Ailenin çocuk eğitimi
Transkript
Ailenin çocuk eğitimi
T.C. BAŞBAKANLIK Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü Ailede Çocuk Eğitimi Yayına Hazırlayan : İrfan ÇAYBOYLU ANKARA 2004 II YAYIN KURULU BAÞKAN Prof. Dr. Suna BAYKAN †YELER Ahmet KOT Dr. Erol G…KA Dr. Ahmet ERDEM BÜLÜMSEL DANIÞMA KURULU Prof. Dr. Alev ARIK Prof. Dr. Kemal ‚AKMAKLI Prof. Dr. Ayla OKTAY Do•. Dr. Vedat BÜLGÜN Dr. BŸlen Z†LFÜKAR EDÜT…R Ahmet KOT T.C. BAÞBAKANLIK AÜLE VE SOSYAL ARAÞTIRMALAR GENEL M†D†RL†Ú† Genel YayÝn No. : 124 Seri : Bilim ISBN : 975-3676-4 Dizgi-BaskÝ : BaßbakanlÝk BasÝmevi - ANKARA III SUNUÞ SorunlarÝnÝ aßmÝß, mutlu ve mŸreffeh bir TŸrkiye adÝna verdiÛimiz mŸcadelenin temel taßlarÝndan biri hŸkŸmetimizin ŸstŸnde Ýsrarla durduÛu sosyal politikalardÝr. Sosyal politikalarÝn merkezi durumundaki kurum ߟphesiz ailedir. Aile kurumuna yŸklenen bu misyonun pek •ok haklÝ sebebi vardÝr. Modern medeniyetin šncŸsŸ durumundaki toplumlar ancak bŸyŸk •škŸßten sonra aile kurumunun šnemini fark etmiß ve bu yšnde kurumsal dŸzenlemelere gitmißlerdir. Modernleßme ile baß gšsteren toplumsal sorunlar šnce aile kurumunu zayÝflatmÝß ardÝndan aÛÝr toplumsal sorunlara yol a•mÝßtÝr. Gelißmiß toplumlarda son elli yÝlda verilen yoÛun mŸcadelenin •ÝkÝß noktasÝ aile bŸtŸnlŸÛŸnŸ korumak ve bireyi her a•Ýdan destekleyecek aile •atÝsÝnÝ gŸ•lendirmektir. Ailenin toplumsal hayatÝn temeli olduÛu ger•eÛi AnayasamÝzda ifade edilirken, devletin bu yšndeki koruyucu hizmetlerle ilgili yŸkŸmlŸlŸÛŸ de hatÝrlatÝlmÝßtÝr. HÝzla bŸyŸyen aÛÝr sorunlar karßÝsÝnda etkin bir mŸcadelenin yŸrŸtŸlmesi ancak konuyla ilgili kurumlarÝn verimli •alÝßmasÝ ile mŸmkŸndŸr. Bu yšnde attÝÛÝmÝz šnemli adÝmlardan biri de Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar Genel MŸdŸrlŸÛŸÕnŸn kurulmasÝdÝr. Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar Genel MŸdŸrlŸÛŸnŸn temel ißlevlerinden biri aile eÛitimindeki boßluklarÝ dolduracak yšntem ve teknikler gelißtirmektir. …rgŸn eÛitim sŸrecinde kazanÝlmasÝ bŸyŸk šl•Ÿde mŸmkŸn olmayan ancak saÛlÝklÝ nesiller i•in hayati šnemi olan temel bilgileri yaygÝn bir ßekilde paylaßmak ve hayata ge•irmek zorundayÝz. Aile eÛitimindeki derin boßluÛun pek •ok sebebi vardÝr. Sebebi ne olursa olsun, bilgi toplumuna doÛru hÝzlÝ adÝmlarla ilerleyen TŸrkiye bu boßluÛu mutlaka doldurmak zorundadÝr. …zellikle •ocuk eÛitimindeki eksik ve yanlÝß uygulamalarÝn yetißmekte olan nesiller i•in šnemli bir engel olduÛunu gšrmezlikten gelemeyiz. SaÛlÝklÝ nesiller yetißtirebilmek i•in verdiÛimiz mŸcadele ancak anne-babalarÝn gayreti ile amacÝna ulaßacaktÝr. Elinizdeki bu yayÝn, bilginin ve dolayÝsÝyla eÛitimin hayati šnemini de ortaya koymaktadÝr. Bilgi ve deneyimle hayatÝn ne denli kolaylaßtÝÛÝnÝ en iyi anne babalar bilmek zorundadÝr. SaÛlÝklÝ bir aile ve saÛlÝklÝ nesiller i•in atÝlan bu kŸ•Ÿk adÝmlarÝn sŸre• i•inde gŸ•lŸ hamlelere dšnŸßmesini temenni ediyorum. Bu yayÝnlarÝ okuyarak ve buradaki bilgileri en azÝndan aile i•inde paylaßarak yalnÝz kendimizin ve •ocuklarÝmÝzÝn saÛlÝÛÝna deÛil aynÝ zamanda TŸrkiyeÕnin saÛlÝÛÝna da destek verdiÛimizi unutmayalÝm. Mutlu ve huzurlu gŸnler temennisiyle. GŸldal AKÞÜT Devlet BakanÝ III V …NS…Z Aile insanlÝk tarihi boyunca varolan ve deÛißmeler karßÝsÝnda sŸrekliliÛini her zaman koruyan bir kurumdur. BugŸne kadar kurulmuß bŸtŸn medeniyetlerde, bŸtŸn hukuk sistemlerinde ve dinlerde birlik ve bŸtŸnlŸÛŸ saÛlamaya yšnelik dŸzenlemelerin esas objesi aile olmußtur. BŸtŸn toplumlarda kŸltŸrŸ taßÝyan ve temsil eden en esaslÝ kurum yine ailedir. GŸnŸmŸzde ekonomik ve sosyal alanda kaydedilen gelißme ve deÛißimin beraberinde getirdiÛi olumsuzluklara raÛmen sosyal yapÝmÝzÝn saÛlam kalmasÝnÝn temelinde aile kurumu vardÝr. Bundan dolayÝ aile kurumunu yeni ßartlarÝn ve hÝzlÝ deÛißmelerin yÝkÝcÝ etkisinden korumak sosyal bir zarurettir. YaßadÝÛÝmÝz dšnemde, ailenin toplumsal ve teknolojik •evresi •ok karmaßÝk bir hal almÝß, ekonomik ve kŸltŸrel sorunlarÝ artmÝßtÝr. †lkemizde kšyden ßehire gš• ile yaßanan hazlÝ kentleßme sŸrecinde ortaya •Ýkan toplumsal deÛißim, beraberinde yeni sorunlar ve bunlara baÛlÝ ihtiya• skalalarÝnÝ da getirmißtir. Bu ihtiya•lardan biri de eÛitim ihtiyacÝdÝr. …rgŸn eÛitimin yanÝ sÝra, yaygÝn eÛitim programlarÝ ile yetißkin nŸfusun deÛißen ßartlar •er•evesinde sŸrekli bilgilendirilmesi gerekmektedir. SaÛlÝk ve fonksiyonel bir aile, hem toplumun bekasÝnÝn, hem de bireyin gelißiminin sigortasÝdÝr. Bu itibarla Genel MŸdŸrlŸÛŸmŸz, ailelerimizin •ocuklarÝnÝ yetißtirirken ihtiya• duyacaklarÝ temel bilgileri i•eren ve daha šnce yayÝnlanan "Bizim DŸnyamÝz" isimli eÛitim serisi i•inde yer alan 10 adet kitap•ÝÛÝ yeniden gšzden ge•irerek, daha geniß kitlelere ulaßabilmesi amacÝyla tek kitap halinde ailelerimizin istifadesine sunmaktadÝr. KitabÝn •ocuk eÛitimi konusunda ailelerimize yardÝmcÝ olacaÛÝna inanÝyor ve kitabÝn hazÝrlanmasÝnda katkÝsÝ bulunanlara teßekkŸr ediyorum. Nesrin AFÞAR ‚ELÜK Genel MŸdŸr V. V VII Ü‚ÜNDEKÜLER ^ 0-1 Yaß ‚ocuÛa Sahip Ailelerin EÛitimi .......................................................................... 1 .......................................................................... 25 .......................................................................... 51 ^ 6-12 Yaß ‚ocuÛa Sahip Ailelerin EÛitimi ........................................................................ 79 …zgšr DEMÜREL ^ 1-3 Yaß ‚ocuÛa Sahip Ailelerin EÛitimi ÞengŸl GEN‚ ^ 3-6 Yaß ‚ocuÛa Sahip Ailelerin EÛitimi GŸlseren T†R …zgšr DEMÜREL ^ Ergenlik Dšnemi .......................................................................................................................... 103 Do•. Dr. Adnan KULAKSIZOÚLU ^ ‚ocuk NasÝl EÛitilir ? ................................................................................................................ 135 Do•. Dr. Ali Osman …ZCAN ^ ‚ocuk ve ‚evre ............................................................................................................................ 169 Dr. Erol G…KA ^ ‚ocuk ve Oyun ............................................................................................................................ 199 Prof. Dr. Ayla OLCAY ^ ‚ocuk ve Oyun ............................................................................................................................ 233 Dr. Esra …MEROÚLU ^ Sorunlu ‚ocuklar ........................................................................................................................ 261 Prof. Dr. Kemal ‚AKMAKLI VII IX GÜRÜÞ ‚ocuk sahibi olmak ve onu yetißtirmek zevkli, ancak zevkli olduÛu kadar da gŸ• bir uÛraßtÝr. KarßÝlaßÝlan gŸ•lŸklerin kaynaÛÝ •oÛu zaman bilgisizlik tecrŸbesizlik ve •aresizliktir. Her yeni doÛan •ocuk, hayatta kalmayÝ baßarabilirse, bŸyŸr ve gelißir. …nemli olan onun saÛlÝklÝ ve arzulanan niteliklere sahip olarak yetißmesidir. Pek •oÛumuz •ocuklarÝmÝzÝ kendi bŸyŸklerimizden gšrdŸÛŸmŸz ve šÛrendiÛimiz bi•imde yetißtiririz. Elbette ki, bŸyŸklerimizin tecrŸbelerinden yararlanmak •ok šnemlidir; ancak •ocuÛumuzun, bŸyŸklerimizin yaßam tecrŸbelerini edindiklerinden •ok farklÝ bir dŸnyada yaßayacaÛÝnÝ ve bu yaßama hazÝrlanmasÝ gerektiÛini de unutmamalÝyÝz. UnutmayÝn ki, •ocuÛa ne verirseniz, sonu•ta onu alÝrsÝnÝz. Bunun i•in de her ßeyin taze bir filiz niteliÛinde olduÛu bebeklik dšnemi son derece šnem taßÝmaktadÝr. IX 1 T.C. BAÞBAKANLIK Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar Genel MŸdŸrlŸÛŸ 0-1 Yaß ‚ocuÛa Sahip Ailelerin EÛitimi l …zgšr DEMÜRAL 1 3 Bir Bebek Geliyor Aileye yeni bir bireyin katÝlmasÝ son derece heyecan verici ve sevindirici bir olaydÝr. Anne ve baba kadar kardeßler ve yakÝn akrabalar da bebeÛin heyecanÝnÝ taßÝrlar. Bu heyecanla birlikte bir yandan hazÝrlÝklar devam etmektedir. Evin ßartlarÝ yeni doÛacak bebeÛe gšre hazÝrlanÝr. En aydÝnlÝk ve en fazla gŸneß alan oda bebeÛin odasÝ olarak se•ilmelidir. AyrÝca mevsim koßullarÝna gšre oda ÝsÝsÝnÝn nasÝl ayarlanacaÛÝ da gšz šnŸnde tutulmalÝdÝr. BebeÛin gereksiz yere terlemesi de en az ŸßŸmesi kadar sakÝncalÝdÝr. BebeÛin sŸrekli olarak diÛer aile bireyleri ile aynÝ ortamda bulunmamasÝna dikkat edilmelidir. Radyo veya televizyonun gŸrŸltŸsŸ ile sigara dumanÝnÝn bebek i•in sakÝncalÝ olduÛu unutulmamalÝdÝr. Hatta annenin doÛumdan šnce de sigara ve dumanÝndan sakÝnmasÝ gerekir. SigaranÝn annenin saÛlÝÛÝ Ÿzerindeki etkileri sayÝlmayacak kadar •oktur. KaldÝ ki, yeni gelißmekte olan insan yavrusu sigaranÝn zararlarÝna karßÝ tamamen •aresizdir. Annenin kanÝndaki enzimler, henŸz bebekte olußmadÝÛÝndan gelißmekte olan bebek kendini savunamaz. Bu yŸzden annenin •ocuÛunu dŸßŸnmeden hamilelikte sigara i•mesi en azÝndan bŸyŸk bir acÝmasÝzlÝktÝr ve annelik duygularÝ ile baÛdaßmaz. †lkemizde yaygÝn olmamakta birlikte alkol de hamilelikte mutlaka ka•ÝnÝlmasÝ gereken zararlÝlar arasÝndadÝr ve •ocuk i•in •ok tehlikelidir. Evin dŸzenlemesi yapÝlÝrken sadece bebeÛin ilk doÛduÛu gŸnler deÛil, daha sonraki gŸnleri de dŸßŸnmek zorunludur. BebeÛiniz bir sŸre sonra yatmayÝ bÝrakÝp hareketlenmeye baßlÝyacaktÝr. ‚ocuÛun yaßayacaÛÝ oda bŸyŸmesi i•in elverißli nitelikler taßÝmalÝdÝr. Yerin halÝ kaplÝ olmasÝ, gerektiÛinde yalÝn ayak dolaßabilmesi a•ÝsÝndan šnemlidir. YaßadÝÛÝmÝz •evreyi •ocuÛa gšre dŸzenlemeyecek olursak, bir •ok kazaya zemin hazÝrlamÝß oluruz. Bebek meraklÝdÝr; eline aldÝÛÝ her ßeyi aÛzÝna gštŸrŸr ve yutabilir; ya da elindeki iletken bir cismi prize sokabilir. Bu yŸzden bebek i•in zararlÝ olabilecek nesneleri ortadan kaldÝrmak en iyi •šzŸm yoludur. AyrÝca karÝßtÝrmaya, daha doÛrusu yeni mekanlar keßfetmeye pek meraklÝdÝr. DolaplarÝ karÝßtÝrmak, i•indekileri boßaltmak onun i•in •ok eÛlenceli bir uÛraß olabilir. 3 4 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ DŸnyaya Ülk AdÝm DoÛum gebeliÛin sonucunda meydana gelen son derece doÛal bir olaydÝr. Ancak hem anne, hem de •ocuk i•in bŸyŸk riskler taßÝr. Anne doÛum sancÝlarÝ •ekerken, bebek de son dokuz ay boyunca bulunduÛu ortamÝ terk etmeye hazÝrlanmaktadÝr. BebeÛin anne karnÝndaki alÝßtÝÛÝ ortamdan bambaßka bir dŸnyaya uyum saÛlamasÝ uzun bir dšnemi gerektirir. Bu uyumun en rahat bi•imde ger•ekleßmesini saÛlamak anne ve baba ile diÛer bŸyŸklere dŸßmektedir. En šnemli aracÝ ise sevgidir. ‚ocuk aÛlayarak doÛar. AslÝnda bu aÛlamanÝn nedeni canÝnÝn yanmasÝ deÛil, akciÛerlerinin hava ile dolma ihtiyacÝdÝr. Anne karnÝnda akciÛerleri •alÝßmadÝÛÝ i•in bu organlarda hava yoktur. DolayÝsÝ ile ilk nefes aynen soÛukken •alÝßtÝrÝlan bir motor gibi organlarÝ zorlar. Yeni DoÛan BebeÛinizi TanÝyor musunuz? Ûunda ise hemen emme hareketi yapar. BebeÛiniz doÛduÛu andan itibaren kißilik sahibidir. Kimi bebek sŸt emerken aceleci ‚oÛumuz yeni doÛan bebeÛi yetißkin insanÝn kŸ•Ÿk bir modeli olarak gšrme eÛilimini taßÝrÝz. Oysa bebek kendine šzgŸ bir dŸnyanÝn šzelliklerini taßÝmaktadÝr. Bu šzellikleri bilmek bebeÛin bakÝmÝnÝ ve eÛitimini kolaylaßtÝracaktÝr. davranÝrken, kimisi anneyi sÝkacak šl•Ÿde Yeni doÛan saÛlÝklÝ bir bebeÛin baßÝ vŸcudunun Ÿ•te biri kadardÝr. Boynu kÝsa, gšz kapaklarÝ ßiß, burnu basÝktÝr. Baßta 8 adet bÝngÝldak mevcuttur; sa•lar seyrektir. Kollar ve bacaklar vŸcuda oranla olduk•a uzundur. Deri ince, narin ve pembe renktedir. Yeni doÛan bebeÛin avucuna parmakla dokunulduÛunda elini kapatÝr, aÛzÝna dokunuldu- farklarÝ kavrayÝp anlayÝßlÝ davranma olgunlu- 4 yavaßtÝr. Kimisi annenin yanÝna gelmesini beklerken, kimisi adeta anneye hŸkmedercesine onu yanÝna •aÛÝrÝr. Siz de zaman i•erisinde bŸyŸttŸÛŸnŸz •ocuklarÝnÝzÝn aralarÝndaki farklarÝ gšrebilirsiniz. …nemli olan bu Ûunu gšsterebilmenizdir. GšbeÛin dŸßme sŸresi, bebekten bebeÛe farklÝlÝk gšsterir. Bu sŸre Ÿ• ile yirmi gŸn arasÝnda deÛißir. Ge• ya da erken dŸßmesi deÛil, gšbekte kÝzarma, iltihaplanma veya ßißlik olmamasÝ šnemlidir. 5 0-1 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ BEBEÚÜNÜZ B†Y†YOR Bebeklik dšnemi, •ocuklarÝn en hÝzlÝ bŸyŸyŸp gelißtikleri dšnemdir. BebeÛin gšsterdiÛi gelißim hakkÝnda ne kadar fazla bilgi sahibi olursak, ihtiya•larÝnÝ o kadar kolay anlayabiliriz. Zaten eÛitim, •ocuÛa zorla bazÝ davranÝß kalÝplarÝnÝ benimsetmek deÛil, onun kendiliÛinden ÔdoÛruÕyu se•ebileceÛi •er•eveyi kurmaktÝr. BebeÛi, gelißimi esnasÝnda kißiliÛine saygÝ duyulmasÝ gereken bir aile bireyi olarak kabul etmek, eÛitimin temel taßÝdÝr. ‚ocuÛun gelißimi bir bŸtŸndŸr. …rneÛin bedensel sakatlÝÛÝ olan bir •ocuÛun sosyal gelißiminde de bir akÝm aksaklÝklar •ÝkacaktÝr. ‚ocuÛun gelißimi belirli basamaklarÝ izler. Ancak bu basamaklarÝn sÝrasÝ •ocuÛun i•inde bulunduÛu koßullara ve doÛußtan gelen šzelliklerine gšre farklÝlÝklar arzeder. BebeÛin bazÝ hareketleri yaßÝnÝn štesinde olduÛu kadar bazÝ davranÝßlarÝ da akranlarÝnÝn gerisinde kalabilir. Bu durumda endißeye gerek yoktur. Ancak gelißim •ok bariz bi•imde aksÝyorsa, šrneÛin 10 aylÝk bebek h‰l‰ oturamÝyorsa, doktora gitmek gerekebilir. 2 aylÝk DesteklendiÛi zaman baßÝnÝ dik tutar. YŸzŸkoyun yatÝrÝldÝÛÝnda baßÝnÝ havaya kaldÝrÝr. SÝrt ŸstŸ yatarken ellerinden tutularak kaldÝrÝldÝÛÝnda baßÝ arkaya devrilir. 3 aylÝk Sert bir zemine yŸzŸkoyun yatÝrÝldÝÛÝnda baßÝnÝ ve gšÛsŸnŸ kaldÝrÝr. Koltuk altlarÝndan desteklendiÛinde adÝm atar. Nesnelere uzanÝr, ama yakalayamaz. Eline verilen nesneleri tutsa bile bir sŸre sonra dŸßŸrŸr. 4 aylÝk AÛÝrlÝÛÝ 6 kiloya, boyu da 60 santime yaklaßmÝßtÝr. SÝrtŸstŸ yatarken baßÝnÝ kaldÝrÝp dšnebilmektedir. Destek verildiÛinde oturmaya •abalar. GšrdŸÛŸ ßeylere uzanÝr ve onlarÝ bir sŸre elinde tutabilir. Eline aldÝÛÝ nesneleri sallar. 5 aylÝk BaßÝnÝ tam anlamÝ ile dik tutar. KucaÛa oturur. Kendini šne ve arkaya ittirir (kayÝk•Ý oyunu). Nesneleri avucu ile yakalar ve bunlarÝ aÛzÝna gštŸrŸr. 6 aylÝk Ellerinin desteÛi ile oturur. Sallanan bir nesneyi yakalar. Eline al- BEBEÚÜN NORMAL GELÜÞÜM …ZELLÜKLERÜ 1 aylÝk 4-4.5 kilo aÛÝrlÝÛÝnda ve 50 santim uzunluÛundadÝr. BaßÝnÝ ara sÝra dik tutabilir. YŸzŸkoyun yatÝrÝldÝÛÝnda •enesini kaldÝrÝr. Arka ŸstŸ yatarken kollarÝnÝ sŸratle hareket ettirir. DoÛußtan itibaren baßÝnÝ dšndŸrebilmelidir. SaÛa sola hareket eder. 5 6 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ dÝÛÝ bir nesneyi diÛer eline aktarabilir. Ayakta tutulduÛunda yere kuvvetle basar. 7 aylÝk Dißleri •Ýkmaya baßlar. BÝngÝldak kŸ•ŸlŸr. Desteksiz oturabilir. YŸz ŸstŸ yatarken sÝrt ŸstŸ dšnebilir. AyaÛÝnÝ aÛzÝna gštŸrebilir. Yerde sŸrŸnmeye ve emeklemeye baßlar. 8 aylÝk YardÝmla ayakta durur. Emekler. Nesneleri baß parmaÛÝnÝ da kullanarak yakalar. Üki eli ile farklÝ iki nesneyi kavrayabilir. Bu nesneleri birbirine vurabilir. EtrafÝndaki her ßey onun i•in ilgi odaÛÝdÝr. 9 aylÝk Üki ya da Ÿ• dißi vardÝr. Bir yere tutunarak ayakta durabilir. Kendinden istenen cismi uzatÝr. SŸt ßißesini iki eli ile tutarak aÛzÝna gštŸrŸr. …nŸndeki kaba doldurulan suyu, kabÝ ters •evirerek boßaltÝr. 10 aylÝk Kolayca oturabildiÛi gibi tutunarak ayaÛa kalkabilmektedir. Üßaret parmaÛÝ ile istediÛi nesneleri gšsterir. El •Ýrpar ve baßbaß yapar. Eline verilen yiyecekleri tek baßÝna yemek i•in •aba sarf eder. 11 aylÝk El ve ayaklarÝnÝn ŸstŸnde emekler. Tutunarak bir ka• adÝm sÝralar. Elinden tutulduÛunda yŸrŸyebilir. Üßaret parmaÛÝnÝ deliklere sokmaya •abalar. 12 aylÝk YardÝmsÝz bir ka• adÝm sÝralar. 6- 6 8 adet dißi vardÝr. Boyu 75 santimi, aÛÝrlÝÛÝ 10 kiloyu ge•mißtir. Eline verilen nesneleri sÝkÝca kavrar. Topu karßÝsÝndakine yuvarlar. Kendinden istenen bazÝ ßeyleri yerine getirir. 0-12 AylÝk Bebeklerde Dil Gelißimi ‚ocuk ilk aylarda tŸm istediklerini aÛlayarak dile getirir. KarnÝ acÝktÝÛÝnda, altÝ ÝslandÝÛÝnda gšsterebileceÛi yeg‰ne tepki aÛlamaktÝr. 6. aydan itibaren •ocuk bazÝ anlamsÝz sesler •Ýkarmaya baßlar. Sšylenenleri ise dikkatle dinler ve hafÝzasÝna kaydeder. 10. aydan itibaren 8-10 kelimenin anlamÝnÝ bilmekte, fakat bunlarÝ kullanamamaktadÝr. YaßÝndan itibaren bazÝ kelimeleri bilin•li olarak telaffuz eder. Bunlar baba ve dede gibi basit ve hece tekrarlamasÝna dayanan kelimelerdir. Anne kelimesinin telaffuzu olduk•a zordur. ‚ocuÛunun her ßeyi ile ilgilenen anne, •ocuÛunun anne demesini dšrt gšzle bekler. Ancak bu beklenti anneyi aldatmamalÝ, •ocuk konußmak i•in zorlanmamalÝdÝr. 0-12 AylÝk Bebeklerde Zihin Gelißimi Bu aylarda bedensel gelißimi ve davranÝßlarÝnda gšsterdiÛi ilerleme bebeÛin zihin gelißimi i•in en iyi gšstergedir. Ülk altÝ ayda bebek duyu organlarÝnÝn yardÝmÝ ile •er•evesindeki nesneleri tanÝmaya •alÝßÝr. …nŸne konan nesneleri eline alÝr, aÛzÝna gštŸrŸr. OnlarÝ ÝsÝrÝr, elinde sallar, ya da yere atar. Annesini ve diÛer yakÝnlarÝnÝ tanÝmadÝÛÝ kißilerden ayÝrt eger. YaßÝndan itiba- 7 0-1 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ deßlerine gšre daha fazla vaktinizi alacaktÝr. Ancak bu, daha šnceki •ocuklarÝnÝzÝ ihmal anlamÝna gelmemelidir. ren de nesneleri bilerek kullanÝr; šrneÛin •alÝßmayan bir televizyonu gšstererek a•manÝzÝ isteyebilir. Zihin gelißimi, eÛitim ile doÛru orantÝlÝdÝr. SanÝlanÝn aksine eÛitim okulda deÛil, •ocuÛun doÛduÛu andan itibaren baßlar. Annenin gšsterdiÛi ilgi, oynamak i•in kullandÝÛÝ oyuncaklar, yaßadÝÛÝ •evredeki uyaranlarÝn farklÝlÝklarÝ ve •eßitlilikleri •ocuÛun zihinsel gelißimini bŸyŸk •apta etkiler. Oyuncak ve oyun, •ocuÛun zihinsel gelißimi a•ÝsÝndan bŸyŸk šneme haizdir. Oyuncak, •ocuk i•in dŸnyayÝ tanÝma aracÝdÝr. MasanÝn sert, yataÛÝnÝn yumußak olduÛunu elindeki tahta par•asÝ ile vurarak šÛrenir. itibaren kendisini ailenin bir ferdi olarak hissetmelidir. Anne ve baba arasÝndaki ilißkinin dŸzenliliÛi ve verimliliÛi •ocuÛu sizin beklediÛinizin •ok štesinde etkiler. Belki bunu dile getiremeyebilir, ama kendisinden ummayacaÛÝnÝz pek •ok ßeyi anlar ve bundan etkilenir. Ülk 3 ay RahatsÝzlÝÛa tepki gšsterir. Hoßuna giden durumlarda ise gŸlŸmser ve tatlÝ mÝrÝldanma sesleri •ÝkartÝr. AyrÝca beden hareketlerinde artma gšrŸlŸr. SevildiÛini hissettiÛinde gevßer rahatlar. Huzursuz olduÛunda kasÝlÝr. 4-5 ay HoßlandÝÛÝ ve hoßlanmadÝÛÝ nesneleri ayÝrÝr. Anne ve babaya sevin• tepkileri gšsterir. YabancÝlarÝ yadÝrgar. Anneden ayrÝ kaldÝÛÝnda tedirginleßir. Üstekleri engellendiÛinde kÝzgÝnlÝk belirtileri gšsterir. 6-7 aylÝk YabancÝlarÝn yanÝnda tedirginlik, yakÝnlarÝnÝn yanÝnda ise huzur duyar. Korku, kÝzgÝnlÝk ve tedirginlik artÝk duygusal yaßamÝnda yer etmiß bulunmaktadÝr. 8 aylÝk YaßÝtlarÝna gŸlŸmser ve onlarla 0-12 AylÝk Bebekte Duygusal ve Sosyal Gelißim Bu dšnemde, duygusal ve sosyal gelißimi birbirinden ayÝrmak hemen hemen mŸmkŸn deÛildir. ‚ocuÛun duygusal gelißimi tŸmŸyle anne ile olan ilißkisine baÛlÝdÝr ve aynÝ zamanda anne, •ocuÛun bŸtŸn sosyal •evresidir. Bu ilißki •ocuÛun sosyalleßmesi ve dÝß dŸnyaya a•ÝlmasÝnÝn temelidir. ‚ocuÛun sosyal kißiliÛinin gelißmesi a•ÝsÝndan vereceÛi ilk sÝnav, kardeßleri ile olan ilißkisidir. ‚ocuk asla kardeßlerine karßÝ kayÝrÝlmamalÝdÝr. KŸ•Ÿk olmasÝ, ona šzel muamele yapÝlmasÝ anlamÝna gelmemelidir. Yeni doÛan •ocuÛun ihtiya•larÝ doÛaldÝr ki, kar- 7 8 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ dostluk kurma eÛilimindedir. YabancÝlarÝ yadÝrgadÝÛÝnda aßÝrÝ tepkiler gšsterebilir. 9 aylÝk KucaaÛa alÝnmak i•in bŸyŸklere uzanÝr. Sevgisini size gŸlŸmseyerek dile getirir. 12 aylÝk Oyuncaklarla oynamasÝnÝ sever. AkranlarÝ ile oyuncaklarÝ uÛruna kavga eder. Sevin• ve mutluluÛunu anlaßÝlÝr bi•imlerde ifade eder. BebeÛin Banyosu Banyo, sadece bebeÛin temizliÛi i•in deÛil rahatlamasÝ a•ÝsÝndan da iyi bir vesiledir. SÝcak su, vŸcutta kan dolaßÝmÝnÝ hÝzlandÝrÝr. Derinin Ÿst tabakalarÝndaki delikler kirle tÝ- kandÝÛÝnda deri yolu ile solunum gŸ•leßir. Bu deliklerin a•ÝlmasÝ ile deri canlanÝr. Gšbek dŸßmeden šnce yaraya su deÛdirilmemesine dikkat edilmelidir. Daha sonraki gŸnlerde gŸnaßÝrÝ yÝkamak yeterlidir. Suyun sÝcaklÝÛÝna olduÛu kadar banyonun ÝsÝsÝna da šnem verilmelidir. BebeÛinizi sudan ŸrkŸtmediÛiniz takdirde ve hele su i•erisinde oynamasÝna da izin verecek olursanÝz; yapacaÛÝ her banyo onun i•in zevkli bir uÛraß olacaktÝr. AslÝnda bebekler banyo yapmaktan bŸyŸk zevk alÝrlar. Su ile oynamak onlar i•in bir ihtiya•tÝr. BebeÛinizi en •ok kÝzdÝracak ßey, gšzŸne sabun ka•masÝdÝr. Bebe ßampuanlarÝ kullanarak buna engel olabilirsiniz. Yaz aylarÝnda banyo yerine •ocuÛunuzu denize sokabilirsiniz. Ancak suda uzun sŸre tutmanÝz sakÝncalÝdÝr ve •ocuk suda ŸßŸyebilir. YapÝlacak baynonun saati sizin tercihinize kalmÝßtÝr. ‚alÝßan anneler i•in akßam saatleri tercih edilebilir. Banyo yapmak bebeÛi yorar ve bšylece daha ißtahlÝ olarak sŸt emmesini saÛlayabilir. AltÝnÝn Temizlenmesi BebeÛinizin altÝnÝ temizlerken ister hazÝr bez ister kumaß bez kullanÝlsÝn šnemli olan •ocuÛun cildinin hijyen kurallarÝna uygun olarak temizlenmesidir. …zellikle yeni doÛan bebeklerin ilk 6 aylÝk dšnemlerinde alt temizliÛi i•in ÝlÝk su ile ÝslatÝlmÝß pamuk temizliÛi tavsiye edilmektedir. KÝz •ocuklarÝnda alt temizliÛinin šnden arkaya doÛru yapÝlmasÝ, olasÝ saÛlÝk prob8 9 0-1 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ lemlerinin šnlenmesi i•in dikkatle yapÝlmasÝ gereken bir husustur. risinde birikerek nefes yollarÝnÝ tÝkayacak boyutlara ulaßÝrlar. Bu durumun šnŸne ge•mek Ülk 12 aylÝk dšnem tuvalet eÛitiminden sšz etmek i•in •ok erkendir. ‚ocuÛun kŸ•Ÿk ve bŸyŸk abdestini denetleyecek kaslarÝn gelißimi iki ila Ÿ• yaß arasÝndadÝr. AyrÝca konußmayÝ bilmediÛi i•in ihtiya•larÝnÝ haber vermesi de mŸmkŸn deÛildir. Bu konuda ona asla baskÝ yapmamalÝsÝnÝz. YapacaÛÝnÝz her baskÝ onu Ÿrkekleßtirecek ve belki de geri teperek tuvalet eÛitimini de geciktirecektir. i•in burun yollarÝnÝ belirli aralÝklarla temizle- AyrÝca, bu tŸr bir eÛitim i•in •ocuÛun tanÝdÝÛÝ, bildiÛi bir ortam tercih edilmelidir. Tatil i•in gidilen bir yšrede bu eÛitime baßlamak •ocuk a•ÝsÝndan sakÝncalÝdÝr. AyrÝca bu eÛitim tek bir kißi tarafÝndan verilmelidir. ‚ocuÛun iki gŸnlŸÛŸne bakÝm i•in bÝrakÝldÝÛÝ bŸyŸkanne, asla bu tŸr girißimlerde bulunmamalÝdÝr. katt ettiÛiniz kadar terlememesine de šzen TÝrnak ve Burun TemizliÛi BebeÛinizin tÝrnaklarÝnÝ kesmeniz hem tÝrnak altlarÝna pislik dolmasÝnÝ ve hem de yŸzŸnŸ gšzŸnŸ •izmesini šnlemek a•ÝsÝndan šnemlidir. TÝrnaklarÝ kesilirken rahat vermeyebilir, bu gayet doÛaldÝr. Bunu bir oyun haline getirdiÛiniz takdirde daha rahat durmasÝnÝ temin edebilirsiniz. meli ve a•malÝsÝnÝz. AyrÝca kulaklar da belirli aralÝklarla temizlenmelidir. Kulak delikleri de kir birikimi i•in uygun bir ortamdÝr. Buralarda birikecek kir, •ocuÛunuzun ißitmesini gŸ•leßtirecektir. Giyimi BebeÛinizi giydirirken ŸßŸtmemeye dikgšstermelisiniz. Giyimin mevsim ve oda sÝcaklÝÛÝna gšre ayarlanmasÝ her ßeyin baßÝnda gelmelidir. BebeÛin derisi sÝcak ve soÛuÛa karßÝ •ok daha duyarlÝdÝr. Bu nedenle sizin ŸßŸmediÛiniz yerlerde ŸßŸyebilir ya da sizin terlemediÛiniz yerlerde fazlasÝ ile terleyebilir. AyrÝca sizden •ok daha fazla hareketli olmasÝ nedeniyle terlemeye daha yatkÝndÝr. BebeÛinizin burnunu temizlemek i•in ise tuzlu sudan faydanalanabilirsiniz. Tuzlu su ucuzdur ve kremlerin yan etkilerinden uzaktÝr. BebeÛiniz genellikle burun yolu ile nefes alÝr, bu a•Ýdan nefes yollarÝnÝn a•Ýk olmasÝ bŸyŸk šnem arz eder. Burun kÝllarÝ ise nefes yollarÝnÝn baßÝnda yer alarak bir filtre gšrevi gšrŸrler. AkciÛerlere ulaßmasÝ sakÝncalÝ tozlarÝ sŸzerler. Bu toz par•acÝklarÝ zaman i•e9 10 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ BebeÛinizin ‚amaßÝrlarÝ BebeÛinizin derisi nazik ve hassastÝr. Bu yŸzden bebek giyiminde derinin hava almasÝnÝ saÛlayan kumaßlar kullanÝlmalÝdÝr. YŸnlŸ elbiseler belki pahalÝdÝrlar; ama bebeÛinizin saÛlÝÛÝ a•ÝsÝndan olduk•a faydalÝdÝrlar. YŸn, ÝslaklÝÛÝ emer ve derinin hava almasÝnÝ saÛlar. SÝcak tutar; ama pißirmez. Naylon, bebeÛinizin derisinin havalanmasÝnÝ engellediÛi gibi aynÝ zamanda da bacaklarÝ sÝkarak pißiklere neden olabilir. BebeÛinizin •amaßÝrlarÝnda •amaßÝr tozu artÝklarÝ kalmamasÝna šzen gšstermelisiniz. Hatta mŸmkŸnse sabun tozu kullanmanÝz daha yerinde olur. Deterjanlar, yapÝlan tŸm reklamlara raÛmen bebeÛinizin derisi i•in tahriß edici šzelliktedirler. AyrÝca kaÛÝt bezler yerine pamuklu bezleri tercih etmeniz pißiklere karßÝ iyi tedbirdir. KaÛÝt bezlerin dÝß kÝsÝmlarÝ plastik hammaddesinden mamuldur ve bebek i•in tahriß edici olabilir. Kundaklama BebeÛin kundaklanmasÝ adeti daha •ok 10 kšylerde yaygÝndÝr ve bebeÛinizin beden gelißimi i•in •ok bŸyŸk bir engeldir. Bu yŸzden size bunu šnerecek bŸyŸklere, kÝrÝcÝ olmadan bu sakÝncayÝ anlatmanÝz yararlÝ olacaktÝr. Kundak, bebek i•in adeta bir deli gšmleÛidir. Rahat hareket etme imkanÝnÝ azaltÝr. Rahat hareket edemeyen •ocuk ise huzursuzlaßÝr, •evresini tanÝmasÝ gŸ•leßir. BŸtŸn bu olumsuz gelißmelere zemin hazÝrlamamak i•in bu yanlÝß gelenekten ka•ÝnÝlmalÝdÝr. BebeÛin Uykusu gŸnlerde aynen ana rahmindeki gibi devamlÝ uyur. Ancak bir ihtiyacÝ olduÛunda uyanÝr. Onun i•in gece-gŸndŸz farkÝ yoktur. Bu yŸzden de sizi yorar. Zaman i•erisinde uyku dŸzeni sizinkine uyum saÛlayacaktÝr. KarnÝnÝn acÝktÝÛÝnÝ dŸßŸndŸÛŸnŸzde bebeÛinizi uyandÝrmanÝza gerek yoktur. RahatlÝkla uykuda da meme emebilir ve bunun i•in bir sakÝncasÝ yoktur. BebeÛinizi devamlÝ aynÝ bi•imde yatÝrmamanÝz en doÛru olanÝdÝr. 11 0-1 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ Yerine gšre sÝrt ŸstŸ, yerine gšre de karÝn ŸstŸ yatÝrabilirsiniz. nerek bakÝmÝnÝ ihmal etmek yanlÝßtÝr. Bu BebeÛinizin yataÛÝ evinizin en aydÝnlÝk kšßesinde bulunmalÝ mŸmkŸn olduÛunca gŸneß almalÝdÝr. dißlerini fÝr•alayabilirsiniz. Macun kullanma- YatÝrdÝÛÝnÝz yataÛÝn ßiltesi sert olmalÝdÝr. KullandÝÛÝnÝz yastÝk da mŸmkŸn olduÛunca ince olmalÝdÝr. yŸzden bebek bir yaßÝnÝ doldurduktan sonra nÝza gerek yoktur. Daha sonralarÝ kendimiz dißlerimizi fÝr•alarken onu da yanÝmÝza alÝrsak, yavaß yavaß o da šÛrenmeye baßlar. AÛzÝmÝzda yaßayan ve •ŸrŸk•Ÿl olarak beslenen bazÝ bakteriler ßekerlerden asit Ÿretirler. Olußan bu asit, dißler i•in •ok tehlike- GŸneß ve A•Ýk Hava BebeÛinizi dolaßtÝrmaya •Ýkarmak; hem sizin i•in bir deÛißikliktir, hem de bebeÛinizin gelißimi a•ÝsÝndan šnem taßÝr. GŸneß ÝßÝnlarÝ kemik gelißimi i•in ßarttÝr. AyrÝca temiz hava bebeÛinizin gelißmekte olan ciÛerleri i•in hayati niteliktedir. A•Ýk hava bebeÛinizi yorar, ancak bu sizi ŸrkŸtmemelidir. BÝrakÝn yorulsun ve yorulduÛu zaman rahat•a uyusun. lidir ve •ŸrŸmelere yol a•ar. ‚aÛÝmÝzda diß •ŸrŸmeleri tarihte hi• gšrŸlmemiß boyutlara ulaßmÝßtÝr ve •ocuklarÝmÝzÝn bu yaßlarda diß •ŸrŸmeleri ile tanÝßmalarÝ ilerisi i•in •ok tehlikelidir. Þeker denince •oÛumuzun aklÝna beyaz toz ßeker gelir, fakat yediÛimiz ekmekte bile ßeker vardÝr ve ekmek yendikten sonra da aÛzÝmÝzda asit Ÿretilir. Bu yŸzden diß bakÝmÝ ciddiye alÝnmalÝ ve her yemekten sonra dißler mutlaka fÝr•alanmalÝdÝr. Bunun mŸmkŸn Diß BakÝmÝ Bebeklerde sŸt dißleri genellikle altÝncÝ aydan itibaren •Ýkmaya baßlar. Diß •ÝkartÝrken bebek bir hayli rahatsÝzlanÝr. Ateßi yŸkselir; ißtahÝ azalÝr; ishal olabilir. ‚Ýkan dißler nedeniyle diß etleri kaßÝndÝÛÝ i•in bebek eline aldÝÛÝ sert cisimleri aÛzÝna sokar ve kemirir. Genellikle ilk olarak alt •enede ortadaki iki šn diß •Ýkar, daha sonra Ÿst ortadaki iki šn diß, bunlarÝn ardÝndan da alt ve Ÿst azÝ dißler •Ýkmaya baßlar. SŸt dißleri yirmi tanedir. Dißlerin hepsinin tamamlanmasÝ 3 yaßÝna kadar sŸrer. SŸt dißlerinin ileride dškŸleceÛini dŸßŸ- olmadÝÛÝ durumlarda aÛÝz bol su ile •alkalanmalÝdÝr. Her ßeyden šnemlisi, •ocuklarÝmÝzÝn reklamlarÝn etkisi altÝnda kalmaktan kurtarÝlmasÝ ve gereksiz ßeker tŸketmemeleridir. Gereksiz ßekerleme tŸketimi sadece diß saÛlÝÛÝ a•ÝsÝndan deÛil, genel saÛlÝk a•ÝsÝndan da šnemlidir. Gerekli, gereksiz her vesileyle bir ßeyler atÝßtÝran •ocuk asÝl besleyici gÝdalara karßÝ ißtahsÝz olur. BEBEÚÜN SAÚLIÚI BebeÛin SaÛlÝk Muayeneleri 11 12 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ BebeÛi yalnÝzca hastalandÝÛÝ zaman doktora gštŸrmek yanlÝßtÝr. Normal gelißimini takip etmek i•in de belli aralÝklarla doktora gitmekte fayda vardÝr. BebeÛin sÝk sÝk doktora gštŸrŸlmesinin nedeni ilk yaßlardaki gelißiminin šneminden kaynaklanmaktadÝr. Hem bedensel hem de zihinsel olarak saÛlÝklÝ bŸyŸyebilmesi bu yaßlarda gšsterilecek šzene baÛlÝdÝr. ZamanÝnda saptanabilecek herhangi bir aksaklÝÛÝn tedavisi daha kolay ve baßarÝ oranÝ da daha fazla olacaktÝr. ‚ocuÛunuzu mŸmkŸnse devamlÝ aynÝ doktora gštŸrmeniz yararlÝ olacaktÝr. Bšylece hem doktor bebeÛinizi daha iyi tanÝyacak ve ge•irdiÛi hastalÝklarÝ bilecek, hem de zamanla bebeÛiniz de doktora karßÝ aßinalÝk kazanacaktÝr. AslÝnda Ÿlkemizde de giderek yaygÝnlÝk kazanan aile hekimliÛinin ana prensibi de budur. AßÝlar BebeÛin dŸzenli olarak doktora gštŸrŸlmesinin yanÝsÝra aßÝlarÝnÝn da dŸzenli olarak yaptÝrÝlmasÝ gerekir. AßÝlarÝn dŸzenli bir ßekilde zamanÝnda yaptÝrÝlmasÝ bebeÛin saÛlÝklÝ gelißimi a•ÝsÝndan šnemlidir. AßÝ ancak zamanÝnda yapÝldÝÛÝ takdirde gerekli faydayÝ 12 saÛlar. AyrÝca aßÝlarÝnÝn yapÝlacaÛÝ zaman bebeÛin rahatsÝz olmamasÝna dikkat etmek gerekir. ‚ŸnkŸ aßÝ, bebeÛi hafif de olsa sarsacaÛÝ i•in hastalÝkla birlikte her ikisi fazla aÛÝr gelecektir. Verem aßÝsÝ bir •ok hastanede doÛumun ilk gŸnlerinde yapÝlmaktadÝr. Bu durum bazÝ •ocuklarda sakÝncalÝ olabilir. …zellikle erken doÛmuß ve yeni doÛan sarÝlÝÛÝ ge•irmiß bebeklerde bu uygulamadan ka•ÝnÝlmalÝdÝr. Hasta OlduÛunu NasÝl AnlarÝz? anlatamayacak kadar kŸ•Ÿk olduÛu i•in rahatsÝzlandÝÛÝnda hastalÝÛÝnÝ da dile getiremez. Buna raÛmen yine de birtakÝm belirtiler bize yolunda gitmeyen bir ßeyler olduÛunu gšsterir. SŸrekli aÛlamasÝ, yediklerini •ÝkarmasÝ, gšz sulanmasÝ, bir ßey yemek istememesi, ateßinin yŸkselmesi, yŸzŸnŸn sararmasÝ veya kÝzarmasÝ gibi belirtiler bebeÛin hasta olduÛunu bize dolaylÝ olarak anlatÝr. Ülk yaß i•inde bulunan bebeklerde bize normal gelmeyen her belirtiye šnem vermemiz gerekir. KŸ•ŸklŸÛŸ nedeniyle hastalÝklara karßÝ olan direnci de zayÝftÝr. 13 0-1 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ Hi•bir ßekilde doktora gšstermeden evdeki ila•lardan veya baßkalarÝnÝn tavsiyesi ile ila• vermemek gerekir. HastalÝklarda gereken tedavi ve bakÝm doktorun tavsiyesine gšre yapÝlmalÝdÝr. Doktorun vermiß olduÛu ila•lar gerektiÛi ßekilde kullanÝlmadÝÛÝ taktirde hi•bir faydasÝ olmayacaÛÝ unutulmamalÝdÝr. Ülk YardÝm Her ne kadar evin ßartlarÝnÝ •ocuklara uygun hale getirirsek getirelim yine de istenmeyen bir takÝm kazalarÝn šnŸne ge•emeyiz. …zellikle bebek kendi kendine hareket etmeye baßladÝktan sonra •ok daha dikkatli olmak gerekmektedir. ‚ŸnkŸ •ocuk •evresindeki her ßeyle ilgilidir ve onlara ulaßmaya •alÝßÝr. ‚ocuk nelerin kendisine zarar vereceÛini bilmediÛi, bilemediÛi i•in de her ßeyi eline almak ve aÛzÝna gštŸrmek ister. Bir kaza olduÛu zaman •ocuÛu en kÝsa zamanda bir saÛlÝk kurulußuna gštŸrmek gerekir. Ama bu arada da •ocuÛun fazla zarar gšrmemesi i•in hemen yapmamÝz gereken ilk yardÝmÝ bilmek zorundayÝz. Yaralanma ve Kesikler KŸ•Ÿk yaralarda yarayÝ temizleyerek sarÝn veya bantlayÝn. EÛer yara mikrop kapacak olursa, tetanoz iÛnesi gerekebileceÛini dŸßŸnerek doktora gitmekte fayda vardÝr. Kesiklerde šncelikle kan akÝßÝ durdurulmalÝdÝr. Bunun i•in kesik yer sarÝlmalÝdÝr. Yaraya tŸtŸn ya da baßka ßeyler bastÝrÝlmasÝ sakÝncalÝ olabilir. YanÝklar Deri kaynar suyla haßlanabilir, soba veya ŸtŸ gibi kÝzgÝn eßyalar vasÝtasÝyla yanabilir. Deriye yapÝßmasÝnÝ šnlemek i•in giysiler •ÝkarÝlmalÝdÝr. Suyla temizlenip, temiz bezle sarÝlÝr. Hafif yanÝklarda yanÝk kremi ile tedavi yapÝlÝr. Meydana gelen yanÝk kabarcÝklarÝnÝ kesinlikle patlatmamalÝ ve Ÿzerine herhangi bir ßey sŸrŸlmemelidir. Zehirlenmeler ‚ocuklar, yetißebilecekleri yerlerde bÝrakÝlan ve deÛißik renkleri dolayÝsÝyla ilgilerini •eken ila•lar yutabilirler. KŸl tablalarÝnÝn i•inde ya da yere dŸßmŸß izmaritler de aynÝ tehlikeyi olußturabilir. Bu gibi durumlarda •ocuÛu hemen bir saÛlÝk kurulußuna gštŸrmek gerekir. EÛer i•tiÛi ila•sa mutlaka kutuyu da yanÝmÝza almalÝyÝz. ‚ŸnkŸ her madde i•in yapÝlacak tedavi farklÝ olabilir. Haßere SokmalarÝ ‚ocuklarÝ sivrisinek, arÝ, bit, pire gibi haßerelerden korumak gerekir. Bunun i•in yataÛÝ sÝk sÝk kontrol edilmeli ve Ÿzeri cibinlikle šrtŸlmelidir. Haßere koruyucu ila•lar kullanÝlÝyorsa, •ocuklar bundan uzak tutulmalÝ ve bu ila•lar kullanÝldÝktan sonra oda •ok iyi havalandÝrÝlmalÝdÝr. Zehirli bšcek ve yÝlan sokmalarÝnda ÝsÝrÝlan yerin Ÿst kÝsmÝndan sÝkÝca baÛlanmalÝ ve en kÝsa zamanda bir saÛlÝk kurulußuna baßvurulmalÝdÝr. Hasta ‚ocuÛunuzun Evde BakÝmÝ Hasta •ocuk gergin ve huzursuzdur. Her zamankinden daha •ok ilgi ve ßefkatinize ihtiyacÝ vardÝr. Hafif rahatsÝzlÝklarda uyku ve terleme en iyi tedavidir. ‚ocuÛunuz uyur, ama uyandÝÛÝnda sizi yanÝnda gšrmek ister. Ateßi olan •ocuk ißtahsÝzdÝr. Onu yemesi i•in zorlamamalÝsÝnÝz. Bšyle durumlarda ca13 14 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ nÝ ne istiyosa onu verebilirsiniz, birazcÝk ßÝmarmasÝna izin vermeniz yerinde olacaktÝr. En šnemli ßey katÝ gÝdalardan •ok yeterince sÝvÝ almasÝdÝr. VŸcutta birka• gŸnlŸk ihtiyacÝ karßÝlayacak kadar yaÛ deposu mevcuttur. Ancak su i•in bir depolama sšzkonusu deÛildir ve •ok kÝsa sŸrede yetersizlik baß gšsterebilir. Ateßli hastalÝklarda terlemenin de etkisi ile su ihtiyacÝ had safhadadÝr. Bu nedenle sÝvÝ alÝmÝna bŸyŸk šnem vermelisiniz. ‚ocuÛun hastaneye yatmasÝ gerektiÛinde... BŸtŸn iyi niyetinize ve •abalarÝnÝza raÛmen bazÝ hastalÝklarÝ šnlemeniz mŸmkŸn olmayabilir. Yaralanma ya da šnceden kestirilemeyecek bazÝ rahatsÝzlÝklar •ocuÛunuzun yataklÝ bir saÛlÝk kurulußuna tedavi altÝna alÝnmasÝnÝ gerekli kÝlabilir. Bu durumu sŸkunetle karßÝlamalÝ ve gereksiz telaßa kapÝlmamalÝsÝnÝz. ‚ocuklarÝn kabul edildiÛi hastanelerin ziyaret saatleri olduk•a esnektir ve •oÛu vakada •ocuÛunuzla birlikte kalabilirsiniz. Sizden ayrÝ kalmak •ocuÛunuz i•in bir ßoktur; bu ßoku mŸmŸkn olduÛunca az zararla atlatmasÝnÝ saÛlamak sizin elinizdedir. YanÝnda sŸrekli kalamasanÝz bile kendisini yalnÝz ve terk edilmiß hissetmesini mutlaka engellemelisiniz. Bedeni hastalÝklar ge•ebilir; ancak bu hastalÝÛÝn tedavisi sÝrasÝnda •ocuÛunuz ruhi bir zarar gšrecek olursa, bunun telafisi ve tedavisi ok zor olabilir. Baßka ‚ocuÛunuz OlmasÝnÝ Üstiyor Musunuz? Hamilelik hem anne, hem de •ocuk i•in yorucudur. Bu nedenle •ocuÛun gelißebil14 mek; annenin ise dinlenebilmek ve •ocuÛuna gereken ilgiyi gšsterebilmek i•in sŸkunete ihtiyacÝ vardÝr. DolayÝsÝ ile annenin hamilelikleri arasÝnda yeterli vakit bulunmalÝdÝr. HalkÝmÝz arasÝnda yaygÝn kanaate gšre emzirmenin hamile kalmayÝ šnleyici bir etkisi bulunduÛu varsayÝlÝr, oysa bu kanaat tamamen yanlÝßtÝr ve tÝbbi hi•bir dayanaÛÝ yoktur. Elbette ki, •ocuk sayÝsÝ anne ve babanÝn tercihidir ve bu konuda bir zorlama yapÝlmamalÝdÝr. Ancak hamileliÛin ger•ekten risk taßÝdÝÛÝ durumlar gšz šnŸnde bulundurularak doÛum kontrol yšntemlerinin de bilinmesi anne ve baba a•ÝsÝndan yararlÝdÝr. …zŸrlŸ ‚ocuk Her ailede, gerek katÝlÝm ve gerekse annenin hamilelik sÝrasÝnda maruz kaldÝÛÝ zararlÝ etmenlerden štŸrŸ šzŸrlŸ •ocuklar doÛabilmektedir. SÝrf bu nedenden štŸrŸ anne ve babanÝn ŸzŸntŸye kapÝlmasÝna ve kendilerini su•lamalarrÝna gerek yoktur. …zrŸ ortadan kaldÝrmak i•in elinizde hi•bir ßey bulunmadÝÛÝnÝ kabullenmek her ßeyin baßlangÝcÝdÝr. Bir kez bunu kabullendikten sonra šzrŸn yol a•tÝÛÝ sorunlarÝn mŸmkŸn olduÛunca dar •evrede kalmasÝ i•in gereken šnlemleri dŸßŸnmeye baßlayabilirsiniz. …zŸrlŸ •ocuk, ßefkat ve ilgi bekler; fakat asla ona acÝmamalÝ ve bu šzrŸn nedeni ile onu šzel bir muameleye tabi tutmamalÝsÝnÝz. Ona yardÝm edin; ama kendi baßÝna yapabileceÛi ßeyleri onun adÝna yapmaktan da mutlaka ka•ÝnmalÝsÝnÝz. ‚ocuÛunuz šzŸrlŸ de olsa, sorumluluk almasÝnÝ šÛrenmelidir. YaptÝÛÝ, becerebildiÛi ißler i•in onu švmeyi, teßvik etmeyi de ihmal etmeyin. Bšylece o da 15 0-1 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ ufak baßarÝlarÝndan zevk almasÝnÝ šÛrenecek ve bšylece kendisini gelißtirmek i•in motive olacaktÝr. kurmak demektir. ‚ocuÛun besine olduÛu kadar bu tŸr bir ilißkinin sÝcaklÝÛÝna da ihtiyacÝ vardÝr. BazÝ šzŸrleri, šrneÛin bir sinirin fel• olmasÝna dayanan bozukluklarÝ ortadan kaldÝrmak mŸmkŸn olmayabilir. Ancak saÛÝrlÝk gibi, durumlarda anne ve babanÝn uyanÝk davranmasÝ ve •ocuÛu mŸmkŸn olduÛunca erken bir safhada doktora gštŸrmesi bŸyŸk faydalar saÛlayabilir. Bu ßekilde saÛÝr bir •ocuÛun dilsiz olmasÝnÝn šnŸne ge•ilebilir. BŸtŸn bu olumlu niteliklerinin yanÝ sÝra ana sŸtŸ doÛal bir besindir ve Ÿcretsizdir. ‚ocuÛa gšstereceÛiniz ilgi ona pahalÝ giysiler ya da besin maddeleri satÝn almak ile deÛil ona ayÝracaÛÝnÝz vakitle šl•Ÿlmelidir. ‚ocuÛunuz kendisine pahalÝ mamalar satÝn aldÝÛÝnÝz i•in deÛil, onu emzirmek i•in vakit ayÝrmanÝzdan štŸrŸ size mŸteßekkir olacaktÝr. BEBEÚÜN BESLENMESÜ Bebek Ü•in Anne SŸtŸnŸn …nemi Anne sŸtŸ bebeÛin saÛlÝklÝ bir ßekilde bŸyŸyŸp gelißebilmesi i•in gerekli her tŸrlŸ besini i•inde bulundurur. Anne sŸtŸ bebek i•in daima hazÝr ve taze bir besindir. Havayla ve mikroplarla temas etmeden bebek tarafÝndan emildiÛi i•in bozulma ve •ocuÛa zarar verme tehlikesi yoktur. Anne sŸtŸ yeni doÛan bebeÛi hastalÝklara karßÝ korumasÝ bakÝmÝndan da šnemlidir. AyrÝca anne sŸtŸnŸn i•indeki besinler bebeÛin ihtiya•larÝna gšre dŸzenlenmiß olduÛundan sindirimi de kolaydÝr. Anne sŸtŸnŸn tÝbbi faydalarÝnÝn yanÝnda •ocuÛun duygusal gelißimine de bŸyŸk katkÝsÝ mevcuttur. Emzirmek, •ocukla duygusal ilißki Anne sŸtŸnŸn gšzde olmadÝÛÝ yÝllarda bebek mamalarÝ i•in yoÛun propaganda yapÝlmÝß ve bu mamalar gelißme olarak sunulmußtur. Bu tutum •ok hatalÝdÝr ve bebek mamalarÝ ancak •aresiz kalÝndÝÛÝ durumlarda baßvurulmasÝ gereken koltuk deÛnekleridir. Koltuk deÛnekleri belki šzŸrlŸ bir insan i•in ka•ÝnÝlmaz olabilir, ama saÛlÝklÝ bir insanÝn normal yŸrŸyŸßŸnŸ terk edip koltuk deÛneÛi ile yŸrŸmesi ne kadar abesse, sŸtŸ gelen bir annenin •ocuÛunu emzirmekten ka•ÝnmasÝ da o kadar abestir. Bebek doÛar doÛmaz, hi• vakit kaybetmeden emzirilmeye baßlanmalÝdÝr. Bebek emmeye alÝßana kadar annenin biraz sabÝrlÝ olmasÝ gerekmektedir. Anne kendi istediÛi zaman deÛil, bebek emmeyi bÝraktÝÛÝ zaman beslenme saatine son vermek gerekir. Emzirilen yerin sessiz ve sakin 15 16 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ olmasÝ rahat•a emebilmesi a•ÝsÝndan šnemlidir. Emziren annenin kendi beslenmesine de dikkat etmesi ßarttÝr. Bol sebze meyve, sŸt, yoÛurt, yumurta ve tahÝllar anne i•in en ideal olanÝdÝr. AyrÝca halk arasÝnda yaygÝn olarak sŸtŸ arttÝrdÝÛÝ bilinen bitkilerden de •ay yapÝlarak istifade edilebilir. GŸnde alÝnan sÝvÝ miktarÝ 3 litre olmalÝdÝr. DiÛer šnemli bir husus da sŸt veren annelerin zorunlu olmadÝk•a ila• kullanmamalarÝdÝr. Bir •ok ila• anne sŸtŸ ile bebeÛe ge•ebilir ve anne i•in uygun olan bir doz bebek i•in •ok aÛÝr gelerek zehirlenmelere sebep olabilir. Annenin meme temizliÛini ihmal etmemesi hem anne, hem de bebek a•ÝsÝndan šnemlidir. Emzirmeden šnce ve sonra meme u•larÝ suyla temizlenmelidir. SŸtŸn gelmesi i•in •ocuÛun emmesi yeterlidir. Ancak anne de meme u•larÝnÝ eli ile ovmalÝ ve masaj yapmalÝdÝr. Bu hareketler ritmik olarak tekrar edilmelidir. Anne ya da Bebek Hasta ise Ne YapmalÝ? DoÛumdan hemen sonra anne veya bebekten dolayÝ emzirme ißlemi hemen ger•ekleßemeyebilir. Bebek biberondan i•meye baßlar. Daha sonra da anneden emmek bebeÛe zor gelebilir. Bu durumda bebeÛi hazÝr mamayla beslemekten baßka •are yoktur. Bu duruma yol a•mamak i•in yeni doÛum yapmÝß bir anneden de yardÝm istenebilir. BaßkalarÝnÝn •ocuklarÝna sŸt vermek kimseyi ŸrkŸtmemelidir. Bu durumu aynen kan vermek gibi bir insanlÝk gšrevi olarak gšrebi16 lirsiniz. UnutmayÝn ki, anne sŸtŸnŸn hi• bir bi•imde telafisi mŸmkŸn deÛildir ve anne sŸtŸnden mahrum kalmak her •ocuk i•in bŸyŸk bir mahrumiyettir. Üleride sizin •ocuÛunuzun da belki bšylesi bir durumla karßÝlaßabileceÛini gšz šnŸnde bulundurarak ihtiya• fazlasÝ sŸtŸ baÛÝßlamaktan ka•ÝnmamalÝsÝnÝz. SŸtannelik sadece bizim toplumumuzda deÛil bir •ok medeni toplumda da yer etmiß bir hizmettir. Bir •ok Avrupa Ÿlkesinde belediyeler šzel kißilerin de gayretleri ile sŸtŸ fazla gelen annelerin sŸtŸnŸ toplamakta ve sŸtŸ az gelen annelerin •ocuklarÝna bu en doÛal gÝda ile beslenme imkanÝnÝ saÛlamaktadÝrlar. Bazen ilk zamanlar meme u•larÝnÝn hassaslÝÛÝndan dolayÝ bebeÛin emmeye baßlamasÝ ile u•larda aÛrÝ ve sancÝ olabilir. Bu durumda meme u•larÝnÝ sÝk sÝk yÝkayÝp kurutmakta ve kuruturken havlu ile masaj yapmakta bŸyŸk fayda vardÝr. Bazen de annede fazlasÝyla sŸt olur ve bebek de bu sŸtŸ yeterince i•emez. Bu durumda annenin memeleri ßißer, aÛrÝ ve ateß yapar. Bebek sŸt emerken anne bir hayli gŸ•lŸk •eker. Buna raÛmen bebek i•in en iyi olan besinin anne sŸtŸ olduÛunu unutmamak ve bebeÛi bu eßßiz nimetten mahrum bÝrakmamak gerekir. Memeden Kesme Bebek anne sŸtŸnŸ iki yaßÝna gelinceye kadar emmeye devam etmelidir. BÝrakacaÛÝ zamanÝn sÝcak havalara rastlamamasÝna dikkat etmek gerekir. Anne SŸtŸ Almayan Bebekler NasÝl Beslenmeli? Anne herhangi bir nedenle bebeÛi emzi- 17 0-1 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ remeyebilir. SŸtŸ yoktur, ya da meme vermesini engelleyen bir hastalÝÛÝ vardÝr. Bu durumda bebek hazÝr mama ile beslenebilir. HazÝr mamalarda kullanÝlan malzemeye gšre iyice kaynatÝlmadan mama hazÝrlanmamalÝdÝr. MamanÝn kullanma sŸrelerine de šzellikle dikkat etmek gerekir. EÛer az da olsa sŸtŸnŸz geliyorsa, emzirmeyi de ihmal etmeyin unutmayÝn ki bebek i•in en iyi besin kaynaÛÝ anne sŸtŸdŸr. Anne sŸtŸ ile bŸyŸmek bebeÛiniz i•in bir ayrÝcalÝktÝr. …zellikle ilk 6 ay sadece anne sŸtŸ vermek gereklidir, ve yeterlidir. gerektiÛini gŸnŸmŸzde hemen her anne bilmekte ve uygulamaktadÝr. DayanÝklÝ camdan yapÝlmÝß biberonlarÝ kaynatmak daha kolaydÝr; ancak yolculuklarda plastik ßißeler de kullanÝlabilir. BiberonlarÝn delikleri bilerek ufak tutulmußtur. Bu delikleri gereksiz yere bŸyŸtmemeniz, bebeÛinizin emißi a•ÝsÝndan en uygun olanÝdÝr. Deliklerin ufak olmasÝ, bebeÛin daha kuvvetli emmesine neen olur, ayrÝca bebeÛinizin aÛzÝnda sŸt birikmesine de engel olußturur. BebeÛin Beslenmesinde …ÛŸn AralÝklarÝ Bebek ilk zamanlarda sŸrekli emmek ister. Belli bir dŸzene oturuncaya kadar šÛŸn aralÝklarÝ doÛal olarak dŸzensizdir. Bu yŸzden bebeÛi saate baÛlÝ olarak emzirmeye kalkÝßmamalÝdÝr. Zaman ge•tik•e šÛŸn aralÝklarÝ kendiliÛinden dŸzene girecektir. Bebekler gece gŸndŸz ayrÝmÝ yapamadÝklarÝndan, gece de emmek i•in uyanÝrlar. Yine de kendimiz yatmadan šnce emzirmekte veya mamasÝnÝ vermekte fayda vardÝr. Mama Þisesi ve Emzik Mama ßisesi ve emziklerin kaynatÝlmasÝ Ûi susturmak i•in verilen bir rŸßvettir. YaygÝn kanaatin aksine hi• de gerekli deÛilir. Bu yŸzden ba- ßÝndan itibaren bu tŸr kštŸ alÝßkanlÝklara zemin hazÝrlanmamalÝdÝr. Ancak bebeÛiniz bir kez bu alÝßkanlÝÛÝ elde etmißse, aÛÝz ve damak yapÝsÝna uygun emzikleri kullanmaya šzen gšstermelisiniz. Emzik, •ocuÛunuzun •ene yapÝsÝnÝ bozabilir ve ileride sindirim gŸ•lŸklerine zemin hazÝrlayabilir. BEBEÚÜN EÚÜTÜMÜ EÛitimin …nemi Bebeklik insanÝn yaßamÝnda en duyarlÝ ol- 17 18 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ hibi olduÛunu bilmeniz ona saygÝ gšstermek i•in yeterli bir sebep olmalÝdÝr. ‚ocuÛunuza yapacaÛÝnÝz asil insan muamelesi, ileride onu ger•ekten asil bir insan yapacaktÝr. duÛu ve •evreden en fazla etkilendiÛi dšnemdir. Bu dšnemdeki iyi ya da kštŸ tecrŸbeler asla unutulmaz ve ilerideki yaßamÝn temel taßlarÝnÝ olußturur. Bu dšnemdeki eÛitim eksikliklerini gidermek asla mŸmkŸn olamaz. Bebek bŸyŸtmek sadece bakÝmÝnÝ yapmak deÛil ona istenilen, arzulanan nitelikleri kazandÝrmaktÝr. ‚ocuÛun saÛlÝklÝ gelißebilmesi i•in gerekli sevgi ve ßefkat ortamÝnÝ, ilgi ve gŸven atmosferini saÛlamak her ßeyden šnce gelmelidir. Bunu yaparken elinizdeki kitabÝn šnceki bšlŸmlerinde ißlenen gelißim tablolarÝnÝ rehber edinebilirsiniz. BebeÛinin normal gelißimini izleyen ve verdiÛimiz gelißim tablolarÝnÝn yardÝmÝ ile bu gelißmeyi deÛerlendiren uyanÝk anne ve babalar eÛitim konusunda Ÿzerlerine dŸßeni yapmanÝn gšnŸl rahatlÝÛÝnÝ hissedebilirler. BebeÛinizin gelißmesini dŸzenli olarak izlemenin bir takÝm zorluklarÝn šnceden saptanarak tedbir alÝnmasÝnda bŸyŸk faydasÝ vardÝr. ‚ocuÛunuzun doÛußtan itibaren kißilik sa18 ‚ocuk sadece verdiÛiniz komutlarla deÛil, ondan •ok daha fazla sizden gšrdŸkleri ile kißiliÛini olußturur. O yŸzdendir ki, •ocuÛunuzda gšrmek istemeyeceÛiniz davranÝßlardan šncelikle kendiniz ka•ÝnmalÝsÝnÝz. Elinde sigara ile •ocuÛuna sigara i•memesini šÛŸtleyen baba karikatŸrŸ klasikleßmißtir. Ancak •ocuÛuna kŸfŸr etmemesi i•in šÛŸt veren ve kÝzdÝÛÝnda kendini tutamayan bir ebeveyn veya, dŸßŸnebileceÛiniz šrneklerin en kštŸsŸdŸr. KÝsacasÝ, •ocuÛunuzun yapmamasÝnÝ istediÛiniz ßeyleri sizin de yapmamanÝz ve yapmasÝnÝ istediklerini sizin de fazlasÝ ile yerine getirmeniz en ideal olanÝdÝr. Anne ve BabanÝn RolŸ ‚ocuÛunuzu eÛitmenin ilk adÝmÝ onunla ilgilenmek, onunla oynamaktÝr. ‚ocuk yetißtirmenin bir okulu yoktur. DŸnyanÝn her tarafÝnda •ocuklar birbirlerine benzerler. MeraklÝdÝrlar, ne yapacaklarÝnÝ kestirmek mŸmkŸn deÛildir. Tehlikelerden habersiz olduklarÝ i•in her ßeyi denemek isterler. Tehlike doÛuracak davranÝßlarÝnÝ engellemek istediÛinde aÛlayarak tepki gšsterirler. BÝraksanÝz evinizi yakabilecek bir kibriti •akabilir, ya da balkondan aßaÛÝ atlÝyabilirler. SobanÝn elini yakabileceÛini ya da yŸksekten atladÝÛÝ zaman baßÝna gelebilecekleri siz šÛretmek zorundasÝnÝz. Üßte bu noktada sizin kißiliÛiniz devreye girer. BebeÛiniz sizin kißiliÛinizin, kißiliÛinizi olußturan toplumsal geleneklerin ve sizin 19 0-1 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ nÝ davranÝßa babasÝnÝn švgŸ, annesinin ise yergi yaÛdÝrmasÝnÝ anlayamaz. Bu tŸr tutarsÝzlÝklar anne ile baba arasÝnda olduÛu gibi bŸyŸkanne ile bŸyŸkbaba yanÝnda bŸyŸyen •ocuklarda da sorunlara yol a•maktadÝr. kendi ebeveyninizden aldÝÛÝnÝz eÛitimin tŸm etkilerine sonuna dek a•ÝktÝr. Yeni doÛan her gŸnde bebeÛinizin yeni bir ßeyler šÛrendiÛini, daha bir gŸn šnce yapamadÝklarÝnÝ yapmaya baßladÝÛÝnÝ gšz- lemleyebilirsiniz. Sizin i•in gŸnlŸk olan bir•ok nesne sorun da, Ÿlkemiz- bebeÛiniz i•in bir de bir •ok aileyi ilgi odaÛÝ olabilir. etkileyen i• ve dÝß GšzlŸÛŸnŸzŸ •e- gš•tŸr. BabasÝ Al- kip almak, onu aÛzÝna gštŸrmek cazip gele- manyaÕda yada bŸyŸk ßehirde yaßayan, tey- bilir. Hatta bu arada yere dŸßmŸß bir dŸÛme- ze ya da amcanÝn eÛiticiliÛine terk edilmiß yi aÛzÝna gštŸrŸp yutabilir de. Bu onun i•in •ocuklar benzer olaylara farklÝ tepkiler gšste- bir šÛrenme yšntemidir. Tabii onu bu tehli- ren bŸyŸklerin verdiÛi huzursuzluÛu Ÿzerle- kelerden uzak tutabilmek de anne-baba ol- rinde hissederler. manÝn gereÛidir. ‚ocuk eÛitimi sabÝr ister. ‚ocuk i•in za- BebeÛinizin gÝdadan sonra, hatta belki de man kavramÝ yoktur. AynÝ davranÝßÝ defalar- ondan šnce en bŸyŸk gereksinimi sevgi ve il- ca tekrarlÝyabilir. Topunu size verir ve sizden gidir. ‚ocuk devamlÝ ilgi ve kendini gŸven onu iade etmenizi bekler. Bu alÝßverißi ancak i•erisinde hissedebileceÛi bir ortam arar. Bu o bÝktÝÛÝ zaman bÝrakabilirsiniz. Bu alÝß veri- ilginizin devamlÝ olup olmadÝÛÝ konusunda ßi kŸ•Ÿmsememelisiniz, •ŸnkŸ bu onun i•in sizi sÝnar. En bŸyŸk korkusu bu ilginizi kay- yegane šÛrenme bi•imidir. Oyun onun i•in betmek, ondan mahrum kalmaktÝr. •ok ciddi bir uÛraßtÝr. Sevgi, •ocuk eÛitiminde vazge•ilemeyecek temel taßlarÝndan birisidir. Sevgi tutarlÝ olmalÝ ve devamlÝlÝk arzetmelidir. ‚ocuk benzer davranÝßlara benzer tepkiler aldÝÛÝ zaman iyi šÛrenir. Ay- Gazetenizi yÝrtmak ya da •ay bardaÛÝnÝza elini sokmak onun oyununun bir par•asÝ olabilir. BÝrakÝn bir kez •ayÝnÝza elini batÝrsÝn ve sÝcak •ayÝn elini yakabileceÛini šÛrensin. Bir 19 20 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ daha siz isteseniz de, bšyle bir davranÝßta bulunmayacaktÝr. Gazeteniz yÝrttÝÛÝ zaman kÝzÝp baÛÝrmayÝn, ama bu davranÝßÝnÝn sizi ŸzdŸÛŸnŸ de hissettirin. ‚ocuk eÛitimindeki en bŸyŸk yanlÝß •ocuÛun anlamadÝÛÝnÝ varsaymaktÝr. Þunu hi• aklÝnÝzdan •ÝkarmayÝn ki, •ocuk her ßeyi, ama her ßeyi anlar. Belki her ßeyi kelimesi kelimesine yorumlayamaz, ama davranÝßÝnÝzÝn ne anlama geldiÛini gayet iyi •ÝkartÝr. ‚ocuÛunuzun istekleri sizin isteklerinizle ister istemez •atÝßacaktÝr. Buna gšz kapamaya deÛil, ara yolu bulmaya •alÝßÝn. Onu baßÝndan itibaren kißilik sahibi bir Ôasil insanÕ olarak kabul etme ÔbŸyŸklŸÛŸÕnŸ gšsterecek olursanÝz, eÛitimde en bŸyŸk aßamayÝ yapmÝßsÝnÝz demektir. Gerisi gelecektir. ve šÛrenilmesi bŸyŸk •abalar gerektirir. Bu sŸre• bir •ok alt sŸrecin sonucudur. Duymak, duyduÛunu kavramak, šÛrenmek, šÛrendiÛini hafÝzasÝnda tutmak ve bunlarÝ gerektiÛinde aktif olarak kullanabilmek ve bŸtŸn bu alt sŸre•lerin bir koordinasyon i•erisinde •alÝßabilmesi hi• de kolay deÛildir. ‚ocuÛunuz sizi taklit ederek šÛrenir. Sizi taklit edebilmesi i•in onunla a•Ýk bir bi•imde konußmalÝsÝnÝz. ‚ocuklar okuma yazma bilmedikleri i•in ana dillerini ve bu dildeki kelimeleri duyarak ezberlerler. Duyarak ezberlemek sanÝldÝÛÝnÝn aksine •ok gŸ•tŸr. ‚ocuÛun ilk olarak šÛreneceÛi sšzcŸkler, baba ve dede gibi tekrara dayalÝ sšzcŸklerdir. ‚ocuk bu gibi heceleri devamlÝ tekrar ederek bu kelimeleri hafÝzasÝna kazÝr. ‚ocuÛunuza asil insan muamelesi yap- Yeni konußmaya baßlayan •ocuklar, sšz manÝz demek, onu ciddiye almanÝz demek- olarak ifade edemedikleri ihtiya•larÝnÝ ses tir. SorularÝna anlayabileceÛi, kavrayabilece- taklitleri ile dile getirirler. …rneÛin arabaya Ûi cevaplar vermeniz, anlamasÝ i•in •aba sarf ÒÛÝnÛÝnÓya da suya ÒbuvaÓ gibi isimler taka- etmeniz bŸyŸk deÛer ifade eder. Þunu unut- bilirler. Bu bir aßamadÝr. Ancak bu tŸr deyiß- mayÝn ki, •ocuÛunuzun anlayamacaÛÝ ßey lere asla prim verilmemelidir. Bu tŸr kelime- hemen hemen yoktur, sadece sizin anlayÝßÝ- lerden hoßlandÝÛÝnÝzÝ belirtmeniz •ocuÛun nÝz ile onun anlayÝßÝ farklÝdÝr. bu aßamayÝ ge•irmesini gŸ•leßtirir. Ülk Kelimeler ve El Hareketleri Konußmak, olduk•a karmaßÝk bir sŸre•tir 20 12. ayÝn sonuna doÛru •ocuÛunuz bu yšnde adÝmlar atmaya baßlar. Kendi hakkÝn- 21 0-1 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ da sšylediklerinizi anlar, švgŸden hoßlanÝr ve kÝzdÝÛÝnÝz zaman ŸzŸlŸr. KonußabildiÛinden •ok daha fazlasÝnÝ anlayabilir. TanÝdÝk ve yabancÝlarÝ birbirinden ayÝrdeder. YabancÝ bireylere tepki gšsterir ve onlardan •ekinir. TanÝdÝÛÝ kißilere ise dost•a davranÝr ve bu kißilerin yanÝnda kendisini rahat hisseder. ‚ocuÛunuz YŸrŸmeye BaßlÝyor YŸrŸmenin ilk adÝmÝ ayakta durmaktÝr. Anatomik olarak iki ayak Ÿzerinde durmak pek de kolay deÛildir ve bu yŸzden de šÛrenilmesi alÝr. Bir vakit •ok hayvanÝn yavrusu doÛar doÛmaz yŸrŸmeye baßlar. DoÛduktan sonra yŸrŸyemeyen tek canlÝ insan yav- arar. Kolayca dŸßebilir. Bu dŸßŸß onu ŸrkŸtŸr ve daha sonraki denemeleri i•in bir engel teßkil edebilir. Elinizden geldiÛince korkularÝnÝ engellemeye ve •abalarÝnÝ šdŸllendirmeye gayret gšstermelisiniz. Ayakta durmayÝ baßardÝktan sonra adÝm atmak kendiliÛinden gelecektir. Ayakta durmasÝnÝ teßvik ettiÛiniz gibi birka• adÝm mesafeden size doÛru yŸrŸmesini de šzendirmelisiniz. BaßlangÝ•ta yapÝlacak birka• hata kolayca •ocuÛun ßevkini kÝrabilir. Bu yŸzden onu yŸrŸmek i•in teßvik etmeli ve ellerinden tutarak desteklemelisiniz. rusudur. AyrÝca hi• bir hayvan yavrusunun eÛi- yŸrŸmeden šn- timi insanÝn eÛitimi kadar zaman almaz. Bir ce emeklerler. Ancak emeklemek yŸrŸmenin •ok hayvan yavrusu doÛduktan birka• hafta, šn koßulu deÛildir. BazÝ •ocuklar hi• emek- bilemediniz birka• ay sonra kendi kendine lemeden ayakta durmaya ve yŸrŸmeye baß- yeterli hale gelmeye baßlar. Ünsan yavrusu- layabilirler. Bu yŸzden •ocuÛunuzun emek- nun bu noktaya gelmesi yÝllar alÝr. Aile kura- lememesi sizi endißeye sevk etmemelidir. cak ve kendi baßÝna yetecek hale gelmek insan šmrŸnŸn en az Ÿ•te birine yakÝn bir sŸre alÝr. Sadece bu nokta bile, insan eÛitiminin bir ayrÝcalÝk olduÛunu gšstermeye yeterlidir. ‚ocuk ayaÛa kalkar; fakat uzun sŸre ayakta kalmakta zorlanÝr. ‚ocuÛunuzun Sesi ve Siz BebeÛiniz bazen hi•bir neden bulunmaksÝzÝn aÛlayÝp •ÝÛlÝk atabilir. Belki de tŸm isteÛi o an i•in ilginizi •ekmek, sizin gšÛsŸnŸzde uykuya dalmaktÝr. AÛlamak onun yegane iletißim aracÝdÝr, baßka bir dil bilmez. Ülgile- DŸßmekten korkar ve tutanacak bir yer 21 22 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ nin onunla, KarnÝ tok, sÝrtÝ pekse ve gene de aÛlÝyorsa nedenini araßtÝrÝn. KucaÛÝnÝza almanÝz da yeterli olmadÝ ise bir bŸyŸÛe danÝßÝn. En son •are ise doktora gitmektir. Doktora gitmekten •ekinmeyin, ama her sorununuzu doktora taßÝmaktan da ka•ÝnÝn. Doktor size sadece ne yapmanÝz gerektiÛini sšyler, ama yapÝlmasÝ gerekeni yapmak sizin gšrevinizdir. Annelik bir i• gŸdŸdŸr ve annelik duygusunu veren onu gereken niteliklerle donatmÝßtÝr. ‚ocuÛunuzla Konußun ‚ocuÛunuz i•in sizin sesiniz dŸnyanÝn en tatlÝ mŸziÛidir. Sevgidir, ilgidir, yakÝnlÝktÝr. ‚ocuk, belki ne dediÛinizi anlamaz; ama ses tonunuzu gayet iyi yorumlar. Konußun •ocuÛunuzla. ÔAsil insanÕ gibi anlatÝn ona. ‚ocuksu ifadeler kullanmayÝn, kŸ•Ÿmsemeyin onu. DoÛruyu šÛretin ve kavramasÝna yardÝmcÝ olun. Tekrar etmekten ka•ÝnmayÝn. Hevesini kÝrmayÝn ve asla yanlÝßlarÝna gŸlmeyin. …zgŸvenini kÝrmÝß olursunuz ki, bunun tamiri •ok zordur. Bir arkadaß gibi davranÝn ona. Ve en kÝsa zamanda da bu dostluÛun semeresini alacaÛÝnÝzdan emin olun. BEBEKLER VE OYUN ‚ocuk doÛduÛu gŸnden itibaren oyun oynar. Bu oyunlar •oÛu zaman bizim oyun diye nitelendirdiÛimiz davranÝßlardan •ok farklÝdÝr. Oyun •ocuk i•in bir ihtiya•tÝr. Oyunun nitelikleri •ocuÛun yaßÝyla birlikte farklÝlÝklar gšsterir. Yeni doÛan bir bebek ellerini ve ayaklarÝnÝ oynatÝr. Annenin memesini tutar, bunu saÛa sola •evirir. Daha sonra gšzŸnŸn šnŸne 22 getirdiÛi ellerini ve hareketlerini uzun uzun izler. GšzŸnŸn hizasÝnda olan renkli, hareketli ve ses •Ýkaran eßyalarÝ inceler, sevin• belirtileri gšsterir. Bebek 4-5 aylÝk olunca ellerinin yakalama ißine yaradÝÛÝnÝ keßfeder. Bu defa ilgisini •eken nesneleri yakalamaya •alÝßÝr. YataÛÝnÝn baßucuna asÝlan hareketli oyuncaklarÝ izlemek; yorganÝnÝ, elini ve hatta ayaÛÝnÝ aÛzÝna gštŸrmek onun i•in bir oyundur. Oturmaya baßladÝktan sonra •evresindeki nesneler onun i•in daha ilgi •ekici hale gelmißtir. Eline verilen kaÛÝt par•alarÝnÝ burußturmak, elindeki bir objeyle diÛer bir objeye vurarak ses •Ýkartmak onun i•in zevkle oynanan oyunlardÝr. Bebek hareketlenmeye baßladÝktan sonra •ok dikkatli olmak gerekmektedir. ‚ŸnkŸ artÝk ilgisini •eken objelere rahatlÝkla uzanabilmektedir. Bu dšnemler •ocuklarÝn tehlikelere en a•Ýk olduklarÝ dšnemdir. En kŸ•Ÿk bir dalgÝnlÝk tehlikeli kazalara yol a•abilir. ‚ocuÛun hoßuna gidecek oyuncaklarla onu oyalamak, dikkatini oyuncaklara yšneltmek onu •evresinden biraz olsun alÝkoyacaktÝr. Onunla birlikte oyun oynamamÝz •ok hoßuna gidecektir. SŸrekli aynÝ ßekilde oynamasÝ veya aynÝ ßeyleri yapmak istemesi bizi usan- 23 0-1 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ dÝrmamalÝ, sabÝrla onun oyununa eßlik etmeyi sŸrdŸrmeliyiz. 6 - DayanÝklÝ olmalÝ, •abuk bozulmamalÝdÝr. Bebek OyuncaklarÝnÝn 7 - Temizlemesi kolay olmalÝdÝr. …zellikleri ‚ocuÛunuzu Ev HayatÝnÝn GetirdiÛi Tehlikelerden NasÝl Koruyabilirsiniz? Bebeklere verilecek oyuncaklarÝn neler olduÛu ve hangi šzellikleri taßÝmasÝ geretiÛini bilmek •ok šnemlidir. 1 - Oyuncaklar bebeÛin rahat•a tutulabileceÛi bŸyŸklŸkte ve aÛÝrlÝkta olmalÝdÝr. 2 - Bebek her ßeyi aÛzÝna gštŸrdŸÛŸ i•in oyuncaÛÝn yapÝldÝÛÝ malzeme ve boya saÛlÝÛa zarar vermeyecek tŸrden olmalÝdÝr. 3 - OyuncaklarÝn sivri u•lu ve kesici olmamalarÝna dikkat edilmelidir. 4 - BebeÛin yutabileceÛi kŸ•ŸklŸkte olmamalÝdÝr. 5 - OyuncaklarÝn canlÝ renkte, hareket edebilen ve ses •Ýkaran tŸrden olmalarÝ bebeÛin dikkatini •ekmesi a•ÝsÝndan šnemlidir. ¥ ‚ocuÛunuz eline aldÝÛÝ ince, sivri cisimleri prize sokmayÝ pek sever ve bunun tehlikelerinden habersizdir. Bu nedenle prizlerin šnŸne •ocuÛunuzun erißmesini engelleyici eßyalar koymalÝsÝnÝz. Bunun mŸmkŸn olmadÝÛÝ durumlarda prizlere mutlaka kapyak takÝlmalÝdÝr. ¥ KÝrÝlabilecek ve kÝrÝldÝÛÝnda •ocuk i•in tehlikeli olabilecek cam ve benzeri nesneler ortadan kaldÝrÝlmalÝdÝr. ¥ ‚ocuÛunuzun karÝßtÝrÝp yÝrtabileceÛi kitap ve dškŸmanlarÝ Ÿst raflara kaldÝrmalÝsÝnÝz. ¥ ‚ocuÛunuz koltuklarÝn tepesinde dolaßmayÝ pek sever. KoltuklarÝnÝzÝ kirletebilir; bu nedenle kolay temizlenebilen koltur kÝlÝflarÝ kullanmanÝz yararlÝ olacaktÝr. ¥ ‚ocuÛunuz, masa šrtŸlerini bir ucundan tutup masanÝn ŸstŸndekilerini aßaÛÝya •ekebilir. Bu ßekilde hem ŸstŸndeki nesnelerin kÝrÝlmasÝna neden olabilir, hem de kendisini yaralayabilir. Bu tŸr masa šrtŸleri kullanmaktan ka•ÝnmalÝsÝnÝz. ¥ Renkli tabletler ya da beyaz •amaßÝr tozu •ocuk i•in bŸyŸk bir albeni taßÝr. Eline aldÝÛÝ ßeyleri aÛzÝna gštŸrecek ve belki de yutmak isteyecektir. Bu gibi tehlikelere maruz 23 24 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ kalmamak i•in evinizde bir ila• dolabÝ bulun- gortasÝ olarak gšrŸlmesidir. AyrÝca aile ismi- durmalÝsÝnÝz ve ila•lar mutlaka •ocuÛun ula- nin sŸrdŸrŸlmesi de deÛer ifade edebilir. ßamayacaÛÝ yerlerde muhafaza edilmelidir. UnutulmamasÝ gereken nokta •ocuÛun ¥ ‚ocuÛunuzun kibrit veya •akmakla oy- cinsiyeti konusunda annenin hi•bir fonksiyo- namasÝnÝ mutlaka engellemelisiniz. Bu tŸr nun bulunmadÝÛÝdÝr. DoÛacak •ocuÛun cin- yanÝcÝ ve yakÝcÝ maddeler •ocuÛun ulaßama- siyeti sadece ve sadece babadan gelen kro- yacaÛÝ yerlere kaldÝrÝlmalÝdÝr. mozon tarafÝndan belirlenir. Bu nedenledir KIZ MI, OÚLAN MI? ki, erkek •ocuk doÛuramadÝÛÝ i•in anneyi su•lamak her yšnden abestir. Ünsanlar tarih boyunca •ocuÛunun cinsiyetini merak etmiß ve doÛacak •ocuÛun cin- …te yandan bazÝ babalar da nazlÝ ve ken- siyeti hakkÝnda tahminlerde bulunmußtur. dilerine daha dŸßkŸn olmalarÝ nedeni ile kÝz DoÛacak •ocuÛun cinsiyetini šnceden tayin •ocuklarÝnÝ tercih edebilirler. Her iki durum- etmek mevcut hi•bir yšntemle mŸmkŸn de- da da anneye anlayÝß gšsterilmeli ve doÛan Ûildir. Bunda da gizliliÛin verdiÛi bir gŸzellik •ocuk, cinsiyetinden štŸrŸ deÛil, insan ol- sšz konusudur. masÝ nedeni ile aile i•erisinde kabul gšr- BazÝ babalar i•in ilk •ocuklarÝnÝn erkek olmasÝ bŸyŸk šnem arz eder. Genellikle bunun nedeni, erkek •ocuÛun bir emeklilik si- 24 melidir. 25 T.C. BAÞBAKANLIK Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar Genel MŸdŸrlŸÛŸ 1-3 Yaß ‚ocuÛa Sahip Ailelerin EÛitimi l ÞengŸl GEN‚ 2 27 1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ ‚OCUÚUN SAÚLIÚI VE BAKIMI †st Giysileri ‚ocuÛunuz, yŸrŸmeye baßladÝÛÝ andan itibaren bir ßeyler yapabilmenin sevincini taßÝmaktadÝr. ‚evresini tanÝmak ister. Bu onun en doÛal hakkÝdÝr. VerebileceÛi zararÝ dŸßŸnerek ona gereksiz yasaklar koymamalÝ ve kißiliÛini zedeleyecek bi•imde onu azarlamamalÝsÝnÝz. Elbiselerini kirletip •amurlu sulara elini uzatabilir. Bu eylemin onun a•ÝsÝndan hi•bir kštŸlŸÛŸ yoktur. Bu yŸzden •ocuÛunuza, kirlendiÛi zaman sizi Ÿzmeyecek elbiseler giydirin. Elbise her ßeyden šnce rahat olmalÝ ve •ocuÛu kÝsÝtlamamalÝdÝr. BÝrakÝn kŸ•Ÿk afacan, abisinin ya da ablasÝnÝn kŸ•ŸlmŸß elbiselerini kirletsin, yÝrtsÝn, PahalÝ elbiselerini šzel gŸnlere saklayÝn. dar olup ayaÛÝ sÝkmamalÝ, sŸrŸklenecek kadar geniß olmamalÝdÝr. Kšsele tabanlÝ deri ayakkabÝlar tercih edilmelidir. AyakkabÝnÝn eni, •ocuÛun ayaÛÝnÝn eninden yarÝm santim geniß olmalÝdÝr. Boyunun ise en az bir bu•uk-iki santim uzun olmasÝ beklenir. AyakkabÝnÝn altÝ dŸz, burnu geniß olmalÝ ve •ocuk ayak parkmaklarÝnÝ rahat•a oynatabilmelidir. Yeni olsa bile, baßkalarÝnÝn ayakkabÝlarÝnÝ •ocuÛunuza giydirmeyin. Her •ocuÛun basma ßekli farklÝ olduÛundan, bir baßkasÝnÝn ayak bi•imini almÝß ayakkabÝlarÝ giydirmek sakÝncalÝdÝr. AyakkabÝ se•imi kadar •ocuÛunuzun yalÝn ayak dolaßmasÝ da šnemlidir. Her gŸn en az bir saat yalÝn ayak dolaßmasÝna mŸsaade edin. †ßŸtmemek koßulu ile kÝßÝn odada, yazÝn ise •ayÝrda veya kumda bir saat kadar yalÝn ayak gezmesine imkan saÛlayÝn. Bu sayede ayak kaslarÝ daha saÛlÝklÝ bi•imde gelißecek ve kuvvetlenecektir. VŸcut BakÝmÝ AyakkabÝlarÝ SaÛlÝklÝ bŸyŸme ve gelißme i•in •ocuÛumuzun vŸcudunun dik durmasÝ bŸyŸk šnem taßÝr. Bu yŸzden bu imkanÝ saÛlayan ayakkabÝlar se•ilmelidir. GiydireceÛiniz ayakkabÝlar ‚ocuÛunuza bir yaßÝndan itibaren haftada hi• deÛilse bir kez banyo yaptÝrmalÝsÝnÝz. Banyo •ocuÛa sevdirilmelidir. Zaten bir kez suda oynamayÝ sevmißse, gŸle oynaya banyoya girecektir. †ßŸtmeyin, ama gereksiz ye27 28 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ re de terletmeyin. lisiniz. BŸtŸn bunlar, •ocuÛun kendisinden Yemeklerden sonra ellerini yÝkamaya baßÝndan beri alÝßmalÝ, alÝßtÝrÝlmalÝdÝr. beklenenleri anlamasÝ ve yerine getirmesi, TÝrnaklarÝ kÝsa kesilmelidir. Bšylece hem diplerine pislik dolmasÝ šnlenir hem de akranlarÝnÝ tÝrmalamasÝ imkanÝ ortadan kalkar. šnem taßÝr. Sa•larÝnÝ ise banyodan sonra ve hi• deÛilse her sabah kalktÝÛÝnda fÝr•alamalÝsÝnÝz. ÛÝndan daha •abuk kurtulur hem de cinsel Uykusu ‚ocuÛunuzun uyku gereksinimi sizinkinkinden •ok daha fazladÝr. Bu yŸzden gŸndŸz uykusuna mutlaka yer verilmelidir. UyuduÛu yer sakin ve loß olmalÝdÝr. YattÝÛÝ yatak ne fazla yumußak, ne de fazla sert olmalÝdÝr. Þekli bozulmayan ve ortasÝ •ukurlaßmayan yataklar tercih edilmelidir. YastÝk ise, yassÝ olmalÝdÝr. ‚ocuklar yetißkinlere gšre daha •abuk ÝsÝnÝr ve terlerler. …rttŸÛŸnŸz yorgan hafif olmalÝ, ama ŸßŸtmemelidir. Gene de ŸßŸteceÛinden korkuyorsanÝz, daha sÝkÝ giydirebilirsiniz. ‚ocuÛunuzu asla gŸnlŸk elbiselerle yatÝrmayÝn. AyrÝca her gŸn baßka bir saatte, ya da baßka bir yerde yatÝrmamaya da šzen gšsterme- dŸzenli olmaya alÝßmasÝ a•ÝsÝndan hayati ‚ocuk, anne ve baba ile aynÝ yatakta yatÝrÝlmamalÝdÝr. Bšylece hem anne baÛÝmlÝlÝgŸdŸleri gereksiz yere kÝßkÝrtÝlmamÝß olur. Beslenmesi Bir yaßÝndan itibaren •ocuklarÝn bŸyŸmesi yavaßlar. DoÛumdan Ÿ• yaßÝna kadar ortalama aÛÝrlÝk ve boy artÝßÝna baktÝÛÝmÝzda, bunu daha iyi gšzlemleyebiliriz. ‚ocuÛunuz, bir yaßÝndan itibaren bŸyŸme hÝzÝnda meydana gelen bu yavaßlama nedeni ile, šnceki aylara gšre daha az acÝkÝr. …nceki aylardaki kadar yemesi i•in zorlamamalÝsÝnÝz. Anne ve babalarÝn •oÛu, •ocuklarÝ gayet saÛlÝklÝ olduÛu halde, az yediÛinden ßikayet etmeyi pek severler. …nemli olan •ocuÛun tÝka basa yemesi deÛil, yeterince besin almasÝdÝr. Sizler gibi, kŸ•Ÿk afaacanÝn da ißtahÝ deÛißebilir. Hareketsiz bir •ocuk, yerinde duramayan bir afacan kadar ißtahlÝ olamaz. AslÝnda •ocuÛunuz acÝkÝp a•ÝkmadÝÛÝnÝ, doyup doymadÝÛÝnÝ sizden daha iyi bilir. SŸrekli yemesi i•in zorlanan •ocuklar, bu baskÝdan dolayÝ ger•ekten ißtahsÝz olabilirler. ÞißmanlÝÛÝn saÛlÝklÝ olmak anlamÝna gelmediÛi, hatta zararlÝ olduÛu unutulmamalÝdÝr. Bunun tam tersi bir tutum olarak ÒnasÝlsa acÝktÝÛÝnda yerÓ dŸßŸncesi ile, beslenme hafife alÝnmamalÝdÝr. Vakitli vakitsiz ne bulursa onu yiyen, bir par•a ekmek kaporÝp onu geveleyen •ocuk, normal bir beslenme dŸzeni- 28 29 1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ ni tutturamaz. iki bardak sŸt veya yoÛurt ihtiya•larÝ vardÝr. ‚ocuÛunuz, sŸtŸ sevmiyorsa muhallebi, sŸtla• gibi besinler verebilirsiniz. SŸtŸ kaynatmanÝz mikroplarÝ bertaraf etmeniz a•ÝÝndan šnem- …te yandan bŸyŸklerin yemek saatini bekle- mesi i•in •ocuk uzun sŸre a• bÝrakÝlmamalÝdÝr. Sadece damak zevkini tatmin etmesi i•in pißirilmiß, besleyici deÛeri dŸßŸk yiyeceklerle beslenen •ocuklar saÛlÝklÝ gelißemezler. Üyi beslenmek, sadece a•lÝÛÝ gidermek deÛildir. Kalori a•ÝÛÝnÝ kapatmak ve besin šÛelerini gerektiÛi miktarda almak šn planda gelmelidir. Bir yaßÝndan itibaren •ocuÛunuz, sizin yediÛiniz yemeklerin aynÝsÝnÝ yiyebilir. Ancak kendiniz i•in pißirdiÛiniz yemekleri, •ocuÛunuzun da yiyebilmesi i•in az baharatlÝ ve az yaÛlÝ olmasÝna šzen gšstermelisiniz. KahvaltÝda sofranÝzda yer alan bŸtŸn yiyeceklerden gšnŸl rahatlÝÛÝ ile ona da verebilirsiniz. …Ûle ve akßam yemeklerinde ise her tŸrlŸ •orba, etli sebze yemeÛi, Ýzgara ya da suda pißmiß kšfte, taze ve kÝl•ÝksÝz olmak koßulu ile balÝk gibi yiyecekleri yiyebilir. Daha ileriki yaßlarda da aynÝ ßekilde beslemeye devam edebilirsiniz. Bir šÛŸndeki yemek miktarÝndan •ok, yemeÛin •eßidine šnem verilmelidir. ‚ocuk her •eßitten azar azar yese bile, ihtiyacÝnÝ giderebilir. Yemeklerin yanÝnda salata, yoÛurt veya sŸtlŸ bir besin maddesi bulundurulmalÝdÝr. Bu yaßlardaki •ocuklarÝn gŸnde en az lidir. KahvaltÝda re•el yerine kana daha kolay karÝßan pekmez ya da bala šncelik verilmelidir. ‚orbalar beslenmede bŸyŸk šneme sahiptir. Bu yŸzden imkanlarÝnÝz elverdiÛi takdirde, •orbalarÝnÝzÝ etsuyu ile hazÝrlamaya gayret etmelisiniz . Etsuyu yoksa, pißireceÛiniz •orbalara havu•, kemik, domates, maydanoz veya haßlanmÝß nohut katabilirsiniz. Yiyecekleri hazÝrlarken az su ile pißirmeli, pißirme ißlemi ise kÝsa tutulmalÝdÝr. ‚ocuÛunuzun her gŸn meyve yemesi •ok yararlÝdÝr. ‚iÛ meyveler kompostodan •ok daha faydalÝdÝr. Meyve sularÝnÝ ise bekletmeden i•irmek gerekir. Gazoz, kola gibi suni i•ecekler yerine ayran ve meyve sularÝ tercih edilmelidir. ‚ocuÛunuz bir yaßÝndan sonra kendi baßÝna yemek yemeye gayret gšsterir. Onu bu •abasÝnda desteklemelisiniz. Bu davranÝßÝ, kendi sorumluluÛunu Ÿstlenme yolundan atÝlmÝß šnemli bir adÝmdÝr. BaßardÝÛÝnÝ gšrmek, kendine olan gŸvenini pekißtirecektir. 29 30 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ Diß BakÝmÝ Bir yaßÝnÝ dolduran •ocukta genellikle sekiz dÝß •ÝkmÝßtÝr. SŸt dißleri diye isimlendirdiÛimiz bu dißler toplam 20 tanedir. 2,5-3 yaßÝna kadar bu dißler tamamlanÝr. BazÝ anneler nasÝl olsa deÛißecek diye sŸt dißlerinin bakÝmÝna šzen gšstermeyi ihmal ederler. Bu yanlÝß bir davranÝßtÝr. ‚ŸnkŸ sŸt dißlerinin biri •ŸrŸyŸnce, bu •ŸrŸk diÛer dißlere de yayÝlÝr. Bununla birlikte olußmaya baßlayan kalÝcÝ dißler de zarar gšrŸr. Bu nedenle sŸt dißlerinin bakÝmÝ ihmal edilmemelidir. Dißlerin •ŸrŸmesine yol a•an, diß aralarÝnda kalan ßekerli ve unlu yiyecek artÝklarÝdÝr. Þekerlemeler; •ikolata, gofret gibi tatlÝ yiyecekler dißlerin baß dŸßmanÝdÝr. Bu demek deÛildir ki, •ocuklar bunlardan hi• yemesin. Dozunu iyi ayarlamak ßartÝyla her tŸrlŸ besinlerin tadÝna bakÝlmalÝdÝr. Ancak bu tŸr yiyecekleri yedikten sonra šzellikle yatmadan šnce dißlerin fÝr•alanmasÝ, •ŸrŸkleri šnleme a•ÝsÝndan šnemlidir. Diß fÝr•alamayÝ •ocuklara bu yaßlarda šÛretmek gerekir. Bu ißlemi oyun ßeklinde šÛretmeye baßlarsak, zamanla bir alÝßkanlÝk halini alacaktÝr. Bilinmeden verilen antibiyotiklerin de diß saÛlÝÛÝ a•ÝsÝndan zararÝ olabilmektedir. Hi•- 30 bir zaman doktora danÝßmadan ila• kullanmamalÝsÝnÝz. Bu yaßlarda diß doktoruna giderek kŸ•Ÿk •ŸrŸklerini zamanÝnda tedavi ettirmeniz gerekir. Bšylelikle •ocuÛunuz, diß doktorunun koltuÛuna oturmaya da alÝßacaktÝr. Temiz Hava ‚ocuklarÝn hi•biri kapalÝ yerlerde olmayÝ sevmez. Ancak anneler ŸßŸtŸr, hastalanÝr korkusuyla hava durumunu uygun gšrmedikleri zaman •ocuklarÝ evde tutmayÝ tercih ederler. Oysa •ocuÛun herzaman temiz havada serbest•e oynamaya ihtiyacÝ vardÝr. Bu nedenle •ocuÛunuzu her mevsimde a•Ýk havaya •ÝkarmanÝz gerekir. ‚ocuk yazÝn gŸnŸn bŸyŸk kÝsmÝnÝ, kÝßÝn ise bir iki saatini dÝßarÝda hareket ederek ge•irmelidir. ‚ocuÛun temiz hava ihtiyacÝ sadece dÝßarÝdan karßÝlanmaz. Evin havasÝnÝn temiz olmasÝ •ok daha šnemlidir. ‚ŸnkŸ •ocuk ne kadar •ok dÝßarÝya •ÝkarÝlÝrsa •ÝkarÝlsÝn, zamanÝnÝn •oÛunu yine evde ge•irir. Ancak ev havalandÝrÝlÝrken hava cereyanÝna da dikkat etmek gerekir. Sigara alÝßkanlÝÛÝ da •ocuklarÝn saÛlÝklarÝ a•ÝsÝndan šnemli olan bir baßka sorundur. BŸyŸklerin devamlÝ sigara i•tikleri yerde kalan •ocuklarda solunum yolu hastalÝklarÝna 31 1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ karßÝ diren• zayÝflar. ‚abuk ve kolay hastalanÝrlar ve ge• iyileßirler. …zellikle •ocuklarÝmÝzÝ dŸßŸnerek onlarÝn yanÝnda sigara i•memeye ve mŸmkŸnse kendimizi dŸßŸnerek de hi• i•memeye gayret gšstermeliyiz. Televizyon ve Video Televizyon ve video gibi elektronik aletler evlerimize girdiÛinden beri bizi de karßÝlarÝnda adeta esir almÝßlardÝr. Hem gšze, hem de kulaÛa hitap ettikleri i•in iyi bir eÛlence ve eÛitim aracÝ olan bu ara•lar, dikkatli kullanÝlmadÝÛÝ zaman •ocuklarÝn saÛlÝklÝ gelißmesini engellerler. Her gece saatlerce veya gŸn boyu televizyon seyreden bŸyŸkler, birbirleriyle ve •ocuklarÝyla olan ilißkilerini derinleßtirme ve gŸzelleßtirme imkanÝnÝ da azaltmaktadÝrlar. Saatlerce televizyon seyretmek, •ocuklara bŸyŸklerden daha •ok zarar verir. ‚ocuk yaßÝna ve gelißimine uygun olmayan programlarÝ izlediÛinde gšrdŸÛŸ resimlerin ve seslerin anlamÝnÝ kavrayamaz. Bu da onu huzursuz eder. šzellikle gŸrŸltŸlŸ, kavga sahneleriyle, kŸfŸrlerle dolu filmler •ok daha zararlÝdÝr. Bu yŸzden korkularÝ olan bir •ouÛun bu sahnelerle, korkularÝ daha da artarak uyku dŸzeni bile bozulabilir. DevamlÝ televizyon seyreden •ocuk, oyun oynama ve kendi kendine araßtÝrmalar yapma imkanlarÝnÝ da yeterince deÛerlendiremez. Televizyon, •ocuÛun ne bizimle olan ilißkisinin, ne de diÛer uÛraßlarÝnÝn yerini almaldÝÝr. Bu yŸzden •ocuÛunuza televizyon veya video seyrettirirken ßu hususlarÝ da gšz šnŸne bulundurmak gerekir: ¥ Üzleyecekleri filmler konu ve ißleniß a•ÝsÝndan •ocuklarÝn rahatlÝkla anlayabileceÛi ßekilde olmalÝdÝr. ¥ ‚ocuk uzun sŸre ve aralÝksÝz televizyonun šnŸnde oturtulmamalÝdÝr. ¥ ‚ocuÛun izleyeceÛi program ve filmlerdeki olay, kahraman ve tiplerde olumlu šzellikler aÛÝrlÝkta olmalÝdÝr. ¥ ‚ocuklar yalnÝz baßlarÝna televizyon seyretmemelidirler. YalnÝz olan •ocuk, korku veren ve anlayamadÝÛÝ sahnelerde kimseye bir ßey soramaz. ‚ocukla filmde izlediÛi sahneler ve sšzcŸkler hakkÝnda konußmak gelißimi i•in yararlÝdÝr. ¥ ‚ocuk, televizyonu yakÝndan seyretmemeli, rahat edebileceÛi bir ßekilde oturtulmalÝdÝr. Bšylece gšzlerinin, kas ve kemik yapÝsÝnÝn bozulmasÝ šnlenmiß olur. SaÛlÝk Kontrolleri ve AßÝlarÝ ‚ocuÛun bu dšnem boyunca dŸzenli olarak altÝ ayda bir saÛlÝk kontrolŸnden ge•mesi gerekir. Bu kontroller her saÛlÝklÝ •ocuk i•in gereklidir. ‚ocuÛunuzu doktora gštŸrmek i•in hastalanmasÝnÝ beklememeniz gerekir. ‚ocuÛun dŸzenli bir ßekilde saÛlÝk mu31 32 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ ayenelerine gštŸrŸlmesi sayesinde, ebeveyn ve •ocuk i•in bŸyŸk ŸzŸntŸ olabilecek sakatlÝklarÝn ve hastalÝklarÝn šnceden ortaya •ÝkarÝlmasÝ mŸmkŸn olur. SaÛlÝk problemlerinin zamanÝnda ortaya •ÝkmasÝ, tedavi a•ÝsÝndan bŸyŸk šnem taßÝr. Bu muayeneler sÝrasÝnda doktor, •ocuÛun normal bir fiziksel ve zihinsel gelißim gšsterip gšstermediÛini kontrol eder. ‚ocuÛunuzu tehlikeli hastalÝklara karßÝ korumanÝn en iyi yolu aßÝlarÝnÝn zamanÝnda yaptÝrÝlmasÝdÝr. ‚ocuk bir yaßÝnÝ dolduruncaya kadar aßÝlarÝnÝn tamamlanmasÝ gerekir. Bunlar verem, •ocuk felci, difteri, tetanoz, hepatit, boÛmaca ve kÝzamÝk aßÝlarÝdÝr. Bu aßÝlardan bazÝlarÝ belirli aralÝklarla tekrarlanÝr. Bu nedenle aßÝyÝ bir kere yaptÝrÝp bÝrakmak •ocuÛu hastalÝktan korumaz. O halde aßÝlarÝ zamanÝnda ve eksiksiz olarak yaptÝrmak ßarttÝr. ‚ocuÛunuzun aßÝlarÝnÝ bir yaßÝna kadar dŸzenli olarak yaptÝrdÝysanÝz 1,5 yaßÝna geldiÛinde karma aßÝ ile •ocuk felci aßÝlarÝnÝn tekrarlanmasÝnÝn zamanÝdÝr. AynÝ aßÝlar 3 yaßÝnda tekrar yaptÝrÝlÝr. AßÝ yapÝldÝktan sonra •ocuÛunuzda huzursuzluk ve ateß gšrŸlebilir. Ateßini dŸßŸrmek i•in elbiselerini •ÝkartÝn. Koltuk altlarÝna, kasÝklarÝna, boynuna ve alnÝna Ýslak bez koyun. Bu sŸre i•inde bol miktarda sulu gÝdalar verin. ‚ocuÛunuz ve HastalÝklarÝ ‚ocuÛumuzun hastalanmamasÝ i•in elinizden gelen her tŸrlŸ tedbiri mutlaka almaya •alÝßÝrÝz. Ancak gene de hastalanabilir. 32 Hasta olan bir •ocuk, gšrŸnŸß ve davranÝß itibariyle bir takÝm deÛißiklikler gšsterir. Bu deÛißiklikler bazÝ hastalÝklarÝn habercisidir. Her hastalÝÛÝn belirtisi aynÝ deÛildir. Bu konuda size dŸßen gšrev, hastalÝk belirtisi sayÝlabilecek deÛißikliklerin farkÝna varmaktÝr. HastalÝk belirtilerinin neler olduÛunun bilinmesi, hastalÝklarÝn hemen baßÝnda farkedilerek tedavi edilebilmesi yšnŸnden šnemlidir. HastalÝk belirtileri genel olarak ßunlardÝr: Ateßin yŸkselmesi ve buna baÛlÝ olarak; †ßŸme ya da titreme Halsizlik ve yorgunluk ÜßtahsÝzlÝk Terleme (ÝsÝnÝn •abuk dŸßmesi halinde) Kalp atÝßlarÝnda ve solunumda hÝzlanma Baß aÛrÝsÝ ve durgunluk Huzursuzluk ve uyku bozukluklarÝ ¥ Gšzlerin sulanmasÝ, kÝzarmasÝ ve •akmak •akmak gšrŸnmesi ¥ Uyku hali ¥ BoÛaz aÛrÝsÝ, boÛazÝn ßiß ve kÝzarÝk olmasÝ ¥ Sesin kalÝnlaßmasÝ, kÝsÝlmasÝ, hÝrÝltÝlÝ konußma ¥ BulantÝ, kusma, ishal ¥ Boyun veya sÝrt aÛrÝlarÝ ¥ Baß, kulak, gšÛŸs, karÝn ve eklem aÛrÝlarÝ ¥ Deride kÝzarÝklÝk, dškŸntŸ, leke veya kabarcÝklar ¥ Havale 33 1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ ¥ Huzursuzluk ve sinirlilik Bu sayÝlan belirtiler hastalÝÛÝn teßhisi i•in elbette ki yeterli deÛildir. Hele kendinize gšre karar verip ila• kullanmak, yapmamanÝz gereken ilk davranÝßtÝr. …nemli olan telaßa kapÝlmadan, yapmanÝz gerekenleri programlamaktÝr. EÛer •ocuÛunuz yuvaya gidiyorsak her ihtimale karßÝ gšndermemeli, evde bakmalÝsÝnÝz. ‚ocuÛu rahat edeceÛi bir yere yatÝrarak termometre ile ateßini šl•melisiniz Ateß 38 dereceden fazla ise yŸksek demektir. Bu durumda •ocuÛunuza kalÝn giysiler giydirmeyin, sÝcak olmayan bir yerde yatÝrmaya •ÝlÝßÝn ‚ocuÛun havale ge•irmesinin sakÝncalÝ olduÛunu dŸßŸnerek, ateßinin •ok fazla yŸkselmemesine •alÝßÝlmalÝdÝr. Her ßeye raÛmen •ocuÛun ateßi 40 dereceden yŸksekse, Ýslak bir •arßafa sarmak veya ÝlÝk suya sokmak gerekir. Genel olarak bulaßÝcÝ hastalÝklar, birka• gŸn sŸren ateßle birlikte vŸcudun •eßitli yerlerinde beliren kÝrmÝzÝ lekelerle ve halsizlikle baßlar. Bšyle bir durum sšz konusu ise he- sularÝ, yaÛsÝz •orbalar, pirin• lapasÝ, yoÛurt, patates haßlamasÝ gibi gÝdalar verilmelidir. ‚ocuklar genellikle hastalÝklarÝ sÝrasÝnda •ok hassas olurlar. Bu nedenle iyileßmesi i•in yaptÝÛÝnÝz tedavi ve bakÝmda gŸ•lŸkler •Ýkarabilir, huysuzlaßabilir ve korku gibi tepkiler gšsterebilir. HastalÝk sÝrasÝnda dŸzenli bir tedavinin yanÝ sÝra, •ocuÛunuza en iyi ila• sizin anlayÝßlÝ ve sevgi dolu tavÝrlarÝnÝzdÝr. Kazalar ve AlÝnacak …nlemler Üla•lar ve zehirlenmeler: ‚ocuklar, ßekere benzeterek yuttuklarÝ ila•lardana veya bilmeden i•ilen temizlik maddeleri ve bšcek ila•larÝ gibi ßeylerden zehirlenebilirler. BunlarÝ engelleyebilmek i•in bu tŸr zararlÝ maddeler ve ila•larÝ, •ocuklarÝn erißemeyeceÛi yerlere koymak gerekir. AyrÝca beklemiß bayat yiyecekleri yedirmekten de ka•ÝnÝn. Yanmalar: Ocak Ÿzerinde veya baßka bir men bir doktora gitmelisiniz. yerde •ocuÛun eri- Bu yaßlardaki •ocuklar olgunlaßmamÝß meyve, aßÝrÝ miktarda pasta veya •ikolata nedeniyle ishal olabilirler. AyrÝca hastalÝÛÝnÝn •eßidine gšre ishal veya kusma gšrŸlebilir. BaßlangÝ•ta hafif gšrŸlen bir ishal, zamanla tehlikeli bir hale gelebilir. Bšyle durumlarda •ocuÛun midesini dinlendirmek gerekir. Üshal ve kusma nedeniyle vŸcuttaki su kaybÝ fazlalaßÝr. Bu su kaybÝnÝ, sulu gÝdalar vererek telafi etmek ßarttÝr. Bunun i•in •ocuÛa azar azar ve sÝk sÝk su, •ok az ßekerli a•Ýk •ay verilmelidir. BunlarÝn yanÝnda ayran, meyve ßebileceÛi ßekilde i•inde kaynar su, sŸt veya yemek bulunan tenecere ve tavalarÝ kesinlikle bÝrakmayÝn. OrtaklÝkta bulunan kibritleri yakmayÝ deneyebilir; yŸrŸrken sobanÝn ŸstŸne dŸßebilir; elektrik prizlerine fißleri veya baßka cisimleri sokmaya •alÝßabilir. BŸtŸn bu tehlikeleri gšzšnŸnde bulundurarak gerekli šnlemler alÝnmalÝdÝr. 33 34 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ DŸßmeler: ‚ocuÛunuz a•Ýk bÝrakÝlmÝß bir pencereden veya balkondan sarkarak dŸßebilir. Bu nedenle pencerelerin šnŸne veya balkona, Ÿzerine tÝrmanabileceÛi eßyalarÝ koymayÝn. Pencereleri, •ocuÛunuz odada yalnÝzken, a•Ýk bÝrakmayÝn. Balkon demirlerini yŸkseltin. BoÛulmalar: ‚ocuÛunuz naylon torbalarla oynarken, bunlarÝ baßÝna ge•irmekten zevk alÝr. Bu tehlikeli bir oyundur. Naylon torba aÛzÝna, burnuna yapÝßarak boÛulmasÝna sebep olabilir. Yine bunun gibi •amaßÝr ipi, kemer tŸrŸ eßyalarda da aynÝ tehlike sšz konusudur. Evde tŸpgaz ve havagazÝ ile •alÝßan ara•- dÝk veya fÝstÝk gibi yiyecekleri soluk borusuna ka•Ýrabilir. AyrÝca bu maddeleri burun deliklerine ve kulaklarÝna sokarlar. Bu da onlarÝn boÛulmalarÝna neden olabilir. Bu yŸzden sšz konusu cisimleri oyuncak olarak vermeyin. OyuncaklarÝnda bšyle kŸ•Ÿk par•alar olmamasÝna dikkat edin. Bir ßeyler yerken yanÝnda olun, yatarak yememesine ve aÛzÝna bŸyŸk lokmalar almamasÝna dikkat edin. Kesici, BatÝcÝ ve YaralayÝcÝ Ara•lar: ‚ocuklar bŸyŸklerini taklit etmeye •ok meraklÝ ve araßtÝrÝcÝ olduklarÝ i•in bÝ•ak, makas, tornavida gibi aletlerle oynarlar. Bu ßekilde oynarken bir yerlerine batÝrabilirler veya kesebilirler. Ortada bÝrakÝlan iÛne, tÝÛ, ßiß gibi malzemeler de aynÝ oranda tehlikelidir. Bu tŸr eßyalarÝ kesinlikle ortada bÝrakmayÝn ve onlarÝn erißemeyecekleri yerlere koyun. larda gaz ka•aÛÝ olmamasÝna dikkat edin. Bu ara•larÝ kullandÝktan sonra ana musluÛu da kapatÝn. ‚ocuklar bu tŸr ara•larÝn dŸÛmeleriyle oynamayÝ •ok sever. SÝk sÝk bu dŸÛmeleri kontrol edin. Evdeki su dolu kaplar, kazanlar yine •o- Trafik KazalarÝ: ‚ocuklarÝn araba i•indeki yeri arka koltuktur. ‚ocuklarÝnÝzÝn gŸven- cuklar i•in tehlikelidir. Ü•lerindeki su az bile liÛi olsa boÛulmasÝna sebep olabilir. BunlarÝ •o- bu kurala hi•bir cuklarÝn erißemeyeceÛi yerlerde bulundurun. zaman uymamazlÝk etmeyin. ‚ocuklar i•in Nefes Borusu, Kulak ve Buruna YabancÝ Cisim Ka•masÝ: ‚ocuklar bu yaßlarda para, boncuk, misket veya dŸÛme gibi kŸ•Ÿk cisimlerle oynarken bunlarÝ aÛÝzlarÝna sokarlar. BunlarÝ veya yemeleri i•in verdiÛiniz leblebi, fÝn- asÝl tehlike, yaya olarak katÝldÝklarÝ trafiktir. 34 a•ÝsÝndan Ona trafikte uymasÝ gereken kurallarÝ en gŸzel, kendimiz gšstererek šÛretebiliriz. ‚ocuklar anne babalarÝnÝ taklit ederek šÛrenirler. ‚ocuklar oyunla šÛrendiklerini dahi iyi akÝllarÝnda tutarlar. Trafik kurallarÝnÝ bir oyun ßeklinde šÛretmeyi deneyebiliriz. 35 1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ ‚OCUÚUN OYUN D†NYASI Hareket Etme ÜhtiyacÝ Yetißkinler gibi •ocuÛun da hareket etmeye ihtiyacÝ vardÝr. DoÛduÛundan beri bu ihtiyacÝnÝ gidermek i•in, yattÝÛÝ yerden baßÝnÝ kaldÝrma, gšÛsŸnŸ kaldÝrma, ellerini, kollarÝnÝ, bacaklarÝnÝ hareket ettirme, dšnme, emekleme gibi davranÝßlarÝ kazanÝr. BŸtŸn bunlar kaslarÝnÝn yeterli olgunluÛa ulaßmasÝna baÛlÝdÝr. Emeklemeye baßladÝktan sonra, sÝrasÝyla destekle yŸrŸyebileri, eßyaya tutunup ayaÛa kalkabilir, kendi baßÝna ayakta durabilir ve yŸrŸyebilir. YŸrŸmeye baßlamasÝyla diÛer hareketleri de rahatlÝkla yapabilir. SšzŸ edilen hareketlerin gelißme hÝzÝ •ocuktan •ocuÛa farklÝlÝk gšsterir. Bunun i•in baßkasÝnÝn •ocuÛuna bakarak bir karßÝlaßtÝrma yapmak yerine, •ocuÛun šnceki aylardaki durumu ile bugŸnkŸ dŸzeyi arasÝndaki farklÝlÝÛa dikkat etmek gerekir. ‚ocuÛunuzun hareket etme ihtiyacÝnÝ karßÝlamanÝz, ona ne gibi yararlar saÛlar: ¥ GelißtiÛini, bir ßeyler baßarabildiÛini kendisi de fark eder. Bšylece kendine gŸveni gelißir, daha etkin davranÝßlar sergiler. ¥ ‚evresindeki eßyalarÝ inceleme fÝrsatÝ bulduÛu i•in yeni tecrŸbeler kazanÝr ve zihni melekelerini gelißtirir. ¥ Hareketleri •evresindekiler tarafÝndan takdir edildiÛinde, olumlu bir kißilik yapÝsÝna kavußur. ¥ VŸcudunu ve kaslarÝnÝ kontrol altÝna alabilir ve insiyatif gelißtirme yšnŸnde olumlu adÝmlar atar. ¥ Kendi kendini meßgul etmesini, oyalamasÝnÝ šÛrenir ve bšylece •evresindekilerin sŸrekli kendisi ile ilgilenmesini beklemez. Hareket ÜhtiyacÝnÝn KarßÝlanmasÝ Bu konuda yapabileceÛiniz en bŸyŸk yardÝm, •ocuÛa serbest hareket etme imkanÝnÝ tanÝmanÝzdÝr. SŸrekli olarak Òdur, otur, ellemeÓ gibi komutlarla onu sindirme yerine, evin i•inde rahat hareket etmesine imkan verecek deÛißiklikleri yapmanÝz daha yararlÝdÝr. 35 36 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ Bunun i•in •ocuÛa rahat•a oynayabileceÛi, dškŸp sa•abileceÛi bir yer ayarlamanÝz gerekir. Bšylece •ocuÛunuz kendisinin aile i•erisinde bir deÛer taßÝdÝÛÝnÝ kavrayabilir. Ancak onu sadece ayÝrdÝÛÝnÝz oyun mahalli ile kÝsÝtlamamalÝsÝnÝz. Zarar verebileceÛi eßyalarÝ ortadan kaldÝrdÝktan sonra evde rahat•a gezmesine izin vermeliniz. Gene de ufak tefek kÝrÝp dškmelere gšz yummalÝsÝnÝz. OynadÝÛÝ ßeyleri zorla elinden almaktansa dikkatini baßka yšnlere •ekmeye gayret gšstermelisiniz. Sert davranÝp onu šfkelendirmemelisiniz. Neden bšyle yaptÝÛÝnÝzÝ anlÝyamayacaÛÝ i•in huysuzlanÝr. ‚ocuÛunuzu parka, bah•eye gštŸrmeniz veya en azÝndan sokaÛa •ÝkarmanÝz bile onun hareket ihtiyacÝnÝ gidermek a•ÝsÝndan šnemlidir. Bunun i•in zaman ayÝrÝn. Oyuna doymasÝna fÝrsat tanÝyÝn, zaten bir sŸre sonra yorulacaktÝr. Hareketlerini denetleyin, ama kÝsÝtlamayÝn. GšzŸnŸz Ÿzerinde olsun, ama gereksiz mŸdahalelerden de ka•ÝnÝn. ‚ocuÛunuz yardÝma ihtiyacÝ olduÛunu size belli eder ve yardÝmÝnÝzÝ kabullenir. YardÝm edin, ama asla onun sorumluluklarÝnÝ Ÿstlenmeyin. Oyun ve Oyuncak ‚ocuk, yaßamÝn gereklerini ve toplumun kendisinden beklediklerini oyun yolu ile šÛrenir. BŸyŸdŸÛŸnde sŸrdŸreceÛi uÛraßlara, ŸstleneceÛi rollere oyun sayesinde hazÝrlanÝr. Oyuna bŸyŸkleri taklit ederek šÛrenir, onlarÝn dŸnyasÝna ÝsÝnÝr, onlar gibi olmaya •abalar. Bu nedenle •ocuk oyuncaklarÝ genellikle yetißkinlerin uÛraßtÝklarÝ ißlerin tekrarÝ gibidir. Ancak oyun baßlÝ baßÝna taklit deÛildir; aksine •ocuk, bŸyŸklerden gšrdŸkleri- 36 ne kendi i• dŸnyasÝnÝ da katar. Kendi beklentilerini, ŸzŸntŸlerini oyun yolu ile dile getirir. Oyunun •ocuklara saÛladÝÛÝ yararlarÝ ßšylece sÝralayabiliriz: ¥ Oyun, •ocuÛun bedensel gelißimini kolaylaßtÝrÝr. A•Ýk havada oynarken gerekli oksijeni alÝr, ißtahÝ artar ve bunun sonucunda daha rahat uyur. ¥ Oyun, •ocuÛun tŸm kaslarÝnÝ gelißtirir. Hareketlerinde •eviklik saÛlar. KaslarÝnÝ kontrol altÝna almasÝna ve gerekli bi•imde kullanmasÝna yardÝm eder. ¥ Oyun, •ocuÛun enerji fazlasÝnÝ boßaltmasÝna vesile olur, gerilimini azaltÝr. ZararlÝ maddeleri terleme yolu ile atmasÝna imkan saÛlar. Bšylece gereksiz saldÝrganlÝklarÝ da šnlenir. ¥ Oyun •ocuÛun kavrama ve mantÝklÝ dŸßŸnme gŸcŸnŸ gelißtirir. DoÛayÝ ve dÝß dŸnyayÝ keßfetmesine yardÝmcÝ olur. Merak duygusunu giderir. ‚evreye uyum saÛlamasÝnÝ kolaylaßtÝrÝr. 37 1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ ¥ Oyun, •ocuÛun dil gelißimine faydalÝdÝr. ‚ocuk, bu sayede yeni kelimeler šÛrenir; dŸzgŸn cŸmle kurma, dŸßŸncelerini rahat•a a•Ýklama yeteneÛi gelißir. ¥ Oyun •ocuÛun problem •šzme yeteneÛini gelißtirir. Bu sayede •ocuk, kendini bir ama• i•in yšnlendirmeyi ve dikkatini bu ama• doÛrultusunda toparlayabilmeyi šÛrenir. Ortaya •Ýkan sorunlara deÛißik •šzŸmler aramaya baßlar. ¥ Oyun, •ocuÛun karar verme yeteneÛini gelißtirir. ‚ocuk oyun sÝrasÝnda dŸßŸnŸr, nasÝl oynayacaÛÝ konusunda planlar yapar ve her ßeyin šnemlisi karar verir. ¥ Oyun •ocuÛun kendini tanÝmasÝna, becerilerini a•ÝÛa •ÝkarmasÝna yardÝmcÝ olur. Girißken, cesur ve kendine gŸveni gelißmiß bir kißilik olußturmasÝna katkÝda bulunur. ¥ Oyun sÝrasÝnda •ocuk kendi cinsinin bireylerini taklit ederek adeta ilerideki hayatÝnÝ prova eder. Anne ya da babalÝÛa hazÝrlanÝr. ‚ocuk arkadaßlarÝ ile oynarken yukarÝdakilere ek olarak ßu davranÝßlarÝ gelißtirir: ¥ ‚evresindeki bireylerin davranÝßlarÝndaki ve tepkilerindeki farklÝlÝklarÝ gšrerek, bu farklÝlÝklarÝ olduÛu gibi kabullenmeyi šÛrenir. Uyumlu ilißkiler kurmaya yšnelir. Kendi hak ve sorumluluklarÝ olduÛu kadar baßkalarÝnÝn da ihtiya•larÝ olduÛunu kavrar. SÝra beklemeyi, baßkalarÝnÝn haklarÝna saygÝlÝ olmayÝ, paylaßmayÝ ve dayanÝßmayÝ šÛrenir. ¥ Kurallara saygÝlÝ olmayÝ ve onlarÝ •iÛnememesi gerektiÛini šÛrenir. ¥ DoÛru-yanlÝß, gŸzel-•irkin gibi kavramlarÝ gelißtirir. ¥ Ger•ek•i bir kißilik yapÝsÝ olußturma yolunda adÝmlar atar. BazÝ konularda kendisinden daha becerikli arkadaßlarÝnÝn olabileceÛini kabullenir; bšylece yerine gšre šnder, yerine gšre de Ÿye olmayÝ šÛrenir. Oyunun KazandÝrdÝklarÝ ‚ocuk bir yaßÝndan itibaren •evresindeki her ßeyi keßfetme •abasÝ i•erisindedir. Evin i•inde kendine ilgin• gelen her ßeye uzanÝr. Kendince denemeler yapar. AynÝ ßeyleri defalarca tekrarlar ve bu tekrarlar sayesinde šÛrenir. OyuncaklarÝnÝ ya da eline ge•irdiÛi diÛer eßyalarÝ birbirine vurur, •ÝkardÝklarÝ sesleri inceler. ‚ocuÛun bu merakÝ giderilmeli, hatta teßvik edilmelidir. Tabii eline verilen eßyalarÝn kÝrÝlÝr cinsten olmamasÝna šzen gšsterilmelidir. Bir bu•uk yaßÝndan itibaren •ocuÛunuz, etrafÝndaki kißilerin kendisine yšnelik olarak oyun amacÝ ile yaptÝÛÝ basit hareketleri taklit edebilecek Ÿzeydedir. Bu nedenle parmak oyunlarÝ ve ufak hokkabazlÝklardan bŸyŸk zevk alÝr ve bunlarÝ kendisi de taklit etmeye •alÝßÝr. AyrÝca bŸyŸklerin davranÝßlarÝnÝ da taklit eder, šrneÛin siz gazete ya da kitap okurken, o da aynÝ •abayÝ gšsterir. Bu yaßlarda •ocuklar, ellerine verilen gazete ve dergileri burußturmayÝ ve yÝrtmayÝ pek severler. Üki yaßÝndan itibaren •ocuklar bŸyŸkleri taklide dayanan oyunlara yšnelirler. Hayal gŸcŸ gelißmißtir. OyuncaklarÝnÝ da 37 38 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ canlÝ birer birey olarak algÝlarlar. Bu sizi ŸrkŸtmemelidir; •ŸnkŸ o da bebeÛine aynen sizin ona davranÝÛÝnÝz gibi davranmaktadÝr. Eßyalara deÛißik nitelikler atfeder; šrneÛin bir kibrit kutusunu araba yapabilir. Boß bir •ay tabaÛÝndan yemek yiyebilir. KÝz ise anne; erkek ise baba olur, ya da bakkallÝÛa soyunup satÝß yapar. ‚ocuÛunuz sizden gšrdŸklerini aynen oyuncaklarÝna ve oyun arkadaßlarÝna yansÝtÝr. Bu yŸzden dikkatli davranÝrsanÝz ve iyi bir gšzlemci iseniz kendi hatalarÝnÝzÝ gšzlemliyebilirsiniz. O da bebeÛini sizin onu azarladÝÛÝnÝz kadar azarlayacak, ama šte yandan sizin onu sevdiÛiniz kadar sevecek, sizin ona iyi davrandÝÛÝnÝz kadar iyi davaranacaktÝr. Tek BaßÝna Oyun Bir ila Ÿ• yaßlarÝ arasÝnda •ocuklar akranlarÝ ile oynamayÝ pek sevmezler. …rneÛin kendi yaßÝnda •ocuÛu olan bir misafiriniz geldiÛinde, •ocuÛunuz onunla oynamaktansa sizin yanÝnÝzda kalmayÝ tercih eder. Bunun nedeni, kendi baßÝna oynamayÝ daha OyuncaksÝz Oyun Anne ve babalar •ocuklarÝna pahalÝ oyuncaklar almayÝ pek severler. Bunlar genellikle •abuk bozulabilen ve kÝrÝlan oyuncaklardÝr. ‚ocuk oyuncaÛÝn pahalÝ olmasÝnÝ deÛil, kendisine a•tÝÛÝ imkanlara šnem verir. Bu oyuncakla merakÝnÝ giderebilmeli, yeni oyunlar Ÿretebilmelidir. En pahalÝ oyuncaÛÝ bile merakÝnÝ gidermek i•in sškŸp takar. Bu yŸzden oyuncak alÝrken pahalÝ olup, sizi tatmin etmesine deÛil, kullanÝßlÝ ve dayanÝklÝ olmasÝna šncelik tanÝyÝn. OyuncaklarÝn Nitelikleri ¥ Oyuncak, •ocuÛun merakÝnÝ, hayal gŸcŸnŸ ve problem •šzme yeteneÛini gelißtirici, teßvik edici nitelikte olmalÝdÝr. ‚ocuk aldÝÛÝnÝz oyuncaÛÝ sškŸp takabilmeli, kendince oynayabilmeli ve bu oyuncakla yeni oyunlar Ÿretebilmelidir. ¥ Oyuncak, •ocuÛun yaßÝna ve gelißimine uygun olmalÝdÝr. ‚ocuk oyuncaÛÝ rahatlÝkla tutabilmeli, kavrayabilmeli ve taßÝyabilmelidir. •ok sevmesinde yatmaktadÝr. YaßÝtlarÝnÝn ¥ Oyuncak sade olmalÝdÝr. Fazla ßafafatlÝ ve kŸ•Ÿk par•alÝ oyuncaklar •ocuÛu bÝktÝrÝr. oyunlarÝnÝ sadece seyreder. AkranÝnÝn ya ¥ Oyuncak saÛlam ve kullanÝßlÝ olmalÝ, oyuncaÛÝnÝ elinden alÝr ya da sa•ÝnÝ •eker. AldÝÛÝ oyuncaÛÝ geri vermek istemez, benim diye •ekißtirir. MŸdahale edildiÛinde ise aÛlar. MŸdahale etmekte aceleci davranmayÝnÝz, ancak genede ÝsÝrmak, ya da sa• yolmak gibi davranÝßlarÝ engellemelisiniz. YapacaÛÝnÝz en olumlu mŸdahale, •ocuÛun dikkatini baßka yšnlere yšneltmektir. Bu yaßta oyuncaÛÝnÝ paylaßmasÝnÝ beklememelisiniz. 