isldm'rn medeni dtinyaya
dewettigi en onemli bir mirastrr".T islim ulemasrnrn yarattr[r bu ince metod
ve yorum bilgisi8 Avrupa hermenotik metodlan kargtstnda yine de yetersiz
gorulmiigtrir. Batrh islAmologlar, bu arcda deferli Macar isldmologu I.
Goldziher,n duha genig kaynaklar ve Batr hermenotik metodlannr kullanarak
hadis elegtiri metodolojisinde isl6m ulemasrnr yetersiz bulmugtur. Batrhlann
bu eiegtirileri sonunda, bir gok hadislerin Peygamber'in a[zrndan gelemeyece[i, ozellikle hukuka aitbazt hadislerin Peygamber'deh sonra ortaya grktrgr
6 lsldm'da bilimlerin sistematik tasanml ffzerinde en lanlnmlg eser Abi AbdullAh Mehmed AlHarezmi'nin, Mefatihu'l-Ulim'dur. Osmanirlarda TagkoprtiliizAde Usdmeddin Ahmed, Mevzfi'Ai'L
Ulfrm,l-il,geviren M. Kemdleddin, yay. Ahmed Cevdet, Istanbul H. l3l3/1897; Tlrkqeye geviren
eserin Mefdtih'in dort misli telif bir eser oldugunu agrklar.
' Th" I-egacy of Islam, ikinci baskrsr (hazrrlayanlar: J. Schacht ve C.E. Bosworth, Oxford: Clarendon
Press, 1974), 392; kitabr, hazrrlayanlann deyimiyle eser "islim'rn her bakrmdan insanhgrn
yazann
ollu Kemdleddin,
geligmelen tanhinde yerini belirlemek ve lslAm drgrndaki memleketlerle ilifki ve e&ilerini tespit"
"A Revelation of Islamic Traditions", JRAS, 1949.
Encyc. of Islam, 2. Baskr, 23-28 (J. Robson), lsl6m literafiriinde hadis ve elegtiri
metodlan hakkrnda krsaca Tagkopriilfizdde, M evzudt, cilt l.
e Muhammedanische Studien, Halle 1890; J. Schacht, "Droit byzantin et droit musulman", X//
Convegno'Volta'(Roma 1957), L97-218; A. Udovich, Western Commenda", Speculum, ve
"Concepts Sunna, ictihad and Ijma'in the Early Period" Islamic Studies,l. 1962.
arnacrnr giitmektedir; kezabkz. J. Schacht,
Halil Inalctk
(J. Schacht) gosterilmigtir. Ozellrkle, isnld'rn hadis metodolojisinde ternel
metod olarak ahnmasr elegtirilmigtir. Trirkiye'de, Kan0ni Stileyman, Medrese'sinde en ytiksek derecede brc Ddrtt'l-Hadts kurmakla bu ilme verilen
onemi r.urgulamrgtrr. 1880-1914 Aydtnlanma Qalf nda Ayni Ali, izmirli
ismail Hakkr ve son kez Elmahh Hamdi Yazar (Hak Dini, Kur'an Diti, 9
cilt) yenilik getiren bilginlerdir. islAm ilimlennin son amacr, Kur'an'rn dofru
bir yorumlamasrnr yapabilmek, Tefstr'dir. Dogru anlama varabilme, Arap
diline ait ilimler ile, kelam, fikh, cedel ve 6teki ilimlenn asril'iinii hakkryla
kavrama sayesinde mtimkiindirr. Batr hermenotik'inde oldulu gibi, dil bilgisi
ve retorilin onemi iizerinde durulmugtur, buyiik hukukgu Abu Hanife'nin,
ArapEa haftz-i Lugat yetkisi 6zellikle belirtilir.
En baqanlt tefsir, aynr zamanda tarih ve hukuk alanlannda uzman olan
Abu'l-Ca'fer Tabari'nin tefsiri kabul edilir. Miifessirler, Peygamber'in gevresine yakrnhk derecesine gore "tabakalara" aynlmrgtrr. Mufessir'den 15
ilmin uzmanr olmast beklenir. Bu ilimlerin bagrnda Arapga dilbilgileri
(Arapga lugat, gramer, tasrif, igtikak, ma'dni, beydn ve bedi), kel6m, usfil-i
fikh, ilm-i ftk,h, ahddts gelir. $arh ve tahgiye terimleri yani yorumlama, dini
metinler drgrndaki eserler iizerinde yaprlan, yorumlamalar igin de kullanrlrr
ve sonradan gelen isldm alimleri dini ve lA-dini klasik eserlere yaptrklan
Serh'lerle rin yapmrglardrr. Bugrin Tilrkiye'de, ilahiyat Faktiltelerinde
islAmoloji (islamiyat) gahgmalannda geleneksel asr2l ilimleri yanrnda, Batr
hermenotik metodlan da uyguluyor mu, bilmiyorum. Herhalde oryantalistlere muhtag olmak istemiyorsak, boyle bir alt yapr geligtirmek zorundayrz.
Aynr ihtiyag, edebiyat falcdltelerimiz igin de mevcutfur. Osmanh ulemasr
"elsine-i selisede" (Arapga, Farsga, Tfrrkge) qlir yazabilme yetenefini en
yriksek drizeyde dlim ve edib igin bir krstas saymrglardrr. Bu gi.in, bu di.izeyde
kag ilim veya edebiyatgrmrz var? Batr universitelerindeki oryantalist merkezlerini ornek alarak edebiyat, ildhiyat ve tarih boltimlerini yeni bagtan
orgutlemek zorunludur. istanbul Universitesi'ne Batr oryantalist
hermenotik'i, Prof. H. futter tarafindan getirilmigtir. Ritter'in <i[rencisi ve
meslekta$l Ahmet Ateq bizde textkitik metodunu ilk kez agrklayan ve uyguro
layan Ttirk bilginidir.
ArapEa ve Farsga filolojilerine hakkryla hakim iki iistad, Kilisli Rif at ve
Prof. Necati Lugal Trirkiye'de metin negri alanrnda briyiik hizmet gormtglerdir. Lugal, Alman Universitelerinde geng oryantalistlere yardrm ettifi gibi
DTCF'de Arapga ve Farsga derslerini okutmu$, Osman Turan, Adnan Erzi,
t "Hadith"
20
'o
A. Ateg, "Metin Tenkidi Hakkrnda", Tilrkiyat Mecmuast, VII-VIII (1942),253-268, Z.V. Togan,
Tarih'te
Usr2l,
Ist. 1950: Ibn Fadlan's Reisebericht, l*ipzig, 1939.
2t
il Inalctk
Dogu Eatt
ayai4a
Hasibe Mazroflu ve $evkiye inalcrk'rn metin yayrnlarlnda deferli yardtmlarda bulunmu$tur.
Batr hermenotipinde dini ve edebi metinleri yorumlamada filoloji otesinde ikinci agamada, begeri ve sosyal ilimier ve felsefe yardrmryla metnin
genig agrdan i9 yorumlamastna gidilir. islim'da bu aqamaya batmiylte ve
tasavvuf ile erigilmigtir. imdm Gaza|i, her gorirnen geyin dtS Qahr) ve iq
(batn) goniniigii oldu[unu, "bu ilem-i cismlninin bir ilem-i misdlisi"
muqtur. Dr. Abdullah Cevdet'in onsoz yazdtpr Dozy'nin Peygamber rizerine
eseri Trirkge gevrilip yayrnlandrfir zaman kryamet kopfu, kitap yasaklandr.
ictihdd dergisi etraftan da toplanan "Garpgrl ar", Dozy gibi peygamberi sadece tarihi bir gahsiyet olarak ele ahyorlardr. Kur'an'daki bazi iyetlen eiegtiriyorlar, hilkatin yaratrhgtna ait iyetleri Darwinizm'le kargrlagtrnyorlardr.
Franstz Jacobin'leri gibi bir "akrl dinin"den soz ediyorlar, din yerine pozitif
ilmi koyma iddiasrnda bulunuyorlardr. l2
(bkz.
Platon ve Gadamer) oldu$unu ileri siirer. Kur'an'daki Ayetlerin de bir lafzt,
arastnda Fahreddin-i Rizi'mn Tefsir'inde, felsefe Ve tasavvuf kavramlart kullantlmtqtrr, onda A9'ari ve
bn bdtinl anlamr vardrr. Unlti tefsirler
mu'tazili bir aradadrr. R0zi, vaaz ederken, bir sufi gibi vecde gelinnig. O aynr
zamanda bir mutasavvtf sayrhrdr. Siinni ulemaya gore bdtinilik, Kur'an't
"tahrif ve tagyir"dir, gerEek tefsir saytlamaz. inanan k6fir olur. Batiniler,
mtilhiddir.rr
Bununla beraber Rdzi'nin tefsiri, Anadolu'da ve sonra Osmanh ulemast
arasrnda en gok izlenen tefsir olmugrur. Kahire Al-Azhar ulemast Osmanh
ulemasrnr, gergek ulemadan saymazlardr. Osmanhlar, dini metinlerin tasavvufi yorumlamalannr en erken zamandan benimsemiglerdir. Sultanlann ulemadan bir hocalan oldufu gibi bir tarikat geyhinden miirSidi olurdu. I.
Ahmed, $eyh Mahmud Hiidiyi'den devlet igleri iizerinde fikir danrqrrdt.
isldm'da bin yrlhk ktiltiir tarihimizde Tiirk asrlh bilginler gogunlukla
Arapga, bazen Trirkge yazmrglardtr. Batt'da oryantalizm, baqhca Arapga'ntn
ve Arapga metinlerin hermenotik metodlanyla aragilrma konusu olmastyla
ortaya grkmrgtrr. isl6m'da milli dillerin ozellikle li-dini konulardaki eserler
iqin kullantlmast, ilkin Do[u iran'da (Gazneviler doneminde Firdevsi), 10.
