Altın - Rugby Türkiye
Transkript
Altın - Rugby Türkiye
YIL: 3 SAYI: 41 RÖPORTAJ DİNAR BANDOSU KADIN GÖZÜYLE NESLİHAN İSKİT ragbi kulüpler birliği RAGBİ KULÜPLER DERNEĞİ UNION OF TURKISH RUGBY CLUBS EKSTREM SPORLAR DOSYASI YOGA . RUGBY TÜRKIYE STORE auto . Türkiye aylık otomobil ve yaşam dergisi yıl: 3 sayı: 32 m o c . e y i k r u t o t u a . w w w Röpörtaj ÖZLEM GÜRLER Test Sürüşü Değişmeyen tercihiniz... SSANGYONG KORANDO 2,0 AT 2WD Okur Test FIAT 500 1,2 İMTİYAZ SAHİBİ MCM TURKUAZ A.Ş. Ragbi Haberleri - Onur Önal GENEL YAYIN YÖNETMENİ Mazhar Mazlum mazhar.mazlum@rugbyturkiye.net mazhar@mcm-turkuaz.com EDİTÖR Ebru Şalva ebru.salva@rugbyturkiye.net ebru@mcm-turkuaz.com KÜNYE nazli.selin@rugbyturkiye.com YAYIN DANIŞMANI Ahmet Cirit YAYIN KURULU Oytun Çölok Gündüz Saka Dirim Selim Tan SANAT YÖNETMENİ Ayça Ulusoy ayca@mcm-turkuaz.com Fatoş Sezer REKLAM VE HALKA İLİŞKİLER Ebru Büşra Tunca ebrubusra@mcm-turkuaz.com BASIN VE MEDYA KOORDİNATÖRÜ Ünzile Dirican Bakış - Mazhar Mazlum 16 IKU Trojans - Egemen Özkan 21 Sevimli Dev - Sertaç Narbay 22 Avrasya - Güven Taşoğlu 25 Kuşadası - Yunus Emre Bilgiç 26 Female Sharks - Demet Yıldız 28 Sevens Dosyası - Sinem Hocaoğlu 30 Spor Haberleri 37 Pota - Cem Şengezer 54 Kurumsal Bakış - Alper Gerdaneri 56 Ekstrem Sporlar - Hande Çobanoğlu 61 Röportaj - Dinar Bandosu 66 Kadın Gözü - Ebru Şalva Devecioğlu 75 Hayallerim, Spor ve Ben - Haluk Gürel 80 Kişisel Gelişim - Gündüz Saka 81 Ajanda 85 Store 91 unzile@mcm-turkuaz.com HUKUK DANIŞMANI Av. Haluk Doğan WEB TASARIM Burak Özcan TASARIM MCM TURKUAZ Grafik Bölümü www.rugbyturkiye.net ragbi@rugbyturkiye.net . RUGBY TÜRKIYE Türkiye basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder. İÇİNDEKİLER HABER KOORDİNATÖRÜ Nazlı Selin Tan 9 . .. EDITOR Merhaba... Geçen ay şöyle yazdım size: “Bu ay, simsiyah bir dergi olarak çıkıyoruz. Çünkü biz yarın pırıl pırıl, “aydın” bir güne uyanmak istiyoruz. ” Bu ay Haluk Gürel'in yazısı tüm yazarlarımızın yazıları içinde Temmuz sayısı için okumaya başladığım ilk yazıydı. Bana o kadar çok hitap etti ve beni yüreğimden öyle bir yakaladı ki, arzu ettiğimiz aydınlık günlerin de habercisi olarak, dergimizin ilk sayfasına onun satırlarını konuk etmek istedim. Yazının tamamını Haluk Gürel'in kendi sayfasında okuyabilirsiniz. “Canım Türkiyem, bu ülkenin harika insanları! Bana içimizdeki İNSAN'ı yeniden hatırlattığın için, damarımızdaki asil kanın nelere muktedir olduğunu gösterdiğin ve geleceğe tükenmek bilmeyen bir umutla bakabilmemi sağladığın için binlerce kez TEŞEKKÜR EDERİM. İnanıyorum. Güveniyorum. Çok yakında bu cennet vatan, bu cennet ülke, tüm hayallerimizin gerçeğe dönüşebileceği bir dünya olacak. NE MUTLU İNSAN OLABİLENE! NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!” Evet, böyle bir ahval içerisinde bu ayki sayımıza bir göz atalım: Bu sayının konuğu çok eğlenceli bir grup olan “Dinar Bandosu”. Grubun vokali Ali Asaf Sarıca ve basçısı Douglas Vegas ile yaptığımız röportajı dergimiz sayfaları arasında okuyabilirsiniz. “Ekstrem Sporlar” dosyamızın bu ayki konusu “Yoga” ve “Kadın Gözü” köşeme de bu alanda Türkiye'de isim yapmış bir ismi, Neslihan İskit'i konuk ettik. Yazın rehavetinde, hazır da tatil zamanı gelmişken bizi keyifle okuyun diyoruz. Ayrıca Türkiye'nin FIRA-AER'e tam üyeliğini de kutluyoruz. Yazarlarımız, her sayımızda olduğu gibi bu sayıda da sizleri köşelerinde bekliyorlar. Her birine buradan emekleri için teşekkür etmek istiyorum. Kişilerin hak ve özgürlüklerine, değerlerine, iradesine saygılı, daha aydınlık bir Türkiye'ye ulaşmak dileğiyle... Gönlünüzce, gönlümüzce olsun. EBRU ŞALVA DEVECİOĞLU editor@rugbyturkiye.net SEN DE TIKLA... FACEBOOK GRUBUNA ÜYE OL VE YENİLİKLERDEN HABERDAR OL! . . RAGBI HABERLERI ONUR ÖNAL haber@rugbyturkiye.net O Octavian Morariu (52) FIRA-AER’in yeni başkanı olarak Stockholm'de seçildi. 90. Genel Kurul’da yapılan seçimde, 301 oyun 255'ini topladı. FIRA-AER'nin Yeni Başkanı, Octavian Morariu oldu. Ş eref duydum ve mutluyum. Aynı zamanda yeni sorumluluklarımın da farkındayım. Özellikle de gönül verdiğim bir spor olduğu için daha çok önemsiyorum. Bu başarıyı, ülkem Romanya'- nın oyuncu, antrenör ve tüm ragbi camiası adına kabul ediyorum.” Morariu, Romanya Olimpiyat komitesi başkanı ve aynı zamanda geçen Eylül ayından beri gelecekteki Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin de bir üyesi. 2004'ten bu yana FIRA-AER başkan yardımcılığı görevini de yürütüyordu. Jean Claude Baque’nin yerine gelen, Mora- riu, en az 3,5 yıl süre ile başkanlık yapacak. www.rugbyturkiye.net 9 İ İngiltere ve Yeni Zelanda kadın ragbi takımları 1000. maç için, 13 Temmuz'da Eden Park'da karşı karşıya geldi. Yeni Zelanda kadınları maçı 29-10 kazandı. Kadın Ragbisi 1000. Test Maçını Kutluyor! R agbi Dünya Kupası 2011 final maçının yapıldığı sahada oynanan maçta, 2011 dünya şampiyonu ve takipçisi olan takım arasında çekişmeli dakikalar izledik. Karşılaşmanın, 31 yıl önce kadın ragbisi tarihi başladığından beri oyna- nan 1000. maç olması nedeniyle de önemliydi. Bir kutlama havasında geçen ve ragbinin bugün kazandığı önemi de gösteren bir maç oldu. Kadın ragbisini tüm dünyada yeni seyircilerle buluşturacak, görsel bir şölen gerçekleşti. Çeşitli uluslardan ragbi camiasında yer alan kadın sayısı 1 milyonu geride bıraktı. Ragbinin olimpiyatlara dahil olması ise hem Sevens hem de 15'li ragbi oynayan kişi sayısını arttırdı. Kadın ragbisi'nde bu yıl Dünya kupası heye- canı yaşandı. Kupayı kazanan taraf ise Yeni Zelanda oldu. Ayrıca Rio'da 2016 Olimpiyatları içerisinde Kadın Sevens Ragbi turnuvası da yer alacak. www.rugbyturkiye.net 10 The British & Irish Lions ve 2013 Avustralya Turu... B ritish & Irish Lions, İngiltere, İrlanda, Galler ve İskoçya'nın en iyi oyuncularından oluşan Birleşik Krallık milli takımı… Ancak, sadece özel turnuvalar amacıyla bir araya geliyorlar ve bunlar dışındaki uluslararası turnuvalarda kendi ülkelerinin takımlarıyla katılıyorlar. Bugünlerde katıldıkları en popüler turnuva ise Avustralya Turu. Avustralya turu ise, Avustralya'nın ragbi kulüpleri, Avustralya Ragbi Milli Takımı (The Wallabies) ve Lions arasında oynanıyor. 1888'de iki kıta arasında yapılan ilk maçlar resmi olmayan maçların ardından günümüze kadar düzenli devam ediyor. Bunun tek istisnası 2. Dünya Savaşı yılları. Bugün ise 4 yılda bir gerçekleşiyor ve aylar hatta yıllar öncesinden ragbi severlerin konuştuğu önemli bir turnuva olma özelliği taşıyor. Avustralya Turu 2013 ise 1 Haziran-6 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşti. Avustralya kulüpleri, Western Force ve Queensland Reds, Wallabies ve Lions ve pek çok diğer Avustralya kulubü arasında gerçekleşen maçlarda heyecan yüksekti. Yerel kulüplerle yapılan maçların çoğunda Lions farklı galibiyetler aldı. Bunun tek istisnası Queensland'a karşı oynadığı maç oldu. Burada 10 sayılık bir farkla kazandı. www.rugbyturkiye.net 11 Harika Aslanlar seriyi kazandı... A slanlar, Wallabies’i 41-16 yenerek, playoff serisini 2-1 kazanan taraf oldu. 4 yılda bir yapılan Lions Turun'da bu sene Aslanlar, mücadelenin başından beri maçı önde götürdüler. 2’nci yarıdan itibaren tek saha oynadılar. Dünya 3'sü Avustralya karşısında pek de hafife alınmayacak, yaklaşık 30 farklık bir galibiyet kazandılar. Maçın ar- dından, özellikle penaltı vuruşlarının ustası Halfpenny'nin muhteşem performansı aklımda kaldı. Sahanın neresinden olursa olsun attığı güçlü ve net şutlarıyla galibiyete katkısı büyüktü. Fiziksel olarak birbirine yakın güçte iki takımın mücadelesi ise kalabalık seyirci kitlesini çoşturdu. Ve Sidney'de unutulmaz bir gece yaşandı. Avustralya, ikinci yarıda Aslanlar ile başa çıkamadı. Ziyaretçi takımın, Sexton, North ve Roberts ile ardı ardına gelen, try'ları ve Halfpenny'nin convert vuruşları skorda farkı yakaladı. Aslanların doğru dizilimle, doğru oyuncularla sahaya çıkıp çıkmadığı hakkındaki tartışmalar 2.dk'da gelen Lions skoruyla son buldu. Turistler, daha iyi başlangıç düşünemezdi. Az sonra, Ben Alexander sin-bin'lendi ve Avustralya'nın tadı biraz daha kaçtı. Üzerine de Sexton'ın try'ı şok etkisi yaptı. Hemen ardından gelişen Lions atağında, bu sefer North defansı ezip geçti ve bir try daha yaptı. Sahneye çıkma sırası Roberts'e geldi ve Sexton ve North'un ardından bu sefer Ro- www.rugbyturkiye.net 12 berts'in try'ı geldi. Melbourne'de eksik olan seyircideki çoşku Sidney'de tam tersine bolca bulunuyordu. Taraftar sahada görevinin başındaydı. Devam eden dakikalarda, Smith, Hibbard ile çarpıştı. Ve Bam! Işıklar söndü! Smith bir süre yerde kaldı ama her nasılsa ayağa kalktı ve oyuna de- vam etti. Hibbard bu darbesi nedeniyle sin bin'e gönderilirken, sadece 4 dk. sonra Folau sakatlanarak oyunu terk etti. Bu süreçte, Halfpenny sahneye çıktı. Ve farkı 7'den 10'a çıkardı. Orta sahadan yaptığı penaltı vuruşu ile skoru buldu ve izleyenlere heyecanlı anlar yaşattı. Avustralya cevap vermekte gecikmedi ve gelişen atakta Lealifino 3 sayı ile cevap verdi ve turistlerin gidişatını biraz olsun durdu. Ancak scrum'lardan güçlü çıkan taraf Aslan’lar oldu ve kazandıkları penaltıları iyi değerlendirdiler. Halfpenny kullandığı 3 penaltı vuruşu ile skoru 16-3 e çıkardı. Böylece Aslanlar maçta geçen dakikadan daha fazla sayı üretmiş oldular. Avustralya takımında Ben Alexander bir sorun haline gelmeye başladı ve tekrar sin bin'e gönderildi. Avustralya bir daha hatırlamak istemeyecekleri scrum'lar yaşadı. Ve sonuçta kaybettikleri penaltılardan birinde Halfpenny 4. penaltısını sayıya çevirdi. www.rugbyturkiye.net 13 Hemen ardından, Folau, saha dışına gönderilen Alexander'ı izledi ancak bu kez ofansif hareketten değil sakatlık nedeniyle Avustralya bir oyuncusunu daha kaybetti. Avustralya'nın da maçta gurur duyacağı an- ları oldu. Saha kenarından oyuna katılan, Jesse Mogg atağında, Lions Parling tarafından çok yerinde bir tackle'la durduruldu. Ancak soyunma odasına giderken, ilk yarının sonuna doğru Lions try çizgisin'de yarattıkları ardı ardına tehlikelere bakarak sahadan başları dik ayrıldılar. İkinci yarıya Avustralya ataktan sonuç bularak başladı. O'Connor çok dar bir alandan, darbelerden ve defanstan kurtularak kendisine pozisyon yarattı ve Avustralya try'ı geldi. Lions 19-Avustralya 10 Bu serinin ardından Leali'ifano'da mücadeleye penaltılarıyla katkıda bulundu ve kullandığı iki başarılı penaltından sonra farkı 3'e kadar indirdi. Kepu'nun çabaları oyunu Lions sahasında www.rugbyturkiye.net 14 tutmak yönündeydi. Ancak turistler yeniden atak geliştirmeye başladı. Jones'un atağı Lions'a bir penaltı daha kazandırdı. Ve penaltıların ustası, Halfpenny gecedeki 5. penaltısı için topun başına geçti. Tabii ki skoru kaçırmadı. Takip eden pozisyonda, Aslanlar Lions tarzı- nı yansıtan bir try yaptı. Davies'ın sabrı ile Halfpenny topla tam zamanında buluştu. O da yere düşerken sağındaki Sexton'ı gördü ve pası verdi. Ve Sexton try'ı tamamlayan isim oldu. Skor yeniden 13 sayı farka yükselirken, Lions seyircileri galibiyeti kutlamaya başladı. 5 dk içinde gelişen Avustralya atağında, Wallabies'ler penaltı vuruşu kazandı. Ancak bu pozisyonu sayıya çeviremediler. Futbolda atamayana atarlar deriz. Burada da Norh bu sözü doğruladı ve farkı biraz daha yükseltti. Maçın son sayısında ise, Halfpenny orta sa- hadan koşusuna başladı ve Genia'ya çalım attı. Corbisiero'ya pası çıkardı ve Galli dev oyuncu maçın ve serinin son try'ını yaptı ve skoru belirledi. Aslanlar galibiyeti kutlamaya başladılar! Galler, İngiliz, İskoç ve İrlanda marşları çaldı ve zafer şarkılarıyla kutlandı… www.rugbyturkiye.net 15 Mazhar mazlum BAKIS . mazhar@mcm-turkuaz.com A Aşağıda okuyacağınız metin “TÜRKİTE BEYZBOL, SOFTBOL, KORUMALI FUTBOL VE RAGBİ FEDERASYONU” (www.tbsf.org.tr) sitesinde MİSYON/VİZYON başlığında yer almaktadır. Aynı veya benzeri bir metni federasyonun yeni adıyla açtığı “ TÜRKİYE RAGBİ FEDERASYONU” (www.trf.org.tr) sitesinde de aradım ama bulamadım. Misyon: - Bağlı branşlarımızda eğitim ve tesisleşmeyi sağlayarak, uluslararası düzeyde rekabet edecek altyapıyı oluşturmak, - Amerikan Futbolunda; lig oluşumunu artırmak ve böylece daha fazla katılımlı alt ve üst ligler kurmak, - Beyzbol, softbol ve ragbi branşlarında daha fazla alt yapıya ağırlık vererek 2008 yılında lig oluşumunu sağlamak. Vizyon: - Türkiye'de Beyzbol, Softbol, Ragbi ve Amerikan Futbolu branşlarını geliştirmek ve devam ettirmek, - Uluslararası platformda sürekli yer almayı sağlamak, - Çağdaş ve profesyonel bir yapı federasyon yapısı oluşturmak. TBSF Hedefi: Sürekli iyileştirme ve sporu geliştirme odaklı yapılanmayı, spora hizmet politikasının mutlak temeli olarak benimseyen, spor kalitesini bir bütün olarak değerlendiren, genç, dinamik ve sporcu yöne- tim kadrosunun verimli çalışmalarıyla, sporun gelişimi beklentileri doğrultusunda somut kriterlere ve standartlara uygun, belirli süreleri hedef almış olarak, kendi öz kaynaklarını ve güçlü, öğrenci odaklı spor proje politikasını, yüksek performansla kullanmayı hedefleyen, yönetim sistemini sporcu ve spora hizmet eden kişiler odaklı olarak sürekli iyileştiren, www.rugbyturkiye.net 16 sporcu kalitesini ahlak, çeviklik, zekilik, düzgün rekabet, verimlilik ilkeleriyle bağdaştıran vizyonu, yurt içinde ve yurt dışında Türk gencini, sporla bütünleştirmeyi, hedef politikasının odağı olarak benimseyen Türkiye Beyzbol, Softbol, Korumalı Futbol ve Ragbi Federasyonu, kendisini, sürekli spora hizmet odaklı yönetim politikasıyla faal spor faaliyetlerini tüm Türkiye'ye yaymayı ve geliştirmeyi amaç edinmiştir. Temel Bakış Açımızı Destekleyen İlkeler: - Güvenilir ve dürüst olmak. - Verimli ve üretici olmak. - Güçlü sportif politika oluşturmak. - Sportif odaklı kaliteli spor sistemini sürekli yaymak ve iyileştirmek. - Türk sporunda bütünlüğü ve sürekliliği yaşam felsefesi olarak benimseyen sporcularına en yüksek değeri vermek. - Sponsorları, güçlü spor sisteminin bütünü içinde değerlendirip hep birlikte sürekli gelişmeyi, iyileştirmeyi hedeflemek. - Spor kalitesini dünya standartlarına çıkarmayı hedeflemek. - Doğa sevgisi ve çevre bilincini insanlara spor ile aşı- lamak. - Türk halkını gururlandıracak sportif faaliyet ve projeleri zamanında ve standartlara uygun tamamlamak. Amacımız; Federasyonumuz, Spor Kulüplerimiz, öğrencilerimiz, mezunlarımız ve taraftarlarımızdan oluşan ailemizle, sponsorlarımızın desteğiyle, ülkemizin en bilinen spor branşları olmak amacıyla çalışmaktır. Başarılı, sportmen bir geleneğe sahip yapımızla Türkiye'de; 22 üniversiteye, 20 spor kulubüne, 200,000'e yakın üniversite öğrencisi taraftar kitlesine, 1500'ü aşkın üniversite öğrencisi ve lisanslı kulüp oyuncusuna ulaşan Türkiye Beyzbol, Softbol, Korumalı Futbol ve Ragbi Federasyonumuzun çatısı altında Korumalı Futbolumuz "öncülüğe" devam etmektir. *** Şimdi Sayın Şahin Kömürcü'ye yukarıdaki metnin anlamına dayanarak SORUYORUM… 12009 yılı Ağustos ayında Edirne'de yapılan www.rugbyturkiye.net 17 Avrupa Softbol Kupası B Kategorisi maçları için yurt dışından gelen takımların otel paralarının Edirne Valiliğince karşılandığı halde Türkiye Tanıtım Fonundan alınan 70.000 TL ile ödendiğini GSGM'ye bildirdiniz mi? Sonra bu ödemeler mükerrer kere masraflandırıldı mı? 2Yine 2009 yılı Ağustos ayında Edirne'de yapılan Korumalı Futbol Milli Takım Kampı için GSGM hesabından 77 oyuncu için kişi başı 75 TL yol ücreti (toplam 5.775 TL) aldınız mı ve bu paradan sadece 11 oyuncuya mı yol ücreti verdiniz? Eğer böyle yaptıysanız geriye kalan para ne oldu? 325 Ekim 2009 tarihinde Venezuella'da yapılan Uluslararası Softbol Kongresine katılmak için bir hafta önce mi gittiniz? Buradan kongre tarihi olan 24-25 Ekim tarihinden önce mi ayrıldınız? Kongrede TBSF temsil edilmediği halde tüm harcamalarınız içerisine orada olmadığınız günleri de giderleştirerek tam harcırah mı aldınız? 4Türkiye de bulunmayan bir federasyon “Turkish American Football Federation” unvanı ile resmi yazışmalar yaptınız mı? (http://www.eurobowl.info/download/Turkey.pdf ) 5İstanbul'da yapmış olduğunuz hakem semineri sonucu katılımcılara verilmeyen hakem lisansı ile ilgili “eğitim veren kişini lisansı yokmuş” gibi bir söylemde bulundunuz mu? Eğer bulunduysanız eğitimi veren Luka Kilasonia'nın lisansı olduğunu ve bilgilerine (http://www.irb.com/unions/union=11000054) linkinden “iletişim” bölümüne bakarak ulaşabilirsiniz. Federasyon Başkanı olarak bu bilgiyi atladığınızı düşünmediğimden bu seminere katılanlara belgelerini vermemedeki ısrarınız altında başka düşünceleriniz mi yatıyor? 6Eskişehir'de yaptığınız antrenör seminerine katılanlara neden belgeleri verilmedi? Katılımcılara bu belgelerin verilmemesinin ardındaki düşünceleriniz nedir? 7Ceplerinden para harcayarak ragbi oynayan www.rugbyturkiye.net 18 kişilerin kurduğu ve bu sporun gelişimi için çok önemli olan RAGBİ KULÜPLER DERNEĞİ (Ragbi Kulüpler Birliği ) sizi neden rahatsız etti. 8Bu derneğin kuruluş aşamasında ve kuruluşundan sonra, kurucu kişi ve kurumları siz ve çalışanlarınız (ki bu kişiler GSGM kontenjanından federasyona girmiş devlet memurları) vasıtası ile aratarak taciz ettiniz mi? 9Yine bu derneğin kurucularından olan bir üniversite takımına bahsi geçen kişileri göndererek “Nasıl olurda böyle bir oluşuma katılırsınız” diye sordunuz mu ve bu oluşumu desteklemediğinizi belirttiniz mi? 10Yine bu derneğin oluşumunun bu sporun gelişimine katkı sağlayacağı görüşünde olan Fransa'nın Türkiye Büyükelçisi Sayın Laurent Bili'yi makamında ziyaret ederek bu konudaki desteğini çekmesi için görüşme yaptınız mı? 11Sayın Büyükelçinin ziyaretiniz sonrası “Size, Türk kavgası içinde bulunmayı istemediğimi çok açıkça söyledim. Ragbi federasyonu beni ziyaret ettiler. Bizim katkımızı iptal etmem gerekiyor. Böyle bir durumda olmaktan çok üzülüyorum“ sözlerinin ülkemize verdiği zararın farkında mısınız? 