Temmuz 2014 - Gold.com.tr
Transkript
Temmuz 2014 - Gold.com.tr
TEMMUZ 2014 / SAYI: 7 / ISSN:2148-2748 Liste: En İyi Ücretsiz Photoshop Alternatifleri Dosya: Android Kitkat Sırları ve İpuçları ÜRÜN İNCELEME Samsung Galaxy Gear 2 EN AKILLI SAAT HTC One Mini 2 TASARIM HARİKASI Nasıl Yapılır? ° ° Verilerinizi Yedekleyin ve Geri Yükleyin Power Toggles İle Ayarlarınızı Kontrol Edin Kapak Konusu Kablosuz Ağınızı Güçlendirin Infinity Blade III Disney Infinity Toy Box Dream Of Pixels 2 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr Editör Yayıncı: Kafdağı Yayıncılık ve Reklam Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. adına sahibi A. Lokman URAL Genel Direktör (Sorumlu Müd.): A. Lokman URAL Yayın Yönetmeni: Ayberk KİMSESİZ Yazı İşleri Müdürü: Ceyhun MISIRLIOĞLU Katkıda Görkem YILDIRIM Bulunanlar: Hüseyin ÖNCEL Berkay KİMSESİZ Ezgi UZUN Finans Direktörü: Engin AKYÜZ Görsel Yönetmen: Elena EVDOKİMOVA Yönetim Yeri: Lati Lokum Sokak Bahar Apt. No: 20 D: 7 Mecidiyeköy/İstanbul Tel: 0 212 217 23 13 Faks: 0 212 217 23 14 İnternet: www.gold.com.tr Baskı: GEZEGEN BASIM SERTİFİKA NO: 12002 Gezegen Basım San. Tic. Ltd. Şti. 100. Yıl Mahallesi Matbaacılar Sitesi 2. Cadde No: 202/A Gezegen Binası Bağcılar/İSTANBUL Tel: 0 212 325 71 25 Baskı Tarihi: Temmuz 2014 Dağıtım: Gold Teknoloji Marketleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yayın türü: Yerel, süreli, aylık GOLDLIFE DERGİ isim ve yayın hakkı Kafdağı Yayıncılık ve Reklam Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Dergide yayımlanan konu, görsel ve içeriklerin sorumlulukları ilgili yazarlara aittir. Kafdağı Yayıncılık ve Reklam Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. sorumlu tutulamaz. Uzmanlık Her şeyin uzmanı Türkiye’de birçok unvanın işi boşaltıldı. Benim dikkat çekmek istediğim noktaysa uzmanlık. Bunun en acı örnekleriyle sosyal medyada karşılaşıyorum ama derin sıkıntılara sürükleniyorum. Şunu açık bir şekilde belirtmem gerekiyor; sosyal medya uzmanlığı diye bir meslek alanı yok. Facebook veya Twitter’da herhangi bir markanın sayfasını komik fotoğraflar paylaşarak yönetebilirsiniz. Bu bir iştir doğru. Fakat uzman unvanı altında size sıra dışı yeteneklerin eklendiğine kendinizi inandırmayın. Yalnızca çeyrek asırlık geçmişinizi unutarak, milyarlarca dolarlık markalara akıl verme hakkına sahip değilsiniz. Facebook’ta birkaç markanın sayfasını yönetiyorsanız, kendinize “Sayfa Yöneticisi” unvanını uygun görmeye çalışın. Uzmanlığı akademisyenlere, siyasetçilere ve mühendislere bırakın. Unvanınızdan güç alarak yaşamanızı devam ettirmeniz, gelecekte sessizliğe gömülecek olan bu “geçici” meslek alanında sizde pişmanlıklara neden olabilir. Osborne Etkisi artık yok Bazılarımız “Osborne Etkisi” piyasada başarılı bir ürün varken, henüz çıkmayan “daha güçlü” bir ürünü duyurmak ve varolan ürünün satışlarını direkt olarak etkilemek şeklinde açıklanabilir. Osborne firmasının erken ve sabırsızlık örneği bu ön duyurusu, firmanın iflas sürenici hızlandırdı Ön duyuruların kendi içinde gizli amaçları (rakiplerin tedirgin olması, yatırımcıların ilgisini çekmek vb.) vardır. Bu olay 1980 senesinin ilk yıllarında yaşandı. Günümüzde buna örnek gösterilebilecek başka bir firma yok. Hiçbir ön duyuru teknoloji satın alma sürecini etkilemiyor. Artık standartlaşan olgular var. Her yıl mevcut olanın daha yenisiyle tanışacağımızı biliyoruz. Mesela birkaç ay sonra yeni nesil bir ekran kartı serisinin çıkacağını öğrenmemiz, mevcut modellere yönelmemizi engellemiyor. Çünkü yeni nesildeki modelin yaratacağı 8-10 FPS’lik farkın önemli olmadığının bilincindesiniz. En önemlisi de hep daha iyilerini satın alma şansınızın verdiği huzur olmalıdır. Ayberk KİMSESİZ Yayın Yönetmeni www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 3 İÇİNDEKİLER Detaylı 46 Ürün İncelemeleri MSI GT70 2PE Dominator Pro Samsung Galaxy Fit Ağınızı 36 Kablosuz Güçlendirin Seagate Enterprise Capacity 3.5 HDD v4 ASUS MX239H 4 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr İyi Kendin Yap 14 EnUygulamaları İyi Podcast 16 EnOynatıcılar Ömrünü 20Batarya Artırın Media Player’ın 28 VLC Sırlarını Keşfedin 56 Oyun İnceleme Dünyanın 58 Mobil En Eğlenceli Oyunları Yaşamı 32 Kolaylaştıran Püf Noktalar Verilerinizi Yedekleyin ve Geri Yükleyin 62 Hayallerinizi Süsleyen Araçlar Power Toggles İle Ayarlarınızı Kontrol Edin Hoparlörünüzü Jestlerle Kontrol Edin Okuyun, 64 Dinleyin, İzleyin... www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 5 haber Kılınç Orhan Erdemir / Gold Teknoloji Marketleri Pazarlama Müdürü Gold’un ve sektörün geleceğini Kılınç Orhan Erdemir’le konuştuk •• Piyasada 100 TL’ye kadar indi tablet fiyatları. Piyasadaki ucuz tablet furyasını nasıl yorumluyorsunuz? Tabletler son bir buçuk yıllık dönemde büyük bir sıçrama yaparak dizüstü bilgisayar satışlarını bile geçti. Tabletlerin bu başarısında uygun fiyatlı ürünlerin piyasaya sunulması başrol oynuyor. Özellikle 500 TL’nin altında fiyata sahip ürünler, tüketicilerin tabletlerle olan ilişkisini oldukça artırdı; bu da satış rakamlarına yansıdı. 100 TL’ye kadar düşen fiyatlar sayesinde her gelir seviyesinden kullanıcının sahip olabildiği bu cihazlar, ağır dizüstü bilgisayarları taşımak istemeyenler için de önemli bir alternatif oldu. Bu eğilimin önümüzdeki dönemde de bu şekilde devam edeceğini ve tablet ile dizüstü arasındaki farkın daha da açılacağını düşünüyorum. •• Ucuz tabletlere ilgi nasıl? Büyük bir ilgi var olduğunu söyleyebilirim. Bunu yorumlarken de üst ve alt segment olarak ikiye ayrılan tablet pazarında tüketicilerin farklı beklentileri bulunduğu- 6 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr Tabletlerin Hızlı Yükselişi nu unutmamak gerekiyor. Üst segment ürünlerde genellikle tasarım, işletim sistemi, ekran kalitesi, sistem hızı, hafıza kapasitesi gibi detaylar incelenerek seçim yapılıyor. Alt segmentte ise daha çok fiyat bazlı bir ayrım yapılıyor. Bu segmentte, fiyat düzeyi ortalama 150-500 TL olan 20’ye yakın marka, farklı modelleriyle rekabet ediyor. Bizim de tablet satışlarımızın adetsel bazda yüzde 55’ini 150-300 TL arasındaki ucuz tabletler oluşturuyor. Özellikle aileler, çocuklarının kullanımı için fiyatı düşük tabletleri almayı tercih ediyor. Çocukların bu ürünlere hasar verme olasılığının yüksek olması nedeniyle, anne babalar “Z kuşağı” da denilen internet kuşağının taleplerini mümkün olan en az zararla karşılamaya çalışıyor. •• Özellikle Samsung ve Apple gibi dev markalar pazarı domine ederken bu tabletlerin pazarda yükselme şansı ne? Marka ayırt etmeksizin söyleyebilirim ki 500 TL ve altı fiyatlardaki tabletlerin potansiyel müşterisi çok daha büyük bir kitle. Bu tip ürünleri ayda neredeyse 12 liradan başlayan taksitlerle alabiliyorsunuz. Böyle olunca ister yüksek ister dar gelirli olsun herkes tabletlerle tanışabiliyor ve teknoloji kullanımı artıyor. Zaten Türkiye’deki teknoloji kullanımı cep telefonu çemberine kısılmış durumdayken tabletlerin topluma yeni bir soluk getirdiğini görmemiz gerekir. Bugün 7’den 77’ye herkes kısa sürede bu cihazların kullanımını öğrenebiliyor. Toplumdaki teknoloji kullanımının artması hayatın tüm alanlarına olumlu sirayet edecektir. •• Kullanıcılar bu tür ucuz tabletleri alırken nelere dikkat etmeli? Öncelikle bu cihazların harddisk kapasitesi çok önemli çünkü her geçen gün kalitesi artan fotoğraflar, videolar daha fazla yer kaplıyor. Ekstra hafıza kartı eklenmesi büyük avantaj olabiliyor. Bunun yanısıra teknoloji marketlerindeki teşhir ürünlerini bizzat denemelerini, ekran boyutlarını karşılaştırmalarını ve kendilerine en uygun modeli bu şekilde belirlemelerini tavsiye ederim. www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 7 haber Görkem YILDIRIM ● Beats’in Satışının Getirileri ● Corsair Flash Voyager GTX USB 3.0 Corsair Flash Voyager GTX USB 3.0 modeli performansıyla SSD’lere kafa tutuyor. 128 ve 256 GB seçenekleri olan seride gövde ince ve hafif. Corsair’in şu ana kadar ürettiği en hızlı parmak bellek olan Flash Voyager GTX USB 3.0 ile elde edilen en yüksek okuma hızı 450 MB/saniye ve yazma hızı 350 MB/saniye. USB bağlantılı SCSI ve S.M.A.R.T. görüntüleme gibi SSD’lerde gördüğümüz özellikler içeren serinin video koleksiyonu için uygun olacağı ifade ediliyor. TRIM desteğiyle uzun vadede yaşanabilecek performans düşüşleri engelleniyor. Geriye dönük USB 2.0 uyumu da olan belleğin Microsoft Windows, Mac OS X ve Linux kullanımı için sürücü gerekmiyor. Beş sene garanti içeren serinin alt modeli 120 dolar ve üst modeli 200 dolar olacak. ● 64-Bit Intel İşlemcili Dell Venue Android işletim sistemli tabletler alanında öne çıkmayı başaramayan firmalardan biri olan Dell, Computex 2014 sırasında uygun fiyatlı Android işletim sistemli tabletleri çoğaltma kararı aldı. Firmanın Venue 7 ve Venue 8 adlı 7 ve 8 inç ekranlı tabletleri Android 4.4 KitKat işletim sistemi yüklü gelecek. 7 inç HD ekran, 64-bit 1.6 GHz Intel Atom Z3460 işlemci içeren Venue 7’den farklı olarak Venue 8 ile 8 inç Full HD ekran, çift çekirdekli 2.13 GHz 64-bit Intel Z3480 işlemci geliyor. Ortak özellikler 5 MP ana kamera, MAXXAudio Pro ses teknolojisi ve Wi-Fi. Alt modelin 160 dolar ve üst modelin 200 dolar olması bekleniyor. Tabletlerin iyice çoğaldığı şu günlerde Intel’in 64-bit işlemcisi daha güçlü görünse de yazılımda 64-bit desteği henüz hazır değil. 8 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr Dedikodulardan sonra Beats’in 3 milyar dolara Apple bünyesine katıldığı açıklandı. Beats Music servisine özel iOS, Android ve Windows Phone uygulamalarının olduğu düşünülürse Apple’ın Android ve Windows Phone kullanıcılarına yazılım sunmaya başladığı düşünülebilir. CEO’dan gelen açıklamaya göre rakiplere hizmet ediyor olsa da bu uygulamalar kapatılmayacak. Buna ek olarak satışta sonra Beats Music servisini iyice canlandırmak için deneme süresi 7 günden 14 güne çıkarıldı ve yıllık üyelik ücreti 119 dolardan 99 dolara düşürüldü. Bu aşamada artık Apple’ın WWDC sırasında iTunes Radio servisini duyurması bekleniyor. iOS 8 ile birlikte bu yeni servisin dahili olarak sunulması olası. Beats kurucuları bundan böyle Apple merkez ofisinde vakit geçirecekler. Teknoloji dünyasından gelişmeler ● Tizen Yüklü Samsung Z Birçok ertelemeden sonra, Samsung’un Tizen işletim sistemli ilk akıllı telefonu ilan edildi. Samsung Z adını taşıyan yeni ürünle 4.9 inç 1280 x 720 piksel Super AMOLED ekran, dört çekirdekli 2.3 GHz işlemci, 2 GB RAM, 16 GB depolama alanı ve microSD kart yuvası, 8 MP ana kamera ve 2 MP ön kamera, LTE 4G bağlantı desteği, kızılötesi verici, NFC ödeme sistemi ve 2600 mAh batarya gibi etkileyici özellikler geliyor. Tizen 2.2.1 işletim sistemi yüklü olan cihazda Home butonu parmak izi okuyucu olarak da işliyor. Arka kısımda nabız ölçer yer almakta. Tizen’in daha hızlı çalıştığı ifade ediliyor. Kullanıcı arabirimi Galaxy S5 havası içeriyor. Uygulamalar için Samsung App Store ortamı kullanılacak. Donanım özellikleri hayli iyi olsa da uygulamalar açısından ne derece iyi olacağı merak konusu. ● Google’dan Otomotiv Atağı Google’ın uzun zamandır üzerinde çalıştığı sürücüsüz araç projesinde yeni dönem başladı. Daha önceden Toyota gibi üreticilerin hazır araçlarını alıp modifiye eden Google, artık kendi başına bir araç üreticisi olma yolunda ilerliyor. Sıfırdan tasarlanan yeni sürücüsüz araçta direksiyon ya da pedal yok. Sadece iki kişi taşıyabilen ve prototip aşamasında olan araç ilk kez Google CEO’su Sergey Brin’in katıldığı konferans sırasında sergilendi. Dahili alıcılar ve yazılım sistemiyle araç kendi başına yol alabiliyor. Denemelerde kaza yaşanmadı ama aracın şimdilik hız sınırı 40 km/saat. 2009’dan beri süren daha önceki Google denemelerinde sürücüsüz araç 1 milyon KM’den fazla yol katetti. İlk aşamada yüz prototip üretilecek. Kaliforniya’da sürücüsüz araç için yasal değişiklik gerçekleştiğinden denemeler orada yapılacak. ● Sony Cyber-Shot RX100 III Sony’nin hayli iddialı kompakt RX 100 serisi üçüncü modeline kavuştu. Cyber-shot dijital fotoğraf makineleri içinde ufak boyuta en fazla özelliği sığdıran RX serisinin yeni üyesi RX100 III daha önceki modeller gibi az yer kaplıyor ama özellik anlamında tüm kozları ortaya koyuyor. 20.2 MP arkadan aydınlatmalı CMOS alıcı içeren modelde yeni bir lens ve işlemci bizlerle. 24-70mm olan lens artık F1.8-F2.8 destekliyor. Ayrıca 3-adımlı (1/8) nört yoğunluk filtresi içeriyor. Lens dışında BIONZ X görüntü işlemcisi yeni ve üç kat daha iyi performans gösteriyor. Böylece 50 Mbps kalitesinde video çekebiliyor ve çift kayıt alabiliyor! Birinde XAVC S ya da AVCHD formatı, diğerinde MP4 geçerli olan iki dosya saklanıyor. 720p seçilirse video kaydı 120 fps olabiliyor. Full HD çekimleri, bu çözünürlükte HDMI üzerinden sunabiliyor. 800 dolarlık cihaz yaz aylarında satışta olacak. www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 9 haber ● HP’den Android’li Dizüstü Bilgisayar ● ViewSonic’ten MHL İçeren Modeller ViewSonic firması VX63Smhl serisi oyun ve eğlence odaklı monitörlerini kullanıcıların beğenisine sunuyor. 22 ve 23 inç ekran seçenekleri olan seride standart olarak Full HD çözünürlük yer almakta. Son derece ince çerçeve içeren seride SuperClear IPS panel teknolojisi tercih edilmiş. Giriş seçenekleri arasında MHL yer aldığından destek veren mobil cihazlar doğrudan bağlanabiliyor. Diğer giriş seçenekleriyse standart HDMI ve D-Sub. Seride yer alan VX2363Smhl-W ve VX2263Smhl-W modelleri gövdede parlak plastik kaplama içeriyor. MEGA Dynamic kontrast oranıyla çıkılabilen en yüksek değer 50.000.000:1. Blue Light Filter adı verilen özellikse olası göz yorulmasının önüne geçiyor. ViewMode kullananlar beş ayrı görüntüleme seçeneği (metin, oyun, film, web, mono) arasında geçiş yapabilmekte. ● Onca Sızıntıdan Sonra LG G3 2014 yılına damga vuracak biçimde geliştirilmiş olan LG G3’ün kozu 5.5 inç IPS ekran ve bu Full HD değil daha iddialı biçimde 2560 x 1440 piksel (WQHD). Dört çekirdekli 2.5 GHz Snapdragon 801 işlemci standart ama 16 GB depolama alanı içeren modelde 2 GB RAM, 32 GB depolama alanı içeren modeldeyse 3 GB RAM var. Ayrıca G2 aksine microSD kart (128 GB maks.) eklenebiliyor. Android 4.4.2 KitKat işletim sistemi içeren telefonun boyutları 146.3 x 74.6 x 8.9 mm ve ağırlığı 149 gram. Beğenilen bir detay açılan arka kapak ve çıkarılabilen 3000 mAh batarya. 4G LTE ile 21 Mbps hıza çıkabilen telefonun diğer özellikleri 802.11ac Wi-Fi, Bluetooth (Apt-X), NFC, SlimPort görüntü çıkışı, A-GPS/GLONASS, USB 2.0 bağlantı ve Qi kablosuz şarj. Ana kamera 13 MP ama üç eksende optik titreşim kesme (OIS+) sunuyor. Ön kameraysa 2.1 MP. 10 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr HP’nin Android işletim sistemi içeren ilk dizüstü bilgisayarı Slatebook 14 adıyla ilan edildi. Üst seviye bir akıllı telefondan beklenen özellikler içeren dizüstü bilgisayarda 14 inç Full HD dokunmatik ekran, dört çekirdekli NVIDIA Tegra 4 işlemci, 2 GB RAM, 64 GB depolama alanı ve Android 4.3 işletim sistemi yer alıyor. Görünümüyle klasik bir katlanır gövdeli dizüstü bilgisayar olan Slatebook 14’ün tam donanımlı klavyesi ve trackpad alanı var. 16 mm kalınlıklı gövde epey ince ve ağırlık 1.67 kilogram. Bağlantı seçenekleri USB 2.0 ve USB 3.0 portları, HDMI 1.4b görüntü çıkışı ve microSD kart yuvası. Wi-Fi üzerinden bağlantı kuran bilgisayarda Beats Audio hoparlörler, HD kamera ve 9 saat dayanan batarya var. Teknoloji dünyasından gelişmeler ● Lenovo ThinkPad 10 Rekabeti Kızıştıracak Bu sene başında 8 inç ekrana sahip Windows 8 yüklü ThinkPad 8 modelini ilan etmiş olan Lenovo, 10 inç 1920 x 1200 piksel Full HD ekrana sahip üst model ThinkPad 10’u gururla sunar. Son nesil dört çekirdekli Intel Bay Trail Atom işlemci, 4 GB’a kadar RAM ve 64-128 GB depolama alanı sunan yeni model microSD kartlara destek veriyor. Gövdesi alüminyum olan tabletin ekranı Gorilla Glass korumalı. Arkada 8 MP ve önde 2 MP kamera yer alıyor. Opsiyonel 4G internet bağlantısı, parmak izi okuyucu, Smart Card okuyucu, dijital kalem ve TPM modülünden anlaşılacağı gibi profesyonelleri hedefliyor. Aksesuarlardan ilki klavyeli kılıf. Opsiyonel dijital kalemse 50 dolar. 119 dolar olan beşik ise üç tane birden USB 3.0 portu, HDMI çıkışı ve ağ bağlantısı ekliyor. ● HTC One Mini 2 Şaşırtmadı Tarih tekerrür etti ve HTC’nin iddialı modeli 2014 model One (M8) için de Mini’si geliştirildi. HTC One Mini 2, elbette One (M8)’den daha düşük özellikler içeriyor ama bir diğer yandan da önceki nesil HTC One Mini ile kıyaslanması gerekiyor. 4.5 inç 720p ekran, dört çekirdekli 1.2 GHz Snapdragon 400 işlemci, 1 GB RAM ve ilginç biçimde 13 MP ana, 5 MP ön kamerasıyla hayli yeterli seviyede. 16 GB depolama alanı hiç de fena değil ve üstelik microSD kart eklenebiliyor. Diğer standart özellikler NFC, WiFi N, Bluetooth, 4G LTE, GPS ve 16 saat 3G görüşme imkanı veren 2100 mAh sabit batarya. Beklendiği gibi Android 4.4 işletim sistemi yüklü ve HTC Sense 6 içeriyor. 137.43 x 65.04 x 10.6 mm boyutlarında ve 137 gram olan telefondaki ana ilerlemeler ekran genişliği, kamera ve batarya. Silah grisi, kutup gümüşü ve altın renk seçenekleriyle satışa sunulacak. ● Zotac’tan Fansız ZBOX C Serisi Zotac’ın yeni tanıttğı mini PC’lerin özelliği pasif biçimde soğutulabiliyor olmaları. C-serisine ait olan bu yeni modeller c nano serisinde olduğu gibi sadece 127 x 127 x 45 mm boyutlarında. Intel NUC serisi mini PC’lerde yer alan U serisi işlemciler aksine Zotac’ın seçimi Core-Y serisi işlemciler olmuş. 6 Watt SDP ve 11.5 Watt TDP değerine sahip olan bu işlemciler pasif soğutmayla yetiniyor. Seride Celeron N2930 ve AMD A6-1450 APU (dahili AMD Radeon HD 8250 GPU) seçenekleri de var. DDR3L SO-DIMM bellekleri içeren bu seride sonunda PLUS eklentisi olan versiyonlar 4 GB bellek ve 2.5 inç 64 GB SSD takılı olarak satışa sunuluyorlar. Ön kısımda 3-in-1 kart okuyucu, çift USB portu, ses bağlantıları yer alıyor. Arka kısımda DC güç girişi, Wi-Fi 802.11ac/Bluetooth 4.0 alıcı için anten bağlantısı, dört tane birden USB 3.0 portu, Gbps ağ bağlantısı, HDMI ve DP çıkışları var. www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 11 haber ● Koca Dev eBay Bile Hack Edildi! ● MIMO Destekli 802.11ac Router Asus, Wi-Fi dünyasının son adımı 802.11ac’de sınırları zorlayan bir ürün sergiledi. RT-AC3200 adı verilen ve adından anlaşılacağı gibi 3200 Mbps hızında kablosuz bağlantı iddiası olan yeni kablosuz router özellikle HD görüntü aktarımı için ideal. 802.11ac cihazlar genelde tek ya da çift akışı eş zamanda gerçekleştirip band genişliğini yükseltiyor. RT-AC3200 ise aynı anda altı bağlantı akışı yaparak 3.2 Gbps hedefliyor. Üç band MIMO sistemiyse router’ın aynı anda birden fazla cihaza yüksek hızda akış sağlamasına imkan veriyor. Tekrarlayıcı olarak da çalışabilen cihazda bağlantı gücünü arttıran beam-forming özelliği de var. SmartConnect ise istemcilere en iyi bandı sunuyor. Adaptive QoS ise trafiği optimize ediyor. Bazı özelliklerden faydalanabilmek için istemcinin destek vermesi gerekiyor. ● 12 inç Ekranlı Surface Pro 3 Microsoft Surface serisi tabletlere bir yenisi eklendi. Pro adını içeren ve bu nedenden ötürü gelişmiş özelliklere sahip olan yeni Surface Pro 3’de en büyük yenilik 10.6 yerine 12 inç dokunmatik ekran. Intel Core işlemcilerden güç alan ve Windows 8.1 Pro işletim sistemi içeren tabletin rahatlıkla dizüstü bilgisayara dönüşebildiği ifade ediliyor. 799$ başlangıç fiyatına sahip olan üçüncü nesil Surface Pro 3’de ekran çözünürlüğü 2160 x 1440 piksel gibi etkileyici bir değer. Aynı zamanda ekran oranı 3:2 yani geniş tip değil. Artan genişliğe rağmen tablet sadece 800 gram geliyor. Intel Core işlemci içerse de kalınlık sadece 9.1 mm. Çift kanal bellek kullanan cihazda 802.11ac Wi-Fi, Bluetooth 4.0 LE, 5 MP ana kamera, Full HD video destekli ön kamera, tam boyutlu USB 3.0 portu, Mini DP çıkışı, ışık/hız/jiroskop/ manyetik alan alıcılar yer alıyor. 12 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr Dünyanın lider açık arttırma sitesi eBay hack edildi ve kullanıcıların bu son saldırıdan ötürü şifrelerini değiştirmesi istendi. Dünya genelinde milyonlarca aktif kullanıcısı olan sitenin veritabanına erişen hacker’lar kullanıcı adı, şifre, e-posta adresi gibi bilgileri ele geçirdi. Firmadan gelen açıklamaya göre kişilere ait ödeme bilgileri sızmadı. Kardeş kuruluş olan ödeme merkezi PayPal’in hack olayından etkilenmediği söylenmekte. Aslında saldırı yeni değil ve bahar aylarında gerçekleşti. eBay’de çalışanların hesaplarını ele geçiren saldırganlar eBay ağına izinsiz giriş hakkı kazandı ve veritabanına ulaştı. Bilişim uzmanlarını görevlendiren eBay, saldırganları durdurmak ve kimliklerini bulmak için çaba gösteriyor. Bu aşamadan sonra tüm kullanıcılara şifre değiştirmelerini isteyen bilgi e-postası ulaştı. HIZ DUVARINI TP-LINK İLE AŞIN Performanslı bir ağ bağlantısı, yüksek hızdaki ürünlerden çok daha fazlasını gerektiriyor. Günümüzde ağ ürünlerinin hız standardı sürekli olarak yükseliyor. Fakat kutu üzerinde yazan hızlara ulaşmak için doğru tercihler yapmalı ve ağ altyapınızı mümkün olan en iyi şekilde kurmalısınız. Hiç şüphesiz internet sağlayan erişim noktasına eğer aynı odadaysanız kablosuz bağlanmak gibisi yok. Ancak araya birkaç duvar girdiğinde veya bulunduğunuz bölgeden toplantı gibi amaçlarla ayrılmak zorunda kaldığınızda rahatlığınız bir anda kablosuz sinyallerin gücüne bağlı olarak azalacaktır. TP-LINK TL-WPA4220KIT İnternet bağlantısını elektrik tesisatınız üzerinden arka odalara ulaştırın. Kablosuz ağ teknolojisi hayatımıza ciddi kolaylıklar sağladı, fakat özellikle evlerde veya küçük çaptaki işletmelerde “arka oda” sorunu henüz tam anlamıyla sona erebilmiş değil. Çoğu zaman bir tekrarlayıcı veya homeplug adaptörü gibi ek donanımlarla ağ bağlantınızı sinyallerin zayıf olduğu odalara taşımanız gerekiyor. TP-LINK TL-WPA4220KIT bunun için geliştirilen başarılı ürünlerden birisi. TP-LINK TL-WPA4220KIT sizin için tüm ağ bağlantısını elektrik hatları ile – herhangi bir kablolama ile uğraşmadan- aktarma şansı veriyor. Üstelik kablosuz ağınızın adı ve şifresi gibi bilgiler de otomatik olarak arka odalara taşınacağından, yapacağınız işlemler için tecrübeli olmanız gerekmediğini özellikle hatırlatmalıyız. 