bölüm 4 uyuşturucu gerçeğini anlamak mahvolmuş hayatlar
Transkript
bölüm 4 uyuşturucu gerçeğini anlamak mahvolmuş hayatlar
Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar 1 BÖLÜM 4 UYUŞTURUCU GERÇEĞİNİ ANLAMAK MAHVOLMUŞ HAYATLAR PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 1 GİRİŞ Tarih boyunca insanlar, bir yandan yaşam mücadelesi verirken bir yandan da büyük bir tutku ve gönençle mutluluk arayışına girmişlerdir. Hepimizin bildiği gibi mutluluğa ulaşmak kolay değildir ve çok ciddi uğraş gerektirir. Ancak çabuk ve kolay ulaşılan bir yoldan da mutluluk sağlanabilirse buda tercih edilebilir. Bu nedenle insanların içinde yaşadıkları doğada bulunan kısa ve kolay yoldan mutluluk sağlayan keyif verici maddeleri keşfetmeleri zor olmamıştır. Ancak bu maddelerin kullanılması ile oluşan problemler çok eski zamanlardan beri bilinmesine rağmen yine de insanlar tarafından kullanılmaya devam edilmişlerdir. Tabii ki keyif verici maddeler için sadece zararlıdır diyemeyiz. 19. yüzyılın sonlarından itibaren bilim adamları, yüzyıllardır dünyanın değişik yerlerinde ve çeşitli kültürlerinde gündelik yaşamın bir parçası olarak kullanılan keyif verici maddelerden yaptıkları ağrı kesici ve anestezi ilaçlarını tıp biliminin hizmetine sunmuşlardır. Genellikle ilk birkaç kullanımdan sonra kontrolsüzce bir talep oluşturdukları için hızla tüketilen maddelerin üretilmesi ve kullanıcılara dağıtılması da gerekmektedir. Daha önceleri sadece üretildikleri bölgelerde mükemmel bir tüketim malzemesi olan maddeler özellikle 18. yüzyıldan sonra gelişen ulaşım olanakları sayesinde yüksek kâr sağlayan önemli ticaret ürünü haline geldiler. Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar 3 20. yüzyılın başlarından itibaren madde kullanımına farklı anlamlar yüklenilmeye başlanmıştır. Bu çağda gelişen teknolojilerle birlikte insanların giderek en uç sınırlara taşıdıkları bireysellikleri ön plana çıkmaya başlamıştır. Artık maddeler, algı kapıları açarak oluşturdukları “plastik düşler” nedeni ile bireyselleşmenin marjinal bir boyutu olarak görülmeye başlanmışlardır. Maddeler, kişinin “ben” sınırlarını zorlamak amacıyla yada kimi zaman fiziksel ve ruhsal acılarını dindirmek için yani bir nevi kendi kendini tedavi etmek amacıyla kullanılmışlardır. Madde kullanımı 1950’li yıllardan itibaren gençler arasında hızla yayılmaya başladı. Beat Kuşağı adıyla bilinen akım daha ziyade batı ülkeleri gençliğinin arasında toplum kurallarına karşı bir isyan ve protesto hareketi olarak ortaya çıktı ve müzik ile birlikte madde kullanımı ile özdeşleşerek giderek daha da yaygınlaşarak moda haline dönüştü. Bu moda bütün dünyayı sararken 1960’lı yıllardan itibaren ABD’de, Vietnam savaşının ortasına atılarak bir anlamda hem fiziksel hem de ahlaksal açıdan kurban edilen gençler, ülkelerine döndükten sonra düştükleri boşlukta sanal fakat sahte cennetler yarattığı açık olan maddelere sığındılar. 1970’li yıllardan itibaren genel olarak gençlik akımlarından etkilenen tüm dünya gençleri arasında madde kullanımı yaygınlaşmaya başladı. Ancak bazı ülkeler de gençlerle birlikte erişkinleride madde kullanmaya yönelten sebepler özel sebepler oluştu. Bunun en önemli nedenlerinden biri ise giderek yaygınlaşan madde kullanıcılarının gereksinimlerini karşılayacak olan üretim ve ticaretin içinde olan insanları etkilemesidir. Son yıllara kadar madde ticaretinin trafiği daha ziyade doğal ürünlerin kullanılması nedeni ile üretimlerinin yapıldığı fakir doğu ülkelerinden, alıcıların beklediği zengin batıya doğru olmuştur. Doğal olarakta Asya ila Avrupa arasında coğrafi bir köprü konumunda olan ülkemizde bu trafiğin ne yazık ki önemli bir halkasını oluşturmuştur. PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 3 Özellikle 1980 ve 90 lı yıllarda Ortadoğu ülkelerinde artan politik düzensizliklerle birlikte ülkemizde giderek tırmanan terörizmin ekonomik kaynağını “silah-eroin” ticareti oluşturmuştur. Böylece aslında ölümün alınıp satıldığı bu uluslar arası ticaretten sızan maddeler ülkemiz iç piyasasına da girdiler ve binlerce insanımızı bağımlı hale getirdiler. Madde kullanımına bağlı problem, bu maddelerin kullanılması ile sadece bağımlılık oluşturması değildir. Aynı zamanda akıl hastalıkları oluşturma, başta AIDS ve sarılık olmak üzere bulaşıcı hastalıkların yayılması, etkisi altındayken kaza ve yaralanmaların meydana gelmesi, aşırı dozlarda kullanımı nedeni ile ölümler ve kronik kullanıma bağlı oluşan diğer hastalıklar gibi sağlık problemleri ile birlikte işgücü kaybı, ailelerin parçalanması ve yasadışı yollara yönelme gibi sosyoekonomik kayıplara da yol açar. Artık, Dünya Sağlık Örgütü tarafından da en önemli üç sağlık probleminden biri kabul edilen madde kötüye kullanımı ve bağımlılığının tanınması, kullanımı önleyici Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar 5 tedbirlerin alınması, tedavi yöntemlerinin yeterince uygulanması konusuna dikkatlerin çekilmesi gerekir. MADDE KÖTÜYE KULLANIMI VE BAĞIMLILIĞINI ANLAMAK İnsanların çoğu madde kullanmayı tamamen sosyal bir sorun, madde kötüye kullanımı ve bağımlılığını ise zayıflık ve suça eğilim olarak görürler. Bunlara göre eğer bağımlı kişiler, gerçekten istemiş olsalardı maddeyi bırakabilirlerdi. Yani bağımlıların, madde kullanmaya devam etmelerin nedenini gerçekten bırakmayı istememeleri olduğuna inanırlar. Bu mitler sadece madde bağımlılarını ve madde kullanımına bağlı sorunları olanları kalıba sokmakla kalmaz onların ailelerini, sosyal çevrelerini, bağımlılık tedavisi ile uğraşan sağlık çalışanlarını, sosyal destek sağlayan kurumları da içine alır. İnsanların madde kullanımı ve bağımlılıkla ilgili mitlerini ve uzun süreli yanlış inanışlarını ancak bilimsel kanıtlarla değiştirirsek çok önemli bir halk sağlığı sorunun çözümü için gerekli kamuoyu desteğini sağlayabiliriz. Bağımlılık, genellikle bireyin kendi isteği ile bir seçim yaparak ilk kez madde kullanmasıyla başlar. Ama madde kullanmayı sürdürmesi kişinin kendi tercihi değildir. Son zamanlardaki yapılan bilimsel araştırmalar maddelerin fonksiyonlarının sadece normal beyini etkileyerek kuvvetli haz duyusu yaratmak olmadığı aynı zamanda beyin metabolizmasında ve fonksiyonlarında uzun süreli değişimler oluşturduğunu kanıtlamıştır. Beyinde oluşan değişiklikler nedeni ile madde kötüye kullanımı giderek kronik, tekrarlayan bir hastalık olan bağımlılığa döner. Bu nedenle maddeye bağımlı olanlar önce dayanılmaz bir arzu hissederler, kendilerini durduramaz maddeyi alırlar ve sonrada tekrarlayıcı bir şekilde kullanırlar. Artık yaşamları tamamen maddenin etkisi altında kalır. Madde kullanmayı sürdürmeye neden olan bu tekrarlayan zorlayıcı davranışı sonlandırmak için tedavi şarttır. PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 5 Bağımlıların madde kullanmaya yönelik dayanılmaz arzularıyla başa çıkmalarına yardımcı olmak ve nüksleri engellemek için tedavi programlarında çeşitli yaklaşımlar geliştirilmiştir. Yapılan araştırmalar bağımlılığın tedavi edilebilir olduğunu göstermektedir. Uygulanan tedavilerle hastalar bireysel ihtiyaçlarını karşılayabilir, kendilerini kontrol edebilir ve göreceli olsada normal hayatlarına geri dönebilirler. Bağımlının tedavisi sadece kendisine değil aynı zamanda topluma da faydası büyüktür. Bağımlıların tedavi sonrası artan psikolojik ve sosyal işlevsellikleri ile üretime kısmen de olsa katılımları artacak ayrıca suç işleme oranları ve AİDS gibi bulaşıcı hastalıkları yayılması azalacak böylece topluma getirdikleri maliyet önemli ölçüde düşecektir. Boşa geçen her an bir çok gencin ölmesi ,bir çok ailenin de yıkılması , hapishanelerin uyuşturucu suçluları ile dolması ve terörist örgütlerin silahlanması anlamına gelir. Hemen harekete geçmek gerekmektedir. Böylece gençlerimize ve insanlarımıza, 21. yüzyılda daha güvenli gelecek verebiliriz. Belirleyici ve yönetici konumundaki kişiler bir an önce gerekli çalışmaları başlatmazlarsa , tarih önünde hesabını veremeyecekleri büyük bir günahın vebalini üstlenirler. Bağımlılığın ne olduğunu anlamak daha ilk adımda madde kullanımını önlemeye yardımcı olur. Artık elimizde bağımlılık ile ilgili yeterli bilimsel veri olduğundan toplumun bu konudaki ön yargılarını değiştirebiliriz. Aile ,okul, toplum ve medyayı içine alan kapsamlı önleme programlarının madde kullanımını azaltmakta etkin olduğu A.B.D. de yapılan çalışmalarda göstermiştir. Ülkemizde de bir an önce bu konuda eğitim kampanyaları yapılması şarttır.Bağımlılık konusunda insanlara sürekli verilebilecek en iyi mesaj “bağımlı olduktan sonra tedavi olmak yerine hiç başlamamak” olmalıdır. “Plastik Düşler” isimli bu kitabımızda çağımızın en önemli sorunlarından biri olan madde kullanımının oluşturduğu sorunlar size anlatılırken verebileceğimiz en iyi umut olarak bu konu hakkında bilimsel olarak kanıtlanmış geçerli en son bilgiler çerçevesinde Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar 7 tüm yanlış anlaşılmaların üstesinden gelmek ve madde kullanımını yaymaya çalışan sapık ideolojilerin yerine doğru bilgiler koymak olacaktır. NEDEN İNSANLAR MADDE KULLANIR? İnsanların neden madde kullandığına dair pek çok sebep vardır. Bazı insanlar maddeleri onlara verdiği hissi sevdiği için veya heyecan aradıkları için kullanırlar. Diğerleri bir maddeyi meraktan veya arkadaşları yaptığı için deneyebilirler. Ancak bir çok insan maddeleri hoş olmayan duygularla ve hayatın zorluklarıyla başa çıkmak için kullanır. Aslında madde kullanıcılarının yaklaşık yüzde 50’sinin depresyon, anksiyete, bipolar bozukluktan veya şizofreni gibi bir akıl hastalığından çektiğini tahmin edilmektedir. Duygusal olarak acı çeken insanlar kafayı bulmak için değil normal hissetmek için madde kullanırlar. Madde kullanımı görünürde çekici olabilir ve bütün sorunlardan kolay bir kaçış gibi gelebilir. Uyarıcılar aşağılık duygularına karşı koymak için, uyku hapları panik ataklarla başa çıkmak için, veya ağrı kesiciler depresyondan kurtulmak için kullanılabilir. Ancak madde kullanımı kişiye sadece kısa vadede kendini iyi hissettirebilirken bu kendini tedavi etme teşebbüsü sonuçta geri tepebilir. Altta yatan sorunu tedavi etmektense madde kullanımı sadece semptomları maskeler. Maddeyi uzaklaştırınca sorun düşük öz saygı olsun, stres olsun veya mutsuz bir aile hayatı olsun, hala ordadır. Daha da ötesi uzun süreli madde kullanımı normal, güncel işlevsellikte temel bozulmalar gibi kendi sorunlarını getirir. Ne yazık ki madde kullanım ve bağımlılığının psikolojik, fiziksel ve sosyal sonuçları genelde kullanıcının başa çıkmaya veya kaçınmaya çalıştığı orijinal sorundan daha kötüdür. NEDEN MADDE BAĞIMLILARI KENDİLERİ BIRAKAMIYORLAR? Neredeyse bütün bağımlılar başta maddeleri kullanmayı kendileri bırakabileceklerine inanırlar ve tedavi olmadan bırakmaya çalışırlar. Ancak bu teşebbüslerin çoğu uzun vadeli kaçınmaya ulaşmakta başarısızlıkla sonuçlanır. Araştırmalar uzun süreli madde kullanımının beyin işlevlerinde birey madde kullanmayı PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 7 bıraktıktan sonra da uzun süre devam eden ciddi değişiklikler yaptığını göstermiştir. Madde kullanmaya bağlı beyin işlevlerindeki değişimlerin olumsuz etkilerine rağmen madde kullanmaya devam etme dürtüsü gibi bir çok davranışsal sonuçları olabilir. Bunlar bağımlılığı tanımlayan karakteristiklerdir. Bağımlılığın böylesine önemli bir biyolojik unsuru olduğunu anlamak bir bireyin maddeden kaçınmaya ulaşmayı ve bunu sürdürmeyi tedavi olmadan başarmasının güçlüğünü açıklamaya yardımcı olabilir. İş veya aile sorunlarından dolayı psikolojik stres, madde kullandığı geçmişinden biriyle karşılaşmak gibi sosyal durumlar veya madde kullanımıyla ilişkilendiren sokaklar, objeler ve hatta kokularla karşılaşmak gibi çevre faktörü