2012 yılı gerçekleş - Eğitim Dairesi Başkanlığı
Transkript
2012 yılı gerçekleş - Eğitim Dairesi Başkanlığı
T.C. ADALET BAKANLIĞI EĞİTİM DAİRESİ BAŞKANLIĞI YARGI MEVZUATI BÜLTENİ Bültenin Kapsadığı Tarihler 01-15 Aralık 2012 Yayımlandığı Tarih 15 Aralık 2012 Sayı 2012-23 İÇİNDEKİLER - - - İşkolu Tespit Kararı (No: 2012/72) (R.G.01 Aralık 2012 – 28484) İşkolu Tespit Kararı (No: 2012/73) (R.G.01 Aralık 2012 – 28484) Basın İlân Kurumu Teşkiline Dair 195 Sayılı Kanun Uyarınca Yayınlanacak İlân ve Reklâmlar ile Bunları Yayınlayacak Mevkuteler Hakkında 15/2/1977 Tarihli ve 67 Sayılı Genel Kurul Kararının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Genel Kurul Kararı (R.G.01 Aralık 2012 – 28484) Anayasa Mahkemesinin E: 2011/132, K: 2012/82 Sayılı Kararı (R.G.01 Aralık 2012 – 28484) Anayasa Mahkemesinin E: 2012/78, K: 2012/111 Sayılı Kararı (R.G.01 Aralık 2012 – 28484) Anayasa Mahkemesinin E: 2012/80, K: 2012/122 Sayılı Kararı (R.G.01 Aralık 2012 – 28484) Anayasa Mahkemesinin E: 2012/45, K: 2012/125 Sayılı Kararı (R.G.01 Aralık 2012 – 28484) Anayasa Mahkemesinin E: 2012/61, K: 2012/135 Sayılı Kararı (R.G.01 Aralık 2012 – 28484) Adalet Bakanlığından İhalelere Katılmaktan Yasaklama Kararı (R.G.01 Aralık 2012 – 28484) 1028 Kamu Başdenetçiliği Seçimine İlişkin Karar (R.G.04 Aralık 2012 – 28487) 2012/3903 Dahilde İşleme Rejimi Kararında Değişiklik Yapılması Hakkında Karar (R.G.04 Aralık 2012 – 28487) İşkolu Tespit Kararı (No: 2012/74) (R.G.04 Aralık 2012 – 28487) İşkolu Tespit Kararı (No: 2012/75) (R.G.04 Aralık 2012 – 28487) İşkolu Tespit Kararı (No: 2012/76) (R.G.04 Aralık 2012 – 28487) Özelleştirme Yüksek Kurulunun 30/11/2012 Tarihli ve 2012/173 Sayılı Kararı (R.G.04 Aralık 2012 – 28487) Özelleştirme Yüksek Kurulunun 30/11/2012 Tarihli ve 2012/174 Sayılı Kararı (R.G.04 Aralık 2012 – 28487) Özelleştirme Yüksek Kurulunun 30/11/2012 Tarihli ve 2012/175 Sayılı Kararı (R.G.04 Aralık 2012 – 28487) Özelleştirme Yüksek Kurulunun 30/11/2012 Tarihli ve 2012/179 Sayılı Kararı (R.G.04 Aralık 2012 – 28487) 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 11 İnci Maddesinin Birinci Fıkrasının (B) ve (C) Bentleri Kapsamındaki Kamu İdarelerinde İstihdam Edilen Personelin Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Emsal Alınacak Devlet Memuru Kadro Unvanlarının Tespitine İlişkin 2012/3739 Sayılı Karar (R.G.05 Aralık 2012 – 28488) 26/9/2011 Tarihli ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 2 nci Maddesiyle İhdas Edilen Avukat Kadrolarının Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Tahsis Edilmesi Hakkında 2012/3778 Sayılı Karar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: İŞKOLU TESPİT KARARI Karar No :2012/72 İşyeri :Aves Depoculuk ve Antrepoculuk Hizmetleri A.Ş. Kazanlı Mah. 32960 Sok. No: 2 MERSİN SGK Sicil No : 1084910.033-1084914.033 Tespiti İsteyen : Petrol-İş Sendikası İnceleme : Aves Depoculuk ve Antrepoculuk Hizmetleri A.Ş.’de Bakanlığımızca yapılan incelemede; söz konusu şirketin aynı adreste bulunan Mersin Doğu Terminali ve Mersin Batı Terminali işyerlerinde kara ve ağırlıklı olarak deniz yoluyla gelen petrol ürünlerinden benzin ve mazot dolum ve depolama işleri ile bitkisel ham yağ dolum ve depolama işlerinin yapıldığı, bu nedenle yapılan işlerin İşkolları Tüzüğü’nün 03 sıra numaralı “Petrol, kimya ve lastik” işkolunda yer aldığı tespit edilmiştir. Karar: Aves Depoculuk ve Antrepoculuk Hizmetleri A.Ş. işyerlerinde yapılan işlerin niteliği itibariyle İşkolları Tüzüğü’nün 03 sıra numaralı “Petrol, kimya ve lastik” işkoluna girdiğine ve yapılan bu tespitin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 5’inci ve geçici 3’üncü maddeleri gereğince karar verilmiştir. [R.G.01.Aralık 2012 – 28484 ] —— • —— Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: İŞKOLU TESPİT KARARI Karar No : 2012/73 İşyeri : IC Çeşme Marina Yatırım Turizm İşletmeleri A.Ş. 1016 Sok. No: 8 Çeşme/İZMİR SGK Sicil No : 1316679.035 Tespiti İsteyen : Liman-İş Sendikası İnceleme : IC Çeşme Marina Yatırım Turizm İşletmeleri A.Ş.’de Bakanlığımızca yapılan incelemede; çeşme marina sahasının marina hizmeti verilen bölüm ve ticari bölüm olarak ikiye ayrıldığı, adı geçen şirket tarafından ticari bölümde işçi çalıştırılmadığı ve herhangi bir faaliyette bulunulmadığı, marina hizmeti verilen bölümde ise yat limanı işletmeciliği yapıldığı, yatların denizde veya karada güvence altına alınması, elektrik su ve akaryakıt temin edilmesi, yat ile gelenlerin sosyal ihtiyaçlarının karşılanması işlerinin yürütüldüğü, bu nedenle yapılan işlerin İşkolları Tüzüğü’nün 22 sıra numaralı “Ardiye ve antrepoculuk” işkolunda yer aldığı tespit edilmiştir. Karar: IC Çeşme Marina Yatırım Turizm İşletmeleri A.Ş. işyerinde yürütülen işlerin niteliği itibariyle İşkolları Tüzüğü’nün 22 sıra numaralı “Ardiye ve antrepoculuk” işkoluna girdiğine ve yapılan bu tespitin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 5’inci ve geçici 3’üncü maddeleri uyarınca karar verilmiştir. [R.G.01.Aralık 2012 – 28484 ] —— • —— KURUL KARARI Basın İlân Kurumu Genel Müdürlüğünden: BASIN İLÂN KURUMU TEŞKİLİNE DAİR 195 SAYILI KANUN UYARINCA YAYINLANACAK İLÂN VE REKLÂMLAR İLE BUNLARI YAYINLAYACAK MEVKUTELER HAKKINDA 15/2/1977 TARİHLİ VE 67 SAYILI GENEL KURUL KARARININ BAZI MADDELERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİNE DAİR GENEL KURUL KARARI Karar No: 198 23 Kasım 2012 MADDE 1 – Basın İlân Kurumu Teşkiline Dair 195 sayılı Kanun Uyarınca Yayınlanacak İlân ve Reklâmlar ile Bunları Yayınlayacak Mevkuteler Hakkında 15 Şubat 1977 tarihli ve 67 sayılı Genel Kurul Kararı'nın 20 nci maddesine ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “Gazetenin imtiyaz sahibi gerçek kişi ve/veya tüzel kişi ortakları ile birinci derece kan ve sihri hısımlığı bulunanlar (İletişim Fakülteleri veya diğer Fakültelerin iletişimle ilgili bölümlerinden mezun olanlar hariç), ilgili gazetelerin asgari kadrolarında yer alamazlar.” MADDE 2 – Aynı Genel Kurul Kararının 41 inci maddesine üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir. “Kontrol Kurullarının yapacakları denetimlerin engellenmesi halinde, engelleyen gazetenin yayınlama hakkı düşürülür. İlgili gazetenin başvurusu üzerine denetim yapılsa dahi yayınlama hakkı düşen sürede gazetenin yayınlayamadığı resmî ilanlar için telafi işlemi uygulanmaz.” “Kontrol Kurullarının yapacağı denetimi engellemenin kesinleşmiş yargı kararı ile mahkûmiyete yol açtığı durumlarda ilgili gazete “yeni yayın” sayılır. Bu gazete 36 aylık bekleme süresine tabidir.” MADDE 3 – Aynı Genel Kurul Kararına aşağıdaki şekilde Geçici Madde 1 eklenmiştir. “GEÇİCİ MADDE 1 – İşbu Genel Kurul Kararının 20 nci maddesinin üçüncü fıkrası yürürlüğe girdiği tarihten önce asgari kadroda bulunan kişiler hakkında uygulanmaz.” MADDE 4 – Bu Genel Kurul Kararı yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 5 – Bu Genel Kurul Kararını Basın İlân Kurumu Genel Müdürü yürütür. [R.G.01.Aralık 2012 – 28484 ] —— • —— ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı: 2011/132 Karar Sayısı: 2012/82 Karar Günü: 24.5.2012 İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : İstanbul 41. Asliye Ceza Mahkemesi İTİRAZIN KONUSU : 26.9.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141. maddesinin (2) numaralı fıkrası ile 142. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (f) bendinin, Anayasa’nın Başlangıç’ı ile 2., 5., 27., 41. ve 42. maddelerine aykırılığı savıyla iptallerine karar verilmesi istemidir I- OLAY Elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçundan sanık hakkında açılan kamu davasında itiraz konusu kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptalleri için başvurmuştur. II- İTİRAZIN GEREKÇESİ Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir: “ANAYASANIN BAŞLANGIÇ, 2. VE 5. MADDELERİNE AYKIRILIK: Bilindiği gibi Anayasamızın Başlangıç bölümünde ‘Her Türk Vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu’ belirtilmektedir. Yine Anayasa’nın 2. maddesi Türkiye Cumhuriyetini Sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlamaktadır. Keza Anayasa’nın 5. maddesi kişilerin refah, huzur ve mutluluğu sağlamak için Sosyal Hukuk Devleti ve adalet ilkeleri ile bağdaşmayacak surette temel hak ve hürriyetlerini sınırlayan ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmayı, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamayı devletin temel amaç ve görevleri arasında saymaktadır. Bugün için elektrik enerjisinin her bir ferdin ve ailenin onurlu bir hayat sürdürme, maddi ve manevi varlığını medeniyet düzeni içerisinde geliştirilmesinin olmazsa olmaz, zaruri ihtiyaçları içerisinde bulunduğu tartışmasızdır. Kişinin ve bakmakla yükümlü olduğu ailesinin medeniyet ve hukuk düzeni içerisinde onurlu bir hayat sürdürmesinin imkanlarından olan asgari elektrik ihtiyacını sağlama, Devletin, sosyal devlet olma gereğidir. Devletin böyle bir yükümlülüğü karşısında geliri olmayan vatandaşlarına asgari elektrik ihtiyacını karşılama mecburiyeti dikkate alındığında TCK’nın 141. maddesinin 2. fıkrası ile 142. maddelerinin 1. fıkrasının f bendindeki düzenlemenin sosyal devlet ilkesi ile bağdaşmayacağı aşikardır. Dolayısıyla Anayasa’nın Başlangıç, 2. ve 5. maddeleri gereğince iptali gerekmektedir. ANAYASANIN 2. VE 27. MADDESİNE AYKIRILIK: Bilindiği gibi hırsızlık taşınır mal varlığına yönelik ihlal eyleminin adıdır. Olayımızda elektrik enerjisinin taşınır mal olup olmadığı konusunda belirleme yetkisi Eşya Hukukunun da içinde yer aldığı Medeni Hukuka aittir. Elektrik enerjisinin taşınır mal olup olmadığı konusunda Medeni Hukuk alanında tartışma bulunmaktadır. Medeni Hukuk bu konuda kesin ve net bir belirleme yapmış değildir. Olayımızda TCK’nu, elektrik enerjisine yönelik ihlali, taşınır mal mülkiyeti ihlalini düzenleyen hırsızlık suçu kapsamına dahil etmek için, 141/2. maddesine ‘ekonomik bir değer taşıyan her türlü enerji de taşınır mal sayılır’ hükmünü koyma ihtiyacı hissetmiştir. Bu şekilde bir tarif Eşya Hukukunun da içinde bulunduğu Medeni Hukuk alanına girmek ve o alanın belirlemesi gereken bir hususta kendini yetkili addetmektir. Bu da hukuk devletine vurgu yapan Anayasanın 2. maddesi ile bilim ve sanat hürriyetini düzenleyen Anayasanın 27. maddesine aykırılık teşkil etmektedir. ANAYASANIN 41. VE 42. MADDELERİNE AYKIRILIK: Anayasanın 41. maddesi aileyi toplumun temeli saymakta, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ana ve çocukların korunmasını devlete yüklemektedir. Keza Anayasanın 42. maddesi kimsenin eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacağını ve bu hakkın kullanılması için gerekli tedbirlerin alınmasını devlete yüklemektedir. Bir ailenin özellikle ana ve çocukların hayatiyetini devam ettirmesi, yine aile içerisinde çocukların eğitim ve öğrenimlerini sürdürebilmeleri için temel ve zaruri ihtiyaçlarının temin edilmesi gerekmektedir. Elektrik enerjisi bu temel ve zaruri ihtiyaçlar arasında bulunmaktadır. Dolayısıyla asgari seviyede ihtiyaç miktarının belirlenerek bunun devlet tarafından aileye sağlanması, Anayasa’nın 41 ve 42. maddelerinin devlete yüklediği bir vecibedir. Bu vecibeye aykırı olan TCK’nın 141. maddesinin 2. fıkrası ile 142. maddelerinin 1. fıkrasının f bendinin iptali gerekmektedir.” III- YASA METİNLERİ A- İtiraz Konusu Yasa Kuralları 26.9.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun itiraz konusu fıkra ve bendi de içeren 141. ve 142. maddeleri şöyledir: “Madde 141- (1) Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. (2) Ekonomik bir değer taşıyan her türlü enerji de, taşınır mal sayılır. Madde 142- (1) Hırsızlık suçunun; a) Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında, b) Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında, c) Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış veya kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında, d) Bir afet veya genel bir felaketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında, e) Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında, f) Elektrik enerjisi hakkında, İşlenmesi hâlinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (2) Suçun; a) Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak, b) Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle, c) Doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak, d) Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak suretiyle, e) Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle, f) Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı halde resmi sıfat takınarak, g) Barınak yerlerinde, sürüde veya açık yerlerde bulunan büyük veya küçük baş hayvan hakkında, İşlenmesi hâlinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun, bu fıkranın (b) bendinde belirtilen surette, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kimseye karşı işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılır. (3) Suçun, sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde işlenmesi halinde, ikinci fıkraya göre cezaya hükmolunur. Bu fiilin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, onbeş yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. (4) Hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla konut dokunulmazlığının ihlâli veya mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde, bu suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikâyet aranmaz.” B- Dayanılan Anayasa Kuralları Başvuru kararında, Anayasa’nın Başlangıç’ı ile 2., 5., 27., 41. ve 42. maddelerine dayanılmıştır. IV- İLK İNCELEME Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi uyarınca Haşim KILIÇ, Serruh KALELİ, Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ve Erdal TERCAN’ın katılımlarıyla 4.1.2012 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine oybirliğiyle karar verilmiştir. V- ESASIN İNCELENMESİ Başvuru kararı ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Recep BENLİ tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, iptali istenilen yasa kuralları, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Başvuru kararında, kişinin ve ailesinin asgari elektrik ihtiyacını sağlamanın devletin sosyal devlet olmasının gereği olduğu, devletin geliri olmayan vatandaşların asgari elektrik ihtiyacını karşılama mecburiyeti dikkate alındığında itiraz konusu kuralların sosyal devlet ilkesiyle bağdaşmadığı, elektrik enerjisinin taşınır mal olup olmadığı konusunda belirleme yetkisi medeni hukuka aitken, Ceza Kanunu’nda ekonomik bir değer taşıyan her türlü enerji de taşınır mal sayılır şeklinde tanımlama yapıldığı belirtilerek itiraz konusu kuralların Anayasa’nın Başlangıç’ı ile 2., 5., 27., 41. ve 42. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141. maddesinde hırsızlık suçu tanımlanarak, basit hırsızlık suçunun yaptırımı belirlenmiş, aynı maddenin ikinci fıkrasında ise ekonomik bir değer taşıyan her türlü enerjinin de taşınır mal sayıldığı belirtilmiştir. Kanun’un 142. maddesinde de hırsızlık suçunun nitelikli halleri yer almaktadır. Kanun’un 142. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (f) bendinde düzenlenen elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçu için 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan ve yargı denetimine açık olan devlettir. Hukuk devletinde, ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirlerine ilişkin kurallar, ceza hukukunun ana ilkeleri ile Anayasa’nın konuya ilişkin kuralları başta olmak üzere, ülkenin sosyal, kültürel yapısı, etik değerleri ve ekonomik hayatın ihtiyaçları göz önüne alınarak saptanacak ceza siyasetine göre belirlenir. Kanun koyucu, cezalandırma yetkisini kullanırken toplumda hangi eylemlerin suç sayılacağı, bunun hangi tür ve ölçüdeki ceza yaptırımı ile karşılanacağı, nelerin ağırlaştırıcı veya hafifletici sebep olarak kabul edileceği ve ceza sistemini tamamlayan müesseselerin nelerden ibaret olacağı hususlarında takdir yetkisine sahiptir. Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan sosyal devlet ise “insan onuru”nun korunmasını amaçlar ve bunun için sosyal adaleti tesis etmeye çalışır. Vatandaşlarına asgari bir yaşam standardı sağlamayı kendisine görev bilen sosyal devlet, kişi ve toplum yararı arasında denge kuran, toplumsal dayanışmayı üst düzeyde gerçekleştiren, sosyal ve ekonomik açıdan dezavantajlı olanları gözeterek sosyal adaleti sağlayan devlettir. Ancak, sosyal devlet anlayışı bireylerin her türlü ihtiyacının bedelsiz olarak karşılanmasını gerektirmemektedir. Devlet tarafından su ve elektrik gibi bazı temel ihtiyaçların bedeli karşılığında vatandaşlara sunulmasının, yasal olmayan tarzda elektrik kullanılması halinde de bir takım yaptırımlar uygulanmasının sosyal devlet anlayışına aykırılık oluşturmadığı açıktır. 5237 sayılı Kanun’un 141. maddesinin (2) numaralı fıkrasında enerjinin hırsızlığa konu olabilecek taşınır mal olarak kabul edilmesi sonucu, elektrik enerjisinin kaçak olarak kullanılması eylemi 142. maddenin (1) numaralı fıkrasının (f) bendinde nitelikli hırsızlık suçu olarak düzenlenmiştir. Kaçak elektrik kullanma eyleminin kanun koyucu tarafından suç olarak nitelendirilmesini takdir yetkisi kapsamında değerlendirmek gerekir. Bu nedenle itiraz konusu kurallar Anayasa’nın ve ceza hukukunun temel ilkelerine aykırılık teşkil etmemektedir. Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kurallar Anayasa’nın 2. maddesine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir. İtiraz konusu kuralların, Anayasa’nın Başlangıç’ı ile 5., 27., 41. ve 42. maddeleri ile ilgisi görülmemiştir. VI- SONUÇ 26.9.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun, 141. maddesinin (2) numaralı fıkrası ile 142. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (f) bendinin, Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, 24.5.2012 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi. Başkanvekili Serruh KALELİ Başkanvekili Alparslan ALTAN Üye Fulya KANTARCIOĞLU Üye Mehmet ERTEN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAŞ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECİPOĞLU Üye Hicabi DURSUN Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Muammer TOPAL Üye Zühtü ARSLAN [R.G.01.Aralık 2012 – 28484 ] —— • —— Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı: 2012/78 Karar Sayısı: 2012/111 Karar Günü: 12.9.2012 İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Dinar Sulh Ceza Mahkemesi İTİRAZIN KONUSU : 26.9.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (a) bendinin son cümlesinin, Anayasa’nın Başlangıç’ı ile 13., 17., 19. ve 38. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir. I- OLAY Sanık hakkında kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçundan açılan kamu davasında itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur. II- İTİRAZIN GEREKÇESİ Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir: “Mahkememizin 2010/114 sayılı dosyasında sanığın mağdurlara “serseriler” demek suretiyle kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği gerekçesiyle kamu davası açıldığı, ilgili davada uygulanması muhtemel kanun hükümlerinin 5237 sayılı TCK’nın 125/1, 125/3a-son cümle, 125/4 olduğu mahkememizce tespit edilmiştir. Sanığın atılı suçu işlediği sabit olduğu takdirde verilecek cezanın TCK 125/1, 125/3-a, 125/4, 43/1 ve TCK 61 hükümleri dikkate alınarak verilmesi düşünüldüğü halde sanığa verilecek cezanın en az 1 YIL 2 AY 17 GÜN veya 442 GÜN (442x20=8.840,00 TL) olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti 1982 Anayasası ve uluslararası insan hakları belgeleri birlikte değerlendirildiğinde, suç ve cezalarla ilgili en önemli unsurun orantılılık olduğu sonucuna varılmaktadır. Bir eylemin suç olarak düzenlenmesi eylemin toplumsal düzeni bozucu niteliği dikkate alınarak yasama organının takdirinde olduğu şüphesizdir. Ancak yasama organının suç olarak kabul ettiği kamu düzenini bozucu nitelikteki eyleme uygulanan yaptırımın da eylemle orantılı olması gerekmektedir. Eldeki dosyada eylem sabit kabul edildiği takdirde sanığın alacağı ceza miktarı işlediği suçun karşılığı olmanın ötesine geçmiş olacak ve sanığın eyleminin karşılığı misli olarak sanığa ödetilmiş olacaktır. Oysa cezanın amacı eyleme karşılık orantılı bir yaptırım uygulamak ve ıslah olup, öç alma duygusu değildir. Bu durum karşısında TCK 125/3-a-son cümle hükmünün 1982 TC Anayasası’nın Başlangıç Kısmı’na, 13, 17, 19 ve 38. maddelerine aykırı olduğu kanaatine varılmış olup, ilgili hükmün Anayasa’nın 146-153 maddeleri gereğince iptaline karar verilmesi talep olunur.” III- YASA METİNLERİ A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı 26.9.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun iptali istenen cümleyi de içeren ‘Hakaret’ başlıklı 125. maddesi şöyledir: “MADDE 125- (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (...)veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir. (2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur. (3) Hakaret suçunun; a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı, b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı, c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle, İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz. (Değişik 4. fıkra: 5377 - 29.6.2005/ m.15) (4) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır. (Değişik 5. fıkra: 5377 - 29.6.2005/ m.15) (5) Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi halinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır. ” B- Dayanılan ve İlgili Görülen Anayasa Kuralları Başvuru kararında, Anayasa’nın Başlangıç’ı ile 13., 17., 19. ve 38. maddelerine dayanılmış, 2. maddesi ise ilgili görülmüştür. IV- İLK İNCELEME Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 48. maddesi gereğince Serruh KALELİ, Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Erdal TERCAN, Muammer TOPAL ve Zühtü ARSLAN’ın katılımlarıyla 12.9.2012 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine, OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir. V- ESASIN İNCELENMESİ Başvuru kararı ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Yunus HEPER tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu yasa kuralı, dayanılan ve ilgili görülen Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Başvuru kararında, kanun koyucunun suç olarak kabul ettiği eyleme uygulanan yaptırım ile öngörülen cezanın orantılı olması gerektiği, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinde yer alan ve kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunun cezasının bir yıldan az olamayacağına ilişkin kuralda, suç ile ceza arasında orantı bulunmadığı belirtilerek, kuralın, Anayasa’nın Başlangıç’ı ile 13., 17., 19. ve 38. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 43. maddesine göre, ilgisi nedeniyle itiraz konusu ibare Anayasa’nın 2. maddesi yönünden de incelenmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasında, hakaret suçunun basit haline üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası öngörülmüştür. İtiraz konusu 125. maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendinde ise hakaret suçunun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi bu suçun nitelikli hali olarak kabul edilmiş ve cezanın alt sınırının bir yıldan az olamayacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, itiraz konusu kural uyarınca kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret eden kişi, bir yıldan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılacaktır. Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve kanunlarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir. Hukuk devletinde, ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirlerine ilişkin kurallar, ceza hukukunun ana ilkeleri ile Anayasa’nın konuya ilişkin kuralları başta olmak üzere, ülkenin sosyal, kültürel yapısı, etik değerleri ve ekonomik hayatın gereksinmeleri göz önüne alınarak saptanacak ceza siyasetine göre belirlenir. Kanun koyucu, cezalandırma yetkisini kullanırken toplumda hangi eylemlerin suç sayılacağı, bunun hangi tür ve ölçüdeki ceza yaptırımı ile karşılanacağı, nelerin ağırlaştırıcı veya hafifletici sebep olarak kabul edilebileceği konularında takdir yetkisine sahiptir. Ancak hukuk devletinde, ceza hukuku kurallarının, önleme ve iyileştirme amaçlarına uygun olarak ölçülü, adil ve orantılı olması gerekir. Bununla birlikte sadece suçun temel şeklini esas alarak ve suçun temel şekli için öngörülen ceza miktarlarını suçun nitelikli halleri ile kıyaslayarak suç ve ceza arasında adil denge bulunup bulunmadığı konusunda bir karar vermek sorunu eksik olarak ele almak anlamına gelir. Bu nedenle suç ve ceza arasında adalete uygun bir oranın bulunup bulunmadığının saptanmasında o suçun toplumda yarattığı infial ve etki, kişiler üzerinde oluşturduğu tehlike, zarar görenin kişiliği ile ona verilen zararın azlığı veya çokluğu, işlenme oranındaki azalma veya artış gibi faktörlerin de dikkate alınması gerekir. Kamu görevlisine karşı işlenen hakaret suçunun nitelikli hal kapsamında sayılabilmesi için hakaret suçunun kamu görevlisinin görevinden dolayı işlenmesi gerekir. Bu bakımdan itiraz konusu kural ile korunmak istenen hukuksal yarar, yaptığı görev dolayısıyla devleti temsil eden kamu görevlilerinin toplum içindeki itibarı ve diğer bireyler nezdindeki saygınlığı yanında; kamu görevlisinin yürütülmesine katıldığı kamusal hizmetlerin daha etkin yerine getirilmesini sağlamak ve kamu menfaatini korumaktır. Buna göre kamu görevlisine karşı işlenen hakaret suçu için öngörülen ceza ile korunan hukuki fayda dikkate alındığında, suçun basit haline göre alt sınırı daha ağır bir ceza öngörülmesinde ölçülülük ilkesi ile çelişen bir yön bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural, Anayasa’nın 2. maddesine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir. İtiraz konusu kuralın Anayasa’nın Başlangıç’ı, 13., 17., 19. ve 38. maddeleri ile ilgisi görülmemiştir. VI- SONUÇ 26.9.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (a) bendinin son cümlesinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, 12.9.2012 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi. Başkanvekili Serruh KALELİ Başkanvekili Alparslan ALTAN Üye Fulya KANTARCIOĞLU Üye Mehmet ERTEN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAŞ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECİPOĞLU Üye Hicabi DURSUN Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Muammer TOPAL Üye Zühtü ARSLAN [R.G.01.Aralık 2012 – 28484 ] —— • —— Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı: 2011/80 Karar Sayısı: 2012/122 Karar Günü: 20.9.2012 İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Hava Kuvvetleri Komutanlığı Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Mahkemesi İTİRAZIN KONUSU : 25.10.1963 günlü, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun 12. maddesinin “…eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı bir suç ise sanıkların yargılanmaları askeri mahkemelere…” bölümünün, Anayasa’nın 145. maddesine aykırılığı savıyla iptali istemidir. I- OLAY Sanıklar hakkında askerlikten kurtulmak amacıyla hile yaptıkları iddiasıyla açılan kamu davasında, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanaatine varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur. II- İTİRAZIN GEREKÇESİ Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir: “Yoklama eri E.. S..’ın çürük raporu tabir edilen askerliğe elverişsizlik raporu alıp askerlikten kurtulmak kastıyla sivil şahıs S.. K.. ile para karşılığında anlaştıkları, S.. K..’nin aracılığıyla İzmir K.. Restoranda Bnb. L.. A.. ve İ.. M..’nın bir araya gelip konuşarak anlaştıkları, E.. S..’ın Ankara’ya gidip E.. T.. ile Ankara M.. alışveriş merkezinin üst katındaki D.. Pastanesinde buluşup 5 Milyar TL nakit para verdiği, onun aracılığıyla Ankara S.. Otel lobisinde H.. Ö.. ile buluştuğu, H.. Ö..’in E.. S..’a çürük raporu alabilmesi hususunda bilgi ve taktik verdiği ve Balıkesir’de görüşmek üzere E.. T..’a emanet ettiği, E.. T..’un E.. S.. ile Ankara İbni-Sina Hastanesine gittiği, burada EEG’nin çekildiği, özel doktorlara ve sağlık birimlerine giderek tetkikler yaptırdıkları, E.. S..’ın İzmir’e geldiği, S.. K.. ile buluştuğu ve onun yönlendirmesi ile Özel A.. Hastanesinde ve Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bir kısım tetkiklerin yaptırıldığı ve sanık S.. K..’ye ait araç ile Balıkesir’e gittikleri, Balıkesir As.Şb.Bşk.lığına müracaat ederek S.. K..’nın E.. S..’ın teyzesinin oğlu olduğunu söylemesi ve Balıkesir As.Hst.Bştbp.liğine sevkini talep etmesi üzerine E.. S..’ın yerel askerlik şubesi olan K.Maraş’ta yoklamasının yapılmasına dair evrakın fakslattırıldığı, S.. K..’ye ait araçla Balıkesir As.Hastanesine gidildiği, S.. K..’nün sanık E.. S..’a epilepsi hastalığı varmış gibi beyanlarda bulunmasını, doktorun sorularına karşı neler söylemesi gerektiğini tembihlediği, hastaneye giriş yapan E.. S..’ı hastanede karşıladığı ve merdiven altında H.. Ö.. tarafından sağ koluna kardiyozol adlı iğne yapıldığı, iğne üzerine E.. S..’ın sahte epilepsi nöbeti geçirdiği, durumu gören yetkililer tarafından nöroloji servisine yatırıldığı, hastanede kaldığı süre zarfında epilepsi nöbetinin tekrarlamamasından şüphelenen yetkililer tarafından yapılan araştırmada durumun ortaya çıkarıldığı anlaşılmakla, E.. S..’ın askerlikten kurtulmak için hile yapmak, S.. K.., L.. A.., H.. Ö.., İ.. M.. ve E.. T..’nin askerlikten kurtulmak için hile yapmak suçuna iştirak etmek suçunu işledikleri iddiasıyla sanıklar hakkında Askeri Mahkememizde dava açılmıştır. Yapılan yargılama sırasında Askeri Savcılık makamı; 5982 sayılı Yasa ile yapılan Anayasa’nın 145’inci maddesi değişikliği ile savaş hali haricinde asker olmayan kişilerin askeri mahkemelerde yargılanamayacağının kayıt altına alındığını belirterek, 353 sayılı Kanunun müşterek suçlar başlıklı 12’nci maddesinin Anayasaya aykırı hale gelmiş olduğunu ileri sürmüştür. Sanık E.. S..’ın askerlikten kurtulmak için hile yapmak, diğer sanıklar S.. K.., L.. A.., H.. Ö.., İ.. M.. ve E.. T..’nin askerlikten kurtulmak için hile yapmak suçuna iştirak etmek suçunu işledikleri iddiasıyla AsCK’nın 81’nci madde ve fıkrası gereğince yargılandıkları görülmekle sanıklar hakkındaki yargılamada Askerî Mahkemenin görevli olup olmadığı hususunun incelenmesinde; Suçların işlendiği tarihler itibarıyla, emekli P.Bnb. L.. A.. dışındaki sivil şahıslar E.. S.., S.. K.., H.. Ö.., İ.. M.. ve E.. T..’nin asker kişi sıfatlarının bulunmadığı, bu bağlamda, inceleme konusu somut olayda, asker kişi ile asker olmayan kişilerin müştereken suç işledikleri hususunda duraksama bulunmamaktadır. Görev hususunun kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerektiğinden öncelikle göreve ilişkin mevzuattaki hükümlerin incelenmesi ve suçun niteliğinin ortaya konulması gerekmektedir. 353 sayılı Kanunun “Askerî Mahkemelerin Görevleri” başlığı altında düzenlenen ikinci bölümünde yer alan “Genel Görev” başlıklı 9’uncu maddesinde “Askerî Mahkemeler kanunlarda aksi yazılı olmadıkça, asker kişilerin askerî olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerî mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler” hükmü yer almaktadır. Bu düzenlemeye göre bir davanın askerî mahkemenin görevine girmesi için asker kişinin; askerî bir suç işlemiş olması veya suçu askeri bir kişiye karşı işlemiş olması veya (suçu askerî mahalde işlemiş olması) veya suçu askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işlemiş bulunması gerekmektedir. “Askerî suç” ise öğretide ve uygulamada; a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askerî Ceza Kanunu’nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askerî Ceza Kanun’u dışında hiçbir ceza Kanun’u ile cezalandırılmayan suçlar, b) Unsurları kısmen Askerî Ceza Kanunu’nda, kısmen diğer ceza Kanun’larında gösterilen suçlar, c) Türk Ceza Kanunu’na atıf suretiyle askerî suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir. Öte yandan, 29.06.2006 tarihli ve 5530 sayılı Kanunla 353 sayılı Kanun’un asker olmayan (sivil) kişilerin askerî mahkemelerde yargılanmalarını düzenleyen hükümleri değiştirilerek, “Müşterek suçlar” başlıklı 12’nci maddesi; “Askerî mahkemelere ve adliye mahkemelerine tabi kişiler tarafından bir suçun müştereken işlenmesi hâlinde, eğer suç Askerî Ceza Kanunu’nda yazılı bir suç ise, sanıkların yargılanmaları askerî mahkemelere; eğer suç Askerî Ceza Kanunu’nda yazılı olmayan bir suç ise, adliye mahkemelerine aittir.”, “Barış zamanında sivil kişilerin Askerî Ceza Kanunu’na tabi suçlarında yargılama merci” başlıklı 13’üncü maddesi; “Askerî Ceza Kanunu’nun 55, 56, 57, 58, 59, 61, 63, 64, 75, 79, 80, 81, 93, 94, 95, 114 ve 131’inci maddelerinde yazılı suçlar, askerî mahkemelerin yargı yetkisine tabi olmaya sivil kişiler tarafından barış zamanında işlenirse; bu kişilerin yargılanması, adli yargı mahkemeleri tarafından, Askerî Ceza Kanunu hükümleri uygulanmak suretiyle yapılır.” şeklinde yeniden düzenlenmiştir. Bu bağlamda, asker kişilerle sivil kişilerin müştereken işledikleri Askerî Ceza Kanunu’nda yazılı suçlarına askerî yargıda bakılacağına ilişkin 12’nci madde hükmü hariç olmak üzere, asker olmayan (sivil) kişilerin barış zamanında işledikleri Askerî Ceza Kanunu’nda yazılı suçlarından dolayı Askerî Yargıya tabi olmalarına tamamıyla son verilmiştir. Anayasa’nın “Mahkemelerin Kuruluşu” başlıklı 142’nci maddesinde; “Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir” şeklinde olduğu, 12.09.2010 tarihindeki referandumla kabul edilerek yürürlüğe giren 5982 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik sonucunda Anayasa’nın “Askerî Yargı” başlıklı 145’inci maddesinde; “Askerî yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu mahkemeler; asker kişiler tarafından işlenen askerî suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür. Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askerî mahkemelerde yargılanamaz. Askerî mahkemelerin savaş halinde hangi suçlar ve hangi kişiler bakımından yetkili oldukları; kuruluşları ve gerektiğinde bu mahkemelerde adli yargı hâkim ve savcılarının görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir...” hükümlerine yer verilmiştir. Yapılan bu değişiklikle; 353 sayılı Kanun’un “Müşterek suçlar” başlıklı 12’nci maddesi; “Askerî mahkemelere ve adliye mahkemelerine tabi kişiler tarafından bir suçun müştereken işlenmesi hâlinde, eğer suç Askerî Ceza Kanunu’nda yazılı bir suç ise, sanıkların yargılanmaları askerî mahkemelere; eğer suç Askerî Ceza Kanunu’nda yazılı olmayan bir suç ise, adliye mahkemelerine aittir.” şeklindeki metninin “eğer suç Askerî Ceza Kanunu’nda yazılı bir suç ise, sanıkların yargılanmaları askerî mahkemelere” ifadesi üst norm niteliğinde olan Anayasanın 145’inci maddesine aykırı hale gelmiştir. Askeri Yargıtay İçtihatlarında Anayasanın 145’inci maddesinde yapılan düzenleme ile 353 sayılı Kanunun 12’nci maddesinin kısmen değiştirilerek örtülü olarak yürürlükten kaldırıldığı kabul edilmekte (Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 25.11.2010 tarihli ve 2010/117-114 sayılı ile 04.02.2010 tarihli ve 2010/12-10 esas-karar sayılı, Askeri Yargıtay 4’üncü Dairesinin 28.09.2010 tarihli ve 2010/2233-2216 esas-karar sayılı kararları da bu doğrultudadır) ise de 26.10.1963 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununun 29.06.2006 tarihli ve 5530 sayılı Kanunla değişik, “Müşterek suçlar” başlıklı 12’nci maddesi; “Askerî mahkemelere ve adliye mahkemelerine tabi kişiler tarafından bir suçun müştereken işlenmesi hâlinde, eğer suç Askerî Ceza Kanunu’nda yazılı bir suç ise, sanıkların yargılanmaları askerî mahkemelere; eğer suç Askerî Ceza Kanunu’nda yazılı olmayan bir suç ise, adliye mahkemelerine aittir” hükmünü amir olduğu, söz konusu madde metninin değiştirildiğine ilişkin herhangi bir yasama işleminin olmadığı, halihazırda yürürlükte olan madde metninin üst norm niteliğinde olan Anayasanın 145’inci maddesi metnine aykırı olması halinin yorumla giderilemeyeceği değerlendirildiğinden, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununun 12’nci maddesinin “eğer suç Askerî Ceza Kanunu’nda yazılı bir suç ise, sanıkların yargılanmaları askerî mahkemelere” ifadesinin Anayasanın 145’inci maddesine aykırı olması sebebiyle bu maddenin “eğer suç Askerî Ceza Kanunu’nda yazılı bir suç ise, sanıkların yargılanmaları askerî mahkemelere” ifadesinin iptalinin usul ve yasaya uygun olacağı kanaatine varılmıştır.” III- YASA METİNLERİ A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun itiraz konusu bölümünün de yer aldığı 12. maddesi şöyledir: “Madde 12- Askeri mahkemelere ve adliye mahkemelerine tabi kişiler tarafından bir suçun müştereken işlenmesi halinde eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı bir suç ise sanıkların yargılanmaları askeri mahkemelere; eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı olmayan bir suç ise adliye mahkemelerine aittir.” B- Dayanılan Anayasa Kuralı Başvuru kararında Anayasa’nın 145. maddesine dayanılmıştır. IV- İLK İNCELEME Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi uyarınca Haşim KILIÇ, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Fettah OTO, Serdar ÖZGÜLDÜR, Recep KÖMÜRCÜ, Alparslan ALTAN, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ve Erdal TERCAN’ın katılımlarıyla 22.9.2011 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine, oybirliğiyle karar verilmiştir. V- ESASIN İNCELENMESİ Başvuru kararı ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Melek ACU tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralı ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Başvuru kararında, 5982 sayılı Kanun ile Anayasa’nın 145. maddesinde değişiklik yapılarak savaş hali haricinde asker olmayan kişilerin askeri mahkemelerde yargılanamayacağının hüküm altına alındığı, Anayasa’nın anılan maddesinde değişiklik yapılmasına rağmen itiraz konusu kuralın halen mevcudiyetini koruduğu, böylece itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı hale geldiği belirtilerek kuralın, Anayasa’nın 145. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. İtiraz konusu kuralın da yer aldığı 353 sayılı Kanun’un “Müşterek Suçlar” başlıklı 12. maddesinde, askeri mahkemelere ve adliye mahkemelerine tabi kişiler tarafından bir suçun müştereken işlenmesi halinde eğer suç Askeri Ceza Kanunu’nda yazılı bir suç ise sanıkların yargılanmalarının askeri mahkemelerde; eğer suç Askeri Ceza Kanunu’nda yazılı olmayan bir suç ise adliye mahkemelerinde yapılacağı kural altına alınmıştır. 7.5.2010 günlü 5982 sayılı Kanun ile değiştirilen Anayasa’nın 145. maddesinde, “Askerî yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu mahkemeler; asker kişiler tarafından işlenen askerî suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür. Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askerî mahkemelerde yargılanamaz. Askerî mahkemelerin savaş halinde hangi suçlar ve hangi kişiler bakımından yetkili oldukları; kuruluşları ve gerektiğinde bu mahkemelerde adlî yargı hâkim ve savcılarının görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir.” denilmiştir. Anayasa’nın 145. maddesinin değişiklik gerekçesinde, askeri yargının görev alanının yeniden düzenlendiği, mevcut hükümde askeri yargının görev alanının oldukça geniş düzenlenmesi nedeniyle uluslararası belgelerde bu durumun eleştirildiği, askeri mahkemelerin görev alanının demokratik hukuk devletinin getirdiği ölçüler çerçevesinde yeniden tanımlandığı, getirilen düzenlemeyle askeri mahkemelerin görev alanının askeri suçların yargılanmasıyla çağdaş ülkelerde olduğu gibi sınırlandırıldığı ve asker kişilerin sadece askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri askeri suçlara ait davalarla sınırlı tutulduğu, asker olmayan kişilerin savaş hali haricinde, askeri mahkemelerde yargılanamayacağının anayasal teminat altında alındığı belirtilmiştir. İtiraz konusu kurala göre, asker olmayan kişilerin asker kişilerle birlikte suç işlemeleri durumunda işlenilen suç Askeri Ceza Kanunu’nda düzenlenmiş ise bu kişiler askeri mahkemelerde yargılanacaklardır. Ancak, Anayasa’nın 145. maddesinin değişiklik gerekçesinde de belirtildiği üzere, savaş hali dışında asker olmayan kişilerin işledikleri suçlar nedeniyle askeri mahkemelerde yargılanamayacağı anayasal olarak teminat altına alınmıştır. Bu durumda, Anayasa’nın 145. maddesinde yapılan değişiklik sonucunda itiraz konusu kural, Anayasa’ya aykırı hale gelmiştir. Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural Anayasa’nın 145. maddesine aykırıdır. İptali gerekir. VI- İPTALİN DİĞER KURALLARA ETKİSİ 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrasında, kanunun belirli kurallarının iptali, diğer kurallarının veya tümünün uygulanmaması sonucunu doğuruyorsa, bunların da Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilebileceği öngörülmektedir. 353 sayılı Kanun’un 12. maddesinde yer alan “…eğer suç Askeri Ceza Kanun’unda yazılı bir suç ise sanıkların yargılanmaları askeri mahkemelere …” bölümünün iptali nedeniyle uygulanma olanağı kalmayan iptal edilen bölümünün öncesinde ve sonrasında kalan “Askeri mahkemelere ve adliye mahkemelerine tabi kişiler tarafından bir suçun müştereken işlenmesi halinde … eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı olmayan bir suç ise adliye mahkemelerine aittir.” bölümünün de 6216 sayılı Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince iptali gerekir. VII- İPTAL KARARININ YÜRÜRLÜĞE GİRECEĞİ GÜN SORUNU Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasında “Kanun, kanun hükmünde kararname ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez” denilmekte, 6216 sayılı Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrasında da bu kural tekrarlanmaktadır. 25.10.1963 günlü, 353 sayılı Kanun’un 12. maddesinin iptal edilmesi nedeniyle doğacak hukuksal boşluğun kamu yararını ihlal edecek nitelikte olduğu görüldüğünden, Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüştür. VIII- SONUÇ 1- 25.10.1963 günlü, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun 12. maddesinin “… eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı bir suç ise sanıkların yargılanmaları askeri mahkemelere…” bölümünün Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, 2- 353 sayılı Kanun’un 12. maddesinde yer alan “… eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı bir suç ise sanıkların yargılanmaları askeri mahkemelere…” bölümünün iptali nedeniyle uygulanma olanağı kalmayan maddenin kalan bölümünün de, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince İPTALİNE, 3- 353 sayılı Kanun’un 12. maddesinin iptal edilmesi nedeniyle, Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince İPTAL HÜKMÜNÜN, KARARIN RESMÎ GAZETE’DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK ALTI AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE, 20.9.2012 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi. Başkan Haşim KILIÇ Başkanvekili Serruh KALELİ Başkanvekili Alparslan ALTAN Üye Fulya KANTARCIOĞLU Üye Mehmet ERTEN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAŞ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECİPOĞLU Üye Hicabi DURSUN Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Muammer TOPAL Üye Zühtü ARSLAN [R.G.01.Aralık 2012 – 28484 ] —— • —— Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı: 2012/45 Karar Sayısı: 2012/125 Karar Günü: 20.9.2012 İTİRAZ YOLUNA BAŞVURANLAR : 1- Genel Kurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi (Esas Sayısı: 2012/45) 2- Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi (Esas Sayısı: 2012/52) İTİRAZLARIN KONUSU : 25.10.1963 günlü, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun 10. maddesinin (C) bendinin, Anayasa’nın 2.,10., 36., 37. ve 145. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir. I- OLAYLAR Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli sivil memur olan sanıklar hakkında icbar suretiyle irtikap ve emre itaatsizlikte ısrar suçlarından açılan kamu davalarında, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanaatine varan Mahkemeler, iptali için başvurmuşlardır. II- İTİRAZLARIN GEREKÇELERİ A- 2012/45 Esas Sayılı İtiraz Başvurusunun Gerekçe Bölümü Şöyledir: “Sanık hakkında Genelkurmay Askeri Savcılığının 17 Ekim 2011 gün ve 2011/195-105 esas ve karar sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı TCK.nun 250/1 nci maddesinde düzenlenen icbar suretiyle irtikap suçundan kamu davası açılmış olup, bu suçtan Mahkememizde yargılaması devam etmektedir. Sanık hakkında mahkememizde yargılama devam ederken Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 16.02.2012 gün ve 2012/6- 21 E.K. sayılı kararı ile özetle; “Svl.Me. M.. G.. İ.. hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından verilen ve 28 Kasım 2011 tarihinde büyük daire tarafından temyiz talebinin reddedilmesi üzerine kesinleşen Ocak 2012 tarihinde UYAP’ta yayınlanan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2 nci Dairesinin 45912/06 numaralı kararı ve T.C. Anayasası’nın 2, 36, 37 ve 90 ncı maddeleri dikkate alınarak Milli Savunma Bakanlığında veya Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli sivil memurların askeri mahkemelerde yargılanmaları sonucu verilecek kararların, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince adil yargılama hakkının ihlali olarak kabul edileceği anlaşıldığından, AİHM.’nin sözleşmeyi yorumlamaya yetkili tek organ olması nedeniyle sözleşmeye aykırılığını saptadığını Türk yasalarının (MSB. ve TSK.’da görevli sivil memurların askeri mahkemelerde yargılanmalarına olanak tanıyan düzenlemelerin) uygulanmaması, sanığın adil yargılama hakkının ihlal edilmemesi bakımından somut olayda adliye mahkemelerinde yargılanmasının sağlanması gerektiğini belirterek, başka bir suçtan yargılanan Svl.Me. Y.S.’nin Anayasa’nın 90 ncı maddesinin son fıkrası kapsamında uluslararası anlaşma esas alınarak yargı yerinin belirlenmesi, sanığın yargılamasının adliye mahkemelerinde yapılması gerektiği yönünde mahkumiyet hükmünün görev yönünden bozulmasına” karar vermiştir. Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 16.02.2012 gün ve 2012/6-21 E.K. sayılı kararları ile atıfta bulunduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2 nci Dairesinin 45912/06 numaralı kararı sonrasında ortaya çıkan görev hususundaki hukuksal durumun değerlendirilmesi açısından öncelikle mevcut iç hukuk mevzuatının değerlendirilmesi gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın, 5982 sayılı Yasa ile değiştirilen “Askeri Yargı” başlıklı 145/1-3’üncü maddesinde, askeri yargının görev alanı; “Askeri yargı, askeri mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu mahkemeler; asker kişiler tarafından işlenen askeri suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür. Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askeri mahkemelerde yargılanamaz. Askeri mahkemelerin savaş halinde hangi suçlar ve hangi kişiler bakımından yetkili oldukları; kuruluşları ve gerektiğinde bu mahkemelerde adli yargı hakim ve savcılarının görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. 5982 sayılı Yasa ile değiştirilen ve henüz Anayasaya uyumla ilgili düzenlemelerin, kanunlaşmaması sebebi ile 353 sayılı Kanun’a yansıtılmayan Anayasa hükümlerine göre, savaş hali haricinde asker olmayan kişilerin Askeri Mahkemede yargılanması söz konusu değildir. Asker kişi tanımı Anayasa’da yapılmamakla birlikte, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun “Asker kişiler” başlıklı 10’uncu maddesinde; bu Kanun’un uygulanmasında kimlerin asker kişi sayılacağı, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun “Askeri şahıslar” başlıklı 3’üncü maddesinde de; kimlerin askeri şahıs olduğu sayma yöntemi ile gösterilmiştir. Bu maddelerde gösterilmeyen/sayılmayan kişilerin “sivil kişiler” olarak kabul edilmesi gerektiği hususunda kuşku bulunmamaktadır. Öte yandan, 211 sayılı TSK İç Hizmet Kanunu’nun 2/2’nci maddesinde, Asker; “Askerlik mükellefiyeti altına giren şahıslarla (Erbaş ve erler) özel kanunlarla Silahlı Kuvvetlere intisabeden ve resmi bir kıyafet taşıyan şahsa denir.” şeklinde tanımlanmıştır. 211 sayılı TSK İç Hizmet Kanunu’nun 2/2’nci maddesinde belirtilen asker tanımı açısından temel kriterin özel biçime sahip, ayırıcı özelliklere sahip, yasalarla belirlenen rütbe, işaret gibi semboller taşıyan, asker kişiyi diğer kişilerden ayıran resmi bir kıyafet taşıma olduğu açıktır. As.C.K.nın 3/2’nci maddesinde (4551 sayılı Kanun ile yapılan bu düzenlemenin (değişikliğin), Anayasa Mahkemesinin 25.11.2005 tarihli ve 2003/34 Esas-2005/91 Karar sayılı kararıyla, Anayasa’nın 2, 10, 19, 38, 128 ve 129’uncu maddelerine aykırı olmadığına karar verilmiştir), “Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalışan Devlet memurlarının asker kişi sıfatları, 04.01.1961 tarihli ve 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 115’inci maddesinde belirtilen yükümlülükleri ile sınırlıdır.” şeklinde yer alan ifadeyle, Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalışan sivil personelin As.C.K’nın uygulaması anlamında asker kişi sıfatları sınırlandırılmıştır (Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 01.02.2001 tarihli ve 2001/7-13 sayılı kararı). 211 sayılı İç Hizmet Kanunu’nun 115’inci maddesi; “Silahlı Kuvvetlerde çalışan sivil memur, müstahdem, müteferrik müstahdem ve gündelikçi sivil personel bu Kanunun askerlere tahmil ettiği, sorumluluk ve hizmetlerin ifası bakımından: a) Amir vazifesi alanlar; maiyetindeki bütün askeri ve sivil personele hizmetin icap ettirdiği emirleri verebilir. Ceza vermek salahiyetleri yoktur. Maiyetin cezalandırılması icabeden hallerde en yakın askeri amire müracaat edilir. b) Bütün sivil personel emrinde çalıştıkları askeri amirlere karşı ast durumunda olup bu Kanunun 14’üncü maddesinin asta tahmil ettiği vazifeleri aynen yapmaya mecburdurlar. Hilafına hareket edenler askerlerin tabi olduğu cezai müeyyidelere tabi olurlar.” Aynı Kanun’un 14’üncü maddesi ise; “Ast; amir ve üstüne umumi adap ve askeri usullere uygun tam bir hürmet göstermeye, amirlerine mutlak surette itaate ve kanun ve nizamlarda gösterilen hallerde de üstlerine mutlak itaate mecburdur. Ast muayyen olan vazifeleri, aldığı emri vaktinde yapar ve değiştiremez, haddini aşamaz. İcradan doğacak mesuliyetler emri verene aittir. İtaat hissini tehdit eden her türlü tezahürler, sözler, yazılar ve fiil ve hareketler cezai müeyyidelerle men olunur.” hükümlerini içermektedir. Bu itibarla, madde metinlerinden açıkça anlaşılacağı üzere, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli tüm sivil personelin emrinde çalıştıkları askeri amirlere karşı ast durumunda oldukları, İç Hizmet Kanunu’nun 14’üncü maddesinde asta yüklenen görevleri aynen yapmaya mecbur oldukları, aksine hareket edenlerin askerlerin tabi olduğu cezai müeyyidelere tabi olacakları belirtilmiştir. Buna göre ve yerleşmiş Askeri Yargıtay İçtihatları da nazara alındığında Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli tüm sivil personel, Askeri Ceza Kanununda yazılı, “amiri tehdit”, “amire hakaret”, “amire mukavemet”, “amire fiilen taarruz”, “emre itaatsizlikte ısrar” gibi askeri cürümleri; 477 sayılı Disiplin Suç ve Cezaları Hakkındaki Kanunda yazılı, “amire saygısızlık”, “emre itaatsizlik”, “amire bilerek doğru söylememek” gibi disiplin suçlarını işleyebileceklerdir (Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 05.06.2003 tarihli ve 2003/57-56 sayılı kararı). Ancak askeri yargının görev alanını kişi yönünden belirleyen ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının, 5982 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önceki “Askeri Yargı” başlıklı 145 nci maddesi ile uyumlu bulunduğu görülen 353 sayılı Kanun’un 10/C-D maddesinde; “Milli Savunma Bakanlığı veya Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personel” ile “Askeri işyerlerinde çalışan ve İş Kanununa tabi bulunan işçiler”de, asker kişi olarak sayılmıştır. Dolayısıyla, 211 sayılı Kanun’un tanımlamasından farklı olarak, esasen üniforma giymeyen ve silah taşımayan TSK bünyesindeki sivil personel, hiçbir ayrım gözetilmeksizin, “askeri suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçları” yönünden, diğer asker kişiler gibi Askeri Mahkemelerinin yargılamasına tabi tutulmuşlardır. Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personel ile işçilerin yargılanmasına ilişkin yasal düzenlemeler belirlendikten sonra, bu aşamada, adil yargılanma hakkının ayrılmaz bir parçası olan doğal yargıç ilkesinin tanımlanması gerekmektedir. Davayı görecek yargıcın, suçun işlenmesinden önce yasa ile belli edilmesini öngören doğal yargıç ilkesi, Anayasa’nın 37’nci maddesinde, hiç kimsenin kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamayacağı, ayrıca, bir kimseyi kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü mercilerin kurulamayacağı, şeklinde düzenlenmiştir. Nihayetinde, dar anlamda “doğal yargıç” kavramı, suçun işlenmesinden önce yasayla belli edilmiş yargıç diye tanımlanmakta olup, askeri yargının görev alanını düzenleyen mevzuat sistematiğine bakıldığında, Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personel ile işçilerin yargılanmasını, “askeri suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçları” yönünden Askeri Mahkemelere tabi kılan yasal düzenlemenin, şeklen doğal yargıç ilkesine uygun olduğu hususunda duraksama bulunmamaktadır. Nitekim, Anayasa Mahkemesi de, 20.11.1990 tarihli ve 1990/13 Esas-1990/30 Karar sayılı kararında; yargılama makamlarının suçun işlenmesinden veya çekişmenin meydana gelmesinden sonra kurulmasına veya yargıçların atanmasına engel oluşturan, sanığa veya davanın yanlarına göre yargıç atanmasına olanak vermeyen “doğal yargıç” ilkesini, dar anlamda kabul etmektedir. Doğal yargıç ilkesinin, geniş anlamda yorumlanması ve adil yargılanma ilkesinin “mahkemelerin tarafsızlığı ve bağımsızlığı” ilkesiyle sıkı bir ilintisinin bulunduğu açıktır. Anayasa’nın 90/5’inci maddesinde yer alan “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.” şeklindeki hükümle, iç hukukumuzun bir parçası haline gelen ve mahkemelerce re’sen dikkate alınması hususunda duraksama bulunmayan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) “Adil yargılama hakkı” başlıklı 6’ncı maddesinde; “1. Her şahıs gerek medeni hak ve vecibeleriyle ilgili nizalar gerek cezai sahada kendisine karşı serdedilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan, kanuni, müstakil ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde hakkaniyete uygun ve aleni surette dinlenmesini istemek hakkını haizdir. Hüküm aleni olarak verilir, şu kadar ki demokratik bir toplulukta amme intizamının veya milli güvenliğin veya ahlakın yararına veya küçüğün menfaati veya davaya taraf olanların korunması veya adaletin selametine zarar verebileceği bazı hususi hallerde, mahkemece zaruri görülecek ölçüde, aleniyet davanın devamınca tamamen veya kısmen basın mensupları ve halk hakkında tahdit edilebilir. 2. Bir suç ile itham edilen her şahıs suçluluğu kanunen sabit oluncaya kadar masum sayılır. 3. Her sanık ezcümle: a) Şahsına tevcih edilen isnadın mahiyet ve sebebinden en kısa bir zamanda, anladığı bir dille ve etraflı surette haberdar edilmek, b) Müdafaasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara malik olmak, c) Kendi kendini müdafaa etmek veya kendi seçeceği bir müdafii veya eğer bir müdafii tayin için mali imkanlardan mahrum bulunuyor ve adaletin selameti gerektiriyorsa, mahkeme tarafından tayin edilecek bir avukatın meccani yardımından istifade etmek, d) İddia şahitlerini sorguya çekmek veya çektirmek, müdafaa şahitlerinin de iddia şahitleriyle aynı şartlar altında davet edilmesini ve dinlenmesinin sağlanmasını istemek, e) Duruşmada kullanılan dili anlamadığı veya konuşamadığı takdirde bir tercümanın yardımından meccanen faydalanmak, haklarına sahiptir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Hemen bu bağlamda belirtmek gerekir ki, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 2’nci Dairesinin İçen-Türkiye No: 45912/06 kararıyla, özetle; askeri mahkemelerin yargılama yetkisinin, zorunlu haller ve gerekçeler (her bir vaka için somut olması) dışında sivil kişilere uygulanmaması gerektiğini ve yasal dayanağının açık ve öngörülebilir olması gerektiğini, somut olayda sivil bir kişi olan sanığın askeri mahkemede yargılanmasını haklı çıkaracak gerekçelerin oluşmadığı kanaatiyle, ulusal yargı tarafından öngörülse bile, sivil kişi olan sanığın, ordu mensubu hakimler tarafından yargılanmalarından dolayı bu mahkemelerin bağımsızlığına ve tarafsızlığına dair duydukları şüphe gerekçesiyle, askeri mahkemelerin sivilleri yargılama yetkilerinin AİHS’nin 6/1’inci maddesine aykırı olduğuna karar verilmiştir. AİHS’nin 6’ncı maddesinde tanımlanan adil yargılanma hakkına altlanan kavramlar, yasal, bağımsız ve tarafsız bir mahkemede yargılanma, makul sürede yargılanma, açık (aleni) yargılama, vicahilik, masumiyet karinesi, silahların eşitliği ilkesi, sanık hakları şeklinde özetlenebilir. Ancak, AİHM’nin söz konusu kararının içeriğinde, daha önceki kararlarına da atıfta bulunarak, adil yargılanma hakkı kapsamında bağımsız ve tarafsız mahkeme kavramına dayandığı görülmektedir. Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 16.02.2012 tarihli ve 2012/6-21 sayılı kararında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2’nci Dairesinin İçen-Türkiye No: 45912/06 kararı gözetilerek, Anayasa’nın 90/5’inci maddesi uyarınca, AİHS’nin 6/1’inci maddesi doğrultusunda (353 sayılı Kanun’un 10/C-D maddesinin uygulanması olanağının kalmadığı) görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden bahisle mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiş ise de; “Mevzuat hükümlerinin yorumlanmasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarının yön göstericiliğinden faydanılması gerektiği izahtan vareste olmakla birlikte, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının doğrudan iç mevzuat hükümlerini ortadan kaldırma yeteneğinin bulunmadığı, Anayasanın 90/5’inci maddesinin bu yönde bir yorumda bulunulmasına elverişli olmadığı hususunda duraksama bulunmamalıdır. Zira, Anayasa’nın 90/5’inci maddesinde, “temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır” şeklinde yer verilen ifadedeki uyuşmazlığın, sözleşme ile iç hukuk metinleri arasındaki somut farklılıklar olarak algılanması gerekmektedir. AİHM’nin içtihadıyla, iç hukukta yer alan ve usulüne göre yürürlüğe girmiş bulunan normların ortadan kaldırılabileceğine ilişkin bir kabulün, ceza yargılamasında mutlak aranması gereken, yasal dayanağın açık ve öngörülebilir olması kuralına aykırılık oluşturacağı, hukuk kurallarının açık veya örtülü olarak ortadan kaldırılmasına ilişkin ilkelerle de bağdaşmayacağı açıktır. Mevzuatın, içtihat doğrultusunda yorumlanması suretiyle uygulanması olanağı bulunmadığı hallerde, diğer bir deyişle AİHM içtihadının, mevzuat değişikliğini gerekli kılması halinde, meclisin içtihadın yorumuna uygun şekilde söz konusu kanun değişikliğini yapması gerekmektedir. Nitekim, DGM’lerde askeri hakimlerin bulunmasına ilişkin düzenleme de, mevzuat değişikliğiyle AİHS’nin yorumuna (AİHM içtihadına) uygun hale getirilmeye çalışılmıştır. Benzer yöntem, üye devletlerin bir çoğu tarafından uygulanmakta, esasen sistem de buna ilişkin bir mekanizmayı (AİHS’nin 46/2’nci maddesi) bünyesinde barındırmaktadır. Diğer taraftan, sadece o davaya özgü olarak tespit edilen aykırılığın iç hukukta yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak kabul edilmesi suretiyle, AİHS’nin 46/1 inci maddesi kapsamında AİHM’nin kararlarına uyulması zorunluluğunun karşılanması da, mevzuat değişikliği gerektiren durumlarda seri olarak AİHS’ne aykırılık oluşturan kararlar alınmasına engel olmayacağı açıktır. Dolayısıyla, somut olayda, herhangi bir yasa değişikliğine gidilmediğine göre, kanımızca, AİHM içtihadının iç hukuk normunu kendiliğinden ortadan kaldırma olanağı da bulunmadığına göre, yargı olarak çözümü iç hukukumuzun mekanizmaları içinde aramak ve bulmak gerekir. Anayasa’nın 152’nci maddesine göre, uygulanmakta olan kanun hükmünün Anayasa hükümlerine aykırı olduğu kanısına varıldığında, Anayasa Mahkemesine başvurulması ve bu konuda karar verilinceye kadar da davanın geri bırakılması mümkün bulunmaktadır. AİHM’nin kararı, mahkemenin bağımsızlığı ve tarafsızlığı kavramına dayanmakta olup, Anayasa’nın 36/1’inci maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. Askeri Yargı organlarının kuruluşunun, işleyişinin, askeri hakimlerin özlük işlerinin, askeri savcılık görevlerini yapan askeri hakimlerin görevli bulundukları komutanlıkla ilişkilerinin, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenleneceğine” dair Anayasa’nın 145’inci maddesinin, AİHS’nin 6’ncı maddesinde tanımlanan adil yargılanma hakkına altlanan mahkemenin bağımsızlığı ve tarafsızlığı kavramlarını karşıladığı ve desteklediği görülmektedir. Ayrıca Hukuk devleti ilkesi Anayasanın 2 nci maddesinde düzenlenmiş olup, 10 ncu maddede ise eşitlik ilkesi düzenlenmiştir. Anayasanın eşitlik ilkesi gereği eşitlik her bakımdan aynı hukuki durumda olanlar arasında aranacak bir özellik olup, farklı durumdakilere farklı kurallar uygulanması eşitliği bozmaz ise de, kişilerin farklı kurallara tabi tutulmalarının haklı nedenlere dayanıyor olması gerekmektedir. Kişilerin farklı kurallara tabi tutulmaları haklı nedenlere dayanmıyorsa eşitlik ilkesi ihlal edilmiş olacaktır. Anayasa Mahkemesi kararlarında eşitlik ilkesine aykırılığın hukuk devleti ilkesine de aykırılık oluşturacağı kabul edilmektedir. Bu anlamıyla savaş ve yakın savaş tehdidi dışında MSB ve TSK.lerinde görev yapan ancak üniforma taşımayan sivil personel ve işçilerin, diğer sivillerden ayrı bir yargılama rejimine tabi tutulmasının haklı nedenlere dayandığının kabulünü gerektirir hukuki argümanların varolmadığı da açıktır. Diğer taraftan, objektif olarak herkes tarafından asker kişi olarak algılanan Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında görevli resmi kıyafet taşıyan personelin de, Anayasamız ve 353 sayılı Kanunda belirtilen şekilde işlediği suçları açısından bağımsız ve tarafsız bir mahkemece yargılanmayı isteme hakkına sahip olduğunu ve bu hakka tüm makamlarca (mevzuatı belirleyen ve mevzuata uygun yargılamayı yapan) saygı gösterilerek hareket edilmesi gerektiğine işaret edildikten sonra, Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personel ile işçilerin hiçbir ayrım gözetilmeksizin, sübjektif yönden bağımsız ve tarafsız olduklarında hiçbir kuşku bulunmayan, fakat görünümü ve algılanması yönünden (objektif olarak) bağımsızlığı ve tarafsızlığı bakımından kuşku duyulabilen askeri yargıya tabi olmasının adil yargılanma hakkına altlanan mahkemenin bağımsızlığı ve tarafsızlığı kavramları bağlamında Anayasa hükümlerine aykırılık oluşturduğu kanaatindeyiz. Bu itibarla, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin dayanmış olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1’inci maddesinde belirtilen adli yargılanma hakkı, Anayasa’nın 36’ncı maddesinde doğrudan düzenlenmiş ve bu ilkeyi destekleyici hükümler ve hukuk sistemimizin işleyişi ve bütünlüğü açısından, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2’nci Dairesinin İçen-Türkiye No: 45912/06 kararı da dikkate alınarak, 353 sayılı Kanun’un 10/C-D maddeleri, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 3 ncü maddesinin 1 nci fıkrasındaki “Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalışan sivil personel” ibaresi, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 3 ncü maddesinin 2 nci fıkrasının Anayasa’nın 2, 10, 36 ve 145’inci maddelerine aykırılık oluşturduğu anlaşılmış ise de; Anayasamızın, Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi başlıklı 152 nci maddesinde bir davaya bakmakta olan mahkemenin davada uygulanacak bir kanun yada kanun hükmünde kararnamenin hükümlerinin Anayasaya aykırılığını ileri sürebileceğinin belirtilmesi karşısında, müsnet davada uygulanacak Kanun hükmünün 353 sayılı Kanun’un 10/C maddesi olması sebebiyle 353 sayılı Kanun’un 10/C maddesinin Anayasa’nın 2, 10, 36 ve 145’inci maddelerine aykırılık oluşturması nedeniyle, bu fıkranın iptali istemiyle T.C. Anayasasının 152 nci maddesi gereğince Anayasa Mahkemesine başvurulmasına, gerekçeli kararın ve dava dosyasının onaylı suretinin Anayasa Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.” B- 2012/52 Esas Sayılı İtiraz Başvurusunun Gerekçe Bölümü Şöyledir: “353 sayılı Askerî Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununun “Asker kişiler” başlıklı 10’uncu maddesinde, bu Kanun’un uygulanmasında kimlerin asker kişi sayılacağı, 1632 sayılı Askerî Ceza Kanunu’nun “Askerî şahıslar” başlıklı 3’üncü maddesinde de kimlerin askerî şahıs olduğu sayma yöntemi ile gösterilmiş, bu maddelerde gösterilmeyen/sayılmayan kişilerin “sivil kişiler” olduğu kabul edilmiştir. 353 sayılı Kanun’un 10/C bendine göre Milli Savunma Bakanlığı veya Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personel bu Kanunun uygulanmasında asker kişi sayılırlar. 1632 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesine göre Milli Savunma Bakanlığı veya Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personel bu Kanunun uygulanmasında askeri şahıs olup, bu şahısların asker kişi sıfatları 211 sayılı İç Hizmet Kanunu’nda sayılan yükümlülükleri ile sınırlıdır. 18.10.1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın; “Cumhuriyetin nitelikleri” başlıklı 2’nci maddesinde; “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36’ncı maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.” “Tabi hâkim” ilkesini somut hâle getiren “Kanuni hâkim güvencesi” başlıklı 37’nci maddesinde; “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz. Bir kimseyi kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz.” “Milletlerarası antlaşmaları uygun bulma” başlıklı 90’ıncı maddesinde; “...Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.” “Mahkemelerin kuruluşu” başlıklı 142’nci maddesinde; “Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir.” “Askerî Yargı” başlıklı 145’inci maddesinde; “Askerî yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu mahkemeler; asker kişiler tarafından işlenen askerî suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür. Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askeri mahkemelerde yargılanamaz…” hükümlerine yer verilmiştir. 353 sayılı Kanun’un; “Genel görev” başlıklı 9’uncu maddesi, Anayasa’nın 145’inci maddesinin 1’inci fıkrasındaki düzenlemeyi aynen içermektedir. (12.09.2010 tarih ve 5982 sayılı Anayasa Değişikliği Kanununun 15 nci maddesi ile “askeri mahal” ibaresi Anayasadan ve zimnen bu kanundan kaldırılmıştır) “Barış zamanında sivil kişilerin Askerî Ceza Kanununa tabi suçlarında yargılama merci” başlıklı 13’üncü maddesinde; “Askerî Ceza Kanunu’nun 55, 56, 57, 58, 59, 61, 63, 64, 75, 79, 80, 81, 93, 94, 95, 114 ve 13l’inci maddelerinde yazılı suçlar, askerî mahkemelerin yargı yetkisine tabi olmayan sivil kişiler tarafından barış zamanında işlenirse; bu kişilerin yargılanması, adli yargı mahkemeleri tarafından, Askerî Ceza Kanunu hükümleri uygulanmak suretiyle yapılır.” Hükmü yer almaktadır. 09.07.2009 tarihli ve 27283 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5918 sayılı “Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 6’ncı maddesi ile, 5271 sayılı CMK’nın 3’üncii maddesine eklenen 2’nci fıkra; “Barış zamanında, asker olmayan kişilerin Askerî Ceza Kanununda veya diğer kanunlarda yer alan askerî mahkemelerin yargı yetkisine tabi bir suçu tek başına veya asker kişilerle iştirak hâlinde işlemesi durumunda asker olmayan kişilerin soruşturmaları Cumhuriyet savcıları, kovuşturmaları adli yargı mahkemeleri tarafından yapılır.” hükmünü içermektedir. Bu düzenlemelerde de görüldüğü gibi, askerî mahkemelerde askerlerin yargılanması kural, asker olmayan kişilerin yargılanması ise savaş zamanına özgü olarak istisnadır. 353 sayılı Askerî Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunun’da değişiklik yapan 5530 sayılı Kanun’un genel gerekçesinde; “Türkiye, Birleşmiş Milletler düzeyinde insan hak ve hürriyetlerine ilişkin sözleşmeleri ve İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeyi (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini) kabul etmiş ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bireysel başvuru hakkını tanımıştır. Bu sözleşmelerde, adil yargılanma hakkı ve bunun gerekleri olan suçsuzluk karinesi, susma hakkı, silahların eşitliği ilkeleri ve savunma hakları gibi hükümler yer almaktadır. Bu hükümler, bugün artık Türk iç hukukunun uyulması zorunlu kısımları hâline gelmiştir. Söz konusu sözleşme hükümleri, mahkemelerimiz tarafından doğrudan uygulanmakta, Anayasa Mahkemesince de destek norm kullanılmaktadır… Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı’nda Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin, insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü alanlarında kaydedilecek gelişmeleri sürekli olarak izleyeceği, Avrupa Birliği müktesebatına uyum çalışmalarını düzenli şekilde değerlendireceği ve bu çalışmaların hızlandırılması için gerekli önlemleri alacağı belirtilmiştir. Ulusal Programda, yargının işlevselliği ve verimliliği bölümünde orta vadede Askeri Ceza Kanunu ile Askerî Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunumun gözden geçirilmesi de öngörülmüştür. Ayrıca, Ulusal Programda öngörülen hedefler doğrultusunda hazırlanan 7/5/2004 tarihli ve 5170 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun ile Anayasada yapılan bazı değişikliklerin askerî yargıya da yansıtılması gerekmektedir. Bu bağlamda, Anayasa’nın bazı maddelerinde yapılan savaş ve çok yakın savaş tehdidi hâllerinde bile ölüm cezasının verilmemesine dair değişikliklerin askerî yargıya yansıtılması, sivillerin askerî yargıya tabi oldukları hâller incelenerek mümkün olduğu ölçüde sivillerin askerî mahkemede yargılanmalarına son verilmesi amacıyla çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalarda, askerî yargıda karşılaşılan bazı sorunların ve yargılamanın uzamasına neden olan hâllerin giderilmesi de amaçlanmıştır.” gerekçelerine yer verilerek, Avrupa Birliğine uyum sürecinde Ulusal Program kapsamında yapılan çalışmalarda, sivillerin mümkün olduğu ölçüde askerî mahkemede yargılanmalarına son verilmesinin amaçlandığı vurgulanmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, emsal nitelikteki 4.5.2006 tarihli ve 47533/99 sayılı Ergin/Türkiye kararında; “AİHM, bu yaklaşımında son on yıldır, askerî mahkemelerin, sivillere suçluluk isnadında bulunmalarını sınırlayan bir eğilimin mevcut olduğunu onaylayan uluslararası seviyedeki gelişmelerden destek almaktadır. Bu bağlamda, ilgili BM alt komisyonuna sunulan, adaletin askerî mahkemeler aracılığıyla uygulanması üzerine hazırlanan rapordan bahsedilmelidir. Raporun 4 numaralı maddesinde; ‘Askerî mahkemelerin, prensip olarak, sivilleri yargılama konusunda yargı yetkisi bulunmamalıdır. Her koşulda Devlet, herhangi bir nitelikteki cezai bir suçla itham edilen sivillerin, sivil mahkemelerce yargılanmasını garanti etmelidir.’ yazılıdır. Askerî mahkemelerin, silahlı kuvvetler içerisinde düzen ve disiplini sağlama amacıyla, çeşitli yasalarca kurulmuş olduğunu vurgulayan Amerikan İnsan Hakları Mahkemesi de benzer bir görev üstlenmiştir (Bkz., Cantoral Benavides/Peru, 18.8.2000, C Serisi no: 69, 75). Bu nedenle, askerî mahkemelerin yargı yetkileri, görevlerini icra ederken suç işlemiş askerî personeli kapsamalıdır… Askerî adaletin gücü, bu tür bir durumu haklı çıkaracak, zorlayıcı nedenlerin bulunmadığı ve bulunsa bile, açık ve öngörülebilir yasal bir temele dayanmadığı müddetçe sivil kişileri kapsamamalıdır. Sözkonusu nedenlerin mevcudiyeti, her bir özel davada kanıtlanmalıdır. İç mevzuatın, in abstracto, askerî mahkemelere belli suç türlerini atfetmesi yeterli değildir. Davaların bu tür bir tutumla, in abstracto, görüldüğü durumlarda, ilgili sivil vatandaşların konumu, sivil mahkemelerce yargılanan vatandaşların konumundan farklı olabilir. Askerî mahkemeler, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi standartları ile sivil mahkemelerle aynı seviyede uyumlu olsa bile farklı niteliklerine ve mevcut olma nedenlerine bağlı olarak muamelede görülen farklılıklar, mahkemeler huzurunda özellikle ceza davalarında mümkün olduğunca kaçınılması gereken eşitsizlik problemlerine yol açabilir. ... Askerî bir mahkemenin silahlı kuvvetler mensubu olmayan bir kişiyi yargılama yetkisine sahip olduğu adli bir sistemin, söz konusu mahkemenin bağımsızlığını temin eden yeterli teminatlar mevcut olsa dahi, mahkeme ve ceza davasındaki taraflar arasında muhafaza edilmesi gereken mesafeyi sıfıra indirgediği varsayılabilir. Yukarıda belirtilenlerin ve özellikle uluslararası düzeydeki durumun ışığında, AİHM askerlik hizmeti aleyhine propaganda yapmaya ilişkin itham edilen sivil bir kişi olarak yalnızca askerî personelden oluşan bir mahkemede yargılanan başvuranın, davada bir taraf olarak nitelendirilebilecek askeri hakimlerin huzuruna çıkmakta endişe duymasının anlaşılabilir olduğunu değerlendirmektedir. Dolayısıyla, başvuran, askerî mahkemenin gereksiz yere taraflı düşüncelerden etkilenebileceği konusunda haklı bir endişe duyabilir. Bu nedenle, başvuranın, söz konusu mahkemenin bağımsızlık ve tarafsızlığına ilişkin şüpheleri haklı olarak nitelendirilebilir. Dolayısıyla. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6’ncı maddesinin 1’inci fıkrası ihlal edilmiştir.” denilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, sivil kişi olan ve asker kişilerle müştereken işlediği askerî bir suçtan dolayı askerî mahkemelerde yargılanarak mahkûm olan başvuranlarla ilgili olarak: Özel ve diğerleri hakkındaki 31.1.2008 tarihli ve 37626/02 sayılı, Erükçü hakkındaki 13.11.2008 tarihli ve 4211/02 sayılı, kararları ile de; benzeri gerekçelerle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Adil yargılanma hakkı” başlığını taşıyan 6’ncı maddesinin 1’inci fıkrasının ihlal edildiğine karar verilmiştir. BM İnsan Hakları Komitesi, Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesinin 14’üncü maddesine ilişkin 1984 tarihli Genel Yorumunda, üye devletlere, “... Sözleşme bu kategorideki mahkemelerin kurulmasını yasaklamaz iken, Sözleşmede öngörülen koşullar bu mahkemelerde sivillerin yargılanmasının çok istisnai durumlarda olmasını ve 14. maddede öngörülen tüm garantileri gerçekten sağlaması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. ...” uyarısında bulunmuştur. Komite, Polonya hakkında hazırladığı 1999 yılındaki raporunda da, “Komite, askerî mahkemelerin sivilleri yargılama yetkisine ilişkin bilgiden endişe duymaktadır; usule ilişkin son zamanlarda yapılan sınırlamalara rağmen, Komite, bir ordu mensubu tarafından öncelikli olarak işlenen suça bir şekilde iştirak eden tüm şahısların askerî mahkeme tarafından yargılanmasının daha uygun olacağı şeklindeki gerekçeyi kabul etmemektedir.” (İnsan Hakları Komitesinin Sonuç Gözlemleri: Polonya, Doc. CCPR/C/79/ Add. 110, 29 Temmuz 1999, s.21). Sonucuna ulaşarak; sivillerin asker kişilerle iştirak hâlinde işledikleri suçlara dahi askerî mahkemelerde bakılmaması gerektiğini vurgulamıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 31 Mayıs 2011 tarihli ve 45912/06 başvuru numaralı İÇEN-TÜRKİYE kararı ile Devlet Memuru statüsünde TSK bünyesinde görev yapan personelin Askeri Mahkemelerde yargılanmasının AİHS.’nin 6/1 nci fıkrasına aykırı olduğuna karar vermiştir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında; 353 sayılı Kanun’un 10/C bendine göre Milli Savunma Bakanlığı veya Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personelin bu kanunun uygulanmasında asker kişi sayılmasına ilişkin hükmün, Anayasa’nın 145/2 nci fıkrasında yer alan savaş hali haricinde sivillerin askeri mahkemede yargılamayacağı kuralı nci maddesindeki hukuk devleti niteliği, 10 ncu maddesindeki eşitlik ilkesi ve 37 nci maddesindeki hiç kimsenin kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir mercide yargılanamayacağı ilkesine aykırı olduğu sonucuna ulaşılmış, Askeri Savcılığın Anayasaya aykırılık iddiası ciddi bulanarak Anayasa Mahkemesine başvurulması gerekmiştir.” III- YASA METİNLERİ A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun itiraz konusu bendin de yer aldığı 10. maddesi şöyledir: “ASKER KİŞİLER: Madde 10- (Değişik: 8/6/1972 - 1596/1 md.) Bu Kanunun uygulanmasında aşağıda yazılı olanlar asker kişi sayılırlar: A) (Değişik: 29/6/2006 – 5530/2 md.) Muvazzaf askerler; subaylar, astsubaylar, askerî öğrenciler, uzman jandarmalar, uzman erbaşlar, sözleşmeli erbaş ve erler, erbaş ve erler, B) Yedek askerler (Askeri hizmette bulundukları sürece), C) Milli Savunma Bakanlığı veya Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personel, D) Askeri işyerlerinde çalışan ve İş Kanununa tabi bulunan işçiler, E) Rızası ile Türk Silahlı Kuvvetlerine katılanlar, F) (Mülga: 29/6/2006-5530/62 md.)” B- Dayanılan Anayasa Kuralları Başvuru kararlarında, Anayasa’nın 2., 10., 36., 37. ve 145. maddelerine dayanılmıştır. IV- İLK İNCELEME Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi gereğince, 17.5.2012 gününde yapılan ilk inceleme toplantılarında, 2012/45 esas sayılı dosyada ve 2012/52 esas sayılı dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine, OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir. V- BİRLEŞTİRME KARARI 25.10.1963 günlü, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin iptaline karar verilmesi istemiyle yapılan 2012/45 esas sayılı ve 2012/52 esas sayılı itiraz başvurularına ilişkin davaların, aralarındaki hukuki irtibat nedeniyle BİRLEŞTİRİLMESİNE, 2012/52 esas sayılı dosyanın esasının kapatılmasına, esas incelemenin 2012/45 esas sayılı dosya üzerinden yürütülmesine, 17.5.2012 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir. VI- ESASIN İNCELENMESİ Başvuru kararları ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Melek ACU tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Başvuru kararlarında, 5982 sayılı Kanun ile Anayasa’nın 145. maddesinde değişiklik yapılarak savaş hali haricinde asker olmayan kişilerin askeri mahkemelerde yargılanamayacağının hüküm altına alındığı, Anayasa’nın anılan maddesinde değişiklik yapılmasına rağmen itiraz konusu kuraldaki bendin halen mevcudiyetini koruduğu, böylece itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı hale geldiği belirtilerek Anayasa’nın 145. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. İtiraz konusu kuralda, 353 sayılı Kanun’un uygulanmasında Milli Savunma Bakanlığı veya Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personelin asker kişi sayılacağı belirtilmiştir. 7.5.2010 gün ve 5982 sayılı Kanun ile değiştirilen Anayasa’nın 145. maddesinde, “Askerî yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu mahkemeler; asker kişiler tarafından işlenen askerî suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür. Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askerî mahkemelerde yargılanamaz. Askerî mahkemelerin savaş halinde hangi suçlar ve hangi kişiler bakımından yetkili oldukları; kuruluşları ve gerektiğinde bu mahkemelerde adlî yargı hâkim ve savcılarının görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir.” denilmektedir. Anayasa’nın 145. maddesinin gerekçesinde, askeri yargının görev alanının yeniden düzenlendiği, mevcut hükümde askeri yargının görev alanının oldukça geniş düzenlenmesi nedeniyle uluslararası belgelerde bu durumun eleştirildiği, askeri mahkemelerin görev alanının demokratik hukuk devletinin getirdiği ölçüler çerçevesinde yeniden tanımlandığı, getirilen düzenlemeyle askeri mahkemelerin görev alanının askeri suçların yargılanmasıyla çağdaş ülkelerde olduğu gibi sınırlandırıldığı ve asker kişilerin sadece askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri askeri suçlara ait davalarla sınırlı tutulduğu, asker olmayan kişilerin savaş hali haricinde, askeri mahkemelerde yargılanamayacağının anayasal teminat altında alındığı belirtilmektedir. İtiraz konusu kurala göre, Milli Savunma Bakanlığında veya Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personel asker kişi sayılmakta ve buna bağlı olarak anılan kişilerin herhangi bir suç işlemeleri durumunda askeri mahkemelerde yargılanmaları söz konusu olmaktadır. Ancak, Anayasa’nın 145. maddesinin değişiklik gerekçesinde de belirtildiği üzere, savaş hali dışında asker olmayan kişilerin işledikleri suçlar nedeniyle askeri mahkemelerde yargılanamayacağı anayasal olarak teminat altına alınmıştır. Bu durumda, Anayasa’nın 145. maddesinde yapılan değişiklik sonucunda itiraz konusu kural, Anayasa’ya aykırı hale gelmiştir. Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural Anayasa’nın 145. maddesine aykırıdır. İptali gerekir. İtiraz konusu kural, Anayasa’nın 145. maddesine aykırı görülerek iptal edildiğinden, Anayasa’nın 2., 10., 36. ve 37. maddeleri yönünden incelenmemiştir. Serdar ÖZGÜLDÜR, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Nuri NECİPOĞLU ve Celal Mümtaz AKINCI bu görüşe katılmamışlardır. VII- SONUÇ 25.10.1963 günlü, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin, Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, Serdar ÖZGÜLDÜR, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Nuri NECİPOĞLU ile Celal Mümtaz AKINCI’nın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 20.9.2012 gününde karar verildi. Başkan Haşim KILIÇ Başkanvekili Serruh KALELİ Başkanvekili Alparslan ALTAN Üye Fulya KANTARCIOĞLU Üye Mehmet ERTEN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAŞ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECİPOĞLU Üye Hicabi DURSUN Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Muammer TOPAL Üye Zühtü ARSLAN KARŞIOY GEREKÇESİ 25.10.1963 günlü, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun “Asker kişiler” başlıklı 10. maddesinin itiraz istemlerine konu (C) bendinde “Milli Savunma Bakanlığı veya Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personel”in, bu Kanun’un uygulanmasında asker kişi sayılacakları hüküm altına alınmaktadır. Benzer düzenlemeler, Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilgili muhtelif kanunlarda yer almaktadır. Bu meyanda, sözkonusu hükümlere kısaca temas etmekte yarar bulunmaktadır. 1- 22.5.1930 günlü, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun “Askeri Şahıslar” başlıklı 3. maddesinde; “Askeri şahıslar; Mareşalden asteğmene kadar subaylar, astsubaylar, Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalışan sivil personel, uzman jandarma ve uzman erbaşlar, erbaş ve erler ile askeri öğrencilerdir. Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalışan Devlet memurlarının asker kişi sıfatları, 4.1.1961 tarihli ve 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 115 inci maddesinde belirtilen yükümlülükleri ile sınırlıdır.” Anılan kuralla birlikte Askeri Ceza Kanunu’nun 23., 32., 165. ve 171. maddelerinin “sivil memurlar” yönünden iptali yönünden açılan iptal davasında Anayasa Mahkemesi, 25.11.2005 tarih ve E.2000/34, K.2005/91 sayılı kararıyla (RG. 8.11.2006, Sayı: 26340) iptal istemini şu gerekçeyle reddetmiştir: “…Askeri Ceza Kanunu’nun 4551 sayılı Yasa’nın 1. maddesi ile değiştirilen 3. maddesinde kimlerin askeri şahıs sayılacağı belirtilmiş ve Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalışan sivil personel de askeri şahıs tanımı içerisinde sayılmış, 3. maddesi ile değiştirilen 23. maddesinin (B) ve (D) fıkralarında, 4. maddesi ile değiştirilen 171. maddesine bağlı cetvelde göz ve oda hapsi cezaları, bunların niteliği, neticeleri, yerine getirilmesi, kimlere ne kadar süre verileceği ve bu cezaları vermeye yetkili amirler belirlenmiş, bu kapsamda Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetlerinde çalışan Devlet memurlarına sadece amire saygısızlık ve emre itaatsizlik suçlarından dolayı dört haftaya kadar göz veya oda hapsi cezası verileceği, disiplin bozucu diğer eylemleri hakkında ilgili kanun hükümlerinin uygulanacağı ve bu cezaların süresinin tayininde öğrenim ve sosyal durumlarının dikkate alınacağı belirtilerek tanım maddesindeki düzenleme somutlaştırılmıştır… Askeri Ceza Kanunu’nun 3. maddesinin 4551 sayılı Yasa’nın dava konusu 1. maddesiyle yapılan değişikten önceki halinde ‘askeri şahıslar’, ‘mareşal (Büyük Amiral)den asteğmene kadar subaylar ile astsubaylardan ere kadar erat ve bilumum askeri memurlar, askeri hâkimler ve müstahdemler ve askeri talebedir’ şeklinde tanımlanmıştır. 4.1.1961 günlü, 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 115. maddesinin (b) bendinde, ‘Bütün sivil personel emrinde çalıştıkları askeri amirlere karşı ast durumunda olup, bu Kanunun 14 üncü maddesinin asta tahmil ettiği vazifeleri aynen yapmaya mecburdurlar. Hilâfına hareket edenler askerlerin tâbi olduğu cezai müeyyidelere tâbi olurlar.’ denilmiştir. 25.10.1963 günlü, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun 10. maddesinde “Milli Savunma Bakanlığı veya Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personel’ ile ‘askeri işyerlerinde çalışan İş Kanunu’na tâbi bulunan işçiler’ asker kişi sayılmışlardır. 16.6.1964 günlü, 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu, Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanun’un 7. maddesinde disiplin amirlerinin, 14. maddesinde ise nezdinde disiplin mahkemesi kurulan komutan veya askeri kurum amirinin, bir disiplin suçu işleyen asker kişileri oda ve göz hapsi cezalarıyla cezalandırabileceği gibi cezalandırılmaları için disiplin mahkemesine sevk edebilecekleri, 38. maddesinin (D) bendinde sivil personel hakkında verilen oda veya göz hapsi cezalarının öğrenim ve sosyal durumları göz önüne alınarak yerine getirileceği, 62. maddesinin ikinci fıkrasında sivil personel hakkında verilen ve yerine getirilen oda ve göz hapsi cezalarının bunların yükselmelerinde nazara alınmak üzere sicillerine işleneceği öngörülmüştür. İptali istenilen 4551 sayılı Yasa’nın dava konusu 1. maddesiyle değiştirilen Askeri Ceza Kanunu’nun 3. maddesinin birinci fıkrasında ‘Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalışan sivil personel’ askeri şahıslar arasında sayılmış, ikinci fıkrasında ise bunlardan Devlet memurları statüsünde olanların, asker kişi sıfatlarının Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 115. maddesinde belirtilen yükümlülükleri ile sınırlı olduğu belirtilmiştir. Yukarıda açıklanan hükümlerden anlaşılacağı gibi, adı geçen memurların belirtilen kapsamda Askeri Ceza Kanunu bağlamında askeri şahıs sayılmaları ve askeri disiplin cezalarına tâbi olmaları ilk defa 4551 sayılı Yasa’yla kabul edilmiş değildir. Diğer bir ifade ile bu memurların statülerinde bir değişiklik yapılmamıştır. Yapılan değişikliğin, önceki uygulamayı devam ettirmeyi ve oluşabilecek kimi duraksamaları ortadan kaldırmayı amaçladığı anlaşılmaktadır… Bu duruma göre, dava dilekçesinde ileri sürüldüğü şekilde Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalışan sivil personelin önceki statülerinden farklı yeni bir statüye geçirilmiş oldukları ve statü karmaşası yaratıldığı ve bu durumun hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu yönündeki savların isabetli olmadığı sonucuna varılmıştır… Silahlı Kuvvetlerde ifa edilen hizmetin niteliği ve gerekleri, farklı çalışma koşullarını, özlük haklarını, disiplin hükümlerini gerektirmektedir. Bu nedenle, Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetlerinde çalışan sivil memurların, istisnai bazı durumlarda diğer Devlet memurlarından farklı olarak Askeri Ceza Kanunu’nda yer alan kimi kurallara bağlı tutulmalarının, tâbi olunan statünün bir gereği olduğu ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin düzeninin korunması ile ilgili bulunduğu görüldüğünden, dava konusu yasa kurallarının eşitlik ilkesine aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır. Dava konusu kurallarla, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli Devlet memurlarına verilebileceği öngörülen göz veya oda hapsi cezaları, niteliği yerine getirilmesi ve sonuçları bakımından ceza hukuku anlamında özgürlüğü bağlayıcı ceza niteliği taşımayan, sadece disiplini koruma ve bozulan disiplini sağlama niteliğinde olan cezalardır. Anayasa’nın 19. maddesinde sayılan ve kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran haller arasında, bu nitelikte olan disiplin cezaları sayılmamış ise de, 38. maddesindeki ‘idare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz.’ genel ilkesinden sonra ‘Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.’ denilmiştir. Görüldüğü üzere, Anayasa koyucu, Anayasa’nın 38. maddesini vazederken ‘Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni’ kavramını kullanmıştır. Burada ‘Silahlı Kuvvetler mensupları’ ya da dar ve teknik anlamda ‘askeri personel’ şeklinde kavramlar tercih edilmemiştir. Böylece, kişi hürriyetinin idare tarafından kısıtlanabilmesine izin veren istisnai düzenlemelerin kapsamına kimlerin gireceği belirlenirken ‘şahıslar’a değil, aksine ‘Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni’ kavramına vurgu yapılmıştır. Diğer bir ifadeyle, Anayasa’nın 38. maddesinin onbirinci fıkrası vazedilirken ‘şahıslar’ değil, ‘yapılan iş’ esas alınmıştır. Böylece, Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından gerekli olması halinde kanunla getirilecek istisnai hükümlerle Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan gerek asker ve gerekse sivil personel hakkında idare tarafından kişi hürriyetini bağlayıcı yaptırımların uygulanabilmesine olanak tanıyan düzenlemelerin yapılmasına Anayasa’nın 38. maddesinde izin verilmiş olduğu sonucuna varılmıştır… Anayasa’nın 129. maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan ‘Silahlı Kuvvetler mensupları… hakkındaki hükümler saklıdır.’ ibaresindeki ‘Silahlı Kuvvetler mensupları’ kavramının, Anayasa’nın 38. maddesindeki düzenlemeye paralel biçimde genel bir biçimde genel bir ifade olduğu ve Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda görevli Devlet memurlarını da kapsadığı görülmektedir. Esasen, Anayasa’nın çeşitli maddelerinde yer alan ‘askeri hizmetin gerekleri; ‘Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni’ gibi ifadeler, disiplin konusunda askerlik hizmetine ilişkin gelenekleri ve kurulmuş düzenin Anayasa tarafından benimsenmiş olduğunu göstermektedir… İptal isteminin reddi gerekir…” Görüldüğü üzere, Anayasa Mahkemesi kararında; mevcut anayasal sistemin “Türk Silahlı Kuvvetleri” mensupları kapsamına bu kurumda görev yapan “Devlet memurları”nın da dahil olduğu, “Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni” gereği ve “disiplin” gibi kriterler gözetilerek, bu konumdaki Devlet memurları yönünden, Silahlı Kuvvetler dışında görev yapan Devlet memurlarından farklı bir takım yasal düzenlemeler yapılabileceği açıkça ifade edilmektedir. Diğer bir deyişle, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde görev yapmakta olan “Devlet memurları”nı “asker kişi” kabul eden yasakoyucunun bu konudaki takdiri Anayasa’ya uygun bulunmuştur. 2- 4.1.1961 günlü, 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun “Silahlı Kuvvetlerde Çalışan Sivil Personel” başlıklı 115. maddesinde; “Silahlı Kuvvetlerde çalışan sivil memur, müstahdem, müteferrik müstahdem ve gündelikçi sivil personel bu Kanunun askerlere tahmil ettiği sorumluluk ve hizmetlerin ifası bakımından a) Amir vazifesi alanlar; maiyetindeki bütün askeri ve sivil personele hizmetin icap ettirdiği emirleri verebilir. Ceza vermek salâhiyetleri yoktur. Maiyetin cezalandırılması icap eden hallerde en yakın askeri amire müracaat edilir. b) Bütün sivil personel emrinde çalıştıkları askeri amirlere karşı ast durumunda olup bu Kanunun 14 üncü maddesinin asta tahmil ettiği vazifeleri aynen yapmaya mecburdurlar. Hilâfına hareket edenler askerlerin tâbi olduğu cezaî müeyyidelere tâbi olurlar.” denilmektedir. Aynı Kanun’un 116. maddesinin (d) bendinde ise; “Sivil personel Silahlı Kuvvetlerde gördükleri hizmetlerin hususiyetleri göz önüne alınarak bu Kanunun 77 nci maddesi gereğince nöbet hizmetlerine sokulabilirler.” hükmü yer almaktadır. 3- 16.6.1964 günlü, 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu, Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanun’un “Görev” başlıklı 7. maddesinde “Disiplin Mahkemeleri asker kişilerin bu Kanunda yazılı disiplin suçlarına ait davalara bakar…” denilmekte; aynı Kanun’un “Cezaların yerine getirilmesi” başlıklı 38. maddesinin (A) fıkrasında; subaylar, astsubaylar, sivil personel, uzman jandarma ve uzman erbaşlar hakkında “göz hapsi” ve “oda hapsi” cezaları verilebileceği hüküm altına alınmaktadır. 4- Anayasa’nın “Askeri Yargı” başlıklı 145. maddesi 12.9.2010 günlü, 5982 sayılı Kanun’la değişmiş ve ikinci fıkrası evvelce “Askeri mahkemeler, asker olmayan kişilerin özel kanunda belirtilen askeri suçları ile kanunda gösterilen görevlerini ifa ettikleri sırada veya kanunda gösterilen askeri mahallerde askerlere karşı işledikleri suçlara da bakmakla görevlidirler” şeklinde iken, “Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askeri mahkemelerde yargılanamaz.” şeklini almıştır. Bu fıkraya ilişkin “Değişik Gerekçesi”nde, “…Maddenin ikinci fıkrasında yapılan değişiklikle, asker olmayan kişilerin, savaş hali haricinde, askeri mahkemelerde yargılanamayacağı teminat altına alınmaktadır.” denilmektedir. 5982 sayılı Kanunla yapılan Anayasa değişiklikleri arasında, askeri yargıyı düzenleyen 145. maddesindeki “askeri hizmetin gereklerine göre” ibaresi ile Askeri Yargıtay’ı düzenleyen 156. maddedeki “askerlik hizmetlerinin gereklerine göre” ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesini düzenleyen 157. maddedeki “askerlik hizmetinin gereklerine göre” ibaresi ilgili Anayasa maddelerinden çıkarılmıştır. 145. maddenin bu konudaki gerekçesinde “…söz konusu fıkrada yer alan ve askeri yargının bağımsızlığını zedelediği düşünülen ‘askerlik hizmetinin gerekleri’ ibaresi çıkarılmakta ve fıkranın aynı mahiyetteki son cümlesi yürürlükten kaldırılmaktadır…” denilmekte; 156. ve 157. maddelerin bu konudaki gerekçelerinde de “… mevcut metinde yer alan ‘askerlik hizmetlerinin gerekleri’ ibaresi, yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının güçlendirilmesi amacıyla madde metninden çıkarılmaktadır.” değerlendirilmesinde bulunmaktadır. Ne var ki söz konusu Anayasa değişiklikleri sırasında, yukarıda işaret edilen Anayasa Mahkemesi kararında belirtilen Anayasa’nın 38/10 ve 129/4. maddelerinde herhangi bir değişiklik yapılmadığı gibi; yapılan değişikliklerde de “asker kişi”nin tanımı konusunda herhangi bir açıklama yer almamaktadır. Diğer bir deyişle Anayasa koyucu, askeri yargının görev alanındaki asker kişinin kim olduğu ve tanımı konusunda bilinçli olarak bir tanımlama yapmamış ve bunun tespiti işini yasa koyucuya bırakmıştır. Yasa koyucu da Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan Devlet memurlarını, Türk Silahlı Kuvvetlerinin iç düzeni yönünden askeri itaat ve disiplinin ağır ihlâli saydığı “amiri tehdit”, “amire hakaret”, “amire mukavemet”, “amire fiilen taarruz”, “emre itaatsizlikte ısrar” gibi askeri cürümleri işlemeleri ve ayrıca “amire saygısızlık”, “emre itaatsizlik” ve “amire bilerek doğru söylememek” gibi disiplin suçlarını işlemeleri halinde “asker kişi” kabul etmiş ve 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu ile 477 sayılı Kanunda buna ilişkin hükümleri ilgili Askeri Mahkeme ve Disiplin Mahkemelerinin Devlet memurları hakkında tatbik edeceğini öngörmüştür. Anayasa’nın 145. maddesinin ikinci fıkrasının 2010 değişikliği sonrası düzenlemesine göre, savaş hali haricinde, asker olmayan kişilerin askeri mahkemelerde yargılanması mümkün olmamakla beraber; Anayasa metnindeki “asker olmayan kişiler” ibaresine verilecek anlam, dava konusunun çözümüne doğrudan etki yapacaktır. Anayasa’nın 145. maddesinin yine Anayasa’nın 38/10 ve 129/4. maddelerdeki “Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından…” ve “Silahlı Kuvvetler mensupları … hakkındaki hükümler saklıdır…” hükümleri ile birlikte değerlendirilmesi zorunlu bulunmaktadır. Anayasa koyucunun bu konudaki gerçek iradesi, “asker olmayan kişiler”in sadece ordu mensubu olmayan “siviller” olmayıp, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapmakta olan “Devlet memurlarını”da kapsadığı şeklinde olsaydı; 38. ve 129. maddelerdeki istisnalarında yapılan Anayasa değişikliğiyle kaldırılması gerekirdi. Nitekim Anayasa koyucu askeri yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını zedelediğini düşündüğü “askerlik hizmetinin gerekleri” ölçütünü, söz konusu 2010 değişikliği ile 145., 156. ve 157. maddelerin metinlerinden çıkarmış; buna karşılık 38. ve 129. maddedeki özel düzenlemelere dokunmadığı gibi, isteseydi yapabileceği bir “asker olmayan kişi” tanımını yapmamış, hatta yapmaktan özel olarak kaçınarak, bunun takdirini yasa koyucuya bırakmıştır. Diğer bir deyişle, Anayasa’nın 145. maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişikliğin dava konusu kuralın iptalini gerektirir bir yönü bulunmamaktadır. Yasa koyucunun, Anayasa koyucunun bu konuda kendisine bıraktığı takdir yetkisini, askeri disiplini ağır derecede iptal ettiğini değerlendirdiği belli cürüm ve disiplin suçları yönünden kullanmasında ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli “Devlet memurlarını” sadece bu suçlar bakımından “asker kişi” saymasında Anayasa’ya aykırı herhangi bir yön bulunmamaktadır. Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda işaret edilen kararındaki kabul ve gerekçeler, Anayasa’nın 145. maddesinde yapılan 2010 değişikliğinden sonra da hukuki değerini korumakta olup; açıklandığı üzere, mevcut Anayasal ve yasal normlar ışığında “asker olmayan kişiler” kavramının, salt Silahlı Kuvvetler camiası dışındaki sivil şahısları kapsadığını kabul etmek gerekmektedir. 5- Öte yandan, itiraz başvurusu gerekçesinde temas edilen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İkinci Dairesi’nin 31.5.2011 tarihli (Başvuru No: 45912/06) İçen-Türkiye kararına konu olayda, her ne kadar davacı Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bir Devlet memuru olmakla beraber; ihlâl kararının gerekçesinin bir bütün olarak incelenmesinde, hükmün olayına özgü biçimde verildiği anlaşılmaktadır. Gerçekten, itiraz başvurusu gerekçesinde yollama yapılan Askeri Yargıtay Daireler Kurulu’nun 16.2.2012 tarih ve E.2012/6, K.2012/21 sayılı kararının “Karşıoy Gerekçesi”nde de isabetle işaret edildiği üzere, sözü edilen AİHM kararı, incelediği olay itibariyle, başvuranın askeri mahkemede yargılanmasına esas alınan kriterlerin, somut ve yeterli olmadığına vurgu yapmaktadır. Kararda sözü edilen kriterler, 211 sayılı İç Hizmet Kanunu’nun 115/b maddesi ile belirlenen kriterler olup, her somut olayda bu kriterlerin değerlendirilmesi iç hukukumuzdaki uygulama gereğidir. Belirtilen kriterlerin incelenen olayda soyut ve yetersiz olduğunu dile getiren “İçen” kararı, mahiyeti itibariyle iç hukukumuzda doğrudan uygulanabilir bir nitelik taşımamaktadır. Açıklanan nedenlerle; itiraz istemlerine konu kuralın Anayasa’ya aykırı bir yönü bulunmadığı ve bu nedenle iptal isteminin reddi gerektiği kanaatine vardığımızdan; kuralın iptaline ilişkin çoğunluk kararına katılmıyoruz. Üye Üye Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Zehra Ayla PERKTAŞ Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Nuri NECİPOĞLU Üye Celal Mümtaz AKINCI [R.G.01.Aralık 2012 – 28484 ] —— • —— Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı: 2012/61 Karar Sayısı: 2012/135 Karar Günü: 27.9.2012 İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Birinci Daire İTİRAZIN KONUSU : 28.5.1988 günlü, 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu’nun 16. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin, Anayasa’nın 2. maddesine aykırılığı savıyla iptali istemidir. I- OLAY Davacının, dikkatsizlik ve tedbirsizlikle ölüme sebebiyet vermek suçundan (6) aydan fazla hapis cezası alması nedeniyle hakkında uygulanan ilişik kesme işleminin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılan davada, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu savını ciddi bulan Mahkeme, iptali için başvurmuştur. II- İTİRAZIN GEREKÇESİ Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir: “... Davacı vekilince, birçok kanunda çeşitli statülere alınmada ve çıkarılmada taksirli suçlardan hükümlülük halinin; statüye alınmaya engel bir hal olarak görülmediği gibi statüden çıkarılmayı gerektiren bir hal olarak da görülmediği, ancak uzman jandarmaların statü kanunu olan 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu’nun 16’ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde; “mülkî, adlî ve askerî görevlerini yaptıkları sırada işledikleri suçlardan (6) aydan fazla hapis cezasına hüküm giyenler”in ilişiklerinin kesilmesinin öngörülmesi suretiyle suçun kasten veya taksirle işlenip işlenmediği hususunda ayrım yapılmadığından, bir başka ifade ile taksirle işlenen suçlardan hükümlülük hali hariç tutulmadığından, 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu’nun 16’ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi hükmünün Anayasa’nın 10’uncu maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiği öne sürülmüştür. 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu’nun 16’ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde; “mülkî, adlî ve askerî görevlerini yaptıkları sırada işledikleri suçlardan (6) aydan fazla hapis cezasına hüküm giyenler”in ilişiklerinin kesilmesinin öngörülmesine bağlı olarak; uzman jandarmaların mülki, adli ve askeri görevlerini yaptıkları sırada taksirle işledikleri suçlardan (6) aydan fazla hüküm giymeleri durumunda (dava konusu olayda olduğu gibi) ilişiklerinin kesilmesi şeklinde bir sonuç ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle “taksirle işlenen suçlardan hükümlülük hali” kavramı, bu noktada önem arz etmektedir. Bu kapsamda çeşitli statüleri kazanmada ve kaybetmede diğer kanunlarda taksirli suçlardan hükümlülük halinin ne şekilde düzenlendiğini askeri şahıslarla sınırlı olmak üzere irdeleyecek olursak: - Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çıkarma fer’i cezasının düzenlendiği 1632 sayılı Askeri Kanunu’nun 30’uncu maddesinin, birinci fıkrasında; bu fer’i cezanın verileceği asker kişiler arasında uzman jandarmalar da sayıldıktan sonra, aynı madde ve fıkranın (A) bendinde; “Taksirli suçlardan verilen cezalar hariç olmak üzere...” denilmek suretiyle taksirli suçlardan hükümlülük halinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çıkarma fer’i cezasının verilemeyeceğinin öngörüldüğü, - Askerî öğrencilik hukukunu kaybettirme fer’i cezasının düzenlendiği 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 32’nci maddesinin, birinci fıkrasının (A) bendinde; “Taksirli suçlardan verilen cezalar hariç olmak üzere...” denilmek suretiyle taksirli suçlardan hükümlülük halinde askerî öğrencilik hukukunu kaybettirme fer’i cezasının verilemeyeceğinin öngörüldüğü, - Çeşitli suçlardan hükümlülük halinde subaylar hakkında ayırma işlemi yapılmasını öngören 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 50’inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde; “Aşağıda belirtilen suçlardan hükümlü olma nedeniyle ayırma: Ertelenmiş, para cezasına veya tedbire çevrilmiş, affa uğramış olsalar bile, Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 131 nci maddesinin birinci fıkrasının az vahim hali hariç basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas, iftira gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı nitelikteki suçlardan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma suçlarından hükümlü olan subaylar hakkında, hizmet sürelerine bakılmaksızın Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümleri uygulanır.” denildiğinden, maddede taksirle işlenen suçlardan hükümlülük haline yer verilmediği gibi sayılan suçların kasten işlenebilen suçlar olduğu, - Çeşitli suçlardan hükümlülük halinde astsubaylar hakkında ayırma işlemi yapılmasını öngören 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 94’ncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde; “Aşağıda belirtilen suçlardan hükümlülükleri ertelenen, para cezasına veya tedbire çevrilen veya affa uğrayanların ayrılmaları: Ertelenmiş, para cezasına veya tedbire çevrilmiş, affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 131 nci maddesinin birinci fıkrasının az vahim hali hariç, basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas, iftira gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı nitelikteki suçlardan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma suçlarından hükümlü olan astsubaylar hakkında, hizmet sürelerine bakılmaksızın Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümleri uygulanır.” denildiğinden, maddede taksirle işlenen suçlardan hükümlülük haline yer verilmediği gibi sayılan suçların kasten işlenebilen suçlar olduğu, - Lisansüstü öğrenim kıdemi verilmesi usul ve esaslarının düzenlendiği 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 36’ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin 4/cc alt bendinde; “Taksirli suçlar hariç olmak üzere, yukarıdaki bentlerde belirtilen suçların dışındaki suçlardan, askerî ve adlî mahkemeler, disiplin mahkemeleri veya disiplin amirlerince toplam olarak 21 gün ve daha fazla hapis veya oda hapsi cezası ile mahkûm veya cezalandırılmış olmaması gerekir.” hükmüne yer verildiğinden taksirli suçlardan hükümlülük halinin, lisansüstü öğrenim kıdemi verilmesine engel teşkil etmediği, - Açığa çıkarılan, tutuklanan veya firar ve izin tecavüzünde bulunan, cezası infaz edilmekte olan subaylar hakkında yapılacak işlemlere ilişkin usul ve esasların düzenlendiği 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 65’inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; “Haklarında ölüm veya ağır hapis cezasını gerektiren veya yüz kızartıcı bir suçtan ya da taksirli suçlar hariç olmak üzere 5 yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren bir cürümden veya emre itaatsizlikte ısrar, üste veya amire fiilen taarruz, üste veya amire hakaret, mukavemet suçlarından dolayı kamu davası açılanlar mensup oldukları bakanlıklarca açığa çıkarılabilirler.” hükmüne yer vermek suretiyle taksirli suçlardan hakkında kamu davası açılanların açığa alınmamalarının öngörüldüğü, - Astsubaylıktan subaylığa geçme usul ve esasların düzenlendiği 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 109’ncu maddesinin, astsubaylıktan subaylığa geçmeye engel hallerin düzenlendiği altıncı fıkrasının (c) bendinde; “Taksirli suçlar hariç olmak üzere...” ibaresine yer verilmek suretiyle taksirli suçlardan hükümlülük halinin, astsubaylıktan subaylığa geçmeye engel teşkil etmeyeceğinin öngörüldüğü, - Disiplin mahkemelerinde görev yapacak başkan ve üyelerde bulunması gereken niteliklerin düzenlendiği 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu, Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanun’un 4’ncü maddesinde; “taksirli suçlar dışında bir cürüm ile hükümlü bulunmamaları” şeklinde şarta yer verilmek suretiyle taksirli suçlardan hükümlü bulunma halinin, disiplin mahkemelerinde başkan ve üye olarak görev yapmaya engel bir hal olarak görülmediği, - 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu, Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanun’un 6’ncı maddesinin üçüncü fıkrasında; askeri hakim sınıfına mensup subaylar arasından atanmış olan disiplin subayının veya bu görevi yapan adli müşavir veya yardımcısının bulunmaması yahut görevini yapmasını engelleyici sebeplerin var olması halinde disiplin subaylığı görevini diğer bir sınıf subayının yapacağı belirtildikten sonra, bu sınıf subayının taksirli suçlar dışında bir cürüm ile hükümlü bulunmayan teğmen ile binbaşı rütbesindeki subaylar arasından seçilmesi öngörülmek suretiyle taksirli suçlardan hükümlülük halinin, askeri hakim sınıfından olmayan subayların disiplin subaylığı yapmasına engel teşkil etmediği, - Sözleşmeli subay veya sözleşmeli astsubayların sözleşmelerinin idarece feshi hallerinin düzenlendiği 4678 sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanun’un 13’üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendinde; “Taksirli suçlar hariç olmak üzere adli veya askeri mahkemeler tarafından bir ay ve daha fazla süreli hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkum olmak.” şartına yer verilmek suretiyle taksirli suçlardan hükümlülük halinin, sözleşme feshi halleri arasında sayılmadığı, - Uzman erbaşların sözleşmelerinin idarece feshi hallerinin düzenlendiği 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu’nun 12’inci maddesinin dördüncü fıkrasının (ç) bendinde; taksirli suçlar nedeniyle altı ay veya daha fazla süre ile hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkûm olanların sözleşmelerinin fesih edilmesi öngörülmekle birlikte, aynı madde ve fıkranın (c) bendinde; “Taksirli suçlar hariç olmak üzere diğer suçlardan adlî veya askerî mahkemeler tarafından otuz günden daha fazla süreli hürriyeti bağlayıcı bir ceza ile mahkûm olanlar” denilmek suretiyle maddede sayılan diğer suçlardan adlî veya askerî mahkemeler tarafından otuz günden daha fazla süreli hürriyeti bağlayıcı bir ceza ile mahkûm olanların sözleşmelerinin feshi öngörülürken taksirli suçların hariç tutulduğu, - Sözleşmeli er olarak Türk Silahlı Kuvvetlerine alınacaklarda bulunması gereken niteliklerin düzenlendiği 6191 sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu’nun 3’üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasının (e) bendinde; “Taksirli suçlar hariç olmak üzere bir suçtan bir ay veya daha fazla hapis cezası ile mahkûm olmamak” şartına yer verilmek suretiyle taksirli suçlardan mahkumiyet halinin, sözleşmeli er olarak Türk Silahlı Kuvvetlerine alınmaya engel bir hal olarak görülmediği, - 2955 sayılı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kanunu’nun, yardımcı doçentliğe atanma usul ve esaslarının düzenlendiği 19’ncu maddesinde; doçentliğe atanma usul ve esaslarının düzenlendiği 21’inci maddesinde ve profesörlüğe yükselme ve atama usul ve esasların düzenlendiği 22’nci maddesinde; atanmaya engel haller sayılırken “Taksirli suçlar hariç olmak üzere ...” denilmek suretiyle taksirli suçlardan hükümlülük halinin; yardımcı doçentliğe, doçentliğe ve profesörlüğe atanmada engel bir hal olarak öngörülmediği, Anlaşılmıştır. Görüldüğü üzere birçok kanunda, kanun koyucu; taksirle işlenen suçlardan hükümlülük halini, statünün kazanılmasına engel bir hal olarak öngörmediği gibi o statünün kaybını gerektiren bir hal olarak da öngörmediği ve birçok kanunda “Taksirli suçlar hariç olmak üzere ...” ibaresine yer vermek suretiyle bu hususu özellikle vurguladığı anlaşılmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde subay, sözleşmeli subay, astsubay, sözleşmeli astsubay, uzman erbaş ve sözleşmeli er ve erbaş olarak istihdam edilecek personelin statüye alımına ve statüye alındıktan sonra bu statülerinin kaybına ilişkin yasal düzenlemeler içeren 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu, 4678 sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanun, 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu ve 6191 sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu gibi kanunlarda taksirli suçlardan hükümlülük hali; statüye alınmaya engel teşkil etmediği gibi bu statülerin kaybı sebebi olarak da öngörülmediği halde ve hatta sözleşmeli subay ve astsubay, uzman erbaş ve sözleşmeli er ve erbaş gibi bulundukları statü ile olan bağları sözleşmeye dayandığından uzman jandarmalara göre daha gevşek olmasına rağmen, bu statüler için taksirli suçlardan hükümlülük hali statünün sona ermesi sebebi olarak öngörülmediği halde, 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu’nun 16’ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde; uzman jandarmalar için kast-taksir ayrımına gidilmeksizin taksirle işlenen suçları da kapsayacak şekilde “mülkî, adlî ve askerî görevlerini yaptıkları sırada işledikleri suçlardan (6) aydan fazla hapis cezasına hüküm giyenler”in uzman jandarma statülerinin sona ermesi öngörülmüştür. Kanaatimizce bu durum, hak ve nasafet kuralları ile bağdaşmamaktadır. Öte yandan, söz konusu yasal düzenleme; davacı ile aynı statüde bulunan herkes için geçerli olup yürürlükte bulunduğu sürece uygulanacağından, davacı vekilinin iddiasının aksine eşitlik ilkesine aykırılık oluşturduğu söylenemez ise de; anılan normun kapsam ve içeriği itibari ile kendi içerisinde bir takım adaletsiz sonuçlar doğurduğu da açıktır. Zira, taksirle işlenen aynı suçun görev haricinde işlenmesi durumunda statünün sona ermesi sonucunu doğuran bir yaptırım uygulanmayacaktır. Somut olayda davacı, görevi gereği kavgayı dağıtmak maksadıyla havaya ateş etmesi neticesinde bir kişinin ölümüne sebebiyet vermesi eylemi nedeniyle “Dikkatsizlik ve Tedbirsizlikle Ölüme Sebebiyet Vermek” suçundan yargılanmış ve yargılama sonucunda bu suçtan 6 aydan fazla hapis cezasına hüküm giydiği için anılan yasal düzenleme gereğince uzman jandarma statüsüne son verilmiştir. Oysa davacı, aynı suçtan kendisinin veya bir başkasının düğününde (görevi gereği olmaksızın) aynı maksatla havaya ateş açmasına bağlı olarak bir kişinin ölümüne sebebiyet vermesi nedeniyle 6 aydan fazla hapis cezasına hüküm giyseydi, uzman jandarma statüsüne son verilmeyecekti. İşte bu noktada dava konusu olayda olduğu gibi, görevini ve yetkisini kötüye kullanmayıp iyi niyetli ve görevi ifa kastıyla hareket etmekle birlikte istemediği bir netice doğuran ajanın taksirli eylemi neticesinde yargılanıp 6 aydan fazla hüküm giymesi halinde o ajanın statüsüne son verilmesi şeklinde adil olmayan bir durum ortaya çıkmaktadır. Ceza Hukuku Sistemimizde, kanun hükmünü veya yetkili bir merciden verilip yerine getirilmesi görev gereği zorunlu olan bir emrin uygulanması (5237 sayılı TCK.nın 24’ncü maddesi), ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerde sınırın kast olmaksızın aşılması (5237 sayılı TCK.nın 27’inci maddesi) halleri cezai sorumluluğunu kaldıran veya azaltan bir sebep olarak düzenlenmiştir. Her ne kadar somut olay bu kapsamda değerlendirilemez ise de; bu hallere yakın şekilde suç işleyen bir idare ajanının, cezai sorumluluğu yanında, ayrıca statüsünün kaybı şeklinde bir sonuç da ortaya çıkmaktadır. Bu bakımdan anılan yasal düzenlemenin bu yönüyle de hakkaniyete uygun düşmediği değerlendirilmiştir. Sonuç olarak; uzman jandarmaların, kast-taksir ayrımına gidilmeksizin taksirle işlenen suçları da kapsayacak şekilde mülkî, adlî ve askerî görevlerini yaptıkları sırada işledikleri suçlardan (6) aydan fazla hapis cezasına hüküm giymeleri halinde ilişiklerinin kesilmesini öngören 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu’nun 16’ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin, Anayasa’nın 2’nci maddesinde düzenlenen “Hukuk Devleti” ilkesine aykırılık teşkil ettiği yönündeki, davacı vekilinin Anayasaya aykırılık iddiası ciddi bulunarak anılan yasal düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulması gerektiği kanaatine varılmıştır.” III- YASA METİNLERİ A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı 28.5.1988 günlü, 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu’nun 16. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi şöyledir: “Mülki, adli ve askeri görevlerini yaptıkları sırada işledikleri suçlardan (6) aydan fazla hapis cezasına hüküm giyenler,” B- Dayanılan Anayasa Kuralı Başvuru kararında Anayasa’nın 2. maddesine dayanılmıştır. IV- İLK İNCELEME Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi uyarınca Haşim KILIÇ, Serruh KALELİ, Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Erdal TERCAN ve Muammer TOPAL’ın katılımlarıyla 15.6.2012 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir. V- ESASIN İNCELENMESİ Başvuru kararı ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Berrak YILMAZ tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralı ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Başvuru kararında, uzman jandarmaların kast-taksir ayrımına gidilmeksizin taksirle işlenecek suçları da kapsayacak şekilde mülki, adli ve askeri görevlerini yaptıkları sırada işledikleri suçlardan (6) aydan fazla hapis cezasına hüküm giymeleri halinde ilişiklerinin kesilmesini öngören itiraz konusu kuralın Anayasa’nın 2. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. İtiraz konusu kural ile, mülki, adli ve askeri görevlerini yaptıkları sırada işledikleri suçlardan (6) aydan fazla hapis cezasına hüküm giyen uzman jandarmalar hakkında, işledikleri suçun kasten veya taksirli şekilde işlenmesi konusunda bir ayrım yapılmaksızın ilişik kesme işlemi uygulanacağı öngörülmektedir. Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir. Hukuk devletinde yasa koyucu, Anayasa kurallarına bağlı olmak koşuluyla ihtiyaç duyduğu düzenlemeyi yapma yetkisine sahiptir. Kanun koyucu asli cezalara bağlı olarak kimi yoksunluklar öngörüp öngörmeme konularında anayasal ilkeler çerçevesinde takdir hakkına sahiptir. Ceza hukukunda, doğrudan doğruya bir suçun karşılığı olmak üzere öngörülen asli cezanın yanında, bu cezanın etkisini artırmak, suç işlenmesinde caydırıcılığı sağlamak için, asli cezaya ek olarak kimi hak yoksunlukları da getirilmiştir. İtiraz konusu kuralda da, uzman jandarmaların mesleklerinin saygınlığı, bunlara karşı toplumun güven duygusu ve içeriklerinde yer alan etik değerleri göz önüne alınarak, bu mesleği icra edecek olanların belli suçlardan mahkûm olmaları hâlinde, aslî cezanın yanı sıra sürekli olarak hak yoksunluğu öngörülmüştür. Ancak, ceza hukuku alanında olduğu gibi hak yoksunluğu getiren itiraza konu düzenlemede de kuralların, önleme ve iyileştirme amaçlarına uygun olarak ölçülü, adil ve orantılı olması gerekir. Kanun koyucunun hak yoksunluklarını belirlerken takdir hakkı çerçevesindeki tercihini de Anayasa’ya uygun olarak kullanması gerektiği açıktır. Dava konusu kuralda, meslek veya görevlerin özelliklerine, suçların niteliğine, bu suçlara verilen cezalar ve cezaların süresine, suçların kasıtla veya taksirle işlenip işlenmediğine bakılmamakta ve işlenen suçlar arasında bir kademelendirme de yapılmayarak altı aydan fazla hapis cezasına mahkûm olan uzman jandarmaların söz konusu mesleği sürekli olarak icra edememeleri gibi insan hayatında çok önemli bir hukuki sonuç öngörülmektedir. Bu durum ise kişilerin işledikleri suçlara göre adaletli ve eylemle orantılı olmayan ölçüsüz bir hak yoksunluğuna yol açmaktadır. Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti ilkesine aykırıdır. İptali gerekir. VI- İPTAL KARARININ YÜRÜRLÜĞE GİRECEĞİ GÜN SORUNU Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasında “Kanun, kanun hükmünde kararname ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez” denilmekte, Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrasında da bu kural tekrarlanmaktadır. 28.5.1988 günlü, 3466 sayılı Kanun’un 16. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin iptal edilmesi nedeniyle, doğacak hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edecek nitelikte görüldüğünden, Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince bu bende ilişkin iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüştür. VII- SONUÇ 1- 28.5.1988 günlü, 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu’nun 16. maddesinin birinci fıkrasının “Mülki, adli ve askeri görevlerini yaptıkları sırada işledikleri suçlardan (6) aydan fazla hapis cezasına hüküm giyenler.” biçimindeki (d) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, 2- 3466 sayılı Kanun’un 16. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin iptal edilmesi nedeniyle, Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince İPTAL HÜKMÜNÜN, KARARIN RESMÎ GAZETE’DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK ALTI AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE, 27.9.2012 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi. Başkanvekili Serruh KALELİ Başkanvekili Alparslan ALTAN Üye Fulya KANTARCIOĞLU Üye Mehmet ERTEN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAŞ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECİPOĞLU Üye Hicabi DURSUN Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Muammer TOPAL Üye Zühtü ARSLAN [R.G.01.Aralık 2012 – 28484 ] —— • —— Adalet Bakanlığından : İHALELERE KATILMAKTAN YASAKLAMA KARARI 1. İhale Kayıt Numarası 2012/94079 (İKN) 2. Yasaklama Kararı Veren Adalet Bakanlığı Bakanlık/Kurum 3. İhaleyi Yapan İdarenin Siirt Açık Ceza İnfaz Adı Kurumu İşyurdu İl/İlçe Müdürlüğü TelAdresi Siirt Faks Posta E-Mail Kodu 4. İhalelere Katılmaktan Yasaklanan Gerçek veya Tüzel Kişi Adı/Unvanı Adresi T.C. Kimlik No. Vergi Kimlik/ Mükellefiyet No. Kayıtlı Olduğu Ticaret/Esnaf Odası Ticaret/Esnaf Sicil No. Siirt/Merkez 0 484 223 51 40 / 0 484 223 12 19 5. Ortak ve/veya Ortaklıkların Faraç Alptekin Özlem Konfeksiyon Özel İdare İş Hanı No: 25 /Siirt 21461075130 580009063 Siirt Ticaret Odası 2362 7. 6. Yasaklamanın Yasaklama Ay ( ) Yıl (1) Dayanağı ve Süresi Kapsamı c-2886 DİK Tüm İhalelerden Bakanlık İhalelerinden Kurum İhalelerinden a-4734 KİK (X b-4735 ( ) ) KİSK ( ) d-Diğer Mevzuat ( ) Tüm İhalelerden Bakanlık İhalelerinden Kurum ( ) İhalelerinden ( ) ( ) (X ) ( ) ( ) Yasaklama Kararı Aşağıdaki Açıklamalar Dikkate Alınarak Doldurulacaktır. 1 - İKN : İstisna kapsamındakiler dahil 4734 ve 4735 sayılı Kanunlara göre yapılan yasaklamalarda doldurulacaktır. 2 - T.C. Kimlik No : Yasaklananın gerçek kişi olması durumunda doldurulacaktır. 3 - Kayıtlı Olduğu Ticaret/Esnaf Odası ve Ticaret Esnaf Sicil No : Herhangi bir Ticaret veya Esnaf Odasına kayıtlı olmaması halinde kayıtlı olmadığı belirtilecektir. 4 - Diğer Mevzuat : İstisna kapsamındakiler dahil 4734, 4735 ve 2886 sayılı Kanunların dışındaki mevzuata göre verilen yasaklamalarda doldurulacaktır. 5 - Ortak ve/veya Ortaklıkların : 4734 sayılı Kanunun 58/2 nci maddesi ile 4735 sayılı Kanunun 26/2 nci maddesinde sayılan ortak ve/veya ortakların bulunması halinde bu bölüm doldurulacaktır. Bu bölümde yer alan kişinin birden fazla olması durumunda ek yapılabilir. 9577/1-1 [R.G.01.Aralık 2012 – 28484 ] —— • —— TBMM KARARI KAMU BAŞDENETÇİLİĞİ SEÇİMİNE İLİŞKİN KARAR Karar No. 1028 Karar Tarihi: 27.11.2012 Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 74’üncü, 14.06.2012 tarihli ve 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun 11 ile geçici 1’inci maddeleri gereğince, Dilekçe ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyelerinden oluşan Karma Komisyonca gösterilen 3 aday içerisinden Mehmet Nihat ÖMEROĞLU, Genel Kurulun 27.11.2012 tarihli 29’uncu Birleşiminde yapılan seçim sonucunda Kamu Başdenetçiliğine seçilmiştir. [R.G.04.Aralık 2012 – 28487 ] —— • —— Karar Sayısı : 2012/3903 Ekli “Dahilde İşleme Rejimi Kararında Değişiklik Yapılması Hakkında Karar”ın yürürlüğe konulması; Ekonomi Bakanlığının 22/10/2012 tarihli ve 72627 sayılı yazısı üzerine, 20/2/1930 tarihli ve 1567 sayılı Kanunun 1 inci, 27/6/1963 tarihli ve 261 sayılı Kanunun 1 inci, 14/5/1964 tarihli ve 474 sayılı Kanunun 2 nci, 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Kanunun 80, 111, 115, 121 inci ve 637 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 7 nci maddeleri ile 2/2/1984 tarihli ve 2976 sayılı Kanun hükümlerine göre, Bakanlar Kurulu’nca 22/10/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan F. ÇELİK A. BABACAN B. ATALAY N. ERGÜN Başbakan Yardımcısı V.Başbakan YardımcısıBaşbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı V. S. ERGİN F. ŞAHİN E. BAĞIŞ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı F. ÇELİK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ekonomi Bakanı Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor Bakanı Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı İ. N. ŞAHİN İçişleri Bakanı C. YILMAZ E. GÜNAY Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı H. YAZICI Gıda, Tarım Bakanı ve M. ŞİMŞEK Maliye Bakanı Ö. DİNÇER İ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı DAHİLDE İŞLEME REJİMİ KARARINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KARAR MADDE 1 – 17/1/2005 tarihli ve 2005/8391 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Dahilde İşleme Rejimi Kararının 5 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Dahilde işleme izin belgesi kapsamında işlem görmüş ürünün elde edilmesi için ithal eşyasının yerine eşdeğer eşya olarak, asgari 8 (sekiz)’li bazda gümrük tarife istatistik pozisyonu, ticari kalite ve teknik özellikleri itibarıyla aynı kalite ve nitelikleri taşıyan serbest dolaşımdaki eşya kullanılabilir. Ancak, eşdeğer eşya olarak kullanılan tarım ürünlerinin ithal eşyası ile ticari kalite, teknik özellik ve niteliği itibarıyla aynı olduğuna yönelik tespit, münhasıran 12 (oniki)’li bazda gümrük tarife istatistik pozisyonuna göre yapılır. Bakanlık, bu tespitin yapılmasına yönelik ilave şartlar getirmeye yetkilidir. Bu sistem çerçevesinde, dahilde işleme izin belgesi kapsamında önceden ihracat işleminden sonra ithalat yapılabileceği gibi, ithal eşyası ile serbest dolaşımdaki eşya birlikte de kullanılabilir. Bakanlıkça (İhracat Genel Müdürlüğü), eşdeğer eşyanın kullanımına süresiz veya dönemsel olarak yasaklama veya kısıtlama getirilebilir. İthal eşyasının ithalinden önce eşdeğer eşyadan elde edilen işlem görmüş ürünün ihracı halinde, buna tekabül eden ithalat belge süresi sonuna kadar yapılabilir. Bu kapsamda yapılacak ithalat esnasında katma değer vergisi dahil tüm vergiler (4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla) teminata bağlanır ve ticaret politikası önlemleri uygulanmaz. Önceden ihracat işleminden sonra buna tekabül eden oranda ithal edilen eşya, belge sahibi firma tarafından serbestçe kullanılabilir.” MADDE 2 – Aynı Kararın 6 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “İhracat sayılan satış ve teslimlere konu mamullerin üretiminde kullanılan ithali geçici veya kati anti-damping vergisi veya sübvansiyon vergisine tabi eşyanın ithalatında, geçici veya kati anti-damping vergisi veya sübvansiyon vergisi tahsil edilir.” MADDE 3 – Aynı Kararın 19 uncu maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Şartlı muafiyet sistemi kapsamında ithal edilen eşya, belge/izin süresi içerisinde, ticaret politikası önlemlerinin uygulanması, eşyanın gümrük idaresince yerinde tespiti (eşyanın muayenesine ilişkin gümrük mevzuatı hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yetkilendirilmiş yükümlü sertifikası ile A ve B sınıfı onaylanmış kişi statüsü belgesine sahip firmaların eşyaları hariç olmak üzere), eşyanın ithali için öngörülen dış ticarette teknik düzenlemeler ve standardizasyon mevzuatı dahil diğer işlemlerin tamamlanması ve kanunen ödenmesi gereken vergilerin tahsili kaydıyla 4458 sayılı Gümrük Kanununun 114 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 207 nci maddesi hükmüne göre serbest dolaşıma girebilir. Bu durumda serbest dolaşıma giren eşyaya tekabül eden ihracatın gerçekleşmesi aranmaz.” MADDE 4 – Aynı Karara aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. “GEÇİCİ MADDE 17 – Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen dahilde işleme izin belgeleri (müeyyide uygulanan ancak vergileri tahsil edilmeyen belgeler dahil) kapsamında eşdeğer eşya olarak kullanılan tarım ürünlerine ilişkin işlemler, bu Kararın 5 inci maddesinde yer alan hüküm çerçevesinde yapılır.” MADDE 5 – Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 6 – Bu Karar hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür. Bakanlar Kurulu Kararının Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 27/1/2005 25709 Bakanlar Kurulu Kararında Değişiklik Yapan Düzenlemelerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 15/12/2005 26024 6/8/2006 26251 23/9/2006 26298 8/12/2006 26370 8/4/2008 26841 8/10/2008 27018 10/2/2009 27137 17/7/2009 27291 14/5/2010 27581 29/6/2010 27626 22/8/2010 27680 13/11/2010 27758 4/5/2012 28282 [R.G.04.Aralık 2012 – 28487 ] —— • —— TEBLİĞLER Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: İŞKOLU TESPİT KARARI Karar No : 2012/74 İşyeri : Marmarin Turizm Tic. ve San. A.Ş. Adaağzı Yalancıboğaz Mevkii Marmaris/MUĞLA SGK Sicil No :1009952.048 Tespiti İsteyen :Liman-İş Sendikası İnceleme : Marmarin Turizm Tic. ve San. A.Ş.’de Bakanlığımızca yapılan incelemede; işyerindeki faaliyetlerin genel olarak gelen yatın güvenceye alınması için denizde tonoz ve babalara bağlanması, havuzda lift vasıtası ile karaya alınıp, payandalar ile desteklenmesi, yatlara elektrik, su ve TV kablosunun bağlanması, akaryakıt temin edilmesi, pis su ve katı atık alınması, yat sakinlerine sosyal imkanların sağlanması işleri ile mevzuat gereği yerine getirilmesi gereken işlemlerin yürütüldüğü, bu nedenle yapılan işlerin İşkolları Tüzüğü’nün 22 sıra numaralı “Ardiye ve antrepoculuk” işkolunda yer aldığı tespit edilmiştir. Karar: Marmarin Turizm Tic. ve San. A.Ş.’de yürütülen işlerin niteliği itibariyle İşkolları Tüzüğü’nün 22 sıra numaralı “Ardiye ve antrepoculuk” işkoluna girdiğine ve yapılan bu tespitin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 5’inci ve geçici 3’üncü maddeleri uyarınca karar verilmiştir. [R.G.04.Aralık 2012 – 28487 ] —— • —— Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: İŞKOLU TESPİT KARARI Karar No : 2012/75 İşyeri : Ataköy Marina ve Yat İşletmeleri A.Ş. Sahil Yolu Ataköy-Bakırköy/İSTANBUL SGK Sicil No : 0612943.034 Tespiti İsteyen : Liman-İş Sendikası İnceleme : Ataköy Marina ve Yat İşletmeleri A.Ş.’de Bakanlığımızca yapılan incelemede; işyerinde limana gelen yatlara bağlama hizmeti ile çekek diye tabir edilen küçük ölçekli bakım ve onarım hizmetlerinin verildiği, bu nedenle yapılan işlerin İşkolları Tüzüğü’nün 22 sıra numaralı “Ardiye ve antrepoculuk” işkolunda yer aldığı tespit edilmiştir. Karar: Ataköy Marina ve Yat İşletmeleri A.Ş. işyerinde yürütülen işlerin niteliği itibariyle İşkolları Tüzüğü’nün 22 sıra numaralı “Ardiye ve antrepoculuk” işkoluna girdiğine ve yapılan bu tespitin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 5’inci ve geçici 3’üncü maddeleri uyarınca karar verilmiştir. [R.G.04.Aralık 2012 – 28487 ] —— • —— Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: İŞKOLU TESPİT KARARI Karar No : 2012/76 İşyeri : İDÇ Liman İşletmeleri A.Ş. Gümrük Cad. No: 7 Çakmaklı-Aliağa/İZMİR SGK Sicil No : 1241731.035 Tespiti İsteyen : Liman-İş Sendikası İnceleme : İDÇ Liman İşletmeleri A.Ş.’de Bakanlığımızca yapılan incelemede; işyerinde yürütülen asıl işin gemilerle gelen ve üçüncü kişilere ait bulunan hurda demirin vinç vasıtası ile gemiden kamyonlara tahliyesi ve tartılması, İDÇ İzmir Demir Çelik Sanayi A.Ş.’ne ait fabrikaya götürülmesi, kamyonlarla getirilen inşaat demiri veya kütük demirin yine vinç vasıtası ile gemiye yüklenmesi ve gemi ambarında istifleme işinin yanında, yine gemi ile gelen ve üçüncü kişilere ait bulunan makine parçası, kömür vb. malzemenin gemilerden indirilip, kapalı veya açık depo veya antrepolarda muhafazasının yapıldığı, ayrıca işyerinde yürütülen büro, bakım onarım, ikmal bakım gibi işlerin asıl işe yardımcı iş olduğu, bu nedenle yapılan işlerin İşkolları Tüzüğü’nün 22 sıra numaralı “Ardiye ve antrepoculuk” işkolunda yer aldığı tespit edilmiştir. Karar: İDÇ Liman İşletmeleri A.Ş. işyerinde yürütülen işlerin niteliği itibariyle İşkolları Tüzüğü’nün 22 sıra numaralı “Ardiye ve antrepoculuk” işkoluna girdiğine ve yapılan bu tespitin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 5’inci ve geçici 3’üncü maddeleri uyarınca karar verilmiştir [R.G.04.Aralık 2012 – 28487 ] —— • —— Özelleştirme İdaresi Başkanlığından: ÖZELLEŞTİRME YÜKSEK KURULU KARARI TARİH : 30/11/2012 KARAR NO : 2012/173 KONU : Gayrimenkul A.Ş.’ye ait, İzmir ili, Menderes İlçesi, Cumaovası Köyünde bulunan taşınmazların özelleştirilmesi Özelleştirme Yüksek Kurulunca; Özelleştirme İdaresi Başkanlığının, 6/11/2012 tarihli ve 7429 sayılı yazısına istinaden, Özelleştirme Yüksek Kurulunun 5/1/2001 tarih, 2001/06 sayılı Kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alınan, Gayrimenkul A.Ş.’ye ait; İzmir ili, Menderes ilçesi, Cumaovası Köyü 81 no.lu parseldeki 20.140 m2 ile 82 no.lu parseldeki 19.080 m2 yüzölçümlü gayrimenkuller ve bu gayrimenkuller üzerinde bulunan binaların bir bütün halinde “satış” yöntemiyle özelleştirilmesi amacıyla yapılan ihale sonucunda ihale komisyonunca; 1- Gayrimenkul A.Ş. adına kayıtlı söz konusu satışa konu varlıkların; 24.500.000 (Yirmidörtmilyonbeşyüzbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Nevvar-Salih İşgören Vakfı’na ihale şartnamesi çerçevesinde satılmasına, Nevvar-Salih İşgören Vakfı’nın sözleşmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının İdare lehine irat kaydedilmesine, 24.100.000 (Yirmidörtmilyonyüzbin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Vendas Ortak Girişim Grubu’na ihale şartnamesi çerçevesinde satılmasına, Vendas Ortak Girişim Grubu’nun sözleşmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının İdare lehine irat kaydedilmesine, 23.920.000 (Yirmiüçmilyondokuzyüzyirmibin) Türk Lirası bedelle üçüncü teklifi veren Egekar İnşaat Taahhüt Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ne ihale şartnamesi çerçevesinde satılmasına, Egekar İnşaat Taahhüt Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin sözleşmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının İdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptal edilmesi şeklinde verilen kararın onaylanmasına, 2- Satış sözleşmesi ve konu ile ilgili diğer hususların belirlenmesi ile satış sözleşmesinin imzalanması, satış ile ilgili işlemlerin yerine getirilmesi hususlarında İdare’nin yetkili kılınmasına, Karar verilmiştir. [R.G.04.Aralık 2012 – 28487 ] —— • —— Özelleştirme İdaresi Başkanlığından: ÖZELLEŞTİRME YÜKSEK KURULU KARARI TARİH : 30/11/2012 KARAR NO : 2012/174 KONU : İmar Planı. Özelleştirme Yüksek Kurulu’nca; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 6/11/2012 tarih ve 7431 sayılı yazısına istinaden; 1- Mülkiyeti Maliye Hazinesi adına kayıtlı iken Kurulumuzun 1/6/2010 tarih ve 2010/31 sayılı Kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alınan Samsun İli, İlkadım İlçesi, İstasyon Mahallesi sınırları içinde yer alan 4,442.07 m2 yüzölçümlü 9611 ada 1 no’lu parsele yönelik “Konut Alanı (TAKS:0.20 ; Emsal:1.00)” kararı getirilmesine ilişkin Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanan 1/5.000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1.000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliğinin onaylanmasına, 2- Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve gereği için Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve İlkadım Belediye Başkanlığı’na gönderilmesine, karar verilmiştir. [R.G.04.Aralık 2012 – 28487 ] —— • —— Özelleştirme İdaresi Başkanlığından: ÖZELLEŞTİRME YÜKSEK KURULU KARARI TARİH : 30/11/2012 KARAR NO : 2012/175 KONU : İmar Planı. Özelleştirme Yüksek Kurulu’nca; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 6/11/2012 tarih ve 7432 sayılı yazısına istinaden; 1- Mülkiyeti Maliye Hazinesi adına kayıtlı iken Kurulumuzun 28/10/2011 tarih ve 2011/94 sayılı Kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alınan Kırıkkale İli, Yahşihan İlçesi, Merkez Mahallesi’nde yer alan 5368 m² yüzölçümlü 1130 ada, 1 no’lu parsele yönelik “Konut Alanı (Emsal:1.50; Hmax:15.50 m.)” kararı getirilmesine ilişkin Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanan 1/5.000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1.000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliğinin onaylanmasına, 2- Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve gereği için Yahşihan Belediye Başkanlığı’na gönderilmesine, karar verilmiştir. [R.G.04.Aralık 2012 – 28487] —— • —— Özelleştirme İdaresi Başkanlığından: ÖZELLEŞTİRME YÜKSEK KURULU KARARI TARİH : 30/11/2012 KARAR NO : 2012/179 KONU : Gayrimenkul özelleştirilmesi Kurulumuzca; Özelleştirme İdaresi Başkanlığının (İdare) 30/10/2012 tarih ve 7259 sayılı yazısına istinaden; 1. Kurulumuzun 1/6/2010 tarih, 2010/31 sayılı Kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alınan; Edirne ili, Enez ilçesi, Gaziömerbey Mahallesi, 204 ada, 1 no.lu parseldeki 6.048,00 m² yüzölçümlü gayrimenkulün “satış” yöntemiyle özelleştirilmesini teminen İhale İlanı ve İhale Şartnamesinde belirtilen hususlar kapsamında yapılan ihale sonucunda İhale Komisyonunca; “İhale konusu gayrimenkulün, 1.855.000.- (Birmilyonsekizyüzellibeşbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Dursun Ali KARALI’ya İhale Şartnamesi çerçevesinde satılmasına, Dursun Ali KARALI’nın sözleşmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının İdare lehine irat kaydedilmesine, 1.800.000.- (Birmilyonsekizyüzbin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Emek Yapı Malzemeleri ve Tekstil Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne İhale Şartnamesi çerçevesinde satılmasına, Emek Yapı Malzemeleri ve Tekstil Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin sözleşmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının İdare lehine irat kaydedilmesine, 1.510.000.(Birmilyonbeşyüzonbin) Türk Lirası bedelle üçüncü teklifi veren S.O.S Grup Temizlik Komisyonculuk ve Bilgisayar Hizmetleri Turizm Gıda Tekstil Pazarlama Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi’ne İhale Şartnamesi çerçevesinde satılmasına, S.O.S Grup Temizlik Komisyonculuk ve Bilgisayar Hizmetleri Turizm Gıda Tekstil Pazarlama Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi’nin sözleşmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının İdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptal edilmesine,” dair verilen kararın onaylanmasına, 2. Bu karar çerçevesinde, satış sözleşmesinin imzalanması ve karar gereklerinin yerine getirilmesi hususlarında İdarenin yetkili kılınmasına karar verilmiştir. [R.G.04.Aralık 2012 – 28487] —— • —— BAKANLAR KURULU KARARLARI Karar Sayısı : 2012/3739 Ekli “375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 11 inci Maddesinin Birinci Fıkrasının (b) ve (c) Bentleri Kapsamındaki Kamu İdarelerinde İstihdam Edilen Personelin Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Emsal Alınacak Devlet Memuru Kadro Unvanlarının Tespitine İlişkin Karar”ın yürürlüğe konulması; Maliye Bakanlığının 23/8/2012 tarihli ve 9127 sayılı yazısı üzerine, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 11 inci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 10/9/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı S. ERGİN Ö. DİNÇER E. BAĞIŞ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı V.Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELİK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor Bakanı Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı İ. N. ŞAHİN İçişleri Bakanı H. YAZICI Gıda, Tarım ve C. YILMAZ E. GÜNAY E. BAĞIŞ Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı V. Ö. DİNÇER İ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı 375 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN EK 11 İNCİ MADDESİNİN BİRİNCİ FIKRASININ (b) VE (c) BENTLERİ KAPSAMINDAKİ KAMU İDARELERİNDE İSTİHDAM EDİLEN PERSONELİN MALİ VE SOSYAL HAKLARININ BELİRLENMESİNDE EMSAL ALINACAK DEVLET MEMURU KADRO UNVANLARININ TESPİTİNE İLİŞKİN KARAR Emsal kadro unvanlarının belirlenmesi MADDE 1 – (1) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (III) sayılı cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumlar ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Türk Akreditasyon Kurumu Genel Sekreterliği, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü Başkanlığı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Türk Standardları Enstitüsü Başkanlığı, kalkınma ajansları ve Mesleki Yeterlilik Kurumu kadro ve pozisyonlarında 15/1/2012 tarihinden sonra istihdam edilen personelden 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 11 inci maddesinde emsali belirlenmemiş olanların mali hakları ile sosyal hak ve yardımlarının üst sınırının belirlenmesinde emsal alınacak Devlet memuru kadrolarının sınıf ve unvanları ekli (I) sayılı listede gösterilmiştir. Meslek personeli MADDE 2 – (1) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 11 inci maddesinde meslek personeli kapsamında Başbakanlık Uzmanları emsal alınanların kadro veya pozisyon unvanları kurumlar itibarıyla ekli (II) sayılı listede gösterilmiştir. Bunların yardımcıları için Başbakanlık Uzman Yardımcıları emsal alınır. Ücret sınırı MADDE 3 – (1) Bu Kararın eki (I) ve (II) sayılı listelerde emsali belirlenen kadro ve pozisyonlarda istihdam edilen personele, ilgili mevzuatı uyarınca ödenen her türlü maaş, aylık, ücret, ek ücret, prim, zam, tazminat, ikramiye, fazla çalışma ücreti, kâr payı ve her ne ad altında olursa olsun yapılan diğer ödemeler ile sosyal hak ve yardımlar kapsamında yapılan bütün ayni ve nakdi ödemelerin bir aylık toplam net tutarı, emsal olarak belirlenen Devlet memuruna ilgili mevzuatında kadrosuna bağlı olarak mali haklar ile sosyal hak ve yardımlar kapsamında yapılması öngörülen ödemelerin bir aylık toplam net tutarını geçemez. Kurumlar, ilgili mevzuatı çerçevesinde hiyerarşik yapıyı bozmamak kaydıyla söz konusu tutarın altında bir ücret belirleyebilir. (2) Yapılabilecek ödemelerin üst sınırının tespitinde, ekli (I) ve (II) sayılı listelerde kadro ve pozisyon unvanları yer alanlar için emsal olarak belirlenen kadro unvanında bulunan ve eğitim düzeyi ile hizmet süresi itibarıyla aynı durumda olan Devlet memuruna yapılan ödemeler esas alınır. Yürürlük MADDE 4 – (1) Bu Karar, 15/1/2012 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 5 – (1) Bu Karar hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. [R.G.05.Aralık 2012 – 28488] —— • —— Karar Sayısı : 2012/3778 26/9/2011 tarihli ve 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 2 nci maddesiyle ihdas edilen avukat kadrolarının kamu kurum ve kuruluşlarına ekli listede belirtildiği şekilde tahsis edilmesi ve 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye bağlı cetvellerin ilgili bölümlerine eklenmesi; Maliye Bakanlığının 14/9/2012 tarihli ve 9852 sayılı yazısı üzerine anılan maddeye göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/9/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı S. ERGİN F. ŞAHİN E. BAĞIŞ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELİK E. BAYRAKTAR T. YILDIZ M. Z. ÇAĞLAYAN Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri Bakanı Ekonomi Bakanı V. T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor Bakanı Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı ve İ. N. ŞAHİN İçişleri Bakanı C. YILMAZ E. GÜNAY Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı H. YAZICI Gıda, Tarım M. ŞİMŞEK Maliye Bakanı Ö. DİNÇER İ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı [R.G.05.Aralık 2012 – 28488] —— • —— Karar Sayısı : 2012/3784 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun geçici 39 uncu maddesiyle ihdas edilen uzman ve uzman yardımcısı kadrolarının kamu kurum ve kuruluşlarına ekli listede belirtildiği şekilde tahsis edilmesi ve 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye bağlı cetvellerin ilgili bölümlerine eklenmesi; Maliye Bakanlığının 14/9/2012 tarihli ve 9852 sayılı yazısı üzerine anılan maddeye göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/9/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı S. ERGİN F. ŞAHİN E. BAĞIŞ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELİK E. BAYRAKTAR T. YILDIZ M. Z. ÇAĞLAYAN Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri Bakanı Ekonomi Bakanı V. T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor Bakanı Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı ve İ. N. ŞAHİN İçişleri Bakanı C. YILMAZ E. GÜNAY Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı H. YAZICI Gıda, Tarım M. ŞİMŞEK Maliye Bakanı Ö. DİNÇER İ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı [R.G.05.Aralık 2012 – 28488] —— • —— Karar Sayısı : 2012/3946 Ekli “3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun Uygulama Usul ve Esaslarına İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar”ın yürürlüğe konulması; Kalkınma Bakanlığının 5/11/2012 tarihli ve 4967 sayılı yazısı üzerine, anılan Kanunun 4 üncü ve 8 inci maddelerine göre, Bakanlar Kurulu’nca 5/11/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı S. ERGİN F. ŞAHİN E. BAĞIŞ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELİK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor Bakanı Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı H. YAZICI Gıda, Tarım H. YAZICI İçişleri Bakanı V. M. ŞİMŞEK Maliye Bakanı C. YILMAZ E. GÜNAY Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı ve Ö. DİNÇER İ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı 3996 SAYILI BAZI YATIRIM VE HİZMETLERİN YAP-İŞLET-DEVRET MODELİ ÇERÇEVESİNDE YAPTIRILMASI HAKKINDA KANUNUN UYGULAMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN KARARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KARAR MADDE 1 – 26/4/2011 tarihli ve 2011/1807 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan 3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun Uygulama Usul ve Esaslarına İlişkin Kararın 7 nci ve 44 üncü maddeleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 7 – (1) Bu Karar kapsamında isteklinin veya istekli bir ortak girişim ise bu girişim içinde yer alan şirketlerin her birinin sağlam bir mali yapıya sahip olduklarını bağımsız denetim firmalarınca tasdiklenmiş bilânçoları ile kanıtlamaları zorunludur. (2) İsteklide veya istekli ortak girişim ise bu girişim içinde yer alan şirketlerde aranacak şartlar, talip olunan yatırım veya hizmetlerin özellikleri dikkate alınarak idare tarafından hazırlanan/hazırlattırılan şartnamede belirtilir.” “MADDE 44 – (1) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri tarafından gerçekleştirilen yatırım ve hizmetlere ilişkin uygulama sözleşmelerinde sözleşmelerin süresinden önce feshedilerek tesisin ilgili idareler tarafından devralınması hükmünün bulunması halinde; söz konusu yatırım ve hizmetler için yurt dışından sağlanan finansmanın, bu finansmana ilişkin mali yükümlülükler ile varsa finansmanın teminine yönelik türev ürünlerden kaynaklanan yükümlülükler de dahil olmak üzere Hazine Müsteşarlığı tarafından üstlenilmesine karar vermeye ve üstlenime konu mali yükümlülüklerin kapsam, unsur ve ödeme koşullarını belirlemeye ve teyit edilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemeye Hazine Müsteşarlığının görüşü ve bağlı olduğu Bakanın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir. (2) Genel bütçe dışındaki kamu kurum ve kuruluşları ile bağlı ortaklıklar ve mahalli idareler tarafından gerçekleştirilen yatırım ve hizmetlere ilişkin uygulama sözleşmelerinde sözleşmelerin süresinden önce feshedilerek tesisin ilgili idareler tarafından devralınması hükmünün bulunması halinde; yatırım ve hizmetler için yurt dışından sağlanan finansmanı, bu finansmana ilişkin mali yükümlülükler ile varsa finansmanın teminine yönelik türev ürünlerden kaynaklanan yükümlülükler de dahil olmak üzere üstlenmeye söz konusu idare yetkilidir. Bu idarenin özel bütçe kapsamında olması halinde, bu yükümlülüklerin ilgili idarenin bağlı olduğu Bakanlığın teklifi üzerine ilgili idare tarafından ya da ilgili idarenin bağlı olduğu Bakanın talebi, Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanın teklifi üzerine Hazine Müsteşarlığı tarafından üstlenilmesine karar vermeye ve üstlenime konu mali yükümlülüklerin kapsam, unsur ve ödeme koşullarını belirlemeye ve teyit edilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. (3) Genel ve özel bütçe kapsamındaki kamu idareleri tarafından geçekleştirilen ve bu madde hükümleri uyarınca üstlenim öngörülen yatırım ve hizmetlere ilişkin uygulama sözleşmelerinin feshini müteakip söz konusu yatırım ve hizmetler için yurt dışından sağlanan finansmanın kullanılmamış kısmına ilişkin mali koşullar Hazine Müsteşarlığınca müzakere edilir. (4) Bu madde kapsamında yurt dışından sağlanan finansmanın, bu finansmana ilişkin mali yükümlülükler ile varsa finansmanın teminine yönelik türev ürünlerden kaynaklanan yükümlülükler de dahil olmak üzere üstlenilmesi durumunda; üstlenim tarihi itibarıyla vadesi geçmiş anapara ve temerrüt faizi ile bu kapsamdaki diğer finansman maliyetlerinden, mücbir sebep ya da idare kusurundan kaynaklanan haller hariç olmak kaydıyla, görevli şirket idareye veya Hazine Müsteşarlığına karşı sorumludur. (5) Bu madde hükümlerine göre Hazine Müsteşarlığınca üstlenim öngörülen yatırım ve hizmetlere ait ihale şartnameleri yayımlanmadan ve uygulama sözleşmeleri imzalanmadan önce Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü alınır.” MADDE 2 – Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Karar hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. Bakanlar Kurulu Kararının Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 11/6/2011 27961 (Mükerrer) [R.G.05.Aralık 2012 – 28488] —— • —— YÖNETMELİK Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: HAYVANSAL GIDALAR İÇİN ÖZEL HİJYEN KURALLARI YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK MADDE 1 – 27/12/2011 tarihli ve 28155 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hayvansal Gıdalar İçin Özel Hijyen Kuralları Yönetmeliğinin 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan “işlenmesi” ibaresi “muamelesi” olarak değiştirilmiştir. MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır. MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (4) numaralı alt bendi ile (ç) bendinin (7) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “4) MAE, bu Yönetmeliğe göre onaylanan işletmelerde üretilir.” “7) MAE, bu Yönetmeliğe göre onaylanan işletmelerde üretilir.” MADDE 4 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 5 – Bu Yönetmelik hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür. [R.G.05.Aralık 2012 – 28488] —— • —— TEBLİĞLER Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: İŞKOLU TESPİT KARARI Karar No : 2012/77 İşyeri : Tekboy Tekstil ve Boyama San. ve Tic. A.Ş. Merkez Mah. Kavak Sk. No: 21 Yenibosna-Bahçelievler/İSTANBUL (merkez) SGK Sicil No :332704.034-1000744.039 Tespiti İsteyen :Tekboy Tekstil ve Sanayi ve Tic. A.Ş. İnceleme : Tekboy Tekstil ve Boyama San. ve Tic. A.Ş.’de Bakanlığımızca yapılan incelemede; söz konusu şirketin Pınarhisar Yolu Otoban Gişeleri Yanı Lüleburgaz/KIRKLARELİ adresinde bulunan fabrika işyerinde, her türlü pamuk, viskon, naylon polyester ve karışımlı iplik ve kumaşların baskı boya ve apre işlerinin yapıldığı, ayrıca kumaş örme tesisinin bulunduğu, Merkez Mah. Kavak Sk. No: 21 YenibosnaBahçelievler/İSTANBUL adresinde bulunan merkez işyerinde ise fabrika işyerinde üretilen ürünlerin satışı, pazarlanması, yönetimi ve muhasebe kayıtlarının düzenlenmesi gibi işlerin yapıldığı, bu nedenle yapılan işlerin İşkolları Tüzüğü’nün 06 sıra numaralı “Dokuma” işkolunda yer aldığı tespit edilmiştir. Karar: Tekboy Tekstil ve Boyama San. ve Tic. A.Ş. ve bağlı işyerlerinde yapılan işlerin niteliği itibariyle İşkolları Tüzüğü’nün 06 sıra numaralı “Dokuma” işkoluna girdiğine ve yapılan bu tespitin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 5’inci ve geçici 3’üncü maddeleri gereğince karar verilmiştir. [R.G.05.Aralık 2012 – 28488] —— • —— Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: TÜRK GIDA KODEKSİ ET VE ET ÜRÜNLERİ TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2012/74) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, çiğ et, kıyma, hazırlanmış et karışımları ve et ürünlerinin tekniğine uygun olarak üretilmesi, ambalajlanması ve piyasaya arzına ilişkin hususları belirlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, çiğ et, kıyma, hazırlanmış et karışımları ve et ürünlerini kapsar. (2) Bu Tebliğ, et özütleri, eritilmiş hayvansal yağ, donyağı tortusu, jelatin, tuzlanmış veya kurutulmuş kan, tuzlanmış veya kurutulmuş kan plazmasını kapsamaz. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 29/12/2011 tarihli ve 28157 sayılı 3 üncü mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğine dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Tebliğin uygulanmasında; 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 3 üncü maddesinde, 17/12/2011 tarihli ve 28145 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gıda Hijyeni Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinde, 27/12/2011 tarihli ve 28155 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hayvansal Gıdalar İçin Özel Hijyen Kuralları Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinde yer alan tanımlara ek olarak aşağıdaki tanımlar da geçerlidir. a) Büyükbaş hayvan: Sığır, manda ve deveyi, b) Çemenleme: Pastırma üretiminde; buy otu tohumu unu, toz kırmızıbiber ve sarımsak karışımının tuz ve su ile karıştırılıp koyu hamur haline getirildikten sonra ürünün dış yüzeyinin kaplanması işlemini, c) Çiğ kanatlı eti: Vakum ambalajlı veya kontrollü ortamda ambalajlanmış kanatlı eti dahil soğutma, dondurma veya hızlı dondurmadan başka herhangi bir muhafaza yöntemine tabi tutulmamış olan kanatlı etini, ç) Çiğ kırmızı et: Vakum ambalajlı veya kontrollü ortamda ambalajlanmış kırmızı et dahil soğutma, dondurma veya hızlı dondurmadan başka herhangi bir muhafaza yöntemine tabi tutulmamış olan kırmızı eti, d) Döner: Büyükbaş ve küçükbaş hayvanların biri veya birkaçının kırmızı etlerinin karışımına, istenildiğinde aynı tür hayvanların yağları, lezzet vericiler ile diğer gıda bileşenlerinden biri veya birkaçı ilave edilerek hazırlanan ve döner şişine dizilerek silindir formu verilmiş pişirilmeye hazır kırmızı et karışımını veya yatay veya dikey olarak döndürülerek pişirilmiş et ürününü, e) Emülsifiye etme: Et proteinleri ve emülgatörler vasıtasıyla su ve hayvansal yağın homojen bir şekilde bir arada tutulduğu işlemi, f) Emülsifiye et ürünü: Evcil tırnaklı hayvan etlerinden veya kanatlı hayvan etlerinden emülsiyon teknolojisi uygulanarak elde edilen hamurun doğal ya da yapay kılıflara doldurulup ısıl işlem uygulanmış et ürününü, g) Et ürünleri: Etin işlenmesinden veya işlenmiş ürünlerin daha ileri düzeyde işlenmesiyle elde edilen ve kesit yüzeyi çiğ etin karakteristik özelliklerini göstermeyen ürünleri, ğ) Fermentasyon: Mikroorganizmaların, çiğ ette bulunan veya dışarıdan ilave edilen karbonhidratları başta laktik asit olmak üzere diğer organik bileşiklere dönüştürerek pH değerini düşürmesi ile birlikte ürünün olgunlaşmasına katkıda bulunduğu işlemi, h) Fermente sucuk: Büyükbaş ve küçükbaş hayvan etlerinin ve yağlarının kıyılarak lezzet vericiler ile karıştırıldıktan sonra doğal veya yapay kılıflara doldurularak belirli koşullarda fermentasyon ve kurutma işlemleri uygulanarak nem oranı %40 ve altına düşürülmüş, kesit yüzeyi mozaik görünümünde olan ısıl işlem uygulanmamış fermente et ürününü, ı) Hazırlanmış kanatlı eti karışımları: Parçalara bölünmüş kanatlı eti dahil olmak üzere ete, diğer gıda maddeleri ve lezzet vericilerin ilavesiyle elde edilen, etteki kas liflerinin yapısını ve çiğ kanatlı etinin özelliklerini ortadan kaldırmayacak seviyede işleme tabi tutulan çiğ kanatlı etini, i) Hazırlanmış kırmızı et karışımları: Parçalara bölünmüş kırmızı et dahil olmak üzere ete diğer gıda maddeleri ve lezzet vericilerin ilavesiyle elde edilen, etteki kas liflerinin yapısını ve çiğ kırmızı etin özelliklerini ortadan kaldırmayacak seviyede işleme tabi tutulan çiğ kırmızı eti, j) Hindi kıyma: Kemiklerinden ayrılmış çiğ hindi etinin kıyma makinesinden geçirilmesiyle elde edilen kanatlı etini, k) Isıl işlem: Pişirme, pastörizasyon, sterilizasyon gibi işlemleri, l) Isıl işlem görmüş sucuk: Büyükbaş ve/veya küçükbaş hayvan etlerinin ve yağlarının veya kanatlı hayvan etleri ve yağlarının kıyılarak lezzet vericiler ile karıştırıldıktan sonra doğal veya yapay kılıflara doldurularak belirli koşullarda fermentasyon ve kurutma işlemleri uygulanarak nem oranı %50’nin altına düşürülmüş, kesit yüzeyi mozaik görünümünde olan ısıl işlem uygulanmış et ürününü, m) Isıl işlem uygulanmamış fermente et ürünleri: Fermentasyon işlemine tabi tutularak olgunlaştırılan ısıl işlem uygulanmamış et ürünlerini, n) Isıl işlem uygulanmamış tuzlanmış/kürlenmiş ve kurutulmuş et ürünleri: Tuzlama veya kürleme ve kurutma işlemleri uygulanarak üretilen, soğuk tütsülenmiş veya tütsülenmemiş ve ısıl işlem uygulanmamış et ürünlerini, o) Isıl işlem uygulanmış et ürünleri: Kürleme, fermentasyon, marinasyon gibi işlemler uygulanarak veya uygulanmaksızın üretilen ve ısıl işlem uygulanan et ürünlerini, ö) İşleme: Et ürünleri üretiminde kullanılan ısıl işlem, fermentasyon, tütsüleme, tuzlama, kürleme, emülsifiye etme, kurutma gibi işlemleri, p) Jambon: Evcil tırnaklı hayvan veya kanatlı hayvan karkas etlerinden elde edilen parça etlerin veya küçük parça etlerin tekniğine uygun olarak tuzlama, kürleme gibi işlemlerden geçirilip ısıl işlem uygulanarak üretilen et ürününü, r) Kanatlı eti döneri: Çiğ kanatlı hayvan etlerinin biri veya bunların karışımına istenildiğinde kuyruk yağı, gömlek yağı, lezzet vericiler ile diğer gıda bileşenlerinden biri veya birkaçı ilave edilerek hazırlanan ve döner şişine dizilerek silindir formu verilmiş pişirilmeye hazır kanatlı et karışımını veya yatay veya dikey olarak döndürülerek pişirilmiş et ürününü, s) Kanatlı köfte: Kıyılmış çiğ kanatlı hayvan etlerinin biri veya bunların karışımına istenildiğinde aynı tür hayvanların yağları, lezzet vericiler ile diğer gıda bileşenlerinden biri veya birkaçı ilave edilerek çeşitli şekillerde hazırlanan pişirilmeye hazır kanatlı et karışımını veya pişirilmiş et ürününü, ş) Kavurma: Büyükbaş veya küçükbaş veya kanatlı hayvan karkas etlerinin kemiksiz olarak, boyutları 7 cm’yi geçmeyen parçalar halinde doğrandıktan sonra belirli oranlarda tuz ve etin elde edildiği hayvan türüne ait iç yağları ile birlikte pişirilerek hazırlanan ısıl işlem uygulanmış et ürününü, t) Köfte: Kıyılmış büyükbaş ve küçükbaş hayvanların biri veya birkaçının etlerinin karışımına, istenildiğinde aynı tür hayvanların yağları, lezzet vericiler ile diğer gıda bileşenlerinden biri veya birkaçı ilave edilerek çeşitli şekillerde hazırlanan pişirilmeye hazır kırmızı et karışımını veya pişirilmiş et ürününü, u) Kurutma: Üretim sırasında ürünün teknolojisi gereği suyunun bir kısmının uzaklaştırılması işlemini, ü) Kurutulmuş jambon: Evcil tırnaklı hayvan parça etlerinden elde edilen ısıl işlem uygulanmamış, kürlenmiş ve kurutulmuş et ürününü, v) Küçükbaş hayvan: Koyun ve keçiyi, y) Kürleme: Etlerin, nitritli kürleme tuzu veya nitrat ve nitritli kürleme tuzu veya tuz ve nitrat ile muamele edilmesi işlemini, z) Lezzet vericiler: İnsan tüketimine uygun baharatlar, aromatik bitkiler veya bunların özütlerini, aa) Marinasyon: Çiğ etin tuz, bitkisel yağ gibi çeşitli gıda maddeleri ve lezzet vericiler ile teknolojisine uygun olarak muamele edilmesi işlemini, bb) Nitritli kürleme tuzu: Nitrit ilave edilmiş tuzu, cc) Pastırma: Büyükbaş hayvan karkaslarından usulüne göre ayrılan parça etlerin teknolojisine uygun olarak kürleme ve yıkama işlemlerinden sonra baskılama ve kurutma işlemlerine tabi tutulup, çemenlendikten sonra yeniden kurutulması ile elde edilen ısıl işlem uygulanmamış kürlenmiş ve kurutulmuş et ürününü, çç) Pişirme: Ürün merkez sıcaklığının en az 72°C’ye ulaştığı ısıl işlemi, dd) Tuzlama: Çiğ etin tuzla muamele edilmesi işlemini, ee) Tütsüleme: Tütsü kaynağından elde edilen tütsünün tekniğine uygun olarak farklı sıcaklık ve sürelerde ürün yüzeyine uygulanması işlemini, ifade eder. İKİNCİ BÖLÜM Ürün Özellikleri Genel hükümler MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ kapsamındaki ürünlerin üretiminde farklı hayvan türlerine ait etlerin karıştırılarak elde edilmesinde aşağıdaki kurallar geçerlidir: a) Büyükbaş ve küçükbaş hayvan etleri birbirleriyle karıştırılabilir. b) Kanatlı hayvan türlerinden elde edilen etler birbirleriyle karıştırılabilir. c) (a) ve (b) bentlerinde belirtilen durumlar dışında farklı hayvan türlerine ait etler birbirleriyle karıştırılamaz. Ancak sadece üretim teknolojisi gereği kanatlı eti ürünlerine kırmızı et veya yağı karıştırılabilir. (2) Bu Tebliğ kapsamındaki ürünlerin üretiminde mekanik olarak ayrılmış etler kullanılamaz. (3) Döner piyasaya sunuluş şekline göre; a) Yaprak döner: Üretiminde kırmızı et olarak sadece yaprak haline getirilmiş çiğ kırmızı etin kullanıldığı döneri, b) Kıyma döner: Üretiminde kırmızı et olarak en çok %90 oranında kıymanın ve en az %10 oranında yaprak haline getirilmiş çiğ kırmızı etin kullanıldığı döneri, c) Karışık döner: Üretiminde kırmızı et olarak en az %60 oranında yaprak haline getirilmiş çiğ kırmızı et ve en çok %40 oranında kıymanın kullanıldığı döneri, ifade eder. (4) Kanatlı eti döneri piyasaya sunuluş şekline göre; a) Yaprak kanatlı eti döneri: Üretiminde kanatlı eti olarak sadece yaprak haline getirilmiş çiğ kanatlı etinin kullanıldığı döneri, b) Karışık kanatlı eti döneri: Üretiminde kanatlı eti olarak en az %60 oranında yaprak haline getirilmiş çiğ kanatlı etinin ve en çok %40 oranında kanatlı kıymanın kullanıldığı döneri, ifade eder. Çiğ kırmızı et, çiğ kanatlı eti, kıyma, hindi kıyma, hazırlanmış kırmızı et karışımları ve hazırlanmış kanatlı eti karışımları ürün özellikleri MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yer alan çiğ kırmızı et, çiğ kanatlı eti, kıyma, hindi kıyması, hazırlanmış kırmızı et karışımları ve hazırlanmış kanatlı eti karışımları, Gıda Hijyeni Yönetmeliği ve Hayvansal Gıdalar İçin Özel Hijyen Kuralları Yönetmeliğinde yer alan kurallara uygun olarak elde edilir. (2) Çiğ kırmızı et, çiğ kanatlı eti, kıyma, hindi kıyması, hazırlanmış kırmızı et karışımları ve hazırlanmış kanatlı eti karışımları, kendine has tat, koku, görünüş ve yapıda olacaktır. (3) Çiğ kırmızı et, çiğ kanatlı eti, kıyma, hindi kıyması, hazırlanmış kırmızı et karışımları ve hazırlanmış kanatlı eti karışımları bozulmuş olamaz, bozulmayı baskılayacak herhangi bir işlem veya madde uygulanmış olamaz. (4) Perakende işletmede son tüketiciye satış aşamasında kıyma, hazırlanmış kırmızı et karışımları ve hazırlanmış kanatlı eti karışımları üretimlerini takiben doğrudan satış için hazır ambalajlı hale getirilerek günlük olarak satışa sunulur. Çiğ kırmızı etler ve çiğ kanatlı etleri ise asgari hijyenik şartlar göz önünde bulundurularak, 29/12/2011 tarihli ve 28157 sayılı 3 üncü mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Etiketleme Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin üçüncü fıkrası hükümlerine uygun olarak satışa sunulabilir. (5) Bu Tebliğ kapsamında yer alan çiğ kırmızı et, çiğ kanatlı eti, kıyma, hindi kıyması, hazırlanmış kırmızı et karışımları ve hazırlanmış kanatlı eti karışımlarını üreten ve/veya satan işyerlerinde farklı hayvan türlerine ait etler birbirinden ve diğer gıdalardan ayrı olarak üretilir ve ayrı olarak satışa sunulur. (6) Çiğ kırmızı et, kıyma ve hazırlanmış kırmızı et karışımlarına ait özel ürün özellikleri: a) Bu Tebliğ kapsamında yer alan çiğ kırmızı et, kıyma ve hazırlanmış kırmızı et karışımlarının üretiminde kemik, kıkırdak ve sakatat katılamaz. Sakatat sadece sakatat olarak piyasaya arz edilir. b) Kıymanın bileşiminin Ek-1’de belirtilen özelliklere uygun olması gerekir. c) Kıymadan elde edilen hazırlanmış kırmızı et karışımlarının içerdiği yağ oranı kütlece en çok %25 ve tuz oranı kütlece en çok %2 olur. ç) Dönerin aşağıda yer alan şartlara uygun olması gerekir: 1) Dönerin içerdiği yağ oranı kütlece en çok %25, tuz oranı kütlece en çok %2 olur. 2) Döner üretiminde hayvansal kaynaklı olmayan proteinler, nişasta ve nişasta içeren maddeler ile soya ve soya ürünleri kullanılamaz. Ancak baharat kaynaklı nişasta ve bitkisel protein miktarının toplamda %1’i aşmaması gerekir. 3) Dönerin raf ömrü pişirilme süresi dahil en fazla 24 saattir. Dondurulmuş dönerin raf ömrü en fazla 6 aydır. d) Köftede hayvansal kaynaklı olmayan proteinler, nişasta, soya ve soya ürünleri kullanılamaz. Ancak baharat, ekmek ve galeta unu kaynaklı nişasta ve bitkisel protein miktarının toplamda %5’i aşmaması gerekir. (7) Çiğ kanatlı eti, hindi kıyma ve hazırlanmış kanatlı eti karışımlarına ait özel ürün özellikleri: a) Bu Tebliğ kapsamında yer alan çiğ kanatlı eti, hindi kıyma ve hazırlanmış kanatlı eti karışımlarının üretiminde kemik, kıkırdak ve sakatat katılamaz. Sakatat sadece sakatat olarak piyasaya arz edilir. b) Bu Tebliğ kapsamında yer alan hazırlanmış kanatlı eti karışımlarının üretiminde farklı türlere ait kanatlı etleri birbirine karıştırılabilir. c) Hazırlanmış kanatlı eti karışımlarında yağ miktarı kütlece en çok %15 ve bağ doku miktarı kütlece en çok %10 olur. ç) Kanatlı eti dönerinin aşağıda yer alan şartlara uygun olması gerekir: 1) Kanatlı eti dönerinin içerdiği yağ oranı kütlece en çok %15, tuz oranı kütlece en çok %2 olur. 2) Kanatlı eti dönerinin üretiminde hayvansal kaynaklı olmayan proteinler, nişasta ve nişasta içeren maddeler ile soya ve soya ürünleri kullanılamaz. Ancak baharat kaynaklı nişasta ve bitkisel protein miktarının toplamda %1’i aşmaması gerekir. 3) Kanatlı eti dönerinin raf ömrü pişirilme süresi dahil en fazla 24 saattir. Dondurulmuş kanatlı eti dönerinin raf ömrü en fazla 6 aydır. d) Kanatlı kıyma sadece kemiklerinden ayrılmış çiğ hindi etinden üretilir. e) Hindi kıymanın bileşiminin Ek-1’de belirtilen özelliklere uygun olması gerekir. f) Hindi kıyma üretiminde diğer kanatlı hayvanlara ait etler kullanılamaz. Hindi kıyma sadece dondurulmuş olarak piyasaya arz edilir. g) Hindi kıymada kalsiyum oranı en çok 100 g’da 14 mg düzeyinde olur. ğ) Çiğ olarak üretilecek hazırlanmış kanatlı eti karışımlarında kanatlı kıyma olarak sadece çiğ hindi kıyma kullanılır ve dondurulmuş olarak piyasaya arz edilir. h) Kanatlı köftede hayvansal kaynaklı olmayan proteinler, nişasta, soya ve soya ürünleri kullanılamaz. Ancak baharat, ekmek ve galeta unu kaynaklı nişasta ve bitkisel protein miktarının toplamda %5’i aşmaması gerekir. Et ürünleri ürün özellikleri MADDE 7 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yer alan et ürünleri, Gıda Hijyeni Yönetmeliği ve Hayvansal Gıdalar İçin Özel Hijyen Kuralları Yönetmeliğinde yer alan kurallara uygun olarak elde edilen etlerden üretilir. (2) Et ürünleri karkas etinden veya sakatattan hazırlanır. Dilli salam hariç olmak üzere karkas etinden hazırlanan et ürünlerine sakatat katılamaz. Sakatattan hazırlanan et ürünlerine ise karkas eti katılabilir. (3) Bu Tebliğ kapsamında yer alan et ürünlerinin üretiminde kemik ve kıkırdak kullanılamaz. (4) Et ürünleri; görünüş, yapı, renk ve koku açısından kendine özgü ürün özelliklerine sahip olur ve bozulma belirtileri gösteremez. (5) Pastırmada; a) Çemen hariç olmak üzere, nem miktarı kütlece en çok %45, b) pH değeri en yüksek 6,0, c) Tuz miktarı kuru maddede kütlece en çok %7, ç) Çemen miktarı kütlece en çok %10, olur. (6) Kurutulmuş jambonda; a) Nem miktarı kütlece en çok %40, b) pH değeri en yüksek 6,0, c) Tuz miktarı kuru maddede kütlece en çok %7, olur. (7) Fermente sucukta; a) Toplam et proteini değeri kütlece en az %16, b) Kollajen miktarı toplam et proteinlerinin kütlesinde en fazla %20, c) Nem miktarının toplam et proteini miktarına oranı 2,5’in altında, ç) Yağ miktarının toplam et proteini miktarına oranı 2,5’in altında, d) pH değeri en yüksek 5,4, olur. (8) Emülsifiye et ürünlerinde; a) Toplam et proteini kütlece en az %10, b) Kollajen miktarı toplam et proteinlerinin kütlesinde en fazla %25, c) Nem miktarının toplam et proteini miktarına oranı kütlece 6,5’in altında, ç) Yağ miktarının toplam et proteini miktarına oranı 3,2’nin altında, d) Et proteini hariç olmak üzere protein miktarı ve nişasta miktarı toplamı kütlece en fazla %5, olur. (9) Isıl işlem görmüş sucukta; a) Toplam et proteini değeri kütlece en az %14, b) Kollajen miktarı toplam et proteinlerinin kütlesinde en fazla %25, c) Nem miktarının toplam et proteini miktarına oranı 3,6’nın altında, ç) Nem miktarı kütlece en çok %50, d) Yağ miktarının toplam et proteini miktarına oranı 2,5’in altında, e) pH değeri en yüksek 5,6 olur. (10) Kavurmada; a) Nem miktarı kütlece en çok %45, b) Tuz oranı kütlece en çok %5, c) Yağ oranı kütlece en çok %30, olur. (11) Jambonda; a) Toplam et proteini kütlece en az %13, b) Yağ oranı kütlece en çok %8, c) Tuz oranı kütlece en çok %3, olur. (12) Isıl işlem görmüş sucukta uygulanan ısıl işlemin; üretimde çiğ kırmızı etin kullanılması durumunda merkez sıcaklık en az 68°C, çiğ kanatlı etin kullanılması durumunda en az 72°C olacak şekilde uygulanması gerekir. (13) Kıymadan elde edilen köfte gibi ısıl işlem uygulanmış et ürünlerinde toplam et proteini oranı kütlece en az %12 olur. (14) Tane karabiber hariç olmak üzere; ürüne adını veren bonfile, dil, fıstık gibi girdilerin kullanıldığı ısıl işlem uygulanmış et ürünlerinde bu girdinin miktarı kütlece en az %3 olur. (15) Fermente sucuğa, ısıl işlem görmüş sucuğa ve pastırmaya et kaynaklı olmayan proteinler, nişasta ve nişasta içeren maddeler ile soya ve soya ürünleri katılamaz. Ancak baharat kaynaklı nişasta ve bitkisel protein miktarının toplamı kütlece %1’i aşamaz. (16) Döner ve kanatlı eti döneri üretiminde hayvansal kaynaklı olmayan proteinler, nişasta ve nişasta içeren maddeler ile soya ve soya ürünleri kullanılamaz. Ancak baharat kaynaklı nişasta ve bitkisel protein miktarının toplamda %1’i aşmaması gerekir. (17) Köftede ve kanatlı köftede hayvansal kaynaklı olmayan proteinler, nişasta, soya ve soya ürünleri kullanılamaz. Ancak baharat, ekmek ve galeta unu kaynaklı nişasta ve bitkisel protein miktarının toplamda %5’i aşmaması gerekir. (18) Isıl işlem görmemiş fermente et ürünleri ve ısıl işlem görmüş sucuk starter kültür ilavesiyle üretilebilir. (19) Fermente sucuk ve pastırma hariç olmak üzere ısıl işlem görmemiş et ürünlerine 25°C’nin altında olması koşulu ile sadece soğuk tütsüleme yapılabilir. (20) Et ürünlerinin kılıflarında yırtık, delik gibi fiziksel kusurların olmaması gerekir. (21) Perakende işletmede sadece son tüketiciye satış amacıyla asgari teknik ve hijyenik şartlar göz önünde bulundurularak et ürünleri üretilebilir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Katkı Maddeleri, Bulaşanlar, Pestisit Kalıntıları, Veteriner İlaç Kalıntıları, Hijyen, Ambalajlama ve Etiketleme Katkı maddeleri MADDE 8 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerde kullanılan katkı maddeleri, 29/12/2011 tarihli ve 28157 sayılı 3 üncü mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliğinde yer alan hükümlere uygun olur. Aroma vericiler ve aroma verme özelliği taşıyan gıda bileşenleri MADDE 9 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerde kullanılan, aroma vericiler ve aroma verme özelliği taşıyan gıda bileşenleri, 29/12/2011 tarihli ve 28157 sayılı 3 üncü mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan, Türk Gıda Kodeksi Aroma Vericiler ve Aroma Verme Özelliği Taşıyan Gıda Bileşenleri Yönetmeliğinde yer alan hükümlere uygun olur. Bu genel kurallara ek olarak bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünlere et aroması veren aroma vericiler katılamaz. Bulaşanlar MADDE 10 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerdeki bulaşanların miktarları, 29/12/2011 tarihli ve 28157 sayılı 3 üncü mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Bulaşanlar Yönetmeliğinde yer alan hükümlere uygun olur. Pestisit kalıntıları MADDE 11 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerdeki pestisit kalıntı miktarları, 29/12/2011 tarihli ve 28157 sayılı 3 üncü mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Pestisitlerin Maksimum Kalıntı Limitleri Yönetmeliğinde yer alan hükümlere uygun olur. Veteriner ilaç kalıntıları MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ kapsamındaki ürünlerde bulunabilecek veteriner ilaç kalıntıları, 4/5/2012 tarihli ve 28282 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Hayvansal Gıdalarda Bulunabilecek Farmakolojik Aktif Maddelerin Sınıflandırılması ve Maksimum Kalıntı Limitleri Yönetmeliğinde yer alan hükümlere uygun olur. Hijyen MADDE 13 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünler, Gıda Hijyeni Yönetmeliği, Hayvansal Gıdalar İçin Özel Hijyen Kuralları Yönetmeliği ile 29/12/2011 tarihli ve 28157 sayılı 3 üncü mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliğinde yer alan hükümlere uygun olur. Ambalajlama MADDE 14 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerin ambalajları, 29/12/2011 tarihli ve 28157 sayılı 3 üncü mükerrer Resmî Gazete’ de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Gıda ile Temas Eden Madde ve Malzemeler Yönetmeliğinde yer alan hükümlere uygun olur. Etiketleme MADDE 15 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünler; Türk Gıda Kodeksi Etiketleme Yönetmeliğine uygun olur. Bu Yönetmelikteki kurallara ek olarak; a) Bu Tebliğ kapsamında yer alan et ürünlerinde, ürün bir veya birden fazla büyükbaş ve küçükbaş tür hayvana ait kırmızı etten üretiliyorsa ürün isminde tür ismi belirtilmez. b) Bu Tebliğ kapsamında yer alan et ürünlerinde, ürün tek tür kanatlı etinden üretiliyorsa ürün ismi bu tür ismi ile birlikte, birden fazla kanatlı türünden üretiliyorsa ürün ismi ‘kanatlı’ ifadesi başta olacak şekilde ifade edilir. c) Bu Tebliğ kapsamında yer alan jambon, kurutulmuş jambon ve emülsifiye et ürünlerinde büyükbaş ve küçükbaş hayvan etleri dışında diğer evcil tırnaklı hayvan etlerinin kullanılması durumunda ise ürün ismi tür ismiyle birlikte ifade edilir. ç) Bu Tebliğ kapsamında yer alan çiğ et, kıyma ve hazırlanmış et karışımlarında ürün ismi tür ismiyle birlikte ifade edilir. d) Bu Tebliğ kapsamında yer alan ve bu maddenin (a), (b), (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen ürünlerin dışında kalan ürünlerin isimlendirilmesinde ürün ismi tür ismiyle ifade edilir. e) Hindi kıyma ve kıyma etiketlerinde ‘Yağ en çok %..’ ve ‘kollajen/et proteini oranı en çok ..’ ibaresi ürün ismi ile aynı yüzde ve ürün isminin en az 2/3’ü büyüklüğünde bulunur. f) Çiğ kanatlı eti, hindi kıyma ve hazırlanmış kanatlı eti karışımlarının etiketinde ‘Pişirme sırasında merkezi sıcaklık en az 72°C’ye ulaşmalıdır’ ifadesi yer alır. g) Lezzet vericilerin ilave edildiği ürünlerde lezzet vericinin ismi ürün ismi ile birlikte kullanılabilir. ğ) Bu Tebliğ kapsamında yer alan et ürünlerinin üretiminde kullanılan hayvansal yağın hangi türe ait olduğu etikette içindekiler kısmında belirtilir. h) Fermente sucuk ve ısıl işlem görmüş sucuklarda ‘yağ oranı en çok %..’ olarak etikette belirtilir. ı) Çemeni sıyrılarak piyasaya arz edilen pastırmaların etiketinde ‘Çemeni sıyrılmıştır’ ifadesi yer alır. i) Teknolojisi gereği bileşimine kırmızı et ve yağı karıştırılan kanatlı eti ürünlerinin etiketinde bu bileşenler ürün adında belirtilmez. Sadece içindekiler listesinde belirtilir. j) Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerin etiketinde ürün ismi bütün olarak aynı renk ve aynı yazı karakterinde olmak şartıyla Ek-2’de tanımlanan ‘x’ yüksekliğinin en az 3 mm olduğu punto büyüklüğündeki karakterler kullanılarak yazılır. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Çeşitli ve Son Hükümler Taşıma ve depolama MADDE 16 – (1) Bu Tebliğ kapsamındaki ürünlerin taşınması ve depolanması, Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğinin Gıdaların Taşınması ve Depolanması bölümünde belirtilen kurallara uygun olur. Numune alma ve analiz metotları MADDE 17 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerden Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğinde belirtilen kurallara uygun olarak numune alınır, uluslararası kabul görmüş analiz metotları uygulanır. İdari yaptırım MADDE 18 – (1) Bu Tebliğe aykırı davrananlar hakkında 5996 sayılı Kanunun ilgili maddelerine göre idari yaptırım uygulanır. Yürüklükten kaldırılan tebliğler MADDE 19 – (1) Aşağıdaki tebliğler yürürlükten kaldırılmıştır: a) 10/2/2000 tarihli ve 23960 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Et Ürünleri Tebliği (Tebliğ No: 2000/4), b) 7/7/2006 tarihli ve 26221 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Çiğ Kırmızı Et ve Hazırlanmış Kırmızı Et Karışımları Tebliği (Tebliğ No: 2006/31), c) 7/7/2006 tarihli ve 26221 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Çiğ Kanatlı Eti, Hazırlanmış Kanatlı Eti Karışımları Tebliği (Tebliğ No: 2006/29), ç) 3/8/2007 tarihli ve 26602 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Mekanik Olarak Ayrılmış Kırmızı Et Tebliği (Tebliğ No: 2007/35), d) 3/8/2007 tarihli ve 26602 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Mekanik Olarak Ayrılmış Kanatlı Eti Tebliği (Tebliğ No: 2007/34). Yürürlük MADDE 20 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinden itibaren üç ay sonra yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 21 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür. Ek-1 Kıymanın Bileşimi Yağsız kıyma Yağ Yüzdesi ≤%7 Kollajen/ Et Protein Oranı (*) ≤ 12 Dana kıyma ≤ % 20 ≤ 15 Diğer hayvan etlerinden elde edilen kıyma ve izin verilen karışım kıymalar ≤ % 25 ≤ 15 Yağsız hindi kıyma ≤%7 ≤ 12 Hindi kıyma ≤ % 25 ≤ 15 (*) Kollajen/et proteini oranı et proteini içerisindeki kollajen yüzdesi olarak hesaplanır. Kollajen içeriği, hidroksiprolin içeriğinin 8 faktörü ile çarpılması sonucu elde edilen miktar anlamına gelir. Ek-2 ‘X’ Yüksekliğinin Tanımı Döner x ‘X’ yüksekliği: x ≥ 3 mm olmalıdır. [R.G.05.Aralık 2012 – 28488] —— • —— KANUN ON ÜÇ İLDE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ VE YİRMİ ALTI İLÇE KURULMASI İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN Kanun No. 6360 Kabul Tarihi: 12/11/2012 Büyükşehir belediyesi kurulması ve sınırlarının belirlenmesi MADDE 1 – (1) Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür. (2) Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır. (3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. (4) İstanbul ve Kocaeli il mülki sınırları içerisinde bulunan köylerin tüzel kişiliği kaldırılarak bağlı bulundukları ilçe belediyesine mahalle olarak katılmıştır. (5) Birinci, ikinci ve dördüncü fıkrada sayılan illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği kaldırılmıştır. (6) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illerin bucakları ve bucak teşkilatları kaldırılmıştır. İlçe kurulması ve sınırlarının belirlenmesi MADDE 2 – (1) Aydın ilinde, Aydın Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere, Aydın Merkez ilçe sınırları içerisindeki köyler ile belediyelerden oluşan Efeler adıyla ilçe ve aynı adla belediye kurulmuştur. (2) Balıkesir ilinde, ekli (1) sayılı listede belirtilen Balıkesir Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyelerden oluşan Karesi adıyla ilçe ve aynı adla belediye kurulmuştur. (3) Balıkesir ilinde, ekli (2) sayılı listede belirtilen Balıkesir Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyeden oluşan Altıeylül adıyla ilçe ve aynı adla belediye kurulmuştur. (4) Denizli ilinde, ekli (3) sayılı listede belirtilen Denizli Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyelerden oluşan Merkezefendi ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur. (5) Denizli ilinde, ekli (4) sayılı listede belirtilen köyler ve belediyeler ile aynı listede yer alan Denizli Belediyesinin mahalleleri Akköy ilçesi sınırlarına dâhil edilerek Akköy Belediyesine katılmıştır. Akköy ilçesinin merkezi aynı listede belirtilen Denizli Belediyesinin mahalleleri olarak, ilçenin ismi ise Pamukkale olarak değiştirilmiştir. (6) Hatay ilinde, ekli (5) sayılı listede belirtilen Antakya Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyelerden oluşan Antakya ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur. (7) Hatay ilinde, ekli (6) sayılı listede belirtilen Antakya Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyelerden oluşan Defne ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur. (8) Hatay ilinde, Merkez ilçe Şenköy bucağına bağlı Sofular ve Hanyolu köyleri Altınözü ilçesine bağlanmıştır. (9) Hatay ilinde, ekli (7) sayılı listede yer alan köyler ve belediye Yayladağı ilçesine bağlanmıştır. (10) Hatay ilinde, Arsuz Belediyesi merkez olmak üzere, ekli (8) sayılı listede gösterilen köyler ve belediyelerden oluşan Arsuz ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur. (11) Hatay ilinde, Payas Belediyesi merkez olmak üzere, Dörtyol ilçesi Yakacık Bucağına bağlı Sincan, Kozludere ve Çağlalık köylerinden oluşan Payas ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur. (12) Malatya ilinde, ekli (9) sayılı listede belirtilen köyler ve belediyeler ile aynı listede yer alan Malatya Belediyesinin mahalleleri, Yeşilyurt ilçe sınırlarına dâhil edilerek Yeşilyurt Belediyesine katılmıştır. Yeşilyurt ilçesinin merkezi, Malatya Belediyesinden Yeşilyurt ilçesine katılan mahalleler olarak değiştirilmiştir. (13) Malatya ilinde, ekli (10) sayılı listede belirtilen köyler ve belediyeler ile aynı listede yer alan Malatya Belediyesinin mahalleleri, Battalgazi ilçe sınırlarına dâhil edilerek Battalgazi Belediyesine katılmıştır. Battalgazi ilçesinin merkezi, Malatya Belediyesinden Battalgazi ilçesine katılan mahalleler olarak değiştirilmiştir. (14) Manisa ilinde, ekli (11) sayılı listede belirtilen Manisa Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyelerden oluşan Şehzadeler ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur. (15) Manisa ilinde, ekli (12) sayılı listede belirtilen Manisa Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyelerden oluşan Yunusemre ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur. (16) Manisa ilinde, ekli (13) sayılı listede yer alan köyler ve belediye Köprübaşı ilçesine bağlanmıştır. (17) Kahramanmaraş ilinde, ekli (14) sayılı listede belirtilen Kahramanmaraş Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyeden oluşan Dulkadiroğlu ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur. (18) Kahramanmaraş ilinde, ekli (15) sayılı listede belirtilen Kahramanmaraş Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyelerden oluşan Onikişubat ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur. (19) Kahramanmaraş ilinde, Pazarcık ilçesine bağlı Kelebişler, Bayramgazi ve Cennetpınarı köyleri Türkoğlu ilçesine bağlanmıştır. (20) Mardin ilinde, Kızıltepe ilçesine bağlı Gökçe Belediyesi Merkez ilçeye bağlanmıştır. (21) Mardin ilinde, Mardin Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere Mardin Merkez ilçe sınırları içerisindeki köyler ile belediyelerden oluşan Artuklu ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur. (22) Muğla ilinde, Muğla Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere, Muğla Merkez ilçe sınırları içerisindeki köyler ile belediyelerden oluşan Menteşe ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur. (23) Muğla ilinde, Kemer Belediyesi merkez olmak üzere, ekli (16) sayılı listede belirtilen köyler ve belediyelerden oluşan Seydikemer ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur. (24) Tekirdağ ilinde, Tekirdağ Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere, Tekirdağ Merkez ilçe sınırları içerisindeki köyler ile belediyelerden oluşan Süleymanpaşa ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur. (25) Tekirdağ ilinde, Kapaklı Belediyesi merkez olmak üzere ekli (17) sayılı listede yer alan köyler ve belediyeden oluşan Kapaklı ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur. (26) Tekirdağ ilinde, Marmaracık Belediyesi merkez olmak üzere ekli (18) sayılı listede belirtilen Çorlu Belediyesinin mahalleleri ile köyler ve belediyelerden oluşan Ergene ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur. (27) Trabzon ilinde, Trabzon Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere, Trabzon Merkez ilçe sınırları içerisindeki köyler ile belediyelerden oluşan Ortahisar ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur. (28) Şanlıurfa ilinde, ekli (19) sayılı listede belirtilen Şanlıurfa Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyeden oluşan Eyyübiye ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur. (29) Şanlıurfa ilinde, ekli (20) sayılı listede belirtilen Şanlıurfa Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyelerden oluşan Haliliye ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur. (30) Şanlıurfa ilinde, Karaköprü Belediyesi merkez olmak üzere ekli (21) sayılı listede belirtilen Şanlıurfa Belediyesinin mahallesi ile aynı listede yer alan köylerden oluşan Karaköprü ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur. (31) Van ilinde, ekli (22) sayılı listede belirtilen Van Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köylerden oluşan Tuşba ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur. (32) Van ilinde, ekli (23) sayılı listede belirtilen Van Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyelerden oluşan İpekyolu ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur. (33) Van ilinde, ekli (24) sayılı listede belirtilen Van Merkez ilçeye bağlı köyler ile mahalleler Edremit ilçe sınırına dâhil edilerek Edremit Belediyesine katılmıştır. (34) Van ili Merkez ilçesinde, Şabaniye Mahallesinin, İpekyolu Bulvarından başlayan Şabaniye Caddesinin, Doğu ve Hacıbekir caddelerinin birleşme noktasına kadar olan kuzey kesimi, Cevdetpaşa Mahallesi ile birleştirilmiştir. (35) Van ili Merkez ilçesinde, Hacıbekir Mahallesinin Doğu Caddesinin girişinden Mezbaha Deresi Gülüstan Sokak bitiş noktasına kadar olan kısmı Şabaniye Mahallesi ile birleştirilmiştir. (36) İstanbul ilinde, Arnavutköy ilçesine bağlı Nakkaş ve Bahşayış mahalleleri ile Büyükçekmece ilçesine bağlı Muratbey Mahallesi Çatalça ilçesine bağlanarak Çatalca Belediyesine katılmıştır. (37) İstanbul ilinde, Şişli ilçesine bağlı Ayazağa, Maslak ve Huzur mahalleleri Sarıyer ilçesine bağlanarak Sarıyer Belediyesine katılmıştır. (38) Zonguldak ilinde, Kilimli Belde Belediyesi merkez olmak üzere, Merkez ilçe Kilimli bucağına bağlı belediyeler ve köylerden oluşan Kilimli ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur. (39) Zonguldak ilinde, Kozlu Belde Belediyesi merkez olmak üzere, Merkez ilçe Kozlu bucağına bağlı belediye ve köylerden oluşan Kozlu ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur. Kozlu bucağına bağlı Esenköy ve Yahma köylerinin tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle olarak Kozlu Belediyesine katılmıştır. (40) Ankara ilinde, Yenimahalle ilçesine bağlı Dodurga ve Alacaatlı mahallelerinin çevre yolu dışında kalan kısımları Şehitali Mahallesi ile birleştirilmiştir. Şehitali, Aşağıyurtçu, Yukarıyurtçu, Ballıkuyumcu ve Fevziye mahalleleri, Etimesgut ilçe sınırlarına dâhil edilerek, Etimesgut Belediyesine katılmıştır. (41) Ankara ilinde, Yenimahalle ilçesine bağlı Dodurga ve Alacaatlı mahallelerinin çevre yolu içinde kalan kısmı ile Çayyolu, A. Taner Kışlalı, Ümit, Koru, Konutkent ve Yaşamkent mahalleleri, Çankaya ilçe sınırlarına dâhil edilerek, Çankaya Belediyesine katılmıştır. Çeşitli hükümler MADDE 3 – (1) İlçe belediyeleri veya ilçe belediyelerinin talep etmeleri hâlinde büyükşehir belediyeleri bu Kanuna göre tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleye dönüşen köylerde yapılacak ticari amaç taşımayan yapılar için yürürlükteki imar mevzuatı doğrultusunda yörenin geleneksel, kültürel ve mimari özelliklerine uygun tip mimari projeler yapar veya yaptırır. Tip mimari projenin uygulanacağı alan sınırını belirlemeye ilgili ilçe belediyesi yetkilidir. Tip mimari projeler doğrultusunda ilgili belediyesince gerekli mühendislik projeleri yapılır ya da yaptırılır. Bu projeler ilgili belediyesince başvuru sahiplerine ücretsiz verilir ve uygulaması denetlenir. Yapılacak inşaatlarda tip projeler dışında özel proje uygulanmak istenmesi durumunda bu projeler yürürlükteki mevzuat uyarınca ilçe belediyesi tarafından onaylanır. (2) Mevzuatla il özel idarelerine yapılan atıflar bu Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan il özel idareleri için ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, Hazineye, valiliklere, büyükşehir belediyelerine ve bağlı kuruluşlarına veya ilçe belediyelerine yapılmış sayılır. Tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerine 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ve diğer mevzuatla verilmiş olan yetki, görev ve sorumluluklar ilgisine göre bu kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılır ve yerine getirilir. Söz konusu il özel idarelerinin mahkemelerde süren davaları ile il özel idaresi olarak faaliyet gösterdikleri dönem ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, devir işleminin yapıldığı ilgili kurum ve kuruluştur. (3) 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 12 nci maddesi kapsamında il özel idarelerince kullanılan haklar ve yetkiler ile yürütülen görevler, il özel idaresi bulunmayan illerde Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığınca kullanılır ve yürütülür. Bahsedilen kanun hükmü uyarınca toplanan taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı tutarları, defterdarlıklar bünyesinde açılan emanet hesaplarına aktarılır. Toplanan paraların yüzde yirmilik kısmı Kültür ve Turizm Bakanlığının öncelik vereceği projelerde kullanılır. Yıl içinde proje karşılığı tahsis edilmeyen miktar aynı amaçla kullanılmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesine aktarılır. Aktarılan bu miktarları aynı amaçla kullanmak üzere gelecek yıl bütçesine aktarmaya Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilidir. (4) Bu Kanunla tüzel kişiliği kaldırılan il özel idaresi, belediye veya köy tüzel kişiliklerine şartlı olarak bağışı yapılan taşınır ve taşınmazların devrinin yapıldığı kurum veya kuruluş, bu taşınır ve taşınmazların bağış amacına uygun olarak kullanılmasını sağlamakla sorumludur. Diğer bağış ve yardımlar hakkında 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümlerine göre işlem yapılır. (5) Bu Kanun ile tüzel kişiliği kaldırılan köylerde görev yapan geçici ve gönüllü köy korucuları hâlen görev yaptıkları yerlerde görev yapmaya devam ederler. Bunlar 18/3/1924 tarihli ve 442 sayılı Köy Kanunu ve diğer mevzuatta kendileri için öngörülen haklardan aynı şekilde yararlanmaya devam ederler. Bu yerler için ihtiyaç olması hâlinde aynı usulle yeni görevlendirmeler yapılabilir. (6) 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununa göre verilen I (a) grubu maden ruhsatı ile 3/6/2007 tarihli ve 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanununa göre verilen jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ruhsatına ilişkin yetki ve görevler, il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde valiliklerce yürütülür. (7) 3213 sayılı Kanuna göre maden üretim faaliyetleri ile bu faaliyetlere dayalı ruhsat sahasındaki tesisler için işyeri açma ve çalışma ruhsatına ilişkin yetki ve görevler, il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde valiliklerce yürütülür. (8) İl özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde; a) 3213 sayılı Kanuna göre verilen maden ruhsatları için il özel idareleri ve köylere hizmet götürme birliklerine verilen Devlet hakkı, I (a) grubu madenler için alınan harçlar ile aynı Kanuna göre valiliklerce yapılan I (a) grubu maden ihalelerinden elde edilen gelirler, b) 5686 sayılı Kanuna göre verilen idare payına ilişkin gelirler ve harçlar ile aynı Kanun gereğince valiliklerce yapılan ihalelerden elde edilen gelirler, c) 3213 ve 5686 sayılı kanunlar gereğince valilik ve kaymakamlıklarca uygulanan idari para cezaları, ç) 3213 ve 5686 sayılı kanunlar gereğince yapılan ihaleler nedeniyle alınan teminatlardan elde edilen gelirler, genel bütçeye gelir kaydedilir. (9) Bu maddenin sekizinci fıkrası kapsamında elde edileceği tahmin edilen gelirler esas alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesine gerekli ödenek konulur. Bu ödenekler öncelikle madenin veya jeotermal ve doğal mineralli su kaynaklarının bulunduğu yere en yakın yerleşim yerlerinin altyapı ve mahalli müşterek ihtiyaçlarında kullanılmak üzere İçişleri Bakanlığı bütçesine aktarılır. Aktarılan bu ödenekler Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları aracılığı ile kullanılır. (10) Bu Kanunun uygulanması ile ilgili tereddütleri gidermeye, düzenleyici ve yönlendirici işlemler yapmaya İçişleri Bakanlığı yetkilidir. MADDE 4 – 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (d) bendi yürürlükten kaldırılmıştır. “a) Büyükşehir belediyesi: Sınırları il mülki sınırı olan ve sınırları içerisindeki ilçe belediyeleri arasında koordinasyonu sağlayan; idarî ve malî özerkliğe sahip olarak kanunlarla verilen görev ve sorumlulukları yerine getiren, yetkileri kullanan; karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişisini,” MADDE 5 – 5216 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 4 – Toplam nüfusu 750.000’den fazla olan illerin il belediyeleri kanunla büyükşehir belediyesine dönüştürülebilir.” MADDE 6 – 5216 sayılı Kanunun 5 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 5 – Büyükşehir belediyelerinin sınırları, il mülki sınırlarıdır. İlçe belediyelerinin sınırları, bu ilçelerin mülki sınırlarıdır.” MADDE 7 – 5216 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin başlığı “Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görev ve sorumlulukları” şeklinde değiştirilmiş; birinci fıkrasının (g) ve (z) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı fıkranın (m) bendinde yer alan “amatör spor kulüplerine” ibaresinden sonra gelmek üzere “nakdî yardım yapmak,” ibaresi ile “derece alan sporculara” ibaresinden sonra gelmek üzere “, teknik yönetici, antrenör ve öğrencilere” ibaresi, (n) bendinde yer alan “Gerektiğinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “mabetler ile” ibaresi eklenmiş; ikinci fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve üçüncü fıkrasının (d) bendinde yer alan “beceri kursları açmak;” ibaresinden sonra gelmek üzere “mabetler ile” ibaresi ile aynı fıkraya aşağıdaki bent ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “g) Büyükşehir belediyesinin yetki alanındaki mahalleleri ilçe merkezine bağlayan yollar, meydan, bulvar, cadde ve ana yolları yapmak, yaptırmak, bakım ve onarımı ile bu yolların temizliği ve karla mücadele çalışmalarını yürütmek; kentsel tasarım projelerine uygun olarak bu yerlere cephesi bulunan yapılara ilişkin yükümlülükler koymak; ilân ve reklam asılacak yerleri ve bunların şekil ve ebadını belirlemek; meydan, bulvar, cadde, yol ve sokak ad ve numaraları ile bunlar üzerindeki binalara numara verilmesi işlerini gerçekleştirmek.” “z) Afet riski taşıyan veya can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturan binaları tahliye etme ve yıkım konusunda ilçe belediyelerinin talepleri hâlinde her türlü desteği sağlamak.” “Büyükşehir belediyeleri birinci fıkranın (l), (s), (t) bentlerindeki görevleri ile temizlik hizmetleri ve adres ve numaralandırmaya ilişkin görevlerini belediye meclisi kararı ile ilçe belediyelerine devredebilir, birlikte yapabilirler.” “f) Afet riski taşıyan veya can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturan binaları tahliye etmek ve yıkmak.” “Büyükşehir ve ilçe belediyeleri tarım ve hayvancılığı desteklemek amacıyla her türlü faaliyet ve hizmette bulunabilirler.” MADDE 8 – 5216 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Büyükşehir içindeki kara, deniz, su, göl ve demiryolu üzerindeki her türlü taşımacılık hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesi amacıyla büyükşehir belediye başkanı ya da görevlendirdiği kişinin başkanlığında, yönetmelikle belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları ile, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonunun görevlendireceği ilgili odanın temsilcisinin katılacağı Ulaşım Koordinasyon Merkezi kurulur. İlçe belediye başkanları kendi belediyesini ilgilendiren konuların görüşülmesinde koordinasyon merkezlerine üye olarak katılırlar. Ulaşım Koordinasyon Merkezi toplantılarına ayrıca gündemdeki konularla ilgili üye olarak belirlenmeyen ulaşım sektörü ile ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından ihtisas meslek odalarının temsilcileri de davet edilerek görüşleri alınır.” MADDE 9 – 5216 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen (n) bendi aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir. “n) Bu Kanunda büyükşehir belediyesine verilen görevlerle sınırlı olarak, yurt içi ve yurt dışı kamu ve özel kuruluşlar ve sivil toplum örgütleriyle birlikte yapılan ortak hizmetler ve diğer proje giderleri.” MADDE 10 – 5216 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir. “Ancak, bu yerlerin belediye şirketlerince üçüncü kişilere devri 2886 sayılı Kanun hükümlerine tabidir.” MADDE 11 – 5216 sayılı Kanunun 27 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “Büyükşehir kapsamındaki belediyeler arasında hizmetlerin yerine getirilmesi bakımından uyum ve koordinasyon, büyükşehir belediyesi tarafından sağlanır. Büyükşehir belediyesi ile ilçe belediyeleri veya ilçe belediyelerinin kendi aralarında hizmetlerin yürütülmesiyle ilgili ihtilaf çıkması durumunda, büyükşehir belediye meclisi yönlendirici ve düzenleyici kararlar almaya yetkilidir.” “İmar mevzuatı uyarınca belediyelerin otoparkla ilgili olarak elde ettikleri gelirler tahsil tarihinden itibaren kırkbeş gün içinde büyükşehir belediyesine aktarılır. Büyükşehir belediyeleri bu geliri tasdikli plan ve beş yıllık imar programına göre hazırlanan kamulaştırma projesi karşılığında otopark tesisi için gerekli arsa alımları ile bölge ve genel otoparkların inşasında kullanır. Bu gelirler bu fıkrada belirtilen amaç dışında kullanılamaz.” MADDE 12 – 5216 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin başlığı “Büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyelerinin yetkileri ve imtiyazları” şeklinde, aynı maddede yer alan “, ilçe ve ilk kademe” ibaresi “ve ilçe” şeklinde, 17 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “büyükşehir kapsamındaki ilçe ve ilk kademe” ibaresi “ilçe” şeklinde, 19 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “, ilçe ve ilk kademe” ibaresi “ve ilçe” şeklinde, 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Büyükşehir, ilçe ve ilk kademe” ibaresi “Büyükşehir ve ilçe” şeklinde, 28 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “büyükşehir” ibaresinden sonra gelen “, büyükşehir ilçe ve ilk kademe” ibaresi “ve ilçe” şeklinde değiştirilmiştir. MADDE 13 – 5216 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile 18 inci maddesinin son fıkrası yürürlükten kaldırılmış; aynı Kanunun 7 nci maddesinin birinci ve üçüncü, 8 inci maddesinin birinci, 9 uncu maddesinin birinci, 11 inci maddesinin birinci, 12 nci maddesinin üçüncü, 14 üncü maddesinin son, 17 nci maddesinin ikinci, 23 üncü maddesinin birinci ve son, 25 inci maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü, 27 nci maddesinin üçüncü ve beşinci fıkralarındaki “ve ilk kademe” ibareleri ile 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendindeki “ve mücavir alan” ibaresi, 23 üncü maddesinin son, 27 nci maddesinin dördüncü fıkrasındaki “veya ilk kademe” ibareleri, 24 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki “, ilk kademe” ibaresi, 27 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Yeni kurulan” ibaresi madde metinlerinden çıkarılmıştır. MADDE 14 – 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 8 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “50.000” ibaresi “20.000” şeklinde değiştirilmiştir. MADDE 15 – 5393 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir. “Belediye sınırları içinde nüfusu 500’ün altında mahalle kurulamaz.” MADDE 16 – 5393 sayılı Kanunun 12 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “Mevzuatla orman köyleri ve orman köylüsüne tanınan hak, sorumluluk ve imtiyazlar orman köyü iken mahalleye dönüşen yerler için devam eder. Bir belediyeye katılarak mahalleye dönüşen köy, köy bağlısı ve belediyelerce kullanılan mera, yaylak, kışlak gibi yerlerden bu mahalle sakinleri ve varsa diğer hak sahipleri 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanunu hükümleri çerçevesinde yararlanmaya devam eder.” MADDE 17 – 5393 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin son cümlesi yürürlükten kaldırılmış, aynı bende aşağıdaki cümleler eklenmiş, fıkranın (b) bendinin birinci cümlesinde yer alan “sağlıkla ilgili her türlü tesisi açabilir ve işletebilir;” ibaresinden sonra gelmek üzere “mabetlerin yapımı, bakımı, onarımını yapabilir;” ibaresi eklenmiş, ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 100.000’in üzerindeki belediyeler, kadınlar ve çocuklar için konukevleri açmak zorundadır. Diğer belediyeler de mali durumları ve hizmet önceliklerini değerlendirerek kadınlar ve çocuklar için konukevleri açabilirler.” “Gerektiğinde, sporu teşvik etmek amacıyla gençlere spor malzemesi verir, amatör spor kulüplerine ayni ve nakdî yardım yapar ve gerekli desteği sağlar, her türlü amatör spor karşılaşmaları düzenler, yurt içi ve yurt dışı müsabakalarda üstün başarı gösteren veya derece alan öğrencilere, sporculara, teknik yöneticilere ve antrenörlere belediye meclisi kararıyla ödül verebilir.” “Belediyelerin birinci fıkranın (b) bendi uyarınca, sporu teşvik amacıyla yapacakları nakdî yardım bir önceki yıl genel bütçe vergi gelirlerinden belediyeleri için tahakkuk eden miktarın binde yedisini geçemez.” MADDE 18 – 5393 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent, birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra ve dördüncü fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir. “r) Belediye mücavir alan sınırları içerisinde 5/11/2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu, 26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve ilgili diğer mevzuata göre kuruluş izni verilen alanda tesis edilecek elektronik haberleşme istasyonlarına kent ve yapı estetiği ile elektronik haberleşme hizmetinin gerekleri dikkate alınarak ücret karşılığında yer seçim belgesi vermek,” “(r) bendine göre verilecek yer seçim belgesi karşılığında alınacak ücret Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca belirlenir. Ücreti yatırılmasına rağmen yirmi gün içerisinde verilmeyen yer seçim belgesi verilmiş sayılır. Büyükşehir sınırları içerisinde yer seçim belgesi vermeye ve ücretini almaya büyükşehir belediyeleri yetkilidir.” “Belediye ve bağlı idareler, meclis kararıyla mabetlere indirimli bedelle ya da ücretsiz olarak içme ve kullanma suyu verebilirler.” MADDE 19 – 5393 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “c) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar ve 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir. Diğer dernek ve vakıflar ile gerçekleştirilecek ortak hizmet projeleri için mahallin en büyük mülki idare amirinin izninin alınması gerekir.” “5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ile 5253 sayılı Dernekler Kanununun 10 uncu maddesi; belediyeler, il özel idareleri, bağlı kuruluşları ve bunların üyesi oldukları birlikler ile ortağı oldukları Sayıştay denetimine tabi şirketler için uygulanmaz.” MADDE 20 – 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasına “Valinin önerdiği hususlar” ibaresinden sonra gelmek üzere “meclisin ilk toplantısında” ibaresi eklenmiştir. MADDE 21 – 5302 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiştir. “Denetim komisyonu çalışmalarına, il özel idaresi dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarından görevlendirilenlere 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 25 inci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen miktarı geçmemek üzere, il genel meclisince belirlenecek miktarda günlük ödeme yapılır. Denetim komisyonunun emrinde görevlendirilecek kişi ve gün sayısı il genel meclisince belirlenir. Uzman kişilerde aranacak nitelikler il genel meclisinin çalışmasına dair yönetmelikte düzenlenir.” MADDE 22 – 5302 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “İl encümeni valinin başkanlığında, genel sekreter ile il genel meclisinin her yıl kendi üyeleri arasından seçeceği üç üye ve valinin her yıl birim amirleri arasından seçeceği iki üyeden oluşur.” MADDE 23 – 5302 sayılı Kanunun 27 nci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir. “Encümenin ihale komisyonu olarak yapacağı toplantılarda da bu fıkra hükümleri geçerlidir.” MADDE 24 – 5302 sayılı Kanunun 45 inci maddesine ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “Bütçe tasarısının süresi içerisinde kesinleşmemesi hâlinde vali, görüşüyle birlikte durumu İçişleri Bakanlığına bildirir. İçişleri Bakanının otuz gün içinde vereceği karar kesindir.” MADDE 25 – 2/7/2008 tarihli ve 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “(2) Genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamının yüzde 1,50’si büyükşehir dışındaki belediyelere, yüzde 4,50’si büyükşehirlerdeki ilçe belediyelerine ve yüzde 0,5’i il özel idarelerine ayrılır. (3) 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı listede yer alan mallardan tahsil edilen özel tüketim vergisi hariç olmak üzere, büyükşehir belediye sınırları içinde yapılan genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamının yüzde 6’sı ile genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamı üzerinden büyükşehirlerdeki ilçe belediyelerine ayrılan payların yüzde 30’u büyükşehir belediye payı olarak ayrılır.” MADDE 26 – 5779 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve beşinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır. “(2) Birinci fıkrada belirtilen gelişmişlik endeksine göre dağıtılacak miktar için Kalkınma Bakanlığı tarafından tespit edilen en son veriler esas alınır. Bu endeksin kullanımında, belde belediyeleri için bağlı bulunduğu ilçenin endeks değeri uygulanmak üzere, il, ilçe ve belde belediyeleri gelişmişlik katsayılarına göre en az gelişmiş olandan en çok gelişmiş olana doğru ve eşit nüfus içeren beş gruba ayrılır. Eşitliği bozan ilçe, denge kurulacak şekilde beldeleriyle birlikte bir önceki gruba veya bir sonraki gruba ilave edilir. Birinci fıkraya göre belirlenen miktarın yüzde 23’ü birinci gruba, yüzde 21’i ikinci gruba, yüzde 20’si üçüncü gruba, yüzde 19’u dördüncü gruba ve yüzde 17’si beşinci gruba tahsis edilir. Bu tahsisat, her grup içinde, gruba giren belediyelerin nüfuslarına göre dağıtılır. (3) 2 nci maddenin ikinci fıkrasına göre ayrılan büyükşehirlerdeki ilçe belediyeleri payının; yüzde 90’lık kısmı ilçelerin nüfusuna, yüzde 10’luk kısmı ise ilçelerin yüzölçümüne göre dağıtılır. Hesaplanan tutardan yüzde 30’luk büyükşehir belediyesi payı ayrıldıktan sonra kalan miktar büyükşehir ilçe belediyelerinin hesabına İlbank A.Ş. tarafından aktarılır. (4) 2 nci maddenin üçüncü fıkrasına göre ayrılan yüzde 6’lık büyükşehir belediye payının yüzde 60’ı doğrudan ilgili büyükşehir belediyesi hesabına aktarılır. Kalan yüzde 40’lık kısmının yüzde 70’i nüfusa, yüzde 30’u yüzölçümü esasına göre büyükşehir belediyeleri arasında dağıtılır.” MADDE 27 – 5779 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “(1) Kesinleşmiş en son genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamının binde biri Maliye Bakanlığı bütçesine nüfusu 10.000’e kadar olan belediyeler için kullanılmak üzere denkleştirme ödeneği olarak konulur. Maliye Bakanlığı, bu ödeneği, mart ve temmuz aylarında iki eşit taksit hâlinde dağıtılmak üzere, İlbank A.Ş. hesabına aktarır. İlbank A.Ş., hesabına aktarılan ödeneğin yüzde 65’ini eşit şekilde, yüzde 35’ini ise nüfus esasına göre dağıtır.” MADDE 28 – 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Belediyelerce veya belediyelere bağlı müesseselerce aşağıdaki şekillerde inşa, tamir ve genişletilmeye tabi tutulan yolların iki tarafında bulunan veya başka bir yola çıkışı olmaması dolayısıyla bu yoldan yararlanan gayrimenkullerin sahiplerinden meclis kararı ile Yol Harcamalarına Katılma Payı alınabilir.” MADDE 29 – 18/1/1984 tarihli ve 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun 4 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 4 – Büyükşehir belediye başkanının seçiminde seçim çevresi, büyükşehir belediye sınırlarından oluşur.” MADDE 30 – 2972 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Muhtar ile ihtiyar meclisi veya heyeti üyelerinin seçiminde; muhtar ile bu Kanunun 30 uncu maddesinin (a) ve (b) bentlerinde gösterilen ihtiyar meclisi veya heyeti üye sayısı kadar ismin birlikte yazılı olduğu oy pusulası kullanılır. Oy pusulası Yüksek Seçim Kurulunca hazırlanan özel zarfa konularak oy sandığına atılır.” MADDE 31 – 15/7/1950 tarihli ve 5682 sayılı Pasaport Kanununun 13 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Diyanet İşleri Başkanına,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Valilere, Büyükşehir Belediye başkanlarına,” ibaresi eklenmiş ve 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Büyükşehir” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. MADDE 32 – 18/2/1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “köy tüzel kişilikleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile bunların üyesi oldukları mahalli idare birlikleri” ibaresi eklenmiştir. MADDE 33 – 14/2/1985 tarihli ve 3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 28 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “Tüm acil çağrıları karşılamak üzere büyükşehirlerde yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı bünyesinde, diğer illerde ise valilikler bünyesinde 112 acil çağrı merkezleri kurulur. Bu merkezlerin iş ve işlemleri İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” MADDE 34 – 3152 sayılı Kanuna 28 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 28/A maddesi eklenmiştir. “Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı MADDE 28/A – Büyükşehir belediyelerinin bulunduğu illerde kamu kurum ve kuruluşlarının yatırım ve hizmetlerinin etkin olarak yapılması, izlenmesi ve koordinasyonu, acil çağrı, afet ve acil yardım hizmetlerinin koordinasyonu ve yürütülmesi, ilin tanıtımı, gerektiğinde merkezi idarenin taşrada yapacağı yatırımların yapılması ve koordine edilmesi, temsil, tören, ödüllendirme ve protokol hizmetlerinin yürütülmesi, ildeki kamu kurum ve kuruluşlarına rehberlik edilmesi ve bunların denetlenmesini gerçekleştirmek üzere valiye bağlı olarak Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı kurulmuştur. Bakanlıklar ve diğer merkezi idare kuruluşları, kaynağını aktarmak şartıyla illerde yapacakları her türlü yatırım, yapım, bakım, onarım ve yardım işlerini bu başkanlık aracılığıyla yapabilirler. Bu işler karşılığı genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerince yapılacak kaynak transferleri ödenek aktarması suretiyle, diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılacak kaynak transferleri ise tahakkuk işlemleri ile gerçekleştirilir. Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerince aktarılan tutarlardan yıl içerisinde harcanmayan kısımları ertesi yıl bütçesine devren ödenek kaydetmeye; diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca aktarılan tutarları bir yandan genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir, diğer yandan Bakanlık bütçesinin ilgili tertiplerine ödenek kaydetmeye ve yıl içerisinde harcanmayan kısımlarını ertesi yıl bütçesine devren gelir ve ödenek kaydetmeye İçişleri Bakanlığı yetkilidir. Yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı tarafından, merkezi idarenin adli ve askeri teşkilat dışında taşradaki tüm birimlerinin hizmet ve faaliyetlerinin etkinliği, verimliliği ve kurumların stratejik plan ve performans programlarına uygunluğu ile ilgili hazırlanacak rapor, valinin değerlendirmesiyle birlikte Başbakanlığa ve bu kurumların bağlı veya ilgili olduğu bakanlığa gönderilir. Bu raporlar yıllık olarak hazırlanır ve takip eden yılın şubat ayı sonuna kadar yukarıdaki mercilere gönderilir. Yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları, afet yardım, acil çağrı, yatırım izleme, rehberlik ve denetim, strateji ve koordinasyon ile idari müdürlükler kurabilir. Gerektiğinde geçici birimler kurulabilir. Yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarının çalışma usul ve esasları İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığının sevk ve idaresi, vali veya vali tarafından görevlendirilecek bir vali yardımcısı tarafından yerine getirilir. Maliye Bakanlığınca, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarının görev ve sorumluluklarını yerine getirebilmesi için her yıl İçişleri Bakanlığı bütçesine yeterli ödenek konulur. Gerektiğinde valilik, kadro, yer ve unvanlarına bakılmaksızın ihtiyaç durumuna göre uzman, sözleşmeli personel ve memurları bu başkanlıklarda görevlendirmeye yetkilidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının 5/1/1961 tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanunu kapsamındaki araçlarının alımı, işletilmesi, bakım ve onarımı ile bürolarının ihtiyaçları; valilik ve kaymakamlık konutlarının yapım, bakım, işletme ve onarımı ile emniyet hizmetlerinin gerektirdiği harcamalar yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığınca karşılanabilir. Merkezi idare tarafından yapılan her türlü yardım ve desteğin koordinasyonu, denetimi ve izlenmesi ve acil durumlarda bizzat yerine getirilmesi yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı tarafından sağlanır. İldeki kamu kurum ve kuruluşlarınca yürütülmesi gereken yatırım ve hizmetlerin aksadığının ve bu durumun halkın sağlığı, huzur ve esenliği ile kamu düzeni ve güvenliğini olumsuz etkilediğinin vali veya ilgili bakanlığınca tespit edilmesi durumunda, vali uygun süre vererek hizmet ve yatırımın gerçekleştirilmesini ister. Hizmet ve yatırımın verilen sürede gerçekleşmemesi hâlinde, vali söz konusu yatırım ve hizmetin ildeki diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca yerine getirilmesini isteyebileceği gibi yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı aracılığıyla da yerine getirebilir. Yapılan veya yapılacak harcamalar karşılığı tutarlar ilgili kurumun pay ve ödeneklerinden tahsis yapan kurum tarafından kesilerek İçişleri Bakanlığına veya hizmeti yerine getiren diğer kamu kurum ve kuruluşuna gönderilir. Bu fıkra kapsamında İçişleri Bakanlığına ve diğer genel bütçeli idarelere aktarılan tutarların bu kurumların bütçeleriyle ilişkilendirilmesi birinci fıkra hükümleri çerçevesinde, diğer kamu kurum ve kuruluşlarına aktarılan tutarların bütçeleriyle ilişkilendirilmesi bu kurumların tabi olduğu mevzuat hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilir. Diğer genel bütçeli idarelere ilişkin bütçe işlemlerini yapmaya bu kurumların üst yöneticileri yetkilidir.” MADDE 35 – 26/5/2005 tarihli ve 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Üyelerinin tamamı il özel idarelerinden oluşan birliklerde birlik başkanı, üye illerin valileri arasından yukarıdaki usulle seçilir.” GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Kanundaki devir, tasfiye ve paylaştırma işlemlerini yürütmek üzere vali tarafından, bir vali yardımcısının başkanlığında, valinin uygun göreceği kurum ve kuruluş temsilcilerinin ve ilgili belediye başkanlarının katılımıyla devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu kurulur. Bu komisyona yardımcı olmak üzere valinin görevlendirmesi ile alt komisyonlar da kurulabilir. (2) 1 inci maddeye göre tüzel kişilikleri kaldırılan belediye ve köyler, mevcut personelini, taşınır ve taşınmazlarını, iş makineleri ve diğer taşıtları ile kamu kurum ve kuruluşlarına olan alacak ve borçlarını katılacakları ilçe belediyesine bu Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren bir ay içinde bildirir. Bu belediye ve köylerin taşınmazlarının tahsisi ve kiralanması, iş ve toplu iş sözleşmesinin yapılması, yeni nazım ve uygulama imar planının yapılması, imar planı değişikliği ve revizyonu ile her türlü imar uygulaması (inşaat ruhsatı hariç), iş makineleri ve diğer taşıtların satışı ile borçlanmaları katılacakları ilçe belediyesinin onayına bağlıdır. Henüz ilçe belediyesi oluşmamış yerlerde bildirimler il belediyesine yapılır ve onaylar il belediyesince verilir. Bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten önce ilanı yapılmış memur alımları hariç olmak kaydıyla, yine bu Kanun ile tüzel kişilikleri kaldırılan belediye ve köyler tarafından nakil yoluyla atanacaklar da dâhil olmak üzere hiçbir şekilde yeni personel alımı yapılamaz ve bu belediye ve köyler tarafından aynı tarihten itibaren tüzel kişiliğin sona ereceği tarihi geçecek şekilde veya mevcut hizmet alımlarının kapsamını ve personel sayısını genişletecek şekilde hizmet alımı sözleşmesi düzenlenemez. (3) 1 inci maddeye göre tüzel kişilikleri kaldırılan belediye ve köylerin personeli, her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları, komisyon kararıyla ilgisine göre bakanlıklara, büyükşehir belediyesi, bağlı kuruluşu veya ilçe belediyesine devredilir. Devir işlemi ilk mahalli idareler genel seçimi itibarıyla uygulamaya konulur. (4) Bu Kanun ile tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idareleri; personelini, her türlü taşınır ve taşınmaz malları ile hak, alacak ve borçlarını bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir ay içinde valiliğe bildirir. Bu idarelerin taşınmazlarının satışı, tahsisi ve kiralanması, iş ve toplu iş sözleşmesinin yapılması, her türlü imar uygulaması (inşaat ruhsatı hariç), iş makineleri ve diğer taşıtların satışı ile borçlanmaları İçişleri Bakanlığının onayına bağlıdır. Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce ilanı yapılmış memur alımları hariç olmak kaydıyla, bu Kanun ile tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idareleri tarafından nakil yoluyla atanacaklar da dâhil olmak üzere hiçbir şekilde yeni personel alımı yapılamaz ve bu il özel idareleri tarafından aynı tarihten itibaren tüzel kişiliğin sona ereceği tarihi geçecek şekilde veya mevcut hizmet alımlarının kapsamını ve personel sayısını genişletecek şekilde hizmet alımı sözleşmesi düzenlenemez. (5) Bu Kanun ile tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idarelerinin her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları, komisyon kararıyla ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, valiliklere, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığına, büyükşehir belediyesine ve bağlı kuruluşuna veya ilçe belediyesine devredilmesine karar verilir. Devir işlemi, yapılacak ilk mahalli idareler genel seçimi tarihinde uygulamaya konulur. Maliye Hazinesine devredilen taşınmazlar Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla kullanmakta olan kurumlara tahsis edilmiş sayılır. Hazinenin özel mülkiyetindeki veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan Maliye Bakanlığınca, bu Kanunun 1 inci maddesiyle tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idarelerine, belediyelere ve köy tüzel kişiliklerine tahsis edilmiş olanlar; kuruluş kanunlarıyla kendilerine verilen kamusal nitelikteki görevleri yerine getirmeleri amacıyla ve komisyon kararıyla; ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşlarına, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına, büyükşehir belediyelerine, büyükşehir belediyelerinin bağlı kuruluşlarına ve ilçe belediyelerine tahsis edilmiş sayılır. (6) Bu Kanuna göre tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idarelerinin personeli, komisyon kararıyla ilgisine göre yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı, büyükşehir belediyesi, bağlı kuruluşu veya ilçe belediyesine devredilir. (7) Bu Kanunla büyükşehir belediyesine dönüşen il belediyesinin sahip olduğu her türlü taşınır, taşınmaz malları ve personeli, komisyon kararıyla ilgisine göre büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyeleri ile bağlı kuruluşlar arasında paylaştırılır. (8) Bu Kanunla büyükşehir ilçe belediyesi olan belediyelerce yürütülen su, kanalizasyon, katı atık depolama ve bertaraf, ulaşım, her çeşit yolcu ve yük terminalleri, toptancı halleri, mezbaha, mezarlık ve itfaiye hizmetlerine ilişkin olmak üzere personel, her türlü taşınır ve taşınmaz malları ve bu hizmetlerin yerine getirilmesine yönelik yatırım, alacak ve borçları, komisyonca ilgisine göre büyükşehir belediyesi ile ilgili bağlı kuruluş arasında paylaştırılır. (9) Bu Kanuna göre belediye ve bağlı kuruluşlara devredilen personelden norm kadro ve ihtiyaç fazlası olanlar, ilgili belediye ve bağlı kuruluş tarafından en geç üç ay içinde valiliğe bildirilir. Komisyon, ilgili idarelerden gönderilen listeleri 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesindeki oranlar, kurumun bütçe dengesi, norm kadrosu ve yürütmekle görevli olduğu hizmetin gereği ile nüfus kriterlerini değerlendirmek suretiyle ihtiyaç fazlası personelin tespitini yapar. Komisyon çalışmasını kırk beş gün içinde tamamlayıp oluşturulan listeleri valinin onayına sunar. Vali tarafından onaylanan listeler on gün içerisinde İçişleri Bakanlığına, İçişleri Bakanlığınca da atama teklifleri yapılmak üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Bu personelden; a) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memur kadrolarındaki personel 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun değişik 22 nci maddesinin ikinci, üçüncü ve beşinci fıkralarında belirtilen esas ve usuller çerçevesinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarına, Devlet Personel Başkanlığına bildirim tarihinden itibaren doksan gün içinde nakledilir. Ayrıca, nakledilen personelden devir tarihi itibarıyla müdür ve daha üstü yönetici kadrolarında bulunan personel hakkında aynı tarihteki kadro unvanları dikkate alınarak söz konusu maddenin altıncı fıkra hükümleri de uygulanır ve üç yıllık süre, devir tarihinden itibaren başlar. Ancak, 4046 sayılı Kanunun anılan maddesi uyarınca yapılacak fark tazminatı hesabında, 25/6/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre yapılan ödeme dikkate alınmaz. Personel nakledildiği kurumda göreve başlayıncaya kadar eski kurumunda çalışmaya devam eder ve bu personelin her türlü mali ve sosyal hakları çalıştıkları kurum tarafından karşılanır. b) 5393 sayılı Kanunun 49 uncu maddesi kapsamında istihdam edilen tam zamanlı sözleşmeli personel bildirim unvanı esas alınarak Devlet Personel Başkanlığınca (a) bendinde yer alan süreler esas alınarak 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi çerçevesinde kamu kurum ve kuruluşlarına sözleşmeli personel olarak atanır. Bu kapsamda atanan sözleşmeli personelin mali ve sosyal hakları sözleşme süresi sonuna kadar devredildiği tarihteki sözleşme hükümlerine göre uygulanır. Bu personelin yeni sözleşmeleri ise 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi çerçevesinde yapılır. c) 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa tabi sürekli işçi statüsünde istihdam edilen personel, Devlet Personel Başkanlığınca diğer kamu kurum ve kuruluşlarında unvanları belirlenecek kadrolara (a) bendinde yer alan süreler dâhilinde atanır. Ataması tekemmül ettirilen işçiler, çalıştıkları kurumlarınca atama emirlerinin tebliğini izleyen günden itibaren beş iş günü içinde yeni görevlerine başlamak zorundadırlar. Bu işçiler, yeni görev yerlerine başlayacağı tarihe kadar ilgili belediye veya bağlı kuruluşun işçisi sayılır ve beş iş günü içinde yeni kurumunda görevine başlamayanların iş sözleşmeleri, feshin geçerli sebebe dayandığı kabul edilerek, belediye veya bağlı kuruluş tarafından 4857 sayılı İş Kanununun 17 nci maddesinde belirtilen ihbar süresi beklenilmeksizin ve ihbar tazminatı ödenmeksizin sona erdirilir. ç) Bu fıkra kapsamında yer alan personele ilişkin kadro ve pozisyonlar; Devlet Personel Başkanlığınca kamu kurum ve kuruluşlarına nakledildikleri veya atandıkları tarih itibarıyla diğer kanunlardaki hükümlere bakılmaksızın ve başka bir işleme gerek kalmaksızın ihdas, tahsis ve vize edilmiş sayılır. İhdas edilmiş sayılan memur kadroları, 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerin ilgili bölümüne eklenmiş sayılır. Atama işlemi yapılan personele ilişkin bilgiler ve bu bilgilerdeki değişiklikler en geç on beş gün içinde Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. d) Bu fıkra kapsamında nakledilen personel bakımından nakil tarihinden önce doğmuş ve nakil tarihinde ödenmesi gereken borçlardan nakledilen kurum sorumlu tutulamaz. Kıdem tazminatına ilişkin hükümler saklıdır. e) Bu fıkra kapsamında ortaya çıkabilecek tüm tereddütleri gidermeye, gerekli bilgi ve belgeleri istemeye, araştırma ve inceleme yapmaya, uygulamayı yönlendirmeye Devlet Personel Başkanlığı yetkilidir. (10) Devredilecek Devlet memurları hakkında 5393 sayılı Kanunun 50 nci maddesi hükümleri uygulanır. Devir tarihi itibarıyla müdür ve daha üstü yönetici unvanlı kadrolarda bulunanlar hakkında 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin altıncı fıkrası hükümleri de uygulanır. Bu şekilde devredilen memurlar ile 5216 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesi hükümleri uygulanmak suretiyle devredilecek sözleşmeli personelin fark tazminatı hesabında, 4688 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre yapılan ödeme dikkate alınmaz. Devredilen veya nakledilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları; toplu iş sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir veya nakil işleminden önce tabi oldukları toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, toplu iş sözleşmesi olmayan işçiler bakımından 2012 yılı Eylül ayında geçerli olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenir. (11) Yapılacak devir, tasfiye ve paylaştırma işlemleri ve hizmetlerin yürütülmesi bakımından bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 5216 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesi hükümleri uygulanır. (12) 1 inci maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin taşınmazlarının satışı ile vadesi tüzel kişiliğin sona ereceği tarihi aşan borçlanmaları İçişleri Bakanlığının onayına tabidir. (13) 1 inci maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur. (14) Bu Kanunla mahalleye dönüşen köylerde, bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre oluşturulan Ulusal Adres Bilgi Sistemine kayıtlı veya Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından uydu fotoğraflarıyla tespit edilen, entegre tesis niteliğinde olmayan tarım ve hayvancılık amaçlı yapılardaki işletmeler ile bu yerlerde oturanların ihtiyaçlarını karşılayacak bakkal, manav, berber, fırın, kahve, lokanta, pansiyon, tanıtım ve teşhir büfeleri, yerleşim yeri halkı tarafından kurulan ve işletilen kooperatifler işletme ruhsatı almış sayılır. Bu işletmelerin bulunduğu binalar ile konutlardan, bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar bitirilmiş olanlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı veya belediye ya da üniversiteler tarafından fen ve sanat kuralları ile ilgili mevzuat hükümlerine uygun yapıldığı tespit edilenler ruhsatlandırılmış sayılır. Ayrıca bu yapılar elektrik, su ve bunun gibi kamu hizmetlerinden yararlandırılır. Ancak; bu fıkranın öngördüğü uygulamaların özel kanun hükümlerine aykırı olması durumunda, özel kanun hükümleri geçerlidir. (15) Bu Kanuna göre tüzel kişiliği kaldırılan köylerde, bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa göre alınması gereken emlak vergisi ile 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca alınması gereken vergi, harç ve katılım payları beş yıl süreyle alınmaz ve 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının üçüncü bendi, 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci bendi ile beşinci bendi, 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının beşinci bendi hükümleri 31/12/2017 tarihine kadar (bu tarih dâhil) uygulanmaya devam edilir. Bu yerlerde içme ve kullanma suları için alınacak ücret beş yıl süreyle en düşük tarifenin % 25’ini geçmeyecek şekilde belirlenir. 