500 Mbps’ye kadar aktarım hızı desteğine sahip olan TP-LINK TL-WPA4220KIT’in en çok dikkat çeken özelliği hiç şüphesiz yüksek bant genişliği sayesinde HD kalitesinde olan üç boyutlu içeriklerin bile kolay bir şekilde aktarabilmesine imkan sağlaması. Bağlantının taşındığı yerdeki homeplug adaptörünü ayrıca kablosuz olarak yayın yapacak şekilde ayarladığınızda ise tıpkı ana kablosuz erişim noktasında olduğu gibi 300 Mbps’lik yüksek hızda ağ bağlantısı elde edebilirsiniz. TP-LINK TL-WPA4220KIT kesinlikle işini en iyi yapan ağ ürünlerinden birisi ve multimedyaya odaklı kullanımlarda da ön plana çıkmayı başarıyor. TP-LINK TL-WA850RE Kablosuz ağınızı istediğiniz odaya en performanslı haliyle taşıyın. Kablosuz ağınızın etki alanını artırmak için kullanabileceğiniz çözümlerden bir diğeri de TP-LINK TL-WA850RE. Firmanın homeplug sistemlerine bir alternatif olarak düşünülebilecek olan TP-LINK TL-WA850RE ile kablosuz sinyallerin ulaşmakta zorlandığı noktalarda bağlantı sorununu tamamen çözebilmeniz mümkün. Cihaz kablosuz ağ sinyallerini güçlendirmeye ek olarak üzerinde bulundurduğu ethernet arabirimi ile sonradan kablolu bir dağıtım yapmanıza da imkan sağlıyor. TP-LINK TL-WA850RE 802.11n teknolojisine destek veriyor ve iki adet dahili anten üzerinden yayın gerçekleştiriyor. 802.11n’e ek olarak geriye dönük 802.11g ve 802.11b teknolojilerine de destek veriliyor. Yaklaşık 3W seviyesindeki güç tüketimiyle çevrecilik konusunda da örnek ürünlerden biri olan TP-LINK TL-WA850RE’de menzilin genişletilmesine dair yapılması gereken ayarlar da hemen hemen herkesin yapabileceği kolaylığa indirgenmiş durumda. 64 bit /128 bit /152 bit olmak üzere WEP, WPA-PSK / WPA2-PSK güvenlik standartları ile size her koşulda rahat edeceğiniz bir bağlantıyı garanti eden TP-LINK TL-WA850RE, yüksek performansı ile kesinlikle daha iyisini aratmıyor. Bu bir advertorial’dir. www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 13 uygulama Görkem YILDIRIM EN İYİ KENDİN YAP UYGULAMALARI Bu indirilebilir dekorasyon araçlarını kullanarak kendi işinizi kendiniz yapın 14 PLUMBING GLOSSARY DECORATE LIKE A CELEBRITY HOME DECORATION GLOSSARY Evinizde yer alan tesisatla alakalı olarak düzenlemeler yapmak istiyor ama parçaların ne işe yaradığını ve hatta adlarını bile bilmiyorsanız bu uygulamayı kurup kullanmak faydalı olabilir. Kısacası anlaşılması kolay paragraflarla tesisatla alakalı çok sayıda başlık anlatılıyor, arama kutusuyla sonuç alınabiliyor ya da alfabetik liste görüntülenebiliyor. Daha iyi anlatım için bazı açıklamalarda ek çizimler görmeyi isterdik. En azından metin boyutunu değiştirme ve notlar ekleyip daha sonra okuma desteği içeriyor. Uygulamanın Android sürümü ek olarak işe yarar biçimde arama geçmişi tutabiliyor. Bu son derece kapsamlı tesisat uygulaması, konuyla ilgili sıkıntılarınızı kolayca aşma imkanı veriyor. Bu e-kitabın iddiası sınırlı bütçeyle Courtney Cox gibi yıldızların evlerine benzer görünen şık görünüşlü ortamlar hazırlamak. Paris dairesi, Tuscan, şıklık abidesi gibi çeşitli tarzlar sunuluyor. İçerik, kullanılması gereken renkleri, perdeleri, mobilyaları ve diğer gerekli parçaları net biçimde açıklıyor ama maalesef bunlara yönelik fotoğraflar yer almıyor. Bununla birlikte evinizdeki odalara Hollywood hissi katmak istiyorsanız iyi bir genel kılavuz. Teraslı bir evi özel bir kasaba evine dönüştürmek istiyorsanız sunulan tavsiyeler faydalı olabilir. Bu uygulamayla ilgili adından farklı olacak şaşırtıcı bir içerik yok (iOS sürümünün adı Home Decor & Interior Design Glossary). Ev dekorasyonu konusunda karşınıza çıkabilecek olan terimler açıklanmakta. Ana menüde terminolojiyle ilgili alfabetik liste yer alıyor. Listede yer alan herhangi bir başlığa tıkladığınızda tanımla ilgili açıklama geliyor ve bazı durumlarda ilgili fotoğraflar ve faydalı linkler gösteriliyor. Uygulamanın diğer özelliği sanal kartlar yardımıyla uygulamada yer alan tanımları test etme imkanı veren öğrencilere özel quiz köşesi. Kendin Yap ile alakalı terimlerden oluşan bilgi dağarcığınızı arttırmanıza yardımcı oluyor ama bunları kullanmayı öğretmiyor. ★★★★★ ★★★★★ ★★★★★ •• Android / OS 2.0.1 / 0.99$ / v1.1 •• iPad+ / iOS 3.2 / 0.99$ / v1.0 •• Android / OS 1.6 / 1.35$ / v1.0 •• iPad+ / iOS 3.0 / 0.99$ / v1.0 •• Android / OS 1.6 / 0.99$ / v1.1 •• iPhone / iOS 3.0 / 1.99$ / v1.0 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr Her konunun uzmanı olabilirsiniz! 3D INTERIOR ROOM DESIGN Bu hoş uygulama (iOS versiyonu 3D ROOM Udesignit) sanki içindeymişçesine bir odayı gözlerinizin önüne getirmeyi hedefliyor. İlk aşamada değiştirilebilen oda şekillerinden birini seçerek başlıyorsunuz ya da kendi tasarımınıza yöneliyorsunuz. Uygulama ardından bunu üç boyutlu olarak modelliyor. Böylece kapı, pencere, duvar kaplaması vb eklemek size kalıyor. Ufak menülerden ötürü uygulamanın en iyi kullanım alanı tabletler ama çok sayıda seçenek var ve tüm oda içinde zoom yapabilir, 360 derece gezinti gerçekleştirebilirsiniz. Başka hiçbir uygulama sanal dekorasyon işlemini bu derece eğlenceli hale getirmiyor ama Android versiyonu nedense çok daha pahalı. ★★★★★ •• Android / OS 2.2 / 4.79$ / v2.1.1 •• iPhone+ / iOS 4.3 / 0.99 / v2.1.1 ELECTRIC TOOLKIT Bu uygulama, içerdiği büyük boyutlu ve net bağlantı çizimleriyle evde gerçekleşebilecek prizden lambaya ve butona kadar elektrik tesisatıyla ilgili projeleri basit hale getiriyor. Uygulamanın Amerikan standartlarını esas aldığını ve detaylı açıklamalar içermediğini belirtelim. Bu yüzden işe başlamadan önce cihazlarla ilgili detaylı rehberlere bakmanız gerekebilir. Uluslararası sayılacak kısımsa HDMI, komponent, ağ bağlantısı gibi evrensel fişlere ait bağlantı şablonları. Uygulama aynı zamanda deneyimli elektrikçilere hitap edecek biçimde özel hesaplamaları yapabilen dört gelişmiş hesap makinesi içeriyor. Eğer deneyimliyseniz detaylı çizimler sayesinde kabloları karıştırmadan bağlantıları yapabilirsiniz. ★★★★★ •• Android / OS 2.1 / 4.99$ / v1.9.1 •• iPhone+ / iOS 5.0 / 5.99$ / v1.2.2 CLINOMETER ROOM+ Bu uygulama, sade arabirimi, akıcı animasyonları ve yüksek hassasiyetiyle masa tezgahını hizalama, çerçeveleri ve tablolar gibi diğer nesneleri düz biçimde asma konusunda yardımcı oluyor. Kurulu olan cihazı düz biçimde tutarsanız ana ekrana bakarak şakül ile eğim bulunabiliyor ama cihazı düz bir yüzeye koyarsanız bunun yerini kabarcıklı su terazisi alıyor. Ayrıca uygulama içinde kalibrasyona yönelik faydalı bilgiler yer alıyor. Ek olarak cihazı hareket ettirmeniz gerekirse görüntüyü dondurma özelliği de bulunmakta. Cep tipi ölçü aletlerinden daha ufak ve projelerinize başlamanıza imkan verecek kadar hassas. Kendin yap projelerinde mükemmel yardımcınız. Hayalinizdeki evin planını sıfırdan oluşturmak için istediğiniz en ve boya sahip basit bir şekilden yola çıkın. Ardından duvarları, eşyaları ve odalara ait unsurları eklemeden önce diğer odaları ve merdivenleri ekleyin. Kolayca seçilen menüler sayesinde tüm odalar hızlı biçimde elde edilebilir. Nesnelerin boyutu ve yerleşimi daha sonradan değiştirilebilir. Farklı bakış açıları için yakınlaştırma yapmak ve uzaklaşmak mümkün. Sona ulaşan tasarımlar görsel olarak saklanabilir ya da ilkgili Interior Viewer uygulamasıyla üç boyutlu olarak izlenebilir. Güçlü, zaman kazandıran ve kullanımı kolay olan planlama aracı özellikle ek programıyla birlikte kullanıldığında fark katıyor. ★★★★★ ★★★★★ •• Android / OS 1.6 / 0.99$ / v1.6 •• iPhone / iOS 5. / 1.99 / v4.0 •• Android / OS 2.2 / 3.99$ / v1.0.12 •• iPhone / iOS 4.3 / 0.99$ / v1.0.10 MY MEASURES AND DIMENSIONS Bu uygulama kendin yap projelerinde hassas ölçümleri çok daha kolay biçimde hatırlama imkanı veriyor. Evinizde yer alan bir mekanın fotoğrafını çektikten sonra uzunluklar ve açılar hesaba katılacağı için alışverişe çıkmadan önce özel bir diyagram çizmeniz gerekmiyor. Uygulama içinden fotoğraf çekebilir ya da içeri aktarabilirsiniz. Ardından oklar ve ölçüler ya da metin eklemek, fotoğraf içine daha ufak görseller eklemek mümkün. Detaylar elde edildikten sonra alışveriş öncesinde imaj olarak saklayabilir ya da PDF elde edebilirsiniz. Bu uygulama biraz pahalı gelebilir ama boyutlar önemli olduğunda hafızadan daha iyi işliyor. ★★★★★ •• Android / OS 2.2 / 4.99$ / v1.0.15 •• iPad+ / iOS 5.0 / 2.99$ / v4.0.6 “Su terasizinden daha ufak ve projelerinizin doğru biçimde ayağa kalkmasına imkan verecek kadar hassas olan bu araç kendin yap projelerinizde ideal yardımcınız” HOW YOUR HOUSE WORKS Bu uygulama içinde gelen faydalı kitap, tesisat, kablolama, ısıtma, klima, hava kalitesi, cihazlar, kapı ve pencereyle ilgili en popüler başlıkları içeriyor. Net biçimde görülen çizimler ve basit metin açıklamaları sunarak ev sistemlerindeki en sık karşılaşılan işlemleri anlatıyor. Buna benzer çok sayıdaki uygulamada olduğu gibi Amerikan standartlarını esas alıyor ama kapsanan içeriklerin bir kısmı genel kullanımı temsil ediyor. Evinizde yaşanan sorunları aşmanıza yardımcı olmuyor ama sorunun kaynağını anlamanıza imkan verebilir. Böylece tamircilere daha net bilgi verebilirsiniz. Net ve detaylı ama ABD dışında yaşıyorsanız sunduğu içeriğin karşılığını tam olarak alamayacaksınız. ★★★★★ •• Android / OS 2.2 / 2.99$ / v1.0 •• iPad+ / iOS 5.0 / 2.99$ / v1.0 www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 15 uygulama Görkem YILDIRIM EN İYİ PODCAST OYNATICILAR Favori radyo şovlarınıza ait yeni bölümleri kaçırmayın 16 RADIOLAB GRAB RADIO JOGTUNES Amerika merkezli radyo istasyonlarında bilime dair geniş bir bilgi birikimine sahip olan Radiolab geliştiricileri bu uygulama sayesinde podcast yayınlarını dünya genelinden farklı kesimlere erişilebilir hale getiriyorlar. 2007’ye kadar uzanan geçmiş bölümler bulunmakta ve kendimizi anlayışımızdan gülüş sebeplerine kadar çok sayıda bilimsel ve filozofik başlık yer alıyor. Bireysel bölümler sonradan dinlemek üzere çevrimdışı hale getirilebilir, favoriler seçilebilir ve paylaşılabilir. Uygulamanın öne çıkan yanlarından biri eşsiz tasarımı. Farklı bölümler arasında gezinirken sizi dünyanın dışına çıkarıp gezdiriyor. Tüm uygulama geliştiricileri bu programdan ders almalı. İçerik açısından da eğlendirici. TuneIn Radio Pro gibi bu uygulama da radyo kanallarını canlı olarak dinlemek için geliştirilmiş ama ana menüden faydalanarak podcast girmek mümkün. Bunu gerçekleştirdiğinizde yeni bir alt menü beliriyor ve müzik türlerinden spor ve sanat, haber, bilim gibi genel içeriklere adar etkileyici bir kategori listesi çıkıyor. Herhangi bir podcast’e tıklayınca akış hızı, bağlantının kararlılığı gösteriliyor ama indirme seçeneği yok. Oynatma ekranı sade ama doğrudan Shazam uygulamasına erişim desteği var. Çarpıcı değil ve sadece dinleme imkanı veriyor ama çok sayıda seçenek sunuyor. Adından anlaşılacağı gibi bu uygulama doğrudan koşucuları hedef alıyor. Uygulamaya adını veren yayınlara ait bölümlere erişim sunuyor. Bunlar arasında yer alan müzik seçenekleri dakikadaki adım sayınıza uyan hızda şarkı çalabiliyor. Rock, pop, alternatif, R&B türünden yeni şarkıcılar her bölümde farklı hızdan şarkılar sunuyor. Uygulamanın amacı motivasyon sağlamak ve müzik bakışınızı genişletmeye çalışırken aynı zamanda hızınıza uyan yeni şarkıları oynatırken muhtemelen ilk kez duyduğunuz şarkıcılara ait bilgiler veriyor. Seçenekler hayli fazla ve tamamen farklı olan ilgi çekici bir fikir. Sadece tek bir podcast yayınıyla sınırlı kalıyorsunuz ama temponuzu arttırmanıza yardımcı olabilir. ★★★★★ ★★★★★ ★★★★★ •• iPhone / iOS 5.0 / 2.99$ / v1.0.7 •• Android / OS 2.2 / 2.99$ / v1.0.44 •• iPhone / iOS 4.3 / 2.99$ / v3.9 •• Android / OS 2.1 / 3.27$ / v1.2 •• iPhone / iOS 4.0 / 1.99$ / v1.3 •• Android / OS 2.1 / 0.99$ / v1.5 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr Podcast dinlemenin en iyi yolları PLAY, LOOK AND LISTEN Bu uygulama türe göre arama özelliği içermiyor ve diğer podcast uygulamaları kadar hoş görünmüyor ama bir şekilde etkileyici olmayı başarıyor. Ana ekranda dinlemeyi bitirmediğiniz podcast’ler, yeni ekledikleriniz, indirilmesi sürenler ve çevrimdışı dinlemek için indirdiğiniz bölümler gösteriliyor. Aynı zamanda üye olduğunuz programlara ait yeni bölümler menünün daha alt kısmında listeleniyor ama bunların bir kısmı diğer bölümlerde de gösterildiği için gereksiz karışıklık oluşuyor. Herhangi bir bölüme tıklayınca dinleme ekranı geliyor. Buradan dinleyebilir, indirebilir, listeye ekleyebilir ve bölüm sonu gelmeden önce uyuya kalacağınızı düşünüyorsanız sayaç koyabilirsiniz. Tutarsız görseller ve bazı tasarım sorunları haricinde başarılı bir podcast oynatıcı. ★★★★★ •• iPhone / iOS 4.3 / 1.99$ / v5.0.3 •• Android / OS 4.0.3 / 1.99$ / v5.0.3 TUNEIN RADIO PRO Bu uygulama, dünya genelinden farkı radyo istasyonları canlı dinleme desteği sunarak saygın bir konuma erişti ve aynı zamanda başarılı bir podcast bölümü içeriyor. Gezinti menüsünde popüler podcast’lere doğrudan erişim imkanı ve ayrıca belirli bölümleri arama özelliği yer alıyor. Bir yayına tıklayınca haftalar öncesine kadar uzanabilen mevcut bölümlere ait liste gösteriliyor. Bölümler sadece dinlenebilir ama uygulama içinde yer alan özellikle kayıt yapabilir, alarm olarak seçebilir ya da dahili sayaçla uyumadan önce önlem alabilirsiniz. Belirli saatte durmasını sağlamak da olası. Facebook, Twitter, Google+ gibi sosyal sitelerde, e-posta ile paylaşmak, belirli programlar ya da bölümleri favori olarak işaretlemek mümkün. Podcast özel uygulamalardaki bazı özellikler eksik olsa da bunun karşılığında radyo akışı dinleyebiliyorsunuz. ★★★★★ •• iPhone / iOS 5.0 / 6.99$ / v4.3 •• Android / OS 2.3 / 6.99$ / v9.1 HBR TODAY cultureNOW POCKET CASTS Harvard Business Review uygulaması dünya genelindeki iş profesyonelleri için en gerekli kaynaklardan biri ve program geliştiricinin sunduğu faydalı içerik için başarılı bir platforma dönüşüyor. Bunlar arasında uygulamanın ses ve video bölümleri altında bulunabilen HBR’nin IdeaCast podcast serisi yer alıyor. Bölümler listesi seneler öncesine kadar uzanıyorsa da denemeler sırasında HBR sitesinde yer alan son bölümlerin uygulamada gösterilmediğini fark ettik. Konular için arama yapmak ya da bölümleri indirmek mümkün değil ama listeler içinde gezinti çabuk ve geleneksel kullanıcıların ilgi çekici başıklar bulacağı ortada. İyi biçimde organize edilmiş ve verimli olan bu uygulama iyi bir iş yapısına uyum sağlıyor. İndirilmesini öneriyoruz. Bu uygulama arkasındaki fikir zekice ama maalesef ortaya çıkan sonuç işlevsellik anlamında hayal kırıklığı yaratıyor. Gelir amacı gütmeyen bir dernek tarafından geliştirilen uygulama Amerika’daki yerel gelenekleri kutlamaya odaklanıyor. Sanatçılar, mimarlar, tarihçiler ve planlamacılar ABD genelinde yer alan farklı tarihi binalarla ilgili açıklamalar gerçekleştiriyor. Bu kayıtlara harika fotoğraflar eşlik ediyor ve turistlerin ilgisini çekebilecek genel bilgiler veriliyor. Bu içeriğe erişim başarı ya da fiyasko ile sonuçlanıyor çünkü arabirimle ilgili çok fazla sorun ve sıkıntı var. Dünya genelindeki tüm büyük şehirlere bu tür uygulamalar hazırlanmalı ve tarihi birikim tanıtılmalı. Bu çekici görünen ve iyi biçimde organize edilmiş uygulama halihazırda cihazınızda yer alan uygulamaları içeri aktarma ya da geniş bir veritabanında arama yapma imkanı veriyor. Uygun podcast’ler ülkelerine göre listeleniyor ve sanat, bilim, medya gibi geniş bir aralıkta çeşitli türler sunuluyor. İçeri aktardığınız ya da üye olduğunuz podcast’ler kütüphane ekranında başlıklar şeklinde diziliyor. Basitçe bunlardan birine tıklayın ve ardından bu başlıkla ilgili daha fazla bilgi sunan ve hazır olduğunda dinleme ya da indirme imkanı veren açıklama sayfasına erişin. Etkileyici arabirim sayesinde mobil platformlarda bulunabilecek en iyi podcast. ★★★★★ ★★★★★ ★★★★★ •• iPhone / iOS 4.3 / 2.99$ / v2.3 •• Android / OS 2.2 / 2.99$ / v1.0.8 •• iPhone+ / iOS 4.3 / 1.99$ / v5.0.3 •• Android / OS 2.0 / 1.99$ / v1.0.6 •• iPhone / iOS 7.0 / 3.99$ / v4.1.1 •• Android / OS 2.2 / 3.99$ / v4.3.5 www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 17 dosya Görkem YILDIRIM OK GOOGLE Google Now’ı başlatmak için sadece OK Google demeniz yeterli. Ardından cihazınıza dokunmadan arama yapabilirsiniz. Eller serbest kullanım dışında dijital asistan artık çok daha akıllı. 18 BATARYA ÖMRÜNE DOPİNG Uyarı çubuğunda yer alan yeni batarya aracı sayesinde uygulamaların ne kadar güç kullandığını görebilirsiniz. Eğer çok fazla güç tüketen bir uygulama görür ve kapatmak isterseniz listeden tıklayın ve kapat seçin. Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr SÜRÜKLEYİCİ MOD Kitap okumak, film izlemek gibi işlemler KitKat ile çok daha iyi bir deneyime dönüşüyor. Nexus 5’in butonları gibi metin haricindeki tüm öğeleri gizlemek mümkün ve böylece gerçek anlamda tam ekran mümkün. AKILLI ARAYAN BİLGİSİ Android 4.4 ile kullanıcı tarafından tanınmayan numaralar, Google Maps üzerinde listelenmiş işletmelerle eşleştiriliyor. Ekstra olaraksa KitKat ile gelen Kişiler listesi en sık aradıklarınızı ve konumunuza yakın olanları üst sıralara çıkarıyor. En harika Android sürümünün sırları KITKAT SIRLARI VE İPUÇLARI A ANDROID 4.4 İLE BÜTÜNLEŞİK GELEN YENİ UYGULAMALARA BAKIŞ ATIYORUZ ndroid işletim sistemiyle ilgili son zamanların en kapsamlı güncellemesi olan Android 4.4 KitKat sonrasında Google Play Store’da popüler olmuş bazı uygulamalar bütünleşik olarak sunulur hale geldi. İlk olarak Hangouts ve QuickOffice’in artık Android ana ekranının bir parçası olduğunu belirtelim. Gallery uygulamasıysa Google görsel editörü Snapseed’in en popüler özelliklerine kavuştu, herhangi bir anda kaldırılabilen fotoğraf filtreleri eklendi. Go- ogle’ın bu sene içinde WhatsApp’a alternatif olarak geliştirip sunduğu Hangouts uygulaması kullanıcıların beğenisini kazandı. Her ne kadar metin bazlı yazışma ve görüntülü sohbet desteklense de Google dışında kalan kullanıcılara erişim desteklenmiyor. KitKat ile SMS ve MMS entegrasyonu gerçekleşti ve Messages uygulaması ortadan kalktı. Microsoft’un Office Mobile uygulaması ve Apple’ın iWork için gerçekleştirdiği güncel fiyat indirimine cevap olarak sunulan QuickOffice adlı rakip uygulama sayesinde Word, Excel ve PowerPoint dosyaları oluşturabilir ya da düzenleyebilirsiniz. KitKat ilk aşamada sadece Nexus 5 akıllı telefon ile sınırlı ve Google’ın Nexus serisi diğer cihazları ilgili güncellemeleri alıyorlar. Samsung ve Sony gibi Android esaslı cihaz üreticileri işletim sistemini test ettikten sonra bu sene içinde gerekli güncellemeleri sunacaklar. KitKat işletim sistemini kullanma şansına erişen sınırlı sayıdaki kullanıcı için adım adım açıklamalarla Hangouts, QuickOffice ve Gallery ile gelen Android 4.4 yeniliklerini açıklıyoruz. KITKAT İLE GELEN YENİ UYGULAMALARDA DİKKAT ÇEKENLER HİÇBİR MESAJ KAÇMASIN SNAPSEED İLHAMLI FİLTRELER HANGOUTS GALLERY •• Android / Değişken / Ücretsiz / Değişken •• iPad+ / iOS 5.0 / Ücretsiz / v6.1.2 •• Android / Değişken / Ücretsiz / Değişken 1. SMS MESAJI GÖNDERİN 1. KENDİ FİLTRELERİNİZİ YARATIN 1. ÜRETKENLİĞİNİZİ ARTTIRIN 2. KENDİNİZİ İFADE EDİN 2. ODAKLI İNCE AYARLAR 2. PDF AÇIN VE GÖRÜNTÜLEYİN 3. DİĞER EKSTRALAR 3. UYGULANMIŞ EFEKTLER 3. GOOGLE DRIVE İLE PAYLAŞIM •• iPad+ / iOS 6.0 / Ücretsiz / v1.3.1 •• Android / OS 2.3 / Ücretsiz / v1.2.018 Hangouts ile kullanıcılar mesaj gönderip görüntülü sohbet yapabiliyor ama Google kaydı olmayan kullanıcılara erişilemiyor. Android 4.4 ile gelen ve Mesajlar yerini alan Hangouts ile SMS ve MMS entegrasyonu gerçekleşiyor. Kişiler listenizdekilerin nasıl hissettiğinizi bilmesini istiyorsanız Hangouts durumunuzu seçip paylaşabilirsiniz. Google klavye aynı zamanda Emoji yani renkli Japon karakterler içeriyor yani sohbetlerde kelimeler yetmediğinde bunlardan yardım alabilirsiniz. Hangouts aynı zamanda sohbet sırasında konum bilgisi paylaşma desteği veriyor ki toplantı ayarlarken işe yarayan bir özellik. Sohbetler sırasında fotoğraf paylaşmak her zaman mümkün ama artık hareketli GIF’leri de paylaşarak eğlencenin dozajını arttırabilirsiniz. Apple’ın Instagram tarzı filtreleri iOS 7 ile gelen Camera uygulamasına eklediği gibi KitKat ile fotoğraflara özel filtrelerle oynamak mümkün oluyor. Tanımlı gelen filtreler arasında parmağınızı gezdirin ya da filtreler sekmesinden artı sembolüne tıklayıp kendi seçeneğinizi oluşturun. Güncellenen Gallery ile kesme, döndürme, aydınlatma, doygunluk desteklense de kimi zaman sadece belirli alanda değişiklik yapmanız gerekebilir. Yerel seçim aracıyla istenen düzenlemeleri uygulayabilir ve sekmeden seçim yapıp ilgili alana yakınlaştırma yapabilirsiniz. Değişiklikler hoşunuza gitmediyse sağ üst köşedeki menü butonuna tıklayın ve uygulanmış efektleri gösteri seçin. Tüm değişiklikler alttaki navigasyon çubuğu üstünde gösterilecek, herhangi birine tıklamanız efektle oluşan etkiyi yeniden düzenleme ya da kaldırma imkanı verecek. VERİMLİLİĞİNİZİ ARTTIRIN QUICKOFFICE En iyi ofis paketi sayesinde Google Play Store ortamında arayışa son verin. Hem akıllı telefonlar, hem de tabletler için optimize edilmiş olan QuickOffice artık Android 4.4 ile bütünleşik geliyor. Word, Excel ve PowerPoint dosyalarını birkaç tıklamayla oluşturun ve düzenleyin. QuickOffice ile Microsoft Office dokümanları açılıp düzenlenebildiği gibi aynı zamanda uygulama içinden indirdiğiniz ya da gönderdiğiniz tüm PDF dosyalarını açabilir ve görebilirsiniz. Böylece seyahat halindeyken de işlerinize devam edebilirsiniz. Google Drive ortamındaki tüm dokümanlarınız QuickOffice üzerinden erişilebilir ve masaüstü ile mobil cihazlar arasındaki geçiş daha kolay hale gelebilir. Daha önceden paylaşılmış Google Drive klasörlerinden de dosya paylaşımı yapabilirsiniz. www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 19 uygulama Görkem YILDIRIM TEK BİR ÜCRETSİZ PROGRAMLA BATARYA ÖMRÜNÜ ARTIRIN DU Batter Saver kullanarak akıllı telefonunuzun bataryasından elde ettiğiniz gücü görüntüleyip optimize edin ve kullanım ömrünü uzatın H er ne kadar akıllı telefonlarımız daha zeki, hızlı ve güçlü olsa da kullanıcılar bu ilerlemelerin faturasını azalan batarya süresiyle ödemek zorunda kalabiliyor. Bu yüzden ötürü artan hesaplama gücünü karşılayacak biçimde işletim sisteminin düzenleme yapması gerekiyor. Sonuç olarak piyasadaki batarya verimini arttırmaya odaklanan uygulamaların sayısı sürekli artıyor. Google Play ve App Store’da karşımıza çıkan batarya uygulamalarının tümü optimizasyon için arka plan programlarını kapatmaya odaklanıyor ve kullanıcılara detaylı grafikler sunuyor. Demek oluyor ki çalışan uygulamalarla ilgili daha iyi değerlendirme yapabilir hale geliyoruz ve dijital arenada temizlik yapmanın püf noktalarını öğreniyoruz. DU Battery Saver bu uygulamalardan biri ve sadece batarya verimini arttıracak özellikleri sunmakla kalmıyor aynı zamanda herhangi bir anda telefonunuz tarafından çalıştırılan uygulamaları kontrol etme imkanı veriyor. Buna ek olarak raporlama ve şarj geçmişini görüntüleme desteğini düşünürsek uygulamayı kullanarak telefonunuzun sağlığıyla ilgili görünümü ortaya çıkarabilirsiniz. DU Battery Saver, ana ekranında bilgileri gösterebiliyor, batarya ömrüyle ilgili sağlık bilgisini ve belirli kullanım zamanlarındaki diğer değişkenleri gerçek zamanlı olarak gösterebiliyor. Bu rehberimizde, ana ekranda yer alan bilgilerin anlamlarını ve tüm uygulamalarınızın oluşturduğu karmaşayı azaltmak için DU Battery Saver’dan destek almanın yollarını anlatıyor olacağız. 