biyolojik unsurlarla etkileşerek sürdürülen kaçınmayı engelleyebilir ve nüksün olma ihtimalini artırır. Araştırmalar gösteriyor ki en şiddetli bağımlılar bile tedaviye aktif olarak katılabilir ve aktif katılım iyi sonuçlar elde etmek için önemlidir. MADDE KULLANMA HAKKI “Plastik Düşler” isimli kitabımızın bu bölümüne kadar tüm anlatımlarda alkol ve madde kullanmanın olumsuz yönlerinden bahsettikten sonra böyle bir başlığın açılması sizlere ilginç gelebilir. Kişilerinin başkalarına zarar vermedikleri sürece özgürlük ve hürriyetlerinin kısıtlanmaması gereği çağdaş toplumun olmazsa olmaz kurallarından biridir.Dolayısı ile sizin istediğinizi yapma hakkınızın ihlal edilmemesinin gerektiği gibi siz de başka birisinin istediğini yapma hakkını ihlal etmemelisiniz. Böyle bir Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar 9 çıkarsamadan yola çıkılınca eğer bir kişi alkol veya madde kullanmak istiyorsa veya maddelerden kaçınmak istiyorsa bu tamamen kendi seçimidir.Aslında bu kitabın yazılmasının önemli bir amacıda sadece bir kişinin madde kullanma veya kullanmama için tercih hakkını kullanırken madde kullanımından neler elde edilebileceğinin bilinmesini de sağlamaktır. Gerçekten bir çok kişi kendi madde kullanma hakkının kısıtlanmasını istemez. Tarih boyunca insanlar şu veya bu nedenle maddeleri kullanmışlardır. Modern tarihçiler eski uygarlıkların anestezik kullandığını bulmuşlardır. Örneğin Azteklerde bir bitki olan Sabah Zaferi (Morning Glory) tohumlarını hallusinojen olarak kullananlar, cemiyetinin üyeleri tarafından saygı ile selamlanmıştır.Eski çağlardan beri Avrupa’da alkol, Asya’da ise afyon, Güney Amerika’da ise koka bitkisi aynı saygıyı görmüştür. Dünyanın her yerinde her zaman çeşitli maddeler şu veya bu şeklide zevk almak için bazen de tıbbi amaçlarla kullanılmışlardır. Hatta bazı bilim adamları kendi madde kullanım deneyimlerini yazdıkları bilimsel makalelerinde anlatmışlardır. Bir zamanlar öğrenmeyi artırmak için uyarıcı maddeler herkese önerilmiştir. O zaman maddelere doğru yaklaşım şekli nedir? Bazı kişiler ellerine geçen her maddeyi kullandıkları zaman kendilerini mutlu hissederler. Bazı kişiler ise diyetleri sadece tahıllı besinlerden oluşunca mutlu olurlar. Tabii ki bu kişiler nadiren bulunur. Ancak bir kişi sadece belli bir maddeyi kullanarak mutlu olacağına inanırsa bu durum birkaç ay içinde değişmeye meyillidir. Giderek gelişen bağımlılık nedeni ile madde kullanımı yaşamın en önemli nedeni haline gelir. Fakat her kullanıcıyı böyle dramatik bir sürecin beklediğini söylemek haksızlık olur.Aslında hepimiz her alkol kullananın bağımlı olmadığını biliriz. Bu durum diğer maddelerinde bazıları için geçerlidir.Yani her madde kullanıcısının sağlığı, sosyal ilişkileri bozulur, cinsel hayatı kesintiye uğrar, hobileri ve ilgileri kaybolur, çalışma yaşamı devam etmez diyemeyiz. PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 9 Eğer birisi hayatını maddelerden aldığı zevkle yaşamak ve hatta onlara adamak istiyorsa bunu medeniyet ve ahlak diyarında yapması mümkün değildir. Geçen yüzyılda milyonlarca genç “No Future” sloganı ile nasılsa gelecek olmayacak bugünü zevk içinde yaşayalım diye madde kullandılar. Bunların bazıları yüksek doz kullanım veya madde kullanımının neden olduğu hastalık yada kazalarda öldüler. Çoğu ise sağlıklarını, sosyal ve ekonomik güçlerini kaybettiler. Çoğu zaman kişilerin madde kullanımına yanlış tutumları onları bağımlı hale getirir. Zevki ve mutluluğu kısa ve kestirme yoldan elde etmek gibi yanlış bir beklenti ile madde kullanılırsa gerçekten bağımlılık kaçınılmaz olur. Çünkü hiçbir zaman ilk kullanılan dozun yaşattığı zevki aynı şekilde aynı doz kullanılarak elde edilemez. Her seferinde dozu artırmak ve kullanım sıklığını artırmak gerekecektir. Buda hızla bağımlılık oluşmasına neden olur.O zaman maddelere doğru yaklaşım şekli nedir? Gerçekten bu maddeleri kontrollü kullanmak mümkün müdür? Evet alkol için bunu yapmak genellikle mümkündür.Ancak bunu herkes yapamaz. Özellikle bir kişide alkol bağımlılığı gelişmişse en azından şimdilik bu kişinin kontrollü alkol içebileceğini söylemek mümkün değildir.Belki geliştirilebilecek yeni ilaçlarla alkol kullanım isteği sınırlandırılabilirse gelecekte bu kişiler içinde kontrollü içmek mümkün olabilir. Fakat maddeler söz konusu olunca genellikle “ya hep yada hiç” yaklaşımı geçerli olmaktadır. Bunun önemli nedeni “giriş maddesi” düşüncesidir. Yani daha hafif bir madde kullanmanın mutlaka kişinin ağır maddeleri kullanmasına yol açacağı inancıdır. Açık bir şekilde bu her zaman için doğru değildir.Aslında bu gülünç bir korkutma taktiğidir. İnsanlar yıllarca ağır maddelere geçmeden aralıklı olarak hafif maddeleri kullananları gördükçe bu söylevin inandırıcılığı kalmadığı gibi gerçekten bazı insanların daha ağır maddeler geçebilecekleri tehlikesi de göz ardı edilir. Bir kişinin maddeleri hayatı olumsuz etkilemeden bir eğlence şekli olarak sadece rasgele biçimde kullanarak yaşaması mümkün müdür? Sanırım buna verilecek en iyi cevap durumun kullanılan maddeye göre olduğu gibi insandan insana da değişebileceğidir. Artık insanlar bir zamanlar olduğu gibi sadece kulaktan dolma bilgilerle madde kullanmaya başlamıyorlar. Bu konuda yazılmış hazırlanmış eserlerden maddelerin cinslerini, etkilerini, kullanım şekillerini ve oluşturdukları komplikasyonları araştırma şansına sahipler. Maddelerle ilgili doğru bilgilere sahip olmak kişinin sağlıklı Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar 11 ve eğlence amaçlı kullanım tercihini yapabilmesi için önemlidir. Her fırsatta önünüze ne gelirse o maddeyi kullanmak ciddi tehlikeleri yaşamanıza neden olur. Sonuç olarak insanların madde kullanımlarının kendi tercihleri olduğunu söylememiz gerekir. Ancak her hangi bir tercihin yapılabilmesi için olumlu ve olumsuz her yönünün bilinmesi gerekir. Bilgi çağı olarak tanımlanabileceğimiz günümüz dünyasında yukarıda belirtildiği gibi maddeler hakkında her bilgiye ulaşarak hem kendimiz hem de yakınlarımız için tercih kullanma hakkına sahip olmalıyız.Bu nedenle “Plastik Düşler” isimli kitabımızın devamında madde kullanımı ile ilgili alt kültürü, sanat, din ve diğer faktörleri anlattıktan sonra maddeleri tek tek tanıtacağız. MADDE ALT KÜLTÜRÜ Bir toplumun tarihsel süreç içinde ürettiği ve kuşaktan kuşağa aktardığı her türlü maddi ve manevi özelliklerin bütününe kültür denir. Bir başka anlatımla toplumun yaşayış ve düşünüş tarzı olarak tanımlanabilir. Toplum içinde egemen popüler kültürün dışında kalan, kendi kendini yaratmış ve kendine özgü bir yaşam tarzı benimsemiş toplulukların kültürüne ise alt kültür denir. Maddeye bağlı yaşam tarzlarından dolayı toplumun egemen sistemleri ile göbek bağlarını kopararak, dışarıda ve kenarda kendilerine özgü bir yaşam biçimi ve değerleri oluşturan madde kullanıcıları da içinde bulundukları toplumun kültüründen ayrı bir alt kültür olarak ele alınırlar. Madde alt kültürü olarak adlandırdığımız madde kullanıcılarının dünyası kısa bir sürede için bile olsa gözlendiğinde, onların madde kullanımı ile biçimlenen kendilerine özgü yaşamları dikkat çeker. Maddelere verdikleri PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 11 adlar, kendi aralarında kullandıkları jargon, bilinen yollar dışında kullanım biçimleri, yoksunluk, zehirlenme veya yasal sorunlar yaşadıklarında baş etme yolları ile diğer insanlardan farklı bir yaşam tarzı oluşturdukları görülmektedir. Ancak tüm madde kullanıcılarını içine alan tek bir alt kültürden bahsedilemez.Tüm dünyanın değişik yörelerinde gerek kullanıcılar gerekse kullanılan maddeler ve kullanım paternleri farklılıkları nedeni ile madde alt kültürleri de farklı özellikler gösterebilir. Madde kullanım paternleri aynı toplum içinde de zaman ve yaşla değişkenlik gösterebilir.Maddeye başlamak ve sürdürmek açısından en önemli ve kritik yıllar ergenlik ve genç erişkinlik dönemleridir. Madde kullanıcılarının içlerinde bulundukları kültürel çevrenin aktarılan inançları, normları ve değerleri önemlidir. Bu durum madde kullanımını kolaylaştırabilir yada sınırlayabilir. Örneğin İslam dini kurallarına göre yönetilen Pakistan’da alkol kullanımı yasal ve sosyal açıdan kabul görmediği için içlerinde bulunduğu coğrafyanın doğal ürünü olan afyon kullanımı yoğundur. Madde kavramı dahi kültürler arasında farklılıklar gösterebilir. Çoğu zaman tıbbi endikasyonları dışında eğlence amaçlı olarak yasa dışı olarak kullanılan, beyni etkileyerek insanların ruhsal durumu ve davranışlarını değiştiren maddeler anlaşılmaktadır. Ancak bilimsel gibi görünen bu kavram aslında sosyal olarak inşa edilmiştir. En azından yasa dışı olma özelliği ve tolerabilitesi devletlerin politikalarına göre değişir. Özellikle bulundurulması ve kullanılmasına yasal bir engelleme getirilmeyen uçucu maddeler veya daha yasalarda tanımlanmamış yeni sentezlenen Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar 13 kimyasallarda madde kavramı altında ele alındığının unutulmaması gerekir. Aynı zamanda neredeyse tüm dünyada kullanımı bile yasakken Hollanda’da satışı ve kullanımı serbest olan esrarı da bu duruma örnek olarak gösterebiliriz. Diğer bir kültürel değer olarak karşımıza cinsiyet farkı çıkmaktadır. Toplumların giderek endüstrileşmesi daha önceleri sadece ev hayatının içinde olan kadının toplumsal rolünü değiştirdikçe alkol ve madde kullanımına yakınlaşmasına neden olmuştur. Kişilerin madde kullanımı değerlendirmesi, sosyokültürel ve sosyoekonomik şartların değişmesi ile birlikte yapılmalıdır. Bu değişken süreç madde kullanan kişilerin bireysel gelişimine neden olan çevresel şartlarıyla birlikte biyolojik özelliklerinden de etkilenir. Ancak her ne sebeple olursa bir kişinin madde bağımlısı olabilmesi için öncelikle buna neden olacak etkenle karşılaşması gerekmektedir. Madde kullanıcılarının alt kültür özelliklerinin bilinmesi daha iyi anlaşılmalarını sağlayacaktır.Böylece hem kullanıcılara yardım etmek hem de madde kullanma riski taşıyan kişilere daha kolay olacaktır. MADDE VE SANAT Kullanılan maddeler çok sanatçının bedeninde yer eder. Madde kullanımı çoğu zaman kişisel bir esin arayışından uzaklaşan marjinalliğin ifadesine dönüşür ve arı bireyciliğin gereci olurlar. Bu nedenle tüm zamanlarda sanatçılar arasında uyuşturucu madde kullanımı yaygınlaşmıştır ve neredeyse bir modadır.Pek çok hayranı bulunan, kendilerine özenilen sanatçıların madde kullanıyor olmaları, gençlerin bu maddelere yönelmelerine neden olan faktörler arasında önemli yer tutmaktadır. Gençler sanki hayranı oldukları ünlü sanatçılar gibi madde kullanırlarsa kişisel yeteneklerinin daha iyi ortaya çıkacağını ve artacağını sanırlar. Madde kullanımının yaygınlaşması bakımından sanat dalları içerisinde özellikle müzik, edebiyat ve sinema diğer sanat dallarına nazaran daha önemlidir. Bu nedenle “Plastik Düşler” kitabımızın bu bölümünde madde kültürü ile yukarıda belirttiğimiz sanat dallarının ilişkisine yer verilmiştir. Müzik ve Madde Kültürü Müzik, başta gençler olmak üzere madde kullanımının yayılmasını etkileyen en önemli sanat dalıdır. 