İlkay Kayku
Transkript
İlkay Kayku
n e d ’ r ö Edit Gülcan Şahin gulcan@nlifeankara.com 1 İÇİNDEKİLER 4 12 Mekanlarınızda modern country stili Haminelik öncesi danışmanlık 9 Sezonun trendi MARSALA 2 18 Erkeklere n hediye alın 20 32 Çekici olmak adına itici olmayın 26 Makyaj fırça ve süngerleri nasıl temizlenmeli 38 Parlak ve ipeksi saçlar için önemli ipuçları İlkay Kayku ile “Tiramisu” ne nır KÜNYE Sahibi Memet ŞAHİN Yazı İşleri Müdürü Gülcan ŞAHİN Editör Gülcan ŞAHİN Fotoğraf Hanife IŞIK DEVECİ Bilişim Danışmanı: Dr. E.Cihangir GÜLEGEN Hukuk Danışmanı Av.Mehmet Karabıyık Basım Yeri Vatan Matbaacılık Zübeyde Hanım Mah. Sebze Bahçeleri Cad. Çavuşoğlu İşhanı No:107/42 Altındağ / ANKARA Tel / Faks : 0 312 341 9080 Yönetim Yeri Kıbrıs Cad.No:70/D Çankaya/ANKARA ISSN : 2149-9128. facebook.com/NLife e-posta : gergulster@gmail.com İnternet Sitesi : www.nlifeankara.com Basım Tarihi: 12.12.2015 Nlife Dergisi ücretsizdir. Vatan Matbaacılık Sponsorluğunda Basılmaktadır 3 MEKANLARINIZDA MODERN COUNTRY STİLİ Bu yıl modern country stili herkes tarafından daha çok sevilecek ve dekorasyonda kullanılacak. Özellikle eskitme ahşap mobilyalar modern parçalarla kombine edilerek şıklık ve farklılık yakalanacak. Birçok mobilya mağazalarında da bu tarz mobilyalardan çeşitler gözünüze çarpacaktır. Modern dekorasyon seviyorsanız altın rengini rahatlıkla kullanabilirsiniz. 4 Country tarzı ile yapılan dekorasyon için pastoral ve toprak tonlarının hüküm sürdüğünü söyleyebiliriz. Bu renkler sayesinde estetik, basit ve modern bir tarz oluşturabilirsiniz. Mobilya için kullanılan kumaşlar genellikle pamuk, keten veya yünden yapılmış olmalıdır. El işlemeciliğinin önemli bir yer tuttuğu Country tarzı dekor söz konusu olduğunda, sadeliğin ön planda tutulduğu ve ferah hissettirecek olan dekoratif aksesuarlardan söz edebiliriz. Bu yıl ekose ve origami desenli koltuklar ve kırlentler de çok moda olacak 5 Dekorasyonda “Country” Modası! Pastel dokunuşların değdiği country tarzı; evinize sade, şık, konforlu ve samimi bir esinti getiriyor. Son yılların gözde dekorasyon stili olan “country” açık renkleri ve onlara eşlik eden çiçek desenleriyle ön plana çıkıyor. “Country”, bilinenin aksine koyu renklerin oluşturduğu bir tarz değildir. Daha çok pastel ve toprak renklerinin hâkim olduğu ve ayrıca içinde doğada bulunan renkleri de barındıran bir dekorasyon stilidir. Oluşturduğu renk kombinasyonu ile oldukça ferah bir yaşam alanı yaratan “country” tarzı dekorasyon ile evinize bambaşka bir hava katmak istiyorsanız stile dair vereceğimiz ipuçlarını takip ediniz. 6 Renkler Country Tarzı Nereden Geliyor? Country tarzı doğadaki renklerle harmanlanıyor. Ağaçlar, çiçekler, gökyüzü renk seçiminde ilham alabileceğiniz öğelerden. Bu renklerin gün ışığında eskitildiğini ve beyaz, krem, toprak tonlarıyla kombine edildiğini düşünün! Zemin beyaz, mobilyalar ahşap tonlarda olabilir. Pastel tonlarda tek renk paleti üzerinden gitmeniz harika sonuçlar verecektir. Oldukça geniş ve rahat koltukların tercih edildiği “country” tarzında, rengârenk yastıklarla ortama canlılık katabilirsiniz. Country tarzının Fransa’da ortaya çıktığı biliniyor. 17. ve 18. Yüzyılda Fransa dışında üretilen mobilyaları yapan marangozlar, saray ya da asiller için üretim yapmamaktaydılar. Bu nedenle onların ürettiği mobilyalarda daha basit malzemeler kullanılıp, işçilik daha basit tutulmaktaydı. Ahşap malzeme cilalanmak ya da yaldız kaplanmak yerine sadece boyanıp, kimi zaman kendi renginde bırakılmaktaydı. Kullanılan malzeme daha çok meşe, meyve ağaçları, ceviz ve bazen de maundu. Yüzeyler süslenmemekte, cilalanmamaktaydı ama biçim olarak mobilyalar asillerin evlerinden ilham alınmaktaydı. Paris hariç, Fransa’nın “Provence” olarak adlandırılan bölgesinde üretilen mobilyaları ve mimariyi referans alan country stiline bugün beyaz mobilyalar, patine zeminler ve ahşap dokular eşlik ediyor. Özellikle kır evi stili olarak bilinen stil günümüzde modern country olarak yeniden şekillendirilmektedir. Mobilyalar Daha çok açık renkli ahşap malzemeler tercih edilir. Doğal ahşaplar, ceviz, maun en fazla kullanılanlardandır. Ayrıca hasır ve bambu mobilyalar da özellikle kış bahçelerinizde, teraslarınızda veya evin herhangi bir köşesinde de olabilir, bu mobilyalar evinize oldukça şık bir hava verecektir. Abartıya kaçmayacak şekilde oymalı mobilyalar da tercih edilebilir. Koltukların geniş olması ise “country” tarzının bir diğer ayırt edici özelliğidir. Kumaşlar ve Desenler Koltuk ve sandalye döşemelerinde, yastıklarda daha çok pamuk, keten ve yünlü kumaşlar tercih edilir. “Country” tarzı denildiğinde akla gelen kareli, çizgili ve çiçekli desenleri birbirleriyle harmanlayarak da kullanabilirsiniz. Desenlerin göz yormayacak nitelikte olması ise oldukça önemlidir. Aksesuarlar Seramik ve topraktan yapılmış aksesuarlar, ferforje serpiştirmeler ev dekorasyonunuzu tamamlamanıza yardımcı olacaktır. Hasır sepetler de “country” tarzının vazgeçilmez aksesuarlarındandır. Aydınlatmada ise yatak odasının yanı sıra salon için de abajur tercih edilmesi stili tamamlayan bir dokunuş olacaktır. Evinizi “country” tarzında dekore ederken unutmamanız gereken 3 kritik nokta var: sadelik, ferahlık, samimiyet! 7 Bil-Est Uzm. Dr. Zilha ELMA 2016'YA YENİLENEREK GİRİN Uzm. Dr. Zilha Elma Bil-Est Kliniğin sahibi; aynı zamanda Ankara cemiyet hayatının yakından tanıdığı bir isim. Medikal estetik alanında dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden Uzm. Dr. Zilha Elma, estetik yenilikleri Bil-Est Klinik’te uyguluyor. NLife okuyucuları için kendisi ile estetik alanda merak edilenleri ve Bil-Est’te uygulanan son yöntemleri konuştuk. NL Gençlik Aşısı ya da gençlik iksiri diye bildiğimiz uygulama nedir? ZE : Gençlik bir cilt için parlak, gergin, pürüzsüz canlı görünmesidir. Cildimizin yaşam kaynağı, olmazsa olmazı tüm cildimizde bulunan yapı taşı hyaluronik asittir ve 2530 yaşından itibaren yapımı azalmaya başlar. Bu kayıp zamanla artar, işte tam burada gençlik aşısı dediğimiz cilt altında yayılabilme aynı zamanda volüm verebilme özelliği olan Hyaluronik asit içerikli Bioexpanderı kullanabiliriz. Özellikle 35 yaş üzeri cilt kuruluğu ve ince kırışıklıkları olan, cildi mat cansız görünen herkese rahatlıkla önerebileceğim bir uygulama. Kısaca; anında hidrasyon (nemlendirme) ve volüm etkisi yaratan ama yüzü şişirmeyen konforlu bir uygulama Mikrokanül yöntemiyle, tek noktadan girerek cilt altına yayılacak şekilde 2 veya 3 seansda yapılıyor. NL Son dönemde adını sıkça duyduğumuz örümcek ağı tabiri ile adlandırılan yüz germe yöntemi nedir ve kliniğinizde nasıl uygulanmakta? ZE : Evet bu yöntem de gittikçe gelişen ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamalarından biri. Yüzümüzde yaşımız ilerledikçe cilt sıkılığımız azalıyor, cilt aşağıya doğru inmeye başlıyor ve yüz ovalimiz bozuluyor. Bunu geriye çekmenin bir yolu da bu vücut tarafından eritilen PDO (polydioxanone) iplerle yüzü germektir. İpler bir ağ şeklinde cilt altına yerleştiriyoruz bu da kollagen sentezini arttırıyor ve sıkılaşma sağlıyor. 6-8 ay içinde ipler erirken artan kollagenler sayesinde yüz yukarıya doğru çekilir. Daha belirgin sarkmaları olanlarda Cog dediğimiz asıcı yine eriyebilen kalın ve özellikli ipler koyarak istediğimiz bölgeyi yukarıya doğru kaldırabiliyoruz. Bu her iki uygulamayı birlikte planladığımızda sonuçlar çok başarılı oluyor. NL Ameliyatsız cilt germe olarak da bilinen Titan yönteminden biraz bahseder misiniz? Sadece yüz bölgesi için uygulanan bir yöntem midir? ZE : Cildin kollagen içeriğini arttırarak sıkılaşma sağlayan, etkinliği ve memnuniyet oranı yüksek bir uygulamadır. Ameliyatsız bir şekilde derinin sıkılaşmasının yanısıra yeni oluşturulan kollagen 8 sayesinde cilt yaşlanmasının geciktirilmesine de olumlu katkı sağlar. Cerrahi işlem veya enjeksiyon yaptırmadan geçmişin izlerini azaltmak için idealdir. 