12Bu olay sonrası çevrenize ““İç işlerimize karışamazsınız” dedim ve desteği iptal ettirdim” gibi bir söylemde bulundunuz mu? Eğer bulunduysanız kişisel kazancınız nedir? Yine böyle bir davranışta bulunduysanız; Türk sporuna ve imajına verdiğiniz zararın farkında mısınız? 13Spor yapmak isteyenlerin kendi haklarını gündeme getirecekleri bir dernek kurmaları sizi neden rahatsız etti? Yoksa federasyonu şahsi çıkarlarınız için mi kullanıyorsunuz? 14Federasyon çalışmalarında daima “BEN” takısını kullandığınız için yaptıklarınızdan yönetim kurulunun haberi var mı? 15Bu sorulardan birinde bile kafanızda “acaba mı” dediğiniz oluyor mu? Bu arada Türkiye'nin bir yıllık FIRA yedek üyeliği sonrasında, tam üyeliği onaylandığını TRF resmi sitesinden öğrenmiş bulunuyoruz. Bunun Türkiye'nin IRB yolunun da açıldığının göstergesi olduğunun farkındayız. Bu konuda alınması gereken uzun bir yol olduğunun bilinci ile konuyla alakalı federasyonun çalışmalarının neler olacağını tüm ragbi camiası merakla takip edecektir… Evet, bu aylık bu kadar; umarım sorularımıza cevap alırız. www.rugbyturkiye.net 19 IKU TROJANS EGEMEN ÖZKAN egemen.ozkan@rugbyturkiye.net M Merhaba ragbi severler. 2013 ragbi ligi sezonu bitti ve TRF 1.Ligi'nde 1919 Samsun Ragbi SK, Odtü SK ile yaptığı heyecanlı final maçını kazandı. TRF 1.Lig şampiyonu 1919 Samsun Ragbi SK'nü tebrik ediyor, başarılarının devamını dilerim. TRF 2.Ligi Grup şampiyonları Koç Üniversitesi SK ve Hacattepe Üniversitesi SK takımlarını da tebrik eder, 1.Lig'de başarılar dilerim. ragbi kulüpler birliği RAGBİ KULÜPLER DERNEĞİ UNION OF TURKISH RUGBY CLUBS B urada değinmek istediğim ve federasyonumuzdan yapmasını önereceğim bir konu var. 2.Lig takımları bu sene grup maçları yaptığından sezon boyunca sadece 3 maç yapmaktan şikayetçi oldular. Bu sezon yeni bir kaç takım daha aramıza katılacak ve sayı itibari ile artık 2.Lig'de grup maçları olmasının bir anlamı kalmıyor. Böylece 2.Lig takımları da 1.Lig takımları kadar maç oynayıp, maç eksiklerini giderir ve daha heyecanlı bir 2.Lig izleriz. Ayrıca bu sezon ligler geç başlamıştı, bu durum takımları olumsuz etkilemişti. İlgili yetkililerin bu konularda çalışmalarını rica ediyorum. Mayıs ayı sonlarında Türkiye Ragbi Kulüpler Birliği faaliyete girdi ve gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra geçen haftalarda tüm takımlara resmi davet gönderildi. Gelen olumlu geri dönüşlerden ve böyle bir oluşumu destekleyenlere tekrar teşekkür ederim. TRKB çok olumlu geri bildirimler aldı ve mevcut takımların çoğu üyelik için başvuruda bulundu. Ülkemizde TRF'nin yanında TRKB oluşumu ile bu ciddi iki kurumun ragbiyi daha da canlandırıcağına inanıyorum. Bu iki kurumun birlikte çalışması ve yardımlaşması ile çok büyük adımlar atacağımızı biliyorum. Yeni kurulmakta olan takımların da TRKB ile iletişime geçmelerinde fay- daları var. Bu sene uluslararası ragbi turnuvalarında yeni bir kural deneniyor. Scrumda hakemin uyarı işaretleri artık bu şekilde söylenecek; Crouch-Bind-Set. Takımların oyuncularını bu konuda bilgilendirmesi gerek. Herkese hayırlı ramazanlar dilerim. www.rugbyturkiye.net 21 . . SEVIMLI DEV SERTAÇ NARBAY sertac.narbay@rugbyturkiye.net H Herkese yeniden merhaba. Haziran ayının başından beri süregelen tatsızlıklar hepimizi üzüyor ve geriyor olsa da, yaşam kalitemiz ve kişisel haklarımız için çabaladığımız gerçeğini de göz önüne almalıyız ve hayatlarımıza bildiğimiz gibi devam etmeliyiz. Bu ne demektir? Rugby Türkiye yazarları kalem başına demektir elbette. Z orluklarla başladığımız, keyifle mücadele ettiğimiz ligimiz; eksikliklere, aksaklıklara rağmen; sona erdi ve 1919 Samsun Ragbi SK ipi göğüsleyen takım oldu. Öncelikle Samsunu bu başarılarından dolayı tebrik ediyorum. Hem mücadeleleriyle hem ev sahiplikleriyle bu sene gerçekten tüm ragbi camiasına zevkli maçlar yaşattılar. Bu arada 5-7 Temmuz tarihlerinde Stokholm'de yapılan FIRA toplantısında ülkemizin FIRA tam üyeliği kabul edildi. Yani bir anlamda tüm Türk ragbi camiasının bir rüyası gerçekleşti. Bu kabulde emeği geçen herkesin Türk Ragbisinin temelindeki taşlarda emeği olduğunu söylemek gerekiyor. Hepsine teşekkür borçluyuz. Bu günden sonra eğer kaynaklarımızı doğru yö- netebilirsek ülkemize dünya spor arenasında başarı sağlayacak yeni bir spor dalını kazandırmış olacağız. Bu nedenle bu gün milat olarak kabul edilmeli ve Türk Ragbisi için tüm takımlar, sporcular ve federasyon elele atılması oldukça gecikmiş olan bazı adımları atmalıdır. Ligin bitmesiyle beraber tüm takımlar dinlen- meye çekildi. Bu noktada bence federasyonumuz yaz aylarını çok iyi değerlendirmeli. Ragbi takımı olan tüm şehirlerde hakemlik ve antrenörlük seminerleri düzenlemelidir. Ayrıca var olan takımların oyuncularına oyunun var olan ve değişen kuralları hakkında da brifingler verilmelidir. Tüm dünyada özellikle bizimki gibi ağır ve yowww.rugbyturkiye.net 22 ğun darbeye maruz kalınan sporlarla uğraşan sporcular federasyonları ve kulüpleri tarafından beslenme, sporcu sağlığı, sakatlıkların iyileşme süreçleri, sezon öncesi sezon içi ve sezon sonu kişisel antrenman ve beslenme düzenleri konusunda eğitilerek bilinçlendirilmektedir. Bizim de bu konuya özen göstermemiz çok önemli. Geçen iki yılda gerek saha koşulları gerekse oyunun doğası gereği çok fazla sakatlık yaşandı. Tüm bunların azalması ve iyileşme sürelerinin kısalması için bu konularda tüm camianın eğitilmesi şart. Hele bir de bu gün oynayan oyuncuların çoğunun yarının antrenörleri olma ihtimallerini de göz önüne alırsak bu konunun önemi kat kat artıyor. Geçen yıl ligin geç ve plansız başlaması çoğun- luğunu üniversite öğrencilerinin oluşturduğu takımlarımızı oldukça zor durumda bıraktı. Pek çok maçta takımlar mücadele edemedi yada eksik kaldı. Lig maçları ve turnuva, sınav tarihleri çakıştı. Elbette her oyuncunun kişisel takvimine uyacak bir fikstür yapmak mümkün değil ama üniversitelerin genel sınav tarihleri, açık öğretim sınavları, uluslararası turnuvalar, milli maçlar gibi tarihi aylar öncesinde belirlenmiş organizasyonların olduğu dönemlerden mümkün olduğunca uzak durularak ve Eylül’den Mayıs’a kadar 7-8 aya yayılan bir fikstür hazırlamak da imkansız değil. Düzenli ve çekişmeli bir lig oluşturmadan ulusal takımımıza oyuncu üretmemiz çok zor. Bu yüzden bu fikstür konusu büyük önem taşıyor. Umarım bu sene her şey yolunda giwww.rugbyturkiye.net 23 der. Gelelim yurt dışından haberlere. Sizlere bu ay çok fazla şey anlatmam mümkün olmayacak çünkü açıkcası ülkeme bakmaktan gözüm pek dışarıları göremedi. Yine de çoğunluğunu Galler’den oyuncuların oluşturduğu British Irish Lions'ın başarılı turu hakkında edebileceğim bir iki kelamım var. Lions ilk maçını Barbarians karşısında oynadı. Maçın adamı seçilen Bayonne scrum Half'ı Mike Phillips'in 2 try yaptığı ve 59-8 Lions lehine biten maç, Lions'ın bu seriye ne kadar güçlü bir takımla gediğine dair açık bir işaret niteliğindeydi. Maçtan sonra koç Warren Gatland ilk kez bir araya gelen bir grup oyuncu olarak iyi bir iş başardıklarını, takımın performansından oldukça memnun olduğunu söyledi. Bu maçın takımın birbirine alışması için iyi bir fırsat olduğunu, ayrıca oynanan oyunun yüksek kalitesinin tüm takımdan beklentisinin bir yansıması olduğunu sözlerine ekledi. Lions bu maçtan sonra oynadığı 10 maçın 8 tanesinde galip gelmeyi başardı. Lions mağlubiyetlerden birini test maçlarında 2-1 üstün geldiği Wallabies karşısında aldı. Wallabies'de bu başarısızlığın faturası Lions'ı oyuncuyken yenmeyi başarmış olan koçları Robbie Deans'e kesildi. Deans yenilgiden sonra göre- vini Ewen McKenzie'ye devrederek istifa etti. Lions'a seçilmesini sağlayan başarılı sezonun ardından Leigh Halpenny Lions turnesinde de, özellikle de Wallabies karşısında alınan galibiyetlerde oynadığı rolle serinin en değerli oyuncusu ödülünü aldı. Lions kaptanı Warburton 12 yıl sonra Tom Richards kupasını eve getirmesini yüzlerce Lions taraftarı ile Heatrow hava alanında kutladı. Son maçta farklı önde olmalarına rağmen Wallabiesin geri dönme becerisi yüzünden son 5 dakikaya kadar rahatlayamadığını söyleyen Warburton, "İnsanlar 60. dakikadan sonra rahatladığımı düşünüyor olabilir ama Wallabi- es'in güçlü geri dönüşlerini bildiğim için son 5 dakikaya kadar rahatlamadım. Artık maçı kazanmaları için 75 saniyede bir try yapmaları gerektiğini hesapladığım zaman, defansa destek vererek bunu engelleyebilirim dedim. İşte ancak o zaman gülümsemeye ve kutlamaya başladım" diyerek zorlu maçın da özetini yapmış oldu. Bir yazının daha sonundayız gelecek sayı da sizlerle Türk ve Galler ragbisinden bahsedeceğiz. www.rugbyturkiye.net 24 AVRASYA Güven Taşoğlu guven.tasoglu@rugbyturkiye.net G Geçtiğimiz ayın, ülke gündemi açısından düşündürücü ve bir o kadar da üzücü geçmiş olması, ragbi konusunu bir süre geri plana almamıza neden oldu. H alihazırda tüm takımlar tatildeyken, Avrasya Rugby olarak sadece 3 haftalık bir ara verip Temmuz'un ilk haftası itibariyle antrenmanlarımıza başladık. Kamerun'lu koçumuz Kengre Herve ve yeni oyuncularımızla yeni sezonda Ragbi birinci ligine daha yakışır bir takım olup, ligteki rekabete dahil olmak en büyük hedefimiz. Federasyonumuzun daha alakalı olup yaz ayı için küçük bir plaj ya da yedili ragbi organizasyonu yapması; hem yazın boş geçmemesi, hem de takımla- rın motivasyonu için harika olabilirdi. Ne yazık ki böyle oyuncular yetiştirmek ve hazırlık maçlarıyla bu dönemi bir hamle olmadı ve ne zaman başlayacağı belirsiz yeni verimli hale getirmek. sezonun hazırlıklarıyla başbaşa kaldık. Uzun uzun yazacak gelişmelerimiz olmadığı Bu uzun hazırlık döneminde tüm takımların üs- için tüm okurlardan özür diliyorum. tüne düşen, Türk ragbisini ileriye taşıyacak olan yeni Önümüzde ki ay görüşmek üzere... www.rugbyturkiye.net 25 YUNUS EMRE BİLGİÇ KUSADASI . yunusemre@rugbyturkiye.net H Herkese merhabalar... Uzun bir aradan sonra ragbi severlerle buluşmak güzel bir duygu. Geride bıraktıgımız ragbi sezonu ve turnuvalar umarım herkes için hayırlı olmuştur. A yrıca milli takım oyuncu ve teknik heyetini buradan tebrik ediyor, bizleri en iyi şekilde temsil ettikleri için teşekkürü borç biliyorum. Her geçen gün ragbi dünyada ve ülkemizde gelişiyor ve bunların en somut kanıtını bizzat bizler de yaşıyoruz. Umarım bizler de bu değişim ve gelişime en iyi şekilde ayak uydurarak ragbi arenasında en üst seviyeye ulaşırız. Burada ragbi hakkında anlatılacak, konuşulacak çok şey var; lakin ben sizlerle bu sayıda ragbiyi hayat felsefesi olarak benimsemiş, uyurken bile ragbi to- pu ile uyuyan, ragbiyi çok seven birinin ragbi oynamadan geçen günlerinden bahsetmek istiyorum. Gerek havaların sıcak olması gerekse yazları özel sektörlerde çalışmamız, okulumuzun erken kapanması vs. nedeniyle ragbide erken tatile girmemiz benim olduğu ka- dar takım arkadaşlarımın da en buyuk sorunu. “3-5 kişi toplanıp hiç ragbi oynamadınız mı?” vb. sözler duyar gibiyim. Evet, birkaç kez toplanıp antrenman yapmayı düşündük, hatta plaj ragbisi oynamayı bile istedik ve en sonunda bir araya geldik, fa- www.rugbyturkiye.net 26 kat antrenmanız sadece 15 dakika sürdü. 15 dakika sonunda da herkes baygınlık geçiriyordu. Dolayısıyla biz de ragbiye ara vermek zorunda kaldık. Peki, ara verdikten sonra ne oldu? Her gördü- ğümüz İngiliz, İrlandalı, Fransız, daha doğrusu yaban- geçen gün daha da sinirli olduk. Kondisyon kaybına ısrarla “RAGBİ OYNAYIN!” diyorum. Herkese iyi yazlar cılar ile ragbi konuşmaya çalışır hale geldik. Plajda ko- uğradık, vb. bir daha ki sayıda görüşmek üzere… şan adama tackle atmayı düşünmeye başladık. RüyaKısacası ragbisiz geçen her günün insan sağlılarımızda bile kendimizi ragbi oynarken gördük. Her ğı ve psikolojisi üzerinde büyük etkileri var. O yüzden www.rugbyturkiye.net 27 FEMALE SHARKS Demet Yıldız demet.yildiz@rugbyturkiye.net M Merhaba Sevgili Ragbi Severler! Açıkcası bu ay hangi konuya değinmem gerektiği konusunda zorlandım, malum Türkiye'de ragbi o kadar üst seviyelerde ki, (!) birde tatile giriyor. Her şey iki ayda olup bitiyor. B u sene TRL1 2 ay sürdü. Bu iki ayın içine, kadınlar sevens turnuvası, erkek ve kadın ragbi milli takımları maçları girdi. En önemlisi ve herkesin tecrübe sahibi olmasını sağlayan asıl turnuva, İSTANBUL SEVENS TURNUVASI ki bu tur- nuva özel bir turnuva, ragbi aşıklarının düzenlediği bir turnuva; İstanbul’da gerçekleşti. Organizatör takım OTTOMANS’a çok teşekkür ederim. Peki, nereye kadar? Sizce bu branş 2020 Olimpiyatlarına aday Türkiye'de nerelere gelir? Si- ze bir değerlendirme yapayım kendi düşüncelerimle… Bu branş, tabir yerindeyse, mehteran takımı gibi; iki ileri, bir geri... Şu anda bulunduğumuz duruma bakarak, 2020 olimpiyat sürecinde ragbiyi hem takım, hem de bilinirlik bazında çok daha iyi yerlere getirmeliyiz. Benim bu spora gönül vermeden önceki hedefim, 2016 Rio Olimpiyatları’nda Türk Milli takımını Rio’da izlemekti. Gün geçtikçe ve bu spor hakkında daha fazla araştırma yaptıkça, daha ileri tarihlere atıyorum bu düşüncelerimi. Yeni www.rugbyturkiye.net 28 takımlar, yeni sporcular olması gerekirken; bazı takımlar kapanıyor ve Türkiye'nin yetiştirdiği sporcular yavaş yavaş yurt dışına kaymaya başlıyor. Aslında fazlasında kimsenin gözü yok. Sadece vaad edilenler yerine getirilse… Ben kulaklarımla duydum; bundan tam 13 ay önce kadınlar sevens turnuvasının senede dört kere yapılacağı kararlaş- tırılmıştı. Benim asıl sormak istediğim şu; bütün federasyonların altındaki her bir spor branşının yıl içindeki faaliyet takvimleri sezon başında belirleniyor. Peki, ragbinin faaliyet takvimi nerede? Bunu ben mi görmüyorum arkadaşlar? Tepedekiler daha planlı ve daha özverili olursa başarı o kadar yakın olur. Kendimizi gelişmemiş ülkelerle yaptığımız maçlarda aldığımız galibiyetlerle mutlu etmek yerine, hedefleri daha yüksek tutarak daha iyi yerlere gelebiliriz. Üç tarafı denizlerle çevrili muhteşem bir ülkede yaşıyoruz. Peki, neden plaj ragbisi turnuvası yapılmıyor. Doğru ya, azla yetinmeyi bilen insanların ağzına bir parmak bal çalıp, beş parmak gibi göstermek kolay. Ama şunu kimse unutmasın, bu spor hak ettiği yere gelecek ya da dengeler değişecek. Eğer ki, “bu iş benden sorulur” deyip kimseyi konuşturmuyorsan gereken özveriyi vereceksin bu spora. Türk Ragbisini daha iyi yerlerde görmek dileğiyle… www.rugbyturkiye.net 29 SEVENS DOSYASI SİNEM HOCAOĞLU ragbi@rugbyturkiye.net G Geçen ayki sayımızda ülkemizde yaşanmakta olan değişime sessiz kalmak istemediğimizden farklı bir şekilde yayımlandık. Şimdiyse, Sevens Dosyası ile iki ay gibi bir aradan sonra yine karşınızdayız. Bu sürede World Series turnuvaları aldı başını gitti. Bu sayıda hangi birini anlatayım diye tereddüte düştüğümden HSBC Sevens World Series'den derlediğim bir potpori ile karşınızdayım. Keyifle okumanız dileğiyle… Tokyo Sevens D ünya serisinin 7. ayağı olan Tokyo Sevens turnuvası 30-31 Mart tarihlerinde Rince Chichibu Memorial Ground Stadyumu'nda Japonya'da gerçekleşti. Güney Afrika, 2013 Tokyo Sevens finalinde Yeni Zelanda'yı 24-19 yenerek sezondaki 2. kupasını havaya kaldırdı. Final maçının ilk arasına 0-12 geride başlamasına rağmen, 2. yarını üçüncü dakikasında 14-12 öne geçerek etkileyici bir başarı sergiledi. Böylece seride Fiji'nin önüne geçerek 2.sıraya yerleşti. Güney Afrika Takım Kaptanı, Paul Treu, sezonda kendilerini 2. sıraya taşıyan bu maçtaki başarılarının ina- nılmaz olduğunu, şanssız bir sezon geçirdiklerini, özellikle Hong Kong'ta aldıkları sonuçlardan sonra bu başarının büyük bir sıçrama olduğunu dile getirdi. USA, İskoçya'yı 17-0 skorla yenerek Plate'in www.rugbyturkiye.net 30 oldu. Bu skor USA için büyük bir öneme sahip, çünkü bu skor sayesinde ucu ucuna İskoçya Sevens'-ta yer alabilecekler. Tokyo'da İngiltere, Arjantin'i ye-nerek sezondaki 2. Bowl'unu kazandı. Bu maçta İngi-liz takımından Dan Norton 10 try puanına ulaşan turnuvadaki 19. kişi oldu. Turnuva sonunda İngiltere Takım Kaptanı, Ben Ryan, hatalarından ders almış olduklarını gördüğüne sevindiğini ve kendi sahala- rında oynamayı dört gözle beklediklerini ifade etti. Kanada ev sahibi Japonya'yı yenerek Shield'ın sahibi oldu. İskoçya, bir diğer Pasifik ada tarafı olan Sa- moa'yı 21-17 skorla yendi. İskoç Takımından Colin Gregor'ın her bir maçın her bir dakikasında maçın gidişatını belirleyen try'larının bu maçı kazanmalarında önemli bir rol oynadığını söyleyelim. www.rugbyturkiye.net 31 GLASGOW SEVENS D ünya serisinin 8. ayağı İskoçya'nın Glasgow şehrinde Scotstoun Stadyumu'nda 4-5 Mayıs tarihlerinde gerçekleşti. Güney Afrika 3. kupasını Glasgov'da Yeni Zellanda'yı 28-21 yenerek ka- zandı. Şampiyonluğun ardından daha öncesinde hedefledikleri zafere ulaştıklarını açıkladılar. Seabelo Senatla yarı finalde 2 try puanı ile son zamanlarda iyiye giden formunu bu turnuvada da sürdürdü. İn- giltere Galler'i 24-21 yenerek turnuvayı 3. sırada bitirdi. Sam Edgerley'in maçı almadaki başarısı dikkatleri çekti. Bu arada, Scotstoun Stadyumu'nda USA, Avusturalya ve Fransa takımları gümüş ile yetindiler. Yeni Zelanda, Arjantin'i yenerek yarı finale çıktı. Böylece, sevens turnuvaları boyunca kazandığı puanlarla 11. Dünya Serisi unvanını almadaki yerini güvence altına aldı. www.rugbyturkiye.net 32 GLASGOW SEVENS ABD Arjantin'i 17-7 skorla yenerek Tokyo'da aldığı plate'ten sonra 2. plate'ni kazanmış oldu. Nick Edwards bu maçtaki ile birlikte turnuvada 8 try yap-mış oldu. Bundan önce, Kanada'da Fiji'yi 22-7 yen-diklerinde, Los Pumas yarı finalde Kanada'yı aynı skorla yenmişti. Kenya, Fransa'yı 22-7 yenerek Bowl yarı finaline yükselmişti. Fakat, Avusturalya, Kenya'yı 12-5 yenerek Bowl'un sahibi oldu. Takımın oyuncuların- dan Lewis Holland ve Pama Fou'nun bu zaferdeki payları tartışılmaz. www.rugbyturkiye.net 33 LONDON SEVENS D ünya serisi 2012/2013'ün 9. ve son ayağı 1112 Mayıs tarihlerinde Londra'da Twickenham Stadyumu'nda gerçekleşti. 