1950’li yıllarda toplumun alışagelmiş kurallarına karşı çıkan Batı Avrupa ülkeleri ve A.B.D.’li gençler arasında ortaya çıkan ve Beat Kuşağı adıyla bilinen akımı ile birlikte madde kullanımı yaygınlaşmıştır. Bu akım, madde kullanımı ve blues, jazz ve rock başta gelmek üzere bazı çağdaş müzik türleriyle birlikte anılır. Bu akımın kurallarına göre yaşayanlara, kötülüklerden arınmış, mutlu ve huzurlu kişi anlamına gelen ‘beatnik’ adı verilir. Beatnikler başka insanların yaşamına karışmazlar ve her insanın kendine göre toplum kurallarından bağımsız yaşaması gerektiğine inanırlardı. Bu insanlar, belli bir yerde yaşamaya, oraya saplanıp kalmaya karşıydı. Bu nedenle bu akımın temsilcileri otostop yaparak, göçebe bir hayat sürmüştür denilebilir. PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 13 Beatnikler, madde kullanımı, özgür cinsellik ve müziğe büyük bir bağlılıkla yaşarlardı. Yaşam tarzlarının vazgeçilmez bir parçasını içinde ütopik bir isyan barındırdığını düşündükleri müzik türleri oluşturmaktaydı. Bu tür müziklerin ilahları, çoğu şarkılarında bağımlı oldukları maddelerden sık sık övgüyle ve sevgiyle söz ediyorlardı. Bazı kimselerin özellikle rock müziğinin marijuana ve LSD sayesinde yaratılabileceği inancının doğmasının nedeni, bu alanda büyük isim yapmış sanatçıların pek çoğunun madde kullanıyor olmasıdır. Ancak geçtiğimiz 30 yılda aşırı dozdan ölmüş olan müzik yıldızlarının uzun bir listesi vardır. Bu listede yer alan Doors'un Jim Morrison’ı, Who'nun Keith Moon’u, Sex Pistols'ın Sid Vicious’ı, Blind Melon'ın Shannon Hoon’u, Rolling Stones'un Brian Jones’u, Jimi Hendrix, Janis Joplin, Elvis Presley,Bob Marley ve Nirvana’nın Kurt Cobain gibi ünlüler ilk akla gelenlerdir. Ayrıca Whitney Houston, Kelly Osbourne, Ray Charles, Eric Clapton gibi yıldızlarda alkol ve diğer madde bağımlılıklarından dolayı tedavi ve rehabilitasyona girmiş olan uzun rock veya pop starların listesinden sadece birkaçıdır. Madde kullanan ünlü müzisyenlerin bir çoğu bunu hayranlarından saklamadıkları gibi eserlerinde dinleyicilere açık açık madde kullanma mesajı da vermişlerdir. Örneğin madde kullanımından ölen Jimmy Hendrix şarkılarında esrarı övmüş ve önermiştir. Ünlü gitarist ve şarkıcı Eric Clapton “cocain” adlı bir parça yapmış. Yine ünlü Amerikan Folk şarkıcısı Bob Dylan, “Mr.Tambourine Man” adlı şarkısında uyuşturucu satıcısını anlatmıştır. Ayrıca ünlü yıldızların bir çoğu konserlerinde de izleyicilerinin karşısında madde kullanmış ve hatta dinleyicilerine dağıtmışlardır. Ancak gerek müzisyenler gerekse dinleyicilerin müzik yaparken veya dinlerken eğlence amaçlı madde kullanımın bağımlılığa dönüşebileceği ve çok olumsuz sonuçlar doğurabileceğine dair farkındalığı artığı için müzik endüstrisinde madde kullanımı son yıllarda azalmıştır. Artık günümüzde sanatçıların toplum içerisine kafaları iyi olarak değil Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar 15 ayık çıkması artı değer olarak kabul edilmektedir. Yani önceki yıllarda sanatçıların arasında madde kullanımı sanki bir statü sembolü idi, Ama şimdi sağlıklı bir yaşam biçimi içinde olmak önceden madde kullanımı ile olduğundan daha havalı bir durum oluşturmaktadır. Edebiyat ve Madde Kültürü Müzik kadar olmasa da edebiyatında madde kültürüne etkisi önemlidir.Bu konuda ilk önemli eser olarak 19. yüzyıl Fransız edebiyatçısı Charles Baudelaire’in “Yapay Cennetler” adlı yapıtını görüyoruz. Bu eserinde uçlarda gezen bir kişilik sergileyen sanatçının melankolisini şarap ve afyon besleyerek anlattığı yapma cennetini keyif verici maddelerin edebiyata doğrudan nüfuz edişinin açık bir göstergesi sayılabiliriz. Yüzyıl başındaki Rus edebiyatının önemli isimlerinden Mikhail Bulgakov, “Morfin” isimli eserinde morfinmanlık deneyiminden yola çıkarak, kendini yavaş yavaş zehirleyen bir doktorun bedensel ve ruhsal tutsaklığını anlatır. Dünyaca ünlü İngiliz sair ve yazar Aldous Huxley 1954 yılında yazdığı “Algı Kapıları” adlı kitabında doktor kontrolü altında aldığı meskalin tecrübesini ve kendisine kazandırdıklarını ballandıra ballandıra anlatmıştır. Madde ve edebiyat beraberliğinin en önemli eserleri 1960’lı yıllardan sonra A.B.D. yazılmıştır. Bu dönemde gençler Vietnam savaşının ortasına atılmış ve bir anlamda hem ahlaksal hem de fiziksel açıdan kurban edilmişlerdir. Dönemin karmaşasını,o büyük hayal kırıklığını bütün ahlaki değerleri ve geleneksel erdemleri sorgulayarak ve yine kimyasallardan destek alarak son derece umutsuz bir PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 15 kuşkuculukla dile getirenlerin başında Hemingway’i gösterebiliriz. Uzunca bir süre, Amerika’yı altüst eden cinsel devrimi ele alan Henry Miller alkol ve uyuşturucuyu birer silah olarak kullanmıştır.Aynı kuşağın bir başka temsilcisi olan Charles Bukowski esin veren alkol ve madde kullanıcıları anlatan ilk öykücülerindendir. Gençliğin protest akımı olarak ortaya çıkan “Beat Kuşağı” yazarlarının eserleri de ön plana çıkarlar. Sokak şairleri bilinen Beat şair ve yazarlarının kitapların dilimize çevirileri fazla yapılmamış olsa da ülkemizde önemli ölçüde tanınırlar. Allen Ginsberg, Neal Cassady, William Burroughs, Gregory Corso, Gary Synder, Lawrence Ferlinghetti ünlü beatniklerdendir. İşte Jack Kerouac da bu akımın en önemli ve Türkiye’de en çok bilinen temsilcisidir. 1957 yılında yayımlanan Yolda (On The Road) adlı romanı birçok eleştirmene göre Beat Kuşağı’nın en önemli yapıtıdır. Adından da anlaşılacağı gibi yolculuk teması üzerine kurulu olan bu romanda Kerouac, kendinin ve arkadaşlarının gerçek yaşamını anlatır. Kitapta yazar, uçsuz bucaksız Amerikan düzlüklerinde otostop yaparak orda burada geceleyerek gezerken,kadınları, uyuşturucu ve alkolü yol arkadaşıyla paylaşır. Madde kullanmanın propagandistliğini üstlenmiş olan bu yazarların eserlerinde savundukları görüşlerden biri de, bu maddeleri kullanmanın bir “gelişmişlik ve ilericilik simgesi” olduğudur. Bu eserlerde madde kullanımını olumlu gösterme çabasına verilebilecek en iyi yanıtı yine 12 yaşında esrara, 13 yaşında da eroin başlayan Chrsitian F.’nin madde kullanımı nedeni ile çektiklerini anlattığı kendi yaşam öyküsünü dile getiren “Eroin” adlı kitabında bulabiliriz. Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar 17 Sinema ve Madde Kültürü İnsanlar izledikleri filmler sayesinde kendi hayatlarının gerçeğinden 90 dakikalığına ayrılarak kendilerini fantezi dünyasının içine atarlar. Gerçekten sinema izleyicileri için rahatlatıcı, eğlendirici hata öğretici bir yoldur. Değişik temaların işlendiği sinemanın yapımcılarının tercih ettikleri en önemli konularının başında uyuşturucu geliyor. Geniş bir izleyici kitlesi her yıl yenileri çekilen uyuşturucu bağımlılığı, adam vurma ve çete kültürü sahneleri içeren yüzlerce filmi izliyorlar. Madde kültürünün yayılmasında önemi büyük olan sinemanın rolü aslında yalnızca uyuşturucu alanlar veya satıcıların kötü olarak anlatılması ile sınırlı değildir. Bir sinemada patlamış mısır ve hafif içeceklerle otururken izlenilen filmde anlatılan kültürü büyük ekranda bize ilginç gelmektedir. Filmlerde madde kültürü her yönüyle oldukça heyecanlı ve cesur olarak tarif edilmektedir. Bu anlatımlar gençler için cazibe merkezidir. Zaten delikanlılık çağında olan, heyecan ve macera arayan gençlere sanki bunun yolu öğretilmektedir. Bunu içinde filmlerde madde kullanımı konusu işlenirken çok dikkatli olmalıdır. Özellikle sadece uyuşturucu kaçakçılarının heyecanlı sahnelerini değil madde kullanımına bağlı kontrolsüz şiddetleri, hesapsız ölümleri de anlatmak lazımdır. Bugünün toplumunda ciddi bir gerçeklik kontrolüne ihtiyaç vardır. Gerçek yaşam asla filmlerdeki gibi değildir. Filmlerde anlatılan madde kültürü oldukça heyecanlı ve cesur olarak tarif ediliyor olsada gerçekte korkutucu, karanlık ve en önemlisi ölümcüldür. Bu başlığın altında anlatılacak olan madde kültürü bakımından önemli olan sinema eserlerin neredeyse tamamı sinemaya aktarılan edebiyat uyarlamalarıdır. Bu eserlerin çoğunda madde kültürü anlatılırken yer altı dünyası ile olan ilişkide ele alınmıştır. Madde kullanımın ön plana çıktığı ilk eserler yine Beat kuşağının edebiyat ürünlerinin sinemaya uyarlaması olan kült filmleridir. PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 17 Madde ve sinema ilişkisi ele alındığında ilk aklımıza gelen başyapıt, bağımsız sinemanın en önemli örneklerinden birisi olarak kabul edilen “Geniş İnsan” anlamına gelen Easy Rider filmidir. Başrollerini Peter Fonda, Dennis Hopper ve Jack Nicholson'ın paylaştığı 1969 yılı ABD yapımı olan bu filmde hayatı hafife alan, para kazanmayan ama harcayan, madde kullanarak yaşayan insanlar betimlenir. Filmde, uyuşturucu satışından kazandıkları parayı harcamak amacıyla madde kullanarak motosikletleri ile gezinen iki hippiye, özgürlükler ülkesi Amerika'da toplumun takındığı farklılıklara ve bireysel özgürlüğe karşı hoşgörüsüz tutumu anlatılır. Önemli bir diğer sinema eseri ise Beat kuşağının en renkli yazarlarından biri olan William S. Burroughs, madde alt-kültürü ve yer altı dünyasını anlatan aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan, yönetmenliğini David Cronenberg yaptığı 1992 yılında vizyon giren Çıplak Şölen (Naked Lunch) adlı filmdir. Burroughs'un sinemaya uyarlanması pek mümkün görünmeyen bu romanı, Cronenberg tarafından ustaca işlenmiş, kült bir filme dönüşmüştür. Film, New York'ta 1953 yılında başlıyor ve Afrika'ya kadar uzanıyor.Aslında yazar olmak isteyen tekdüze bir hayatı olan böcek ilaçlayıcısı, evde yine bu ilaçlarla kafayı bulup bağımlı olan karısına katılır ve gerçek ile hayal arasında gidip gelerek, kendilerine bilinç altından doğan başka bir dünya yaratırlar. Sanrılar içindeyken tanıştıkları doktorun dev bir kırkayak etinden elde ettiği bir uyuşturucuyu tadarak hayal güçlerinin sınırlarını zorlayarak daha da çılgınlaşan bir dünyaya sahip olurlar. Artık etrafta dolaşan ve konuşan dev böcekler, aldatıldıklarını söyleyen fısıltılar, vajina ve penis benzeri objeler bu yeni gerçekliğin standartlarıdır. Önemli bir başka sinema eseri de ünlü yönetmen Oliver Stone’nun 1991 yılında çektiği The Doors adlı filmdir. Filmde Aldous Huxley'in meskalin adlı bir maddeyle yaşadığı gerçek deneyimlerini anlattığı Algı Kapıları isimli kitaptan esinlenerek adı Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar 19 konulan Amerikalı rock grubu, The Doors ve hayranları tarafından söylediği bir şarkıya istinaden Kertenkele Kral (lizard king) adı takılan ve ölene kadar madde kullanan solistleri Jim Morrison’un öyküsü anlatılır. Bu filmin en önemli sahnesinde konserlerinde Jim Morrison’un söylediği “I'm a lizard king. I can do anything” (Ben kertenkele kralıyım herseyi yapabilirim) sözleri dikkat çekicidir.Bu sözlerden esinlenen çok sayıda genç hayranı da kendisi gibi madde kullanmışlardır. Yine senaryosunu Oliver Stone'nun yazdığı ve Alan Parker'ın yönetmenliğini üstlendiği Geceyarısı Ekspresi (Midnight Express) isimli filmde madde kullanan ve satan William Hayes isimli şahsın ülkemizde tutuklandıktan sonra yaşadıkları anlatılır. 1978 yılında çekimleri biten ve gösterime giren 2 Oscar ödülü kazanmış filmdeki gerçeklere dayanmayan çarptırılmış bir anlatımla ülkemiz haksız yere karalanmıştır. ma olarak tarihin sayfalarında yerini almıştır. Filmin gerçek kahramanı olan William Hayes ise yaptığı bir röportajda başından geçen olayların filmin senaristleri tarafından abartıldığı ve bu sayede Oscar'a giden yolun açıldığı açıklanmıştır. PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 19 Madde kullanımı ile ilgili önemli sinema eserlerinden bahsederken aslında bir alkolik öyküsü olan bağımlılığın çok iyi anlatıldığı ünlü oyuncular Mickey Rourke ve Faye Dunaway’in oynadıkları Bar Sineği (Barfly) isimli filmden de bahsedeceğiz. 