40 lı yaşlarında olan ameliyat olmak istemeyen ya da ameliyat ihtiyacını mümkün olduğu kadar geciktirmek aynı zamanda da genç görünmek isteyenlere özellikle tavsiye ediyorum. Titan teknolojisi kızıl ötesi ışın kullanır, verilen enerji sadece derinin derin dermis bölgesinde emildiği ve uygulama başlığı cildi çok iyi soğuttuğu için cildin hem alt hem üst tabakasını korur, bu nedenle hiçbir yan etkiyle karşılaşmıyorum. Etkisini 4 - 6 ayda yavaş yavaş gösterir cilt sıkılığını 5 - 7 yıl geriye çeker. NL Kliniğinizde göz kapağı kaldırma işlemi de uygulanıyor mu? ZE : Evet bu uygulamayı kliniğimde yapıyorum, hatta yakın zamanda kendime de uygulattım, sonuçlarını hastalarımla birlikte takip ediyoruz, cerrahiyi yakın zamanda düşünmeyen benim için ideal bir seçim oldu. Göz kapağı düşüklüğü veya kırışıklığı gevşekliği durumlarında cerrahi dışında bir alternatif yoktu, ama artık yeni teknolojilerle neşter değmeden de bu sorunlar rahatlıkla giderilebiliyor. Özellikle ameliyat olmak istemeyen, anesteziden korkan göz kapağındaki sorunları yeni başlamış olan kişiler için estetik ve sağlık açısından başarılı sonuçlar veren yeni trend uygulama olarak nitelendirebiliriz. Uygulama sonrası birkaç gün ödem oluyor, bir hafta içinde normale dönen hiçbir iz bırakmayan sadece krem anestezikle yapılabilen, cildiplazma enerjisi il süblime ederken fazlalığını yok eden bir uygulama diye kısaca özetleyebilirim. Sports International Kompleksi 1. Cadde No: 3 Bilkent / ANKARA Tel: +90 312 266 2 111 www.bilkentestetik.com . Sezonun trendi: MARSALA Nedir MARSALA? Kızıl ile toprak rengi karışımından oluşan rengin adı marsaladır. İtalyanın Sicilya Bölgesi’ndeki bir kasabanın adı da Marsala’dır. Marsala şehri kendine özel olarak ürettiği ve birçok ülkeye sattığı “Marsala Şarabı” ile meşhurdur. Kış yaklaşırken en trend renklerden birisi de şarap tonları. bu skalada yer alan marsala rengi ise en çok tercih edilen ton. Sezonun en trend rengi olan marsalayı nasıl kombinleyeceğinize yönelik birkaç sır da bizden... 9 KONYA Sizler için bu sayıda Konya’ya gittiğinizde nereleri ziyaret edebileceğinizi araştırdık.İşte birkaçı: 1. Mevlana Müzesi Eskiden Mevlâna’nın dergâhı olan yapı şimdi müze olarak yerli ve yabancı turistlerin ziyaretine açıktır. Yeşil Türbe de denilen Mevlana’nın türbesi dört fil ayağı (kalın sütunlar) üzerine yapılmıştır. 2. Sultan Kılıçaslan Sarayı (Alâeddin Keykubat Köşkü) Sultan II. Kılıçaslan (1156-1192) tarafından, İç Kale sur kulelerinden biri genişletilerek 10m yüksekliğinde bir köşk inşa edilmiştir. Sarayın sadece doğu duvarı bugüne kadar kalmıştır. Daha sonradan Evliya Çelebi’den öğrenildiğine göre depremden yıkılan bu köşkü Alâeddin Keykubat onarmış ve genişletmiştir. Bu sebeple de Alâeddin Keykubat adı ile tanınmıştır. Alâeddin Köşkü, Konya Selçuklu Sarayı’nın bir parçası olarak düşünülmektedir. 3. İnce Minareli Medrese Selçuklu veziri Sahib Ata Fahreddin Ali tarafından hadis ilmi okutulmak üzere 1254’de kurulan İnce Minare Medresesi Alaaddin Camii’nin batısında bulunur. Mimarı Kelük bin Abdullah olan medresenin Selçuklu taş işçiliği Şaheserlerinden olan taç kapısı üzerinde kabartmalı geometrik ve bitkisel bezemelerle birlikte Selçuklu sülüsüyle yazılmış “Yasin ve Fetih” sureleri vardır. Medresenin iç mekanları avlu, eyvan, dershane, ve öğrenci hücrelerinden oluşur. Minare, kesme taşla kaplı tuğla malzeme ile inşa edilmiştir. Yarı piramit formlu üçgenle ve on iki köşeli, gövde köşeleri turkuaz mavi sırlı tuğladan yapılmış çift şerefelidir. 1901 ‘de yıldırım düşmesiyle birinci şerefeye kadar yıkılmıştır. 1956 yılında müze olarak açılan medresede Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemine ait taş ve ahşap eserler sergilenmektedir. 4. Meke Gölü Meke Krater Gölü, Konya’nın Karapınar ilçesinde, sönmüş bir volkan kraterinin suyla dolmasıyla oluşan ve ortasında adacıklar bulunan göldür. Adacıklı gölün ilginç manzarası sizi hayran bırakacaktır. 10 Fotoğraf:Kazım Kuyucu 5. Karatay Medresesi Emir Celaleddin Karatay’ın 1251 yılında inşa ettirdiği Karatay Medresesi, İnce Minare Medresesinin yakınlarında bulunur. Mimarı bilinmeyen ve Osmanlı zamanında da kullanılan medrese, 19. yüzyılın sonlarında terk edilmiştir. Anadolu Selçuklu devri çini işçiliğinde önemli yer tutan Karatay Medresesi, 1955 yılında “Çini Eserler Müzesi” olarak ziyarete açılmıştır. Karatay Müzesinde, kazı çalışmaları sırasında bulunan duvar çinileri, çini ve cam tabaklar ile Konya ve yöresinde bulunan Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerine ait çini ve seramik tabaklar, kandiller ve alçı buluntuları sergilenmektedir. 11 HAMİLELİK ÖNCESİ DANIŞMANLIK 9 hamilelik sürecinde asit takviyesinin başlanmasından anne adayının sağlık duru- sigara-alkol gibi zararlı alışkanlık- mu büyük önem taşır. Hem ların azaltılmasına, kilonun optimi- bebeğin dünyaya sağlıklı gelme- ze edilmesinden varsa kronik has- si hem de anne adayının bu zor- talıkların uygun ilaç ve tedavilerle lu süreci kolayca atlatabilmesi için kontrol altına alınmasına kadar ge- hamilelik öncesi gerekli önlemleri belik almak şarttır. Bebek sahibi olmayı tedbirlerin alınmasına fırsat sağlar. aylık planlayan çiftlerin, gebelikte onları bekleyen riskleri öğrenmeleri gerekir. Bu sayede önceden önlem alınabildiği için rahat bir gebelik geçirmek ve dünyaya sağlıklı bir bebek getirmek şansa kalmaz. Hamilelik öncesi danışmanlık; folik sunuçlarını Doktorunuza iyileştirebilecek başvurduğunuz- da yapacağınız görüşmede yaşınız, mesleğiniz, çalışma hayatınız, uyku ve dinlenme alışkanlıklarınız, egzersiz alışkanlıklarınız gibi size önemsiz görünebilecek bazı sorular doktorunuza ipuçları verecektir. 12 Ayrıca beslenme alışkanlıkları, alkol ,sigara ve diğer madde kullanımı, gebeliğinizi olumsuz etkileyebilecek kronik hastalıkların (yüksek tansiyon, kalp, böbrek, şeker hastalığı, sara nöbetleri gibi) belirlenmesi, daha önce geçirmiş olduğunuz ameliyatların ve hastalıkların (myom, yumurtalık kisti, iltihaplanmalar gibi) sorgulanması ve varsa önceki gebeliklere ait olumsuz durumların anlatılması (düşük, ölü doğum, anomalili doğum gibi), sizin ve doğacak bebeğinizin sağlığı hakkında fikir verecektir. Bazı jinekolojik hastalıklar ve enfeksiyonlar hamile kalmada güçlüğe veya hamile kalındığında düşüklere sebep olabileceğinden hastanın öyküsü son derece önemlidir. Görüşmede anne ve baba adayının aile geçmişleri sorgulanır, yaş ve genetik faktörlere bağlı riskler belirlenir, gerekiyorsa genetik danışmanlık istenir. Ayrıca anne ve baba adayının yaşam ve beslenme alışkanlıklarının sorgulanması hamilelik ve bebeğe gelebilecek zarar açısından önemlidir. Kişininhikayesi ve genel sağlık durumu ile ilgili bilgi alındıktan sonra sıra muayeneye gelir. Genel muayenede boy, kilo, tansiyon ve vücut tipi özellikleri, organlarda fonsiyon bozuklukları olup olmadığı araştırılır. lazma paraziti veya rubella (kızamıkçık) virüsü ile ilgili testler, tiroid bezinin değerlendirilmesi amacıyla TSH ölçümü istenir. Muayene ve yapılan tetkikler sonucu saptanan rahatsızlıklar için doktorunuz ilgili branştaki bir doktora sizi yönlendirebilir veya tedaviniz düzenlenebilir. Örneğin kansızlık, idrar yolu enfeksiyonları, şeker hastalığı ve yüksek