Sayı 3 - Geri Dönüşümcüler Konfederasyonu
Transkript
Sayı 3 - Geri Dönüşümcüler Konfederasyonu
Dünya nüfusu 7 milyara dayandı dünyamız yaşlanmakla birlikte yer altı ve yer üstü zenginlikleri süratle yok olmakta üstüne üslük küresel ısınmada beraberinde doğal afetleri de birlikte getirmekte. Dünya nüfusu açlık ve sefalete her gün yaklaşmaktadır. “Geri dönüşüm” ifadesi! Atıkların bertaraf edilmesi değil sıfır atıkla yeniden değerlendirilerek ekonomiye ve insanlığa yeniden sunumudur. Bizler Geri Dönüşümcüler Birliği olarak Türkiye’mizi küresel şartlar altında geri dönüşüme hızla hazırlamak yüksek teknolojilere kucak açmak için laboratuarlarımızı güçlendirmek AR-GE çalışmalarını süratlendirmek, hükümetimizin bu duyarlı yaklaşımlarına hep beraber katkıda bulunmak üzere 2012 yılını Geri Dönüşüm yılı ilan etmeliyiz. Saygılarımla Mükerrem LEVENT TDDKGeri Dönüşümcüler Birliği Genel Başkanı ARALIK 2011 3 İçİndekİleR 36 36 Y›l:2 Say› 8 Ocak-fiubat-Mart 2008 ISSN:1306-6595 Mavi fiemsiye Turizm Ltd. fiti. Ad›na ‹mtiyaz Sahibi Süreyya ÜZMEZ Sorumlu Yaz› ‹fileri Müdürü Mahmure ÜZMEZ Yay›na Haz›rlayan ve Yay›n Ltd fiti. Sayfa Tasar›m› Özlem TÜRKMEN Renk Ayr›m› Harun EFE Kapak Tasar›m› Berrin NACAR Adres: Trilye Restaurant Refiit Galip Cad. Hafta Sok. 11/B G.O.P. ANKARA Tel. (0312) 447 12 00 - 446 59 76 www.trilye.com.tr Tasar›m-Bask› www.rekmay.com.tr Dergideki reklamlar›n sorumlulu€u firmalara, yaz›lar›n sorumlulu€u yazarlar›na aittir. Bu yay›n›n bir bölümü ya da tamam› yay›nc›s›n›n izni olmaks›z›n ço€alt›lamaz ve yay›nlanamaz. Yay›n türü: Yerel Süreli Yay›n İki ayda bir yay›nlan›r. Sunuş Atık Yönetimi Ve Çevresel Etki - Değerlendirmesi Mustafa Satılmış -Çed Genel Müdürü 36 Akıllı Organize Sanayi Bölgesi Mahmut Uğur Çetin 36 Altındağ Belediyesi Geri dönüşümde Atağa Geçti 36 Türkiye’de Elektrik Potansiyeli İlhan Eröncel 36 Çöp Yönetimi Ve Ekonomisi Prof. Dr. M. Talha Gönüllü 36 Sanatçı Gözüyle Atıkları Taramak Seher Becel 36 Her Plastik Pet Değildir Serap Pınar Dönmez 36 % 100 Yenilenebilir Enerji Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar 36 Tasarı-Geri Kazanım Ülke Kazansın Volkan Akyol 36 Polietder Yurtdışı Üniversite Öğrencileri İle Ortak Araştırma Yürütüyor 36 Solaris+Güneş Arabası 36 Cep Telefonlarının Ekonomiye Katkısıderleme 36 İlk ve tek yerli plastik çöp konteyneri üreticisi-Uçak aş 36 Kızılay Mevlana Evleri Atık yÖNETİMİ ve ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ B akanlığımızca (Genel Müdürlüğümüzce) genellikle katı atık, tehlikeli atik, atık akü, ömrünü tamamlamış lastikler ve ambalaj atıkları geri dönüşüm tesisleri değerlendirilmektedir. olmadığı hallerde, atığın depolanması veya enerji tasarrufu olmadan yakılarak bertaraf edilmesi. Geri dönüşüm tesislerinde geri dönüştürülebilen maddeler ise çoğunlukla demir, çelik, bakır, alüminyum, kurşun, piller, kağıt, plastik, kauçuk, cam, motor yağları, atık yağlar, akümülatörler, araç lastikleri, beton, röntgen filmleri, elektronik atıklar, organik atıklar olmaktadır. Makale Atık Yönetimi hizmetlerinin kaliteli, sürdürülebilir ve karşılanabilir maliyetlerde planlanıp yürütülebilmesi için atıkların entegre yaklaşım ile yönetimi Bakanlığımız politikası olarak benimsenmiştir. Bu bağlamda, atık yönetiminde öngörülen öncelik sırası aşağıdaki gibidir: 1. Atık önleme / azaltma – kaynak kullanımının en aza indirgenmesi, çıkarılan atığın miktarının ve/veya atıktaki tehlikeli maddelerin azaltılması; 2. Tekrar kullanım – Aynı veya farklı amaçlar için ürünlerin, yan ürün veya atık maddelerin yeniden kullanılması; 3. Geri dönüşüm – Aynı veya farklı bir malzemenin üretiminde hammadde olarak kullanılmak üzere atıkların yeniden bir işleme tabi tutulması; 4. Enerji Geri Kazanımı – Gelişen teknolojilerden yararlanarak enerjinin geri kazanılması; 5. Bertaraf – Daha uygun bir çözümün ARALIK 2011 6 MUSTAFA SATILMIŞ ÇED GENEL MÜDÜRÜ AB-27 ülkelerinde 2006 yılında üretilen 3 milyon ton toplam atığın yaklaşık yarısı düzenli atık depolama sahalarına gönderilmiştir. Geri kalanı geri kazanılmış, geri dönüştürülmüş, yeniden kullanılmış veya yakılmıştır Bu öncelik sıralamasında, önleme / azaltma ilk, bertaraf ise son tercih edilen yöntemlerdir. Alan ihtiyacı, alanın sonradan rehabilitasyon ihtiyacı, malzeme kaynaklarında azalma ve atık depolama kaynaklı emisyonlar bağlamında depolanmaya gönderilecek atıkların en aza indirgenmesi atık yönetimi prensiplerinin temelini teşkil etmektedir. ÇED, atık yönetimi yaklaşımlarını göz önünde bulundurmalı ve önerilen proje için bu bağlamda alternatiflerin bulunup bulunmadığını belirtmelidir. Atık yönetimi, bertaraf etmekten ibaret bir anlayıştan geri dönüşüm ve önleme yaklaşımına kaymaya devam etmektedir. Bu durum Avrupa Birliği ülkelerinde de benzer bir durum sergilemektedir. AB atık oluşumunu azaltma çabası içerisinde olmakla birlikte bu konuda henüz başarı kaydedememiştir. Ancak atıklar daha çok geri dönüştürülüp düzenli atık depolama sahalarında daha az depolandıkça atık yönetimi çoğu AB ülkesinden gelişme göstermiştir. AB-27 ülkelerinde 2006 yılında üretilen 3 milyon ton toplam atığın yaklaşık yarısı düzenli atık depolama sahalarına gönderilmiştir. Geri kalanı geri kazanılmış, geri dönüştürülmüş, yeniden kullanılmış veya yakılmıştır [Avrupa’da Çevre, 2010 Durum ve Genel Görünüm, AÇA]. Giderek artan oranda sınır ötesi atık ticareti yapılmakta, bunun çoğu geri dönüşümde veya malzeme eve enerji geri kazanımında kullanılmaktadır. AB ülkelerinde de atık yönetimi ülkemizde olduğu gibi atık hiyerarşisi prensipleri üzerine kuruludur. Bu nedenle atıklar giderek artan oranda bir üretim ve enerji kaynağı olarak görülmektedir. Geri dönüşüm işlemlerinin çevre üzerinde etkileri bulunmakla birlikte çoğu durumda geri dönüşüm ve geri kazanım yoluyla önlenen etkilerin toplamı geri dönüştürme işlemi sırasında ortaya çıkan etkilerden daha fazladır. Bu tür etkileri minimuma indirmek için de etkin ve verimli bir Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci kaçınılmazdır. ÇED Süreci genel olarak çevresel etkileri önemli olan projelerin etkilerinin bilimsel bir platformda değerlendirildiği, olumlu ve olumsuz noktaların tanımlandığı ve özellikle olumsuz çevresel etkilere ilişkin alınacak önlemlerin faaliyet sahibince taahhüt altına alındığı bir süreçtir. Türkiye ARALIK 2011 7 başvurulur ki aslında en sıkıntılı süreçlerin başında bu gelir. Çünkü tesisin yer seçimi sırasında yöre sakinleri ciddi tepkiler ortaya koyabilmektedir. çetin reklam İkinci yaklaşım ise ÇED süreçlerine tabi diğer faaliyetlerden kaynaklanacak her türlü atığın basıl bertaraf edileceğinin ÇED Rapor’larında yer almasıdır. Bu noktada herhangi bir tesisten kaynaklanacak atık sular, atık gazlar ve katı atıklar için başta kaynakta önleme olmak üzere atık yönetimi hiyerarşisine uygun çözümler, olabilecek en iyi teknoloji alternatifleri de göz önünde bulundurularak değerlendirilmektedir. Aslında ÇED sürecinde amaç hem yatırımcıyı hem daha ekonomik hem de daha etkili atık yönetimine yönlendirmektir. ■ Makale Makale ÇED’in hukuki dayanağı 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 10. Madde’sine dayanılarak çıkarılan yayımlanan ÇED Yönetmeliği’dir. ÇED Yönetmeliği atıkların geri dönüşümüne iki açıdan yaklaşır. İlk olarak atık ger dönüşüm tesisleri ÇED Yönetmeliği’ne tabidir. ÇED Yönetmeliği’nin Ek-1 ve Ek-2 listelerinde belli eşik değerlerin üzerinde atık geri kazanım tesislerinin kurulmadan önce çevresel etkileri titizlikle değerlendirilmektedir. Bu değerlendirmeler sırasında tesisin yer seçimi, yöredeki yüzey sularına ve yer altı sularına etkiler, hava kirliliğine katkı, atık taşınımından kaynaklanan tozuma etkisi, geri kazanımdan sonra atık bertarafı sırasında ortaya çıkabilecek etkiler değerlendirilir. Süreçte halkın görüşlerine ARALIK 2011 8 ARALIK 2011 9 TÜRKİYE’DE AKILLI ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ OLARAK YEPYENİ BİR MODEL BURSA DERİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ Akıllı Organize Sanayi Bölgesi Türkiye’nin Geleceği Açısından Çok Önemli Bir Örnek Olacak 21. yüzyıl bizlere çok önemli bir şey öğretiyor: Fazla tüketimin zararları! İçinde bulunduğumuz dönemde birçok otorite kurumun ( Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği v.b.) raporuna göre eğer enerji yönetimi, atık kontrolü, çevre koruma v.b. yaşamın sürdürülebilirliği ile ilgili birçok konuda dikkatli olmazsak bedellerini çok ağır ödeyeceğiz. Her sene dünyada giderek artan iklimsel felaketler bu durumun en önemli mesajcılarından. Makale Günümüzde sıkça duymaya başladığımız “Akıllı” kelimesi birçok yeni yapılan proje, ev, araba v.b. günlük hayatta kullandığımız birçok ürüne eklenmeye başladı. Aslında bu kelimenin en önemli amaçlarından biri üstün bilgi teknolojileri özelliklerine sahip olmasının ötesinde, “kendi kendine yetebilen, yetmeye çalışan” sistemler demek. Peki bu ne anlama geliyor? Aktif bir sistemin en önemli özelliği girdi ve çıktısının olmasıdır. Yani sistem kendi çıktılarını girdiye dönüştürüp yeniden değerlendirilmesini sağlıyorsa bu akıllı bir sistemdir diyebiliriz. Genellikle günümüzde gelişmiş Bilgi Teknolojileri (IT) özelliklerine sahip mesajı da veriyor. Ama en önemli özellikleri mutlaka enerji verimliliği, sistemden çıkan ürün ya da atıkların yaşam döngüsündeki akıbetlerinin kontrolü, sisteme giren ham maddeyi en aza indirgeme ve zararsız ham maddeler seçme, optimizasyon ve standardizasyon gibi önemli konuları içeriyor. Örneğin bir ev akıllı ise; yağmur suyunu toplama, doğaya zararsız kimyasalların ARALIK 2011 10 ana merkezde toplanması şeklinde gerçekleştirdi. MAHMUT UĞUR ÇETİN GDB GENEL SEKRETERİ kullanıldığı yapı sistemi, sürdürülebilir enerji sistemlerinin kullanıldığı elektrik ve ısınma alt yapısı, özel izolasyon yapısı ile kışın ve yazın dengeli ısı transferi sağlanması, atık suların en yüksek derecede değerlendirilmesi gibi önemli özelliklere sahip oluyor. Yani gene tüketiyor ama bu en aza indirgenmeye çalışılıyor. Türkiye’de ilk Akıllı Organize Sanayi Bölgeleri olarak adlandırılan Gebze Organize Sanayi Bölgesi ( GOSB) ve Gaziantep Sanayi Odası’nın başlattığı projeler “akıllı” kavramının Türkiye’de sanayilerde uygulanabilirliği açısından öncülüğünü yaptı diyebiliriz. Gebze Organize Sanayi Bölgesi bu kavramı daha çok bilgi teknolojileri ile fiberoptik ve metro ethernet hatlarla verilen data, internet, web hosting, mail hosting ve VOIP (Telefon) hizmetlerinin, sayaç okumalarının