1987 yılında çekilen bu filmde ünlü yazar Charles Bukowski’nin bir barda tanıştığı kendisi gibi alkolik olan bir kadınla yaşadığı aşkın gerçek hikayesi anlatılmıştır. Bu konuda son yıllardaki çekilen en önemli sinema filmi 1996 yılında Danny Boyle tarafından yönetilen ve Irvine Welsh' in yazdığı aynı isimli romandan sinemaya Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar 21 uyarlanan ülkemizde de orijinal adıyla gösterime giren Trainspotting adlı filmdir. Film Edinburgh' da yaşayan bir grup eroin bağımlısı genç ve onların hayatlarından bir pasajı anlatır. Bu filmin isminde madde kullanımı ile alakası olmayan demiryolları ve trenlerle özel ilgi duyan insanların train spotting adlı hobilerine gönderme yapılmaktadır. Bu ismin kullanılmasının nedeni ise filmin kahramanlarının tren istasyonunda rastlaşmalarıdır. Bu film hakkında bir çok ülkede insanları madde kullanmaya ve ahlak dışı davranmaya özendirip özendirmediği konusunda tartışmalar çıkmıştır. Son olarak 2000 yılında çekilen ünlü oyuncu Michael Douglas’ın baş rolde oynadığı Steven Soderbergh’in yönettiği Trafik (Traffic) isimli filmden bahsedeceğiz. Aslında madde ticareti aksiyon sinemasının en beylik konularından biridir. Ancak bu filmin önemi; yasadışı madde ticaretinin hem kullanıcı, hem madde satıcısı, hem narkotik polisi ve hem de politikacı açısından çok yönlü olarak anlatılmasından kaynaklanır. MADDE VE MEDYA Bu başlık altında önemli iletişim araçları olan yazılı ve görsel basın ile birlikte internet ortamında maddelerin ele alınışından bahsedeceğiz.Bir taraftan çok geniş kitlelere ulaşabildiği için önemli bir eğitim aracı olan medya diğer taraftan her ürünün pazarlamasında reklamın önemli rolü olduğu düşüncesiyle harekete geçen uyuşturucu mafyasının da etkisi ile maddeler için çok iyi bir propaganda aracı olmaktadır. Madde kullanımında medyanın rolünden bahsederken öncelikle yazılı basını ele almamız gerekir. Özellikle madde kullanımının geniş kitlelere yayılmaya başladığı 60 ve 70’li yıllarda Amerika ve İngiltere’de yer altı dergileri aracılığıyla yürütülen madde propagandasını günlük gazeteler aracılığıyla da sürdürülmüştür. Bu yıllarda Amerika’da tirajı milyona ulaşmış oturmuş kadrolu yer altı gazetelerinin sayısı 40’ı bulmuş durumdaydı. Hatta bu dergilerde çalışan kişiler UPS yani Underground Press Syndicate (Yer Altı Basın Sendikası) adıyla sendika bile kurmuşlardı. PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 21 Yer altı dergi ve gazetelerinde yapılan yayınlarda kullanıcılara nerelerden ve kaça madde temin edebilecekleri, afyon ve esrar kullanmanın faydaları gibi bilgiler veriliyordu. Bir başka yer altı faaliyet alanı da radyodur. Çeşitli yer altı radyo kanallarından dinleyicilere sanki tütün taban fiyatı açıklar gibi çeşitli maddelerin fiyatları ve güvenilir satıcıların nerede bulunabileceğini bildirmekteydi. Buralarda maddelerin propagandistliğini üstlenen yayıncıların savundukları görüşlerden biri de, bu maddeleri kullanmanın bir gelişmişlik ve ilericilik göstergesi olduğudur. Medyasının insanların davranışları üzerine etkilerine dair önemli kanıtlar bulunmaktadır. Herhangi bir sadece ekranda görülmesinin önemli bir reklam yöntemi olduğu hepimizce malumdur. Örneğin filmlerde sevilen oyuncuların sigara içmeleri ergenlerin sigara kullanımını artırmaktadır ve televizyon seyretme ile sigaraya başlama arasındaki ilişkisi saptanmıştır. Benzer ilişki alkol ve diğer maddeler için de geçerlidir. Günümüzde denetleme olanağı çok kısıtlı olduğu için internet üzerinden yer altı yayınları devam ettirilmekte ve hatta madde satışları da büyük ölçüde yapılmaktadır. Kaçakçılar, eczanelerin web sitelerinden her türlü maddeyi ve uyuşturucu ilaçları reçetesiz satıyorlar. Parasını da sanal bankacılıkla tahsil ediyor ve kolayca aklıyorlar. Yine özel chat odaları madde satıcılarının en çok kullandığı alanlar haline geliyor Yani çağın harikası internet, yasadışı madde ticaretinin ana kapılarından biri oluyor. Yakın tarihte ülkemizde yayınlanan belli başlı dergilerde uyuşturucuların veriliş şekli çarpıcıdır. Sizlerce de incelendiğinde rahatlıkla görülebileceği gibi özellikle bilinen uyuşturucular albenili ve sevimli gösterilerek “hizmete sunulduğu” dikkat çekmektedir. Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar 23 Geçen yıllarda ülkemizde çok satan bir magazin dergisinin kapağında "Esrar Aklandı: DSÖ Raporlarında Saklanan Gerçek" başlığına yer verilmişti. Aslında 1950’li yıllara ait bir DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) raporuna dayanarak internetten elde ettiği bilgileri ortaya koyan gazeteci, sözüm ona ansiklopedik bilgi verirken ne türlü bir eğilim yarattığının farkındaydı. Aynı dergide daha önce de “Marihuananın Saksıda Nasıl Yetiştirileceği” öğretilmişti. Artık Avrupa ve Amerika’da sadece yasadışı olarak internet aracılığıyla yürütülen madde propagandası ne yazık ki ülkemizde saygın yayın kuruluşlarının dergilerince yapılmaktadır. Acaba bu durum sadece bilinçsiz ve yeterince kontrolsüz yayın politikalarından kaynaklanan bir hata mıdır yoksa belirli bir amaca mı yöneliktir? Sıra yapay mutluluklar sağlayabilen maddelere olan talebi artırmaya mı geldi? Her ürünün pazarlamasında reklamın önemli rolü olduğu düşüncesiyle harekete geçen uyuşturucu mafyası kendilerine uygun çarpıcı kalemler mi bulup cehenneme övgü yazdırmaya başladılar? İnsanca, sevgi yüklü haberlerin yerini alan nefret, şiddet, saldırganlık mesajlarını taşıyan giderek medyayı istila etmesi ile geleceğe hazırladığımız gençlerimizin kızgın ve hiddetli hale gelmesi madde kullanmalarına neden olabilir.Ekonomik dengesizliğin giderek artmasıyla fakirliğin sefalete dönüştüğü ülkemizde toplumun en dinamik kesimi olan gençliğimizin uyuşturulması bozuk sosyoekonomik sistemin selameti bakımından mı gereklidir? Doğru düşünen , hesap soran, başkaldıran uyanık gençler yerine hayali cennetlerde yaşatılan uyuşmuş gençler mi tercih edilmektedir? Böylece sıra yapay mutluluklar sağlayabilen maddelere olan talebi artırmaya mı gelmiştir? İşte bu sorulara PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 23 sağlıklı cevap vermek için sorumluluk sahibi, ülkesini ve insanlarını düşünen bir medya istemek tüm vatandaşlarımızın görevi olmalıdır. Türkiye gibi küresel etkilere alabildiğine açık ve Batı kültüründen etkilenmeye uygun toplumlarda madde kullanımı ile mücadelenin kavramlaştırması koruma ve önleme anlayışından bağımsız düşünülemez. T.C. Anayasası 58. maddesinde ön görüldüğü üzere gençliğin uyuşturucu madde kullanımına karşı korunması devlete yükümlülük getirmiştir. Bu amaçla 20 Nisan 1995 tarihinde kabul edilen 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkındaki Kanun'un 4. maddesinde yayın ilkeleri düzenlenmiştir. Buna göre yayınlarda çocukların ve gençlerin fiziksel, zihinsel, duygusal ve ahlaki gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek unsurlara yer verilemez, çocukların ve gençlerin istismarına yönelik yayın yapılamaz. Özel radyo ve televizyon kuruluşlarının eğitim, kültür ve müzik programlarına ait esaslar hakkındaki yönetmelikte; “çocuğun ruh sağlığını bozacak ve kişilik gelişimi üzerinde etkiler bırakabilecek, sebepsiz korkular ve çelişkili duygular yaratabilecek anlatımlara, çocuğu şiddete özendiren, şiddeti temsil eden kişileri kahraman gibi gösteren yapımlara yer verilemez. Çocuk ve gençlerin sigara, alkol, uyuşturucu madde ve diğer kötü alışkanlıklara karşı korunmalarını sağlamak hususu göz önünde bulundurulmalıdır” denilmektedir. 26 Nisan 1996'da Uyuşturucu Kullanımı ile Mücadele Takip ve Yönlendirme Alt ve Üst Kurulları oluşturulmuştur. Bu kapsamda Aile Araştırma Kurumu kötü alışkanlıklara karşı caydırıcı yayınlarda göz önünde bulundurulması gereken hususları bir bildirge halinde yayınlanmıştır. Bu bildirgede: • Her türlü yayında (haber dahil) kullanılan uyuşturucu maddeler ve madde kullanım biçimleri doğrudan gösterilmemeli ve haklarında bilgi verilmemelidir. Uyuşturucu kullananların görüntülerine ve onlarla yapılan röportajlara istismar edilebileceği düşünülerek yayınlarda yer verilmemelidir. • Madde kullanımı ve bağımlılığı konusunda ön yargı taşıyabilecek mesajların (örneğin, belli sosyokültürel yada sosyoekonomik gruplarda, parçalanmış ailelerde görülmesi gibi) verilmemesine özen gösterilmelidir. • Ailenin tek başına koruyucu öğe olamayacağı, çocukların ve gençlerin yetişmesinde sosyal destek sistemi içerisinde yer alan tüm kurumların sorumluluğunun ortak olduğu işlenmelidir. • Madde bağımlılığı tedavisi konusundaki açıklamalarda aşırıya gidilmemeli (tedavisi yoktur yada tedavisi kolaydır gibi) bağımlılık tedavisinin özel uzmanlık işi olduğu ve özel yerlerde yapılacağı belirtilmelidir. • Bazı maddelerin bağımlılık yapmayacağı şeklindeki konuşmalara yer verilmemelidir. • Uyuşturucu kullanımının konu edildiği yada buna ait sahnelerin yer aldığı filmlere saat 24'ten önce yer verilmemeli ve sağ üst köşesine konulacak bir işaret ile programları seyretmesi sakıncalı olan yaş grubu belirtilmelidir. • Gerçekleştirilecek programların planlanması ve hazırlanması sürecinde, madde kötüye kullanımı, bağımlılığı ve mücadele konularında bilimsel literatüre dayalı gerçekçi ve geçerli veriler kullanılmalıdır. Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar 25 Sonuç olarak en güçlü ve yaygın eğitim kurumu olduğu halde bu çizgide hiç bir görev üstlenmeyen, hatta büyük bölümü ile, bilhassa temeldeki konu olan ve her türlü zararlı alışkanlıklara ve bunların salgın haline gelmesinde en büyük etken kabul edilen madde kültürü çizgisinde büyük bir sorumsuzluk sergileyen medya, mutlaka disipline edilmeli. Bu güçlü kurum bütün birimleri ile yararlı bir çizgiye getirilmelidir ve medyanın bu sorumluluklarını ve hayati önem taşıyan görevlerini kabullenip yerine getirmedikçe diğer hiçbir tedbirin ülkeyi ve toplumu selamet kıyısına götüremeyeceği kesinlikle bilinmelidir. Bu ülke, bu toplum ve bu devlet hepimizindir. Bir yerde hırs ve kazançlara sınır tanımak zorundayız. MADDE VE DİN İlk çağlarda maddeler dinsel törenlerde kullanılmışlardır. Doğa üstü güçlere sahip olduklarını göstermek isteyen din adamları yönettikleri dinsel törenlerde yakılan ateşin içine hallüsinasyon yapan maddeleri atarlar. Yayılan dumanı teneffüs ederek sarhoş olan müritlerde oluşan ruhsal değişim mistik bir havaya girmelerini sağlar. Törene katılanların madde etkisi altında yaşadıkları görsel ve işitsel hallüsinasyonlar şeklinde ortaya çıkan algı ve davranış bozuklularını izleyen kişilerde de madde kullanım isteği oluşabilir. Bu nedenle törenlerde kullanılan bitkiler dinsel saygı görmüşlerdir. Dinsel törenlerde en sık kullanılan madde olan haşhaşın motifine Asurlular yaptıkları Tanrı heykellerinde yer vererek somutlaştırmışlardır. Eski Yunan’ın uyku tanrısı Hypnos ile Roma’nın uyku tanrısı Samsun’un heykellerinde haşhaştan akan özsu, uyku sembolü olarak kullanılmıştır. Hint kenevirinden elde edilen esrarı Hindu din adamları “Tanrı’nın insanlara bir armağanı” olarak nitelenmişleridir. Eski Persler’in kutsal kitabında esrardan “üzüntüyü unutturan, insanı neşeye boğan bir Tanrı armağanı” olarak bahsedilmiştir. Kutsal nitelik kazanmış olan bir başka bitkide kokainin elde edildiği koka bitkisidir. Çiğnediklerinde oluşturduğu uyarıcı etkinin farkında olan Latin Amerika yerlileri koka yapraklarını her zaman yanlarında bulundurmak isterler. Yine Amerikan yerlilerinin dinsel törenlerde kullandıkları bir başka bitki ise etkili maddesi mescalin olan peyota adı verilen kaktüstür. Alındığında hallüsinasyon yapıcı etkisi olan peyota bitkisinin adı günümüzde yaklaşık bir milyon yerlinin kabul ettiği bir dine de verilmiştir. Aslında sonradan Hıristiyanlığı kabul eden Orta Amerika’da yaşayan yerliler dinsel törenlerinde şarap ile ekmek yerine geleneksel kültürlerinde kutsal saydıkları peyote bitkisini kullanmaktadırlar. Hint-Avrupa dinlerinde çok uzun yıllar “tanrı ve ilahları memnun etmek için onlara uyuşturucu madde sunma” geleneği sürdürülmüştür. İnanışa göre, insanlar tanrılara madde sunmaya son verdiklerinde dünyanın sonu gelecektir. PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 25 Değişik zamanlarda pek çok farklı madde , bazı dinlerin ve tarikatların pratiklerinde önemli bir unsur durumuna gelmiştir. İki büyük dinin saptırılmış uygulamaların içinde de madde kullanımı örnekleri görülür. İslam'ın ezoterik bir uzantısı olan Hassan Sabah’ın kurduğu Haşhaşin tarikatı ile Hristiyanlığın bir kolu olan ve Yahudilikle birleştiği noktada ezoterizmi temel alarak faaliyet gösteren Tapınak Şövalyeleri arasında gerçekleşen işbirliği uygulamaları bu en güzel örnektir. Aslında biri İran merkezli İslam, diğeri Kudüs merkezli Hıristiyan görüntüsü veren ama aslında arka planda kendi dinlerini yaratıp, kendi çıkarlarını koruyan iki şebekeden söz ediyoruz. Korku ve dehşet saçan, sapkın, şehvet delisi dini yanlış anlamış olan bu gruplarda müritlere çeşitli uyuşturucu maddeler verilmiştir. Hassan Sabah, haşhaş içirterek yaşarken cennet bahçesi dediği yere gönderdiği fedailere suikastlar düzenletirdi. Günümüzde El Kaide tarikatı lideri Bin Ladin, Hasanla Sabbah’la özdeşleştirilir. Yakın zamana kadar Müslümanlıkta da tekke ve zaviyelerde esrar bol bol kullanıldığı gibi çeşitli Hıristiyan ve Yahudi tarikatlarında da madde kullanımına rastlanmıştır. Ancak günümüzde özellikle üç büyük dinin uygulamalarında madde kullanımı yasaklandığı gibi kullanıcılarında kurtarılması için yardım çalışmaları yapılmaktadır. TIBBİ KULLANIM Günümüzde yasadışı olan uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin yaygın olarak kullanıldığı bir başka alan da tıp bilimidir. Çoğu eskiden ilaç olarak kullanılan bu Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar 27 maddelerden tedavi amacıyla yararlanılması M.