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 2 nci maddesi ile köy tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleye dönüştürülen yerlerde de bu fıkra hükmü uygulanır. (16) Belediye hizmetlerinin aksaması hâlinde, valiler seçim tarihinden itibaren altı aylık sürede, bu Kanunla kurulan belediyeler arasında koordinasyonu sağlar ve gerekli tedbirleri alır. (17) Ekli (25) sayılı listede yer alan büyükşehir ilçe belediyelerine 2/7/2008 tarihli ve 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun uyarınca seçimleri müteakip ayda tahakkuk ettirilecek miktar İlbank A.Ş. tarafından üç katı artırımlı olarak ödenir. İlave kaynak yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun Yedek Ödenek Tertibinden Maliye Bakanlığınca karşılanır. (18) Bu Kanunun 1 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen illerdeki belediyeler yetkili organlarının kararıyla bu Kanunla sorumluluk alanlarına dâhil edilen yerleşim yerlerine yetkisi dâhilindeki her türlü yatırım ve hizmeti götürebilir. (19) Bu Kanunla kurulan ilçelerin ve yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarının ihtiyacını karşılamak üzere ekli (26) sayılı listede yer alan çeşitli kurum ve kuruluşlara ait kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye bağlı cetvellerin ilgili bölümlerine eklenmiştir. Bu kadrolara yapılacak atama işlemleri, 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunundaki sınırlamalara tabi değildir. Bu maddenin yayımlandığı tarihten itibaren iki yıl süreyle 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu maddesinde yer alan sınırlamaya bağlı olmaksızın bu maddeyle ihdas edilen kadrolarda sınıf, unvan ve derece değişikliği yapmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir. (20) Teşkilatlanma tamamlanıncaya kadar yeni kurulan ilçelerde merkezi idareye ait her türlü iş ve işlemler ile idari ve adli davalar ve bunlara ilişkin bütün iş ve işlemler mevcut bağlılık durumuna göre yürütülür. Yeni kurulan ilçelerde ilçe idare kurulları teşekkül edinceye kadar bu yerlerdeki işlemlerle ilgili olarak, eskiden bağlı oldukları il ve ilçelerin idare kurulları görevli ve yetkilidir. (21) Bir defaya mahsus olmak üzere 5/1/1961 tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının uygulanmaması kaydıyla, bu Kanunla kurulacak ilçe kaymakamlıkları için, Kanunun yürürlüğe girdiği yılın Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa bağlı (T) işaretli cetvelin (T-2) sırasından 26 adet binek otomobil alınır. (22) Bu Kanuna göre yeni kurulan ilçelerin hükümet konakları ile kaymakamlık lojmanlarının yapılması, satın alınması ve kiralanması için gerekli ödenek, yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun Yedek Ödenek Tertibinden Maliye Bakanlığınca karşılanır. (23) Bu Kanundaki, il özel idaresi, belediye ve köy tüzel kişiliklerinin kaldırılmasına, il belediyesinin büyükşehir belediyesine dönüştürülmesine, büyükşehir belediye sınırının ilin mülki sınırlarına genişletilmesine, mülki sınır değişikliği yapılmasına ve ilçe belediyesi kurulmasına dair hükümler ilk mahalli idareler genel seçimlerinde uygulanır ve seçimler bu yerlerin yeni durumlarına göre yapılır. İlçe kurulmasına ilişkin hükümler bu Kanunun yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer. (24) İstanbul ve Kocaeli hariç, büyükşehir, büyükşehir ilçe belediyeleri ve bağlı idareler yatırım bütçelerinin en az % 10’unu on yıl süre ile bu Kanun kapsamında belediye sınırlarına dâhil olan yerleşim yerlerinin altyapı hizmetleri için ayırır ve kullanırlar. (25) Bakanlıklar ve merkezi idare kuruluşları tarafından il özel idarelerine ödenek aktarılmış olan işlerden, özel idarelerin tüzel kişiliğinin kalkacağı tarihe kadar tamamlanamayacak olanlara ait kaynaklar, ilgili kuruma veya kurumun talebi üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığına iade olunur. İade olunan kurum; genel bütçeli kurum ise genel bütçeye gelir, ilgili kurum bütçesine ödenek, özel bütçeli kurum ise ilgili kurum bütçesine gelir ve ödenek kaydedilir. Bu ödeneklerden harcanmayan tutarlar ertesi yıl bütçesine devren ödenek kaydedilir. Bu fıkra kapsamındaki ödenek işlemleri Maliye Bakanlığınca yapılır. Ayrıca kaynağı gönderen bakanlıklar ve merkezi idare kuruluşları, söz konusu kaynağın iadesi yerine aralarında yapacakları protokole göre işi ilgili belediyeye devredebilir. İl özel idare bütçesine bu amaçla gönderilen kaynaklardan harcanmayan tutarlar protokol yapılan belediyeye aktarılır. Yüklenici firma ile il özel idareleri arasındaki sözleşme kaynağın gönderildiği kuruma devredilir. Mevzuattan kaynaklanan tüm hak, alacak, borç ve diğer ilişkilerde muhatap, devrin yapıldığı kurumdur. (26) Bu Kanunla tüzel kişiliği kaldırılan belediye, il özel idaresi ve köylerden oluşan veya bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren amaçları ortadan kalkacak olan mahalli idare birlikleri, ilk mahalli idareler genel seçiminden önce tüzüklerindeki hükümlere göre tasfiye olunur. Tüzüklerinde hüküm bulunmayan hallerde bu Kanunun devir, tasfiye ve paylaştırmaya ilişkin hükümleri uygulanır. Bu birlikler, Kanunun yayımı tarihinden itibaren, yeni personel istihdam edemezler, taşınır ve taşınmaz mal edinemezler, kendilerine ait taşınır ve taşınmaz malları satamazlar, hizmet alımına ilişkin sözleşme ve borçlanma yapamazlar. (27) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yolların inşa, tamir ve genişletilmesi nedeniyle 2464 sayılı Kanunun 86 ncı maddesi uyarınca tarh edilmemiş harcamalara katılma payları belediye meclisi kararıyla alınmayabilir. GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Türkiye İstatistik Kurumu tarafından tespit edilen 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayım sonuçlarına göre nüfusu 2.000’in altında olan ekli (27) sayılı listedeki adları yazılı belediyelerin tüzel kişilikleri ilk mahalli idareler genel seçiminden geçerli olmak üzere kaldırılarak bu belediyeler köye dönüştürülmüştür. (2) Bu madde ile tüzel kişilikleri kaldırılan belediyelerin personeli, her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları il özel idaresine devredilir. Hazinenin özel mülkiyetindeki veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan Maliye Bakanlığınca, bu maddeyle tüzel kişilikleri kaldırılan belediyelere tahsis edilmiş olanlar, komisyon kararıyla, ihtiyaçlarına göre ilgili il özel idarelerine veya köy tüzel kişiliklerine tahsis edilmiş sayılır. Ancak, köye dönüştürülen belediyelerin ihtiyaç duyulan taşınmazları ile araç ve gereçleri komisyon kararıyla ilgili köy tüzel kişiliğine bırakılır. Mahkemelerde süren davaları ile belediye olarak faaliyet gösterdiği döneme ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda, muhatap ilgili il özel idaresidir. (3) Bu yerleşim yerleri için 5779 sayılı Kanun uyarınca verilen paylar, tüzel kişiliğin kalktığı yıl için İçişleri Bakanlığınca İlbank A.Ş.’ye bildirilen nüfus esas alınmak suretiyle beş yıl süreyle ilgili il özel idarelerine gönderilir. (4) Köye dönüştürülen belediyelerin kanunlarla yapılandırılan borçları ile kamu kurumlarına ve İlbank A.Ş.’ye olan borçları, bu belediyelerin tüzel kişiliklerinin fiilen sona erdiği tarihi takip eden yıldan itibaren İlbank A.Ş. tarafından ilgili il özel idaresi tahakkukundan üçüncü fıkrada öngörülen miktarı geçmeyecek taksitler hâlinde ödenir. (5) Birinci fıkra hükmü uyarınca köye dönüştürülen belediyeler, 30/6/2013 tarihine kadar 5393 sayılı Kanunun 8 inci maddesindeki usule bağlı olmaksızın, belediye meclisinin kararı ile ortak sınırı olan ve ekli (27) sayılı listeyle tüzel kişiliği sona ermeyen belediyeye mahalle olarak katılma talebinde bulunabilir. Katılma işleminin gerçekleşebilmesi için katılacak belediye ile katılınacak olan belediyenin sınırları arasında başka bir belediye veya köy bulunamaz. Bu belediyelerin meskûn sahaları arasındaki uzaklık on kilometreden fazla olamaz. Katılım işlemi katılınacak belediye meclisinin olumlu kararı ile sonuçlanır. Başka il ya da ilçe mülki sınırındaki bir belediyeye katılım olması durumunda belediye sınırı ile birlikte mülki sınır değişmiş sayılır. Ekli (27) sayılı listede yer almakla birlikte, bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar 5393 sayılı Kanunun 8 inci maddesine uygun olarak birleşme veya katılma yoluyla nüfusunu 2.000’in üzerine çıkaran belediyelerin tüzel kişilikleri korunur. (6) Bu madde uyarınca bir başka belediyeye katılmak suretiyle tüzel kişilikleri sona eren belediyelerin personeli, her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları bağlandığı belediyeye devredilir. Bu belediyelerin mahkemelerde süren davaları ile yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, katıldığı belediyedir. (7) Bu belediyeler, personelini, taşınır ve taşınmazları ile kamu kurum ve kuruluşlarına olan borçlarını il özel idaresine veya katılacakları belediyeye, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde bildirir. Bu belediyelerin taşınmazlarının tahsisi ve kiralanması iş ve toplu iş sözleşmesinin yapılması, yeni nazım ve uygulama imar planının yapılması, her türlü imar uygulaması (inşaat ruhsatı hariç), iş makineleri ve diğer taşıtların satışı ile borçlanmaları il özel idaresinin veya katılacakları belediyenin onayına bağlıdır. Bu maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediyelerin taşınmazlarının satışı ile vadesi tüzel kişiliğin sona ereceği tarihi aşan borçlanmaları İçişleri Bakanlığının onayına tabidir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ilanı yapılmış memur alımları hariç olmak kaydıyla, bu madde kapsamına giren belediyeler tarafından nakil yoluyla atanacaklar da dâhil olmak üzere hiçbir şekilde yeni personel alımı yapılamaz ve bu belediyeler tarafından aynı tarihten itibaren tüzel kişiliğinin sona erdiği tarihi geçecek şekilde veya mevcut hizmet alımlarının kapsamını ve personel sayısını genişletecek şekilde hizmet alımı sözleşmesi düzenlenemez. (8) Bu maddeye göre il özel idaresi veya belediyelere devredilen personelden ihtiyaç fazlası olanlar geçici 1 inci madde hükümlerine göre kamu kurumlarına devredilir. (9) Daha önce, birden fazla köy veya köy kısımlarının birleşmesiyle oluşan ve bu Kanuna göre yeniden köye dönüşen belediyelerde, başka bir işleme gerek kalmaksızın valinin uygun görüşü ve İçişleri Bakanlığının onayı ile birden fazla köy kurulabilir. Yürürlük MADDE 36 – (1) Bu Kanunun; a) 1 inci maddesi; 2 nci maddesi; 3 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci ve dokuzuncu fıkraları; 4 üncü maddesi; 5 inci maddesi; 6 ncı maddesi; 7 nci maddesiyle değiştirilen 5216 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi; 5216 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin son fıkrasının yürürlükten kaldırılmasına ilişkin hükmü hariç 13 üncü maddesi; 22 nci maddesi; 25 inci maddesi; 5779 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin değiştirilen ikinci fıkrası hariç 26 ncı maddesi; geçici 1 inci maddesinin altıncı, yedinci, sekizinci, dokuzuncu, onuncu, onüçüncü, onbeşinci, onaltıncı, onyedinci ve yirmidördüncü fıkraları; geçici 2 nci maddesinin ikinci, üçüncü, dördüncü, altıncı, sekizinci ve dokuzuncu fıkraları ilk mahalli idareler genel seçiminde, b) Diğer hükümleri yayımı tarihinde, yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 37 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 5/12/2012 1) SAYILI LİSTE BALIKESİR İLİ KARESİ İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER Balıkesir Belediyesine bağlı; 1 Kuvayi Milliye 2 1.Sakarya 3 2.Sakarya 4 Çay 5 Vicdaniye 6 Kayabey 7 1.Oruçgazi 8 2.Oruçgazi 9 Maltepe 10 Ege 11 Ali Hikmet Paşa 12 Toygar 13 Atatürk 14 Paşaalanı 15 Yeni Mahalle 16 Eskikuyumcular 17 Dumlupınar 18 Yıldırım 19 Akıncılar 20 Hisariçi 21 Karaoğlan 22 Karesi 23 Aygören 24 Hacı İsmail 25 Mirzabey 26 Kızpınar 27 Adnan Menderes BALIKESİR İLİ KARESİ İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER S.NO. BİRİMİN ADI İLÇESİ BAĞLI OLDUĞU BUCAK 1 Şamlı Belediyesi Merkez Şamlı 2 Kocaavşar Belediyesi Merkez Merkez 3 Üçpınar Merkez Merkez 4 Ziyaretli Merkez Merkez 5 Köteyli Merkez Merkez 6 Fethiye Merkez Şamlı 7 İbirler Merkez Yeniköy 8 Davutlar Merkez Yeniköy 9 Çaypınar Merkez Yeniköy 10 Yaylabayır Merkez Yeniköy 11 Yağcılar Merkez Şamlı 12 Çanacık Merkez Yeniköy 13 Yeşilova Merkez Yeniköy 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 Taşkesiği Alacabayır Yeroluk Düzoba Hisaralan Toybelen Boğazköy Halkapınar Karacaören Karakol Kavaklı Ortaca Kurtdere Armutalan Kırmızılar Büyükpınar Tatlıpınar Yaylacık Yeni İskender Deliktaş Ovacık Turplu Aktarma Beyköy Kabakdere Kalaycılar Naipli Bakacak Yeniköy Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Şamlı Şamlı Şamlı Şamlı Şamlı Şamlı Şamlı Şamlı Şamlı Şamlı Merkez Merkez Şamlı Şamlı Şamlı Şamlı Şamlı Şamlı Şamlı Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Yeniköy (2) SAYILI LİSTE BALIKESİR İLİ ALTIEYLÜL İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER Balıkesir Belediyesine bağlı; 1 Plevne 2 Bahçelievler 3 Hasan Basri Çantay 4 1.Gündoğan 5 2.Gündoğan 6 Gümüşçeşme 7 Gazi Osman Paşa 8 Yıldız 9 Sütlüce 10 Kasaplar 11 Dinkçiler 12 Hacıilbey 13 Altıeylül BALIKESİR İLİ ALTIEYLÜL İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYE VE KÖYLER BAĞLI OLDUĞU S.NO. BİRİMİN ADI İLÇESİ BUCAK 1 Pamukçu Belediyesi Merkez Merkez 2 Çayırhisar Merkez Merkez 3 Halalca Merkez Merkez 4 Ovaköy Merkez Merkez 5 Yakupköy Merkez Merkez 6 Karamanköy Merkez Merkez 7 Köylüköy Merkez Merkez 8 Balıklı Merkez Merkez 9 Çandır Merkez Merkez 10 Aslıhan Merkez Merkez 11 Aslıhan Tepecik Merkez Merkez 12 Atköy Merkez Merkez 13 Ovabayındır Merkez Merkez 14 Yenice Merkez Merkez 15 Akarsu Merkez Merkez 16 Ayvatlar Merkez Merkez 17 Karakaya Merkez Yeniköy 18 Kürse Merkez Yeniköy 19 Gökçeören Merkez Yeniköy 20 Köseler Merkez Merkez 21 Ayşebacı Merkez Merkez 22 Küçük Bostancı Merkez Merkez 23 Büyük Bostancı Merkez Merkez 24 Paşaköy Merkez Merkez 25 Çiçekpınar Merkez Merkez 26 Akçakaya Merkez Merkez 27 Kabaklı Merkez Merkez 28 Dereçiftlik Merkez Merkez 29 Çukur Hüseyin Merkez Ertuğrul 30 Bahçedere Merkez Ertuğrul 31 Karamanlar Merkez Ertuğrul 32 Kozören Merkez Ertuğrul 33 Karakavak Merkez Ertuğrul 34 Çamköy Merkez Ertuğrul 35 Beşpınar Merkez Ertuğrul 36 Macarlar Merkez Ertuğrul 37 Dişbudak Merkez Konakpınar 38 Çiftçidere Merkez Konakpınar 39 Cinge Merkez Merkez 40 Kirazköy Merkez Konakpınar 41 Sıvatpınar Merkez Konakpınar 42 Bozen Merkez Konakpınar 43 Türkali Merkez Merkez 44 Taşköy Merkez Konakpınar 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 Selimiye İnkaya Orhanlı Çiftlik Taşpınar Turnalar Kılcılar Kirazpınar Tayyipler Çınarlıdere Karabeyler Konakpınar Bereketli Kuşkaya Bayat Akçaköy Yeşiller Ayvacık Çakıllık Dedeburnu Kozderegüvem Yeşilyurt Sarıalan Kutludüğün Kuyualan Küpeler Meryemdere Ortamandıra Dallımandıra Dereköy Ertuğrul Gökköy Bigatepe Aliağa Ataköy Aynaoğlu Bağalan Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Konakpınar Konakpınar Konakpınar Konakpınar Konakpınar Konakpınar Konakpınar Konakpınar Konakpınar Konakpınar Konakpınar Merkez Konakpınar Konakpınar Konakpınar Konakpınar Konakpınar Ertuğrul Ertuğrul Ertuğrul Ertuğrul Ertuğrul Ertuğrul Merkez Ertuğrul Ertuğrul Ertuğrul Merkez Konakpınar Ertuğrul Konakpınar Merkez Ertuğrul (3) SAYILI LİSTE DENİZLİ İLİ MERKEZEFENDİ İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER Denizli Belediyesine bağlı; 1 1200 Evler 2 Adalet 3 Akçeşme 4 Akkonak 5 Alpaslan 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 Altıntop Bahçelievler Barbaros Barutçular Bereketler Bozburun Çakmak Değirmenönü Servergazi Eskihisar Gerzele Göveçlik Gültepe Gümüşçay Hacıeyüplü Hallaçlar Hisar İlbade Kadılar Karahasanlı Karaman Kayalar M.Akif Ersoy Merkezefendi Muratdede Saraylar Saruhan Selçuk Bey Sevindik Sırakapılar Sümer Şemikler Şirinköy Yeni Yenişafak Yenişehir Zafer DENİZLİ İLİ MERKEZEFENDİ İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER BAĞLI OLDUĞU S.NO. BİRİMİN ADI İLÇESİ BUCAK 1 Aşağışamlı Belediyesi Merkez Merkez 2 Başkarcı Belediyesi Merkez Merkez 3 Altındere Merkez Merkez 4 Çeltikçi Merkez Merkez 5 Kumkısık Merkez Merkez 6 Salihağa Merkez Merkez 7 Üzerlik Merkez Merkez 8 Yeşilyayla Merkez Merkez (4) SAYILI LİSTE DENİZLİ İLİ AKKÖY (PAMUKKALE) İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER Denizli Belediyesine bağlı; 1 Akhan 2 Aktepe 3 Anafartalar 4 Asmalıevler 5 Atalar 6 Bağbaşı 7 Cankurtaran 8 Cumhuriyet 9 Çamlaraltı 10 Deliktaş 11 Dokuzkavaklar 12 Fatih 13 Fesleğen 14 Goncalı 15 Gökpınar 16 Güzelköy 17 Hacıkaplanlar 18 Hürriyet 19 İncilipınar 20 İstiklal 21 Kale 22 Karakova 23 Karakurt 24 Karşıyaka 25 Kayıhan 26 Kervansaray 27 Korucuk 28 Kuşpınar 29 Mehmetçik 30 Onbeş Mayıs 31 Pelitlibağ 32 Siteler 33 Tekke 34 Topraklık 35 Yunus Emre 36 Zeytinköy 37 Zümrüt DENİZLİ İLİ AKKÖY (PAMUKKALE) İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER S.NO. BİRİMİN ADI 1 2 3 Irlıganlı Belediyesi Gözler Belediyesi Karahayıt Belediyesi İLÇESİ BAĞLI OLDUĞU BUCAK Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 Pamukkale Belediyesi Pınarkent Belediyesi Uzunpınar Belediyesi Akdere Develi Eldenizli Eymir Güzelpınar Haytabey Karataş Kocadere Kurtluca Küçükdere Yeniköy Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez (5) SAYILI LİSTE HATAY İLİ ANTAKYA İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER Antakya Belediyesine bağlı; 1 Akasya 2 Akbaba 3 Akevler 4 Aksaray 5 Altınçay 6 Aydınlıkevler 7 Bağrıyanık 8 Barbaros 9 Biniciler 10 Cebrail 11 Cumhuriyet 12 Dutdibi 13 Emek 14 Esenlik 15 Esentepe 16 Fevzi Çakmak 17 Gazi 18 Gazipaşa 19 Güllübahçe 20 Hacı Ömer Alpagot 21 Haraparası 22 Havuzlar 23 İplik Pazarı 24 General Şükrü Kanadlı 25 Kantara 26 Karaali Bölüğü 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 Kardeşler Kışlasaray Kocaabdi Kuyulu Meydan Orhanlı Saraykent Sofular Şehitler Şeyhali Şirince Ulucami Ürgenpaşa Yenicamii Zenginler HATAY İLİ ANTAKYA İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER BAĞLI OLDUĞU S.NO. BİRİMİN ADI İLÇESİ BUCAK 1 Ekinci Belediyesi Merkez Hıdırbey 2 Güzelburç Belediyesi Merkez Hıdırbey 3 Karlısu Belediyesi Merkez Hıdırbey 4 Kuzeytepe Belediyesi Merkez Hıdırbey 5 Odabaşı Belediyesi Merkez Hıdırbey 6 Serinyol Belediyesi Merkez Serinyol 7 Karaali Belediyesi Merkez Serinyol 8 Ovakent Belediyesi Merkez Serinyol 9 Avsuyu Belediyesi Merkez Merkez 10 Küçükdalyan Belediyesi Merkez Merkez 11 Maşuklu Belediyesi Merkez Merkez 12 Narlıca Belediyesi Merkez Merkez 13 Alaattin Merkez Merkez 14 Hasanlı Merkez Merkez 15 Melekli Merkez Merkez 16 Saçaklı Merkez Merkez 17 Suvatlı Merkez Merkez 18 Yeşilova Merkez Merkez 19 Akçaova Merkez Merkez 20 Büyükdalyan Merkez Hıdırbey 21 Doğanköy Merkez Hıdırbey 22 Gökçegöz Merkez Merkez 23 Tanışma Merkez Merkez 24 Günyazı Merkez Hıdırbey 25 Kisecik Merkez Hıdırbey 26 Saraycık Merkez Hıdırbey 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 Yaylacık Alahan Alazi Anayazı Arpahan Aşağıoba Kuruyer Üzümdalı Derince Dikmece Gülderen Maraşboğazı Oğlakören Paşaköy Tahtaköprü Uzunalıç Üçgedik Madenboyu Mansurlu Zülüflühan Akhisar Açıkdere Akcurun Apaydın Bitiren Bohşin Bozhöyük Demirköprü Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Hıdırbey Serinyol Serinyol Serinyol Serinyol Serinyol Merkez Merkez Serinyol Serinyol Serinyol Serinyol Serinyol Serinyol Serinyol Serinyol Serinyol Merkez Merkez Serinyol Serinyol Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez (6) SAYILI LİSTE HATAY İLİ DEFNE İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER Antakya Belediyesine bağlı; 1 Akdeniz 2 Armutlu 3 Elektrik 4 Sümerler HATAY İLİ DEFNE İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER BAĞLI OLDUĞU S.NO. BİRİMİN ADI İLÇESİ BUCAK 1 Dursunlu Belediyesi Merkez Merkez 2 Harbiye Belediyesi Merkez Harbiye 3 Gümüşgöze Belediyesi Merkez Harbiye 4 Yeşilpınar Belediyesi Merkez Harbiye 5 Çekmece Belediyesi Merkez Hıdırbey 6 Subaşı Belediyesi Merkez Hıdırbey 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 Toygarlı Belediyesi Turunçlu Belediyesi Aknehir Belediyesi Tavla Belediyesi Bahçeköy Balıklıdere Bostancık Çardaklı Değirmenyolu Döver Samankaya Sinanlı Ballıöz Güneysöğüt Koçören Meydancık Orhanlı Aşağıokçular Büyükçat Özbek Hancağız Yeniçağ Çökek Özengili Hüseyinli Çınarlı Karşıyaka Merkez Merkez Samandağ Samandağ Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Samandağ Samandağ Samandağ Samandağ Samandağ Samandağ Samandağ Samandağ Merkez Hıdırbey Hıdırbey Merkez Karaçay Harbiye Harbiye Harbiye Harbiye Harbiye Harbiye Harbiye Harbiye Hıdırbey Hıdırbey Hıdırbey Hıdırbey Hıdırbey Merkez Karaçay Karaçay Karaçay Karaçay Karaçay Karaçay Karaçay Karaçay Şenköy (7) SAYILI LİSTE HATAY İLİ YAYLADAĞI İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYE VE KÖYLER BAĞLI OLDUĞU S.NO. BİRİMİN ADI İLÇESİ BUCAK 1 Şenköy Belediyesi Merkez Şenköy 2 Bozlu Merkez Şenköy 3 Çatbaşı Merkez Şenköy 4 Çayır Merkez Şenköy 5 Dağdüzü Merkez Şenköy 6 Yukarıokçular Merkez Şenköy 7 Turfanda Merkez Şenköy 8 Yoncakaya Merkez Şenköy (8) SAYILI LİSTE HATAY İLİ ARSUZ İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER BAĞLI OLDUĞU S.NO. BİRİMİN ADI İLÇESİ BUCAK 1 Karaağaç Belediyesi İskenderun Merkez 2 Nardüzü Belediyesi İskenderun Merkez 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 Akçalı Belediyesi Gökmeydan Belediyesi Gözcüler Belediyesi Madenli Belediyesi Üçgüllük Belediyesi Arpaderesi Harlısu Helvalı Karahüseyinli Kışla Kozaklı Nergizlik Pirinçlik Arpagedik Avcılarsuyu Beyköy Derekuyu Gülcihan Hacıahmetli Haymaseki Höyük Kale Karagöz Aşağı Kepirce Konacık Kurtbağı Tatarlı Yukarı Kepirce Tülek Işıklı İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun İskenderun Uluçınar Uluçınar Uluçınar Uluçınar Uluçınar Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Uluçınar Uluçınar Uluçınar Uluçınar Uluçınar Uluçınar Uluçınar Uluçınar Uluçınar Uluçınar Uluçınar Uluçınar Uluçınar Uluçınar Uluçınar Uluçınar Uluçınar (9) SAYILI LİSTE MALATYA İLİ YEŞİLYURT İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER Malatya Belediyesine bağlı; 1 Abdulgaffar 2 Aşağıbağlar 3 Atatürk 4 Bahçebaşı 5 Bentbaşı 6 Cemal Gürsel 7 Cevatpaşa 8 Cumhuriyet 9 Çarmuzu 10 Çavuşoğlu 11 Çilesiz 12 Çukurdere 13 Fatih 14 Gazi 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 Hocaahmetyesevi İlyas İnönü Karakavak Kaynarca Kiltepe Koşu Koyunoğlu Melekbaba Özalper Salköprü Samanlı Seyran Su Şeyhbayram Tecde Turgut Özal Yaka Yavuz Selim Yeni Yeşilkaynak Zaviye MALATYA İLİ YEŞİLYURT İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER S.NO. BİRİMİN ADI İLÇESİ BAĞLI OLDUĞU BUCAK 1 Dilek Belediyesi Merkez Merkez 2 Şahnahan Belediyesi Merkez Merkez 3 Topsöğüt Belediyesi Merkez Merkez 4 Bindal Merkez Merkez 5 Duranlar Merkez Merkez 6 Duruldu Merkez Merkez 7 Fatih Merkez Merkez 8 Göktarla Merkez Merkez 9 Karahan Merkez Merkez 10 Kendirli Merkez Merkez 11 Kırkpınar Merkez Merkez 12 Mahmutlu Merkez Merkez 13 Özal Merkez Merkez 14 Samanköy Merkez Merkez 15 Suluköy Merkez Merkez 16 Sütlüce Merkez Merkez 17 Tepeköy Merkez Merkez 18 Tohma Merkez Merkez 19 Topraktepe Merkez Merkez (10) SAYILI LİSTE MALATYA İLİ BATTALGAZİ İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER Malatya Belediyesine bağlı; 1 Akpınar 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 Aslanbey Ataköy Başharık Battalgazi Beydağı Beylerbaşı Büyükhüseyinbey Büyükmustafapaşa Cevherizade Cirikpınar Çöşnük Dabakhane Ferhadiye Fırat Göztepe Hacıabdi Halfettin Hamidiye Hasanvarol Hidayet İskender İsmetiye İstiklal İzzetiye Kavaklıbağ Kernek Kırçuval Küçükhüseyinbey Küçükmustafapaşa Niyazi Nuriye Paşaköşkü Sancaktar Saray Sarıcıoğlu Selçuklu Şehit Fevzi Şıkşık Şifa Tandoğan Taştepe Uçbağlar Yamaç Yenihamam Yıldıztepe Zafer MALATYA İLİ BATTALGAZİ İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER S.NO. BİRİMİN ADI İLÇESİ BAĞLI OLDUĞU BUCAK 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 Hanımınçiftliği Belediyesi Orduzu Belediyesi Beydağı Belediyesi Erenli Belediyesi Yaygın Belediyesi Bağtepe Bulgurlu Çamurlu Fırıncı Göller Hacıhaliloğluçiftliği Karagöz Karakaşçiftliği Karaköy Üzümlü Alhanuşağı Bulutlu Çolaklı Düzyol Gülümuşağı Hacıyusuflar Hisartepe Kamıştaş Kapıkaya Karatepe Merdivenler Pelitli Selvidağ Tanışık Tokluca Uluköy Yenice Yeniköy Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Çolaklı Çolaklı Çolaklı Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Çolaklı Çolaklı Çolaklı Çolaklı Çolaklı Çolaklı Çolaklı Çolaklı Çolaklı Çolaklı Çolaklı Çolaklı Çolaklı Çolaklı Çolaklı Çolaklı Çolaklı Çolaklı (11) SAYILI LİSTE MANİSA İLİ ŞEHZADELER İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER Manisa Belediyesine bağlı; 1 1.Anafartalar 2 2.Anafartalar 3 Adakale 4 Adnan Menderes 5 Ahmet Bedevi 6 Akıncılar 7 Akpınar 8 Alaybey 9 Arda 10 Bayındırlık 11 Çarşı 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 Dere Dilşikar Dinçer Ege Gediz Göktaşlı İbrahimçelebi İshakçelebi Kazım Karabekir Kocatepe Kuşlubahçe Mimarsinan Nişancıpaşa Nurlupınar Peker Sakarya Saruhan Şehitler Tunca Turgut Özal Utku Yarhasanlar MANİSA İLİ ŞEHZADELER İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER S.NO. BİRİMİN ADI İLÇESİ BAĞLI OLDUĞU BUCAK 1 Aşağıçobanisa Belediyesi Merkez Merkez 2 Hacıhaliller Belediyesi Merkez Merkez 3 Hamzabeyli Belediyesi Merkez Merkez 4 Karaağaçlı Belediyesi Merkez Merkez 5 Karaoğlanlı Belediyesi Merkez Karaoğlanlı 6 Sancaklıbozköy Belediyesi Merkez Karaoğlanlı 7 Sancaklıiğdecik Belediyesi Merkez Karaoğlanlı 8 Selimşahlar Belediyesi Merkez Merkez 9 Yeniköy Belediyesi Merkez Merkez 10 Ayvacık Merkez Merkez 11 Belenyenice Merkez Merkez 12 Çamköy Merkez Üçpınar 13 Çavuşoğlu Merkez Merkez 14 Çınarlıkuyu Merkez Üçpınar 15 Güzelköy Merkez Merkez 16 Halıtlı Merkez Merkez 17 Kağan Merkez Merkez 18 Kalemli Merkez Merkez 19 Karayenice Merkez Merkez 20 Kırançiftlik Merkez Üçpınar 21 Sancaklıçeşmebaşı Merkez Karaoğlanlı 22 Sancaklıkayadibi Merkez Karaoğlanlı 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 Sancaklıuzunçınar Sarıalan Tekeliler Tepecik Tilkisüleymaniye Veziroğlu Yenimahmudiye Yeniharmandalı Yeşilköy Yukarıçobanisa Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Karaoğlanlı Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez (12) SAYILI LİSTE MANİSA İLİ YUNUSEMRE İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER Manisa Belediyesine bağlı; 1 50.Yıl 2 75. Yıl 3 Akmescit 4 Atatürk 5 Ayni Ali 6 Barbaros 7 Cumhuriyet 8 Fatih 9 Güzelyurt 10 Hafsa Sultan 11 Kaynak 12 Keçiliköy 13 Kuyualan 14 Lalapaşa 15 Laleli 16 Mareşal Fevzi Çakmak 17 Merkez Efendi 18 Mesir 19 Mutlu 20 Spil 21 Tevfikiye 22 Topçuasım 23 Uncubozköy 24 Yeni Mahalle MANİSA İLİ YUNUSEMRE İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER S.NO. BİRİMİN ADI İLÇESİ BAĞLI OLDUĞU BUCAK 1 Muradiye Belediyesi Merkez Muradiye 2 Üçpınar Belediyesi Merkez Üçpınar 3 Yağcılar Belediyesi Merkez Muradiye 4 Akçaköy Merkez Osmancalı 5 Akgedik Merkez Muradiye 6 Asmacık Merkez Osmancalı 7 Avdal Merkez Üçpınar 8 Bağyolu Merkez Muradiye 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 Beydere Bostanlar Büyüksümbüller Çamlıca Davutlar Dazyurt Demirci Durasıllı Düzlen Emlakdere Evrenos Gökbel Gökçeler Gülbahçe Gürle İlyasçılar Kale Karaahmetli Karaali Karahüseyinli Karakılıçlı Karakoca Karaveliler Karayağcıhacılar Kayapınar Kışla Kocakoru Koruköy Kozaklar Küçükbelen Küçüksümbüller Maldan Mollasüleymanlı Muslih Ortaköy Osmancalı Otmanlar Örencik Örselli Pelitalan Pınarköy Recepli Sakallı Sarıahmetli Sarınasuhlar Sarma Siyekli Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Muradiye Üçpınar Osmancalı Üçpınar Üçpınar Osmancalı Üçpınar Osmancalı Osmancalı Muradiye Muradiye Merkez Merkez Üçpınar Muradiye Osmancalı Merkez Osmancalı Muradiye Osmancalı Üçpınar Merkez Üçpınar Üçpınar Merkez Osmancalı Üçpınar Osmancalı Osmancalı Osmancalı Osmancalı Osmancalı Üçpınar Üçpınar Osmancalı Osmancalı Osmancalı Üçpınar Osmancalı Üçpınar Osmancalı Osmancalı Osmancalı Osmancalı Muradiye Üçpınar Osmancalı 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 Sümbültepe Süngüllü Şamar Turgutalp Türkmen Uzunburun Uzunlar Yaylaköy Yuntdağköseler Yuntdağyenice Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Üçpınar Osmancalı Muradiye Merkez Osmancalı Muradiye Osmancalı Osmancalı Osmancalı Osmancalı (13) SAYILI LİSTE MANİSA İLİ KÖPRÜBAŞI İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYE VE KÖYLER S.NO. BİRİMİN ADI İLÇESİ BAĞLI OLDUĞU BUCAK 1 Borlu Belediyesi Demirci Borlu 2 Kulalı Demirci Borlu 3 Selviler Demirci Borlu 4 Saraycık Demirci Merkez 5 Yabacı Demirci Borlu 6 Tokmaklı Demirci Borlu 7 Karyağdı Demirci Borlu 8 Gökveliler Demirci Borlu 9 Armağan Demirci Borlu 10 Çayköy Demirci Borlu 11 Yumuklar Demirci Borlu 12 Yenice Demirci Merkez (14) SAYILI LİSTE KAHRAMANMARAŞ İLİ DULKADİROĞLU İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER Kahramanmaraş Belediyesine bağlı; 1 Aksu 2 Aslan Bey 3 Bağlarbaşı 4 Bahçeli Evler 5 Ballıca 6 Bayazıtlı 7 Büğlek 8 Divanlı 9 Doğu Kent 10 Dulkadiroğlu 11 Duraklı 12 Erkenez 13 Eyüp Sultan 14 Genç Osman 15 Gazi Paşa 16 İsa Divanlı 17 İsmet Paşa 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 İstasyon Kanuni Karacasu Ferhuş Karacasu Karaziyaret Karacasu Karşıyaka Karacasu Kırım Karacasu Mamaraş Kayabaşı Kurtuluş Mehmet Akif Menderes Namık Kemal Pınarbaşı Sakarya Senem Ayşe Sümer Sütçü İmam Şeyh Adil Şeyh Şamil Yahya Kemal Yavuz Selim Yeni Şehir Egemenlik Ekmekçi Fevzi Paşa Turan KAHRAMANMARAŞ İLİ DULKADİROĞLU İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYE VE KÖYLER S.NO. BİRİMİN ADI 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 Baydemirli Belediyesi Abbaslar Ağabeyli Akyar Alibeyuşağı Ayaklıcaoluk Bahçeli Başdevrişli Beşenli Boyalı Budaklı Bulanık Çatmayayla Çiğli Çobanlı Çokyaşar Dereköy Dereli İLÇESİ BAĞLI OLDUĞU BUCAK Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Ağabeyli Merkez Ağabeyli Merkez Merkez Merkez Ağabeyli Ağabeyli Merkez Ağabeyli Ağabeyli Merkez Ağabeyli Merkez Ağabeyli Merkez Merkez Merkez 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 Ekberoğlu Elmalar Gaffarlı Göllü Güzelyurt Hacıeyüplü Halkaçayırı Kabasakal Kapıçam Karamanlı Kartal Kazanlıpınar Kemallı Kılağlı Kocalar Kozludere Kuzucak Küçüknacar Küpelikız Navruzlu Osmanbey Öksüzlü Peynirdere Sarıkaya Sivricehüyük Şerefoğlu Tevekkelli Ulutaş Yenipınar Yeniyurt Yusufhacılı Söğütlü Doğanlıkarahasan Seyrantepe Çınarlı Denizli Eskinarlı Maksutuşağı Arslanbey Demirciler Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Pazarcık Pazarcık Pazarcık Pazarcık Pazarcık Pazarcık Pazarcık Pazarcık Pazarcık Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Ağabeyli Merkez Ağabeyli Merkez Ağabeyli Merkez Merkez Ağabeyli Ağabeyli Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Ağabeyli Merkez Merkez Narlı Narlı Narlı Narlı Narlı Narlı Narlı Narlı Narlı (15) SAYILI LİSTE KAHRAMANMARAŞ İLİ ONİKİŞUBAT İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER Kahramanmaraş Belediyesine bağlı; 1 12 Şubat 2 5 Nisan 3 Abdülhamid Han 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 Akçakoyunlu Akif İnan Barbaros Bin Evler Cumhuriyet Çamlık Dumlupınar Ertuğrul Gazi Fatih Gayberli Gedemen Hacı Bayram Veli Hasancıklı Haydar Bey Hayrullah Hürriyet İstiklal Karacaoğlan Karamanlı Kavlaklı Fatih Kavlaklı Mimar Sinan Kavlaklı Yunus Emre Kılavuzlu Mağralı Malik Ejder Mevlana Mimar Sinan Necip Fazıl Orhan Gazi Oruç Reis Osman Gazi Piri Reis Selçuklu Serintepe Sümbüllü Şazi Bey Şehit Abdullah Çavuş Tavşan Tepe Üngüt Yunus Emre Yusuflar Yürükselim Şehit Evliya Saçaklızade KAHRAMANMARAŞ İLİ ONİKİŞUBAT İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER S.NO. BİRİMİN ADI İLÇESİ BAĞLI OLDUĞU BUCAK 1 Karadere Belediyesi Merkez Merkez 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 Kale Belediyesi Fatmalı Belediyesi Fatih Belediyesi Önsen Belediyesi Döngele Belediyesi Kürtül Belediyesi Şahinkayası Belediyesi Ilıca Belediyesi Tekir Belediyesi Altınova Ayşepınarı Avcılar Avşar Beşen Bulutoğlu Büyüksır Cüceli Çağırgan Çağlayan Çakırdere Çakırlar Çamlıbel Çamlıca Çevrepınar Çınarpınar Çokran Çukurhisar Dadağlı Demrek Dereboğazı Döngel Gölpınar Hacıağlar Hacıbudak Hacıibrahimuşağı Hacılar Hacımustafa Hacınınoğlu Hartlap İsmailli Kalekaya Kapukaya Kaynar Kerimli Kertmen Kısıklı Kızıldamlar Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Yenicekale Merkez Merkez Süleymanlı Merkez Merkez Yenicekale Süleymanlı Merkez Süleymanlı Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Süleymanlı Merkez Süleymanlı Süleymanlı Merkez Yenicekale Merkez Merkez Merkez Yenicekale Merkez Merkez Merkez Merkez Süleymanlı Süleymanlı Merkez Merkez Süleymanlı Merkez Merkez Merkez Süleymanlı Merkez Yenicekale Süleymanlı Yenicekale Merkez 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 Kızılseki Kozcağız Kumarlı Kurtlar Kurucaova Küçüksır Kümperli Köseli Maksutlu Mimarsinan Muratlı Orhangazi Öşlü Öztürk Payamlı Rahmacılar Reyhanlı Sadıklı Sarıçukur Sarıgüzel Sarımollalı Saygılı Selimiye Suçatı Suluyayla Süleymanlı Topçalı Yaylaüstü Yenidemi Yeniköy Yeniyapan Yolyanı Zeytindere Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Süleymanlı Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Yenicekale Merkez Merkez Merkez Süleymanlı Yenicekale Yenicekale Merkez Merkez Süleymanlı Yenicekale Yenicekale Merkez Merkez Yenicekale Süleymanlı Yenicekale Yenicekale Yenicekale Yenicekale Yenicekale Yenicekale Merkez (16) SAYILI LİSTE MUĞLA İLİ SEYDİKEMER İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER S.NO. BİRİMİN ADI 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Kadıköy Belediyesi Eşen Belediyesi Karadere Belediyesi Kumluova Belediyesi Seki Belediyesi Arsaköy Bağlıağaç Atlıdere Bayırköy İLÇESİ BAĞLI OLDUĞU BUCAK Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Kemer Eşen Eşen Eşen Seki Kemer Kemer Kemer Kemer 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 Çamurköy Çatak Çayan Çobanlar Çökek Dereköy Döğer Girmeler Güneşli Hacıosmanlar Kayacık Kayadibi Kıncılar Korubükü Ortaköy Ören Paşalı Sahil Ceylan Sarıyer Seydiler Söğütlüdere Uğurlu Yakaköy Zorlar Alaçat Arifler Boğaziçi Çaltıözü Çaykenarı Çukurincir Demirler Dodurga Gölbent İzzetinköy Kabaağaç Karaköy Minare Yakabağ Bekçiler Boğalar Ceylan Çaltılar Çobanisa Doğanlar Kayabaşı Kınık Temel Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Fethiye Kemer Kemer Kemer Kemer Kemer Kemer Kemer Kemer Kemer Kemer Kemer Kemer Kemer Kemer Kemer Kemer Kemer Kemer Kemer Kemer Kemer Kemer Kemer Kemer Eşen Eşen Eşen Eşen Eşen Eşen Eşen Eşen Eşen Eşen Eşen Eşen Eşen Eşen Seki Seki Seki Seki Seki Seki Seki Seki Seki 57 Yaylapatlangıç Fethiye Merkez (17) SAYILI LİSTE TEKİRDAĞ İLİ KAPAKLI İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYE VE KÖYLER S.NO. BİRİMİN ADI 1 2 3 4 5 6 Karaağaç Belediyesi Bahçeağıl Yanıkağıl Karlı Pınarca Uzunhacı İLÇESİ BAĞLI OLDUĞU BUCAK Çerkezköy Çerkezköy Çerkezköy Çerkezköy Çerkezköy Çerkezköy Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez (18) SAYILI LİSTE TEKİRDAĞ İLİ ERGENE İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER Çorlu Belediyesine bağlı; 1 Sağlık 2 Yeşiltepe TEKİRDAĞ İLİ ERGENE İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER S.NO. BİRİMİN ADI 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Ulaş Belediyesi Misinli Belediyesi Velimeşe Belediyesi Paşaköy Pınarbaşı Ahimehmet İğneler Vakıflar Esenler Kırkgöz Bakırca Karamehmet Yulaflı İLÇESİ BAĞLI OLDUĞU BUCAK Çorlu Çorlu Çorlu Çorlu Çorlu Çorlu Çorlu Çorlu Çorlu Çorlu Çorlu Çorlu Çorlu Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez (19) SAYILI LİSTE ŞANLIURFA İLİ EYYÜBİYE İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER Şanlıurfa Belediyesine bağlı; 1 Eyüpkent 2 Osmanlı 3 Hayatiharrani 4 Selçuklu 5 Eyyüpnebi 6 Onikiler 7 Muradiye 8 Hacıbayram 9 Şıhmaksut 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 Eyyübiye Topdağı Dedeosman Buhara Yakubiye Kendirci Gümüşkuşak Göller Tepe Türkmeydanı Pınarbaşı Bıçakçılı Kurtuluş Ulucami Yeni Mance Haleplibahçe Beykapısı Hekimdede Yusufpaşa Kadıoğlu Karakoyunlu Akabe Direkli Akşemsettin Yenice Batıkent ŞANLIURFA İLİ EYYÜBİYE İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYE VE KÖYLER S.NO. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 BİRİMİN ADI İLÇESİ BAĞLI OLDUĞU BUCAK Uğurlu Belediyesi Abdurrahmandede Akçamescit Bildim Büyükhan Çamurlu Hancığaz İkizce Kadıkendi Küçükhan Köprülük Şahinler Yardımcı Açmalı Akdilek Akmağara Akören Altın Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Yardımcı Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 Altıntepe Ambartepe Apalı Aşağıkoçlu Aşağıyazıcı Ayrancı Bağış Bakırtaş Bakışlar Banarlı Başgöze Başören Bayraklı Beşat Bulduk Büyükçaylı Büyükdüzlük Büyükotluca Dilimli Dolutepe Duruca Gelincik Görenler Gözeller Gümüşören Günbalı Güneş Güngören Hacılar Hamzababa Horoz Kap Karaali Karahisar Karaman Küçükdüzlük Keçikıran Keserdede Keskin Kınalı Kırçiçeği Kurucuk Kubacık Külünçe Küpeli Mihraplı Mutlukaya Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 Nadire Olgunlar Ovabeyli Ozanlar Örenli Özlü Sağlık Seksenören Selman Sultantepe Tarlabaşı Taşlıca Turluk Tuzluca Ulucanlar Ulu Umuroba Üzerlik Vergili Yağmurlu Yamaçaltı Yaşar Yediyol Yukarı Koçlu Yukarıyazıcı Yolbaşı Yusuf Zeynep Payamlı Altınbaşak Aşağıhemedan Atlıkonak Çalışkanlar Dernek Göldere Güzelkuyu Kaplan Keberli Kırkmağara Kızılkuyu Koçören Olukyanı Ortahemedan Tekyamaç Ulak Yanıkçöğür Yaykılıç Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Yardımcı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı 113 114 115 Yukarıçaykuyu Yukarıhemedan Yolbilir Merkez Merkez Merkez Payamlı Payamlı Payamlı (20) SAYILI LİSTE ŞANLIURFA İLİ HALİLİYE İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER Şanlıurfa Belediyesine bağlı; 1 Selahaddinieyyubi 2 Yenişehir 3 Yeşildirek 4 Veyselkarani 5 Ertuğrulgazi 6 Ulubatlı 7 Osmangazi 8 Hamidiye 9 Refahiye 10 Ahmetyesevi 11 Devteşti 12 Yavuzselim 13 Süleymaniye 14 İpekyol 15 Bağlarbaşı 16 Hızmalı 17 Atatürk 18 Mimarsinan 19 Şehitlik 20 Cengiztopel 21 Bahçelievler 22 Sultanfatih 23 Şairşevket 24 Bamyasuyu 25 Şairnabi 26 Paşabağı 27 Kanberiye 28 Sancaktar 29 İmambakır 30 Sırrın 31 Akpınar 32 Karşıyaka ŞANLIURFA İLİ HALİLİYE İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER S.NO. BİRİMİN ADI İLÇESİ BAĞLI OLDUĞU BUCAK 1 Kısas Belediyesi Merkez Çamlıdere 2 Konuklu Belediyesi Merkez Merkez 3 Dağeteği Merkez Merkez 4 Derman Merkez Merkez 5 Göktepe Merkez Merkez 6 Güzel Yurt Merkez Merkez 7 Nokta Merkez Merkez 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 Örencik Ulubağ Boydere Altıntepe Oğulbey Perşembe Şeyhçoban Yeniköy Yeşiltepe Kalecik Acaryurt Altındamla Aşağıakören Aşağı İçkara Aşağıkoymat Aşağıvarlıca Ayazca Diphisar Eğerkıran Gümüştaş Gürpınar Kalınbayat Kanoğlu Kavakbaşı Kaygılı Keçili Kengerli Kepez Kızılpınar Koçak Konaç Körkuyu Mil Ortaören Payamlı Sarışeyh Seyrantepe Sumaklı Taşlıca Tekerli Tepeköy Üçgöze Üçkuyu Üzümkara Yedikuyu Yenice Yeroluk Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 Yıldız Yukarıakören Yukarıkoymat Çamlıdere-Bucak Mrk. Açıkyazı Akçalı Akdoğan Aktaş Anaz Aslanlı Asri Bağlar Bakımlı Balkatan Ballıca Boncuk Büyük Mirdesi Çanakçı Çatallı Çekçek Çiçekli Çiçektepesi Babadamı Dağyanı Dalbaşı Denizci Derinkuyu Dikme Diktaş Emirler Ernebi Esenyayla Güçlü Gülveren Güvenli Güzel Halime Havşanlı İbrik İkiağız İnci İncirağacı İncirli İrice Kahraman Kanatlı Kapaklı Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Kabahaydar Kabahaydar Kabahaydar Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 Karatepe Kargalı Karpuzlu Kayalı Kaynaklı Küçüksenemağara Kepirli Keremli Kesme Konak Kösecik Köse Mağaracık Mamuca Mehmetçik Mutluca Osmanbey Parmakkapı Sarıtaş Sarpdere Sefalı Sendebelen Şenocak Tepedibi Terzi Topraklı Uluhan Umut Üçkonak Yarımsu Yazılıkavak Yenisu Yeşilköy Yeşilyurt Yolyazı Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere Çamlıdere (21) SAYILI LİSTE ŞANLIURFA İLİ KARAKÖPRÜ İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLE Şanlıurfa Belediyesine bağlı; 1 Esentepe ŞANLIURFA İLİ KARAKÖPRÜ İLÇESİNE BAĞLANAN KÖYLER S.NO. BİRİMİN ADI İLÇESİ BAĞLI OLDUĞU BUCAK 1 Aşık Merkez Merkez 2 Büyük Alanlı Merkez Merkez 3 Demircik Merkez Merkez 4 Küçükalanlı Merkez Merkez 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 Kızlar Köksüren Lüleci Maşuk Mehmetçik Otlukalan Şahin Yoğunburç Kızılburç Ayanlar Çıralı Göbekli Bozköy Özgedik Ağılcık Akıncı Sarım Karataş Geçit Överler Çiftekemer Ergün Örcünlü Dolunay Tatburcu Yukarıkoşma Akziyaret Ağızhan Akçahisar Akpınar Cülmen (Akziyaret) Apaydın Aşağıçiftlik Bahçeli Başören Bezirci Bölücek Buğdayhöyük Büyükçömlekçi Büyük Kargılı Büyükördek Büyüksalkım Cemal Çakmak Doyumlu Düğer Esemkulu Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Payamlı Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 Estafirullah Gazibey Gelibolu Gölgen Gölpınar Günışık Hamurkesen Horzum Hüyüklü İlhan İsaören Kasımkuyu Kırkpınar Korukezen Kuşluca Kuyucak Külaflı Millisaray Mustafacık Öğütçü Pınarbaşı Sakça Sancak Şeker Şeyhzeliha Tülmen Türkmen Uzuncuk Yarımtepe Yaylacık Yedikuyu Yemişli Yığınak Yusufkuyu Küçük Tülmen Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret Akziyaret (22) SAYILI LİSTE VAN İLİ TUŞBA İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER Van Belediyesine bağlı; 1 İskele 2 Altıntepe 3 A.Gazi 4 Seyrantepe 5 Beyüzümü 6 İstasyon 7 Akköprü 8 Şemsibey VAN İLİ TUŞBA İLÇESİNE BAĞLANAN KÖYLER S.NO. BİRİMİN ADI İLCESİ BAĞLI OLDUĞU BUCAK 1 Adıgüzel Merkez Timar 2 Ağartı Merkez Timar 3 Akçaören Merkez Timar 4 Akçift Merkez Timar 5 Alabayır Merkez Merkez 6 Alaköy Merkez Timar 7 Arısu Merkez Timar 8 Aşıt Merkez Merkez 9 Atmaca Merkez Timar 10 Bağdaşan Merkez Timar 11 Bardakçı Merkez Merkez 12 Çakırbey Merkez Timar 13 Çitören Merkez Timar 14 Çobanoğlu Merkez Merkez 15 Çolpan Merkez Timar 16 Çomaklı Merkez Erçek 17 Dağönü Merkez Timar 18 Değirmenözü Merkez Timar 19 Derebey Merkez Timar 20 Dibekdüzü Merkez Timar 21 Dilimli Merkez Timar 22 Ermişler Merkez Timar 23 Esenpınar Merkez Timar 24 Gedelova Merkez Erçek 25 Gedikbulak Merkez Timar (B.M.) 26 Göllü Merkez Timar 27 Gölyazı Merkez Merkez 28 Gülsünler Merkez Timar 29 Güvençli Merkez Timar 30 Halkalı Merkez Timar 31 Hıdırköy Merkez Timar 32 Kalecik Merkez Merkez 33 Karaağaç Merkez Timar 34 Kasımoğlu Merkez Timar 35 Kelle Merkez Timar 36 Koçköy Merkez Timar 37 Kolsatan Merkez Timar 38 Kozluca Merkez Erçek 39 Kumluca Merkez Timar 40 Meydancık Merkez Timar 41 Mollakasım Merkez Timar 42 Ocaklı Merkez Timar 43 Otluca Merkez Timar 44 Özkaynak Merkez Timar 45 Özyurt Merkez Timar 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 Pirgarip Sağlamtaş Satıbey Şahgeldi Tabanlı Tevekli Topaktaş Yalnızağaç Yaylıyaka Yemlice Yeşilköy Yeşilsu Yumrutepe Yeniköşk Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Timar Timar Timar Timar Timar Timar Timar Erçek Timar Timar Timar Timar Timar Timar (23) SAYILI LİSTE VAN İLİ İPEKYOLU İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER Van Belediyesine bağlı; 1 Buzhane 2 Yalı 3 Selimbey 4 Halilağa 5 Hatuniye 6 Alipaşa 7 Hafiziye 8 Cumhuriyet 9 Cevdetpaşa 10 Seyit Fehim Arvasi 11 Serhat 12 Vali Mitatbey 13 Şerefiye 14 Karşıyaka 15 Yeni Mahalle 16 Hacıbekir 17 Esenler 18 Bahçıvan VAN İLİ İPEKYOLU İLÇESİNE BAĞLANAN BELEDİYELER VE KÖYLER S.NO. BİRİMİN ADI İLÇESİ BAĞLI OLDUĞU BUCAK 1 Bostaniçi Belediyesi Merkez Merkez 2 Erçek Belediyesi Merkez Erçek 3 Ağzıkara Merkez Erçek 4 Aktaş Merkez Erçek 5 Arıtoprak Merkez Erçek 6 Aşağıçitli Merkez Erçek 7 Aşağıgölalan Merkez Erçek 8 Baklatepe Merkez Erçek 9 Bakraçlı Merkez Merkez 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 Beşçatak Çalımlı Değirmenarkı Değirmenköy Dereüstü Dibekli Gövelek Ilıkaynak Irgat Karagündüz Karakoç Karpuzalanı Kavuncu Kaymaklı Kevenli Kıratlı Köşebaşı Ortanca Sarmaç Yalınağaç Yatıksırt Yukarıgölalan Yukarıgüneyce Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Erçek Erçek Merkez Merkez Erçek Merkez Erçek Erçek Erçek Erçek Merkez Merkez Erçek Merkez Merkez Merkez Erçek Merkez Erçek Erçek Erçek Erçek (24) SAYILI LİSTE VAN İLİ EDREMİT İLÇESİNE BAĞLANAN MAHALLELER Van Belediyesine bağlı; 1 Eminpaşa 2 Süphan 3 Şabaniye 4 Hacıbekir (Mezbaha Deresi Güneyi) VAN İLİ EDREMİT İLÇESİNE BAĞLANAN KÖYLER S.NO. BİRİMİN ADI İLÇESİ BAĞLI OLDUĞU BUCAK 1 Akın Merkez Merkez 2 Kavurma Merkez Merkez 3 Kurubaş Merkez Merkez 4 Taşkonak Merkez Merkez (25) SAYILI LİSTE 1 2 3 4 5 6 Altıeylül Belediyesi Antakya Belediyesi Arsuz Belediyesi Artuklu Belediyesi Battalgazi Belediyesi Defne Belediyesi 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 Dulkadiroğlu Belediyesi Efeler Belediyesi Ergene Belediyesi Eyyübiye Belediyesi Haliliye Belediyesi İpekyolu Belediyesi Kapaklı Belediyesi Karaköprü Belediyesi Karesi Belediyesi Menteşe Belediyesi Merkezefendi Belediyesi Onikişubat Belediyesi Pamukkale (Akköy) Belediyesi Payas Belediyesi Seydikemer Belediyesi Süleymanpaşa Belediyesi Şehzadeler Belediyesi Tuşba Belediyesi Ortahisar Belediyesi Yeşilyurt Belediyesi Yunusemre Belediyesi (26) SAYILI LİSTE KURUMU : İÇİŞLERİ BAKANLIĞI TEŞKİLATI : TAŞRA İHDASI UYGUN GÖRÜLEN KADROLARIN Serbest Tutulan Sınıfı Unvanı Derecesi Kadro Kadro Adedi Adedi MİAH Kaymakam 1 26 GİH Şube Müdürü 1 158 GİH Yazı İşleri Müdürü 1 26 GİH Nüfus Müdürü 1 26 GİH İl Planlama Uzmanı 7 290 GİH İl Planlama Uzman Yardımcısı 9 290 GİH Şef 3 336 GİH Şef 5 336 GİH Programcı 8 52 GİH Bilgisayar İşletmeni 6 52 GİH Bilgisayar İşletmeni 8 290 GİH Bilgisayar İşletmeni 9 52 Veri Hazırlama ve Kontrol GİH 3 156 İşletmeni Veri Hazırlama ve Kontrol GİH 5 156 İşletmeni Veri Hazırlama ve Kontrol GİH 6 156 İşletmeni Toplam 26 158 26 26 290 290 336 336 52 52 290 52 156 156 156 GİH GİH GİH GİH GİH TH TH TH TH YH YH YH YH YH YH YH YH Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni Şoför Şoför Şoför Mühendis Mimar Tekniker Teknisyen Hizmetli Hizmetli Hizmetli Kaloriferci Kaloriferci Aşçı Bahçıvan Dağıtıcı TOPLAM 8 435 435 9 156 156 7 8 10 6 6 8 9 8 10 11 8 10 8 8 10 52 145 52 316 58 87 145 145 52 52 58 26 58 58 52 4.349 52 145 52 316 58 87 145 145 52 52 58 26 58 58 52 4.349 KURUMU : MALİYE BAKANLIĞI TEŞKİLATI : TAŞRA İHDASI UYGUN GÖRÜLEN KADROLARIN Serbest Tutulan Sınıfı Unvanı Derecesi Kadro Kadro Adedi Adedi GİH Mal Müdürü 1 26 GİH Şef 3 26 Veri Hazırlama ve Kontrol GİH 8 78 İşletmeni GİH Veznedar 8 26 GİH Şoför 10 26 YH Hizmetli 10 26 YH Kaloriferci 10 26 TOPLAM 234 KURUMU : MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI TEŞKİLATI : TAŞRA İHDASI UYGUN GÖRÜLEN KADROLARIN Serbest Tutulsn Sınıfı Unvanı Derecesi Kadro Kadro Adedi Adedi GİH İlçe Milli Eğitim Müdürü 1 26 GİH Şube Müdürü 1 78 GİH Şef 4 78 GİH Memur 8 156 Toplam 26 26 78 26 26 26 26 234 Toplam 26 78 78 156 GİH Şoför YH Hizmetli TOPLAM 10 10 26 52 416 KURUMU : SAĞLIK BAKANLIĞI TEŞKİLATI : TAŞRA İHDASI UYGUN GÖRÜLEN KADROLARIN Serbest Tutulan Sınıfı Unvanı Derecesi Kadro Kadro Adedi Adedi GİH İlçe Sağlık Müdürü 3 26 SH Tabip 5 78 SH Hemşire 9 130 SH Ebe 9 130 SH Sağlık Memuru 9 52 Veri Hazırlama ve Kontrol GİH 9 52 İşletmeni GİH Bilgisayar İşletmeni 9 26 GİH Şoför 10 26 YH Hizmetli 10 26 TOPLAM 546 KURUMU : GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TEŞKİLATI : TAŞRA İHDASI UYGUN GÖRÜLEN KADROLARIN Serbest Tutulan Sınıfı Unvanı Derecesi Kadro Kadro Adedi Adedi GİH İlçe Müdürü 1 26 TH Mühendis 5 52 SH Veteriner Hekim 5 52 GİH Memur 12 52 GİH Şoför 12 26 YH Hizmetli 12 26 TOPLAM 234 KURUMU : AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI TEŞKİLATI : TAŞRA İHDASI UYGUN GÖRÜLEN KADROLARIN Serbest Tutulan Sınıfı Unvanı Derecesi Kadro Kadro Adedi Adedi İlçe Aile ve Sosyal Politikalar GİH 1 26 Müdürü GİH Şef 3 26 GİH Programcı 8 26 Veri Hazırlama ve Kontrol GİH 8 52 İşletmeni 26 52 416 Toplam 26 78 130 130 52 52 26 26 26 546 Toplam 26 52 52 52 26 26 234 Toplam 26 26 26 52 GİH SH SH SH Bilgisayar İşletmeni Sosyal Çalışmacı Psikolog Çocuk Gelişimcisi TOPLAM 8 6 7 7 52 52 26 26 286 KURUMU : GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞI TEŞKİLATI : TAŞRA İHDASI UYGUN GÖRÜLEN KADROLARIN Serbest Tutulan Sınıfı Unvanı Derecesi Kadro Kadro Adedi Adedi Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe GİH 1 26 Müdürü GİH Memur 8 26 YH Teknisyen Yardımcısı 10 26 TOPLAM 78 KURUMU : DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI TEŞKİLATI : TAŞRA İHDASI UYGUN GÖRÜLEN KADROLARIN Serbest Tutulan Sınıfı Unvanı Derecesi Kadro Kadro Adedi Adedi GİH İlçe Müftüsü 1 26 GİH Memur 8 52 GİH Şoför 10 26 YH Hizmetli 10 26 TOPLAM 130 KURUMU : TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLATI : TAŞRA İHDASI UYGUN GÖRÜLEN KADROLARIN Serbest Tutulan Sınıfı Unvanı Derecesi Kadro Kadro Adedi Adedi GİH Tapu Müdürü 1 26 GİH Tapu Sicil Müdür Yardımcısı 1 26 GİH Bilgisayar İşletmeni 7 52 GİH Bilgisayar İşletmeni 8 52 TOPLAM 156 KURUMU : EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLATI : TAŞRA İHDASI UYGUN GÖRÜLEN KADROLARIN Serbest Tutulan Sınıfı Unvanı Derecesi Kadro Kadro Adedi Adedi 52 52 26 26 286 Toplam 26 26 26 78 Toplam 26 52 26 26 130 Toplam 26 26 52 52 156 Toplam EHS İlçe Emniyet Müdürü TOPLAM S.NO. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 İL Adıyaman Adıyaman Adıyaman Adıyaman Adıyaman Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar 1 (27) SAYILI LİSTE İLÇE Besni Besni Besni Merkez Merkez Başmakçı Bolvadin Bolvadin Çay Çay Çay Çay Çay Çay Dazkırı Dinar Dinar Dinar Dinar Dinar Dinar Dinar Emirdağ Emirdağ Emirdağ Emirdağ Evciler Hocalar İhsaniye İhsaniye İhsaniye İhsaniye İscehisar Merkez Sandıklı Sandıklı Sandıklı Sandıklı Sandıklı Sandıklı Sandıklı Sandıklı 26 26 BELEDİYE Sarıyaprak Sugözü Üçgöz Atakent Hasancık Yaka Büyükkarabağ Kemerkaya Akkonak Deresinek Eber İnli Karamık Koçbeyli Yüreğil Çiçektepe Doğanlı Haydarlı Kadılar Kınık Uluköy Yıprak Adayazı Aşağıpiribeyli Bademli Gömü Gökçek Yeşilhisar Ayazini Bozhüyük Gazlıgölakören Karacaahmet Alanyurt Anıtkaya Ballık Başağaç Karadirek Kızık Kusura Menteş Örenkaya Sorkun 26 26 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Afyonkarahisar Ağrı Ağrı Ağrı Aksaray Aksaray Aksaray Aksaray Aksaray Aksaray Aksaray Aksaray Aksaray Aksaray Aksaray Aksaray Aksaray Aksaray Aksaray Aksaray Aksaray Aksaray Aksaray Aksaray Aksaray Aksaray Aksaray Aksaray Aksaray Amasya Amasya Amasya Amasya Amasya Amasya Sandıklı Sinanpaşa Sinanpaşa Sinanpaşa Sultandağı Sultandağı Sultandağı Sultandağı Şuhut Şuhut Şuhut Şuhut Şuhut Eleşkirt Eleşkirt Eleşkirt Ağaçören Gülağaç Gülağaç Gülağaç Güzelyurt Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Ortaköy Ortaköy Ortaköy Ortaköy Ortaköy Ortaköy Ortaköy Sarıyahşi Göynücek Göynücek Merkez Merkez Merkez Merkez Yavaşlar Güney Nuh Tokuşlar Karapınar Kırca Üçkuyu Yakasinek Atlıhisar Balçıkhisar Efe Karacaören Kayabelen Tahir Yayladüzü Yücekapı Camili Bekarlar Saratlı Sofular Ilısu Acıpınar Akçakent Altınkaya Armutlu Doğantarla İncesu Karkın Kutlu Sarayhan Sevinçli Ulukışla Yuva Balcı Bozkır Çiftevi Devedamı Harmandalı Ozancık Sarıkaraman Boğazköy Damlaçimen Gediksaray Aydınca Doğantepe Ezinepazar Uygur 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 Amasya Amasya Amasya Amasya Amasya Amasya Amasya Amasya Amasya Amasya Amasya Amasya Amasya Ardahan Ardahan Artvin Artvin Artvin Bartın Batman Batman Bayburt Bayburt Bayburt Bayburt Bilecik Bilecik Bilecik Bilecik Bilecik Bingöl Bingöl Bitlis Bitlis Bolu Burdur Burdur Burdur Burdur Burdur Burdur Burdur Burdur Burdur Burdur Burdur Burdur Merkez Merkez Merzifon Suluova Taşova Taşova Taşova Taşova Taşova Taşova Taşova Taşova Taşova Çıldır Göle Murgul Şavşat Yusufeli Merkez Gercüş Sason Demirözü Merkez Merkez Merkez Bozüyük İnhisar Merkez Söğüt Söğüt Genç Genç Hizan Mutki Mengen Ağlasun Ağlasun Bucak Bucak Bucak Bucak Çavdır Çavdır Çeltikçi Gölhisar Gölhisar Merkez Yassıçal Yeşilyenice Kayadüzü Eraslan Akınoğlu Alpaslan Ballıdere Belevi Boraboy Destek Esençay Özbaraklı Uluköy Aşıkşenlik Köprülü Damar Meydancık Kılıçkaya Arıt Hisar Yücebağ Beşpınar Akşar Çayıryolu Konursu Cihangazi Tarpak Bayırköy Çaltı Küre Çaytepe Servi Kolludere Koyunlu Pazarköy Mamak Yeşilbaşköy Çamlık Gündoğdu Kızılkaya Ürkütlü Bayır Kozağacı Bağsaray İbecik Yusufça Büğdüz 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 Burdur Burdur Burdur Burdur Burdur Çanakkale Çanakkale Çanakkale Çanakkale Çanakkale Çanakkale Çanakkale Çanakkale Çanakkale Çanakkale Çanakkale Çankırı Çankırı Çankırı Çankırı Çankırı Çankırı Çankırı Çankırı Çankırı Çankırı Çankırı Çankırı Çankırı Çankırı Çankırı Çankırı Çankırı Çorum Çorum Çorum Çorum Çorum Çorum Çorum Çorum Çorum Çorum Çorum Çorum Çorum Çorum Merkez Tefenni Tefenni Yeşilova Yeşilova Ayvacık Biga Biga Biga Ezine Gelibolu Merkez Merkez Yenice Yenice Yenice Ilgaz Kurşunlu Kurşunlu Kurşunlu Kurşunlu Kurşunlu Merkez Orta Orta Orta Orta Orta Şabanözü Şabanözü Yapraklı Yapraklı Yapraklı Alaca Alaca Alaca Bayat Bayat Boğazkale Boğazkale Dodurga Kargı Laçin Laçin Mecitözü Merkez Merkez Kozluca Beyköy Hasanpaşa Güney Salda Gülpınar Balıklıçeşme Kozçeşme Yeniçiftlik Mahmudiye Bolayır Erenköy Kumkale Akçakoyun Hamdibey Pazarköy Yeşildumlupınar Çavundur Dumanlı Hacımuslu Sivricek Taşkaracalar Ünür Dodurga Elmalık Kalfat Özlü Yaylakent Gümerdiğin Gürpınar İkizören Yukarıöz Yüklü Alacahöyük Büyükhırka Çopraşık Eskialibey Kunduzlu Evci Yekbas Alpagut Hacıhamza Çamlıca Narlı Elvançelebi Konaklı Seydim 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 Çorum Çorum Çorum Çorum Çorum Çorum Çorum Çorum Edirne Edirne Edirne Edirne Edirne Edirne Edirne Edirne Elazığ Elazığ Elazığ Elazığ Elazığ Elazığ Erzincan Erzincan Erzincan Erzincan Erzincan Erzincan Erzincan Erzincan Erzincan Giresun Giresun Giresun Giresun Giresun Giresun Giresun Giresun Giresun Giresun Giresun Giresun Gümüşhane Gümüşhane Gümüşhane Gümüşhane Ortaköy Osmancık Sungurlu Sungurlu Sungurlu Sungurlu Sungurlu Sungurlu İpsala İpsala İpsala İpsala Keşan Keşan Keşan Uzunköprü Kovancılar Kovancılar Maden Merkez Merkez Palu Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Üzümlü Üzümlü Çamoluk Çanakçı Dereli Eynesil Görele Görele Görele Keşap Merkez Merkez Piraziz Yağlıdere Kelkit Köse Merkez Şiran Karahacip Başpınar Arifegazili Demirşeyh Kaledere Kavşut Tuğlu Yörüklü Hacı İbriktepe Kocahıdır Sultan Çamlıca Mecidiye Paşayiğit Kurtbey Çakırkaş Yarımca Gezin Hankendi İçme Baltaşı Bahçeliköy Çağlayan Dörtler Mollaköy Uluköy Yalnızbağ Yaylabaşı Bayırbağ Karakaya Yenice Karabörk Yavuzkemal Ören Aydınlar Kırıklı Köprübaşı Karabulduk Çaldağ İnişdibi Bozat Üçtepe Kaş Salyazı Tekke Yeşilbük 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 Gümüşhane Iğdır Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Isparta Karabük Karabük Karaman Karaman Karaman Karaman Karaman Kars Kastamonu Kırıkkale Kırıkkale Kırıkkale Kırıkkale Kırıkkale Kırıkkale Torul Karakoyunlu Aksu Atabey Eğirdir Eğirdir Eğirdir Gelendost Gelendost Gönen Keçiborlu Keçiborlu Keçiborlu Merkez Senirkent Senirkent Sütçüler Sütçüler Sütçüler Şarkikaraağaç Yalvaç Yalvaç Yalvaç Yalvaç Yalvaç Yalvaç Yalvaç Yalvaç Yalvaç Yalvaç Yalvaç Yalvaç Safranbolu Yenice Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Arpaçay Tosya Bahşili Balışeyh Balışeyh Delice Delice Keskin Altınpınar Taşburun Yakaafşar İslamköy Barla Gökçehöyük Pazarköy Bağıllı Yaka Güneykent Aydoğmuş İncesu Kılıç Büyükgökçeli Uluğbey Yassıören Ayvalıpınar Kasımlar Kesme Göksöğüt Bağkonak Çetince Dedeçam Kozluçay Körküler Kumdanlı Kuyucak Özbayat Özgüney Sücüllü Tokmacık Yukarıkaşıkara Ovacuma Yortan Kılbasan Kisecik Taşkale Yeşildere Yollarbaşı Koçköyü Ortalıca Karaahmetli Koçubaba Kulaksız Büyükafşar Büyükyağlı Konur 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 Kırıkkale Kırıkkale Kırıkkale Kırıkkale Kırıkkale Kırıkkale Kırklareli Kırklareli Kırklareli Kırklareli Kırklareli Kırşehir Kırşehir Kırşehir Kırşehir Kırşehir Kırşehir Kırşehir Kırşehir Kırşehir Kırşehir Kırşehir Kırşehir Kırşehir Kırşehir Kırşehir Kırşehir Kırşehir Kırşehir Kırşehir Kırşehir Kilis Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Keskin Merkez Sulakyurt Sulakyurt Yahşihan Yahşihan Babaeski Lüleburgaz Lüleburgaz Pınarhisar Vize Akçakent Akpınar Akpınar Akpınar Boztepe Çiçekdağı Kaman Kaman Kaman Kaman Kaman Kaman Kaman Kaman Kaman Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Altıntaş Altıntaş Çavdarhisar Emet Emet Emet Emet Emet Emet Gediz Gediz Gediz Gediz Gediz Gediz Köprüköy Hasandede Güzelyurt Hamzalı Irmak Kılıçlar Sinanlı Kırıkköy Sakızköy Yenice Sergen Mahsenli Aşağıhomurlu Büyükabdiuşağı Köşker Karacaören Boğazevci Başköy Çağırkan Demirli Hamit İsahocalı Kargınyenice Ömerhacılı Savcılıbüyükoba Yelek Çayağzı Dulkadirli Karahıdır Toklümen Ulupınar Yavuzlu Çayırbaşı Zafertepeçalköy Hacıkebir Aydıncık Çerte Eğrigöz Günlüce Örencik Yenice Akçaalan Altınkent Cebrail Erdoğmuş Fırdan Gümele 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Kütahya Muş Muş Muş Muş Muş Nevşehir Nevşehir Nevşehir Nevşehir Nevşehir Nevşehir Nevşehir Nevşehir Nevşehir Nevşehir Gediz Gediz Gediz Gediz Gediz Hisarcık Hisarcık Hisarcık Hisarcık Merkez Pazarlar Simav Simav Simav Simav Simav Simav Simav Simav Simav Simav Simav Simav Simav Simav Simav Simav Simav Simav Şaphane Şaphane Tavşanlı Bulanık Bulanık Bulanık Korkut Malazgirt Acıgöl Acıgöl Avanos Avanos Avanos Avanos Avanos Derinkuyu Gülşehir Gülşehir Gürlek Kayaköy Üzümlü Yeşilçay Yunuslar Dereköy Hasanlar Karbasan Şeyhler Kızılcaören Sofular Bahtıllı Beyce Çaysimav Demirci Gümüşsu Hisarbey Kalkan Karacahisar Kestel Kuşu Naşa Öreyler Şenköy Yaykın Yemişli Yeniköy Yeşildere Yeşilköy Karamanca Üçbaş Aliköy Karaağıl Mollakent Yemişen Karakale Gülkoru İnallı Kurugöl Akarca Göynük Mahmat Sarılar Topaklı Suvermez Abuuşağı Gümüşkent 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 Nevşehir Nevşehir Nevşehir Nevşehir Nevşehir Nevşehir Nevşehir Nevşehir Nevşehir Nevşehir Nevşehir Niğde Niğde Niğde Niğde Niğde Niğde Niğde Niğde Niğde Niğde Niğde Niğde Niğde Niğde Niğde Niğde Niğde Niğde Niğde Niğde Niğde Niğde Niğde Ordu Ordu Ordu Ordu Ordu Ordu Ordu Ordu Ordu Ordu Ordu Ordu Ordu Gülşehir Gülşehir Gülşehir Hacıbektaş Hacıbektaş Kozaklı Kozaklı Kozaklı Kozaklı Ürgüp Ürgüp Altunhisar Altunhisar Altunhisar Altunhisar Bor Bor Çamardı Çamardı Çiftlik Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Ulukışla Ulukışla Ulukışla Ulukışla Akkuş Akkuş Aybastı Aybastı Fatsa Fatsa Fatsa Fatsa Gölköy Gölköy Gölköy Gölköy Gölköy Karacaşar Ovaören Tuzköyü Karaburna Kızılağıl Kalecik Kanlıca Karahasanlı Karasenir Başdere Mustafapaşa Çömlekçi Ulukışla Yakacık Yeşilyurt Karanlıkdere Kızılca Bademdere Burç Kitreli Çavdarlı Çayırlı Dikilitaş Elmalı Fertek Hacıbeyli İçmeli Kayırlı Koyunlu Ovacık Çiftehan Darboğaz Kılan Yeniyıldız Çayıralan Seferli Alacalar Pelitözü Aslancami Geyikçeli İslamdağ Kösebucağı Alanyurt Aydoğan Damarlı Direkli Düzyayla 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 Ordu Ordu Ordu Ordu Ordu Ordu Ordu Ordu Ordu Ordu Ordu Osmaniye Osmaniye Rize Rize Siirt Sinop Sinop Sivas Sivas Sivas Sivas Sivas Sivas Sivas Sivas Sivas Sivas Sivas Sivas Sivas Sivas Sivas Sivas Sivas Sivas Sivas Sivas Sivas Şırnak Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Gölköy Gürgentepe İkizce Korgan Mesudiye Mesudiye Mesudiye Perşembe Ünye Ünye Ünye Merkez Sumbas İkizdere Kalkandere Kurtalan Gerze Türkeli Altınyayla Gemerek Gemerek Gürün Kangal Kangal Kangal Merkez Merkez Merkez Suşehri Şarkışla Şarkışla Ulaş Ulaş Yıldızeli Yıldızeli Yıldızeli Yıldızeli Yıldızeli Zara Beytüşşebap Almus Almus Almus Almus Almus Almus Almus Karahasan Eskiköy Kaynartaş Çamlı Topçam Üçyol Yeşilce Kırlı Erenyurt Hanyanı Yenikent Kırmıtlı Alibeyli Güneyce Yolbaşı Gözpınar Yenikent Güzelkent Kale Eğerci İnkışla Suçatı Alacahan Çetinkaya Havuz Gümüşdere Kurtlapa Yakupoğlan Çataloluk Akçakışla Kızılcakışla Baharözü Yenikarahisar Kalın Kavak Kümbet Şeyhhalil Yavu Şerefiye Mezra Akarçay Ataköy Bağtaşı Cihet Dikili Görümlü Ormandibi 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tokat Tunceli Tunceli Uşak Uşak Uşak Uşak Uşak Uşak Uşak Uşak Uşak Artova Erbaa Erbaa Erbaa Erbaa Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Niksar Niksar Niksar Niksar Pazar Reşadiye Reşadiye Reşadiye Reşadiye Reşadiye Reşadiye Reşadiye Reşadiye Sulusaray Turhal Turhal Turhal Turhal Turhal Yeşilyurt Yeşilyurt Zile Zile Zile Zile Mazgirt Mazgirt Banaz Eşme Eşme Karahallı Merkez Merkez Sivaslı Sivaslı Ulubey Çelikli Akça Değirmenli Koçak Üzümlü Akbelen Avlunlar Büyükyıldız Çamlıbel Kemalpaşa Yağmurlu Günebakan Kuyucak Özalan Yazıcık Dereköy Büşürüm Çevrecik Demircili Kızılcaören Kuzbağı Nebişeyh Soğukpınar Yolüstü Dutluca Çaylı Kat Ulutepe Yazıtepe Yenisu Çıkrık Kuşçu Evrenköy Güzelbeyli Yalınyazı Yıldıztepe Akpazar Darıkent Büyükoturak Ahmetler Güllü Karbasan Güre İlyaslı Ağaçbeyli Yayalar Avgan 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 Uşak Uşak Uşak Yalova Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Yozgat Zonguldak Zonguldak Zonguldak Zonguldak Zonguldak Zonguldak Zonguldak Ulubey Ulubey Ulubey Çınarcık Akdağmadeni Aydıncık Aydıncık Aydıncık Boğazlıyan Boğazlıyan Boğazlıyan Boğazlıyan Boğazlıyan Boğazlıyan Çandır Çayıralan Çayıralan Çayıralan Çekerek Çekerek Çekerek Merkez Merkez Merkez Saraykent Sarıkaya Sarıkaya Sorgun Sorgun Sorgun Sorgun Sorgun Sorgun Sorgun Şefaatli Şefaatli Şefaatli Yenifakılı Yerköy Yerköy Alaplı Devrek Devrek Ereğli Ereğli Gökçebey Merkez Hasköy Kışla Omurca Kocadere Oluközü Baştürk Kazankaya Kösrelik Çakmak Çalapverdi Devecipınar Ovakent Özler Yenipazar Büyükkışla Curali Çokradan Evciler Bayındırhüyük Bazlambaç Beyyurdu Çadırardıç Esenli Osmanpaşa Çiçekli Babayağmur Yukarısarıkaya Ahmetfakılı Araplı Belencumafakılı Eymir Gedikhasanlı Gülşehri Karakız Kuzayca Paşaköy Sarıkent Bektaşlı Saray Sekili Gümeli Eğerci Özbağı Çaylıoğlu Gökçeler Hacımusa Sivriler [R.G.06.Aralık 2012 – 28489] —— • —— BAKANLAR KURULU KARARLARI Karar Sayısı : 2012/3960 8/1/2002 tarihli ve 4736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrası hükmünden muaf tutulacakların tespitine dair 28/1/2002 tarihli ve 2002/3654 sayılı Kararnamenin eki Kararda değişiklik yapılmasına ilişkin ekli Kararın yürürlüğe konulması; İçişleri Bakanlığının 4/9/2012 tarihli ve 2763 sayılı yazısı üzerine, anılan Kanunun 1 inci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 8/10/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı S. ERGİN F. ŞAHİN E. BAĞIŞ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELİK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor Bakanı Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı İ. N. ŞAHİN İçişleri Bakanı C. YILMAZ E. GÜNAY Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı H. YAZICI Gıda, Tarım M. ŞİMŞEK Maliye Bakanı Ö. DİNÇER İ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı R. AKDAĞ E. BAYRAKTAR Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı V. 8/10/2012 TARİHLİ VE 2012/3960 SAYILI KARARNAMENİN EKİ KARAR ve MADDE 1 – 28/1/2002 tarihli ve 2002/3654 sayılı Kararnamenin eki Karara aşağıdaki madde eklenmiş ve Kararın diğer madde numaraları teselsül ettirilmiştir. “MADDE 54 – Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Dairesi Başkanlığı havacılık unsurlarına, kamu kurum ve kuruluşlarına bağlı havaalanı ve havalimanlarında konuşlanma için ihtiyaç duyulan hangar yerlerinin tahsis edilmesi, 8/1/2002 tarihli ve 4736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrası hükmünden muaftır. Tahsis edilen hangar yerlerine ilişkin elektrik, su, telefon, ısıtma, soğutma, temizlik ve benzeri giderler muafiyet kapsamında değildir.” MADDE 2 – Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Karar hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. [R.G.06.Aralık 2012 – 28489] —— • —— Karar Sayısı : 2012/3967 Antalya İlinde tesis edilecek olan Elmalı-Gömbe Enerji Nakil Hattının yapımı amacıyla ekli listede belirtilen taşınmazların, mülkiyetinin/irtifak hakkının Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü adına tescil edilmek üzere Akdeniz Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi tarafından acele kamulaştırılması; Maliye Bakanlığı (Özelleştirme İdaresi Başkanlığı)’nın 31/10/2012 tarihli ve 7284 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 20/11/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı S. ERGİN F. ŞAHİN A. BABACAN N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELİK E. BAYRAKTAR C. YILMAZ B. YILDIRIM Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri Bakanı Ekonomi Bakanı V. V. T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor Bakanı Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı ve İ. N. ŞAHİN İçişleri Bakanı C. YILMAZ E. GÜNAY Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı H. YAZICI Gıda, Tarım M. ŞİMŞEK Maliye Bakanı M. ŞİMŞEK İ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim Bakanı V.Milli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı [R.G.06.Aralık 2012 – 28489] —— • —— Karar Sayısı : 2012/3968 Erzincan İli, Çayırlı İlçesinde tesis edilecek Bedirdüzü-2 Hidroelektrik Santralinin yapımı amacıyla ekli listede bulunduğu yer ile parsel numarası belirtilen taşınmazın Hazine adına tescil edilmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından acele kamulaştırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 9/11/2012 tarihli ve 1328 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 20/11/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı S. ERGİN F. ŞAHİN A. BABACAN N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELİK E. BAYRAKTAR C. YILMAZ B. YILDIRIM Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri Bakanı Ekonomi Bakanı V. V. T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor Bakanı Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı ve İ. N. ŞAHİN İçişleri Bakanı C. YILMAZ E. GÜNAY Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı H. YAZICI Gıda, Tarım M. ŞİMŞEK Maliye Bakanı M. ŞİMŞEK İ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim Bakanı V.Milli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı [R.G.06.Aralık 2012 – 28489] —— • —— Karar Sayısı : 2012/3969 Ordu İli, Kabataş İlçesinde tesis edilecek Kuzey I-II Regülatörü ve Hidroelektrik Santralinin yapımı amacıyla ekli listede bulundukları yer ile ada ve parsel numaraları belirtilen taşınmazların Hazine adına tescil edilmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından acele kamulaştırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 9/11/2012 tarihli ve 1329 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 20/11/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı S. ERGİN F. ŞAHİN A. BABACAN N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELİK E. BAYRAKTAR C. YILMAZ B. YILDIRIM Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri Bakanı Ekonomi Bakanı V. V. T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor Bakanı Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı ve İ. N. ŞAHİN İçişleri Bakanı C. YILMAZ E. GÜNAY Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı H. YAZICI Gıda, Tarım M. ŞİMŞEK Maliye Bakanı M. ŞİMŞEK İ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim Bakanı V.Milli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı [R.G.06.Aralık 2012 – 28489] —— • —— Karar Sayısı : 2012/3970 Kırklareli İli, Lüleburgaz İlçesinde tesis edilecek Türkgeldi KÖK-Düğüncübaşı-Oklalı Enerji Nakil Hattı ile Türkgeldi Hayvancılık-Alacaoğlu Enerji Nakil Hattının yapımı amacıyla ekli listede bulundukları yer ile ada ve parsel numaraları belirtilen taşınmazların Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü adına tescil edilmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından acele kamulaştırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2/11/2012 tarihli ve 1294 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 20/11/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı S. ERGİN F. ŞAHİN A. BABACAN N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELİK E. BAYRAKTAR C. YILMAZ B. YILDIRIM Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri Bakanı Ekonomi Bakanı V. V. T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor Bakanı Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı ve İ. N. ŞAHİN İçişleri Bakanı C. YILMAZ E. GÜNAY Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı H. YAZICI Gıda, Tarım M. ŞİMŞEK Maliye Bakanı M. ŞİMŞEK İ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim Bakanı V.Milli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı [R.G.06.Aralık 2012 – 28489] —— • —— CEZANIN KALDIRILMASI KARARI Cumhurbaşkanlığından: Karar Sayısı : 2012/82 Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/1/2007 tarihli ve E:2006/98, K:2007/34 sayılı kararıyla, silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen ve cezası kesinleşen, Tunceli İli, Nazımiye İlçesi, Aşağıdoluca Mahallesi/Köyü, Cilt No: 22, Hane No: 64, Birey Sıra No: 2’de nüfusa kayıtlı, Yusuf ve Elif’ten olma, 1/7/1934 doğumlu, 37085172766 T.C. kimlik numaralı Ali ÇELİK’in kalan cezası, Adalet Bakanlığının 12/11/2012 tarihli ve B.03.0.CİG.0.00.00.07-102-06292011/3259/62996 sayılı yazısı ekinde gönderilen ve adı geçenin sürekli hastalık hali kapsamında bulunduğunu belirten Adlî Tıp Kurumu 3 üncü Adlî Tıp İhtisas Kurulunun 6/6/2012 tarihli ve B.03.1.ATK.0.06.00.03-101.01.02-12/47490/6188-6185 sayılı raporu sebebiyle, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 104 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi hükmü uyarınca kaldırılmıştır. 5/12/2012 Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI [R.G.06.Aralık 2012 – 28489] —— • —— YÖNETMELİKLER Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünden: KAMU KURUM VE KURULUŞLARINA ESKİ HÜKÜMLÜ İŞÇİ ALINMASINDA UYGULANACAK USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK MADDE 1 – 19/9/2009 tarihli ve 27354 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Eski Hükümlü İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin adı “Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Eski Hükümlü veya Terörle Mücadelede Malul Sayılmayacak Şekilde Yaralananların İşçi Olarak Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” olarak değiştirilmiştir. MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 1 inci maddesinin birinci fıkrasında, 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde ve 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (g) bentlerinde yer alan “eski hükümlü” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan” ibaresi eklenmiştir. MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına (g) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiştir. “ğ) Terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan: 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu veya 16/6/1927 tarihli ve 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanunu kapsamına giren ve askerlik hizmetini yaparken 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21 inci maddesinde sayılan terör olaylarının sebep ve tesiri sonucu malul sayılmayacak şekilde yaralananlardan askeri hastanelerce kendilerine verilen sağlık kurulu raporu ve terörle mücadelede yaralandığını gösteren komutanlık yazısı ile durumlarını belgelendirilenleri” MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan eski hükümlü ibaresinden sonra gelmek üzere “veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (ğ) bendinde tanımlandığı şekilde terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan” ibaresi eklenmiştir. MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 24 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 24 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.” MADDE 6 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 7 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 19/9/2009 27354 Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 126/10/2009 27388 23/4/2012 28253 [R.G.06.Aralık 2012 – 28489] —— • —— Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünden: YURTİÇİNDE İŞE YERLEŞTİRME HİZMETLERİ HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK MADDE 1 – 25/4/2009 tarihli ve 27210 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yurtiçinde İşe Yerleştirme Hizmetleri Hakkında Yönetmeliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına (f) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiştir. “g) Terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan: 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu veya 16/6/1927 tarihli ve 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanunu kapsamına giren ve askerlik hizmetini yaparken 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21 inci maddesinde sayılan terör olaylarının sebep ve tesiri sonucu malul sayılmayacak şekilde yaralananlardan askeri hastanelerce kendilerine verilen sağlık kurulu raporu ve terörle mücadelede yaralandığını gösteren komutanlık yazısı ile durumlarını belgelendirilenleri.” MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değişmiştir. “(2) Kaydolan iş arayanlardan özürlü, eski hükümlü, terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan statüsünde veya öncelik hakkına sahip olduğunu beyan edenler, durumlarını Kurum ünitesine belgeleyene kadar bu statüde değerlendirilmezler.” MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değişmiştir. “c) Özürlüler için "Sağlık Kurulu Raporu"na, eski hükümlüler için "Eski Hükümlü Belgesi"ne, terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralananlar için askeri hastanelerce kendilerine verilen “Sağlık Kurulu Raporu” ve terörle mücadelede yaralandığını belgeleyen “Komutanlık Yazısı”na, öncelik hakkına sahip olanlar için de bu durumlarını kanıtlayıcı belgeye sahip olmak,” MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değişmiştir. “MADDE 10 – (1) İşverenler; a) 50 veya daha fazla işçi çalıştırdıkları, özel sektör işyerlerinde yüzde üç özürlü, kamu işyerlerinde ise yüzde dört özürlü ile yüzde iki eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan işçiyi, b) Tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde 51 veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç özürlü, kamu işyerlerinde ise yüzde dört özürlü ile yüzde iki eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan işçiyi meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler.” MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değişmiştir. “Çalıştırılacak özürlü ile eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan işçi sayısının tespiti MADDE 11 – (1) Zorunlu çalıştırılacak özürlü, eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan işçi sayısının tespitinde belirli veya belirsiz süreli iş sözleşmesine göre çalıştırılan tüm işçiler esas alınır. Kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür ve işyerindeki tam süreli çalışan işçi sayısına ilave edilir. İşyerinde kısmi süreli olarak çalıştırılan özürlü ve eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan işçi bulunması halinde bunlar da çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür ve toplam işçi sayısından düşülür. Oranın hesaplanmasında yarıma kadar kesirler dikkate alınmaz. Yarım ve daha fazla olan kesirler tama dönüştürülür. (2) Fıkradaki hükümler uyarınca işyerlerindeki işçi sayısının tespitinde yer altı ve su altı işlerinde çalışanlar hesaba katılmaz. (3) 10/6/2004 tarihli ve 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanuna göre kurulan özel güvenlik şirketleri ile kurumların kendi ihtiyacı için kurduğu güvenlik birimlerinde güvenlik elemanı olarak çalışan işçiler özürlü, eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan işçi sayısının tespitinde dikkate alınmaz. (4) Özürlü, eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralananların talebi halinde, işyerlerinde kısmi süreli çalışma yapan işveren tarafından özürlü, eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralananlar kısmi süreli iş sözleşmesiyle de istihdam edilebilir. Zorunlu çalıştırma yükümlülüğü, kısmi süreli çalıştırma ile karşılanmak istendiğinde, kısmi süreli işçi sayısı birinci fıkrada belirtilen usul ile belirlenir. (5) Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır. (6) Çalıştırılan özürlü, eski hükümlü ve terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan işçiler, toplam işçi sayısının hesabında dikkate alınmaz.” MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan eski hükümlü ibaresinden sonra gelmek üzere “veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan” ibaresi eklenmiştir. MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin başlığı “Özürlü ile eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan talebi” şeklinde değiştirilmiştir. MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 15 inci maddesinin başlığı “Özürlü ile eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan talebinin karşılanması” şeklinde değiştirilmiş ve 15 inci maddenin üçüncü fıkrasında yer alan eski hükümlü ibaresinden sonra gelmek üzere “veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan” ibaresi eklenmiştir. MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değişmiştir. “Çalışırken özürlü, eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan kapsamına girenler MADDE 16 – (1) Çalışırken özürlü, eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan ve iş akdi feshedilmeyenler için tescil talebinde bulunulması halinde gerekli belgelerine istinaden Kurumca özürlü, eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan olarak tescilleri yapılır.” MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 17 nci maddesi aşağıdaki şekilde değişmiştir. “MADDE 17 – (1) İşe alınmada; iş seçiminden, başvuru formları, seçim süreci, teknik değerlendirme, önerilen çalışma süreleri ve şartlarına kadar olan aşamaların hiçbirinde özürlüler, eski hükümlüler veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralananlar aleyhine ayrımcı uygulamalarda bulunulamaz. (2) Çalışan özürlülerin ve eski hükümlülerin veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralananların aleyhine sonuç doğuracak şekilde, diğer kişilerden farklı muamelede bulunulamaz. (3) Ayrımcılık veya farklı muamele gösteren kamu kurum ve kuruluşları ile işverenler için 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 122 nci maddesi hükümleri uygulanır.” MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 20 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “(2) Eski hükümlü çalıştırılamayacağı tespit edilen işyerlerindeki bu çalıştırma yükümlülüğü, terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralananlar arasından karşılanır.” MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğin 21 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde değişmiştir. “ (1) Bu Yönetmelik kapsamındaki işyerlerinde çalıştırılacak özürlü, eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan işçilerle ilgili yapılacak denetim, 4857 sayılı İş Kanununun öngördüğü çalışma hayatının denetimi ve teftişi esaslarına göre yapılır. (2) Özürlü, eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan işçi çalıştırılmasına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği tespit edilen işveren hakkında 4857 sayılı İş Kanununun 101 inci maddesinde belirtilen idari para cezası, aynı Kanunun 108 inci maddesi gereğince, işyerinin bulunduğu yerdeki Kurum İl Müdürü tarafından doğrudan verilir.” MADDE 13 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 14 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 25/4/2009 27210 Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 10/4/2010 27548 [R.G.06.Aralık 2012 – 28489] —— • —— TEBLİĞ Rekabet Kurumundan: 4054 SAYILI REKABETİN KORUNMASI HAKKINDA KANUNUN 16 NCI MADDESİNİN BİRİNCİ FIKRASINDA ÖNGÖRÜLEN İDARİ PARA CEZASI ALT SINIRININ 31/12/2013 TARİHİNE KADAR GEÇERLİ OLMAK ÜZERE ARTIRILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2013/1) MADDE 1 – (1) 7/12/1994 tarihli ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenmiş olan idari para cezası alt sınırı, 10/11/2012 tarihli ve 28463 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 419)’nde tespit edilen 2012 yılı için yeniden değerleme oranı olan % 7,80 (yedi virgül seksen) artış esas alınarak, 1/1/2013 tarihinden 31/12/2013 tarihine kadar geçerli olmak üzere aşağıdaki şekilde yükseltilmiştir: 4054 sayılı Kanun’un 16 ncı 1/1/2012-31/12/20121/1/2013-31/12/2013 maddesinin birinci fıkrasında; tarihleri arasında tarihleri arasında öngörülen ceza alt sınırı miktarı: 13.591 TL 14.651 TL MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ 1/1/2013 tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Rekabet Kurumu Başkanı yürütür. [R.G.06.Aralık 2012 – 28489] —— • —— Maliye Bakanlığından: VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO:420) 1. Giriş 1.1. Ülkemizin önemli ekonomik sorunlarından biri olan kayıt dışılık; rekabet gücünü önemli ölçüde etkilemekte ve kamu finansman yapısının sağlıklı işlemesine engel olmaktadır. Kayıt dışılıkla mücadele, ekonomide haksız rekabetin önlenmesi ve ekonomik gelişmelerin sağlıklı bir seyir izlemesinde büyük önem arz etmektedir. Ayrıca kayıt dışı ekonomiyle mücadelede başarı sağlanabilmesi; başta kamuoyu olmak üzere tüm kesimlerin desteğine, ilgili tüm kurum ve kuruluşların katkıları ile hazırlanan etkin bir izleme ve değerlendirme sisteminin oluşturulmasına bağlıdır. 