tansiyon gibi. Tüm incelemeler yapılıp, var olan rahatsızlıklar tedavi edilip hamile kalmaya engel bir durum olmadığı saptandıktan sonra sıra önerilere gelir. Rubella (kızamıkçık)'a karşı bağışık olmadığınız saptanırsa aşı olmanız gerekir, ancak bu aşı canlı virüslerden yapılmış olduğu için yaptırdıktan sonra 3 ay süreyle hamile kalmamanız gerekir. Şeker hastalığı saptanmış ise kan şeker seviyesinin düzenlenmesi ve normal seviyeye çekilmesi bu hastaların bebeklerinde anomali ortaya çıkmasını önemli ölçüde engeller. Sigara kadında yumurta sayısını, erkekte de sperm sayı ve kalitesini azalttığı için gebe kalmada güçlüğe, kadınlarda düşük, erken doğum veya düşük ağırlıklı bebeğe yol açabilir. Jinekolojik muayene ile vaginal ve pelvik enfeksiyonlar araştırılır. Transvaginal ultrasonografi ile gebeliği olumsuz etkileyebilecek olan yumurtalık kisti, rahimde miyom, polip gibi durumlar ortaya çıkarılır. Son bir yıl içinde alınmadıysa Pap Smear alınır. Tansiyon ve kilo ölçümü, laboratuar incelemeleri (tam kan, tam idrar, idrar kültürü, anne ve babanın kan grubu, açlık kan şekeri ölçümü, böbrek işlevlerini değerlendirmek için kanda BUN ve kreatinin seviyelerinin ölçümü, Hepatit ile ilgili testler, toksop- 13 Kış mevsimini hissetmeye başladığımız şu günlerde yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması sağlığımızın korunması açısından önem taşımaktadır. Kış mevsiminde havaların soğuması ile birlikte beslenme şeklinde değişikliler olmakta, genellikle yağlı ve şekerli besinlere eğilim artmaktadır. Kış aylarında kapalı ortamlarda daha fazla vakit geçirilmekte, fiziksel aktivite yoğunluğunda azalma olmaktadır. Kış mevsiminde fiziksel aktivitenin az olması, gecelerin uzaması nedeni ile televizyon başında fazla zaman geçirilmesi ve besinlerin atıştırılması gibi nedenlerden dolayı vücut ağırlığında istenmeyen yönde değişiklikler olabilmektedir. Genellikle yaz aylarında dikkat edilmeye başlanan 14 kilo kontrolü, kış aylarında yerini ihmalkârlığa bırakır. Birçok insan, kalın giysiler içerisinde kilolarını daha rahat saklayabileceklerini düşünerek, sağlıklı beslenme alışkanlıklarından uzaklaşırlar. Yaşamın her döneminde yeterli ve dengeli beslenme sağlığın korunması için esastır. Bu nedenle, dört besin grubunda bulunan çeşitli besinler en az 3 ana ve 3 ara öğünde yeterli miktarlarda alınmalıdır. İmkânlar dâhilinde her gün mevsiminde bol meyve ve sebze tüketilmesi önerilmektedir. Kış aylarında vücut direncini artırmak ve vücuda yeterli miktarda vitamin ve mineral alınmasını sağlamak için sebze ve meyve çeşitlerinden yararlanılması gerekmektedir. Savunma sistemini güçlendirici özelliği olan A ve C vitamini gibi antioksidan vitaminlerden zengin, havuç, brokoli, kabak, lahana, karnabahar, maydanoz gibi sebzelerin yanı sıra kış aylarında bolca bulunan portakal, mandalina, elma, greyfurt gibi meyvelerin tüketimi önemlidir. Gerek C vitamini ihtiyacının karşılanmasında gerekse de sıvı alımına katkı sağlaması açısından taze sıkılmış meyve sularının tüketilmesi de önemlidir. Meyve sularının tüketiminde önemli olan sıkıldıktan hemen sonra tüketilmesidir. Çünkü meyve suyunun bekletilmesi C vitamininin azalmasına neden olmaktadır. E vitamini de bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkilidir. Soğuk algınlığı ve diğer enfeksiyonlara karşı vücut direncini arttırmakta, A vitamininin okside olmasını da engellemektedir. E vitaminin iyi kaynakları olan; yeşil yapraklı sebzeler, fındık ceviz gibi yağlı tohumlar ve kuru baklagillerin yeterli miktarlarda tüketilmesi önemlidir. Kış aylarında mahrum kalınan güneş ışınları, vücudun D vitamini gereksiniminin karşılanamamasını neden olmaktadır. Kemik ve diş sağlığı açısından önemli olan D vitamini, güneş ışınlarıyla deri tarafından üretilen bir vitamindir ve besinlerde pek fazla bulunmaz. D vitamininin yanı sıra balık, beyin fonksiyonlarının gelişimi için gerekli çoklu doymamış yağ asitleri (omega 3), kalsiyum, fosfor, selenyum ve iyot mineralleri ile E vitamini için de iyi bir kaynaktır. Bu nedenle kış aylarında imkanlar dahilinde haftada 2-3 kez yenilmesi önerilmektedir. Kış aylarında genellikle meydana gelen beslenme alışkanlıklarının başında, daha yağlı yiyecekleri tüketmeye olan eğilimdir. Yağ tüketimine özellikle dikkat edilmeli, katı margarin ve tereyağından kaçınılmalı, yoğun yağlı etlerden uzaklaşılmalıdır. Kış aylarında vücut ağırlığı kontrolünün sağlamasında; basit karbonhidrat olan saf şeker ve şekerli besinler yerine kepekli ekmek, makarna, bulgur gibi tam tahıl ürünlerinin tüketilmesine özen gösterilmesi, enerjisi yüksek hamur tatlıları yerine sütlü tatlılar, meyve tatlılarının tercih edilmesi, hareketsizlik nedeniyle artan sindirim problemlerinin önlenmesinde posa içeriği yüksek kuru baklagillerin tüketilmesi (haftada 2-3 kez) ve düzenli fiziksel aktivite yapılması önemlidir. Genellikle kış aylarında özellikle çocukların sevdiği sebzeler azdır. Çocuklara pırasa, kereviz, ıspanak gibi kış sebzelerini zorlayıcı tavırlar ile yemek yemelerini sağlamak birçok anne için problemdir. Bu nedenle ısrar etmek yerine bu sebzeleri değişik şekillerde sunmak belki de daha faydalı olacaktır. Örneğin; kereviz yemeğini sevmeyen çocuğunuza, bu sebzeyi rendeleyerek, yoğurda karıştırmak, içine bir miktarda ceviz ekleyerek çocuğa sunmak, aynı şekilde ıspanak yemeğini sevmeyen çocuklara, ıspanağı bir iç olarak kullanarak; börek, poğaça ya da krep yapılması ve çocukların bu besinleri tüketmeleri sağlanmalıdır. Vücut ısısını dengede tutabilmek için bol sıvı alımı gerekmektedir. Yeterli sıvı alımı vücutta oluşan toksinlerin (zararlı öğeler) atılması, vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasında, metabolizma dengesinin sağlanmasında ve vücutta pek çok biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde son derece önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle, her gün en az 2-2.5 litre (12-14 su bardağı) su içilmeli, sıvı alımının karşılanmasında ıhlamur, adaçayı, kuşburnu çayı, açık çay gibi içecekler tercih edilmelidir. 15 SEVGİLİLER GÜNÜ 14 S, UBAT Birçok ülkede 14 Şubat Sevgililer Günü olarak kutlanıyor. Peki 'Sevgililer Günü'nün hikâyesi nedir?' SAINT VALENTINE VE SEVGİLİLER GÜNÜ Milattan sonra ilk yüzyıllardan beri her yıl şubat ayının14′ünde kutlanan Sevgililer Günü’nün başlangıcı ile ilgili o günden günümüze kadar gelmiş çeşitli efsane ve hikâyeler var. Bazı kaynaklara göre bu özel günün kutlanma sebebi Hıristiyanlığı seçtiği ve bu inancından vazgeçmediği için öldürülen Romalı Aziz Valentine. 14 Şubat 270 yılında ölen Valentine’nin ölüm günü o günden sonra Sevgililer Günü olarak kutlanmaya başlanmış. Efsanenin başka bir yönü ise Aziz Valentine’nin İmparator Claudius hükümdarlığı ile aynı dönemde bir tapınakta papaz olarak hizmet vermesi ile ilgili. Claudius Valentine’i emirlerine uymadığı ve kendisine başkaldırdığı için tutuklatıp öldürdü. Bu olaydan 226 yıl sonra 496′da Papa Gelasius Aziz Valentine’i onurlandırmak için Şubat 14′ü Aziz Valentine Günü olarak belirlemiştir. 16 Yıllar geçtikçe yavaş yavaş Şubat 14 sevgililerin, âşıkların birbirlerine aşk mesajları yolladığı bir gün haline geldi. Bununla pararel olarak Aziz Valentine de bütün sevenlerin koruyucu azizi haline gelip böyle anılmaya başlandı. Sevgililer Günü, 1800 yıllardan sonra Amerika’da Esther Howland’ın ilk Sevgililer Günü kartını yollamasından bu yana günümüzde daha çok sayıda insanın kutladığı toplumsal bir olay haline geldi. Bunun doğal sonucu olarak olayın ticari yönü çok gelişti. 