Ö. 6000 gibi oldukça uzak bir geçmişe dayanır. Haşhaş bitkisinin içinde bulunan afyon Sümerlerde ve eski Mısır’da pek çok hastalığa iyi gelen ilaç olarak kabul edilmiştir. Aynı durum Uzakdoğu kültürleri için de geçerlidir. Antik çağlarda hekimler afyonu uykusuzluk ve sıkıntının giderilmesi için kullanılmasını öğütlemişlerdir. Hekimlerin babası olarak kabul edilen Hippokrates (M.Ö. 460-377) melankoli ve histeri nöbetleri için afyon sütünü önermiştir. Tarihte bir başka ünlü hekim olan Galen, uzun süreli baş ağrıları, baş dönmeleri, bayılma, beyin felci, cüzzam ağrıları, durgunluk, görme bozuklukları, kan tükürme, melankoli, öksürük, sara nöbetleri, sarılık, solunum güçlüğü ve zayıflama gibi rahatsızlıkların afyon sayesinde iyileştirebileceğini söylemiştir. Ancak afyon uzun süre kullanılırlarsa deva etkisi kalmayacağını, bedeni ve beyni zedeleyerek ruh hastalıklarına yol açacağını eklemiştir. İbni Sina, Ebul Kasım Zehravi, İbni Baydar gibi ünlü İslam hekimleri de pek çok hastalığın tedavisinde afyondan yararlanmışlar ve yazdıkları kitaplarda kullanılacak miktardan söz etmişlerdir. Tıp dünyasında uzun yıllar kendisinden mucize ilaç diye söz edilen bir başka uyuşturucu da, afyonun bir alkolidi olan ve adını Yunan mitolojisindeki uyku ve rüya tanrısı Morpheusi’tan alan morfindir. Güçlü ağrı kesici ve yatıştırıcı etkisi olan ayrıca kaygı ve korkuları da hafifleten morfin, Amerikan İç Savaşında yaralanan askerler arasında yaygın olarak kullanılmıştır. Günümüzde tehlikeli ve bağımlılık yapıcı özellikleri iyi bilinmesine rağmen morfin, tıbbın vazgeçemediği ilaç olma özelliğini hala korumaktadır. Yine haşhaştan elde edilen afyonun içeriğinde yer alan sayıları 25'e yakın opiyattan biri olan eroin, 19. yüzyılın sonlarında Alman kimyager Dresser tarafından imal edildiğinde bağımlılık yapmadığı zannedilen mucize bir ağrı kesici olarak tıp dünyasına sunulmuştu. Bu dönemde eroini ünlü ilaç şirketi Bayer, çocuk nezlesi için çare olarak piyasaya sürdü. Çok geçmeden, kullanan herkeste çok güçlü bir bağımlılık oluştuğu ve kullanılmadığında şiddetli yoksunluk belirtileri olduğu görüldü. Aynı yıllarda benzer bir durum ülkemizde de yaşanmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında sanayileşme çabası içinde PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 27 olan ülkemizde tarımsal üretimi yapılan haşhaştan elde edilen eroini üretmek için fabrikalar kurulmuştu. İlki Taksim’de kurulan eroin fabrikası üç yıl üretim yaptıktan sonra neredeyse tüm işçilerin eroin bağımlısı olması nedeniyle 1931 yılında Atatürk tarafından kapattırıldı. Bir başka uyuşturucu madde olan esrarın tıbbi kullanımı yüzyıllar öncesine dayanır. Genel analjezik olarak doğum sancısını azaltmakta ve daha ileri zamanlarda glokom(karasu), multiple skleroz, astım gibi hastalıkların tedavisinde kullanılmıştır. Günümüzde çok kısıtlı olsa da bazı tıbbi endikasyonlar için kullanılması mümkündür. Örneğin kanser hastalarının kemoterapisi sürecinde oluşan mide bulantısını engeller ve AIDS’li hastaların iştahlarının düzenlemesini sağlayabilir. Ayrıca hallüsinasyon oluşturan bitkilerde insanların ilgisini çekmiştir. Aztek uygarlığında yapılan dini ayinlerde dumanının izleyiciler tarafından teneffüs edilmesi için rahipler, yaktıkları ateşin içine etkin maddesi pilosibin olan mantarı atarlardı. Böylece ayini izleyenler yaşadıkları hallüsinasyonlar nedeni ile içine girdikleri olağandışı gerçeklik durumundan dolayı rahiplerin büyüsel güçleri olduğuna inanırlardı. Peyote isimli bir kaktüs türü içinde bulunan meskalin adlı maddeyi yetiştiği bölgeler olan Meksika ve Güneybatı Amerika’da yerliler çok eskilerden beri mistik törenlerde, düşünceyi değiştirmek, farklı boyutları algılamak, doğa ötesi güçlerle ilişki kurmak ve gerçeği keşfetmek amacıyla kullanılmışlardır. Yakın tarihte yapay olarak üretilen LSD ve fensiklidin gibi hallüsinojen maddeleri bazı bilim adamları deneysel psikoz yaşamak için kullanmışlar ve deneyimlerini rapor etmişlerdir. Kendisine büyük umutlar bağlanan mucize ilaçlardan biri de kokaindir. Güney Amerika’da 2,000 yıldan beri yetiştirilmekte olan kokainin üretildiği koka bitkisinin yaprakları yerliler tarafından uzun süreli çalışmayı mümkün kılması, açlık sancılarını dindirmesi,bunaltıyı azaltması amacıyla kullanılmıştır. 20. yüzyılın başlarında psikanalizin kurucusu, ünlü bilim adamı Sigmund Freud kokaini ruhsal sorunlarını tedavi edeceğine inandığı için hastalarında denemiş aynı zamanda asistanlarına ve arkadaşlarına tavsiye etmiştir. Kendi tavsiyesi ile kokaine başlayan yakın arkadaşı Marxow önce bağımlı olması sonrada ölmesi Freud’u durdurmuştur. İyi bir lokal anestezi ilacı olan Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar 29 kokain uzun süre kulak ve boğaz cerrahisinde kullanılmıştır. Ayrıca kokain sayesinde pek çok küçük ameliyat ağrısız yapılmıştır. Çok güçlü çok güçlü uyarıcı etkisi olan amfetaminlerde uyku gereksimini azaltmak, yorgunluğu gidererek vücut etkinliğini arttırmak amacıyla kimyasal yolla üretilmiş bir dizi ilacın ilk örneğidir. Ayrıca açlık duygusunu körelttiğinden iştah kesici bir madde olarak bazen de nezleli hastalarda burun yollarını açmada kullanılmıştır. Zamanla tıbbi kullanım amacından saptırılarak kimi spor müsabakalarında ve zihinsel çalışmalar sırasında doping olarak kullanılmıştır. Ancak amfetaminlerin tedavideki kullanımları oldukça sınırlıdır.Çünkü kalbe zarar verirler ve bağımlılık yapabilirler.Aynı grupta yer alan ekstaside ilk olarak ciddi ve tanınan bir kimya şirketi tarafından iyi yan etkilere sahip bir zayıflama hapı olarak geliştirildi. Bu grupta yer alan bir başka ilaç olan metamfetamin, 21. yüzyılın başında amfetaminden üretildi ve temel olarak genizdeki tıkanıklıklar ve broşlardaki sorunlar için kullanıldı. Metaamfetaminler kimyasal yapıları gereği amfetaminlere benzeseler de, merkezi sinir sistemi üzerinde çok daha güçlü etkilere sahiptirler. Ancak reçete yoluyla alınabilen ilaçlardır. Kontrol edilemeyen derin uyku ataklarıyla karakterize olan bir hastalık olan narkolepsi ve çocukların dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu hastalığın tedavisinde kullanıldığı için tıbbi alanda kabul edilmiştir. PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 29 Sakinleştirici pazarındaki nembutal, mogadon,rohypnol, librium, diazem gibi barbitürat ve benzodiazepinler ilaçlar kontrolsüz satıldığı dönemlerde kullanıcılarda bağımlılık oluşturdukları için üreticisi olan ilaç firmalarına inanılmaz karlar getirdiler. Ancak bir çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de 1980 yıllardan itibaren sadece tedavi süresince kısıtlı dozlarda hastalara verilmesi için 3 yapraklı kontrollü yeşil ve kırmız reçete uygulaması getirildikten sonra bu sorun önemli ölçüde azalmıştır. Ayrıca tedavi edici etkileri verdiği zararlarla mukayese edilemeyecek kadar olumsuz olan rohypnol ve nembutal gibi ilaçların üretilmesine ve satılmasına izin verilmemektedir. En masum olduğu sanılan tütün bile geçmişte Amerikan yerlileri tarafından ilaç olarak kullanılmıştı.Hakikaten tütün bitkisi Amerika’dan Avrupa’ya ilk getirildiğinde kullanıcılarında keyfin dengelenmesini sağladığı düşünülüyordu. POLİTİKALAR ve ÖNLEME ÇALIŞMALARI Devletimiz karşı karşıya olduğumuz uyuşturucu sorununun farkındadır ve özellikle uyuşturucu arzını azaltmak için tüm dünyanın takdirini kazanmış ciddi bir mücadele vermektedir. Ancak ülkemizde arz azaltma faaliyetlerini talep azaltma tedbirleriyle dengeleme ihtiyacına yönelik yeterli çalışmanın yapıldığını söylemek ne yazık ki mümkün değildir. Uyuşturucu kullanımı karmaşık bir mesele olduğundan, basit sonuçlara varılmasına olanak vermez. Uyuşturucu kullanımından kaynaklanan sorunlara karşı etkin tepkiler geliştirmeye zorunluyuz. Bu nedenle tüm dünya ülkelerinin deneyimlerinden açıkça ortaya çıkan sonuçları da göz önüne alarak birlikte çalışmak zorunda olduğumuzu anlamış olmamız gerekir. Dünyadaki uyuşturucu sorunu tartışmasında, dengeli ve kanıt esaslı bir yaklaşıma ihtiyaç vardır. Uyuşturucu ile mücadelede talep azaltılması tedbirleri için hangi program ve eylemlerin vatandaşlarımız için en iyi faydayı sağlayabileceğine dair zor kararların Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar 31 alınmasında kanıt esaslı hareket etme gerekir. Ülkemizde bu çalışmanın gerektiği gibi yapıldığını söylemek mümkün değildir. Ülkemizde uyuşturucu sorunu hakkındaki mevcut bilgilerin tarafsız ve bilimsel açıdan sıkı bir analizini yapabilecek, uluslararası gerekli bilgi alışverişi sağlayarak önleme çalışmaların organize edebilecek böylece ulusal uyuşturucu mücadele politikaları geliştirebilecek ve bunların uygulamasını takip edecek bir kurumun kurulması gerekmektedir. Bu kurum halen yaşadığımız uyuşturucu sorununu bizden çok daha önceden büyük boyutlarda yaşayan A.B.D. örneğinde oluşturulmuş olan NIDA gibi kurumlar örnek alınarak oluşturulabilir. Yani ülkemizde uyuşturucu mücadelesinde ciddi adımlar atılabilmesi için acilen bir ulusal uyuşturucu enstitüsü kurulması ve ulusal uyuşturucu mücadelesi stratejilerinin belirlenmesi gerekmektedir. UYUŞTURUCUYLA İLGİLİ KAMU HARCAMALARI Her ne kadar uyuşturucuyla ilgili kamu harcamaları için ortak bir tanım bulunmasa da ülkemizde bu konuya ayrılmış ciddi ekonomik kaynakların olmadığı bir gerçektir. Son yıllarda özellikle Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Lüksemburg, Avusturya ve Polonya başta olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinde uyuşturucuya ayrılan kamu harcamaları artmıştır. 