2013 Marriott London Sevens'ın final maçında Yeni Zelanda, Avusturalya'yı 47- 12 yenerek sezonu en yüksek puanla bitirdi. Böylece, 2012/13 HSBC Sevens Dünya Serisi şampiyonu oldular. 14 yıl içinde ikinci kez bu ünvanı alan takım, 2007'den beri ilk kez Londra Sevens turnuvasında şampiyon oldu. 2007'de Twickenham'daki Tim Mik- kelson'ın etkileyici oyunu ve Warwick Lahmert'e verdiği asisti hala unutulmamıştır. Ev sahibi İngiltere, Kenya'yı William Ambaka'nın hat-trick'ine rağmen 26-19 yenerek ikinci başarılı turnuvası olan bu turnuvayı 3. sırada bitirdi. İngiltere takımından Dan Norton, turnuvayı 10 try ile bitirerek turnuvadaki en skorer oyuncu oldu. Dünya serisinin son turnuvası olan London Sevens'ın sonunda Yeni Zelanda toplamda 173 puanla ilk sırada, 132 puanla Güney Afrika ikinci sırada www.rugbyturkiye.net 34 ve 121 puanla Fiji üçüncü sırada seriyi tamamladılar. Seriyi dördüncü ve beşinci sırada 99 puanla Kenya ve 92 puanla İngiltere tamamladı. Fiji ile yaptığı maç sonrasında 14-5 skor elde ABD serideki 3. Plate'ini almaya hak kazandı. Öncesinde, Fiji, Arjantin'i 26-12 yenerek Plate yarı finaline çıkmaya hak kazanmıştı. Bu arada, ABD ise Güney Afrika'yı 22-5 yenerek ilk gün 2 maç kazanmış oldu. Bowl finalinde, Galler, Fransa'yı 19-7 ile yendi. Bundan öncesinde Bowl yarı finalinde James Davies'in hat-trick'i ile Samoa'yı 21-12 yenmişti. Gordon Tietjens, Yeni Zelanda Takım Kaptanı Nam-ı Diğer Serinin Şampiyon Takımının Kaptanı: “Sezon başında iki hedef belirledik. Bunlardan biri World Cup, diğeri World Series idi. Dolayısıyla se- ri şampiyonu olmak bizim için çok şey ifade ediyor. Çok sayıda yeni oyuncumuz var ve ben hepsinden memnun kaldım. Daha şimdiden yeni seride oynamaya hazır durumdalar. Takım oyuncularım kendilerini burada oynadığımız maçlara adadılar resmen ve bu müthiş bir duygu.” Paul Treu, Güney Afrika Takım Kaptanı: “Düşünüyorum da geriye dönüp baktığımda iyisiyle kötüsüyle pek çok şey yaşadık bu sezon ve sezonu en üst sıralarda bitirmek gerçekten iyi bir şey. Yaşadığımız pek çok şeyde tüm çabamız, takım oyuncularımızı evlerine inanç ve sadakat ile uğurlamaktı.“ www.rugbyturkiye.net 35 SPOR Audi Göcek Yarış Haftası'nda Kupa Courrier du Coeur'un! G öcek Yat Kulübü tarafından bu yıl 14'üncüsü düzenlenen ve Doğuş Otomotiv Audi'nin desteğiyle gerçekleşen 'Audi Göcek Yarış Haftası', 22 Mayıs günü D-Marin Göcek'te yapılan ödül töreniyle sona erdi. 29 yatın start aldığı 14. Audi Göcek Yarış Haftası'nda zafer C.D. Coeur teknesinin oldu. Toplam 5 yarışın gerçekleştirildiği mücadele dolu 4 gün sonunda 'Şarık Tara Atatürk'ü Anma 19 Mayıs Gençlik ve Spor Kupası' Andrey Arbuzov liderliğinde yarışan C.D. Coeur teknesinin oldu. Tamamen el yapımı olan ve Büyük Önder Atatürk'ün Bandırma Vapuru'nun bir maketi olan kupa, D-Marin Marinalar Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve Marinalar Koordinatörü Ali Erkan Bezirgan, Audi Pazarlama Müdürü Mustafa Uluer ve Göcek Yat Kulübü Başkanı Göker Tuncay tarafından verildi. Audi'ye Geleceğin Denizcileri için Teşekkür... Bu yıl ikinci kez Göcek Yarış Haftası'nın ana sponsoru olarak etkinliği destekleyen Audi'ye, ödül töreninde 'Yelken Sporuna Destek Teşekkür Ödülü' kupası verildi. Audi'nin Göcek Yarış Haftası'nı destekleme kararı almasında özellikle geleceğin denizcileri olan çocukların eğitimine katkının etkili olduğunu söyleyen Mustafa Uluer, "Audi markası, tüm dünyada birçok yelken yarışını destekliyor. Üstelik dünyanın en büyük ve prestijli yarışlarından biri olarak kabul edilen Med Cup'ın ana sponsoru. Audi'nin bu spora verdiği desteği, biz de Audi Türkiye olarak Göcek Yarış Haftası'na sponsorluğumuzla devam ettiriyoruz. Göcek Yat Kulübü'yle geçtiğimiz yıl temellerini attığımız bu işbirliğini sadece bir etkinlik spon- sorluğu olarak görmüyoruz. Bugünün çocuklarının, yarının milli sporcuları olarak yetişmelerine katkı sağlamak adına Göcek Yat Kulübü ile bu çalışmaya ortak olduk. Değerli Kulüp yönetiminin belirlediği program çerçevesinde, başta Göcek olmak üzere bölgedeki çocukların yelken sporuna, hatta denizciliğe kazandırılması adına faaliyetler, eğitimler düzenleyen Göcek Yat Kulübü'ne destek olmaktan ötürü son derece mutluyuz" dedi. Geçtiğimiz yıl 165 çocuğun yelken eğitimlerine başladığını, hatta bunlardan 2 genç çocuğun milli takıma kadar yükseldiğini söyleyen Göcek Yat Kulübü Başkanı Göker Tuncay, "Audi ile işbirliğimizin kısa zamanda böylesi başarılı sonuçlar sağlaması, hem bizleri gelecekteki çalışmalarımız için motive ediyor, hem de çizdiğimiz rotanın ne denli doğru olduğunu gösteriyor. Hedefimiz eğitim verdiğimiz çocuklarımızın sayısını bu yıl içinde 300'e çıkarmak" dedi. Yelkencilerin Oscar'ı Cumhur Gökova'ya... Audi Göcek Yarış Haftası'nda geçen yıl Sadun Boro'nun layık görüldüğü ve yelken dünyasının oscarı olarak kabul edilen 'Yaşam Boyu Yelken Ödülü' bu yıl Cumhur Gökova'ya verildi. 1970-1976 yılları arasında dünya turu yapan, 20 yaşında Atlantik Okyanusu'nu geçen Cumhur Gökova, Sadun Boro'dan sonra yelken ile dünya turu yapan ikinci Türk, iki kere dünya turu yapan ilk Türk unvanını taşıyor. Çok sayıda yelken eğitmeni yetiştirmiş olması nedeniyle Türk yelkenciliğinde "Hocaların Hocası" olarak anılıyor. www.rugbyturkiye.net 37 Marmara Forum Yaz Spor Okulu'nda çocuklar spor dolu yazın keyfini çıkarıyor... M armara Forum, 7-15 yaş arasındaki çocuklara, Milli Basketbolcu Kerem Tunçeri ve ağabeyi Kemal Tunçeri liderliğinde basketbol ve futbol eğitimi alarak sporla dolu bir yaz geçirme fırsatı sunuyor. 24 Haziran-2 Ağustos tarihleri arasında, Mar- mara Forum açık otoparkında, düzenlenecek Marmara Forum Basketbol - Futbol Yaz Okulu'na 7-15 yaş arası tüm çocuklar katılabiliyor. Bunun için tek yapmanız gereken, tek seferde gerçekleştirdiğiniz 75 TL ve üzeri alışveriş fişinizle danışma noktasına gelerek çocuğunuzu kayıt ettirmek… Milli Basketbolcu Kerem Tunçeri ve ağabeyi Kemal Tunçeri liderliğinde basketbol ve futbol öğrenme fırsatı yakalayacak çocuklara, kursu tamamladıklarında bir de sertifika verilecek. Milli Basketbolcu Kerem Tunçeri'nin, yaz okulunu tamamlayan küçük sporculara bir de sürprizi olacak. Tunçeri, futbol ve basketbol branşlarında başarılı olan öğrencilere imzalı milli takım formasını hediye edecek. www.rugbyturkiye.net 38 Pegasus Windsurf Ligi 2013’te 1’inci ve 2’nci ayak yarışları sona erdi. T ürkiye Yelken Federasyonu ve Pegasus Hava Yolları işbirliği ile bu yıl 3.'sü gerçekleştirilen Pegasus Windsurf Ligi ilk ayak yarışları 20-23 Haziran tarihleri arasında Muğla'nın Datça ilçesinde gerçekleştirildi. Şampiyonaya Masterlarda 13, Genç Erkeklerde 14, Erkeklerde 19, Genç Bayanlarda 3 ve Bayanlarda ise 7 olmak üzere toplam 56 sporcu katıldı. Datça'nın Kızlanaltı Mevkiinde bulunan Surf Tatil Köyü'nde yapılan şampiyonada rüzgarın 11 knot'- un altında kalması nedeniyle sadece ikinci gün üç yarış gerçekleşebildi. Erkek ve Genç Erkek yarışları yapılamadı. Pazar günü rüzgar beklenen hıza erişemeyince yarışlar tescil edildi. Bayanlarda dereceye giren birinci Lena Erdil'in, ikinci Çağla Kubat ve üçüncü Melek Toraman'ın kupalarını Datça Belediye Başkan Yardımcısı Sami Bircan verdi. Master yarışlarında birinci Mehmet Kaçan, ikinci Özfer Uralp'in ve üçüncü Murat Soyak'ın kupalarını Başhakem Mehmet Ş. Besceli, Genç Bayanlarda birinci olan Fulya Ünlü'nün kupasını ise Datça Belediye Basın Yayın Halkla İlişkiler Müdürü Özlem Caner verdi. Genç bayanlarda Dilara Uralp ile Yasemin Alara Bayket ise hatalı çıkış yaptıkları için yarış dışı kaldılar. 27-30 Haziran tarihleri arasında Gömeç'te, Artur Tatil Sitesi Gemi Yatağı Koyu'nda yapılan 2’nci ayak yarışlarına 64 sporcu katıldı. Dört gün sürmesi planlanan yarışlar rüzgar nedeniyle sadece iki gün gerçekleştirilebildi. Yarışların son gününde rüzgarın 20 knota kadar çıkmasıyla sporcular kıyasıya yarıştı. Gerçekleştirilen yarışların sonunda, Genç Bayanlarda Dilara Uralp, Bayanlarda Çağla Kubat, Genç Erkeklerde Poyraz Akay, Erkeklerde Enes Yılmazer ve Masterlarda Özfer Uralp birinci oldu. www.rugbyturkiye.net 39 Özel Olimpiyatlar Avrupa Karma Voleybol ve Basketbol Şampiyonası gerçekleşti. 2 0 ülkeden 250 sporcunun katılımı ile gerçekleşecek Özel Olimpiyatlar Avrupa Karma Voleybol ve Basketbol Şampiyonası, Uluslararası Özel Olimpiyatlar Organizasyonu'nun yurdumuzdaki akredite ve resmi tek temsilcisi konumunda bulunan Türkiye Özel Sporcular Derneği'nin (TÖSSED) ev sahipliğinde, 20-23 Haziran tarihleri arasında Burhan Felek Spor Salonunda gerçekleşti. Turnuvada; Türkiye dışında Rusya, Macaris- tan, Polonya, İsviçre, Belçika, Almanya, Malta, Sırbistan, Finlandiya, Estonya, Ukrayna, Hırvatistan, Litvanya, Makedonya, Slovenya, Azerbaycan, Avusturya, Çek Cumhuriyeti ve İrlanda takımları yarıştı. Zihinsel engelli sporcular ile sağlıklı sporcuların birlikte mücadele ettikleri Karma Voleybol branşında, Özel Olimpiyatlar Türkiye Voleybol Takımını, TÖSSED bünyesinde yer alan zihinsel engelli sporcular ile birlikte Galatasaray Spor Kulübü voleybol- cuları oluşturdu. Açılış törenine TÖSSED Onursal Başkanı Dilek Sabancı, TÖSSED Başkanı Aydemir Karaer ve Üsküdar Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Ekmen katılırken, sporcuların tören geçişi sonrasında Üsküdar Belediye Bandosu ve Dolapdere Big Gang sahne aldı. TÖSSED Onursal Başkanı Dilek Sabancı; “Özel Olimpiyatlar Avrupa Basketbol ve Karma Vo- leybol Şampiyonasında, Tüm Avrupa'dan İstanbul'a gelen engelli sporcularımızın yakmış olduğu olimpiyat ateşinin coşkusu bütün yurdu saracak, oluşacak olan olimpiyat ruhu Türkiye'yi 2020 Olimpiyatlarına bir adım daha yaklaştıracaktır” şeklinde konuştu. Üsküdar Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Ekmen ise Üsküdar Belediyesi olarak böyle bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. www.rugbyturkiye.net 40 Türkiye Kadınlar Satranç Şampiyonası gerçekleşti. A rzum ana sponsorluğunda, Türkiye Satranç Federasyonu ile Gaziantep'te gerçekleştirilen final yarışlarında Türkiye Şampiyonluğu'na uzanan isim Betül Cemre Yıldız oldu. Toplam 10 ayrı yaş kategorisinde de şampiyonların belirlendiği organizasyonda dereceye girenlerin ödülleri, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tulay ve Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı tarafından verildi. Şampiyonada en yüksek üç Elo'lu sporcu olan Betül Cemre Yıldız, Isgandarova Khayala, Cemhan Kardelen ile şampiyonada dördüncü olan Ebru Kaplan ve beşinciliği elde eden Aytolun Gülcan Avrupa Kadınlar Bireysel Satranç Şampiyonası'nda Türkiye'yi temsil etme hakkını elde etti. Satranç sporuna gönül vermiş kadınlara 2009 yılından bu yana destek veren Arzum, bu yıl da ana sponsorluğunu üstlendiği '2013 Türkiye Kadınlar Satranç Şampiyonası'nda 10 ayrı yaş kategorisinde şampiyonluğa imza atan sporcular ise 7 yaş altı kategorisinde Şermin Naz Aydemir, 8 yaş altı kategorisinde Havva Yaren Altın, 9 yaş altı kategorisinde Selin Nesanır, 10 yaş altı kategorisinde Hatice Misli- na Bozkurt, 11 yaş altı kategorisinde Hayrunisa Şahin, 12 yaş altı kategorisinde Begüm Özefe, 13 yaş altı kategorisinde Yağmur Güçlü, 14 yaş altı kategorisinde Esin Keyifli, 15 yaş altı kategorisinde Şuara Keskin ve 16 yaş altı kategorisinde de Hilal Öztürk oldular. www.rugbyturkiye.net 41 Farah ve Aregawi sürprize yer vermedi. D iamond League'de sezonun 7. ayağına Britanya'nın Birmingham kenti ev sahipliği yaptı. Olimpiyat ve dünya şampiyonlarının boy gösterdiği yarışlarda heyecan erkekler 400 metre ile başladı. Londra Olimpiyat Oyunları'nda ilk 6'da yer alan 5 atletin mücadele ettiği yarışta gülen isim olimpiyat 3.sü Javier Culson oldu. Culson, 48.59 ile birinci olurken, Avrupa şampiyonu Britanyalı Rhys Williams 2., olimpiyat 3.sü Michael Tinsley 3.'lüğü elde etti. Kadınlar 100 metre engellide olimpiyat şampiyonu Sally Pearson geçen yılki formundan uzak göründü. Yarışı olimpiyat 2.Si Dawn Harper-Nelson 12,64 ile kazanırken, Sally Pearson ancak 4’üncü olabildi. Muhammed “Aman” vermedi! Dünya ve olimpiyat şampiyonu Kenyalı David Rudisha'nın yokluğunda erkekler 800 metre yarışı Muhammed Aman'ın kontrolünde geçti. Etiyopyalı sporcu 1,45,18 ile birinciliğe uzanırken, Güney Afri- kalı Andre Olivier 2. Britanyalı Andrew Osagie 3.'lüğü elde etti. Farah Zafere ulaştı. Günün en çok merak edilen yarışı olan erkekler 5000 metrede olimpiyat şampiyonu Mo Farah, son 400 metredeki atağıyla zafere ulaştı. Etiyopyalı Hagos Gebriwet ve Yenew Alamirev ile müthiş bir mücadeleye giren Farah, rakiplerinin önünde zafere ulaşarak önümüzdeki ay Moskova'da düzenlenecek dünya şampiyonası öncesinde formda olduğunu gösterdi. Aregawi Liderliğini sürdürdü. Kadınlar 1500 metrede İsveçli Abeba Aregawi bir sürprize yer vermeden rahat kazandı ve Elmas Ligi'nde liderliğini sürdürdü. Kadınlar 400 metrede ise ev sahibi Christine Ohurougu son metrelerdeki atağıyla dünya şampiyonu Amantle Montsho'yu geçerek birinciliğe uzandı. www.rugbyturkiye.net 42 Zafer Divine Heart'ın... B üyük Önder Mustafa Kemal Atatürk adına 1927 yılından bu yana düzenlenen Türk at yarışçılığının derbisi Gazi Koşusu'nun 87'ncisini, Atila Özkan'ın sahibi olduğu ve jokeyliğini Yücel Bilik'in yaptığı ''Divine Heart'' adlı safkan burun farkıyla kazandı. İstanbul Veliefendi Hipodromu'nda gerçekleştirilen, 3 yaşlı safkan İngiliz taylarının yarış hayat- larında bir kez koşabildikleri, çim pistte 2 bin 400 mesafeli koşuda, 22 safkan start aldı. Birinciliği Atila Özkan'ın sahibi olduğu Yücel Bilik'in biniciliğindeki ''Divine Heart'' isimli at, 2.31.09'luk derecesiyle kazandı. "Divine Heart"ın ardından, Dicle Cemiloğlu'nun sahibi olduğu Halis Karataş jokeyliğindeki "Çakal Carlos'', 2.31.10'luk derecesiyle ikinci, Nurbiye Gülerce'nin sahibi olduğu ve Selim Kaya'nın biniciliğindeki ''Celeritas'', 2.31.23'lük derecesiyle üçüncü, Kazım Kastar'ın sahibi olduğu Onur Öztürk jokeyliğindeki "Artic Man'' ise 2.31.31'lik derecesiyle dördüncü oldu. 2013 yılı şampiyonunun belirlendiği yarışın birincisi 1 milyon 150 bin lira, ikincisi 460 bin lira, üçüncüsü 230 bin lira, dördüncüsü de 115 bin lira ik- ramiye ödülü kazandı. Yarışta ilk 4'e giren atlar için, ikramiyenin yanı sıra ayrıca toplamda 488 bin 750 lira yetiştiricilik primi dağıtılırken, koşuda toplam 4 milyon 821 bin lira ödül verildi. "Divine Heart" adlı safkanın sahibi Atila Özkan, 1 milyon 150 bin lira birincilik ikramiyesi ve 795 bin lira kaydiye ücretinin yanı sıra, 287 bin 500 liralık yetiştiricilik priminin de sahibi oldu. www.rugbyturkiye.net 43 Kırkpınar'da "doping" şoku... T ürkiye Güreş Federasyonu (TGF) Yağlı Güreş Yürütme Kurulu Başkanı Ahmet Taşçı, "Başpehlivanlardan Serhat Gökmen kanında doping maddesi bulunması nedeniyle güreşlere katılamayacak" dedi. Taşçı, bu yıl başpehlivanlık müsabakalarına 67 pehlivanın kayıt yaptırdığını 3'nün çeşitli sebeb- lerden dolayı güreşlere katılamayacağını belirtti. Üç güreşçiden birinin kanında doping maddesine rastlanması nedeniyle güreşlere katılamayacağını anlatan Taşçı, "Bir arkadaşımız sakatlığı nedeniyle diğeri ise sporu bırakması nedeniyle güreşlere katılmayacağını söylediler. Bir de sürpriz olay oldu, başpehlivanlardan Serhat Gökmen kardeşimizin ka- nında doping maddesi bulunması nedeniyle güreşlere katılamayacak. Cezalı duruma düştü. Böylelikle başpehlivan sayısı 67'den 64'e düşmüş oldu" dedi. Taşçı,dopingli çıkan başpehlivana verilecek cezanın Güreş Federasyonu tarafından belirleneceğini kaydetti. Güreşçi Serhat Gökmen'den haziran ayında Kocaeli'de yapılan Sekapark Altın Kemer Yağlı Güreşleri'nde kan örneğinin alındığını ve sonuçlarının bir süre önce Federasyon tarafından bildirildiği öğrenildi. www.rugbyturkiye.net 44 Fransa Bisiklet Turu'nda Cavendish rüzgarı... D ünyaca ünlü sporcuları bir araya getiren 100. Fransa Bisiklet Turu'nun Marsilya kentinde koşulan 5. etabını İngiliz Mark Cavendish ka- zandı. Marsilya'nın Cagnes sur Mer bölgesindeki 228,5 kilometrelik parkurda koşulan 5. etapta İngiliz Mark Cavendish birinci olurken, Norveçli Edvald Boasson Hagen ikinciliği, İtalyan Peter Sagan ise üçüncülüğü elde etti. İlk 5 turun ardından genel klasmanda Avust- ralyalı Simon Gerrans liderliğini sürdürdü. Güney Afrika Cumhuriyeti'nden Daryl Impey ikinci, Norveçli Micheal Albasini üçüncü sıradaki yerini korudu. Fransa Bisiklet Turu, 21 Temmuz'da Paris'te sona erecek. Yirmi bir etaptan oluşan turda sporcular, toplam 3 bin 404 kilometre pedal çevirecek. www.rugbyturkiye.net 45 Gay'dan Powell'a geçit yok! D iamond Lig'in 8.ayağı İsviçre'nin Lozan kentinde yapıldı. Tyson Gay ile Asafa Powell arasındaki erkekler 100 metre yarışı nefesleri kesti. Amerikalı Tyson Gay, Jamaikalı Asafa Powell'ı geçmeyi başardı. Gecenin en çok beklenen yarışında Amerikalı Tyson Gay, Jamaikalı Asafa Powell'ı 9.79'luk derecesiyle geride bırakmayı başardı. Erkekler yüksek atlamada Ukraynalı Bohdan Bondarenko 2.41'le 2013'ün en iyi derecesini yapar- ken 2.46 ile 20 yıllık dünya rekorunu kırma çabası sonuçsuz kaldı. Kadınlar 200 metrede Ukraynalı Maria Ryemyen, Amerikalı rakiplerini geride bırakıp gecenin sürprizini gerçekleştirdi. Kadınlar disk atmada Hırvat Sandra Perkovic ve 1500 metrede İsveçli Abeba Aregawi elmas yarışını birinci sırada tamamlamayı garantiledi. Bu ikilinin final günü yarışması ödül almak için yeterli olacak. www.rugbyturkiye.net 46 Zülal Zeren'den bronz! M ersin'de düzenlenen 17. Akdeniz Oyunları'nda yüzmede kadınlar 200 metre sırtüstünde Halime Zülal Zeren bronz madalya aldı. Mersin Olimpik Yüzme Havuzu'nda yapılan kadınlar 200 metre sırtüstü finalinde Halime Zülal Zeren, 2.14.93'lük derecesiyle üçüncülüğü elde etti. İtalyan Ambra Esposito'nun 2.12.21'lik derecesiyle altın madalya kazandığı kadınlar 200 metre sırtüstünde gümüş madalyanın sahibi de 2.12.86'lık derecesiyle İtalyan Margherita Panziera oldu. Aylin'den 2 altın! 