Cam OIK
Transkript
Cam OIK
2 ISBN 975 – 19 – 3340-0 (basılı nüsha) Bu Çalışma Devlet Planlama Teşkilatının görüşlerini yansıtmaz. Sorumluluğu yazarına aittir. Yayın ve referans olarak kullanılması Devlet Planlama Teşkilatının iznini gerektirmez; İnternet adresi belirtilerek yayın ve referans olarak kullanılabilir. Bu e-kitap, http://ekutup.dpt.gov.tr/ adresindedir. Bu yayın 500 adet basılmıştır. Elektronik olarak, 1 adet pdf dosyası üretilmiştir 3 ÖNSÖZ Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013), Türkiye Büyük Millet Meclisince 28 Haziran 2006 tarihinde kabul edilmiştir. Plan, küreselleşmenin her alanda etkili olduğu, bireyler, kurumlar ve uluslar için fırsat ve risklerin arttığı bir dönemde Türkiye'nin kalkınma çabalarını bütüncül bir çerçeveye kavuşturan temel bir strateji dokümanıdır. Toplumun tamamını ilgilendiren kalkınma planları, gerek hazırlık gerekse uygulama aşamasında, ilgili tüm kesimlerin katkısını ve sahiplenmesini gerektirmektedir. Kalkınma planlaması alanında ülkemizin katılımcı ve demokratik bir planlama deneyimi bulunmaktadır. Özel İhtisas Komisyonları, bu deneyim içinde kurumsallaşmış bir katılımcılık mekanizması olarak ön plana çıkmaktadır. Kamu, özel kesim, üniversite ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımı ile oluşturulan Özel İhtisas Komisyonları, 2007-2013 dönemini kapsayan Dokuzuncu Plan hazırlıklarında da son derece önemli bir işlev görmüştür. Bu bağlamda, 5 Temmuz 2005 tarihinde 2005/18 sayılı Başbakanlık Genelgesiyle başlatılan çalışmalar çerçevesinde geniş bir konu yelpazesini kapsayacak biçimde toplam 57 Özel İhtisas Komisyonu oluşturulmuş, alt komisyonlarla birlikte bu sayı 66'ya ulaşmıştır. Bu komisyonlarda toplam 2252 katılımcı görev yapmıştır. Komisyonların oluşturulmasında ise ülkemizin kalkınma gündemini yakından ilgilendiren temel konular belirleyici olmuştur. Özel İhtisas Komisyonlarında yapılan tartışmalar ve üretilen fikirler, planların hazırlanmasına ışık tutmakta ve plan metnine yansıtılmaktadır. Ayrıca, bu kapsamda ortaya çıkan raporlar birer referans doküman olarak, çeşitli alt ölçekli planlama, politika geliştirme ve araştırma ihtiyaçlarına da cevap vermektedir. Bu anlamda, Özel İhtisas Komisyonu raporları sadece plana katkıda bulunmamakta, müstakil olarak da basılan ve çeşitli kesimlerin istifadesine sunulan birer kaynak niteliği taşımaktadır. Sahip oldukları birikimi katılımcı bir ortamda toplumun genel yararı için özveriyle paylaşan Komisyon üyelerinin, ülkemizin kalkınma sürecine önemli katkılar verdikleri inancıyla, emeği geçen herkese Teşkilatım adına şükranlarımı sunar, Özel İhtisas Komisyonu raporlarının ve raporların ışığında hazırlanan Dokuzuncu Planın ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ederim. 4 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 İÇİNDEKİLER 1. ÖZET RAPOR................................................................................................................ 1 1.1 GİRİŞ........................................................................................................................... 3 1.2 MEVCUT DURUM VE SORUNLAR: ...................................................................... 4 1.2.1 1.2.1.1 Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı............................................ 4 1.2.1.2 Üretim ........................................................................................................... 5 1.2.2 1.3 Mevcut Durum ..................................................................................................... 4 Dış Ticaret .......................................................................................................... 16 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİ İÇİN ÖNERİLEN STRATEJİ, AMAÇ, POLİTİKA, ÖNCELİK VE TEDBİRLER........................................................................... 20 1.3.1 Temel Sektörel Vizyon ve Strateji ..................................................................... 20 1.3.2 Temel Amaç ve Politikalar................................................................................. 21 1.3.2.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Amaç ve Politikalar............................... 26 1.3.2.2 Diğer Amaç ve Politikalar .......................................................................... 27 1.3.3 Amaç ve Politikaları Gerçekleştirmeye Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Düzenlemeler ................................................................................................. 29 1.3.3.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki - Kurumsal Düzenlemeler............................................................................................... 37 1.3.3.2 1.3.4 1.4 Teşvik Sistemine İlişkin Tedbirler.............................................................. 39 Politika, Tedbir ve Düzenlemelerin Toplam Getirileri ve Yükleri .................... 40 SONUÇ VE GENEL DEĞERLENDİRME .............................................................. 41 1.4.1 Temel Amaç ve Politikalar ile Öncelik ve Tedbirlerin Gelişme Eksenleri Bazında Tasnifi ................................................................................................................ 49 1.4.2 1.5 2. Dokuzuncu Kalkınma Planı Açısından Temel Yansımalar................................ 56 EK: ALTERNATİF GÖRÜŞLER ............................................................................. 57 ÇİMENTO SANAYİİ ALT ÖİK RAPORU ............................................................... 59 2.1 GİRİŞ:........................................................................................................................ 62 2.1.1 Sektörün Tanımı ve Sınırlandırılması ................................................................ 62 2.1.2 Çimento Sektörünün Tanımı ve Sınırlandırılması ............................................. 62 2.2 MEVCUT DURUM VE SORUNLAR: .................................................................... 64 2.2.1 Mevcut Durum ................................................................................................... 64 i Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 2.2.1.1 Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı.......................................... 67 2.2.1.2 Üretim: ........................................................................................................ 74 2.2.1.3 Dış Ticaret:.................................................................................................. 86 2.2.1.4 Yurtiçi Tüketim:.......................................................................................... 93 2.2.1.5 Fiyatlar: ....................................................................................................... 97 2.2.1.6 İstihdam: ..................................................................................................... 98 2.2.1.7 Mevcut Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi ........................................ 99 2.2.1.8 Sektörün Rekabet Gücü ............................................................................ 101 2.2.1.9 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkiler ............................................... 103 2.2.1.10 Mevcut Durumun Değerlendirilmesi: ....................................................... 112 2.2.2 Sektörün Dünyada (OECD, DTÖ, Ülkeler) ve AB Ülkelerindeki Durumu..... 112 2.2.3 GZFT (Güçlü Yanlar-Zayıf Yanlar ve Sorunlar–Fırsatlar–Tehditler) Analizi 112 2.3 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİNDE (2007-2013) SEKTÖRDE BEKLENEN GELİŞMELER ................................................................................................................... 115 2.3.1 Yurtiçi Talep Projeksiyonu: ............................................................................. 115 2.3.2 İhracat Projeksiyonu......................................................................................... 116 2.3.3 Üretim Projeksiyonu: ....................................................................................... 117 2.3.4 İthalat Projeksiyonu: ........................................................................................ 118 2.3.5 Yatırım Tahminleri:.......................................................................................... 118 2.3.5.1 Eklenecek Yeni Kapasiteler:..................................................................... 118 2.3.5.2 Muhtemel Yatırım Alanları ve Yerleri: .................................................... 118 2.3.6 Teknolojide, Ar-Ge Faaliyetlerinde, İstihdam Piyasasında, Girdi Piyasalarında, Çevre Uygulamalarında vb. Muhtemel Gelişmeler ve Sektörün Rekabet Gücüne Etkileri: .......................................................................................................................... 119 2.3.7 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkilerde Muhtemel Gelişmeler: ............. 119 2.3.8 Sektörde Kamunun Rolü, Özelleştirme Faaliyetleri ve Muhtemel Etkileri: .... 119 2.4 AB’YE KATILIM SÜRECİNİN SEKTÖRE ETKİLERİ....................................... 120 2.5 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİ İÇİN ÖNERİLEN STRATEJİ, AMAÇ, POLİTİKA, ÖNCELİK VE TEDBİRLER......................................................................... 122 2.5.1 Temel Sektörel Vizyon ve Strateji ................................................................... 122 2.5.2 Temel Amaç ve Politikalar............................................................................... 122 ii Dokuzuncu Kalkınma Planı 2.5.3 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Amaç ve Politikaları Gerçekleştirmeye Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Düzenlemeler .................................................................................. 122 2.5.3.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki – Kurumsal Düzenlemeler............................................................................................. 128 2.5.3.2 2.6 3. Teşvik Sistemine İlişkin Tedbirler............................................................ 129 SONUÇ VE GENEL DEĞERLENDİRME ............................................................ 130 ALÇI SANAYİİ ALT ÖİK RAPORU....................................................................... 133 3.1 GİRİŞ....................................................................................................................... 136 3.2 MEVCUT DURUM VE SORUNLAR.................................................................... 136 3.2.1 Mevcut Durum ................................................................................................. 136 3.2.1.1 Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı........................................ 136 3.2.1.2 Üretim ....................................................................................................... 140 3.2.1.3 Dış Ticaret................................................................................................. 141 3.2.1.4 Yurtiçi Tüketim......................................................................................... 142 3.2.1.5 Fiyatlar ...................................................................................................... 142 3.2.1.6 İstihdam..................................................................................................... 143 3.2.1.7 Mevcut Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi: ..................................... 143 3.2.1.8 Sektörün Rekabet Gücü ............................................................................ 143 3.2.1.9 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkiler ............................................... 143 3.2.1.10 Mevcut Durumun Değerlendirilmesi: ....................................................... 144 3.2.2 GZFT (Güçlü Yanlar - Zayıf Yanlar ve Sorunlar – Fırsatlar - Tehditler) Analizi . .......................................................................................................................... 146 3.2.3 3.3 Sektörün Sorunları............................................................................................ 147 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİNDE (2007-2013) SEKTÖRDE BEKLENEN GELİŞMELER ................................................................................................................... 148 3.3.1 Yurtiçi Talep Projeksiyonu .............................................................................. 148 3.3.2 İhracat Projeksiyonu:........................................................................................ 148 3.3.3 Üretim Projeksiyonu: ....................................................................................... 148 3.3.4 İthalat Projeksiyonu: ........................................................................................ 148 3.3.5 Yatırım Tahminleri:.......................................................................................... 148 3.3.5.1 Eklenecek Yeni Kapasiteler ve Bölgesel Dağılımı ................................... 148 iii Dokuzuncu Kalkınma Planı 3.3.5.2 3.3.6 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Muhtemel Yatırım Alanları....................................................................... 149 Teknolojide, Ar-Ge Faaliyetlerinde, İstihdam Piyasasında, Girdi Piyasalarında, Çevre Uygulamalarında vb. Muhtemel Gelişmeler ve Sektörün Rekabet Gücüne Etkileri: .......................................................................................................................... 149 3.3.6.1 Teknolojide Muhtemel Gelişmeler: .......................................................... 149 3.3.6.2 Çevreye Yönelik Politikalar:..................................................................... 149 3.3.7 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkilerde Muhtemel Gelişmeler: ............. 149 3.3.8 Sektörde Kamunun Rolü, Özelleştirme Faaliyetleri ve Muhtemel Etkileri: .... 149 3.4 AB’YE KATILIM SÜRECİNİN SEKTÖRE ETKİLERİ:...................................... 150 3.5 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİ İÇİN ÖNERİLEN STRATEJİ, AMAÇ, POLİTİKA, ÖNCELİK VE TEDBİRLER......................................................................... 150 3.5.1 Temel Sektörel Vizyon ve Strateji ................................................................... 150 3.5.2 Temel Amaç ve Politikalar............................................................................... 151 3.5.2.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Amaç ve Politikalar............................. 151 3.5.2.2 Diğer Amaç ve Politikalar ........................................................................ 151 3.5.3 Amaç ve Politikaları Gerçekleştirmeye Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Düzenlemeler .................................................................................. 151 4. KİREÇ ALT ÖİK RAPORU...................................................................................... 153 4.1 GİRİŞ....................................................................................................................... 156 4.2 MEVCUT DURUM VE SORUNLAR: .................................................................. 159 4.2.1 Mevcut Durum ................................................................................................. 159 4.2.1.1 4.2.2 Kuruluş sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı ........................................ 162 Üretim: ............................................................................................................. 163 4.2.2.1 Dış Ticaret:................................................................................................ 175 4.2.2.2 Yurtiçi Tüketim:........................................................................................ 176 4.2.2.3 Fiyatlar: ..................................................................................................... 178 4.2.2.4 İstihdam: ................................................................................................... 178 4.2.2.5 Mevcut Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi: ..................................... 179 4.2.2.6 Sektörün Rekabet Gücü: ........................................................................... 180 4.2.2.7 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkiler ............................................... 180 4.2.2.8 Mevcut Durumun Değerlendirilmesi ........................................................ 181 iv Dokuzuncu Kalkınma Planı 4.2.3 4.3 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 GZFT(Güçlü Yanlar-Zayıf Yanlar ve Fırsatlar-Tehditler) Analizi.................. 183 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİNDE (2007-2013) SEKTÖRDE BEKLENEN GELİŞMELER ................................................................................................................... 184 4.3.1 Yurt İçi Talep Projeksiyonu ............................................................................. 184 4.3.2 İhracat Projeksiyonu......................................................................................... 189 4.3.3 Üretim Projeksiyonu ........................................................................................ 189 4.3.4 Yatırım Tahminleri:.......................................................................................... 190 4.3.5 Teknolojide, Ar-Ge faaliyetlerinde, istihdam piyasalarında, girdi piyasalarında, çevre uygulamalarında vb. muhtemel gelişmeler ve sektörün rekabet gücüne etkileri: 190 4.3.6 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi İle İlişkilerde Muhtemel Gelişmeler: ............. 191 4.3.7 Sektörde Kamunun Rolü, Özelleştirme Faaliyetleri ve Muhtemel Etkileri: .... 191 4.4 AB’YE KATILIM SÜRECİNİN SEKTÖRE ETKİLERİ....................................... 192 4.4.1 4.5 Kireç Endüstrisi Rekabet Tahmini ................................................................... 192 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİ İÇİN ÖNERİLEN STRATEJİ, AMAÇ,POLİTİKA, ÖNCELİK VE TEDBİRLERİ .......................................................... 195 4.5.1 Temel Sektörel Vizyon ve Strateji: .................................................................. 195 4.5.2 Temel Amaç ve Politikalar:.............................................................................. 195 4.5.2.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Amaç ve Politikalar............................. 195 4.5.2.2 Diğer Amaç ve Politikalar ........................................................................ 196 4.5.3 Amaç Ve Politikaları Gerçekleştirmeye Yönelik Öncelikler Tedbirler Ve Hukuki-Kurumsal Düzenlemeler: .................................................................................. 196 4.5.3.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki- Kurumsal Düzenlemeler:............................................................................................ 196 4.5.3.2 Teşvik Sistemine İlişkin Tedbirler:........................................................... 197 4.5.3.3 Diğer Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki-Kurumsal Düzenlemeler: ........... 197 4.5.4 5. Politika, Tedbir ve Düzenlemelerin Topluma Getirileri ve Yükleri ................ 198 HAZIR BETON SANAYİİ ALT ÖİK RAPORU..................................................... 199 5.1 GİRİŞ:...................................................................................................................... 203 5.1.1 Hazır Beton ...................................................................................................... 203 5.1.2 Tarihçe.............................................................................................................. 203 5.1.3 Türkiye’de Hazır Beton.................................................................................... 203 v Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 5.1.4 Avrupa Hazır Beton Birliği - ERMCO ............................................................ 204 5.1.5 Avrupa Hazır Beton Birliği'ne (ERMCO) Üye Ülkeler ................................... 204 5.2 MEVCUT DURUM VE SORUNLAR: .................................................................. 206 5.2.1 Mevcut Durum ................................................................................................. 206 5.2.1.1 Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı........................................ 206 5.2.1.2 Üretim: ...................................................................................................... 218 5.2.1.3 Dış Ticaret:................................................................................................ 224 5.2.1.4 Yurtiçi Tüketim......................................................................................... 225 5.2.1.5 Fiyatlar: ..................................................................................................... 226 5.2.1.6 İstihdam: ................................................................................................... 227 5.2.1.7 Mevcut Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi ...................................... 228 5.2.1.8 Sektörün Rekabet Gücü ............................................................................ 228 5.2.1.9 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkiler ............................................... 228 5.2.1.10 Mevcut Durumun Değerlendirilmesi: ....................................................... 229 5.2.2 Sektörün Dünyadaki ve AB Ülkelerindeki Durumu ........................................ 229 5.2.3 Sektörün Sorunları............................................................................................ 231 5.3 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİNDE (2007–2013) SEKTÖRDE BEKLENEN GELİŞMELER ................................................................................................................... 233 5.3.1 Yurtiçi Talep Projeksiyonu: ............................................................................. 233 5.3.2 İhracat Projeksiyonu......................................................................................... 233 5.3.3 Üretim Projeksiyonu: ....................................................................................... 233 5.3.4 İthalat Projeksiyonu: ........................................................................................ 233 5.3.5 Yatırım Tahminleri:.......................................................................................... 234 5.3.5.1 Eklenecek Yeni Kapasiteler...................................................................... 234 5.3.5.2 Muhtemel Yatırım Alanları....................................................................... 234 5.3.6 Teknolojide, Ar-Ge Faaliyetlerinde, İstihdam Piyasasında, Girdi Piyasalarında, Çevre Uygulamalarında vb. Muhtemel Gelişmeler ve Sektörün Rekabet Gücüne Etkileri. .......................................................................................................................... 234 5.3.7 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkilerde Muhtemel Gelişmeler: ............. 235 5.3.8 Sektörde Kamunun Rolü, Özelleştirme Faaliyetleri ve Muhtemel Etkileri: .... 236 5.3.9 AB’ye Katılım Sürecinin Sektöre Etkileri ....................................................... 238 vi Dokuzuncu Kalkınma Planı 5.4 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 SEKTÖRDE UYGULANMASI ÖNERİLEN STRATEJİ, ÖNCELİK, POLİTİKA VE TEDBİRLER................................................................................................................ 238 5.4.1 Temel Sektörel Vizyon ve Strateji ................................................................... 238 5.4.2 Temel Politikalar ve Öncelikler ....................................................................... 238 5.4.2.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Politikalar ve Öncelikler ..................... 238 5.4.2.2 Diğer Politikalar ve Öncelikler ................................................................. 238 5.4.3 Politikaları Gerçekleştirmeye Yönelik Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Düzenlemeler ................................................................................................................. 239 5.4.3.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Düzenlemeler ............................................................................................................. 241 5.4.3.2 6. Teşvik Sistemine İlişkin Öneriler ............................................................. 241 5.5 SONUÇ.................................................................................................................... 242 5.6 EK: Kalite Güvence Sistemi.................................................................................... 243 BETON PREFABRİKASYON SANAYİ ALT ÖİK RAPORU.............................. 247 6.1 GİRİŞ....................................................................................................................... 249 6.1.1 Prefabrikasyonun Genel Tanımı....................................................................... 249 6.1.2 Prefabrike Beton Yapı Üretim Sistemleri ........................................................ 249 6.2 MEVCUT DURUM ................................................................................................ 250 6.2.1 Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı ............................................... 250 6.2.2 Mevcut Kapasite ve Kullanımı......................................................................... 252 6.2.3 Üretim............................................................................................................... 253 6.2.4 Dış Ticaret ........................................................................................................ 253 6.2.5 Yurtiçi Tüketim ................................................................................................ 254 6.2.6 Fiyatlar ............................................................................................................. 254 6.2.7 İstihdam............................................................................................................ 254 6.2.8 Mevcut Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi.............................................. 255 6.2.9 Sektörün Rekabet Gücü.................................................................................... 255 6.2.10 Diğer Sanayi ve Yan Sanayi ile İlişkiler .......................................................... 255 6.2.11 Mevcut Durumun Değerlendirilmesi ............................................................... 255 6.2.12 Sektörün Dünyada ve AB Ülkelerindeki Durumu ........................................... 256 6.2.13 GZFT Analizi ................................................................................................... 256 vii Dokuzuncu Kalkınma Planı 6.3 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİNDE (2007-2013) SEKTÖRDE BEKLENEN GELİŞMELER ................................................................................................................... 256 6.3.1 Yurtiçi Talep Projeksiyonu .............................................................................. 256 6.3.2 İhracat Projeksiyonu......................................................................................... 257 6.3.3 Üretim Projeksiyonu ........................................................................................ 257 6.3.4 İthalat Projeksiyonu.......................................................................................... 257 6.3.5 Yatırım Tahminleri........................................................................................... 257 6.3.6 Teknolojide, Ar-Ge Faaliyetlerinde, İstihdam Piyasasında, Girdi Piyasalarında, Çevre Uygulamalarında vb. Muhtemel Gelişmeler ve Sektörün Rekabet Gücüne Etkileri. .......................................................................................................................... 257 6.3.7 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkilerde Muhtemel Gelişmeler............... 258 6.3.8 Sektörde Kamunun Rolü, Özelleştirme Faaliyetleri ve Muhtemel Etkileri ..... 258 6.4 AB’YE KATILIM SÜRECİNİN SEKTÖRE ETKİLERİ....................................... 258 6.5 PREFABRİKE BETON ENDÜSTRİSİ’NİN GÜÇLÜ ve ZAYIF YÖNLERİ; FIRSATLAR ve TEHDİTLER .......................................................................................... 259 7. TUĞLA VE KİREMİT SANAYİİ ALT ÖİK RAPORU......................................... 261 7.1 GİRİŞ:...................................................................................................................... 263 7.1.1 7.2 MEVCUT DURUM VE SORUNLAR: .................................................................. 263 7.2.1 Mevcut Durum ................................................................................................. 263 7.2.1.1 Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı........................................ 264 7.2.1.2 Üretim: ...................................................................................................... 268 7.2.1.3 Fiyatlar: ..................................................................................................... 273 7.2.1.4 İstihdam: ................................................................................................... 274 7.2.1.5 Mevcut Durumun Değerlendirilmesi: ....................................................... 275 7.2.2 7.3 Sektörün Tanımı ve Sınırlanması..................................................................... 263 Sektörün Sorunları: .......................................................................................... 275 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİNDE (2007-2013) SEKTÖRDE BEKLENEN GELİŞMELER ................................................................................................................... 277 8. 7.3.1 Yurtiçi Talep Projeksiyonu: ............................................................................. 277 7.3.2 Dokuzuncu kalkınma planı açısından temel yansımalar .................................. 279 CAM SANAYİİ ALT ÖİK RAPORU ....................................................................... 281 viii Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 8.1 YÖNETİCİ ÖZETİ.................................................................................................. 283 8.2 GİRİŞ....................................................................................................................... 286 8.3 MEVCUT DURUM VE SORUNLAR.................................................................... 288 8.3.1 Mevcut Durum ................................................................................................. 288 8.3.1.1 Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı........................................ 288 8.3.1.2 Üretim : ..................................................................................................... 294 8.3.1.3 Dış Ticaret:................................................................................................ 306 8.3.1.4 Yurt İçi Tüketim: ...................................................................................... 321 8.3.1.5 Fiyatlar: ..................................................................................................... 323 8.3.1.6 İstihdam: ................................................................................................... 325 8.3.1.7 Mevcut Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi ...................................... 327 8.3.1.8 Sektörün Rekabet Gücü ............................................................................ 328 8.3.1.9 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkiler ............................................... 330 8.3.1.10 Mevcut Durumun Değerlendirilmesi: ....................................................... 331 8.3.2 Sektörün Dünyada (OECD, DTÖ, Ülkeler) ve AB Ülkelerindeki Durumu..... 333 8.3.3 GZFT (Güçlü Yanlar-Zayıf Yanlar ve Sorunlar–Fırsatlar–Tehditler) Analizi 338 8.4 Dokuzuncu Plan Döneminde (2007–2013) Sektörde Beklenen Gelişmeler ........... 342 8.4.1 Yurt İçi Talep Projeksiyonu: ............................................................................ 342 8.4.2 İhracat Projeksiyonu......................................................................................... 344 8.4.3 Üretim Projeksiyonu: ....................................................................................... 