20 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr DU BATTERY SAVER’IN TEMEL ÖZELLİKLERİ Batarya özeti Ana ekranın üstünde beliren batarya geçmişi geriye kalan kullanım süresini grafiksel olarak ve aynı zamanda saat biçiminde gösterir. Optimizasyon Uygulamada yer alan en önemli buton olan optimizasyona basınca cihazınızda analiz işlemi başlar ve batarya performansını arttırıcı önlemler alınır. Canlı ölçümler Cihazınızın sıcaklığı, batarya kapasitesindeki değişim gibi değerleri öğrenmek istiyorsanız ekranın orta kısmında beliren bu rakamlar ilginizi çekebilir. Alt sekmeler Ekranın alt kısmında beliren şarj istatistikleri ve ekstra özellikler içeren Pro versiyona yönelik link gibi diğer opsiyonlar da mevcut. Batarya süresini kolayca artırın 1 2 5 6 3 4 Telefonunuzu özlediğiniz forma sokun DU Battery Saver ile gelen ayarlar menüsünde Korumalı Liste yer almakta. Bu sayede optimizasyon sırasında kapatılmaması gereken müzik çalar gibi önemli uygulamaları beyaz listeye alabilirsiniz. DU BATTERY SAVER > Akıllı telefonunuzu gaza getirin 1. HOME İlk ekranda programa ait durum bilgileri geliyor. Burada, bataryanın genel durumu ve sıcaklık, kapasite gibi diğer unsurlarla ilgili önemli bilgileri görebilirsiniz. Bu değerler sürekli olarak güncelleniyor. Uygulama hakkında... 2. OPTİMİZASYON DU BATTERY SAVER & WIDGETS Büyük optimizasyon butonuna basarsanız cihazınızı tarayan analiz uygulaması başlayacak ve güç tüketimini azaltacak öneriler ile manuel olarak gerçekleştirebileceğiniz ek işlemlere ait açıklamalar belirecek. •• Android / OS 2.1 / Ücretsiz / v3.3.0 Google Play ortamında yer alan batarya gücü ve optimizasyonu odaklı uygulamaların sayısı hayli fazla ama güç kullanımını iyileştirmek üzere en doğru olanı seçmek hayli zorlu olabilir. DU Battery Saver ücretsiz olarak sunuluyor ve opsiyonel olarak Pro sürümü satın alınabiliyor. Çalışan programlarla ilgili daha derinlemesine ayarlama yapmak ve bunların bireysel güç tüketimini görmek istiyorsanız Pro sürüme terfi edebilirsiniz. Basit ama işini görüp akıllı telefonların batarya verimini arttıran bir uygulama. 3. LİSTE Bu uygulamayla bataryanızın daha uzun dayanmasını sağlayın ★★★★★ “TELEFONUNUZDA ÇALIŞAN UYGULAMALARI KONTROL ETME İMKANI SUNUYOR” Bu liste, çalışan uygulamaları gösteren güç tüketimi azaltma önerileri ve anında seçim yapabileceğiniz işaret kutularına sahip manuel güç seçenekleri olmak üzere iki ayrı bölümden oluşuyor. 4. ÇALIŞAN UYGULAMALAR Güç tüketimini azaltma önerileri bölümünde girdiler yanında seçim kutuları bulunuyor. Gidebilecek herhangi bir başlık görebilirseniz DU Battery sayesinde kapatabilirsiniz. 5. GÖRÜNTÜLEME Ana ekrana geri dönün ve görüntülemeye tıklayıp batarya kullanım oranlarına bağlı olarak sıralanmış tüm çalışır uygulamaları görün. Listede gezinin ve gerekli olduğunda bazılarını kapatın. 6. ŞARJ Ekran altında yer alan şarj sembolüne tıklayın ve şarj işlemiyle ilgili doğru adımları öğrenerek bataryanızın ömrünü arttırın. www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 21 22 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 23 liste Hüseyin ÖNCEL Gelişmiş özelliklere ev sahipliği yapan ücretsiz fotoğraf düzenleme, çizim ve web tasarımı programlarıyla tek bir kuruş ödemeden çalışabilirsiniz En İyi Ücretsiz Photoshop Alternatifleri P hotoshop ve Adobe’nin diğer üretkenlik yazılımları artık geleneksel anlamda satın alınmıyor. Bunun yerine Adobe Creative Cloud adı verilen sistemle kullanıcılara çeşitli programlar sunuluyor. Eğer Photoshop, Illustrator veya Adobe’nin sayfa ve web tasarımı araçlarından birini edinmek isterseniz bir abonelik satın almanız isteniyor. Neyseki pahalı Adobe yazılımları olan Photoshop, Illustrator, InDesign ve Dreamweaver’ın yerine kullanılabilecek harika ücretsiz programlar da mevcut. Bu yazımızda Adobe Photoshop ve onun Creative Cloud sistemine yüksek meblağlar ödemek istemeyen kullanıcıların yüzünü güldürecek en iyi ücretsiz yazılımlara değineceğiz. Photoshop Yerine Gimp Kullanın Adobe programı: Photoshop Ücretsiz alternatif: GIMP 2.8 www.gimp.org kağıt simgesine tıklamanız yeterli. Photoshop’ta olduğu gibi dilediğiniz bir katmana dönebilirsiniz. Opaklık düzeyini değiştirmek için “Layers” menüsündeki kaydırma çubuğunu kullanabilir ve görselin transparanlığını düzenleyebilirsiniz. Eğri Objeleri Sürükleyerek GIMP Photoshop kullanıcılarının sevdiği hemen Düzeltin GIMP’in 2.8 versiyonu ile “Cage Transformation” adında bir araç kullanıma sunuldu. Bu aracı kullanarak görselde eğik şekilde yer alan objeleri düzeltebiliyorsunuz. Aracı kullanmak için sol araç çubuğundaki tuhaf simgeye tıklayın. Şimdi düzenlemek istediğiniz objenin etrafını seçin. Objenin Fotoğraflarınızı Geliştirin etrafında dolaşıp seçim işlemini tamamladıktan Fotoğraflarınızın daha iyi görünmesini isti- sonra GIMP ekranda bir saat simgesi ve “Compuyorsanız düzenlemek istediğiniz bir görseli açın ting Cage Coefficients” ifadesini içeren bir mesaj ve “Colors”, “Color Balance” a tıklayın, ardından görüntüleyecektir. İşlem tamamlandığında ‘kafeGIMP’in Photoshop benzeri kaydırma araçlarıyla sinizdeki’ noktalara tıklayabilir ve objenizi farklı bir “Shadows”, “Midtones” ve “Highlights” değerlerini konuma çekebilirsiniz. “Enter” tuşunu ile efektin ayarların. Değişiklikler siz fare imlecini kullanınca uygulanmasını sağlayabilirsiniz. görsele hızlı şekilde yansıtılacaktır. Fotoğraflarınıza derinlik ve zenginlik katman Görsellerinize Çerçeve Ekleyin GIMP’teki “QuickMask” aracıyla fotoğraflarınıza için “Levels” aracını kullanabilirsiniz, bu araç özellikle bazı bölümleri soluk olan fotoğraflarda kulla- çerçeve ekleyebilirsiniz. Bunun için görselinizi açın nışlı olacaktır. “Colors”, “Levels” a tıklayın ve beli- ve fare imlecinizle görselin etrafında dikdörtgen ren üçgenlerden ideal düzenlemeyi gerçekleştirin. biçiminde bir seçim oluşturun. Şimdi “QuickMask” simgesine tıklayın. Görsel etrafındaki çerçeve ekGörsellere Metin Ekleyin ranı kırmızıya dönüşecektir. Görsele sağ tıklayın, GIMP’in güncel versiyonunda görsellere doğru- “Filters” ı seçin ve bir efekt kullanın. Örneğin “Disdan metin ekleme olanağı sunuluyor. Bunun için “A” torts”, “Waves” dalgalı bir çerçeve oluşturacaktır. simgesine tıklayın, daha sonra metni konumlandırmak Efekti uygulamak için “Apply” seçeneğine tıklayın. istediğiniz alanı seçin. Beliren metin kutucuğuna diledi- Şimdi “QuickMask” simgesine tıklayın; “Select”, ğiniz metni ekleyin. Metnin fontunu, metin boyutunu, “Invert”, ardından “Edit” ve “Fill with BG Color” veya rengini ve karakterler arasındaki boşluğu düzenleyin. “Fill with FG Color” seçeneğini kullanın. Varsayılan Metnin konumunu değiştirmek için kutucuğu diledi- olarak ön plan beyaz, arka plan siyah belirlenecektir. ğiniz gibi sürükleyip bırakabilirsiniz. Katman ve fırçalar Bunu değiştirmek için “Toolbox” tan “Foreground” yardımıyla montajlar yaratabilirsiniz. Çeşitli katmanlar ve “Background” değiştiricisine tıklayın. Alternatif ile görselleri montajlayabilir ve örneğin bulutlu bir gök- olarak “Pattern” araç kutusunu getirmek için Shift + yüzünde aydınlık bir metin oluşturabilirsiniz. Yeni bir Ctrl + P tuşlarına basın, bir tasarım seçin, daha sonra katman oluşturmak için “Layers” penceresindeki boş “Edit” e tıklayın, “Fill with Pattern” ile devam edin. her özelliğe ev sahipliği yapıyor ve hatta yazılımın Photoshop ile büyük oranda benzerlik gösteren modifiye edilmiş bir versiyonu dahi var (www.gimpshop.com). GIMP yazılımının güncel versiyonunu http://bit.ly/1idKxo0 bağlantısından indirebilirsiniz. 24 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr Ayna İçinde Ayna Efekti Oluşturun Adobe programı: Photoshop Ücretsiz alternatif: Zoner Photo Studio 15 www.zoner.com Zoner etkileyici düzenleme araçlarına sahip olan harika bir fotoğraf yöneticisi. Yazılımda bir fotoğraf açmak için “Editor” sekmesine tıklayın. Menüden renk balansı, doygunluk ayarı ve ton haritasına erişebilirsiniz. Yazılımda sol araç çubuğunda ise bazı gizli seçenekler var. Buradaki “Droste” efekt aracıyla fotoğraflarınızda ayna içinde ayna efekti oluşturabilirsiniz. Aynı zamanda “radius” ve ring” parametleriyle oynayarak daha iyi sonuçlar elde etme imkanınız da var. Düzenlemeleri yaptıktan sonra “OK” butonunu kullanmanız yeterli olacaktır. Adobe uygulamalarına muhtaç değilsiniz Fotoğrafa Seçici Renk Ekleyin Çarpıcı Web Sayfaları Oluşturun Adobe programı: Photoshop Ücretsiz alternatif: Pixlr www.pixlr.com Adobe programı: Dreamweaver Ücretsiz alternatif: Wix www.wix.com Pixlr üç farklı versiyon ile gelen web tabanlı bir fotoğraf editörü (Express, Pixel-o-Matic ve Advanced). Siz “Advanced” sürümünü seçin ve “File”, “Open image URL” menüsünden görselin URL’sini girin veya bilgisayarınızda yer alan bir görseli yükleyin. Değiştirmek istediğiniz rengi seçmek için sol üst kısımda yer alan palete çift tıklayın, ardından “OK” seçeneğini kullanın ve onu paletinize ekleyin. Şimdi “Paintbucket” simgesine tıklayın, palette seçtiğiniz renge tıklayın ve yeniden renklendirmek istediğiniz bölgeye tıklayın. Adobe’nin Diğer Programlarını Ücretsiz Araçlarla Değiştirin Adobe’nin yaratıcı yazılımları elbette Photoshop’tan ibaret değil. Illustrator, Acrobat, InDesign gibi vektör illustratörü, PDF oluşturucu ve döküman yerleşimi programları da var. Bu araçların yerine kullanabileceğiniz ücretsiz araçlara hep birlikte göz atalım. Adobe Dreamweaver yazılımı HTML kodlama bilmeden ilgi çekici interaktif web sayfaları oluşturma olanağı sunuyor. Wix de tıpkı Dreamweaver gibi güzel web sayfaları hazırlama imkanı sağlayan ücretsiz bir araç. Ücretsiz bir Wix hesabı açın ve sitenizin tipine uygun bir şablon seçerek düzenlemeye başlayın. Herhangi bir metin kutucuğuna çift tıklayarak içeriği düzenleyebilirsiniz. Yine görsellere çift tıklayarak kendi istediğiniz görselleri ekleyip kendi tasarımınızı ortaya koyabilirsiniz. PDF Dökümanları Oluşturarak Paylaşın Adobe programı: Acrobat Pro Ücretsiz alternatif: PDFCreator www.pdfforge.org/pdfcreator Scribus’ta Dergi Tasarlayın Adobe programı: InDesign Ücretsiz alternatif: Scribus www.scribus.net Dergiler (Gold Life da dahil olmak üzere) Adobe’nin InDesign yazılımında hazırlanıyor. Harika ama pahalı bir araç olan bu yazılımda çeşitli sayfa yerleşim kobinasyonları ve görsel kullanma yetenekleri mevcut. Fakat üst seviye ve pahalı yazılımlar kullanmadan da güzel görünümlü dergiler hazırlanabiliyor. Scribus’un şablonlarını düzenleyerek kendi dergi, bülten, kart ve posterlerinizi oluşturabilirsiniz. Döküman oluşturmak için Word veya Publisher kullanıyorsanız daha profesyonel yayınlar hazırlamak istediğinizde Scribus’a başvurabilirsiniz. Dergi ve poster hazırlamak için kullanışlı şablonlar ve kullanım kılavuzu arayışındaysanız http://bit. ly/1neNPJw bağlantısına göz atmayı ihmal etmeyin. Adobe’ın PDF dosyalarını görüntüleyen Acrobat yazılımı ücretsiz fakat yeni PDF dosyaları oluşturmak ve PDF düzenlemek için geliştirilen Acrobat Pro yazılımı için ücret talep edilmekte. PDF dosyaları oluşturmak için sürükle - bırak yöntemini destekleyen ücretsiz PDFCreator programından yardım alabilirsiniz. Hayli başarılı bir yazılım olan PDFCreator’da PDF dökümanlarını düzenlemek için dahili “PDF Architect” aracına yer veriliyor. Illustrator Alternatifi Inkscape’i Kullanın Adobe programı: Illustrator Ücretsiz alternatif: Inkscape www.inkscape.org Illustrator yazılımını bırakmak kolay iş değil, fakat Inkscape yazılımı bu konudaki ihtiyaçlarınızı karşılayacaktır. Illustrator gibi Inkscape yazılımı da grafik tablet ve dijital kalemle oldukça iyi çalışıyor. Ctrl + F6 tuşlarına basarak “Pen” aracını seçebilir ve çizime başlamak için farenizi veya dijital kaleminizi kullanabilirsiniz. İlk etapta düzgün çizimler yapmak zorunda değilsiniz, dilediğiniz elementi kaydedebilir ve düzenleyebilir, dilerseniz döndürebilir veya yeniden boyutlandırabilirsiniz. Çizimler yaptıktan sonra çift tıklama ile düzenleme araçlarını kontrol etme imkanınız var. Çizimlerin incelik, kalınlık, düzgünlük gibi özelliklerini fare veya dijital kaleminizle manipüle edebiliyorsunuz. Detaylı ipuçları için http://bit. ly/1qS7Ess bağlantısına göz atmanızı öneriyoruz. www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 25 yazılım Hüseyin ÖNCEL Yaşamı kolaylaştıran püf noktalar Recuva İle Silinen Dosyalarınızı Kurtarın USB belleğinize kopyalayarak dahi çalıştırabileceğiniz Recuva ile kamera ve sabit disklerinizden sildiğiniz dosyalarınızı kolayca kurtarabilirsiniz. yarınıza bağladıktan sonra Recuva’yı çalıştırın ve sizi karşılayan ekranda “Next” e tıklayın. Kurtarmayı umduğunuz dosya türünü seçin, “Next” ile devam edin. “On my media card or iPod” u seçin. “Enable Deep Scan” kutucuğunu işaretleyip “Start” butonu ile detaylı tarama işlemini başlatabilirsiniz. Silinen E-Postaları Kurtarma Sihirbazı Kapatın ve Dosya Adı İle Arama Yapın Recuva varsayılan olarak sihirbaz arayüzüyle açılıyor. Belirli bir konum veya dosya türü için arama yapmak istediğinizde bu durum kolaylık sağlasa da spesifik bir dosya adı veya dizin söz konusu olduğunda sıkıntı yaratabiliyor. Bu sorunu çözmek için Recuva açıldığında sihirbazda “Cancel” butonuna tıklayarak “Advanced mode” a geçiş yapabilirsiniz. Yazılımı daha sonra çalıştırdığınızda sihirbaz varsayılan olarak yüklenecektir, bunu önlemek için “Options” a girin ve “Advanced mode” u işaretleyip “Show Wizard at startup” seçeneğindeki işaretlemeyi kaldırın. “OK” butonunu kullanın ve “Advanced mode” a dönün, spesifik aramalarda kullanabileceğiniz “Filename or Path” arama kutucuğunu “Options” ın solunda göreceksiniz. SD Kart ve USB Belleklerde Dosya Bulma Recuva sabit diskler gibi USB bellek, SD kart, iOS veya Android işletim sistemi içermeyen iPod Shuffle, Classic ve Nano’lardaki silinmiş verileri kurtarabiliyor. Cihazı bilgisa- 26 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr Masaüstü e-posta istemcisi kullanıyorsanız e-posta hesabınızın çöp kutusunu boşalttığınızda iletilerinizi kaybedersiniz. Bu noktada kurtarmak istediğiniz e-postalarınız için Recuva yazılımını kullanabilirsiniz. Yazılımın 1.49 sürümü itibariyle Outlook PST dosyalarını bulma özelliği aktif durumda. Sihirbazda “Emails” i seçin, “Next” ile ilerleyin ve arama için bir konum belirleyin. “Advance mode” da bir konum seçin, “Filename or path” açılır menüsünden “Emails” i bulun. Recuva özel e-postaları kurtaramıyor, bunun yerine mesajları bir ZIP dosyasında topluyor. (Thunderbird.zip gibi) Bu nedenle aradığınız e-postayı kurtarılan diğer iletilerin arasından bulmanız gerekiyor. Sabit Disk İçin Derin Taramayı Çalıştırın Recuva’nın varsayılan arama özelliği kurtarılmak istenen dosyalar için hızlı bir tarama gerçekleştiriyor. Araç “Master File Table” ı taradığı için, yani yalnızca kısa bir süre önce silinen dosyalar için arama yaptığından silinen dosyaları kurtarabilme yeteneğini tam anlamıyla sergileyemiyor. Recuva’nın Deep Scan yani derin tarama seçeneğini aktifleştirdiğinizde daha detaylı arama yapılmasını sağlayabilirsiniz. Deep Scan işlemi elbette daha fazla zaman alıyor. Bu modu etkinleştirmek için “Options” menüsünden “Advanced mode” u görüntüleyin ve “Actions” sekmesini açın. Ardından “Deep Scan” kutucuğunu işaretleyin ve “OK” butonunu kullanarak değişikliği kaydedin. Hasar Gören Sabit Disklerde Tarama Recuva yazılımı genellikle silinen dosyaları geri yüklemek için kullanılıyor fakat bu faydalı araçtan hasar görmüş sabit disklerdeki verileri kurtarmak için de yararlanabilirsiniz. Bunun için “Advanced mode” da iken “Options” a girin, “Actions” sekmesini görüntüleyin. “Scan for non-deleted files” seçeneğini işaretleyin, “OK” butonuna tıklayın ve ardından tarama yapmak istediğiniz sürücü, dosya adı veya dizini seçin. Silinen dosyaları kurtarma seçeneğinin aktif olmadığını hatırlatalım, yani bu noktada doğru sürücüyü seçmek oldukça önemli. Sorunsuz çalışan bir diskteki silinmeyen dosyalar için derin tarama yapmak istemezsiniz. Tarama tamamlandığında daha sonra silinen dosyaları kurtarma yapmak isteyeceğiniz için “Scan for non-deleted files” seçeneğini devre dışı bırakmayı unutmayın. Recuva’yı USB Bellekten Çalıştırın Recuva’yı (http://bit.ly/1ho3dVN) USB belleğinize kopyalayarak çalışma imkanınız var. Bunun için öncelikle Recuva’yı bilgisayarınıza indirin ve kurun, programın dosyalarını aynı şekilde USB belleğinize kopyalayın. Daha sonra USB belleğinizde yazılımı kopyaladığınız dizine erişin ve boş bir alanda sağ tıklayıp yeni bir metin belgesi oluşturun. “Yeni Metin Belgesi.txt” dosyasının adını “portable.dat” olarak değiştirin. Recuva’yı çalıştırmak için “recuva.exe” dosyasına basitçe çift tıklamanız yeterli olacaktır. www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 27 yazılım Hüseyin ÖNCEL VLC Media Player’ın Sırlarını Keşfedin Harika bir medya oynatıcısı olan VLC Media Player ile video dosyalarını dönüştürebilir, podcast’lere abone olabilir ve multimedya deneyimini bir üst seviyeye taşıyabilirsiniz. YouTube Videolarını İzleyin Podcast’lere Abone Olun VLC Media Player’ı favori podcast’lerinize abone olmak ve onları dinlemek için kullanabilirsiniz. Bunun için öncelikle VLC Media Player’ı açın, ardından pencerenizi genişletmek için “Toggle playlist” butonuna tıklayın (aynı hizada üç adet nokta içeren, üç sıralı çizgiden oluşan simge). “Podcasts” sekmesine gidin ve simgeye tıklayın. Adone olmak istediğiniz podcast’in URL’sini “Subscribe” kutusuna yapıştırın. Podcast’in RSS bağlantısının veya XML dosyasının olması gerekiyor. Örneğin BBC 5 Live’ın günlük futbol podcast’ine abone olmak için http://bbc.in/QH9kIn bağlantısına gidin ve “RSS feed” butonuna tıklayın. Podcast’in URL’sini kopyalayıp “Subscribe” kutucuğuna yapıştırın. (http://downloads.bbc.co.uk/ podcasts/fivelive/5lfd/rss.xml) Ardından “OK” butonuna tıklayın. Podcast yazılımın Podcast menüsüne eklenecektir. Yürütmek için çift yalnızca çift tıklamanız gerekiyor. 28 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr VLC Media Player’ı YouTube videolarını izlemek için de kullanabilirsiniz. Bunun için öncelikle araç çubuğundaki “Media” ya tıklayın, daha sonra “Open Network Stream” seçeneğine girin. Daha sonra izlemek istediğiniz YouTube videosunun URL’sini kutucuğa yapıştırın. Videoyu yürütmek için “Play” butonuna tıklayın. Videoyu ilerletmek veya geriye sarmak için alt kısımda yer alan zaman çubuğuna müdahele edebilirsiniz. VLC Media Player’ı Fare Jestleriyle Kontrol Edin Akıllı telefon ve tabletlerinizi jestlerle kullanabildiğiniz gibi VLC Media Player’ı da fare jestleriyle kullanabilmek için konfigüre edebilirsiniz. Bunun için üst kısımda yer alan “Tools” menüsüne tıklayın, daha sonra sırasıyla “Preferences”, “Next” ve üst sol kısımda yer alan “All button” seçeneklerini izleyin. “Interface” ve daha sonra “Control interfaces” menülerini görüntüleyip “Mouse gestures control interface” kutucuğunu işaretleyin ve “Save” e tıklayın. Menüyü görüntüleyin, “Add Interface” butonuna tıklayıp “Mouse Gestures” seçeneğine girin. Desteklenen tüm fare jestlerinin yer aldığı listeye http://bit.ly/1hXQmKm bağlantısından ulaşabilirsiniz. VLC Media Player’ın jestlere yeteri kadar hızlı yanıt Yaşamı kolaylaştıran püf noktalar düzenleme yapabilmek için sol üst kısımda yer alan “Enable” kutucuğunu işaretleyin. Ön tanımlı ayarlar için ise sağ kısımda yer alan “Preset” açılır menüsünden faydalanabilirsiniz.Buradaki ön tanımlı ayarlar çeşitli müzik türlerinde daha iyi sesler duyabilmenize katkı sağlayacaktır. Akıllı Telefon ve Tabletler İçin Video Dönüştürün Bilgisayarınızda yer alan video içerikleri akıllı telefon veya tabletinizde izlemek isterseniz dönüştürme işlemi yapmanız gerekebilir. VLC Media Player kullanıcı kitlesi tarafından pek bilinmese de video dönüştürme işlemi gerçekleştirebilmekte. VLC Media Player arayüzünde “Media” menüsüne tıklayın, ardından “Convert / Save” e girin. “Open Media” penceresi belirdiğinde “Add” butonunu kullanın, dönüştürmek istediğiniz dosyayı seçip “Open” a tıklayın. Ardından “Convert / Save” seçeneği ile devam edin. Ekranın alt yarım kısmında dosya profilini göreceksiniz. Düzenleme için anahtar ve tornavida simgeli butonları kullanın. Mobil cihazlar için “MP4/MOV” ideal tercih olacaktır. “Save” seçeneğine tıklayın ve dönüştürülecek dosyanın kaydedileceği dizini belirleyin. “Start” butonu ile dönüştürme işlemini başlatabilirsiniz. vermediğini düünüyorsanız farenizin tarama ayarlarını düzenleme yoluna gidebilirsiniz. Bunun için “Control interfaces” menüsüne gidin, açılır menüden “Gestures” a erişin. Burada varsayılan olarak “30” atanan değeri “50” yapmayı deneyebilirsiniz. Grafiksel Equalizer Kullanın VLC Media Player bünyesinde Windows Media Player veya iTunes’tan daha iyi bir müzik deneyimi sunabilmesini sağlayan çeşitli araç ve seçeneklere yer veriyor. Müzikleri “Open” menüsünden seçebileceğiniz gibi sürükle - bırak yöntemiyle de yürütebiliyorsunuz. Bir müzik veya albümü yürütürken Ctrl + E tuşlarına basın. “Adjustments and Effects” penceresi açılacaktır. Burada ses geçişi ayar düğmesi içeren grafik equalizer’ı göreceksiniz. Burada www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 29 yazılım Hüseyin ÖNCEL Wındows’un Eski Versiyonlarını Çalıştırın Windows işletim sisteminin hayli eski verisyonlarını çevrimiçi emülatörler yardımıyla çalıştırabilmeniz mümkün. Tarihin tozlu sayfalarını karıştırıp o güzel günleri hep birlikte hatırlayacağız. B ir bilgi okyanusu olan internette bilgisayar tarihi hakkında harika bilgiler bulunabiliyor. Windows işletim sisteminin eski versiyonlarını “çalıştırma” imkanı sunan fantastik çevrimiçi emülatörler ile mazide kalmış olan Windows işletim sistemlerini deneyimleme fırsatına sahip olabiliyoruz. Elbette bu işletim sistemlerini gördükten sonra Windows 8’in canlı kutucuklardan oluşan Başlangıç ekranı arayüzü veya Windows 7’nin saydam pencereler içeren yapısı oldukça farklı gelebilir. Windows 1.01’i Çalıştırın http://bit.ly/1hK75hF Windows 1.0 işletim sistemi 20 Kasım 1985 tarihinde kullanıma sunulmuştu. İşletim sistemi ekran görüntüsünden de anlaşılabileceği üzere program simgelerine sahip değildi ve yalnızca disk sürücüleri için basit görseller kullanılıyordu. Buradaki emülasyonda sanal bir PC XT (Sabit disk içeren ilk IBM makinesi) yer alıyor ve 256 KB bellek ile 320 x 200 piksel çözünürlüklü CGA ekran bulunuyor. Pratik yaparak fare imlecini sürüklediğinizde herhangi bir sürücüyü seçebildiğinizi veya saat veya not defteri gibi uygulamaları çift tıklama ile çalıştırabileceğinizi göreceksiniz. Aynı zamanda menülerde de gezinebiliyorsunuz, bu noktada onları açmak için farenin butonuna tıklayıp basılı tutmanız gerektiğini belirtelim. Otantik 1985 Windows deneyiminde emülatörü yeniden başlatmak için “Reset” butonunu kullanabilirsiniz. Bellek kontrolünün ardından tarih ve saat bilgisini girmeniz istenecektir. Klavyenizde Return tuşuna iki defa basın ve “A>” istemini görüntüleyin. “c:” yazın ve Return tuşunu kullandıktan sonra “cd\ windows” yazın. Tekrar Return tuşunu kullanıp “win” yazın ve Windows işletim sisteminin yüklenebilmesi için son kez Return tuşunu kullanın. İşletim sisteminin Windows 8’den daha hızlı şekilde yüklendiğini görünce şaşırmadan edemeyebilirsiniz. Windows 3.0’ı Kullanın http://bit.ly/1nGriqz Birçok bilgisayar uzmanı tarafından Windows’un ilk profesyonel versiyonu olarak nitelendirilen Windows 3.0 işletim sistemi program yöneticisi ve dosya yöneticisi gibi araçları daha gelişmiş bir arayüzle sunarak dikkatleri üzerine çekmişti. 