1 7. Akdeniz Oyunları'nda 58 kilogram kadınlar halterde Aylin Daşdelen, silkmede 113, koparmada 87 kilo kaldırarak 2 altın madalya kazandı. Erdemli Kapalı Spor Salonu'nda yapılan müsabakalarda koparmada 87 kilo kaldıran Aylin Daşdelen altın madalya kazanırken, 86 kilo kaldıran Mısırlı sporcu Esra Ahmed gümüş, 78 kilo kaldıran Tunuslu sporcu Nadia Hosni ise bronz madalyanın sahibi oldu. Silkme müsabakalarında ise ikinci hakkında 113 kilo kaldıran milli sporcu Aylin Daşdelen, Emine Bilgin'e ait Akdeniz Oyunları rekoru kırarak altın madalya kazandı. 101 kilo kaldıran Mısırlı sporcu Esra Ahmed gümüş madalya alırken, 100 kilo kaldıran Tunuslu sporcu Nadia Hosni ise bronz madalyanın sahibi oldu. Kayaalp'ten altın! M ersin'in ev sahipliğinde yapılan 17. Akdeniz Oyunları'nda grekoromen stil 120 kilo finalinde milli güreşçi Rıza Kayaalp, Tunuslu Radhwen Chebbi'yi teknik üstünlükle mağlup ederek altın madalyanın sahibi oldu. Yenişehir Fuar Alanı C Salonu'nda grekoromen stil 120 kiloda yapılan mücadelelerde 2012 Londra Olimpiyat Oyunları'nda bronz madalya alan Avrupa ve dünya şampiyonu Rıza Kayaalp ile Tunuslu Radhwen Chebbi ile karşılaştı. Mücadelenin ilk devresini 4-0 üstün kapatan Rıza Kayaalp, ikinci devreyi ise 8-0'lık teknik üstünlükle sonlandırdı ve karşılaşma Rıza'nın 20'lık üstünlüğüyle tamamlandı. Milli güreşçi, bu skorla altın madalyaya uzanırken,Tunuslu sporcu gümüş madalyada kaldı. 120 kiloda repesaj maçında Makedon Aleksandar Stojanov'u 2-0'la geçen İtalyan Rocco Ficara ile repesajda rakibi olmayan Mısırlı Mohamed Mohamed bronz madalyanın sahibi oldular. Kürekte Türkiye'ye 2 madalya! 1 7. Akdeniz Oyunları'nda Kürek müsabakalarında final yarışları sonucu madalyalar sahibini buldu. İtalya 4 altın, 2 gümüş, 1 bronz madalyayla en başarılı ülke olurken, Türkiye 2 gümüş madalya kazandı. Seyhan Baraj Gölü'ndeki final yarışları 7 disiplinde gerçekleştirildi. Yarışlarda 4 altın, 2 gümüş, 1 bronz madalya kazanan İtalya, en başarılı ülke oldu. Türkiye ise hafif kilo büyük erkekler tek çifte disiplininde Hüseyin Kandemir, büyük erkekler iki çifte disiplininde ise Enes Kuşku ile Bayram Sönmez ikilisiyle toplamda 2 gümüş madalya kazandı. Yunanistan'ın 2 altın, 1 gümüş, 1 bronz, Sırbistan'ın 1 altın, 2 gümüş madalya kazandığı yarışlarda Hırvatistan, Mısır, Kıbrıs Rum Kesimi, Slovenya ve İspanya da birer bronz madalya aldı. www.rugbyturkiye.net 47 Semih Yağcı gümüş madalyanın sahibi oldu. 1 7. Akdeniz Oyunları'nda erkekler halter 77 kiloda milli sporcu Semih Yağcı, 151 kiloluk kaldırışıyla koparmada gümüş madalyanın sahibi oldu. Erdemli Kapalı Spor salonu'nda yapılan müsabakalarda, Tunuslu Ramzi Bahloul, koparmada 157 kilo kaldırarak altın madalya aldı. Tunuslu sporcu aynı zamanda 156 kilo ile Arnavut sporcu Erkand Qerimaj'a ait Akdeniz Oyunları rekorunu da kırdı. Koparmada Türk sporcu Semih Yağcı 151 kilo kaldırarak gümüş madalya alırken, Mısırlı Mohamed Sultan ise 150 kilo kaldırarak bronz madalyaya uzandı. Silkmede ise altın madalyayı 195 kiloluk kaldırışıyla Mısırlı İbrahim Abdelbaki tartı averajıyla alırken gümüş madalyayı aynı kiloyu kaldıran Tunuslu Ramzi Bahloul kazandı, bronz madalya ise 188 kiloluk kaldırışıyla Mısırlı Mohamed Sultan'ın oldu. Yaprak Eriş'ten bronz madalya... 1 7. Akdeniz Oyunları'nda kadınlar artı 67 kilo finalinde olimpiyat şampiyonu Sırp Milica Mandic'i uzatmalar sonunda 3-2 yenen Fransız Maeva Mellier, altın madalya aldı. Edip Buran Spor Salonu'nda oynanan mücadelelerde, Milica Mandic ile Maeva Mellier karşılaştı. Dengeli geçen müsabaka 2-2 sona erdi ve uzatmalara gitti. Uzatma bölümünde bir puan daha alan Fransız Mellier, altın madalyaya uzandı. Olimpiyat şampiyonu Mandic'in gümüş madalyada kaldığı finallerde, Türk sporcu Yaprak Eriş ile İspanyol Rosana Simon Alamo, bronz madalya elde etti. Sibel Şimşek'ten altın madalya! 1 7. Akdeniz Oyunları halter kadınlar 63 kilo müsabakalarında milli sporcu Sibel Şimşek, koparmada kaldırdığı 100 kiloyla altın, silkmede ise 121 kiloyla gümüş madalya kazandı. Erdemli Kapalı Spor Salonu'ndaki müsabakalarda, milli halterci Sibel Şimşek koparmada 100 kilo kaldırarak altın madalyanın sahibi oldu. Arnavut sporcu Romela Begaj 99 kilo ile gümüş madalya alırken, Mısırlı Sara Ahmed ise 92 kilo ile bronz madalya elde etti. Silkmede ise Mısırlı Sara Ahmet 124 kilo ile altın, Sibel Şimşek 121 kiloyla gümüş, Arnavutluk'tan Romela Begaj da 117 kiloyla bronz madalyaya uzandı. Kemal Arda Gürdal'dan gümüş madalya... 1 7. Akdeniz Oyunları'nda yüzmede erkekler 100 metre serbestte Kemal Arda Gürdal gümüş madalya kazandı. Mersin Olimpik Yüzme Havuzu'nda akşam seansında yapılan erkekler 100 metre serbest finalinde Kemal Arda Gürdal, 49.41'lik derecesiyle ikinci oldu ve Türkiye'ye gümüş madalya kazandırdı. İtalyan sporculardan Luca Leonardi 48.84'lük derecesiyle altın, Luca Dotto ise 49.72’lik derecesiyle bronz madalyanın sahibi oldu. www.rugbyturkiye.net 48 Cenk İldem gümüş madalyada kaldı. 1 7. Akdeniz Oyunları'nda grekoromen stil 96 kilo finalinde milli güreşçi Cenk İldem'i 2-0 yenen Fransız Melonin Noumonvi, altın madalya kazandı. Cenk İldem ise gümüş madalyada kaldı. Yenişehir Fuar Alanı C Salonu'nda yapılan mücadelelerin finalinde Cenk İldem ile Melonin Noumonvi karşılaştı. Mücadelenin iki devresini de 1-0 üstün kapatan Fransız sporcu, mücadeleyi 2-0 kazanarak, altın madalyaya uzandı. Bu sonuçla oyunları ikinci bitiren Cenk İldem, gümüş madalyada kaldı. 96 kilo repesaj mücadelelerinde, Faslı Reda Hinani'yi yenen Mısırlı Ahmed Saad ile Yunan rakibi maça çıkmayan İtalyan Daigoro Timoncini de bronz madalya elde ettiler. Havuzda bronz madalya... 1 7. Akdeniz Oyunları'nda yüzmede erkekler 4x200 metre serbest bayrak yarışında Türkiye, bronz madalya kazandı. Mersin Olimpik Yüzme Havuzu'nda akşam seansında yapılan erkekler 4x200 metre serbest bayrak finalinde Kemal Arda Gürdal, Nezir Karap, Furkan Deniz Maraşlı ve Doğa Çelik'ten oluşan Türk takımı, 7.25.67'lik derecesiyle üçüncü oldu. Damiano Lestingi, Gianluca Maglia, Federico Turrini ve Alex Di Giorgio'dan oluşan İtalyan ekibi 7.19.39'luk derecesiyle altın, Simon Guerin, Eric Ress, Ganesh Pedurand ve Benjamin Stasiulis'den oluşan Fransa takımı da 7.19.79'luk derecesiyle gümüş madalyanın sahibi oldu. Hafize Şahin'den altın madalya! 1 7. Akdeniz Oyunları'nda kadınlar serbest stil 59 kilo mücadeleleri sonucunda yaptığı 4 maçı da kazanan milli sporcu Hafize Şahin, altın madalya elde etti. Yenişehir Fuar Alanı C Salonu'nda yapılan ve sıklette katılımın az olması nedeniyle "Nordic" sistemine göre oynanan 59 kilo müsabakalarında 3 maçını da kazanan Hafize Şahin, şampiyonun belirleneceği son maçta İspanyol Karima Sanchez'i tuşla yenerek, altın madalyaya uzandı. Kadınlar serbest stil 59 kiloda, Mısırlı Haiat Youssef gümüş, Tunuslu Hela Riabi ise bronz madalya kazandı. Yasemin Adar 'Altın'a uzandı! 1 7. Akdeniz Oyunları'nda kadınlar serbest stil 72 kilo mücadeleleri sonucunda 3 maçını da kazanan milli güreşçi Yasemin Adar, altın madalya kazandı. Yenişehir Fuar Alanı C Salonu'nda yapılan ve sıklette katılımın az olması nedeniyle Nordic sistemine göre oynanan 72 kilo müsabakalarında çıktığı 3 maçı da kazanan Yasemin Adar, altın madalyaya uzandı. Yasemin'in ardından 2 galibiyeti bulunan Mısırlı Nadia Ahmed gümüş, İspanyol Auroa Fajardo bronz madalya elde etti. www.rugbyturkiye.net 49 Yusuf Dikeç'den tam isabet! 1 7. Akdeniz Oyunları'nda havalı ateşli silahlar 50 metre serbest tabanca kategorisinde birinci olan Yusuf Dikeç, altın madalya kazandı. Erdemli Atış Poligonu'nda yapılan ve 8 sporcunun katıldığı erkekler havalı ateşli silahlar 50 metre serbest tabanca müsabakalarında 192.8 puan alan milli atıcı Yusuf Dikeç, altın madalyanın sahibi oldu. Dikeç, Akdeniz Oyunları tarihinde, Türkiye'ye bu kategorideki ilk altın madalyayı kazandırdı. İtalyan Francesco Bruno'nun 191.3 puanla gümüş madalya kazandığı yarışmada, bronz madalyanın sahibi 172.0 puanla İspanyol Pablo Carrera oldu. Erhan Bakır'dan altın madalya! 1 7. Akdeniz Oyunları'nda serbest stil 60 kilo finalinde milli güreşçi Erhan Bakır, Faslı Hamza Fatah'ı 2-0 yenerek altın madalya kazandı. Yenişehir Fuar Alanı C Salonu'nda yapılan erkekler serbest stil 60 kilo finalinde Erhan Bakır ile Faslı Hamza Fatah karşılaştı. Devreleri 1-0'lık üstünlükle kapatan Erhan, karşılaşmayı da 2-0 kazanarak altın madalyaya uzandı. Hamza Fatah'ın gümüş madalyada kaldığı serbest stil 60 kiloda, Yunan Theodosios Valkaniotis'ı 7-0 ve 6-0'lık setlerle geçen Mısırlı İbrahim Mohamed ile Maltalı Adam Vella'yı tuşla yenen Makedon Jasin Redjalari, bronz madalya elde etti. Soner Demirtaş'tan altın... 1 7. Akdeniz Oyunları'nda serbest stil 74 kilo finalinde milli güreşçi Soner Demirtaş, Mısırlı rakibi Abdou Ahmed'i 2-0 yenerek altın madalya aldı. Yenişehir Fuar Alanı C Salonu'nda yapılan mücadelelerin serbest stil 74 kilo finalinde Soner Demirtaş ile Mısırlı Abdou Ahmed karşılaştı. Müsabakanın ilk devresini 2-1, ikinci devresini de 5-0 üstün kapatan Soner, maçı da 2-0 kazandı ve altın madalyaya uzandı. Abdou Ahmed'in gümüş madalyada kaldığı serbest stil 74 kiloda Libyalı Almarghani Shibani'yi ilk devrede tuşla yenen Sırp Zaur Efendiev ile Yunan Georglos Savvoulidis'i 2-0 geçen Franzsız Luca Lampis, bronz madalya elde etti. Rıza Yıldırım altın madalya aldı. 1 7. Akdeniz Oyunları'nda serbest stil 96 kilo finalinde milli sporcu Rıza Yıldırım, Tunuslu Rochdi Rhimi'yi 2-0 yenerek altın madalya kazandı. Yenişehir Fuar Alanı C Salonu'nda yapılan müsabakaların serbest stil 96 kilo finalinde Rıza Yıldırım ile Tunuslu Rochdi Rhimi karşılaştı. Mücadelenin ilk devresini 2-0, ikinci devresini 5-0 önce kapatan milli güreşçi, altın madalyaya uzanarak Akdeniz Oyunları şampiyonu oldu. Rochdi Rhimi, gümüş madalyada kalırken, Arnavutluk'tan Egzon Shala ile İtalyan Stefano Trapani, bronz madalya elde etti. www.rugbyturkiye.net 50 Bir doping skandalı daha... A tletizmde ikinci doping skandalı! İngiltere'de yapılan Avrupa Takımlar Şampiyonası sırasında dopingli çıkan 5 atlete, 8 sporcumuz daha eklendi. Dopingli çıkan sporculardan Eşref Apak, Elif Yıldırım ve Fatih Eryıldırım Akdeniz Oyunları kadrosundan çıkarıldı. Türkiye Atletizm Federasyonu'na, Eşref Apak, Kaan Şencan, Elif Yıldırım, İsa Can, Umut Aday, Ümmühan Karaçadır, Fatih Eryıldırım ve Narin Kahraman'ın yasaklı madde kullandığı bildirildi. Bu sporculardan Eşref Apak, Elif Yıldırım ve Fatih Eryıldırım Akdeniz Oyunları kadrosundan çıkarıldı. Bu gelişmenin ardından son 1 ayda dopingli çıkan milli atlet sayısı 15'i buldu. Ömer Kemaloğlu'ndan altın madalya! 1 7. Akdeniz Oyunları'nda karate erkekler 67 kiloda milli sporcu Ömer Kemaloğlu, altın madalya kazandı. Edip Buran Spor Salonu'nda gerçekleştirilen 67 kilo altın madalya mücadelesinde milli karateci Ömer Kemaloğlu ile Faslı sporcu Redouan Kousseksou tatamiye çıktı. Oldukça çekişmeli geçen karşılaşma boyunca salonu dolduran seyirciler, milli sporcuya büyük destek verdi. Karşılaşmanın sonunda rakibini 4-3 mağlup eden Kemaloğlu altın madalyanın sahibi olurken Faslı Kousseksou ise gümüş madalyada kaldı. Kategorideki bronz madalyaları Cezayirli Mohamed Boudis ve Mısırlı Magdy Mohamed kazandı. 1 Şeyda'dan altın madalya... 7. Akdeniz Oyunları'nda karate kadınlar 68 kiloda milli sporcu Hafsa Şeyda Burucu, İspanyol rakibi Irene Colomar Costa'yı yenerek altın madalya kazandı. Edip Buran Spor Salonu'nda yapılan karate müsabakalarının son gününde kadınlar 68 kilo finalinde milli sporcu Hafsa Şeyda Burucu ile İspanyol Irene Colomar Costa tatamiye çıktı. Salonu dolduran seyircilerin tezahüratları eşliğinde mücadele eden Burucu, İspanyol rakibini 5-2 devirerek altın madalyaya uzandı. Maçın ardından tribünlerde bulunan davul zurna ekibinin çaldığı müziklere ayak uyduran Burucu'nun bir süre oynaması ise karşılaşmaları izlemeye gelen Mersinlileri coşturdu. İspanyol Costa'nın gümüş madalyada kaldığı kadınlar 68 kiloda, bronz madalyaları ise Hırvat Azra Sales ile Fransız Alisee Agier aldı. Meltem'den 'Altın' tekme! 1 7. Akdeniz Oyunları'nda karate kadınlar artı 68 kiloda milli sporcu Meltem Hocaoğlu, Mısırlı rakibini yenerek altın madalya kazandı. Edip Buran Spor Salonu'nda yapılan kadınlar karate artı 68 kilo finalinde milli sporcu Meltem Hocaoğlu ile Mısırlı Shymaa Alsayed tatamiye çıktı. Milli karateci Hocaoğlu, rakibini 2-1 yenerek altın madalyanın sahibi oldu. Mısırlı Alsayed'in gümüş madalyada kaldığı kategorideki bronz madalyaları ise İtalyan Greta Vitelli ve Fransız Nadege Ait İbrahim aldı. www.rugbyturkiye.net 51 Boccede ilk altın madalya. 1 7. Akdeniz Oyunları'nda raffa tek kadınlar finalinde birinci olan milli sporcu Deniz Demir, Türkiye'ye boccedeki ilk altın madalyayı kazandırdı. Demir, başarısını Ankara havası eşliğinde oynayarak kutladı. Toroslar Bocce Salonu'nda yapılan final müsabakasında rakibi San Marinolu Anna Maria Ciucci'yi 12-9 mağlup eden Deniz Demir, altın madalyanın sahibi oldu. Milli sporcuya mağlup olan Ciucci gümüş madalyada kalırken, Cezayirli Lamia Aissioui ise bronz madalya aldı. Türkiye'ye boccede ilk altın madalyasını kazandıran sporcu olarak tarihe geçen Deniz Demir, müsabakayı galibiyetle tamamladıktan sonra gözyaşlarına hakim olamadı. Madalyasını aldıktan sonra teknik heyet, milli sporcu ve vatandaşlarla bir araya gelen Deniz Demir, başarısını Ankara havaları eşliğinde oynayarak kutladı. Türk heyetinin kutlamasına yabancı hakemlerin de katılması dikkati çekti. Yüksek atlamada 2 Badminton'da Masa tenisinde altın madalya. bir altın altın madalya... 1 bir gümüş! 1 7. Akdeniz Oyunları'nda masa tenisi erkekler takım müsabakalarında Türkiye'yi temsil eden Bora Vang-Ahmet Li ikilisi, altın madalya kazandı. CNR EXPO'da yapılan finallerin erkekler kategorisinde Türkiye'yi temsil eden Bora Vang-Ahmet Li ikilisi, İtalya'dan Mihai Razvan Bobocica-Niagol Stoyanov çifti ile karşı karşıya geldi. Yapılan maçları 3-0'lık skorla geçen mililler, altın madalyanın sahibi oldu. İtalya'nın gümüş madalyada kaldığı müsabakalarda, bronz madalya için Marko Jevtovic ve Zsolt Pete'nin yer aldığı Sırbistan ile Zhiwenhe Cheng-Carlos David Machado ikilisinin yer aldığı İspanya takımı karşılaştı. İspanya, 3-1'lik skorla geçtiği maçın ardından bronz madalyanın sahibi olurken, Sırbistan ise dördüncü olarak madalya kazanamadı. 7. Akdeniz Oyunları'nda atletizmde kadınlar yüksek atlamada aynı dereceyi yapan, baraj atlayışları sırasında da eşitliği bozamayan milli sporcu Burcu Ayhan Yüksel ve Hırvat Ana Simic aralarında anlaşınca iki altın verildi. Nevin Yanıt Atletizm Kompleksi'ndeki atletizm yarışmalarının dördüncü gününde yapılan kadınlar yüksek atlama finalinde 1.92 metreye kadar faul yapmadan gelen Burcu ve Simic, 1.94 metreyi geçemeyince baraj atlayışlarına geçildi. İki sporcu baraj atlayışlarında sırasıyla 1.94 metre, 1.92 metre ve 1.90 metreyi geçemeyince yükseklik 1.88 metreye düşürüldü. Bu sırada iki atlet anlaşıp devam etmeyince, hakemler iki atletin de birinci olduğunu açıkladı. Böylece, Yüksel ve Simic altın madalya kazandı. Yunan Antonia Stergiou ise 1.90 metrelik derecesiyle bronz madalya elde ederken, milli sporculardan Sibel Çınar 1.78 metrelik dereseciyle beşinci oldu. 1 7. Akdeniz Oyunları'nda iki Türk sporcunun karşılaştığı tek bayanlar badminton finalinde Neslihan Yiğit, Özge Bayrak'ı 20 yenerek, altın madalyayı kazandı. Mersin Üniversitesi Spor Salonu'nda gerçekleştirilen organizasyonun finalinde milli sporcular Neslihan Yiğit ile Özge Bayrak karşılaştı. Müsabakanın ilk setini 21-16 kazanan Yiğit, ikinci sette Bayrak'ın yaptığı basit hatalarla seti 21-13 önde kapattı. Bu sonuçla maçı 2-0 kazanan Neslihan Yiğit, altın madalyayı boynuna taktı. Özge Bayrak gümüş madalyada kalırken, üçüncülük maçında İtalyan Agnese Allegrini'yi 21-16'lık iki set sonucunda 2-0 mağlup eden Sloven Maja Tvrdy, bronz madalya elde etti. www.rugbyturkiye.net 52 Cem şengezer POTA cem.sengezer@rugbyturkiye.net F Fenerbahçe, Ülker dipten dönüş yapıyor olduğu için elbette teknik ekip başarılı olacaktır. Ama Avrupa'da diğerleri nereye gidiyor? Kıyaslama yapılmadan gerçek başarı görülmez! Teknik Ekibin başarısını diğerlerine göre kıyaslamak gerekir! F enerbahçe Ülker'de teknik ekibin değişmesiyle sihirli değnek etkisi mi görülecektir? Hedef nedir? Ne için bu kadar yoğun propaganda yapılıyor ve neyin bedeli ödenerek bu değişim yapıldı? Ölçüldü mü? Yazılarımızı düzenli takip edenler bilirler; her- hangi bir takımın performansını maç bazında değil, ama maçlar serisini gözönüne alarak, döngüler üzerinden analiz etmekteyiz. Başarı veya başarsızlığın döngüsünü belirleyen gerçekler vardır. Döngünün belirleyicisi istikrardır. Bunu bilmez iseniz sürpriz sonucun gerçekleşmesi durumunda açıklaması zor du- rumlarla karşılaşırsınız. O halde, teknik ekibin de takip etmesi gereken öncelikle takımın nerede olduğudur. Yani takım hangi döngüsündeyken ve hangi noktasında alınmıştır? Bu önemlidir! Her düşüş ve yükseliş döngüsünün 10-15 maç arası değişen süresi vardır. Net ra- kam için takım verilerini analiz etmek gereklidir. Teknik ekipler bu durumu görmelidir. Bu durumun ne kadar önemli olduğuna somut örnek verelim: Esas olan Avrupa başarısı olduğuna göre bu duruma oradan bakabiliriz. Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında oynanan son maça baka- www.rugbyturkiye.net 54 lım. Maçın 12. dakikasında Fenerbahçe 17 sayı önde; yaklaşık 90 saniye bu durumu koruyabiliyor ve devre 13 sayı farkıyla bitiveriyor. Farkın kapandığı 3. periyodu ve maçın 7 sayı (80-73) farkla kaybedildiğini görüyoruz. Şaşırmalı mıyız? Yukarıdaki hatırlatmalardan sonra hayır! Sorgulama şekli önemlidir, aynı gerçeğe ne şekilde baktığımızı farkedebiliyor olmamız gerekir. En azından şu yapılabilmelidir: Her devre sonunda “genel seyirde nereye geldik? “soru- sunun cevabı alınabilmelidir. Bir başka deyişle, maçın geçmişle ilişkisini koparmamak gerekir. İşte bu bakışı kaybeden takımın sonuç olarak maçı kaybetmiş olması bu yüzden risktir. Her maç geçmişle ilişkilidir. Hatta mikro düzeyde her dakikanın dahi etkisi vardır. Bunu geçtik, en azından devreleri önemsesinler! Teknik ekipden stratejik olarak beklenen başarı nedir? Kısa vadeli bir antlaşma yapılmadığına göre, taktik başarı değil, stratejik başarı içinde olmak gerekir. O halde sisteme tepeden, Avrupa'dan bakabilmeliyiz. Ocak ayında gürültülü sonuçlarıyla istikrarını bozan bir takım vardı. Gidilen yol kötü idi. Başarılı olması için yeterli turnuva ömrü yoktu (kalan maçları yetersizdi). Savunma problemleri devam ediyordu. Bunu çözecek veya başarıya gidecek tek gerçeği kendi bakışımızla göremiyorduk. Dipten dönüşler önemlidir! Eğer ki teknik ekip dipten dönüşte takımın yönetimini aldıysa elbette başarılı olması “normal” olacaktır. Ancak, kıyaslamak gerekir. Bu takım ilerlerken diğerleri ne yapmıştır. Her zaman kıyaslamak gerekir. Aksi durumda öz veya gerçek başarıyı yakalayamayız. Heyecanla izliyor ve oluşacak rakamları not ediyor olacağız. www.rugbyturkiye.net 55 KURUMSAL BAKIS ALPER GERDANERİ . alper@rugbyturkiye.net T Türkiye Amerikan Futbolu Ligi TAFL 2013 yılı sezonu şampiyonu, final maçında ODTÜ Falcons Takımını 39-23 yenen Boğaziçi Sultans oldu. Bu ay yazımızda TAFL 2013 yılı sezonundan ve final maçından bahsedeceğiz. TAFL ŞAMPİYONU BOĞAZİÇİ SULTANS! T ürkiye Amerikan Futbolu 2013 yılı sezonu Bursa'da oynan final maçı ile sona erdi. Türkiye Amerikan Futbolu ligi Süper Lig ve 1. Lig olmak üzere 2 ligden oluşmaktadır. Süper Lige dahil olan 8 takım bulunmaktadır. Bu sezona kadar ilk 4 takımın kendi aralarında play-off oynadığı ve son 2 takımın play-out oynadığı Amerikan Futbolu, bir gece ansızın Ragbi Teknik Kurul kararından copy-paste yapılan ve muhtemelen uyku mahmurluğu ile gözden kaçan bir karar sebebi ile, bu sezon 1. ve 2. olan takımların final maçı oynaması ve sonuncu olan 2 takımın ligden direkt düşmesi ile son buldu. Süper Ligi 1. bitiren Boğaziçi Sultans takımı ve 2. bitiren ODTÜ Falcons takımı 9 Haziran 2013 tarihin- de Bursa'nın Nilüfer ilçesinde bulunan Görükle Ali Durmaz stadında yapılan maçta karşı karşıya geldiler. Sezonun açılış maçını da yapan bu 2 takımın mücadelesi final maçına yakışan bir güzellikte ve kalitede oynanarak, Boğaziçi Sultans takımının 39-23 üstünlüğü ile sona erdi ve Boğaziçi Sultans takımı 2013 sezonu şampiyonu oldu. Sezonun açılış maçında karşı karşıya gelen Boğaziçi Sultans ve ODTÜ Falcons arasında oynanan maç 19-13 Boğaziçi Sultans'ın galibiyeti ile sonuçlanmıştı. Sezon başında oynanan maç bu 2 takımın lige damgasını vuracak takımlar olacağının sinyallerini vermişti. Boğaziçi Sultans takımında ve Türkiye Ameri- www.rugbyturkiye.net 56 kan Futbolu Süper Liginde sezona damgasını vuran oyuncunun Boğaziçi Sultans takımının oyun kurucusu Abdulgani Atalay olduğunu düşünüyorum. Tüm sezon takımını bir lider gibi yöneten Abdulgani, takımın sıkıştığı ve oyunun zorlandığı anlarda aldığı soğukkanlı kararları ve tek başına yaptığı koşuları ile Boğaziçi Sultans takımının sezonu şampiyon tamamlamasında en büyük paya sahiptir. Tabii Abdulgani'nin önünde Alper Akbal liderliğinde müthiş bir performans çıkaran Boğaziçi ofansif çizgi oyuncularını ve sezonu çok iyi bir koşu yüzdesi ile tamamlayan Sertan Kutval'ı da kutlamak lazım. Bu sezon, bir gece ansızın çıkan teknik kurul kararı ile TAFL'de yıllardan beri uygulanan play-off sis- temi değiştirildi ve takımların bu değişikliği sezon sonunda fark etmeleri sebebi ile sezonu 3. ve 4. tamamlayan Ankara Cats ve geçen sezonun şampiyonu Gazi Warriors takımları ciddi bir şok yaşadılar. Amerikan Futbolu Teknik Kurul Kararları 19.02.2013 tarihinde, Ragbi Teknik Kurul Kararlarından tam 20 gün sonra açıklandı. İki teknik kurul kara- rında da bulunan 23 maddenin 20 tanesi aynı, diğer 3 maddenin 2 tanesi yalnızca Amerikan futboluna göre uyarlanmış ve yalnızca 22. madde eklenmiştir. Kısaca temelde birbiri ile alakasız 2 branş için aynı teknik kurul kararları uygulanarak, yıllardan beri süre gelen Amerikan Futbolu lig sistemi bir gecede copy-paste bir karar ile değiştirilmiştir. www.rugbyturkiye.net 57 Bu değişiklik ile esas büyük şoku Süper Lig'in 7. ve 8. plan Isparta ve Sakarya Tatankaları takımları yaşadılar. Daha önce ki sistemde bu takımlar alt ligin 2 grubunun liderleri ile play-out oynarken, bu sezon direkt düştüler ve alt ligin 1. ve 2 olan takımları kendi aralarında oynayarak kazanan takımların Süper Lige çıkmasına karar verildi. Süper Ligin alt ligi olan 1. Ligde play-out karşılaşmaları, Eskişehir-Yeditepe ve Koç-Ege takımları arasında oynandı ve maçları kazanan Yeditepe Eagles ve Koç Stallions takımları gelecek sezon Süper Ligde oynama bileti kazandılar. Yeditepe Eagles ve Koç Stallions gibi çok kaliteli, tecrübesi, altyapısı ve oturmuş kadroları olan 2 İs- tanbul takımının katılımı ile gelecek sezon çok daha çekişmeli ve kaliteli bir Süper Lig izleyeceğimizi beklemekteyim. Tabii, “Türkiye Ragbi Federeasyonu” gene bir gecede hazırlanarak yayınlanan teknik kurul kararı ile Süper Lig yapısında bir değişiklik yapmazsa gelecek sezon zevkli bir lig izleyebiliriz. TAFL 1. Lige baktığımızda hepimizi üzecek du- rumların yaşandığını görmekteyim.Zira Selimiye Pars'ları ve Mersin Mustang takımlarının kapanması liglerimiz için ciddi bir kayıptır. Flowers gibi TAFL Süper Ligine üç yıl damgasını vurmuş, lig kalitesinin artmasında ciddi bir pay sahibi olan antrenörün ligimizde takım çalıştırması çok önemlidir. Kaliteli takımların varlığı, diğer takımların da performanslarının yükselmesine se- www.rugbyturkiye.net 58 bebiyet verir. Fiziksel olarak uzakta olan ve tüm maçlarına ulaşım ayarlamak zorunda olan takımların fikstürlerinde sürekli oynamalar yapmak bu lige yapılabilecek en büyük ihanettir. Bunlara ek olarak, 2013 yılı Amerikan Futbolu ligine sürekli yaşanan hakem sorunları damga vurmuştur. Önce hakemlerin 50.000.- TL'nı bulan alacakları sebebi ile ligler 3,5 ay başlayamadı. Sorun bir şekilde çözüldü ve ligler başladı, ancak bu sefer, az sayıda hakem ve hakemlerin düşük performansı sebebi ile takımlar yönetime isyan ettiler. Sorunlar içinde devam eden sezon bazı ciddi sakatlıklar ve bir hakemin artık dayanamayarak tribünler ile karşılıklı küfürleşip sahayı terk etmesi ile son buldu. Çok uzun bir süreden beri Amerikan Futbolu hakemleri ile alakalı hiçbir organizasyon yapmayan federasyonun artık bu sezon yaşanan sorunlardan ders çıkararak, ihtiyaç duyulan eğitim ve organizasyonları yapması ve gelecek sezon için hazırlıklara bir an önce başlaması gerekmektedir. Liglerimizin belli bir kalite seviyesine ulaşabilmesi için “Türkiye Ragbi Federasyonu” ve teknik kurulun artık başka branşlardan araklanan teknik kurul kararları ile ligi yönetmeyi bırakmalı ve tüm takımların görüşlerini belirtebileceği, alınan kararların değiştirilmeyeceği ve belirlenen takvimlere uyulacak bir sistem ile Türk Amerikan Futbolunu yönetmesi gerekmektedir. Sistemde sürekli yapılan değişiklikler ve yönetimin işin ehli olmayan kişilere bırakılması Amerikan Futboluna yapılan en büyük ihanet ve kısa vadede sporumuzun marka değerinin sürekli düşmesinin en önemli sebebidir. Federasyon acilen bu yaptığı yanlışlardan dönerek, çok daha büyük bir katılım ile Amerikan Futbolunun marka değerini arttırmak ve sponsor desteği bulmak için gerekli çalışmaları yapmak zorundadır. www.rugbyturkiye.net 59 AKADEMİ OPTİK & LENS Kayışdağı Cad. Bağlıklar Sok. No:2-8A Küçükbakkalköy-Ataşehir / İSTANBUL e-mail: info@akademioptik.com Tel - Fax: 0216 573 00 89 e-mail: akademioptik@yahoo.com www.akademioptik.com GSM: 0533 777 444 0 YOGA www.rugbyturkiye.net 61 HANDE ÇOBANOĞLU M Merhaba; Bu aydan sonra bu köşede sizlerle birlikte olacağım. “Rugby Türkiye” dergisi yayın hayatına başladığı andan itibaren süregelen “Ekstrem Sporlar” dosyasında bu ay “Yoga”yı işleyeceğiz. Belki bazılarınız “yoga”nın spor olmadığını iddia edebilir. Fakat işin spiritüel kısmını bir kenara bırakırsak, yoga hareketleri insan bedeni için çok faydalı bir egzersizdir aslında. Gelin kısaca yogaya bir göz atalım… Y oga sözcüğü Sanskritçedir. Sanskritçe HintAvrupa dil ailesinin Hint-İran koluna bağlı en eski belgeli lisânıdır. tarihçiler Sanskrit'i ilk konuşanların Hindistan, Hazar Denizi ve Ortadoğu'ya kadar yayılan çok geniş bir topluluk olduğunu öne sürer; bazıları da bu lisanın hiçbir zaman dini ve ilmi çevre sınırlarını aşıp, halk tarafından kullanılmadığını iddia etmektedirler. “Yoga” sözcüğü “Yuc” sözcüğü ile aynı kök- ten gelmektedir. Yuc 'boyunduruk' demektir. Bu nedenle de yoga 'kontrol etme' anlamına gelmektedir. Yani yoga vücudun, duyguların ve zihnin mükemmel kontrolü demektir. Aynı zamanda, Yoga kelimesi 'birleştirmek' anlamına da gelir. İnsanı evrendeki canlı ve cansız olan her şeyle birleştirmek demektir. Sonuçta yoga 'bütünleşmek' anlamına gelir. Bu bir taraftan vücudun, zihnin ve ruhun mükemmel uyumu ve bütün- leşmesi, diğer taraftan ise bireysel bilincin, evrensel bilinçle bütünleşmesi... Böylece yoga uygulayarak insan; vücudunu, duygularını ve zihnini tamamen kontrol edebilir. Yoga yöntemleri eski Babil, Çin, Mısır, Roma, İskandinav, Sufizm, Hinduizm ve Amerikan Kızılderilileri gibi bir çok kadim kültürde de bulunmaktadır. Norveç'te, İrlanda'da, Kolombiya'da, Meksika'da, Viking ve Kelt kültürlerinde Yoga duruşlarının resimleri ve heykelleri bulunmaktadır. Kuzey Amerika Kızılderililerin kültüründe Yoga pozisyonları ve meditasyon teknikleri kullanıldığı görülmektedir. Yoganın hiçbir dinle ilgisi yoktur. Yoga'da ne inanca dayanan dogmalar, ne de bir tanrıya yönelik tapınma, ayin ve ritüeller bulunmaktadır. Yoga teknikleri derin felsefi bilime, mantık ve pratik tecrübeye dayanmaktadır. Yoga sağlıklı yaşamaya karar vermiş ilk in- www.rugbyturkiye.net 62 anla çıkmış ve birçok çeşidi vardır. Günümüzde Batı'da en çok tanınan yoga biçimi “Hatha Yoga”dır. Hatha Yoga, beden çalışmaları ağırlıklıdır. Yoga duruşları (asana) ve nefes teknikleri (pranayama) gibi çalışmalarla beden ve zihnin ortak hareket etmesi sağlanarak meditasyona hazırlık yapılır. Zaman içerisinde Hatha Yoga'yı temel alan bir-çok yoga çeşidi geliştirilmiştir. Farklı uygulamalar içerse de tüm bu yoga çeşitlerinin amacı farklı yo- ga duruşlarıyla beden ve zihin birliği sağlamaktır. Bu duruşların uygulanması sırasında, bazı sistemler duruşların doğru uygulanmasına, bazılarıysa hareketle nefesin eşzamanlı yapılmasına odaklanır. Değişik yoga sistemleri de olsa hepsi aynı temelden çıkmış ve farklı gereksinimler doğrultusunda geliştirilmiştir. Günümüzde yoga çalışmaları zihinsel ve bedensel rahatlama, bedenin güçlenmesi, meditasyona hazırlık ya da sadece sağlıklı olmak için egzersiz amaçlı yapılabilir. Kişinin amacı bunlardan hangisi ise ona göre bir yoga çeşidini seçebilir. Önemli olan kişinin kendi gereksinimleridir. Çoğunlukla benzer çalışmalar içeren fakat farklı uygulama stillerine sahip sistemler arasından kişi kendine uygun olanı bularak deneyebilir. Bazı yoga sistemleri duruşların ardı ardına yapıldığı, güç gerektiren uygulamalarla yeni başlayanların zorlanabilecekleri çalışmalar içerirken bazı sistemler nefes tekniklerine ağırlık verebilir. Dinamik çalışmaları seven kimseler için uzun süre belli duruşlarda kalınan çalışmalar sıkıcı bulunabilir ya da zihinsel gevşemeyi ön planda tutanlar için hareketli ve güç gerektiren çalışmalar kişiye istediğini vermeyebilir. Böyle bir durumda, aradığını bulamayan kişi yogayı sevmediğine karar verebilir. Oysa yoga farklı çeşitleri bulunan geniş kapsamlı bir sistemdir. Önemli olan kişinin bu çeşitler arasından kendine www.rugbyturkiye.net 63 uygun olanı bulabilmesidir. Yoga çeşitlerini kısa aşağıdaki gibi sıralayabiliriz: Vinyasa Yoga: “Vinyasa”nın kelime anlamı nefes ile senkronize harekettir. Bu türe tıpkı dans eder gibi bir yoga duruşundan ötekine geçildiği için bazen akış yogası da denir. Her hareket belli bir nefes alma veya vermeyle yerine getirilir; ve dinamik ve hareketlerde çeşitlilik içeren bir yoga türüdür. Asthanga/Power Yoga: Ashtanga yoganın sekiz organı, kavramı üzerine kurulmuştur. Hızlı tempolu ve beden gücü isteyen bir yoga türüdür. Hep aynı sırada gerçekletirilen bir takım pozlardan oluşur. Hareketler esnasında vücut sıcaklığı içeriden yükseltilerek bol terleme yoluyla tüm toksinlerin bedenden atılması hedeflenir. Power yoga ise Asthanga'nın Batı'daki yorumudur. Duruşlar/pozlar arasında bekleme olmaması, arka arkaya bir akış içinde gerçekleş- tirilmesinden dolayı sağlıklı ve güçlü bir beden gerektirir. Düzenli olarak ve belli bir diyet programı ile beraber yapıldığında kilo vermeye yardımcı olur. İyengar: Hatha yoganın prensiplerinden yola çıkmış bir yoga çeşidi olup, en önemli özelliği detaya ve hareketleri uygularken bedenin hizasına verdiği önemdir. Tahta takoz, kemer, sandalye, geniş yastık ve kayış gibi birtakım araçlardan destek alınarak yapılır. Duruşlarda uzun süre kalınır; ve duruşlar arası geçişler yavaştır. Hedefi dayanıklılığı, esnekliği ve beden gücünü geliştirerek kişinin yaşam enerjisini arttırmaktır. Kundalini: Nefes, hareket, ses ve meditasyonun bileşimidir. Bedendeki enerji akışlarının dengelenmesini ve düzenli yapıldığında fiziksel, ruhsal ve zihinsel uyumun oluşmasını hedefler. Omuriliğimizin altında, kuyruk sokumunda bulunan enerjinin uyanması, basın üstünden yumuşak bir serinlik olarak yü- www.rugbyturkiye.net 64 zeye çıkması üzerine teknikler içerir. Bikram Yoga: İsmini kurucusu Bikram Choudhury'den almıştır. 40 derece sıcaklığındaki bir odada gerçekleştirilir. Sertleşmiş kaslarımızın ve eklemlerimizin esnemesi ve yumuşaması ile terleme yoluyla vücuttan toksinlerin atılmasını ve kan dolaşımın artmasını amaçlar. Diğer sistemleri ise şöyle sıralayabiliriz: Ananda Yoga, Integral Yoga, Japa Yoga (Mantra Yoga), Kripalu Yoga, Satyananda Yoga, Si-vananda Yoga, Viniyoga, Yin yoga, Yoga Nidra. Şimdide kısaca bir temel duruşlara göz ata-lım: Oturma pozisyonu (sukhasana): Eller dizlerin üzerinde sırt dik olacak şekilde bağdaş kurulup oturulur. Doğru nefes alıp vermenizi ve vücudunuzu tanımanızı sağlar. Köpek ve kedi: Bu pozisyon omuriliğin esnekliğini arttırmak içindir. Birbirini takip eden iki pozisyondur. Eller ve dizler yerde kalacak şekilde sırt içe ve dışa doğru yavaşça hareket ettirilir. Dağ duruşu (tadasana): Doğru duruşu ve dengeyi sağlar. Ayakta, dik durarak yapılan bir duruştur. Ayaklar kapalı olacak şekilde bir çok esneme hareketlerinden oluşmaktadır. Öne uzanma ve esneme (uttanasana): Sırtın ve bacakların esnemesini, boynun ve kalbin rahatlamasını, vücudun ve aklın nefes almasını sağlar. Değişik pozisyonlardan oluşmaktadır. Üçgen duruşu (trikonasana): Sırtı esnetmeye ve gövdenin açılmasına yarar. Dengeyi ve konsantrasyonu arttırır. Savaşçı duruşu (virabhadrasana): Bacakları ve kolları güçlendirir. Dengeyi ve konsantrasyonu arttı- rır ve kendine güveni sağlar. Kobra duruşu (bhujangasana): Sırtın esnetilmesini sağlar. Kolları ve sırtı güçlendirir ve göğüs kafesini açar. Ceset pozisyonu (savasana): Vücudu ve zihni dinlendirip tazeler. Stres ve gerginliği ortadan kaldırır. “Yoga”yı kısaca anlatmak istedim sizlere. Bir dahaki ay görüşmek üzere... www.rugbyturkiye.net 65 RÖPORTAJ DİNAR BANDOSU www.rugbyturkiye.net 66 K Kadıköy'deyiz. Eğlenceli bir grup ile buluşacağız. Grup elemanlarından kaçı ile görüşeceğiz, bilmiyoruz. En son onları Gezi Direnişi esnasında yaptıkları “The Chapullers” isimli parçayla tanıdık. Evet, grubun adı “Dinar Bandosu”… Çalarken eğlenen birbirinden ilginç beş üyeden oluşan bu grubun Vokali Ali Asaf Sarıca ve gitarcısı Douglas Vegas ile bir araya geldiğimizde, eğlenceli ve bir o kadar da güncel olaylardan oluşan sohbetimiz başlıyor. Kendilerini saykodelik bir rock grubu olarak tanımlayan “Dinar Bandosu”na ilk sorumuz isimlerini nereden aldıkları oldu. www.rugbyturkiye.net 67 AAS: 10 yıldır faal olan bir grubuz. Afyon'un Dinar ilçesinden aldık ismimizi. Ece Ayhan'ın Dinar Bandosu kitabında hayali bir bando vardır. Ünlü isimlere, politikacılara ve sanatçılara çeşitli enstrümanlar yakıştırılır. Süleyman Demirel'e kuyruklu piyanonun yakıştırılması gibi... Grubun ismi asıl o bandodan esinlenerek aldık. RT: Çok ilginç… AAS: Asıl ilgin olan, yıllar sonra, geçen ay Dinar'a gittik. Süleyman Demirel'in gerçekten kurduğu bir ban- do var orada “Dinar Bandosu”. Bando elemanları gündüzleri belediyede temizlik işlerinde çalışır; akşam da müzisyenlik yaparlar. Hatta bu bando, meşhur “Selamsız Bandosu” filmine de konu olmuştur. Bizde Dinar Belediyesi'nin daveti üzerine, “Dinar Bandosu” ile birlikte bir stadyum konseri verdik. Onlar bize, biz onlara bir şarkı yaptık. “En güzel kadın İstanbul” diye şarkımız vardır. Bu parçayı seslendirdiler. Onlar bizden daha alaylı oldukları için muhteşem bir konser oldu. RT: İki “Dinar Bandosu” yan yana… Peki, kaç kişisiniz sahnede? AAS: Sahnede beş kişiyiz. Ben Ali Asaf Sarıca, Kanadalı Douglas Vegas, Erdem Aydaş, Yılma Karatuna, Asaf Zeki Yüksel. Asaf ağabey grubun kuruluşunda rol almıştır. Yılma grubun en eskisi. Bundan önceki kadroda spor yazarı Ali Ece vardı. Yılma davulda, Erdem ve Douglas bas gitar çalar, ben vokaldeyim. Asafın işi biraz karışıktır, üflemeli de çalar, elektronikte… RT: Sadece müzik ile mi uğraşıyorsunuz, yoksa farklı işleriniz de var mı? AAS: Ben reklamcılık okudum, özel bir şirkette satın alma bölümünde çalışıyorum. Douglas İngilizce öğretmeni. 1 yıllığına İngilizce öğretmeye gelmiş ama burada evlenerek kalmış. 15 yıldır burada ve bir de oğlu var, Anatolia. Davulcumuz Yılma ile basçımız Erdem bankada çalışıyorlar. İki anarşistten nasıl da bankacı olunuyorsa… Gündüz Clark Kent olmak gerekiyor. Mecburiyetten biz de öyle oluyoruz. Asaf ağabey en büyüğümüz, 55 yaşında. Performans sanatçısı ve www.rugbyturkiye.net 68 Ali Asaf Sarıca ressamdır aynı zamanda. Fantastik performansları vardır. Ben grubun en genciyim. RT: Peki, tarzınız nedir? AAS: Melez. Aslında saykodelik rock diyebiliriz. Osmanlı Punk olarak da isimlendirebiliriz. Uzay rock'ı, etnik tarzda çalıyoruz. Babazulaya benzetiliyoruz. RT: Albümlerinizden bahseder misiniz? AAS: Birinci Albümümüz “Saykodelikdeşik” 2007 yılında çıktı. 