344 8.4.4 İthalat Projeksiyonu: ........................................................................................ 345 8.4.5 Yatırım Tahminleri:.......................................................................................... 346 8.4.5.1 Eklenecek Yeni Kapasiteler:..................................................................... 346 8.4.5.2 Muhtemel Yatırım Alanları ve Yerleri: .................................................... 346 8.4.6 Teknolojide, Ar-Ge Faaliyetlerinde, İstihdam Piyasasında, Girdi Piyasalarında, Çevre Uygulamalarında vb. Muhtemel Gelişmeler ve Sektörün Rekabet Gücüne Etkileri: .......................................................................................................................... 347 8.4.7 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkilerde Muhtemel Gelişmeler: ............. 351 8.4.8 Sektörde Kamunun Rolü, Özelleştirme Faaliyetleri ve Muhtemel Etkileri: .... 351 8.4.9 AB’ye Katılım Sürecinin Sektöre Etkileri ....................................................... 352 8.5 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİ İÇİN ÖNERİLEN STRATEJİ, AMAÇ, POLİTİKA, ÖNCELİK VE TEDBİRLER......................................................................... 353 ix Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 8.5.1 Temel Sektörel Vizyon ve Strateji ................................................................... 353 8.5.2 Temel Amaç ve Politikalar............................................................................... 354 8.5.2.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Amaç ve Politikalar............................. 354 8.5.2.2 Diğer Amaç ve Politikalar ........................................................................ 355 8.5.3 Amaç ve Politikaları Gerçekleştirmeye Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Düzenlemeler ............................................................................................... 357 8.5.3.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki - Kurumsal Düzenlemeler............................................................................................. 358 8.5.3.2 8.6 Teşvik Sistemine İlişkin Tedbirler............................................................ 359 SONUÇ VE GENEL DEĞERLENDİRME ............................................................ 361 8.6.1 Temel Amaç ve Politikalar ile Öncelik ve Tedbirlerin Gelişme Eksenleri Bazında Tasnifi .............................................................................................................. 363 x Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 TABLO LİSTESİ Tablo 1.1: Sektör Ürünlerinin ISIC3 ve GTİP Sınıflandırması ................................................. 3 Tablo 1.2: Alt Sektörlerdeki Kuruluş Sayıları ve Kapasiteleri .................................................. 4 Tablo 1.3: Taş ve Toprağa Dayalı Sanayilerde Kurulu Kapasite ve Kapasite Kullanım Oranı Durumu....................................................................................................................................... 5 Tablo 1.4: Seramik Kaplama Malzemeleri Standartları............................................................. 9 Tablo 1.5: Seramik Sağlık Gereçleri Standartları .................................................................... 10 Tablo 1.6: Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Üretim Miktarları .............................................. 13 Tablo 1.7: Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Üretim Değerleri ............................................... 14 Tablo 1.8: Taş ve Toprağa Dayalı Sanayilerde Sınai ve Ticari Maliyetler.............................. 15 Tablo 1.9: Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Sektörü Ürün İthalatı (Miktar Olarak) .............. 16 Tablo 1.10: Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Sektörü Ürün İthalatı (Değer Olarak) ............. 17 Tablo 1.11: Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Sektörü İhracatı (Miktar Olarak)..................... 18 Tablo 1.12: Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Sektörü İhracatı (Değer Olarak)...................... 19 Tablo 2.1.Çimento GTIP Numaraları....................................................................................... 62 Tablo 2.2. Türk Standartlarındaki Çimento Tipleri.................................................................. 63 Tablo 2.3. Çimento Sektörünün Coğrafi Yapısı....................................................................... 67 Tablo 2.4. Çimento Sektöründeki Kuruluşlar .......................................................................... 69 Tablo 2.5. Çimento Sektöründe Kurulu Kapasite Durumu...................................................... 73 Tablo 2.6. Çimento Üretiminde Kullanılan Ana Girdiler ........................................................ 80 Tablo 2.7. Çimento Sektörü Üretim Miktarları........................................................................ 84 Tablo 2.8. Çimento Sektörü Üretim Değerleri......................................................................... 84 Tablo 2.9. Türk Çimento Sektörü Genel Maliyet Yapısı ......................................................... 85 Tablo 2.10. Çimento Sektörü İthalatı (Miktar Olarak)............................................................. 86 Tablo 2.11. Çimento Sektörü İthalatı (Değer Olarak).............................................................. 86 Tablo 2.12. Çimento Sektörü İthalatı Ortalama Birim Fiyatları .............................................. 87 Tablo 2.13. AB ve Diğer Ülkelerden Çimento Sektörü İthalatı (Miktar Olarak) .................... 87 Tablo 2.14. AB ve Diğer Ülkelerden Çimento Sektörü İthalatı (Değer Olarak) ..................... 88 Tablo 2.15. Çimento Sektörü İhracatı (Miktar Olarak)............................................................ 89 Tablo 2.16. Çimento Sektörü İhracatı (Değer Olarak)............................................................. 90 Tablo 2.17. Çimento Sektörü İhracatı Ortalama Birim Fiyatları ............................................. 90 xi Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 2.18: AB ve Diğer Ülkelere Çimento Sektörü İhracatı (Miktar Olarak) ....................... 91 Tablo 2.19: AB ve Diğer Ülkelere Çimento Sektörü İhracatı (Değer Olarak) ........................ 92 Tablo 2.20: Yurtiçi Tüketim Miktarı........................................................................................ 95 Tablo 2.21: Yurtiçi Tüketim Değeri......................................................................................... 95 Tablo 2.22: Çimento İç Satışlarının Yıllara ve Cinslerine Göre Dağılımı............................... 96 Tablo 2.23: 1999 - 2005 Yılları Çimento İç Satışları Dağılımı ............................................... 96 Tablo 2.24: Çimento İç Satışlarının Yıllara ve Ambalaj Durumuna Göre Dağılımı ............... 96 Tablo 2.25: Çimento Sektörü Ortalama Yurtiçi Fabrika Çıkış Fiyatları.................................. 97 Tablo 2.26: Çimento Sektörü İstihdam Durumu (Kişi)............................................................ 98 Tablo 2.27: 1999-2005 Yılları Çimento Sektörüne Verilen Teşvikler................................... 100 Tablo 2.28: 2001 – 2005 Yılları Çimento Sektörü Yakıt Kullanımı...................................... 104 Tablo 2.29: 2003 – 2013 Yılları Çimento Sektörü Elektrik Tüketimi ................................... 104 Tablo 2.30: 2003 – 2013 Yılları Çimento Sektörü Kraft Kağıdı İhtiyacı .............................. 105 Tablo 2.31: Çimento Sektörü Yurtiçi Talep Projeksiyonu (Miktar Olarak) .......................... 115 Tablo 2.32: Çimento Sektörü Yurtiçi Talep Projeksiyonu (Değer Olarak) ........................... 115 Tablo 2.33: Çimento Sektörü İhracat Projeksiyonu (Miktar Olarak)..................................... 116 Tablo 2.34: Çimento Sektörü İhracat Projeksiyonu (Değer Olarak)...................................... 116 Tablo 2.35: Çimento Sektörü Üretim Tahminleri (Miktar Olarak)........................................ 117 Tablo 2.36: Çimento Sektörü Üretim Tahminleri (Değer Olarak)......................................... 117 Tablo 2.37: 2007 – 2012 Yıllarında Devreye Girmesi Beklenen İlave Kapasite Miktarları . 118 Tablo 2.38: TMSF Tarafından Satılan Fabrikaların Yeni Mülkiyet Durumu ........................ 119 Tablo 3.1: Türkiye Alçı Potansiyeli ....................................................................................... 138 Tablo 3.2: Türkiye Alçı Mamulleri Üretim Miktarları .......................................................... 141 Tablo 3.3: Alçı ve Türevleri İthalatı....................................................................................... 141 Tablo 3.4: Alçı ve Türevleri İhracatı...................................................................................... 142 Tablo 3.5: Dünya Alçı Üretimi .............................................................................................. 145 Tablo 4.1: Kirecin Kullanım Alanları .................................................................................... 156 Tablo 4.2: Kireç Sanayiinde Kendi İhtiyacını Sağlayan Kuruluşların Son 5 Yıllık CaO Üretimleri ............................................................................................................................... 160 Tablo 4.3: Kirecin İki Temel Kullanım Alanında Yıllara Göre Değişmeler (Yıllık Üretim İçindeki Payları) ..................................................................................................................... 161 xii Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 4.4: Kireç Sektöründe Önemli Kuruluşlar ................................................................... 162 Tablo 4.5: Kireç Sektöründe Kurulu Kapasite Durumu......................................................... 163 Tablo 4.6: Çeşitli Kireç Fırını Tiplerinin Karşılaştırılması.................................................... 166 Tablo 4.7: Kireç Sektörü Birim Üretim Girdileri................................................................... 172 Tablo 4.8: Yapılarda Kullanılan Söndürülmemiş Kireçlerin Kimyasal Özellikleri............... 173 Tablo 4.9: Yapılarda Kullanılan Söndürülmüş Kireçlerin Kimyasal Özellikleri................... 174 Tablo 4.10: Kireç Üretim Miktarları ...................................................................................... 174 Tablo 4.11: Kireç Üretim Değerleri ....................................................................................... 175 Tablo 4.12: Kireç Sektöründe Sınai ve Ticari Maliyetler (2005 Yılı) ................................... 175 Tablo 4.13: Kireç Sektörü İhracatı......................................................................................... 176 Tablo 4.14: Kireç Tüketim Miktarları.................................................................................... 176 Tablo 4.15: Kireç Tüketim Tüketim Değerleri ...................................................................... 176 Tablo 4.16: Yıllara Göre Kireç Tüketim Rakamları (1000 Ton) ........................................... 177 Tablo 4.17: Kireç Sektörü Ortalama Fabrika Çıkış Fiyatları ................................................. 178 Tablo 4.18: Kireç Sektörü İstihdam Durumu......................................................................... 179 Tablo 4.19: Dünyada Kireç Üretimi....................................................................................... 182 Tablo 4.20: Demir-Çelik Sektörü Kireç Talebi...................................................................... 184 Tablo 4.21: Kimya Sanayii Kireç Talebi ............................................................................... 185 Tablo 4.22: İnşaat Sektörü Kireç Talebi ................................................................................ 185 Tablo 4.23: İnşaat Sektörü ve Sanayi Kireç Tüketimi ........................................................... 185 Tablo 4.24: Şeker Sanayii ve Diğer Sanayilerin Kireç Tüketimleri ...................................... 186 Tablo 4.25: Demir Dışı Metal Sanayii Kireç Tüketimi.......................................................... 186 Tablo 4.26: Gaz Beton Sanayii Kireç Talebi ......................................................................... 187 Tablo 4.27: Çevre Koruma Amaçlı Çimento Tüketimi.......................................................... 187 Tablo 4.28: Tüketim Gruplarına Göre Kireç Sektörü Yurtiçi Talep Projeksiyonu................ 188 Tablo 4.29: Kireç Sektörü Yurtiçi Talep Projeksiyonu (Miktar Olarak) ............................... 189 Tablo 4.30: Kireç Sektörü Yurtiçi Talep Projeksiyonu (Değer Olarak) ................................ 189 Tablo 4.31: Kireç Sektörü İhracat Projeksiyonu (Miktar Olarak) ......................................... 189 Tablo 4.32: Kireç Sektörü İhracat Projeksiyonu (Değer Olarak) .............................................. 189 Tablo 4.33: Kireç Sektörü Üretim Tahminleri (Miktar Olarak) ............................................. 190 Tablo 4.34: Kireç Sektörü Üretim Tahminleri (Değer Olarak)............................................... 190 xiii Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 5.1: Çeşitli Ülkelerde Hazır Beton Üretimi Başlangıç Yılları ..................................... 204 Tablo 5.2: Hazır Beton Sektöründe Önemli Kuruluşlar......................................................... 207 Tablo 5.3: Hazır Beton Sektöründe Kurulu Kapasite Durumu .............................................. 218 Tablo 5.4: Birim Üretim Girdileri .......................................................................................... 220 Tablo 5.5: Beton Basınç Dayanım Sınıfları ........................................................................... 221 Tablo 5.6: Çökme Kıvam Sınıfları......................................................................................... 221 Tablo 5.7: Çevresel Etki Sınıfları ve TS EN 206 Ek F’de verilen sınır değerler................... 222 Tablo 5.8: Birim Hacim Ağırlık Sınıfları............................................................................... 223 Tablo 5.9: Hazır Beton Sektörü Üretim Miktarları ................................................................ 223 Tablo 5.10: Hazır Beton Sektörü Üretim Değerleri ............................................................... 224 Tablo 5.11: Hazır beton sektöründe Sınai ve Ticari Maliyetler............................................. 224 Tablo 5.12: Hazır Beton Tüketim Miktarları ......................................................................... 226 Tablo 5.13: Hazır Beton Tüketim Değeri............................................................................... 226 Tablo 5.14: Hazır Beton Sektörü Ortalama Fabrika Çıkış Fiyatları ...................................... 226 Tablo 5.15: Hazır Beton Sektörü İstihdam Durumu (Kişi).................................................... 227 Tablo 5.16: Dünyada Hazır Beton (2004).............................................................................. 230 Tablo 5.17: Hazır Beton Sektörü Yurtiçi Talep Projeksiyonu (Miktar Olarak)..................... 233 Tablo 5.18: Hazır Beton Sektörü Yurtiçi Talep Projeksiyonu (Değer Olarak)...................... 233 Tablo 5.19: Hazır Beton Sektörü Sorunları ve Tedbir Önerileri............................................ 240 Tablo 6.1: Beton Prefabrikasyon Sektöründe Önemli Kuruluşlar ......................................... 250 Tablo 6.2: Beton Prefabrikasyon Sektörü Üretim Miktarları................................................. 253 Tablo 6.3: Beton Prefabrikasyon Sektörü İstihdam Durumu ................................................. 254 Tablo 6.4: Beton PrefabrikasyonSektörü Tahmini İstihdam Durumu (Kişi) ......................... 255 Tablo 6.5: Prefabrike Beton Tüketimi.................................................................................... 256 Tablo 7.1: Türkiye Tuğla-Kiremit Fabrikalarının Bölgeler Sayısı ve Yerleri ....................... 265 Tablo 7.2: Tuğla-Kiremit Sektöründe Fabrika Kapasiteleri................................................... 266 Tablo 7.3: Tuğla ve Kiremit.Sektöründe Kapasite Kullanım Oranları .................................. 268 Tablo 7.4: 2004 Yılı Tuğla ve Kiremit Üretim Maliyetleri.................................................... 273 Tablo 7.5: Tuğla Kiremit Sektörü Ortalama Çıkış Fiyatları .................................................. 274 Tablo 8.1: Cam Ürünleri GTİP Numaraları ........................................................................... 286 Tablo 8.2: Dünya Cam Üretimi.............................................................................................. 288 Tablo 8.3: Dünyadaki Önemli Düzcam Üreticileri ................................................................ 289 xiv Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 8.4: Dünyadaki Önemli Cam Elyafı Üreticileri ........................................................... 290 Tablo 8.5: Dünyadaki Önemli Cam Firmalarının Satışları .................................................... 291 Tablo 8.6: Türkiye Cam Sektöründe Önemli Firmalar .......................................................... 292 Tablo 8.7: Cam Sektöründe Kurulu Kapasite Durumu .......................................................... 293 Tablo 8.8: Cam Sektöründe Birim Üretim Girdileri .............................................................. 300 Tablo 8.9: Cam Sektörü Üretim Miktarları............................................................................ 302 Tablo 8.10: Cam Sektörü Üretiminin Değeri ......................................................................... 303 Tablo 8.11: Dünya Cam Üreticileri Performans Göstergeleri -2004 ..................................... 305 Tablo 8.12: Cam Sanayiinde Sınai ve Ticari Maliyetler........................................................ 306 Tablo 8.13: Cam İthalatı (Miktar Olarak) .............................................................................. 308 Tablo 8.14: Cam İthalatı (Değer Olarak) ............................................................................... 309 Tablo 8.15: Cam İthalatı Ortalama Birim Fiyatları................................................................ 311 Tablo 8.16: Avrupa Birliği ve Diğer Ülkelerden Cam İthalatı (Miktar Olarak) .................... 313 Tablo 8.17: Avrupa Birliği ve Diğer Ülkelerden Cam İthalatı (Değer Olarak) ..................... 314 Tablo 8.18: Cam Sektörü Hammadde İthalatı........................................................................ 315 Tablo 8.19: Cam İhracatı (Miktar Olarak) ............................................................................. 316 Tablo 8.20: Cam İhracatı (Değer Olarak) .............................................................................. 317 Tablo 8.21: AB ve Diğer Önemli Ülkelere Cam İhracatı (Miktar Olarak) ............................ 318 Tablo 8.22: AB ve Önemli Diğer Ülkelere Cam İhracatı (Değer Olarak) ............................. 319 Tablo 8.23: Cam İhracatı Ortalama Fiyatları ......................................................................... 320 Tablo 8.24: Yurt İçi Cam Tüketim Miktarı............................................................................ 322 Tablo 8.25: Cam Sektörü Ortalama Fabrika Çıkış Fiyatları .................................................. 324 Tablo 8.26: Cam Sektörü İstihdam Durumu (Kişi) ............................................................... 326 Tablo 8.27: Cam Sanayi Rekabet Gücü Göstergeleri ............................................................ 330 Tablo 8.28: Dünya Cam Üretimi............................................................................................ 334 Tablo 8.29: AB 25’te Cam Üretim, İhracat ve İthalatı........................................................... 336 Tablo 8.30: Cam Sanayii Faaliyetlerinin Uluslararası Konumu ............................................ 338 Tablo 8.31: Cam Sektöründe Eklenecek Yeni Kapasiteler .................................................... 346 Tablo 8.32: Cam Sektörü Sorunları ve Tedbir Önerileri........................................................ 357 xv Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 IX. KALKINMA PLANI TAŞ VE TOPRAĞA DAYALI SANAYİLER ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU ÜYE LİSTESİ RAPORTÖR : KEREM ERŞEN, ÇİMENTO MÜSTAHSİLLERİ BİRLİĞİ RAPORTÖR : NECMİ TARIK, T. ŞİŞE VE CAM FAB. A.Ş. KOORDİNATÖR : F. SAVAŞ BAYAZIT, DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. KOORDİNATÖR: ASAF ERDOĞAN, DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. ÜYE : TÜMER AKAKIN, T. HAZIR BETON BİRLİĞİ (ALT ÖİK RAPORTÖRÜ) ÜYE : TURGUT AKTAN, Y. DENETLEME KURULU EMEKLİ BAŞDENETÇİSİ ÜYE : PROF.DR. ADNAN AKYARLI, KİREÇ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ÜYE : SÜLEYMAN ALKAYA, KİREÇ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ÜYE : GÜNEY ARIK, OYAK ÇİMENTO GRUBU ÜYE : FARUK ARISOY, KÜMAŞ KÜTAHYA MANYEZİT İŞLETMELERİ A.Ş. ÜYE : AHMET ATEŞ, SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI ÜYE : RAMAZAN ATEŞ, SEREL SERAMİK ÜYE : MUSTAFA ERSİN AYAYDIN, SERAMİK FED. (ALT ÖİK RAPORTÖRÜ) ÜYE : ÇETİN BAŞARANHINCAL, TUĞLA VE KİREMİT SAN. DERNEĞİ ÜYE : KADİR BAŞOĞLU, TUĞLA VE KİREMİT SAN. DERNEĞİ ÜYE : FATİH BİRBİLEN, KALE PORSELEN ÜYE : KADİR BÜYÜKKARA, VİCAT KONYA ÜYE : ERDEM ÇENESİZ, ÇENESİZLER SERAMİK ÜYE : CEYDA ERDEM, T. ŞİŞE VE CAM FAB. A.Ş. ÜYE : MÜGE GÖK ERYILMAZ, T. PREFABRİK BİR. (ALT ÖİK RAPORTÖRÜ) ÜYE : C.COŞKUN GÖNÜLTAŞ, KİREÇ SAN. DER. (ALT ÖİK RAPORTÖRÜ) ÜYE : ERGİN GÖRK, T. ŞİŞE VE CAM FAB. A.Ş. ÜYE : FAİK KADRİ İLHAN, SÜPERATEŞ ÜYE : TURAN KAHRAMAN, T. HAZIR BETON BİRLİĞİ ÜYE : HÜSAMETTİN KANBUR, HAZNEDAR REFRAKTER TUĞLA SAN A.Ş. ÜYE : OKAN KARACA, YİBİTAŞ LAFARGE ÜYE : FERRUH KARAKULE, T. HAZIR BETON BİRLİĞİ ÜYE : FATİH KEKEÇ, ÇANAKÇILAR SERAMİK xvi Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 ÜYE : BERRİN NUR KIZARTICI, ORTA ANADOLU İHRACATÇI BİRL. ÜYE : SERVET KÖSEREİSOĞLU, SÖRMAŞ ÜYE : LEVENT ORAL, TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ ÜYE : ZİYNET BERNA ORHAN, SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI ÜYE : A.REŞAT ÖZBAŞI, K. SELÇUKLU KROM MAGNESİT TUĞLA SAN. A.Ş. ÜYE : TARIK ÖZÇELİK, KALE SERAMİK ÜYE : NAFİZ ÖZDEMİR, KÜMAŞ (ALT ÖİK RAPORTÖRÜ) ÜYE : YUNUS ÖZGÜNDÜZ, KALE SERAMİK ÜYE : M. OLGUN PAJİK, KALE SERAMİK (ALT ÖİK RAPORTÖRÜ) ÜYE : AHMET V. PEKİN, AKÇANSA ÜYE : GERMİYAN SAATÇİOĞLU, SERAMİK FEDERASYONU ÜYE : ERTUĞRUL SANDIKÇIOĞLU, VİCAT BAŞTAŞ ÜYE : HASAN SAZCI, KALE SERAMİK ÜYE : FAHRETTİN SELAMİ LOKMAN, TUKDER (ALT ÖİK RAPORTÖRÜ) ÜYE : ARİF SEZGİN, T. İSTATİSTİK KURUMU ÜYE : DOÇ. DR. ENDER SUVACI, ANADOLU ÜN. SERAMİK ARŞT. MER. ÜYE : HAYRETTİN ŞENER, OYSA ÜYE : O. METİN ŞENOL, KONCAM A.Ş. ÜYE : CAN TAZE, SET GRUP HOLDİNG ÜYE : NECİP TERZİBAŞIOĞLU, BATIÇİM ÜYE : BÜLENT TOKMAN, T. PREFABRİK BİRLİĞİ (ALT ÖİK RAPORTÖRÜ) ÜYE : MURAT TOKSÖZ, T.ÇİMENTO MÜSTAHSİLLERİ BİRLİĞİ ÜYE : KAZIM UÇAR, BURSA ÇİMENTO ÜYE : BERKE UĞURAL, ECZACIBAŞI KARO SERAMİK ÜYE : AHMET ULUKUŞ, TOPRAK SERAMİK ÜYE : EMİN ULUSOY, EGE SERAMİK ÜYE : SABİT USLU, T.ÇİMENTO MÜSTAHSİLLERİ BİRLİĞİ ÜYE : TURAN VARGI, T.ALÇI ÜR. DERNEĞİ (ALT ÖİK RAPORTÖRÜ) ÜYE : AHMET YAMANER, ECZACIBAŞI KARO SERAMİK ÜYE : BURAK YENER, İZOTOPRAK ÜYE : VEDİİ YILMAZ, KALE SERAMİK xvii Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 GİRİŞ Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) hazırlıkları kapsamında kurulan “Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu”, üretim şekilleri ve ürünleri itibarıyla bir arada incelenmesi doğru olmayacak 11 adet alt komisyon şeklinde çalışmıştır. Bu alt komisyonlar şunlardır: • Alçı Sanayii • Cam Sanayii • Çimento Sanayii • Hazır Beton Sanayii • Kireç Sanayii • Prefabrik Yapı Elemanları Sanayii • Refrakter Malzemeler Sanayii • Seramik Kaplama Malzemeleri Sanayii • Seramik Sağlık Gereçleri Sanayii • Teknik Seramik Sanayii • Tuğla-Kiremit Sanayii Alt komisyonların çalışmaları sonucu hazırlanan raporlar özetlenerek ve çalışma konusu sanayi kolunun ana hatları ile genel görünümünü verecek bir şekilde özet raporda birleştirilmiştir. Bu alt sektörlere ilişkin olarak daha detaylı bilgiler ise alt komisyon raporlarında bulunmaktadır. xvii Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 1. ÖZET RAPOR 1 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 2 Dokuzuncu Kalkınma Planı 1.1 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 GİRİŞ Sektörün Tanımı ve Sınırları: Kil, kaolen, kuvars, feldspat, kalker gibi inorganik maddelerin belirli oranlarda karıştırılıp, gerekiyorsa uygun metotlarla şekillendirildikten sonra 800-1700 0C’de pişirilmesi ile elde edilen malzeme ve mamullerdir. Sektörün G.T.İ.P. numarası itibarıyla kesin sınırları aşağıdaki gibidir: Tablo 1.1: Sektör Ürünlerinin ISIC3 ve GTİP Sınıflandırması ISIC3 GTİP ADI 2694 2523******** Çimento-Klinker 2694 2522******** Kireç 2694 2520******** Alçı 2610 70********** Cam 2693 2691 2691 6907******** 6908******** 6910******** 8546******** 8536******** Seramik Kaplama Malzemeleri Seramik Sağlık Gereçleri Teknik Seramik 6911******** 2691 6912******** 6913******** Sofra ve Süs Eşyası 6914******** 3816******** 6815******** 2692 6901******** Refrakterler 6902******** 6903******** 2693 6904******** 6905******** Tuğla-Kiremit 2695 3824******** Hazır Beton 2695 681********* Prefabrik Yapı Elemanları 3 Dokuzuncu Kalkınma Planı 1.2 1.2.1 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 MEVCUT DURUM VE SORUNLAR: Mevcut Durum 1.2.1.1 Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayilerde üretim yapan kuruluşlar genellikle en son teknolojileri uygulamaktadırlar. Kamuya ait herhangi bir kuruluş bulunmamaktadır. Alt sektörler itibarıyla kuruluş sayısı aşağıda verilmiştir: Tablo 1.2: Alt Sektörlerdeki Kuruluş Sayıları ve Kapasiteleri Alt Sektör Çimento Sayısı (Adet) 40 Entegre 19 Öğütme 2005 Yılı İşçi Sayısı 8.398 Kapasite 41.000.000 ton klinker 70.000.000.ton öğütme Kireç 67 B.A.* 4.950.000 ton Alçı 11 1.500 2.400.000 ton Cam 23 10.000 1.830.000 ton Seramik Kaplama Malzemesi 24 12.426 302.700.000 m2 Seramik Sağlık Gereçleri 26 5.934 18.950.000 adet Teknik Seramik 3 620 18.800 ton Refrakter 19 1.905 565.000 ton Tuğla-Kiremit 417 B.A*. 17.500.000. ton Prefabrik Yapı Elemanları 24 3.368 1.600.000 m3 B.A.: Bilgi Alınamadı. 4 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 1.3: Taş ve Toprağa Dayalı Sanayilerde Kurulu Kapasite ve Kapasite Kullanım Oranı Durumu Sıra Ana Kapasite Kapasite No: Mallar ve KKO Birimi (1) (2) (3) (4) 1 Klinker 2 Çimento (Öğütme) 3 Kireç 4 Alçı 5 Cam 6 Ser.Kap.Malz. 7 Sağlık Gereçleri 8 Teknik Seramik 9 Refrakter 10 Tuğla Kiremit 11 Prefabrik Yapı El. YILLAR 1999 2000 2001 2002 2003 (5) (6) (7) (8) 2004 2005 Tah. (9) (10) (11) Kapasite Milyon Ton 33,2 35,1 35,1 36,2 36,4 39 41 KKO 84,2 82,5 81,9 81,5 83,6 84 88,5 Kapasite Milyon Ton 63,2 64,1 64,8 66,4 65,9 70 KKO 55,1 56,1 46,1 50,5 52,9 58,9 57,9 4,79 4,79 4,85 4,85 4,85 4,95 4,95 67 68 72 Kapasite Milyon Ton V.Y. V.Y. 1,3 1,35 1,8 2 2,4 KKO 60 59 57 1.830 V.Y. % % Kapasite Milyon Ton KKO Kapasite KKO Kapasite KKO % % Bin Ton 74 68 V.Y. V.Y. 86 85 92 83 V.Y. Milyon M2 210 227 244 255 258 272 303 % 71 77 73 80 82 14,3 17,2 19 69 72 76 16,3 16,5 18,8 62 KKO Kapasite KKO Kapasite KKO 76 85 KKO Kapasite 81 65 % 13 KKO 61 1.514 1.714 1.715 1.743 1.796 Kapasite Milyon Adet 12,4 Kapasite 65 % Bin Ton 60 81 62 64 13,4 13,6 57 64 12,9 12,8 12,9 16,3 % 60 81,1 49,2 56,6 67,5 70,5 72,9 Bin Ton 527 527 527 535 535 540 565 % 37 38 40,5 43 44,1 36,6 39,5 Bin Ton V.Y. V.Y. V.Y. V.Y. V.Y. V.Y. 17.504 % V.Y. V.Y. V.Y. V.Y. V.Y. V.Y. 80 Milyon M3 V.Y. V.Y. V.Y. V.Y. V.Y. V.Y. 1,6 % V.Y. V.Y. V.Y. V.Y. V.Y. V.Y. V.Y. V.Y.: Veri Yok. 1.2.1.2 Üretim a) Üretim Yöntemi -Teknoloji: Sektörde her ürün tipinde farklı üretim teknolojisi kullanılmaktadır. Üretim yöntemleri aşağıda belirtilmiştir: 5 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Çimento, kırıldıktan sonra bilyalı ve valslı değirmenlerde öğütülen kalker ve kilin döner fırında 1350–1400 0C de pişirilmesi sonucu elde edilen klinkerin alçı ile birlikte değirmenlerde öğütülmesi suretiyle üretilir. Kireç; doğadan çıkarılan kireçtaşının (CaCO3-CaMg(CO3)2) 10–200 mm tane iriliğinde kırıldıktan sonra, fırında 1050–1200 0C de kalsine edilmesi suretiyle elde edilir. Fırınların dik, yatay döner ve akışkan yataklı tipleri vardır. Alçı, alçıtaşının açık atmosfer kalsinasyonu sonucu elde edilmektedir. Kalsinasyon işlemi döner fırınlarda veya dikey fırınlarda yapılmaktadır. Termik santralların ve gübre fabrikalarının sülfür giderme ünitelerinde de sentetik alçı üretimi yapılmaktadır. Cam; kum, kalker, feldspat, dolomit, soda ve sodyum sülfatın üretilmek istenen cama göre belli reçetelerde karıştırılıp cam fırınlarında 1500–1600 0C de ergitilmesi suretiyle elde edilir. Bu cam kütle üfleme, pres, haddeleme, yüzdürme, savurma veya akıtma gibi yöntemlerin biri kullanılarak istenen şekle sokulur. Seramik Kaplama Malzemeleri üretimi için kil, kaolen, feldspat ve kuvars gibi ana hammaddeler çeşitli kırıcılardan geçirilerek ufaltılıp belli oranlarda karıştırıldıktan sonra, bilyalı sulu değirmenlerde öğütülüp, eleklerden ve manyetik ayırıcılardan geçirildikten sonra elde edilen çamur püskürtmeli kurutucularda tane halinde kurutulur. Bu tanelerden hazırlanan karışım hidrolik preslerde karo şeklinde kalıplanır, kurutulduktan sonra üzerleri sırlanır, desen ve dekor yapıldıktan sonra tek veya çift katlı fırınlarda dönen rulolar üzerinde 1050 -1200 0C civarında pişirilir. Seramik Sağlık Gereçleri; kil, kaolen, kuvars, feldspat ve diğer yardımcı hammaddelerin değirmende sulu şekilde öğütülmesiyle elde edilen çamurun alçı veya sentetik reçine kalıplarda şekillendirilip kurutulduktan sonra, sırlanıp 1250 0C civarında pişirilmesi suretiyle üretilir. Teknik Seramik grubundan Türkiye’de porselen izolatörler ve elektroporselenler üretilmektedir. Kil, kaolen, kuvars, feldspat ve alüminyum oksit gibi hammaddeler belli oranlarda karıştırılıp öğütüldükten sonra şekillendirip 1300 0C’de pişirilerek elde edilir. Kullanım yerine göre bu porselenlere metal parçalar monte edilerek, elektrik enerjisi iletim ve dağıtımında kullanılır. Refrakterler: Yüksek sıcaklığa dayanıklı oksitler olan refrakter malzemeler doğadan çıkarılıp bir zenginleştirme işleminden sonra çeşitli tipteki fırınlarda pişirilerek sinterleştirilir. İhtiyaca göre hazırlanan harman doğal veya sentetik bağlayıcılarla karıştırıldıktan sonra 6 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 şekillendirilerek pişirilir ve tuğla haline getirilir. Şekillendirilmeden dökme olarak da kullanılabilir. Tuğla Kiremit: Doğadan çıkarılan kil ayıklanıp öğütüldükten sonra çamur haline getirilip preste şekillendirilip kurutulur ve 850–950 0C civarında pişirilir. Pişirme fırınları Tünel Fırın veya Hoffman tipi fırınlardır. b) Ürün Standartları: 1) Çimento Standartları: Türkiye’de çimento üreticileri TS EN 197-1’e göre üretimlerini gerçekleştirmektedir. Çimento Fabrikaları üretimi ise TS EN 197–2 standardına göre kontrol edilmektedir. Her iki standart da çimento sektörü için uyulması zorunlu standartlardır. Genel Çimentolar, TS EN 197-1’de “CEM çimentosu” olarak adlandırılır. Bunlar 5 ana tip içerisinde toplanmaktadır: • CEM I Portland Çimentosu • CEM II Portland Kompoze Çimento • CEM III Cüruflu Çimento • CEM IV Puzolanik Çimento • CEM V Kompoze Çimento TS EN 197–1 standardı kapsamı dışında olan “Özel” olarak adlandırılan çimentolar ise TS 21 “Çimento Beyaz Portland”, TS 10157 “Çimento-Sülfatlara Dayanıklı Çimento”, TS 22 “Harç Çimentosu”, TS 3646 “Erken Dayanımı Yüksek Çimento” ve TS 809 “Süper Sülfatlı Çimento”dur. Kyoto Protokolü ve CO2 Emisyonu Kontrolü uygulamalarının başlamasıyla, çimento sektörünün ürün bazında değişikliklere gitmesi muhtemeldir. Bu kapsamda, AB uyum süreci içerisinde EN 197–1 standartları çerçevesinde katkılı tür çimentolarda CEM II, CEM III ve CEM IV sınıflarında 42,5 ve 52,5 türü çimentolar üretime başlamıştır. Dayanıklılık ve korozyon etkilerini minimize eden ve daha az CO2 ve yakıt / enerji tüketen yeni tür çimentoların daha fazla kullanımı için bu türlerin inşaatlarda tercih edilmesi gereklidir. Avrupa Çimento Birliği (CEMBUREAU) üyesi olan Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği uzmanları, Avrupa Standartlarının hazırlandığı standart hazırlama gruplarının toplantılarına bizzat katılmaktadır. (CEN TC 51) Aynı şekilde Türkiye’de de TSE’nin öncülüğünde oluşturulan Ayna Gruplara katılım sağlanmaktadır. 