yapılması, trafiğin izlenmesi ve bölge güvenliğinin kontrolü için gerekli bilgilerin Özellikle Gaziantep Sanayi Odası’nın örneği bizimde yapmayı amaçladığımız ve tam anlamıyla sürdürülebilirlik prensipleriyle düşünülmüş sistem açısından ilk örnek. Öyle ki proje Sanayi Bölgesi’ni aştı “Akıllı Kent” oluşturuluyor. Bu projede hedefler; müşteri memnuniyeti odaklı, Ar-Ge çalışmalarının yapıldığı, pilot projelerin ötesinde sanayiye entegre edildiği, maliyetlerin minimuma indirildiği böylece rekabet gücünün arttırıldığı, marka ve patent korumaları ile bölgede yapılan çalışmalarda geliştirilen bilgilerin kontrol edildiği, ISO kalite sistemlerinin uygulanarak her aşamada kayıtlı ve çevreye duyarlı bir sanayi bölgesinin yaratılması gibi önemli aşamaları içeriyor. Bu oluşum sanayi bölgesinin kurumsal yapısının ve kendi içyapısında iletişim gücünün de arttırılmasını sağlayarak tek bir organ olarak uluslararası pazarda tanınırlığını arttırmayı amaçlıyor. Türkiye Demir ve Demir Dışı Kağıt Geri Dönüşümcüler Birliği’nin pilot bölge olarak seçtiği Bursa Deri Organize Sanayi Bölgesi ise sürdürülebilirlik prensiplerinin uygulandığı “Akıllı Organize Sanayi Bölgesi” açısından dünyada deri üretim pazarı açısından oldukça önemli bir konumda olan Türkiye’nin rekabet gücünü katlayacak. Neden Deri Organize Sanayi? Deri üretimi; büyükbaş ve küçükbaş hayvan derilerinin belli kimyasal yüklü işlemlerden geçirilmesi nedeniyle çevre kirliliğine neden olabilecek atıklar içer- mektedir. Türkiye’de 1980’lerden sonra bu durum göz önünde bulundurularak deri üreticileri, oluşturulan özel organize sanayi bölgelerine çekilmiştir. Türkiye Deri Organize Sanayi Bölgeleri’nin ilki İstanbul Kazlıçeşme’deki Tuzla Organize Deri Sanayi Bölgesidir. Bunu, İzmir (Menemen), Tekirdağ (Çorlu), Balıkesir (Gönen), Bolu (Gerede), Bursa, Denizli, Isparta, Niğde (Bor) ve Uşak takip etmiştir. 1970’li yıllardan itibaren yüksek çevre kirliliği potansiyeli, yüksek su tüketimi ihtiyacı ve işçilik maliyetleri gibi nedenlerle gelişmiş ülkeler deri üretimini bırakmışlardır. Özellikle AB üyesi olan ve dünya deri işleme sektöründe en önde yer alan İtalya, İspanya ve Fransa da çevre endişeleri nedeniyle ham derilerin işlenmesi azalmaya başlamıştır. Türkiye ürettiği kaliteli derileri ile dünya pazarında öncü ülkelerdendir, bunu da çevre koruma anlayışı ile gerçekleştirmektedir. Bunu da yeni teknolojilerle her geçen gün daha da geliştirmek istemektedir. Deri sanayisinde ham derinin sadece % 20-25’i mamul deriye dönüştürülebilmekte, geri kalan kısmının ise atık formatında çevreye bırakılmaktadır. Katı atıkların en fazla ortaya çıktığı aşama ‘’tabaklama öncesi işlem basamakları”dır. Bu basamaklarda oluşan katı atıkların genel kompozisyonlarında, doğal yağlar, proteinler, su, kıl, tuz ve benzeri unsurlar bulunmaktadır. Deri sanayisi için atık olarak nitelenen ve tehlikeli atıklar olarak nitelendirilmesi nedeniyle evsel atık depolama alanlarına kabul edilmeyen bu atıkların bertaraf edilmesi masraflı ve zordur. Ayrıca başka endüstrilerde değerlendirilebilecek nitelikte önemli protein vb. maddeler içer- Ham deri ve kireçlik etlemesi atıkları; biyogaz tesislerinde metan, su buharı eldesinde kullanılabilmektedir. Ege Üniversitesi Deri Mühendisliği Bölümü’nde yapılan bir araştırmada deri atıklarından biyodizel elde edilebildiği de gösterilmiştir. 1 kg organik materyalden 25-30 gün arasında 350 °C de (%75’lik) 615lt metan üretilebilmektedir. mektedir. Kollajenden üretilen jelatin gibi kozmetik, sağlık, kapsülleme teknolojileri, gıda endüstride kullanılabilecek proteinler buna örnektir. Lanolin küçükbaş hayvan yünlerinden elde edilen bir yağ olarak, özellikle tıbbi nitelikteki kremlerin imalatında kullanılan en önemli ham maddelerden biridir. Ham deri atıkları biyogaz, biyodizel eldesinde kaliteli ham madde olarak kullanılabilecek niteliktedir. Biyogaz üretimi yapılan sistemlerden elde edilen su buharı tesislerin ısıtılmasında, derilerin kuruma ünitelerinin sabit ısıda tutulmasında, ekstra elektrik enerji eldesinde kullanılabilecek niteliktedir. Yağ ve protein kazanımı enzimatik parçalama işlemleri ile yapılabilmekte ve sabun, gıda, kimya başta olmak üzere birçok farklı endüstride kullanılabilmektedir. Tabaklama işlemi sonrasındaki derilerin mukavva üretimi için kromlu talaşlardan yararlanılabilmektedir. Kimyasal hidroliz ile krom içeren çamur ve jelatinli ekstrakt eldesi mümkün olabilmektedir. Deri Atıklarının Değerlendirilme Alanları Bir ton yaş ham büyükbaş hayvan derisi 200 kg mamul deri, 600 kg atık deriye dönüşmektedir. Geri aklan kısmı kurutulma aşamasında kaybedilmektedir. Yine deriden belli kimyasal prosesler sonucu elde edilen proteinler kauçuk endüstrisi, yüzey aktif maddelere katkı, tuğla ve beton üretiminde kullanılabilmektedir. !"#$$#%&'(!)*+,%-!)!.*%/0$(,-*%0'),1*% /2'-!%3,'*%&'(!)*+,%-!)!.*%/0$(,-*% !4#"$!'#)%3,1,'$,)3*'*$5,%6,5!-#% ! D?E% 3987% !BA<;?8AC! 7+.! (/*$! .%N%#%3,! /+(/! /($+$*0! >! 9;;LOM!B*%-,-(%!<%=!$C/*$*0! ! 5+/#.*$#!?/! <%#,.! ! 10! 2%*-%3! ! 45.+/'/6! 7&%'%3,! 8! 9:;! <%=>! 91;! '$-/*%+!'%((/!?/!9;@!A*B./$-!$C/*$*!42D*D!'%((/! EF/*$-(/-60 ! !! G0H%*'%! 4ID(%'%6! 7&%'%3,8! HE#3/#! B*%-(%! A*B./$-!$J.$?%!/..$=$!$C$-!#%*-%3!%.,=,-(%-!(%J%! ! ! (/=/*+$($*0! ID! %.,#+%*,-! 3D! B*%-,K! 9;@LMM! ! %*%3,-(%(,*0! ! V/*%W,+,#! [<PD+%'%+%*,! VD!IDJ%*,! /+(/3$! I$<BP%F!?/! I$<B($F/+! /+(/3$! "789:;7<% -=>8?@A% 3987% !BA<;?8AC! "#$! %&%'%(%! )%*#+,! ! -$./+$#./!%.,#!/+(/!/($+$*0!! Makale \*P%-$#! UEN*/!! • • • • • ! H%*'%!Q/*$(/-!2B++%R/-(/-! ! R/+%.$-!/+(/3$0! • • ! S,A! T/./*$-/*+$#! U,(%!V%-%<$! H%A,&.,*,W,+%*! X$.BP*%)$#!?/!N%3#,! 'E*/##/A+/*$! Y+%3.$#!N$+/&/-+/*! VD-$!"A/#!E*/.$'$Z! ! ! V%ND-!V%-%<$!$C$-! <%=!J%'!'%((/3$! ! ! ! "A;;?8% F9% .G>;98C! 2$*/C+/'/! 3$3./'$-(/! #,++%*! ?/! <E-+/*! $<$! &/#$+(/! /+(/! /($+$*0! 0! 2ECE#N%&! J%<?%-! "8=E;?>EAH% 3987% !BA<;?8AC! 2*B'+%'%! 'B(/*-! (/*$! $&+/'/W$+$=$-(/! ! .%N%#+%'%(%! #D++%-,+%-! /-! <%<P,-! <]-./'+/*(/-! N$*$($*0! ID! %.,#+%*,-! 3D! B*%-,K! 9^@L;@! %*%3,-(%! B+DA! (%J%! (E&E#.E*0! ID! %&%'%(%! (/*$+/*$-! ! N/++$! #,3,'+%*,! .*%&+%-%*%#! _#*B'! .%+%&+%*,`! B+D&'%#.%(,*0! 91L^! B*%-,-(%!! #*B'B#3$.! $J.$?%! /(/*+/*! ?/! ND-D-! <%-,-(%! (/=$&$#! B*%-+%*(%!-].*%+!.DF!ND+D-D*0! ! ! ! ! • • • 2*B'D-!U/*$!2%F%-,',! 2*B'!a%'D*D! "-&%%.>!#%DCD#$!#$'<%!3/#.]*E-/!J%'!'%((/! ! (/*$+/*$-(/! <E-+/*$-! #%F%-,+'%3,>! PE-E'EF(/! /#B-B'$#! B+'%#.%(,*0! "<$! #%+$./(/! <E-! ?/! #,+! /+(/!/(/N$+'/#!$C$->!%+#%+$!?/!3E+)E*!%*.,#+%*,-,-! J/'/-! <,#%'%! ?/! -].*%+$F%3<B-+%! #/*%.$-(/-! DF%#+%&.,*,+'%3,!P/*/#$*0!! ! • • 2/C/!?/!$A+$#!)%N*$#%+%*,! X%-B+$-?0N0!#BF'/.$#>!#$'<%!/-(E3.*$! $C$-!<%=!E*/.$'$! ARALIK 2011 11 Bursa Deri Organize Sanayi BURSA – BALIKESİR Devlet yolu güzergahında, Şehir merkezine 35 km uzaklıktaki 1.732.916 m2.lik saha üzerinde kurulmuştur. Organize Sanayi Bölgesi’nde 639,285 m2 alana sahip 139 adet fabrika parseli bulunmaktadır. Şu an için aktif çalışan 25 fabrika vardır, 13 fabrikanın da inşaatı devam etmektedir. Arıtma Tesisi 50,712 m2 alanıyla üç kademeli olarak 12.000m3/gün kapasitelidir. Her kademenin kapasitesi 4.000 m3/gün olan tesisin fiziksel, biyolojik ve kimyasal arıtma üniteleri bulunmaktadır. Sanayi Bölgesi’nde enerji ihtiyacı için doğalgaz kullanılmaktadır. İhtiyaç olan su 2.750.000 m3 kapasiteli olarak sanayi bölgesine özel olarak DSİ tarafından yapılmış göletten karşılanmaktadır. Bursa Deri’nin Türkiye’nin Deri Üretimi’nde, Dünyadaki Geleceği, Ekonomiye Katkısı Makale Türkiye’nin genel ihracatında deri sektörünün payını incelersek 2008 yılı verilerine göre toplam 127,5 milyar dolarlık ihracat kapasitesinin 1 milyar 318 milyon dolarını deri sektörü oluşturmaktadır. Küresel krizin etkileri bulunsa da deri sektöründe Türkiye, Avrupa, Amerika, Afrika, Asya olmak üzere hemen tüm dünyaya ihracat kapasitesi olan bir ülkedir. Özellikle Ortadoğu, Afrika ve eski SSCB ülkeleri şu an Türkiye’den deri alan en önemli müşterilerdir. Bursa Deri Organize Sanayi Bölgesi’nin pilot bölge olarak seçilmesindeki en önemli faktörlerden biri firma %80 yurt dışı pazarına 1. Kalite deri ihracatı yapan firmaların yer alması. Az sayıda firma olması, böylelikle pilot yapılacak uygulama açısından hızlı sonuç alınabilme imkanı. Günlük ortalama 25 ton atık çıkıyor, 1500 tonu aşkın su harcanan bölgede projemiz sayesinde endüstriyel simbiyozis açısından da Türkiye’de en önemli örneklerden birini teşkil edecektir. Buradaki atıkların başta enerji olmak üzere, farklı sanayilere ham madde olarak geri kazandırılması, maliyetlerin ol- ARALIK 2011 12 Şekil: Bursa Deri Organize Sanayi Bölgesi Planı dukça düşmesine ve dünyadaki rekabet edilebilirlik düzeyinin artmasını sağlayacaktır. Ayrıca alternatif enerji eldesi açısından deri sanayinin kendi kendine yetebilirliğinde ve karbon ayak izinin azaltılması, çevreci proseslerin hayata geçirilmesi açısından önemli bir marka değeri yaratılmış olacaktır. Çevresel etkisi azaltılmış ürünlerin üretimi yakın gelecekte karbon ekonomisinin söz sahibi olacağı küresel ekonomi de önemli bir avantaj sağlamamızı sağlayacaktır. Bursa Organize Sanayi Bölgesi için önerilen model, Türkiye açısından önemli endüstriyel simbiyoz örneklerinden biri olacaktır. Her gün tonlarca çıkan hayvansal atık yüksek biyokütleli olması sayesinde enerji, başka sektörlerde ham madde, daha az sera gaz salımı sağlayacaktır. Bertaraf masrafları, karbon ve su ayak izi etki masrafları olmayacaktır. Atıkların her yönüyle değerlendirilmesi bölgedeki firmaların maliyetlerini %30-40 kadar azaltmasını sağlayacaktır. KAYNAKÇA: • • • • http://gosb.com/?pid=2791 http://www.akillisanayi.com/?syf=AkilliSanayiNedir http://indigodergisi.com/arsiv/biyodizel_02.htm Bursa Çevre Merkezi Aylık Bülteni, Temmuz 2004, “Deri Endüstrisi Atıkları ve Deri Endüstrisi Atıklarının Değerlendirilmesi” makalesi. • T.C.