Wzytl ardrndan Ttirkge'de Karahanh devletinde (Kutadgu Bilig, i069), Orta
Asya'da (Yesevi), 15. yiizyrl Timur-olullan doneminde (Ali $ir Nevayi,
Babur), Altun-Ordu hanhfrnda (Otemiq Hacr), Osmanhlarda (Tiirkqe ilm-i
hdller, Mevlid, Yaztcvdde, $eyhi) ortaya grkmrqtrr. Ti.irkqe eserler ayn bir
filoloji aragttrma alantna yol agml$, oryantalizmin onemli bir kolu olarak
Tiirkoloj i' ye vtcut vermigtir.
Demek ki, ki.ilttir tarihimizi hakkryla incelemek igin bu iig dil, Arapga,
Farsga ve Tilrkge alanrnda Avrupa hermenotik oryantalizm gelenefini iiniversite ve bilim kurumlanmrzda yerlegtirmek gerekir.
Genellikle Miisltimanlar, Hrristiyan oryantalistlerin, Peygamberi, islim
akidelerini filolojik ve sosyolojik metodlarla bir sosyal tarih konu.t, olamk
ele alrp htikrim vermelerini kab0l etmezler. 1954'de Princeton'da Miisltiman
ve Hrristiyan bilginlerin toplandrgr bir konferansta Pakistan Kiilhir Bakanr
" Ta5koprtliiz6de,
22
c. I, 536, 539, 540.
kalkarak Peygamber ve Kur'an hakkrnda, Hrristiyan delegelerin elegti-
rel sozlerini giddetle reddetmig ve konferansr terk etme tehdidinde bulun-
islam medeniyetini ve Orta Asya Trirk tarihini asrl kaynaklanndan derin-
ligine ara$tlran batrh bilginlerin arasrnda Rus oryantalisti V" Barthold'un
goniglerini burada anrmsamak yerindedir.
l3
Barthold, Arap, iranh ve Ttirklerin ortak eseri olan islam medeniyetinin
temel yaklagrmrnda Hrristiyanhktan daha genig goruglere dayandrlrnr ilen
siirer ve der ki: "miisliiman kavirnlerin tarih ve hayatr ispat ediyor ki, kad.ercilik, Kur'an'da higbir zaman havari Paulus'un Romahlara risdlesindeki (9.
Bab) kadar btiyiik bir kesinlikle ifade edilniemigtir. isl6m, Mtisliimanlara
kigisel hareket ve kararlarnda tedbtr almayr yasaklamamrg, isldm tarihEileri
de olaylar arasrnda sebep-netice aramaktan geri kalmamrglardrr.
islam toplumlannda bugtin gonilen gerili[i, islamiyetie
agrklamak
tamamiyle yersizdir, der Barthold. islAm tarihi, dinle degil, tarihi sebeplerle
agrklanabilir. Barthold, islam tarihi aragtrrmalannda Batr tarihini inceleme
metodolojisini uygulamak gerekir, diyor. Barthold'a gdre drinya tarihi bir
bttiindtir. Avrupa tarihini anlamak igin Do[u tarihini araqtrrmak gerekir.
Barthold'un Do[u aragtrrmalan tanhinde de Turklerin ozel bir yeri vardrr.
Ttirk hilfiir tarihinin Batr hermenotik metodolojisine g6re kurucusu Fuad
Kopriilti, Barthold ile srkr iligkiler kurmug, Ttirkiyat (Ttirkoloji) Enstittisti'ntin kurulugunda 1926 yrhnda Barthold'u istanbul'a davet ile Ttirk tarihi
tizerinde bir seri konferans verdirmigtir.ra Kopnilii yazdr[r Tf,irkiye Tarihi'nde Barthold'un eserlerinden,dzellikle Ttirkistan tizerindeki klasik ese-
rinden genig ahntrlar yapmrgtrr.
Tiirkiye'de son yirmi otuz yrl iginde Osmanh aragtrrmalanndaki biiyrik
geligmeye denk olarak isl6mi ilimler alanrnda geviri ve inceleme olarak genig
bir yay:n faaliyeti gonilmtigtiir. Batr
oryantalistlerinin hazrrladrgr
l2
$. Mardin, The Genesis of Young Ottoman Thought,princeron, 1962; Hilrni Adnan Malik, .,Survey
Intellectual Renaisance in Turkey", The Hartford Magazine, (1923, Juire); dzellikle g.
Haniof lu'nun aragtrrmalanna bkz.
'' V. Barthold, "Avrupa ve Rusya'da $arki Tetebbu'Tarihi", Mitti Tetebbu'lar Mecmuasr, II,36]363: V. Barthold, isl6m Medeniyeri, F. K6prtilii'niin kathlanyla, Ankara, 1966.
'o Bu konferanslar, Orta Asya Tirk Tarihi Hakktnda Dersler (lstanbul 1927), baghgr altrnda
of
yayrnlanmrqtrr.
23
Inalctk
Dogu Batr
Islanin ilk baskrsr (Leiden) Tiirk
aragttrmactlartn katrlrTurkqe'ye gevrilmigti;
genigleterek
mryla Milli Egitim Bakanhlr tarafrndan
bilim adamlart
MirslLiman
da
Leiden'de ramamlanmakta olan ikinci baskrstna
ara$tlrmalanVakft,lslam
genig olgiide katrlmrgtrr. istanbul'da Tiirk Diyanet
gekmekte ve
aragttrmactlan
yabancr
yerli
ve
nrn modern bir merkezi olarak
kab0l edeya
Musliimanlann
kargr
Oryantalistlerin grkardrfir Encyclopaedia'
grkarmaktadrr'
bilecegi yeni bir isl6m Ansiklopedisi
islam dini ve medeniyeti irzerinde Barthold ve Kopriilu'niin ozledigi nitelikte aragtrrmalar lvlirsli.iman memieketlerde de yaprlmaktadrr. Zamantmrzda oryantalizm artrk batrnrn tekelinde defiildir. Barthold'un igaret ettigi
Encyclopaedia of
gibi, cihan tarihinin biitiinl[gu iginde islam medeniyetini hesaba
katmayan
bir tarihgi, Batr medeniyetini anlayamaz, ag.klayamaz. Tantnmtq oryantalistlerin katkrsryla grkan The Legacy of Islant" bu gergefi aqrk bigimde kabitl
etmigtir.
Barthold, Eu tarihi gerqek iizerinde tsrarla durur. isl6m medeniyeti, bu
dini kabul etmiq milletlerin ki.ilturlerinin etkisi altrnda geligtigi gibi, "bu medeni faaliyetlerin bni.rik bir krsmr, aslen Arap olmayanlar tarafindan vticuda
getirilmigtir. Bununla beraber, genel dil olan Arapga genel islim medeniyetinin dili olmuqtur". Onbegyrl kadar once Paris'te Avrupa Parlamentosu igin
isldm diinyasr hakkrnda bir rapor hazrrlamak tizere bir toplantt orgtitlendi.
isldm iilkeleri temsilcilerinin katrldr[r bu toplantrda (Tiirkiye'den ismail
Cem, $erif Mardin, H. inalcrk) biteviye "Arap Medeniyeti"nden soz edilmesi
iizerine Trirk ve Berber delegeleri elegtiride bulundular; Barthold'un soyledi[i gibi; islam Medeniyeti'nin mtisli.iman milletlerin ortak eseri oldugu
.
gergelini wrguladrlar.
ST1TAXLILARDA Hi STON| S |ZVI (i B N HA LD CN C ULU K)
17. yizyrlda Osmanltlar, "devlet-i ebed-mtiddet"in gokme ddnemine girdigini, tam manasryla anladrlar. 16. yiJrzy:ir sonlannda ve 17. yiuzyrl ilk yan-
O
srnda, Kanuni donemi kanunlanntn canlandrnlmasryla devletin yeniden kalkrndrnlabilecefi inancr vardr (Ali, Seliniki, Kitab-i Mustatab yazan, Kogi
Bey). Fakat, 17. ynzyrlLn ortalannda KAtib Qelebi (Hacr Halife) (ol. 1657),
ibn galdr: n'un Mukaddime'sindeki gonigten, devletlerin antropomorfik geligim teorisinden esinienerek, Osmanh devletinin ihtiyarhk donemine girdi[ini, tekrar eski giiciinii asli elde edemeyecefi goriigiini'i savundu.t6 Bu
'r 2. Baskryr yay. J. Schact ve C.E. Bosworth, Oxford 1974.
t6Dustfiru,t-.Amet ti-tstiii,t-nrit,lstanbul iZAOltSe:; F. Frndrkoflu, "Tiirkiye'de ibn Haldunizm",
M4anges Fuad Kdpriiln (istanbul 1953), 153-163: C. Fleischer, "Royal Authority' Dynastic
Cyclism, and "lbn khaldfinism" in Sixteenth Century Ottoman Letters", Journal of Asian and
eJrican Stud,ies, XV111,3-4 (1983), 198-220; yazar, orada daha ziyade benzeri fikirlerin Mushfa
24
dtigiinceyi vakanrivis Naima, tarih felsefesi iizerine yazillr uzun girigte tekrarladr. ibn Haldun'un tarihi gozlemlerclen grkardrlr toplum organizasyonu
teorisini Osmanlr aydtnlart, pratik bir agrklama igin kullanmak istiyorlardr.