7 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Türkiye’ de kurulu çimento fabrikalarının 46’sında EN ISO 9001:2000 belgesi, 11’ inde ISO 14001 belgesi ve 31’inde OHSAS 18001 belgesi bulunmaktadır. 2) Kireç Standartları: Yapıda kullanılan kireçle ilgili yeni hazırlanan ve gelecekte TSE 4022 TSE 30 ve TSE 32’nin yerine geçecek olan EN 459 – 1 ve EN 459 – 2 standart olarak uygulanacaktır. 3) Alçı Standartları: Alçı ve alçıdan mamul elemanlara ait T.S.E. standartları: • Yapı Alçıları : TS 370 • Alçı Bölme Blokları : TS 451 • Alçı Duvar Levhaları : TS 452 4) Cam Standartları: Düzcamda kullanılan standartlar şöyledir: • ISO 9002 Belgesi • Oto camı için ISO 14001 Belgesi • Oto camında ECR43 Onay Belgesi • TSE Kalite Uygunluk Belgeleri • TSE Kalite Yeterlilik Belgeleri Cam Ambalajda ise TSE Kalite Uygunluk Belgeleri, TSE Üretim Yeterlilik Belgeleri mevcuttur. Şişe kafa standartlarında ve ölçüsel toleranslarda DIN, GMF gibi normlar uygulanmaktadır ve hitap edilen yurt içi ve yurt dışı pazarların ihtiyaç duydukları teknik özelliklere sahip cam ambalaj üretimi ve bunların üretimin çeşitli noktasında kontrolüne yönelik sistemler oluşturulmuştur. Üretim tesisleri ISO 9002 belgesine sahiptir. ISO 9000 kalite güvence sisteminin çevreye yönelik olan ISO 14000 belgesi alınmaktadır. Cam Ev Eşyasında soda camı, kristal ve borosilikat camdan üretilen ev eşyaları konusunda Türk Standartları Enstitüsü tarafından yayınlanmış herhangi bir ürün standardı bulunmamaktadır. Ürünlerin gıda kabı olarak kullanıldıkları durumda kontaminasyon kontrolü için TS 4403 (ISO 7086) standardı, kalite kontrol çalışmalarında numune planı hazırlama ve kabul edilebilirlik sınırları konusunda ise TS 2756 (ISO 2859) standardı esas alınmaktadır. Şişecam Cam Ev Eşyası Grubu’na bağlı fabrikalar , ‘Paşabahçe’ markalı kurşunlu kristal ürünler için TS 6500, ‘Teknik cam’ markalı ölçülü balonlar için TS 1491, yuvarlak 8 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 dipli balonlar ve erlenler için ise TS 1493 standarda uygunluk belgeleri ile imalata yeterlilik belgelerine sahiptir. Şişecam Cam Ev Eşyası Grubu’na bağlı fabrikaların tümünde ve pazarlama-satış hizmetlerinde ISO 9000 Kalite Güvence Sistemi sertifikasyonu bulunmaktadır. Bu fabrikalarda, ISO–14000 Çevre Yönetim Sistemine yönelik hazırlık çalışmaları sürdürülmektedir. 5) Seramik Kaplama Malzemeleri Standartları: Seramik kaplamalara ilişkin genel standartlar aşağıdaki tabloda verilmiştir: Tablo 1.4: Seramik Kaplama Malzemeleri Standartları ADI TS NO Seramik Yer ve Duvar Karoları-Tarifleri Sınıflandırma, Özellikler ve İşaretleme TS-EN 87 Seramik Karolar Mohs Yüzey Sertliğinin Çizerek Tayini TS-EN 101 Seramik Karolar-Kalıptan Çekme-Düşük Su Emmeli (E %3) (A1Grubu) TS-EN 121 Seramik Karolar-Sırlı Karolar-Yüzey Aşınmasına Dayanım Tayini TS-EN 154 Seramik Karolar-Toz Halinde Preslenmiş -Su Emmesi (E %10) (B111 Grubu) TS-EN 159 Seramik Karolar-Toz Halinde Preslenmiş- Düşük Su Emmeli (% 3) (B1 Grubu) TS-EN 176 Seramik Karolar-Toz Halinde Preslenmiş-Su Emmesi (% 3 E % 6) (B 11 a Grubu) TS-EN 177 Seramik Karolar-Toz Halinde Preslenmiş- Su Emmesi (% 6 E %10) (B11 b Grubu) TS-EN 178 Seramik Karolar-Kalıptan Çekme-Su Emmesi (% 3) TS-EN186–1 Seramik Karolar-Kalıptan Çekme Karolar-Su Emmesi (% 3) TS-EN186–2 Seramik Karolar-Kalıptan Çekme-Su Emmesi (% 6 < E % 10) (A IIb Grubu) 1. Kısım TS-EN187–1 Seramik Karolar-Kalıptan Çekme Karolar-Su Emmesi (% 6 < E % 10) (A IIb Grubu) 2. Kısım TS-EN187–2 Seramik Karolar-Kalıptan Çekme-Su Emmesi E < % 10 (AIII Grubu) TS-EN 188 Seramik Karolar-Toz Halinde Preslenmiş-Su Emmesi E > % 10i TS-EN 202 Kaynak: Türk Standartları Enstitüsü 9 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 6) Seramik Sağlık Gereçleri Standartları: Seramik sağlık gereçlerine ilişkin genel standartlar aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo 1.5: Seramik Sağlık Gereçleri Standartları ADI TS NO Tek Parça ve Takım Klozetler-Sifonlu TS EN 997 Lavabolar-Ayaklı-Bağlantı Ölçüleri TS EN 31 Lavabolar TS 605 Alafranga Helâ Taşları TS 800 Eviyeler TS 698 Alaturka Helâ Taşları TS 799 Rezervuarlar-Alaturka veya Alafranga Helâ Taşları İçin TS 823 Pisuarlar-Seramikten TS 2747 Bideler-Seramikten TS 2748 Duş Tekneleri-Seramikten TS 2750 Kaynak: Türk Standartları Enstitüsü 7) Teknik Seramik: Porselen İzolatörde, TSE’nin yayınladığı ve mecburi hale getirdiği standartlar bulunmaktadır. Bunlar izolatör grubu olarak TS 57, TS 76, TS-EN 60383.1, TS-EN 60383.2, TS–556, TS–595, TS.9550’dir. Ayrıca bu ana standartlarda atıfta bulunulan diğer standartlar da mecburi standart sayılmaktadır. TS Standartlarının ana kaynağını ise International Elektrotechnical Commision (IEC)’nin yayınladığı standartlar teşkil etmektedir. Trafo Buşingleri için ise yaygın olarak kullanılan DIN standartlarıdır. İhracat durumunda IEC esas alınıyorsa da, BS (British Standard), AS (Australian Standard) gibi bazı ulusal standartlara da uygunluk aranmaktadır. Ürün teslimatında muayene ve kabuller yapıldığı için normal şartlarda standarda uygun olmayan ürünün satılması mümkün değildir. Elektroporselen parçaların doğrudan satışı yoktur. Ancak priz, fiş, anahtar v.b. malzemenin içinde yer alarak piyasaya arz edilir. Seramik malzemenin özellikleri DIN 40680, DIN 40685 ve VDE 335’e göre tarif edilmiştir. IEC standartlarında IEC–672–1 ve IEC–672– 10 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 2 standartları bulunmaktadır. TS ENV-820-3, TS 6679 no'lu Türk Standartları da bulunmaktadır. Teknik seramik ülkemizde çok yeni bir üretim dalıdır. TSE standartları yoktur. Devamlı gelişme halindedir. Üreticilerin kendi ticari normları ve isimleri bulunmaktadır. Malzemenin bir kısmı DIN 40685 ve/veya IEC-672-1 ve IEC-672-2 ile tarif edilmektedir. Eski kuruluşların ISO-9000 Belgeleri geçen dönem içinde alınmış ve hatta Avrupa kuruluşlarından da alınmış Kalite Güvence Belgeleri bulunmaktadır. Uyum sağlama konusunda bir problem görülmemektedir. ISO-14000’e uyum konusunda belirgin bir faaliyet görülmemektedir. Ancak Çevre ve Orman Bakanlığının kontrolleri, ÇED raporları ve emisyon raporları beklenen faydayı ve kontrolü şimdilik sağlamaktadır. 8) Refrakter Standartları: ISO (International Standard Organization) ve buna dayanan TSE’nin (Türk Standartları Enstitüsü) tanımlama ve sınıflandırması oldukça farklıdır. Uluslararası kabul görmüş söz konusu tanımlama ve sınıflandırmanın üretici ve tüketici kuruluşlar tarafından kullanılması dil ve terim birliğini sağlamaya yardımcı olacaktır. ISO 1927-1975 (E), ISO 1109-1975 (E), TSE 2335 ve TSE 2334’e göre bu tanımlama ve sınıflandırma aşağıdaki gibidir: “Ateşe dayanıklı (refrakter) malzeme; metaller ve metal alaşımları dışında olup, ateşe dayanıklılık sıcaklığı 1500 oC’den az olmayan malzeme ve mamullerdir.” (Saç kaplı tuğlalarda olduğu gibi içinde metalik kısımlar bulunabilir.) İzolasyon malzemesi için ISO 2245-1978 (E) ve ISO 2477-1973 (E) standartları hazırlanmıştır. 9) Tuğla-Kiremit Standartları: Tuğla ve kiremitte TSE tarafından hazırlanan TS EN 771-1 standartları kullanılmaktadır. 10) Hazır Beton Standartları: Betonda istenilen özelliklerin elde edilebilmesi için yapılan bilimsel çalışmalarla birlikte standartlaşma da önem kazanmıştır. Betonun, bilimsel formüllerle, istenilen direnç ve performansta üretilebilmesi belirli standart ve kuralların yerleştirilmesiyle yakından ilgilidir. Bu konuda, hemen her ülke kendi standartlarını oluşturma konusunda çalışmalar yapmış olmakla birlikte, Avrupa’da, özellikle Avrupa Birliği’ne yönelik ortak normların 11 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 oluşturulması için hazırlıklar yürütülmektedir. Avrupa Hazır Beton Birliği - ERMCO tarafından geliştirilmiş olan “EN 206 - Avrupa Beton Standardı” bunlardan biridir. Bu standartta betonlar: • Basınç dayanım sınıfları, • Kıvam sınıfları, • Birim Hacim ağırlık sınıfları, • Dençok agrega maksimum tane büyüklüğü sınıfları ve • Çevresel etki sınıflarına ayrılırlar. Beton endüstrisinde kaydedilen gelişmeler sayesinde, beton özelliklerinden yalnız dayanım değil, işlenebilme, geçirimsizlik ve zararlı çevre koşullarına dayanıklılık gibi diğer performans özellikleri de önem kazanmıştır. Bu nedenle, gelişmiş ülkelerde geleneksel betona göre daha üstün performans gösteren hazır beton tercih edilmektedir. 11) Prefabrik Yapı Elemanları Standartları: Üretim yürürlükteki standartlara göre yapılmaktadır. (TS 498, TS 500, TS 648, TS 706 EN 12620, TS 708, TS 802, TS 1033, TS 1034, TS 1248, TS 2871, TS 2940, TS 3068, TS 3114, TS 3233, TS 3260, TS 3323, TS 3357, TS 3452, TS 3456, TS 3523, TS 3526, TS 3528, TS 3530 pr EN 933, TS 3648, TS 3721, TS 4065, TS 4559, TS 5679, TS 5680, TS ISO 9194, TS9967) Beton prefabrikasyon teknolojisi ile ilgili AB normları da henüz oluşturulma aşamasındadır. Bu normların oluşturulmasına paralel olarak Türkiye’de de TSE tarafından uyum çalışmaları yürütülmektedir. c) Üretim Miktarı ve Değeri: Sektörde üretilen ürünlerin miktarları aşağıda verilmiştir. 12 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 1.6: Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Üretim Miktarları (Bin Ton) Sıra Ana YILLAR YILLIK ARTIŞLAR (%) No: Mallar 1999 2000 2001 2002 2003 2004 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) 2005 (Tah.) 2000 2001 2002 2003 2004 (4/3) (5/4) (6/5) (8/7) (7/6) 2005 (Tah.) (9/8) 1 Klinker 27.966 28.950 28.746 29.499 30.419 32.779 36.382 3,5 -0,7 2,6 3,1 7,76 11 2 Çimento 34.817 35.953 29.959 32.758 35.095 38.796 42787 3,3 -16,7 9,3 7,1 10,5 10,3 3 Kireç 3.527 3.241 2.972 3.150 3.231 3.380 3550 -9 -9 5 2 5 5 4 Alçı B.A. B.A. 1.050 1.020 1.080 1.190 1350 B.A. B.A. -2,9 5,9 10,2 13,4 5 Cam 1.397 1.601 1.560 1.612 1.741 1.795 1950 14,6 -2,6 3,3 8 3,1 8,6 6 Kaplama Malz. 2.099 2.296 2.080 2.150 2.639 2.943 3220 10,9 -9,5 3,4 22,7 11,5 9,4 7 Sağlık Gereçleri 118,7 133,1 125 127 142 166,6 192 12,1 -6,1 1,6 11,8 17,3 15,2 8 Teknik Seramik 8,2 9 9 7,5 8,2 9,2 B.A. 9,7 0 -16,7 9,3 12,2 B.A. 9 Sofra ve Süs Eşyası 14,4 16,9 40 41 45,1 51,5 B.A. 17,4 136 2,5 10 14,2 B.A. 10 Refrakterler 241,8 291,6 273 282 282 242 283 20,6 -6,4 3,3 0 -14,2 16,9 11 Tuğla-Kiremit 13.500 12.250 10.850 11.062 12.000 14.350 14003 -9,3 -11,4 2 8,5 19,6 -2,4 12 Hazır Beton 88.626 93.000 62.000 65.000 67.362 77.500 B.A. 4,94 -33,33 4,84 3,63 15,05 B.A. 13 Prefabrik Yapı El. 2.946 3.381 2.339 2.889 2.964 2.872 3.000 14 -31 23 2 -4 4 B.A.: Bilgi Alınamamıştır. 13 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Aynı yıllar için üretim değerleri cari fabrika çıkış fiyatları ile aşağıda verilmiştir. Tablo 1.7: Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Üretim Değerleri (Cari Fiyatlarla Milyon YTL ) Sıra Ana No: Mallar 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) (8/7) (9/8) 1 Çimento 2 Kireç 3 YILLAR YILLIK ARTIŞLAR (%) 579 803 1.162 1.794 2.243 2.685 3.220 38,7 44,7 54,4 25 19,7 19,9 60 78 98 134 180 232 246 30 25,6 36,7 34,3 28,9 6 Alçı B.A. B.A. 105 102 108 119 135 B.A. B.A. -2,9 5,9 10,2 13,4 4 Cam 305 521 876 1.278 1.589 1.752 2.074 70,8 68,1 45,9 24,3 10,3 18,4 5 Teknik Seramik 0,33 0,3 0,33 0,45 0,66 0,9 1,5 -9,1 10 36,4 46,7 36,4 66,7 B.A.: Bilgi Alınamamıştır. 14 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 d) Maliyetler: Ana mal grupları itibarıyla 2005 yılı için sınaî, ticari maliyetlerin kompozisyonu aşağıda verilmiştir. Tablo 1.8: Taş ve Toprağa Dayalı Sanayilerde Sınai ve Ticari Maliyetler (2005 Yılı, Pay) Ser. Sağlık Çimento Cam Ser.Kapl.Malz. Gereçleri Refrakter % % % % % - Hammadde ve Malz. 13,9 32,6 34 43 50 - Enerji 37,8 19,7 30 18 12 - Direkt İşçilik 18,7 23,8 20 22 12 - Endirekt İşçilik 8,7 B.A. 5 7 5 - Amortisman 6,1 11,7 4 5 2 - Diğer 1,7 3,3 7 5 5 - Genel İdare Gid. 3,5 4,3 B.A. B.A. 5 - Satış ve Paz. Gid. 0,9 4,1 B.A. B.A. 4 - Finansman Gid. 8,7 0,5 B.A. B.A. 5 TOPLAM MALİYET 100 100 100 100 100 Sınaî Maliyet Ticari Maliyet B.A.: Bilgi Alınamamıştır. 15 Dokuzuncu Kalkınma Planı 1.2.2 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Dış Ticaret a) İthalat: Sektörde üretilen malların ithalat durumu, ana mallar bazında aşağıda verilmiştir. Tablo 1.9: Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Sektörü Ürün İthalatı (Miktar Olarak) (Bin Ton) Sıra Ana YILLAR YILLIK ARTIŞLAR (%) No: Mallar 1999 2000 2001 2002 2003 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) 2004 2005 (Tah.) 2000 (8) (9) (4/3) 2001 2002 2003 2004 2005 (Tah.) (5/4) (6/5) (7/6) (8/7) (9/8) 1 Klinker 242 256 143 10 170 376 590 5,8 -44,2 -93 1.600 121 56,9 2 Çimento 67 14 33 26 19 13 71 -79,1 135,7 -21,2 -27 -31,6 446 3 Kireç 0,05 0,09 0,1 0,2 0,06 0,4 0,2 80 11,1 100 -70 567 -50 4 Alçı 0,3 0,5 0,5 0,55 0,7 10 15 66,7 0 10 27,2 42,8 50 5 Cam 180 183 136 190 231 269 432 1,7 -25,7 39,7 21,6 16,5 60,6 6 Seramik Kapl. Malz. 21 24 17 17 17 65 101 14,3 -29,2 0 0 282 55,4 7 Ser. Sağlık Gereçleri 0,1 0,2 0,2 0,2 0,3 0,7 0,7 100 0 0 50 133 0 8 Teknik Seramik 6 8,4 6,3 10,1 9,4 12,5 15 39,0 -25,4 60,5 -6,5 32,5 20,0 9 Sofra ve Süs Eşyası 7,4 11,4 10 29 55 25 27 54 -12,3 190 89,6 -54,5 8 10 Refrakterler 46,7 57,4 43,2 53,5 44 39 84 23 -26,8 23,9 -17,8 -11,4 115,4 11 Tuğla-Kiremit 0,2 1,5 0,1 0,4 0,6 0,97 2,29 650 -33,4 300 50 61,7 136 12 Hazır Beton 3,1 2,8 57,7 76,1 0,8 1 1 -9,7 1960 31,9 -1050 25 0 13 Prefabrik Yapı El. 43,4 26,7 4,4 1,6 2,1 13 129 -38,5 -83,7 -63,6 31,2 512 992 1999 -2005 dönemi için bu ithalatın CIF, cari fiyatlarla değeri aşağıda verilmiştir. 16 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 1.10: Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Sektörü Ürün İthalatı (Değer Olarak) (CIF, Cari Fiyatlarla, Bin $) Sıra Ana YILLAR YILLIK ARTIŞLAR (%) No: Mallar 1999 2000 2001 2002 2003 2004 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) 29.116 -21,6 -34,4 -94,2 1675 2005 (Tah.) 2000 2001 2002 2003 2004 2005 (Tah.) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) (8/7) (9/8) 1 Klinker 9.457 7.415 4.863 284 5.043 13.429 2 Çimento 7.561 5.770 3.994 4.002 3.151 3.657 3 Kireç 25 27 20 59 30 59 70 4 Alçı 237 357 304 370 472 2640 3706 5 Cam 165.267 169.412 131.446 168.954 235.420 338.138 426.751 6 Kaplama Malz. 15.509 13.836 9.358 9.441 11.736 28.444 7 Sağlık Gereçleri 1.184 1.196 906 1.016 1.767 3.092 3.867 1,0 -24,2 12,1 73,9 75,0 25,1 8 Teknik Seramik 86.938 103.515 74.103 102.372 145.862 211.132 230.946 19,1 -28,4 38,1 42,5 44,7 9,4 9 Refrakterler (1) 47.312 35.364 51.479 57.220 65.461 79.070 (1) -25,3 45,6 11,2 14,4 20,8 10 Tuğla Kiremit 186 135 80 380 579 1053 1764 -27,4 -40,7 375 52,4 81,9 67,5 (1) Refrakter Çalışma Grubu Raporunda 1999 yılına ait veri verilmemiştir. 17 166 116,8 0,2 -21,3 16 94,4 195 -49,2 96,7 18,6 50,6 -14,8 21,7 27,6 459 40,4 2,5 -22,4 28,5 39,3 43,6 26,2 58.854 -10,8 -32,4 0,9 24,3 142,4 106,9 7.111 -23,7 -46,1 8 -26 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 b) İhracat: Sektörün ürettiği malların ihracat durumu 1999-2005 dönemi için aşağıda verilmiştir. Tablo 1.11: Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Sektörü İhracatı (Miktar Olarak) (Bin Ton) Sıra Ana YILLAR YILLIK ARTIŞLAR (%) No: Mallar 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 (Tah.) 2000 2001 2002 2003 2004 2005 (Tah.) (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) (8/7) (9/8) 1 Klinker 1.133 2.106 3.409 4.463 3.041 2.466 2.990 85,9 61,9 30,9 -31,9 -18,9 21,2 2 Çimento 3.414 4.485 5.213 5.959 7.363 8.206 7.401 31,4 16,2 14,3 23,6 11,4 -9,8 3 Kireç 41 26 49 54 42 30 47 -36,6 88,5 10,2 -22,2 -28,6 56,7 4 Alçı 36 80 148 200 308 431 508 122,2 85 35,1 54 39,9 17,9 5 Cam 462 550 569 677 675 639 558 19 3,5 19 -0,3 -5,3 -12,7 6 Kaplama Malz. 661 799 778 1.018 1.202 1.371 1.328 20,9 -2,6 30,8 18,1 14,1 -3,1 7 Sağlık Gereçleri 49 54 61 77 92 112 120 10,2 13 26,2 19,5 21,7 7,1 8 Teknik Seramik 0,3 0,6 0,9 1,4 0,6 0,6 1,1 100 50 55,5 -57,1 0 83,3 9 Sofra ve Süs Eşyası 11 18 21 19 31 27 27 63,6 16,7 -9,5 63,2 -12,9 0 10 Refrakterler 41,7 58 41 48 130 108 151 39,1 -29,3 17 170,8 -16,9 39,8 11 Tuğla-Kiremit 5,1 3,6 11,9 5,5 20,7 56 75 -29,4 231 -53,8 276 170 34,4 12 Hazır Beton 123,6 180,9 131 216 250 387 520 46,4 -27,6 64,9 15,7 54,8 34,4 13 Prefabrik Yapı El. 43,4 26,7 60,1 118 235 394 489 -38,5 125 96,3 99,2 67,7 24,1 18 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 999-2005 dönemi ihracat değerleri aşağıda verilmiştir. Tablo 1.12: Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Sektörü İhracatı (Değer Olarak) (FOB, Cari Fiyatlarla, Bin $) Sıra Ana YILLAR YILLIK ARTIŞLAR (%) No: Mallar 1999 2000 2001 2002 2003 2004 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) 2005 (Tah.) 2000 (4/3) 2001 2002 2003 2004 2005 (Tah.) (5/4) (6/5) (7/6) (8/7) (9/8) 1 Klinker 31.720 54.782 88.632 107.109 79.078 69.045 106.946 72,7 61,8 20,8 -26,2 -12,7 54,9 2 Çimento 129.717 156.974 182.459 202.605 250.339 361.078 421.100 21 16,2 11 23,6 44,2 16,6 3 Kireç 5.104 1.362 2.474 2.440 2.065 1.432 2.781 -73,3 81,6 -1,4 -15,4 -30,7 94,2 4 Alçı 980 7.491 12.485 16.642 25.439 36.948 44.165 664 66,7 33,3 52,9 45,2 19,5 5 Cam 336.614 380.763 409.638 448.971 522.835 616.185 765.900 13,1 7,6 9,6 16,5 17,8 24,3 6 Kaplama Malz. 200.287 199.040 196.846 248.396 313.630 389.983 400.917 -0,6 -1,1 26,2 26,3 24,3 2,8 7 Sağlık Gereçleri 59.434 59.656 77.718 95.325 122.316 161.826 179.003 0,4 30,3 22,7 28,3 32,3 10,6 559 923 811 473 903 1.161 1.520 65,1 -12,1 -41,7 90,9 28,6 30,9 9 Teknik Seramik (Porselen İzolatör) Refrakterler (1) 38.344 45.375 46.754 52.383 65.227 73.618 (1) 18,3 3,0 12,0 24,5 12,9 10 Tuğla Kiremit 400 300 1000 460 1.828 5.109 7.074 -25 233 -54 297 179 38,5 8 (1) Refrakter Çalışma Grubu Raporunda 1999 yılına ilişkin veri verilmemiştir. 19 Dokuzuncu Kalkınma Planı 1.3 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİ İÇİN ÖNERİLEN STRATEJİ, AMAÇ, POLİTİKA, ÖNCELİK VE TEDBİRLER 1.3.1 Temel Sektörel Vizyon ve Strateji Temel Vizyon: İnsan sağlığına ve çevreye duyarlı, verimli ve modern üretim proses ve teknolojilerini kullanan; evrensel norm ve standartlara uygun, dünya ölçeğinde imaj ve prestij bakımından aranan kaliteli ürünler üreten; küresel rekabet gücünü sürekli geliştirerek ülke kalkınmasına önemli katkılar sağlayabilen, bölgesinde lider konumda olan bir sektörel yapıya ulaşmaktır. Stratejiler: • Sektörün öncelikli stratejisini müşteri odaklı yaklaşım çerçevesinde pazarda müşteri tatmini ve güvenini sağlama, Ar-Ge desteğini güçlendirme (proses, alternatif hammadde geliştirme ve uygulama, enerji tasarrufu sağlama, katma değeri yüksek yeni ürünler geliştirme), verimliliğin dolayısıyla rekabet gücünün arttırılması için endüstri ilişkilerinin daha da geliştirilmesi, bilgi teknolojisinin olanaklarından azami ölçüde yararlanma ve kaliteli insan kaynağı barındırma oluşturacaktır. • Yeni dağıtım ağlarının kurulması veya satın alınması, etkin tanıtım faaliyetlerinin yaygınlaştırılması ile sektörün rekabet gücü artırılacak, bu sayede bir taraftan sektörün dünya üretimindeki ve ihracatındaki payının artması sağlanırken, bir taraftan da artan ürün imajının ihraç fiyatlarına yansıması sağlanarak sektörün yarattığı katma değer mümkün olan en üst seviyelere taşınacaktır. • AR-GE, eğitim, uluslararası işbirliği ve sertifikasyon faaliyetleri yoğunlaştırılacaktır. • Diğer sektörler, üniversiteler, odalar, sivil toplum örgütleri ve diğer kuruluşlarla işbirliğine gidilecektir. • Cam Sektöründe Doğu Avrupa, Balkanlar, Orta Doğu ve Orta Asya’da üretim faaliyetine yönelik yatırımlar yapılacak ve şirket satın alma, birleşme ve stratejik ortaklıklarla sektörel büyüme pekiştirilecektir. • Artırılacak üretim kapasitesine cevap verecek hammadde kaynakları bulunarak geliştirilecektir. 20 Dokuzuncu Kalkınma Planı • Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Yerli makine sanayii ile işbirliği içerisinde makine ve yedek parça yerli imalatının ve yan sanayinin geliştirilmesine önem verilecektir. • Ürün çeşitliğine gidilerek ürün kalitesi artırılacak, düşük katma değerli ürünlerin üretiminden yüksek katma değerli ürün üretimine geçiş yapılacaktır. 1.3.2 Temel Amaç ve Politikalar 1- Beton karayolu kullanımı yaygınlaştırılacaktır. Bugün birçok gelişmiş ülkede, uzun yıllardır yaygın olarak kullanılmasına rağmen, ülkemiz karayollarında beton yol uygulamasına henüz ciddi anlamda geçilememiştir. Ağır trafik ve iklim şartlarında, asfalt yola nispetle büyük fonksiyonel üstünlükleri olan beton yolların “uzun ömür maliyeti” yönüyle de asfalt yollara ekonomik üstünlüğü bilimsel olarak ispat edilmiştir. Betonun ana malzemesi olan çimento ve mıcırın bugün ülkemizin hemen her köşesinde, çok uygun maliyetlerle temini mümkündür. Diğer taraftan ana girdi olarak ithal malı bitüm ile imal edilen asfaltın yüksek maliyeti dikkate alınarak, beton yolların karayolu yapımında ciddi bir alternatif olarak değerlendirilmesi gerekir. Böylece, çağdaş karayolları uygulamaları ülkemizde de yaygınlaştırılırken, kaynak israfının da önüne geçilecektir. 2- Yeni Finansman Modelleri (Mortgage Sistemi) Uygulamasına geçilmesi sağlanacaktır. Mortgage sistemi ile daha güvenli ve kaliteli konutların oluşturulmasına yönelik daha yüksek yapı standartlarının uygulanması ve denetlenmesi beklenmektedir. 3- Yapı malzemeleri yönetmeliği yürürlüğe girinceye kadar CE işaretlemesi konusunda oluşan boşluk doldurulacaktır. 08.09.2002 tarihinde yayınlanan Yapı Malzemeleri Yönetmeliği’nde iç pazarda satılacak çimentolara da CE işareti iliştirilmesi öngörülmektedir. Ancak AB Komisyonunun T.C. menşeli belgelendirme kuruluşlarına henüz onay vermemesi nedeniyle bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ertelenmektedir. Bugünkü uygulamada iç pazarda kullanılan çimentonun TSE işaretine sahip olması yeterli görülmektedir. Kamu İhale Kurumu’nun ve yetkili bakanlıkların yaklaşımı Tüketicinin Korunması, haksız rekabetin önlenmesi ve güvenli ürünün sağlanması için Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından atanmış ve Akreditasyon Kurumu tarafından akredite edilecek kuruluşların 21 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 vereceği ulusal işaretin yapı ürünlerinde istenilmesi ve tebliğlerde belirtilmesi uygun olacaktır. 4- Çimento Sektöründe alternatif yakıt kullanımına olanak sağlayan altyapı oluşturulacaktır. Ülkemizde atıkların toplanması, tasnifi, geri kazanımı ve bertarafı konularında yasal mevzuat mevcut olmakla birlikte, uygulama ve denetim yetersizliği nedeniyle, atıkların geri kazanım ve bertarafı amacıyla, çimento sektöründe kullanımı henüz istenilen düzeyde değildir. Bu nedenle, mevcut eksiklikler bir an önce tamamlanarak, AB ülkeleri çimento sektöründe de yaygın kullanılan atık yağlar ve eski araç lastiklerinin öncelikle atık yakıt olarak kullanımı temin edilmelidir. Ayrıca, parçalanmış oto lastiklerinin atık olarak ithalatına izin verilerek, ithal fosil yakıt (kömür + petrokok vs.) kullanımından tasarruf sağlanmalıdır. Bu amaçla çevre yönetmelikleri atık malzemelerin yakıt olarak kullanılmasına yönelik olarak etkin hale getirilmelidir. Ayrıca bu sayede, çevreye yayılan CO2 emisyonunun, atık malzemelerin yakıt olarak kullanılmasıyla düşürülmesi de sağlanabilir. 5- Çimento Sektöründe daha yüksek oranda kükürt içeren petrokokların kullanımı sağlanacaktır. Petrokok; Dünyanın en gelişmiş ülkelerindeki çimento sektörlerince istikrarlı kalitesi, yüksek ısıl değeri ve düşük maliyeti nedeniyle tercih edilen standart bir yakıttır ve çimento sektöründeki kullanımında çevre problemi yaratmadığı kanıtlanmıştır. (Japonya, Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Yunanistan, Belçika, Danimarka, Kore, v.s.). Enerjinin çimento üretim maliyeti içindeki payı %20 olup ülkemiz dışında hiçbir ülkede çimento sektöründe yüksek kükürtlü petrokok kullanımına yasal bir kısıtlama bulunmamaktadır. Bilindiği gibi kömüre göre petrokokun kalorisi daha yüksek, uçucu maddesi ve kül oranları daha düşüktür. Özellikle İtalya ve İspanya’daki birçok çimento fabrikası, petrokoku hiç bir yakıtla karıştırmadan kullanmaktadır. Bu iki ülkede bulunan 5 büyük fabrikada kömür kullanımı ile karşılaştırıldığında %60 ekonomi sağlanmıştır. Çimento fırınlarında yakıt olarak kullanılan petrokokun avantajları şöyle sıralanabilir: • Yüksek birim kalorifik değer, • Çok düşük kül içeriği (< %0,5), • Birim ısı başına düşük nakliye ve öğütme enerjisi giderleri, 22 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 • Kalitede ve kimyasal bileşimde kararlılık, • Stok sahasında düşük içten yanma olasılığı, • Düşük patlayıcılık özelliği. Yukarıda da belirtildiği üzere Avrupa Çimento Sektörü’nde yüksek oranlarda petrokok kullanılmaktadır. Kullanılan petrokoktaki kükürt oranı genellikle %3,5-%7,8 arasında değişmektedir. (Örneğin, Belçika’nın Suriye’den satın aldığı petrokoklar %6,5-%7,8 kükürt içermektedir.) Avrupa ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de petrokok ebadının 0-50 mm aralığı arasında olması ve kükürt oranının %5’ten % 8’e yükseltilmesi, sektörün önündeki ithalatta tüm engelleri kaldıracak, böylece ithalatın sektör tarafından aracısız olarak yapılması özendirilecek ve ithalat aşamasında ve yurtiçi kullanımında karşılaşılabilecek riskler azaltılacaktır. 6- İhracatın artırılması için ambalaj malzemelerinin dâhilde işleme rejimine dâhil edilmesi sağlanacaktır. İhraç amacıyla ithal edilen ambalaj malzemeleri, ihraç kaydıyla dâhilde işleme rejimi kapsamında uygulanmakta olan istisnalardan yararlandırılmalıdır. 7- Ülkedeki mevcut yapı stoku iyileştirilecektir. Deprem kuşağı üzerinde yer alan ülkemizdeki mevcut yapı stokunun iyileştirilmesi, yeni yapılarda da istenilen kaliteye ulaşılmasının temin edilmesi gereklidir. Deprem beklentilerinin gündeme geldiği bu günlerde, belediyeler, üniversiteler, araştırma kurumları, kamu kurumlarının deprem sonrası yaptıkları bağımsız çalışmalar ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın düzenlediği son Deprem Şurasında alınan kararların acilen uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir. Diğer yandan halen 27 il’de uygulanmakta olan Yapı Denetim Yönetmeliği’nin, tüm ülkede uygulanması gerekli görülmektedir. 8- “Patlayıcı Maddeler Tüzüğü”ndeki uygulama güçlüğü giderilecektir. 2005 yılında yürürlüğe giren “Patlayıcı Maddeler Tüzüğü” çimento fabrikalarının patlayıcı depolarının imalatçı firmalar için öngörülen şartları sağlamasını şart koşmaktadır. Bu da çimento fabrikalarının yerine getirmesi çok güç fiziki imkânsızlıklar ve işlemler ihtiva etmektedir. 9- Çevre dostu ürünlerin kullanımı ve geri kazanımlarına destek verilecektir. Enerji tasarrufu sağlayarak çevre kirliliğini önleyen kaplamalı camların KDV oranının düşürülmesi yoluyla yapılarda kullanımı teşvik edilmelidir. 23 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Cam ambalaj atıklarının yeterli düzeyde geri kazanımı için Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği çerçevesinde teşvik mekanizmaları getirilmeli ve uygulamaya konulmalıdır. Yönetmelikle atıkların kaynağında ayrı toplanmasından sorumlu olan belediyelerin yükümlülüklerini yerine getirerek ülke hammadde ve enerji kaynaklarının kullanılmasında tasarruf sağlanmalıdır. 10- Refrakter sanayiinde katma değeri daha yüksek ürünlere yönelinerek, yeni üretim olanakları değerlendirilecektir. Refrakter sanayiinde üretilen mevcut tiplerde kapasite sorunu bulunmamaktadır. Refrakter üretim teknolojisindeki gelişmeler sonucu yeni tür ürünlere ve üretimde daha kaliteli ilk maddelere yönelimler nedeniyle daha kaliteli ürünlerin tüketim yerindeki performanslarının gün geçtikçe artması sonucu tüketim miktarı azalmıştır. Bu eğilim IX. Plan döneminde de devam edecektir. Mevcut kapasitenin değerlendirilmesi için ihracatın arttırılması gerekmektedir. Gerek ihracatın arttırılmasında, gerekse ithal ikamesinde yeni ürünlerin istenilen kalitede ve uygun fiyatla üretilmesi, mevcut refrakter ürünlerde kalitenin yükseltilerek iç ve dış piyasada rekabete ayak uydurulması zorunludur. Bunların sağlanabilmesi için: a) Türkiye’de hiç üretilmeyen ve katma değeri yüksek ürünlere Türkiye’deki refrakter tüketim değerleri ve ihracat şansları değerlendirilerek teşvik verilmelidir. b) Teknolojik yeniliklere paralel olarak ihtiyaç duyulan ürünler mevcut tesislerde hâlihazır üretime paralel olarak yapılacak tevsi yatırımları ile üretilebilir hale getirilmelidir. c) Gerek bazik, gerekse alümino-silikat refrakter sanayiinde kaliteli sentetik girdilerin ithalatı her geçen yıl artmaktadır. Alümina, magnezit, kromit vb. yerli hammaddeler kullanılarak; ergimiş (fused) bazik, alümina refrakterler, spineller (magnezit-alümina-krom), oksikrom gibi sentetik yarı mamullerin yurtiçi tüketimi, ihraç olanakları değerlendirilerek bu ürünleri üretecek tesisler için yatırımlar teşvik edilmeli, özellikle fused üretimi için diğer üretici ülkelerle rekabet edebilmek ve onlarla aynı şartlara ulaşabilmek için enerji teşviği verilmelidir. 24 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 d) Harç ve tuğla üretiminde kullanılan ithal edilen katkı ve bağlayıcı amaçlı kimyasal maddelerin yurtiçinde üretimi teşvik edilmelidir. (fosfatlı, silikatlı, reçineli bağlayıcı vb.), e) Halen ithal edilen, yıllık ithal miktarı ve değeri önemli boyuta erişen sinter alümina, tubular alümina ve ateş çimentosunun üretimi konusunda yatırımlar teşvik edilmelidir. f) Refrakter sanayiinde kullanılan hammaddelerin atıkları büyük miktarlara erişmiştir. Bu atıkların değerlendirilmesi gerek çevre, gerekse ürün maliyetini olumlu yönde etkileyecektir. Bu atıkları değerlendirecek tesislerin kurulmasına yönelik yatırım teşviki uygulanmalıdır. g) Önceki dönemde, alümina-silikat refrakter üretiminde kullanılan hammaddelerin artan kalite ihtiyacı ve rekabet ortamı sonucu yerli hammadde kullanımı büyük oranda terk edilmiş ve önemli miktarda ithal edilmeye başlanmıştır. Ülkemizde hammadde zenginleştirme tesisi bulunmadığından şamot ve boksit gibi hammaddelerin refrakter sanayinde kullanım imkânı bulunmamaktadır. Tüvenan olarak kullanılabilir kalitede olanların ise miktarı oldukça az olduğundan ihtiyacın yurtdışından temini söz konusudur. Önemli bir yatırım gerektiğinden hiçbir refrakter üreticisi bu tür bir yatırıma yönelmemektedir. Yerli hammaddelerin değişik zenginleştirme yöntemleri uygulanarak kullanılır hale getirilmesi için zenginleştirme tesisleri teşvik edilmelidir. h) Bazik refrakter sanayii doğal magnezit yataklarının bol olmasından dolayı ülkemizde doğal magnezit kullanımına dayalı olarak gelişmiştir. Aynı şekilde dolomit, forsterit (olivin) hammadde olarak ülkemizde bol miktarda bulunmaktadır. Bu hammaddelerin refrakter olarak kullanımı için özel tedbirler gereklidir. i) Ülkemizin zengin doğal manyezit cevheri ile üretilebilecek, ancak şu an sadece Çin’de üretilen fused manyezit üretimi için yatırım ve enerji teşviği gereklidir. Ülkemizdeki fused manyezit üretimi Dünya’daki Çin tekelini kırarak üst kalite ürünler elde edilmesini sağlanacaktır. 11- Refrakter sanayiinde kaliteli ve uygun maliyetli hammaddenin öncelikli olarak yurtiçinden karşılanma olanaklarının araştırılarak, bunun sağlanamadığı 25 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 durumlarda ise bu hammaddelerin uygun maliyetle ithal edilebilmesi için sektörel bir organizasyona gidilecektir. Ülkemiz bazik refrakter hammaddeleri açısından oldukça şanslıdır. Gerek kalite çeşitliliği, gerekse miktar açısından yeterlidir. Ancak, yeni ürünlerde ve mevcut ürünlerdeki yüksek kaliteli hammadde ihtiyacından dolayı bazı sentetik bazik hammaddelerin ithaline gidilmiştir. Alümino-silikat esaslı refrakter hammaddelerin ülkemizdeki rezerv ve kaliteleri dış piyasalarda rekabeti imkânsız hale getirmektedir. Bu nedenle, alümino-silikat ve bazikte öncelikle istenilen miktar ve kalitede hammadde temin edecek çalışmaların sürdürülmesi teşvik edilirken, bu istenilen sonuca ulaşıncaya kadar kaliteli hammadde ve yarı mamul ithalatı kolaylaştırılmalıdır. İthal edilen ilk maddelerin pazarlayıcılarının büyük bir bölümü Avrupa firmalarıdır. Bu firmalar da ilk maddeyi bu maddelerin kaynağı olan Çin, Güney Afrika, Avustralya ve A.B.D gibi ülkelerden temin ederek pazarladığından, ülkemiz firmaları Avrupa ülkelerine göre daha pahalı ilk madde temin eder duruma düşmektedir. Ülkemizdeki refrakter üreticilerinin ihtiyacı olan malzemelerin menşei olan ülkelerden temin edilecek bir organizasyona gidilmesi veya bunu üstlenecek kurum ve kuruluşların teşvik edilmesi ülkemiz sanayine yarar sağlayacaktır. Refrakter hammaddesi üreticileri için önemli bir sorun olan değişik türdeki fonların kaldırılması gizli bir şekilde sübvanse edilen yabancı firmalar ile daha kolay rekabet edebilmeyi sağlayacaktır. Son yıllarda Çin hükümetinin hammadde ihracına verdiği teşviği kaldırması sonucu hammadde fiyatlarında önemli artış yaşanmıştır. Bununla beraber Çin hükümetinin nihai ürün ihracını teşvik etmesi, üretici firmalarımızın rekabetini olumsuz olarak etkilemektedir. Ülkemiz hammadde üretiminde kalite artırıcı bütün çalışmalar ve yatırımlar teşvik edilmelidir. 