Çevre ve Orman Bakanlığı, Türkiye’de Deri Sanayiden Kaynaklanan Atıkların İyileştirilmesi Rehber Döküman, Mayıs 2009. ALTINDAĞ BELEDİYESİ “GERİ DÖNÜŞÜM”DE ATAĞA GEÇTİ 2 2010 yılı itibariyle katı atık toplama projesini hayata geçiren ve o günden bugüne önemli mesafeler kat eden Altındağ Belediyesi, Ziraat Mahallesinde başladığı çalışmalarının ikinci aşamasında Ahiler, Aydınlıkevler, Seyfi Demirsoy, Örnek ve Altınpark, üçüncü aşamada ise Karapürçek, Hacettepe, Sakarya ve Doğanbey mahallelerini projeye dahil etti. Proje sayesinde yüzlerce kamu kurumu ve binlerce konuta ulaşan Altındağ Belediyesi, ilçe genelinde binlerce katı atığı geri dönüşüme kazandırarak çevreye duyarlılığı kanıtladı. mahallelere dev atık kumbaralar yerleştirdiklerini, bunun haricinde ilçede yer alan kamu kurum ve kuruluşlarının da atıklarını topladıklarını, tüm işlemlerin profesyonel bir ekip tarafından gerçekleştirildiğini, bu nedenle kısa sürede büyük başarı elde ettiklerini sözlerine ekledi. Katı atıkların geri dönüşüme kazandırılması çalışmalarına henüz yeni başlayan bir belediye olduklarını belirten Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tİryaki, “Her geçen gün toplanan atık miktarında artış yaşanıyor. Bilgilendirme çalışmalarından sonra bu rakamların katlanarak artacağını tahmin ediyoruz. ÇEVKO destekli yürütülen bu proje ile öncelikli olarak apartman ve site yöneticilerine ulaşıyoruz. Genel olarak ise tüm vatandaşları bilgilendiriyoruz. Bunun yanı sıra katı atıkların o sokak veya mahalle için hangi tarih ve saatte toplanacağını belirten etiketleri bina girişlerine yapıştırıyoruz. Mahalle sakinleri yapılan çalışmalardan çok memnun. Daha temiz bir Altındağ için yardıma hazır olduklarını belirtiyorlar. Bu da bizi memnun ediyor” dedi. 27 mahalleden atık toplanacak Altındağ genelinde atık toplama projesi üç aşamada ele alındı. Pilot bölgede başlayan çalışmalar daha sonra 5 mahallede uygulamaya koyuldu. Yakın bir zaman önce ise 4 mahalle daha projeye dahil “Kapı kapı dolaşıp insanları bilinçlendiriyoruz” HABeR Atıkların geri dönüşüme kazandırılmasında yerel yönetimlere ne kadar görev düşüyorsa vatandaşlara da aynı derecede görev düştüğünü belirten Başkan Tiryaki, gerek Çevko, gerekse projeyi ortaklaşa yürüttükleri Çınar Kağıtçılık yetkililerinin her mahallede bilinçlendirme çalışmaları yaptıklarını, özellikle okullarda bu çalışmaların yoğunlaştığını söyledi. edildi. Aşamalı olarak ilerleyen proje tamamlandığında 27 mahalleden katı atık toplanıyor olacak. Mahallelere yerleştirilen dev kumbaralar sayesinde cam, kağıt, metal ve plastik atıklarının ayrıştırılarak toplandığını belirten Başkan Tiryaki, uygulamanın sürdüğü “Katı atıkların toplanması konusunda kapı kapı gezip insanları bilgilendirmeye çalışıyoruz. Projenin uygulandığı mahallelerde cam, plastik, kağıt ve metal atıkların toplandığı kumbaralar yerleştiriyoruz. Şu an 26 bin konuttan katı atık topluyoruz. Bunun yanı sıra kamu kurumları ve özel iş yerlerinden de atık toplamaya devam ediyoruz” diyen Veysel Tİryaki, 350 noktadan atık toplandığını, konutlardan her ay 50 ton ambalaj atığı aldıklarını, kamu kurum/kuruluş, hastane, okul, işyerlerinden ise aylık 170 ton ambalaj atığı toplandığını ifade etti. ■ ARALIK 2011 13 TÜRKİYE’NİN HİDROELEKTRİK ENERJİ POTANSİYELİ B Makale Bir ülkede, ülke sınırlarına veya denizlere kadar bütün doğal akışların %100 verimle değerlendirilebilmesi varsayımına dayanılarak hesaplanan hidroelektrik potansiyel, o ülkenin brüt teorik hidroelektrik potansiyelidir. Ancak mevcut teknolojilerle bu potansiyelin tümünün kullanılması mümkün olmadığından mevcut teknoloji ile değerlendirilebilecek maksimum potansiyele teknik yapılabilir hidroelektrik potansiyel denir. Öte yandan teknik yapılabilirliği olan her tesis ekonomik yapılabilirliği olan tesis demek değildir. Teknik potansiyelin, mevcut ve beklenen yerel ekonomik şartlar içinde geliştirilebilecek bölümü ekonomik yapılabilir hidroelektrik potansiyel olarak adlandırılır. Türkiye’nin teorik hidroelektrik potansiyeli dünya teorik potansiyelinin %1’i, Avrupa teorik potansiyelinin %16’sıdır. potansiyel ise 140 milyar kWh olarak hesaplanmıştır. Avrupa Birliği’nin yeşil enerji için uyguladığı vergi indirimleri ve destekleme politikaları ekonomik olarak değerlendirilebilir potansiyelin artmasını sağlayacaktır. Dünya ve Türkiye Hidroelektrik (Hes) Potansiyeli İLHAN ERÖNCEL Türkiye’de teorik hidroelektrik potansiyel 433 milyar kWh, teknik olarak değerlendirilebilir potansiyel 216 milyar kWh, teknik ve ekonomik olarak değerlendirilebilir Günümüz itibariyle Türkiye’de 172 adet hidroelektrik santral işletmede bulunmaktadır. Bu santraller 13 700 MW bir kurulu güce ve ekonomik potansiyelin % 35ine karşılık gelen 48 000 GWh yıllık ortalama üretim kapasitesine sahiptir. 8 600 MW bir kurulu güç ve toplam potansiyeli %14 olan 20.000 GWh yıllık üretim kapasitesine sahip 148 hidroelektrik santral (HES) halen inşa halinde bulunmaktadır. Geriye Ekonomik olarak yapılabilir HES Projelerinin Durumu HES Sayısı Toplam Kurulu Kapasite (MW) Ortalama Yıllık Üretim (GWh/yıl) Oran İşletmede 172 İnşa Halinde 148 İnşaatına Henüz Başlanmayan 1,418 Toplam Potansiyel 1,738 Tablo 2. Dünyada ve Türkiye’de hidroelektrik (HES) potansiyeli ARALIK 2011 Brüt HES Potansiyel (GWh/yıl) Teknik HES Potansiyel (GWh/yıl) Ekonomik HES Potansiyel (GWh/yıl) DÜNYA 40 AVRUPA 3 TÜRKİYE 150 000 150 000 433 000 14 060 000 1 225 000 216 000 8 905 000 1 000 000 140 000 14 kalan 72 540 GWh/yıllık potansiyeli kullanabilmek için ileride Türkiye’de 1.418 hidroelektrik santral (HES) yapılacak ve ilave 22 700 MW kurulu güçle hidroelektrik santrallerin toplam sayısı 1 738 çıkacaktır. Gelecekte yapılacak HES ile Türkiye’nin toplam ekonomik kurulu gücü olan 45 000 MW, 1 738 HES ile ülkenin nehirlerindeki tüm ekonomik hidroelektrik enerji potansiyelden faydalanma imkânı verecektir. Hidroelektrik santrallerinin öteki santrallerle göre birçok üstünlükleri vardır. Bu üstünlükleri şu şekilde sıralayabiliriz; a) Su santrallerinin yakıt masrafları yoktur. b) Santral yedekte kalsa bile kayıplar yok denecek kadar azdır. (%) 13,700 8,600 22,700 45,000 48,000 20,000 72,000 140,000 35 14 51 100 c) d) e) f) Verimler zamanla azalmaz. Az sayıda eleman gerektirir. Enerjinin birim maliyeti oldukça azdır. Yük değişimlerine çok çabuk uyumluluk gösterir. g) Bakım ücretleri az olup yapısı basit ve sağlamdır. ■ ARALIK 2011 15 ÇÖP YÖNETİMİ VE EKONOMİSİ B Makale u makalede toplumumuzun farkında olmadığı çöp yönetiminin ekonomik yönü çerçevelenmiştir. Tümüyle, sıkılmadan, iyi bir şekilde ve öğrenerek okunmasında yarar olacaktır. Yorumlarınız ise çok değerli olacaktır. Yorum yazmaktan çekinmeyin ve üşenmeyin lütfen. •- Evlerdeki yaşam •- Yakın komşuluk ilişkileri, ev dışı etkenler •- Şehirle ilgili durumlar, şehirdeki/kırsal alandaki yaşam Katı atığın, yani çöpün insana ve çevreye zarar vermesini önlemek için toplanması, taşınması ve bertarafına (yeniden kullanım, geri kazanım, geri dönüşüm, yakma, depolama ve kompost yapma, yakma vb.) “Çöp Yönetimi” denilir. “Çöp Yönetim Sistemleri”nin öncelikle teknik ve ekonomik bakımdan yapılabilir olması gerekir. Teknik ve ekonomik yapılabilirlik sağlanmış olsa dahi halkın katılımı istenen düzeyde sağlanmamışsa yani “Sosyal Yapılabilirlik” boyutu da sağlanmamışsa bu yönetim sistemi iyi sonuç vermeyecektir. Bunların da çöp yönetim sisteminde iyi bir şekilde değerlendirilmiş olması gerekir. •- Ülkenin şartları ve ülke yaşamını yönlendiren etkenler şeklinde sayılabilir. PROF. DR. M. TALHA GÖNÜLLÜ ANKARA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ Çöp Yönetimi içinde rol alan etken sosyal bileşenler aşağıdakiler gibi sıralanabilir. Sıralanan bu bileşenler, çöp yönetimi ile ilgili olarak içinde bulunulan sosyal şartlar, çöp yönetim teknolojileri, ekonomik durum, politika ve yönetimlerin tercihi gibi etkenlerle de bir matris oluşturacak şekilde çöp yönetimini etkilemektedir. Çöp yönetimi ile ilgili politikaların belirlenmesi ve oluşmasında, kaynakların du- 16 Çöp yönetiminde evden, çöp bertaraf noktalarına kadar tüm adımlar ve yollar çok detaylı şekilde incelenmeli, optimizasyonları yapılmalı ve tüm adımlardaki hareketler, bütün içindeki diğer adımlarla uyumlu olmalıdır. Evlerden kaynaklanan çöplerin özellik ve miktarları ülkeden ülkeye değişmektedir. Bunda iklim, sosyokültürel durum etkili olurken daha da önemlisi ekonomik gelir düzeyi etkili olmaktadır. Gelir düzeyi düşük toplumlarda besin atıklarından ibaret organik artıklar yüksektir. Bu oran en az %50 olurken kimi yerde %75’e kadar artabilir. Gelir düzeyi düşük bu toplumlarda doğal olarak ambalaj atıkları oranı çok düşüktür. Gelir düzeyi artmaya başlayınca besin atıkların oranı düşmekte ve atık içindeki ambalaj atığı oranı da artmaktadır. Yani çöpün değeri artmaktadır. Çöp içindeki ambalaj atık malzemelerin fiyatları malzemesine göre değişmek- tedir. Malzemenin kalite durumuna göre fiyat değişir. Cam, kağıt ve plastiğin kg’ı 1 TL nin oldukça altında ve biraz üstünde bir yerde iken hurda demir bunlara göre biraz daha kıymetli olabilmektedir. Buna karşılık alüminyum hurdası oldukça kıymetli olup, birçok kat yüksek fiyat almaktadır. Bu değerlere göre malzemeleri geri kazanmada önem verilebilir. Genelde toplumumuz çöpün yönetiminin ne kadar maliyete karşılık geldiği konusunda şuursuz durumdadır. Bu şuursuzlukla çöp üretiminde çok savurgan Makale Oluşan atıkların azaltılması (minimization) işi, doğal olarak en küçük toplum birimi olan evlerde yapılabildiğinden burada toplumun sosyal ve ekonomik durumları en çok etkili olmaktadır. Çöpün azaltılması gönüllü olan ve bilgi ve bilinç gerektiren bir eylem olduğundan, toplum yönetimlerinin zorlayıcı gayretleri çok etkili olmazlar. Ancak toplumun kendi kendini olumlu yönde etkilemesi evlerde atık minimizasyonunda başarıyı artırıcı olacaktır. Atıkların geri kazanılması da (recycle) toplumun sosyal ve ekonomik durumları ile ilişkilidir. Atık bertarafında ise, yani depolanması, yakılması, kompost yapılması vb. işlemlere tabi tutulmasında toplumun sosyal durumlarından ziyade mevcut teknolojik ve ekonomik imkânlar rol almaktadır. ARALIK 2011 rumu, toplumun durumu, eldeki teknolojik ve ekonomik imkânlar, toplum için öngörülen gelecekteki sosyal davranış beklentileri vb. etkili olmaktadır. Gelir düzeyi düşük toplumlarda besin atıklarından ibaret organik artıklar yüksektir. Bu oran en az %50 olurken kimi yerde %75’e kadar artabilir. ARALIK 2011 17 Evsel çöpün toplama, taşıma ve bertaraf maliyetleri ( $ / ton çöp). Çöpe yapılan iş Düşük Gelirli Toplum Orta Gelirli Toplum Yüksek Gelirli Toplum Toplama Taşıma Düzenli depolama Toplam (maksimum) Makale 500 $/kişi-yıl 15-40 4-10 5-25 24-75 davranılmaktadır. Bu konuda birçok kaynaklardan birbirine yakın yönetim maliyetleri edinilmekle beraber aşağıdaki tablodaki değerler temsil edici durumdadır. Ülkemiz şehirleri için orta gelir düzeyi olduğu kabul edilirse, toplama işi için yapılan ton başına 30-70 $ harcama, çöpün bir tonunun yönetimi için yapılan toplam harcama olan 38-95 $ değerinin çok önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Kısacası, çöp toplama işi çöp yönetimi giderinin kabaca %75’ini oluşturmaktadır. Bu tablodan öğrenilmesi gereken en önemli bilinç ise çöpün oluşmasının toplumlara önemli bir ekonomik külfet getireceğidir. 