38 39 1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ boyalarÝ dškŸlmemelidir. Kolay temizlenebilmelidir. ¥ Oyuncak sivri u•lu ve kesici olmamalÝdÝr. YararlÝ Oyuncaklar KŸ•Ÿk Oyuncaklar KŸ•Ÿk-bŸyŸk toplar mak •ocuk i•in •ok šnemlidir. Bu yŸzden onu oynamaya gštŸrŸrken mevsim ßartlarÝna gšre giydirin ve kirletebileceÛi elbiselere šncelik tanÝyÝn. BÝrakÝn ŸstŸnŸ, baßÝnÝ rahat•a kirletsin, •amura bulansÝn. Yorulsun; yorulup acÝksÝn. Banyo yaptÝrÝn ve yemeÛini yedirin. Dost•a bir gŸlŸß bŸtŸn bu •abalarÝnÝzÝ šdŸllendirmeye yetecektir. Par•alÝ boz-yap oyunlarÝ ‚OCUÚUNUZUN DIÞ D†NYASI KŸpler ve boz-yap tahtalarÝ BaÛÝmsÝzlÝk Dšnemi Tahta par•alarÝ Ütilip •ekilebilen oyuncaklar Bebekler †• tekerlekli bisiklet AyrÝca •ocuÛun yaratÝcÝlÝÛÝnÝ teßvik i•in evdeki eski eßyalardan da faydalanÝlmalÝdÝr: YŸrŸmeye ve konußmaya baßlamasÝ ile birlikte •ocuÛunuz bu davranÝßlarÝnÝ size ve baßkalarÝna gšstermek isteyecek, takdirinizi kazanmaya •alÝßacaktÝr. YŸrŸmeyi baßlan- Eski dergiler, gazete kaÛÝtlarÝ Yuvarlak kartonlar Yumurta kartonlarÝ Sigara paketlerinin yÝldÝzlarÝ Plastik bardak ve kutular Bu tŸr maddeleri •ocuklara vereceÛiniz zaman, mutlaka temizlenmiß olmasÝna ve tehlike olußturabilecek kÝsÝmlarÝn bulunmamasÝna šzen gšstermelisiniz. ‚ocuÛunuzun kum havuzunda oynamasÝ •ok yararlÝdÝr. Kum havuzu •ocuÛun hayal gŸcŸnŸ arttÝrÝr. ‚ocuk kumdan yaptÝÛÝ ßatolarla uzun sŸre oyalanÝr, rahatlar, yeteneklerini gelißtirme fÝrsatÝ bulur. Toprakla oyna- 39 40 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ gÝ•ta hi• de beceremediÛi halde elinizden tutmanÝzÝ istemez. Bu davranÝßÝ ile adeta baÛÝmsÝzlÝÛÝnÝ ilan etmiß gibidir. Evin i•inde her yeri dolaßÝr, •ekmeceleri boßaltÝr. Bšylece becerilerini sergilemekte ve dÝß dŸnyayÝ keßfetmektedir. Her ßeyi denemek ister, ama tehlikelerden habersizdir. Üla•larÝn tadÝna bakar, ya da prizlere elini sokmayÝ dener. OyuncaklarÝ ile deÛil, gŸnlŸk eßyalarla oynamaya bayÝlÝr. Her ßey onun i•in bir oyuncak, her davranÝß bir oyundur. BaÛÝmsÝzlÝÛÝna dŸßkŸn olduÛu kadar size baÛÝmlÝdÝr da. BaÛÝmsÝzlÝÛÝ denemekte, ama bunu yaparken bile ilginizi beklemektedir. Ühtiya•larÝnÝ karßÝlamanÝzÝ bekler; bu onun i•in gayet doÛaldÝr, ama bazÝ davranÝßlarÝnÝ kÝsÝtlamanÝzÝ anlayamaz. Adeta sizi yšnetmek ister. Bunu baßaramayacak olursa, aÛlayarak ve baÛÝrarak tepki gšsterir. i•in bir neden yoktur. Her dšnem i•in ge•erli olduÛu gibi, bu yaß •ocuklarÝnÝn da yaptÝÛÝ her olumlu davranÝß desteklenmeli ve hi• bir zaman gŸveninin sarsÝlmasÝna izin verilmemelidir. Bu yaßlardaki •ocuklarÝn kendi kendine giyinmek i•in bŸyŸk •aba gšsterdikleri gšzlemlenir. Yemek yeme konusunda da aynÝ durum sšz konusudur. BŸtŸn bu davranÝßlar, bize •ocuÛun sorumluluk yŸklenme konusundaki isteÛini gšsterir. OrtalÝÛÝ daÛÝtÝp kirletebileceÛi endißesiyle bu isteÛinin engellenmesi yerine, uygun koßullar hazÝrlanarak kendisinin yapabileceÛi sorumluluklar verilmeli ve gšsterdiÛi baßarÝ karßÝsÝnda teßvik edici sšzlerle yŸreklendirilmelidir. ‚ocuk ve Konußma baren •ocuÛunuz kelimeleri yerli yerinde kullanmaya baßlar. BaßlangÝ•ta tek heceli ve- Bu tŸr inat ve hÝr•ÝnlÝklar gelip ge•icidir. Bunu huy edinmesinden korkmanÝza gerek yoktur. Ona ŸstŸnlŸk taslamayÝn, ama karßÝsÝnda •aresiz de kalmayÝn. Ona gŸven vermeye •alÝßÝn. Otoritenizi hissetsin, size gŸvensin, ama baÛÝmsÝzlÝÛÝnÝ kÝsÝtlamayÝn. Bu size zor gelebilir ama, en canlÝ šrneÛi sizsiniz. Anne ve babanÝz sizin kißliÛinizde bunu ger•ekleßtirmißse, sizin de baßaramamanÝz 40 ya hece tekrarÝna dayalÝ kelimeleri telaffuz eder. ‚ocuklarÝn kullandÝÛÝ bu dili hepimiz biliriz. Bu dil sayesinde sizinle gayet iyi iletißim kurar. AyrÝca konußmasÝnÝ mimik ve hareketleri ile de pekißtirir. …rneÛin babasÝnÝn terliklerini gšstererek ÒbabaÓ der, bununla bu terlikler babamÝn, demek istemektedir. Ancak bŸtŸn erkekler onun i•in ÒbabaÓdÝr. Elma ya da patates onun i•in ÒtopÓtur. Ara- 41 1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ daki farklarÝ anlamasÝ zamana baÛlÝdÝr ve zeka gelißimi ile birlikte seyreder. Onun konußmalarÝnÝ taklit etmekten ka•ÝnÝn. Bšyle davrandÝÛÝnÝz takdirde doÛrusunu šÛrenmesini geciktirmiß olursunuz. Üki yaßÝna doÛru, iki yarÝ kelimeden meydana gelen cŸmleler kurmaya baßlar. AnladÝÛÝ, anlamÝnÝ bildiÛi kelime sayÝsÝ kullandÝklarÝndan kat kat fazladÝr. VerdiÛiniz komutanlarÝ gayet iyi anlar. Ancak anladÝÛÝ her ßeye tepki gšstermesini beklemeyin, anladÝÛÝ halde duymazdan gelebilir. KurduÛu cŸmlelerde vurgunun da bŸyŸk šnemi vardÝr. AynÝ ifade vurgusuna gšre hem cevap, hem de soru, hatta bir rica da olabilir. …rneÛin Òbaba, attaÓ, demesi, Òbabam dÝßarÝ gittiÓ, anlamÝna geldiÛi gibi, aynÝ zamanda ÒbabacÝÛÝm, beni gezmeye gštŸrŸr mŸsŸnÓtŸrŸnden bir rica da ifade edebilir. †• yaß civarÝndaki •ocuk, artÝk daha bol sšzcŸk kullanabilmektedir. CŸmleleri dilbilgisi yšnŸnden bozukluklar gšsterebilir, ama šnemli olan ifade etmek istediÛi fikirdir. Bu yaßta bile Ò•Ó ya da ÒrÓ gibi bazÝ harfleri •Ýkaramayabilir. Bunun i•in telaßa kapÝlmanÝza gerek yoktur; asla da alay etmeyin. Ancak tam tersi bir davranÝßla doÛru telaffuz etmesi i•in de zorlamayÝn. Zamana bÝrakmak en iyisidir. SÝklÝkla karßÝlaßÝlan sorunlardan birisi, bu yaßlarda •ocuÛun kekemesidir. Bu yaßta kekelemek doÛal karßÝlanmalÝdÝr. KŸ•Ÿk yumurcak yeni kelimeler šÛrenmekte ve bunlar kullanmak istemektedir. Ülgin• cŸmleler kurar, kelimeleri yersiz kullanÝr. Bu gibi durumlarda konußmasÝna mŸdahale etmektense sa- bÝrla dinlemeyi tercih etmelisiniz. Kekelemenin bir baßka nedeni de, •ocuÛun gereksiz yere korkutulmasÝdÝr. ÒSeni dilenciye veririmÓ ya da Òseni bÝrakÝrÝmÓ tŸrŸnden tehditleri •ocuk gayet ciddiye alÝr ve bundan korkar. Korku ile beraber gerginleßir, huysuzlaßÝr. Buna mahal vermemelisiniz. ‚ocuÛun gŸzel konußmasÝ i•in yapabileceklerinizi ßšyle sÝralayabiliriz: 1 - Ühtiya•larÝnÝ zamanÝnda karßÝlayÝn. 2 - DavranÝßlarÝnÝzÝ sevgi ile sŸsleyin. Sevginizi ifade etmekten ka•ÝnmayÝn ve ondan gelecek sevgi tezahŸrlerine olumlu cevaplar verin. 3 - KonußmalarÝnÝ sabÝrla dinleyin. 4 - SorularÝnÝ asla cevapsÝz bÝrakmayÝn, merakÝnÝ mutlaka giderin. 5 - YaptÝÛÝ telaffuz yanlÝßlÝklarÝnÝ dŸzeltmek i•in Ÿzerine varmayÝn, asla alay etmeyin. 6 - KulaÛÝnÝza hoß gelse de, •ocuk•a konußmalarÝna prim verip onu taklit etmeyin. 7 - YapacaÛÝnÝz konußmalar zekasÝnÝ teßvik etmelidir; ona Ôasil insanÕ muamelesi yapÝn. 8 - YaßÝna uygun oyun malzemeleri ve resimli kitaplar verin. 9 - Resimli kitaplardan hikayeler okuyun. 10 - Ses tonunuza ve mimiklerinize šzen gšsterin, •ŸnkŸ o sizi taklit ederek šÛrenmektedir. 11 - GerektiÛi zaman radyo, plak ve kasetlerden faydalanÝn. 41 42 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ Bir yaßÝndan sonra kelime kelime konußmaya baßlayan •ocuk, kendine sšylenenleri hafÝzasÝna kaydeder. Daha sonra doÛru veya yanlÝß, kelimeleri kullanmaya baßlar. Kelime hazinesi zamanla zenginleßir. †• yaßÝna doÛru cŸmle kurmaya, istek ve dŸßŸncelerini a•Ýk•a anlatmaya baßlar. Bu, dil ve dudaklarÝnÝn acemiliÛinden kaynaklanmaktadÝr. Bu durum hoßumuza gidebilir. HatasÝnÝ dŸzeltmesine yardÝm etmediÛimiz i•in, bu eksiklik daha sonra •ocuÛun dilinde alÝßkanlÝk yapabilir. Bu yanlÝßlarÝ sevgi ve tatlÝlÝkla dŸzeltmeye •alÝßmak en iyi •šzŸm yoludur. BazÝ •ocuklar konußmakta ge• kalmÝß olabilir. Bu durumu, telaßa kapÝlarak, zeka geriliÛine yorumlamak yersiz bir davranÝßtÝr. …ncelikle zeka geriliÛi olan bir •ocuÛun diÛer yšnlerden de geri kalacaÛÝnÝ unutmamak gerekir. Kekemelik genellikle erkek •ocuklarÝnda ve bir-dšrt yaß arasÝnda gšrŸlebilir. Bu bazÝ durumlarda Ýrsi de olabilmektedir. Solak olan bir •ocuÛun saÛ elini kullanmasÝ sonucunda da kekemelikle karßÝlaßÝlabilir. HeyecanlÝ olaylar karßÝsÝnda da •ocuÛun kekelediÛi gšrŸlebilir. Bu yaßlarda kekelemeye baßlamÝß olan •ocuklarda sšz konusu durum bir sŸre sonra ge•er. EÛer kekelemenin sebebi bilinmiyor ve uzun sŸredir devam ediyorsa bir doktora gitmekte fayda vardÝr. ‚ocuÛun her ßeyinin normal olup henŸz konußmamasÝ yalnÝzca •ocuktan kaynaklanan bir durum deÛildir. Bšyle bir ßey sšz konusu olduÛunda •ocuÛumuzla yeterince ilgilenip ilgilenmediÛimizi kendimize sormamÝz gerekir. ‚ocuÛumuzla yeteri kadar meßgul oluyor muyuz? Bu yaßlardaki •ocuklarla ba- Zeka Gelißimi sit ve kÝsa cŸmlelerle konußmak olduk•a ‚ocuÛunuz, bŸyŸdŸÛŸnde ulaßaÛÝ zeka šnemlidir. Uzun cŸmleler onu ßaßÝrtÝr, anla- kapasitesinin heman hemen yarÝsÝnÝ bu dš- masÝnÝ zorlaßtÝrÝr. Bunun yanÝ sÝra onun diÛer nemde gelißtirir. SŸrekli yeni bir ßeyler šÛre- •ocuklarla birlikte olmasÝ, konußmasÝnÝ hÝz- nir ve šÛnediklerini kullanÝr. Sorunlara •š- landÝrmasÝ a•ÝsÝndan yararlÝ olacaktÝr. zŸm arayÝßÝ i•erisinde uyum yeteneÛini geliß- Genellikle bŸtŸn •ocuklarÝn ilk zamanlarda kelimeleri yanlÝß telaffuz ettiÛi gšrŸlŸr. 42 tirir. …rneÛin, sizin istemediÛiniz bir davranÝßÝ yaparken kÝzacaÛÝnÝzÝ gayet iyi bilir. Bir 43 1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ ßeyler karÝßtÝrÝrken en i•ten davranÝßÝ ile tepkinizi yumußatmayÝ dener. Tepkiniz kararlÝ deÛil ise, bu zaafÝnÝzÝ sonuna kadar kullanÝr. BŸtŸn bu davranÝßlar zekasÝndaki gelißmenin bir belirtisidir. YŸzŸnŸzŸn asÝk olduÛunu bir kez gšrmesin, bŸtŸn marifetlerini sergileyerek sizi eÛlendirmeye •alÝßÝr. Zeka, olaylara uyum yeteneÛidir. Zeki insan olaylara •abuk uyum saÛlar. Ancak tek bir davranÝßÝ •abuk kavramak zeka deÛildir, šnemli olan bu yeteneÛi •eßitli alanlarda gšsterebilmektir. Bir yaßÝndaki •ocuÛunuz, zekasÝnÝn gelißmesine baÛlÝ olarak bir amaca yšnelik davranÝßlar sergiler. AmacÝnÝn šnŸndeki engelleri bertaraf etmesini šÛrenir. BildiÛi •šzŸm yollarÝndan faydalanarak amacÝna varmayÝ dener, šrneÛin sandalyeyi •ekerek bir yere tÝrmanmaya •abalar. Kaybolan oyuncaÛÝnÝ arar, fakat en son nerede bÝraktÝ ise orada aranÝr. EßyanÝn saklanmÝß olabileceÛini akÝl edemez. …rneÛin kafasÝnÝ bir yere sakladÝÛÝnda, sizin onu gšremediÛinize inanÝr. Bu tŸr oyunlar onun zeka gelißmesi a•ÝsÝndan bŸyŸk šnem taßÝr. ‚ocuk bu yaßta bazÝ davranÝßlarÝ šnceden kestirebilir. …rneÛin gezmelik elbiselerinin sokaÛa •Ýkmak anlamÝnÝ taßÝdÝÛÝnÝ gayet iyi bilir. SevmediÛi yiyecekleri gšrŸr gšrmez aÛzÝnÝ kapar. Üki yaßÝndan itibaren •ocuÛunuz, sorunlarÝnÝ dŸßŸnerek •šzme yeteneÛini gelißtirir. Yapmak istediÛini kafasÝnda belirler ve ondan sonra iße girißir. …rneÛin uzunca bir sopa kullanarak divanÝn altÝna ka•mÝß topunu almaya •abalar. ArtÝk bazÝ davranÝßlarÝnÝ hafÝzasÝnda saklayabilmektedir. Daha šnce gittiÛiniz bir ye- re ikinci kez gittiÛinizde bunu hatÝrlar. Misafir •ocuklarÝn davranÝßlarÝnÝ onlar gittikten sonra tekrarlar. OlaylarÝ soyutlamasÝnÝ šÛrenmeye baßlamÝßtÝr. Evcilik oynarken kendi hayal gŸcŸnŸ de zorlayarak deÛißik roller Ÿstlenebilir. BŸtŸn bu davranÝßlarÝn yanÝ sÝra, artÝk birka• sayÝyÝ da aklÝnda tutabilmektedir. Buna karßÝlÝk zaman kavramÝ henŸz gelißmemißtir. Sadece ßimdiki zaman vardÝr ve ancak bazÝ olaylara dayanarak zaman kavramÝnÝ gelißtirir. …rneÛin babasÝ eve geldiÛi zaman akßam olmußtur. †• yaßÝndan itibaren kare, Ÿ•gen veya daire gibi ßekilleri birbirinden ayÝrt edebilir. AynÝ renkteki benzer ßekilleri eleßtirebilir. BazÝ renkleri tanÝr. TanÝdÝÛÝ kißilerin fotoÛrafÝnÝ gšrdŸÛŸnde kim olduÛunu bilebilir. ‚ocuÛunuzun bu davranÝßlarÝ sergileyebilmesi, •ok bŸyŸk šl•Ÿde doÛußtan getirdiÛi zeka dŸzeyi ile doÛru orantÝlÝdÝr. Ancak aynÝ šl•Ÿde de, sizin gšstereceÛiniz ilgi ile yeteneklerini gelißtirecektir. MerakÝnÝ gidermek yolunda atacaÛÝnÝz her adÝm, eÛitimi i•in harcayacaÛÝnÝz her •aba, bir tohum halindeki zekasÝnÝn filizlenmesine katkÝda bulunacaktÝr. ‚ocuk ve Merak ‚ocuÛunuz •evresinde olup bitenle yakÝndan ilgilidir. Kendince bu olup biteni araßtÝrÝr, deneyler yapar, yenilikler peßinde dolaßÝr. ZekasÝnÝn gelißimi i•in bunun ßart olduÛunu artÝk biliyorsunuz. GšrdŸÛŸ, duyduÛu her ßeyi merak eder. Bu merak yaradÝlÝßÝnÝn gereÛidir, belki bu •ok zaman sabrÝnÝzÝ zorlayabilir, ancak ona anlayÝß gšstermelisi43 44 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ niz. Bu merak olmasa idi, hi•bir ßey šÛrenemeyebilirdi. ‚ocuk bazÝ ßeyleri deneyerek šÛrenir, šrneÛin soba elini yakmalÝdÝr, ancak o zaman sobanÝn elini yakacaÛÝnÝ anlar. Gene de keßfedemeyeceÛi ßeyleri size sorarak šÛrenmek ister. Baßtan savma cevaplarla yetinmez. AynÝ soruyu tatmin oluncaya dek defalarca sorar. Üki Ÿ• yaßÝndan itibaren cinsiyetinin farkÝna varÝr ve bununla ilgili sorular yšneltir. VereceÛiniz cevaplar mutlaka ger•eÛe uygun olmalÝdÝr. ‚ocuk, kadÝn erkek farklÝlÝklarÝnÝ kavrayabilmelidir. AynÝ bi•imde, nasÝl doÛduÛunu da šÛrenmek isteyecektir. Aynen cinsellik konu- sunda olduÛu gi- alacak yaßa geldiÛi anlamÝnÝ taßÝr. Bu yaßlar arasÝndaki •ocuklarda, eline aldÝÛÝ herßeyi fÝrlatÝp atma ve eßyalarÝ birbirlerine vurarak deÛißik sesler •Ýkartma •ok sÝk gšrŸlŸr. Bu ßekilde davranarak, yaptÝÛÝ hareketin sonu•larÝnÝ gšzleyecek, algÝlayacak ve šÛrenecektir. Bu uÛraßÝ ger•ekleßtirirken kaslarÝyla birlikte •eßitli organlarÝnÝ da uyumlu bir bi•imde •alÝßtÝrmasÝ bedensel gelißimini de hÝzlandÝracaktÝr. BŸtŸn bunlarÝn yanÝ sÝra yaptÝklarÝndan ve baßardÝklarÝndan bŸyŸk bir zevk duyacaktÝr. Renkli resimli kitaplar bu yaß •ocuklarÝ i•in zihin gelißimi a•ÝsÝndan olduk•a faydalÝdÝr. Bu kitaplar vasÝtasÝyla, varlÝklar ve onlarÝn gšrŸntŸleri ile baÛlantÝ kurar. Bu resimlerin yardÝmÝ ile •eßitli hayvanlarÝn adlarÝ ve •ÝkardÝklarÝ sesler šÛretilebilir. bi, bu konuda da yaßÝna uygun ve ger•ekle •elißmeyen cevaplar vermelisiniz. Hi•bir •ocuk kendisini leyleklerin getirdiÛi masalÝna inanmaz. Bu tŸr yalanlarla inanÝrlÝÛÝnÝzÝ da sarsmÝß olursunuz, ki bu ona yapabileceÛiniz en bŸyŸk kštŸlŸktŸr. Gereksiz ayrÝntÝlara girmeyin, ama istediÛi cevabÝ mutlaka verin. VerdiÛiniz cevap onu kŸ•Ÿmsememelidir; ÒbŸyŸyŸnce, anlarsÝnÓ demek bir cevap deÛil, aksine merakÝnÝ daha da arttÝrmak demektir. Bu soruyu soracak yaßa gelmesi, cevabÝnÝ 44 nÝzca atmak, vurmak, etrafa daÛÝtmak i•in kullanÝlan malzemeler, daha sonra yanyana, ŸstŸste konularak yapÝlan •alÝßmalarÝn malzemesi olurlar. Bu yaß •ocuklarÝnda •izmek ve karalamak i•in de bŸyŸk istek vardÝr. Kendisinin rahat•a kullanÝlabileceÛi bŸyŸk bir kaÛÝda yapacaÛÝ karalamalar, gšz ve el uyumunun yanÝ sÝra renk konusundaki bilincinin temellerinin de atÝlmasÝnÝ saÛlar. ‚ocuk ve VŸcudu 45 1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ ‚ocuklar kŸ•Ÿk yaßlardan itibaren cinsel organlarÝ ile oynamayÝ pek severler. Anneler de bu tŸr davranÝßlarÝ engellemek gereÛini hissederler. Oysa, Ò•ek eliniÓ tŸrŸnden bir yasaklama •ocuÛun merakÝnÝ iyice tahrik eder. ‚ocuk ayÝbÝn ne olduÛunu henŸz bilmemektedir, cinsel organÝ ellemek onun i•in baßparmaÛÝnÝ emmek kadar doÛaldÝr. BaßkalarÝnÝn yanÝnda da bu tŸr davranÝßlarda bulunduÛunda, •ocuÛa gereksiz cezalar verilmemelidir. …rneÛin baßkalarÝnÝn yanÝnda •Ýplak gezilmemesi gerektiÛini ancak zaman i•erisinde anlar. ‚ocuk, ayÝbÝ baskÝ ve tehditle deÛil, uyulmamasÝnÝn sonu•larÝnÝ gšrerek, hissederek šÛrenmelidir. BaskÝ ile ancak bu davranÝßÝnÝ gizli bi•imde sŸrdŸrmesine zemin hazÝrlarsÝnÝz. AlabileceÛiniz en bŸyŸk šnlem, •ocuÛun dikkatini baßka yšne •ekmektir. parmak emmektir. Bu davranÝß bir yaßÝna kadar •ocuÛun vŸcudunu tanÝma ihtiyacÝndan kaynaklanmaktadÝr. †• yaßÝna kadar normal karßÝlanmalÝdÝr. Burada da šnemli olan sevgi ihtiyacÝnÝn karßÝlanmasÝdÝr. AyrÝca •ocuÛa toprakla oynamasÝ i•in imkan tanÝnÝrsa, bu davranÝßÝnÝn azaldÝÛÝ gšrŸlecektir. Dikkatini baßka yšnlere •ekmek de, alÝnacak diÛer bir šnlemdir. Tuvalet EÛitimi Tuvalet eÛitimi, •ocuÛun tuvalet ihtiyacÝnÝ haber vermeye baßlamasÝ demektir. EÛitimin temeli, •ocuÛun bu ihtiyacÝnÝ dŸzenleyen kaslarÝnÝ denetim altÝna almaya baßlamasÝdÝr. ‚ocuklar bu olgunluÛa bir bu•uk iki yaßlarÝnd ulaßÝrlar. Ancak eÛitime baßlayabilmek Bu davranÝßÝ sizi ŸrkŸtmesin, ama aßÝrÝya varmasÝna da izin vermeyin. Sevgiye muhta•, istediÛi sevgiyi istediÛi bi•imde alamayan •ocuklar cinsel organlarÝ ile aßÝrÝya varan boyutlarda oynarlar. Bšyle bir durum varsa, šnce •ocuÛun sevgi a•lÝÛÝ giderilmelidir; gerisi kendiliÛinden gelecektir. AbartmayÝn, paniÛe kapÝlmayÝn ve asla gereksiz ceza vemeyin. i•in •ocuÛunuzun bu eÛitime hazÝr olup ol- BŸyŸklerin hoßlanmadÝÛÝ, •ocuklarÝn ise severek yaptÝÛÝ davranÝßlardan bir diÛeri de biliyor mu? madÝÛÝnÝ bilmeniz gerekir. ‚ocuÛunuzun tuvalet eÛitimine hazÝr olup olmadÝÛÝnÝ nasÝl anlarsÝnÝz? ¥ GŸn boyunca •ißini az az mÝ ka•ÝrÝyor, yoksa bir ka• seferde bŸtŸn ihtiyacÝnÝ gidere- 45 46 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ ¥ Üki Ÿ• saatte bir altÝnÝ a•tÝÛÝnÝzda kuru bulduÛunuz oluyor mu? ¥ ÜhtiyacÝ belirdiÛi zaman yŸz kaslarÝnda ve mimiklerinde bir deÛißiklik oluyor mu? ¥ KŸ•Ÿk oyuncaklarÝnÝ elinde tutabiliyor mu? ¥ YŸzŸndeki organlarÝ gšsterebiliyor mu? ¥ Evin i•indeki odalara kendi baßÝna gidebiliyor mu? ¥ Basit ißlerde sizi taklit edebilir mi? ¥ ÜstediÛiniz bir eßyayÝ size getirebiliyor mu? ‚ocuÛunuz bu davranÝßlarÝ yapabiliyorsa, tuvalet eÛitimi i•in hazÝr demektir. Üki yaßÝndaki bir •ocuÛun bu davranÝßlarÝ becerebilmesi gerekir, ancak birka• aylÝk bir gecikme sizi ŸrkŸtmemelidir. Bunun yanÝsÝra, •ocuÛun eÛitimle ilgili bazÝ kelimeleri anlayabilmesi de gereklidir. ÒIslak-kuru, tuvalet ya da oturmakÓ gibi kelimeleri anlayamayan •ocuÛa gerekli eÛitimi veremezsiniz; •ŸnkŸ zaten sizi anlayamayacaktÝr. Bu yaßta •ocuÛunuz olumsuz bir dšnem ge•irmektedir. BaÛÝmsÝzlÝÛÝnÝ aramakta ve bunun yolu da size karßÝ •Ýkmaktan ge•mektedir. Bu yŸzden becerebildiÛi halde tuvalet konusunda size direnebilir. ÜnatlaßmayÝn. ‚atÝßmaya girmeyin. Gereksiz yere otoriter davranmayÝn. Onu korkutmak yerine temiz olmanÝn vereceÛi rahatlÝÛÝ anlatÝn, bu tutumunuz ißinizi daha da kolaylaßtÝracaktÝr. 46 Tuvalet eÛitiminde dikkat edilmesi gereken noktalar: ¥ ‚ocuÛunuzun bu iße hazÝr olduÛundan, yani yukarÝdaki ßartlarÝ taßÝdÝÛÝndan mutlaka emin olun. ¥ Tuvaletini rahat•a yapmasÝ i•in gerekli ßartlarÝ temin edin, šrneÛin tuvalet iskemlesi veya lazÝmlÝk alÝn. ¥ GŸndŸzleri bez baÛlamayÝ bÝrakÝn, ancak geceleri bunu sŸrdŸrmelisiniz. ¥ ‚ocuÛunuzun hangi saatlerde ihtiyacÝnÝ giderdiÛini gšzlemleyin ve onu bu saatlerde tuvalete oturtmaya •alÝßÝn. Ancak oturtma ißini abartÝp bunu bir ißkenceye dšnŸßtŸrmeyin. ¥ Tuvalette yapmasÝ gerekenleri defalarca ve sevgi ile gšsterin. SabrÝ elden bÝrakmayÝn. ¥ KakasÝnÝ ellemek istemesi gayet normaldir. Bu davranÝßÝ sizi ŸrkŸtmesin. KakasÝnÝn kštŸ, iÛren• bir ßey olduÛunu sšylemeyin. ¥ Bu yaßta •ocuk, kakasÝnÝ vŸcudunun bir par•asÝ olarak gšrŸr. DškŸlmesini anlÝyamaz. BÝrakÝn sifonu kendisi •eksin ya da lazÝmlÝÛÝnÝ kendi dšksŸn. ¥ BaßardÝÛÝnda šdŸllendirin, sarÝlÝn, špŸn, ama Òtuvaletini sšylemezsen seni sevmemÓ gibilerinden tehditlerin onu ŸrkŸteceÛini ve geri tepebileceÛini de unutmayÝn. ¥ EÛitimine gereken sŸreyi ayÝrÝn. Birka• gŸne sÝÛdÝrmaya •alÝßmayÝn. ¥ Sinirli, telaßlÝ davranmayÝn; ŸmitsizliÛe kapÝlmayÝn; asla yalvarmayÝn. ¥ Uzun sŸre bu ißi baßardÝktan sonra arada ufak tefek bazÝ ka•ÝrmalarÝ hoß gšrmelisiniz. …zellikle huzursuzluk anlarÝnda bu ga- 47 1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ yet normaldir. Bunu bir kaza olarak niteleyin ve Ÿzerinde durmayÝn. ‚ocuÛun KorkularÝ ‚ocuklarÝn korku ile tanÝßmalarÝ daha ilk aylardan itibaren baßlar. Ülk korkusu, anesinin kendisini terkedeceÛi korkudur. BŸyŸmeye baßladÝktan sonra sÝk sÝk aÛlayarak uykusundan uyanabilir. O anki korkularÝnÝ kucaÛÝnÝza alÝp, severek, okßayarak giderebilirsiniz. ‚evresiyle olan iletißimi arttÝk•a •evreyi daha iyi tanÝmaya baßladÝk•a, korkularÝnÝn boyutlarÝ da deÛißmektedir. Her ne kadar •evre ile iletißim kuruyorsa da, her ßeyi tam olarak kavrayamadÝÛÝ, •evreye gšre daha gŸ•sŸz olußu yŸzŸnden birtakÝm korkulara kapÝlabilmektedir. ‚ocuklarÝn en bŸyŸk korkusu, yukarÝda da belirttiÛimiz gibi anne-babasÝndan ayrÝlma korkusudur. Bunu pekißtirecek davranÝßlarÝn meydana gelmesi, bu korkularÝnÝn daha •ok artmasÝna neden olur. GŸnlŸk hayatta •ocuklarÝn kavrayamadÝklarÝ birtakÝm olaylar da korku duymalarÝna neden olur. GškgŸrŸltŸsŸ, karanlÝk, kedi, kšpek, kavrayamadÝÛÝ gŸrŸltŸler •ocuklarÝ korkutabilir. BunlarÝn yanÝsÝra, aile i•indeki huzursuzluklar da •ocuklar Ÿzerinde olumsuz etki yapar. TŸm bu korkularÝnÝn ŸstŸne •ocukla alay edilmesi, ayÝplanmasÝ gibi yanlÝß davranÝßlar asla ger•ekleßmemelidir. DiÛer korkularÝnÝn Ÿzerine bir de ayÝplanma korkusu eklenmesi, •ocuÛun gelißimi Ÿzerinde olumsuz etki yapar. ‚ocuklarda yaygÝn olarak gece rŸyalarÝnÝn neden olduÛu korkular da gšrŸlebilmektedir. Normalin dÝßÝnda bir ßey olmasa bile, karanlÝkta her ßey baßka gšrŸndŸÛŸ i•in geceler •ocuklara korku verebilir. Perdenin ha- fif•a sallanmasÝ, i•eriye birinin girdiÛi hissini verebilir. GŸndŸz fazla kulak verilmeyen sesler, gecenin sessizliÛinde •ok farklÝ olarak algÝlanÝrlar. Bu gibi durumlarda •ocuklarÝn hayal gŸ•leri olaÛanŸstŸ •alÝßÝr. Televizyonda gšrdŸkleri veya dinledikleri masallar, daha sonra •ok farklÝ bi•imlerde canlandÝrÝlÝrlar. KŸ•Ÿkken •ocuklarÝn bu durumlarÝnÝn šnŸne ge•mek zordur. Bšyle zamanlarda en iyi •šzŸm, anne-babanÝn •ocuklarÝna mŸmkŸn mertebe yakÝn olmalarÝdÝr. ‚ocuk ayrÝ bir odada kalÝyor ise, kapÝsÝ a•Ýk bÝrakÝlmalÝ ve gerektiÛinde anne-babasÝnÝn yanÝna gidebilmelidir. ‚ocuklarÝn korkularÝnÝ yenmeleri i•in mutlaka zaman gerekecektir. Bu zaman i•erisinde bizden gelecek olan sevgi ve ilgi onlara en bŸyŸk destektir. Onlar i•in yapacaÛÝmÝz diÛer bir yardÝm da korkusuna inanmak ve durumuna anlayÝß gšstermektir. KÝskan•lÝk Bu yaßlardaki •ocuklarda kÝskan•lÝk hissi olduk•a fazla gšrŸlŸr. Bu durum •ocuÛu sinirli ve huysuz yapar. Yeni bir kardeßin gelmesi o gŸne kadar tek olan •ocuÛu olduk•a zor bir durumda bÝrakÝr. KÝskanmamak gibi 47 48 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ bi durumlarla karßÝlaßtÝÛÝnÝzda •ocuÛu azarlamak doÛru deÛildir. Azarlamak yerine yapmak istediÛini engelleyip kucaÛÝnÝza almak ve kŸ•Ÿk kardeßinden daha fazla sevildiÛine ikna etmek en doÛru davranÝß olacaktÝr. bir durum sšz konusu deÛildir. Ancak bu kÝskan•lÝÛÝ en aza indirgemek i•in •ok dikkatli hareket etmek gerekecektir. Bu yŸzden aileye yeni bir bireyin, kendisine yeni bir kardeßin geleceÛini šnceden alÝßtÝrarak sšylemek gerekir. DoÛumdan sonra ise •ocuÛun yaßantÝsÝnda fazla bir deÛißkilik yapÝlmamasÝ, bu duruma uyum gšstermesi a•ÝsÝndan olduk•a šnemlidir. ‚ocuÛunuzun yanÝnda bebekten fazla sÝk bahsetmemeniz gerekir. BebeÛe olan ilginizi gšrmemesi, aradaki kÝskan•lÝÛÝ azaltmasÝ a•ÝsÝndan šnemlidir. Bebekle meßgul olurken yanÝnÝza gelmek istediÛinde onu engellememek gerekir. ‚ocuÛunuz kardeßini kÝskandÝÛÝndan o de emzik emmek ya da sŸtŸ biberondan i•mek isteyecektir. Bu isteÛini geri •evirmeyin; yerine getirin. Bir sŸre sonra kendiliÛinden vazge•ecektir. AynÝ zamanda kÝskan•lÝÛa da kapÝlmayacaktÝr. Zaman zaman ondan bebeÛe yardÝm etmesini isteyebilirsiniz. ArasÝra kardeßini kucaÛÝna almasÝ aradaki mesafeyi kapatmasÝ a•ÝsÝndan faydalÝ olacaktÝr. Kardeßini kÝskanan bir •ocuk zalimce davranarak canÝnÝ acÝtmak isteyebilir. Bu gi48 Kimi •ocuklarda bu kÝskan•lÝk kardeßinden sÝk sÝk bahsetme ßeklinde ortaya •Ýkabilir. Bir baßkasÝnda ise bu durum sŸrekli annesinin peßinde dolaßma ßeklinde gšrŸlebilir. Kimi •ocuk ise bu davranÝßÝnÝ yataÛÝnÝ Ýslatarak a•ÝÛa •ÝkartÝr. Bu durumdaki •ocuklar kÝskan•lÝklarÝnÝ belli edenlere nazaran daha •ok sevgi ve ilgiye ihtiya• duyarlar. DavranÝßlarÝmÝzÝ ayarlarken bu durumu gšzšnŸnde bulundurmamÝz gerekir. ‚ocuÛun EÛitiminde Cinsiyetin …nemi ‚ocuklarÝn cinsiyetlerine gšre yetißtirilmesi, onlarÝn kÝz ve erkek olußlarÝna gšre uyguladÝÛÝmÝz eÛitimle olmaktadÝr. KÝz •ocuklarÝnÝn daha ilk aylardan itibaren sŸslŸ pŸslŸ giydirilmesi, erkek •ocuklarÝna gšre daha •ok šzen gšsterilmesi, bizim bu konudaki tutumuzu belirler. KÝz •ocuklar ile erkek •ocuklarÝna alÝnan oyuncaklar da farklÝlÝk gšsterir. ‚ocuk bŸyŸmeye baßladÝk•a, ondan beklenen davranÝß bi•imleri de cinsiyetinin verdiÛi šzelllikleri taßÝyacaktÝr. Erkek •ocuklarÝnÝn hoyrat•a davranmalarÝ hoßgšrŸ ile karßÝlanÝrken, kÝz •ocuklarÝn daha kibar ve gšrgŸlŸ hareket etmeleri beklenir. KÝz •ocuklarÝ, Òcici kÝzÝm, tatlÝ kÝÝmÓ diye sevilirken, erkek •ocuklarÝ, Òbenim aslan oÛlumÓ bi•iminde švgŸye tabi tutulurlar. Bilin•li ya da bilin•siz olarak anne-baba- 49 1 - 3 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ lar, •ocuklarÝnÝn bu ßekilde cinslerinin šzelliklerini taßÝyan hareketlerini desteklerler. Asi davranÝßlar hoß karßÝlanmaz ve engellenir. Zaman zaman bu tŸr davranÝßlara ceza bile verilebilir. ‚ocuÛun cinsiyetine uygun eÛitim verilmesi bŸyŸk šnem taßÝr. Ne var ki, erkek •ocuÛun sofra hazÝrlanmasÝna yardÝmcÝ olmasÝ ya da kÝz •ocuÛunun basit bir tamir ißini Ÿstlenmesi abes karßÝlanmamalÝdÝr. Hatta teßvik bile edilebilir. Bu ßekilde yetißtirilen •ocuklar bŸyŸdŸklerinde aile hayatÝnÝn mŸßterekliÛini daha iyi kavrayacak ve buna uygun davranacaklardÝr. Bu yŸzden, ileride doÛabilecek bu tŸr sorunlarÝn en aza indirgenmesi, bizim bu yaßlarda vereceÛimiz eÛitime baÛlÝdÝr. ‚ocuk, kendisine verilen šÛŸtlerden •ok •evresinde gšrdŸÛŸ ger•ekleri esas alÝr. Kendisi eve geldiÛi zaman ayak ayak ŸstŸne atÝp hi•bir ßeye elini sŸrmeyen bir babanÝn erkek •ocuÛu da ileride bŸyŸk bir ihtimalle aynÝ ßekilde davranma hakkÝnÝ kendisinde gšrecektir. KÝz •ocuÛunun, hoplayÝp zÝplayarak oynamaya hakkÝ olduÛu gibi erkek •ocuÛunun da sšylenenin tam tersine aÛlamaya hakkÝ olmalÝdÝr. AÛlamak da gŸlmek kadar tabii bir davranÝßtÝr. Erkek •ocuÛunu aÛladÝÛÝ i•in kŸ•Ÿmsemek onun duygusal gelißimine olumsuz yšnde etki yapar. ‚ocuÛumuz ve Üstekleri Bu yaßlardaki •ocuklarÝn bir•ok kavramÝ tam olarak anlayamadÝklarÝ bilinen bir ger•ektir. Ancak okul yaßÝna geldikleri zaman tam olarak kavramayÝ šÛrenirler. ‚ocuÛa Òdaha sonra gezmeye giderizÓ dememiz birßey ifade etmeyebilir ama, ÒŸ• kere yatÝp kalktÝktan sonra gezmeye gideceÛizÓ dememiz onun daha iyi anlamasÝnÝ saÛlayacaktÝr. ‚ocuÛumuzun birtakÝm istekleri bazen bulunduÛumuz durum itibariyle yerine getirilmeyecek tŸrden olabilir. ‚ocuk, isteÛi yerine getirilmediÛi i•in huysuzluk edecek ve sonu•ta da cezalandÝrÝlacaktÝr. Bu gibi durumlar hem •ocuÛu hem de bizi elbette ki Ÿzecektir. ‚ocuÛunuzun huysuzluÛu alÝßkanlÝk haline getirmemesini ve bu ßekilde inatlaßarak isteklerinin yerine getirilmeyeceÛini šÛretmek istiyorsunuz. Peki, bunu nasÝl šÛreteceÛiz? ArtÝk birtakÝm ßeyleri kendi baßÝna yapabilen •ocuÛunuz, istersiniz ki hep kendisi yapsÝn. Bazen sizden ilgi gšrmek i•in yemeÛini sizin yedirmenizi veya yŸrŸyebildiÛi halde kucaÛÝnÝzda gitmeyi isteyebilir. Bšyle durumlarda siz yine de kendi ißini kendi yapsÝn diye Ýsrar eder ve bu tŸr davranÝßlarÝnÝn karßÝlandÝÛÝ dšnemin ge•tiÛini hatÝrlatÝrsanÝz •ocuk ister istemez bŸyŸk bir hayal kÝrÝklÝÛÝna uÛrayacaktÝr. ‚ocuÛa hem bŸyŸk hem de kŸ•Ÿk muamelesi yapmak, onun i• dŸnyasÝnda fÝrtÝnalar kopmasÝna neden olacaktÝr. ‚ocuk sŸrekli olarak yasaklar ve sÝnÝrlamalarla karßÝlaßtÝÛÝnda hangi isteÛinin ger•ekleßeceÛini, hangisinin ger•ekleßmeyeceÛini 49 50 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ kestirmekte gŸ•lŸk •ekecektir. Bu durum •ocuÛun gereksiz yere bocalamasÝna neden olur. ‚ocuÛun isteklerinin aßÝrÝ ßekilde engellenmesi onun zamanla inat•Ý ve sŸrekli karßÝ •Ýkan bir tabiat gelißtirmesine neden olacaktÝr. Bu huylarÝnÝn ßiddeti bizim ona gšstereceÛimiz tutuma baÛlÝdÝr. ‚ocuÛunuzu dšvmek kadar, onu hayal mahsulŸ yaratÝklarla ŸrkŸtmek de sakÝncalÝdÝr. Ò…cŸÓ ya da ÒpolisÓ korkusu •ocuÛunuzu sindirebilir, belki uslu davranmasÝnÝ da saÛlayabilir. Ancka korku ile tesis edilmiß bir otorite ger•ek otorite deÛildir ve her an i•in yÝkÝlmaya adaydÝr. Genel olarak bu tŸr davranÝßlarÝ engellemenin en yaygÝn yolu, dayak olarak tanÝmlanÝr. Fakat dayak bir •šzŸm olmadÝÛÝ gibi, pek •ok sorunu da beraberinde getirir. SŸrekli dayak yiyen bir •ocuk zamanla buna alÝßacak ve dayak ilk baßlardaki etkinliÛini elbetteki azaltacaktÝr. SŸrekli dayak, •ocuÛun istenmeyen bir takÝm huylarÝ edinmesine de neden olur. Bu konuda yapÝlabilecek en bŸyŸk yanlÝßlÝk, •ocuÛu babasÝ ile korkutmaktÝr. ÒAkßam, baban eve geldiÛinde seni sšyleyeceÛimÓ tŸrŸnden tehditler •ok yanlÝßtÝr. Bšylesi bir davranÝß i•erisindeki anne her ßeyden šnce kendi yetersizliÛini ifade etmektedir ve kendisini •ocuÛu ile baßedemeyen bir konuma sokmaktadÝr. AyrÝca •ocuk, babasÝnÝ kendisini seven bir bŸyŸk olarak deÛil sadece cezalandÝran bir hakem olarak gšrmeye zorlanmaktadÝr. ‚ocuÛunuzun evdeki hayatÝ; baßarÝlarÝ ve baßarÝsÝzlÝklarÝ; švgŸye deÛer davranÝßlarÝ ve yaramazlÝklarÝ konusunda babasÝna bilgi vermek anne olarak hakkÝnÝzdÝr. Ancak bu, hi•bir zaman bir ßikayet havasÝna bŸrŸndŸrŸlmemelidir. Dayak yiyeceÛi i•in, anne-babasÝnÝn istemediÛi bir ßeyi yaptÝÛÝnda yalancÝlÝÛa ve gizleme yšntemine baßvuracaktÝr. Alt tarafÝ bir dayak diye dŸßŸnerek, yapacaÛÝ hareketin onaylanÝp onaylanmamasÝ fazla bir ßey ifade etmeyecektir. ‚ocuk, ilgiyi Ÿzerine •ekmek i•in hÝr•ÝnlÝk ve sinirlilik gšsterecektir. TutarlÝ bir davranÝß sergilemeyen anne-babaya karßÝ •ocuk, istek istemez gŸvensizlik duyacaktÝr. Ne yaparsa yapsÝn yanlÝß olduÛunu dŸßŸnŸp; beni sevmiyorlar diye dŸßŸnen •ocuÛun, anne-babasÝna karßÝ korku duymasÝ ka•ÝnÝlmazdÝr. KÝsa bir sŸre i•in •šzŸm olan dayak, ilerisi i•in pek •ok zararÝ da beraberinde getirir. …nemli olan •ocuÛun yanlÝß davranÝßÝnÝn kškenine inebilmektir. Hi• kimse doÛußtan kštŸ deÛildir, ancak •evrenin kißi Ÿzerindeki olumsuz etkileri dikkate alÝnmalÝdÝr. 50 VurgulanmasÝ gereken temel bir nokta da, asla •ocuÛunuza karßÝ sevgiyi bir tehdit unsuru olarak kulanamamanÝz gerektiÛidir. ÒBšyle davrandÝÛÝn i•in seni sevmiyorumÓ diyerek •ocuÛu tehdit etmek •ok sakÝncÝlÝdÝr. Bu tŸr tehditleri, •ocuklar •ok fazla šnemserler ve kÝrÝlÝrlar. Onu her ßartta sevdiÛinize ve ancak onun iyiliÛini istediÛinize inanmalÝdÝr. Buna inanmadÝÛÝ takdirde kendisini bir boßlukta hisseder. Sevilmek onun en doÛal hakkÝdÝr ve bu doÛußtan elde edilmiß, vazge•ilemez bir haktÝr. Bu hakkÝnÝ elinden almamalÝsÝnÝz. Sizin •ocuÛunuz olmasÝ, onu sevmek i•in yeterli olmalÝdÝr. 51 T.C. BAÞBAKANLIK Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar Genel MŸdŸrlŸÛŸ 3-6 Yaß ‚ocuÛa Sahip Ailelerin EÛitimi l GŸlseren T†R 3 53 3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ ‚OCUÚUNUZUN GELÜÞÜMÜ Ülk iki sene, bebeÛin •ok hÝzlÝ gelißtiÛi •aÛdÝr; †•ŸncŸ yaßtan itibaren bu gelißme yavaßlar. ‚ocuk aile i•erisinde kendisine bir yer edinmißtir ve dertlerini, arzularÝnÝ sizin dilinizle ifade edebilmektedir. Ülk iki sene i•erisinde edindiÛiniz tecrŸbelerin ÝßÝÛÝnda bilgi edinmenizin •ocuÛunuzun eÛitimini ne kadar kolaylaßtÝrdÝÛÝnÝ bilmektesiniz. Bu kitabÝn amacÝ da karßÝlaßabileceÛiniz yeni durumlara karßÝ hazÝrlÝklÝ olmanÝzÝ temin etmektir. daÛÝ kaldÝrabilmekte, bardaÛÝ kulpundan tutabilmektedir. SofrayÝ kurarken size yardÝmcÝ olur. 5 yaß civarÝnda el becerileri iyice artar: KaÛÝttan ßekiller kesebilir, resim yapabilir ve bunu da severek yapar. †• tekerlekli bisiklete biner, top oynar.... Bu yaßlarda artÝk kavramlar olußmaya baßlar. Eskiden de sÝcak bir ßeye elini dokundurmaktan ka•ÝndÝÛÝnÝ bilirsiniz. SÝcaÛÝn el yaktÝÛÝnÝ bilmekte, ama bunu adlandÝrmayÝ becerememektedir. ArtÝk bu aßamaya gelmißtir. TatlÝyÝ, ekßiyi šÛrenmißtir. Yiyecek se•er ve beÛendiÛi ßeyleri yemek ister. KulaÛÝ da yaßÝna paralel olarak gelißir. 5 yaß civarÝnda mŸzik par•alarÝnÝ se•ebilir. SevdiÛi mŸziÛi duyunca mutlu olur. Bedensel Gelißim Ülk yÝllardaki hÝzlÝ bŸyŸme hatÝrÝnÝzdadÝr. ‚ocuÛunuz bu dšnemde de bŸyŸmesini sŸrdŸrmektedir, ancak ilk yÝllara gšre bŸyŸme daha yavaßtÝr. Boy uzar; kilo artar; kol ve bacaklardaki boÛumlar kaybolur. KŸ•Ÿk afacan kol ve bacaklarÝnÝ daha bilin•li kullanmaktadÝr. YŸrŸmesi emin adÝmlarladÝr. Merdivenlerden Ÿrkmez, hatta birer ikißer atlayarak bile •Ýkabilmektedir. Enerji doludur. Koßar, zÝplar, tÝrmanÝr, atlar; kÝsacasÝ oynar. Bundan da bŸyŸk bir zevk alÝr. Eskiden su i•mek i•in bardaÛÝ iki elle tuttuÛunu hatÝrlarsÝnÝz. ArtÝk tek eliyle bile bar- BŸtŸn bu gelißmeler sizi mutlu etmelidir ve etmektedir. ArtÝk yŸzŸnŸ tek baßÝna yÝkayabilmekte, size yardÝmcÝ olmaktadÝr, bundan da son derece mutludur. Duygusal Gelißim ‚ocuk devamlÝ yeni arayÝßlar i•erisindedir; her ßeyi denemek ister; kurcalar, araßtÝrÝr.... Üstekleri engellendiÛinde gerginleßir, tepki gšsterir, yŸzŸ burußur; oynamak istediÛi nesne elinden alÝndÝÛÝnda aÛlar. Bu šzellikler, •ocuÛun ge•irmekte olduÛu olumsuz 53 54 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ dšnemin tipik belirtileridir. DoÛal karßÝlamak gerekir. ‚ocukla inatlaßmaktansa dikkatini baßka yšne •ekmeye •alÝßmak daha akÝllÝcadÝr. †• yaßÝna doÛru bu •aÛÝn aßÝldÝÛÝnÝ gšzlemleyebilirsiniz. Bu dšnem ilgin• bir dšnemdir. Yemek yedirmek istediÛinizde: ÒYemiyeceÛimÓ, diye tutturabilir. Oysa masaya oturtursanÝz gayet sakin yemek yemeye baßlar; sšylediÛini unutmußtur bile. †• yaßÝndan itibaren •ocuÛunuz duygularÝnÝ daha kolay denetim altÝna alabilecektir. Sadece šfke ve kÝzgÝnlÝÛÝn deÛil, mutluluÛunu da mimik ve sšzleri ile ifade edebilmektedir. BŸyŸkler arasÝndaki gerginliklerden aßÝrÝ derecede etkilenir. Sšzle ifade edilmeyen gerginlikleri kolayca sezebilir. Buna karßÝlÝk sevgi ortamÝnÝ da gayet iyi šzŸmser ve bu ortama kendisi de katkÝda bulunmayÝ sever. Anne ve babasÝna bir arada sarÝlmak, ikisini birbirine kaynaßtÝrmak onun i•in •ok bŸyŸk bir duygusal tatmin vesilesidir. 54 Ükinci bir kardeß gelmesi •ocuk i•in bir ßoktur. Sahip olduÛu yerin sarsÝldÝÛÝnÝ hissetmek onu Ÿzer, gereksiz endißelere sevk eder. Buna kesinlikle mahal verilmemelidir. Yeni doÛan kardeß •ocuÛa sevdirilmeli ve bir rekabet ortamÝnÝn doÛmasÝ kesinlikle šnlenmelidir. ‚ocuk mutlaka ona olan sevginizin azalmadÝÛÝnÝ hissetmelidir. Kardeßinin bakÝmÝ konusunda ordan yardÝm isteyebilirsiniz. …rneÛin biberonu eline verip sŸt i•irmesini isteyin ve bunu severek yapacaÛÝndan emin olun. AslÝnda o da kardeßine yakÝn olmak istemektedir. Onu kardeßi ile rekabete sŸrŸklememek i•in gereksiz kÝyaslamalardan ka•ÝnmalÝsÝnÝz. Hele, Òbenim istediÛim gibi davranmazsan, kardeßini daha •ok severimÓ, ßeklindeki bir yaklaßÝm •ok tehlikelidir. Adil davranÝn. Anne ve babanÝn •ocuklarÝna olan sevgisi derindir, paylaßtÝk•a artar. ‚ocuÛunuz ve Oyun ArkadaßlarÝ Anne, Ÿ• yaßÝna kadar •ocuk i•in her ßeydir. Besler, bŸyŸtŸr, sever; oyun arkadaßÝdÝr; šÛretmenidir.... ‚ocuk baßka hi• kimseyi aramaz, hatta reddeder. YaßÝtlarÝndan pek hoßlanmaz. Onlarla oynamak kendisi i•in pek bir ßey ifade etmez. †• yaßÝndan itibaren •ocuk artÝk sosyal kißiliÛini kazanmaya baßlar. YaßÝtlarÝnÝ arar. Onlarla oynamaktan hoßlanÝr. Bir komßu •ocuÛu ya da akrabasÝnÝn ziyarete gelmesi onu mutlu eder. Oyun sÝrasÝnda anlaßmazlÝklar hi• eksik olmaz: DarÝlÝrlar, itißirler... Ancak bir bakarsÝnÝz, tekrar barÝßmÝß ve kaynaßmÝßlardÝr. Bu yŸzden mŸdahale etmemeye šzen gšstermelisiniz. BÝrakÝn kozlarÝnÝ kendileri paylaßsÝn- 55 3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ lar. yadÝr. YaptÝÛÝ kule ve evcilik oyununda kur- Bu yaßtaki •ocuklar i•in en šnemli ßey paylaßmasÝnÝ šÛrenmektir. Bunun yolu oyuncaklarÝnÝ paylaßmaktan ge•er. AlmasÝnÝ šÛrendiÛi kadar vermesini de šÛrenmelidir. duÛu ev dŸzeni, •ocuk i•in kutsaldÝr. Bu ba- ‚OCUÚUNUZ VE OYUN Yetißkinler i•in oyun vakit ge•irmeye yšnelik bir uÛraßtÝr. Oysa •ocuk, oyunu olduk•a ciddiye alÝr. Oyun onun i•in her ßeydir. GŸn boyu durup dinlenmeksizin oynar. Bazen kendisini oyuna šylesine kaptÝrabilir ki, ihtiya•larÝnÝ bile unutabilir. Oyunu kesmemek i•in karnÝnÝn a•lÝÛÝnÝ gšz ardÝ edebilir. ‚aÛÝrdÝÛÝnÝz zaman oyuna šylesine dalmÝßtÝr ki, sizi duymayabilir. Oyun sanki bitirilmemesi gereken bir šdevdir. ‚ocuÛun gelißimi i•in oyun en šnemli yapÝ taßÝdÝr. Oyun, onun i•in bir denemedir ve her ßeyi deneyerek šÛrenir. En iyi šÛrenme yšntemi ise kÝyaslamalar yapmaktÝr. BÝkÝp usanmadan defalarca aynÝ ßeyi tekrarlar. En bŸyŸk tutkusu akranlarÝ ile oynamaktÝr. BŸyŸklerin mŸdahalelerinden hoßlanmaz ve bunu a•Ýk•a belli eder. Oyun ayrÝ bir dŸn- kÝmdan sevgi ve anlayÝß kadar i• dŸnyasÝna ve oyun alemine de saygÝ duymamÝzÝ bekler. Bunu ondan esirgememelisiniz. Onu ciddiye alÝn ve asil adam muamelesi yapÝn. ‚ocuk oyun oynarken kendisin šzgŸr hissedebilmelidir. Bunun i•in ona kendisini šzgŸr hissedebileceÛi ortamlar hazÝrlamalÝsÝnÝz. †• ve altÝ yaß arasÝndaki •ocuklarÝn oyunlarÝ hayal gŸcŸne dayalÝdÝr. Bu yaßtaki kÝz •ocuÛu kendisini annesi yerine koymayÝ pek sever. Aynen annesinin davranÝßlarÝnÝ taklit eder. Annesi kendisine nasÝl davranÝyorsa, o da bebeÛine šyle davranÝr. BebeÛini avutur, okßar, ama yeri geldiÛi zaman da azarlar. Konußurken kullandÝÛÝ kelimelerin, azar ve švgŸlerin aynen sizinkilere benzediÛini, hatta •oÛu zaman aynÝ olduÛunu fark edersiniz. Bu noktada •ocuÛunuz sizi taklit etmektedir. Oyun adÝ verilen tiyatro sahnesinde sizi canlandÝrmaktadÝr. Bununla da kalmayarak hoßlandÝÛÝ davranÝßlarÝnÝzÝ gayet gŸzel dile getirir. Üyi bir gšzlemci iseniz, yaptÝÛÝnÝz hatalarÝ, onu Ÿzen davranÝßlarÝnÝzÝ gšrebilirsiniz. ‚ocuk sadece sizi taklit etmekle kalmaz. Bazen can yakan bir doktor olur. Ekmek getiren kapÝcÝ olur. Neyi beyeniyorsa, son gŸn- 55 56 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ lerde neden etkilenmißse o rolŸ oynar. ‚ocuk bu arayÝß i•erisinde kendisini, kißiliÛini bulur. Bu arayÝß i•erisindeki •ocuÛa sunacaÛÝnÝz modellerin, olumlu tipler olmasÝnÝn ne kadar šnemli olduÛu, bšylece ortaya •ÝkmaktadÝr. ‚OCUÚUNUZ VE OYUNCAK Oyun i•in oyuncak gerekeceÛi aßikardÝr. Ancak oyuncak deyince, muhakkak bizim oyuncak sÝnÝfÝna soktuÛumuz nesneleri anlamamÝz gerekmez. Basit bir kibrit kutusu ya da okunmuß bir gazete bile •ocuÛu en pahalÝ oyuncaktan daha fazla eÛlendirebilir. †• ve altÝ yaß arasÝndaki •ocuÛun hayal dŸnyasÝ bizin anlamayacaÛÝmÝz kadar genißtir. Bir sopayÝ at olarak tasavvur edebilir; ona biner; onun kißnediÛine bile inanabilir. Boß konserve kutularÝndan kuleler yapar. Bu yŸzdendir ki, anladÝÛÝnÝz oyuncaÛÝn, tŸrŸnŸn en pahalÝsÝ olmasÝna gerek yoktur. †stelik bšylesi bir oyuncak •ocuÛun dikkatini •ekmeyebilir, hatta aldÝÛÝnÝz pahalÝ oyuncaktan •ok onun sŸslŸ kurdelesini beÛenebilir. AlacaÛÝnÝz oyuncakta en fazla dikkat edeceÛiniz šzellik, •ok deÛißik bi•imlerde kullanÝma imkan saÛlamasÝdÝr. 56 Oyuncak sškŸlŸp takÝlabilmeli ve her seferinde •ocuÛa yeni hayaller kurma imkanÝ vermelidir. AyrÝca oyuncaÛÝn dayanÝklÝ olmasÝ da bŸyŸk šnem taßÝr. ‚ocuk sizin ona ne kadar para verdiÛinizi bilmez; oyuncaÛÝnÝ duvara vurur; yeter sŸrter; saÛa sola fÝrlatÝr. AlacaÛÝnÝz oyuncaÛÝ se•erken bu hususlarÝ gšzšnŸnde bulunduracak olursanÝz, kŸ•Ÿk afacanÝn sevincini artÝrmÝß olursunuz. Bu yaßlardaki •ocuklar resim yapmaktan da bŸyŸk zevk alÝrlar. Bu da bir •eßit oyundur. ‚ocuk dŸßŸncelerini •izgilerle ifade eder. Bir kutu pastel boya onu bŸtŸn gŸn oyalamaya yeter. BoyalarÝ šnŸne koyun ve bÝrakÝn istediÛini •izsin. Onu Òßunu veya bunu •izÓ diye sÝnÝrlamayÝn; engeller koymayÝn. KullandÝÛÝ sembolleri anlamaya •alÝßÝn. BabasÝnÝ ya da annesini hangi eylemi yaparken •izdiÛi •ok šnemlidir. Anne ve babasÝ sŸrekli kavga eden bir •ocuk kargaßa halinde resimler •izebileceÛi gibi, mutlu bir aile tablosunu da resme dškebilir. Burada •ocuk gšrdŸÛŸ deÛil gšrmek istediÛini resmetmektedir. ‚ocuÛu sÝnÝrlayacak olursanÝz, duygu ve hayallerini kÝsÝtlamÝß, gelißimini engellemiß olursunuz. ‚ocuklar evde oyuncaklarÝ ile oynarlarken ister istemez etrafÝ bir hayli daÛÝtacaklar- 57 3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ dÝr. Bu durumun normal olduÛunu inkar edemeyiz. Ancak hem •ocuÛun rahat•a oynayabilmesi ve hem de evin gereÛinden daha az daÛÝlmasÝnÝ saÛlamak i•in onlara ayrÝ bir oda veya ayrÝ bir oyun kšßesi dŸzenlemek en iyi •šzŸm yoludur. Burada šnemli olan •ocuÛun rahat•a oyun oynayabilmesinin yanÝ sÝra yavaß yavaß dŸzenli olmayÝ da šÛrenmeleridir. Ne yazÝk ki bu alÝßkanlÝÛÝ edinmeleri o kadar kolay deÛildir. ‚ocuklar oyun oynarken sŸrekli deÛißik ‚OCUÚUNUZ NASIL …ÚRENÜR? ‚ocuk dŸnyaya geldiÛi andan itibaren šÛrenmeye baßlar. DŸnyasÝ genißledik•e daha fazla šÛrenmek ister. GšrdŸklerini anlamak i•in •aba gšsterir. Her ßey onun i•in merak konusudur. MerakÝnÝ gidermek i•in de devamlÝ sorar. ÒNedenÓ ve Òni•inÓ, aÛzÝndan en •ok duyacaÛÝnÝz kelimelerdir. Sizin her ßeyi bildiÛinizi deÛißik dŸßŸnŸr. Soru- oyuncaklarla larÝ sizi bÝktÝr- oynarlar ve bŸ- mamalÝdÝr. tŸn bu oyuncak- ‚ŸnkŸ soru sor- lar da ortalÝkta durur. mak onun i•in Oyun- en šnemli šÛ- caklarÝn toplan- renme yšntemi- masÝ i•in sŸrekli dir. Yorgun da ikazda bulun- olsanÝz, sorula- mak hem gerek- rÝna kayÝtsÝz kal- siz hem de •o- mayÝn. SorularÝ cuÛun oyuna bildiÛiniz kadar olan ilgisini da- ve onun anlÝya- ÛÝtmasÝ bileceÛi kadar bakÝ- mÝndan sakÝncalÝdÝr. AyrÝ bir kšßede rahatlÝk- cevaplandÝrÝn. la oynamasÝ en gŸzeldir. Ancak oyuncaklarÝ kendi alanÝnÝ aßtÝÛÝ zaman ikaz etmek ve ay- En pahalÝ oyuncaÛÝ alÝrsÝnÝz; bir sŸre son- rÝca oyun bittikten sonra da yine kendisinin ra par•alandÝÛÝnÝ ve bir kšßeye atÝldÝÛÝnÝ gš- sorumluluÛunu šÛrenmesi a•ÝsÝndan faydalÝ- rŸrsŸnŸz. Ü•ini a•mÝß, kendince incelemiß ve dÝr. ‚ocuÛunuz oyun oynarken yemek veya ißini bitirmißtir. MerakÝnÝ tatmin etmißtir. Bu baßka bir iß i•in oyundan kalkmasÝ gerekiyor- ilgisizlik sizi Ÿzmesin, aksine o oyuncaktan sa bunu ona šnceden sšylemek, oyunundan alabileceÛini aldÝÛÝ i•in sevinmelisiniz. kendi isteÛi ile ayrÝlmasÝnÝ saÛlar ve hem bi- †• yaßÝndaki bir •ocuk i•in gšrdŸÛŸ dšrt ayaklÝ bŸtŸn hayvanlar ÒhavhavÓdÝr. Hepsini aynÝ sÝnÝf i•erisinde deÛerlendirir. YaßÝ geliß- zin i•in hem de onun i•in ißi kolaylaßtÝrmÝß olur. 57 58 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ tik•e kediyi, kšpekten; atÝ, tavßandan ayÝrmaya baßlar. Dšrt yaß civarÝnda olanlara isim verir. AltÝ yaß civarÝnda ise artÝk hayvanlarÝ šzellikleri ile tanÝmaktadÝr: At, kißner; kedi ise miyavlar. Bu gelißim sizi de mutlu edecektir. Bu gelißime paralel olarak olaylara yeni •šzŸmler getirme yeteneÛi de artar. ArtÝk size: ÒAnne, bu ißi neden bšyle yapmÝyorsunÓ, diyebilmektedir. Kardeßinin kendisinden kŸ•Ÿk; aÛabeyinin ise kendisinden bŸyŸk olduÛunu šÛrenmißtir. Ger•i tek šl•ŸtŸ boy uzunluÛudur, ama bu da bir gelißim basamaÛÝdÝr ve zaman i•erisinde boyu kendisinden uzun herkesin kendisinden bŸyŸk olmadÝÛÝnÝ šÛrenecektir. ‚ocuÛunuz ve Cinsel MeraklarÝ Cinsellikte ilk aßama, •ocuÛunuzun erkek ya da kÝz olduÛunun bilincine varmasÝdÝr. ArkasÝndan gelecek soru, her •ocuÛun mutlaka sorduÛu: ÒBen dŸnyaya nasÝl geldimÓ sorusudur. Anne ve baba olarak sizin bu tŸr sorular karßÝsÝnda aldÝÛÝnÝz tavÝr •ok šnemlidir. Anne ve babalarÝn bir •oÛu, bu tŸr sorularÝ muhatap olmayÝ pek sevmezler ve ge•ißtirmeyi denerler. Bu tŸr sorulara cevap vermenin saygÝnlÝklarÝnÝ zedeleyebileceÛi gibi boß inan•lara kapÝlÝrlar. ‚ocuÛun zaman i•erisinde bu tŸr sorularÝn cevabÝnÝ šÛreneceÛini dŸßŸnmek •ok yanlÝßtÝr. ‚ocuk elbette, sizden olmasa bile baßkasÝndan bir sorunun cevabÝnÝ alacaktÝr. Ancak bu gecikme sÝrasÝnda kafasÝndaki bir•ok spekŸlasyona da zemin hazÝrlamÝß olursunuz. ‚ocuÛunuzun bu merakÝ sizi hi• ßaßÝrtmasÝn, kÝzdÝrmasÝn; gayet doÛaldÝr. ‚ocuÛa detay bor•lu deÛilsiniz, vereceÛiniz cevabÝn onun anlÝyacaÛÝ kapasi58 tede olmasÝ yeter. ÒSeni leylek getirdiÓ tŸrŸnden sa•malÝklarÝn •ocuk a•ÝsÝndan hi•bir inandÝrÝcÝlÝÛÝ yoktur ve hatta sizin inandÝrÝcÝlÝÛÝnÝzÝ, gŸvenirliliÛinizi bile sarsabilir. BebeÛin annenin karnÝnda bŸyŸdŸÛŸnŸ sšylemekten ka•ÝnmayÝn. Bunu gayet kolay anlayabilir. Ger•i gšbekli bir erkek gšrdŸÛŸ zaman size o amcanÝn •ocuÛu olup olmayacaÛÝnÝ soracaktÝr. Erkeklerin anne olamayacaklarÝnÝ da o zaman anlatabilirsiniz. MerakÝnÝ mutlaka tatmin edin, ama gereksiz yere kÝßkÝrtmaktan da ka•ÝnÝn. ‚ocuk i•in zaman ve yer kavramÝ henŸz gelißmemißtir. Bu tŸr bir soruyu otobŸste herkesin ortasÝnda sorabilir. ‚evredekilerden tutunarak •ocuÛu azarlamayÝn. CevabÝnÝ o anda verebilmelisiniz. O yŸzden bu tŸr sorulara hazÝrlÝklÝ olmalÝsÝnÝz. Hemen cevabÝnÝ veremeseniz bile, eve gittiÛiniz zaman anlatmaya sšz vermeli ve bu sšzŸnŸzŸ mutlaka tutmalÝsÝnÝz. SšzŸnŸzŸ bir kez tutmayacak olursanÝz, •ocuk bunu asla unutmayacak ve size kolay kolay inanmÝyacaktÝr. Oysa aldÝÛÝ cevaplarla tatmin olursa, ileride baßka konularda da size danÝßÝrken kendini rahat hissedecektir. ‚OCUÚUNUZ KONUÞUYOR †• yaßÝna kadar •ocuÛun konußmasÝ yarÝmdÝr. SšzcŸk se•imi isabetli olmayabilir. Ancak bu yaßlardan itibaren konußma melekeleri yerine oturmaya baßlar. SšzcŸkleri bilerek se•er. Bu yaßa kadar sšzcŸkleri •ekimsiz halde bir araya getirmekte ve kendini de bu ßekilde ifade etmektedir. Bu yaßlardan iti- 59 3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ baren artÝk bilin•li cŸmleler kurmaya baßlar. Basit a•Ýklamalar yapabilmekte ve •ekimli fiiller kullanmaktadÝr. ÒAnne dittiÓ, Òannem getmeye gittiÓye dšnŸßŸr. Gene de bazÝ sšzcŸkleri telaffuz edemez. ÒArÝÓ kelimesini telaffuz etmek ona •ok zor gelebilir. ArÝ ile ayÝ arasÝnda ayÝrÝm yapamayabilir. ArabayÝ, ÒalabaÓ olarak dile getirebilir. BŸtŸn bunlar gayet doÛal gelißim basamaklarÝdÝr. ÒRÓ harfi •ocuklar i•in bŸyŸk gŸ•lŸkler arz eder. AslÝnda bu tŸr aksaklÝklar •ocuÛun konußmasÝna bir tatlÝlÝk verir. Endißeye kapÝlmanÝza gerek yoktur, ancak bu tŸr konußmalarÝna prim vermeyerek, yerleßmesine engel olmalÝsÝnÝz. Okul •aÛÝ yaklaßtÝk•a •ocuÛunuz konußmasÝnÝ dŸzeltmelidir. BaßlangÝ•ta tatlÝ gelen harf hatalarÝ zaman i•erisinde rahatsÝz edici hale gelebilir. YukarÝda da belirttiÛimiz gibi, bu tŸr hatalarÝn yerleßip kalmasÝ •ok ŸzŸcŸdŸr. KurduÛu cŸmlelerin daha karmaßÝk hale geldiÛini fark edersiniz. Þart cŸmleleri kurmakta, olumsuz cŸmlelerde neden belirtmektedir. Dil gelißimi •ocuk i•in •ok šnemlidir ve teßvik edilmelidir. Bunun i•in resimli kitaplardan faydalanabilirsiniz. Her yerden kolaylÝkla temin edebileceÛiniz bu kitaplarÝ ona okuyabilirsiniz. Birka• kez okuduktan sonra bu hikayelerin kafasÝnda yer ettiÛini gšreceksiniz. Bir sŸre sonra da, resimlere dayanarak olaylarÝ onun anlatmasÝnÝ bekleyebilirsiniz. Bunu bŸyŸk bir sevin•le yapacaktÝr. AyrÝca hayal gŸcŸnŸ de kullanarak olaylarÝ genißletecek ve olayÝ kendi dili ile ifade edecektir. Gerek dil gelißimi ve gerekse hayal dŸnyasÝnÝn zenginleßmesi i•in ona bu anlamda vakit ayÝrÝn. ‚ocuklar elle tutabildikleri somut ßeyleri daha kolay kavrar ve yerine oturtabilirler. Masa ve sandalye, anne ya da baba kelimelerinin anlamÝnÝ kavramak kolaydÝr. Sevgi ve saygÝyÝ ise anlamalarÝ zordur. Ger•i sevgi kelimesinin anlamÝnÝ bilemeyebilirler, ancak sevgiyi anlamakta pek mahirdirler. YapmacÝk sevgiyi •ok kolay ve bŸyŸk insandan •ok daha ustaca anlarlar. Bu yŸzden •ocuk soyut kavramlarÝ anlamak i•in zorlanmamalÝ ve edineceÛi yeni bilgiler mevcudun Ÿzerine bina edilmelidir. ÒAyÝpÓ kelimesi •ocuk i•in pek fazla ßey ifade etmeyebilir. Ancak ÔayÝpÕ ßeyleri yapan •ocuklarÝn bŸyŸkler tarafÝndan sevilmediÛini kolaylÝkla anlayabilir. Bir de ayÝp bir davranÝß i•in šrnek verecek olursanÝz, kavramÝn yerine oturmasÝnÝ saÛlamÝß olursunuz. ‚ocuklar Ÿ• yaß civarÝnda bazÝ eßyalara 59 60 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ kendilerine mahsus adlar vermeyi severler. Arabaya ÒdŸtdŸtÓ, ya da bebeÛe ÒÝngaÓ diyebilirler. AltÝncÝ yaßa doÛru bu tŸr sšzcŸkler artÝk terk edilmelidir. Bebeksi konußmalarÝ size tatlÝ gelebilir. Ancak onun bur tŸr sšzlerini asla tekrarlamamalÝsÝnÝz. Aksine sizin gibi konußmasÝna šdŸl vermelisiniz. YanlÝßlÝklarÝnÝ kabullenip onaylamayÝn. Bšyle yapmakla dil gelißimine kšstek olursunuz; onunsa kšsteÛe deÛil desteÛe ihtiyacÝ vardÝr. Harf ve sšzcŸk hatalarÝnÝ dŸzeltmesi i•in ona yardÝmcÝ olun. DoÛrusunu telaffuz ederek ve defalarca tekrarlayarak šnayak olun ama asla baskÝ yapmayÝn. Kendine olan gŸvenini sarsmayÝn. Bšyle yapmakla sadece bu tŸr hatalarÝn yerleßmesini temin edersiniz. Sevgi ile yaklaßÝn. Bazen ÒsevgiÓ •ocuk eÛitiminin anahtar kelimesidir ve a•mayacaÛÝ kapÝ, halledemeyeceÛi gŸ•lŸk yoktur. ‚ocuklar anlatmak istediklerini uzun uzun dŸßŸnerek bulurlar ve bu yŸzden de yavaß konußurlar. Bu gibi durumlarda •ocuÛa karßÝ sabÝrlÝ davranmak ve onu sonuna kadar dinlemek, kendine gŸven duymasÝ ve akÝcÝ konußmasÝ konusunda yardÝmcÝ olacak- 60 tÝr. ‚ocuÛunuz her ne kadar konußmayÝ artÝk šÛrenmiß olsa bile zaman zaman sšylemek istediklerini eksik veya yanlÝß ifade edebilir. Þekille olsa ile bize mutlaka birßeyler anlatÝyor demektir. Bu yŸzden •ocuÛunuzun sšylediklerini dikkatle dinlemeniz ve dikkate almanÝz gerekir. Bu yaßtaki •ocuklar ger•ekten •ok konußur ve •ok soru sorarlar. O kadar kolay olmasa bile onu dikkatle dinlemek ve sorduklarÝnÝ anlayabileceÛi bir ßekilde cevap vermek •ocuÛunuzu rahatlatÝr. Her sorduÛuna sÝrasÝyla cevap vermek kolay olmasa bile, onunla birlikte dŸßŸnŸp sorularÝna cevap vermek onun šÛrenme ve soru sorma merakÝnÝ, bu konudaki hevesini kam•ÝlayacaÛÝ muhakkaktÝr. ‚OCUÚUNUZ VE KARDEÞLERÜ †lkemizde ailelerin •ocuk sayÝsÝ genelde birden fazladÝr. ‚ocuklarÝn herbiri ilgi bekler; šzen ister. AralarÝnda ayrÝm yapamazsÝnÝz. Herbirisinin beklentisi ayrÝdÝr ve bir an šnce yerine getirilmesini ister. Bir diÛerine 61 3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ šncelik tanÝdÝÛÝnÝzda kÝrÝlÝr. ufuktur. Onu kÝskanabilir, ama yine de gizli Ana okuluna gšndereceÛiniz kÝzÝnÝzÝn sa•ÝnÝ tararken, bŸyŸk oÛlunuz Ýsrarla kalem kutusunu sorabilir ve bu arada en ufaklarÝ da aÛlamaya baßlayabilir. ‚ok •ocuklu ailelerde bu tŸr sahnelere sÝklÝkla rastlanÝr. TŸm bunlara katlanmak i•in •elikten sinirler gerekebilir.... bir hayranlÝk duyar. Ger•i aynÝ hayranlÝÛÝ Ancak tam tersi de mŸmkŸndŸr. En ufaÛÝ i•eride aÛabeyi ile oynarken ortanca kÝzÝnÝz hem size salata yapmakta yardÝm etmekte, hem de okulda canÝnÝn neye sÝkÝldÝÛÝnÝ anlatmaktadÝr. …nemli olan bu tŸr anlarÝn birbirini dengeleyebilmesidir. disine olan gŸvenini pekißtirmektedir. BazÝ •ocuklar annelerini, bazÝlarÝ ise babalarÝnÝ ÒsÝrdaßÓ olarak se•erler. Hatta evde yaßayan bŸyŸkanne ve baba da bu iß i•in tercih edilebilir. Bu tŸr tercihlerde aranan kißi olmamak sizi Ÿzmemelidir. Ancak bšyle bir kißi mutlaka mevcut olmalÝdÝr. ‚ocuk kimin kendisini daha iyi anladÝÛÝnÝ gayet iyi kavrar. Kimin kendisine yardÝmcÝ olabileceÛini gayet iyi bilir ve •ok usta bir diplomattÝr. Birden fazla •ocuÛu bir arada bŸyŸtmek sadece zorluklar yšnŸnden ele alÝnamaz. Belirli bir yaßa gelmiß kÝz •ocuÛu, yeni doÛmuß bebeÛin bakÝmÝ konusunda annesine yardÝmcÝ olmaktan bŸyŸk bir zevk alÝr. KŸ•Ÿk kardeß annesine ya da babasÝna soramadÝÛÝ sorularÝn cevabÝnÝ ablasÝndan ya da aÛabeyinden daha kolay alabilir. KŸ•Ÿk kardeß diÛerlerine bakarak ge•ireceÛi aßamalarÝ daha kolay tasavvur edebilir. ana ve babasÝna da duymaktadÝr. Ancak bu hayranlÝk •ok zor ulaßÝlabilecek bir hedeftir; oysa ablasÝ ya da aÛabeyi gibi olmak yakÝn bir hedeftir. DiÛer yandan bŸyŸk kardeß ufak kardeßin neleri baßaramadÝÛÝnÝ gšrerek ken- Kardeßler arasÝndaki ilißkiler, •ocuÛun ilerideki ilißkileri i•in bir idman sahasÝdÝr. Her tŸr duyguyu šnce bu alanda gšrŸr, hisseder: Sever ve kÝskanÝr; kÝzar ve affeder; darÝlÝr ve barÝßÝr; verir ve alÝr.... Okulda ve iß hayatÝnda tadacaÛÝ bir•ok duyguyu ilk olarak kardeßleri ile olan ilißkilerinde yaßar. Anne ve baba arasÝndaki ilißki ne kadar olumlu, uyum ne kadar fazla ise, kardeßler arasÝndaki ilißki de o derece olumlu ve uyumlu olacaktÝr. Anne-babasÝ sŸrekli tartÝßan bir •ocuk, kardeßleri ile tartÝßmayÝ šÛrenir; Anne-babasÝ anlaßan bir •ocuk, kardeßleri ile anlaßmayÝ šÛrenir †stelik tartÝßan bir anne-baba bir sŸre sonra barÝßabilirler, ama •ocuÛun bu etkiyi Ÿzerinden atmasÝ •ok daha fazla vakit alÝr. ‚ocuklarÝnÝza yapacaÛÝnÝz en bŸyŸk iyilik aralarÝnda adil davranmaktÝr. Asla birini AblasÝ okula baßladÝÛÝ zaman, vakti geldiÛin- diÛerlerine tercih etmemelisiniz. Hi• tasalan- de kendisinin de okula gideceÛini daha ra- mayÝn; gerisini onlar kendi aralarÝnda halle- hat kavrayabilir. AblasÝ, onun šnŸnde bir deceklerdir. 61 62 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ ‚OCUKLARINIZIN DOÚUM SIRASI …nemli olan bu i•gŸdŸyŸ sevgi ve bilgi ile desteklemektir. Ülk ‚ocuk Ülk ve son •ocuk arasÝnda yer alan kardeßlerin durumu diÛerlerine gšre daha deÛißiktir. Anne ve baba ilk kardeßte olduÛu kadar tecrŸbesiz deÛillerdir. HoßgšrŸleri artmÝß ve kaygÝlarÝ, endißeleri azalmÝßtÝr. ‚ocuÛun birlikte oynayabileceÛi bir oyun arkadaßÝ vardÝr. Abla veya aÛabeyini belki kÝskanÝr, ama gene de gizli bir hayranlÝk duymadan edemez. ArkadaßlarÝ ile konußtuÛu zaman ablasÝ ya da aÛabeyi ile švŸnmeyi sever. En šnemli sorun; bŸyŸk kardeß ile aileye yeni katÝlan birey arasÝnda sÝkÝßÝp kalmaktÝr. En bŸyŸk, ilk olmanÝn avantajÝ ile kendisini kabul ettirmißtir. En kŸ•Ÿk, bŸtŸn bebekler gibi anneyi esareti altÝna almÝßtÝr. Üßte bšyle bir durum, ortanca kardeß i•in en kštŸ olanÝdÝr. …nŸnde bir ka• ihtimal vardÝr. AÛabeyi gibi olmayÝ deneyebilir, yani erken olgunlaßÝr. Ya da tam tersi, yeni gelen bebeÛe šzenerek bebeksi tavÝrlar takÝnÝr. En kštŸsŸ de i•ine kapanmasÝdÝr. Bu durumlarÝn hi•birisine mahal vermemek i•in onu sevdiÛinizi belirtin; bunu davramasÝna yardÝmcÝ olun ve adil davranÝn. Onu gerek- Birinci •ocuk anne-babanÝn ilk gšz aÛrÝsÝdÝr. Sevilir, fakat tam bir tecrŸbe sahasÝdÝr. Anne-baba her ßeyi onun Ÿzerinde deneyerek šÛrenir. DoÛumu bŸyŸk bir hadisedir. Cinsiyeti bŸyŸk bir merak konusudur. Anne-baba •ocuÛu kendilerinin kŸ•Ÿk bir modeli olarak gšrme eÛilimindedir. Kendilerinde gšrdŸkleri ve beÛendikleri bŸtŸn šzelliklere •ocuklarÝnÝn da sahip olmasÝnÝ beklerler. AyrÝca kendilerinin baßaramadÝÛÝ her ßeyi de •ocukta gšrmek isterler. YeteneÛi olduÛu halde istediÛi mŸzik eÛitimini alamamÝß bir anne bu konuda hi• de yeteneÛi olmayan kÝzÝnÝ piyano dersi almaya zorlayabilir. UnutulmamasÝ gereken nokta •ocuÛun sahip olduÛu kißiliktir. Her ßeyin baßÝ, •ocuÛun gelißtirmekte olduÛu kißiliÛe duyulan, duyulmasÝ gereken saygÝdÝr. Anne ve baba ilk •ocuk Ÿzerinde ve bu •ocuÛun eÛitiminde gereÛinden fazla hassas davranÝrlar. Umutlu, ancak gergindirler. AslÝnda annelik ve babalÝk bir i•gŸdŸdŸr. 62 Ortanca ‚ocuk 63 3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ siz rekabetlere sŸrŸklemeyin. En KŸ•Ÿk ‚ocuk Aile i•erisinde kŸ•Ÿk •ocuÛa erißkin yaßa geldiÛi, hatta evlenip •oluk •ocuk sahibi olduÛu zaman bile ailenin bebeÛi olarak bakÝlÝr. Anne ve baba yaßlarÝ ilerledik•e ve tecrŸbeleri arttÝk•a daha hoßgšrŸlŸ davranabilmektedirler. ‚ocuk iyi bir diplomattÝr ve bu imtiyazÝn kendisine kazandÝrdÝÛÝ avantajlarÝ sonuna kadar kullanÝr. Anne-baba tarafÝndan diÛer kardeßlere karßÝ himaye edilir. YaptÝÛÝ yaramazlÝklara sÝklÝkla gšz yumulur. GšrŸldŸÛŸ gibi •ocuklarÝn doÛuß sÝrasÝ aile i•inde edindikleri yeri etkilemekte ve kißiliklerinin olußumuna, yerine gšre olumlu veya olumsuz katkÝda bulunabilmektedir. Tabii ki bir •ocuÛun kißiliÛini ilk ya da son veyahut tek •ocuk olußuna baÛlamak yanlÝßtÝr; ancak bu durumun, kißiliÛe kalÝcÝ bir damga vurduÛu da aßikardÝr. BŸyŸk Kardeßlerin Sorumluluk †stlenmeleri Abla ya da aÛabey kendisi de •ocuk olsa bile aileye en son katÝlmÝß olan bireye oranla kÝdemli bir aile bireyidir. Bu nedenle kardeßi ile ilgili olarak bir sorumluluk Ÿstlenmiß bulunmaktadÝr. Bu sorumluluk birtakÝm yetkileri de beraberinde getirir. TÝpkÝ sizin gibi o da birtakÝm dŸßŸncelerini kardeßine kabul ettirmek, yani onu eÛitmek isteyecektir. Buna hoßgšrŸ ile bakmaya hazÝr olmalÝsÝnÝz. Aksi takdirde onu kardeßine karßÝ kŸ•Ÿk dŸßŸrmŸß olursunuz ki, buna gšstereceÛi tepkiyi tahmin bile edemezsiniz. Bir yere gitmek istediÛinizde en kŸ•Ÿk •ocuÛu emanet edebi- leceÛiniz ilk kißi aÛabey ya da ablasÝdÝr. Hatta siz evde iken bile baßka bir iß ile uÛraßmak istediÛinizde onlardan medet umarsÝnÝz. Burada ßu noktayÝ unutmamak gerekir. Þimdiye kadar Ò•ocukÓ olan, yani isteklerini kolayca kabul ettirebilen •ocuÛunuz yeni kardeßinin gelißi ile birlikte •ocuk olmaktan •ÝkmÝß ve sorumluluklarÝ bulunan bir aile bireyi haline gelmißtir. ÞÝmarÝklÝklarÝ artÝk tahammŸl edilemeyecek kaprisler kabul edilmektedir. Annesine sarÝlmak, en azÝndan onunla konußmak istediÛinde annesi kŸ•Ÿk kardeßi ile meßgŸldŸr. Kardeßi ile kendisini kÝyaslar. Kendisi annesini memnun etmek i•in o kadar •aba gšsterdiÛi halde, annesi kendisinin beklediÛi ilgiyi gšstermemektedir. Aksine altÝnÝ pisleten ve gerekli gereksiz aÛlamaktan baßka hi•bir marifeti bulunmayan kardeßinin baßÝndan ayrÝlmaz. KÝsacasÝ tahttan indirilmiß bir kral gibidir. Bu bir ßoktur. Kimi •ocuk anne ve babasÝnÝn yardÝmÝ ile bu ßoku kolay atlatÝr. AslÝnda atlatÝlmayacak bir ßok da deÛildir. …nemli olan •ocuÛun kardeßi geldiÛi i•in kendisinin pabucunun dama atÝldÝÛÝ imajÝna kapÝlmamasÝdÝr. Onu, kendisini halen eskisi kadar sevdiÛinize inandÝrmalÝsÝnÝz. Hi• kimse yenisi geldi diye mevcut •ocuklarÝnÝ sevmekten vazge•mez, fakat gšsterilen ilgi daÛÝlmakta ve •ocuk bu ilgi daÛÝlmasÝnÝ, azalma olarak algÝlamaktadÝr. Ondan kardeßinin bakÝmÝ konusunda yardÝm isteyin; sorumluluk yŸkleyin; yetki verin; bunu sevin•le karßÝlayacaktÝr. Kardeßi i•in bir ßeyler yapabilmek onu mutlu edecektir. Sorumluluk verirken aßÝrÝya gitmemek aklÝn gereÛidir. AltÝ yaßÝnda bir kÝz •ocuÛundan yemeÛin suyunun azalÝp azalmadÝÛÝna bak63 64 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ masÝnÝ isteyebilirsiniz, ama ona yemek yapmasÝnÝ šÛretmeye •alÝßmak onu yaßÝnÝn ŸstŸnde zorlamak demektir. BÝrakÝn yaßÝnÝ yaßasÝn. YapabileceÛi ßeyleri istemekten ka•ÝnmayÝn, ama zorlamayÝn da. KŸ•Ÿk •ocuklarÝ bir yere giderken yalnÝz bÝrakmamaya šzen gšstermek gerekir. Hele kapÝyÝ Ÿzerlerinden kilitlemek •ok bŸyŸk bir yanlÝßtÝr. Evde yalnÝz kaldÝklarÝnda akÝllarÝna gelmeyecek ßey yoktur. Hey ßeyi, ama akÝllarÝna gelebilecek her ßeyi denemek isteyebilirler. Hatta kibritin nasÝl yakÝldÝÛÝnÝ bile.... Sorumsuz kißilerin bu tŸr hatalarÝnÝn sebebiyet verdiÛi yangÝnlarÝ gazetelerde okuruz. O yŸzden kesinlikle •ocuklarÝ evde yanlÝz bÝrakmamalÝsÝnÝz. Sorumluluk yŸklerken yukarÝda da belirttiÛimiz gibi birtakÝm yetkiler de vermelisiniz. AyrÝca sorumluluk birtakÝm haklarÝn kÝsÝtlanmasÝ anlamÝna da gelmemelidir. En sevdiÛi televizyon programÝnÝ seyrederken onu, kardeßi ile ilgili bir iße koßmanÝz en olgun abla ya da aÛabeyi bile isyan ettirebilir. OKUL …NCESÜ KURUMLAR GŸnŸmŸzde hayat ßartlarÝnÝn getirdiÛi zorunluluklar sebebiyle, babanÝn yanÝ sÝra anne de •alÝßmak zorunda kalmaktadÝr. Anne ve babanÝn •alÝßmasÝ durumunda •ocuk henŸz okula gitmiyor ise, bir bŸyŸÛŸn yanÝna bÝrakÝldÝÛÝ gibi •ocuklara daha iyi eÛitim vereceÛi ve evde kazanamadÝÛÝ bir takÝm alÝßkanlÝklarÝ daha kolay edineceÛi dŸßŸncesi ile •ocuklar Ÿ• yaßÝndan itibaren anaokulu, •ocuk yuvasÝ, •ocuk evi gibi isimlerle kurulan eÛi64 tim kurumlarÝna gšnderilmektedir. Okul šncesi bu eÛitim kurumlarÝ •ocuklar i•in yeni bir arkadaß •evresi, zengin bir oyun ortamÝ ve •eßitli deneyimler kazanacaÛÝ bir yer olmasÝ nedeniyle olduk•a šnemlidir. ‚ocuklarÝn bu yaßlarda bir hayli hÝzlÝ šÛrendiÛi gšz šnŸnde bulundurulursa, bu eÛitim kurumlarÝ evde saÛlanamayan birtakÝm imkanlarÝ takviye etmesi a•ÝsÝndan bŸyŸk šnem taßÝr. ‚ocuk šyle bir yerde, evde yeterli dŸzeye gelmeyen birtakÝm zorunlu alÝßkanlÝklarÝ-ki bunlar yemek yeme, tuvalet, temizlik gibi alÝßkanlÝklardÝr - šÛrenme konusunda šnemli gelißmeler gšsterir. ‚ocuÛun kendi yaßÝtlarÝ ile bir arada olmasÝ birbirlerinin haklarÝna saygÝ gšstermeyi, 65 3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ paylaßmayÝ ve birbirleri i•in birßeyler yapabilme gibi davranÝßlarÝ šÛrenmesini saÛlar. Bu kurumlar kendilerine šzgŸ birtakÝm kurallar •er•evesinde faaliyetlerini ger•ekleßtirirler. ‚ocuk burada belirli bir dŸzene gšre programlanmÝß faaliyetleri, belli bir zaman i•inde yaparak zaman kavramÝnÝ ve bunun šnemini šÛrenmede bŸyŸk gelißme gšsterir. ‚ocuklarÝn burada birlikte yemek yemeleri, bu yemek sÝrasÝnda birbirlerine hizmet etmeleri, oyuncaklarÝ paylaßmalarÝ, birbirlerinin sÝrasÝnÝ ve hakkÝnÝ korumalarÝ gibi alÝßkanlÝklarÝ kazanarak ileride kuracaklarÝ insan ilißkileri konusunda olumlu bir altyapÝ olußtururlar. Okul šncesi kurumlarÝn verimli bir ßekilde hizmet saÛlayabilmesi, eÛiticinin niteliÛinin yanÝ sÝra kurumun •ocuklar i•in ayÝrdÝÛÝ malzemenin niteliÛi ve niceliÛi de šnemli bir konudur. Kurumda bulunan •ocuklar i•in kaliteli ve yeterli miktarda oyuncak ve uÛraßÝ malzemelerinin bulunmasÝ gšz šnŸnde bulundurulmasÝ gereken bir husustur. Bu malzemelerin yeterli miktarlarda saÛlanmÝß olmasÝnÝn yanÝ sÝra, oyun alanlarÝnÝn da rahat hareket imkanÝnÝ saÛlayacak kadar geniß olmasÝ gerekir. Bu sayededir ki, •ocuklar arasÝnda doÛabilecek sŸrtŸßme ve tatsÝz olaylar •ok daha kolay •šzŸme kavußturulabilir. Masal ve hikaye anlatÝmÝ tŸrŸnden fazla sšzlŸ faaliyetler bu gibi kurumlarda šnemli bir yer tutar. ‚ocuklar bu yaßlarda hikaye, masal dinlemekten ve anlatmaktan bŸyŸk zevk duyarlar. Bu yŸzden renkli resimli ki- taplar ve eÛitici, eÛlendirici filmler hoß•a vakit ge•irebilmeleri i•in idealdir. Yine bu kurumlarda mŸziÛin de šnemli bir yeri vardÝr. ‚ocuklarÝn birlikte ßarkÝ sšylemeleri, •eßitli basit melodileri šÛrenmeleri eÛitimleri a•ÝsÝndan aßÝlmasÝ gereken bir adÝmdÝr. Bu gibi faaliyetlerin yanÝ sÝra okula hazÝrlÝk amacÝyla renklerin, sayÝlarÝn, ßekillerin, gŸndelik hayattaki ve doÛadaki deÛißmez olaylarÝn oyunla karÝßÝk olarak šÛretilmesi gerekir. Okul šncesi kurumlar, •ocuÛun eÛilimlerini ve yeteneklerini belirlemede •ok iyi bir gšzlem ortamÝ olußtururlar. Okulda ve evde verilen eÛitimin birbirlerini tamamlayÝcÝ nitelikte olmasÝ bu bakÝmdan bŸyŸk šnem taßÝr. EÛitimin verimliliÛi a•ÝsÝndan okulda olußturulan gruplar arasÝnda yaß itibariyle fazla fark olmamasÝna dikkat edilmesi gerekir. ‚ŸnkŸ •ocuklarÝn dikkat sŸreleri, anlama kabiliyetleri yaßlarÝ ile doÛru orantÝlÝ olacaÛÝndan, eÛitimin verimliliÛi de bu ayrÝmÝn šzenli yapÝlmasÝna baÛlÝ olacaktÝr. ‚ocuk EÛitiminde YardÝmcÝ Ara•lar Hi• kußkusuz, •ocuÛun eÛitimini etkileyen en bŸyŸk faktšr, ailesi, yani anne, baba ve kardeßleridir. Ancak ne var ki, šzellikle gŸnŸmŸzde kitap, radyo, televizyon ve video gibi bir•ok ara•, •ocuÛun eÛitimine olumlu veya olumsuz, ama asla kŸ•Ÿmsenemeyecek boyutlarda katkÝda bulunmaktadÝr. EÛitime yardÝmcÝ nitelik taßÝyan bu tŸr ara•larÝn olumlu veya olumsuz etkilerini irdelemekte fayda gšrmekteyiz. Kitaplar 65 66 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ †• yaßÝnÝ bitirmiß bir •ocuk, kendisine okunacak resimli hikayelere bŸyŸk ilgi gšsterir. Kendisine okunan kitaptaki hikayeyi dikkatle dinler ve duyduklarÝ ile gšrdŸÛŸ resimler arasÝnda kafasÝnda baÛlantÝ kurmaya •alÝßÝr. Kendisine kitap okunmasÝndan o kadar memnundur ki, aynÝ hikayeyi defalarca dinlemek isteyebilir. Bundan hi• bÝkmaz. Bir sŸre sonra resimlere bakarak aynÝ hikayeyi kendisi de anlatacak dŸzeye ulaßÝr. AyrÝca hayal dŸnyasÝ da olduk•a gelißmißtir. …yle ki, anlatÝrken kendisinden de birtakÝm yan olaylar ekler. Hayal dŸnyasÝnÝn genißliÛi, zeka ile doÛru orantÝlÝdÝr. AÛabeyi okula baßlÝyacak olan bir •ocuk, resimli hikaye kitabÝnda kendi yaßlarÝnda bir •ocuk gšrdŸÛŸnde onun da aÛabeyinin yanÝnda okula baßlayacaÛÝnÝ rahatlÝkla hayal edebilir. ‚ocuÛunuzun hayal dŸnyasÝnÝ asla kÝsÝtlamamalÝsÝnÝz. BazÝ cŸmleleri aynen tekrarladÝÛÝnÝ gšzlemleyebilirsiniz. ‚ocuÛunuz bšylece bazÝ cŸmle kalÝplarÝnÝ ve deyimleri šÛrenmektedir. Ancak okuduklarÝnÝ satÝr satÝr tekrarlamasÝnÝ da beklemeyin, bÝrakÝn olayÝ istediÛi gibi yorumlasÝn. Bu yaßlardaki •ocuk, kitaplarÝnÝ bir arkadaßÝ gibi gšrŸr. ‚ocuk, kendisini hikayedeki 66 kißilerin yerine koyar. KahramanlarÝ kendi yakÝn •evresi ile šzdeßleßtirir. BŸyŸk bir gayretle size gelir ve belki daha šnce yirmi kez dinlediÛi bir kitabÝ yeniden okumanÝzÝ ister; sÝkÝlmaz; usanmaz; size sorular yšneltir. Hikaye kahramanlarÝ ile sevinir ve ŸzŸlŸr. Bšylece duygu dŸnyasÝ da genißlemiß olur. AyrÝca baßkalarÝnÝn duygularÝnÝ da anlama yolunda adÝmlar atar. Bu yŸzden •izilen tiplerin olumlu kißilik šzellikleri taßÝmalarÝna bŸyŸk šnem gšstermelisiniz. OkuyacaÛÝnÝz hikayedeki en basit yalanÝ bile herhangi bir su• ißlediÛinde size karßÝ kullanmak isteyecektir. Buna asla mahal vermemelisiniz. ‚ocuklarÝnÝzÝn gereksiz korkulara kapÝlmamasÝ i•in okuyacaÛÝnÝz hikayede ÒgulyabaniÓ ya da ÒšcŸÓ gibi ger•ek dÝßÝ varlÝklarÝn asla yer almamalarÝ gerekir. Bu tŸr soyut varlÝklarÝ •ocuk tasavvur bile edemez ve bunun sonucunda yalnÝz kalmaktan korkar hale de gelebilir. YukarÝda da deÛindiÛimiz gibi, kitabÝn •ocuk Ÿzerindeki olumlu etkileri sayÝlamayacak kadar •oktur. Bu nedenle ona •ikolata ya da ßekerleme yerine kitap almanÝz •ok daha yararlÝdÝr. Onu sevin ve ona kitap okuyun. Kitap okumanÝn zamanÝ yoktur. Yatmadan šnce ya da onu sevmek istediÛinizde; yolculukta ya da doktor muayenehansinde sÝra beklerken.... …nemli olan sizin de kitap okumayÝ sevmeniz ve bunun šnemini kavrayarak ona kitap i•in vakit ayÝrmanÝzdÝr. 67 3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ Bu yaßtaki •ocuklar i•in šrnek bir hikaye: Unutkan Fil Favrusu Ormanda yaßayan bŸtŸn fil yavrularÝ •ok akÝllÝydÝlar. YalnÝz kŸ•Ÿk yavru Domka •ok unutkandÝ. Ormandaki fil yavrularÝ sabahleyin pija- yorlardÝ: ÒKeßke o da diÛer fil yavrularÝ gibi akÝllÝ olsaÓ diyorlardÝ. Baba fil, DomkaÕyÝ ne zaman keser almaya gšnderse o, •eki• alÝp geliyordu; anne fil; DomkaÕyÝ ne zaman sŸpŸrge almaya gšnderse o, fÝr•a alÝp geliyordu. Bu da anne ve baba fili •ok ŸzŸyordu. ÒAcaba ne yapabilirizÓ diye birbirlerine soruyorlardÝ. DomkaÕnÝn šÛretmeni bayan Dido: ÒKuyruÛuna unutmamasÝ i•in kurdele baÛlayÝnÓ dedi. Fakat o da iße yaramadÝ. Domka herßeyi unutmaya devam etti. Ormanda yaßayan diÛer fil yavrularÝ harfleri šÛrenmißlerdi. ÒTeßekkŸr ederimÓ, ÒLŸtfenÓ demesini biliyorlardÝ. Okulda šÛretmenlerinin šÛrettiÛi ßiirleri ve ßarkÝlarÝ hatÝrlÝyorlardÝ. YalnÝz bŸtŸn bunlarÝ unutan biri vardÝ: Domka. malarÝnÝ yerine koymayÝ, yÝkanmayÝ, dißlerini fÝr•alamayÝ ve diß macununun kapaÛÝnÝ kapatmayÝ her zaman hatÝrlarlardÝ. Domka bunlarÝ yapmayÝ hep unuturdu. Hatta doÛum gŸnŸnŸ bile unuttu. UnutmadÝÛÝ tek ßey yemek yemekti; yemek zamanlarÝnÝ hep hatÝrlardÝ. Domka, kalvaltÝda meyva pŸresi yer, sŸt i•erdi. …Ûle yemeÛinde Ýspanak, akßam yemeÛinde et ve patates, Ÿzerine de fÝstÝk yemeyi •ok severdi. Bazen de annesi ona karpuz verirdi. Domka en •ok da karpuz yemeyi severdi. Domka bŸyŸdŸ, bŸyŸdŸ, fakat bŸyŸdŸk•e daha da unutkan oldu. Anne ve baba fil, DomkaÕnÝn her ßeyi unutmasÝna •ok ŸzŸlŸ- …Ûretmen: ÒÜki elma, iki elma daha ka• elma eder, DomkaÓ diye sorduÛu zaman, Domka cevap veremiyordu. Hatta kuyruÛunda pembe bir kurdele baÛlÝ olduÛu zaman bile... Domka, PazartesiÕden sonra hangi gŸnŸn geldiÛini bilemiyordu. BŸyŸk annesine gittiÛi zaman hep yolu ßaßÝrÝyordu. Ama Domka yemek zamanÝnÝ hi•bir zaman unutmuyordu; hele karpuz olduÛu zaman... BirgŸn anne fil, ÒAklÝma bir ßey geldiÓ dedi. Sonra DomkaÕya dšndŸ, ÒHaydi! Pazara git; en bŸyŸk ve en sulu karpuzu al, gel; ama sakÝn unutmaÓ dedi. Domka: ÒHayÝr! Bšyle bir ßeyi nasÝl unutabilirim?Ó dedi. Sevin•le dans ederek bŸtŸn 67 68 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ ormanÝ ge•ti ve pazar yerine geldi. Fakat pazar yerine gelince annesinin ne istediÛini unutmußtu. DiÛer fil yavrularÝ annelerinin onlardan istediÛi ekmek, re•el, meyve gibi ßeyleri hatÝrlamÝßlardÝ. SatÝcÝ, DomkaÕya yardÝm etmek i•in: ÒAcaba ßeker, tuz ya da sabun mu alacaktÝn?Ó diye sordu. Domka: ÒHayÝr!Ó dedi. SatÝcÝ: ÒAcaba •ay, kahve ya da peynir mi?Ó diye sordu. Domka: ÒHayÝr, onlar da deÛil!Ó dedi. SatÝcÝ: Ò…yleyse otur, ne almak i•in geldiÛini hatÝrlamaya •alÝßÓ dedi. Domka: Evet! …yle yapmalÝyÝmÓ diye cevap verdi. Bir kenara oturdu. DŸßŸndŸ, dŸßŸndŸ... Fakat bir tŸrlŸ hatÝrlayamadÝ. O kadar uzun dŸßŸndŸ ki, sonunda •ok acÝktÝ. CanÝ sŸt, Ýspanak, patates, sonra da tatlÝ istedi. CanÝ en •ok da karpuz istiyordu. Domka: ÒKarpuz!Ó diye baÛÝrdÝ. ÒHatÝrladÝm, kocaman ve sulu bir karpuz istiyorumÓ dedi. Domka, hayatÝnda ilk defa bir ßeyi hatÝrlayabilmißti. Kocaman bir karpuzla eve dšndŸ. Annesi ona Ÿ• bŸyŸk dilim karpuz verdi. 68 Domka, ißtahla karpuz dilimlerini •abucak yedi, sonra: ÒBen de arkadaßlarÝm gibi her ßeyi hatÝrlayacaÛÝm!Ó diye sšz verdi. Domka sšzŸnŸ tuttu. ArtÝk pijamalarÝnÝ yerine koymayÝ, yÝkanmayÝ, dißini fÝr•alamayÝ, hatta diß macununun kapaÛÝnÝ kapatmayÝ bile hatÝrlÝyordu, tÝpkÝ diÛer fil yavrularÝ gibi. Domka harfleri hatÝrlÝyordu. ÒTeßekkŸr ederimÓ, ÒLŸtfenÓ demeyi hatÝrlÝyordu. Hatta doÛum gŸnŸnŸ bile hatÝrlÝyordu. Anne ve baba fil •ok seviniyorlardÝ. Annesi: ÒDomka, doÛum gŸnŸnŸ kutlamalÝyÝzÓ dedi. DomkaÕnÝn doÛum gŸnŸ partisi •ok eÛlenceli oldu. Annesi ona kocaman bir doÛum gŸnŸ pastasÝ yapmÝßtÝ. ArkadaßlarÝ i•in dondurma ve ßeker de vardÝ. Fil yavrularÝ ona doÛum gŸnŸ hediyesi getirmeyi unutmamÝßlardÝ. Domka da onlara: ÒTeßekkŸr ederimÓ demeyi unutmadÝ. TELEVÜZYON Televizyon artÝk evlerimizin ayrÝlmaz bir par•asÝ haline gelmißtir. Hem kulaÛa, hem gšze hitap etmesi onu daha da •ekici hale getirmißtir. Bir eÛlence aracÝ olmasÝnÝn yanÝ sÝra eÛitici ve šÛretici yanÝyla da bi- 69 3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ zi kendisine •ekmektedir. AkßamlarÝ bŸtŸn bir aile yemekten sonra genellikle televizyonun karßÝsÝna oturur ve vakit bu ßekilde ge•irilir. Bšylelikle aile arasÝnda yapÝlmasÝ gereken sohbetler kelimenin tam anlamÝ ile šldŸrŸlŸr. Ailenin bir arada olduÛu bu saatler televizyon seyredilerek ge•irildiÛinden, aile i•indeki iletißim de zayÝflar. Televizyonun •ocuklar Ÿzerindeki etkisi: Televizyon programlarÝ her yaßtaki seyirciler dŸßŸnŸlerek hazÝrlanmaktadÝr. ‚ocuklarÝn seyredeceÛi programlar genellikle onlarÝn ayakta olduÛu, uyumadÝÛÝ saatler gšz šnŸnde bulundurularak yayÝnlanÝr. Fakat yine de bazÝ aileler •ocuklarÝnÝn uyku saatlerinin dŸzenliliÛi konusunda fazla duyarlÝ deÛillerdir. Bu yŸzden •ocuklar i•in sakÝncalÝ olan programlarÝn seyredilmesine de gšz yumarlar. ‚ocuklar, henŸz yaßlarÝnÝn gereÛi televizyonda gšsterilen programlarda hangisinin ger•ek, hangisinin hayal ŸrŸnŸ olduÛunu kavrayamazlar. …zellikle ßiddet i•erikli film- ler, korku filmleri •ocuklar Ÿzerinde tahmin edemeyeceÛimiz kadar bŸyŸk etki yapar. Bazen bizlerin bile bu tŸr filmlerin ger•ek olmadÝklarÝnÝ bildiÛimiz halde etkisinde kalarak huzursuz bir gece ge•irdiÛimiz olmußtur. HenŸz olaylarÝ tam olarak kavrayamayan •ocuÛumuzun bu tŸr filmleri seyrettiÛini dŸßŸnecek olursanÝz, onlar Ÿzerinde nasÝl olumsuz bir etki yapabileceÛini tahmin edebilirsiniz. Okul šncesi •ocuklarÝn seyrettiÛi programlar genellikle •izgi filmlerdir. SŸrekli hareketlilik onlara ilgi •ekici gelmektedir. ‚ocuklarla hayvanlarÝn arkadaßlÝÛÝnÝ konu alan diziler ve komedi filmleri yine •ocuklarÝn ilgisini •eken programlar arasÝndadÝr. ‚ocuklar televizyonu sŸrekli tek baßlarÝna seyredecek olurlarsa, kendilerine verilen mesajÝ tam olarak anlamayacaklarÝndan televizyonun olumlu niteliÛi ortadan kalkacaktÝr. OnlarÝn izlediÛi programlardan bŸyŸk šl•Ÿde etkilendikleri bir ger•ektir. Bu programlarÝ seyrederken olaylarÝn akÝßÝna kendilerini tam anlamÝ ile kaptÝrÝrlar. Bu durum •ocuÛun i• dŸnyasÝnda tahmin edemeyeceÛimiz fÝrtÝnalarÝn kopmasÝna yol a•acaktÝr. Zihninde beliren bir•ok sorunun cevabÝnÝ 69 70 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ kendisi cevaplayamaz. Bu da •elißkilere dŸßmesine neden olur. Oysa bu yaßtaki •ocuklarÝn gŸzel ve olumlu etkilerle bezenmiß bir i• dŸnyalarÝnÝn olmasÝ gerekir. Bu duygusal yšnden saÛlÝklÝ gelißmeleri i•in zorunludur. Televizyon seyrederken •ocuklarÝn yanÝnda bir bŸyŸklerinin olmasÝ bu bakÝmdan zorunludur. Zihninde olußabilecek bir •ok soruya cevap verebilecek birinin olmasÝ, onun doÛabilecek korku ve endißelerini engeller; gerilimlerini ortadan kaldÝrÝr. Üzlenen programla ilgili onunla konußmak, tartÝßmak, •ocuÛun dŸßŸnmesini, bu olaylarla ilgili olarak kendi dŸßŸncesini ortaya koymasÝnÝ saÛlar. OlaylarÝ nasÝl gšrdŸÛŸnŸ anlamamÝz ona yardÝmcÝ olmamÝzÝ kolaylaßtÝrÝr. ‚ocuÛun yatma saati ve hangi programlarÝ ka•a kadar izleyeceÛi šnceden •ocukla konußularak belirlenmiß olmalÝdÝr. Sonradan meydana gelecek kargaßalÝÛÝ šnlemenin en iyi •šzŸm yolu da bu olabilir. Fakat •ocuÛa ni•in erken yatmasÝ gerektiÛi - saÛlÝklÝ bŸyŸyebilmesi, erken kalkabilmesi vb.. - izah edilmelidir. ‚ocuk da kendisinin erken yatmasÝ gerektiÛine inandÝrmÝß olursa, yatma vakti geldiÛinde herhangi bir huysuzlukla karßÝlaßÝlmadan bu iß ger•ekleßtirilir. ‚ocuk uyumadan šnce kendisine masal veya šykŸ anlatÝlacak olursa, televizyonun •ekiciliÛi kendiliÛinden ortadan kalkacaktÝr. ‚OCUÚUNUZUN …ZEL SORUNLARI ‚ocuk bŸyŸme ve gelißme safhalarÝnda en uygun ortamlarda bulunsa bile birtakÝm sorunlarÝn ortaya •ÝkmasÝ engellenemez. ‚ocuk bir yandan yeni yetenekler,yeni beceri70 ler kazanarak •evresine uyum saÛlarken; diÛer yandan gelißiminin bir gereÛi olarak yeni sorunlarla karßÝlaßmaktadÝr. ‚ocuÛun •šzŸmlediÛi her sorun, aßtÝÛÝ her yeni engel onun ruhsal gŸcŸnŸ arttÝrmaktadÝr. Yani •ocuk olgunlaßtÝk•a kendine gŸvenmekte, pek •ok ißi baßarabildiÛini gšrmektedir. ‚ocuklarÝn kŸ•Ÿk yaßlarda karßÝlaßtÝÛÝ sorunlar •ok •eßitlidir. BunlarÝn bir•oÛu o dšneme šzgŸ olan, anne ve babanÝn desteÛiyle •šzŸmlenebilecek nitelikteki sorunlardÝr. EÛer anne baba šyle bir durumla karßÝ karßÝya geldiklerinde gerekli ilgi ve yardÝmÝ saÛlayamazsa bu, sorunun daha da bŸyŸmesine, belki de ileri yaßlara kadar devam etmesine neden olabilir. …fke BŸyŸklerin bile zaman zaman sinirlendiÛi, šfkeye kapÝldÝÛÝ zamanlar olur. Bu yŸzden bŸyŸme aßamasÝndaki •ocuÛun karßÝlaßtÝÛÝ deÛißik olaylar karßÝsÝnda bazen šfkeye kapÝlmasÝnÝ doÛal karßÝlamak gerekir. Daha bebekken en kŸ•Ÿk kaprisinde bile isteÛini yerine getirmeye •aba gšsterirken, •ocuÛumuz bŸyŸdŸk•e bu tutumumuzu deÛißtirmeye baßlarÝz. SŸrekli ilgiye alÝßÝk olan •ocuk bu deÛißen tutum karßÝsÝnda bocalamakta ve isteÛinin yerine gelmesi i•in šfkeli davranÝßlara yšnelmektedir. Bu yeni durumu kavrayabilmesi, alÝßabilmesi elbette ki zaman alacaktÝr. ‚ocuÛunuz kendi ihtiya•larÝ doÛrultusunda hareket etme yeteneÛine sahip olmadÝÛÝndan ne yapacaÛÝna, ne yiyeceÛine nasÝl davranacaÛÝna biz bŸyŸkler karar veririz. Bu koßullandÝrma ilgi ve sevgi ile desteklendiÛinde 71 3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ •ocuÛu yšnlendirmek zor olmayacaktÝr. Fakat ilgi ve sevgiden yoksun bir istek, direnme ile karßÝlaßÝr. Anne-baba olarak •ocuÛun davranÝßlarÝna •ok fazla yasaklar koymamÝz, bu yasaklarÝ koyarken •ocuÛun o andaki ihtiya•larÝnÝ gšzšnŸnde bulundurmamÝz šfkeli davranÝßlarÝyla sÝk sÝk karßÝlaßmamÝza neden olur. ‚ocuklardaki šfke belirtileri aÛlama, kendilerini yere atma, baßÝnÝ duvara vurma, elindeki oyuncaklarÝ etrafa savurma ßeklinde olabilir. Bu tŸr davranÝßlar bizim tutumumuza bir karßÝ koyma, kendini savunma ya da sÝkÝntÝsÝnÝ dile getirme bi•imidir. Anne-baba olarak •ocuÛumuzu etraftan gelebilecek tehlikelere karßÝ sŸrekli savunma ihtiyacÝnÝ hissederiz. ‚ŸnkŸ •ocuk henŸz etraftan gelebilecek tehlikeleri kavrayamamaktadÝr. Bu gibi durumlarda •ocuÛu tamamiyle engellemeden šnce, ona ni•in yapmamasÝ gerektiÛini, anlayabileceÛi bir ßekilde izah etmek gerekir. Hi•bir a•Ýklamada bulunmadan yalnÝzca azarlamak, yasaklar koymak •ocuÛumuzu šfkeli ve arsÝz bir •ocuk yapmaktan ileriye gitmez. Anne ve babanÝn sŸrekli yasaklar koymasÝ, šfkeli davranÝßlarÝ •ocuÛa da yansÝyacaktÝr. ÜstediÛini ger•ekleßtirmenin en iyi yolunun baÛÝrÝp •aÛÝrmak, šfke gšstermek olduÛunu sanan •ocuk, bu tutumu zamanla benimsemeye baßlayacaktÝr. ArtÝk anne ve babaya isteklerini yaptÝrabilmek i•in elinde gŸ•lŸ bir silahÝ vardÝr. O halde bir baßka yol denemesine gerek yoktur. Anne-baba olarak koyduÛumuz yasaklarda kararlÝ olmamÝz •ocuÛumuzun šfkesini en aza indirgeyecektir. AyrÝca anne-babanÝn yasaklar konusunda aynÝ ßekilde hareket et- mesi de olumlu netice verecektir. ‚ocuÛumuzun da bizler gibi duygularÝnÝn deÛißeceÛini bilmemiz gerekir.Onlar da zaman zaman endißelenirler, šfkelenirler, ŸzŸlŸrler. Bu durumu bilerek hareket etmemiz onlarÝn kißiliklerinin gelißiminde olumlu etkiler yapacaktÝr. ‚ocuk yanlÝß yaptÝÛÝ zaman bile anne-babasÝnÝn kendisini her zaman baÛÝßlayacaÛÝna, seveceÛine inanmak ister. Bu duygunun verdiÛi gŸvenle bŸyŸyen •ocuÛun kißiliÛi daha iyi gelißir. GŸvenli bir •ocuk geleceÛe de gŸvenle bakacaktÝr. En sÝkÝntÝlÝ anÝmÝzda bile •ocuÛumuza sevgi ve anlayÝßla yaklaßabiliyorsak, onu dinleyebiliyorsak sorunu •šzŸmlemek daha kolay olacaktÝr. Korku Bu yaßlardaki •ocuklarÝn hayal dŸnyalarÝnÝn geniß olmasÝ, hayalle ger•eÛi birbirinden ayÝrabilme yeteneÛini henŸz kazanmamÝß olmalarÝ sebebiyle bir •ok olay onlarÝn korku duymalarÝna neden olur. ÜzlediÛi korkun• bir filmin, anlatÝlan devli, perili bir masalÝn etkisinden gŸnlerce kurtulamazlar. Ger•ekte var olmayan bir•ok ßeyi zihinlerinde hayal edip bundan korkarlar. 3 - 4 yaßÝndaki •ocuklar karanlÝk bir odaya girmekten ya da karanlÝk bir odada yatmaktan huzursuz olurlar; anne-babasÝnÝn yanÝnda yatmak isterler. YalnÝz kaldÝklarÝnda odada birtakÝm ßekiller gšrdŸklerini sšylerler; bunun da ne olduÛunu tam olarak a•Ýklayamazlar. Ülk defa karßÝlaßtÝklarÝ hayvanlardan korkarlar; bir yerleri •izilip kanadÝÛÝnda korkup aÛlarlar. ¥ 3 - 6 yaß arasÝndaki •ocuklar anne-babalarÝyla birlikte olduklarÝnda kendilerini gŸ71 72 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ ven i•inde hissederler. Onlar i•in en bŸyŸk korku nedeni šzellikle anneden ayrÝ kalmaktÝr. EÛer anne •ocuÛunun yaramazlÝklarÝ ve huysuzluklarÝ karßÝsÝnda onu bÝrakÝp gitmekle ya da annesi olmamakla korkutarak sindirmeye ve yatÝßtÝrmaya kalkÝyorsa, •ocuk bu korkuyu daha yoÛun olarak hisseder. Bu yaßlarda •ocuklar kendilerine sšyleneni hep ger•ek olarak dŸßŸnŸrler ya da gšrdŸklerini ŸrkŸtŸcŸ varlÝklara benzeterek korku duyacaklarÝ sonu•lar •ÝkartÝrlar. ¥ ‚ocuÛun hayal dŸnyasÝnÝn genißliÛinden doÛan veya aileden kaynaklanan korkularÝn yanÝsÝra bir de •ocuÛun ger•ek hayatta karßÝlaßtÝÛÝ olaylar sonucu ortaya •Ýkan korkular da olabilir. Mesela bir kšpeÛin saldÝrÝp ÝsÝrmasÝndan, yŸksek bir yerden dŸßmekten korkabilir. YaptÝÛÝ bir hatadan dolayÝ cezalandÝrÝlmaktan korkar. Anne ve baba kendi korkularÝnÝ •ocuklarÝnÝn yanÝnda a•Ýk•a ifade ediyorsa, •ocuÛun da aynÝ korkularÝ duymasÝna neden olurlar. ¥ ‚ocukta korkunun olußmasÝndaki bir baßka neden de, aßÝrÝ koruyucu davranÝßlardÝr. SŸrekli olarak ÒdŸßersinÓ, ÒyapamazsÝnÓ, ÒkorkarsÝnÓ diye uyarÝlar •ocuÛa •evresinin tehlikelerle dolu olduÛu izlenimini verir. SŸrekli yanÝnda bulunan birisi tarafÝndan kollanan •ocuk neyin tehlikeli, neyin tehlikesiz olduÛunu šÛrenmeye fÝrsat bulamaz. Sonunda her ßeyden korkan, Ÿrken biri olup •ÝkacaktÝr. Hele •ocuk korkusunu pekißtirecek bazÝ olaylar yaßamÝßsa korkularÝ daha da yerleßmiß olacaktÝr. Ancak ßunu unutmamak gerekir ki, •ocuÛu tehlikelere karßÝ aßÝrÝ ßekilde koruyup kollamak, onun korkak yetißmesine, olaylardan daha fazla etkilenmesine ve izlerin daha derin olmasÝna sebebiyet verir. 72 ¥ BirtakÝm korkularÝ olan •ocuklar •ekingen olurlar. ‚evresindeki olaylardan her an bir tehlikenin geleceÛi endißesi i•indedirler. Bu nedenle •evredeki olaÛan olaylara karßÝ ilgisiz ve isteksizdirler. Korku duygularÝndan dolayÝ kendilerini gŸ•sŸz ve •aresiz hissederler. Daima kendilerini koruyacak bir yetißkine gereksinim duyarlar. Tek baßlarÝna bir ßey yapmak istemezler. Kimi •ocuklarda korkular daha baßka ßekillerde kendini dÝßa vurur. KorktuklarÝnda hÝr•ÝnlaßÝrlar, sert davranÝrlar, kÝrÝcÝ ve huysuz olurlar. Kimi zaman da i•lerindeki korkuyu bastÝrabilmek i•in altÝnÝ Ýslatma, tÝrnak yeme, yalan sšyleme gibi alÝßkanlÝklarÝ da huy edinebilirler. ¥ ‚ocuk kendi kendine yetebilecek •aÛa gelinceye kadar bir koruyucunun verdiÛi gŸvenliÛi hissetmek ister. SevildiÛini, anlaßÝldÝÛÝnÝ, korunduÛunu bilen bir •ocuk kendine gŸven i•inde duyabilir. ‚ocuÛu devler, šcŸler, hortlaklar, iÛnecilerle korkutmak yerine ona durumu a•Ýklama yolunu se•mek en doÛrusudur. BeyenmediÛiniz bir davranÝßÝn sakÝncalarÝnÝ mantÝklÝ bir bi•imde ortaya koymak •ocuÛun bize olan inancÝnÝ kuvvetlendirir. ‚ocuk herhangi bir nedenden dolayÝ korkuya kapÝlmÝßsa ve korkusunu bize anlatmak istiyorsa onun a•ÝlmasÝna fÝrsat vermelidir. Korku konusunda sert tepkilerden ka•Ýnmak gerekir. ÒErkek •ocuk korkmazÓ, Òkocaman oldunÓ, Òkorkulmaz ayÝpÓ gibi sšzler •ocuÛun bize gelmesini engeller; korkuyu da azaltmaz. Korkusundan dolayÝ •ocuÛu ayÝplamak, utandÝrmak, korkusu ile alay etmek yerine •ocuÛu rahatlatacak •šzŸm yollarÝ aranmalÝdÝr. ¥ ‚ocuÛun korkularÝnÝn nedenleri araßtÝrÝlmalÝdÝr. …ncelikle •ocuÛun durumunu 73 3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ olaÛan karßÝlamak, onun endißelerini anlamak, ciddiyetle dinlemek korku nedenlerinin daha kolay bulunmasÝna yardÝm eder. Üster yorgun, ister mutsuz olalÝm, durumumuz ne olursa olsun karßÝmÝzdakinin bir •ocuk olduÛunu asla unutmayalÝm. Þunu bilmek gerekir ki bizim sevgimiz, sÝcaklÝÛÝmÝz, ilgimiz olmadan •ocuk tek baßÝna hi•bir zorluÛu yenemeyecektir. ‚ocuÛun kendine gŸvenini kazanabilmesi i•in kendi ißlerini kendisinin yapmasÝna fÝrsat verin. ‚ocuÛunuzun korkusunu yenmesi i•in ona zaman tanÝyÝn. …zellikle Ò•ivi •iviye sškerÓ yšntemi ile korkularÝnÝ bastÝrmaya, bir korkuyu baßka bir korku ile yenmeye •alÝßmayÝn. Kšpekten korkan bir •ocuÛa bŸyŸk bir kšpeÛi sevdirmek yerine, iße yavru bir kšpekle baßlayÝn. ‚ocuÛunuza saÛlayacaÛÝnÝz, anlayÝßa dayanan, sÝcak, huzurlu bir ortam onun gelecekteki yaßamÝnda daha cesur, daha gŸvenli hatta daha baßarÝlÝ bir kißi olmasÝnÝ saÛlayacaktÝr. Ancak bŸtŸn bunlar sizin •ocuÛunuzu tanÝmazÝna ve ona nasÝl davranmanÝz gerektiÛini bilmenize baÛlÝdÝr. AltÝnÝ Islatma ‚ocuk iki yaßÝna doÛru tuvalet ihtiyacÝnÝ haber vermeye baßlar. Ancak organlarÝ Ÿzerinde henŸz tam kontrol saÛlayabilmiß deÛildir. …zellikle geceleri kaslarÝnÝ denetim altÝnda tutmakta zorlanÝrlar ve bunu baßaramadÝklarÝnda altlarÝnÝ Ýslatabilirler. Gece doÛabilecek ihtiya•larÝn giderilmesi zaman alacaktÝr. Bu yŸzden geceleri altÝna ka•ÝrmasÝ sizi pek ŸrkŸtmemelidir. Ancak •ocuÛunuz dšrt, hatta beß yaßÝna geldiÛi halde geceleri hala altÝnÝ ÝslatÝyorsa, bir doktora gitmeniz gerekecektir. Doktor her ßeyden šnce bunun bir hastalÝk sonucu olup olmadÝÛÝnÝ araßtÝracaktÝr. EÛer bir hastalÝk sšz konusu ise, bir an šnce tedavi edilmelidir ve •ocuÛunuzun bunda bir su•u olmadÝÛÝnÝ kabullenmelisiniz. Onu gereksiz yere su•lamamalÝ ve cezalandÝrmamalÝsÝnÝz. Bu ona yapacaÛÝnÝz bir kštŸlŸk olacaktÝr. Sidik torbasÝ, vŸcudumuzdaki bir•ok organ gibi kaslardan yapÝlmÝßtÝr. Bu kaslardan bir kÝsmÝ iradeyle denetlenebildiÛi gibi, bir kÝsmÝ da bizin irademiz dÝßÝnda bazÝ olaylara reaksiyon olarak kendiliÛinden kasÝlÝr. KorktuÛumuzda veya heyecanlandÝÛÝmÝzda kalbimizin hÝzlandÝÛÝnÝ hepimiz biliriz. Sidik torbamÝzÝn da benzer tepkileri sšz konusudur. Uyku sÝrasÝnda kaslar gevßer ve sidik torbasÝ daha fazla idrar biriktirebilir. Bšylece daha •ok sÝvÝ alabilir. Bu yŸzden bir •oÛumuz geceleri daha az tuvalete gitme ihtiyacÝ duyarÝz. Ancak bir kabus sonucu korkuya kapÝlacak olursak, idrar torbasÝ da bŸzŸlŸr ve ßißme hissi verir; uyanÝr ve tuvalete gitme ihtiyacÝ hissederiz. DetaylÝ olarak anlattÝÛÝmÝz bu olaylar •ocuÛumuzda bu kadar iyi ißlemeyebilir ve korku sonucu gece •ißini altÝna ka•Ýrabilir. Bu yŸzden de anlayÝßÝnÝza muhta•tÝr. …fke, korku, yeni bir kardeßin doÛurduÛu kÝskan•lÝk hissi, aile i•i gerginlikler, ev deÛißtirme gibi akla gelebilecek bir•ok nedenden štŸrŸ •ocuÛunuz gece gevßeyemeyebilir. Huzursuzdur ve bu huzursuzluk rahatlamasÝna engel olur YapabileceÛimiz en bŸyŸk yardÝm, bu huzursuzluÛun nedenini bilmek ve bunu bertaraf etmektir. Bunun dÝßÝnda her tŸrlŸ šnlem baßarÝsÝz kalmaya mahkumdur. 73 74 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ AltÝnÝ Ýslatan bir •ocuk, her ne kadar belli etmese de bu durumdan dolayÝ su•luluk duyacaktÝr. AltÝnÝ ÝslattÝÛÝ i•in cezalandÝrÝlmaktan ve bu durumdan dolayÝ kendisine olan sevginin azalacaÛÝndan korkar. Anne-baba bu durumda •ocuÛa daha anlayÝßlÝ ve sevecen yaklaßtÝklarÝ takdirde sorunun •šzŸmŸ de daha kolay olacaktÝr. Her ßeyden šnce •ocuÛa bu durumunun sŸrekli olmadÝÛÝ ve yine kendisi gibi •ocuklarÝn da olduÛu anlatÝlmalÝdÝr. ‚ocuk kendisiyle alay edilmeyeceÛini ve cezalandÝrÝlmayacaÛÝnÝ bilmeli ve bu konuda bŸyŸklerine gŸvenebilmelidir. Gece uyumadan šnce •ocuÛa anne ve babasÝ tarafÝndan masal veya šykŸ anlatÝlmasÝ, o gŸnkŸ olaylarÝn deÛerlendirilmesi, karßÝlÝklÝ konußularak •eßitli problemlere •šzŸm aranmasÝ, uyumadan šnce •ocukta sevilme ve korunma hissinin vereceÛi huzurla rahat•a uyumasÝnÝ saÛlayacaktÝr. Bu sorunun •šzŸmŸ de, •ocuk eÛitiminin her alanÝnda olduÛu gibi sevgiden ge•mektedir. Ona sevgi ile yaklaßtÝÛÝnÝz sŸrece bu sorunun da kolaylÝkla Ÿstesinden gelebileceksiniz. Parmak Emme Parmak emme šzellikle bebeklerde sÝklÝkla gšrŸlŸr, •ŸnkŸ bu onun en kuvvetli refleksidir. Tamamiyle zararsÝzdÝr, ancak dšrt yaßÝna doÛru kaybolmasÝ gerekir. 5 yaßÝnÝ ge•miß bir •ocuÛun hala parmak emiyor olmasÝ ise bizi dŸßŸndŸrmelidir. Bu durum, dißlerde bozukluklara neden olabilmektedir. Üleri yaßtaki bir •ocuÛun parmak emmesi bizi duygusal ihtiya•larÝ konusunda dŸßŸn74 meye sevk etmelidir. Aile i•i ilißkilerdeki gerginlikler veya kardeßleri ile uyumsuzluklarÝ bu tŸrden bir rahatsÝzlÝÛa yani •ocukluÛa, bebekliÛe geri dšnme ihtiyacÝ doÛurabilmektedir. Bšylece sorunlardan ka•makta ve her ßeyin kendi istediÛi gibi olduÛu bebekliÛine šzenmektedir. Hele yeni gelen bebeÛin kendisinden •ok daha fazla ilgi topladÝÛÝnÝ gšrdŸÛŸnde bu tepkisi bayaÛÝ ßiddetli olacak ve adeta sizin gšzŸnŸze sokarcasÝna parmaÛÝnÝ emecektir. Onu asla su•lamayÝn ve gereksiz yere cezalandÝrmayÝn. Her ßeyden šnce neye tepki gšsterdiÛini šÛrenmeye •alÝßÝn. SevdiÛinizi belli edin. Konuyu gerekli gereksiz her yerde konußarak onu tedirgin etmeyin; onu bu davranÝßÝ nedeniyle arkadaßlarÝnÝn ya da kardeßlerinin yanÝnda kŸ•Ÿk dŸßŸrmeyin. BaskÝ yapmak yerine dikkatini baßka alanlara yšneltmeyi deneyin. Sevin ve sevdiÛinizi uygun bir dille ve davranÝßlarÝnÝzla a•Ýk•a belirtin. TÝrnak Yeme TÝrnak yeme de, parmak emme ya da gece altÝnÝ kirletme gibi davranÝßlar grubuna girmektedir. Genel olarak •ocuÛun kendine olan gŸveninin yerleßmediÛini belirtir. SŸrekli azarlanan ve gereksiz yere cezalandÝrÝlan •ocuklarda sÝklÝkla gšrŸlŸr. AyrÝca kardeßler arasÝ kÝskan•lÝk, yetersiz ilgi ve sevgi gibi bir•ok nedeni bulunabilir. Gereksiz yere Ýsrar edip bu davranÝßÝnÝ dilinize dolamayÝn. YapabiliyorsanÝz, bazen gšrmezden de gelebilirsiniz. Gerekli gereksiz mŸdahale ettiÛiniz zaman tÝrnak yemeyi bÝrakmasÝnÝ deÛil, sadece ve sadece bu davranÝßÝnÝ sizden gizli ger•ekleßtirmesini saÛlarsÝnÝz ki, bu da •ok tehlikelidir. 75 3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ TÝrnak yemeyi bÝrakmasÝnÝ istiyorsanÝz, konunun nedenini araßtÝrÝn ve bu araßtÝrmanÝza kendinizden baßlayÝn. Her ßeyden šnce kendinize nerede hata yapmÝß olabileceÛinizi sorun. AranÝzdaki ilißkide bir kopukluk bulunup bulunmadÝÛÝnÝ ortaya koyun. Onu sevdiÛinizi hissettirin. Dikkatini baßka yšne •ekmek i•in deÛißik uÛraßlar bulun. Onu asla kŸ•Ÿk dŸßŸrmeyin ve asla tÝrnak yediÛi i•in kŸ•Ÿmsemeyin. Gururunu okßayÝn. TÝrnak yemenin ne gibi sakÝncalar doÛurabileceÛini anlatÝn. Mikrop kapmanÝn ne demek olduÛunu, tÝrnak yemenin midesini bozabileceÛini onun anlÝyacaÛÝ bir dille anlatÝn. AnlamasÝ belki vakit alacak ama, davranÝßlarÝnÝz mutlaka semeresini verecektir. Kekemelik Zaman zaman yerine gšre erißkin insanlar bile kekemelik •ekebilirler. Kimisi bazÝ šzel hallerde heyecanlanÝr, kimisi de bazÝ sšzcŸklere takÝlÝr. ‚ocuklarda ise kekemelik daha •ok 7 yaßÝnÝn altÝnda gšrŸlŸr. Bir yaßa kadar dŸzgŸn konußan •ocuk birden kekelemeye baßlayabilir. Kimi •ocuk aynÝ yetißkinler gibi bazÝ sšzcŸklerde takÝlÝrlar, kimi •ocuk da cŸmleye baßlarken zorlanÝr. BazÝlarÝ ise genelde dŸzgŸn konußurken, korku ve heyecan gibi durumlarda kekelemeye baßlar. Kekemelik de tÝrnak yeme, parmak emme gibi ruhi bir rahatsÝzlÝÛÝn ifadesidir. ‚ocuÛun ßahit olduÛu bir cinayet vakasÝ ya da atlattÝÛÝ bir trafik kazasÝ kekemeliÛine neden olabilmektedir. Bunun dÝßÝnda aile i•erisinde sŸrekli gerginlik ve huzursuzluk ya da anne veya babadan yoksunluk gibi sŸrŸp giden sebepler de sšzkonusudur. Kekeleyen •ocuÛun toplum i•erisindeki uyumu da zorlaßmaktadÝr. KekelediÛi zaman alay edilir ve alay edildik•e korkusu yerleßir. Bu, tam bir kÝsÝr dšngŸdŸr. Üki Ÿ• yaß civarÝndaki •ocuklarda gšrŸlen kekemelik ge•icidir ve anne-babayÝ ŸrkŸtmemelidir. Anne ya da baba bŸyŸk bir yanlÝßlÝk yapmadÝÛÝ takdirde yerleßme ihtimali dŸßŸktŸr. Anne-babanÝn yapabileceÛi en bŸyŸk yanlÝßlÝk, •ocuÛu sŸrekli eleßtirerek ona: ÒDoÛru konußÓ demesidir. Bšyle davranmakla korkusunu pekißtirmiß olursunuz. KonußtuÛunda sabÝrsÝzlÝk gšsterilmemeli ve kekelemesinden štŸrŸ ŸzgŸn bir tavÝr i•erisine girilmemelidir. YapabileceÛimiz en yararlÝ davranÝß, šzellikle hangi durumlarda kekelediÛini araßtÝrmak ve bu gibi durumlarÝn tekrarÝnÝn šnŸne ge•mektir. Her ßeyden šnemlisi kekelemesi sizin ona olan sevginizi azaltmamalÝ ve bu sevgi ona hissettirilmelidir. AyrÝca kekelediÛi i•in kardeßleri arasÝnda šzel bir muameleye tabi tutulmamalÝdÝr. ‚ŸnkŸ bunu hissettiÛi takdirde ilginizi •ekmek i•in kekelemeyi sŸrdŸrebilir. SON S…Z Bu yaßlardaki •ocuÛunuz her ne kadar konußmaya baßlamÝßsa da henŸz duygularÝnÝ ifade etmekten acizdir. ‚ocuk ruhunu gayet iyi tanÝyan bir bilim adamÝmÝzÝn, Atalay YšrŸkoÛluÕnun, bir •ocuÛun dilinden kaleme alÝnmÝß Ôdilek•eÕsi ile konumuzu noktalamayÝ uygun gšrdŸk. Sevgili AnneciÛim, BabacÝÛÝm, 75 76 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ BŸtŸn duygu ve dŸßŸncelerimi dile getirebilseydim, size ßunlarÝ sšylemek isterdim: SŸrekli bir bŸyŸme ve deÛißme i•erisindeyim. Sizin •ocuÛunuz olsam da sizden ayrÝ bir kißilik gelißtiriyorum. Beni tanÝmaya ve anlamaya •alÝßÝn. Deneme ile šÛrenirim. Bana ayak uydurmakta gŸ•lŸk •ekebilirsiniz. Bana oyunda, arkadaßlÝkta ve uÛraßlarÝmda šzgŸrlŸk tanÝyÝn. Beni her yerde, her ißimde koruyup kollamaya •alÝßmayÝn. DavranÝßlarÝmÝn sonu•larÝnÝ kendim gšrŸrsem daha iyi šÛrenirim. Bana yanÝlma payÝ bÝrakÝn. Kendi ißimi kendim gšrmeye alÝßtÝrÝn. BŸyŸdŸÛŸmŸ baßka nasÝl anlarÝm? BŸyŸmeyi •ok istiyorsam da ara sÝra yaßÝmdan kŸ•Ÿk davranmaktan kendimi alamÝyorum. Bunu šnemsemeyin. Ama siz beni ßÝmartmayÝn. Hep •ocuk kalmak isterim sonra. Her istediÛimi elde edemeyeceÛimi biliyorum. Ancak siz verdik•e almadan edemiyorum. Bana yerli yersiz sšz de vermeyin. SšzŸnŸzŸ tutmayÝnca sizlere gŸvenim azalÝyor. Bana kesin ve kararlÝ davranmaktan •ekinmeyin. Yoldan saptÝÛÝmÝ gšrŸnce beni sÝnÝrlayÝn. KoyduÛunuz kurallar ve yasaklarÝn hepsini beÛendiÛimi sšyleyemem. Ancak, hi• kÝsÝtlanmayÝnca ne yapacaÛÝmÝ ßaßÝrÝyorum. TutarsÝz davrandÝÛÝnÝzÝ gšrŸnce hem bocalÝyor, hem de bundan yararlanmadan 76 edemiyorum. Beni dinleyin. …Ûrenmeye en yatkÝn olduÛum anlar, soru sorduÛum anlardÝr. A•ÝklamalarÝnÝz kÝsa ve a•Ýk olsun. …ÛŸtlerinizden •ok davranÝßlarÝnÝzdan etkilendiÛimi unutmayÝn. Beni eÛitirken ara sÝra yanlÝßlÝklar yapabilirsiniz. BunlarÝ •abuk unutturun. Ancak birbirinize saygÝ ve sevginizin azaldÝÛÝnÝ gšrmek beni yaralar ve sŸrekli tedirgin eder. ‚ok konußup, •ok baÛÝrmayÝn. YŸksek sesle sšylenenleri pek duymam. Yumußak ve kesin sšzler bende daha iyi iz bÝrakÝr. ÒBen senin yaßÝnda iken...