16 MB’a kadar bellek yönetimi, 256 renge kadar destek ve 30 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr bir pencerede DOS programlarını çalıştırabilme yeteneklerini destekleyen işletim sistemi bazı bilgisayarlarda ön yüklü olarak geliyordu. Emülatörü çalıştırmak için fare imleciyle uğraşarak zaman kaybetmeyin, çünkü çalışmıyor. Bunun yerine navigasyon için klavyeyi kullanabilirsiniz. Ana pencereyi açtığınızda sağ imleç tuşuna basarak Denetim Masası simgesine taşının ve Return tuşuna basın. İmleci kullanarak herhangi bir ayara geçiş yapabilirsiniz, bir diyalog kutusu karşınıza geldiğinde imleç ve Tab tuşunu kullanarak ayarlar arasında geçiş yapabilir ve ayarları kolayca değiştirebilirsiniz. Denetim Masası penceresini kapatmak için Alt + S tuşlarını kullanın, ardından menüden Exit seçeneği ile devam edin. Ana pencereye geri döndüğünüzde Alt + W tuşlarına basarak Windows menüsünü açın ve Games yani oyunlara girin. Burada Solitaire ve Reversi oynayabilirsiniz. Biz ikincisini tercih ediyoruz, yön tuşlarını kullanarak imleci konumlayabilir ve Space tuşuyla harekete geçebilirsiniz. Alternatif olarak Accessories penceresini görüntüleyip Write simgesine tıklayarak Windows’un ilk kelime işlemci yazılımını deneyimleyebilirsiniz. Windows 3.1’e Göz Atın http://bit.ly/1eZvZGD Windows 3.1 işletim sistemi video dosyalarını oynatabilme yeteneği ve multimedya odaklı sistemler için sunulan desteklerle daha Yaşamı kolaylaştıran püf noktalar çok ilk etapta dikkat çekmeyen yenilik ve iyileştirmelere ev sahipliği yapıyordu. Simgeleri sürükle - bırak yöntemiyle taşıma özelliğini ilk defa bu işletim sisteminde gördük, örneğin bu sayede bir dökümanı yazıcı simgesine sürükleyerek çıktı almak mümkündü. Bu dönem aynı zamanda CD-ROM’ların kullanıma sunulduğu ilk yıllara tekabül ediyordu. Bu emülatör fare işaretçisiyle birlikte gerçekten çok iyi çalışıyor fakat maalesef sürükle - bırak özelliğine yer verilmiyor. Programları çalıştırmak için basitçe çift tıklamak yeterli oluyor. Bir video izlemek için Accessories grubunu açın, Media Player’ı çalıştırın, File menüsünü açın, Open’ı seçin ve listeden bir seçim yapın. Alternatif olarak masaüstü arka planını da değiştirebilirsiniz. Bunun için Main simgesine tıklayın, Control Panel yani Denetim Masası’nı çalıştırın ve Desktop’ı açın. Diyalog kutusunda Browse seçeneğini kullanın ve görsellerden birini tercih edin. Tile butonunu seçin, OK’e tıklayın, ardından Tile’ın seçili olduğundan ve OK butonunu tekrar kullandığınızdan emin olun. Windows 98 ve Sonrası İçin… http://bit.ly/1p6YlDE Eğer daha güncel Windows versiyonlarını deneyimlemek istiyorsanız Flash tabanlı demonstrasyonlar sunan Total Emulator hizmetinden faydalanabilirsiniz. Serviste Windows 98’in multimedya sürümünden Windows Vista’ya kadar olan Windows işletim sistemleri mevcut. Burada birçok eski programın da yer aldığını görüyoruz, e-posta istemcisi Eudora ve Internet Explorer 5 dahi mevcut. Her seçenek elbette çalışmıyor, imleci sürüklediğinizde pembe ile işaretli oluyorsa o seçeneği kullanılabilir durumda oluyor. Windows 95’i Deneyin http://bit.ly/TYAFYy Bu emülatörde ülkemiz bilgisayar kullanıcılarının hayli ilgi çekici bulacağı ögeler yer alıyor. Windows işletim sistemlerinin eski versiyonlarında yer alan birçok araç ihmal edilmemiş. Öncelikle Windows 95’in yüklenmesini beklemelisiniz, ardından Başlat menüsü ve çeşitli araçların kısayollarının yer aldığı masaüstü ortamı karşınıza gelecektir. Buradaki araçları çalıştırma girişiminiz başarısızlıkla sonuçlanacak, Windows işletim sistemleri için pek de şaşırtıcı olmayan mavi ekran hatasıyla karşı karşıya geleceksiniz. Hafızanızı biraz yokladığınızda Windows 95 lansmanında Bill Gates’in bu tip bir mavi ekran hatası aldığını hatırlayabilirsiniz. Mac System 7 OS http://bit.ly/1kKiFNh Bilgisayar tarihi elbette yalnızca Windows işletim sistemlerinden oluşmuyor, Apple’ın Mac sistemleri de bu alanda önemli etkiler oluşturmayı başardı. Bu emülatörde System 7 OS’i yeniden oluşturabilirsiniz. İşletim sisteminin bu sürümü Macintosh Plus ile birlikte geliyordu. Menüleri çalıştırmak için farenin sol tuşuyla tıklayıp basılı tutmak yeterli oluyor; ayrıca sabit disk dizinlerinde dolaşma, Risk gibi oyunları oynama veya PageMaker ve MacDraw gibi klasik Macintosh programlarını kullanma olanağı da var. oynayabilirsiniz. DOSBox aracı DOS ortamını modern bilgisayarlar için adeta yeniden oluşturuyor ve ses, grafikler, joystick desteği ve temel ağ özellikleriyle uyumlu hale getiriyor. Google 1980’lerde Olsaydı Neye Benzerdi? http://bit.ly/1iXk8yF Google 1980’li yıllarda kurulmuş bir mesaj panosu sistemi olsaydı nasıl bir şey ortaya çıkacağını hiç düşündünüz mü? Bu yıllarda komut satırı ile oturum açılan bir işletim sistemi, bağlantı sırasında hoparlörlerinizden duyacağınız modemin akustik “çevirme” sesinin ardından Google’a erişebilecektiniz. Google için tasarlanan bu formdaki emülatörde arayüz yüklendiğinde “S” tuşunu kullanarak arama yapmaya başlayabiliyorsunuz. Örneğin buraya “PCkoloji” yazdığınızda arama sonuçları alt kısımda hızlı şekilde beliriyor. Yeni bir arama yapmak için ESC tuşunu kullanmanız yeterli. Bu arayüzün bir de Bing versiyonu var, sayfada alt kısma erişip ilgili linke tıkladığınızda kolayca erişebilirsiniz. DOSBox İle Oyun Oynayın http://bit.ly/1osQjck Bugünlerde hemen hiç kimsenin DOS ortamını pratik amaçlar için kullanmadığını söyleyebiliriz, fakat nostalji tutkunları çeşitli klasik DOS tabanlı oyunları - Civilization, Microsoft Flight Simulator, Prince of Persia gibi- oynamak için DOS emülatörü arayışına girebiliyor. DOSBox ile bu oyunları sorunsuzca www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 31 Atölye Hüseyin ÖNCEL Power Toggles uygulamasını kullanarak Android işletim sistemli cihazınızın temel ayarlarına hızlı şekilde erişebilirsiniz. Ekran 1 Ana Arayüzü Uygulamanın ana ekran menüsü oldukça sade tasarlanmış. Arayüzde sağ üst kısımda varsayılan olarak görüntülenen widget’lar bulunuyor, bu aynı zamanda uygulama ile ekleyeceğiniz widget’ın nasıl görüneceği konusunda da fikir veriyor. Ayarların yer aldığı menüye sağ üstteki buton ile erişebilirsiniz. 32 Power Toggles İle Ayarlarınızı Kontrol Edin Android platformunun en sevilen özelliklerinden birisi kullanıcıların cihazlarını kendi ihtiyaç ve zevklerine göre büyük oranda özelleştirebilmelerine imkan tanıması. Bu durum görece tecrübesiz kullanıcıların zaman zaman çeşitli uygulamalar arasında kaybolmasına neden olsa da cihazını özgürce kullanmak isteyenler için büyük avantaj. Android cihazınızdaki ayarları ana ekrana widget şeklinde dahil ederek ayarlara hızlı şekilde ulaşma imkanı elde edebiliyorsunuz. Bunun için Power Toggles benzeri bir programdan yardım almak akıllıca görünüyor. Power Toggles uygulamasını kullanarak cihazınızda sıkça kullandığınız ayarlarınızı ana ekrana widget formunda dahil edebilirsiniz. Uygulama bununla yetinmiyor, kısayolları dilerseniz bildirim merkezine ekleyerek herhangi bir uygulama içerisindeyken de ayarlara hızlı şekilde erişebiliyorsunuz. Bu rehberimizde Power Toggles uygulamasını nasıl kullanabileceğinize dair bazı temel ipuçları vereceğiz. 2 Bildirimleri Ayarlayın 3 Çubuğunuzu Ekleyin 4 Simgeleri Özelleştirin 5 Tercihlerinizi Onaylayın Uygulama bünyesinde yer alan seçenekler kolayca yönetilebilmekte, oldukça faydalı olduğunu düşündüğümüz bir seçenek Android işletim sisteminin bildirim çubuğuna kısayolları ekleme olanağı sunuyor. Burada yer alan “Notification Priority” değerini 5’te bırakmayın, tavsiyemiz minimum yapmanız yönünde. Ana sayfaya geri dönün ve uygulamanın sağ üst kısmından çubuk seçeneğine dokunun. Bu uygulamaya eşlik eden ve kurulmuş widget’ların görüntülenmesini sağlayacaktır. Bir aracı üzerine basılı tutarak kaldırabilirsiniz, uzun basılı tutarak ise aracı çubuğun başka bir noktasına kaydırmanız mümkün. Her bir aracı dilediğiniz şekilde konumlandırdıktan sonra renk seçeneklerine göz atabilirsiniz. Yalnızca hangi rengin seçeneğin açık ya da kapalı olduğunu ifade ettiğinden emin olmalısınız. Bildirim simgesi sekmesinin rengi de önemli. Burada da çeşitli özelleştirme imkanlarını görmek sevindirici. Dilediğiniz araçları seçip düzenleyerek araç çubuğundaki yerlerini aldığından emin olunca “Confirm” butonuna dokunarak aracın kullanıcı arayüzünün üst kısmında belirmesini sağlayabilirsiniz. Özelleştirilmiş widget’ınız Widget menüsündeki yerini alacaktır. Ayarlarınızı kolayca değiştirebileceksiniz. Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr Yaşamı kolaylaştıran püf noktalar İnternet Sitesi Kısayollarını Ana Ekrana Ekleyin Android işletim sistemli cihazınızda ana ekrana ekleyebileceğiniz kısayollar sayesinde favori internet sitelerinize hızlı şekilde erişebilirsiniz. Mobil cihazlar ile internet sitelerinde gezinme son yıllarda oldukça yaygınlaştı. Cihazların güçlenmesi ve mobil platformların ayaklarının yere basar hale gelmesiyle birlikte çeşitli web tarayıcılarının da ciddi kullanıcı kitlelerine ulaştığına şahit olduk. Kullanıcılar mobil cihazlarıyla internet kullanmaktan büyük zevk alıyor. Eğer yoğun internet kullanan biriyseniz ve güne çok sayıda internet sitesi ile başlıyorsanız bu web sitelerinin kısayollarını cihazınızın ana ekranına dahil etmeniz işlerinizi hayli kolaylaştırabilir. Firefox Beta web tarayıcısı bu işlevi sunuyor. Ana ekrana dahil edeceğiniz kısayollara basit şekilde dokunarak internet sitelerine efor sarf etmeden ulaşabileceksiniz. Şimdi bu işlemi nasıl yapabileceğinize daha yakından göz atalım. 1 Tarayıcıyı Açın Ekrana 2 Ana Ekleyin Bu ipucumuzda Firefox Beta tarayıcısını kullanıyoruz fakat güncel birçok uygulamada da aynı işlev var. Tarayıcıyı açtıktan sonra kısayolunu oluşturmak istediğiniz siteye erişin. Arayüzde sağ üst kısımda yer alan butona dokunun. Açılan menüde alttan beşinci sırada yer alan “Sayfa” alt menüsüne dokunun. Burada “PDF olarak Kaydet”, “Sayfaya abone ol”, “Arama motoru ekle”, “Ana ekrana ekle” gibi seçenekler mevcut. “Ana ekrana ekle” seçeneğine dokunun. Hoparlörünüzü Jestlerle Kontrol Edin Sinir bozucu ses butonları yerine ses düzeyini jestlerle kontrol edebilmek için UpSoundDown uygulamasını kullanabilirsiniz. Google Play mağazasından UpSoundDown uygulamasını indirin ve cihazınıza yükleyin. Uygulamanın ana ekranından hoparlörünüzün ses düzeyini yönetmek için kullanabileceğiniz jestleri göreceksiniz. “Mode Selection” seçeneğine dokunarak başlayabilirsiniz. 1 2 3 4 Ön tanımlı olarak üç adet jeste yer veriliyor. Oryantasyon modu telefonu görüşme sırasında masaya bıraktığınızda hoparlörün etkinleşmesini sağlıyor. Yakınlık modu telefon uzaklaştığında, sallama modu ise telefonu salladığınızda hoparlörü etkinleştiriyor. Kısayolu 3 Bulun Oluşturulan simge ana ekranda yer alan diğer uygulamalarla aynı boyutta olacaktır. Yeni bir internet sitesi simgesi oluşturduğunuzda bu kısayol ana ekranki ilk boşluğa yerleşir. Simgeye dokunarak siteye hızlıca erişebilirsiniz. Cihazınızda kullanmak istediğiniz jesti seçtikten sonra uygulamanın ana ekranına geri dönün ve kullanıcı arayüzünde aşağı doğru kaydırma yapın. “Sensivity” özelliğini seçin. Buradan etkinleştirdiğiniz özelliğin hassaslık derecesini düzenleyebilirsiniz. Seçimlerinizi yaptıktan sonra UpSoundDown uygulamasının yüklenme ekranını göreceksiniz. Burada mevcut durum “On” olduğunda seçtiğiniz jest aktif olacaktır. “Off” olduğunda ise devre dışı kalacaktır. Varsayılan jesti dilediğiniz zaman değiştirebilirsiniz. www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 33 Atölye MyBackup uygulamasıyla uygulamalarınızı, fotoğraflarınızı ve diğer kişisel verilerinizi düzenli olarak yedekleyip güvenle saklayabilirsiniz. 34 Verilerinizi Yedekleyin ve Geri Yükleyin Bir akıllı telefon her zaman için bir telefondan daha fazlasını ifade ediyor. Akıllı telefonlarımızda çeşitli bilgiler, dosyalar ve verileri çeşitli şekillerde saklıyor ve taşıyoruz. Çoğu durumda verilerimizin güvenliği konusunda çok endişeli olmasak da onları kaybettiğimizde ne kadar önemli olduklarını acı şekilde fark ediyoruz. Cihazlarımızdaki bilgilerimizi düzenli olarak yedekleme işlemini genellikle göz ardı ederiz, aslında bir kez konfigüre ettikten sonra aynı işlemle uğraşmamız dahi gerekmiyor. Verileri yedekleme işlemi bazı durumlarda elle, klasik şekilde halledilebileceği gibi üçüncü parti bir uygulama ile işler hayli kolaylaşıyor. Google Play uygulama mağazasında bu işin altında kakabilecek ücretli ve ücretsiz çok sayıda uygulama mevcut. Bu yazımızda MyBackup uygulamasını ele alacağız. Uygulamanın çeşitli versiyonları var, biz burada ücretsiz sürümü kullandık. Kolay kullanılabilen ve sezgisel bir arayüze sahip olan uygulama verileri yedekleme, geri yükleme, görüntüleme ve uygulamalar, medya ve verileri zamanlama işlevleri sunuyor. 1 Yedekleme Seçenekleri Çevrimiçi 2 Hesap Profili Yedekler yalnızca çıkarılabilir SD kart veya çevrimiçi kurulabiliyor. Online ortamda yalnızca 2 MB sağlanmakta. Daha fazla alan için kullanıcıların uygulamanın Pro versiyonuna yükseltme yapılması isteniyor. MyBackup uygulaması çalıştırıldığında her defasında ilişkili kurulum ekranı beliriyor. Uygulama arayüzünde parola ve e-posta adresi bilgilerinizi girdikten sonra “OK” butonuna dokunun ve bu bilgilerinizi kullanarak uygulamada oturum açın. Bu parolanın ayarlanmasını ve hesap kurulum işleminin tamamlanmasını sağlayacak. www. rerware.com adresinden web arayüzünde oturum açabilirsiniz. Yedek Alma 3 İşlemi 4 Uygulamaları Yedekleme 5 Verileri Yedeklemek Geri 6 Verileri Yüklemek İşlemi başlatmak için “Backup” seçeneğine dokunun. “Applications & Media” butonunu seçerek uygulama veya medyalarınızı yedekleyebilirsiniz, ya da “Data” seçeneğiyle bilgilerinizi yedekleme şansınız var. Sonraki aşamada yedekleme konumunu seçmeniz gerekecek. Yerel depolamayı ya da online’ı seçin. Bir bölümdeki tüm dosyaları yedeklemek için, mevcut butona basitçe dokunun. Aktif seçenek yeşil bir onaylama işaretiyle ekranda görünecektir. Bir kategorideki farklı ögeleri seçmek için “Select All” butonunu kullanabilirsiniz. İşlem tamamlandığında “OK” seçeneğine dokunun ve yedeği isimlendirin. Verileri yedeklemek için “Backup” ı seçin, “Data” butonuna dokunun ve yedekleme konumu belirleyin. Rehber, yer imleri, SMS, sistem ayarları, sözlük ve takvim gibi ögelerin yer aldığı bir liste karşınıza gelecek. Buradan tümünün yedeklenmesini sağlayabilir ya da dilediklerinizi seçebilirsiniz. Geri yükleme işlemini başlatmak için “Restore” seçeneğine dokunun ve “Applications” veya “Data” yı seçin. Uygulamanın ücretsiz sürümünün çevrimiçi ortamdan geri yükleme olanağı sunmadığını unutmayın. “Local” yani yerel depolama alanını seçerek kullanılabilir yedeklerin listesini görebilirsiniz. Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr Yaşamı kolaylaştıran püf noktalar Masaüstü Kalitesinde Web Deneyimi Elde Edin Android işletim sistemli cihazlarda en iyi internet deneyimi için Google Chrome web tarayıcısını tercih edebilirsiniz. Diğer birçok internet tarayıcısının aksine Google Chrome Android işletim sistemli akıllı telefon ve tabletlerde üst düzey internet deneyimi sunabiliyor. Uygulama masaüstü versiyonunda yer alan birçok faydalı özelliğe sahip olduğu için ön plana çıkıyor. Aynı zamanda kendine has çeşitli özelliklere bünyesinde yer verdiğini de unutmamak gerekiyor. Google Chrome tarayıcısını normal kullanım bir tarafa çeşitli eklentilerle daha işlevsel bir hale dönüştürme olanağı da var. ChromeMarks gibi uygulamalar internet deneyimini geliştirmede yardımcı oluyor. Böylece standart masaüstü tarayıcısına harika bir alternatif çözüm de ortaya çıkıyor. Sitelerde 1 Gezinme Yer İmlerini 2 Kullanma Uygulamada web sitelerinde gezinmek için üst bölümde yer alan arama çubuğunu kullanabilirsiniz. Chrome’un internet sitelerini hızlı şekilde yüklediğini göreceksiniz, gömülü görsel ve videolar da dahil. Adres çubuğundaki yıldız işaretine dokunarak bir web sitesini favorilerinize ekleyebilirsiniz. Chrome’un başarılı özelliklerinden birisi ihtiyaç duyduğunuz farklı sitelere erişmek istediğinizde ortaya çıkıyor. Yer imleri özelliğini kullanarak ziyaret etmek istediğiniz sitelere hızlı şekilde erişebiliyorsunuz. Yer imlerini görüntülemek için ana menüden “Yer işaretleri” ne dokunmanız yeterli. Düşük Depolama Alanı Sorununu Çözün Dropbox’ın bulut depolama uygulamasını kullanarak cihazınızdaki düşük depolama alanı sorununu halledebilirsiniz. 1 Dropbox uygulamasını indirin ve eğer yoksa bir kullanıcı hesabı oluşturun. Uygulamayı açtıktan sonra büyük boyutlu dosyalarınızı sunucuya otomatik yükleme seçeneğini göreceksiniz. Bu işlem biraz zaman alabilir. Ana sayfada yüklediğiniz içerikler görünecektir. 2 3 4 Dosyalarınızı bulut depolama alanına yüklemek için üst bölümde yer alan klasör simgesine dokunun. Dropbox kamera içeriğinizle ilgilenmek isteyecektir, cihazınızla çektiğiniz tüm fotoğrafların otomatik olarak bulut depolama alanınıza yüklenmesini sağlayabilirsiniz. 3 Sayfalarınızı Paylaşın Android uygulamalarının çeşitliliği sağolsun, ziyaret ettiğiniz internet sayfalarını değişik platformlara aktarmak amacıyla uygulamalarla kolayca paylaşabiliyorsunuz. Örneğin bir web sayfasındaki metni Pocket hesabınıza aktarabilir, bağlantıları Facebook ve Twitter’da kolayca paylaşabilirsiniz. Eğer farklı türde bir dosya yüklemek istiyorsanız uygulamada üst kısımda yer alan “Other File” butonuna dokunun. Karşınıza dosya yönetim ekranı gelecektir, buradan yüklemek istediğiniz içerikleri seçebilirsiniz. “Upload” butonu ile yüklemeyi başlatabilirsiniz. Dosya Dropbox bulut depolama hesabınıza yüklenmeye başlayacaktır. Dosya boyutu ve internet bağlantınıza bağlı olarak işlem biraz zaman alabilir. Yükleme tamamlandığında bulut depolama alanınızda yer alan dosyanıza dilediğiniz her yerden kolayca erişebileceksiniz. www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 35 kapak Hüseyin ÖNCEL Kablosuz Ağınızı Güçlendirin Kablosuz ağ teknolojileri uzunca bir süredir hayatımızda. Evlerimiz ve ofislerimizde artık kablolu bağlantılar yerine kablosuz ağ bağlantısı ile internete erişiyoruz. Kablosuz ağlarımızdan bazı temel düzenleme ve optimizasyonlarla çok daha iyi şekilde faydalanabilmemiz mümkün. Bu ay kablosuz ağlarınızı daha verimli şekilde kullanabilmenize yardımcı olacak ipuçlarıyla karşınızdayız. 36 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr En yüksek kablosuz ağ performansı Ağ teknolojileri konusunda en büyük gelişmenin, özellikle ev kullanıcılarını düşünürsek, kablosuz ağ teknolojisi olduğunu söylersek yanılmış olmayız. Kablosuz ağ bağlantıları dört bir yanımızı sarmış durumda, ev ve ofis ortamlarında kullanılan hemen her türlü router ve diğer ağ cihazlarının büyük kısmı kablosuz ağ bağlantısı özelliklerine sahip, dizüstü bilgisayarlarımızda da kablosuz ağ bağlantısı mevcut. Kablosuz ağlar hemen her türlü kullanıcının ihtiyaç ve beklentilerini karşılayabiliyor, aynı zamanda çeşitli cihazlar ve kullanıcıların sonradan yaptıkları düzenlemeler ile daha iyi bir noktaya ulaşabilme potansiyeline sahipler, kablo kullanımına da gerek kalmıyor. Basit şekilde router’ı konfigüre etmek, bilgisayarları ağa bağlamak yeterli oluyor. Oldukça kolay. Ya da en azından kağıt üzerinde böyle görünüyor. www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 37 kapak B aşlangıçta kablosuz ağların güven kazanmasının hayli zor olduğunu görmüştük. Kompleks konfigürasyonlar, sürücü desteği ve ardından limitli sinyal teknolojileri Ethernet portu üzerinden bağlantı kurmayı daha cazip hale getiriyordu. Kablolu bağlantılar yavaş aktarım hızları, sinyal düşmeleri ya da kompleks kurulumlarla uğraşmak durumunda bırakmıyordu. Zaman geçtikçe ve üretici firmalar kablosuz ağ özellikli cihazlarını daha iyi noktalara taşıdıkça bu ürünler kompleks tercihler olma konumundan kurtuldu ve kolay ulaşılıp kullanılabilen çözümler halini aldı. Artık router kurulumları cihazın güç adaptörünü şebeke prizine bağlayıp arayüzden kullanıcı adı ve parola girmekten çok daha fazlasına gerek bıraktırmıyor. Arayüzlerde yer alan karmaşık seçeneklerin hayli basitleştirildiğini ifade etmeliyiz. Kablosuz ağ teknolojili ürünlerin ağ ürünleri pazarının çok ciddi bir kısmını oluşturduğunu söylersek sanıyoruz hiç şaşırmazsınız. Çoğu kurumsal yapılarda kablosuz ağ bağlantıları tercih edilmeye başlandı. “İnsanlar onu hemen her gün kullanıyor, fakat kaç kişinin Wi-Fi’ın ne anlama geldiğini bilmiyor olması sizi hayli şaşırtabilir.” Kablosuz ağ teknolojisi her ne kadar şu an için hayli iyi bir durumda olup yüksek aktarım hızları ve stabilite sunsa da kullanıcıları hala ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakabiliyor. Bu sorunlar bazen ev kullanıcılarını umutsuzluğa sürükleyecek çapta olabilmekte. 