1.2. Bu kapsamda, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan dağıtım lisansı alan elektrik ve doğalgaz dağıtım şirketlerinden ve organize sanayi bölgesi (OSB) tüzel kişiliklerinden; elektrik ve doğalgaz abone bilgileri ile tüketim bilgilerinin alınması bu Tebliğin konusunu teşkil etmektedir. 2. Kanuni dayanak ve yetki 2.1. 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Bilgi Verme" başlığını taşıyan 148 inci maddesinde "Kamu idare ve müesseseleri, mükellefler veya mükelleflerle muamelede bulunan diğer gerçek ve tüzel kişiler, Maliye Bakanlığının veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların isteyecekleri bilgileri vermeye mecburdurlar" hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 149 uncu maddesinde ise "Kamu idare ve müesseseleri (Kamu hizmeti ifa eden kurum ve kuruluşlar dâhil) ile gerçek ve tüzel kişiler vergilendirmeye ilişkin olaylarla ilgili olarak Maliye Bakanlığı ve vergi dairesince kendilerinden yazı ile istenecek bilgileri belli fasılalarla ve devamlı olarak yazı ile vermeye mecburdurlar." hükmüne yer verilmiştir. 2.2 213 sayılı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendi hükmü uyarınca, bu Kanunun 149 uncu maddesine göre devamlı bilgi vermek zorunda olanlardan istenilen bilgiler ile vergi beyannameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle internet de dâhil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, beyanname, bildirim ve bilgilerin aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu zorunluluğu beyanname, bildirim veya bilgi çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya Maliye Bakanlığı yetkilidir. 2.3. 213 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen maddeleri ile Maliye Bakanlığına verilen yetkiye istinaden bu Tebliğin konusunu teşkil eden abone bilgileri (mevcut, yeni tesis edilen, değişen veya kapanan abonelere ilişkin abonelik bilgileri) ile tüketim bilgilerinin elektronik ortamda [Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi Transfer Sistemi (BTRANS) aracılığıyla (https://intvd.gib.gov.tr/btrans/index.html)] gönderilmesi zorunluluğu getirilmiştir. 2.4. Bilgi verme zorunluluğu getirilen şirketler ve OSB tüzel kişiliklerinin kapsamı, bilgi verme şekli, dönemi, zamanı, bilgi gönderilmesi ve diğer hususlara ilişkin açıklamalara Tebliğin takip eden bölümlerinde yer verilmiştir. 3. Bilgi verme zorunluluğu getirilen şirketler ve OSB tüzel kişiliklerinin kapsamı 3.1. Bilgi verme zorunluluğunun başladığı gün olan 1 Ocak 2013 tarihi itibariyle; a. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan, elektrik dağıtım lisansı almış tüm elektrik dağıtım şirketleri ile OSB tüzel kişilikleri, b. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan doğalgaz dağıtım lisansı almış şirketler, Bu Tebliğin konusunu teşkil eden abone bilgileri ile tüketim bilgilerini belirlenen format ve standartlara uygun olarak Maliye Bakanlığına göndermek zorundadırlar. 3.2. Bu Tebliğin yayımı tarihinden sonra Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan, elektrik ve doğalgaz dağıtım lisansı alan şirketler ve OSB tüzel kişilikleri de bu kapsamda söz konusu bilgileri belirlenen format ve standartlara uygun olarak Maliye Bakanlığına göndermek zorundadırlar. 4. Bilgi verme şekli 4.1. Kişi ve kuruluş bazında veya işlem türüne göre istenecek bilgilere ilişkin format ve standartlar Maliye Bakanlığınca (Gelir İdaresi Başkanlığı BTRANS aracılığıyla) duyurulacaktır. Bilgi verme formatında ve standartlarında yapılacak ekleme, çıkarma, zorunlu alan olarak belirleme gibi değişiklikler de ayrıca Maliye Bakanlığınca (Gelir İdaresi Başkanlığı BTRANS aracılığıyla) duyurulacaktır. 4.2. 21/5/2008 tarihli ve 26882 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2008/8 sayılı Adres Kayıt Sisteminin Uygulanması konulu Başbakanlık Genelgesinde “Kurumlar, her türlü iş ve işleminde, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından belirlenen (TS EN 14142-1) adres standardına uyacaklardır.” ifadesine yer verilmiştir. Bu doğrultuda Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan elektrik ve doğalgaz dağıtım lisansı alan şirketler ve OSB’lerin abone işlemlerinde abonelik tesis edilecek olan gayrimenkule ait Ulusal Adres Veri Tabanına kayıtlı 10 rakamdan oluşan adres numarasına yer vermeleri gerekmektedir. 5. Bilgi verme dönemi ve gönderilme zamanı 5.1. 1 Ocak 2013 tarihi itibariyle işyeri elektrik ve doğalgaz tüketim bilgileri, tüketim bilgilerinin okunduğu dönemi takip eden ayın 14 üncü günü saat 24.00’e kadar elektronik ortamda Maliye Bakanlığına (Gelir İdaresi Başkanlığı BTRANS aracılığıyla) gönderilmesi gerekmektedir. 5.2. 1 Ocak 2013 tarihi itibariyle yeni tesis edilen, değişen veya kapanan aboneliklere ilişkin abone bilgileri, abonelik işleminin tesis edilmesini takip eden ayın 14 üncü günü saat 24.00’e kadar elektronik ortamda Maliye Bakanlığına (Gelir İdaresi Başkanlığı BTRANS aracılığıyla) gönderilmesi gerekmektedir. 5.3. Mevcut, yeni tesis edilen, değişen veya kapanan abonelik bilgileri ile elektrik ve doğalgaz tüketim bilgilerinin elektronik ortamda gönderilmesi zorunlu olup, kâğıt ortamında verilen bilgiler hiçbir şekilde kabul edilmeyecektir. 5.4. Maliye Bakanlığınca bu Tebliğ doğrultusunda belirlenerek duyurulacak format ve standartlar dışında elektronik ortamda (Gelir İdaresi Başkanlığı BTRANS aracılığıyla) dahi olsa gönderilen bilgiler gönderilmemiş sayılacaktır. 6. Diğer hususlar 6.1. 2/4/1998 tarihli ve 4358 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında “Kamu idare ve müesseseleri ile diğer gerçek ve tüzel kişiler, Maliye Bakanlığınca belirlenecek işlemlerin yapılması sırasında, bu işlemlere muhatap veya taraf olan gerçek ve tüzel kişilerin vergi kimlik numarasını tespit etmek ve bu işlemlere ilişkin belge, hesap ve kayıtlarında vergi kimlik numaralarına da yer vermek zorundadırlar. Belirlenecek işlemlere muhatap veya taraf olan kişiler, vergi kimlik numaraları olmadığı takdirde, işlemlerin tamamlanmasından önce vergi kimlik numarası almak zorundadırlar.” hükmüne yer verilmiştir. 6.2. 4358 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, vergi kimlik numarası kullanımının yaygınlaştırılması kapsamında, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan elektrik dağıtım lisansı alan şirketlere, OSB tüzel kişiliklerine ve doğalgaz dağıtım lisansı alan şirketlere, 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren her türlü gerçek ve tüzel kişi müşterilerinin abone işlemi tesisini yapmadan ve sözleşme düzenlemeden önce vergi kimlik numaralarını tespit ederek ilgili belge, hesap ve kayıtlarında kullanma zorunluluğu getirilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan gerçek kişilerde T.C. kimlik numarası, yabancı kimlik numarası bulunan yabancı gerçek kişilerde ise yabancı kimlik numarası vergi kimlik numarası olarak kullanılacaktır. 6.3. Getirilen bu zorunluluk kapsamında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan elektrik dağıtım lisansı alan şirketler ve OSB tüzel kişilikleri ile doğalgaz dağıtım lisansı alan şirketler; işyerleri için tesis edilecek elektrik ve doğalgaz abonelik taleplerinde işyeri abone işlemi tesisini yapmadan ve sözleşme düzenlemeden önce Gelir İdaresi Başkanlığının kurumsal internet sayfası üzerinden, işyeri aboneliği yaptıracak gerçek veya tüzel kişinin vergi mükellefiyetinin bulunup bulunmadığını elektronik ortamda sorgulayacaklardır. Vergi mükellefiyeti bulunmayan gerçek veya tüzel kişinin işyeri abone işlemi tesis edilmeyecek ve sözleşme düzenlenmeyecektir. Gerçek veya tüzel kişilerin vergi mükellefiyeti durumu sadece Gelir İdaresi Başkanlığının kurumsal internet sayfası üzerinden elektronik ortamda sorgulamak suretiyle araştırılacak ayrıca gerçek veya tüzel kişilerden vergi mükellefiyeti durumuna ilişkin herhangi bir belge istenmeyecektir. 6.4. 1 Ocak 2013 tarihinden önceki döneme ilişkin aktif abonelere ait mevcut abonelik bilgilerinin Maliye Bakanlığınca (Gelir İdaresi Başkanlığı BTRANS aracılığıyla) duyurulacak format ve standartlar doğrultusunda 31 Ocak 2013 tarihi saat 24.00’e kadar elektronik ortamda Maliye Bakanlığına (Gelir İdaresi Başkanlığı BTRANS aracılığıyla) gönderilmesi gerekmektedir. 6.5. 1 Ocak 2013 tarihinden önceki döneme ilişkin aktif abonelere ait abonelik bilgilerinin Maliye Bakanlığınca (Gelir İdaresi Başkanlığı BTRANS aracılığıyla) duyurulacak format ve standartlar doğrultusunda güncellenerek en geç 31 Aralık 2013 tarihi saat 24.00’e kadar elektronik ortamda Maliye Bakanlığına (Gelir İdaresi Başkanlığı BTRANS aracılığıyla) gönderilmesi gerekmektedir. 7. Cezai yaptırımlar 7.1. Bu Tebliğ ile getirilen zorunluluklara uymayanlar hakkında işledikleri fiillere göre, 213 sayılı Kanunun 353 üncü maddesinin 7 ve 9 numaralı fıkraları, aynı Kanunun mükerrer 355 inci maddesi ve 4358 sayılı Kanunun 5 inci maddesinde yazılı cezalar tatbik olunur. Tebliğ olunur. [R.G.07.Aralık 2012 – 28490] —— • —— Adalet Bakanlığından : MÜNHAL NOTERLİKLER 2011 yılı gayri safı gelirleri ve isimleri yazılı olan ikinci sınıf Burhaniye Birinci Noterliği 2 Şubat 2013, Karabük Birinci Noterliği 4 Şubat 2013 tarihlerinde yaş tahdidi nedeniyle boşalacaktır. 1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BİRİNCİ SINIF VE İKİNCİ SINIF NOTERLERDEN bu noterliklere atanmaya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay içinde Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurmaları gerekmektedir. Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler başvurma süresi içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama işleminde nazara alınmaz. Noterlik Kanununun 22 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca ilan olunur. SIRA NO NOTERLİĞİN ADI 1BURHANİYE BİRİNCİ NOTERLİĞİ 2KARABÜK BİRİNCİ NOTERLİĞİ 2011 YILI GAYRİSAFİ GELİRLERİ 227.065,21.-TL. 386.917,57.-TL. 9720/1-1 ————— MÜNHAL NOTERLİKLER 2011 yılı gayri safı gelirleri ve isimleri yazılı olan birinci sınıf Eyüp Üçüncü Noterliği 2 Şubat 2013, Beyoğlu Kırkbirinci Noterliği 7 Şubat 2013 tarihlerinde yaş tahdidi nedeniyle boşalacaktır. 1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BİRİNCİ SINIF NOTERLERDEN bu noterliklere atanmaya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay içinde Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurmaları gerekmektedir. Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler başvurma süresi içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama işleminde nazara alınmaz. Noterlik Kanununun 22 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca ilan olunur. SIRA NO NOTERLİĞİN ADI 1BEYOĞLU KIRKBİRİNCİ NOTERLİĞİ 2EYÜP ÜÇÜNCÜ NOTERLİĞİ 2011 YILI GAYRİSAFİ GELİRLERİ 1.916.826,73.-TL. 774.097,68.-TL. 9721/1-1 ————— MÜNHAL NOTERLİKLER Aşağıda 2011 yılı gayrisafi gelirleri ve isimleri yazılı olan BİRİNCİ SINIF NOTERLİKLER münhaldir. 1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BİRİNCİ SINIF NOTERLERDEN BU NOTERLİKLERE atanmaya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay içinde Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurmaları gerekmektedir. Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler başvuru süresi içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama işleminde nazara alınmaz. İlan olunur. SIR A 2011 YILI GAYRİSAFİ NO NOTERLİĞİN ADI GELİRİ 1- ADANA DOKUZUNCU 1.013.204,09.-TL. NOTERLİĞİ 2- ANKARA SEKİZİNCİ NOTERLİĞİ 457.911,48.-TL. 3- ANKARA YİRMİDÖRDÜNCÜ 1.087.620,44.-TL. NOTERLİĞİ 4- ANKARA YİRMİALTINCI 612.787,29.-TL. NOTERLİĞİ 5- BAKIRKÖY OTUZDOKUZUNCU 1.196.105,38.-TL. NOTERLİĞİ 6- BURSA SEKİZİNCİ NOTERLİĞİ 441.849,88.-TL. 7- İSTANBUL ONDÖRDÜNCÜ 654.004,84.TL. NOTERLİĞİ 8- İSTANBUL YİRMİDÖRDÜNCÜ 755.958,47.-TL. NOTERLİĞİ 9- KADIKÖY İKİNCİ NOTERLİĞİ 680.221,79.-TL. 10- KADIKÖY ONÜÇÜNCÜ 1.004.697,96.-TL. NOTERLİĞİ 11- KARŞIYAKA BİRİNCİ NOTERLİĞİ 515.169,04.-TL. 12- KARTAL ONALTINCI NOTERLİĞİ 1.223.089,21.-TL 13- SİNCAN ÜÇÜNCÜ NOTERLİĞİ 753.673,24.TL 14- SULTANBEYLİ BİRİNCİ 1.122.609,48.-TL. NOTERLİĞİ 9722/1-1 ————— MÜNHAL NOTERLİKLER Aşağıda 2011 yılı gayrisafı gelirleri ve isimleri yazılı olan İKİNCİ SINIF noterlikler münhaldir. 1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BİRİNCİ SINIF VE İKİNCİ SINIF NOTERLERDEN bu noterliklere atanmaya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay içinde Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurmaları gerekmektedir. Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler başvuru süresi içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama işleminde nazara alınmaz. İlan olunur. SIRA 2011 YILI GAYRİSAFI NO NOTERLİĞİN ADI GELİRİ 1- AKŞEHİR BİRİNCİ NOTERLİĞİ 2- BATMAN BİRİNCİ NOTERLİĞİ 3- CEYHAN ÜÇÜNCÜ NOTERLİĞİ 4- ÇANAKKALE ÜÇÜNCÜ NOTERLİĞİ 5- ELMALI NOTERLİĞİ 6- EREĞLİ BİRİNCİ (KONYA) NOTERLİĞİ 7- FETHİYE İKİNCİ NOTERLİĞİ 8- KARAMÜRSEL NOTERLİĞİ 9- KUŞADASI İKİNCİ NOTERLİĞİ 10- RİZE BİRİNCİ NOTERLİĞİ 11- SALİHLİ ÜÇÜNCÜ NOTERLİĞİ 12- SUNGURLU NOTERLİĞİ 13- SOMA BİRİNCİ NOTERLİĞİ 14- TAVAS NOTERLİĞİ 15- TAVŞANLI BİRİNCİ NOTERLİĞİ 16- TOKAT DÖRDÜNCÜ NOTERLİĞİ 17- TURGUTLU İKİNCİ NOTERLİĞİ 18- VAN ÜÇÜNCÜ NOTERLİĞİ 19- YALOVA BİRİNCİ NOTERLİĞİ 411.673,77.-TL. 392.083,22.-TL. 342.108,03.-TL. 325.449,36.-TL. 282.850,83.-TL. 430.258,89.-TL. 405.792,37.-TL. 419.044,82.-TL. 405.240,32.-TL. 337.974,25.-TL. 392.586,43.-TL. 276.044,37.-TL. 595.234,01.-TL 237.331,51.-TL. 258.974,69.-TL 307.765,54-TL. 300.405,71.-TL 450.380,94.-TL. 339.123,03.-TL 9723/1-1 ————— MÜNHAL NOTERLİKLER Aşağıda 2011 yılı gayrisafi gelirleri ve isimleri yazılı olan ÜÇÜNCÜ SINIF noterlikler münhaldir. 1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BİRİNCİ SINIF, İKİNCİ SINIF, ÜÇÜNCÜ SINIF NOTERLERDEN VE NOTERLİK BELGESİ SAHİPLERİNDEN bu noterliklere atanmaya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay içinde ve istekli oldukları her noterlik için ayrı dilekçe vermek suretiyle Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurmaları gerekmektedir. Başvuruda bulunan ve belge numarası 9000'in altında olan belge sahiplerinin başvuru dilekçelerine 1512 sayılı Noterlik Kanununun 23 üncü maddesi gereğince sabıka kaydı, sağlık raporu, mal bildirimi, kayıtlı olunan barodan hakkında soruşturma ya da disiplin cezası olup, olmadığına ilişkin belge, vukuatlı nüfus kayıt örneği ve Cumhuriyet Başsavcılıklarından temin edilebilecek beyannameyi eklemeleri gerekmektedir. Eksik belgelerini ilan tarihinden itibaren bir ay içinde tamamlamayan kişilerin istemi dikkate alınmaz. Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler ve ekleri başvurma süresi içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama işleminde dikkate alınmaz. Aynı kanunun değişik 30 uncu maddesi uyarınca, atanma emrinin tebellüğünden sonra vazgeçme halinde noterlik belgesi sahipleri de noterler gibi istifa etmiş sayılacaktır. İlan olunur. SIR A NO NOTERLİĞİN ADI 1- ALACA NOTERLİĞİ 2- ALTINEKİN NOTERLİĞİ 3- BAYBURT İKİNCİ NOTERLİĞİ 4- BÜNYAN NOTERLİĞİ 5- ÇAMAŞ NOTERLİĞİ 6- ÇANDIR NOTERLİĞİ 7- ÇEKEREK NOTERLİĞİ 8- DADAY NOTERLİĞİ 9101112131415161718192021222324252627- İLİ ÇORUM KONYA 2011 YILI GAYRİSAFİ GELİRİ 160.167,00.-TL. 62.368,32.-TL. KAYSERİ ORDU YOZGAT YOZGAT KASTAMO NU DEMİRKÖY KIRKLARE NOTERLİĞİ Lİ DOMANİÇ NOTERLİĞİ KÜTAHYA ERUH NOTERLİĞİ SİİRT FERİZLİ NOTERLİĞİ SAKARYA GÜZELYURT AKSARAY NOTERLİĞİ HAMUR NOTERLİĞİ AĞRI HARRAN NOTERLİĞİ ŞANLIURF A İLİÇ NOTERLİĞİ ERZİNCAN KARGI NOTERLİĞİ ÇORUM MECİTÖZÜ NOTERLİĞİ ÇORUM MUCUR NOTERLİĞİ KIRŞEHİR PERTEK NOTERLİĞİ TUNCELİ SALIPAZARI SAMSUN NOTERLİĞİ SOLHAN NOTERLİĞİ BİNGÖL ŞALPAZARI TRABZON NOTERLİĞİ ŞİRVAN NOTERLİĞİ SİİRT TUNCELİ BİRİNCİ NOTERLİĞİ TUZLUCA NOTERLİĞİ IĞDIR ULUS NOTERLİĞİ BARTIN 125.312,85.-TL. 90.765,56.-TL. 30.334,23.-TL. 18.232,76.-TL. 82.411,07.-TL. 38.123.30.- TL. 52.736,22.-TL. 48.348,50.-TL. 13.648,35.-TL. 75.040,46.-TL. 19.865,83.-TL. 7.597,26.-TL. 138.160.49.-TL. 40.529,30.-TL. 114.273,98.-TL. 48.889,13.-TL. 95.582,04.-TL. 34.941,91.-TL. 40.787,57.-TL. 73.904,49.-TL. 34.825,97.-TL. 60.445,21.-TL. 147.225,23.-TL. 50.848,95.-TL. 57.028,89.-TL. 9724/1-1 [R.G.07.Aralık 2012 – 28490] —— • —— HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU KARARI Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlığından: Ağustos 2012 dönemi sonuna kadar sürelerini bitirip, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca yükseltilmelerine karar verilen adli yargı hâkim, Cumhuriyet başsavcı ve savcıları ile idarî yargı hâkimlerine ait defterler 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 29 uncu maddesi gereğince aşağıda gösterilmiştir. [R.G.08.Aralık 2012 – 28491] —— • —— Adalet Bakanlığından : MÜNHAL NOTERLİK 2011 yılı gayri safı geliri 596.957,07.-TL. olan ikinci sınıf Kestel Noterliği 21 Ocak 2013 tarihinde yaş tahdidi nedeniyle boşalacaktır. 1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BİRİNCİ SINIF VE İKİNCİ SINIF NOTERLERDEN bu noterliğe atanmaya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay içinde Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurmaları gerekmektedir. Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler başvurma süresi içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama işleminde nazara alınmaz. Keyfiyet Noterlik Kanununun 22 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca ilan olunur. 9746/1-1 ————— MÜNHAL NOTERLİK 2011 yılı gayri safı geliri 936.740,56.-TL. olan birinci sınıf Çorum İkinci Noterliği 29 Ocak 2013 tarihinde yaş tahdidi nedeniyle boşalacaktır 1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BİRİNCİ SINIF NOTERLERDEN bu noterliğe atanmaya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay içinde Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılıklarına başvurmaları gerekmektedir. Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler başvurma süresi içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama işleminde nazara alınmaz. Keyfiyet Noterlik Kanununun 22 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca ilan olunur. 9747/1-1 ————— Samsun 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/876 Esas Sayılı dosyasının zayi olduğu anlaşıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylâp veya Heyelân Sebebiyle Mahkeme ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair Kanun hükümlerinin söz konusu dosya için uygulanmasına ve anılan Kanun hükümleri gereğince işlem yapılmasına karar verildiği ilân olunur. 9748/1-1 ————— Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2010/18323 Esas sayılı dosyasının zayi olduğu anlaşıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylâp veya Heyelân Sebebiyle Mahkeme ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair Kanun hükümlerinin söz konusu dosya için uygulanmasına ve anılan Kanun hükümleri gereğince işlem yapılmasına karar verildiği ilan olunur. 9749/1-1 [R.G.08.Aralık 2012 – 28491] —— • —— YÖNETMELİK İçişleri Bakanlığından: TERÖR EYLEMLERİ NEDENİYLE ŞEHİT VE MALUL OLANLARIN YAKINLARININ VE ÇALIŞABİLECEK DURUMDAKİ MALULLERİN KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDA İSTİHDAMI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Genel Esaslar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmelik, 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun ek 1 inci maddesi kapsamına girenlerin istihdam usul ve esaslarını düzenlemek amacıyla hazırlanmıştır. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, terör eylemleri nedeni ve etkisiyle; a) Görevleri sona ermiş olsa bile 3713 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde belirtilen görevleri yapmaları nedeniyle uğradıkları saldırı sonucu şehit olanlar dahil kamu görevlileri, er ve erbaş, geçici ve gönüllü köy korucuları ile Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT Müsteşarlığı’nca açılan okullarda veya bu kurumlar hesabına okuyan öğrenciler ile öğrenci olmak için temel ve intibak eğitimi görenler ile 3713 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin ikinci fıkrası kapsamına girenlerden şehit olanların eş veya çocuklarından birisi ile anne, baba veya kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam iki kişinin; şehidin anne, baba ve kardeşi bulunmaması, bulunmakla birlikte kamu kurum ve kuruluşlarında hali hazırda çalışıyor olmaları veya yaş haddi dolayısıyla bu kadrolara atanma imkanlarının olmaması hallerinde eş veya çocuklarından toplam iki kişinin; şehidin eş veya çocuğunun bulunmaması, bulunmakla birlikte kamu kurum ve kuruluşlarında hali hazırda çalışıyor olmaları veya yaş haddi dolayısıyla bu kadrolara atanma imkanlarının olmaması hallerinde anne veya babası ile kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam iki kişinin, anne veya babanın bu hakkı kullanmaması durumunda ise bir diğer kardeşi olmak üzere toplam iki kişinin, b) (a) bendinde sayılanlardan malul olup da çalışabilir durumda olanların kendilerinin, çalışamayacak durumda olanların ise eş veya çocuklarından birisinin, eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerinden birisinin, c) Terör eyleminin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinin sağlanmasında yardımcı ve faydalı olan sivillerin bu faaliyetlerinden dolayı hayatını kaybettikleri, yaralandıkları veya sakatlandıkları ilgili valinin teklifi üzerine Bakanlık Nakdi Tazminat Komisyonu tarafından karara bağlanmışsa ve ilgili mevzuata göre malullük aylığı bağlanması koşullarını taşıyor ise, bunlardan hayatını kaybedenlerin eş veya çocuklarından birisinin, eş veya çocuğu yoksa kardeşlerinden birisinin; malul olanlardan çalışabilir durumda olanların kendilerinin, çalışamayacak durumda olanların ise eş veya çocuklarından birisinin, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun eki (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kurum ve kuruluşlarla mahalli idareler ve sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait olan her nevi teşebbüs veya bağlı ortaklıklarda istihdam edilmelerinin usul ve esaslarını kapsar. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun ek 1 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Bakanlık: İçişleri Bakanlığını, b) Hak Sahibi: 3713 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinde öngörülenlerden yürürlükteki mevzuata göre kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli idarelerde memur, işçi veya sözleşmeli personel olarak istihdam edilebilecek kişiyi, c) Kanun: 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununu, ç) Personel Genel Müdürlüğü: İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünü, ifade eder. İKİNCİ BÖLÜM Başvuru ve Hak Sahiplerinin Tespiti Başvuru yeri MADDE 5 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerinden yararlanmak isteyen hak sahipleri, ek 1’deki İş İstek Formu ile ikamet ettikleri yerin valilik veya kaymakamlığına başvururlar. (2) Valilik veya kaymakamlığa yapılan başvurularda ayrıca bilgi ve belge istenilmez. Müracaatçının yanında bulunması halinde, şehitlik ya da malullük olayını anlatan belge örnekleri başvuru sırasında alınır. Müracaatı alan valilik veya kaymakamlık www.eicisleri.gov.tr adresindeki ilgili modüle gerekli bilgi ve belgelerin girişini yaparak müracaatı olayın meydana geldiği yerin valilik veya kaymakamlığına elektronik ortamda gönderir. Başvuru süresi MADDE 6 – (1) İş hakkından yararlanmak isteyen hak sahipleri şehitlik veya malulluk olayının meydana geldiği tarihten itibaren 15 yıl içerisinde başvuruda bulunmak zorundadır. Ancak, şehitlik veya malullüğün olduğu tarihte hak sahiplerinden 18 yaşını doldurmamış çocuk ve kardeşlerin müracaat süresi 18 yaşını doldurdukları tarihten itibaren başlar. (2) Yukarıda belirtilen süre içinde yapılmayan başvurular kabul edilmez. (3) Yukarıda belirtilen süre sınırlamalarına bakılmaksızın 6353 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden itibaren 5 yıl süreyle hak sahiplerinin başvuruları kabul edilir. Başvuru esasları MADDE 7 – (1) Kanunun ek 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (a) bendi kapsamına girenlerin bu Yönetmelik kapsamında yapacakları başvurulara ilişkin olarak aşağıda belirtilen usul ve esaslar uygulanır: a) Kanunun ek 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (a) bendi kapsamına girenlerden şehidin eşi veya çocuklarından birisi ile anne, baba veya kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam iki kişi iş hakkını kullanabilir. Şehidin anne, baba ve kardeşlerinin bulunmaması, bulunmakla birlikte kamu kurum ve kuruluşlarında hali hazırda çalışıyor olmaları veya yaş haddi dolayısıyla bu kadrolara atanma imkanlarının olmaması hallerinde eşi ve çocuklarından toplam iki kişi iş hakkını kullanır. b) Şehidin eşi veya çocuğunun bulunmaması, bulunmakla birlikte kamu kurum ve kuruluşlarında hali hazırda çalışıyor olmaları veya yaş haddi dolayısıyla bu kadrolara atanma imkanlarının olmaması hallerinde şehidin anne veya babası ile kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam iki kişi iş hakkını kullanabilir. Anne veya babanın iş hakkını kullanmaması halinde ise iki kardeş iş hakkını kullanabilir. c) Aşağıda sayılanların iş hakkını kullanma imkanı bulunmadığından, bu kişiler iş hakkını kullanma açısından hak sahibi sayılmazlar: 1) Yaşı, sabıkası, eğitim eksiklikliği ve görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunması nedeniyle kamu görevine atanma imkanı olmayanlar. 2) Halen bir kamu kurum ve kuruluşunda memur, sürekli işçi veya sözleşmeli personel olarak çalışanlar. ç) Eşin müracaatında çocuklardan iş hakkından feragat ettiğine dair beyan istenilmez. Çocuğun müracaatında eş ve diğer çocuklardan iş hakkından lehine feragat edildiğine dair beyan alınır. Şehit annesinin müracaatında babanın, babanın müracaatında annenin iş hakkından feragat ettiğine dair beyan alınır. Kardeşin müracaatında, hak sahibi olan anne, baba ve diğer kardeşlerin feragat beyanları alınır. (2) Kanunun ek 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (b) bendi kapsamına girenlerin bu Yönetmelik kapsamında yapacakları başvurulara ilişkin olarak aşağıda belirtilen usul ve esaslar uygulanır: a) Kanunun ek 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (b) bendi kapsamına girenlerden malul olup da çalışabilir durumda olanın kendisi, çalışamayacak durumda malul olanların ise eş veya çocuklarından birisi, eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişi iş hakkını kullanılır. Malulün yazılı feragat beyanı olmadan yakınları iş hakkını kullanamaz. b) Aşağıda sayılanların iş hakkını kullanma imkanı bulunmadığından, bu kişiler iş hakkını kullanma açısından hak sahibi sayılmazlar: 1) Yaşı, sabıkası, eğitim eksiklikliği ve görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunması nedeniyle kamu görevine atanma imkanı olmayanlar. 2) Halen bir kamu kurum ve kuruluşunda memur, sürekli işçi veya sözleşmeli personel olarak çalışanlar. (3) Kanunun ek 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (c) bendi kapsamına girenlerin bu Yönetmelik kapsamında yapacakları başvurulara ilişkin olarak aşağıda belirtilen usul ve esaslar uygulanır: a) Kanunun ek 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (c) bendi kapsamına girenlerden terör eyleminin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinin sağlanmasında yardımcı ve faydalı olan sivillerden bu faaliyetlerinden dolayı hayatını kaybedenlerin eş veya çocuklarından birisi, eşi veya çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi, bu kapsamda malul olanlardan çalışabilir durumda olanların kendisi, çalışamayacak durumda olanların ise eş veya çocuklarından birisi iş hakkını kullanabilir. b) Aşağıda sayılanların iş hakkını kullanma imkanı bulunmadığından, bu kişiler iş hakkını kullanma açısından hak sahibi sayılmazlar: 1) Yaşı, sabıkası, eğitim eksiklikliği ve görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunması nedeniyle kamu görevine atanma imkanı olmayanlar. 2) Halen bir kamu kurum ve kuruluşunda memur, sürekli işçi veya sözleşmeli personel olarak çalışanlar. c) Eşin müracaatında çocuklardan iş hakkından feragat ettiğine dair beyan istenilmez. Çocuğun müracaatında eşin ve diğer çocukların iş hakkından feragat ettiklerine dair beyanları alınır. Kardeşin başvurusunda diğer kardeşlerin iş hakkından lehine feragat ettiğine dair beyanı alınır. Malulün yazılı feragat beyanı olmadan yakınları iş hakkını kullanamaz. Hak sahibi tespit komisyonları MADDE 8 – (1) Kanunun ek 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamında iş talebinde bulunan kişilerin başvuruları üzerine, şehitlik veya malullük olayının meydana geldiği valilik veya kaymakamlıklarda valinin veya görevlendireceği vali yardımcısının başkanlığında, il jandarma komutanı, il emniyet müdürü veya temsilcileri ile varsa ilgili kamu kurum ve kuruluşunun ildeki en üst amirinden, ilçelerde kaymakamın başkanlığında ilçe jandarma komutanı, ilçe emniyet müdürü veya emniyet amiri ile varsa ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının ilçedeki en üst amirinden oluşan Hak Sahibi Tespit Komisyonlarınca şehit veya malulün Kanun kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda karar verilerek ek-2/A’daki durum belgesi düzenlenir. Durum belgesi ile belgenin düzenlenmesine dayanak teşkil eden her türlü belge nihai işlem tesis edilmesi için elektronik ortamda www.e-icisleri.gov.tr adresi üzerinden Personel Genel Müdürlüğüne gönderilir. (2) Personel Genel Müdürlüğünce kendisine elektronik ortamda ulaşan Durum Belgesi ve dayanağı belgelerin incelenmesi sonucu, yetkili Hak Sahibi Tespit Komisyonunun şehit veya malulle ilgili kararının Kanuna aykırı olması, Durum Belgesinin usulüne uygun düzenlenmemesi veya ihtiyaç duyulan evraklar olması halinde, yasal gerekçeleri açıklanarak kararın düzeltilmesi veya eksikliklerin giderilmesi için Durum Belgesi elektronik ortamda ilgili komisyona iade edilir. İlgili Hak Sahibi Tespit Komisyonu iade gerekçesini ortadan kaldıracak yeni bir bilgi ve belge bulunmadığı takdirde söz konusu kararını düzelterek ve eksik belgeleri tamamlayarak başvuruyu elektronik ortamda Personel Genel Müdürlüğüne yeniden gönderir. (3) Bakanlıkça ihtiyaç duyulması halinde şehitlik ve malullük durumunun tespiti için ayrıca ilgililerin bağlı olduğu kamu kurum ve kuruluşunun merkez birimlerinden mevcut bilgileri teyit ettirebilir veya şehit veya malulün Kanun kapsamına girip girmediği hususunda görüş sorabilir. (4) Görev yaptığı ilin hudutları dışındayken şehit veya malul olanların belge ve bilgilerine ulaşılamadığı durumlarda, ilgili kuvvet komutanlığı veya bağlı olduğu kurumca hazırlanan durum belgesi (ek-2/B), yetkili İl veya İlçe Hak Sahibi Tespit Komisyonu kararı yerine geçer, ayrıca komisyon kararı aranmaz. (5) Yurt dışında meydana gelen şehitlik ve malullük olayları ile ilgili ikamet edilen yerin valilik veya kaymakamlığına yapılan başvurular Durum Belgesi düzenlenmeksizin elektronik ortamda Personel Genel Müdürlüğüne gönderilir. Personel Genel Müdürlüğü ihtiyaç halinde ilgili kurumların da görüşünü alarak bu talepler hakkında karar verir. (6) Kanunun ek 1 inci maddesinin (A) fıkrasının (c) bendi kapsamında iş talebinde bulunan kişilerin başvuruları üzerine ilgili valiliğin yaptığı araştırma neticesinde, terör eyleminin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinin sağlanmasında yardımcı ve faydalı olanlardan bu faaliyetlerinden dolayı hayatını kaybettikleri veya malul oldukları tespit edilenler için Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmeliğin 17 nci maddesine göre hazırlanan belgeler ilgili valinin olumlu görüşüyle Bakanlık Nakdi Tazminat Komisyonuna sunulmak üzere Bakanlık İller İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilir. Bu durumda olanlar için ayrıca Kanun kapsamına girdiğine ilişkin sadece valinin imzası bulunan Durum Belgesi (ek-2/A) düzenlenir ve elektronik ortamda Personel Genel Müdürlüğüne gönderilir. Bakanlık Nakdi Tazminat Komisyonunca Kanunun ek 1 inci maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda karara varılan dosyalar, işlem tesis edilebilmesi için İller İdaresi Genel Müdürlüğünce elektronik ortamda Personel Genel Müdürlüğüne gönderilir. Personel Genel Müdürlüğüne gelen Nakdi Tazminat Komisyonu kararı olumsuzsa, ilgili kişiye iş hakkından yararlanamayacağı hususunda tebligat yapılır. (7) Komisyon kararı olumlu ise, hayatını kaybeden veya malul olan kişiyle ilgili mevzuata göre maaş bağlanıp bağlanmadığı hususu Sosyal Güvenlik Kurumundan teyit edilir, bağlanmış ise talep sahibinden atamaya ilişkin evraklar istenilir ve durumuna uygun bir kadroya ataması yapılır. (8) İlgili valiliğe elektronik ortamda yapılan sivil müracaatların araştırılması neticesinde valilik tarafından Kanun kapsamına girmediği kanaatine varılanlarla ilgili sadece valinin imzası bulunan Durum Belgesi (ek-2/A) düzenlenir ve elektronik ortamda Personel Genel Müdürlüğüne gönderilir. Bu durumda Bakanlığa gelen durum belgesine istinaden Personel Genel Müdürlüğünce iş talebinde bulunan kişiye bilgi verilir. Taleplerin Bakanlığa gönderilmesi MADDE 9 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerinden yararlanmak isteyen hak sahipleri ek 1 deki İş İstek Formu ile ikamet ettikleri yerin valilik veya kaymakamlığına başvururlar. Valilik ve kaymakamlıklar elektronik ortamda başvuru formunun girişini yapar. Şehit ve malul ile ilgili daha önce durum belgesi düzenlenmiş ise müracaat doğrudan Personel Genel Müdürlüğüne elektronik ortamda gönderilir. Aynı şehit ve malul için ikinci kez Durum Belgesi düzenlenmez. (2) Durum Belgesi ilk kez düzenlenecek başvurular, şehitlik veya malullük olayının olduğu yerin valilik veya kaymakamlığına elektronik ortamda gönderilir. İlgili valilik veya kaymakamlık Hak Sahibi Tespit Komisyonu şehit ve malulle ilgili kararını ek-2/A'daki Durum Belgesi formu ile tespit eder. Durum Belgesinde imzası bulunan vali veya kaymakamın dışındaki komisyon üyeleri kurum personeli olmadığından, elektronik ortamda imza atmalarına imkan bulunmamaktadır. Bu nedenle, ıslak imzalı olarak usulüne uygun düzenlenen Durum Belgesi ile belgenin düzenlenmesine dayanak teşkil eden her türlü belge bilgisayara yüklenir ve elektronik ortamda Personel Genel Müdürlüğüne gönderilir. İş hakkının kullanımı ile ilgili anlaşmazlığın çözümü MADDE 10 – (1) İş hakkını kimin kullanacağı hususunda aile içinde anlaşmazlık halinin ortaya çıkması durumunda, iş talebinde bulunan hak sahibinin ikamet ettiği il veya ilçedeki Hak Sahibi Tespit Komisyonunca Kanunda belirtilen öncelik sırasına göre mal varlığı, diğer aile fertlerini geçindirebilme, öğrenim durumu, yaş, adli sicil kaydı gibi hususlar göz önünde bulundurularak hak sahiplerinden birisinin talebi kabul edilir. İlgili Hak Sahibi Tespit Komisyonu iş hakkını kimin kullanacağı hususunda vereceği kararı en geç iki ay içinde Bakanlığa gönderir. Bakanlığa gelen kararın Kanuna aykırı olduğunun belirlenmesi halinde, yasal gerekçesi açıklanarak kararın düzeltilmesi istenilir. Bakanlıkça belirtilen kanuni gerekçeyi ortadan kaldıracak yeni bir bilgi ve belge bulunmadığı takdirde, ilgili Komisyon kararını düzelterek Bakanlığa gönderir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Atanma Esasları Kadroların tespiti MADDE 11 – (1) 5018 sayılı Kanunun eki (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kurum ve kuruluşları ile mahalli idareler ve sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait olan her nevi teşebbüs veya bağlı ortaklıklardan mevcut kadrolarının %2’si ile atama yapılabilecek boş memur ve işçi kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonlarına ilişkin bilgiler, Devlet Personel Başkanlığına bilgi verilerek Bakanlıkça yılda bir istenir. Yıllık kadro tahsis işlemini 3 ay içerisinde tamamlayamayan kurumlara, hak sahiplerinin mağduriyetine meydan vermemek için öğrenim durumlarına göre atama yapılması resen teklif edilir. (2) Bu Yönetmelik hükümlerine göre atama yapılmak üzere Bakanlığa bildirilen boş kadro ve pozisyonlara, Bakanlıkça bildirilenler dışında ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca bilgi verilmeden naklen veya açıktan atama yapılamaz. Atama yapılacak kadro, kurum ve illerin tespiti MADDE 12 – (1) Bakanlıkça iş talebinde bulunan kişinin niteliklerine göre atama yapılacak il, kurum ve kadro tespit edilir, ataması yapılacaklar ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına bildirilir. (2) Bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde atanmak üzere belirlenen kişiler kamu kurum ve kuruluşlarınca sınav şartı aranmaksızın bir ay içinde atanarak göreve başlatılır ve atayan kurum ve kuruluş tarafından bu Yönetmeliğe ekli ek 3'teki form doldurulmak suretiyle sonucundan İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Devlet Personel Başkanlığı ve Türkiye İş Kurumuna bilgi verilir. (3) Güvenlik soruşturmasına ya da arşiv araştırmasına gerek duyulan görevlerde bu süre, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının sonuçlanmasından itibaren başlar. Göreve başlama süresi MADDE 13 – (1) Ataması yapılan kişi, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde belge ile ispatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın göreve başlamadığı takdirde bu hakkından vazgeçmiş sayılır. Bu durumdaki kişinin yeniden yapacağı iş talebi kabul edilmez. (2) Belge ile ispatı mümkün zorlayıcı sebepler nedeniyle göreve başlamama hali iki ayı aştığı takdirde atama işlemi iptal edilir. Bunlardan göreve başlamaya mani hali ortadan kalkanların bu Yönetmelik kapsamında tekrar iş talebinde bulunma hakları vardır. (3) Ataması yapılacak kişi, kendisine atama yeri bildirilirken bu hüküm hakkında ayrıca bilgilendirilir. Atamada öncelik sırası MADDE 14 – (1) Atamalar hak sahibinin durumuna uygun kadro bulunması şartıyla müracaat tarihine göre gerçekleştirilir. Ancak ilk iş hakkını kullanacak ailelere ait iş talepleri öncelikle yerine getirilir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Çeşitli Hükümler Malullük durumunun tespiti MADDE 15 – (1) Sosyal Güvenlik Kurumundan malullük maaşı alanlar malul sayılır. Çalışamayacak derecede malul olan kamu görevlileri ile er ve erbaşların tespitinde, Sosyal Güvenlik Kurumunun malullük maaşı bağlanıp bağlanmamasına ilişkin kararı esas alınır. (2) Malul olup da çalışabilir durumda olanlar çalışma güçlerini hangi oranda yitirdiklerine ve ne tür işlerde çalışabileceklerine ilişkin Sağlık Kurulu Raporunu başvuru talebi ile birlikte vermekle yükümlüdürler. (3) Sosyal Güvenlik Kurumundan malullük maaşı bağlanmayanlar, durumları Kanun kapsamına girmediğinden iş hakkından yararlanamazlar. Ataması yapılanların yeniden başvurması MADDE 16 – (1) Ataması yapılanlardan görevlerinden ayrılanlar ile görevlerine son verilenler bu Yönetmelik hükümlerine göre yeniden başvuruda bulunamazlar. (2) Bu Yönetmelik hükümlerine göre ataması yapılanlardan kendi hatası, kusuru, iradesi olmaksızın özelleştirme uygulamaları nedeniyle işten çıkarılanların 2 ay içerisinde müracaat etmeleri halinde yeniden atamaları yapılır. Tereddütlerin giderilmesi MADDE 17 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Bakanlık yetkilidir. Yürürlükten kaldırılan yönetmelik MADDE 18 – (1) 29/3/1996 tarihli ve 22595 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Terör Eylemleri Nedeniyle Şehit ve Malul Olanların Yakınlarının ve Çalışabilecek Durumdaki Malullerin Kamu Kurum ve Kuruluşlarında İstihdamı Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlük MADDE 19 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 20 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini İçişleri Bakanı yürütür. KURUM TALEP FORMU ( MEMUR ) BAKANLIK VEYA KURUM ADI : TOPLAM DOLU-BOŞ MEMUR KADRO SAYISI S.NO KADRONUN BULUNDUĞU İL-İLÇE VE SINIFI UNVANI DERECESİ AYRIL ARA ÖĞRENİM DURUMU ÜNİTE YAŞ CİNS 1 2 3 4 5 6 TOPLAM TA ADI-SO UNVAN TELEFO İMZASI TARİH KURUM TALEP FORMU ( İŞÇİ ) BAKANLIK VEYA KURUM ADI : TOPLAM DOLU-BOŞ İŞÇİ KADRO SAYISI S.NO KADRONUN BULUNDUĞU İL-İLÇE VE ÜNİTE AYR ARA UNVANI VASIFLI VASIFSIZ ÖĞRENİM DURUMU YAŞ CİNS 1 2 3 4 5 6 TOPLAM TA ADI-SO UNVAN TELEFO İMZASI TARİH A T A N A N K İ Ş N KURUM ADI TEŞKİLAT BİRİMİ (İL-İLÇE) ADI SOYADI DURUM BELGESİ Ek-2/B ŞEHİT VEYA MALUL PERSONEL HAKKINDA BİLGİLER T.C. KİMLİK NO ADI, SOYADI BABA ADI GÖREV YERİ VE UNVANI DOĞUM YERİ VE TARİHİ NÜFUSA KAYITLI OLDUĞU YER : : : : : : OLAY HAKKINDA BİLGİLER OLAY YERİ VE TARİHİ : OLAYIN ÖZETİ : Kurum Yetkilisi Adı Soyadı Unvanı İmzası Tarih DURUM BELGESİ ŞEHİT VEYA MALUL HAKKINDA BİLGİLER T.C.KİMLİK NO ADI SOYADI : : : : : : BABA ADI ANNE ADI GÖREV UNVANI/GÖREV YERİ DOĞUM YERİ/TARİHİ NÜFUSA KAYITLI OLDUĞU İL-İLÇE: EŞİNİN Adı Soyadı Doğum Yeri Doğum Tarihi Sağ Ölü : : ŞEHİT : : : MALUL : ÇOCUKLARININ KARDEŞLERİNİN Adı/Soyadı Doğum Tarihi Adı/Soyadı Doğum Tarihi : : OLAY HAKKINDA BİLGİLER OLAYIN MEYDANA GELDİĞİ İL-İLÇE : TARİHİ : OLAYIN ÖZETİ : …………………………………………………………….HAK SAHİBİ TESPİT KOMİSYON GÖRÜŞÜ Yukarıdaki bilgiler dahilinde, 3713 sayılı Kanunun Ek 1 inci maddesi ve ilgili Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirilmeye alınması; UYGUNDUR - UYGUN DEĞİLDİR Karar tarih ve sayısı …/…/……. -… Başkan Adı-Soyadı Vali/Kaymakam Üye Adı-Soyadı Jandarma Komutanı Üye Adı-Soyadı Emniyet Md.-Amiri Üye Adı-Soyadı İlgili Kurum Amiri ( Mühür ) İŞ İSTEK FORMU (Ek-1) FOTOĞRAF MÜRACAAT EDİLEN İL-İLÇE: TALEP SAHİBİNE AİT BİLGİLER T.C. KİMLİK NO: T.C. KİMLİK NO : ADI SOYADI : BABA ADI: BABA ADI : DOĞUM YERİ: DOĞUM TARİHİ: Gün Ay Yıl ……./……./……….. NÜFUSA KAYITLI OLDUĞU İL : İLÇE : DOĞUM YERİ : DOĞUM TARİHİ : MEDENİ HALİ : Evli Bekar KADIN ERKEK MEDENİ HALİ: Evli Bekar Özel ASKERLİK DURUMU: Yaptı Yapmadı Muaf Boşanmış Dul Dul İşsiz UNVAN veya RÜTBESİ : OLAY YERİ (İlİlçe) : Tecilli OLAY TARİHİ: HAKKINIZDA MAHKUMİYET Var HÜKMÜ VEYA HALEN DEVAM EDEN CEZA DAVASI Yok BULUNUP BULUNMADIĞI ŞEHİT VEYA MALULE YAKINLIK DERECESİ : ÖĞRENİM DURUMU : Gün Ay Yıl ……./……./……….. KURUMU : Boşanmış ÇALIŞTIĞI İŞ YERİ: Kendi Kamu MESLEĞİ : ŞEHİT MALUL DURUMU : ADI SOYADI: CİNSİYETİ: ŞEHİT-MALUL BİLGİLERİ ……./……./……….. MALUL VE MALUL YAKINI MÜRACAATLARINDA BU BÖLÜM DOLDURULACAKTIR MALULÜN HALEN AKTİF OLARAK ÇALIŞIP EVET HAYIR Çalışıyor ise çalıştığı yer: İKAMET ADRESİ : ÇALIŞMADIĞI TEL : İL : İLÇE : MALUL MAAŞI ALIP ALMADIĞI: ÇALIŞMAK İSTEDİĞİ İLLLER: 1 2 3 4 EVET Yukarıdaki bilgilerin gerçeğe uygun olduğunu kabul ederim Müracaatı Alan Kişinin : Tarih : ……./……./……….. FORMU DOLDURANIN Adı : Soyadı : İmzası : Tarih : ……./……./……….. Adı : Soyadı : Görevi : İmzası : HAYIR [R.G.11.Aralık 2012 – 28494] —— • —— ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı: 2012/22 Karar Sayısı : 2012/133 Karar Günü : 27.9.2012 İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi İTİRAZIN KONUSU : 6.1.1982 günlü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesinin (4) numaralı fıkrasında yer alan “...kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir.” ibaresinin, Anayasa’nın 129. maddesine aykırılığı savıyla iptali istemidir I- OLAY İdari yargı kararının uygulanmaması nedeniyle açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından temyizi üzerine itiraz konusu ibarenin Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, iptali için başvurmuştur. II- İTİRAZIN GEREKÇESİ Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir: “Anamur Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/598 esas, 2011/141 karar sayılı dava dosyasında görülüp sonuçlanan davada; davacı, Anamur Belediye Başkanlığı Hesap İşleri Müdürlüğü görevini yürütürken, bu görevinden alınarak bir alt derecede bulunan Hal Müdürlüğü görevine atandığını, bu atama işleminin Mersin 1. İdare Mahkemesi’nce yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmesine rağmen, belediye başkanı olan davalının bu kararı uygulamadığını iddia ederek manevi tazminat istemiştir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, idari yargı kararının uygulanmaması nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı kamu görevlisi olan davalıdan tazminat istemiştir. 06/01/1982 tarihli, 2577 sayılı îdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28/4. maddesine göre, “Mahkeme kararlarının otuz gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde ilgili, idare aleyhine dava açabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açabilir.” Bu yasal düzenlemeye göre davacının davasını kamu görevlisine yöneltme hakkı vardır. Ne var ki, 18/10/1982 tarihli Anayasa’nın 129/5. maddesine göre, “memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan dolayı tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.” Bu düzenleme dikkate alındığında memurlar ve diğer kamu görevlileri aleyhine, yetkilerini kullanmalarından kaynaklanan zararlar nedeniyle tazminat davası açılamaz. Anayasada bunun istisnası da düzenlenmemiştir. Nitekim 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu 06/06/1990 tarihli, 3657 sayılı Yasa ile değişik 13/1. maddesinde, 11/11/1983 tarihli, 2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu’nun 28/4. maddesinde, 3222 sayılı ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 06/06/1985 tarihli Yasa ile değişik 5. maddesinde, Anayasa’nın anılan maddesine uygun hükümler getirilmiştir. Yukarıda açıklanan Anayasa hükmü dikkate alındığında, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken verdikleri zararlar nedeniyle tazminat davası idareye karşı açılması gerekir. Memur ve kamu görevlileri aleyhine tazminat davası açılamaz. Davaya konu olayımızda uygulanması gereken 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28/4. maddesine göre ise mahkeme kararını yerine getirmeyen kamu görevlisine dava açılabileceği belirtilmektedir. Şu durumda bu düzenleme Anayasa’nın 129/5. maddesine aykırıdır. Anayasa’nın geçici 15. maddesi gereğince 2577 sayılı Kanunu’nun 28/4. maddesinin Anayasa’ya aykırılığı ileri sürülemiyordu. Ancak Anayasa’nın geçici 15. maddesi 07/05/2010 tarihli, 5982 sayılı Kanun’un 24. maddesi gereğince yürürlükten kaldırılmıştır. Tüm bu açıklamalar dikkate alındığında, eldeki Anamur Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/1598 esas, 2011/141 karar sayılı dosyanın temyiz incelemesi aşamasında, dava konusu olayda uygulanması gereken 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28/4. maddesinde belirtilen “kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir” cümlesinin Anayasa’nın 129/5. maddesine aykırı olduğu Dairemizce re’sen gözetilerek anılan Yasada belirtilen cümlenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmak gerekmiştir.” III- YASA METİNLERİ A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı 6.1.1982 günlü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun itiraz konusu ibareyi de içeren 28. maddesi şöyledir: “Kararların sonuçları: Madde 28- 1. (Değişik:10/6/1994-4001/13 md.) Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. Ancak, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir. 2. (Değişik: 2/7/2012 - 6352/58 md.) Konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalarda hükmedilen miktar ile her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri, davacının veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren, birinci fıkrada belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yatırılır. Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde ödeme yapılmaması halinde, genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur. 3. Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre işlem tesis edilmeyen veya eylemde bulunulmayan hallerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabilir. 4. Mahkeme kararlarının otuz gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde ilgili, idare aleyhine dava açabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir. 5. Vergi uyuşmazlıklarına ilişkin mahkeme kararlarının idareye tebliğinden sonra bu kararlara göre tespit edilecek vergi, resim, harçlar ve benzeri mali yükümler ile zam ve cezaların miktarı ilgili idarece mükellefe bildirilir. 6. (Değişik: 2/7/2012 - 6352/58 md.) Tazminat ve vergi davalarında idarece, mahkeme kararının tebliğ tarihi ile ödeme tarihi arasındaki süreye 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanacak faiz ödenir. Ancak mahkeme kararının davacıya tebliği ile banka hesap numarasının idareye bildirildiği tarih arasında geçecek süre için faiz işlemez.” B- Dayanılan Anayasa Kuralı Başvuru kararında, Anayasa’nın 129. maddesine dayanılmıştır. IV- İLK İNCELEME Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi gereğince Haşim KILIÇ, Serruh KALELİ, Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ve Erdal TERCAN’ın katılımlarıyla 15.3.2012 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir. V- ESASIN İNCELENMESİ Başvuru kararı ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Ayşegül ATALAY tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralı ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Başvuru kararında, Anayasa’nın 129. maddesinin beşinci fıkrasında, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanmalarından kaynaklanan zararlar nedeniyle kendilerine tazminat davası açılamayacağının belirtildiği, Anayasa’da bunun istisnasının da düzenlenmediği, ancak, itiraz konusu ibare ile Anayasa’nın bu hükmünün aksine kamu görevlisine karşı dava açma hakkının tanındığı, bu nedenle, itiraz konusu ibarenin Anayasa’nın 129. maddesinin beşinci fıkrasına aykırı olduğu ileri sürülmüştür. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesinin birinci fıkrasında; Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği, ancak, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edileceği belirtilmektedir. Maddenin üçüncü fıkrasında; Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre işlem tesis edilmeyen veya eylemde bulunulmayan hallerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabileceği hüküm altına alınmaktadır. Maddenin itiraz konusu ibarenin de bulunduğu dördüncü fıkrasında ise; mahkeme kararlarının otuz gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde ilgilinin, idare aleyhine dava açabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabileceği öngörülmektedir. Bu hüküm uyarınca, idarenin yanı sıra, mahkeme kararını kasten uygulamayan kamu görevlisinin sorumluluğu da kabul edilmiş olmaktadır. Anayasa’nın 129. maddesinin beşinci fıkrasında; “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.” denilmektedir. Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir. Hukukun ve adaletin en somut yansıması olan mahkeme kararlarının uygulanması, hukuk devleti ilkesi ve onun vazgeçilmez koşullarından biri olan hukuka bağlı idare anlayışının gereğidir. Anayasa’nın 138. maddesinin dördüncü fıkrasında, “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” denilmektedir. Bu hükme göre, kamu görevlileri de mahkeme kararlarını yerine getirmek zorunda olup, bu konuda seçim hakları bulunmamaktadır. Kaldı ki, mahkeme kararlarını kasten yerine getirmeyen memur ve diğer kamu görevlilerinin eylemleri suç oluşturmaktadır. Bu bağlamda, Anayasa’nın 138. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca mahkeme kararlarını uygulayıp uygulamama konusunda seçim hakkı bulunmayan kamu görevlilerinin, yargı kararlarını kasten yerine getirmeme eylemleri, Anayasa’nın 129. maddesinin beşinci fıkrası kapsamında değildir. Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu ibare Anayasa’nın 129. maddesine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir. Alparslan ALTAN, Erdal TERCAN ve Zühtü ARSLAN bu görüşe katılmamışlardır. VI- SONUÇ 6.1.1982 günlü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesinin (4) numaralı fıkrasında yer alan “…kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir.” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, Alparslan ALTAN, Erdal TERCAN ile Zühtü ARSLAN’ın karşıoyları ve OYÇOKLUGUYLA, 27.9.2012 gününde karar verildi. Başkanvekili Serruh KALELİ Başkanvekili Alparslan ALTAN Üye Fulya KANTARCIOĞLU Üye Mehmet ERTEN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAŞ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Üye Üye Engin YILDIRIM Nuri NECİPOĞLU Hicabi DURSUN Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Muammer TOPAL Üye Zühtü ARSLAN KARŞIOY GEREKÇESİ 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun itiraz konusu ibareyi de içeren 28. maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir: “Mahkeme kararlarının otuz gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde ilgili, idare aleyhine dava açabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir.” Mahkememiz çoğunluk görüşünde, kamu görevlisinin mahkeme kararlarını yerine getirip getirmeme konusunda bir takdir yetkisinin olmadığı ve kasıtlı olarak mahkeme kararının yerine getirilmemesinin Anayasa’nın 129. maddesi kapsamı dışında bırakıldığı gerekçesi ile itiraz konusu kural Anayasa’ya aykırı bulunmamıştır. “Mahkemelerin bağımsızlığı” başlığını taşıyan, Anayasa’nın 138. maddesi, dördüncü fıkrasında mahkeme kararlarının yerine getirilmesini düzenlemiştir. Buna göre, “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” Görüldüğü gibi, mahkeme kararlarının değiştirilmeksizin ve geciktirilmeksizin yerine getirilmesi, mahkemelerin bağımsızlığı kapsamında kabul edilmiş, yasama ve yürütme organlarına bu konuda kesin bir emir verilmiştir. Hukuk devleti ilkesinin de bir gereği olan mahkeme kararlarının yerine getirilmesi, herkes için bir zorunluluk olmakla birlikte, idare için daha da farklı bir özellik arz etmektedir. Bu nedenle kanun koyucu, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesini kabul etmiştir. Şu halde, itiraz konusu kural gereğince bir kamu görevlisinin mahkeme kararını kasten yerine getirmemesi halini görev yahut hizmet kusuru kapsamında değerlendirmek ve ona göre Anayasa’ya aykırı olup olmadığını belirlemek gerekmektedir. Anayasa’nın 129. maddesinin beşinci fıkrasına göre, “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.” Bu hüküm, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri her türlü kusurdan kaynaklanan tazminat davalarının muhatabının idare olduğunu açıkça ifade etmektedir. Ancak, kusurlarıyla idareyi zarara uğratan kamu görevlisinin sorumluluğu ortadan kaldırılmamıştır. Anayasa’nın 129. maddesi uğranılan idari zararın sorumlu kamu görevlisine rücu edilmesini zorunlu kılmaktadır. Maddenin gerekçesinde bu husus, “Kamu hizmeti görevlilerinin görevleri ile ilgili olarak kusurlu eylem ve işlemleri ile idareye verdikleri zarardan sorumlu olacakları ise esasen uygulanmakta olan bir ilkenin tekrarıdır” şeklinde ifade edilmiştir. Uyuşmazlık Mahkemesi’nin kararlarında belirtildiği gibi, Anayasa’nın 129. maddesinin beşinci fıkrası, hem kamu görevlilerinin gereksiz davalarla karşı karşıya bırakılarak tedirgin edilmelerini engellemeyi ve kamu hizmetlerinin sekteye uğratılmadan yürütülmesinin teminini, hem de zarar görenlerin memura göre ödeme gücü çok daha yüksek olan idareye karşı dava açmak suretiyle zararlarını daha kolay telafi etmelerini sağlamayı amaçlamıştır. (Bkz. E.1992/15, K.1992/18, K.T: 18.5.1992; E.1997/16, K.1997/15, K.T: 14.4.1998). Nitekim, Anayasa’nın “Temel hak ve hürriyetlerin korunması” başlığını taşıyan 40. maddesi de aynı amaca yönelik paralel bir düzenleme içermektedir. Bu maddenin son fıkrasına göre, “Kişinin, resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır.” Aynı şekilde, Devlet Memurları Kanunu da bu sorumluluk rejimine uygun olarak, memurun görevini yerine getirirken verdiği zararlara karşı ancak ilgili kuruma dava açılacağını düzenlemiştir. Bu Kanunun 13. maddesine göre, “Kişiler kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan ötürü, bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açarlar. Kurumun genel hükümlere göre sorumlu personele rücu hakkı saklıdır.” Anayasa’nın 129. maddesinin beşinci fıkrasında kusurun mahiyeti, kaynağı ya da “kişisel kusur- hizmet kusuru” gibi çeşitleri konusunda herhangi bir sınırlamaya veya istisnaya yer verilmemiştir. Maddede geçen “kusur” kavramının, sorumluluk hukuku açısından sadece kusurlu davranışı değil; kastı ve kusurun diğer türü olan ihmali de ifade edecek şekilde, “kusurlu davranış” anlamında kullanıldığı açıktır. Bu nedenle, itiraz konusu kuralda geçen “kasten” ibaresinden hareketle, kuralı Anayasa’nın 129. maddesinin beşinci fıkrasında öngörülen sorumluluk rejiminin dışına çıkarmak mümkün değildir. Mahkeme kararının kasten yerine getirilmemesi halinde, kamu görevlisinin kastı aslında bir kişisel kusurdur. Ancak bu durum, onu hizmet kusuru olmaktan çıkarıp, görevle ilişkisi olmayan kişisel kusur haline getirmez. Mahkeme kararı, kasıtlı da olsa, yine görev kapsamında yerine getirilmemiştir. Bu gibi durumlar için ayrıca “görev kusuru” kavramı da kullanılmaktadır. Görev kusuru da, hizmet kusurunun bir tezahür şeklidir. Kamu görevlisinin kusurlu davranışı yahut kusurun türü, o fiilin suç teşkil edip etmemesinde veya kusurlu kamu görevlisine rücu davasında etkili olabilir. Ancak, kamu görevlisi görevini yerine getirirken kasıtlı olarak hukuka aykırı davranıp, üçüncü kişilere zarar vermişse, bu kasıt o fiili görevden bağımsız hale getirici bir etkiye sahip değildir. Doktrinde de, kamu görevlisinin yargı kararlarını yerine getirmemesinin bir kişisel kusur olmakla birlikte bu kusurun kendisine kanunla verilen yetki kullanılırken işlenmiş olduğu, buradan kaynaklanan bir zararın tazmini için Anayasa’nın 129. maddesinin beşinci fıkrası gereğince ancak idareye karşı dava açılabileceği, dolayısıyla 2577 sayılı Kanunun 28. maddesinin dördüncü fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğu yönündeki görüş büyük ölçüde benimsenmiştir. (Örneğin bkz. Metin Günday, İdare Hukuku, Ankara: İmaj Yayınevi, 2011, s. 378; Kemal Gözler, İdare Hukuku, Cilt II, 2. Baskı, Bursa: Ekin Basım Yayın Dağıtım, 2009, s.1143). Diğer yandan, itiraz konusu kuralla getirilen sorumluluk rejiminde, mahkeme kararını yerine getirmeyen kamu görevlisinin kusur türü, açılacak tazminat davasının nerede ve kime karşı açılacağının belirlenmesinde etkili olmaktadır. Buna göre, eğer kamu görevlisi kasıtlı ise, davacının tercihine göre, dava idari yargıda idare aleyhine yahut adli yargıda kamu görevlisi aleyhine açılacaktır. Kamu görevlisi, kasıtlı değil de kusurlu olarak mahkeme kararını yerine getirmemişse, bu takdirde dava sadece idari yargıda idare aleyhine açılabilecektir. Oysa, adli ve idari yargının görev kapsamının belirlenmesinde, bu şekilde ilgilinin kusurunun türü gibi subjektif kriterlere göre değil, taraflar ve işlemin niteliği gibi tümüyle objektif kriterlere göre hareket edilmektedir. Bu gerekçelerle, dava konusu kuralın Anayasa’nın 129. maddesine aykırı olduğu ve iptali gerektiği kanaatinde olduğumuzdan, çoğunluk görüşüne katılmıyoruz Başkanvekili Alparslan ALTAN Üye Erdal TERCAN Üye Zühtü ARSLAN [R.G.11.Aralık 2012 – 28494] —— • —— TEBLİĞ Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı)’tan: 2013 YILINA AİT GENEL YATIRIM VE FİNANSMAN PROGRAMININ UYGULANMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLARIN BELİRLENMESİNE DAİR TEBLİĞ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Kısaltmalar Amaç, kapsam ve dayanak MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; 4/10/2012 tarihli ve 2012/3840 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve Bağlı Ortaklıklarının 2013 yılına ait Genel Yatırım ve Finansman Programı Hakkında Kararda belirtilen hükümlerin uygulanması amacıyla izlenecek usul ve esaslar ile istenecek bilgi ve belgelerin mahiyetini belirlemektir. (2) Bu Tebliğ, EK 1’de yer alan 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye tabi kamu iktisadi teşebbüsleri ile bağlı ortaklıkları, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanuna tabi olup sermayesinin yüzde 50’sinden fazlası kamuya ait olan işletmeci kuruluşları kapsar. (3) Sermayesinin yüzde 50’sinden fazlası kamuya ait olan veya Anayasanın 165 inci maddesi kapsamında Sayıştay tarafından denetlenen, EK 1’de yer alan ve ikinci fıkra kapsamı dışındaki diğer işletmeler bu Tebliğin sadece 15, 16 ve 17 nci maddelerine tabi olup 17 / 6/2009 tarihli ve 27261 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu İşletmelerinin Faaliyetlerinin İzlenmesi ve Raporlanmasına Dair Tebliğde yer alan hususlar çerçevesinde hareket ederler. (4) Bu Tebliğ, Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve Bağlı Ortaklıklarının 2013 yılına ait Genel Yatırım ve Finansman Programı Hakkında Kararın 31 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar ve kısaltmalar MADDE 2 – (1) Bu Tebliğin uygulanmasında; a) DPB: Devlet Personel Başkanlığını, b) Kamu iktisadi teşebbüsü: 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi teşebbüsler ile bu teşebbüslerin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 58 inci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında kurulanlar hariç olmak üzere bağlı ortaklıkları, c) Kamu işletmesi: 1 inci madde kapsamına giren işletmeleri, ç) Kamu teşebbüsü veya teşebbüs: (b) ve (e) bentlerinde sayılan teşebbüsleri, d) Karar: Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve Bağlı Ortaklıklarının 2013 yılına ait Genel Yatırım ve Finansman Programı Hakkında Kararı, e) Kuruluş: 4046 sayılı Kanuna tabi olup sermayesinin yüzde 50’sinden fazlası kamuya ait olan işletmeci teşebbüsleri, f) Müsteşarlık: Hazine Müsteşarlığını, g) ÖİB: Özelleştirme İdaresi Başkanlığını, ğ) Program: Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve Bağlı Ortaklıklarının 2013 yılına ait Genel Yatırım ve Finansman Programı Hakkında Karar’ın ekinde yer alan tablodaki mali büyüklükler ile Müsteşarlık tarafından bu büyüklükler dikkate alınarak teşebbüslere gönderilen 2013 yılı Genel Yatırım ve Finansman Programını, ifade eder. İKİNCİ BÖLÜM İstihdam ve Hizmet Alımları Açıktan ve naklen atama MADDE 3 – (1) Kararın 4 üncü maddesi uyarınca, 2012 yılında ayrılan eleman sayısı belirlenirken, emeklilik, istifa, kurum dışı nakil, ölüm ve iş akdi feshi yoluyla ayrılanlar dikkate alınır. Askerlik, kurum içi nakil, statü değişikliği, kadroya alınan geçici işçiler, iş akdi askıya alınan geçici işçiler, profesyonel sendikacı olarak teşebbüsten ayrılan personel, 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesi çerçevesinde istihdam fazlası olarak bildirilen personel ve 11/10/2011 tarihli ve 2011/2305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve Bağlı Ortaklıklarının 2012 yılına ait Genel Yatırım ve Finansman Programının Tespitine İlişkin Karar kapsamında işe alındıktan sonra 2012 yılı içerisinde ayrılan personel hesaplamada dikkate alınmaz. Nakle tabi personelden yapılan atamalarda teşebbüsler Müsteşarlığa bilgi verirler. (2) 2013 yılında Müsteşarlıkça sermaye transferi yapılması programlanan teşebbüslerin (TCDD, TİGEM, TTK, MKEK, EBK, ÇAYKUR ve TEMSAN) ve bunların bağlı ortaklıklarının (TÜDEMSAŞ, TÜLOMSAŞ, TÜVASAŞ) Kararın 4 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki personel atama işlemleri Müsteşarlığın uygun görüşüne bağlıdır. Bu teşebbüsler, EK 2’de yer alan Tablo 500: Personel Talep Formunu doldurarak taleplerini gerekçeleriyle Müsteşarlığa iletir ve gerekli izni aldıktan sonra işlemlerini tekemmül ettirirler. Personel Talep Formunu göndermeyen teşebbüslerin talepleri dikkate alınmaz. Bu fıkra kapsamındaki atama izinleri, Müsteşarlıktan yılda en çok iki kez talep edilebilir. (3) Kararın 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrası kapsamındaki istisnalar çerçevesinde emekli personel istihdam edilmesi durumunda 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi doğrultusunda hareket edilir. Bu kapsamda yapılacak emekli personel atamalarından ataması müşterek kararname ile yapılan görevlere ve bu görevlere eş düzeydeki pozisyonlara atananlar Kararın 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen sınırlamalara tabi değildir. (4) Teşebbüs dışı geçici görevlendirmeler dahil istihdama ilişkin Kararda belirtilen konularda, teşebbüs yönetim kuruluna gerekli atamaların yapılmaması nedeniyle toplantı yeter sayısı bulunmayan teşebbüsler hariç olmak üzere, Kararda belirtilen sınırlamalar dikkate alınarak, karar almaya yalnızca teşebbüs yönetim kurulları yetkilidir ve bu konuda yetki devri yapılamaz. Teşebbüs yönetim kurulları bu konu ile ilgili gereken tedbirleri almakla yükümlüdürler. 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede belirtilen yetki dışında, ilgili Bakanlıklar bu konuda Kararı kısıtlayıcı hiçbir işlem tesis edemezler. İlave atamalar MADDE 4 – (1) Kararın 5 inci maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları kapsamında ilave personel atama talebinde bulunacak kamu teşebbüsleri, EK 2’de yer alan Tablo 500: Personel Talep Formunu doldurarak ilave personel atamalarının gerekçelerini ilgisine göre Müsteşarlığa veya ÖİB’ye bildirir. Personel Talep Formunu göndermeyen teşebbüslerin talepleri dikkate alınmaz. Bu kapsamdaki atama talepleri Müsteşarlığa veya ÖİB’ye yıl içinde en fazla iki defa gönderilebilir. (2) Kararın 5 inci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında Kalkınma Bakanlığı Kurullar Sekretaryasına iletilecek talep yazısının bir örneği ilgisine göre Müsteşarlığa veya ÖİB’ye iletilir ve yazı asgari olarak aşağıdaki bilgileri içerir: a) Kalkınma Bakanlığı tarafından uygun görülen yatırımlar kapsamında kurulan tesis veya işletme birimi hakkında bilgiler. b) Tesis veya işletme biriminin devreye gireceği tarih ile deneme üretimine başlayacağı tarih. c) İlgili yatırımın ayrıntılı fizibilite raporunda istihdamı öngörülen personel sayısı ve unvanı ile bu personelden teşebbüsçe daimi olarak istihdam edilecek ve yüklenici firma aracılığıyla çalıştırılacak personelin dağılımı. ç) Bu kapsamda daha önce hizmet alımı yapılıp yapılmadığına ilişkin bilgi. Zorunlu istihdam MADDE 5 – (1) Teşebbüsler Kararın 6 ncı maddesi kapsamında yapılan atamalara ilişkin gerekçesi ile birlikte Müsteşarlığa veya ilgisine göre ÖİB’ye bilgi verir. Geçici işçiler MADDE 6 – (1) Teşebbüsler, 1/1/2013 tarihinden itibaren 2013 yılında çalıştıracakları geçici işçilerin toplam adam/ay süresini, bir önceki yılı aşmayacak şekilde, yıl içinde askerden dönecekleri de dikkate alarak ve EK 3’te yer alan Tablo 501: Geçici İşçi Talep Formunu doldurarak ilgisine göre Müsteşarlığın veya ÖİB’nin uygun görüşü ile DPB’ye vize ettirir. Geçici İşçi Talep Formunu göndermeyen teşebbüslerin talepleri dikkate alınmaz. (2) Usulüne uygun vize edilen cetvellerin bir örneği DPB’ce ilgili teşebbüse, Sayıştay Başkanlığına, Müsteşarlığa ve ilgisine göre ÖİB’ye gönderilir. Bu vize işlemi yapılmaksızın ilgili personele ödeme yapılamaz. (3) Teşebbüsler, hiçbir şekilde ilave geçici işçi talebinde bulunamazlar. Fazla çalışma MADDE 7 – (1) Kararın 9 uncu maddesi çerçevesinde belirlenen toplam fazla çalışma süresini işin gereğini dikkate alarak statüler arasında dağıtma yetkisi yönetim kuruluna aittir. (2) Kararın 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamında yapılan artışlar 10 iş günü içinde gerekçeleri ile birlikte Müsteşarlığa ve ilgisine göre ÖİB’ye bildirilir. (3) Kararın 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde fazla çalışma izninin Müsteşarlık veya ÖİB tarafından belirlenmesi için teşebbüslerin EK 4’te yer alan Tablo 502: İlave Fazla Çalışma Talep Formu ile ayrıntılı analiz ve gerekçeleriyle başvurmaları gerekmektedir. (4) Kararda bahsi geçen toplam fazla çalışma izni tavana ilişkin olup, teşebbüsler fazla çalışma izinlerinin kullanımında, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununda ve ilgili diğer mevzuatta yer alan fazla çalışmaya ilişkin hükümlere uygun hareket etmekle yükümlüdür. Pozisyon iptali MADDE 8 – (1) Kararın 10 uncu maddesi kapsamındaki bildirimler, 31/8/2013 tarihine kadar yapılır. İhale yoluyla hizmet alımı MADDE 9 – (1) İhale yoluyla hizmet alımı işlemlerinin gerçekleştirilmesi sırasında kamu ihale mevzuatıyla ilgili oluşabilecek tüm soru ve sorunlar Kamu İhale Kurumuna iletilir. Bunun dışındaki hususlarda oluşabilecek tereddütleri gidermeye Müsteşarlık yetkilidir. (2) Teşebbüsler, Kararda belirlenen sınırlamaları dikkate alarak maliyetlerin düşürülmesi ve sağlanan faydanın artırılması amacıyla çok yıllı hizmet alım ihalesine çıkabilirler. Çok yıllı hizmet alımı yapılabilmesi için, Program kapsamında işletme bütçelerinin en az 2013-2015 dönemini kapsayacak şekilde hazırlanması gerekmektedir. Program hedefleri ve işletme bütçesi kısıtları dahilinde, 2013 yılında ihale yoluyla alınacak hizmetlerin tutarı, Kararın 23 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Müsteşarlıkça bildirilecek olan tutarı aşamaz. 