Ó diye baßlayan sšylevleri hep kulak ardÝna atarÝm. KŸ•Ÿk yanÝlgÝlarÝmÝ bŸyŸk su•muß gibi baßÝma kakmayÝn. Beni, korkutup sindirerek, su•luluk duygusu aßÝlayarak uslandÝrmaya •alÝßmayÝn. YaramazlÝklarÝm i•in beni kštŸ •ocukmußum gibi yargÝlamayÝn. YanlÝß davranÝßÝm Ÿzerinde durup dŸzeltin. Ceza vermeden šnce beni dinleyin. Su•umu aßmadÝÛÝ sŸrece cezama katlanabilirim. Beni yeteneklerimin ŸstŸnde ißlere zorlamayÝn. Ama baßarabileceÛim ißleri yapmamÝ bekleyin. Baßarmam i•in beni destekleyin. Hi• deÛilse •abamÝ švŸn. Bana gŸvendiÛinizi belli edin. Beni baßkalarÝyla karÝßtÝrmayÝn; umutsuzluÛa kapÝlÝrÝm. Benden yaßÝmÝn ŸstŸnde olgunluk bekle- 77 3-6 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ meyin. BŸtŸn kurallarÝ birden šÛretmeye kalkmayÝn. Bana sŸre tanÝyÝn. YŸzde yŸz dŸrŸst davrandÝÛÝmÝ gšrŸnce Ÿrkmeyin. Beni kšßeye sÝkÝßtÝrmayÝn; yalana sÝÛÝnmak zorunda kalÝrÝm. Sizi •ok bunalttÝÛÝm sÝrada bile soÛukkanlÝlÝÛÝnÝzÝ yitirmeyin. KÝzgÝnlÝÛÝnÝzÝ haklÝ gšrebilirim, ama beni aßaÛÝlamayÝn. Hele baßkalarÝnÝn yanÝnda onurumu kÝrmayÝn. UnutmayÝn ki, ben de sizi yabancÝlarÝn yanÝnda gŸ• durumlara dŸßŸrebilirim. Bana haksÝzlÝk ettiÛinizi anlayÝnca a•Ýklamaktan •ekinmeyin. …zŸr dileyißiniz size olan sevgimi azaltmaz; tersine, beni size daha •ok yaklaßtÝrÝr. AslÝnda ben sizi olduÛunuzdan daha iyi gšrŸyorum. Bana kendinizi yanÝlmaz ve erißilmez gšstermeye •abalamayÝn. YanÝldÝÛÝnÝzÝ gšrŸnce ŸzŸntŸm bŸyŸk olur. Biliyorum, ara sÝra sizi ŸzŸyor, belki de dŸß kÝrÝklÝÛÝna uÛratÝyorum. Bana verdiklerinizin yanÝnda benden istediklerinizin •ok olmadÝÛÝnÝ da biliyorum. YukarÝda sÝraladÝÛÝm istekler size •ok geldiyse bir •oÛundan vazge•ebilirim; yeter ki beni ben olarak seveceÛinize olan inancÝm sarsÝlmasÝn. Benden Òšrnek •ocukÓ olmamÝ beklemezseniz, ben de sizden kusursuz anababa olmanÝzÝ beklemem. Sevecen ve anlayÝßlÝ olmanÝz bana yeter. Sizin •ocuÛunuz olarak doÛmak elimde deÛildi. Ama se•me hakkÝm olsaydÝ, sizden baßka kimsenin •ocuÛu olmak istemezdim.! Sevgiler ‚ocuÛunuz 77 79 T.C. BAÞBAKANLIK Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar Genel MŸdŸrlŸÛŸ 6-12 Yaß ‚ocuÛa Sahip Ailelerin EÛitimi l …zgšr DEMÜRAL 4 81 6-12 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ 6Ð12 YAÞ ‚OCUKLARININ daha sonra gelißim alanlarÝna gšre belirlenecek davranÝßlarÝ kazanabilir. Elbette ki bu davranÝßlarÝ incelerken, •ocuklarÝn aynÝ yaßta olsalar bile birbirinden farklÝlÝklar gšstere- GELÜÞÜMÜ Beden ve DavranÝß Gelißimi Bu yaßlar •ocuÛun ilkšÛrenim •aÛÝdÝr. EÛer olaÛan dÝßÝ bir durum sšz konusu deÛilse, •ocuk bu yÝllarÝnÝ ilkšÛrenimde ge•irir. Bu yaßlarÝn baßlangÝcÝ ilkokula yeni baßlama a•ÝsÝndan, son yÝllarÝ ise •ocuÛun ergenlik dšnemine girmeye yaklaßmasÝ a•ÝsÝndan son derece šnemlidir. Anne baba altÝ yaßÝndaki •ocuÛunun artÝk bir bebek olmadÝÛÝnÝ gšrŸr. Pek •ok ihtiyacÝnÝ kendisi karßÝlayabilmekte, bazÝ ißleri baßarÝyla yapabilmektedir. Fakat buna raÛmen yine de anne-babasÝnÝn ilgi ve desteÛine ihtiyacÝ vardÝr. ‚ocuk pek •ok ißi baßarabilmektedir ama gelißimi devam etmektedir. HenŸz bir yetißkin ceklerini akÝldan •Ýkarmamak gerekir. Bir davranÝß bazÝ •ocuklarda erken gelißim gšsterirken, bazÝ •ocuklarda daha ge• gelißebilir; ya da hi• gšrŸlmeyebilir. Bunun nedenlerini dŸßŸnmek ve •ocuÛa bu davranÝßÝ kazanmasÝ i•in fÝrsat tanÝmak en uygun olan davranÝßtÝr. AltÝ yaß •ocuÛunun beden ve hareket gelißimi yšnŸnden kazanabileceÛi davranÝßlarÝ ßu ßekilde sÝralayabiliriz: ¥ AyakkabÝlarÝnÝ baÛlar. ¥ Kendi kendine giyinir, soyunur. ¥ Topu belirlenen bir hedefe atar. ¥ AyaÛÝnÝ deÛißtirerek sek sek yapar. ¥ Tek ayakla ortalama on defa sÝ•rar. ¥ Yerden 40-50 cm. yŸkseklikteki bir tahta Ÿzerinden šne ve arkaya yŸrŸr. gibi herßeyi yapabilecek dŸzeyde deÛildir. ¥ On saniyede 35-40 metre koßar. Bu yaßa gelmiß bir •ocuk eÛer normal ßartlar- ¥ 75-80 cm. uzunlukta atlar. da bŸyŸyŸp gelißmißse ve •ocuÛa deneyim kazanmasÝ i•in yeterince fÝrsat tanÝnmÝßsa, ¥ Basit geometrik ßekilleri, harfleri ve rakamlarÝ kopya eder. 81 82 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ ¥ Kurßun kalemi dŸzgŸn bir ßekilde kullanabilir. ¥ BÝ•aÛÝ yaÛ sŸrmek ve kesmek i•in kullanabilir. Buradaki davranÝßlar bize olduk•a basit gšrŸnebilir. Ne var ki •ocuklar bu davranÝßlarÝ ancak beß yaß civarÝnda sÝrasÝ ile kazanmaya baßlarlar. AltÝ yaßÝna geldiklerinde ise, aßaÛÝ yukarÝ bu davranÝßlarÝn tŸmŸnŸ kazanmÝß olurlar. 6 yaßtan sonra •ocuklarÝn bŸyŸmeleri, daha šncesine gšre olduk•a yavaß seyreder. Bu durum kÝzlarda 9-10, erkeklerde ise 11-12 yaßÝna kadar devam eder. Daha sonra bŸyŸme yeniden hÝzlanÝr. Bu yaßlardan itibaren artÝk •ocukluktan •ÝkÝlmakta ve gen•lik •aÛÝnÝn ilk adÝmÝ olan ergenlik dšnemine baßlanmaktadÝr. ‚ocuk i•in, bedensel ve ruhsal olarak bir•ok deÛißiklikler gšsterdiÛi bu dšnem olduk•a šnemlidir. Biz bu dšnemi ergenlik šncesi dšnem olarak adlandÝrÝyoruz. DoÛal olarak •ocuklarda bu yaßlardan itibaren fiziksel birtakÝm deÛißiklikler de meydana gelir. KÝz ve erkek •ocuklarda ortak olarak gšrŸlen el ve ayaklarÝn bŸyŸmesi, vŸcudun belirli bšlgelerindeki tŸylenme, yŸz hatlarÝnÝn farklÝlaßmasÝ artÝk •ocukluk dšnemini terketmeye baßladÝklarÝnÝn habercisidir. Bunlardan baßka her iki cinste de kendilerine šzgŸ deÛißiklikler olußur. KÝz •ocuklarda gšÛŸslerin bŸyŸmesi, vŸcut hatlarÝnÝn belirginleßmeye baßlamasÝ ve en son aßamada regl (aybaßÝ kanamasÝ) olmasÝ ile ergenlik •aÛÝna girilir. Erkek •ocuklarÝnda bu dšnemde gšrŸlen en bŸyŸk farklÝlÝk, sesin šnce kÝsÝlmasÝ ve zamanla kalÝnlaßmasÝdÝr. DiÛer šnemli aßama 82 da erlik bezlerinin dolmasÝyla, uykuda meydana gelen bilin•altÝ boßalmasÝdÝr. Bu en son gelißmeden sonra erkek •ocuklarÝ da ergenlik •aÛÝna girmiß olur. GšrŸnŸßte meydena gelen deÛißikliklerden bir tanesi de dißlerde olmaktadÝr. ‚ocuklar altÝ yaßÝndan itibaren 20 tane olan sŸt dißlerini deÛißtirmeye baßlar. Dißler genellikle •ÝkÝß sÝrasÝna gšre deÛißir. Bu dšnemde eksik olan kalÝcÝ azÝ dißleri de •Ýkmaya baßlar. Dšrt tane olan yirmi yaß dißleri dÝßÝnda geri kalanlarÝn hepsi tamamlanÝr. AÛzÝnÝn gšrŸnŸßŸ bozulduÛundan •ocuk i•in olduk•a šnemli bir dšnemdir. Bu yŸzden •ocukla alay edilmemeli, bunun bŸyŸmesinin bir aßamasÝ olduÛunu kabul etmesi saÛlanmalÝdÝr. Bu arada diß saÛlÝÛÝ a•ÝsÝndan aÛÝz bakÝmÝ ve temizliÛi ihmal edilmemelidir. DÜL GELÜÞÜMÜ 6 yaß •ocuÛunun dil gelißimi yšnŸnden kazanabileceÛi davranÝßlar ßu ßekilde sÝralanabilir: ¥ AnlamlÝ sorular sorar. ¥ Sorulara anlamlÝ cevaplar verir. ¥ BazÝ kelimelerin anlamlarÝnÝ a•Ýklar. ¥ Beß altÝ kelimelik cŸmleler kurar. ¥ Birka• olayÝ birbirine karÝßtÝrmadan anlatÝr. ¥ Bir olayÝ ve hikayeyi sšz ve hareketlerle anlatÝr. ¥ Nezaket kelimelerini kullanÝr. ¥ Konußulan bir konu hakkÝnda fikirlerini sšyler. GšrŸldŸÛŸ gibi, altÝ yaßÝndan itibaren, •ocuklarÝn konußmalarÝndaki gelißim bŸyŸk bir 83 6-12 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ ilerleme gšstermißtir. 7-8 yaßlarÝndan itibaren ise yetißkin diline yakÝn bir konußma yeteneÛine sahip olurlar. KarßÝlÝklÝ konußma artmÝßtÝr; konußmaktan zevk alÝrlar. ‚ocuksu konußmayÝ tamamen terkeder; yanlÝß šÛrendiÛi sesleri, kelimeleri dŸzeltmeye •alÝßÝrlar. …nceleri tek taraflÝ gelißen anlatÝm yetenekleri, yaßÝn ilerlemesiyle tamamen deÛißmiß ve dŸßŸnceleri baßkalarÝna aktarmaktan bŸyŸk zevk alÝr hale gelmißtir. AltÝ yaßÝnda •evresiyle konußarak ilißkide bulunan •ocuk, okula baßladÝktan sonra iletißim kurmak i•in konußmaya yšnelir. ZÜHÜN GELÜÞÜMÜ 6 yaß •ocuÛunun zihinsel olarak gšsterdiÛi gelißim i•in ßunlarÝ sšyleyebiliriz: ¥ ‚evresindeki eßyalarÝn nelerden yapÝldÝÛÝnÝ sšyler. ¥ Mesleklere gšre yapÝlan ißi sšyler. ¥ RakamlarÝ sayabilir. ¥ ZÝt olanÝ sšyler. ¥ SaÛÝnÝ solunu bilir. ¥ Nedene gšre sonu- cu sšyler. ¥ Sonuca gšre nedeni sšyler. ¥ Kendine sšylenen beß - altÝ kelimelik cŸmleyi tekrarlar. ¥ AmacÝna ulaßmak i•in karßÝlaßtÝÛÝ gŸ•lŸÛŸ ortadan kaldÝrÝr. 7 yaßÝndan sonra •ocuklarda mantÝksal dŸßŸnme gelißmeye baßlar. Kavram gelißimi hÝzlanÝr. Yaparak, yaßayarak, duyu organlarÝnÝ kullanarak deneyim kazanÝr. KurallarÝ deÛißtirebileceÛini kabul eder. Kendisinin de kurallar koyabileceÛini šÛrenir. 11 yaß civarÝnda •ocuk hi• gšrmediÛi bir nesneyi zihninde canlandÝrabilir. DŸßŸncesini eleßtirir; dŸzeltir. Deyimlerin, atasšzlerinin anlamlarÝnÝ sezmeye baßlar. MantÝksal dŸßŸnce hemen hemen yetißkinlerin dŸzeyine erißmißtir. Zihinsel tartÝßmalar yapar. GšrŸßlerini haklÝ gšsterecek kanÝtlar ve mantÝk yollarÝ bulmaya •alÝßÝr. Okula baßlayan •ocuk dŸßŸnmeyi šn planda tuttuÛu i•in, kendisine bilgi ve šÛrenme konusunda da šnemli bir adÝm attÝrmÝß olacaktÝr. DUYGUSAL VE SOSYAL 83 84 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ GELÜÞÜM 6 yaßÝna gelen bir •ocuÛun duygusal ve sosyal yšnden gšsterebileceÛi gelißmeler: ¥ GŸnlŸk ißlerde sorumluluk alÝr. ¥ Oyunu kurallarÝna gšre oynar. ¥ BaßladÝÛÝ ißi bitirir. ¥ Kißileri ve eßyalarÝ paylaßÝr. ¥ BŸyŸklerini memnun etmeye •alÝßÝr. ¥ Kendinden kŸ•Ÿklere karßÝ koruyucudur. ¥ DeÛißik arkadaßlar edinir. ¥ HaksÝzlÝÛa uÛradÝÛÝ zaman kendini savunur. ¥ Adil olanÝ cezayÝ kabul eder. ¥ KorkularÝnÝ sšyler. ¥ Kendine yetißkin gibi davranÝlmasÝndan hoßlanÝr. AltÝ yaßÝndan sonra šfke ve kÝskan•lÝk duygularÝ azalmaya baßlar. Ülkokula baßladÝÛÝ i•in •evresi genißlemißtir. Bundan dolayÝ duygularÝnda deÛißmeler olur. AÛlama, hÝr•Ýnlaßma, baÛÝrÝp •aÛÝrmalar šzellikle okulda azalÝr. BaÛÝmsÝz olma eÛilimindedirler. BaÛÝmsÝzlÝÛÝnÝn engellenmesi ve šÛŸtler šfkelenmesine neden olur. Kendi cinsinden olan 84 arkadaßlarÝna daha sÝkÝ baÛlanÝrlar. KarßÝ cinsten olanlara menfi tavÝr takÝnÝrlar. …Ûretmenlerine ise hayrandÝrlar. Onun her dediÛini buyruk olarak kabul ederler. Kendi yaßÝtlarÝyla birlikte olmak ve onlarla birlikte oynamaktan, ßakalar yapmaktan, fÝkra anlatmaktan •ok hoßlanÝrlar. KahramanlÝk hikayelerine bayÝlÝrlar; kahramanlara hayrandÝrlar. Sporculara ve artistlere karßÝ ilgileri artar. Ergenlik dšnemine adÝm atan •ocuk - kÝz olsun, erkek olsun daha šnceki sakin dšnemini de geride bÝrakmÝßtÝr. Daha šnceki uyumlu hali, dengeli davranÝßlarÝ ruhsal ve duygusal dŸnyasÝndaki fÝrtÝnalarla birlikte bŸyŸk deÛißim gšsterir. Uyumlu halin gitmesiyle anne ve babayla olan sŸrtŸßmeler de baßlar. ArtÝk anne ve babaya olan baÛÝmlÝlÝk azalma eÛilimindedir. OnlarÝn yerini ßimdi arkadaßlarÝ alÝr. Hareketlerinin kÝsÝtlanmasÝ, isteklerinin yerine getirilmemesi ve daha birtakÝm deÛißik sÝnÝrlamalar nedeniyle duygusal iniß ve •ÝkÝßlar sŸrekli deÛißmektedir. Duygusal olarak aßÝrÝ hassas olduklarÝ i•in •ok •abuk sevinir ve ŸzŸlŸrler. Bu yaßlardaki •ocuklar kendilerine •eßitli ilgi ve uÛraß alanlarÝ bulurlar. Pul, kartpostal biriktirmek; ßiir yazmak; hatÝra defteri, gŸnlŸk tutmak bunlardan bazÝlarÝdÝr. Toplumsal olaylara il- 85 6-12 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ gileri artar. Spor, mŸzik - šzellikle gŸrŸltŸlŸ mŸzŸk - hobileri arasÝnda ilk sÝralarda yer alÝr. ArkadaßlarÝ ile olan ilißkileri onlar i•in bŸyŸk šnem taßÝr. Arkadaß gruplarÝ, saklanÝlan •eßitli sÝrlar gŸnlŸk hayatlarÝnda šnemli birer par•adÝr. ARKADAÞ - AKRAN GRUBU Akran gruplarÝ bazÝ ihtiya•larÝ, šrneÛin yetißkin denetiminden ka•mak gibi bir isteÛi cevapladÝÛÝ i•in olußur. 6-12 yaß dšneminde gelißir. Bu gruplar se•icidir. …zellikle cinsiyet, yaß ve sosyal statŸ bu yaßta akran grubuna se•ilmede šnemli tercihlerdendir. ‚ocuklarÝn sosyalleßmesinde akran gruplarÝ šnemli rol oynar. ‚OCUK VE SORUMLULUK ‚ocuÛunuzun hayata hazÝrlanmasÝ a•ÝsÝndan sorumluluk taßÝmaya baßlamasÝ bŸyŸk šnem taßÝr. ‚ocuk yšnŸnden sevildiÛini bilmek ve hissetmek son derece šnemlidir. ‚ocuk sevildiÛini bilmeli ve bu kendisine lafla da sšylenmelidir. Bazen bir•ok aksi davranÝßÝnÝn arkasÝnda sevildiÛini hissetme ihtiyacÝ yatar. Sevgi, asla pazarlÝk konusu yapÝlmamalÝ ve •ocuk hata yaptÝÛÝ zaman da sevileceÛini bilmelidir. Bilin•li bir sevgi ve bunun ifadesi zayÝflÝk belirtisi olarak yorumlanmamalÝ ve bunun •ocuÛu ßÝmartacaÛÝ dŸßŸncesine yer verilmemelidir. ‚ocuÛa davranÝßlarÝnÝz yumußak•a olmalÝdÝr, ancak kararlÝ ve tutarlÝ davranmayÝ da becerebilmelisiniz, •ocuklar diplomat•a davranmayÝ •ok iyi becerirler ve zaaflarÝ iyi deÛerlendirirler. …zellikle bŸyŸkanne ve bŸyŸkbabanÝn yŸzleri yumußaktÝr ve •ocuklar anne ve babalarÝna yaptÝramadÝklarÝ bir•ok ßeyi onlara kabul ettirebilirler. Yumußak olmak demek otorite boßluÛu anlamÝnÝ taßÝmamalÝdÝr. ‚ocuÛunuzun kißiliÛini kazanabilmesi i•in kendisine •izeceÛiniz •er•eve •ok šnemlidir. Gereksiz yasaklar koymaktan ka•ÝnmalÝsÝnÝz. …zellikle, kendi uyamayacaÛÝnÝz kurallarÝ •ocuÛunuza dikte etmeye •alÝßmayÝn. ‚ocuÛuna kÝrmÝzÝ ÝßÝkta ge•memesi i•in šÛŸt verdiÛi halde, kendisi kÝrmÝzÝ ÝßÝkta ge•meyen bir anne ya da baba, •ocuÛunun kendisine ve koyduÛu kurallara saygÝlÝ davranmasÝnÝ beklememelidir. Gereksiz yasaklardan ka•Ýnmak demek •ocuÛu baßÝboß bÝrakmak demek de deÛildir. ‚ocuk yapama85 86 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ yacaÛÝ davranÝlar olduÛunu bilmelidir. Hata yaptÝÛÝ zaman affetmesini bilmek ve kŸ•Ÿk kusurlarÝnÝ gšrmezden gelebilmek bŸyŸk olmanÝn ßanÝndandÝr. ‚ocuÛunuzun kendi baßÝna iß yapma ve sorumluluk alma yšnŸndeki girißimlerini de desteklemelisiniz. Bu yšndeki girißimler šzendirilmeli ve baßarÝ kazandÝÛÝ takdirde šdŸllendirilmelidir. ‚ocuÛunuz sorumluluk kazanmaya šnce kendi sorumluluklarÝnÝ taßÝyarak baßlar. Ancak yŸkleyeceÛiniz sorumluluk •ocuÛunuzun yaßÝnÝ ve kapasitesini aßmamalÝdÝr. ‚ŸnkŸ bu takdirde ßevkini kÝrmÝß olursunuz ve bundan sonraki girißimlerinde daha Ÿrkek olmasÝna yol a•arsÝnÝz. Eleßtirebilirsiniz, ama eleßtiriniz daima yapÝcÝ olmalÝdÝr. YÝkÝcÝ eleßtirilerden ka•ÝnmalÝ ve bu nitelikteki kißilerden •ocuÛunuzu korumalÝsÝnÝz. Ona kÝzsanÝz bile baßkalarÝnÝn yanÝnda eleßtirmekten ve azarlamaktan ka•ÝnmalÝsÝnÝz. Kendinize ve •ocuÛunuza duyduÛunuz saygÝ a•ÝsÝndan bu •ok šnemlidir. Onu sevdiÛiniz kadar ona gŸvenmeniz de šnemlidir. ‚ocuk sevildiÛini ve kendisine gŸvenildiÛini hissetmek ve bunu sizin aÛzÝnÝzdan duymak ister. Sizden alacaÛÝ bir švgŸ onun i•in •ok šnemlidir. DuygularÝnÝzÝ ifade etmekten •ekinmeyin. ‚ocuklarÝn sezgileri •ok gŸ•lŸdŸr. Sizin dille ifade etmediÛiniz bir•ok ßeyi hissedebilir. 86 ‚ocuÛa belirli seyler yapmasÝ karßÝlÝÛÝnda hediye vaad etmeyiniz. Bu bir nevi rŸßvettir. ‚ocuÛu, olumlu davranmanÝn kendisine daha yararlÝ olduÛuna ve bunu kendisi i•in yaptÝÛÝna inandÝrmalÝsÝnÝz. Ancak o zaman kendi iradesi ile olumlu davranÝßlar i•erisine girecek ve bundan haz duyacaktÝr. ERGENLÜK …NCESÜ D…NEMDE ANNE VE BABANIN TUTUMU Ergenlik šncesi dšnemin •ocuk i•in ne kadar šnemli olduÛunu a•Ýklamaya •alÝßtÝk. Bu dšnemin daha rahat ve huzurlu ger•ekleßmesi anne ve babanÝn izleyeceÛi tutum ile de yakÝndan ilgilidir. ‚ocuklarÝnÝn artÝk bŸyŸme yolunda ilk adÝmÝ attÝÛÝnÝ, •ocukluÛu geride bÝrakmaya baßladÝÛÝnÝ gšrmek, •ocuk i•in olduÛu kadar anne ve baba i•in de yenidir. Anne ve babalar •ocuklarÝna bazan bir bŸyŸk gibi davranarak Ò•ocukluÛu bÝrakÓ dedikleri gibi, Òsen daha •ocuksunÓ da diyebilmektedirler. Kußkusuz anne ve babanÝn bu ikili tutumu •ocuÛu da olumsuz yšnde etkilemektedir. Ne zaman bŸyŸk, ne zaman kŸ•Ÿk olacaklarÝna kendileri de karar veremezler. 87 6-12 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ Bu yaßlardan itibaren kÝz ve erkek •ocuklarÝ arasÝndaki ayrÝm da iyice belirginleßir. …zellikle geleneksel ailede ve kÝrsal yerlerde, kentte oturan ailelere oranla kÝz •ocuklarÝ, erkek •ocuklara gšre daha sÝkÝ bir denetime maruz kalÝrlar. ÒKÝzlarÝn yeri evidirÓ diyerek •ocuklarÝ sŸrekli eve hapsetmek fazla haksÝzlÝk sayÝlmaz mÝ? Elbette ki zamanÝ geldiÛinde kadÝn cinsinin gerektirdiÛi alÝßkanlÝklarÝ kazanacaklardÝr. Aradaki dengenin •ok iyi saÛlanmÝß olmasÝ gerekmektedir. dÝr. Anne ve babalar bu yaßlardaki •ocuklarÝna karßÝ olan davranÝßlarÝnÝ kendi •ocukluklarÝnÝ gšz šnŸne getirerek ayarlamalÝdÝrlar. ArtÝk onlarÝn da kendilerine ait dŸßŸnceleri vardÝr. Haliyle bu dŸßŸncelerin bize uymadÝÛÝ, ters geldiÛi zamanlar olacaktÝr. Hatta bazan bize karßÝlÝk verecekler, asileßeceklerdir. Bu gibi durumlarda sakin ve sabÝrlÝ davranmak, duruma bir de onlar a•ÝsÝndan yaklaßmak aradaki buzlarÝ daha kolay eritecektir. DavranÝßlarÝnÝn onaylanmayacaÛÝ dŸßŸncesiyle, gizli bir ißi saklamak amacÝyla yalana baßvurabilirler. Kußkusuz bunu engellememiz mŸmkŸn deÛildir. En aza indirgemek i•in onlara karßÝ daha anlayÝßlÝ, sabÝrlÝ ve kendinizi sšmŸrtmemek kaydÝyla - hoßgšrŸlŸ davranmak en iyi •šzŸm yoludur. KißiliÛin saÛlÝklÝ gelißmesi a•ÝsÝndan bizin davranÝßlarÝmÝzdaki tutarlÝlÝk en šnemli etkendir. šnemli adÝmlardan biridir. ‚ocuklar her ne Yine sšylemek gerekir ki, onlara yardÝmcÝ olmanÝn en iyi yolu anlayÝßlÝ, sabÝrlÝ ve hoßgšrŸlŸ davranmaktÝr. ‚OCUÚUNUZ OKULA BAÞLIYOR ‚ocuk Ülkokula HazÝr mÝ? Okula baßlama •ocuÛun gelißiminde kadar yaßÝ geldiÛi zaman okula baßlÝyorsa da, •ocuk i•in okul, aslÝnda evde baßlar. Okula baßlamadan šnce evde yapÝlan okul šnceki hazÝrlÝk veya •ocuÛun anaokuluna gšnderilmesi olduk•a šnemlidir. Bšyle bir Ergenlik šncesi dšnemde •ocuklarÝn cinsel konulara olan ilgileri de artar. Þimdi sorduklarÝ, daha kŸ•Ÿk yaßlarda sorduÛu sorulardan farklÝdÝr. Bu sorulara verilecek ka•amak cevaplar, yapÝlabilecek en bŸyŸk hatadÝr. Sorulan sorular gerektiÛi ßekilde ve yol gšsterici bir bi•imde a•Ýkalmaya •alÝßmalÝ87 88 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ šn hazÝrlÝktan ge•en •ocuk, hem okula alÝßma hem de šÛrenme a•ÝsÝndan gŸ•lŸk •ekmeyecektir. Bu aßamalardan ge•miß •ocuklarÝn okulda daha baßarÝlÝ olduklarÝ gšrŸlmŸßtŸr. Yine bu •ocuklar okulda karßÝlacaklarÝ problemlerin Ÿstesinden daha kolay gelebilmektedir. TŸm bunlara raÛmen, okula baßlayan •ocuÛun ßimdiye kadar alÝßtÝÛÝ dŸzenin deÛißmesi karßÝsÝnda tedirgin ve huzursuz olmasÝ normaldÝr. O, erken yatmak, erkek kalkmak, okula gitmek, ders yapmak, zamanÝnÝ kontrollŸ olarak kullanmak isteyince oyun oynayamamanÝn getirdiÛi sÝnÝrlamayÝ kabullenmek, sÝnÝf ge•erek baßarÝlÝ olmak gibi sorumluluklar altÝna girmißtir artÝk. Bunlar onun i•in olduk•a aÛÝr ve giderek de aÛÝrlaßacak olan yŸkŸmlŸlŸklerdir. Anne ve babanÝn bunlarÝ gšz šnŸne alarak •ocuÛa okul šncesinde ve baßladÝktan sonra gerek psikolojik, geresi fiziksel koßullar a•ÝsÝndan destek olmalarÝ gerekmektedir. ‚ocuÛun zihinsel veya fiziksel (aÛÝr ißitme gibi) herhangi bir rahatsÝzlÝÛÝ olmadÝÛÝ sŸrece eÛitimini sŸrdŸrememesi i•in bir neden yoktur. Fakat yeni bir ortamda bulunmalarÝ, kendilerinden bir takÝm gšrevlerin istenmesi bu minicik •ocuklarda bir •eßit korku meydana getirebilir. YanlÝß yapmak, arkadaßlarÝ tarafÝndan dÝßlanmak, arkadaßlarÝnca alaya alÝnmak, šÛretmeninden azar ißitmek gibi dŸßŸnceler korkulara neden olur. Bu korkularÝ, davranÝßlarÝna deÛißik ßekillerde yansÝr. BazÝ •ocuklarda korku kendini haßarÝlÝk, saldÝrganlÝk ßekilde gšsterir. Kimilerinde dÝßlanmak, aßaÛÝlanmak, yalnÝz kalmak korkusuyla aßÝrÝ derecede boyun eÛme durumu olußabi88 lir. Kimi •ocuklarda ise bu durum, i•ine kapanÝklÝÛa neden olabilir. OlaylarÝn baskÝsÝndan kurtulmak i•in •evresiyle ilgilenmeyi tercih eder. AyrÝca aileden ilk defa - kendi isteÛi dÝßÝnda, kÝsa sŸrelerle de olsa ayrÝ kalan •ocuk, kendisinin istenmediÛi hissine de kapÝlabilir. Evde kendisinden baßka bir kardeßinin bulunmasÝ, bu sevilmeme ve istenmeme hissini per•inleyebilir. ‚ocuÛun bu dšnemleri ger•ekten •ok kritiktir. ‚ocuk okula baßlamakla birdenbire bŸyŸmŸß deÛildir. Bir ge•iß evresindedir ve gerek maddi gerekse manevi desteÛe, en az šnceki kadar ihtiyacÝ vardÝr. Sevgi dolu, anlayÝßlÝ, destekleyici ve bilin•li bir tutum •ocuklarÝmÝzÝn gerek ilkokul, gerekse ilkokul sonrasÝ yaßamlarÝnda daha saÛlÝklÝ ve mutlu olmalarÝnÝn ilk ßartÝdÝr. OnlarÝ mŸmkŸn olduÛunca yakÝndan tanÝmalÝyÝz. Bšylece onlara ger•ekten ihtiya•larÝ olanÝ verebiliriz. SÝnÝrlarÝnÝ ve yeteneklerinin dŸzeyini bilirsek onlarÝ gereksiz yere zorlamayÝz; ayrÝca yetersizliklerini zamanÝnda fark eder, gereken en saÛlÝklÝ tedbiri alma ßansÝna sahip oluruz. AßaÛÝda vereceÛimiz maddeler bir •ocuÛun ilkokula baßlarken zihinsel, bedensel ve psikolojik gelißimi a•ÝsÝndan yapabilmesi gereken davranÝßlarÝn bir listesidir. Bu listeden yararlanarak mŸmkŸn olan en doÛru deÛerlendirmeyi yapabilir, •ocuÛunuzun ilkokula hazÝr olup olmadÝÛÝ konusunda bir fikir edinebilirsiniz. Sizi tatmin etmeyen bir durum sšz konusu ise okula baßlatÝp baßlatmamaya bir uzman yardÝmÝyla karar vermelisiniz. 1 - ‚ocuÛunuz mutlu mu? 2 - Temizlik, giyinme, yemek yeme ve tu- 89 6-12 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ valet ihtiya•larÝnÝ kendi baßÝna giderebiliyor mu? 24 - Resimlere bakÝp basit sonu•lar •Ýkartarak hikaye anlatabiliyor mu? 3 - Eleßtiri kabul ediyor mu? 25 - Kitaplara bakmaktan hoßlanÝyor mu? 4 - Arkadaß grubuna katÝlÝyor mu? 26 - YazÝlÝ kelimelere ilgi gšsteriyor mu? 5 - TartÝßmalara ve sohbetlere kendi isteÛi ile katÝlÝyor mu? 27 - Kalemi doÛru tutabiliyor mu? 28 - DŸzgŸn •izgi •izebiliyor mu? 6 - EßyalarÝnÝ paylaßÝyor mu? 7 - SÝraya uyuyor mu? 8 - BaßladÝÛÝ ißi bitiriyor mu? 9 - ÜßbirliÛi yapabiliyor mu? 10 - Kitap sayfalarÝnÝ •evirebiliyor mu? 11 - MakasÝ doÛru kullanÝyor mu? 12 - YaptÝÛÝ bir ißi sÝrasÝ ile yapabiliyor mu? 13 - Basit emirleri hatÝrlÝyor mu? 14 - Basit hikayeleri dŸzgŸn bir ßekilde anlatabiliyor mu? 15 - Fikirlerini net ve a•Ýk bir ßekilde ifade edebiliyor mu? 16 - Bebek•e konußmasÝ bitti mi? 17 - Kelimeleri doÛru telafuz ediyor mu? 18 - YaßadÝÛÝ •evreyi tanÝyor ve •evre hakkÝnda konußuyor mu? 19 - Geniß bir kelime hazinesine sahip mi? 20 - Gšrme algÝlamasÝ iyi mi? 21 - Üßitme algÝlamasÝ iyi mi? 22 - SaÛ ve sol elini ayÝrdedebiliyor mu? 23 - YazÝlarÝn soldan baßlayÝp saÛa doÛru gittiÛini biliyor mu? 29 - Daire, kare, •apraz ve dikdšrtgeni kopya edebiliyor mu? OKULA BAÞLAYAN ‚OCUÚUN ÜHTÜYA‚LARI Okula gitme yaßÝna gelen •ocuk, daha okula baßlamadan kendisini okulun heyecanÝna kaptÝrmÝßtÝr. OturduÛu yere gšre hangi okula gideceÛi kararlaßtÝrÝlÝr. Okula kayÝt yapÝlmasÝyla da artÝk ilk adÝm atÝlmÝßtÝr. Okullu olmanÝn heyecanÝ ve sevinci •ocukla birlikte ailenin diÛer fertlerine de yansÝr; kŸ•Ÿk •ocuklarÝ bŸyŸme yolunda bir adÝm daha atmÝßtÝr. Okula baßlamasÝyla kendisine yeni bir •evre edinmiß olacak ve bize olan baÛÝmlÝlÝÛÝ biraz da olsa kaybolmaya baßlayacaktÝr. ‚antasÝ : Okula hazÝrlÝk i•in, kayÝt yapÝlmasÝnÝn yanÝsÝra okul ihtiya•larÝnÝn giderilmesi de gerekmektedir. ‚anta, šnlŸk ve diÛer giysiler bu ihtiya•larÝn i•indedir. BunlarÝn i•inde •ocuklar i•in en šnemlisi •anta89 90 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ larÝdÝr. Bu yŸzden •antayÝ alÝrken •ocuÛumuzun zevkine ve isteÛine de kulak vermeniz gerekir. Fakat •ocuÛunuz istiyor diye, •abuk bozulabilecek, kullanÝßsÝz, saÛlam olmayan bir •antayÝ da tercih etmemelisiniz. Konußarak ve a•Ýklayarak •ocuÛunuzun gšnlŸnŸ yapmanÝz ve ortak bir karara varmanÝz en gŸzel •šzŸm yoludur. ‚anta alÝrken šzellikle dikkat etmeniz gereken hususlarÝ belirtmek gerekirse; •ocuÛunuzun sÝrtÝnda taßÝyabileceÛi bir •antayÝ tercih etmelisiniz. SÝrtta taßÝnan bir •anta rahat hareket etmeyi saÛlamasÝ a•ÝsÝndan pratiktir. Fakat sÝrtta taßÝnÝyor diye aÛÝrlÝÛÝ fazla olan bir •anta da almamalÝsÝnÝz. ‚antanÝn omuz askÝlarÝnÝn geniß olmasÝ saÛlamlÝÛÝnÝn yanÝ sÝra omuzu daha az incitmesi bakÝmÝndan da šnemlidir. ‚antada •eßitli bšlŸmlerin bulunmasÝ kullanÝßlÝÛÝnÝ artÝrÝcÝ bir šzelliktir. ‚ocuklara šzgŸ, canlÝ renklerdeki bir •anta hem sevimliliÛi, hem de trafikte daha kolay se•ilebileceÛi i•in tercih edilmelidir. KÝyafet : †lkemizde •ocuklarÝmÝz okula giderken yalnÝzca šnlŸk deÛil, •eßitli formalar giymektedirler. Bu giysileri se•erken, ne •ok gŸnlŸk ne de •ok sŸslŸ olmalarÝna dikkat etmemiz gerekir. KullanÝmÝ ve temizliÛi rahat, gšze batmayan kÝyafetler hem •ocuk hem de bizim i•in kolaylÝk saÛlar. DiÛer konularda olduÛu gibi kÝyafetlerin se•iminde de •ocuÛunuzun isteklerini gšz šnŸnde bulundurmalÝsÝnÝz. Okula gšnderirken ŸßŸmemesi i•in •ocuÛu kat kat giydirmek yanlÝß bir davranÝßtÝr. SŸrekli hareket halinde olacaÛÝnÝ ve sÝnÝfta hem sÝcak, hem de kalabalÝk bir ortamda bulunacaÛÝnÝ dŸßŸnerek •ocunuzu aßÝrÝ bir ßekilde giydirmemelisiniz. 90 Okul Yolu : Okula yeni baßlayacak olan bir •ocuk, •evrenin ve yolun yabancÝsÝ olacaktÝr. Þimdi bir •ocuk okula, aileler tarafÝndan ortaklaßa tutulan servisler aracÝlÝÛÝyla gidip gelmektedir. Bu, •ocuÛun dŸzenli olarak vaktinde okula gidip gelmesi ve gŸveliÛi bakÝmÝndan gŸzel bir •šzŸm yoludur. Fakat bšyle bir imkan her •ocuk i•in sšzkonusu deÛildir. Okula yŸrŸyerek gitmek durumunda olan •ocuklar i•in yolun gŸvenliÛi ve kolaylÝÛÝ šnemlidir. Ülk zamanlar mecburen bir bŸyŸk tarafÝndan okula gštŸrŸlmesi gerekir. Bu zaman zarfÝnda, •ocuÛun yolu tanÝmasÝ ve šÛrenmesi i•in birlikte gittiÛiniz mesafeyi yavaß yavaß kÝsaltmanÝz yararlÝ olacaktÝr. Bir sŸre sonra beraber gidebileceÛi bir arkadaß grubu edindiÛinde, yol sorunu bŸyŸk šl•Ÿde ortadan kalkmÝß olur. Bu arada yolda gelip giderken dikkat etmesi gereken trafik kurallarÝnÝ •ok iyi šÛrenmiß olmasÝ gerekmektedir. …nemli olan okul yolunu šÛrendikten sonra acele etmeden sakin bir ßekilde yolu takip edebilmelidir. Bunu saÛlamak bŸyŸk šl•Ÿde bize dŸßmektedir. Vaktinde kaldÝrmak ve kahvaltÝsÝnÝ yapmasÝnÝ saÛlamak, bu arada kÝyafetlerinin giyilecek ßekilde hazÝr olmasÝ šnemlidir. BunlarÝn zamanÝnda ve aceleye getirilmeden yapÝlmasÝ, okula gitme vaktinin de iyi ayarlanmasÝnÝ saÛlayacaktÝr. Bazen •ocuÛunuz, bir takÝm nedenlerle ge• kalmÝß olabilir. Anne ve babasÝnÝn kÝzacaÛÝnÝ dŸßŸnerek acele hareket eder. AceleciliÛi yanlÝß ve dikkatsiz davranmasÝna neden olacaÛÝndan kendisi i•in tehlikeli olabilir. Bšyle 91 6-12 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ bir durum olduÛunda •ocuÛunuza, ge• kaldÝÛÝ i•in kendisine kÝzmayacaÛÝnÝzÝ ve bu yŸzden acele etmeden yolu takip etmesi gerektiÛini sšylemelisiniz. Har•lÝk : Okula baßlayan bir •ocuk artÝ parayÝ tanÝyordur. KŸ•Ÿk de olsa kendi baßÝna bazÝ ßeyleri satÝn alabilir. Okuldaki •ocuklarÝn kendilerine bir ßeyler almasÝ o ortamda bulunan tŸm •ocuklarÝ šzendirecektir. Bu yŸzden kŸ•Ÿk miktarlarda da olsa •ocuÛunuza har•lÝk vermeniz, onun diÛer •ocuklar yanÝnda zor durumda kalmamasÝnÝ saÛlar. AyrÝca haftalÝk olarak vereceÛiniz har•lÝk ona belirli bir sŸre i•inde belli bir parayla ge•inmeyi šÛretir. Zamanla har•lÝÛÝndan para biriktirmek gibi bir alÝßkanlÝÛÝ da edinebilir. Ders ‚alÝßma Yeri : Okula yeni baßlayan •ocuÛun dersi olmayacaÛÝndan •alÝßmak i•in šzel bir yere ihtiyacÝ yoktur, diye dŸßŸnebilirsiniz. Fakat okulu ve •alÝßmayÝ sevdirmek istiyorsanÝz, daha ilk gŸnlerden kendisine •alÝßmak i•in bir yer ayarlamalÝsÝnÝz. En uygun yer •ocuklarÝn yatak odalarÝdÝr. KŸ•Ÿk bir masa ile kitap ve defterlerini koyabileceÛi bir raf bu iß i•in yeterlidir. ‚ocuk, dersi olmadÝÛÝ zaman bile kitap okumak i•in veya resim yapmak i•in kendine ait olan bu yerde •alÝßabilmelidir. Kendine ait šzel bir yerinin olmasÝ •alÝßmasÝnÝ da verimli kÝlacak- tÝr. Bu šzel yerin evin gŸrŸltŸlŸ bšlŸmlerinden, kalabalÝÛÝndan uzak olmasÝ gerekir. Okul ara• ve gere•lerini belli bir yere koyduÛu i•in gerektiÛinde aradÝÛÝnÝ bulabilmemsi de kolay olur. Okul - Aile ÜßbirliÛi : ‚ocuklarÝn okuldaki durumunu, derslerle ve arkadaßlarÝyla olan ilißkilerini yakÝndan takip etmek baßarÝsÝ i•in šnemlidir. Bunun i•in sÝk sÝk •ocuÛunuzun šÛretmeni ile gšrŸßmek, dŸzenlenen veli toplantÝlarÝna katÝlmak, diÛer velilerle tanÝßÝp kaynaßmak gšreviniz olmalÝdÝr. ‚ocuÛunuzun baßarÝlÝ olmasÝ i•in yalnÝzca onun •aba gšstermesi yeterli deÛildir. Sizin de onunla birlikte bu •abaya katkÝda bulunmanÝz gerekmektedir. Beslenme ve Uyku : ‚ocuk okulu ne kadar •ok severse sevsin, kendisi i•in bir yorgunluk kaynaÛÝ olduÛu inkar edilemez. Okula giden bir •ocuk tŸm enerjisini harcar. Bu bakÝmdan beslenmesine, dinlenmesine ve uyku dŸzenine mŸmkŸn olduÛunca dikkat edilmelidir. ‚ocuk artÝk okul yaßÝna gelmiß olsa bile, yetißkin bir birey gibi her ßeyi yiyemez. SaÛlÝklÝ bir ßekilde beslenebilmesi i•in iyi pißirilmiß, sindirimi kolay besleyici gÝdalar tercih edilmelidir. Üyi bir beslenmenin ilk kuralÝ gŸnlŸk yiyecekler arasÝnda herßeyi bulundurmaktÝr. Biz bŸyŸklerde olduÛu gibi •ocuklarÝmÝzÝn da yemekte zorlandÝÛÝ bazÝ yiyecekler vardÝr. BunlarÝ sevmiyor diye yedirmekten vazge•memeliyiz. DeÛißik ßekillerde ve deÛißik yiyeceklerle birlikte sevdirmeyi deneme- 91 92 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ liyiz. Yemek saatlerinin dŸzenli olmasÝ, hem bizim a•ÝmÝzdan hen de •ocuk a•ÝsÝndan šnemlidir. YemeÛin dŸzenli aralÝklarla yenmesi ve yemek aralarÝnda abur cubur diye nitelendirdiÛimiz ßeyleri atÝßtÝrmamasÝ iyi bir beslenme a•ÝsÝndan ßarttÝr. ‚ocuklara her istediÛini istediÛi saatte yedirmenin hi•bir faydasÝ yoktur. KÝzartmalar, aÛÝr yaÛlÝ yemekler •ocuklara yedirilmemelidir. ‚ocuklardan uzak tutulmasÝ gereken diÛer ßeyler de kahve, bir yararÝ olmayan asitli i•ecekler vb.dir. 6-12 YAÞ ARASI ‚OCUKLARIN G†NL†K BESÜN MÜKTARI Besinler Miktar (gram) Et 100-150 SŸt 500 Yumurta SarÝsÝ 20-50 Peynir 20-40 Patates 100 Ekmek 200-250 Hamur Üßleri 80-100 Sebzeler 300 Meyveler 250 Þeker 30 6-12 yaßlar, yani okul •aÛÝndaki •ocuklarÝn gŸnlŸk uyku ihtiyacÝ ortalama 10-11 saattir. Sabah erken kalkmak durumunda olan 92 •ocuklarÝn en ge• saat 9-9 bu•uk sÝrasÝnda yatmalarÝ gerekir. Bu ßekilde yatmalarÝnÝ saÛlamak i•in de dikkat etmemiz gereken hususlar vardÝr. …zellikle šdevlerinin yemekten šnce bitmiß olmasÝ gerekir. Yemekten sonra šdev yapmak i•in uyku saatinin aksatÝlmasÝ šnlenmelidir. Uyku saatinin gecikmemesi i•in yemek vaktinin de iyi ayarlanmasÝ ßarttÝr. Yemekten sonra televizyon seyretmek uyku saatini yine aksatacaktÝr. ‚ocuk yattÝktan sonra fazla gŸrŸltŸ yapÝlmamasÝ gerektiÛi unutulmamalÝdÝr. ‚ocuÛun uykusuz kalmasÝ, uykuya olan ihtiya•larÝnÝn geciktirilmesi fiziksel ve zihinsel saÛlÝÛÝnÝ da etkileyecektir. Bu durum okuldaki baßarÝsÝna da yansÝr. ‚OCUK Ü‚ÜN …ÚRETMENÜN …NEMÜ ‚ocuÛun okula baßlamasÝ ile birlikte šÛretmeni, yaßamÝnÝn en šnemli par•asÝ haline gelir. ‚ocuklarÝn šÛretmenine olan baÛlÝlÝÛÝ kimi zaman anne ve babasÝna olan yakÝnlÝÛÝndan •ok daha fazla olur. Her ßeyin en iyisi, en doÛrusunu yapan šÛretmenidir. Bunu doÛru olarak kabul eden •ocuÛun anne ve babasÝ ile sŸrtŸßmelere girdiÛide gšrŸlebilir. ‚ocuklarÝn hayatÝndaki en šnemli ßeyin sevgi olduÛu tartÝßmasÝz kabul edilen bir ger•ektir. Bu yŸzden •ocuÛun sÝnÝfa girdiÛi ilk gŸnden itibaren gŸleryŸzlŸ, sevecen bir šÛretmenle karßÝlaßmasÝ, onun tŸm šÛrenim hayatÝnÝ etkileyecek en šnemli nedenlerin baßÝnda gelir. ‚ocuÛun, šÛretmeni kendisine model aldÝÛÝ ve davranÝßlarÝ Ÿzerinde bŸyŸk etkisi ol- 93 6-12 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ duÛu gšz šnŸnde bulundurulursa šÛretmenin taßÝdÝÛÝ nitelikler son derece šnem kazanÝr. Üyi bir šÛretmenin her ßeyden šnce kendi kißisel sorunlarÝnÝ sÝnÝfa yansÝtmamasÝ gerekir. ‚ocuklarla iyi bir iletißim kurabilmesi ve derslerin verimli olabilmesi, šÛretmenin yalnÝz bilgili olmasÝna deÛil, bu tŸr problemleri sÝnÝftan uzak tutmasÝna, ayrÝca •ocuklarla iyi bir iletißim kurabilmesine baÛlÝdÝr. GŸn boyu •ocuklarla birlikte olduÛu i•in šÛretmenin iyi bir gšzlemci olmasÝ, •ocuÛun davranÝßlarÝnÝ taraf tutmadan deÛerlendirmesi šnemli bir konudur. Bu ßekilde anne ve babaya da •ocuklarÝ hakkÝnda onlarÝn gšzlemleyemedikleri gerekli bilgileri doÛru olarak verebilir. …Ûretmenden - ne kadar iyi olursa olsun •ocuÛun o gŸne kadar edindiÛi davranÝß bi•imlerini kÝsa bir sŸrede olumlu yšnde deÛißtirmesini bekleyemeyiz. Bu •aba šÛretmen-šÛrenci ilißkisine baÛlÝ olarak zamanla kendisini gšsterecektir. Bu •abanÝn gerektiÛi ßekilde baßarÝlÝ olabilmesi šÛretmen- šÛrenci ilißkisinin yanÝ sÝra, anne-babanÝn da bu konuda katkÝda bulunmasÝna baÛlÝdÝr. AnnebabanÝn katkÝsÝ olmadan, yalnÝzca šÛretmenin •ocuÛun eÛitiminde baßarÝlÝ olabileceÛini dŸßŸnmek fazla iyimserlik olur. ‚OCUÚUN OKULDAKÜ BAÞARISI Her •ocuÛun okula baßladÝktan sonra baßarÝlÝ olmasÝ beklenir. Kimi •ocuk okula uyum saÛlamakta ve yeterli baßarÝyÝ gšstermede zorluk •ekmezken, bazÝlarÝ i•in bu o kadar kolay olmayabilir. ‚ocuklarÝn okulda yeterli baßarÝyÝ gšsterememeleri bir•ok nedenden kaynaklanabilir. Bunlar genel olarak •ocuktan doÛan sebepler olabildiÛi gibi, aileden veya okul ortamÝndan kaynaklanan problemler de olabilir. ¥ ‚ocuktan kaynaklanan en šnemli faktšrlerin baßÝnda •ocuÛun henŸz yeterli zeka seviyesine sahip olmamasÝ gelir. Bšyle bir durum sšz konusu ise - ileri safhada olmadÝÛÝ 93 94 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ takdirde- •ocuÛa anlayÝß gšstermek ve yardÝmcÝ olmak gerekir. ¥ ‚ocuÛun sÝkÝlgan, utanga• ve aßÝrÝ heyacanlÝ olußu da derslerinde yeterli baßarÝ gšstermesini engelleyen nedenler arasÝnda yer alÝr. ‚ocuklarÝn aßÝrÝ hassas olmalarÝ, evdeki problemlerden de aßÝrÝ ßekilde etkilenmelerine neden olur. Yine hassas šÛrencilerin, šÛretmenlerinden yeterli ilgiyi gšrmemeleri de baßarÝlarÝnÝ etkileyen faktšrler arasÝndadÝr. ¥ ‚ocuÛun okulu ve šÛretmenini sevip sevmemesi baßarÝsÝnÝ da olumlu veya olumsuz yšnden etkileyecektir. ¥ Ailenin okula karßÝ olan tutumunun •ocuÛa yansÝmamasÝ mŸmkŸn deÛildir. Bu yŸzden kimi aileler okulu, Ô•ocuÛu baßtan savma yeriÕ olarak gšrŸp, bunu da •ocuklarÝna yansÝtÝrlar. Bšyle bir durum sšz konusu olduÛunda da •ocuÛun ister istemez okuldan soÛumasÝna neden olunur. ¥ Ailenin, šÛretmen ve Okul-Aile BirliÛi ile diyalog halinde olmasÝ •ocuÛa da olumlu ßekilde yansÝr. AyrÝca ailenin gelir durumu da okuldaki baßarÝya yansÝyan faktšrlerden biridir. ¥ Ev i•inde •ocuk i•in ayrÝ bir •alÝßma kšßesinin bulunmasÝ, •alÝßmasÝna yardÝmcÝ olacak kaynaklarÝn saÛlanmasÝ šnemli olan hususlardandÝr. ¥ Ailenin ekonomik durumunun yanÝ sÝra eÛitim seviyesi de •ocuÛa derslerinde yardÝmcÝ olunmasÝ a•ÝsÝndan šnemlidir. Fakat ailenin •ocuk Ÿzerinde aßÝrÝ baskÝ yapmasÝ veya verilen ev šdevlerini iyi olsun diye kendilerinin yapmalarÝ, olumsuz yšnde etki eden nedenler arasÝndadÝr. 94 ¥ Anne-babanÝn •ocuktan kendi kapasitesi ve ilgi alanÝ dÝßÝnda isteklerde bulunmasÝ ve yšnlendirmeye •alÝßmasÝ •ocuÛa olumsuz yšnde yansÝyacaktÝr. ¥ Okul atmosferi ve sÝnÝflarÝn genel durumu •ocuÛun baßarÝsÝnÝ etkileyen diÛer aktšrlerdendir. SÝnÝflarÝn karanlÝk, basÝk ve kalabalÝk olußu, malzemelerin yetersizliÛi, kalitesi yine baßarÝyÝ etkilemektedir. ¥ Yšnetici ve šÛretmenlerin •ocuklar Ÿzerindeki tutumu, onlarla kurduklarÝ ilißki, kißisel šzellikleri ve mesleki bilgileri baßarÝyÝ yšnlendiren nedenlerdir. ¥ Okulda verilen eÛitimin kalitesi de baßarÝyÝ etkileyen faktšrlerdendir. ¥ Okul sonunda verilen karne, bazÝ •ocuklar Ÿzerinde teßvik edici etki yapabildiÛi gibi, bazÝ •ocuklar i•in ise -šzellikle karne zamanÝ- kabusa dšnŸßebilir. Ailelerin bu konudaki bilin•sizce tutumlarÝ •ocuklar Ÿzerinde bŸyŸk bir baskÝya neden olurken, karnenin •ocuÛun ilgi ve yeteneklerini tam olarak yansÝtmamasÝ itibariyle de yetersiz kalmaktadÝr. ANNE-BABA …ÚRETMEN ÜLÜÞKÜSÜ …Ûretmenlik šzveri isteyen bir meslektir; iyi bir šÛretmenin šÛrencilerini sevmesi ve šÛrencilerinin kendisini sevmesini becerebilmesi gerekir. AyrÝca kendi sahasÝnda yeterli bilgi dŸzeyine sahip olmalÝ ve bu bilgisini šÛrencilerine aktarabilmelidir. Hi• kußkusuz, bŸtŸn bu niteliklerini ßahsÝnda birleßtirmiß bir šÛretmen bulabilmek kolay deÛildir ve her •ocuk bšylesi bir šÛretmenin elinde yetißme ßansÝna sahip olmayabilir. Bu tŸr bir 95 6-12 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ šÛretmenin elinde yetißen •ocuklar hayatta bŸyŸk baßarÝlar kazanmaya adaydÝrlar. …Ûretmenin •ocuk Ÿzerinde olumlu etkiler yapabilmesi i•in •ocuÛun anne ve babasÝ ile olumlu ilißkiler i•erisinde ve her ßeyden šte uyum i•erisinde bulunmasÝ gerekir. ‚ocuÛun okulda aldÝÛÝ eÛitim, evde aldÝÛÝ eÛitimi tamamlamalÝdÝr. Bu yŸzden de gerek anne, gerekse baba •ocuÛun šÛretmeni ile yakÝn ilißki i•inde olmalÝdÝrlar. ‚ocuÛu fazlasÝ ile seven anne ve babanÝn •ocuk hakkÝnda tarafsÝz bir gšzlemde bulunmalarÝ mŸmkŸn deÛildir. Oysa šÛretmen aynÝ yaßtaki •ocuklarla haßÝr neßirdir; •ocuÛun eÛitimi ve tutumu hakkÝnda daha tarafsÝz bir gšzlemde bulunarak anne-babaya rehberlik edebilir. Anne ve baba •ocuÛun bir•ok olumsuz davranÝßÝna gšz yumma eÛilimindedirler. Bu konuda •ocuÛun šÛretmeninden gelecek uyarÝlara kulak asmalarÝ •ocuÛun gelißimi a•ÝsÝndan bŸyŸk šnem taßÝr. …Ûretmenle ilißki kurmanÝn en kolay yolu okullarda dŸzenlenen veli gšrŸßme gŸnlerine katÝlmaktÝr. Bu gibi gŸnlerde rahatlÝkla •ocuÛunuz šÛretmeni ve diÛer velilerle temas kurabilirsiniz. Sizin šÛretmeni tanÝmanÝz kadar •ocuÛunuzun šÛretmeninin de sizi tanÝmasÝ šnem taßÝr. 50 hafta 60 kißilik sÝnÝflarda šÛretmenin bŸtŸn •ocuklarla yakÝndan ilgilenmesini beklemek hayalcilik olur. Ancak anne ve babasÝnÝ tanÝdÝÛÝ, ne ißlerle meßgul olduklarÝnÝ bildiÛi ve kendisine yakÝn hissettiÛi •ocuklara daha yakÝn davranacaÛÝ da gŸn gibi aßikardÝr. Veliler i•in dŸzenlenen gšrŸßme gŸnleri ayrÝlan vakit a•ÝsÝndan yeterli olmayabilir, bu a•Ýdan šÛretmen tarafÝndan yapÝlan davetlere icabet etmek •ocuÛumuzun menfaatinedir. OKUL ‚AÚI ‚OCUÚUNUN SORUNLARI SÝk Hastalanma : Kendisi i•in olduk•a yeni ve yabancÝ olan bir •evreye giren •ocuk, bazen bu duruma alÝßmakta gŸ•lŸk •ekebilir. Kimi •ocuklar yeni •evrelerine •ok •abuk alÝßÝrlarken, kimilerine ise bu yeni •evreye alÝßmak gŸ• gelebilir. Bu gŸ•lŸÛŸn verdiÛi sÝkÝntÝ •ocukta karÝn aÛrÝsÝ, baß aÛrÝsÝ gibi rahatsÝzlÝklara neden olabilir. Bu sebepledir ki, šÛretmenler •ocuklarÝn fazla sÝkÝntÝ •ekmemeleri i•in onlarÝ yormamaya •alÝßÝrlar. ‚ocuÛun okula baßladÝÛÝ yaßlar, bazÝ bulaßÝcÝ hastalÝklarÝn da ge•irildiÛi yaßlardÝr. 95 96 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ Okulda bir•ok •ocukla birlikte olmasÝ onun hastalÝklara yakalanma riskini de arttÝrÝr. Bšyle bir durum sšz konusu olduÛunda gerekli kontrolŸn yapÝlmasÝndan sonra, diÛer arkadaßlarÝ ile olan temasÝ engellenmelidir. Tamamen iyileßinceye kadar da okula gšnderilmemesi gerekir. Halsizlik ve Üsteksizlik : Bizler gibi •ocuklarÝmÝzÝn da zaman zaman durgunlaßtÝÛÝnÝ; canlÝlÝÛÝnÝ, hareketliliÛini kaybettiÛini gšrŸrŸz. Her zaman ele avuca sÝÛmayan yumurcaklar bu gibi durumlarda ißtahsÝz, halsiz, yorgun olurlar. Severek yaptÝklarÝ bir•ok ßeyi yapmak istemediklerini gšrŸrŸz. OnlarÝn bu ßekilde durgunlaßmalarÝnÝn bir•ok nedeni olabilir. Evde meydana gelen tatsÝzlÝklar, huzursuzluklar, annebabanÝn ge•imsizliÛi gibi durumlar •ocuÛu tedirgin eder. Okulda kendisinin ŸzŸlmesine neden olan olaylar cereyan edebilir. SevdiÛi bir arkadaßÝnÝn hastalanmasÝ, šÛretmeninin kendisine kÝzmasÝ onu Ÿzebilir. En šnemlisi ise, 96 uyku dŸzeninin dengesizliÛinden meydana gelen halsizliklerdir. Ge• saatlere kadar •ocularÝn televizyon seyretmesi, oturmasÝ onlarÝn boßu boßuna uykusuz kalmalarÝna neden olur. Uykusuzluktan dolayÝ meydana gelen rahatsÝzlÝklarÝn •ocuÛun okuldaki baßarÝsÝnÝ da etkileyeceÛini unutmamak gerekir. ‚ocuklarÝn bu yaßlarda saÛlÝklÝ bir ßekilde bŸyŸyebilmeleri uykuya olan ihtiya•larÝn tam olarak giderilmesine de baÛlÝdÝr. Okula Gitmekten Korkma : Kimi •ocuklar okulun ilk gŸnŸnden itibaren yeni •evrelerine uyum saÛlarlarken, kimisinde de bir takÝm korkularÝn olußtuÛu gšrŸlebilir. Anne ve babasÝna aßÝrÝ derecede dŸßkŸn olan •ocuklarda anne ve babasÝndan ayrÝ kalmak, korku duymasÝna ve huzursuz olmasÝna yol a•abilir. ArkadaßlarÝ tarafÝndan benimsenmemek, šÛretmeninden azar ißitmek, derslerinde baßarÝsÝz olmak gibi nedenler •ocuklarÝn korku duymalarÝna yol a•an nedenlerden bazÝlarÝ- 97 6-12 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ dÝr. Yalan Sšyleme : Okula gidip gelirken ge•tiÛi yolun trafiÛinin yoÛun olmasÝ •ocuÛu ŸrkŸtebilir. Aile i•inde •ocuÛun okuldan soÛutulmasÝ; severek gidebileceÛi bir yer deÛil de, yaptÝÛÝ hatalar veya baßarÝsÝzlÝklardan dolayÝ sŸrekli cezalandÝrÝlacaÛÝ bir yer olarak gšsterilmesi; •ocuÛun okuldan korkmasÝna, soÛumasÝna yol a•ar. Okul dšnemine kadar •ocuk sŸrekli aile i•indedir. Okula baßlamasÝyla birlikte deÛißik anlayÝß ve kŸltŸrdeki ailelerin •ocuklarÝyla beraber olmaya baßlar. Bu dšneme kadar anne ve babasÝnÝn yetißtirdiÛi ßekilde hareket eden •ocuk bu yeni •evreyle birlikte, birtakÝm yeni ve farklÝ davranÝßlarla da tanÝßacaktÝr. ‚ocuÛunuzun bšyle bir problemi olduÛunu davranÝßlarÝndan anlayabiliriz. Okula gitme vakti geldiÛi zaman karnÝnÝn veya baßÝnÝn aÛrÝmasÝ, yataktan gŸ• kalkmasÝ, gece yataÛÝnÝ ÝslatmasÝ, rahat ve huzurlu uyuyamamasÝ bu belirtilerden bazÝlarÝdÝr. Þimdiye kadar yalan sšylediÛine ßahit olmadÝÛÝmÝz •ocuÛumuzun, bazen yalana baßvurduÛunu farkedersiniz. Ya da istemediÛiniz bir takÝm davranÝßlarÝ yapmaya baßladÝÛÝnÝ gšrŸrsŸnŸz. Bu dšneme kadar akÝllÝ uslu bildiÛiniz •ocuÛunuz ele avuca sÝÛmaz olmußtur. Bu gibi durumlarda anne ve babalarÝn •ocuklarÝna karßÝ daha anlayÝßlÝ olmalarÝ gerekmektedir. KorkularÝndan dolayÝ okula gitmek istemeyen •ocuÛun bu korkusunu pekißtirecek ßekilde Ÿzerine gidilmesi, yapÝlmamasÝ gereken ilk davranÝßtÝr. Hem kendisiyle, hem de šÛretmeni ve arkadaßlarÝ ile diyalog kurarak probleminin ne olduÛunu anlamaya •alÝßmalÝdÝr. Problem doÛrultusunda •šzŸm yollarÝ aranmalÝdÝr. Korkusunun sebebi yoldan kaynaklanÝyorsa, kendisine eßlik edilmelidir. Zaten bir sŸre sonra alÝßacaktÝr da. EÛer problem šÛretmeninden ve arkadaßlarÝndan kaynaklanÝyorsa ve •šzŸmŸ de mŸmkŸn olmadÝÛÝ takdirde, šÛretmen veya yolu deÛißtirme yoluna gidilmelidir. UnutulmamalÝdÝr ki, ilkokul dšneminin •ocuk Ÿzerindeki olumlu-olumsuz etkileri tŸm šÛrenim hayatÝna yansÝyacaktÝr. YaramazlÝk, Sšz Dinlememe, Peki bŸtŸn bunlarÝn sebepleri neler olabilir? Yeni bir arkadaß •evresine girmesi ile •ocuÛunuz kendini farklÝ ailelerden, farklÝ anlayÝßlardan gelen bir •evrede bulur. Sizin olumsuz baktÝÛÝnÝz bir davranÝß •ocuunuzun arkadaßÝnÝn ailesi tarafÝndan olumlu karßÝlanabilir. Bu tavÝr haliyle •ocuklarÝna da yansÝr. ‚ocuklarÝn ise birbirlerinden etkilenmemesi mŸmkŸn deÛildir. ‚ocuÛun okula baßlamasÝ ve genißleyen •evresi, kendisinden beklenen isteklerin de farklÝlaßmasÝna yol a•acaktÝr. Bu sebepledir ki, kimi zaman arkadaßlarÝnÝn istediÛi fakat ailesinin istemediÛi bir ßeyi yapmak i•in yalana baßvuracaktÝr. Bizlerin bu durumu gšz šnŸne alarak hareket etmemiz, •ocuklarÝmÝzÝn Ÿzerine gitmekten •ok daha iyidir. Bazen •ocuklarÝmÝzÝn aßÝrÝ derecede hÝr•ÝnlaßtÝÛÝnÝ, yaramazlaßtÝÛÝnÝ gšrŸrŸz. ‚ocuklarÝn bu ßekilde davranmalarÝ genellikle ilgi ve sevgi 97 98 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ Ÿzerlerine •ekmek i•indir. Bu ihtimali dŸßŸnerek haylazlÝklarÝ yŸzŸnden onlara ters davranmamaya •alÝßmalÝ, kendi ihmalimiz sšz konusu ise gidermeye •aba sarfetmeliyiz. Derslerden Geri Kalma : Okula baßlayan her •ocuÛun aynÝ derecede baßarÝ gšstermesi beklenemez. BazÝ •ocuklara dersler gŸ•, aÛÝr gelebilir. …Ûrenmekte zorluk •ekebilir. Bšyle bir durumda •ocuÛunuzun šÛretmeni ile daha fazla temas halinde olmanÝz gerekmektedir. GerektiÛinde okuldaki takviye kurslarÝna gitmesine veya aynÝ durumda olan arkadaßlarÝ ile birlikte šzel ders almasÝna •alÝßmalÝsÝnÝz Okul SonrasÝ BakÝm ve Ülgi : †lkemizdeki okullar tam gŸn veya sabah ve šÛleden sonra olmak Ÿzere •ift eÛitim vermektedir. ‚ocuÛunuz tam gŸn eÛitim veren bir okula devam ediyorsa, okul sonrasÝ bakÝmÝ fazla problem olmayacaktÝr. ‚ŸnkŸ aradan •ok ge•meden (eÛer evde yalnÝz kalÝyor ise) ev halkÝ toplanacaktÝr. Fakat siz •alÝßÝyorsanÝz ve •ocuÛunuz yalnÝz kalmak zorunda ise, Ÿstelik yarÝm gŸn okula gitmesi gerekiyorsa olduk•a zor bir durumda kalÝyorsunuz demektir. Tabii bu durum evde yalnÝz kalamayacak kadar kŸ•Ÿk olanlar i•in ge•erlidir. KŸ•Ÿklerin evde yalnÝz kalmaya alÝßtÝrÝlmalarÝ bir •ok bakÝmdan yararlÝdÝr. Fakat altÝ yedi yaßlarÝndaki bir •ocuÛun sŸrekli evde yalnÝz kalmasÝ sakÝncalÝdÝr. HenŸz yapacaÛÝ bir•ok hareketin doÛurabileceÛi tehlikeli durumlarÝ tam olarak kestiremez. Ocakla veya ateßle oynamasÝ akla gelebilecek tehlikeli durumlardan yalnÝzca iki tanesidir. YalnÝzca bu tehlikeli olaylara karßÝ deÛil, 98 bakÝm ve ilginin ihmal edilmemesi a•ÝsÝndan da evde •ocuÛa bakacak birinin olmasÝ šnemlidir. Olduk•a yoÛun ge•en bir okul gŸnŸnden sonra olaylarÝ anlatabileceÛi, heyecanÝnÝ paylaßabileceÛi birinin olmasÝ •ocuÛunuz a•ÝsÝndan bŸyŸk šnem taßÝr. Bunun yanÝ sÝra beslenmesinin dŸzenliliÛi i•in de evde onu bekleyen bir bŸyŸÛŸn olmasÝ ßarttÝr. OYUN VE BOÞ ZAMANLARIN DEÚERLENDÜRÜLMESÜ ‚ocuÛunuz okula baßladÝktan sonra kußkusuz kendini yoÛun bir koßußturmacÝnÝn i•inde bulacaktÝr. ÒArtÝk okula gidiyor, dersleri ve bununla ilgili uÛraßlarla vaktini ge•irmesi gerekirÓ diye dŸßŸnŸyor olabilirsiniz. Fakat hangi yaßta olursa olsun, •ocuÛun oyuna ihtiyacÝ olduÛunu da unutmamanÝz gerekir. ‚ocuk ister arkadaßlarÝ ile olsun, ister yalnÝz baßÝna oynuyor olsun, oynadÝÛÝ oyun sŸrekli olarak onun kißiliÛine yeni ufuklar a•acaktÝr. ArkadaßlarÝ ile oynarken oyunun kurallarÝna gerektiÛi ßekilde hareket etmesi, ona disiplini, kurallara uymayÝ, arkadaßlarÝnÝn hakkÝna tecavŸz etmemeyi, karßÝlÝklÝ sevgi ve saygÝya dayanan bir birlikteliÛi yaßamasÝnÝ saÛlar. Bize gšre gŸnŸn sÝkÝntÝlarÝnÝ bir kenara itip, biraz rahatlamak i•in oynanan oyun, •ocuklar i•in •ok šnemli bir uÛraßtÝr. ‚ocuk, oyun oynarken •evresinde yaßadÝÛÝ olaylarÝ, gšrdŸklerini, kendi duygu ve dŸßŸnceleriyle 99 6-12 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ birleßtirerek oyununa aktarÝr. Oyun, •ocuk i•in hayata bir šn hazÝrlÝktÝr. ‚ocuklar i•in alÝnacak olan oyuncaklar oyunlarÝ meraklÝsÝdÝrlar. Üp hoßlanÝrlar. onlarÝ asla mekanik bir ßekilde oynamaya yšnlendirmemelidir. Se•ilen oyuncaklar ve- Kšrebe, saklamba• oynarlar. ya oyun malzemeleri •ocuÛun da katÝlÝmÝnÝ gerektiren tŸrden olmalÝ, •ocuk oyuncaÛÝ ile atlamaktan Kolay kaÛÝt oyunlarÝ šÛrenebilirler. kendini bŸtŸnleßti- Tarih ve bilime ilgilerini •ekecek kitap ve oyuncaklarla oynarlar. rerek oyun eylemini ger•ekleßtirebilmelidir. Her yaßa ve standarda gšre mek bir problem Ev ißlerine yardÝm edebilir, kŸ•Ÿk alÝßverißler yapabilirler. olmaktan •ÝkmÝßtÝr 7 Yaß Ü•in : oyuncak ve oyun malzemesi bulabil- artÝk. Fakat •ocuÛu- Bisiklete binebilirler. nuz mutlaka yaßÝ ve standartlara uygun U•urtma u•urabilirler. oyuncaklarla oynayacak diye bir kural YŸzmekten hoßlanabilirler. yoktur. Her •ocuÛun aynÝ dŸzeyde Deneyler yapabileceÛi aletlere bayÝlÝrlar. gelißim gšstermesi beklenemez. YukarÝdaki šzellikler gšz šnŸnde bulundurularak aßaÛÝdaki liste oyun ve oyuncak se•iminde size yardÝmcÝ olabilir. Kolay dikißler ve nakÝß ilgilerini •ekebilir. Þiir, bilmece kitaplarÝndan hoßlanabilirler. 6 Yaß Ü•in : Konser kasetleri mŸzik eÛitiminin gelißmesi i•in faydalÝdÝr. BŸyŸk arabalarÝ severler. 8 Yaß Ü•in : Elde oynanan kuklalara bayÝlÝrlar. Seksek, bilye Bu yaßtan itibaren •ocuk kendisi kitap 99 100 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ okumaya baßlayabilir. HÝrsÝz-polis oyunu. Kolay •šzebileceÛi bilmeceler. Elektrikli tren veya yarÝß dŸzenekleri. siklete binebilirler. Bilim ve spor kitaplarÝ okuyabilirler. Problem •šzmeyi, bilmece ve bulmacalarla uÛraßmayÝ severler. Pul veya davetiye gibi koleksiyonlar. 12 Yaß Ü•in : Basit bilimsel deneyler. FotoÛraf makinesi verilebilecek en uygun 9 Yaß Ü•in : Futbol veya basketbol gibi oyunlar i•in malzeme. KÝzlar i•in el šrgŸsŸ veya oya ißleme. yaßtÝr. Fazla karmaßÝk olmayan elektronik ara•larÝn yapÝmÝ i•in malzemeler. Akvaryumda balÝk besleyebilirler, mikros- Ansiklopediler. kop bir•ok meraklarÝnÝ gidermek i•in en uy- Macera kitaplarÝ. gun ara•tÝr. Rekabete dayalÝ oyunlar, šrneÛin kÝzma birader. DŸzenli gazete okuma alÝßkanlÝÛÝ edinebilirler. Ev ißlerine yardÝm edebilir. Bilimsel proje kitaplarÝ ilgilerini •eker. 10 Yaß Ü•in : EVDE HAYVAN BESLEMEK : TakÝm halinde oynayan oyunlar. Bu yaßtaki kÝzlar ev dšßemesi ile ilgili planlar yapmayÝ pek severler; elbise dikmeye šzenirler ve kafalarÝnda belirli modeller tasarlarlar. 11 Yaß Ü•in : Bu yaßlardaki erkek •ocuklarÝ kendi aralarÝnda sadece belirli •ocuklarÝn alÝndÝÛÝ gizli arkadaßlÝklar kurmayÝ pek severler Geziler dŸzenlenebilir. Koleksiyon konusunu ciddi olarak sŸrdŸrebilirler. KÝz olsun, erkek olsun bi- 100 ‚ocuk olan bir evde, havyan besleme konusunun gŸndeme gelmemesi mŸmkŸn deÛildir. Her •ocuk, hayvanlara karßÝ šzel bir korku duymadÝÛÝ sŸrece, bir evcil hayvan beslemek isteyecektir. OnlarÝn bu isteklerinin šnŸne ge•menin -eÛer ger•ekten bu iße hazÝrlarsa- hi•bir sakÝncasÝ yoktur. Aksine bunun onlar i•in eÛitici ve šÛretici bu uÛraß olacaÛÝ kesindir. GŸnŸn birinde •ocuÛunuz evde kedi, kšpek veya kuß beslemek istediÛini sšylediÛin- 101 6-12 YAfi ÇOCU⁄A SAH‹P A‹LELER‹N E⁄‹T‹M‹ de ona hemen, olmaz cevabÝnÝ vermeyin veya kuru bir ÔevetÕle ge•ißtirmeye kalkÝßmayÝn. iletißim kurarak onu sevmeyi, ona saygÝ duymayÝ ve onu korumayÝ šÛrenecektir. ‚ocuk i•in hayvan beslemek kendisine karßÝ sevgi dolu bir dost kazanmaktÝr. Bu aynÝ zamanda da •ocuk i•in zevkli ve šÛretici bir uÛraß olacaktÝr. ‚ocuÛun bir hayvanla birlikte yaßamasÝ, onu sevmesini, anlamasÝnÝ saÛlayacak; onun isteklerine karßÝ saygÝ duymasÝnÝ šÛretecektir. ‚OCUKLAR VE SPOR : ‚ocuÛun evde beslenen hayvanÝn bakÝmÝ Ÿstenmesi, aldÝÛÝ sorumluluklarÝ gerektiÛi ßekilde yerine getirmesi a•ÝsÝndan olduk•a šnemlidir. BÜTKÜLER : ‚ocuklarÝn kŸ•Ÿk yaßlarda bitkilerle uÛraßmaya baßlamasÝ, onlara doÛa sevgisi aßÝlamasÝ ve boß zamanlarÝnda iyi vakit ge•irebilecekleri bir uÛraß edinmeleri a•ÝsÝndan faydalÝ olacaktÝr. Kußkusuz evinde •i•ek yetißtirmeyen kimse yoktur. Evlerimizdeki bu •i•eklere bakmaktan, onlarla uÛraßmaktan bŸyŸk zevk alÝrÝz. Bizim i•in gŸzel bir uÛraß olan bu •i•ek bakÝmÝ, •ocuklarÝmÝz i•in niye olmasÝn? …zenli bir bakÝm istemeyen, kolay bŸyŸyen bitkilerden uygun gšrdŸÛŸmŸz •eßitleri yetißtirmeleri i•in gerekli bilgileri de verdikten sonra, gŸzel ve yararlÝ bir uÛraß olarak •ocuklarÝmÝza šzendirebiliriz. ‚ocuk kendi baßÝna topraÛÝ karÝßtÝrÝp, kurcalayarak, yetißtirmek istediÛi bitkiyi ekecek; bitkinin bakÝmÝnÝ yapacak ve bšylelikle bir oyun ßeklinde her ge•en gŸn yeni ßeyler šÛrenecektir. Bir tohumun nasÝl bŸyŸyŸp gelißtiÛini, bir bitki haline gelip nasÝl •i•ek verdiÛini izleyecektir. Bšylelikle arada bir baÛ olmaksÝzÝn doÛayla ‚ocuklarÝn fiziksel gelißimleri a•ÝsÝndan sŸrekli hareket halinde olmasÝ, bir •ok anne baba i•in yeterlidir. Oysa •ocuk okula baßladÝktan sonra bu hareketliliÛi azalÝr. Daha az esnek, daha hantal ve •arpÝk olduÛu bir dšneme girer. Okul sÝralarÝnÝn •ocuÛun bedensel gelißim gšz šnŸne alÝnarak hazÝrlanmamÝß olmalarÝ, •ocuklarÝn bu sÝralarda oturußlarÝna dikkat etmemeleri gibi sebepler, ergenlik dšnemi ile de birleßtiÛinde olumsuzluklarÝ daha •ok artÝrÝr. Beden ve kemik yapÝsÝnÝn •ok daha esnek olduÛu kŸ•Ÿk yaßlarda •ocuklarÝn sporla ilgilenmeleri saÛlanmalÝdÝr. ‚ocuk bŸyŸdŸk•e hareketlerini ve bu hareketlerinin denetimini saÛlamakta yetersiz ve dŸzensizdir. Bu a•Ýdan bakÝldÝÛÝnda •ocuk fiziksel potansiyelini deÛerlendirebileceÛi imkanÝ spor vasÝtasÝ ile kazanacaktÝr. Hangi tŸrŸ olursa olsun spor, dikkatin bir noktada toplanmasÝnÝ zorunlu kÝlar. ‚ocuklarÝn yaßlarÝna ve bedenlerine uygun bir spor dalÝyla uÛraßmalarÝ onlarÝn yavaß yavaß kaslarÝnÝn denetimini kazanmalarÝnÝ saÛlayacaktÝr. Dikkatinin belirli bir noktada yoÛunlaßmasÝ sonucu •abuk ve hÝzlÝ karar verme yeteneÛi gelißecektir. Sporla uÛraßan bir •ocuk kaslarÝnÝn denetimini kontrol altÝna almayÝ da šÛrenecektir. Bšylelikle •ocuk kendi kendini yšnetebilen, kendine gŸvenen bir kißilik gelißtirecektir. ‚ocukta kendine gŸvenin gelißmesi, i•indeki saldÝrganlÝÛÝ bastÝrmasÝ a•ÝsÝndan bŸyŸk šnem taßÝr. Kendi hareketlerini denetim altÝnda tutmayÝ baßarabilen bir •ocuk soÛuk101 102 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ kanlÝ hareket etmeyi de baßarabilecektir. ‚ocuk sporla uÛraßÝrken arkadaßlarÝndan olußan bir grupla da beraber olacaktÝr. Ortaklaßa yŸrŸtŸlen bir etkinlik, beraberce olußturulan bir •aba dayanÝßma duygusunu ve paylaßmayÝ da gŸ•lendirecektir. ßullarÝnÝn gerektiÛi šzel tedavi, bakÝm ve eÛi- ‚ocuk sporla, bazen kaybetmenin acÝsÝnÝ, bazen de kazanmanÝn zevkini tadacak, fakat her iki durumda da sportmenliÛi elden bÝrakmamayÝ šÛrenecektir. li, šzel durumlar dÝßÝnda, kŸ•Ÿk yaßlarda an- ‚OCUK HAKLARI BÜLDÜRÜSÜ timden yararlanmalÝdÝr. KißiliÛin uyum i•inde gelißebilmesi i•in sevgi ve anlayÝß gšrmelidir. ‚ocuk ana-babasÝnÝn sorumluluÛu ve bakÝmÝ altÝnda bŸyŸmenesinden ayrÝlmamalÝdÝr. Toplum ve devlet kimsesiz •ocuklara bakmakla yŸkŸmlŸdŸr. ‚ocuÛun eÛitim gšrmeye hakkÝ vardÝr ve hi• deÛilse ilkšÛretim zorunlu ve Ÿcretsiz olmalÝdÝr. Bu eÛitim, •ocuÛun genel kŸltŸrŸnŸ ‚ocuklarÝn hi•bir Ýrk, renk, cins, dil, din, siyasal dŸßŸnce...., ulus, toplumsal ilißkiler, iktisadi koßullar, doÛum... ayrÝmÝ gšzetilmeksizin, 1959 yÝlÝnda Birleßmiß Milletler Genel KuruluÕnda oylanan aßaÛÝdaki bildiriden yararlandÝrÝlmalarÝ gerekir. artÝrmasÝnÝ, eßit olanaklardan yararlanmasÝnÝ, ‚ocuk, yasalar šnŸnde alÝnacak baßka yasal šnlemlerle, beden, dŸßŸnce, ahlak bakÝmÝndan, ruhsal ve toplumsal bakÝmdan, šzgŸr ve saygÝlÝ bir ortam i•inde šzenle korunmalÝ, •eßitli kolaylÝklardan ve olanaklardan yararlandÝrÝlmalÝdÝr. nularda •ocuklar, yšnelimlerinden ve eÛi- ‚ocuÛun, doÛumundan baßlayarak bir ad taßÝmaya ve bir Ÿlkenin uyruÛu olmaya hakkÝ vardÝr. ‚ocuk uygun bir yaßa gelmedik•e •alÝßtÝ- ‚ocuk toplumsal gŸvenlikten yararlanmalÝdÝr. SaÛlÝklÝ bir bi•imde bŸyŸyebilmeli ve gelißebilmelidir. ‚ocuÛa ve annesine šzellikle doÛum šncesi ve sonrasÝnda uygun bir tÝbbi bakÝm ve toplumsal gŸvenlik saÛlanmalÝdÝr. ‚ocuk yeterli beslenmeli, bir konutta bŸyŸmeli, tÝbbi bakÝm gšrmelidir. Bedensel, zihinsel ve toplumsal bakÝmdan yeterli olmayan •ocuk, durumunun ya da ko102 šzel yetkilerini, kißisel bakÝß a•ÝsÝnÝ, ahlaki ve sosyal a•Ýdan sorumluluk duygusunu gelißtirmesini, topluma yararlÝ bir birey olmasÝnÝ saÛlayacaktÝr. Kendilerini ilgilendiren kotimlerinden sorumlu olan bŸyŸkler tarafÝndan yšnlendirilmelidirler. ‚ocuk yardÝm gšrecek ve korunacak ilk kißiler arasÝnda yer almalÝdÝr. rÝlmamalÝdÝr. Hi•bir nedenle saÛlÝÛÝna zarar verecek ya da bedensel, zihinsel ve ahlaksal gelißmesini engeleleyecek bir uÛraßa zorlanmamalÝdÝr. Halklar arasÝnda dosluÛa, evrensel kardeßliÛe, barÝßa inanan bir anlayÝß ve hoßgšrŸyle eÛitilmelidir; gŸcŸnŸ ve aklÝnÝ, benzerlerinin hizmetinde kullanmak zorunda olduÛunu bilmelidir. 103 T.C. BAÞBAKANLIK Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar Genel MŸdŸrlŸÛŸ Ergenlik Dšnemi l Do•. Dr. Adnan KULAKSIZOÚLU 5 105 ERGENL‹K DÖNEM‹ ÜNSAN GELÜÞÜMÜNÜN ANA NOKTALARI HayatÝmÝzÝn BaßlangÝcÝ YeryŸzŸnde yaßayan herkes hayata, bu cŸmlenin sonundaki noktadan •ok daha kŸ•Ÿk, mikroskobik bir zerrecik olarak baßladÝ. Bu kŸ•ŸcŸk hŸcre dšllenmiß yumurta hŸcresidir ve babanÝn sperm hŸcresinin, annenin yumurta hŸcresi ile tek bir hŸcre olußturmak Ÿzere kaynaßmasÝndan olußur. Bu birleßim hŸcre šyle hayret verici bir bŸyŸme sistemine sahiptir ki, bšlŸnerek kendine benzeyen hŸcreler Ÿretebilir ve bu dšllenmiß tek hŸcreden insan olußur. Gelißimde Temel Kurallar Ünsan gelißimi fiziksel (bedence, boyca), cinsel, fizyolojik (hormonal), duygusal, sosyal, zihinsel, kißisel ve ahlaki olmak Ÿzere sekiz boyutta incelenebilir. Ünsan gelißiminin bazÝ boyutlarÝ sŸreksizlik gšsterir. BazÝ gelißme boyutlarÝ ise sŸreklidir; šmŸr boyu devam eder. Duygusal, sosyal, kißisel ve ahlaki gelißme boyutlarÝnda bir devamlÝlÝktan sšz edebilir. Fiziksel, cinsel, hormonal, zihinsel gelißme boyutlarÝnda ise bir sŸreksizlik sšzkonusudur. SšzŸ edilen gelißmeler belirli kurallar dahilinde olur. Ünsan gelißmesinin hi•bir safhasÝnda rastgelelik yoktur. DoÛum šncesinde, bebeklik, •ocukluk, ergenlik, yetißkinlik gibi •eßitli hayat dšnemlerindeki insanlar belirli aßamalardan ge•erek olgunlaßÝrlar. Bu olgunlaßma aßamalarÝ, bir šnceliksonralÝk ve devamlÝlÝk gšsterir. Her aßamadaki insan davranÝßlarÝnÝn kendisine has nitelikleri vardÝr. Bu aßamalar bŸtŸn Ýrklar ve kŸltŸrler i•in evrenseldir. Sšzgelimi insanÝn beden gelißimi belirli kurallar dahilinde olur. BebeÛin ilk adÝmÝnÝ atmadan šnceki bedence olgunlaßmasÝ adeta yŸrŸmeye šn hazÝrlÝk gibidir. Bebek šnce destekli, sonra desteksiz oturabilir; sonra desteklenerek ayaÛa kalkar; sonra emekleme gelir; daha sonra desteksiz olarak ayaÛa kalkabilecek iskelet ve kas olgunluÛuna ulaßÝr. Bu gelißme aßamalarÝnda bir šncelik-sonralÝk vardÝr. SÝrasÝ deÛißtirilip hÝzlandÝrÝlamaz. Aßamalar her kŸltŸrde aynÝdÝr. ÜnsanÝn bŸyŸme ve gelißmesinde bazÝ safhalar •ok šzel šnem arzeder. Bu safhalara hassas dšnem (kritik dšnem) denir. Hassas dšnem, gelißme sŸresince karßÝlaßtÝÛÝmÝz dšnemlerdir ki, bu dšnemlerde sevgi eksikliÛi, besin azlÝÛÝ gibi yoksunluklarla karßÝlaßÝldÝÛÝnda telafi edilemeyen, kalÝcÝ hasarlar ortaya •Ýkar. Bebeklik ve ilk •ocukluk yÝllarÝnÝ da kapsayan hayatÝn ilk beß yÝlÝ has105 106 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ sas dšnemdir. ErgenliÛin baßlarÝndaki buluÛ ve onu izleyen ergenlik yÝllarÝ hassas dšnemdir. Bu yÝllardaki sevgi yoksunluÛu ve beslenme bozukluÛu olumsuz etkiler bÝrakÝr. ERGENLÜK D…NEMÜ (11-21 YaßlarÝ) BuluÛ …ncesi Gelißim KÝzlar i•in 10, erkekler i•in 12 yaßlarÝ civarÝnda, bedende dikkati •ekecek deÛißiklikler ortaya •Ýkar. Üßtah a•ÝlÝr; •ok yemek yemeye baßlanÝr; boy ve aÛÝrlÝk artÝßÝ gšzle gšrŸnŸr ßekildedir. ErgenliÛin baßlangÝcÝnÝn en belirgin ißareti, boyda ve aÛÝrlÝkta gšrŸlen artÝßtÝr. BuluÛ šncesinde kÝzlar sa•larÝnÝ uzatmak isterler. KalÝtÝmsal olarak her iki cins de, kendi cinsine has šzellikleri gšstermeye baßlar. Ergenlikle (Gen•likle) Ülgili Yaß SÝnÝrlarÝ Gen•liÛin baßlangÝcÝ, sonucu ve buluÛ •aÛÝ hakkÝnda ileri sŸrŸlen zamanlar izafi (gšreceli) yaß sÝnÝrlamalarÝdÝr. Gen•lik •aÛÝnÝn baßlangÝcÝ gibi, gen•likten yetißkinliÛe 106 ge•mek de farklÝ toplumlarda birbirinden baßka kriterlere baÛlÝ olabilir. Bir gencin yetißkin sÝnÝfta yer almasÝ, yetißkin sorumluluklarÝnÝ taßÝmasÝ ve rollerini oynamasÝ onun yetißme ßartlarÝna, zekasÝna, •evresindeki bireylerle kurduÛu ilißkiye baÛlÝdÝr. Bu bakÝmdan kesin yaß sÝnÝrlarÝ yerine, yaklaßÝk zaman dilimleri belirlemek yerinde olur. Bedence ve boyca bŸyŸmenin durduÛu yaß sÝnÝrlarÝ, biyolojik olarak gen•lik •aÛÝnÝn bittiÛine bir ißaret olarak gšsterilebilirse de, bu kesin bir belirti olamaz. BŸyŸmenin sona ermesinde šnemli ferdi farklar gšrŸlmektedir. Biyolojik faktšrlerin yanÝnda daha •ok sosyolojik veriler gen• ve yetißkin ayrÝmlarÝ konusunda fikir vermektedir. Toplumumuzda evli olmak, askerliÛini yapmÝß olmak, ekonomik baÛÝmsÝzlÝÛÝnÝ kazanmÝß olmak, bir iß veya meslek sahibi olmak, ebeveyninden ayrÝ yaßamak, Ÿniversiteden mezun olmak veya se•imde oy kullanmak diÛerleri tarafÝndan Òyetißkin bir kißiÓ gibi algÝlanmaya yol a•an deÛißikliklerdir. 107 ERGENL‹K DÖNEM‹ gen• yetißkinliÛin baßlarÝ olarak kabul edilebilen yaß sÝnÝrlarÝ 21 yaßlarÝ civarÝdÝr. Okumakta olan gen•ler, hi• sene kaybetmediklerinde, bu yaßlarda Ÿniversiteyi bitirmek Ÿzere olacaklardÝr. Okumayan erkek gen•ler ise, 21 yaßlarÝndayken askerlik hizmeti i•indedirler. Bu yaßlardan sonra; Ÿniversiteli gen•ler i•in askerliÛini yapma, okul dÝßÝndaki gen•ler i•in ise, iß bulma gibi gšrevler i•in zamana ihtiya•larÝ vardÝr. AyrÝca tahsil hayatÝndaki uzamalar, lisans ŸstŸ •alÝßmalarÝ, okul dÝßÝ gen•lerde iß kurma veya iß bulmadaki gecikmeler bireyin hayata atÝlmasÝnÝ, ekonomik baÛÝmsÝzlÝÛÝnÝ kazanmasÝnÝ ve dolayÝsÝyla evliliÛini ve yetißkin rollerini kazanmasÝnÝ ertelemesine sebep olmaktadÝr. O zaman da ÒuzamÝß gen•liktenÓ sšz edilebilir. Bu a•Ýklamalardan sonra insan hayatÝndaki šnemli dšnemleri ve yaß sÝnÝrlarÝnÝ ßu ßekilde belirtebiliriz: I. ‚ocukluk A. Bebeklik (DoÛußtan 2 yaßÝna kadar) B. Ülk ‚ocukluk (2-6 Yaß) C. Okul ‚ocukluÛu (7-13 Yaß) II. Ergenlik A. BuluÛ (Erinlik) (KÝzlar 11-13 Yaß) (Erkekler 13-15 Yaß) B. ErgenliÛin BaßlarÝ (11-13 YaßlarÝndan 17 yaßlarÝna kadar) C. ErgenliÛin sonlarÝ (18-21 yaßlarÝ) III. Yetißkinlik A. YetißkinliÛin baßlarÝ (Gen• Yetißkinlik) (22-30) B. YetißkinliÛin ortalarÝ (30-40) C. YetißkinliÛin sonlarÝ (Orta Yaßa Ge•iß) (40-45) IV. Orta YaßlÝlÝk (45-65) V. YaßlÝlÝk (65-75) VI. ÜhtiyarlÝk (75 ve ŸstŸ) YukarÝda belirtilen yaß sÝnÝrlarÝnÝn olduk•a genel nitelikler taßÝdÝÛÝ kabul edilmelidir. Ergenlik; insanda bedence, boyca bŸyŸmenin hormonal, cinsel, sosyal, duygusal, kißisel ve zihinsel deÛißme ve gelißmelerin olduÛu, buluÛla baßlayan ve bedence bŸyŸmenin sona ermesi ile sonlandÝÛÝ dŸßŸnŸlen šzel bir evredir. Gen•lik ise; ergenliÛi de kapsayan ve Ÿst yaß sÝnÝrlarÝnÝn daha geniß olduÛu bir •aÛdÝr. Gen•lik tabirinin ÒergenlikÓ yerine kullanÝlmasÝ yanlÝß olmaz. Ancak ergenlik derken bŸyŸme ve gelißmenin olduÛu šzel bir •aÛ kastedilmektedir. Gen•; okuyan veya tam bir meslek sahibi olmamÝß, evlenmemiß, anne ve babasÝ ile beraber yaßayan veya anne ve babasÝnÝn (ailesinin) desteÛiyle yaßamÝnÝ sŸrdŸren bir birey olarak da tanÝmlanabilir. Ergenlik (Gen•lik) ‚aÛÝ ile Ülgili SÝnÝflandÝrmalar Gen•leri, yaptÝklarÝ iße gšre veya yaßadÝklarÝ ßeylere gšre veya zihin ve beden šzelliklerine gšre sÝnÝflandÝrmak mŸmkŸndŸr. Genel olarak šrgŸn eÛitime devam eden veya okumayan (okul dÝßÝ) gen•lik grubundan sšz edilmektedir. Her iki grup da yaptÝk107 108 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ larÝ iße gšre farklÝ problemlere sahiptirler. Okullu gen•liÛi; ilkšÛretim kademesindeki gen•lik, ortašÛretim gen•liÛi ve yŸksekšÛretim gen•liÛi olarak ele almak, bulunduklarÝ yaß grubu ve eÛitim kurumlarÝnÝn farklÝ šzellikler taßÝmasÝ a•ÝsÝndan gereklidir. Okul dÝßÝ gen•lik, okullu gen•liÛe gšre daha geniß bir nŸfus kesimini kapsar. Bu kesimde •alÝßan, ißsiz, kšyde yaßayan ve askerlik hizmetini yapanlar, gene yaßadÝklarÝ yšreye ve yaptÝklarÝ iße gšre deÛißik tutum, tavÝr ve geleceÛe ait dŸßŸnceler i•inde olacaklardÝr. 2. OrtašÛretim Gen•liÛi 3. YŸksekšÛretim Gen•liÛi II. Okul DÝßÝ Gen•lik 1. ‚alÝßan Gen•lik 2. Üßsiz Gen•lik 3. Gecekondu Gen•liÛi 4. Kšy Gen•liÛi 5. Asker Gen•lik III. …zel EÛitime Muhta• Gen•lik 1. Zihni Olarak …zŸrlŸ Gen•lik 2. Bedence …zŸrlŸ Olan Gen•lik 3. Kurum BakÝmÝna Muhta• Gen•lik 4. Su•lu Gen•lik 5. Yurt DÝßÝnda Yaßayan Gen•lik 6. †stŸn Yetenekli Gen•lik Gen•liÛi, taßÝdÝklarÝ bedeni ve zihni šzelliklere gšre, i•inde bulunduklarÝ duruma gšre sÝnÝflandÝrmak da mŸmkŸndŸr. Yaßama ve yetißme ßartlarÝ, beden ve zihin šzellikleri diÛerlerinden farklÝ olanlar gšsterdikleri ortak šzellikler bakÝmÝndan gruplandÝrÝlabilirler. Bir bakÝma gen•lik kesimi i•inde en •ok sorunu olan da bu gruptakilerdir. BunlarÝ …zel EÛitime Muhta• Gen•lik baßlÝÛÝnda toplamak mŸmkŸndŸr. Buna gšre gen•lik kesimi aßaÛÝdaki gibi sÝnÝflandÝrÝlabilir: I. Okullu Gen•lik 1. ÜlkšÛretim Ükinci Kademesindeki (Ortaokul) Gen•liÛi 108 BuluÛ Dšnemi ve Ergenlik ‚aÛÝnÝn Genel …zellikleri ÜnsanoÛlu doÛumu ile šlŸmŸ arasÝndaki šmŸr •izgisi i•inde farklÝ dšnemlerden ge•mekte ve beden yapÝsÝna gšre, i•inde bulunduÛu yaßa gšre, bu dšnemlerde farklÝ šzellikler gšstermektedir. Ünsan hayatÝ genel olarak •ocukluk, gen•lik, yetißkinlik, orta yaßlÝlÝk, yaßlÝlÝk ve ihtiyarlÝk olmak Ÿzere altÝ evreye ayrÝlabilir. Bir evreden diÛerine ge•ißte kesin yaß sÝnÝrlarÝ yoktur. ÜnsanÝn bŸtŸn yšnleri ile nasÝl birisi olacaÛÝ, sa•ÝnÝn, teninin ve gšzŸnŸn rengi; mizacÝ veya kißilik šzellikleri, duygu ve heyecanÝ, 109 ERGENL‹K DÖNEM‹ tepkileri, boyu ve kilosu veya zihni šzellikleri, kalÝtÝmla soyundan aldÝÛÝ mirasa ve i•inde yaßadÝÛÝ •evre ßartlarÝna baÛlÝdÝr. Genel olarak ÒbuluÛa girmeÓ, •ocukluktan gen•liÛe ge•ißin bir ißareti olarak kabul edilmektedir. DeÛißik Ýrklara mensup, farklÝ iklim ve beslenme ßartlarÝnda yetißen •ocuklarÝn buluÛ dšnemine girme yaßlarÝ da farklÝdÝr. ‚ocukluk dšneminin sonlarÝnda ve gen•lik dšneminin baßlarÝnda gšrŸlen boy artÝßÝnÝn gen•lik dšnemine ge•ißte šnemli bir belirti olduÛu kabul edilirse, Ÿlkemizde yapÝlan bir araßtÝrmaya gšre boy artÝß hÝzÝnÝn en yŸksek olduÛu yaßlar: KÝzlar i•in 12, erkekler i•in 14ÕtŸr. KÝzlar i•in 11-13, erkekler i•in 13-15 yaßlarÝ buluÛ-ergenlik dšnemi olarak kabul edilebilir. BilindiÛi gibi cinsel deÛißme ve gelißmenin olduÛu, cinsel šzelliklerin kazanÝldÝÛÝ dšnem, buluÛ dšnemidir. BuluÛ •aÛÝndaki gencin vŸcudunda, bedenin boyunu ve yapÝsÝnÝ deÛißtiren hÝzlÝ deÛißiklikler olur; zihni yapÝsÝnda ve ilgilerinde gelißme gšrŸlŸr; her iki cins de, fizik ve fizyolojik (hormonal) olarak cinsel gelißmelerini tamamlarlar. KÝzlar erkeklere gšre iki yÝl kadar šnce gen•liÛin baßlangÝcÝ olan buluÛ •aÛÝna girerler. Erkek •ocuklarÝn seksŸel olarak olgunlaßmalarÝ ortalama 13 yaßlarÝnda baßlayÝp iki yÝl kadar sŸrdŸÛŸ halde, kÝzlar 11-12 yaßlarÝnda buluÛ •aÛÝna girerler ve erkeklere gšre daha kÝsa bir zaman sŸrecinde cinsi olgunluÛa ulaßÝrlar. Pek •ok uzman, gen•lik dšnemini, •ocukluk dšneminin sonu ile yetißkinlik dšne- minin baßlangÝcÝnda yer alan bir ge•iß dšnemi olarak nitelemißtir. Bu dšnem hÝzlÝ ve sŸrekli bir gelißim ve deÛißim dšnemi olarak bilinmektedir. Gen•, bu •aÛda anne babasÝ ve •evresindeki yetißkinler tarafÝndan ne tam yetißkin, ne de •ocuk olarak algÝlanmakta, anne-baba ve yetißkinler, gen•lerin neleri yapabilecekleri ve neleri yapamayacaklarÝ konusunda birbirlerinden farklÝ fikir ve yaklaßÝmlar ileri sŸrmektedirler. 13 ile 17 yaßlarÝ ergenliÛin baßlarÝ olarak kabul edilir. 17 yaßlarÝndan sonra gen•ler hen bulunduklarÝ yaß grubu gereÛi, hem de i•inde bulunduklarÝ sÝnÝf seviyesi dolayÝsÝyla, gelecekleri ile ilgili olarak šnemli kararlar almak durumunda kalÝrlar. Bu nedenle 17 yaßtan sonraki yÝllar ergenlik dšneminin son yÝllarÝdÝr. †niversite yÝllarÝna karßÝlÝk gelen 1821 yaßlarÝ arasÝnda gen•lerde dengeli hareketler artar. KarßÝlaßtÝÛÝ sorunlarÝ ele alma ve onlarla baß etme konusunda daha uyumludur. Yetißkinler de gence karßÝ gšsterdikleri tavÝrlarda daha az mŸdahaleci dvaranmaktadÝr. Hemen bŸtŸn toplumlarda gen•lik •aÛÝ ÒfÝrtÝnalÝ ge•en bir dšnemÓ olarak gšsterilmektedir. Ergenlerdeki problem ve •atÝßmalar birbirinden •ok farklÝ nedenlere baÛlÝ olarak ortaya •Ýkmakla beraber, bunlarÝ ergenlik sÝrasÝnda gen•te meydana gelen bedensel, cinsel, duygusal, sosyal ve kißisel gelißmelerin gen•te yarattÝÛÝ farklÝlaßmaya baÛlÝ olarak a•Ýklamak mŸmkŸndŸr. Ergenlikte Bedensel Gelißme Ergenlik dšneminde insanda olußan en 109 110 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ šnemli deÛißiklik, boyca ve bedence gelißmeyi i•eren fiziksel ve fizyolojik bŸyŸme ve gelißme, cinsel gelißme ve bunlara baÛlÝ olarak meydana gelen duygusal ve sosyal deÛißme ve gelißmelerdir. Bu dšnemde gencin, kendi bedenindeki fiziksel, fizyolojik, cinsel ve duygusal deÛißikliklerin nedenini anlamasÝ, bŸyŸme ve gelißmenin doÛurduÛu yeni durumlara uyum saÛlamasÝ gereklidir. KÝzlar ve erkekler arasÝnda, aÛÝrlÝk ve boyca bŸyŸme a•ÝsÝndan farklar vardÝr. BŸyŸme, kÝz ve erkek •ocuklarda aynÝ sŸrat ve zamanlarda olmaz. ‚ocukluk dšneminde kÝzlar, erkeklerden ortalama olarak 4-5 cm. daha kÝsa ve 450500 gr. kadar daha hafif olduklarÝ halde; 1213 yaßlarÝndaki kÝzlar, ortalama olarak aynÝ yaßtaki erkeklere oranla daha uzun ve kiloca aÛÝrdÝrlar. 11-14 yaßlarÝ arasÝndaki kÝzlarÝn aynÝ yaßtaki erkek •ocuklara oranla 3-3,5 kg. daha aÛÝr olduklarÝ gšrŸlmektedir. 15 yaßlarÝndan sonra, kÝzlarla erkeklerin boyca ve aÛÝrlÝk•a farklÝlÝklarÝ erkeklerin lehine deÛißmeye baßlar. KÝzlarÝn boyca bŸyŸmeleri 18 yaßlarÝna doÛru durduÛu halde, erkekler 20-21 yaßlarÝna kadar bŸyŸmeye devam ederler. Bu dšnemde (20-21 yaßlarÝnda) kÝzlar ortalama olarak erkeklerden 12-15 cm. daha kÝsa ve 10 kg. kadar daha hafiftirler. KÝz ve erkekler arasÝnda boyca ve aÛÝrlÝk•a bŸyŸme yšnŸnden farklÝlÝklar olabileceÛi gibi, erkekler ve kÝzlarÝn kendi aralarÝnda da bŸyŸme ve gelißme hÝzÝ a•ÝsÝndan farklÝlÝklar olabilir. Boy ve aÛÝrlÝk artÝßÝnda ergenlerin akranlarÝndan farklÝ olußlarÝ saÛlÝk, beslenme ve ergenin yetißtiÛi iklim ßartlarÝna baÛlÝ olabile110 ceÛi gibi, anne ve babasÝndan aldÝÛÝ kalÝtÝmsal šzelliklere de baÛlÝ olabilir. Boyca ve aÛÝrlÝk•a bŸyŸme farklÝlÝklarÝ, tamamen gelißimin normal bir seyridir. YukarÝda anlatÝlan ßartlara baÛlÝdÝr. Ergenlik dšneminin baßlangÝcÝnda, gen•te gšrŸlen boyca ve aÛÝrlÝk•a bŸyŸmenin yanÝsÝra, diÛer organlarda da gšzle gšrŸlen bŸyŸme ve farklÝlaßmalar olur. ErgenliÛin baßlangÝcÝnda šnce el ve ayaklar bŸyŸr. Daha sonra kollar uzar. Bu dengesiz bŸyŸme gencin durußuna, hareketlerine ve bedenini istediÛi gibi kontrol etmesine engel olabilir. AßÝrÝ boy uzamasÝ sonucu ergende kambur duruß gšrŸlebilir. Kas ve kemikler aynÝ hÝzla gelißemediÛinden, bedenin kontrol edilmesi baßlangÝ•ta gŸ• olabilir. Ergenlikte, yŸzŸn yapÝsÝnda da orantÝsÝz bŸyŸme ve gelißme gšrŸlŸr. Bu bŸyŸmeler burun, •ene ve yŸz uzunluÛunda belirgindir. …nce burun eski haline oranla bŸyŸr, gšzlerin arasÝ a•ÝlÝr. YŸz, orantÝsÝz bir gšrŸnŸß alÝr. YŸzŸn gšrŸnŸßŸnde gšrŸlen bu simetrik olmayan bŸyŸme ve gelißmeler, vŸcudun •eßitli organlarÝndaki oransÝz bŸyŸmelerden kaynaklanan beden kontrolŸndeki gŸ•lŸkler, ergenliÛin baßlangÝcÝndaki gen• i•in kaygÝ verici olabilir. Oysa yŸz ve vŸcudun •eßitli organlarÝndaki (el, ayak, kol ve bacaklardaki) bu orantÝsÝz bŸyŸme ve gelißmeler, ergenlik baßlangÝcÝnda gšrŸlen, tamamen doÛal gelißme seyridir. Gencin, bunu normal olarak karßÝlamaya •alÝßmasÝ ve kÝsa bir zaman sonra gšrŸnŸßŸnŸn normale dšneceÛini bilmesi gerekir. 111 ERGENL‹K DÖNEM‹ Ergenin Bedensel Gelißimi ile pÝsÝndaki deÛißiklik ve olgunlaßmadÝr. Ülgili Ühtiya•larÝ ve Onda KaygÝ KÝzlarÝn †reme OrganlarÝndaki Yaratan Durumlar DeÛißiklikler 1 - Kendi bedensel gelißim seyrini anlamak ister. 2 -Ünsanlar arasÝnda beden gelißmelerinin farklÝlÝÛÝnÝ anlamak ister ve kendi bedenini baßkalarÝ ile kÝyaslayarak kaygÝlanÝr. 3 - Uygun duruß ve oturma alÝßkanlÝklarÝ kazanmak ister; ani boy uzamasÝ ile olußan kambur durußuna karßÝ yapÝlan, aßÝrÝ dik durma ve oturma telkinleri karßÝsÝnda kambur kalabileceÛi endißesine kapÝlabilir. 4 - VŸcudundaki aÛÝrlÝk artÝßÝnÝn nedenini anlamak ister. 5 - El ve ayaklarÝndaki ani bŸyŸmenin nedenini anlamak ister. AyaklarÝn ani bŸyŸmesi sonucu uygun ayakkabÝ sa•mek ve giymek ihtiyacÝndadÝr. …zellikle ayaklarÝn bŸyŸk olduÛu duygusuna kapÝlÝp, kaygÝlanabilir. 6 - BŸyŸme sonucu kÝsa kalan elbiseleri yerine uygun ve yakÝßan elbiseleri giymek ister. KÝsa elbiselerin giyilmesi ergende ŸzŸntŸye yol a•abilir. 7 - YŸzŸndeki orantÝsÝz bŸyŸmenin ve yŸz ifadesinin deÛißmesinin nedenini anlamak ister. YŸzŸnde beliren ifade deÛißikliÛi ergeni kaygÝlandÝrÝr. Ergenlikte Cinsel Gelißme Ergenlik •aÛÝnda cinsel gelißme, kÝz ve erkek •ocuklarda aynÝ zamanda ve aynÝ hÝzda olmaz. Cinsel gelißme iki tŸrlŸ incelenir. Birincisi, her iki cinsin Ÿreme organlarÝnÝn ya- KÝzlar erkeklerden 1-2 yÝl šnce ergenlik dšnemine girerler. Deri alt yaÛ dokusunun birikiminin artmasÝ sonucu, omuzlar oval bir hal alÝr, gšÛŸsler bŸyŸk, gšÛŸs u•larÝ olgunlaßÝr. KÝzlarda ergenliÛe girerken gšrŸlen en šnemli deÛißiklik adet kanamasÝdÝr. Ülk adet kanamasÝndan yaklaßÝk bir yÝl sonra yumurta Ÿretimi baßlar. YaklaßÝk her 28 gŸnlŸk dšnemde yumurtalÝklarÝndan bir yumurtacÝÛÝ yumurtalÝk kanalÝna bÝrakÝrlar. Dšllenme olmadÝÛÝ sŸrece, kadÝn Ÿreme organÝ i•inde olußan dokular vŸcuttan dÝßarÝ atÝlÝr. Bu olay Òadet kanamasÝÓ ßeklinde adlandÝrÝlÝr. Bu kanama dšnemi ortalama olarak 6 gŸn devam edebilir. KÝzlar bu sÝrada hassas ve sinirli olabilirler. Erkek †reme OrganlarÝndaki DeÛißiklikler Erkeklerde Ÿreme organlarÝndaki deÛißiklik ortalama olarak 13 yaßlarÝndan sonra baßlar. Bu dšnemde erkek Ÿreme organÝ ve erbezleri bŸyŸr, erkek Ÿreme hŸcresi (sperm) •Ýkarmaya baßlar. Ükinci cinsel gelißme, Ÿreme organlarÝndaki gelißme ve olgunlaßmaya baÛlÝ olarak vŸcutta meydana gelen cinsel kaynaklÝ deÛißme ve gelißmelerdir. Bunlar aßaÛÝda sÝralanmÝßtÝr. Beden YapÝsÝndaki DeÛißiklikler Erkek •ocuklarda, ergenlik dšneminde kÝzlardan farklÝ olarak, kol ve bacak adelele111 112 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ rinde bir gelißme gšrŸlŸr. GšÛŸs kafesi ve omuzlar genißler. KÝzlarda ise omuzlar yuvarlaklaßÝr, gšÛŸs ve kal•alarda bŸyŸme ve gelißme gšrŸlŸr. YaÛ dokusunun artmasÝ ile šzellikle gšÛŸs ve kal•alarda deri altÝnda toplanan yaÛ miktarÝ da artar. Seslerin KalÝnlaßmasÝ Ses •ocukluktakinin aksine kalÝnlaßmaya baßlar. Bu dšnemde ergen ses tonunu ayarlayamaz, šnceleri ses •atallayarak •Ýkar. Daha sonra ses telleri gelißmesini tamamlar, ergenin ses tonu da olgunlaßÝr. YŸzdeki Sivilcelerin ArtmasÝ Derideki yaÛ bezlerinin fazla •alÝßmasÝ sonucu, salgÝlanan yaÛlar bez kanallarÝnÝ tÝkar ve yŸzde siyah noktalar olußturur. YaÛ birikimi ßißer ve ergenlik sivilcelerini meydana getirir. Bu dšnemde gšrŸlmesi normaldir. SÝkÝlmamasÝ, sÝk sÝk elle oynanmamasÝ, yŸzŸn temiz tutulmasÝ gerekir. YŸzde BÝyÝk ve SakalÝn ‚ÝkmasÝ Ergenlik dšneminde erkeklerde yŸzde meydana gelen belirgin bir deÛißiklik de, bÝyÝk ve sakallarÝn •ÝkmasÝdÝr. …nce bÝyÝklar belirgin hale gelir, sonra ßakak kemikleri Ÿzerinde sakallar gšrŸlmeye baßlar. Sakal ve bÝyÝklarÝn •ÝkmasÝnda gen•ler arasÝnda bireysel farklara baÛlÝ olarak deÛißiklikler olabilir. AynÝ yaßtaki iki kißinin sakal ve bÝyÝk bŸyŸme hÝzÝ farklÝ olabilir. Bu boyca ve bedence bŸyŸmede olduÛu gibi, soya•ekime, salgÝ bezlerinin salgÝlandÝÛÝ hormonlarÝn miktarÝna ve beslenmeye baÛlÝdÝr. VŸcuttaki KÝllanma Hipofiz bezinin salgÝlarÝ ile baßlayan er112 genlik dšneminin baßlangÝcÝndaki deÛißikliklerden biri de, koltuk altÝ ve Ÿreme organlarÝ bšlgesindeki kÝllanmadÝr. Erkeklerde bu kÝllanma, ergenliÛin sonlarÝna doÛru gšÛŸse, bacak ve kollara yayÝlÝr. Ter Bezlerinin ‚alÝßmasÝnÝn ArtmasÝ Bu dšnemde koltuk altÝ ve kasÝklarda ve de vŸcudun diÛer yerlerinde, ter bezleri •ocukluk dšneminden daha fazla •alÝßÝr. SÝk terleme sonucu ortaya •Ýkan kirliliÛi šnlemek i•in vŸcut temizliÛine dikkat etmek, en az haftada bir kez su ve sabunla temizlenmek, koltuk altÝ ve Ÿreme organlarÝndaki tŸyleri ter ve kir tutacaÛÝ i•in uzamadan almak insan saÛlÝÛÝ i•in gereklidir. GÝrtlakta KÝkÝrdaklaßma …zellikle erkek ergenlerde gÝrtlaÛÝn •ene altÝna gelen kÝsÝmdaki halk arasÝnda Òadem elmasÝÓ denen boÛum bŸyŸyerek sertleßir. GšÛŸslerde DŸÛŸmcŸklenme Erkek ergenlerde genellikle 14-16 yaßlarÝ arasÝnda rastlanÝlan gšÛŸslerin her ikisinde veya birinde gšrŸlen aÛrÝlÝ bŸyŸmelerdir. Hormon kaynaklÝdÝr. 6 ay ile 3 yÝl arasÝnda iyileßme gšrŸlŸr. Ergenlik Dšneminde GšrŸlen Cinsel RŸyalar …zellikle erkek ergenler, artan cinsel i•tepilerin sonucu cinsel kaynaklÝ rŸyalar gšrŸrler. Bu rŸya esnasÝnda Ÿretilen fazla spermler boßalma sonucu vŸcudun dÝßÝna atÝlÝr. Halk dilinde ÒrŸyalanmaÓ, eski dilde Òihtilam olmaÓ denilen bu olay, sebebini bilmeyen er- 113 ERGENL‹K DÖNEM‹ genler i•in ŸrkŸtŸcŸdŸr, •eßitli tedirginlikler yaratabilir. YukarÝda sšzŸ edilen deÛißikliklerle beraber, ergenlik dšneminde cinsel deÛißikliklerden kaynaklanan bazÝ kaygÝlar ve davranÝß bozukluklarÝ ortaya •Ýkabilir. Bu konuda anne-babaya kÝsaca bilgi vermek yararlÝ olacaktÝr. KÝz-Erkek BeraberliÛindeki Gelißme ‚ocukluktan yetißkinliÛe doÛru, kÝz-erkek arkadaßlÝÛÝnÝn belli bir seyir izlediÛi gšzlenebilir. Yeni doÛmuß bebeklerin ilgileri daha •ok kendilerine, yakÝn •evrelerindeki eßyalara ve annelerine yšneliktir. Yedi yaßlarÝna kadar sŸren ilk •ocukluk dšneminde kÝz ve erkek •ocuklar bir arada, beraberce oynarlar. Sekiz yaßlarÝndan sonra ise kÝzlarÝn ve erkeklerin oyun gruplarÝnda bir ayrÝlma gšrŸlŸr. ArtÝk kÝzlar ve erkekler kendi aralarÝnda oynamaya baßlamÝßlardÝr. On, onbir yaßlarÝna doÛru kÝz ve erkek gruplarÝ arasÝnda bir •atÝßma, zÝtlaßma ve ge•ersizlik ortaya •Ýkabilir. Birbirlerine karßÝ gruplar olußtururlar ve bu, •atÝßmaya kadar varabilir. Ülkokulun dšrt ve beßinci sÝnÝflarÝ ile orta birinci sÝnÝflarda kÝz ve erkekler arasÝndaki benzeri zÝtlaßmalarÝ gšzlemek mŸmkŸndŸr. KÝzlar erkeklere gšre iki yÝl kadar šnce buluÛ dšnemine girdiklerinden, 11 yaßlarÝndan sonra erkek •ocuklarÝn ilgisini •ekmeye •alÝßÝrlar. Buna karßÝlÝk 11-13 yaßlarÝndaki erkek •ocuklarÝ kÝzlara karßÝ kayÝtsÝz gšrŸnŸrler. Ancak 14 yaßlarÝndan sonra kÝzlarÝn ilgisini •ekmeye •alÝßÝrlar. Ortalama olarak 14-16 yaßlarÝ arasÝnda erkekler, yaßÝtlarÝ olan kÝzlarla bir arada olmak isterler ve 16 yaßlarÝndan sonra da kÝzlarla tek tek arkadaßlÝk etme isteÛi doÛar. Anne-baba ve yakÝn •evrenin, gen•lik dšnemi šzellikleri hakkÝnda bilgi sahibi olmasÝ, bu dšnemin gen•ler i•in ne kadar šnemli ve kritik bir ge•iß devresi olduÛunu bilmesi, gen•lere karßÝ daha olumlu yaklaßÝmlarÝnÝ saÛlayacaktÝr. ‚ocukluk ve ergenlik yÝllarÝndaki kÝz-erkek beraberliÛinde ge•irilen gelißme tamamen o •aÛa has, yaßlara baÛlÝ ve bŸtŸn toplumlarda gšrŸlen bir šzelliktir. Cinsel Olgunlaßmada Biriysel Farklar AynÝ yaßtaki iki gen•ten biri 13, diÛeri 15 yaßlarÝnda cinsel olgunluÛa erißebilir; bu tamamen soya •ekime, beslenmeye ve salgÝ bezlerinin salgÝladÝÛÝ hormon miktarÝna ve gencin yetißtiÛi iklim koßullarÝna baÛlÝdÝr. AkranlarÝna gšre erken olgunlaßan veya akranlarÝna oranla olgunlaßmada ge• kalan gen•lere karßÝ anne ve babanÝn dikkatli olmasÝ gerekir. KÝz •ocuÛunun kendi yaßÝndakilere gšre erken gelißmesi, henŸz •ocukluk dšnemini tam yaßamamÝß bir •ocuktan, •evrenin ve anne-babanÝn gen• kÝz tavrÝ beklemesine yol a•ar. Oysa o, daha gen• kÝz tavÝrlarÝ ve olgunluÛu gšsterecek ruh halinde deÛildir. Erkek •ocuk i•in akranlarÝndan daha šnce olgunlaßmÝß olmak bir avantaj olabilir. Erken gelißen erkek •ocuklar, •evresi ve akran grubu tarafÝndan daha •abuk benimsenmekte ve kabul gšrmektedir. Bu tip •ocuklar, daha erken baÛÝmsÝz olmayÝ šÛrenmekte ve akranlarÝnÝn gšzŸnde lider vasfÝnÝ kazanmaktadÝr. 113 114 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ AkranlarÝna gšre sakal ve bÝyÝk •ÝkmasÝnda, sesin kalÝnlaßmasÝnda ve cinsel olgunlaßmada ge• kalmÝß olma, erkek •ocuklar i•in ŸzŸntŸ kaynaÛÝdÝr. AynÝ ßekilde kal•a ve gšÛŸs gelißiminde ve olgunlaßmanÝn diÛer boyutlarÝnda akranlarÝndan ge• kalmÝß olmak da kÝzlarÝ Ÿzecektir. Ge• olgunlaßan •ocuklar i•in akran grubuna girmek ve o grup tarafÝndan benimsenmek zordur. Cinsel olgunluk safhasÝnÝ ge•irenler, ilgileri ve sosyal-duygusal gelißimleri bakÝmÝndan, ge• gelißmekte olanlardan ayrÝ arkadaß gruplarÝ olußturacaklardÝr. AkranlarÝndan iki yÝl kadar sonra cinsel olgunluk belirtileri gšsteren bir gen•, ge• olgunlaßmaktadÝr. Bu gecikme hormonal bir bozukluktan kaynaklanmadÝÛÝ sŸrece, insanlar arasÝndaki bireysel farklara baÛlÝdÝr. Ge• olgunlaßan ergenin arkadaß ve akran grubu tarafÝndan benimsenmesi i•in ailesi tarafÝndan ona destek olunmalÝdÝr. Gecikmenin neye baÛlÝ olduÛunu anlamak ve gerekli šnlemleri almak i•in tÝbbi muayene gerekir. CÜNSEL GELÜÞÜMLE ÜLGÜLÜ SORUNLAR KÝz ve Erkekte GšrŸlen Kendi Kendini Tatmin …zellikle ergenlik dšnemindeki her iki cinse mensup gen•lerin •ok šnemli bir •oÛunluÛunun mastŸrbasyon yaptÝÛÝ sšylenebilir. Kendi kendini tatmin etmenin kißide do114 ÛuracaÛÝ ruhsal etkiler, fiziksel etkilerden daha šnemlidir. Ülginin, devamlÝ Ÿreme organlarÝna yšnelmesi ve mastŸrbasyonun alÝßkanlÝk haline gelmesi, ergende yorgunluk, uykusuzluk gibi fiziksel bozukluklara neden olabileceÛi gibi, ergen Ÿzerinde su•luluk duygusu yaratabilir. Kendi kendini tatmin etmenin en šnemli mahsurlarÝndan biri, bunun tek cinsel ilgi haline gelmesidir. Bu konuda yetißkinlerden gen•lere yšnelen yanlÝß bilgilendirme de gen•lerin su•luluk duygusunu arttÝrÝr. Cinsel Organlarla Ülgili KaygÝlar Ergenlik dšnemi cinsel olgunluÛa giriß •aÛÝ olduÛu i•in, cinsiyetle ilgili konular šnem kazanÝr; cinsel organlara ilgi •oÛalÝr. …zellikle bazÝ ergen erkeklerin, kendi cinsel organlarÝnÝn normal olup olmadÝÛÝ konusunda kaygÝlarÝ olabilir. Cinsel konularda yayÝn yapan dergilere gelen okuyucu mektuplarÝndan anlaßÝldÝÛÝna gšre, erkek cinsel organÝnÝn boyu yaygÝn bir ßikayet konusudur. Bir kÝsÝm ergen, kendi cinsel organÝnÝ kŸ•Ÿk bulabilir ve bununla cinsel kudret arasÝnda olumsuz bir ilißki kurabilir. †reme organÝ boyu ile cinsel kudret arasÝnda bir ilißkinin olmadÝÛÝ bilinmektedir. Bu tamamen gencin beden yapÝsÝ ile ilgilidir. KarßÝ Cinse Gšsterilen Ülgisizlik Ergenlerin bir kÝsmÝ, karßÝ cinse karßÝ korku ve •ekingenlik gšstermektedirler. Bu •ekingenlik baßlangÝ•ta kštŸ ßartlanmaya, cinsiyet konularÝnda bilgisizliÛe baÛlanabilir. Gencin, farklÝ cinsler arasÝndaki arkadaßlÝk ve dostluÛun tamamen normal olduÛunu bilmesi ve karßÝ cinse olan •ekingenliÛini yen- 115 ERGENL‹K DÖNEM‹ meye •alÝßmasÝ gerekir. Burada ergenin bilmesi gereken husus, cinsler arasÝndaki dostluÛu ve arkadaßlÝÛÝ engelleyen korku ve •ekingenlik hislerinin tamamen ge•ici olduÛudur. Ergenin Cinsel Gelißimle Ülgili Ühtiya•larÝ ve Onda KaygÝ Yaratan Durumlar : 1 - Sesin kalÝnlaßmasÝ sonucu ortaya •Ýkan yeni ses tonuna ve ifade tarzÝna uyum saÛlamak ihtiyacÝndadÝr. 2 - KaslarÝn ve vŸcudun gelißmesi sonucu uygun hareketler yapmak ihtiyacÝndadÝr. 3 - Bu devrede yŸzde ortaya •Ýkan sivilcelerden dolayÝ kaygÝlanÝr. 4 - ‚ok sÝk veya •ok seyrek sakallÝ olmak, sakal ve bÝyÝk •ÝkÝßÝnda akranlarÝndan ge• kalmÝß olmak, ŸzŸntŸ konusu olabilir. 5 - †reme organlarÝndaki deÛißme ve cinsel olgunlaßma sonucu ortaya •Ýkan yeni duruma intibak etme ihtiyacÝndadÝr. 6 - †reme organlarÝnÝn •alÝßmasÝ ve yapÝsÝ hakkÝnda bilgi sahibi olmak ister. 7 - Erkek ergenlerde sÝklÝkla gšrŸlen cinsel kaynaklÝ rŸyalarÝn ve rŸyada vŸcuttan dÝßarÝya sperm boßaltÝlmasÝnÝn (rŸyalanmanÝn) sebebini merak eder. 8 - Cinsel olgunlaßmasÝ akranlarÝna oranla ge• kalmÝß olan ergenler, kendilerini onlarla kÝyaslayÝp, ŸzŸlŸrler. 11 - Bedensel enerjisini faydalÝ alanlara yšneltmek ihtiyacÝndadÝr. 12 - Eßcinsellik konusunda •ok duyarlÝdÝr; bunun nasÝl baßladÝÛÝnÝ bilmek ister. 13 - ZŸhrevi hastalÝklarÝn bulaßma yollarÝnÝ bilme ihtiyacÝndadÝr. YukarÝda sÝralanmaya •alÝßÝlan ihtiya• ve kaygÝlar hemen her gen• tarafÝndan duyulur. Anne-babanÝn ve eÛitim kurumlarÝnÝn, gen•lerin bu konudaki ihtiya• ve kaygÝlarÝnÝ ortadan kaldÝrmak i•in onlarÝ bilgilendirmeleri gerekir. Olumlu bir ruh saÛlÝÛÝ kazanmak i•in, •ocuk ve gen•lerin kendi gelißimlerinden haberli kÝlÝnmalarÝ ßarttÝr. Cinsel EÛitim Gencin bŸyŸme, olgunlaßma ve cinsel kimliÛini kazanmasÝ sÝrasÝnda, karßÝlaßtÝÛÝ sorunlarÝ giderme eylemine cinsel eÛitim diyebiliriz. Bu eÛitimin ana amacÝ, biyolojik ve cinsel gelißimleri konusunda gen•leri bilgi sahibi yapmak ve bu alandaki gerginliklerinin azalmasÝnÝ saÛlamaktÝr. Anne-baba ve •ocuklar arasÝnda sevgi ve saygÝya dayalÝ bir ilißki olduÛu oranda •ocuklar saÛlÝklÝ yetißirler. HayatÝnÝn ilk yÝllarÝndan beri, her tŸrlŸ sorununu anne ve babasÝ ile konußabilen, bšyle yetißtirilen bireyin buluÛ dšneminde sorunlarÝ daha az olur. ‚ŸnkŸ kendilerine danÝßabileceÛi, gŸvenebileceÛi yetißkine sahiptir. 9 - Kendi kendini tatminden sonra su•luluk hissi duyar. Ger•ekte bu eÛitim, aile i•inde, ta •ocukluÛun ilk yÝllarÝndan baßlayarak ergenliÛin sonlarÝna kadar devam etmelidir. 