3000 $/kişi-yıl 25-75 6-20 15-20 46-115 5000 $/kişi-yıl 75-150 20-25 30-100 125-275 Tabloya göre orta gelirli bir toplumda üretilen çöpün tonu başına kabaca 70$ masraf yapılması gerekmektedir. Kişi başına günde 1 kg çöp oluştuğu kabul edilir. Buna göre 5 kişilik bir aile günde 5kg ve yılda 1825 kg çöp oluşturmuş olmaktadır. Bunun karşılığı olarak bu aile yılda 210 TL çöpten dolayı masraf doğurmaktadır. Diğer bir bilgi olarak, konunun toplum ekonomisindeki yerini açıklaması bakımından, çöp yönetimi sektörünün ekonomik karşılığı, Gayri Safi Milli Hasılanın %0,2-0,5’i arasında değiştiği belirtilmektedir. Buna göre çöp oluşumunda yapılacak tasarruf toplumun önemli ölçüde masraf azaltmasına da neden olmuş olacaktır. Çöp yönetiminin toplum için ekonomik bedeli bir diğer deyişle, gelişmekte olan ülkelerde, belediye gelirinin %15 ila 50’sini götürebilmektedir. Esasen bu oran gelir düzeyi artan belediyelerde düşerken, gelir düzeyi az olan belediyelerde daha da artabilir. Bu durum, çöpün yönetiminin belediyeler için en önde gelen iş olmasından kaynaklanmaktadır. ARALIK 2011 18 Genel kabul olarak %15-20 arası ifade edilebilir. Oluşan çöpün azaltılması için gelişmiş toplumlarda üretilen çöp miktarına karşılık gelecek bedeller alınması gibi uygulamalar da yapılmış ve üretilen çöp miktarının azaldığı tespit edilmiştir. Bu uygulama, özellikle 2000 yılından sonra, Hollanda, ABD gibi ülkelerde birçok yerleşimlerde uygulanmış ve besin atıklarının azaldığı ve ambalaj atıklarının arttığı, ama genel miktar olarak azalma olduğu görülmüştür. Burada birim ücretlendirme için başvurulan yöntemler; tartarak alma, poşetleri sayma, toplama sıklığı ve konteyner hacmi şeklinde olmuştur. Bu konu hakkında yazan araştırmada, bu tür uygulamaların eğitimli batı toplumlarında başarılı olacağı belirtilmiştir. Doğu ülkelerinden göçle gelenlerin, ağırlık veya başka biçimde birim ücretlendirme halinde çöpleri oraya buraya attıkları ifade edilmiş. Tartarak toplamada en iyi başarı yani %50 çöp azaltması sağlanırken, poşet sayısına göre toplamada %21 azaltma sağlanmıştır: Bunu takip eden diğer birim ücretlendirme yöntemlerinde de düşük azaltma temin edilebilmiştir. Toplanan atık miktarlarındaki bu azalma, Bu günden yapılması gereken şey ise toplumun bu konuda bilinçlenmesi ve atığı fazla oluşturmamaya yönelik bilgiler ve alışkanlıklarla donatılmasıdır. çöp yönetme ekonomisine de yansımış ve önemli tasarruflar temin edilmiştir. Refah seviyesi yüksek Hollanda’da çöp toplama işi ton başına 41, çöp taşıma için ton başına 30 ve çöp bertarafı (yakma) için ton başına 91 harcandığı belirtilmiştir. Katı atıklardan ambalaj atıklarının ve daha birçok malzemelerin geri kazanılma oranı giderek artmaktadır. Dünya genelinde, geri kazanma yapan belediyelerin sayısı, geri kazanma ile uğraşan şirketlerin sayısı ve bu sektörün toplumda oluşturduğu ulusal ekonomik hacim milyar dolarla ifade edilmektedir. Örneğin, ABD de 2000 yılında recycle işi ile uğraşan şirket sayısı 56000 ve ekonomik hacim 4,6 milyar $ olmuştur. Katı atık yönetiminde, atıkların bertarafı için genelde kullanılan yöntemler; düzenli depolama, yakma ve kompost yapmadır. Bunların ekonomik gider olarak ifadeleri aşağıdaki tabloda kıyaslanmıştır. Bu teknolojilerin gelir düzeyine göre maliyetinin değişmesi, toplumun refah seviyesine göre bu teknolojilerden beklentilerinin artması ve çevre standartlarının sıkılaşmasıdır. Refah düzeyi artınca, yakma tesisinde hava kirliliği kontrol ekipmanlarının daha fazla arıtacak şekilde tasarlanması buna misal olarak verilebilir. Ama genel bilgi olarak maliyet açısından sıralama yapıldığında, maliyeti küçükten büyüğe şu şekilde sıralanmaktadır: Makale Düzenli Depolama < Kompost Yapma < Yakma Net gideri 60$/ton çöp civarında olan bir kompost tesisi işletmesi ve bakımı ton çöp başına 25-35 $ şeklinde olmaktadır. Bu yazıdan görüldüğü üzere, çöplerin yönetimi için önemli bir ekonomi gerekmektedir. Toplumlar, giderek daha fazla kentlerde yoğunlaştıklarından, katı atıkların yönetimi için giderek daha sıkı kurallar gelecek ve bunlar topluma ekonomik olarak yansıyacaktır. Bu günden yapılması gereken şey ise toplumun bu konuda bilinçlenmesi ve atığı fazla oluşturmamaya yönelik bilgiler ve alışkanlıklarla donatılmasıdır. ■ ARALIK 2011 19 HER PLASTİK PET DEĞİLDIR S Makale Son günlerde PET (Polietilen Tereftalat) ve PC (Polikarbonat) hakkında çeşitli basın ve yayın organlarında yazılar çıkmış, içeriğinde BPA (Bisfenol A) olduğu belirtilmiştir. Konu hakkında birçok açıklama yapılmış ve sonuç olarak PET’ in BPA içermediği konusunda görüş birliğine varılmıştır. Bu konuda Derneğimiz de Sağlık Bakanlığı, Gıda, Yarım ve Hayvancılık Bakanlığı, gazetelere gerekli yazıları göndermiş, karşılıklı görüşmeler yapmış bulunmaktayız. T. C. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu; 15 Eylül 2011 tarihinde yaptığı toplantıda PET ve damacanalardan tüketilen içme suları ile ilgili değerlendirmede bulunarak aşağıdaki açıklamayı yapmıştır. “Ülkemizde içme suyu ambalajlanmasında iki ana malzeme kullanılmaktadır. Bunlar PET ve damacanadır (polikarbonat). PET’ de Bistenol-A (BPA) bulunmamaktadır. Damacanalarda ise BPA (Plastiğin şekillendirilmesinden sonra sertleşmesi için) kullanılmaktadır.” Günümüzde kullanım oranı gitgide artan ve birçok nedenle (hafifliği, sertliği, fiyatı, geri dönüşümü vb. ) kullanılması desteklenen PET, diğer plastiklerden fiziksel ve kimyasal olarak oldukça farklıdır. Gıda ile temas eden ürünlerde PET’in kullanılması ve gün geçtikçe artması nedeniyle Dünyanın önde gelen araştırma enstitüleri PET konusunda detaylı araştırmalar yapmıştır. Bunlardan bazıları: Swiss Federal Laboratories For Materials Testing and R esearch tarafından ARALIK 2011 20 tir. İçecek ambalajında kullanılan PE T ’ in içindeki asetal dehitin yoğunluğu 10ppm’ den az ve muhtemelen 4 -5 ppm olduğuna dair bilgi yer almıştır. PET R esin Association (PETR A) ’ a göre; tüm büyük sağlık güvenliği otoriteleri PET ’ in tek ve tekrar kullanımda güvenli olduğunu bildirdiğini belirtmiştir. Ayrıca U.S. Food & Drug Admini strati on (FDA), Health Canada, EFSA tarafından PET güvenli olarak belirlenmiştir. SONER PINAR DÖNMEZ POLIETDER GENEL KOORDİNATÖRÜ 2003 yılında PET şişe içinde 17 saat boyunca güneş altında (34C) ve gölgede oda sıcaklığında bekletilen sulara yapılan test sonucunda; kansere neden olabilecek organik bileşenlerin, PET şişeden suya migrasyon seviyesi Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği limitlerin çok altında kaldığı tespit edilmiştir. International Life Sciences Institute (ILSI) tarafından 2000 yılında yayınlanan “Gıda Ambalajı Uygulamalarında PET ” konulu raporunda, PET ’ in içinde BPA olmadığı, PET ’ i n genotoksik ve genel toksik olmadığı, içindeki monomerlerin insan sağlığına zararlı olmadığı açıkça belirtilmiştir. Aynı raporda PET ’ in migrasyon sırasındaki tepkileri de açıkça ortaya konmuştur. PE T ’ ten herhangi bir migrasyon durumunda içeceğe geçmesi muhtemel olan kimyasal maddelerden en önemlisi asetal dehit- U.S. Food & Drug Administration (FDA), PET ’ in gıda ile temas eden ürünler için olan standartları karşıladığını ve bu nedenle tek ve tekrar kullanım için uygunluğuna karar vermiştir. Ayrıca başka bir Makale PET ’in içinde BPA olmadığı, PET ’in genotoksik ve genel toksik olmadığı, içindeki monomerlerin insan sağlığına zararlı olmadığı açıkça belirtilmiştir. ARALIK 2011 21 Makale Geri dönüşüm oranlarının gerçekte hedefine ulaşmasını sağlamak ancak halkı bilinçlendirmek, eğitmek ve özendirmekle mümkün olacaktır. açıklamalarında; Depolama ve nakliye sırasından yükselen sıcaklıklara (güneş altındaki kapalı bir araba içinde olabileceği gibi ) maruz kalma dahi l beklenen migrasyon seviyeleri kurum tarafından tespit edilmiş olup, güvenlik sınırları içerisindedir. Bu nedenle kurum bu durumu bir güvenlik meselesi olarak görmemektedir” demiştir. Canadian Plastics Industry Association (CPIA) ise PET ’ in oksijene ve karbondioksite karşı mükemmel bariyer olması, PET sıvı şişelemede en önemli ambalaj malzemesi yaptığını belirtmiştir. Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; BPA, PET içerisinde bulunmayan kimyasal bir maddedir. PET ’ ten herhangi bir migrasyon durumunda İçeceğe geçmesi muhtemel olan kimyasal maddelerden başlıcaları; asetal dehit, etilen ve dietil ketondur. Migrasyon seviyesi ise güvenlik sırları içerisindedir. Tüm ambalaj malzemelerinde olduğu gibi PET ’ inde çok uzun süre veya aşırı soğuk – aşırı sıcak ortamlarda kalması halinde içindeki içeceğe olumsuz etkileri olacaktır. Bu PET için değil aklınıza gelebilecek tüm ambalaj malzemeleri için geçerlidir. Aslında tüketicinin kendini ve çevresindekilerin sağlığını koruması, kanserojen maddelerden uzak durması ancak bilinçlendirme ile mümkün olacaktır. Yanlış bilgilendirilmesi ve yönlendirilmesi bu konuda bilgili ve çok da araştırmacı olmayan halkımızın doğru tercihler yapmasını engelleyecektir. PET ’ in plastik anlamına gelmediği, her plastiğin PET ARALIK 2011 22 olmadığı, plastiğin çok geniş bir tanım olduğu, her plastik çeşidini farklı kimyevi özelliklere sahip olduğu, işte tam da bu nedenlerle her plastiğin kullanım alanın farklı olduğunun belirtilmesi, tüketicinin bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Bu da ancak tüketiciye direkt ulaşan basın yayın organlarının ve bizim gibi sivil toplum örgütlerinin çabaları ile mümkün olacaktır. PET ’ in tanınması tüketicinin doğru ve sağlıklı seçimler yapabilmesi ne imkan tanıyabilecek hem de hemen hemen 1 -1 oran da geri dönüşebilen bir polimer çeşidi olan PET ’ in geri dönüşümünü özendirecektir. Peki, tüketici PET ’ i nasıl tanıyacaktır? Kimyasal açıdan PET ’ i kabaca su ve ısı testleriyle tanıyabiliriz ancak tüketicinin bunu yapmasını beklemek yanlış olur. Tüketici zaman harcamayacağı ve kolayca katılabileceği şekilde PET ’ i diğer plastiklerden ayırt edebilmelidir. Eğer piyasaya sürenler geri dönüşüm sem- Makale bolünü ve kullandığı plastik çeşidini mevcutta yaptığından daha belirgin ve daha büyük yaparsa tüketici geri dönüşüm için özendirilecektir. Tüketici “acaba bu PET ’ midir başka bir malzememidir?” ambalaj üzerinde kod aramamalı, tek bakışta ürününü