Bu yaklagrmda historisizm, yani devletlerin ve toplumlann belli kanunlar ve
devreler gizgisinde de[igtigi teorisi agrktrr. ibn Haldun Osmanhlara o kadar
Onemli gorindii ki, kitabrnr Pirizade Mehmed Sa'ib (1674-1149) TiirkEe'ye
gevirmeye bagladr (1725-1730). Qeviriyi Ahmed Cevdet Paga tamamlamrq ve
yayrnlamrgtrr.
Katib Qelebi, otuz iki hanedanrn kurulug ve yrkrhg sebeplerini inceleyen
Fusitl-i Hall u'Akd adh eserinde yine ibn Hald0n'un tarih felsefesini izlemig
goninmektedir. Osmanhlann islam ilmine yaptrklan iki biiyuk hizmet, islim
fikriyatrna ait250 bine varan yazmalan vakrf kiitriphanelerinde bugtine kadar
saklamrg olmalan ve bu kiiruphineler sayesinde islim ilimlerine ait bugtin de
baghca bagvuru eserleri olan ansiklopedik eserler vricfida getirmiq olmalandrr
(Hacr Haiife, Molla Lfitfi, Tagkopriiluzdde).
A
f\VRUPA' DA TURKOLOJI' NIN BA$LANGICI
1453-1553 yrllannda Osmanh devleti Avrupa'da hem korkuluyor, hem de
askeri ve siyas? kurumlan taklit edilecek bir iistiin giig olarak algrlanryordu.rT
1530'da yayrnladrir Libellus de itu et moribus Torcorum adh risdlesinde
Martin Luther Tiirkleri Hrristiyanlarla kryaslayarak, onlarr algak gonrilhi,
yagamrnda sade ve karakterli bulur ve der ki, Do[u Avrupa'da koyliiler o
kadar kotti kogullar altrnda yagamaktadrr ki, Trirkleri 6deta kurtancr olarak
kargriamaktadrrlar.ls Kanuni Stileyman, Luther'i bir Alman elgisi vasrtasryla
Trirkiye'ye gafrrdr. Fakat osmanhlar Almanya'yr tehdit edince, Luther bir
Alman ve Hrristiyan olarak Tiirkleri 'geytanrn hizmetkirlan' olarak illn eni
ve ttim Hrristiyanlan onlara kargr savaqa gafrrdr.te Buna ra$men bir gok
Luther'ci viizler, Ttirk himayesindeki Macar topraklannda serbestge yeni
mezhebi vaaz etmekte idiler.
O zaman bir Alman yazan, Paul Anderbach, ibadet ozgtirlii$ti, inancrn bireye aidiyeti ve baqka benzerlikler dolayrsryla Lutherciligi isldma yakrn buluyordu.20
Ali'de oldu$unu gostermeye gahgrr. M. $eker, "Political View of 'Ali: Evaluarion of the work of
s-o-called "Fus0l-I Harj u Naqd", Collecta Turcica, vol. VIII, ed. D. Panzac, Paris 1998, 855-864.
'Ali
" I6. yiizyrlda Avrupa'da Ttrkler 0zerinde genig olgiide yaprlan yayrnlann bir bibliyografyisi igin
bkz. C. Collner, Turcica: Die europciischen Tiirkendriike des XVI. Jahrhundert, I-U, BucharestBerlin l96l-1968, Ekonomik kogullar igin bkz. Mustafa Ozel, "iktisadi Oryantalizmin Sonu"Divrln,
i lmi Aras ur^alar, Ylil (2000/ I ). I -28.
'* K.M. Setton, 'Lutheranism and the Turkish Peil', Balkan Studies. nI (1962), 137 vd.
'- Ibrd.
'o Ibid.
25
Dogu Batt
Fatih Sultan Mehmed'in Greko-Roma gelene[ini benimsedifii ve italya
hiimanist prenslerini oykiindiigii iddiasrnr (Deissman) ne dereceye kadar
savunmak mumktindir? Fatih'in sarayrnda Grekge ve Latince eserlerden bir
ktitiiphane kurdu$u, hiimanist Ciriaco d'Ancona'yl ve Amuritzes gibi Grek
Alimlerini sarayrnda kabul etti[i, italya'ya kagmrg olan Grek Alimlerini istan-
bul'a gafirrdrgr tarihi bir gergektir. Papa II. Pie'nin, FAtih'e Hristiyan olursa
Roma imparatoru unvanlna megru olarak sahip olabilecefi hakkrnda beyanr
dikkate defer. Fatih, Rum Patrik'inden Hrristiyan dini esaslannt ozetleyen
bir risdle yazmasrnr istedifi de dofrudur.
Constantinopolis, istanbul'un sahibi olarak Fatih, Roma imparatorlulunun megr0 sahibi oldufiunu iddia ediyor ve omriiniin sonlannda italya'yr
istilA igin bir kopnibagr olugfuruyordu (1480 Otranto fethi). Son yrllannda
Gentile Bellini'yi Venedik'ten saraylna gafrrmrg, portresini yaptrnnrg, yeni
saray duvarlanna, italya saraylanndaki gibi freskolar yaptrrmrqtrr.
Ancak Fdtih'in htimanizmle bu ilgisine, sadece siyasi hedefleri igin bir
arag gibi baktrgr dogru olmahdrr. Onun sarayda, Mrisliiman ulemayt haftahk
toplantrlara galrrdrfitnt ve huzurunda isldm din ve felsefesi iizerinde tartrgmalara bagkanhk ettili unutulmamahdrr. Osmanh ulemasrndan hig biri, onun
gibi, htimanizme ilgi duymamtgttr. Belki o, Hrristiyan ve islam haklannr ve
kultrirlerini kucaklayan, fakat onlann iizerinde bir imparatorluk yaptsl tasarhyordu.
16. ytizyrhn ilk yansrnda Habsburglara kargr mircadelesinde Osmanh
devletinin ittifakrna biii'rik onem veren Fransa krah L Frangois, 1536'da
CoIIige Royal'da (bugi.in Collige de France) Do[u dillerinin okutulmastnt
emretti ve doiu yazmalannrn Bibliothdque Royale'de (bugiin B. Nationale)
toplanmasr kararlagtrnldr. Bu kurum ve kitaphk, Fransa'da oryantalizmin
temel kurumlan olacakttr.
XIV. Louis'nin nizrn Colbert, Venedik'tekr Dil Oglanlan Mektebi'ni ornek alarak, elgilik ve konsoiosluklarda terctimanhk gorevinde kullanmak
tizere Jeunes de Langue mektebini kurma karan aldr (18 Kasrm 166). Bun-
dan, terctiman (dragoman) aileleri ortaya grktr. Mektebin parlak donemi,
l72l-1762 yilanndadrr; okul 19. yi,izyrlda 1873'de kapanmrgttr. Bu okul,
dofu dilleri bilgisi, ticaret, sanat ve bilim bakrmrndan gerekli sayrhyordu.
1795'de aynca bir Dogu Dilleri Okutu (Ecote des Langues Orientales Vivantes) agrldr. L'Institut Nationale des l-angues et Civilisations Orientalesbu
okul'un devamrdrr. Bu mektepte yetigenler sayesindedir ki, orientalisme
dofmuqtur (R. Mantran). Bagka deyimle, pratik dil ogrenimi, DoSu dilleri ve
uygarhklannr araqtrma faaliyetine yol agmrgtrr. Bu kiilhir ba[t, Fransa ile
Osmanh devleti arasrnda geleneksel anlayrg ve dostlufun temellerinden birini
26
Halil Inalak
olugturmuqtur.2l Ashnda Habsburglara kargr Avrupa'da siyasi dengeyi korumak igin Osmanh ittifakr, 16.-18 yrizyrllarda Fransrz diplomasisinin en onemli dayanagr olmugtur. Meseli, bu mektepte yetigmig Fransrz tercijman Andr6 du Ryer, iskenderiye'de konsolosluk gorevinde bulunmug ve Kur'an'r ilk
kez Fransrzca'ya geviren bin olarak tanrnmrqtrr. Aynca o, Sontmaire de la
religion des Turcques adh eserin ve bir Turk diligramerinin (1630) yazandrc.
Ryer, herhalde Fransa'da ilk rrirkolog garkiyatgrlar arasrnda yer alrr.
Almanlara gelince, Kanuni Stileyman'rn 1529 viyana kugatmasrndan
v. Karl'a kargr 1532'de yaptlgl sefer, "Aiaman Seferi", Al-
sonra imparator
manlan bir Ttirk istildsrnrn yakrn oldugu korkusuna (Tiirkenfurcftr) diigrirmiigtii. O zaman Almanlar Osmanhlann tarihini ve dilini hakkryle o$renme
gabasr igine girdiler. Vatanlannr tehdit eden bu Trirkler kimdi. Krsa bir Osmanlt tarihi olan Tiirkge AnonimTevarth-i Al-i Osman'n95611549 tarihine
kadar uzattlmrg bir niishasr, J. Gaudier tarafrndan Almancaya gevrildi ve
yayrnlandr (1567). Daha sonra, Almanya'da Osmanh aragtrrmalannrn onciisf
olarak tanrnan Johannes Leunclavius (Hans Loewenklau) (1533?-1593) osmanh vekAyinamelerini Ldtince ve Almanca'ya gevirmekle tin kazandr. o,
anonim Tevarih-i Al-i osman'r LAtinceye ve Almanca'ya gevirmekle (Annales Sultanorum othmanidanzrn, Frankfurt 1588) kalmadr, daha sonra Anonim'in bir bagka ntishasryla Negri tarihini bir arada Ldtince Historiae Muslumanae Turcorum de monumentis ipsorum exciptae libri XWil (Frankfurt
1590) adh eserde Avrupa bilim dunyasrna tanrttr.
