7 - Kayseri
Transkript
7 - Kayseri
Biographies T UL LIS Y R A TH 7 DE GRA AB C O V 1 Appearance And Personality UNIT 1 APPEARANCE AND PERSONALITY physical: fiziksel ginger: kızıl saç personality: kişilik handsome: yakışıklı beautiful: güzel energetic: enerjik slim: ince calm: sakin short: kısa lovely: sevimli well-built: yapılı blending: karışım overweight: kilolu hardworking: çalışkan of medium height: orta boylu comparison: karşılaştırma punctual: dakik crowded: kalabalık generous: cömert thoughtful: düşünceli easygoing: rahat outgoing: dışa dönük clumsy: sakar selfish: bencil honest: dürüst forgetful: unutkan stubborn: inatçı tall: uzun straight: düz curly: kıvırcık wavy: dalgalı couch: kanape blonde: sarışın fair hair: açık renkli saç dark: koyu 2 Biographies UNIT 2 BIOGRAPHIES biographie: biyografi analytical mind: analitik düşünce surrealist: gerçeküstücü extraordinary: fevkalade sculpter: heykeltıraş achievement: başarı painter: ressam extensive: geniş persistence: inatçı relativity: ilişkinlik scream: çığlık photoelectiric: fotoelektrik realism: gerçekçilik accident: kaza classical art: klasik sanat printout: çıktı modern art: modern sanat terrible: çok kötü well-known: iyi bilinen luckily: çok şükür (şans eseri) shock: şok free entrance: bedava giriş entertain: eğlendirmek towel: havlu effect: etki plaster: alçı interesting: ilginç treadmill: koşu bandı weird: garip injure: incitmek shocking: şaşırtıcı inventor: mucid lawyer: avukat award: ödül strict: katı genius: dahi encouraged: cesaretli attend: katılmak grow up: büyümek scholarship: burs outdoor: açık hava, dış mekan Emeritus proffesor: Fahri profesör scenes: sahne retired: emekli sailboat: yelkenli graduate: mezun portrait: portre combine: birleştirmek melt: eritmek reflect: yansıtmak landscape: peyzaj timeline: zaman çizelgesi moustache: bıyık autobiography: özgeçmiş admire: hayran olmak contribution: katkı field: alan theoratical: teorik olarak ability: yetenek brilliant: muhteşem 3 Sports UNIT 3 SPORTS table tennis: masa tenisi wheel chair: tekerlekli sandelye basketball: basketbol impressed: etkilenmiş voleyball: voleybol dive: dalış atletics: atletizm surface: yüzey windsurfing: rüzgar sörfü pitch: saha gymnastic: jimnastik raket: raket rollerblading: patenle kayma snorkel: şnorkel horse riding: at biniciliği flipper: palet cycling: bisikletçilik competition: yarışma baseball: beyzbol primary school: ilkokul climbing: tırmanış football: futbol rugby: ragbi ice-skating: buz pateni swimming: yüzme scuba-diving: dalma sailing: yelken sporu dancing: dans etme skating: patenle kayma skiing: kayak parachuting: paraşüt snowboarding: snowbord indoor: kapalı mekan outdoor: açık mekan individual sport: bireysel spor team sport: takım oyunu announce: duyurmak rarely: nadiren junk food: abur cubur jogging: koşu spectator: seyirci defeat: yenmek beat: yenmek pole vaulter: yüksek atlamacı 4 Wild Animals UNIT 4 WILD ANIMALS bear: ayı zebra: zebra giraffe: zürafa puma: puma monkey: maymun cheetah: çita lion: aslan crocodile: timsah dolphin: yunus elephant: fil butterfly: kelebek tiger: kaplan lizard: kerktenkele tortoise: kaplumbağa forest: orman desert: çöl rainforest: yağmur ormanları plain: ova grassland: çayır wild: vahşi feather: kuş tüyü wing: kanat mammals: memeli reptiles: sürüngenler scaly: pullu lay egg: yumurtasını bırakmak herbivores: otçullar carnivores: etçiller insect: böcek endangered: tehlikeye atılmış extinction: nesli tükenmek overkilling: aşırı güç uygulama overhunting: fazla avlanma turtle: kaplumbağa anaconda: anakonda yılanı armadillos: armadilo parrot: papağan fur: kürk dramatically: önemli ölçüde agriculture: tarım deforestation: ormanları yok etme habitat: yaşam alanı removal: sökme species: tür hippos: su aygırı shark: köpek balığı camel: deve jungle: orman lake: göl arctic: kuzey kutup bölgesi river: akarsu savanah: savan enormous: kocaman sharp: keskin thick: kalın scale: pul beak: gaga claw: pençe tail: kuyruk tusk: fildişi trunk: gövde settle on: uzlaşmak supply: arz numerous: sayısız native: yerli raid: baskın yapmak nest: kuş yuvası reporduce: yeniden üretme protect: korumak giant: dev mate: kanki recycle: geri dönüşüm reduce: azaltmak reuse: yeniden kullanmak patches: parça preservation: koruma compost: gübrelemek harmful: zararlı exhibition: sergi adopt: evlat edinmek polar bear: kutup ayısı 5 Television UNIT 5 TELEVISION ancient: antik soap opera: pembe dizi unusual: olağandışı violence: şiddet combine: birleştirmek compose: bestelemek documentary: belgesel furnish: döşeme cartoon: çizgifilm crew: tayfa, ekip news: haberler acquire: elde etmek manner: yol, biçim selective: seçici factual: gerçekci in order of: sırasıyla illustrated: resmedilen visual: görsel boring: sıkıcı amusing: eğlenceli nonsense: saçmalık expand: genişletmek awareness: farkındalık frequently: sıklıkla suitable: uygun productive: üretken turn off: kapatmak privilege: ayrıcalık audiences: seyirci crafts: el zanaatı discuss: tartışmak according to: -e göre a bit: biraz incredible: inanılmaz addict: bağımlı experience: deneyim describe: açıklamak act out: canlandırmak(rol) 6 Parties UNIT 6 PARTIES hallowen party: cadılar bayramı Cancer: yengeç wedding party: düğün partisi Leo: aslan fancy dress party: süslü elbise partisi Virgo: başak pyjamas party: pijama partisi Libra: terazi arrange: ayarlamak Scorpio: akrep prepare: hazırlamak Sagittarius: yay present: hediye Capricorn: oğlak great: mükemmel flour: un invite: davet etmek close: yakın, kapatmak crowded: kalabalık butter: tereyağ deliver: iletmek hurry up: acele etmek candle: mum cookie: kurabiye beverage: içecek fridge: buzdolabı appropriate: uygun particular: belirli occasion: fırsat, durum request: istek presence: varlık participation: katılım gather: biraraya getirme pleasure: zevk amusement: eğlence provide: temin etmek Aquarius: kova Pisces: balık Aries: koç Taurus: boğa Gemini: ikizler 7 Superstitions UNIT 7 SUPERSTITIONS superstition: batıl inanç come true: gerçek olmak charm: tılsım immediately: acilen misfortune: şanssızlık strengthen: güçlü kılmak four-leaf clover: yonca interview: görüşme magic: büyü relative: akraba horseshoe: at nalı wealth: zenginlik black cat: siyah kedi adventure: macera touch wood: şeytan kulağına kurşun! friendship: dostluk, arkadaşlık blue beat: nazar boncuğu truth: doğruluk luck: şans, talih loyal: sadakat make a wish: dilek tutmak vegetable: sebze belief: inanç spend: harcamak, zaman geçirmek ladder: merdiven sort of: çeşit mirror: ayna urge: dürtü cover: korumak, kaplamak forward: iletmek bald: kel mystery: gizemli otherwise: yoksa scare: korku endless: bitmeyen recommend: önermek debt: borç rather: yerine fortune: kısmet drive: araba sürmek cut off: kesmek, yok etmek, ayırmak wonder: merak etmek scissors: makas instinct: iç güdü consider: değerlendirmek, düşünmek impress: etkilemek related: ilişkin get rest: dinlenmek guess: tahmin etmek waste: boşa harcamak serious: ciddi path: yol cross the road: karşıya geçmek signify: anlamına gelmek realize: farkına varmak, kavramak circle: yuvarlak worried: endişeli glue: yapıştırıcı calm down: sakin olmak edge: köşe fortune teller: falcı fold: katlamak palm reading: avuç içi fal thumb: baş parmak watch out: dikkat etmek index finger: işaret parmağı complain: söylenmek middle finger: orta parmak prediction: tahmin hold together: bir arada tutmak go on: devam etmek irrational: mantıksız invention: buluş 8 Public Buildings UNIT 8 PUBLIC BUILDINGS public buildings: kamu yapıları gallery: galeri pharmacy: eczane boutique: butik mağaza zoo: hayvanat bahçesi bakery: ekmek fırını city hall: belediye binası greengrocer: manav fire station: itfaiye florist: çiçekci shopping mall: alışveriş merkezi dessert: tatlı delicious: lezzetli gorgeous: muhteşem fascinated: büyülenmiş paradise: cennet trainers: spor ayakkabısı hate: nefret etmek borrow: ödünç almak lose weight: kilo vermek get weight: kilo almak gym: spor salonu pet shop: evcil hayvan dükkanı 9 Environment UNIT 9 ENVIRONMENT environment: çevre reduce: azaltmak pollution: çevre kirliliği litter: çöp feel pitty: acımak drop: bırakmak, damla wildlife: vahşi yaşam destroy: yıkmak, tahrip etmek dissappear: kaybolmak switch off: kapatmak, söndürmek lake: göl cycle up: bisiklet sürmek pollute: kirletmek grow: büyütmek, yetiştirmek river: akarsu necessary: gerekli ocean: okyanus renewable: yenilebilinir garbage: çöp quiet: sessiz oil: petrol, yağ pan: tava pesticide: böcek ilacı sail: denize açılmak grain: tahıl round: yuvarlak şekil increase: artmak farmer: çiftçi greenhouse: sera wide: geniş trap: tuzak variety: çeşitlilik plant: bitki genetically: genetik release: salıvermek modified: değiştirilmiş, modifiye heat: ısıtmak soil: toprak fossil fuel: fosil yakıt straight: doğruca, dümdüz gasoline: araba yakıtı label: etiket cause: neden olmak ingredient: bileşen maddesi, malzeme creature: yaratık avoid: kaçınmak absorb: içine çekmek, tüketmek partially: kısmen acidic: asitik fructose: fruktoz şurubu become: olmak hydrogenated: hidrojen eklenmiş plain: ova contain: içermek sparkling: köpüklü sufficient: yeterli bubble: baloncuk reconstitute: sulandırmak, yeniden yapılandırmak sour: ekşi grape: üzüm oyster: istridye passion fruit: çarkıfelek meyvesi shell: kabuk flavor: tat, çeşni campaign: kampanya ascorbic acid: askorbik asit poster: afiş artificial: yapay factory: fabrika insect repellent: böceksavar idle: başıboş waterproof: su geçirmez 10 Planets UNIT 10 PLANETS planet: gezegen clue: ipucu Mercury: Merkür observation: gözlem Venus: Venüs research: araştırma Earth: Dünya institute: kurum Mars: Mars aerospace: uzay boşluğu Jupiter: Jüpiter develop: geliştirmek Saturn: Satürn advanced: yüksek Uranus: Uranüs launch: fırlatmak Neptune: Neptün place: yer almak Pluto: Pluto tiring: yorucu satellite: uydu curiosity: merak pretty: hoş comparison: karşılaştırma surface: yüzey discovery: keşif, buluş solar system: güneş sistemi develop: geliştirmek bunch: demet human: insan comet: kuyruklu yıldız squeeze: sıkışmak, sıkmak, ezmek asteroid: küçük gezegen shuttle: servis aracı dwarf: küçük, cüce provide: sağlamak orbit: yörünge approximately: yaklaşık olarak make up: oluşmak voyage: seyehat space junk: uzay çöplüğü equatorial: ekvatora yakın space debris: uzay çöplüğü circumference: daire çevresi, çember orbital debris: yörünge enkazları tempreature: sıcaklık artificial: yapay remaining: kalan, bakiye path: yol spacecraft: uzay mekiği junkyard: hurdalık make sure: emin olmak creation: oluşum, yaradılış debris: çer çöp upper: üst seviye vehicle: araç fall back: geri çekilmek attempt: girişimde bulunmak classify: sınıflandırmak 11