38 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr Wi-Fi Nedir? Önümüzdeki sayfalarda kablosuz ağ teknolojisini daha yakından tanıyacak, kullanıcıların yaygın şekilde yaptıkları yanlışları görecek, olası problemleri nasıl çözebileceğinize dair bilgiler edineceksiniz. Eğer kablosuz ağ sorunlarıyla boğuşan bir kurbansanız ve ne yapmanız gerektiği konusunda pek bir fikriniz yoksa, bu yazının size yardımcı olacağını umuyoruz. İnsanlar onu hemen her gün kullanıyor, fakat kaç kişinin Wi-Fi’ın ne anlama geldiğini bilmiyor olması sizi hayli şaşırtabilir. Bazı kullanıcılar onu Bluetooth ile karıştırabiliyor, fakat Wi-Fi Bluetooth ile hayli farklı konumda yer alıyor. Wi-Fi terimi Interbrand adlı bir şirket tarafından icat edildi ve reklam kampanyalarında kullanıldı. Ardından IEEE 802.11b Direct Sequence teknolojisinin teknik adı olarak kabul gördü. Wi-Fi Alliance, yani bu teknolojiyi yöneten grup terimden oldukça hoşlandı ve kullanmaya başladı. Aynı zamanda terimin ticari ve yaygın kullanımının haklarını elde etti. Popüler söylentinin aksine Wi-Fi “wireless fidelity” anlamına gelmiyor. Reklamlarda kullanılan slogan ömrü hayli kısa olan bir teknolojinindi ve biraz da aldatma amaçlıydı. IEEE 802.11X teknik adı Institue of Electrical and Electronics Engineers (Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü) tarafından belirleniyor ve 802.11X adlandırması sinyal standartlarına göre şekillendiriliyor. İsimlendirmedeki “11X” kısmı standardı anlayabildiğimiz bölüm. Bu standartlar geçmişte 11b ve 11g idi. Günümüzde 11n cihazlar yaygın En yüksek kablosuz ağ performansı cihazlar) ya da benzeri cihazlarla desteklenmiş özel bir WLAN oluşturulmadığı sürece birkaç düzine metre mesafenin aşılması pratikte pek mümkün olmuyor. Bazı büyük çaplı organizasyonlarda güçlü Wi-Fi antenleri ve kablolu ile kablosuz ağ bağlantılarının bir arada kullanılmasıyla daha geniş kapsama alanlarına ulaşılabilmekte. Kabloları Ortadan Kaldırıyoruz şekilde kullanıyor, bu standart daha yüksek aktarım hızları vaad ediyor. 11ac standardı ise üst seviye ağ ürünleri ve akıllı telefonlarda yer almaya başladı, bu teknolojinin yaygınlaşması için biraz daha zamana ihtiyaç var. Bazı yerlerde kablosuz ağ bağlantısının WLAN olarak adlandırıldığını görebilirsiniz, Wi-Fi ve WLAN terimleri birbirlerinin yerine kullanılabilmekte. Herhangi bir kafa karışıklığı yaşamayın, iki ifade de aynı teknolojiyi anlatmak için tercih ediliyor. Günümüzde kablosuz ağ bağlantısı özelliğine sahip olan herhangi bir cihaz (Burada Wi-Fi Alliance tarafından resmen sertifikalandırılan ürünleri kastediyoruz.) diğer cihazlarla iki farklı frekans bandı üzerinden iletişim kuruyor. Bu bandlar 2.4 GHz UHF ve 5 GHz SHF. İkinci frekans bandı daha güncel ve daha iyi bir seçenek fakat şu an için yaygın şekilde kullanılmıyor. Kablosuz ağ bağlantılarının kapsamı tercih edilen teknoloji ve onun konfigürasyonuna bağlı olarak büyük değişiklikler gösterebiliyor fakat çeşitli extender (kablosuz ağı genişleten Evde kablosuz ağ kurulumu yapmak oldukça kolay. Kullanıcıların büyük bir kısmı her ne kadar internet servis sağlayıcı firma tüm ihtiyaçları karşılamak adına çeşitli öneriler getirse de herhangi bir özel ekipman alma ihtiyacı hissetmeyecektir. Eğer bilgisayar dünyasında yeniyseniz ya da ağ teknolojileri hakkında hiçbir bilginiz yoksa internet servis sağlayıcınızın kurulum yapma teklifini düşü- nebilirsiniz. Fakat istisnalar haricinde birçok kullanıcının yardıma ihtiyacı olmayacağını düşünüyoruz, çünkü güncel cihazların ayarları kolayca yapılandırılabiliyor. “En yakın kapıdan geçip mikrodalga fırınınızda dün akşamdan kalan yemeği ısıtmaya karar verdiğinizde dahi kablosuz ağınız bu durumdan etkilenebilir.” En kolay kablosuz ağ kurulumları dahi çeşitli problemler yaşatabilir, aslında bizim de odaklanmak istediğimiz konuya geldik, ağı oluşturan cihazdan uzaklaştıkça büyük bir sorun halini alan sinyal kaybı. www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 39 kapak nız gerekmiyor. Şimdi neler yapabileceğinize bir bakalım. Router Konumunu Belirleyin Kablosuz ağınızda yaşadığınız sorunlarda ilk düşünmeniz gereken router’ınızın kablosuz ağ sinyalinin iletimindeki muhtemel sorunlar olmalı. Router’ınızı neredeye konumlandırdınız? En iyi performansı almak için bir kablosuz router evin mümkün olduğunca merkezine yerleştirilmeli. İdeal olan cihazın kablosuz sinyallerini etkileme ihtimali olan ortamlardan da mümkün olduğunca uzakta durması, mutfak gibi. Router’ı kablosuz telefonla yakın bir konumda bırakmamalısınız. Hatta cihazınızın komşularınızla kesişen duvarlara yakın olmamasına da dikkat edin. Router’ın yaydığı sinyallerin yalnızca evin içinde kalmasını veya komşularınızın kablosuz ağlarının yaydığı sinyallerin evinize girmesini önlemenin bir yolu yok fakat router’ınızı evinizin olabildiğince merkezine konumlandırarak problemleri en aza indirebilirsiniz. Router’ı görece yüksek bir konuma yerleştirebilirsiniz, bu ortam bir kitaplık veya rafın üst kısmı olabilir. Cihazın yüksek bir konumda olması sinyal kayıplarını bir miktar azaltacaktır. Akıllı telefonunuzla ilgili gösterge neredeyse hiç sinyal göstermiyorken kaç defa bir görüşme yapmayı denediniz? Mobil telefonlarımızdaki dört seviyeli sinyal göstergelerinde yalnızca tek sinyal seviyesi aktifken telefonu kullanmak işkence gibidir, aynı durum kablosuz ağlarda da geçerli. Teknoloji oldukça farklı, fakat konseptin aynı olduğunu söyleyebiliriz. Aslında bir kablosuz ev ağını mobil telefon ağının küçük bir evreni olarak hayal edebiliriz. Tıpkı mobil telefon ağları gibi kablosuz ağlarda da bir ana sinyal anteni bulunur ve bölgeyi kapsamı alanı altına alır. Bu kapsama alanında sinyal alıp gönderebilen cihazlar ağa sorunsuz bağlantı sağlayabilir. Evinizde bebek monitörü, mikrodalga fırın, kablosuz telefon gibi cihazları mutlaka kullanıyorsunuzdur. Bu tip cihazların kullandığı kablosuz iletişim formu ya da oluşturdukları dalga evinizde kablosuz ağlara bağlanmak isteyen cihazlarınızın sorun yaşamasına neden olabilir. Bağlantı hissedilir şekilde yavaşlayabilir hatta kesilebilir. İnternet sitelerinde gezinirken, hatta belki kritik çalışmanız için dosya indirirken telefonunuz çalar. Günümüzde yaygın şekilde kullanılan kablosuz telefonlardan birini sahipseniz Wi-Fi bağlantınızda sorun yaşama ihtimali oldukça yüksek. En yakın kapıdan geçip mikrodalga fırınınızda dün akşamdan kalan emeği ısıtmaya karar verdiğinizde dahi kablosuz ağınız bu durumdan etkilenebilir. Bu size çılgınca gelebilir, evet 2014 yılında yaşıyor da olabiliriz fakat bilgisayar teknolojilerinin hayli geliştiği bu dönemde bile bu tip durumlarla karşılaşıyoruz. Hatta işler bununla kalmıyor. Kablosuz ağlarda yaşanan bir diğer büyük problem de komşu ağların varlığı. Eğer yaşadığınız çevrede çok sayıda kablosuz ağ ve 40 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr bunlara bağlı bilgisayar / diğer mobil cihazlar yoksa bu durum sizin için sıkıntı oluşturmayacaktır fakat sisteminizde kablosuz ağların yer aldığı listenin neredeyse sonunu göremiyorsanız bu ağlara bağlı olan sistemlerin sayısını da düşündüğünüzde evinizin adeta kablosuz sinyallerle çevrili olduğunu anlayacaksınız. Çevrede çok sayıda kablosuz ağ varlığı ve bu ağların yarattığı sinyal trafiği evinizdeki ağ bağlantısının performansını da olumsuz etkileyecektir. Peki ne yapmanız gerekiyor? Açıkçası kablosuz ağınızın performansını iyileştirmek için yapabileceğiniz birçok şey var, bunların birçoğu için de herhangi bir harcama yapma- En yüksek kablosuz ağ performansı Eğer ideal bir nokta istiyorsanız ve yaşadığınız ortamda az sayıda duvar varsa şanslısınız demektir. Router’ınızın daha iyi kapsama alanı oluşturabilmesi için üst kata konumlandırmayı deneyebilirsiniz, hatta tavan arası / çatı katı olabilir. Çatı katları çevredeki cihazların yarattığı parazitlerden önemli ölçüde korunaklı bir alan olduğu için router için ideal bir konum niteliğine sahip. Her durumda en iyi sonucu vermese de denemekte yarar var. Router’ınızı ideal bir konuma yerleştirdikten sonra yapmanız gereken içerisine girmek ve ayarlarına göz atmak olmalı. Ev odaklı kullanım için geliştirilen birçok router’da gelişmiş kablosuz ağ bağlantısı seçeneklerinin çeşitli formları bulunuyor, router’ın ayarlarının yapılandırılabildiği web tabanlı arayüze web tarayıcınızla erişebilirsiniz. Arayüze erişim sağladıktan sonra kablosuz ağ ayarlarının yer aldığı menüyü bulun. Burada iki önemli nokta var: kanal ve eğer router’ınız bu seçeneği sunuyorsa band. all” yazıp Enter tuşunu kullanın. Bu komutu girdiğinizde çevrede yer alan ağlar taranacak ve daha da önemlisi onların kullandığı kanallar gösterilecektir. Karşınıza gelen listeden sık kullanılan kanalları not edin. bu çok değerli bilgiyi kullanarak router ayarlarına girin ve çevrenizdeki ağların çok az kullandığı herhangi bir kanalı varsayılan olarak atayın. Router’ınız güncel ve orta - üst seviye bir modelse dual-band fonksiyonuna sahip olabilir. Bu özellikteki bir router’a sahipseniz kablosuz ağ performansını geliştirme konusunda çok büyük bir fırsatın önünüzde olduğunu söylemeliyiz. Görece uygun fiyatlı router’larda ve birçok istemci cihazda kablosuz ağ bağlantısı için 2.4 GHz bandı kullanılıyor. Bu bandın yoğun kullanımı nedeniyle ciddi sinyal kirliliği oluşuyor ve bu da kablosuz ağ performansının düşmesine neden oluyor. Router’ınızın kablosuz ağ bağlantısını 5 GHz bandında oluşturmasını sağlarsanız, çevrenizdeki hemen hiçbir ağ iletişimde bu bandı kullanmadığı için temiz bağlantılar kurabileceksiniz. Bu durumda kablosuz ağ bağlantısı performansı da oldukça tatmin edici olacaktır. Maalesef 5 GHz bandını destekleyen router’ların sayısı şu an için oldukça az ve internet servis sağlayıcıları abonelerine bu tip ürünleri sunmuyor, yani bu özellikteki ürünü biraz da kesenin ağzını açarak kendiniz edinmelisiniz. Bu tip bir router ile masrafa giremem diyorsanız mevcut kablosuz ağınızı olumsuz etkileyen cihazlarınızı değiştirmeyi düşünün. Örneğin 2.4 GHz bandını kullanmayan kablosuz telefon bularak tasarruf edebilirsiniz. Bu durumda kablosuz telefonun yarattığı parazitin kablosuz ağınızı olumsuz etkilemesinin önüne geçebilirsiniz. Güvenlik Meselesi Kablosuz ağınızı geliştirme macerasına atılırken ağ güvenliğini ihmal ediyor olabilirsiniz fakat güvenlik her alanda olduğu gibi ağ bağlantıları için de büyük önem teşkil ediyor. Kablosuz ağınızda gerekli güvenlik önlemlerini almazsanız kötü niyetli kişileri ağınıza sızmaları için açık davetiye çıkarmış olacaksınız. İsteğiniz ve bilginiz dışında birisinin ağınıza “Kablosuz ağınızda yaşadığınız sorunlarda ilk düşünmeniz gereken router’ınızın kablosuz ağ sinyalinin iletimindeki muhtemel sorunlar olmalı.” Çok sayıda kablosuz ağın yer aldığı bir bölgede yaşıyorsanız, router’ınızın iletişim için kullandığı kanalı değiştirerek kablosuz ağ bağlantısı performansını iyileştirmeniz mümkün. Bunun için öncelikle çevrenizdeki kablosuz ağların yaygın olarak kullandıkları kanalları tespit etmeniz gerekiyor. Bu işlem için basit komut istemci aracını kullanabilirsiniz. Windows işletim sistemli bilgisayarınızda Windows + R tuşlarına basın ve karşınıza gelen penceredeki kutucuğa “cmd” yazıp Enter tuşuna basın. Komut istemi aracı açıldığında tırnak işaretleri olmadan “netsh wlan show www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 41 kapak Bant Genişliği Paylaşımı sızması bant genişliği ve data trafiğinin olumsuz etkilenmesine yol açacağı gibi kablosuz ağınızın yavaşlamasına da neden olacaktır. Bu nedenle güvenlik konusuna gereken önemi vermeniz gerekiyor. Kablosuz ağınızda gerekli güvenlik önlemlerini almak için router’ınızdaki güvenlik ayarlarını yapılandırmanız yeterli olacaktır. Öncelikle router’ınızın varsayılan SSID adlandırmasını değiştirmenizi öneriyoruz. SSID’yi kendi belirleyeceğiniz, görünce tanıyacağınız benzersiz bir adlandırmadan oluşturabilirsiniz. SSID’yi gizleme yoluna giderek ekstra koruma imkanınız da hazır. Mümkün olduğunca güçlü şifreleme teknolojilerinden faydalanmalısınız. WEP şifrelemesi atamak sizin için daha kolay ve pratik olabilir ancak WPA2 harika koruma sağlayacaktır. Bu nedenle WPA2 şifreleme standardını tercih edin. Bu tip şifreleme ile dahi ağınız hala risk altında olacaktır. Birkaç yıl öncesinde Reaver adlı bir yazılım keşfedilen bir WPS açığı sayesinde WPA ve WPA2 şifrelemeli kablosuz ağları kolayca kırabiliyordu. Açılımı Wi-Fi Protected Setup olan WPS basit, tuşa basma metoduyla işleyen; yeni cihazları router’a güvenli bir PIN ile bağlamayı sağlayan teknoloji. Destekli cihazların birkaç saniye içerisinde ağa dahil olmasına olanak tanıyor. “Kullanmakta olduğunuz router’ınızı geliştirme imkanınız var, bu yöntemler hem fiziksel hem de yazılımsal ince ayarları kapsıyor.” Kablosuz ağda çok trafik yaratacak şekilde düzenlenen saldırılarla WPS üzerinden ağa sızılması ihtimali var. Bu nedenle router’ınızda WPS’i devre dışı bırakmak için bir seçenek bulunuyorsa bu özelliği kapatmanızı öneriyo- 42 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr ruz. Eğer güvenliğiniz konusunda endişeliyseniz ağınıza daha önce bağlanan cihaz olup olmadığını da kontrol edin. Kablosuz ağ performansı yalnızca teknik meseleler ya da güvenlik konularından etkilenmiyor. İnternet ve ağ bağlantısına erişimi olan uygulamalar da kablosuz ağ ve internet performansını ciddi oranda değiştirebiliyor. Bazı uygulamalar ve servisler bant genişliğini diğerlerine kıyasla daha çok meşgul ediyor, bu uygulamalar ağ performansını ciddi oranda etkileyebilmekte. İnternet sitelerindeki video içerikleri izleme, online oyunlar ve BitTorrent tarzında sürekli içerik indiren programlar internet bant genişliğinin tamamına yakınını kullanabilir. Bu uygulamalardan birini ya da birkaçını kullanıyorsanız router’ınızda bazı düzenlemelere giderek bant genişliğinin akıllıca kullanılmasını sağlayabilirsiniz. Bu noktada devreye QoS (Quality of Service) ayarları giriyor. Birçok router’da bu özelliğin yer aldığını biliyoruz, bu seçenek ev ağında spesifik uygulamaların ağ trafiğini kullanma önceliklerine belirleme işlevi veriyor. Uygulamaları dilediğiniz şekilde yüksek öncelikli, bant genişliğini etkin şekilde kullanabilecek şekilde ayarlayabileceğiniz gibi görece gereksiz uygulamalar için düşük öncelik verebilirsiniz. QoS fonksiyonlarının kurulumu farklı üreticilerin router’larına göre değişkenlik gösterebiliyor, bu nedenle özelliğin kullanımı için dökümantasyona ve çeşitli kullanıcı forumlarındaki görsel anlatımlara bakmanızda fayda var. Programların bant genişliğini kullanabilme izinlerini minimum ve maksimum değerlerle sınırlayarak ağınızın birkaç uygulama tarafından esir alınmasının önüne geçebilirsiniz. Bu değerleri belirlerken programların sağlıklı şekilde çalışabilecekleri bant genişliği değerlerini de göz önünde bulundurun. Öncelik belirleme seçeneğini yalnızca uygulamalar için değil oyunlar ve spesifik cihazlar ya da IP adresleri için de kullanabiliyorsunuz, yani kablosuz ağınızın QoS hizmetinde detaylı şekilde ince ayar yapma olanağınız mevcut. Aynı zamanda bant genişliğini sınırlayabilirsiniz, herhangi bir uygulama ya da En yüksek kablosuz ağ performansı bulduğunuzda varsayılan anten yerine daha güçlü olanını kullanarak kablosuz ağınızı geliştirebilirsiniz. Bu hamle mevcut router’ınızda ciddi bir değişiklik yapmamakla birlikte sinyali güçlendirecektir. DD-WRT Kullanımı cihazın kullanabileceği bant genişliğini sınırlayarak aynı ağı ve internet bağlantısını kullanan kişilere de hareket alanı yaratabilirsiniz. Router’ınıza Takviye Yapın Router’ınızın potansiyel gücünü ve yeteneklerini yeterince sergileyemediğine inanıyorsanız duruma müdahele etmeniz gerekebilir. Biraz şanslıysanız yeni bir router satın almadan sorunun üstesinden gelebilirsiniz. Kullanmakta olduğunuz router’ınızı geliştirme imkanınız var, bu yöntemler hem fiziksel hem de yazılımsal ince ayarları kapsıyor. Bu yöntemleri izleyerek olumlu sonuçlar elde etme garantisi olmasa da sürprizlere her zaman için hazırlıklı olun. Basit ev yapımı geliştirmeleriyle router’ınızın antenine müdahele edip bu tür modifikasyonlarla kayda değer bir performans artışı elde edebilirsiniz. Router’ınızda gerçek, fiili bir anten bulunuyorsa antene reflektif metalden oluşan eğreti çanak şeklinde bir eklenti yaparak sinyalin 360 derece yayılması yerine sinyal dağılımının belirli bir yöne doğru yapılmasını sağlayabilirsiniz. Bu şekilde el yapımı bir eklenti anten sinyal kayıplarını sınırlayabilir ve kablosuz ağ bağlantısı performansına katkı yapabilir. Klasik metodda bir içecek kutusunun yarısını keserek kutunun içerisinden anteni geçirebilirsiniz. Bu materyalin elbette bir içecek kutusu olması şart değil, benzer formda ve maddeden üretilen farklı bir şey de kullanabilirsiniz. Router’ınızda gerçek bir anten bulunmuyorsa (Modemin üzerinde gözle görülebilen, fiziksel bir anten bulunmuyorsa ünitenin içinde dahili anten vardır.) bu yöntemi yine kul- lanabilirsiniz, fakat bu kez yapmanız gereken eklenti tüm router’ı kapsayacak boyutta olmalı. Elinizde bu boyutta metal bir levha yoksa bunun yerine her zaman için alüminyum folyodan yardım alabilirsiniz. Alüminyum folyo ile çevrili bir router’da sinyali dilediğiniz kısma doğru yönlendirme şansınız olacaktır. Tüm bunlar size büyük bir saçmalık gibi görünebilir, fakat deneyimlerimize göre sonuçların değişebildiğini söyleyebiliriz. Bazı durumlarda hiçbir katkısı olmasa da çoğunlukla basit fizik kurallarının galip geldiğini ve her ne kadar router garip bir şekle bürünse de bu işlemlerin katkı sağladığını gözlemledik. Bazı router’larda çıkarılabilir anten yer alıyor, antenin vidaları kolayca çıkarılabiliyor. Aynı bağlantıyı kullanan daha güçlü bir anten Router’ınızı kendi el yapımı çeşitli eklentilerle güçlendirip modifiye ettikten sonra firmware hack’leme işine girmek isteyebilirsiniz. DD-WRT üzerinde uzun süredir çalışılan ve uyumlu router’lara yüklenebilen, güçlü ve çok özellikli router’lar için ideal görünen bir proje. Router’lara çok sayıda yeni gelişmiş seçenek ve ayar getiriyor, bunların bir kısmı ile ağınızı harika şekilde geliştirebilir, kablosuz ağ hızını ve performansını artırabilirsiniz. DD-WRT’yi yükleme işlemi temelde bir hack olduğu için potansiyel olarak tehlikeli ve elbette router üreticileri tarafından desteklenmiyor. Yani aracı router’ınıza yüklemeye çalışırken herhangi bir zarar verirseniz geri dönüş şansınız olmayabilir. Bu nedenle yola çıkarken yalnızca kendi yeteneklerinize ve şansınıza güvenmek durumundasınız. Tecrübeli bir kullanıcı olsanız dahi işlemin riskli olduğunu ifade edelim. DD-WRT www.dd-wrt.com web sitesinden elde edilebiliyor, bu internet sitesindeki veri tabanından uyumlu router’larla ilgili araştırma yapabilir ve kullanabileceğiniz özel bir firmware olup olmadığına bakabilirsiniz. Router’ınızı listede göremiyorsanız şansınız yok demektir. Bulursanız kendi modeliniz için geliştirilen en son versiyonu bilgisayarınıza indirin, router’ınızın kontrol paneli aracılığıyla yükleyin. Yükleme işlemini firmware güncellemesi yapılan menüden gerçekleştireceksiniz. DD-WRT kurulduğunda yeni bir router kontrol paneline ve kolay kullanılabilen kanal değiştirme aracı, sinyal güçlendiriciler, güçlü QoS fonksiyonları ve port yönlendirme gibi seçeneklere sahip olacaksınız. Bu özelliklerden bir kısmı router’larda zaten yer alıyor, fakat hepsinde değil. Yani eğer limitli özelliklere sahip bir router’ınız varsa bu hack kablosuz ağınızı geliştirmek için harika bir yol olabilir. Eğer yedekte, eski bir router’ınız varsa DD-WRT’yi kullanarak, kablosuz tekrarlayı- www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 43 kapak olabilir. Bu noktada 5 GHz bandını kullanan 802.11ac destekli üst seviye bir router ve bir ya da birkaç tane 802.11ac kablosuz ağ adaptörü performans anlamında hayli tatmin edici sonuçlar verecektir. Wi-Fi Alternatifleri cılar için ekstra bir masraf yapmadan bu cihazınızdan mevcut kablosuz ağınızı genişletmek için faydalanabilirsiniz. Bu durumda ağınız mevcut cihazlar nedeniyle biraz karmaşık görünebilir fakat hem ciddi bir tasarruf yapmış hem de eski cihazınıza yeni bir görev atayarak kablosuz ağınızı geliştirmiş olacaksınız. Kablosuz Ağ Sinyalini Güçlendirme Geride bıraktığımız sayfalarda kablosuz ağınızı geliştirmek için yapabileceklerinize dair önemli ipuçları verdik. Bu işlemleri uygularken bir yandan mevcut donanımınızdan en iyi şekilde faydalanmanız için firmware güncellemesi meselesini de ihmal etmemeniz gerekiyor. Router’ın firmware güncellemeleri ev kullanıcıları tarafından genellikle göz ardı ediliyor. Kurumsal cihazlarda bir firmware güncellemesi kullanılabilir durumda olduğunda genellikle IT sorumlusuna bir bildirim ulaştırıldığı için bu alanda görev yapan insanlar daha şanslı. Son kullanıcıyı hedefleyen kablosuz router’larda, özellikle eski modellerde güncellemelere dair bildirim yapılmıyor. Router’ınız için firmware güncellemesi olup olmadığını zaman zaman kontrol etmenizde fayda var. Bu işlem genellikle router’ın firmware güncellemesinin yapıldığı arayüzden kolayca gerçekleştirilebiliyor. Yine de router’ınızın üretici firmasının internet sitesini ziyaret ederek herhangi bir firmware güncellemesi hazırlanıp hazırlanmadığını kontrol etme yolunu da izlememeniz için hiçbir sebep yok. Burada bir güncelleme mevcutsa ilgili dosyayı indirip router’ın web arayüzündeki firmware güncelleme menüsünden dosyayı upload etmeniz yeterli olacaktır. Güncelleme ile birlikte sunulan bilgi notlarında hangi