1800 ile 1900 yılları arasında Almanya menşeili bir sevgililer günü kartı 17 Erkeklere Hediye Ne ALINIR ? Çoğu zaman sevgiililer günü hediyesi bir demet gül olsa da, insanların sevgilerini anlatmalarının binbir çeşit hali var. NLife olarak duygularınızın tercümanı olacak birkaç hediye seçeneğini sizler için düşündük. Film Şeridi Yastık Seni Seviyorum ayıcığı Alışılmışın dışında kol düğmeleri 18 Aşk dolu kavanoz Bun Design İyi okumalar Bir 14 Şubat daha geldi. Nasıl bir hediye almalıyım? Geçen yıl aldığıma benzer olmasın.Her yıl da gömlek alınır mı ki? Acaba çok basit bir hediye mi olur? Şu aralar kafanızda dolaşıp duran bu soruları bir nebze de olsun yanıtlamaya çalıştık. Birkaç hediye örneği... Giyilebilen dövme Bir klasik En çok babalara özel Kalpli mum 19 Çekici olmak adına itici olmayın Kimi zaman çekici görünmek için attığınız bazı adımlar sizi tam tersi itici bile yapabilir. Çekici görünmek için yapılan kimi şeyler bir bakmışsınız ki sizi daha da itici hale getirmiş. Böyle bir durumla karşılaşmamak için yapmamanız gereken 4 şey: Dekolteyi abartmak New Yorklu İlişki Terapisti Doktor Jane Greer, "Biraz dekolte giyinmenin kimseye zararı yok; üstelik de sizin kendinize olan güveninizi yerine getirir. Tabii ki abartmadığınız sürece” diyor. Kıyafetinizden taşan teniniz karşı cinste dikkat çekmeye çalıştığınız izlenimini uyandırır. 20 Düğüne gider gibi saç Kuaföre bir ton para bayılıp yaptırdığınız görkemli topuz gerçekten hoş duruyor olabilir ama erkekler biyolojik olarak omuzlara doğru dökülen bukleleri daha çekici bulmaya programlıdır. Bu yüzden saçınızı o kabarık modeli uygulatmadan önce Goldsmith'in sözlerine kulak verin: "Uzun, parlak, dolgun saçlar ilkel beynimiz için kadının sağlıklı olduğunun bir ifadesidir. Erkekler de içgüdüsel olarak onlara yönelir.” Takıları abartmayın Aksesuar takmanızı kimse eleştirmiyor ama onun da mutlaka ki bir dozu var. Üzerinizde çok fazla mücevher gören bir erkek, bunların ne kadarının eski sevgilinizden geldiğini ve şimdiye kadar bu sayıda takı sahibi olduysanız nasıl bir hayatınız olduğunu merak edecektir. Emotional Fitness for Intimacy kitabının yazarı Doktor Barton Goldsmith bunu şöyle özetliyor: "Erkekler, sizi şımartabileceği fikri- ni hala seviyor ve bunu yapabilmek istiyor.” Ayak bakımı şart Yüksek topuklu ayakkabılar ve sımsıkı eteğinizle çok çekici görünüyor olabilirsiniz ancak eğer o stilettolarla yürümekte, o eteğin içindeyken de nefes almakta zorlanıyorsanız, karşınızdaki bunları sadece onu etkilemek için giydiğinizi anlayacaktır. Karşınızdakini sizi çekici bulmasını istiyorsanız unutmamanız gereken seksapelite, giydiğiniz kıyafetlerin içinde rahat görünmenizle de ilişkilidir. www.aydın24haber.com 21 DondurulmUS, Gıdalar Diyetisyen Gülsen GENÇ Son dönemlerde medyada oldukça sık yer alan ve mevsimsel özelliği itibari ile de ilgi çeken bir konu olan dondurulmuş gıda tüketimi ile ilgili sizleri bilgilendirmek istedik. Diyetisyen Gülsen Genç ile dondurulmuş gıdaların nasıl tüketilmesi ve bu gıdaları alırken nelere dikkat edilmesi gerektiği ile ilgili bir söyleşi gerçekleştirdik. • Gıda tüketiminde dondurarak tüketme alışkanlığı neden var? Bu yöntemin avantajları nelerdir? Dondurma işleminde gıdaların koku tat ve besin değerinde herhangi bir değişme olmadığından en iyi saklama yöntemidir. Gıdayı uzun süre saklamak ve pratik kullanımını sağlamak için iyi bir yöntemdir. Avantajlarını şöyle sıralayabiliriz: Doğal halde korunduklarından katkı maddesi içermezler. Gerekli koşullar sağlandığında uzun süre saklanabilir. Yıkanmış, ayıklanmış ve pişirmeye hazır olduğundan hızlı olan yaşam koşullarında pratik kullanım sağlamaktadır. • En çok hangi ürünler dondurularak saklanmakta? En çok dondurulan ürünler sebzeler olmaktadır. Sebzelerden de patates ilk sırayı almaktadır. En büyük ürün grubunu sebze ve meyveler oluşturmaktadır. En kolay ve en hızlı bozulan ürün grubu da zaten sebze ve meyvelerdir. Bunun nedeni ise, bünyelerinde %98 oranında su barındırmalarından kaynaklanmaktadır. Su oranının çok olması da saklama koşullarının uygun olmadığı durumlarda mikroorganizmaların barınması için uygun bir ortam oluşturur. Bu da gıdaların daha hızlı bozulmasına neden olur. • Dondurulmuş gıdalar hangi ısıda korunmalıdır? Dondurulmuş gıda maddelerinin karakteristik özelliklerinde dondurulmalarından tüketim aşamalarına kadar herhangi bir değişim olmasını önleyecek şekilde soğuk ortamlarda 22 korunması işlemi soğuk zincir olarak tabir edilir. Dondurulmuş gıda ürünlerinde hayati önem taşıyan soğuk zincir, gıdaların -40 derecede dondurulup tüketime kadar olan süreçte -18 derece ( Bu derece ürün çeşidine göre değişebilmektedir.) korunması sağlanmaktadır. Dondurulmuş gıdalar, kalitenin korunması amacıyla dondurulma işleminin ardından paketlenerek fabrika deposunda muhafaza edilmektedir. Fabrika depo sıcaklığı Uluslar arası Soğuk Tekniği Enstitüsü’nün önerisine göre -30 derecedir. Depolama süresi ise, 150 gün olmalıdır. 1970’li yıllarda dondurulmuş gıda üretimi başlamış olsa da asıl gelişme 1985 yılından sonra olmuştur. Bu sektörde çalışan firmalar, son teknolojiyi kullandığı uluslar arası kalite güvence standardı olan ISO 9000 belgesine sahiptirler. Bu firmalar hammaddelerin kolaylıkla temin edilebildiği Marmara ve Ege Bölgesinde bulunmaktadır. Dondurma işleminin hızlı olması açısından meyve sebzenin tarladan toplanıp 8-10 saat içinde dondurulmak üzere fabrikaya getirilip temizlenmesi ve gerekli diğer işlemlerin yapılması gerektiğinden fabrikalar hammaddeye yakın yerlerde kurulur. En çok tercih edilen İndividual Quick Freezing (IQF) Bireysel HızDondurulmuş Gıdaları Alırken Nelelı Dondurma Tekniği kullanılmaktadır. re Dikkat Etmeliyiz? • Alışveriş esnasında en son olarak dondurulmuş gıdalar alınmalıdır. • Dondurulmuş gıda fazla buzlu veya karlı olmamalıdır. • Satın alınan ürün hemen kullanılmayacaksa en kısa sürede dondurucuya konulmalıdır. • Buzu çözülen ürünler tekrar dondurulmamalıdır. Ayrıca şunu da belirtmek isterim : Her yiyecek mevsiminde güzeldir. 23 EDİTÖRÜN SEÇİMİ Adidas duş jeli, içindeki nane ferahlığı tüm vücudunuzu kısa sürede etkisi altına alıyor. NYC expert lipstick. Bir gün boyu neredeyse dayandı. Bee Beauty Cheesecake ve Ballı Vücut Peelingi Penti yok gibi ! Bacaklarınızdaki tüm pürüzleri yok ediyor adeta... 24 Golden Rose matte serisi sürdüğünüz ilk andan itibaren mat bir görünüme kavuşuyor. Bu arada iki kat sürmenizde ve günlük olarak değiştirmenizde fayda var.:) AŞK NE DEĞİL Kİ? Aşığım diyor Anlat diyorsun Kaşlar gözler diyor E diyorsun Kırlar çiçekler diyor Eee diyorsun Şiirler besteler diyor Eee diyorsun Kınalar yüzükler diyor, Eeee diyorsun Huriler melekler diyor Eeeeee diyorsun eeee e si filan yok ben aşığım diyor, Yani ne bu aşk diyorum İşte böyle ben gibi diyor.... Ne bu aşk Anlatır mısınız Rahmi ACAR AŞKURE TARİFİ Biraz fizik, biraz müzik, biraz arzu, biraz tutku. Başında hafif duman, dürttüler, sözler, roller. Çıkmalar, kaçamaklar, tadımlık dudaklar. Nikahlar, teller duvaklar, bal ayları, tek taşlar. Bebekler, göbekler, gece geç gelmeler. Bir tutam kaynana dili, arasına görümceler. Az acı, bolca keşke, melekler, cadılar. Kılıbıklar, çıtırlar, başlayınca fokurdama, laflar, sözler, ekler, ateşi körükleyenler.... Üzerine bolca KADER, Hakim sonunda, Afiyet olsun der.... Rahmi Acar 25 Parlak ve ipeksi saçlar için önemli ipuçları Saçınızı günde 2 kez tarayın Kulağa çok basit gelse de, saçınızı günde 2 kez taramanız, kafa derisindeki dolaşımı tetikleyecektir. Bu da saç uzamasını tetikler ve saçınızın genel beslenmesine iyi gelir. Hiçbir maliyeti