10 - Cinsel i•gŸdŸlerinin baskÝsÝ altÝnda bunalÝr. ‚ocuklar 3-4 yaßlarÝnda kendi cinsiyetlerinin ne olduÛunu bilirler ve yine bu yaßlar115 116 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ da ge•irdikleri sorgulama dšneminde annebabalarÝna, nereden geldiklerine ilißkin sorular yšneltirler. Anne-babanÝn bu tŸr sorulara doÛru, •ocuÛun anlayabileceÛi dili kullanarak ve šrnekleri vererek ve ihtiyacÝ nisbetinde bilgi vermeleri gerekir. Anne-babanÝn sšyledikleri yanÝnda davranÝßlarÝ da šnemlidir. ‚ocuklar, anne ve babalarÝnÝn birbirlerine olan davranÝßlarÝnÝ gšzleyerek farklÝ cinslerin rolleri hakkÝnda bilgi sahibi olurlar. Bu nedenle anne-babalar •ocuklarÝna šrnek olabilecek dengeli bir hayat sŸrmelidir. BuluÛ •aÛÝna girmeden šnce •ocuklar, cinsel konulara artan bir merakla ilgi duyarlar ve kendi vŸcutlarÝndaki deÛißiklikleri dikkatle izlerler. Anne-baba, •ocuÛunun yaßÝna uygun olarak gšstermesi gereken deÛißiklikleri gšsterip-gšstermediÛini incelemelidir. Ancak bu konudaki ilgisini belli etmek, sÝk sÝk soru sormak doÛru deÛildir. KÝz •ocuÛunun, annesi; erkek •ocuÛunun, babasÝ tarafÝndan, daha cinsel gelißme belirtileri baßlamadan bu devreye hazÝrlanmalarÝ ßarttÝr. …ncelikle kÝz •ocuklarÝn karßÝlaßacaklarÝ šzel durumlar hakkÝnda annesi tarafÝndan aydÝnlatÝlmasÝ, gerekli saÛlÝk ve temizlik kurallarÝnÝn šÛretilmesi, •ocuklarÝn olumlu ruh ve beden saÛlÝÛÝ gelißtirmeleri i•in gereklidir. Gen•lerin saÛlÝklÝ bir insan olarak yetißmeleri i•in, bŸyŸme ve gelißme merhalesinde karßÝlacaklarÝ fiziksel, duygusal ve sosyal deÛißikliklerin mahiyeti konusunda uyarÝlmalarÝ ve bilgilendirilmeleri gerekir. ‚ok kÝsa denebilecek bir sŸrede, vŸcutta ortaya •Ýkan bu bŸyŸme ve farklÝlaßma sÝrasÝnda gen•ler artan bir oranda kaygÝ ve sÝkÝn116 tÝ duyabilirler. Gen•ler bŸtŸn bu deÛißikliklere uyum saÛlama ihtiyacÝndadÝrlar. VŸcudundaki biyolojik ve cinsel kaynaklÝ deÛißikliklere uyum saÛlamak i•in ne ßekilde davranmasÝ gerektiÛini šnceden šÛrenmiß bir gen•, kendi vŸcudundaki farklÝlaßmalara daha kolay alÝßabilir. Bundan doÛacak problemleri de daha kolay •šzebilir; yeni bedenine daha kolay alÝßabilir ve kendi cinsel kimliÛini daha kolay kazanabilir. Bšylelikle kendine gŸvenli ve yetißkin yanÝnda kendine daha kolay yer saÛlayan bir birey olur. Ergen, bŸyŸme ve gelißme dšnemindeki deÛißiklikler hakkÝndaki bilgileri ailesinden, okuldan, bazÝ yayÝnlardan ve kendi arkadaßlarÝndan alabilir. Toplumumuzda, anne ve babalar •ocuklarÝna kendi gelißim ve deÛißimleri konusunda, ya •ok kÝsÝtlÝ bilgi vermekte veya deÛißmeler, cinsel bŸyŸme ve gelißmeyi de i•erdiÛi i•in, bu tŸr bilgiler yasak sayÝlÝp hi• verilmemektedir. Yetißkinlerin •ocuklarÝ ile cinsel konularda konußmaktaki tedirginlikleri ve bu konudaki yasaklarÝ, •ocuklarÝn saÛlÝklÝ olmayan kanallardan bu bilgileri almalarÝna yol a•ar. Okullar tarafÝndan saÛlanacak sistemli bir eÛitimle, šÛrencilere (bu konuda) saÛlÝklÝ bilgiler verilebilir. Bu eÛitimin gen•lere, daha ergenlik dšneminin baßÝnda iken verilmesinde yarar vardÝr. Ergenler, vŸcutlarÝnda biyolojik ve cinsel deÛißiklikler olmaya baßlamadan šnce, bunlar hakkÝnda haberdar edilmelidir. AslÝnda bu eÛitim evde baßlamalÝ, okul tarafÝndan devam ettirilmelidir. Bu eÛitimde anne-baba ve eÛitim kurumlarÝnÝn ißbirliÛi ve uyum i•inde olmasÝ, toplumun bu konudaki beklentileri ve deÛer yargÝlarÝ ile okulda veri- 117 ERGENL‹K DÖNEM‹ len bilgilerin •atÝßmamasÝ, tutarlÝlÝk i•inde olmasÝ gerekir. Bu konuda hazÝrlanacak programlar veya kÝsa devreli kurslar, liselerde biyoloji ve psikoloji dersleri bŸnyesinde uygulanabilir veya okul rehberlik servisleri yolu ile šÛrencilere kÝsa devreli kurslarla duyurulabilir. Bšyle bir programÝn, šÛrencilerde duygusal olarak tepki doÛuracak ÒCinsel EÛitimÓ gibi bir baßlÝkla verilmesi yerine, ÒÜnsanÝn Gelißmiß …zellikleriÓ veya ÒFizyolojik GelißmeÓ gibi bir baßlÝkla sunulmasÝ da šnerilebilir. Ergenlik yÝllarÝnda, šzellikle buluÛ •aÛÝnda cinsel konulara karßÝ zaten •ok yoÛun olan ilginin, bšyle bir isimle sunulan bir programla arttÝrÝlacaÛÝ dŸßŸnŸlmektedir. Oysa bu eÛitimle ama•lanan, gelißimleri hakkÝnda ergenin bilgilenmesine yardÝm etmek ve bu alandaki gerginliklerinin ve bilgisizlikten doÛan sorunlarÝnÝn ve kaygÝlarÝnÝn azalmasÝnÝ saÛlamaktÝr. KaldÝ ki bšyle bir eÛitimi sadece cinsellikle sÝnÝrlÝ tutmayÝp, insan gelißiminin bŸtŸn boyutlarÝnÝ sergilemek gerekir. Gelißtirilecek bšyle programlarÝn, gen•lerin bulunduÛu •eßitli kurumlarda uygulanma imkanÝ vardÝr. Bu programlar, grubun •eßitli istek ve ihtiya•larÝ doÛrultusunda ßekillendirilebilir; konularda grubun istek ve ihtiya•larÝ doÛrultusunda deÛißiklik yapÝlabilir. Lise ve ortaokullarda uygulanacak programlarda, anne-baba, šÛretmen ve okul rehberinin šÛrenciye karßÝ farklÝ tutum ve davranÝß i•inde olmamasÝ i•in ve ayrÝca ebeveynin de bu konuda eÛitilmesi i•in, bu programÝn i•eriÛi, uygulama sÝrasÝnda ve sonrasÝnda šÛrencide yapÝlan gšzlemler, šÛrencideki olumlu ve olumsuz tavÝr alÝßlar, okulda yapÝ- lacak toplantÝlarla velilere ve diÛer ilgililere anlatÝlmalÝdÝr. BazÝ hallerde gen•lere, bŸyŸme ve gelißmeleri hakkÝnda grafikler ve resimler gšstermek, bu konuda detaylÝ konußmaktan daha yararlÝ olmaktadÝr. Fazla konußmak da gen•leri gereksiz yere uyarabilir ve gerginlikleri azalacaÛÝ yerde artabilir. Ergenlikte Duygusal Gelißme ÜnsanÝn duygusal gelißimi, doÛumdan itibaren hayat boyu devam eden bir gelißim i•indedir. …zellikle gen•ler, •evrelerindeki bir•ok olaya karßÝ duyarlÝlÝk gšsterirler ve farklÝ ßekilde tepkide bulunurlar. Gen•lerin duygusal olarak gšsterdikleri belirtilen en belirgin šzelliÛi duygusal durumdaki dŸzensizlik ve duygusal durumun •abuk deÛißmesidir. Gencin, aynÝ olaya birgŸn šnceki tepkisi ile birgŸn sonraki tepkisi farklÝdÝr. AyrÝca gen•, neßeli ve mutlu bir durumda iken, kÝsa bir sŸre sonra duygusal durumu tamamen farklÝ ve deÛißik olabilir veya karamsar ve ŸzŸntŸlŸ iken •ok neßeli bir insan haline gelebilir. Yani gencin duygusal durumunun deÛißim hÝzÝ •abuktur. AyrÝca ergen, her insan gibi •eßitli yaß seviyelerinde ve farklÝ faaliyetlerde farklÝ duygular hissedebilir. ‚evresel ßartlar ve uyaranlar deÛißtik•e, hoßlanma ve hoßlanmama duygularÝ da deÛißir, deÛißen yaßla beraber ilgi ve tavÝrlarÝn deÛißtiÛi gibi. Genel olarak kÝzlarÝn erkeklere oranla daha •abuk duygusal olgunluk gšsterdiÛini sšylenebilir. ‚ocukluk dšnemi ile gen•lik dšnemi arasÝnda duygusal yšnden ßu farklÝlÝklar olabilir: ‚ocukluk da, ergenlik de sosyal yšnden 117 118 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ tasvip arar ilgilerin yoÛunluÛu •ocukta daha azdÝr. Þu belirgin fark gšze •arpar: ‚ocuklar šfke, kÝzgÝnlÝk, sevin• gibi duygularÝnÝ daha a•Ýk davranÝßlarla ve anÝnda ifade ederler. Buna karßÝlÝk gen•te bu tŸr duygular daha fazla gizlenebilir. Duygusal davranÝßlar Ÿzerinde yapÝlan araßtÝrmalarda, Ÿ• tŸrlŸ šÛrenilmemiß duygu tŸrŸnŸn varolabileceÛi gšsterilmißtir. Bunlar kußku, hiddet ve sevgi duygusudur. YŸksek sesten korkma, bir desteÛe dayandÝktan sonra desteÛin yokluÛundan duyulan korku ve kÝsa mesafeden dŸßme korkusu gibi korkular, daha šnceden ilk ßartlanma olmaksÝzÝn duyulan korkulardÝr. Buna mukabil, karanlÝktan, yangÝndan, yabancÝdan, yÝlandan ve benzeri hayvanlardan korkma ßartlanmaya baÛlÝdÝr. Þartlanma olmaksÝzÝn insan bu tŸr nesne ve olaylardan korkmaz. Erkeklikte korkuya olan reaksiyon •ocuklukta yaptÝÛÝ ile hemen hemen aynÝdÝr. ‚ocukluk dšnemindeki korkular ergenlik dšneminde de devam eder. Ancak, olgunlaßma devam ettik•e korkunun temeli de zaman i•inde deÛißir. Yeni insanlarla tanÝßma, šzellikle karßÝ cinsten tanÝmadÝÛÝ insanlarÝn olduÛu grupta bulunma, bir toplantÝda bulunma, yetißkinlerin bulunduÛu bir toplantÝda bulunma, sÝnÝfta ders anlatma, bir toplantÝda konußurken heyecanlanma veya bir toplantÝda konußma, kalabalÝkta bulunma, bir toplantÝda yalnÝz kalma hep ergenlik dšnemine has, bu devirde sÝklÝkla rastlanan korkulardÝr. †niversiteye girme konusunda, bir lise son sÝnÝf gencinin duyduÛu tedirginlik de sÝk 118 rastlanÝlan genel korkulardandÝr. …ncelikle buluÛ yÝllarÝnda (kÝzlar i•in 1113, erkekler i•in 13-15 yaßlarÝ) ve ergenliÛin ilk yarÝsÝnda (11-17 yaßlar) bir kÝsÝm gen•te deÛißen beden yapÝsÝ ve gelißmekte olan cinsel yapÝyla beraber ortaya •Ýkan yeni duygusal durum karßÝsÝnda gšzlenen tutum ve davranÝßlar ßšyle šzetlenebilir: Bedendeki deÛißmeyle beraber hormonal durumda meydana gelen deÛißiklikler, kißide bir huzursuzluk doÛurabilir. Buna baÛlÝ olarak can sÝkÝntÝsÝ, ne yapacaÛÝnÝ bilememe de davranÝßlarÝna yansÝr. Üskelet ve kaslardaki gelißme aynÝ hÝzda ve aynÝ zamanda olmadÝÛÝndan davranÝßlarda bir dŸzensizlik gšze •arpabilir. Bedensel bŸyŸmenin •ok hÝzlÝ olmasÝ, bazÝ gen•leri •alÝßmaya karßÝ isteksiz kÝlabilir. Bu yŸzden buluÛ yÝllarÝnda okul baßarÝsÝ azalabilir. Beden enerjisi adeta bŸyŸmeye harcanmÝß gibidir. BazÝ gen•lerde i•e dšnme, yalnÝz kalma isteÛi, vŸcudunu saklama arzusu gšrŸlŸr. Gen• her zaman beraber olduÛu anne ve babasÝnÝn yanÝnda •amaßÝrlarÝ ile gšrŸnmek istemez. Bundan utanÝr. Yetißkinin otoritesine ve otorite simgesi olarak gšrdŸÛŸ anne-babasÝna ve šÛretmene karßÝ direnme gšsterebilir ve toplumdaki hakim kesimle zÝtlaßabilir. Yetißkinin otoritesine karßÝ olmanÝn yanÝnda, tamamen denetimsiz ve baßÝna buyruk da olmak istemez. Duygusal durumda yoÛunluk gšze •arpar. KarßÝ cinsten hoßlanÝr ve onlarÝn da beÛenisini kazanmak ister. AßÝn olma sÝk rastlanan bir durumdur. Aßklar, genellikle duygusal yanÝ aÛÝr basan platonik ilißkilerdir. KarßÝ cins tarafÝndan beÛenilmeme veya šyle sanma, aßkta hayal kÝrÝklÝÛÝna uÛrama genci aßÝrÝ ßekilde 119 ERGENL‹K DÖNEM‹ Ÿzebilir. BazÝ durumlarda karßÝ cins tarafÝndan reddedilmek, gencin kendini šldŸrmesine neden olur. DuygululuÛun artmasÝ ile gen•, hatÝra defteri tutarak ve ßiir yazarak kendini ifadelendirir. Yetißkinle ve karßÝ cinsle ilißkilerinde •abuk heyacanlanma, mahcubiyet ve •ekinme gšsterebilir. Bu dšnemde, šzellikle ergenliÛin ilk yarÝsÝnda duygusal durumda gšrŸlen belirgin bir šzellik de hayal kurmadÝr. BazÝ gen•ler šylesine yoÛun hayal kurarlar ki, ger•ek dŸnyadan kopmuß gibidirler. AßÝrÝ hayal kurma, gen•lerin baß edemedikleri olaylar karßÝsÝnda bir sÝÛÝnma aracÝ olabilir. Hayal konularÝ genellikle karßÝ cinsle ve gencin arzu ettiÛi, ona gŸven kazandÝran bir durumla ilgilidir. Ergenlik •aÛÝnda šfkeli ve sinirli olma hali de sÝk gšrŸlŸr. …zellikle erkek ergenlerde •abuk sinirlenme gšrŸlebilir. KŸ•Ÿk kardeßle olan ge•imsizliklerde, akranlarÝ ile olan sŸrtŸßmelerde ve aile i•i •atÝßmalarda genellikle anneye yšneltilen šfkelilik hali ergenlerde sÝk•a rastlanan bir durumdur. Ergenin Duygusal Gelißimi ile Ülgili Ühtiya•larÝ ve Onda KaygÝ Yaratan Durumlar; 1. KaramsarlÝk, huzursuzluk ve i• sÝkÝntÝsÝ gibi hoßa gitmeyen duygulardan bunalÝr. Kendisine gŸven verecek ve bu duygusal durumlarÝn yaßa baÛlÝ, bu •aÛa has ve ge•ici olduÛunu anlatacak bir anne-babaya ihtiyacÝ vardÝr. 2. ÒAnlaßÝlmamakÓ, bu yaß gencinin en belirgin sorunlarÝndandÝr. Anne ve babanÝn gencin sšylediklerini, onu eleßtirmeden, kŸ•Ÿmsemeden ve yargÝlamadan dinlemesi ve bšylelikle kendisini anlatmasÝna fÝrsat tanÝmasÝ genci rahatlacaktÝr. 3. …zellikle karßÝ cinsle ilgili hayal kÝrÝklÝklarÝnda, gen• kendisini anlayacak birine ihtiya• duyar. 4. Anne ve babadan daha fazla izin ister. BaÛÝmsÝzca davranÝßlarÝ engellenince gerginleßebilir ve anne-babasÝ ile •atÝßmaya dŸßebilir. 5. Anne ve babanÝn genci isteÛinden farklÝ alanlara yšneltmesi, ondan yapabileceÛinin ŸstŸnde gšrevler beklemesi, onu aßaÛÝlamasÝ, onu baßkalarÝ ile kÝyaslamasÝ, ona akranlarÝ yanÝnda kaba davranmasÝ, sÝk sÝk eleßtirmesi ve •ocuklarÝn yanÝnda eßlerin kavga etmesi, genci kaygalandÝran tipik anne-baba davranÝßlardÝr. ERGENLÜKTE SOSYAL GELÜÞME Sosyal gelißme, kißinin i•inde yaßadÝÛÝ toplum tarafÝndan kabul edilir tarzda davranmayÝ šÛrenme sŸreci demektir. TŸrŸnden olanlarla bir arada olma šzelliÛi en dŸßŸk seviyeli canlÝlarda bile gšrŸlŸr. Ünsanlar da diÛer insanlarla bir arada yaßamak isterler, •evresi ile bir uyum i•inde olma ihtiyacÝndadÝrlar. ‚ocuk nasÝl bir insan olacaÛÝnÝ šÛrenirken •evresindeki insanlarÝn, šncelikle anne ve babasÝnÝn davranÝßlarÝnÝ gšzler; onlarÝn davranÝßlarÝnÝ šrnek alÝr. Anne, baba ve ya119 120 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ kÝn •evredeki yetißkinler •ocuklar i•in her konuda model kißilerdir. ‚ocuÛun diÛer insanlarla olan davranÝßlarÝnÝn ve sosyal ilißkilerinin nasÝl olacaÛÝ, baßka insanlara nasÝl davranacaÛÝ, hayatÝn ilk yÝllarÝndaki šÛrenme deneyimlerine baÛlÝdÝr. Ünsanlarla sÝcak ilißkiler kurmaktan hoßlanan •ocuklar bu davranÝß bi•imlerini doÛußta edinmekten •ok šÛrenme ile kazanÝrlar. Bu bakÝmdan •ocuklarÝn ilk šÛrenme deneyimleri ve model aldÝklarÝ anne ve babalarÝnÝn sosyal davranÝßlarÝ •ok šnemlidir. ‚ocuÛun tek •ocuk, ortanca veya bŸyŸk •ocuk olup olmadÝÛÝ, kardeß sayÝsÝ, cinsiyeti, ailenin bŸyŸklŸÛŸ, ailenin katÝldÝÛÝ sosyal deneyimlerin kalitesi, eve misafir gelißi, misafir aÛÝrlama bi•imi, ebeveynin evdeki •ocuklardan misafirlere karßÝ takÝnmasÝnÝ istediÛi tavÝr, ailenin sosyo-ekonomik ve kŸltŸrel seviyesi hep •ocuÛun topluma uymasÝnÝ, sosyalleßmesini etkileyen belli baßlÝ faktšrlerdir. Tek •ocuk olma, aralarÝnda •ok yaß farkÝ olan kardeßi olma, hep aynÝ cinsten kardeßi olma sosyalleßmeyi gŸ•leßtirebilir. Kardeßlerin ve ev halkÝnÝn hep aynÝ cinsten olmasÝ, karßÝ cinsle ilißki kurmayÝ gŸ• hale getirebilir. ‚ocuk, 120 aile •evresinde kendisine yapÝlan sosyal muameleyi yansÝtÝr. Akran ve arkadaßlarÝ ile mŸnasebeti kÝsÝtlanan, yetißkinlerle olan mŸnasebetinde horlanan •ocuk, bunun etkilerini ergenlik ve yetißkinlik dšneminde de taßÝr. ‚ocuk yetißtirme davranÝßÝ anne ve babanÝn demokratik olmasÝ veya baskÝlÝ bir eÛitim olmasÝ veya •ok serbest bÝrakÝlmasÝ da •ocuÛun sosyalleßmesini etkiler. Demokratik bir ortamda yetißen •ocuk daha kendine gŸvenli ve daha sosyal olmaktadÝr. †zerine fazla dŸßŸlen, •ok ilgilenilen •ocuk daha az aktif, kas gŸcŸ bakÝmÝndan daha eksik ve sosyal ilißkilerde daha geridir. dÝßÝndaki ilißkileri olumsuzsa, bu ilißkilerden reddedilmiß, itilmißse bu tŸr sosyal ilißkileri tekrarlamak istemeyecektir. Olumlu sosyal ilißkiler tekrar edilir. Mutlu sosyal deneyimler •ocuÛun sosyal deneyimlerini tekrarlamaya teßvik eder. Sosyalleßme, šmŸr boyu devam eden bir sŸre•tir. Sosyal gelißme devre devredir. HÝzlÝ bir gelißmenin ardÝndan •ocukta bir duraklama gšzlenebilir. Bu duraklamanÝn ebeveynin ve šÛretmenin cesaretini kÝrmamasÝ gerekir. 121 ERGENL‹K DÖNEM‹ Gencin zeka seviyesi, okul baßarÝsÝ, fiziki gšrŸnŸßŸ, yetenekleri, duygusal olgunluÛu da •evre tarafÝndan kabul edilme ve benimsenme derecesini etkilemektedir. larÝnca yeterince benimsenmeyenler grubun etkisinde daha kolay kalabilir. Kendilerine gŸvenleri yeterince gelißmemiß gen•ler de arkadaßlarÝnÝn telkinine daha a•Ýk olurlar. Okul šncesi dšnemde anne ve baba en etkili kißilerdir. Yedi yaßlarÝndan sonra arkadaßlarÝnÝn •ocuk Ÿzerindeki etkisi hissedilmeye baßlanÝr. Ergenlik yÝllarÝ, arkadaß-akran deÛerlerinin šnem kazandÝÛÝ senelerdir. BazÝ gen• gruplarÝ dÝßarÝya kapalÝ, kendi aralarÝnda ilißki kuran, •oÛunlukla •evresini etkisi altÝnda tutan bir-iki gencin šnayak olduÛu gruplardÝr. …zellikle bu •eßit gruplarda gen•ler kolayca su•a yšnelebilir. KÝsaca, arkadaßlarÝnÝn tutum ve davranÝßlarÝ gen• i•in iyi ya da kštŸ šrnekler olabilir. BuluÛda kÝzlar ve erkekler vŸcutlarÝndaki deÛißimleri tartÝßabilecekleri, duygusal durumlarÝnÝ paylaßabilecekleri az sayÝda arkadaßa ihtiya• duyarlar. Bšylelikle kendilerini tanÝyabilir ve baßkalarÝnÝn dŸnyalarÝnÝ anlayabilirler. BuluÛ •aÛÝnÝ izleyen yÝllarda ergenin arkadaß •evresi genißler. Bu sÝralarda annenin, babanÝn ve diÛer yetißkinlerin dŸnya gšrŸßleri reddedilir. Ü•inde bulunduÛu arkadaß •evresinin deÛerleri ve dŸnya gšrŸßŸ gen• i•in šnem kazanmaya baßlar. BazÝ durumlarda ergen, akran grubuna kabul edilmek i•in veya arkadaßlarÝ tarafÝndan onay gšrmek i•in onlarÝn hareketlerini, tutumlarÝnÝ benimser gšrŸnŸr. Arkadaß grubu tarafÝndan itilme, arkadaß olmayÝ arzu ettiÛi insanlar tarafÝndan dÝßlanma genci fazlasÝyla Ÿzer. ArkadaßlarÝnca kabul gšrmeyen •ocuk, gŸvensiz, kÝrgÝn ve kŸskŸn olur. Gencin belli bir alanda hŸneri veya becerisi olmasÝ, onun arkadaßlarÝnca daha kolay benimsenmesine yol a•ar ve bšyle gen•ler arkadaßlarÝ arasÝnda sivrilebilir. Grup tarafÝndan kabul gšrme, gencin kendine olan gŸvenini pekißtirir, arkadaßlarÝ arasÝnda duygu ve dŸßŸncelerini rahat•a dile getirebilir, baßkalarÝnÝn etkisinde daha az kalabilir. Arkadaß- Ergenlik Dšnemi ve Televizyon Televizyonun gŸnlŸk hayatÝmÝzÝ bi•imlendirmedeki etkisi gšzardÝ edilemez. ÜnsanÝn šÛrenme yollarÝndan biri de gšzleyerek, taklit ederek veya šrnek alarak šÛrenmedir. ‚ocuklar ve gen•ler yetißkinlere gšre daha fazla šÛrenmeyi arzulayan, deÛißikliklere a•Ýk bir •aÛdadÝrlar. Televizyon bu bakÝmdan •ocuk ve gen•leri daha •ok etkilemektedir. AraßtÝrmalar, šzellikle ßiddet ve saldÝrganlÝk unsuru taßÝyan davranÝßlarÝn seyretme yolu ile taklit edilebileceÛini gšstermißtir. Televizyon giderek daha fazla bir ßekilde gen•lerin tutum ve davranÝßlarÝna ßekil vermekte ve onlarÝn dŸnya gšrŸßlerini etkilemektedir. Bu bakÝmdan denebilir ki, bazÝ durumlarda Televizyon gen•ler Ÿzerinde aileden ve eÛitim kurumlarÝndan da etkili olmaya baßlamÝßtÝr. Televizyon yolu ile gen•ler baßka toplumlarda yaßÝyanlarÝ gšzlemekte ve onlarÝn mŸziklerinden, giyim tarzlarÝndan, yaßama bi•imlerinden ve giderek dŸnya gšrŸßlerinden etkilenmektedir. Bšylelikle dŸnyanÝn bir•ok yšresinde bir šrnek giyinen, benzer tŸr mŸzikten hoßlanan, gŸnlŸk hayatÝnÝ benzer davranÝßlarla ge•iren geniß bir gen•lik 121 122 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ kesimi vardÝr ve baßta televizyon olmak Ÿzere iletißim ara•larÝ dŸnyamÝzda ortak bir gen•lik kŸltŸrŸ olußturmußlardÝr. Televizyon bu yšnŸ ile gencin sosyalleßmesi i•in šnemli bir ara• olarak kullanÝlabilir. Toplumca arzu edilen ortak deÛerlerin yayÝn yolu ile gen•lere kazandÝrÝlmasÝ mŸmkŸndŸr. Bšylelikle televizyon, toplumu ayakta tutan ahlaki deÛerlerin devamlÝlÝÛÝna yardÝm edebilir. Bu a•Ýdan bakÝldÝÛÝnda televizyon programlarÝnÝn kalitesi šnemlidir. YayÝn yolu ile verilecek mesajlarÝn, toplumca kabul edilen doÛru davranÝßlarla •elißik olmamasÝna šzen gšsterilmesi gerektiÛi ortaya •Ýkar. ‚ŸnkŸ šzellikle gelißim sŸrecindeki fertler, šÛrenme sÝrasÝnda daha az se•icidirler ve gšzlem yolu ile šÛrendiklerini daha •abuk benimseyebilirler. Toplumdaki deÛer hŸkŸmlerinin vermek istedikleri ile, yayÝn yolu ile edinilen tutum ve davranÝßlar •elißtiÛinde, gen•lerde bir ÒdeÛerler karmaßasÝÓ ortaya •Ýkar ve Òhangisi doÛru?Ó sorusu sorgulanÝr. Ergenin Sosyal Gelißimi ile Ülgili Ühtiya•larÝ ve Onda KaygÝ Yaratan Durumlar 1. Bir gruba ait olma duygusu, sosyal gelißme i•in šnemli bir duygudur. Ergen de bir grubun Ÿyesi olmak ister. Bu bir spor kulŸbŸ, siyasi ama•lÝ bir šrgŸt veya mahalledeki arkadaßlarÝndan olußan bir grup olabilir. Girmek istediÛi •evre tarafÝndan benimsenmemek gen• i•in ŸzŸntŸ kaynaÛÝdÝr. 2. Konußmak veya Ò•ene •almakÓ ergenlik •aÛÝnda olduk•a šnemli bir davranÝß bi•i122 midir. 15-20 yaß grubundaki gen•ler deÛißik mekanlarda bir araya gelerek saatlerce konußabilirler. Konußma konusu karßÝ cins veya spordur. Daha •ok erkek gen•ler bir araya gelir. Bu gen•lik •aÛÝna has bir davranÝß bi•imidir. BazÝ gen•lerin bu tŸr arkadaß toplantÝlarÝnda kenarda kaldÝklarÝ gšzlenir. ArkadaßlarÝ ile tartÝßmaya katÝlamaz veya katÝldÝÛÝnda fikri dinlenmez. Bu gen•ler muhtemelen bir gŸvensizlik nedeni ile veya bir i• •atÝßma yŸzŸnden yeterince kendilerini ifade edememektedirler. Bu gen•lerin anne-baba ve eÛitimciler tarafÝndan gšzlenmeleri ve sorunlarÝna eÛilmeleri gerekir. 3. Yeni tanÝßmalar, tanÝmadÝÛÝ insanlar arasÝnda olma, karßÝ cinsten insanlarÝn olduÛu bir gruba girme, grup i•inde konußmak zorunda olma genci heyecanlandÝrÝr. HeyecanlandÝÛÝnda yŸzŸ kazarÝr ve kendini tam olarak ifade edemez. Bazen sÝrf yŸzŸnŸn kÝzarmasÝnÝ istemediÛi i•in grupta konußmaktan ka•ÝnÝr. Bu nedenle liselerde sÝnÝfta konußmaktan, derse kalkmaktan, sšzlŸ sÝnavÝ olmaktan •ekinen gen•ler •oktur. Heyecanlar dengelenmediÛi i•in kan basÝncÝndaki ani yŸkselmeler olmakta, bu da yŸz kÝzarmasÝna yol a•maktadÝr. Bu zamanla azalmaktadÝr. Uygun nefes alma ve kaslarÝ gevßetmeyi šÛrenerek, baßetmek mŸmkŸndŸr. 4. GŸvendiÛi bir arkadaßÝnÝn olmamasÝ, arkadaßlarÝ tarafÝndan yanlÝß tanÝnmak, hakkÝnda olumsuz dŸßŸnŸldŸÛŸnŸ zannetmek, gen•ler arasÝnda sŸrtŸßmelere yol a•ar. Akranlarla ve yetißkinlerle olan ilißkilerindeki bozukluk, genci Ÿzer. 5. Ergenlik dšnemindeki gen• tutum ve davranÝßlarÝnÝ šrnek alacaÛÝ, kendisini onlar- 123 ERGENL‹K DÖNEM‹ la šzdeßleßtireceÛi uygun bireylere ihtiya• duyar. Modelin kißiliÛi sosyal gelißme a•ÝsÝndan šnemlidir. Bir ergen i•in en etkili šrnekler kendi anne ve babasÝdÝr. Erkek •ocuÛun baba ile kÝz •ocuÛun anne ile šzdeßlik kurabilmesi gerekir. Anne ve babanÝn ev i•indeki rollerindeki aksaklÝklar ergenin uygun olmayan modelleri gšzlemesine yol a•ar; bu da ergenin gelißiminde aksamalara sebep olabilir. Ergenlikte Kißisel Gelißme KißiliÛin olußmasÝnda genetik yapÝnÝn ve •evrenin etkilerini birbirinden ayÝrmak hemen hemen imkansÝzdÝr. Fiziksel gšrŸnŸß boy, aÛÝrlÝk bŸyŸk oranda genetik yapÝmÝz tarafÝndan belirlenir. VŸcut yapÝsÝ ile kißilik arasÝnda anlamlÝ ilißkiler vardÝr. Fiziksel yapÝsÝ gelißmiß olan •ocuklar olumlu benlik kavramÝ gelißtirirler. Buna karßÝlÝk •elimsiz vŸcutlu ve zayÝf gšrŸnŸßlŸ olanlar kendilerini diÛer akranlarÝ ile karßÝlaßtÝrdÝklarÝnda olmusuz benlik kavramlarÝ gelißtirebilirler. ‚ŸnkŸ genellikle •ocuklarÝn dŸnyasÝnda fiziksel gŸ•, baßarÝ ve prestij kazandÝrÝr. Bunun yanÝ sÝra bedensel gelißmeleri ŸstŸn, fakat okulda baßarÝlÝ olmayan •ocuklarÝn kendilerine olan gŸvenleri olumlu olmaz. ‚elimsiz gšrŸnŸßlŸ olan, fakat akademik baßarÝlarÝ iyi olan •ocuk ve gen•lerin olumlu benlik kavramlarÝ gelißtirdikleri gšzlenmißtir. Yetißkinlerin •ocuklara ve ergenlere olan davranÝßÝ •oÛu kez, •ocuklarÝn ve ergenlerin fiziksel ve zihinsel gelißim durumlarÝ ile etkilenir. Ufak tefek olan •ocuklara •evresindeki yetißkinler hassas, baÛÝmlÝ, fazla yetenekli gšrŸnmeyen ßekilde davranÝrlar. Kuvvetli ve saÛlam gšrŸnŸßlŸ •ocuklarÝn ise daha olgun, baÛÝmsÝz ve yetenekli olduÛu dŸßŸnŸlerek, •evresi tarafÝndan daha olumlu davranÝßlarla karßÝlaßtÝÛÝnÝ sšyleyebiliriz ‚evresindeki insanlarÝn ona karßÝ olan davranÝßlarÝ, •ocuÛun •evresini, gšrŸßŸnŸ, algÝlayÝßÝnÝ, beklentilerini ve onlara karßÝ olan reaksiyonlarÝnÝ etkiler. BunlarÝn kißilik gelißmesi Ÿzerinde olumlu-olumsuz sonu•larÝ vardÝr. Ünsan hayatÝnÝn geleceÛini belirleyen •evresel etkilerin en šnemli kÝsmÝ, 0-5 yaß arasÝ anne-baba ve yakÝn •evreden aldÝÛÝ etkilerdir. ‚ocuk bu dšnemde yeterli anne sevgisi almÝß ise, gŸven duygusuna sahip olarak yetißir. Bebeklik ve ilk •ocukluk yÝllarÝnda •ocuÛa duygusal gŸven kazandÝrÝlmamÝßsa, ileriki yÝllarda bireyin kÝskan•lÝk, egoistlik, hoßgšrŸsŸzlŸk gibi belirtiler gšstereceÛi sšylenebilir. Her toplumun diÛerinden ayrÝ olan bir kŸltŸrŸ, dŸßŸnce ve hissetme šzelliÛi, hedefi, tavÝr alÝßÝ vardÝr. Her kŸltŸrŸn kendi •ocuk yetißtirme tutumu, kendi dini-ahlaki šzellikleri vardÝr. Mesela TŸrk •ocuklarÝ ile Amerikan •ocuklarÝ farklÝ anlayÝßlarla yetißtirildiÛi gibi, Amerikan •ocuklarÝ ile Japon •ocuklarÝ da farklÝ anlayÝßlarla yetißtirilirler. ‚ocuk ve gen•, i•inde yaßadÝÛÝ toplunun standartlarÝnÝ benimser. O standartlara ister istemez uyar. Toplumlarda ortak bir kŸltŸrden sšz edilmekle beraber, o toplumun i•inde, •eßitli yšresel ve dini faktšrlere baÛlÝ olarak gelißen •eßitli alt gruplar ve bu gruplarÝn da kendilerine has kŸltŸrleri vardÝr. Bunlar arasÝnda da farklÝ standartlar vardÝr ve farklÝ ßahsiyet šzellikleri bu alt kŸltŸrlerin Ÿyelerinde gšzlenebilir. 123 124 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ Sosyal ve ekonomik seviyeye baÛlÝ olarak aileler, sosyal araßtÝrmacÝlar tarafÝndan alt, orta ve Ÿst sosyal sÝnÝflara ayrÝlÝrlar ve her aile tipinde •ocuÛa ait beklentiler ve eÛitim tutumlarÝ farklÝ olabilir. Orta halli bir ailenin •ocuÛundan beklediÛi tavÝr alÝß ve baßarÝ, alt sosyo-ekonomik veya Ÿst sosyo-ekonomik seviyedeki ailelere oranla •ok farklÝdÝr. Ebeveyn beklentileri de •ocuÛun kißilik šzelliklerini etkiler. Gene •ocuk yetißtirme tutumu, demokratik, otoriter, baskÝlÝ, serbest bÝrakma gibi tutumlar kißiliÛi olußturan yapÝ taßlarÝnÝ hazÝrlar. Ergen KißiliÛinin Genel …zellikleri ve Benlik KavramÝ ErgenliÛin ilk yarÝsÝ (11-17 yaßlar) genel olarak olumsuzluk •aÛÝ diye adlandÝrÝlÝr. Yaß ve •evresel koßullar deÛißtik•e, ergenlik dšneminin sonlarÝna doÛru gen• daha olumlu ve uyumlu birey haline gelir. Belli ihtiya• ve istekler gen•lerin •oÛunda yaygÝn olmasÝna raÛmen, bu davranÝßlarÝn ifadesi ergenin birinden diÛerine farklÝlÝk gšsterir; yetißkin otoritesine karßÝ olma, kißiliÛin ortak bir šzelliÛidir. Gen• bununla beraber yetißkin kontrolŸnŸn bŸtŸnŸ ile Ÿzerinden kalkmasÝnÝ istemez. Ergenin kißiliÛini ßekillendiren belli baßlÝ istekleri ßu ßekilde sÝralayabiliriz : 1. BŸyŸme, gelißme ve kuvvetlenme isteÛi, 2. Ülerleme, olgunlaßma ve deÛißme isteÛi. 3. Bireysel baÛÝmsÝzlÝk elde etme isteÛi. 4. Baßarma ve gŸven kazanma isteÛi. 5. BeÛenilme ve takdir edilme arzusu. 124 6. EtrafÝndakilerle olumlu sosyal ilißkiler kurma arzusu. 7. Mutlu olma arzusu. Her ergen, hayatÝnÝ yukarda sÝralanan istek ve arzular doÛrultusunda yšnlendirmek ister. Bu arzu ve istekler ergenin gelißtirmekte olduÛu benlik kavramÝ ile de yakÝndan ilgilidir. Gelißme yÝllarÝnda kißi kendisine ÒBen kimimÓ, ÒNe olmak istiyorumÓ, ÒNasÝl davranmalÝyÝmÓ, ÒHangi hayat tarzÝ en doÛrusuÓ ßeklinde sorular yšneltir ve bu sorulara cevap arar. Bu tŸr sorulara verilen cevaplar doÛrultusunda bireyin dŸnya gšrŸßŸ, iyilik ve doÛruluk anlayÝßÝ, deÛer hŸkŸmleri, dini inancÝ ve gelecek hakkÝndaki dŸßŸnceleri bi•imlenir. Benlik kavramÝ, bu konudaki gšrŸßlerinin kißiÛine yansÝmasÝdÝr. Benlik kavramÝ, kißinin kendisini nasÝl algÝladÝÛÝ, nasÝl gšrdŸÛŸdŸr. Benlik kavramÝ, kißinin kendisini deÛerlendirmesinin yanÝnda, •evresinin onu deÛerlendirmelerini de i•erir. Kißiler, kißilik yapÝlarÝ ve benlik kavramlarÝ •er•evesinde •evrelerini algÝlamakta ve yorumlamaktadÝrlar. Bireylerin benlik kavramlarÝ doÛrultusunda davranmalarÝ gerekir. Kißiler, kendilerini tanÝmladÝklarÝndan farklÝ olarak davranmaya zorlandÝklarÝnda, yani dŸßŸnce ve inan•larÝnÝn aksine davranmaya mecbur edildiklerinde sÝkÝntÝya dŸßerler. Kendilerine olan gŸvenleri azalÝr. Kißiler •evrelerini nasÝl gšrŸyor, algÝlÝyor ve yorumluyorsa ona gšre davranÝrlar. Herkes i•in ger•ek, kendi tecrŸbeleri, kendi algÝlama bi•imleri ve bunlara baÛlÝ yorumlardÝr. AynÝ olaya kißilerin birbirinden farklÝ tepkiler gšstermeleri, bireylerin •evrelerini farklÝ algÝlamalarÝ ve farklÝ yorumlama- 125 ERGENL‹K DÖNEM‹ larÝ, farklÝ kißilik ve benlik sahibi olmalarÝ yŸzŸndendir. ErgenliÛin baßlarÝ cinsel olgunlaßma ile baßlayÝp, 17 yaßlarÝna kadar devam eden bir Ergenin Kißisel Gelißimindeki dšnemdir. Bu dšnemin sonlarÝnda kÝzlar er- Ühtiya•larÝ ve Onda KaygÝ dÝr. Okullu gen•ler, bu yaßta lise son sÝnÝf se- Yaratan Durumlar viyesinde olmaktadÝrlar. Bu yaßlar okullu ve keklerden daha olgun olarak davranmakta- okul dÝßÝndaki gen•ler i•in, iße veya mesleÛe 1. Otoriteye karßÝ olma, sšz dinlememe, eleßtirme, hata bulma gencin tutumlarÝndandÝr. 2. Gelißme dšneminde anne-baba tarafÝndan bazen •ocuk, bazen yetißkin gibi algÝlanan •ocuk, ne zaman, ne ßekilde davranacaÛÝnÝ bilemez. Gelißmekte olan bedenine, cinsel ve duygusal deÛißimlerine ayak uyduramaz; Òkimlik bunalÝmÝnaÓ dŸßer. 3. Yetißkinin baskÝlÝ ve disiplinli davranmaktan •ok, gence karßÝ sevgi gšsteren, gŸven veren, šnemseyen ve deÛer veren bir tutum i•ine girmesi onun kimlik gelißtirmesini kolaylaßtÝracaktÝr. 4. Birbirinin karßÝtÝ ikizli duygular dile getirebilir. 5. Yetißkinin uzaktan denetimine ihtiya• duyar. 6. AynÝ zamanda anne-babanÝn ve yetißkinin gŸvenini kazanmaya, kendisine gŸvenilen bir insan olmaya ihtiya• duyar. Kendisine gŸven duyulmamasÝ kaygÝ yaratÝr. ErgenliÛin Ülk YarÝsÝndaki (11-17 YaßlarÝ) ve Ükinci YarÝsÝndaki (18-21 YaßlarÝ) Gen•ler ArasÝndaki Farklar girmek ve bir Ÿst okula gitmek gibi ciddi kararlarÝn verildiÛi yaßlardÝr. BŸyŸmenin •abuk olmasÝ, deÛißen bedenle duygularÝn, davranÝßlarÝn ve tutumlarÝn da deÛißmesini gerektirmektedir. DeÛißimin hÝzÝ yŸksektir ve ergen buna uyum saÛlamakta gŸ•lŸk •eker. Cinsel deÛißme ile ergenin duygularÝnda farklÝlÝklar olur. Gen•, yeni bir his dŸnyasÝnÝ tanÝr. DiÛer cinse karßÝ duyulan aßk, coßku, neße, karamsarlÝk, i• sÝkÝntÝsÝ, keder ergenin taßÝdÝÛÝ ikizli hislerdir. Bu ikizli duygular ergenin davranÝßlarÝna da yansÝr. Dengesiz ve kararsÝz olma, ilk yarÝdaki ergenin davranÝßlarÝna da yansÝr. ErgenliÛin ilk yarÝsÝndaki gen•, gelißme ve farklÝlaßmanÝn getirdiÛi bir•ok sorunlara da sahiptir. 17 yaßlarÝndan sonra ergen, sorunlarÝnÝ daha olgun bi•imde karßÝlamayÝ šÛrenir. Bu yaßlardan sonra kendisine sorun ettiÛi meselelerin niteliÛi deÛißmektedir. ErgenliÛin son dšnemindeki gen• daha dengeli davranÝßlar i•ine girer. Duygusal bakÝmdan ilk yarÝdaki yoÛun duygululuk hali azalmÝß; daha sakin hale gelmißtir. 18-21 yaß grubundaki gen•lere anne-babanÝn yaklaßÝmÝnda da deÛißmeler olur. Anne babalar olgun davranÝßlarÝndan dolayÝ ergenlere karßÝ daha az mŸdahalesi olmaktadÝr. Ger•ekten de bu yaß 125 126 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ grubundaki gen•ler, yetißkin safÝnda yer alma yolunda •abalar gšsterir ve yetißkin tavÝrlarÝnÝ daha •ok benimser. Olaylar karßÝsÝnda daha ger•ek•i bir tutum izler. ErgenliÛin ilk yarÝsÝndaki gen•ler gibi ger•ekleßmeyecek isteklerin peßinde daha az koßar. Toplumsal konulara artan bir ilgi gšze •arpar. Toplumsal aksaklÝklarÝn ve az gelißmißliÛin nedenleri, Ÿlkenin ve dŸnyanÝn ekonomik ve siyasi yapÝsÝnÝn nasÝl dŸzeleceÛi gibi konularla meßgul olabilir. ‚ocukluk dšneminde kendisine šÛretilmiß dini ve ahlaki bilgileri yeniden gšzden ge•irip onlarÝ sorgulayabilir. Bu šÛretileri akÝl ve mantÝk temeline oturtmaya •alÝßÝr. BazÝ gen•lerin bu •aÛda din dÝßÝ dŸßŸncelere saplandÝklarÝ da gšrŸlmŸßtŸr. Ergenlikte Zihinsel Gelißme Zeka, insanda var olduÛu dŸßŸnŸlen bir beyin gŸcŸdŸr. Yeni durumlara uyum kabiliyeti veya problem •šzme yeteneÛi veya akÝl yŸrŸtme gŸcŸ zekaya baÛlÝdÝr. Bu bakÝmdan zeka, insan beynine ait bŸtŸn šzelliklerin bir bileßkesi gibidir. Denebilir ki, šÛrenmeyi ve akÝlda tutmayÝ zeka sayesinde ger•ekleßtirebiliriz. Ünsanlar arasÝnda, zeka seviyesine ve zekanÝn bi•imine gšre fark vardÝr. BazÝ insanlar sayÝ ezberlemekte ustadÝrlar; bazÝlarÝ ßiiri kolay ezberler. Kimisi tanÝdÝklarÝnÝn isimlerini zor akÝlda tutar; kimisi de gšrdŸÛŸ yŸzleri hi• unutmaz. Üßte bŸtŸn bunlar insanlarÝn sahip olduÛu zeka bi•imlerine baÛlÝdÝr. Zeka potansiyeli kalÝtÝm yolu ile belirlenir. Uygun •evre koßullarÝ, var olan potansiyelin ißlenmesine yol a•ar. ‚evre koßullarÝ, 126 •ocuk ana rahmine dŸßtŸÛŸ andan itibaren etkisini gšstermeye baßlar. Rahmin ÝsÝsÝ, annenin aldÝÛÝ besinler hep •evre etkileridir. Zeka, doÛumdan itibaren dŸzenli merhalelerde gelißir. 0-2 yaßlarÝndaki bebek, zeka gelißimi bakÝmÝndan duyu-hareket zekasÝ diya isimlendirilen dšnemdedir. 2-6 yaßÝnda zihni olgunluk bakÝmÝndan Òißlem šncesi dšnemÓ diye isimlendirilen dšnemdedir. Ülkokul •aÛÝndaki •ocuk (7-11 yaßlarÝ), somut ißlemler dšnemi denilen dšnemdedir. ‚ocuk, olay ve olgularÝ somut ßekilde anlayabilir. Gšzle gšrŸlŸp, elle tutulmayan kavramlarla ilgili olarak akÝl yŸrŸtmesi gŸ•tŸr. Deyimlerin ve atasšzlerinin kelimelerle ißaret edilen manasÝnÝn ardÝnda, daha soyut bir anlam ifade ettiÛini anlayamaz. 11-17 yaßlarÝndaki bir ergen, soyut ißlemler dšnemindedir. ArtÝk bu yaßtaki gen• soyutlama yapabilir. ÒAyaÛÝnÝ yorganÝna gšre uzatÓ atasšzŸnde ayak ve yorganla ifade edilmek istenenlerin ne olduÛunu kavramaya baßlar. Daha šnce •ocuklar, atasšzleri ve deyimlerdeki benzetmeyi kavramakta gŸ•lŸk •ekerken, 11 yaßlarÝndan sonra bunu baßarabilirler. Bir yazÝlÝ metnin ana fikrini •Ýkarabilirler, ima edilmek isteneni anlayabilirler. Teorik olarak zekanÝn 17-21 yaßlarÝna kadar gelißtiÛi dŸßŸnŸlŸr. Bundan sonra deneyimlerle ve yeni bilgilerle donanÝr. Ancak zeka potansiyelinde gelißme olmadÝÛÝ kabul edilmektedir. Uygun kalÝtÝmsal mirasa sahip birinin, iyi bir •evrede yetißtiÛinde zekasÝnÝ gelißtirebileceÛi sšylenebilir. …zellikle hayatÝn ilk yÝllarÝ zeka gelißimi i•in •ok šnemlidir. Bu yÝllarda (0-5 yaß) •ocuÛun beß duyu organÝna ulaßan 127 ERGENL‹K DÖNEM‹ uyarÝcÝlarÝn •ocuk i•in doyurucu olmasÝ ve •ocuÛun iyi beslenmesi ve anne sevgisi ile bŸyŸtŸlmesi ßarttÝr. Ergenlik yÝllarÝndaki zihni gelißme, bebeklik ve •ocukluktaki zihni gelißme ile yakÝndan ilgilidir. re, ilgi alanlarÝmÝzÝ belirleyen baßlÝca deÛißkendir. Üklim, bitki šrtŸsŸ, coÛrafi ßartlar kißileri etkiler. Bireyin bilgilenmesine imkan saÛlayan kŸltŸrel kaynaklar ve TV de ilgilerin •eßitlenmesine yol a•ar. Ergenlik Dšneminde Ülgiler ve Ekonomik durum : Ailenin ekonomik durumu ve imkanlarÝ da gencin ilgilerini bi•imlendirir. MesleÛe Yšnelmedeki …nemi Bir kißinin, bir etkinliÛe belirli bir sŸre baÛlanma eÛilimi olmasÝ, ona ilgi duyduÛunu gšsterir. Ergenlik dšnemindeki gencin ilgi duyduÛu etkinlikler artar. Ülgileri aßaÛÝdaki deÛißkenler tarafÝndan etkilenir: Yaß : DeÛißen yaßla birlikte •ocuk ve gen•lerin zihinsel olgunluklarÝ artar, bedenlerinde deÛißiklikler olur. Gšrev ve sorumluluklarÝ deÛißir. Bunlara baÛlÝ olarak ilgi duyduklarÝ konularda da farklÝlaßmalar olur. Beden yapÝsÝ ve gelißmesi : BazÝ etkinlikler, saÛlam bir beden yapÝsÝ ve kas gŸcŸ gerektirir. Spora yatkÝnlÝk, beden yapÝsÝyla ilgilidir. Cinsiyet : Ülgilerin cinsiyete baÛlÝ olarak deÛißmesi kÝz ve erkeklerin bedence yatkÝnlÝklarÝnÝn farklÝ olmasÝna baÛlÝ olduÛu gibi, kÝz ve erkeklere kŸltŸrel olarak verilen farklÝ rollerle de ilgilidir. Bu bakÝmdan kÝzlar ev ile ilgili faaliyetlere daha •ok yšnelirler. Zeka : Kißiler arasÝndaki farklara baÛlÝ olarak da ilgi alanlarÝ deÛißir. Ünsanlar arasÝndaki farklÝlÝklarda en šnemli deÛißken, šÛrenme hÝzÝndaki deÛißmedir. Bu da zekaya baÛlÝdÝr. Zeki insanlar, šÛrenilmesi zaman alan zor konulara ilgi duyabilir. ‚evre : YaßanÝlan coÛrafi ve kŸltŸrel •ev- Ergenlik •aÛÝnda vŸcutta bŸyŸme ve gelißme olmußtur; duygular deÛißmißtir ve zihni olarak olgunlaßma artmÝßtÝr. Bunlara dayalÝ olarak šÛrenme isteÛi de artar. Ülgi duyulan konular •oÛalÝr. BazÝ ilgiler •abuk sšner ve yerini baßka ilgilere bÝrakÝr. ErgenliÛin sonlarÝna doÛru ilgi alanlarÝnda bir devamlÝlÝk gšze •arpar. ErgenliÛin ilk yarÝsÝnda (11-17 yaßlarÝ) gen•lerde yaygÝn olarak gšrŸlen bazÝ ilgiler vardÝr. Biriktirme (koleksiyon yapma), evcil hayvan besleme, mŸzik ve spora yšnelme, daha •ok erkekler i•in macera hevesini tatmin edecek ilgiler, dÝß gšrŸnŸße, giyime, sa•Ýn ßekline duyulan ilgi, hatÝra defteri tutma, ßiir yazma gibi duygularÝnÝ ifade etmeye yšnelik ilgiler daha sÝk gšrŸlŸr. ErgenliÛin ikinci yarÝsÝnda (18-21 yaßlarÝ) genellikle okumaya karßÝ ilgi artar. BazÝ gen•lerde roman okumaya karßÝ artan bir ilgi vardÝr. Bu dšnem Òroman •aÛÝÓ diye adlandÝrÝlÝr. GeleceÛe yšnelik planlar yapma, mesleklerle ilgilenme, toplumsal konulara yšnelme ergenliÛin ikinci yarÝsÝnda daha •ok gšrŸlen ilgilerdendir. Bundan baßka, ergenlik •aÛÝnda sÝk•a gšrŸlen bazÝ ortak etkinlikler de vardÝr. ArkadaßlarÝ ile sohbet, ergenlik •aÛÝnda gšrŸlen baßlÝca faaliyetlerdendir. 15-20 yaß grubun127 128 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ daki erkekler deÛißik yerlerde topluluklar olußturarak sohbete dalarlar. Bazen saatler sŸren konußmada konular •eßitlidir. KÝzlarÝn sohbet gruplarÝ daha kŸ•ŸktŸr. BazÝ gen•ler grup i•inde konußkandÝr; konulara yšn verir. BazÝlarÝ sadece dinlemeyi se•er. Nadiren fikrini belirtir. Grupta az konußanlar, kendilerini ifade edememekten sÝkÝntÝ duyabilirler. Anne-baba ve eÛitimciler gen•lerdeki bu •ekingenliÛin ve sosyal ilißkilerden duyulan korkunun sebebini anlamaya ve gidermeye •alÝßmalÝdÝrlar. Ergenler arasÝnda gšrŸlen ortak bir ilgi de, konußulan dil ile ilgilidir. KÝz ve erkekler gŸnlŸk konußmada argo tabirleri kullanÝrlar. Erkekler daha •ok argo konußurlar. Ülgi duyulan faaliyetler aynÝ zamanda bireyin kißiliÛini yansÝtÝr. Baßka bir ifade ile; kißilikle, uÛraßÝlan serbest zaman faaliyetleri arasÝnda yakÝn ilißki vardÝr. Gen•lerin okul veya iß dÝßÝndaki serbest zaman uÛraßlarÝ hi•bir zaman iße yaramaz •alÝßmalar olarak dŸßŸnŸlmemelidir. Gen•ler serbest zaman uÛraßma yolu ile; 1. Yetenekli olduklarÝ alanlarÝ šÛrenebilirler. 2. BaßarÝlÝ olabilecekleri veya olamayacaklarÝ alanlarÝ tanÝrlar. 3. YaratÝcÝlÝklarÝnÝ gelißtirebilirler. 4. Serbest zaman uÛraßlarÝ, kißilerin kendilerini tanÝmalarÝna ve kendilerini ger•ekleßtirmelerine yardÝm eder. 5. Serbest zaman uÛraßlarÝ, kißiye šÛrenme fÝrsatlarÝ saÛlar. Anne-babaya ve eÛitimcilere dŸßen gšrev, 128 serbest zaman uÛraßlarÝnÝn okul •alÝßmalarÝnÝ destekleyen faaliyetler olduÛunu dŸßŸnerek gen•leri bu konuda teßvik etmeleridir. Gen•ler, sadece dinleyen veya seyreden, edilgen (pasif) bir kißi olarak katÝlacaklarÝ faaliyetlere deÛil, ißtirak•i olarak katÝlacaklarÝ faaliyetlere šzendirilmelidirler. ‚ok fazla TV seyretmek veya baßka iße zaman bÝrakmayacak kadar mŸzik dinlemek gen•lerin bŸtŸn zamanÝnÝ almakta ve bazen bunlar gen•lerin gŸnlŸk hayatÝn getirdiÛi sÝkÝntÝlarÝ unutmak i•in kullandÝklarÝ sÝÛÝnma veya ka•Ýnma faaliyetleri olmaktadÝr. SšzŸ edilen etkin serbest zaman •alÝßmalarÝ bir mŸzik aleti •almak, spor yapmak, bir ara• tamir etmek veya •i•ek yetißtirmek gibi bilgi ve beceri kazandÝran •alÝßmalardÝr. ‚oÛu halde kißinin yapmaktan hoßlandÝÛÝ faaliyetler ile girmek istediÛi meslekler arasÝnda ilißki vardÝr. ERGENLÜK VE MESLEK SE‚ÜMÜ Ergenlik dšnemi, gencin bir sonraki okulu se•mek ve meslek se•mek gibi daha sonraki hayatÝnÝ etkileyen iki šnemli se•im kararÝnÝn alÝndÝÛÝ bir yaß dilimidir. Meslek se•imi, kißinin hayatÝ boyunca yapacaÛÝ en šnemli se•imlerden biridir. Bireyler mesleÛini se•mekle yaßayacaÛÝ •evreyi, bir anlamda ekonomik durumunu, ilißkide bulunacaÛÝ insanlarÝ da aßaÛÝ yukarÝ se•miß olmaktadÝr. Gen•lerin meslek se•imini etkileyen deÛißikenler farklÝdÝr. Kißinin cinsiyeti, beden yapÝsÝ, organlarÝnÝn ißlerliÛi, ailesinin beklentisi, ailesinin ekonomik durumu, kißi- 129 ERGENL‹K DÖNEM‹ lik yapÝsÝ, yetenekleri, ihtiya•larÝ, mesleÛin kißiye saÛlayabileceÛi prestij, mesleÛin getireceÛi kazan• meslek se•iminde bireyi etkilemektedir. Anne ve babanÝn istekleri de gencin mesleÛini se•mesinde šnemlidir. Gen•ler Ÿzerinde yapÝlan araßtÝrmalarda anne ve babanÝn meslek ve okul se•imi ile ilgili olarak yaptÝklarÝ baskÝlarÝn, gen• i•in šnemli bir ŸzŸntŸ kaynaÛÝ olußturduÛu bulunmußtur. Bu konudaki en iyi kararÝ gencin kendisi verecektir. Meslek se•iminde okullardaki veya rehberlik araßtÝrma merkezlerindeki psikolojik danÝßma ve rehberlik uzmanlarÝ gence yardÝm edebilir. Anne ve babanÝn da gence yardÝmÝ olacaktÝr, ancak bu yardÝmlar baskÝya dšnŸßmemelidir. Ergenlik Dšneminde Gencin Meslek Se•imi ile Ülgili Ühtiya•larÝ ve Onda KaygÝ Yaratan Durumlar : 1. Yeteneklerinin hangi alanda olduÛunu bilmek ihtiyacÝndadÝr. 2. Kendisine en uygun gelen mesleklerin hangileri olduÛunu šÛrenmek ister. 3. BulunduÛu šÛrenim kademesinden sonra hangi okullara veya mesleklere girebileceÛi konusunda bilgilendirilmelidir. 4. YŸksekšÛretim kurumlarÝnda girebileceÛi bšlŸmler konusunda bilgilendirilmelidir. 5. YŸksekšÛretime giriß i•in yapÝlan se•me sÝnavÝna hazÝrlanma konusunda bilgilendirilmelidir. 6. Meslek ve okul se•imi ile ilgili anne ve babadan, arkadaßlarÝndan ve yakÝn •evreden gelen baskÝlardan bunalÝr. 7. †niversite se•me sÝnavÝna hazÝrlanan gen•lerin •oÛu i•in sÝnavÝ baßaramamak kabul edilemez bir durumdur. BaßarÝsÝzlÝk kaygÝ ve ŸzŸntŸlerini arttÝrmaktadÝr. 8. Anne ve babalar šÛrenci se•me ve yerleßtirme sÝnavÝna hazÝrlanan •ocuklarÝ ile sÝnavÝ kazanamazlarsa ne yapacaklarÝ, hangi fÝrsatlarÝ deÛerlendirecekleri konusunda konußmalÝdÝrlar. SÝnavÝ kazanamamanÝn her ßeyin sonu olmadÝÛÝna beraberce karar vermelidirler. Bu, sÝnava girecek gen•lerin kaygÝlarÝnÝ azaltacaktÝr. KUÞAKLAR ARASI ‚ATIÞMA VE NEDENLERÜ 129 130 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ siller arasÝndaki anlaßmazlÝk zamanÝmÝza has deÛildir. Eski •aÛlardan bu yana, gen•lerle anne-babalarÝ arasÝnda anlaßmazlÝklar ve •atÝßmalar •ÝkmÝßtÝr. Bir kußak veya bir nesil, anne-baba ile •ocuklarÝ arasÝndaki yaß farkÝdÝr. Bu da yaklaßÝk 25 yÝllÝk bir zaman dilimidir. ZamanÝmÝzdaki sŸratli gelißme ve bilgilenme nesiller arasÝndaki zamanÝ kÝsaltmÝßtÝr. DeÛißen •evre ve yeni ßartlar karßÝsÝnda yeni davranÝßlar šÛrenme konusunda gen• nesiller, bir kußak šncekilere oranla daha ataktÝrlar. Bu durumda gen•ler ve yetißkinler yaßadÝklarÝ ortak •evreye aynÝ oranda uyum gšsteremez. Bu, iki kußak Ÿyeleri arasÝnda bir •atÝßma nedeni olabilir. †lkemizde, toplumun her kesiminde •ok hÝzlÝ bir gelißme ve deÛißmeyi gšzlemekteyiz. Bu deÛißmeyle beraber, toplumumuzda yerleßik deÛerler eski toplayÝcÝlÝÛÝnÝ yitirmektedir. TV ve yazÝlÝ basÝnÝn, genel deÛer yargÝlarÝnÝn deÛißmesindeki rolŸ •ok šnemlidir. Bu hÝzlÝ deÛißim daha •ok, kšy kesiminden bŸyŸk ßehirlere gelen gen•ler Ÿzerinde belirgindir. Kšy hayatÝnda kißiler arasÝ ilißkinin yakÝn ve samimi olußu, ahlaki ve dini deÛerlerin daha etkili ve toplayÝcÝ olußu, buna karßÝlÝk daha geniß ve deÛißik bir yapÝya sahip bŸyŸk ßehirlerde insan ilißkilerinin kšydeki kadar sÝcak olmamasÝ, hemßehrilik baÛÝnÝn daha zayÝf olmasÝ, dini, ahlaki ve toplumsal deÛer yargÝlarÝnÝn kšye oranla daha az etkili olußu šzellikle gen•ler Ÿzerinde olumsuz etkiler yapmaktadÝr. Daha šnce, aile ve yakÝn •evre tarafÝndan benimsetilmiß deÛerlerle, ßehirdeki yeni •evrenin deÛerleri arasÝnda fark vardÝr ve gen• hangi deÛer hŸkŸmlerine 130 ne šl•Ÿde uyacaÛÝnÝ veya uymayacaÛÝnÝ kestirememektedir. Yetißkin toplumu ile farklÝ deÛerlere sahip olmak, baßlÝ baßÝna bir uyumsuzluk ve •atÝßma nedenidir. Gen•lik dšnemi bir bakÝma kimlik arama, kendini ispatlama, baÛÝmsÝzlÝk kazanma evresidir. Bu kimliÛini kazanma •abasÝ i•indeki gen•, yetißkinden arzu ettiÛi gŸveni gšremezse huzursuz olur. AslÝnda anne-baba ve diÛer yetißkinler, gen•lerin neleri yapÝp neleri yapamayacaklarÝ konusunda gšrŸß birliÛinde deÛillerdir. Gen•lerin bir kußak šndeki yetißkin toplumuna girmesini, baÛÝmsÝz olmasÝnÝ ve kendine has bir kimlik elde etmesini šnleyen šnemli bir engel de, onlarÝn ekonomik olarak baÛÝmsÝz olmamasÝdÝr. Kendi hayatÝnÝ devam ettirmek i•in gerekli parayÝ kazanamamak, gencin baÛÝmsÝz bir kißilik gelißtirmesine engel olabilir. EÛitim dšneminin uzamasÝ, gen•lerin bir an šnce hayata atÝlÝp sorumluluk almasÝnÝ ve yetißkin safÝna ge•mesini geciktirdiÛi i•in, gen•ler a•ÝsÝndan bir huzursuzluk nedeni olabilir. …Ûrenimi boyunca •alÝßmayan, Ÿretici olmadan anne ve babasÝnÝn har•lÝklarÝ ile ge•inmek durumunda kalan šÛrenciler, bunun ezikliÛini duyarlar. Genellikle Ÿlkemizde gencin anne-babasÝ ve yakÝn •evresindekilere oranla daha •ok okumuß olmasÝ, aile i•indeki kußaklarÝn farklÝ kŸltŸre ve anlayÝßa sahip olmasÝna ve hatta farklÝ dil kullanmasÝna yol a•tÝÛÝ i•in kußak •atÝßmasÝna sebep olabilir. Her šÛrenilen bilgi, kißide yeni birtakÝm davranÝß deÛißikliklerine neden olmaktadÝr. Gen•ler, bu tŸr bilgileri bir šnceki kußaktan daha •abuk ve kolay šÛrendiklerinden, bu 131 ERGENL‹K DÖNEM‹ yeni bilgiler ve dolayÝsÝ ile yeni davranÝßlar šÛrenme olgusu, kußaklar arasÝnda farklÝlaßmaya neden olur. …nceki kußaklarÝn gen•lik dšnemine karßÝ duyduklarÝ šzlem, ona karßÝlÝk gen•lerin de kendilerinden daha ŸstŸn bir durumda bulunan yetißkinlere karßÝ duyduklarÝ šzlem, gen•ler ve yetißkinler arasÝnda bir •atÝßma yaratabilir. Ailedeki •ocuk yetißtirme tutumu, gen•lerle anne-babasÝ arasÝnda uyumsuzluk ve •atÝßmaya neden olabilir. Anne-babanÝn baskÝlÝ ve otoriter tavÝr alÝßÝ, •ocuklarÝna sšz hakkÝ vermemesi, onlarÝn baÛÝmsÝzlÝk istekleri ile •atÝßÝr. Gen•lerde •eßitli olumsuz duygusal birikimlere yol a•an bu davranÝß bi•imi, gen•lerin kaygÝlarÝnÝ arttÝrmaktadÝr. Lise son sÝnÝfta okuyan gen•ler Ÿzerinde yaptÝÛÝmÝz bir araßtÝrmaya gšre, bu yaß grubundaki gen•ler en •ok aßaÛÝdaki konularda anne ve babalarÝ ile •atÝßmaktadÝr: 1. Ailesinin gence baskÝ yapmasÝ 2. Ailesinin genci eleßtirmesi 3. Evde azarlanmasÝ 4. Ailenin aßÝrÝ ßekilde nasihat etmesi 5. Ailesinin onu anlamamasÝ 6. Gencin ÒŸstŸne •ok dŸßŸlmesiÓ 7. SaÛlÝÛÝ ile aßÝrÝ ilgilenilmesi 8. AkßamlarÝ ge• gelmeye izin verilmemesi 9. Ailesinin gencin herßeyini šÛrenmek istemesi 10. Bir konunun •ok uzatÝlmasÝ 11. Anne ve babanÝn gencin yanÝnda tartÝßmasÝ 12. Gence dŸzensiz ve daÛÝnÝk olduÛunun sšylenmesi 13. Anne ve babanÝn temizlik konusunda titiz davranmasÝ 14. Okuldaki ders baßarÝsÝnÝn tenkid edilmesi Anne-babalar gen•le empati kurarak onu anlamaya •alÝßÝr ve gencin bazÝ davranÝßlarÝna hoßgšrŸ ile yaklaßÝrlarsa bu sorunlar •šzŸmlenecektir. RUH SAÚLIÚINI KORUMA YOLLARI HayatÝn her dšneminde, bazÝ temel dŸßŸnce bi•imlerine sahip olmak ve bunun yanÝsÝra bazÝ temel davranÝßlar kazanmak ruh saÛlÝÛÝnÝ korumak i•in elzemdir. Bunlar ßu ßekilde sÝralanabilir: 1. …fke, kÝzgÝnlÝk, korku, sevin• gibi olumlu ve olumsuz duygularÝn i•e atÝlmamasÝ, uygun bir dille ifade edilmesi ßarttÝr. IsÝyÝ hareket enerjisine •eviren bir buhar kazanÝna belli bir basÝnca kadar buhar depolanÝr ve sonra buharÝn itme gŸcŸnden faydalanÝlÝr. Buhar depolanan kazanÝn, fazla buharÝn salÝndÝÛÝ bir emniyet sŸbabÝ vardÝr. Bšylelikle kazanÝn fazla buhar doldurularak patlamasÝ šnlenir. Ünsanlar da bir anlamda Òistim •ÝkarmalÝdÝrlarÓ. Bu, insanÝn gŸvendiÛi insanlara i•ini dškmesi, duygu ve dŸßŸncelerini onlara anlatmasÝ ßeklinde olur. Gen•lerin de konußmaya, dinlenilmeye ve anlaßÝlmaya ihtiya•larÝ vardÝr. 2. Herkes kendisinin dŸnyada bir daha 131 132 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ benzeri olmayan bir varlÝk olduÛuna ve en az bir alanda yetenekli olduÛuna inanmalÝdÝr. Kißinin kendisine ve yeteneklerine saygÝ gšstermesi ßarttÝr. Herkesin kendini ger•ekleßtirmeye, kendinden saklÝ gŸ•leri a•ÝÛa •Ýkarmaya gŸcŸ olduÛuna inanmasÝ gerekir. 3. Ünsanlar acÝ ve elem veren olaylardan ka•arak, neße ve mutluluÛa yšnelirler. Bu, insanÝn yapÝsÝnda vardÝr. Mutsuzluk veren olaylardan uzaklaßÝrken, onlarÝ iyi anlamak lazÝmdÝr. Mutsuzluk veren olaylarÝ gšrmezlikten gelmek, yok saymak bir yoldur ancak, bir sorun meydana geldiÛi zaman •šzŸlmeye •alÝßÝlmalÝdÝr. Kißiler arasÝnda bir sŸrtŸßme varsa, taraflar araya Ÿ•ŸncŸ kißileri sokmadan, kabul edilebilir šl•Ÿler i•inde konußmalÝdÝrlar. 4. ZamanÝ verimli ßekilde deÛerlendirmek, olumlu ruh saÛlÝÛÝna sahip olmanÝn birinci ßartÝdÝr. ‚alÝßmak ve Ÿretken olmak ile ruh saÛlÝÛÝ arasÝnda yakÝn ilißki vardÝr. Gencin iß veya okul dÝßÝ serbest zamanlarÝnda da uÛraßÝlarÝ olmasÝ, onun yapÝcÝ ve yaratÝcÝ olmasÝna yol a•acaktÝr. 5. Ergenlik dšneminde gencin isteklerinin engellenmesi veya bir arzusunun ger•ekleßmemesi onda kÝrÝklÝk yaratÝr. Gen•lerin arzularÝnÝn ger•ekleßmemesi karßÝsÝndaki hayal kÝrÝklÝklarÝnÝn yarattÝÛÝ ŸzŸntŸ yetißkinden •ok daha fazladÝr. KarßÝ cinsten bir arkadaßÝ tarafÝndan reddedilmek, okulda baßarÝsÝzlÝk veya bir isteÛinin yerine getirilmemesi gibi olaylarÝ karßÝlama bi•imini šÛrenmeleri, ŸzŸntŸlerini telafi etme yollarÝnÝ arttÝracaktÝr. Arzu edilmeyecek durumlarda karßÝlaßÝnca nasÝl davranÝlacaÛÝna šnceden karar vermek, herhangi bir konudaki baßarÝsÝzlÝÛÝn kißinin 132 bŸtŸn alanlarda baßarÝsÝzlÝÛÝ anlamÝna gelmeyeceÛini dŸßŸnmek, baßarÝsÝz olma veya engellenme karßÝsÝndaki kÝrgÝnlÝklarÝ azaltacaktÝr. Burada anne ve babanÝn desteÛi gereklidir. 6. Beden saÛlÝÛÝ ile ruh saÛlÝÛÝ arasÝndaki ilißkiye dikkat etmek gerekir. Yetißme •aÛÝndaki bir insan i•in lŸzumlu proteinlerden ve minerallerden yoksun bir beslenme, beden saÛlÝÛÝnÝ tehlikeye dŸßŸrebilir. 7. Spor yapmak beden ve ruh saÛlÝÛÝnÝ gŸ•lendirir. Sportif faaliyetler, gen•teki beden enerjisinin uygun ßekilde harcanmasÝnÝ saÛlar. Gen•lerdeki šfke ve saldÝrganlÝk duygularÝ spor yolu ile giderilebilir. Grup i•inde yapÝlan sporlar aynÝ zamanda gen•lerin sosyalleßmesi i•in uygun ortamlar saÛlarlar. 8. GŸnlŸk hayatÝn getirdiÛi gerginlikler ve zorlanmalar karßÝsÝnda vŸcuttaki kas gerginliklerini gevßetme ve uygun nefes alma yšntemlerini bilmek faydalÝdÝr. Bšylelikle gerilim ve zorlanma karßÝsÝnda kalan bir insanda, uzun vadede ortaya •Ýkabilecek baß aÛrÝsÝ, kalp •arpÝntÝsÝ ve sŸrekli i• sÝkÝntÝsÝ gibi olumsuz belirtilerle baß etmek mŸmkŸn olur. 9. Her insan gibi ergenin de beslenme, barÝnma ve korunma ile ilgili temel ihtiya•larÝ karßÝlanmalÝdÝr. Ergenin aynÝ zamanda sevilme, gŸven duyma ve takdir edilmeye ihtiyacÝ vardÝr. BunlarÝn yanÝnda gen•lerin her insan gibi farkedilmeye yani dikkate edilmeye, hoß vakit ge•irmeye, arkadaßlarÝ ile sohbet etmeye, hayal kurmaya ve mŸzik dinlemeye de ihtiyacÝ vardÝr. Anne ve babanÝn bilmesi gereken ßey, her gencin bu ihtiya•larÝ karßÝlama bi•iminin farklÝ olduÛudur. Her insan, tamamen kendine has šzellikleri olan ve 133 ERGENL‹K DÖNEM‹ kendinden baßka kimse ile benzeßmeyen ÒtekÓ bir varlÝktÝr. Gencin bu farklÝlÝÛÝ yetißkinler tarafÝndan saygÝ ile karßÝlanmalÝdÝr. 10. BŸtŸn šÛretilerde Òkendini bilmeÓ kuralÝ, ruh saÛlÝÛÝnÝn ve olgunlaßmanÝn temel basamaÛÝdÝr. ÜnsanÝn duygularÝ, ilgileri, yetenekleri, ileriye yšnelik dŸßŸnceleri, yŸrŸme, giyinme ve konußma ßekli, yalnÝzken veya baßkalarÝnÝn yanÝndayken takÝndÝÛÝ tavÝrlar ve daha bir•ok šzellik kißiliÛini yansÝtÝr. Gencin kendi kißiliÛini bilmeye •alÝßmasÝ, olaylar karßÝsÝndaki tavrÝnÝ anlamasÝna, kendi kendini deÛerlendirebilmesine, gerektiÛinde kendisini eleßtirebilmesine, kendini baßkalarÝnÝn gšzŸ ile deÛerlendirebilmesine, iyi ve kštŸ yanlarÝnÝ fark edip daha iyi olmaya •alÝßmasÝna yol a•ar. KAYNAKLAR Buscaglia, Leo Yaßamak, Sevmek ve …Ûrenmek, Üstanbul Ünkilap ve Aka Kitabevi, 1984. Ekßi, Aysel, Gen•lerimiz ve SorunlarÝ, Üst. †n. Yay. No. 297, 1982. Jersild, A.T.(‚ev.GŸnce GŸlseren) Ò‚ocuk PsikolojisiÓ A.†.EÛitim FakŸltesi YayÝnlarÝ No. 79, Ankara 1979. Jersild, A. (…zgŸr Ü.E) Gen•lik Psikolojisi, Üst. TakÝoÛlu Mat. 1978. Kšknel, …zcan, Kißilik, Üstanbul AltÝn Kitaplar, 1985. ÜnsanÝ Anlamak, Üstanbul, AltÝn Kitaplar 1985. Morgan, T. Clifford. (‚ev. Ü.ArÝcÝ ve DiÛerleri) Pskikolojiye Giriß Ders KitabÝ, Ank. Hacettepe †niversitesi, 1984. Rocheblave-Stenle A (‚ev. Onur Bekir) Ergenlik Psikolojisi, Ankara, Maya Mat. Lt. Þ. 1980. Smith, Anthony (‚ev. E.Onur) Ünsan YapÝsÝ ve YaßamÝ, Üstanbul, Remzi Kitabevi, 1979. CŸceloÛlu, DoÛan Ünsan Ünsana, Üstanbul, AltÝn Kitaplar YayÝnevi, 1980. 133 134 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ Þemin Refia UÛurel, Gen•lik Psikolojisi, Üst.Ü.†.Ed.Fak.Yay. 2677, 1980. Þemin Refia, Gen•lerimizin Psiko-Peda- gojik Problemleri, Üst.Ü.†.Ed.Fak.Y.No. 1086. Onur Bekir (Edit) Ergenlik Psikolojisi, Ankara 1988, Hacettepe Taß Kitap.Ltd.Þt. Onur, Bekir Gelißim Psikolojisi, Yetißkin- lik, YaßlÝlÝk, …lŸm, Ank.V.Yay. 1986. Tezcan, Mahmut KŸltŸr ve Kißilik Ankara Bilim YayÝnlarÝ, 1987. VarÝß, Fatma Ergenin Gelißimi, Üst.…zgŸ YayÝnevi, 1963. Yavuz, Halide Ergenlik ‚aÛÝnda Gelißme- yi Etkileyen GŸ•ler, Üst.B.†.Yay. 1974. Yavuzer, Haluk ‚ocuk ve Su•, AltÝn Kitaplar YayÝnevi, Üstanbul, 1982. YšrŸkoÛlu, Atalay ‚ocuk Ruh SaÛlÝÛÝ TŸrkiye Üß BankasÝ KŸltŸr YayÝnlarÝ, Ankara, 1978. YšrŸkoÛlu, Atalay Gen•lik ‚aÛÝ, Ank. TŸrkiye Üß Ban.Yay.1985. YšrŸkoÛlu, Atalay DeÛißen Toplumda Ai- le ve ‚ocuk, Ankara, AydÝn Kitabevi Yay. 1984. 134 135 T.C. BAÞBAKANLIK Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar Genel MŸdŸrlŸÛŸ ‚ocuk NasÝl EÛitilir l Do•. Dr. Ali Osman …ZCAN 6 137 Giriß ‚ocuÛun kafasÝ, herkesin elindekini atabileceÛi bir •šp kutusu deÛildir. Þayet bšyle bir durum olsaydÝ hi•bir problem kalmazdÝ. ‚ŸnkŸ •ocuk, daha doÛduÛu andan itibaren kendisi i•in faydalÝ olan ßeyleri šÛrenmekte, faydasÝz olanlarÝ ise ikinci plana itmektedir. Mesela; Ÿ• yaßÝndaki Fatma, evde pek konußmaz, arzu ve isteklerini jest ve mimikleriyle anlatÝr. Tabii anne-babasÝna yaptÝÛÝ jest ve mimiklerin anlamÝnÝ šÛretmißtir. Baßka •ocuklarla bir arada olduÛu veya oynadÝÛÝ zaman, FatmaÕnÝn meramÝnÝ anlatmasÝnda aÛabeyi yardÝmcÝ olur. Bšylece FatmaÕnÝn sŸrekli olarak dilsizmiß gibi davranmasÝ tesvik edilmiß, gŸ•lendirilmiß olmaktadÝr. Yani Fatma, kendi iradesi ile baßkalarÝnÝ etkilemektedir. GšrŸldŸÛŸ gibi FatmaÕya uygulanan eÛitim tedbirleri baßarÝsÝz olmakta; o, istediÛi gibi davranmaktadÝr. Fatma, hatalÝ da olsa •evreden gelen bilgileri, kendi aynasÝnda (zihninde) dÝßarÝya yansÝtmaktadÝr. ‚šp kutusunda her ßey birbirinden ayrÝ ve birbiriyle ilißkisiz olmasÝna raÛmen, FatmaÕnÝn kafasÝndaki bilgileri ve davranÝßlarÝ birbiriyle tutarlÝ haldedir. FatmaÕnÝn kafasÝndaki sistem i•inde dŸßŸnŸlecek olursa, onun davranÝßlarÝ haklÝdÝr. Bu yolla •evresi ile iletißim ve etkileßimde bulunmaktadÝr. Ò‚ocuk ailenin aynasÝdÝrÓ diye bir atasšzŸmŸz vardÝr. ‚ŸnkŸ ailenin eÛitim uygulamalarÝnÝn neticeleri, •ocuklarÝnda yansÝr. AslÝnda herhangi bir davranÝß tek baßÝna ne iyi, ne de kštŸdŸr. EÛitim a•ÝsÝndan bir davranÝßÝn iyi veya kštŸ olmasÝ, anne-babanÝn •oklarÝnda gšrmek istediÛi, tercih ettiÛi eÛitim ama•larÝna baÛlÝdÝr. ‚ŸnkŸ davranÝß, belli ama•larla ilißki i•ine konularak deÛerlendirilir. Aile i•inde šÛrenilen davranÝßlar, •ocuklarda gšrŸlmek istenen davranÝßlardÝr. ‚ŸnkŸ anne-babalar, kendi yetißtikleri kŸltŸre gšre, bu kŸltŸrŸn deÛerlerine gšre, kendi •ocuklarÝndan belli bazÝ davranÝßlar bekler. ‚ocuklarÝnÝ bu kŸltŸre gšre eÛitmek isterler. Kendi kŸltŸrlerinin insan tiplerine benzer insanlar yetißtirmek amacÝndadÝrlar. GšrdŸÛŸmŸz gibi, aileye hangi eÛitim ama•larÝnÝ takip edeceklerini, i•inde yaßadÝklarÝ toplumun kŸltŸrŸ kabul ettirmektedir. ‚ŸnkŸ her kŸltŸr kendi varlÝÛÝnÝ devam ettirmek, bekasÝnÝ garanti altÝna almak i•in, kendine sahip •Ýkacak fertler yetißtirmek zorundadÝr. ‚ocuÛun ailenin aynasÝ olmasÝ, ailede šÛrendiÛi davranÝß kalÝplarÝna gšre hareket etmesi sebebiyledir. Aile ise, kendi varlÝÛÝnÝ devam ettirmek i•in, kendine benzer Ÿyeler yetißtirmeyi hedefler. Bu da ailedeki eÛitim uygulamalarÝnÝn hem aile, hem de toplum i•in taßÝdÝÛÝ šnemi a•Ýk•a gšsterir Her aile toplumun deÛerlerini gšz šnŸnde tutarak, •ocuklarÝna ßahsi baÛÝmsÝzlÝklarÝnÝ 137 138 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ kazandÝracak, onlarÝ ayaklarÝ ŸstŸnde durabilen insanlar haline getirecek, hayat mŸcadelesinden galip •Ýkaracak ßekilde eÛitim uygulamalarÝna tabi tutar. OnlarÝn sorumluluk duygularÝna sahip olmalarÝnÝ ister, sorumsuz aile Ÿyeleri olarak yetißmelerini istemez. Zira kendi davranÝßlarÝnÝn sorumluluÛunu alamayan kißiler, insani deÛerlerden uzak kißilerdir. Ancak bu sorumluluk esaret altÝnda gelißemez. AyrÝca aile, kendi Ÿyelerinin vicdanlÝ kißiler olarak yetißmelerini de ister. Bu yŸzden •ocuklarÝn šÛrenme sorumluluÛu genellikle ilkšÛretim dšneminde kanuni olarak ailelerine verilmißtir. OrtašÛretim dšneminde ise, •ocuk kendi šÛrenme sorumluluÛunu taßÝyabilecek, kendi davranÝßlarÝndan kendisi sorumlu olan bir kißi olarak karßÝmÝza •Ýkar. ‚ocuk, ailede baßkalarÝ ile ilißki kurmayÝ, onlarla iletißimde bulunmayÝ da šÛrenir. Mesela; bir yaßÝndaki Veli, her aÛladÝÛÝnda, onu susturmak i•in annesi kucaÛÝna alÝrsa, bu ßekilde onun aÛlamasÝ mŸkafatlandÝrÝlmÝß olacaÛÝndan bu davranÝßÝn tekrarlanma ihtimali yŸkselir. Bundan sonraki davranÝßlarÝnda, aynÝ davranÝß kalÝbÝnÝ tekrarlamasÝ ißten bile deÛildir. Ünsanlar arasÝ ilißkilerde oturmasÝnÝ, kalkmasÝnÝ, konußmasÝnÝ, baßkalarÝna saygÝ gšstermeyi, i•inden geldiÛi gibi, bencilce hareket etmemeyi bu ilißkiler sayesinde šÛrenir. Aile i•inde yaßadÝÛÝ bu tecrŸbeler, •ocuÛun gelecekte kuracaÛÝ insanlar arasÝ ilißkiler i•in bir temel olußturacaÛÝndan, bu temeli iyi kurmak gerekir. Mesela; •ocuk annesiyle kavga ederken, onu susturmak i•in, annesinin ona •ikolata vermesi, gelecekte yapacaÛÝ kavgalar i•in onu teßvik etmek olur. Anne, sanki gelecekte kendi baßÝnÝ belaya sokmak i•in kendi eliyle bu kavgalara Ògel !Ó demektedir. Bšyle durumlarda anne-babalarÝn •ok sabÝrlÝ olmalarÝ gerekir. ‚ŸnkŸ •ocuk, anne-babasÝnÝn iradelerini kÝrarak onlara hakim olmaya •alÝßmaktadÝr. Anne-babayÝ bir kere teslim aldÝktan sonra, onlara her istediÛini yaptÝrmakta bundan sonra zorluk •ekmeyecektir. Bu bakÝmdan, ailenin bu tŸr durumlarda •ok sabÝrlÝ olmasÝ, •ocuÛa iradesini teslim etmemesi šnem taßÝr. Ünsan hayatta kendine deÛer verdiÛi kadar, baßkalarÝna da deÛer vermeli, onlara saygÝ gšstermelidir. BaßkalarÝndan daima kußkulanmak, ߟphelenmek, vehimle onlara yaklaßmak, kštŸmser olmak, kÝskanmak kißinin mutluluÛunu engeller. Bu sebeple aile i•indeki eÛitim uygulamalarÝnda, •ocuklar baßkalarÝna deÛer verecek ßekilde davranmayÝ šÛrenmelidir. ÜnsanÝ insan yapan šzelliklerin en šnemlisi, onun insana yakÝßÝr ßekilde, insanca davranmasÝdÝr. Bunu da insan, zamanla šÛrenir. Ünsana yakÝßÝr ßekilde davranmayan, insanca davranÝßlarda bulunmayan, vicdansÝz, deÛerler sistemine sahip olmayan, i•gŸdŸlerinin esiri bir robot olan kißileri hi•bir toplum yetißtirmek istemez. AÜLEDE BAZI …ÚRETÜM 138 139 ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R UYGULAMALRI Beß yaßÝndaki Ayße, oyuncaklarÝ ile oynarken, annesi ÒAferinÓ der ve gŸlŸmser. Ayße sevildiÛi ve gŸlŸmsendiÛi i•in, daha sonra oyuncaklarÝ ile oynamaktan •ok hoßlanÝr. AyßeÕnin oyuncaklarla oynamasÝ bšylece teßvik edilmißtir. ‚ocuklar iyi davrandÝklarÝnda ailede takdir edilir, aferin denir. Anne-baba da bu durumdan memnundur. ‚ocuk, aile tarafÝndan kabul edilmiß bir varlÝk olarak algÝlanÝr. Zeki, akÝllÝ-uslu •ocuk olarak gšrŸlŸr. Beß yaßÝndaki Mehmet, oyunlarda arkadaßlarÝna, evde kardeßlerine sšzlŸ olarak sataßtÝÛÝ gibi kavga da eder. Her seferinde Mehmet, azarlanÝr ve cezalandÝrÝlÝr. Bu gibi durumlarda anne-baba •ocuklarÝ kštŸ davrandÝklarÝnda azarlar, tekdir eder, ya tokatlar ya dayak atar. Anne-baba yaptÝklarÝ davranÝßÝn doÛru olduÛunu kabul eder. ‚ocuklarÝnÝn bu cezayÝ hakettiÛini, ellerinden baßka bir ßey gelmediÛini sšyleyerek kendi davranÝßlarÝnÝ haklÝ •Ýkarmaya •alÝßÝr. Yahut anne-babadan birisi davranÝßÝn doÛru, diÛeri cezanÝn haksÝz olduÛunu savunur. AltÝ yaßÝndaki …mer, masadan annesinin koyduÛu tabaklarÝ dŸßŸrŸr. Tabaklardan ikisi kÝrÝlÝr. …merÕin yŸzŸ sapsarÝ kesilir. Anne, hi• bir ßey olmamÝß gibi davranÝr. Yine …mer, bir gŸn arkadaßÝna kŸfŸr ederken, annesi gšrŸr. …mer, yine sapsarÝdÝr. ÒBir daha yapmayacaÛÝmÓ der. Bunun gibi bazÝ annebabalar, •ocuklarÝnÝn bazÝ davranÝßlarÝnÝ gšrmezlikten gelir, sanki hi• bir ßey olmamÝß gibi davranÝrlar. Dšrt yaßÝndaki Zeynep, annesinin makyaj takÝmlarÝyla oynamak ister. Annesi evde yokken, yŸzŸnŸ gšzŸnŸ boyar. ZeynepÕin bu davranÝßÝnda annesini taklit ettiÛi a•Ýk•a gšrŸlŸr. BazÝ anne-babalar da •ocuklarÝna šrnek olmak i•in ßšyle veya bšyle davranmaya gayret eder. Anne-babalar, kendi davranÝßlarÝndan bazÝlarÝnÝ •ocuklarÝnÝn yanÝnda yap139 140 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ mamaya •alÝßÝr. Yahut mecburen bšyle yaptÝklarÝnÝ, zor durumda kaldÝklarÝnÝ, fakat •ocuklarÝnÝn kendileri gibi davranmamasÝ gerektiÛini sšylerler. ne sokmaya •alÝßan, elektrikli aletlerin dŸÛmeleri ile oynayan veya bu aletleri sškmeye •alÝßan, oyuncaklarÝnÝ hor kullanan •ocuklarÝn hareketleri kÝsÝtlanÝr. Beß yaßÝndaki Murat, resimli kitaplara bakmayÝ sever. Resimli kitaplara bakarken, annesinin resimlerle ilgili sorularÝna doÛru cevap verdiÛi zaman, her seferinde špŸlŸr, baßÝ okßanÝr. Murat hep resimli kitaplara bakmak ister. Anne-babalar yerine gšre, •ocuklarÝnÝn gšzlerine girmek, onlara sevgilerini gšstermek i•in hediye ve armaÛanlar alÝr. ‚ocuklarÝ sevindirmek, onlara sevgilerini gšstermek isterler. Bayramlarda, doÛum gŸnlerinde, herhangi bir baßarÝ gšsterdiklerinde bu hediye ve armaÛanlar verilir. Beß yaßÝndaki Okan, kardeßiyle kavga ettiÛi i•in, hemen tokatlanÝr, odadan kovulur. Kardeßi ise, annesinin-babasÝnÝn kucaÛÝna gider oturur. Üki kardeß arasÝnda bir ayÝrÝm yapÝlmaktadÝr. AltÝ yaßÝndaki HŸsnŸ, ne annesinden ne de babasÝndan yakÝnlÝk gšrmektedir. Üyi davransa da HŸsnŸ ile hi• kimse ilgilenmemektedir. Evde varlÝÛÝ ile yokluÛu belli olmayan bir •ocuktur. YukarÝda son olarak verdiÛimiz Ÿ• šrnekte olduÛu gibi, bazÝ anne-babalar •ocuklarÝnÝ •ok sever, bazÝlarÝ da •ok soÛuk davranÝr. BazÝ ailelerde •ocuklar, špŸlerek, kucaklanarak, hediye alÝnarak sevilir. DavranÝßlarÝ her seferinde kutlanÝr. BazÝ ailelerdeki annebabalar ise •ocuklarÝnÝn davranÝßlarÝna karßÝ ilgisiz, soÛuk, hi•bir ßey olmamÝß gibi, hatta •ocuk hi• yokmuß gibi davranÝr. BazÝ ailelerde de •ocuklarÝn bazÝ davranÝß ve eylemleri hoßgšrŸlŸr veya gšrŸlmez. Ev i•inde sessizce, kimseyi rahatsÝz etmeden kendi kendine oynayan •ocuÛa ses •ÝkarÝlmaz. Buna karßÝlÝk yerinde duramayan, anne-babasÝnÝ soru yaÛmuruna tutan •ocuÛu susturma tedbirleri alÝnÝr. Elini elektrik prizi140 ‚ocuklarÝn ellerinde, onlara zararlÝ olabilecek veya aileyi herhangi bir ßekilde zarara sokacak eßya ve nesneler gšrŸldŸÛŸnde ellerinden alÝnÝr. Bu eßya ve nesnelere dokunmalarÝ engellenir. Pencereden dÝßarÝya bakarken dŸßmemeleri i•in tedbirler alÝnÝr. Zehirli hap ve ila• kutularÝ, ßißeleri •ocuklardan uzak tutulmaya •alÝßÝlÝr. ‚ocuklarÝn evdeki insanlara, misafirlere, akrabalara ve diÛer insanlara nasÝl hitap edecekleri, varsa, neler sšylemeleri gerektiÛi šÛretilmeye •alÝßÝlÝr. Onlara karßÝ nasÝl bir tavÝr takÝnmalarÝ gerektiÛi yerine gšre iyi veya kštŸ a•ÝklanÝr. Bu bšlŸmde yukardan beri saydÝÛÝmÝz tŸrden davranÝßlar yoluyla anne-babalar •ocuklarÝnÝn davranÝßlarÝnÝ yšnlendirip onlarÝ deÛißtirebileceklerini Ÿmit ederler. Hemen hepimiz ailemizde bu tŸrden davranÝßlara maruz kalmÝßÝzdÝr. Acaba bu davranÝßlar ne kadar baßarÝya gštŸrŸr. Bu tŸr eÛitim uygulamalarÝ her zaman •ocuklarÝn šÛrenmelerine yardÝm eder ve baßarÝlÝ olur mu? ‚ocuk davranÝßlarÝnÝn sebeplerini bilmek, arzulanan ve istenilen davranÝßlarÝn ortaya 141 ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R •Ýkma ihtimallerini arttÝrmaya, istenilmeyen davranÝßlardan (ciddi davranÝß bozukluklarÝndan) ise ka•Ýnmaya veya bu tŸr davranÝßlarÝ ortadan kaldÝrmaya yardÝm eder. Bu ßekilde anne-baba-•ocuk arasÝndaki ilißkilerin daha iyi ve problemsiz olarak kurulmasÝ da saÛlanmÝß olur. Mesela; sandalyenin ŸstŸnde dŸßecek kadar kÝpÝrdanmak, vŸcudunun her yerini uyuz olmuß gibi kaßÝmak, yemek yememek i•in direnmek, vaktinde sofraya oturmamak, sabahleyin okula giderken tek baßÝna bir tŸrlŸ giyinememek, ev šdevlerini yaparken anne-babadan birinin yardÝmÝnÝ beklemek veya šdevlerini onlara yaptÝrmaya •alÝßmak, baßka •ocuklara sšzle sataßmak, sofradan herkesten sonra, onlarÝ bÝktÝracak kadar ge• kalkmak, kÝzdÝÛÝ zaman yakÝnÝndaki eßyalarÝ etrafa sa•mak, dikkatsiz davranmak vb. gibi davranÝßlarÝ, •ocuklar evlerinde šÛrenmißlerdir. Bu tŸrden šÛrenilmiß davranÝßlarÝ, aynÝ šÛrenme ilkeleri uygulanarak deÛißtirmek mŸmkŸndŸr. ‚ŸnkŸ bu tŸr davranÝßlarÝ •ocuklar doÛußtan beraberlerinde getirmemißler, bunlarÝ sonradan kazanmÝßlardÝr. Ü•inde bŸyŸdŸkleri ve ailelerinin kendilerine sunduÛu šÛrenme ßartlarÝnda šÛrenmißlerdir. Yedi yaßÝndaki Ali, okul šdevlerini yapmak i•in bir tŸrlŸ masada oturup, dikkatini toplayarak ders •alÝßamaz. Annesi, Ali oturup •antasÝndan kitap, defter, kalemi •ÝkarÝp šdev yapmaya baßlayÝnca, hemen ona ÒaferinÓ der. Masada oturduÛu 4-6-10Õar dakikalÝk aralarla onun bu davranÝßlarÝnÝ mŸkafatlandÝrÝr. Ali bšylece šdevlerini yapmaya baßlar. …dev yapma problemi ortadan kalkar. Ders •alÝßma davranÝßÝ takviye edilmißtir. An- ne, AliÕnin yapabildiÛi her davranÝßÝ mŸkafatlandÝrarak onun davranÝßlarÝna bir ßekil vermeye muvaffak olmußtur. VerdiÛimiz bu šrneklerde ailenin uyguladÝÛÝ eÛitim tedbirleri ile •ocuklarÝn davranÝßlarÝ arasÝnda bazen uygunluk, bazen de farklÝlÝk olduÛu, ailenin beklentileriyle •ocuÛun davranÝßÝ arasÝnda •elißkiler ortaya •ÝktÝÛÝ a•Ýk•a gšrŸlmektedir. …ÚRENMENÜN …NEMÜ Her gŸn yeni yeni ßeyler šÛreniriz. …ÛrendiÛimiz ßeyler, doÛußtan getirdiÛimiz ßeyler deÛildir. DoÛduÛumuz andan itibaren •evremizdeki uyarÝcÝlara tepkide bulunarak, bir davranÝß haznesine sahip oluruz. Bu davranÝß haznesi, yaßadÝÛÝmÝz tecrŸbelerden olußur. Hayat mŸcadelesi verdiÛimiz, uyarÝcÝlarla dolu bu dŸnya i•inde bazen zekice, kurnazca, bazen de aptalca davranÝßlarda bulunuruz. …Ûrenme sayesinde kazandÝÛÝmÝz bu davranÝßlar, gŸnlŸk hayata uyum saÛlamak i•in kullandÝÛÝmÝz basit davranÝßlardan, felsefe veya fizik problemlerini •šzmek i•in kullandÝÛÝmÝz karmaßÝk davranÝßlara kadar bir derecelenme gšsterir. ‚ocuÛun anne karnÝnda iken bile bazÝ ses ißaretlerine tepkide bulunduÛu araßtÝrmalarla gšsterilmißtir. Yani šÛrenme sadece doÛduÛumuz andan da baßlamamaktadÝr. ‚ocuk doÛduÛu anda refleks dediÛimiz bazÝ davranÝßlara sahiptir. Refleks davranÝßlar šÛrenilmiß, yani sonradan kazanÝlmÝß davranÝßlar da deÛildir. Tek bir uyarÝcÝya yaptÝÛÝmÝz davranÝßlar olup, insan tŸrŸne ait olan davranÝßlardÝr. ‚ocuk, šÛrenmek, •evresini tanÝmak i•in, hissettiÛi bilgi a•lÝÛÝnÝ gi141 142 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ dermeyi saÛlayan merak ve tecessŸs dediÛimiz bir duyguya sahiptir. Ünsanlar genellikle bildikleri ßeylerden pek korkmazlar. ‚ocuk da hayat korkusunu azaltmak i•in •evresini tanÝmaya •alÝßÝr. Merak, doÛußtan olan šÛrenme arzu ve isteÛi, •evreyi tanÝma, araßtÝrma, keßfetme, anlama a•lÝÛÝ olarak da tanÝmlanabilir. Bu yolla •ocuk, •evresini tanÝdÝÛÝ oranda hayat mŸcadelesinde baßarÝlÝ olma Ÿmidi de artar. Her anne iki-Ÿ• aylÝk bebeÛinin odada sÝrt ŸstŸ yatarken tavana ve duvarlara doÛru, sanki teftiß ediyormuß, eksik-gedik arÝyormuß gibi baktÝÛÝnÝ gšrebilir. Sanki duvarda bir eksik, bir kusur arÝyormuß gibi hayretle ßaßkÝnlÝkla bakar. AynÝ dšnemlerde ellerini, ayaklarÝnÝ tutarak bu uzuvlarÝn kendi bedeninin par•alarÝ olduÛunu anlamaya •alÝßÝr. Dikkat sŸresi •ok kÝsa olmasÝna raÛmen bebek, daima •evresi ile iletißim ve etkileßim i•indedir. Þayet bebeÛin dikkat ettiÛi ßeyleri yetißkinler yapmaya kalksalar •ÝldÝrabilirler. Bebek bazÝ ißaretlere tepkide bulunmayÝ, yani bunlarÝ baßka ißaretlerden ayÝrdetmeyi, ayÝrdÝÛÝ bu bilgileri daha sonra baßka alanlara genelleßtirmeyi šÛrenir. Bilgilerimiz, •evremizdeki durum ve deÛißmelerden bize gelen verilerdir. ‚ocuk kendi hayatÝnda gerekli olan bilgi daÛarcÝÛÝnÝn ilk temellerini atarken bir•ok deneme-yanÝlmalar da yapacaktÝr. Ülk 142 zamanlarda her insana gŸlerken, Ÿ• bu•ukdšrt aylÝk olunca sadece tanÝdÝÛÝ yŸzlere gŸlmeye baßlar. Bu davranÝß, šÛrenme neticesinde kazanÝlmÝß bir davranÝßtÝr. ‚ocuk, tanÝdÝk ve yabancÝ yŸzler arasÝnda mukayese yapabilecek bir olgunluÛa, bir gelißim seviyesine ulaßmÝßtÝr. Bu arada sadece dÝß ißaretlere tepkide bulunan bebek, ihtiya•larÝnÝn ßiddetine gšre tepkilerini de ßiddetlendirmeyi šÛrenir. Yani bazÝ davranÝßlarÝna daha •ok enerji yatÝrÝmÝ yapar. AcÝktÝÛÝ zaman annesinin sesini duyunca veya onu gšrŸnce, ihtiyacÝnÝ karßÝlamak i•in kendini hazÝr tutmayÝ ve onu beklemeyi de šÛrenir. babalarÝn bazÝ sabÝr tecrŸbeleri de yapmalarÝ gerekir. Zira bebekler, •ok sevimli olmalarÝna raÛmen, anne-babalarÝ •ÝldÝrtacak kadar onlarÝ Ÿzecek davranÝßlarda da bulunurlar. Mesela; •ocuklarÝna kucaklarÝnda mama verirken, en az 30-40 defa mamanÝn tadÝna baktÝrmalarÝ gerekebilir. Tuvalet alÝßkanlÝÛÝ kazanmalarÝ bazen 3 yaßÝna kadar uzayabilir. Onlara tuvalet alÝßkanlÝÛÝ kazandÝrmak isteyen anne-babalar, en az altÝ yŸz-sekiz yŸz defa tuvalete oturtup kaldÝrmak zorundadÝrlar. GŸnde en az kÝrk-elli kere Òonu yapma, šrtŸyŸ •ekmeÓ ßeklinde ikaz etmek durumundadÝrlar. 3-4 yaßÝndaki •ocuklara yÝlda en az 1000 kere ellerinin temizliÛini sormak ve kontrol etmek zorundadÝrlar. Ergenlik •a- 143 ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R ÛÝnda ise, ayda 160-180 kere onlarÝn inat•ÝlÝklarÝyla, farklÝ gšrŸßte olduklarÝnÝ anlamaya ve anlatmaya •alÝßmakla, yerli yersiz korku ve aÛlamalarÝyla baßa •Ýkmak gibi problemlerle karßÝ karßÝya kalacaklarÝnÝ ve bunlarÝ mutlaka •šzmek durumunda olduklarÝnÝn bilincinde olmalarÝ gerekir. Yani •ocuk yetißtirmek aynÝ zamanda sabÝr tecrŸbeleri yapmak demektir. …Ûrenme, insan hayatÝnÝn ayrÝlmaz bir par•asÝdÝr. Ancak šldŸÛŸmŸz zaman šÛrenme sŸreci biter. Okulda ilk šnce okumayÝ, yazmayÝ, hesap yapmayÝ, daha sonra da, daha karmaßÝk olan fizik, kimya gibi konularÝ šÛreniriz. Bir meslek sahibi olmak i•in bir•ok bilgi ve beceriyi mecburen šÛreniriz. MesleÛimizde yŸkselmek istersek, sŸrekli deÛißik ve meslekle ilgili bir•ok ßeyi šÛrenmek zorundayÝzdÝr. GšrŸldŸÛŸ gibi, doÛum šncesi dšnemden šlŸnceye kadar devam eden bir sŸre• olan šÛrenme, sadece ve sadece šÛrenen canlÝya aittir. ‚ŸnkŸ biz baßkalarÝ i•in deÛil kendimiz i•in šÛreniriz. …ÛrendiÛimiz ßeyleri, ßimdiki zamanda šÛrenir ve gelecek zamanÝmÝzÝ garantiye almak i•in šÛrenmeye mecbur olduÛumuzu hissederiz. ‚oÛu šÛrenmelerimiz bilin•li ve ama•lÝdÝr; ama farkÝna varmadan ve bilin•siz olarak šÛrendiÛimiz ßeyler de vardÝr. Bir insanla sÝk sÝk karßÝlaßÝrsak, o insanÝ iyice tanÝr, alÝßkanlÝklarÝnÝ, sevdiÛi ve sevmediÛi ßeyleri de šÛreniriz. SÝk sÝk duyduÛumuz bir mŸzik par•asÝnÝ, diÛer par•alardan ayÝrÝp hemen tanÝyabiliriz. Ama•sÝzca ßurada burada dolaßÝrken, gittiÛimiz yolun istikametini aniden belirleyebiliriz. Bir romanÝ okurken de šÛrenebiliriz. ‚ocuÛun nasÝl šÛrendiÛi, ne kadar ve ne sŸratle šÛrendiÛi, •ocuÛun šÛrenmesini kolaylaßtÝran ve zorlaßtÝran ßartlarÝ, šÛrenmeyi hangi tesirlerin bozduÛunu, nasÝl unutulduÛunu, unutmanÝn engellenip engellenemeyeceÛi konularÝ ger•ekten •ok ilgin• konulardÝr. …Ûrenme meselesi, gšrdŸÛŸmŸz gibi sadece okuldaki šÛrenme konularÝnÝn šÛrenilmesi sŸreci deÛildir. …Ûrenme kavramÝ, okul šÛrenmesinden •ok daha geniß ve muhteviyatlÝdÝr. Bisiklete binme, diß fÝr•alama, yŸz yÝkama giyinme, sofraya oturma, yemeÛin baßÝnda bekleme, trafik ÝßÝklarÝnda durma, otomobil, gemi veya u•ak kullanma, kitap okuma davranÝßlarÝnÝ hep šÛrenmißizdir. Hatta plan yapmayÝ, problem •šzmeyi, oturmasÝnÝ, kalkmasÝnÝ, konußmasÝnÝ, susmasÝnÝ, terbiyeli olmayÝ, nazik•e davranmayÝ šÛrenmißizdir. BŸtŸn bunlar šÛrenme kavramÝnÝn ne kadar geniß ve muhtevalÝ olduÛunu a•Ýk•a gšsterir. Bazen bilin•li, sistemli, ama•lÝ olarak; bazen de rastgele ve bilin•sizce šÛreniriz. GŸnlŸk hayatta šÛrenme sadece bilgi ve beceri kazanma anlamÝnda kullanÝlÝr. Ancak šÛrenmenin sadece bilgi kazanma olarak anlaßÝlmasÝ, sŸrecin sadece bir yŸzŸnŸ gšsterir. …Ûrenme sŸrecinin bizzat kendisini doÛrudan doÛruya gšzlemek, nasÝl cereyan ettiÛini gšrmek mŸmkŸn deÛildir. Ancak šÛrenmenin neticelerine bakarak bu hususta kararlar veririz. Mesela; •ocuÛun seyahatten dšndŸÛŸnde gittiÛi yerleri hatÝrlamasÝ, •ok iyi šÛrendiÛi bazÝ konularÝ unutmasÝ gibi hadiseler doÛrudan doÛruya gšzlenemeyen hadiselerdir. 143 144 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ …ÚRENÜLEN DAVRANIÞLAR DoÛrudan doÛruya gšzelenemeyen šÛrenme sŸrecinde, davranÝßta deÛißiklikler olduÛu rahatlÝkla gšzlenebilir. DavranÝß deÛißiklikleri •ocuÛun hayatÝnda •eßitli ßekillerde ortaya •Ýkar. mesela; •ocuk bir•ok becerilere sahiptir. BunlarÝ šÛrenmißtir. Ard arda cereyan eden faaliyetlerin bilinmesi, onun yapacaÛÝ davranÝßlarÝ da kolaylaßtÝrÝr. DavranÝßlarÝn tekrarÝ ve bir ritm kazanmasÝ, kendine gŸven duygusunu da arttÝrÝr. ‚ocuk belirsizlikten kurtulmuß ve bildiklerini uygulama fÝrsatÝ kazanmÝß olur. Merdivenlerden dŸßmeden inip •Ýkabilme, aÛa•lara tÝrmanabilme, hendeklerden, •ukurlardan atlayabilme, ŸstŸne baßÝna dškmeden kaßÝkla yemek yiyebilme vb. gibi davranÝß becerileri, ilgi alanlarÝna ait algÝlarÝ daha sonra yapÝlacak faaliyetler, hareketler i•in hazÝr tutar. ‚ŸnkŸ hareketleri doÛru olarak yapabilmek, o hareketleri zaman i•ine yerleßtirme ve zamanÝnda yapabilmek demektir. ‚ocuk bšylece davranÝßlarÝnÝ tekrar ettik•e tecrŸbeli biri olur. ZamanÝnda yapÝlan hareketler ise, yaßama sevincini arttÝrÝcÝ bir etki yapar. DavranÝßlarÝnda beceri kazanan •ocuk, herhangi bir robot da deÛildir. Hareketleri 144 •abukluk ve dŸzgŸnlŸk bakÝmÝndan otomatik olarak yapsa da, robottan •ok farklÝdÝr. ‚ŸnkŸ bunlarÝ yapÝp yapmamakta serbesttir. BunlarÝ isterse yapacaÛÝnÝ bilir. ‚ocuk kißiliÛinin bŸtŸnlŸÛŸ i•inde i• ve dÝß •evreden algÝladÝklarÝnÝ ißleme tabi tutar. OnlarÝ bir sistem haline getirir. UyarÝcÝlara anlam verir. DÝß •evreden gelen uyarÝcÝlara anlam verdiÛinde, bu bilgiler artÝk onun olur. Anlam verilmeyenler ise, •ok kolaylÝkla anÝnda unutulur. Duyu organlarÝndan gelen duyumlarÝnÝ yorumlayarak kendi davranÝß deposunda tecrŸbe olarak biriktirir. ßiminde •ocuk, bir•ok alÝßkanlÝklar da kazanÝr. Belli saatlerde karnÝnÝ doyurmayÝ, yatmayÝ, giyinmeyi, oynamayÝ, farklÝ bazÝ durumlarda nasÝl davranacaÛÝnÝ šÛrenir. KÝsaca birbiriyle ilgili olan bir•ok davranÝßÝ, bir sÝra dahilinde zincirleme olarak yapmayÝ šÛrenir. Herhangi bir uyarÝcÝ, bu davranÝß zincirinin ilk halkasÝnÝ harekete ge•irince, davranÝß otomatik olarak tamamlanÝncaya kadar sŸrer. ‚ocuklar, mesela; misafirlerin yanÝnda aÛlamayÝ, bŸtŸn yaramazlÝklarÝnÝ misafirlerin gelmesine saklamayÝ, yemek yememekte direnmeyi, meramÝnÝ daima aÛlayarak ifade etmeyi šÛrenmiß ve tekrar yoluyla bu davranÝßlar artÝk alÝßkanlÝk haline gelmiß olabilir. Bu sebeple •ocuklara daima iyi alÝßkanlÝklar kazandÝrÝlmasÝ, 145 ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R ebeveynin šnem vermesi gereken eÛitim tedbirlerinin baßÝnda gelir ki, iyi aile terbiyesinden kasÝt da, iyi alÝßkanlÝklar kazandÝrmakla ilgilidir. Üyi insan, iyi alÝßkanlÝklarÝ olan insandÝr da diyebiliriz. ‚ocuk, kendi adÝnÝ, anne-babasÝnÝn adÝnÝ, ev adresini, kardeßlerinin, akrabalarÝnÝn adlarÝnÝ, bazÝ •ocuk ßiir ve tekerlemelerini, mŸzik par•alarÝnÝ hatÝrda tutmasÝnÝ da šÛrenir. Hoßuna giden, yeni olan oyuncak ve eßyalarÝn adlarÝnÝ ezberler, hatÝrÝnda tutar, onlarÝ unutmaz. …zellikle 810 yaßlarÝ arasÝnda •ocuÛun hafÝzasÝ bir fotoÛraf makinesi gibidir. ‚evresinde ne varsa, šnemli olsun olmasÝn ezberlemeye •alÝßÝr. DŸnyanÝn en derin denizleri, en yŸksek daÛlarÝ, dŸnya devletlerinin baßkentleri, dŸnyanÝn ÝrmaklarÝ, ovalarÝ, sokaklarÝndaki bakkal dŸkkanlarÝ, otomobil plakalarÝ gibi her ßeyi ezberlemekten •ok hoßlanÝrlar. ‚ocuklarÝn bu baßarÝlarÝ da šÛrenme neticesidir. ‚ocuk sanki, gelecekteki hayatÝ i•in Òne olur ne olmaz, šÛrenmekte fayda varÓ ilkesini uygular gibidir. ‚ocuk, bir iki yaßlarÝnda iken, fotoÛraf, resim veya kitaplara ters bakarken, bundan hi• rahatsÝzlÝk duymazken, daha sonralarÝ bunlarÝn nasÝl tutulmasÝ gerektiÛini šÛrenir. OdasÝnÝn daÛÝnÝklÝÛÝ, yaßÝ kŸ•Ÿk olduÛu oranda onu rahatsÝz etmez iken, bŸyŸdŸk•e bundan rahatsÝz olmaya baßlar. Annesinin sesini baßka seslerden ayÝrabilir. Üki yaßÝndan šnce eve gelen her erkeÛi babasÝna benzetirken daha sonra, tanÝmaya ve ayÝrdetmeye baßlar. Yani bŸtŸn bu olaylarda •ocuÛun algÝsÝnda deÛißiklikler olduÛu, •ocuk tecrŸbe kazandÝk•a bir bŸtŸnŸn par•alarÝnÝ doÛru olarak deÛerlendirdiÛi ve olay hakkÝnda daha doÛru hŸkŸmler verdiÛi gšrŸlebilir. Yine dede veya ninesinin seslerinden, onlarÝ gšrmeden tanÝyabilir. Anne-babasÝnÝn ses tonlarÝnÝ baßkalarÝndan ayÝrabildiÛi kadar, bu seslerin sevgi mi, yoksa tehdit mi ifade ettiÛini ayÝrabilir. ‚ocuÛun sezgi ve kavramasÝ da šÛrenme yoluyla artar. ‚ocuk tecrŸbe kazandÝk•a, davranÝßlarÝndaki hatalarÝ ayÝrdedebilir. †• yaßlarÝna kadar misafirlerin yanÝna •Ýplak olarak gelebilen ve bunda bir sakÝnca gšrmeyen erkek •ocuk, daha sonra bu davranÝßÝndan vazge•er. Annesinin, babasÝnÝn yŸz ifadelerinden manalar •ÝkarÝp misafirlerin yanÝnda onlarÝ mahcup etmemeye •alÝßÝr. …Ûrenme neticesinde •ocuÛun davranÝßÝndaki hatalar da azalÝr. AyakkabÝlarÝnÝ 3-4 yaßÝna kadar ters giyen •ocuk, bu yaßlardan sonra saÛ ayakkabÝsÝ ile sol ayakkabÝsÝnÝ iyice ayÝrabilir. …Ûrenmenin baßlangÝcÝnda •ok olan hata sayÝsÝ, šÛrenmenin sonuna doÛru olduk•a azalÝr. ‚ocuk šÛrenme neticesinde, baßkalarÝ ile olan ilißkilerinde, baßkalarÝnÝ ikna etmeyi, onlarla ge•inmek i•in duygularÝnÝ kontrol etmenin šnemini, fevri davranÝßlardan sakÝnmayÝ, arzularÝnÝ aÛlayarak deÛil, daha sevimli gšrŸnerek daha kolay elde edeceÛini šÛrenir. Bu yolun daha etkili olduÛunu farkeder. YaßÝ bŸyŸdŸk•e isteklerini yere yatarak, tepinerek, aÛlayÝp sÝzlayarak deÛil, mantÝklÝ bir ßekilde belirtmenin daha iyi netice verdiÛini šÛrenir. …Ûrenme neticesinde, •ocuÛun tavÝr ve beklentilerinde de deÛißmeler olur. Daha šnceleri, yani kŸ•Ÿkken bilyeleri sadece yere atÝp zÝplatan •ocuk, daha sonra arkadaßlarÝyla bilye oynamanÝn zevkine varÝr. Bilyeler artÝk baßka bir anlam kazanmÝß, baßkalarÝ ile 145 146 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ oynama ve ißbirliÛi i•in bir ara• durumuna gelmißtir. Annesi mutfakta iken onu rahatsÝz eden, kendisiyle ilgilenmesini isteyen kÝz •ocuÛu, daha sonralarÝ ona yardÝm etmek ister. Kendi imkanlarÝnÝn sÝnÝrlarÝnÝ bilmeyen •ocuk, bŸyŸdŸk•e •evresi ile olan etkileßimi neticesinde kendi kendisinden ne kadar baßarÝ bekleyebileceÛini de šÛrenir. Okula baßlayÝnca, baßkalarÝ arasÝndaki yerini, grup i•indeki yerini, rolŸnŸ ve statŸsŸnŸ de šÛrenip ona gšre davranacaktÝr. AyrÝca •evresi ile olan etkileßimi neticesinde bu etkileßim yŸzŸnden ortaya •Ýkan problemleri de •šzmek zorunda kalacaktÝr. Burada bir noktaya dikkat etmek gerekir. ‚ocuk šÛrenmesi ile yetißkin šÛrenmesi arasÝnda bazÝ farklar vardÝr. ‚ocuÛun dŸnyasÝ ile yetißkin dŸnyasÝ birbirinden farklÝdÝr. …Ûrenme dediÛimiz davranÝßlarÝn i• veya dÝß uyarÝcÝ veya uyarÝcÝ gruplarÝna yapÝlan tepkiler olduÛunu biliyoruz. DoÛußtan olan ve i•gŸdŸ dediÛimiz davranÝßlarÝn šÛrenme davranÝßlarÝ olmadÝÛÝ da kesindir. ‚ocuk iyi bir šÛrenme •evresinde daha iyi šÛrenir. Bu •evrede zihni, duygusal, sosyal vb. alanlardaki uyarÝcÝlar ne kadar •ok ise, o kadar iyi šÛrenir. ‚OCUK NASIL šÛreneceÛi konuda kendini ne kadar hŸr hissederse; kendisinin insan yerine konulduÛunu bilirse; kendisi i•in yeni, anlamlÝ, hoß, haz veren, šnemli, sŸrekli olan uyarÝcÝlarÝ alÝrsa; o kadar iyi šÛrenecektir. ‚ocuk bizzat bŸtŸn benliÛi ile šÛrenme olayÝna katÝlacaktÝr. Bšylece šÛrenme •ocuk i•in daha kolay olacaktÝr. …Ûrenmeye dŸßman, šÛrenmekten ka•Ýnan biri olmayacaktÝr. ‚ocuÛuna saygÝ gšsteren, ilgisini onun ŸstŸnden eksik etmeyen, •ocuÛun duygularÝnÝ paylaßabilen, bu duygulara katÝlabilen, •ocuÛuna dŸrŸst davranan, •ocuÛun kendi baßÝna yaptÝÛÝ eylemlere fÝrsat veren bir aile ortamÝ, •ocuk i•in en iyi šÛrenme ortamÝdÝr. Bšyle bir ortamda •ocuk kendini itilmiß, cesareti kÝrÝlmÝß, Ÿmitsiz, yaßama sevin- …ÚRENÜR? ‚ocuk nasÝl šÛrenir, sorusuna verilecek cevap, •ocuk hangi ßartlarda šÛrenir, sorusuna verilecek cevapla aynÝdÝr. Yani •ocuÛun šÛrenmesi i•in, en iyi ßartlar hangi ßartlardÝr? Bu ßartlar nasÝl olmalÝdÝr? ßeklindeki sorularÝn cevaplandÝrÝlmasÝ gerekir. Burada ßunu sšyleyebiliriz: Çocuk; herhangi bir konuda görünce, iflitince, söyleyince, yaz›nca, okuyunca, düflününce, hissedince, tasavvur edince, çizince, tad›nca, koklay›nca, bir fleyler yap›nca, faal olunca; k›saca yaparak, yaflayarak, ö¤renme olay›na kat›larak ö¤renir diyebiliriz. 146 147 ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R cini kaybetmiß biri olarak hissetmeyecektir. ‚ŸnkŸ kendisi i•in deÛerli olanlarÝ, •ocuÛun bizzat kendisinden iyi bilen olmaz. Bšyle bir šÛrenme ortamÝ, kÝsaca •ocuÛun ihtiya•larÝnÝ en iyi karßÝlayan bir šÛrenme ortamÝdÝr. ‚ocuÛun šÛrenebilmesi i•in, šÛreneceÛi konuyla ilgili bir ihtiyacÝn olmasÝ gerekir. Bir atasšzŸmŸz; Òihtiya• šÛretirÓ der. Ühtiya•lar, šÛrenmede motivasyonu ifade eder. Bunun gibi, ÒTok misafiri aÛÝrlamak zordurÓ diye de bir atasšzŸmŸz vardÝr. ‚ocuk šÛreneceÛi konuya ilgi duymuyorsa, o konudan hoßlanmÝyorsa, šÛrenmek istemez. Bu sebeple •ocuÛa, herkesin kendisi i•in šÛrendiÛi, kendi geleceÛi i•in šÛrendiÛi mesajÝ, •ok erkenden verilmelidir. ‚ocuÛun šÛrenmesi, yaßÝ kŸ•Ÿk olduÛu nisbette onun davranÝßlarÝna yšnelik olmalÝdÝr. Yani šÛrenme konularÝ hareketlere, eylemlere, uygulamalara yšnelik olmalÝdÝr. ‚ocuk, hareket etmekten, oyun oynamaktan hoßlanÝr. DavranÝßÝn duygusal ve zihni boyutlarÝ daha sonra vurgulanmalÝdÝr. ‚ocuk, hŸrriyet i•inde kendi šÛrenme sorumluluÛunu alacak ßekilde eÛitildiÛi zaman, kendisi i•in daha fazla deÛer taßÝyan ßeyleri daha kolay šÛrenecek ve bunlarÝ kendisinin malÝ yapacaktÝr. …Ûrenme mecburiyeti, onun šÛrenmeden ka•masÝna, zaman, emek ve para israfÝna yol a•acaktÝr. …ÚRENME ‚EÞÜTLERÜ ‚ocuÛun dikkat ettiÛi ßeyler, her ßeyden šnce kendisi i•in •evreden ayÝrdÝÛÝ bilgilerdir. Bu bilgiler de, durumlar ve deÛißmeler i•in •evrenin •ocuÛa sunduÛu verilerdir. Bilgi isteÛi, •ocuÛun ilgisini de yšnlendirir. ‚ocuÛun eski algÝlarÝyla yeni algÝladÝÛÝ ßeyler arasÝndaki farkÝ gšrebilmek, esasen šÛrenmenin de temelidir. AlgÝnÝn yšneldiÛi insan, nesne ve olaylarÝ deÛerlendirme amacÝyla, o andaki yaklaßma eÛilimi bilgi arama, bulma ve šzŸmleme, bilgi isteÛinin de šzelliÛidir. KÝsaca •ocuk, doÛußtan •evresi ve kendisi hakkÝnda bilgi sahibi olmak i•in gayret sarfeden, merak eden, šÛrenmek isteyen, ilerde insan olacak olan Òinsan yavrusuÓdur. renmenin ilk basamadÝÛÝndan son basamaÛÝna kadar, yani en basit šÛrenme tŸrŸnden en karmaßÝk šÛrenme tŸrŸne nasÝl ulaßtÝÛÝnÝ gšrelim. Üßaretleri …Ûrenme: ‚ocuklarda šÛrenmenin ilk basamaÛÝ, •ocuÛun •evresindeki ißaretleri šÛrenmesidir. Bu šÛrenme šzellikle ßartlÝ refleksler veya ge•ici baÛlantÝlar kurma ßeklindedir. ‚ocuÛun daha šnce yaptÝÛÝ genel ve yaygÝn tepkiler, ger•ekte bu davranÝßÝ ortaya •Ýkarmayan bir ißarete baÛlanÝr. ‚ocuk bu ißaretlere tepkide bulunmaya baßlar. Yani tepkiyi ortaya •karmayan ißarete, •ocuÛun daha sonra tep- 147 148 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ kide bulunmayÝ šÛrenmesi sšz konusudur. Bebek, doÛumundan sonraki birinci ayda -hatta doÛum šncesi 6. aydan itibaren- annesinin sesini duyunca veya onu gšrŸnce emmek i•in hazÝrlanÝr. DoÛumun ikinci gŸnŸnde anneler, bebeÛin vŸcudunu temizlerken bile, onun aÛladÝÛÝnÝ gšrebilir. Bebekte hayvanlara oranla •ok daha •abuk, hÝzlÝ ißaret šÛrenmesi, yani uyarÝcÝlar arasÝnda baÛlantÝ kurmasÝ dikkati •eker. ‚ocuklar, hayvanlardan daha •abuk ißaretleri šÛrenebilir. UyarÝcÝnÝn ortaya •ÝkmasÝ, davranÝßÝn yapÝlmasÝ i•in hazÝr olmaya sebep olur. Bebek ilk aylarda •evresini araßtÝrma, dik- bilmesi, yeni ißaretleri šÛrenebilmesi i•in daha šnceki tecrŸbelerinin šnemi •oktur. Bu tecrŸbeler sayesinde kurulan baÛlantÝlar veya zihni yapÝlar, yeni šÛrenilecek ißaret veya bilgilerin birbiriyle mukayesesini, ißlenmesini de kolaylaßtÝrÝr. Bebek, šÛrendiÛi bilgileri yenileriyle mukayese edebilecek bir sistem de gelißtirir. ArtÝk •ocukta bilinenler-bilinmeyenler, tanÝnanlar-yabancÝlar yapÝsÝ ortaya •Ýkar. Mesela; Ÿ•-dšrt aylÝk bebekler, herkese gŸlŸmserken, dšrdŸncŸ aydan sonra yabancÝlardan •ekinir ve ka•arlar. YabancÝnÝn kucaÛÝna gidince aÛlarlar. Bu olayda bebekler tanÝdÝklarÝ ile yabancÝ olanlar arasÝnda bir ayÝrÝm, bir farklÝlaßtÝrma yapmayÝ šÛrenmißlerdir diyebiliriz. UyarÝcÝ-Tepki …Ûrenmesi katle dinleme, koklama, elinin yetißtiÛi yerlere dokunma yoluyla •evresindeki uyarÝcÝlara ait ißaretleri (ipu•larÝnÝ) šÛrenmeye •alÝßÝr. Belirli zaman aralÝklarÝyla beslenme ile ilgili uyarÝcÝ ißaretlerini doÛumunun ilk haftalarÝndan itibaren šÛrenmeye baßlar. Susma, altÝnÝn temizlenmesi, yÝkanma, beslenme, uyuma gibi davranÝßlara ait bazÝ ißaretler •ok erkenden šÛrenilir. Bu šÛrenmelerde, šÛrenme ßartlarÝ doÛrudan doÛruya zaman bakÝmÝndan birbirini takibeder. UyarÝcÝ ve davranÝß peßpeße aynÝ ßekilde yapÝlÝr. Yani šÛrenilen davranÝßlar (tepkiler) tekrarlanÝr. Tekrarlanma sayesinde bu davranÝßlar, •ocuÛun davranÝß haznesinde birikir ve bebeÛin malÝ olur. BebeÛin yeni ve farklÝ tecrŸbeler yapa148 Bu šÛrenme tŸrŸnde bebek, tamamiyle farklÝ ve yeni olan uyarÝcÝlara, doÛru olarak tepkide bulunur. Bu ßekilde uyarÝcÝ ve tepki arasÝnda bir baÛ kurulur. ‚ocuk da verdiÛi tepkilerin niteliÛi hakkÝnda bilgi sahibi olur, yani bir geri bildirim alÝr. Bebek, bir•ok davranÝßta bulunur. Bu davranÝßlar bazen mŸkafatlandÝrÝlÝr, bazen de cezalanÝrÝlÝr. Mesela; lambanÝn dŸÛmesine basÝnca yanacaÛÝnÝ šÛrenir. Lamba yanÝnca da karanlÝktan kurtulur. Trafik ÝßÝklarÝnda kÝrmÝzÝ yanÝnca durma, yeßil yanÝnca ge•meyi de bu yolla šÛreniriz. Basit Zincirleme …Ûrenmesi Bu šÛrenme tŸrŸnde iki veya daha fazla uyarÝcÝ-tepki baÛlarÝnÝn bir zincir olußturmasÝ sšz konusudur. Yani karmaßÝk davranÝßlar i•in ayrÝ ayrÝ davranÝß birimlerinin birbirine baÛlanmasÝ gerekir. Basit uyarÝcÝ-tepki baÛlarÝ bir sÝra dahilinde kullanÝlÝr. Kalem tutma, 149 ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R dikiß dikme, deÛneÛi at gibi kullanma, sek sek oynama, diß fÝr•alama, giyinme gibi davranÝßlar, bu šÛrenme tŸrŸne girer. Bir kere šÛrenilen ve sŸreklilik kazanan davranÝß sanki otomatikmiß gibi tekrarlanÝr. Mesela; giyinen bir •ocuk, giyininceye kadar peßpeße bir •ok davranÝßÝ zincirleme bir ßekilde yapmak zorundadÝr. Piyano •alma, yŸzme, ders •alÝßma vb. konularda birbirini ard arda takip eden zincirleme davranÝßlarÝ gšrmemiz mŸmkŸndŸr. DAVRANIÞ BEKLENTÜLERÜ Anne-babalar, eÛitimciler •ocuklarÝnÝ yŸreklendirmeleri, sevmeleri, ikaz etmeleri, kÝnamalarÝ, azarlamalarÝ, mŸkafaatlandÝrmalarÝ, cezalandÝrmalarÝ veya soÛuk, ilgisiz ßekilde davranmalarÝna raÛmen, Ÿmit ettikleri kadar •ocuklarÝnÝn eÛitimlerinde baßarÝlÝ olamadÝklarÝnÝ gšrdŸklerinde ŸzŸlŸrler. Bunun sebebi pekißtirme ve ceza metodlarÝnÝ sistemli ve bilin•li bir ßekilde kullanmamalarÝ, bazen de ißi tesadŸfe bÝrakmalarÝdÝr. Pekißtirmelerin dŸzenli ve sistemli olarak uygulanmasÝ anne-babalarÝn eÛitim uygulamalarÝnda hayal kÝrÝklÝÛÝna uÛramalarÝnÝ engelleyici bir etki yapar. Pekißtirmede istenilen davranÝßÝn olumlu olarak pekißtirilmesi, istenilmeyen davranÝßlarÝn ise gšrmezlikten gelinmesi esastÝr. Anne-babalar hatalÝ tepkileri tenkit edebilirler. Fakat ikaz, uyarma, kÝnama ßeklinde yapÝlan bu tenkitlerin hatalÝ davranÝßÝ ortadan kaldÝrma tesiri •ok azdÝr. YapÝlan hatalÝ davranÝßÝn direnci fazla kÝrÝlmaz. Bšyle durumlarda olumlu sosyal pekißtiricilere daha fazla yer verilmesi gerekir. Pekißtirmede davranÝß, mŸkafat veya ceza arasÝndaki zaman aralÝÛÝ da šnemlidir. Ceza, ÒAtÝ alan †skŸdarÕÝ ge•tikten sonraÓ verilmemelidir. Zira ÒSon pißmanlÝk fayda vermezÓ diye bir atasšzŸmŸz vardÝr. …Ûrenme konusunda yazÝlmÝß olan kitaplarda, davranÝßÝ takip eden pekißtirmenin, šÛrenmede daha tesirli olduÛu ileri sŸrŸlmektedir. ZamanÝ ge•tikten sonra yapÝlan pekißtirmeler daima, ilgili olsun veya olmasÝn daha šnceki davranÝßÝ pekißtirirler ki, bu da šÛrenmeye olumlu etki yapmaz. …zellikle iki yaßÝna kadar olan •ocuklarda pekißtirmeler, zamanÝ ge•meden, davranÝß yapÝlÝr yapÝlmaz verilmelidir. DavranÝßtan hemen sonraki pekißtirme, šzellikle kŸ•Ÿk •o- 149 150 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ cuklarda, basit, kolay ve yapÝlaßmÝß, bŸtŸnlŸk kazanmÝß šÛrenmelerde ve šÛrenmenin ilk dšnemlerinde daha tesirlidir. YaßÝ bŸyŸk •ocuklarda, daha karmaßÝk problemlerde ve šÛrenmenin daha sonraki aßamalarÝnda bazÝ ßartlarda gecikmiß ßekilde yapÝlan pekißtirme de en azÝndan aynÝ ßekilde tesirlidir. Gecikmiß pekißtirme yoluyla šÛrenme olayÝ bšylece uzatÝlmÝß olur ve •ocuÛun bilgi ve beceri yapÝsÝ i•inde davranÝßÝn doÛru olarak tekrarÝ ve devamÝ saÛlanmÝß olur, šÛrenme garanti altÝna alÝnÝr. Bu durum šzellikle sšzlŸ šÛrenmeler i•in šnemlidir. Gecikmiß pekißtirmelerde muhakkak farklÝlaßmÝß uyarÝcÝnÝn mevcut olmasÝ gereÛi vardÝ. Bu ßekilde daha sonraki geri bildirim de yapÝlmÝß olur. Pekißtirme ve yeni davranÝß arasÝndaki zaman aralÝÛÝ da šnemli bir faktšrdŸr. DoÛruyanlÝß deÛerlendirmelerde bu durum sšz konusudur. ‚ocuÛa, cevabÝnÝn ni•in yanlÝß olduÛu veya doÛru olduÛunu dŸßŸnecek kadar zaman verilmelidir. Bu zaman aralÝÛÝ verilmez, aksine acele edilirse, šÛrenme miktarÝ da azalacaktÝr. Basit zincirleme šÛrenmesinde el-yŸz yÝkama, ata binme gibi davranÝßlar, daima šnceki šÛrenmelerin ŸstŸne šÛrenilir. DavranÝß talimatlarÝna gšre uygun hareketleri yapmak šnem taßÝr. Bunun i•in davranÝßlarÝn zaman i•inde birbirini peßpeße takip etmesi, bu davranÝßlarÝn tekrarÝ ve pekißtirmeler yapÝlarak davranÝßlarÝn gŸ•lendirilmesi esastÝr. SšzlŸ …Ûrenme Bu šÛrenme tŸrŸnde uyarÝcÝ-tepki baÛlarÝnÝ birbirine baÛlama sšzkonusudur. Bir•ok uyarÝcÝ-tepki baÛlantÝsÝ ve davranÝß zincirinin 150 son halkasÝ sŸrekli sšzlŸ bir davranÝß olan son davranÝßa baÛlanÝr. Mesela, eßyalarÝn adÝnÝ sšyleme, nesnelerin adÝnÝ sšylerken kelimeler kullanma ve kelimelerin seslerini doÛru sÝrada sšyleme gibi davranÝßlar sšzlŸ šÛrenmeye šrnek olarak verilebilir. Þiir ezberlerken, konußurken meramÝmÝzÝ anlatÝrken davranÝßÝmÝzÝn son par•asÝ daima sšzlŸ bir davranÝßtÝr. AyÝrdetmeyi …Ûrenme Bu šÛrenme tŸrŸnde •ocuk, aynÝ zamanda mevcut olan bir•ok uyarÝcÝnÝn •eßitli kÝsÝmlarÝna farklÝ davranÝßlarla cevap verir. UyarÝcÝlarÝ belli šzelliklerine gšre, birbirinden ayÝrmayÝ šÛrenir. FarklÝ durumlara farklÝ davranÝßlarda bulunmayÝ šÛrenir. Oyuncak sepeti i•indeki oyuncak arabalarÝ birbirinden ayÝrÝr, onlarÝ da diÛer oyuncaklardan ayÝrmayÝ šÛrenir. Bir•ok anahtar i•inden kapÝyÝ a•acak anahtarÝ bulabilir. Trafik ÝßÝklarÝnÝ birbirinden ayÝrarak, kÝrmÝzÝ-sarÝ-yeßil ÝßÝklara gšre gereken hareketleri yapar. ‚ocuklarÝn ayÝrdetme šÛrenmelerini gelißtirmek i•in, yaptÝklarÝ baßarÝlÝ olan ayÝrma davranÝßlarÝnÝn hemen pekißtirilmesi gerekir. YÝrtma-yapÝßtÝrma oyunlar ayÝrdetmeyi saÛlayÝcÝ oyunlardÝr. DoÛru olan ayÝrdetme baßarÝlarÝ, daha sonralarÝ da tekrar edilmelidir. AyÝrdetme šÛrenmesi hayatÝmÝzda •ok šnemlidir. HatalÝ yapÝlan genelleßtirmeler, uyarÝcÝlarÝn yeterince ayÝrdedilememesinden kaynaklanÝr. Bu yŸzden •ocuklarla ayÝrdetme alÝßtÝrmalarÝ yapÝlmasÝ gerekir. Kavram …Ûrenme DÝß gšrŸnŸßleri (ßekilleri) •ok farklÝ olan uyarÝcÝlara (nesne ve olaylara, kißilere) bir 151 ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R tepkiyle cevap vermeyi šÛrenmeye kavram ö¤renme denir. ‚ocuk, askerleri daima savaß kÝyafetinde gšrŸr ve asker denilince, daima savaß kÝyafetinde olan erkekleri anlar. Bir •ok uyarÝcÝya bir tek tepki ile (asker kelimesi ile) tepkide bulunur. Yani bir sÝnÝf teßkil eden nesne, olay ve varlÝklar grubuna bŸtŸn olarak tepkide bulunmayÝ ifade eder. SÝnÝflama, serileme, eßya ve olaylarÝ ortak šzelliklerine gšre gruplama davranÝßlarÝ daima kavram šÛrenmesi ile ilgilidir. Mesela; bir cismin kŸp olup olmadÝÛÝnÝ soyutlama; anne ise, •ocuÛu olan kadÝndÝr gibi soyutlamalar yapma davranÝßlarÝ kavram šÛrenmesinin i•ine girer. Bir tepki bir•ok uyarÝcÝya ortak olarak yapÝlÝr. Kavram šÛrenmesinde uyarÝcÝlarÝn zaman bakÝmÝndan bir sÝra dahilinde šÛrenilmesi ve baßarÝlÝ olan tepkinin pekißtirilmesi esastÝr. Polis, hemßire, baba, yeßil, kÝrmÝzÝ, masa, dolap, kaßÝk, tabak, •atal, mutfak, yaÛmur, karanlÝk, insan, kedi, kšpek, hayvan, bitki, dere, cami, gibi kavramlar, birbirinden •ok farklÝ dÝß gšrŸnŸßlere sahip olsalar da, bu kavramlarÝn her birine yerine gšre tek bir davranÝßla tepkide bulunuruz. Mesela; polis, polis kÝyafetinde olan hÝrsÝzlarÝ yakalayan, belinde silah taßÝyan, bizi kštŸ insanlardan koruyan kißiler i•in kullanÝlan bir kavramdÝr. Bir kavramla ilgili olarak ne kadar cŸmle kurabiliyorsak, o kavramÝ o kadar iyi biliyoruz demektir... Ülke ve YapÝlarÝ …Ûrenme Bu šÛrenme tŸrŸnde •ocuk, iki veya daha fazla kavram arasÝndaki ilißkileri kurmayÝ šÛrenir. UyarÝcÝ gruplarÝna baßarÝlÝ tepkilerin bir grubuyla tepkide bulunmak, ilke ve yapÝ šÛrenmesinin temelidir. UyarÝcÝ ve tepkiler arasÝndaki ilißkiler, šnceden tahmin edilecek ßekilde birbiriyle baÛlanÝr. Mesela; havalar soÛuyunca kalÝn elbiseler giyilir. Üki artÝ iki, dšrt eder. Misafire selam verilir. Ülke ve yapÝ šÛrenmesi, en basit ilkelerden en karmaßÝk ilkelere kadar bir derecelenme gšsterir. Problem ‚šzmeyi …Ûrenme Problem •šzmeyi šÛrenmede kurallarÝ uygulayarak bir problemi •šzme veya genelleme yapmayÝ šÛrenme sšz konusudur. ‚ocuk daha šnce šÛrendiÛi kurallarÝ birleßtirerek, yeni olan problemi •šzer. Problem •šzme •ocuÛun daha šnce šÛrendiÛi kurallarla yeni kurallarÝ birleßtirmesi veya bir keßif yapmasÝ esnasÝnda cereyan eden sŸre•leri ifade eder. Bu arada šnemli kurallarÝ hatÝrlama ve tekrar bu kurallarÝ uygulama sšz konusudur. KurallarÝn birbirini takip etmesi ve problem •šzme stratejilerinin uygulanmasÝ yanÝnda sšzlŸ bilgiler de gereklidir. Bu ßekilde problem •šzme daha baßarÝlÝ olur. Kurallar arasÝnda ilißkiler kurulamadÝÛÝ zaman, problem •šzŸlemez. Bšylece en basit šÛrenme tŸrŸnden en karmaßÝk šÛrenme tŸrŸne kadar, šÛrenme hiyerarßisini kÝsaca ele aldÝk. Bundan sonra •ocuklarÝn deneyerek šÛrenmeleri, kavrama yoluyla šÛrenmeleri ve sosyal šÛrenmeleri Ÿzerinde duracaÛÝz. DENEYEREK …ÚRENME Deneyerek šÛrenme, •ocuklarÝn yavaß yavaß eline aldÝÛÝ nesnelerle tecrŸbeler, denemeler yaptÝÛÝ Ÿ•ŸncŸ aydan itibaren ortaya •Ýkar. Bu šÛrenme tŸrŸ daha sonraki hayatta 151 152 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ da uygulanÝr. ‚ocuÛun tecrŸbe yoluyla tanÝma davranÝßlarÝndaki artÝß, dšrdŸncŸ ayÝn sonuna doÛru baßparmaÛÝnÝ kullanma sayesinde daha da fazlalaßÝr. Baß parmaÛÝnÝ kullanarak •ocuk, nesneleri artÝk istediÛi ßekilde eline alabilir, evirip •evirmeye yavaß yavaß baßlar. Gšz-el ve hatta aÛÝz, bu dšnemden itibaren artÝk daha koordineli bir ßekilde •alÝßmaya baßlar. ‚ocuk gšrdŸÛŸnŸ eline almaya ve aÛzÝna atmaya •alÝßÝr. Bu tecrŸbelerle eßya ve nesnelerin daha iyi anlaßÝlÝp šÛrenilmesi mŸmkŸn olur. AltÝncÝ aydan itibaren •ocuk sŸrŸnme ve sŸrŸnerek •evresini tanÝma davranÝßlarÝnda bulunur. Üki yaßÝndan itibaren ortaya •Ýkan koßma davranÝßlarÝ ile de •evresini daha iyi tanÝmayÝ šÛrenir. Bir ve iki yaßlarÝnda gšz-el koordinasyonu, algÝlarÝ farklÝlaßtÝrma ve hareketlerde ortaya •Ýkan dŸzenlilik ve incelik engelelndiÛi, •ocuÛun davranÝßlarÝ kÝsÝtlandÝÛÝna, mekan, sayÝ ve zaman kavramlarÝnÝn da gelißmesi engellenmiß olur. AßaÛÝ yukarÝ beßinci aydan yedinci aya kadar olan denemeleriyle •ocuk, davranÝßlarÝnda sebep-sonu• ilißkilerini de kavrar (deneme-yanÝlma yaparak veya baßarÝ-baßarÝsÝzlÝk tecrŸbeleri). Bšylece •ocuk, ara•-ama• ilißkilerini kurarak •evresiyle uyumunu saÛlamaya •alÝßÝr. HAREKETLERÜ KAVRAMA YOLUYLA …ÚRENME Sekizinci ve dokuzuncu adaylardan itibaren •ocuk, tesadŸfen gšsterdiÛi baßarÝlardaki ilißkileri daha iyi gšrebilir. Bu dšnemde basit kavrama ilißkileri gšzlenebilir. ‚ocuklarda 152 yedinci aydan itibaren gšzlenebilen yÝkma davranÝßlarÝ, onuncu aydan itibaren inßa etme davranÝßlarÝna dšnŸßŸr. Yani •ocuk, yedinci ayda, Ÿst Ÿste konmuß kŸpleri yÝkarken, onuncu ayda kŸpleri Ÿst Ÿste koymaya •alÝßÝr. Bu dšnemde dŸnyanÝn fiziki yapÝsÝnÝ kavramak i•in de ilk adÝmlarÝ atmaya baßlar. Yer •ekiminin bilin•sizce farkÝna varÝr, eßyalarÝ yere bÝrakma, dŸßŸrme davranÝßlarÝnÝ yapar. AttÝÛÝ eßyalarÝn yere dŸßmesinden hoßlanÝr. Nesnelerin sabit kalÝßlarÝndan ve deÛißmezliklerden haberdar olmaya baßlar. Yine bu dšnemde kendi kendine koßup durabilme davranÝßlarÝndan hoßlanÝr. Bšylece kendini kontrol etmeye •alÝßÝr. Yeni šÛrendiÛi kavramlar, •ocukta mutluluk yaßantÝlarÝnÝn gšzlenmesine yol a•ar. BunlarÝ tekrarlamaktan hoßlanÝr. Yine bu dšnemde •ocuk, konußmayÝ šÛrenmeden šnce, sanki onlara soru soran bir tavÝrla yetißkinleri anlamaya •alÝßÝr. Basit cŸmleler kurmaya baßlar baßlamaz, šÛrendiÛi dil sayesinde meramÝnÝ anlatmaya •alÝßÝr. Üki yaß civarÝnda soru sormaya •ok hevesli ve arzuludur. †•ŸncŸ yaßta ise, asÝl sorgu •aÛÝ dediÛimiz dšnem baßlar. ‚ocuk, kendisini tatmin edici cevaplar alÝncaya kadar soru 153 ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R sormaya devam eder. Bu dšnem okula baßlayÝncaya kadar devam edip gider. Beß yaßlarÝna yakÝn •ocuÛa, imkan ve fÝrsatlarÝ verilir verilmez, resimleri de gšrmeye ve resimlerdeki nesneleri de tanÝmaya baßlar. Yedi yaß civarÝnda yazÝnÝn da sÝrrÝnÝ •šzmeye gayret eder ve bu dšnemde okumayÝ-yazmayÝ šÛrenir. †•ŸncŸ yaßtan itibaren •ocuÛun dil yoluyla šÛrendiÛi bilgiler yanÝnda, doÛrudan doÛruya nesnelerle yaptÝÛÝ tecrŸbelerle de šÛrendiÛi bilgiler olduÛu gšzden ka•ÝrÝlmamalÝ, •ocuÛa nesnelerle de tercŸbeler edinme fÝrsatÝ verilmelidir. ‚ocuk, kendisinin hem šÛretmeni hem de šÛrencisidir. Ülkokula baßlayan •ocuk, okulda sayÝlar dŸnyasÝnÝ keßfetmeye baßlar. SayÝlarÝn kendi aralarÝndaki ilißkileri ve hayatta bunun šnemini kavrar. 