2004 yılı için uyuşturucu harcamaları rapor eden ülkeler arasında Çek Cumhuriyeti (11,0 milyon euro), İspanya (302 ila 325 milyon euro), Kıbrıs (2,8 milyon euro), Polonya (51 milyon euro) ve Norveç (46 milyon euro) bulunmaktadır. İki ülke uyuşturucuyla mücadele için daha yakın tarihlerde bütçelenmiş harcamalar rapor etmiştir: Lüksemburg (2005’te 6 milyon euro) ve Birleşik Krallık (2004/05’te 2 milyar euro). Ayrıca Slovakya’da, 2004’te uyuşturucu alanında yapılan toplam kamu harcamalarının 14,5 milyon euro olduğu ve bu miktarın yaklaşık 8,4 milyon euro’nun kanun uygulama ve 6,1 milyon euro’nun da sosyal ve sağlık hizmetleri için harcandığı tahmin edilmektedir. UYUŞTURUCU KULLANIMININ ÖNLEMESİ Bireysel düzeyde uyuşturucuyu önleme müdahaleleri gençlerin bu gibi maddelere erişimini sınırlandırıp, sosyal kabul edilebilirliğini azaltabilecektir. Önleme çalışmaları yasal uyuşturucular hakkında düzenleyici politikalarla desteklendikleri takdirde daha etkin olabilir. Dolayısıyla, madde kullanıcısının kültürel çerçevesine yönelik önleme stratejileri giderek önem kazanmaktadır. Bu amaçla kitle iletişim kampanyalarının rolü giderek davranışları değiştirmekten ziyade bilinçlendirmek olarak görülmektedir. Bilinçlendirme çalışmaları temellendirmek, desteklemek ve çevresel stratejilerin altında yatan mantığı genel olarak halka açıklamak anlamın gelmektedir. Özellikle medyada yapılan kampanyalarının bağımlılık riski taşıyan kişilerde tek başına davranış değişiklikleri gerçekleştirmeye yetmeyeceği ancak kapsamlı bir programda destekleyici bir yaklaşım olarak kullanılabileceği önerilmektedir. PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 31 KAMU SAĞLIĞININ KORUNMASI Kamu sağlığının korunması, toplumun daha zayıf kesimlerinin sağlığını iyileştirmeye yönelik bir dizi önleme tedbiri gerektirmekte olup bunlardan biri de uyuşturucunun önlenmesidir. Uyuşturucuyu önleme programlarında bir çerçeve koşul olarak kişileri sağlıklı yaşam tarzları benimsemeye yöneltmek gerekmektedir. Uyuşturucu kullanımını da içeren sorunlu davranışları büyük ölçüde sosyal ve kişisel etkilenmeye daha yatkın kişilerde görüyoruz. Dolayısıyla, önleme stratejileri seçilirken sosyal ve kişisel risk koşullarını göz önüne alınarak özellikle ergenlerde görülen davranış bozuklukları ve dikkat eksikliği gibi ruh sağlığı sorunlarına yönelik stratejiler ve etkilenmeye açık gençler veya yoksul aileler için boş zaman geçirme alanları ve okulu bırakmayı azaltan destek sağlanması gibi sosyal ve eğitim politikaları geliştirilmelidir. Kamu sağlığının korunması, için sadece doğrudan uyuşturucuya odaklı yaklaşımlar yeterli değildir. Özellikle etkilenmeye daha açık olan kişiler için uyuşturucuya odaklı olmayan hizmetlerinde iyi organize edilmesi hedeflenmelidir. OKUL ESASLI ÖNLEME ÇALIŞMALARI Programlı önleme yaklaşımları okul döneminde olan kişilerde daha çok önem kazanmaktadır. Bu nedenle öğretmenlerin uyuşturucu hakkında yeterli bilgi sahibi olmaları ve içeriği kolayca anlaşılabilir eğitim malzemelerinin de standartlaşmış bir sunum halinde hazırlanmış olması gerekir. Bu sayede izleme ve değerlendirme kolaylaşmakta ve müdahalelerin hassasiyeti, doğruluğu ve tutarlığı artarak yüksek kaliteli sunum sağlanmaktadır. Buna ek olarak, okul esaslı önlemenin uygulanmasında daha sıkı teknik rehberliğe ve yaygınlaştırmaya verilen önem artırılmalıdır. Okullarda polisin bulunması Okul esaslı önlemede polisin rolü tartışmalı bir konudur. Bir çok ülkede sağlık teşviki ve koruma politikasının okul yetkilileri tarafından uygulanması gerektiği ve önleme programlarına polisin karışmaması gerektiği düşünülmektedir. Ayrıca bazen ters etki yapabileceğinden dolayı uyuşturucu eğitiminin üniformalı polis memurları tarafından verilmemesi gerektiği tavsiye edilir. SEÇİCİ ÖNLEME Seçici önleme yaklaşımı için etkilenmeye daha açık olan risk altındaki gruplar hedef alınmaktadır. Örneğin sokakta yaşayan ve çalışan çocuklar, kırsal kesimden göçen aileler ve düşük sosyoekonomik yaşam düzeyi olanlar için seçici önleme çalışmaları yapılmalıdır. Bu anlamda, seçici önleme kavramı uyuşturucu kullanımına odaklanarak kişilerin damgalanmalarına sebep olmak yerine daha ziyade geniş anlamda etkilenmeye açık olmalarına odaklanır. Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar 33 AİLE ESASLI ÖNLEME Giderek artan sayıda daha küçük yaşta çocuğun uyuşturucuya başlamasıyla, aile esaslı önlemenin geliştirilmesi ve yoğunlaştırılması giderek önem kazanmaktadır. On üç yaşından küçüklerde, aile etkisi akran etkisinden daha baskındır. Çocuklar için kurallar ve destek sağlamakta ailenin rolü, önleme açısından maddeler hakkında bilgi vermekten daha önemlidir. Uyuşturucu kullanımı için risk altında olduğu gözlemlenen çocukların aileleri için aileyi güçlendirme programları geliştirilmelidir. Ancak ihmal edilen çocukları için görevlerini yerine getiremeyen ailelerin olduğu saptanırsa bu çocuklar sosyo-terapötik ortak alanlar, yetiştirme yurtları, gençlik klüpleri ve önleme merkezleri gibi yerel halk esaslı mekanlara yönlendirilmelidir ya da koruyucu aile programlarına dahil edilmelidirler. UYUŞTURUCU BAĞIMLILIĞI TEDAVİSİNİN SAĞLANMASI Uyuşturucu mücadelesi yüksek kaliteli tedavi ile hasar azaltma hizmetlerinin sağlanmasını gerektirmektedir. Tedavi ve hasar azaltma planlaması düzeyinde kalite yönetimi araçları kullanılması, hizmetlerin daha hedef grubuna özel hale gelmesine yol açmıştır. Bunlara örnek olarak, cinsiyet gruplarının farklı ihtiyaçlarına saygılı olmak verilebilir. Özel olarak belirli bir hedef grubuna hizmet eden tedavi birimleri veya programları yaygınlaşmaktadır. Tedavi seçeneklerindeki genel artışa rağmen, bazı uyuşturucu kullanıcısı hastalarla bilhassa uzun vadeli tedavi süreci sürdürmek yinede pek mümkün olamamaktadır. Yeniden sosyal entegrasyon Uyuşturucu kullanıcılarının hayatlarının durumu, genel halkın durumundan çok daha sorunlu ve istikrarsızdır. Bu nedenle uyuşturucu kullanıcılarının sağlık ve sosyal statüsünü geliştirmek üzere nihai hedeflerden biri sosyal yeniden entegrasyon olmuştur.Rehabilitasyon ve sosyal yeniden entegrasyon programlarının kapsamını ve bunlara erişimi artırmak gerekmektedir. Her ne kadar sosyal tedbirler uyuşturucu kullanımı sorununa karşı hala tedaviden daha az benimsenen bir yaklaşım olsalar da sağlık ve sosyal eylemleri birleştiren müdahaleler uzmanlarca uyuşturucu kullanıcısının rehabilitasyonunu gerçekleştirmek için en iyi yaklaşım olarak kabul edilmektedir. MADDE VE SUÇ ÖRGÜTLERİ İnsanlar, tarih öncesi dönemlerden beri maddeleri tıbbi amaçlarla kullanılmış olsalar da keyif verici özelliği ön plana çıkması nedeni ile daha ziyade bu amaçla tüketmişlerdir.Bu türden bir tüketimi besleyecek arzda beraberinde şekillenmiş, tıpkı diğer ticari malların ekonomik yapılarında olduğu gibi arz ve talep oluşmuştur. Maddeler PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 33 için oluşan bu arz talep dengesi dünyada üretimlerinin yapıldı bölgelerden tüketilen bölgelere doğru bir uluslararası ticaretin oluşmasına neden olmuştur. Uyuşturucu madde kaçakçılığı olarak isimlendirilen bu yasadışı ticaret özellikle yüzyılımızın ikinci yarısından itibaren bazı menfaat çevreleri için kolay rant, terörizm içinse finans kaynağı olmuştur. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki uyuşturucu kaçakçılığı çok spesifik olaylar hariç tutulursa genelde organize bir suçtur. Birleşmiş Milletler verilerine göre, günümüzde dünyada 180 milyon insan (15 yaşından büyüklerin yüzde 4.2’si) madde kullanmaktadır. Bunların 144 milyonu esrar, 29 milyonu amfetamin ve uyarıcı maddeler, 14 milyonu kokain ve 13 milyonu çeşitli opiatlar kullanmaktadır. Eroin bağımlılarının sayısı 9 milyon olarak hesap edilmektedir. Yılda 400 milyar dolar değerindeki cirosuyla yasadışı uyuşturucu endüstrisinin değeri toplam uluslararası ticaretin %8’i yada dünyada gerçekleşen tüm resmi kalkınma yardımının 10 katı düzeyindedir. Uluslar arası uyuşturucu kaçakçılığında polis tarafından ele geçirilen miktar, üretilen toplam eroinin yüzde 10’u , kokain ise yüzde 30 dolayındadır. Silahlı çatışma yaşanan ortamlarda yasadışı uyuşturucu geliri ile silah alımı yaygındır. 1980’lerin ortalarından bu yana ise dünya yeni sentetik uyarıcıların saldırısı ile karşı karşıyadır. 1994’de ele geçirilen miktar 1978’dekinin yaklaşık 10 katıdır. Çeşitli göstergeler yasadışı uyuşturucu tüketiminin tüm dünyada artmakta olduğunu ve gerçek bir küresel soruna dönüştüğünü göstermektedir. Dünya genelinde; ellerinde bulundurdukları büyük maddi imkanlar da göz önüne alındığında, organize suç örgütlerinin gücü ve günümüz demokratik toplumlarına yönelttiği tehdidin büyüklüğü yadsınamayacak bir gerçektir.Dünyadaki her tür gelişmeyi yakından takip eden ve dolayısı ile suç işleme becerilerini her geçen gün bir öncekinden daha gelişmiş bir formata sokabilen, güçlü uluslararası bağlantılara sahip organize suç gruplarının potansiyel risk olarak ne denli zararlı boyutlara ulaşabileceklerini tahayyül etmek hiçte zor değildir. Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar 35 Organize suç örgütleri, sivil toplum alanı içerisinde yasadışı bir ekonomik ve siyasi güç odağı oldukları için, demokrasiler açısından büyük bir sorun ve tehdit kaynağı oluşturmaktadır. Globalleşen sorun, yetersiz düzeyde kalan bazı uluslararası anlaşmalar çerçevesinde devletlerin kabul ettikleri yükümlülüklere ve demokratik hukuk devletlerinin iç hukuk mevzuatlarına rağmen, büyümeye devam etmektedir. Organize suçlar, madde bağımlılarının daha yoğun olduğu Batı ülkelerinin yerleşmiş demokrasilerini ekonomik ve siyasi yönlerden tehdit ettiği kadar, globalleşme nedeni ile bu soruna giderek yaklaşan gelişmekte olan ülkeler açısından da ciddi bir sorun oluşturmaktadır. Organize suçların bir diğer ayağını oluşturan uluslararası terörizm ile birlikte uyuşturucu madde kaçakçılığı, bütün insanlığı ve demokratik değerler için birbiri ile bağlantılı iki önemli tehdittir. Bu iki tehdit iç içe geçmiş olup günümüzün en önemli uluslararası sorunu olmuştur. Uyuşturucu madde kaçakçılığı, terör örgütlerinin silah satın almak için finansman sağlama ve kara para aklama operasyonlarında kullandığı yöntemler arasında yer almaktadır. Yapısı itibari ile uyuşturucu kaçakçılığı çıkar amaçlı bir suçtur. Bu organizasyon içerisinde, hiyerarşik bir yapılanma ve işbölümü söz konusudur. Bu iş bölümü organizasyonun bünyesinde olduğu gibi, organizasyonlar arasında da olabilmektedir. Örneğin kimi uyuşturucu organizasyonları temin edici, taşıyıcı, kimisi ise dağıtıcı, pazarlayıcı rollerini üstlenmektedir. Bunun yanı sıra kişiler bazında da bir iş bölümü söz konusudur. Bazı şahıslar, araçlara zula yapma konusunda, bazıları ise imalat üzerine uzmanlaşmışlardır. Teknolojik gelişmeler, sınır ötesi geçişlerin çabukluğu, ülkelerin ekonomi politikalarının değişimi gibi faktörler müşterek suç işlemeyi kolaylaştırmakta ve suca uluslar arası bir nitelik de katmaktadır. Uyuşturucu suçlarında birçok suç bir aradadır. Örneğin her hangi bir uyuşturucu madde kaçakçılığı organizasyonunda suçluların kimliklerini gizlemek için sahte pasaport ve kimlik kullanma sahteciliği, edinilen kazancın yasallaştırılması için paravan şirketler kurulması, banka veya kambiyo işlemleri gibi yollarla kara paranın aklanması, paranın kontrol dışındaki başka ülkelere götürülmesi döviz kaçakçılığı, paranın silaha yatırılması silah kaçakçılığı ve bu silahların terör örgütlerince kullanımı terör suçlarını doğurmakta, suç grupları arası yakınlaşmaya ve işbirliğine neden olmaktadır. 1. Basit Organize Kaçakçılık Faaliyetleri: a) Bağımlı Kaçakçılar (Sokak Satıcıları):Torbacı da tabir edilen, sokak satıcılarının kullanıcılara küçük miktarlardaki satışı yaparlar. Bunların çoğu kendileri de bağımlı olan ve kullanacakları maddeyi temin etmek için para bulmayı amaçlayan şahıslardır. b) Organizasyon Artçısı Kaçakçılar:Büyük uyuşturucu kaçakçısı örgütlerden elde ettikleri maddeleri sokak satıcılarına sattıran kişilerdir. Genelde büyük organizasyonlar içerisinden yönlendirilirler. 