olmayan canlandırıcı bir masaj için saçınızı günde 2 - 3 kez tarayın. Soğuk su ile durulayın Soğuk suyla yıkanmaktan korkuyor musunuz? Soğuk su canlandırıcıdır, dolaşımı tetikler ve ayrıca mat saçlara iyi gelir. Sıcak su kafa derisine hasar verip saçınızın kuru ve mat olmasına neden olabilir. Saçınızı yıkadıktan ve kremledikten sonra soğuk su ile durularsanız, tüm saç foliküllerini sıkılaştırıp saçınızın daha parlak, yumuşak ve canlı olmasını sağlarsınız. Ayrıca bu yöntem saçınızın daha hızlı uzamasını da sağlar! Saçınızı soğuk su ile durulamak hem dolaşım sisteminize yardımcı olacaktır hem de saç foliküllerini sıkılaştırarak saçınızın daha parlak ve yumuşak olmasını sağlayacaktır. Güzel saçlar feminenliğin ve sağlığın sembolüdür. Herkes kendilerini daha çekici hissetmek için mükemmel görünen saçlara sahip olmak ister. Ancak bu kadınlara çoğu zaman pahalıya patlar: Kozmetik bakımlar, pahalı maskeler ve daha birçoğu… Önce krem uygulayın ardından şampuan yapın Bu ufak hileyi biliyor muydunuz? Bu yöntem saçınızı korumak için çok etkilidir. Saçınızı şampuandan önce kremleyerek hem daha fazla nemlenmesini hem de daha parlak olmasını sağlarsınız. Ayrıca saçınızı şampuanlayıp kremledikten sonra, son defa durulamadan önce saçınıza birkaç damla limon suyu ya da 1 yemek kaşığı Hindistan cevizi yağı sürebilirsiniz. Kafa derinize masaj yaptıktan sonra ılık ya da soğuk su ile durulayın. Farkı anında göreceksiniz! Avokado ve bal maskesi: Bu maske en iyi saç maskelerinden birisidir. Saçınızın yumuşak ve ipeksi olmasını sağlayıp onu besleyerek parlaklaştırır. Bu maske özellikle boya yüzünden yıpranmış saçlar için çok faydalıdır. Peki nasıl mı hazırlayacaksınız? Yarım avokado ve 2 yemek kaşığı bala ihtiyacınız var. Bir kaşık yardımıyla malzemeleri iyice karıştırıp nemli saça uygulayın. 15-20 dakika beklettikten sonra durulayın. Bu maskeyi de her hafta uygulayabilirsiniz. 26 Kimyasal maddelere ve yüksek sıcaklıklara dikkat Saç boyalarının saç sağlığına zarar verdiği zaten biliniyor. Ancak bazen beyaz saçları saklamak için boyadan başka bir çaremiz olmayabiliyor. Eğer sizin durumunuz da böyleyse, istikrarlı olun ve saçınızın kaybettiği besinleri ve gördüğü hasarı onarabilmek için yukarıdaki maskeleri düzenli olarak kullanın. Ayrıca kurutma makinesi, saç maşası veya saç düzleştirici gibi cihazları da aşırı kullanmamaya çalışın. Sıcaklık saçınıza zararlıdır, saçınızdaki stresi artırır, içindeki oksijeni yok eder, parlak ve yumuşak olmasını engeller. Saçınızda ısı bazlı cihazları fazla kullanmamaya çalışın çünkü eninde sonunda saçınıza zarar verirler. İyi beslenmenin sırrı İyi beslendiğinizde bu görünüşünüze de yansır. Söz konusu saçımız olduğunda, yediklerimiz anında mineral, demir, çinko ve magnezyum eksikliği olarak güçsüz saç foliküllerine yansır ve saçımızın mat, kuru ve çatlak çatlak olmasına neden olur. Bu yüzden dengeli ve çeşitli bir beslenme düzeni çok önemlidir. Peki demir, sülfür, omega-3, folik asit ve potasyum hangi besinlerde bulunur? Sülfür: Brokoli, pırasa, kuşkonmaz, ananas ve Hindistan cevizi. Bu yiyecekler bedenin kolajen ve keratin üretimini artırıp bedendeki toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Demir: Unutmayın, her zaman yeşil yapraklı sebzelerden yemelisiniz. Ayrıca mercimek, hindi ve tavuk da iyi birer seçenek olabilir. B vitaminlerini metabolize edip sa- çımıza demir taşınmasına yardımcı olurlar. Omega 3 yağ asidi: Kuru yemiş ya da yağlı balıkları sever misiniz? Bu besinleri tüketmeyi unutmayın çünkü yağ asitlerinin eksikliği saçın mat ve kuru olmasına neden olur. Potasyum: Kabak, mantar, su kabağı, kavun ve kivi tüketebilirsiniz. Ayrıca somon ve yoğurtta da potasyum vardır. Eğer beslenme düzeninizde potasyum eksikliği varsa, tırnaklarınız güçsüzleşir ve saç dökülmeniz artar. Folik asit: Beslenme düzeninize nohut, mercimek, pirinç veya buğday gibi tahıllar ve portakal veya diğer narenciye meyveleri eklemek için daha fazla beklemeyin! Folik asit eksikliği, demir eksikliğinin yanı sıra anemiye de neden olabilir ve bu da saç dökülmesine neden olur. Sağlıklı miktarda folik asit tüketimi ise saç foliküllerinin güçlenmesini sağlar. 27 Erkeklerin kadınları anlamadığı bilimsel olarak kanıtlandı 'Erkekler kadınların duygularından anlamıyor' klişesi bilimsel olarak kanıtlandı. Almanya'da yapılan bir araştırma kadın-erkek ilişkilerinin en büyük problemini bilimsel olarak izini sürmeye çalıştı. Araştırmacı Boris Schiffer, "erkekler kadınların duygularını anlamakta gerçekten sıkıntı çekiyor mu?" sorusuna yanıt bulabilmek için araştırma başlattı. Bochum şehrindeki LWL-University Hospital'da gerçekleştirilen araştırma 21-52 yaşları arasında 22 erkek üzerinde denendi. Yaş ortalamaları 36 olan erkeklerin ilk olarak fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme tarayıcısında (fMRI) beyin haretketleri incelendi. İkinci aşamada ise erkeklerden, yarısı kadınlara yarısı erkeklere ait olan 36 çift göze bakıp duygularını tahmin etmesi istendi. Pozitif, nötr ve negatif duyguları betimleyen göz fotoğraflarını, erkeklerden 'şaşırmış', 'korkmuş' gibi sıfatlarla en iyi şekilde yansıttıkları duyguları anlatması istendi. Araştırma sonucunda erkeklerin kadınların gözlerindeki duyguları tahmin etmekte zorlandıkları ve daha fazla zaman harcadıkları ortaya çıktı. Bu sonucun yanı sıra erkeklerin beyninde kadın ve erkek gözlerine bakarken farklı hareketler gözlendi. Erkeklerin, beynindeki duygu, empati ve korku gibi duyguların üretildiği amygdala bölgesinin erkeklere ait gözlere baktığında daha güçlü bir tepki verdiği gözlemlendi. Bu bölgelerde erkeklerin kadın gözlerine baktığı takdirde dikkat çekici bir hareketlenme kayda geçmedi. Araştırmanın sonucunda 'erkeklerin kadınların duygularını anlamakta zorluk çektiği' öne sürüldü. 28 Çikolata yemek matematiği geliştiriyor Yapılan bir araştırmaya göre, çikolata yemek matematiği geliştiriyor. Northumbria Üniversitesi'nde yapılan araştırmanın çıkış noktası: Çikolata zihinsel anlamda karşılaşılan bütün zorluklara karşı destekçi mi? Evet. Araştırmaya katılan 30 gönüllüden, bilgisayarın belirlediği 800 – 999 arası sayılardan, 3'er 3'er geri sayılması istenmiş. Çikolata yiyen veya sıcak çikolata içenlerin çok daha hızlı ve doğru bir şekilde geri sayabildiğini göstermiş. Beyne giden kan akışını hızlandırıyor Çikolatanın bunları yaptırmasındaki etkisi ise, pek faydalı polifenollardan biri olan flavanoid. Beyne giden kanın akışını hızlandırıyor ve bu sebepten çikolata, afrodizyak etkili yiyecekler arasında da yer alıyor. 29 Malzemeler 1/2 su bardağı ayçiçek yağı 1/2 su bardağı yoğurt 1 adet yumurta 1/2 demet dereotu 1/2 çay kaşığı tuz 1 çay kaşığı kabartma tozu 2,5 su bardağı un Üzeri için: 1 adet yumurta sarısı 2 yemek kaşığı ayçiçek yağı Nasıl yapılır? Pişirme önerisi: Ayçiçek yağı, yoğurt ve yumurtayı derin bir karıştırma kabına alın. Tahta bir kaşık yardımıyla hafifçe karıştırın. Arzuya göre hamur bezelerinin içine rendelenmiş beyaz peynir ekleyebilir, yumurta sarısı sürülmüş üst kısımlarını mısır ununa buladıktan sonra da pişirebilirsiniz. Ayıklayıp ince ince kıydığınız dereotu yapraklarını yağlı karışıma ekleyin. Unu azar azar ekleyip kabartma tozu ve tuz katın. Tüm malzeme özleşip yumuşak kıvamlı bir hamur elde edene kadar yoğurun. Geniş bir fırın tepsisine yağlı kağıt serin. Hamurdan yumurta büyüklüğünde parçalar kopartıp avuç içinizde yuvarladıktan sonra midye kabuğu formunda şekil verin. Hazırladığınız poğaçaları aralıklı olarak fırın tepsisine yerleştirin. Püf noktası: Kullandığınız un miktarını azaltıp arttırabilirsiniz. Unu azar azar ekleyip yumuşak bir kıvam elde edene kadar yoğurmaya özen gösterin. Küçük bezeler haline getirdiğiniz hamurları; oda ısısında, 30-40 dakika kadar dinlendirdikten sonra fırınlayın. Üzerlerine ayçiçek yağıyla çırpılmış yumurta sarısı sürüp oda sıcaklığında dinlendirin. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzerleri kızarıp kabarana kadar yaklaşık 25-30 dakika pişirin. Ilık olarak sevdiklerinizle paylaşın. 30 Wisconsin, Joseph Halford ve Hung-Chia Hsu üniversitelerinden bir grup ekonomiste göre güzel üst düzey yöneticiler hem daha fazla kazanıyor hem de şirketin hisseleri özellikle televizyona çıktıklarında yükseliyor. S&P 500 borsa endeksi dikkate alınarak yapılan araştırmada 677 CEO'nun çekicilik endeksi incelendi. Çekici yöneticilerin daha ilk gün daha iyi izlenim bıraktığı ve hisselerin yükselmesini sağladığı kaydedildi. Bu yöneticiler pazarlık konularında da daha kârlı işler yapıyor. Televizyona çıkan yöneticiler güzel ve çekiciyse şirketin hisselerinde yükselme gözlemleniyor. Araştırmacılar "CEO çekiciliği hisseleri ve yatırımcıları etkiliyor," sonucuna vardı. 31 Makyaj fırça ve süngerleri nasıl temizlenmeli Sağlıklı bir cilt için fırça ve süngerlerinizi temiz tutun. Ilık su hazırlayın Ellerinizin içinde rahat hareket edebileceği boyutta bir kabın içini ılık suyla doldurun. Daha sonra kabın içine birkaç damla şampuan damlatın. Fırçalarınızı ve süngerlerinizi önce makyajdan arındırın. Sonra suyun içine koyun ve tamamen renklerini verene kadar hafif hafif sıkın. Durulayın Malzemelerinizi kabın içinden çıkartın ve ılık suda iyice durulayın. Aksi takdirde fırçalarınız ve süngerleriniz şampuan kalıntılarıyla kurur ve bu da cildinize zarar verebilir. Kurulayın Kuru bir havluda, yumuşak hareketler fırçalarınızın ve süngerlerinizin nemini alın. Daha sonra malzemelerinizi kurumaya bırakın. Bir sonraki kullanımınızda iyi bir sonuç almak istiyorsanız, malzemelerinizin tamamen kuruduğundan emin olun 32 Asmayı deneyin Fırçalarınızı kurumaya bıraktığınızda mümkünse, fırça kısmı aşağı gelecek şekilde bir yere asın. Böylece fırçanızın şekli bozulmayacaktır. Süngerlerin temizliği Eğer isterseniz, makyaj süngerlerinizi her kullanımdan sonra yıkayabilirsiniz. Ancak bir sonraki sefere kurumama ihtimaline karşı mutlaka yedek bir süngeriniz olsun. Aceleniz varsa Yıkamak kadar iyi sonuç vermese de, eğer aceleniz varsa fırçalarınızı makyaj temizleme mendilleriyle silmeyi de deneyebilirsiniz. 33 Cildinize uygun ruju 6 ipucuyla seçin Ruj alırken dikkat etmeniz gereken en önemli şey cildinizin rengidir. İşte size cilt renginize en uygun ruju bulmanıza yardımcı olacak 6 ipucu... uj almaya karar verdiğinizde genellikle raflarda hepsi muhteşem görünürler. Seçtiğiniz ruj rengi ne kadar moda, ne kadar güzel olursa olsun ten renginize uyum sağlamıyorsa kötü görünmeye mahkum demektir. R Koyu tenliler için; çikolata, altın, kahverengi, kiraz tonları mükemmel dudaklara sahip olmanızı sağlayacak. Pembe, kırmızı, kahverengi en popüler ruj renkleri arasında yer alıyor. Rujunuzu en iyi şekilde ortaya çıkarmak, pul pul oluşan görünümü ortadan kaldırmak için şeker ve zeytinyağını karıştırarak dudaklarınıza uygulayabilirsiniz. Her kadın dudaklarının olduğundan biraz daha dolgun görünüme sahip olmasını ister. Koyu ve mat renkler kullanarak bu görünümü kolayca sağlayabilirsiniz. İşte ruj seçimi yaparken size yardımcı olacak 6 ipucu: 34 Esmer bir tene sahipseniz kan kırmızı rengi teninize çok yakışacak. Burada ruj uygulama yönteminiz önemli rol oynuyor. Özellikle dudak köşeleri etrafında oluşan fazla ruju kâğıt mendille silin. Sonrasında mendili dudaklarınıza basın ve kurulayın. Altın bronz bir teniniz varsa, kahverengi tonlarını ya da pembe renk rujları tercih edin. Açık pembe ve kırmızı ruj, açık tenli kadınlar için harika bir seçim olacak. Eğer biraz daha cesurluktan yanaysanız, turuncuyla hafif gölgelendirmeler yapabilirsiniz. 35 Sabahları yüzümüz neden şişer? Sabahları yüzün şişmesi sık karşılaştığınız bir durum olabilir veya ara sıra görülebilir. Şişlik, göz altlarında ve ağız çevresinde daha belirgindir. Genellikle ciddi bir sağlık sorununa işaret etmez. Ancak eğer beslenmenizde yaptığınız değişikliklere rağmen bir gelişme görülmüyorsa veya ağrı gibi diğer belirtilerle birlikte ortaya çıktıysa altında yatan sağlık sorununun belirlenmesi için doktora gitmeniz gerekebilir. Yüzün şişmesinin ana nedenleri, vücudun fazla sodyum nedeniyle su tutması, hormonal dalgalanmalar, alerjik reaksiyonlar ve göz enfeksiyonlarıdır. Vücudun Su Tutması Alerjik Reaksiyonlar Özellikle göz altında sabahları görülen şişliğin ana nedeni vücudun su tutmasıdır. Suyun fazla miktarda depolanmasının nedeni aşırı tuzlu beslenme ile kandaki sodyum oranının yükselmesi, çok sıcak ve nemli hava ve güneş yanıkları olabilir. Ayrıca birçok farklı hastalık nedeniyle alınan bazı ilaçların vücudun su tutmasına neden olduğu bilinmektedir. Gebelik, menopoz ve regl dönemlerinde yaşanan hormonal dalgalanmalar fazla suyun atılamamasına neden olabilir. B vitamini eksikliği sıvıların depolanmasına yol açarak ödemler oluşturabilir. Sabah şişik bir yüzle uyanmanın nedeni gece yatmadan önce yediğiniz bir şeye vücudun verdiği alerjik tepki ya da böcek sokması olabilir. Tüy, toz, polen gibi solunan alerjenler ve saman nezlesi yüzde şişlik meydana getirebilir. Vücudun kronik olarak aşırı su tutması bazı hastalıkların belirtisi olarak da ortaya çıkabilir. Bu hastalıklar arasında tiroid, karaciğer, böbrek veya kalp ile ilgili sağlık sorunları gösterilmektedir. 36 Diğer Olası Nedenler Cerrahi operasyon sonrası, vücudun iyileşme sürecinde sabahları şiş yüzle uyanmak normaldir. Bazı ilaçların yan etkileri arasında yüzün şişmesi bulunmaktadır. Ağız bölgesinde yaşanan şişlikler diş apsesi nedeniyle oluşabilir. Göz zarında veya göz çevresinde meydana gelen enfeksiyonlar gözaltları ve göz kapağında şişliğe neden olabilir. At yarışını ilk kez bir kadın jokey kazandı Avustralya’nın Melbourne kentinde 155 yıldır düzenlenen at yarışını ilk kez kadın jokey Michelle Payne kazandı. Avustralya'nın en büyük ve eski yarışları arasında yer alan Emirates Melbourne Kupası'nın 155'incisi, Flemington Hipodromu'nda koşuldu. Yarış tarihinde ilk kez birincilik kürsüsüne "Prince Of Penzance" adlı atıyla yarışan kadın jokey Michelle Payne (30) çıktı. Zaferinin ardından duygularını dile getiren Payne, 5 yaşından itibaren yarışlarda derece alma hayali kurduğunu belirterek, "Bu, bir rüyanın gerçekleşmesi. Kadınların da her alanda başarılı olabileceğini gösterdim. Onların yeterince güçlü olmadığını düşünenlere 'Hadi oradan' demek isterim." ifadelerini kullandı. Yarış günü resmi tatil ilan ediliyor Ülke ve dünya genelinde at yarışları müdavimleri tarafından ilgiyle takip edilen 155 yıllık yarış için Melbourne kentinin bağlı olduğu eyalette resmi tatil ilan ediliyor. 23 atın katıldığı ve toplam 6,2 milyon dolar ödülün dağıtıldığı yarışta bitiş çizgisini geçen "Prince Of Penzance" adlı at, sahibi Michelle Payne'e 600 bin dolar kazandırdı. 