13-14 yaßlarÝna gelince, fizik deneylerini yapabilecek kadar šÛrenme tecrŸbelerine sahip olmußtur. Fizik deneylerinde olaya katÝlan faktšrleri ayrÝntÝlÝ bir ßekilde ortaya koyabilir. BaÛÝmsÝz deÛißken ve baÛÝmlÝ deÛißken arasÝndaki ilißkileri kavrayacak zihni gelißime ulaßÝr. Bu faktšrler arasÝndaki ilißkileri birleßtirir, sistemli olarak deÛißtirebilir, yani analiz ve sentezi zorluk •ekmeden yapabilir. Hipotezler olußturabilir ve deliller gšsterebilir. mŸne yšnelik šÛrenme ise, •oÛunlukla deneme-yanÝlmalarla ortaya •Ýkar. Þartlanma šÛrenmesi otonom sinir sistemindeki deÛißiklikleri (hormonlor, sindirim, solunum, dolaßÝm gibi sistemler) ortaya •ÝkarÝr. Problemin •šzŸmŸne yšnelik šÛrenmelerde ise, merkezi sinir sisteminde, yani beyin kabuÛu ve beyin kabuÛunun altÝndaki bšlgelerde deÛißmelere sebep olur. Duygular, heyecanlar ve ihtiya•lar genellikle ißaret šÛrenmeleri neticesi ortaya •Ýkar. Bu šÛrenmeler ikincil motivler dediÛimiz motivlerin šÛrenilmesiyle ilgilidir. Problemin •šzŸmŸne yšnelik šÛrenmeler ise, pekißtirme ile yapÝlan šÛrenmelerde karÝßÝmÝza •Ýkar. Üßaretlerin šÛrenilmesi ihtiya• ve motivlerin ortaya •ÝkmasÝna sebep olur. Yani problemi pek •šzmez. Sadece ihtiya• ve motivlerin farkÝna varÝlmasÝnÝ saÛlar. Buna karßÝlÝk problemin •šzŸmŸne yšnelik olan šÛrenme, ihtiya• ve motivlerin yarattÝÛÝ gerginliÛi azaltma, ortadan kaldÝrma gayretlerini ortaya •ÝkarÝr. AynÝ uyarÝcÝya aynÝ tepkilerin gšsterildiÛi ißaret šÛrenmelerinde endiße ve korku gibi heyecanlar, baßka alanlara da transfer edilir, yani genellemeler yapÝlÝr. Bu heyecanlardan ka•Ýnma yoktur. Buna karßÝlÝk problemin •šzŸmŸne yšnelik olan šÛrenmelerde ise, endiße ve korku gibi heyecanlardan uzak kal- PROBLEMÜ TANIMA, BEKLENTÜLER VE PROBLEMÜN ‚…Z†M† maya •alÝßma sšz konusudur. Üßaret šÛren- Problemi tanÝma ile ilgili šÛrenme, yani ißaret šÛrenmesi, ßartlÝ reflekslerin ortaya •ÝkardÝÛÝ šÛrenme tŸrŸdŸr. Problemin •šzŸ- mŸne yšnelik šÛrenmeler ve beklentilere da- mesi, problemleri ve bunlarla ilgili olarak beklentileri tayin eder, ama •šzŸm yolu gšstermez. Buna karßÝlÝk problemin •šzŸmŸne yšnelik šÛrenmelerde ise, problemin •šzŸyanÝlarak da •šzŸmler šÛrenilir. ‚ŸnkŸ •ocuk šÛrenirken, aynÝ tŸr problemlerin daha 153 154 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ sonraki durumlarÝ kolaylaßtÝrÝcÝ šÛerenme ilim alanÝnÝ temel alarak bu dŸnyadaki her tavrÝnÝ da kazanÝr. Yani daha šÛrenmenin nesne, eßya, olay ve kißileri birbiriyle ilißkili baßÝnda šÛrenme ile ilgili tavÝrlar iße karÝß- olarak •ocuÛun istifadesine sunmalÝdÝr. Bir- maktadÝr. Problemlerin sÝrasÝ šÛrenilerek, biriyle ilißkisiz bilgiler vermemelidir. ‚ŸnkŸ bunlar sayesinde •šzŸlecek metodlar da giz- bu tŸr bilgilerin baßka alanlarda kullanÝlma lice šÛrenilmektedir. Bšylece •ocuk bilin•siz ßanslarÝ •ok azdÝr. olarak šÛrenme tavÝrlarÝnÝ šÛrenir. Yani yeni olan zihni, duygusal ve sosyal uyarÝcÝ gruplarÝna daha esnek olarak tepkide bulunmaya ve onlarla karßÝlÝklÝ ilißkiler kurmaya da bu tavÝrlar yardÝmcÝ olur. ‚ocuk bunlarÝ yaparken genelleßtirme ve farklÝlaßtÝrmalar yapar. Bunlar da yine gruplama, sÝnÝflama, tasavvur, kavramlar gibi ißlemlerde •ok šnemli rol oynar. Anne-babalar, •ocuÛun her sorusuna cevap veremezler. Fakat •ocuklarÝnÝ kendilerine soru sormaya teßvik edebilir, yeni ßeyleri dŸßŸnmeye, doÛru olarak bunlarÝ šzetlemeye yardÝmcÝ olabilirler. Anne-babalar •ocuklarÝnda ilk bilgi kapÝlarÝnÝ a•maya šnem vermeli ve bšylece •ocuklarÝn bilgi yoluyla kendilerini ßekillendireceklerini gšzden ka•ÝrmamalÝdÝr. Soru soran •ocuÛu dšvmek, ona ‚ocuÛun šÛrenirken yaptÝÛÝ farklÝlaßtÝr- zulmetmek, bir sanat deÛildir. ‚ŸnkŸ sevgi malar, davranÝßlarÝn šzel ve yeni uyarÝcÝlara dediÛimiz olay, kendini sŸrekli yenileyen bir kanalize edilmesine de yardÝm eder. kuvvettir. Sevgi tekrar bir baßka sevginin ka- DoÛußtan bilgiye ihtiya• duyan ve doy- pÝsÝnÝ aralar. Anne-babalarÝn •ocuklarÝnÝ mayan meraklarÝyla; •ocuklar, her ßeyi kav- eÛitmek i•in eÛitilmiß olmalarÝ gerekir. EÛitil- ramak, her ßeyi anlayÝp šÛrenmek ister. Yu- meyen anne-babanÝn eÛitilmiß •ocuÛu ol- karda saydÝÛÝmÝz problemin farkÝna varma ve maz. Buradaki eÛitim, šÛretim anlamÝnda, problemin •šzŸmŸne yšnelik šÛrenmelerle yani okul tahsili anlamÝnda deÛildir. bu meraklarÝnÝ gidermeye •alÝßÝrlar. Anne- Ünsan davranÝßlarÝ bŸyŸk šl•Ÿde takviye babalar •ocuklarÝn bu meraklarÝnÝ tatmin edici ve ceza uyarÝcÝlarÝna baÛlÝdÝr. MŸkafat edecek ßekilde onlara yardÝmcÝ olmalÝ, me- gšren davranÝß ve eylemleri daha sÝk yaparÝz. raklarÝna kayÝtsÝz kalmamalÝ, resmi kurumla- Hoßumuza gitmeyen neticeleri olan davranÝß ra (ilkokullara, anaokullarÝna) gittikleri za- ve eylemleri ise, daha seyrek yaparÝz. Bu du- man da oralarda kullanabilecekleri ilk bilgi- rum fedak‹rlÝk, feragat, yardÝmseverlik, hoß- leri vermeye gayret etmelidirler. ‚ocuklara gšrŸ, dŸrŸstlŸk, doÛruluk gibi davranÝß ve šÛrenme zevkini tattÝrmalÝ, meraklarÝnÝ zin- eylemler veya saldÝrganlÝk, hiddet, dŸßman- cire vurmamalÝdÝrlar. lÝk gibi karmaßÝk davranÝß ve eylemler i•in de Anne-babalarÝn •ocuklara verdikleri bilgi- ge•erlidir. Reddedilme veya can sÝkÝntÝsÝ, ler genel olan bilgilerdir. Fakat anne-baba ŸzŸntŸ gibi hoßa gitmeyecek neticelere yol bilgi verirken, •ocuklarÝnÝ šÛretirken her bir a•an davranÝßlar da, seyrek olarak ele alÝnÝr. 154 155 ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R mesi veya i•e yansÝtma (introjeksiyon) da ka- SOSYAL ALGI …ÚRENMESÜ litle šÛrenme olayÝ ile ilgilidir. Hemen her anne-baba, kardeßinin yaptÝk- yanÝnda i• uyarÝcÝlarÝn, yani •ocuÛun iß dŸn- larÝnÝ gšzleyen •ocuÛun aynÝ davranÝßlarÝ yasÝnÝn da rol oynadÝÛÝ bir ger•ektir. ‚ocuk, daha kolaylÝkla yaptÝÛÝnÝ bilir. Bu durumu da baßkalarÝnÝn davranÝßlarÝnÝ gšzleyerek de Òkardeßinin yaptÝklarÝnÝ taklit ediyorÓ diye pek •ok ßey šÛrenir. ‚ocuÛun šÛrenmesinde a•Ýklar. Bu konuda “Körle yatan flafl› kal- dÝß uyarÝcÝlarÝn mŸkafatlandÝrÝlmasÝ yŸzŸn- kar. K›r at›n yan›nda kuran ya huyundan den bu davranÝßlara daha sÝk rastlandÝÛÝ bir ya suyundan. Kifli refek›ndan azar. Üzüm ger•ektir. Fakat bu mŸkafatlandÝrma •ocuk- üzüme baka baka karar›r. Her kufl kendi larÝn konußurken el hareketlerini yetißkinleri cinsiyle uçar. Gitti¤in yerde herkes kör- gšzleyerek šÛrendikleri de bir ger•ektir. ‚o- se, sen de bir gözünü kapa. Arkadafl›n› cuklar, yetißkinler gibi el hareketlerini yapar- söyle, senin kim oldu¤unu söyleyeyim” ken, yetißkinler onlarÝn davranÝßlarÝnÝ pek gibi bir•ok atasšzŸ ve vecizemiz vardÝr. BŸ- mŸkafatlandÝrmamÝßlardÝr. ‚ocuklar, yetiß- tŸn bunlar taklitle, gšzlem yoluyla, modelle kin gibi olmaya i•ten motive olmußlardÝr. ‚ocuÛun šÛrenmesinde dÝß uyarÝcÝlarÝn šÛrenme dediÛimiz olaylarÝ a•Ýklayan sšzler- ‚ocuk, baßkalarÝnÝn davranÝßlarÝnÝ gšzle- dir. Hatta Ò‚ocuk ailenin aynasÝdÝr.Ó sšzŸ yerek, baßkalarÝnÝn yaptÝÛÝ bu davranÝß ve ey- de, bu olayla ilgilidir. Þimdi bu šÛrenmenin lemlerin neticelerinin neler olduÛunu da šÛ- nasÝl olduÛunu a•ÝklayalÝm. ÜnsanoÛlu, baß- renir. Bir •ok sosyal davranÝßÝmÝzÝ bu yolla kalarÝnÝn tecrŸbelerinden istifade etme, on- šÛreniriz. Sosyolojiden psikolojiye ge•en lardan yararlanma eÛilimindedir ve onlara benzemek ister. Bšylece baßkalarÝnÝn tecrŸbelerinden faydalanma, bir yerde onlarÝ taklit etmekte mŸmkŸndŸr. ‚ocuk da yakÝn •evresindeki insanlara benzemeye •alÝßÝr, onlarÝ taklit eder. Bu olay •eßitli psikoloji akÝmlarÝ tarafÝndan farklÝ ßekilde yorumlanmÝßtÝr. ÒÜnsan, insan gibidir. Ünsan insana benzerÓ sšzleri de bu durumu a•Ýklar. sosyalleßme kavramÝ da bu tŸr šÛrenmeleri ifade eder. ‚ŸnkŸ sosyalleßme, sosyal davranÝßlarÝn šÛrenilmesinde sosyal ilißkiyle olan bŸtŸn šÛrenme sŸre•lerini kapsamaktadÝr. Sosyal norm ve deÛerlerin •ocuk tarafÝndan i•selleßtirilmesini ve vicdanÝn teßekkŸl etmesini de ifade eder. Sosyal alanda ßartlanmanÝn rolŸ veya taklitle šÛrenme, sosyalleßme ile ilgili kavramlardÝr. …zellikle aile, sokak, Taklitle šÛrenme, psikoloji ve eÛitim ki- •ocuk gruplarÝ, okul arkadaßlarÝ ve •ocuÛun taplarÝnda genellikle kendini bir tutma, šr- sosyal •evresiyle ilißkilerinde hep bu tŸr šÛ- nek alma, šzdeßleßme, bir arada olma ihtiya- renmeler cereyan eder. ‚ŸnkŸ bu tŸr šÛren- cÝ, dost olma uyum ihtiyacÝ, baßkalarÝna ben- meler daha tehlikesizdir. Bir•ok sosyal dav- zeme ihtiyacÝ vb. gibi kavramlarla ifade edil- ranÝßlarÝmÝzÝ bu yolla šÛreniriz. Ünsan baßka- meye •alÝßÝlÝr. Hatta •ocuÛun rollerini šÛren- larÝnÝn davranÝßlarÝnÝ gšzleyerek kendi dav155 156 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ ranÝßlarÝnÝ dŸzenlemeye •alÝßÝr. KarmaßÝk ve zor olan davranÝßlar, šzellikle hareket šÛrenmesinde gšzlem yoluyla daha kolaylÝkla šÛrenilir. ‚ocuÛun kaßÝk tutmayÝ šÛrenmesi, yemekte aÛzÝnÝ ßapÝrdatmamayÝ šÛrenmesi, hep taklit ve gšzlem yoluyladÝr. Taklitle šÛrenme daha hÝzlÝ ve tehlikesizdir. DenemeyanÝlma yoluyla aynÝ davranÝßlarÝn •ocuk tarafÝndan šÛrenilmesi hem daha zor, daha uzun zaman alÝcÝ ve daha tehlikeli olurdu. ‚ocuÛun davranÝßlarÝnÝn dÝß etkilerle a•ÝklanmasÝ, •ocuÛu pasif bir varlÝk olarak kabul etmek demektir. Halbuki •ocuk, •evresini pasif bir varlÝk olarak deÛil, bir k‰ßif gibi tanÝmaya •alÝßÝr. Yani aktif, faal bir varlÝktÝr. …zellikle •ocuk, sosyal davranÝßlarÝ gšstermeye, olaylarÝ tasavvur etmeye baßladÝÛÝ yaßlardan itibaren, yani ger•ekler dŸnyasÝndan sanki ger•ekmiß, šyleymiß gibi... olan davranÝßlarÝnÝ daha kolaylÝkla anlamaya, davranÝßlarÝn neticelerini anlamaya baßlar. Sosyal šÛrenmede •ocuÛun davranÝßlarÝ, kißilik faktšrleri ve •evre tesirleri arasÝndaki karßÝlÝklÝ etkileßim olarak anlaßÝlÝr. DavranÝß dÝß •evreden etkilenir, ama •evrenin šnemli par•alarÝnÝ •ocuk ßekillendirir. ‚ocuk, yaptÝÛÝ davranÝßlarda •evre tesirlerini zihni sŸre•lerle kazanÝr, bšylece •evresini tanÝmlamayÝ, yorumlamayÝ, karßÝlaßtÝrma yapmayÝ •šzŸmleme ve birleßtirmeyi šÛrenir. Gšzlemle šÛrenmede, dolaylÝ šÛrenme sšz konusudur. ‚ocuk, kendi kendini ayarlamak zorundadÝr. DavranÝßlarÝn taklit edilmesi, šzel olan davranÝßlarÝn dolaylÝ olarak šÛrenilmesini saÛlar. Bu šÛrenme sayesinde •ocuklar, kurallarÝ ve genel davranÝß ilkelerini •ok •abuk ve kolayca šÛrenirler. Bu a•Ýdan 156 •ocuklarda sosyal becerilerin šÛrenilmesine, anne-baba, model olarak šnem vermelidir. ‚ŸnkŸ beceriler bir yerde, šÛrenilenlerin uygulanmasÝdÝr ve bu da •ocuÛun motivasyonuna baÛlÝdÝr. Gšzlemle šÛrenme dediÛimiz šÛrenme, hem gšzlenen modelin hem de •ocuÛun belli šzelliklerine baÛlÝdÝr. …zellikle sosyal, duygusal, dil ve hareket alanlarÝndaki karmaßÝk hareketlerin šÛrenilmesinde •ok etkilidir. Baßka insanlarÝn (modellerin) davranÝß ve eylemlerini (model davranÝßlarÝ) bazen bir kere bile algÝlamak, •ocuk i•in o davranÝßlarÝn šÛrenilmesine yol a•abilir. Daha šnce gšrdŸÛŸmŸz davranÝßÝn sšnmesi (unutma), pekißtirme ve genelleßtirme kavramlarÝ bu šÛrenme tŸrŸ i•in de ge•erlidir. ‚ocuk, gšzlediÛi davranÝßÝ kendi davranÝßÝ olarak yapmadan, šnce, šÛrenme sŸreci bitmißtir. Taklitle šÛrenmede •ocuk, taklit ettiÛi davranÝßÝn bilincindedir. Halbuki sosyal algÝ šÛrenmesinde, šÛrenme kÝsmen veya tamamen bilin•siz ßekilde ger•ekleßir. Mesela; gol atmaya giden bir sporcuyu izlerken, tam topa vuracaÛÝ anda izleyicinin de gol atmaya hazÝrlanmasÝ, hareketleri tekrarlamasÝ, sosyal algÝ šÛenmesine tipik bir šrnektir. BaßkalarÝnÝn hareketlerini izlerken, takip ederken, bu hareketleri kafamÝzÝn i•inde tasavvur ederiz. BaßkalarÝnÝn davranÝßlarÝnÝ taklit etmeden šnce, bu hareketlere šnce dikkat edilir, yani bu hareketler, modelin hareketlerinden ayrÝlÝr. Dikkat edilen bu hareketler, •ocuÛun hatÝrasÝnda, tasavvurunda saklanÝr, yani hafÝzaya alÝnÝr. HafÝzadaki hareket šrnekleri daha sonra davranÝßlarÝyla uygulanÝr. Uygulanan, yapÝlan hareketler baßarÝya gštŸrŸr ise, yapÝl- 157 ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R ma ihtimalleri de artar. Bšylece motivasyonu da etkiler. Mesela; •ocuklar bir•ok konulardaki šnyargÝlarÝnÝ bu ßekilde šÛrenirler. Üzledikleri modelin davranÝßlarÝ pekißtirilir, onaylanÝrsa, bu modelin davranÝßlarÝ daha •ok taklit edilir ki, mŸkafatlanan davranÝßlar šnyargÝ, peßin hŸkŸm olarak karßÝmÝza •Ýkar. Bu bakÝmdan •ocuklara verilen •ocuk kitaplarÝndaki modellerin rolŸ gšzden uzak tutulmamalÝdÝr. ‚ocuk kitaplarÝnda, •ocuklarÝmÝza hangi tŸr modeller sunulmaktadÝr. Bu kitaplarÝn bu bakÝmdan i•erik analizleri yapÝlarak hangi tŸr kißilik šzelliklerinin •ocuklara sunulduÛu ortaya konmalÝdÝr. ‚ocuklar cinsiyetler hakkÝndaki šnyargÝlarÝ da, yine sosyal algÝ šÛrenmesi dediÛimiz šÛrenme tŸrŸyle šÛrenmektedir. Bu konuda istenilen davranÝß šrnekleri, okul kitaplarÝndaki kalÝplaßmÝß rol šrnekleri ele alÝnarak ortaya konmalÝdÝr. ‚ŸnkŸ sosyal •evredeki her davranÝßta, sosyal roller daha kolaylÝkla model gšrevi yapabilir. Bu arada televizyonun •ocuklar Ÿzerindeki tesirlerini de gšzden uzak tutamayÝz. Televizyonda seyredilen modeller, •ocuklar tarafÝndan hafÝzalarÝnda depo edilmektedir. Bu da, •ocuÛun šÛrendiÛi modellerin uygulamasÝnÝ kolaylaßtÝrÝcÝ bir faktšrdŸr. Ancak •ocuklarÝn mŸkafatlanan davranÝß modellerini daha •ok taklit ettikleri gšz šnŸne alÝnÝrsa, daima iyi šrneklerin •ocuklara sunulmasÝ ger•eÛi ile yŸz yŸze olduÛumuz kesindir. Sosyal algÝ šÛrenmesinde bir baßka šÛrenme tŸrŸ daha vardÝr. Buna da sembolik šÛrenme diyoruz. ‚ocuklar bu šÛrenme tŸrŸnde ÒeÛer..., ise...Ó ßeklindeki davranÝß ilißkilerini šÛrenirler. ÒÞayet bu davranÝßÝ yaparsam, o zaman baßarÝlÝ olurumÓ ßeklinde taklit edecekleri davranÝßÝ deÛerlendirmeye tabi tutarlar. Mesela; modelin mŸkafatlandÝÛÝnÝ gšren •ocuk Òben de aynÝ ßekilde davranÝrsam, aynÝ mŸkafatÝ alÝrÝmÓ ßeklinde dŸßŸnerek gšzlediÛi davranÝßÝ daha kolaylÝkla šÛrenir. AynÝ ßekilde evde eßinin sigortalarÝ baÛlamasÝnÝ gšzleyen bir kadÝn, eßi evde olmadÝÛÝ zaman, elektrik sigortasÝ attÝÛÝnda, eßinin davranÝßlarÝnÝ taklit ederek, sigortayÝ yerine takabilir. Burada da bir taklit davranÝßÝ vardÝr. Yine •ocuk oyunlarÝnda, •ocuk tiyatrolarÝnda •ocuklara sunulan šrneklerin šnemi bu a•Ýdan bŸyŸktŸr. DavranÝßlarÝn •ocuklar tarafÝndan seyredilmesi, hem istenilen davranÝßlarÝn ortaya •Ýkma ihtimalini, hem de istenilmeyen davranÝßlarÝn ortaya •Ýkma ihtimalini etkileyici bir faktšrdŸr. Yani seyredilen davranÝßlar •ocuklar tarafÝndan šrnek olarak alÝnmaktadÝr. Bu durumda, evde saldÝrgan olan babanÝn •ocuklarÝ da saldÝrgan olacaklardÝr. BabanÝn verdiÛi cezalar, •ocuklar i•in model olma šzelliÛi taßÝr. Sosyal algÝ yoluyla šÛrenmede •ocuÛa šrnekler sunularak, onda kendi davranÝßlarÝ Ÿzerinde dŸßŸnme, kendini kontrol ve ayarlama, ilgilerini tanÝma, duygu, arzu ve istekleri ifade edebilme, baßkalarÝnÝn duygularÝna ortak olabilme ve onlarÝn duygularÝnÝ paylaßabilme, duygusal ve sosyal hassasiyetin ortaya •ÝkarÝlmasÝ, hayal kÝrÝklÝklarÝna karßÝ tahammŸl edebilme, zorluklarla baßa •Ýkabilme, kendini tenkit edebilme, karar verebilme, benliÛini gŸ•lendirme, insanlara saygÝlÝ davranabilme, hoßgšrŸ, problem •šzme gibi yetenekleri kazandÝrmak mŸmkŸndŸr. ‚ocuklarÝn baßkalarÝyla ve baßka gruplar157 158 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ la ilißkileri, iletißim-etkileßim yeteneklerinin gelißtirilmesi, šnyargÝlardan kurtulma, rollerde esnek davranabilme, •atÝßmalarÝ mantÝklÝ olarak •šzebilme, sorumluluk Ÿstlenebilme, baßkalarÝnÝn haklarÝna saygÝ, ißbirliÛi ve dayanÝßma ruhuna sahip olma, yardÝmlaßma gibi sosyal beceriler de aynÝ ßekilde •ocuklara kazandÝrÝlabilir. Ancak bu beceriler kazandÝrÝlÝrken •ocuklarda rekabet, sadece kendi baßarÝsÝnÝ dŸßŸnme, baßkalarÝyla karßÝlÝklÝ ilißki kuramama, ortak problemlerin •šzŸmŸne katÝlmama gibi istenilmeyen sosyal becerilerin •ocuklara šrnek olarak sunulmamasÝ da gereklidir. Ancak sosyal algÝ yoluyla šÛrenmeyi etkileyen bazÝ ßartlar vardÝr. …zellikle modelin •ocuk Ÿzerinde bir etkisi veya saygÝnlÝÛÝ varsa, model istenilen davranÝßÝ yaparken Ÿ•ŸncŸ kißiler tarafÝndan mŸkafatlandÝrÝlÝrsa, o modelin davranÝßlarÝnÝn taklit edilme ihtimali daha yŸksektir. Ancak taklit edilen davranÝßlar, kolayca alÝßkanlÝk haline de gelebilir. …zellikle •ocuk, her taklit ettiÛinde bu davranÝß šdŸllendirilirse (mŸkafatlandÝrÝlÝrsa) bu durum ortaya •Ýkar. Taklit davranÝßÝ genelleßtirilmiß olur. Ancak mŸkafatlandÝrma ve takviye, gšzlemle šÛrenme i•in her zaman ßart da deÛildir. Aile i•inde •ocuk, ailesinde ge•erli olan ahlaki kurallara gšre davranmayÝ, aile Ÿyelerinin davranÝßlarÝndan šÛrenecektir. Yani ahlaki davranÝßlar konusunda onlarÝ šrnek alacaktÝr. Daha šnce taklit olarak yaptÝÛÝ bu davranÝßlar, daha sonra •ocuÛun kendi ßahsi ahlaki davranÝßlarÝna dšnŸßecektir. Bu bakÝmdan kitle iletißim ara•larÝ, gazeteler, televizyon ve sinemalarda sunulan modellerin •ocuÛun tavÝrlarÝnÝ, davranÝßlarÝnÝ etkileyebi158 leceÛi a•ÝktÝr. ‚ocuklarÝn daha sonraki hayatlarÝnda etkili olabilecek olan davranÝßlar, onlara sunulan rol modellerinin damgalarÝnÝ taßÝyacaÛÝndan, onlara kazandÝrÝlacak davranÝß kalÝplarÝnÝn ne kadar šnemli olduÛu kendiliÛinden anlaßÝlÝr. GŸzel yazÝ yazan bir šÛretmenin šÛrencileri de, gŸzel yazmaya •alÝßÝr. Okulda šÛretmen, •ocuk i•in nasÝl bir rol modeli ise, evde anne-baba da •ocuk i•in, bir rol modelidir. Dilimizdeki Òanas›na bak k›z›n› al, ipli¤ine bak bezini al,” atasšzŸ, annenin kÝza nasÝl bir rol modeli olduÛunu ne kadar a•Ýk olarak ifade etmektedir. AynÝ ßekilde evde tikli •ocuk, tÝrnak yiyen •ocuk, parmak emen ve kekeleyen •ocuklarÝn bazÝlarÝnda modelden šÛrenmeler olabilir. Anne, kŸ•Ÿk kardeßine daha fazla ilgi gšsterdiÛinde, abla veya aÛabey, kŸ•ŸÛŸn davranÝßlarÝnÝ taklit edebilirler. Tabii bu tŸr taklitler istenilen taklit davranÝßlarÝ deÛildir. ‚ocuk yukarÝda sšylediÛimiz ÒeÛer... ise, .. šyle olurÓ ßeklindeki davranÝß ilißkilerinin hangi ßartlarda olußtuÛunu bu yolla šÛrendikten sonra, hangi davranÝßÝn ÒneredeÓ ve Òne zamanÓ yapÝlacaÛÝnÝ da šÛrenir. DavranÝßlarÝnda •ok erken, •ok ge•, acele veya tembelce davranmamayÝ, rol šrneklerini gšzleyerek kolaylÝkla šÛrenir. ‚ŸnkŸ sosyal davranÝßlarÝnda tecrŸbeli olanlar davranÝßlarÝnÝ tam zamanÝnda yaparlar. Bu tŸr šÛrenmelerde •ocuk, davranÝßÝnÝ, baßkalarÝnÝn davranÝßÝyla aynÝ zamanda yapmaya •alÝßÝr. ‚ocuklar, davranÝßlarÝnda kŸ•Ÿk mŸkafatlara da šnem verirler. Sekizinci ve dokuzuncu aydan itibaren •ocuklarÝn davranÝßlarÝnda a•Ýk bir ßekilde 159 ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R taklit davranÝßlarÝ gšrŸlmeye baßlanÝr. Yani •ocuklarÝn šÛrenmelerinde •ok šnemli bir yeri vardÝr. Buraya kadar olan a•ÝklamalarÝmÝzda šzellikle •ocuÛun davranÝßlarÝnÝ ele alÝrken •evre uyarÝcÝlarÝna, •evrenin šÛrenme ßartlarÝnÝn dŸzeltilmesine •alÝßan šÛrenme akÝmlarÝna šnem verdik. Bu yŸzden bu šÛrenme gšrŸßlerinin mŸkafat ve ceza konusundaki gšrŸßlerini de ele altÝktan sonra, zihni šÛrenme gšrŸßlerine kÝsaca deÛinmek amacÝndayÝz. Daha sonra da šÛrenmenin i• ve dÝß ßartlarÝ Ÿzerinde duracaÛÝz. …ÚRENMEDE CEZA VE M†KAFATIN YERÜ …Ûrenmede genellikle mŸkafat ve cezadan sŸrekli olarak sšz edilmektedir. Bu iki kavram birbirinin zÝddÝ olarak eÛitim uygulamalarÝnda karßÝmÝza •ÝkmaktadÝr. Ülk insandan bu yana da sŸrekli olarak eÛitim metodu olarak birlikte uygulanan iki metodtur. ÒZorla gŸzellik olmazÓ sšzŸ, cezanÝn davranÝß deÛißtirmede kalÝcÝ olmadÝÛÝnÝ •ok iyi ifade eden bir sšzdŸr. MŸkafat kavramÝ, davranÝßÝn šdŸllendirilmesi pekißtirilmesi, takviyesi gibi durumlarÝ ifade i•in kullanÝlÝr. Sevgiye dayalÝ, halis sevgiden kaynaklanan davranÝßlarla mŸkafatlandÝrÝlan (šdŸllendirilen) ve sevgiden mahrum bÝrakarak istenilmeyen davranÝßlarÝ cezalandÝrmaya dayanan bir eÛitim, •ocukta iyi bir vicdanÝn gelißmesini saÛlar. MŸkafat ve anlayÝßa dayalÝ a•Ýklamalar, vicdanÝ gelißtirici, amaca uygun ve kendini kontrola, yani i• kontrola yardÝmcÝ eÛitim tedbirleri olarak tavsiye edilebilir. Okul •aÛÝndaki erkek •ocuklar, šzellikle ergenlik •aÛÝndakiler, baßkalarÝnÝ affetmeye tahammŸl edemezler. CezanÝn hemen verilmesini, ceza vermede ge• kalÝnmamasÝnÝ isterler. Ceza vermekte •ok aceleci ve sabÝrsÝzdÝrlar. Hakkaniyete •ok šnem verirler. Adil davranmayan anne-baba ve šÛretmenlerini hi• affetmezler. Verilen cezanÝn ßeklinden •ok, •ocuklarÝn cezayÝ nasÝl anladÝklarÝ šnemlidir. Ceza, •iÛnenmiß bir kurala tekrar ißlerlik kazandÝrmak i•in yapÝlan bir davranÝßtÝr. Fakat asla, uzun sŸrede baßarÝlÝ olan bir eÛitim metodu asla olamaz. Anne-babalar, ceza ile ßu ama•lara ulaßmaya •alÝßÝrlar: 1. ‚ocuÛu ikaz etme: Ükaz etme, uyarma, tekdir vb. gibi cezalar, •ocuÛu daldÝÛÝ uykudan uyarÝr. Sosyal kurallarÝn •iÛnendiÛini, bunlarÝn tekrar ißlerlik kazanmasÝ gerektiÛini •ocuÛa hissettirmeyi ama•lar. ‚ocuÛun dikkatini dÝß dŸnyaya •evirmesini ona ihtar eder. 2. Mahcup etme (utandÝrma): Genellikle anne-babalar, bu tŸr cezadan •ok ßey bekler. Fakat bu ceza, hi•bir zaman baßkalarÝnÝn yanÝnda deÛil (šzellikle kardeßlerinin yanÝnda hi• deÛil), •ocuk yalnÝzken verilmelidir. YapÝlan davranÝßÝn beÛenilmediÛi, hatta i•in beÛenilmediÛi •ocuÛa a•ÝklanmalÝdÝr. 3. DavranÝßÝ dŸzeltme: ‚ocuk, bŸyŸk kabahat ve su•lar ißleyerek hi•bir zaman dŸzelmez. Aksine kštŸ davranÝßlarÝnÝ tekrarlamaya devam eder. Ancak cezalar •ok sert ve •ok katÝ ise, •ocularda inat•ÝlÝk, isyankarlÝk, dikkafalÝlÝk, serkeßlik gibi hi• de hoß olmayan davranÝßlar ortaya •Ýkabilir. ‚ocuk, arsÝz yŸzsŸz biri olabilir. 159 160 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ ‚ocuÛa ceza verilir verilmez, ceza hakkÝnda onunla yapÝlacak bir konußmanÝn hi•bir faydasÝ yoktur. …nemli olan sorun davranÝß ortaya •Ýkmadan šnce •ocukla konußmaktÝr. Ceza vermek yerine yaptÝrÝm gŸcŸ uygulamak ve davranÝßÝnÝn sonu•larÝna katlanmasÝnÝ saÛlamak gerekir. ‚ocuÛa dayak atmak ise, onda yŸzsŸzlŸk, arsÝzlÝk, utanmazlÝk, yÝlÝßÝklÝk gibi hi• de insanca olmayan davranÝßlar yanÝnda, hÝr•ÝnlÝk, kin, šfke, intikam, hiddet, gazap, garez gibi menfi duygularÝn ortaya •ÝkmasÝna da sebep olur. Bu sebeple •ok acil ve šnemli olaylar veya otoritenin hemen kurulmasÝnÝ gerektiren durumlarda veya baßka •Ýkar yol kalmadÝÛÝ zamanlarda anne-baba dayaÛa baßvurmaktadÝr. Ancak bunun faydalÝ olup olmadÝÛÝ ßŸphelidir. ‚ŸnkŸ otorite kurulduktan bir mŸddet sonra, aynÝ davranÝßlarÝn tekrarlanma ihtimali daha da artacaktÝr. ‚ŸnkŸ dayak, insanÝn manevi ve ahlaki yšnlerinin gelißmesini engelleyici bir rol oynar. Bu yŸzden ceza vermeden šnce, davranÝß i•in hangi tŸr ara•larÝn ne ama•la kullanÝlmasÝ gerektiÛi Ÿzerinde uzun uzun dŸßŸnŸlmesi ve isabetli kararlar verilmesi gerekir. ‚ocuÛun kißiliÛinin gelißimini sadece ve sadece haz ilkesinin yšnlendirdiÛini sšylemek, •ocuÛu tanÝmamak demektir. AyrÝca bšyle bir gšrŸß, •ok aßÝrÝ bir gšrŸßtŸr. Ünsan haklarÝ sšz konusu ise, bu haklarÝ •iÛneyenlerin cezalandÝrÝlmalarÝ da gerekir. ‚ocuÛa hi•bir ceza verilmemelidir ßeklinde ileri sŸrŸlen gšrŸßŸn uygulamada hi• bir deÛeri de yoktur. Bunun sebeplerini ßšyle izah edebiliriz: 1. ‚ocuktan, hi•bir ßey istemeyen, onu 160 kendi haline bÝrakan, hi• bir davranÝßÝnÝ kÝsÝtlamayan, •ocuÛu kontrol altÝna almayan eÛitim sistemi yoktur. ‚ŸnkŸ •ocuk kendisine faydalÝ olanla zararlÝ olanÝ ayÝrdedebilecek olgunlukta deÛildir. Mesela; •ocuÛun pencereden atlamasÝna, ellerini elektrik prizine sokmasÝna izin verecek bir eÛitim sistemi bu dŸnyada yoktur. Bu yŸzden onu eÛitmek i•in eÛitim tedbirlerinin alÝnmasÝ ßarttÝr. 2. ‚ocuk, tam manasÝyla i•gŸdŸlerinin tatminine bÝrakÝlamaz. ‚ocuÛun bir insan olarak topluma katÝlabilmesi i•in, i•gŸdŸlerinin kontrol altÝna alÝnmasÝ gerekir. Hi• kimse toplumda i•inden geldiÛi gibi, istediÛi ßekilde, istediÛi kadar hŸrriyet i•inde deÛildir. ‚ŸnkŸ toplumda baßka insanlar da vardÝr. ‚ocuÛun haklarÝ olduÛu kadar toplumdaki diÛer •ocuk ve insanlarÝn da haklarÝ vardÝr. Bu haklarÝn •iÛnenmemesi, kurallarÝnÝn bozulmamasÝ gerekir. 3. ‚ocuÛun kendini gŸven i•inde hissedebilmesi ve bazÝ davranÝßlarÝ šÛrenebilmesi i•in kendinden yŸksek bazÝ otoritelere ihtiyacÝ vardÝr. ‚ocuk i•in bu otoriteler, annebaba ve •ocuÛun kendisiyle ilgili olan diÛer kißiler, yani eÛitimcilerdir. Toplumda otoritesizlik, anarßiye yol a•ar. Bu da gŸvensizlik duygusunu beraberinde getirir. Hayvanlar dŸnyasÝnda bile anne, yavrusunun ŸstŸnde bir otoritedir ve yavurusunu kendisine benzetmek i•in ona šnderlik eder. 4. Toplumda her insan, topluma uyum saÛlamak zorundadÝr. Sevilen nesne veya kißiye itaat olmadan, vicdan hi•bir zaman teßekkŸl etmez. VicdansÝz insanlardan olußan bir toplumda bile belli bazÝ kurallar vardÝr. VicdansÝzlarÝn da bu kurallara uymasÝ gere- 161 ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R kir. O halde •ocuklarda iyi bir vicdan gelißtirmek i•in, sevdikleri kißilere itaat etmeleri anormal bir hadise deÛildir. ranÝßlar da vardÝr. Yerine gšre, •ocuÛun benliÛini takviye edici pekißtiriciler de vardÝr. BunlarÝ daha sonra ele alacaÛÝz. 5. EÛitim-šÛretimde itaatsizliÛi teßvik etmek, yani itaatsizliÛin reklamÝnÝ yapmak, toplumun karÝßÝlÝk i•inde yok olmasÝna •alÝßmaktan baßka bir ßey deÛildir. Gevßek, disiplinsiz, manevi gŸ•lerden mahrum bir ordunun savaß kazandÝÛÝ gšrŸlmemißtir. ‚ocuÛun da, yerine gšre, itaat etmesini istemek, her anne-babanÝn hakkÝdÝr. Ancak •ocuklar sevildiklerinde, kendilerini sevenlere daha •ok baÛlanacaklarÝ bir ger•ektir. Sevgiye dayanan bir eÛitimin baßarÝsÝz olmasÝ sšz konusu deÛildir. Daha önce çok sözünü etti¤imiz olumlu sosyal pekifltiriciler ise flunlard›r: …Ûrenme, davranÝß deÛißikliÛine yol a•tÝÛÝ i•in šÛrenme ilkelerini her anne-babanÝn eÛitimde uygulamasÝ onlarÝn bu konudaki baßarÝlarÝnÝ da arttÝracaktÝr. ‚ocuÛun davranÝßlarÝndan istenilen davranÝßlarÝn ortaya •Ýkma ihtimallerini arttÝrmak i•in, mŸkafatlar veya cezalar verildiÛi a•ÝktÝr. Ancak mŸkafatlarÝn daha etkili olduÛu da bir ger•ektir. Geribildirim dediÛimiz pekißtirme esnasÝnda kullanÝlan pekißtiriciler (davranÝßÝ takviye ediciler) birinci derecede ve ikinci derecede pekißtiriciler olarak ikiye ayrÝlÝr. Birinci derecedeki pekißtiriciler, tabii pekißtiricilerdir. Ükinci dereceden olan pekißtiriciler ise, šÛrenilmiß olan pekißtiricilerdir. Fakat ilgi gšsterme, mŸkafat verme, para gibi genel olan pekißtiricilerin etkileri daha fazladÝr. Sosyal pekißtiricilere •ocuÛa gŸlŸmseme, dostane davranma, jestler gibi davranÝßlardÝr. Maddi pekißtiriciler ise, daha •ok sosyal ilißkilerin saÛlamlaßmasÝna yardÝm ederler. Hareketleri pekißtiren, oyun, radyo, mŸzik, televizyon seyretme, sinema gibi dav- ‚ocuÛa zaman ayÝrabilmek, onu ilgiyle dinlemek, gŸlŸmsemek, •ocuÛu dinlediÛini baßÝyla tasdik etmek, yerine gšre •ocuÛa hak vermek, •ocukla konußurken gšz ilißkisini devam ettirmek, yerine gšre hayranlÝk ve sevin• gšstermek, yaßÝna gšre sorumluluk vermek, onun baßarÝlarÝnÝ ve gayretini takdir etmek, hatalarÝnÝ, kusurlarÝnÝ, yanlÝßlarÝnÝ gšrmezlikten gelmek, anlayÝß gšstermek, duygularÝnÝ paylaßtÝÛÝnÝ hissettirmek, •ocuÛu sšz ve davranÝßlarla desteklemek... BŸtŸn bu davranÝßlar, •ocuk i•in olumlu pekißtirici rolŸ oynar. BunlarÝ yapmak da •ok zor deÛildir. ‚ocuk, bu mŸkafatlarla deÛerli bir varlÝk olduÛunu anlar. Kendine gŸvenli, rahat, tehlikelerden korkmayan, duygu ve dŸßŸncelerini baßkalarÝyla paylaßabilen, espriler yapabilen, hoßgšrŸlŸ, dost, geniß dŸßŸnceli, soru ve tenkitlere sakin bir ßekilde cevap verebilen, rahat konußabilen, haklarÝnÝ arayabilen ve haklarÝnÝ koruyabilen bir insan olur. Her anne-baba bu pekißtiricileri rahatlÝkla kullanabilir. Bu pekißtiriciler yanÝnda, yerine gšre ceza olarak kullanÝlan olumsuz pekißtiriciler de ßunlardÝr: ‚ocukla konußurken baßka taraflara bakmak, •ocuÛu dinlememek, •ocuk yokmuß gibi davranmak, •ocukla ilißkiyi kesmek, baßarÝlarÝnÝ ve iyi davranÝßlarÝnÝ takdir etmemek, hep tenkit etmek, olumsuz cevaplar alacak ßekilde sualler sormak, •ocuÛu su•lamak ve 161 162 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ su•landÝrmak, yanlÝßlarÝnÝ, kusurlarÝnÝ, hatalarÝnÝ šnŸne sermek, •ocuÛa verilen sšzleri tutmamak... BŸtŸn bu davranÝßlar •ocuk i•in bir ceza niteliÛi taßÝr. Ceza ile •ocuk, kendine gŸvensiz, huzursuz, mutsuz, sinirli, korkak, Ÿrkek, gergin, sÝk sÝk yanlÝß yaptÝÛÝnÝ dŸßŸnen, iß yapmaktan hoßlanmayan, konußurken karßÝsÝndakinden gšzlerini ka•Ýran, yere bakan, silik, dŸßmanca tavÝrlarÝ olan, saldÝrgan, kendi gšzŸnde kendi deÛerini aßaÛÝ gšren, baßarÝsÝz, hayata kŸskŸn, dŸnyaya geldiÛine pißman olan birisi olur •Ýkar. Bu davranÝßlar dikkate alÝnarak •ocuklarÝn eÛitim ve šÛretiminde daha •ok olumlu pekißtiricilerin, davranÝßÝn yapÝlma ihtimalini yŸkselttiÛi, olumsuz pekißtiricilerin ise, azalttÝÛÝnÝ bilerek onlarÝ šÛrenmeye yšnlendirmek anne-babanÝn boynunun borcudur. ‚ocuklarÝn šÛrenmesinde šÛrenme ortamÝnda olumsuz uyarÝcÝ mevcut ise, aynÝ zamanda uygulanmÝß ise, davranÝßÝn yapÝlma ihtimali azalÝr. Bu duruma Ò•ocuÛa ceza vermekÓ denir. Yine šÛrenme ortamÝnda olumlu uyarÝcÝ yok olursa, davranÝßÝn yapÝlma sÝklÝÛÝ azalÝr. Bu ne demektir? Her iki durumda da bir ceza sšz konusudur. Birinci durumda davranÝß baskÝ altÝna alÝnÝr. Anne-babanÝn •ocuÛa kaß •atmasÝ, olumsuz bir uyarÝcÝdÝr ve cezadÝr. Ceza, istenilmeyen davranÝßÝn bastÝrÝlmasÝnÝ saÛlar. Bu davranÝßÝn ortaya •Ýkma ihtimaliyetini azaltÝr. Ceza verirken dikkat edilecek noktalar ßunlardÝr: 1. Ceza, istenilmeyen davranÝßÝn hemen ardÝndan verilmelidir. Verilecek cezalar biriktirilerek verilmemelidir. Mesela; hafta 162 i•inde yapÝlan kusurlu davranÝßlar i•in verilecek cezalar, hafta sonu veya ay sonunda verilmemelidir. Bu yŸzden geciktirilen ceza, •ocuk i•in anlamÝnÝ kaybeder ve •ocuk, kendisine zulŸm ediliyormuß duygusuna sahip olur. Ceza vermeden šnce, ßayet imkan ve fÝrsat varsa, •ocuÛa ihtar edilmeli, tekrarÝ halinde ise, mutlaka uygulanmalÝdÝr. 2. Ceza verirken, •ocuÛun kißiliÛi hedef alÝnmamalÝ, sadece hatalÝ davranÝß ceza konusu olmalÝdÝr. Ceza •ok tehlikeli bir silahtÝr. Her an geri tepebilir. Mesela; •ocuk sadece kštŸ davranÝßlarÝ ile anne-babasÝnÝn ilgisini •ekebiliyorsa, verilen ihtar veya ceza, pekißtirici olabilir. ‚ocuk artÝk cezadan korkmaz. †stelik istenmeyen davranÝßlarÝnÝ tekrarlamaya devam eder. Yani ceza, kendi i•inde •elißkili olmamalÝdÝr. 3. Ceza, yeteri kadar olmalÝdÝr. Ne •ok az, ne de •ok fazla. ‚ocuk, verilen cezayÝ davranÝßÝndan dolayÝ hakettiÛine inanmalÝdÝr. Anne-babalarÝn •ocuk yetißtirirken sabÝrlÝ olmalarÝ gerekir. ‚ocuklarda kaygÝ, nefret, kin, dŸßmanca duygular, šfke ve saldÝrganlÝk gibi duygularÝn ortaya •ÝkmasÝna sebep olacak cezalardan ka•ÝnÝlmasÝ gerekir. Genelleßtirme yoluyla cezalar, anne-babadan baßka insanlara da genelleßebilir. Bu ßekilde istenmeyen baßka davranÝßlara, mesela; yalancÝlÝÛa, ißin kolayÝna ka•maya, evden ka•maya yol a•abilir. 4. Cezada •ocuÛa ka•Ýß inkan ve fÝrsatÝ verilmemelidir. ‚ocuÛun cezalandÝrÝlan davranÝßÝ, evdeki baßka kißiler tarafÝndan tasvip veya takdir edilmemelidir. Aksi halde verilen ceza etkisini kaybeder. Anne-babalarÝn •ocuÛa verilecek cezalar konusunda anlaßmÝß 163 ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R olmalarÝ gerekir. Biri ceza verdiÛi zaman, diÛeri •ocuÛu korumaya kalkmamalÝdÝr. Bšyle bir davranÝß, •ocuÛun vicdanÝnÝn gelißimini en fazla engelleyen bir davranÝßtÝr. ‚ocuk, iki yŸzlŸ olmayÝ, daima kuvvetliden yana olmayÝ, baßkalarÝnÝ istismar etmeyi benimseyen bir vicdana sahip olur. Anne-babalar, ceza vermekte mŸmkŸn olduÛu kadar sabÝrlÝ davranmalÝ, cezalandÝrma tarzÝnÝ •ok iyi dŸßŸnŸp taßÝndÝktan sonra ve verilen cezanÝn haklÝlÝÛÝna herkesi inandÝrabilecek ßekilde cezalar vermelidir. Yoksa ceza, haksÝzlÝÛa uÛrama duygusunun ortaya •ÝkmasÝna sebep olur. Burada dikkat edilecek bir nokta da ceza vermeye baßlayan anne-babalar, ceza vermeye baßladÝktan sonra, cezanÝn ßiddetini gitgide arttÝrma eÛilimine girmeleridir. Yani daha aÛÝr cezalara baßlarlar. ‚ocuklarÝna karßÝ daha da katÝ davranmaya, sertleßmeye baßvururlar. Bu sebeple mŸmkŸn olduÛu kadar ceza vermemeye gayret edilmelidir. ‚ocuklara evde iyi bir šÛrenme ortamÝ saÛlamak i•in, anne-babalar aßaÛÝdaki noktalara šzellikle dikkat etmelidirler. 1. ‚ocuklarÝn faal olmalarÝ desteklenmelidir. Bizzat isteyerek šÛrenme olayÝna katÝlmalarÝ saÛlanmalÝ, yani šÛrenmeden gšzleri korkutulmamalÝdÝr. ‚ŸnkŸ Ÿmitsizlik, korku gibi menfi duygular šÛrenmeyi engelleyici bir rol oynar. 2. ‚ocuk takdir edilecekse, takdir davranÝßlarÝ ama•lÝ ve planlÝ bir ßekilde yapÝlmalÝdÝr. ‚ocuÛu methetme, švme, tasvip etme davranÝßlarÝ da aynÝ ßekilde ama•lÝ olarak yapÝlmalÝdÝr. 3. Üstenilen davranÝßlarÝn ortaya •Ýkma ihtimalini yŸkseltici etkiye sahip olan pekißtir- meler (šdŸller), maddi olanlardan manevi olanlara doÛru bir sÝra dahilinde yapÝlmalÝdÝr. 4. Evde mŸmkŸn olduÛu kadar ceza, ikaz ve uyarmalar az kullanÝlmalÝ, •ocuklar tehdit edilmemelidir. Tehditler, •ocuÛun kendine olan gŸvenini azaltÝr. ‚ocuk, anne-babasÝndan korkmamalÝ ve kendi sšzsŸz davranÝß ve hareketlerini kontrol etmeyi bizzat šÛrenmelidir. Üstenilmeyen davranÝßlarÝn dŸzeltilmesinde, ortaya •Ýkma ihtimali en yŸksek olan davranÝßlardan iße baßlanmalÝdÝr. ‚ocuk istenilen davranÝßlarÝ šÛrendik•e, dÝßtan yapÝlan takviyeler azaltÝlmalÝdÝr. Azarlama, ikaz, uyarÝ, kÝzma gibi hafif ceza uyarÝcÝlarÝ kÝsa sŸrede istenilen baßarÝya gštŸrebilir. Anne-babalar bu duruma aldanmamalÝdÝr. ‚ŸnkŸ bunlar uzun vadede etkilerini kaybederler. Bu cezalar, ters etki yaparak tenkit edilen, beÛenilmeyen davranÝßlarda sŸrekliliÛe sebep olabilirler. Bu ceza uyarÝcÝlarÝ, olumlu sosyal pekißtiriciler kadar tesirli deÛildir. Tenkit ve azar, •ocuÛun šÛrenmedeki baßarÝsÝnÝ olumsuz yšnde etkiler. Cezalar, davranÝßlarda gŸvensizliÛe sebep olduklarÝndan kštŸ šÛrenme ßartlarÝnÝn ortaya •ÝkmasÝna sebep olurlar ve šÛrenmeyi azaltÝrlar. Kontrol edilmeyen genelleßtirme sŸre•leri, •ocuklarÝn anne-babalarÝna karßÝ nefret ve kin gibi menfi duygularÝ da ortaya •ÝkarÝr. FarklÝlaßtÝrma sŸre•leri de, cezalandÝrÝlan •ocukta, o anda istenilmeyen davranÝßÝn bastÝrÝlmasÝna sebep olur. BastÝrÝlan davranÝß ise, bir mŸddet sonra tekrar ortaya •Ýkar. Buna aldanmamalÝdÝr. BastÝrmanÝn daha sonra •ocuklarda davranÝß bozukluklarÝna yol a•tÝÛÝ da bir ger•ektir. 163 164 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ ‚ocuklarÝn davranÝßlarÝnÝ deÛerlendirirken, onu korkutmayacak, incitmeyecek, kendine gŸvenini sarsmayacak ßekilde deÛerlendirmeler yapÝlmalÝdÝr. ÒSen kštŸsŸn, sen adam olmazsÝn, sen nereden geldin, sen benim oÛlum-kÝzÝm deÛilsinÓ gibi genel deÛerlendirmeler •ok zararlÝdÝr. DeÛerlendirilen davranÝßlar hakkÝnda •ocuÛa geribildirimler verilmelidir. ‚ocukla olan iletißim-etkileßim zorluklarÝ ortadan kaldÝrÝlmalÝdÝr. Hep •ocuÛu haksÝz •Ýkaracak deÛerlendirmelerden ise, mutlaka ka•ÝnÝlmalÝdÝr. Hafif sšzel olmayan ikazlar duruma gšre, hoßa giden veya gitmeyen duygularÝ ortaya •Ýkarabilir. Evde genellikle •ocuÛu destekleyici ve olumlu sšzel olmayan davranÝßlardan •ok, olumsuz deÛerlendirici davranÝßlar vardÝr. Mesela; •ocuÛun cevabÝ yanlÝß ise, annebaba yŸzŸnŸ ekßitir, ses tonunu yŸkseltir, kafasÝnÝ kaßÝmaya baßlar. Bu tŸr davranÝßlar •ocuÛu Ÿzer, kendine gŸvenini kaybettirir. ‚ŸnkŸ •ocuklar, bšyle durumlarda kalakalÝr, verdiÛi cevabÝn muhtevasÝnÝ da deÛißtiremez, ne yapacaÛÝnÝ ßaßÝrabilir. Bu yŸzden anne-babasÝyla ißbirliÛi davranÝßlarÝnda da bulunamaz. Halbuki sšzel olmayan davranÝßlar, olumlu olarak da jest ve mimikler yoluyla ifade edilebilir. Anne-babalar, •ocuklarÝn šÛrendikleri davranÝßlarÝ baßka alanlarda da uygulama fÝrsatlarÝ yaratmalÝdÝr. ‚ŸnkŸ sŸrekli tekrarlar, šÛrenmedeki baßarÝnÝn garantisidir. ‚ocuklar, yeni šÛrendikleri davranÝßlarÝ, bilgi ve becerileri, bunlar Ÿzerinde hi• dŸßŸnmeden baßka alanlarda da uygulama eÛilimindedirler. Bilgilerini, doÛru davranÝßlarÝnÝ herkese gšstermek isterler. Bu tŸr davranÝßlar ise, yanlÝß genelleme yapmaya yol a•abilir. An164 ne-babalar, •ocuklarÝnÝn yaptÝklarÝ genelleßtirme ve farklÝlaßtÝrmalarÝn baßka alanlarda da doÛru olarak aktarÝlÝp uygulanmasÝna šnem vermelidirler. ÜYÜ …ÚRENME DURUMLARI HAZIRLAMAK Genellikle ailedeki bazÝ durumlar, iyi bir šÛrenme •evresinin hazÝrlanmasÝnda etkili olan faktšrlerdir. Anne-baba ve •ocuk arasÝndaki konußmalarÝn sÝklÝÛÝ, ailedeki baßka •ocuk veya kardeß olup olmamasÝ, kardeßlerle ilißkiler, evdeki sosyal iklim, evde •ocuÛa yŸklenen sorumluluk, •ocuÛa kitap okunup okunmamasÝ, evde kullanÝlan dilin niteliÛi, •ocuk sorduÛu zaman bu sorulara karßÝ takÝnÝlan olumlu veya olumsuz tavÝrlar, •ocuk konußurken ifadelerinin desteklenip desteklenmemesi, •ocuÛa destek olma veya takdir etme davranÝßlarÝ evdeki šÛrenme durumunu etkileyen faktšrler olarak karßÝmÝza •Ýkar. Burada ailede iyi šÛrenme durumlarÝnÝn šzelliklerini ele almak amacÝndayÝz. ‚ocuk evdeki šÛrenme durumlarÝnÝn kendi beklenti ve deÛerlendirmelerini dikkate alarak šÛrenir. Yani •ocuk šÛreneceÛi ßeyleri se•er. Bu yŸzden •ocukla •ocuk•a konußmak ve šÛrenme durumlarÝnÝn karmaßÝklÝÛÝnÝ •ok •ok azaltmaya •alÝßmak, basitleßtirmeye uÛraßmak gereksiz bir davranÝßtÝr. ‚ŸnkŸ •ocuk, ancak kendisi i•in, kendi kÝstaslarÝna gšre o bilgileri alacaktÝr. Bunun i•in: 1. ‚ocuÛa šÛrenme sorumluluÛu verilmelidir. Bu sorumluluk yavaß yavaß arttÝrÝlmalÝdÝr. ‚ŸnkŸ sorumluluk olmadan šÛrenme ya- 165 ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R pÝsÝnÝn ilkeleri, kavramlarÝ, ilißkiler arama gayretleri ortaya •Ýkmaz. ‚ocuk, bšylece kendisinin hem šÛretmeni, hem de šÛrencisi olur. 2. ‚ocuktan istenilen davranÝßlar iyice tarif edilmelidir. ‚ocuk, hangi davranÝßÝ ne zaman, ni•in yapacaÛÝnÝ bilmelidir. Tarif edilen davranÝßlar sÝk sÝk deÛißtirilmemelidir. 3. ‚ocuk, anne-babanÝn planladÝÛÝ davranÝßlara uyar. Bu sebeple anne-baba •ocuÛun šÛrenme sorumluluÛuna katÝlmalÝdÝr. Bšylece •ocuk, šÛreneceÛi davranÝßlarda anne-babasÝnÝn rÝzasÝnÝ šn planda tutacaktÝr. OnlarÝn istediÛi bir insan olmaya •alÝßacaktÝr. 4. ‚ocuÛun vazifesi, kendisine sunulan šÛretime uyumlu olmalÝdÝr. …zellikle inat•ÝlÝk dšnemlerinde, •ocuk bu gšrevinin dÝßÝna •Ýkar. Bu durumu, anne-baba daha šnceki eÛitim-šÛretimlerinin baßarÝ veya baßarÝsÝzlÝÛÝ olarak deÛerlendirmemelidir. 5. Evde •ocuÛa verilen bilgiler her ne kadar genel bilgiler olsa da, •eßitli ilim dallarÝna ait bilgilerin de, aile tarafÝndan •ocuÛa verilmesi, okuldaki baßarÝsÝnÝ arttÝrÝcÝ bir faktšrdŸr. ÜYÜ BÜR …ÚRENME ‚EVRESÜNÜN …ZELLÜKLERÜ Üyi bir šÛrenme •evresi •ocuÛa bilgi kazanmada problem •šzŸmŸ, hipotez ve •šzŸm stratejilerini gelißtirme imkanÝ ve fÝrsatÝ vermelidir. Yani •ocuÛu problemlerle yŸzyŸze getirmelidir. HazÝr •šzŸmler sunmamalÝdÝr. AyrÝca •ocuÛun problemi •šzebilmesi i•in gerekli olan motivasyonu da ortaya •ÝkarmalÝdÝr. ‚ocuÛun bizzat kendisinin aktif olacaÛÝ ßekilde, bilgi arama imkanÝ verecek ßekilde bu •evrenin dŸzenlenmesi gerekir. ‚ocuk, ihtiya• duyduÛu bilgileri pasif olarak almamalÝdÝr. O zaman bu bilgilerin kÝymetini bilmez. rumu kendi yapÝlaßtÝrabileceÛi bir ortam hazÝrlayabilmeli ve bu konuda •ocuÛu teßvik etmelidir. …zellikle •ocuÛun cesareti kÝrÝlmÝß, šÛrenilmiß acizlik diyebileceÛimiz hayata kŸskŸnlŸk duygularÝndan onu kurtaracak ßekilde bir šÛrenme •evresi dŸzenlenmelidir. ‚ocuÛa, •eßitli alternatifler sunabilmelidir. ‚ŸnkŸ her problem, her durum bir •eßit tercih yapmayÝ, karar vermeyi gerektirir. ‚ocuÛa problemin sadece neticeleri deÛil, problem •šzme sŸre•lerini deÛerlendirme imkan ve fÝrsatlarÝ da vermelidir. Problem •šzŸmŸnde zihin yapÝlarÝ az karmaßÝk, yani 165 166 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ kafalarÝnÝn i•indeki bilgiler az olan šÛrenci- Ûun šÛrenme malzemesi ile karßÝ karßÝya gel- ler, genellikle basit problemleri daha kolay mesine •alÝßÝlÝr. ‚ocuÛun bilgileri almasÝ, •šzer ve daha iyi šÛrenirler. Buna karßÝlÝk, bunlarÝ yeniden yapÝlaßtÝrmasÝ, bŸtŸnleßtir- zihin yapÝlarÝ gelißmiß ve kafalarÝnÝn i•inde mesi ve iyice ißlemesi gerekir. Tabii bu arada •eßitli tŸrden bilgiler bulunan šÛrenciler ve •ocuÛun o anda i•inde bulunduÛu psikolojik •ocuklar, zor konularÝ daha iyi šÛrenir. …Û- durumun da dikkate alÝnmasÝ gerekir. Bu ba- renme •evresinin dŸzenlenmesinde •ocukla- kÝmdan ßunlar faydalÝ olabilir. rÝn bu šzellikleri de dikkate alÝnmalÝdÝr. Basit olarak yapÝlaßmÝß bir šÛrenme •evresinde •ocuÛa šnce šÛrenme muhtevasÝ ile ilgili šrnekler sunulur. …rneklerden sonra yavaß yavaß kurallar ve ilkeler ele alÝnÝr. Yani šÛrenme somut olan, canlÝ olan šrneklerden soyut olana doÛru bir sÝra izler. 1. ‚ocuklarda šÛrenme isteÛi uyandÝrmalÝdÝr. 2. ‚ocuÛun karßÝlaßtÝÛÝ problemi •šzebilmesi i•in onda ilgi uyandÝrmalÝdÝr. 3. ÜstediÛi ßekilde tekrar yapabilmesine fÝrsat verilmelidir. Orta derecede yapÝlaßmÝß bir šÛrenme 4. ‚ocuÛun bilgileri hatÝrlayabilmesi ve •evresinde de šnce šrnekler sunulur, peßin- doÛru olarak depolayabilmesi saÛlanmalÝdÝr. den hemen kurallar ve ilkeler šÛretilir. ‚ŸnkŸ hatÝrlama ve depolama davranÝßlarÝ- †st seviyede yapÝlaßmÝß bir šÛrenme •evresinde ise, šnce kurallar ve ilkeler sunulur, nÝn bozukluÛu, šÛrenmeyi de olumsuz yšnde etkiler. bunu resimli veya resimsiz šrnekler takip 5. ‚ocuÛun šÛrenip šÛrenmediÛinin eder. Burada soyut olandan somuta doÛru bir kontrol edilmesi gerekir. …ÛrendiÛi konu ile sÝra izlenir. ilgili sorular sorulmasÝ faydalÝdÝr. Bu durum- ‚ocuklara yeni bir ßey šÛretileceÛi zaman, o konuda onlarÝn biraz bilgisi varsa, ÒtŸmdengelimÓ dediÛimiz metod uygulanabilir. Fakat •ocuÛun hi• bilmediÛi konularda ona bir ßey šÛretilecekse, ÒtŸme varÝmÓ yeni basit olandan karmaßÝÛa, somut olandan soyut olana doÛru bir sÝra izlenmelidir. UyarÝcÝ bakÝmÝndan zengin olan šÛrenme •evreleri, •ocuklardaki aktif olarak bilgi ißleme davranÝßlarÝnÝ teßvik eder. Bunun i•in lar bŸyŸk •ocuklar i•in ge•erlidir. 6. ‚ocuÛun kendi hatalarÝnÝ, yanlÝßlarÝnÝ gšrebilmesine imkan ve fÝrsat verilmelidir. 7. …Ûrendikleri ßeyleri kendi kelimeleriyle ifade etmeleri saÛlanmalÝ, šnemli kavramlarÝn anlaßÝlÝp anlaßÝlmadÝÛÝ kontrol edilmelidir. 8. …ÛrendiÛi konunun tam anlaßÝlÝp anlaßÝlmadÝÛÝ da araßtÝrÝlÝp bulunmalÝdÝr. doÛrudan doÛruya bilgi ißleme alÝßtÝrmalarÝ 9. …Ûrenme konusunun baßka alanlara yaptÝrÝlÝr. Problemler •šzdŸrŸlŸr. Yani •ocu- aktarÝlÝp aktarÝlamayacaÛÝ Ÿzerinde •ocuÛa 166 167 ÇOCUK NASIL E⁄‹T‹L‹R a•Ýklamalar yapÝlmalÝdÝr. 167 169 T.C. BAÞBAKANLIK Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar Genel MŸdŸrlŸÛŸ ‚ocuk ve ‚evre l Dr. Erol G…KA 7 171 ÇOCUK VE ÇEVRE A) ‚OCUÚUN YAKIN ‚EVRESÜ Ünsan Ülißkileri Hi• ߟphesiz hem yetißkinler, hem de •ocuklar i•in en šnemli •evre unsuru šteki insanlardÝr. DoÛumdan šlŸme kadar tŸm varlÝÛÝmÝz bir toplum hayatÝ i•inde ger•ekleßir. ‚ocuÛun beslenmesi, bakÝmÝ, korunmasÝ, eÛitimi gibi temel ihtiya•larÝnÝn yanÝsÝra, duygusal doyumunun karßÝlanmasÝ i•in de en temel kaynak, •evresindeki insanlardÝr. ‚evrenin diÛer unsurlarÝ insanÝn refahÝna ve mutluluÛuna, daha doÛrusu saÛlÝklÝ insan ilißkilerine katkÝda bulunabildikleri šl•Ÿde šnem kazanÝrlar. HayatÝmÝzÝ ondan edindiÛimiz besinlerle, havayla, suyla ve onun aracÝlÝÛÝ ile saÛladÝÛÝmÝz teknik gelißmelerle sŸrdŸrebildiÛimiz halde, ona anlam veren bizler olmasaydÝk, fiziksel •evre donuk, anlamsÝz bir ßey olurdu. Kutsal kitaplarda, insan dŸnyaya gelmeden šnceki yeryŸzŸnŸn alabildiÛine gŸzel olmasÝna raÛmen, insansÝz ne kadar sÝkÝcÝ ve yetersiz olduÛu anlatÝlÝr. ‚evre insan i•indir. ‚ocuklarÝn i• dŸnyalarÝnda •evrelerindeki insanlarÝn kapsadÝklarÝ alanÝn genißliÛi ve derinliÛi, duygu baÛlarÝyla belirlenir. ‚ocuÛun duygu yatÝrÝmÝnda bulunacaÛÝ insanlar ise, onun ihtiya•larÝnÝ karßÝlayan; onunla gŸvenli, hoß yaßantÝlar Ÿretecek ilißkiler kurabilen; tutum ve davranÝßlarÝyla •ocuÛun i• dŸnyasÝnda olumlu yankÝlar uyandÝrabilen kimselerdir. ÜnsanlÝk tarihi boyunca •ocuklar kendileri i•in bu nitelikleri taßÝyan insanlarÝ •oÛu kere aile Ÿyeleri arasÝnda bulmußlardÝr. Ü•inde yaßadÝÛÝmÝz yŸzyÝlda geleneksel aile yapÝsÝnÝn bi•im ve ißleyißinde •ok bŸyŸk deÛißiklikler olmuß olsa da, ailenin •ocuk i•in vazge•ilmez šnemi hala tartÝßma gštŸrmez. Aile birimini olußturan Ÿyelerin sayÝsÝ azalmÝßtÝr. Tek ebeveynli aileler artmaktadÝr. ‚ocuklarÝn bakÝm ve eÛitiminde kimi sorumluluklarÝ aracÝ kurumlar Ÿstlenmektedir. Ama hala yetißkinler i•in bile anne ve babalar, hayatlarÝndaki birinci derecede yakÝn kißiler olarak šnemlerini korumakta, akrabalÝk baÛlarÝ deÛerini sŸrdŸrmektedir. Bu nedenle •ocuÛun yakÝn •evresindeki insan ilißkilerini ele alÝrken, aile i•i ilißkilere, •ocuÛun akrabalarÝ ve arkadaßlarÝyla ilißkilerine aÛÝrlÝk vereceÛiz. Aile - i•i ilißkiler 171 172 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ Aileyi bir arada tutan veya tutamayan ßey, aile-i•i ilißkilerdir. Aile ilißkileri sŸrekli bir bakÝm ve šzene ihtiya• gšsterir. Ailedeki her bireyin ihtiya•larÝ, birbirlerinden beklentileri farklÝdÝr. SaÛlÝklÝ aile ilißkileri bu farklÝlÝklara šnem vermeyi gerektirir. Daha annenin hamileliÛinden itibaren •o- cuk, ailenin bir Ÿyesidir. Onun dŸnyaya geleceÛinin bilinmesi aile i•indeki havayÝ deÛißtirir. Ebeveyn bir yandan coßku ile bu yeni Ÿyeyi beklerler; bir yandan da onun saÛlÝÛÝ ve geleceÛi ile ilgili kaygÝlar taßÝrlar. Kendilerini yeni gšrev ve sorumluluklara hazÝrlarlar. Evde tatlÝ bir telaß baßlar. KŸ•Ÿk insan yavrusu bir anda, aile ilißkilerinin merkezi haline gelir. Cinsiyetinin ne olacaÛÝ, bakÝmÝnÝ kimin ŸstleneceÛi, ona nasÝl davranÝlacaÛÝ ile ilgili sorular, ebeveyn ve akrabalarÝn kafalarÝnda dolanÝr durur. Sonu•ta her aile kendine šzgŸ bir yol bulur. Fakat •ocuÛa atfedilen šnemden olsa gerek, ona verilen bakÝm, ona takÝnÝlan tavÝrlar ne olursa olsun, hemen her ailede, yaptÝklarÝnÝn doÛru olup olmadÝÛÝyla ilgili kaygÝlar, su•luluklar doÛar. ‚ŸnkŸ aile ilißkilerinin nasÝl dŸzenleneceÛi, •ocuÛa verilecek en uygun bakÝmÝn nasÝl olmasÝ gerektiÛi konularÝnda sayÝsÝz bilimsel araßtÝrmalar 172 yapÝlmasÝna raÛmen, henŸz kesin doÛrular saptanamamÝßtÝr. Aile-i•i ilißkilerde doÛru ve yanlÝßtan ziyade šnemli olan, aile hayatÝnÝn •eßitli talepleri arasÝnda denge ve uzlaßmayÝ saÛlayabilmektedir. Her ailede bu talepler ve karßÝlama yollarÝ •eßitlidir. Yeni doÛan bir bebeÛin her ßeyden šnce sevgi ve bakÝma, bunu verebilecek ebeveynle (šzellikle anneyle) bir baÛa ihtiyacÝ vardÝr. Ebeveynle •ocuk arasÝndaki baÛ, duygusal bir yapÝßtÝrÝcÝ gšrevi gšrŸr. AslÝnda yalnÝzca •ocuk-ebeveyn ilißkisinde deÛil, yetißkinlerin kendi aralarÝndaki ilißkide de bir baÛ bulunmasÝ •ok šnemlidir. BŸyŸk ihtimalle yetißkin hayatta saÛlÝklÝ, kalÝcÝ baÛlÝlÝk ilißkilerinin kurulabilmesinde, •ocuk-ebeveyn ilißkisindeki baÛ ve baÛlÝlÝktan šÛrenilenlerin rolŸ bŸyŸktŸr. Kimi zaman ailenin baßÝna gelebilecek talihsizliklerden veya baßka nedenlerden štŸrŸ ebeveyn-•ocuk ilißkisindeki baÛlÝlÝÛÝn kurulmasÝ aksayabilir ya da hi• kurulmayabilir. ‚ocuk ve ebeveyn arasÝndaki baÛÝn gŸcŸ, genellikle •ocuÛun yaßÝna, ebeveynin •ocuÛa verdiÛi cevaba, •ocuÛa ayÝrdÝÛÝ zamanÝn sŸresine ve kalitesine, •ocuÛun bakÝmÝnÝ Ÿstlenen šteki kißilere, •ocuÛun yetißtiÛi duygusal atmosfere baÛlÝdÝr. …rneÛin hayatÝn ilk anlarÝ, anneyle yeni doÛan arasÝnda bšyle bir baÛÝn temelinin atÝlmasÝ i•in •ok šnemlidir. Bu nedenle doÛumdan sonra en kÝsa sŸre i•inde anne, bebeÛiyle temasa yŸreklendirilmelidir. Fakat bebek annesinin kendisi i•in šnemini ve onunla arasÝndaki baÛÝn gŸcŸnŸ genellikle altÝ aylÝk olduÛu sÝralarda farketmeye baßlar. Bu zamandan itibaren anneden ayrÝlmasÝ, onun i•in katlanÝlmaz boyutlarda ve •ok šrseleyicidir. Yine šrneÛin, •ocuÛa 173 ÇOCUK VE ÇEVRE bakan kißilerin sÝk sÝk deÛißtirilmesi veya evde yaßayan bireyler arasÝnda dŸßmanca ilißkilerin bulunduÛu bir ortam, saÛlÝklÝ ebeveyn-•ocuk baÛÝnÝn kurulmasÝna engel •Ýkarabilir. Ebeveyn-•ocuk baÛÝnÝn bir bi•imde zayÝfladÝÛÝ durumlarda, •ocuÛun sonraki hayatÝnda ortaya •Ýkabilecek problemler, bu baÛÝn ebeveynlerin yerine ge•ebilecek kimselerle (kardeßler, bŸyŸkanne, bŸyŸkbaba, akrabalar, komßular, šÛretmenler vs.) kurulmasÝ halinde en aza indirilebilir. ‚ocuÛun ebeveynleriyle gŸ•lŸ bir baÛa ihtiya• duyduÛu hayatÝn ilk yÝllarÝnda, šzellikle annenin •alÝßmasÝ durumunda •ocuÛun bakÝmÝ genellikle bir aile bŸyŸÛŸ, bir bakÝcÝ veya bir yuva tarafÝndan Ÿstlenilmektedir. Elbette kan baÛÝ ilißkileri •ok šnemlidir ama, saÛlÝklÝ bir •ocuk gelißimi i•in Ôolmazsa olmazÕ bir nitelik de taßÝmazlar. ‚ocuÛun bakÝmÝnÝ Ÿstlenen kißi veya kurumun •ocukla saÛlÝklÝ ilißkiler kurmasÝ halinde, annenin yerini tutmasa bile ona yakÝn bir bakÝm vermesi mŸmkŸndŸr. ‚ocukla kurulacak saÛlÝklÝ ilißkilerin nasÝl olmasÝ gerektiÛi konusunda elimizde bazÝ šl•Ÿtler vardÝr. ‚ocuÛa bakÝm verecek kißi veya kurumun sÝcak ve duygulu, •ocuÛun ihtiya•larÝnÝ hÝzla farkedebilen, hatalarÝnÝ kolayca kabullenen, •ocuÛa a•Ýk sÝnÝrlar koyabilen, šnceden tahmin edilebilir ve tutarlÝ tavÝr gšsteren, •ocuÛa saÛyÝ duyan, •ocuÛun olumsuz yanlarÝnÝ deÛil de, iyi niteliklerini vurgulayan bir yapÝda olmasÝna dikkat edilmelidir. ‚ocuÛun aile-i•i ilißkilerinde, ebeveynin en zorlandÝÛÝ konularÝn baßÝnda, •ocuklarÝyla aralarÝna koyacaklarÝ mesafenin miktarÝ gelir. NasÝl hayatÝmÝzÝ sŸrdŸrebilmek i•in beslenmemiz zorunluysa ama yiyeceklerin fazla ya da az alÝnmasÝ halinde rahatsÝzlÝklar ortaya •Ýkarsa, ebeveynin •ocuÛa saÛladÝÛÝ sevgi ve bakÝmÝn fazlalÝÛÝ veya azlÝÛÝ da ebeveyn-•ocuk ilißkisinde rahatsÝzlÝklara yol a•ar. Hemen her ebeveyn kendi •ocuÛu i•in, mutlu ve kendine gŸvenli bir insan olmasÝnÝ istediÛini belirtir, ama yine bir•ok ebeveyn, yalnÝzca iyi niyetli bir dŸßŸnceyle •ocuklarÝnÝn kendilerine yakÝn ve baÛÝmlÝ kalmalarÝnÝ da dilemektedir. Mutlu ve kendine gŸvenli bir yetißkinliÛe, ancak aile ilißkilerinde yeterince baÛÝmsÝz olmayÝ becerebilen bir •ocukluk yaßantÝsÝndan sonra ulaßÝlabilir. Bu nedenle •ocuÛun gelißim sŸreci boyunca onun baÛÝmsÝzlÝÛÝnda tedrici bir artÝß saÛlanmalÝdÝr. AßÝrÝ koruyucu bir ebeveyn tutumu sergilemek, •ocuÛun bulunduÛu gelißim evresinin aßaÛÝsÝnda tavÝrlar gšstermesine, •ocuksuluÛa yol a•ar. AßÝrÝ koruyucu ebeveyn tutumlarÝnÝn gšrŸnŸmleri ve yol a•tÝÛÝ tehlikeli sonu•lar hemen tanÝnabilir. Tersi tutumlar da aynÝ šl•Ÿde olumsuz olmasÝna raÛmen tanÝnmalarÝ daha zordur. ‚ocuklarÝnÝn -sšzŸmona- baÛÝmsÝz ve šzgŸr olmasÝnÝ isteyen ebeveynler bu kez onlardan yaßlarÝnÝn Ÿzerinde tavÝrlar gšstermelerini beklerler. Zaten •ocuklar da henŸz hazÝr olmadÝklarÝ halde, bŸyŸdŸklerini, bir•ok ßeyi tek baßlarÝna yapabileceklerini gšstermek istediklerinden, ebeveynin bu tutumuyla hemen uzlaßÝrlar. AßÝrÝ koruyucu tavÝrlarÝn tehlikesinden ka•arken, •ocuklarÝn yapamayacaklarÝ, yaßlarÝnÝn ŸstŸndeki tavÝrlara teßvik edilmesi, beraberinde bir•ok yeni riskler getirir. Üyi aile-i•i ilißkiler i•in, iyi bir iletißim zorunludur. Üsteklerini •oÛu kez feryat ederek, hÝr•Ýnlaßarak anlatan •ocuklar, iletißimin nasÝl olmasÝ gerektiÛini de ailedeki eÛitimleri sÝ173 174 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ rasÝnda šÛrenirler. SaÛlÝklÝ iletißimin kurulabilmesi i•in aile bireylerinin bir arada olmak, sohbet etmek i•in zamanlarÝ olmalÝ; evdeki zamanlarÝnÝ hep televizyon karßÝsÝnda harcamamalÝdÝrlar. Üyi iletißim i•in bazÝ basit kurallar da vardÝr. Her ßeyden šnce dinlemeyi bilmek; dinlenildiÛinden emin olmak gerekir. ‚ocukla iletißim sÝrasÝnda da onun dikkatinin sizde olmasÝnÝ, yŸzŸnŸze bakmasÝnÝ saÛlamalÝsÝnÝz. KÝsa cŸmleler, basit kelimeler se•meli; yŸz ifadeniz, ses tonunuz ve hareketleriniz konußmanÝzÝn i•eriÛine uygun olmalÝ ve sšylediklerinizi pekißtirmelidir. Aile i•i ilißkilerin saÛlÝklÝ yŸrŸmesi, bir šl•Ÿde aile Ÿyelerinin birlikte olma zamanÝna baÛlÝdÝr. GŸndelik hayatÝn her bir aile Ÿyesinden talepleri gŸnŸmŸzde šylesine yoÛunlaßmÝßtÝr ki, bŸtŸn aileyi bir arada gšrmek neredeyse imkansÝz hale gelmektedir. BŸtŸn zorluklarÝna raÛmen ailenin bir araya gelmesinin yanÝ sÝra, bir arada olunduÛunda yapÝlan ißlerin, harcanan zamanÝn kalitesi de šnemlidir. …rneÛin bir arada televizyon seyretmektense; oyun oynamak, ailece yŸrŸyŸße •Ýkmak, sohbet etmek daha deÛerlidir. GŸnŸmŸzdeki talihsizliklerden biri de, ailenin bunca toplumsal ißlevi yerine getirmesine raÛmen šdŸllendirilmemesidir. BaßarÝlÝ sporcu, baßarÝlÝ ißadamÝ, baßarÝlÝ politikacÝ •alÝßmalarÝnÝn sonucunu •eßitli šdŸllerle gšrŸr ama -maalesef- baßarÝlÝ ebeveynliÛe, zaten olmasÝ gereken bir ßey olarak bakÝlÝr. Aileye karßÝ bu toplumsal vurdumduymazlÝk •oÛu kez aile-i•i ilißkilere de yansÝr. Aile-i•i ilißkiler kopmasÝ gŸ• yakÝnlÝk šzelliklerine sahip olduÛu i•in aile Ÿyelerince, ne yapsalar bir ßey olmayacak garantili ilißkiler olarak 174 gšrŸlŸrler. Bu nedenle aile •oÛu kez Ÿyelerinin •abalarÝndan, katkÝlarÝndan dolayÝ birbirlerini taktir ettikleri deÛil de, aile dÝßÝndan kaynaklanan sÝkÝntÝlarÝn bile yaßanmak zorunda kalÝndÝÛÝ bir yer hŸviyetine bŸrŸnŸr. ‚ocuÛun aile •evresinden yararlanabilmesi, duygusal doyum saÛlayabilmesi i•in ailedeki ilißkiler, insanlarÝn sÝk sÝk yaptÝklarÝ olumlu davranÝßlardan dolayÝ takdir edildikleri bir hale dšnŸßtŸrŸlmelidir. Aile-i•i ilißkilerin en šnemli yanlarÝndan biri de, kardeßler arasÝndaki ilißkidir. Kardeßler •oÛu zaman birbirlerine sadÝk ve hayat boyunca birbirlerinin doÛal destek•ileridirler. Ama •ocukluk dšnemine kardeßler arasÝnda bir•ok sorun da dikkat •eker. Bu sorunlarÝn baßÝnda kÝskan•lÝk duygularÝ gelir. AslÝna bakÝlÝrsa kÝskan•lÝk, herkesin belli šl•Ÿlerde yaßadÝÛÝ doÛal bir duygudur. Tek baßÝna bir adada yaßanÝlmadÝÛÝ sŸrece, kÝskan•lÝktan kurtulmanÝn yolu yoktur. ‚ocuklarda kÝskan•lÝk 2-2,5 yaßlarÝnda baßlar. 5-6 yaß civarÝnda ise •ocuklar, bu gŸ•lŸ ama hoßnutsuzluk verici duyguyla baß etmeyi šÛrenirler. ‚ocuklar arasÝndaki bir•ok •ekißme ve gŸcenikliÛin arkasÝnda da normal kardeß kÝskan•lÝÛÝ bulunur. ‚ocuklar arasÝndaki kÝskan•lÝÛÝ arttÝran nedenler arasÝnda ßunlar sayÝlabilir: Kendi ailelerinde tek •ocuk olarak bŸyŸyen ebeveyn, •ocuklarÝndaki kÝskan•lÝk duygularÝnÝ anlamada ve onlarla baßa •Ýkmada zorlanÝrlar. AynÝ ßekilde, kardeßleriyle aßÝrÝ kÝskan•lÝklar yaßayan ebeveynin de bu konuda zorlandÝÛÝ ortaya •ÝkmÝßtÝr. ‚ocuÛun kißiliÛi, kÝskan•lÝk duygusunun ßiddetini etkileyebilir. …rneÛin daha sinirli ve hassas •ocuklarÝn, 175 ÇOCUK VE ÇEVRE ßiddetli kÝskan•lÝk duygularÝ taßÝdÝÛÝ gšrŸlebilir. BŸyŸk •ocuklar muhtemelen kardeßlerinden daha kÝskan• olurlar. ‚ocuklar arasÝndaki yaß farkÝnÝn bŸyŸk olmasÝ ya da •ok az yaß farkÝ bulunmasÝ kÝskan•lÝÛÝ arttÝran etkenlerdendir. Kardeß kÝskan•lÝklarÝyla baßa •Ýkmada yol gšsterici olabilecek ilkeler ise ßšyle sÝralanabilir: …ncelikle belli šl•Ÿlerdeki kÝskan•lÝÛÝn normal olduÛu kabul edilmeli; šzellikle yeni bir kardeßin dŸnyaya gelmesinin beklendiÛi sÝrada ve sonrasÝnda buna hazÝrlanmalÝdÝr. KÝskanan •ocuÛun bu duygusunun artmasÝnÝ ve zarar verici hale gelmesini šnlemek i•in, onu bastÝrmak veya gšrmezden gelmek yerine, •ocuÛun bu duygusunu farkedebilmesine yardÝmcÝ olunmalÝdÝr. KÝskan•lÝk duygularÝ yaßayan •ocuÛa daha fazla sevgi ve dikkat gšstermeli; bšyle yapmanÝn kštŸ bir davranÝßÝ šdŸllendirmek olduÛu dŸßŸnŸlmemelidir. Her sÝkÝntÝlÝ durum gibi kÝskan•lÝÛÝn da •ocukta bebeksi davranÝßlar ortaya •ÝkarabileceÛi; •ocuklar arasÝnda sšzŸm ona eßitlik saÛlamak i•in onlarla aynÝ bi•imde uÛraßmanÝn, šrneÛin aynÝ giysi ve oyuncaklar almanÝn kÝskan•lÝÛÝ daha da artÝrabileceÛi unutulmamalÝdÝr. ‚ocuklara, baßkalarÝyla paylaßma duygusu bÝkmadan šÛretilmeye •alÝßÝlmalÝ, •ocuklarÝn bir•ok ßey gibi paylaßmayÝ da ebeveyni seyrederek šÛrendiklerini hatÝrdan •ÝkarmamalÝdÝr. Akrabalar ve Arkadaßlar Modern yaßama tarzÝnÝn ve teknolojinin gelißiminden šnce ailenin toplum i•indeki bi•im ve ißlevi daha deÛißik idi. BugŸn, gerek ailenin bi•im ve ißlevinde, gerekse kadÝnÝn toplum i•indeki konumunda, geleneksel toplum yapÝsÝna gšre bŸyŸk farklar olmaktadÝr. Her ne kadar modern yaßamanÝn kurallarÝ hakim hale gelmeye baßlasa da, Ÿlkemizdeki aile yapÝsÝ hem modern, hem de geleneksel toplumun etkilerini taßÝmaktadÝr. Bu karÝßÝk gšrŸnŸmŸn olumlu ve olumsuz yšnleri vardÝr. …rneÛin aile bŸyŸkleri ile ve diÛer akrabalarla sÝkÝ ilißkilerin sŸrmesi, bir•ok gŸ•lŸk sÝrasÝnda aileye •ok šnemli destekler saÛlarken, modern dŸnyadaki insan ilißkilerinin gerektirdiÛi rol farklÝlaßmalarÝnÝn hayata ge•irilmesinde, ailenin kendi kararlarÝnÝ baÛÝmsÝzca belirleyebilmesinde sorunlar •ÝkarmaktadÝr. BŸyŸk anne ve bŸyŸk baba yaßadÝklarÝ deÛerli tecrŸbeler ve olgun tutumlarÝyla bir•ok bakÝmdan •ocuÛun bakÝm ve eÛitiminde olumlu katkÝlar yaparlar. Ancak ne var ki, kimi zaman bŸyŸk anne, bŸyŸk baba-ebeveyn, •ocuk ilißkileri birtakÝm sorunlara kaynaklÝk eder. BŸyŸk anne ve bŸyŸk baba kendileri ebeveyn olarak belli bir gŸcŸ ellerinde tutarlar; bu gŸcŸn torunlarÝnÝn bakÝm ve eÛitimine •ok yardÝmcÝ ve yapÝcÝ etkilerinin ya175 176 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ nÝsÝra olumsuz yansÝmalarÝ da olur. Ebeveynlerin kendi •ocukluk yaßantÝlarÝ, •ocuklarÝn nasÝl yetißtireceklerinin belirlenmesinde •ok šnem taßÝr. ‚ocuÛunuzu yetißtirirken kendi anne ve babanÝz gibi yapmayacaÛÝnÝza karar verseniz bile, onlardan etkilenmeniz neredeyse ka•ÝnÝlmazdÝr. BŸyŸk anne ve bŸyŸk babanÝn aynÝ zamanda torunlarÝyla ilgili yoÛun duygularÝ vardÝr. Bu nedenle bir bi•imde onlarÝn yetißmelerinde sšz sahibi olmayÝ isterler; bu konuda kendilerini geride tutmada zorlanÝrlar; genellikle •ocuk bakÝmÝ ve eÛitiminde ebeveynden •ok daha usta olduklarÝnÝ dŸßŸnŸrler. BŸyŸk anne ve bŸyŸk baba, •oÛu kere anne babanÝn artÝk bŸyŸdŸklerini unutur. OnlarÝ hala •ocuk olarak gšrŸrler. OnlarÝn torunlarla ilgili bir etkisi de, ebeveynin koymuß olduÛu otoritenin yŸrŸtŸlmesinde engeller koymalarÝ yoluyladÝr. Toplum hayatÝnÝn gerekleri nedeniyle bazen de •ocuklarÝn bakÝmÝnÝ bŸyŸk šl•Ÿde bŸyŸk anne, kÝsmen de bŸyŸkbaba Ÿstlenir. ÞŸphesiz bu, aileye •ok anlamlÝ bir yardÝm, eßi bulunmaz bir fedakarlÝk ve insanlÝk šrneÛidir ama sorun •ocuk eÛitimi olduÛunda, ebeveynin bšyle bir yardÝmÝ karßÝsÝnda minnet duygularÝnÝ eziklik ßeklinde yaßayÝp •ocuk eÛitiminde Ÿzerlerine dŸßeni yapamamalarÝ tehlikesi vardÝr. ArtÝk gŸnŸmŸzde ebeveynlerin •ocuk bakÝmÝ ve eÛitiminde asÝl rolŸ Ÿstlenmeleri gerektiÛini farkediyorsak, diÛer aile bŸyŸklerinin bu konuda geri planda yer almalarÝ zorunluluÛunu da kabul etmeliyiz. Elbette bir•ok bŸyŸkanne ve bŸyŸkbaba torunlarÝnÝn bakÝmÝ ve eÛitimi i•in kendi •ocuklarÝyla tam bir ißbirliÛine ve desteÛe hazÝrdÝr. Yine de bŸyŸkanne, bŸyŸkbaba-ebeveyn-•ocuk iliß176 kisinde ortaya •Ýkabilecek problemlerin •šzŸmŸnde bazÝ ilkeler ÝßÝk tutucu olabilir: BŸyŸkanne ve bŸyŸkbabaya, kendi ailenizdeki davranÝß kurallarÝnÝ, onlardan beklentilerinizi a•Ýk•a anlatÝn. Sizin •ocuÛu eÛitme ve bakÝm tarzÝnÝz onlar tarafÝndan engelleniyorsa, onlarÝ saygÝlÝ bir bi•imde uyarÝn. Bununla birlikte onlar, •ocuÛun uzun vadeli gelißiminde zarar verici olduÛuna inandÝÛÝnÝz tutumlarÝnÝ sŸrdŸrŸrlerse, son •are olarak •ocuÛunuzla birlikte olma zamanlarÝnda kÝsÝntÝya gidin. Ebeveynlerin kendi anne ve babalarÝ arasÝnda gereksiz karßÝlaßtÝrmalar yapmalarÝndan ka•ÝnÝn. Herßeye raÛmen aile bŸyŸkleriyle baÛlantÝyÝ kopartmamaya •alÝßÝn. UnutmayÝn ki, kendi aile bŸyŸklerini tanÝmak her •ocuÛun hakkÝdÝr ve onlardan šÛrenecekleri bir•ok ßey vardÝr. Geleneksel ailenin daÛÝlmasÝyla birlikte akrabalÝklar da eski šnem ve deÛerlerinde gerileme gšstermißlerdir. Ancak •ocuÛumuzun ve bizim onlarla ilißkilerimizin sŸrmesi, aileye bŸyŸk destek saÛlayabilir. Her ßeyden šnce akrabalarÝmÝz bizi hemen hemen herkesten iyi tanÝrlar. Onlarla sŸrdŸrŸlen ilißkiler, •ocuklara iyi aile ilißkilerinin nasÝl olmasÝ gerektiÛi konusunda šrnek olußturur. Akrabalar •oÛu kere gŸ• durumlarda ailenin doÛal mŸttefikidirler. PaylaßÝlmÝß aile yaßantÝlarÝ ve hatÝralar, bir aileye ait olma duygusunu pekißtirirler. Buna benzer sšzler, komßularÝmÝz ve komßuluk ilißkileri i•in de sšylenebilir. Akrabalar ve komßular sayesinde •ocuklar, insan ilißkilerini, bilgi ve gšrgŸlerini daha gŸvenli bir ortamda šÛrenme ve gelißtirme fÝrsatÝna kavußabilirler. BÝrakÝn bir •ocuÛu, yetißkinlerin bile šÛrenmekte olduk•a zorlandÝklarÝ konularÝn 177 ÇOCUK VE ÇEVRE baßÝnda, insan ilißkilerinin nasÝl olmasÝ gerektiÛi gelir. Bir bakÝma, insan ilißkileri konusundaki šÛrenimimiz hayat boyu sŸrer gider. Ünsan ilißkisinin ilk ßartÝ, insanÝn kendisini ayrÝ bir birey olarak farketmesidir. ‚ocuklar 22,5 yaß civarÝnda kendilerinden ÒbenÓ diye sšz etmeye baßlarlar, ama bu yaß grubu •ocuklarda arkadaßlara henŸz yeterince šnem verilmez. DiÛer insanlarÝn nasÝl kimseler olduklarÝ, kendisinin kimlerle ilißki kurmak istediÛi hakkÝnda bilgiler toplanÝp belirginleßtik•e, dostluklar daha šnem kazanÝr. ‚ocuklar, arkadaßlarÝndan davranÝßlarÝnÝn ve duygularÝnÝn onlarÝ nasÝl etkilediÛini ve arkadaßlarÝnÝn ilißki kurma tarzlarÝnÝ šÛrenirler. Bu sayede toplumsal repertuarlarÝ genißler. Ancak arkadaßlÝÛÝn kurulmasÝ beceri gerektiren ve her •ocuÛun kendine šzgŸ yollarla yŸrŸttŸÛŸ bir sŸre•tir. Bir•ok •ocuk arkadaßlÝk kurmada gŸ•lŸk •eker. Ama bu •oÛunlukla onlarÝn rahatsÝz olduklarÝ anlamÝna gelmez. En saÛlÝklÝ •ocuklar bile kimi zaman kendi baßlarÝna kalmak isteyebilirler. Zaten 7-8 yaßÝna kadar •ocuklar nediren kalÝcÝ arkadaßlÝklar kurarlar. Ortalama 8 yaßÝn altÝndaki •ocuklarÝn arkadaß ilißkilerinde birbirlerine ve •evrelerine zarar vermelerini engellemek i•in bŸyŸklerin denetimi gereklidir. ‚ocuÛun saÛlÝklÝ arkadaß ilißkileri kurabilmesi i•in bir baßka gerekli ßart, kendine gŸvenli ve girißimci olmasÝdÝr. Bu nedenle ailenin daha ilk aylardan baßlayarak •ocuÛun her baßarÝsÝnÝ desteleyen, benliÛini gelißtirici tutumlar almasÝ, baßkalarÝnÝn yanÝnda •ocuÛun onurunu kÝrÝcÝ tavÝrlar gšstermemesi yerinde olur. Utanga•lÝÛÝn ve kendine gŸvensizliÛin aksine bazÝ •ocuklar saldÝrgan, baßkalarÝnÝ ezici, •evreye zarar verici, kendileri- ne toz kondurmayan tutumlarÝ nedeniyle arkadaß ilißkilerinde zorlanÝrlar. Bšyle •ocuklarÝn aileleri genellikle zor kullanarak onlarÝ engellemeye •alÝßÝrlar ama baßarÝlÝ olamazlar. ‚ŸnkŸ zor kullanÝmÝ, •ocuÛu yeniden saldÝrganlÝÛa teßvik eder ve bir fasit daire ortaya •Ýkar. Bšyle •ocuklara yardÝmcÝ olmak i•in mŸmkŸn olduÛunca erken hareket edilmelidir. ‚ocuklar 8 yaßÝnÝ aßtÝktan sonra, saldÝrgan tutumlarÝnÝn sŸreklilik kazanmaya daha eÛilimli olduklarÝ bilinmektedir. Yine bu •ocuklara, baßkalarÝnÝn ihtiya•larÝnÝ ve duygularÝnÝ farketmeleri šÛretilmeli; evde, televizyonda, sinemada model olabilecek šrnek saldÝrgan tutumlarÝ izlemelerinin šnŸne ge•ilmelidir. Fiziksel ‚evre : Ünsan ilißkilerinin dÝßÝnda kalan, yaßama ve algÝlama alanÝna giren bŸtŸn nesneler •ocuÛun fiziksel •evresidir. Tek tek ele alÝnmalarÝ imkansÝz olan fiziksel •evre unsurlarÝnÝ sÝnÝflandÝrmak da olduk•a zordur. YaßadÝÛÝmÝz ‚evre : ‚ocuk a•ÝsÝndan fiziksel •evrenin šnemi, šncelikle bir yaßama alanÝ olmasÝndan gelir. ‚evresini tanÝmasÝ ve buradaki yaßama yollarÝnÝ ve ilkelerini šÛrenmesi, gelißim sŸreci i•inde her •ocuÛun baßarmasÝ gereken hayat šdevlerindendir. KomßularÝ, akraba ve dostlara, okula, •ocuk parkÝna, pikniÛe, sinemaya nasÝl gidileceÛinin; buralarda nasÝl davranÝlacaÛÝnÝn; televizyon, bilgisayar gibi evi•i gelißmiß teknolojik aygÝtlarÝn ne zaman ve nasÝl kullanÝlacaklarÝnÝn; trafik kurallarÝnÝn ne olduklarÝ ve ne iße yaradÝklarÝnÝn ve her gŸn bir•ok kere yaptÝÛÝmÝz, •evre ile baßka 177 178 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ bir•ok etkileßim bi•iminin šÛrenilmesi, hem •ocuÛun bizzat kendi hayatÝnÝ, yaßama ßeklini tanÝmasÝ, hem de yetißkin hayata hazÝrlanmasÝ i•indir. ‚evre ile ilgili genel bilginin ve yaßama bilgisinin artmasÝ, hayatÝ daha gŸvenlikli ve kolay yaptÝÛÝ gibi, daha estetik, •eßitli ve doyumlu yaßama alternatiflerine fÝrsat hazÝrlar. Bilin•li bir eÛitimden ge•mese de, her •ocuk kendi fiziksel •evresi ile kendine šzgŸ tanÝma, ilißki kurma ve yaßama yollarÝnÝ zaten bir bi•imde šÛrenir ve bulur. …zellikle kÝrsal •evrede yaßayan •ocuklar, ayrÝca bir rehbere ihtiya• duymaksÝzÝn; hayatlarÝnÝn doÛal seyri i•inde •evrelerini hÝzla tanÝrlar ve az tercih haklarÝ bulunan yaßama yollarÝnÝ kolayca šÛrenirler. Ancak yaßamanÝn kendisinin bir•ok uzmanlÝk gerektiren ißlere ayrÝldÝÛÝ, sakinlerine •eßitli yaßama alternatifleri sunan ve yararlanabilmek i•in šÛrenilmeleri ßart olan •ok sayÝda teknolojik aygÝtla donanmÝß modern kent hayatÝ, rehberliÛi gerekli kÝlar. Bu, yalnÝzca •ocuklar i•in deÛil yetißkinler i•in de bšyledir. Modern kent hayatÝnda yetißkinlerin rehberliÛi, ayrÝca •ocuklarÝ tehlike ve risklerden korumayÝ ama•lar. ‚ocuklar •evre- 178 lerinde olup bitenleri bŸyŸk bir dikkatle izlerler. Bir •ok ßey onlar i•in ilktir ve ilgin•tir. Yetißkinlerin alÝßtÝklarÝ sÝradan durum ve olaylar •ocuklarda hayret uyandÝrÝr. Onlar, her ßeyi šÛrenmeye isteklidirler. Ülk kez gidilen bir pazaryeri, bir pastane, bir stadyum, •ocuklarÝn kŸ•Ÿk dŸnyalarÝnda bŸyŸk izler bÝrakÝr. Bir turist merakÝyla •evrelerini anlamaya •alÝßÝrlar. Bu •ocuk•a tecessŸs, •oÛu zaman yetißkinlerin her gŸnkŸ hayatlarÝnda farkedemedikleri ilgin•likleri, gŸzellikleri, bazan •irkinlikleri bulup •ÝkartÝr. Bir •ok ebeveyn, semtin bir kenarÝna sakÝßÝp kalmÝß kŸ•Ÿk •ocuk parkÝnÝ, •ocuklarÝnÝn dikkatli bakÝßÝnÝn uyarÝsÝyla gšrŸr. Yine bir•ok ebeveyn hayvanat bah•esine, lunaparka •ocuklarÝnÝn arkadaßlarÝndan, televizyondan šÛrendiÛi veya yuvada yapÝlan bir gezi sayesinde tanÝdÝÛÝ bu yerleri ailesiyle birlikte gšrme isteÛiyle gitmeye zorlanÝr. ‚ocuklarÝyla birlikte bir gezintiye •Ýkan ebeveynler o gŸne kadar hi• merak etmedikleri bir inßaat yapÝmÝndaki vin•lerin •alÝßmasÝnÝ, asfalt yapÝm ara•larÝnÝn ißlevini, gškyŸzŸndeki u•aklarÝn nasÝl ve nereye gittiklerini, bah•ÝvanÝn neden •i•ekleri suladÝÛÝnÝ, •imleri kestiÛini, ambulans, itfaiye ve polis ara•la- 179 ÇOCUK VE ÇEVRE rÝnÝn ni•in siren •aldÝÛÝnÝ ve daha bir•ok ßeyi •ocuklarÝna ayrÝntÝlarÝyla anlatmak zorunda kalÝrlar. ‚evresini tanÝmak i•in sŸrekli tetikte duran bŸtŸn bu bilme isteÛinin karßÝlanmasÝ, •ocuklara bŸyŸk bir yaßama sevinci ve gŸven verir. ‚ocuklarÝn kendi •evrelerini, bu •evredeki yaßamlarÝnÝ ve ilkelerini šÛrenmesini saÛlamak, temel ebeveynlik gšrevlerindendir. Ebeveynler, •ocuklarÝyla gezintilerini zevkli bir yaßama ve •evre dersi haline getirirler, getirmelidirler. ‚evrenin •ocuk i•in yeni ve ilgin• olabilecek yerlerini keßfetmek, oralarÝ •ocuklara tanÝtmak, bŸtŸn ailenin hayatÝna renk katar; dŸnyalarÝnÝ zenginleßtirir. Bir mŸzeyi ziyaret, birlikte alÝßveriße •Ýkmak, kitap•Ýya uÛramak, •ocuk tiyatrosuna, yŸzme havuzuna gitmek... Herbiri ayrÝ mutluluk kaynaÛÝdÝr. Elbette •ocuklar yalnÝzca seyirci olmakla yetinmez. GšrdŸkleri bir•ok yeni ßeyi bizzat denemek, bŸyŸklerin yaptÝklarÝnÝ yapmak isterler. BabasÝyla birlikte otomobillerinin temizlenmesine katÝlmak, minibŸste ßofšre para uzatmak, •ocuklara inanÝlmaz heyecan ve šÛŸn•ler yaßatÝr. Üßin niteliÛine gšre, onlar i•in tehlikeli ve zararlÝ olmayacaÛÝ a•Ýk olan bazÝ ißlere •ocuklarÝn bir ucundan katÝlÝmÝnÝ saÛlamak, denemelerine fÝrsat vermek, paha bi•ilmez yaßama sevinci ve šÛrenme kaynaÛÝdÝr. Modern kent hayatÝnÝn ve yapÝlaßmasÝnÝn i•inde canlÝ tabiatÝn Ÿzeri neredeyse šrtŸlmŸßtŸr. Oysa •ocuklarÝmÝz ve biz, hepimiz o tabiatÝn bir par•asÝyÝz. Bir bŸtŸn olarak par•asÝ olduÛumuz canlÝ taibatÝ hissetmek, •ocuklarÝmÝzÝn hayata dair bilgilerini genißletir, saÛlamlaßtÝrÝr. Bitkilerle ve hayvanlarla aynÝ hayatÝ paylaßtÝÛÝmÝz fikrini yerleßtirir. Bu nedenle, ailece gidilen bir kÝr gezintisi, bir orman veya deniz kampÝnda yapÝlan tatil, bir hayvanat bah•esine veya kšye yapÝlan ziyaret, hoß vakit ge•irilen eÛlenceli bir iß olmaktan šte anlamlar taßÝr. Ebeveynler bšyle zamanlarda kendilerinin ve •ocuklarÝnÝn dinlenme ve eÛlenmesinin yanÝsÝra ortaya •Ýkan hayat bilgisi eÛitimi fÝrsatÝnÝ •ok iyi deÛerlendirmelidirler. Bir yolunu bulup diÛer canlÝlarÝn hayatÝmÝz i•in vazge•ilmez šnemlerini •ocuklara anlatmalÝ; tabiatÝ, canlÝlarÝ sevmenin yaßayan šrnekleri olmaya šzen gšstermelidirler. Tarihsel •evremiz, tarihsel ve kŸltŸrel mirasÝmÝz ile ilgili olarak da benzer yaklaßÝmlar benimsenmelidir. BŸyŸklerin sšzleri, •ocuklar i•in •ok šnemlidir ama tutumlar daha net, kesin ve daha doÛrudan šÛretici deÛer taßÝrlar. YalnÝzca tabiatÝn deÛil, insanlÝk tarihinin de bir par•asÝyÝz. Adeta bir a•Ýk mŸze halindeki yurdumuz, tarih duygusunun yaßanmasÝ ve aktarÝlmasÝ i•in bulunmaz bir ortamdÝr. Evin Fiziksel ‚evresi : Ev, •ocuk hayatÝnÝn kalbidir. ‚ocuÛun zamanÝnÝn bŸyŸk bšlŸmŸ evde ge•er. Evde beslenir, uyur, banyo yapar, •amaßÝrlarÝ yÝkanÝr, oyun oynar, ders •alÝßÝr, ortalÝÛÝ karÝßtÝrÝr, televizyon seyreder... Bir anlamda •ocuÛun ger•ek •evresi evidir, •ŸnkŸ šzellikle hayatÝnÝn ilk yÝllarÝnda bŸtŸn dŸnyasÝ ancak ev kadardÝr. ‚ocuk, gelecektir, insanlÝÛÝn geleceÛi... ÜnsanlÝk tarihinin alacaÛÝ yeni bi•imler, onlarÝn bŸyŸklerden šÛrendikleri insan ilißkileri 179 180 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ ve devraldÝklarÝ dŸnya birasÝna baÛlÝ olacaktÝr. Gelecek bšlŸmde gšreceÛimiz gibi, bugŸn •ocuklarÝmÝza bÝrakacaÛÝmÝz dŸnya mirasÝ, šÛŸnceÛimiz šzellikler taßÝmamaktadÝr. DŸnyada ortaya •Ýkan •evre tehlikeleri -šnlemler alÝnmadÝÛÝ taktirde- •evremizdeki diÛer canlÝlarla birlikte, insanlÝÛÝn geleceÛini de tehdit altÝnda tutmaktadÝr. Bu nedenle, artÝk •evre korunmasÝ ile •ocuÛun •evrenin tehlikelerinden korunmasÝ sorunlarÝ i•i•e girmißtir. ‚ocuÛu, evimizin i•indeki •evre tehlikelerinden korumaya •alÝßmak, bir bakÝma ona •evre bilincini daha ev i•inde kazandÝran bir tutumu, bir yaßama tarzÝnÝ benimsetmek demektir. Evimizde •evrenin korunmasÝ i•in, •ocuÛumuza •evre koruyucu bir tutumu šÛretmek maksadÝyla atacaÛÝmÝz ilk adÝm, israfÝ mŸmkŸn olduÛunca durdurmaya girißmektir. Daha az elektrik sarfiyatÝ i•in ÝßÝÛÝ lŸzumunda kullanma gibi basit kurallara uyulmasÝ, daha az ÝsÝ enerjisi tŸketmek i•in izolasyon tedbirlerine baßvurulmasÝ, yalnÝzca evimizin bŸt•esine deÛil, dŸnyanÝn yenilenemez enerji kaynaklarÝnÝn korunmasÝna da bir katkÝdÝr. BugŸn Ÿlkemizin bazÝ belediyelerinde ve bir•ok batÝlÝ Ÿlkede uygulanmakta olan, yeniden aynÝ tŸrden mal- 180 zeme yapÝmÝnda kullanÝlabilecek cam, gazete gibi maddeleri diÛer •šplerden ayÝrmak; plastik gibi •šzŸnmesi neredeyse imkansÝz olan, yakÝldÝklarÝnda zehirli maddeler a•ÝÛa •Ýkaran ŸrŸnlerin kullanÝmÝnÝ azaltmak, ailece yapabileceÛimiz basit ama •ok šnemli •evre koruma tedbirleridir. Ama bazen evimizden attÝÛÝmÝz •šplerin bir bšlŸmŸnŸn, sonunda topraÛa ve suya karÝßan zararlÝ kimyasal maddelere dšnŸßtŸklerini bilmemiz elimizden daha fazlasÝ gelmese de- bunu dŸßŸnmemiz ve anlatmamÝz, bir •evre koruyucu tavÝr olabilir. Hepimizin daha fazla tŸketime yšneldiÛimiz toplumumuzda, bŸtŸn tŸketim kaynaÛÝnÝn eninde sonunda tabiat olduÛunu artÝk anlamak ve •ocuklarÝmÝza anlatmak gerekir. Kolayca denilebilir ki, her gereksiz harcama, her israf aslÝnda dŸnyaya verilmiß zarardÝr. DŸzeltilip onarÝlabilecek eski elbiseler, oyuncaklar, kitaplar, henŸz bitmemiß ve miadÝ dolmamÝß ila•lar yeniden kullanÝlabilecekleri gibi, hayÝr ve yardÝm amacÝyla ihtiya• sahiplerine sunulduklarÝnda, yalnÝzca onlarÝn deÛil dŸnyamÝzÝn da yŸzŸ gŸler. Bu tŸrden faaliyetleri bizzat yapmak i•in gšnŸllŸ •ocuk kurulußlarÝ šn ayak olabilirler. ArtÝk hayatÝmÝzÝn bir par•asÝ haline gelmiß bazÝ ev ißleri vardÝr ki, onlarÝn •ocuklar 181 ÇOCUK VE ÇEVRE Ÿzerindeki olumsuz etkilerini mutlaka hesaba katmak zorundayÝz. Haßere ila•larÝnÝ, kimyasal yer, cam, mobilya temizleme maddelerini, parlatÝcÝlarÝ, oda spraylerini, aeresolleri kullanÝrken •ocuÛun beden saÛlÝÛÝna vereceÛi muhtemel zararlar dikkate alÝnmalÝdÝr. Evi dezenfekte etmek i•in kullanÝlan bir haßere ilacÝ, dikkat edilmediÛinde •ocuk i•in haßereden daha zararlÝ olabilir. Evin gŸzel kokmasÝ i•in kullanÝlan spreyler, koku alma duygusunu zedeleyebilirler. Ozon tabakasÝna zarar veren spreyleri, sudaki canlÝlarÝ šldŸrecek miktarda aßÝrÝ fosfatla yŸklŸ deterjanlarÝ kullanmaktan ka•Ýnmak, bu tavrÝ •ocuklara a•Ýklamak, evde yapÝlabilecek en iyi •evre koruma eÛitimidir. Ev, •ocuÛun gŸvenlik alanÝdÝr ama saÛlÝÛÝ i•in bir•ok tehlike risklerini de barÝndÝrÝr. HenŸz tehlikelerin farkÝna varmayan •ocuklarÝ, onlarÝ šzgŸr bÝrakmak ve korunmalarÝ i•in mŸdahale gerektiren durumlar arasÝndaki dengeyi koruyarak, denetim altÝnda bulundurmak ebeveynin gšrevidir. HenŸz yŸrŸmeyi tamamen beceremeyen bir •ocuÛu sivri u•lu mobilyalardan, soba gibi sÝcak malzemelerden korumak bunlardandÝr. Her ebeveyn bu tehlikeleri bilmekte, •ocuklarÝnÝ korumak i•in elinden geleni yapmaktadÝr. Evin •ocuk i•in barÝndÝÛÝ tehlikeler her zaman bšyle •Ýplak gšzle gšrŸlmez. …rneÛin evde beslenen hayvanlar, bir•ok enfeksiyon riski taßÝrlar. Bu nedenle yiyeceklerden ve mutfaktan uzak tutulmalÝ, ev hayvanlarÝyla temas eden aile bireyleri mutlaka ellerini yÝkamalÝdÝr. Yine šrneÛin evimizde kullandÝÛÝmÝz masa šrtŸsŸ, yatak, mobilya, duvar kaÛÝdÝ, boya, boya temizleyici, yapÝßtÝrÝcÝ gibi bir•ok malzeme sentetik maddelerden yapÝlmÝßtÝr. Bu maddeler kimi zaman, •ocuÛun ve gebe annelerin beden saÛlÝÛÝna zararlÝ olabilecek kimyasal i•erikler taßÝyabilirler. Aileler, zaten bilinen temizlik ve hijyen kurallarÝna uymanÝn ve bunlarÝ •ocuklarÝna šÛretmenin yanÝsÝra, alÝß verißlerinde ve gŸndelik hayatlarÝnda modern •evre saÛlÝÛÝnÝn gerektirdiÛi bu noktalara da dikkat eden bir uyanÝklÝk i•inde olmalÝdÝrlar. Yiyecekler : Beslenme, canlÝlÝÛÝn sŸrdŸrŸlmesi i•in vazge•ilemez bir ihtiya•tÝr. ‚ocuklarÝn iyi beslenmesi, onlarÝn saÛlÝklÝ bŸyŸme ve gelißmelerinin saÛlanmasÝnda atÝlacak ilk adÝmdÝr. Hangi gelißim evresinde hangi yiyeceklerin se•ileceÛi ve ne miktarda verileceÛi ebeveynlerin sorumluluÛundadÝr. Fakat •ocuÛun beslenmesinde dikkat edilmesi gereken baßka noktalar vardÝr. ‚ŸnkŸ •ocuklarla ilgili bir•ok yiyecek maddesi Ÿretimi, gŸnŸmŸzde yeni bir sanayi dalÝ olußturmußtur. Ebeveyn bir•ok kere •ocuÛa verdiÛi yiyeceklerin hangi kaynaklardan, kimler tarafÝndan, nasÝl toplandÝÛÝnÝ, ŸretildiÛini, piyasaya verildiÛini ve saklandÝÛÝnÝ bilme imkanÝndan mahrumdur. ReklamlarÝn šzendiriciliÛi, ebeveynlerin •ocuklarÝ i•in en uygun yiyeceÛi se•me •abasÝna ayrÝca engel olußturmaktadÝr. …rneÛin alerjik bŸnyeli bir •ocuÛun ebeveyni, •ocuklarÝ i•in zararlÝ, alerji yapÝcÝ ŸrŸnlerin, reklamlarda sunulan cazip gšrŸnŸmleri, •ocuÛun isteÛi ve •ocuÛun saÛlÝÛÝ arasÝnda kolayca sÝkÝßabilmektedir. Bir bebeÛin beslenmesinde yapÝlabilecek en hatalÝ tutum, mŸmkŸn olduÛu halde anne sŸtŸyle beslenmeyi tercih etmemektir. ‚ocuÛun bedensel ve ruhsal gelißimi a•ÝsÝndan 181 182 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ anne sŸtŸnŸn taßÝdÝÛÝ faydalar bir•ok bakÝmdan ele alÝnÝp incelenmiß, bu konuda kamuoyunu aydÝnlatabilmek i•in yoÛun •alÝßmalar yapÝlmÝßtÝr. Anne sŸtŸ bunlara ilaveten •ocuÛun, bedeninin zararlÝ maddelere karßÝ •ok duyarlÝ olduÛu hayatÝnÝn ilk aylarÝnda verilebilecek katkÝ maddeli ŸrŸnlerden de korur. ‚ocuk beslenmesinde olußabilecek zararlarÝn šnlenmesi veya šnlenememesi, a•Ýk•a Ÿretim zincirinde yapÝlan denetimin kalitesine baÛlÝdÝr. Yiyeceklerin denetimi, •ok boyutlu ve karmaßÝk bir ißtir. Bšylesine zor bir gšrevi tek baßÝna ebeveynlerin sÝrtÝna yÝkmak bŸyŸk bir haksÝzlÝk olur. Zaten her Ÿlkede, devletler bu konuda •eßitli kurulußlar vasÝtasÝ ile gšrev Ÿstlenmektedirler. Ebeveynlere dŸßen, Ÿretim zincirinin deenitimini yalnÝzca devlet ile Ÿretici arasÝndaki bir sorunmuß gibi algÝlamamak; sonu•ta bu zincirde meydana gelecek bir aksama, hata veya ihtimalin kendi •ocuklarÝnÝn saÛlÝÛÝna malolabileceÛi ßuuruyla hareket etmektir. Bir•ok bulaßÝcÝ hastalÝÛÝn kaynaÛÝnÝn iyi temizlenmemiß, iyi saklanmamÝß, bozulmuß 182 yiyecek maddeleri olduÛu artÝk herkes tarafÝndan bilinmektedir. …zenle hazÝrlanmamÝß konserveler, hastalÝk taßÝyÝcÝ hayvanlardan elde edilen et, sŸt gibi ŸrŸnlerdeki šldŸrŸcŸ mikroplar, hala bŸtŸn dŸnyada šnemli saÛlÝk problemlerindendir. Yiyecekler, biyolojik zararlÝlarÝn yanÝsÝra kimyasal zararlÝlarla da yŸklŸdŸr. Besinlerdeki kimyasal zararÝn baßlÝca nedenleri, yiyeceklerin elde edildikleri kaynaklarÝn yetißtirilmesi ve korunmasÝ sÝrasÝnda uygulanan yšntemler ve genelde varolan su ve toprak kirliliÛidir. Kškenini besinlerden alan bŸtŸn bu zararlar •ok geniß bir yelpaze olußtururlar. Hemen her gŸn kitle ileßitim ara•larÝna bir yiyecek skandalÝ yansÝmakta, bu konuda bir•ok fikir ileri sŸrŸlmektedir. Bu kargaßa i•inde tartÝßmasÝz kabul edilmesi gereken durum, besinlerle aldÝÛÝmÝz maddelerin hi• deÛilse uzun sŸreli etkilerini, henŸz kimsenin bilmediÛi ve besinlerden kaynaklanan zararlarÝn šzellikle beß yaßÝn altÝndaki •ocuklar i•in daha tehlikeli olacaklarÝdÝr. Daha šnce sšylendiÛi gibi, besinlerin Ÿretim zincirindeki devlet denetimini tŸketici ve •ocuk haklarÝndan yola •Ýkarak hi• deÛilse son aßamada katkÝda bulunabiliriz. Etiketsiz, gÝda maddeleri tŸzŸÛŸne uygun olmayan yiyecekleri almaktan ka•ÝnmalÝ, satanlarÝ uyarmalÝ, gerekirse teßhirlerine yardÝmcÝ olmalÝyÝz. GšrŸnŸßte, bŸtŸn kanuni ißlemlere uyulmasÝna raÛmen bozuk •Ýkan ya da •ocuÛumuzu, aileden birini hastalandÝrdÝÛÝndan ߟphelendiÛimiz yiyecekleri, Ÿreticisine ve denetim elemanlarÝna duyurmalÝyÝz. Bšyle davranmakla tŸketici olarak kendimizin ve •ocuÛumuzun haklarÝnÝ korumuß olacaÛÝz. 