2. albümüz “Aya da Gidelim Osman” 2009 yılında... Osman, Asaf ağabeyin köpeğiydi, vefat etti. Albümün kapağında, köpeğe ithafen Osman ve uçuşan minareler vardı. Bugünlerde ise 3. albümün yapımı aşamasındayız. RT: Dinar Bandosu nasıl kurulmuş? AAS: “Şeker” lakaplı arkadaşımız hayali yaşatmak için bu grubu kurmuş. Gündüz işlerini yapıp akşam da Ali abinin stüdyoda çalışılırmış. Grup ilk kurulduğunda Douglas ve ben de yoktuk. Ben 2007'de girdim gruba. Bu süreçte Dinar Bandosu kişisel bazı durumlardan ve iş mevzularından ötürü kendini yenilemeye devam et- ti. RT: Douglas, sen grupla nasıl tanıştın? DV: Ali ve Asaf ağabeylerin stüdyoları vardı. Birbirimizi tanıyorduk. Bir grup müzisyen, müzik yapmaya başladık. Bando olarak düzenledik. Ben basgitar çalıyordum. Kadın vokalimiz aniden bizi bırakınca, hepimiz tam albüm yapacak iken, yeni bir vokal bulma arayışına girdik. AAS: Ben 26 yaşındayım, 10 senelik davulcuyum. 16 yaşında stüdyoya giderdim, grubum vardı. “Krimson” diye bir mekanda şarkı söylerken beni dinlemiş ve sesimi beğenmişler. Ali Ece, Douglas'a “bu olur mu” diye bakmış. Ben zaten Dinar Bandosu'na seyirci olarak dinlemeye gider ve parçalarını bilirdim. Neyse, apar topar bana sordular ve kabul ettim. Albüm bitmek üzere ve vokal değişiyor. Deneme bile olmadan, 48 saat içinde albümü kaydettik. Düşünebiliyor musunuz albümü alanların halini! Yıllardır şarkılarını dinlediğin grubu dinleyince, beklediğin kadın vokal sesi yok ortada… www.rugbyturkiye.net 69 Douglas Vegas RT: Tepkiler nasıl oldu peki? AAS: İlk başlarda karışık oldu ama sonra alışmaya başladı insanlar. Ben şarkıcı da değilim. Sonra zaman içinde alışmaya başladı dinleyiciler. Ben içe de, dışa da dönmem. Keyif alırım şarkı söylemekten. RT: Müzik eğitimi aldın mı daha sonra? AAS: Hayır. Sigara bırakman şart dediler. Ben müziği çok severim ama sigarayı bırakacak kadar değil. RT: 3. albüm fikri nasıl çıktı? AAS: Mevcut kadro bir seneden beri var. Bundan ev- vel farklı kişiler vardı. Biz kendi kendimize eğlenirdik. İşleri ileriye taşımaya; nasıl yeni yaratım yapabiliriz diye düşünmeye başladık. Öyle bir raddeye geldik ki, ölürsek, geriye güzel bir eser bırakalım dedik. Yaptığımızla gurur duyma seviyesine geldik. Birlikte ortaya çıkan ekip çalışmasıyla güzel eserler yaratıyoruz. Douglas tek başına da güzel şeyler yapmış. Türkiye'ye geldiğinde yaptığı “Karabayram serisi” diye bir hazinesi var mesela. RT: Nasıl bir şey bu Karabayram? DV: Kendi başıma kaydettiğim müzikler. Soft enstrümanları rock müzikle harmanladığım, oldukça “moody” bir şey. Açıklamakta zorluk çekiyorum. Fazla anlamı olmayan şeyler aslında. RT: Nasıl motive oluyorsunuz? AAS: Bando'nun elemanları çok harika. Bir performans sanatçısı, iki boğa gibi adam Yılma ve Erdem. Kanada'nın gururu yeşil tişörtlü Douglas... Kendi kendimize eğlenirdik. Seyirciler de atlardı sahneye. Sahnede sek, bir büyük rakı içerdik. Dışavurumumuz müthiş olurdu. Sarhoş olmazdık. Bize deli demesinler diye alkol ile kendimizi kamufle ederdik. Kısaca bizim motivasyonumuz eğlenmek. Mesela Fransa’da “Lion Rock Festivali”nde ülkemizi temsil ettik. 15 bin seyirci vardı. Zıpla diyorsun adam uçuyor. Düşün ne çaldığını, ne dediğini anlamıyor. Ama bizim eğlencemize onlar da katılıyor. İnanılmaz bir anı bizim için. Mikrofonu eline alan “sanatçı” diyor kendine ama ben böyle bir şey diyemem. Eğlenen bir adamım ve güzel şarkılarımız var, kafa patlatıyoruz. Birlikte ortaya çıkan ekip www.rugbyturkiye.net 70 Erdem Aydaş çalışmasıyla güzel eserler yaratıyoruz. DV: Asaf'a katılıyorum. Motivasyonun biçimi değişiyor aslında. Herşey ilerleyip gelişir. İnsanların dinamiklerinin değişimi, yaratıcılık, üreticilik... Eğlenmek istedik. Tüm bu faktörlerin toplamı ve kısa dönem tecrübeler bizim motivasyonumuzu sağlıyor. RT: Etnik enstrümanlar çalabiliyor musunuz? AAS: Douglas sitar çalabiliyor. Asaf abi teremin çalıyor. Dokunulmadan çalınan tek enstrüman. İki metal anten arasında manyetik alan oluşuyor. Bir el titre- şimleri, bir el de sesin şiddetini ayarlıyor. Garip bir alet. RT: Şarkıların size mi ait yoksa coverlarınız da var mı? AAS: Sahnede söylediğimiz tüm şarkılar bize ait. Genellikle Türkçe parçalarımız var. Aynısının İngilizce sözlerle de yaparız. Cover, eğlencesine bile çalmadık. RT: Peki, yaptığınız müzik belli. Sizler başka ne dinlersiniz? AAS: Valla o kadar karışık ki. Yılma “Amandeur” din- ler. Douglas “Jane Addiction”, “Califon” dinler. DJ'lik yaptığı için 20 albüm birden bir oturuşta dinleyebilir. Yaptığımız parçalarda dinlediklerimizin etkisi vardır ama derecesini bilemem. RT: Türkiye’deki Müzik Kültürü hakkında ne düşünüyorsunuz? DV: Türkiye'de müziğin kültürel çeşitliliği var. Tek bir tarz yok. Şarkı sözlerine bayılıyorum. Arabeskvari müzikten hoşlanmam. Hiç bir ülkenin pop müziğini pek dinlemem. Başka ülkelerde hiç dinleyemeyeceği- niz hayranlık verici müziğiniz var. RT: Konserlerinize gelenlerin sizlerden beklentileri neler? DV: Eğlence beklerler. Konsere gelenler izlerler, dinlemezler bile. Bazen parçaları çok dikkatle dinleyenler olur, sorular sorarlar. Toronto'da sadece dinlerler. Şarkı sözlerine fazla takılmazlar ama Türkler şarkı sözlerine önem verirler. Parçaların bir şeyi anlatmasından hoşlanırlar. Eğlence isterler ama drama da isterler. AAS: Douglas haklı. Müziğin bir şeyi taşıması gerekli www.rugbyturkiye.net 71 Asaf Zeki Yüksel Yılma Karatuna diye düşünüyor insanlar. Konserimize eğlence için gelenler, yavaş çalıyoruz diye sıkılıp gidenler olmuştur. Biz de öyle davranmışızdır. Kısaca çok zengin bir kültürden geliyoruz. Ve bu çok kültürlü mozaiğin içinde biz en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Yurtdışından bizi dinlemeye gelenlerin tepkileri de çok güzel. Kaydedip ülkelerine götürenleri gördük. Hatta demin bahsettiğimiz Lion'daki festivalde inanılmaz eğlendiler. Burjuva Fransızlarla birlikteydik. Sözlerini anlamadıkları parçalarda insanlar, 7- 8'lik bir şey çalınca “A kalçam attı” falan diyerek başladılar göbek atmaya. Çok eğlendiler. Yabancılardan çok iyi tepkiler alıyoruz, hatta genel olarak Türklerden daha iyi. RT: Daha fazla meşhur olmak ister miydiniz? DV: Daha fazla tanınmak bize güçlük getirecektir. “Meşhur” demek “başarılı” demek değildir. Para ve başarı için yapmıyoruz ki biz bu işi. Başarı öznel bir kavram… Çıkaracağımız yeni albüm beğenilirse bu bizim için bir başarıdır. 3. albümümüzü başka ülkerde de çalmak isteriz. Biz Türklerin Rolling Stones'ı olmak istemeyiz, bu bizi bozar. Hepimizin daimi işi var. Daha fazla tanınmak bizi strese sokar. Biz müziği stres için değil, ondan kurtulmak için yaparız. RT: Yeni albüm nasıl olacak? DV: Bu albümde iç diyaloglar çoğunlukta olacak. Evvelki albümlerimizde uzay kapısı, genişlik, sesler, boşluk hâkimdi. Çıkacak albümde insan hikâyeleri ve diyalogların iç içe olduğu, daha insancıl; dokunabileceğin, kırılgan bir yapıda olacak. RT: Dinar Bandosu neden dinlensin? AAS: İnsanlar albümü alsınlar, beğenmezlerse aynı dükkâna bir hafta içinde iade etsinler. Albümden hoşnut kalmazlarsa konsere gelsinler. Beğenmezlerse ne yapalım ki? Albümü dinlemek ayrıdır ama konsere gidersen, görsellik ve o canlılıktan dolayı bizler de, parçalar da daha farklıdır. Bizler alaylıyız. Bir konsere gittik. Grup albümünün tıpa tıp kopyasını çaldı. Muhteşem bir meziyettir ama bu beni açmıyor. Her yapılan performans farklıdır. Grubu canlı dinlemek daha değerlidir. Kafan bir şeye takılmışsa, o anda bambaşka www.rugbyturkiye.net 72 Yılma Karatuna Çalabilirsin. Albüme yansıttığımız şey bizim canlı performanslarımızın bir ortalamasıdır. Amacımız o muhteşem sihir anını şu küçücük CD'ye kaydedebilmektir. RT: İnsanlar sizi nasıl bulabilecekler? Albümlerinizi internetten mi indirecekler? AAS: Çoğu internetten çıkartır. Önce indirsinler, sonra satın alsınlar. www.dinarbandosu.com 'dan mesaj atsınlar bana veya grup elemanlarına… RT: Peki, müzik ve Dinar Bandosu konusunu kapatalım ve konuyu bam başka bir yere getirelim. 31 Mayıs'tan itibaren ne yaptınız? AAS: Gezi parkına destek verdik, katıldık, bilfiil olayları yaşadık. RT: Neden ordaydınız? AAS: Ben 87'liyim. Benim annem ve babam doktor. Şikâyet edecek pek bir şeyim yok. Bilinçli bir reddediş var bende. Hiçbir şeyi elimde garanti olarak görmedim. Mizah, bu savaşın mühimmatı gibi bir şey. Bu adamlar zaten anlamaz senin mizahını. Biz oraya park için değil; zorunlu sağlık sigortasından, işsiz kalanlardan para almalarından, kadın haklarından dolayı, kürtajın yasaklanmasından; kısacası insan hakları için gittik. Bunu direnenler hariç kimse anlamadı galiba. Anlamaya başladılar da geç kaldılar. Faşist bir devletin uygulayabileceğinin daha fazlasını uygulayan bir yer burası. Bunu biliyorduk ama kanıtlanmış olduk. Kanadalı Douglas ile omuz omuza barikatlarda yer aldık. İnsan kendi vatandaşına bunu yapabilir mi? Bir uyanma yaşadık. Yenilenme. İçsel bir aydınlanma. Orada olmayacağım da nerede olacağım ben? Eminim ki benim annem gibi pek çok anneler, evlatları için kaygılanmışlardır. Ama Gezi muhteşemdi. O kadar farklı kesimden ve çeşitli insan vardı ki orada. Grup olarak, davulumuzla, enstrümanlarımızla oradaydık. DV: Haklarınızın yenilmesine karşı direnmek çok doğru bir hareket idi. Zira direnmezsen, yanlış yapanlar buna devam edeceklerdir. Onlara bu yaptıkları hataları farkedip, istemediğinizi anlatmalısınız. Hala hatalı davranıyorlar, insanları öldürüyorlar ama insanlar tekrar karşı geliyor. Doğru olanı yapmak en makul hareket olmuştur. AAS: Sanırım insanlardaki korku kavramı da kalktı. İnsanlar doğru olan için ayaklandılar. Mazlumu oynamak gereksiz... Bu el benimdir, demokrasi böyle bir şeydir. Sen bu beş parmaktan birini seçersin. Bunu ne raddeye kadar uygulanabildiği önemlidir. Kayıt cihamızı kapatıp, grubun Gezi Parkı’nda ve barikatlarda yaşadıkları hakkında ayrıntılı bir sohbete başlıyoruz. Röportajı ise Asaf’ın sözleriyle bitirmek istiyoruz: “Özgür olmak istiyorsan, kendi haklarını savunuyorsan, bu grup seni asla yarı yolda bırakmadı, bırakmayacak da...” www.rugbyturkiye.net 73 SEN DE TIKLA... “RUGBY TÜRKİYE”Yİ TWITTER’DA TAKİP ET! NESLİHAN İSKİT www.rugbyturkiye.net 75 Ebru şalva DEVECİOĞLU ebru.salva@rugbyturkiye.net A Aslında Neslihan İskit geçtiğimiz ayın, yani Haziran'ın konuğuydu. Dergi ekibimizce yapılan röportajımız ile köşemi renklendirecekti. Ne var ki, Gezi Parkı ile başlayan olaylar ve gerekçeleri bizi o kadar çok etkiledi ki, sessiz sakin, hiç bir şey olmamışcasına dergimizi her sayıda olduğu gibi çıkaramadık. Böyle olunca da çok önceden yapmış olduğumuz röportajı yayımlamak bu aya kaldı. Neslihan İskit ile yaptığımız röportajın, özellikle de önceki sayfalarda yer alan Yoga dosyasından sonra sizler için çok daha keyifli olacağını düşünüyorum. Öte yandan... Öte yandan ülkemiz her geçen gün yeni olay ve gelişmelere sahne oluyor. Kendi değerlerine sahip çıkan, insana saygılı, inançlı ve kararlı insanlarımız yollarına devam ediyorlar. Bana ayrılan köşem aracılığıyla hepsine duyduğum saygı ve sevgiyi iletmek istiyorum. İçimden sürekli “güzel ülkemin güzel insanları” ifadesi geçiyor. Gelecek sayıda buluşmak üzere sizi alanında isim yapmış ve pek çok başarılı uygulamaya imzasını atmış, “Kalp Yogası” ile tanınan Neslihan İskit ile başbaşa bırakıyorum. www.rugbyturkiye.net 76 RT: Yogaya “spor” diyebilir miyiz? NESLİHAN İSKİT: Elbette diyebiliriz. Yoga öyle ilginç bir çalışma ki neye niyet ederseniz o olabilir. Pekâlâ bir spor çalışması, ruhani bir çalışma, ya da ikisi bir arada olabilir. Çünkü hem fizik bedenimize hem de ruhsal bedenimize hitap eder. RT: Siz yogayla nasıl tanıştınız? Nİ: Doktorum ve 2000'li yıllarda çok stresli bir iş yapıyordum. Kulağıma bir laf çalındı, 'yoga çok rahatlatıyormuş' diye. Enteresandır, oturduğum yere çok yakın bir yoga merkezi vardı. Sadece laf olsun diye gittim ve anladım ki aslında çok faydalı bir şey. Önceleri hem işimi yaptım, hem de yogaya devam ettim. Fakat bir süre sonra yogayı sadece kullanmak değil, aynı zamanda insanlara sunmak istedim. Bu nedenle de yoga eğitimi alarak yoga hocası oldum. Ancak aynı zamanda doktor olunca, tek başına bu da beni tatmin etmedi ve yoga terapi yapmaya, yani yoga ile tedavi etmeye karar verdim. Bunun üzerine Hindistan Bangalore'daki Vivekananda Üniversitesi'ne gittim. Sonra da Amerika'da Kripalu Center ve Himalayan Institute merkezlerinde yoga terapi eğitimleri almaya devam ettim. RT: Yoga ile tedavi uygulamalarına ne zaman başladınız? Nİ: Şans eseri 9 yıl önce Bingür Sönmez Hoca ile ta- nıştım. Kendisi ameliyat ettiği hastaların yeterince hızla iyileşmeyip depresif bir döneme girdiklerini ve bu dönem sebebiyle yaralarının geç iyileştiğini, sosyal yaşama dönmelerinin çok geciktirdiğini söyleyip, ne yapabileceğimizi sordu. Ben de “yogayı deneyebiliriz” dedim. Önceleri çok karşı çıktıysa da sonra bana üç hastasını vermeye karar verdi. Hastaların kan değerlerine, basıncına bakıldı ve kişilik testi yapıldı. 3 ay boyunca haftada 3 kere benimle çalıştılar. 3 ay sonunda hastaların kan değerleri, kan basıncı, kişilik testleri çok iyi çıktı. Sonuç olarak Bingür Hoca kalp kastalarının yoga yapmasına devam etme kararı aldı. Dokuzuncu senemizdeyiz ve Şişli Memorial Hastanesi'nde, Salı ve Cuma günleri 19:00-20:00 saatleri arasında ameliyat olmuş ya da olmamış kalp hastalarına, kalp hastalığı riski taşıyanlara ve yakınlarına açık ücretsiz bir yoga programımız var. Herkese açık bir program olduğu için bu hastanenin ya da Bingür Hoca'nın hastası olmak gerekmiyor. Bir kere kayıt oluyorsunuz ve istediğiniz süre boyunca gelebiliyorsunuz. RT: Peki, hastalarınızdan size gelen geri bildirimler nasıl? Nİ: Enteresan hikâyeler var. Kocası ameliyat olmuş bir hanımefendi bir gün şunu anlattı: “Trafikteyken eşim sinirlendiğinde mutlaka el frenini çekip iner, önwww.rugbyturkiye.net 77 deki arabanın şoförünü yakalamaya çalışırdı. Çok sinirlenirdi ve tansiyonu da çok yükselirdi. Sonunda yüksek stresin getirdiği sağlık sorunları nedeniyle kalp ameliyatı oldu, ne var ki hiç bir şey değişmedi. Düzenli yoga yapmaya başladıktan sonra ise trafikte hiç sinirlenmemeye başladı. Eskiden önümüzü bir araç kestiğinde çok sinirlenen eşim, yoga sonrası 'Aaaa herhalde bir acelesi var, bizim için önemli değil, biz ona yol verebiliriz.' gibi şeyler söylemeye başladı ve bu bir davranış şekli haline dönüştü.” RT: Yoganın olumlu sonucunu doğrudan izlemişler... Nİ: Bir başka örnek daha anlatayım. Bir süredir yoga yapan hastam torunuyla her sabah maç seyredermiş. Bir sabah tuttukları takım gol kaçırmış. Bununla birlikte de torunu dönmüş ve dedesine hasta olup olmadığını sormuş. Hastam neden böyle bir soru sorduğunu sorunca da şöyle demiş: “E gol kaçırdık ve sen hiç bağırmadın, küfretmedin!” Hastam bunun üzerine torununa “Aman oğlum kaçan gol olsun, birazdan bir tane daha atarız nasıl olsa” demiş. Hastam kendisine “ben nasıl böyle bir insan olabildim” diyerek şaşırdığını söylüyor. Şurası gerçek ki akıl, beden ve ruhu bir araya getirmek insanda enteresan bir sakinleşmeye neden oluyor. Bu da stresin bedenden uzaklaşmasına sebep oluyor. Yapılan bilimsel araştırmalara göre, Türkiye'de en fazla ölümle sonuçlanan hastalık kalp hastalıkları. Kalp hastalıklarının sebebi de stres kaynaklı yüksek tansiyon, kalp damarlarının daralması vb. Dolayısıyla biz stresi azaltmaya çalışıyoruz. Elbette stres olması gereken bir şey. Ama olup, geçmesi gereken bir şey. Eğer kalıyorsa problem yaratıyor. Çünkü stres esnasında kortizon denen hormon salınıyor ve yüksek seviyelerde kalırsa pek çok olumsuz etkisi oluyor. Sözgelimi kalsiyum kemiklere oturmuyor, kan basıncı yükseliyor vb. Dolayısıyla kortizonu düşürmek gerekiyor ki yoga da bunu harika bir şekilde başarıyor. RT: Hastalarınıza standart yoga hareketleri mi uyguluyorsunuz, yoksa hastaya göre çalışmayı farklılaştırıyor musunuz? Nİ: Hayır, standart uygulamalar yaptırmıyoruz. Ameliyat olmuş kişilerde uygulanmasına çok dikkat etmemiz gereken duruşlar var. Bu hastalara tüm duruşları yaptıramayız. İkincisi söz konusu hastaların yüksek tansiyonu var. Dolayısıyla öne eğilmeleri, baş duruşlarını veya ters duruşları yaptıramayız. Dr. Dean Ornish ve Nischala Joy Devi uzun yıllar çalışarak kalp yogası adı altında bir program geliştirmişler. Ben bu eğitimi de aldım ve başlangıçta öğrendiklerimi uyguladım. Ancak hastalarla çalıştıkça ve onlara nelerin iyi geldiğini gördükçe kendi serilerim de oldu. Şu anda kendi belirlediğim serilerden oluşan programımı da hastalara uyguluyorum. RT: Sizin yapmakta olduğunuz kendinize özel yoga hareketleri var mı? Nİ: Tabii. Yoga insanın yaşamı içinde olmalı. Hep şunu anlatmaya çalışıyorum: Yoga her insanın hakkıdır. Bununla birlikte enteresan değerlendirmeler de oluyor. Mesela esnek olmadıkları gerekçesiyle yoga yapamayacaklarını söylüyorlar. Ben de diyorum ki: “Yoga tam size göre!” Çünkü esnek biri zaten o duruşları yapar. Önemli olan esnek olmayan birinin duruşları yapabilmesi. Yine bir başka gerekçe konsantrasyon bozukluğu sebebiyle yoganın yapılamayacağına yönelik inanç. Bu insanlara da aynı cevabı veriyorum: “Yoga tam size göre, çünkü siz isteseniz de yorsunuz, meditasyon yapıyorsunuz, önemli olduğu söylenen bir hanımefendi var, mantralar söyletiliyor size vb. Herşeyi suiistimal ettiğiniz gibi yogayı da suiistimal edebilirsiniz. Ben bir tıp doktoru olduğum için yoganın iyileştirici yönünü ele alarak o yönde ilerliyorum. RT: Peki, dünyada yogaya bakış açısı nasıl? Nİ: Çok iyi durumda. Size en bilindik örneği Dr. Mehmet Öz'ü vereceğim. Kendisi Amerika'da çok tanınmış doktorlardan biri, kalp cerrahı. Kendisi sürekli yoga yaptığı gibi kliniğinde de tüm hastalarına yoga yaptırıyor. Artık yogaya yönelik bilimsel çalışmalar yapılmaya başlandı. Örneğin bir insanı MR' a sokup burada meditasyona geçmesini istiyorlar. Akabinde de bu uygulamanın pozitif klinik sonuçlarını yayımlı- istemeseniz de yoga sizi konsantre eder.” Yoga herkese göredir. Üç yaşından doksan, yüz yaşına kadar yoga yapılabilir. Hiç bir fiziki engel de yoga yapmaya engel değildir. Yogayı herkes yapabilir. RT: Maalesef Türkiye'de, tarikatlaşan bazı yoga merkezleri sebebiyle de, yogaya yönelik yanlış değerlendirmeler, inanışlar var. Bu konuda ne söyleyeceksiniz? Nİ: Herşeyde olduğu gibi burada da yanlış uygulamalar var. Ben duyuyorum. Bir tarikat var, üye olu- yorlar. Kanserli hastalara yoga uygulayarak iyileşme süreçlerini yayımlıyorlar. Tüm bunlara, anksiyete, depresyon hastalarına, omurgalarında bozukluk olan çocuklara, bel ve boyun rahatsızlıklarına yoganın etkisi muhteşem. Dünyada bu konularla ilgili kitaplar çıkıyor artık. Herkesin pozitif bakış açısına ek olarak bazı insanlar da şaşkınlık içinde. Bundan 5000, 7000 yıl önce bulunmuş olan yoganın, bugünün stresinden çok uzak bir ortamda keşfedilmiş bir çalışmanın, bugünün stresine nasıl deva olabildiğine şaşırıyorlar. Ancak yapılan tıbbi çalışmalar sonuçları ispat ediyor. Chicago'da bir üniversite hastanesinde yapılan bir çalışma ile 8 saatlik uyku ile 45 dakikalık meditasyonu karşılaştırmışlar. 