sorunların çözüldüğü ve hangi iyileştirmelerin yapıldığı konusunda açıklamalar yer alacaktır. Bu düzenlemeler olası bağlantı sorunlarını giderdiği gibi bağlantı stabilitesine de katkı sağlamakta. Tıpkı router’lar gibi masaüstü ve dizüstü bilgisayarlarımızda kullandığımız ağ adaptörleri için de firmware güncellemeleri hazırlanabiliyor. Kablosuz ağ performansında en az router kadar kullanılan ağ adaptörü ve istemci cihazın da önem teşkil ettiğini unutmayın. Birçok dizüstü bilgisayarda bütünleşik kablosuz ağ adaptörü yer almakta. Firmware güncellemesini denetlemek için Denetim Ma- 44 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr sası aracılığıyla ağ ayarlarına erişin ve buradan kablosuz ağ adaptörünüzün modelini öğrenin. Daha sonra üretici firmanın internet sitesinden güncelleme hazırlanıp hazırlanmadığını kontrol edebilirsiniz. Kablosuz ağınızı geliştirmek için bir miktar masraf yapmayı göze aldıysanız router üreticilerinin hemen hepsinin ürün gamında yer alan repeater (tekrarlayıcı) veya kablosuz extender (genişletici) cihazlarından birini edinmeyi düşünmelisiniz. Bu tip ürünlerden birini almadan önce cihazların çok düşük olan kablosuz ağ sinyallerini yükseltmediğini, yalnızca yer aldığı konumdaki kablosuz ağ sinyalini daha geniş alana iletme görevini üstlendiklerini hatırlatalım. Yani böyle bir cihaz edindiğinizde ürünü kablosuz ağ sinyalinin en azından iki ya da üç seviyesinin alınabildiği bir noktaya konumlandırmanız gerekiyor. Bu ürünlerden imkansızı istemek hayal kırıklığı yaratabilir. Tüm bu anlatılanları bir kenara bırakırsak eğer güçlü bir kablosuz ağ bağlantısı oluşturmak için ayırabileceğiniz bütçeniz varsa güncel teknolojilere sahip üst düzey bir router ve hatta bu teknolojilerle uyumlu yeni ağ adaptörü edinmeniz sizin için en mantıklı seçenek Router’ınızın konumunu değiştirdiniz, ayarları gerekli şekilde yapılandırdınız ve hatta antende bile düzenleme gerçekleştirdiniz fakat şansınız yaver gitmedi. Peki şimdi ne yapacaksınız? Belki kablosuz ağ sinyallerini tam olarak neyin kestiği üzerine kafa yorabilirsiniz. Bazen bu sorunlar için yapabileceğiniz bir şey kalmayabilir. Kalın, taş duvarlı eski yapılarda yaşayan insanlar kablosuz ağ sinyallerinin çok çabuk kaybolduğunu görüyor ve ağ kurulumu için farklı yöntemlere yönelmek durumunda kalabiliyor. En popüler metod ise klasik kablolu Ethernet bağlantısı. O hala en iyi ve en güvenilir ağ bağlantısı teknolojisi konumunu sürdürüyor, yüksek aktarım hızları ve daha az kesinti gibi avantajlar sunuyor. Aynı zamanda daha uygun maliyetli ve kurulum / kullanım gibi aşamalar daha kolay şekilde yönetilebiliyor. Eğer kablolu bağlantıya sahipseniz sinyali güçlendirmek / belirli bir konuma yönlendirmek için anten üzerinde türlü işlemlere girmenize gerek kalmıyor. Bu nedenle kablolu bağlantılar birçok insan için, özellikle kalın taş duvarlı evlerde yaşayan insanların vazgeçilemez çözümü oluyor. En yüksek kablosuz ağ performansı “Router’ınızda gerçek, fiili bir anten bulunuyorsa antene reflektif metalden oluşan eğreti çanak şeklinde bir eklenti yaparak sinyalin 360 derece yayılması yerine sinyal dağılımının belirli bir yöne doğru yapılmasını sağlayabilirsiniz.” Bu tip durumlarda bir diğer başarılı alternatif de Powerline ağ adaptörleri. Sektörün önde gelen firmaları tarafından kullanıma sunulan bu ürünler evdeki elektrik prizlerine bağlanıyor ve duvarların içindeki güç kablolarından ağ bağlantısı için gereken veri aktarımında faydalanılabiliyor. Yani en büyük avantaj mevcut elektrik şebekesinin kullanılması ve kablo çekme sıkıntısının olmaması. Yalnızca özel tip adaptörleri elektrik prizine bağlamak yeterli oluyor. Bu adaptörlerde RJ45 olarak da adlandırılan standart tipte Ethernet portları var. “Category 5E” kablo kullanılarak bilgisayara ve router gibi ağ cihazına bağlantı yapmak yeterli. Zaten kablolu veya kablosuz ağ olan bir ortamda kullanmak da mümkün, yani bir nevi mevcut ağı genişletmiş oluyoruz. Kablo çekmek, duvar delmek gibi işlemler gerekmediğinden ağ kurulumu dakikalar içinde yapılabiliyor. Powerline dünyasında ilk başlarda yaşanan temel sorun elektrik şebekelerinin kalitesiz yapısı ve şebekeye dahil edilen cihazların oluşturduğu parazitlerdi. Parazit ve faz geçiş sorunlarını aşabilmek adına bu adaptörlerin çalışma frekansı artırıldı. İlk nesil Homeplug 1.0 şartnamesinde maksimum 14 Mbps veri aktarım hızı sunulurken HomePlugAV ile birlikte teorik aktarım hızı 200 Mbps seviyesine ulaştı. Evinizdeki özel koşullar nedeniyle böyle bir kurulum yapmayı düşünüyorsanız en azından aynı adaptörden iki adet içeren bir set almalısınız. Bu sayede uyum sorunu yaşanmıyor. Ürünler temelde prize takılan basit bir kutu formunda. Birçoğunda genel tabloyu yansıtan LED’ler, Ethernet portu, eşleştirme ve sıfırlama butonları var. Fabrika çıkışlı ayarlar sayesinde iki adaptör birbirini görüp eşleşebiliyor. İki ürünü prize takıp bir süre beklediğinizde adaptörler birbirini görecek ve eşleşecektir. Daha sonra Ethernet portlarına bağlayacağınız kabloları bilgisayar ve router’a bağlamalısınız. Adaptörler genellikle 200 Mbps ve üstü veri aktarım hızı sunduğu için bilgisayar ve router’da 100 Mbps değil Gigabit Ethernet portu bulunması anlamlı olacaktır. İlk kurulum için adaptörleri bir üçlü prize bağlamak kolaylık sağlayabilir. Bu noktada aklınıza güvenlik konusuyla ilgili bazı sorular takılabilir. Aynı binada yaşayan bir komşunuzun aynı setten edinerek sizin ağınıza girip girmeyeceğini merak edebilirsiniz. Cihazlar bir defa eşleştirildiğinde rastgele belirlenen ağ kodu sayesinde hiçbir komşunuz sizin ağınıza erişemiyor. Powerline adaptörler bu anlamda gerçekten kullanıcı dostu sistemler olarak nitelendirilebilir. Çoğu durumda bir kez kurulumun ardından kendi haline bırakılıp unutuluyor. Güncel Powerline adaptörlerde teoride 500 Mbps’e varan veri aktarım hızlarına erişilebiliyor olsa da pratikte ortamdaki elektrik şebekesinin durumu, kullanılan elektrikli cihazlar ve adaptörler arası mesafe hayli sınırlayıcı olabiliyor. Birkaç ürünle yaptığımız denemelerde 200 Mbps seviyesini aşamasak da bu değerin önceki nesil ürünlere kıyasla hayli ileride olduğunu rahatlıkla ifade edilebiliriz. İnternet bağlantısının sorunsuz paylaşılabilmesinin yanı sıra yüksek çözünürlüklü içerikler de çoğu durumda sorunsuzca stream edilebiliyor. Ev ağınızı genişletmek için tercih edebileceğiniz bir alternatif konumundaki Powerline adaptörler elektrik süpürgesi, saç kurutma makinesi, halojen lamba gibi parazit yapan cihazlar nedeniyle sorun yaşayabiliyor. Aynı zamanda kesintisiz güç kaynağı veya yıldırım korumalı priz yerine doğrudan prize takılmaları gerekiyor. Kolay taşınabilir formlardaki Powerline adaptörleri çantanıza koyup gittiğiniz yerde kendinize özel ağı anında oluşturabilmeniz de mümkün. www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 45 İNCELEME Seagate Tek bir diskte 6 TB depolama ile dosya sunucularına odaklanan başarılı bir çözüm. Yapı: 3.5 inç Devir: 7200 rpm Kapasite: 6 TB Önbellek: 128 MB Bağlantı: SATA 6.0 Gpbs 9/10 46 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr Enterprise Capacity 3.5 HDD v4 SSD’lerin fiyatları beklenen hızda gerilemedi ve halen tam anlamıyla sabit disklerin yerini almış değiller. Hatta Seagate’in 6 TB kapasiteli Enterprise Capacity 3.5 HDD v4 modeli de daha uzun bir süre boyunca sabit disk kullanacağımızı perçinler nitelikte. Seride 500 GB’dan başlayarak 1 TB, 2 TB, 3 TB, 4 TB, 5 TB ve son olarak 6 TB’a yer veriliyor. Kurumsal bir çözüm olan Seagate Enterprise Capacity 3.5 HDD v4 çok ağır yük altında, çok uzun süre çalışabilmek üzere tasarlanmış modellerden oluşuyor ve en yüksek 6 TB kapasite sunabiliyor. Multimedya dosyalarını arşivleyen son kullanıcılar için de diskin bir ölçüde uygun olduğunu söyleyebiliriz ancak kurum odaklı geliştirmeler nedeniyle biraz daha fiyat farkı olacağının bilincinde olmanız gerekiyor. Seagate Enterprise Capacity 3.5 HDD v4, SAS 12 Gbps ve SATA 6.0 Gbps olmak üzere iki farklı arabirimde tercih edilebiliyor ve altyapınıza uygun bir seçim yapabilmeniz adına tüm detaylar sunuluyor. 128 MB önbelleği ile aynı anda gelebilecek isteklere hızlı bir şekilde yanıt verebilen Seagate Enterprise Capacity 3.5 HDD v4’te 512E olarak tanımlanan, Advanced Format olarak bilinen disk biçimlendirmesi kullanılıyor ve sektör başına 512 byte’ın üzerindeki boyutlarda veri depolama imkanı tanınıyor. Böylece büyük boyutlu dosyalar için daha ideal bir çalışma ortamı sağlanıyor. Performans testlerinde rahatlıkla saniyede 220 MB değerlerinin üzerine çıkan Seagate Enterprise Capacity 3.5 HDD v4 kapasitesine ek olarak sabit disk teknolojileri düşünüldüğünde hız olarak da rekora koşmayı başarıyor. Gerek kapasitesinin yüksekliğinden, gerekse kurum odaklı özellikleri nedeniyle diskin fiyatı biraz yüksek olabilir ancak ilerleyen dönemlerde son kullanıcı modellerinin çok daha cazip fiyatlarla raflarda olacağını tahmin etmek pek de güç olmasa gerek. Detaylı ürün incelemeleri Nokia Lumia 630 Nokia ve Microsoft, giriş seviyesinde büyük başarı yakalayan Nokia Lumia 520 modelinin yerine artık Lumia 630 ile sahneye çıkıyor ve kullanıcılara ilk andan itibaren Windows 8.1 işletim sistemini deneyimini tattırmayı hedefliyor. Uygun fiyata öncelik verenler için geliştirilmiş olan Nokia Lumia 630’un tek yeniliği elbette sadece Windows Phone 8.1 işletim sistemi değil. 4.5 inç büyüklüğündeki ekran sayesinde telefon 129.5 x 66.7 x 9.2 mm’lik boyutlara sahip ve tek elde oldukça kolay bir kullanım sağlıyor. Gorilla Glass 3 ile darbelere ve çizilmelere karşı direnç gösteren ClearBlack teknolojili ekranda desteklenen 480 x 854 piksel çözünürlük, keskin ve net görüntüler elde edilebilmesi adına yeterli. 1.2 GHz hızında çalışan Snapdragon 400 işlemciye ve 512 MB sistem belleğine sahip olan Nokia Lumia 630, donanımıyla her ne kadar zirve noktasına göz dikmiş olmasa da, akıcı bir Windows Phone 8.1 işletim sistemi kullanımı için gerekli olan tüm detaylara sahip. Hiç şüphesiz ekonomik fiyatın korunması adına tıpkı Lumia 520’de olduğu gibi NFC, flaş ve ön yüz kamerası sunulmamaya devam ediliyor. 5.0 MP arka kamera çözünürlüğü ise telefonun sınıfı için yeterli düzeyde. Sonuçta 599 TL’lik bir telefondan bahsettiğimizi unutmamalısınız. Nokia Lumia 630, tam anlamıyla “renkli” bir telefon. Beyaz, sarı, siyah ve turuncu renk seçenekleri ile satışta bulunuyor. 9.2 mm’lik kalınlık ve 134 gramlık ağırlık, Nokia Lumia 630’u gerçekten başarılı bir telefon yapmak için yeterli. GPS sisteminin Glonass ile birlikte destekleniyor oluşu, çoğu zaman yolculuk yapanlar tarafından severek kullanılan FM radyo, 16 saate kadar görüşme yapabilmesi sağlayan 1830 mAh kapasitedeki batarya ve Micro SD kartlar yardımıyla artırılan 8 GB dahili hafıza gibi özellikler günümüz şartları için oldukça yeterli. Dediğimiz gibi, Nokia Lumia 630’un beklentilerinizi karşılama şansı son derece yüksek. Windows Phone 8.1 işletim sistemiyle kutusundan çıkan ilk telefonla tanışmaya hazır mısınız? İşlemci: Qualcomm Snapdragon 400 (1.2 GHz) Ekran: 4.5 inç, 480 x 854 Kamera: 5.0 MP Renkler: Beyaz, sarı, siyah, turuncu Boyutlar: 129.5 x 66.7 x 9.2 mm 8/10 www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 47 İNCELEME MSI Masaüstü ruhlu dizüstü bilgisayar ile favori oyunlarınız için zaman veya mekan tanımayın. İşlemci: Intel Core i7 4800MQ Bellek: 16 GB Depolama: 2 x 128 GB SSD + 1 TB Ekran: 17.3 inç, 1920 x 1080 Ağırlık: 3.7 kg 10/10 48 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr GT70 2PE Dominator Pro Oyuncular için dizüstü bilgisayarlarda üst seviye donanımların bulunması mutlak bir zorunluluk. Ayrıca oyuncular için tasarlanan bir bilgisayar, hem çizgileri hem de sahip olduğu avantaj sağlayan özelliklerle de ön plana çıkmak zorunda değil mi? Ülkemizde bu işin hakkını en iyi şekilde veren firma hiç şüphesiz MSI. Firmanın GT70 2PE Dominator Pro olarak adlandırdığı dizüstü bilgisayarı hem günümüzün en üst seviye donanımlarından birine sahip, hem de görünüş olarak “oyun” kavramını tam anlamıyla ifade etmekte zorlanmıyor. MSI GT70 2PE Dominator Pro’ya Intel’in dördüncü nesil Core i7 4800MQ dört çekirdekli işlemcisi güç veriyor. Normal saat hızı 2.7 GHz olan işlemci, gerekli durumlarda hızını otomatik olarak 3.7 GHz seviyesine çekebiliyor. 16 GB kapasitedeki sistem belleği ise yeterli düzeyde ve istenirse 32 GB’a kadar yükseltilebiliyor. 17.3 inç büyüklüğündeki ekranda 1920 x 1080 piksel çözünürlük desteği ile harikulade görüntüler elde ediliyor ve bunda 8 GB bağımsız belleğe sahip NVIDIA GeForce GTX 880M’in payı da oldukça yüksek. MSI GT70 2PE Dominator Pro’nun depolamasındansa RAID 0 olarak çalışan çift 128 GB SSD ve 1 TB’lık sabit disk sorumlu. Kendinizi bir uçak kullanıyor gibi hissedeceğinize şüpheniz olmasın. Dediğimiz gibi MSI GT70 2PE Dominator Pro sadece donanıma odaklanmış bir bilgisayar değil, SteelSeries tarafından geliştirilen ve oyunlara özel programlanabilen aydınlatmalı klavye, online oyuncuların vazgeçilmezlerinden biri olan Killer E2200 ağ kartı, dizüstündeki önemli sorunlardan biri olan ısınmayı tam anlamıyla çözen Cooler Boost 2 teknolojisi ve daha birçok detay MSI GT70 2PE Dominator Pro’da keşfedilmeyi bekliyor. MSI GT70 2PE Dominator Pro haklı olarak 9 hücreli bir bataryaya sahip ve 3.7 kg ağırlığı ile de birçok oyuncu için “taşınabilir” bir seçenek olmayı başarıyor. Detaylı ürün incelemeleri HTC One Mini 2 HTC One Mini 2, tıpkı bir önceki nesilde olduğu gibi daha öncesinde tanıtılan en üst modelden esinlenen özelliklere sahip ve buna bağlı olarak bir HTC One M8 hissi vermekte zorlanmıyor. Telefonu ilk tuttuğunuz andan itibaren bir HTC One M8 kullandığınız hissine kapılabilirsiniz. Fıralanmış metal malzeme tamamen aynı ancak genel olarak telefonun boyutları biraz daha küçük. Aslına bakarsanız küçük boyutlar biraz daha kullanım kolaylığı sağlıyor denebilir. Metal malzemeye bağlı olarak HTC One Mini 2’nin metalik gri, gümüş ve altın renk seçenekleri bulunuyor. Her rengin kendine özgü bir çekiciliğinin olduğunu ve seçim yapmakta oldukça zorlanacağınızı şimdiden söylemek mümkün. Telefona baktığımızda ekran boyutu rekabet seviyesine uygun şekilde 4.5 inç ve çok da “Mini” olduğu söylenemez. Bu kez maliyetler gündemde olduğu için 720p standartlarına uygun olarak sunulan ekran keskinlik adına beklentilere cevap veriyor ve IPS teknolojisine bağlı olarak etkileyici görüş açılarına imza atıyor. Rekabet seviyesi doğrultusunda telefonda tercih edilen işlemci 1.2 GHz hızında ve dört çekirdekli Snapdragon 400. İşlemciyi güncel birçok telefonda görüyoruz. Sunulan Android işletim sistemiyle olması gerektiği gibi 4.4 sürüme sahip ve HTC’nin Sense 6 arayüzü ile mükemmel bir uyum içinde çalışıyor. Hiç şüphesiz en çok dikkat çeken yönlerden birisi telefonun 13.0 MP çözünürlükte bir kameraya sahip olması. 5.0 MP çözünürlükteki ön kamera da günümüzün selfie trendinden geri kalmamanız için düşünülmüş. Telefonun kablosuz ağa ek olarak Bluetooth 4.0, GPS ve NFC gibi kablosuz bağlantı seçenekleri mevcut. Bize göre olumsuz olan tek yön pilin değiştirilmesi için servis zorunluluğunun bulunması. HTC One Mini 2, 16 saate varan bir konuşma süresi sunabiliyor. Tasarımı ve özellikleri açısından rekabet ortamına renk getirmesi beklenen yeni bir model. İşlemci: Qualcomm Snapdragon 400 (1.2 GHz) Ekran: 4.5 inç, 720 x 1280 Kamera: 13.0 MP Renkler: Metalik gri, gümüş, altın Boyutlar: 137.4 x 65 x 10.6 mm 10/10 www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 49 İNCELEME ASUS Android ve Windows 8 deneyimini birlikte sunan dünyanın ilk tableti, dizüstü bilgisayarı ve masaüstü bilgisayarı. İşlemci: Intel Core i7 4700U + Intel Atom Z2560 Bellek: 1 GB + 4 GB Depolama: 32 GB SSD + 500 GB sabit disk Ekran: 11.6 inç, 1366 x 768 Ağırlık: 1.7 kg 10/10 50 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr Transformer Book Trio ASUS’un yeniliklerle dolu Transformer Book Trio modelini anlatmak için aslında tek bir cümle yeterli olabilir. “Android ve Windows 8 deneyimini birlikte sunan, dünyanın ilk tableti, masaüstü bilgisayarı ve dizüstü bilgisayarı.” ASUS Transformer Book Trio, diğer ASUS Transformer Book modellerinde olduğu gibi ayrılabilir ekranlı bir dizüstü bilgisayar. Ancak ayırma işleminden sonra diğer bilgisayarlarda klavye ünitesi işlevsiz kalırken, Transformer Book Trio’da televizyona bağlanarak Windows 8 işletim sistemini kullanmaya devam etmenizi sağlıyor. Tablet de bu arada Android’i sunmaya devam ediyor. Tablet ve klavye istasyonu birleştirildiğinde ise Android veya Windows 8 seçimini yapmak size kalıyor ve bunu Trio Key adı verilen tek bir tuşla gerçekleştirebiliyorsunuz. Tablet ve dizüstü kullanım modları yeterince belirgin. Peki, masaüstü nasıl oluyor? Masaüstü kullanımı tablet ve klavye istasyonu birbirinden ayrıldığında, klavye istasonunu bir HDMI kablo ile televizyonunuza bağladığınızda yani yerleşik kullanıma geçtiğinizde başlıyor. Tasarım gereği cihazın klavye istasyonu Windows 8 işletim sistemine sahip olan taraf. Tablet ise sadece Android’i içeriyor. ASUS Transformer Book Trio, donanımsal gücü itibariyle de keskin çizgilere sahip olan bir bilgisayar. Klavye istasyonu tarafında çalışan Windows 8 işletim sistemi Intel’in Core i7 işlemcileri ve 4 GB sistem belleği ile destekleniyor ve gerçek bir dizüstü bilgisayar performansı sunuyor. Depolama için aynı bölgede 500 GB kapasitede bir sabit disk de bulunuyor. Tablet kısmında ise Intel Atom Z2560 işlemci görev yapıyor ve 11.6 inç büyüklüğündeki ve Full HD çözünürlükteki ekrana ihtiyaç duyduğu akıcı performansı sağlamayı başarıyor. ASUS’un Transformer Book Trio modeli gerçekten de kendi sınıfında rakibi olmayan ve tek bir yapı ile tüm ihtiyaçları karşılamayı başaran bir seçenek. Detaylı ürün incelemeleri ASUS MX239H Bir monitörden beklentilerinizi oturup sıraladığınızda hiç şüpheniz görüntü kalitesi ilk sırada yer alacak. Sonrasında ise monitörün tasarımı, yaşantınıza kattığı kolaylıklar ve sahip olduğu ek özellikler gündemde olacak. ASUS’un 23 inç arenasında bulunan MX239H modeliyle tüm istediklerinize ve hatta çok daha fazlasına sahip olabilmeniz mümkün. 178 derece görüş açısına sahip AH-IPS panele sahip olan monitörde Bang & Olufsen ile ortak geliştirilen SonicMaster ses sistemi yer alıyor ve görüntünün yanı sıra ses olarak da beklentilere cevap veriliyor. Monitörün alt kenar dışında neredeyse çerçevesiz denebilecek tasarımı, güneş saatlerinden esinlenmiş daire tabanıyla birleşerek ASUS MX239H’ı sınıfındaki ödüllü ürünlerden biri haline getiriyor. 14.5 mm’ye varan gövde kalınlığı ve 0.8 mm’lik çerçeve kalınlığı ASUS MX239H gerçekten oldukça etkileyici görünüyor. Elbette ürünün D-Sub, DVI ve iki adet HDMI arabiriminden oluşan görüntü girişleri de kullanışlılık açısından değerlendirildiğinde oldukça önemli. SonicMaster ses sistemi sayesinde monitörü doğrudan bir oyun konsoluna veya HD uydu alıcıya da bağlayabilirsiniz. Çok büyük bir beklentiniz yoksa ek bir ses sistemi kullanmayacağınıza emin olabilirsiniz. Monitörün gövdesi üzerinde 32 mm çapında iki adet hoparlör bulunuyor ve her bir hoparlörden 3W gücünde ses çıkışı elde edilebiliyor. Bu aynı zamanda monitörün sınıfındaki en yüksek ses kalitesini sunduğunu ifade ediyor. Altı farklı Splendid modu sayesinde o an ekranda bulunan içeriğe uygun şekilde özel profiller kullanabilir ve daha etkileyici sonuçlar elde edebilirsiniz. ASUS MX239H, çevrecilik açısından da takdir kazanan bir model. Çalışma sırasındaki 33W’lık güç tüketimi gerçekten başarılı ve bunda elbette tercih edilmiş olan düşük güç tüketimli AH-IPS panelin önemli bir payı var. ASUS MX239H kesinlikle beklentilere cevap verecek güçte bir ürün. Neredeyse çerçevesiz denecek düzeyde bir tasarım ve olması gerekenden daha fazla teknoloji. Ekran: 23 inç, 1920 x 1080 Panel: AH-IPS Bağlantılar: D-Sub, DVI, 2 x HDMI Parlaklık: 250 kandela Kontrast: 80.000.000:1 10/10 www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 51 İNCELEME MSI Fabrika çıkışı overclock ve benzersiz Twin Frozr IV soğutma sistemi ile üst seviyedeki farkını ortaya koyuyor. Grafik İşlemci: 954 MHz Bellek: 3 GB GDDR5 (6008 MHz) Bant Genişliği: 384 bit Bağlantılar: 2 x DVI, HDMI, DisplayPort Güç Bağlantısı: 1 x 6 pin + 1 x 8 pin 10/10 52 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr GeForce GTX 780 Twin Frozr OC MSI, oyuncuların ihtiyaçlarına cevap veren en önemli markalardan birisi. Firma, NVIDIA’nın en üst düzey grafik işlemcilerinden biri olan GeForce GTX 780’e sahip olan MSI GeForce GTX 780 Twin Frozr OC modelinde, adından anlaşılabileceği gibi özel bir soğutma sistemi ve fabrika çıkışlı olarak overclock kullanıyor. Kartta tercih edilen işlemci, NVIDIA’nın en başarılı çözümlerinden birisi ve 954 MHz hızında görev yapıyor. OC modu ile grafik işlemci hızının 1006 MHz’e çıkartılması mümkün. Kartta sunulan 3 GB kapasitedeki bellekler ise GDDR5 tipinde ve 6008 MHz’de çalışıyor. 384 bit bellek bant genişliği de hesaba katıldığında MSI GeForce GTX 780 Twin Frozr OC’nin gerçekten de inanılmaz bir performans ortaya koyduğunu söylemek mümkün. Hatta firmanın bu çözümü için tek bir şey söylemek gerekirse kesinlikle “piyasanın en hızlısı”. Farklı olarak MSI, kartı kendine özel yazılımları sayesinde daha kullanışlı hale getiriyor. “Gaming App” adı verilen uygulama sayesinde OC, Gaming (Varsayılan) veya Silent modlarının kullanılabilmesi mümkün. Tahmin edilebileceği gibi OC modunda en yüksek performans için ayarlamalar bulunuyor. Gaming ise yüksek çekirdek frekansı ile oyunlar için en kararlı yapılandırmanın elde edilmesini sağlıyor. Gün içindeki rutin kullanımda ise grafik kartının size varlığını unutturması için Silent Mode’u seçmeniz gerekiyor. Böylece Twin Frozr soğutma sisteminin en düşük seste çalışmasını sağlayabilirsiniz. Ek olarak After Burner yazılımı ile kendiniz de ince ayar yaparak yüksek overclock değerleri elde edebilirsiniz. Rakipsiz bir soğutma çözümü olan ve MSI’ı rakiplerinden en iyi şekilde ayıran Twin Frozr IV’ün ısı boruları ile desteklenen tasarımı benzerlerine kıyasla iki kat daha fazla soğutma performansının elde edilmesini sağlıyor. Yüksek standartlardaki askeri testlerden bile kolaylıkla geçmeyi başaran MSI GeForce GTX 780 Twin Frozr OC’de malzeme kalitesi de ön plana çıkan noktalar arasında. Detaylı ürün incelemeleri Samsung Galaxy Gear 2 Yaşam temponuza ayak uyduran yeni kişisel asistanınız. Teknolojinin yeni rotası “giyilebilir” ürünler ve akıllı saatlerle ilk örnekleri görmeye başlamış durumdayız. Samsung’un Galaxy Gear 2 modeli, şık bir saat olmanın yanı sıra gövdesinde sakladığı özelliklerle size bambaşka bir dünyanın kapılarını açmayı başarıyor. 