12- Hazır beton üretimi için yeni agrega sahaları açılacaktır. Artan beton ihtiyacını sağlamak üzere, betonun önemli girdi malzemelerinden olan agreganın yeteri miktarda temini için yeni sahalar açılması sağlanmalıdır. 1.3.2.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Amaç ve Politikalar Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Sektörü, AB’ye katılım sürecinde mevzuat uyumlaştırması ile haksız rekabetin önlenmesini, tam rekabet koşullarının sağlanmasını, 26 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 yeniden yapılanmanın gerçekleştirilmesini ve Gümrük Birliği ile başlayan AB bütünleşme sürecinin tamamlanmasını amaçlamaktadır. Müktesebatı katılım sürecinde etkili bir şekilde uygulayabilmek için kurumların ve yönetimin birlik standartlarına getirilmesi sağlanmalıdır. Mevzuat uyumlaştırılmasında ulusal mevzuatla tanınan avantajların yaratacağı farklılıklar konusunda özel düzenlemeler yapılmalıdır. Diğer sektörler gibi Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Sektörü için de ağır mali yükler getirecek olan AB çevre mevzuatına uyumda geçiş süreleri veya istisnalar, yeni üyelere tanınanlara göre dezavantajlı olmamalıdır. Vergi mevzuatının AB ile uyumlaştırılması için şeffaflığı sağlayıcı, vergi kaçağını önleyici önlemler uygulamaya konulmalı ve adil vergilendirmeye yönelik politikalar uygulanmalıdır. Gümrüklerde idari kapasitenin kuvvetlendirilmesi ve teknik altyapı donanımının güçlendirilmesi politikalarına ağırlık verilmelidir. Türkiye, AB’nin tercihli anlaşmalarını tedricen üstlenmektedir. Bu durum Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Sektörü için dezavantaj yaratmaktadır. AB’nin serbest ticari anlaşması müzakerelerine başladıktan sonra değil, bu yönde girişimlerin planlama aşamasında Türkiye’ye bilgi vermesi, karşı tarafa Türkiye ile eş zamanlı olarak görüşmelere başlanmasını zorlayıcı telkinlerde bulunulması ve bu suretle AB ile eşit koşullarda pazara giriş olanağı sağlanması üzerinde hassasiyetle durulmalıdır. 1.3.2.2 Diğer Amaç ve Politikalar Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Sektörünün “bölgesel bir güç olarak” uzun vadede kendini güvenceye alması hiç şüphe yok ki, makro ekonomik gelişmeye paralel bir olgudur. Türkiye ekonomisi, özellikle 2001 krizinden bu yana gösterdiği performansın devam etmesi halinde daha canlı bir plan döneminin yaşanacağının ipuçlarını vermektedir. Ancak, özellikle bölgemiz piyasalarındaki rekabette avantajlı olabilmek, uygun makro ekonomik politikaların üretilmesi, daha açık bir deyişle Türkiye ekonomisinin yatırım ve sınaî faaliyetler açısından cazip bir ortama dönüştürülmesiyle mümkün olacaktır. Daha önce anıldığı gibi, bununla ilgili temel politik unsurlar (kamu maliyesi, vergi politikası, yasal düzenlemeler, kamu tarafından üretilen mal ve hizmetlerinin fiyatlaması vb.) tümüyle kamunun inisiyatifindedir. Küresel dünyada bu alanda klasikleşmiş politikaların ülkemiz için de uygulamaya konması bir zorunluluktur. 27 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Ancak, sanayinin de kendi içinde yapacakları, rekabet savaşlarındaki başarının diğer önemli ayağını oluşturmaktadır. Temel anlayışların dönemin gerçekleriyle uyum içinde olması, hassas başlangıç noktasını oluşturmaktadır. Verimlilik, göz ardı edilemez bir rekabet silahıdır. “Ne üretsen satılır” döneminin kaba büyüme politikası yerine, katma değeri yüksek ürünlere yönelik büyüme öncelik kazanmıştır. Fiyat veridir, dolayısıyla maliyet optimizasyonu karı arttırmanın temel yoludur. Kalite ve müşteri tatmini hayati önemdedir. Teknolojik gelişmeyi büyümenin ana ekseni saymak; üretimin teknolojik bazını (sermaye yoğun üretim, ileri teknoloji kullanma hüneri, ürün gamı içersinde yeni ürün payı vb.) sürekli geliştirmek temel bir politikadır. Öte yandan, çevre duyarlılığı bir diğer önemli parametredir. Sektör çevresel değerler karşısında sorumluluğunun bilincindedir. Gelecek kuşaklara yaşanılabilir bir dünya bırakmanın gereğine inanmaktadır. Üreticilerin rekabet gücü ve birikim yeteneklerini korumak amacıyla ülkemiz çevre mevzuatı kapsamındaki yasal düzenlemelerin endüstri gerçekleri ile uyumlu, ülke çıkarlarını gözetecek ve sürdürülebilir büyümenin bir parçası olacak şekilde oluşturulması için aktif katkılar devam etmektedir. Bu amaçla AB mevzuatı ve Dünya Bankası kriterleri yakından izlenmekte, bilgi birikimi oluşturulmaktadır. 28 Dokuzuncu Kalkınma Planı 1.3.3 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Amaç ve Politikaları Gerçekleştirmeye Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Düzenlemeler Sorun/Tedbir İşbirliği Yapılacak Başlama/Bitiş Kuruluşlar (2007-2013) Sorumlu Kuruluş Açıklama Sorun: Çimento Sanayiinde atık yakıt kullanılmasına yönelik fiziksel ve yasal altyapının yetersizliği Tedbir: Çevre yönetmelikleri yakıt olarak kullanılacak atık malzemelerin teminine olanak sağlayacak şekilde Çevre ve Orman 2007–2007 Bakanlığı etkin hale getirilmelidir. İç pazarda satılacak çimentolara CE işareti iliştirilebilmesi için Bayındırlık Sorun: Yapı Malzemeleri Yönetmeliği Yürürlüğe Girinceye Kadar Oluşan Boşluğun Doldurulması Tedbir: CE işaretlemesi yapabilecek kuruluşların akredite edilmesi ve İskân Bakanlığı tarafından atanmış ve Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, 2007–2007 Türk Akreditasyon Kurumu akredite edilmiş tarafından kuruluşların vereceği ulusal işaretin TÜRKAK yapı ürünlerinde tebliğlerde istenilmesi ve belirtilmesi uygun kükürt oranı olacaktır. Sorun: Petrokokta Kükürt Oranı Sınırlandırması Tedbir: 0-50 mm aralığında ve %8 kükürt oranına sahip petrokok kullanımına müsaade edilmelidir. Petrokokta Çevre ve Orman 2007-2007 Bakanlığı sınırlandırılması olmasından dolayı petrokok kullanımı yeterli düzeyde değildir. 29 getirilmiş Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Sektörde maliyetleri, taşımacılık ürünlerin niteliğinden dolayı toplam Sorun: Nakliye Altyapısının Yetersizliğinin İhracatı Ulaştırma maliyet içinde çok önemli bir yer ağının Bakanlığı, tutmaktadır. Ulaşım ağının karayolu yaygınlaştırılması ve liman bağlantılarının yapılması, T.C. Devlet hammadde rezervlerinin bulunduğu bölgeler ile üretim Demiryolları G.M., Olumsuz Etkilemesi Tedbir 1: Vagon tahsisi ve demiryolu sahaları arasında demiryolu bağlantısı kurulması Tedbir 2: Liman kapasitelerinin artırılarak taşıma 2007–2013 ağırlıklı olması, karayolu taşıma maliyetlerinin yüksek olması, deniz ve demiryolu bağlantılarının yetersiz Denizcilik kalması Müsteşarlığı sektörün maliyetlerini olumsuz yönde etkilemekte ve rekabet maliyetlerinin düşürülmesi gücünü azaltmaktadır. Sorun: Yapı Denetim Yönetmeliğinin Ülke Genelinde Tüm İllerde Uygulanmaması Bayındırlık ve Tedbir: Yapı Denetim Yönetmeliğinin ülke genelinde İskân Bakanlığı 2007–2008 tüm illerde uygulanmasının işlerlik kazandırılması Sorun: Girdi Maliyetlerinin Yüksekliği İstihdam ve enerji Tedbir 1: İstihdam üzerindeki vergi ve prim yükleri üzerindeki vergi, azaltılmalıdır. Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Enerji ve Tabii Güvenlik Tedbir 3: Enerji piyasası liberalleştirilmelidir. Kaynaklar Bakanlığı, Tedbir 4: Elektrik üretimi yatırımları yapılmalı, yakıt Bakanlığı Maliye Bakanlığı Tedbir 2: Elektrik ve yakıt fiyatları üzerindeki vergi ve paylar azaltılmalı/ kaldırılmalıdır. prim ve payların azaltılması: 20072008 Diğerleri: Plan dönemi içerisinde temin edilen ülke sayısı arttırılmalıdır. 2013’e kadar Tedbir 5: Alternatif enerji kaynaklarının kullanımı tedricen. araştırılmalıdır. 30 Sektör rekabet kaybetmektedir. Rakip gücünü ülkelerle rekabet için adil rekabet ortamı sağlanmalıdır. Sanayi için alt yapı niteliğindeki sürdürülmelidir. yatırımlar Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Sorun: Çevre Standartları Baskısı Tedbir 1: Çevre yatırımları teşvik edilmeli, Tedbir 2: Tozda özel madde emisyon limitleri gözden geçirilmeli ve ulaşılabilir limitlere çekilmeli, Tedbir 3: Katı Atık Kazanımı için belediyelerde kaynakta Çevre Çevre ve Orman Belediyeler, Bakanlığı Özel Sektör 2007-2013 ayırma sistemi oluşturulmalı, standardı daraltılması ağır limitlerinin mali yükler getirmekte, rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir. Tedbir 4: Gerekli altyapının oluşturulması için AB’ye uyumda geçiş süreleri talep edilmelidir. Sorun: Kalifiye İşgücü Temini Güçlüğü Tedbir 1:Üniversitelerin seramik bölümleri yaygınlaştırılarak bu konuda uzmanlaşmış mühendis ihtiyacı karşılanmalı, Meslek Teknik Liseleri ve Yüksek Okullar sayı ve kalite (kadro, teknik donanım) yönünden arttırılmalı, Verimlilik ve rekabet gücü artışı için Milli Eğitim Üniversiteler, Bakanlığı Özel Sektör insan 2007-2009 kaynağı yükseltilmelidir. kalitesi Teknolojik gelişmeleri yakından izleyen teknik Tedbir 2: Eğitim sistemi ile bu okullara yönelim sağlanmalı, kadrolara ihtiyaç artmaktadır. Tedbir 3: Özel sektör desteğinin teşviki sürdürülmelidir. Sorun: Teşvik Sisteminin Revizyon İhtiyacı Tedbir1: Sanayi envanteri çıkarılmalı ve sanayi politikası belirlenmeli, Devlet yardımlarını düzenleyen Yerli Müsteşarlığı, Tedbir 2: Devlet yardımları AB ile uyumlaştırılmalı, Tedbir3: Hazine ve koordinasyonunu tek elden sağlayan yasa çıkarılmalı, bölgesel ve sektörel teşvikler tanınmalı, vergi tatili getirilmeli, ve yabancı yatırımcı için güvenli ve öngörü yapılabilir bir Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, 2007-2009 ortam sağlanmalı, bu yolla istihdam arttırılmalıdır. Maliye Bakanlığı yatırım indirimi sürdürülmelidir. 31 Yeni yatırımlarla sanayi yapısı güçlendirilmelidir. Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Sorun: TS 825 Standardını Uygulama ve Denetleme Binalarda enerji tasarrufu sağlayan Enerji ve Tabii Tedbir: Binalarda enerji verimliliği standardı TS 825 Kaynaklar revize edilerek uygulamaya konulmalıdır. Bakanlığı Belediyeler 2007-2008 camların kullanımı ile enerji tasarrufu sağlanacak ve çevre kirliliği önlenecektir. Sorun: Haksız Rekabet - TSE, başvuruda bulunmayan Tedbir 1: Kalitesiz üretim yapan firmaların kontrol firmaların kontrolünü üstlenmediği, edilmesi ve mutlaka mevcut standartlara uymalarının Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ise tüm sağlanması gerekmektedir. Seramik sektöründe Türk sistemi kontrol edecek kapasiteye standartları Enstitüsü (TSE) denetimlerini artırmalı veya sahip olmadığı için yeterli denetim bu konuda SAM’a (Seramik Araştırma Merkezi) veya yapılamamaktadır. üretici birliklerine yetki verilmelidir. Tedbir 2: Haksız bulunan firmalara - Ürün kopyalama sektöre büyük uygulanan yaptırımlar ağırlaştırılmalıdır. Sınaî hakların tescili ve yatırım yapan, AR-GE çalışmalarına TSE, korunması konusundaki uygulamalar iyileştirilmelidir. TÜRKAK, Üretici Tedbir 3: Maliye Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı Türk Patent Birlikleri, Enstitüsü Yerel Yönetimler sigortasız işçi çalıştıran firmaları denetim altında ağırlık veren, firmalar aleyhine haksız 2007–2013 rekabete yol açmaktadır. tutmalıdır. Sigortasız işçi çalıştırmayı önlemek için - Sigortasız işçi çalıştırma istihdam işverene ait istihdam üzerindeki vergi ve SSK prim yükü üzerindeki vergilerini yüksek olması hafifletilmelidir. Bu yükün ağırlığı kayıt dışı ekonomiyi nedeniyle körüklemekte, sigortasız işçi çalıştırmayı özendirmektedir. olmaktadır. haksız rekabete neden Tedbir 3: Hazır betonda %40 oranına çıkan faturasız satışların engellenmesi için, maliyenin denetimlerini - Kayıt dışı üretim, standartlara uygun yoğunlaştırması KDV oranının indirilmesi gerekmektedir. olmayan yerli ve ithal ürünler pazarda Tedbir üretimin haksız rekabete neden olmaktadır. engellenebilmesi için Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Bürokrasinin verimliliği ve etkinliği 4: Hazır Betonda standart dışı 32 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 tarafından hazırlanan “Yapı Malzemeleri Yönetmeliği” arttırılmalıdır. Tüketici sağlığı ve ve “Yapı Malzemeleri Yönetmeliğine Tabi, Ancak CE menfaati korunmalıdır. Uygunluk İşaretine Tabi Olmayan Ürünler İçin Hazırlanan Taslak Tebliğ” yürürlüğe üretim - Hazır beton fabrikaları hiçbir teknik tesislerinin Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından kritere tabi olmadan, yetkili merciler onaylanmış/yetki verilmiş denetim kuruluşları tarafından tarafından denetlenmesi getirilmesi inşaatlara beton sevk edilmektedir. sağlanmalıdır. Bu sayede yurdumuzda hazır beton Türkiye Hazır Beton Birliğinin kendi üretiminde standartlara uygunluk %95’lere varacaktır. üyeleri için uyguladığı teknik kriterler ve kalite sokularak, belgeli hale tüm ruhsatlandırılmakta ve belediyelerce ruhsata esas alınmalıdır. Hazır beton üretiminin sürekli olarak denetlenmesi ve kontrolü gerekmektedir. Sorun: İhracat kredilerinin yetersizliği Sektörün ihracat miktarını daha da Tedbir : İhracata dönük çalışan seramik sektörünün, ihracat kredilerinin ihracat miktarının %50 seviyelerine kadar artırılması, kredi vadelerinin uzatılması ve faiz oranlarının daha düşük seviyelerde Türk Eximbank 2007-2008 tutulması gerekmektedir. 33 fazla artırabilecek ve rekabet şartlarını iyileştirecek önlemler geliştirilmelidir. Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Seramik sektörünün ihtiyaç duyduğu hammaddeleri önemli oranda yurtiçi mevcut Sorun: Seramik Hammadde Alanlarının sağlanmaktadır. Başka varan Amaçlı Tahsisi Tedbir : Bu durumun önlenmesi ve mevcut hammadde Maliye Bakanlığı, alanlarının İçişleri Bakanlığı korunması sektör için hayati önem hammadde Bununla yıllarda %95’lere katma yaratılabilmektedir. 2007-2009 sahalarından değer Ancak seramik son hammadde alanlarında gerek merkezi ve gerekse taşımaktadır. yerel yönetimlerin kaynaklarının hammadde bulunduğu arazileri başka amaçlar için tasarrufta bulunma veya tahsis etme girişimleri sektör için tehdit oluşturmaktadır. Sorun: Fuar ve Tanıtım Faaliyetlerinde Zorluklar Tedbir: Bu ve bunun gibi yabancı ülkelerdeki fuar ve Dünya’nın en önemli seramik ve tanıtım faaliyetlerinde karşılaşılan zorlukların karşılıklılık Sanayi ve Ticaret esası çerçevesinde giderilmesi gerekmektedir. Ayrıca bu Bakanlığı, tür tanıtım etkinliklerinin teşvik edilmesi ve banyo ürünleri fuarı olarak kabul 2007-2007 DTM edilen İtalya’nın Bologna kentinde düzenlenen Cersaie Fuarına katılımda desteklenmesi sadece seramik sektörü için değil, ülke zorluklarla karşılaşılmaktadır. tanıtımı ve turizm için de önemli bir konudur. 34 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Prefabrikasyon ülkede en çok sanayi yapıları üretiminde kullanılmaktadır. Hızlı yapım hızlı finansman gerektirmekte ve bir an önce tesisini işletmeye Sorun: Sanayi yapıları dışındaki yapı türleri için hızlı finansman sağlayacak sistemlerin yokluğu 2007-2009 Tedbir: Prefabrikasyonun hızına uygun köprü finansman sağlayacak sistemler geliştirilmelidir. açmak yatırımcısı isteyen bu sanayi finansmanı sağlamaktadır. Diğer yapı türlerinde, örneğin konutta, hem konut alıcısının hızlı yapımın gerektirdiği finansmanı sağlayabilecek mali gücü yoktur, hem de bunun için kredi alabileceği bir sistem bulunmamaktadır. Türk kamuoyu prefabrike yapıyı daha çok depremlerden sonra sağlanan Sorun: Prefabrike Yapı İmajının Yanlışlığı Tedbir: Bu yanlış imajın faaliyetlerde bulunulacaktır. giderilmesine yönelik geçici iskân yapıları ile tanımıştır. Türkiye Prefabrik 2007-2013 Birliği Kalıcı yapının prefabrike olamayacağı gibi bir kanı hala mevcuttur. Bu yaygın inanışın gerekmektedir. 35 değiştirilmesi Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Ülkemizde mevcut kaynağı mümkün olduğu kadar çok projeye dağıtılmaktadır. Bu nedenle özellikle Sorun: Prefabrikasyonun Kamu Yapı Üretim Süreci kamu inşaat yatırımları kısa sürede ile Uyumsuzluğu Tedbir: Kamu Yatırım stokundaki proje sayısının Tüm yatırımcı azaltılması ve yıllık proje ödeneklerinin artırılması kamu kurum ve suretiyle kamu projelerinin tamamlanma sürelerinin kuruluşları tamamlanarak DPT 2007–2013 hizmete açılamamaktadır. Dolayısıyla, hızın, kalitenin, rasyonel kaynak kullanımının ve maliyet kontrolünün kısaltılması gerekmektedir. önemli olduğu, “başlat-durdur” türü üretimin mümkün olmadığı prefabrike yapı üretimi, kamu inşaat yatırımlarında uygulanamamaktadır. Trafiğe çıkış saatlerinde daha geniş Sorun: Hazır beton mikserlerinin trafiğe davranılması çıkış gerekmektedir. Bazı illerde beton mikserlerinin trafiğe saatlerinin sınırlandırılması 2007–2008 Tedbir: Bu sınırlandırmaların kaldırılması gerekmektedir. çıkış saatleri sınırlandırılmaktadır. 2 saatlik kullanım ömrü olan betonun en kısa sürede kullanıcısına ulaşması için bu sınırlandırmalar kaldırılmalıdır. Sorun: Düşük sınıf beton kullanımının can güvenliğini tehdit etmesi Tedbir: C 30 altı dayanım sınıfının kullanımına izin verilmemelidir. Bayındırlık ve Türkiye Hazır İskân Bakanlığı Beton Birliği 36 2007-2010 Afet Yönetmeliğinde C30 minimum sınıf olarak belirlenmelidir. Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 1.3.3.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Düzenlemeler Türkiye’yi AB tam üyelik hedefine götürecek olan katılım sürecinde siyasi iktidar kararlılığını göstermeli, toplumun her kesimi de desteğini sürdürmelidir. Tam yetkiye sahip olan hükümet, siyasi partiler başta olmak üzere sivil toplum kuruluşlarıyla yakın işbirliği ve çalışma içinde olmayı sağlamalıdır. Müzakere sürecinde müzakere yürütecek olan bakanlıklar veya kamu kuruluşları koordinasyonuna önem verilmelidir. Müzakere ve dolayısıyla katılım sürecinin uzamaması için müzakere yapacak bakanlık veya kamu kuruluşu tarafından “çalışma grubu” oluşturulmalı ve bu grup içinde sivil toplum kuruluşları da temsil edilmelidir. Grup tarafından nihai müzakere pozisyonu belirlenmelidir. Avrupa Birliği Genel Sekreterliği kadrosu güçlendirilmeli, gerek hazırlık çalışmalarında, gerekse müzakere sürecinde etkili rol alması sağlanmalıdır. Üye ülkelerin müzakere süreçleri incelenerek AB’nin konulara ilişkin yaklaşımları saptanmalı ve gerekli hazırlıklarla yaklaşımlar belirlenmelidir. Ayrıca, sektöre ağır yaptırımlar getiren konularda gerekli çalışmaların yapılması sağlanarak alınacak geçiş süreleri/istisnalar belirlenmelidir. Uygulamaya ağırlık verilerek gerekli kurumsal yapılar oluşturulmalı ve bunların gerekli teknolojik donanıma sahip olmaları hızlandırılmalıdır. Süreç boyunca şeffaflığa önem verilerek siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve halk bilgilendirilmelidir. Katılımın “ucu açık” dahi olsa, Türkiye hukuk reformunun yanı sıra yapısal reformlar ve özelleştirmeyi sürdürerek bölgesinde ekonomik ve siyasi güç olmayı başarmalıdır. Türk taş ve toprağa dayalı sanayiler sektörü AB’ye uyum sürecinde kendi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye devam etmektedir. Örneğin, çimento sektöründe AB uyum süreci içerisinde EN 197-1 standartları çerçevesinde katkılı tür çimentolarda CEM II, CEM III ve CEM IV sınıflarında 42,5 ve 52,5 türü çimentolar üretime başlamıştır. Kapasite artışları, EN 196 ve 197 genel çimento standartlarının kabulü ile kalite konusunda AB standartları ile 37 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 bütünleşme sağlanmıştır. Türk çimento sektörü, TÇMB kanalıyla CEMBUREAU komisyonlarında aktif olarak yer almaktadır. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından 08.09.2002 tarihinde yayımlanan ve AB Yeni Yaklaşım Direktiflerinden olan Yapı Malzemeleri Yönetmeliğine göre AB ülkelerine ihraç edilecek ürünlere ilaveten, iç piyasaya arz edilecek ürünler, AB dışındaki ülkelerden ithal edilen ürünler “CE İşareti” iliştirilmesi gereken ürünler kapsamına alınmaktadır. Türk Çimento Sektörü, AB ülkelerine gerçekleştirdiği ihracatlarda CE Markası sorunu yaşamamakta olup, ihraç ürünlerinde bu marka mevcuttur. Ancak iç piyasaya arz edilecek ürünler konusunda ihtiyaçlara cevap verebilmek için Kalite ve Çevre Kurulu tarafından çimento ve ilgili ürünler konusunda belgelendirme işlemlerini gerçekleştirmek üzere Bayındırlık ve İskân Bakanlığına başvuruda bulunmuş ve 2003 yılında Bakanlık tarafından Onaylanmış Kuruluş olarak atanmıştır. Atamanın ardından Dış Ticaret Müsteşarlığı aracılığı ile de kimlik numarası alınması için AB Komisyonuna bildirilmiş olup, Komisyonun cevabı beklenmektedir. Ürünlerin CE işareti alma konusunda akreditasyon çalışmalarının tamamlanma aşamasına gelmesi, AB sürecine uyum performansı açısından önem teşkil etmektedir Böylece bu plan döneminde CE işaretlenmesi konusunda dışa bağımlılıktan kurtulunacaktır. Kyoto Protokolü ve CO2 emisyonu kontrolü uygulamalarının başlamasıyla, çimento sektörünün ürün bazında değişikliklere gitmesi muhtemel olup, ayrıca Türkiye’nin Kyoto Protokolünü imzalaması durumunda esneklik mekanizmalarından yararlanılması beklenmektedir. Türk çimento sektörü AB çimento sektörüne kıyasla kapasite, üretim teknolojisi ve verimlilik açısından belirli bir dezavantaj sergilememektedir. Ancak; alt yapı (liman, demiryolu, v.b.), ülkenin genel ekonomik koşulları, elektrik ve yakıt maliyetlerinden kaynaklanan olumsuzlukları mevcuttur. Türkiye’nin Gümrük Birliği’ne girmiş olduğu tarihten günümüze kadar geçen süre içerisinde, yaşanan tecrübelerden, Gümrük Birliği’nin sektörde bir sıkıntı yaratmadığı görülmüştür. 38 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 1.3.3.2 Teşvik Sistemine İlişkin Tedbirler Uluslararası yükümlülüklerimizi dikkate alan, aynı zamanda ülkemizde yatırımları ve istihdamı destekleyen; haksız rekabeti önleyen ve adil rekabet koşullarını sağlayan bir teşvik sistemi oluşturulması kaçınılmazdır. Yeni bir teşvik sistemi AB ile müzakere sürecinde mevzuat uyumu sağlanması bakımından da önem taşımaktadır. Bu kapsamda; Ülkenin sanayi envanteri çıkartılmalı ve sanayi politikası belirlenmelidir. Teşvik sisteminde çok sık değişikliklere gidilerek yatırımcı mağdur edilmemeli ve güvensizlik yaratılmamalıdır. Teşvik sistemi bölgelere ve sektörlere göre farklılık gösterecek şekilde düzenlenmelidir. Bölgesel asgari ücret, gelir ve kurumlar vergisi oranları uygulanmalıdır. Yatırım indirimi uygulamasına yatırım büyüklüğüne göre farklılık getirerek devam edilmelidir. Yerel yönetimlerle ilgili bakanlıkların müşterek çalışmalarıyla yeni organize sanayi bölgeleri oluşturulmalıdır. Sanayicilerin mevcut yeni organize sanayi bölgelerine etkin ve uygun teşviklerle makul sürede taşınması sağlanmalıdır. Serbest bölgelerde etkin denetim oluşturulmalı ve bölgelerde üretim yeniden cazip hale getirilmelidir. AB müzakere sürecinde sanayinin rekabet gücünü koruması ve aynı zamanda geliştirilmesi için çevre ve Ar-Ge yatırımları etkin ve uygun teşviklerle özendirilmelidir. Büyük ölçekli yatırımları teşvik amacıyla birçok ülkede uygulanan vergi tatili teşvik aracı olarak kullanılmalıdır. Eximbank’ın ihracat kredisi imkânlarının artması için sermayesi güçlendirilmelidir. Adil rekabet koşullarının oluşturulması için en azından ihraç ürünlerinin üretiminde kullanılan elektrik ve yakıt üzerindeki ilave yükler (alınan paylar, ÖTV) kaldırılmalı/azaltılmalıdır. Teşvik belgesiz olarak ithal edilen hammadde ve yatırım mallarından alınan Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu uygulaması kaldırılmalıdır. Çimento Sektöründe mevcut tesislerde enerji tasarrufu, çevre, darboğaz giderme ve maliyet düşürücü yatırımlar ile modernizasyon yatırımları teşvikleri bu plan 39 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 döneminde de devam ettirilmeli, bunların dışındaki yatırımların ve bilhassa yeni tesis edilecek çimento fabrikaları için teşvik verilmemelidir. Seramik sektörü Eskişehir, Bilecik, Çorum, Kütahya, Uşak, İzmir, Manisa, Aydın, Çanakkale, Zonguldak gibi değişik illerde yerleşmiştir. Bu illerden bazılarının son kararname ile teşvik kapsamına alınması bu illerde üretim yapan tesisler ile diğer illerde mevcut olan tesisler arasında maliyet farkı yaratmış, bu da haksız rekabete neden olmuştur. Teşvikler sadece il ve bölge bazında değil sektörel bazda da olmalıdır. Hangi sektörümüz ülkemize katma değer sağlayacak potansiyeli taşıyorsa o sektörümüz teşvik edilmelidir. Yurt içinden temin edileceği halde, teşvikli yatırımlar için ithal edilen refrakter malzemelerin % 100’e varan oranlarda gümrük vergi, rüsum ve harç muafiyetine tabi olması,sektörü baltalamaktadır, bu engellenmelidir. Hazır beton sektöründe sadece tesislerin hiç olmadığı bölgelerde teşvik verilmelidir. Bunun dışında uygulanan teşvikler kaynak israfına neden olmaktadır. Ayrıca teşvik verilen ekipmanın belirtilen il veya bölgede kullanıldığı takip edilmelidir. 1.3.4 Politika, Tedbir ve Düzenlemelerin Toplam Getirileri ve Yükleri Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Sektörü katma değeri en yüksek sektörlerden biridir. Ülkemizin sürdürülebilir bir ekonomik büyümeye kavuşturulabilmesi için, üretimdeki “katma değer”in ülkede daha fazla oluşması gerekmektedir. Çünkü “yerli üretim” olarak tanımlanan “katma değer”in yurt içinde gelişmesi, daha çok üretim ve istihdam ile toplumsal refahın da temel kaynağını oluşturmaktadır. Taş ve toprağa dayalı sanayiler sektörünün rekabet gücünün artırılması yönünde izlenecek politikaların ve yapılacak düzenlemelerin ülkemizin ihracat gelirini artıracağı, başlangıçta kamu finansmanı üzerinde bir yük oluştursa da kısa vade bu yükü mas edecek bir katkıyı ekonomiye 40 kazandıracağı düşünülmektedir. Dokuzuncu Kalkınma Planı 1.4 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 SONUÇ VE GENEL DEĞERLENDİRME İnsan hayatının vazgeçilmez ürünlerini üreten ve olgun bir sanayi olan cam sanayii büyümesini ve gelişmesini, dünyada ve ülkemizde önümüzdeki dönemlerde de sürdürecektir. Cam sanayii üretim teknolojisinde radikal bir yenilik beklenmemektedir. Ancak artan rekabet karşısında proses geliştirme ve verimlilik artışına yönelik çalışmalar devam edecektir. Dünya cam üreticileri geleneksel ürünlerin yanı sıra katma değeri yüksek işlenmiş cam ürünlerine ağırlık vererek yeni ürünlerle yeni pazarlar yaratacaklardır. Bu nedenle Ar-Ge çalışmaları daha da önem kazanacaktır. Cam sektöründeki büyümenin dünya ekonomisindeki büyümeye paralel olarak yılda ortalama % 4 düzeyinde olacağı tahmin edilmektedir. Büyüme daha çok cam tüketiminin düşük olduğu ve ucuz üretim maliyeti avantajına sahip gelişen ülkelerde görülecektir. Tüketim artışında; mimari gelişmeler, enerji tasarrufu ve çevre bilincinin artması, tüketici sağlığı ve güvenliğinin ön plana çıkması, gıda, otomotiv, turizm, perakende ve altyapı gibi birçok sektördeki gelişme beklentileri lokomotif rolü oynamayı sürdürecektir. Uluslararası cam üreticileri “bölgesel pazar hâkimiyeti” oluşturmak için bu ülkelerde tek başlarına veya ortaklıklarla yatırıma devam edecekleri gibi şirket satın alma ve stratejik ortaklıklara bir süre daha devam edeceklerdir. Düz ekran camları gibi ileri teknoloji ürünleri yatırımları bugün olduğu gibi gelecekte de ağırlıklı olarak Güneydoğu Asya ve Uzakdoğu ülkelerinde gerçekleştirilecektir. Haksız rekabete karşı koruma tedbirleri ülkelerin gündemindeki yerini koruyacaktır. Üreticiler; kendi aralarında ve rakip ülkelerle olan yoğun rekabet karşısında, fark yaratarak pazar üstünlüğü sağlamak için verimliliğe, kaliteye, tasarıma, müşteri ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yeni ürünlere, yeni pazarlara ve dağıtım kanallarına ağırlık vermeyi sürdüreceklerdir. Çevre standartlarını daha da daraltan yasal düzenlemeler ve artan enerji maliyetleri sektör üzerinde büyük baskı oluşturmaya devam edecektir. Dünya cam sektöründeki beklentilerin büyük bir kısmı ülkemiz cam sektörü için de geçerli olacaktır. 41 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Cam ürünleri talep artışı önümüzdeki yıllarda da sürecektir. Ülke ekonomisindeki büyümenin sürmesi, gelir düzeyinin artması ve toplumsal hayattaki (yaşam tarzı) değişim, camın girdi verdiği sektörlerin ürünlerine ve dolayısıyla cam ürünlerine talebi arttıracaktır. Artan talep zamanında gerçekleştirilecek yatırımlarla karşılanacaktır. Yapısal reformların sürdürülmesi ve AB süreci yabancı sermayenin de sektöre girmesini hızlandıracaktır. Yerli yatırımcıların yanı sıra yabancı yatırımcılar tek başlarına veya yerli ortaklıklar kurarak sektörde yer alacaklardır. Sektöre girişler olacağı gibi özellikle AB sürecine uyum sağlayamayan üreticilerin sektörden çekilmesi de söz konusu olacak ve sektör yeniden yapılanacaktır. Sektör pazarlarını korumak ve geliştirmek için “bölgesel lider olma” vizyonu gereği yurt dışında başlattığı yatırım sürecini sürdürecektir. Artan yoğun rekabet ve fiyat baskısı nedeniyle cam sanayii katma değeri yüksek ürünlerin üretimine, verimlilik artışına, maliyet düşürmeye ve müşteri tatmini konularında yoğun çalışmalarına devam edecektir. Bu bağlamda sektör için Ar-Ge desteğinin rekabet gücünün arttırılması bakımından etkinleştirilmesi beklenmektedir. Rekabet gücünün arttırılması ve haksız rekabetin önlenmesi sektörün geleceği için hayati önem taşımaktadır. Bu konularda gerekli önlemlerin alınmaması halinde sektörün bugün ulaştığı birikim düzeyi ile ekonomiye olan katkılarının yitirilmesi söz konusudur. Cam sektörü Gümrük Birliği ile AB’ye büyük ölçüde mevzuat uyumu sağlamıştır. Ancak ağır maliyetler getiren mevzuat uyumlaştırmaları geçiş süreleri veya istisnalarla yıkıcı olmaktan çıkarılmalıdır. Önümüzdeki dönemde cam sanayinin üniversiteler ve TÜBİTAK gibi araştırma ve geliştirme kurumlarıyla yeni ürün ve tasarım konularında işbirliği daha da artacaktır. Ülke hammadde ve işgücü kaynaklarını kullanarak ülke ihtiyaçlarını karşılayan cam sektörü ihracatını da arttırarak sürdürecektir. Ayrıca güçlü bilgi birikimine ve üretim gücüne sahip olan cam sanayii adil rekabet koşullarının sağlanması halinde konumunu daha da güçlendirecektir. Yakın çevremizdeki diğer ülkelerden gerçekleştirilen ve haksız rekabete neden olan ithalat ise sektörün gelişme potansiyeli için büyük bir tehlikedir. İthalatta etkin denetim büyük önem taşımaktadır. Çimento sektöründeki genel durum ise şu şekilde özetlenebilir: 42 Dokuzuncu Kalkınma Planı • Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Ülkemizde halen 40 adedi entegre tesis, 18 adedi öğütme - paketleme tesisi olmak üzere 58 tesis çimento üretmektedir. Fabrikalar yurt sathına uygun bir dağılım göstermektedir. Tesislerin tamamı özel sektöre aittir. Sektörde ayrıca yabancı sermaye de bulunmaktadır. • Türk Çimento Sanayi ülkenin güçlü sanayilerinden olup dünyada önemli bir yere sahiptir. Üretimde, Dünya’da 9. Avrupa’ da 3. sıradadır. İhracatta ise Dünya’da 2. Avrupa’ da 1. ülke konumundadır. Türk Çimento Sektörü 2004 yılında 13 bin kişinin üzerinde istihdamın yanı sıra, 2004 yılı sonu itibariyle yaklaşık 2,7 milyar YTL ciroya ulaşmıştır. İmalat sanayi içindeki payı yaklaşık %4, GSMH içindeki payı yaklaşık %0,01dir. 600 milyon YTL civarında vergi ödeyen sektör yaklaşık 475 milyon YTL de (350 milyon USD) ihracat girdisi yaratmıştır. • Sektör AB normlarına uygun olarak üretim yapmaktadır. • Hâlihazırdaki 41.000.000 tonluk klinker kapasitesi ile yurt içi ihtiyacı rahatlıkla karşılamakta ve yurtiçi talep durumuna göre de ihracat yapılmaktadır. • Çimento sanayiinin mevcut klinker üretim ve çimento öğütme kapasitesi ve başlamış olan modernizasyon ve darboğaz giderme yatırımlarının getireceği ilave kapasite artışları ile Türkiye’nin bugünkü ve yeni plan dönemindeki yurtiçi çimento talebini rahatlıkla karşılayacak durumdadır. Bu açıdan sektöre yeni çimento fabrikası ve yeni öğütme paketleme tesisleri için teşvik verilmemesinin uygun olacağı görülmektedir. • Sektör hâlihazırda yılda ortalama 10 milyon ton civarında çimento ve klinker ihraç etmektedir. Bu, sektörün yurt dışı pazarlarda rekabet gücü hakkında bir fikir vermektedir. Sektör dış rakipleri karşısında yapısal bir dezavantaj taşımamaktadır. Ancak özellikle enerji girdilerini rakiplerinin fiyatları ile temin edebilmeleri rekabet gücünün devamı açısından gereklidir. • Sektör üretim kalitesi ve çevre duyarlığı açısından aktiftir. Ürün kalitesi, mevcut yasal kontrollere ilaveten Kalite ve Çevre Kurulu (KÇK) tarafından ayrıca denetlenmektedir. Ülkemizdeki çevre mevzuatı genellikle AB ülkelerindeki mevzuat örnek alınarak hazırlanmaktadır. Çimento Sektörü, ülkemizde yürürlükte olan çevre mevzuatına uyum sağlamış durumdadır. • Pazarlamada dökme çimento kullanımı istikrarlı biçimde artmaktadır. Bunda hazır beton sektörünün hızlı gelişmesinin de payı büyüktür. Özellikle batıda ve büyük 43 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 şehirlerde hazır beton kullanımı ciddi biçimde artmıştır. İnşaatlarda kalite bilincinin artması ve son depremler hazır betonun önemini daha da belirginleştirmiştir. Ayrıca gelecek yıllarda prefabrik sektöründe de benzer gelişmeler beklenmektedir. Bu durumda önümüzdeki yıllarda dökme çimento kullanım trendi daha da artacaktır. • 2007 – 2013 yılları arasında çimento iç tüketiminin ortalama olarak yaklaşık % 5,5 oranında artacağı tahmin edilmektedir. • Sektör AB uyum süreci içerisinde AB standartları ile bütünleşme sağlamıştır. TÇMB kanalıyla CEMBUREAU komisyonlarında çalışmalarını aktif olarak sürdürmektedir. • İhracatlarda CE Markası sorunu yaşamayan sektörün iç piyasa içinde CE Markası çalışmaları sürdürmektedir. • Türkiye’nin Kyoto Protokolünü imzalaması durumunda esneklik mekanizmalarından yararlanılması beklenmektedir. • Türk çimento sektörü AB çimento sektörüne kıyasla kapasite, üretim teknolojisi ve verimlilik açısından belirli bir dezavantaj sergilememektedir. • Atıkların alternatif yakıt olarak kullanılmaları teknik açıdan sağlıklı bir çözümdür, çünkü yanma sonucu atıkların organik kısımları imha olurken ağır metaller de dâhil olmak üzere inorganik kısımları ürünün bünyesine alınarak burada bağlanmaktadır. Çimento fırınları alternatif yakıtların güvenli bir ortamda değerlendirilebileceği ve yakılabileceği ideal tesislerdir. Bu konuda Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından tüm çimento fabrikaları güvenli bertaraf tesisi olarak kabul edilmişlerdir. Yüksek ısı, uzun işlem süresi, okside edici ortam, yüksek ısı ataleti, alkali ortam, klinkerin kül tutma özelliği ve yakıtın kesintisiz beslenmesi bu güvenli ortamın unsurları olarak özetlenebilir. • Birçok gelişmiş ülkede, uzun yıllardır yaygın olarak kullanılan beton yol uygulaması, ülkemiz karayolları içinde gündeme gelmeye başlamıştır. Bilimsel olarak ağır trafik ve iklim şartlarında, asfalt yola nispetle büyük fonksiyonel üstünlüğü ve uzun ömür maliyeti yönünden asfalt yollara ekonomik üstünlüğü ispat edilen beton yolların diğer avantajları; taşıma gücünün yüksekliği, her mevsimde her türlü koşulda uygulanabilirliği, doğal ve kentsel çevreye zarar vermemesi, daha kısa durma mesafesi sağlaması, akaryakıt tasarrufu sağlaması, gece görüşünü kolaylaştırması ve yüksek sürüş konforu sağlaması olarak özetlenebilir. Çağdaş karayolları uygulamalarının 44 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 ülkemizde de yaygınlaştırılmasıyla, kaynak israfının da önüne geçilecektir. Ayrıca tünel içi yolların beton yol olmasının, yangın güvenliği bakımından çok etkili olduğu bilimsel çalışmalarla da kanıtlanmıştır. Türkiye seramik sektöründe; üretim, yurtiçi talep, ihracat ve kapasite bakımından 1980’lerin başından itibaren hızlı bir büyüme yaşanmıştır. Bunun sonucunda Türkiye, Dünya ve Avrupa’da seramik endüstrisi içinde önemli bir yere gelmiştir. Seramik sağlık gereçlerinde 2004 yılında gerçekleşen 12.380.000 adet üretim ile Türkiye dünya üretiminin %6’sını oluşturmaktadır. Seramik kaplama malzemelerinde ise 2004 yılında gerçekleşen 216 milyon metrekare üretim ile Türkiye dünya üretiminin %3,3’ünü oluşturmaktadır. Bu üretim düzeyi Türkiye’yi en büyük yedinci üretici ülke konumuna getirmiştir. Seramik sağlık gereçleri sektöründe 2005 yılı itibariyle Türkiye’de kurulu tesis sayısı 64 olup, üretim kapasitesi 26.950.000 adete yükselmiştir. Seramik kaplama malzemelerinde ise 2005 yılı itibariyle Türkiye’de kurulu tesis sayısı 24 olup, üretim kapasitesi 302,7 milyon metrekareye yükselmiştir. Sektördeki firmalar kapasitelerini artırırken, mevcut firmalar da modernizasyon yatırımları ile teknolojilerini yenilemişlerdir. Süreç içinde Türkiye seramik sektörü dünya standardını yakalamış, dünya ölçeğinde kaliteli ürün üretir hale gelmiştir. Türkiye seramik sektörünün bu hızlı gelişimindeki en önemli etken inşaat sektöründe yaşanan olumlu gelişmelerdir. 