,-rt
I
unrivE'DE rumQuLUK vE TURKoLoJi
Osmanh devletine srlrnmrg ve yiiksek devlet basamaklanna grkmrg Lehli
ve Macar asrldan milliyetci ve liberal devrimciler (Celileddin, Omer Pagalar,l
osmanhlarda Trirkltk bilincini uyandrmaya gahqmrglardir. Obtir yandan,
Rusya garhk rejiminin Hrristiyanlagtrrma-Ruslagtrrma politikasrna kargr
Tiirk-Mrishiman halklarda milli hareketin uyanmasl ve bu hareketin temsilcilerinin Osmanh Ttirkiye'sine ilticalan ve destek aramalan (Yusuf Akgura)
2t
Cent-cenquanenaire de I'ecole des [.angues Orientale: Histoire, organization et ensiegnment de
I'Ecole Nationale des l-angues Orientales Vivantes, Paris 1948; Enfants de L-angue et Dragomans,
Dil Oglanlart ve Terciimanlar, hazrrlayan. F. Hitzel, istanbul: Yapr Kredi Yayrnlan, 1995, M. Roche,
Assistance et culture franqaise dans I'Empire Ottoman, 1789-1868, lstanbul, Paris 1989; C.D.
Rouillard, The Turk in French History, Tought and Lirerature, 1520-1660, Paris 1941. A. Berthier,
"A I'origine de I'etudc dela langue turque en France", Varia Turcica, XIX (1992) Melanges offerts a
I"ouis Bctzin' 77-82 H. Laurens, Aux sources de l'orientalisme: Ln bibliotheque de Blrhelimi de
Barthelemi d'Herbelot, Paris, 1978. M. Roche, Assistance et culture
frangaise dans l'Empire
Ottoman, 1789-1868, istanbul, Paris 1989; C.D. Rouillard,,The Turk in Fiench History, Tought and
Literature,l520-1660, Paris 1941. A. Berthier, "A I'origine de I'etude dela langue turque en France",
Varia Turcica, XIX (1992) Melanges ofens a l-ouis Bazin, 77-82 H. Laurens, A.ux sources de
I'orientalisme: La bibliotheque de Barhelemi de Barthelemi d'Herbelot, paris, 197g.
27
Halil intlctk
Dogu Batt
burada Ttirkqtiliik hareketinin do!masrnr hazrrladr. Trirkgtiliik bilincinin
bagka onemli bir kaynagr askeri mekteplerdir. Rus tehlikesini en derinden
hisseden bu qevrecle ders kitaplannda, hanedana baglrlrk yanrnda Ttirkliik bilinci verilmeye ozen gosterilmigtir (Siileyman PaEa). Nihayet, Tiirkltik bilincine varaniar milii fikir kaynaklannt, gagrlacak bir ;ey olarak, Franslz, ingiliz
ve Macar Tiirkoloji'sinde buldular. Celileddin Pa;a, Leon Cahun'tn Asya
Tarihine GiriS (lntroduction d I'histoire de l'Asie, Turcs et Mongols dds
origins d 1405, Pans 1896) kitabrnr kullanarak Tiirklerin cihan tarihinde
onemini belirtiyor; Cahun'rn kitabr 1900 tarihinde Necib Astm tarafrndan
ildvelerle Ttirkge'ye gevriliyor (Ti)rk Tarihi, istanbul, 1316l1900); Tiirk milliyetgiliginin geliqmesinde onemli bir rol oynuyor..
1830'larda ingilizler, Osrnanh ekonomisinde, Islihat girigimlerinde, bu
arada Tiirkoloji alaninda onde geliyorlardr. II. Sultan Mahmud'a ithaf olunan
bir gramer kitabrna (Grammar of the Turkish Language, London 1832) yazdrlr onsozde (78 sayfa) A.L. Davids Tiirk dillerinden, eski Ttirk tarihinden
ve medeniyetinden bahsetmekte idi. Orta Asya'da Rusya'nrn Tiirkistan'da
saldrrgan siyaseti ve yayrhgrnr Hindistan somiirgesi igin bi.iytik bir tehlike
olarak goren Britanya imparatorlufu, 1870'lerde Osmanlt Padigdhr'nr bu
bolgede aktif bir politika gutmeye tegvik etti. II. Abdtilhamid doneminde
Kdggar hanr ile do[rudan do!ruya diplomatik iligki kuruldu. Bu temas, o
zaman gegici de olsa, Tiirk birlifii hakkrnda Ttirkiye'de bazr ilging giriSimlere yol agmtgtrr. Rus garhltntn yalntz Osmanh i.ilkesini degil, Orta Asya
Tiirk tilkelerini de istild girigimleri, ingiliz diplomasisinin uyanstyla, oradaki
Tiirk halklanyla bir kader birlifii duygusunu uyandrrdr. istanbul'da, Orta
Asya Tiirkleriyle birlik hakkrnda siyasi ve kiiltirrel bazr hareketler kendini
gosterdi. $eyh Stileyman, bir Qalatay LAgafi yayrnladr ve hiikiimet tarafin-
dan Orta Asya'ya gonderildi. Osmanh hanedanrnrn Tiirk Kayr
geldifi benimseniyor. So[tit'te Ertu$ru1 rtirbesi inga ediliyor.
soyundan
Trirkolojinin, Ttrk filolojisinin kuruculan oryantalisterdir. 8. ytizyrl KokTtirk dbidelerini kegfeden, bu yazrtlarda eski Tiirk runik alfabe ile yazrlmrg
en eski Ttirkge metni ilk defa gozen V. Thomsen,t2 Tiirk Lehgeleri l0gatrnr
yazan W. Radloff, Orta Asya Ttirk kavimleri iizerinde en yetkili eserleri
yazan V. Barthold hepsi oryantalizm mektebinden yetigmig Batrh ilim
adamlandrr. Orhon abidelerinin kegfi, 1900'lerde Ttirkler arastnda heyecan
uyandrrmrg, Tiirkgi.ilii$in geligmesinde ve nihayet Tfirkiyat Enstittisti'nin
kurulugu (1924) ile Trirkolojinin bir ilim dah olarak memleketimizde yerlegmesinde rol oynamrgtrr. Fakat Batr filoloji metodlannrn o$renilip uygulan22 v.
Thomsen, Turcica, Helsingfors 1916, Orhon abidelerini ilkin, onu kullanarak Necib Astm
Tiirkiyede tanrttr.
28
mast yine de sorun olarak kalmrgtrr. Bu bogluk, Trirkoloji tahsil etmek izere
Batr [niversitelerine Tiirk ofrencileri gonderilmesi ve Rusya'dan ve Almanya'dan gelen Ttirk-Tatar uzmanlara tiniversitelerimizde gorev verilmesiyle
kapatrlacaktrr.
Orhon Yazrtlan dilinin gozrilmesi Tiirkoloji'nin ve Tilrk milliyetgililinrn
geligmesinde onemli bir doniim noktasrdrr. Bu yazrtlar, 6.-8. yiizyrllarda trim
Avrasya'yr egemenligi altrna almrg olan Kok-Tiirk (Gok Turk) adrnr tagryan
devletin kendi destanrnr bize Ttirkge nakletmektedir. Yazrtlarrn okunmasr,
Batr'da Tiirkolojinin geligmesinde buyiik etki yapmrgtrr. Orta Qa!'da iranlr-
lar ve Qinliler bu yazrtlardan haberdardrlar. Batr'da ilk kez isvegli Phillip
Johann von Strahlenberg, Sibirya'da siirgrin hayatrnda yaptlgl inceleme gezileri srrasrnda bu yazttlan gormiig ve Avrupa'ya donigiinde (1722) yazd$r
kitapta soz etmigti.23 Orhon ve Yenisey yantlannrn dilini ilk kez Danimarkalr dil bilgini V.L.P. Thomsen ( 1842- 1927) gozmeyi bagarmrq ve bu ke9fini
Danimarka Bilimler Akademisinin l5 Arahk 1893'teki toplantrsrnda agrklamrg ve tam metni Inscriptions de I'Orkhon ddchiffries'de yayrnlamrgtrr. O,
bu konuda gahgmalannr 1925'e kadar srirdtirmiigftir.2o "Orhon Yazrtlan'nln
okunmasr Ttirkliik biliminde yeni bir gag agrugtrr" (Hasan Eren).
Tiirk antikitesini parlak bir bigimde ortaya grkaran Orhon Yantlart,T:d.rkiye'de heyecan ve gurur kaynafr olmug, Trirk hilhir tarihine biiyrik hizmetler yapmr$ olan Tiirkgii Necib Asrm, Orhon Abideleri yazrsryla bu onemli
keEfi ilk kez Ttirk okuyuculanna tanrtmrgtrr ("Orhon Abideleri", "Pek Eski
Tiirk Yazrsr", "Tiirk Tarihi", 1316/1900). Daha sonra Htiseyin Namrk Orkun
Tiirk Dil Kurumu yayrnlan arasrnda Eski Tilrk Yantlan baghgr altrnda metni
ve bugiinlii Tiirkge'ye qevirisini yayrnladr. Orhon ve oteki eski Ttirkge 6bideler ve Uygur metinleri i.izerinde Alman ve Ti.irk Tiirkologlan aragtrrmalan
stirdiirmi.igler, Tiirkoloji boylece Batr oriyantalizminin baghca konulanndan
biri durumuna gelmigtir. Onemli olan, tirrkologlar hi.imanizmadan beri gelig-
mi$ olan filoloji-hermenotik metodlannr tirrkolojiye uygulamakta idiler.