37 İ u k y a kl ay K İlkay Kayku, televizyon ve tiyatro izleyicilerinin yakından tanıdığı ve sevdiği bir isim. Uzun soluklu bir dizi olan Beni Affet’in, fedakâr annesi olan Sevgi’yi canlandırıyor. Ayrıca, bu sezon da Tiramisu adlı tiyatro oyunu ile karşımızda. Ankara Sanat Tiyatrosu’nda tiyatroculuk eğitimi alan İlkay Kayku, Bahçeşehir Üniversitesi’nde ileri oyunculuk eğitimi aldı. Canlar Tiyatrosu ve Ekin Tiyatrosu’nda birçok oyunda görev aldı. Kulis arkası, kulis ve sahnede İlkay Kayku muhteşemdi. İlkay Kayku’yu daha yakından tanımak için sıcak bir sohbet gerçekleştirdik. Murat Danacı’nın yönetmenliğinde oynanan Tiramisu adlı tiyatro oyununda İlkay Kayku ve Mert Altınışık rol alıyor. Bir gazetenin üçüncü sayfa haberinden yola çıkılarak yazılan oyunun, özellikle son sahnesi çok etkileyici. Sezon boyunca Farabi Sahnesi’nde yer alacak Tiramisu’yu tüm okuyucularımıza tavsiye ediyorum. NL İlkay Kayku neden oyuncu oldu? İK : Büyük cümlelerim yok. 29 yaşındayken tercümanlık ve dış ticaret isleri yapıyordum ve Ankara Sanat Tiyatrosu’nun açtığı sınavlara girdim. Neden mi girdim; meraktan. Oyunculuk sınavlarıyla ilgili çok tatlı hikayeler anlatılır hep.,ilginç bir deneyimdi benimki de gerçekten. Kabul ettiler sağolsunlar. Hobi olarak planladığım şey mesleğim haline geldi. Çünkü oyunculuk, “bu aralar asıl işim çok yoğun, biraz ara ve- reyim” diyebileceğiniz bir şey değil. İçine girdiğinizde yeryüzündeki en büyük aşkın bu olduğuna inanıyorsunuz. Ayrı kalmak çok acıtıyor sizi... NL Tiramisu gerçek bir hayat hikâyesinden alınmış olması oyunu sahneye koyarken sizi nasıl etkiliyor? İK : İnanmak, bizim işimizde “olmazsa olmaz’’ bir şey. Karaktere, hikâyeye, yönetmeninize, oyuncu arkadaşınıza 38 ve kendinize ne kadar inanırsanız o kadar gerçek bir şey çıkarırsınız. Özel tiyatrolar bu anlamda daha şanslı çünkü kişinin birlikte çalışacağı insanları seçme şansı var. Öykünün gerçek olduğu bilgisi de provaları rahatlatan, kısaltan bir durum oluyor. Çünkü, inanmanız gereken ilk iki kalemi zaten halletmiş oluyorsunuz. ladığı alanın içini dolduramıyoruz. Toplu halde talep etmeyi bilmiyoruz. Gerçek anlamda örgütlenmek zorundayız. Varolan örgütlerin sadece adı var zira. NL Tiramisu aslında bir kadın hikayesi. Ülkemizdeki kadın sorunsalının çözümü için nasıl bir yol izlenmeli? Daha doğrusu bir sanatçı olarak sanat camiası bu duruma nasıl yaklaşmalı sizce? İK : Elbette ayırabiliyorum. Zaman dediğimiz şey dikkatli kullanılırsa çok bereketli. İK : Kişisel olarak, sanatta didaktik söylemleri hiç sevmedim. Sanat, kuşbakışı bakmayı ve gördüğünü sağlıklı bir şekilde yansıtmayı hedeflemeli. Maalesef kültürümüz, kadını her anlamda görünmez kılmayı hedeflediğinden, hangi sınıftan olursa olsun, insan olmanın gereği olan koşullara ne kadar sahip olduğumuz ya da olmadığımızla ilgili pek de kafa yorulmuyor. Görünür olmak görünür kılmak birinci hedef olmalı. Kadına dair eserler o kadar az ki. Kadın oyunu bulmakta çok zorlanırız mesela. NL Hem tiyatro hem dizi? Kendinize vakit ayırabiliyor musunuz? Bu zamanlarınızda en çok zevk aldığınız şeyler nelerdir? Dizi ve iki tiyatro oyunu devam ederken bir de sinema filminde oynadım bu sezon. Çok seveceğim bir proje gelirse uykumdan feragat eder onu da yaparım. Ne yapar yapar spora giderim mesela. Ata binmek ya da yamaç paraşütü fırsatı çıktığında kaçırmam. Sağda solda oturup bana yada karşımdakine hiç bir katkısı olmayan sohbetlerle vakti ziyan etmek bana hiç bir zaman zevk vermedi. Sevgiyle... NL Beni Affet’in ‘Sevgi’si nasıl gidiyor? İK : “Sevgi’’ yi çok seviyorum çünkü çok gerçek buluyorum. Birçok konuda İlkay olarak kesinlikle onaylamıyorum; mesela sahne çekilir biter, ben ‘’Sevgi’ye basarım küfürü ama bir kere bile ‘’0 bu kadın bunu böyle yapmaz ya da yapmaz’’ demedim. Bu konuda çok şanslıyım ve yazarlarımıza her zaman müteşekkirim. Senaryoyla ilgili tüyo anlamında geldiyse bu soru, “Sevgi işte ya” derim, “ne uzar ne kısalır.’’ NL : “Kadının adı yok” mu? İK : Kadının adı var bilakis sadece. Sanatta, siyasette, sosyal hayatta sadece adı olan bir figür bence. Kelime olarak kap- 39 İÇ ÇAMAŞIRI NASIL SEÇİLMELİ? Sütyen Seçimi Bayanlar çamaşır seçerken; öncelikle vücut ölçülerini doğru almalıdır. Özellikle sütyen alışverişlerinde beden ve cup ölçüsünü bilerek alışveriş yapmak en doğrusu. Göğüsleri küçük olan bayanlar, destekli ve balenli sütyen modellerini rahatlıkla tercih edebilirler. Büyük göğüslü bayanlar ise; balenlerden mümkün oldukça uzak durmalıdır. Balen, büyük göğüslü ve kilolu bayanlar için rahatsız edici olabilir ama destekli sütyen konusunda kişisel tercihlerine göre karar verebilirler. Büyük göğüslü kadınlar da, göğüslerinin dik durması için destekli modelleri kullanabilir. Ayrıca büyük göğüslerde dikkat edilecek diğer hususlar kalın askılar ve kalın sırt kısmıdır. Göğüsleri henüz büyümeye başlamış olan genç hanımların, balenlerden ve sıkı sütyenlerden uzak durmaları gerekir. İlk etapta tercihiniz penye sütyenlerden yana olmalı. Ardından göğüsün gelişme süresinde yapısını bozmayacak modellerden kullanmalısınız. Bu aşamada balensiz, desteksiz modeller tercih edebilirsiniz. Bunların dışında sütyen seçiminde öncelikle sağlığınızı düşünmeli ve pamuklu kumaşları tercih etmelisiniz. Ayrıca doğal olarak renk sahibi olmayan, çeşitli kimyasallarla renklendirilmiş bayan iç çamaşır modellerinden de uzak durmalısınız. 40 Külot Seçimi: Atlet Seçimi: Zayıf bayanlar külot seçimi yaparken kendi bedenlerine uygun seçim yapmaya özen göstermeliler. Aksi halde çamaşırın vücutta tutunamaması rahatsızlık verebilir. Kilolu bayanlar ise; özellikle lastikli çamaşırlardan uzak durmalılar. Lastik cildin sıkışarak rahatsız olmanıza neden olabilir. Çok sıkan ve elastik kumaş külotlar her bayan için sakıncalıdır. Külotların, kesinlikle pamuklu ve teri emer özellikte olması gerekir. Çünkü terleme, bakteri oluşumu için müsait bir ortam hazırlar. Külot alışverişinde de mümkün oldukça renklerden uzak durmalısınız. En güzeli beyazdır ve temizlenmesi de kolaydır. Yüksek ısıda yıkanabilir ve mikropların ölmesi sağlanabilir 41 Bayanlar sütyen kullandıkları için genellikle atlet kullanmazlar ama aslında göğüs dışında kalan bölgelerin korunması için atlet kullanımı gereklidir. Ayrıca dantelli sütyenler giyip atlet kullandığınızda kıyafet üzerinden daha düzgün bir görünüm elde edebilirsiniz. Atletlerin pamuklu olması ve vücuda oturmayan hafif bol kesimli olması yeterlidir. Büstiyer ve Jartiyer Seçimi: Jartiyer ve büstiyeri bir takım halinde seçebilirsiniz. Seçiminizi yaparken özellikle kilolu olan bayanlarda jartiyer alırken lastikli olmamasına dikkat etmelisiniz. Aksi halde vücudun lastikten taşmış hali olumsuz bir görünüme neden olabilir. Büstiyerlerde ise; toparlayıcı etkisi olan modelleri tercih edebilirsiniz. Jartiyer ve büstiyer takımlarını gelinlik altına da kullanabilirsiniz. Sinema Tröste Karşı Emeğin Üstünlüğü Başrol oyuncusundan başka, mesleği oyunculuk olan başka birisinin yer almadığı bir film olan Dondurmam Gaymak, Türk sinemasının gelmiş geçmiş en önemli yapıtlarından biri. Emek, sömürge, paylaşım, haklı kazanç, haksız kazanç, iman ve sabır gibi birçok evrensel değerin yer aldığı film, Ege'nin küçük bir kasabasında geçmekte. Küreselleşmenin karşısında küçük bir esnafın mücadelesini ince detaylarla inceleyen film, insanlık adına büyük bir ders niteliğinde. Gerçek dondurmayı, küçük arabasında köy köy gezerek pazarlayan küçük esnaf, büyük dondurma şirketlerinin karşısında ezildiğini her geçen gün hissetmesine rağmen, doğruluktan ve kaliteli mal üretmekten bir an olsun vazgeçmeden dondurmasını üretmeye devam ediyor.Ta ki dondurma arabası kasabanın küçük çocukları tarafından çalınana dek... Filmin her haresinin ayrı ayrı incelenmesi gerekirken, iki sekans benim için ayrı bir önem arz etmekte: İlki emperyalizme karşı kendini gerçekten yetersiz sayan bir sosyalistin söylemlerinin yer aldığı mahalle kahvesindeki vatandaşın haykırışı ve aynı zamanda inandığı bu gerçekliği bir türlü ifade edemeyişinden kaynaklanan küskünlük ve saldırgan tutumu. İkincisi ise, filmin kahramanının intihar girişimi sonrası köyün yaşlı dedesi ile, sabaha karşı köyün sokaklarında turlayışı. Bu turlayış esnasında ise, onun neden intihar etmemesi gerektiği nazarına vurgu yapacak olan iman, kader, hak ve inanç dolu sözlerin yaşlı amca tarafından hikayeleştirilmiş bir biçimde anlatılışı. Küresel köy haline gelen dünyada, tek başına bir kişinin nasıl mücadele ettiğine ilişkin yaşadıklarını anlatan Dondurmam Gaymak mutlaka izlenmesi gereken bir yapıt.. 