183 ÇOCUK VE ÇEVRE HenŸz kesinlik kazanmamÝß ama insan saÛlÝÛÝ i•in zararlÝ olduklarÝ ileri sŸrŸlen maddeleri taßÝyan yiyecekler konusunda alÝnacak en saÛlÝklÝ tutum, šn yargÝlardan uzak ve araßtÝrmaya a•Ýk olmaktÝr. Sšz konusu olan insan saÛlÝÛÝ olduÛundan, Òbu ŸrŸn zararsÝzdÝrÓ nitelemesini kolayca yapanlar uyarÝlmalÝ; Ÿreticilerden ve bu ißle ilgili devlet ve gšnŸllŸ kurulußlardan daha fazla bilgi istenmelidir. Her ßeye raÛmen, zararlÝ olup olmadÝÛÝndan kesin emin olunmayan yiyeceklerden hi• deÛilse kŸ•Ÿk •ocuklarÝn, hamile ve emziren annelerin uzak durmalarÝ yerinde olacaktÝr. DoÛrudan beslenme ile ilgili olmamakla birlikte, saÛlÝÛa zararlÝ olduÛu bilinen ve •ocuklarÝmÝzÝn olumsuz etkilendiÛi bir kštŸ alÝßkanlÝktan, sigaradan da sšz etmeliyiz. Sigara, diÛer kštŸ alÝßkanlÝklardan, i•meyenleri doÛrudan etkilemesiyle ayrÝlÝr. SigaranÝn šzellikle hamileleri ve yeni doÛan •ocuklarÝ •ok daha olumsuz etkilediÛi bilinmektedir. BatÝlÝ Ÿlkelerde yŸrŸtŸlen geniß kampanyalarla, son yÝllarda gerileme i•ine giren sigara tŸketimi maalesef, Ÿlkemizde hala tÝrmanÝß gšstermekte; •ocuklarÝmÝzÝ bekleyen kštŸ bir alÝßkanlÝk ve •evre kirletici olarak zararÝnÝ artarak sŸrdŸrmektedir. SigarayÝ en azÝndan toplu halde bulunulan ve •ocuklarla hamilelerin olduklarÝ yerlerde kesinlikle i•memek, i•enleri uyarmak gereklidir. BatÝlÝ Ÿlkelerde yaßayan insanlarÝn sigaradan korunmak i•in sŸrdŸrdŸkleri kampanyanÝn ve aldÝklarÝ tedbirlerin baßarÝsÝ, bundan bšyle bu konuda ve saÛlÝÛa zararlÝ besinler konusunda yapÝlabilecekler i•in •ok iyi šrnektir. Oyun, Oyuncaklar ve Televizyon : ‚ocukluk, bir bakÝma oyuna ve hoß hayallere adanmÝß bir gelißim evresidir. Oyun, •ocuÛun hayatÝnÝn bŸyŸk bir bšlŸmŸnŸ kapsar ve o šl•Ÿde geniß ißlevlere sahiptir. Bir•ok ebeveynin sandÝÛÝ gibi oyun, •ocuklarÝn yalnÝzca eÛlenmelerine yarayan boßa ge•miß bir zaman deÛildir. Oyun sayesinde •ocuk birikmiß enerjisini, i•indeki saldÝrgan dŸrtŸleri saÛlÝklÝ bir alana kanalize eder; duygularÝnÝ, ihtiya•larÝnÝ ifade eder; i• sÝkÝntÝsÝndan ve aile •evresinden aldÝÛÝ olumsuz uyarÝlarÝn yarattÝÛÝ gerilimden kurtulmaya •alÝßÝr; yaratÝcÝlÝÛÝnÝ ortaya •ÝkarÝr; kendisini toplumsal bir varlÝk olarak kurar; arkadaßlarÝyla birlikte oynadÝÛÝ oyunlarda toplumsallaßmayÝ, ißbirliÛini, kurallarÝ šÛrenir. Oyunda hayata ge•en tasarÝlar, gelißen hayal gŸcŸ •ocuÛun dŸnyasÝnÝ zenginleßtirir; oyundan šÛrendikleri yarÝnki, dŸnyasÝnÝn bi•imlenmesinde šnemli rol alÝr. Oyun, •ocuk i•in yoÛun bir yaßantÝdÝr. Oyunun saÛladÝÛÝ gevßeme ve coßku •ocuÛa •ok hoß gelir. …yle ki, •ocuklarÝ oynarken seyreden veya onlarÝn oyunlarÝna katÝlan bŸyŸkler de bu hoß yaßantÝdan nasiplerini alÝrlar. ‚ocuklukta oynanan oyunlarÝn etkisi, bŸtŸn hayat boyunca gšrŸlŸr. Muhtemelen •ocuk oyunlarÝnda kurulabilen iyi arkadaßlÝklar ve paylaßmalar sonraki hayata, diÛer insanlara sevgi ve saygÝ gšsterme becerisi olarak ortaya •ÝkacaktÝr. Oyun ile erken šÛrenme arasÝnda bir baÛ olduÛu artÝk daha iyi anlaßÝlmaktadÝr. ‚ocuÛun yaßÝna, cinsiyetine, yaßadÝÛÝ kŸl183 184 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ imkanlar olduk•a kÝsÝtlanmÝßtÝr. TrafiÛin, kendilerine ve •evreye zarar verme riskinin yŸksekliÛinin getirdiÛi kÝsÝtlÝlÝklar giderilememiß; fakat bir•ok yeni oyuncak tŸrŸ ve •ocuk bah•eleri ortaya •ÝkmÝßtÝr. tŸre, hatta iklim ßartlarÝna gšre oynadÝÛÝ oyun tŸrŸ deÛißir. Ama daha hayatÝn ilk aylarÝndan itibaren •ocuÛun hayatÝnda oyun vardÝr; bir-iki aylÝk bebekler hareketli nesneleri, karßÝlarÝndaki insanlarÝ izlerlerken tam bir oyun yaßantÝsÝna girerler; bunlar Ÿzerinde yoÛunlaßÝrlar. BebeÛin, bedeni Ÿzerindeki kontrolŸ arttÝk•a bu kez her ßeyi yakalayÝp aÛÝzlarÝna gštŸrme merakÝ baßlar. ‚ocuklar bŸyŸdŸk•e oyunlarÝ karmaßÝklaßÝr; oyunlara arkadaßlar katÝlmaya baßlar; cinsiyete gšre oyunlar farklÝlaßÝr. ‚ocuklar bir•ok oyunu, hazÝr yapÝlmÝß oyuncaklara ihtiya• duymaksÝzÝn kendileri bulurlar. ‚ocuklar, yapÝlarÝ gereÛi hayal kurmaya yatkÝndÝrlar ve adeta doÛußtan getirdikleri bir oyun ve fantazi yaratma yetenekleri vardÝr. Bir•ok kŸltŸrde, aynÝ yaß grubundan •ocuklar birbirleriyle benzer oyunlar oynarlar ve ÒbirdirbirÓ, Òkšße kapmacaÕ, ÒyakalamacaÓ gibi oyunlar, tarih boyunca hep reva•ta kalmÝß oyunlar olmußtur. Ama maalesef, bugŸn teknoloji •aÛÝ šncesinde •ocuklarÝn šzgŸr oyun alanlarÝ i•in sahip olduklarÝ 184 Oyuncaklara ge•meden šnce, oyunla ilgili ebeveynlere mutlaka bir hatÝrlatma yapÝlmalÝdÝr. ‚aÛdaß •ocuk ruh saÛlÝÛÝ araßtÝrmalarÝnÝn tamamÝ oyunun, •ocuÛun hayatÝndaki vazge•ilmez šnemini ve deÛerini onaylamaktadÝr. Bu nedenle oyunu, boßa ge•en zaman olarak gšren ve kendince •ocuÛu daha ciddi ißlere yšneltmeye •alÝßan ebeveyn tutumlarÝ ciddi bi•imde gšzden ge•irilmeli; terk edilmelidir. Oyuncaklar, •ocuÛun yapsÝnda varolan yeteneklerin a•ÝÛa •ÝkmasÝnÝ kolaylaßtÝrÝrlar. Ne tŸrden bir oyun ve oyuncak istediÛine karar verme durumunda kalan •ocukta, kendi kendine karar verebilme yeteneÛi gelißir; belli bir alanda beceri kazanma imkanÝ ortaya •Ýkar. Yine oyuncaklar •ocuÛun renkleri, sayÝlarÝ, ßekilleri, boyutlarÝ šÛrenmesine yardÝm eder. Fakat bŸtŸn bu ißlevlerin, oyuncak ne kadar pahalÝ, ne kadar teknolojik donanÝmlÝysa o šl•Ÿde yerine geleceÛini sanmak doÛru deÛildir. ‚ocuk i•in hayati olan oyuncak deÛil, oyundur. Pekala oyunlar, oyuncaksÝz veya su, kum, makara gibi •ocuÛa zararsÝz herhangi bir ev eßyasÝyla oynanabilir. ‚evre duyarlÝlÝÛÝyla hareket eden kimi eÛitimciler ve aileler, gŸnŸmŸzde bšylesine oyuncak tŸketiminin anlamsÝzlÝÛÝnÝ, hatta tabi olmayan oyuncaklarÝn •ocuÛun hayal gŸcŸnŸ sÝnÝrladÝÛÝnÝ iddia etmektedirler. Bu insanlara gšre •ocuklarÝ, ebeveynleri gibi belli kalÝplar i•inde davranan tŸketiciler olarak 185 ÇOCUK VE ÇEVRE yetißtirmek yerine, kendi oyuncaklarÝnÝ kendilerinin yapmasÝna teßvik etmek daha uygundur. Bu konudaki gšrŸßŸmŸz ne olursa olsun dikkat edeceÛimiz nokta, •ocuÛun oyuncaklarÝnÝn yaßÝna uygun olmasÝ, bedensel, zihinsel ve ruhsal gelißimine hizmet etmesi gerektiÛidir. Oyuncak se•iminde dikkat edilecek diÛer hususlar ise ßunlardÝr: Oyuncak •ocuÛa zevk vermelidir; diÛer insanlarÝ anlamasÝna, tabiatÝ sevmesine yardÝm etmelidir; yaratÝcÝlÝÛÝ ortaya •ÝkarmalÝdÝr; bir sorunu •šzmeyi veya bir zorlukla baß etmeyi šÛretmelidir; paylaßmaya, ißbirliÛine ve iletißime fÝrsat hazÝrlamalÝ, yŸksek estetik ve tasarÝma sahip olmalÝdÝr. Oyuncaklar konusunda ebeveynlere dŸßen bir baßka gšrev, oyun gŸvenliÛinin saÛlanmasÝdÝr. Bunun i•in oyuncaÛÝn yapÝldÝÛÝ kimyasal maddenin ve kullanÝlÝß ßeklinin •ocuÛa zarar vermeyeceÛinden emin olunmalÝdÝr. …zellikle kŸ•Ÿk •ocuklarÝn her ßeyi aÛÝzlarÝna gštŸrdŸkleri, oyuncaklarÝn kŸ•Ÿk bir par•asÝnÝn boÛazlarÝna ka•abileceÛi, oyuncak aÛÝzlarÝnda iken dŸßebilecekleri, keskin kenarlÝ ve kšßeli oyuncaklarÝn muhtemel zararlarÝ unutulmamalÝdÝr. Ü•inde yaßadÝÛÝmÝz •aÛa Òiletißim ve bilgi •aÛÝÓ denmesinden de bellidir ki, kitle iletißim ara•larÝ gŸndelik hayatÝmÝzda en šnemli yerlerden birini ißgal etmektedir. Bšylesine geniß bir konuyu enine boyuna tartÝßmak, bu kitabÝn boyutlarÝnÝ aßmaktadÝr. Biz ancak •ocuÛun yaßama •evresinde de bŸyŸk bir yeri dolduran televizyon, video gibi gšrsel iletißim ara•larÝ karßÝsÝnda •ocuklarÝnÝn olmusuz etkilenmesini šnlemek i•in ebeveynlere dŸßen gšrev ve sorumluluklarÝ hatÝrlatmakla yetineceÛiz. ‚ocuklar i•in šÛretici ve eÛitici nitelikte olan programlar ve filmler onlarÝn kendilerini tanÝyabilmelerine, kißilik gelißimlerine hizmet edeceÛinden, izlenmeleri teßvik edilmelidir. Ancak bu olumlu etkisinin yanÝsÝra •ocuÛun, oyun ve aile-i•i iletißimler yerine, zamanÝnÝn bŸyŸk kÝsmÝnÝ televizyon karßÝsÝnda ge•irmesinin, televizyonun esiri olmasÝnÝn šnŸne ge•ilmelidir. KaldÝ ki, pornografik ve saldÝrgan i•erikler taßÝyan programlarÝn, filmlerin zaten dŸrtŸ kontrolŸ gŸ• olan •ocuklarda olumsuz šzdeßim ve davranÝßlara yol a•tÝklarÝ bilinmektedir. Bšyle durumlarÝn ortaya •ÝkmasÝ engellenmelidir. Fakat •ocuÛu televizyonun olumsuz etkilerinden korumak, yerli yersiz yapÝlan emir ve direktiflerle, zorlamalarla olmaz, olmamalÝdÝr. ‚ocuk televizyonun zaman zaman kapatÝlabileceÛini bizzat ebeveynlerinden šÛrenir. BŸtŸn zamanlarÝnÝ televizyon izleyerek ge•iren ebeveynler, elbette bu konuda •ocuklarÝnÝ gerekli ve yeterli bir bi•imde eÛitemezler. Bazen •ocuÛun, istenmeyen bir programÝ izlemesinin šnŸne ge•ilemez. Bu takdirde ebeveynlerin programÝ •ocukla birlikte izlemesi, daha sonra programÝ birlikte deÛerlendirmeleri, iyi ve kštŸ yanlarÝnÝ dile getirmeleri yararlÝ olacaktÝr. Trafik : ÜnsanlÝk, se•imini modern yaßama bi•iminden yana yaptÝÛÝndan beri hayatÝn sŸrdŸrŸlmesinde bir•ok kolaylÝk saÛlandÝ. Yaßam •eßitlendi ve hÝzlandÝ. Bu meyanda, ulaßÝm alanÝnda da dev yenilikler oldu. UygarlÝÛÝmÝzÝn muhtemelen, insanlÝÛa en pahalÝya malolan gelißmelerinden biri ulaßÝm alanÝdÝr. Bir yerden baßka bir yere ulaßmanÝn •ok hÝz185 186 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ lÝ bi•imleri ortaya •ÝkmÝßtÝr ama bšyle bir ulaßÝma kavußabilmek i•in ßehirlerin, yerleßim yerlerinin imarlarÝnÝ yeniden dŸzenlemek; yollarÝn bŸyŸk bšlŸmŸnŸ taßÝtlara ayÝrmak; šzellikle ßehir hayatÝnda gŸrŸltŸyŸ ve taßÝtlardan kaynaklanan kirliliÛi kabullenmek gerekmißtir. ‚ok daha šnemlisi, ulaßÝmda ortaya •Ýkan kazalar sonucunda, savaßlardan bile fazla sayÝda insan hayatÝnÝ kaybetmiß, sakat kalmÝß, bŸyŸk miktarda maddi hasar meydana gelmißtir. ‚ocuklarÝn •evresini daha ziyade ilgilendiren, kara ulaßÝmÝ ve kara trafiÛinin dŸzenidir. Hemen her Ÿlkede trafik kazalarÝnda hayatÝnÝ kaybedenler arasÝnda, •ocuk yaß grubu birinci sÝrada yer almaktadÝr. …rneÛin 90ÕlÝ yÝllarda Üsko•ya ve Üsve•Õte 6-9 yaß grubu yaya •ocuklarda trafik kazalarÝnda šlŸm, diÛer yaß gruplarÝndan on kat daha fazladÝr. Üngiltere ve ÜtalyaÕda 10-14 yaß grubu yayalarda trafik kazalarÝndan šlŸm, diÛerlerine gšre Ÿ• kat daha fazladÝr. ÜngiltereÕde 5-14 yaß grubunda trafik šlŸmleri, bŸtŸn šlŸmlerin dšrtte birini olußturmaktadÝr. Bu feci tablodan •ocuklarÝ sorumlu tutmak insafsÝzlÝktÝr. ‚ocuklar kŸ•ŸktŸr; oyun i•inde kendileri- 186 ni unutuverirler. ‚ocuklar neredeyse yetißkinlerin yarÝ bŸyŸklŸÛŸndedirler. ‚oÛu zaman, ßofšr tarafÝndan gšrŸlmedikleri gibi, onlar da pek •ok ßeyi a•Ýk se•ik gšremezler. Parketmiß arabalarÝn arasÝndaki en dar yerlerden bile ge•erek caddeye •Ýkabilirler. ArabalarÝn hÝzlarÝnÝ doÛru olarak tahmin edemediklerinden, sesinden bir arabanÝn geldiÛini •ÝkartamadÝklarÝndan, birdenbire yola fÝrlayÝverirler. ‚ocuklar ayrÝca, aynÝ anda birden fazla ßeye dikkatlerini vermekte gŸ•lŸk •ekerler, kolay konsantre olamazlar; sabÝrsÝzdÝrlar; sÝk sÝk yolun gŸvenlik alanÝ dÝßÝnda baßka ßeylere ilgi duyarlar. Yetißkinler i•in bile bir caddede karßÝdan karßÝya ge•mek ciddi bir mesele iken, bŸtŸn tehlikeli sonu•larÝna raÛmen insanlarÝn bir otomobile sahip olma istekleri ve yollardaki taßÝt sayÝsÝ her gŸn daha da artÝyor iken, trafik karßÝsÝnda maÛdur ve mazlum durumda olan •ocuklarÝmÝzÝn gŸvenliÛi i•in ne yapabiliriz? YapÝlabilecek ilk ßey, •ocuklara trafik kurallarÝnÝ iyice anlatÝp šÛretmektir. ‚ocuklar, kÝrmÝzÝda durulacaÛÝnÝ; yeßilde ge•ileceÛini; karßÝdan karßÝya ge•meden šnce taßÝtlar durana kadar kaldÝrÝmda beklemek gerektiÛini mutlaka bilmelidirler. Ancak ne var ki, trafik kurallarÝnÝn sayÝsÝ Ôbirka•Õla sÝnÝrlÝ deÛildir. KŸ•Ÿk bir •ocuÛun temel trafik kurallarÝnÝ bile, tam anlamÝyla anlamasÝ beklenemez. Anlasa da bir sŸre sonra unutur. …zellikle oyuna daldÝÛÝ sÝrada o, adeta baßka bir dŸnyanÝn insanÝdÝr. Topun ardÝndan koßarak caddeye fÝrlayan, karßÝ kaldÝrÝmda annesini, babasÝnÝ gšrdŸÛŸnde saÛa sola bile bakmadan onlara doÛru koßan •ocuk, kendisine bir araba yak- 187 ÇOCUK VE ÇEVRE laßÝyor mu, diye dŸßŸnmez bile. ‚ocuÛun, trafik kurallarÝnÝ iyi bilmesi de bazen •šzŸm deÛildir. …rneÛin, yayalar i•in yeßil yandÝÛÝnda, bir•ok araba saÛa ya da sola dšnebilir. Bu durumda hem yayalarÝn ve hem de sŸrŸcŸlerin •ok dikkatli olmalarÝ gerekmektedir. Üstek haklÝ, ister haksÝz olunsun, araba altÝnda kalmanÝn sonucu hep acÝ bir durumdur: Ya yaralanma, ya šlŸm. Trafik kurallarÝ -bŸyŸk yardÝmlarÝna raÛmen- •ocuÛu kazalardan korunmada yetersiz kalÝyorsa, anne baba olarak, •ocuÛun karßÝ karßÝya kalacaÛÝ bu tehlikeli durumlarÝ gšz šnŸnde bulundurup, onun koruyucu meleÛi olmaktan baßka •are yoktur. Ancak ßu noktalara dikkat edilmesi de šnemli yararlar saÛlar: * ‚ocuÛunuzla dÝßarÝ •ÝktÝÛÝnÝzda, onun elini sÝkÝca tutunuz. Nerelerden, nasÝl ge•ildiÛini gšstermeye •alÝßÝnÝz. Daha da šnemlisi kurallara uyma yšnŸnden ona šrnek olunuz. * Her kaldÝrÝmÝn kenarÝnda durup •ocuÛunuzun ilgisini •ekebilecek bi•imde šnce sola sonra saÛa bakÝnÝz. Bšylece •ocuk ne yaptÝÛÝnÝzÝ iyice fark edecektir. * ‚ocuÛa her defasÝnda kÝrmÝzÝ ve yeßil ÝßÝÛÝ gšsteriniz. Yaya ge•itlerindeki beyaz •izgilerin anlamÝnÝ tekrarlayÝnÝz. yoÛun olduÛu yerlerden karßÝya ge•meyiniz; yaya ge•idi arayÝnÝz. Yolunuz uzasa, zaman kaybetseniz bile bu, •ocuÛunuzun trafik kurallarÝnÝ šÛrenmesi a•ÝsÝndan šnemlidir. * Caddede •ocuÛunuzla birlikte iken, yetißkin olarak yapabileceÛiniz hareketleri onun yanÝnda yapmayÝnÝz. O sÝrada •ocuk belki gŸvenlik i•indedir ama yalnÝz olduÛunda, sizin yaptÝÛÝnÝzÝ šrnek alÝp uygulamaya kalkacaÛÝnÝ aklÝnÝzdan •ÝkarmayÝnÝz. BŸtŸn bu šneriler daha ziyade, okul šncesi •ocuklarÝ i•in ge•erlidir. ‚ocuk okul •aÛÝna geldiÛinde durum deÛißir. Okul zamanÝ anne-babanÝn iß saatinden daha ge• baßlayabilir, daha erken bitebilir. AyrÝca •ocuk bŸyŸmŸßtŸr; yolu bildiÛini, yalnÝz baßÝna gidebileceÛini sšyler. Sizinle birlikte olduÛunda elini tutturmak da istemez. Bu durumdaki anne babalara ise ßunlar šnerilebilir: * Okul yolu en kÝsa deÛil; en gŸvenli, tehlikeden en uzak yol olmalÝdÝr. * Okula giderken •ocuÛunuza, trafik lambalarÝna dikkat etmesini, yaya ge•itlerini kullanmasÝnÝ šÛŸtleyin. En iyisi kendisiyle birlikte birka• kez gidip gelin. Yolun šzelliÛini ona iyice šÛretin. Kestirme yapmaktan da šzellikle ka•ÝnÝn. * Caddenin nasÝl ge•ileceÛini bir oyun haline getirip, bu oyunu •ocukla birlikte oynayÝnÝz. Bu sÝrada ona ÒkarßÝya nasÝl ge•ileceÛini unuttum, sen sšyleÓ deyiniz. Ya da Òyeßil yandÝÛÝnda ne yaparÝzÓ diye sorunuz. Bilemezse doÛrusunu sšyleyiniz. * ‚ocuÛunuza yaya ge•idinden šbŸr bŸyŸklerle birlikte ge•mesini šÛŸtleyin. Grup, tek •ocuktan daha iyi farkedilir. ‚ocuÛunuz da gŸvenlik i•inde olur. Tek baßÝna ge•ecekse, saÛa sola bakmasÝ, elini kaldÝrarak arabalarÝn durup durmadÛÝnÝ izlemesi konusunda •ocuÛunuzu uyarÝnÝz. AynÝ ßeyleri •ocuÛunuzla tekrarlayÝnÝz. * Ne kadar acele ißiniz olsa da, trafiÛin * ‚ocuÛunuz lambasÝz ve yaya ge•idi ol187 188 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ mayan bir caddeden ge•mek zorunda ise, en uygun ve gšrŸlebilen bir yer se•ip, onun caddeyi sŸrekli aynÝ yerden ge•mesini saÛlayÝnÝz. ‚ocuÛunuzu gštŸrdŸÛŸnŸzde siz de aynÝ yerden ge•iniz. * ‚ocuÛunuz itfaiye ve polis arabalarÝnÝn sinyallerini šÛrenmiß olabilir. Yine de siz •ocuÛunuza bu arabalar ge•tiÛinde yeßil de yansa beklemesi gerektiÛini anlatÝn. * ArabalarÝn sinyal lambalarÝnÝ •ocuÛunuza šÛretin. Sinyal veren arabalarÝ gšstererek, yaklaßan arabanÝn saÛa mÝ sola mÝ dšneceÛini ona sorun. ‚ocuÛunuzun bu sinyalleri kavramÝß olmasÝ •ok šnemlidir. * ‚ocuÛunuza arabalarÝn sŸratlerini aßaÛÝ yukarÝ tahmin etmeyi šÛretin. Zaman zaman Òsence hangi araba daha •abuk burada olur; KÝrmÝzÝ mÝ, yeßil mi; SaÛdan gelen mi, soldan gelen miÓ gibi sorular sorun. * Parketmiß arabalar arasÝndan zorunlu olmadÝk•a ge•memesini šÛŸtleyiniz. Ge•ecek baßka yer yoksa, parketmiß arabalar arasÝndan ge•mek zorunda ise šnce baßÝnÝ uzatÝp bakmasÝnÝ, yolun boß olduÛunu iyice gšrdŸkten sonra ge•mesi gerektiÛini kesin olarak anlatÝn. * BŸtŸn bu šÛŸt ve uygulamalardan sonra; •ocuÛunuzun okula yalnÝz baßÝna gidip gidemeyeceÛini anlamak i•in, siz hi• karÝßmadan onunla birlikte gidin. ‚ocuÛunuzun her ßeye istediÛiniz gibi dikkat edip etmediÛini gšzleyin. Sizinle konußurken gšzlerinin etrafÝ kontrol edip etmediÛine bakÝn. EÛer 188 bŸtŸn bunlarÝ usulŸne gšre yapÝyorsa, artÝk onun yalnÝz baßÝna gideceÛinden emin olabilirsiniz. * ‚ocuÛunuzun okul •antasÝ ve yaÛmurluÛu ne kadar gšze •orpan renklerden olursa, šzellikle kÝß gŸnlerinde •ocuÛunuz ßofšrler tarafÝndan o kadar •abuk gšrŸlŸr. B) ‚EVRE OLARAK D†NYAMIZ : Ekoloji ve Ekolojinin Problemlere YaklaßÝmÝ Alman zoolog Ernst Haeckel, 1868Õde yazdÝÛÝ ÒTabiat TarihiÓ adlÝ incelemesinde, bir hayvan tŸrŸnŸn canlÝ ve cansÝz •evresi ile bŸtŸn ilißkileri toplamÝnÝ tanÝmlamak i•in ÒekolojiÓ kavramÝnÝ ortaya attÝÛÝnda, yeni bir bilim dalÝ kurduÛunun ve bir asÝr sonrasÝnÝ en moda kavramlarÝndan birini keßfettiÛinin farkÝnda deÛildi. Ekoloji kavramlarÝndan birini keßfettiÛinin farkÝnda deÛildi. Ekoloji kavramÝnÝn tŸrediÛi ÒoiokosÓ kelimesi ev anlamÝna gelmektedir. 1972 yÝlÝnda Birleßmiß MilletlerÕin dŸzenlediÛi Birinci DŸnya ‚evre KonferansÝ sÝrasÝnda StockholmÕde toplanan binlerce insan ÒYalnÝzca bir tek dŸnya varÓ diyorlardÝ. Hepimiz aynÝ yerkŸrede ve aynÝ evde yaßÝyoruz, gidecek baßka bir yerimiz de yok. bu evin i•inde yaßayan, bulunan her ßey birbirleriyle •eßitli ilißkiler i•indedir ve bunu belli bir denge dŸzeninde sŸrdŸrŸrler. Ekolo- 189 ÇOCUK VE ÇEVRE ji, biyolojinin altdalÝ olmaktan •ÝkÝp, zamanla yeryŸzŸndeki varlÝklarÝn birbirleriyle ilißkilerini ve denge dŸzenini incelemeye yšneldi. Bu, bilim ve konuya duyarlÝ insanlar tarafÝndan •ok kasÝ sŸrede farkedildi ki, teknoloji ve sanayileßme, dŸnyadaki ekolojik dengeleri alt Ÿst etmiß, ortaya kirlenme, canlÝ tŸrlerinin kaybolmasÝ, enerji kaynaklarÝnÝn tŸkenmeye yŸz tutmasÝ, kullanÝlabilir tarÝm alanlarÝnÝn azalmasÝ, nŸkleer tehlike, hÝzlÝ nŸfus artÝßÝ gibi dev sorunlar •ÝkarmÝßtÝr. …nlemler alÝnmadÝÛÝ takdirde dŸnya bir felakete doÛru sŸrŸklenmektedir. DŸnya …l•eÛindeki ‚evre Problemleri ve ‚šzŸm YollarÝ Ekolojik yaklaßÝm, tŸm bu keßiflerini ve insanlÝk i•in uyarÝcÝ gšrevini dŸnyaya farklÝ bir ßekilde bakabilmesi nedeniyle yapabildi. Ekolojik yaklaßÝmÝn farklÝ bakÝßÝnÝn temelinde bŸtŸnsellik bulunmaktadÝr. BŸtŸnsellik, tŸm alemi bir bŸtŸnŸn par•alarÝ olarak kavramayÝ gerektirir. †stelik bu bŸtŸn de, her par•anÝn ißleyißi štekilerini etkilediÛi halde par•alarÝn toplamÝna eßit deÛildir. AraßtÝrmacÝlar ve dŸßŸnŸrler, bŸtŸnsel dŸßŸncenin Üslam ve diÛer DoÛu dinlerinde be- lirgin olarak bulunduÛu kanaatindedir. Bu nedenle gerek ekologlarda gerekse •evre korumacÝlarda DoÛu dŸßŸncesine aÛÝrlÝk veren bir tarza rastlanÝyor. Üslam dininin kutsal kitabÝ KurÕan-Ý KerimÕde ve Tasavvuf baßta olmak Ÿzere bir•ok Üslam dŸßŸnce ekolŸnde, bŸtŸnsel dŸßŸnce aÛÝrlÝÛÝnÝ hissettirir. Zaten bilindiÛi gibi Tasavvuf dŸßŸncesi, varlÝÛÝn birliÛi ilkesine dayalÝdÝr. TŸm varlÝk alemini birbirini etkileyen bir bŸtŸn olarak gšrŸnce •ok tabi bir ßekilde, bunu tŸm alemi, tŸm canlÝlarÝ sevmek ve korumak fikri izleyecektir. Yine Üslam dini, baßta kutsal kitabÝ olmak Ÿzere, bugŸn •evre korumacÝ diye yorumlanabilecek bir•ok fikri baÛrÝnda taßÝmaktadÝr. Bu konu, ebeveynlere ve •evreyi korumaya yšnelen resmi ve gšnŸllŸ kurulußlara, •ocuklarÝn •evre bilincini artÝrmalarÝnda dini eÛitimle •evre eÛitimini birleßtirme fÝrsatÝ verdiÛi i•in šnemlidir. Üslam dininin •evreye bakÝßÝnda kšße taßÝ niteliÛi taßÝyan bazÝ noktalarÝ buraya alarak, •ocuklarÝna bšyle bir eÛitim vermeyi dŸßŸnen ebeveynlere ve kurulußlara bir fikir vermek istiyoruz: …ncelikle Üslam dini, alemdeki bŸtŸn canlÝ ve cansÝz varlÝklarÝ en derin anlamda mŸslŸman olarak gšrmektedir. ÜnsanÝ diÛer 189 190 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ varlÝklardan ayÝran, šzgŸr se•im yapabilme hakkÝdÝr. Bu hakkÝ, onu aynÝ zamanda diÛer varlÝklardan ŸstŸn kÝlar. Yine Üslam dinine gšre, insanla alem arasÝna •ok bŸyŸk bir benzerlik vardÝr. Ünsan kŸ•Ÿk alem, alem bŸyŸk insandÝr. Bu bakÝß insanÝn tabiatla uyumunun bozulmamasÝ, ona saygÝ gšstermesi i•in bir temeldir. Üslam dininin anahtarlarÝndan olan ayet kavramÝnÝn bir anlamÝ da, tabiatÝn kendisidir. Yani tabiatÝn ißlevi, bir bakÝma KurÕan-Ý KerimÕin ißlevi gibidir. TabiatÝ bir kutsal kitap gibi okuyup anlamaya •alÝßmanÝn yerine ona zarar vermek, diÛer dinler gibi Üslam dinine de aykÝrÝdÝr. TŸm bunlarÝn štesinde, Üslam dininin •evreci bakÝßla en •ok uyußma gšsterdiÛi nokta, insanÝ tŸketiminde dizginleyen, nimetlerin israf edilmemesi anlayÝßÝdÝr. Ekolojik bakÝß, yalnÝzca alemi deÛil, problemleri de bir bŸtŸn i•inde, birbirine baÛlÝ olarak gšrŸr. Tabiattaki par•alarÝn tek tek nasÝl ißlediklerini deÛil, par•alarÝn birbiriyle ilißkilerine bakar. …rneÛin, DDTÕnin yalnÝzca haßereleri šldŸrŸp šldŸrmediÛine bakmakla yetinmez, onun aynÝ zamanda diÛer canlÝlara nasÝl bir etki yaptÝÛÝnÝ, kullanÝmdan sonra tabiatÝn neresinde biriktiÛini ve bunun sonu•larÝnÝ da inceler. ‚ŸnkŸ sistemin bir par•asÝ deÛißtiÛinde, onunla belli baÛlantÝlarÝ olan diÛer par•alar ve dolayÝsÝyla bŸtŸn de deÛißecektir. Ekolojinin problemlere bakÝßÝna, genellikle anlaßÝlÝr olmasÝ amacÝyla AnadoluÕdaki buÛday-fare-yÝlan sistemi šrnek verilir. YÝlanlarÝ yok etme mŸcadelesine girißmeden šnce, bu sistemde belli bir denge bulunmaktaydÝ. YÝlanlar šldŸrŸlŸp yok edilince dengeler 190 bozuldu; yÝlanlardan kurtulan fareler buÛday tarlalarÝna saldÝrÝya ge•tiler. Sistem kendi kurallarÝna gšre sessiz sedasÝz •alÝßÝyorken, orada bir par•anÝn, šrneÛimizde yÝlanÝn rolŸ dÝßardan kolayca hissedilmez. Ama o par•a bozulduÛunda ve •ÝkartÝldÝÛÝnda eksikliÛini hemen anlarÝz. Bu durum biraz da, bedenimizle hastalÝklar arasÝndaki ilißkiye benzer. Beden sistemimiz bir saat gibi saÛlÝklÝ bir ßekilde •alÝßÝyorken, bŸtŸn beden sistemini hissetmeyiz. Onun i•in de •oÛu zaman bedenimizin kÝymetini bilmeyiz. Ama ne zaman bedenimizde ißler yolunda gitmese, hastalÝk belirtileri ortaya •Ýkmaya baßlasa, bedenimizi ve hastalanan organÝmÝzÝ hemen hisseder, deÛerini anlarÝz. ‚oÛu kez de kendi kendimizi emanete ihanet etmekle, nankšrlŸkle su•larÝz. Ekolojik bakÝßa gšre tabiat da beden gibi bir sistemdir. TabiatÝ bir sistem olarak ele alan ekolojik yaklaßÝmÝn, •evre problemlerine olduÛu kadar bu problemlerin •šzŸmlerine bakÝßÝ da olduk•a farklÝdÝr. Problemleri tek tek deÛil, birbirine baÛlÝ bir bŸtŸnŸn i•inde ele alÝr. Ekolojinin problemlere getirdiÛi •šzŸmler, bŸtŸnselliÛinin yanÝnda uzun vadelidir. ‚evre problemlerine kÝsa vadeli, ge•ici •šzŸmler bulmak, aÛrÝnÝn nedenini araßtÝrmaksÝzÝn aspirinle ge•ißtirmeye •alÝßmak gibidir. Aspirin, aÛrÝyÝ bir sŸre dindirebilir ama šrneÛin aÛrÝnÝn nedeni kanser gibi sŸratle tedbir alÝnmasÝ gereken šldŸrŸcŸ bir hastalÝksa, aspirin, yol a•tÝÛÝ zaman kaybÝyla fayda yerine zarar vermiß olabilir. Maalesef, dŸnya šl•eÛindeki dev •evre problemleri, tÝbbi hastalÝklarÝn i•inde en•ok kanseri andÝrmaktadÝr. DŸnyayÝ bekleyen •evre felaketlerinin 191 ÇOCUK VE ÇEVRE šnŸne ge•mek, geleceÛi olumlu yšnde deÛißtirmek fikri, baßlangÝ•ta yalnÝzca bir grup insanÝn dŸßŸncesi ve •abasÝ iken, bugŸn hemen herkes tehlikenin bilincindedir. …zellikle son on yÝlda bu konuda faaliyet gšsteren bir •ok resmi ve gšnŸllŸ kuruluß olußturulmuß, yoÛun faaliyetler ve šnleme •alÝßmalarÝ yapÝlmÝßtÝr. †lkemizde de 1982 AnayasÝÕnda ilk kez •evre ile ilgili bir hŸkŸm konulmußtur. Bu anayasa dŸnyadaki gelißmelere paralel olarak Ô•evre hakkÝÕnÝ bir insan hakkÝ olarak kabul etmiß ve anayasal gŸvence altÝna almÝßtÝr. Anayasadaki bu •aÛdaß dŸzenlemeyi 1983 yÝlÝnda •ÝkarÝlan ‚evre Kanunu, KŸltŸr ve Tabiat VarlÝklarÝnÝ Koruma Kanunu ve BoÛazi•i Kanunu izlemißtir. †lkemizdeki •evre duyarlÝlÝÛÝnÝn en sevindirici ißaretlerinden biri de, ‚evre ve Orman BakanlÝÛÝnÝn kurulmuß olmasÝdÝr. Ancak her ne kadar Ÿlkemizdeki gšnŸllŸ kurulußlarÝn reddedilemeyecek katkÝlarÝ olsa da, Ÿlkemizde yapÝlanlar henŸz bŸyŸk šl•Ÿde yalnÝzca hukuki dŸzenlemelerdir. ‚evre sorunlarÝnda halkÝn katkÝsÝ, yardÝmÝ ve hatta aßaÛÝdan baskÝsÝ olmadan •šzŸmler bulmak imkansÝzdÝr. Ailemizin baßÝna bir bela geldiÛinde nasÝl kolayca bir araya gelip mŸcadele edebiliyorsak, dŸnyamÝzÝ bekleyen tehlikeler karßÝsÝnda da insanlÝk ailesinin bir Ÿyesi olarak bir araya gelmeli, birbirimize yardÝm etmeliyiz. AslÝnda olußacak bir •evre felaketinde, baßkalarÝnÝn baßÝna bile gelse, her zaman bizim de maÛdur olma ihtimalimiz vardÝr. ‚ernobil faciasÝ bunun en a•Ýk šrneÛidir. DŸnya šl•eÛindeki •evre sorunlarÝ konusunda bŸtŸn yapÝlanlar, son tahlilde •ocuklarÝmÝz i•indir. ‚ŸnkŸ bu konuda yapÝlanlar, •ocuklarÝmÝza bÝrakÝlacak dŸnya mirasÝnÝn ne olacaÛÝnÝ belirleyecektir. ‚evre konusundaki duyarlÝlÝÛÝmÝzÝn ve bu alanda gšsterdiÛimiz faaliyetlerin yanÝnda, doÛrudan doÛruya •ocuklarÝmÝzda bir •evre bilinci olußturmak ve muhtemel •evre tehlikelerinden korunmak i•in šnlemler almak da yapmamÝz gereken ißler arasÝndadÝr. Zaten •ocuklar, ebeveynlerin •evre konusundaki ihmal ve suistimallerini hemen farkedebilecek kadar uyanÝktÝrlar. DŸnya •ocuklarÝ ve Ÿlkemizin •ocuklarÝ bu gŸne kadar daha gŸvenli, temiz ve yaßanabilir bir •evre i•in gšsterilen •abalarda hi• de yetißkinlerin gerisinde kalmamÝßlardÝr. ÜnsanlÝÛÝn ve diÛer canlÝ varlÝklarÝn ortak yaßama alanÝ, evi olan dŸnyamÝzÝn •evresine, •ocuklarÝmÝzÝn eÛitimlerine katkÝ olur amacÝyla bir kez daha yakÝndan bakalÝm: ‚evre sorunlarÝnÝn kškeninde, insanÝn •evreye hakim olma ve onu sorumsuzca sonuna kadar kullanma tavrÝnÝn bulunduÛu sšylenebilir. ÜnsanÝn hayatÝnÝ daha da iyileßtirebilmek i•in •alÝßmasÝnda ve bunun i•in •evresinden yararlanmasÝnda anlaßÝlmayacak ve olumsuz bir yan yoktur. AnlaßÝlmasÝ gŸ• ve olumsuz etkileri olan ßey, šzellikle teknoloji ve sanayileßme aracÝlÝÛÝyla, tabiatÝn insana bahßettiklerinin hÝzlÝ bir bi•imde kÝsa vadeli •Ýkarlar uÛruna, gelecek nesilleri dŸßŸnmeden adeta har vurulup harman savurulmasÝ ve bu sŸre•te meydana gelen kirliliÛin tabiatÝ tahrip ve tehdit etmesidir. ‚evre kirlenmesi, tarihin deÛißik dšnemlerinde, deÛißik šl•Ÿlerde gšrŸlmŸß fakat teknoloji ve sanayileßme ile birlikte son iki asÝrdan beri šnceki dšnemlerle karßÝlaßtÝrÝlamayacak boyutlara varmÝßtÝr. 191 192 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ ¥ …zellikle sanayi tesislerinden ortaya •Ýkan atÝk, kirletici maddelerin atmosfere gitmesiyle, topraÛÝn ve suyun asitlenmesine ve sonu•ta varlÝklarÝnÝ topraÛa ve suya bor•lu olan bŸtŸn yaratÝklara zarar verilmesine yol a•an asit yaÛmurlarÝ meydana gelmißtir. Asit yaÛmurlarÝ nedeniyle Norve•Õte 13000 kilometre karelik bir alandaki bŸtŸn gšllerde ve KanadaÕda bir•ok gšlde artÝk balÝk yaßamamaktadÝr. Asit yaÛmurlarÝnÝ olußturan asit, daha •ok kšmŸrŸ yakÝt olarak kullanan sanayi bšlgelerinden yayÝlan kŸkŸrt dioksitten ve otomobillerden ortaya •Ýkan azot oksit gazlarÝndan kaynaklanmaktadÝr. Son zamanlarda asit yaÛmurlarÝndan ayrÝ olarak, havada taßÝnan aÛÝr metal zerrecikleri, PCB, dioksin gibi insan yapÝmÝ kirleticilerin topluca etkisi toksik yaÛmur diye adlandÝrÝlmaktadÝr. Toksik yaÛmurlar šzellikle aÛa• zehirlenmelerine yol a•maktadÝr. †lkemiz TŸrkiye, asit yaÛmurlarÝ ve toksit yaÛmurlar yšnŸnden ßimdilik olduk•a ßanslÝ bir konumdadÝr. Asit yaÛmurlarÝ ancak sÝnÝrlÝ miktarlarda Murgul, Egani, YataÛan, Elbistan gibi kŸkŸrt dioksit Ÿreten sanayilerin bulunduÛu kesimlerde gšrŸlŸyor. †lkemizin jeolojik yapÝsÝnÝn da genellikle asit yaÛmuruna duyarlÝ olmamasÝ baßka bir ßansÝ. TŸrkiyeÕde, yaÛan yaÛmurlardaki asidi etkisiz kÝlmak i•in gerekli olan kire•li kayalar bol miktarda mevcuttur. Þimdi, Ÿlkemizin Allah vergisi ßansÝnÝ, •ocuklarÝmÝza layÝkÝyla emanet etme fÝrsatÝna dšnŸßtŸrŸp dšnŸßtŸrmemek bizim elimizde. ¥ ‚evre kirlenmesinin en vahim etkilerinden birisi, baßta tropikal ormanlar olmak Ÿzere ormanlarÝn yok olmaya baßlamasÝdÝr. YapÝlan hesaplamalara gšre BrezilyaÕda her yÝl elli milyon dšnŸmlŸk tropikal orman yok 192 olmakta, bunun sonucunda her yarÝm saatte bir canlÝ tŸrŸ ortadan kaybolmaktadÝr. BrezilyaÕdaki geniß Amazon ormanlarÝnÝn dŸnyamÝzÝn adeta akciÛeri olduÛu gšz šnŸne alÝndÝÛÝnda, bu ormanlarÝn yokolmasÝnÝn dŸnyada iklim deÛißikliklerine neden olabileceÛi ortaya •Ýkar. ¥ Sanayileßme, tarÝmda makinalaßma, artan otomobil sayÝsÝ, fazla tŸketilen elektrik ve daha bir•ok ßeyin atmosferin ve okyanuslarÝn ÝsÝnmasÝna yol a•an bir sera etkisine neden olduÛu; ÝsÝnmanÝn buzullarÝ •šzerek denizleri yŸkselteceÛi ve bir•ok verimli kara par•asÝnÝ sular altÝnda bÝrakacaÛÝ ileri sŸrŸlmektedir. ¥ Baßta deodorantlar olmak Ÿzere, modern hayatÝn bir •ok alanÝnda kullanÝlan CFC (kloroflorokarbon) gazlarÝnÝn, gŸneßin, zararlÝ ultraviole ÝßÝnlarÝnÝn % 99Õunu emen ozon tabakasÝnÝ delerek atmosferin daha Ÿst katlarÝna ulaßtÝklarÝ saptanmÝßtÝr. Ozon tabakasÝnÝn koruyucu etkisinin ortadan kalkmasÝ, deri kanserlerine yol a•acaÛÝ gibi, bitkilere ve deniz canlÝlarÝna da bŸyŸk zararlar vereceÛi tahmin edilmektedir. Bir•ok Ÿlkede ßimdiden CFC gazlarÝyla ilgili kÝsÝtlamalar getirilmißtir. Ozon bir atmosfer gazÝdÝr. Normalde nefes aldÝÛÝmÝz havada bulunmaz. YeryŸzŸnden 15 ile 40 km. yukarÝdaki atmosferde bulunan ozon gazÝnÝn gŸneßten gelen ultraviole (morštesi) ÝßÝn dalgalarÝnÝn fazlasÝnÝ sŸzerek, dŸnyadaki hayatÝ koruma gibi •ok šnemli bir fonksiyonu bulunmaktadÝr. ‚ŸnkŸ morštesi ÝßÝnlarda bulunan yŸksek enerji, kansere yol a•tÝÛÝ gibi, tŸm canlÝlarÝn hŸcrelerindeki or- 193 ÇOCUK VE ÇEVRE ganik molekŸllerin kimyasal baÛlarÝnÝ kÝrabilecek gŸ•tedir. Bu ise hayatÝn sonu demektir. Ozon tabakasÝnÝn dolayÝsÝyla yeryŸzŸndeki hayatÝn sonunu hazÝrlayan CFCÕler deodorant gibi sprey tenekelerinde, bozdoloplarÝnda ve plastik kšpŸk yapÝmÝnda halen yaygÝn bir ßekilde kullanÝlmaktadÝr. ¥ Hava olmadan canlÝlÝk mŸmkŸn deÛildir. Ama šzellikle bŸyŸk ßehirlerde taßÝt ara•larÝnÝn, konut ÝsÝnmasÝnÝn ve fabrikalarÝn yaydÝÛÝ hava kirliliÛi, insanlarÝn ve šzellikle •ocuklarla hamile kadÝnlarÝn hayatÝnÝ zorlaßtÝrmakta, bazen acÝ sonu•lar doÛurmaktadÝr. 1952 yÝlÝnda LondraÕda yaßanan bir hava kirliliÛi olayÝnda 4000 kißi olmŸßtŸr. Hava kirliliÛi, akciÛer kanseri baßta olmak Ÿzere bir•ok hastalÝÛÝn muhtemel etkeni olarak su•lanmaktadÝr. †lkemizde de gšrŸldŸÛŸ gibi, hava kirliliÛinin zararlÝ etkilerinden korunmak i•in, DŸnya SaÛlÝk …rgŸtŸÕnŸn rehberliÛinde bir•ok Ÿlkede geniß tedbirler alÝnmÝßtÝr. ¥ Su, bir baßka vazge•ilmez canlÝlÝk kaynaÛÝdÝr. AyrÝca temizlik gibi bir•ok temel ißi de yapar. Ama bugŸn yeryŸzŸ sularÝnÝn šnemli bir bšlŸmŸ kirlilik sorunuyla karßÝ karßÝyadÝr. …zellikle i•me sularÝnÝn kimsayal artÝklardan ve mikroorganizmalardan temizlenmesi i•in yapÝlan girißimlere raÛmen, gelißmiß Ÿlkelerde bile zaman zaman i•me suyunun saÛlÝksÝzlÝÛÝ ile ilgili yoÛun eleßtiriler yapÝlmaktadÝr. Ü•me sularÝnda bulunan kurßun fazlasÝ sinir zedelenmeleri ve kansÝzlÝk; gŸbrelerdeki nitratÝn suya karÝßmasÝndan kaynaklanan nitrat fazlasÝ •ocuklarda methemoglobinemi denilen bir kan hastalÝÛÝ; i•me suyunun berraklÝÛÝ i•in konulan fazla alŸminyum erken bunama yapma ihtimali sšz konusudur. Yeterince temiz olmamasÝ halinde i•me sularÝ, bir•ok hastalÝk yapÝcÝ mikroorganizmayÝ ya da zehirli tarÝm ilacÝ artÝklarÝnÝ barÝndÝrabilir. YeryŸzŸndeki sularÝn temizliÛi kadar šnemli bir sorun da, israfÝ bile aßan kštŸ kullanÝmdÝr. ¥ Deniz kirliliÛi, deniz canlÝlarÝnÝn ve kimi zaman da insanlarÝn hayatlarÝnÝ tehdit eder durumdadÝr. Tabiatta bir tŸrlŸ yok olmayan plastik gibi atÝklar nedeniyle binlerce deniz kußu hayatlarÝnÝ kaybetmißtir. Denezlere sorumsuzca boßaltÝlan petrol, deniz canlÝlarÝnÝ yok etmekle kalmayÝp sahilleri de kullanÝlamaz hale getirmektedir. Denizlere akÝtÝlan kanalizasyonlar ve sanayi atÝklarÝ, denizleri pislik ve mikrop yuvasÝna •evirmektedir. ¥ Dioksin : KaÛÝt sanayiindeki Ÿretim sŸre•lerinden, diÛer sanayi atÝklarÝnÝn yakÝlmasÝndan, taßÝtlarÝn egzos dumanlarÝndan, tarÝm ila•larÝndan kaynaklanan ve •eßitli kimyasal reaksiyonlar sonucu ortaya •Ýkan olduk•a zararlÝ bir suni ŸrŸndŸr. AsÝl tehlike, •evredeki •eßitli etkileßimlerle dioksinin besin zincirine katÝlmasÝdÝr. DŸnya SaÛlÝk …rgŸtŸ 1988 yÝlÝnda yaptÝÛÝ bir •alÝßmada, dioksinin anne sŸtŸ de dahil olmak Ÿzere bir•ok yiyecekte fazla miktarda bulunduÛunu gšstermißtir. Bu toksik madde, insan ve diÛer canlÝlarda bir•ok saÛlÝk sorununa yol a•makla su•lanmaktadÝr. Dioksinden baßka, •evreye olduk•a zararlÝ daha bir•ok kimyasal madde vardÝr. Bir envantere gšre, 1985Õte dŸnyada ticari olarak kullanÝlan 63 bin •eßit kimyasal bulunmaktadÝr ve bu rakam her yÝl bin artarak ilerlemektedir. Bu demektir ki, •evreye ve insan saÛlÝÛÝna zararlÝ ya da en azÝndan 193 194 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ etkilerinin ne olduÛunu bilmediÛimiz kimyasal maddelerle kußatÝlmÝß durumdayÝz. Kimyasal maddeler •oÛu kere gšrŸnŸßte ve kÝsa vadede insanlÝÛÝn refahÝna olumlu katkÝlarÝ nedeniyle Ÿretiliyorlar ama maalesef •oÛu kez, ger•ekte ve uzun vadede zararlÝ olmaktadÝrlar. DDT buna gŸzel bir šrnektir. Sivrisineklerle ve diÛer haßereyle mŸcadelede DDT o kadar yoÛun kullanÝldÝ ki, belki o sÝralarda insanlar rahat bir nefes alÝp DDT Ÿreten firmalara minnet bildirdiler. Fakat sonradan DDTÕnin eko sistemde biriken ve bu arada pek •ok canlÝya da zararlÝ etkileri olan bir madde olduÛu keßfedildi. Bu keßif yapÝldÝÛÝnda ve uzun mŸcadeleler sonucunda DDT kullanÝmÝ yasaklandÝÛÝnda, DDTÕye zaten BrezilyaÕnÝn tropikal ormanlarÝndan AntartikaÕdaki penguenlere kadar tŸm canlÝlarÝn dokularÝnda kolayca rastlanÝr olmußtu. Þimdi dioksin dÝßÝnda abate, reslin, PCB ve BHL gibi kimyasallarÝ sšzŸmona refahÝmÝz adÝna •evremize dolduruyoruz ve yeni bir DDT felaketi olmamasÝ i•in giderek dua etmekten baßka ßansÝmÝz kalmÝyor. ¥ DŸzensiz ve dengesiz sanayi Ÿretimi, •evreye olduk•a zararlÝ sanayi •šplerinin birikmesine neden olmakta; sanayileßmiß Ÿlkelerdeki kimi Ÿreticiler zararlÝ •šplerden kurtulmanÝn bir yolu olarak †•ŸncŸ DŸnya †lkelerinin denizlerine boßaltmak gibi akÝl almaz yollarÝ tarcih edebilmektedir. Sanayi atÝklarÝnÝn ve •šplerin yol a•tÝÛÝ kirlenmenin, hem •evre saÛlÝÛÝ hem de ekonomi a•ÝsÝndan olumsuz etkileri vardÝr. Sahibi ve piyasa deÛeri olan mallarÝn aksine, temiz hava ve suyun sahibi ve piyasa deÛeri yoktur. DoÛal kaynaklarÝn sahibi toplumun kendisidir. Ekonomideki gelißimin kriteri olarak piyasa eko194 nomisi ilkelerinin ugulanmasÝ halinde, hava, toprak ve suyun kirletilmesi ekonomik a•Ýdan karlÝ gibi gšsterilebilinir. Ama doÛal kaynaklara ger•ek deÛerini veren, uzun vadeli bir ekonomi anlayÝßÝ, hava, toprak ve su kirliÛinin son tahlilde yalnÝzca kirleten kißi veya Ÿlkenin deÛil, tŸm dŸnyanÝn zararÝna olacaÛÝnÝ kolayca ispat edebilir. Hatta insan dahil canlÝ nesillerinin geleceÛinin ipotek altÝna alÝnmasÝ gibi sayÝsal olarak ispatÝ gŸ• ama apa•Ýk durumlar ortaya •Ýkabilir. ¥ ÞŸphesiz insan ve tabiata verilebilecek en bŸyŸk zarar, nŸkleer tehditten gelmektedir. AßÝrÝ radyasyona muhatap olmanÝn ilk anda olußacak šldŸrŸcŸ etkilerinin dÝßÝnda, •ok uzun sŸre kanser ve doÛumsal eksikler gibi etkiler yapacaÛÝ, trajik Hiroßima felaketinden bu yana •ok iyi bilinmektedir. BugŸn hemen bŸtŸn dŸnyada nŸkleer gŸcŸn enerji ßeklinde kullanÝmÝ bŸyŸk tartÝßmalar yaratmaktadÝr. NŸkleer reaktšrler, kimi bilim adamlarÝ ve yšneticiler tarafÝndan olduk•a gŸvenilir, ucuz ve emniyetli bir enerji ŸrettiÛi i•in savunulmakta; petrol gibi yenilenemez enerji kaynaklarÝnÝn tŸkenmesi ihtimalinin yarttÝÛÝ enerji bunalÝmÝna bir •šzŸm olarak sunulmaktadÝr. Oysa bir•ok kimse, acÝ Hiroßima tecrŸbesinin hala ge•meyen kštŸ etkilerinden, gŸvenilir olduÛu sšylenen nŸkleer reaktšrlerde Three Mile Island, Windscale ve son olarak ‚ernobil nŸkleer reaktšrlerinde olduÛu gibi kazalar olabileceÛinden yola •Ýkarak, enerji bunalÝmÝna bu tŸrden •šzŸmler bulunmasÝna karßÝ •ÝkmaktadÝrlar. Her iki tarafÝn da haklÝ iddialar šne sŸrdŸÛŸ bu tartÝßmalar, daha uzun sŸre bitmeyecek gibi gšrŸnmektedir; ancak nŸkleer enerji tartÝßmasÝnÝn bŸtŸn insanlÝÛÝn gšzleri šnŸne 195 ÇOCUK VE ÇEVRE serdiÛi tartÝßmasÝz ger•ek, yenilenemez enerji kaynaklarÝna dayanmanÝn kesin bir enerji bunalÝmÝna yol a•acaÛÝ ger•eÛidir. Son iki asÝrda ortaya •Ýkan, •evre kirlenmesinin yol a•tÝÛÝ sorunlarla ve dŸnyamÝzÝn •evresinde gšrŸnen pek i• a•ÝcÝ olmayan manzarayla ilgili daha bir•ok ßey sšylenebilir. KaldÝ ki •evre sorunlarÝ, •evre kirliliÛiyle sÝnÝrlÝ deÛildir. Her ne kadar •evre olarak dŸnyamÝzda manzara pek i• a•ÝcÝ olmasa bile, •ocuklarÝmÝzÝn geleceÛi adÝna umutlanmamÝz i•in pek •ok neden var: Her ßeyden šnce, daha birka• on yÝl evvel, soruna bir avu• insan sahip •Ýkarken, šzellikle son yirmi yÝldan beri baßta Birleßmiß Milletler olmak Ÿzere, bŸtŸn millerlerarasÝ kurulußlar sorunun farkÝndadÝr. BasÝn ve yayÝn organlarÝ, •evre hakkÝnda •ok duyarlÝ bir yayÝn anlayÝßÝ sŸrdŸrmektedir. Hemen herkes dŸnya •evresinde ißlerin yolunda gitmediÛi duygusuna sahiptir. Bir•ok resmi ve gšnŸllŸ kuruluß, yoÛun •evre korumacÝ faaliyetler i•indedir. †stelik bu faaliyetler giderek artmaktadÝr. YŸkselen •evre bilinci ve alÝnan hukuki tedbirler sayesinde sanayi kurulußlarÝ arÝtma tesisleri gibi •evreyi koruyan yatÝrÝmlara yšnelmektedir. DŸnya •ocuklarÝ, •evre korumacÝ faaliyetler yŸrŸtmek i•in milletlerarasÝ ve Ÿlke seviyelerinde šrgŸtlenmektedir. TŸrkiyeÕde •evre bilinci batÝlÝ Ÿlkelerdeki kadar yaygÝnlÝk kazanmasa bile devlet hi• deÛilse ilk aßamada konuya yeterince ilgi gšstermiß, gerekli hukuki tedbirleri almÝßtÝr. HalkÝn •evre bilinci ve kštŸ •evreden rahatsÝzlÝklarÝ arttÝk•a, bu hukuki tedbirlerin daha kolay uygulamaya yansÝmalarÝ olacaktÝr. 2872 sayÝlÝ ‚evre KanunuÕnun ilk maddesinde ÒB†T†N VATANDAÞLARIN ORTAK VARLIÚI OLAN ‚EVRENÜN KORUNMASI, ÜYÜLEÞTÜRÜLMESÜ, KIRSAL VE KENTSEL ALANDA ARAZÜNÜN VE DOÚAL KAYNAKLARIN KORUNMASI; SU, HAVA VE TOPRAK KÜRLENMESÜNÜN …NLENMESÜ; †LKENÜN BÜTKÜ VE HAYVAN VARLIÚI ÜLE DOÚAL VE TARÜHSEL ZENGÜNLÜKLERÜNÜN KORUNARAK BUG†NK† VE GELECEK KUÞAKLARA...Ó ßeklinde ama• belirtilmektedir. TŸrk insanÝna dŸßen, kanuni hakkÝnÝ bilmesi ve bu hakkÝ kullanabilecek •evre bilincine ulaßmaya •abalamasÝdÝr. ‚ocuklarÝmÝzÝn saÛlÝklÝ bir •evrede mutlu bir hayat sŸrebilmesi i•in, šnerilerimize ßunlarÝ ekleyerek bitirmek istiyoruz: …zellikle enerjinin ve i•me sularÝnÝn kullanÝmÝnda, insanlÝk ailesinin sorumlu bir Ÿyesi gibi davranarak israftan ka•ÝnÝnÝz. TabiatÝn •ÝkarlarÝnÝ gšzeten tutumlarÝnÝzla, •ocuklarÝnÝza canlÝ birer šrnek olunuz. ‚evrenizde gšrdŸÛŸnŸz kirlilik šrneklerini ve nedenlerini •ocuklarÝnÝza a•Ýk•a anlatÝnÝz. Onlarla sÝk sÝk •evre kirliliÛi Ÿzerine sohbetler yapÝnÝz. ‚evre kirliliÛi i•in alÝnan tedbirlerin uygulanmasÝnda yardÝmcÝ olunuz. HavayÝ kirleten dumanlÝ bir baca, •evreyi kirleten bir taßÝt, •evrenizdeki deniz, gšl ve nehir gibi sularda yaßayan canlÝlarÝn baßÝna gelen bir felaketi gšrdŸÛŸnŸzde, •evreden sorumlu belediye veya hŸkŸmet yetkililerine durumu bildiriniz. Yerlere tŸkŸrenleri, arabalarÝndan yola yiyecek ve i•ecek artÝklarÝ atanlarÝ, sahilleri ve ormanlarÝ kirletenleri, tŸketici haklarÝnda su195 196 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ istimal yapanlarÝ uyarÝnÝz. LabÕsÝz deterjan ve CFC gazlarÝ bulunmayan deodeorant gib •evre dostu ŸrŸnleri kullanmaya šzen gšsteriniz. …zel otomobilinizi az kullandÝÛÝnÝz šl•Ÿde, her enerji tasarrufuna katkÝta bulunacaÛÝnÝzÝ, hem de havayÝ daha az kirletmiß olacaÛÝnÝzÝ aklÝnÝzda tutunuz. KullandÝÛÝnÝz ŸrŸnlerin insan ve •evre saÛlÝÛÝna muhtemel etkileri konusunda uyanÝk olup, uzmanlara danÝßmaktan ka•ÝnmayÝnÝz. ‚ocuklarÝnÝza aÛa• ve •i•ek sevgisi aßÝlayarak šrnek davranÝßlar gšsteriniz. AyrÝca resmi ve gŸnŸllŸ kurulußlarla ißbirliÛi yapÝlarak, tarÝmsal Ÿretimde •ift•i aileleri en az sanayi gŸbresi ve en az su kullanÝmÝyla en yŸksek verimin nasÝl elde edilebileceÛini araßtÝrÝp uygulayarak, •evre dostu bir tutum alabilirler. Hem baßta •ocuklar olmak Ÿzere insan saÛlÝnÝn korunmasÝ, hem de ekolojik dengeyi bozucu ve giderek etkinlik i•in daha yŸksek dozda bir kullanÝm gerektiren etkisi nedeniyle, yine •ift•i aileleri tarÝm ila•larÝ yerine biyolojik kontrole yšnelebilirler. YalnÝzca enerjinin ve i•me sularÝnÝn kullanÝmÝnda deÛil, daha geniß šl•ekte tŸm kullanÝm alanlarÝnda israftan ka•ÝnÝlmasÝ gerektiÛini somut šrneklerle insanlara ve •ocuklara anlatÝnÝz. Hep tŸketime yšnelmenin sonucunda, bir gŸn yenilenebilir kaynaklarÝn bile biteceÛi fikrini yayÝnÝz. DoÛal kaynaklarÝ kullanma ilkemiz ÒtŸketmeden kullanÝmÓ olmalÝdÝr. Yani tŸketilen mutlaka yerine konmalÝdÝr. …rneÛin, ormandan aÛa• kesildiÛinde en az o kadar aÛa• dikilmelidir. Kšy merasÝnda 196 otlatÝlan hayvanlarÝn sayÝsÝ hi•bir zaman meranÝn taßÝma gŸcŸnŸ ge•memelidir. BalÝk•ÝlÝk ve avcÝlÝktan elde edilen ŸrŸnler, bu canlÝlarÝn Ÿreme hÝzÝnÝ aßmamalÝdÝr. Yenilenemez kaynaklarÝn tŸkenmelerinin šnlenmesinde en saÛlÝklÝ yollardan birisi ise, •šp ve diÛer atÝklarÝ geriye kazanmaktÝr. Yeniden kazanma enerji ihtiyacÝnÝ azalttÝÛÝ gibi •evre kirlenmesini de bŸyŸk šl•Ÿde šnler. …rneÛin kaÛÝdÝ aÛa•tan elde etmek yerine •špteki maddelerden elde etmek yŸzde 20 ila yŸzde 40 oranÝnda enerji tasarrufu saÛlamasÝnÝn yanÝsÝra, hava kirliÛini yŸzde 74, su kirliliÛini yŸzde 35 oranÝnda azaltÝr. Ebeveynler, •ocuklarÝna •šp ve diÛer atÝklarÝn geriye kazanÝlmasÝnÝn getirdiÛi yararlarÝ anlatmalÝ, resmi ve gšnŸllŸ kurulußlarÝn bu alandaki •alÝßmalarÝna destek olmalÝdÝrlar. ArtÝk bugŸn, insanlarÝn birbirlerine nasÝl davranÝyorlarsa tabiata ve canlÝlara da aynÝ ßekilde davrandÝklarÝnÝ biliyoruz. Bu nedenle •evre dostu, ÒdŸnya hemßehrisiÓ •ocuklar yetißtirmek istiyorsak, hoßgšrŸlŸ, birbirine saygÝlÝ, baßka insanlarÝn gelißme potansiyellerinin šnŸne ge•meyen bŸyŸkler olarak, onlara šrnek olmaktan baßka •aremiz kalmÝyor. GšrdŸÛŸ her yeni bitki ve hayvan tŸrŸnŸ •ocuÛunuza šzellikleriyle ayrÝntÝlÝ bir ßekilde anlatÝn. TŸrlerin kaybolmaya, biyolojik zenginliklerin yoksullaßmaya baßladÝÛÝ dŸnyamÝzda, anlattÝklarÝnÝz •ocuÛunuzun neleri yitirdiÛinizi anlayabilmesine šnemli šl•Ÿde katkÝda bulunacaktÝr. 197 ÇOCUK VE ÇEVRE YARARLANILAN KAYNAKLAR Families and Friends, Dr. John Pearce, Thorsons, Northampton, 1991. The ParentÕs Green Guide, Birgid McConville, Pandora, London, 1990. Ana-Baba ve ‚ocuk, Do•. Dr. Haluk Yavuzer, Remzi Kitabevi, Üstanbul, 1986. ‚evresizsiniz, Deniz GŸrsel, Ünsan YayÝnlarÝ, Üstanbul, 1989. ‚evre ve Ekoloji, Mine KÝßlalÝoÛlu, Fikret Berkes, Remzi Kitabevi, Üstanbul, 1990. 197 199 T.C. BAÞBAKANLIK Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar Genel MŸdŸrlŸÛŸ ‚ocuk ve Okul l Prof. Dr. Ayla OKTAY 8 201 ÇOCUK VE OKUL ÜNSAN VE OKUL Ünsan yaßamÝnda, bilgilerin karmaßÝklaßmasÝ ve annebabanÝn bu artan, karmaßÝklaßan bilgileri •ocuklarÝna aktarma konusunda yetersiz kalmasÝ sonucunda, bir eÛitim kurumu olarak ortaya •Ýkan okulun ve burada edinilen bilgi ve becerilerin, gŸnŸmŸz toplumlarÝnda šnemi •ok bŸyŸktŸr. Binlerce yÝldÝr insanlara, •ocuklarÝnÝn eÛitimi ve yaßama hazÝrlanmasÝ i•in gerekli yardÝmlarÝ yapma amacÝ ile varlÝÛÝnÝ sŸrdŸren okulun, •aÛdaß ve uygar insanÝn yetißtirilmesindeki šnemi, eÛitim alanÝndaki tŸm teknolojik gelißmelere raÛmen azalmÝß deÛildir. GŸnŸmŸz insanÝ, demokratik bir toplumda yaßama kurallarÝna, hÝzla deÛißen bilimsel ve teknolojik ßartlara uyabilmek i•in bilgi sahibi olmak, edindiÛi bilgileri de hÝzla yenilemek zorundadÝr. Bilim ve tekniÛin hÝzla gelißmesine baÛlÝ olarak, her ge•en gŸn daha karmaßÝklaßan bilgilerin gen• bireylere aktarÝlmasÝ ißi, okulun sorumluluklarÝnÝ arttÝrmaktadÝr. Bilim ve tekniÛin gelißmesi sonucunda ortaya •Ýkan yeni iß alanlarÝ ve yeni meslekler, bu ißlerin Ÿstesinden gelecek eÛitim ve šÛretim gšrmŸß, bilgi ve beceriyi kazanmÝß insan gŸcŸ ihtiyacÝnÝ da arttÝrmaktadÝr. Bu durum tŸm dŸnya Ÿlkeleri i•in oldu- Ûu kadar bizim Ÿlkemiz i•in de ge•erlidir. Ve sevinerek sšylŸyoruz ki, gerek kÝrsal kesimde, gerekse kentlerde ailelerin bŸyŸk •oÛunluÛu, •ocuklarÝnÝn daha iyi eÛitim-šÛretim gšrebilmesi i•in onlarÝ desteklemekte, yardÝmcÝ olmakta, bu konuda •aba gšstermektedirler. ‚eßitli derecedeki okullara artan talep bunun bir gšstergesi sayÝlabilir. BugŸn insanoÛlu, eÛitimin okulda baßlayÝp bittiÛi yšnŸndeki klasik gšrŸßten bir hayli uzaklaßmÝß bulunmakla birlikte, okul šnemini yitirmemißtir. H‰l‰ •ocuk ve gen•lere, yetißkin hayatÝna daha iyi uyum saÛlayabilmeleri i•in gereken bilgi ve becerilerin šnemli bir bšlŸmŸ okulda verilmektedir. Bu a•Ýdan okullarÝn deÛißen ßartlara ve ihtiya•lara ayak uydurmalarÝ, her ßekliyle kendilerini yenilemeleri šnemli bir husustur. BugŸn artÝk, sadece šÛretmenin aktif olduÛu sÝnÝf ortamlarÝnda verilen bilgilerin yeteri kadar •šzŸmlenemediÛi bilinmektedir. GŸnŸmŸz eÛitim sistemleri, bilgiyi aramayÝ bilen, soru soran, problemlerini •šzmek i•in •eßitli yollar deneyen, •šzŸm i•in yeni yeni se•enekler arayan, yaratÝcÝ, yapÝcÝ insanlar yetißtirmeyi ama•lamaktadÝr. Bu eÛitim anlayÝßÝndaki bireyin kißisel šzelliklerinin gelißtirilmesi, eÛitimde šnemle Ÿzerinde durulan bir noktadÝr. 201 202 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ EÛitim-šÛretime bšylesine •eßitlilik i•inde geniß bir perspektiften bakmak, okula da yeni gšrŸßler kazandÝrmamakta, okuldaki eÛitim ve šÛretimin, yalnÝzca bilgi aktarmaktan šte, insanÝ her yšnŸyle gelißtirici, yaratÝcÝ olmayÝ destekleyici ve šzendirici bir ortam olmasÝnÝ gerektirmektedir. Bu da okulun bir šÛretim ortamÝ olarak bireylere, šzelliklerine gšre gelißmeleri i•in imkanlar veren, daima kendilerini yenileyen bir šÛretici kadro ile ihtiya•lara ve deÛißen bilgilerle sŸrekli yenilenen bir programa sahip omasÝnÝ gerekli kÝlmaktadÝr. Okul …ncesi Kurumlar GŸnŸmŸz •ocuklarÝnÝn yaßamlarÝnÝn ilk beß yÝlÝ, dŸnyanÝn pek •ok Ÿlkesinde olduÛu gibi, bizim Ÿlkemizde de ailenin sorumlu olduÛu bir dšnemdir. Bu a•Ýdan okul šncesi eÛitim zorunlu eÛitim kapsamÝnda deÛildir. Bu yaßtan itibaren, okul adÝ verilen organize eÛitim kurumunun aile ile birlikte •ocuÛun gelißmindeki rolŸ de tartÝßÝlamaz. YŸzyÝlÝmÝzda hÝzla gelißen teknoloji, toplumlarÝn yapÝsÝnÝ da bŸyŸk šl•Ÿde deÛißtirmißtir. En iyi okul šncesi eÛitim, kußkusuz uygun bir fizik •evre ve aile ortamÝ i•inde saÛlanÝr. …zellikle yaßamÝn ilk Ÿ• yÝlÝnda hi• bir eÛitim kurumu evin yerini tutamaz. Ancak ge•en yŸzyÝlÝn baßÝndan beri kadÝnÝn dŸnyanÝn pek •ok yšresinde giderek artan sayÝda, evin dÝßÝnda •alÝßmaya baßlamasÝ, artan ßehirleßme ile birlikte daralan oyun alanlarÝ, diÛer •ocuklarla birlikte olma imkanlarÝnÝn azalmasÝ, •ocuklarÝn bakÝmÝ ve eÛitimi konusunda bir takÝm šnlemlerin alÝnmasÝnÝ gerekli kÝlmÝßtÝr. Üßte okul šncesi kurumlarÝn šnemi 202 bu noktada belirginleßtirmektedir. †lkemizde šzellikle 3 yaßÝndan sonra •ocuklarÝn eÛitiminde en iyi •šzŸmlerden biri olarak kabul edilebilen okul šncesi eÛitim kurumlarÝ, ana okulu, ana sÝnÝfÝ, •ocuk yuvasÝ, •ocuk evi, •ocuk kulŸbŸ gibi. isimlerle a•ÝlmaktadÝrlar. Bunlardan ana okulu ve ana sÝnÝfÝ ismi taßÝyanlar, Milli EÛitim BakanlÝÛÝÕna baÛlÝ resmi veya šzel kurulußlardÝr. DiÛerleri ise, Sosyal Hizmetler ve ‚ocuk Esirgeme KurumuÕnun izni ile a•ÝlÝr. Temelde benzer tŸrde bakÝm ve eÛitim hizmeti veren šzel ve resmi kurumlardÝr. Ana sÝnÝflarÝ ise, šzelilkle ilkokullarÝn bŸnyesinde 5 yaß •ocuÛuklarÝna, šzellikle ilkokuldan šnceki bir yÝlda, hazÝrlÝk eÛitimi veren kurulußlardÝr. AyrÝca hemen her šzel ilkokul bŸnyesinde de ya baÛÝmsÝz bir ana okulu veya ana sÝnÝflarÝ vardÝr. Okul šncesi eÛitim kurumlarÝ, aile bireyleri arasÝnda ilißikilerin saygÝ ve sevgiye dayalÝ olduÛu gŸvenli bir ortamda, yaßamÝnÝn ilk yÝllarÝnÝ ge•iren bir •ocuk i•in yeni bir oyun ortamÝ, yeni arkadaßlar, yeni yetißkinlerle tanÝßma, onun yaßam alanÝnÝ genißleten, zengin deneyim olanaÛÝ saÛlayan bir ortamdÝr. Bu ilk yÝllardaki hÝzlÝ šÛrenme faaliyetini besleyecek yeterli ortama (oyun alanÝ, oyun ara•larÝ, konußma ortamÝ vb.) sahip olmayan evlerde yetißen •ocuklar i•in okul šncesi eÛitim kurumlarÝ, onlarÝn ev ortamÝ ile ilgili bu eksikliklerini giderecek son derece šnemli bir •šzŸmdŸr. Bilginin šnceki •aÛlara gšre bŸyŸk bir hÝzla arttÝÛÝ ve iletißim olanaklarÝnÝn eskiye gšre •ok •eßitlendiÛi gŸnŸmŸzde, •eßitli okul šncesi kurumlarÝn sayÝlarÝnÝ arttÝrmak 203 ÇOCUK VE OKUL konusunda gšsterilen •abalar, anne-babalarÝn •ocuklarÝnÝ ilkokula baßlamadan šnce bir ilkokul šncesi kurumda eÛitme isteÛinin giderek yaygÝnlaßtÝÛÝnÝn belirtisidir. Anne-babalarÝn bŸyŸk •oÛunluÛu, bir okul šncesi eÛitimin •ocuklar i•in yararlÝ olacaÛÝnÝ kavramaya baßlamÝßlardÝr. Bu, •ocuÛun daha iyi bir bakÝm gšrmesi i•in olduÛu kadar, daha zengin bir •evrede mevcut zeka potansiyeli ve šÛrenme yeteneÛinin gelißtirilmesi a•ÝsÝndan da šnemildir. Okul šncesi eÛitim, ailenin •ocuÛa kazandÝrdÝklarÝnÝ (iyi ve kštŸ yšnleri ile) kÝsa bir sŸrede silip yerine yenilerini koyamaz; okul šncesi eÛitim, ailede verilecek eÛitimin yerini de tŸmŸyle alamaz ama, ailenin verdiklerini tamamlayÝcÝ ve dŸzeltici šzellikte olursa amacÝna hizmet eder. Ülk šrneÛi Froebel tarafÝndan ge•en yŸzyÝlÝn baßlarÝnda ger•ekleßtirilen Òokul šncesi eÛitim kurumlarÝÓ veya yaygÝn adÝ ile Òana okullarÝÓ, •alÝßan kadÝn sayÝsÝnÝn giderek arttÝÛÝ •aÛdaß toplumun en šnemli gereksinimleri arasÝnda yer almaktadÝr. Bu kurumlar yalnÝzca annelerin •alÝßtÝÛÝ •evrelerde deÛil, fakat •ocuÛun yaßÝtlarÝ ile birlikte oynama ve onlarla beraber olma olanaklarÝnÝn da eskiye gšre daha az olduÛu modern ßehir yaßamÝnda da, ilk toplumsal ilißkilerin temelini olußturma yšnŸnden giderek šnem kazanmaktadÝrlar. Bu kurumlar, bir yandan annenin •alÝßmasÝndan dolayÝ •ocukta meydana gelebilecek olan duygusal boßluÛu doldurmaya •alÝßÝrken, bir yandan da •ocuÛa temel alÝßkanlÝklarÝn ve temel kavramlarÝn kazandÝrÝlmasÝnda yardÝmcÝ olmalÝ ve yaßÝtlarÝ ile kendisinden kŸ•Ÿk ve bŸyŸklerle iyi ilißkiler kurmayÝ šÛretmeye de •alÝßmalÝdÝr. Okul …ncesi Kurum ‚ocuÛa Neler KazandÝrÝr ? Bšyle bir kurumda •ocuk, temelleri daha doÛumdan itibaren evde atÝlmaya baßlanan, ancak •ok kere kararlÝ bir tutum bulunmadÝÛÝ i•in istenilen dŸzeye ulaßamayan temel alÝßkanlÝklarÝ (yemek, uyku, tuvalet, temizlik vb.) kazanma yolunda olumla adÝmlar atabilir. Yani sosyal davranÝßlar kazanÝr. Burada deÛißik yetißkinlerle de karßÝlaßan •ocuk, ayrÝca yaßÝtlarÝ ve kendisinden daha bŸyŸk veya daha kŸ•Ÿk •ocuklarla bir arada oynamayÝ, onlarÝn istekleri ile kendi istekleri •atÝßtÝÛÝnda kimseye zarar vermeden bunun Ÿstesinden gelebilmeyi de šÛrenebilir. Bir okul šncesi kurumda, belirli bir zaman dilimi i•inde bir sÝra, dŸzen izleyen faaliyetler, •ocuÛun zaman kavramÝnÝ ve bunun insan yaßamÝndaki yerini ve šnemini šÛrenmesine yardÝmcÝ olur. Okul šncesi kurum, šÛretmenin denetim ve uyarÝlarÝ ile •ocuklara okuldaki eßyalarÝ ve oyuncaklarÝ ortaklaßa kullanmayÝ, birbirlerinin sÝrasÝnÝ ve hakkÝnÝ gšzetmeyi ve birbirleri i•in birßeyler yapabilmeyi šÛretebilecek en iyi ortamlardan biridir. Yemek sÝrasÝnda arkadaßlarÝna ekmek servisi yapmanÝn, onlarÝn bardaklarÝna su doldurabilmenin •ocuk i•in zevkli bir uÛraß olduÛu kadar, gelecekte kuracaÛÝ insan ilißkileri i•in de olumlu bir temel olußturacaÛÝ kußkusuzdur. ‚ocuklar evde yapamadÝklarÝ bir•ok faaliyeti ana okulunda ger•ekleßtirirken, arkadaßlarÝ ile konußarak onlarÝn dŸßŸncelerinden 203 204 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ haberdar olurlar; kendi gšrŸßlerini ve dŸßŸncelerini rahat•a ifade edebilirler. Hatta oynadÝklarÝ oyunlarla gerek evde, gerekse okulda yakÝnlarÝ ve arkadaßlarÝna karßÝ duygularÝnÝ ifade etme fÝrsatlarÝnÝ bularak rahatlarlar. Okul šncesi kurumlarÝn yararlarÝnÝ sayarken listeyi daha •ok uzatmak mŸmkŸndŸr. Ancak unutulmamasÝ gereken bir nokta var ki, •ok kere gšzden ka•tÝÛÝna ßahit olmaktayÝz. O da, •ocuÛunu okul šncesi kuruma vererek, ailenin tŸm sorumluluklarÝndan kurtulmuß olduÛu fikrine kapÝlmasÝdÝr. Bšyle bir dŸßŸncenin kesinlikle yanlÝß olduÛunu sšylemek gerekir. Anne-baba olarak •ocuÛumuza karßÝ sorumluluÛumuz, yaßamÝn her dšneminde devam etmektedir. Hele bebeklik ve •ocukluk gibi ilk dšnemlerde bu sorumluluÛumuzu hi•bir kißi ve kurumun yardÝmÝ azaltamaz. Üyi Bir Okul …ncesi Kurum ve ProgramÝ NasÝl OlmalÝdÝr ? Üyi bir okul šncesi kurum, programÝnÝ hazÝrlarken, herßeyden šnce hizmet verdiÛi yaß grubunun tŸm gereksinimlerini gšzšnŸnde bulundurmalÝdÝr. Bu gereksinmeler arasÝnda en šnemli yeri de oyun ve yeterli hareket olanaÛÝna sahip olmak alÝr. Bunun i•in de hazÝrlanacak programda •ocuÛun zihni gelißmesini, yaratÝcÝlÝÛÝnÝ ve šteki •ocuklarla toplumsal ilißkilerini gelißtirmesine yardÝmcÝ olacak serbest ve organize oyun faaliyetinin šnemli bir yer tutmasÝ gereklidir. Bunun i•in okulda uygun bir mekan ayrÝlmasÝ ve gerekli malzemenin •ocuklarÝn sayÝsÝ ile orantÝlÝ ve yeterli olmasÝ da son derece šnemlidir. Dar bir oyun alanÝ ve yetersiz malzeme, •ocukta 204 bir takÝm sorunlarÝn doÛmasÝna yol a•abilir. …rneÛin, kŸ•Ÿk bir oyun alanÝ i•inde oynayan •ocuklarÝn hepsi yeterince hareket edemediklerinden, kÝsa bir sŸre i•inde kavga •Ýkabilir veya bir grup •ocuk oyun dÝßÝ kalarak hayal kÝrÝklÝÛÝna uÛrayabilir. Yeterli oyuncak olmamasÝ halinde de, •ocuklar arasÝnda bir takÝm •atÝßmalarÝn •ÝkmasÝ, oyuncaÛÝ ele ge•irene karßÝ diÛerleri tarafÝndan olumsuz duygular beslenmesine veya šÛretmenin mŸdahalesini gerektirecek baßka durumlarÝn ortaya •ÝkmasÝna neden olabilir. AslÝnda oyun, bir okul šncesi kurumda, arkadaßlarÝ ile paylaßmak, sÝrasÝnÝ beklemek, šteki •ocuklarla iyi ge•inmenin yollarÝnÝ šÛrenebilmek i•in en iyi yoldur ama, bunun i•in •ocuÛun bir takÝm gereksiz mahrumiyetlere katlanmasÝ da gerekmez. Üyi bir ana okulu, bol miktarda resim, kaÛÝt, kalem, sulu boya, parmak boyasÝ gibi grafik malzemeye sahip olmalÝ; gŸnde mutlaka bir veya iki kez •ocuÛa, yaratÝcÝlÝÛÝnÝ ifade edebileceÛi kil, plastilin, hamur gibi plastik malzemeyi kullanma imkanÝnÝ saÛlamalÝdÝr. Masal, hikaye anlatÝmÝ, kukla gibi sšzel faaliyetler de, okul šncesi kurumun programÝnda •ok šnemli bir yer olußturmalÝdÝr. ‚ocuk, bu •aÛda geniß hayal gŸcŸnŸ gelißtirecek ortama gerek duyar. Bunun i•in masallar, hikayeler dinlemekten hoßlandÝÛÝ gibi, aynÝ ßekilde kendisi de anlatmaktan, kuklalarÝ seslendirmekten hoßlanÝr. Resimli kitaplar, eÛitici ve eÛlendirici filmler •ocuk i•in okulu son derece ilgi •ekici bir yer haline getirir. Okul šncesi dšnem, •ocuÛun henŸz organize bir bi•imde bilgi verilmesi i•in hazÝr olmadÝÛÝ bir dšnem olmakla birlikte, šÛren- 205 ÇOCUK VE OKUL me isteÛinin •ok fazla olduÛu bu dšnemde, •ocuÛa yaßadÝÛÝ dŸnya, hayvanlar, bitkiler, uluslar, yakÝn •evresi ve kendi bedeni gibi konularda kÝsa konußmalarla, hatta bazen hikaye bi•imine sokarak, bazÝ bilgiler vermek de mŸmkŸndŸr. ‚ocuk, baharda aÛa•larÝn nasÝl yeßerdiÛini šÛrendiÛi ve bunu bah•ede gšzleyebildiÛi zaman, yaßadÝÛÝ dŸnya hakkÝnda biraz daha bilgi sahibi olduÛu i•in bŸyŸk bir mutluluk duyacaktÝr. SayÝ, renk, ßekil kavramlarÝ da yine bu dšnemde •ocuÛa okul šncesi oyun ve eÛitimsel ara•larla yaßatÝlacak šÛretilebilecek kavramlardÝr. MŸzik ise, bir ana okulunda mutlaka kullanÝlmasÝ gereken šnemli bir faaliyetdir. BŸtŸn •ocuklar •aÛdaß, basit melodisi olan ßarkÝlarÝ šÛrenmekten, bunu tekrar sšylemekten bŸyŸk zevk alÝrlar. Hele bu mŸzik hareketle de ßekillendiriliyorsa, •ocuk i•in en •ok sevilen faaliyetlerden biri olur. BazÝ •ocular baßlangÝ•ta grupla ßarkÝ sšylemek istemezler. Ama bunlar bile, sšylenen ßarkÝyÝ dinlemekten hoßlanÝrlar ve •ok kere de, evde yalnÝz baßlarÝna okulda sšylemedikleri ßarkÝyÝ sšyleyerek anne-babayÝ ßaßÝrtÝrlar. Üyi bir ana okulu, uygun havalarda a•Ýk hava oyunlarÝna šnemli yer vermeli; kum havuzu, salÝncak, kaydÝrak, tÝrmanma demiri gibi bah•e ara•larÝna sahip olmalÝdÝr. Bah•enin bir kšßesi •ocuklarÝn ekebilecekleri bir alan olarak da ayrÝlabilirse •ocuk, ektiklerini sulamak, •apalamak yoluyla hem hareket, hem de doÛaya daha yakÝn olabilme olanaÛÝna sahip olabilecektir. Okul šncesi kurum, •ocuÛun yeteneklerini ve ilgilerini belirlemek a•ÝsÝndan aile i•in •ok iyi bir gšzlem ortamÝdÝr. Evde ger•ekleß- mesi mŸmkŸn olmayan •eßitli faaliyetler yoluyla anne, šÛretmenden aldÝÛÝ bilgilerle •ocuÛunu •ok daha iyi tanÝma fÝrsatÝnÝ bulabilir. Bunun i•in de šÛretmenin •ok dikkatli ve ilgili olmasÝ, okul šncesi kurumdaki eÛitim programÝnÝn •ok yšnlŸ ve aynÝ zamanda evin adeta bir uzantÝsÝ gibi olmasÝ da gereklidir. …zellikle su, kil, dramatik oyun, resim gibi faaliyetler bir yandan •ocuÛun •eßitli kavramlarÝ šÛrenmesine yardÝmcÝ olurken (madde, hacim, ßekil, insanlar arasÝ ilißkiler), bir yandan da •ocuÛun duygusal hayatÝnda varolan •atÝßmalarÝ a•ÝÛa •Ýkarmak, rahatlatmak gibi gšrevler gšrŸrler. ‚ocuk su ile oyuncaÛÝnÝ aldÝÛÝ i•in kÝzdÝÛÝ arkadaßÝna olan šfkesini unuturken, kil ile hem yaratÝcÝlÝÛÝnÝn sÝnÝrlarÝnÝ gšrŸr hem enerjisini sarfeder hem de dŸßmanlÝk duygularÝnÝ baßkalarÝna ve kendisine zarar vermeden ifade etmenin yolunu bulur. AynÝ ßekilde saf dramatik oyun faaliyeti, •ocuÛun i• dŸnyasÝnÝ yansÝtÝrken, aynÝ zamanda onun insanlarla karßÝlÝklÝ ilißkilerinden kaynaklanan olumlu ve olumsuz duygularÝnÝn anlaßÝlmasÝnÝ da saÛlar. Üyi bir okul šncesi programÝ •ocuÛa, kendisi, dÝß dŸnya ve diÛer insanlar hakkÝnda bilgi vermelidir. ‚ocuk, bloklarla oynayarak yaratÝcÝlÝÛÝnÝ ve arkadaßlarla beraber olmanÝn zevki yanÝnda gšzle gŸrŸlŸr bir ßeyler yapabilmenin mutluluÛunu da duyar. Okul …ncesi Kurumlarda Gruplar NasÝl OlußturulmalÝdÝr ? Bir okul šncesi kurumda, programÝn, belirli bir esneklikle de olsa, dŸzenli ve baßarÝlÝ bir bi•imde uygulanabilmesi i•in yaß gruplarÝnÝn olußturulmasÝ konusunda da bazÝ 205 206 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ noktalarÝn gšzšnŸnde bulundurulmasÝ ge- larÝn davranÝßlarÝnda bile, gerek ilk gŸnlerde, reklidir. Burada •ocuklarÝn i•inde bulunduk- gerekse okula baßladÝktan sonra zaman za- larÝ yaß grubunun dikkat sŸresi, deÛißik •o- man bazÝ uyumsuzluklarÝn ve deÛißmelerin cuklarla ilißki kurma ve grup oyunlarÝnÝ sŸr- gšzlenmesi mŸmkŸndŸr. Hatta •ocuk ana dŸrmedeki baßarÝsÝ, hareket ihtiyacÝ, ilgi ve okuluna bir sŸre alÝßtÝktan sonra bile, •ocuk- istekleri gšzŸnŸnde bulundurulmalÝdÝr. Fark- ta gerek ana-babaya, gerek šÛretmene ve ge- lÝ yaß gruplarÝndaki •ocuklarÝn, šzellikle top- rekse arkadaßlarÝna karßÝ bazÝ olumsuz tavÝr- lumsal davranÝßlarÝn kazanÝlmasÝ sÝrasÝnda lar (vurma, kÝzma, karßÝ •Ýkma vb.) gšzlen- birbirlerine pek •ok olumlu etkilerde buluna- mesi mŸmkŸndŸr. Okula baßladÝÛÝ ilk bir ka• bilecekleri sšz konusu olmakla birikte; šrne- hafta i•inde, okul konusunda yeterince ay- Ûin masal, •evremizi tanÝyalÝm, kurallÝ oyun- dÝnlatÝlmayan, anne-•ocuk ilißkilerinde aßÝrÝ larÝn šÛrenilmesi gibi uÛraßlar sÝrasÝnda aynÝ baÛÝmlÝlÝk bulunan bazÝ •ocuklarÝn anneden veya yakÝn yaß gruplarÝnÝn bir arada bulun- ayrÝlmalarÝ, okula, arkadaßlarÝna, burada uy- durulmasÝnda yarar vardÝr. …rneÛin 3 ve 5 gulanan programa uyum saÛlamalarÝ zaman yaßlarÝndaki •ocuklarÝn dengeleyebilecekleri alabilir. AyrÝca kendi kendine yemek yeme bir masal veya šykŸnŸn uzunluÛu, i•erdiÛi alÝßkanlÝÛÝnÝ kazanamamÝß, annesinden gšr- konular, hatta anlatÝmda kullanÝlan kelimele- dŸÛŸ ilgiyi aynen šÛretmeninden de bekle- rin tŸrŸ ve sayÝsÝ farklÝ olacaktÝr. ‚ok basit ve yen ya da •eßitli yiyecekleri yeme konusun- kÝsa bir šykŸ 5 yaßÝndaki •ocuklar i•in doyu- da aßÝrÝ se•icilik gšsteren bazÝ •ocuklar, rucu olmayacaÛÝ gibi uzun ve karmaßÝk bir okulda yemek yeme konusunda bazÝ sorun- šykŸ de 3 yaßÝndakileri sÝkabilir. Bšyle du- lar •Ýkarabilirler. Uyku ve dinlenme saatle- rumlarda šÛretmenin farklÝ nitelikler taßÝyan rinde, šzellikle ilk gŸnlerde bazÝ problemle- bu •ocuklarÝn hepsine cevap verebilecek bir rin ortaya •ÝkmasÝ •ÝkmasÝ ise •ok sÝk rastla- anlatÝm bulabilmesinin gŸ•lŸÛŸ gšzšnŸne nÝlan bir durumdur. Uyku saatleri, šzellikle alÝnarak, deÛißik yaß grubundaki •ocuklarÝn duygusal sorunlarÝ olan ve annelerinden ay- bazÝ faaliyetlerde ayrÝ gruplar olußturmalarÝ, rÝlmakta gŸ•lŸk •eken •ouklar i•in okul šn- yemek, uyku, bah•e oyunlarÝ, gibi bazÝ faali- cesi kurumda katlanÝlmasÝ en gŸ• saatler ola- yetlerde de birarada bulunabilmeleri daha bilir. ‚ocuk, henŸz kurumu, šÛretmenleri ve uygun olur. arkadaßlarÝnÝ yeterince tanÝmadÝÛÝ i•in uyku- Okul …ncesi Kurumlara Gšnderilen ‚ocuklarda Ortaya ‚Ýkabilecek BazÝ Sorunlar ya daldÝÛÝ takdirde, evine dšnemeyeceÛini, Bir okul šncesi kuruma gšnderilmesi i•in Ûun kendi kendisi ve sorunlarÝ ile baßbaßa en uygun zamanÝn se•ildiÛi, en iyi koßullarla kaldÝÛÝ bir zamandÝr. DiÛer gŸnlŸk faaliyetler •alÝßan bir okul šncesi kuruma giden •ocuk- sÝrasÝnda dertlerini unutabilen, faaliyetlere 206 annesi tarafÝndan terk edilebileceÛini bile dŸßŸnebilir. AyrÝca •eßitli duygusal sorunlarÝ olan bazÝ •ocuklar i•in de uyku saati, •ocu- 207 ÇOCUK VE OKUL katÝlarak duygularÝnÝ kontrol altÝnda tutabilen •ocuk uyku ve dinlenme sÝrasÝnda sorunlarÝ ile baßbaßadÝr. Bu gŸ• durumu yaßamak istemediÛi i•in de uyku uyuma konusuna tepki gšsterir. Zaman i•inde anne-baba ve šÛretmenin sevgi ve gŸven verici varlÝÛÝ ve ißbirliÛi ile kuruma baßarÝlÝ bir bi•imde uyum saÛlayabilen bazÝ •ocuklarda bile bir sŸre sonra okula gitmek istememe, uyuma ve yemek yeme konusunda isteksizlik gibi tepkilerin ortaya •ÝkmasÝ gibi sorunlarla karßÝlaßÝlabilir. BŸtŸn bu durumlarda kesin bir tavÝr almadan šnce, bšyle bir davranÝßÝn hangi nedenlerden dolayÝ ortaya •ÝkabileceÛinin incelenmesi ve uygun •šzŸmŸn ondan sonra bulunmaya •alÝßÝlmasÝ yerinde olur. Benzer bir olumsuz davranÝßÝn nedeni, bir •ocuk i•in anne-babanÝn kavgasÝ, bir baßka •ocuk i•in evde annesi ile kalan kŸ•Ÿk kardeßin kÝskanÝlmasÝ veya okulda arkadaßlarÝndan biri ile kavga etmiß olmasÝ yada šÛretmeninin kendisini, herhangi bir yanlÝß davranÝßÝ yŸzŸnden azarlamasÝ olabilir ya da •ocuk, babasÝnÝn kendisi i•in yeni aldÝÛÝ bir oyuncakla oynamak istediÛi i•in okula gitmek istemeyebilir. DavranÝßÝn nedenine gšre, alÝnacak šnlemlerin de deÛißik olmasÝ gereklidir. Üyi Bir Ana Okulu …Ûretmeninin Nitelikleri ¥ Okul šncesi šÛretmeni, •ocuÛun annesinden ayrÝlmakta gŸ•lŸk •etktiÛi dšnemde birden bire karßÝsÝna •Ýkan kißidir. ‚ocuk, •ok kere dahi ilk gŸnden karßÝlaßtÝÛÝ zorluklarda kendisine baßvurur. …Ûretmen, hem šÛreten, hem eÛiten, hem de seven, dostluk gšsteren, kÝsacasÝ gŸnŸn bŸyŸk bir bšlŸmŸnŸ kendisinin ve arkadaßlarÝnÝn ihtiya•larÝnÝ yerine getirmek i•in •alÝßan bir insandÝr. ¥ Üyi bir ana okulu šÛretmeninin en belirgin šzelliÛi, sakin ve sabÝrlÝ olmasÝdÝr. Okul šncesi eÛitim ißi, tŸm eÛitim gšrevlerinde olduÛu gibi para kazanmak zorunluluÛu ile yapÝlacak bir gšrev deÛildir. Severek, istenerek yapÝldÝÛÝ, sevilen bir meslek olduÛu zaman kißi verimli, baßarÝlÝ olabilir. …Ûretmen, •ocuklarÝn bulunduklarÝ yaßlara ait fizyolojik ve psikolojik šzellikleri bilmeli, ayrÝca her •ocuÛun aile yaßantÝsÝ hakkÝnda da ayrÝntÝlÝ bilgi sahibi olmalÝdÝr. Bšylece ilk kez annelerinden, evlerinden ayrÝlarak gelen kŸ•Ÿk •ocuklarÝn ihtiya•larÝna daha iyi cevap verebilir; onlarÝn neden bazÝ davranÝßlarÝ yaptÝklarÝnÝ daha iyi anlayabilir. Evinde kŸ•Ÿk kardeßi annesiyle kaldÝÛÝ i•in ya da annesi ile babasÝnÝn tartÝßtÝklarÝna ßahit olan ve sabah mutsuz bir ßekilde okula gelen •ocuk i•in, šÛretmenin gŸlen, dost yŸzŸ, adeta bir su pÝnarÝ gibidir. Her sabah šÛrencilerini kapÝda karßÝlayarak onlara ÒgŸnaydÝnÓ diyen bir šÛremen, herhangi bir šÛrencisinin davranÝßÝndaki deÛißikliÛi kolayca farkedebilir. Ana okulu; dost ve sakin bir šÛretmen, mutlu bir oyun ve arkadaß ortamÝna sahip olduÛu zaman, •ocuk i•in sevilerek gelinecek bir yerdir. Bunlar yoksa buraya gšnderilmek •ocuÛa, adeta cezalandÝrÝlmak ve kendisinden kurtulmak i•inmiß gibi gelebilir. …Ûretmenin ses tonu en šnemli ara•tÝr. Bu tonun emredici, sert ve korkutucu deÛil ama yumußak ve dost•a olmasÝ, yersiz tehdit ve cezalandÝrmalara ara• olmamasÝ gerekir. …Ûretmen, •ocuÛun hoßlanmadÝÛÝ, yanlÝß yaptÝÛÝ davranÝßta 207 208 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ onu uyarÝrken bile ses tonunu arttÝrarak, •ocukta su•luluk duygularÝnÝ ya da daha sonra pekißebilecek anlamsÝz korkularÝ uyandÝrmaktan ka•ÝnmalÝdÝr. ¥ AßÝrÝ sert, sŸrekli baÛÝran, •ocuÛun hi• bir ihtiyacÝnÝ zamanÝnda karßÝlamayan, •ocuklarÝn ufak tefek kusurlarÝnÝ hoßgšrmeyen, devamlÝ yasaklar koyan bir yetißkinin varlÝÛÝ, •ocuÛun okul šncesi kurumdan saÛlayacaÛÝ yararlarÝ bŸyŸk šl•Ÿde azaltabileceÛi gibi, onda bir takÝm istenmeyen duygu ve davranÝßlarÝn olußmasÝna bile yol a•abilir. ¥ Ana okulunda šÛretmen; šÛretici olmaktan •ok, iyi dŸzenlenmiß bir ortamda rahat•a hareket edebilme fÝrsatÝna sahip •ocuklarÝn zorluklarÝnda yardÝmcÝ olan, aralarÝnda •ÝkmasÝ muhtemel •atÝßmalarÝ šnceden sezinleyerek, bunlara engel olan, gŸnlŸk programÝn akÝßÝnÝ dŸzenleyen bir kißidir. KÝsaca okul šncesi kurumda šÛretmen, šÛretici olmaktan •ok eÛiticidir, yol gšstericidir. ¥ ‚ocuÛun tanÝnmasÝnda da -daha tarafsÝz bir kißi olmasÝ yšnŸnden- aileye •ok deÛerli ipu•larÝ verebilir. Ancak bu da onun aynÝ zamanda iyi bir gšzlemci olmasÝnÝ gerektirir. ¥ Üyi bir okul šncesi kurumda šÛretmenin nitelikleri ne kadar iyi, uygulanan program ve kullanÝlan ara• gere• ne denli zengin olursa olsun, eÛer aile ile dŸzenli ve anlayÝß i•inde bir ilißki kurulamamÝßsa, •ocuÛun eÛitimi konusunda baßarÝlÝ olunmasÝ son derece gŸ•tŸr. …zellikle, •ocuÛa •eßitli alÝßkanlÝklarÝn kazandÝrÝlmasÝnda kurumun etkinliÛi ancak aileden gšrdŸÛŸ destek šl•ŸsŸnde artar. Okulda uygulanan programdan ve šÛretmenin •eßitli olaylar karßÝsÝndaki tepkisinden haberdar olmak, aile i•in son derece šnemli208 dir. Bu a•Ýdan šÛretmenin aileye yol gšsterebilecek bir bilgi dŸzeyine sahip olmasÝ, ailede •eßitli yanlÝß tutumlarÝn dŸzeltilmesi yšnŸnden Ÿzerinde dikkatle durulmasÝ gereken bir konudur. Ana okulu šÛretmeni bir sihirbaz deÛildir ve •ocuÛun okula baßlamadan šnce yaßadÝÛÝ aile ortamÝnda gelißtirdiÛi tŸm olumsuz davranÝßlarÝ •ok kÝsa bir sŸre i•inde deÛißtirebilmesi de her zaman mŸmkŸn olmayabilir. Bu a•Ýdan •ocuÛunu bir okul šncesi kuruma veren anne-babanÝn, bazen kendi tutum ve davranÝßlarÝnÝ da deÛißtirmelerinin gerekebileceÛi bilincinde olmalarÝ yerinde olur. Ancak šÛretmenle kurulacak ilißkide šl•ŸlŸ olmak, gereksiz mŸdahale ve sorularla šÛretmenin gŸnlŸk programÝnÝ aksatmamak da dikkat edilmesi gerekli bir baßka noktadÝr. ÜLKOKULUN ‚OCUÚUN HAYATINDAKÜ YERÜ VE …NEMÜ Ülkokula baßlamak, her •ocuÛun yaßamÝnda son derece šnemli bir olaydÝr. ‚ocuk eÛer daha šnce bir okul šncesi kuruma gitmemißse ilkokul baßlangÝcÝnda, ilk kez annesinden, evinden, alÝßkÝn olduÛu arkadaß ortamÝndan ayrÝlarak yepyeni bir •evreye girecek ve gŸnŸn bir bšlŸmŸnŸ šÛretmeni ve arkadaßlarÝ ile ge•irecektir. †stelik bu kez kendisinden beklenen belirli davranÝßlar ve gšrevler de vardÝr. ArtÝk evde yaptÝÛÝ gibi istediÛi zaman oyun oynayamayacak, aksine her hareket ve faaliyetin bir zamanÝ ve yeri olacaktÝr. Bah•e, teneffŸslerde oyun oynamak i•indir ama, 209 ÇOCUK VE OKUL ders zili •aldÝÛÝnda sÝnÝfa girip sÝrasÝna oturacak ve šÛretmenin anlattÝklarÝnÝ dinleyip šÛrenmeye •alÝßacaktÝr. Ülk gŸnlerde, šzellikle evde dŸzenli bir disiplin uygulanmasÝna alÝßmamÝß •ocuklarÝn, ilkokulda birden bire baßlayan kurallara uygun davranmaya alÝßmakta gŸ•lŸk •ektikleri gšzlenebilir. Hatta bu tŸr •ocuklar, okulda ilk gŸnler ve ilk haftalarda, annelerinden ayrÝlmak konusunda genellikle en fazla gŸ•lŸk gšsteren •ocuklardÝr. Bu bakÝmdan ailelerin •ocuklarÝn ilkokul yaßamÝndaki ilk izlenimlerinin Òzorluk ve korkuÓ olmamasÝ i•in, evde ÝlÝmlÝ ve kararlÝ bir disiplin yšntemi uygulamalarÝ zorunludur. Bu da yaßamÝn ilk gŸnlerinden itibaren belirlenecek kurallarÝn dŸzenli olarak uygulanmasÝna baÛlÝdÝr. AyrÝca, •ocuÛa okulun nasÝl bir yer olduÛu, orada neler yapÝlabileceÛi, neler šÛretilebileceÛi anlatÝlmalÝ, mŸmkŸnse •ocuk daha šnceden okulu ve sÝnÝfÝ gšrebilmeli ve šÛretmeni ile tanÝßabilmelidir. Bšylece ilk gŸnlerde yabancÝ bir ortam ve yabancÝ bir yetißkinle gŸn boyu birlikte olmanÝn zorluÛu kÝsmen de olsa giderilmiß olacaktÝr. Okul, •ocuk i•in isteyerek, gidilen, sevi- len bir kurum olmalÝdÝr. Bu bŸyŸk šl•Ÿde ailenin tutumuna baÛlÝ olduÛu kadar, šÛretmenin •ocuÛa karßÝ davranÝßÝ ile de ilgilidir. Ailede okula ve okumaya bŸyŸk deÛer verildiÛini gšsterir davranÝß šrnekleri varsa, (•ocuÛa zaman zaman anlatÝlan okul anÝlarÝ, okula giden aÛabey ve ablalar, anne veya babanÝn boß zaman uÛraßlarÝ arasÝnda kitap okumanÝn geniß yer almasÝ, okulu ve šÛretmeni sevdirici konußmalar) •ocuÛun okula baßlarken bŸyŸk istek duymasÝ da olaÛandÝr. Tersine aile, šzellikle anne, okulu •ocuktan kurtulmak i•in bir ara• olarak gšrŸyorsa ve bunu zaman zaman Òokula baßlasan da kurtulsamÓ, ÒšÛretmenin seninle ne yaparsa yapsÝnÓ gibi ifadelerle belirtiyor ve ailede okumanÝn sevilmesine yardÝmcÝ olacak herhangi bir davranÝß gšrŸlmŸyorsa, •ocuÛun okula baßlamak i•in bŸyŸk bir istek duymasÝ da beklenemez. Bšyle bir ortamda yetißen •ocuk muhtemelen okula korku ve isteksizlikle baßlayacak ve daha ilk gŸnlerde olumsuz bir tavÝrla girdiÛi bu kurumda kendisinden istenilenleri yerine getirmekte gŸ•lŸk •ekecektir. Bu durumda okula baßlayan •ocuklarÝn ancak belirli bir bšlŸmŸnŸn, ilk gŸnlerin ve ailenin 209 210 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ olumsuz etkisinden kurtularak baßarÝlÝ birer šÛrenci olduklarÝnÝ da hatÝrlatmak isteriz. ÒOkuyup da ne olacakÓ veya ÒGšr bak, šÛretmenin seni nasÝl cezalandÝracakÓ tŸrŸnden sšzlerin •ocuÛa okulu, šÛretmeni ve okumayÝ sevdirdiÛi yolundaki kanÝtlar da pek fazla deÛildir. …Ûretmenin ‚ocuÛun YaßamÝndaki Yeri ve Üyi Bir …Ûretmenin Nitelikleri …Ûretmene gelince; šÛretmen, •ocuÛun yaßamÝndaki en šnemli bireylerden biridir. ‚ocuk, annesinden sonra evin dÝßÝnda en yakÝnÝ olarak karßÝlaßtÝÛÝ šÛretmenine giderek artan bir bi•imde baÛlanÝr ve sever. Hatta bazen bu baÛlÝlÝk šylesine gŸ•lŸ olur ki, •ocuk šÛretmenini annesinden veya babasÝndan da daha šnemli bulmaya, onun sšylediklerinin daha doÛru olduÛu konusunda anne-baba ile tartÝßmaya bile baßlar. ‚ocuÛun yaßamÝnda kendisine baÛlandÝÛÝ ve model olarak aldÝÛÝ šÛretmenin de, bu gšrevin gerektirdiÛi nitelikleri taßÝmasÝ son derece šnemlidir. ‚ocuÛu, sÝnÝfa girdiÛi ilk gŸn, sevgi ile anlayÝß ve gŸleryŸzle karßÝlayan bir šÛretmen, o gŸnŸn akßamÝna kadar •ocuklarÝn sevgisini kazanmakta gŸ•lŸk •ekmeyecektir. Bunun aksine asÝk suratlÝ, •ocuklara seslenirken devamlÝ azarlayan bir šÛretmen, hele •ocuÛun birinci sÝnÝfta karßÝlaßtÝÛÝ ilk šÛretmeni ise, ona kendisini zor da olsa kabul ettirecek ama muhtemelen sevgiden yoksun bir ilißki i•ine girecektir. Oysa, insanÝn -hele •ocuÛun- hayatÝnda sevginin ne kadar šnemli olduÛunu sanÝrÝz tartÝßmaya bile gerek yok. GŸleryŸzlŸ, sevgi dolu bir šÛ210 retmen mesleÛiyle ilgili bilgi ve becerilere de sahipse, kanÝmÝzca iyi bir šÛretmen olmamasÝ i•in pek az neden vardÝr. Kußkusuz šÛretmen de insan olarak bir takÝm kißisel sorunlara sahiptir. Ama iyi bir šÛretmenin en belirgin niteliÛi de, gšrev yaparken kendi sorunlarÝnÝ ikinci sÝraya alabilmesidir. Evinde eßiyle sorunlarÝ olan veya •ocuklarÝ olan bir šÛretmen sÝnÝfa girdiÛinde, sÝnÝftaki •ocuklarÝn sorunlarÝ daha šnce gelmelidir. Ailenin šÛretmen se•erken gšzšnŸnde bulundurmasÝ gerekli noktalardan biri de budur. KÝsaca, šÛretmenin yalnÝzca bilgili olmasÝ deÛil, insanlarla ve šzellikle •ocuklarla iyi bir iletißim kurmayÝ baßarabilmesi gereklidir. Ülkokul šÛretmenleri, •ocuÛun eÛitimi konusunda, ailenin baßlÝca yardÝmcÝlarÝndan biridir. …Ûretmen gŸn boyu •ocuÛun •eßitli davranÝßlarÝnÝ ders sÝrasÝnda šÛrenirken, arkadaßlarÝ veya yetißkinlerle sÝnÝf i•i ve dÝßÝndaki ilißkilerini gšzleyebilir ve bu konuda anne-babaya bilgi verebilir. Üyi bir šÛretmenin •ocuÛun davranÝßlarÝnÝ deÛerlendirirken tarafsÝz olmasÝ gereklidir. Ancak burada da anne-babalara hatÝrlatmak istediÛimiz bir nokta, šÛretmenden kendi baßaramadÝklarÝ konularda baßarÝlÝ olmasÝnÝ beklememeleridir. ‚ocuÛun beß-altÝ yÝl boyunca edindiÛi tŸm yanlÝß alÝßkanlÝklarÝndan šÛretmenin yardÝmÝyla vazge•mesi hemen hemen olanaksÝzdÝr. …Ûretmen, kußkusuz bazÝ yanlÝß davranÝßlarÝn dŸzeltilmesinde ve yeni alÝßkanlÝklarÝn kazanÝlmasÝnda etkili olabilir ama bu konuda ailenin, šzellikle anne-babanÝn kendisi ile ißbirliÛi yapmasÝ zorunluluÛu vardÝr. Anne-babanÝn katkÝsÝ olmadan šÛretme- 211 ÇOCUK VE OKUL nin, •ocuÛun eÛitimi konusunda baßarÝlÝ olabilmesi •ok gŸ•tŸr. OKULA HAZIRLIKLI OLMAK (OKUL OLGUNLUÚU) GŸnŸmŸzde belirli bir kŸltŸr dŸzeyine erißmiß toplumlarda •ocuÛun oyun faaliyetlerini •eßitlendirmek yšnŸnden ilgi duyduÛu bir konu da okumayÝ šÛrenmektir. ‚ocuk, annesinin okuduÛu kitaptaki resimleri gšrmek ister; hikayesinin tekrar tekrar okunmasÝnÝ ister. Hatta okunan sembollerin elle gšsterilmesini isteyebilir. Bu, onun sesle, basÝlÝ semboller arasÝnda ilißki kurmasÝ olayÝdÝr ve okumayÝ šÛrenme sŸrecinin baßlangÝcÝ sayÝlabilir. Ancak yalnÝzca okumaya ilgi ve istek duymak, okula baßlayan bir •ocuÛun, okulun isteklerini yerine getirebilmesinde yeterli deÛildir. Okumaya hazÝrlÝk, •ocuÛun okumaya baßlamak i•in gerekli tŸm bilgi ve becerilere sahip olmasÝdÝr. Bu aßamada dikkatle Ÿzerinde durulmasÝ gereken konu, •ocuÛun yalnÝzca belirli okul yaßÝna erißmesi deÛil, fakat aynÝ zamanda beden gelißimi a•ÝsÝndan yaßÝtlarÝna uygun bir gelißme i•inde olmasÝ, ayrÝca, saÛlÝÛÝnÝn yerinde olmasÝ; aÛÝr gšrme, ißitme bozukluklarÝnÝn bulunmamasÝdÝr. Bunun yanÝnda saÛ ve sol elin herhangi birinin hakim olarak kullanÝlmasÝ šnemlidir. Beyin yarÝm kŸrelerinde tam hakimiyetin olmamasÝ, okuma ve yazmada harflerin yšnlerini karÝßtÝrmak gibi arÝzalar a•ÝsÝndan šnem taßÝmaktadÝr. ‚ocuÛun okuyabilmek i•in yeterli zeka dŸzeyine sahip olmasÝ, okuma šÛreniminde son derece šnemlidir. ‚ocuÛun zeka yšnŸnden en azÝndan normal veya normale yakÝn bir gelißme dŸzeyine sahip olmasÝ gerekir. ÜnsanÝn davranÝßlarÝnÝn yšnlendirilmesinde aklÝnÝn olduÛu kadar duygularÝnÝn, i•inde bulunduÛu ruh halinin de šnemi bŸyŸktŸr. Bu bakÝmdan duygusal sorunlar ilkokula yeni baßlayan •ocuÛun bu yeni ortama uyumunu etkiler. Bu sorunlar •ocuÛun, okul ve šÛretmenin isteklerini yerine getirmesinde ve šzellikle okumanÝn šÛretilmesinde gŸ•lŸklere sebep olabilir. Akßam annesi ile babasÝ kavga eden bir •ocuÛun, ertesi sabah okula geldiÛinde šÛretmenin sšylediklerine kendini tam olarak verebilmesi ger•ekten •ok gŸ•tŸr. Yine aynÝ ßekilde, yeni doÛan kŸ•Ÿk kardeßini evde annesi ile birlikte dŸßŸnen bir altÝ yaß •ocuÛunun okumaya, šÛrenmeye ve verilen gšrevleri yapmaya istekli gšrŸlmemesi de •ok doÛal bir tutumdur. ‚ocuÛun šÛretilen konuya ilgi duyabilmesi, ancak ruhsal olarak kendisi ve etrafÝndakilerle barÝß halinde olmasÝ ile mŸmkŸndŸr. …ncelikle •ocuÛun bu sorununun •šzŸmlenmesi i•in anne-babasÝnÝn ve šÛretmeninin yardÝmÝna ihtiyacÝ vardÝr. OkumayÝ šÛrenmek •ocuÛun genel olgunlaßmasÝ ile sÝkÝ sÝkÝya ilißkili olduÛu halde, okula gitmeye, okumayÝ šÛrenmeye karßÝ istekli olmak i•inde yaßanÝlan •evrenin koßullarÝna baÛlÝdÝr. YapÝlan •eßitli araßtÝrmalar, okumayÝ šÛrenmede •evre faktšrŸnŸn šnemini vurgulayan sonu•lar vermißtir. ‚evresel ßartlar, šncelikle bireyin zeka gelißimini etkilerler. AyrÝca •eßitli gelißim evrelerinde •ocuÛun deÛi211 212 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ ßik konulara duyduÛu ilginin ßekillenmesinde de šnemli rol oynarlar. Bu bakÝmdan, okumaya bŸyŸk deÛer veren anne-baba ve šteki aile bireylerinin okumaya ilgi duyduÛunu, anne-babanÝn boß zamanlarÝnda sÝk sÝk kitap, dergi, gazete vb. ßeyler okuduÛunu gšzleyen •ocuklarÝn, gŸnlŸk •eßitli faaliyetleri arasÝna, kitapla, defterle ilgili olanlarÝnÝn girmesi doÛal, hatta ka•ÝnÝlmazdÝr. ma ve yazma šÛreniminin gerektirdiÛi gšrevlere hazÝrlanmasÝnda šnemli šl•Ÿde yardÝmcÝ olacaktÝr. Burada Ÿzerinde durulmasÝ gerekli olan nokta, •ocuÛun daha erken okula gitmesi i•in birtakÝm zorlamalar yapmak deÛil, fakat •ocuÛun doÛal olgunlaßmasÝ sÝrasÝnda okul hazÝrlÝÛÝna yšnelik bir takÝm sšzel ve el becerisini gelißtirici malzeme aracÝlÝÛÝ ile ona yardÝmcÝ olunmasÝdÝr. ‚ocuÛa ailelerin ve ev •evresinin saÛladÝÛÝ tŸm olanaklar onun okula gitmek i•in istek duymasÝna, okuma ile ilgili temel becerileri kazanmasÝna yardÝmcÝ olur. HenŸz ger•ek anlamda hazÝr olmadÝklarÝ halde, sÝrf birka• ay ya da bir yÝl kazanmak i•in okula gšnderilen •ocuklarÝn daha šÛrenim yaßamlarÝnÝn ilk yÝlÝnda karßÝlaßacaklarÝ baßarÝsÝzlÝÛÝn yaratacaÛÝ hayal kÝrÝklÝÛÝ, tŸm yaßamlarÝnÝ etkileyecek niteliktedir. ‚evre olanaklarÝ i•inde kußkusuz en šnemlisi Òana dilÓin kullanÝlmasÝ ve •ocuÛun bunu ißitme fÝrsatÝdÝr. ‚ocuk, dili ne kadar zengin ve doÛru kullanÝmÝ ile duyarsa, konußmasÝnda da o denli dŸzgŸn ve zengin bir ifadeye sahip olma fÝrsatÝnÝ bulur. Bunun i•in evde dŸzgŸn bir TŸrk•eÕnin kullanÝlmasÝ, •ocuÛa konußma fÝrsatÝ ve sorularÝna a•Ýk ve doÛru cevaplarÝn verilmesi gereklidir. Dil, okumada sšzel yšnden yardÝmcÝ olurken, yine evde ve okul šncesi kurumda verilecek kaÛÝt, kalem, boya, plastilin, kum, kil vb. malzemenin kullanÝlmasÝ olanaÛÝ, ona okumaan yazmaya ge•ißte gerekli olan el alÝßkanlÝÛÝnÝ kazanabilmesinde bŸyŸk šl•Ÿde yardÝmcÝ olacaktÝr. ‚ocuÛu okula ve okumaya karßÝ istekli kÝlmada en bŸyŸk gšrev kußkusuz ailenindir. …zellikle anne, •ocuÛa okuyacaÛÝ ve anlatacaÛÝ masal ve hikayelerle, ona saÛlayacaÛÝ kitaplar ve bunlara dokunma fÝrsatlarÝ ile el becerisi kazandÝrabilecek tahta kŸpler, yapboz oyunlarÝ gibi zeka ve el becerisini birlikte gelißtiren malzeme yoluyla •ocuÛun oku212 Bu tŸr •ocuklar, bazen ilk yÝlda bŸyŸk bir baßarÝsÝzlÝÛa uÛramadan šÛrenim yÝlÝnÝ tamamlayabilirler. Fakat daha sonraki yÝllarda, •ocuÛun hazÝr olmadan okula baßlamasÝ nedeniyle doÛacak sorunlarÝn ortaya •ÝkmasÝ olasÝlÝÛÝ da her zaman akÝlda tutulmalÝdÝr. Belirli bir olgunluk dŸzeyine erißmeden ilkokula baßlatÝlan •ocuklar, birinci sÝnÝfta herhangi bir gŸ•lŸkle karßÝlaßmasalar da, programÝn aÛÝrlaßtÝÛÝ daha ileri sÝnÝflarda bir takÝm sorunlarÝn ortaya •ÝkmasÝ her zaman beklenebilir. AyrÝca, anne-babalarÝn okula yeni baßlayan •ocuklarÝnÝn okulun ilk gŸnlerinden itibaren okuma-yazmayÝ šÛrenmeleri konusunda zorlamada bulunmamalarÝ ve birka• ay ge•tikten sonra h‰l‰ okumayÝ yeterince šÛrenemiß olan •ocuklar i•in telaßa kapÝlmamalarÝ gerekir. Okuma šÛreniminin ilk aylarÝnda, •ocuÛa anne-baba tarafÝndan šÛretmenin gšsterdiÛi bi•imde bir yardÝmda bulunmak yerinde olsa da, aßÝrÝ baskÝ ve zorlama •ocu- 213 ÇOCUK VE OKUL Ûun okuma isteÛini sšndŸrebilir. Bir baßka sorun da, šzellikle bŸyŸk ßehirlerimizde sayÝlarÝ giderek artan okul šncesi kurumlara giden •ocuklarla ilgilidir. BazÝ okullarda okul šncesi kurumlarÝn programlarÝnda beß-altÝ yaß grubu •ocuklarÝ i•in okuma-yazma šÛretimine de yer verdiklerini ißitmekteyiz. Bu kurumlar bšylece, •ocuklarÝ okula hazÝrladÝklarÝ kanÝsÝndadÝrlar. Oysa okul šncesi eÛitimin amacÝ, •ocuÛun ilkokula daha erken baßlamasÝnÝ saÛlamak i•in okuma-yazma šÛretmek deÛil, •ocuÛa ilkokuldaki gšrevlerini baßarabilmek i•in gerekli olan šn hazÝrlÝÛÝ kazandÝrmaktÝr. Ana okulu šÛretmeni ve anne-babalar, daima kŸ•Ÿk •ocuklarÝn geniß šl•Ÿde somut deneyimlere ihtiya• duyduÛunu ve yaptÝÛÝ ßeyleri ißittiklerinden daha iyi šÛrendiÛini unutmamalÝdÝr. ‚ocuk, ne kadar •ok deneyime sahipse, ne kadar •ok canlÝ hikayeler dinliyorsa okula o denli hazÝrlÝklÝ olur. YaptÝÛÝ anlamlÝ tecrŸbelerle •evresini genißlettik•e daha ileri, daha karmaßÝk tecrŸbelere atÝlmaya da hazÝr olacaktÝr. OKUL VE BAÞARI BaßarÝnÝn TanÝmÝ BaßarÝ, insanÝn kendisi ve •evresi ile uyumlu yaßabilmesi; kendini ger•ekleßtirmek i•in belirlediÛi hedeflere ulaßÝrken gšsterdiÛi •abalarÝndan olumlu sonu•lar almasÝdÝr. …Ûrenim •aÛÝ boyunca baßarÝyÝ sŸrekli olarak •ocuÛun derslerde aldÝÛÝ notlara gšre deÛerlendirmek gibi bir eÛitim vardÝr. Oysa baßarÝ, hayattan zevk alabilmek, hoßlandÝÛÝ faaliyetleri yapabilmek ve bunlarla hem kendisine, hem de •evresine yararlÝ olmak anlamÝnda kullanÝldÝÛÝnda bir deÛer taßÝr. BaßarÝyÝ, aynÝ zamanda bireyin gelißme durumuna gšre farklÝ hedeflere ulaßabilmesi olarak da tanÝmlayabiliriz. Buna gšre bir yaßÝnda bir •ocuk i•in baßarÝ, kaßÝÛÝ aÛzÝna gštŸrmek; iki yaßÝnda ilk sšzcŸklerini •Ýkarabilmek; Ÿ• yaßÝnda da merdiveni dŸzgŸn •Ýkabilmek altÝnÝ ÝslatmamaktadÝr. Ülkokula yeni baßlayan •ocuk i•in ise, sÝnÝfta oturabilmek veya šÛretmenin talimatÝna uygun davran- 213 214 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ mak bir baßarÝ sayÝlabilir. ‚ocuÛun okul i•inde ders dÝßÝndaki davranÝßlarÝ, arkadaßlarÝ ile dostuklarÝ, spor veya sanat dallarÝndan birinde gšsterdiÛi ilerleme de baßarÝdÝr. †stelik bunlar, bireyin •ok yšnlŸ gelißiminde, sadece zihinsel baßarÝdan •ok daha anlamlÝ ve kalÝcÝ olan sosyal baßarÝlardÝr. Okuldaki šÛrenim baßarÝsÝ, baßarÝlÝ bir insan olma yolundaki hazÝrlÝklarÝn yalnÝzca bir bšlŸmŸdŸr. Ancak bu bšlŸmdeki baßarÝnÝn dŸzeyi ve kalitesi daha sonraki šÛrenim baßarÝsÝnÝ etkileyebileceÛi gibi, kißinin kendisini ger•ekleßtirebilmesinde esas olan kendi kendisini tanÝyabilmesine de yardÝmcÝ olur. Okul šncesi dšnemde anne-baba tutumlarÝna baÛlÝ olarak, sevgi dolu kararlÝ bir ortamÝn bulunmasÝ, •ocuÛun yapabilecekleri konusunda kendisine fÝrsat ve destek verilmesi, dÝßtan cezalandÝrma yerine kendi kendini yšnlendirmesine yšnelik bir eÛitim anlayÝßÝ son derece šnemlidir. Bu dšnemde •ocuk pek •ok davranÝßÝnÝ, yetißkini šrnek olarak ger•ekleßtirir. Bu nedenle yetißkinlerin kendilerinden memnun, baßarÝyÝ •ok yšnlŸ olarak deÛerlendirebiliyor olmalarÝ son derece šnemlidir. Okul šncesi eÛitim kurumlarÝ da bu ilkeden hareket ederek, •ocuÛun •ok yšnlŸ gelißmesinde •ocuÛa ve aileye yardÝmcÝ olabilirler. Ülkokul, •ocuÛun hayata bakÝßÝnÝ yšnlendirmek ve gelecekte okula ilißkin tutumlarÝnÝ kazandÝrmadaki en šnemli toplumsal kurumdur. Bir bakÝma iyi bir ilkšÛretim, bireyin bir vatandaß olarak šzelliklerini de etkiler. OrtašÛretim, kißinin yetißkin yaßamÝna hazÝrlanmasÝ sÝrasÝndaki en temel kurumdur. Kißinin hayat yolunu •izmesi, uygun okul ve214 ya mesleÛi se•mesi hep ortašÛretimdeki kazan•larÝ ile ger•ekleßmektedir. Okul BaßarÝsÝnÝ Etkileyen Faktšrler ‚ocuÛunu okula gšnderen her aile, onun okulda baßarÝlÝ olmasÝnÝ ister. BazÝ •ocuklar baßarÝya kolaylÝkla erißebilir. Bšylece hem aile mutlu olur, hem de •ocuk kendi kendisinden menun olur. Ancak bazÝ •ocuklar i•in okuldaki derslerde baßarÝlÝ olmak hi• de kolay olmaz. ‚eßitli nedenlerle bu •ocuk ve gen•ler, baßarÝlÝ olmayÝ bir tŸrlŸ beceremezler. Peki, okula gelen •ocuklarÝn baßarÝ veya baßarÝsÝzlÝklarÝ hangi faktšrlere baÛlÝdÝr? Bu sorunun cevabÝ •ok •eßitlidir. ‚ocuÛun okuldaki baßarÝ durumunu etkileyen faktšleri ßšyle sÝnÝflandÝrabiliriz: ‚ocuÛun kendi šzellikleri ¥ Zeka ¥ Kißilik ¥ Duygusal durum ¥ …Ûrenme isteÛi (motivasyon) Aile ortamÝ ¥ Anne-babanÝn •ocuÛa karßÝ tutumlarÝ ¥ Anne-babanÝn okula karßÝ tutumlarÝ ¥ ‚ocuÛun •alÝßabileceÛi mekan, yararlanabileceÛi kaynaklarÝ saÛlama Okul ve sÝnÝf ortamÝ ¥ Fiziksel imkanla (ÝsÝ, ÝßÝk, havalandÝrma, laboratuvar vb.) ¥ …Ûretmen šzellikleri (šÛrencilerle ilißkisi, šÛretme yšntemleri, mesleki bilgisi, kißilik šzellikleri, ißini sevmesi, problemlerini sÝnÝfa 215 ÇOCUK VE OKUL taßÝmamasÝ ve kendi kendine •šzŸm bulmasÝ, aßÝrÝ duygusal, aßÝrÝ baskÝcÝ veya •ok serbest olmasÝ vb.) ¥ Okulda kullanÝlan ara•-gere• ve malzeme ¥ Mevcut ders kitaplarÝ (baskÝ; i•erik; bilgilerin zevkli, doÛru, yeni ve anlaßÝlabilir ßekile sunulmasÝ) ‚ocuÛun Kendi …zellikleri Bu šzelliklerin dÝßÝnda zeka gelißmesi gelmektedir. Okula gelen her •ocuÛun, okulda šÛretilenleri kolaylÝkla kavrayabilecek bir zeka dŸzeyine sahip olmasÝ gerekir. Okullarda, baßarÝsÝz šÛrencilerin, konularÝ diÛerleri kadar kolay anlayamadÝÛÝ gšzlenmißtir. BunlarÝn bir kÝsmÝ yavaß gelißen ve aÛÝr šÛrenen •ocuklar olabileceÛi gibi, bir kÝsmÝ da yeterli zihinsel olgunluÛa ulaßmamÝß olabilirler. Bu •ocuklar i•in yapÝlmasÝ gereken ßey, zorlama ya da cezalandÝrma deÛil, yardÝm etmektir. Bu yardÝm, •ocuÛun zeka dŸzeyine gšre farklÝ olabilir. …Ûrenmelerini saÛlamak i•in kendileriyle šzel olarak ilgilenmek gerekir; eÛer bu yetmiyorsa, šzel eÛitim gšrmelerine fÝrsat verilmesi gereklidir. ‚ocuÛun aßÝrÝ •ekingen veya heyecanlÝ olußu gibi šzellikler de, onun yeterli baßarÝ gšstermesini engelleyici faktšrler olabilir. Duygusal yšnden hassas olan •ocuklar, evde yaßadÝklarÝ problemler veya šÛretmenlerinin kendilerini kabul konusunda yeterli duyarlÝlÝÛÝ gšstermemesi nedeniyle šÛrendiklerini ortaya koymakta gŸ•lŸk •ekebilirler. ‚ocuÛun okulu sevip sevmemesi, šÛrenmeyi isteyip istememesi de okul baßarÝsÝnda šnemli bir faktšrdŸr. Ailenin šnemli šl•Ÿde etkili olduÛu da bilinmektedir. …Ûrenme isteÛi olmaksÝzÝn •ocuklara bir ßeyler šÛretebilmek son derece gŸ•, hatta imkansÝzdÝr. Bu durumda šÛretmenin gšrevi, anlatÝlan konular hakkÝnda •ocuÛun ilgisini arttÝrmaktadÝr. Bu da, šÛretmenin konularÝ šÛretirken uyguladÝÛÝ metoda olduÛu kadar, konu ile bireyin kendi hayatÝ arasÝnda bir ilißki kurulabilmesine de baÛlÝdÝr. …Ûrencinin baßarÝlÝ olmasÝ i•in saÛlÝklÝ olmasÝ; katÝldÝÛÝ šÛrenim basamaÛÝnda yeterli olabilecek zihinsel ve duygusal olgunluÛa sahip olmasÝ; okulu, šÛrtemeni, dersleri sevmesi ve verilen šdevleri zamanÝnda, gereÛi gibi yapmasÝ gerekir. Aile OrtamÝ Aile ortamÝ, •ocuÛun okul baßarÝsÝnÝ etkileyen šnemli bir faktšrdŸr. Bu ortamda šzellikle anne-babanÝn •ocukla kurduklarÝ ilißki, okula karßÝ olumlu tavÝrlarÝ, •ocuÛun okulu sevmesi ve okulda baßarÝlÝ olmasÝ konusunda temel etkenlerden biridir. Ailenin okulu yeni bilgiler, yeni arkadaßlar kazandÝracak bir yer olarak gšrmesi ve tanÝtmasÝ, šzellikle baßlangÝ• yÝllarÝnda •ocuÛun okula karßÝ olumlu bir fikir gelißtirmesine yardÝmcÝ olur. Bu bakÝmdan •ocuÛun okula baßlamasÝ yalnÝzca •ocuk a•ÝsÝndan deÛil, aileler a•ÝsÝndan da son derece šnemlidir. Ailenin okulu ve šÛretmeni tanÝmak istemesi, okula ve šÛretmene karßÝ olumlu bir tavÝr i•inde olmasÝ son derece šnemlidir. Bu da okulun, yalnÝzca •ocuklara deÛil, ailelere de a•Ýk olmasÝ, zaman zaman onlarÝn da eÛitim-šÛretimini Ÿstlenmesi ve šÛretmen-veli arasÝnda kurulabilecek dost•a ilißkilerle 215 216 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ mŸmkŸn olabilir. ‚ocuÛun evinde yaßayacaÛÝ problemler baßarÝyÝ olumsuz yšnde etkiler. Kardeß problemi, anne-baba anlaßmazlÝÛÝ vb. sorunlarla karßÝlaßan •ocuÛun, okulda bunlardan kurtulup kendisini derslerine vermesi beklenmemelidir. Ailenin sosya-ekonomik durumu da bir diÛer faktšrdŸr. …rneÛin, fakirlik nedeni ile kštŸ beslenme veya •ocuÛun okula a• gelmesi, onun okulda kendisini derslerine vermesine, dikkatini yoÛunlaßtÝrmasÝna engel olabilir. Bu durum šnlenebildiÛi zaman •ocuk normal baßarÝsÝna erißebilir. Bunun gibi, ailenin, •ocuÛun okulda ihtiyacÝ olan malzemeyi saÛlayamamasÝ da baßarÝyÝ engeller. Okula yeni baßlayan •ouÛun evde •alÝßabileceÛi bir kšßenin bulunmasÝ da doÛru •alÝßma alÝßkanlÝÛÝnÝn kazanÝlmasÝ i•in šnemildir. ‚ocuÛun evde •alÝßabileceÛi bir oda veya kšßenin ayrÝlmasÝ gerekir. Her faaliyetin kendine uygun mekanda ger•ekleßtirilmesi šnemli bir konudur. Bu bakÝmdan okula yeni baßlayan bir •ocuÛa, okul i•in gerekli olan forma, •anta, kitap, kalem gibi ara• gereci temin ederken, varsa •ocuÛun odasÝnda veya evin bir kšßesinde, onun kitaplarÝnÝ yerleßtirebileceÛi bir dolap veya raf, ders •alÝßabileceÛi bir kŸ•Ÿk masa temin edilmesi gerekir. ‚ocuk, okuldan eve geldiÛinde verilen šdevlerini yapabileceÛi hazÝr bir mekan bulmalÝdÝr. Bu mekanda •ocuÛun šdevlerini hazÝrlarken baßvurabileceÛi ansiklopedi, sšzlŸk, yaßÝna uygun masal ve hikaye kitaplarÝnÝn bulunmasÝ da son derece šnemlidir. AyrÝca, okulda verilen alÝßtÝrma ve šdevleri yapma konusunda henŸz yeterli sorum216 luluÛa sahip olmayan •ocuklara, šzellikle okulun baßlamasÝ ile birlikte, yardÝmcÝ olmak da gereklidir. Ancak bu yardÝmlarÝn, •ocuk ders •alÝßÝrken onunla birlikte oturarak, onun ger•ekten zorlanmadÝÛÝ durumlarda yardÝm ve yol gšstermekten ileriye de gitmemesi gerekir. Yersiz ve gereksiz yardÝmlar, •ocuÛun kendi kendine yapma ve baßarma isteÛini šldŸrebileceÛi gibi, bir sŸre sonra tŸm šdevlerin anne-baba tarafÝndan yapÝlmasÝnÝn istenmesine kadar varabilir. Oysa, kendine verilen šdevleri sonuna kadar yapma, •ocuÛun daha sonraki yaßamÝnda sorumluluk bilincini ve buna ilißkin davranÝßÝ kazanmada temel adÝmdÝr. Yine, anne-babalarÝn •ocuklarÝnÝ yšnlendirirken, onlarÝn yetenek ve isteklerini deÛil, kendi isteklerini ve ger•ekleßtirmek istedikleri dŸßlerini šn plana almalarÝ, deÛißik yaßtaki šÛrencilerde gšrŸlen šnemli baßarÝsÝzlÝk nedenleri arasÝnda yer almakta; bu konudaki aßÝrÝ baskÝcÝ tutumlar, okuldan ka•malara, hatta bŸsbŸtŸn soÛumalara da neden olabilmektedir. Bu a•Ýdan anne-babalarÝn •ocuklarÝ ile ilgili eÛitim-šÛretim hedeflerini belirlerken, •ocuÛun šzelliÛini gšzšnŸnde bulundurarak ger•ek•i bir yaklaßÝm i•inde olmalarÝ en akÝlcÝ davranÝß olur dŸßŸncesindeyiz. Anne-babalar, •ocuklarÝnÝ iyi tanÝmalÝ, onu yapabileceÛinden fazlasÝ i•in zorlamamalÝ, aßÝrÝ tenkit•i veya koruyucu olmamaya šzen gšstermelidir. Bunun yanÝsÝra •ocuÛun beslenme, uyku ve oyun ihtiyacÝnÝn gšzšnŸnde bulundurulmasÝ, saÛlÝklÝ, uyumlu bir aile ortamÝnÝn saÛlanmasÝ zorunludur. Üyi beslenemeyen, annesi veya babasÝ ile ilißkileri iyi olmayan ya da anne-babasÝ arasÝnda 217 ÇOCUK VE OKUL sŸrekli tartÝßmalarÝn bulunduÛu ev ortamlarÝnda •ocuÛun duygusal yaßamÝ bŸyŸk šl•Ÿde sarsÝntÝya uÛrayabileceÛi gibi, baßarÝsÝ da tehlikeye girer. Okul ve SÝnÝf OrtamÝ Okul, •ocuÛa evde bulamadÝÛÝ ortamÝ verip gelißimine yardÝmcÝ olabileceÛi gibi, son derece olumsuz yšnde de etkide bulunabilir. SÝnÝflarÝn fiziksel yapÝsÝ, kalabalÝklÝÛÝ, kullanÝlan malzemeler, ara•lar gere•ler šÛrencilerin ihtiya•larÝnÝ karßÝlayamayacak durumdaysa hem eÛitimin kalitesi, hem de šÛrencilerin baßarÝsÝ dŸßŸk olabilir. Okulun atmosferini belirleyen yšnetici ve šÛretmenlerin šzellikleri de šÛrencinin baßarÝsÝnda son derece etkili olur. …Ûretmenlerin kißilik šzellikleri, mesleki bilgisi, šÛrenciye karßÝ tutumu, eÛitim-šÛretimdeki baßarÝnÝn en šnemil belirleyicilerindendir. BugŸne kadar bulunan tŸm teknolojik šÛretim ara•-gere•lerine karßÝn, šÛretmenin yerini tutabilecek, okul ortamÝ yerine ge•ebilecek bir ara• bulunabilmiß deÛildir. ‚ŸnkŸ bugŸn bilinmektedir ki, bir šÛretim faaliyetinin ger•ekleßmesinde en šnemli etkenlerden biri, šÛrenecek kißinin šÛrenmeyi istemesi, diÛeri de šÛrenci ile šÛreten kißi arasÝnda kurulan olumlu etkileßimdir. Kußkusuz iyi bir šÛrenmenin ger•ekleßmesinde daha baßka pek •ok faktšrŸn varlÝÛÝndan sšz edilebilir ama, istek ve iyi ilißki olmadÝk•a saÛlÝklÝ bir šÛretimi ger•ekleßtirmenin son derece gŸ• olduÛu da bilinen bir baßka ger•ektir. Bu, šzellikle ilkokula baßlayan kŸ•Ÿk •ocuklar i•in Ÿzerinde dikkatle durulmasÝ gereken bir noktadÝr. BaßarÝlÝ bir eÛitim ve šÛretim i•in uygulanacak programlarÝn da, •ocuklarÝn i•inde bulunduklarÝ gelißim aßamasÝnÝn anlama ve kavrama dŸzeyine, šÛrenme šzelliklerine uygun bi•imde dŸzenlenmiß ve yaßama hazÝrlayÝcÝ nitelikte olmasÝ gereklidir. GŸnŸmŸzde hÝzla artan bilgilerin tŸmŸnŸn belirli bir sŸreyi kapsayan ilk ve ortašÛretim sŸresi i•inde verilmesi olanaksÝzdÝr. O halde yapÝlmasÝ gereken, bunlarÝn i•inden bireye en gerekli olanlarÝ vermek ve gerektiÛinde daha karmaßÝk bilgileri de šÛrenebilecek bir dŸzeye ulaßabilmesine fÝrsat vermektir. …zetlersek; her šÛrencinin baßarÝsÝnda, onun programda yer alan •eßitli konularÝ šÛrenmesi konusunda kendi isteÛi ve dŸzenli •alÝßmasÝ kadar, aile i•inde kendisi i•in saÛlanan imkanlarÝn ve šÛrenci ile šÛretmen ve anne-baba ile šÛretmen arasÝndaki karßÝlÝklÝ iyi ilißkilerin rolŸ olduÛu kadar, uygulanan programÝn, bu programÝ uygularken kullanÝlan šÛretim metodunun, šÛretime yardÝmcÝ ara•-gere•lerin, sÝnÝfÝn fizik ve sosyal atmosferinin de rolŸ vardÝr. Gen• kußaklarÝn en iyi ßekilde yetißtirilmesi hepimizin ortak •abalarÝ ile olacaktÝr. Karne Okuldaki baßarÝnÝn gŸnŸmŸzdeki en šnemil gšstergelerinde biri, bir šÛretim dšneminin sonunda šÛrencinin, šÛretilen konularla ilgili olarak gšsterdiÛi •aba ve gelißmeyi gšsteren karnedir. Ailelerin, okuldaki eÛitim-šÛretimin •ocuÛa kazandÝrdÝklarÝnÝn bŸtŸnŸne deÛil, aldÝÛÝ notlara deÛer vermeleri, Òkarne zamanÝÓnÝ bazÝ •ocuklar i•in kabusa dšnŸßtŸrebilmekte, •ocukla aile arasÝnda bu yŸz217 218 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ den tatsÝz, istenilmeyen olaylar yaßanmaktadÝr. Hatta bu konuda •ok sert ve katÝ tutum i•inde olan ailelerde, karne zamanlarÝnda bazen okuldan, evden ka•malara, hatta intiharlara bile rastlanmaktadÝr. Her eÛitim-šÛretim programÝnÝn sonunda bir deÛerlendirme yapÝlmasÝ, o programÝn veya programÝ uygulayan šÛretmen ve šÛrenci grubunun ne šl•Ÿde baßarÝlÝ olduÛunun gšsterilmesi šnemlidir. Not verme de yapÝlan bu deÛerlendirmelerden biridir. Ancak sadece sÝnavlar sonunda alÝnan notlarla programÝn veya šÛrencinin baßarÝlÝ veya baßarÝsÝz olduÛunu kesin olarak sšyleyebilmek ne derece doÛru bir deÛerlendirme olur? Karnedeki notlar, šÛrencinin sÝnÝfta šÛretilenlerin šÛrenci tarafÝndan šzŸmsenerek davranÝßa dšnŸßtŸrŸldŸÛŸ veya šÛrencinin šÛretim faaliyet sÝrasÝndaki diÛer kazan•larÝ ve •abalarÝ, bu deÛerlendirmede •oklukla yer almamaktadÝr. Oysa deÛerlendirmenin okuldaki faaliyetlerin tŸmŸnŸ ve šÛrecinin, bilginin tekrarÝ dÝßÝndaki •eßitli faaliyetleri i•in de yapÝlmasÝ, šÛrenciyi daha iyi tanÝmak ve ona gelecekte yapacaÛÝ okul, meslek vb. se•imlerde yardÝmcÝ olabilmek a•ÝsÝndan son derece šnemlidir. Ancak bšyle bir deÛerlendirme i•in bir yazÝlÝ veya sšzlŸ sÝnavdan daha fazlasÝna ihtiya• vardÝr. Bazen bir branß šÛretmeninin tek baßÝna bunu baßarmasÝ da mŸmkŸn olmayabilir. ‚ocuk hakkÝnda •eßitli šÛretmen- 218 lerden gelen bilgileri toplayarak, onlarÝ deÛerlendirmeye •alÝßan bir uzmanÝn varlÝÛÝ, bu nedenle šnemlidir. 