hangi plastik çeşidine ait olduğunu kolayca anlayabilmelidir. Geri dönüşüm projesinde en çok vakit ve işgücü harcanan ve en maliyetli süreçlerden biri gel en malzemeyi PET dışındaki diğer maddelerden ayırma projesidir. Bahsedilen yöntemle tüketici elindeki PET şişe ya da ambalaj atığını ilgili geri dönüşüm kumbarasına atacaktır. Bu hem tüketiciye amaca doğru bir şekilde ulaşmanın hazzını verecek hem de amacı kaynakları yersiz kullanmayı engellemek olan geri dönüşüm prosesinin enerji ve doğal kaynak tüketimini azaltacaktır. Birçok ambalaj tasarımcısı ve üreticisi bunun görsel anlamda uygun olmadığını düşünse de atıkların değerlendirilmemesi, bu nedenle çevrenin ve milli ekonominin uğradığı zarar kıyaslandığında görsel dizaynın ne kadar önemsiz olduğu ortaya çıkacaktır. Üstelik kullanıl an sembol göz yorucu ya da çirkin bir sembolde değildir. Bu konuda tüm piyasaya süren firmaları, sosyal sorumluluk bilinciyle geri dönüşüm ve kullanılan plastiği tanımlayan kod numarasını daha büyük, belirgin, ambalajın birkaç yerinde ve özendirici yapılması konusunda duyarlılığa çağırıyoruz. Geri dönüşüm oranlarının gerçekte hedefine ulaşmasını sağlamak ancak halkı bilinçlendirmek, eğitmek ve özendirmekle mümkün olacaktır. ■ ARALIK 2011 23 Yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygın kullanımı, yeni mülkiyet biçimleri ile el ele gelişebilir, yerel yönetimler, kooperatifler, birlikler ve yurttaş gruplarının kendi yerel rüzgar ve güneş santrallerine sahip olduğu örnekler dünyada yaygınlaşmaktadır. Enerjide Çözüm: ENERJİNİN ETKİN KULLANIMI ÖNCELİKLİ OLMAK ÜZERE % 100 YENİLENEBİLİR ENERJİ I IRENEC 2011 Uluslararası %100 yenilenebilir Enerji Konferansı ve Sergisi, EUROSOLAR Türkiye tarafından 6-8 Ekim 2011 tarihlerinde Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezinde toplandı. Konferans Avrupa Yenilenebilir Enerji Birliği Türkiye birimi EUROSOLAR Türkiye’nin % 100 Yenilenebilir Enerji Mümkün teması ile dünyanın eşiğinde olduğu büyük ekonomik, ekolojik ve enerji dönüşümünün kilometre taşlarının izleyicisi olma hedefiyle başlattığı IRENEC Konferanslarının ilk adımını oluşturdu. Makale Konferans, bu dönüşümün ana alanlarını; Yenilenebilir enerjilerin üretim, depolama ve dağıtım teknolojileri, dışsallık ve toplumsal maliyetleri dikkate alan ekonomik yapı, enerjinin endüstri, binalar ve ulaşımda son kullanım verimliliği ve yenile- nebilir enerji kullanımı, yerel yönetimlerin enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjilerle kendine yeterliliğe ulaşması başlıkları altında ele aldı. PROF. DR. TANAY SIDKI UYAR MARMARA ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ EUROSOLAR TÜRKİYE YÖNETİM KURULU BAŞKANI 30 ülkeden, üniversiteler, araştırma kuruluşları, enerji teknolojileri ve endüstrileri imalatçıları, yatırımcıları, işletmecileri, yerel yönetimler, şehir plancıları, mimarlardan oluşan 200 katılımcının yer aldığı Konferansta, enerjinin son kullanım verimliliği, yenilenebilir enerji teknolojileri, dışsal ve toplumsal maliyetler, sürdürülebilir kentler, sıfır enerjili binalar başlıkları altında 150 tebliğ sunuldu. Yenilenebilir enerjilere dönüşümde önemli rol oynama kapasitesine sahip yerel yönetimlerin IRENEC2011 Konferansına ilgi göstermesi, Maltepe belediyesinin konferans sponsorluğu ve Türkiye Belediyeler Birliğinin desteğiyle 24 belediyeden 31 katılımcının yer alması ve deneyimlerini paylaşması Konferansın önemli bir kazanımı olmuştur. UNDP desteğiyle, GAP bölgesi sürdürülebilir bölgesel kalkınma uygulamalarını paylaşan delegeler Konferansta yer aldı. Küresel yenilenebilir enerji politikalarında etkili (WCRE, World Council for Renewable Energy) Yenilenebilir Enerjiler için Dünya Konseyi ve (WFC, World Future Council) Dünya Gelecek Konseyi başkanları, çizdikleri geleceğin politikaları ve ufukları genişleten konuşmalarıyla Konferansa katkıda bulundular. IRENEC2011’de, enerji, ekonomi ve kentlerde yaşanan büyük dönüşümün irdelendiği önemli mesajlar paylaşıldı ve aşağıdaki sonuçlar çıkarıldı: ARALIK 2011 24 1. %100 yenilenebilir enerji tedariki önündeki engeller artık teknik ya da ekonomik değildir. Esas olarak siyasi direnç ve çıkar gruplarının engellemesi söz konusudur. Büyük santraller ve çoğunlukla tekel olan büyük organizasyonlar şeklinde bir yapıya sahip mevcut merkezi enerji üretim sisteminden, her binanın güneş enerjisi, her ormanlık alanın biokütle enerji, her rüzgarlı bölgenin rüzgar enerjisi üretme noktası olabileceği adem-i merkeziyetçi enerji sistemine geçişin yapısal değişimi, mevcut sistemin büyük bir direnciyle karşılaşmaktadır. 2. Dünyada pek çok belde, kasaba, yerleşim ve kentte %100 yenilenebilir enerji hedefleri artık hayata geçirilmektedir. Bu hedef, ütopik ya da hayal ürünü değildir. Almanya, Avusturya, Danimarka ve başka birçok gerçek örnekte görüldüğü gibi, asıl olan doğru politikaların ısrarlı uygulanması ve kaynakların bu alana yoğunlaştırılmasıdır. Bu ülkelerde geçtiğimiz 15 yıl içinde siyasi iradenin tercihi ve kararlılığı ile yenilenebilir enerjilerin teşvik edilmesi, anlamlı (FIT, Feed-in-Tariff) şebeke besleme destekleri ile ve yaygın üretilen yenilenebilir enerjilerin istikrarlı arzını sağlayan akıllı şebeke teknolojilerine yapılan yatırımlarla dönüşüm başla- tılmış ve %100 yenilenebilir enerji hedefi hayalden gerçeğe dönmüştür. 3. Yenilenebilir enerjilerin enerji kaynağının olduğu yerlerde küçük üretim tesisleri kurmaya imkan vermesi nedeniyle bölgesel yerleşimlerin, yaygın ve hızlı olarak yenilenebilir enerji kullanımına geçişleri, daha büyük ölçekli bir dönüşümden daha kolay olabilir. Türkiye´de yerel yönetimler, bu konuda kapasitelerini geliştirerek, yabancı örneklerden öğrenerek ´iyi örnekler´ yaratmaya başlayabilirler. 4. Yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygın kullanımı, yeni mülkiyet biçimleri ile el ele gelişebilir, yerel yönetimler, kooperatifler, birlikler ve yurttaş gruplarının kendi yerel rüzgar ve güneş santrallerine sahip olduğu örnekler dünyada yaygınlaşmaktadır. Türkiye´de bu konuda hukuki çerçevelerin zorlanmasına ve öncü gruplara ihtiyaç vardır. 5. Yapıların ve inşa edilmiş çevrenin, giderek yerleşimlerin bugüne göre çok daha düşük hatta ´artı´ enerji odakları olmaları mümkündür, bugünün teknolojileri ve tasarımı buna olanak vermektedir. 6. Türkiye´de kayda değer bir gelişme gösteren rüzgar enerjisi sektörü, yerli yabancı yatırımcıları çekerek iç pazarı ge- nişletirken, ülkenin bu alandaki teknoloji geliştirme kapasitesinin de yükselmesi yönünde etkide bulunmaktadır. Talep tarafı politikalarının, pazar geliştirmeye ve büyütmeye yönelik kamusal müdahalenin diğer yenilenebilir enerji teknolojilerinde de kritik olduğu görülmektedir. 7. Yenilenebilir enerjilere dönüşümün ekonomiyi canlandırma ve yeni istihdam alanı yaratma etkisi büyüktür ve başta Almanya olmak üzere gerçek örnekler yaşanmıştır. Sanayi birliklerinin bu durumu görüp harekete geçmeleri gerekir. Makale 8. Politik iradenin uzun vadeli ve gelecekteki gelişmeleri dikkate alan enerji, ekonomi ve toplumsal hedefler belirlemesi, geçtiğimiz yüzyıldaki kirli enerjilerle, sürdürülemeyen ekonomik modellerle kalkınan ülkelerinin geçtiği yolu takip etmek yerine, yüzünü geleceğe dönmüş ülkelerin son 20 yıl içinde çizdikleri yeni, temiz enerjiler ve sürdürülebilir kalkınma yolunda yürümeyi hedeflemesi beklenmektedir. IRENEC2011’in sonuçlarının çizdiği yolda tartışma ve paylaşım ortamını sürdürecek ve yine enerji, çevre ve ekonomi alanlarını kapsayacak şekilde düzenlenecek IRENEC2012, 28-30 Haziran 2012 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenecektir. ■ ARALIK 2011 25 GERİ KAZANIN, ÜLKE KAZANSIN G Makale ARALIK 2011 Geri kazanım her yönüyle ülke ekonomisine katkılar sağlayan, çevre çirliliğini önleyen doğal kaynaklarımızı koruyan çok yönlü bir işlevdir. Geri kazanımı daha iyi anlayabilmek için atığın ne olduğunu iyi bilmek lazım. İhtiyaç duymadığımız her türlü madde atık olarak tanımlanabilir. Kullanım süresi dolmuş olan bu maddelerin uygun bir şekilde ortadan kaldırılması gerekmektedir. Geri kazanım ise tekrar kullanımı da kapsayan atıkların özelliklerinden yararlanarak başka ürünlere ve enerjiye dönüştürülmesi olarak tanımlanabilir. Savaş, bilinçsiz tüketim gibi farklı nedenlerden dolayı ortaya çıkan kaynak sıkıntıları geri dönüşüme ihtiyaç duyulmasına neden olmuştur. Bugün dünyada 6 milyardan fazla insan yaşamaktadır. Bu insanların her birinin farklı ihtiyaçları bulunmakta ve bunlar temelde doğal kaynaklar kullanılarak karşılanmaya çalışılmaktadır. Ancak insan ihtiyaçları için kullanılan bu kaynaklar sonsuz olmayıp dikkatli bir şekilde kullanılmaz ve bilinçsizce israf edilirse bir gün mutlaka tükenecek ve insanlık sıkıntıya girecektir. Bu durumun farkına varan büyük ve gelişmiş ülkeler kaynak israfını önlemek, ortaya çıkabilecek enerji krizleri ile baş edebilmek için atıkların geri kazanılması ve tekrar kullanılması gerektiğini kavramış, bu amaçla çeşitli yöntemler aramış ve geliştirmişlerdir. Daha II. Dünya savaşı sırasında bazı devletler ülke çapında kampanyalar düzenlemişler, vatandaşlarını metal ve fiber maddeleri toplama konusunda teşvik etmişlerdir. Bu gün birçok ülkede geri kazanım veya dönüşüm işlevi yurt- 26 severlik anlayışında önemli bir yere sahiptir. Ülkemizde vatandaşlarımız geri dönüşüm konusunda yeterli bilinç düzeyine ulaşamamıştır. PROF. DR. ÇETİN VOLKAN AKYOL ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ Geri kazanım veya dönüşüm konusunda halkımızın duyarlılığı ve başta belediyeler olmak üzere yerel yönetimlerimizin destekleriyle çok önemli gelirler elde edebilir, bunlardan faydalanabiliriz. Türkiye’de kişi başına yılda ortalama 584 kg katı atık üretilmektedir. Kişi başına günde 0.6 kg evsel ve 1.0 kg belediye atığı çıkmaktadır. Bu oran yıl bazında 13 milyon ton evsel ve 20 milyon ton belediye atığı olarak karşımıza çıkmaktadır. Sadece İstanbul’da bir günde üretilen atık miktarı 15.000 tondur. Ancak bu atıkları yeterince usulüne uygun bir şekilde ortadan kaldırabildiğimiz daha da önemlisi geri dönüşebilir olanları yeterince değerlendirebildiğimiz söylenemez. Bu atıklar ya yakılmakta ya da dolgu alanlarına boşaltılmaktadır. Dolgu alanlarına boşaltılanlar her geçen gün değerli sahaları işgal etmekte, yangın ve patlamalara neden olmaktadırlar. Diğer taraftan çevre kirliliğine ve dolaylı olarak ekolojik dengenin bozulmasına ortam hazırlamaktadır. Bu atıkların içerisinde geri dönüşebilme niteliğinde olanlardan başlıcaları; Cam, Kağıt, Alüminyum, Plastik, Piller, Motor yağı, besinsel yağ, Akümülatörler, Beton, Organik atıklar, Elektronik atıklardır. Geri kazanım veya dönüşüm konusunda halkımızın duyarlılığı ve başta belediyeler olmak üzere yerel yönetimlerimizin destekleriyle çok önemli gelirler elde edebilir, bunlardan faydalanabiliriz. Geri kazanımın en önemli faydalarını şöyle sıralayabiliriz. 