2014 yılı ve sonrasına ilişkin hizmet alımı tavanları, 2013 yılı için Müsteşarlıkça bildirilen tavanın her yıl için %5’er artırılması yoluyla hesaplanır. Bu şekilde hesaplanan yıllara sari hizmet alım tavanlarını Kararın 13 üncü maddesinde sayılan gerekçelerin oluşması durumunda Teşebbüs yönetim kurulları %25 artırmaya yetkilidir. Bu çerçevedeki hesaplamalar aşağıdaki şekilde yapılır; a) 2013 yılı hizmet alımı tavanı Müsteşarlıkça bildirilecek tutardır. b) 2014 yılı hizmet alımı tavanı = 2013 yılı hizmet alımı tavanı x 1,05 c) 2015 yılı hizmet alımı tavanı = 2014 yılı hizmet alımı tavanı x 1,05 ç) Yönetim kurulu yetkisi dahil 2013 yılı hizmet alımı tavanı = Müsteşarlıkça bildirilen tavan x 1,25 d) Yönetim kurulu yetkisi dahil 2014 yılı hizmet alımı tavanı = 2013 yılı hizmet alımı tavanı x 1,05 x 1,25 e) Yönetim kurulu yetkisi dahil 2015 yılı hizmet alımı tavanı = 2014 yılı hizmet alımı tavanı x 1,05 x 1,25 İlave hizmet alımları MADDE 10 – (1) Kararın 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında teşebbüs yönetim kurulunca ilgili yıl hizmet alımı tavanının %25’e kadar artırılması halinde, konuya ilişkin yönetim kurulu kararının bir örneği, ilgili bilgi ve belgelerle birlikte on iş günü içinde Müsteşarlığa ve ilgisine göre ÖİB’ye gönderilir. (2) Kararın 13 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılacak hizmet alımı taleplerine ilişkin başvurularda, EK 5’te yer alan Tablo 503: İlave İhale Yoluyla Hizmet Alım Talep Formu ile asgari olarak aşağıdaki bilgi ve belgelere yer verilir: a) Yapılan yatırımlar kapsamında kurulan yeni tesis veya işletme birimi hakkında genel bilgiler ile ilgili yatırımın ayrıntılı fizibilite raporunda istihdamı öngörülen personel sayısı ve unvanı ile bu personelden teşebbüsçe daimi olarak istihdam edilecek ve yüklenici firma aracılığıyla çalıştırılacak personelin dağılımı. b) Tesis veya işletme birimi devir alınması veya yeni hizmet birimlerinin devreye girmesi durumunda yapılan taleplerde söz konusu birimlerin devreye gireceği tarih ile deneme üretimine başlayacağı tarih. c) Mal veya hizmet üretiminde artış görülmesi, faaliyet alanının genişlemesi veya diğer nedenlerle yapılan ilave hizmet alımlarında, hizmet alımının gerekçesi ile birlikte ilişkili tablolar (geçmiş yıllar verileri ile birlikte). ç) Bu kapsamda daha önce hizmet alımı yapılıp yapılmadığına ilişkin bilgi. d) Hizmet alımının niteliği ve gerekçesi. e) Alt dağılımları belirtilmek suretiyle, ihalenin her bir yıla isabet edecek ve sözleşme süresince oluşacak toplam maliyeti. f) Kaç yıllık ihaleye çıkılacağı ve sözleşmenin geçerli olacağı başlangıç/bitiş tarihleri. g) İhale kapsamında yıllar itibarıyla çalıştırılacak kişi sayısı ve çalışanların unvan bazında aylık ortalama ücretleri. (3) İlgili Bakanlık, ikinci fıkra kapsamında Teşebbüsçe yapılan başvuruların kendilerine ulaşmasını müteakip Müsteşarlık ve Kalkınma Bakanlığından görüş talebinde bulunur. Müsteşarlık ve Kalkınma Bakanlığının bu kapsamda değerlendirmelerini yapmak için ihtiyaç duyacakları her türlü ilave bilgi, teşebbüs tarafından ivedilikle hazırlanarak adı geçen kurumlara sunulur. Hizmet alımlarının raporlanması ve izlenmesi MADDE 11 – (1) Teşebbüsler ihale yoluyla yaptırdıkları hizmet alımlarına ilişkin olarak, her bir ihale bazında; a) Hizmet alımının niteliği (araç kiralama, temizlik ve benzeri) ve gerekçesi, b) Alt dağılımları belirtilmek suretiyle, ihalenin her bir yıla isabet edecek ve sözleşme süresince oluşacak toplam maliyeti, c) İhalenin kaç yıllık olduğu ve sözleşmenin geçerli olduğu başlangıç/bitiş tarihleri, ç) İhale kapsamında kaç kişi çalıştırıldığı ve çalışanların unvan bazında aylık ortalama ücretleri, d) Bu alanda hangi tarihten bu yana hizmet alımı yapıldığı, e) Hizmet alımına, mevcut ihalenin bitişinden sonra da ihtiyaç duyulup duyulmayacağı, duyulacaksa hizmetin dışarıdan alınmasına hangi tarihe kadar devam edileceği hakkında detaylı bilgiler içeren yıllık bir rapor hazırlayarak EK 6’da yer alan Tablo 509: Hizmet Alımları Bilgi Formu ile birlikte Müsteşarlığa, Kalkınma Bakanlığına, DPB’ye, Sayıştay Başkanlığına ve ilgisine göre ÖİB’ye Mart ayı sonuna kadar gönderirler. Teşebbüsler arası devirler MADDE 12 – (1) Tesis veya birimlerin teşebbüsler arasında devri durumlarında toplam hizmet alımı harcama tavanı ile fazla çalışma izninin teşebbüsler arasındaki dağılımı, taraflarca yapılacak bir protokolle belirlenerek ilgisine göre Müsteşarlığa veya ÖİB’ye iletilir. Anlaşmaya varılamaması halinde dağılım Müsteşarlıkça belirlenir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Mali Hükümler Ticari banka kredileri MADDE 13 – (1) Teşebbüsler, finansman ihtiyacının doğması durumunda öncelikle gelir artırıcı ve maliyet azaltıcı önlemlere başvurur, etkin alacak takibi ve stok yönetimi için gerekli tedbirleri alırlar. Bu tedbirlerin yeterli olmaması durumunda ve zorunlu hallerde, Program çerçevesinde tespit edilen mali büyüklüklerle uyumlu olacak şekilde bankalardan ticari kredi kullanımı dahil diğer finansman yöntemlerine başvurabilirler. (2) Ticari banka kredisi kullanımına ilişkin tüm sorumluluk teşebbüs yönetim kurullarına aittir. (3) Teşebbüsler yurt içi ticari bankalardan TL veya döviz kredisi kullanırken, söz konusu kredinin kendilerine bildirilen yatırım ve finansman programı ile uyumlu olmasına dikkat ederler. (4) Bu madde kapsamında işlem yapılması halinde beş iş günü içinde kredi kullanılan bankanın adı, kullanılan kredinin tutarı, vadesi, faiz oranı, geri ödeme şartları ve stok banka kredisi tutarına ilişkin bilgileri ile EK 7’de yer alan Tablo 504: Ticari Banka Kredisi Kullanımı Bilgi Formu teşebbüslerce Müsteşarlığa veya ÖİB’ye iletilir. Temettü ödemesi ve tahsilatı MADDE 14 – (1) Kamu iktisadi teşebbüsleri, 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 36 ncı ve 37 nci maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde Hazineye aktarılması gereken temettü tutarlarını, EK 8’de yer alan Tablo 505: Temettü Bilgi Formunu doldurarak, 2012 yılı bilançosunun kesinleşmesini müteakip iki hafta içerisinde Müsteşarlığa bildirirler. (2) Kamu iktisadi teşebbüsleri Müsteşarlığın bağlı olduğu Bakan tarafından 2012 yılı kâr beklentisi/gerçekleşmesi ve önceki yıldan kalan temettü borçları dikkate alınarak belirlenen tutarda, bütçe hedefleri dikkate alınarak tespit edilen ve gerektiğinde revize edilebilecek olan ödeme planı doğrultusunda temettü ödemelerini yaparlar. Kamu iktisadi teşebbüsleri, oluşan dağıtılabilir kâr tutarını Müsteşarlığa borç olarak kaydetmeyip yeni bir talimata kadar sermaye hesaplarında yer alan geçmiş yıl kârları hesabında tutarlar. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Mali İzleme ve Şeffaflık İzleme MADDE 15 – (1) Kamu işletmeleri, tabi oldukları mevzuata göre hazırlamakla yükümlü oldukları malî tablolar ile Müsteşarlıkça hazırlanan diğer malî ve malî olmayan tabloları 17/6/2009 tarihli ve 27261 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu İşletmelerinin Faaliyetlerinin İzlenmesi ve Raporlanmasına Dair Tebliğde belirtilen takvime uygun olarak Müsteşarlığa gönderirler. Kamu işletmelerinin verilerinin izlenmesi MADDE 16 – (1) Kamu işletmeleri, Müsteşarlıkça kendilerine bildirilen kullanıcı adlarını ve şifrelerini kullanarak https://hmsftp.hazine.gov.tr/irj/portal adresinden giriş yaparak, istenilen tabloları doldurur ve söz konusu internet sayfasını her sabah en geç saat 10.00 itibarıyla ziyaret ederek son gelişmeler, haberler ve duyurulardan haberdar olurlar. (2) Gönderilen tablolarda yer alan diğer kaleminin yüksek olması veya önceki dönem verilerine göre önemli ölçüde değişen kalemler bulunması durumunda, değişimlerin nedeni detaylı bir biçimde açıklanır. Bu açıklamayı içermeyen tablolar eksik kabul edilir ve kamu işletmesi tarafından tablo veya bilgi Müsteşarlığa iletilmemiş sayılır. (3) Kamu işletmeleri, aksi bildirilmediği takdirde, söz konusu internet adresi üzerinden doldurdukları tablolar için ilave bir resmi yazı göndermezler. (4) Kamu işletmelerinin internet üzerinden gönderdikleri tabloların en az Genel Müdür Yardımcısı seviyesinde uygun görülmesi gerekmektedir. İnternet üzerinden gönderilen bu tablolar resmi evrak muamelesi görür ve dönemsel olarak Müsteşarlıkça tabloların kamu işletmesi kayıtları ile tutarlı olup olmadığı denetlenebilir. (5) Sermaye durumlarının takip edilebilmesini ve devlet hesaplarıyla uyumlu olmasının sağlanmasını teminen, sermaye hareketlerinde herhangi bir değişiklik olan kamu işletmeleri, ilgili değişimin muhasebe kayıtlarına aktarılmasını takip eden on beş gün içinde, EK 9’da yer alan Tablo 506: Sermaye Değişim Tablosunu Müsteşarlığa veya ÖİB’ye gönderirler. (6) Tüm kamu işletmeleri doğrudan mal ve hizmet üretimiyle ilgili olmayan veya atıl durumda olan gayrimenkullerini tespit eder ve EK 10’da yer alan Tablo 507: Atıl Gayrimenkul Bilgi Formunu doldurarak 30/6/2013 tarihine kadar Müsteşarlık, Kalkınma Bakanlığı ve ilgisine göre ÖİB’ye gönderir. Kapasite geliştirme MADDE 17 – (1) Kamu işletmeleri aylık bazda sağlıklı ve düzenli mali tablolar (bilanço ve gelir tablosu gibi) üretebilmek ve söz konusu tabloları, 17/6/2009 tarihli ve 27261 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu İşletmelerinin Faaliyetlerinin İzlenmesi ve Raporlanmasına Dair Tebliğde belirtilen takvime uygun olarak Müsteşarlığa iletebilmek için muhasebe altyapısının oluşturulmasına yönelik hazırlıkları 30/6/2013 tarihine kadar tamamlar. Kamu işletmeleri ayrıca mali ve mali olmayan diğer konsolide verilerini sağlıklı ve aylık bazda üretecek bir bilgi işlem altyapısı kurmak zorundadırlar. (2) Kamu işletmelerince mali işler ve muhasebe altyapılarının iyileştirilmesi kapsamında geliştirilen Kurumsal Kaynak Planlama projeleri tasarruf tedbirleri dışında değerlendirilir. Kurumsal verilerin yayımlanması MADDE 18 – (1) Şeffaflığın ve kamuya hesap verilebilirliğin artırılmasını teminen, teşebbüsler 2012 yılı Faaliyet Raporlarını 31/5/2013 tarihine kadar kendi internet sitelerinde yayımlar ve basılı bir örneğini TBMM KİT Komisyonu, ilgili Bakanlık, Müsteşarlık, Kalkınma Bakanlığı ve Sayıştay Başkanlığı başta olmak üzere ilgili tüm kurum ve kuruluşlara gönderir. Eğer bu tarihe kadar Sayıştay denetimi tamamlanmamışsa yayımlanan Raporda bu husus belirtilir. Söz konusu Faaliyet Raporları 28/8/2012 tarihli ve 28395 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporunun Asgari İçeriğinin Belirlenmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak hazırlanır. (2) Teşebbüsler, faaliyette bulundukları sektörleri takip ederek sektör içindeki yerlerini daha iyi analiz edebilmek ve etkin sektörel politikalar geliştirebilmek veya geliştirilmesine yardımcı olabilmek amacıyla, 2012 Yılı Sektör Raporunu hazırlar. Bu raporlar, 31/5/2013 tarihine kadar kendi internet sitelerinde yayımlanır ve basılı bir örneği ilgili Bakanlık, Müsteşarlık ve Kalkınma Bakanlığına gönderilir. Söz konusu sektör raporları asgari aşağıdaki konuları içerir: a) Dünyada sektörün görünümü, b) Türkiye’de sektörün görünümü, c) Teşebbüsün sektör içindeki yeri, ç) Teşebbüsün yerli ve uluslararası rakipleriyle veya benzer faaliyet gösteren kuruluşlarla karşılaştırmaları. Yurt dışı bağlı ortaklıklar, iştirakler ve yatırımlar MADDE 19 – (1) Yurt dışı bağlı ortaklığı ve iştiraki bulunan teşebbüsler, bu şirketlerin tabi oldukları ülke mevzuatına (Türkiye’deki mevzuatla anılan ülke mevzuatı arasındaki farkları belirten bir notla birlikte ya da Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarına göre) veya Türkiye’deki mevzuata uygun hazırlanmış 2011 ve 2012 yıllarına ait; a) Bilançolarını, b) Gelir tablolarını, c) Nakit Akış tablolarını, ç) Özsermaye değişim tablolarını, d) Kâr dağıtım tablolarını 31/5/2013 tarihine kadar Müsteşarlığa iletir. BEŞİNCİ BÖLÜM Çeşitli ve Son Hükümler Ar-Ge ve inovasyon faaliyetleri MADDE 20 – (1) Teşebbüsler, geliştirdikleri veya geliştirecekleri Ar-Ge ve inovasyon projelerine ilişkin bilgileri bir rapor halinde 31/7/2013 tarihine kadar Müsteşarlık, Kalkınma Bakanlığı ve ilgisine göre ÖİB’ye sunarlar. Yürürlük MADDE 21 – (1) Bu Tebliğin 9 uncu maddesi yayımı tarihinde, diğer maddeleri 1/1/2013 tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 22 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan yürütür. TEBLİĞE TABİ KAMU İŞLETMELERİ LİSTESİ KİT'ler Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü Elektrik Üretim A.Ş. Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğü ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Genel Müdürlüğü Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş. Türkiye Elektromekanik Sanayii Genel Müdürlüğü Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü Türkiye Petrolleri A.O. Türkiye Taşkömürü Kurumu K Ankara Doğal Elektrik Üretim Başkent Doğalgaz Dağıtım A. Karadeniz Bakır İşletmeleri A. Sümer Holding A.Ş. Türkiye Denizcilik İşletmeleri A Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Gayrimenkul A.Ş. Diğer K Atatürk Orman Çiftliği Genel M Milli Piyango İdaresi Genel Mü Türkiye Radyo Televizyon Kur TÜRKSAT Uydu Haberleşme Bağlı Ortaklıklar Hamitabat Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. Soma Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. Yeniköy Yatağan Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. Türkiye Demiryolu Makinaları Sanayii A.Ş. Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayii A.Ş. Türkiye Vagon Sanayii A.Ş. 2013 YILI İÇİN TALE Unvanı TOPLAM Statüsü Aylık Maliyeti (Bin TL) Sayısı 0 0 Tablo Doldurulurken Dikkat Edilecek Hususlar: ■ İlave Personelin Statüsü bölümüne Kadrolu, Sözleşmeli, Kapsamiçi İşçi, Kapsamdışı İş ■ İlave Personelin Çalışacağı Yer bölümüne, ilave personel taşrada çalışacak ise ayrıntıl Tablo 500: Personel Talep Formu - 2 Fonksiyonel Personel Sayıları Bilgi Formu (31.12.2012) - 1 Mali İşler ve Muhasebe Merkez/İşletme/ Fabrika/Müessese vs. İşçi Kadrolu Sözleşmeli K.İçi K.Dışı Geçici T TOPLAM 0 0 0 0 0 0 Tablo Doldurulurken Dikkat Edilecek Hususlar: ■ Personel sayısının fonksiyonel ayrımı yapılabilecek en küçük birimler itibarıyla yazılma ■ Müeesseselere bağlı işletmeler yada işletmelere bağlı fabrika vb. alt birimler olması h yalnızca müessese ve işletme merkezindeki personel sayısına yer verilecek, bağlı alt bir ■ Toplam personel sayısında yer alan personel sayılarının toplamı, kuruluşta çalışan top toplam personel sayısı ile tutarlı olacaktır. Tablo 500: Personel Talep Formu - 3 2012 Personel Hareketleri Bilgi Formu KADROLU 657'YE TABİ I SAYILI CETVEL A- DÖNEM BAŞI (01.01.2012) TO KAD 0 B- DÖNEM İÇİNDEKİ GİRİŞLER TOPLAMI 0 0 0 1. ATAMA VE NAKİL TOPLAMI 0 0 0 a) Açıktan Atama 0 b) Müşterek Kararname 0 c) Kurum Dışı Nakil 0 0 0 i) 4603 Sayılı Kanun 0 ii) 4046 Sayılı Kanun 0 iii) Diğer Nakiller 0 ç) Diğer Atamalar 2. YASAL NEDENLER TOPLAMI 0 0 0 0 a) Göreve İade 0 b) Askerlik Dönüşü 0 c) Özürlü 0 ç) Hükümlü 0 d) Şehit Aile Yakını 0 e) Özel Güvenlik Görevlisi 0 f) Profesyonel Sendikacı 0 g) Sosyal Hizmetler ğ) Diğer Yasal Nedenler 3. DİĞER GİRİŞLER TOPLAMI 0 0 0 0 a) Kurum İçi Nakil 0 b) Statü Değişikliği 0 c) Kadroya Alınan Geçici İşçi 0 ç) Sözleşmesi Yenilenen Geçici İşçiler 0 d) Diğer 0 C- DÖNEM İÇİNDEKİ ÇIKIŞLAR TOPLAMI 0 0 0 1. EMEKLİ 0 2. İSTİFA 0 3. KURUM DIŞI NAKİL 0 4. ÖLÜM 0 5. ASKERLİK 0 6. İŞ AKDİ FESHİ 0 7. KURUM İÇİ NAKİL 0 8. STATÜ DEĞİŞİKLİĞİ 0 9. KADROYA ALINAN GEÇİCİ İŞÇİLER 0 10. İŞ AKDİ ASKIYA ALINAN GEÇİCİ İŞÇİLER 0 11. PROFESYONEL SENDİKACI 0 12. DİĞER 0 D- DÖNEM SONU (31.12.2012) 0 0 Tablo 500: Personel Talep Formu - 4 2012 Yılı İstihdam Maliyetleri Tablosu KADROLU 0 657'YE TABİ 399 s. KHK I SAYILI CETVE 1. MAAŞ / ESAS ÜCRET 2. MAAŞA / ÜCRETE BAĞLI ÖDEMELER 0 0 0 0 0 0 5. GİYDİRİLMİŞ MAAŞ / ÜCRET (1+2+3+4) 0 0 6. KANUNİ ÖDEMELER 0 0 7. MAAŞ / ÜCRET MALİYETİ (İşletme İçin) (5+6) 0 0 8. KESİNTİLER TOPLAMI (Çalışan İçin) 0 0 9. NET AYLIK GELİR (Çalışan İçin) (5-8) 0 0 10. TOPLAM TAZMİNAT ÖDEMESİ 0 0 a) İlave Tediye - İkramiye b) Fazla Çalışma c) Prim ç) Diğer 3. MAAŞ / ÜCRET BENZERİ ÖDEMELER a) Vardiya zammı b) İş Riski Zammı c) Diğer 4. SOSYAL ÖDEMELER a) Yemek Yardımı b) Taşıma c) Çocuk - Aile Yardımı ç) Giyim Yardımı d) Diğer a) Sosyal Güvenlik Kuruluşları İşveren Payı b) İşsizlik Sigortası İşveren Hissesi c) Diğer a) Sosyal Güvenlik Kuruluşları İşçi Payı b) İşsizlik Sigortası İşçi Hissesi c) Gelir Vergisi ç) Damga Vergisi d) Diğer Kıdem Tazminatı Ödemesi İhbar Tazminatı Ödemesi Tablo 501: Geçici İşçi Talep Formu - 1 2013 YIL Geçici İşçi Sayısı (Çalışma Sür Unvan TOPLAM 0-1 Ay 0 Tablo 501: Geçici İşçi Talep Formu - 2 1-2 Ay 0 2-3 Ay 0 3-4 Ay 0 0 2012 YILI GE Geçici İşçi Sayısı (Çalışma Sür Unvan TOPLAM 0-1 Ay 0 1-2 Ay 0 2-3 Ay 0 3-4 Ay 0 0 Tablo 502: İlave Fazla Çalışma Talep Formu 2011 Yılı Gerçekleşme Fazla Çalışma Süresi (Saat) I. KADROLU PERSONEL Fazla Ça Ödem (TL 0 0 0 0 0 0 0 0 A. 657 Sayılı Kanuna Tabi Çalışanlar B. I Sayılı Cetvel II. SÖZLESMELİ PERSONEL (II Sayılı Cetvel) III. İŞÇİ A. DAİMİ İŞÇİ (1+2) 1- Kapsam Dışı 2- Kapsam İçi B. GEÇİCİ İŞCİ T O P L A M (I+II+III) * 2013 Yılı gerçekleşme, başvuru tarihinden önceki ay sonu itibarıyla kümüle saat ve tu TABLO 503 İLAVE İHALE YOLUYLA HİZMET ALIMI TALEP FORMU Bin TL Başlangıç Bütçesi Yönetim Kurulu Kararı ile Yapılan Artışlar İlave İlgili Bakan /YPK İzni Toplam Bütçe Toplam Gerçekleşme* Kişi Sayısı** Talep Tutarı Kişi Sayısı * 2013 yılı için ilave ihale yoluyla hizmet alımı talep tarihi itibarıyla. **Hizmet alımı yapılan firmalarca bu kapsamda istihdam edilen ortalama kişi Hizmet Alımının Niteliği Hizmet Alımının Gerekçesi Hizmet Alımının Hizmet 2012 Yılındaki 2013 Y Maliyeti Mal TOPLAM 0 Tablo 504: Ticari Banka Kredisi Kullanımı Bilgi Formu TL KREDİLER USD K 1 DÖNEM BAŞI KREDİ TUTARI (01.01.2013) 2 2.1 2.2 2.2.1 2.2.2 2.3 2.4 3 3.1. 3.1.1. 3.1.2. 3.2. 3.2.1. 3.2.2. 3.3. 3.4. 4 GİRİŞLER Yıl İçinde Alınan Krediler Tahakkuk Ettirilen Faiz Önceki Yıllarda Alınanlar İçin Cari Yılda Alınanlar İçin Kur Farkı Diğer 0 ÇIKIŞLAR Anapara Ödemeleri Önceki Yıllarda Alınanlar İçin Yapılan Anapara Ödemeleri Yıl İçinde Alınanlar İçin Yapılan Anapara Ödemeleri Faiz Ödemeleri Önceki Yıllarda Alınanlar İçin Yapılan Faiz Ödemeleri Yıl İçinde Alınanlar İçin Yapılan Faiz Ödemeleri Kur Değişimi Etkisi Diğer 0 0 DÖNEM SONU KREDİ TUTARI (Bildirim Tarihi İtibarıyla) 0 0 0 * Tüm krediler cari kur ile (Merkez Bankası Alış Kuru) TL'ye dönüştürülerek bildirilecekt ** Kredinin cinsi (para birimi) belirtilecektir. Tablo 505: Temettü Bilgi Formu I. GEÇMİŞ YILLAR KÂRLARINDAN DOĞAN TOPLAM TEMETTÜ BORCU (1) a) Olağanüstü Yedeklerde Tutulan (2) b) Geçmiş Yıllar Kârlarındaki Dağıtılmayan Temettü Alt Kaleminde Tutulan c) Diğer Temettü Borcu (Stopajı Yatırılmamış) (3) ç) Diğer Temettü Borcu (Stopajı Yatırılan) (3) TOPLAM (a+b+c+ç) 0,00 II. 31/12/2012 İTİBARIYLA ÖZKAYNAK BİLGİLERİ a) Nominal Sermaye b) I. Tertip Yasal Yedek Akçe c) II. Tertip Yasal Yedek Akçe III. 2011 YILI DÖNEM KÂRININ DAĞITIMI (4) a) Dönem Kârı b) Vergi ve Yasal Yükümlülükler (-) c) Net Dönem Kârı (a-b) ç) I. Tertip Yasal Yedek Akçe (-) d) II. Tertip Yasal Yedek Akçe (-) e) Kârdan İndirilmiş Geçmiş Dönemler Zararı (-) f) İşletmede Bırakılması ve Tasarrufu Zorunlu Yasal Fonlar (-) g) Dağıtılabilir Dönem Kârı (c-ç-d-e-f) ğ) Ödenen Brüt Temettü h) Ödenen Stopaj (-) ı) Hazineye Ödenmiş Olan Net Temettü 0,00 (5) 0,00 0,00 IV. 2012 YILI DÖNEM KÂRI SONUCUNDA OLUŞAN TEMETTÜ A) İktisadî Devlet Teşekküllerince Doldurulacak Kısım a) Dönem Kârı b) Ödenecek Vergi ve Yasal Yükümlülükler (-) c) Net Dönem Kârı (a-b) ç) I. Tertip Yasal Yedek Akçe (-) d) II. Tertip Yasal Yedek Akçe (-) e) Kârdan İndirilecek Geçmiş Dönemler Zararı (-) f) İşletmede Bırakılması ve Tasarrufu Zorunlu Yasal Fonlar (-) g) Brüt Temettü (c-ç-d-e-f) ğ) Stopaj (-) 0,00 0,00 0,00 (5) 0,00 0,00 h) Hazineye Ödenecek Net Temettü (g-ğ) 0,00 B) Kamu İktisadî Kuruluşlarınca Doldurulacak Kısım (TCDD, DHMİ, KEGM, PTT) a) Dönem Kârı b) Ödenecek Vergi ve Yasal Yükümlülükler (-) c) Net Dönem Kârı (a-b) ç) Yasal Yedek Akçe (-) d) Kârdan İndirilecek Geçmiş Dönemler Zararı (-) e) İşletmede Bırakılması ve Tasarrufu Zorunlu Yasal Fonlar (-) f) Brüt Temettü (c-ç-d-e) g) Stopaj (-) ğ) Hazineye Ödenecek Net Temettü (f-g) 0,00 0,00 (5) 0,00 0,00 0,00 V. KURULUŞ TARAFINDAN ÖNGÖRÜLEN TEMETTÜ ÖDEME PLANI (6) (7) Ocak 2013 Şubat 2013 Mart 2013 Nisan 2013 Mayıs 2013 Haziran 2013 Temmuz 2013 Ağustos 2013 Eylül 2013 Ekim 2013 Kasım 2013 Aralık 2013 TOPLAM 0,00 * Bu tablo, kâr eden ve zarar eden tüm KİT'ler tarafından doldurulacaktır. Zarar eden KİT'ler, dönem kârı hücrelerine ek girecektir. 1) Sadece 2011 ve önceki yıllar kârları sonucu oluşan tutarlara yer verilecek olup, 2013 yılında 2012 yılı kârından doğan verilmeyecektir. 2) Daha önce Hazine Müsteşarlığı tarafından Olağanüstü Yedekler bölümüne aktarılması talimatlandırılan ve hala bu kal tutarlara yer verilecektir. 3) 2011 ve önceki yıllar kârından doğan, 31/03/2013 tarihi itibarıyla ödenmemiş olan ve Olağanüstü Yedekler ve Geçmiş Kârlarındaki Dağıtılmayan Temettü alt hesabında izlenmeyen temettü borcu bu kaleme yazılacaktır. 4) 2012 yılında 2011 yılı kârından doğan tutarlara ilişkin bilgiler girilecektir. 5) Herhangi bir mevzuat uyarınca işletmede bırakılması zorunlu olan ve I. ve II. Tertip Yedek Akçe dışında kalan tutarı if olup, ayrıca açıklanması gerekmektedir. 6)- Teklif edilen ödeme planı belirlenirken hangi kriterlerin esas alındığına ilişkin gerekçelerin detaylı bir şekilde açıklanm gerekmektedir. - Bu kısımda yalnız tablonun IV. kısmındaki "2012 Yılı Kârı Sonucunda Oluşan Temettü" değil, tablonun I. kısmında yer a Kârlarından Doğan Temettü Borcu" da dikkate alınacaktır. Kuruluşlar tarafından bildirilmesi öngörülen ödeme planı bilgi istenilmekte olup, nihai ödeme planı 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünd 37/A maddesi çerçevesinde Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan tarafından belirlenecektir. 7) Hazine Müsteşarlığına ödenmesi Kuruluşunuz tarafından öngörülen net temettü rakamları girilecektir. DÜZENLEYEN ADI SOYADI: TELEFONU: TARİH: ONAYLAYAN ADI SOYADI: UNVANI: İMZA: TARİH: Tablo 506: Sermaye Değişim Tablosu I. SERMAYE DEĞİŞİMİ 31.12.2012 Durumu (TL - kr) 1. Nominal Sermaye (500 Hs) 1.1. Hazinenin Taahhüdü 1.1.1. Hazinenin Taahhüdünden Ödenen 1.1.1.1. Nakdi 1.1.1.2. Ayni 1.1.1.3. Yen. Değ. Artışından Mahsup Edilen Miktar 1.1.1.4. Hazine'ce Mahsup Edilen Miktar 0,00 Değ 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 1.1.1.4.1. İkraz 1.1.1.4.2. Diğer 1.1.1.4.2.1 Hazine Garantili 1.1.1.4.2.2 Hazine Devirli 1.1.1.4.2.3 Temettü 1.1.1.4.2.4 Hasılat Payı 1.1.1.4.2.5 DFİF 1.1.1.4.2.6 SSK Borcu 1.1.1.5.Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farkları 0,00 0,00 1.1.1.6. Diğer (1) 0,00 1.1.2. Hazinenin Taahhüdünden Kalan 1.2. Diğer Ortakların Taahhüdü 1.2.1. Diğer Ortakların Taahhüdünden Ödenen 0,00 0,00 1.2.2. Diğer Ortakların Taahhüdünden Kalan 2. Ödenmiş Sermaye 0,00 0,00 3. Ödenmemiş Sermaye (501 Hs) 0,00 0,00 1) Diğer Kalemine İlişkin Açıklama 2) Tablo Geneline İlişkin Açıklama II.DİĞER ORTAKLAR SERMAYE BİLGİLERİ 31.12.2012 Ödenmiş Sermaye Değ (TL - kr) I. Ortağın Adını Giriniz II. Ortağın Adını Giriniz III. Ortağın Adını Giriniz IV. Ortağın Adını Giriniz V. Ortağın Adını Giriniz VI. Ortağın Adını Giriniz VII. Ortağın Adını Giriniz VIII. Ortağın Adını Giriniz Diğer Ortaklar TOPLAM 0,00 Gayrimenkulün Bulunduğu Yer İl İlçe Mahalle/Köy/Mevki 0,00 Gayrimenkulün Yüzölçümü [R.G.12.Aralık 2012 – 28495] —— • —— KANUN FİNANSAL KİRALAMA, FAKTORİNG VE FİNANSMAN ŞİRKETLERİ KANUNU Kanun No. 6361 Kabul Tarihi: 21/11/2012 BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacı; finansal kuruluş olarak faaliyet gösteren finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin kuruluş ve çalışma esasları ile finansal kiralama, faktoring ve finansman sözleşmelerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Türkiye’de kurulu finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri bu Kanun hükümlerine tabidir. (2) Bankalarca yapılan faktoring işlemleri ile katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarınca yapılan finansal kiralama işlemleri bu Kanun hükümlerine tabidir. (3) Finansal kiralama şirketlerince yapılan faaliyet kiralaması işlemleri hakkında bu Kanunun finansal kiralama işlemlerine ilişkin hükümleri uygulanmaz. (4) Konutların finansal kiralama yoluyla tüketicilere kiralanmasında ve finansman şirketlerinin konut finansmanı faaliyetlerine ilişkin olarak diğer kanunlarda yer alan hükümler saklıdır. (5) Yolcu ve yük taşıma faaliyetinde bulunan hava yolu şirketlerine hava taşıma araçlarının, motorlarının ve bunların aksam ve parçalarının; kurulu bulunulan ülke mevzuatına göre bunları kiralama yetkisini haiz olan şirket, kuruluş ve finansal kiralama şirketleri tarafından, finansal kiralama sözleşmesine dayalı olarak en az iki yıl süreyle yurt dışından kiralanması işlemleri, 3 üncü maddenin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan sınırlamalara tabi olmaksızın bu Kanun kapsamında finansal kiralama olarak değerlendirilir. (6) Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır. Tanımlar MADDE 3 – (1) Bu Kanunun uygulanmasında; a) Birlik: Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Birliğini, b) Faaliyet kiralaması: Finansal kiralama dışında kalan kiralamayı, c) Fatura: 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre düzenlenen fatura ve fatura yerine geçen belgeleri, ç) Finansal kiralama: Bir finansal kiralama sözleşmesine dayalı olmak koşuluyla, bu Kanun veya ilgili mevzuatı uyarınca yetkilendirilen kiralayan tarafından finansman sağlamaya yönelik olarak bir malın mülkiyetinin kira süresi sonunda kiracıya devredilmesi; kiracıya kira süresi sonunda malın rayiç bedelinden düşük bir bedelle satın alma hakkı tanınması; kiralama süresinin malın ekonomik ömrünün yüzde sekseninden daha büyük bir bölümünü kapsaması veya finansal kiralama sözleşmesine göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerlerinin toplamının malın rayiç bedelinin yüzde doksanından daha büyük bir değeri oluşturması hâllerinden herhangi birini sağlayan kiralama işlemini, d) Kiralayan: Katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları ile finansal kiralama şirketlerini, e) Kiracı: Finansal kiralamayı kabul edeni, f) Kontrol: Bir tüzel kişinin; sermayesinin, asgari yüzde elli birine sahip olma şartı aranmaksızın, çoğunluğuna doğrudan sahip olunması veya bu çoğunluğa sahip olunmamakla birlikte imtiyazlı hisselerin elde bulundurulması veya diğer hissedarlarla yapılan anlaşmalara istinaden oy hakkının çoğunluğu üzerinde tasarrufta bulunulması suretiyle veya herhangi bir suretle yönetim kurulu üyelerinin karara esas çoğunluğunu atayabilme ya da görevden alma gücünün elde bulundurulmasını, g) Kurul: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunu, ğ) Kurum: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunu, h) Özkaynak: Ödenmiş sermaye, sermaye yedekleri, kâr yedekleri, dönem net kârı, geçmiş yıllar kârı ve Kurulca belirlenecek diğer kalemler toplamından varsa dönem net zararı, geçmiş yıllar zararı ve Kurulca belirlenecek diğer kalemlerin düşülmesi suretiyle elde edilen bakiye ile nitelikleri Kurul tarafından belirlenecek sermaye benzeri borçları, ı) Şirket: Türkiye’de kurulu finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri ve finansman şirketlerini, i) Şube: Şirketin bağımlı bir parçasını oluşturan ve faaliyetlerinin tamamını veya bir kısmını kendi başına yapan her türlü iş yerini, ifade eder. İKİNCİ KISIM İzne Tabi İşlemler BİRİNCİ BÖLÜM Kuruluş ve Faaliyet İzinleri Kuruluş izni MADDE 4 – (1) Türkiye’de bir şirketin kurulmasına bu Kanunda öngörülen şartların yerine getirilmesi kaydıyla Kurulun en az beş üyesinin aynı yöndeki oyuyla alınacak kararla izin verilir. (2) İzin için yapılacak başvurulara ve iznin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Kurulca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Kuruluş şartları MADDE 5 – (1) Türkiye’de kurulacak bir şirketin; a) Anonim şirket şeklinde kurulması ve kurucu ortak sayısının beşten az olmaması, b) Pay senetlerinin nakit karşılığı çıkarılması ve tamamının nama yazılı olması, c) Ticaret unvanında “Finansal Kiralama Şirketi”, “Faktoring Şirketi” veya “Finansman Şirketi” ibarelerinden birinin bulunması, ç) Kurucularının bu Kanunda belirtilen şartları haiz olması, d) Yönetim kurulu üyelerinin bu Kanunun kurumsal yönetim hükümlerinde belirtilen nitelikleri ve planlanan faaliyetleri gerçekleştirebilecek mesleki tecrübeyi haiz olması, e) Nakden ve her türlü muvazaadan ari olarak ödenmiş sermayesinin en az yirmi milyon Türk Lirası olması, f) Ana sözleşmesinin bu Kanun hükümlerine uygun olması, g) Kurumun etkin denetimini engellemeyecek şeffaf ve açık bir ortaklık yapısına sahip olması, ğ) Öngörülen faaliyet konularına ait iş planlarını, kuruluşun mali yapısı ile ilgili projeksiyonlarını, ilk üç yıl için bütçe planını ve yapısal örgütlenmesini gösteren bir faaliyet programını ibraz etmesi, şarttır. (2) Kurul, asgari ödenmiş sermaye tutarını her yıl Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan yıllık üretici fiyatları endeksindeki artış oranının gerektirdiği miktarı geçmemek üzere artırmaya yetkilidir. Kurucularda aranan şartlar MADDE 6 – (1) Şirket kurucu ortaklarının; a) 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu veya diğer mevzuat hükümlerine göre müflis olmaması, konkordato ilan etmiş olmaması, uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırma başvurusunun tasdik edilmiş olmaması ya da hakkında iflasın ertelenmesi kararı verilmiş olmaması, b) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 71 inci maddesi uygulanan bankalarda veya bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilmiş olan bankalarda doğrudan veya dolaylı olarak yüzde on veya daha fazla paya sahip olmaması veya kontrolü elinde bulundurmaması, c) Tasfiyeye tabi tutulan bankerler ile iradi tasfiye haricinde faaliyet izni kaldırılan faktoring, finansal kiralama, finansman ve sigorta şirketleri ile para ve sermaye piyasalarında faaliyet gösteren kurumlarda doğrudan veya dolaylı olarak yüzde on veya daha fazla paya sahip olmaması veya kontrolü elinde bulundurmaması, ç) Taksirli suçlar hariç olmak üzere affa uğramış olsalar bile mülga 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ve diğer kanunlar uyarınca ağır hapis veya beş yıldan fazla hapis, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve diğer kanunlar uyarınca üç yıldan fazla hapis cezasıyla cezalandırılmamış olması veya mülga 25/4/1985 tarihli ve 3182 sayılı Bankalar Kanununun, mülga 18/6/1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun, bu Kanunun, 5411 sayılı Kanunun ve 28/7/1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun ve ödünç para verme işleri hakkında mevzuatın hapis cezası gerektiren hükümlerine muhalefetten yahut mülga 765 sayılı Kanun, 5237 sayılı Kanun veya diğer kanunlar uyarınca basit veya nitelikli zimmet, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlâk kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçlarından, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçlarından veya Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar ile egemenlik alametlerine ve organlarının saygınlığına karşı suçlardan, Devletin güvenliğine karşı suçlardan, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine ve milli savunmaya karşı suçlardan, Devlet sırlarını açığa vurma suçu ile Devlet sırlarına karşı suçlardan ve casusluktan, yabancı devletlerle olan ilişkilere karşı suçlardan, 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlardan, vergi kaçakçılığı suçlarından veya bu suçlara iştirakten hükümlü bulunmaması, d) Taahhüt ettikleri sermaye miktarını karşılayabilir düzeyde mali güç ve itibara sahip bulunması, e) Tüzel kişi olması hâlinde ortaklık yapısının şeffaf ve açık olması, f) İşin gerektirdiği dürüstlük ve yeterliliğe sahip olması, şarttır. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalarla kurulmuş çok taraflı kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar hakkında bu fıkranın (b) ve (c) bentleri uygulanmaz. (2) Şirketin tüzel kişi kurucu ortaklarının sermayesinde yüzde on ve daha fazla paya sahip ortaklarının veya kontrolü elinde bulunduran gerçek ve tüzel kişilerin birinci fıkrada yer alan şartları taşıması zorunludur. (3) Şirket sermayesinde yüzde on veya daha fazla paya sahip veya şirket kontrolünü elinde bulunduran gerçek veya tüzel kişiler ile şirket sermayesinde yüzde on veya daha fazla paya sahip olan tüzel kişilerin sermayesinde yüzde on veya daha fazla paya sahip veya kontrolü elinde bulunduran gerçek veya tüzel kişilerin (d) bendi hariç olmak üzere, birinci fıkrada belirtilen nitelikleri kaybetmeleri hâlinde, bu kişilerin sahip oldukları payları durumlarını bu madde hükümlerine uygun hâle getirecek şekilde altı ay içinde devretmeleri gerekir. Söz konusu süre içinde devredilecek hisselere düşen oy haklarının kimlerce ve nasıl kullanılacağı Kurul tarafından belirlenir. Faaliyet izni MADDE 7 – (1) 4 üncü madde çerçevesinde kuruluş izni alan şirketin, Kuruldan ayrıca faaliyet izni alması şarttır. Kurul tarafından verilen faaliyet izinleri Resmî Gazete’de yayımlanır. (2) Kuruluş izninin gerçeğe aykırı beyanlarla alınmış olması, kuruluş iznini takip eden altı ay içinde faaliyet izni almak üzere başvuruda bulunulmaması, kuruluş izninden vazgeçildiğinin beyan edilmesi, iznin verilmesinde aranan şartların faaliyete geçilinceye kadar kaybedilmesi, faaliyet izni alınamamış olması hâllerinden herhangi birinin gerçekleşmesi durumunda şirketin kuruluş izinleri Kurulca iptal edilir. (3) Kuruluş izni almış olan şirketin faaliyete geçebilmesi için; a) Sermayesinin nakit olarak ödenmiş ve planlanan faaliyetleri gerçekleştirebilecek düzeyde olması, b) Kurucuları tarafından 5 inci maddede belirtilen asgari sermayenin yüzde beşi tutarındaki sisteme giriş payının genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere Maliye Bakanlığına bağlı muhasebe birimlerine yatırıldığına dair belgenin ibraz edilmesi, c) Uygun hizmet birimleri ile iç kontrol, muhasebe, bilgi işlem ve raporlama sistemlerinin kurulmuş, bu birimler için yeterli personel kadrosunun oluşturulmuş ve personelin buna uygun görev tanımları ile yetki ve sorumluluklarının belirlenmiş olması, ç) Yöneticilerinin, bu Kanunda belirtilen nitelikleri haiz olması, gerekir. (4) Bütün ortakları Türkiye’de kurulu finansal kiralama şirketi olmak kaydıyla, kuruluş ve faaliyet izni almaksızın sadece bir gemi kiralamak üzere finansal kiralama şirketi kurulabilir. Bu nitelikte kurulacak şirketler bu Kanunun sözleşmelere ilişkin hükümleri dışındaki maddelerine tabi değildir. (5) Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir. Şubeler MADDE 8 – (1) Şirketin yurt içinde veya yurt dışında şube açması izne tabidir. Şirket her ne ad altında olursa olsun şube dışında teşkilatlanmaya gidemez ve acentelik veremez. (2) Şubelerin nitelikleri ile izne ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir. Şirketin yapamayacağı iş ve işlemler MADDE 9 – (1) Şirket; a) Ana faaliyet konuları dışında faaliyette bulunamaz. b) Müşterileri ile yapacağı sözleşmeler çerçevesinde ve yaptığı işlemin bir parçası olarak müşterilerine ilave finansman sağlamak amacıyla toplamı ödenmiş sermayesinin yüzde birini geçmeyecek şekilde kullandırılan nakdi krediler hariç olmak üzere nakdi kredi kullandıramaz. Bu oranı sıfıra kadar azaltmaya veya ödenmiş sermayenin yüzde beşine kadar artırmaya ya da şirket bazında farklılaştırmaya Kurul yetkilidir. c) Ana faaliyet konusu işlemler ile sınırlı olmak kaydıyla verilen garanti ve kefaletler ile sermayesinde yüzde on ve daha fazla paya sahip veya kontrolünü elinde bulunduran kişiler ile sermayesinin yüzde on ve daha fazlasına sahip olduğu veya kontrolünü elinde bulundurduğu ortaklıklara, toplamı ödenmiş sermayesinin yüzde yirmisini geçmeyecek şekilde verilen garanti ve kefaletler hariç olmak üzere garanti, kefalet ve teminat mektubu veremez. Bu oranı yüzde beşe kadar azaltmaya veya yüzde yirmi beşe kadar artırmaya ya da şirket bazında farklılaştırmaya Kurul yetkilidir. ç) 2499 sayılı Kanuna göre menkul kıymet ihracı, uluslararası piyasalardan ödünç para alınması, genel esaslar dâhilinde ortak ve ortaklıklarından, bankalardan, para piyasalarından ve organize piyasalardan fon sağlanması dışında mevduat veya her ne ad altında olursa olsun bir ivaz karşılığı para toplayamaz. (2) Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz. (3) Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. (4) Sigortacılık mevzuatına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, finansal kiralama şirketleri finansal kiralama veya faaliyet kiralaması işlemlerine konu edilen mallara, bu işlemler kapsamında alınan teminatlara ve söz konusu malı kiralayan kişilere; finansman şirketleri ise alımı kredilendirilen mallara veya hizmetlere, kredilerin teminatlarına ve kredilendirilen malı veya hizmeti satın alan gerçek veya tüzel kişilere, kredi borcunun geri ödenmesi ve benzeri tüm kredi unsurlarını koruma altına alacak her çeşit sigortayı kapsayacak şekilde iştigal konusuna giren işlere ilişkin sigorta sözleşmelerinin yapılmasına aracılık dışında sigortacılık işlemleriyle iştigal edemezler. İKİNCİ BÖLÜM Ana Sözleşmeye İlişkin Hükümler Ana sözleşme değişiklikleri MADDE 10 – (1) Şirket ana sözleşmelerinde yapılacak değişiklikler öncesinde Kuruma bilgi verilir. Kurum, ana sözleşme değişiklikleri ile ilgili olarak on beş iş günü içinde olumsuz görüş bildirmediği takdirde, bu değişiklikler şirketlerin genel kurul gündemine alınır ve sonucundan Kuruma bilgi verilir. (2) Şirket ana sözleşmeleri güncel olarak şirket internet sayfasında yayınlanır. Ana sözleşmelerin güncelleştirilmesi, değişikliklerin gerçekleştiği tarihten itibaren on iş günü içinde yapılmak zorundadır. (3) Şirketin adres değişikliklerini değişiklik tarihinden itibaren on beş iş günü içinde Kuruma bildirmesi zorunludur. (4) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir. Pay edinim ve devirleri MADDE 11 – (1) Bir kişinin, şirket sermayesinin yüzde onunu veya daha fazlasını temsil eden payları edinmesi veya şirket kontrolünün el değiştirmesi sonucunu doğuran pay devirleri Kurulun iznine tabidir. (2) Yönetim kuruluna üye belirleme imtiyazı veren payların tesisi, devri veya yeni imtiyazlı pay ihracı birinci fıkradaki oransal sınıra bakılmaksızın Kurulun iznine tabidir. (3) Şirket sermayesinde yüzde on ve üzeri paya sahip olan tüzel kişilerin kontrolünün el değiştirmesi sonucunu doğuran pay devirleri Kurulun iznine tabidir. (4) İzne tabi pay devirlerinde pay devralacakların kurucularda aranan nitelikleri taşımaları şarttır. (5) İzne tabi olup, izin alınmadan yapılan pay devirleri ile ortak sayısının beşin altına düşmesine yol açan pay devirleri pay defterine kaydolunamaz. Bu hükme aykırı olarak pay defterine yapılan kayıtlar hükümsüzdür. (6) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Birleşme, Devir, Bölünme ve Tasfiye Birleşme, devir, bölünme ve tasfiye MADDE 12 – (1) Şirketin birleşme, devir ve bölünmesi Kuruldan izin alınmak kaydıyla genel hükümlere tabidir. İznin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir. (2) Kurulun uygun görüşü alınmak kaydıyla şirketin faaliyetlerine son vermesi ve tasfiyesi hâlinde genel hükümler uygulanır. Şirketin tasfiye süreci gerekli görülmesi hâlinde Kurumca denetlenebilir. ÜÇÜNCÜ KISIM Kurumsal Yönetim BİRİNCİ BÖLÜM Yöneticiler Yönetim kurulu üyeleri, genel müdür ve genel müdür yardımcıları MADDE 13 – (1) Kurumsal yönetime ilişkin yapılar, süreçler ve bunlara ilişkin ilkeler Birliğin de görüşü alınarak Kurul tarafından belirlenir. (2) Şirketin yönetim kurulu, genel müdür dâhil üç kişiden az olamaz. Genel müdür, bulunmadığı hâllerde vekili, yönetim kurulunun doğal üyesidir. Yönetim kurulu üyeleri ile genel müdür ve genel müdür yardımcılarının, 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (c) ve (ç) bentlerinde yer alan şartları taşımaları zorunludur. Bu Kanunda genel müdür için aranan mesleki tecrübe şartı yönetim kurulu üyelerinin yarısından bir fazlası için de aranır. (3) Şirket genel müdürünün en az yedi yıl, genel müdür yardımcısının ise en az beş yıl olmak üzere işletmecilik veya finans alanında mesleki deneyime sahip olmaları ve ayrıca lisans düzeyinde öğrenim görmüş olmaları şarttır. (4) Başka unvanlarla istihdam edilseler dahi, yetki ve görevleri itibarıyla genel müdür yardımcısına denk veya daha üst konumlarda görev yapan diğer yöneticiler de bu Kanunun genel müdür yardımcılarına ilişkin hükümlerine tabidir. (5) Yönetim kurulu üyeleri, genel müdür ve genel müdür yardımcılarının atanmaları ve seçilmelerine ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir. İKİNCİ BÖLÜM Finansal Raporlama İç sistem, muhasebe, raporlama ve bağımsız denetim MADDE 14 – (1) Şirket; maruz kaldığı risklerin izlenmesi, kontrolünün sağlanması, faaliyetlerinin yapısı ve kapsamıyla uyumlu ve değişen koşullara uygun bir şekilde yeterli ve etkin bir sistem kurmak ve işletmekle yükümlüdür. (2) Sistemin işleyişine ilişkin usul ve esasları belirlemeye, sisteminin yeterli ve etkin olmadığı tespit edilen şirketler hakkında her türlü tedbiri almaya Kurul yetkilidir. (3) Şirket; Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tüm işlemlerini gerçek mahiyetlerine uygun surette muhasebeleştirmek, finansal raporlarını bilgi edinme ihtiyacını karşılayabilecek biçim ve içerikte, anlaşılır, güvenilir ve karşılaştırılabilir, denetime, analize ve yorumlamaya elverişli, zamanında ve doğru şekilde düzenlemek zorundadır. (4) Şirket, şekil ve kapsamı Kurumca belirlenen mali tablolar ve istatistiki bilgileri istenilen süre ve yöntemlerle Kuruma göndermek zorundadır. (5) Şirketin bağımsız denetimi 26/9/2011 tarihli ve 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde yapılır. Düzenlenen bağımsız denetim raporları Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde Kuruma gönderilir. Koruyucu düzenlemeler MADDE 15 – (1) Kurul, maruz kalınan risklerin tespiti, tahlili, izlenmesi, ölçülmesi ve değerlendirilmesi amacıyla şirketlerin faaliyetleri ile özkaynakları arasında sınırlamalar ve standart oranlar belirlemek suretiyle gerekli düzenlemeleri yapmaya ve bunlar hakkında her türlü tedbiri almaya yetkilidir. Şirket, yapılan düzenlemelere uymak, belirlenen sınırlamaları ve standart oranları hesaplamak, tutturmak ve idame ettirmek ve bunlara ilişkin olarak Kurum tarafından istenen tedbirleri belirlenen süreler içinde almak ve uygulamakla yükümlüdür. (2) Bu Kanun uyarınca belirlenecek sınırlamalara ve standart oranlara ilişkin eşiklere erişilmesi veya aşımların oluşması hâlinde, ilgili şirket durumu derhâl Kuruma bildirmek zorundadır. (3) Özkaynaklarda meydana gelebilecek düşüşler nedeniyle özkaynağın belirli bir oranı ile ilişkilendirilen sınırlama ve oranlarda aşımların oluşması ve şartların gerektirmesi hâlinde, bu aşımlar Kurumca belirlenen süre içinde giderilir. Aşımların giderilmesi için belirlenen süre içinde bu Kanunun idari para cezalarına ilişkin hükümleri uygulanmaz. Karşılıklar MADDE 16 – (1) Şirket, işlemlerinden kaynaklanan alacaklarından doğmuş veya doğması beklenen ancak, miktarı kesin olarak belli olmayan zararlarını karşılamak amacıyla Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde karşılık ayırmak zorundadır. Denetim, gözetim ve bilgi verme MADDE 17 – (1) Şirketin bu Kanun kapsamındaki gözetim ve denetimi Kurum tarafından yapılır. (2) Kurum; şirket, şirket ortakları, şirketin kontrol ettiği ortaklıklar ile bunların şubeleri ve ilgili diğer gerçek ve tüzel kişilerden bu Kanun hükümleri ile ilgili görecekleri bütün bilgileri gizli dahi olsa istemeye, bunların vergiyle ilgili kayıtları dâhil olmak üzere tüm defter, kayıt ve belgelerini incelemeye yetkili olup, bilgi istenenler de istenilen bilgileri vermekle, defter, kayıt ve belgeleri incelemeye hazır bulundurmakla, tüm bilgi işlem sistemini denetim amaçlarına uygun olarak Kurumun yerinde denetim yapan meslek personeline açmakla, verilerin güvenliğini sağlamakla ve muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü defter, belge ve karneler ile vermek zorunda bulundukları bilgilere ilişkin mikrofiş, mikrofilm, manyetik teyp, disket ve benzeri ortamlardaki kayıtlarını ve bu kayıtlara erişim veya kayıtları okunabilir hale getirmek için gerekli tüm sistem ve şifrelerini inceleme için ibraz etmek ve işletmekle yükümlüdür. (3) Kamu kurum ve kuruluşları, Devletin güvenliği ve temel dış yararlarına karşı ağır sonuçlar doğuracak hâller ile meslek sırrı, aile hayatının gizliliği ve savunma hakkına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla özel kanunlardaki yasaklayıcı ve sınırlayıcı hükümler dikkate alınmaksızın gizli dahi olsa Kurum tarafından bu Kanun kapsamında verilen görevler ile sınırlı olmak üzere istenecek her türlü bilgi ve belgeyi uygun süre ve ortamda, sürekli veya münferit olarak vermek zorundadır. (4) Şirketin faaliyetlerinin yerinde denetimi, Kurumun yerinde denetim yapmaya yetkili meslek personeli tarafından yapılır. Şirket, şirket ortakları, şirketin kontrol ettiği ortaklıklar ve ilgili diğer gerçek ve tüzel kişiler Kurumun yerinde denetim yapmaya yetkili meslek personeli tarafından istenecek her türlü bilgi ve belgeyi vermek, defter ve belgelerini ibraz etmek ve incelemeye hazır tutmak zorundadır. DÖRDÜNCÜ KISIM Sözleşmelere İlişkin Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM Finansal Kiralama Finansal kiralama sözleşmesi MADDE 18 – (1) Finansal kiralama sözleşmesi; kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü bir kişiden veya bizzat kiracıdan satın aldığı veya başka suretle temin ettiği veya daha önce mülkiyetine geçirmiş bulunduğu bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmasını öngören sözleşmedir. Sözleşmenin konusu MADDE 19 – (1) Sözleşmeye taşınır ve taşınmaz mallar konu olabilir. Bilgisayar yazılımlarının çoğaltılmış nüshaları hariç olmak üzere patent gibi fikrî ve sınai haklar bu sözleşmeye konu olamaz. (2) Bütünleyici parça veya eklenti niteliklerine bakılmaksızın asli niteliğini koruyan her mal tek başına finansal kiralama sözleşmesinin konusu olabilir. Finansal kiralama bedeli MADDE 20 – (1) Finansal kiralama bedeli ve ödeme dönemleri taraflarca belirlenir. Sözleşmede açıkça belirtilmek kaydıyla sözleşme konusu mal henüz imal edilmemiş veya kiracıya teslim edilmemiş olsa dahi, sözleşme tarihinden başlamak üzere kira bedelleri tahsil edilebilir. Sözleşmede aksi belirtilmediği takdirde, sözleşme konusu malın sözleşme tarihinden itibaren iki yıl içinde kiracıya teslim edilmesi zorunludur. Yurt dışından yapılacak finansal kiralamalar MADDE 21 – (1) Yurt dışından yapılacak finansal kiralama sözleşmeleri Birlik tarafından tescil edilir. (2) Yurt dışından yapılacak finansal kiralamalara ilişkin usul ve esaslar Kurulun uygun görüşü alınmak suretiyle Birlik tarafından belirlenir. Sözleşmenin şekli ve tescili MADDE 22 – (1) Sözleşme, yazılı şekilde yapılır. Taşınmaz mallara ilişkin sözleşmeler taşınmazın bulunduğu tapu kütüğünün şerhler hanesine, kendilerine mahsus özel sicili bulunan taşınır mallara dair sözleşmeler bu malların kayıtlı oldukları sicile tescil ve şerh olunur ve kiralayan tarafından ayrıca Birliğe bildirilir. (2) Özel bir sicile kayıtlı olmayan taşınır mallara ilişkin sözleşmeler Birlik tarafından tutulacak özel sicile tescil edilir. (3) Birlik tarafından tutulacak özel sicil herkese açıktır. Hiç kimse sicildeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez. (4) Sözleşmelerin Birlik tarafından tutulacak özel sicile tesciline ilişkin usul ve esaslar Kurulun uygun görüşü alınmak suretiyle Birlik tarafından belirlenir. (5) Tescil veya şerhten sonra, üçüncü kişilerin finansal kiralama konusu mal üzerindeki ayni hak iktisapları kiralayana karşı ileri sürülemez. (6) 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 940 ıncı maddesi uygulamasında kiracı, geminin maliki gibi değerlendirilir. (7) 14/10/1983 tarihli ve 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanununun 49 uncu maddesi uygulamasında kiracı, hava aracının maliki gibi değerlendirilir. Finansal kiralama konusu malın satın alınması MADDE 23 – (1) Finansal kiralama konusu malın mülkiyeti kiralayana aittir. Ancak taraflar sözleşmede, sözleşme süresi sonunda kiracının, malın mülkiyetini satın alma hakkını haiz olacağını kararlaştırabilir. (2) Finansal kiralama konusu tescile tabi taşınır mala ilişkin kiracı adına satın alma hakkının doğumundan itibaren otuz günlük süre içinde bu hakkın kiracı tarafından kullanılmaması ve bu Kanunun 32 nci maddesi uyarınca malın kiralayana iade edilmemesi durumunda, taraflar arasında yapılan sözleşmede bu hususta karara varılmış olması ve kiracıya konu hakkında tebligat yapılmış veya adresinde bulunmadığından tebligatın yapılamamış olması kaydıyla kiralayan tek taraflı olarak kiralananı kiracıya devir ile ilgili her türlü işlemi yapabilir. Bu kapsamda mülkiyeti devir işlemi ile ilgili kiralayan tarafından yapılan tek taraflı talepler ilgili sicil tarafından yerine getirilir. Tarafların hak ve borçları MADDE 24 – (1) Kiracı, sözleşme süresince finansal kiralama konusu malın zilyedi olup, sözleşmenin amacına uygun olarak her türlü faydayı elde etme hakkına sahiptir. (2) Kiracı, finansal kiralama konusu malı sözleşmede öngörülen şart ve hükümlere göre itinayla kullanmak zorundadır. (3) Sözleşmede aksine hüküm yok ise kiracı, malın her türlü bakımından ve korunmasından sorumlu olup, bakım ve onarım masrafları kiracıya aittir. (4) Kiralama konusu malın sigorta ettirilmesi zorunludur. Malın kimin tarafından sigorta ettirileceği sözleşmede gösterilir. Sigorta primleri kiracı tarafından ödenir. (5) Malın sözleşme süresi içinde hasar ve ziyaı sorumluluğu kiracıya aittir. Bu sorumluluk ödenen sigorta miktarının karşılanmayan kısmı ile sınırlıdır ve aşan kısım kiracı tarafından karşılanmak zorundadır. (6) Kiracının seçimi ve talebi üzerine üçüncü kişiden sağlanan malın ayıplı olmasından kiralayan sorumlu tutulamaz. Aynı hüküm, malın bizzat kiracıdan sağlanması hâlinde de uygulanır. Malın kiracıya teslim edilmemesi MADDE 25 – (1) Finansal kiralama konusu malın, kiralayanın malın imalatçısı veya satıcısı ile zamanında sözleşme yapmaması veya gerekli ödemeyi zamanında yerine getirmemesi veya kiralayanın kusur ve ihmalinden kaynaklanan diğer sebepler ile kiracıya teslim edilmemesi hâlinde 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 123, 125 ve 126 ncı madde hükümleri uygulanır. Zilyedliğin ve kiracılık sıfatının devri MADDE 26 – (1) Kiracı, kiracılık sıfatını veya sözleşmeden doğan hak veya yükümlülüklerini, kiralayandan yazılı izin almak kaydıyla devredebilir. Bu devir nedeniyle finansal kiralama sözleşmesinde yapılan kiracı değişikliği, ilgisine göre 21 inci veya 22 nci madde çerçevesinde tescil edilir veya şerh olunur. (2) Konut finansmanı kapsamında yapılan finansal kiralama işlemlerinde kiracı, kiralayana bilgi vermek, diğer finansal kiralama işlemlerinde ise sözleşmede hüküm bulunmak kaydıyla finansal kiralama konusu malın zilyetliğini bir başkasına devredebilir. Mülkiyetin devri MADDE 27 – (1) Sözleşmede aksi öngörülmemişse kiralayan, malın mülkiyetini bir üçüncü kişiye devredemez. Sözleşmede bu yetkinin tanınması hâlinde, devir, ancak başka bir kiralayana yapılabilir. Devralan, sözleşme hükümlerine uymak zorundadır. Devrin kiracıya karşı geçerli olması onun haberdar edilmesine bağlıdır. Kiracının iflası veya icra takibine uğraması MADDE 28 – (1) Kiracının iflası hâlinde, iflas memuru, 2004 sayılı Kanunun 221 inci maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre büro teşkilinden önce, finansal kiralama konusu malların tefrikine karar verir. İflas memurunun bu kararına karşı yedi gün içinde itiraz edilebilir. (2) Kiracı aleyhine icra yoluyla takip yapılması hâlinde, icra memuru, finansal kiralama konusu malların takibin dışında tutulmasına karar verir. İcra memurunun kararına karşı yedi gün içinde itiraz edilebilir. (3) Bu itirazlar, icra mahkemesince en geç bir ay içinde karara bağlanır. Kiralayanın iflası veya icra takibine uğraması MADDE 29 – (1) Kiralayanın iflası hâlinde sözleşme, kararlaştırılan sürenin sonuna kadar iflas masasına karşı geçerliliğini sürdürür. (2) Kiralayan aleyhine icra yoluyla takip yapılması hâlinde finansal kiralama konusu mallar sözleşme süresi içinde haczedilemez. Sözleşmenin sona ermesi MADDE 30 – (1) Sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça, sözleşme süresinin dolması, kiracının iflası, ölümü veya fiil ehliyetini kaybetmesi hâllerinde kendiliğinden sona erer. (2) Kiracının tasfiye sürecine girmesi veya tasfiyeye girmeksizin finansal kiralama konusu malın tahsis edildiği işletmesini tasfiye etmesi hâlinde kiracının talebi üzerine sözleşmede aksine hüküm yoksa sözleşme, süresinden önce feshedilebilir. (3) Sözleşmenin taraflarından her biri sürenin bitiminden en az üç ay önce bildirmek kaydıyla, mevcut veya yeni şartlar ile sözleşmenin uzatılmasını talep edebilir. Sözleşmenin uzatılması tarafların anlaşmasına bağlıdır. Sözleşmenin ihlali MADDE 31 – (1) Kiralayan, finansal kiralama bedelini ödemede temerrüde düşen kiracıya verdiği otuz günlük süre içinde de bu bedelin ödenmemesi hâlinde, sözleşmeyi feshedebilir. Ancak, sözleşmede, süre sonunda mülkiyetin kiracıya geçeceği kararlaştırılmış ise, bu süre altmış günden az olamaz. Bir yıl içinde sözleşmede yer alan kira bedellerinden üçünü veya üst üste ikisini zamanında ödememesi nedeniyle ihtara muhatap olan kiracılarla yapılan sözleşmeler kiralayan tarafından feshedilebilir. (2) Taraflardan birinin sözleşmeye aykırı harekette bulunduğu hâllerde, bu aykırılık nedeniyle diğer tarafın sözleşmeyi devam ettirmesinin beklenemeyeceği durumlarda sözleşme feshedilebilir. (3) Kiracı ve kiralayan arasında finansal kiralama sözleşmesi ile ilgili ihtilaflarda, mahkemece finansal kiralama konusu malın ihtiyati tedbir kararı alınarak kiralayana veya üçüncü bir kişiye bırakılması durumunda kiralayan, mahkemeye malın rayiç değeri kadar teminat yatırmak suretiyle mal üzerinde tasarruf edebilir. Şu kadar ki; sözleşmenin feshinin haksız olduğuna karar verilmesi hâlinde kiralayan, kiracının zararını tazminle yükümlüdür. Sözleşmenin sona ermesinin sonuçları MADDE 32 – (1) Sözleşme sona erdiğinde, sözleşmeden doğan satın alma hakkını kullanmayan veya bu hakkı bulunmayan kiracı finansal kiralama konusu malı derhâl geri vermekle mükelleftir. Sözleşmenin feshinin sonuçları MADDE 33 – (1) Sözleşmenin kiralayan tarafından feshi ile 30 uncu maddenin ikinci fıkrası uyarınca kiracı tarafından feshi hâllerinde, kiracı malı iade ile yükümlüdür. İade edilen malın üçüncü kişilere satılması hâlinde sözleşmede aksi bir değer kararlaştırılmadıkça satış bedelinin, vadesi gelmemiş finansal kiralama bedelleri ile varsa kiralayanın bunu aşan zararı toplamından düşük olması durumunda aradaki fark kiracı tarafından kiralayana ödenir. Sözleşmede aksi bir değer kararlaştırılmadıkça iade edilen malın satış bedelinin, vadesi gelmemiş finansal kiralama bedelleri ile varsa kiralayanın bunu aşan zararı toplamından yüksek olması durumunda aradaki fark kiralayan tarafından kiracıya ödenir. İade alınan malın üçüncü kişilere finansal kiralama yöntemiyle kiralanması hâlinde de aynı esaslar uygulanır. (2) Sözleşme kiracı tarafından feshedilirse kiracı malı geri vermekle beraber uğradığı zararın tazminini, kiralayandan talep edebilir. (3) Sözleşmeden kaynaklanan borçlara karşılık teminat olarak alınan ipoteklerin paraya çevrilmesinde 2004 sayılı Kanunun 150/ı maddesi hükümleri uygulanır. (4) Kiracının bu Kanunda belirtilen süreler içinde borcunu ödememesinden dolayı kiralayan tarafından noter aracılığıyla kiracıya gönderilen fesih ihtarnameleri hakkında 2004 sayılı Kanunun 68/b maddesi hükümleri uygulanır. Uygulanmayacak hükümler MADDE 34 – (1) Sözleşme hakkında 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 764, 765, 766 ncı maddeleri ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısım Birinci Bölüm Dördüncü Ayırımında yer alan “Kısmi Ödemeli Satışlar”a ilişkin hükümleri ile İkinci Kısım Dördüncü Bölüm İkinci Ayırımında yer alan “Konut ve Çatılı İşyeri Kiraları”na ilişkin hükümleri uygulanmaz. Teşvik MADDE 35 – (1) Yatırımların tamamının veya bir bölümünün finansal kiralama yoluyla gerçekleştirilmesi hâlinde kiralayan, finansal kiralamaya konu olan iktisadi kıymetlerle ilgili olarak bunların satın alınması hâlinde uygulanan teşviklerden yararlanır. Finansal kiralama şirketinin teşvik belgesi ile ilgili sorumluluğu, kendisine devri gerçekleşen kısmı ile sınırlıdır. Gümrüğe dair hükümler MADDE 36 – (1) Yabancı şirket ile kiracı arasında akdedilen sözleşmeye göre getirilen mallara gümrük vergileri ve ek mali yükümlülükler bakımından aşağıdaki hükümler uygulanır: a) Satın alma hakkı bulunmayan bir sözleşmeye dayanarak veya bu hak bulunsa dahi teşvik belgesinde gümrük muafiyetinden yararlanması öngörülmemiş malların Türkiye’ye girişinde, gümrük mevzuatının süre kısıtlaması hariç, sözleşme süresine bağlı olarak 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun geçici ithalat rejimine dair hükümleri uygulanır. Sözleşme süresi sonunda kesin ithalatın yapılmaması ve finansal kiralama konusu malların kiralayana iade edilmek üzere yurt dışına çıkarılmak istenmesi hâlinde daha önce alınan teminat 4458 sayılı Kanun hükümlerine göre çözülür. b) Sözleşme süresi sonunda finansal kiralama konusu malların kesin ithalatının yapılması hâlinde gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihteki cari kur ve 4458 sayılı Kanunun eşyanın gümrük kıymetine ilişkin hükümlerine göre belirlenecek kıymet üzerinden hesaplanacak gümrük vergileri ve ek mali yükümlülükler tahakkuk ve tahsil olunur. İstisnalar ve vergi nispetinin tespiti MADDE 37 – (1) Finansal kiralama sözleşmeleri ve bu sözleşmelerin devrine ve tadiline ilişkin kâğıtlar ile bunların teminatı amacıyla düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden, bu kâğıtlarla ilgili yapılacak işlemler harçtan müstesnadır. (2) Satıp geri kiralama yöntemi ile yapılan kiralama sözleşmeleri kapsamında kiralanan taşınmazların sözleşme süresi sonunda kiracı adına tapuya tescili tapu harcından müstesnadır. İKİNCİ BÖLÜM Faktoring ve Finansman Faktoring sözleşmesi MADDE 38 – (1) Faktoring sözleşmesi; mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilebilen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir almak suretiyle, faktoring şirketinin müşterisine sağladığı tahsilat, borçlu ve müşteri hesaplarının tutulmasının yanı sıra finansman veya faktoring garantisi fonksiyonlarından herhangi birini ya da tümünü içeren sözleşmedir. (2) Faktoring sözleşmesinin yazılı şekilde düzenlenmesi zorunludur. Finansman sözleşmesi MADDE 39 – (1) Finansman sözleşmesi, her türlü mal veya hizmet alımının, malı veya hizmeti satın alan gerçek veya tüzel kişinin nam ve hesabına mal veya hizmetin teslim veya temini ile birlikte doğrudan satıcıya ödeme yapılması suretiyle kredilendirilmesini öngören sözleşmedir. Kredi geri ödemeleri, adına kredi açılanlar tarafından finansman şirketlerine yapılır. (2) Finansman şirketlerinin, kredilendirecekleri mal veya hizmetleri temin eden satıcılarla önceden yazılı şekilde genel bir sözleşme yapmaları zorunludur. (3) Finansman sözleşmesinin yazılı şekilde düzenlenmesi zorunludur. BEŞİNCİ KISIM Birlik BİRİNCİ BÖLÜM Birlik Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Birliği MADDE 40 – (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde tüzel kişiliği haiz ve kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Birliği kurulur. (2) Şirketler faaliyet izni aldıkları tarihten itibaren bir ay içinde Birliğe üye olmak zorundadır. Birliğin görev ve yetkileri MADDE 41 – (1) Birlik; a) Mesleğin gelişmesini temin etmek, üyelerin birlik ve dayanışmasını artırmak, eğitim, tanıtım ve araştırma faaliyetlerinde bulunmakla, b) Meslek ilkelerini belirlemek suretiyle üyelerin birlik ve mesleğin gerektirdiği disiplin içinde ekonominin ihtiyaçlarına uygun olarak çalışmalarını sağlamakla, c) Üyelerinin uyacakları meslek ilkeleri ve standartlarını belirlemekle, ç) İlgili mevzuat uyarınca alınan kararlar ile Kurumca alınması istenilen tedbirleri üyelerine duyurmakla, d) Üyeleri arasında haksız rekabeti önlemek amacıyla gerekli her türlü tedbiri almak ve uygulamakla, e) Üyelerin ilan ve reklamlarında uyacakları esas ve şartları tür, şekil, nitelik ve miktarı itibarıyla tespit etmekle, f) Üyelerinin ortak menfaatlerini ilgilendiren konularda yönetim kurulu kararına istinaden dava açmakla, g) Üyeleri arasında ortak projelere ilişkin iş birliğini temin etmekle, ğ) Bu Kanunda sayılan diğer görevleri yerine getirmekle, görevli ve yetkilidir. Organlar ve statü MADDE 42 – (1) Birlik organ seçimleri bu Kanunda öngörülen esaslar çerçevesinde gizli oyla ve yargı gözetimi altında gerçekleştirilir. Seçim yapılacak genel kurul toplantısından en az on beş gün önce seçimlere katılacak üyeleri ve temsilcilerini belirleyen liste, toplantının gündemini, yerini, gününü, saatini ve çoğunluk olmadığı takdirde yapılacak ikinci toplantıya ilişkin hususları belirten bir yazı ile birlikte üç nüsha olarak Yüksek Seçim Kurulunca belirlenecek seçim kurulu başkanı hâkime tevdi edilir. Hâkim gerekli incelemeyi yaparak listeyi ve diğer hususları onaylar; bir sandık kurulu başkanı ve iki sandık kurulu üyesi ile bunlar için birer yedek üye atar. Oy verme işlemi gizli oy, açık sayım ilkelerine göre yapılır. Seçim süresinin sonunda seçim sonuçları tutanakla tespit edilip seçim sandık kurulu başkanı ve üyeleri tarafından imzalanır. Tutanağın düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde seçimlere yapılacak her türlü itiraz hâkim tarafından aynı gün incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. (2) Birliğin statüsünde yapılacak değişiklikler Birliğin görüşünü alarak Kurumun yapacağı öneri üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulur. Üyeler, Birliğin statüsüne ve Birlik tarafından alınacak karar ve tedbirlere uymak zorundadır. Birlik giderleri, statü gereğince tespit olunan oy sayısına göre üyelere dağıtılır. Üyeler, kendilerine düşen masraf paylarını statüde belirtilen süre içinde yatırmak zorundadır. Masraf iştirak payları belirlenen süre içinde ödenmediği takdirde Birlik tarafından icra yoluyla tahsil olunur. Masraf iştirak paylarının ödenmesine dair kararlar 2004 sayılı Kanunun 68 inci maddesinde yazılı resmî belge niteliğindedir. (3) Birliğin aldığı genel ya da özel nitelikteki karar ve tedbirlere zamanında ve tam olarak uymayan üyelerine Birlik yönetim kurulunca bin Türk Lirasından on bin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir. Merkezî fatura kaydı MADDE 43 – (1) Faktoring şirketleri ile bankalar, fatura bilgileri de dâhil olmak üzere devir aldıkları alacaklarla ilgili bilgileri Risk Merkezi nezdinde veya Birliğin uygun göreceği bir şekilde toplulaştırırlar. Bilgilerin paylaşımına ilişkin usul ve esaslar Birlik tarafından belirlenir. ALTINCI KISIM Cezai Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM İdari Para Cezaları İdari para cezaları MADDE 44 – (1) Kurul kararıyla ve gerekçesi belirtilmek suretiyle şirketlere bu Kanunun; a) 8 inci maddesine aykırılık hâlinde üç bin Türk Lirasından on bin Türk Lirasına kadar, b) 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) veya (c) bendine aykırılık hâlinde, on bin Türk Lirasından az olmamak üzere aykırılık oluşturan tutarın on katına kadar, c) 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasına aykırı işlem yapılması hâlinde on bin Türk Lirasından az olmamak üzere aykırılık oluşturan işlem tutarının beş katına kadar, ç) 11 inci maddesinin ikinci veya beşinci fıkrasına aykırılık hâlinde bin Türk Lirasından üç bin Türk Lirasına kadar, d) 13 üncü maddesine aykırı şekilde atama yapılması hâlinde iki bin Türk Lirasından sekiz bin Türk Lirasına kadar ve cezanın tebliğ tarihinden itibaren on iş günü içinde aykırılığın giderilmemesi hâlinde, bu sürenin bitiminden itibaren geçen her gün için verilmiş olan cezanın yüzde onu tutarında, e) 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına aykırılık hâlinde, iki bin Türk Lirasından beş bin Türk Lirasına kadar, f) 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı olarak şirketin mali büyüklüklerini önemli ölçüde etkileyen veya önemli ölçüde etkilememekle birlikte süreklilik arz eden uygulamalar yapılması hâlinde iki bin Türk Lirasından beş bin Türk Lirasına kadar, g) 14 üncü maddesinin dördüncü veya beşinci fıkrasına aykırılık hâlinde, iki bin Türk Lirasından beş bin Türk Lirasına kadar, ğ) 15 inci maddesine istinaden çıkarılan düzenlemelerde yer alan sınırlamalara aykırılık hâlinde, on bin Türk Lirasından az olmamak üzere, aykırılık oluşturan tutarın yüzde birine kadar, h) 15 inci maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen bildirimin yapılmaması hâlinde, bin Türk Lirasından üç bin Türk Lirasına kadar, ı) 16 ncı maddesine göre ayrılması gereken karşılıkların tesis edilmemesi hâlinde, bin Türk Lirasından az olmamak üzere, ayrılması gereken karşılık tutarının binde ikisine kadar; üç aydan az olmamak üzere Kurumca verilecek süre içinde aykırılığın giderilmemesi hâlinde ise, tesis edilmeyen karşılık tutarının yüzde üçü oranında, i) 17 nci maddesinin ikinci veya dördüncü fıkrasına aykırılık hâlinde, iki bin Türk Lirasından beş bin Türk Lirasına kadar, j) 19 uncu maddesinin birinci fıkrasına, 22 nci maddesinin birinci veya ikinci fıkrasına, 38 inci maddesinin ikinci fıkrasına ve 39 uncu maddesinin ikinci veya üçüncü fıkrasına aykırılık hâlinde, bin Türk Lirasından beş bin Türk Lirasına kadar, idari para cezası uygulanır. (2) Kurul kararıyla ve gerekçesi belirtilmek suretiyle ilgili gerçek ve tüzel kişilere, bu Kanunun; a) 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına aykırılık hâlinde beş bin Türk Lirasından on beş bin Türk Lirasına kadar, b) 11 inci maddesinin birinci, ikinci veya üçüncü fıkrasına aykırılık hâlinde bin Türk Lirasından üç bin Türk Lirasına kadar, c) 17 nci maddesinin ikinci veya dördüncü fıkrasına aykırılık hâlinde iki bin Türk Lirasından beş bin Türk Lirasına kadar, idari para cezası uygulanır. (3) Kurul kararıyla ve gerekçesi belirtilmek suretiyle ilgili gerçek ve tüzel kişilere, ilgili maddelerine göre Kurul ve Kurum tarafından bu Kanuna dayanılarak alınan kararlara, çıkarılan yönetmelik ve tebliğlere ve yapılan diğer düzenlemeler ile Kurum tarafından verilen talimatlara uyulmaması hâlinde, beş bin Türk Lirasından on bin Türk Lirasına kadar idari para cezası uygulanır. Savunma hakkı ve kapatma kararı MADDE 45 – (1) İdari para cezalarının uygulanıp uygulanmayacağına ilgilinin savunması alındıktan sonra karar verilir. Savunma istendiğine ilişkin yazının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde savunma verilmemesi hâlinde savunma hakkından feragat edildiği kabul edilir. (2) Bu Kanunun 8 inci maddesi hükümlerine aykırı olarak yurt içinde açılan şubeler hakkında, 44 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi hükümleri uygulanmakla birlikte, bunlar Kurumun talebi üzerine valiliklerce geçici veya sürekli kapatılır. İKİNCİ BÖLÜM Suçlar İzinsiz faaliyette bulunmak MADDE 46 – (1) Bu Kanuna göre alınması gereken izinleri almaksızın finansal kiralama, faktoring ve finansman faaliyetlerinde bulunan kişiler, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Bu suçun yararına olarak işlendiği tüzel kişi hakkında tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. Ayrıca, bu suçun bir iş yeri bünyesinde işlenmesi hâlinde bu iş yerlerinin bir aydan bir yıla kadar, tekerrür hâlinde ise sürekli olarak kapatılmasına karar verilebilir. (2) Bu Kanuna göre alınması gereken izinleri almaksızın ticaret unvanlarında, her türlü belge, ilan ve reklamlarında veya kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda şirket gibi faaliyet gösterdikleri izlenimini uyandıracak söz ve deyimleri kullanan kişiler, üç aydan bir yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Ayrıca, bu iş yerlerinin bir aydan bir yıla kadar, tekerrür hâlinde ise sürekli olarak kapatılmasına karar verilebilir. (3) Birinci ve ikinci fıkralara aykırılık hâlinde Cumhuriyet başsavcılığının talebi üzerine, sulh ceza hâkimince, dava açılması hâlinde davaya bakan mahkemece iş yerlerinin faaliyetleri ve reklamları geçici olarak durdurulur, ilanları toplatılır. Bu tedbirler, hâkim kararıyla kaldırılıncaya kadar devam eder. Bu kararlara karşı itiraz yolu açıktır. Yetkili merciler ile denetim görevlilerince istenen bilgi ve belgeleri vermemek ve görevlerini yapmalarını engellemek MADDE 47 – (1) Bu Kanunla yetkilendirilen mercilerin ve denetim görevlilerinin istedikleri bilgi ve belgeleri vermeyen kişiler bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş yüz günden bin beş yüz güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. (2) Bu Kanunla yetkilendirilen denetim görevlilerinin görevlerini yapmalarına engel olan kişiler iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak MADDE 48 – (1) Şirketin bu Kanunda gösterilen merciler ile denetim görevlilerine ve mahkemelere verdiği veya yayımladığı belgelerdeki gerçeğe aykırı beyanlardan dolayı, bunları ve bunların düzenlenmesine esas teşkil eden her türlü belgeleri imza edenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bin beş yüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır. Kurumun bildirim yükümlülüğü MADDE 49 – (1) Bu Kanunda belirtilen suçlara ilişkin Kurum tarafından herhangi bir suç unsurunun tespit edilmesi hâlinde Cumhuriyet başsavcılığına bildirimde bulunulur. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Faaliyet İzninin İptali Faaliyet izninin iptali MADDE 50 – (1) Bir şirketin faaliyet izni; a) Faaliyet izninin alınmasını müteakip bir yıl içinde faaliyete geçilmemesi, b) Faaliyet izninin alındığı tarihten itibaren bir ay içinde Birliğe üye olunmaması ve bu yükümlülüğün Kurum tarafından yapılan uyarıdan itibaren bir hafta içinde yerine getirilmemesi, c) Adres değişikliğinin süresi içinde Kuruma bildirilmemesi ve yapılan yasal tebligata rağmen adresinde bulunulmaması, ç) Faaliyetlere kesintisiz bir yıl süre ile ara verilmesi, d) 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) veya (ç) bentlerinde yasaklanan faaliyetlerde bulunulması, e) Faaliyete son verilmesi, hâllerinden herhangi birinin gerçekleşmesi durumunda, Kurulun en az beş üyesinin aynı yöndeki oyuyla alınan kararla iptal edilir. (2) Faaliyet izninin iptaline ilişkin karar ilgili şirkete bildirilir ve Resmî Gazete’de yayımlanır. İptal kararının Resmî Gazete’de yayımlanması ilgililere yapılacak tebligat hükmündedir. (3) Faaliyet izni iptal edilen şirketin, faaliyetlerini derhâl durdurması ve iptal tarihinden itibaren üç ay içinde genel kurulunu toplayarak, şirket konusu ve unvanını değiştirmek veya tasfiye işlemlerini başlatmak üzere karar alması zorunludur. YEDİNCİ KISIM Son Hükümler Değiştirilen hükümler MADDE 51 – (1) 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun Tapu ve Kadastro işlemlerinden alınacak harçlar başlıklı (4) sayılı tarifesinin “I-Tapu işlemleri” bölümünün yirminci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir. “g) Satıp geri kiralama yöntemi ile gerçekleştirilen kiralama sözleşmeleri kapsamında kiracı tarafından sözleşme süresi sonunda geri alınmak kaydıyla kiralanan taşınmazların kiralayana satışı sırasında devredenden (Taşınmazın herhangi bir şekilde kiracı tarafından geri alınmamasının tespiti durumunda ilgililerden (a) bendindeki oran ile bu bentteki oran arasındaki farka tekabül eden harç tutarı 213 sayılı Kanun hükümlerine göre gecikme faizi ile birlikte alınır.) Binde 3,96” (2) Bakanlar Kurulu, Türkiye’de kurulu finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri ve şubelerin ödünç para verme işlemlerinde uygulayacakları azami faiz oranlarını ve diğer menfaatlerinin nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkilidir. Bakanlar Kurulu, bu yetkilerini Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına devredebilir. Yürürlükten kaldırılan hükümler MADDE 52 – (1) 10/6/1985 tarihli ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu ile 30/9/1983 tarihli ve 90 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ek ve değişiklikleri ile birlikte yürürlükten kaldırılmıştır. (2) Diğer kanunlarda, 3226 sayılı Kanun ile 90 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye yapılan atıflar, bu Kanunun ilgili maddelerine yapılmış sayılır. Mevcut düzenlemelerin uygulanması GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Kanuna göre çıkarılacak düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar, kaldırılan hükümlere dayanılarak çıkarılan düzenlemelerin, bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. (2) Bu Kanunda öngörülen düzenlemeler bir yıl içinde yürürlüğe konulur. İntibak süresi GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren şirketler durumlarını, 5 inci maddenin birinci fıkrasının (e) bendine üç yıl içinde, 8 inci maddenin birinci ve 13 üncü maddenin ikinci fıkralarına altı ay içinde intibak ettirmek zorundadır. Mücbir sebeplerin bulunması ve Kurulca uygun görülmesi hâlinde bu süreler bir yılı geçmemek üzere uzatılabilir. (2) 30/4/2012 tarihinden önce Kuruma kuruluş veya faaliyet izni için başvuranlar hakkında birinci fıkra hükümleri uygulanır. Birlik ile ilgili yükümlülükler GEÇİCİ MADDE 3 – (1) Birlik organlarının, Birlik organlarında şirketlerin temsilinin, Birliğin çalışma esaslarının ve faaliyetlerinin kapsamının yer aldığı, Finansal Kiralama Derneği, Faktoring Derneği ve Tüketici Finansmanı Şirketleri Derneği tarafından Kurulun uygun görüşü alınarak hazırlanacak statü, Kurumun yapacağı öneri üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulur. (2) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce faaliyette bulunan şirketler Birliğin faaliyete geçtiği tarihi izleyen bir ay içinde Birliğe üye olmak zorundadır. (3) Bu Kanun hükümleri uyarınca Birlik tarafından tutulan özel sicile tescil edilecek sözleşmelerin tescilinde 22 nci madde uyarınca tescile ilişkin usul ve esaslar belirlenene kadar bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 3226 sayılı Kanunun tescile ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. (4) Birlik kuruluncaya kadar 21 inci madde uyarınca yapılacak finansal kiralama sözleşmelerinin tescilinde bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 3226 sayılı Kanunun ilgili hükmünün uygulanmasına devam olunur. (5) Bu Kanunun 43 üncü maddesinin birinci fıkrasında öngörülen işlemler, Birliğin kuruluş tarihini izleyen bir yıl içinde yerine getirilir. Düzenlenmiş olan finansal kiralama sözleşmeleri GEÇİCİ MADDE 4 – (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen finansal kiralama sözleşmeleri için bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 3226 sayılı Kanunun süreye ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. İkrazatçılarla ilgili hükümler GEÇİCİ MADDE 5 – (1) 90 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameden aldıkları yetkiye istinaden ikrazatçılık faaliyetinde bulunanlar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde bu Kanunda sayılı faaliyetlerden birini yürütmek amacıyla Kuruma başvuruda bulunabilirler. Bu süre içinde mevcut sözleşmelerinden kaynaklanan alacaklarının tahsiline yönelik işlemler dışında yeni bir ikrazatçılık faaliyetinde bulunamazlar. Kuruma başvuruda bulunan ikrazatçılar Kuruldan gerekli izinleri almak suretiyle faaliyetlerine faktoring, finansal kiralama veya finansman şirketi olarak devam edebilirler. Kurulacak bu şirketler bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan sermaye yükümlülüğünü üç yıl içinde yerine getirmek zorundadır. Kuruma başvuruda bulunmayan veya başvurduğu halde Kuruldan gerekli izinleri alamayanların ikrazatçılık faaliyet izinleri başka bir işleme gerek kalmaksızın kendiliğinden sona erer. Yürürlük MADDE 53 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 54 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 12/12/2012 [R.G.13.Aralık 2012 – 28496] —— • —— BAKANLAR KURULU KARARI Karar Sayısı : 2012/3947 Ekli “Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar”ın yürürlüğe konulması; Başbakan Yardımcılığının 6/11/2012 tarihli ve 17608 sayılı yazısı üzerine, 20/2/1930 tarihli ve 1567 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 12/11/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. ARINÇ Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan YardımcısıBaşbakan Yardımcısı V. S. ERGİN F. ŞAHİN E. BAĞIŞ F. ŞAHİN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı V. ve M. ŞİMŞEK E. BAYRAKTAR C. YILMAZ M. Z. ÇAĞLAYAN Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı V. Çevre ve Şehircilik BakanıDışişleri Bakanı Ekonomi Bakanı V. T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor Bakanı Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı ve M. Z. ÇAĞLAYAN İçişleri Bakanı V. H. YAZICI Gıda, Tarım C. YILMAZ S. KILIÇ M. ŞİMŞEK Kalkınma BakanıKültür ve Turizm Bakanı V. Maliye Bakanı Ö. DİNÇER İ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su İşleri Bakanı R. AKDAĞ E. BAYRAKTAR Sağlık BakanıUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı V. TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KARAR MADDE 1 – 7/8/1989 tarihli ve 89/14391 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın 17 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “g) Ticari veya mesleki amaç taşıyan finansal kiralamaya ilişkin bedeller döviz üzerinden ya da dövize endeksli olarak belirlenebilir.” MADDE 2 – Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Karar hükümlerini Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan yürütür. Bakanlar Kurulu Kararının Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 11/8/1989 20249 Bakanlar Kurulu Kararında Değişiklik Yapan Düzenlemelerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 25/2/1990 20444 20/6/1991 20907 21/3/1993 21531 21/12/1994 22148 10/6/1997 23015 31/12/1998 23570 (Mükerrer) 19/8/1999 23791 28/8/2001 24507 2/7/2003 25156 27/8/2004 25566 31/12/2004 25687 28/3/2006 26122 30/12/2006 26392 8/2/2008 26781 10/3/2009 27165 16/6/2009 27260 17/11/2011 28115 6/5/2012 28244 [R.G.13.Aralık 2012 – 28496] —— • —— CEZANIN KALDIRILMASI KARARI Cumhurbaşkanlığından: Karar Sayısı : 2012/84 Göle Asliye Ceza Mahkemesinin 16/10/2008 tarihli ve E: 2007/133, K: 2008/102 sayılı kararıyla, diplomasız olarak diş hekimliği mesleğine ilişkin müdahale yapma suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen ve cezası kesinleşen, Erzurum İli, Olur İlçesi, Ormanağzı Mahallesi/Köyü, Cilt No: 30, Hane No: 149, Birey Sıra No: 25’te nüfusa kayıtlı, Afrail ve Sultan’dan olma, 10/3/1951 doğumlu, 14990084094 T.C. kimlik numaralı Yaşar ALTINSOY’un cezası, Adalet Bakanlığının 3/12/2012 tarihli ve B.03.0.CİG.0.00.00.07-102-1016-2011/3426/67034 sayılı yazısı ekinde gönderilen ve adı geçenin sürekli hastalık hali kapsamında bulunduğunu belirten Adlî Tıp Kurumu 3 üncü Adlî Tıp İhtisas Kurulunun 26/9/2012 tarihli ve B.03.1.ATK.0.06.00.03-101.01.0212/80372/10637-10540 sayılı raporu sebebiyle, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 104 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi hükmü uyarınca kaldırılmıştır. 