Macaristan'da Ttirkoloji tahsil eden TUrklerin onde gelenlerinden Hi.iseyin
Namrk Orkun (1902-i956) Orhon yazrtlannrn ilk kez bilimsel bir yayrnrnr
Tiirkge'ye kazandrrmrghr. 25 Son yrllarda Prof. Taldt Tekin, yazrtlan ve
"
Das Nord und iistliche Theil von Europa und Asia, Stockholm 1730, Stahlenberg hakktnda bkz.
Hasan Eren, Tiirkliik Sdzlilgrt, Ankara 1998, 302-304.
Thomsen'in tam bibliyografyisi igin bkz. Samlede Aftandlinger,
2o
"
I-IV, Kopenhag 1919-1931.
H.N. Orkun, Istanbul dogumludur (1902), lstanbul Universitesi &tebiyat Faktiltesini bitirdikten
sonra (1924) Budapegte Universitesi'nde Tfirkoloji okurnug ve irnlii Macar Tiirkologu Gy. Nemeth
(1890-1976)'in asistant olmugtur. Budapcate Oniversitesi'nde doktorasrnr aldrktan sonra Macarca
makaleler yayrnladr. 1930'da Tiirkiye'ye drjndii ve Gazi Elitim Enstitiisii ve Muallim mektebinde
profcsorliik yaptr (1931-1932 yllannda H. inalcrk onun derslerini izlemiqtir). Tiirk Ocalr genel
sekreterlilini ristlendi. Baghca eserleri: Tilrk Dinyasr, Budapegtc 1928, lstanbul 1932; Oguzlara
Dair, Ankara 1935; Es&r Tilrk Yantlan, lstanbul 1936, Tiirk Siiziinin lslr. Ankara 1940.
29
Dog,u Batt
Hatil inalctk
gramerini, Batr tiirkolojisinin tt-im verilerini kullanarak 6rnek biqimde yay-
Bu dil kargagasrnda bilim yapmak olanaksrzdrr: Kelimeler, terimler zihnimizde belirsiz anlamlar uyandrnyor; benim anladrfirm $ey yanrmdakinin
anladrlrndan farklrdrr; dil sosyal ve bilimsel bir iletigim aracr olmaktan grkmrgttr. Bu yiizden yabancr kelimeierle meramlmlzr anlatmaya galrgryoruz.
Yalnrz benim gibi eski kugak degil, yeni kugak da bilimler ve felsefe igin
oftaya attlan sozctiklerle yazrlrnrg bir kitabr anlamakta gugluk gekiyor. Bu
kogullar altrnda, Turkiye'de bilim adamrnrn anlayabildifii gergek bir bilim
1n1am15111.26
Yabancr irlkelerde Tiirkoloji alanrnda belli baglr uzmanlar ve eserleri hakkrnda Rus oryantalisti A.N. Kononov'un peqinden (ilk eseri, 1912) yakrnlarda Prof. Dr. Hasan Eren, Tiirkoloji ve yabancr Tilrkologlar iizerinde
kapsamlr bir eser ortaya koydu (Tiirkliik Bilimi Sozlilgii, L Yabancr TiirkoIoglar, Ankara: TDK 1998). Eren, son yrllarda "Ttirkltik bilimi" (ttirkolo.li)
alanrnda qahganlann sayrca arttr!rna dikkati gekmektedir.
TT
NERMENOTIK VE FILOLOJININ ONEMI
Geleneksel hermenotik'in temel konusu, kiilttir aktanlmast ve yorumunda
dilin
baghca arag oldu[u gergegidir.2t He.menotik tizerinde yazanlar bu
nokta i.izerinde rsrarla durmuglardrr. Anlamr kesin stnrrlanyla belli bir ifade
iginde aktanlmamrg bir f,rkir yorumlanamaz. Sozctik, bir toplumda herkesin
aynr igerik ve anlam verdifi bir sembol, sosyolojik bir olgudur. Kelime,
toplumda herkeste aynr fikri gagngtrrdr[r takdirde, ancak o zaman bir iletigim
aracr nitelifiini kazanrr. Bazr dilciler, kelimenin bu sosyal niteligini gozardr
ederek kelime uydururlar ve bunun-la dll yaratttklannt santrlar. Yeni bir sozciik toplumda herkeste aynr aniamr ga[nqtrrmlyorsa, dile mdl olmug de[ildir;
uydurulan kelimenin bu nitelile kavugmast, ya hig gergeklegmez veya uzun
bir zaman alrr; yahut topiumun ona verdili farkh bir anlam kazantr (bay
kelimesi bey kargrsrnda farkh bir anlam, bir niians kazanmrgtrr). Benim anlayrytmda ilim kelimesi, bilim kelimesinden anladrfrm geyden farkhdrr.
Oysa, ilim yapmak iEin her kelime ve terim belli, kesin bir anlam gafngtrrmahdrr zihnimde. Eski yerleqrnig dil ogeleri bir kiiltiir degigimi sonucu terk
edilmeye veya dilden di.igmeye bagladrlr zaman bir dil ve kiiltrir bunaltmt
gtindeme gelir. Bugrin Tirrk dili bu durumdadtr.
Bugtin, isldmcr aydrnlann yayrnlannda (meseld bkz. islam Ansiktopedisi)
kullanrlan geleneksel dil ile meseld Toplumsal Tarih Valcft yayrnlannda tercih edilen "yeni" dil iki ayn dildir. F. Koprilii ve O. L. Barkan'rn 40-50 yrl
once kullandrfr dil, bugiin gengler tarafindan anlagtlmaz bir dil olmugtur.
Barkan'm kugalr da Atattirk'iin nutkunun orijinalini okuyup anlamakta biraz
gughik gekiyordu. Tiirk dili ve fikir hayatr tam bir kargaga igindedir.28
Tiirkgnliliin Tarihi, Ankara 1942;TiirkTarihi,l-lY, Ankara
vrr (H. 1397).
1946;
"Yahfi Fakih ve Eseri",
DergAh,
'u Orhon Yazillarr, Ankara 1988.
27
Hans-Georg Gadamer, Truth and Method, ingilizce geviri J. Weinsheimer ve G. Marshall, revised
III: language as determination of hermeneudcs
experience, 383491.
t" Zeynep Korkmaz, "Dilin soysuzlagmasr" Tiirk Dili,sayr 142 ($ubat 1997), 124138.
edition, New York, CONTINUUM, 1996, Part
30
dilinin yerlegmesi igin uzun z^man beklemek zorundayrz.
Ti,irkiye Bilimler Akademisi, Tlirkiye'de ilmin (bilimin?) geligebilrnesi
igin bu ilk kogulu, yani anlamr belli ve kesin terimlerden kurulu bir ilim dili
ortaya koyma geregini (zamretini, zorunlulufiunu) anlamrg ve bir Terimler
Sozlngn igin bir komite olugturmugtur. Komite hakh olarak, gergek bir ilim
dili yaratmak igin gu kurallan (prensipleri) ongormilgtiir: Her terim igin, o
ilim dahnda uzman kigi ile Tiirk dili uzmanl bir araya gelerek anlam ve
Tiirkge yaplst agtstndan en uygun kelimenin tespitine galrgacaklardrr. Dil
uzmanl olmayanlar tarafrndan uydurulan kelimelerin dilde tutunmasr, Tiirk
diline mdl olmasr grigfiir. Obrir yandan kelimenin ilm? bir terim olabilmesi,
konuyu tam anlamryla ifade etmesi, ancak konuyu hakkryla bilmemize ba!hdrr. Bunu da bize ancak o ilmin uzrnail bildirebilir. Ti.irkgeleri tespit edildikten sonra terimin kesinlikle anlam ve kapsamrnr belirlemek igin Batr ilim
diinyasrnda yerlegmig kargr terimi mutlaka gostermek gerekir. Ancak unutmamahdrr
ki, tespit edilen gogu terimlerin mektepler ve kitaplar yoluyla,
aydrnlarca kullanrla kullanrla genel dile gegmesi ve mal olmasr uzun zaman
alacakttr. Ttirkiye'de ilmi (bilimsel) geligmenin, hermenotik'in temeli olacak
bu igin ne kadar giig ve uzun bir si.ireg oldu$u meydandadrr.
rF-'.--
--:- -- -- I URK]YE'DE
QAGDA$ TARIHqILIGI VE TURKOLOJIYI
Y
KURANLAR
ranin-r osMANi ExcurvrENi
(1909)
osmanlr Trirkiye'sinde ga[dag tarihgilik, I 8 80'lerde baghyan Ayd tn lan ma
Qagr etkisi altrnda, II. Megrutiyet (1908-1918) doneminde Tarih-i osmdnt
Enciimeni'nin kurulugu (1909) ile baglamrq, Cumhuriyet doneminin ilk yrllannda onde gelen tarihgiler burada yetigmiglerdir.
Enci.imen, argiv belgelen, kitibeler ve vekdyindmelerin yayrmianmaslna
onem vererek, yazrlmasr diigirniilen Osmanh tarihi igin kaynak yaymlanna
onem vermigtir. ilk kez, Enctimen tiyeleri, devlet argivlerinde ("evrak mahzenlerinde") aragtrma yapma izni almrqtu Ou faaliyette Ahmed Refik ondedir).
1t
Dogu Bah
TOE kurulduktan sonra yaylnlanan TOE t\{ecrurdsl, ilk.kez modern TUrk
tarihgilifini hakkryie ternsil eden bilimsel bir dergi olmuEtur.
TT
fIALIL EDHEM (1861-1e38)
Sadrazam ibrahim Edham Paga'ntn (ol. 1893 Mart) ortanca ogiu Haiii
Edhem Elclem (1861-1938)2e arkeoloji, sanat tarihi, ni.jmizmatik, epigratl ve
tarih alanlannda ilk kez Batrh metodlanyla eserler vererek Osmanlr-Ti.jrk
krilturtinun modernlegme surecini agan biiyiik biiim adamlanndan biridrr.