1980’li yıllarda kurulan Toplu Konut İdaresi ve teşvik edilen konut sektörü, inşaat sektörünü hızla geliştirmiş, buna koşut olarak seramik ürün talebi artmıştır. Canlanan iç talep, sektöre yeni firmaların girmesini sağlamış, sektörde firma sayısının artmasıyla birlikte dinamik bir rekabet ortamı oluşmuştur. Bunun sonucunda da doğal olarak firmalar maliyet tasarrufu sağlamak amacıyla teknolojilerini yenilemiş ve uluslararası ölçekte kaliteyi yakalamışlardır. İç pazarda yaşanan bu gelişmelerin yanı sıra seramik kaplama malzemeleri üreten firmalar dış pazar arayışlarını da yoğunlaştırmışlar ve Türkiye Avrupa’nın üçüncü büyük ihracatçı ülkesi konumuna gelmiştir. Ancak 1990’lı yılların sonunda yaşanan global kriz, önemli ihraç pazarlarını olumsuz yönde etkilemiş ve Türkiye’den ithalatlarını kısmışlardır. Ayrıca, global krizin Türkiye ekonomisine etkileri de 1998 yılından itibaren yaşanmaya başlamış ve 1999 yılında ekonomide tarihi bir küçülme gerçekleşmiştir. Ekonomideki negatif büyüme, iç talepteki daralma seramik sektörünü de olumsuz etkilemiş, sektöre yönelik yurtiçi talep 1998’de %5, 1999’da %4 düşmüştür. 2000 yılında %16 artan yurtiçi talep 2001 ve 2002 45 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 yıllarında tekrar düşmüş, 2003 yılında ise %15 oranında artmıştır. İhracatta düşüş olmamakla birlikte, 1999-2001 arasında artış hızı yavaşlamış, 2001 yılından itibaren ise yüksek artış oranlarına tekrar ulaşılmıştır. İhracatta fiyat tavizlerinin verilmesi, dış pazarlarda Türk malı imajının oluşmaması, teknolojide dışa bağımlılık, sektörde yaşanan genel sorunlardır. Bunların yanı sıra ülkemizde enerji maliyetlerinin diğer ülkelere göre yüksek olması, deniz ve demir yolu ulaşımının yeterince gelişmemiş olması ve karayolu taşımacılığına bağımlı kalınması, taşıma maliyetlerinin yüksekliği gibi nedenler de sektörün uluslararası rekabet gücünü olumsuz yönde etkilemektedir. Tüm bunlara rağmen Türkiye seramik sektörü ihracatını arttırarak sürdürmektedir. Hem gerçekleştirdiği ihracat miktarları hem de AB ile Gümrük Birliği sonucu sıfırlanan ithalat vergilerine rağmen ithalatın artmaması, sektörün uluslararası ölçekte belli bir rekabet gücüne ulaştığını göstermektedir. Sonuç olarak, Türkiye seramik sektörünün gerek üretim, gerekse ihracat performansı açısından dünya ölçeğinde önemli bir yere sahip olduğu ve bunun öngörü döneminde de devam edeceği söylenebilir. Hammadde kaynaklarının ülkemizde zengin olması, sektörde yeni teknolojilerin kullanılması ve dinamik bir yatırım ortamının bulunması bu eğilimin devam etmesini sağlayacak unsurlardır. Ülkemizde konut ihtiyacının sürekli artması ve kişi başına tüketimin düşük düzeylerde olması; son yıllarda istikrarsız bir seyir izleyen yurtiçi talebin tekrar artış eğilimine girmesi sektörün geleceği adına önemli verileri oluşturmaktadır. Önümüzdeki yıllarda kişi başına seramik kaplama malzemeleri ve sağlık gereçleri tüketiminin artması ve bunun da yurtiçi talebi pozitif yönde etkilemesi beklenmektedir. Dünya’da 1970’lere kadar daha çok toplu konut üretimi için kullanılan beton prefabrikasyon teknolojisi, bu ölçeklerde üretime gerek kalmaması, çevreye ve kaliteye verilen önemin artması, bilgisayarın tasarım ve üretim aşamasında adeta devrim yaratacak ölçüde kullanılmaya başlanması gibi gelişmelerin sonucunda daha farklı alanlarda uygulanmaya başlanmıştır. Bu değişim ve gelişimi, terminolojik olarak önyapımlı betondan (prefabrike beton) öndökümlü betona (prekast beton) doğru bir değişim olarak da ifade etmek mümkündür. Türkiye’de prefabrike/prekast beton endüstrisinin mevcut üretim yapısı içinde üstyapı elemanları yaklaşık %40, altyapı elemanları yaklaşık %30 ve çevre düzeni elemanları da yaklaşık % 30 oranında bir paya sahiptir ve yapı türü açısından da sanayi yapıları en yaygın 46 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 uygulama alanını oluşturmaktadır. Sektörün bu özelliklerinin gelecek 10 yıl içinde de değişmeyeceği ve doğrusal bir gelişme çizgisinin izleneceği varsayılırsa, halen 1 155 400 m3 olan üretim 2012’de 2 000 000 m3’e ulaşacaktır. Diğer bir deyişle, sektör gelecek on yılın sonunda %72 oranında büyümüş olacaktır. Türkiye Prefabrik Birliği verilerine göre bu gelişme hızı yakalandığı ve sektördeki firma sayısı artmadığı takdirde önümüzdeki on yılın sonunda gerek TPB üyeleri, gerekse üye olmayan firmalar atıl kapasitelerini kullanmaya başlayacaklar ve 2012’de tam kapasite ile çalışma olanağını yakalayacaklardır. Ancak, diğer faktörlerle birlikte ele alındığında sektörün gelişmesinin bu doğrusal yapı dışında gerçekleşeceği daha olası görünmektedir. Gerek beton teknolojisi ile öndöküm teknolojisindeki gelişmeler, gerekse toplumdaki sosyal ve ekonomik gelişmeler sektörün pazar yapısını ve dolayısı ile gelişimini etkileyecektir; şöyle ki: Beton teknolojisindeki son yeniliklerden biri olan “Kendi Kendine Yerleşen Beton – Self Compacting Concrete” özellikle Batı Avrupa ülkelerinde hızla yaygınlaşmaktadır. Vibrasyon ihtiyacını ortadan kaldıran, betonun mukavemetini artıran ve çok temiz yüzeyler elde edilmesine olanak tanıyan bu teknoloji, işçilik maliyetlerinin göreli olarak ucuzluğu nedeniyle ülkemizde henüz yaygın olarak kullanılmamaktadır. Ancak, kalite talebinin yükselmesi ve aradaki maliyet makasının giderek kapanması ile kullanımı artacaktır. Bilgisayar destekli tasarım ve üretim teknikleri (autocad ve autocam) ile artık çok karmaşık yapıları tasarlamak ve yapı elemanlarını üretmek mümkündür. Bu şekilde çok zor ve alışılagelmişin dışındaki tasarımlar prefabrike beton kullanılarak gerçekleştirilebilmektedir. Ülkemizde de teknik eğitim düzeyinin gelişmesi ve refahın artmasına paralel olarak mimarlarımız ve üreticiler daha cüretkâr projeleri deneyeceklerdir. Depreme dayanıklı yapı üretimi konusundaki genel arayış çerçevesinde prefabrike beton endüstrisinde de yeni yaklaşımlar araştırılmakta ve denenmektedir. ABD ve İtalya ile birlikte Türkiye Prefabrik Birliği tarafından Türkiye’de yürütülen araştırmalar, yapıların kendilerinden istenen performansa göre tasarlanabileceğini ve bu şekilde depremin etkisinin istenen düzeyde tutulabileceğini göstermektedir. Bu yöntemin geliştirilmesi ve uygulamaya konması ile prefabrike beton teknolojisi kalite ve güven konusunda bir aşama daha kaydetmiş olacaktır. Gerek kalıp, gerekse donatı malzemelerindeki çeşitlenme (çelik teller, cam elyaf, tekstil donatı gibi) prefabrike beton elemanların daha önceki kullanım alanlarından daha farklı alanlarda da kullanılmalarına olanak sağlamaktadır. Türkiye’de de işçilik maliyetlerinin 47 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 yükselmesi ile birlikte bu tür elemanların kullanımı gündeme gelecektir. Toplumdaki zaman ve diğer kaynakların kullanımındaki alışkanlıkların değişmesi ve kalite talebinin artması beton prefabrikasyon pazarının büyümesine katkıda bulunacak en önemli faktörlerden birisidir. Fabrikada üretilen, kalite kontrolü yapılan yapı elemanlarının yapı sektöründe yaygın olarak kullanılması çağdaş bir toplumun önemli bir göstergesidir. Örneğin, Hollanda’da konutların % 76’sında boşluklu döşeme paneli kullanılmaktadır. Ülkemizde de kısmi prefabrikasyon uygulamalarının artması beklenmelidir. Çağdaş değerlerin önem kazanması, insana ve çevreye verilen önemin artması, bugün bu değerlerin daha yoğun olduğu toplumlarda kullanılan ancak ülkemizde henüz yaygın kullanım alanı olmayan çeşitli kent mobilyaları ve çevre düzeni elemanları, geçirgen kanalizasyon boruları, donatımlı muayene bacaları gibi farklı ürün gruplarına talep yaratacak, üretimdeki atıkların geri kazanımı gibi tekniklerin de kullanılmasına olanak tanıyacaktır. İnşaat sürecinde özellikle 2.Dünya Savaşı’ndan sonra malzeme, zaman ve işgücü gibi kıt kaynakların rasyonel kullanımını sağlayan bir yöntem olarak gelişen ve yaygınlaşan beton prefabrikasyon, bugün bu özelliklerinin yanı sıra karmaşık projelerin gerçekleştirilmesine olanak tanıyan, ince ve temiz bitiş ihtiyacına en uygun cevapları verebilen, betonun güzelliğini gösteren, kaliteli, ekonomik, çevre dostu bir yapım teknolojisine dönüşmüştür. Türkiye’de de beton prefabrikasyon endüstrisinin toplumun çağdaşlaşmasına paralel bir gelişme göstermesi beklenmelidir. Somut rakamlarla ifade edildiğinde, gelecek on yıllık süre sonunda prefabrike beton tüketimi en az 150 kg/kişi düzeyine çıkmalıdır. Türkiye Hazır Beton Sektörü çok genç ve dinamiktir. Her geçen gün üretim artışı devam etmekte ve büyüyen Türkiye’nin temelleri sektör ile atılmaktadır. Sektör, denetim ve haksız rekabet ile ilgili sorunlar çözüldüğü takdirde, önümüzdeki dönemde sağlıklı olarak büyümeye devam edecektir. Hazır Beton Sektöründe önemli bir bilgi birikimi bulunmakta, üniversitelerde ve firmalarda sektörün daha verimli ve daha kaliteli ürünler sağlaması için gerekli araştırmaların yapılmasına devam edilmektedir. Önümüzdeki dönemde yapılacak yatırımlarla hazır beton üretim kapasitesinin ve beton kullanımının daha da artması beklenmektedir. Fakat sektöre hammadde temininde, özellikle de agrega ve çimento temininde yaşanabilecek sorunların beton üretimine ve yatırımlara önemli olumsuz etkileri olabileceği düşünülmektedir. 48 Dokuzuncu Kalkınma Planı 1.4.1 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Temel Amaç ve Politikalar ile Öncelik ve Tedbirlerin Gelişme Eksenleri Bazında Tasnifi İstikrarlı Bir Ekonomide İnsan Sosyal Sürdürülebilir Rekabet Gücünün Kaynaklarının İçermenin Büyümenin Artırılması Geliştirilmesi Güçlendirilmesi Yerel kaynaklar ekonomiye kazandırılarak petrol ithalatı azaltılacaktır. Çimento, hazır beton ve inşaat gibi sektörlerde yeni istihdam alanları açılacaktır. Ülke karayolları daha sağlam ve daha uzun ömürlü bir yapıya kavuşacaktır. İnşaat ve taş ve toprağa dayalı sanayii sektörlerindeki büyüme istihdamı artıracaktır. Ülkedeki konut açığının giderilmesinde faydalı olacaktır. Sağlanması Beton Karayollarının Yaygınlaştırılması Mortgage Sistemine Geçilmesi Yerli Kuruluşların CE İşaretlemesi Konusunda Akredite Edilmesi Bölgesel Ortamda Petrol ithalatı azaltılarak petrol fiyatlarındaki dalgalanmaların olumsuz etkisinin azaltılması sağlanacaktır. İnşaat sektöründe ve buna bağlı olarak taş ve toprağa dayalı sanayiilerde büyüme sağlanacaktır. Yerli firmaların CE işaretleme işlemleri kolaylaşacak, işaretleme maliyetlerinde azalma sağlanacaktır. Gelişmişlik Farklılıklarının Azaltılması Kamuda İyi Yönetişimin Yaygınlaştırılması CE işaretlemesinin kamu kontrolü altında yapılması sağlanacaktır. Bu alanda istihdam sağlanacaktır. 49 Fiziki Altyapının İyileştirilmesi Dokuzuncu Kalkınma Planı Çimento Sektöründe Alternatif Yakıtların Kullanılabilmesi Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 İthal yakıt fiyatlarındaki dalgalanmaların olumsuz etkisi azaltılacaktır. Çimento Sektöründe Daha Yüksek Oranda Kükürt İçeren Petrokokların Kullanılabilmesi Yakıt maliyetlerinde azalma sağlanacaktır. Ambalaj malzemelerin dâhilde işleme rejimine dâhil edilmesi Ülkemizdeki mevcut yapı stokunun iyileştirilmesi Yakıt maliyetlerinin azaltılması rekabet gücünü olumlu etkileyecektir. Ambalaj maliyetlerinde azalma sağlanacaktır. Depremlere karşı dayanıklı bir altyapı depremler nedeniyle meydana gelebilecek ekonomik zararları önleyecektir. İnşaat ve Taş ve Toprağa dayalı sanayilerin büyüyerek güçlenmesine katkıda bulunacaktır. Mevut yapı stoku depremlere karşı dayanıklı hale getirilecektir. Bu alanda yeni istihdam sağlanacaktır. 50 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 “Patlayıcı Maddeler Tüzüğü”ndeki uygulama güçlüğünün giderilmesi Katma değeri daha yüksek ürünlere yönelinerek, yeni üretim olanaklarının değerlendirilmesi Kaliteli ve uygun maliyetli hammaddenin temin edilmesi Hazır beton üretimi için yeni agrega sahalarının açılması Çimento üretiminde karşılaşılan bu güçlük giderilmiş olacaktır. Sektörün büyümesi sağlanacaktır. Rekabet gücü yüksek ürünler iç ve dış piyasaya sürülecektir. Yeni istihdam alanları sağlanacaktır. Madencilik sektörünün büyümesine katkıda bulunulacaktır. Hammadde maliyetleri azaltılacaktır. Yeni istihdam alanları sağlanacaktır. Yeni üretim tesisleri kurulacak mevcutlarda ise tevsii ve kapasite artırım yatırımları gerçekleştirilecektir. Hammaddenin temin edildiği bölgelerde yeni istihdam sağlanacaktır. Hazır beton üretimini kolaylaştıracaktır. 51 Dokuzuncu Kalkınma Planı Ulaştırma altyapısının iyileştirilmesi Yapı Denetim Yönetmeliğinin ülke genelinde uygulanması Girdi maliyetlerinin azaltılması Çevre standartlarına uyum sağlanması Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Ulaştırma maliyetlerinin azalmasına bağlı olarak sektör rekabet gücünün artması sektörün büyümesinde olumlu etki yapacaktır. Depremlere karşı dayanıklı bir altyapı depremler nedeniyle meydana gelebilecek ekonomik zararları önleyecektir. Girdi maliyetlerinin azalmasına bağlı olarak sektör rekabet gücünün artması sektörün büyümesinde olumlu etki yapacaktır. Ulaşım maliyetlerinin azaltılması sağlanarak sektör ürünlerinin rekabet gücü artırılacaktır. Ulaştırma altyapısı yetersiz bölgelerin gelişimine katkı sağlanacaktır. Özellikle demiryolu ve limanların altyapısı büyütülerek güçlendirilecektir. Ülkedeki yapı stokunun güçlendirilmesine katkıda bulunulacaktır. Sektör ürünlerinin rekabet gücünü satış fiyatı ve karlılık açısından olumlu etkileyecektir. İstihdam üzerindeki prim ve vergilerin azaltılması istihdam seviyesini olumlu etkileyecektir. Çevrenin korunması istikrarlı bir büyümenin ön koşuludur. 52 Dokuzuncu Kalkınma Planı İşgücünün niteliklerinin artırılması Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Kaliteli işgücü sektörün gelişiminde ve büyümesinde olumlu katkı sağlayacaktır. Kaliteli işgücü sektörün rekabet gücünü artıracaktır. Teşvik sistemin revize edilmesi Teşvik sistemi sektörün rekabet gücünü mümkün olan en büyük etkinlikte artıracak şekilde revize edilecektir. Binalarda enerji verimliliği standardının (TS 825) revize edilerek uygulamaya konması Enerji tasarrufu sağlayan ürünlerin üretimi yaygınlaştırılacaktır. Haksız rekabetin önlenmesi Rekabet gücünü azaltan kalitesiz ve kopya ürünlerin üretimi engellenecektir. Ar-Ge yatırımı yapan firmaların haksızlığa uğramaları engellenecektir. Vergi kaçakçılığının önüne geçilerek vergi yükünün adil bir şekilde dağılımı sağlanacaktır. Uzmanlaşmış kalifiye eleman yetiştiren eğitim kurumları nitelik ve nicelik olarak geliştirilecektir. Binalarda enerji tasarrufu sağlanmasına yönelik iyileştirmeler yapılacaktır. 53 Dokuzuncu Kalkınma Planı İhracat kredisi olanaklarının iyileştirilmesi Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 İhracata dayalı büyümeye katkıda bulunulacaktır. Sektörün dış rekabet gücü artırılacaktır. Ülke hammadde kaynaklarının etkin kullanımı sağlanacaktır. Hammadde alanlarının amacına uygun kullanılması Prefabrikasyon hızına uygun finansman sistemlerinin geliştirilmesi Prefabrikasyon sektörünün ülkemizdeki gelişimine olumlu yansıyacaktır Prefabrikasyon sektörünün rekabet gücü artırılacaktır. Bu alandaki istihdam artırılacaktır. Prefabrike yapı imajının düzeltilmesi Prefabrikasyon sektörünün ülkemizdeki gelişimine olumlu yansıyacaktır Prefabrikasyon sektörüne olan talep artırılarak sektörünün rekabet gücü artırılacaktır. Bu alandaki istihdam artırılacaktır. 54 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Prefabrikasyon üretiminin kamu inşaat yatırımlarında uygulanabilmesi sağlanacaktır. Kamu projelerinin tamamlanma sürelerinin kısaltılması Düşük sınıf beton kullanımının yasaklanması Depremlere karşı dayanıklı bir altyapı depremler nedeniyle meydana gelebilecek ekonomik zararları önleyecektir. Sektörde daha kaliteli ürünlerin üretimi gerçekleştirilecektir. Yapı stoku depremlere karşı daha dayanıklı hale getirilecektir. 55 Dokuzuncu Kalkınma Planı 1.4.2 • Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Dokuzuncu Kalkınma Planı Açısından Temel Yansımalar Sektörün başlıca problemleri; ¾ Enerji fiyatlarının yüksekliği, ¾ Yüksek kalorili kömür ve petrol koku ithalatının tahsise bağlı olması ve kükürt oranının sınırlandırılması, ¾ İhraç limanlarının sayıca ve donanımca yetersiz olması ve yükleme tarifelerinin yüksekliği, ¾ Patlayıcı maddeler Tüzüğü’nde yer alan koşulların sağlanmasındaki güçlükler, ¾ Yapı Denetim Yönetmeliği’nin ülke genelinde tüm illerde uygulanmaması ve ¾ Haksız rekabet ve denetim yetersizliğidir. • Sektörün IX. Plan Dönemindeki beklentileri; ¾ Çimento endüstrisi döner fırınlarında alternatif yakıtların kullanımının yaygınlaştırılması, milli ekonomi ve çevre açısından çok önemli fırsatlar barındırmaktadır. ¾ Karayollarında beton yol uygulamalarının yaygınlaştırılması uzun vadede çeşitli avantajlar getirecektir. ¾ Yapı Denetim Yönetmeliği’nin kamu ve özel tüm inşaatlarda uygulanması ve inşaat projelerinin üst sınıf beton türleriyle hazırlanması inşaat kalitelerini arttıracaktır. ¾ Yeni finansman modellerinin (mortgage sistemi) uygulamaya geçecek olması, inşaat sektöründe hareketliliği arttıracaktır. ¾ Sektörün uluslar arası rekabet gücünün artırılabilmesi için katma değeri yüksek ürünlere yönelim sağlanacaktır. ¾ AB Uyum Süreci içerisinde altyapı yatırımlarının hızlandırılacak olması, inşaat ve taş ve toprağa dayalı sanayiler sektörlerinde olumlu gelişmeler sağlayacaktır. 56 Dokuzuncu Kalkınma Planı 1.5 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 EK: ALTERNATİF GÖRÜŞLER 1- Cüruf ithalatındaki yasak korunmalıdır. ( Çimento Alt Sektörü görüşü) 07.02.1999 tarih ve 23604 Mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren "Çevrenin Korunması Yönünden Kontrol Altında Tutulan Madde ve Atıklara İlişkin Dış Ticarette Standardizasyon (DTS) 99/3 sayılı Tebliğ ve bilahare 03.03.1999 tarih ve 23628 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 99/3 sayılı Tebliğde değişiklik yapan DTS/99/8 sayılı tebliğ çerçevesinde demir - çelik üretimi sürecinde yan ürün olarak elde edilen tane haline getirilmiş cürufun (granulated slag) ithalatı yasaklanmıştır. Ancak, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü'nün 25.09.2000 tarih ve B.02.1.DTM.0.05.01.01.106/59038 sayılı yazılarında, AB nezdinde daimi temsilciliğimiz kanalı ile AB Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü'nden alınan Nota'da, tane haline getirilmiş cürufun Türkiye'ye ithalinin, çelik üretimi süresinde ortaya çıkan zehirli bir atık olduğu gerekçesi ile yasaklandığı ancak söz konusu maddenin çimento üretiminde yaygın olarak kullanılan bir girdi olması ve Avrupa Standartlarına göre atık olarak sınıflandırılmaması nedeniyle ülkemizde de ithal yasağının kaldırılması gerektiği belirtilmektedir. Sektör olarak, "Yurdumuzda cürufun arz fazlası olması nedeniyle ithal yasağının kaldırılmaması, ancak anlaşmalardan doğan zaruret nedeni ile yasağın kaldırılması halinde ise AB Topluluğu dışından yapılacak ithalata fon getirilmesi" şeklinde görüş kararı alınmış ve Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü'ne iletilmiştir. Mevcut durumda cürufu iç pazarda satarken sorunlar yaşayan Demir Çelik üreticilerinin kontrolsüz ithalat karşısında zorluklar yaşayabileceği, dolayısıyla ulusal kaynakların kullanımında israf yaratılacağı ve bu durumun çevreye yansıtacağı olumsuz etkiler birlikte mütalaa edildiğinde, söz konusu ithalat yasağının kaldırılmasının ülke menfaatine uygun olmayacağı görülmektedir. Cüruf ithal yasağı devam etmeli, devamı temin edilemiyorsa ithalata fon getirilmelidir. İthalat yasağının kaldırılması ile arz fazlası baskısı altında bulunan sanayiimizin yapısal sorununu daha da artırarak mali kayıplara neden olunacaktır. Sermaye yoğun üretim süreci bulunan klinker üretimi, hiçbir ekonomik kaygı taşımama ihtimali güçlü olan granüle yüksek fırın cürufu ithalatı ile rekabet şansının bulunmaması ve dolayısıyla haksız rekabet unsuru yaratılarak sonu belirsiz riskler oluşturur. Deniz yolu ile AB dışı ülkelerden ithalata açık olan iç pazarda yaşanacak sorunlar daha da büyük boyutlara ulaşabilir. 57 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 2- Hazır Beton Hammadde İthalatı Serbest Bırakılmalıdır. (Hazır Beton Alt Sektörü görüşü) Hammadde temininde yaşanan zorluklar nedeniyle betonun en önemli girdisi olan çimento ve diğer mineral katkıların (yüksek fırın cürufu gibi) ithalatı serbest bırakılmalıdır. Çimento ithalatında gümrüklerdeki teknik engeller (28. gün çimentonun dayanım sonucuna kadar gümrükte çimentonun bekletilmesi gibi) kaldırılmalıdır. 58 2. ÇİMENTO SANAYİİ ALT ÖİK RAPORU 59 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 60 ÇİMENTO SANAYİİ ALT ÖİK ÜYE LİSTESİ GÖREVİ ADI SOYADI MENSUP OLDUĞU KURULUŞ BAŞKAN MURAT TOKSÖZ T.ÇİMENTO MÜSTAHSİLLERİ BİRLİĞİ BAŞKAN YRD. KADİR BÜYÜKKARA VİCAT KONYA RAPORTÖR KEREM ERŞEN T.ÇİMENTO MÜSTAHSİLLERİ BİRLİĞİ KOORD. F. SAVAŞ BAYAZIT DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. KOORD. ASAF ERDOĞAN DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. ÜYE AHMET ATEŞ SANAYİ ve TİCARET BAKANLIĞI ÜYE AHMET V. PEKİN AKÇANSA ÜYE ARİF SEZGİN T. İSTATİSTİK KURUMU ÜYE BERNA ORHAN SANAYİ ve TİCARET BAKANLIĞI ÜYE BERRİN NUR KIZARTICI ORTA ANADOLU İHRACATÇI BİRL. ÜYE CAN TAZE SET GRUP HOLDİNG ÜYE ERTUĞRUL SANDIKÇIOĞLU VİCAT BAŞTAŞ ÜYE GÜNEY ARIK OYAK ÇİMENTO GRUBU ÜYE HAYRETTİN ŞENER OYSA ÜYE KAZIM UÇAR BURSA ÇİMENTO ÜYE LEVENT ORAL TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU ÜYE NECİP TERZİBAŞIOĞLU BATIÇİM ÜYE OKAN KARACA YİBİTAŞ LAFARGE ÜYE SABİT USLU T.ÇİMENTO MÜSTAHSİLLERİ BİRLİĞİ 61 Dokuzuncu Kalkınma Planı 2.1 2.1.1 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 GİRİŞ: Sektörün Tanımı ve Sınırlandırılması Çimento, Uluslararası Standart Sanayi Tasnifinde (ISIC) 269 ana grup ve 2694 kod numarası, Uluslararası Standard Anlaşma Tasnifinde (SITC) 661.2 kod numarası ile sanayide kullanılan esas kimyasal maddeler grubunda yer almaktadır. Çimento başlıca silisyum, kalsiyum, aluminyum ve demir oksitlerini ihtiva eden hammaddelerin karıştırılarak sinterleşme sıcaklığına kadar pişirilmesi ile elde edilen klinkerin (alçı ve bir veya daha fazla cins katkı maddesi ilavesiyle) öğütülmesi suretiyle elde edilen hidrolik bağlayıcıları tarif etmektedir. 1 (ISIC) de 269 grup numarası ve (SITC) de 661.2 kod numarası ile yeralan çimentoların GTIP numaraları Tablo 1’de verilmiştir. Ülkemizdeki TSE normlarına göre tarifimiz kapsamına giren çimento cinsleri Tablo 2: Türk Standardlarındaki Çimento Tipleri’nde verilmiştir. 2.1.2 Çimento Sektörünün Tanımı ve Sınırlandırılması Çimento Sanayii kalkınma planlarımızda imalat sanayii kesiminde genellikle ara malı üreten sanayiler bölümünde mütalaa edilmektedir. Tablo 2.1.Çimento GTIP Numaraları 252310000000 252321000011 252321000019 252329000011 252329000019 252330000011 252330000019 252390100011 252390100019 252390800011 252390800019 2 Çimento; klinker Çimento; portland; beyaz, ambalajlanmış Çimento; portland; beyaz, diğer Çimento; portland; diğer, ambalajlanmış Çimento; portland; diğer Çimento; şaplı ; ambalajlanmış Çimento; şaplı ; diğer Çimento; yüksek fırın; ambalajlanmış Çimento; yüksek fırın; diğer Çimento; su altında sertleşen diğerleri (ambalajlanmış) Çimento; su altında sertleşen diğerleri (diğer hallerde) Lea, M.F., “The Chemistry of Cement and Concrete”, Edward Arnold Lt. Glaskow, 1970, Sayfa: 1 62 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 2.2. Türk Standartlarındaki Çimento Tipleri Çimento Tipleri (TSEN1971) TS Karşılığı CEM I TS 19 TS 12139 TS 12141 CEM II Portland Çimento Portland-Curuflu Çimento Portland - Silika Füme Çimento TS 10156 Katkılı Çimento TS 26 Traslı Çimento TS 640 Uçucu Küllü Çim. TS 12140 TS 12143 CEM III TS 20 CEM IV TS 12144 TS 12142 TS 21 CEM V Klinker Adı TS 3646 TS 10157 TS 809 TS 22 Portland-Kalkerli Çimento Portland-Kompoze Çimento Curuflu Çimento Puzolanik Çimento Kompoze Çimento Beyaz Çimento Erken Dayanımı Yüksek Çimento Sülfatlara Dayanıklı Çimento Süper Sülfatlı Çimento Harç Çimentosu Ana Bileşen (%) Silissi Yapay Kalkersi U. Puzolan U. Kül Kül Q W V - Minör Pişmiş Şist T Kalker OK≤0,20 L Kalker OK≤0,50 LL İlave Bileşen - - - 0-5 0-5 - - - - 0-5 - - - - - K Y.Fırın Curufu S Silika Füme D Doğal Puzolan P PÇ PCÇ /A PCÇ /B 100 80 - 94 65 - 79 6 - 20 21 - 35 - - PSFÇ 90 - 94 - 6 - 10 - KÇ 32,5 TÇ 32,5 UKÇ 32,5 PLÇ /A PLÇ /B PKÇ /A PKÇ /B CÇ PZÇ /A PZÇ /B KZÇ/A KZÇ /B BPÇ ≥81 - 80 - 94 65 - 79 80 - 94 65 - 79 20 - 80 65 - 89 45 - 64 40 - 64 20 - 39 100 20 - 80 18 - 30 31 - 50 - EYÇ 100 - - - - - - - SDÇ 100 - - - - - - SSÇ ≤ 35 - - - - - HÇ ≥ 40 - - - - - İşareti - - ← --------------------- ≤19------------------ → - - 20 - 40 - - - - - - - - - - 10-30 - - - - - 6 - 20 21 - 35 ← -------------------------------------- 6 – 20 --------------------------------------------- → ← ------------------------------------- 21 - 35 --------------------------------------------- → ← ------------------- 11 - 35 ----------- → | ← ------------------- 36 - 55 ----------- → | ← ------- 18 – 30 --------- → ← ------- 31 – 50 -------- → - 63 6 - 20 21 - 35 - 0-5 0-5 0-5 0-5 0-5 0-5 0-5 0-5 - - - - - - - - - - - - - - - - - - Dokuzuncu Kalkınma Planı 2.2 2.2.1 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 MEVCUT DURUM VE SORUNLAR: Mevcut Durum Çimento teknolojisi 50 yıllık bir gecikme ile ülkemize gelmiş ve 1912 yılında beheri 20.000 ton/yıl kapasiteli Darıca’da Aslan A.Ş. ve Eskihisar’da Eskihisar Portland Çimentosu ve Su Kireci A.Ş. Fabrikaları faaliyete geçmiştir. Cumhuriyetle birlikte ülkemizde yeni fabrikalar devreye girmiş, bir taraftan üretim artarken, diğer taraftan artan çimento talebini karşılamak üzere ithalat devam etmiştir. Özellikle 1950’den sonra özel sektörün çimento sanayii’ne daha yoğunluklu olarak girmesi ve Türkiye Çimento Sanayii T.A.Ş.’nin kurulması ile Türk Çimento Sektörü hızlı bir gelişme göstermiş, üretim artmış, buna rağmen ithalat ihtiyacı devam etmiş, ancak; 1960’da Türkiye bir miktar çimento ihraç edebilir duruma gelmişse de 1963-1970 yılları arasında tekrar ithalata devam etmek mecburiyetinde kalınmıştır. Türkiye’nin gerçek anlamda bir ihracatçı olması 1970 yılından sonradır. 1978-1983 yılları arasında bütün dünyada ve bu meyanda Türkiye’de ortaya çıkan inşaat sektöründeki kriz, Türkiye’de büyük ölçüde kapasite fazlası ortaya çıkarmış ve Türkiye bu yıllarda önemli miktarlarda ihracat yapar hale gelmiştir. 1984 yılında başlayan ve 1989 yılındaki duraklama dışında, bugüne kadar devam eden iç talep artışı Türkiye’nin ihracattaki etkinliğini 1988 yılına kadar kademeli olarak azaltmış, öte yandan 1986 yılından itibaren bazı bölgelerde üretim kapasitelerini zorlayarak 1987 ve 1988 yıllarında bu bölgelere önemli miktarlarda çimento ve klinker ithalatı yapılması mecburiyetini doğurmuştur. Sektör bu duruma süratle adapte olarak gerek mevcut kapasiteyi en rasyonel şekilde kullanmak ve gerekse tevsi, darboğaz giderme-modernizasyon ve yenileme yatırımları ile kapasiteyi arttırarak iç talepteki yükselmeyi karşıladığı gibi dış pazarlarda da eski etkinliğini fazlası ile yeniden tesis etmiştir. Çimento sektöründe 1989’da başlatılan özelleştirme çalışmalarından önce, 21 çimento fabrikası ile kapasite ve üretim bakımından piyasanın yarısını elinde bulunduran devlet kuruluşu Çitosan’a ait fabrikaların özelleştirilmesiyle devlet, çimento sektöründen tamamen çekilmiştir. Bu dönemde Türk Çimento Sektörü, Avrupa Birliği (AB) çimento sektörüne kıyasla kapasite, üretim, üretim teknolojisi, maliyetler, verimlilik ve fiyatlar açısından belirli bir dezavantaj göstermektedir. 1990-1999 yılları arasında geçen dönemde, 27 Ocak 1994 tarihinde yapılan devalüasyon ve 5 Nisan 1994 tarihinde alınan ekonomik tedbirler nedeniyle çimento iç tüketimi 1994 yılının ikinci yarısından itibaren düşmeye başlamış ve yatırımlarda azalma 64 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 gözlenmiştir. 1994 yılını takip eden yıllarda iç tüketimdeki artış tekrar başlamış ve iç tüketim fazlası üretimin ihracatına devam edilmiştir. Çimento sektörü, inşaat sektörünün ana girdilerinden birini sağlaması sebebiyle, bu sektördeki dalgalanmalardan direkt olarak etkilenmektedir. Çimento sektörü, 1994 yılı hariç, 1988-1998 arasında büyüme trendi içinde olmuştur. Makro ekonomik dalgalanmaların ve istikrarsızlıkların ilk etkisini gösterdiği sektörlerden biri olan çimento sektörü, yaşanan ekonomik krizlerden olumsuz yönde etkilenmektedir. Sektörün performansı genelde mevsimsel trendlere büyük uyum gösterir. Çimento sektörünün üretimi yılın ilk çeyreğinde en düşük düzeyine inerken, üçüncü çeyrekte en yüksek düzeyine ulaşır. 1999 yılında, dünyada ve ülkemizde yaşanan olumsuz ekonomik gelişmeler ve beklenmeyen felaketler sonucu ülkemiz ekonomisi büyük darbeler almış, daha önce belirlenen tüm yatırım programları, yeniden gözden geçirilerek içinde bulunulan darboğazdan minumum ölçüde etkilenmek ve belirlenen yeni hedeflere ulaşmak amacıyla yeni politikalarla milenyuma girilmiştir. 