2.0 MP kamerası ile size her yerde bir kameraya sahip olma şansı veren Galaxy Gear 2, özelleştirilebilen tasarımı ile kendinizi nasıl hissediyorsanız veya o gün hangi rengi seçtiyseniz tam anlamıyla sizi ifade etmeyi başarıyor. Bluetooth bağlantı özelliği sayesinde telefonunuza bağlanarak tüm iletişim ihtiyaçlarınızı telefonunuzu cebinizden çıkartmadan yapabilmenizi sağlayan akıllı saatte, oldukça parlak bir ekran kullanılıyor ve günün her saati kolay bir kullanım elde ediliyor. Samsung Galaxy Gear 2 aynı zamanda adımsayar ve dijital nabız ölçer özellikleri ile spor eğitmeniniz olmaya da aday. Dahası müzik dinleyin, televizyonunuzu kontrol edin ve şık bir saate sahip olmanın çok daha ötesine geçin. Samsung Galaxy Fit Samsung markalı telefon veya tabletinizle mükemmel uyum. 10/10 Hareketli günlük yaşam sırasında çoğu zaman saatin kaç olduğunun farkına varmak bile zor olabiliyor ve Samsung’un bir diğer akıllı saati olan Galaxy Fit, bu durumun üstesinden gelmenizi biraz daha kolaylaştırmak için tasarlanmış bir ürün. Elbette saatin kaç olduğu dışında size sunduğu avantajların sayısı da oldukça fazla. İnce ve uzun yapıdaki ekranının dikey veya yatay kullanımına izin veren ve tam anlamıyla renk olarak kişiselleştirilebilen Samsung Galaxy Fit, gelen aramaları, kısa mesajları, e-postaları ve hatta sosyal medya bildirimlerini sürekli olarak size ileterek yoğun günlük yaşam sırasında sizi sürekli olarak telefon ekranından biraz daha uzaklaştırmayı sağlıyor. Saatte yine olması gerektiği gibi dijital nabız ölçer ve adımsayar gibi dikkat çekici özellikler ihmal edilmiyor. Gün boyu rahatça kullanım için suya ve toza karşı dayanıklı olan Samsung Galaxy Fit, kadınların da gönül rahatlığı ile tercih edip kullanabileceği kadar şık bir ürün. 10/10 www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 53 Oyun Berkay KİMSESİZ Guild Wars 2 Yeni Paketi 1 Temmuz’da Geliyor Geride bıraktığımız haftalarda duyurulan Living World: Season 2 güncellemesi resmen 1 Temmuz‘da geliyor. Bu güncelleme ile oyunun hikayesi daha da ilerlerken yenilen Zhaitan yerine yeni bir düşman Tyria dünyasına dahil oluyor. Guild Wars 2’nin kalbi Lion’s Arch küller içinde kalırken Tyria’nın dört bir yanındaki ırklar güçlerini birleştirmek adına bir araya geliyor. Guild Wars 2’de Living World kişisel hikayeden ayrı olarak oynanabiliyor. Oyuncular ana hikayeyi bitirmemiş olsalar dahi Living World’e giriş yapabiliyorlar. Ancak geliştiricilerin de altını çizdiği gibi Living World: Season 2 kişisel hikaye tamamlandıktan sonra oynandığında daha büyük bir anlam ifade edecek. Season 2 için bazı yeni başarımlarda oyuna dahil edilecek. Season 2’de yerine getirilen görevlere göre bu başarımların kilitleri açılabilecek. Team Fortress 2 Love and War İçin İlk Fragman Yayınlandı Geçtiğimiz ay Team Fortress resmi web sitesi üzerinden başlatılan geri sayımda oyuna yeni bir güncellemenin geleceği duyurulmuştu. Valve her zaman yaptığı gibi yeni güncellemenin içeriğini birden ortaya çıkarmadı. Onun yerine güncellemeye dair her gün yeni bir detay paylaşıyordu. Duyurunun ikinci gününde güncellemenin adı açıklandı ve hemen ardından ise ilk fragmanı yayınlandı. Team Fortress 2: Love and War fragmanı bugün resmen izlenebiliyor. Fragmana baktığımızda Team Fortress serisinde hiç bulunmamış Miss Pauling karakterini görüyoruz. Miss Pauling fragmanda sıkça gözükse de yeni güncelleme ile oyunda nasıl biri yeri olacak tahmin etmek kolay değil. Belki de eklenecek Co-Op hikaye modlarında bulunabilir veya yepyeni bir sınıf olabilir. WildStar ‘The Strain’ Güncellemesi Ücretsiz Olarak Geliyor Temmuz ayının MMORPG dünyası için bir önemi varsa bunu Guild Wars 2 için yayınlanacak ‘Season 2’ güncellemesinden kaynaklanıyor diye düşünebilirsiniz. Görünüşe göre Temmuz ayı WildStar için de önem arz ediyor. Çünkü geliştirici Carbine stüdyosundan gelen açıklamalara göre yapımın ilk paketi ‘The Strain’ ücretsiz olarak Temmuz ayının ilk haftasında yayınlanmış olacak. The Strain güncellemesi ile Nexus gezegeninde bulunan bir virüs hikayeye dahil edilirken beraberinde Blighthaven ismindeki yeni bir seviye 50 bölgesi açılmış olacak. Güncellemenin tüm içeriği elbette bu değil. Yeni kostümler, yeni boyalar ve yeni bineklerde The Strain ile WildStar dünyasında yer bulacak. 54 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr Oyun dünyasından gelişmeler En Büyük Oyun Koleksiyonu 750 bin Dolara Satıldı Micheal Thommason isimli oyun severin sahibi olduğu dünyanın en büyük oyun koleksiyonu başlatılan bir açık artırmada 750 bin dolardan sahibini buldu. Game Gavel isimli açık artırma platformundan satılan koleksiyonda 30 yıl boyunca biriktirilmiş ve sayıları 11 bine yaklaşan video oyunu yer alıyor. Koleksiyonu satın alan kişi oyunların sayısına bakılırsa her biri için yaklaşık 68 dolar ödemiş bulunuyor. Bu parayla bugün piyasadaki neredeyse tüm yeni oyunlar satın alınabilir. Başlatılan açık artırma birkaç saat boyunca devam etmiş ve bitime kadar 50’ye yakın teklif verilmiş. İddialara göre tekliflerden ikisinde Oculus Rift muciti Palmer Luckey‘nin ismi varmış. Koleksiyonu satın alan kullanıcının peeps_10091970 ismine sahip olduğu açıklandı. Ancak gerçekte kim olduğunu kimse bilmiyor. Smite Ra’merica Skini Yayınlandı MOBA dünyasının en yeni oyunlarından Smite 2 yılı aşkın süredir devam eden beta aşamasının ardından geçtiğimiz aylarda resmi çıkışını gerçekleşirmişti. Oyunda DotA’dan esinlenilmiş çok sayıda karakter yer almasına rağmen özellikle God skinleri konusunda Hirez Studios benzersiz işler çıkarmayı başarıyor. Oldukça renkli skinlere sahip Smite’a bir yeni skin de Ra için eklendi. Skin satın alındığında beraberinde özel seslendirmesi ile geliyor. Tam bir batılı Amerikan vatandaşı edasıyla konuşan Ra oyuna farklı bir renk katacak gibi. Ancak bazı oyuncular bu skinden pek hoşnut değiller. Galiba bunda mevcut ‘Amerikan’ temasının etkisi büyük. Bakalım Avrupa sunucularından kaç oyuncu Ra’merica skinini satın alacak. Battlefield Hardline Betası Şimdi PC’de Battlefield serisinin en yeni ve farklı yapımı Hardline sürpriz bir şekilde ortaya çıkmasının hemen ardından beta sürecine de girmiş durumda. EA tarafından duyurulduğu üzere Hardline betası şimdi tüm PC kullanıcıları tarafından erişilebiliyor. Eğer bir Origin hesabına sahipseniz şimdi oyunun kapalı betasını oynayabilirsiniz. Bunun için http://battlefield.com/beta adresini kullanarak kayıt olmanız yeterli. Oyunun betasına katılanlara 21 Ekim çıkış gününde bazı bonuslar verilecek. Bunlar Battlefield Hardline kamuflajı, Battlefield Hardline özel nişangahı, Battlefield 4’de özel bir dogtag ve ek Battlefield Hardline içeriği olarak belirtilmiş. EA beta aşamasına katılan oyunculara bazı özel fırsatlarda sunuyor. Beta bitmeden 10. seviyeye ulaşan oyuncular özel bir Battlepack kazanacaklar. Diğer taraftan Facebook paylaşımını açan oyuncular 1,000 dolar oyun için para kazanacaklar. www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 55 Oyun Berkay KİMSESİZ Guild Wars 2: Living World Season 2 Season 2 ile oyun tekrar yükselişe geçiyor 10 yaşına basmış ihtiyar World of Warcraft’ı bir kenara koyarsak günümüz MMO dünyasının kuşkusuz en iyi yapımı Guild Wars 2’nin içeriği 1 Temmuz’da resmen güncelleniyor. Living World Season 2 adı altında oyuna getirilecek yeni bir paket ile birçok haritanın kilidi açılırken yeni zindanlar, zırhlar ve silahlarda oyunun dünyasına dahil ediliyor. Uzun süredir beklenen bu güncelleme ile gelecek yenilikler elbette bunlarla sınırlı olmayacak. Oyunun PvP sistemide güncellenerek daha iyi hale getirelecek. Kısacası oyunun mevcut eksiklikleri kapatılmaya çalışılacak. Zorlu bir çıkışın ardından kendini toparlamaya başladı İlk kez 2012 Ağustos ayında piyasaya çıkan Guild Wars 2 ilk gününde dünyanın en hızlı satan MMO oyunu olmayı başarmıştı. İlerleyen aylarda oyunun kullanıcı sayısı neredeyse 3 milyona ulaştı. 1 yılın ardından ise oyuncular yavaş yavaş Guild Wars 2’den kopmaya başladılar çünkü ‘end-game’ içeriği yeterli bulunmamıştı. Şimdi yapım 2 yaşına basmak üzere ve çıktığı ilk gün ile bugünkü halini kıyaslarsak arada oldukça önemli farklar var. Hepsinden 56 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr önce ArenaNet başta oyunculara kulak verdi. Onların isteklerini gözden geçirmeye başladı. Bunu zırh tamirinin ücretsiz hale getirilmesi, Wardrobe sisteminin yenilenmesi ve karma puanı ile eşya alımının minimum seviyeye indirilmesi gibi çok küçük değişikliklerde bile görebiliyoruz. Oyunun en çok eleştiri alan PvP sistemi de baştan aşağı değişti ve hatta başka bir konu; oyunun grafikleri iki kat iyi hale getirildi. Bugün Guild Wars 2 çok daha iyi durumda ancak ‘end-game’ içeriği halen yeterli değil. En azından sizi bir WoW gibi yıllarca oynatmaya yetmiyor. Geliştiriciler bunun farkında ve iyileştirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Oyuna getirdikleri iyileştirmelerden bir başkası yazının başında bahsettiğimiz Living World içeriği. Living World ile oyunculara bellirli tarihler arasında yepyeni bir hikaye sunuluyor. Örneğin, Season 1 ile tamamladığımız hikayenin ardından oyunun kalbi Lion’s Arch küller içinde kalmış ve şehir yerle bir olmuştu. Bugün Lion’s Arch eskisi gibi değil. Scarlet’in sebep olduğu bu kaos Season 2 ile başka bir boyuta taşınacak. Scarlet ilk sezonda yenilmişti ancak beraberinde başka bir düşmanın uyanmasına neden olmuştu. İkinci sezonda bu düşmanla savaşacağız ve savaşın sonucu yine oyunda “kalıcı bir etkiye” sebep olacak. Season 2 ile PvP Sisteminin Değişmesi Bekleniyor Guild Wars 2 günümüz MMO dünyasında bulabileceğiniz en rekabetçi PvP sistemine sahip. Oyunda dilediğiniz yerde dilediğiniz kişiyle PvP yapamıyorsunuz ancak bunun için bazı arenalar inşa edilmiş. Oyunda 10v10, 5v5 arenalar olduğu gibi neyse ki 1v1 arenalarda mevcut. Eğer PvP konusunda kendinizi geliştirmek istiyorsanız kesinlikle 1v1 arenalara girmenizi tavsiye ederim. Çünkü burada öğreneceğiniz çok şey var. PvP sistemi değişiyor demiştik. Değişimin ne yönde olacağını şuan geliştiricilerden başka kimse bilmiyor. Belki de “ranked” sistemi getirilebilir. Bu sayede her oyuncu kendi seviyesinde ki rakiplerle eşleşir. Tıpkı World of Warcraft’da olduğu gibi. 1 Temmuz’u bekleyip görelim. Oyun dünyasından gelişmeler Oyundaki “Rekabet” Eksikliği Giderilebilecek mi? Guild Wars 2’nin bir diğer olumsuz özelliği de rekabet unsurunun düşük olması. Rekabet hissinin oyuna işlenememesinin sebebi ise PvP’nin belirli alanlara yığılmış olması. Eğer oyuncular her an her yerde PvP’ye dahil olabilselerdi MMO’nun ruhu rekabet unsurunu daha iyi hissedebilirlerdi. PvP için arenalara girmek tatmin edici ancak her zaman pratik değil. Season 2 hakkında çok kesin detaylar paylaşılmadı ama PvP’nin yenilenecek olması belki de rekabet unsurunu daha iyi hale getirebilir. 1 Temmuz’da yayınlanacak olan Living World Season 2’den herkesin beklentisi çok büyük. E3 konferansında da konuşan Arena- Net yeni sezon hakkında çok kesin detaylar vermek istemedi ancak birçok radikal değişikliğin yapılacağından bahsetti. Kısaca toparlarsak Guild Wars 2 hakkında söylenebilecek kesin bir şey var ki; oyun bugün alıp oynayabileceğiniz en iyi MMORPG oyunu. Yeni bir MMO macerası arıyor veya oyuna geri dönmeyi düşünüyorsanız kesinlikle çekinmeyin. Oyun her an her köşede sizi şaşırtmaya devam ediyor. (ArcheAge veya Wildstar gibi oyunlardan bahsettiğiniz duyar gibiyim. ArcheAge’i grafikleri dışında gerçekten özel yapan hiçbir şey yok. MMO’dan çok çiftik simülasyonu gibi. Wildstar ise fazlasıyla ‘hardcore’ görünüyor. Grafik stilide her oyuncuyu kucaklayacak türden değil. Sanırım WoW örnek alınmak isterken biraz dozu kaçmış.) Hikayesi, karakterleri, seslendirmeleri, bulmacaları, mükemmel dövüş sistemi ve yıllardır süre gelen geleneksel ve sıkıcı grind sisteminden farklı oynanışı ile Guild Wars 2’den daha iyisini bulmak uzun yıllar kolay olmayacak. www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 57 oyun Görkem YILDIRIM INFINITY BLADE III Mobil dövüş oyunu serisinin son bölümüyle dizi tamamlanmış oluyor Yeni bölümde gelen ek katmanlar oyun deneyimini iyileştiriyor ve serinin fanatiklerinin beğenisini kazanıyor. ★★★★★ •• iPad+ / iOS 6.0 / 6.99$ / v1.0.4 Ortaya çıkması epey zaman aldı ama Infinity Blade serisindeki üçüncü bölüm en sonunda iPhone ve iPad kullanıcılarının beğenisine sunuldu. Serideki daha önceki bölümlerde olduğu gibi bu oyun da en iyi olduğu alandan şaşmıyor. Tekrarlı dövüşler içeren savaşlara devam ediliyor. Dikkatinizi çeken detay oyunun büyüklüğü ve görüntülerin netliği olacak. Bu bölümde görüntüler çok daha iyi ve Infinity Blade serisinin asla kötü görünmediği düşünülürse son bölümün muhteşem göründüğünü tahmin edebilirsiniz. Oynadığınız dünyadaki boyutlar açısından da ilerleme var. Her ne kadar sunulan yol seçenekleri ve keşifler Blade Infinity II’ye kıyasla azalmış olsa da etkileyici boyut ve genel anlamda şaşırtan bir hava geçerli. Oyun sırasında yapılması gerekenler pek değiş- miyor. Oyunun odak noktasında el hareketlerinize göre gerçekleşen dövüşler var. Eklenen yeni katman sayesinde oyuncular hamle sonuna bitirici darbe katabiliyor. Böylece hareketlerinizin sonuna ekstradan hasar katabiliyorsunuz. Yeni puanlama sisteminde engellere vurma sayısına göre elde edilen değerleri çiplerin sayısı değişiyor. Bu yüzden arada bir farklı yöntemler izlemek getiri sağlayabiliyor. İlk defa Isa karakteriyle oynayabiliyoruz ve onu kullanarak bağımsız biçimde Siris seviyesine çıkarmak mümkün. Oyunda büyücü ve diğer yenilikler de var. Bunları gerçekleştirmek epey zaman alabilir ama ardından belirli ödüller kazanacaksınız. Büyük bir yenilemeden çok hikayenin devamında uygulanan ince ayarlar söz konusu ama oynamamanız için neden yok çünkü iOS dünyasında oyun alanındaki benchmark’lardan biri. NimbleBit adlı geliştirici şu ana kadar simülasyon oyunlarına yönelik belirli denemeler yaptı ve Pocket Planes oyununu oynamış olanlar bu yeni oyunu aşağı yukarı kestirebilirler. Hedef benzer biçimde lokomotif imparatorluğu oluşturmak ve kargo taşıyıp kazanılan sanal parayla daha fazla demir yolu alıp gidilen noktaları arttırmak. Bu esnada daha farklı trenler de kullanıma giriyor. Aktifleştirilebilen lokomotif seçenekleri göz önüne alınırsa tren düşkünlerinin rüyalarını gerçekleştiriyor. Arabirim ve fonksiyonellik, NimbleBit fanatikleri için tanıdık. Her bir tren istasyonuna ulaştığında yeni bir kargo ve hedef seçmek gerekiyor. Oyuna ait yönetim özelliklerine göre her bir demiryolu aynı anda birden fazla trene hizmet veremiyor. Ayrıca belirli lokomotiflerin kullanılabileceği renkli olarak çizilmiş güzergahlar var. Verimli bir ağ elde edebilmek için öncelikle düşünüp planlama yapmalı ve ardından parçaları toplayıp demir yollarını kullanmaya başlamalı ve oyunda başarı elde etmelisiniz. Oyuna bağlı kalmanızı sağlayan en belirgin unsursa harika görseller. Pocket Trains bu açıdan beklentileri karşılıyor. Her ne kadar içerik ve oyun deneyimi anlamında yeni bir unsur olmasa da hayal kırıklığı yaşamayacağınızı düşünüyoruz. POCKET TRAINS NimbleBit firması yeni oyunda doğru yolu bulmuş mu dersiniz? Eğlenceli ve bağımlılık yapan bir oyun ama Pocket Train ile gelenler Pocket Planes ile yaptıklarınızdan fazla değil. ★★★★★ •• iPhone+ / iOS 6.0 / Ücretsiz / v1.0.5 •• Android / OS 2.2 / Ücretsiz / v1.0.5.1 58 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr Mobil Dünyanın En Eğlenceli Oyunları CALL OF DUTY: STRIKE TEAM FPS ve gerçek zamanlı strateji unsurlarını içeren bu oyunda ne ararsanız var Call of Duty serisi on seneden fazladır bizlerle ve seneler boyunca farklı versiyonlar ve senaryolar kullanıma sunuldu. Konsollara özel her sürüm merakla beklendi ve milyonlarca düşkün tarafından oynandı. Muhtemelen bu nedenden ötürü iPhone ve iPad özel Call of Duty: Strike Team yoğun ilgi gördü. Xbox ve PlayStation ile oynayanların beklentisi büyüktü ama Call of Duty iOS sürümü ucuz olsa da sınırlı donanım desteği ve kontrolcüsüz dokunmatik ekran sınırlamasından ötürü konsollarla kıyaslamak doğru olmaz. Beklentiniz çok yüksek değilse 6.99 dolara aldığınız karşılık iyi. Call of Duty bir savaş oyunu ve bu bölümde ABD bilinmeyen bir düşmanın işgali altında. Siz ve takımınızın bu düşmanı etkisiz hale getirmesi isteniyor. Koruma içeren düşman üssüne girme, kilitli kapıları açma, alarmları susturma, güvenlik şifrelerini çözme ve hayati bilgileri ele geçirme gibi işlemler yapmanız gerekiyor. Elbette çok sayıda düşmanı öldürmeniz gerekecek. Aksiyon hayli hızlı ve makineli tüfek kullanıyorsunuz. Oyunda FPS ile RTS unsurları birleşiyor. FPS aşamasında ekranın iki köşesinde kontrolcüler var ve soldaki hareket, sağdaki nişanlama ve vurma odaklı. Dokunmatik ekran bu mod için ideal değil ve zorluyor. Ekranın sol ve sağına tıklayıp düşmana odaklanma artısı var ve bunu hile gibi sayabilirsiniz ama kullanmanız şart değil. Takımdaki diğer üyelerin kontrolünü ele geçirmek mümkün ve kolay. Bir üyeyi kontrol ederken diğerlerini belirli yerlerde saklamanıza izin veriliyor. Üste tıklayınca RTS modu başlıyor ve kuş bakışı görünüm geliyor. Bu aşamada bir ya da birden çok takım üyesi seçilip komut verilebilir. Oyunu sadece FPS ya da RTS ile bitirmek imkansız. Yerine göre mod değiştirmelisiniz. Hangi aşamada hangi mod daha avantajlı bulmak size kalıyor. Çok sayıda görev var ve hikaye kısmen ilgi çekici. İlerledikçe XP kazanıyor ve daha iyi silahlar alıyorsunuz. Her üyenin silahını seçebilirsiniz ama denemeden önce hangisi ne alanda üstün bilemeyeceksiniz. Örneğin sniper tüfeği mi yoksa makineli tüfek mi uygun önceden düşünmek artı sağlıyor. Başta beklemek zor geliyorsa oyun içinden parayla XP alabilirsiniz. iPad’in sınırlarını zorlayan oyun 1.3 GB indirilerek kuruluyor ve 2 GB yer kaplıyor. Oyundan önce iPad’ı yeniden başlatmakta fayda var yoksa takılma olabiliyor. Konsol sürümü gibi iyi değil ve online mod yok ama iyi bir iPad eğlencesi ve Call of Duty deneyimini iOS dünyasına katıyor. ★★★★★ •• iPad / iOS 5.0 / 6.99$ / v1.0.0 HEROES OF LOOT Heyecan verici zindan kovalamacasında sürekli olarak koltuğunuzun kenarında olacaksınız Eski nesil oyunlar son zamanlarda bir kez daha popüler durumda ama eski tip olsalar da gerçekten çok zorlayıcı olabiliyorlar. Heroes of Loot sayesinde 80’li yıllara geri dönüyoruz ve pikseller halinde beliren karakterlerle tanışıyoruz ama neyse ki oyundaki deneyim çok da zorlayıcı değil. Denemelerden ötürü terler içinde kalmaktansa aksiyon dolu bir zindan kovalamacasıyla karşılaşmak ferahlatıcı oluyor. Oyunda derinlemesine hikayeleri unutun çünkü Elf, Savaşçı, Büyücü ve Valkyrie olarak sunulan dört ayrı tür karakterden birini seçmeniz ve bunların sahip olduğu yetenekleri kullanarak yola devam etmeniz gerekiyor. İlk başlarda etrafta dolanırken aniden ölebilir ve kapıların nasıl açıldığını çözmeye çalışabilirsiniz. Kazayla gizli odalar bulacak ve elde ettiğiniz ganimetlerin tümünü almak için uğraşacaksınız. Bu gibi durumlarda sizin yolunuza çıkmak için saldıran engelleri yok etmek adına farenin ateş tuşuna sarılmanız gerekecek. Bir hikaye olsa da fazla getirisi yok ve her ne kadar ekrana gelen kısa videolar açıklama katsa da asıl artıları amansız oyun seansları sırasında kısa süreliğine nefes alabilmek oluyor. Oyundaki ana hedef rastgele beliren görevleri tamamlayıp yolunuzu bulmak ve düşmanlardan oluşan akınlarda mümkün derece hasar almadan ayakta kalmak. Oyunla ilgili tüm detaylar olumlu anlamda eski günleri andırıyor. Oyun dünyası açısından ilk nesil örneklerden biri karşınıza çıkmış gibi düşünebilirsiniz. Hızlı biçimde ilerlerken yeteneklerinizi daha iyi biçimde öğrenecek ve saldırılara karşı ne derece etkili olabileceklerini anlayacaksınız. Oyuna ara vermek hayli zor ama kısa süreli anlık bölümlerden oluştuğu ortada. Hem iOS, hem de Android sürümleri olan oyunun iki formatta da akıcı biçimde çalıştığını belirtelim. Yüksek oktanlı bir oyun ve eski anıları akla getirip harika bir zindan savaşı olmayı başarıyor. ★★★★★ •• Android / OS 2.1 / 1.99$ / v1.3.0 •• iPhone+ / iOS 4.3 / 1.99$ / v1.2.1 www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 59 oyun FIFA 14 Yeni kontroller olması gerektiği gibi mükemmel sonuç vermiyor FIFA 14 görsel anlamda bir adım ileri gitti ama yeni kontrol sisteminin olgunlaşması için daha fazla ayar şart. ★★★★★ •• iPad+ / iOS 5.0 / iÜcretsiz / iv1.3.1 •• Android / iOS 2.1 / iÜcretsiz / i1.9.0 Futbol fanatiklerinin heyecanı her sene en yeni FIFA sürümünün çıkma döneminde artar. Meşhur futbol takımlarının yeni oyuncularını deneme, en yeni grafik ve oyun güncellemelerini görme merakı sayesinde oyun düşkünleri gece yarısı saatlerinde satış noktaları önünde kuyruk oluştururlar. Son birkaç senedir mobil oyun düşkünleri de FIFA hastalığına kapıldı ve EA Sports sayesinde akıllı telefon ve tablette bu tutkuyu yaşayabilir hale geldi. Bu seneki sürümde kontrol sistemi en baştan tanımlanıyor, ekranda beliren d-pad yerini hassas kontrol için geliştirilmiş dokunuşa duyarlı kontroller alıyor. Artık sürükleme ve dokunma kısayollarını kullanarak oyunculara komut verebilir, takım arkadaşlarına tıklayarak pas atabilirsiniz. Teoride bu yenilik kulağa hayli hoş geliyor ama gerçekte bu şekilde oynamak son derece büyük hayal kırıklığı yaratıyor, kullanıcıyı sadece tüm parmaklarını hisseder durumda bırakıyor. Sürükleme hareketleriyle topu yönlendirmek iyi fikir ama pas vermek için diğer oyunculara tıklamak yük oluşturuyor. Bu güzel oyunun gerçek yaşamdaki halini düşünürsek paslaşma değil oyun ön planda olmalı ama oyunda paslaşmak ağır basıyor. Oyuncu hareketlerine bakarsak kontrollerdeki düzenlemeler ön plana çıkarıldığı için odaklanmak zorlaşıyor. EAS Sports, FIFA 14 oyununu ücretsiz olarak indirme imkanı sunuyor ama fazla heyecanlanmayın çünkü basit bir tanıtım maçından fazlası ve yeni kontrollerle tanışmak için oyun içinden satın almalar yapmanız şart. Oyunu başlatır başlatmaz