2. Uyuşturucu Kaçakçılığında Sektörleşme: a) Organize Uyuşturucu Kaçakçılığı Şebekeleri:Daha ziyade belirli coğrafi bölgelerdeki akrabalık ilişkileri içerisinde olan geniş aileler tarafından yürütülen PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 35 uyuşturucu mafyası olarak ta adlandırılan organize suç örgütleri birbirleri ile de bağlantı halindedirler. Önceleri sadece üretim veya taşımacılığı ile başladıkları uyuşturucu ticaretinde giderek her aşamasına el atarlar. Giderek büyüyen organizasyon çek tahsilatı, arazi veya ihale mafyası gibi başka suç alanlarına doğru yayılır. Uyuşturucu madde kaçakçılığından elde edilen paraları aklamak üzere çeşitli sektörlerde paravan isimlerle şirketler kurarlar. Uluslar arası diğer suç örgütleri ile de bağlantıları olur. b) Terör organizasyonları:Terörist örgütlerde faaliyetlerine maddi kaynak oluşturması için kolay ve yüksek kârlı uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı ile ilgilenirler. Terörist örgütler uyuşturucu kaçakçılığını ya bizzat kendi militanları vasıtası ile yapmakta yada diğer uyuşturucu kaçakçısı suç örgütleri veya kişilerden zorla uyuşturucu ticareti gelirinden belirli bir pay almaktadırlar. Uluslar arası uyuşturucu ticareti ile etkili mücadele yapılması için en azından bu örgütler kadar iyi organize olmuş güvenlik güçlerine ve uluslar arası işbirliğine ihtiyaç vardır. Uyuşturucu madde ile mücadele; onun üretim, tüketim ve yasadışı ticaret yöntemleri üzerinde odaklanarak gerçekçi bir sentez yapmayı ve mücadelenin çerçevesinin belirlenmesini gerektirir. Sonuç olarak vurgulanması gereken, uluslararası terörizm ve uyuşturucu madde kaçakçılığı ile mücadelenin, bu tehditlerle karşı karşıya kalan ülkelerin tek başına gerçekleştireceği çabalarla tam ve sürekli bir başarıya ulaşamayacağıdır. Bu sorunlarla etkin bir mücadele yürütmek için demokratik ülkeler arasında geniş kapsamlı bir işbirliği ve dayanışmaya ihtiyaç bulunmaktadır. Ülkemiz, özellikle 90’lı yıllardan itibaren, uyuşturucu madde kaçakçılığı ve organize suçlarla mücadele alanında önemli başarılar göstermiş ve anılan suçlarla mücadelesini ulusal boyutun ötesine taşıyarak uluslar arası düzeyde yürütebilmenin altyapısını oluşturmak için her türlü girişimi desteklemiştir. Hiçbir şey yerel toplulukların huzurunu uyuşturucu kullanımı ve alakalı suçlar veya bu tür suçların yarattığı korku kadar kaçırmaz. Bu nedenle uyuşturucuyla bağlantılı suç oranlarının ve toplum üzerindeki etkilerinin azaltılması gerekmektedir. Toplumun güçlü olduğu yerlerde uyuşturucu barınamaz. Uyuşturucuyla bağlantılı suç, uyuşturucu trafiği ve sıkıntısı en yoğun olarak sosyal yoksunluk çeken topluluklar içerisinde görülür. Uyuşturucu kullanımının ortadan kaldırılması, sadece hükümet ve kuruluşlarının değil, hepimizin ilgilenmesi gereken bir meseledir. Uyuşturucu ile bağlantılı suç oranını azaltabiliriz. Uyuşturucuyu kötüye kullanan kişilere ve uyuşturucu yüzünden yok olma tehlikesindeki topluluklara destek sağlayarak düzenli, güvenli, suçtan arındırılmış hayatlar ve mahalleler yaratmak için birlikte çalışabiliriz. Yasaları ve toplum içerisinde mümkün olan her imkanı kullanarak ciddi uyuşturucu sorunları olan kişileri tedaviye sevk ederek uyuşturucu talebini azaltabiliriz. Etkili tedavi yöntemleri ve rehabilitasyon ile uyuşturucu bağımlılığı çemberini kırarak uyuşturucuların vereceği zararı en aza indirebilir. Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar 37 UYUŞTURUCU MADDE KAÇAKÇILIĞI VE TÜRKİYE Dünya üzerinde uyuşturucu madde suçları, arz ve talebe bağlı olarak ülke sınırlarını tanımayan bir seyir izlemektedir. Yasadışı uyuşturucu madde trafiği, ülkelerde yaşanan savaş ve iç karışıklıklar ile siyasi yapılardaki değişmelere göre şekillenmektedir. Bulunduğumuz coğrafya politik düzensizlikler ve savaş bakımından şansız bir durum oluşturduğundan ülkemizde uluslararası uyuşturucu trafiği güzergahları üzerindedir ve maddelerin üretim, nakliye ve tüketim aşamalarında yer almaktadır. Doğudab batıya doğru olan uluslar arası uyuşturucu trafiği Balkan, Kuzey Karadeniz ve Doğu Akdeniz Rotaları olarak ortaya çıkmaktadır. Ülkemiz bu Balkan Rotası üzerinde yer almaktadır. Balkan Rotası; Güneybatı Asya haşhaş ekim bölgelerinden başlayarak, İran ve ülkemiz topraklarını geçip, Balkan Yarımadası üzerinden iki ana yola ayrılmaktadır. Birinci yol (Kuzey Yolu); Bulgaristan-Romanya-Macaristan-Avusturya üzerinden Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine, ikinci yol (Güney Yolu) ise, ülkemiz ve Yunanistan üzerinden denizyoluyla İtalya veya karayoluyla yine Yunanistan üzerinden ArnavutlukMakedonya-Bosna Hersek gibi Balkan ülkeleri üzerinden Batı Avrupa’ya ulaşmaktadır. Bu iki güzergah dışında Balkan ve Doğu Avrupa ülkelerini içerisine alan alternatif güzergahların da zaman zaman kullanıldığı görülmektedir. Kuzey Karadeniz Rotası; Güneybatı Asya’dan iki ayrı kol halinde gelerek Karadeniz’in kuzeyinde birleşmektedir. Birinci yol (Kuzey Yolu), Afganistan’dan başlayıp, Orta Asya Cumhuriyetlerini geçerek, Rusya, Ukrayna, Beyaz Rusya, Çek Cumhuriyeti ve Polonya üzerinden, ikinci yol (Güney Yolu) ise, yine Afganistan’dan PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 37 İran’a, oradan da kuzeye yönelerek Azerbaycan ve Kafkasya üzerinden Rusya ve Ukrayna’ya devamında da Batı Avrupa’ya ulaşmaktadır. Doğu Akdeniz Rotası; Pakistan limanlarından Hint Okyanusu, Kızıldeniz ve Süveyş Kanalını takiben Akdeniz üzerinde Kıbrıs Adasının güneyinden Avrupa’ya ulaşan deniz rotasıdır. Görülüyor ki Türkiye, uyuşturucu pazarında hem üretim, hem tüketim, hem ulaştırmada jeopolitik konumu bakımından, bir köprü görevini görmektedir Ülkemiz narkotik polisinin yaptığı titiz çalışmalar doğrultusunda büyük ölçüde bel kemiği kırılan uyuşturucu mafyalarının yine de önemli kazanç kaynakları olan uyuşturucuyu üretmekte pazarlamakta ve dağıtmaktadır. YASAL DÜZENLEMELER İnsanoğlunun tarih boyunca çok çeşitli amaçlar için kullandığı maddelerin ticari kazanç aracı olduğunu keşfetmesi suça yönelmesinin nedeni olmuştur. Madde ticaretinin kazancı zaman içersinde ölçülemeyecek kadar yüksek değerlere ulaştıktan sonra kişiler , gruplar ve hatta devletler birbirleri ile ve kendi içlerinde mücadeleye başlamışlardır. Yakın zaman içersinde de bu acımasız ticarete gençler ve çocuklar da bulaştırılmıştır. Her ne kadar devletler maddeyle birlikte oluşan suçlara karşı çeşitli önlem tedbirleri almışlarsa da bu hiç bir zaman sorunu tek başına çözmeye yetmemiştir. Bu nedenle sorunun önlenmesi için başta tıp ve hukuk olmak üzere bir çok değişik disiplinin bir arada çalışması gerekmektedir. Aslında uyuşturucuya bağlı suç için net bir adli tanım henüz bulunmadığından bu başlık altında genellikle uyuşturucu etkisi altındayken işlenen suçlar, uyuşturucu kullanımını finanse etmek için işlenen suçlar, yasadışı uyuşturucu pazarlarının faaliyeti bağlamında işlenen suçlar ve uyuşturucu mevzuatını ihlal eden suçlar ele alınacaktır. Ülkemizde uyuşturucu madde kullanımı ve satımı fiillerini suç sayarak bunları yapan kişilere hukuki müeyyideler koymuş ve yasaklamıştır. Ancak bugüne kadar rapor edilen uyuşturucu kanunu suçlarının çoğu satmak veya kaçakçılıkla ilgilidir. Kullanmak veya kullanmak üzere bulundurmaya bağlı uyuşturucu suçlarının oranı genel olarak düşüktür. Alkol ve madde sorunu olan kişilerin suç işlemeleri durumunda asıl olan ceza uygulanması değil bu sorunlarından dolayı tedavi görmeleri prensibi ile yola çıkmak gerekmektedir. Yani madde kullanım sorunu olan kişilere ceza görmek veya tedavi olmak şeklinde 2 seçenek sunulmalıdır. Uyuşturucu ile ilgili suçlara yönelik yaptırımların tedavi ile birlikte değerlendirilmesi madde kullanımı ile ilişkili suçları azaltmaktadır. Bu nedenle suç ve madde tedavisinin birlikte ele alınması, uyuşturucu ile ilişkili suçlarda erken tanı ve değerlendirmesi, düzenli idrarda uyuşturucu analizleri ile suçluların yakından izlemesi, tedavide kalmayı teşvik edici yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar 39 Gelişme sürecindeki ülkemizin gelecekteki madde kullanma yaygınlığının gelişmiş ülkelere yaklaşacağını öngörmek zor değildir. Bu nedenle son yıllarda uygulamaya başlanan yeni Türk Ceza Kanunu (TCK) sayesinde alkol ve madde bağımlısı bireylerin tedaviye yönlendirilmektedir. Fakat bu gelişme hala yeterli değildir. Ülkemizde de bir çok batı ülkesinde örnekleri olduğu gibi özelleşmiş uyuşturucu mahkemeleri kurulması gerekmektedir. Uyuşturucu mahkemeleri, uyuşturucuyla ilgili ya da uyuşturucuya bağlı olarak suç işlemiş insanlara hizmet vermelidir. Bu mahkemeler, yargılanan kişilerin işledikleri suçun ve yoğun bir tedavi programına katılmalarının takibinden sorumlu olmalıdırlar. Bağımlılar ihtiyaçları olan tedavi seanslarına katılmalı ve uyuşturucu kullanıp kullanmadıkları da haftalık düzenli idrar analizleri ile izlenmelidir. Ayrıca mahkeme tarafından sık sık tedavideki gelişimleri gözden geçirmelidir.Duruşmada hastaya iyi bir şeyler yapması için ödül ya da kötü şeyleri az yapası için ceza verebilir. Ödül övgü, küçük hediyeler ya da onaylanma sertifikası gibi şeyler olabilir. Ceza ise sözlü azarlama, yazılı ödev, para cezası hatta hapiste birkaç gün bile kalmak şeklinde olabilir. Tedavini tamamlanarak mezun olmak en büyük ödüldür. Böylece işlenen suçun cezası bırakılır ya da süresi veya katılığı azaltılır. Araştırmalar gösteriyor ki hastalar diğer suç yargılama programlarıyla karşılaştırıldığında uyuşturucu mahkemelerinde daha fazla tedavi görmekte, daha iyi yönlendirilmekte, davranışları bakımından daha hızlı ve kesin sonuç alınmaktadır. Ayrıca tedavi boyunca daha az madde kullanımıyla karşılaşıyor ve tutuklanmalarından sonra 3 yıl içinde tekrar tutuklanma oranları düşüyor. Yeni yürürlüğe giren TCK, ne nedenle olurla olsun madde kullanan suçluyu bağımlı ya da bağımlı adayı olarak değerlendirmekte , tedavi ve rehabilitasyon seçeneğine yönlendirmektedir. Yeni yasaya göre madde kullanan hastalara yasal yaptırım olarak uygulanacak tedaviye adres olarak resmi bir hastane yerine alkol ve madde bağımlılarına özgü tedavi kurumları gösterilmektedir. Madde kullanmak suçundan yargılanıp tedaviyi tercih eden kişiler için önce yatarak tedaviyi tamamlamaları ve sonrasında sağlık kurulunun önerisiyle çıkacakları mahkemenin kararı ile denetimli serbestlik uygulaması için serbest bırakılmaları öngörülmektedir. Denetimli serbestlik ilkelerine göre; tedaviye başlanan kişi tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmakla yükümlüdür. Hakkında denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen kişiye rehberlik edecek bir uzman görevlendirilir. Bu uzman, güvenlik tedbirinin uygulama süresince, kişiyi maddenin kullanılmasının etki ve sonuçları hakkında bilgilendirir. Kişiye sorumluluk bilincinin gelişmesine yönelik olarak öğütte bulunur ve yol gösterir. Kişinin gelişimi ve davranışları hakkında üçer ay arayla rapor düzenleyerek hakime gönderir. Denetimli serbestlik süresi en az 1 yıl, en çok 3 yıl olarak belirlenmiştir. PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 39 TÜRK CEZA KANUNU MADDELERİ GEÇİCİ NEDENLER, ALKOL VEYA UYUŞTURUCU MADDE ETKİSİNDE OLMA MADDE 34. • (1 ) G e ç ic i b ir ne d e n le y a d a ira de d ı ı a lınan a lk ol veya u y u tu ru c u m ad de etk isiy le, i le di i fiilin h uk u ki a n la m ve son u çların ı alg ılay am ayan veya bu fiille ilg ili olarak d av ra n ı la rını yö nle n d irm e y e te n e i ön em li d erecede a z alm ı olan k i iye c ez a v erilm ez . • (2 ) ra d i o la ra k a lın a n a lkol v eya uyu turu cu m ad d e etk isind e suç i ley en k i i h a k k ın d a b irin c i fık ra h ük m ü uyg ula nm az . TRAFİK G Ü V E N L İ Ğ İN İ TEHLİKEYE SOKMA MADDE 179. • (3 ) A lk o l ve y a u yu turuc u m ad d e e tkisiyle ya d a ba k a bir n ed en le em n iy etli b ir e k ilde a ra ç se v k v e id a re e dem eyecek ha ld e olm asın a ra m en araç ku llan an ki i yuka rıda ki fık ra h ü k m ü ne g ö re c e za la n d ırılır. UYUŞTURUCU VEYA U Y A R IC I MADDE İMAL VE T İC A R E T İ M A D D E 1 8 8. • (1 ) U y u tu ruc u v e y a u y a rıc ı m ad deleri ru h satsız veya ru h sa ta a yk ırı o la ra k im a l, itha l v e y a ih ra ç e d e n k i i, o n y ılda n a z o lm am a k ü zere h ap is ve yirm ib in g ün e