1997 yılında Uzak Doğu’ da başlayan ve devamında da Rusya kriziyle çalkalanan Dünya ekonomisi ülkemizde de tekstil ve otomotiv sektörü başta olmak üzere zincirleme olarak tüm sanayi sektörlerini etkilemiş, 1998 yılı sonunda olumsuz gelişmeler maksimum seviyelere çıkmıştır. İnşaat sektörü ilk etapta bu krizden anında etkilenmemiş, 1999 yılı başlarında krizin etkisine girmiş üretim ve tüketim rakamları negatif seyir takip etmeye başlamıştır. İnşaat sezonunda hareketlenme beklentisi içerisinde bulunan çimento sektörü 17 Ağustos 1999’da meydana gelen Marmara depremi ile üretim ve satışlarında ciddi boyutlarda olumsuzluklar yaşamıştır. Bir yandan Marmara bölgesinde bu olağandışı kriz yaşanırken diğer yandan İran’ dan kontrolsuz olarak giren çimentoların Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki fabrikaların üretimlerini durma noktasına getirmesi ve son olarak Düzce merkezli depremin yeni depremler beklentisini doğurması çimento sektörü için yeni krizler yaşanmasına neden olmuş ve toparlanma sürecini ileriki yıllara taşımıştır. Ağır kış şartlarının getirdiği düşük satışlarla 2000 yılına başlayan çimento sektöründe, Nisan ayından itibaren inşaat sektöründe canlanma beklenirken 10 Nisan Kararnamesi ile Yapı Denetim Şirketlerinin oluşturulması amacıyla 10 Temmuza kadar ruhsat yasağı getirilmiş ve 65 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 2000 yılı ilk yarısı itibariyle 1999 yılı aynı dönemine göre üretim ve satış seviyesi yakalanamamıştır. Yasağın kalkması ile yaşanan canlanma daha sonraki aylarda kendini az da olsa olumlu seviyede hissettirerek yılın 2. yarısında 1999 yılı üretimi yakalanmıştır. 2000 yılında yurtiçi piyasalarda yaşanan bu olumsuzluklara çözüm bulmak üzere daralma nedeniyle oluşan kapasite fazlasının ihracatla eritilmesine çalışılmıştır. Ayrıca, 2000 yılı başında yürürlüğe konulan “Enflasyonla Mücadele ve İstikrar Programı” en büyük olumsuz etkisini Toplu Konut ve Alt Yapı yatırımları ile genelde tüm İnşaat Sektörü’ nde göstermiştir. Özellikle Devlet yatırımlarının söz konusu olduğu bölgelerde yatırımların askıya alınması ve/veya azaltılması yanı sıra hakedişlerin müteahhit firmalara zamanında ödenmemesi inşaat ve dolayısıyle Çimento Sektörünü olumsuz etkilemiştir. Bilhassa özelleştirme sonrası yapılan darboğaz giderme maliyet düşürücü modernizasyon yatırımları ile Sektör Avrupa’nın en büyük üreticisi konumuna erişmiştir. Yurt içi tüketim itibariyle, son yıllardaki düşüş ile 4. duruma gerileyen sektörümüz, ihracatta yaşanan artış ile Avrupa’nın en büyük ihracatçısı konumuna gelmiştir. Türkiye’de 2001 Şubat ayında yaşanan ekonomik kriz sonrasında enflasyonun hedeflenenin oldukça üzerinde gerçekleşmesi ile birlikte Enflasyonla Mücadele ve İstikrar Programı yeni yapılan IMF anlaşması ile revize edilerek, daha sıkı bir maliye politikası uygulanmaya başlamıştır. Kamu bütçe açığının azaltılması amacıyla tahsis edilen ödenekler ile gerçekleştirilebilecek fiziki yatırım miktarında ve GSYİH ve GSMH’da düşüş yaşanmıştır. Enflasyonun hedeflerden daha yüksek oranda gerçekleştiği, TL’nin yabancı para karşısında değer kaybettiği, gelirlerin düştüğü, istikrarsız ortamın hakim olduğu 2001 yılında, inşaat firmalarının konut inşaatlarında ve kamu altyapı/üstyapı inşaatlarında duraklama yaşanmıştır. Ayrıca, ekonomik krizlerin etkisi ile Türk halkının gelir düzeyinde azalma ve alım gücünde zayıflama gerçekleşmiş ve konut talebi azalmıştır. 2001 yılı Şubat ayından sonra inşaatlarda görülen duraklamadan dolayı iç pazar çimento satışlarında azalma gerçekleşmiştir. 2000 yılında ekonomik istikrar paketinin açıklanmasının ardından, deprem bölgelerinde yeniden yapılandırma projelerinin gerçekleşmesi planlanmıştır. Ancak, 2001 yılında yaşanan ekonomik kriz sonrasında bu projelerin başlamaması çimento satışlarını bu bölgede olumsuz etkileyen diğer bir gelişme olmuştur. 66 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Çimento Sektörü 2003 yılında başlayan yükselişini 2004 ve 2005 yıllarında da sürdürmeye devam etmiştir. Ülke ekonomisindeki canlanma ve inşaat sektöründeki toparlanmalar bu canlanmanın en önemli sebeplerindendir. 2003 yılında 35,1 milyon ton olan çimento üretimi 2004 yılında yaklaşık %10 artarak 38,8 milyon ton, 2005 yılında da %10,29 artarak 42,8 milyon tona ulaşmıştır. Piyasadaki çimento satışlarında yaşanan yaklaşık % 9 oranındaki artış ile birlikte 2003 yılında 28,1 milyon ton olan iç satış miktarı 2004 yılında 30,7 milyon tona, 2005 yılında %14,4 artışla 35 milyon tona yükselmiştir. Bu artışla, iç tüketimin tepe noktası olan 1998 yılı rakamlarının üzerine çıkılmıştır. Çimento sektöründe iç satışlarda yaşanan % 14,4’ lük artışa rağmen inşaat sektörü, % 21,5 oranındaki büyüme ile daha önceki yılları telafi edebilme yönünde gelişme göstermiştir. Tüm bu gelişmeler neticesinde Türk Çimento Sektörü 2005 yılında 13 bin kişinin üzerinde istihdamın yanısıra, 2005 yılısonu itibariyle yaklaşık 3,3 milyar YTL ciroya ulaşmıştır. İmalat sanayi içindeki payı yaklaşık %5,7, GSMH içindeki payı yaklaşık %1,43 dür. 600 milyon YTL civarında vergi ödeyen sektör yaklaşık 645 milyon YTL de (480 milyon USD) ihracat girdisi yaratmıştır. 2.2.1.1 Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı Ülkemizde halen 41 adedi entegre tesis, 17 adedi öğütme-paketleme tesisi olmak üzere 58 çimento fabrikası faaliyettedir. Bunların bölgesel dağılımları, mülkiyetleri ve kapasiteleri Tablo 4’de verilmektedir. Klinker üretim kapasitesi en az 1.000.000 ton/yıl olan fabrikalar ölçek dağılımında büyük fabrika olarak tanımlanırlar. Akçansa Büyükçekmece, Akçansa Çanakkale, Bursa, Darıca, Nuh, Batıçim, Çimentaş İzmir, Denizli, Adana, Çimsa Mersin, Göltaş, Bolu, Ünye ve Konya fabrikaları 1.000.000 ton/yıl üzerinde kapasiteye sahiptirler. Tablo 2.3. Çimento Sektörünün Coğrafi Yapısı Bölge Marmara Ege Akdeniz Karadeniz İç Anadolu D. Anadolu G.D. Anadolu Toplam Entegre Tesis 8 4 4 6 9 4 6 41 67 Öğütme Tesisi 2 2 3 4 6 17 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 68 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 2.4. Çimento Sektöründeki Kuruluşlar MARMARA BÖLGESİ Fabrika Akçansa Büyükçekmece Çanakkale Set Group Pınarhisar Balıkesir Anadolu Bursa Lafarge Aslan Nuh Çimentaş Lalapaşa Gebze Çimento EGE BÖLGESİ Fabrika Batıçim Çimentaş Çavdır Batısöke Denizli Çimentaş Bakırçay Mülkiyeti Özel Yerli/Yabancı Sermaye Sabancı +Heidelberg İstihdam 837 Özel Italcementi 299 Çimento 1,033 2.909 Bursa Darıca Hereke Lalapaşa İzmit Özel Özel Özel Özel Özel Yerli Lafarge+Asland + Aurelius Yerli Yerli Yerli 267 168 441 140 23 Çimento Çimento Çimento Çimento Çimento 1.357 1.251 4.100 578 0 2.603 2.700 3.214 1.125 400 Yeri İzmir İzmir İzmir Söke Kaklık İzmir Mülkiyeti Özel Özel Özel Özel Özel Özel Yerli/Yabancı Sermaye Yerli Cementir Yerli Yerli Yerli Cementir Yeri 2005 Yılı Kapasite (1000 Ton) Üretim konusu Klinker üretim Çimento öğütme Çimento 3.750 6.300 İstanbul Ç.kale/Ezine Pınarhisar Balıkesir İstanbul 1 Çavdır fabrikasının bilgileri, Batısöke’nin içinde verilmiştir. 2 Bakırçay fabrikasının bilgileri, Çimentaş’ın içinde verilmiştir. İstihdam 388 306 1 325 257 2 69 2005 Yılı Kapasite (1000 Ton) Üretim konusu Klinker üretim Çimento öğütme Çimento 1.400 1.800 Çimento 1.520 2.810 1 1 Çimento Çimento 854 1.556 Çimento 1.815 2.450 Çimento 0 0 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 2.4.Çimento Sektöründeki Kuruluşlar (Devamı) AKDENİZ BÖLGESİ Fabrika Oyak Adana Çimsa Göltaş Oysa İskenderun Ado Çimento Öğütme Ado Çimento Özgür Beton KARADENİZ BÖLGESİ Fabrika Çimko Bartın Oyak Bolu Yloaç Çorum Samsun Ladik Erçimsan Trabzon Oyak Ünye Lafarge Ereğli Karçimsa Erdem Ereğli Yeri Adana Mersin Isparta İskenderun Antalya Burdur Antalya Mülkiyeti Özel Özel TMSF + Özel Özel Özel Özel Özel Yeri Bartın Çaydurt Mülkiyeti Özel Özel Çorum Samsun Ladik Trabzon Ünye K.Ereğli Karabük K. Ereğli Özel Özel Özel Özel Özel Özel Özel Özel 3 BA: Bilgi Alınamadı 4 2005 yılında devreye girmiştir Yerli/Yabancı Sermaye Yerli Yerli Yerli Yerli Yerli Yerli Yerli İstihdam 353 395 288 58 BA 3 BA BA 2005 Yılı Kapasite (1000 Ton) Üretim Konusu Klinker Üretim Çimento Öğütme Çimento 2.300 3.500 Çimento 2.200 4.000 Çimento 1.320 2.924 Çimento 0 1.155 Çimento 0 BA Çimento 1.000 4 1.1004 Çimento 0 180 Yerli/Yabancı Sermaye Yerli Yerli Yibitaş + Lafarge İstihdam 170 223 177 2005 Yılı Kapasite (1000 Ton) Üretim Konusu Klinker Üretim Çimento Öğütme Çimento 234 411 Çimento 1.320 2.600 Çimento 391 988 Yerli Yerli Yerli Lafarge+Asland + Aurelius Yerli Yerli 170 148 223 22 29 BA 70 Çimento Çimento Çimento Çimento Çimento Çimento 525 350 1.485 0 0 0 900 420 1.800 210 210 220 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 2.4.Çimento Sektöründeki Kuruluşlar (Devamı) İÇ ANADOLU BÖLGESİ Fabrika Set Afyon Set Ankara Vicat Baştaş Eskişehir Vicat Konya Oysa Niğde Yibitaş - Lafarge Sivas Hasanoğlan Nevşehir Yibitaş Yozgat Çimsa -Kayseri Bolu Ankara Öğütme İstaş Çimsa - Lalahan Erçim 1 Yeri Mülkiyeti Afyon Ankara Elmadağ/Ank Çukurhisar Konya Niğde Özel Özel Özel Özel Özel Özel Sivas Ankara Nevşehir Yozgat Kayseri Ankara Ankara Ankara Boğazlıyan/Yzg. Özel Özel Özel Özel Özel Özel Özel Özel Özel Yerli/Yabancı Sermaye İstihdam İtalcementi Italcementi Vicat Yerli Vicat Yerli Yibitaş -Lafarge 108 118 188 122 161 143 236 Yibitaş –Lafarge Yerli Yerli Yerli Yerli Yerli 157 94 Karadeniz Bölgesi’ nde, Bolu Çimento’nun içinde verilmiştir. 71 1 BA 50 BA 2005 Yılı Kapasite (1000 Ton) Üretim Klinker Üretim Çimento Konusu Öğütme Çimento 470 640 Çimento 870 1.510 Çimento 690 2.412 Çimento 450 700 Çimento 1.650 2.100 Çimento 415 1.130 Çimento 454 1.615 Çimento Çimento Çimento Çimento Çimento Çimento 750 600 0 0 0 0 798 600 1 250 150 BA Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 2.4.Çimento Sektöründeki Kuruluşlar (Devamı) DOĞU ANADOLU BÖLGESİ Fabrika Yeri Erzurum Erçimsan Aşkale Elazığ Oyak Elazığ Kars Çimentaş Kars Van OCI Van GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ Mülkiyeti Özel Özel Özel Özel Yerli/Yabancı Sermaye Yerli Yerli Cementir Orascom Fabrika Çimko Adıyaman Limak Ergani Limak Gaziantep Limak Kurtalan Türkerler Şanlıurfa Oyak Mardin Mülkiyeti Özel Özel Özel Özel Özel Özel Yerli/Yabancı Sermaye Yerli Yerli Yerli Yerli Yerli Yerli Yeri Adıyaman Diyarbakır Gaziantep Siirt Şanlıurfa Mardin İstihdam 238 221 153 138 2005 Yılı Kapasite (1000 Ton) Üretim Konusu Klinker Üretim Çimento Öğütme Çimento 450 600 Çimento 627 953 Çimento 330 470 Çimento 198 250 İstihdam 209 159 171 280 160 312 Üretim Konusu Çimento Çimento Çimento Çimento Çimento Çimento 72 2005 Yılı Kapasite (1000 Ton) Klinker Üretim Çimento Öğütme 627 990 513 684 500 900 643 1.000 554 590 720 1.020 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Kapasite: 2005 yılı itibarıyla çimento öğütme kapasitesi 68 milyon ton, klinker üretim kapasitesi ise 39 milyon tondur. Yıllar itibarı ile üretim ve tüketim trendi değerlendirildiğinde üretilen çimentonun iç talebi karşıladığı, buna rağmen 2004 yılından itibaren sektörde kapasite artışı olduğu görülmektedir. Bunun sebepleri olarak, ülkedeki ekonomik durumun düzelmeye başlaması, inşaat sektörünün toparlanması ve bunların sonucunda çimento sektörünün gelecek yıllar için önünü daha rahat görebilmesini söyleyebiliriz. Sektör 1999-2003 yılları arasını düşüşte geçirmesine rağmen, 2004 yılından itibaren ekonomide görülen düzelmeye paralel olarak, kapasite kullanım oranları da hem çimentoda hem de klinkerde artma eğilimine girmiştir. Bu eğilimle birlikte çimento sektöründe ihracatta görülen artışında katkısıyla, özellikle 2005 yılında kapasite artışları yaşanmaktadır. Rumeli Grubu fabrikalarının TMSF tarafından satılması sonrasında, bu fabrikalarda yapılacak modernizasyon ve ilave kapasite çalışmalarının yanısıra yeni girişimciler tarafından planlanan kapasitelerin devreye girmesi ile bu artışların önemli boyutlara ulaşması beklenmektedir. (2004 ve 2005 yılları içerisinde Çimsa (Kayseri), Nuh ve AS Çimento fabrikaları yeni fırınlarını devreye almaları neticesinde kapasitelerini artırmışlardır.) Tablo 2.5. Çimento Sektöründe Kurulu Kapasite Durumu (Ton) YILLAR Çimento Öğütme Klinker Üretimi 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Kapasite (Bin Ton) 63.218 64.098 64.987 64.815 66.363 65.983 67.846 KKO (%) 55,07 56,09 46,10 50,54 52,88 58,80 63,06 Kapasite (Bin Ton) 33.197 35.096 35.117 36.210 36.408 39.043 40.313 KKO (%) 84,24 82,49 81,86 81,46 83,55 83,96 90,25 73 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 2.2.1.2 Üretim: a) Üretim Yöntemi Çimento hammaddesi, üretim için uygun vasıflı kalker(kireçtaşı) - marn ve kil-şist ocaklarından kitlelerin fiziki yapılarına bağlı olarak, araçlarla sökümden kitle atımlarına kadar değişik metodlarla istihraç edilmektedir. İstihraç edilen hammadde muhtelif fiziksel işlemlerden geçirilerek uygun parça iriliğine indirilir. Hammadde, genellikle yaş sistemde bilyalı, kuru sistemde bilyalı ve/veya valsli hammadde değirmenlerinde öngörülen inceliğe kadar öğütülür. Çimento üretim metod ve teknolojisinde en önemli farklılıklar fırın ünitelerinde kendini göstermektedir. Elektrik enerjisi tüketiminde yaş metodun 20 kwh/ton çimento mertebelerinde bir avantaj göstermesine karşın, kuru metod ısı enerjisi tüketiminde yaş metodun 1450-1650 kcal/kg.klinker tüketimine karşılık 700-900 kcal/kg.klinker ısı enerjisi tüketimi ile üstünlük göstermektedir. Yaş sistemde hammadde, gerekli tashihler yapıldıktan ve homojenize edildikten sonra zincirli uzun fırınlara sevkedilen çamur giriş tarafındaki zincir bölgesinde rutubetini kaybeder, orta bölgede kalsine olur, çıkış tarafındaki sinter bölgesinde klinkerize olur ve soğutucuya dökülür. Bu sistem ancak hammaddenin çok rutubetli ve sedimanter marn ve kilden oluşması halinde ekonomik olabilir. Ülkemizde yaş fırınların çoğunluğu 1965-1973 yılları arasında üretim kapasitelerinin arttırılması amacı ile, 1974 yılından itibaren yakıt tasarrufu sağlamak amacı ile kuru sisteme çevrilmişlerdir. Halen ülkemizde yaş sistemde küçük kapasiteli 2 fırın faaliyetini sürdürmektedir. Şekil 1’de tipik bir kuru sistem çimento fabrikasının malzeme akış diagramı görülmektedir. Yarı kuru metod, Lepol sisteminde farin eğik bir döner tabak üzerinde %14-16 rutubetli granül hale getirilmekte, sevkedildiği hareketli ızgarada rutubetini kaybederek kısmen kalsine olmakta ve takiben kısa döner fırında önce kalsinasyon tamamlanmakta, sonra da klinkerizasyon gerçekleşmektedir. Bu sistemde 3000 ton/gün kapasiteye kadar ulaşılabilmiştir. Kuru sistem çimento üretiminde ise konkasörde kırılmış hammadde, farin değirmeninde öğütülerek homojene edilir. Öğütme işlemi sırasında farin, fırından alınan yanma gazları ile kurutulur. Kuru sistem fırınlarda yalnızca kalsinasyon ve sinterleme işlemleri yapılmaktadır. Ön ısıtıcı ünitesinde döner fırın çıkışındaki gaz siklon kademelerinden geçerken enerjisini farine vererek soğur, homojene edilmiş farin ise ters 74 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 istikamette geçerken enerji ile ısınır ve kısmen kalsine olur. Kademe sayısı 4 veya daha fazla olabilmektedir. Kademe sayısı arttıkça ısı tasarrufu artar, fakat basınç kaybı artacağından ön ısıtıcı vantilatörü fazla enerji sarfeder. Kuru sistem fırınların ön kalsinasyon sistemini de içermesi halinde yakıt döner fırından başka kalsinatörde de yakılmaktadır. Kalsinatöre taşıyıcı hava olarak soğutmadan sıcak gaz alınmaktadır. Ön ısıtıcılı kuru sistem döner fırında fırına girişteki kalsinasyon derecesi en fazla %40 iken, ön kalsinasyonlu sistemlerde bu değer %80-90 oranına kadar ulaşmaktadır. Ön kalsinasyonlu döner fırınlarda kalsinatörde düşük kalorili kömür kullanımı sağlanabildiği gibi, ısı tüketimi düşer (%5-10) ve fırın kapasitesi artar. b) Çimento Teknolojisinde Gelişmeler Son yıllarda çimento sanayiinde gözlenen hızlı teknolojik gelişmenin gerisinde çeşitli faktörler yatmaktadır. Bu işi daha iyi ve etkinlikle yapmanın vasıta ve yöntemlerini bulmaya yönelik bilinen çaba ve arzunun ötesinde, çimento sanayii başka bir takım etkenlerden de hız almıştır: i) 1970’lerin getirdiği enerji krizi esas itibariyle enerji-yoğun bir üretim biçimi olan çimento üretimine ağır maliyet yükleri getirmiştir ii) Dünya genelinde inşaat sektöründe yaşanan kriz sonucunda çimento üreticilerinin daralan iç pazarların ortaya çıkardığı kapasite fazlasını uluslararası çimento pazarına kanalize etme arzuları sonunda ortaya çıkan yoğun rekabet, fiyatları asgari düzeye indirmiş ve maliyetlerin düşürülmesi konusunu en önemli unsur haline getirmiştir. iii) Çevrenin korunması konusunda bilinçlenme birçok ülkede daha sıkı yasal düzenlemelere yol açmış ve bu da çimento sektörüne çevre kirletici etkilerini kontrol altına almada yeni sorumluluklar yüklemiştir. Genellikle çimento teknolojisinde son yıllarda ortaya çıkan yenilikler bu kategorilerden birinin veya birkaçının etkilerini taşımaktadır. iv) Isı enerjisinin daha tasarruflu kullanılmasına yönelik teknolojiler: Her ne kadar yeni bir teknoloji değilse de burada yaş sistemlere kıyasla daha az enerji kullanımı gerektiren kuru sistemden bahsetmeliyiz. Gerçekten de 1 kg. klinker üretmek için yaş sistem fırınlarında 1450-1650 Kcal enerji gerekirken, bu miktar kuru sistem fırınlarında 700-900 Kcal seviyesine düşmektedir. Kuru sistem ise ön ısıtıcılı fırınlar ve ön kalsinasyonlu fırınlar olmak üzere 2 gruba ayrılmaktadır. 75 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Bugün çoğu büyük üreticiler kuru sistemle çalışmaktadır. Ancak enerji kullanımındaki açık dezavantajına rağmen yaş sistemler tamamen terkedilmemiştir. Birçok ülkede, hatta; ABD ve İngiltere gibi teknolojik açıdan ileri ülkelerde bile, çok sayıda yaş fırın üretim yapmaktadır. Kuru sistemin avantajı ön ısıtıcı ve ön kalsinatörde sistemlerin tatbikine müsait oluşu ile bir kat daha artmaktadır. Ön ısıtıcılı fırınlar, kısa bir döner fırın ile 4 siklon kademesinden oluşmaktadır. Farin 2 siklondan oluşan birinci kademeye verilmekte ve farin tanecikleri sıcak hava akımı içinde suspansiyon halinde dolandıkça sıcak gazların ısısını almaktadır. Farin her siklon kademesinde sıcak gazla ters istikamette dolanmakta, takip edilen siklonda toplanıp bir alt kademeye akmakta ve nihayet dördüncü kademe siklondan da fırına girmektedir. Isı değişimi büyük ölçüde gazlarla farin tanecikleri arasında olagelmekte ise de, sistemin bütününde ters akım kuralı işlemekte ve 25 saniye süren geçiş sırasında farin 30 ºC’den 800 ºC’ye kadar ısınırken, gazlar 1100 ºC’den 330 ºC’ye kadar soğumaktadır. Sistem daha sonra başka konstrüktör firmalar tarafından değişikliklere tabi tutulmuş ve değişik alternatifler geliştiren firmaların isimleri ile isimlendirilmiştir. Ön kalsinasyonlu sistem ise bir Japon firması tarafından geliştirilmiştir. Ana fikir konvansiyonel döner fırın sinter bölgesinde radyasyon yolu ile oluşagelen ısı transferinin ekonomik olmasına ragmen kalsinasyon bölgesindeki ısı transferinin çok ağır gelişmesi ve rasyonel olmayışından kaynaklanmaktadır. Ön ısıtıcı sistemde sıcak gazlar içinde dolanan farin taneciklerinin 25 saniye gibi çok kısa bir zamanda 30 ºC’den 800 ºC’ye ısınmasından esinlenerek sıcak gazlar içinde dolanan farin taneciklerini kalsinasyon kamarası denilen ek bölümde yakıt vermek suretiyle ısı transferine tabi tutulmakta ve kalsinasyonu %90 oranında gerçekleştirmektedir. Böylece kalsinasyon için gerekli ısının fırın dışına aktarılması sonucu, fırına yüklenen ısı ile klinkerizasyon gücünün 2 misli artması ve fırın çapı sebebi ile sınırlanmış olan azami üretim kapasitesinin 10.000 ton/gün’e kadar yükselmesi imkan dahiline girmiştir. Sistem ayrıca ısı sarfiyatını %5-10 civarında azaltmaktadır. Bu uygulama aynı zamanda çimento fırınlarında düşük kalorili kömürlerin ve atıkların yakılması imkanını da getirmektedir. v. Elektrik enerjisinden tasarruf sağlayan yenilikler: Çimento üretiminde kullanılan elektrik enerjsinin %40’ının öğütme sistemlerinde kullanılması gerçeği, üreticileri daha az 76 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 enerji kullanan öğütme metodları aramaya sevketmiştir. Dolayısıyla yeni eziciler, kırıcılar, öğütücüler, separatörler ve değirmenler geliştirilmiştir. Çarpmalı kırıcılar, dik valsli değirmenler veya yüksek basınçlı merdaneli öğütücüler klinker, kömür veya hammadde öğütmede %15-20 enerji tasarrufu sağlamaktadırlar. Yüksek randımanlı separatörler tesis edilmek suretiyle %15-20 enerji tasarrufu sağlananabilmektedir. Yeni uygulanan yoğun-faz pnömatik taşıma sistemleri enerji tüketiminde önemli tasarruf sağlamaktadır. “Yoğun-faz-taşıma” asgari gaz ivmesi ve azami yükle katıların taşınması prensibini uygulamaktadır. Sistem %50 daha az hava gerektirdiği için kompresör kapasiteleri küçülmekte, toz tutma yüzeyleri daralmakta, boru hattının çapı azalmakta ve dolayısıyla inşaat yatırımı da düşmektedir. vi. Katkı maddeleri kullanımında artış : Enerji tasarrufunun önemli bir yolu da çimentoda katkı maddeleri kullanımıdır ve bu yöntem dünyanın birçok bölgesinde gittikçe büyük önem kazanmaktadır. Dünya üretiminin yaklaşık 1/3’ü katkılı çimento’dur. Dünyada çimento üretiminde kullanılan uçucu kül miktarı, 40 milyon ton’dan fazladır Birçok ülkede ve özellikle Akdeniz ülkelerinde doğal puzolanlar artan ölçüde kullanılmaktadır. Ülkemiz doğal puzolan açısından zengin kaynaklara sahiptir. Bu nedenle üretilen çimentoların yaklaşık %60 ‘ı katkılı çimentolardan oluşmaktadır. vii. Diğer Verimlilik Artırıcı Teknikler: Seramik teknolojsindeki son gelişmeler, ülkemizde bu maddelerin çimento sanayinde refrakter olarak kullanılabilmeleri konusunda yeni ufuklar açmıştır. Fırın duruşlarının büyük bölümü refrakter malzemenin tahribinden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla daha dayanıklı ve güvenilir refrakter malzemeye olan ihtiyaç çimento sanayi için çok acil bir konu olmuştur. Son zamanlarda manyezit-krom tuğlalar da yerlerini periklas-spinel teknolojisi ile üretilen tuğlalara bırakmaktadır. Bu türlerin üretimi pahalı olmakla birlikte normal krommanyezit tuğlalara nazaran 2-3 misli daha dayanıklı oldukları görülmüştür. Dolayısıyla fırınların klinker üretimini artırmaktadır.Ülkemizde de toplam tuğla kullanımının yaklaşık % 10’u bu tip tuğlalardan oluşmaktadır. 77 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Bir diğer gelişme ön ısıtıcıların astarlanmasında diğer refrakterler yerine zirkoniumsilikat esaslı refrakterler kullanılmasıdır. Bunlar fırın duruşlarını azaltmakta, daha az işçilik gerektirmekte dolayısı ile maliyetlerinin yüksekliği kolayca telafi edilebilmektedir. Ülkemizde de beton ve püskürtme tekniği ile çok az miktarda kullanılmaktadır. Çimento üretiminde proses kontrolu ve kalite kontrol fonksiyonlarının icrasında bilgisayar kullanımı ve otomasyon bu fonksiyonlara büyük hız ve verimlilik getirmiştir. Bilgisayarlar çimento sanayinde muhasebe, personel, envanter ve stok kontrolu, bilgisayar destekli koruyucu bakım gibi birçok idari ve teknik fonksiyona da uygulanabilme potansiyeline sahiptir. Birçok tesis bu sisteme adapte olarak otomasyona geçmiş bulunmaktadır. viii. Toz Tutma ve Çevre Kirlenmesi Kontrolu: Çimento sanayinde en göze batan çevre kirlenmesi proses esnasında çıkan tozdur. Son yıllarda birçok ülkede toz yayılması önemli ölçüde düşürülmüştür. Bu, toz tutma sistemlerindeki büyük gelişmenin sonucudur. Özellikle, soğutma kuleleri ile donatılmış elektrostatik çöktürücüler ve torbalı filtreler güvenilir performans vermektedirler. Fırınlarda NOx oluşumunu asgariye indirecek yeni brülör tipleri geliştirilmiştir. ix. Diğerleri : Son yıllarda çimento sanayinde yüksek hızlı döner paketleyiciler, yükleme, taşıma, paketleme, depolama, shrink paketleme, sistemleri gibi çok sayıda yenilik uygulamaya konulmuştur. Akışkan yataklı yakıcılar, atıkların yakıt olarak daha uygun kullanımı, çok geniş kullanım alanına sahip süper betonlar üretimi gibi daha birçok yenilik çimento sanayinde yaygın kabul görme yolundadır. Özetle söylemek gerekirse çimento sanayi problemlerinin çözümünde bilim ve teknolojiden en geniş şekilde yararlanan sanayi kollarından biridir. c) Türk Çimento Sektörünün Teknolojik Seviyesi Ülkemizde yaş fırınların çoğunluğu 1965-1973 yılları arasında üretim kapasitelerinin arttırılması amacıyla, 1974 yılından itibaren ise yakıt tasarrufu amacı ile kuru sisteme çevrilmişlerdir. 1963 yılından itibaren yeni kurulan tüm fırınlar kuru sistem olarak inşa edilmişlerdir. Halen ülkemizde yaş sistemde küçük kapasiteli 2 fırın faaliyetini sürdürmektedir. 78 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 1974 yılında yaşanan petrol krizi ile birlikte ülkemizde 1980’li yıllarda fuel-oil ile çalışan fabrikaların kömüre dönüştürülmesi başlatılmıştır. Bugün kısmen doğal gazdan istifade edilmekle birlikte fabrikalarımız petrokok ve kömürle çalışmaktadır. Türkiye’de çimento fabrikaları genellikle verimli üretimi sağlayacak optimum büyüklüklerin altındadır. Optimum büyüklüğe yakın fabrikalarımız Akdeniz, Ege ve Marmara Bölgelerindeki sahil fabrikalarımızdır. Mevcut tesislerimizde, kapasite artırıcı ön kalsinasyon, kömür değirmenleri, kömür ve hammadde homojenizasyonu gibi AB ülkelerinde artık hemen hemen yerleşmiş olan sistemler ülkemizde de yerleşmeye başlamıştır. Çimento fabrikalarında üretim otomasyonu çalışmaları son hızla devam etmektedir. Katkı maddeleri kullanımı ülkemizde oldukça yerleşmiş gibidir. Gerçekten de 2004 yılında yurtiçinde tüketilen çimentonun % 60’ı katkılı çimentolardan oluşmuştur. Katkılı çimentoların daha yaygın kullanılması ülke ekonomisi bakımından enerji tasarrufu ve çevre koruma açısından büyük önem teşkil etmektedir. Beton üretiminde projede belirtilen özellikleri sağlamak esas olduğundan bu özellikleri sağlayan her türlü çimentonun kullanılabilmesinde sakınca bulunmamaktadır. Nitekim bu ifade TS EN 206 - 1 Beton Standardları ile TS 500 Betonarme Yapıların Tasarım ve Yapım Kuralları’nda da yer almıştır. Çevre koruyucu tedbirler de fabrikalarımızın yatırım programları içinde ağırlıkla yer almaktadır. Çevre bilinci içinde hareket eden Türk Çimento Sektörü’nün çevreye verdiği etkilerin denetimi, kontrolü ve iyileştirilmesine yönelik çalışmaları desteklemek amacıyla, yatırımlar gerçekleştirilmiş olup, teknolojik gelişmeler paralelinde bu yatırımlara devam edilmektedir. Bu yatırımlar içerisinde elektrofiltreler, torbalı filtreler, soğutma kuleleri, toz nakil sistemlerı, çevre düzenlemeleri, kapalı stokholler, sürekli toz ölçüm cihazları, yol süpürme cihazları gibi birçok alanda yoğun yatırımlar bulunmaktadır. Türk çimento sektöründe kullanılan teknoloji, ABD ve AB ülkelerinde kullanılan teknolojilerden pek farklı değildir. Sektörde modernizasyon çalışmaları sürekli ve öncelikli olarak yürütülmektedir. Türkiye’de çimento teknolojisi açısından en müsbet noktalardan biri, yeni teknolojilerin yurt şartlarına adaptasyonunda gösterilen başarı ve sektörün teknolojik problemlerinin çözümünde gösterdiği birlik ve dayanışmadır. 79 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Türkiye, teknolojik açıdan yalnız çimento üreten bir ülke olmaktan öte, çimento fabrikası kuracak düzeye erişmiştir. Klinker ve çimento üretiminde kullanılan ana girdiler ve birim mamul başına kullanılan yaklaşık miktarlar Tablo 6’da verilmiştir. Tablo 2.6. Çimento Üretiminde Kullanılan Ana Girdiler Girdiler 1) Hammadde Birim Miktar ton/klinker a) Kalker 1.025 b) Marn-Kil 0.528 c) Diğer (*) 0.048 2) Yardımcı Malzeme kg/ton.çimento a) Alçı 50 b) Mineral Katkı Tipe göre değişir (bk. Tablo 2) c) Diğer Tipe göre değişir (bk. Tablo 2) 3) İşletme Malzemesi a) İşletme Malzemesi kg/ton.çimento a) bilya,plaka 16gr/ton çimento b)refrakter 550 gr / ton klinker 4) Enerji Kwh/ton.çimento 110 +/- 5 5) Yakıt kcal /kg 800 +/- 50 kcal /kg.klinker a) Petrokok 7500 b) İthal Kömür 6500 c) Yerli Kömür 4500 d) Alternatif Yakıtlar (**) 6) Kraft Kağıdı kg/ton 2 kat torbalı çimento (*) Boksit, Demir Cevheri, Prit külü, Kum, Alternatif Hammaddeler v.b. (**) Bölüm 2.1.10’ da açıklanmıştır 80 3 kg / ton çimento Şekil 1: Çimento Fabrikası Üretim Akış Şeması Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 81 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 d) Ürün Standartları: 89/106/EEC CPD Yapı Malzemesi Yönetmeliğine göre çimento ürünü için harmonize olan standard TS EN 197-1 “Çimento-Bölüm 1: Genel Çimentolar Bileşim, Özellikler ve Uygunluk Kriterleri” dir. Türkiye de çimento üreticileri TS EN 197-1’e göre üretimlerini gerçekleştirmektedir. Çimento Fabrikaları üretimi ise TS EN 197-2 standardına göre kontrol edilmektedir. Her iki standard da çimento sektörü için uyulması zorunlu standartlardır. Genel Çimentolar, TS EN 197-1’de “CEM çimentosu” olarak adlandırılır. Bunlar 5 ana tip içerisinde toplanmaktadır. CEM I Portland Çimentosu CEM II Portland Kompoze Çimento CEM III Cüruflu Çimento CEM IV Puzolanik Çimento CEM V Kompoze Çimento TS EN 197-1 standardı kapsamı dışında olan “Özel” olarak adlandırılan TS 21 “Çimento Beyaz Portland”, TS 10157 “Çimento-Sülfatlara Dayanıklı Çimento”, TS 22 “Harç Çimentosu”, TS 3646 “Erken Dayanımı Yüksek Çimento” ve TS 809 “Süper Sülfatlı Çimento” dur. Kyoto Protokolü ve CO2 Emisyonu Kontrolü uygulamalarının başlamasıyla, çimento sektörünün ürün bazında değişikliklere gitmesi muhtemeldir. Bu kapsamda, AB uyum süreci içerisinde EN 197-1 standartları çerçevesinde katkılı tür çimentolarda CEM II, CEM III ve CEM IV sınıflarında 42,5 ve 52,5 türü çimentolar üretime başlamıştır. Dayanıklılık ve korozyon etkilerini minimize eden ve daha az CO2 ve yakıt / enerji tüketen yeni tür çimentoların daha fazla kullanımı için bu türlerin inşaatlarda tercih edilmesi gereklidir. Ayrıca üniversitelerin mühendislik fakültelerinde çimento ve beton kalitelerine ilişkin yeni gelişmelerin güncelleştirilmesi gerekmektedir. Avrupa Çimento Birliği (CEMBUREAU) üyesi olan Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği’nin uzmanları, Avrupa Standartlarının hazırlandığı standart hazırlama gruplarının toplantılarına bizzat katılmaktadır. (CEN TC 51) 82 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Aynı şekilde Türkiye’de de TSE nin öncülüğünde oluşturulan “Ayna Gruplar”a katılım sağlanmaktadır. Türkiye’de kurulu çimento fabrikalarının 46’sında EN ISO 9001:2000 belgesi, 11’inde ISO 14001 belgesi ve 31’ inde OHSAS 18001 belgesi bulunmaktadır. e) Üretim Miktarı ve Değeri: 1987’de 22 milyon ton olan çimento üretimi 1998 yılında 37.5 milyon tona çıkarken, dünya çimento üretiminin yüzde 2.5’i Türkiye’de üretilmiştir. 1998 yılındaki bu üretimin 34,1 milyon tonu iç pazarda tüketilmiştir. 1999 yılındaki küçülmede; global krizin etkisinin yanı sıra, çimento üretim ve tüketiminin büyük bir kısmının gerçekleştirildiği Marmara’da meydana gelen depremlerin de etkisi olmuştur. 2000 yılında çimento üretimi yüzde 3.3 artarak 35.9 milyon tona ulaşırken, 2001 yılında ise üretim yüzde 16.7’lik düşüşle 30 milyon tona gerilemiştir. Bu rakam aynı zamanda son 10 yılın en büyük gerilemesini işaret etmektedir. Toplam imalat yatırımları içinde çimentoya düşen pay 2001’de yüzde 3.6 seviyesinde olmuştur. 2000 yılı üretim rakamları dikkate alındığında Türkiye, çimento üretiminde Avrupa’da 3’üncü sırada yer alırken, dünyada ise 9’uncu sıradadır. 2001 yılı Türk Çimento Sektörü için olumsuz geçmiştir. 1999’daki deprem felaketleri ve 2000 yılı sonu ve 2001 yılı başlarında yaşanan ekonomik krizler sonucunda, 1999 yılında başlayan ciddi olumsuzlukların etkileri, 2001 yılında da devam etmiştir. Sektör, deprem felaketlerinin kötü etkisini az hasarla atlatmasına rağmen, ekonomik krizin etkilerini daha derin hissetmiştir. 1998 yılında gerçekleşen 34,1 milyon ton iç tüketim, 2001 yılında % 27‘lık bir düşüşle 25,1 milyon tona gerilemiştir. 2002 yılında 32,8 milyon ton olan çimento üretimi 2003 yılında yüzde 7,13 artarak 35,1 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Sektör, 2001 yılında yaşadığı kötü dönemi 2003 yılında atlatmaya başlamıştır. Ülke ekonomisindeki canlanma ve inşaat sektöründeki toparlanmalar 2004 yılındaki büyümenin en önemli sebeplerindendir. 2004 yılında çimento sektörü, kamu yatırımlarının olumsuz performansına rağmen, özel sektör ve konut yatırımları sayesinde ciddi büyüme sinyalleri vermiştir. Sektör, 2002 yılında başlayan yükselişini 2004 ve 2005 yıllarında da sürdürmüştür. Çimento üretimi 2004 yılında yaklaşık yüzde 10 artarak 38.7 milyon ton, 2005 yılında da %10,3 artarak 42,8 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. 