8 saatlik uyku sonucunda bedendeki stres seviyesinde %3 azalma varken 45 dakikalık meditasyon sonucunda %37 azalma tespit edilmiş. Sadece yoga değil, müzikle, renklerle tedavi gibi yöntemler de var. Gerçekten bu tür tamamlayıcı tedavilerin doktorların yapmaya çalıştıkları tedavilere çok yardımcı olduğu, ilaç etkilerini arttırdığı ya da hastanın cevap verme yeteneğini çok arttırdığı tıbbi sonuçlarla gösterilmiş. RT: Memorial haricinde Türkiye'de bu tip tamamlayıcı tedavileri uygulayan hastane ve doktorlar var mı? Nİ: Var. Mesela hamilelik yogası benim bildiğim Kadıköy Şifa Hastanesi'nde, Acıbadem Hastanesi'nde yapılıyor. Araştırılsa çok daha fazla olduklarını öğreniriz. Yogada olumlunun haricinde hiçbir negatif tepki gelmiyor. Bundan 9 yıl önce hamile yogası yaptırmaya başladığımda sınıfımda bir ila üç kişi olurdu. Onlara nasıl yogaya geldiklerini sorduğumda, duyduklarını; sözgelimi Amerika'da yapmış olan kardeşinin çok memnun kaldığını onun tavsiyesiyle geldiğini vb. söylerlerdi. Doktorun tavsiye edip etmediğini sorduğumda ise doktorun kesinlikle tavsiye etmediğini hatta karşı olduğunu söylerlerdi. Sonra doktorlar, hamilelikleri boyunca düzenli yoga yapan hanımların hamilelik dönemlerini çok rahat geçirip, hamilelik sonrası da çok çabuk toparlandıklarını gördüler. Artık kadın doğum doktorları mutlaka yogayı tavsiye ediyorlar. Bunda hem kendi tecrübeleri hem de bu konuda dünya literatürünü takip etmeye başlamaları etkili oldu. RT: Sizin kitaplarınız da var, değil mi? Nİ: Benim dört tane kitabım oldu. Bunlardan ilki Bingür Hoca ile yapmış olduğumuz Kalp Yogası adlı kitap. Şu anda üçüncü baskıya hazırlıyoruz. Özellikle genç, dinamik, ancak yüksek stres altında çalışanlara yönelik Stres Yogası adlı kitabım var. İki adet hamilelik ile ilgili kitabım var: Biri Türkiye İş Bankası Kültür yayınlarından çıkan 99 Sayfada Hamilelik ve Çocuk Yogası, diğeri Hafta Hafta Hamilelik Yogası ve Meditasyon kitabı. Hatta bu kitabın fotoğraflarını o dönem eşi hamile olan Okan Bayülgen çekti; konu mankenimiz de Şirin Hanım oldu. Ayrıca hamileler, çocuklar, kalp hastaları, bel boyun ağrıları, stres altında olan kişiler için DVD'lerim de var. Onlardan da kitaplardan olduğu gibi iyi sonuçlar, geridönüşler alıyoruz. RT: Teşekkür ediyoruz. www.rugbyturkiye.net 78 SEN DE TIKLA... FACEBOOK GRUBUNA ÜYE OL VE YENİLİKLERDEN HABERDAR OL! HAYALLERIM SPOR VE BEN B HALUK GÜREL Bir hayalim var… Herkesin kardeşçe, omuz omuza, dürüstçe, sevgiyle var oldukları bir dünya! Bir hayalim var… İnsanın insana, doğaya, canlılara, sanata, zekaya, emeğe, değerlere, spora, fikirlere saygı duyduğu bir dünya! Aşksa Eğer Haluk Gürel haluk.gurel@rugbyturkiye.net “Ey Türk Gençliği! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!” Mustafa Kemal ATATÜRK B ir hayalim var… Televizyon kanallarında, bilgisayar başında tüketilen ziyan zamanlarla uyuşturulmaya çalışılan insanların, üretken, başarılı, paylaşımcı, özgüvenli, farkında, barışçıl, sağduyulu, mutlu, doya doya, duya duya, göre göre, kısacası gerçekten yaşadığı bir dünya! Bir hayalim var… Korkunun, öfkenin, adaletsizliğin, cehaletin, zulmün, eşitsizliğin, köleliğin, açlığın, hırsızlığın, sömürülmenin, yalanın, riyakarlığın, bencilliğin olmadığı bir dünya! Bir hayalim var… Kendim için, ailem için, dostlarım için, herkes için güzel bir dünya! Hayallerim var. Üstelik daha güçlü. Çünkü yeniden canlanan ve bana güç katan bir UMUDUM var. Çünkü biliyorum ki, insan isterse sıradan mutfak gereçleri ile bile dört bir yandan duyulan, muhteşem bir SES olabiliyor. Çünkü biliyorum ki, insan isterse yüreğinden, toprağından, bayrağından, geçmişinden aldığı güçle KOCAMAN olabiliyor. Çünkü biliyorum ki, insan isterse takım, din, dil, ırk, yaş, cinsiyet, mevki, eğitim düzeyi vb. gözetmeksizin KAR- DEŞ olabiliyor, BİR olabiliyor. Çünkü biliyorum ki, insan isterse her tür olumsuzluk karşısında metanetini koruyabiliyor, zekasını sağduyusuyla birleştirerek müthiş fikirler üretebiliyor, sırt sırta vererek birbirine sahip çıkabiliyor, hakkını var gücüyle arayabiliyor, kim olduğunu hatırlayabiliyor, GÜNEŞ olabiliyor. Çünkü biliyorum ki, insan isterse yoktan VAR edebilecek kadar CESUR olabiliyor. Ve biliyorum ki, insan isterse çok güzel SEVEBİLİYOR. Canım Türkiye'm, bu ülkenin harika insanları! Bana içimizdeki 'İNSAN'ı yeniden hatırlattığın için, damarımızdaki asil kanın nelere muktedir olduğunu gösterdiğin ve geleceğe tükenmek bilmeyen bir umutla bakabilmemi sağladığın için binlerce kez TEŞEKKÜR ederim. İnanıyorum. Güveniyorum. Çok yakında, bu cennet vatan, bu cennet ülke, tüm hayallerimizin gerçeğe dönüşeceği bir dünya olacak. NE MUTLU İNSAN OLABİLENE! NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE! Sipariş için: info@mcm-turkuaz.com www.rugbyturkiye.net 80 GÜNDÜZ SAKA gunduz.saka@rugbyturkiye.net B Bu günlerde ülkemizde çok önemli gelişmeler oluyor. Bu topraklarda daha önce benzeri hiç yaşanmamış olaylara tanıklık ediyoruz. Hiçbir organizasyona ve örgüte bağlı kalmadan çok farklı kesimlerden ve görüşlerden insanlar bir araya gelerek tepkilerini dile getiriyor, hükümetin uygulamalarını protesto ediyorlar. Halk, tamamen kendi inisiyatiflerini kullanarak, sokaklara, meydanlara çıkıyor ve güçlü bir direniş sergiliyor. Özgürlük... Y önetenler ve yönetilenler arasında bizim neslimizin de şahit olduğu anlaşmazlıklar, direnişler, çatışmalar hatta kalkışmalar tarih boyunca bu topraklarda yaşanmıştır. Bu çatışmaların çok büyük bir bölümü sosyal, ekonomik ve siyasi sorunlardan kaynaklanmıştı. Ancak bugün yaşananlar ise daha farklı gerekçelere dayanmakta. Halk kendi yaşamının çok fazla kısıtlandığını düşünmekte, temel bireysel özgürlüklerinin bile artık yöneticiler tarafından belirlenmesinden fazlasıyla sıkıntı duymaktadır. Devlet yatak odasına kadar girmiş, kaç çocuk yapacağına karışmaya başlamış, İçki içilme-sinden, ibadete kadar birçok alanda müdahaleler insanları tedirgin etmiştir. Bugünkü direnişlerin temelinde Hak ve Özgürlük talepleri yatmaktadır. İnsanları sokağa döken te- mel unsur; bireylerin haklarının ve özgürlüklerinin yöneticiler tarafından çok fazla kısıtlanması ve bunun farklı bir ideoloji kapsamında yapılmasıdır. Olayların yaşanış şekli, istekler ve direnen kişilerin nitelikleri bu savımı teyit eder niteliktedir. İnsanlar, birey olma duygusu ve özgürlüğünün kısıtlanması ile yaşamlarının çekilmez hale geldiğini düşünüp bu gidişe itiraz etmektedirler. Yöneticilerin yetersizlikleri, uygulamaları ve başarısızlıkları da bu süreci etkilemiştir. Kısaca özetlersek, bu günlerde, ülkemde özgürlük adına çok şeyler yaşanmakta. Bir kişinin bu hayata sahip olabileceği en önemli şeyin ÖZGÜRLÜK olduğunu bir gerçektir. Kişinin yaşam hakkı ve özgürlüğü her şeyin üstündedir. Ulus olarak özgürlüğümüzü, yüzbinlerce gencin hayatı pahasına nasıl kazandığımızı tarih de yazmaktadır. www.rugbyturkiye.net 81 Özgür toplumlar ise özgür bireylerden oluşur. Gerçek özgürlük ise öncelikle insanın kendisinden başlar. Özgür insanların oluşturacağı ve demokrasinin gereği olan “biz” bilinci ise dengeli birey olmaktan geçer. Kişinin kendini özgürleştirmesi, öncelikle düşüncelerinin özgürleşmesi ile mümkündür. Kişinin gerçek anlamda özgür olabilmesi, tüm korkularından, düşünce kalıplarından, hırs ve zaaflarından arınıp kendini sevmesi ve kendini onaylaması ile mümkün olabilmektedir. Kısaca özgür olabilmek için öncelikle egomuzdan kurtulmamız gerekmektedir. Korku, öfke, hırs olduğu ve rekabet ettiğimiz sürece düşünce ve davranışlarımız kısıtlanmaktadır. Bir insanın korkuları ne kadar büyükse o kadar esir hayatı yaşıyor demektir. İnsanlar, kaybetme ve sevil- meme korkusuyla, düşüncelerini açıkca söyleyemez, susup ve kendisinin ezilmesine ses çıkartamaz, istemediği birçok şeyi yaparken istediği halde bir çok şeyden mahrum kalırsa bu özgür bir yaşam anlamına gelmez. Bu özgürlük demek değildir. Çevremdeki birçok insan sevgi sözcüğünü bile kullanmaktan korktuğuna şahit olmuşumdur. Ya yanlış anlaşılırsa, ya karşı taraftan sevgisizlik hissedilirse diye dostlarına yeri geldiğinde “seni seviyorum “ diyemiyorlar. Hatta çocuklarına bile bunu söyleyemeyen insanlar var. Çocuk şımarık olurmuş, babasından öğle görmüş vs.vs. Bu durumu yaşayan insanlarda duydukları rahatsızlıktan kurtulmak için bazı çıkış noktaları bulmuşlar ve bunlarda topluma mal olmuştur. Bu çıkış yollarına ben 'bahaneler' diyorum. İnsan kendini kötü www.rugbyturkiye.net 82 hissetmemek yani esir olduğunu görmemek için bahanelerin arkasına saklanır. Örneğin istemediği bir şeyi yapmak zorunda olunca veya konuşmak isteyip konuşamadığında 'kırmak istemiyorum', 'kimsenin üzülmesini istemem', ' yaşlıdır, gençtir, şöyledir, böyledir' diye düşündürülmesi öğretilmiştir. Burada yanlış anlaşılmaması gereken bir husus bulunmaktadır. Ben özgürüm diye her aklımıza geleni söylemenin ve yapmanın bir anlamı da yok. Özgürlüğün ilk olmazsa olmaz kuralı 'sevgidir'. İnsana ve yaşama olan tepkilerinizi sevgisizce verdiğinizde çok yıkıcı olursunuz. İnsanlar da, yaşamda size tepki verir. Bu sefer de yalnızlığınızın ve sorunlarınızın esiri olursunuz. Sevginin olmadığı bir yerde haktan, hukuktan, dostluktan ve insanlıktan bahsedemeyiz. Karanlığın içinde yaşamak gibidir ve bu karanlıkta hapishaneden farksızdır. Daha önceki yazılarım da sık sık belirttiğim gi- bi, sevgi dolu bir yaşam önce kendini sevmekle başlar. Kendini sevmeyen ve onaylamayan bir kişinin başkalarını sevmesi ve sağlıklı sevgi dolu bir paylaşım içinde olması mümkün değildir. Kendini sevmeyen insan kendine saygı da duymaz ve saygı duyulmasını da sağlamaz. Sadece koşulların izin verdiği ya da başka- www.rugbyturkiye.net 83 larını müsaade ettiği kadar yer kaplar hayata. İyi hissetmek içinde başkalarına hep taviz verir ve uyumlu olmaya çabalar. Böyle bir zihin ile şekillenmiş insan davranışlarının, demokrasiyi hazmetmesi de mümkün değildir. Kendisi sevgiden uzak kalmış, egosu yüksek ve bencil bir kişinin başkalarını hak ve hukukuna saygı duyması beklenemez. Demokratik davranamaz. Demokrasinin hep kendisine avantaj sağlayan koşullarının peşinden gider. Adaletli davranamaz. Çünkü kendisini iyi hissetmek adına hep kıvırtmak, duygu ticareti yapmak zorunda olan bir zihne ve tarza sahiptir ve taraf tutmak zorundadır. Tüm bu durumlar kendi dünyamızda yaşanırken dış dünya ile ilişkilerimizde bu formda şekillenir. Kendisini özgür kılamayan bir insanın başkalarının özgürlüğüne sahip çıkması ve özgürlük ortamının nimetlerini paylaşması beklenemez. Dolayısı ile demokrasi önce insanın kendi zihninde şekillenmeli. Bireysel özgürlük ile toplumsal özgürlük iç içedir ve gerçek demokrasilerde böyle yaşanır. Atamızın dediği gibi dünyanın; vicdanı hür, zihni hür bireylere ihtiyacı vardır. Bu vazgeçilmez bir düsturdur. Bireyleri zihnen özgür olmayan bir toplumunda enin de sonun da tutsaklığı yaşayacağı bilinen bir gerçektir. Bu yazımı hazırladığım sırada ülkemizde yaşa- nan olaylarda, Özgür zihinlere sahip gençlerimizin hatırlattığı özgürlük ruhu için kendilerine şükran duyuyor ve tüm çabalarını yürekten destekliyorum. Böyle bir halkın mensubu olmaktan da ayrıca gurur duyuyorum. Zihinlerde ve ülkemizde daha özgür yaşamamız dileği ile… www.rugbyturkiye.net 84 Sinema AJANDA Geceyarısından Önce Arınma Gecesi Yapım: 2013 - ABD Tür: Bilim Kurgu, Gerilim Süre: 85 Dak. Yönetmen: James DeMonaco Oyuncular: Ethan Hawke, Lena Headey, Rhys Wakefield, Adelaide Kane, Tony Oller Senaryo: James DeMonaco Yapımcı: Michael Bay, Jason Blum 19 Temmuz 2013 H er yıl bir gece, sonuçlarına katlanmadan her türlü suçu işleyebilseydiniz ne yapardınız? Bir ailenin tek bir gecede yaşadıklarını ele alan spekülatif gerilim türündeki Arınma Gecesi (The Purge) filminde dört kişi, tehlikelerle dolu dış dünyanın evlerine zorla girdiğinde ne kadar ileri gidecekleri konusunda sınanacaktır. Suçun kol gezdiği ve hapishanelerin dolup taştığı Amerika'da hükümet, her yıl cinayet de dahil her türlü suç eyleminin yasal olmasına 12 saatliğine izin vermektedir. Manyak Yapım: 2012 - ABD, Fransa Tür: Gerilim, Korku, Suç Süre: 89 Dak. Yönetmen: Franck Khalfoun Oyuncular: Elijah Wood, America Olivo, Nora Arnezeder, Liane Balaban, Megan Duffy Senaryo: Alexandre Aja, Grégory Levasseur, Joe Spinell Yapımcı: Alexandre Aja, Grégory Levasseur 19 Temmuz 2013 F ilm, bir cansız manken dükkanı sahibinin, genç bir oyuncuyla ilgili tehlikeli takıntısını anlatıyor. Başrollerde Yüzüklerin Efendisi serisinden hatırladığımız Elijah Wood ile genç Fransız oyuncu Nora Arnezeder oynuyor. Gönlümü Çaldın Yapım: 2013 - ABD Tür: Dram Süre: 108 Dak. Yönetmen: Richard Linklater Oyuncular: Ethan Hawke, Julie Delpy, Seamus Davey-Fitzpatrick, Athina Rachel Tsangari, Ariane Labed Senaryo: Ethan Hawke, Julie Delpy Yapımcı: Richard Linklater, Christos V. Konstantakopoulos Yapım: 2013 - ABD Tür: Komedi, Romantik Yönetmen: John Burgess Oyuncular: Shane Mcrae, Aubrey Dollar, Daniel J. Travanti, Janet Ulrich Brooks, Cynthia Kaye Mcwilliams Senaryo: Dode B. Levenson Yapımcı: Brett Henenberg, John Burgess 19 Temmuz 2013 ski çocukluk arkadaşı olan Josh ve Molly, Los Angeles'tan Chicago'ya bir aile düğünü için dönerler. Fakat Josh'un babasının sağlığı da pek iyi değildir ve onu üzmemek için sahte nişanlı numarası yaparlar. Fakat aile ve arkadaş çevresi bu habere o kadar sevinir ki, ikisi adına evlilik ve düğün planı yapmaya başlarlar ve işler çığrından çıkar! Şimdi ikisi de bir karar vermek zorundadır: bu işe bir son verip Los Angeles'a eski hayatlarına geri mi döneceklerdir yoksa birbirlerine hissetmeye başladıkları gerçek duygularının akışına bırakıp Şikago’da yeni bir hayat mı kuracaklardır? B efore Sunrise ve Before Sunset filmlerinin ardından yönetmen Richard Linklater ile oyuncular Ethan Hawke ve Julie Delpy'i tekrar bir araya getiren serinin 3. devam filmi Before Midnight, Jesse'nin evli olduğu eşinden boşanıp büyük aşkı Celine'le evlenmelerinin ardından yaşananları anlatıyor. Aradan geçen 9 yılın ardından iki çocukları olan ikilinin gelecekleri Before Midnight ile şekillenecek... Tıpkı önceki film gibi senaryo Linklater, Hawke ve Delpy ortaklığının ürünü. Film 2013 Sundance Film Festivali'nin de öne çıkan yapımları arasında. 19 Temmuz 2013 E www.rugbyturkiye.net 86 Sinema Elysium: Yeni Cennet Şirinler 2 Geçmişin Sırları Yapımı: 2012 - ABD Tür: Dram, Gerilim, Gizem Süre: 121 Dak. Yönetmen: Robert Redford Oyuncular: Shia LaBeouf, Susan Sarandon, Robert Redford, Nick Nolte, Chris Cooper Senaryo: Lem Dobbs Yapımcı: Robert Redford, Nicolas Chartier 19 Temmuz 2013 F ilm Neil Gordon'un aynı adlı romanından uyarlandı. 30 yıl boyunca kimliğini gizlemeyi başaran eski bir teröristin (Redford) bir gazetecinin (LaBeouf) gerçek kimliğini ortaya çıkarması üzerine yaşadıklarına odaklanıyor. Wolverine - 3D Yapımı: 2013 - ABD Tür: Aksiyon, Fantastik, Macera Yönetmen: James Mangold Oyuncular: Hugh Jackman, Famke Janssen, Brian Tee, Hiroyuki Sanada, Will Yun Lee Senaryo: Christopher McQuarrie, Mark Bomback Yapımcı: Stan Lee 26 Temmuz 2013 W olverine bu sefer Japonya'da seyredeceğiz ve düşmanları samuraylar olacak. 1982'de dört bölüm olarak çıkan çizgi romanın bölümlerinden uyarlanacak olan filmide, Wolverine aşkı olan Mariko Yashida'yı bulabilmek için Japonya'ya gidecek. Başrollerinde Hugh Jackman, Will Yun Lee ve Tao Okamoto yer alıyor. Yapımı: 2013 - ABD Tür: Animasyon, Aile, Komedi Süre: 110 Dak. Yönetmen: Raja Gosnell Oyuncular: Neil Patrick Harris, Katy Perry, Christina Ricci, Jayma Mays, Brendan Gleeson Senaryo: David Ronn Yapımcı: Jordan Kerner 1 Ağustos 2013 F ilmde, kötü büyücü Gargamel, bir çift Şirinler benzeri haylaz karakterler yaratıyor ve onlara da Haylazlar ismini vererek, sayelerinde çok güçlü ve büyülü Şirin özünü elde edebilmeyi umuyor. Ancak, Gargamel istediği Şirin özünü sadece gerçek bir Şirin'den alabileceğini ve sadece Şirine'nin bildiği gizli büyülü sözler sayesinde Haylazlar'ın gerçek Şirinler'e dönüşebileceklerini öğrendiğinde Şirine'yi kaçırıyor ve onu dünyanın en büyük büyücüsü olarak milyonların hayranlığını kazandığı Paris'e getiriyor. Yapımı: 2013 - ABD Tür: Bilim Kurgu, Aksiyon, Dram Süre: 137 Dak. Yönetmen: Neill Blomkamp Oyuncular: Matt Damon, Jodie Foster, William Fichtner, Alice Braga, Sharlto Copley Senaryo: Neill Blomkamp Yapımcı: Bill Block, Sue Baden 9 Temmuz 2013 Y ıl 2154, insanlar iki sınıfa ayrılıyorlar: bir grup çok varlıklı olup Elysium adı verilen bir uzay istasyonunda yaşıyorlar, geriye kalanlarsa çok kalabalık bir nüfus olarak çökmüş, yıkılmış dünyada yaşam savaşı veriyorlar. Dünyada yaşayan insanlar umutsuzca gezegenin suç ve yoksulluk ortamından kaçmaya çalışıyorlar ve birçoklarının Elysium'daki medikal imkanlara ihtiyaçları var. Ancak, Elysium'dakiler dünyadan göçü yasaklayan yasalar doğrultusunda yurttaşlarının “lüks” yaşantısını koruyabilmek için herşeyi yapmaya hazırlar. www.rugbyturkiye.net 87 Konser Jason Mraz Candan Erçetin Stefano Bollani Hamilton De Holanda 15 Temmuz 2013 21:30 İstanbul Arkeoloji Müzesi, İstanbul 17 Temmuz 2013 21:30 Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi, İstanbul 1. Kategori - 67.50 TL 2. Kategori - 56.50 TL 3. Kategori - 45.00 TL Ayakta Tam 4. Kategori - 34.00 TL Ayakta Öğrenci C az dünyasında son dönemde ismi en çok geçen piyanistlerden Stefano Bollani, Hamilton de Holanda ile duo projesiyle Arkeoloji Müzesi'nin sahnesinde olacak. 