12/12/2012 Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI [R.G.13.Aralık 2012 – 28496] —— • —— DANIŞTAY ÜYELİĞİNE SEÇME KARARI Cumhurbaşkanlığından: Karar Sayısı : 2012/83 Danıştay Üyeliğine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 155 inci ve 2575 sayılı Danıştay Kanununun 8 ve 9 uncu maddeleri gereğince, Merkez Valisi Mevlüt BİLİCİ seçilmiştir. 12/12/2012 Abdullah GÜL CUMHURBAŞKANI [R.G.13.Aralık 2012 – 28496] —— • —— YÖNETMELİKLER Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından: KORUYUCU AİLE YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, korunmaya muhtaç çocukların korunmalarını gerektiren süre içerisinde aile ortamında yetiştirilmesine yönelik koruyucu aile hizmetlerinin uygulama esaslarını, Bakanlık ile koruyucu ailenin yetki ve sorumluluklarını belirlemek, hizmetin etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamaktır. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, çocuğun durumuna en uygun koruyucu aile seçimini, koruyucu ailenin eğitimini, sorumluluklarını, idare ile olan ilişkilerini, hizmetin işleyişini, koruyucu aileye talep halinde bu hizmetin karşılığı olarak yapılacak ödemeler ve izlemeye ilişkin esasları kapsar. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununun 22 nci ve 23 üncü maddeleri ile 3/6/2011 tarihli ve 633 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentleri, 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç), (d) ve (ı) bentleri, 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ile 28 inci ve geçici 6 ncı maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Akraba veya Yakın Çevre Koruyucu Aile Modeli: Veli ya da vasi dışında kalan kan bağı bulunan akrabalar ya da çocuğun iletişim içinde olduğu veya tanıdığı bakıcı, komşu gibi yakın çevresinde olan, tercih etmeleri halinde en az temel ana, baba eğitimleri kapsamında eğitim almış kişi ve ailelerin sağladığı bakımı, b) Aylık bakım ödemesi: Koruyucu aile hizmeti verildiği müddetçe koruyucu aile yanına yerleştirilen çocukların bakım, eğitim ve yetiştirilmelerine ilişkin harcamalara, çocukların kişisel gelişimleri için gerekli olan harçlıklarına karşılık olmak üzere talepte bulunan koruyucu ailelere ödenen miktarı, c) Bakan: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanını, ç) Bakanlık: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını, d) Çocuk: Sosyal Hizmetler Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 22 nci maddesi ve 24 üncü maddesi ile 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ve 9 uncu maddesi çerçevesinde, hakkında yetkili ve görevli mahkemece verilen korunma kararı, acil korunma kararı ya da bakım tedbiri alınan çocuklar ile hakkında mahallin mülki amiri tarafından acil korunma kararı alınan veya bakım onayı verilen çocuğu, e) Geçici Koruyucu Aile Modeli: Acil koruma gereken ya da hakkında hizmet planı oluşturulmamış ve kuruluş bakımına yerleştirilmemiş ya da kendisi için planlanan hizmet modelinden çeşitli nedenlerle henüz yararlandırılamamış çocuklar için, temel ana, baba eğitimleri ve Koruyucu Aile Birinci ve İkinci Kademe Eğitimini almış profesyonel kişi ve ailelerin sağladığı birkaç gün ile en fazla bir ay arasında değişen bakımı, f) Geçici Koruyucu Aile Ödemesi: Geçici Koruyucu Aileler yanına yerleştirilen çocukların bakımlarının gerçekleştirilmesi amacıyla ailelerin hizmetine karşılık yapılan aylık ödemeyi, g) Genel Müdürlük: Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünü, ğ) İl veya İlçe Müdürlüğü: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı il veya ilçe müdürlüğünü, h) Koruyucu Aile: Bu Yönetmelikte belirlenen esas ve usuller çerçevesinde korunmayı gerektiren duruma göre belirlenen sürede, il veya ilçe müdürlükleri denetiminde, ödeme karşılığı ya da karşılıksız olarak çocuğun bakımını ve yetiştirilmesini üstlenen, aile ortamında yaşamını sağlayan, tercihen (j), (k), (s) bentlerinde tanımlanan eğitimlerden en az birini almış ve (a), (e), (r), (ş) bentlerinde tanımlanan modeller kapsamındaki aileyi veya kişiyi, ı) Koruyucu Aile Belgesi: Başvuranların koruyucu aile olması yönünde karar verilmesi halinde düzenlenen ve hizmetin devam etmesinin uygun bulunduğu her yıl için yenilenen il veya ilçe müdürü imzalı belgeyi, i) Koruyucu Aile Birimi: Koruyucu aile hizmetlerinin daha etkin ve verimli yürütülebilmesi için yeteri kadar sosyal çalışma görevlisi ile birim yöneticisinden oluşan ve il veya ilçe müdürlükleri bünyesinde kurulan birimi, j) Koruyucu Aile Birinci Kademe Eğitimi: Korunmaya muhtaç çocuğun öz ailesi dışında bir başka aile yanında yetiştirilmesine ilişkin olarak verilen eğitimi, k) Koruyucu Aile İkinci Kademe Eğitimi: Özel zorlukları ve ihtiyaçları olan korunmaya muhtaç çocuğa hizmet vermek üzere koruyucu aile temel eğitimini almış kişilere verilen uzmanlık eğitimini, l) Komisyon: Mahalli mülki amirin onayı ile illerde il müdürü veya görevlendirilen il müdür yardımcısı başkanlığında, ilçelerde ise ilçe müdürü başkanlığında biri vakadan sorumlu en az dört sosyal çalışma görevlisinden, sayının yetersiz olması halinde iki sosyal çalışma görevlisinden oluşturulan koruyucu aile komisyonunu, m) Koruyucu Aile Sözleşmesi: İl veya ilçe müdürlükleri ile koruyucu aile arasında imzalanan ve koruyucu ailenin yükümlülüklerini kapsayan mahalli mülki amir onaylı belgeyi, n) Kuruluş: Çocuk Evleri, Sevgi Evleri, Çocuk ve Gençlik Merkezleri, Çocuk Yuvaları, Yetiştirme Yurtları, Koruma Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri ile Bakım ve Sosyal Rehabilitasyon Merkezlerini, o) Sosyal Çalışma Görevlisi: Sosyal çalışmacı, psikolog, sosyolog, çocuk gelişimcisi, psikolojik danışmanlık ve rehberlik öğretmeni, özel eğitim öğretmenini, ö) Sosyal İnceleme: Koruyucu aile hizmet sürecinin her aşamasında çocuk, kişi veya ailelerin psikolojik, sosyal ve ekonomik durumlarını belirlemek amacıyla sosyal hizmet müdahalelerine ilişkin önerileri içeren değerlendirme ve karar verme sürecini, p) Özel Zorlukları veya İhtiyaçları Bulunan Çocuk: Suça sürüklenen veya suçun mağduru olup davranış bozuklukları sergileyen ve özel ilgi, destek ve bakım gerektiren ve mahkeme kararı ile koruma ve bakım altına alınan çocuğu, r) Süreli Koruyucu Aile Modeli: Öz ailesi yanına kısa sürede döndürülme imkânı bulunmayan ya da kalıcı olarak aile yanına yerleştirilemeyen çocuklara, tercihen temel anababa eğitimleri ve Koruyucu Aile Birinci Kademe Eğitimini almış kişi ve ailelerin sağladığı bakımı, s) Temel Aile Eğitimi: Çocuğun desteklenmesi amacıyla çocuk gelişimi, ihtiyaçları ve etkili ebeveynlik yapılması kapsamında temel ana, baba eğitimini de içeren genel ebeveynlik becerilerinin kazanıldığı eğitimi, ş) Uzmanlaşmış Koruyucu Aile Modeli: Özel zorlukları ve ihtiyaçları olan çocuklara yardımcı olabilecek lisans eğitimine sahip olan veya eşlerden biri en az ilköğretim düzeyinde olmak üzere temel ana, baba eğitimleri, Koruyucu Aile Birinci ve İkinci Kademe Eğitimlerini almış kişi ve ailelerin sağladığı bakımı, ifade eder. İKİNCİ BÖLÜM Uygulama Esasları Sorumlu birim ve uygulayıcı MADDE 5 – (1) Koruyucu aile hizmeti, Bakanlıkça belirlenen esaslar çerçevesinde Genel Müdürlüğün koordinasyonunda il veya ilçe müdürlüklerinde oluşturulan komisyonlar ile bu hizmet kapsamında görevlendirilen sosyal çalışma görevlisi tarafından yürütülür. Koruyucu aile hizmetinden yararlanacak çocuğun tespiti MADDE 6 – (1) Haklarında acil korunma veya bakım tedbiri alınması zorunlu görülen çocuklar öncelikli olarak koruyucu aile yanına yerleştirilir. (2) Bu Yönetmelik kapsamındaki çocuklardan, her ay koruyucu aileye yerleştirilebilecek olanların fotoğrafları, ad ve soyadı, doğum yeri, doğum tarihi ve korunma veya bakım tedbiri veya acil korunma kararı nedenlerini kapsayan liste ile birlikte sağlık durumu, psiko-sosyal ve fiziksel gelişimlerini gösteren, çocuğun alışkanlıkları, davranış kalıpları ve özel gereksinimlerini içeren durum değerlendirme raporu, kuruluşlar tarafından il veya ilçe müdürlüğüne gönderilir. (3) Sosyal çalışma görevlisi tarafından koruyucu aile adayının sosyal incelemesi tamamlandıktan sonra, hakkında durum değerlendirme raporları düzenlenmiş çocuklar arasından eşleştirme yapmak üzere ilgili kuruluşa veya birime ziyaret yapılır, dosya bilgileri incelenir, çocuğun tanınması amacıyla ilgili personel ve çocukla gerekli görüşmeler yapılır. Aile ve çocuğun özellikleri görülerek yapılan eşleştirme önerisi, yazılı olarak Komisyona sunulur. Eşleştirme MADDE 7 – (1) Çocukların uygun koruyucu aileler ile eşleştirilmesi, koruyucu aile hizmetinin amaçları ve esasları kapsamında il veya ilçe müdürlüğünde oluşturulan komisyonca değerlendirilir. (2) Çocuk, komisyonca uygun görülen koruyucu aile yanına, koruyucu aile sözleşmesi imzalanarak, mahalli mülki amirin onayı ile yerleştirilir. Koruyucu ailenin tespiti ve istenen belgeler MADDE 8 – (1) Koruyucu ailenin, a) Türk vatandaşı olması ve Türkiye’de sürekli ikamet etmesi, b) 25-65 yaş aralığında bulunması, c) En az ilkokul düzeyinde eğitim almış olması, ç) Düzenli gelire sahip olması, gerekir. (2) Uzmanlaşmış koruyucu aileler ile geçici koruyucu aileler için birinci fıkranın (a), (b) ve (ç) bentlerine ek olarak; bu kapsamdaki çocuklara yardımcı olabilecek Bakanlıkça belirlenen lisans eğitimi almış veya eşlerden biri en az ilköğretim düzeyinde olmak üzere temel ana-baba eğitimleri, koruyucu aile birinci ve ikinci kademe eğitimlerini almış olmak gerekir. (3) Başvuru sahipleri evli iseler eşleriyle birlikte, koruyucu aile olmak üzere yerleşim yerlerindeki il veya ilçe müdürlüklerine başvurabilirler. (4) Başvuru ve çocuğun aile yanına yerleştirildiği tarih itibarıyla birinci fıkranın (b) bendindeki yaş aralığında olmak gerekir. Bunun tespitinde, eşler arasındaki yaş farkının on yaş veya daha az olması halinde yaşı küçük olan eşin yaşı, bunun haricindeki durumlarda eşlerin yaş ortalaması esas alınır. (5) Akraba veya Yakın Çevre Koruyucu Aile Modeli hariç olmak üzere çocuk ile koruyucu aile olacak eşlerden yaşı küçük olan arasındaki yaş farkı on sekiz yaştan az olamaz. (6) Öncelikle akrabalara ya da belli bir süredir devam eden ana-baba-çocuk ilişkisinin kurulduğu yakın çevre ailelerden uygun olanlara koruyucu aile olmaları yönünde teklifte bulunulur. Bu kişilerin koruyucu aile olmak istemesi durumunda, yapılacak sosyal inceleme sonucuna göre Komisyon tarafından uygun görülmesi halinde yaş ve eğitim şartı aranmaz. (7) Koruyucu aile adaylarının yaşı değerlendirilirken, çocuğun yaş dönemine uygun davranış gösterebilme becerisi ve çocukla aralarında birebir ebeveyn-çocuk ilişkisi sağlanması esasları göz önünde bulundurulur. (8) Çocuğun anne veya babası ya da vasisi, koruyucu ailesi olamazlar. (9) Koruyucu aile olmak üzere il veya ilçe müdürlüklerine başvuran kişilere hizmetin esasları ve işleyişi ile yerleştirilecek çocukların özellikleri hakkında bilgi verilerek ilk görüşme yapılır, uygun görülen kişi veya eşlerle ilk görüşme formu doldurulur ve yazılı başvuru alınarak aşağıdaki bilgi ve belgelerin en geç bir ay içinde tamamlanması istenir. a) T.C. Kimlik Numarası beyanı. b) Bir adet vesikalık fotoğraf. c) Öğrenim durumunu gösterir belgenin onaylı örneği. ç) İş, gelir ve sosyal güvenlik durumunu gösteren belgenin onaylı örneği. d) Koruyucu aile olacak kişiler ve varsa birlikte yaşadığı kişilerden, çocuğun yüksek yararından hareketle; 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile millete ve devlete karşı suçlar, topluma karşı suçlar, kişilere karşı suçlar ile uluslararası suçlardan ve çocuklara yönelik işlenen istismar suçlarından mahkûm olmadığına dair adli sicil belgesi. e) Varsa koruyucu aile birinci kademe, koruyucu aile ikinci kademe veya temel aile eğitimi belgesi veya belgelerinin onaylı örneği. f) Sosyal inceleme sürecinde tespit edilen durumlara ilişkin koruyucu aileyi tanımaya yönelik ihtiyaç duyulacak diğer belgeler. g) Koruyucu aile olacak kişiler ve varsa birlikte yaşadığı kişilerin, çocuğun bakımını, psiko-sosyal gelişimini ve eğitimini etkileyecek ya da çocuğa zarar verecek düzeyde fiziksel engeli, ruhsal rahatsızlığı ve bulaşıcı hastalığının olmadığını gösteren, Devlet ya da üniversite hastanelerinin ilgili bölümlerinden alınan doktor raporu, gerekli görülmesi halinde kişinin sağlığına, devam eden hastalığına veya bağımlılığına ilişkin ayrıntılı rapor. (10) Kişilerin evli olması halinde her iki eş için de aynı belgeler aranır. (11) Kişilere ait açıklamalı nüfus kayıt örneği, kimlik paylaşımı sisteminden alınarak dosyaya eklenir. (12) Hizmet sürecinin devam ettiği her iki yılda bir ve koruyucu aileye yeni katılan her aile üyesi için dokuzuncu fıkranın (d) ve (g) bentlerinde istenen belgeler yenilenir. Tespit edilen duruma uygun işlem tesis edilir. (13) Koruyucu aile dosyası içinde yer alan belgeler, hiçbir şekilde başvurana iade edilmez. (14) Koruyucu aile başvurusunun yoğun olduğu illerde sıralama oluşturulur. Aileler, oluşturulan sıra esas alınarak koruyucu aile yanına yerleştirilebilecek uygun çocuğu bulunan illere Genel Müdürlükçe yönlendirilir. Buna ilişkin usul ve esaslar genelge ile belirlenir. (15) Koruyucu aile olma şartlarını taşımayanlara yazılı olarak bilgi verilir. Araştırma ve inceleme MADDE 9 – (1) Başvurusu kabul edilenler hakkında kişilik özellikleri, evlilik ve sosyal ilişkileri, tek başına yaşayıp yaşamadığı, yaşantısının genel kabul görmüş toplum kural ve değerlerine uygun olup olmadığı, çocuk yetiştirme konusundaki yeterliliği, yaşları, diğer aile üyelerinin bu konudaki düşünceleri, iş ve ekonomik koşulları gibi çocuk ile koruyucu aile ilişkileri açısından önem taşıyan temel mesleki değerlendirme hususları dikkate alınarak sosyal inceleme yapılır. (2) Sosyal inceleme sonucunda koruyucu ailenin 4 üncü maddede tanımlanan hizmet modellerinden hangisine uygun olduğu belirlenir, hazırlanan dosya komisyona sunulur. Koruyucu aile eğitimleri MADDE 10 – (1) Koruyucu aile olmak isteyen ve 8 inci maddede belirtilen şartları taşıyan adaylara ve mevcut koruyucu ailelerin eğitimlerine ilişkin konuların içeriği ve eğitimin uygulanmasına dair hususlar Genel Müdürlükçe belirlenir. (2) Korunma altına alınmadan önceki yaşantıları ya da mevcut durumları açısından özel zorlukları veya ihtiyaçları olan çocuklar, Koruyucu Aile İkinci Kademe Eğitimi uygulamasına başlanıncaya kadar mesleki çalışma alanları veya meslek eğitimleri nedeniyle çocuğun özel bakımını sağlayacak düzeyde bilgi ve deneyim sahibi olan koruyucu aileler yanına yerleştirilebilir. (3) Eğitim programına sürekli devam eden ve tamamlayan adaylara Koruyucu Aile Eğitimi Katılım Belgesi verilir. (4) Temel Aile Eğitimi ve Koruyucu Aile Birinci Kademe Eğitiminin yanı sıra çocuk yetiştirmeye yardımcı olacak sertifikalı diğer eğitimleri almış olanlar, daha özel bakım gerektiren çocuklara verilecek koruyucu aile hizmetlerinde tercih edilir. (5) Süreli koruyucu aile yerleştirmelerinde Temel Aile Eğitimi ve Koruyucu Aile Birinci Kademe Eğitimini tamamlayanlar öncelikle tercih edilir. (6) Koruyucu aile adaylarının ve mevcut koruyucu ailelerin bulundukları il veya ilçede aldıkları eğitim, diğer il veya ilçelerde de geçerlidir. Komisyon kuruluş ve işleyiş esasları MADDE 11 – (1) Komisyon, mahalli mülki amirin onayı ile illerde il müdürü veya görevlendirilen il müdür yardımcısı başkanlığında, ilçelerde ise ilçe müdürü başkanlığında, biri vakadan sorumlu olmak üzere en az dört sosyal çalışma görevlisinden, sayının yetersiz olması halinde iki sosyal çalışma görevlisinden oluşur. (2) Komisyona, koruyucu aile hizmetine ilişkin sosyal çalışma görevlisi veya çocukla ilgili diğer uzmanlar tarafından kendi uzmanlık alanlarıyla ilgili konularda hazırlanan raporlar sunulur. Komisyon ihtiyaç duyduğu kişileri dinleyebilir. Vaka süreci ve çocuğun üstün yararı doğrultusunda karar verilir. Kararlar oy çokluğu ile alınır. Gerekli görülmesi halinde tekrar inceleme yapılmasına karar verilebilir. (3) İhtiyaç duyulması halinde birden çok komisyon oluşturulabilir. (4) Koruyucu aile hizmetinin etkin ve verimli yürütülebilmesi için sekretarya işlemleri il veya ilçe müdürlüklerindeki koruyucu aile birimlerince yürütülür, komisyon için uygun koşullara sahip çalışma ortamları oluşturulur. Komisyon ve koruyucu aile biriminin görevleri MADDE 12 – (1) Komisyonca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, aşağıdaki konularda karar alınır. a) Koruyucu aile olmak üzere başvuran ailelerin uygunluğu, b) Koruyucu Aile Belgesi düzenlenmesi, c) Çocuğun yerleştirileceği aile, ç) Koruyucu Aile Belgesinin geçerliliği, d) Çocuğun koruyucu aile ile birlikte yurt dışına çıkması, e) Çocuğun koruyucu aileden geri alınması, f) Koruyucu aile statüsünün iptali, g) Hizmet sürecinde tereddütte kalınan durumların değerlendirilmesi. (2) Karar, oy çokluğu ile alınır. Kararlarda çekimser oy kullanılamaz. Olumsuz oy kullanan üye tarafından gerekçe karar metnine eklenir. (3) Komisyon, bulunduğu il veya ilçede belirlediği hedefler doğrultusunda tanıtım çalışmaları, kampanya ve faaliyetleri planlar ve takip eder. (4) Koruyucu aile biriminin görevleri şunlardır. a) Başvuruların alınması, b) Sosyal incelemenin yapılması, c) Dosya oluşturulması, ç) Çocuk ile ailenin uyumlaştırılması, d) Çocuğun aileye yerleştirilmesi, e) Çocuğun yerleştirilmesi ile aile yanında izlenmesi, bakımı, sağlık durumu ve eğitimine yönelik tedbir kararlarının yerine getirilmesi ve diğer süreçlerin takibi, f) Koruyucu aile eğitimlerinin planlanması, g) Koruyucu aile ile ilişkilerin düzenli yürütülmesi, ğ) Çocuğun öz ailesi ve yakınlarıyla görüştürülmesi ile ilgili planlama yapılması ve uygulanması, h) Verilecek diğer görevler. İtiraz MADDE 13 – (1) Koruyucu aile başvurusunun reddedilmesine, askıya alınmasına veya işlemden kaldırılmasına ilişkin işlemler, il veya ilçe müdürlüğü tarafından başvuru sahiplerine yazılı olarak tebliğ edilir. (2) Bu işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren ilgili kişi veya aile tarafından onbeş gün içinde il veya ilçe müdürlüğüne itiraz edilebilir. İtiraz, ilk kararı veren kişiler dışında mahalli mülki amirin onayı ile il müdürlüğünce oluşturulacak bir başka komisyon tarafından görüşülerek en geç bir ay içinde karara bağlanır. Karar itiraz edene yazılı olarak tebliğ edilir. Koruyucu aile hizmetinden yararlanacak çocuğun yerleştirilmesi MADDE 14 – (1) Komisyon tarafından eşleştirilmesi uygun bulunan koruyucu aile ile çocuğun tanıştırılmasından önce çocuğun düşüncesi öğrenilerek gerekli mesleki çalışmalar yapılır. (2) Koruyucu aile sözleşmesi imzalanıncaya kadar çocuk ve ailenin birlikte zaman geçirmeleri, birbirlerini tanımaları ve alışmalarına uygun ortam sağlanması planlanır. Bu süreçte çocuk önce saatlik, daha sonra günlük, haftalık ve iki haftalık gibi sürelerle, çocuk ile koruyucu ailenin uyumuna göre toplamda iki ayı geçmeyecek şekilde koruyucu aileye izinli verilebilir. Süreçte olumlu kanaat oluşması, çocuğun ve ailenin de istemeleri halinde yerleştirme işlemi başlatılır. (3) Uyum süreci sonunda il veya ilçe müdürlükleri ile yanına çocuk yerleştirilen koruyucu aile arasında sözleşme imzalanır, mahalli mülki amir tarafından onaylanır. (4) Kuruluşta bulunan çocuklar sağlık kartı ile birlikte koruyucu aileye verilir ve buna ilişkin tutanak düzenlenir. (5) Koruyucu aile yerleştirme formu, yerleştirme tarihinden itibaren en geç on gün içinde Genel Müdürlüğe ulaştırılır. (6) Bir koruyucu aile yanına, çocuklar ve koruyucu aile arasında birebir ilişki kurulması ve çocukların sağlıklı bireysel gelişimlerinin sağlanacağı uygun şartların bulunması halinde ve tercihen aynı anda olmamak üzere en fazla üç çocuk yerleştirilebilir. Çocukların kardeş olması durumunda yapılacak vaka değerlendirmesi sonucuna göre çocuk sayısı sınırlandırılmayabilir. Kardeşlerin aynı aile yanına yerleştirilememesi halinde birbirleriyle görüştürebilecek aileler yanına yerleştirilmeleri esastır. (7) Koruyucu ailenin kendi çocuğunun da olması halinde, her çocuğun haklarının korunması, sağlıklı iletişim kurmalarının sağlanması ve hizmetten beklenen yararın gerçekleştirilmesi açısından kapsamlı değerlendirme yapılarak, oluşan kanaate uygun özellikte ve sayıda çocuk yerleştirilir. (8) Geçici koruyucu aile yanına aynı anda 0-3 yaş grubu için en fazla iki çocuk, 4 yaş ve üzeri çocuklar için aralarında en fazla üç yaş farkı olmak üzere en çok üç çocuk aynı anda yerleştirilebilir. Kardeş çocuklar için bu kriterler göz önünde bulundurulmaz. (9) Suça karışan çocukların yerleştirileceği geçici koruyucu aileler yanında aynı anda en fazla iki çocuk bulunur. (10) Suç mağduru çocuklar ile suça karışan çocukların aynı geçici koruyucu aile yanında bulunmaması esastır. (11) Özel zorlukları ve ihtiyaçları olan çocuklar ile diğer çocukların aynı geçici koruyucu aile yanında bulunmaması esastır. (12) Geçici koruyucu aileler yanına yerleştirilecek çocukların birbirlerine zarar vermemeleri açısından da korunma altına alınma nedenleri, yaş ve cinsiyetleri açısından özel bir değerlendirme yapılır. (13) İl veya ilçe müdürlüğü tarafından geçici koruyucu aileler yanına yerleştirilmesine karar verilen çocuklar doktor raporu alındıktan sonra günün her saatinde yerleştirilebilir. Komisyon kararı yirmi dört saat içinde alınır. Mesai saatleri dışında yapılacak yerleştirmeler, il veya ilçe müdürlüğünce görevlendirilen sosyal çalışma görevlisi tarafından yerine getirilir. (14) Uzmanlaşmış koruyucu aile modelinden yararlandırılacak çocukların tek olarak yerleştirilmesi esastır. Ancak çocuğun yararına uygun şartların oluşması halinde en fazla iki çocuk yerleştirilebilir. (15) Yanına çocuk yerleştirilen aileye; standardı Genel Müdürlükçe belirlenen ve üzerinde çocuğun da ismi bulunan fotoğraflı Koruyucu Aile Kimlik Kartı verilir. Bu kartlar il veya ilçe müdürlüklerince düzenlenir. Koruyucu Aile Hizmeti kapsamında işbirliği ya da protokol yapılan yerlerde bu kartın gösterilmesi zorunludur. Koruyucu ailenin görev ve yükümlülükleri MADDE 15 – (1) Koruyucu ailelerin görev ve yükümlülükleri şunlardır; a) Yanına yerleştirilen çocuğun her yönden sağlıklı gelişimi için gerekli koşulları sağlamak ve uygulamak, Sağlık Bakanlığının belirlediği aralıklarda çocuk izlem protokollerine göre izlemini yaptırmak, varsa tedavi planı ile ilgili yükümlülükleri yerine getirmek, uygulanmasında koruyucu aile birimiyle işbirliği içerisinde olmak. b) Çocuğun yetenekleri ve becerilerinin el verdiği ölçüde eğitim ve öğretimi veya meslek sahibi edindirilmesi için gerekli çabayı göstermek, çocuğu koruma, eğitme ve yetiştirme dışında hiçbir surette çalıştırmamak. c) Görüştürülmesinde koruyucu aile birimince bir sakınca bulunmaması durumunda çocuğun; anne, babası ve diğer yakınları ile koruyucu aile birimince uygun görülen şekil ve zamanda görüşmesini sağlamak. ç) Çocuğun kan bağı bulunan ya da eski çevresinden kişilerle il veya ilçe müdürlüğünün bilgisi dışında iletişim kurmamak. d) Çocuğun karşılanabilir nitelikteki ihtiyaç, istek ve beklentileri ile çocuğu ilgilendiren kararlarda düşüncesini almak. e) Çocuğun devam edeceği okul, katılacağı kurs, sünnet gibi hayatını etkileyen, değiştiren konularda sorumlu sosyal çalışma görevlisi ile birlikte karar almak. f) Hizmet sürecinde çocukla ilgili oluşan her türlü rutin dışı değişiklikleri ve bunlara ilişkin duyumlarını zaman geçirmeksizin sorumlu sosyal çalışma görevlisine bildirmek. g) Koruyucu aile hizmet sürecine ve yerleştirilen çocuklara ilişkin olarak mesleki çalışmaları yürüten sosyal çalışma görevlilerine gerekli çalışma şartlarını hazırlamak, periyodik izlemeleri ve mesleki yönlendirmeleri kabul etmek, koruyucu ve destekleyici tedbir kararlarının uygulanması için uygulama planı doğrultusunda işbirliği yapmak. ğ) İl veya ilçe müdürlükleri tarafından koruyucu aile konusunda yapılacak eğitim ve çalışmalara katılmak. h) Çocuğun, il veya ilçe müdürlüğünün uygun görüşü alınmaksızın başka bir kişi veya ailenin yanına bırakarak oturma yerini değiştirmemek. ı) Telefon değişikliği bilgisini hemen, adres bilgilerindeki değişikliklerini acil durumlar dışında değişiklik gerçekleşmeden bulunduğu il veya ilçede en az yirmi gün önce, başka bir il veya ilçeye taşınma durumunda en az bir ay önce il veya ilçe müdürlüğüne bildirmek ve taşınma sonrasında da sürekli yerleşim yerini yirmi gün içinde bildirmek. i) Çocuğun koşullarının değişmesi sonucu il veya ilçe müdürlüğü tarafından hizmet modelinde bir değişikliğe gidilmesinin planlanması halinde, çocuğun yararının gerektirdiği işlemlerin yapılabilmesi için her türlü destekte bulunmak ve çocuğun ayrılık sürecine hazırlanmasında il veya ilçe müdürlüğü ile iş birliği yapmak. j) Çocuk yerleştirme önerisini geçerli bir mazereti olmaması halinde kabul etmek. (2) Geçici koruyucu ailenin birinci fıkrada belirtilenler dışındaki diğer görev ve yükümlülükleri şunlardır; a) Acil koruma gerektiren ve kuruluş bakımına yerleştirilmemiş olup, il veya ilçe müdürlüğü tarafından yerleştirilmek istenen çocukları, mazeretsiz olarak üç defadan fazla olmamak şartıyla günün her saatinde kabul etmek. b) İl veya ilçe dışına çıkılması gereken durumlarda önceden il veya ilçe müdürlüğüne bilgi vermek. c) Ev koşullarını hizmete uygun olarak düzenlemek. ç) Geçici statüden vazgeçmek istemeleri halinde bu durumu en az bir ay önceden il veya ilçe müdürlüğüne bildirmek. d) Geçici statüden vazgeçmek için dilekçe ile durumunu bildiren koruyucu aile, il veya ilçe müdürlüğünün uygun bulması halinde yanındaki çocukların kendilerine uygun hizmet modellerine geçişleri sağlanana kadar hizmeti sürdürmek. (3) Uzmanlaşmış koruyucu ailenin, birinci fıkra ile ikinci fıkranın (a) bendi hariç diğer bentlerinde belirtilenler yanında, suça sürüklenmiş veya suç mağduru olan çocukla ilgili diğer görev ve yükümlülükleri şunlardır; a) Koruyucu ve destekleyici tedbir kararlarının uygulanması için ilgili birimlerle işbirliği yapmayı kabul etmek. b) Varsa verilen denetim tedbiri hakkında ilgili birimlerle işbirliği yapmak. c) Hazırlanan uygulama planı, varsa tedavi planı, eğitim tedbiri ile ilgili olarak eğitim planındaki yükümlülükleri yerine getirmek, uygulanmasında koruyucu aile birimiyle işbirliği içerisinde çalışmak. İzleme esasları MADDE 16 – (1) Koruyucu aile ve yanına yerleştirilen çocuk, aşağıda belirtilen esaslar doğrultusunda düzenli olarak izlenir. a) İzlemelerde tespit edilen durumlar Genel Müdürlükçe belirlenen formlara işlenir. İzleme sürecindeki formlar ve raporlar sosyal çalışma görevlileri tarafından düzenlenir, ortaya çıkan sorunların çözümüne yönelik gerekli mesleki çalışmalar planlanır. b) Esas olarak sosyal çalışma görevlileri aynı anda en fazla yirmi vaka ile görevlendirilebilir. Koruyucu aile hizmeti kapsamında görevlendirilen sosyal çalışma görevlilerinin başka bir hizmet alanında görevlendirilmesi tercih edilmez. c) Koruyucu aile birimine; koruyucu aile hizmetinin etkin ve verimli olarak çocuğun yararına sürdürülebilmesi için hizmetin takibine yönelik süreçlerde ihtiyaç duyulan araç, gereç ve diğer konularda gerekli imkânlar öncelikle sağlanır. ç) İl veya ilçe müdürlüklerinde gerçekleştirilen izleme görüşmelerinde çocukların koruyucu veya öz ailelerini beklerken zaman geçirebilecekleri ya da kendileriyle de aynı anda görüşme yapılabilecek, kırtasiye, oyuncak gibi malzemelerin bulunduğu görüşme odaları oluşturulur. (2) Koruyucu aile ve çocuğun izlenmesi sürecinde; a) Koruyucu aile ve yanına yerleştirilen çocuk, görevli sosyal çalışma görevlisi tarafından ilk yıl en az her ay bir defa olmak üzere düzenli olarak izlenir, daha uygun hizmet modeline karar verilmesi amacıyla genel bir durum değerlendirmesi yapılır. Çocuğun koruyucu aile yanında kalmasının uygun görülmesi durumunda ikinci yıldan itibaren izlemeler yılda en az dört defadan az olmamak üzere düzenli olarak yapılır. b) Koruyucu aile hizmet sürecinin özelliğine göre, yerleştirmeyi takip eden ilk haftalar ile geçici ve uzmanlaşmış koruyucu aile yanında bulunan çocuklar için izlemeler daha sık yapılır. c) İzlemelere gerektiğinde diğer sosyal çalışma görevlileri iştirak ederek kendi mesleki raporlarını düzenler ve vakadan sorumlu sosyal çalışma görevlileri koordinesinde uygulama planı takip edilir. ç) Koruyucu aile yanındaki çocuğun öz ailesi yanına döndürülmesi için koruyucu aile ve çocukla mesleki çalışmaların sürdürülmesi sağlanır. d) Çocukla kurulan iletişim, çocuğun ev ortamındaki kurallar bağlamında rolü ile yeri, çocuğa kazandırılan beceriler, davranışları, kendisine tanınan haklar ve aylık bakım ödemesinin ne kadarının çocuk için kullanıldığını belirlemeye yönelik gözlem ve görüşmeler yapılır, hizmet süreci bütün boyutları ile birlikte değerlendirilir. e) İzleme çalışmalarında, gizlilik ilkesine uyularak koruyucu ailenin ve çocuğun sosyal çevresinde ve çocuk için risk oluşturacak koşullar dikkate alınıp araştırma yapılır. f) Çocuğun iletişim halinde olduğu diğer kurumlardaki durumu da takip edilir. g) Koruyucu aile yanındaki çocuğun bakım tedbiri kararı gereği, uygulama planı ve oluşan değişiklikler hakkında mahkemeye bilgi verilir. (3) Çocuğun öz ailesinin izlenmesi sürecinde; a) Ailenin yaşam koşulları ve ev ortamı, aile ilişkileri, aile üyelerinin sürekli bir işi ve gelirinin bulunup bulunmadığı, başka bir hizmetten yararlanan çocuklarının olup olmadığı, çocuklarını ziyaret etme ve izinli alma durumları, ziyaret ve izin sonrası çocukta gözlemlenen davranışlar ve psikolojik durumu, koruyucu aile ile il veya ilçe müdürlüğünün bilgisi dışında iletişim kurulmasıyla ilgili sorunlar, çocuğuna bakma istekliliği ve bunun ne kadar gerçekçi olduğu gibi konularda gözlem ve görüşmeler koruyucu aile hizmet modeline göre belirlenen aralıklarda yapılır, kapsamı Genel Müdürlükçe belirlenen ilgili forma işlenir. b) Öz aileye, koruyucu aile hizmeti hakkında olumlu bakış ve uygun yaklaşım kazandırmak üzere gerekli mesleki çalışmalar kuruluşla koordinasyon sağlanarak yapılır. c) Öz aile ile çocuğun birlikte yaşamalarını sağlayacak kısa ve uzun dönemde mesleki çalışmalar planlanır, şartların uygun bulunması durumunda çocuğun ailesi yanına dönüşü değerlendirilir. (4) Çocuğun öz ailesi ve geçmiş yaşantısından diğer kişilerle görüşmelerinin izlenmesi sürecinde; a) Çocuğun kan bağı bulunan ya da önceki çevresinden tanıdığı kişilerle görüşmeleri, vakadan sorumlu sosyal çalışma görevlisi koordinasyonunda planlanır. b) Planlanan görüşmeler dışında il veya ilçe müdürlüğünün bilgisi olmaksızın görüşme yapılmaması konusunda çocuk, koruyucu aile ve öz aile ile mesleki çalışma yapılır. c) Görüşmelerde çocuğun olumsuz etkilenmemesi için vakadan sorumlu sosyal çalışma görevlisinin, ihtiyaç halinde başka bir sosyal çalışma görevlisinin de hazır bulunması sağlanır. ç) Çocuğun kuruluşta bulunan kardeşleri ile görüştürülmesine ilişkin kayıt ve gözlem formları aynı gün doldurularak çocuğun koruyucu aile dosyasına konulmak üzere il veya ilçe müdürlüğüne iki gün içinde gönderilir. İzin MADDE 17 – (1) Koruyucu aile yanına yerleştirilen çocuk, dosya bilgileri ve yapılan sosyal inceleme sonucuna göre uygun bulunması ve çocuğun istemesi halinde yaşantısını etkilemeyecek aralıklarla ve sürelerle, tatil günlerinde olmak üzere yıl içerisinde en fazla otuz güne kadar öz ailesine izinli verilebilir. İzinli verilen çocuk, koruyucu aileden öz ailesine veya yakınlarına verilmek üzere koruyucu aile birimince alınır ve izin bitiminde aynı yöntemle koruyucu aileye verilir. (2) İzinli verilen çocuklar için izin tutanağı doldurulur ve bir sureti dosyasında saklanır, diğer sureti izinli verilen kişiye teslim edilir. (3) İzin sırasında veya dönüşünde çocuğun ihmal edildiği, istismara uğradığı ya da kötü muamele gördüğünün belirlenmesi hallerinde durum hakkında tutanak düzenlenir, gerekli mesleki çalışmalar yapılır, planlanarak uygulanır, izinli verilen kişi hakkında yasal işlemlerin başlatılması için gerekli başvurular yapılır, çocuk bir daha bu kişiye izinli verilmez ve hakkındaki hizmet planı yeniden değerlendirilir. (4) İzin süresi biten çocuğun koruyucu aile birimine getirilmemesi halinde çocuk, kollukla birlikte bulunduğu adresten hemen geri alınır. Koruyucu ailenin yerleşim yeri değişikliği MADDE 18 – (1) Koruyucu ailenin yerleştiği il veya ilçesini değiştirmesi halinde ilgili dosyalar, il veya ilçe müdürlüğünce yeni yerleşim adresinin bulunduğu il veya ilçe müdürlüğüne gönderilir. Yeni yerleşim yerinin bildirilmesi tarihinden itibaren en fazla bir hafta içinde koruyucu aile ziyaret edilir ve koruyucu aile izleme raporu hazırlanır. Olumlu kanaat oluşması halinde çocuğun nakline ilişkin işlemler ilgili il veya ilçe müdürlükleri arasında yapılır. Nakil sırasında koruyucu aileye en son yapılan ödeme tarihi belirtilir. Çocuk ve koruyucu ailenin birlikte seyahat etmesi MADDE 19 – (1) Koruyucu ailenin tatil, gezi gibi nedenlerle il dışı seyahatlerinde çocuğu beraberinde götürmek istemesi halinde; çocuk ve aileyi izlemekle görevli sosyal çalışma görevlisinin uygun görüşü ve il veya ilçe müdürünün onayı ile izin verilir. (2) Koruyucu ailenin görev veya tatil amacı ile çocuğu beraberinde yurt dışına götürebilmesi talebi; veli, vasi veya kayyumun izni, çocuk ve aileyi izlemekle görevli sosyal çalışma görevlisinin uygun görüşü ile komisyona sunulur. Komisyon tarafından çocuğun yurt dışına çıkmasının uygun görülmesi halinde, il veya ilçe müdürünün teklifi ve mahalli mülki amirin onayı ile gerekli izin verilir. (3) Çocuğun koruyucu ailesiyle birlikte yurt dışına çıkmasının uygun bulunduğu durumlarda hizmet kapsamında yapılması gereken izleme ve raporlamaya ilişkin ücretler, Bakanlıkça gönderilen ödenekten, koruyucu aile ve çocuğun takip edildiği il müdürlüğünce yapılır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Hizmetin Sonlandırılması Çocuğun geri alınması MADDE 20 – (1) Koruyucu aile yanına yerleştirilen çocuk, aşağıdaki durumların tespiti halinde yerleştirmede izlenen usulle geri alınır. a) Koruyucu ailenin 15 inci maddede belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesi. b) Çocukla koruyucu aile arasındaki sağlıklı iletişimin yapılan mesleki çalışmalara rağmen kurulamaması veya devam ettirilememesi. c) Koruyucu aile tarafından çocuğun istismar edildiğinin tespit edilmesi. ç) Koruyucu ailenin, çocuğun öz ailesi ile ilişkilerini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunduğunun ve bu doğrultuda ifadeler kullandığının belirlenmesi. d) Çocuk için hizmetten beklenen yararın gerçekleşmediğinin yapılan izlemelerde tespit edilmesi. e) Çocuğun koruyucu aileye yerleştirilme nedeninin ortadan kalkması. f) Çocuğun yararlanacağı hizmet modelinin değişmesi veya koruma kararının kaldırılması. g) Koruyucu ailenin herhangi bir nedenle hizmet vermekten vazgeçmesi. (2) Komisyonun çocuğu geri almaya karar vermesi halinde, çocuğun ayrılık sürecine hazırlanmasına yönelik uygulama planı oluşturulur bu plan sorumlu sosyal çalışma görevlisi tarafından uygulanır. Çocuk hazır olduğunda aileden geri alınır ve bu hususa ilişkin tutanak düzenlenir. (3) Çocuğun koruyucu aile yanından geri alındığı tarihten itibaren koruyucu aile sözleşmesi ve Koruyucu Aile Kimlik Kartının geçerliliği kendiliğinden sona erer. (4) Koruyucu Aile Sonlandırma Formu, çocuğun koruyucu aile yanından geri alındığı tarihten itibaren en geç on gün içinde Genel Müdürlüğe ulaştırılır. (5) Koruyucu ailenin çocuğu vermek istememesi halinde aileye yazılı bildirimde bulunularak çocuğu acil durumlar dışında en geç üç gün içinde koruyucu aile birimine getirmesi istenir. Verilen süre içinde çocuğun getirilmemesi halinde gerekirse kolluk yardımıyla çocuk koruyucu aileden geri alınır. (6) Çocuğun zarar gördüğü ve acilen koruyucu aile yanından alınmasının zorunlu olduğu kanaati oluşan durumlarda, gerekirse kolluktan destek alınarak çocuk aileden zaman geçirilmeksizin geri alınır. (7) Çocuğun, koruyucu aile yanından geri alınması aşamasında veya vakanın aciliyetine göre geri alınma sonrasında tedbir kararlı çocuklar için tedbirin değiştirilmesine yönelik yetkili mercilere başvuruda bulunulur. (8) Geri alınan çocuğun yerleştirildiği yere uyum sağlamasına yönelik olarak takibi ve uygulama planının oluşturulmasına ilişkin çalışma yapılır. Geri alınan çocuğun yararlanacağı hizmet MADDE 21 – (1) Koruyucu aileden geri alınan çocuk, öncelikle öz ailesi yanına döndürülür. (2) Öz ailesi yanına döndürülemeyen çocuk, öncelikle akraba veya yakın çevre koruyucu aile modeli kapsamında değerlendirilir. (3) Akraba veya yakın çevre koruyucu aile modeli kapsamında değerlendirilemeyen çocuk, durumuna uygun başka bir koruyucu aile yanına yerleştirilir. (4) Durumuna uygun bir koruyucu aile bulunamaması halinde çocuk, uygun başka bir hizmet modelinden yararlandırılır. Koruyucu aile statüsünün iptali MADDE 22 – (1) Aşağıdaki durumların tespiti halinde koruyucu aile statüsü iptal edilir. a) Çocuğu ihmal ve istismar ettiğinin, kötü muameleye maruz bıraktığının belirlenmesi. b) Sosyal ilişkileri açısından toplumun norm ve değerlerine aykırı düşen davranışlarının gözlenmesi. c) Fizik ve ruh sağlığının, çocuğun bakımını etkileyecek derecede bozulmuş olduğunun Devlet ya da üniversite hastanelerince doktor raporu ile belirlenmesi. ç) 8 inci maddenin dokuzuncu fıkrasının (d) bendine göre sahip olduğu şartı yitirmesi. d) Mesleki danışmanlık hizmeti ve yönlendirmelere uygun davranmaması. e) Geçici koruyucu ailenin çocuk yerleştirme önerilerini mazeretsiz olarak üç kereden fazla kabul etmemesi. (2) Birinci fıkrada belirtilen durumların tespiti halinde; sorumlu sosyal çalışma görevlisinin hazırlayacağı rapor, geciktirilmeksizin Komisyona iletilir. Koruyucu aile statüsünün iptaline ilişkin talep hakkında komisyon tarafından en fazla onbeş gün içinde karar verilir. (3) Komisyonca koruyucu aile statüsü iptal edilen koruyucu aile yanına bir daha çocuk yerleştirilemez. (4) Koruyucu aile statüsünün iptaline ilişkin karar, Genel Müdürlük ile il ve ilçe müdürlüklerine en kısa sürede bildirilir. Suç duyurusunda bulunma MADDE 23 – (1) Koruyucu aile hizmet sürecinde konusu çocuğa yönelik suç teşkil eden eylemlerin tespiti halinde Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulur. (2) Çocuğun haklarının korunması amacıyla adli süreç takip edilir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Ödeme Esasları Koruyucu ailelere yapılacak ödemeler MADDE 24 – (1) Koruyucu aile yanına yerleştirilen çocukların bakım, eğitim ve yetiştirilmelerine ilişkin harcamalara karşılık olmak üzere talepte bulunan koruyucu ailelere her çocuk için, ek gösterge dahil en yüksek Devlet memuru aylığının aşağıda belirtilen yaş aralıklarına göre belirlenen oranları karşılığı tutarı, hiçbir kesinti yapılmaksızın aylık ve net olarak ödenir. YAŞ ORANLAR 0-3 yaş yüzde elli 4-5 yaş yüzde yetmişbeş 6-14 yaş yüzde seksen 15-18 yaş yüzde seksenbeş 19+yaş yüzde doksan (2) Özel zorlukları veya ihtiyaçları bulunan ya da engelli çocuklar için aylık bakım ücreti özür ve yaş durumu dikkate alınarak birinci fıkrada belirtilen miktar yüzde elli artırılarak uygulanır. (3) Koruyucu aile yanında eğitime veya mesleki eğitim ya da kursa devam etmeyen eğitim yaşındaki çocuklar için ikinci fıkrada belirtilenler hariç aylık bakım ücreti yaş grubuna göre aldığı ücretin yüzde ellisi oranında ödenir. (4) Aile yanına aynı süreçte kardeş çocuklar hariç ikinci çocuk yerleştirilmesi halinde, ikinci çocuk için birinci fıkrada belirtilen ödemenin yüzde sekseni kadarı ödenir. Yerleştirilecek üçüncü ve daha fazla çocuk için yapılacak aylık ödeme ise bu çocukların yaş grupları itibarıyla kendileri için birinci fıkrada belirtilen ödemenin yüzde altmışını geçemez. (5) Koruyucu aile yanına yerleştirilen her çocuk için giderlerinin karşılanması amacıyla aylık bakım ödemesi her ayın yedisine kadar peşin olarak yapılır. Ayın ilk beşinci gününden sonra yapılan yerleştirmelerde ve çocuğun koruyucu aile ilişkisinin sona erdiği ayda çocuğun koruyucu aile yanında kaldığı gün sayısı ile orantılı olarak ödeme yapılır, varsa fazla ödeme geri alınır. (6) Koruyucu ailelerden, eşine veya bir yakınına bağlı olmaksızın kendine ait sosyal güvencesi olmayan eşlerden birinin bir asgari ücret tutarı üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamında isteğe bağlı sigortasını yaptırması ve ödeme belgesinin ibrazı halinde primleri aylık ödemelere ilave edilerek Bakanlıkça gönderilen ödenekten karşılanır. (7) Talepte bulunan koruyucu ailelere, çocuk başına ödeme, Bakanlıkça gönderilen ödenekten, koruyucu aile ve çocuğun takip edildiği il müdürlüğünce yapılır. Geçici koruyucu ailelere yapılacak ödemeler MADDE 25 – (1) Geçici koruyucu aile ödemesi ay sonunda ve çocuğun aile yanında kaldığı gün oranında yapılır. Yapılacak ödemeler aşağıdaki şekilde gerçekleştirilir: a) Ailenin yanına yerleştirilecek çocuklar için ödemeler, beşinci fıkrası hariç olmak üzere 24 üncü madde hükümlerine göre yapılır. b) Ay içinde beş çocuktan fazla yerleştirme yapılması halinde (a) bendinde belirtilen ödemeye ilave olarak ek gösterge dahil en yüksek Devlet memuru aylığının yüzde otuzu eklenerek ödeme yapılır. c) İhtiyaç halinde çocukların mama, bez, giyim ve okul malzeme masraflarının karşılanması amacıyla kuruluşta kalan çocuklar için ilgili mevzuatta belirlenen yıllık giyim kuşam tablosunda yer alan istihkaklara uygun olarak her çocuk için peşin ödeme yapılır. Eğitim, kurs, servis, harçlık ve diğer giderler MADDE 26 – (1) Koruyucu aile hizmeti kapsamındaki, okula devam eden veya öğrenimini sürdürememiş çocuklara, kuruluş bakımındaki çocuklara verilen miktarlar üzerinden harçlık ödenir. Koruyucu aile yanında bakılan çocukların kişisel gelişimleri için gerekli olan harçlık, koruyucu aile tarafından çocuğa verilir. Çocuğa verilen harçlığın, kuruluş bakımındaki çocuklara verilen harçlıkla aynı olması için koruyucu ailelere gerekli yönlendirme yapılır. (2) Tam gün öğrenim görüp de yemeklerini evde yeme olanağı bulamayan çocuklara, öğrenim süresince harçlıkları iki kat artırılarak ödenir. (3) Koruyucu aile yanında bakılan çocukların gelişim ve eğitimlerinin desteklenmesi için sorumlu sosyal çalışma görevlisi rehberliğinde yapılacak değerlendirme sonucunda koruyucu ailelere aşağıdaki ödemeler yapılır. a) Servis ile okullarına gitmek zorunda olan çocukların okul servis ücretleri ile engelli çocukların servis ücretleri ve 4-5 yaş grubu kreş çağı veya anaokulu çocuklarının servis ücretleri, servis bulunmaması halinde ulaşım giderleri karşılığı otobüs bilet ücreti ödenir. b) Bir meslek edinmek üzere kamu ya da özel kuruluşlar tarafından açılan kurslara katılacakların ücretsiz kontenjanlardan yararlanma durumları değerlendirilir, bu imkândan yararlanamayanların kurs süresince kurs bedelleri, eğitim ve öğretimlerine ilişkin etüt, kurs, yaz okulu, harç, sınav ve kayıt ücretleri ile bunlara ilişkin her türlü araç gereç ve malzeme giderleri karşılanır. Çocuğun gelişim ve eğitim ihtiyaçları sorumlu sosyal çalışma görevlisi tarafından değerlendirilerek uygun bulunması halinde çocuk bir yıl içinde birden fazla kursa katılabilir. c) Başka illere öğrenim amacı ile gitmesi gereken çocukların ulaşım giderleri, bir günlük konaklama bedeli ile çocuğun okula kaydı ve kalacağı yere yerleştirilmesi ile ilgili olarak yardımcı olmak üzere giden koruyucu anne ve babanın da ulaşım ve bir günlük konaklama giderleri 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanununun 8 inci maddesine göre memur veya hizmetli olmayanlar için ödenecek tutarı geçmeyecek şekilde ödenir. (4) Aylık bakım ücreti almayan koruyucu ailelere talepleri halinde birinci ve ikinci fıkrada belirtilen harçlık ile üçüncü fıkrada belirtilen ödemeler yapılabilir. (5) Koruyucu aile yanında bakılıp okula giden çocuklara her yıl bir defaya mahsus olmak üzere Eylül ayında okul masraflarının karşılanması amacıyla 24 üncü maddeye göre yapılacak ödemeler üç kat olarak uygulanır. Ayrıca, koruyucu aile yanındaki bütün çocuklara yıllık giyim masraflarının karşılanması için Şubat ve Ağustos ayları ödemeleri iki kat tutarında yapılır. (6) Aylık bakım ücreti almayan koruyucu ailelere de talepleri halinde yanlarındaki çocukların giyim ve eğitim masrafları karşılığı olarak beşinci fıkra hükümlerine göre ödeme yapılır. (7) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen tutarlar, Bakanlıkça gönderilen ödenekten, talepte bulunan koruyucu ailelere, çocuğun takip edildiği il müdürlüğünce ödenir. Sağlık giderleri MADDE 27 – (1) Koruyucu ailede bakılan çocukların sağlık harcamaları için kuruluş bakımındaki çocuklarda olduğu gibi 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri uygulanır. BEŞİNCİ BÖLÜM Çeşitli ve Son Hükümler Genel Müdürlüğe bilgi verilmesi gereken durumlar MADDE 28 – (1) Koruyucu aile olmak üzere başvuran aile yanına çocuk yerleştirilmesi, geri alınması, koruyucu ailenin yerleşim yerinin bulunduğu ili değiştirmesi, çocuğun naklinin yapılması, statü iptali ve çocuğun vefatı hallerinde il müdürlüklerince Genel Müdürlüğe bilgi verilir. Düzenlenecek belgelerin şekli MADDE 29 – (1) Koruyucu aile hizmetinin işleyişinde ihtiyaç duyulacak koruyucu aile sözleşmesi, yerleştirme ve sonlandırma formları ile sürecin her aşamasında kullanılacak benzeri belgelerin şekil, standart ve içerikleri ilgili mevzuata uygun olarak Genel Müdürlük tarafından belirlenerek ilgili birimlere duyurulur. (2) Hizmet sürecinde, Genel Müdürlük tarafından geliştirilen standart formlar kullanılır. Hizmete ilişkin bilgiler ve değişiklikler zamanında bilişim sistemine yansıtılır. Formlar ve düzenli istatistikî bilgiler, il müdürlüğü tarafından Genel Müdürlüğe belirtilen zamanlarda gönderilir. Koruyucu aile eğitiminin düzenlenmesi GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde il müdürlüklerince koruyucu ailelere verilecek eğitimlere başlanır. Bu eğitimler başlatılıncaya kadar başvuruda bulunan ailelere eğitimlerini daha sonra tamamlamak şartıyla çocuk yerleştirilebilir. Yürürlükten kaldırılan yönetmelik MADDE 30 – (1) 14/10/1993 tarihli ve 21728 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan Koruyucu Aile Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlük MADDE 31 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 32 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı yürütür. [R.G.14.Aralık 2012 – 28497] —— • —— Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından: ÖLÇÜ VE ÖLÇÜ ALETLERİNDEN ALINACAK MUAYENE VE DAMGALAMA ÜCRET YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK MADDE 1 – 8/2/1989 tarihli ve 20074 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ölçü ve Ölçü Aletlerinden Alınacak Muayene ve Damgalama Ücret Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinde yer alan “Muayene ve Damgalama Ücretleri” ekteki şekilde değiştirilmiştir. MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 4 – Takograf cihazları hariç olmak üzere, ilk, periyodik ve stok muayenesine tabi tutulan ölçü ve ölçü aletleri ile su, elektrik ve gaz sayaçları tamir ve ayar istasyonu sahipleri veya ilgililerinin, müracaattan önce muayene ve damgalama ücretlerini il ve ilçelerde bulunan muhasebe birimlerine yatırmaları, müracaat dilekçesine muayene ücretinin yatırıldığına dair makbuzu eklemeleri zorunludur.” MADDE 3 – Bu Yönetmelik 1/1/2013 tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı yürütür. “Muayene ve Damgalama Ücretleri ÖLÇÜ ALETİNİN CİNSİ 1 UZUNLUK ÖLÇÜLERİ 1.1 Sınıf I Uzunluk Ölçüleri 1.1.1 Anma uzunluğu 20 metreye kadar olanlar (20 metre dâhil) 1.1.2 Anma uzunluğu 20 metrenin üzerinde olanlar 1.2 Sınıf II ve III Uzunluk Ölçüleri 1.2.1 Anma uzunluğu 2 metreye kadar olanlar (2 metre dâhil) 1.2.2 Anma uzunluğu 2 metre-5 metre arasında olanlar (5 metre dâhil) 1.2.3 Anma uzunluğu 5 metre-20 metre arasında olanlar (20 metre dâhil) 1.2.4 Anma uzunluğu 20 metrenin üzerinde olanlar 1.3 Tek parçalı veya katlanabilir uzunluk ölçüleri (1 metre – 2 metre) 2 HACİM ÖLÇEKLERİ 2.1 Yağ ölçekleri 2.1.1 Hacmi 1 litreye kadar olanlar (1 litre dâhil) 2.1.2 Hacmi 2-5 litre arasında olanlar (5 litre dâhil) 2.1.3 Hacmi 10 litre ve daha yukarısı olanlar 2.2 Ölçü Etalonları (Akaryakıtlar için) 2.2.1 Hacmi 10 litreye kadar olanlar (10 litre dâhil) 2.2.2 Hacmi 20 litre olanlar 2.2.3 Hacmi 50-100 litre olanlar (100 litre dâhil) 2.2.4 Hacmi 100 litre den fazla olanlar 2.3 Kuru Daneli Madde Ölçekleri 2.3.1 Hacmi 5 litreye kadar olanlar (5 litre dâhil) 2.3.2 Hacmi 10-50 litre olanlar (50 litre dâhil) 2.3.3 Hacmi 100 litre olanlar 3 ŞİŞELER 3.1 Beher Kalıp İçin 4 KÜTLE ÖLÇÜLERİ 4.1 M3, M2 Sınıfı Kütleler 4.1.1 50 grama kadar olanlar (50 gram dâhil) 4.1.2 100 gram-5 kilogram arasında olanlar (5 kilogram dâhil) 4.1.3 10 kilogram-20 kilogram olanlar 4.1.4 50 kilogramdan fazla olanlar (50 kilogram dâhil) 4.2 M1 Sınıfı Kütleler 4.2.1 1 kilograma kadar olanlar (1 kilogram dâhil) 4.2.2 2 kilogram-20 kilogram arasında olanlar (20 kilogram dâhil) 4.2.3 50 kilogram olanlar 4.2.4 500 kilogram olanlar 4.2.5 1000 kilogram olanlar 4.3 F1 ve F2 Sınıfı Kütleler ÜCRETİ (TL/Kr/Adet) 46 Kr 71 Kr 33 Kr 33 Kr 39 Kr 46 Kr 46 Kr 59 Kr 1,1 TL 2,6 TL 3,9 TL 6,5 TL 11,1 TL 22,3 TL 79 Kr 1,1 TL 1,5 TL 330,4 TL 1,1 TL 1,5 TL 2,3 TL 3,3 TL 1,1 TL 2,3 TL 3,9 TL 9,6 TL 16,2 TL 4.3.1 100 grama kadar olanlar (100 gram dâhil) 4.3.2 200 gram-1 kilogram arasında olanlar (1 kilogram dâhil) 4.3.3 2 kilogram-20 kilogram arasında olanlar (20 kilogram dâhil) 4.3.4 50 kilogramdan fazla olanlar (50 kilogram dâhil) 4.4 E2 Sınıfı Kütleler 4.4.1 50 grama kadar olanlar (50 gram dâhil) 4.4.2 100 gram-1 kilogram arasında olanlar (1 kilogram dâhil) 4.4.3 2 kilogram-10 kilograma kadar olanlar 4.4.4 10 kilogramdan fazla olanlar (10 kilogram dâhil) 4.5 Karat Kütleler 4.6 Kütle Setleri (Bütün sınıflar için) 5 TERAZİLER 5.1 Sınıf I Teraziler 5.1.1 Mekanik Teraziler 5.1.2 Elektronik Teraziler 5.2 Sınıf II Teraziler 5.2.1 Mekanik Teraziler 5.2.2 Elektronik Teraziler 5.3 Sınıf III ve Sınıf IIII Teraziler 5.3.1 Mekanik Teraziler 5.3.1.1 Maksimum kapasitesi 5 kilograma kadar olan teraziler (5 kilogram dâhil) 5.3.1.2 Maksimum kapasitesi 5 kilogram-50 kilogram arasında olanlar (50 kilogram dâhil) 5.3.1.3 Maksimum kapasitesi 50 kilogram-350 kilogram arasında olanlar (350 kilogram dâhil) 5.3.1.4 Maksimum kapasitesi 350 kilogram-1500 kilogram arasında olanlar (1500 kilogram dâhil) 5.3.1.5 Maksimum kapasitesi 1500 kilogram-2900 kilogram arasında olanlar (2900 kilogram dâhil) 5.3.1.6 Maksimum kapasitesi 2900 kilogram-12.000 kilogram arasında olanlar (12.000 kilogram dâhil) 5.3.1.7 Maksimum kapasitesi 12.000 kilogram-30.000 kilogram arası olanlar (30.000 kilogram dâhil) 5.3.1.8 Maksimum kapasitesi 30.000 kilogramın üzerinde olanlar 5.3.2 Elektronik Teraziler 5.3.2.1 Maksimum kapasitesi 5 kilograma kadar olan teraziler (5 kilogram dâhil) 5.3.2.2 Maksimum kapasitesi 5 kilogram-50 kilogram arası olanlar (50 kilogram dâhil) 5.3.2.3 Maksimum kapasitesi 50 kilogram-350 kilogram arasında olanlar (350 kilogram dâhil) 5.3.2.4 Maksimum kapasitesi 350 kilogram-1500 kilogram arasında olanlar (1500 kilogram dâhil) 5.3.2.5 Maksimum kapasitesi 1500 kilogram-2900 kilogram arasında olanlar (2900 kilogram dâhil) 5.3.2.6 Maksimum kapasitesi 2900 kilogram-12.000 kilogram arasında olanlar (12.000 kilogram dâhil) 5.3.2.7 Maksimum kapasitesi 12.000 kilogram-30.000 kilogram arasında olanlar (30.000 kilogram dâhil) 5.3.2.8 Maksimum kapasitesi 30.000 kilogramın üzerinde olan 5.4 Otomatik Teraziler (Demiryolu raylarında bulunan teraziler) 5.5 Hububat Muayene Aletleri 5.5.1 2 kilograma kadar olanlar (2 kilogram dâhil) 5.5.2 2 kilogramdan fazla olanlar 6 GAZ SAYAÇLARI 6.1 G6 sınıfına kadar olan sayaçlar (G6 dâhil) 6.2 G10 - G25 sınıfı sayaçlar 3,3 TL 3,9 TL 4,7 TL 8,1 TL 3,9 TL 4,7 TL 5,6 TL 8,1 TL 23,5 TL 41,8 TL 24,3 TL 31,4 TL 9,5 TL 24,3 TL 5,6 TL 8,6 TL 10,2 TL 17,7 TL 27,6 TL 37,9 TL 69,4 TL 110,7 TL 14,3 TL 22,3 TL 27,6 TL 31,4 TL 41,3 TL 73,3 TL 84,9 TL 147,9 TL 183,2 TL 5,6 TL 8,6 TL 5,6 TL 7,1 TL 6.3 G40 - G65 sınıfı sayaçlar 6.4 G100 - G160 sınıfı sayaçlar 6.5 G250 - G400 sınıfı sayaçlar 6.6 G650 - G1600 sınıfı sayaçlar 6.7 G2500 - G6500 sınıfı sayaçlar 6.8 G10000 ve üstü 6.9 G4 sınıfına kadar ön ödemeli doğalgaz sayaçları 6.10 Rotary tipi ön ödemeli doğalgaz sayaçları 7 SU SAYAÇLARI 7.1 Anma debisi (Qn) 10 m3/h’e kadar olan sayaçlar 7.2 Anma debisi (Qn) 10 m3/h - 50 m3/h olan sayaçlar 7.3 Anma debisi (Qn) 50 m3/h - 100 m3/h olan sayaçlar 7.4 Anma debisi (Qn) 25 m3/h’e kadar olan kombine su sayaçları 7.5 Anma debisi (Qn) 25 m3/h’den fazla olan kombine su sayaçları 7.7 Ön ödemeli ev tipi su sayaçları (10 m3/h dâhil) 7.8 Ön ödemeli sanayi tipi su sayaçları (10 m3/h üstü) 8 AREOMETRELER 9 ELEKTRİK SAYAÇLARI 9.1 Tek fazlı mekanik elektrik sayaçları 9.2 Üç fazlı mekanik elektrik sayaçları 9.3 Mekanik reaktif enerji sayaçları 9.4 Tek fazlı etalon sayaçlar 9.5 Üç fazlı etalon sayaçlar 9.6 Tek fazlı elektronik sayaçlar 9.7 Üç fazlı elektronik sayaçlar 9.8 Elektronik aktif/reaktif (Kombimetre) sayaçlar 10 ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİ 10.1 Akım Transformatörleri 10.1.1 Alçak gerilim akım transformatörleri 10.1.2 Orta gerilim akım transformatörleri 10.1.3 Yüksek gerilim akım transformatörleri 10.2 Gerilim Transformatörleri 10.2.1 Primer 1200 Volta kadar olan transformatörler 10.2.2 Primer 1200-36000 Volt arası olan transformatörler 10.2.3 Primer 36000 Volttan yukarı olan transformatörler 11 TAKSİMETRE VE NAKLİMETRELER 11.1 Taksimetre ve naklimetre bekleme ve tur 12 LPG SAYAÇLARI 12.1 LPG sayaçları (Qmax=80 litre/dakikaya kadar olan sayaçlar) 12.2 Tanker sayaçları (Qmax=500 litre/dakikaya kadar olan sayaçlar) 12.3 Depo tipi sayaçlar (Qmax=500 litre/dakikadan büyük sayaçlar için) 12.4 LPG sayaçları kontrol etalonu (Mastermetre) 13 SU SATIŞ POMPALARI 14 AKARYAKIT SAYAÇLARI 14.1 Servis tipi akaryakıt sayaçları (Qmax=120 litre/dakikaya kadar olan sayaçlar) 14.2 Tanker tipi akaryakıt sayaçları (Qmax= 750 litre/dakikaya kadar olan sayaçlar) 14.3 Depo tipi akaryakıt sayaçları (Qmax = 750 litre/dakikadan büyük olan sayaçlar için) 15 SÜT SAYAÇLARI 15.1 Tanker tipi sayaçlar 15.2 Depo tipi sayaçlar 16 SIKIŞTIRILMIŞ VE SIVILAŞTIRILMIŞ DOĞALGAZ SAYAÇLARI 17 SIVILARIN VEYA GAZLARIN KÜTLESEL ÖLÇÜMÜNÜ YAPAN 11,1 TL 16,2 TL 20,5 TL 26,2 TL 31,4 TL 45,9 TL 6,3 TL 32,1 TL 1,1 TL 2,3 TL 4,7 TL 5,6 TL 10,2 TL 3,3 TL 6,3 TL 3,9 TL 3,3 TL 3,9 TL 3,9 TL 20,5 TL 29,4 TL 3,3 TL 3,9 TL 24,8 TL 2,9 TL 29,4 TL 43,8 TL 7,2 TL 29,4 TL 146,6 TL 11,8 TL 29,4 TL 45,9 TL 90,9 TL 37,9 TL 15,7 TL 30,1 TL 47,8 TL 90,9 TL 47,8 TL 77,2 TL 47,8 TL SİSTEMLER 17.1 Akaryakıtın kütlesel ölçümünü yapan cihazlar 47,8 TL 17.2 LPG’nin kütlesel ölçümünü yapan cihazlar 47,8 TL 18 MOTORLU TAŞIT LASTİKLERİNİN HAVA BASINCI ÖLÇÜMÜNDE KULLANILAN CİHAZLAR 7,9 TL 19 AYAR İSTASYONLARI 19.1 Elektrik sayaçları ayar istasyonları 19.1.1 Monofaze sayaçlar için 91,5 TL 19.1.2 Trifaze sayaçlar için 163,5 TL 19.1.3 Elektronik sayaçlar için 189,7 TL 19.2 Su sayaçları ayar istasyonları 19.2.1 Anma debisi Qn= 10 m3/h’e kadar olan sayaçlar için 78,5 TL 19.2.2 Anma debisi 10 m3/h’den büyük olan sayaçlar için 111,2 TL 19.3 Doğalgaz sayaçları ayar istasyonu 209,3 TL 20 KARIŞTIRICI ÖLÇEKLER 7,2 TL 21 YÜK VE SARNIÇLI VAGONLAR 10,2 TL 22 ÖLÇÜ OLARAK KULLANILAN TAŞITLAR (VAGONETLER) 7,2 TL 23 EGZOZ GAZI ÖLÇME CİHAZLARI 23.1 Egzoz gazı analiz cihazı 53,9TL 23.2 Egzoz gazı duman koyuluğu ölçme cihazı 32,3 TL 23.3 Egzoz gazı analiz cihazı ile egzoz gazı duman koyuluğu ölçme cihazından oluşan birleşik sistemler (Kombine egzoz gazı ölçme cihazı) 86,2 TL 24 HAREKET HALİNDEKİ ARAÇLAR İÇİN OTOMATİK TARTI ALETLERİ 161,7 TL 25 TAKOGRAF CİHAZLARI 43,12 TL İlk, periyodik ve stok muayenesi talep edilen ölçü ve ölçü aletlerinin beyannamede belirtilen sayısına göre adet başına yukarıdaki tarifelerin; 0 - 20 adet için % 100’ü, 21 - 100 adet için % 80’i, 101 - 500 adet için % 70’i, 501 - 1000 adet için % 60’ı, 1000 adetten fazlası için % 40’ı, oranında muayene ve damgalama ücreti alınır." [R.G.14.Aralık 2012 – 28497] —— • —— Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan: MEVDUAT VE KATILIM FONUNUN KABULÜNE, ÇEKİLMESİNE VE ZAMANAŞIMINA UĞRAYAN MEVDUAT, KATILIM FONU, EMANET VE ALACAKLARA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK MADDE 1 – 1/11/2012 tarihli ve 28454 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Mevduat ve Katılım Fonunun Kabulüne, Çekilmesine ve Zamanaşımına Uğrayan Mevduat, Katılım Fonu, Emanet ve Alacaklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 5 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 5 – (1) Bu Yönetmeliğin 1 inci maddesi yayımlandığı tarihten altı ay sonra, diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.” MADDE 2 – Bu Yönetmelik 1/11/2012’den itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 1/11/2012 28454 [R.G.14.Aralık 2012 – 28497] —— • —— Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumundan: TÜTÜN MAMULLERİNİN ZARARLARINDAN KORUMAYA YÖNELİK ÜRETİM ŞEKLİNE, ETİKETLENMESİNE VE DENETLENMESİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK MADDE 1 – 6/1/2005 tarihli ve 25692 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tütün Mamullerinin Zararlarından Korumaya Yönelik Üretim Şekline, Etiketlenmesine ve Denetlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 7 nci maddesine onsekizinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “Nargilelik tütün mamulü tüketiminde kullanılan tabanı hariç nargile şişelerinin üzerinde; yüzeyin yüzde altmışbeşinden az olmamak üzere ikinci fıkrada belirtilen iki genel uyarıdan biri ve birleşik uyarılardan biri bu maddede belirtilen usullere göre uygulanır. Genel uyarı ve birleşik uyarıların nargile şişeleri üzerindeki uygulama usul ve esasları Kurumca çıkarılacak tebliğ ile düzenlenir.” MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Kurum Başkanı yürütür. [R.G.14.Aralık 2012 – 28497] —— • —— TEBLİĞLER Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından: SU, ELEKTRİK VE DOĞALGAZ SAYAÇLARININ TAMİR VE AYAR ÜCRET TARİFESİ HAKKINDA TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: MSGM-2012/40) MADDE 1 – (1) 11/1/1989 tarihli ve 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanununun 11 inci maddesi uyarınca su, elektrik ve doğalgaz sayaçlarının tamir ve ayarları için ayar istasyonları tarafından, sayaç sahibi şahıs veya müesseselerden alınacak ücretler ek-l’de yer alan Su, Elektrik ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücretleri Tarifesinde belirtildiği şekilde yeniden düzenlenmiştir. MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, kullanılmış veya şikâyetli olarak ayar istasyonlarına sevk edilen sayaçların tamir ve ayar ücretlerini kapsar. MADDE 3 – (1) Muayenesi sonucunda reddedilen sayaçlar için hiçbir ücret talep edilmez. MADDE 4 – (1) Ek-l’de yer alan tarifede belirtilen ücretlerin üstünde ücret talep eden veya alanlar hakkında 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi hükmü uyarınca işlem yapılır. MADDE 5 – (1) Ek-l’de yer alan tarifenin, tamir ve ayar istasyonlarında kolayca görülebilecek bir yere asılması zorunludur. MADDE 6 – (1) Aşağıda yer alan tebliğler yürürlükten kaldırılmıştır: a) 7/2/1990 tarihli ve 20426 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No:90/3435), b) 12/2/1991 tarihli ve 20784 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No:91/38-39), c) 27/3/1992 tarihli ve 21184 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No:92/5758), ç) 6/2/1993 tarihli ve 21488 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No:93/1314), d) 26/1/1994 tarihli ve 21830 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No:94/1-2), e) 31/12/1994 tarihli ve 22158 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No:94/79-80), f) 30/12/1995 tarihli ve 22509 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (95/135136), g) 24/1/1997 tarihli ve 22887 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (96/130131), ğ) 12/1/1998 tarihli ve 23228 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (97/2596), h) 30/1/1999 tarihli ve 23596 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (98/124125), ı) 22/1/2000 tarihli ve 23941 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (2000/2-3), i) 30/1/2001 tarihli ve 24303 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No:2001/12), j) 3/1/2002 tarihli ve 24629 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No:2002/1), k) 2/1/2003 tarihli ve 24981 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (2003/1-2), l) 22/12/2003 tarihli ve 25324 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (2004/12), m) 18/1/2005 tarihli ve 25704 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (2005/12), n) 31/12/2005 tarihli ve 26040 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (2006/12), o) 30/12/2006 tarihli ve 26392 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik, Havagazı ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (2007/12), ö) 31/12/2007 tarihli ve 26743 (3. mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (2008/1-2), p) 31/12/2008 tarihli ve 27097 (4. mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (2009/1-2), r) 30/12/2009 tarihli ve 27448 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (2010/1-2), s) 24/12/2010 tarihli ve 27795 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No:ÖSGM2011/1), ş) 28/12/2011 tarihli ve 28156 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su, Elektrik ve Doğalgaz Sayaçlarının Tamir ve Ayar Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No:MSGM2011/20). MADDE 7 – (1) Bu Tebliğ 1/1/2013 tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 8 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı yürütür. Ek- 1 SU, ELEKTRİK VE DOĞALGAZ SAYAÇLARININ TAMİR VE AYAR ÜCRETLERİ TARİFESİ ÖLÇÜ ALETİNİN CİNSİ ÜCRETİ (TL/Adet) 1 SU SAYAÇLARI AYAR ÜCRETLERİ 1.1 Anma debisi 10 m3/h'e kadar olan sayaçlar (10 m3/h dahil) 7,2 TL 3 1.2 Anma debisi 10 m /h'ten büyük olan sayaçlar 10,2 TL 2 SU SAYAÇLARI TAMİR ÜCRETLERİ 2.1 Su sayaçlarının iç ve dış temizliği ile yağlanmaları ve parça değiştirilmesi gerektirmeyen tamirleri karşılığında: 2.1.1 Anma debisi 10 m3/h'e kadar olan sayaçlar için (10 m3/h dahil) 7,2 3 2.1.2 Anma debisi 10 m /h'ten fazla olan sayaçlar için 10,2 TL 2.2 Parça değiştirilmesini gerektiren hallerde, parça bedeline ilaveten parçanın değiştirilmesi için: 2.2.1 Anma debisi 10 m3/h'e kadar olan sayaçlar için (10 m3/h dahil) 3,3 2.2.2 Anma debisi 10 m3/h'ten fazla olan sayaçlar için 4,7 TL 2.3 Boyamayı gerektiren hallerde: 2.3.1 Anma debisi 10 m3/h'e kadar olan sayaçlar için (10 m3/h dahil) 3,3 3 2.3.2 Anma debisi 10 m /h'ten fazla olan sayaçlar için 4,7 TL 3 ELEKTRİK SAYAÇLARI AYAR ÜCRETLERİ 3.1 Tek fazlı sayaçlar 5,6 TL 3.2 Üç fazlı aktif enerji sayaçları 7,2 TL 3.3 Reaktif enerji sayaçları 8,6 TL 4 ELEKTRİK SAYAÇLARI TAMİR ÜCRETLERİ TL TL TL 4.1 Sayaçların iç ve dış temizlikleri ile yağlanmaları ve parça değiştirilmesini gerektirmeyen hallerde: 4.1.1 Tek fazlı sayaçlar için 7,2 TL 4.1.2 Üç fazlı aktif enerji sayaçları için 8,6 TL 4.1.3 Reaktif enerji sayaçları için 10,2 TL 4.2 Parça değiştirilmesini gerektiren hallerde, parça bedeline ilave olarak parçanın değiştirilmesi için alınan işçilik 3,3 TL 4.3 Boyamayı gerektiren hallerde beher sayaç için sayacın durumuna göre 1,9 TL ile 3,3 TL arasında boyama ücreti alınır. 5 REDÜKTÖRLÜ VE DEMANDMETRELİ ELEKTRİK SAYAÇLARI Redüktörü ile birlikte muayene edilen sayaçlar ile demandmetreli sayaçlarda 4 üncü maddede yazılı miktarların % 50 fazlası alınır. Yalnız redüktör muayenelerinde beher redüktör için 5,6 TL 6 GAZ SAYAÇLARI AYAR ÜCRETLERİ 6.1 Büyüklüğü G6 sınıfına kadar olan sayaçlar (G6 dahil) 8,1 TL 6.2 G10 - G25 sınıfı sayaçlar 13,5 TL 6.3 G40 - G65 sınıfı sayaçlar 28,6 TL 6.4 G100 - G160 sınıfı sayaçlar 35 TL 6.5 G250 - G400 sınıfı sayaçlar 64,7 TL 6.6 G650 - G1600 sınıfı sayaçlar 129,4 TL 6.7 G2500 - G6500 sınıfı sayaçlar 188,7 TL 6.8 G10000 ve üstü 242,6 TL 7 GAZ SAYAÇLARI TAMİR ÜCRETLERİ 7.1 Sayaçların iç ve dış temizliği yağlanmaları ve parça değiştirilmesini gerektirmeyen tamirleri karşılığında: 7.1.1 Büyüklüğü G6 sınıfına kadar olan sayaçlar (G6 dahil) 8,1 TL 7.1.2 G10 - G25 sınıfı sayaçlar 13,5 TL 7.1.3 G40 - G65 sınıfı sayaçlar 28,6 TL 7.1.4 G100 - G160 sınıfı sayaçlar 35 TL 7.1.5 G250 - G400 sınıfı sayaçlar 64,7 TL 7.1.6 G650 - G1600 sınıfı sayaçlar 129,4 TL 7.1.7 G2500 - G6500 sınıfı sayaçlar 188,7 TL 7.1.8 G10000 ve üstü 242,6 TL 7.2 Parça değiştirilmesini gerektiren hallerde, parça bedeline ilaveten parçaların değiştirilmesi için: 7.2.1 Büyüklüğü G6 sınıfına kadar olan sayaçlar (G6 dahil) 8,1 TL 7.2.2 G10 - G25 sınıfı sayaçlar 11,3 TL 7.2.3 G40 - G65 sınıfı sayaçlar 16,2 TL 7.2.4 G100 - G160 sınıfı sayaçlar 21,6 TL 7.2.5 G250 - G400 sınıfı sayaçlar 32,3 TL 7.2.6 G650 - G1600 sınıfı sayaçlar 43,1 TL 7.2.7 G2500 - G6500 sınıfı sayaçlar 53,9 TL 7.2.8 G10000 ve üstü 64,7 TL 7.3 Boyamayı gerektiren hallerde: 7.3.1 Büyüklüğü G6 sınıfına kadar olan sayaçlar (G6 dahil) 6,3 TL 7.3.2 G10 - G25 sınıfı sayaçlar 10,8 TL 7.3.3 G40 - G65 sınıfı sayaçlar 16,2 TL 7.3.4 G100 - G160 sınıfı sayaçlar 21,6 TL 7.3.5 G250 - G400 sınıfı sayaçlar 27 TL 7.3.6 G650 - G1600 sınıfı sayaçlar 32,3 TL 7.3.7 G2500 - G6500 sınıfı sayaçlar 43,1 TL 7.3.8 G10000 ve üstü 53,9 TL 8 Aboneler tarafından vaki şikayetler üzerine yapılacak muayenelerde sayacın doğru çalıştığı tespit edilirse, yerinden sökülüp takma masrafı olarak: 8.1 Doğal gaz sayaçları için: 8.1.1 Büyüklüğü G6 sınıfına kadar olan sayaçlar (G6 dahil) 14,3 TL 8.1.2 G10 - G25 sınıfı sayaçlar 21,6 TL 8.1.3 G40 - G65 sınıfı sayaçlar 27 TL 8.1.4 G100 - G160 sınıfı sayaçlar 37,7 TL 8.1.5 G250 - G400 sınıfı sayaçlar 53,9 TL 8.1.6 G650 - G1600 sınıfı sayaçlar 80,9 TL 8.1.7 G2500 - G6500 sınıfı sayaçlar 134,8 TL 8.1.8 G10000 ve üstü 188,7 TL 8.2 Su sayaçları için 14,2 TL, elektrik sayaçları için de Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlenen ücretler alınır. 9 Beher sayaç için kullanılan damga teli ve kurşunu karşılığında işçilik dahil 1,6 TL ücret alınır. 10 Ön ödemeli elektronik kartlı sayaçların tamir ve ayar ücretleri % 50 daha fazla alınır (Boyama ücretleri hariç). [R.G.14.Aralık 2012 – 28497] —— • —— Ekonomi Bakanlığından: İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2012/25) Başvuru ve mevcut durum MADDE 1 – (1) 27/4/2000 tarihli ve 24032 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2000/3 sayılı Tebliğ ile 7307.19 Gümrük Tarife Pozisyonu (GTP) altında yer alan “boru bağlantı parçaları”nın Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) ve Brezilya menşeli olanlarının ithalatında dampinge karşı önlemler yürürlüğe konulmuştur. 7/9/2006 tarihli ve 26282 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2006/23 sayılı ve 22/5/2012 tarihli ve 28300 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2012/10 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğler ile tamamlanan nihai gözden geçirme soruşturmaları kapsamında anılan önlemlerin devamına karar verilmiştir. Ayrıca, 7/9/2006 tarihli ve 26282 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2006/24 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ ile bahse konu eşyanın Bulgaristan, Endonezya, Hindistan ve Tayland menşeli olanlarının ithalatı için de değişen miktarlarda dampinge karşı önlemler yürürlüğe konmuş olup, mezkur 2012/10 sayılı Tebliğ çerçevesinde bu önlemlerin de devamına karar verilmiştir. (2) Trakya Döküm San. ve Tic. A.Ş., anılan eşyanın ÇHC menşeli ithalatında uygulanan dampinge karşı önlemin, ÇHC menşeli boru bağlantı parçalarının Çin Tayvanı (Tayvan) üzerinden ülkemize ihraç edilmesi suretiyle etkisiz kılındığı iddiası ile Bakanlığımıza başvuruda bulunmuştur. (3) Mezkur önlemlerin etkisiz kılındığına ilişkin iddia ve bulgular 4412 sayılı Kanun ile değişik 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar (Karar) ve İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) hükümleri çerçevesinde değerlendirilmiştir. Soruşturma konusu madde MADDE 2 – (1) Soruşturma konusu madde, İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2000/3, 2006/23 ve 2012/10 sayılı Tebliğler ile ithalatında dampinge karşı önleme tabi olan ve 7307.19 GTP’sinde “Diğerleri” altında sınıflandırılan boru bağlantı parçalarıdır. (2) Bu aşamada belirtilen GTP bilgi amaçlı verilmiş olup, bağlayıcı nitelikte değildir. Önlemlerin etkisiz kılınmasına ilişkin bulgular MADDE 3 – (1) Soruşturma konusu ürünün genel ithalatı son dönem itibariyle dalgalı bir seyir izlemiş olup, Tayvan menşeli ithalatında ise artış gözlemlenmiştir. Ancak bu husus, uluslararası veri kaynaklarından elde edilen Tayvan’ın ülkemize ihracat verileriyle ciddi farklılıklar göstermektedir. (2) Tayvan’da mukim bazı ihracatçıların ÇHC’de fabrikalarının bulunduğu belirlenmiştir. (3) Yapılan incelemeler sonucunda, yürürlükteki dampinge karşı önlemlerin, Tayvan üzerinden etkisiz kılındığına dair ciddi bilgi ve bulgular tespit edilmiştir. Karar ve işlemler MADDE 4 – (1) Anılan başvuru sonrası yapılan incelemeler sonucunda Tayvan menşeli/çıkışlı söz konusu ürün için İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu’nca, Yönetmeliğin 38 inci maddesi çerçevesinde önlemlerin etkisiz kılınmasına karşı soruşturma açılmasına karar verilmiştir. (2) Soruşturma, Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü (Genel Müdürlük) tarafından yürütülecektir. Soru formları ve bilgilerin toplanması MADDE 5 – (1) Soruşturma için gerekli bilgilerin temini amacıyla, söz konusu maddenin bilinen ithalatçılarına ve soruşturma kapsamına giren bilinen yabancı üretici/ihracatçılarına soruşturmanın açılışına ilişkin bildirim gönderilecektir. Bildirimi almayan tarafların soru formunu Ekonomi Bakanlığı internet sayfasındaki ilgili bölümden indirmeleri mümkün bulunmaktadır. (2) Öte yandan, ilgili üretici ve ihracatçılara iletilmesini kolaylaştırmak ve çabuklaştırmak amacıyla, soruşturmaya konu Tayvan’ın Türkiye’deki temsilciliğine de soru formu gönderilecektir. Süreler MADDE 6 – (1) Soru formunu cevaplandırma süresi, soruşturma açılmasına dair bildirimin gönderildiği tarihten itibaren posta süresi dahil 37 gündür. Tebliğ’in 5 inci maddesinde belirtilen, bildirimin gönderilmediği ilgili taraflar ise, bu Tebliğ’in yayımı tarihinden itibaren işleyecek 37 günlük süre ile bağlıdırlar. (2) Soru formunda istenilen bilgilerin haricinde, soruşturmayla ilgili olduğu düşünülen diğer bilgi, belge ve görüşlerin dikkate alınabilmesi için, söz konusu bilgi, belge ve görüşlerin, bu Tebliğ’in yayımı tarihinden itibaren en geç 37 gün içinde Genel Müdürlüğe yazılı olarak ulaştırılması gerekmektedir. (3) Soruşturmanın sonucundan etkilenebileceklerini iddia eden diğer ilgili tarafların da (yerli üreticiler, ithalatçılar, ilgili meslek kuruluşları, tüketici dernekleri, üretim dalındaki işçi veya işveren sendikaları, vb.) görüşleri ile konuya ilişkin her türlü bilgi ve belgeyi bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren 37 gün içinde yazılı olarak Genel Müdürlüğe bildirmeleri gerekmektedir. İşbirliğine gelinmemesi MADDE 7 – (1) Yönetmeliğin 26 ncı maddesinde belirtildiği üzere, taraflardan birinin belirtilen süreler içinde gerekli bilgiyi sağlayamaması veya yanlış bilgi vermesi ya da bilgi vermeyi reddetmesi veya soruşturmayı engellediğinin anlaşılması halinde soruşturmaya ilişkin karar, olumlu veya olumsuz, mevcut verilere göre alınacaktır. Geçici önlem alınması, vergilerin geriye dönük uygulanması MADDE 8 – (1) Karar’ın ilgili maddeleri uyarınca, soruşturma süresince geçici önlem uygulanması kararlaştırılabilir ve kesin önlem geriye dönük olarak uygulanabilir. (2) Önlemlerin uygulanmasında başlamış işlem kavramı ve istisnası bulunmamaktadır. Yetkili merci ve adresi MADDE 9 – (1) Soruşturmayla ilgili bilgi ve belgeler ile görüşlerin aşağıda belirtilen yetkili mercie iletilmesi gerekmektedir: Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü İthalat Politikalarını İzleme ve Değerlendirme Dairesi İnönü Bulvarı, 06510 Emek/ANKARA Tel: +90 (312) 204 75 34; 204 77 88 Faks: +90 (312) 212 87 65 e-posta: oek180@ekonomi.gov.tr Soruşturmanın başlangıç tarihi MADDE 10 – (1) Soruşturma, bu Tebliğin yayımı tarihinde başlamış kabul edilir. Yürürlük MADDE 11 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür. [R.G.14.Aralık 2012 – 28497] —— • —— Ekonomi Bakanlığından: İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2012/26) Mevcut durum MADDE 1 – (1) 3701.30.00.00.29 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) altında yer alan “alüminyumdan mamul hassaslaştırılmış ofset baskı kalıpları” nın Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) menşeli olanlarının ithalinde, 15/11/2008 tarihli ve 27055 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2008/32 sayılı Tebliğ ile 2,65 ABD Doları/kg tutarında dampinge karşı önlem yürürlükte bulunmaktadır. (2) Mevcut damping önleminin etkinliği 31/12/2010 tarihli ve 27802 sayılı (3. Mükerrer) Resmî Gazete’de yayımlanan 2011/20 sayılı Bazı Ticaret Politikası Önlemleri Mevzuatına Konu Eşyanın İthalatının İzlenmesine İlişkin Tebliğ kapsamında takip edilmektedir. (3) Mezkur önlemin etkisiz kılındığına ilişkin bulgular 4412 sayılı Kanun ile değişik 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar (Karar) ve İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) hükümleri çerçevesinde değerlendirilmiştir. Soruşturma konusu madde MADDE 2 – (1) Soruşturma konusu madde, İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2008/32 sayılı Tebliğ ile ithalatında dampinge karşı önlem alınan ve 3701.30.00.00.29 GTİP’i “diğerleri” altında yer alan alüminyumdan mamul hassaslaştırılmış ofset baskı kalıplarıdır. (2) Bu aşamada belirtilen GTİP bilgi amaçlı verilmiş olup, bağlayıcı nitelikte değildir. Önlemlerin etkisiz kılınmasına ilişkin bulgular MADDE 3 – (1) Soruşturma konusu ürünün dampinge karşı önleme tabi ÇHC ve Türkiye ile Malezya ve Türkiye arasındaki ticaretinin gerçekleştirilme seyrinde önlemin yürürlüğe girmesini müteakiben önemli değişiklikler gözlemlenmiştir. ÇHC menşeli ithalatta keskin düşüşler gerçekleşirken Malezya menşeli ofset baskı kalıbı ithalatında ani ve önemli artışlar belirlenmiştir. (2) Malezya’da mukim bazı ihracatçıların dampinge karşı önlem alınan ÇHC’de mukim bazı firmalarla ilişki içerisinde olduğu, bazılarının ise ofset baskı kalıbı üretimiyle iştigal etmedikleri tespit edilmiştir. (3) Yapılan incelemeler sonucunda, söz konusu dampinge karşı önlemin, Malezya üzerinden etkisiz kılındığına dair ciddi bilgi ve bulgular tespit edilmiştir. Karar ve işlemler MADDE 4 – (1) Yapılan inceleme sonucunda Malezya menşeli/çıkışlı söz konusu ürün için İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu’nca, Yönetmeliğin 38 inci maddesi çerçevesinde önlemlerin etkisiz kılınmasına karşı soruşturma açılmasına karar verilmiştir. (2) Soruşturma, Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü (Genel Müdürlük) tarafından yürütülecektir. Soru formları ve bilgilerin toplanması MADDE 5 – (1) Soruşturma için gerekli bilgilerin temini amacıyla, söz konusu maddenin bilinen ithalatçılarına ve soruşturma kapsamına giren bilinen yabancı üretici/ihracatçılarına soruşturmanın açılışına ilişkin bildirim gönderilecektir. Bildirimi almayan tarafların soru formunu Ekonomi Bakanlığı internet sayfasındaki ilgili bölümden indirmeleri mümkün bulunmaktadır. (2) Öte yandan, ilgili ülkedeki üretici ve ihracatçılara iletilmesini kolaylaştırmak ve çabuklaştırmak amacıyla, soruşturmaya konu ülkenin Türkiye’deki resmi temsilciliğine de soru formu gönderilecektir. Süreler MADDE 6 – (1) Soru formunu cevaplandırma süresi, soruşturma açılmasına dair bildirimin gönderildiği tarihten itibaren posta süresi dahil 37 gündür. Tebliğ’in 5 inci maddesinde belirtilen, bildirimin gönderilmediği ilgili taraflar ise, bu Tebliğ’in yayımı tarihinden itibaren işleyecek 37 günlük süre ile bağlıdırlar. (2) Soru formunda istenilen bilgilerin haricinde, soruşturmayla ilgili olduğu düşünülen diğer bilgi, belge ve görüşlerin dikkate alınabilmesi için, söz konusu bilgi, belge ve görüşlerin, bu Tebliğ’in yayımı tarihinden itibaren en geç 37 gün içinde Genel Müdürlüğe yazılı olarak ulaştırılması gerekmektedir. (3) Soruşturmanın sonucundan etkilenebileceklerini iddia eden diğer ilgili tarafların da (yerli üreticiler, ithalatçılar, ilgili meslek kuruluşları, tüketici dernekleri, üretim dalındaki işçi veya işveren sendikaları, vb.) görüşleri ile konuya ilişkin her türlü bilgi ve belgeyi bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren 37 gün içinde yazılı olarak Genel Müdürlüğe bildirmeleri gerekmektedir. İşbirliğine gelinmemesi MADDE 7 – (1) Yönetmeliğin 26 ncı maddesinde belirtildiği üzere, taraflardan birinin belirtilen süreler içinde gerekli bilgiyi sağlayamaması veya yanlış bilgi vermesi ya da bilgi vermeyi reddetmesi veya soruşturmayı engellediğinin anlaşılması halinde soruşturmaya ilişkin karar, olumlu veya olumsuz, mevcut verilere göre alınacaktır. Geçici önlem alınması, vergilerin geriye dönük uygulanması MADDE 8 – (1) Karar’ın ilgili maddeleri uyarınca, soruşturma süresince geçici önlem uygulanması kararlaştırılabilir ve kesin önlem geriye dönük olarak uygulanabilir. (2) Önlemlerin uygulanmasında başlamış işlem kavramı ve istisnası bulunmamaktadır. Yetkili merci ve adresi MADDE 9 – (1) Soruşturmayla ilgili bilgi ve belgeler ile görüşlerin aşağıda belirtilen yetkili mercie iletilmesi gerekmektedir: Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü, İthalat Politikalarını İzleme ve Değerlendirme Dairesi İnönü Bulvarı, 06510 Emek/ANKARA Tel: +90 (312) 204 77 88 Faks:+90 (312) 212 87 65 e-posta: oek199@ekonomi.gov.tr Soruşturmanın başlangıç tarihi MADDE 10 – (1) Soruşturma, bu Tebliğin yayımı tarihinde başlamış kabul edilir. Yürürlük MADDE 11 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür. [R.G.14.Aralık 2012 – 28497] —— • —— Ekonomi Bakanlığından: İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2012/27) Başvuru ve mevcut durum MADDE 1 – (1) Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) menşeli 7315.11.90.00.11, 7315.11.90.00.19, 7315.12.00.00.11, 7315.12.00.00.19 ve 7315.19.00.00.00 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonları (GTİP) altında yer alan “Zincirler-Muhtelif Mafsal Halkalı Zincirler ve Aksamı” (transmisyon zincirleri) madde tanımlı eşya için 23/5/2010 tarihli ve 27589 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2010/13 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ ile 1.200 ABD Doları/Ton tutarında dampinge karşı vergi şeklinde kesin önlem yürürlüğe konulmuştur. (2) Yerli Üretici Zimaş Zincir ve Makine Sanayi Ticaret A.