83 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 2.7. Çimento Sektörü Üretim Miktarları (Ton) YILLAR 1999 2000 2001 2002 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2003 2004 2005 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Çimento 34 816 734 35 952 515 29 959 054 32 758 049 35 094 768 38 795 797 42 786 835 3,26 -16,67 9,34 7,13 10,55 10,29 Klinker 27 965 848 28 950 341 28 746 336 29 498 636 30 418 940 32 778 751 36 381 963 3,52 2,62 3,12 7,76 10,99 -0,70 Kaynak: TÇMB Tablo 2.8. Çimento Sektörü Üretim Değerleri Cari Fiyatlarla (BinYTL) YILLAR 1999 Çimento 2000 2001 2002 580 010 804 615 1 171 204 1 795 514 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2003 2004 2005 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2 224 561 2 694 133 3 237 825 38,72 45,56 53,30 23,89 21,11 20,18 Kaynak: TÇMB 84 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 f) Maliyetler: Türk çimento sektöründe sınai maliyet açısından en önemli sorun girdi maliyetlerindeki sürekli artıştır. Öncelikle enerji konusunda Türk çimento sektörü, dünya çimento sektörlerine kıyasla bir dezavantaj yaşamaktadır. Türk çimento sektöründeki genel maliyet yapısı aşağıdaki gibidir. Tablo 2.9. Türk Çimento Sektörü Genel Maliyet Yapısı Türk Çimento Sektörü Ortalama Maliyet % Sınai Maliyet Kalemleri Hammadde ve Yardımcı Maddeler 9,5 Elektrik 23,5 Yakıt 20,0 Ambalaj ve Ambalaj İşçiliği 7,5 Malzeme 6,5 İşçilik 14,0 Dışarıdan Alınan Hizmetler (*) 10,0 Amortisman 7,0 Diğer 2,0 Toplam 100,0 Not: 1 ton çimento elde etmek için gerekli elektrik enerjisi 110 kwh olarak kabul edilmelidir. Türk Çimento Sektörü Ortalama Maliyet % Ticari Maliyet Kalemleri Genel - İdari Giderleri 5,5 Finansman Giderleri 10,0 Toplam (sınai maliyet % ile birlikte) 115,00 (*) Temizlik, yemekhane ve dahili nakliye v.b. 85 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 2.2.1.3 Dış Ticaret: a) İthalat: Türk Çimento Sektörü, ihtiyaç doğması halinde klinker ithalatı yaparken, gerçekleşen çimento ithalatı çok az seviyededir. Tablo 2.10. Çimento Sektörü İthalatı (Miktar Olarak) (Ton) YILLAR 1999 2000 2001 2002 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2003 2004 2005 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Çimento 67 137 13 531 33 022 25 501 18 514 13 365 71 004 -79,85 144,05 -22,78 -27,40 -27,81 431,77 Klinker 241 887 256 247 143 225 9 820 170 275 375 619 590 103 5,94 -44,11 -93,14 1 633,96 120,60 57,10 Kaynak: Orta Anadolu İhracatçılar Birliği Tablo 2.11. Çimento Sektörü İthalatı (Değer Olarak) (FOB,Cari Fiyatlarla, Bin $) YILLAR 1999 2000 2001 2002 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2003 2004 2005 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Çimento 7 561 5 770 3 994 4 002 3 151 3 657 7 111 -23,69 -30,78 0,20 -21,26 16,06 94,45 Klinker 9 457 7 415 4 863 284 5 043 13 429 29 116 -21,59 -34,42 -94,16 1 675,70 166,29 116,81 Kaynak: Orta Anadolu İhracatçılar Birliği 86 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 2.12. Çimento Sektörü İthalatı Ortalama Birim Fiyatları (FOB, $) YILLAR 1999 2000 426 2002 121 2003 157 2004 170 2005 274 2000 100 2001 278,64 2002 -71,64 29,75 2003 2004 2005 8,45 60,77 -63,50 39 29 34 29 30 36 36 -25,99 17,34 -14,82 2,41 Klinker Kaynak: Orta Anadolu İhracatçılar Birliği olup, özel tip çimentolar da birim fiyata dahil olduğundan, nispi olarak fiyat yüksek görünmektedir. 20,71 36,11 Çimento 113 2001 YILLIK ARTIŞLAR (%) Tablo 2.13. AB ve Diğer Ülkelerden Çimento Sektörü İthalatı (Miktar Olarak) (Ton) YILLAR Çimento AB Ülkeleri Diğer Avrupa Asya Afrika Amerika TOPLAM Klinker AB Ülkeleri Diğer Avrupa Asya Afrika Amerika TOPLAM Kaynak: YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 11 738 12 588 30 240 24 883 13 135 4 749 5 289 7,24 140,23 -17,71 -47,21 -63,84 11,37 1 537 201 234 124 41 4 0 -86,92 16,42 -47,01 -66,94 -90,24 -100,00 53 826 732 988 441 5 327 730 1 461 -98,64 34,97 -55,36 1 107,94 -86,30 100,14 0 0 501 0 0 7 842 64 240 0,00 0,00 -100,00 0,00 0,00 719,18 36 10 1 059 53 11 40 14 -72,22 10 490,00 -95,00 -79,25 263,64 -65,00 67 137 13 531 33 022 25 501 18 514 13 365 71 004 -79,85 144,05 -22,78 -27,40 -27,81 431,27 17 792 224 095 0 0 0 241 887 315 202 762 53 170 0 0 256 247 Orta 280 83 462 59 473 0 10 143 225 3 000 0 6 810 0 10 9 820 0 0 21 567 0 24 289 33 849 124 419 341 770 0 0 170 275 375 619 Anadolu 40 064 217 276 332 763 0 0 590 103 -98,23 -9,52 0,00 0,00 0,00 5,94 -11,11 971,43 -58,84 -100,00 11,85 -88,55 0,00 0,00 0,00 0,00 -44,11 -93,14 İhracatçılar -100,00 0,00 256,67 0,00 -100,00 1 633,96 0,00 -100,00 39,36 174,69 0,00 120,60 0,00 0,00 883,08 -100,00 0,00 57,10 Birliği 87 2005 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 2.14. AB ve Diğer Ülkelerden Çimento Sektörü İthalatı (Değer Olarak) (FOB, Cari Fiyatlarla, Bin $) YILLAR 2001 3 215 491 21 81 186 2002 3 938 36 13 0 15 2003 2 978 14 154 0 5 2004 3 178 1 82 393 3 2005 3 472 0 129 3 505 5 2000 -3,36 27,95 -87,48 0,00 64,29 2001 -37,93 51,08 -91,32 0,00 708,70 2002 22,49 -92,67 -38,10 -100,00 -91,94 2003 -24,38 -61,11 1084,62 0,00 -66,67 2004 6,72 -92,86 -46,75 0,00 -40,00 2005 9,25 -100,00 57,32 791,86 66,67 TOPLAM 7 561 5 770 495 13 AB Ülkeleri 8 962 5 803 Diğer Avrupa 0 1 599 Asya 0 0 Afrika 0 0 Amerika TOPLAM 9 457 7 415 Kaynak: Orta Anadolu İhracatçılar Birliği 3 994 80 3 030 1 752 0 1 4 863 4 002 83 0 200 0 1 284 3 151 0 636 674 3 733 0 5 043 3 657 0 0 1 462 11 967 0 13 429 7 111 2 069 10 013 17 034 0 0 29 116 -23,69 -97,37 -35,25 0,00 0,00 0,00 -21,59 -30,78 515,38 -47,79 9,57 0,00 0,00 -34,42 0,20 3,75 -100,00 -88,58 0,00 0,00 -94,16 -21,26 -100,00 0,00 237,00 0,00 -100,00 1675,0 16,06 0,00 -100,00 116,91 220,57 0,00 166,29 94,45 0,00 0,00 1065,12 -100,00 0,00 116,81 Klinker Çimento 2000 5 180 325 242 0 23 AB Ülkeleri Diğer Avrupa Asya Afrika Amerika 1999 5 360 254 1 933 0 14 YILLIK ARTIŞLAR (%) 88 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 b) İhracat: Çimento ihraç amacıyla üretilen bir ürün değildir. Genellikle iç talepten arta kalan üretimin, kapasite kullanım oranını artırmak amacıyla uygun olan bölgelerden (liman + navlun avantajı olan) ihracatı yapılmaktadır. Toplam ihracatta (çimento ve klinker) 2001 yılından itibaren Avrupa’da 1’inci sırada bulunan Türk Çimento Sektörü, 2003 ve 2004 yıllarında da aynı başarıyı yakalayarak, Avrupada birinci, Dünyada da ikinci ihracatçı ülke olma konumunu devam ettirmiştir. 2004 yılında Irak’ın savaş sonrası yeniden yapılanma sürecinin de etkisiyle, bu ülkeye yaklaşık 2 milyon ton ihracat gerçekleştirilmiştir. Bu miktar toplam ihracatın % 25’ine denk gelmektedir. İhracattaki diğer önemli pazarlar ise, İtalya, ABD ve Portekiz olarak sıralanmaktadır. 1999 – 2005 yılları ihracatları aşağıda verilmektedir. Tablo 2.15. Çimento Sektörü İhracatı (Miktar Olarak) (Ton) YILLAR 1999 2000 2001 2002 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2003 2004 2005 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Çimento 3 413 600 4 484 967 5 213 104 5 958 979 7 362 923 8 206 317 7 737 666 31,39 16,24 14,31 23,56 11,45 -5,71 Klinker 1 132 868 2 106 983 3 408 920 4 462 890 3 041 468 2 465 894 2 785 711 85,99 61,79 30,92 -31,85 -18,92 12,97 Kaynak: TÇMB 89 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 2.16. Çimento Sektörü İhracatı (Değer Olarak) (FOB,Cari Fiyatlarla, Bin $) YILLAR YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Çimento 129 717 156 974 182 459 202 605 250 339 361 078 441.047 21,01 16,24 11,04 23,56 44,24 22,15 Klinker 31 720 54 782 88 632 107 109 79 078 69 045 105.902 72,70 61,79 20,85 -26,17 -12,69 53,38 Kaynak: TÇMB ve OAİB Tablo 2.17. Çimento Sektörü İhracatı Ortalama Birim Fiyatları (FOB, $) YILLAR 1999 2000 2001 2002 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2003 2004 2005 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Çimento 38 35 35 34 34 44 57 -7,89 0,00 -2,86 0,00 29,41 29,55 Klinker 28 26 26 24 26 28 36 -7,14 0,00 -7,69 8,33 7,69 28,57 Kaynak: TÇMB ve OAİB 90 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 2.18: AB ve Diğer Ülkelere Çimento Sektörü İhracatı (Miktar Olarak) (Ton) YILLAR 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 1 445 194 2 110 806 3 029 134 3 199 241 3 134 666 2 950 807 2 390 539 46,06 43,51 5,62 -2,02 -5,87 -18,99 65 018 64 632 119 579 94 488 216 821 400 443 720 976 -0,59 85,02 -20,98 129,47 84,69 80,04 Asya 370 599 483 685 701 585 930 793 1 711 008 3 099 832 3 527 883 30,51 45,05 32,67 83,82 81,17 13,81 Afrika 829 349 502 604 544 166 987 106 1 170 153 921 217 348 472 -39,40 8,27 81,40 18,54 -21,27 -62,17 Amerika 703 440 1 323 240 818 640 747 351 1 130 275 834 018 749 796 88,11 -38,13 -8,71 51,24 -26,21 -10,10 3 413 600 4 484 967 5 213 104 5 958 979 7 362 923 8 206 317 7 737 666 31,39 16,24 14,31 23,56 11,45 -5,71 265 108 587 932 1 842 525 2 852 626 2 434 270 1 839 723 2 107 564 121,77 213,39 54,82 -14,67 -24,42 14,56 91 045 77 273 193 133 75 995 108 015 238 811 145 320 -15,13 149,94 -60,65 42,13 121,09 -39,15 Asya 146 978 131 211 0 27 125 0 0 84 710 -10,73 -100,00 -100,00 -100,00 0,00 100,00 Afrika 619 237 982 099 1 153 577 1 402 574 467 407 271 160 396 109 58,60 17,46 21,58 -66,68 -41,99 46,08 10 500 328 468 219 685 104 570 31 776 116 200 52 008 3 028,27 -33,12 -52,40 -69,61 265,68 -55,24 1 132 868 2 106 983 3 408 920 4 462 890 3 041 468 2 465 894 2 785 711 85,99 61,79 30,92 -31,85 -18,92 12,97 AB Ülkeleri Çimento Diğer Avrupa TOPLAM AB Ülkeleri Diğer Avrupa Klinker YILLIK ARTIŞLAR (%) Amerika TOPLAM Kaynak: TÇMB ve OAİB 91 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 2.19: AB ve Diğer Ülkelere Çimento Sektörü İhracatı (Değer Olarak) (FOB, Cari Fiyatlarla, Bin $) YILLAR 1999 2000 2001 52 027 69 657 99 659 104 757 104 485 115 081 107 574 4 811 4 395 9 411 3 165 Asya 18 530 22 540 28 134 Afrika 29 482 17 906 Amerika 24 867 42 476 AB Ülkeleri Çimento Diğer Avrupa Klinker TOPLAM 129 717 2002 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2003 2004 2005 2000 2001 2002 2003 2004 2005 33,89 43,07 5,12 -0,26 10,14 -6,52 33 165 -8,65 114,13 -66,36 104,29 129,12 123,85 38 163 68 154 164 291 243 424 21,64 24,82 35,65 78,59 141,06 48,17 17 831 31 110 33 934 32 768 14 984 -39,27 -0,42 74,47 9,08 -3,44 -54,27 27 424 25 410 37 299 34 122 41 900 70,82 -35,44 -7,35 46,79 -8,52 22,79 156 974 182 459 202 605 250 339 361 078 441 047 21,01 16,24 11,04 23,56 44,24 22,15 6 467 14 816 AB Ülkeleri 7 617 16 919 46 892 68 434 63 534 49 963 80 087 122,12 177,16 45,94 -7,16 -21,36 60,29 Diğer Avrupa 1 978 1 734 4 531 3 606 2 975 6 700 5 667 -12,34 161,34 -20,41 -17,50 125,21 -15,42 Asya 4 959 4 518 0 718 0 0 3 219 100,00 -100,00 0,00 0,00 16 561 21 498 26 994 31 481 10 831 6 790 15 629 605 10 113 10 215 2 870 1 738 5 592 31 720 54 782 88 632 107 109 79 078 Afrika Amerika TOPLAM 29,81 25,56 16,62 -65,60 -37,31 130,18 1 300 1 570,88 1,01 -71,91 -39,44 221,75 -76,75 61,79 20,85 -26,17 -12,69 53,38 69 045 105 902 Kaynak: TÇMB ve OAİB 92 -8,89 -100,00 72,70 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 İhracatta yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri: • Sektörün ihracatında en öncelikli sorun enerji ve taşımacılık sorunlarıdır. Enerji ve nakliye dünya piyasalarında rekabet edebilecek düzeye çekilmeli , enerjide AB fiyatları (örneğin elektrik fiyatları Avusturya’ da 3.8 € cent / kWh iken ülkemizde 6.5 € cent / kWh civarındadır) paralelinde uygulama yolu bulunmalıdır. Nakliyede ise akaryakıt maliyetleri önemli rol oynamaktadır. • Liman maliyetlerinin yüksekliği ve kapasitelerinin yetersizliği ihracatta yaşanan en önemli sorunlardan birisidir. • Kara Gümrük Kapılarında yaşanmakta olan yığılmaların özellikle Irak’ a yapılan çimento nakliyesine olumsuz etkisi olmuş ve bu sıkıntı nedeniyle Irak pazarına Hindistan ve Ortadoğu ülkelerinden çimento girişi artmıştır. • Demiryolu ağının yeterli olmaması da ihracatı olumsuz etkilemektedir. 2.2.1.4 Yurtiçi Tüketim: Çimento tüketimi dünyada inşaat sektörüne bağlı paralel bir büyüme ya da küçülme göstermektedir. Çimento endüstrisi, nüfus artışı ve kentleşmeye bağlı olarak artan inşaat ve alt yapı yatırımlarından etkilenmektedir. Bugünkü inşaat koşullarında 100 m2’ lik bir konutun inşaası için, çimento türleri itibariyle değişiklik göstermekle birlikte, 12 – 16 ton arasında çimento kullanımı gerekmektedir. Konut maliyeti içerisinde arsa bedeli hariç olmak üzere toplam konut maliyeti içinde çimentonun payı %4 olarak tespit edilmektedir. Çimento sektörünün canlılığı, kredi faiz oranları değişimi borçlanmalarla bağlantılı politikalar ve kamu yatırımları ile doğrudan bağlantılıdır. Ülkelerin ekonomik kalkınma süreçleri çimentonun sektörel gelişimini en iyi şekilde göstermektedir. GSMH’nin yükselme trendine geçtiği zamanlarda, çimento sektöründe de canlanma başlarken, ortalama 6 aylık bir gecikme ile ekonominin canlılığı çimento sektöründe kendini hissettirmektedir. Çimentoda tüketim oranı ülkelerin ekonomik gelişmesi ile nüfus artış hızına ve ayrıca yatırım faaliyetlerine bağlı olarak değişim göstermektedir. İnşaat sektöründe konut ve alt yapıya yönelik yatırımlar yurt içi talebini belirleyen temel faktörler arasında bulunmaktadır. Türk Çimento Sektörü, 1970’lerin başından 1999’daki krize kadar yıllık ortalama yüzde 5’lik bir büyüme hızına sahip bulunmaktadır. 1998’in sonlarında başlayan durgunluk, 1999 kriziyle iyice belirginleşmiştir. 1998 yılında 34.1 milyon ton seviyelerine ulaşan çimento tüketimi 2001 yılı sonunda yüzde 27’lik bir düşüşle 25.1 milyon ton seviyelerine kadar gerilemiştir. 93 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 2001 Şubat ayında yaşanan mali kriz sonrası gerçekleşen gelişmeler neticesinde, milli gelir yüzde 8.5 gerilerken, yükselen reel faizler, siyasi ve ekonomik belirsizlik, kamu yatırımlarının durma noktasına gelmesi gibi nedenlerle çimento iç tüketimi 2000 yılına göre % 20 azalmıştır. 2002 yılı ise sektör açısından tekrar uzun vadeli büyüme trendine dönüşün başlangıcı olmuştur. 2002 yılında yurt içi tüketim miktarı 26.8 milyon ton olurken, kişi başına yurt içi tüketim 400 kilogram civarında gerçekleşmiştir. IMF ile yapılan stand-by anlaşmasının kamu yatırımları üzerindeki olumsuz etkisini sürdürmesine rağmen, bu dönemde de fark edilir bir canlanma yaşanmıştır. Politik istikrarın sağlanmış olmasının sonucu olarak, artan özel sektör ve kamu konut projelerinin etkisiyle 2003 yılındaki ekonomik canlanma sonucunda, iç tüketimde gözle görülür bir artış yaşanmıştır. İç piyasadaki çimento satışlarında yaşanan yaklaşık % 9 oranındaki artış ile birlikte 2003 yılında 28,1 milyon ton olan iç satış miktarı 2004 yılında 30,7 milyon tona yükselmiştir. 2005 yılında %14,4 artışla 35 milyon tona yükselen iç satış miktarı ile sektör, daha önceki tepe noktası olan 1998 yılı rakamlarını %2,6 oranında geliştirmiş bulunmaktadır. Ülke ekonomisindeki dengeli büyüme ve enflasyonla mücadele programının kesintisiz uygulanması sonucunda, 2005 yılı iç tüketim rakamlarının 2006 yılında aşılması beklenmektedir. 94 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 2.20: Yurtiçi Tüketim Miktarı (Ton) YILLAR 1999 Çimento 2000 31 529 876 2001 31 515 076 25 082 095 2002 26 811 219 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2003 28 106 061 2004 30 670 610 2005 2000 35 083 198 -0,05 2001 2002 2003 2004 -20,41 6,89 4,83 9,12 2005 14,39 Kaynak: TÇMB Tablo 2.21: Yurtiçi Tüketim Değeri (Cari Fiyatlarla Yıllık Ciro Artışı (Bin YTL)) YILLAR 1999 Çimento 525 918 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2000 2001 2002 2003 2004 706 820 948 605 1 490 999 1 850 053 2 180 680 2 720 562 34,40 34,21 57,18 24,08 17,87 Kaynak: TÇMB 95 2005 24,76 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 2.22: Çimento İç Satışlarının Yıllara ve Cinslerine Göre Dağılımı CİNSLER 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 CEM I 5 784 843 8 022 184 6 929 546 8 507 887 9 861 027 12 469 727 15 947 844 CEM II 20 938 882 18 628 236 14 427 730 13 813 681 11 938 792 12 403 232 11 302 871 CEM III 113 293 644 768 332 159 292 261 266 835 395 165 612 568 CEM IV 788 037 907 907 800 113 1 814 543 3 094 743 2 974 569 3 984 823 2 587 901 1 804 567 1 833 938 1 289 499 1 769 265 1 931 388 2 621 567 Özel Tip 457 150 1 450 952 758 609 987 737 1 173 942 493 422 51 016 Diğer 859 770 56 462 0 105 611 1 457 3 107 562 509 31 529 876 31 515 076 25 082 095 26 811 219 28 106 061 30 670 610 35 083 198 CEM V TOPLAM Tablo 2.23: 1999 - 2005 Yılları Çimento İç Satışları Dağılımı Hazır Beton Bayii Kamu Diğer İnşaat Şirketleri Müteahhit Prefabrik TOPLAM 1999 6 656 291 19 504 858 434 373 4 934 354 31 529 876 2000 7 547 153 19 211 324 781 716 3 974 883 31 515 076 2001 6 759 185 14 264 975 211 421 3 846 514 25 082 095 2002 7 057 671 14 067 602 189 492 3 021 696 1 131 907 770 136 572 715 26 811 219 2003 8 549 312 15 444 341 122 477 1 428 855 1 257 520 632 090 671 466 28 106 061 460 860 852 081 648 057 30 670 610 686 566 1 122 333 1 141 115 35 083 198 2004 11 208 578 16 353 842 82 076 1 065 116 2005 14 041 861 17 054 852 145 625 890 846 Tablo 2.24: Çimento İç Satışlarının Yıllara ve Ambalaj Durumuna Göre Dağılımı Yıllar Torbalı % Dökme % Toplam 1999 19 006 589 60,28 12 523 287 39,72 31 529 876 2000 17 461 339 55,41 14 053 737 44,59 31 515 076 2001 13 646 816 54,41 11 435 279 45,59 25 082 095 2002 14 427 217 53,81 12 384 002 46,19 26 811 219 2003 14 773 557 52,56 13 332 504 47,44 28 106 061 2004 14 900 431 48,58 15 770 179 51,42 30 670 610 2005 15 262 966 43,51 19 820 232 56,49 35 083 198 96 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 2.2.1.5 Fiyatlar: İnşaat sektörü ve dolayısıyla çimento sektörü, 1999 yılından bu yana ekonomik krizler ve doğal afetler nedeniyle küçülmüştür. Bu süreç içerisinde gerek inşaat sektörü gerekse çimento sektörü yaşam mücadelesi vermiş, o günkü kriz koşullarında çimento sektörünün elde ettiği sonuçlar itibariyle kendini yenileyebilmesi ve sürdürülebilir gelişmesini karşılayacak ve uluslararası pazarlarda üstünlüğünü, rekabet avantajını sürekli kılacak yatırımlarını tam olarak yapamamıştır. Ancak 2004 yılı ortalarından itibaren inşaat sektörünün gelişme trendi içine girmesi sonucunda çimento sektöründe de talebin artamaya başladığı görülmektedir. 2005 yılında da gerek kamunun toplu konut inşaatları ve gerekse bankaların uygun koşullarla konut kredisi vermeye başlaması ile konut sektörüne hareketlilik gelmiştir. Çimento sektöründe uygulanmakta olan bugünkü fiyat düzeyi, çimento sektörünü henüz tatmin edici olmaktan uzaktır. Bilindiği üzere, üretim maliyetleri ve verimlilik bakımından Türk Çimento Sektörü Avrupa Birliği ülkeleri maliyetleriyle kıyaslandığında maliyet analizi açısından bazı kalemlerde özellikle yakıt ve elektrik maliyetlerinde çok daha yüksek maliyet yapısı ile çalışmaktadır. Buna karşın halen Avrupa Birliği ülkelerinde çimento fiyatları ortalama olarak 60 - 90 € / ton arasında değişkenlik göstermektedir. Türkiye’ de bugünkü fiyat düzeyi itibarıyla, Avrupa Birliği ülkeleri çimento fiyat düzeyinin altında kalmaktadır. Tablo 2.25: Çimento Sektörü Ortalama Yurtiçi Fabrika Çıkış Fiyatları (Fiyat Birimi: YTL) YILLAR YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Çimento 17 22 38 56 66 2005 71 2000 2001 2002 2003 2004 78 29,41 72,73 47,37 17,86 7,58 97 2005 9,86 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 2.2.1.6 İstihdam: Çimento sektörü, teknik ve idari yöneticileri, kalifiye ve düz işçileri ve taşeron elemanları olmak üzere toplam 13.000 bin kişilik bir istihdam olanağı sağlamaktadır. Çimento sektörüne hizmette bulunan diğer sektörlerle birlikte bu sayı 25.000 civarına ulaşmakta ve aileleri ile birlikte yaklaşık 100.000 kişiye geçim olanağı sağlamaktadır. Tablo 2.26: Çimento Sektörü İstihdam Durumu (Kişi) YILLAR İşgücü YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2000 2001 2002 2003 2004 2005 -7,14 17,.31 -5,74 Yüksek -Teknik 435 509 362 336 312 366 345 17,01 -28,88 -7,18 -İdari 456 376 376 322 372 359 341 -17,54 -14,36 15,53 -Teknik 671 989 723 783 960 847 1050 47,39 -26,90 -İdari 0 -3,49 -5,01 22,61 -11,77 23,97 1577 1884 1406 1163 1353 1678 1682 19,47 -25,37 -17,28 16,34 24,02 0,24 2160 2106 1611 1688 1725 1286 1937 -2,50 -23,50 4,78 2,19 -25,45 50,62 -Kalifiye 3231 3844 3258 2960 3077 4137 3770 18,97 -15,24 -9,15 3,95 34,45 -8,87 TOPLAM 8 530 9 708 7 736 7 252 7 799 8 673 9 125 13,81 -20,31 -6,26 7,54 11,21 5,21 Orta 8,30 İşçi -Düz Kaynak: TÇMB Çimento Sektörü optimum işgücü ile çalışarak sürekli gelişme içerisinde olmaktadır. Önümüzdeki yıllarda devreye girecek kapasite artışlarına paralel olarak istihdamda artış sağlanacaktır. 1997 yılında tamamlanan özelleştirme uygulamaları sonrasında sektörde nitelikli işgücüne yönelik sürdürülebilir reorganizasyon çalışmaları yapılmakta, dolayısıyla nitelikli işgücü konusunda problem yaşanmamaktadır. Sektörde görev yapan tüm teknik ve idari personel için gerek hizmetiçi gerekse TÇMB ve Çimento Müstahsilleri İşverenleri Sendikası (CMİS) ile özel eğitim ve danışmanlık kuruluşlarından, gelişen teknolojiler, güncel bilgi ve tecrübe artırımına yönelik eğitimler ve etkinlikler sağlanmaktadır. 98 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 2.2.1.7 Mevcut Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi 2005 yılı itibarıyla mevcut çimento fabrikalarının klinker kapasiteleri toplamı 40,3 milyon tondur. Bu miktar 49,6 milyon ton çimentoya müsait bir kapasiteyi işaret etmektedir. Halbuki 2005 yılnda (iç ve dış pazar) toplam 42,8 milyon ton civarında bir talep oluşmuştur. Bu durumda yaklaşık 6,8 milyon tonluk atıl bir kapasite mevcuttur. Bugüne kadar sağlanan teşvikler ve başlanan yatırımlarla klinker üretim kapasitesinin 2010 yılında 53,4 milyon tona çıkması ve 65,6 milyon ton kapasite yaratması söz konusudur. Halbuki ülkemizde çimento tüketiminin 2010 yılında ulaşacağı nokta 46,3 milyon ton (kişi başına 600 kg/yıl) olarak hesaplanmaktadır. Keza 6 milyon ton civarında ihracatın devam edeceği varsayımı ile 2010 yılında 13,3 milyon ton civarında bir kapasite fazlalığı doğacağı aşikardır. Bu durumda kapasite artışına yönelik verilecek teşvikler kaynak israfı ile sonuçlanacaktır. Bu durumda mevcut tesislerde enerji tasarrufu, çevre, darboğaz giderme ve maliyet düşürücü yatırımlar ile modernizasyon yatırım teşvikleri bu plan döneminde de devam ettirilmeli, bunların dışındaki yatırımlar ve bilhassa yeni tesis edilecek çimento fabrikaları için teşvik verilmemelidir. Öğütme tesisleri de göz önüne alındığında bu kapasite, halihazırda verilmiş teşviklerle ve başlanmış yatırımlarla 2010 yılına kadar 83,2 milyon tona ulaşacaktır. Bu da en iyimser tahminle o yılki ihtiyacın 30,9 milyon ton üzerinde olacaktır. Bu nedenle öğütme ve paketleme tesisi yatırımlarında da teşvik verilmesinin durdurulması kaynak israfının önlenmesi açısından zorunludur. 1999-2005 yılları arasında çimento sektörüne verilen teşviklerin dağılımı aşağıdaki tabloda verilmiştir. 99 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 2.27: 1999-2005 Yılları Çimento Sektörüne Verilen Teşvikler Yatırımın Cinsi Komple Yatırım Yatırım Adedi Toplam Yatırım Sabit Yatırım Döviz Tahsisi İstihdam (YTL) (YTL) (Bin $) Yeni 1999 2000 2001 2003 2004 2005 Tevsi 1999 2000 2002 2003 2004 2005 Modernizasyon 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tamamlama 2000 2001 2004 Entegrasyon 2004 Darboğaz Giderme 2000 2001 2002 2004 Kalite Düzeltme 2001 2005 Yenileme 1999 2000 2005 TOPLAM 19 6 1 3 2 2 5 12 4 4 1 1 1 1 22 4 4 2 4 3 3 2 4 2 1 1 1 1 5 1 1 2 1 3 1 2 3 1 1 1 69 960 187 181 86 075 911 34 135 295 179 408 835 17 413 340 16 520 800 626 633 000 321 295 311 46 201 488 118 329 673 1 013 335 14 750 815 91 000 000 50 000 000 129 085 849 4 964 304 14 313 189 2 587 364 52 771 001 11 856 467 40 813 524 1 780 000 58 730 006 1 117 441 2 977 565 54 635 000 42 500 000 42 500 000 36 027 298 1 410 310 5 205 002 26 661 986 2 750 000 22 627 112 5 014 999 17 612 113 11 252 102 703 156 6 518 146 4 030 800 3 152 157 616 Kaynak: T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı 100 960 187 181 86 075 911 34 135 295 179 408 835 17 413 340 16 520 800 626 633 000 321 295 311 46 201 488 118 329 673 1 013 335 14 750 815 91 000 000 50 000 000 129 085 849 4 964 304 14 313 189 2 587 364 52 771 001 11 856 467 40 813 524 1 780 000 58 730 006 1 117 441 2 977 565 54 635 000 42 500 000 42 500 000 36 027 298 1 410 310 5 205 002 26 661 986 2 750 000 22 627 112 5 014 999 17 612 113 11 252 102 703 156 6 518 146 4 030 800 3 152 157 616 549 916 87 458 28 008 108 749 6 154 2 306 317 241 133 699 40 660 45 792 218 4 057 23 342 19 630 46 171 1 514 3 590 1 409 18 399 2 285 18 228 746 11 323 528 305 10 490 14 890 14 890 11 150 987 2 065 6 984 1 114 7 792 661 7 131 4 734 717 2 983 1 034 1 554 616 2 216 551 280 289 50 200 846 655 185 230 0 60 130 50 119 6 11 0 57 35 10 0 250 0 0 250 27 27 0 0 0 0 0 0 0 0 11 0 11 0 6 545 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 2.2.1.8 Sektörün Rekabet Gücü Türkiye’de çimento satış fiyatları AB ülkeleri içinde en düşük rakamı teşkil etmektedir. Sektör; AB menşeli çimento ile de başarı ile rekabet edebilecek durumdadır. Ancak Ortadoğu ülkelerinden damping niteliğinde çimento girişi riski bulunmaktadır. Ülkemizin büyük bölümünün deprem kuşağı içerisinde yer aldığı gerçeğinden hareketle bu tür ithalatta kalite konularının dikkate alınması gerekmektedir. Bu tür ithalatlarda EN normlarındaki testlerde yer alan (özellikle çimentoda 28 günlük) sürelerin dikkate alınmak suretiyle test sonuçlarının belli olmadan fiili ithalat izninin verilmemesi ve piyasaya arz edilmemesi gereklidir. Örnek olarak Marmara Depremi’nin vuku bulduğu 1999 yılında ülkemize girişi sağlanan, ‘İran çimentoları’ gerek çimento kalitesi yönünden gerek ambalaj standartlarına uygunluğu yönünden şüphe arz edip vahim sonuçlara neden olabileceği endişesiyle, ilgili mercilerin girişimleri ile durdurulmuştur. Yürürlükte bulunan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Mevzuat ile D.T.Ö. Kuruluş Anlaşması ekinde yer alan Anti-Damping Anlaşmasına göre; uygulanacak inceleme ancak, ithale konu malın toplam Türkiye benzer ürün üretiminin % 25’inden az olmaması şartına bağlıdır. Malın özelliği nedeniyle bölgesel ithalatın doğurduğu sakıncalara karşı genel pazara yönelik minimum % 25 sınırlaması nedeniyle hiçbir muamele yapılamaması sonucu doğmaktadır. Oysa; bu kapsamda ithalatı yapılan çimentoların oluşturduğu zarar bölgeseldir. Sektörün mali girdilerinin % 20’sini yakıt oluşturmaktadır. Fabrikalar gelişen teknolojilere uyum sağlayarak döner fırınlarda ortalama 5500 Kcal/kg değerinde kömür kullanmaktadır. Ülkemizde bu kalorifik değerde kömür yeterince bulunamadığından ve yerli kömürleri azami ölçüde kullanabilmek için yüksek kalorifik değere sahip steamcoal ve petrokok ithal edilerek karışım şeklinde kullanılmaktadır. Ancak, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın izniyle ithal edilebilen bu yakıtlar yıllık ihtiyaç oranında getirilebilmekte ve stok tutma konusunda inisiyatif tanınmamaktadır. Zaman zaman dalgalanma gösteren dünya yakıt piyasasında oluşan ucuzluktan istifade etmek isteyen üreticiler bu imkandan yararlanamamakta ve bu sebeple aynı zamanda daha yüksek ithalat bedeli ödenmektedir. Bu nedenle, fabrikaların yıllık klinker kapasitelerine göre Çevre ve Orman Bakanlığı’nca tahsis edilen kömür ve petrokok ithalatının istenilen şartlara uymak ve fabrika stoklarının denetime açık tutulması kaydıyla serbest bırakılması gerekmektedir. 101 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Sanayide kullanılan elektrik maliyetlerindeki yükseklik Türk Sanayi Sektörünün uluslararası platformda rekabetçi gücünü elinden almaktadır. Kullanılan elektriğin birim fiyatı OECD ortalaması olan 0.052 € / kWh ile karşılaştırıldığında, bu ortalama değer, Türkiye’ye oranla % 20 daha ucuzdur. Üretim maliyetine doğrudan etkisi bulunan elektrik girdisine ilişkin bu fiyat probleminin giderilmesi beklenmektedir. Ülkemizde liman tarifelerinin yüksek oluşu da çimento ihracat maliyetlerini yükseltmektedir. Özet olarak; Türk çimento sektörü AB çimento sektörüne kıyasla kapasite, üretim teknolojisi ve verimlilik açısından belirli bir dezavantaj sergilememektedir. Ancak; alt yapı (liman, demiryolu, v.b.), ülkeninin genel ekonomik koşulları, elektrik ve yakıt maliyetlerinden kaynaklanan olumsuzlukları mevcuttur. Türkiye’nin Gümrük Birliği’ne girmiş olduğu tarihten günümüze kadar geçen süre içerisinde, yaşanan tecrübelerden, Gümrük Birliği’nin sektörümüzde bir sıkıntı yaratmadığı görülmüştür. Daha önce, hammadde konusunda yerel yönetimler, Çevre ve Orman Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı v.b. kamu kuruluşlarından ruhsat izni alınmasında yaşanan tüm zorluklar, 5 Haziran 2004 tarihinde yürürlüğe giren, Maden Kanunu ile aşılmıştır. Bu Kanun ile sektöre aşağıdaki avantajlar sağlanmıştır; • 1901 tarihli Taşocakları Nizamnamesi yürürlükten kaldırılmış ve tüm çimento hammaddeleri Maden Kanun kapsamına alınmıştır. • Hazine arazilerinde üretim yapılması halinde sadece Devlet Hakkı %30 fazlası ile ödenecektir. • Mevcut taşocağı ruhsatları kanun kapsamına alınırken 50 ha alana kadar büyütülebilme imkanı getirilmiştir. • Üretilen madene ait devlet hakkına esas bedel, üretim yılını izleyen yılın Nisan ayında beyan edilecek ve devlet hakkı Haziran ayında ödenecektir. • Tuğla-kiremit kili, Çimento kili, Marn, Puzolanik kayaç (Tras) ile çimento ve seramik sanayilerinde kullanılan ve diğer gruplarda yer almayan kayaçlar, I.b. grubu madenler içerisinde yer almıştır. Bu grup için, 50 ha alan için ve doğrudan en az 10 yıllık işletme ruhsatı verilecektir. 102 Dokuzuncu Kalkınma Planı • Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Mermer, Dekoratif Taşlar, Traverten, Kalker, Dolomit, Kalsit, Granit, Siyenit, Andezit, Bazalt ve Benzeri Taşlar, II. Grup madenler içerisinde yer almıştır. Bu gruplarda, 100 ha alan için ve 3 yıllık arama ruhsatı verilecek olup, kalker işletme ruhsatı en az 10 yıllık olarak projesine göre verilecektir. • I.b ve II grup ruhsatlarda Devlet hakkı hammaddelerin ocak başı satış bedelinin %4’ü dür. Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan yerlerde yapılacak madencilik faaliyetlerinden Devlet Hakkı %30 fazlasıyla alınacaktır. 2.2.1.9 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkiler Çimento sektörü hammadde konusunda tamamen kendi kaynaklarına sahiptir. Bağımlılık daha ziyade enerji ve işletme malzemesi konusundadır. Yakıt: Çimento endüstrisinde katı, sıvı ve gaz her türlü yakıtın kullanılması teorik olarak mümkündür. Çimento üreticileri kullanacakları yakıt cinsinin seçiminde kendilerine göre en ekonomik olanı tercih etmektedirler. Türkiye Çimento Sektörü, yakıt olarak genellikle petrokok ve kömür kullanmaktadır. Kullanılacak kömürün 5500 kcal/kg ısıl değerinin üzerinde olması tercih edilmekte, rutubet, kül ve kükürt oranlarının belli sınırlarda olması beklenmektedir. Bu özelliklere sahip yerli kömürler, fabrika teslimi maliyetleri de göz önünde bulundurularak mümkün olduğunca değerlendirilmekte, kalan ihtiyaç ithalat yoluyla karşılanmaktadır Klinker üretiminde kullanılacak yakıt kalorifik değerinin 5500 kcal/kg ısıl değerinin üzerinde olması gereklidir. Bu nedenle çimento sektörünün ithal kömür ve petrokok kullanımı zorunluluğu vardır. Genellikle bu kalorinin altında kalan ve yeterince de tedarik edilemeyen yerli kömürlerin, istenen ortalama kalorifik değere ulaşılmasında, yüksek kalorili ithal kömür ve petrokok türü yakıtlarla birlikte kullanılması zorunluluk arzetmektedir. 103 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 2.28: 2001 – 2005 Yılları Çimento Sektörü Yakıt Kullanımı (% Miktar) 2001 2002 2003 2004 2005 Petrokok 35,29 47,49 47,49 39,23 42,68 İthal Kömür 30,98 28,23 34,29 28,72 26,52 Yerli Kömür 33,73 28,64 18,22 32,04 30,80 Petrokokun dünya piyasalarındaki fiyat ve ithal maliyet durumu dikkate alınarak kullanım yüzdeleri miktarsal anlamda değişkenlik göstermektedir. Elektrik: Yapılan enerji tasarrufu yatırımları ve katkılı çimento kullanımının artacağı tahminiyle, ulaşılacak elektrik tüketimi varsayımı şu şekildedir: Tablo 2.29: 2003 – 2013 Yılları Çimento Sektörü Elektrik Tüketimi YILLAR Elektrik Tüketimi (KWH) 2003 3 533 116 520 2004 3 846 344 450 2005 4 300 554 786 2006 4 237 926 000 2007 4 500 260 196 2008 5 005 042 914 2009 5 628 190 000 2010 5 153 598 170 2011 5 179 506 668 2012 5 234 094 412 2013 5 314 046 496 Kraft Kağıdı: Çimento ambalajında kullanılan malzeme 70-90 gr/m2 kraft kağıdıdır. 2005 yılında ülkemizde tüketilen çimentonun %43,51‘i ambalajlıdır. Bu nisbetin ortalama her yıl %2 azalacağı ve 1 ton çimentonun 2 katlı kraft torbalarda ambalajlanması için 3 kg kraft 104 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 gerekeceği varsayılmaktadır. Bu varsayıma göre tüketilecek kraft kağıdı miktarı aşağıda verilmiştir. Tablo 2.30: 2003 – 2013 Yılları Çimento Sektörü Kraft Kağıdı İhtiyacı Yıllar Kraft Kağıdı Kullanımı (ton) 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 44 321 44 701 45 675 45 590 45 881 44 893 43 415 41 639 42 465 43 256 44 005 AB’ deki uygulamalara paralel olarak Türkiye’de kullanılmakta olan 50 kg. lık çimento torbalarının İş Sağlığı ve Güvenliği yönetmeliklerine göre 25 kg’ a düşürülmesi önümüzdeki yıllarda gündeme gelecektir. Öğütme Malzemesi ve Refrakter: Öğütme malzemesi ve refrakterde yerli tedarikçiler mevcuttur. Ürünlerin kalitesi ve ekonomisi göz önünde bulundurularak bu malzemeler iç pazardan veya ithalat yoluyla temin edilmektedir. Önümüzdeki dönemde alternatif yakıtların kullanımına paralel olarak, bu yakıtlara özel refrakterlere duyulacak ihtiyaç artacaktır. Yerli refrakter üreticilerinin kalite geliştirme, Ar-Ge çalışmaları sonucunda ekonomik ömrü daha uzun olan refrakter malzeme üretim olanaklarını geliştirmeleri yararlı sonuçlar sağlayacaktır. Hazır Beton ve Prefabrik Sektörü: Çimento sanayinin üretimi tamamen inşaat sektörüne yönelik olmaktadır. Hazır beton ve prefabrik tesislerince tüketilen çimentoya ait veriler aşağıda sunulmuştur. Hazır beton ve prefabrik sektörünün gösterdiği gelişme yıllar içerisinde artmaktadır. Nitekim, Türkiye Hazır Beton Birliği 2005 yılında hazır beton üretiminin 46,3 milyon m3, kullanılan çimentonun ise 14 milyon ton civarında olduğunu bildirmişlerdir. Bu miktar çimento iç satışlarının yaklaşık %40’ ının hazır beton üretiminde kullanıldığını göstermektedir. 