42 Cem Yılmaz 'Ali Baba ve 7 Cüceler'in Ankara'daki gösterimine katıldı Cem Yılmaz, senaryosunu yazdığı, yönetmenliğini yaptığı ve rol aldığı "Ali Baba ve 7 Cüceler" filminin Ankara'daki gösterimine katıldı. Ankamall Alışveriş Merkezindeki gösterime, filmde rol alan Yosi Mizrahi ve Çetin Altay'ın da aralarında olduğu oyuncularla katılan Yılmaz, gösterim öncesi seyircilere hitap etti. Yılmaz, sinemada kalıcı eserler bırakmaya çalıştığını ifade ederek, "Bu filmin hafif bir komedi olması, iyi bir komedi olmasını engellemiyor" dedi. Cem Yılmaz’ın dördüncü filmi olma özelliğini taşıyan Ali Baba ve Yedi Cüceler, ilginç hikâyesiyle gişede yüzleri güldürmeyi vaad ediyor. Filmin oyuncu kadrosunda CemYılmaz’a Zafer Algöz, Yosi Mizrahi, Bahtiyar Engin, Çetin Altay, Irina Ivkina eşlik ediyor. Filmin hikâyesi ise şöyle: Ali Şenay ve kayınbiraderi İlber, bahçe süsü olarak cüceler tasarlayıp satan iki “iş adamıdır.” İç pazardaki girişimlerinde başarısız olup, Şenay Cüccaciye markası atında kurumsallaşıp yurt dışına açılmak isteyen ikili, soluğu Sofya’da düzenlenen bir bahçe fuarında alırlar. Tamamen tesadüf bir yanlış anlaşılma sonucu büyük mafya lideri Boris Mancov’un adamlarına bulaşan Şenay ve İlber, kendilerini kedi-fare oyununu andıran bir insan avının göbeğinde bulurlar! Karşılarına çıkan Tayanç Pakça, Veronika ve Kenan Memedov gibi nev-i şahsına münhasır karakterlerle maceraları da renklenecektir... İyi seyirler. 43 2016 SONBAHAR/KIŞ TAKI VE AKSESUAR TRENDLERİ Bu sezon takı trendlerine göz atmışken, aksesuar trendlerine de biraz göz atalım istedim, zira aksesuarların biraz daha önemli olduğu bir 2015-2016 Sonbahar/Kış sezonu bizleri beklemekte... Geçmiş sezonlardan tasma kolyelere yatırım yapanlar, bu sezon "Choker" kolye patlaması yaşanacağını bilmelisiniz. Altın veya gümüş ton- larında tasmayı andıran ya da büyük zincirlerden oluşmuş Choker kolyeler sezonun öne çıkan takı trendlerinden biri. Bu tarz kolyelerde Afrika esintili etnik modellerin çoğunluğu dikkat çekiyor. Takılarda altın renginin bu sezon da yükselişine devam ettiğini görüyoruz. Altın rengi takı ve aksesuarlar sezonun en fazla görülen detaylarından... 44 Deriden yapılmış takılar, çiçek motifli kolye ve broşlar, kürk (tabii ki sahte) kaşkollar, ince fularlar, dirseklere kadar çıkan eldivenler, yün kaşkollar ve kalın kemerler sezonun dikkat çekici aksesuar trendleri arasında yerini alıyor. Bu sezon takılarda bir "Oversized" eğilimi görülmekte. Dikkat çekici büyüklükte 45 madalyonlar, Cuff bilezikler, küpeler ve broşlar dikkat çekmekte... Her ne kadar Choker yani tasma kolyeler popüler olsa da, boyu uzun kolyelerin de sezonda hatırı sayılır yer işgal ettiğini görüyoruz. Lafı fazla uzatmadan sezonun takı ve aksesuar trendleriyle sizleri baş başa bırakıyoruz. “SELFİE” ÇEKİMİNDE GÜZEL ÇIKMA YÖNTEMLERİ Selfie çekerken 40’lı ve daha üstü yaşlarında bulunanlar feci sonuçlarla karşılaşabiliyor. Selfie çekimi için önceden hazırlanma imkanı genellikle bulunmuyor. Spontane gelişen çekimler için bazı önlemler almak ve çok güzel selfie çekmek mümkün. Üstelik hangi yaşta olursanız olun! Öncelikle rahat olun. Yakın plan çekim yapıyorum diye kendinizi çok fazla kasmayın. Doğal ruh hali selfie’de daha güzel görünmenizi sağlayacaktır. Arka planın karışık olmamasına dikkat edin. Dikkatin fona kayması sizi gölgeleyecektir. Gün ışığını iyi ayarlayın. Öğle sıcağında güneş tepede iken çekeceğiniz selfie’lerde burun, kulak, dudak, kir- piklerinizin gölgesi yüzünüzde kalacağından yüzünüz dalgalı bir görünüm alır. Bundan kurtulmak için mümkünse selfie zamanını sabah veya akşamüstü saatlerine yani güneş ışıklarının daha yatay olduğu zamanlara denk getirin. Kuzey yönü arkanızda kalacak şekilde pozisyon alın. Kuzey yönünde ışık kırılmaları nedeniyle gökyüzü daha koyu ve lacivert tonlarda çıkar. Bu nedenle yüzünüz ve fon birbirinden ayrılır, alan derinliği, keskinlik oluşur. Eğer imkanınız varsa parlak jelatin bulup yüzünüze ışığı yansıtarak dolgu yapabilirsiniz. Tıpkı botoks vb. dolgular gibi ışık dolgusu da yüzün daha genç ve pürüzsüz görünmesini sağlar. 46 Açınızı doğru ayarlayın. Hangi açıdan daha iyi göründüğünüzü belirleyin ve hep o açıdan çekim yapın. Genellikle cephe yerine küçük açılı yan duruşlar daha iyi sonuç verir. Özel olarak beğendiğiniz bir bölüm varsa onu ön plana çıkarın. Burnunuz küçükse daha yandan, gözleriniz güzelse daha yakından, saçlarınız hoşsa daha uzaktan selfie çekmenizi öneriyoruz. Selfie çekerken kolunuzu fazla uzatmayın. Fazla uzattığınız kolunuz vücudunuzun ölçülerinde orantısızlık hissi uyandırır. Eğer kolunuz kısa kalıyorsa selfie çubuğu kullanarak çekim yapın. Parmağınızın objektifin görüş açısına girmemesine dikkat edin. Selfie’nin yarısını parmağınız doldurmasın. Selfie’de güzel çıkmanın ana kuralını sona bıraktık: Mutlaka güzel bakın. Şaşı bakmayın, boş bakmayın, dalgın bakmayın, baygın bakmayın. Bakışlarınız gözlerinizin içi gülüyor dedirtecek türden olsun. Selfie çekimlerinde saç çok önemlidir. Eğer yüzünüz genişse veya kulağınız büyükse saçınızı toplamayın, salın. Bu yüzünüzün daha küçük görünmesini sağlayacaktır. Küçük görünen yüz sizi zayıf gösterir. Selfie çekimlerinde bazı objektifler balık gözü tabir edilen çok geniş açı deformasyonu yaptığından geniş yüzlü olanların görünümü dev aynalarındaki gibi korkunç bir hal alabilmektedir. Bu hataya düşmeyin. Yüzünüz küçük, tipiniz minyon ise saçınızı toplayın hatta topuz yapabilirsiniz. Özellikle boynunuz güzel ve boyun gamzeleriniz çekici ise saçlarınız toplu olmalı. NewYork’un ünlü bir ayakkabı markası kadınlar için selfie ayakkabısı tasarladı. SELFIE MAKYAJI Hafif bir makyaj daha iyidir. Öncelikle cildinizi temizleyin. Daha sonra nemlendirici ile cildinizi gençleştirin. Selfie’de gözler çok önemlidir. Bu nedenle kaliteli bir göz kalemi ve rimel kullanın. Yakın plan çekim- 47 lerinde tüm makyaj malzemelerinde canlı renkler yerine semi soft renkler tercih edilmeli, Çok canlı renkler gereksiz parlamalara ve ciltte ölü noktaların (piksellerin) oluşmasına yol açabilir. Göz altı sorunu olanlar için mutlaka gözaltı kremi kullanılmasını öneriyoruz. Ruj tercihiniz açık renk olmalı. MENEKŞE SOKAK’TA BİR ANTİKACI Suat Karaman. Önceleri memleketi Kars’tan getirdiği yöresel ürünleri pazarlayan küçük bir dükkanı varken, ilerleyen zamanlarda tarihe olan ilgisi sayesinde antikacılığa merak salmış bir kişilik. Kızılay Menekşe Sokak’ta bulunan antika dükkânında neler yok ki. Antikacıya yaklaşırken bile nereye bakacağınıza karar veremiyorsunuz. Halen ilk günkü gibi çalışmakta olan radyolar, 1800’lerden kalma üzerinde kaynayan kazanlarıyla birlikte Rus sobaları, lambalar, saatler 48 kapıda karşılıyor sizi. Kurtuluş Savaşı’ndan kalma fotoğraflar, İtalyan bardaklar, Rus semaverleri, guguklu saatler, maşrapalar, dürbünler ve tabaklar dükkânın raflarında yer alan antikalar arasında bulunuyor. Bire bir temas sağladığı ve antikaları temin ettiği yerler bulunmakla beraber, Suat Karaman her ayın ilk Pazar günü Ayrancı Pazar Yeri’nde kurulan antika Pazarı’nın müdavimlerinden.