Batr'yr yakrndan tanryan yuksek ktilttrr sahibi Edhem Paga'ntn unufulmayacak eseri, ofullan Osman Hamdi (1842-1910), Halil Edhem ve lsmail
Galib beyleri mi.izeciligimizin, sanatrmtztn ve tarihciligimizin, miistesna
kuruculan olarak yetigtirmesidir. Paga'nrn ofullanndan ismail Galib ilk modern niimizmatgrmtz saytltr.30 ismail Galib'in oglu Mijbarek Galib,
niimizmatik alanrnda babasrnrn eserini devam ettirmigtir. Halil Edhem Eldem
6zel ihtisas isteyen ntimizmatik, arkeoloji, epigrafi, jenealoji ve tarih bilirnlerinde uluslararasr tin kazanmrg bir biiginimiz olmakla kalmaz; modern miizeyi geligtiren, Tarih-i Osmani Mecmuast'nt kuran ve yiiri.iten orgiitleyici
yeteneklere sahip bir bilgindir. Babasrnrn Berlin'de elgiliklen strastnda Alman mekteplerinde egitim gormtig isviqre'de Bern Universitesini doktor
unvantyia bitirmig, Tiirkiye'ye doniigtinde oSetmenlik yapmrg ve Miize-i
Hirmay&n'da ilkin afabeyi Osman Hamdi'nin muavini olmugtur.
Halil Edhem'in, herhangi bir oryantalistin eseriyle boy olgilgen olmez
klasik eseri, kugkusuz Diivel-i istdmiyye adh eseridir.'' (13451192'7'de Arap
harfleriyle istanbul'da basrlmrgtr). Di, Stanley Lane-Pool'un isldm hanedanlanna ait eserinin sadece bir gevirisi olmaktan gok daha fazladrr. H.
Edhem, isldmi sikke ve kitdbelerin okunup tarihlenmesi igin bu eserin son
derece gerekli oldulunu belirttikten sonra, geviriyi yaparken isim ve tarihleri
kontrol etmig, V. Barthold'un 1899'da yaptrlr gevirideki diizeltme ve ildveleri Tiirkge tercumesinde goz ontinde futmug, baqka yeni araqtrrmalan gOzden
gegirmiE, kendisi il6ve ve dtizeltmeleriyle eseri iki kat genigletmi;, gerqekte
yeni bagtan yazmrgtrr. Lane-Pool'un kitabrna 42 isldm devletini ildve ederek
hanedan saylslnl 181 'e grkarm-rgtrr. Biitirn bunlar ciddi bir bilim adamt olarak
:e
Biyografisi hakkrnda bkz. Hatit Edhem Hatra Kitabu l-U, Ankara: TUrk Tarih Kurumu 1948, bu
ciltte dzellikle Aziz O$an ve l.H. Uzungarqrh'ntn yaztlan.
rc
Eserleri igin bkz. l. H. Uzunqa.$rh, a.g.m. 72; A. Tevhid,Meskrtklri Kadtme-i islimiyye Katalogu,
Krsm-i RAbi', Medhal.
rI Diivel-i isldmiyye, Tarihi medhaller ile takvimi ve ensdbi cedvelleri muhtevidir,'lstanbul
[!alil inalttk
Halil Edhcrn'in titizligini, gergele
erigmede gosterdi[i yorulmaz qabasrnr
ortaya koymaktadrr.
Halil Edhem, kitdbeler rizerinde oldugu gibi niimizmatik aragtirmalannr
Turkiye'de sallam bilim medotlanna gore kuran ve yayrn yapan ilktir.
Mirstesna Alim kigiligi Haiil Edhern'e Uiuslararasr bilim dunyasrnrn sayglsrnl kazandrrmrgtrr. Halil Edhem, Moskova, Atina, Viyana, Sidney, Bdle
bilim cemiyetleri azalrklanna seqiimig, l9l4'de Leipzig Universitesi kendisine lahri Doktorluk pAyesi tevcih etmigtir.
l\
/T
IVIEHMED FUAD KOPRULU ( I S90_ 1966)
M. Fuad Koprulu, Ttirk ktiltrir tarihi tlzerinde Avrupa metodlannr
(hermenotik'i) iik kez tam bir bagarr ile kullanan ve Batrh oryantaiistlerin
takdirini kazanan Ti.irk ilimidir, Fuad KoprtilU, II. Abdiilhamid cloneminde
Batr gelenefinde lAik bir efitim veren, Batr dillenni olreten idadi mektebini
bitirdi. idadi mektepleri, 1880'lerden sonra Tiirkiye'de yiikselen Batrcr Aydrnianma Qalr'nin asrl kaynafrdrr. idaaiae Koprulti Fransrzca ogrendi, boylece erken yaqta Fransrz edebiyatr ve fikir hayatr ile tanrgma imkAnr buldu.
Fuad Kopnilii, Osmanh-Tiirk ilmini bilim drinyasrnda ilk defa hakkryla temsil eden ve Avrupa'da ilim payelerine lnyrk gdriilen ilk Ttirk biiim adamlanndandrr.'"
Fuad Koprtllii, i923'de Paris'te Uluslararay Dinler Tarihi Kongresi'nde,
1928'de oxford'da Milstesrikler Kongresi'nde, 1929' da Londra'da Ulusla-
rarasr Dinler Tarihi Kongresi ve Harkof ta, Milstesrikler Kongresi'nde,
1938'de Ztirich'te toplanan (Jluslararast Tarihi ilimler Kongresi'nde Ttirkiye'yi temsil etti.
1925'de Rusya $0ra Cumhuriyetleri
Birlifi ilimler Akademisi Muhabir
ilyeiigine, 1934'de Macar ium ekademisi muhabir iiyeligine ve prag $ark
Enstitristi muhabir riyeligine seqildi. 192'7'de Heidelberg Universitesi,
1937'de Atina Universitesi kendisine fahri doktorluk unvanl tevcih etmiEler-
dir. 1939'da Sorbonne Universitesi'nin geleneksel biiytik merasimle fahri
doktorluk (doctor honoris causa) verdigi uluslararasr i.in yapmrg birkag alim
arastnda Fuad Kopriilii de bulunuyor ve Batr Universitelerinin qeref dire$inde tarihte ilk defa Trirk bayralr dalgalanryordu. Briytik anlamr olan bu
andaki duygulannr kendisi qu kelimelerle ifade etmigtir: "Bu benim ilim
hayattmtn en de[erli miikafatr oldu". O zaman Ttirkiye basrnr bu btiytrk baganyr hararetle kutlamrqtrr.
Milli ktilttirti, edebiyattan ekonomiye kadar ttim sosyal ve kiilttirel etkinlikleriyle bir brltiin sayan Gdkalp-Koprtilti ekolU, bu sentezi bir tarihi sentez
1345/1927.640 sahife . Stanley Lane-Pool'un fsl6m devletleri siildlerine ddir te'liFkerdesi olan eserin
(The Mohammedan Dynastic, chronological and genealogical Tables wirh historical lntroductions^
Westminster 1893, 389 sahife), Ttlrkgeye terctlmesidir.
32
12
Bkz. yukanda:
"Halil Edhem"
33
Dogt Batt
I
olarak algrlar ve Tiirklerin binyrl islam kiiltiir dairesinde tarihi deneyiminin
sonucu sayar.
Seyf-eddin, Ziya Gokalp gibi Ttirkgri yazarlartn dergisi
"Yeni
Lisan", sade Ttirkge davast ortaya atrldr. Kopriilu,
Kalemler'de
Genq
bu akrma kargt Seruer-i F-iinfrn'da, dilin igtimai (sosyolojik) bir olgu oldufu,
onun do[al geHgimine karrgmanrn zararh sonuglar vereceli tezini ileri surdii.
l91l'de, Omer
Gunumuzdeki dil kargagasrnl o zaman sezmig gorunriyor. Kendisi, Cumhurisavunmu$, Yustrf Hikmet
Bayur'un kullandr$r yapay dili befenmemigtir.
Osmanh devletinin son yrllannda, ozellikle Balkan Savaqr felAketinden
sonra, bir Ttirkluk-kimlik bilinci her zamandan ziyade bir agrklrkia ortaya
yet doneminde geqitli yazrlannda aynt fikri
grkmrgtrr. 1915'de Darulfunirn muallimlerinden Ziya Gokalp ve M. Fuad
Kdprtilii, bir Asdr-i islanil'ye ve Milliyye Encilmeni kurulmasrnda onayak
oluyorlar. Bu bilim kurumu. isiami konulardan daha ziyade yonetmelifinde,
"Tiirklere ait mi.iessesatr muhit-i igtimaisi" iginde ara$trrrna gorevini iistleniyor. "Din, ahldk, hukuk, iktisad, lisan, bedi'iyydt (estetik), fenniyat (teknoloji) ve blinye-i ictimaiyye" aragtlrma alanlart olarak tespit ediimig; ve bir
Millt Tetebbu'lar Mecmaasl grkanlmasr kararlagtrnlmrgtrr. ilk sayrsr 1915'de
grkan mecmuada, Ziya Gokalp ve Fuad Kopruiii, Tiirk kimlifine ve kiiltiinine afrrhk veren incelemeler yayrnlamaya bagladrlar. Mecmua'nln baglr[r
altrnda "islim Medeniyeti ve Tiirk Harsrna ait Milli Tetebbu'lar" sdzlerini
okuyoruz. Bu sozler, Gokalp'in medeniyet ve hars (kiilttir) arasrnda temel
aynhk teorisini belirtiyordu.