1991-1992 šÛretim yÝlÝnda Milli EÛitim BakanlÝÛÝÕnÝn šl•me ve deÛerlendirme sisteminde yapmaya •alÝßtÝÛÝ deÛißikliÛin šzŸnde bu konu vardÝr. Bu sistemde šÛrencinin ilgi ve yeteneÛi ile okuyacaÛÝ ders konularÝ arasÝnda bir ilißkinin kurulmasÝ esasÝ vardÝr. Bšyle olunca, šÛrencinin her derste aynÝ baßarÝyÝ gšstermesi de beklenmeyecek, bu da •ocukla aile ve •ocukla šÛretmen arasÝndaki gereksiz kÝrgÝnlÝklarÝ šnleyebilecektir. SÝnavÝ kazanan ve kaybeden •ocuklara karßÝ anne-babanÝn tutumlarÝ neler olmalÝdÝr? her ebeveyn, onun kazanabileceÛi gibi kaybedebileceÛini de gšzšnŸnde bulundurmak zorundadÝr. SÝnav bir yarÝßma olduÛundan, her yarÝßmada olduÛu gibi burada da kazananlar ve kaybedenler olacaktÝr. Bu nedenle hem ailelerin, hem de •ocuklarÝn sonu• i•in hazÝrlanmasÝ gerekir. Bir sÝnavÝ kazanmak hayatta elde edilebilecek tek baßarÝ deÛildir. AynÝ ßekilde baßarÝlÝ olamamak da kißinin, daha sonra baßka bir ßeyleri baßaramayacaÛÝ anlamÝna gelmez. Bu yŸzden de sÝnavda baßarÝlÝ olanÝn aßÝrÝ derecede švŸlmesi, baßarÝlÝ olmayanÝn da azarlanmasÝ ve sevilmemekle tehdit edilmesi veya onlarÝ hayal kÝrÝklÝÛÝna uÛrattÝÛÝnÝn sšy- 219 ÇOCUK VE OKUL lenmesi son derece hatalÝdÝr. SÝnavda baßarÝlÝ olmak i•in dŸzenli ve sistemli bir •alÝßma kußkusuz gereklidir. Ama sadece •alÝßmak yeterli olmayabilir. ‚ocuÛun sÝnav gŸnŸndeki saÛlÝk durumu, heyecanÝn yarattÝÛÝ psikolojik kaygÝ durumu, sÝnavÝn yeri, sÝnavÝ yapan šÛretmenin davranÝßÝ, •ocuÛun dinlenmiß veya uykusuz olußu, heyecanlÝ veya sakin olußu yada beslenme vb. faktšrler de •ocuÛun sÝnavdaki davranÝßÝnÝ ve dolayÝsÝyla baßarÝsÝnÝ etkilerler. BunlarÝn hepsi yolunda olduÛu zaman bile tahmin edilemeyen bazÝ engeller baßarÝyÝ etkileyebilir. SÝnav i•in •ok iyi hazÝrlanmÝß, •ok istekli bir •ocuÛun bile son anda ortaya •Ýkacak engelleyici bir durum yŸzŸnden baßarÝsÝz olmasÝ mŸmkŸndŸr. Mesela, •ocuÛun cevap kaÛÝdÝnÝ ißaretlerken kaydÝrmasÝ ya da ucu kÝrÝlan kalemini a•arken, silgisini ararken zaman kaybetmesi baßarÝsÝzlÝÛa neden olabilir. SÝnav kazanamayan, istedikleri okula girmeyi baßaramayan, bu nedenle anne babalarÝnÝn kendileri hakkÝndaki Ÿmitlerini boßa •ÝkardÝklarÝ i•in zaten ŸzgŸn olan •ocuklara bir de kÝrÝcÝ, sert sšzlerle veya ceza ile tepki gšstermek, son derece olumsuz bir tutumdur. Bšyle bir yaklaßÝm, onun daha sonra gideceÛi eÛitim šÛretim kurumlarÝna karßÝ tutumunu ve buradaki baßarÝsÝnÝ da etkileyecektir. SÝnava birlikte •alÝßtÝÛÝ arkadaßlarÝ kadar baßarÝlÝ olamayan •ocuÛun azarlanmaya, kŸ•Ÿk dŸßŸrŸlmeye deÛil, anlaßÝlmaya hoßgšrŸlmeye ve desteÛe ihtiyacÝ vardÝr. …nemli olan sÝnavÝ bir kere kazanmak deÛil, baßarÝnÝn devamlÝ olmasÝdÝr. Bu da anne-babalarÝn daha baßlangÝ•tan itibaren •ocuklarÝnÝ yakÝndan tanÝmalarÝ, onu šzelliklerine uygun alanlara yšnlendirmeye •alÝßmalarÝ ve sÝnav kazanmayÝ bir zafer, kaybetmeyi de bir utan• olarak dŸßŸnmemeleri gerekir. EÛitim sistemi i•inde yer alan ilk šÛretim ve orta šÛretim kurumlarÝ, hizmet verdiÛi yaß grubundaki •ocuklar i•in yasalarla •izilen ama•lara uygun eÛitim ve šÛretimi ger•ekleßtirmeye •alÝßmaktadÝr. Bu okul kademeleri i•inde okul šncesi eÛitim kurumlarÝ ve ilkokullar, insanÝn yetißmesinde en temel kurumlar olarak ayrÝ bir šneme ve •ok šzel bir yere sahiptir. OKULDA ÜNSANLAR ARASI ÜLÜÞKÜLER VE SOSYAL DAYANIÞMA Okul OrtamÝ Okula baßlamak, •ocuÛun yaßamÝndaki en šnemli olaylardan biridir. Okula baßlama ile •ocuÛun yaßamÝna, onu gelecekte belki de anne-babasÝ kadar etkileyecek yeni bir yetißkin daha girer. Bu yetißkin ÒšÛretmenÓdir. Bu a•Ýdan tÝpkÝ anne-baba ile kurduÛu ilk ilißkilerde olduÛu gibi šÛretmenle kurulan ilk ilißkilerinde olumlu ve sevgi temeline dayalÝ olmasÝ, •ocuÛun geleceÛi yšnŸnden son derece šnemlidir. Uzmanlar okula baßlama olayÝnÝ, •ocuÛun, anneden doÛumdan sonraki ikinci kopmasÝ olarak nitelemektedirler. Ger•ekten de, o gŸne kadar annesi veya •ok sevdiÛi ve alÝßtÝÛ bir yetißkinle birlikte, kendisini gŸven i•inde hissettiÛi evinde istediÛi gibi oynayan, hareket ede219 220 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ bilen •ocuk, yepyeni bir ortama girmektedir. †stelik bu yeni ortamda, tanÝmadÝÛÝ kendi yaßÝnda bir sŸrŸ •ocuk, yine tanÝmadÝÛÝ bir yetißkin (šjÛretmen) bulunmaktadÝr. BŸtŸn bu insanlarla birlikte bulunmak, onlara uyum saÛlamayÝ šÛrenmek zorundadÝr. BŸtŸn bunlarÝ yapmak i•in her zaman yardÝmÝna baßvurduÛu annesi de yanÝnda deÛildir. …Ûretmen ve ‚ocuk Deneyimli bir šÛretmen, kŸ•Ÿk bir •ocuk i•in okuldaki ilk gŸnŸn šnemini •ok iyi bilir. …Ûrencilerini gŸleryŸzle ve tatlÝ sšzlerle karßÝlar. Ülk gŸnlerde, onlarÝn evde belirli bir programlÝ yaßama alÝßtÝrÝlmamÝß olmalarÝndan kaynaklanan bazÝ davranÝßlarÝnÝ (su i•mek, tuvalete gitmek, sÝnÝfta dolaßmak, konußmak vb.) hoßgšrŸr. FarklÝ evlerden gelen, farklÝ kißilik šzellikleri ve farklÝ davranÝß bi•imlerine sahip •ocuklarÝn tŸmŸnŸn šÛretmenin talimatÝna uygun hareket etmeyi šÛrenebilmeleri i•in zamana gereksinimleri vardÝr. Disiplinde karßÝlÝklÝ saygÝ ve sevginin šnem kazandÝÛÝ ve artÝk Òeti senin, kemiÛi benimÓ tŸrŸnden tek yšnlŸ baskÝyÝ ifade mesi olduk•a kolaydÝr. Ama ilk gŸn den itibaren šÛretmeninden korkmayÝ šÛrenen, onun kendisine her seslenißinde korku ile irkilen, sŸrekli annesinin yakÝnlÝÛÝnÝ šzleyen bir •ocuk i•in bu šÛretmenin herhangi bir talimatÝnÝ istekle yerine getirmek •ok zor, hatta olanaksÝztÝr. Oysa ilkokula baßlayan bir •ocuk, artÝk okul šncesindeki yaßamÝnÝ aksine, gŸnŸn bŸyŸk bir bšlŸmŸnŸ okulda šÛretmeni ve arkadaßlarÝ ile ge•irmek zorundadÝr. OnlarÝn sšylediklerinden ve yaptÝklarÝndan etkilenir. Bu etkiler olumlu olduklarÝ oranda •ocuÛun kißiliÛinin olußumunda yararlÝ etki yaparlar. Tersi olduÛu zamanlarda ise, •ocukta bir takÝm duygusal kaynaklÝ uyum ve davranÝß sorunlarÝnÝn gšzlenmesi mŸmkŸn olabileceÛi gibi, bunlarÝn šnlem alÝnarak giderilmemesi durumunda kißilik gelißimde kalÝcÝ bir takÝm kusurlarÝn ortaya •ÝkmasÝ da olasÝdÝr. Ailenin Okul Konusundaki Tutumu …Ûretmen-…Ûrenci Ülißkilerini NasÝl Etkiler? eden gšrŸßlerin •oktan deÛerini yitirdiÛi gŸ- …Ûretmenle šÛrenci arasÝnda olumlu iliß- nŸmŸzde, kurallarÝn •ocuklar tarafÝndan kilerin kurulmasÝnda ailenin okul ve šÛret- šzŸmsenmesi šnem taßÝmaktadÝr. Bu yolla mene karßÝ tutumunun rolŸ •ok bŸyŸktŸr. sÝnÝftaki dŸzenin saÛlanmasÝna her šÛrenci- EÛer anne-baba i•in, okul, gŸnŸn belirli saat- nin zorla deÛil, fakat isteyerek katÝlmasÝ lerinde •ocuktan kurtulmayÝ saÛlayan bir mŸmkŸn olabilecektir. Ancak •ocuÛun sÝnÝf- yer, šÛretmen de onunla ilgili tŸm sorumlu- taki dŸzenin kurulmasÝna ve šÛrenme faali- luklarÝ yŸkleyebilecekleri bir kißi olarak dŸ- yetine isteyerek katÝlabilmesi, herßeyden šn- ߟnŸlŸyorsa ve bu, •ocuÛa a•Ýk•a belirtili- ce onun šÛretmenle kuracaÛÝ ilißkilere baÛlÝ- yorsa, bšyle bir •ocuÛun daha ilk gŸnden dÝr. …Ûretmeni ile ilk gŸnden itibaren karßÝ- šÛretmenine karßÝ iyi duygular beslemesi ol- lÝklÝ olarak olumlu bir duygu alÝß verißinde duk•a gŸ•tŸr. Bšyle bir •ocuk i•in šÛretmen, bulunabilen •ocuk i•in bunun ger•ekleßtiril- kendisini sŸrekli cezalandÝran yetißkinlere 220 221 ÇOCUK VE OKUL eklenen yeni biridir. Buna karßÝlÝk, kendilerine, okulun eÛlenceli, yeni arkadaßlar ve yeni bilgiler kazanabilecekleri bir yer, šÛretmenin ise bundan bšyle anne-babasÝ gibi onunla yakÝndan igilenecek bir yetißkin olduÛu anlatÝlan •ocuklarÝn ne okuldan, ne de šÛretmenden korkmalarÝ sšz konusu olmaz. Bu ßekilde okul ve šÛretmen konusunda olumlu bilgi ve izlenimlerle donanÝmlÝ olarak okula gelen bir •ocuÛun zekasÝ normal, ev yaßamÝ dŸzenli ise, okula ve šÛretmene uyum saÛlayamamasÝ i•in pek az neden vardÝr. …Ûretmenin DavranÝßlarÝ ‚ocuÛun Okulu Sevemesini NasÝl Etkiler? ‚ocuÛun okulu ve šÛretmenini sevmesinde, ailesi tarafÝndan kendisine yapÝlan etkiler kadar šnemli olan bir baßka nokta da, šÛretmenin kendi davranÝßÝdÝr. Daha okula geldikleri ilk gŸnde šÛrencilerini azarlayan, onlarÝn en ufak bir yanlÝß hareketini ceza ile karßÝlamasÝna, hatta bazÝ davranÝß sorunlarÝnÝn ortaya •ÝkmasÝna bile neden olabilir. Bunun yanÝsÝra, sÝnÝftaki šÛrencileri arasÝnda onlarÝn •eßitli šzelliklerine gšre ayrÝm yapan, sÝnÝftaki šÛrencilerine karßÝ olan davranÝßlarÝnda adaletli, tutarlÝ ve dŸrŸst olmayan bir šÛretmenin •ocuklar i•in ne kadar kštŸ bir šrnek olacaÛÝ da a•ÝktÝr. Yaßam boyu sŸren eÛitimin, dŸzenli ve programlÝ bšlŸmŸnŸn ger•ekleßtirildiÛi okul ve bu konuda en bŸyŸk sorumluluÛa sahip olan šÛretmenin, •ocuÛun okula geldiÛi ilk gŸnden baßlayarak, onunla iyi ilißkiler kurma yolundaki •abalarÝ aile tarafÝndan da desteklendiÛi zaman •ocuÛun anne-babasÝ gibi šÛretmenini de sevmesi kolaylaßÝr. Ü•inde korkunun deÛil, sevgi ve anlayÝßÝn, karßÝlÝklÝ yardÝmlaßmanÝn bulunduÛu bir sÝnÝf, aynÝ zamanda iyi bir šÛrenme ve eÛitim ortamÝdÝr. Bšyle bir ortamda šÛrenciler, kendi istekleri ile šÛrenme olayÝna aktif olarak katÝlacaklarÝndan, baßarÝ daha yŸksek olacaktÝr. Anne-Baba-…Ûretmen Ülißkisi ‚ocukla iyi ilißkiler kurmayÝ baßaran, šÛrencilerini seven ve onlarÝn kendisini sevmelerini saÛlayabilen, konusunda yeterli bilgi ve beceri sahibi, baßarÝlÝ bir šÛretmene sahip olabilmek, kußkusuz okul •aÛÝndaki her •ocuk i•in gelißimi a•ÝsÝndan son derece šnemlidir. Bšyle bir šÛretmenin varlÝÛÝ, yalnÝz ilkšÛretimde deÛil ama orta, lise ve hatta yŸksek šÛrenim •aÛÝndaki •ocuk ve gen•ler i•in de deÛerlidir. Ancak šzellikle okul šncesi ve ilkšÛretim dšneminde bir šÛretmenin •ocuÛa ger•ekten kalÝcÝ bir etki yapabilmesi, anne-baba ile kuracaÛÝ yakÝn ilißkilere de baÛlÝdÝr. Anne-babanÝn •ocuÛun eÛitimi ve saÛlÝklÝ bir gelißim gšstermesine yardÝmcÝ olmak konusundaki sorumluluklarÝ •ocuÛun okula baßlamasÝ ile sona ermemektedir. Aksine, anne-babanÝn •ocuklarÝnÝ daha iyi anlayabilmek konusunda šÛretmenin gšrŸß ve gšzlemlerinden de yararlanmalarÝ gereklidir. ‚ŸnkŸ •ocuklarÝna bŸyŸk bir sevgi baÛÝ ile baÛlÝ bulunan anne-babanÝn tarafsÝz bir bi•imde deÛerlendirebilmeleri son derece gŸ•tŸr. Daha tarafsÝz bir kißi olan šÛretmenin gšzlemlerinin bu a•Ýdan deÛeri •ok bŸyŸktŸr. Bšylece •ocuÛun o zamana kadar dikkati •ekmeyen, gšzden ka•an bazÝ šzellikleri 221 222 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ hakkÝnda bilgi sahibi olunabilir. Hem annebabanÝn, hem de šÛretmenin •ocuÛu doÛru bir bi•imde yšnlendirebilmeleri i•in onu ger•ekten tanÝmalarÝ gereklidir. Veli GšrŸßme GŸnleri Bir annenin her gŸn •ocuÛunu okula getirmesi ya da her fÝrsatta šÛretmene onunla ilgili sorular sormasÝ, evde •ocuÛu ile ilgili tŸm sorunlarÝnÝ šÛretmene aktarmasÝ, her zaman onun •ocuÛu ile •ok yakÝndan ilgilendiÛi anlamÝna gelmeyebilir. 50-60 kißilik bir ilkokul sÝnÝfÝnda, bir šÛretmenin tŸm •ocuklarÝn anneleri ile her gŸn aynÝ ßekilde konußmalar yapabilmesi de zaten mŸmkŸn deÛildir. tum i•inde šÛretmenle ilißkilerini sŸrdŸrebilirlerse, bir sŸre bundan kendi •ocuklarÝna yardÝmcÝ olabilmek i•in yararlanabilirler. ‚ocuÛa o zamana kadar bilmediÛi ßeyleri ustalÝkla šÛreten šÛretmenine bŸyŸk bir hayranlÝk duymaya baßlar ve onun sšylediÛi her sšzŸ adeta bir kanunmuß gibi deÛerlendirmeye baßlar. Bazen bu konuda šylesine ileri gider ki, anne-baba herhangi bir konuda šÛretmeninin sšylediklerinin daha doÛru olduÛunu iddia etmeye kadar ißi ileriye gštŸrebilir. Bu durum, •ocuÛun i•inde bulunduÛu gelißim dšneminin šzelliklerine ilißkin ge•ici bir durumdur. ‚ocuk bŸyŸyŸp olgunlaßtÝk•a, tŸm insanlar gibi šÛretmenini de daha objektif bir Burada šnemil olan, šÛretmenin sÝnÝftaki bi•imde deÛerlendirmeyi šÛrenecektir. Ama her •ocuÛun yaßam ortamÝ ve aile ilißkileri šÛretmenin onun ŸstŸndeki olumlu etkileri- hakkÝnda bilgi sahibi olmasÝnÝ saÛlayacak nin izleri pek kolay kolay silinemeyecektir. ilißkilerin ailelerle kurulabilmesidir. ‚ocuk Bu a•Ýdan •ocuÛun her yšnŸ ile saÛlÝklÝ i•in annesinin ve šÛretmeninin birbirlerini bir birey olmasÝnda en bŸyŸk etkiyi yapan tanÝdÝklarÝnÝ, karßÝlÝklÝ dostluk ve gŸven duy- anne-baba ve šÛretmenin, onu mutlu ve ba- gularÝnÝ paylaßtÝklarÝnÝ bilmek, rahatlatÝcÝ bir ßarÝlÝ bir kißi olarak hayata hazÝrlamak konu- durumdur. Bunu saÛlayabilmenin en iyi yolu sunda ißbirliÛi yapmalarÝ, en az evde ve sÝnÝf- ise, velilerle yapÝlacak gšrŸßme gŸnlerinin ta •ocuÛa yapacaklarÝ etkiler kadar šnemli- olduk•a sÝk ve her •ocuÛun ailesini yakÝndan dir. Bšylece •ocuk evle okul arasÝnda olabi- tanÝma fÝrsatÝnÝ verebeilecek samimi bir hava lecek farklÝ tutumlarÝn etkisi altÝnda deÛil, i•inde yapÝlabilmesidir. adeta evin devamÝ olan gŸvenli bir ortamda Burada anne-babanÝn, šÛretmenin her •aÛrÝsÝna cevap vermesi de šnemli bir noktadÝr. Bunun i•in anne-baba veya •ocuÛa •ok daha iyi šÛrenme fÝrsatÝnÝ bulabilecektir. Okul ArkadaßlarÝ yakÝn bir aile Ÿyesinin mutlaka katÝlabileceÛi YaßÝtlarÝ ile birlikte olma, onlarla oynama, uygun bir zaman se•mek gerekir. Anne-baba tecrŸbelerini ve gšrŸßlerini paylaßma isteÛi šÛretmenin •ocuÛun Ÿzerinde giderek artan 3-4 yaßlarÝndan baßlayarak, giderek artan ße- etkisi karßÝsÝnda, herhangi bir rahatsÝzlÝk duy- kilde devam eder ve ergenlik dšneminde do- madan bunu onayladÝklarÝnÝ belirten bir tu- ruk noktasÝna ulaßÝr. 222 223 ÇOCUK VE OKUL ‚ocuÛun yaßÝtlarÝ ile olmak istemesi, on- saÛlam dostluklarÝn kurulmasÝna yardÝmcÝ larla birlikte olmayÝ, oynamayÝ, paylaßmayÝ baßarabilmesi, onda sosyalleßmenin en šnemil belirtileridir. Üßte okul, bu yšnden de •ocuk ve gen• i•in šnemlidir. Okul aynÝ sÝnÝf olabilir. SaÛlÝklÝ gelißen bir •ocuÛun, kendisi- ortamÝ i•inde •ocuklarÝn birlikte šÛrenme tecrŸbesini kazandÝrÝrken, teneffŸslerde oynama, ißbirliÛi yapma, birlikte ders •alÝßabil- ne destek olabilecek yetißkinlere olduÛu ka- me imkanÝnÝ da saÛlar. Okul šncesinden baßlayarak, her gelißim kademesindeki •ocuk i•in okulda kuracaÛÝ arkadaßlÝklar son derece šnem taßÝr. Ünsanlar arasÝndaki ißbirli- dar, problemlerini tartÝßabileceÛi, oynayabi- Ûi, hoßgšrŸ ve yardÝmlaßmaya ilißkin yaßantÝlarÝn kazanÝlmasÝ bŸyŸk šl•Ÿde bu yolla ger•ekleßir. ArkadaßlarÝ, •ocuk ve genci •ok olumlu yšnlerden etkileyebilecekleri gibi, bazÝ konularda olumsuz ßekilde de etkileyebilirler. Bu bakÝmdan doÛru arkadaßlÝklarÝn kurulmasÝnda ve desteklenmesinde šÛretmenlere ve ailelere šnemli gšrevler dŸßmektedir. Ancak bunu yaparken •ocuÛun arkadaßlarÝna olan sevgi ve gŸven duygusuna da saygÝ gšstermek gereklidir. Aile olarak •ocuÛun arkadaßlarÝnÝ bilmek, onlarÝ tanÝmak son derece šnemlidir. Okuldaki •ocuklarÝn arkadaßlÝk ilißkilerini desteklemek konusunda šÛretmene de gšrevler dŸßmektedir. Derslerinde daha zayÝf olana yardÝmcÝ olmayÝ desteklemek, •ocuklarÝn birlikte yapabileceÛi gšrevleri vermek, ailelerin tanÝßmasÝna yardÝmcÝ olacak ortamlar hazÝrlamak šÛretmenin bu konuda yapabileceklerinden bazÝlarÝdÝr. Ailelerin de okul arkadaßlÝklarÝnÝ šzendirici bir tavÝr takÝnmalarÝ, •ocuklarÝnÝn okul arkadaßlarÝ ve onlarÝn aileleri ile tanÝßma •abasÝ i•inde bulunmalarÝ, •ocuklar arasÝndaki kalÝcÝ ve leceÛi, paylaßabileceÛi, hatta zaman zaman •atÝßmaya gireceÛi yaßÝtlarÝna da ihtiyacÝ var- dÝr. Ailenin gšrevi de, •ocuÛun se•imine ka- rÝßmamak ama •ocuÛu yakÝndan izleyerek uygun bulduÛu arkadaßlÝklarÝnÝn devamÝ i•in uygun ortamlarÝ ve fÝrsatlarÝ yaratabilirler. 223 224 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ Okul Aile BirliÛi, Okul Koruma DerneÛi ve VakÝflar Okul aile ißbirliÛi bir yandan šÛretmenle anne-baba arasÝndaki etkileßimle bireysel olarak saÛlanÝrken, bir yandan da Milli EÛitimle ilgili yšnetmeliklerde yer alan iki kuruluß, bu ißbirliÛini okulun ve •ocuklarÝn tŸmŸnŸ i•ine alacak ßekilde deÛerlendirerek, okuldaki eÛitim-šÛretimin baßarÝsÝna katkÝda bulunur. Bu iki kurulußtan biri Okul Aile BirliÛi, diÛeri ise Okul Koruma DerneÛidir. Bun- ca ailelerin, eÛitime ilißkin deÛißik potansiyellerini deÛerlendirme fÝrsatÝnÝ da bulabilecektir. Okul Koruma DerneÛi: Bu kuruluß da, okulun baßarÝlÝ bir eÛitim-šÛretim ger•ekleßtirebilmesi i•in velilerin ve diÛer Ÿyelerinin katkÝlarÝ ile kurulur. AmacÝ, bir yandan yardÝma ihtiyacÝ olan šÛrencilere maddi yardÝm saÛlamak, diÛer yandan okulun ve šÛrencilerin •eßitli eksiklerini temin etmek i•in kaynak yaratmaktÝr. lara son zamanlarda giderek yaygÝn olarak Koruma derneÛi, okul aile birliÛi ile ißbir- faaliyet gšsteren ÒVakÝfÓlarÝ da ekleyebiliriz. liÛi yaparak šzel eÛitime veya maddi desteÛe Bu kurulußlarÝn herbirinin hangi ißleri gšr- ihtiyacÝ olan šÛrenciler i•in gerekli imkanla- dŸklerinin bilinmesi, bunlarÝn etkin ßekilde •alÝßtÝrÝlabilmesi yšnŸnden •ok šnemlidir. rÝ hazÝrlamayÝ •alÝßÝr. Bu yolla, šzellikle devlet okullarÝnda bŸt- Okul Aile BirliÛi: Okul aile birliÛi, ailenin •e imkanlarÝyla saÛlanamayan bir •ok mal- okulda yapÝlan eÛitim-šÛretim faaliyetleri zeme, ara•-gere• ve benzeri ihtiya•larÝn saÛ- hakkÝnda bilgilendirilmesi, šÛrencilerin ba- lanmasÝ sšzkonusu olabilmektedir. ÜhtiyacÝ ßarÝlarÝnÝ ana-babalarÝna en iyi ßekilde gšste- olan šÛrencilere, giyim, yemek, kitap, hatta rebilmek i•in okul ve aileler arasÝndaki ißbir- burs tŸrŸnde yardÝmlar saÛlanabilmektedir. liÛi i•inde •alÝßmasÝnÝ esas alÝr. BaßarÝlÝ bir eÛitim ve šÛretimi ger•ekleßtirmek i•in okulun yaptÝÛÝ faaliyetlere anne babalarÝn katkÝsÝnÝ saÛlamayÝ ama•lar. Okul Aile BirliÛi, okulun faaliyetlerini destekler. Bu birliÛin amacÝ, gelißmiß Ÿlkelerde Ÿzerinde •ok durulan okuldaki eÛitim-šÛretime ailenin katkÝsÝnÝ saÛlamak, aileyi okuldaki faaliyetler hakkÝnda bilgilendirmek, hatta gerekiyorsa onlarÝ eÛitmektir. Bšylece okul, yalnÝzca •ocuk Koruma derneÛi, okulun sÝnÝrlÝ imkanlarÝnÝ arttÝrarak hem daha iyi bir eÛitim-šÛretim olabilmesi i•in gereken maddi desteÛi saÛlarken, ekonomik yšnden zor durumda olan ailelerin •ocuklarÝnÝn bu eksikliklerini gidererek fÝrsat eßitliÛini saÛlayabilmek i•in katkÝda bulunmaya •alÝßmaktadÝr. Okulun mŸdŸrŸ, yardÝmcÝlarÝ, šÛretmenler ve veliler derneÛin Ÿyeleridir. ve gen•lerin eÛitim-šÛretim gšrdŸkleri bir VakÝf: VakÝf, Ÿlke i•inde ge•miß •ok eski- kurum olmanÝn štesinde, aileler i•in de bir lere dayanan yardÝmlaßma geleneÛinin bu- bir eÛitim-šÛretim ortamÝ olabilecek ve ayrÝ- gŸn de devam eden bir ßekildir. 224 225 ÇOCUK VE OKUL BugŸn, Ÿlkemizde yasalar •er•evesinde isteyen kißi ve kurulußlarÝn istedikleri konu ile ilgili vakÝf kurmalarÝ mŸmkŸndŸr. Okullar i•in kurulan vakÝflar, okuldaki eÛitim, yayÝn, kŸltŸr, sanat, spor faaliyetleri, eÛitim yardÝmlarÝ gibi konulara gšre ayrÝ ayrÝ kurulabilir. VakfÝn okullardaki koruma derneÛi •alÝßmalarÝnÝ daha geniß kapsamlÝ desteklemek amacÝ ile kurulan, kalÝcÝ ve vergi muafiyeti olan bir kuruluß olmasÝ a•ÝsÝndan pek •ok okul, eÛitim-šÛretim i•in ihtiyacÝ olan ek kaynaklarÝn saÛlanmasÝ i•inde vakÝf kurmayÝ tercih etmektedir. VakÝflar yolu ile daha iyi bina, ara• gere• hatta šÛretim kadrosuna yeni elemanlar kazandÝrabilme konusunda (YabancÝ Dil, Resim, MŸzik, Tiyatro, Folklor vb.) šnemli bir kaynak elde edebilmektedir. Okullardaki vakÝflarÝn denetimi ve VakÝflar Genel MŸdŸrlŸÛŸ tarafÝndan yapÝlÝr. Bu kurulußun mŸfettißleri, vakfÝn gayesine uygun •alÝßÝp; •alÝßmadÝÛÝnÝ, vakÝf mallarÝnÝn vakfÝn kuruluß beyannamesi ile belirtilen esaslara gšre kullanÝp kullanÝlmadÝÛÝnÝ kontrol eder. Okullara ait vakÝflar •eßitli nedenlerle tasfiye edildiklerinde mal varlÝÛÝ kalÝrsa, bunlarÝ TŸrk EÛitim VakfÝna devredebilirler. TATÜL Okula baßlama ile birlikte, ortaya •Ýkan bir baßka kavram da ÒtatilÓdir. Zira uzun bir kÝß dšnemindeki sŸrekli bir okul devresinden sonra •ocuklarÝmÝzÝn tatile gereksinme duyduklarÝ ka•ÝnÝlmaz bir ger•ektir. †lkemizde ilk ve orta dereceli okullarda iki šÛretim dšnemi arasÝnda 15 gŸn sŸreli yarÝ yÝl tatili ile yaz aylarÝnÝ kapsayan yaklaßÝk 3 aylÝk bir yaz tatili vardÝr. Ancak bu tatillerin bi- lin•li olarak ve belirli (katÝ olmayan) bir program i•inde ger•ekleßtirilmesi, •ocuklarÝn bundan daha iyi yararlanabilmeleri yšnŸnden šnemlidir. Tatil dšnemleri šzellikle yaz aylarÝ, •ocuklarÝn hem dinlenmeleri, hem eÛlenmeleri, hem de kÝßÝn okula devamlarÝ sÝrasÝnda yapmaya fÝrsat bulamadÝklarÝ eÛlenceli faaliyetleri ger•ekleßtirmeleri a•ÝsÝndan belirli bir ihtiyacÝ karßÝlamaktadÝr. ‚ocuÛun bu aylardan yararlanmasÝ belirli bir programa gšre olduÛu takdirde daha yararlÝ olur. Aksi halde ise, baßÝboß olarak hare- 225 226 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ ket edebileceÛi senenin belli bir bšlŸmŸ olmaktan šteye gidemez. ‚ocuÛun bulunduÛu yaß ve cinsiyet grubuna gšre tatil programÝnÝn ßekillendirilmesi daha uygun olur. …rneÛin ilkokul birinci sÝnÝftaki bir •ocuk, tatili yalnÝzca dinlenmeoyun anlamÝnda ge•irdiÛi zaman, ertesi yÝl okula baßladÝÛÝnda okumayÝ unutmuß olarak okula gelebilmektedir. Oysa bu •ocuklar, ßayet gŸnŸnŸn en •ok bir saaatini hoßlanacaklarÝ bir kitabÝ okumaya •alÝßarak ya da basit problemler yaparak ge•irebilseler, ikinci sÝnÝfÝn programÝna uymakta bu denli gŸ•lŸk •ekmeyeceklerdir. Genellikle •ocuklarÝn gŸnŸn belirli zamanlarÝnda, evde kendilerine verilen gšrevleri yerine getirmeleri, belirli zamanlarda oyun oynamalarÝ, o yÝl okuduklarÝ veya ertesi ders yÝlÝnda okuyacaklarÝ konularla ilgili kitap vs. okumalarÝ ve bedence dinlenmeye zaman ayÝran bir tatil programÝna tabi olmalarÝ, gelecek ders yÝlÝna zihince ve bedence saÛlÝklÝ ve daha hazÝr olarak baßlamalarÝna olanak hazÝrlar. Bu arada annelere veya evdeki yetißkinlere, •ocuÛu sÝkmadan onu fazla yasaklamalara boÛmadan bir program ger•ekleßtirebilmeleri a•ÝsÝndan gšrevler dŸßmektedir. gidip kitap okuyabileceÛi, oyun oynayabileceÛi, spor yapabileceÛi kurumlarÝn olußturulmasÝ ve bunlarÝn tŸm Ÿlke dŸzeyinde ger•ekleßtirilebilmesidir. (kŸtŸphane, okuma salonlarÝ). Mevcut parklar yetersiz ve daha •ok okul šncesi veya ilkšÛretim ilk sÝnÝflarÝndaki •ocuklar i•in uygun olan malzeme ile donatÝlmÝß durumdadÝr. Oysa bunlara, bir kitap okuma odasÝ, basketbol, voleybol, tenis gibi daha bŸyŸklerin de ilgilenebilecekleri kÝsÝmlar ekleyerek, okul •aÛÝndaki •ocuk ve gen•lerin yalnÝz yaz aylarÝnda deÛil, yÝl boyunca tŸm boß zamanlarÝnda yararlanabilecekleri merkezler olmalarÝnÝ saÛlayabiliriz. AyrÝca lise ve Ÿniversite šÛrencilerinden, •evre •ocuklarÝnÝn yaz eÛitimi konusunda da yararlanÝlabilir. KÝßÝn eÛitim ve šÛretim yapÝlan okul binalarÝ ve bunlara ait a•Ýk ve kapalÝ spor salonlarÝ, bu yolla verimli bir ßekilde kullanÝlarak, •evre •ocuklarÝnÝn zevkli bir tatil ge•irmelerine, hatta okulu daha •ok sevmelerine bile yardÝmcÝ olunabilir. OKUL ‚AÚI ‚OCUÚUNUN BAZI PROBLEMLERÜ ÜlkšÛretim II. kademe-lise •aÛÝndaki •ocuklarÝn ilgi duyduklarÝ bir ißte •alÝßmalarÝ bile hayata hazÝrlama yšnŸnde okula yardÝmcÝ bir etki olarak dŸßŸnŸlebilir. Ancak burada ißyerinin uygunluÛu, •ocuklarÝn gŸcŸnŸn ŸstŸnde iß istememesi •ok dikkat edilmesi gereken noktalardÝr. Okula yeni baßlayan •ocuklarda sÝk•a rastlanan problemlerden biri okul korkusudur. Problem, bazen okula baßlama ile birlikte, bazen de okulun a•ÝlmasÝnÝ izleyen ilk haftalardan sonra deÛißik gšrŸntŸlerle ortaya •Ýkar. Bu konuda en ideali, šzellikle •alÝßan annelerin yoÛun olduÛu bšlgelerde, •ocuÛun, Okul korkusu •ocuktan, aileden, okul ve šÛretmenden gelen nedenlerden veya bunla- 226 Okul Korkusu 227 ÇOCUK VE OKUL rÝn birka•Ýndan birden kaynaklanabilir. Bu •ocuklarÝn ortak šzellikleri, aßÝrÝ duygusal ve anneye aßÝrÝ baÛÝmlÝ •ocuklar olmalarÝdÝr. …zellikle anne ve babanÝn •ocuk i•in yeterli gŸven duygusunu saÛlayacak bir ev atmosferi yaratamadÝklarÝ evlerden gelen bu •ocuklar, okula gittiklerinde gŸvensizliklerini farkÝnda olmadan okula da yansÝtÝrlar. Bu •ocuklarÝn •oklukla zeka ile ilgili herhangi bir promlemleri yoktur. Bunlar duygusal olarak yeterince olgunlaßamamÝß •ocuklardÝr. Okul korkusunun temel belirtisi Òokula gitmek istememekÓtir. Ancak bazen •ocuk bu korkusunu a•Ýk•a ifade edemez. Bunun yerine karÝn aÛrÝlarÝ, mide bulantÝsÝ, kusma, uykusuzluk, baß aÛrÝlarÝ gibi organik ßikayetler ßeklinde ifade edilir. Bu nedenle •oÛu kez doktor tarafÝndan yapÝlan muayene sonucunda belirtilerin herhangi bir organik sebebinin olmadÝÛÝnÝn anlaßÝlmasÝndan sonra Òokul korkusuÓ konusu gŸndeme gelir. Þikayetlerin hafta baßlarÝnda veya okula gidiß saatlerine yakÝn zamanlarda ortaya •ÝkmasÝ ve okula gitmeme saÛlandÝÛÝ zaman kÝsa bir sŸre sonra kaybolmasÝ, tanÝ konusunda yardÝmcÝ bir ipucudur. Okul korkusu šÛretmenin, šzellikle ilkokul birinci sÝnÝf šÛretmeninin davranÝßÝ ile de ilgili olabilir. Okula yeni baßladÝÛÝ gŸnlerde, okul konusunda yeteri kadar aydÝnlatÝlmamÝß, šÛretmeni daha šnce hi• gšrmemiß olan aßÝrÝ hassas ve gŸvensiz •ocuklar, šÛretmenden bekledikleri tasvibi gšremediklerinde veya onun kÝrÝcÝ tavÝrlarÝ karßÝsÝnda daha da endißeli ve gŸvensiz olabilirler. Ülk gŸnlerde okula sevin•le gelen •ocuk, bir sŸre sonra ßikayetlere, okula gidiß saatlerinde rahatsÝzlanmaya baßlar. Okul korkusunun tedavisi konusu, aÛÝrlÝk dŸzeyine gšre deÛißiklik gšsterir. Genelde sorun hem •ocuÛun kißilik šzelliÛi ile, hem de anne-baba ve šÛretmen tutumlarÝ ile ilgili olabildiÛinden, tedavinin ßekli, problemin nedenlerini iyi teßhis etmeyi de gerektirir. Bu konu Ÿzerinde •alÝßan uzmanlar, šzellikle aile i•i ilißkilerin (aßÝrÝ koruyucu veya reddedici aile tutumlarÝ) okul korkusunun olußmasÝnda en šnde gelen etkenler olduÛu konusunda gšrŸß birliÛi i•indedirler. Bu nedenle tedavide bu konunun Ÿzerinde dikkatle eÛilinmesi šnem taßÝmaktadÝr. Okul korkusu, baßlangÝ• aßamasÝnda dikkatle ele alÝnÝrsa, •ocuk kŸ•Ÿk olduÛu šl•Ÿde, bir uzmanÝn da yardÝmÝyla kalÝcÝ bir iz bÝrakmadan giderilebilecek bir sorundur. Ancak aile ilißkileri yeniden dŸzenlenmek 227 228 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ ustalÝk gerektiren, zaman isteyen, aynÝ zamanda aile Ÿyelerinin tŸmŸnŸn ißbirliÛini isteyen bir husustur. Bu nedenle, bazen sorun bu boyutu ile hemen •šzŸmlenemeyebilir. AyrÝca, •ocuÛun kißilik šzellikleri de šyle birden bire deÛißtirilebilecek šzellikler deÛildir. AßÝrÝ uygusal, •ekingen, hatta korkak denilebilecek bir •ocuÛu birka• gŸn i•inde en usta uzman bile kahraman yapamaz. Bu durumda bile sorunun •šzŸmlenebilmesi i•in bazÝ šnlemler alÝnabilir. Belirtiler ortaya •Ýkar •Ýkmaz: ¥ Herßeyden šnce, •ocuktaki hastalÝk belirtilerinin organik olup olmadÝÛÝ konusuna a•ÝklÝk getirebilmek i•in tÝbbi muayene gerekir. ¥ Bu konu a•ÝklÝÛa kavußtuktan sonra, •ocuÛun okula gšnderme konusunda anne ve babanÝn belirli bir kararlÝlÝÛa sahip olmalarÝ gerekir. ¥ ‚ocuÛun okuldan ayrÝ kaldÝÛÝ sŸreyi olabildiÛince kÝsa tutmak gerekir. ¥ Aile ve šÛretmen bu konuda iyi bir ißbirliÛi i•inde olmalÝdÝr. …Ûretmenin •ocuÛun zaten zayÝf olan gŸvenini sarsÝcÝ davranÝßta ka•ÝnmasÝ gerekir. ¥ EÛer sorun doÛrudan doÛruya aile i•i ilißkilerden kaynaklanÝyorsa, šÛretmen ßefkatli, hoßgšrŸlŸ ve gŸven verici tavrÝ ile ailede bulamadÝÛÝ gŸven ortamÝnÝn yaratÝlmasÝnda •ocuÛa yardÝmcÝ olabilir. Ancak, unutulmamalÝdÝr ki, sorunun esas sebebine ilißkin engeller oradan kaldÝrÝlmadÝk•a, tŸm psikolojik kškenli konularda olduÛu gibi, okul fobisini de kškŸnden •šzŸmlemek mŸmkŸn gšrŸnmemektedir. Korkunun •ok yoÛun olduÛu ve adeta kronikleßtiÛi 228 bazÝ durumlarda, doÛrudan doÛruya davranÝßÝn dŸzeltilmesi yšnŸnde bazÝ •alÝßmalar yapÝlabilirse de, saÛlÝklÝ bir insanÝn dengi ruhsal yapÝsÝna sahip olmayan bir bireyde, dengeyi bozacak en kŸ•Ÿk bir olay bazen korkunun geri gelmesine, bazen de baßka bir gšrŸntŸye bŸrŸnmesine yol a•abilir. Yalan ÒDoÛruyu, bilerek deÛißtirmekÓ diye tanÝmlayabileceÛimiz yalan konusu da, aileler ve šÛretmenleri zaman zaman endißelendiren bir yanlÝß davranÝßtÝr. Hepimiz, yetißtirdiÛimiz •ocuk ve gen•lerin dŸrŸst, her durumda doÛru bildiÛini sšylemek ve savunmaktan ka•Ýnmayan insanlar olmasÝnÝ isteriz. Ama acaba •ocuklarÝmÝzÝn bšyle bir anlayÝßla yetißmeleri i•in gerekli dikkati, šzeni gšsteriyor muyuz ya da onlara bu konuda yeteri kadar iyi šrnek olabiliyor muyuz? DoÛruyu, deÛißtirerek iade etme konusu, •ocuÛun gelißim sŸreci i•inde belli bir dšneme kadar normal olarak kabul edilebilen bir durumdur. ‚ocuk, okul šncesi dšnemde ve ilkokulun ilk yÝllarÝnda dŸnyayÝ ve olaylarÝ yetißkinden farklÝ olarak algÝlar, kendi fantazilerini olaylarÝ yorumlarken kullanÝr ve bunu yaparken herhangi bir art niyeti de yoktur. Onun i•in olayÝn a•ÝklamasÝnda bazÝ ilaveler yapmak, olanÝ, olmasÝ gerektiÛi veya olmasÝnÝ istediÛi ßekilde deÛißtirmek kštŸ bir ßey deÛildir. ‚ŸnkŸ •ocuk, nasÝl baßkalarÝnÝn eßyalarÝnÝ alÝrken, gelißimi gereÛi kendine ait olanla baßkalarÝna ait olanÝ ayÝramÝyorsa, olanla olmasÝ gerekenin sÝnÝrlarÝ konusunda da bazÝ tereddŸtleri vardÝr. Bu da onun herhangi bir olayÝ bizim algÝladÝÛÝmÝzdan ve yorumladÝÛÝmÝzdan farklÝ olarak algÝlayÝp yo- 229 ÇOCUK VE OKUL rumlamasÝna neden olur. 3-4 yaßlarÝnda sÝk•a rastlanan hayal arkadaßlarÝ •ocuÛun bu dŸßŸnce tarzÝnÝn ŸrŸnŸdŸr. Gelißimin akÝßÝ i•ine bu tŸr davranÝßÝn uygun •evre ßartlarÝnÝn da yardÝmÝ ile kaybolmasÝ beklenir. Genellikle normal olarak gšzlenen de budur. Bu nedenle, •ocuklar cezalandÝrmak, onlara, ÒdoÛrusu budurÓ, Òsen yalan sšylŸyorsunÓ diye ithamlarda bulunmak haksÝzlÝk olur. Ancak •ocuklarÝn ger•eÛi deÛißtirmeleri gelißim sŸreci i•inde, šzellikle ilkokulun ilk yÝllarÝndan sonra da gšrŸlmeye devam ediyorsa, yetißkinlerin bunun ŸstŸnde dŸßŸnmeleri, sebepleri ortaya •Ýkarmak i•in •aba gšstermeleri gerekir. ‚ocuÛu yalan sšylemeye iten nedenlerin -gelißimle ilgili olanlarÝn dÝßÝnda- pek •oÛu yetißkinlerin (šzellikle de anne babalarÝn) tutumlarÝ ile ilgilidir. Bu nedenler kÝsaca ßšyle sÝralanabilir: ¥ ‚ocuk cezalandÝrÝlmaktan korktuÛu i•in yalan sšyleyebilir. ¥ HatalÝ veya yanlÝß olduÛunu dŸßŸndŸÛŸ bir davranÝßÝnÝ gizlemek i•in yalan sšyleyebilir. ¥ OlaylarÝ ve kendisini olduÛundan farklÝ gšstererek baßkalarÝnÝn švgŸsŸnŸ ve sempatisini kazanacaÛÝnÝ dŸßŸnŸr. Bunu saÛladÝk•a da yalan sšylemeyi sŸrdŸrŸr. ¥ ‚evresindeki yetißkinler sÝk sÝk yalan sšylediÛi i•in, yalan sšylemenin doÛru olduÛunu dŸßŸnerek bŸyŸyebilir. ‚ocuk bŸyŸdŸk•e, kendine olan gŸveni arttÝk•a, ger•eÛi deÛißtirme ihtiyacÝ da zamanla ortadan kalkar. Ancak burada aile ve šÛretmenlerin dikkat etmeleri gereken en šnemli ßey, •ocuÛun sŸrekli olarak yalana baßvurmasÝdÝr. Bu durumda yapÝlmasÝ gereken birinci ßey, anne-baba olarak, •ocuÛun hatalÝ davranÝßlarÝ karßÝsÝndaki tepkilerimizi gšzden ge•irmektir. Acaba •ocuÛumuz hoß gšrmediÛimiz bir davranÝßÝ yaptÝÛÝ zaman veya kazara evdeki bir eßyaya zarar vediÛi zaman ona nasÝl davranÝyoruz? Onu anlamaya •alÝßÝyor, onunla sakin bir ßekilde mi konußuyoruz; yoksa zararÝn bŸyŸklŸÛŸne baÛlÝ olarak aßÝrÝ sert veya cezacÝ bir tutum izleyerek, onun bizden ger•ekleri saklamasÝna mÝ neden oluyoruz? Karnesinde kÝrÝk var diye •ocuÛumuza ceza veerek veya aßÝrÝ sert davranarak onun bir daha sefere karnesini gizlemesine veya dersleri ile ilgili yalan sšylemesine mi neden oluyoruz. AyrÝca gŸnlŸk yaßamÝmÝzda, sšylediÛimiz ufak tefek yalanlarla ona yanlÝß bir model mi oluyor? ‚ok iyi niyetle de olsa yetißkinin ger•eÛi deÛißtirmesi •ocuÛun bunun normal bir davranÝß oluÛunu dŸßŸnmesine neden olabilir. AyrÝca, ni•in yetißkinin yalan sšylemesi hoß karßÝlanabildiÛi halde, kendisi yalan sšylediÛinde cezalandÝrÝldÝÛÝnÝ anlamak da •ocuk i•in bir hayli gŸ• olur. Bu nedenle, ailelerin •ocuklarÝnÝn kendilerini korumak i•in yalanÝ kullanmak zorunda kalmasÝna sebep olacak, sert tepkilerden ka•ÝnmalarÝ ve onlara gŸven veren, kendilerine gŸvenmelerine yardÝmcÝ olan bir ortam saÛlamalarÝ son derece šnemlidir. Tabii bšyle bir ortamda yetißkinlerin kendilerinin de yalan sšylemeyerek šrnek olmalarÝ son derece gerekli bir husustur. BaßkalarÝna Ait EßyalarÝ Alma 229 230 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ Okul šncesi ve okul •aÛÝ •ocuklarÝnda bulunur. Burada •ocuÛa cezalandÝrmak yeri- gšrŸlen ve zaman zaman aileleri ve šÛret- ne onu yakÝndan izleyerek, davranÝßÝnÝn ne- menleri endißelendiren bir davranÝß da Òbaß- den yanlÝß olduÛunu a•Ýklamaya •alÝßmak kalarÝna ait eßyalarÝ almaÓdÝr. Anne-babalar daha doÛru bir yaklaßÝm olur. Gelißim sŸreci genellikle •ocuklarÝnda bu tŸr davranÝßlar i•inde uygun •evre koßullarÝnda, yetißkinin gšzlediklerinde endißelenir, paniÛe kapÝlÝr- de yardÝmÝ ile kendisine veya baßkasÝna ait lar. ‚ŸnkŸ kŸ•Ÿk yaßlarda gšrŸlen bu tŸr olanÝn sÝnÝrÝnÝ koyabildiÛi ve bu sÝnÝrÝn aßÝl- davranÝßlarÝn hem yasalar a•ÝsÝndan su• sayÝ- masÝ halinde bunun tasvip gšrmeyeceÛini lan, hem de toplumsal deÛerler yšnŸnden anladÝÛÝ zaman, bu tŸr davranÝßlarÝn da orta- tasvip edilmeyen bir davranÝßa, hÝrsÝzlÝÛa dš- dan kalktÝÛÝ gšzlenir. nŸßeceÛinden korkarlar. Oysa okul šncesi BaßkalarÝna ait eßyalarÝn alÝnmasÝ bazÝ dšnemde ve ilkokulun ilk yÝllarÝnda gšrŸlen psikolojik nedenlere de baÛlÝ olabilir. ‚o- ÒbaßkalarÝna ait eßyalarÝ almaÓ davranÝßÝ cuklar doÛumu izleyen ilk gŸnlerden itibaren •oÛunlukla •ocuÛun henŸz tamamlanmamÝß šnce anne-baba daha sonra diÛer aile birey- olan bilißsel gelißimi ve buna paralel olan leri ve aile dÝßÝndaki diÛer insanlarla ilißkiler toplumsal ve ahlaki gelißimi ile yakÝndan il- kurarlar. Bu ilißkileri sÝrasÝnda •eßitli izlenim- gilidir. ler alÝrlar. …zellikle anne-babanÝn tutum ve ‚ocuk bu dšnemde bilißsel olarak henŸz davranÝßlarÝ, •ocuÛun gŸven duymasÝna, kendisine ait olanla baßkasÝna ait olanÝn sÝnÝ- kendisi ve •evresi ile barÝß i•inde mutlu bir rÝnÝ net olarak ayÝrdedememektedir. AyrÝca, insan olmasÝna yardÝmcÝ olabildiÛi gibi, an- anlamÝnÝ yeteri kadar kavrayamadÝÛÝ •eßitli ne-babanÝn aßÝrÝ baskÝcÝ, sert, devamlÝ eleßti- toplum kurallarÝna ilißkin prensiplerden biri ren tutumlarÝ veya yeterli ilgi ve ßefkatten de ÒpaylaßmaÓdÝr. Evde birka• kardeßi olan uzak tutumlarÝ onun gŸvensiz, endißeli ol- veya yakÝn •evredeki akraba ve komßu •o- masÝna; istenmediÛi, sevilmediÛi duygusunu cuklarÝ ile biraraya geldiÛi zaman •ocuÛa ye- yaßamasÝna neden olabilir. tißkinler sŸrekli olarak oyuncaÛÝnÝ, •ikolatÝsÝ- ‚ocuk bu durumda, hayatÝndaki ilgi ve nÝ veya •ok sevdiÛi kurabiyesini paylaßmasÝ sevgi eksikliÛini gidermenin yollarÝnÝ arar. gerektiÛi talimatÝnÝ vermektedirler. O, kendi- EÛer yaptÝÛÝ olumlu ißler ve davranÝßlarla bu- sinin olanlarÝ paylaßÝyorsa, baßkalarÝna ait nu saÛlayamÝyorsa, baßka yollar dener. Üßte olanlarÝn paylaßÝlmasÝ neden yasak olsun? bu, šzellikle ilkšÛretim •aÛÝndaki •ocuklar- Bšylece ÒbenimÓ ve ÒbaßkasÝnÝnÓ sÝnÝrÝnÝ iyi da baßkalarÝna ait eßyalarÝ almak bšyle bir koyamayan, paylaßmanÝn ancak diÛerinin iz- sebebe de baÛlÝ olabilir. ‚ocuk anne-baba- ni ve rÝzasÝ ile ger•ekleßebilen bir sosyal dav- sÝndan alamadÝÛÝnÝ dŸßŸndŸÛŸ sevgi ve ßef- ranÝß oluÛu konusunda yeterli anlayÝßa sahip kati, baßkalarÝndan aldÝÛÝ eßyalarla doldur- olmaya •ocuk, arkadaßÝnÝn eßyasÝnÝ almakla, maya •alÝßÝr. Bazen de aldÝÛÝ bu eßyalarla ar- dÝßtan hÝrsÝzlÝk gibi gšrŸlen bir davranÝßta kadaßlarÝ arasÝnda kendisini sevdirmeye, Ÿs- 230 231 ÇOCUK VE OKUL tŸnlŸk kurmaya •alÝßÝr. Bazen bu durum evden eßya almak veya evden para almak ve bu yolla arkadaßlarÝ arasÝnda ŸstŸnlŸk kurmak uyum ve davranÝß sorunlarÝnÝ sayacak olursak, ßeklinde de gšrŸlebilir. Bu tŸr davranÝßlar ge- ¥ Ülgisizlik nellikle •ocuÛun hayatÝnda birßeylerin yo- ¥ Ü•ine kapanÝklÝk lunda gitmediÛine ißaret eden belirtilerdir. YapÝlmasÝ gereken en makul ßey, bšyle bir davranÝß karßÝsÝnda •ocuÛun yaßÝnÝ, gelißme dŸzeyini dikkate almak, davranÝßÝn orta- ¥ AßÝrÝ •ekingenlik ¥ Sebepsiz aßÝrÝ korku ¥ Anneden veya evden ayrÝlamamak ya •ÝkÝßÝ ile ilgili ipu•larÝnÝ dikkatle deÛerlen- ¥ AßÝrÝ huzursuzluk dirmek olmalÝdÝr. OlayÝn ne zaman, evde ve- ¥ Arkadaß edinememek ya okulda meydana gelen hangi olay veya olaylardan baßladÝÛÝ, •ocuÛun, aldÝÛÝ eßyala- ¥ Sebepsiz sÝkÝntÝ rÝ ne ßekilde kullandÝÛÝ (sattÝÛÝ veya arkadaß- ¥ Dikkati •eken ßÝmarÝklÝk larÝna hediye ettiÛi vb.) dikkatle incelenmeli- ¥ Sšz dinlememek dir. …zellikle •ocuklarÝn toplumsal kurallarÝ ¥ SÝk sÝk kabahat yapmak yetißkin dŸßŸncesine uygun ßekilde anlamaya baßladÝklarÝ 11-12 yaßlarÝndan sonra tek- ¥ Kurallara ve disipline uymamak rarlanan olaylarda mutlaka bir uzmanÝn yar- ¥ Okul eßyalarÝna zarar vermek dÝmÝna baßvurmak gerekli olabilir. ¥ Üsyank‰rlÝk BŸtŸn bunlarÝn yanÝnda dikkat edilmesi gereken šnemli bir baßka nokta da, toplumsal deÛer yargÝlarÝnÝn ve bunlara dayalÝ olan ahlak kurallarÝnÝn benimsenmesinin, bu ku- ¥ Yalan sšylemek ¥ Yerinde duramamak (aßÝrÝ hareketlilik) ¥ OrayÝ-burayÝ karÝßtÝrmak rallarÝn sšzlŸ veya yazÝlÝ olarak ifade edilme- ¥ KavgacÝlÝk sinden •ok, •ocuÛun i•ine yaßadÝÛÝ en yakÝn ¥ SaldÝrganlÝk •evre olan aileden baßlayarak, arkadaß, okul, toplum •evresi i•inde doÛru ßekilde yaßanan šrneklerle gšsterilmesidir. EÛer bir ailede bŸ- ¥ Ders •alÝßmamak ¥ Evden ka•mak yŸkler, baßkalarÝnÝn eßyalarÝnÝ alma konu- ¥ Su•a yšnelmek sunda fazla hoßgšrŸlŸ iseler veya toplumda ¥ Kibritle, ateßle oynamak bu tŸr davranÝßlar ceza gšrmŸyorsa, •ocuklarÝn doÛru davranmayÝ šÛrenmeleri de son derece gŸ• olacaktÝr. Okul •aÛÝ •ocuÛunda gšrŸlen ¥ Sigara ve benzeri ßeylere heves ¥ ArkadaßlarÝnÝn eßyalarÝna zarar vermek REHBERLÜK ARAÞTIRMA 231 232 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ MERKEZÜ VE OKUL REHBERLÜK SERVÜSÜ TŸrk Milli EÛitim Sistemi i•inde her ge•en gŸn daha fazla šnem kazanarak yaygÝnlaßan bir alan da ÒRehberlik ve Psikolojik DanÝßmaÓdÝr. TŸrk Milli eÛiim SistemiÕnde 1960ÕlÝ yÝllardan bu yana giderek artan šl•Ÿde gelißen ve sistem i•inde yerini alan Rehberlik ve Psikolojik DanÝßma Servisleri, šÛrencilerle ilgili baßarÝsÝzlÝk, šÛrenme gŸ•lŸÛŸ, sosyal, duygusal konularla ilgili problemlerin •šzŸmŸnde aile ve okula yardÝmcÝ olan birimlerdir. BugŸn uygulamada, illerde Milli EÛitim MŸdŸrlŸÛŸne baÛlÝ Rehberlik AraßtÝrma Merkezleri ve bunlara baÛlÝ olarak okullarda gšrev yapan Rehberlik ve Psikolojik DanÝßma Servisleri kurulmußtur. Rehberlik AraßtÝrma Merkezleri, o ildeki ilk ve ortašÛretimdeki šÛrencilerin tŸmŸne, okul veya ailenin baßvurusu Ÿzerine yardÝmcÝ olurlar. Okullardaki Rehberlik ve Psikolojik DanÝßma Servisleri šzellikle ilkšÛretim ikinci kademe ve ortašÛretim dŸzeyindeki okullarda mevcuttur. Bu servisler bugŸn i•in ilkšÛretim ikinci kademe ve ortašÛretim •aÛÝndaki šÛrencilere psikolojik danÝßmanlÝk yapmakta ve mesleki tercihler konusunda yardÝmcÝ olmaya •alÝßmaktadÝrlar. KAYNAKLAR ISAACS, Susan. ‚ocuk Bu Me•hul. (•ev.Muammer Tuncer). Üstanbul: Yal•Ýn YayÝnlarÝ, 1969. OKTAY, Ayla. Okul OlgunluÛu, Üstanbul: Ü.†. Edebiyat FakŸltesi Yay., 1983. Okul …ncesi EÛitim ve SorunlarÝ, Ankara: TŸrk EÛitim DerneÛi Yay., 1982, 232 Okul …ncesi EÛitimin YaygÝnlaßtÝrÝlmasÝ Semineri I-II-III-IV-V-VI-VII. YAPA, 1984, 1985, 1986, 1987, 1989, 1991, YAVUZER, Haluk, Ana Baba ve ‚ocuk. Üstanbul: Remzi Kitabevi, 1986. ‚ocuk Psikolojisi. Üstanbul: Remzi Kitabevi, 1987 Ana Baba Okulu (ed.) Üstanbul: Remzi Kitabevi, 1990. Y…R†KOÚLU, Atalay. ‚ocuk Ruh SaÛlÝÛÝ. Ankara: Üß BankasÝ KŸltŸr YayÝnlarÝ, 1987. YaratÝcÝ Toplum Yolunda ‚aÛdaß EÛitim/‚aÛdaß YaßamÝ Destekleme DerneÛi Üstanbul: Cem YayÝnevi, 1990. Makale ve Bildiriler: OKTAY, Ayla. ÒÜlkokula Baßlamada HazÝrlÝklÝ OlmanÝn …nemiÓ. Aile ve ‚ocuk Dergisi. SayÝ: 1, Üstanbul: 1981, s. 18-28. Ò‚ocuk EÛitiminde Ailedeki Disiplinin Yeri ve …nemiÓ. Aile ve ‚ocuk Dergisi. SayÝ: 2, Üstanbul: 1982, s. 68-77. ÒOkul …ncesi Dšnemde Temel AlÝßkanlÝklarÝn KazandÝrÝlmasÝÓ. YAPA Okul …ncesi EÛitimi ve YaygÝnlaßtÝrÝlmasÝ Semineri II-III. Üstanbul: YAPA YayÝnlarÝ, 1985, s. 39-46. Ò‚ocukta Okuma Ülgisinin DoÛußuÓ. GŸnŸmŸzde Kitaplar Dergisi. SayÝ: 26, 1986, s. 45-47. Ò‚ocuÛun YaßamÝnda Ülkokulun Yeri ve …nemiÓ. YaßadÝk•a EÛitim Dergisi. SayÝ: 4, Üstanbul: 1988, s. 6-8. Ò‚ocuklarÝnÝ Anadolu Liseleri ve …zel Okul Giriß SÝnavlarÝna HazÝrlarken Aileler Nelere Dikkat Etmelidir?Ó YaßadÝk•a EÛitim Dergisi. SayÝ: 6, Üstanbul: 1989, s. 6-12. ÒTatilÓ. YaßadÝk•a EÛitim. SayÝ: 16, MayÝs/Haziran 1991, s. 5-8. 233 T.C. BAÞBAKANLIK Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar Genel MŸdŸrlŸÛŸ ‚ocuk ve Oyun l Dr. Esra …MEROÚLU 9 235 ÇOCUK VE OYUN Neden Oynuyorum? ‚ocuk : Annem neden sanki beni sofraya •aÛÝrÝyor, daha oyunum bitmedi ki, hep de oyunumun en gŸzel yerinde beni •aÛÝrÝrlar. AnneciÛim oyunumu bitireyim, geleceÛim. Anne : Bu •ocuk beni deli edecek, ne zaman birßey sšylesem bana Òama ßimdi oyun oynuyorumÓ diye cevap veriyor. Ne bitmez oyunmuß bu. Sokakta oyun, evde oyun, bu •ocuÛun yapacak baßka ißi yok mu? Bu anneyle, •ocuÛunun laflarÝ bize hi• yabancÝ gelmiyor. Kimbilir gŸnde ka• kez anneyle •ocuk arasÝnda buna benzer sšzler ge•iyor. Acaba sahiden bu •ocuÛun oyun oynamaktan, eglenmekten baßka yapacak ißi yok mu? Yetißkinler gšzŸyle oyun, •ocuÛun eÛlenmesine, oyalanmasÝna yarayan ama•sÝz bir uÛraßtÝr. Üßi olmayan, vakit ge•irmek isteyen kißi oynar. ‚ocuÛunuz i•in ise oyun bir uÛraßtÝr. Oyun tecrŸbe kazanma, šÛrenme ve yapma aracÝdÝr. ‚ocuÛunuz doktorculuk veya ßofšrcŸlŸk oynuyorsa bundan yalnÝzca keyif almÝyordur. Doktoru veya ßofšrŸ yaßÝyordur. ‚ocuk oyun sÝrasÝnda •evresindeki dŸnyada gšzlediÛi uÛraß ve becerileri canlandÝrÝr, dener ve uygular. ‚ocuk oynadÝk•a duyularÝ keskinleßir, yetenekleri gelißir. ‚ŸnkŸ oyun, •ocuÛun en doÛal šÛrenme aracÝdÝr. Oyun dŸnyasÝnda kendi kurallarÝnÝ kendisi koyar ve bozar. DuyduklarÝnÝ, gšrdŸklerini sÝnayÝp, dener. …Ûrendiklerini pekißtirir. ‚ocuÛun bu dŸnyasÝna yetißkinler kolayca giremez. …rneÛin evcilik oynayan bir •ocuk sizi kolay kolay oyununa almaz ve karÝßtÝrmaz. EÛer oyununa mŸdahale ederseniz kÝzar, sinirlenir ve hatta aÛlar. Sanki o oyun bir daha oynanamazmÝß gibi Òoyunumu bozdunÓ diye huysuzlanÝr. ‚ŸnkŸ •ocuk oyunda baÛÝmsÝz, šzgŸr olmanÝn tadÝnÝ •ÝkarÝyordur. Oyun, •ocuÛun šzgŸrlŸÛŸdŸr. ‚ocuk, oyununda yalnÝzca yetißkinleri taklit etmekle kalmaz, ona kendinden de katar. Kendi yaßantÝsÝnÝ da oyuna yansÝtÝr. Kendilerine yapÝlmasÝnÝ istedikleri veya yapÝlmasÝndan korktuklarÝ ßeyleri canlandÝrÝr. …rneÛin: Bir anaokulunda yapÝlmÝß olan gšzlemde ortaya •Ýkan ßu oyun bunun en gŸzel ispatÝdÝr. Dšrt yaßÝndaki bir •ocuÛun polis korkusu vardÝ. Ailesi onu polisle korkutmußtu. Kendisini yaramaz, fena bir •ocuk olarak gšrŸyordu. BŸtŸn oyunlarÝnda polis oluyor, arkadaßlarÝnÝn canÝnÝ acÝtÝyor, onlarÝ hapise gštŸrŸyordu. Bir gŸn elindeki kil ile oynarken birden ÒO polisi suda boÛdum ve kurtuldumÓ dedi ve ondan sonra da eskiden yaptÝklarÝnÝ yapmaz oldu. Keßke bŸtŸn umacÝlar, korkun• canavarlar, •ocuklarÝn 235 236 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ zihinlerinden bu kadar kolaylÝkla silinebilseydi. ‚ocuk bu oyunda sšzle anlatamadÝÛÝ kaygÝlarÝnÝ dile getirmiß, olayÝ somutlaßtÝrarak, kendine gšre bir •šzŸm getirmißtir. Baßka bir deyißle oyun, •ocuÛun dili ve en etkili anlatÝm aracÝdÝr. Oyun aracÝlÝÛÝ ile ŸzŸntŸlerini, kaygÝlarÝnÝ, korkularÝnÝ dile getirir. Bu yolla, derdini dškŸp rahatlayan bir yetißkin gibi sÝkÝntÝlarÝnÝ dÝßa vurur. Oyun, •ocuklarÝn en kolay, en doÛal anlaßma ortamÝdÝr. Üki •ocuk yan yana geldiÛinde birbirlerinin adlarÝnÝ bilmeseler bile oynamaya baßlarlar. †• yaßÝndan sonra oyun, paylaßmak, baßkalarÝnÝn haklarÝna saygÝ gšstermek, sÝrasÝnÝ beklemek gibi toplumsal olgularÝn kazanÝlmasÝnda šnemli bir yer tutmaktadÝr. …zetlersek oyun, •ocuÛun gelißmesi ve kißilik kazanmasÝnda •ok šnemlidir. Oyunsuz ge•en bir •ocukluk asla dŸßŸnŸlemez. ‚ocuÛun bŸyŸmesi ve saÛlÝklÝ gelißmesi i•in nasÝl beslenme, bakÝm ve sevgi gerekli ise ÒOyunÓ da en az bunlar kadar gereklidir. NasÝl Oynuyorum? Yeni doÛmuß bebeÛinizin neler yaptÝÛÝna hi• dikkat ettiniz mi? Neler yapÝyor? Bu soruya pek •oÛunuzun Òuyuyor, meme emiyor, altÝnÝ kirletiyor, arada sÝrada uyanÝp yŸksek sesle aÛlÝyor.Ó diye •evap verdiÛinizi duyar gibiyim. BazÝlarÝnÝz da Òo kadar yorgunum ki neler yaptÝÛÝnÝn farkÝnda deÛilimÓ ßeklinde cevap veriyorsunuz. BebeÛiniz ilk 40 gŸn i•inde aÛlar, meme emer, uyanÝr, altÝnÝ kirletir. BŸtŸn bunlar hergŸn rutin olarak tekrarlanÝr. Ama 40 gŸnden sonra onda bazÝ deÛißik236 likler gšrmeye baßlarsÝnÝz. GŸlmeye baßlamÝßtÝr. KÝsacasÝ, oyun oynamaya baßlamÝßtÝr. 0-2 YaßlarÝ ArasÝnda Oyun : Bebek, doÛumundan itibaren ilk gŸnlerde annenin kokusuna, biberon ßißesine, annenin ve babanÝn sesine, mŸziÛe, ani gŸrŸltŸlere heyecansal tepkilerde bulunur. Bu tepkileri mimik, jest ve ses olarak izlemek mŸmkŸndŸr. Bebek doÛduÛunda yardÝma muhta•tÝr. Kendi kendine hi•bir ßey yapamaz. Ancak bir baßkasÝ onun ihtiya•larÝnÝ karßÝlayabilir. EÛer annesi onunla konußur, ßarkÝ sšyler, onu etrafÝnÝ gšrebileceÛi bir yere kaldÝrÝr, dÝßarÝ •ÝkarÝr ve onunla ilgilenirse ona en uygun oyun ortamÝnÝ olußturmuß demektir. YaßamÝnÝn ilk aylarÝnda bile bebek, etrafÝndaki nesnelerin ve bu nesnelerin renklerinin, ßekillerinin farkÝna varmaya baßlar. Renkli, ses •Ýkaran nesnelerden hoßlanÝr. Bu yŸzden sesli ve parlak renkli oyuncaklar, •ocuklarÝn zihinsel olarak gelißmesine de yardÝmcÝ olur. YataÛÝnÝn Ÿzerine asÝlabilen, evde de kolaylÝkla hazÝrlanabilecek mobil denilen oyuncaklarla •ocuk, kendi kendine oyunlar oynar. ‚ocuk bŸyŸdŸk•e •ocuÛun eli ve kolun- 237 ÇOCUK VE OYUN daki kontrolŸ giderek artar. ‚evresindeki nesneleri yakalar, aÛzÝna gštŸrŸr ve keßfetmeye •alÝßÝr. AÛza gštŸrme, nesneleri tanÝmanÝn en kolay yoludur. Taklit, •ocuÛun oyununun temelini olußturur. Annenin •ÝkardÝÛÝ sesleri taklit eder bir bebek onunla oynuyordur. Sesli taklit oyunlarÝ bebekle anneyi birbirine yaklaßtÝrdÝÛÝ gibi dil gelißimine de yardÝmcÝ olur. AßaÛÝdaki mŸzikli oyun bir yaßÝna kadar bebeklere oynanabilir. oyunlarÝnÝ izler. 3-4 YaßlarÝ ArasÝnda Oyun Ooooo da ne demek Eeeeee koca bebek Uuuu uyu da bŸyŸ Eeeeeeee Dokuz aylÝktan itibaren bebekler hareketlenmeye, tek baßÝna oturmaya ve emeklemeye baßlarlar; etrafla ilgileri daha •ok artmÝßtÝr. Evdeki bŸtŸn kÝrÝlacak eßyalar onun oyuncaklarÝ olmaya baßlar. Siz onlarÝ sakladÝk•a o bulmaya •alÝßÝr. Bu dšnemdeki belki de en •ok hoßlarÝna giden ßey ellerine ge•irdiklerinin sesini duymaktÝr. Tencereler, kaßÝklar, kutular onun oyun malzemelerini olußturur. AyrÝca bu dšnemde yakÝn uzak ilißkisini de anlamaya baßlar. Uzaktaki oyuncaÛÝna emekleyerek ulaßÝr. 1-2 yaßlarÝ arasÝnda iki •ocuÛu yan yana getirseniz, birbirinden habersiz oyun oynadÝklarÝnÝ izleyebilirsiniz. OyuncaklarÝnÝ paylaßmazlar, birbirlerinin sa•ÝnÝ •ekip canÝnÝ acÝttÝklarÝ bile olur. Bu dšnemde •ocuk tek baßÝna oyun oynar. Bunu izleyen dšnemde ise kÝsa sŸreler halinde baßka •ocuklarÝn ‚ocuk iki yaßÝndan sonra hayal gŸcŸne dayanan oyunlardan hoßlanÝr. Eger bu yaßlar arasÝndaki •ocuÛu oyunda gšzlerseniz, oyuncaklarÝyla konußtuÛunu, onlara kÝzÝp baÛÝrdÝÛÝnÝ kolayca izleyebilirsiniz. AyrÝca bu yaßlar arasÝnda bŸyŸk kaslar hayli gelißmiß olduÛundan takla atar; yŸksek bir yerde yŸrŸmeyi dener; topa tekme atar. ‚ok aktif olduÛundan, herßeyi hÝzla ve yaratÝcÝ bir bi•imde ger•ekleßtirir.Yeni oyunlar yaratÝr ve uygular. Evcilik, bakkalcÝlÝk, postacÝlÝk ve doktorculuk oyunlarÝnda •eßitli kÝyafetlere girip canlandÝrmayÝ sever. Dšrt yaßÝnda •ocuk kÝvrak zekasÝnÝn yanÝnda elleriyle de •ok beceriklidir. Resim yapar, yapÝlar kurar, mŸzikten ßarkÝdan •ok hoßlanÝr. Bu yaßtaki •ocuk Ÿ•-dšrt •ocukla uzun sŸre, hatta bir gŸnden štekine devam eden oyunlar oynar. 5-6 YaßlarÝ ArasÝnda Oyun Bu yaß •ocuklarÝ, •oÛunlukla grup oyunlarÝna ilgi duyar. Yavaß yavaß •evresini tanÝmaya baßlar. Komßu ve mahallesindeki yaßdaßlarÝ ile arkadaßlÝk kurar. OynadÝklarÝ oyun 237 238 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ kurallarÝna saygÝlÝ olmayÝ burada šÛrenir. Eßli eÛlenceli oyunlar yine bu yaßtaki •ocuklarÝn yakÝndan ilgi duyduklarÝ bir uÛraßtÝr. Oyuncak olarak masa oyunlarÝna, yapÝ oyuncaklarÝna dŸßkŸndŸr, kesme yapÝßtÝrma, •izimler yapma, resim boyama, par•alÝ bilmeceleri birleßtirmeyi •ok severler. TŸm bunlarÝn arasÝnda kÝzlar halen evcilik oynarken; erkek •ocuklar kšprŸler, yollar yapar; kÝzÝlderili, kovboyculuk, hÝrsÝzpolis oyunlarÝna ilgi gšsterir. Bu yaß grubu šzellikle TVÕdeki dizilerden •ok etkilendiÛinden, anne ve babalar, izlemesi gereken programlarÝ se•erken •ok dikkatli davranmalÝdÝr. ‚ocuk OyunlarÝnÝn …zellikleri Buraya kadar •ocuÛun hayatÝnda oyunun yerini, šnemini ve yaßlara gšre oyunun gelißimini gšrdŸk. Bu noktada ise dŸnyanÝn heryerinde •ocuÛun yaßÝ ve cinsiyeti ne olursa olsun, tŸm •ocuk oyunlarÝnÝn šzelliklerinden bahsetmekte, oyunu anlamak a•ÝsÝndan yarar olduÛuna inanÝyorum. 1 - Oyun belirli bir evrim ve sÝralama izler. …rneÛin •ocuk bloklarla veya 238 kŸplerle oynarken šnce onlarÝ yan yana dizer; bir sŸre sonra Ÿst Ÿste koymayÝ dener; sonra hayali yapÝtlar yapar; teknik bir dŸzen kurar ve kendine gšre dŸßlediÛi ve ger•eÛe uydurduÛu yapÝtlarÝ kurduktan sonra, onlarÝ ek malzemeler kullanarak garaj, ev v.b. diye danÝmlayarak oyun oynar. 2 - Oyun etkinliklerinin sayÝsÝ ve •eßitliliÛi •ocuÛun yaßÝ bŸyŸdŸk•e azalÝr, •ŸnkŸ •ocuk bir •ok deneyim sonunda ilgi duyduÛu ve daha iyi becerdiÛi oyunlarda daha •ok zaman harcar. Dikkat sŸresi uzadÝk•a belirli bir oyunda daha uzun sŸre kalÝr. AraßtÝrma, deneme, keßfetme, tanÝma aßamalarÝndan ve eski deneyimlerinden yararlandÝÛÝ yaratÝcÝ oyunlar kurar. 3 - ‚ocuÛun yaßÝ bŸyŸdŸk•e dikkat sŸresi de uzar; kendini daha uzun sŸreler belirli bir iße verebilir ve daha az sÝkÝlÝr. 4 - ‚ocuk, oyunlarÝ akÝlcÝ bir bi•imde ve oyuncaÛa baÛlÝ olmaksÝzÝn kurar. ÜstediÛi zaman ve bi•imde, istediÛi ßeyle herhangi bir oyun olußturabilir. Yaß bŸyŸdŸk•e •ocuk 239 ÇOCUK VE OYUN oyunlarÝ resmileßir, daha kuralcÝ ve planlÝ olur. 5 - ‚ocuk bŸyŸdŸk•e beden durgunlaßÝr. Daha sakin ve zihinsel becerilerle, bedenin uyum i•inde •alÝßtÝÛÝ oyunlara yšnelir. Oyun ve ‚alÝßan Anne Annenin ißlerinin tŸmŸ ister ev ißleri, ister bŸro •alÝßmalarÝ olsun, aynÝ derecede zorlayÝcÝ, zaman tŸketici ve yorucudurlar. Ancak, evde •alÝßan annenin ara sÝra da olsa gŸn boyunca •ocuÛu ile ge•irebileceÛi zamanlar olmaktadÝr. EÛer anne ißini ve oyun zamanÝnÝ bir dereceye kadar uyarlamÝßsa, gŸnŸn sonunda •ocuk annesinin kendisiyle birlikte olmaktan hoßlandÝÛÝnÝ ve sevdiÛini anlayacak, ona gŸvenebileceÛine emin olacaktÝr. Evin dÝßÝnda •alÝßan anne deÛißik ve hatta gŸ• bir sorunla karßÝ karßÝyadÝr. ‚ocuÛunu gŸn boyunca gšremez. Akßam eve dinlenme ihtiyacÝ i•inde dšner. Ev ißleri, eßi, yorgunluk ve •ocuklar hepsi de ondan kendilerine zaman ayÝrmasÝnÝ beklerler. ‚alÝßan anne bunlarÝn hepsini tatmin etme •abalarÝnÝn sonucunda kolayca bunalÝma girebilir. Evin dÝßÝnda •alÝßma gerekliliÛi veya isteÛi, •ocuk sahibi olma konusunda caydÝrÝcÝ unsurlar olmamalÝdÝr. ‚alÝßan anne i•in bu sorunu dengeleyecek bir•ok olanak vardÝr. ‚ocuÛun gŸnlŸk disiplininin ve eÛitiminin bŸyŸk bšlŸmŸ kreße ve yuvaya, daha sonra da ilkšÛretime bÝrakÝlabilir. ‚alÝßan bir anne šÛretmenlerle yakÝn bir baÛlantÝ kurarak •ocuÛunun ilerlemesini ve sorunlarÝnÝ izleyebilir. Bu durumda zamanÝnÝn daha azÝnÝ dŸzeltmelere ve disipline ayÝrmak zorunda kalÝr. Hatta •ocuÛundan, evdeki sŸrekli ilißkisi ile beraberliÛin deÛerini bir dereceye kadar dŸßŸren annenin aldÝÛÝndan daha •ok zevk alÝr. ‚alÝßan anne, gŸnlŸk ve dŸzenli oyun zamanlarÝ koymadÝÛÝ sŸrece •ocuÛunun kendisine ya sÝkÝca baÛlandÝÛÝnÝ ya da ilgisini kaybettiÛini gšrecektir. Üßten eve dšndŸÛŸnde, •ocuk, dikkati •ekmek i•in bŸyŸk bir istek gšsterecek veya onsuz da yapabileceÛini gšstermek i•in ilgisiz gšrŸnecektir. Her iki durumda da bu ihtiya• ißaretidir. DŸzenli oyun zamanÝnÝn saptanmasÝ, annenin kendini toplamasÝna; dinlenmesine; yemek hazÝrlamasÝna; eßi ve •ocuklarÝ ile birlikte olmasÝna olanak verir. EÛer •ocuk her akßam belli sŸreli bir oyun programÝna baÛlanabilirse, annesine diÛer ißleri ile uÛraßma olanaÛÝnÝ verecektir. TŸm gŸnŸnŸ ondan ayrÝ ge•irdikten sonra •ocuk, annesinin yakÝnlÝÛÝna gerek duyar. Annesine oyun olduÛu kadar sevgi i•in de ihtiyacÝ vardÝr. Ona gŸn boyunca baßÝnÝzdan ge•enleri anlatÝn ve onun da kendi baßÝndan ge•enleri size anlatmasÝnÝ saÛlayÝn. EÛer šzel bir disiplin veya eÛitim gerekiyorsa, bunu, zaten kÝsa olan oyun zamanÝnÝ ders veya cezalandÝrma i•in kullanmak yerine, hafta sonuna bÝrakÝn. Dokuz veya daha bŸyŸk yaßtaki •ocuÛun ve hatta gencin •alÝßan annesi ile ilißki kurmak i•in her gŸn zamana ihtiyacÝ vardÝr. Sohbet etmek veya televizyon seyretmek dÝßÝnda paylaßÝlan herhangi bir faaliyet bir aile ilißkisini sŸrdŸrecek ve gencin en zor kendini bulma yÝllarÝnda sarÝlabileceÛi bir dayanak olußturacaktÝr. 239 240 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ ‚ocuÛun Oyun OynayacaÛÝ Alan Her yaßtaki •ocuÛun ihtiya•larÝ farklÝ bile olsa oyun oynayacaÛÝ alanÝn gŸvenli, rahat, oyun oynayabileceÛi genißlikte olmasÝ en baßta istenilen šzelliklerdir. BebeÛiniz henŸz yŸrŸmŸyor veya emeklemiyorsa bile, onun bir oyuncaÛa erißmek i•in uzanÝrken dšnebileceÛini ve bšylelikle dŸßebileceÛini unutmamanÝz gerek. Bunun i•in kŸ•Ÿk bebeklerin etrafÝ parmaklÝklÝ olan yataÛÝnda veya bir marangoza yaptÝrÝlabilecek •ocuk parkÝ diye isimlendirilen oyun alanÝnda oynamasÝ tavsiye edilir. KŸ•Ÿk bebekleri yere bÝrakmak doÛru deÛildir. Evinizi ne kadar temiz tutmaya •alÝßsanÝz da, yerde unutulan ve bebek tarafÝndan aÛza alÝnan bir dŸÛme •ok bŸyŸk tehlikelere yol a•ar. BebeÛimiz emeklemeye ve yŸrŸmeye baßladÝktan sonra oyun alanÝnÝn gŸvenliÛi ve rahatlÝÛÝ daha da šnem kazanmaktadÝr. Bu yaßlardaki •ocuklar genellikle yetißkinlerin bulunduÛu yerlerde oynamak isterler. Yeni yŸrŸyen bir bebeÛin eßyalarla dolu bir odada dŸßmesi ve bir yerini •arpmasÝ •ok daha kolay olur. Bu yŸzden odayÝ gereksiz eßyalardan arÝndÝrmak ve sivri kšßelere •arpmamasÝ i•in dikkatli olmak gereklidir. AyrÝca •ocuklarÝn en •ok ilgisini •eken prizlerin de bir kapakla kapatÝlmasÝ en akÝlcÝ yoldur. Yaßanan odadaki sŸs eßyalarÝnÝ ortadan kaldÝrmak yerine •ocuÛa onlarÝn oyuncak olmadÝÛÝ ve dokunulmayacaÛÝ anlatÝlmalÝdÝr. 240 ‚ocuk bŸyŸdŸk•e evde kendisinin oynayabileceÛi, oyuncaklarÝnÝ koyabileceÛi bir kšßenin olmasÝnÝ ister. Evde •ocuÛa bšyle bir kšße hazÝrlanmalÝdÝr. Bu kšßenin •ocuÛun oynayabileceÛi kadar geniß, rahat olmasÝna šzen gšsterilmelidir. Bu kšßede oyuncak sepeti veya kutularÝ, minderler veya onun boyuna uygun sandalye vb. eßyalar olabilir. Annelerin en •ok ßikayet ettikleri husus, •ocuklarÝn tŸm oyuncaklarÝnÝ evin her kšßesine daÛÝttÝklarÝdÝr. En baßta dŸßŸnmemiz gereken, evi sadece •ocuklarÝmÝzÝn deÛil bizim de daÛÝttÝÛÝmÝzdÝr. …rneÛin dikiß ve el ißleri ortalÝÛÝ birden daÛÝtabilir. …nemli olan, •ocuklara, kendi oyuncaklarÝndan gene kendilerinin sorumlu olduklarÝnÝ šÛretmektir. Ne var ki, bu alÝßkanlÝÛÝ vermek pek kolay deÛildir. ‚ŸnkŸ •ocuklar, bir bu oyuncakla, bir šbŸr oyuncakla oynarlar. BŸtŸn bu oyuncaklar da ortalÝkta durur. ‚ocuÛa yšnelerek, ikide bir, ÒOyuncaklarÝnÝ toplanasa!Ó demek, onun ißine karÝßmak olur; bu da onu rahatsÝz eder. Bu nedenle, šzellikle dar evlerde oturanlarÝn-olanak var ise- •ocuklarÝna bir oyuncak kšßesi ayÝrmalarÝ gerekir. Bšyle bir kšße, bŸtŸn oyuncaklarÝn ortada kalmasÝnÝ šnler. Konuk geldiÛinde de, aceleyle ortalÝÛÝ toplama derdi ortadan kalkar. Bšylece •ocuk dŸzenli olmayÝ šÛrenir. Herhangi bir oyuncak, kendi sÝnÝrlarÝnÝ aßtÝÛÝnda, durum •ocuÛa hatÝrlatÝlÝr. BŸtŸn bunlar yapÝlÝrken šnemli bir nokta da, oyununa dalmÝß •ocuÛun oyundan koparÝlmamasÝdÝr. Baßka bir iß 241 ÇOCUK VE OYUN i•in oyundan ayrÝlmak, •ocuÛu hayal kÝrÝklÝÛÝna uÛratÝr; bšyle bir durum da •ocukta šfke yaratÝr. Bu yalnÝz •ocuÛa šzgŸ deÛildir, biz bŸyŸkler de severek yaptÝÛÝmÝz bir ißten zorunlu olarak uzaklaßtÝrÝldÝÛÝmÝzda, sinirlenmez miyiz? Bunu da gšz šnŸnde bulundurarak, eÛer •ocuklar, ÒAma ben daha oynamak istiyorum...Ó derlerse, šnemli bir engel de yoksa, •ocuÛa anlayÝß gšsterilmesi gerekir. ‚ocuk oynamakta iken, yemek yenileceÛi ya da baßka bir iß ona šnceden haber verilirse daha iyi olur. ‚ocuk kendini ona gšre hazÝrlar, oyunu yarÝda bÝrakmasÝ onu fazla etkilemez. Bšyle bir tutum, sizin ißinizi de, •ocuÛun ißini de kolaylaßtÝrmÝß olur. Oyuncak ve Oyun Malzemeleri Gelißim basamaklarÝ boyunca •ocuÛun hareketlerine dŸzen getiren, zihin, beden ve sosyal gelißime yardÝmcÝ olan, hayal gŸcŸnŸ ve yaratÝcÝ yeteneklerini gelißtiren tŸm oyun malzemesi, oyuncak olarak tanÝmlanÝr. Su, kil, kum gibi doÛal oyun malzemesiyle boß kibrit kutusu, makara, kumaß par•alarÝ vb. artÝk ŸrŸnler de oyuncak kapsamÝna girer. Oyuncaklar •ocuÛun doÛal yeteneklerini kolaylaßtÝran, bšylelikle de eÛitim ißlevi gšren oyun malzemeleridir. ‚ocukta se•me ve deÛerlendirme duygusunu da gelißtiren oyuncaklar, bu ißlevleriyle •ocuÛun kendi kendine karar verebilmesine ve belirli alanda beceri kazanmasÝna olanak saÛlar. Yine oyuncaklara bireyin toplum ve •evreyle ilißkilerini dŸzenleyen ara•lar gšzŸyle bakÝlabilir. Oyuncaklar •ocuklarÝn •eßitli renk, boyut ve ßekilleri kavramalarÝna, sayÝsal kavramlardan haberdar olmalarÝna yardÝmcÝ olurlar. Oyuncaklar farklÝ yaß ve zihin dŸzeyindeki tŸm •ocuklar i•in gereklidir. Oyun malzemesine ilißkin •eßitli sÝnÝflandÝrmalar yapÝlmÝßtÝr. Bu sÝnÝflandÝrmalara gšre oyun malzemesi beß ana grupta ele alÝnabilir.: Birinci grup malzeme, •ocuÛun etrafÝnÝ saran dÝß dŸnyayÝ tanÝmasÝ ve deneyim kazanmasÝna yardÝmcÝ olur. Ancak bunu ger•ekleßtirebilmesi i•in •ocuÛa ulaßabildiÛi tŸm nesneleri yakalama ve keßfetme olanaÛÝ verilmelidir. BunlarÝn en šnemlileri su, kum, toprak, •amur ve boyalardÝr. Dokunma duyusunun gelißimini saÛlayan šnemli bir oyun aracÝ olan su, aynÝ zamanda •ocuÛa bŸyŸk bir haz verir. Deneyim ve keßif olanaklarÝ saÛlayan su sayesinde utanga• •ocuk uyarÝlÝr, saldÝrgan •ocuk sakinleßir. Kum ve su iki yaßÝndan itibaren tŸm •ocuklar i•in temel oyun malzemesidir. Kum veya suyla dolu bir leÛende oyun oynama olanaÛÝnÝn •ocuÛa saÛlanmasÝ onun bedensel olduÛu kadar, zihinsel gelißimine ve gŸven kazanmasÝna yardÝmcÝ olur. Ükinci grup malzeme, •ocuÛun yaratÝcÝ yeteneÛini ve kendi kendini yš- 241 242 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ netebilme arzusunu uyaran, •amur, boya ve tebeßirlerdir. †•ŸncŸ grup malzeme, •ocuÛun hayal gŸcŸnŸ uyaran bebek, bebek elbisesi ve dolgu oyuncaklardÝr. DšrdŸncŸ grup malzeme, •ocuÛun yetißkin becerilerini kazanmasÝna yardÝmcÝ olan fÝr•a, sŸpŸrge, kŸ•Ÿk ev eßyalarÝ gibi model oyuncaklardÝr. Beßinci grup malzeme ise •ocuÛun bedensel ve zihinsel gelißimine yardÝmcÝ olan jimnastik gere•leriyle, lego, noper, kŸpler ve bloklar gibi inßa oyuncaklarÝdÝr. Yaßlara Gšre Oyuncak Se•imi BaßlangÝ•ta •ocuk ses, ßekil ve renklere karßÝ duyarlÝdÝr. Bšylelikle ilk aylarÝn oyuncaklarÝnÝ, gšrsel ve ißitsel duyulara yšnelen oyuncaklar olußturur. 0-18 aylÝk •ocuklarÝn oyuncaklarÝ kÝrÝlmayan, yumußak, emniyetli ve tercihen yÝkanabilir oyuncaklar olmalÝdÝr. Onsekizinci aydan itibaren, •ocuk dŸnyasÝnda keßif ve icat evreleri šnemli bir yer tutar. Bu nedenle •ocuklar farklÝ boyutlardaki bloklarÝ inßa etmekten ve •evrelerindeki •eßitli oyuncaklarÝ birleßtirerek ßekil olußturmaktan bŸyŸk haz duyarlar. Yine •ocuklarÝn yŸrŸyebildikleri bu dšnemde, onlarÝn ilgi alanÝnÝ birlikte hareket edebilecekleri, itilebilen, •ekilebilen oyuncaklarla (otomobil, traktšr, tekerli hayvan), bebek ve yumußak tŸylŸ dolgu hayvanlar olußturur. Gerek bebek, gerekse kamyon, tren gibi ayrÝ par•alardan olußan tekerlekli oyuncaklar •ocuÛu, dŸßŸnme ve toplumsal yaßamÝ canlandÝrma a•ÝsÝndan uyaran, okul šncesi dšnemide šnemli yer tutan, hayal gŸcŸ oyuncaklarÝdÝr. 242 AßaÛÝda verilen yaß gruplarÝna gšre yapÝlmÝß olan oyuncak listesi sizleri •ocuÛunuza gšre oyuncak se•imi konusunda aydÝnlatacaktÝr. Fakat her •ocuÛun kendine šzgŸ olduÛunu ve ilgilerinin de birbirinden farklÝ olduÛunu bu listeyi incelerken aklÝnÝzdan hi• •ÝkarmayÝn. Yaß GruplarÝna Gšre Oyuncak ve Oyun Faaliyeti Listesi DoÛumdan 9 aylÝÛa kadar MŸzik kutularÝ (kurmalÝ ve elle kurmalÝ) Hareketli oyuncaklar Kucaklanacak oyuncaklar (yŸnden, kumaßtan, kŸrkten ve plastikten) Ses •Ýkaran tahta ve plastik oyuncaklar Bez oyuncaklar Diß kaßÝma halkalarÝ TutacaklÝ •ÝngÝrak BŸyŸk boß kŸreler ve kŸpler Lastik ve plastik sÝkmalÝ oyuncaklar Kumaß kitaplar Renkli resim ve posterler 9 aylÝktan 1 yaßÝna kadar KŸmeleme kŸpleri ve yÝÛma oyuncaklarÝ BŸyŸk tahta •ivilerden sokup •Ýkarma oyuncaklarÝ Banyo i•in yŸzen oyuncaklar Toplar Def KŸ•Ÿk sŸzge•li kahve ibriÛi, kapaklÝ ten- 243 ÇOCUK VE OYUN cereler Su oyuncaklarÝ TakÝp sškmek i•in plastik cÝvata ve somunlar Þißirilebilir toplar Bezden bebekler BŸyŸk tahta veya hafif metal kamyon, tren ve u•aklar 1 yaßÝndan 18 aylÝÛa kadar Tahta •ivi •akÝlacak panolar Ütmeli, •ekmeli ses •Ýkartan oyuncaklar SalÝncaklÝ at †stŸne ve i•ine oturulacak bŸyŸklŸkte tahta oyuncaklar Boß tahta ve mukavva kutular KŸ•Ÿk kutular Üß tezgahÝ, tahta tornavida ve tahta •eki• Oyuncak telefon Kaymak ve tÝrmanmak i•in kŸ•Ÿk oyun alanÝ donanÝmÝ Oyuncak sŸpŸrge, faraß ve bezler Basit mŸzik oyuncaklarÝ (davul, zil gibi) …ykŸ kasetleri BŸyŸk, yumußak tebeßir ve boß kaÛÝt ‚ocuk ßiir ve resim kitaplarÝ KalÝn boya kalemleri 18 aylÝktan 2 yaßÝna kadar 2,5 yaßÝndan 3 yaßÝna kadar Tahta •eki• ve •iviler; •akma panolarÝ Tahta, bez ve plastik hayvanlar Su havuzu Evde ve dÝßarÝda salÝncaklar Kum havuzu, kum oyuncaklarÝ, kazÝcÝ oyuncaklar ve kova KŸ•Ÿk bebekler, fasulye torbalarÝ ‚ocuk ßiir kasetleri ve kitaplarÝ 2 yaßÝndan 2,5 yaßÝna kadar Oyuncak bebekler ve bebekle ilgili malzeme Plastik ve metal oyuncak tabak, •anak, •ay takÝmlarÝ ve yemek pißirme gere•leri Yumurta •ÝrpacaÛÝ YÝkama ve ŸtŸlemeyi taklit etmek i•in oyuncaklar Boncuklar ve plastik u•lu ip Sabun balonu 6-8 par•alÝk basit bilmeceler Oyuncak mutfak donanÝmÝ Trenler BŸyŸk tahta bina bloklarÝ Tekerlekli el arabasÝ veya kŸ•Ÿk araba BŸyŸk kÝl fÝr•a ve sulu boya i•in resim kaÛÝdÝ Oyuncak araba ve Ÿ• tekerlekli bisikletler Oluklu mukavvalar Oyun masasÝ ve sandalyeler Hayvanat bah•esi gezisi veya yakÝn •evre gezileri 3 yaßÝndan 4 yaßÝna kadar Parmakla boyama 243 244 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ Kil ve plastirin larÝ Keskin olmayan makaslar ve kaÛÝt MÝknatÝslar Teyp ve •ocuk ßarkÝ kasetleri BŸyŸte• Ütme ve •ekmeli ara•lar (tercihen tahta) DŸÛmeli ve fermuarlÝ giysileri olan, giydirilecek bebekler KŸ•Ÿk ev hayvanlarÝ (kÝrmÝzÝ balÝk, kaplumbaÛa veya kanarya gibi) Fazla bakÝm istemeyen kŸ•Ÿk bitkiler Basit bilmeceler ve tahmin oyunlarÝ 5 yaß KÝzak BŸyŸk bebek arabasÝ …ykŸ kitaplarÝ ve masallar (•ocuÛa okunmak Ÿzere) Renkli •Ýkartmalar Basit sayÝ ve harf oyuncaklarÝ 4 yaß Poster resimler, resim sehpasÝ, 1 numara kÝl fÝr•alar ve bŸyŸk kaÛÝt (Ÿzerinden gidilen tŸrden deÛil) Parmak kuklalar ve sahne Hemßire ve doktor šnlŸÛŸ †• boyutlu yapÝlar i•in yapÝßkan bant ve kaÛÝt Normal tornavida ve bŸyŸk vida, somun ve civatalar Bilmeceler (8-12 par•alÝk) Tekerlekli patenler Basit resim, harf ve sayÝ oyunlarÝ Basit aile oyunlarÝ Okul ve sanat konularÝnda šykŸ kitaplarÝ (•ocuÛa okunmak Ÿzere) Oyuncak bakkal dŸkkanÝ donanÝmÝ Gšlge kuklalarÝ Renklere gšre ayÝrmalÝ oyuncaklar 6 yaß ‚eki•, ufak halÝ •ivileri ve tahta tabla Atlama ipi Karatahta ve tebeßir DŸz dikiß ve basit dokuma KŸ•Ÿk bah•e gere•leri BŸyŸk araba KaÛÝt yapÝßtÝrma El kuklalarÝ Üp baÛlama ve kedi merdiveni KullanÝlmayan giyselerle dolu giysi kutusu Tahterevalli Halka atma, disk fÝrlatma DoÛada gezintiler Seksek, bilye Domino Kšrebe, aÛaca •Ýkma, saklamba• Dikiß kartlarÝ ‚ember •evirme Tahta •ivi ve bir araya getir-yap oyuncak- Basit kaÛÝt oyunlarÝ 244 245 ÇOCUK VE OYUN KalabalÝkla dans Bilime ve tarihe giriß oyuncaklarÝ ve kitaplarÝ SaÛa sola gšnderilme ve ev ißleri yapma 7 Yaß Kimya takÝmlarÝ V-8 motor gibi mekanik ißlem gšren modeller (statik ve •alÝßmayan modeller deÛil) Maskeler ve kostŸmler Ansiklopediler BaskÝ gere•leri SerŸven kitaplarÝ Bisiklet (yan tekerlekleri olmayan) Aile oyunlarÝ, satran•, dama, monopol YŸzme ve spor donanÝmÝ Kuklalar ve tiyatro U•urtma DŸzenli ev ißleri NakÝß ve basit dikißler Mozaik (šnceden basÝlmÝß modellerle deÛil) DŸzenli olarak hayvanlara bakabilir. Basit malzemeler kullanarak karmaßÝk aygÝtlar yapmaktan hoßlanÝr. Þiir, bilmece ve gŸlmece kitaplarÝ 10 Yaß Pandomim, šnderi-izle oyunlarÝ 8 Yaß ‚ocuÛun kendi okuyabileceÛi kitaplar Kelime bulmaca tahtalarÝ Elektrikli trenler Pul, kelebek, taß koleksiyonlarÝna baßlama Basit bilimsel deney ara•larÝ, elektrik gere•leri Denetim altÝnda kibrit yakmayÝ šÛrenmeye hazÝrlÝk Denetim altÝnda yemek pißirme ve kÝzartma Basit gere• takÝmlarÝ ve malzemeler (šnceden basÝlmÝß modeller deÛil) Ekip oyunlarÝ, šrgŸtlenmiß oyun ve sporlar Tenis, yelken, kŸrek KÝzlar, kendi odalarÝnÝn dekorasyonunu se•meye ilgi duyarlar; arkadaßlarÝ i•in partiler planlarlar; modellerden elbise dikerler. Erkekler kendi belirledikleri ama•lar i•in, ara•larÝ yetkin bir bi•imde kullanÝrlar. (…nceden hazÝrlanmÝß modeller verilmemelidir.) 11 Yaß KlŸpler ve gizli šrgŸtler Geziler ve kamp•ÝlÝk Ciddi koleksiyon ve sÝnÝflandÝrmalar BŸyŸk boy bisiklet 9 Yaß Bilim ve spor kitaplarÝ Futbol, ping-pong ve basketbol donanÝmÝ Problem •šzme (karmaßÝk bilmece ve …rgŸ ve dantel bulmacalar) 245 246 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ BŸyŸk boy ara• ve gere•ler Kil •alÝßmalarÝ 12 Yaß Radyo yapmak i•in ara•lar Akvaryum, bilim proje ve kitaplarÝ, mikroskop Sanat kitaplarÝ FotoÛraf makinasÝ Tahta oyma takÝmÝ ve malzemesi DŸzenli gazete okuma kadar parmakla boyamayÝ sŸrdŸreceklerdir. KŸplere, kasetlere, kitaplara ve gere•lere duyulan ilgi yukarÝda ißaret edilen baßlangÝ• yaßlarÝndan •ok daha sonra da devam eder. TanÝmlanmÝß olan oyuncak ve oyun faaliyetlerine dŸßŸnŸlebilecek yegane olanaklar, ne de her •ocuÛa saÛlanmasÝ gereken oyun malzemeleridir. Bu listenin amacÝ, 13 Yaß Topluma ve sosyal gruplara duyulan belirgin ilgi CanlÝ tiyatro, opera ve bale gšsterileri daha •ok geniß genel yaß gruplarÝndaki •ocuklarÝn tipik ilgi alanlarÝna birer šrnek olußturmaktÝr. Tiyatrolar Elektronik Oyuncaklar ve BalÝk ve av donanÝmÝ Bilgisayar OyunlarÝ Kendi cinsine gŸ•lŸ baÛlÝlÝk bu faaliyet i•in baßlangÝ• yaßÝ olarak dŸßŸnŸlebilir. Son yÝllarda hÝzla artan elektronik oyuncak ilgisinin giderek tehlikeli boyutlarda yayÝldÝÛÝ dikkatimizi •ekmektedir. Elektronik oyuncak ve bilgisayar oyunlarÝ, •ocuÛun dar bir mekanda sÝkÝßÝp kalmasÝna neden olan bireysel oyunlardÝr. Oysa bireysel oyun oynama •ocukluÛun ilk yÝllarÝnda aßÝlmÝß ve artÝß •ocuk kollektif oyun oynama dšnemine girmißtir. Üßte •ocuÛu arkadaßlarÝndan uzaklaßtÝrmakla sosyal gelißimini olumsuz a•Ýdan etkileyen elektronik oyuncaklar ve bilgisayar oyunlarÝ, ondaki yaratÝcÝlÝk yeteneÛinin gelißmesini de engellemektedir. …zendirildiklerinde •ocuklar -doÛal olarak- daha bŸyŸk yaßlara Dikkat, algÝ, gšz-el koordinasyonu ve muhakeme gibi bazÝ zihinsel ißlevlerin gelißi- KÝzlara, hayvanlar hakkÝnda kitaplar Erkeklere, kahramanlar hakkÝnda kitaplar YukarÝdaki yaß gruplarÝna gšre hazÝrlanmÝß liste yalnÝzca ilgilerin baßlangÝcÝna gšre dŸzenlenmißtir. …rneÛin, parmaklarla boyama 3-4 yaß arasÝ grubunda listelenmißtir ki bu da hemen hemen 246 247 ÇOCUK VE OYUN minde yararlarÝ bulunmasÝna karßÝn, bu tip oyun ve oyuncaklar •ocuÛun ger•ek anlamdaki oyun faaliyetini ve sosyal gelißimini olumsuz bir bi•imde etkilemektedir. KÝz ve Erkek ‚ocuklar Ü•in Oyuncaklar †• yaßÝna kadar normal olarak erkek ve kÝz •ocuklarÝn oyuncaklarÝ arasÝnda ayÝrÝm yapÝlmaz. Her iki cinsin de kas kontrolŸ ve koordinasyonu i•in alÝßtÝrmaya ihtiya•larÝ vardÝr; her iki cinsin de iletißimin temel becerilerini šÛrenmeleri gerekir. ‚ÝngÝrak, tahtalÝ jimnastik, sarÝlÝnacak oyuncaklar, bebekler, kŸpler, itmeli oyuncaklar, mum boyalar, tahta •ivi •akmalÝ tahtalar ve kŸ•Ÿk •ocukluktaki diÛer oyuncaklar kÝz ve erkek •ocuklar i•in eßdeÛerdedirler. †• yaßÝndan sonra cinsiyet ayrÝlÝklarÝ daha belirginleßir ve bunun sonucu olarak da ana-babalar, zaman zaman, kÝz •ocuÛunun oynayacaÛÝ oyunu šzellikle anneliÛe ait ißlevlerin canlandÝrÝlmasÝna yšneltirken, erkek •ocuÛun erkeksi tavÝr ve faaliyetlere hazÝrlanmasÝ gerektiÛi ßeklindeki yanlÝß sanÝlara kapÝlÝrlar. KÝz ve erkeÛin cinsel i•gŸdŸleri, her birini anne ve babanÝn taklidini yapma yšnŸnde dŸrtŸler. Fakat her birinin bŸyŸme ve gelißme i•in ihtiya• duy- duklarÝ beceri ve tecrŸbeler gene de bŸyŸk šl•Ÿde aynÝdÝr. Bunlar hem kÝzlar hem erkekler i•in aynÝ oyuncaklarla-itfaiye ara•larÝ ve bebekler gibi- iyi bir ßekilde saÛlanabilir. Erkekler yapÝ oyuncaklarÝna, tren ve kamyonlara daha bŸyŸk bir eÛilim gšstereceklerdir. AynÝ zamanda bebeklerle baba rolŸnŸn canlandÝrÝlmasÝ yolu ile bazÝ tecrŸbelere sahip olmak isteyeceklerdir. Dikme, šrme ve yemek pißirme takÝmlarÝ ile bebek evleri kÝz •ocuklara ileride gerekli olacak bir •ok beceri konusunda tecrŸbe ve pratik kazandÝrÝrlar. Benzer ßekilde, arabalar, yapÝ oyuncaklarÝ da erkek •ocuÛuna daha sonra ev ißlerinde veya laboratuar donanÝmÝnÝ kullanmada yararlÝ olacak el yatkÝnlÝÛÝnÝ kazanmada yardÝmcÝ olacaklardÝr. KÝz ve erkek •ocuklar šÛrenme, tecrŸbe ve oynama i•in aynÝ dŸrtŸlere ihtiya• duyarlar. Ergenlik •aÛlarÝnÝn baßlangÝcÝndaki kÝsa sŸre dÝßÝnda, aynÝ kitaplarÝ okuyacak; aynÝ ßiir ve mŸziÛi dinleyecek ve yaßamlarÝ boyunca benzer becerileri uygulayacaklardÝr. Okur-yazarlÝk cinsiyet ayrÝmÝ tanÝmaz. AynÝ yaßtaki kÝz ve erkek •ocuklarÝn gelißme oranlarÝnda ve belli faaliyetler i•in hazÝr olußlarÝnda farklar olmasÝna raÛmen faaliyetler yine de bŸyŸk •apta benzerdirler. KÝzlarÝn da erkeklerin de yaratÝcÝ anlatÝma 247 248 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ ihtiya•larÝ vardÝr. AkÝllarÝ ile olduÛu kadar elleri ile de •alÝßmak gereÛini duyarlar. KullandÝklarÝ ara•larÝn bŸyŸklerin geleneklerine gšre erkek veya dißi olmasÝ hi• šnemli deÛildir. Oyuncak SatÝn AlÝrken veya Yaparken Nelere Dikkat Etmeliyiz? ‚ocuk oyuncaklarÝnÝ se•erken ve yaparken aßaÛÝdaki noktalar gšzšnŸnde tutulmalÝdÝr: 1 - Oyuncak sade, ayrÝntÝlarÝ az, iyi zÝmparalanmÝß, sivri kšßeleri yuvarlatÝlmÝß, pŸrŸzŸ ve •atlaÛÝ olmayan malzemeden yapÝlmalÝ; oyuncaÛÝn sivri, keskin, kesici yanlarÝ olmamalÝdÝr. 2 - Oyuncak, •ocuÛun yaßÝna, gelißimine, ilgisine, gereksinimlerine uygun, boyuna gšre ve kullanÝßlÝ olmalÝdÝr. 3 - OyuncaÛÝn bi•imi ve boyutlarÝ, kullanÝlacaÛÝ amaca ve oyun alanÝna uygun olmalÝdÝr. 4 - ‚ocuk, oyuncaÛÝ gšrdŸÛŸnde, onun yapÝsal šzelliklerini ve kullanÝlÝßÝnÝ kolayca anlayabilmeli, kendi baßÝna •alÝßtÝrabilmelidir. 5 - Oyuncak, dayanÝklÝ, saÛlam olmalÝ, kolayca temizlenebilmelidir. 6 - Oyuncak, hava koßullarÝna ve uzun sŸreli kullanÝma elverißli olmalÝ, 248 •ok yšnlŸ kullanÝlabilmelidir. 7 - OyuncaÛÝn yanÝcÝ, parlayÝcÝ nitelikleri olmamalÝ; boyasÝ •Ýkmayan, parlak, canlÝ renklerde, zehirsiz boya ya da vernikle boyanmÝß olmalÝdÝr. 8 - Oyuncak gšze hoß gšrŸnmeli, yapÝsÝ ve bi•imi zevkli olmalÝdÝr. 9 - Oyuncak ele hoß gelmeli, dokunma duygusunu etkilemelidir. 10 - Oyuncak, birden fazla •ocuÛun oynayabileceÛi nitelikte olmalÝ, paylaßma duygusunu desteklemelidir. 11 - ‚ocuÛun merakÝnÝ, ilgisini, el becerilerini, girißimciliÛini, yaratÝcÝlÝÛÝnÝ, hayal gŸcŸnŸ etkilemeli, sorunlara •šzŸmler bulmasÝnÝ saÛlamalÝ, •ok yšnlŸ kullanmaya uygun olmalÝdÝr. 12 - KaslarÝnÝ uyum i•inde •alÝßtÝrmasÝna yardÝmcÝ olmalÝ ve hareket šzgŸrlŸÛŸne katkÝda bulunmalÝdÝr. 13 - ‚ocuÛun sšzlŸ ifade, okuma-yazma ve matematik šncesi kavramlarÝnÝ gelißtirici nitelikte olmalÝdÝr. 14 namasÝnÝ saÛlamanÝn štesinde, •ocukta gšzlem, deneyim ve keßfetme isteÛini uyarmalÝ, sosyal ilißkilerinin gelißmesine katkÝda bulunmalÝdÝr. 249 ÇOCUK VE OYUN oyuncaklarÝyla gŸvenli bir ßekilde oynamasÝ i•in aßaÛÝdaki hususlarÝ mutlaka aklÝnÝzda bulundurmanÝz gereklidir: 1 - Boyalar: Beß yaßÝndan kŸ•Ÿk •ocuklar i•in boyanmÝß, spreylenmiß veya boya cilalÝ tŸm oyuncaklarÝn etiketlerinde, kullanÝlan boyalarÝn i•inde %1Õden az kurßun bulunduÛu veya zehirli olmadÝklarÝ belirtilmiß olmalÝdÝr. AynÝ ßey •ocuklar i•in hazÝrlanmÝß kumaß defterlerin boyanmasÝ i•in kullanÝlan mŸrekkepler i•in ge•erlidir. 2 - Doldurma veya ßißirme oyuncaklarÝ veya diÛer yumußak, bŸyŸk cisimleri bebeÛiniz uyurken yataÛÝnda veya oyun parkÝnda bÝrakmayÝn. nar ve kšßelerini hafif•e yuvarlanmÝß olmasÝnÝ garantiye alÝn. ‚ivilerle tutturulmuß tahta oyuncaklar almayÝn. Metal par•alarla tutturulmuß ince metal oyuncaklar almayÝn. 8 - Yaß gruplamasÝ: ‚ocuklara oynamak i•in yaßlarÝna uygun olmayan oyuncaklarÝ vermeyin. Yedi yaßÝndaki bir •ocuk i•in gŸvenli olan bir oyuncak, Ÿ• yaßÝndaki i•in son derece tehlikeli olabilir. 9 - Oyuncak sandÝklarÝ: KapaklarÝ Ÿstten a•Ýlan oyuncak sandÝklarÝ almayÝn. Bunlar •ocuklarÝn ellerine veya baßlarÝna dŸßebilir. 10 - ‚ocuÛunuzun evdeki, dÝßarÝdaki, •ocuk bah•elerindeki, yŸzme havuzlarÝndaki ve plajlardaki oyunlarÝnÝ denetleyin. 3 - SÝvÝyla doldurulmuß diß kaßÝma halkalarÝ ve diÛer oyuncaklar konusunda dikkatli olun. SÝzÝntÝ olup olmadÝÛÝnÝ sÝk sÝk kontrol edin. SÝvÝlarÝn hastalÝk bulaßtÝrÝcÝ olduklarÝ bilinmektedir. 11 - Evin dÝßÝndaki oyun alanlarÝnÝ-šzellikle eÛer bunlar yol kenarlarÝna, gšllere, havuzlara, nehirlere veya yŸzme havuzlarÝna yakÝnsa-•itle •evirin. 4 - Ke•e oyuncaklar: Okul šncesi •ocuklara renkli ke•e oyuncaklar vermeyin. BunlarÝn boyalarÝ sabit deÛildir. 12 - Hi•bir zaman garaj girißlerinde, kapÝ girißlerinde, kapÝ veya merdiven civarlarÝnda oynamalarÝna veya oyuncaklarÝnÝ buralarda bÝrakmalarÝna izin vermeyin. 5 - PelŸß oyuncaklar: DŸÛme gšzleri ve kulaklarÝ kontrol edin ve tŸm kurdele, zÝl, ip veya diÛer par•alarÝ sškŸn, •ŸnkŸ bunlar bebek tarafÝndan kopartÝlabilir. 6 - Bebekler ve kŸ•Ÿk •ocuklar i•in oyuncaklar: Kendisi kŸ•Ÿk olan veya kŸ•Ÿk par•alarÝ olan oyuncaklarÝ almayÝn, •ocuk tarafÝndan yutulabilir. 7 - Tahta, metal ve plastik oyuncaklar: Oyuncak araba ve vagonlarÝn tekerleklerini kontrol edin ki koparÝlÝp •ÝkarÝlmasÝnlar. OyuncaklarÝ malzemenin saÛlamlÝÛÝ a•ÝsÝndan kontrol edin. KÝymÝksÝz olmalarÝnÝ ve ke- 13 - ‚ocuÛunuzun odasÝ veya kšßesi i•in tavan lambasÝ saÛlayÝn. Uzatma kordonlarÝnÝn yerden ge•mesini šnleyin. Emekleme veya yeni yŸrŸme •aÛlarÝndaki •ocuÛun erißebileceÛi tŸm prizleri tÝkayÝn. 14 - KÝrÝlmÝß oyuncaklarÝ atÝn veya onarÝn. 15 - ‚ocuklarÝnÝza motorlarÝ a•Ýkta olan kurmalÝ veya diÛer mekanik oyuncaklarÝ vermeyin. 16 - Tekerlekli ara•larÝ almadan šnce dengelerini kontrol edin. ‚ocuÛunuzun bisiklete korunmuß alanlarda, dŸz yerlerde ve 249 250 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ oyun alanlarÝnda binmesinde Ýsrar edin: Hi• bir zaman caddede gezmemelidir. Kavßaklardan ge•mesine izin vermeyin. 17 - ‚ocuÛunuzun keskin, sivri veya kÝrÝlabilir cisimler taßÝrken koßmasÝna veya paten yapmasÝna izin vermeyin. KarßÝdan karßÝya ge•erken veya merdivenlerden inip •Ýkarken patenlerini •ÝkarmasÝna šzen gšsterin. 18 - KÝzaklarÝn, vagonlarÝn, patenlerin sadece korunmuß alanlarda kullanÝlmasÝna šzen gšsterin. ‚ocuÛun kÝzaÛÝnÝ veya patenini bisiklete, arabaya veya herhangi baßka bir araca baÛlanmasÝna asla izin vermeyin. 19 - …nemli gŸvenlik šnlemlerini almak i•in fazla kŸ•Ÿk olan •ocuklara elektrikli tren gibi evdeki cereyandan yararlanacak elektrikli oyuncaklar vermeyin. ‚ocuÛunuzun ellerinin ve yerlerin bu tip oyuncaklarÝ prize sokmadan šcne tŸmŸyle kuru olmasÝna dikkat edin. ‚ocuklara hi•bir zaman ÝsÝ yaratan veya ÝsÝ gerektiren elektrikli mutfak gere•leri vermeyin. Bunlar pek gŸvenli deÛillerdir. 20 - ‚ocuÛunuzun demiryollarÝ, elektrik jeneratšrleri, dozer, •iftlik makinalarÝ veya baßka makinalarÝn civarÝnda; iskelelerde ve mendireklerde, kaya, kum ve talaß yÝÛÝnlarÝ Ÿzerinde; •šp bidonlarÝ, hurda yÝÛÝnlarÝ, ahÝrlar, silolar, endŸstri veya inßaat alanlarÝnda; veya bozulmuß buzdolaplarÝ ile oynamalarÝna izin vermeyin. 21 - ‚ocuÛunuzun fißeklerle, kimyasal maddelerle, gaz maddelerle veya yŸksek voltajlÝ donanÝmla, denetim altÝnda olmaksÝzÝn ve tŸm gŸvenlik šnlemleri alÝnmaksÝzÝn oynamasÝna izin vermeyin. …rneÛin epoksi tutkallar yŸksek derecede zehrili ve kanserojedirler. 250 22 - ‚ocuÛunuzun aÛa• evini, •ocuklarÝnÝ, odasÝnÝ, atšlyesini, laboratuarÝnÝ ve diÛer faaliyetlerini gŸvenlik a•ÝsÝndan kontrol edin. 23 - Evde olmadÝÛÝ zamanlar •ocuÛunuzun nerede, kiminle olduÛunu ve arkadaßlarÝnÝn kimler olduÛunu bilin. 24 - ‚ocuÛunuzun eline kesinlikle oynamasÝ i•in sahici silah ve patlayÝcÝ madde vermeyin. 25 - ‚ocuÛunuzun u•urtmasÝnÝ iletken olmayan bir ip veya kordonla u•urmasÝna dikkat edin. 26 - ‚ocuÛunuza •ocuk bah•esi donanÝmÝnÝn gŸvenli ve uygun kullanÝmÝnÝ šÛretin. Bu donanÝmÝ baßka •ocuklar kullanÝrken bunlardan uzak duracak ve bunu dikkatle kullanacak olgunluÛa erißmeden buralara gitmesine izin vermeyin. BŸyŸk •ocuklarÝ •ocuk bah•elerinden, donanÝmdan ve kum havuzlarÝndan uzak tutun, •ŸnkŸ bunlar daha kŸ•Ÿk •ocuklarÝn kullanÝmÝ i•in yapÝlmÝßlardÝr. 27 - Ne yapacaklarÝnÝ bilecekleri olgunluÛa erißinceye ve tehlike anÝnda paniÛe kapÝlmayacaklarÝ dŸzeye gelinceye kadar •ocuklarÝnÝzÝ evde yalnÝz bÝrakmayÝn. 28 - Yerdeki oyuncaklar: KŸ•Ÿk •ocuÛun oyuncaklarÝnÝ oyunun bitiminde kaldÝrÝn. BŸyŸk •ocuklarÝn kullandÝktan sonra kendi oyuncaklarÝnÝ kaldÝrmalarÝn saÛlayÝn. Yerlere sa•ÝlmÝß oyuncaklar hem •ocuklar, hem de bŸyŸkler i•in tehlikelidirler. OyuncaklarÝn KullanÝlmasÝ ve KullanÝlÝß TalimatlarÝ 251 ÇOCUK VE OYUN ‚ocuk oyuncak i•in hazÝr ve oyuncak da kendi i•inde bŸyŸk bir oyun potansiyeline sahip olsa bile, oyuncaÛÝn baßarÝsÝ gene de •ocuÛa sunuluß ßekline baÛlÝdÝr. OyuncaÛÝn veriliß ßekli •ocuÛun onunla oynayabileceÛi ve yaratÝcÝ bir bi•imde kullanÝlabileceÛi uzantÝyÝ saptar. Oyuncaklarla birlikte verilen kullanÝlÝß talimatlarÝ ne yazÝk ki pek yardÝmcÝ olmamaktadÝrlar. Bunlar normal olarak, esas ama•larÝ olan •ocuklarÝn randÝman dŸzeyinin štesinde, karmaßÝk šrnekler gšsterirler. BazÝ anababalar kullanÝlÝß talimatlarÝnda son derece merak uyandÝrÝcÝ bi•imde resimlenmiß olan sonu•lardan bazÝlarÝnÝ gšsterme hevesine kapÝlÝrlar. ‚ocuk da normal olarak asÝk suratla ve sinirli bir ßekilde onlarÝn yanÝnda durur. Ana-baba ißlerini bitirdiklerinde •ocuk oyuncaÛa olan tŸm ilgisini kaybetmiß olur. Her oyuncak ana-babaya, oyuncaÛÝ •ocuÛa nasÝl sunmak gerektiÛi konusunda šneriler getirmelidir. YaßÝ ve tecrŸbesi ile yeterlik kazanmÝß bir •ocuk, yeni bir oyuncaÛÝn yararlanÝlabilecek yeni kullanÝmlarÝnÝ derhal gšrebilmelidir; ancak, eÛer •ocuÛun oyuncaÛÝn tŸm kullanÝmlarÝnÝ keßfetmesi gerekiyorsa, ana-babanÝn ilgisi ve yol gšstermesi gene de gereklidir. On yaßÝndaki bir •ocuÛu šnceden bir bilgisi veya tecrŸbesi olmaksÝzÝn bir kimya takÝmÝ vermek, bu oyun malzemesinin o •ocuk i•in ger•ekte yararsÝz olmasÝ demektir. Ger•ekten, hazÝr olmadÝÛÝ bir armaÛan, hazÝr olmadÝÛÝ bir zamanda, o konuya gelecekte duyabileceÛi ilgiyi de engelleyebilir. Bu tip bir oyuncaÛÝn henŸz olgunlaßmamÝß dŸzeyde verilißi onun kullanÝlÝßÝnÝ kÝsÝtlar. ‚ocuk onu kullanmadan, onunla oynamadan ve ondan bir ßey šÛrenmeden terk edecektir. Oysa •ocuk eÛer uygun bir ßekilde hazÝrlanmÝß olsaydÝ, tecrŸbelerini genißletmesine katkÝsÝ bulunabilirdi. ‚ocuÛa kurulmuß bir elektrikli tren veya yarÝß otomobili vermek, •ocuÛun oyuna katÝlÝm olanaklarÝndan •oÛunu elinden alÝr. ‚ocuk transformatšrŸn yanÝna oturacak ve trenlerin veya arabalarÝn sadece daha hÝzlÝ veya daha yavaß gitmelerini saÛlayacaktÝr. EÛer •ocuk raylarÝ kendisinin kurmasÝnÝ šzendirilirse ancak o zaman onu ilgilendirecek ve sŸrekli meßgul edecektir. Kaba kartondan tŸneller ve coÛrafi ßekiller olußturabilir. PlanÝnÝ deÛißtirmek ve genißletmek i•in zaten sahip olduÛu kŸpleri ve diÛer oyuncaklarÝ kullanabilir. YaratÝcÝlÝÛÝnÝ ve hayal gŸcŸnŸ kullanarak ilaveler yapabilir. TransformatšrŸn •alÝßtÝrÝlmasÝ oyunun ana bšlŸmŸnŸn sadece normal bir par•asÝdÝr. OyuncaÛÝn uygun bi•imde verilißi •ocuÛu •ok •eßitli faaliyetleri merkezi bir ilgiye baÛlama konusunda šzendirecektir. Oyuna tam bir baÛlÝlÝk i•in iyi yapÝlmÝß ve tasarlanmÝß herhangi bir oyuncak veya oyun faaliyeti bir ara• olarak kullanÝlabilir. Bu, ana-babanÝn sunuß tavrÝna ve bir uzantÝya kadar •ocuklarÝnÝn oyununa girme yolundaki arzularÝna baÛlÝdÝr. Hayali Oyun ve Oyun Malzemeleri Hayali oyun, 4-5 yaß •ocuÛunun en •ok oynadÝÛÝ bir oyun tŸrŸdŸr. ‚ocuklar hayali oyunda istedikleri kißiliÛe kolayca girerler ve oyunu ger•ekmiß gibi oynarlar. Ger•ek hayatta •ok sakin olan kÝz ya da erkek •ocuklar 251 252 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ hayali oyun sÝrasÝnda, yÝrtÝcÝ bir hayvan olabilirler. Yine bu oyun sÝrasÝnda annenin, babanÝn, kardeßin rolŸne, bebekliÛe dšndŸklerini ya da bŸyŸdŸklerini hayal ederek, •eßitli yaßantÝlar i•erisinde, kendilerini korkutan yaratÝklarÝ ya da olaylarÝ yeniden yaßarlar. GšrŸldŸÛŸ gibi hayali oyun, bŸyŸk šl•Ÿde taklide ve sÝnÝrsÝz hayal gŸcŸne dayalÝ, •ocuklarÝn •eßitli sosyal ilißkileri yansÝttÝklarÝ, kendilerini ifade ettikleri bir oyun tŸrŸdŸr. Hayali oyun i•in •eßitli bebekler, dolgu oyuncaklar, oyuncak ev ara• ve gere•leri, •eßitli boyutlarda bloklar, kuklalar, maskeler, elbiseler, ßapkalar ve daha sayamÝyacaÛÝmÝz kadar •ok malzeme kullanÝlÝr. Bu hayali oyun ara•larÝ elimizdeki artÝk malzemelerle yapÝlabilir. Evdeki Oyun Malzemeleri Mukavva kutular, annenin dikiß sepetindeki bitmiß tahta makaralar, eski sŸpŸrge sopalarÝ, kumaß par•alarÝ, gšmleklerden •Ýkan kartonlar, kesekaÛÝtlarÝ, yumurta kartonlarÝ, kurdele ve dŸÛmeler, atÝlmÝß daha bir sŸrŸ ßey her evde bulunabilecek oyun malzemesini olußtururlar. ‚oÛu •ocuk bu eskileri, bunlarÝn oyun deÛerini farkettiklerinden i•gŸdŸsel olarak saklarlar. Bir•ok ana-baba bu ßeylerin •ocuk i•in neler ifade ettiklerinin ve bunlarÝn oyunda nasÝl kullanÝlacaklarÝnÝn farkÝnda deÛildirler. ÒBir sŸrŸ oyuncaÛÝn varken bu •špleri niyeÓ, ßeklindeki ana-baba eleßtirisi, bir•ok •ocuÛu en yararlÝ oyun malzemelerinin bazÝlarÝndan mahrum eder. Ana-babaya getirdiÛimiz bu atÝlmÝß malzemeyi deÛerlendirme šnerisi, tamamlanmamÝß bir ÒNasÝl oynanÝrÓ, projesinden •ok da252 ha deÛerlidir. ‚ocuklar oyun oynarlarken fikirleri birleßtirerek bi•imsel mantÝktan daha iyi bir mantÝk yŸrŸtŸrler. ‚ocuÛunun oynadÝÛÝ oyunun ruhuna girebilmek i•in anne-babanÝn bu tip birleßtirmeleri yapmayÝ denemeleri gerekir. Bu yolla kendilerinin en masum ve sorumsuz bir •ocuk kadar yaratÝcÝ olduklarÝnÝ gšreceklerdir. Gelin, tahta makarayÝ dikiß sepetinden alalÝm ve bu makaranÝn oyunda •ocuÛa neler ifade edebileceÛini gšrelim. ÒEÛer makarayÝ yanlamasÝna koyarsam onu yuvarlarÝm, aßaÛÝ doÛru yuvarlanÝyor ama destek olmaksazÝn yukarÝ doÛru yuvarlanmÝyor. Þimdi makarayÝ tepesi ŸstŸ koyarÝm, ama o zaman yuvarlanamaz. KŸplerimle inßa ettiÛim binanÝn tepesinde bir su kulesi olabilir. MakarayÝ uzun bir tahtanÝn ucuna koyarak onu bir trenin bacasÝ yapabilirim. YaptÝÛÝm bir sŸrŸ ßeyin bacasÝ da olabilir bu makara. Bir •ok makarayÝ alÝp kamyonuma koyabilirim. Þimdi fÝ•Ý oldular. KŸplerimle uzun bir kÝzak yapÝp makaranÝn daha uzun yuvarlanmÝsÝnÝ saÛlayabilir. Bir •eßit demiryolu yaptÝm. MakaranÝn deliÛinden bir kalem sokup onun bir topa• gibi dšnmesini saÛlayabilirim. Makaraya bir ip par•asÝ •ivileyip ipi sararÝm. Üpi saldÝÛÝmda makara bŸyŸk bir hÝzla dšner. Bir tŸr Yo-yo buldum.Ó Normal bir makarada bŸyŸk bir oyun po- 253 ÇOCUK VE OYUN tansiyeli vardÝr. Anne-baba •ocuÛun hayal gŸcŸnŸ dŸrtŸleyip evde mevcut olan malzemelerden nasÝl yararlanabileceÛini gšstererek ondaki yaratÝcÝ kÝvÝlcÝmÝ ateßleyebilir. DiÛer bir šrnek: Anne-babanÝn bakkaldan aldÝklarÝnÝ taßÝrken kullandÝklarÝ mukavva kutu hemen hemen sÝnÝrsÝz oyun olanaklarÝ verir. Ü•ine girip onun bir sandal, bir u•ak, bir uzay gemisi veya bir otomobil olduÛunu dŸßŸnebilirsizin. Kutuyu bir•ok ßey haline sokabilecek, ilgisi yokmuß gibi gšrŸnen bir sŸrŸ malzeme ve oyuncak kullanabilirsiniz. Üki kŸ•Ÿkkutu bir treyler haline getirilebilir. Yan taraflara lumboz delikleri, •apa ve dalgalar •izerek, bir de sŸpŸrge sopasÝ dikerek bir teknek yapabilirsiniz. Kutuyu kesip bunu sayÝsÝz proje i•in hammadde haline getirebilirsiniz. Anne-baba ve •ocuk bir kez herßeyin taklit edilip keßfedilebileceÛi bir dŸßŸncede birleßtiklerinde •ocuk tŸm tecrŸbelerini oyunda canlandÝrabilir. ‚ocuk bir tecrŸbesini canlÝndÝrÝrken yeni tecrŸbeler kazanabilir. Ona anÝnda birtakÝm ßeyler bulmak, yeni ara• ve malzemeleri kullanmak, denemek ve yanÝlmak, tekrar denemek ve baßarmak šÛretilebilir. Beraberce Kukla YapalÝm Kuklalar •ok •eßitlidir, bunlar el kuklasÝ, kesekaÛÝdÝndan kukla, parmak kuklasÝ, yŸzŸk kuklasÝ, ipli kukla, gšlge ve •omak kuklasÝ gibi •eßitli isimler alÝr. Sizinle birlikte beraberce parmak kuklasÝ yapalÝm. Parmak kuklalarÝ adÝndan da anlaßÝlabileceÛi gibi parmaÛa takÝlarak oynatÝlan kukla- bilir. Eski bir Òderi, plastik veya yŸnÓ eldivenin orta ve ißaret parmaklarÝ yarÝdan ya da dibinden kesilir. Üstenilen karakterde kukla figŸrŸ karton Ÿzerine •izilir; boyanÝr; etrafÝndan muntazam kesilir; bšylece kukla hazÝrlanmÝß olur. Kartondan parmak kuklasÝ yapÝmÝ i•in parmak genißliÛinde bir rulo yapÝlÝr ve yapÝßtÝrÝlÝr. Bu ißlem i•in tuvalet kaÛÝdÝnÝn i•inden •Ýkan rulolar da kullanÝlabilir. Sonra Ÿzerine istenilen karakterler •izilerek boyanÝr. YŸnlerden sa•Ý yapÝlÝr. BaßÝna kumaßtan ßapka yapÝlÝp giydirilir. ArtÝk yŸk ve orlon par•alarÝyla parmak da kuklasÝ šrŸlerek kullanÝlabilir. YaratÝcÝ Oyun ve Oyun Malzemeleri †• yaßÝndan sonra •ocuklar keßif ve icattan •ok hoßlanÝrlar. Onlar i•in deÛißik yaratÝcÝ bir ŸrŸn olußturmak hem eÛlenceli, hem de eÛitici bir uÛraßtÝr. Bu nedenle •ocuÛa yeterli zaman, bol yer, yaß ve gelißimine uygun ara• gere• ve malzemeler verilmeli, birßeyler yaratmasÝna olanak saÛlanmalÝdÝr. YaratÝcÝ etkinliklerden •ocuk, malzemeleri kullanÝrken geniß el kol hareketleriyle, hatta bedeninin tŸm Ÿst kÝsmÝnÝ hareket ettirerek •alÝßÝr. …zellikle resim ve boya yaparken, suyla oynarken, ya da birßey •akarken •ocuÛun ayakta durarak •alÝßmasÝna, kil ve benzeri yoÛur- lardÝr. Pek•ok ßekilde parmak kuklasÝ yapÝla253 254 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ ma malzemelerini, kesme yapÝßtÝrma uÛraßlarÝnÝ sŸrdŸrŸrken oturmasÝna olanak saÛlanmalÝdÝr. ßamba ŸstŸne de yapÝlabilir. KaÛÝt veya mußamba •ok hafif ÝslatÝlarak •alÝßÝlÝr. Parmak BoyasÝnÝn HazÝrlanÝßÝ : YaratÝcÝlÝÛa yšnelik oyun malzemelerine baktÝÛÝmÝzda karßÝmÝza ßunlar •ÝkmaktadÝr. 1 šl•Ÿ •amaßÝr kolasÝ 1 - YoÛurma Maddeleri : Tuz seramiÛi, kÝl, kaÛÝt hamuru, talaß hamuru, macun, plastrin, mum v.b. 2 šl•Ÿ sÝcak su 2 - Boya •alÝßmalarÝ : Mum boya, kazÝma •alÝßmalarÝ, parmak boya, sulu boya, yaÛlÝ boya, ip boyasÝ v.b. 3 - BaskÝ •alÝßmalarÝ : Sebze, sŸnger, fÝr•a, yaprak, patates, el ve parmak baskÝlarÝ. 4 - ArtÝk malzemelerle (kolaj) •alÝßmalar: ‚eßitli artÝk malzemelerin (hayvan tŸyleri, kumaß par•alarÝ, kabuklar, yaldÝzlÝ kaÛÝtlar, •am kozalaklarÝ, ßiße kapaklarÝ, kŸrdan v.b.) kaÛÝt, karton, vazo, kavanoz v.b. Ÿzerine yapÝßtÝrÝlmasÝyla yapÝlan bir •alÝßmadÝr. 5 - Kesme, yapÝßtÝrma ißleri : KaÛÝt yÝrtma, kaÛÝt katlama, kaÛÝt kesme, kaÛÝt yuvarlama, kaÛÝttan sŸsler yapma. Beraberce Parmak BoyasÝ YapalÝm Parmak boyasÝ her yaßtaki •ocuk i•in sevilen bir oyundur. ‚ocuklarÝn hem rahatlamalarÝnÝ saÛlar, hem de yaratÝcÝlÝklarÝnÝ gelißtirir. ‚ocuklar parmak boyasÝna šnce bir parmaÛÝ ile baßlar ve yavaß yavaß diÛer parmaklarÝnÝ da •alÝßmaya katarlar. Parmak boyasÝna baßlamadan šnce •ocuÛun ŸstŸnŸ kirletmesine engel olmak i•in šnlŸk giydirilmelidir. Parmak boyasÝ tek tarafÝ parlak kaÛÝtlara (takvim yapraÛÝ) yapÝlabildiÛi gibi - kayganlÝk vermesi i•in - doÛrudan dŸz renkli bir mu254 1 šl•Ÿ soÛuk su 1/2 šl•Ÿ toz sabun 1 •ay kaßÝÛÝ talk pudrasÝ 1 •ay kaßÝÛÝ toz boya 1 šl•Ÿ kola, 1 šl•Ÿ soÛuk suda eritilir. Kaynamakta olan 2 šl•Ÿ suya karÝßtÝra karÝßtÝra ve azar azar ilave edilerek berraklaßÝncaya kadar pißirilir. Daha sonra bu karÝßÝma rendelenmiß sabun, talk pudrasÝ, birka• damla karanfil yaÛÝ ve toz boya ilave edilir ve soÛumaya bÝrakÝlÝr. Masaya oturan •ocuÛa •eßitli renklerde hazÝrlanmÝß parmak boyalarÝ verilir. Renk se•imi •ocuÛa bÝrakÝlÝr. ‚ocuklar kaÛÝt Ÿzerinde boyalarla deÛißik •alÝßmalar yaparlar. EÛitici Oyun ve Oyuncaklar EÛitici oyun ve oyuncaklar •ocuklarÝn zihin gelißmesine yardÝm eden oyun ve oyuncaklardÝr. EÛitici oyuncaklar, •ocuklarda kavram olußturma, problem •šzme, algÝlama gibi zihinsel yeteneklerin gelißimine yardÝm 255 ÇOCUK VE OYUN eder. AyrÝca •ocuklarÝn dikkat sŸresi ve dikkat yoÛunluÛu gelißtirmeleri i•in ortam hazÝrlar. ‚ocuklarÝn sayÝlarÝ tanÝmalarÝnÝ, anlamalarÝnÝ, sÝnÝflama ve gruplama yapabilmelerini, par•alarÝ birleßtirerek bir bŸtŸnŸ olußturmalarÝnÝ kolaylaßtÝrÝr. DŸßŸnme, akÝlda tutma, karar verme gibi zihinsel ißlevleri yapabilmelerine yardÝm eder. EÛitici oyuncaklar, •ocuklarÝn gšzlem yapabilmelerini kolaylaßtÝrÝr, olaylarÝn gelißimindeki mantÝk sÝrasÝnÝ kavramalarÝna yardÝm eder. AraßtÝrma, karßÝlaßtÝrma, baÛlantÝlar kurma, benzerlik ve ayrÝlÝklarÝ farketme, gšrsel ayÝrÝm yapabilme yeteneklerini gelißtirir. EÛitici Oyuncak HazÝrlarken Nelere Dikkat Etmeliyiz? 1 - EÛitici oyuncaklarÝn yapÝmÝnda saÛlam bir malzeme kullanÝlÝr. Tahta en uygunu olmakla birlikte deri, pazen, mukavva, karton da zaman zaman kullanÝlÝr. 