15 yaşında başlayan müzik yaşamında klasik müzik ve cazdan Brezilya müziği ve pop-rock'a kadar birçok farklı türde çalışan Bollani, Enrico Rava ile birçok ikili proje gerçekleştirdi. Bollani bu konserde, Brezilya mandolini olarak bilinen "bandolim"e getirdiği yeniliklerle tanınan ve ABD'de "bandolimin Jimi Hendrix'i" olarak tanınan Hamilton de Holanda ile sahnede olacak. 19 Temmuz 2013 19:00 Life Park, İstanbul Chano Dominguez “Flamenco Sketches" 17 Temmuz 2013 21:30 İstanbul Arkeoloji Müzesi, İstanbul 1. Kategori - 155.50 TL 2. Kategori - 133.50 TL 3. Kategori - 111.00 TL 4. Kategori - 89.00 TL 5. Kategori - 67.00 TL 1. Kategori - 78.50 TL 2. Kategori - 56.50 TL 3. Kategori - 45.00 TL Ayakta Tam 4. Kategori - 39.50 TL Ayakta Öğrenci andan Erçetin, merakla beklenen yeni albümünden yeni şarkıları ilk kez 17 Temmuz'da Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi'nde seslendirecek. Türk Pop müziğinin en önemli sanatçılarından Candan Erçetin, yeni albümü “Milyonlarca Kuştuk…” ile hayranlarıyla ilk kez Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi'nde buluşacak. Yeni albümünden şarkılarının yanısıra eski albümlerinden sevilen şarkılarını da yorumlayacak. arselonalı piyanist Chano Dominguez müziğinde caz ve flamenkonun etkileşiminden doğan heyecan verici bir sentez yakalıyor. 2012 yılında ünlü plak şirketi Blue Note Records'dan çıkardığı "Flamenco Sketches" adlı albümünde Miles Davis'in caz tarihine geçen "Kind of Blue" kaydını flamenko perspektifinden yorumlayan Dominguez, İstanbul konserinde bir flamenko dansçısı ve vokalisti eşliğinde, büyük beğeni toplayan bu albümden parçalar çalacak. C B Deluxe Lounge - 280.00 TL Sahne Önü - 175.00 TL Tribün C - 145.00 TL Tribün B - 110.00 TL Normal - 78.00 TL 1 977 doğumlu Grammy ödüllü Jason Mraz, 2002 yılında çıkardığı ilk albümünün ilk hiti “the Remedy” ile şöhrete kavuştuktan sonra hızla parlamayı sürdürürken, hayatını değiştiren, platin satışlarını katlayarak ününe ün katan 2008 yılında yayınlanan üçüncü albümü "We Sing. We Dance. We Steal Things" ile artık bir dünya starı ve Carnegie Hall'den Sydney Opera binasına kadar dünyanın en prestijli sahnelerinde verdiği konserlerden sonra İstanbul'da da Life Park'a geliyor. Rekorlara imza atan ve 5 milyondan fazla satan reggae havasında şarkısı “I'm Yours” ile devleşen Mraz, 51 yıllık Billboard tarihinin en uzun süre listede kalan şarkısı rekorunu da elinde bulunduruyor ve dünya listelerine giren en güzel şarkılarını 19 Temmuz'da İstanbul'a getiriyor. www.rugbyturkiye.net 88 Konser Gökhan Tepe 27 Temmuz 2013 21:30 Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi, İstanbul Protokol - 275.00 TL 1. Kategori - 125.00 TL 2. Kategori - 90.00 TL 3. Kategori - 68.50 TL 4. Kategori - 57.50 TL 5. Kategori - 45.00 TL Ali Biçim Iron Maiden 19 Temmuz 2013 22:30 Beyoğlu Hayal Kahvesi, İstanbul 1. Kategori - 23.50 TL J ust Pide şarkısı ile sosyal medyada izlenme rekoları kırarak kendine özgü bir hayran kitlesi yaratan Ali Biçim, “Yeni Biçimler Gerek” performansı ile 7 Haziran 2013 Cuma akşamı Beyoğlu Hayal Kehvesi sahnesinde! Ali Biçim, 70'li, 80'li ve 90'lı yıllara ait yabancı şarkılara yaptığı Türkçe parodi cover'ları ve renkli sahnesi ile dinleyicilere farklı bir ziyafet sunmaya hazırlanıyor! Şarkılarında kullandığı eğlenceli üslubun yanı sıra, sosyal mesajlar vermeyi de ihmal etmeyen Ali Biçim; Okan Bayülgen'in Disko Kralı ve Medya Kralı programlarına özel yazdığı şarkılar ve çektiği kliplerle dikkat çeken Ali Biçim, 19 Temmuz’da Beyoğlu Hayal Kahvesi'nde sahne alacak. 26 Temmuz 2013 16:00 BJK İnönü Stadyumu, İstanbul Koray Candemir 26 Temmuz 2013 23:59 Beyoğlu Hayal Kahvesi, İstanbul 1. Kategori - 28.50 TL K oray Candemir, son birkaç yıldır yaşadığı yurtdışı serüveninden sonra yuvasına dönüp solo çalışmalarına başladı. Önce sahne performanslarıyla dinleyicisiyle buluşmayı isteyen müzisyen, önümüzdeki aylarda kariyerinin 2. solo albümünü çıkarttı. Yeni ekibi ve repertuar ile her Cuma gecesi 00.30'da Beyoğlu Hayal Kahvesi sahnesi'nde. Sahne Önü Ayakta - 320.00 TL Kategori 2 Tribün - 270.00 TL Kategori 3 Tribün - 220.00 TL Kategori 4 Tribün - 170.00 TL Vodafone Saha İçi Ayakta - 140.00 TL Kategori 6 Tribün - 110.00 TL I ron Maiden, 33 yıllık kariyerleri boyunca toplamda 90 milyon albüm satışı, 58 ülkede 2000'den fazla konser, 10 milyonlarca fan ve 15 stüdyo albümü ile gelmiş geçmiş en başarılı rock grubu olarak tarihe geçti. Dünyanın en çok turlayan grubu olması, her konser ve albümde yer alan maskotları Eddie ile Iron Maiden tüm kültürler arasında bir efsaneye dönüştü. 1 6 yıllık müzik kariyerinde 7 albüme ve sevilen birçok şarkıya imza atan sanatçı konserinde, 7 albümünde yer alan hit şarkılarının yanı sıra bestelerini yaptığı ve sanatçı arkadaşlarının seslendirdiği Türkan ve Beyaz gibi şarkılara ve eğitimini aldığı Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği'nden sevilen eserlere yer verecek. Sanatçıya, ünlü şef Orhan Şallıel'in yönetiminde İstanbul Symphonic Project ve kendi orkestrasından oluşan 40 kişilik dev bir kadro eşlik edecek. Ortaokul yıllarından başlayan ve yüksek lisans yaptığı Türk Müziği eğitiminin çatısı altında bu projeye imza atacak olan sanatçıya sahnede sürpriz isimler de eşlik edecek. Bu yıl, bestesini yaptığı “Türkan” şarkısı ile “En iyi şarkı” ve “Kendim Gibi” isimli akustik albümü ile “En iyi erkek sanatçı” ödüllerini alan Gökhan Tepe, 27 Temmuz 2013 gecesi her yaştan İstanbullu müzik severlere unutulmaz bir müzik şöleni yaşatacak. www.rugbyturkiye.net 89 Konser The Wall Live Roger Waters Placebo 04 Ağustos 2013 20:45 İTÜ Stadyumu, İstanbul Golden Circle Erken Giriş - 770.00 TL Golden Circle - 585.00 TL Tribün - 350.00 TL Saha içi Ayakta - 150.00 TL Teoman 28 Temmuz 2013 21:00 Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi, İstanbul Protokol 1 - 270.00 TL (1.sırada yer almaktadır.) Protokol 2 - 165.00 TL (4.sırada yer almaktadır.)) 1. Kategori - 134.00 TL 2. Kategori - 101.00 TL 3. Kategori - 78.50 TL 4. Kategori - 61.50 TL 5. Kategori - 45.00 TL T eoman uzun bir aradan sonra 28 Temmuz 2013 akşamı Atlantis Yapım organizasyonuyla Cemil Topuzlu Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda! T he Wal albümü müzik otoriteleri tarafından dünyanın en büyük rock grubu kabul edilen Pink Floyd'un baş yapıtı olarak anılıyor. Albüm, sosyal, politik ve bireysel anlamda kitleleri etki altında bırakması açısından müzik tarihinin en önemli albümlerinden biri olarak kabul ediliyor. “The Wall” albümü Pink Floyd'a bu dalda erişemeyecek rekorlarlar kırdırdı. Grup bu albümle 23 kez platinum sertifika kazandı. Albümündeki şarkılar albümün çıktığı yıllarda, dünya müzik listelerinde aylarca liste başı olarak kaldı. Avrupalı organizatörler tarafından uluslararası müzik konferansınca 2012 yılının en iyi turu seçilen “The Wall” bugüne kadar Güney Amerika'da 15 açık stad konseri ile Şili, Brezilya ve Arjantin'de 750.000 kişiye ulaştı. Turnenin Avrupa konserleri Temmuz'da Belçika'da başlayacak. 25 konser verecek olan Roger Waters, Yunanistan'ın ardından 4 Ağustos'ta İstanbul'da olacak. The Wall turnesi Eylül ayında Fransa'da noktalanacak. Erol Evgin Senfoni Konser 16 Ağustos 2013 18:00 Parkorman, İstanbul Sahne Önü Ayakta - 230.00 TL Vodafone Saha İçi Ayakta - 100.00 TL 6 Grammy ödülü, 11 milyon albüm satışı, 6 stüdyo albümü ve tüm iniş ve çıkışlardan sonra Placebo tekrar müzik piyasasına baş döndüren bir yükşelişle girdi. Molko, Olsdal ve Forrest'ın geçtiğimiz Nisan'da verdikleri konserler sonrasında grup, Sundance Film Festivali'ne davet edilerek Londra 02 Arena'da sevenleriyle buluştu. Bunun akabinde gelen yoğun talep grubun Avrupa turnesi ve Sziget, Rock En Seine gibi bir çok önemli festivalde headliner olarak yer almalarını sağladı. Placebo geçtiğimiz son 15 yılda 8 tane dünya turnesi gerçekleştirdi ve bu sene 8. Dünya turnelerine çıkarak son albümlerini 44 farklı ülkede, 143 şov ve 2,5 milyondan fazla insana ulaştırdı. 2008'de Kamboçya'da başlayan turne, 2010 yılında Londra'da son buldu. Londra'daki son şov Ekim 2011 yılında yayınlanan “We Come in Pieces” DVD'si ile müzikseverlerin beğenisine sunuldu. Placebo 2012 yılında 7. Stüdyo albümleri için prodüktör Adam Noble ile stüdyoya girerek çalışmalarını sürdürmekte. 16 Ağustos 2013 21:00 Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi, İstanbul 1. Kategori - 135.00 TL 2. Kategori - 110.00 TL 3. Kategori - 99.00 TL 4. Kategori - 82.50 TL 5. Kategori - 66.00 TL U nutulmaz şarkıları ile yaşamlarımıza ve anılarımıza sinmiş usta sanatçı Erol Evgin, 16 Ağustos Cuma akşamı, İstanbul'un en gözde konser mekanı Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi'nde müzikseverlerle buluşacak. Dört neslin birlikte şarkılar söyleyeceği bu konser ile Erol Evgin, müzikte 44. yılını kutlayacak. Sürpriz konukların da yer alacağı konserde Erol Evgin; ölümsüz şarkıları ve pop klasiklerini seslendirecek. Sanatçıya, Firuz İsmailov yönetimindeki Senfoni Orkestrası eşlik edecek. www.rugbyturkiye.net 90 STORE siparis@rugbyturkiye.net 682 - 3D kask - IRB onaylı 3D helm - IRB approved RUGBY TÜRKIYE STORE SATISLARINA DEVAM EDIYOR! Kafa ölçüleri S 55 cm M 57 cm L 58,5 cm XL 60 cm ! “Rugby Türkiye Store” satışlarına McDavid ürünleri ile devam ediyor! İstediğiniz spor malzemelerini uygun fiyatlar ile bulabileceğiniz sanal mağazamızdan siparişlerinizi sadece bir mail ile verebilirsiniz. Maile; adınızı, soyadınızı, açık adresinizi, telefon numaranızı, istediğiniz ürünün kodu ve bedenini yazmanız yetecektir. Sipariş ettiğiniz ürün Aras Kargo ile adresinize getirilecek ve kapıda hem ürün bedelini hem de kargo bedelini, ister nakit, ister kredi kartı ile ödeyebileceksiniz. Yalnız sipariş mailine ödemeyi NAKİT Mİ YOKSA KREDİ KARTI İLE Mİ YAPACAĞINIZI EKLEMEYİ UNUTMAYIN! Ürünler, sipariş günündeki avro kuru üzerinden TL ye çevrilecektir. ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! 681 - Ragbi 2D kask - IRB onaylı Rugby 2D helm - IRB approved Kafa ölçüleri S 55 cm M 57 cm L 58,5 cm XL 60 cm 52,53 € Stoklar için danışınız. Daha iyi oturuş için tüm panellerin biçimlendirilmiş olmasını sağlamak amacıyla 3D teknolojisi kullanılarak geliştirilmiştir. 3D tasarımı ile mükemmel görüş ve işitme Antimikrobiyal fırçalanmış bitiş Havalandırma sizi serin tutar Tam elastikleştirilmiş “ tuttur ve unut” çene bandı Oturması için uzayan elastik arka paneller Emilim sizi kuru tutar Developed using 3D technology to ensure all panels contoured for better fit. Excellent visibility and hearing due to 3D design Antimicrobial brushed finish Ventilation keeps you cool Fully elasticated “fit and forget” chin strap Elasticated back panels stretch to fit Absorption keeps you dry 653 - Ragbi eldivenleri Rugby gloves 34,15 € 21,68 € S - XL Stoklar için danışınız. Stoklar için danışınız. ! ! ! ! Mükemmel kalite ve fayda sağlayan tam girişli bir kask Havalandırma sizi serin tutar Tam elastikleştirilmiş “ tuttur ve unut” çene bandı IRB onaylı ! ! ! ! A perfect entry helmet providing excellent quality and value Ventilation keeps you cool Fully elasticated “fit and forget” chin strap IRB Approved ! Mükemmel tutuş ve kolay oturuş ! With excellent grip and easy fit www.rugbyturkiye.net 91 766 - HexPad MAX hDc koruma HexPad MAX hDc Shirt 651 - HexPad ön kol koruması HexPad forearm pad Göğüs ölçüleri S 86 - 94 cm M 97 - 104 cm L 107 - 114 cm XL 114 - 122 cm XXL + 124 cm Dirsek ölçüleri S 20 - 22 cm M 22 - 26 cm L 28 - 30 cm XL 30 - 35 cm XXL 38 - 40 cm ! ! ! ! ! ! ! ! 83,28 € Stoklar için danışınız. Ragbi için en üstün koruma Omuzlar, köprücük kemiği, üst kol, kaburga, omurga ve döş kemiği için Hexpad koruma hDc nem yönetimi IRB onaylı The ultimate in rugby protection HexPad protection for the shoulders, clavicle, upper arms, ribs, spine and sternum hDc moisture management IRB approved 23,59 € Stoklar için danışınız. ! ! ! Kolay oturuşlu HexPad önkol koruması hDc nem yönetimi 1 çift ! ! ! HexPad forearm protection with an easy fit HDc moisture management 1 pair 6440 - HexPad dizlik/dirseklik HexPad knee/elbow/calf Diz ölçüleri S 30 - 35 cm M 35 - 40 cm L 40 - 45 cm XL 45 - 50 cm 767 - HexPad PRO hDc koruma HexPad PRO hDc Shirt Göğüs ölçüleri S 86 - 94 cm M 97 - 104 cm L 107 - 114 cm XL 114 - 122 cm XXL + 124 cm Dirsek ölçüleri 20 - 25 cm 25 - 28 cm 28 - 30 cm 30 - 35 cm Baldır ölçüleri 20 - 25 cm 25 - 30 cm 30 - 35 cm 36 40 cm Stoklar için danışınız. 25,37 € 58,38 € Stoklar için danışınız. ! ! ! Omuzlar ve köprücük kemiği için HexPad koruma hDc nem yönetimi IRB onaylı ! ! ! HexPad protection for the shoulders and clavicle hDc moisture management IRB approved ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! Çok yönlü bir diz/dirsek pedinde devrimci HexPads Hafif, nefes alan, rahat ve koruyucu Isı kontrolu, rahatlık ve performans sağlayan Ultra hDc nem yönetimi teknolojisi Kort sporları için önerilmez. Çift olarak satılır. Revolutionary HexPads in a versatile knee/elbow pad Lightweight, breathable, confortable and protective Ultra hDc moisture management technology for heat control, comfort and performance Not recommended for court sports Sold in pairs www.rugbyturkiye.net 92 6448 - İncik ve baldır koruması Shin/calf guard 310 - Suspansuar Adult supporter without cup Baldır ölçüleri XS 20 - 28 cm S 28 - 30 cm M 30 - 33 cm L 33 - 35 cm XL 35 - 38 cm XXL 38 + cm Bel ölçüleri S 65 - 80 cm M 80 - 95 cm L 95 - 110 cm XL 110 - 125 cm 24,64 € Stoklar için danışınız. ! ! ! İncik kemiği ve baldırı koruyan devrim niteliğindeki HexPad incik kemiği koruma hDc nem yönetimi Çift olarak satılır Çıkarılabilir sert plaka ! ! ! ! Revolutionary HexPad shin guard protecting shin and calf hDc moisture management Sold in pairs Removable hard plate ! 7740 - hDc korumalı şort Padded hDc short (guard) Bel ölçüleri S 71 - 76 cm M 81 - 86 cm L 91 - 97 cm XL 101 - 107 cm XXL 112 - 117 cm ! ! ! ! ! ! 56,48 € Pro style compression short HexPad protection for hips and thighs that conform and stretch for continuous protection hDc moisture management Stoklar için danışınız. ! ! ! Çabuk kuruma ve serinlik için Intera'lı güçlü-örgü kesesi içerir Bakteri ve küf gelişmesini engeller Yüksek kauçuk içeriği maksimum destek ve sağlamlık sağlar ! Features a power-knit pouch with Intera for rapid drying and cooling. Provides greater resistance to bacteria and mildew growth. High rubber content assures maximum support and durability. ! ! 323 - Suspansuar ve koruma aparatı Contour cup and supporter unit Bel ölçüleri S 66 - 81 cm M 81 - 96 cm L 96 - 112 cm XL 112 - 127 cm Stoklar için danışınız. Profesyonel sitil sıkıştırma şortu Sürekli koruma için uyan ve genişleyen kalça ve baldır HexPad koruması hDc nem yönetimi 5,35 € 13,17 € Stoklar için danışınız. ! ! Derin ve biçimlendirilmiş sert koruyucu ve destekleyici 7,7 cm Plush kemer ve pamuk/polyester örgü yapı özelliği vardır ! ! Deeper and contoured hard cup and supporter. Features a 7,7 cm Plush waist band and cotton/polyester knit construction. www.rugbyturkiye.net 93 325 - Suspansuar ve Flexcup koruma aparatı Flexcup and supporter Bel ölçüleri S 65 - 80 cm M 80 - 95 cm L 95 - 110 cm XL 110 - 125 cm 13,90 € ! ! ! ! Pouch to hold cup 7,5 cm waistband 7,5 cm leg straps High rubber content assures maximum support and durability 3300 - Performans hexMesh Suspansuar ve FlexCup koruma Performance hexMesh Supporter with FlexCup Ultralite Bel ölçüleri S 65 - 80 cm M 80 - 95 cm L 95 - 110 cm XL 110 - 125 cm ! ! ! ! ! ! 5,71 € Stoklar için danışınız. Koruyucu tutucu kese 7,5 cm kemer 7,5 cm bacak kayışı Yüksek kauçuk içeriği maksimum destek ve sağlamlık sağlar ! ! ! ! 3010 - Suspansuar koruma aparatı Contour cup lite Stoklar için danışınız. ! ! ! Tam kapsamlı geleneksel, hafif tasarım Darbe sporları için ideal Yumuşak kontur kenarlı şok emici sert koruma ! ! ! Traditional, lightweight desing with full coverage Ideal for impact sports Shock absorbent hard cup, with soft contour edge 3020 - Flexcup koruma aparatı Flexcup Ultralite 15,36 € 6,44 € Stoklar için danışınız. Performans tasarımı. Fazla kumaş olmadan maksimum destek sağlar. hDc nem yönetimi Yeni FlexCup tasarımı maksimum koruma ve olağanüstü hafiflikle beraber yeni hava akımı çıkışları ile oyuncuları serin tutmak için benzersiz bir havalandırma sağlar Performance design provides maximum support without excess fabric hDc moisture management New FlexCup design provides maximum protection and extreme light weight with new air flow ports for unmatched ventilation to keep players cool ! ! ! ! ! ! Yeni tasarım maksimum koruma ve olağanüstü hafiflik sağlar Gelişmiş hava akımı çıkışları oyuncuları serin tutmak için benzersiz bir havalandırma sağlar. Yumuşak esnek kenar en üstün oyuncu rahatlığı için vücuda uyum sağlar. New design provides maximum protection and extrem light weight Advanced air flow ports provides unmatched ventilation to keep players cool Soft flexible edge conforms to the body for the ultimate in player comfort www.rugbyturkiye.net 94