1. Tüketilen maddelerin yeniden geri dönüşüm halkası içine katılabilmesi ile öncelikle hammadde ihtiyacı azalır. 2. Doğal dengenin bozulması ve doğaya verilen zarar engellenmiş olur. 3. Çevre kirliliği önlenmiş olur. Kullanılmış kağıdın tekrar kâğıt imalatında kullanılması hava kirliliğini %74-94, su kirliliğini %35, su kullanımını %45 azaltabilmektedir. 4. Enerji tasarrufu sağlar. Örnek olarak, yeniden kazanılabilir alüminyumun kullanılması alüminyumun yeniden imal edilmesine oranla %35'e varan enerji tasarrufu sağlamaktadır. 5. Doğal kaynaklarımızı korumuş oluruz. 6. Geri kazanım ve dönüşümle ilgili sektörlerde kurulacak olan işletmelerde yeni bireylerin çalışmasıyla iş imkanları ortaya çıkar. Görüldüğü gibi geri dönüşüm her yönüyle insanlığa katkılar sağlamaktadır. Bu nedenle ülkesini seven her vatandaşımız geri dönüşüm konusunda duyarlı olmalı, bu tür kampanyalara destek olmalıdır. Peki, birey olarak ben ne yapabilirim derseniz size şunları önerebilirim; 1. Öncelikle birey olarak kendimiz geri dönüşüm ve kazanımın mantığını kavramış olmalıyız. 2. Çevrenizdekilere bu bilinci aşılayabilirsiniz. 3. Uzun ömürlü ve dayanıklı tüketim mallarını kullanın. 4. Atıkları en aza indirebilmek için çaba sarf edin. 5. Tek kullanımlık ürünlerden uzak durun. 6. En önemlisi çocuklarınızı yani gelecek nesilleri düşünerek bilinçli, tasarruflu bir tüketim gerçekleştirin. ■ ARALIK 2011 27 SANATÇI GÖZÜYLE ATIKLARI TARAMAK S Seramik sanatında kil, hayal gücümüz ile sınırlı bir malzemedir. Kilin sınırsızlığını birlikte kullanıldığı diğer malzemelerle birleştiren sanatçılar güçlü bir anlatıma sahip eserler oluşturabilirler. Birçok çeşidi olan kil ifade dilini güçlendirir. Toprak her toplumda hayal kaynağı oluşturmuştur. Tarih öncesinden günümüze kutsal sayılan toprak, doğurganlığın ve bereketin sembolüdür. İçinde yer aldığı coğrafyaya göre tasarım ihtiyaçları farklılıklar gösteren kullanım eşyalarından, sanat eserlerine kadar ana malzeme olan toprak ateşle sonsuz, değişmeyen formuna kavuşmaktadır. Bununla beraber kilin sanat yanında farklı malzemeler de kullanılmaya başlanmıştır. Bunun nedeni teknolojinin, tasarımın ve ihtiyaçların artışıdır. Diğer sanat dalları arasında kuvvetli malzeme yapısı ile seramik sanatı farklı bir yere sahiptir. Seramiği oluşturan kil, tasarımı ve ihtiyacı karşılamaya yönelik kullanım gereçlerini üretiminde farklı malzemelerle sağladığı sonsuz uyumu sayesinde zengin formlarda çeşitliliğe imkan tanımaktadır. SEHER BECEL Seramik sanatında kilin yanı sıra yardımcı malzeme olarak: cam, metal, ahşap, plastik kullanılmaktadır. Modern sanatın sağladığı malzeme yelpazesinin genişlemesi ile seramik sanatı ve sanatçıları anlatımlarını ortaya koyarken sınırları ortadan kaldırmışlardır. Takip edilemeyecek boyutlara varan, değişen ve yenilenen dünyamızda farklı malzemelerin seramik sanatına girişi aslında bir ihtiyaç sonucudur. Modern çağın getirileri sayesinde sanatta sınırlar kalkmıştır. Sanayileşme bu sınırların ortadan kalkmasında en büyük rolü oynamaktadır. Seramik sanatçıları sanat nesnesi olarak nitelendirilmeyen malzemeler ile kili birleştirerek eserlerini oluşturmaya başlamıştır. Alışılmışın dışına taşan seramik sanatçıları, günümüzde seramiklerinde kumaş, cam, metal, ahşap, plastik gibi malzemeleri kullanmaktadırlar. Ben ise seramiklerimde kullandığım yardımcı ve farklı malzemeleri hazır almak yerine topluyorum. Seramiklerimin sırlarına yardımcı olan renkli şişeleri, kilden yaptığım objelerin zemine ARALIK 2011 28 POLİETDER, YURTDIŞI ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ İLE ORTAK ARAŞTIRMA YÜRÜTÜYOR…. H Hollanda Eindhoven Teknik Üniversitesi öğrencilerinden Jing Luo ve Jacob C. Hazan ile Dernek Genel Merkezinde yapılan görüşme sonrasında yurtdışındaki PET geri dönüşümü, konuyla ilgili halkın bilinçlendirilmesi ve toplama yöntemleri hakkında detaylı bir araştırma çalışmasına başlanmıştır. Jacob C. Hazan, İngiltere' de Oxford Üniversitesi Uluslararası Kalkınma Araştırmaları departmanında yüksek lisansını tamamladıktan sonra çalışmalarına Oxford ve Cambridge üniversitelerinde devam etmektedir. Jing Luo ise Eindhoven Teknik Üniversitesi'nde Operations Management & Logistics bölümünde yüksek lisansını tamamlamaktadır. Geri dönüşüm ve çevrenin önemini anlamış ve özellikle PET geri dönüşümü konusunda sanat yapışmaması için gerekli kumaşları, gazeteleri, mastar olarak ya da bir heykelin içine yerleştire bileceğim metal profilleri veya demirleri, seramiğin yüzeyini şekillendirmek ve doku vermek için farklı yüzeylere sahip plastikleri, evet belki bana inanmayacaksınız ama bir yerden başka bir yere yürüyerek giderken gözüm hep çöplerde geziyor. Birçok insanın kırıldığı, eğilip büküldüğü ya da fazla geldiği için kullanmaktan vazgeçtiği objeler benim için bir hazine değeri taşıyor. Atık olabilirler fakat benim için hala kullanılabilir özelliğe sahipler. Diğer sanatçı dostlarımla ve hocalarımla bir araya geldiğimizde konuştuğumuz bir diğer konu da topladığımız atıklar. Tatilde bulduğu ağaç kabuğunu ARALIK 2011 30 Birçok insanın kırıldığı, eğilip büküldüğü ya da fazla geldiği için kullanmaktan vazgeçtiği objeler benim için bir hazine değeri taşıyor. Atık olabilirler fakat benim için hala kullanılabilir özelliğe sahipler. Türkiye’ nin ilk ve tek PET derneği olan POLIETDER olarak PET geri dönüşümü hakkında bilgi vermek ve özendirilmesini sağlamak amaçlı çalışmalarımız devam edecektir. uluslararası düzeyde araştırma ve çalışmalar yapmaya yönelmiş olan genç araştırmacılara POLIETDER olarak Türkiye’ de PET geri dönüşümü hakkında Başkanımız Sn. Mustafa Sami BARSHAN ve Genel Koordinatörümüz S. Pınar DÖNMEZ tarafından bilgiler verilmiştir. Yapılan toplantılar sonucunda kaynağında ayrı PET toplama yöntemleri üzerinde uluslararası düzeyde araştırma yapmak üzere anlaşma sağlanmıştır. Ortak yürütülen çalışmalar sonucunda elde edilen bilgiler www.polietder.org.tr adresinde üyelerimiz ile paylaşılacaktır. Türkiye’ nin ilk ve tek PET derneği olan POLIETDER olarak PET geri dönüşümü hakkında bilgi vermek ve özendirilmesini sağlamak amaçlı çalışmalarımız devam edecektir. ■ HABeR atölyesine bin bir zorlukla getireninden tutun da benim gibi belki atılmış birçok objeye rastlarım diye çantasında plastik eldiven ve torbayla gezenine size değişik gelecek bir takımız aslında. Hiç birimiz yenisini alamayacak durumda değiliz. Ama toplamak zamanla bir tutku ve sorumluluk duygusuna dönüşüyor. Attıklarınız hiçbir zaman yok olmuyorlar aslında, sadece şekil değiştiriyor. Doğada da yok olmayacak atıkları sanatta farklı yorum ve malzemelerle buluşturup içimizde ifade etmek istediklerimizi destekliyoruz. Sanatçı bir nevi farklı görebilendir. İnsanların çoğu eserlerimizde atıkları kullanıp değerlendirdiğimizi bilmese de birçok sanatçı bir geri dönüşümcüdür. ■ ARALIK 2011 31 NOT: NOT: Bize Bize de de bu bu !!eklide eklide ggeldi.Ayrı eldi.Ayrı bir bir foto"raf to " ra f elimizde elimizde yok yok ne ne yazık yazık ki.. k i.. SOLAR#S S O L A R #S G GÜNE$ ÜNE$ ARABASI A RABA SI E EK#B# K #B # SOLARİS GÜNEŞ ARABASI EKİBİ ! ! ! S Solaris Güneş Arabası Ekibi, güneş enerjisi ile çalışan araçlar yapma ve mevcut araçların geliştirilmesi fikri etrafında toplanmış akademisyenler, girişimciler ve lisans seviyesinden doktora seviyesine kadar genişleyen yelpazedeki araştırmacılardan oluşmaktadır. Takımın bir araya gelme nedeni ülkemizde TÜBİTAK’ın öncülüğünü yaptığı ve her yıl düzenlenen Güneş Arabaları Yarışlarına (Formula G), yurt dışındaki yarışlara ve organizasyonlara katılmaktır. alanda gönüllü öğrencilerin katkıda bulunduğu bir öğrenci Ar-Ge projesidir. Solaris Güneş Arabası Projesinin görünen yüzü her ne kadar yarışlara katılabilmek ve her yıl daha başarılı olmak için çalışmak olsa da, bu projenin temel amacı öğrenci arkadaşlarımızın eğitimdir. - Solaris Güneş Aracı Projesi nasıl doğdu? - Solaris Güneş Arabası Ekibi, sadece aracın tasarım ve üretiminde değil her - 2005 yılında TÜBİTAK’ın öncülüğünde, Güneş Arabaları Yarışları - FORMULA G MACERASI HABeR (Formula G) düzenlenmeye başladı. Biz de Dokuz Eylül Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Otomatik Kontrol Laboratuvarı olarak projeye başladık ve ilk aracımız o yıl yapıldı. Amacımız her ne kadar yarışlara katılmak olsa da bu yarışlarda vurgulanmak istenen en önemli ayrıntılardan biri temiz enerji kullanımına dikkat çekebilmekti. İlk yarışlarda nasıl bir sonuç aldınız? İstanbul’da 7. olduk. Daha sonra Ankara ve İzmir’de bunu 5.’liğe yük- selttik. Aldığımız bir ödül de Yuna! nistan’da düzenlenen Sunlife 2008 Tasarım Yarışması’ndaki 3.’lüğü! müz. - Yarışlara her üniversite katılıyor ! mu? - Çoğu üniversite katılıyor çünkü ne- ! redeyse her üniversitenin güneş aracı var. ! - Araçların temel çalışma prensibi ! nedir? - Temel prensip, güneş panellerinden ! alınan gücün akülere depolanmasıdır. Yarışlarda da önce aküler tamamen doldurulur, daha sonra yarış ! ! Takımın bir araya gelme nedeni ülkemizde TÜBİTAK’ın öncülüğünü yaptığı ve her yıl düzenlenen Güneş Arabaları Yarışlarına (Formula G), yurt dışındaki yarışlara ve organizasyonlara katılmaktır. 32 DÖRDÜNCÜ ARAÇ YOLDA ARALIK 2011 - Yapılan araç tamamen sizin üretiminiz mi? - Aracımızın panelleri hariç her parçasını biz ürettik. ! ! anında da paneller açık kalır ki sarfedilen enerji takviye edilebilsin. - Fakültemizdeki hocalarımız yardım ediyor. Ama çoğu faaliyeti, biz öğrenciler olarak gerçekleştiriyoruz. ! - Özel bir zemine ihtiyaç duyuluyor Onlar sadece sıkıştığımız anlarda mu peki bu yarışlarda? için yardımcı olu- yapma ve mevcu Solaris Güne! Güne! Arabası Ekibi, güne! güne!önümüzü enerjisiaçmak ile çalı!an çalı !an araçlar - Türkiye’de genelde pist yarışı oluyorlar. geli!tirilmesi geli!tirilmesi fikrigenelinde etrafında toplanmı! toplanmı! akademisyenler, giri!imciler giri!imciler ve lisans se yor. Ama dünya normal Grubunuz tüm öğrencilere açık mı? parkur yarışları da oluyor. doktora seviyesine kadarFakat geni!leyen geniül-!leyen yelpazedeki ara!tırmacılardan ara!tırmacılardan olu!maktadır. olu!maktadır. T kemizde bu henüz mümkün değil; Evet, bizim için önemli olan kişilerin araya gelme nedeni ülkemizde TÜB"TAK’ın TÜB"TAK’ın öncülü öncülü#ünü #ünü yaptı yaptı#ı #ı ve her yıl düzenle hem güvenlik açısından hem de ilgi duyması. Amaçlarımızdan en Arabaları Yarı Yarı!larına !larına (Formula G), yurt dı dı!