online mod desteği aktif. Ancak buna rağmen kimi zaman online eşleşmede sorun çıkabiliyor. Elbette FIFA 14’ün konsol sürümleriyle kıyasla yapamayız ve son sürümün görsel anlamda ilerleme sağladığı açık. Yeni sürümde oyun deneyiminden çok görsel detaylar ağır basıyor. Gol atmak hala çok kolay. Yakınlaştıktan sonra hedefleyip şut çektiğinizde topu ağlara gönderebilirsiniz. FIFA 14 mobil sürümü şimdilik Süper Lig maçlarından çok Kupa maçlarını akla getiriyor. Mobil arenada platform türü o kadar çok kez yeniden keşfedildi ki çoğumuz bu türe eklenen yeni oyunlara bakmaya bile üşeniyoruz. Type:Rider, bugünlerde oynadığınız oyunlara kıyasla tamamen farklı bir görünüm ve deneyim sunarak bu anlayışı değiştirmeyi deniyor. Oyun hayli sıradışı biçimde tipografi dünyasını konu alıyor. Bir font, hikayesi ve ortaya çıkış şeklini konu olan temalar şeklinde on ayrı dünya sunuluyor. Type:Rider hayli detaylı biçimde tasarlanmış. Eşsiz bir platform oyunu arıyorsanız beklediğiniz tüm seviyeler hazır, daha fazlasını istiyorsanız oyuncuyu eski çağ duvar çizimlerinden modern piksel sanatına kadar tipografi tarihi içinde yolculuğa çıkarıyor. Ek bir bonus olarak oyun sırasında bulunması ve toplanması gereken karakterler var. Böylece tarihi arşivler aktifleşiyor. Oyun deneyimi büyük oranda mobil akıma uyuyor ve Limbo gibi siyah arka planda kontrast oluşturan renkler ve animasyonlar beliriyor. Oyun anlamında sıradışı bir seçenek olsa da oynadıktan sonra hızla alışıyorsunuz. Oyuncular iki noktayı kontrol ediyor, isteğe göre dokunmatik ya da hareket alıcılarıyla yönlendiriyor. İvmelenen noktalarınız arasında yer alan görünmez bağla beliren engeller farklı sonuçlar yaratıyor. Zıplayan noktalara bakılırsa fizik efektleri başarılı. Oyun sırasında yoğun biçimde ekrana tıklamanız gerekebiliyor. Oyunda üç ayrı kontrol modu var. Biri yenilikçi sistem, diğeri ekranda beliren dokunmatik butonlar ve sonuncusu hareket alıcıları esaslı. Oyuncular hangisinden verim alıyorsa seçebilir. Fonta bağlı olarak farklı maceralar sizleri bekliyor. Belirli bir alandaki dev harfler ilerleyebilmek için yeniden boyutlandırılmak zorunda. Zamanlama ve mantık gerektiren bulmacalar etrafınızı sarıyor. Görseller nefes kesiyor ve deneyime katkı sağlıyor. Hayli fazla karaktere sahip olan oyunu bir diğer platform seçeneği diyerek göz ardı etmemelisiniz. TYPE:RIDER Tipografiden evren oluşturan bir platform oyunu Bundan önce çok sayıda platform oyunu gördük ama hiçbiri Type:Rider gibi bir deneyim sunmamıştı. ★★★★★ •• iPhone+ / iOS 5.0 / 2.99$ / v1.2 •• Android / OS 2.3 / 3.64$ / v1.0 60 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr Mobil Dünyanın En Eğlenceli Oyunları DISNEY INFINITY TOY BOX Çok sayıda Disney karakteri ama aynı zamanda çok fazla ödeme yapmanız gerekecek mi? Harika görseller ve çok sayıda farklı seçenekle karşınıza çıkan Disney karakterlerini içeren bu oyun anında çocukların dikkatini çekmekle kalmıyor, aynı zamanda günlerce meşgul olmalarına neden oluyor. Konsollara özel Toy Box’u esas alan oyun iPad kullanıcılarını listeye ekliyor ve bunu gerçekleştirirken böylece hayli fazla yaratıcılığa izin veriyor çünkü kullanıcılar her an ne isterlerse yapabiliyorlar. İlk olarak ebeveynleri uyarmakta fayda var. Oyun içinde sunulan satın almalardan ötürü yüklü faturalarla karşılaşmak istemiyorsanız ayarlar içinden bu özelliği kapatmayı ihmal etmeyin. Şimdi bu kez çocukları uyaralım. Bu oyunu tabak içinde önünüze sunulan bir şaheser olarak görmeyin. Oyun deneyimine bağlı olarak macera de- ğil sandbox tarzı kullanıcıların şekillendireceği bir ortam sizleri bekliyor. Üzerinde mekanlar oluşturabileceğiniz boş bir arsa veriliyor. Kaleler gibi hoş mekanlar ve bir motor yerleştirin. Ardından yarış yapabileceğiniz yollar çizebilir, konsol sürümü içind elde edilmiş nesneleri kullanabilirsiniz. Kısa süre içinde karakterlerin kontrol altına aldığı zengin bir ortam elde edebilirsiniz. Ancak buradaki sorun kontrollerin çok da kullanıcı dostu olmaması. Sadece bir kez gösterilen açıklamalara dikkat etmelisiniz. Hareketle ilgili sorunlar da var çünkü çok sayıda kontrol aynı anda ekranda beliriyor ve ekran araya giriyor. Arsaya mekanlar eklemek çok kolay. Elli tane ücretsiz parçayla başlayıp kolayca hedefinize ulaşabilirsiniz. İşte bu noktada uygulama içi satışlar devreye giriyor. Mr Incredible yetmiyorsa gerçek oyuncakları satın alıp gelen kodları eklemeniz gerekiyor. Ücretsiz olmasına rağmen yine de beklenenden fazlasını sunan bir oyun ama konsol sürümüne de sahip olanlar çok daha iyi sonuçlar elde edecekler. ★★★★★ •• iPad / iOS 6.0 / Premium / v1.2 DREAM OF PIXELS Blok inşaa etmenin tersini düşünün Dream of Pixel oyununun arabirimiyle birkaç saniye geçirdikten sonra tüm kullanıcıların adının neden böyle seçildiğini anlayacağı ortada. Hayli ilgi çekici olan görseller oyun sırasında hızlı biçimde kullanıcıyı esir ediyor. Oyunda yer alan blokların rengi sürekli olarak değişiyor. Görsel deneyim anlamında hayli ilgi çekici ve oyunun cazip olmasını sağlayan ambians anlamında etkisi büyük. Sıradışı bir duygu çünkü oyundaki akış son derece basit. Geleneksel blok inşaa etme oyunu farklı bir açıdan değerlendiriliyor. Dream of Pixels oyununda amaç bloklar inşaa etmek yerine onları dışarı çıkarmak. Hedeflenen blok içeren sıraları temizlemek ve bunların alt kısma düşmesini engellemek çünkü aksi takdirde oyunu kaybediyorsunuz. Bir nevi ters işleyen Tetris gibi düşünülebilir. Her adımda önceden belirli bir şekil geliyor. Bu yüzden amaçsız biçimde tıklamadan önce düşünün. Hızlı biçimde rastgele oynarsanız tuhaf bloklar yalnız başına kalıyor olacak. Oyunda tempo hayli iyi ve bloklar sürekli ekranın altına ilerliyor, kullanıcının hızlı biçimde karar vermesi için büyük bir baskı oluşuyor. Blokları rastgele uzaklaştırırsanız sona kalan yalnız parçalar büyük ihtimalle sonunuzu hazırlıyor olacak. Çok sayıda oyun modu, zorlayıcı bulmacalar ve akıllara yer eden bir tasarım içeren Dream of Pixels ile sürekli olarak tekrarlanan klasik oyun türlerine farklı bir seçenek ekleniyor. Büyüleyici bir görünüm ve eğlendirici oyun deneyimi sunan Dream of Pixels, başarılı bir ücretsiz oyun olmayı başarıyor. ★★★★★ •• Android / OS 2.2 / Ücretsiz / v1.02 •• iPhone+ / iOS 5.0 / 2.99$ / v1.0.18 www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 61 OTOPARK Berkay KİMSESİZ Mercedes AMG GT Fiyatı Ortaya Çıktı Porsche 911’in en yeni rakiplerinden Mercedes AMG GT adına önemli bilgiler gelmeye başladı. SLS AMG tanıtımlarının son bulduğu şu günlerde ortaya çıkan yeni model AMG GT adına söylenebilecek ilk şey SLS AMG ile olan tasarım benzerliği olabilir. Ancak AMG GT diğer modelde olduğu gibi yukarı açılır kapılara sahip değil. Ayrıca Mercedes, GT’nin anlamını daha iyi yansıtabilmesi için modelde uzunca bir kaput kullanmış. Aracın teknik özelliklerine dair henüz yeterli bilgi yok ancak piyasaya çıkış tarihi ve fiyatı adına farklı şeyler söyleyebiliriz. Çünkü AMG GT 2014 yılı içerisinde piyasaya çıkmış olacak. Ön görülen tarih ise eylül ayında düzenlenecek Paris Motor Show’un hemen ardını işaret ediyor. Fiyat olarak ise AMG GT yurtdışında 120 bin pound yani vergisiz yaklaşık olarak 340 bin liraya denk gelecek. Bentley 2015’de Nurburgring 24 Saat Yarışlarına Katılacak Büyük Britanya’nın en büyük otomobil üreticilerinden Bentley’den pek beklenmeyen bir haber geldi. Markanın en meşhur modellerinden Continental ailesine üye özelleştirilmiş GT3 Nurburging 24h yarışları için tekrardan hazırlanmış. Hatta Bentley bu haberin beraberinde yine 2015 yılında düzenlenecek olan Blancplain Endurance serisinde de yer almak istediklerini de duyurdu. Bentley’in bu iki yarış için yine iki farklı modeli kullanacağı tahmin ediliyor. Bu yarışlarda hangi takımların Bentley ile anlaşacağına dair henüz hiçbir bilgi ortaya çıkmadı. Ancak bu durum ilerleyen aylarda değişebilir. 62 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr Hayallerinizi süsleyen yeni nesil araçlar 2015 Range Rover Sport RS Test Edilirken Görüntülendi Ülkemizde de tutulan Range Rover markasının yeni modeli Sport RS pistte test edilirken casus kamerasına yakalandı. Off-road performansından çok otoyol sürüşünün ön plana çıktığı Range Rover modellerinde sıkça gördüğümüz spor motor ve spor kasa tercihleri RS modeli ile bir miktar daha ileri taşınmış görünüyor. İlk görüntülerinin yeni yeni ortaya çıktığı Sport RS artık serinin klasikleşmiş 5.0 litrelik 510 beygir gücündeki motoru yerine bir miktar daha güçlü görünen 550 beygirlik yeni bir motora sahip durumda. Supercharged V-8 motorun kullanıldığı Sport RS’in kasasına dair daha fazla detayı görebilmek için biraz daha beklememiz gerekiyor. Nurburgring Rekoru Şimdi Renault’a Ait Markasının gücünü kanıtlamak isteyen her şirketi kendine çeken Nurburgring pisti rekor denemeleri hız kesmeden devam ediyor. Son olarak bundan birkaç ay önce İspanyol üretici Seat, Leon Cupra ile piste çıkmış önden çekişli bir araçla kaydedilmiş en iyi dereceye ulaşmıştı. Ancak Formula 1 pistinde büyük tecrübelere sahip Renault bu rekor denemesinin ardından kolları sıvadı ve Megane RS’i yenileyerek Nurburging pistine rekor kırmak için tekrar adım attı. Leon Cupra bu pistte 7 dakika 58 saniye gibi bir derece yapmıştı. Ancak 265 beygir gücündeki yenilenmiş Megane RS bu rekoru 7 dakika 54 saniye ile kırmayı başardı. Renault şimdi meşhur Nurburging pistinin en hızlı önden çekişli markası oldu. www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 63 kültür Ezgi UZUN ETKİNLİK AJANDASI COLDPLAY Ghost Stories 3 Temmuz Stryjo Feat. Fakih Kıdemoğlu Salon İKSV/İstanbul 3 Temmuz Leo Tardin Akbank Sanat 5 Temmuz Jon Batiste & Stay Human Nişantaşı Sanat Parkı 8 Temmuz Mehliana Feat. Brad Mehldau & Mark Guiliana Haliç Kongre Merkezi 10 Temmuz Katie Melua Çoğu hayranın en büyük hatalarından biri, sevdiği gruplardan hep aynı tarz albümler beklemek. Bu, elbette her dinleyici için geçerli değil. Aynı sanatçıdan farklı tarz bir müzik dinlemek, o kadar da tepki gösterilecek bir olay olmasa gerek. Bu tarzı benimsemiş dinleyicilere baktığımızda ikiye ayrılmış bir grup görüyoruz; benzer tınılar duyunca ‘Yine mi aynı?’ diyenler, farklı tınılar duyunca ‘Tarzlarını bozmuş!’ diyenler. İki tarafa da hak vermek, sanatçı için haksızlık olabilir. Bu yüzden, Coldplay gibi sağlam bir gruptan da ‘Parachutes’ gibi bir albüm beklemek, aynı şekilde haksızlık olacaktır. Coldplay’in başarısı tabii ki sorgulanamaz. Kötü şarkı yapma olasılıkları, yok denecek kadar az. Müzisyenlerin de evrim geçirdiğini unutmamalıyız. Değişiyor ve farklı kültürler takip etmeye başlıyorlar. ‘Değişmeyen’ bazı klişelerden de bildiğimiz gibi, değişmeyen tek şey, değişimin kendisiyken; başarılı ya da başarısız herhangi bir müzisyenin aynı kalmasını beklemek, anlamsız olur. Farklılaşan akımlar, sizi etkilediği kadar onları da etkiliyor. Siz, bu akımları müzik seçiminize yansıtırken, onlar da haklı olarak çıkardığı eserlere yansıtıyor. Coldplay, İngiltere’nin duygusal çocuğu adeta. Bazen, canı istediği için bazen de duygusal nedenlere dayanarak diledikleri gibi müzik yapıyorlar. Grubun kendi içinde yaşadığı en büyük evrim nedir diye bakarsak; herhalde Brian Eno’yu prodüktör koltuğuna oturtmaları. Paltrow etkisini de unutmamak lazım. Coldplay’in uzun süredir bir derdi vardı ve insanları da buna ortak ediyordu. Dinleyiciler de dünden razıydı, çünkü hepsinin ayrı ayrı bu grup gibi derdi vardı. Özellikle ‘A Rush of Blood to the Head’ albümleriyle, herkesin kalbine tekrar girmişlerdi. Kariyerinin en sakin ve minimal albümü olan ‘Ghost Stories’ ile geri dönen grup bu sefer, akustik sound ve electro-pop ile karşımıza çıkıyor. Biraz ayrılık sözleri, biraz bireysellik, biraz sadelik… Açılış şarkısı olan ‘Always in my head’, ruhunuzu dinlendiren durgun bir başlangıç yapıyor. Kendi derdinizle birlikte, onların da derdine ortak olmak istiyorsanız, albümü dinlemeye bu şarkıyla başlayın deriz. Sağlam bir Coldplay hayranıysanız, ‘Magic’ şarkısını zaten duymuşsunuzdur. Albümü baştan sona dinleyince, Magic’in çıkış şarkısı olduğuna çok da şaşırmıyor insan. Ritmi bozmadan devam eden davul ve bas tınıları arasında ‘Call it magic’ sözleri aklınıza kazınıyor. Bir başka hit olma yolunda ilerleyen parça ‘Ghost Stories’ ise biraz daha hareketli tavırlarıyla yavanlıktan uzaklaşıyor. Grup, bu albümle gönülleri fethedip, konser alanlarını tıklım tıklım doldurabilecek mi? Belirsiz. Bahsettiğimiz gibi; hep aynı tarzı ve performansı beklemek haksızlık olur. Kesin olan bir şey varsa o da; Chris Martin sesinin bizi her zaman melankoliye sürükleyeceği. Aynı ya da farklı, Coldplay her zaman arkasında durulabilecek kadar karakterli bir grup. Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi 13 Temmuz Metallica İTÜ Stadyumu 15 Temmuz Neil Young & Crazy Horse Küçükçiftlik Park 22 Temmuz Yok Öyle Kararlı Şeyler Beyoğlu Hayal Kahvesi 25 Temmuz Koray Candemir Beyoğlu Hayal Kahvesi 64 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr Akbank Günümüz Sanatçıları Ödülü 2014 Akbank Sanat, Çağdaş sanat alanındaki gelişmeleri teşvik etmek ve genç Türk sanatçılara destek olmak amacıyla Resim ve Heykel Müzeleri Derneği ve Akbank Sanat işbirliğiyle düzenlenen; ‘Akbank Günümüz Sanatçıları Ödülü 2014’ yarışmasına yapılan başvurular arasından seçilen altı sanatçı, eserlerini 4 Haziran – 25 Temmuz tarihleri arasında Akbank Sanat’ta sergiliyor. Sergide; Berat Işık, Ayşegül Karakaş, Gizem Karakaş, Alican Leblebici, İhsan Oturmak ve Burcu Yağcıoğlu’nun eserlerini görebilirsiniz. Birincilik Ödülü: Burcu Yağcıoğlu / İkincilik Ödülü: Berat Işık / Üçüncülük Ödülü: İhsan Oturmak Dinleyin, okuyun, izleyin... TÜM ZAMANLARIN EN İYİ BEŞ KİTABI DENİZ FENERİ Virginia Woolf 20. Yüzyıl roman geleneğini köklü bir biçimde değiştiren yazarların başında geliyor, Virginia Woolf. Romanın en büyük farkı, dönem yazarlarının tekniğinden çok daha farklı bir teknik geliştirerek (bilinç akışı), romanını o şekilde okuyucuya sunması. LOLİTA Vladimir Nabokov Az bilinen adıyla ‘Beyaz Irktan Dul Bir Erkeğin İtirafları’, Nabokov tarafından 1955 yılında İngilizce yazılmıştır. 1955 yılında Paris’te ilk baskısı yapılazan kitap, yazar tarafından Rusçaya çevrildi. Kitap daha sonra 1962 yılında Stanley Kubrick tarafından sinemaya uyarlandı. SES VE ÖFKE William Faulkner Nobel Ödüllü Faulkner’ın, 1929 yılında basılan bu kitabı; dört bölümden oluşan ve zaman akışı karışık olan bir kitaptır. Roman sondan başa doğru dört ayrı kişinin düşüncelerinden ve ağzından anlatılmıştır. Bazı bölümleri okuyucu yorar ve akıl karıştırır. Bilinç Akışı Yöntemi Dünya Edebiyatını derinden etkiyelen teknik Henüz bu teknikle tanışmadıysanız, tanışmanızı öneririz. Roman ve hikaye yazımında, bireyin içsel düşüncesini okura anlatmak amacıyla kullanılan bir anlatım yöntemi. “Bir roman kişisinin zihninden geçen gelişigüzel ve us dışı izlenimlerin akışını kayda geçirmeyi amaçlayan edebir bir teknik.” de diyebiliriz. Teknik ortaya çıktığı andan günümüze dek çok ses getirmiş ve hem yazarlar hem de okuyucular tarafından ilgiyle takip edilmiştir. Kendimiziden yola çıkrak örneklendirmek gerekirse; içsel konuşmamız, belirli grameri olmayan, sürekli değişen ve yer yer mantıksız gözüken düşünceler silsilesi. Yazarın bu teknik içerisindeki en büyük yeteneği; bu karmaşık yapıyı okunabilecek düzeyde karşı tarafa sunması. James Joyce, William Faulkner ve Virginia Woolf’u, bu tekniğin öncüleri sayabiliriz. Ülkemizin başarılı yazarlarından Oğuz Atay ise, ‘Tutunamayanlar’ kitabında bu tekniğe yer vermiş. ‘Bilinç Akışı’ yöntemi herkes tarafından ustalıkla yazılamıyor ve her okuyucu tarafından rahatlıkla okunamıyor. Joyce gibi daha ağır yazarlar yerine, Woolf gibi biraz daha eğlenceli anlatımlarla bu işe girişebilirsiniz BEHZAT Ç.’den sonra… Emrah Serbes Behzat Ç. karakteriyle romancılık tarihimizde çığır açan ve milyonlara bir anti kahraman kazandıran Emrah Serbes’in yeni kitabi ‘Deliduman’ çıkmak üzere. GÖRÜLMEYEN ADAM Ralp Ellison 1952 yılında, Amerika listelerinden aşağı inmeyen ve National Book Awards’a değer görülen kitap, Amerika’nın çarpık düzeninde hayata tutunmaya çalışan siyahi bir gencin durumunu anlatıyor. Duyarsızlık, aldatılma ve dışlanmanın, bir genç üzerindeki etkileri, tüm zamanların en başarılı eserini çıkarıyor. ULYSSES James Joyce Roman birçok bilir kişi tarafından (T.S Elliot gibi), 19. Yüzyılı kapatan roman olarak adlandırılır. Oldukça karmaşık bir yapıya sahip roman, Joyce’un el yazısı ve dağınık yapısı yüzünden ilk dönem yanlışlarla basılmıştır. Yayınevinin Fransız olması da kitabın ilk baskısının 2000 civarı hata barındırmasına neden gösterilir. Behzat Ç. serisiyle sadık bir okur kitlesi yakalayan genç yazar, ‘Erken Kaybedenler’ ve ‘Hikayem Paramparça’ kitaplarıyla edebiyat severlerin de gönlünü kazanmıştı. İki kitaptan oluşan serinin televizyon dizisi olarak uyarlanması, yazarın bu alanda da senaryolar yazmasına vesile oldu. Dizinin belli bölümlerini kendisinin yazması haricinde, sinema filmi içinde kolları sıvamayı ihmal etmedi. Dizinin sona ermesiyle birlikte, serinin devamı için gözler yazara çevrildi. Efsaneleşen Behzat komiser, acaba devam edecek miydi? Emrah Serbes, beklentilerin aksine bu kez başka bir kitapla karşımıza çıkıyor. Geçtiğimiz günlerde, kitabı basacak yayınevi, tepkileri ölçmek için kitaptan kısa bir pasajı edebiyat severlerle buluşturdu. Beklenildiği gibi tepkiler hayli olumluydu. Özellikle toplumsal olaylara gösterdiği hassasiyeti ve sivri diliyle tanınan yazar, yeni kitabında da geçtiğimiz yıl yaşadığımız gezi olaylarından yola çıkıyor. Edebiyat geçmişine baktığımızda da, ‘Erken Kaybedenler’ kitabının büyük ses getirdiğini rahatlıkla görebiliyoruz. Ergenlik dönemindeki erkek kahramanlarının başlarından geçenleri, okuyucular tarafından büyük ilgi gördü. Yazar ivme kaybetmeden ‘Hikayem Paramparça’ kitabını çıkardı ve okurlardan aynı sağlam tepkileri tekrar aldı. Genelde Ankara teması üzerinden giden yazar, bakalım yeni kitabı ‘Deliduman’ ile okuyucuların karşısına nasıl çıkacak. Merak edenler kitabın ilk sayfalarına bu adresten ulaşabilirler: http://www.iletisim.com.tr/ www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 65 kültür VİZYONDAKİLER GÖZ Gösterim Tarihi: 4 Temmuz Tür: Korku Yönetmen: Mike Flanagan Oyuncular: Karen Gillan, Annalise Basso Aynanın son sahipleri olan Kaylie ve Tim, anne babalarının ölümünün ardından kötü giden ilişkilerini düzeltmeye çalışan iki kardeştir. Kaylie, tüm tersliklere bu aynanın yol açtığına inanmaktadır ve tüm olayları çözmek ister. Ama araştırmalarında derine indikçe tarih kendini tekrarlayacaktır. Kardeşler artık aynanın kötücül etkisine girmişlerdir. IN FEAR GECE PLANI AŞK’A DAİR Sema Soykan Eğitimini lisans ve yüksek lisans olmak üzere Peyzaj Mimarlığı alanında tamamlayan Sema Soykan, farklı mekanlar arasında geçirdiği hayatını okuyuculara biraz şiir, biraz da nesirle ulaştırmaya karar vermiş. 18 yıl önce tekstil sektöründe bir şeyler yapmak istediğini fark eden yazar; moda, tasarım ve mağazacılıkla uğraşırken, diğer yandan sivil toplum kuruluşlarında yer almış, sosyal komitelerde yardım amaçlı organizasyonlar hazırlamış. Yazarlık serüvenine dergilerde moda üzerine köşe yazıları yazıp, sanatçılarla röportaj yaparak başlayan Soykan, yazacak çok daha fazla birikiminin olduğunu fark ediyor ve ‘hayatının ikinci yarısı’ olarak adlandırdığı bölüme, güzel bir şiir kitabıyla giriş yapıyor. Sema Soykan, çıkardığı kitap ile ilgili: “En çok, şiir yazarken duygularımı tanıdım. Aşkı, hayatı, kendimi sorguladım. 400’den fazla şiir yazdım, 165 şiirimi dokuz kategoriye ayırdım ve bu kitap vesilesi ile sizlerle paylaştım.” diyor. Yazar, gördüklerini ve yaşadıklarını, içinden gelen cümlelerle çok güzel bir şekilde anlatmış. Avrupa Yakası Yayınları’ndan çıkan ‘Aşk’a Dair’ kitabı sizleri bekliyor. 66 Goldlife | Temmuz 2014 | www.gold.com.tr Gösterim Tarihi: 4 Temmuz Tür: Dram Yönetmen: Kelly Reichardt Oyuncular: Dakota Fanning, Jesse Eisenberg Plan, birlikte bir barajı havaya uçurduktan sonra herkesin kendi yoluna gitmesidir. Ama işler sarpa sarar ve gençler yaptıklarının sonuçlarına katlanacak kadar profesyonel değillerdir. Film, heyecanı elden bırakmayan bir polisiye gibi ilerlese de, en kaçınılmaz politik ve ahlaki soruları, kolayca sevebildiğimiz ama uzaktan izlemeye davet edildiğimiz bu karakterler üzerinden soruyor. Gösterim Tarihi: 25 Temmuz Tür: Gerilim Yönetmen: Jeremy Lovering Oyuncular: Alice Anglert, Allen Leech Tom ve Lucy tatil için yola çıkarlar. Gidecekleri yere doğru yol alırken tabelalarda bir gariplik olduğunu sezerler. Karanlık çöktüğünde ise daireler çizdiklerini, bir labirentin içine düştüklerini fark edeceklerdir. Tek güvenli yerin araba olduğunu düşünürler ama unuttukları bir şey vardır: Korku arabanın tam da arka koltuğundan geliyordur. THE BAG MAN Gösterim Tarihi: 11 Temmuz Tür: Gerilim, Suç Yönetmen: David Grovic Oyuncular: John Cusack, Robert De Niro, Rebecca Da Costa Kiralık katil olan Jack (John Cusack), Dragna (Robert De Niro) adında ünlü bir mafya babası tarafından bir otelde çeşitli cinayetler işlemesi için esir alınır ve uzun bir süre tutulur. Ancak Jack’in, Dragna oraya gelene dek odadan ayrılmaması gerekmektedir. Bu sırada otelde bulunan Rivka (Rebecca Da Costa) adında güzel bir kadınla yolları kesişir. JINN Gösterim Tarihi: 25 Temmuz Tür: Gerilim, Korku Yönetmen: Ajmal Zaheer Ahmad Oyuncular: Ray Park, Serinda Swan Kendi halinde bir otomotiv tasarımcısı olan Shawn, yeni karısı Jasmine ile huzurlu bir hayat sürmektedir. Sıradan bir hayat yaşayan bu ikilini düzenleri, kendilerine gelecek esrarlı bir mesajla birlikte alt üst olur. Bu mesaj, Shawn’un sülalesi üzerinde nesillerdir süren bir lanete karşı onu uyarır ve ikilinin hayatı bir daha eskisi gibi olmaz. ARINMA GECESİ: ANARŞİ Gösterim Tarihi: 18 Temmuz Tür: Gerilim, Korku Yönetmen: James DeMonaco Oyuncular: Kiele Sanchez, Frank Grillo Bu gün, tehlikeli bir gündür. 4 saatliğine her şeyin serbest olduğu bu Arınma gününde, dışarıda dolaşmak kimse için akıl karı değildir. O sırada evlerine dönmeye çalışan bir çiftin arabası bozulur. Tahlisiz çift tam da o en tehlikeli saatlerin içinde kalacaktır. Evlerine dönmeleri için Arınma gününde yürümeleri gerekmektedir. www.gold.com.tr | Temmuz 2014 | Goldlife 67