2 - EÛitici oyuncaklar •ocuklarÝn gelißmeleri ve •evresi, ge•irdiÛi deneyimleri gšz šnŸnde bulundurularak hazÝrlanÝr. 3 - ‚ocukta gelißtirilmek istenen kavram ve becerilere gšre hazÝrlanÝr. 4 - EÛitici oyuncaklarÝn resimleri gŸzel •izilmiß, renk uyumuna dikkat edilerek boyanmÝß olmalÝdÝr. 7 - EÛitici oyuncaklar •ocuklara basitten karmaßÝÛa doÛru sunulmalÝdÝr. EÛitici Oyuncak Modelleri Pek•ok deÛißik eÛitici oyuncak modeli vardÝr. Bu kitap•Ýkda oyuncaklardan bazÝlarÝnÝn modelleri verilmißtir. Anne ve babalar bu modelleri esas alarak, kendi yaratÝcÝlÝklarÝnÝ da ortaya koyarak deÛißik modeller hazÝrlayabilirler. YapÝlacak oyuncak tahta Ÿzerine •alÝßÝlacaksa, yaÛlÝ boya ile; karton veya mukavva kullanÝlacaksa, sulu boya veya ispirtolu kalem kullanÝlarak boyanÝr. 1 - ‚ocuklarÝn benzer ßekilleri eßleßtirmesine yarayan eÛitici oyuncaklar : Bu oyuncak modelinde •ocuklarÝn bir resmi ßekil, renk a•ÝsÝndan benzeri ile eßleßtirmesi istenir. AyrÝca resimli tombala ve resimli domino olmak Ÿzere ayrÝ ayrÝ modeller de vardÝr. 2 - ‚ocuklarÝn par•a bŸtŸn ilißkisini kavramasÝna yardÝm eden eÛitici oyuncaklar : Bu oyuncakta •ocuktan aynÝ resmin bŸyŸk ve kŸ•ŸÛŸnŸ eßleßtirmesi veya bŸyŸkten kŸ•ŸÛe sÝralamasÝ istenir. 3 - BŸyŸk-kŸ•Ÿk kavramlarÝnÝn gelißmesine yardÝmcÝ olan eÛitici oyuncaklar : Bu oyuncaklarda •ocuktan aynÝ resmin bŸyŸk ve kŸ•ŸÛŸnŸ eßleßtirmesi veya bŸyŸkten kŸ•ŸÛe sÝralamasÝ istenir. 5 - EÛitici oyuncaklarla •ocuklar tek baßÝna oynayabilecekleri gibi iki Ÿ• •ocuk kŸ•Ÿk bir grup olußturarak da oynayabilir. 4 - Renklerle ilgili eÛitici oyuncaklar : Bu tip oyuncaklarda •ocuktan renklerle ilgili eßleßtirme, gruplama veya renk tonlarÝnÝ ayÝrtetmesi istenmektedir. 6 - EÛitici oyuncaklarla oynayan •ocuklara, oyunun kurallarÝ ve ama•larÝ a•ÝklanÝr. ‚ok gerekli olmadÝk•a ve onlar istemedik•e yetißkinler yardÝm etmemeledir. 5 - SayÝlarla ilgili eÛitici oyuncaklar : Bu tip oyuncaklarla •ocuklar sayÝlarÝ tanÝrlar, sayÝlarÝn birbirleriyle olan ilißkisini šÛrenirler. 255 256 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ 6 - ‚ocuklarÝn ilißkileri kavramasÝna yardÝm eden eÛitici oyun caklar : ‚ocuklarÝn •evresinde kullandÝÛÝ, birbiriyle ilgili olan nesnelerin, anne hayvanla yavrusunun eßleßtirilmesi veya hayvanlarla yaßadÝklarÝ yerler arasÝnda ilißki kurulmasÝ ile ilgili eÛitici oyuncaklar bu gruba girmektedir. 7 - ‚ocuklarÝn nesne šzelliklerinin gruplamasÝna gšre hazÝrlanan eÛitici oyuncaklar. 8 - ‚ocuklarda zaman kavramÝnÝn gelißmesine yardÝmcÝ olan eÛitici oyuncaklar. 9 - ‚ocuklara anlatÝlan bir olayÝn olußum evrelerini sÝralamasÝna yar dÝm eden eÛitici oyuncak lar. SÝnÝrlÝ ve KurallÝ G r u p OyunlarÝ grupta sÝnÝflandÝrmak mŸmkŸndŸr. 1 - Sakin oyunlar. 2 - Hareketli oyunlar. Sakin oyunlar •oÛu kez evde veya kapalÝ bir yerde oynanan oyunlardÝr ve •ocuklara •eßitli kavramlarÝn kazandÝrÝlmasÝnda rol oynar. Sakin Oyun …rnekleri : 1 - Kadife, pamuklu, saten, zÝmpara kaÛÝdÝ, yaÛlÝ kaÛÝt, metal, tahta, plastik par•alarÝndan ikißer tane hazÝrlanÝr. Bu malzemeler karÝßÝk olarak, ortada bir masa Ÿzerine konur. Ebe olmak isteyen •ocuk masanÝn yanÝna gelir; šÛretmen gšzlerini baÛlar. Ebe dokunarak, benzer olan iki malzemeyi Ÿst Ÿste koyar. ‚ocuklar sÝrayla ebe olurlar. 2 - ‚ocukar sandalyelerinde daire ßeklinde otururlar. Bir •ocuk, bir hayvan sesi •ÝkarÝr. DiÛer •ocuklar, bu sesin hangi hayvana ait olduÛunu sšylerler. Oyun bšylece devam eder. a. Þekli gšrŸlen resimler ve sayÝlarÝ belirleyen yuvarlaklar ayrÝ kartlara hazÝrlanÝr. ‚ocuklar Ÿzerinde yuvarlaklar olan ve sayÝlarÝ gšsteren kartlarla uygun sayÝdaki resimli kartlarÝ eßleßtirirler. …nce 1Õden 5Õe kadar daha sonra 1Õden 10Õa kadar olan kartlar verilir. 256 3 - ‚ocuklar sandalyelerinde daire ßeklinde otururlar. Ebe olmak isteyen •ocuk sandalyesiyle dairenin ortasÝna gelir; yetißkin 257 ÇOCUK VE OYUN gšzlerini baÛlar ve daire ßeklinde oturan •ocuklardan birine ißaret eder. Üßaret edilen •ocuk, ebenin yanÝna gelir ve ßšyle der. ÒTÝk, tÝk, kapÝyÝ a•ar mÝsÝn, benimÓ der. DiÛer •ocuklar hep birlikte, ÒKŸ•Ÿk Ali evinde oturuyor; biri, benim diyor.Ó derler. Her defasÝnda, ebe olan •ocuÛun adÝ sšylenir. Ebe olan •ocuk, kapÝsÝnÝ •alanÝn kim olduÛunu, sesinden tanÝmaya •alÝßÝr. 4 - ‚ocuklarla, hep birlikte oturulur. Anne veya baba da al•ak bir sandalyede, onlarla birlikte oturur ve bir hayvan adÝ sšyler. …rneÛin, kedi gibi. ‚ocuklar aynÝ sesle baßlayan baßka hayvan adlarÝ bulurlar; kelebek, kertenkele gibi. Oyun, •i•ek, eßya adlarÝyla devam eder. 5 - ‚ocuklar, ayakta daire olurlar. Yetißkin elinde tuttuÛu •eßitli ßeyleri •ocuklara gšsterir. …rneÛin 2 kalem, 3 silgi, 5 boya kalemi, 4 tebeßir gibi. ‚ocuklar, gšsterilen eßya sayÝsÝ kadar, el •Ýrparak hi• konußmadan karßÝlÝk verirler. Bu sayÝ oyunu, ßšyle de oynanÝr: Yetißkin Ò4 kere zÝplayÝn; 3 kere ellerinizi •ÝrpÝn; 2 kere saÛ ayaÛÝnÝzÝ yere vurunÓ der. ‚ocuklar sšylenenleri, o sayÝ kadar, konußmadan yaparlar. 6 - ‚eßitli renklerde ve geometrik ßekillerde kesilmiß elißi kaÛÝtlarÝ •ocuklara verilir. AynÝ renklerdekilerin ve aynÝ geometrik ßekillerin bulunmasÝ ßeklinde oynanÝr. Bu resimli kartlardan yararlanÝlarak, •ocuklardan, aynÝ sesle baßlayan baßka kelimeler bulmalarÝ istenebilir. 8 - ‚ocuklar sandalyelerinde daire ßeklinde otururlar. ‚ocuklardan biri gšzlerini yumar. Yetißkin oturan •ocuklardan birine sÝnÝftan •ÝkmasÝnÝ ißaret eder. Üßaret edilen •ocuk yavaß•a dÝßarÝ •ÝktÝktan sonra ebe gšzlerini a•ar ve kimin sÝnÝftan •ÝktÝÛÝnÝ bulmaya •alÝßÝr. 9 - ‚ocuklar yerde otururlar. Yetißkin, bir tepsi i•inde •eßitli cisimleri •ocuklara gšsterir. Tepside kalem, tebeßir, kŸ•Ÿk oyuncaklar bulunabilir. ‚ocuklar dikkatle bakarlar ve gšzlerini yumarlar. Yetißkin tepsideki cisimlerden birini saklar. ‚ocuklar gšzlerini a•arlar. Eksik olanÝ bulmaya •alÝßÝrlar. AynÝ oyun, tepsiye •eßitli renkte pastel ya da mum boya konarak da oynanÝr. ‚ocuklar saklanan 7 - Yetißkin, Ÿzerinde resimler bulunan kartlarÝ hazÝrlar. ‚ocuklar bu resimli kartlarÝ, ses uyumuna gšre, yanyana getirirler. Mum ArÝ HalÝ Pantolon Kum SarÝ ‚alÝ Balon 257 258 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ boyanÝn rengini bulurlar. Hareketli Oyun …rnekleri : 1 - ‚ocuklar ikißer ya da Ÿ•er, kolkola girerek •izilen baßlama •izgisi Ÿzerinde yanyana sÝra olurlar. Biri ÒbaßlaÓ der, •ocuklar kollarÝnÝ birbirlerinden ayÝrmadan ve sekerek bitiß •izgisine ulaßmaya •alÝßÝrlar. Birinci gelenler hep birlikte alkÝßlanÝr. Oyun birka• kez tekrar edilir. 2 - ‚ocuklar iki sÝra halinde ve karßÝlÝklÝ gelecek ßekilde yere •šmelirler. Her •ocuk karßÝsÝndakinin elleri i•ine kendi elleri ile vurarak onun dengesini bozmaya •alÝßÝr. Yere oturan •ocuk oyundan •Ýkar. En sona kalan •ift oyunu kazanmÝß olur. 3 - ‚ocuklardan biri ebe olur, yŸzŸnŸ duvara dšner. DiÛer •ocuklar ebenin arkasÝnda duvara paralel dururlar. Ebe elini duvara vurarak Ò1, 2, 3Ó der ve hemen arkasÝna bakar. Bu sÝrada hareket halinde gšrdŸÛŸ arkadaßlarÝnÝn adÝnÝ sšyler. AdÝ sšylenen •ocuk oyundan •Ýkar. DiÛer •ocuklar ebeye gšrŸnmeden yŸrŸmeye •alÝßÝrlar. En sona kalan •ocuk ebe olur. 4 - ‚ocuklar halka olurlar. Bir •ocuk ebedir ve halkanÝn ortasÝnda durur. Ebenin gšzleri baÛlanÝr. Ebe bir arkadaßÝnÝn šnŸnde durur ve bir hayvan sesini taklit eder. ArkadaßÝ aynÝ sesi •ÝkarÝr. Ebe arkadaßÝnÝ sesinden tanÝr ve adÝnÝ sšylerse, diÛer •ocuk ebe olur. Oyun bšylece devam eder. 5 - Bir •ocuk ebe olur. DiÛer •ocuklar yŸzleri ebeye gelecek ßekilde karßÝsÝnda sÝra olurlar. ‚ocuklar ebeye Òtilki saat ka•Ó, derler. Ebe her •ocuÛa deÛißik bir sayÝ sšyler. 258 ‚ocuklar sšylenen sayÝ kadar adÝm atarak ebeye yaklaßÝrlar. Ebeye ilk šnce yaklaßan ebe olur. Oyun bšylece devam eder. 6 - ‚ocuklar birbirlerinden birer metre uzaklÝkta dururlar. DurduklarÝ yere bir daire •izilir. Her •ocuÛa bir hayvan ismi verilir. Ebe olan •ocuÛun yeri yoktur; o ortada durur. Yetißkin iki hayvanÝn adÝnÝ aynÝ anda sšyler. Bu hayvanlarÝn adlarÝnÝ taßÝyan •ocuklar birbirleriyle yer deÛißtirirler. Bu sÝrada ebe kendine bir yer kapmaya •alÝßÝr. Yer kaparsa bu defa yeri kapÝlan •ocuk ebe olur. 7 - ‚ocuklar kol kola girer ve ikißer ikißer dolaßÝrlar. AralarÝnda tek dolaßan bir avcÝ ve bir de tavßan vardÝr. AvcÝ tavßanÝ kovalar ve yakalamaya •alÝßÝr. Tavßan yakalanmak istemezse bir arkadaßÝnÝn koluna girer. ArkadaßÝnÝn kolundaki diÛer •ocuk tavßan olur. AvcÝ onu yakalamaya •alÝßÝr. Sonra avcÝ ve tavßan olma sÝrasÝ baßka •ocuklara gelir. 8 - ‚ocuklar elele tutußarak bir halka yaparlar. Her •ocuÛun ayaklarÝ etrafÝna bir daire •izilir. ‚ocuklar birbirleriyle yer deÛißtirirler. Bu yer deÛißtirme sekerek ya da hoplayarak yapÝlÝr. Ebe de yer deÛißtirme sÝrasÝnda kendine bir yer kapar. Yeri kapÝlan •ocuk ebe olur. 9 - ‚ocuklar ele ele tutußarak bir halka yaparlar. Ortada ebe olan •ocuk durur. Halka yapan •ocuklar hep birlikte ßšyle sšylerler; ÒEbe ebe gel bize, Uzaktan vur elimize. Eger vuramazsan Ebesin ebesin.Ó ÞarkÝnÝn son satÝrÝnda •ocuklar ellerini 259 ÇOCUK VE OYUN •Ýrpmaya baßlarlar. Ebe birinin elini šnde 6 - Yavuzer, H. ‚ocuk Psikolojisi, AltÝn yaklayÝp vurabilirse o •ocuk ebe olur. 10 - ‚ocuklar baßlama •izgisinde sÝra olurlar. Bu •izgiye paralel •izilen bitiß •izgisine kadar kuß gibi u•arak ya da balÝk gibi yŸzerek, bazÝ gŸnler tavßan gibi hoplayarak gelirler. Taklidi oyunlar •ocuklarÝn •ok hoßuna gider, bu yŸzden oyunu daha ilgin• hale getirmek i•in taßÝt ara•larÝ v.b. gibi taklid edi- Kitaplar YayÝnevi, Üstanbul 1984 lecek pek •ok ßey bulunabilir. ÜLGÜLENENLER Ü‚ÜN OKUMA LÜSTESÜ 1 - Arnold, A. ‚ocuÛunuz ve Oyun, •ev: Rezzan MahmudoÛlu, Ece YayÝnlarÝ, Üstanbul 1979 2 - Demiral, …. EÛitici Oyuncak YapÝmÝ. 7 - YšrŸkoÛlu, A.‚ocuk Ruh SaÛlÝÛÝ, TŸr- 3 - OÛuzkan, Þ.Demiral, ….Tur, G. Tezcan, E. AnaokullarÝnda YaratÝcÝ ‚ocuk Etkinlikleri, Bilim YayÝnlarÝ, Ankara 1987 4 - Sel, R. EÛitsel Oyun, 4. basÝm, …Ûretmen YayÝnlarÝ, Ankara 1986 5 - Þener, N. ‚ocuk EÛitim Rehberi, 2. basÝm, Toker YayÝnlarÝ, Üstanbul 1976 kiye Üß BankasÝ KŸltŸr YayÝnlarÝ, Ankara 1978 259 261 T.C. BAÞBAKANLIK Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar Genel MŸdŸrlŸÛŸ Sorunlu ‚ocuklar l Prof. Dr. Kemal ‚AKMAKLI 263 SORUNLU ÇOCUKLAR ToplumlarÝn pek •ok sorunlarÝ vardÝr. Bu sorunlarÝn en bŸyŸklerinden biri de sorunlu •ocuklar meselesidir. Sorunlu •ocuklar denilince, konuyu Ÿ• yšnde incelemek gerekir : * Bedensel sorunlu •ocuklar * Ruhsal sorunlu •ocuklar * Sosyal sorunlu •ocuklar DŸnyada doÛumlarÝn yŸzde 85Õi normal ger•ekleßirken, yŸzde 15Õini sorunlu •ocuklar olußturmaktadÝr. Baßka bir deyißle tŸm doÛumlarÝn yŸzde 15Õinde •ocuklar, daha doÛar doÛmaz šzŸrlŸ kategorisine girerler. Bunlara bir de sonradan sorunlu olanlarÝ ilave edersek meselenin šnemi daha iyi anlaßÝlacaktÝr. Bu šzŸrlŸlerin yaklaßÝk yŸzde 1 ila 3ÕŸnŸ zeka šzŸrlŸler teßkil eder. BugŸn, dŸnya cezaevlerini dolduran hŸkŸmlŸlerin yŸzde 50Õsinin yaßÝ 18 ile 25 arasÝndadÝr. Bunlar sorunlu doÛan veya sonradan sorun haline gelen •ocuklardÝr dersek, mŸbalaÛa etmiß olmayÝz. ‚ocuklarÝn ve gen•lerin pek •ok problemleri olabilir. Bu problemlerin bir kÝsmÝ doÛaldÝr, yani tabiat gereÛidir; bir kÝsmÝ ise anormal problemlerdir. …yleyse normal olanla, anormali ayÝrmak lazÝmdÝr. …rneÛin •ocukluk ve gen•lik •aÛÝnda, psiko-sosyal ergenliÛe ulaßma aßamasÝnda bireylerin tŸrlŸ sorunlarÝ vardÝr. Bu sorunlar gelißmenin, bŸyŸmenin bir gereÛidir ve doÛaldÝr. 3 yaßÝnda, 7 yaßÝnda veya 12-18 yaß diliminde •ocuklar, kendi psiko-sosyal kißiliklerini elde etmede aßamalar ge•irdiklerinden pek •ok sorunla karßÝ karßÝyadÝrlar. Üßte bu dšnemlerde gšrŸlen sorunlar normaldir. Cinsel kimliÛin edinilmesi, ana karakter šzelliklerinin belirlenmesi bu dšnemlerde olur. Bu doÛal buhran dšnemleriyle, anormal davranÝßlarÝ ayÝrdedip, ona gšre tedbir almak gerekir. ‚ocuÛun, gencin hÝrsÝzlÝk yapmasÝ; asi olmasÝ; gšrevlerini yerine getirmemesi; kendisine ve sosyal •evresine zararlÝ olmasÝ gibi davranÝß kusurlarÝnÝn normal sorunlardan ayÝrdedilmesi ve bunlarÝn tedavisi yoluna gidilmesi gerekir. Bunlar, anormal davranÝß bozukluklarÝdÝr. Þimde de akÝl hastasÝ tanÝmÝnÝ verelim. Sorunlu •ocuklardan bahsedilirken bu tanÝmÝn verilmesi garip bulunabilir, ama šnce tanÝmÝ verelim: ÒToplumla ahenkli ilißkiler kurabilme yeteneÛi kalmamÝß, kendi koßullarÝ i•erisinde baßarÝlÝ olmaktan yoksun, yaßamÝnÝn tŸrlŸ streslerine tahammŸl gŸcŸ gšstermeyen bireye akÝl hastasÝ denir.Ó 263 264 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ Demek ki akÝl hastasÝnÝ, eline zincirler vurulup bir odaya kapatÝlan, halk tabiri ile ÒdeliÓ sanmak doÛru deÛildir. O, olayÝn •ok ileri bir boyutudur. Bireyin akÝl hastasÝ tanÝmÝna girebilmesi i•in šncelikle, toplumla ahenkli ilißki kurabilme yeteneÛini yitirmesi; i•inde bulunduÛu koßullar i•erisinde baßarÝsÝz olmasÝ ve nihayet hayatÝn, yaßama ßartlarÝnÝn doÛurduÛu trese maÛlup olmasÝ gerekiyor. ‚evremizde bu tanÝma giren pek •ok šrneÛe rastlamamÝz mŸmkŸndŸr. Bu ßahÝslara akÝl hastasÝ olduÛunu, tedaviye muhta• olduÛunu sšylemeniz halinde bir tepkiyle karßÝlaßmanÝz da olsa bir ihtimaldir. Halbuki tedavi i•in, šnce hastalÝÛÝn farkÝna varÝp, kabullenmek ßarttÝr. TÝp bilimi, akÝl hastalÝÛÝnÝ klinik šncesi, klinik ve klinik sonrasÝ olmak Ÿzere Ÿ• dšnemde inceler: Klinik šncesi dšnem i•in yurdumuzda henŸz bir hizmet ortamÝ hazÝrlanmamÝßtÝr. Yani yurdumuzda Òkoruyucu psikiyatriÓ kavramÝ henŸz yaygÝn deÛildir. Ülerde akÝl ve ruh hastasÝ olacaÛÝ belli bir kißiye, klinik dšneme ge•meden mŸdahale edilebilse sorun •ok daha kolay •šzŸlebilir. HenŸz su• ißleme konumuna gelmemiß, ama akÝl hastasÝ tanÝmÝna giren hasta namzeti, koruyucu psikiyatri hizmetleri gštŸrŸlerek kolayca tedavi edilebilir. …rneÛin bir kißinin dißinde ufak tefek aÛrÝlar varsa, doktora gitmesi i•in iyice •ŸrŸmesini mi beklemelidir? Halbuki ilk belirtilerde uzmana gidilse, kŸ•Ÿk bir mŸdahale ile diß kurtarÝlabilir. Üßte anormal belirtiler gšsteren sorun sahibine klinik šncesi hizmetler vermenin šnemi burada ortaya •ÝkmaktadÝr. Konunun šnemine istinaden, akÝl hastasÝnÝn bir-iki tanÝmÝnÝ daha yaparsak, meseleyi daha iyi anlamak mŸmkŸn olabilir: ÒSosyal •evreye baßarÝlÝ bir uyum saÛlayamayan kißiye akÝl hastasÝ denirÓ. HastalÝÛÝn baßlama kriterleri, kißinin kendine zarar vermesi; •evresine zarar vermesi ve hayatÝn gidißatÝnÝ aksatmasÝdÝr. Bireyin kendi sosyal yaßantÝsÝnÝ; etraftaki insanlarÝn -šrneÛin ailesinin- sosyal yaßantÝsÝnÝ sekteye uÛratmasÝ hastalÝÛÝn boyutu hakkÝnda bilgi verebilir. †•ŸncŸ bir tarif de ßudur: ÒSosyal •evreye ruh, his-heyecan bakÝmÝndan denge bir uyum saÛlayamayan bireye akÝl hastasÝ denir.Ó Biz, sorunlu •ocuklarÝn, gen•lerin normal buhran dšnemleri haricinde gšsterdikleri davranÝß kusurlarÝnÝn bu tanÝmlara girip girmediÛine •ok dikkat ederiz. Ailelerin de dikkat edecekleri husus, •ocuÛun bu tanÝmlara girip girmediÛidir. 264 265 SORUNLU ÇOCUKLAR SOKAKTAKÜ ‚OCUK VE ZAYIFLAYAN AÜLE BAÚLARI Sokakta yaßayan ve •alÝßan •ocuklar sorununun temelinde gš•, kentleßme ve aile yapÝsÝndaki deÛißme yatmaktadÝr. Üßsizlik ve yoksulluÛun kußattÝÛÝ aileler •šzŸlmekte ve sorunlarÝyla baßa •Ýkamaz duruma gelmektedir. Bu sŸre• •ocuÛu sokaÛa itmektedir. Gelir daÛÝlÝmÝndaki bozukluk, •šzŸlmŸß aileler, ißsizlik, sosyal hizmetlerin yetersizliÛi gibi pek •ok etken •ocuÛu sokakta •alÝßmaya ve giderek sokakta yaßamaya yšneltmektedir. YapÝlan araßtÝrmalar, sorunun boyutlarÝnÝn her yšnden bŸyŸdŸÛŸnŸ ve giderek •šzŸmsŸzlŸÛe doÛru yšneldiÛini gšstermektedir. Her ge•en gŸn daha •ok aile ekonomik yšnden marjinalleßmekte ve bu durum pek •ok sosyal soruna kaynaklÝk etmektedir. Bu tespitler ÝßÝÛÝnda •ocuklarÝn ve gen•lerin ihmal ve istismarÝ genel •er•eveyi belirlemek bakÝmÝndan šnemli bir kriter olarak ele alÝnabilir. UNÜCEFÕin yaptÝÛÝ ayÝrÝm ise •ocuk istismari ve ihmalinin aile baÛÝndaki zayÝflama ile a•ÝklanabileceÛini gšstermesi ba- kÝmÝndan kaydadeÛer bir tespit olarak alÝnmalÝdÝr. UNÜCEF sokak •ocuklarÝ kavramÝnÝ •ocuklarÝn aileleriyle olan ilißkilerinin dŸzeyine gšre Ÿ• kategoride tanÝmlamaktadÝr: 1. Grup : Aileleriyle sŸrekli ilißkisi olan •ocuklar Òsokakta •alÝßan •ocuklarÓ gŸnlerini sokakta •alÝßarak ge•irseler de ailelerinin korumasÝ ve denetimi altÝndaki •ocuklardÝr. 2. Grup : Aileleriyle zaman zaman ilißki kuran Òsokaktaki •ocuklarÓ. Bu •ocuklarÝn aile baÛlarÝ zayÝflasa da tŸmŸyle kopmamÝßtÝr. Kendilerini halen anababa, kardeßleriyle šzdeßleßtirmektedirler. GŸnŸnŸ sokakta bir ßeyler satarak ya da dolaßarak ge•iren •oÛu zaman geceleri evlerinde ge•iren •ocuklardÝr. 3. Grup : Aileleriyle hi• ilißkisi olmayan Òsokaktaki •ocuklarÓ. Genelde toplumun en yoksul kesiminde ve par•alanmÝß ailelerin •ocuklarÝdÝr. Ailelerinden ya zorla ya da kendi istekleriyle ayrÝlan bu •ocuklar gŸnŸn 24 saatini sokakta ge•iren ÒsokaÛÝn •ocuklarÝÓdÝr. BŸtŸn bu farklÝlÝklara raÛmen; literatŸrde olduk•a kabul gšren bir sÝnÝflama, šzellikle 265 266 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ geri kalmÝß Ÿlkelerin sokaklarÝndaki •ocuklarÝ, sahip olduklarÝ aile desteÛine gšre, kabaca 3 katagoriye ayÝrmaktadÝr. 1. ÒSokak •ocuÛu olmaya aday olanlarÓ Yani aileleriyle oturan ve sokakta •alÝßan •ocuklar. Bu •ocuklarÝn aile ilißkileri bir ßekilde sŸrmekte, aile korumasÝndan uzak mekanlarda aileye katkÝ i•in •alÝßanlarÝn bir kÝsmÝ eÛitimlerini bÝrakarak para kazanmanÝn verdiÛi hisle zamanla sokaÛÝn ÒsÝnÝrsÝz ve sorumsuz šzgŸrlŸÛŸÓnŸ se•erek sokak •ocuÛu olma konumuna dŸßebilmektedir. 2. Aile desteÛi yetersizlik ve/veya sŸreksizlik gšsterenler, yani Òsokaktaki •ocuklarÓ (children on the street) 3. Aile desteÛinden hemen hemen bŸtŸnŸyle yoksun olanlar, yani Òsokak/sokaÛÝn •ocuklarÝÓ (children of the street). Bu •ocuklar neredeyse tamamen aile, okul ve toplumla ilißkilerini kesmißlerdir. SORUNLU ‚OCUKLAR AKIL VE RUH SAÚLIÚI MELEKELERÜ (Psiko-Motor GŸ•ler) Bireyi, psiko-sosyal uyum ve davranÝßlarÝ itibariyle yšnlendiren, onun akÝl ve ruh saÛlÝÛÝ melekeleridir. Bu akÝl ve ruh saÛlÝÛÝ melekelerine psiko-motor gŸ•ler de denir. Bireyin davranÝß kusuru gšstermemesi, bu psikomotor gŸ•lerin saÛlÝklÝ ve dengeli •alÝßmasÝna baÛlÝdÝr. AkÝl ve ruh saÛlÝÛÝ melekeleri, yani psikomotor gŸ•leri tanÝtan bilime ÒpsikolojiÓ de266 nir. BunlarÝ tedavi eden bilime de ÒpsikiyatriÓ denir. AkÝl ve ruh saÛlÝÛÝ melekeleri sadece insanda vardÝr. ÜnsanÝn akÝl ve ruh saÛlÝÛÝ melekeleri sekiz tanedir. Bunlar; Zeka, muhakeme, hafÝza, dikkat, oryantasyon, idrak, teessŸr ve irade olarak sayÝlabilir. Üßte bu sekiz psiko-motor gŸ•, insanÝn psiko-sosyal davranÝßlarÝnÝ yšnlendiren tek yetenektir. Bu melekelerden birinin veya bir ka•ÝnÝn saÛlÝklÝ ißlememesi davranÝß kusurlarÝna yol a•ar. Üßte sorunlu •ocuklar veya gen•lerde doÛal olmayan davranÝß bozukluklarÝnÝn kaynaÛÝ, bu akÝl ve ruh saÛlÝÛÝ melekelerinin birinin veya birka•ÝnÝn eksikliÛidir. Þimdi bunlarÝ inceleyelim: Zeka Evvelce elde edilen tecrŸbelerin ve bilgilerin ÝßÝÛÝnda, bugŸnkŸ hayat ßartlarÝna uyabilme kabiliyetidir. Bu melekenin ger•ek ßartÝ bilgi ve tecrŸbedir. AslÝnda diÛer psikomotor gŸ•lerin gelißip zenginleßmesi de yine bilgiye baÛlÝdÝr. Bilgi ve tecrŸbe olmaksÝzÝn hayat ßartlarÝna intibak etmek mŸmkŸn deÛildir. Demek ki hayatÝn problemlerinin aÛÝrlÝÛÝ altÝnda ezilmek, bilgi ve tecrŸbe eksikliÛindendir. Psiko-motor gŸ•lerin gÝdasÝ bilgidir. ZekanÝn gelißmesi de elbette bilgi ve tecrŸbeye baÛlÝdÝr. Zeka melekesinin bozulmasÝ ile beß tŸrlŸ hastalÝk doÛar; Oligofreni, ßizofreni, idiyo, embesil ve debil. Oligofreni : ‚ocuk psikiyatrisine gelen šzŸrlŸ •ocuklarÝn šnemli bir kÝsmÝ olgofrenik belirtiler gšstermektedir. OligofreniÕnin TŸrk•e karßÝlÝÛÝ: zeka yoksunluÛudur. DoÛußtan gelen bir hastalÝktÝr. Anne karnÝndaki 267 SORUNLU ÇOCUKLAR anormal bir gelißme neticesi ortaya •Ýkar. ‚ocuk zeka šzŸrlŸsŸ olarak doÛar. Þizofreni : Þizofreni bir hastalÝk grubunun adÝdÝr. Bu hastalÝÛa yakalanmak, sonradan zeka kusurlarÝ olußturur. Yani anne karnÝnda deÛil, sonradan olußur. karßÝmÝza •ÝkarmaktadÝr. Debil olanlar •ok •alÝßmak suretiyle normal hayatlarÝnÝ baßarÝlÝ bir ßekilde sŸrdŸrebilirler. Þu kadar ki, normal insanlar daha •abuk šÛrenirken, debiller biraz ge• šÛrenirler. Muhakeme Üdiyo : Yetißkin bireyin 3 yaß zeka seviyesine sahip olmasÝ demektir. Bu hastalÝÛÝn tedavisi olduk•a gŸ•tŸr. Bu gŸn insan iradesi vahßi hayvanlarÝ bile eÛitebilmektedir. ÞŸphesiz idiyo da kÝsmen de olsa eÛitilebilir. Bu son derece zordur ama imkansÝz deÛildir. ÞahsÝn etrafÝnda veya kendisinde cereyan eden hadiseleri, aklÝ selimin sŸzgecinden ge•irmek suretiyle onlardan doÛru neticeler •Ýkarabilme melekesidir. AslÝnda geri zeka dŸzeyine sahip hastalar iki kÝsÝmdÝr. Bir kÝsmÝ, ÒšÛretilebilir gerilerÓ olarak vasÝflandÝrÝlÝrken; bir kÝsmÝ da ÒšÛretilemez gerilerÓ ßeklinde isimlendirilirler. Üdiyolar genellikle, šÛretilemez gelirler sÝnÝfÝna dahildir. Yine de •ok gayret gšsterilirse onlara da bazÝ ßeyler šÛretilebilir. En azÝndan eski durumundan daha iyi bir hale getirmek mŸmkŸn olabilir. Paranoya : Sa•malamak bu hastalÝÛÝn belirtisidir. Kißi bu hastalÝÛÝn tesiriyle hezeyan denilebilecek dŸßŸncelere saplanÝr kalÝr. AnlamsÝz sšzler sarfeder. Ünsanlara ߟpheyle yaklaßÝr. Embesil : Yetißkin bireyin 8 yaß zeka seviyesine sahip olmasÝ demektir. Bunlar genellikle, ÒeÛitilebilir gerilerÓdir. Embesilleri eÛitmek suretiyle faydalÝ hale getirmek mŸmkŸndŸr. Tabiidir ki bahsedilen eÛitim šzel bir eÛitimdir. Yani embesiller normal •ocuklarla beraber eÛitilemezler. BunlarÝn hem okullarÝ, hem de šÛretmenleri farklÝdÝr. Debil : Yetißkin bir insanÝn 16 yaß zeka seviyesinde olmasÝdÝr. Debil olup yŸksek tahsil yapanlar vardÝr. ‚ŸnkŸ 16 yaß zeka seviyesi az bir zeka deÛildir. ZekanÝn gelißme yaßÝ bilindiÛi gibi 18 yaßtÝr. Yani debilin zekasÝ iki yÝl daha gelißseydi normal olacaktÝ. Zeka gelißiminin iki yÝl šnce durmasÝ, debil olgusunu Bu melekenin bozulmasÝ ile paranoya denilen bir hastalÝk ortaya •Ýkar: HafÝza …Ûrenilen bilgileri akÝlda tutabilme kabiliyetidir. EÛer •ocuÛun hafÝza melekesi iyi gelißmezse veya bireyin hafÝza mekesi bozulacak olursa o zaman karßÝmÝza dšrt tŸrlŸ hastalÝk •Ýkar: HafÝzanÝn artmasÝ hali: …zellikle manyak, debil ve paranoyaklarda gšrŸlŸr. HafÝzanÝn azalmasÝ hali : Melankoli ve ßizofrenide gšrŸlŸr. HafÝzanÝn yanlÝß hatÝrlamasÝ hali : Selindemas denilen ihtiyarlÝk bunamasÝnda gšrŸlŸr. HafÝza melekesinin kaybolmasÝyla ortaya •Ýkan hastalÝklarÝn, šnceki psiko-motor gŸ•ler anlatÝlÝrken de ge•tiÛi hatÝrlanacaktÝr. Bunun anlamÝ ßudur: Bu hastalÝk ortaya •ÝktÝÛÝnda birka• psiko-motor gŸcŸ •alÝßmaz ha267 268 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ le getirmektedir. DiÛer bir ifadeyle birka• psiko-motor gŸ• ißlevsiz kalÝnca bu ortak hastalÝklar ortaya •ÝkmaktadÝr. Burada deÛißik bir hastalÝktan sšz edildi. ManyaklÝk. Halk arasÝnda yanlÝß kullanÝlan bu hastalÝk ßšyle tanÝmlanÝr: ManyaklÝk : Neßeli veya hiddetli bir zeminde konußmada, dŸßŸnmede, harekette artma ve saldÝrÝ halidir. Dikkat ÞahsÝn etrafÝnda ve kendisinde olan hadise ve deÛißikliklerin farkÝna varabilmesi ve gerektiÛinde kendisini bir iße verebilmesi, bir noktada konsantre olabilmesidir. Sorunlu •ocuklarda, gen•lerde bu meleke (motor) yeterince gelißemez. …Ûrencilerin ders •alÝßmaya yoÛunlaßamamasÝ da bu psiko-motorun doÛru •alÝßmamasÝndandÝr. Bu motorun bozulmasÝyla ortaya •Ýkan hastalÝklar: ManyaklÝk, paranoya, melankoli ve ihtiyarlÝk bunamasÝdÝr. Tabidir ki, bunlar had safhada ortaya •Ýkar. Yoksa herkeste biraz dalgÝnlÝk hali vardÝr. Kißinin aklÝna birßey takÝlabilir ve on an i•in yapÝlmasÝ gereken bir iße kendisini veremeyebilir veya šnemli bir ßeyin farkÝna varamayabilir, bu doÛaldÝr. DoÛal olmayan, bu halde sŸrekliliktir. Oryantasyon ÞahsÝn kendisi ve etrafÝ hakkÝnda bilgi sahibi olmasÝdÝr. Bu motorun •alÝßmamasÝ tÝbbi literatŸrde konfizyon-mental denilen bir hale yol a•ar ki, TŸrk•esi huzursuzluk ve sÝkÝntÝdÝr. Bu hastalÝÛÝn sebebi, bireyin psikososyal yšnden iyi yetißtirilmemesi olduÛu gibi, alkol tŸketilmesi, uyußturucu kullanÝmÝ, kafa travmalarÝ, kafa i•i tazyikin artmasÝ ve 268 ateßli hastalÝklar da olabilir. Yani bu haller, oryantasyon psiko-motorunu bozar. Üdrak (AlgÝ) ÞahsÝn his uzuvlarÝna •arpan uyarÝcÝlarÝn doÛru olarak duyulmasÝ keyfiyetidir. ÞahsÝn algÝlama gŸcŸnŸn kendisini yanÝltmamasÝdÝr. Bu psiko-motorun bozulmasÝyla birey, objeyi yanlÝß olarak algÝlar veya obje yokken varmÝß gibi gšrŸr. TeessŸr (DuygulanÝm) Olaylardan dolayÝ ŸzŸntŸ ve sevin• duymaktadÝr. Yani sevinilecek yerde sevinmek; ŸzŸlŸnecek yerde ŸzŸlmektir. Bu motorun bozulmasÝ ile kayÝtsÝzlÝk, lakaytlÝk olup birey ŸzŸntŸ duyulmasÝ gereken yerde ŸzŸlmez veya sevin• duyulacak halde sevinmez. Þizofreni bu hastalÝklardan biridir. Þizofreni hastalÝk grubunun belirtilerinden biri de lakayt olmaktÝr. Mesela ßizofrenik ßahÝs: Òbaban šldŸ, denildiÛinde: Òne yapalÝm yani, babasÝ šlen sadece ben miyimÓ diye cevap verebilir. Ürade Arzu edildiÛi takdirde bir hareketin yapÝlmasÝ veya yapÝlmamasÝdÝr. Kißi bir ßeyi yapmak istediÛi halde yapamazsa veya yapmamasÝ gereken ßeyi yapÝyorsa, bu bir irade zaafÝdÝr. Yani, bu psiko-motor gereÛi gibi •alÝßmÝyor demektir. Bu meleke bozuksa psikopati ve psikasteni denilen hastalÝk ortaya •Ýkar. Psikastenide kißiler telkine •ok mŸsaittirler. Bu bir akÝl ve ruh hastalÝÛÝ deÛildir. Psikonevroz grubuna giren bir rahatsÝzlÝktÝr. Genellikle akÝl hastalÝÛÝna dšnŸßmez. Psikopati ise bir akÝl hastalÝÛÝdÝr. Ürade motorunun bo- 269 SORUNLU ÇOCUKLAR zukluÛu, obsesyonlar, impulsyonlar ve fobiler ßeklinde ortaya •Ýkar. Obsesyon : Sa•ma olduÛunu bildiÛi halde bireyin aklÝndan atamadÝÛÝ parazit fikirlerdir. Bu haldeki kißi, mesela, elini yÝkar ve temizliÛine kanaat getirdiÛi halde tekrar tekrar yÝkar. Ümpulsyon : Bunda irade zaafÝ obsesyona gšre •ok daha fazladÝr. Fobi : Bu halde irade zaafÝ had safhayÝ aßmÝß, yerini korkuya bÝrakmÝßtÝr. TÝpta 33 •eßit fobik hastalÝktan sšz edilir. AkÝl ve ruh saÛlÝÛÝ melekeleri bireyde anlÝk ißlevsizliklere uÛrayabilir. Bu normal bir haldir. Ama bireyin sosyal hayatÝnÝ sekteye uÛratÝrsa; o birey de etrafÝndakilerin sosyal hayatÝnÝ aksatÝyorsa, artÝk klinik tedavi yoluna gidilmelidir. Psiko-nevrozlar : AkÝl ve ruh hastalÝÛÝ deÛildir. ‚eßitli sinirsel rahatsÝzlÝklar, huzursuzluklar, sÝkÝntÝlardÝr. Psiko-nevrozlar genellikle akÝl ve ruh hastalÝklarÝna dšnŸßmezler. Psikozlar : AkÝl ve ruh hastalÝklarÝdÝr. Þizofreni, paranoya v.s. NE YAPILABÜLÜR? Sorunlu •ocuk ve gen• probleminde en šnemli husus, anne-•ocuk ilißkisinin; daha sonra diÛer aile bireyleri-•ocuk ilißkisinin; nihayet toplum-•ocuk ilißkilerinin dŸzenlenmesidir. Anne, hamilelik dšnemi de dahil olmak Ÿzere, •ocuÛu hakkÝnda ihmal edilmemesi gereken šdevlerle yŸkŸmlŸdŸr. Annenin bu šdevleri yerine getirebilmesi i•in, koruyucu ruh saÛlÝÛÝ šnelemleri hususunda bilin•len- dirilmesi ßarttÝr. YapÝlan araßtÝrmalar sorunlu •ocuklarÝn yŸzde 30Õunun, anne-•ocuk ilißkisinin eksikliÛinden kaynaklandÝÛÝnÝ saptamÝßtÝr. ÜstanbulÕda yapÝlan bir taramada bu oran yŸzde 42Õye •ÝkmÝßtÝr. Demek ki anne•ocuk ilißkilerinin dŸzenlenmesi, sorunlu •ocuklar problemini neredeyse yarÝ yarÝya halledecektir. Bunun i•in kliniklerde aile terapilerinin dŸzenlenmesi esastÝr. Annelerin kštŸ niyetli olmayan, fakat bilin•siz tasarruflarÝ, sorunlu •ocuklar konusunu bŸyŸk šl•Ÿde kšrŸklemektedir. Bir diÛer klinik araßtÝrmanÝn neticesine gšre •ocuklarÝn ve gen•lerin ancak beßte biri anne ve babasÝyla diyalog kurmaktadÝr. Her beß •ocuktan dšrdŸ ise, sorunlarÝnÝ anne ve babasÝna a•amamakta, onlara kapalÝ kalmaktadÝr. Bunun nedeni ise -ilgin•tir ki- nasihat ißitme korkusudur. Gen•lerin en sevimsiz bulduÛu davranÝß bi•imi nasihat ißitmektir. TÝp FakŸltesinde šÛrenciyken bir hocamÝz: ÒBir insana kštŸlŸk yapacaksanÝz nasihat verinÓ derdi. Nasihat belki yetißkinlere faydalÝ olabilirken, gen•lerde ve bilhassa ergenlik •aÛÝndaki bireylerde son derece olumsuz karßÝlanmaktadÝr. O zaman yapÝlacak iß, direkt nasihat vermek yerine, šrtŸlŸ bir ßekilde •ocuÛu yšnlendirmektir. UnutulmamalÝdÝr ki anne-babalÝk •ok zor bir gšrevdir. ‚ocuk sahibi olduktan sonra bu gšrev mecburi ve ka•ÝnÝlmaz bir yŸk teßkil eder. Bu aÛÝr yŸkŸn sadece anne ve babaya bÝrakÝlmasÝ halinde •oÛunlukla taßÝnamayacak bir ßekle bŸrŸnŸr. O halde devletin ve Ÿniversitelerin anne-babaya yardÝmcÝ olmasÝ gerekmektedir. ‚ŸnkŸ •ocuk sadece anne ve babaya ait deÛilir. ‚o269 270 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ cuÛun šncelikle AllahÕa; sonra vatandaß olarak bir Ÿlkeye; daha sonra kendisine ve nihayet anne ve babasÝna ait olduÛu hatÝrlanmalÝdÝr. Devlet, šrneÛin okullar aracÝlÝÛÝ ile rehberlik hizmetleri gštŸrerek, gen•lerin bir kÝsmÝna (sadece okula gidenlere) bir šl•Ÿde sahip •ÝkmaktadÝr. Fakat hizmetin gelißtirilmesi ve canlandÝrÝlmasÝ gereklidir. GŸnŸmŸzŸn bilimsel verilerine dayanarak katiyetle sšyleyebiliriz ki, bu gšrev sadece anne-babaya bÝrakÝlacak olursa sonu• tamamen tesadŸfidir. DŸnyada aile refahÝ ile ilgili konferanslarÝn baßlangÝ• tarihi 1924Õlere gitmektedir. Bu konferanslar kesintisiz olarak gŸnŸmŸze ulaßmÝßtÝr. †lkemizde ise aile, bir kurum olarak ancak 1990 yÝlÝnda temsil edilmißtir. FAYDALI GEN‚ KÜMDÜR? Dšrt tŸrlŸ gen• vardÝr: ¥ Anne ve basasÝnÝn sšzŸnŸ tutan gen• ¥ Anne ve babasÝnÝn sšzŸnŸ reddeden, kabul etmeyen gen• ¥ Anne ve babasÝnÝn sšzŸne ilgisiz kalan gen• tŸrŸ, anne-babasÝnÝn ve diÛer aile bŸyŸklerinin sšzlerini tamamen tutan, harfiyen uygulayan bir tiptir. Ülk bakÝßta beÛenilen, istenilen bir evlat tŸrŸ olmasÝna karßÝn, bu tŸr gen•ler toplumun gelißmesine hi•bir katkÝ saÛlamaz. ‚ŸnkŸ gen• erißkin toplumun, orijinal fikirlere sahip ve girißken olmasÝ gerekir. Ükinci sÝnÝftaki gen• tŸrŸ de, toplumun gelißmesine hi•bir katkÝda bulunamaz. ‚ŸnkŸ toplum, ge•mißin tecrŸbesine de muhta•tÝr. Halbuki anne ve babasÝnÝn sšzŸnŸ reddeden bir gen• zŸmresi, bu tecrŸbeleri gelecek kußaklara aktaramaz. dahil olan gen• tŸrŸ, ne kabul eder; ne de reddeder, tamamen ilgisizdir. Bu gen• topluluk da cemiyete yarar saÛlayamaz. Üstenilen, arzu edilen gen• erißkin topluluk, dšrdŸncŸ kesimdir. Yani, kendi becerileri ile toplum imkanlarÝnÝ birleßtiren gen•ler.... Ailelerin terbiye modelini bu yšne yoÛunlaßtÝrmak gereklidir. KÜÞÜLÜK : ¥ Kendi becerileri ile toplum imkanlarÝnÝ birleßtiren gen• Kißilik kavramÝnÝ iyice ifade edebilmek i•in ßšyle bir formŸl ileri sŸrebiliriz: Bu tasnifin birinci sÝrasÝnÝ ißgal eden gen• KÜÞÜLÜK = GŸven duygusu+ruh saÛlÝÛÝ 270 271 SORUNLU ÇOCUKLAR (sevgi+ßefkat+kararlÝlÝk+ahenkli aile ilißkileri)+genetik+sosyal •evrenin getirdiÛi davranÝß bi•imi. Üßte, kißiliÛi olußturan bu faktšrleri •ocuÛuna dengeli bir ßekilde verebilen bir aile, azÝmsanamayacak bir yol almÝß demektir. Bu faktšrleri sÝrasÝyla ßšyle a•Ýklayabiliriz; GŸven duygusu : ‚ocuÛun kendisine gŸvenebilmesi, kendisini sevebilmesi demektir. ‚ocuk, ailesinin šnemli bir Ÿyesi olduÛunu bilmeli, gšrmelidir. Anne-baba bu hissi •ocuÛa vermelidir. Ruh saÛlÝÛÝ : Bu faktšrŸn olabilmesi i•in sevgi, ßefkat, kararlÝlÝk ve ahenkli aile ilißkileri olmalÝdÝr. Burada kararlÝlÝktan kasÝt, annebabanÝn •ocuk terbiyesinde aynÝ paralelde olmasÝdÝr. Anne ile babanÝn •ocuÛun menfaatinde birleßmesidir. Ahenkli aile ilißkileri ise: Anne-babanÝn birbirini sevmesi, saymasÝ, evde mutluluÛun hakim olmasÝ; ge•imsizlik, kavga ve huzursuzluÛun olmamasÝdÝr. Genetik : Genetikten kasÝt, ÒÝrsiyetÓ yani Òsoya•ekimÓdir. Kißiler Ýrsiyetten de bazÝ šzellikler getirirler. KißiliÛin olußumunda bu kalÝtÝmsal šzellikler etkili olur. Ruh hastalÝklarÝnÝn kalÝtÝmla ge•ebilme oranÝ %20Õdir. Yani, ruh hastasÝ anne veya babadan bu hastalÝÛÝn •ocuÛa ge•me ihtimali % 20Õdir; baßka bir deyißle bu •ocuk %80 saÛlÝklÝ olur. Sosyal •evrenin getirdiÛi davranÝß bi•im: ‚ocuÛun sosyal •evresi, komßular, akrabalar, okul arkadaßlarÝ, šÛretmenleri yani anne-babanÝn dÝßÝnda kalan ilgili biriylerdir. Bu bireylerin •ocuk Ÿzerindeki etkileri fevkalade bŸyŸktŸr. ‚ocuk, akrabalarÝnÝn mesela amcasÝnÝn tavÝrlarÝnÝ taklit eder veya šÛretmenine benzemek ister. ‚evresel faktšrler •ocu- Ûun kißiliÛine olumlu veya olumsuz etki yapar. Bu nedenle anne-baba, •ocuÛun etrafÝnda olumlu bir •evre hazÝrlamakla yŸkŸmlŸdŸr. Fazla Þefkat ve BaÛÝmsÝz Kißilik Fazla ßefkat gšsterilen kißiler, bir sŸre sonra kendi yapmalarÝ gereken ißleri baßkalarÝnÝn yapmasÝnÝ ister hale gelebilirler. AßÝrÝ ßefkat, kißinin baÛÝmlÝ olmasÝna yol a•ar. Þefkat kavramÝnÝn i•inde hem sevgi, hem de koruma duygusu vardÝr. ‚ocuk eÛitiminde temel unsurlardan birisi de ßefkat duygusudur. Þefkatin inkar edilemeyecek bir aÛÝrlÝÛÝ vardÝr. ‚ocuk, ailesi tarafÝndan korunduÛu ve sevildiÛi hissine sahip olmalÝdÝr. Bu, •ocuÛun psiko-sosyal gelißimi i•in •ok šnemlidir. Þefkat noksanlÝÛÝ, tŸrlŸ psiko-sosyal uyumsuzluklarÝn kaynaÛÝdÝr. Demek ki; dozunda verilecek bir ßefkat duygusu, •ocuÛun saÛlÝklÝ bir ruhsal gelißim gšstermesinin en šnemli etkenlerinden birisi olacaktÝr. Ü•e DšnŸklŸk, DÝßa DšnŸklŸk ‚ocuklukta psikolojik denge •ok šnemlidir. Ü•e dšnŸk birey, derdini, tasasÝnÝ, dŸßŸncelerini dÝßa vurmayan bireydir. DÝß dŸnya onun i•in •irkindir. O, dÝß dŸnyanÝn •irkinliklerinden ka•mÝß, kendi i• dŸnyasÝna -ki onu •ok gŸzel bulmaktadÝr- dšnmŸßtŸr. DÝßa dšnŸk birey ise, i•indeki karmaßadan Ÿrkmekte ve bu olumsuz dŸnyadan, gŸzel bulduÛu dÝß dŸnyaya ka•maktadÝr. ArkadaßlarÝyla gŸlŸp eÛlenmekten, gezip tozmaktan hoßlanmakta ama kendisini dinlemekten zevk almamaktadÝr. Dengenin šnemi burada ortaya •ÝkmaktadÝr. Bireyin biraz i•e dšnŸk olmasÝ ßarttÝr. En 271 272 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ gŸzeli insanÝn i• dŸnyasÝnÝ da dÝß dŸnyasÝnÝ da sevmesidir; her iki dŸnyasÝnÝ da gŸzel bulmasÝdÝr. Gelir DŸzeyi ve Sorunlu ‚ocuklar Ailenin gelir dŸzeyinin •ocuÛun sorunlu olmasÝyla direkt ilißkisi yoktur. Her kesimden sorunlu •ocuk •Ýkabilmektedir. Ama sorunlar farklÝ olabilir. YŸksek gelirli ailenin •ocuklarÝ, mesela otomobilin markasÝ konusunda sorun •Ýkartmakta iken, dar gelirli ailelerde daha deÛißik konular sorun olabilir. Þu kadarÝ var ki, zengin aile •ocuklarÝnÝn problemleri daha vahim sonu•lar doÛurabilmektedir. Kontrol mekanizmalarÝ, zengin aile •ocuklarÝ Ÿzerinde fazla etkili olamamaktadÝr. ‚ocuk bir su• ißlediÛinde ailesi en iyi avukatlarÝ tutarak onun hapse girmesini šnleyebilmektedir. Ailenin sosyo-ekonomik nŸfuzu •ocuÛun davranÝß kusurlarÝnÝ šrtbas edebilmektedir. Bu hal, •ocukta daha bŸyŸk davranÝß kusurlarÝnÝn doÛmasÝna zemin hazÝrlamaktadÝr. Sosyo-ekonomik yšnden Ÿst dŸzeye mensup aile •ocuklarÝnda daha kompleks davranÝß kusurlarÝ gšrŸlŸr. DavranÝß kusurlarÝ sŸrekli šrtbas edilen •ocuk, ߟphesiz bu kusurlarÝ artÝrarak devam ettirir. Bu kusurlarÝn tedavisi de o nisbette gŸ•leßir. Dar gelirli ailelerde •ocuklarÝn sorunlarÝ daha kolay tedavi edilebilmektedir. KaldÝ ki gšsterilen davranÝß kusurlarÝ karßÝlÝÛÝnda šdenilen bedel, •ocuÛun ÝslahÝnÝ kolaylaßtÝrmakta, davranÝß kusurlarÝnÝn artarak bŸyŸmesine mani olmaktadÝr. Sonu• olarak diyebiliriz ki, ailenin sosyo-ekonomik dŸzeyi ile sorunlarÝn niteliÛi arasÝnda bir ilißki vardÝr. 272 Miktar bakÝmÝndan ise, •ocuÛun sorunlu olma ihtimali zengin ailede de, dar gelirli ailede de hemen hemen eßittir. ‚alÝßan ‚ocuklar ‚ocuklarÝn •alÝßtÝrÝlmasÝ olduk•a eski bir olgu iken, bir sosyal sorun haline gelißi bŸyŸk šl•Ÿde sanayi devriminden sonra olmußtur. BugŸn Ÿlkemizde •ocuk emeÛi šzellikle tarÝm, metal sanayi, aÛa• ißleri, otomotiv sanayi, konfeksiyon, tekstil-deri, eßya sanayi ve šzel hizmetler gibi iß alanlarÝnda yoÛunlaßmÝß durumdadÝr. Toplam ißgŸcŸnŸn yŸzde 33ÕŸ okul •aÛÝndaki •ocuklardan olußmaktadÝr. 12-19 yaß grubundaki her 3 •ocuktan biri •alÝßarak aile bŸt•esine katkÝda bulunmaktadÝr. KÝrda bu oran neredeyse ißgŸcŸnŸn yarÝsÝ, kentlerde ise yŸzde 22.3ÕŸdŸr. Yaß yŸkseldik•e •alÝßan •ocuk sayÝsÝ artmakta buna karßÝlÝk, okula devam eden •ocuk sayÝsÝ da azalmaktadÝr. Anne veya BabanÝn …lŸmŸ ‚ocuÛu NasÝl Etkiler? …lŸm kavramÝ, kŸ•Ÿk veya yetißkin ayÝrmadan bŸtŸn insanlarÝ tesir altÝnda bÝrakan bir olgudur. Ancak hasta ruhlu insanlar šlŸm kavramÝnÝ kayÝtsÝzca karßÝlar. …lŸm, kißiye kendisinin sonunu da hatÝrlatÝr; daha šnce šlen yakÝnlarÝnÝ da. Yetißkinler šlŸmden bu kadar etkilenirken acaba •ocuklarÝn durumu nedir? ÞŸphesiz onlarÝn etkilenmeleri daha fazladÝr. ‚ŸnkŸ bu konuda bilgisi pek azdÝr ve insan genellikle bilmediÛi ßeylerden korkar. ‚ocuÛun etkilenme ßiddeti, yaßÝ ve aldÝÛÝ eÛitimle yakÝndan ilgilidir. Biz burada 612 yaß dilimini inceliyoruz. ‚ocuk, Ò…lŸm nedir, insanlar neden šlŸr, mezar ne demek- 273 SORUNLU ÇOCUKLAR tir, hayatÝn hikayesi nasÝldÝrÓ gibi sorularÝn cevabÝnÝ biliyorsa etkilenmesi hafifleyebilir. Aile, bu kavramÝ anlatmak i•in fÝrsat kollamalÝdÝr. Mesela bir kußun veya kedinin šlŸmŸ, bu konunun anlatÝlmasÝna gŸzel bir zemin teßkil eder. Aile bunlarÝ šrnek vererek •ocuÛu bu konuda aydÝnlatmalÝdÝr. Ona šlŸmŸn doÛum kadar doÛal bir olgu olduÛu, insanlarÝn da doÛup bŸyŸyen ve nihayet šlen bir yaratÝk olduÛu, mŸnasip bir dille anlatÝlmalÝdÝr. Anne veya babasÝ hayatta iken, mesela ikisinden biri hastalanÝnca šlŸm kavramÝ •ocuÛa yavaß yavaß verilmelidir. BazÝ šrneklerde anne baba, •ocuk korkar diye, ona bu konulardan hi• bahsetmezler ki, bu son derece yanlÝß bir tutumdur. Kißide tatminsizlik varsa; kißi, psiko-sosyal hazlardan yeterince nasibini almÝyorsa, aßÝrÝ yemek suretiyle kendini tatmin yoluna gidebilir. ÞißmanlÝk Ÿzerine yapÝlan araßtÝrmalar gšstermißtir ki, ruhsal problemlerin ßißmanlÝktaki etkisi olduk•a fazladÝr. Bedensel arÝzalarÝn yanÝsÝra, psikolojik etkenler de ßißmanlÝÛÝn sebebi olabilir. …te yandan yemek se•en, ißtahsÝzlÝk gšsteren insanlarÝ da sorunlular kapsamÝna almak mŸmkŸndŸr. Yemek yerken huysuzluk yapan •ocuklar, psiko-sosyal gelißme evrelerinde bazÝ saplantÝlar edinmiß olabilirler. Bu devrelerde yardÝm gšrmeyen •ocuklar, bu yolla ebeveynine mesaj veriyor olabilirler. ‚ocuk bunu bilin•siz olarak yapar. ‚evresin- ‚ocuk, šlŸm kavramÝyla ilk defa annesinin veya babasÝnÝn yada her ikisinin birlikte šlŸmŸ sÝrasÝnda tanÝßmÝßsa, elbette bu onun i•in bŸyŸk bir yÝkÝm olacaktÝr. ‚ocuk, šlŸm olayÝna šnceden hazÝrlanmÝßsa, maruz kalacaÛÝ etki •ok daha az olacaktÝr. dekiler •ocuÛu yšnlendiremiyor, iyi bir ala- Beslenme BozukluklarÝ ve Ruhsal Problemler Ülißkisi rek, anne babasÝna duyduÛu memnuniyetsiz- Beslenme bozukluklarÝnÝn, mesela aßÝrÝ ßißmanlamanÝn arkasÝnda ruhsal bir problem aramak gereklidir. Konuyu bir šrnekle a•alÝm: Ükinci DŸnya SavaßÝnda kocalarÝ askere giden kadÝnlarÝn •ok ßißmanladÝÛÝ gšrŸlmŸßtŸr. Bu durum, bilim adamlarÝnÝn dikkatini •ekmißtir. YapÝlan araßtÝrmalar gšstermißtir ki, kocalarÝnÝn askerde olmasÝnÝn verdiÛi ŸzŸntŸ ve •ektikleri yalnÝzlÝk hali, kadÝnlarda ÒpolifajiÓ denilen bir rahatsÝzlÝÛa yola•mÝßtÝr. PolifajiÕnin TŸrk•eÕdeki karßÝlÝÛÝ, •ok yemek ve dolayÝsÝ ile ßißmanlamaktÝr. na kanalize edemiyorsa, bu tŸr davranÝß kusurlarÝ ka•ÝnÝlmazdÝr. ‚ocuÛun ißtahsÝzlÝÛÝnÝn ardÝnda bir de intikam duygusu olabilir. Bu tŸr šrneklere de olduk•a sÝk rastlanÝr. ‚ocuk yemek yemeyeliÛi gšsteriyor olabilir. Bu memnuniyetsizliÛi baßka tŸrlŸ ifade edemeyince bu tŸrden bir pasif direniß modeli gšsterebilir. Bir sebep de ekonomik hareketlilik olabilir. Aile zengin iken yoksulluk sÝnÝrÝna inebilir. …nceden belirli tŸrde yemeklere alÝßan •ocuk, yeni konumu kabullenemeyebilir. Ailenin bŸt•esi, šnceki yemeklerin hazÝrlanmasÝna elvermeyeceÛi i•in, doÛal olarak yeni konuma uygun yemekler yapÝlacaktÝr. Üßte, •ocuÛun bu konuma alÝßabilmesi biraz zaman ister. Ge•iß dšneminde bšyle huysuzluklar gšrŸlebilir. 273 274 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ AßaÛÝlÝk Kompleksi Neden Olur, NasÝl Giderilir? AßaÛÝlÝk kompleksinin asÝl ismi Òenferiyorite kompleksiÓdir. Enferiyorite; acizlik, demektir. Bu hastalÝk, yani acizlik kompleksi halk arasÝnda zamanla aßaÛÝlÝk kompleksi adÝnÝ almÝßtÝr. Herhangi bir durum karßÝsÝnda, insanÝn: ÒEyvah, ben bu ißin altÝndan kalkamayacaÛÝmÝÓ demesi, ißte bu kompleksin belirtisidir. Olay karßÝsÝnda yenilgiye dŸßtŸÛŸnŸ hissetmesi ve bu hali i•ine sindirmesidir. Mesela bir koßucu, 10.000 metre koßacak gŸcŸ olduÛu halde yarÝßÝn bir kÝsmÝnÝ koßtuktan sonra, bedensel bir rahatsÝzlÝk hissetmediÛi halde yarÝßÝ bÝrakÝrsa, ißte bu acizlik kompleksindendir. Bir šÛrenci kendisine: ÒBen sÝnÝfÝn en •alÝßkanÝ deÛilim ki, šyle 9-10 filan alamam; bir 5 alsam bana yeter de artarÓ diyorsa, bu da aynÝ kompleksin belirtisidir. Acizlik kompleksi bir anda ve bir sebepten meydana gelmez. Birikim neticesinde ortaya •Ýkar. Ünsanlarda acizlik kompleksi yapan baßlÝca Ÿ• dšnem vardÝr. Bu Ÿ• dšnemi baßarÝlÝ bir ßekilde atlatan insan, acizlik kompleksine kolay kolay dŸßmez. Bu dšnemler : 1 - Egosantrik •aÛ : Bu •aÛ 2,5-4,5 yaßlarÝ arasÝnda gšrŸlŸr ve bu •aÛda •ocuk benliÛini keßfeder. Bu dšnemde •ocuk kaprislidir, bunalÝmlÝdÝr, sÝkÝntÝlÝdÝr. Bu sÝkÝntÝdan kurtulamayacaÛÝnÝ dŸßŸnŸr. En bŸyŸk tehlike acizlik kompleksine kapÝlmasÝdÝr. 2 - Sosyal benlik keßif •aÛÝ : 6,5-8,5 yaßlarÝ arasÝnda gšrŸlŸr. ‚ocuk kendi egosunu, sosyal •evre i•inde belli bir yere oturtmaya •alÝßÝr. AmcasÝ, dayÝsÝ, mahallenin bakkalÝ, šÛretmeni vs. bu dšnemde bir yere oturtulur. 3 - Cinsel kimliÛe adaptasyon •aÛÝ : 10,518 yaßlar arasÝndaki dšnemdir. Bu •aÛda •ocuk, •ocukluk psikolojisinden •Ýkar, gen• erißkinlik psikolojisine ulaßma sÝkÝntÝlarÝ •eker. Gerekli ilgiyi, sevgiyi, yardÝmÝ gšrmezse, bu dšnemde de acizlik kompleksine yakalanabilir. Üßte acizlik kompleksi bu Ÿ• dšnemde ortaya •Ýkabilir. ‚ocuk bu dšnemlerde yardÝma, ilgiye, anlayÝßa muhta•tÝr. YardÝm gšrmeyip, dšnemin sÝkÝntÝlarÝnÝ tek baßÝna Ÿstlenen •ocuklarÝn acizlik kompleksine kapÝlmalarÝ ihtimali daha yŸksektir. Bu dšnemler dÝßÝnda birey acizlik kompleksine yine yakalanabilir. Ancak bu, olayla sÝnÝrlÝdÝr. Mesela 26 yaßÝndaki bireyin šdemek zorunda olduÛu yŸksek bir meblaÛ varsa ve birey sÝkÝntÝ •ekiyorsa, yani para hazÝr deÛilse, para šdenene kadar birey acizlik kompleksine kapÝlÝr. Kompleks, para šdendikten sonra yokolur. Sonu• : ‚ocuÛun psiko-sosyal gelißim sŸrecinde atlatacaÛÝ Ÿ• dšnem vardÝr. Bu dšnemlerde anne, baba ve šÛretmen •ocuÛa yardÝmcÝ olmalÝdÝr. ‚ocuÛa gŸ• vermeli, onun šzgŸven duygusunu gelißtirmelidir. EÛer •ocuk bu dšnemlerde gerekli olan sevgi, ilgi ve ßefkatten yoksun kalÝrsa, acizlik kompleksiyle beraber daha pek •ok rahatsÝzlÝk ortaya •Ýkabilir. †stŸnlŸk Kompleksi 274 275 SORUNLU ÇOCUKLAR †stŸnlŸk kompleksi, acizlik kompleksinin tam tersidir. Kißinin, Ÿstesinden gelemeyeceÛi ißleri bile yapabileceÛini dŸßŸnmesidir. Her insanÝn belli bir yeteneÛi ve gŸcŸ vardÝr. Kißinin yapabileceÛi ißler, bu gŸ• ve yetenekle sÝnÝrlÝdÝr. Aksi dvaranÝßlar •evreyi tedirgin eder. †stŸnlŸk kompleksi bir bakÝma kißinin haddini bilmemesi anlamÝna gelir. nun i•in, bu tŸrlŸ kompleksler patolojiktir. Tedavisi konusunda •evresine bŸyŸk gšrevler dŸßer. EÛer yediÛi Òsosyal tokatlarÓ faydalÝ olmamÝßsa, yakÝnlarÝn ilgisi bir dereceye kadar yarar saÛlayabilir. Aksi takdirde klinik tedavi gerekli hale gelir. †stŸnlŸk kompleksi olan insanlar, baßka bireyleri kŸ•Ÿk gšrŸr ve bundan zevk alÝrlar. Onlar i•in šnemli olan kendi baßarÝlarÝdÝr; baßkalarÝnÝn baßarÝlarÝnÝ duymak dahi istemezler. HÝrsÝzlÝk, doÛußtan gelen bir eÛilim deÛildir. 0-5 yaß grubundaki •ocuklar, paylaßma kavramÝnÝ pek bilmezler. Herßey onlarÝndÝr. ÒBenim annem, benim babam, benim oyuncaÛÝm, benim yemeÛimÓ gibi sšzleri onun aÛzÝndan sÝk sÝk duymak mŸmkŸndŸr. BaßkalarÝna ait ßeyleri aldÝÛÝ, onlara sahip •ÝktÝÛÝ gšrŸlŸr. Kendisinin olmayan eßyalara, oyuncaklara sahip olma eÛilimi anne-babayÝ endißelendirmemelidir. Bu yaß •ocuklarÝna, mŸlkiyet kavramÝnÝ eÛiterek kazandÝrmak gerekir. Anne-baba •ocuklarÝna paylaßma duygusunu, šncelikle iyi šrnek olma yoluyla šÛretebilir. Herkes kendisinden bahsetmeli, her ilginin odaÛÝ o olmalÝdÝr. BaßkalarÝnÝn baßarÝlarÝnÝ normal gšrŸrken, kendi baßarÝlarÝnÝ olduÛundan fazla gšrŸr ve gšstermeye •alÝßÝrlar. Bu hal, onlarÝ sevimsiz kÝlar ve giderek yalnÝzlÝÛa itilirler. DostlarÝ •ok az olur; en yakÝnlarÝ bile onlarÝ terkederler. AslÝnda o da insanlarÝ sevmez, uzak durur. YalnÝzlÝÛÝ tercih eder. Acizlik kompleksi gibi ŸstŸnlŸk kompleksi de patolojik bir olgudur. Ger•i herhangi bir halin hastalÝk sayÝlabilmesinin kriteri, gŸnlŸk hayatÝn normal gidißatÝnÝ aksatÝp aksatmadÝÛÝdÝr. Bunu gšzardÝ ediyor deÛiliz ama, kompleks kelimesinin taßÝdÝÛÝ anlam, bunlarÝ sšylememize yol a•Ýyor. Kompleks kelimesi, karmaßa demektir; •šzŸmŸ zor ßeyleri ifade etmek i•in bu kelime kullanÝlÝr. Yoksa her insanda •eßitli kusurlar, arÝzalar bulunur. …nemli olan, hayatÝn bunlara raÛmen aksamadan sŸrebilmesidir. †stŸnlŸk kompleksi ise, yukarÝda da anlattÝÛÝmÝz gibi, herßeyden šnce sosyalleßmeyi engeller. Hayat, hemen her cephesiyle sosyaldir. Üßte bu- HÝrsÝzlÝk Bu doÛal buhran dšnemi ge•tikten ve •ocuk baßkalarÝnÝn mŸlkiyetine saygÝlÝ olmayÝ šÛrendikten sonra gšrŸlen olaylarÝn sebepleri daha farklÝdÝr. EÛer •ocukta sekiz yaßÝndan sonra bu gibi davranÝßlarÝn devam ettiÛi gšrŸlŸrse, ortada ciddi bir problem var demektir. HÝrsÝzlÝk eÛilimi daha •ok Òilgisiz aile modeliÓnde gšrŸlŸr. …zellikle babanÝn eksikliÛi veya ilgisizliÛi bu tŸr davranÝßlara yol a•abilir. Sevilmeyen ve bunun doÛal sonucu olarak insanlarÝ sevmeyen •ocuklarÝn daha •ok hÝrsÝzlÝk yaptÝÛÝ gšrŸlmektedir. BaskÝ gšren, sevilmeyen •ocuklarÝn ÒintikamÓ amacÝ ile hÝrsÝzlÝÛa yšneldiÛi sÝk•a gšrŸlen olaylardandÝr. 275 276 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ Bir kÝsÝm •ocuklarÝn arkadaßlarÝna yaranmak, bir akran grubuna kendisini kabul ettirmek i•in bšyle bir yola saptÝÛÝ da gšrŸlmektedir. Bilhassa zayÝf kißilikli, kendisini aciz ve deÛersiz gšren •ocuklarÝn hÝrsÝzlÝÛa eÛilimli olduÛu bilinmektedir. KÝskan•lÝk da insanlarÝ hÝrsÝzlÝk yapmaya teßvik edebilir. Birey, kÝskandÝÛÝ kimseyi, sevdiÛi bir ßeyden mahrum bÝrakmak ve onu zayÝf dŸßŸrmek maksadÝyla hÝrsÝzlÝÛa yšnelebilir. GŸnŸmŸzde orijinal heyecanlar tatmak isteyen, bu suretle ŸstŸnlŸk saÛlamak amacÝ gŸden •ocuklar, gen•ler de bšyle bir yola sapmaktadÝr. Gruplar halinde veya bizzat hÝrsÝzlÝÛa •Ýkan bu kesim, tecrŸbe edinme ihtiyacÝnÝ bu ßekilde tatmin etmektedir. Bu gruba girebilmenin tek yolu bšyle bir ÒißÓ yaparak rŸßtŸnŸ ispat etmektir. ‚ocuÛu hÝrsÝzlÝktan vazge•irmek i•in baskÝ, dayak, korkutma gibi ßiddete dayalÝ yaptÝrÝmlarÝn olumlu etkisi gšrŸlmemißtir. Aile ilk olarak kendisindeki eksikliÛi arayÝp bulmalÝdÝr. Sebep ilgi, sevgi eksikliÛiyse -ki genelde šyledir- aile šnce bunu gidermeye, hatayÝ tamir etmeye •alÝßmalÝdÝr. ‚ocuÛun arkadaß •evresini deÛißtirmek, ona dengeli, seviyeli yeni arkadaßlar kazandÝrmak da bir •šzŸm yolu olabilir. Ahlak kurallarÝnÝ algÝlayacak olgunluÛa gelemeyen •ocuklara aile bireylerinin bilhas- 276 sa eÛilmesi ßarttÝr. AkranlarÝyla arasÝndaki seviye farkÝnÝn kapanabilmesi i•in onun eÛitimiyle šzellikle ilgilenilmelidir. HÝrsÝzlÝk yapmak suretiyle ÒdoyumÓ arayan bireylere (bu hastalÝÛa kleptomani denir) mutlaka bir psikoloÛun rehberliÛi gerekir. Ailenin bu konuda yapabileceÛi bir ßey yoktur. YukarÝda sayÝlan tedbirler etkisiz kalÝrsa yine bir uzman hekime baßvurulmalÝdÝr. ‚ŸnkŸ alÝnan tedbirlere raÛmen hÝrsÝzlÝk eÛilimi giderilmediyse ortada ciddi bir problem var demektir. †stŸn ZekalÝ ‚ocuÛun Problemleri leri bakÝmÝndan Ÿ• kategoriye ayÝrabiliriz: Normal zekalÝ •ocuklar lin altÝnda zekalÝ •ocuklar ŸstŸnde zekalÝ •ocuklar Normal ve normalin altÝnda bir zeka dŸzeyine sahip •ocuklardan •ok, ŸstŸn zekalÝlarÝn yšnlendirilmesi šnemlidir. †stŸn zekalÝ •ocuk doÛru ve yararlÝ bir alana kanalize edilmezse, toplumun (tabiri caizse) baßÝna bela olur ki tarih bunun šrnekleriyle doludur. ‚evremizde ŸstŸn zekalÝ olduÛunu iddia 277 SORUNLU ÇOCUKLAR eden veya •evre tarafÝndan ŸstŸn zekalÝ olarak vasÝflandÝrÝlan bireyler gšrmek mŸmkŸndŸr. Halbuki iddia ve zan, bilimin kabul ettiÛi kriterler deÛildir. Bilimin elinde baßka deÛerlendirme vasÝtalarÝ vardÝr. Bunlara kÝsaca zeka testleri diyoruz. Zeka testleri ile bireyin zeka dŸzeyi hakkÝnda fikir sahibi olmak mŸmkŸndŸr. ÒFikir sahibi olmakÓ deyimini kullandÝk •ŸnkŸ bu testler kesin sonu•lar vermez. Bazen anne-baba, •ocuÛun zeka testi i•in kliniÛimize baßvurmaktadÝr. Biz bunun kesin bir sonu• olamayacaÛÝnÝ sšylemek durumundayÝz. ‚ŸnkŸ bireyin akÝl ve ruh saÛlÝÛÝnÝ olußturan melekeler sekiz tanedir. Aile ve okullar bu sekiz melekeden sadece biriyle, zekayla meßgul olmaktadÝr. ZekanÝn yanÝnda yedi meleke -ki biz bunlara psiko-motor gŸ•ler diyoruz- daha vardÝr. Bunlar: Muhakemeß, hafÝza, dikkat, idrak, oryantasyon, irade ve teessŸrdŸr. Bireyin psiko-sosyal yšnŸnŸ olußturan sekiz meleke vardÝr ve zeka bunlardan sadece birisidir. Bireyin ŸstŸnlŸÛŸnŸ anlayabilmek i•in bu sekiz melekenin tek tek test edilmesi lazÝmdÝr ki henŸz bilimsel gelißmeler buna hazÝr deÛildir. Ger•ekten ŸstŸn zekalÝ •ocuklar karßÝmÝza •oÛu kere davranÝß kusuru gšstererek •Ýkarlar. Anne-baba bize: ÒBu •ocuk ele avuca sÝÛmÝyor; bundan okulda šÛretmenler, mahallede komßular ßikayet•i; ne yapacaÛÝmÝzÝ ßaßÝrdÝkÓ ßikayetleriyle geliyorlar. Bir-iki test yapÝnca, bizde •ocuÛun ŸstŸn zekalÝ olabileceÛi kanaati uyanÝyor. ‚ocuk, ŸstŸn zekasÝnÝ yararlÝ bir alana kanalize edememiß, yanlÝß yollara sapmÝßtÝr. DavranÝß kusuru gšstermiß, •evreyi ve kendisini kštŸ yšnde etkilenmiß- tir. Ailelere tavsiyemiz, sorun •Ýkaran, aileyi ve •evreyi taßkÝnlÝklarÝyla tedirgin eden veya aßÝrÝ sessiz, tepkisiz •ocuklarÝnÝ ilgili bir uzmana gštŸrsŸnler. Psikiyatri kliniklerinde sorunlu •ocuklar incelenirken, zeka testi yapÝlmasÝ alÝßÝlagelmiß bir uygulamadÝr. Genellikle bu testlerden sonra •ocuk hakkÝnda bir teßhise varÝlÝr. †stŸn zekalÝ •ocuklarÝn eÛitimleri, yšnlendirilmeleri, terbiyeleri diÛerlerinden farklÝdÝr ve šyle olmalÝdÝr. NasÝl geri zekalÝ bir •ocuÛu normal zekalÝ •ocuklarla aynÝ sÝnÝfta eÛitmek mŸmkŸn deÛilse, ŸstŸn zekalÝ •ocuÛu, normal zekalÝlarla bir eÛitmek de doÛru deÛildir. †stŸn zekalÝ •ocuklar i•in ayrÝ okullar a•ÝlmasÝ, onlar i•in ayrÝ programlar yapÝlmasÝ ßŸphesiz son derece faydalÝ olacaktÝr. Geri zekalÝ bir •ocuk nasÝl anormal ise, ŸstŸn zekalÝ •ocuk da anormaldir, yani normalin dÝßÝndadÝr. Normal sÝnÝrlarÝn dÝßÝndaki •ocuklar i•in, gerek geri zekalÝ, gerekse ŸstŸn zekalÝ olsun, ayrÝ bir eÛitim kurumu gereklidir. †stŸn zekalÝ •ocuklar, bulunduklarÝ sosyal •evreden gerekli ilgiyi gšremezlerse, bir sŸre sonra •evreye hÝn• duymaya baßlarlar. YaßlarÝ bŸyŸdŸk•e bu intikam duygusu da bŸyŸr. †stŸn zekalÝ •ocuklar i•in aile-šÛretmen-uzman ißbirliÛi ßarttÝr. Anarßik olaylar Ÿzerinde yapÝlan araßtÝrmalar, bu tŸr eylemlere katÝlan bazÝ bireylerin ileri zeka seviyesinde olduÛunu ortaya •ÝkarmÝßtÝr. Bu kißiler zamanÝnda iyi bir alana yšnlendirilmiß olsaydÝ, belki Ÿlke i•in faydalÝ bir dahi elde edilebilecekti. Bu •ocuklarÝn eÛitimine •ok 277 278 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ šnem vermek gereklidir. Aile †stŸn ZekalÝ ‚ocuÛu NasÝl TanÝyacaktÝr? 1 - ‚ocuk sorulan suallere ne derece sebep-sonu• baÛÝntÝsÝ kurarak cevap vermektedir? Sorulara sebep-sonu• ilißkisi yšnŸnden yaklaßmak •ok šnemlidir. EÛer •ocuk bu baÛlantÝyÝ kÝsa sŸrede kurup cevap verebiliyorsa, ona dikkat edilmelidir. 2 - ‚ocuk az bir •alÝßmayla derslerinde baßarÝlÝ olabiliyorsa yine dikkat edilmelidir. 3 - …Ûretmen dersi anlatÝrken: ÒSšylediklerimi kim tekrar edecekÓ dediÛinde, •ocuk eksiksiz tekrar edebiliyorsa ŸstŸn zekalÝ olabilir. 4 - Problem •šzŸmŸnde •ok baßarÝ olan •ocuklar da ŸstŸn zekalÝ olabilir. 5 - BazÝ ŸstŸn zekalÝ •ocuklar derslerde baßarÝsÝz olabilirler. Bu, onlarÝn romantik, hassas tabiatlarÝndan štŸrŸdŸr. 6 - ZekanÝn belli bir gelißme yaßÝ vardÝr. Anne karnÝndan onsekiz yaßÝna kadar, birßey •eßitli evrelerden ge•er. BazÝ •evrelerde son sÝnÝr onsekizden yirmialtÝya kadar •Ýkabilir. KÝzlar erkeklere gšre hem bedensel a•Ýdan, hem de psiko-sosyal a•Ýdan iki yÝl daha šnde seyreder. †stŸn zekalÝlarda bu gelißmede aksaklÝklar gšrŸlebilir. …Ûrenci 6. sÝnÝf matematiÛinden ikmale kalÝrken, mesela 8. sÝnÝfÝ ŸstŸn bir baßarÝyla ge•ebilir. Aile, •ocuÛunun bir dšnemde gšsterdiÛi baßarÝsÝzlÝÛÝ veya baßarÝyÝ šl•Ÿ almamalÝdÝr. Üleri dšnemlerde durum tersine dšnebilir. UnutulmamasÝ gereken bir ger•ek de ßudur ki, ŸstŸn zekalÝ •ocuklara rastlamak •ok na278 dirdir. OnlarÝn da iyi deÛerlendirilmesi ßarttÝr. SaldÝrganlÝk ‚ocuklarda saldÝrganlÝk, birtakÝm duygusal ve ruhsal huzursuzluk ya da eksikliklerin belirtisidir. Acizlik kompleksiyle ve •evredeki insanlarÝn dikkatini •ekmek i•in veya yeni bir kardeßin dŸnyaya gelmesiyle yada bedensel bazÝ arÝzalarla ilgili olarak bireyde saldÝrganlÝk gšrŸlebilir. SaldÝrganlÝk genel olarak ßÝmartÝlmÝß veya •ok ihmal edilmiß •ocuklara šzgŸdŸr. Bebeklikten itibaren her isteÛi yerine getirilmiß •ocuklar, en kŸ•Ÿk bir red sšzcŸÛŸnde šfke nšbetlerine tutulur. ÞÝmartÝlan bu bireyler huzursuz ve kaprislidirler. ÜlgisizliÛe asla ta- 279 SORUNLU ÇOCUKLAR hammŸlleri yoktur. DuygularÝnÝ kontrol etmesi šÛretilmemißtir. Bu •ocuklar sŸrekli olarak karßÝlarÝndaki bireyleri sšmŸrme eÛilimindedirler. DÝß •evredeki insanlar bu tŸr kißilere, aile bireylerinin gšsterdiÛi tahammŸlŸ gšstermez. Biz buna Òsosyal tokatlarÓ diyoruz. Sosyal tokatlar bšyle insanlarÝ ßaßÝrtÝr. Gerekli ilgiyi gšrmeyen bu bireyler kabuklarÝna •ekilirler. BaßarÝsÝzlÝÛa mahkum olup, yalnÝzlÝÛa itilirler. Aile bireylerinden ve toplumdan intikam alma eÛilimine kapÝlabilirler. Kimsesiz •ocuklarda veya ana-babasÝ olup da ilgi ve sevgiden yoksun kißilerde de saldÝrganlÝk gšrŸlebilir. Ülgi •ekmek, kendisini topluma bir ßekilde kabul ettirmek isteyen bu bireyler, en ucuz yolu, ÒkabadayÝÓlÝÛÝ se•erler. BaßarÝlÝ bireylere ayak uydurmakta gŸ•lŸk •ekmekte ve kendilerinin asla onlar gibi olamayacaÛÝnÝ dŸßŸnmektedirler. Kendisini saydÝrmak i•in yÝldÝrma, ŸrkŸtme yoluna giderler. Yeni doÛan kardeßinin tŸm ilgiyi Ÿzerine toplamasÝ, bir kÝsÝm •ocuklarÝ saldÝrganlÝÛa itebilir. Anne-babanÝn •ocuklar arasÝnda adil muamele gšstermemesi de ihmal edilen •ocuÛun bšyle bir yola sapmasÝna neden olabilir. Bedensel bazÝ arÝzalar da saldÝrganlÝk dŸrtŸsŸnŸ harekete ge•irir. Zeka geriliklerinde veya epilepsi (sara) hastalÝÛÝnda yada uykusuzluk, a•lÝk gibi hallerde šfke nšbetleri gšrŸlebilir. BŸnyedeki ÒtiroidÓ bezinin fazla •alÝßmasÝ bireyde saldÝrgan davranÝßlara sebep olabilir. Bu konuda ailenin alabileceÛi tedbirlerin baßÝnda saldÝrganlÝÛÝn hangi sebepten kay- naklandÝÛÝnÝ tespit etmek gelir. EÛer bedensel bir arÝzadan kaynaklanÝyorsa yapabilecekleri birßey yoktur. Ülgili bir uzman hekime baßvurmalarÝ gerekir. Ruhsal kaynaklÝ saldÝrganlÝklarda ise, •ocuÛa gšsterilen ilgi ve sevgi, duruma gšre dengelenmelidir. ‚ocuklar arasÝnda adil davranÝlmalÝdÝr. …dŸllendirme veya cezalandÝrmada aßÝrÝlÝktan ka•Ýnmak ßarttÝr. Uzman bir hekimin rehberliÛi her bakÝmdan faydalÝ olur. SaldÝrgan ‚ocuk ve Televizyon ‚ocuk sosyal bir yaratÝktÝr. Onu etkileyen faktšrler, anne ve babasÝnÝn yanÝsÝra arkadaß grubu, okul •evresi, basÝn yayÝn organlarÝ ve bilhassa televizyondur. BazÝ televizyon programlarÝnÝn olumsuz etkisi, ailenin verdiklerini silip yokedecek gŸ•tedir. Ama •ocuÛun, ailesiyle son derece gŸ•lŸ baÛlar i•erisinde olmasÝ ve ailenin ikna gŸcŸ bu olumsuz etkiyi azaltabilir. Aile, televizyondaki her programÝn •ocuklara yšnelik olmadÝÛÝ hususunda •ocuÛu ikna etmelidir. Aile •ocuÛa ßšyle diyebilir: ÒTelevizyonu seyredenler sadece •ocuklar deÛil; herkes seyrediyor. Televizyon programlarÝ •eßit •eßittir. Bunlardan bir kÝsmÝ •ocuklara yšneliktir. Sen •ocuk olduÛun i•in ßu programlarÝ izleyebilirsin, ancak ßu programlar da bŸyŸkler i•indir. BunlarÝ senin izlemen doÛru olmazÓ. Burada mŸhim olan •ocuÛun ikna edilmesidir. Aile bu sšzleri •ocuÛa belki defalarca sšylemek zorunda kalabilir. UnutmamalÝdÝr ki, •ocuk eÛitiminde sabÝr •ok šnemli bir faktšrdŸr. ÒSabÝrla koruk, helva olur.Ó Denilebilir ki: ÒBu diziler madem •ocuklarÝn yetißmesinde, terbiyesinde olumsuz etki yapÝyor. O halde bunlar hi• ya279 280 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ yÝnlanmasa daha iyi olmaz mÝ? deki bireyler i•in, eÛitici nitelikte yayÝnlar Bazen •ocuklar i•in zararlÝ olan bir program, yetißkinlere faydalÝ olabilmektedir. Televizyonda toplumun her kesimi i•in program yayÝnlanmaktadÝr. Televizyon izleyicisi, se•meci bir tutumla hareket etmelidir. Kumanda, izleyicinin elinde olduÛu sŸrece bir sorun •Ýkmaz. BugŸn 24 saat aralÝksÝz yayÝn yapÝlmaktadÝr. Hepsini izlemek hem imkansÝzdÝr, hen de doÛru deÛildir. En saÛlÝklÝ yol, šnceden plan yapmaktÝr. Anne ve baba: Ò‚ocuÛumuz ßu programÝ seyretmelidir; biz de ßunu izleyebilirizÓ diyebilmelidir. Kumanda eden insan deÛil, televizyonun kendisi ise bu endiße verici bir haldir. yaßlarÝnda edinilmektedir. Yedi-sekiz yÝllÝk Cinsel Sorunlar ve Medya Cinsellik olgusunda dÝß uyarÝcÝlarÝn etkisi •ok bŸyŸktŸr. Bu dÝß uyarÝcÝlardan birisi de kitle iletißim ara•larÝdÝr. …zellikle psiko-sosyal ergenliÛe, olgunluÛa ermemiß, 18 yaßÝn altÝndaki bireylerde basÝn yayÝn organlarÝnÝn olumsuz etkisi •ok fazladÝr. UyarÝcÝ fotoÛraf ve haberlerle yŸklŸ bir gazetenin yetißkinler Ÿzerinde dahi etkisi olduÛu dŸßŸnŸlŸrse, psiko-sosyal gelißme sŸrecini henŸz yaßayan bireylerde ne tŸrden etki yapacaÛÝ daha iyi anlaßÝlabilir. Cinsel kimliÛini edinme sŸrecin- yapÝlmasÝ daha doÛru olur. TŸrkiye ßartlarÝnda cinsel kimlik 10-18 bu geniß yelpazede birey, •ocukluk psikolojisinden gen•lik psikolojisine ge•iß sancÝlarÝ •eker. Bu dšneme ÒfÝrtÝnalar •aÛÝÓ da denmektedir. Kitle iletißim ara•larÝ bu dšnemde bireyi mutlaka olumlu veya olumsuz etkiler. Esas olan, •ocuÛun cinsel kimliÛi saptama yÝllarÝna gelmeden šnce ailesi tarafÝndan bu konuda iyice eÛitilmesidir. Bu eÛitim verilmemißse, •ocuk bu dšnemde bir•ok problemlerle karßÝlaßÝr. ‚ocuk ailesinden veya okuldan cinsellikle ilgili saÛlÝklÝ bilgiler edinmemißse, bu bilgiyi sinemalardan, gazetelerden, pornografik yayÝnlardan vs. alacaktÝr. BunlarÝn saÛlÝklÝ olma derecesi ise -iyimser bir ifadeyle- ߟphelidir. AßÝrÝ bir ßekilde susamÝß bir insana: ÒÞurada su var, ama biraz pisÓ denilse, gidip o mikroplu suyu i•ecektir. Teßbihte hata olmaz, cinsel bilgi edinme vasÝtalarÝndan bir kÝsmÝ bšyledir. …nemli olan •ocuÛun temiz kaynaklara, eÛitici yayÝnlara ulaßtÝrÝlmasÝdÝr. Tabiidir ki, basÝn yayÝn organlarÝnÝn bu tŸr yayÝnlarÝ normaldir, devam etmelidir, demek istemiyoruz. Devletin Ÿst dŸzeyde alacaÛÝ bazÝ tedbirlerle bu yayÝnlar yasaklanmalÝdÝr. Bunun daha da gŸzeli, kitle iletißim ara•larÝ arasÝnda tesis edilecek otokontrol mekanizmasÝdÝr. Yatak IslatmanÝn Nedenleri ‚ocuklar ruhsal ve sosyal saÛlÝklarÝna kavußabilmek i•in •eßitli zorluklar yaßarlar. Bunlara buhran dšnemleri denir. Üßte •ocu- 280 281 SORUNLU ÇOCUKLAR Ûun altÝnÝ ÝslatmasÝ bu buhran dšnemlerinde olur. Bundan baßka •ocuÛun tÝrnaÛÝnÝ yemesi, parmaÛÝnÝ emmesi, sa•ÝnÝ koparmasÝ, hayvanlara eziyet etmesi gibi •eßitli belirtiler de gšrŸlebilir. AslÝnda •ocuk bu belirtilerle ailesine, •evresine mesaj vermekte, yardÝm istemektedir. ‚ocuk: ÒBen bir buhran yaßÝyorum; beni anlamÝyorsunuz; halbuki benim, sizin yardÝmÝnÝza, ilginize ihtiyacÝm var; lŸtfen beni anlayÝn ve yardÝm edin.Ó demektedir. ‚ocuklar buhran dšnemlerinde kolayca acizlik kompleksine yakalanabilirler. Bu durum yetißkinlerde de gšrŸlebilir; šdemesi gereken bir senedi vaktinde šdeyememe sÝkÝntÝsÝna dŸßen bir yetißkinin mesela bÝyÝklarÝnÝ farkÝnda olmadan yolduÛunu veya bir tik edindiÛini gšrebilirsiniz. Üßte gelißmenin, •ocukluktan gen•liÛe ge•menin, bŸyŸmenin de bir bedeli, zorluÛu, zahmeti varÝr. Bu zorluÛu •ocuÛun tek baßÝna Ÿstlenmesi, yardÝm gšrmeden bu dšnemi saÛlÝklÝ bir ßekilde atlatmasÝ pek mŸmkŸn deÛildir. YardÝm gšrmeyen •ocuk, bunu dile getiremez ve yukarÝda saydÝÛÝmÝz belirtileri gšsterir. AyrÝca kekemelik, konußmada tutukluk, •ekingenlik, hÝrsÝzlÝk gibi haller de bu meyanda sayÝlabilir. AltÝnÝ Ýslatan •ocuk, bunu genellikle ruhsal nedenlerden štŸrŸ yapar, fakat bu bazen bedensel bir sebep de olabilir. ‚ok az bir ihtimal dahilinde bu ger•eÛi de gšzardÝ etmemek lazÝmdÝr. Heyecan, korku, panik hallerinde baÛÝrsaklarÝn •alÝßmasÝnÝn hÝzlandÝÛÝ bilinmekte- dir. BaÛÝrsaklarÝn •ok •alÝßmasÝ ise dÝßkÝlama eylemini hÝzlandÝrÝr. Gece uyurken irade zayÝfladÝÛÝ i•in •ocuk kendini tutamaz ve yataÛÝnÝ Ýslatabilir. Parmak Emme, TÝrnak Yeme Halleri NasÝl Giderilir? Bu tŸr psikolojik belirtilerin nedenlerini yukarÝda a•Ýklamaya •alÝßtÝk. NasÝl giderildileceÛi konusuna gelince: 1 - ‚ocuÛa, faydalÝ ve ŸstŸn olduÛunu gšsterebilmesi i•in anne-baba zemin hazÝrlamalÝdÝr. Mesela alÝßverißlerde, sofranÝn kurulmasÝnda, kaldÝrÝlmasÝnda, •eßitli ißlerinde •ocuÛa yapabileceÛi gšrevler vermek faydalÝ olur. ‚ocuk kendi kendisine: ÒBen bakkaldan ekmeÛi almasaydÝm, annem babam yemek yiyemeyecekti; ben anneme babama yardÝmcÝ olabiliyordum; ben olmasaydÝm onlar bu ißi zor yaparlardÝÓ diyebilmelidir. Bu ona gŸ• kazandÝracak, šzgŸven duygusu gelißecektir. 2 - ‚ocuÛun evde kardeßi varsa, anne-baba evde •ocuklar arasÝnda adalete riayet etmelidir. ‚ocuklara alÝnan hediyelerde, verilen ißlerde yaß, cinsiyet gibi farklÝlÝklara dikkat etmelidir. Mesela ev ißlerinde kÝz •ocuÛun yardÝmÝ istenirken; alÝßverißlerde erkek •ocuktan yararlanÝlabilir. 3 - ‚ocuklara bir boß zaman faaliyeti verilmelidir. KÝz •ocuÛa gŸzel sanatlarÝn bir dalÝ šÛretilirken; erkeÛe, fiziksel enerjisini aktarabileceÛi bir spor dalÝ šÛretilebilir. ‚ŸnkŸ erkek •ocuÛun fiziksel enerjisi, kÝz •ocuÛa nazaran daha fazladÝr. Bu fazla enerjinin boßalmasÝ ßarttÝr. 281 282 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ 4 - ‚ocuÛun mŸmkŸnse ayrÝ bir odasÝnÝn olmasÝ faydalÝdÝr. AyrÝ oda verilemiyorsa, ayrÝ kšßeleri olmalÝdÝr. Hi• deÛilse kilitli bir dolaplarÝ mutlaka olmalÝdÝr. ‚ŸnkŸ •ocuklar kendilerine gšre kÝymetli eßyalarÝnÝ bu dolaplara kilitlemekle i• dŸnyalarÝnda bir gelißme gšsterirler. Bir rahatlÝk hissi duyarlar. 5 - Anne-baba, •ocuk Ÿzerinde yaptÝklarÝ etkiyi ihtiyatlÝ ve iradeli bir ßekilde kullanmalÝdÝr. Anne-baba, •ocukla yŸz-gšz olmuß ise, artÝk bir otorite tesisi mŸmkŸn olmayacaktÝr. 6 - Anne-baba, •ocuÛa karßÝ a•Ýk kalpli olmalÝdÝr. ‚ocuÛun kalbine, dŸßŸncelerine girmenin yolu bulunmalÝdÝr. Onun gŸveni kazanÝlmalÝdÝr. Esasen •ocuk bakÝßÝ, gŸlŸßŸ ile bize karßÝ hissetiklerini eleverir. Anne babasÝndan bahsederken: ÒBenim annem, benim babamÓ diyorsa, bundan gurur duyuyorsa, ilißkilerin iyi olduÛu sšylenebilir. Parmak emme, tÝrnak yeme gibi saplantÝlarÝn giderilmesi i•in temelden Ÿ• ßey gereklidir ki bunlar: Sevgi, ilgi ve ßefkattir. Anne baba •ocuÛa bunlarla yaklaßmalÝdÝr. TecrŸbelerimiz gšstermißtir ki, bu saplantÝlar kŸ•Ÿk yaßlarda giderilemezse aratarak •oÛalÝr. Anne baba bu konuda gayretli olmalÝdÝr. SÝnav Korkusu Bir yŸksek okula veya koleje girememe korkusu nasÝl giderilebilir? Tabii ki, korkuyu yenerek... ‚ŸnkŸ korku, insanda panik duygusunu doÛurur. Korku, normal deÛildir. Bu normal olmayan duygunun giderilmesi esastÝr. bir operatšr, kendi •ocuÛunun ameliyatÝnÝ yapamaz. Korkar; eli titrer. TÝpkÝ bunun gibi, sÝnava girmeden šnce yŸzlerce test •šzmŸß bir šÛrenci, asÝl sÝnavda korkabilir. BaßarÝsÝz olma korkusu onun elini baÛlar: bir tŸrlŸ yapamaz. Üßte korku, insanda panik, heyecan doÛurur; insan yapabileceÛi ßeyleri de bu yŸzden yapamaz hale gelir. …Ûrenci šnce, bu rahatsÝz edici duygudan kurtulmalÝdÝr. Korku kalkmazsa kißi, bir yŸksek okula veya koleje girebilecek bilgi dŸzeyine sahip olsa bile hata yapar. …Ûrenci šnce bŸtŸn imkanlarÝnÝ, yeteneÛini ve •alÝßma gŸcŸnŸ kullanarak bilgi yšnŸnden kendisini gŸzelce hazÝrlamalÝdÝr. Sonra da sÝnav psikolojisine kendisini hazÝr hissetmelidir. SÝnav sŸresini soru sayÝsÝna bšlerek, bir soruya ne kadar zaman ayÝrabileceÛini hesaplamalÝdÝr. …Ûrenci, bilmediÛi soruyla kesinlikle vakit kaybetmemeli, hemen diÛer soruya ge•melidir. Bunu yapmazsa, ilk dakikalarÝn heyecanÝ ile bŸtŸn sorularÝ bir anda yapmak ister ve tabii hata yapar. Ülk dakikalarÝn heyecanÝ ile ya aßÝrÝ hÝzlanacak veya •ok yavaß kalacaktÝr. Demek ki bir soruya ne kadar zaman ayÝrabileceÛini hesaplamasÝ ßarttÝr. SÝnav, her insanda rahatsÝz edici duygular uyandÝrmaktadÝr. …Ûrenciler sÝnavlarÝ hi• sevmezler. Ne var ki hayat sÝnavlarla doludur. Bizzat hayatÝn kendisi de bir sÝnavdÝr. Bundan ka•mak mŸmkŸn olmadÝÛÝna gšre en saÛlÝklÝ yol, insanÝn kendisini hem bilgi Diyelim ki, onlarca ameliyata girmiß, artÝk yšnŸnden, hem de psikolojik yšnden iyice bu konuda belli bir tecrŸbe kazanmÝß olan hazÝrlamasÝdÝr. Bu iki yšnden birisini ihmal 282 283 SORUNLU ÇOCUKLAR etmek baßarÝyÝ engeller. KaranlÝktan ve YalnÝz Yatmaktan Korkan ‚ocuklar: Sadece •ocuklar deÛil, bazÝ yetißkinler de karanlÝktan, yalnÝz yatmaktan korkar. Bunun birinci sebebi, yanlÝß eÛitimdir. Ükinci sebep, •ocuÛun kendisine gŸven duymamasÝ olabilir. ‚ocuk karanlÝkta karßÝlaßacaÛÝnÝ dŸßŸndŸÛŸ tehlikeler karßÝsÝnda kendisini aciz hisseder. Bu korku, •ocuÛun buhran dšnemlerinde daha fazladÝr. Bu sÝkÝntÝlarÝn saplantÝlarÝn erken yaßlarda giderilmesi ßarttÝr. SaplantÝnÝn yer etmesi, yetißkinlik dšnemine taßmasÝ tedaviyi gŸ•leßtirmektedir. Anne-baba, •ocuÛun kendisine gŸven duygusunu artÝrmasÝ yšnŸnde telkinde bulunmalÝdÝr. Onun gŸ•lendirilmesi ve šzgŸven duygusunun gelißtirilmesi i•in ebeveyn, fÝrsat kollayarak zemin hazÝrlamalÝdÝr. KorkularÝnÝn yersiz olduÛu, ona mŸnasip bir dille anlatÝlmalÝdÝr. Ürade ZaaflarÝ Ünsanda sekiz akÝl ve ruh saÛlÝÛÝ melekesi olduÛunu, bunlardan birisinin de irade olduÛunu daha šnce anlatmÝßtÝk. Ürade zaaflarÝnÝn birinci nedeni, irade melekesinin bozuk olmasÝdÝr. Ükinci neden ise, irade melekesi bozuk deÛildir ama, yanlÝß eÛitim nedeniyle randÝman verememektedir. Ürade melekesi bozuk ise, psikopatlÝk denilen bir hastalÝk olußur. Psikopatlarda Ÿ• tŸrlŸ belirti gšrŸlŸr. Ümpulsyonlar, obsesyonlar, fobiler. Ümpulsyonda kißi, sa•ma olduÛunu bildiÛi halde kafasÝndan atamadÝÛÝ parazit fikirlere sahiptir. Mesela kißi elini yÝkar; temizlendiÛi- ne iyice kanaat getirdiÛi halde yine yÝkar; elini yÝkamaktan kendisini alÝkoyamaz. Obsesyonda bu saplantÝ daha kuvvetlidir. Fobi ise, en ileri dŸzeyde saplantÝlar, korkulardÝr. Bunlar tÝbbi hastalÝklardÝr ve tedavisini ancak bir uzmanlar kurulu yapabilir. Ürade meleksinin bozulmasÝyla doÛan bir rahatsÝzlÝk da psiko-nevrozlardÝr. Bunlar akÝl ve ruh hastalÝÛÝ deÛildir; hayatÝ tatsÝzlaßtÝran sÝkÝntÝlar, ŸzŸntŸler, buhranlardÝr. Bu tip hastalÝklara ÒpsikasteniÓ denir. Bunlar, telkine •ok mŸsait hastalardÝr. Bu hastalÝk telkinle olur; telkinle ge•er. Bu rahatsÝzlÝklar teknik konulardÝr. Tedaviyi ancak uzmanlar yapabilir. Ürade zaaflarÝna karßÝ, irade temrinleri šnerilir. Yani •eßitli irade egzersizleri yaptÝrÝlÝr. KorktuÛu ßeyin i•yŸzŸ anlatÝlarak korkuyu yenmesi i•in telkin ve teßvik edilir. ‚ocuÛu CezalandÝrmada DayaÛÝn Yeri Nedir? Su• olan yerde ceza vardÝr, ama cezalarÝn arasÝnda dayaÛÝn yeri yoktur... Ger•i tarih boyunca dayaÛÝn bir eÛitim aracÝ olarak kullanÝldÝÛÝnÝ biliyoruz. GŸnŸmŸzde daha deÛißik bir•ok eÛitim metodu gelißtirilmißtir. BugŸn •ocuÛu cezalandÝrmada baßka yšntemler kullanÝlmalÝdÝr. Dšvmek, insanÝ kŸ•ŸltŸcŸ bir olaydÝr. Bunun yerine daha iyi bir yšntem kullanÝlmasÝ uygun olur. Zaten dšven insan bu ißi isteyerek yapmaz. ÒDšvdŸm, oh ne gŸzel oldu, rahatladÝmÓ diyebilecek insan olabileceÛini dŸßŸnemiyorum. ‚ocuÛu dšven insan, bu eylemi ŸzŸlerek yapar. Dayak olayÝnÝn nere283 284 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ de duracaÛÝ belli olmaz. Kißi, karßÝsÝndakini biraz dšvmek i•in tartaklamaya baßlamÝßken, sinirine hakim olamayarak onu sakat bÝrakabilir. Nitekim bšyle šrneklere •ok rastlamaktayÝz. Mesela šÛretmeni •ocuÛa bir tokat vurmuß, kulaÛÝnÝ patlatmÝßtÝr. Baba •ocuÛunu dšverken kolunu kÝrmÝßtÝr. Kliniklerimizde bšyle olaylar •ok gšrŸlmektedir. AtalarÝmÝz Ò…fke gelir, akÝl giderÓ demißlerdir. Bu tip olaylar yerine daha medeni tedbirler kullanÝlmasÝ, daha gŸzel olmaz mÝ? BugŸn hayvanlarÝn eÛitiminde bile dayaÛÝn yeri yoktur. Modern yšntemlerle en vahßi hayvanlarÝ bile eÛitmek mŸmkŸndŸr. Sirklerde gšrŸyoruz: On insanÝ birden zararsÝz hale getirebilecek nice aslanlar, kaplanlar vb. vahßi hayvanlar, insanÝn iradesi karßÝsÝnda yenik dŸßmekte ve kedi gibi sessiz bir hale gelebilmektedir. Bu hal aslanÝ, sabah akßam kam•Ýyla dšverek olmamÝßtÝr. Belki terbiyecinin elinde bir kam•Ý vardÝr, ama bu genellikle bir sŸs aracÝdÝr. Sonu• ßudur: BugŸn hayvan eÛitiminde bile dayak yšntemi kullanÝlmamaktadÝr. Mesela dŸnyanÝn en vahßi hayvanlarÝndan birisi de yÝlandÝr. GŸnŸmŸzde yÝlan ehlileßtirilmißtir. Hem de •ok ilgin• bir vasÝtayla ger•ekleßtirilmißtir: MŸzik... Bu zor ißi yapan elbette ki konunun uzmanÝdÝr. Her ißi ehline, uzmanÝna bÝrakmak lazÝmdÝr. …yleyse dayak gibi insan ßahsiyetini tšrpŸleyici, insanÝ kŸ•Ÿk dŸßŸrŸcŸ, rencide edici bir vasÝtanÝn yerine daha gŸzel bir yšntem var ise, neden bu uygulanmasÝn? Üßte hareket noktasÝ budur. Yine hayvan terbiyecilerinden šrnek verelim: HayvanÝ ehlileßtirmek i•in, onun gÝdasÝnÝ ayarlama yšntemini kullanÝrlar. O hayvan yiyeceÛe kavußabilmek i•in saldÝrganlÝktan vazge•mektedir. Sirklere gidi284 lirse gšrŸlecektir ki; mesela •eßitli gšsteriler yapan ayÝya, terbiyecisi arada bir balÝk vermektedir. AyÝ, balÝÛÝ yiyebilmek i•in diÛer hareketleri de yapmaktadÝr. Kißi ßunu kabul etmelidir ki, dayak olgusuyla iyi bir sonu• elde edilemez. Ò‚ocuÛu dšvmek faydalÝ deÛildirÓ demek yeterli deÛildir; buna inanmak da gereklidir. Ben 26 yÝllÝk meslek hayatÝmda ßuna ßahit oldum: Anne-baba dayaÛÝ benimsemediÛi halde uygulamaktadÝr. Biz ebeveyni samimi bir ßekilde ikna edebilirsek, dayak konusuna ger•ek•i bir •šzŸm getirebiliriz. Yoksa sadece, ÒDayak zararlÝdÝr, yasaktÝrÓ dedirtmek •šzŸm deÛildir. EÛiticilerde bu olguyu ger•ekten karakter olarak, davranÝß bi•imi olarak yerleßtirebilmek šnemlidir. Ünsan saygÝdeÛerdir. Ünsanlar daima iyi ßeylere layÝktÝr. Siz insanlara iyi davranÝrsanÝz, onlar sizin i•in bir•ok šzveride bulunur. BazÝ okuyucularÝmÝz diyebilir ki: ÒEfendim, siz bšyle sšylŸyorsunuz ama, •ok azgÝn bir •ocuk vardÝ. DayaÛÝ yedi. Ondan sonra šyle bir adam oldu ki... Nitekim bir sšz vardÝr: Dayak cennetten •ÝkmadÝr. Doktor bey, sen ne sšylersen sšyle, beni ikna edemezsin.Ó O zaman ben o zata ßunu sšyleyeceÛim: ÒSen bu ißin doktoru musun? Sen bu ißin profesšrŸ mŸsŸn? Sen •ocuk eÛitimi konusunda hangi eÛitimi aldÝn? O zaman bu yanlÝß bilgileri dŸzeltmeye •alÝßmalÝdÝr. ArtÝk ihtisas devrinde yaßamaktayÝz. Kißilerin ihtisasÝna saygÝ duymak ve o ihtisaslarÝ kavramak lazÝmdÝr. Aksi takdirde bunun acÝsÝnÝ bizzat o kißi yaßar. Ünsan •ocuÛunun eÛitimiyle ilgili olarak ona bor•lu kalmamalÝdÝr. Onun psiko-sosyal gereksinimlerini yerine getirmek suretiyle, onu iyi bir ßekilde sevk ve idare et- 285 SORUNLU ÇOCUKLAR mek suretiyle yetißtirmelidir. Yoksa •ocuklar bunlarÝ faiz ve devalŸasyon farkÝ ile katbekat fazlasÝyla alÝrlar. NasÝl alÝrlar? Problem olarak; anne-babanÝn, •evrenin, devletin yararÝna •alÝßmayarak; Ÿretici deÛil, tŸketici olarak alÝrlar. Netice ßudur: ‚ocuk yetißtirmede dayaÛÝn yerini uygar bilimsel tedbirler almÝßtÝr. Bu tedbirler •ocuÛa saygÝ duymaktÝr; onu anlamaya •alÝßmaktÝr; •ocuÛun psiko-sosyal šzelliklerini ve baßarÝlÝ uyumunu esaslarÝnÝ bilmektir. Hayal Kurma Ü•inde yaßanÝlan dŸnya ve hayat ßartlarÝnÝn zorluÛu, ger•eÛin olduÛu gibi kabul edilmesini gŸ•leßtirmektedir. Hayat, sadece iyi ve gŸzel olaylardan ibaret deÛildir. Her insan zaman zaman •ok istediÛi halde bir tŸrlŸ elde edemediÛi ßeylerin hayalini kurar. Hayal kurarken alÝnan zevk, •ok kere nesnenin elde edilmesinden duyulan zevkten daha fazladÝr. Bir kÝsÝm gen•/•ocuk ancak hayal dŸnyasÝnda rahat ederler. Bšylelikle ger•ek dŸnyada elde edemediklerine kavußurlar; zayÝfsa gŸ•lŸ, korkaksa cesur, fakirse zengin, baßarÝsÝzsa baßarÝlÝ olmanÝn tek yolu onlar i•in hayal kurmaktÝr. Bir kÝsÝm gen•lerin/•ocuklarÝn bu konuda •ok ileri gittiÛi gšrŸlebilir. Ger•ek dŸnya ile ilginin kesildi- Ûi, tŸm zamanÝn hayallere harcandÝÛÝ, hayal kurarken rahatsÝz edilmeye tahammŸl edilmediÛi, ancak bu ßekilde doyum saÛlandÝÛÝ gŸnŸmŸzde sÝk•a gšrŸlmektedir. Bireyi hayal kurmaya sŸrŸkleyen sebepler •ok •eßitlidir. AslÝnda hayal kurmak, doyurulmamÝß bir isteÛin varlÝÛÝnÝ haber verir. ÜstediÛini elde edemeyen birey, dÝß dŸnya ile ilgisini keser; kabuÛuna •ekilir. Hayalcilik, yalnÝzlÝk, tembellik, acizlik kompleksi, annebabanÝn sert ve baskÝcÝ muamelesi gibi etkenlerden doÛar. mak, insanÝ ruh hastasÝ olmaya iter. ‚ocuÛu/genci doÛrudan mŸdahalelerle hayal kurmaktan uzak tutmak hem zor, hem de yanlÝßtÝr. Bu konuda baskÝ yapmak, sert tedbirler almak bir iße yaramayacaktÝr. Zaten i•e dšnŸk olan birey, bu tŸr tedbirlerle ancak daha •ok i•ine kapanÝr. †stelik šfkelenebilir. ‚ocuÛun/gencin ne istediÛini; neyin Ÿstesinden gelmek istediÛini, hayal ettiÛi ßeyin ne olduÛunu šÛrenmenin yollarÝ araßtÝrÝlmalÝdÝr. Hayal kurma sebebi bir acizlik kompleksi ise, bu šÛrenilmelidir. Daha uzun boylu, daha kuvvetli, baßarÝlÝ, zengin olmanÝn hayalleri kuruluyorsa -ki bunlarÝn hepsi acizlik kompleksidir- ona gŸ• verecek, samimi sšz ve davranÝßlarla yaklaßÝlmaya •alÝßÝlmalÝdÝr. Ona, deÛißmesi mŸmkŸn olmayan ger285 286 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ •ekleri olduÛu gibi kabul ettirmenin yolu aranmalÝdÝr. DeÛißebilecek ortamlarÝ da aßmasÝna mŸmkŸn olduÛunca yardÝmcÝ olunmalÝdÝr. SevdiÛi, ilgi duyduÛu meßgaleler tespit edilip, •ocuk bunlara yšnlendirilmeli; bu ßekilde hayal kurmasÝna elverißli zeminden uzaklaßmasÝ saÛlanmalÝdÝr. Aile bireyleri •ocuÛu/genci yŸreklendirecek, onun gŸ•lŸ bir kißilik gelißtirmesine yararlÝ olacak sšz ve davranÝßlarÝ fÝrsat kollayarak sarfetmelidir. Ancak gŸ•lŸ kißilik sahibi bireyler ger•eklerle yŸzyŸze gelmekten •ekinmez. Normal šl•Ÿler i•erisinde hayal kurmak yararlÝ olur. Kurulan hayal, bireye •alÝßmalarÝnda gŸ•, hÝz veriyorsa, isteklerini ger•ekleßtirmesinde ona meßru, ama orjinal istikametler gšsteriyorsa zararlÝ deÛil, bilakis yararlÝdÝr. ‚ocuÛun Boßanma OranlarÝna Etkisi Ailede •ocuÛun varlÝÛÝ, boßanma oranlarÝnÝn dŸßmesini saÛlar. ‚ocuk aile baÛlarÝnÝ kuvvetlendirir. Fakat sadece •ocuÛun istikbali i•in sŸrdŸrŸlen bir evliliÛin, ne derece saÛlÝklÝ olduÛu ayrÝ bir problemdir. BoßanmanÝn esas nedeni eßlerin ßahsi psiko-sosyal uyumsuzluklarÝdÝr. ‚ocuÛun varlÝÛÝ, bu uyumsuzluklarÝn askÝya alÝnmasÝnÝ saÛlar. ‚ocuk yokken had safhada uyumsuzluklarÝn yaßandÝÛÝ bir ailede, •ocuk doÛduktan sonra, hele •ocuk sayÝsÝ daha da artarsa problemler ortadan kalkabilir. ‚ŸnkŸ •ocuklarÝn verdiÛi meßguliyet bireylerin kendilerine ayÝrdÝklarÝ zamanÝ azaltÝr. Eßler kendilerini tahlil edecek zamanÝ pek bulamayabilirler. ‚ocuklarÝn bakÝmÝ, eÛitimi, terbiyesi eß286 lerin tŸm zamanÝnÝ alabilir. ArtÝk tartÝßma konusu •ocuklar olabilir. Elimizdeki istatistikler, aile sorunlarÝnÝn yŸzde 90ÕÝnÝn •ocuklardan kaynaklandÝÛÝnÝ gšstermektedir. Bunun aksi durumlar da sšz konusudur. †• •ocuÛa raÛmen ger•ekleßmiß boßanmalar vardÝr. Boßanmalar neticesi psiko-sosyal problemler gšsteren •ocuk sayÝsÝ hi• de az deÛildir. ‚ocuÛa raÛmen yapÝlan boßanmalar incelendiÛi zaman ortaya ßu •ÝkmaktadÝr ki, boßanmalar •ocuÛun buhran dšnemlerinde olmaktadÝr. ‚ocuklarÝn Ÿ• buhran dšnemi olduÛunu, bunlarÝn normal olduÛunu, daha šnce sšylemißtik. Üßte boßanmalar genellikle •ocuÛun bu buhran dšnemlerinde ger•ekleßmektedir. Anne-baba, buhran dšnemini bilmediÛinden olsa gerek, •ocuÛun taßkÝnlÝklarÝnÝn faturasÝnÝ birbirlerine •Ýkarmakta, bu mŸnakaßalar boßanmaya kadar gitmektedir. Buhran dšnemlerinde ger•ekleßen bu boßanmalar •ocuÛu fazlasÝyla etkiler. Ne var ki sadece •ocuÛun ruh saÛlÝÛÝ i•in zoraki sŸrdŸrŸlen evlilikler, son derece saÛlÝksÝz bir ortam hazÝrlar. Bu gergin ortamÝn •ocuÛu tesir altÝnda bÝraktÝÛÝ a•ÝktÝr. …yle ki eßlerin ayrÝlmalarÝ •ocuk i•in daha hayÝrlÝ olabilir. BOÞANMIÞ AÜLELERÜN ‚OCUKLARININ SORUNLARI BoßanmanÝn bireylere verdiÛi zararlarÝ •ocuk a•ÝsÝndan ele alacak olursak; genel olarak •ocuklar ana-babalarÝnÝn boßanmasÝnÝn 287 SORUNLU ÇOCUKLAR kendileri yŸzŸnden ger•ekleßtiÛini, iyi davranÝrlarsa ana-babalarÝnÝn yeniden bir araya geleceÛini dŸßŸnebilirler. Ana-babasÝnÝn ayrÝlmasÝnÝ tam olarak algÝlayamayan •ocuklarda tŸm yaßam boyu terk edilme korkusu gelißebilmektedir. Bunun yanÝsÝra altÝnÝ Ýslatma, parmak emme, kabus gšrme, i•e kapanma veya hiperaktivite, saldÝrgan davranÝßlar da ortaya •Ýkabilmektedir. YapÝlan •alÝßmalar sonucu boßanmanÝn •ocuklarÝn benlik tasarÝmÝ Ÿzerinde olumsuz etki yaptÝÛÝ, boßanmÝß aile •ocuklarÝnda ciddi uyum gŸ•lŸkleri olduÛu saptanmÝßtÝr. Ebeveynle birlikte olmadÝÛÝ i•in ŸzŸntŸ duyma, boßanmadan štŸrŸ ana ya da babayÝ su•lama, mahkum etme, sšz dinlememe, i•e kapanma, altÝnÝ Ýslatma, derslerinde baßarÝsÝz olma, arkadaßlarÝnÝ ana-babalarÝ ile birlikte yaßadÝÛÝ i•in kÝskanma, arkadaß ilißkilerinde bozukluklar, kÝskan•lÝklar, dikkati toplamakta gŸ•lŸk •ekilmesi nedeniyle derslerinde baßarÝsÝz olma ßeklinde šzetlenebilir. AraßtÝrmalara gšre erkek •ocuklar boßanma karßÝsÝnda daha tepkici davranmakta, ger•ek duygularÝnÝ gizlemekte, boßanma sonrasÝ yaßama uyum saÛlamakta zorlanmaktadÝr. KÝz •ocuklarÝ ise, kŸ•Ÿkken az veya •ok dizginleyebildikleri tepkileri ileri yaßlarda zor kontrol edebilmektedirler. …te yandan, karßÝ cinsle ilißki kurabilecek •aÛa geldiklerinde yoÛun kararsÝzlÝklar yaßayabilmektedirler. BoßanmalarÝn birey ve toplum a•ÝsÝndan šnemli bir soruna dšnŸßmemesi i•in yapÝlmasÝ gerekenleri ßu ßekilde sÝralayabiliriz: Boßanma, evlilik yaßamÝndaki aksaklÝklarÝn giderilememesi, eßler arasÝndaki ge•imsizlik nedenlerinin, •atÝßmanÝn saÛlÝklÝ olarak aßÝlamamasÝ sonucu ger•ekleßmektedir. …nce- likle •atÝßmanÝn šnlenebilmesi, anlaßmazlÝklarÝn boßanma noktasÝna gelmeden aßÝlabilmesi gerekmektedir. Ailelerin daha fazla yara almamalarÝ i•in ekonomik ve sosyal a•Ýdan desteklemek gerekmektedir. Boßanma aßamasÝ ve boßanma sonrasÝnda boßanmak isteyen taraflara psikolojik rehberlik ve destek hizmetleri sunmak, hukuki rehberlik ve destek hizmetleri sunmak, ekonomik destek hizmetleri sunmak, boßanmÝß kißiler •ocuklarÝna bakacak durumda deÛillerse acil kurum bakÝmÝ hizmetleri sunmak, bu •ocuklara eÛitim hizmetlerinde kolaylÝk saÛlamak, boßanmÝß kißilere ayÝrÝmcÝ davranmamalarÝ i•in toplumu eÛitmek ve bilin•lendirmek toplum saÛlÝÛÝ a•ÝsÝndan gerekli ve šnemlidir. Aile saÛlÝÛÝnÝn saÛlanmasÝ ve boßanma aßamasÝndaki ve boßanma sonrasÝndaki kadÝn, erkek, •ocuk ve tŸm toplumun medya aracÝlÝÛÝyla bilin•lendirilmesi, psikolojik ve hukuki rehberlik ve destek hizmetini alamayacak insanlarÝ da gšz šnŸnde bulundurarak bu hizmetlerin medya aracÝlÝÛÝyla yaygÝnlaßtÝrÝlmasÝnÝ saÛlamak šnemlidir. Sorunlu ‚ocuklarla Ülgili Klinik …rnekler Olay 1: HastamÝz lise 2. sÝnÝf šÛrencisi bir kÝz. Anne ve babasÝnÝn baskÝsÝna tahammŸl edemediÛi i•in evden ka•ar. Kendisini bir arkadaßÝ evine davet edip aldatÝr ve sahip olur... Olay baßka ßahÝslarla aynÝ mekanda pek •ok kez tekrarlanÝr. KÝz bir ßebekenin eline dŸßmŸßtŸr. Bir sŸre sonra bunlarÝn elinden kurtulup evine dšner. Hastanede gerekli fizyolojik tedaviyi gšrdŸk287 288 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ ten sonra psikiyatriye nakledilir. Biz bu aßamada kÝzla, ailesiyle ve arkadaßlarÝyla gšrŸßtŸk. KÝz: ÒAnnem, babam beni hi• anlamazdÝ. Ben ne dersem, karßÝ •ÝkarlardÝ. …zellikle annem her ißimi eleßtirirdi. Ben de bunaldÝm; iyice sÝkÝlÝnca ka•mayÝ aklÝma koydum. Bir gŸn de ka•tÝm. Fakat baßÝma bu ißlerin gelmesinden son derece ŸzgŸnŸm. LŸtfen beni bu durumda kurtarÝn; tedavi edinÓ diye aÛlÝyordu. TÝpta esas olan koruyucu hekimliktir. Yani olay ger•ekleßmeden kaynaklarÝ kurutmak... Yurdumuzda hekimlik henŸz bedensel teßhis ve tedavi aßamasÝndadÝr. Psiko-sosyal hekimlik maalesef henŸz yerleßmiß, yaygÝn ßekilde hizmet verecek hale gelmiß deÛildir. BugŸn TŸrk ailesinde bedensel tedavi kŸltŸrŸ az da olsa olußmußtur. Fakat halkÝmÝz psiko-sosyal bilimlerden nasibini alamamÝßtÝr. Bu kÝz •ocuÛunun ŸstŸnde, onu evden ka•Ýrtacak seviyede baskÝ kurmak bilgisizliÛin tabii neticesidir. GŸnŸmŸz ßartlarÝnda ailenin bilimsel verilere baßvurmadan •ocuk yetißtirmesi mŸmkŸn olmamaktadÝr. KÝzÝn ailesi •ocuk psikolojisini, gen•lik psikolojisini, anne-babanÝn gšrevlerini bilmemektedir. KÝzÝn da bu konuda aldÝÛÝ eÛitim yetersizdir. Sonu• bir aile dramÝdÝr. Bu kÝzÝn tedavisi halen devam etmektedir... Koruyucu hekimliÛin esas olduÛunu belirtmißtik. Ger•i olay vuku bulduktan sonra da tamamen veya kÝsmen tedavi mŸmkŸnse de, bu hem uzun zaman alÝr hem de kayÝplarÝn tedavisi tamamen saÛlanamaz. DoÛaldÝr ki kÝz, olayÝn ßokunu uzun sŸre Ÿzerinden atamayacaktÝr. …nemli olan ailedeki evden ka•Ýrtan ortamÝn yok edilmesidir. Bu da ancak bilgili ve bilin•li aile bireyleriyle mŸmkŸndŸr. Olay 2: HastamÝz lise son sÝnÝf šÛrencisiyken, davranÝß kusuru gšsterdiÛi gerek•esiyle okuldan belgelenmißtir. …Ûrenci i•ki ve sigara kullanmakta ve asosyal ilißkiler kurmaktadÝr. Ailesi tarafÝndan doktora getirilir: fakat gen•, ihtiyacÝ omadÝÛÝnÝ ileri sŸrerek doktoru reddeder. AsÝl ailesinin doktora gitmesi gerektiÛini, kendisinin normal olduÛunu sšyler. Halbuki gen• hastamÝz, gece ge• vakitte Ÿstelik sarhoß bir ßekilde eve gelmekte, istifra etmektedir. Bir de zŸhrevi hastalÝktan dolayÝ aÛÝr ila•larla tedavi gšrmektedir. Hasta, doktoru reddederse psikiyatride deÛißik yšntemler uygulanÝr. Bu yšntemlerden birisi ßšyledir. Psikiyatri bšlŸmŸnde gšrevli bulunan, sosyal •alÝßma mŸteahassÝsÝ bir senaryo dŸzenleyerek aileye ev ziyaretlerinde bulunur. KimliÛini hissettirmeden hastayla ilißki kurar. Biz de bu yšntemi uygulamak suretiyle gence yaklaßtÝk ve bir sŸre sonra onun Òger•ek bir dostu-gŸvenilir bir arkadaßÝÓ olduk. Gen• bize: ÒEvet, benim davranÝßlarÝm doÛru deÛil. Ben bunu biliyorum. Ama ben bunlarÝ ailemden intikam almak i•in yapÝyo- 288 289 SORUNLU ÇOCUKLAR rum; •ŸnkŸ onlar ben •ocukken, sŸrekli beni hizmet•iye bÝrakÝp kendileri gezmeye giderlerdi. Beni hi• yanlarÝnda gštŸrmezlerdi. Ben onlara hÝn• doluyum.Ó dedi. Bu ßekilde ißi ortaya •ÝkarÝnca biz, direkt nasihat ßeklinde deÛil de kapalÝ bir ßekilde yaptÝklarÝnÝn ailesini yeteri kadar ŸzdŸÛŸnŸ, ama asÝl bŸyŸk zarara yine kendisinin uÛradÝÛÝnÝ, okuldan atÝldÝÛÝnÝ, yakalandÝÛÝ hastalÝklarÝ hatÝrlattÝk. Ükna olup bizden Ÿ• aylÝk bir sŸre istedi ve dŸzeleceÛine sšz verdi. Ger•ekten de kendini dŸzeltmeyi baßaran bu hastamÝz, yurtdÝßÝnda mimar-mŸhendislik okudu ve baßarÝlÝ bir ißadamÝ oldu. Olay 3: HastamÝz cemiyetimizin tanÝnmÝß bir ailesinin evladÝdÝr. Ülkokulu bitirmiß. Ortaokul i•in kolej sÝnavlarÝna hazÝrlanmaktadÝr. Ülk elemelerde •ok yŸksek bir puanla dereceye giriyor. ‚ocuk ikinci sÝnava girmek istemiyor. Ailesine: ÒBenden bu kadar. Ben artÝk okumayacaÛÝm: 2. sÝnava da girmeyeceÛimÓ diyor. Ailesi bunu ciddiye almÝyor; gŸlŸp ge•iyor. Ne var ki •ocuk dediÛini yapÝyor. Ükinci basamaÛa zorla sokuyorlar. ‚ocuÛun aldÝÛÝ not: 0 O zaman aile, •ocuÛun -kendilerinin •šzemeyeceÛi- bir problem olduÛunu anlayÝp bir psikiyatri uzmanÝna gitmeye karar veriyor. GšrŸldŸ ki •ocukta Òokul fobisiÓ belirtileri var. Bir yÝl sŸreyle klinik tedaviden sonra •ocuk bu hastalÝÛÝ yendi, fakat bir daha baßarÝlÝ, derecelere giren eski kapasitesine erißemedi. Normal bir okulda orta šÛretimini tamamladÝ. Sebep anne-babanÝn Ò•ocuÛumuz baßarÝlÝ olsunÓ diye baskÝ yapmalarÝ; •ocuÛu •ok aÛÝr bir ders •alÝßma temposuna sokmalarÝ ve tedaviye ge• baßlamlarÝdÝr. Olay 4: HastamÝz 8-9 yaßlarÝnda bir erkek •ocuk... Polisin, karakollarÝn •ok yakÝndan tanÝdÝÛÝ; bir •ok defalar basÝna akseden olaylarÝn faili biridir, su•u: HÝrsÝzlÝk. Olay kliniÛimize aksedince uzun bir araßtÝrma yaptÝk: BasÝnda •Ýkan kupŸrleri topladÝk; karakollardan bilgi aldÝk; ailesini ziyaret ettik. Elde ettiÛimiz bilgiyi tek bir cŸmlede toplamak mŸmkŸndŸr: Ailenin •ocuÛa ilgi gšstermemesi, yani ilgisizlik... Evet, •ocuk evde bir eßya yerine konuyor. O da evde gšrmediÛi ilgiyi dÝßarÝda aramaya baßlÝyor. SokaklarÝn cazibesi onu •ekiyor. Bir hÝrsÝzlÝk ßebekesi ile tanÝßÝyor. Pek •ok olayda kullanÝlÝyor. HÝrsÝzlÝk ßebekesi, cezai ehliyeti olmadÝÛÝ i•in genelde bu yolu benimsemißtir. Olay bu ßekilde ortaya •ÝkÝnca biz, ailenin •ocuÛu yetißtirmeye ehil olmadÝÛÝ kanaatine vardÝk. Üßte bšyle durumlarda devlete iß dŸßmektedir. Devlet, •ocuÛu aileden alÝp kendi kurumlarÝnda yetißtirmeli; bir iß sahibi yapÝp topluma kazandÝrmalÝdÝr. Olay 5: 289 290 A‹LEDE ÇOCUK E⁄‹T‹M‹ HastamÝz bir Ÿniversite šÛrencisidir. Eve doÛru dŸrŸst gelip gitmemekte, i•ki kullanmakta, ders •alÝßmamaktadÝr. AßÝrÝ bir ßekilde para harcayan gencin, ailesine karßÝ davranÝßlarÝ da son derece kabadÝr. Olay kliniÛe aksedince bizim araßtÝrmalarÝmÝz sonucu ßu veriler toplanmÝßtÝr: Evde, baba otoritesi yoktur. HatÝrlanmalÝdÝr ki anne, sevginin; baba, otoritenin temsilcisidir. Bundan, bŸtŸn babalar ellerinden sopayÝ eksik etmesin sonucu •ÝkarÝlmamalÝdÝr. Ama arzu edilen, gence, •ocuÛa uygar bir ßekilde disiplin verilmesidir. BabanÝn evlat Ÿzerinde otorite kurmamasÝ bu sonucu doÛurmußtur. Biz gene bir senaryo dŸzenleyerek doktor olduÛumuzu hissettirmeden gence yaklaßtÝk. Bir sŸre sonra kendi kendine, yaptÝklarÝnÝn davranÝß kusuru olduÛunu kabul etti. Zaten olmasÝ gereken, bireyin hatalarÝnÝ gšrmesi, kabul etmesi ve tekrarlamamaya •alÝßmasÝdÝr. Olay 6: HastamÝz 18-20 yaßlarÝnda bir kÝz. Ailesinin baskÝsÝna raÛmen makyaj yapmak ve erkek arkadaßlarÝna hoß gšrŸnmek istemektedir. Ailesinin muhafazakar yapÝsÝna mukabil, kitle iletißim ara•larÝnÝn yansÝttÝÛÝ yaßam bi•iminin etkisi altÝnda kalmÝßtÝr. Gen•ler bir fanus i•erisinde yaßatÝlamaz. Bu etkileßim doÛaldÝr. Fakat farklÝ terbiye bi•imlerinin arkasÝnda kalan kÝz bunalÝma girmißtir. Ailesinden ßikayet•idir. Hi•bir davranÝßÝnÝn beÛenil- 290 mediÛinden, sŸrekli eleßtirildiÛinden yakÝnmaktadÝr. AslÝnda olayÝn •šzŸmŸ hi• de kolay deÛildir. Bu konu •ok genel, sÝk rastlanan bir problemdir. Ailenin, muhafazasÝna šzen gšsterdiÛi deÛer yargÝlarÝnÝn bir kÝsmÝnÝn gen•lerce benimsenmemesi bŸyŸk sÝkÝntÝlara yol a•maktadÝr. Her iki tarafÝnda anlayÝßlÝ davranmasÝ, mantÝklÝ hareket etmesi esastÝr. KÝzÝn problemi, ailesine a•ÝlamamasÝdÝr. Beß •ocuktan dšrdŸnŸn ailesine kapalÝ kaldÝÛÝnÝ, nasihat ißitme korkusunun bunda šnemli rol oynadÝÛÝnÝ daha šnce belirtmißtik. Aile direkt nasihat verme yolundan vazge•meli, genci sÝkmadan yšnlendirmesini bilmelidir. Gen•ler de ailelerinin dŸßŸncelerine, hissettiklerine nŸfuz etmeli ve onlarÝ anlamaya •alÝßmalÝdÝr. GeleceÛi kurabilmek i•in ge•mißin tecrŸbesine muhta• olduÛumuz hatÝrdan •ÝkarÝlmamalÝdÝr. Olay 7: HastamÝz ortaokul 3. sÝnÝf talebesi iken intihara teßebbŸs eden bir kÝz •ocuÛudur. Bilek damarlarÝnÝ kesen kÝz, hastaneye yetißtirilmiß; gerekli fizyolojik tedaviyi gšrdŸkten sonra da psikiyatri kliniÛine, psikiyatrik sosyal •alÝßma bšlŸmŸne gšnderilmißtir. AraßtÝrma sonucunda elde ettiÛimiz bulgulara gšre: ¥ KÝzÝn, •ok zengin olan babasÝ gen• yaßta vefat etmißtir. ¥ Evde yeterli ilgi ve sevgi gšrmemektedir. ¥ Ailesine kapalÝdÝr. ¥ KÝzÝn annesi de, gen• yaßta dul kaldÝÛÝ 291 SORUNLU ÇOCUKLAR i•in bazÝ problemlere sahiptir. lÝdÝr. DoÛußtan sorunlu olan veya ailesi ve ¥ Anne, kÝzÝyla pek ilgilenmemektedir. ¥ KÝz, •areyi intiharda bulmußtur. KÝzÝn, bedensel saÛlÝÛÝna kavußtuktan sonra sevkedildiÛi psikiyatri kliniÛinde tedaviyi yarÝda kestiÛini ve evden ka•tÝÛÝnÝ belirtelim. 3 ay sŸreyle ailesi kÝzÝ bŸyŸk fedakarlÝklarla aratÝr, fakat bir netice alamaz. Sonunda kÝz kendi kendine -evine deÛil de bize- psikiyatri kliniÛine dšnmŸß ve kendisine yardÝmcÝ olunmasÝnÝ istemißtir. Uzun sŸren bir tedavi dšneminden sonra kÝz yeniden okuluna kaydolmuß mezun olduktan sonra da bir iß bularak •alÝßmaya baßlamÝßtÝr. Bir ßiir kitabÝ basmÝß, bugŸn de evlenmiß, •ocuk sahibi olmußtur. Sonu• olarak diyebiliriz ki bizden hizmet bekleyen, iyimser bir tahminle yarÝm milyon kimsesiz •ocuk ve sayÝlarÝ milyonlarÝ bulan sorunlu gen• ve •ocuk nŸfusa sahip •ÝkÝlma- sosyal •evresi tarafÝndan sorunlu hale getiri- len bu •ocuklara, gen•lere millet, devlet, Ÿniversite ve aile ißbirliÛi ile el uzatalÝm; bu insanlarÝ topluma kazandÝralÝm. 291