ındaki !ındaki yarı!lara yarı organizasyonlara kat büyüğü ise eğitim. Bu!lara proje ve öğrenteknoloji açısından. diklerimizi kullanma fırsatı buluyoruz. DÖRDÜNCÜ ARAÇ YOLDA - Ekip olarak nasıl bir işleyişiniz var? Solaris Güne! Güne ! tamamen Arabasısizin Ekibi, de#il her alan - Yapılan araç üreti-sadece aracın tasarım ve üretiminde de#il - En üstte hocalarımız var. Onun alö#rencilerin #renci Ar-Ge Ar-Ge ö#rencilerin bulundu#u #u bir öö#renci Ge projesidir. Solaris Güne Güne!! Arabas miniz mi? katkıda bulundu tında takım koordinatörümüz, onun görünen yüzüpanelleri her ne hariç kadar yarı ve mekanik, her yıl elekdaha ba!arılı ba!arılı olmak içi - Aracımızın heryarı!lara par- !lara katılabilmek altında da 5 kişilik çasını biz ürettik. tronik, lojistik,larımızın sponsorluk ve tanıolsa da, bu projenin temel amacı amac ö#renci arkada arkada!larımızın itimdir. ö renci ee#itimdir. tım işlerini yürütenler yer alıyor. - Kimlerden yardım aldınız? ARALIK 2011 33 2012 yılını “gerİdönüşüm yılı ilan edilmesi için herkesin katkılarını bekliyoruz. mak istiyorlar. Ama onların avantajı İstanbul’da olmaları. Bu sayede daha kolay sponsor bulabiliyorlar. - Sizin durumunuz nasıl? - Biz kriz sebebiyle erteledik, aslında bu sene katılmak istiyorduk. Ama Amerika’ya, Japonya’ya gitmek masraflı oluyor. Bunu da maddi anlamda karşılayamayız. - Peki hedefinizde ne var? - Zeminde ise meraklı tüm öğrenciler var. Aramızda toplantılar yapıyoruz ve belirli dökümanlar oluşturuyoruz. Yapılan herşeyin neye göre ve nasıl olduğunu, verdiği sonuçları makaleler halinde kaydediyoruz. Böylelikle bizden sonra gelenler de faydalanabiliyor. - zemeleri üretmek için uygun değil. - Yarışlarda iddialı üniversiteler hangileri? - İstanbul Teknik Üniversitesi iddialı ve onlar da dünya yarışlarına katıl- Biz ekip olarak Türkiye’nin de bu arenada bir şeyler yapabileceğini göstermek istiyoruz. Bunun için de sistematik olarak çalışıp; haftalık işler yaparak bir ilerleme takvimi oluşturuyoruz. Bunları bizi destekleyen firmalarla da paylaşarak onlara da bilgi veriyoruz. Fuarlara katılıyoruz, büyük ilgi topluyoruz. En kısa zamanda daha güçlü bir örgütlenmeyle daha büyük işlere imza atmak istiyoruz. ■ Şu anda sürdürdüğünüz bir çalışma var mı? - Şu an 2 aracımız var, 3.’sü için çalıSTEK #ST#YORUZ şıyoruz. aliyetlerinizin finansmanı nasıl oluyor? ponsorlarımız yardımcı oluyor. Biz burada her !eyimizi üretemiyoruz, sponsorumuz bizim DESTEK İSTİYORUZ üretiyor. Kendi laboratuvarımız bu tarz malzemeleri üretmek için uygun de#il. arı!larda iddialı üniversiteler hangileri? - Faaliyetlerinizin finansmanı nasıl anbul Teknik Üniversitesi iddialı ve onlar da dünya yarı!larına katılmak istiyorlar. Ama oluyor? arın avantajı "stanbul’da olmaları. Bu sayede daha kolay sponsor bulabiliyorlar. - Sponsorlarımız yardımcı oluyor. Biz zin durumunuz nasıl? burada her şeyimizi üretemiyoruz, z kriz sebebiyle erteledik, aslında bizim bu sene sponsorumuz için katılmak üretiyor. istiyorduk. Ama Amerika’ya, onya’ya gitmek masraflı oluyor. Bunu dabumaddi Kendi laboratuvarımız tarz mal-anlamda kar!ılayamayız. ki hedefinizde ne var? z ekip olarak Türkiye’nin de bu arenada bir !eyler yapabilece#ini göstermek istiyoruz. nun için de sistematik olarak çalı!ıp; haftalık i!ler yaparak bir ilerleme takvimi 2011 bizi destekleyen firmalarla da payla!arak onlara da bilgi veriyoruz. !turuyoruz.ARALIK Bunları rlara katılıyoruz, büyük ilgi topluyoruz. En kısa zamanda daha güçlü bir örgütlenmeyle a büyük i!lere imza atmak istiyoruz. 34 CEP TELEFONLARININ EKONOMİYE KATKISI Ö Özel eşyalarımızla bir bağ kurup, kullanmasak da onlardan bir türlü ayrılamıyoruz. Mobil telefonlar, radyo ve televizyonu saymazsak manevi anlamda en çok bağlı olduğumuz elektronik cihazlar. Birçok kişi için eski telefonlarından ayrılmak o kadar da kolay değil. Çekmecede yıllarca saklayabiliyoruz. Atabilme cesaretini gösterenlerimizde nereye ve nasıl atacağını bilmiyor. Bir kısmımız sadece pili özel olarak imha edilmesi için ayırıyor, telefonun geri kalanını çöpe atıyor, bazılarımız ise buna bile dikkat etmiyor. İsveç’teki Atık Değerlendirme Kurumu’nun verilerine göre, bir ton eski mobil telefon, bir kilo gümüş ve 300 gram altın içeriyor. İsveç`deki Boliden Maden Şirketi’nin altın üretiminin yüzde kırkının geri dönüştürülmüş altından elde edildiğini belirtiyor. İsveç`te bu şekilde çekmecelerde yatan 15 milyon eski telefon var. Almanya`da ise bu rakam 60 milyon. Rakamlar göz önüne alındığında, bu cihazların geri dönüştürülmeleri önem kazanıyor. Zira İsveç`teki Atık Değerlendirme Kurumu`nun verilerine göre, bir ton eski mobil telefon, bir kilo gümüş ve 300 gram altın içeriyor. İsveç`deki Boliden Maden Şirketi`nin altın üretiminin yüzde kırkının geri dönüştürülmüş altından elde edildiğini belirtiyor. Bu geri dönüşüm işlemi doğa korumasına da katkıda bulunuyor. Doğru bir biçimde geri dönüştürülen cep telefonları, doğayı zararlı maddelerle kirletmiyor. ‘Mobil dönüşüm’ projesiyle eski cep telefonlarını parçalayıp geri dönüştüren bir İngiliz firması; Her telefonun geri dönüşümünden elde edilen paranın üç Eurosu çevreyle ilgili çalışmalarda kullanılmak üzere, az gelişmiş ülkelere yardım projelerine aktarılıyor. Bunun için 250 bin telefonun toplanması hedeflenmiş. Günümüzde neredeyse herkesin bir cep telefonuna sahip olduğu ve bu telefonların bir kullanım ömrü olduğu düşünüldüğünde ARALIK 2011 36 `Mobil dönüşüm` projesinin önemi daha da belirginleşiyor. ‘Mobil dönüşüm’ herkesin kazandığı bir girişim. Bir yandan çevreyi korumaya yardımcı olurken, diğer yandan az gelişmiş ülkelerin kalkınmasına ve ekonomiye de destek sağlıyor. Avrupa Birliği üyesi ülkelerde cep telefonları WEEE yasasına göre belli oranda geri dönüşüme geri verilmek şartıyla satılıyor. Üye ülkelerde devletin kişi başına 4 kg elektronik atık toplaması bir zorunluluk. Üreticiler, ithalatçılar perakendeciler müşterilerinin ürünlerini geri dönüşüme verebileceği sistemleri kurmakla yükümlüler. Türkiye’de ise Turkcell ve Nokia’nın en büyük çözüm ortağı Teleses’in hazırladığı “Cep’teki Fırsatlar Raporu”, ikinci el cep güncel telefonlarında kullanılan birçok maddenin geri dönüşümünün gerçekleştirilememesi nedeniyle ekonominin kayba uğradığını gözler önüne seriyor ve Türkiye’de halen yaklaşık 200 milyon adet ikinci el cep telefonu bulunduğu kaydediliyor. Raporda, tüm dünyada yeniden kullanım ve geri dönüşüm projeleri ile cep telefonlarının zararsız bir şekilde geri dönüştürülmeye çalışıldığı ancak, Türkiye’de böyle bir uygulamanın bulunmadığı belirtilerek, “Geri dönüşüm hem doğanın korunmasına hizmet ederken hem de ekonomik bir değer yaratmaktadır” deniliyor. Türkiye’de yeni bir geri dönüşüm projesi başlatan Nokia, Ağustos ayından itibaren, kullanılmayan Nokia cep telefonları, şarj cihazları ve bataryaları yeniden hayat vermek üzere topluyor. Kullanılmayan bu ürünlerin, Türkiye’de 46 ilde 156 noktada kurulan geri dönüşüm kutularında toplanarak yeniden kazandırılması hedefleniyor. ■ ARALIK 2011 37 TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK YERLİ PLASTİK ÇÖP KONTEYNERİ ÜRETİCİSİ UÇAK PLASTİK A.Ş. T Türkiye’nin ilk ve tek yerli plastik çöp konteyneri üreticisi Uçak Plastik, 30 milyon dolarlık teknolojik yatırım gerçekleştirdi. Yerel yönetimler ve özel sektör için çeşitli ebetlarda plastik çöp konteynerleri üreten Uçak Plastik, ülkemizde makine sektörünün önde gelen isimlerinden Ahmet ve Adnan Uçak kardeşler tarafından Düzce’de 7 bin metrekaresi kapalı olmak üzere 75 bin metrekarelik alanda kuruldu. Bugüne kadar yaptığı başarılı çalışmalarla kendini kanıtlayan Uçak Plastik, Türkiye’nin güvenilir ve saygın kuruluşbir şirket larından TOBB, KOSGEB ve Halk Bankası’nın girişim sermayesi alanında faaliyet göstermek amacıyla kurduğu KOBİ Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş. ile 2009 yılında ortaklık gerçekleştirdi. Uçak Plastik tarafından üretimi yapılan plastik çöp konteynerleri, galvanizden yapılmış benzer ürünlerden farklı olarak, tek seferde ve tek parça olarak yapılması nedeniyle hijyen ve sağlık açısından ayrıcalık sağlamakta ve ek noktalarının bulunmaması nedeniyle de mikropların bu noktalarda tutunarak çoğalmasına imkan vermemektedir. Uçak plastik Dünyada sadece 3 ülkenin ve 5 şirketin sahip olduğu teknoloji için 30 milyon dolarlık yatırım yaptı. Bu yatırımla üretimde kullandığı kalıpları kendi bünyesinde ve kendi tesislerinde son teknolojilerle gerçekleştirmektedir. Uçak Plastik gerek yurtdışı gerek yurtiçindeki deneyimleri ve sektöründe bilgi birikimine sahibi kişilerden oluşan güçlü Ar-Ge departmanı ile sektöre öncülük etmektedir. Son teknoloji makinelerle üretim Türkiye’de yüksek kapasiteli benzeri bulunmayan makine parkına sahip Uçak Plastik, Avrupa’nın da en büyük plastik enjeksiyon makinesine de sahiptir. Bu teknolojiyle kimyasallara, donmaya, ısıya ve uv ışınlarına karşı dayanıklı 87 kilogramlık plastiği tek seferde basabilmektedir. Yüksek teknolojiye sahip makineler ile donatılmış olan tesislerde, yıllık 250 bin adet üretim kapasitesine sahip Uçak Plastik aynı anda kalıplarını değiştirmeden farklı ebatlarda ve farklı ARALIK 2011 38 Uçak Plastik tarafından üretimi yapılan plastik çöp konteynerleri, galvanizden yapılmış benzer ürünlerden farklı olarak, tek seferde ve tek parça olarak yapılması nedeniyle hijyen ve sağlık açısından ayrıcalık sağlamakta ve ek noktalarının bulunmaması nedeniyle de mikropların bu noktalarda tutunarak çoğalmasına imkan vermemektedir. renk alternatifleri ile 120, 240, 360 litrelik tekerlekli mobil çöp kutuları ile 660 ve 770 litrelik tekerleklik plastik çöp konteynerleri ile asma çöp kovaları üretmektedir. Uçak Plastik tarafından üretimi yapılan plastik çöp konteynerleri, galvanizden yapılmış benzer ürünlerden farklı olarak, tek seferde ve tek parça olarak yapılması nedeniyle hijyen ve sağlık açısından ayrıcalık sağlamakta ve ek noktalarının bulunmaması nedeniyle de mikropların bu noktalarda tutunarak çoğalmasına imkan vermemektedir. Bunun yanı sıra galvaniz çöp konteynerlerinde olduğu gibi bir müddet sonra yüzeyde bozulma ve korozyon olmamakta ve uzun yıllar sağlıklı bir şekilde