kad ar ad lî p ara ceza sı ile c e za la nd ırılır. • (2 ) U y u tu ru c u ve y a u ya rıcı m ad d e ihrac ı fiilinin d i er ülke aç ısın d an ith al ola ra k n ite le n d irilm e si d o la y ısıyla b u ü lkede ya pılan ya rg ıla m a son uc un da hü km olu nan cezan ın infaz e d ile n k ısm ı, T ürkiy e 'd e uy u turucu v eya u yarıcı m ad de ih racı d o layısıyla yap ılac ak yarg ılam a son u cu nd a h ük m o lun a n c e za d a n m a h su p ed ilir. • (3 ) U yu tu ruc u v e ya u ya rıcı m ad deleri ru hsa tsız vey a ru h sata ay kırı o la ra k ü lk e iç in de sa tan , sa tı a a rz e d e n, b a ka la rın a veren , n ak led en , d ep olayan , sa tın alan, kab ul ed en, b u lu n d u ra n ki i, b e y ıld a n o nb e yıla k ad ar ha pis ve yirm ibin g ü ne kad ar ad lî p ara c ezası ile ce z a la n d ırılır. • (4 ) U yu tu ruc u m a d d e n in eroin , ko ka in , m orfin v eya ba zm o rfin olm a sı h a lin d e, y u k arıd a ki fık ra la ra g ö re v e rilec ek ceza ya rı o ra nın da artırılır. • (5 ) Y u ka rıd a k i fık ra la rd a g österilen suç la rın, su ç i lem ek iç in te kil ed ilm i b ir ö rg ü tü n fa a liye ti ç e rç e v e sinde i lenm esi h alin de, v erilece k ceza yarı oran ınd a artırılır. • (6 ) Ü re tim i re sm i m a ka m la rın iznine ve ya satı ı y etkili ta bip tara fınd an d ü ze nlen en re ç ete y e b a lı o la n v e uyu turucu veya u ya rıcı m add e etkisi d o uran h er tü rlü m ad d e a çısın d a n d a y uk a rıd a ki fıkra la r hüküm leri uy gu la nır. • (7 ) U y u tu ru c u ve y a uy a rıcı etk i d o urm am a kla b irlik te, u y u tu ru c u vey a uy arıc ı m a dd e ü re tim ind e k ulla n ıla n ve ithal veya im ali resm i m akam ların izn ine b a lı o la n m ad deyi ü lk e y e ith a l ed e n, im a l e d e n , sa ta n , satın alan, n ak led en , dep olay an veya ih raç eden ki i, d ört y ılda n a z o lm a m a k üz e re ha p is ve yirm ib in gü n e ka da r ad lî p ara cezası ile ceza lan d ırılır. • (8 ) B u m a d d e d e ta nım la na n suçların ta bip, d i tab ibi, ec za c ı, k im ya ger, v ete rine r, sa lık m e m u ru, la b o ra n t, e b e, hem ire, d i tek nisyeni, ha stab akıcı, sa lık hiz m eti veren , k im y a cılık la v e ya e c za tic a re ti ile i tiga l ed en k i i ta ra fın d an i len m esi halind e, verilecek ceza y a rı o ra n ınd a a rtırılır. TÜZEL KİŞİLER HAKKINDA GÜVENLİK TEDBİRİ UYGULANMASI MADDE 189. • (1 ) U y u tu ruc u v e y a u y a rıc ı m ad de im al ve tic areti su ç la rının b ir tü z el k i in in fa aliy eti çe rç ev e sind e i le n m e si h a lind e, tüzel k i i ha kk ın da b un lara öz gü g ü ven lik ted b irlerin e h ü k m olu nu r. UYUŞTURUCU VEYA U Y A R IC I MADDE KULLANILMASINI KOLAYLAŞTIRMA MADDE 190. • (1 ) U yu tu ru c u v e ya u y a rıc ı m ad d e kullanılm asını k olay la tırm ak iç in ; o a ) Ö ze l ye r, d o n a n ım vey a m a lz em e sa la ya n , o b ) K ulla n a nla rın ya k alan m a larını z orla tırac ak ön lem ler a lan , o c ) K ulla n m a yö n te m leri kon u su n da ba ka ların a bilg i veren , K i i, ik i yıld an be y ıla ka d a r ha p is c e z a sı ile cez a lan d ırılır. • (2 ) B u m a d d e d e ta nım la na n suçların ta bip, d i tab ibi, ec za c ı, k im ya ger, v ete rine r, sa lık m e m u ru, la b o ra n t, e b e, hem ire, d i tek nisyeni, ha stab akıcı, sa lık hiz m eti veren , k im y acılıkla v e ya e c za tic a re ti ile i tig al ed en k i i ta ra fınd an i len m esi h alin de , verilec ek c ez a y a rı o ra n ınd a a rtırılır. • (3 ) U y u tu ruc u v e y a u y a rıc ı m ad de k ulla nılm a sını alenen öz en dire n vey a b u nitelikte y a y ın y a p a n ki i, iki yıld a n be yıla k ad ar ha pis c eza sı ile cez alan d ırılır. KULLANMAK İÇİN UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE SATIN ALMAK, KABUL ETMEK VEYA BULUNDURMAK MADDE 191. • (1 ) K ulla n m a k iç in uy u turu cu vey a uyarıc ı m ad d e sa tın alan , ka bu l ede n v eya b u lu n d u ra n k i i, b ir yıld a n iki yıla kad ar h ap is c ez ası ile cez aland ırılır. K en d isi tarafın da n Bölüm: 4 Uyuşturucu Gerçeğini Anlamak / Mahvolmuş Hayatlar 41 k u lla nılm a k üz e re u yu turuc u veya uyarıc ı m ad de etkisi d o uran b itkileri yeti tiren ki i, bu fık ra h ü k m ü ne g ö re c e za la n d ırılır. • (2 ) U yu tu ruc u v e ya uy a rıc ı m ad d e ku llan an k i i h akkın da , ted av iy e v e d en etim li se rb e stlik te d b irin e hük m o lu nur. • (3 ) H a kk ın da te d a v iy e v e d en etim li serb estlik ted birin e hü k m e dilen ki i, belirlen en k u ru m d a u yg u la n a n te d a v inin ve d enetim li serbestlik tedb irin in g ereklerin e u yg un da vran m akla y ü k üm lü d ü r. H a k k ınd a d e n e tim li serbestlik te db irine h ü km ed ilen k i iye reh be rlik ed ecek b ir u z m a n g ö re v le n d irilir. B u uz m a n, g üv en lik ted birin in uy gu lam a sü resin ce, ki iyi u yu turu cu v e y a uy a rıc ı m a d d e nin k ulla nılm a sının etki v e son u çları h akkınd a b ilg ilen dirir, ki iye sorum lu lu k b ilin cin in g e li m e sin e yö ne lik o la rak ö ü tte bu lu nu r v e yol gösterir; ki inin geli im i v e d av ra n ı la rı h a k k ınd a ü ç e r a ylık süre lerle rap or d üz en leye rek ha kim e verir. • (4 ) T e d a vi sü re sin c e d e va m ed en d en etim li serb estlik ted birin e, ted av in in so n a erd i i ta rih te n itib a re n b ir y ıl sü re y le deva m o lu n u r. D en e tim li serbestlik tedb irinin u yg u la nm a sü re sin in u z a tılm a sın a ka ra r verileb ilir. Anca k, bu du rum d a sü re ü ç yıld an fazla olam a z. • (5 ) U y u tu ru c u ve y a uy a rıc ı m ad d e kulla nan ki i h akkın da k u lla n m a k için u y u tu ru c u v e y a uy a rıc ı m a d d e sa tın a lm a k , k a b u l etm ek v eya bu lun du rm a ktan d ola yı hü k m o lu n an c ez a, a n ca k te d a v i v e d e n e tim li serbe stlik tedb irinin g ereklerin e uyg un d avran m am a sı h alin d e infaz e d ilir. K i i e tk in p i m a n lıkta n ya ra rlan m ı sa, d avaya d eva m olun arak h akkınd a ceza ya h ü k m olu nu r. ETKİN PİŞMANLIK MADDE 192. • (1 ) U y u tu ru c u v e y a u ya rıcı m ad de im a l ve tica reti suç la rına i tira k etm i o la n k i i, re sm i m a k a m la r ta ra fın d a n ha b er a lınm a da n ön ce, di er suç ortakla rını ve u yu tu ru cu veya u y a rıcı m a dd e le rin sa k la nd ı ı veya im al ed ild i i y erleri m erc iin e h ab er v erirse, verilen b ilginin su ç orta k la rının ya k a la n m a sını veya u yu tu ru cu veya u yarıcı m a dd enin ele g eçirilm esini sa la m a sı ha lind e , h a k kınd a c ez a ya hü km o lu nm az . • (2 ) K ulla n m a k iç in uy u turu cu vey a uyarıc ı m ad d e sa tın alan , ka bu l ede n veya b u lu n d u ra n k i i, re sm i m a ka m la r ta ra fınd an ha ber alınm a da n ön ce, b u m ad d eyi kim d en, nerede v e n e z a m a n te m in e tti ini m e rc iine hab er vererek suçluların yakalan m aların ı veya uyu turucu v e y a u y a rıc ı m a d d e n in e le g eçirilm esini kolay la tırırsa, h a kkın da ceza ya h ük m o lu n m az . • (3 ) B u su ç la r h a b e r a lın d ıktan sonra g önüllü ola rak, su çun m e yd an a ç ık m a sın a v e fail v e y a d i e r suç o rta k la rının ya ka la n m asına h iz m et ve yardım ed en ki i hakkınd a verilecek c ez a, y a rd ım ın n ite li ine g ö re d ö rtte b irden yarısın a kad arı indirilir. • (4 ) U y u tu ru c u ve y a uy a rıc ı m ad de kulla nan k i i, ha kk ın d a ku llan m ak iç in uy u tu ruc u v e y a uy a rıc ı m a d d e sa tın a lm a k, kab u l etm ek veya bu lu nd u rm aktan d o la yı soru tu rm a b a la tılm a d a n ö nc e re sm i m a ka m lara ba v urarak ted avi ettirilm esin i isterse, cez aya h ü k m olu nm a z . SAĞLIK İÇİN TEHLİKELİ MADDE TEMİNİ MADDE 194. • (1 ) Sa lık iç in te hlike o lu turab ilecek m ad deleri ço cu klara, ak ıl ha sta la rına v eya u çu c u m a dd e k ulla na nla ra v e re n ve ya tüketim in e suna n ki i, altı ayd an b ir yıla kad ar ha pis c ez ası ile ce z a la nd ırılır. MEDENİ KANUN MADDELERİ I I . S a v u rg a n lık , a lk o l v e y a u y u ştu ru cu m ad d e b ağ ım lılığ ı, k ö tü y aşa m a ta rzı, k ö tü y ö n e tim M a d d e 4 0 6 .- S a v urg a nlı ı, alk ol vey a u yu turucu m a dd e b a ım lılı ı, k ö tü ya a m a ta rz ı ve y a m a lv a rlı ın ı k ö tü yö netm esi seb eb iyle ken d isin i v ey a ailesini d arlık vey a yo ksu llu a d ü ü rm e te h lik e sine y o l a ç a n ve b u yü z den d ev am lı k orun m aya ve b akım a m u htaç o lan ya d a b a k a la rın ın g ü v e nli ini te hd it ed en her ergin kısıtlan ır. I . İ lg ilin in d in le n ilm es i v e b ilirk işi ra p o ru M a d d e 4 0 9 .- B ir k im se d in len ilm ed en sav u rg an lı ı, a lkol veya uyu turu cu m a dd e b a ım lılı ı, k ö tü y a a m a ta rz ı, kötü yön etim i veya iste i seb eb iyle kısıtlan am az . Akıl h a sta lı ı ve y a a k ıl za y ıflı ı seb eb iyle k ısıtlam aya an c ak resm î sa lık ku ru lu ra po ru üz erin e k a ra r v e rilir. H â k im , k a ra r v e rm e d en önc e, kurul rap orun u g öz ön ü n de tutarak kısıtlan m ası iste n e n ki iyi d in le y e b ilir. M a d d e 4 3 2 .- A kıl ha sta lı ı, akıl za yıflı ı, alko l veya uy u turu cu m ad de b a ım lılı ı, a ır te hlik e a rz e d e n b u la ıc ı ha sta lık veya serserilik seb ep lerind en biriyle top lum iç in teh like o lu tu ra n h e r e rg in k i i, ki isel k oru nm asının b a k a ekild e sa lan am am a sı h âlind e, te da v isi, e itim i v e y a ısla hı iç in elveri li bir kurum a yerle tirilir veya a lıkon ulab ilir. G ö revlerini y a p arla rk e n bu se b e p le rd e n b irinin varlı ını ö ren en k am u g örevlile ri, b u du rum u hem en yetk ili v e sa y e t m a ka m ın a b ild irm e k z orund a dırla r. B u ko nud a ki in in ç evresine g etird i i kü lfet d e gö z ö n ü n d e tutu lur. lg ili ki i d urum u elverir elve rm ez ku ru m d an çıkarılır. M a d d e 4 3 6 .- K o ru m a a m a c ıyla öz gü rlü ün k ısıtlan m ası, a a ıd ak i kurallar saklı kalm a k ü z e re , H u k uk U su lü M uh a k e m e leri K a nu n un a tâ bid ir: 1. K a ra r v e rilirk e n ilg ilin in b u nun sebep leri h ak kınd a b ilg ilend irilm esi ve k ara ra k a r ı d e n e tim m a k a m ın a itira z edeb ilec e in e ya zılı ola ra k d ikkatinin çekilm esi z oru n lu d u r. PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 41 2. B ir k uru m a ye rle tirilen ki iye, alıkon ulm a ka ra rına v eya ku ru m da n ç ıka rılm a iste m in in re dd in e k a r ı e n geç o n gün için de d en etim m ak am ına itiraz ed eb ilece i d erha l yazılı o la ra k b ild irilir. 3. M a h ke m e ka ra rın ı g erektiren h er istem , g ecikm eksizin y etk ili hâ kim e u la tırılır. 4. Y e rle tirm e ka ra rı v eren vesayet m akam ı vey a h âkim d uru m u n ö z ellik lerin e g öre bu iste m in g ö rü ülm e sini erteleyebilir. 5. A kıl h a sta lı ı, a k ıl z ayıflı ı, alkol vey a uy u turucu m ad de ba ım lılı ı, a ır te h lik e a rz e d e n b u la ıc ı ha sta lı ı o lan lar h ak kın da , an c ak resm î sa lık ku ru lu rap oru alınd ıktan son ra k a ra r v e rile b ilir. V e sa y et m a ka m ın ın d ah a ön ceden b ilirki iye b a vurm u o lm ası hâlind e d e n etim m a k a m ı b u n d a n va z geç eb ilir. 3 . S a v u rg a n lık , a lk o l v e y a u y u ştu ru c u m ad d e b ağ ım lılığ ı , k ö tü y aş am a ta rzı ve k ö tü y ö n e tim d e M a d d e 4 7 5 .- S a v urga n lı ı, alkol ve ya u y u turucu m ad de ba ım lılı ı, kötü ya am a ta rz ı v e ya m a lv a rlı ını kö tü yö n etm esi seb ebiyle kısıtla nm ı olan ki in in vesa yetin k a ld ırılm a sın ı iste ye b ilm e si, e n a z bir yıld an b eri vesayet a ltın a alın m a sını g erek tiren seb eple ilg ili ola ra k b ir ik â y e te m e yda n verm em i olm asın a b a lıd ır.