Ş. söz konusu ticaret politikası önleminin çeşitli ülkeler üzerinden etkisiz kılındığı iddiası ile Bakanlığımıza başvuruda bulunmuştur. (3) Mezkur önlemin etkisiz kılındığına ilişkin iddia ve bulgular 4412 sayılı Kanun ile değişik 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar (Karar) ve İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) hükümleri çerçevesinde değerlendirilmiştir. Soruşturma konusu madde MADDE 2 – (1) Soruşturma konusu madde, 7315.11.90.00.11, 7315.11.90.00.19, 7315.12.00.00.11, 7315.12.00.00.19 ve 7315.19.00.00.00 GTİP’leri altında yer alan “Zincirler-Muhtelif Mafsal Halkalı Zincirler ve Aksamı” (transmisyon zincirleri) madde tanımlı eşyadır. (2) Bu aşamada belirtilen GTİP’ler bilgi amaçlı verilmiş olup, bağlayıcı nitelikte değildir. Önlemlerin etkisiz kılınmasına ilişkin bulgular MADDE 3 – (1) Soruşturma konusu ürünün ticaretinin Malezya ile Türkiye arasındaki seyri ÇHC’ye yönelik önlemin yürürlüğe girmesinden sonra önemli değişiklikler göstermiştir. Önlem öncesinde Malezya’dan ithalat yapılmamakta iken önlem sonrasında bu ülkeden yüksek miktarda ithalatın gerçekleştiği belirlenmiştir. (2) Soruşturma konusu ürünün ticaretinin Çin Tayvanı (Tayvan) ile Türkiye arasındaki seyri ÇHC’ye yönelik önlemin yürürlüğe girmesinden sonra önemli değişiklikler göstermiştir. Önlemden önceki dönemde Tayvan’ın toplam ithalat içerisinde önemli bir payı olmamasına rağmen önlemden sonra bu ülkeden yapılan ithalatın ciddi şekilde arttığı gözlenmiştir. (3) Soruşturma konusu ürünün ticaretinin Güney Kore ile Türkiye arasındaki seyri ÇHC’ye yönelik önlemin yürürlüğe girmesinden sonra önemli değişiklikler göstermiştir. Önlemden sonra Güney Kore’den yapılan ithalatın artış gösterdiği belirlenmiştir. Ayrıca, Güney Kore’de mukim ihracatçı firmalardan bazılarının ÇHC ile bağlantısının olduğu anlaşılmıştır. (4) Yapılan incelemeler sonucunda, söz konusu dampinge karşı önlemin Malezya, Tayvan ve Güney Kore üzerinden etkisiz kılındığına dair ciddi bilgi ve bulgular tespit edilmiştir. Karar ve işlemler MADDE 4 – (1) Yapılan inceleme sonucunda önleme tabi ürünün Malezya, Güney Kore ve Tayvan menşeli/çıkışlı olanları hakkında İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu’nca, Yönetmeliğin 38 inci maddesi çerçevesinde önlemlerin etkisiz kılınmasına karşı soruşturma açılmasına karar verilmiştir. (2) Soruşturma, Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü (Genel Müdürlük) tarafından yürütülecektir. Soru formları ve bilgilerin toplanması MADDE 5 – (1) Soruşturma için gerekli bilgilerin temini amacıyla, söz konusu maddenin bilinen ithalatçılarına ve soruşturma kapsamına giren bilinen yabancı üretici/ihracatçılarına soruşturmanın açılışına ilişkin bildirim gönderilecektir. Bildirimi almayan tarafların soru formunu Ekonomi Bakanlığı internet sayfasındaki ilgili bölümden indirmeleri mümkün bulunmaktadır. (2) Öte yandan, ilgili ülkedeki üretici ve ihracatçılara iletilmesini kolaylaştırmak ve çabuklaştırmak amacıyla, soruşturmaya konu ülkelerin Türkiye’deki resmi temsilciliğine de soru formu gönderilecektir. Süreler MADDE 6 – (1) Soru formunu cevaplandırma süresi, soruşturma açılmasına dair bildirimin gönderildiği tarihten itibaren posta süresi dahil 37 gündür. Tebliğ’in 5 inci maddesinde belirtilen, bildirimin gönderilmediği ilgili taraflar ise, bu Tebliğ’in yayımı tarihinden itibaren işleyecek 37 günlük süre ile bağlıdırlar. (2) Soru formunda istenilen bilgilerin haricinde, soruşturmayla ilgili olduğu düşünülen diğer bilgi, belge ve görüşlerin dikkate alınabilmesi için, söz konusu bilgi, belge ve görüşlerin, bu Tebliğ’in yayımı tarihinden itibaren en geç 37 gün içinde Genel Müdürlüğe yazılı olarak ulaştırılması gerekmektedir. (3) Soruşturmanın sonucundan etkilenebileceklerini iddia eden diğer ilgili tarafların da (yerli üreticiler, ithalatçılar, ilgili meslek kuruluşları, tüketici dernekleri, üretim dalındaki işçi veya işveren sendikaları, vb.) görüşleri ile konuya ilişkin her türlü bilgi ve belgeyi bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren 37 gün içinde yazılı olarak Genel Müdürlüğe bildirmeleri gerekmektedir. İşbirliğine gelinmemesi MADDE 7 – (1) Yönetmeliğin 26 ncı maddesinde belirtildiği üzere, taraflardan birinin belirtilen süreler içinde gerekli bilgiyi sağlayamaması veya yanlış bilgi vermesi ya da bilgi vermeyi reddetmesi veya soruşturmayı engellediğinin anlaşılması halinde soruşturmaya ilişkin karar, olumlu veya olumsuz, mevcut verilere göre alınacaktır. Geçici önlem alınması, vergilerin geriye dönük uygulanması MADDE 8 – (1) Karar’ın ilgili maddeleri uyarınca, soruşturma süresince geçici önlem uygulanması kararlaştırılabilir ve kesin önlem geriye dönük olarak uygulanabilir. (2) Önlemlerin uygulanmasında başlamış işlem kavramı ve istisnası bulunmamaktadır. Yetkili merci ve adresi MADDE 9 – (1) Soruşturmayla ilgili bilgi ve belgeler ile görüşlerin aşağıda belirtilen yetkili mercie iletilmesi gerekmektedir: Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü, İthalat Politikalarını İzleme ve Değerlendirme Dairesi İnönü Bulvarı, 06510 Emek/ANKARA Tel: +90 (312) 204 77 76 Faks: +90 (312) 212 87 65 Email: oek208@ekonomi.gov.tr Soruşturmanın başlangıç tarihi MADDE 10 – (1) Soruşturma, bu Tebliğin yayımı tarihinde başlamış kabul edilir. Yürürlük MADDE 11 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür. [R.G.14.Aralık 2012 – 28497] —— • —— Maliye Bakanlığından: VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 421) 1. Giriş 1.1. Elektronik fatura kullanımına ilişkin usul ve esasları belirleyen ve 5/3/2010 tarihli ve 27512 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 397) ile anonim ve limited şirketlerin elektronik fatura oluşturmalarına, alıcısına iletmelerine, muhafaza ve istenildiğinde ibraz etmelerine izin verilmiştir. 28/6/2012 tarihli ve 28337 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 397 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Tebliği (Sıra No: 416) ile de 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesi kapsamında fatura düzenlemek zorunda olan mükelleflere elektronik fatura uygulamasından yararlanma hakkı tanınmıştır. 1.2. Diğer taraftan, 13/12/2011 tarihli ve 28141 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No:1) ile Vergi Usul Kanunu kapsamında tutulması zorunlu olan defterlerden www.edefter.gov.tr internet adresinde format ve standardı yayımlanan defterlerin elektronik ortamda oluşturulmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenerek elektronik defter kullanımına izin verilmiştir. 1.3. Mükelleflerin vergi kanunlarına uyumlarının artırılması ile kayıt dışılığın izlenerek önlenmesi amacıyla, elektronik fatura kullanma ve elektronik defter tutma zorunluluğu getirilmesi bu Tebliğin konusunu teşkil etmektedir. 2. Yetki 2.1. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının 1 inci bendinde, Maliye Bakanlığının mükellef ve meslek grupları itibarıyla muhasebe usul ve esaslarını tespit etmeye, aynı Kanuna göre tutulmakta olan defter ve belgeler ile bunlara ilaveten tutulmasını veya düzenlenmesini uygun gördüğü defter ve belgelerin mahiyet, şekil ve ihtiva etmesi zorunlu bilgileri belirlemeye, bunlarda değişiklik yapmaya; bedeli karşılığında basıp dağıtmaya veya üçüncü kişilere bastırıp dağıtmaya veya dağıttırmaya, bunların kayıtlarını tutturmaya, bu defter ve belgelere tasdik, muhafaza ve ibraz zorunluluğu getirmeye veya kaldırmaya, yine aynı Kanuna göre tutulacak defter ve düzenlenecek belgelerin tutulması ve düzenlenmesi zorunluluğunu kaldırmaya yetkili olduğu hükme bağlanmıştır. 2.2. Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının 3 üncü bendinde Maliye Bakanlığının, tutulması ve düzenlenmesi zorunlu defter, kayıt ve belgelerin mikro film, mikro fiş veya elektronik bilgi ve kayıt araçlarıyla yapılması veya bu kayıt ortamlarında saklanması hususunda izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, bu şekilde tutulacak defter ve kayıtların kopyalarının Maliye Bakanlığında veya muhafaza etmekle görevlendireceği kurumlarda saklanması zorunluluğu getirmeye, bu konuda uygulama usul ve esaslarını belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır. 2.3. Öte yandan aynı Kanunun mükerrer 242 nci maddesinin ikinci fıkrası ile Maliye Bakanlığı; elektronik defter, kayıt ve belgelerin oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafazası ve ibrazı ile defter ve belgelerin elektronik ortamda tutulması ve düzenlenmesi uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye, elektronik ortamda tutulmasına ve düzenlenmesine izin verilen defter ve belgelerde yer alması gereken bilgileri internet de dâhil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında Maliye Bakanlığına veya Maliye Bakanlığının gözetim ve denetimine tâbi olup, kuruluşu, faaliyetleri, çalışma ve denetim esasları Bakanlar Kurulunca çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenecek olan özel hukuk tüzel kişiliğini haiz bir şirkete aktarma zorunluluğu getirmeye, bilgi aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, aynı Kanun kapsamına giren işlemlerde elektronik imza kullanım usul ve esaslarını düzenlemeye ve denetlemeye yetkili kılınmıştır. Söz konusu fıkrada ayrıca, Vergi Usul Kanunu ve diğer vergi kanunlarında defter, kayıt ve belgelere ilişkin olarak yer alan hükümlerin elektronik defter, kayıt ve belgeler için de geçerli olduğu; Maliye Bakanlığının, elektronik defter, belge ve kayıtlar için diğer defter, belge ve kayıtlara ilişkin usul ve esaslardan farklı usul ve esaslar belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır. 3. Elektronik Defter ve Elektronik Fatura Zorunluluğu 3.1. Kapsama Giren Mükellefler 3.1.1. Yukarıda yer verilen yetkilere istinaden Bakanlığımızca aşağıda sayılan mükellef gruplarına elektronik defter tutma ve elektronik fatura uygulamasına dâhil olma zorunluluğu getirilmiştir. a) 4/12/2003 tarihli ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu kapsamında madeni yağ lisansına sahip olanlar ile bunlardan 2011 takvim yılında mal alan mükelleflerden 31/12/2011 tarihi itibariyle asgari 25 Milyon TL brüt satış hasılatına sahip olanlar. b) 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listedeki malları imal, inşa veya ithal edenler ile bunlardan 2011 takvim yılında mal alan mükelleflerden 31/12/2011 tarihi itibariyle asgari 10 Milyon TL brüt satış hasılatına sahip olanlar. 3.1.2. Bu Tebliğ kapsamında zorunluluk getirilen mükelleflerden mal alan 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar ile iktisadi kamu kuruluşlarının elektronik fatura uygulamasından yararlanma ve elektronik defter tutma zorunluluğu bulunmamaktadır. 3.1.3. Bu Tebliğ veya 397 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında elektronik fatura uygulamasından yararlanan mükelleflerin birbirlerine yapmış oldukları mal teslimi veya hizmet ifaları için elektronik fatura düzenlemeleri zorunludur. 3.1.4. Elektronik Fatura Uygulamasından yararlanan kayıtlı kullanıcıların güncel listesi www.efatura.gov.tr internet adresinden yayımlanacaktır. 3.1.5. Elektronik Fatura Uygulamasından yararlanan mükellefler fatura düzenlemeden önce muhatabın www.efatura.gov.tr internet adresinde yer alan kayıtlı kullanıcı listesine kayıtlı olup olmadığını kontrol edecekler, kayıtlı kullanıcı ise elektronik fatura, kayıtlı kullanıcı değilse kâğıt fatura düzenleyeceklerdir. 3.1.6. Bu Tebliğ kapsamındaki mükelleflerden mal veya hizmet alan ve belirlenen hadlerin altında kalan mükelleflerin de istemeleri halinde elektronik defter ve elektronik fatura uygulamalarından yararlanabilecekleri tabiidir. 3.2. Elektronik Fatura ve Elektronik Deftere Geçiş Süresi 3.2.1. 3.1. bölümde yer alan zorunluluk kapsamına giren mükelleflerin; a) Elektronik fatura uygulamasına 2013 takvim yılı (1/9/2013 tarihi itibariyle Gelir İdaresi Başkanlığı’na başvurulması gerekmektedir.) b) Elektronik defter uygulamasına ise 2014 takvim yılı (Elektronik defter yazılımlarını kendi geliştiren mükelleflerin 1/9/2014 tarihi itibariyle elektronik defter test süreçlerini başarı ile tamamlamış olmaları gerekmektedir.) içerisinde geçmeleri zorunludur. 4. 397 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde Yapılan Değişiklikler 4.1. 397 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin üçüncü bölümünün son paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Elektronik Fatura uygulamasına kayıtlı olan mükelleflerin birbirlerinden aldıkları mallar ve sağladıkları hizmetler için 1/9/2013 tarihinden itibaren elektronik fatura göndermeleri ve almaları zorunludur. Elektronik fatura uygulamasına kayıtlı olan mükellefler elektronik fatura uygulamasına kayıtlı olmayan mükelleflere yaptıkları mal teslimi ve hizmet ifası için genel hükümler çerçevesinde kağıt fatura düzenlemeye devam edeceklerdir.” 4.2. 397 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 5.1.1. bölümünün ilk paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki iki paragraf eklenmiştir. “Bununla birlikte mükellefler, elektronik fatura gönderme ve alma işlemlerini teknik yeterliliğe sahip, Başkanlıktan özel entegrasyon izni almış mükelleflerin bilgi işlem sistemi vasıtasıyla da gerçekleştirebilirler. Özel entegrasyon izni almak isteyen mükellefler e-Fatura Uygulamasına başvuru için gerekli belgelerin yanında özel entegrasyon talebini içeren bir dilekçe ve ekinde Özel Entegrasyon Bilgi İşlem Sistem Raporu (BİS) ile Başkanlığa başvuru yapacaklardır. Özel entegrasyon yapmak isteyen mükelleflerin www.efatura.gov.tr internet adresinde yayımlanan kılavuzlara uygun bilgi işlem altyapısını kurmaları zorunludur. Başkanlık özel entegrasyon yapan mükellefler için ilave yükümlülük belirlemeye ve istediğinde ulusal ve uluslararası standartlara uyma zorunluluğu getirmeye yetkilidir. Mükellefin, elektronik fatura gönderip alma işlemini özel entegrasyon izni alan mükelleflere ait bilgi işlem sistemi vasıtasıyla gerçekleştirmesi, muhafaza ve ibraz ödevlerini ortadan kaldırmaz. Elektronik fatura gönderip alma işleminde kullanılan bilgi işlem sistemi yazılım ve donanım alt yapısının Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde ve Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarının geçerli olduğu yerlerde bulunması zorunludur. Özel entegrasyon izni alan mükelleflerin listesi www.efatura.gov.tr internet adresinden yayımlanacaktır. Bilgi işlem sistemi yurt dışından yönetilen mükelleflerin elektronik fatura uygulamasından entegrasyon yöntemiyle yararlanma konusundaki durumları yapacakları başvuru üzerine Başkanlıkça değerlendirilerek elektronik fatura gönderip almalarına izin verilebilecektir.” 4.3. 397 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 6. bölümünün üçüncü paragrafının sonuna gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir. “Bu yükümlülük, elektronik faturaların üçüncü kişiler nezdinde muhafaza edilmesi durumunda muhafaza eden için de yasal süreler içinde geçerlidir.” 4.4. 397 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 6. bölümünün dördüncü paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, beşinci ve altıncı paragraflar eklenmiştir. “Mükelleflere ait elektronik faturaların yine mükelleflere ait bilgi işlem sistemlerinde saklanması esas olup üçüncü kişiler nezdinde de elektronik saklama yapılabilecektir. Başka mükelleflerden elektronik saklama hizmetinin alınması mükelleflerin elektronik faturalarının muhafaza ve ibraz sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Elektronik faturaların muhafazasının Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde ve Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarının geçerli olduğu yerlerde yapılması zorunludur. Bu zorunluluk yurt dışında ikincil bir arşivleme yapılmasına engel teşkil etmez. Başka mükelleflere ait elektronik faturaları saklama hizmeti verenler elektronik fatura uygulamasını bilgi işlem sistemlerinin entegrasyonu yöntemiyle kullanmak zorundadır. Elektronik Fatura Saklama Hizmeti verecek mükelleflerin Başkanlığa “Elektronik Fatura Saklama Hizmeti Başvuru Formu ve Taahhütnamesi” ile başvuru yaparak saklama izni almaları zorunludur. Bu amaçla başvuru yapacak mükelleflerin başvuru dilekçesi ekinde Bilgi İşlem Sistem Raporunu (BİS) göndermesi gerekmektedir. Başkanlıktan elektronik fatura saklama hizmeti izni almadan saklama yapılması Başkanlık nezdinde hüküm ifade etmez. Saklama izni alan mükelleflerin listesi www.efatura.gov.tr internet adresinden yayımlanacaktır. Saklama koşulları ve saklama hizmeti verecek mükellefin uyması gereken diğer kurallar www.efatura.gov.tr internet adresinde yayımlanacaktır. Gerekli görülen durumlarda, elektronik fatura saklama hizmeti verenlerden elektronik fatura bilgilerine ilişkin olarak belirlenecek standartlara uygun üretilecek raporların ibrazı, elektronik fatura saklama hizmeti verenlere ait bilgi işlem sistem veya sistemlerine sürekli erişimin sağlanması sureti ile istenebilir. Bu kapsamda, ifade edilen erişimin sağlanması için kullanılacak yöntem ve teknolojiler ile ibraz yükümlülüğünün yerine getirilmesi ile ilgili süreçler www.efatura.gov.tr adresinde açıklanır. Elektronik fatura saklama hizmeti verenlerin bilgi işlem sistemine erişim ile ilgili yetki, sektör, mükellef veya faaliyet hacimleri itibarıyla kullanılabilir. Başkanlık elektronik fatura saklama hizmeti veren mükellefler için ilave yükümlülük belirlemeye ve istediğinde ulusal ve uluslararası standartlara uyma zorunluluğu getirmeye yetkilidir. Maliye Bakanlığı gerek görmesi halinde, bu Tebliğde belirlenen esaslar ile sınırlı olmak üzere, başka mükelleflere ait elektronik faturaları saklama hizmeti verenlerin bilgi işlem sistemlerini denetleme yetkisine sahiptir.” 5. Sorumluluk ve Cezai Yaptırımlar 5.1. 397 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında bilgi işlem sistemlerinin entegrasyonu yöntemiyle elektronik fatura uygulamasından yararlanan mükellefler, sistemlerini kesintisiz 7 gün 24 saat fatura ve ilgili mesajları alabilir ve gönderebilir halde açık tutmak zorundadırlar. Mücbir sebepler dışında bu zorunluluğa uymayan mükelleflerin entegrasyon izinleri iptal edilecek olup, elektronik fatura uygulamasını sadece portal yöntemiyle kullanabileceklerdir. 5.2. Bilgi işlem sistemlerinin entegrasyonu yöntemiyle elektronik fatura uygulamasından yararlanan mükellefler, sistemleri üzerinde yapacakları bakım, onarım, gözden geçirme vb. işlemler nedeniyle sistemlerine erişim kesintiye uğrayacak ise bu kesintiden önceki üç işgünü içerisinde hangi tarihte ve ne kadar süreyle sistemlerinin kesintiye uğrayacağını Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirmekle yükümlüdürler. Kesinti süresi hiçbir surette iki günü aşamaz. 5.3. Elektronik fatura ve elektronik deftere ilişkin olarak bu Tebliğ ile getirilen zorunluluklara uymayanlar hakkında, Vergi Usul Kanununun ceza hükümleri tatbik olunur. 5.4. Elektronik fatura uygulamasına dâhil olma zorunluluğu getirilen mükellefler elektronik fatura uygulamasına kayıtlı olan diğer mükelleflere kâğıt ortamında fatura düzenleyemezler; düzenlemeleri halinde kâğıt ortamında düzenlenen bu faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır. 5.5. Elektronik fatura uygulamasına dâhil olma zorunluluğu getirilen mükelleflerin elektronik fatura uygulamasına kayıtlı olan diğer mükellefler tarafından gönderilen elektronik faturaları almaları zorunludur. Bu zorunluluğa uymayan mükellefler hakkında Vergi Usul Kanununun ilgili hükümlerinde belirtilen fatura almayan mükelleflere tatbik olunan cezai hükümlerin uygulanacağı tabiidir. 5.6. Bu Tebliğ ile elektronik defter tutma zorunluluğu getirilen mükellefler kâğıt ortamında defter tutamazlar. Bu mükellefler kâğıt ortamında defter tutmaları halinde hiç defter tutmamış sayılırlar. 6. Yürürlük 6.1. Bu Tebliğ, yayımı tarihi itibarıyla yürürlüğe girer. Tebliğ olunur. [R.G.14.Aralık 2012 – 28497] —— • —— Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulundan: TÜRK ÜRÜNLERİNİN YURTDIŞINDA MARKALAŞMASI, TÜRK MALI İMAJININ YERLEŞTİRİLMESİ VE TURQUALITY®’NİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2006/4)’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2012/6) MADDE 1 – Bu Tebliğ, Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulunun 7/12/2012 tarihli ve 2012/9 sayılı Kararına istinaden hazırlanmıştır. MADDE 2 – 24/5/2006 tarihli ve 26177 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Ürünlerinin Yurtdışında Markalaşması, Türk Malı İmajının Yerleştirilmesi ve TURQUALITY®’nin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2006/4)’in 9 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “(1) Kuruluşların iştigal sahasına giren ürünlerinin yurtdışı pazarlarda markalaşması amacıyla gerçekleştirecekleri tanıtım, reklam ve pazarlama projelerine ilişkin [görsel ve yazılı tanıtım, gösteri (show), defile, ülke imaj kampanyası, pazar araştırması, sponsorluk, markapromosyon ajansı, fuar katılımı, internet sitesi tasarımı, basın-halkla ilişkiler, stratejik danışmanlık giderleri ve benzeri] harcamaları, a) Birlikler için %80 oranında ve proje başına yıllık en fazla 250.000 ABD Doları tutarında, b) Üretici Dernekleri ve Üretici Birlikleri için %50 oranında ve yıllık en fazla 100.000 ABD Doları tutarında, desteklenir.” MADDE 3 – Aynı Tebliğin 10 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 10 – (1) Şirketlerin, Bakanlık tarafından Marka Destek Programı kapsamına alındığı tarihten sonra; a) Patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım tesciline ilişkin harcamaları ile destek kapsamına alınan markalarının yurtdışında tescili ve korunmasına ilişkin giderleri, %50 oranında ve yıllık en fazla 50.000 ABD Doları, b) Stratejik İş Planlarında hedef pazarlar olarak belirtecekleri ülkelerde, destek kapsamına alınan markaları ile ilgili olarak gerçekleştirecekleri tanıtım, reklam ve pazarlama faaliyetlerine [görsel ve yazılı tanıtım, gösteri (show), defile, ülke imaj kampanyası, pazar araştırması, sponsorluk, marka-promosyon ajansı, zincir marketlerin raflarına girebilmek için bir defaya mahsus ödenen listeleme bedeli, periyodik mağaza dergilerinde yer alma, internet sitesi tasarımı, fuar katılımı, basın-halkla ilişkiler, doğrudan pazarlama (direct mailing), çağrı merkezi hizmeti satın alınması, vb.] ilişkin harcamaları, %50 oranında ve yıllık en fazla 300.000 ABD Doları, c) Stratejik İş Planlarında hedef pazarlar olarak belirtecekleri ülkelerde destek kapsamına alınan markaları ile ilgili olarak açtıkları mağaza/lokanta/kafe, ofis, depo ve satış sonrası servis hizmeti veren birimlere ilişkin; 1) Brüt kira (depo için ardiye gideri, vergi/resim/harç dahil), belediye giderleri, anılan birimlerin kiralanmasına yönelik uygun mahal araştırması ve komisyon harcamaları ile hukuki danışmanlık giderleri, %50 oranında ve yıllık en fazla 600.000 ABD Doları, 2) Kiralanan birimin konsept mimari çalışma ve kurulum/dekorasyon giderleri, %50 oranında ve yıllık en fazla 300.000 ABD Doları, ç) Stratejik İş Planlarında hedef pazarlar olarak belirtecekleri ülkelerde faaliyet gösteren ve farklı markaların satıldığı teşhir mekanı (showroom)/büyük mağazalar (department store)/marketlerde destek kapsamına alınan markalarıyla ilgili olarak kiraladıkları reyon, raf, dekorasyonlu köşe (shop in shop), kiosk, stand (floor display) vb. tahsis edilmiş satış alanlarına ilişkin brüt kira (vergi/resim/harç dahil), belediye giderleri, komisyon, hizmet, konsept mimari çalışmaları harcamaları ile anılan birimlerin kiralanmasına yönelik uygun mahal araştırması ile hukuki danışmanlık giderleri ve bu birimlere ilişkin kurulum/dekorasyon giderleri, %50 oranında ve yıllık en fazla 200.000 ABD Doları, d) Stratejik İş Planlarında hedef pazarlar olarak belirtecekleri ülkelerde destek kapsamına alınan markalı ürünlerinin satışı amacıyla açtıkları teşhir mekanlarına (showroom) ilişkin brüt kira (vergi/resim/harç dahil), belediye giderleri, komisyon, hizmet, konsept mimari çalışmaları harcamaları ile anılan birimlerin kiralanmasına yönelik uygun mahal araştırması ile hukuki danışmanlık giderleri ve bu birimlere ilişkin kurulum/dekorasyon giderleri, %50 oranında ve yıllık en fazla 200.000 ABD Doları, e) Çevre, kalite ve insan sağlığına yönelik teknik mevzuata uyum sağlanabilmesi ve mağaza/lokanta/kafe açılışı ve işletilmesini teminen gerçekleştirilen; kalite, hijyen, çevre belgeleri ile insan can, mal emniyeti, ve güvenliğini gösterir işaretlere ilişkin danışmanlık dahil her türlü giderleri, %50 oranında ve yıllık en fazla 50.000 ABD Doları, f) Destek kapsamına alınan markaları ile ilgili olarak franchise vermeleri halinde, franchising sistemi ile yurtdışında açılacak ve faaliyete geçirilecek yıllık en fazla 10 mağazaya ilişkin; 1) Kurulum/dekorasyon harcamaları, %50 oranında ve mağaza başına en fazla 50.000 ABD Doları, 2) Kira giderleri %50 oranında, mağaza başına en fazla iki yıl süresince ve yıllık mağaza başına azami 50.000 ABD Doları, g) Kurumsal kimlik oluşturulması, stratejik şirket yapılandırılması, kalite kontrol sistemi oluşturulması, moda ve trendler, gastronomi, ürün ve ambalaj tasarımı, stratejik pazarlama, perakende operasyonlar, şirket kuruluşu, mağaza açılması ve işletilmesi, uluslararası ihracat ve hukuk, risk yönetimi, uluslararası pazarlarda rekabet avantajını artırıcı diğer her türlü iş yönetimi kapsamında satın alacakları danışmanlık giderleri ile Bilgisayarlı Tasarım (CAD), Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP), Tedarik Zinciri Yönetimi (SCM), Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM), Kurumsal Performans Yönetimi (EPM), Perakende Yönetimi vb. bilgi yönetimi kapsamında satın alacakları veya kiralayacakları yazılım ürünlerinin lisansları ve bunların yıllık bakım-güncelleme bedelleri ile yazılımların devreye alınması, iyileştirilmesi ve idamesi için yapacakları danışmanlık, eğitim ve dış kaynak kullanımı harcamaları, %50 oranında ve yıllık en fazla 500.000 ABD Doları, ğ) Destek kapsamına alınan markalı ürünleriyle ilgili, destek kapsamındaki şirket veya harcama yetkisi verilen şirket tarafından istihdam edilen moda/endüstriyel ürün tasarımcısı, aşçı/şef giderleri, aynı anda azami 3 kişi için, %50 oranında ve yıllık en fazla 200.000 ABD Doları, h) Şirketlerin bu maddenin birinci fıkrasının (c), (ç) ve (d) bentleri çerçevesinde açtıkları birimlerinin kirasının ciroya (depo için kullanılan palet miktarına) bağlı olması durumunda; Bakanlık tarafından uygun görülen temel kira tutarı [temel kira uygulamasının bulunmadığı birimlerde, yalnızca cironun yüzdesinden oluşan (depo için kullanılan palet miktarına göre hesaplanan) ve Bakanlık tarafından incelenen ilk kira tutarı, temel kira kabul edilir] ile söz konusu temel kira tutarının %50’sine kadar olan ciro kirası, ilgili bentlerde belirtilen limitler dâhilinde, desteklenir. (2) Şirketlerin bu maddenin birinci fıkrasında düzenlenen desteklerden yararlanabilmesi için; kapsamdaki markalarına ve ilgili destek dönemine ilişkin olarak, Bakanlık tarafından yetkilendirilen danışmanlık şirketlerince gerçekleştirilecek Gelişim Yol Haritası çalışmasını yaptırmaları zorunludur. Şirketlerin bu fıkra uyarınca yaptığı harcamalar, ilgili destek dönemi için en fazla 200.000 ABD Doları ve %75 oranında desteklenir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından belirlenir.” MADDE 4 – Aynı Tebliğin 11 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 11 – (1) TURQUALITY® Komitesi tarafından TURQUALITY® destek programı kapsamına alınan şirketlerin; a) Patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım tesciline ilişkin harcamaları ile TURQUALITY® Sertifikasını haiz markalarının yurtdışında tescili ve korunmasına ilişkin giderleri, b) Çevre, kalite ve insan sağlığına yönelik teknik mevzuata uyum sağlanabilmesi ve mağaza/lokanta/kafe açılışı ve işletilmesini teminen gerçekleştirilen; kalite, hijyen, çevre belgeleri ile insan can, mal emniyeti, ve güvenliğini gösterir işaretlere ilişkin danışmanlık dahil her türlü giderleri, c) TURQUALITY® Sertifikasını haiz markalı ürünleriyle ilgili, destek kapsamındaki şirket veya harcama yetkisi verilen şirket tarafından istihdam edilen moda/endüstriyel ürün tasarımcısı, aşçı/şef giderleri, aynı anda azami 5 kişi için, ç) TURQUALITY® Sertifikasını haiz markalı ürünleriyle ilgili olarak Stratejik İş Planlarında hedef pazarlar olarak belirtecekleri ülkelerde gerçekleştirilen tanıtım, reklam ve pazarlama faaliyetlerine [görsel ve yazılı tanıtım, gösteri (show), defile, fuar katılımı, ülke imaj kampanyası, pazar araştırması, sponsorluk, marka-promosyon ajansı, zincir marketlerin raflarına girebilmek için bir defaya mahsus ödenen listeleme bedeli, periyodik mağaza dergilerinde yer alma, internet sitesi tasarımı, basın-halkla ilişkiler, doğrudan pazarlama (direct mailing), çağrı merkezi hizmeti satın alınması, vb.] ilişkin harcamaları, d) TURQUALITY® Sertifikasını haiz markalı ürünleriyle ilgili olarak Stratejik İş Planlarında hedef pazarlar olarak belirtilen ülkelerde; 1) Açtıkları, aynı anda azami 50 adet mağaza/lokanta/kafeye ilişkin; i) Brüt kira (depo için ardiye gideri, vergi/resim/harç dahil), belediye giderleri, anılan birimlerin kiralanmasına yönelik uygun mahal araştırması ve komisyon harcamaları ile hukuki danışmanlık giderleri, ii) Kiralanan birimin konsept mimari çalışma ve kurulum/dekorasyon giderleri, mağaza/lokanta/kafe başına azami 200.000 ABD Doları, 2) Açtıkları ofis, depo, showroom, satış sonrası servis hizmeti veren birimler ile farklı markaların satıldığı teşhir mekanı (showroom) / büyük mağazalar (department store) / marketlerde kiraladıkları reyon, raf, dekorasyonlu köşe (shop in shop), kiosk, stand (floor display) vb. tahsis edilmiş satış alanlarına ilişkin; i) Brüt kira (depo için ardiye gideri, vergi/resim/harç dahil), belediye giderleri, anılan birimlerin kiralanmasına yönelik uygun mahal araştırması ve komisyon harcamaları ile hukuki danışmanlık giderleri, ii) Kiralanan birimin konsept mimari çalışma ve kurulum/dekorasyon giderleri birim başına azami 200.000 ABD Doları, 3) Franchise vermeleri halinde, franchising sistemi ile yurtdışında faaliyete geçirilecek, 5 yıllık destek süresi boyunca toplam azami 100 mağaza için, i) Kira giderleri, aynı mağaza için en fazla iki yıl süresince ve yıllık mağaza başına azami 200.000 ABD Doları, ii) Kurulum/Dekorasyon harcamaları mağaza başına azami 100.000 ABD Doları, 4) Şirketlerin bu maddenin birinci fıkrasının (d) bendinin 1 ve 2 numaralı alt bentleri çerçevesinde açtıkları birimlerin kirasının ciroya (depo için kullanılan palet miktarına) bağlı olması durumunda; Bakanlık tarafından uygun görülen temel kira tutarı [temel kira uygulamasının bulunmadığı birimlerde, yalnızca cironun yüzdesinden oluşan (depo için kullanılan palet miktarına göre hesaplanan) ve Bakanlık tarafından incelenen ilk kira tutarı, temel kira kabul edilir] ile söz konusu temel kira tutarının %50’sine kadar olan ciro kirası, e) Kurumsal kimlik oluşturulması, stratejik şirket yapılandırılması, kalite kontrol sistemi oluşturulması, moda ve trendler, gastronomi, ürün ve ambalaj tasarımı, stratejik pazarlama, perakende operasyonlar, şirket kuruluşu, mağaza açılması ve işletilmesi, uluslararası ihracat ve hukuk, risk yönetimi, müşteri ilişkileri yönetimi (CRM), bilgi-işlem gibi uluslararası pazarlarda rekabet avantajını artırıcı diğer her türlü iş yönetimi kapsamında satın alacakları danışmanlık giderleri, Bilgisayarlı Tasarım (CAD), Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP), Tedarik Zinciri Yönetimi (SCM), Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM), Kurumsal Performans Yönetimi (EPM), Perakende Yönetimi vb. bilgi yönetimi kapsamında satın alacakları veya kiralayacakları yazılım ürünlerinin lisansları ve bunların yıllık bakım-güncelleme bedelleri ile yazılımların devreye alınması, iyileştirilmesi ve idamesi için yapacakları danışmanlık, eğitim ve dış kaynak kullanımı harcamaları, %50 oranında desteklenir. (2) Şirketlerin bu maddenin birinci fıkrasında düzenlenen desteklerden yararlanabilmesi için; kapsamdaki markalarına ve ilgili destek dönemine ilişkin olarak, Bakanlık tarafından yetkilendirilen danışmanlık şirketlerince gerçekleştirilecek Gelişim Yol Haritası çalışmasını yaptırmaları zorunludur. Şirketlerin bu fıkra uyarınca yaptığı harcamalar, ilgili destek dönemi için en fazla 200.000 ABD Doları ve %75 oranında desteklenir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından belirlenir.” MADDE 5 – Aynı Tebliğin 12 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 12 – (1) Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Birliklerin TURQUALITY® Programının yürütülmesi konusunda; a) Marka/TURQUALITY® destek programı kapsamına alınacak/alınan şirketlerin iş yönetimi kalitesi, operasyonel mükemmellik düzeyi ve markalaşma potansiyellerinin belirlenmesi, performanslarının izlenmesi, program ve program kapsamındaki faaliyet ve işlemleri ile harcama belgelerinin içeriği, doğruluğu, rayicine uygunluğu vb. hususlar ile TURQUALITY® Programı kapsamında yapılan faaliyetlerle ilgili gerçekleştireceği her türlü denetim ve danışmanlık giderleri, b) Marka/TURQUALITY® destek programı kapsamına alınan şirketlere yönelik olarak ürün ve üretim süreçlerinin iyileştirilmesi, operasyonel mükemmellik, stratejik konumlandırma-planlama, pazar haberdarlığı, pazarlama, markalaşma, perakendecilik, halkla ilişkiler, iletişim, reklam, vb. konularda gerçekleştireceği eğitim, seminer, rehberlik, danışmanlık vb. faaliyetlerine ilişkin giderleri, c) TURQUALITY® Programının pazara giriş ve iletişim stratejisi kapsamında olumlu Türk malı imajının oluşturulması ve yerleştirilmesi için yurtiçi ve yurtdışında gerçekleştireceği her türlü halkla ilişkiler faaliyetleri (PR), Türk markalarının pazara giriş ve tutunmalarına yönelik gerçekleştireceği her türlü organizasyonlara ilişkin giderler ile pazar istihbaratı, pazar haberdarlığı, ulusal ve uluslararası iş ilişkileri ağı (networking), sponsorluk vb. giderleri, ç) TURQUALITY® Programının kurumsallaştırılması ve TURQUALITY® Sekretaryasına yönelik giderleri ile eleman istihdamı ve eğitimine ilişkin harcamaları, d) TURQUALITY® Programının stratejisinin güncellenmesi, yenilenmesi, geliştirilmesi, uygulanması ve program kapsamında yapılacak stratejik çalışmalara ilişkin harcamaları ile bu konularda gerçek ya da tüzel kişilerden satın alacağı danışmanlık giderleri, yıllık en fazla 35 milyon ABD Doları ve %100 oranında desteklenir.” MADDE 6 – Aynı Tebliğin 14 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 14 – (1) Bu Tebliğin 10 uncu maddesinde düzenlenen destek unsurlarından yararlanmak için, şirketlerin başvuru formu ve ekindeki belgelerle doğrudan Bakanlığa müracaat etmesi, ön inceleme yapılması ve markanın Bakanlık tarafından Marka Destek Programı kapsamına alınması gerekmektedir.” MADDE 7 – Aynı Tebliğin 15 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 15 – (1) Bu Tebliğin 11 inci maddesinde belirtilen destek unsurlarından yararlanmak için, şirketlerin başvuru formu ve ekindeki belgelerle doğrudan Bakanlığa müracaat etmesi, ön inceleme yapılması ve markanın Bakanlık/TURQUALITY® Komitesi tarafından TURQUALITY® Destek Programı kapsamına alınması gerekmektedir.” MADDE 8 – Aynı Tebliğin 18 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 18 – (1) Bu Tebliğin 9, 10 ve 11 inci maddelerinde belirtilen desteğin başlangıç tarihi, kuruluş ve şirketlerin bu Tebliğin 13, 14 ve 15 inci maddeleri çerçevesinde Bakanlık/TURQUALITY® Komitesi tarafından destek kapsamına alındığı tarih olup, bu tarihten itibaren gerçekleştirilen harcama ve faaliyetler desteklenebilir. Ancak şirketlerin destek ödemesi her halükarda Stratejik İş Planları Bakanlık tarafından onaylandıktan sonra gerçekleştirilir.” MADDE 9 – Aynı Tebliğin 22 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “(1) Yurtiçi tescili aynı şirket üzerine olan en fazla iki marka Tebliğin 10 ve/veya 11 inci maddeleri kapsamına alınabilir. Yurtdışı tescilin ise, yurtiçi tesciline sahip şirket ya da bu şirketin organik bağının bulunduğu şirkete ait olması gerekir.” MADDE 10 – Aynı Tebliğin 29 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 29 – (1) Bu Tebliğin 9, 10, 11 ve 12 nci maddelerinde belirtilen destek unsurlarından yararlandırılacak olan kuruluş ve şirketlerin, Uygulama Usul ve Esaslarında düzenlenen belgeleri ibraz etmesi zorunludur. Bakanlık, şirket ve kuruluşların harcama ve faaliyetlerine ilişkin denetim/danışmanlık firmalarına rapor hazırlattırabilir. (2) Şirket ve kuruluşların, Uygulama Usul ve Esaslarında düzenlenen belge ve faaliyetleri, ilgili Ticaret Müşavirliği/Ataşeliğinin onayına tabidir. Ticaret Müşavirliği/Ataşeliği’nin bulunmadığı ülkelerde, belgelerin ilgili Türk Konsolosluğu’na onaylatılması gerekmektedir. (3) Gerekli incelemenin yapılmasını teminen Uygulama Usul ve Esaslarında belirtilen belgelerin, ödeme belgesi tarihinden itibaren en geç 6 ay (fuar katılımı başvuruları için 12 ay) içinde; otomasyon sisteminden yapılan başvuruyu müteakip şirketler tarafından üyesi oldukları İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğine, Kuruluşlar tarafından doğrudan Bakanlığa, ibraz edilmesi gerekmektedir. (4) Usulüne uygun başvuru süresi olarak belirlenen 6 aylık (fuar katılımı başvuruları için 12 ay) süre; ödeme belgesinin şirketler için Birlik, kuruluşlar için Bakanlık evrak kayıtlarına giriş yapılan tarih esas alınarak belirlenir. (5) Bakanlık/İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri tarafından yapılan inceleme neticesinde harcamalara ilişkin olarak tespit edilen eksik bilgi/belgelerin; şirkete/kuruluşa bildirildiği tarihten itibaren 6 (altı) ay içerisinde Bakanlık/İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliklerine ibraz edilmemesi halinde, söz konusu harcamalar destek kapsamında değerlendirilmez. 6 aylık süre; Birlik ve/veya Bakanlık tarafından otomasyon sistemi üzerinden yapılan inceleme neticesinde, eksik bilgi/belge tamamlama görevinin firmanın görev listesinde bulunduğu süre toplamı üzerinden hesaplanır.” MADDE 11 – Aynı Tebliğin 37 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 37 – (1) Bu Tebliğ hükümleri çerçevesinde destek kapsamına alınan şirketler, destek süresi içinde ve/veya bitiminde, Bakanlık tarafından uygulanan ve bu Tebliğde yer alan destek unsurlarını içeren diğer “İhracata Yönelik Devlet Yardımları”ndan yararlandırılmazlar. (2) Bu Tebliğ hükümleri çerçevesinde harcama yetkisi verilen şirketler, destek kapsamındaki markaya ilişkin harcamaları için, destek süresi içinde ve/veya bitiminde, Bakanlık tarafından uygulanan ve bu Tebliğde yer alan destek unsurlarını içeren diğer “İhracata Yönelik Devlet Yardımları”ndan yararlandırılmazlar. (3) Bu Tebliğ hükümleri çerçevesinde destek kapsamına alınan Kuruluşlar, destek kapsamına alınan projelerine ilişkin harcamaları için, destek süresi içinde ve/veya bitiminde, Bakanlık tarafından uygulanan ve bu Tebliğde yer alan destek unsurlarını içeren diğer “İhracata Yönelik Devlet Yardımları”ndan yararlandırılmazlar.” MADDE 12 – Aynı Tebliğin 24 üncü, 38 inci ve 39 uncu maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır. MADDE 13 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 14 – Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür. 1234567- Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 24/5/2006 26177 Tebliğde Değişiklik Yapan Tebliğlerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 28/7/2007 26596 31/12/2008 27097 21/11/2009 27413 22/11/2009 27414 26/2/2010 27505 16/5/2011 27936 22/3/2012 28241 [R.G.14.Aralık 2012 – 28497] —— • —— YÖNETMELİK Çevre ve Şehircilik Bakanlığından: AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUNUN UYGULAMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca, riskli yapılar ile riskli alan ve rezerv yapı alanlarının tespitine, riskli yapıların yıktırılmasına, yapılacak planlamaya, dönüştürmeye tabi tutulacak taşınmazların değerinin tespitine, hak sahibi olacaklarla yapılacak anlaşmaya ve yapılacak yardımlara, yeniden yapılacak yapılara ve 6306 sayılı Kanun kapsamındaki diğer uygulamalara ilişkin usûl ve esasları belirlemektir. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 6306 sayılı Kanunun 3 üncü, 6 ncı ve 8 inci maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar ve kısaltmalar MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Bakanlık: Çevre ve Şehircilik Bakanlığını, b) İdare: Belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeleri, bu sınırlar dışında il özel idarelerini, büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerini, Bakanlık tarafından yetkilendirilmesi hâlinde büyükşehir belediyesi sınırları içindeki ilçe belediyelerini, c) İlgili kurum: Uygulama alanında dönüşüm projesi gerçekleştirecek olan Bakanlığı, İdareyi ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığını, ç) Kanun: 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunu, d) Müdürlük: Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü olan illerde bu Müdürlüğü, diğer illerde ise Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünü, e) Rezerv yapı alanı: Kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının veya İdarenin talebine bağlı olarak veya resen, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenen alanları, f) Riskli alan: Zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan, Bakanlık veya İdare tarafından Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının görüşü de alınarak belirlenen ve Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan alanı, g) Riskli yapı: Riskli alan içinde veya dışında olup ekonomik ömrünü tamamlamış olan ya da yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıdığı ilmî ve teknik verilere dayanılarak tespit edilen yapıyı veya yapıları, ğ) Taşınmaz: 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 704 üncü maddesi uyarınca taşınmaz mülkiyeti kapsamına giren arazi, tapu kütüğünde ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar ile kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümleri, h) TOKİ: Toplu Konut İdaresi Başkanlığını, ı) Uygulama alanı: Bakanlar Kurulu kararıyla kararlaştırılan riskli alan ile Bakanlıkça belirlenen rezerv yapı alanını ve riskli yapının veya yapıların bulunduğu alanı, ifade eder. İKİNCİ BÖLÜM Rezerv Yapı Alanı ile Riskli Alanın Tespiti Rezerv yapı alanının tespiti MADDE 4 – (1) Rezerv yapı alanı; a) Alanın büyüklüğünü de içeren koordinatlı hâlihazır haritasını, b) Alanın uydu görüntüsünü veya ortofoto haritasını, c) Alanda bulunan kamuya ait taşınmazların listesini, ihtiva eden dosyaya istinaden, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenir. (2) Rezerv yapı alanı: a) Bakanlıkça resen belirlenebilir. b) TOKİ veya İdare, birinci fıkrada belirtilen bilgi ve belgeleri ihtiva eden dosyaya istinaden Bakanlıktan rezerv yapı alanı belirlenmesi talebinde bulunabilir. c) Gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerince, birinci fıkrada belirtilen bilgi ve belgeleri ihtiva eden dosyaya istinaden Bakanlıktan rezerv yapı alanı belirlenmesi talebinde bulunabilir. Gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerince rezerv yapı alanı belirlenmesi talebinde bulunulabilmesi için; bu talebin, talebe konu taşınmazların maliklerinin tamamının muvafakati ile yapılması ve bu taşınmazların yüzölçümlerinin yüzde yirmibeşinin mülkiyetinin, geliri dönüşüm projeleri özel hesabına gelir olarak kaydedilmek üzere, Bakanlığın uygun gördüğü, bağlı veya ilgili kuruluşuna veyahutta İdareye veya TOKİ’ye devrine muvafakat edilmesi gerekir. (3) Maliye Bakanlığı rezerv yapı alanına ilişkin görüşünü otuz gün içinde bildirir. Riskli alanın tespiti MADDE 5 – (1) Riskli alan; a) Alanın, zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığına dair teknik raporu, b) Alanda daha önceden meydana gelmiş afetler varsa, bunlara dair bilgileri, c) Alanın büyüklüğünü de içeren koordinatlı sınırlandırma haritasını, varsa uygulama imar planını, ç) Alanda bulunan kamuya ait taşınmazların listesini, d) Alanın uydu görüntüsünü veya ortofoto haritasını, e) Zemin yapısı sebebiyle riskli alan olarak tespit edilmek istenilmesi halinde yerbilimsel etüd raporunu, f) Alanın özelliğine göre Bakanlıkça istenecek sair bilgi ve belgeleri, ihtiva edecek şekilde hazırlanmış olan dosyaya istinaden ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenir ve teklif olarak Bakanlar Kuruluna sunulur. (2) TOKİ veya İdare, birinci fıkrada belirtilen bilgi ve belgeleri ihtiva eden dosyaya istinaden Bakanlıktan riskli alan tespit talebinde bulunabilir. Bakanlıkça yapılacak inceleme neticesinde, uygun görülen talepler, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının görüşü alınarak, teklif olarak Bakanlar Kuruluna sunulur. (3) Riskli alan belirlenmesi için bu alanda taşınmaz maliki olan gerçek veya özel hukuk tüzel kişileri, birinci fıkrada belirtilen bilgi ve belgeleri ihtiva eden dosya ile birlikte Bakanlık veya İdareden riskli alan tespit talebinde bulunabilir. İdareye yapılacak talepler Bakanlığa iletilir. Bakanlıkça yapılacak inceleme neticesinde uygun görülen talepler, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının görüşü alınarak, teklif olarak Bakanlar Kuruluna sunulur. (4) Bir alanın riskli alan olarak tespit edilebilmesi için alanın büyüklüğünün asgarî 15.000 m2 olması gerekir. Ancak, Bakanlıkça uygulama bütünlüğü bakımından gerekli görülmesi halinde, parsel veya parsellerin büyüklüğüne bakılmaksızın ve 15.000 m2 şartı aranmaksızın riskli alan tespiti yapılabilir. (5) Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı riskli alana ilişkin görüşünü on beş gün içerisinde bildirir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Riskli Yapıların Tespiti, İtirazların Değerlendirilmesi ve Yıkım İşlemleri Riskli yapıların tespitinde görev alacak kurum ve kuruluşlar MADDE 6 – (1) Riskli yapılar, Bakanlıkça veya İdarece veyahutta Bakanlıkça lisanslandırılacak, kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler; sermayesinin en az yüzde kırkı kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan şirketler; depremden korunma, deprem zararlarının azaltılması ve deprem mühendisliğinin gelişmesine katkıda bulunmak gibi konularda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları; 29/6/2001 tarihli ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanuna göre Bakanlıktan izin belgesi almış yapı denetimi kuruluşları ve laboratuvar kuruluşları ile mimarlık ve mühendislik hizmetleri veren ve 27/1/1954 tarihli ve 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca büro tescilini yaptırmış kurum ve kuruluşlarca tespit edilir. (2) Riskli yapı tespit raporunun hazırlanmasında görev alacak mühendislerin, ilgili meslek odalarına üyeliklerinin devam ediyor olması, mesleklerinde fiilen en az beş yıl çalışmış olmaları ve bu hususları belgelendirmeleri gerekir. Lisans başvurusunda bu belgelerden başka herhangi bir belge istenmez. (3) Lisans başvurusunda Bakanlığa sunulan belgelerin gerçeğe aykırı olduğunun tespit edilmesi, riskli yapı tespitinin gerçeğe aykırı olarak yapıldığının anlaşılması ve 7 nci maddenin dördüncü fıkrası hükmüne aykırı davranılması hallerinde; tespite konu lisanslı kurum ve kuruluşların lisansı Bakanlıkça iptal edilir. (4) Bakanlık, riskli yapı tespitine ilişkin faaliyetleri denetleme yetkisine sahiptir. (5) Lisanslı kurum ve kuruluşlarda riskli yapı tespitinde görev alacak mühendislerin, Bakanlıkça açılacak eğitim programlarına katılmaları zorunludur. (6) Lisans belgesi; A-4 formatında birinci sınıf hamur kâğıt üzerine, EK-1’deki şekil ve muhtevada düzenlenir. (7) Riskli yapıya ve lisanslandırılmış kurum ve kuruluşlara ilişkin iş ve işlemler Bakanlıkça elektronik yazılım sistemi ile de takip edilebilir. Lisanslandırılmış kurum ve kuruluşlara yapılacak bildirimler ve tebligatlar elektronik ortamda da yapılabilir. Riskli yapıların tespiti ve itiraz MADDE 7 – (1) Riskli yapılar, 6/3/2007 tarihli ve 26454 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre tespit edilir. (2) Riskli yapıların tespiti; a) Öncelikle yapı malikleri veya kanunî temsilcileri tarafından, masrafları kendilerine ait olmak üzere yaptırılır. Maliklerce yapılacak riskli yapı tespiti talebi, tapu belgesinin ve kimlik belgesinin fotokopisi ile yapılır. b) Bakanlıkça, süre verilerek maliklerden veya kanunî temsilcilerinden istenebilir. Verilen süre içinde yaptırılmadığı takdirde, tespitler Bakanlıkça veya İdarece yapılır veya yaptırılır. Bakanlık, belirlediği alanlardaki riskli yapıların tespitini süre vererek İdareden de isteyebilir. (3) İtiraz üzerine yeniden rapor tanzim edilmesi gereken haller ve raporun gerçeğe aykırı düzenlendiğinin tespit edilmesi halleri hariç olmak üzere, her yapı için sadece bir adet riskli yapı tespiti raporu düzenlenebilir. Lisanslandırılmış kurum ve kuruluşlar riskli yapı tespit talebi üzerine, o yapı hakkında daha önce riskli yapı tespit raporu düzenlenip düzenlenmediğini elektronik yazılım sistemi üzerinden kontrol eder. (4) Riskli yapı tespitine ilişkin raporların bir örneği, tespit tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde, tespiti yapan İdarece veya lisanslandırılmış kurum veya kuruluşça, tespite konu yapının bulunduğu ildeki Müdürlüğe gönderilir. Müdürlükçe, raporların birinci fıkrada belirtilen esaslara uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği incelenir ve herhangi bir eksiklik veya yanlışlık tespit edilmesi halinde bu raporlar gerekli düzeltmeler yapılmak üzere raporu düzenleyen kurum veya kuruluşa iade edilir. Yapılan incelemede raporlarda herhangi bir eksiklik ve yanlışlığın bulunmadığının tespit edilmesi halinde, riskli yapılar, Müdürlükçe en geç on iş günü içinde, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilmek üzere, ilgili tapu müdürlüğüne bildirir ve bu konuda Bakanlığa bilgi verir. (5) İlgili tapu müdürlüğünce, tapu kütüğüne işlenen belirtmeler, riskli yapı tespitine karşı tebligat tarihinden itibaren onbeş gün içinde riskli yapının bulunduğu yerdeki Müdürlüğe itiraz edilebileceği, aksi takdirde tebligat tarihinden itibaren İdarece altmış günden az olmamak üzere belirlenen süre içinde yapının yıktırılması gerektiği de belirtilmek suretiyle, aynî ve şahsî hak sahiplerine tebliğ edilir ve yapılan bu tebligat Müdürlüğe bildirilir. (6) Riskli yapı tespitine karşı malikler veya kanunî temsilcilerince on beş gün içinde riskli yapının bulunduğu yerdeki Müdürlüğe verilecek bir dilekçe ile itiraz edilebilir. (7) Riskli yapının bulunduğu ilde itirazı değerlendirecek teknik heyetin teşkil edilmemiş olması halinde, itiraz dilekçeleri ile itiraz edilen tespite ilişkin raporlar, riskli yapının bulunduğu yerdeki Müdürlükçe, o il için yetkilendirilmiş teknik heyetin bulunduğu ildeki Müdürlüğe gönderilir. (8) Riskli yapı tespitinin, itiraz üzerine değişmesi halinde, durum aynı şekilde ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir. Riskli yapıların yıktırılması MADDE 8 – (1) Riskli yapı olarak tapu kütüğüne kaydedilen taşınmazların maliklerine, altmış günden az olmamak üzere süre verilerek riskli yapıların yıktırılması istenilir. (2) Riskli yapıların birinci fıkra uyarınca verilen süre içinde maliklerince yıktırılıp yıktırılmadığı, Müdürlükçe mahallinde kontrol edilir ve riskli yapı, malik tarafından yıktırılmamış ise, yapının idarî makamlarca yıktırılacağı belirtilerek ve otuz günden az olmak üzere ek süre verilerek tebligatta bulunulur. (3) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca verilen süreler içinde riskli yapıların maliklerince yıktırılmaması halinde, riskli yapıların insandan ve eşyadan tahliyesi ve yıktırma işlemleri; yıktırma masrafı öncelikle dönüşüm projeleri özel hesabından karşılanmak üzere, mahallî idarelerin de iştiraki ile mülki amirler tarafından yapılır veya yaptırılır. (4) Birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarda belirtilen usullere göre süresinde yıktırılmadığı tespit edilen riskli yapıların yıktırılması, Bakanlıkça yazılı olarak İdareye bildirilir. Buna rağmen yıktırılmadığı tespit edilen yapılar, Bakanlıkça yıkılır veya yıktırılır. (5) Uygulamanın gerektirmesi hâlinde Bakanlık, yukarıdaki fıkralarda belirtilen tahliye ve yıktırma iş ve işlemlerini bizzat da yapabilir. (6) Bakanlık veya İdare tarafından yapılan yıktırmanın masrafları, ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir. Tapu müdürlüğü, yıkılan binanın paydaşlarının müteselsil sorumlu olmalarını sağlamak üzere tapu kaydındaki arsa payları üzerine masraf tutarında müşterek ipotek belirtmesinde bulunarak Bakanlığa veya İdareye ve binanın aynî ve şahsî hak sahiplerine bilgi verir. Teknik heyetlerin teşkili MADDE 9 – (1) Riskli yapı tespitlerine karşı yapılacak itirazları değerlendirmek üzere, ihtiyaca göre Bakanlıkça gerekli görülen yerlerde yeteri kadar teknik heyet teşkil edilir. (2) Teşkil olunacak her bir teknik heyet için; yüksek öğretim kurumlarından ilgili meslek alanlarında, 28/1/1982 tarihli ve 17588 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği uyarınca en az yardımcı doçentlik kadrosuna atanmış öğretim üyeleri arasından, üniversite rektörlerince belirlenecek dört adet asıl ve dört adet yedek üyenin bilgileri talep olunur. (3) Öğretim üyelerine ilişkin bilgiler, talep tarihinden itibaren en geç on beş gün içerisinde Bakanlığa bildirilir. (4) Teknik heyet, üniversitelerden bildirilen dört üye ile en az ikisi inşaat mühendisi olmak üzere, Bakanlık teşkilâtında görev yapan üç üyenin iştiraki ile yedekleri ile birlikte yedi üyeli olarak teşkil edilir. (5) Bakanlıkça her yıl Ocak ayında teknik heyet üyelikleri yenilenir. Yeni üyeler görevlendirilinceye kadar mevcut üyeler görevine devam eder. Görev süresi dolan üye tekrar görevlendirilebilir. Teknik heyetin çalışma usul ve esasları MADDE 10 – (1) Teknik heyetin ilk toplantısında üyeler aralarından birini başkan olarak seçer. (2) Teknik heyetin idarî ve teknik hizmetleri, teknik heyetin bulunduğu ildeki Müdürlükçe yürütülür. Teknik heyetin gündemi Müdürlükçe hazırlanır. (3) Teknik heyet, görüşülecek dosya sayısı ve olağanüstü durumları da göz önüne alarak, ayda en az bir defa toplanır. Müdürlük, gerekli gördüğünde teknik heyeti olağanüstü toplantıya davet edebilir. Toplantının yeri, günü ve saati ile gündemindeki konular, Müdürlükçe en az yedi gün önceden üyelere bildirilir. (4) Teknik heyet, en az beş üyenin iştiraki ile toplanır ve toplantıya katılan üyelerin çoğunluğu ile karar alır; oyların eşitliği hâlinde, Başkanın taraf olduğu görüş çoğunlukta sayılır. (5) Teknik heyet tarafından gerek görülmesi hâlinde, diğer kamu kurum ve kuruluşlardan uzmanlar, oy hakları olmaksızın görüşleri alınmak üzere toplantılara davet edilebilir. (6) Gündemdeki konu kendisi veya üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımları ile ilgili bulunan veyahut gündemdeki konu ile herhangi bir şekilde menfaat münasebeti bulunan üye, teknik heyet toplantısına katılamaz ve oy kullanamaz. (7) Teknik heyet toplantısı sonunda alınan kararlar, dayanakları ve ilmî gerekçeleri belirtilerek yazılır, başkan ve üyelerce imzalanır. Kararlar Bakanlığa, tespiti yapan veya yaptıran İdareye ve itiraz edene bildirilir. (8) Hangi sebepten dolayı olursa olsun, yıllık izin, hastalık ve mazeret izinleri sebebiyle bulunamama hâlleri hariç olmak üzere, bir yıl içinde dört veya üst üste iki toplantıya iştirak etmeyen teknik heyet üyesinin üyeliği kendiliğinden sona erer. (9) Teknik heyet üyeleri, üyelikleri süresince yaptıkları görev ile ilgili olarak hiçbir menfaat sağlayamazlar. Aksine davrandığı tespit edilenlerin üyeliği Bakanlıkça sona erdirilir. Huzur hakkı, yolluk ve gündelik ödenmesi MADDE 11 – (1) Teknik heyetlerin üniversiteler tarafından görevlendirilen üyelerine, Kanunun 8 inci maddesinin sekizinci fıkrasında belirtilen esaslar çerçevesinde huzur hakkı ödenir. (2) Teknik heyet üyelerinin toplantılar ve incelemeler için yapacakları seyahatlerin yolluk ve yevmiyeleri, 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümlerine göre ödenir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Değer Tespiti ve Uygulama Alanında Hak Sahipliği Taşınmazların değerinin tespiti MADDE 12 – (1) İlgili kurum, uygulama alanındaki taşınmazların sınırını, yüzölçümünü ve cinsini gösteren kamulaştırma haritasını veya krokiyi yapar veya yaptırır ve bu taşınmazların maliklerini ve bunların adreslerini tespit eder veya ettirir. (2) Taşınmazın değeri; ilgili kurum bünyesinden en az üç kişiden teşkil olunacak kıymet takdir komisyonları marifetiyle veya hizmet satın alınmak suretiyle tespit edilir. (3) Taşınmazın değeri; taşınmaz değerleme konusunda uzman kişi, kurum veya kuruluşlardan bilgi alınarak ve mahallin emlak alım satım bürolarından alınacak bilgilerden de faydalanılarak, 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11 inci maddesindeki esaslara göre tespit edilir. Uygulama alanındaki taşınmaz maliklerinin hakları ve tapuya tescil işlemleri MADDE 13 – (1) Yapılacak konut ve işyerlerinin niteliği ve büyüklüğü ilgili kurumca belirlenmek kaydıyla, uygulama alanındaki taşınmaz maliklerine öncelikle uygulama alanında yapılacak olan konut ve işyerlerinden verilmek üzere bunlarla sözleşme akdedilir. (2) Uygulama alanındaki taşınmazın 12 nci maddeye göre tespit edilen bedeli, malike verilecek konut veya işyerinin inşaat maliyet bedelinden düşülür. Bu şekilde yapılacak hesaplama neticesinde taşınmaz malikinin; a) İlgili kurumdan, alacağı olur ise, bu alacağa konu meblâğ; taraflar arasında yapılacak anlaşmaya istinaden, nakdi olarak veya ilgili kurumun, kamu hizmetine tahsis edilmemiş olan taşınmazlarından verilerek ya da imar hakkının başka bir alana aktarılması suretiyle ödenebilir. b) İlgili kuruma borçlu olması halinde, bu borca konu meblâğ; taşınmaz malikince taksit ile ödenebilir. Taksit ile ödemenin esasları proje bazında ilgili kurumca belirlenir. c) Birden fazla konut veya işyeri alma hakkının olması halinde, birden fazla konut veya işyeri verilmek üzere sözleşme yapılabilir. Böyle bir durumda, taşınmaz malikinin ilgili kuruma borçlanması hâlinde ödemeler, verilecek konut veya işyerinin tespitine yönelik olarak gerçekleştirilecek noter kurası sonrası, ilgili kurumca belirlenecek takvime göre peşin olarak yapılır. (3) İlgili kurumca verilecek konut veya işyerinin inşaat maliyet bedeli; uygulama alanında gerçekleştirilecek yapım ihaleleri sonrası gerçekleşen, ihale bedeli, arsa edinim bedeli, proje giderleri, yıkım ve nakliye giderleri, taşınmaz değerinin tespiti masrafları, zemin iyileştirme giderleri ve müşavirlik giderleri gibi giderler dikkate alınarak hesaplanır. (4) Taşınmaz maliklerinden kendisine işyeri verileceklere müstakil işyeri yerine işyeri hissesi de verilebilir. (5) İlgili kurum, uygulama alanındaki taşınmaz maliklerini yapılacak anlaşmalar çerçevesinde proje ortağı yapmak suretiyle, kat veya hasılât karşılığı inşaat yapabilir veya yaptırabilir. (6) Bakanlık, Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında Bakanlar Kurulu kararıyla veya Maliye Bakanlığınca Bakanlığa tahsis edilerek tasarrufuna bırakılan taşınmazlar da dâhil olmak üzere, uygulama alanında bulunan bütün taşınmazlar üzerinde her tür harita, plan, proje, arazi ve arsa düzenleme işlemleri ile toplulaştırma yapmaya; bu alanlarda bulunan taşınmazları satın almaya, ön alım hakkını kullanmaya, bağımsız bölümler de dâhil olmak üzere taşınmazları trampaya, taşınmaz mülkiyetini veya imar haklarını başka bir alana aktarmaya; aynı alanlara ilişkin taşınmaz mülkiyetini anlaşma sağlanmak kaydı ile menkul değere dönüştürmeye; kamu ve özel sektör işbirliğine dayanan usuller uygulamaya, kat veya hasılat karşılığı usulleri de dâhil olmak üzere inşaat yapmaya veya yaptırmaya, arsa paylarını belirlemeye; 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundaki esaslara göre paylaştırmaya, payları ayırmaya veya birleştirmeye ve Türk Medeni Kanunu uyarınca sınırlı ayni hak tesis etmeye yetkilidir. (7) Bakanlık; Kanundan kaynaklanan ve altıncı fıkrada belirtilen yetkilerini, Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında Bakanlığa tahsis edilen taşınmazlar bakımından Maliye Bakanlığının izin ve onayına tabi olmadan kullanabilir. (8) Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında Bakanlığa tahsis edilen taşınmazlar üzerinde Kanun kapsamındaki uygulamalara bağlı olarak meydana gelen yeni taşınmazların kendileri ile anlaşma sağlanan gerçek kişiler veya mirasçıları ile tüzel kişiler adına tapuya tescil edilmesi, Bakanlığın isteği üzerine, Maliye Bakanlığınca yapılır. Bu taşınmazlar ile ilgili olarak tapuda işlem yapılmasını gerektiren diğer hallerde de, Bakanlığın isteği üzerine, Maliye Bakanlığınca tapuda işlem tesis edilir. Kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olanlara konut ve işyeri verilmesi MADDE 14 – (1) Uygulama alanındaki taşınmazların ve uygulama alanı dışındaki riskli yapıların maliklerine konut veya işyeri verilmesinden sonra, arta kalan konut veya işyerlerinin bulunması hâlinde, belirtilen yapılarda kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak, en az bir yıldır ikamet edenler veya işyeri işletenler ile Kanun uyarınca taşınmazları kamulaştırılanlara bu konut veya işyerlerinden verilmek üzere sözleşme yapılabilir. (2) Kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi veyahut taşınmazları kamulaştırılanlardan konut veya işyeri talebinde bulunanların sayısının artan konut ve işyeri sayısından fazla olması hâlinde, konut veya işyeri verilecekler noter huzurunda gerçekleştirilecek kura işlemi ile belirlenir. Riskli yapıların bulunduğu parseller ile riskli alanlar hakkında uygulanacak hükümler MADDE 15 – (1) Riskli alanlarda ve riskli yapılarda Kanun kapsamında öncelikle maliklerce uygulama yapılması esastır. Kanun kapsamında yapılacak bu uygulamalara ilişkin iş ve işlemlerde ilgili kurum maliklere yardımcı olmakla yükümlüdür. (2) Riskli yapılarda, Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca, parsellerin tevhit edilmesine, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hasılat paylaşımı ve diğer usuller ile yeniden değerlendirilmesine esas karar alınmak üzere, yöneticinin veya denetçinin veya kat maliklerinin üçte birinin istemi üzerine, noter vasıtası ile yapılacak tebligat ile kat malikleri kurulu toplantıya çağrılır. a) Bu toplantıda yürütülecek uygulamalar konusunda bütün maliklerce oybirliği ile anlaşma sağlanamaması halinde, öncelikle riskli yapının değeri, Sermaye Piyasası Kuruluna kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarına tespit ettirilir ve bu değer gözetilerek oybirliği ile anlaşmaya çalışılır. b) (a) bendinde belirtilen usule göre oybirliği ile anlaşma sağlanamaması durumunda, yapılacak uygulamaya sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. Bu karar tutanağa bağlanır ve toplantıda bulunan bütün kat maliklerince imzalanır. En az üçte iki çoğunluk ile alınan karar, karara katılmayanlara ve kat malikleri kurulu toplantısına iştirak etmeyenlere noter vasıtasıyla tebliğ edilir ve bu tebliğde, onbeş gün içinde bu kararın kabul edilmemesi halinde bağımsız bölümlerine ilişkin arsa paylarının, Bakanlıkça tesbit edilecek rayiç değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılacağı, bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, bu payların, rayiç bedeli Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edileceği bildirilir. (3) En az üçte iki çoğunluk ile alınacak karara katılmayan maliklerin bağımsız bölümlerine ilişkin arsa paylarının rayiç değeri; ikinci fıkranın (a) bendi uyarınca tespit edilen riskli yapının değerine göre belirlenir. (4) En az üçte iki çoğunluk ile alınacak kararlar ve anlaşma şartları Müdürlüğe bildirilir. Anlaşmaya katılmayan maliklerin bağımsız bölümlerine ilişkin arsa payları; ikinci fıkranın (a) bendi uyarınca tespit edilen veya Bakanlıkça tespit ettirilen arsa payı değeri üzerinden anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılır. Bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, bu paylar, Bakanlığın talebi üzerine, tespit edilen rayiç bedeli de Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edilir ve yapılan anlaşma çerçevesinde değerlendirilmek üzere Bakanlığa tahsis edilmiş sayılır veya Bakanlıkça uygun görülenler TOKİ’ye veya İdareye devredilir. (5) Bu durumda, paydaşların kararı ile yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılır. Malik ile yapılan anlaşmanın şartlarının tapu kütüğünde belirtilmesi de dahil tapu tesciline ilişkin işlemler Müdürlük vasıtasıyla gerçekleştirilir. (6) Bakanlıkça uygun görülmesi hâlinde, Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca, arsa payları satın alınanlar ile 14 üncü madde hükümleri çerçevesinde konut veya işyeri sözleşmesi yapılabilir. (7) Bir parselde birden fazla riskli yapı bulunması halinde her bir yapı için ayrı ayrı rapor düzenlenerek Bakanlığın onayına istinaden uygulama işlemi yapılır. (8) Üzerindeki yapıların tamamı riskli yapı olarak tespit edilmiş olan bir veya tevhidi mümkün olan birden fazla parsel birlikte değerlendirilerek, yürütülecek uygulamaya sahip oldukları hisseleri oranında proje paydaşlarının en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. (9) Riskli alanlarda; a) Malikler tarafından yürütülecek uygulamalarda parsellerin tevhit edilmesine, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hâsılat paylaşımı ve diğer usuller ile yeniden değerlendirilmesine, b) Üzerindeki bina yıkılarak arsa haline gelen taşınmazlarda ilgili kurum tarafından yürütülecek uygulamalarda uygulanacak projeye, sahip oldukları hisseleri oranında proje paydaşlarının en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. (10) Riskli alanda veya riskli yapıların bulunduğu parselde risksiz yapı bulunması halinde, bu yapı uygulama dışı tutulabilir. Bu durumda binanın bulunduğu alan ifraz edilebilir. İfraz imkânı yok ise maliklerin anlaşması halinde binanın hâlihazır durumu korunabilir. BEŞİNCİ BÖLÜM Yapılacak Yardımlar ve Tahliye Kira yardımı ve diğer yardımlar MADDE 16 – (1) Anlaşma ile tahliye edilen uygulama alanındaki yapılar ile uygulama alanı dışındaki riskli yapıların maliklerine tahliye tarihinden itibaren konut ve işyerlerinin teslim tarihine veya ilgili kurumca belirlenecek tarihe kadar, mümkün olması hâlinde geçici konut veya işyeri tahsisi, mümkün olmaması hâlinde ise, Bakanlıkça kararlaştırılacak aylık kira yardımı yapılabilir. Kira yardımı aylık 600 Türk Lirasını, yardım süresi ise, 18 ay’ı geçemez. Aylık kira bedeli, her yıl Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan Tüketici Fiyatları Endeksi oranında güncellenir. (2) Yapılacak kira yardımının ilk beş aya kadar olan kısmı, taşınma masrafları da dikkate alınarak peşin olarak ödenebilir. (3) Birinci fıkrada belirtilen yapılarda kiracı veya sınırlı aynî hak sahibi olarak ikamet edenlere veya işyeri işletenlere, Bakanlıkça belirlenecek oranda defaten kira yardımı yapılabilir. (4) Kira yardımı başvuruları; a) Uygulama alanında, riskli alan veya rezerv alanı belirlenmesine ilişkin karar ve tapu belgesine istinaden ilgili kuruma, b) Uygulama alanı dışındaki riskli yapılarda, riskli yapı tespitine ilişkin rapor ve tapu belgesine istinaden Müdürlüğe, yapılır. (5) Dönüşüm Projeleri Özel Hesabından yapılacak kira yardımları; a) Uygulama alanında kira yardımı talebinin uygulamayı yapan İdare veya TOKİ’ce uygun görülmesi ve onaylanmak üzere Bakanlığa gönderilmesi üzerine, ilgililerine ödenmek üzere İdare veya TOKİ’nin hesabına, b) Uygulama alanı dışındaki riskli yapılarda kira yardımı talebinin Müdürlükçe uygun görülmesi ve onaylanmak üzere Bakanlığa gönderilmesi üzerine, doğrudan riskli yapı maliklerinin hesap numaralarına, yapılır. (6) Kanun kapsamında kredi kullanacak gerçek veya tüzel kişilerin bankalardan kullanacağı kredilere; Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenen oranlarda Dönüşüm Projeleri Özel Hesabından karşılanmak üzere faiz desteği verilebilir. (7) Dönüşüm Projeleri Özel Hesabından aynı kişiye hem kira yardımı ve hem de faiz desteği yapılamaz. Kira yardımından faydalananlar faiz desteğinden, faiz desteğinden faydalananlar ise kira yardımından faydalanamaz. Tahliye MADDE 17 – (1) İlgili kurum ile anlaşma yapan taşınmaz malikleri, ilgili kurumca belirlenecek takvime göre on beş gün içinde var ise su, elektrik, telefon ve doğalgaz benzeri hizmet ve emlak vergisi gibi vergi borçlarını ödeyerek yapıyı boş olarak teslim eder. ALTINCI BÖLÜM Planlama Planlama süreci MADDE 18 – (1) Uygulama alanına yönelik olarak yapılacak planlarda alanın özelliğine göre; Afet risklerinin azaltılması, fiziksel çevrenin iyileştirilmesi, korunması ve geliştirilmesi, sosyal ve ekonomik gelişmenin sağlanması, enerji verimliliği ve iklim duyarlılığı ile yaşam kalitesinin artırılması esastır. (2) Bakanlık; a) Riskli alan ve rezerv yapı alanı ile riskli yapıların bulunduğu taşınmazlara ilişkin her tür ve ölçekteki planı resen yapmaya, yaptırmaya ve onaylamaya, b) Riskli alan ve rezerv yapı alanındaki uygulamalarda faydalanılmak üzere; özel kanunlar ile öngörülen alanlara ilişkin olanlar da dâhil, her tür ve ölçekteki planlama işlemlerine esas teşkil edecek standartları belirlemeye ve gerek görülmesi hâlinde bu standartları plan kararları ile tayin etmeye veya özel standartlar ihtiva eden planlar yapmaya, onaylamaya ve kent tasarımları hazırlamaya, yetkilidir. (3) Büyükşehir belediyesi sınırları içerisindeki ilçe belediyelerince hazırlanan imar planı teklifleri hakkında ilgili büyükşehir belediyesinin görüşü alınır. Büyükşehir belediyesinin onbeş gün içinde görüş vermemesi halinde, uygun görüş verilmiş sayılır. (4) İdarece veya ilgililerince kentsel tasarım projesi ile birlikte hazırlanan plan teklifleri; planlama alanı ve yakın çevresinin meri planları ve mevcut durumu gösterir bilgi ve belgeler, ilgili kurum ve kuruluş görüşleri ile birlikte Bakanlığa iletilir. Bakanlıkça uygun görülen plan teklifleri, aynen veya değiştirilerek onaylanır. (5) Uygulama alanında, 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile 16/6/2005 tarihli ve 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun kapsamında kalan alanlardan bulunması hâlinde, alanın sit statüsü de gözetilerek, Kültür ve Turizm Bakanlığının görüşü alınır. (6) Bu madde kapsamındaki uygulamaların zaruri kılması hâlinde, bu uygulamaların gerektirdiği iş ve işlemler hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin hükümleri uygulanır. Planların değerlendirilmesi MADDE 19 – (1) Bakanlık, uygulama alanın özelliğine, planın ölçeğine ve ihtiyaç analizine göre kendisine sunulan planda bulunması gereken esasları ve yapılacak tespit, araştırma ve inceleme konularını belirler. Bunlara göre sunulan plan kararlarını değerlendirir. Bakanlık, plan onaylarken, planlama esaslarını ve yapılan analiz ve kararlar ile birlikte planın kent bütününe ve çevresine etkisini ve uyumunu, ulaşım sistemi ile bütünleşmesini, sosyal ve teknik altyapı alanlarının sağlanmasını ve kentsel doku ve yaşanabilirlik hususlarını da dikkate alır. YEDİNCİ BÖLÜM Çeşitli ve Son Hükümler Yürürlükten kaldırılan yönetmelik MADDE 20 – (1) 4/8/2012 tarihli ve 28374 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır. Geçiş hükmü GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce Bakanlığa iletilmiş ve fakat henüz Bakanlar Kuruluna teklif olarak sunulmamış olan riskli alan olarak ilân etme talebi işlemleri ile rezerv yapı alanı olarak belirleme işlemleri, bu Yönetmelik hükümlerine göre tamamlanır. Yürürlük MADDE 21 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 22 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve Şehircilik Bakanı yürütür. [R.G.15.Aralık 2012 – 28498] —— • —— GENELGE Başbakanlıktan: Konu : Hava Emisyonları Koordinasyon Kurulu. GENELGE 2012/22 Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan [R.G.15.Aralık 2012 – 28498] —— • ——