F. Kopriiiii'niin M.T.M.'da ilk yazrsr "Agtk Edebiyatr" incelemesi, milli
kriltiirden ne anlamak gerekti[i iizerindedir. Kopriilii, bu yaztstnda gifnhi
(alrzdan, yanuz) haik edebiyatryla "klasik segkinler edebiyatt"
arastnda
keskin aynhlr belirtir, fakat "muhtegem kiiberl konaklannda oidugu gibi
koylere kadar her yerde rafbet bulan Agrk edebiyattntn, "eski Trirk estetiSini" temsil ettilini belirtir. Kopriihi, Agrk Edebiyatr hakkrnda quard tezkerelerinde hig bir kayda rastlanmadrfrnr igaretle, "koyu bir acem mineviyeti
iktisdb eden" sanatkdrlar, "halkrn zevkini, rafbetini, temdyultinii" drigunemezlerdi, diyerek saray ve halk arastnda derin ki.iltiir aynlrlrnr vurgular.
Kopnili.i, Osmanh klasik rnedeniyetinin halka strttnt gevirmesinin, Yrldrnm Bayezid (1389-1402) doneminde baqladr[rnr belirtir. Daha sonraki yrllarda bu iiretken biifik bilgin, Tiirk ktiltirr tarihi aragttrmalannr, Tiirk dini
(Tilrk Edebiyatmaa ilk Mutasawflar), Ttirk hukuku ve kurumlar tarihi, Ti.irk
ekonomi tarihi (Tilrk Httkuk ve iktisat Tarihi Mecmuast, 1931) konulannr ele
alarak genigletmiqtir. Bu yanlarda o, Osmanh kilturirnde Avrasya eski Tiirk
kiilti.iriinnn devamr ve etkileri konulannr ozgtin bigimde iglemigtir. Meseli,
bu yazrlanndan biri, "isldm Amme Hukukundan ayrl bir Ttirk Amme Hu-
34
lttlil Inalt'tk
kuku yok mudur?" baglr[rnr taSr. Tiirk Edebil'aunclct Itk Mutasuv,-jlctr adlt
klasik eserinde, Ahmed Yesevi ve Yunus Emre'de islam medeniyeti dairesinde ozgtin Ttirk dini drigrincesinin kaynaklannl aynntrlanyla inceler. Onun
agtrlr grlrrda, halk edebiyatr ve folklor (P.N. Boratav, O.$. Gokyay), din
tarihi (Abdrilbaki Golprnarlr, Abdiilkadir inan), Tiirk tarihi (O. Turan, M.A.
Koyrnen, i. Kafesoglu), genellikle TLirk kriltuni aragtrrmalan btiyiik bir geligme gostermiqtir.
II. Megrutiyet doneminde milli hcyecanla Ttirk tarihinin birgok yazma
kaynak eserleri, kutriphane raflanndan indiriimig ve yayrnlanmrgtrr
(1980'den sonra aynr ilgi ve yayrn faaliyeti kendini gosterecektir). Ttirk Dili
ve edebiyatt alantnda ozellikle lvlacar Turkologlann ara$tlrnalan (bak. T.
Yozef, "Tiirk Dili Yddigdrlan": MTM,ll-1,81-133) izlenmi;, Kutadgu Bilig,
Ahmed Yesevi'nin Hikntet'leri, Aqrk Paga Gartbn(une'si, Ahmedi'nin
Trirk antikitesinin temei kaynagr Mahmr,rd
iskendernamesi tanrtrlmrg,
Kaggari' ni n y azdr|r Divdnu Lut gat i' t-Tiirk' in kegfi ve yayrnlanmasr heyecan
uyandrrmrgtrr (bak. IvITM, II-1, 16l-170). Kopnihi o yrllarda hararetli bir
Tiirk milliyetqisi idt. Muhdkemetti'l-Lugateyn adh eserinde TtirkEe'nin ifade
gticu bakrmrndan Farsga'ya iistun oldufunu kanrtlamaya gahgan Ali $ir
Nevai, Kopnilii'ye gore "hakiki bir milliyetperver"dir. MTM'larda grkan bir
yaztstnda (lI- 194) "Tlirk cengiverierinin Ak ve Kara Deniz kryriannda yiik-
selen tevhid nidalan" ile coguyor, Selguklu doneminde Anadolu'da "Trirk
ruh ve irfanr"ndan soz ediyordu.
1924'de istanbul DariltftinfinLt'naba!h olarakkurdulu Tiirkiyar Enstittisti
yalntz dtinyaca tantnmrg bir Tiirkoloji merkezi haline geimekle kalmamrg,
aynt zamanda Tiirk edebiyatr tarihi, Tiirk filolojisi ve folkloru alanlannda bir
Eok deferii aragtrrmacriann roplandr$r, yerigtigi, eser verdi$i bir merkez olmu$tur. Enstitri'ni.in kurulugundan, 1931 yrhna kadar 13 degerli eserle 6
dnemli bilimsel eserin gevirisinin ve 1925-1934 arasrnda Tt)rkiyat Mecmud.t,'nrn altr cildinin yayrniadrlrnr ozellikle kaydetmek gerekir. Enstitri ve
Mecmua, kendisinden sonra bugi.ine kadar Tiirkoloji alanrnda degerli hizme- r
tine devam etmigtir.s3
Ttirk dilinin sadeiegme aktmrnrn bagladrfr, Franslzca'dan bir gok eserin
gevrildi[i tarihte bir qair ve yazar olarak yetigen Kopnilii kendine ozgu guqlii
bir stil yaratmtgttr. ifadesinde agrklrk ve kesinlik, anlam zenginligi ile bu dil
kuvvetli bir bilim aracr hdline gelmig, ondan sonra yanm yizy:itda bilim
adamlannrn yau dili olmugrur.
" Tiirkiyat
Enstiti.isii griniimrizde Almanya'da yetigmig
delerli Tiirkolog Prof. Dr.
Osman
Sertkaya'nrn idaresindedir.
35
Dogu Butt
Halil Inalcft
Biiimsel duguncenin yerle$mesinde elegtirinin onemini erkenien kavrayan Fuad Koprrilii, derin ve keskin bir elegtiricidir. 1908-1913 arasrnda ilk
dolu'dan ytiksek ktilttir sahibi kimseierin gelip katrldrlrnr iyi bilen miisteqrikler bu iddiaya kargr ilk tepkiyi gcisterdiler. Bir ttirkolog ve miistegrik srfatryla Alman bilgini Fr. Giese, Gibbons'un esas gonigrinu grinittu ve ahilerin
yazilart, edebt tenkit iizerinciedir. 1913'de "Bizde Tenkid" baglrkh yazr serisini yayrmladr. Ondan sonra Tiirkiye'de 9rkmr; onemii higbir edebiyat ve
tarih eseri yoktur ki, dergi ve gazetelerde Fuat Koprtili.i'nlin tenkit kalerniyle
eleqtirilmig olmastn.
Onun butiin etridleri o zamana kadar o konuda yaprimrE olan iglerin dikkatle gozden gegirilmesi ve elegtirisiyle (mise au point) ile baqlar. Batr biliminin bu eski gelenefini Tiirk ilim edebiyatimrza ilkin o geiirmigtir. Kopriilii'nijn elegtirel, bilimsel yaklagtmr, Batr ilim metodolojisiyle, ozellikle
Fransrz kriltiiriiyle tanr$masr sayesinde olmugtur. Kendisi idaat ae iyi Fransrzca olrenmigti. Almanca, Rusqa, ingilizce eserleri Ttirkiyat Enstittisti'nde
topladrlr asistanlanna yaptrnrdr. Bu baktmdan, Tiirk ocagt'ndan arkadagr
Ragrb Hul6si'nin yardrmr biiyiiktur. Boylece, Ttirk tarih ve edebiyatrna dair
Batr'daki gafigmalal inceleme ve tenkit siizgecinden geqirme imkanrnl bulmugtur (bkz. Tiirkiyat Mecmuas). Kopriilii, elegtirilerinde yalnrz Tiirklerin
defil, birqok Batr bilgininin de ne kadar sathi ve dar gorugler iginde kaldrklannr, nasrl biiyiik yanfiglara siiriiklendiklerini gostermiqtir. Koprirlti, genig
bilgisi ve bilimsel metodolojisi, agrk iislubu ile fikirlerini batrh meslektaqlanna da kabul ettirmig, Batr Akademi ve iiniversiteierince ilmi pdyelere l6yrk
goriilmiigtiir. Batr, her tiirlii iistiinlti[rintin temeli olan silihrn, bilimsel metodun gimdi bir Tiirk bilgini tarafrndan tam bir beceri ve egemenlikle kullanrldrfrnr gok kez itiraf zorunda kalmrgtrr. 1935'de Sorbonne Universitesinde
Tiirk Aragtrrmalan Merkezi'nin agrhg merasimine davet edilmig, orada ver-
ilmi tenkit konusunda cidden parlak bir ornek vermiq ve Fransrz bilim adamlannrn hayranhfrnr gekmiqtir (Bu dersler, les oigines de
difi
dersierde
Biifik Franstz tarihqisi,
ciddi bir ilim dergiFransa'ntn
Annales ekoliini.in kurucusu Lucien Febvre,
metin tenkidi igleKopniiii'yu;
sinde goyle yazmakta idi: "Bu dersler, Fuat
l'empire Ottoman, Paris 1935, adryla basrlmrgtrr).
rinde tecnibeli bir allAme, ....ananeperest manuellerimizin tasastz bir guursuzlukla kaydetmekte olduklan pek gok hata ve iltibaslan tashih etmesini
bilen bir ilim adamr olarak gostermektedir". Keza Sorbonne Universitesi
Rektorii Sebestian Charlety de goyle diyor: "Temenni ediyoruz ki, bizim
yanrmrzda olan yerini iggal igin tekrar gelsin ve dlimAne tetkiklenyle o tetkikleri izah etmek hususunda gosterdigi liyakatten Franstz dinleyicilerini
istifade ettirsin".