kullanmaya da fırsat vermektedir. Ürettiği her ürünün çevre ve sağlık standartlarına uygun olmasına önem gösteren Uçak Plastik, TSE standarlarına ve ISO 9001kalite yönetim sistemine uygun CE belgeli ürünlerini çok sayıda testlerden ve kalite kontrollerden geçirmektedir. Bir dünya markası olma yolunda hızla ilerleyen Uçak Plastik, Türkiye’de ve çeşitli ülkelerde ürünlerinin kullanılmasıbir şirket nın haklı gururunu yaşamaktadır. Konusunda uzman teknik satış, üretim kadrosu ve güçlü AR&GE bölümüyle faaliyet gösterdiği sektöründe yenilikçi anlayışla müşterilerine çözüm ortağı olan Uçak Plastik, plastik çöp konteynerleri sektöründe ilkleri başarmaya devam etmektedir. ■ Türkiye’nin ilk ve tek yerli plastik çöp konteyneri üreticisi Türkiye’nin ilk ve tek yerli plastik çöp konteyneri üreticisi olan Uçak Plastik, müşterilerinin teslimat sonrası ortaya çıkabilecek sorunları için en kısa sürede müdahale edebilen ekibi ile mutlak müşteri memnuniyeti sağlamaktadır. Yerel yönetimler ve özel sektör, yerli üreticiyle çalışmanın avantaj ve rahatlığını tecrübe etmekte olup bu güne kadar ithal ürünlerle yaşadıkları sıkıntılardan da kurtulmaktadır. ARALIK 2011 39 TOPLUMSAL HAYATTA KIZILAY MODELI H Hiçbir ad altında gelir elde etmeyen Türk Kızılayı’ nın çalışmalarının etkinliği ve devamlılığı Türk Halkının gönüllü bağışları ile doğru orantılıdır. Yardımsever Türk Halkının bağışları sayesinde ülkemizde ve dünyada yardım çalışmaları yürüten Kızılay için bağışlar kutsaldır. Halkımızın büyük bir hassasiyetle üzerinde durduğu bağış konusunda ülkemizde yaşanan sorunları tespit eden Türk Kızılayı; geliştirdiği modeller ile bu planlardaki suiistimallerin önüne geçerken tüm topluma örnek olma misyonunu yerine getirmektedir. güncel Bir hayır ve insani yardım kuruluşu olarak, amacına uygun faaliyetleri yerine getirmek üzere, yurtiçinden ve yurtdışından ayni ve nakdi yardım toplamak ve kabul etmek, her türlü bağışı kabul etmek, ulusal ve bölgesel yardım kampanyaları açmak, toplanan kaynakları amacına uygun kullanmak, hiç kimsenin ulaşamadığı veya kimseye ulaşamayan ihtiyaç sa- hiplerine karşılıksız yardım dağıtmak, Türk Kızılayı’ nın başlıca görevidir. riyle çağımızın en kapsamlı Sosyal Sorumluluk Projesi niteliğindedir. Her Zaman ve Her Yerde Afetzedelerle Birlikte Afetzedelere ucuz barınma hizmeti üretmenin yanında; çevreye, insan sağlığına ve ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamış olacaktır. Türk Kızılayı yurdumuzda ve dünyanın her hangi bir yerinde meydana gelen doğal afetler sonrası, devlet kurumlarına destek görevi görerek afetzedelere; • Acil barınma, • Acil beslenme, • Kısmi sağlık hizmetleri sağlar. Neden Pet Şişe Atıkları? Afet sonrası ortaya çıkan en önemli ihtiyaç barınmadır. Türk Kızılayı bu ihtiyacı şimdiye kadar “Çadır” kurarak başarı ile temin etmiştir. Ancak çadır iklim şartları ve insani ihtiyaçlar bakımından yeterli bir barınma sağlayamamaktadır. Mevlana Evleri’ nin tek hammaddesi, kısa adı Pet olarak tanımlanan ve bir petrol ürünü olan; Polietilen Tereftalat’ tır. Pet 800 yıldan daha fazla doğada kalabilen ve büyük bir çevre sorunu olan ancak %100 geri dönüşümü olan bir maddedir. Bu nedenle bütün şartlarda yüksek koruma sağlayan “Mevlana Evi” modeli geliştirilmiş ve yaklaşık üç yıldır afetzedelere barınma ihtiyacı için Mevlana Evleri verilmeye başlanmıştır. Buna karşılık, geri dönüşümü sağlandığında çok farklı amaç ve alanlarda yaygın olarak kullanılabilen ekonomik değeri çok yüksek bir üründür. Mevlana Evleri Türk Kızılayı’ nın Etimesgut yerleşkesinde kurulan Pet Levha 40 Üretim Tesislerinde seri olarak üretilmeye başlanmıştır. Acil Barınma İçin Neden Mevlana Evleri? Mevlana Evleri Modeli; hem insani ihtiyaçlara, hem iklim şartlarına daha uygun, aynı zamanda pratik ve ekonomik bir çözümdür. Çadırlar 30 dakikada, Mevlana Evleri ise 4 dakikada monte edilmektedir. Dünyada ilk olma özelliğine sahip olan bu uygulama, Kızılhaç Federasyonu bünyesinde büyük ilgi uyandırmış ve yoğun talep yaratmıştır. ARALIK 2011 Bu örnek kampanya duyarlı insanların ellerinde büyüyecektir. Türk Kızılayı şimdiye kadar Pet atıkları serbest piyasadan temin ederek işlemekteydi. Piyasa fiyatları hizmet üretiminin maliyetini yükselttiği için, kaynaktan bizzat toplama yoluna gidilmiş ve bu konuda gerekli olan yasal izin alınmıştır. Bir Mevlana Evi Yaklaşık 3.000 Adet,1,5 Litrelik Pet Şişeden Yapılmaktadır. Türk Kızılayı nın Pet Atıklarını bu şekilde kaynağından toplaması sonuçları itiba- Proje Ülke Ekonomisine 500 Bin Dolar Katkı Sağlamaktadır Ülkemizde kullanılan Pet ambalaj miktarı yılda 150 bin tonu yerli olmak üzere 500 bin ton civarında olup, bunun yaklaşık piyasa değeri 550 milyon dolardır. Bu miktarın yaklaşık yüzde onuna tekabül eden 50 milyon dolarlık kısmı, ancak toplanarak geri dönüşümü sağlanmaktadır. Diğer 500 milyon dolarlık kısmı ise vahşi çöpe karışarak ve geri dönüştürülmeyerek çevreyi önemli oranda kirletmektedir. Pet büyük oranda dışarıdan temin edildiğinden ülkemiz cari açığının oluşmasında bir etkendir. güncel Türk Kızılayı’ nın ülke geneline yayılmış olan dinamik yapısı devreye girdiğinde ve Pet Toplama Kampanyası milli bir proje olarak benimsendiğinde, ülke ekonomisine bugün kimsenin hayal bile edemeyeceği bir oranda katkı sağlanmış olacaktır. Çevreye Katkıları Çevre Kanununda; “Çevrenin korunması, çevrenin bozulmasının önlenmesi ve kirliliğin giderilmesi ARALIK 2011 41 Hükümleri gereği ülkemizin en güçlü ve yaygın bir Sivil Toplum Kuruluşu olan Türk Kızılayı çevrenin korunmasında; Mevlana Evleri projesi ile önemli bir görev üstlenmektedir. İnsan Sağlığına Katkıları Tüm dünyada tüketimi çok artan Pet, cam yerine kullanılabilen en uygun madde özelliklerine sahip olması bakımından, diğer plastik çeşitlerinden fiziksel ve kimyasal olarak oldukça farklıdır. Su, meyve suyu, gazlı içecek, bitkisel yağ şişesi ve gıda ile temas eden ürünlerde Pet’in kullanılmasının gün geçtikçe artması ile fiyat uygunluğu, geri dönüşüm özelliği taşıması gibi nedenlerle; Dünyanın önde gelen sağlık, gıda ve çevre kuruluşları tarafından Pet, İnsan Sağlığı Açısından Güvenlik Sınırları İçinde Olduğu Tespit edilmiştir. T.C.Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu; 15 Eylül 2011 tarihinde yaptığı toplantıda Pet ve damacanalardan tüketilen içme suları ile ilgili değerlendirmede bulunarak aşağıdaki açıklamayı yapmıştır. alanlarındaki her türlü faaliyette; Bakanlık ve yerel yönetimler, gerekli hallerde meslek odaları, birlikler ve Sivil Toplum Kuruluşları ile işbirliği yaparlar. Çevre politikalarının oluşmasında katılım hakkı esastır. Bakanlık ve yerel yönetimler, meslek odaları, Sivil Toplum Kuruluşları ve vatandaşların çevre hakkını kullanacakları katılım ortamını yaratmakla yükümlüdür.” ARALIK 2011 42 “Ülkemizde içme suyu ambalajlanmasında iki ana malzeme kullanılmaktadır. Bunlar Pet Bu kampanya amaç ve sonuçları itibariyle süresizdir ve kişisel, toplumsal ve kurumsal tüm katılımlara açıktır. ve damacanadır(polikarbonat). Pet’ te Bisfenol-A (BPA) bulunmamaktadır. Damacanalarda ise BPA (Plastiğin şekillendirilmesinden sonra sertleşmesi için) kullanılmaktadır. Kampanya için; Pilot Bölge olarak Ankara seçilmiştir. Oluşan şartlara göre en kısa süreçte ülke genelinde kontrollü bir şekilde yaygınlaştırılacaktır. Bisfenol-A dünyada yaygın olarak insanla direk temas eden çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) tarafından belirlenen; sağlık açısından risk oluşturacak günlük alınan, BPA miktarı, damacana sularında bu düzeyin çok altındadır. Yapılan hesaplamalara göre bir kişinin riskli düzeyde BPA alması için günde 600 litre damacana suyu içmesi gerekmektedir”. Böylece Sağlık Bakanlığı tarafından Pet şişeler aklanmış bulunmaktadır. Pet Toplama Stratejimiz Türk Kızılayı’ nın pet atıklarını toplama işi ticari bir iş değildir. Toplumsal Bir Kampanya olarak planlanmıştır. PET toplama işinde hedef kitlemiz kurumsal yapıdır. Özellikle üniversiteler, okullar, resmi kurum ve kuruluşlar ile hastane ve oteller gibi toplu alanlardır. Bu alanların dışında evlerden ve sokaktan toplama yapılacaktır. Kızılay Pet Atık Kutusuna Bırakılan Her Atık Pet Şişe Hayır Ve İnsani Yardım Olarak Değerlendirilecektir. Türk Kızılayı’ nın geliştirdiği Mevlana Evleri projesi ile Pet atıklarının kaynağında toplanmasına katkı sağlayan ve sağlayacak olan başta öğrencilerimiz ve tüm vatandaşlarımıza önemli görevler düşmektedir. Pet şişe ve Pet ambalaj atıklarını en yakın Kızılay Pet Atık Kutusuna sıkıştırılarak bırakmaları hayırlı bir faaliyet olacaktır. Pet Atıklarının Kaynağında Toplanması Pet Şişe ve ambalaj atıklarının en yoğun kullanıldığı yerlerin yöneticileri ve vatandaşlarımız çevreci çağdaş ve medeni bu projeye verecekleri destek hayır ve insani yardım olarak geriye dönecektir. Pet Atıklarını Toplama Konusunda Yasal Konumumuz Çevre Ve Şehircilik Bakanlığının Resmi Gazetenin 24 Ağustos 2011 tarih ve 28035 sayısında yayınlanan Ambalaj Atıkları Kontrol Yönetmeliği’ nin 9. Maddesinin Belediyeler bölümünün j bendinde “Pet Ambalaj Atıkları toplama yükümlülüğü Türk Kızılayı’ na da verilmiştir. Böylece Türk Kızılayı’ nın dinamik kurumsal yapısı ve yaklaşık 800 şubesi ile %90 toplanmayan Pet atıklarını toplama gücüne sahip bir kurum olduğu belirlenmiştir. Bu yükümlülük doğrultusunda Türk Kızılayı; vahşi çöpe karışarak hem çevreyi önemli oranda kirleten ve ekonomimize önemli bir yük getiren Pet atıklarını Mevlana Evleri gibi projelerle insani amaçla kullanılacak, hem de ihtiyaç fazlası Pet atıkları geri dönüşüm piyasasına sürülerek Pet ithalatının azalmasına, böylece ekonomiye de katkı sağlanacaktır. 21.Yüzyılın Sivil Sosyal Sorumluluk Projesi “”Mevlana Evleri” kendi alanında dünyada bir ilktir. Bu proje üzerinde çalışarak 21.Yüzyılın en kapsamlı sosyal sorumluluk projelerinden birisine ulaştığımızı düşünüyoruz. Bu proje ile; a) Türk Kızılayı tüm dünyadaki afetzedelere çağdaş, insani ve ucuz bir barınma hizmeti üretecektir. gütlerinin dahil olabileceği hazır bir çalışma alanı yaratmıştır. d) Bu proje aynı zamanda insan sağlığına hizmet imkanı vermektedir. b) Türk Kızılayı bu proje ile en büyük çevre sorunlarından birisine %100 çözüm üretmiş olmaktadır. e) Türk Kızılayı bu proje ile ülke ekonomisine ve sosyal gelişimine inanılmaz katkılar sağlamış olacaktır. c) Türk Kızılayı bu Sosyal Sorumluluk Projesi ile tüm kişi, kurum ve sivil toplum ör- Bu Proje Türk Kızılayı’nın Çevreci Yüzüdür, Vizyonudur. ■ ARALIK 2011 43