H. A. Gibbons, Osmanh imparatorlu{unun KuruluSu adh eserinde stntr
Tiirkmenlerinin bir imparatorlu$u kurmak igin gerekli ktiltiirden yoksun
oldufu, kuruculann ashnda lslimiyeti kabul etmig yerli Rumlar oldu$unu
iddia ediyordu. Anadolu Selguk medeniyetini ve Osmanh Uc'lanna ig Ana-
36
rolti lizerinde durdu.
Kopnilti, 1935'de Sorbonne'daki derslerinde de aynr konuyu daha esash
bigimde yeniden ele aldr. Onun daha onceki inceiemeleri "Anadolu'da Selguk Medeniyeti", ve "Anadolu'da isl6.miyet", 13. ve 14. yizyrllarda KugLik
Asya'da tarihi kogullann aydrnlanmasrna oldukga yardrm etmig ve Osmanlr
devletinin mengeleri sorusunu tam bir yetkiyle ele almaya kendisini haztrlaml$il.
Koprirlii'nun elegtirisi, sadece bir batrir yazarn srradan bilim metodlanna
yabancrh$tnt gostermekle kalmryor, aynl zamanda Osmanir devletinin, ashnda Tiirk tarihinin bir devamr oldu$u gergegini agrkga ortaya koyuyordu.
Kopriilii, Trirk tarihi ve edebiyatrna ait Batr'da revagta olan bir gok duygusal veya geleneksel olumsuz goriigleri bu srkr ve keskin elegtiri metoduyla
meydana grkarmrg ve di.izeltmigtir. 1940'da aynen gu satrrlan yazryordu:
"daha ilk grinden baglayarak bu aragtrrmalairmda tarih tetkiklerinin ilrni ve
objektif usullerinden aynlmamaya ve Garp tarihgilerinin Tiirkler hakkrndaki
indi ve menfi hiikrimlerini srrf objektif us0lle tenkide gahgtrm".
Fuad Kopnilii, her geyden ewel bilinen ve bilinmeyen kaynaklara gore
yeni gergekleri ortaya gtkaran yaratrcr bir dlimdir. Kopri.iiii'niin o kadar geqitli ve sonugta dalrnrk gibi gorunen incelemeleri aslrnda bir tek konunun,
Tilrk kultiir tarihinin gegitli yonlerini incelemekten ibarettir. Ziya Gokalp'in
bir "tilmizi" olarak toplum ve kiiltirriin "organik birlifine" inanan Kopriilii,
belli bir kijlttiriin edebiyat, sanat, hukuk, iktisat gibi ttirlti konulannrn gergekte bir brirunrjn, "igtimai hayat dedifimiz complexus"un gegitli yonlerinden ibaret oldufunu gostermig ve kendi galrgmalannr bu temeide geligtirmigtir. Kopnilti, bugtin de bilim dtinyasrnda Tiirk Edebiyan Tarihi ve Ttirk Din
Tarihi tizerinde bir otorite sayrlmaktadrr. Tereddtitsriz denilebiiir ki, gergekte
o bu ilim kollannrn hakiki kurucusudur.
TURK DiNi EDEBIYAT TARiHi UZENTNP
1914'de Bilgi mecmuasrnda (I, 6l l-645) "Hoca Ahmet Yesevi, Qa$atay
ve Osmanh Edebiyatlan Uzerinde Tesiri" adh uzun bir aragtrrmasr grktr- Bu
aragtrrma, 1918'de yayrnladr!t Tiirk Edebiyannda ilk Mutasawrflar (istanbul
1918, 446,3. baskr, Ankara 1976) adh briyrik klasik eserine bir baglangrg
sayrlabilir. Bu eser, Ti.rrk Edebiyatr tarihi, Ttrk Dini Tarihi ve genellikle
Ti.irk Kriltiir Tarihi rizerinde gag agan bir eser olmugtur. Unlii Macar
Tiirkologu Gy. Nemeth'in bu eser hakkrnda yazdrklanndan gu satrrlan naklediyorum: "Koprultizdde bu mi.igki.il sahada oyle bir rehber vticuda getirmigtir
37
Doeu Rutt
ki, bu rehber bir gok mesaili hallettigi gibi ileride de yaprlacak
herhangr
tetki katr ;ayan r ehemmiyet b i r sLrrette kolaylagtrracaktrr".
Tiirk din tarihi araEtrrmalannda Kopriihi'niin nretodolojisini izleyen geng
bilgin, Ahmet Yagar Ocak'rn onun igin yazdr[r gu satrrlara tamarniyle katrlryorulm: "Kdpriilti her bilim adamrna nasip olmayan sezgi ve sentez kabiliyetini mrikemmelen kullanmasrnr bilmigtir. Onun gegitli eserlerinde gu veya bu
gekilde ortaya koydu$u, mahiyetini agrkladr$r pek gok konu ve mesele, bugtin onun teghis ettigi bigimde tezahrir etmig, vardr!r bir Eok sonuE, listelik
daha da kuvvetli bir bigimde teyit edilmigtir".
Fransrz oryantalisti Cl. Huart , ilk Mtttasawtflar hakkrnda: "Garbi Avrupa
Universitelerinde o[retilen tarihi ve edebi intikadrn en srkr us0llerinin burada
tatbik edildi$ini hayranhkla gortiyoruz. Arkasrndan kendisini takip edenler
grkarsa, bu eser bir devir agacaktrr" demektedir. istanbul Dariillun0n'unda
Ziya Gbkalp'rn "milli hars" kavramrnr benimseyen Kopriilii, bu eseri igin
"milli ruhu ve milli zevki anlayabilmek" igin yazdrgrnr soyler. Eser, bugi.in
de Tiirk edebiyatr ve kilniru alanrnda klasik bir eser olarak kabul edilmektedir (Ancak Turk dilinin son yuzyrl iginde gegirdigi geligme o kadar derin ve
devrimci olmuqtur ki, geng kugaklar bu eseri okuyup yararlanmakta giigliik
gekmektedir. Eski dilde yazrlmrg bu gibi temel eserlerin uzmanlarca yeni
Tiirkge'mize aktanlmasr bir zaruret hdline gelmigtir).
ilk Mutasawtflar ile Kopnilii, Gokalp'in diigledifi srinip gelen oz "milli
ki.iltiir", "milli ruh" i.izerinde bilimsel aragtrrmalann temel tagrnr atmrg bulunuyordu.
Kdpriilii, ilk Mutasawflar adh kiasik eserinden sonra, Tiirk din tarihi
iizerinde incelemelere devam etmiqtir. l92I'de Danilfiin0n Edebiyat FakiiltesI Mecmuast'nda "Anadolu'da isldmiyet" adh makalesi grktr. Ortagaf Trirk
din tarihi tizerinde 9r[rr agan bu makalesi krsa zamanda oryantalistlerin dikkatini gekti ve Viyana'da Mitteilungen zur Osmanischen Geschichte adh
dergide Almanca'ya gevrildi. Orada, Kopriiii.i, Fr. Babinger'in afrr yanhglannr drizeltmekte Anadolu'da heterodoks dini hareketler tizerinde yeni ufuklar
Halil Inalcrk
incelemeler gostermigtir ki, SelEuklu devleti Anadolu'da Bizans devlet ve
medeniyetinden hig de agafr olmayan bir medeniyeti temsil etmektedir. Obur
yandan Tiirkmen boylannrn yogun bigimde yerlegtifi Uc (serhad) bolgelerinde Bizans ve obiir Hrristiyan devletlere kargr stirekli savagla meggul
gdziyAn @lpLar) kendine 6zgii bir Uc ktiltiiriinti temsil etmekte idiier. Bu
sonuglart, ba|naz Alman milliyetgiliginin Osmanlr aragtrrmalanna uyguianmasr bigiminde fazlaca sert bigimde elegtiren yeni kugak ingiliz Tiirkologlarr
(baqlrca C. Heywood, C. Imber) duygusal bir yaklaqrm igindedirler. Gergekte
Alman mtistegrikleri, Osmanl kaynak incelemelerinde Batr'da yiizyrllarca
uygulanmakta olan te.rtkrttik ve hermenotik metodlannr Osmanlr kaynaklannrn incelenmesine uygulayarak yepyeni bir aragtrrma alanr aqml$ bulunuyorlardr.
aqmakta idi. Aynr konuda !923'de Paris'te toplanan Uluslararast Dinler
Tarihi Kongresi'nde, sonradan "les origines du Bektachisme" (Paris, 1926)
baglr[ryla yayrnladr$r bildirisini okudu. 1930'da Der islam'da "Ab0 ishak
Kazer0ni", 1935'de Tirkiyat Mecmuast'nda "Mlsrr'da Bektagilik", adh yazl-lan da Ttirk din tarihi tetkiklerine onemli katkrlardrr.
I. Diinya Savagrndan sonra Alman ve Avusfurya Oryantalistleri
(baglrcalan P. Wittek, Fr. Giese, Fr. Kraelitz,T.Menzel, Fr. Babinger ve Fr.
Taeschner) ilk Osmanh kaynaklan iizerinde textkritik metodu ile filolojik
.
onemli incelemelere yonelmigler, boylece Osmanh devletinin (imparatorlugu
deSil!) dolugu rizerinde agrklayrcr onemli bilimsel sonuglara varmrglardr. Bu
38
39