105 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Halen 27 ilde uygulanmakta olan ve 2001 yılında yürürlüğe giren Yapı Denetim Yönetmeliğinin ülkedeki tüm illere yaygınlaştırılması ve kamu inşaatlarında da zorunlu tutulması deprem bölgesi olan ülkemizde kaliteli inşaatın uygulanması açısından gerekli görülmektedir. Diğer yandan yapılacak tüm yapıların taşıyıcı sistemlerinde asgari C25 betonu kullanımının zorunlu tutulması can ve mal güvenliği açısından da önemlidir. Türkiye Prefabrik Birliği’nden alınan rakamlara göre ise, Prefabrik Birliği üyelerinin çimento tüketimi 2005 yılında 362 bin ton olarak gerçekleşmiştir. Üye dışı tüketim de üye tüketimine eşit miktarda olmakta bu durumda prefabrikçilerin toplam çimento tüketimi 2005 yılında yaklaşık 720 bin ton civarında gerçekleştiği söylenebilmektedir. Çevre ile İlişkiler: Çimentonun girdileri başta, kalsiyumoksit, silisyumoksit, aliminyumoksit, demiroksit vb. metal oksitlerdir. Bu maddeleri içeren kayaçlar hammadde olarak kullanılır. Çimento üretiminde, çevreye kireçtaşının 800 °C’de kalsine edilmesi ile CO2 ve yakıtın (kömür, petrokok, fuel-oil veya doğalgaz) yanması ile yanma ürünleri açığa çıkar. Önemli bir yanma ürünü olan SO2 çimento üretim prosesi esnasında CaO veya CaCO3 ile reaksiyona girerek büyük kısmı mamülün bünyesinde bağlanır ve çevreye yayılmaz. Dolayısıyla çimento fabrikalarından çevreye yayılan SO2 bir problem teşkil edecek boyutlara hiçbir zaman ulaşmaz, emisyon sınır değerlerinin çok altında kalır. Bu özellik çimento üretiminde yüksek kükürt ve kül içerikli kömürlerin kullanımına olanak verir. Çimento endüstrisinde proses sırasında oluşan tozlar bir diğer emisyon kaynağıdır. Bunların çevreye yayılmasını önlemek için elektrostatik veya torbalı filtreler kullanılır. Filtrelerde tutulan tozlar prosese geri kazandırılır. Dolayısıyla, proseste herhangi bir katı atık oluşmaz. Çimento sektöründe prosesten kaynaklanan atık su yoktur. Çimento sektörü, 1980’li yılların ilk yarısına kadar çevreyi kirletici karakteri ön plânda olan bir sektördü. Ancak, “Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği”nin yayınlandığı 2 Kasım 1986 tarihinden sonra sektörde bir “Tozsuzlaştırma Projesi” başlatılmıştır. Bu proje ile çimento sektörü, ülkemizde çevre kirliliğinin önlenmesi ve denetim altına alınması doğrultusunda harekete geçen ilk sanayi sektörü olmuştur. Proje çerçevesinde; Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda ülkemizdeki çimento fabrikalarının büyük çoğunluğunda mevcut filtreler ıslah edilmiş, yeni filtreler tesis edilmiş, yeni soğutma kuleleri inşa edilmiştir. Her tesise yanma kontrolu ve elektrofiltrelerin korunması için baca gazı ölçüm sistemleri alınmıştır. Döner fırın ana bacalarına sürekli toz 106 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 ölçüm sistemleri kurulmuştur. Ayrıca, açık depolama sahalarının kontrolu ve çevre düzenleme çalışmalarına devam edilmektedir. Bu ve benzeri önlemler ile emisyonların Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği’nde belirtilen sınır değerlerin altına çekilmesi ve ek önlemler ile Avrupa Birliği standardlarını yakalaması sağlanmıştır. Avrupa Birliği standardları ile uyum için, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği arasında ilki 10 Şubat 1993, ikincisi 24 Haziran 2004 tarihinde “Çimento Sanayii Çevre Deklarasyonu” imzalanmıştır. 2005 Haziran ayında Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği’nin yerine geçmek üzere yürürlüğe giren Endüstriyel Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliğinin öngördüğü tüm sınır değerler sağlanmıştır. Diğer yandan, Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği’nde 1995 yılında başlatılan ‘’Yeniden Yapılanma’’çalışmaları doğrultusunda Kalite ve Çevre Kurulu (KÇK) ve bu Kurula bağlı Kalite ve Çevre Kontrol Müdürlüğü ihdas edilmiştir. Kurul, 1996 yılından bu yana çimento ve ilgili ürünler konusunda bağımsızlık, tarafsızlık, güvenilirlik ve gizlilik ilkeleri doğrultusunda önemli bir sivil toplum kuruluşu olarak çalışmaktadır. 13 Kamu ve Özel Kurumun temsilcilerinden, 18 üyenin oluşturduğu KÇK, Ülkemizin Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde, çimento ve ilgili ürünler için EC Uygunluk Belgesi verme konusunda onaylanmış muayene ve belgelendirme kuruluşu olarak çalışmak için yapılanmıştır. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından 08.09.2002 tarihinde yayımlanan ve AB Yeni Yaklaşım Direktiflerinden olan Yapı Malzemeleri Yönetmeliğine göre AB ülkelerine ihraç edilecek ürünlere ilaveten, iç piyasaya arz edilecek ürünler, AB dışındaki ülkelerden ithal edilen ürünler “CE İşareti” iliştirilmesi gereken ürünler kapsamına alınmaktadır. KÇK bu kapsamda ülkemizin ihtiyaçlarına cevap verebilmek için çimento ve ilgili ürünler konusunda belgelendirme işlemlerini gerçekleştirmek üzere alt yapı çalışmalarını tamamladıktan sonra Bayındırlık ve İskan Bakanlığına başvuruda bulunmuş ve 2003 yılında Bakanlık tarafından Onaylanmış Kuruluş olarak atanmıştır. Atamanın ardından Dış Ticaret Müsteşarlığı aracılığı ile de kimlik numarası alınması için AB Komisyonuna bildirilmiş olup, Komisyonun cevabı beklenmektedir. KÇK’nın akredite Çevre Laboratuvarı ise, hava kalitesi, meteoroloji ve gürültü ölçümü konularında ülkemizin en kapsamlı laboratuvarlarından biridir. Bu bağlamda, 1’i gezici laboratuvar olmak üzere 3 mobil araç ve 60’dan fazla ölçüm ve analiz cihazı ile hizmet verilmektedir. Hizmet kalitesi, teknolojik gelişmelere uygun yeni cihaz yatırımları, uzman 107 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 personel eğitiminde devamlılık, laboratuvararası ve dahili kalite kontrol faaliyetleri ile müşterilerin önerileri doğrultusunda sürekli iyileştirilmektedir. Çimento Sanayiinde Alternatif Yakıt ve Hammadde Kullanımı: Çimento sanayiinin, çeşitli atıkları alternatif yakıt ve hammadde olarak kullanması teknik olarak mümkündür. Söz konusu alternatif hammadde ve yakıtların kullanılması sonucu çimento sektörü, bir yandan rekabet gücünü arttırırken, bir yandan da atıkların değerlendirilmesi ve çevrenin korunması yoluyla toplumsal atık sorununa katkıda bulunabilme imkanını yaratmaktadır. Alternatif Hammaddeler ve Katkı Maddeleri: Çimento hammaddesi bölüm 1.1 de belirtilen metal oksitlerden oluşmaktadır. İçerisinde bu oksitleri içeren bazı atıkların çimento endüstrisinde hammadde olarak kullanılması mümkündür. Örneğin asit üretiminin atığı olan pirit külü, demir cevheri yerine, gübre endrüstrisinin atığı olan veya enerji santrallerinin desülfirizasyon tesislerinin atığı olan fosfogibs, alçıtaşı yerine kullanılabilmektedir. Demirçelik endüstrisinin yüksek fırınlarının atığı olan yüksek fırın curufu ve enerji santrallerinin atığı olan uçucu kül, elektro metalurji endüstrisinin atığı olan silis dumanı çimento içerisinde katkı maddesi olarak kullanılabilmekte ve klinkeri kısmen ikame edebilmektedir. Bu atıkların çimento katkısı olarak kullanılması çeşitli açılardan yarar sağlamaktadır: • Atıkların çevreye zarar vermesi veya depolama alanlarını doldurması önlenmektedir. • Yakıt kullanılarak elde edilen klinkerin ikame edilmesi nedeniyle CO2 emisyonu ve diğer emisyonlar azaltılmaktadır. • Ekonomik fayda sağlanmaktadır. • Söz konusu atıkların cinsine ve kullanım miktarına göre çimentoya bazı özellikler kazandırması söz konusu olabilmektedir. (% 65 in üzerinde yüksek fırın curufu katkısının sülfatlara dayanıklılığı sağlaması gibi) Yukarıda sözü edilen alternatif hammaddeler ve katkı maddeleri en yaygın kullanılan örneklerdir. Çimento endüstrisinde kullanılabilecek hammaddeler ve katkı maddeleri bunlarla sınırlı değildir. Benzer özellikler taşıyan diğer malzemelerin de kullanılması mümkündür. Alternatif Yakıtlar: Türkiye çimento sektörünün yıllık kömür ve petrokok gereksinimi yaklaşık 5 milyon tondur. Yenilenmeyen bir fosil yakıt için bu miktar hayli yüksek olup, 108 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 çimento sanayii, enerji kullanımı açısından daha verimli üretim yöntemlerinin yanı sıra fosil yakıtlara alternatif olacak sürdürülebilir enerji kaynakları arayışına girmiş bulunmaktadır. Avrupa çimento sanayiinin çoğu kuruluşu için alternatif yakıt kullanımı 10 yılı aşkın bir süreden beri kendini kanıtlamış ve oturmuş bir teknolojidir. 1995 yılında Avrupa çimento sanayiinin termal ısı kaynağının takriben % 10’u alternatif yakıtlardan sağlanmaktaydı. % 10’luk bu enerji dilimi 2.5 milyon ton kömüre eşdeğerdir. Bu oran giderek artmakta olup, bazı yörelerde şimdiden % 50 seviyesine ulaşılmıştır. Hurda araç lastikleri, atık kağıtlar, atık yağlar, ahşap atıkları, kağıt proses çamuru, arıtma tesislerinin atık çamurları, lastik ve plastikler ve etkinliği kaybolmuş solventler çimento sanayiinin alternatif yakıt olarak kullanmakta olduğu başlıca atıklardır. Atıkların çimento sanayiinde alternatif yakıt olarak kullanılmalarının çevre açısından da bir çok avantajları vardır: • Kömür gibi yenilenmeyen fosil yakıt tüketiminin ve bunun yanı sıra kömür madenciliğine bağlı çevresel etkilerin azalması, • Her halükarda yakılarak bertaraf edilmeleri gereken ve bu nedenle çevreye emisyon ve artıklar bırakacak olan atıkların kullanılması sonucu sera gazları benzeri emisyonların azaltılmasına katkı, • Klinker üretim sürecinde klinker fırınında atık enerjisinin tamamından istifade edilebilmesi nedeniyle, atıklardan sağlanabilen enerji miktarının pratikte mümkün olan en üst seviyeye çıkarılması. • Yakılan atıkların içindeki inorganik unsurlar, çimento için gereken hammaddelerin yerini alarak çimentonun bir parçası olma niteliğini kazandıkları için atıkların yanmayan kısımlarından elde edilecek faydaların pratikte mümkün olan en üst seviyeye çıkarılması. Atıkların yakılmasından sonra cüruf ve kül gibi herhangi bir kalıntı oluşmaması. Atıkların çimento fırınlarında güvenli ortamda değerlendirilmeleri Atıkların alternatif yakıt olarak kullanılmaları teknik açıdan sağlıklı bir çözümdür, çünkü yanma sonucu atıkların organik kısımları imha olurken ağır metaller de dahil olmak üzere inorganik kısımları ürünün bünyesine alınarak burada bağlanmaktadır. Çimento fırınları alternatif yakıtların güvenli bir ortamda değerlendirilebileceği ve yakılabileceği ideal tesislerdir. Bu güvenli ortamın unsurları şunlardır: 109 Dokuzuncu Kalkınma Planı • Yüksek ısı • Uzun işlem süresi • Okside edici ortam • Yüksek ısı ataleti • Alkali ortam • Klinkerin kül tutma özelliği • Yakıtın kesintisiz beslenmesi Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Organik unsurlar Çimento fırınlarının normal işletme koşulları, imhası en zor organik maddeler için bile gerekenin ötesinde bir yanma ortamı sağlar. Bunun nedeni fırın gazlarının çok yüksek ısıda olmasıdır (alev borusundaki yanıcı gazların sıcaklığı 2000º C ve önkalsinatördeki gazların sıcaklığı 1100º C). Gazların yüksek sıcaklık şartlarında kalış süreleri, döner fırınlarda takriben 5-10 saniye, önkalsinatörde ise 3 saniyenin üstündedir. Her çimento fırını kesintisiz olarak, yüksek ısı kapasitesi ve ısı ataleti ile çalışan büyük bir üretim ünitesi olduğu için, fırın sıcaklığının kısa bir süre içinde büyük ölçüde değişmesi mümkün değildir. Çimento fırınları, gerekli olması halinde kolaylıkla tekrar konvansiyonel yakıta döndürülebilir. Çimento fırınları bu nedenlerle alternatif yakıtların güvenli bir şekilde kullanılmalarına uygun özel bir termal ortam sağlamaktadırlar. Yalnızca karbon ve hidrojenden oluşan organik bir bileşik tam olarak yandığı zaman CO2 ve su oluşur. Eğer organik bileşik (konvansiyonel veya alternatif yakıt) ayrıca klor veya kükürt de içeriyorsa bu durumda ortaya hidrojen klorür ve kükürt dioksit gibi asidik gazlar da çıkar. Bu gazlar fırında proses sırasında oluşmuş bulunan kireç ve diğer alkali maddeler tarafından emilerek nötralize edilirler. Yakma tesislerinin organik emisyonları üzerinde yürütülen bir dizi araştırma, dikkatlerin “dioksinler” olarak tanınan kimyasallar üzerinde toplanmasına neden olmuştur. İlgili çevre mevzuatımızda dioksin ve furan emisyonlarının 0,1 mg/Nm3 sınır değerini aşmaması öngörülmüştür. Bu sınır değer 94/67/EC sayılı AB yönetmeliğinden aynen alınmıştır. 110 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 İnorganik unsurlar Yakıt külünün başlıca unsurları olan silis ve alüminyum bileşikleri fırında hammaddeler ile birleşerek klinkerin bir parçası haline gelirler. Diğer doğal malzemeler gibi yakıt külü de bir çok elementi eser miktarda içerdiği için, bunlar da klinkerin içinde bağlı kalırlar. Alternatif yakıtların külleri, klinkerdeki sürecin fazlarının oluşumuna tıpkı kömür külünün yaptığı gibi önemli elementler sağlarlar. Örneğin hurda lastikler, enerjinin yanı sıra klinkerin önemli bir unsuru olan demiri sağlar. Eğer hurda lastikler olmasa bu demirin her halükarda başka bir malzeme şeklinde sürece ilave edilmesi gereklidir. Diğer elementler gibi ağır metaller de endüstriyel fırınlarda imha olmazlar. Çimento fırınına hammaddelerle veya yakıtla birlikte giren ağır metaller doğal olarak ya dışarı salınacak ya da klinkerin içinde kalacaklardır. Metallerin çimento fırınlarındaki reaksiyon biçimleri üzerinde yürütülmüş bulunan geniş araştırmalar, bunların büyük ölçüde klinker içinde kaldıklarını ortaya koymuş bulunmaktadır. Örneğin antimuan, arsenik, baryum, berilyum, kadmiyum, krom, bakır, kurşun, nikel, selenyum, vanadyum ve çinko üzerinde yapılan çalışmalar bu metallerin yaklaşık % 100’ünün katı maddelerle birlikte kaldıklarını saptamıştır. Cıva ve talyum gibi aşırı uçucu metaller, klinkerle bu derecede birleşmedikleri için alternatif yakıtlar bu maddeler bakımından kontrol altında tutulmaktadır. Alternatif Yakıt Kullanımının Hukuki Dayanağı Atıkların ek yakıt olarak kullanılmalarına ilişkin teknik ve idari hususları ve uyulması gereken genel kuralları düzenlemek amacıyla Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından Atıkların Ek Yakıt Olarak Kullanılmasında Uyulacak Genel Kurallar Hakkında Tebliğ 22.06.2005 tarih ve 25853 sayılı Resmi Gazete de yayınlanmıştır. Bu Tebliğ, 14/3/2005 tarihli ve 25755 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’nin 15 ve 21 inci maddeleri, 21/1/2004 tarihli ve 25353 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği’nin 22 inci maddesi ile 7/10/2004 tarihli ve 25606 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Endüstriyel Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine dayanılarak hazırlanmıştır. Çimento fabrikalarının tümü emisyon azaltıcı uygun yöntemleri ve kontrol ve yönetim sistemlerini uygulamaya almış olup, bu yöntem ve sistemler düzenli olarak denetim altında tutulmakta ve gözden geçirilmektedir. Bu gelişmelerin ve çimento üretim sürecinin, alternatif yakıtların organik ve inorganik unsurlarına çözüm getiren kendine has özelliği nedeniyle 111 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 çimento sanayii, alternatif yakıt kullanımı ile herhangi bir emisyon artışına neden olmamayı garanti edebilecek bir konuma gelmiştir. Fırın operasyonlarının ve baca emisyonlarının takibi her geçen gün daha kompleks hale gelmektedir. Üretim tesisleri en son teknolojilere yatırım yaparlarken, kontrol cihazlarında da otomasyona gidilmektedir. 2.2.1.10 Mevcut Durumun Değerlendirilmesi: Kapasite artışları, EN 196 ve 197 genel çimento standartlarının kabulü ile kalite konusunda AB standartları ile bütünleşme sağlanmıştır. Sektör TÇMB kanalıyla CEMBUREAU komisyonlarında aktif olarak yer almaktadır. Sektör, AB’ de uygulanacak standartlara uyum için çalışmalarını sürdürmektedir. Ürünlerin CE işareti alma konusunda akreditasyon çalışmalarının tamamlanma aşamasına gelmesi, AB sürecine uyum performansı açısından önem teşkil etmektedir. Böylece bu plan döneminde CE işaretlenmesi konusunda dışa bağımlılıktan kurtulunacaktır. 2.2.2 Sektörün Dünyada (OECD, DTÖ, Ülkeler) ve AB Ülkelerindeki Durumu Türk Çimento Sektörü dünyada önemli bir yere sahiptir. Dünya çapında ilk 10 içerisinde yer almaktadır. Avrupa’da üretimde 3. ve satışta 4. ülke konumunda bulunmaktadır. İhracatta ise Dünyada 2. ve Avrupa’da 1. dir. 2.2.3 GZFT (Güçlü Yanlar-Zayıf Yanlar ve Sorunlar–Fırsatlar–Tehditler) Analizi GÜÇLÜ YÖNLER • Türkiye’de üretilen çimentonun dünya pazarlarında kalite açısından rekabet edebilir düzeyde olması (ABD ve AB standartlarına uygunluk ve ihracatçı fabrikaların CE Markasına sahip olması) • Hammadde kaynaklarının yeterliliği • Güneydoğu Asya ülkelerine kıyasla ihracat yapılabilecek pazarlara yakınlık • Yetişmiş insan gücü • Üretim teknolojilerinin güncel olması, kaliteyi ve verimliliği artırması 112 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 ZAYIF YÖNLER • İhracatta, limanlarda altyapı yetersizliği ve yüksek yükleme fiyatı olması, yüksek tonajlı gemilerin yüklenememesi • Elektrik ve yakıt maliyetlerinin yüksek olması • Yapı denetim sisteminin etkin çalışmaması ve 27 ilde uygulanmakta olan yapı denetim sisteminin ülke genelinde uygulanmaması • Çimento kullanım alanlarının (hazır beton, prefabrik, beton yol) gelişmiş ülkeler seviyesinde olmaması • Kamuoyunda çimento sektörünün imajının gerçek yapısını yansıtmaması • Türkiye’de atıkların Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’ne uygun toplanmasına yönelik çalışmaların tam yapılmaması sonucunda, atık yakıt kullanımının uygulama zorluğu olması nedeniyle yurtdışı rekabet gücünün zayıflaması FIRSATLAR • Mortgage sisteminin yakın dönemde yasalaşacak olması ve banka konut kredilerinin uygun koşullarda uzun vadeli olarak kullanılması • Türkiye’nin altyapı ve konut ihtiyacının yüksek olması • Avrupa Birliği ile müzakerelerin başlaması neticesinde Portekiz, İspanya ve Yunanistan’da olduğu gibi kamu yatırımlarında artış olması beklentisi • Yapı Denetim Yasasının tam ve doğru uygulanması durumunda hazır beton kullanımının ve standartlarının artacak olması • Alternatif yakıt kullanımı uygulandığı takdirde yakıt maliyetlerinin önemli ölçüde azalma beklentisi • Alternatif hammadde kullanımı ile maliyet düşüşlerinin sağlanması • Çimento kullanım alanlarının gelişmesi • Irak pazarındaki gelişmelerin önümüzdeki 3-4 yıl daha devam edecek olması • Taşıt trafiğinin ağır olduğu yollarda beton yol uygulamasının düşünülmeye başlanması 113 Dokuzuncu Kalkınma Planı • Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Türkiye’nin Kyoto Protokolünü imzalaması durumunda CO2 Emisyonu esneklik mekanizmalarından yararlanılması • Türkiye’nin uzun kıyı şeridi sebebiyle ihracat potansiyeline sahip olması • 11 Eylül sonrasında yön arayan Ortadoğu ülkelerindeki sermayenin 3 Ekim AB Müzakereleri sürecinin başlamasıyla birlikte, Türkiye’ de yeni inşaat yatırımlarına yönelmesi • Çin’in DTÖ’ne girişi ve kotalar sonucu ihracatında beklenen sınırlamalar Türkiye ihracatını olumlu yönde etkilemesi • Büyük şehirlerde TOKİ ve yerel yönetimlerin “Kentsel Dönüşüm Projeleri” ni hızlandırması TEHDİTLER • Sektördeki kapasite fazlasına rağmen devlet tarafından yeni tesis kurulmasına yönelik teşviklerin verilmeye devam edilmesi • Kamu yatırımlarının ve inşaat sektörünün son yıllarda GSMH içindeki payının azalması • Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde çevre konusunda ek maliyetler gelmesi • İstikrarsız ekonomik ortamın belirli aralıklarla tekrarlandığı Türkiye’de, çimento talebinin ekonomik gelişmelerden etkilenmesi sonucu, talepte dalgalanmalar meydana gelmesi ve üreticilerin uzun vadeli plan yapmasını zorlaştırması • Önümüzdeki yıllarda global pazarlarda bir durgunluk yaşanacağının beklenmesi • Türkiye’ nin Kyoto Protokolünü imzalaması durumunda CO2 emisyonlarına sınırlama getirilecek olması • Çimentoya ikame olabilecek alternatif yapı sistemlerinin yaygınlaşması • Enerji ve yakıt maliyeti düşük bazı Ortadoğu ülkelerinden ihraç pazarlarımıza ve ülkemize damping niteliğinde çimento girmesi ihtimali 114 Dokuzuncu Kalkınma Planı 2.3 2.3.1 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİNDE (2007-2013) SEKTÖRDE BEKLENEN GELİŞMELER Yurtiçi Talep Projeksiyonu: Tablo 2.31: Çimento Sektörü Yurtiçi Talep Projeksiyonu (Miktar Olarak) (Ton) Ort.Yıllık YILLAR 2006 Çimento 39 500 000 2007 42 250 000 2008 44 800 000 2009 Artış (%) 2010 47 000 000 49 400 000 2011 51 400 000 2012 53 500 000 2013 2007-2013 55 600 000 4,68 Tablo 2.32: Çimento Sektörü Yurtiçi Talep Projeksiyonu (Değer Olarak) (2005 Fiyatlarıyla, Bin YTL) Ort.Yıllık Artış YILLAR 2006 Çimento 3 041 500 (%) 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 3 253 250 3 449 600 3 619 000 3 803 800 3 957 800 4 119 500 4 281 200 115 2007-2013 4,68 Dokuzuncu Kalkınma Planı 2.3.2 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 İhracat Projeksiyonu Tablo 2.33: Çimento Sektörü İhracat Projeksiyonu (Miktar Olarak) (Ton) Ort.Yıllık Artış YILLAR (%) 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2007-2013 Çimento 5 500 000 6 000 000 6 800 000 5 500 000 4 600 000 3 200 000 2 500 000 1 800 000 -17,08 Klinker 2 000 000 2 500 000 3 200 000 3 200 000 3 000 000 2 500 000 2 000 000 1 500 000 -6,65 Tablo 2.34: Çimento Sektörü İhracat Projeksiyonu (Değer Olarak) (2005 Fiyatlarıyla- Bin $) Ort.Yıllık Artış (%) YILLAR 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2007-2013 Çimento 297 000 324 000 367 200 297 000 248 400 172 800 135 000 97 200 -17,08 Klinker 68 000 85 000 108 800 108 800 102 000 85 000 68 000 51 000 -6,65 116 Dokuzuncu Kalkınma Planı 2.3.3 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Üretim Projeksiyonu: Tablo 2.35: Çimento Sektörü Üretim Tahminleri (Miktar Olarak) (Ton) Ort.Yıllık YILLAR 2006 Çimento 45 000 000 2007 48 250 000 2008 51 600 000 2009 Artış (%) 2010 52 500 000 54 000 000 2011 54 600 000 2012 56 000 000 2013 2007-2013 57 400 000 2,95 Tablo 2.36: Çimento Sektörü Üretim Tahminleri (Değer Olarak) (2005 Fiyatlarıyla, Bin YTL) Ort.Yıllık YILLAR 2006 Çimento 3 338 500 Artış (%) 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 3 577 250 3 816 800 3 916 000 4 052 200 4 130 600 4 254 500 4 378 400 117 2007-2013 3,44 Dokuzuncu Kalkınma Planı 2.3.4 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 İthalat Projeksiyonu: 9. Plan döneminde, mevcut üreticilerin kapasite artışları da düşünülerek ithalat yapmaları beklenmektedir. b) Klinker ithalatı: Daha önceki yıllarda olduğu gibi, 2006 – 2013 yılları arasında da sektör tarafından kayda değer klinker ithalatı beklenmemektedir. c) Hammadde İthalatı: Türkiye hammadde kaynakları açısından yeterli olup, çimento sektörü tarafından 2006 2013 yılları arasında kaydadeğer hammadde ithalatı beklenmemektedir. 2.3.5 Yatırım Tahminleri: 2.3.5.1 Eklenecek Yeni Kapasiteler: 2007-2013 yıllarında planlanan kapasite artışları aşağıda verilmiştir. Tablo 2.37: 2007 – 2012 Yıllarında Devreye Girmesi Beklenen İlave Kapasite Miktarları (Ton) Yatırıma Başlama Yılı Klinker Üretim Kapasitesi Yaratılacak İlave Kapasite 2007 4 000 000 4 200 000 2008 9 000 000 7 000 000 2009 2 000 000 4 000 000 2010 4 000 000 2 800 000 2011 1 000 000 1 000 000 2012 1 000 000 1 000 000 2.3.5.2 Muhtemel Yatırım Alanları ve Yerleri: 2007 – 2013 yıllarında tüm yurt sathında üretim kapasitesinin artması beklenmektedir. 118 2.3.6 Teknolojide, Ar-Ge Faaliyetlerinde, İstihdam Piyasasında, Girdi Piyasalarında, Çevre Uygulamalarında vb. Muhtemel Gelişmeler ve Sektörün Rekabet Gücüne Etkileri: Çimento ürünü hızlı değişime tabi bir ürün değildir. İlk kullanılmaya başlandığı 1870’ li yıllardan beri ürünlerinde değişiklik olmamıştır. Önümüzdeki 8 yılda da ürün teknolojisi ve niteliğinde önemli değişiklikler olacağı beklenmemektedir. 2.3.7 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkilerde Muhtemel Gelişmeler: Herhangi bir problem beklenmemektedir. 2.3.8 Sektörde Kamunun Rolü, Özelleştirme Faaliyetleri ve Muhtemel Etkileri: Sektörün özelleştirilmesi 1997 yılında tamamlanmıştır. 2005 yılında sektörde yaşanan bir hareketlilik de TMSF’ nin elinde bulunan çimento fabrikalarının satışı idi. TMSF tarafından el koyulan Rumeli Holding Çimento fabrikaları 10 – 20 Ekim 2005 tarihlerinde açık arttırma yöntemi ile satılmışlardır. Bu satışlar ülke adına son derece başarılı bir çalışma olarak değerlendirilmelidir. Toplam 9 entegre ve 1 öğütme tesisi yaklaşık 1.037,75 milyon $’ a satılmıştır. Ulaşılan bu miktar hem sektördeki oyuncuların, hem de dışarıdan gelenlerin sektöre olan güvenlerini göstermesi açısından önemlidir. Toplam 1.037.750.000 YTL değerle satılan bu fabrikaların yeni mülkiyet yapıları şu şekilde oluşmuştur: Tablo 2.38: TMSF Tarafından Satılan Fabrikaların Yeni Mülkiyet Durumu Fabrika Adı Lalapaşa Eskişehir + Lalahan Bartın Ladik Şanlıurfa Ergani Van Trabzon Gaziantep Satış Tarihi 10 Ekim 2005 11 Ekim 2005 12 Ekim 2005 13 Ekim 2005 17 Ekim 2005 18 Ekim 2005 19 Ekim 2005 20 Ekim 2005 10 Nisan 2006 Satın Alan Şirket Çimentaş - Cementir Çimsa Çimko Türkerler Türkerler Limak OCI Aşkale Limak 119 Satış Bedeli ($) 166.500.000 175.500.000 48.000.000 140.000.000 158.500.000 120.750.000 54.000.000 81.250.000 93.250.000 Dokuzuncu Kalkınma Planı 2.4 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 AB’YE KATILIM SÜRECİNİN SEKTÖRE ETKİLERİ 1972 yılından beri Avrupa Çimento Birliği’ne (Cembureau) üye olan Türk Çimento Sektörü, kendi alanında AB çalışmaları ile içiçe olmuştur. Ancak, Gümrük Birliği’ne katılınması ve Avrupa Birliği’ne giriş çalışmaları doğrultusunda, başta ihracat yapan sektörler olmak üzere birçok sektör, Avrupa Standartlarına uygun şartlarda üretim yapma çabası içine girmiştir. Bu amaçla Türk Çimento Sektörü de nihai ürünlerde, üretim proseslerinde ve test standartlarında gerekli değişimleri gerçekleştirerek laboratuvarlarını ve test metodlarını Avrupa (TS EN 17025) standardına uygun hale getirmiştir. Bu çalışmalar kapsamında tüm sektör emisyon izinlerini tamamlamış bunun yanısıra çevreyi ve çalışanların iş sağlığı ve güvenliğini koruyucu tedbirleri uygulamaya koymak için “Çevre Yönetim ve İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim” sistemlerini kurmaya başlamışlardır. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesi durumunda Türk Çimento Sektörüne olası etkisi incelendiğinde, Devletin kamu yatırımlarını artırması, dolayısıyla çimento ve hazır beton satışlarında olumlu gelişmeler beklendiği, bunun yanı sıra, Türk çimento üreticilerinin gerekli çevre yatırımlarını tamamlamaları ve Avrupa’da çimento üreticilerinin karşı karşıya oldukları çevre kısıtlamalarına hazır olmaları gerektiği gözlenmektedir. Avrupa Birliği müzakere süreci içinde, Türk Çimento Sektörünün çevre konusunda ortak bir mevzuata uyması istenmemekle birlikte, Ulusal Çevre Mevzuatı’na ve Endüstriyel Kaynaklı Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği’ne ağırlık verilmeye devam edilecektir. Ancak, Türk Çimento Sektörünün su, toprak, atık gibi kanun ve düzenlemelere de uyması zorunlu olup yatırımların mali yükünün çoğu tozsuzlaştırma üzerinde olmaktadır. Avrupa Birliği’ne üyelik olması durumunda AB’ deki gelişmelere paralel olarak Türk Çimento Sektöründe emisyon limitlerinin daha da düşürüleceği beklentisi ile toz tutma sistemlerinin iyileştirilmesi projeleri beklenmektedir. AB’de CO2 emisyonu için kota uygulaması başlamıştır. AB’ye uyum süreci içinde Türkiye’ nin de bu uygulamaya dahil olacağı düşünülmekte ve Kyoto Protokolünün imzalanması durumunda CO2 emisyonu esneklik mekanizmalarından yararlanılması beklenmektedir. AB ülkelerine gerçekleştirdiği ihracatlarda CE Markası sorunu yaşamayan Türk Çimento Sektörü, iç piyasa içinde ürünlerinde CE işareti alma konusunda çalışmalarını 120 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 sürdürmektedir. Bu plan döneminde CE işaretlenmesi konusunda akreditasyon çalışmalarının tamamlanması beklenmektedir. Avrupa’da faaliyet gösteren çimento üreticilerinin ticaret yapış şekilleri incelendiğinde, bazı üreticilerin elektronik satınalma uygulamalarına başladıkları görülmektedir. Elektronik satınalma (eProcurement), tedarikçilerinin bağlantı bir internet kurmaları ve platformu satınalma üzerinde işlemini kurum bu çalışanları platform ile üzerinden gerçekleştirmeleridir. Elektronik satınalma işleminin gerçekleşmesi için, departmanlar, iş üniteleri ve birimler arası satınalma operasyonlarının internet üzerinden işlem yapabilecek şekilde internet platformuna entegre edilmesi ve bunun için otomasyon çalışmalarının yapılması gerekmektedir. Avrupa Çimento Sektöründe günümüzde elektronik satınalma uygulamalarının daha çok üretim dışı alımlarda (indirekt satınalma) yoğunlaştığı görülmektedir. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesi durumunda ve bu uygulamaların daha da geliştirileceği düşünüldüğünde, Türk çimento üreticilerinin, satınalma operasyonlarını internet üzerinden yapabilecek şekilde ilgili departmanlarını ve iş süreçlerini yeniden yapılandırma çalışmalarına hazırlıklı olmakları gerekebilecektir. 121 Dokuzuncu Kalkınma Planı 2.5 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİ İÇİN ÖNERİLEN STRATEJİ, AMAÇ, POLİTİKA, ÖNCELİK VE TEDBİRLER 2.5.1 Temel Sektörel Vizyon ve Strateji Vizyon ve Hedef Türk Çimento Sektörü’ nün vizyon ve hedefi, ülke kalkınmasında ve sektörün sürdürülebilir gelişmesindeki yerinin tüm kamuoyunun takdir ve kabulünü kazanarak vurgulanmasıdır. Bunun için çimentonun kullanım alanları yaygınlaştırılarak, çoğaltılmalıdır. Tam kapasite ile çalışarak inşaat sektörünün ve ona bağlı olarak betonun GSMH’ dan aldığı payın yükseltilmesi ile yurt içinde sektörün sürdürülebilir gelişmesine ve ülke içindeki inşaat sektörünün kalite bilincinin artırılmasına katkıda bulunurken, ihracat ve gelişen ülkelere bilgi ve becerilerimizin transferi ile de “küresel oyunculuk” ta hak edilen yer mutlaka alınmalıdır. Misyon 2.5.2 • • • İmaj – promosyon – tanıtım, Çimento ve betonun etkin kullanımı, Beton ve sektör imajının yükseltilmesi konusunda toplumu sürekli bilinçlendirme, AR-GE, eğitim, uluslararası işbirliği, sertifikasyon, Sektörün küresel rekabet gücünü artırma, Sektörler, üniversiteler, odalar, sivil toplum örgütleri ve diğer kuruluşlarla işbirliği. Temel Amaç ve Politikalar İkincil yakıt olarak kullanılacak yakıtların düzenli tedarik edilmesi Çevre yönetmeliklerinin atık malzemelerin yakıt olarak kullanılmasına yönelik olarak etkin hale getirilmesi. Çevreye yayılan CO2 emisyonunun, atık malzemelerin yakıt olarak kullanılmasıyla düşürülmesi 2.5.3 Amaç ve Politikaları Gerçekleştirmeye Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Düzenlemeler 1. Beton karayolu kullanımının yaygınlaştırılarak, kaynak israfının önlenmesi Bugün bir çok gelişmiş ülkede, uzun yıllardır yaygın olarak kullanılmasına rağmen, ülkemiz karayollarında beton yol uygulamasına henüz ciddi anlamda geçilememiştir. Ağır trafik ve iklim şartlarında, asfalt yola nisbetle büyük fonksyonel üstünlükleri olan beton yolların “uzun ömür maliyeti” yönüyle de asfalt yollara ekonomik üstünlüğü bilimsel 122 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 olarak ispat edilmiştir. Betonun ana malzemesi olan çimento ve mıcırın bugün ülkemizin hemen her köşesinde, çok uygun maliyetlerle temini mümkündür. Diğer taraftan ana girdi olarak ithal malı bitüm ile imal edilen asfaltın yüksek maliyeti dikkate alınarak, beton yolların da karayolu yapımında ciddi bir alternatif olarak değerlendirilmesi gerekir. Böylece, çağdaş karayolları uygulamaları ülkemizde de yaygınlaştırılırken, kaynak israfının da önüne geçilecektir. Beton yollar, asfalt yollara karşı aşağıdaki avantajlara sahiptir; • Beton Yolların Taşıma Gücü Yüksektir. Beton yol, üzerine gelen yükleri asfalta göre çok daha geniş bir alana yayarak, taban zeminine iletir. Yani taşıma gücü taban zeminine bağlı değildir. Bu nedenle, beton yol zayıf taban zeminleri üstünde asfalt yollara göre daha iyi sonuçlar vermekte, dayanma bakımından her türlü etkiye karşı koyacak şekilde hazırlanabilmektedir. • Beton Yol Her Mevsimde Her Türlü Koşulda Uygulanabilir. Asfalt uygulaması yüksek hava sıcaklığına gereksindiğinden, asfalt yolların yapım ve onarım mevsimi kısadır. Beton yol uygulaması, asfaltın aksine ıslak zemin de dahil olmak üzere, hemen her iklim koşulunda gerçekleştirilebilir. • Beton Yol Doğal ve Kentsel Çevreye Zarar Vermez. Asfalt kaplamaların yapım ve uygulama aşamalarında, petrol türevi bir malzeme olan bitümün ısıtma, sıkıştırma ve kurutma işlemlerinin bulunması nedeniyle çevre kirliliğine yol açmaktadır. Beton yolların bağlayıcı maddesi çimento ise herhangi bir uçucu madde içermemektedir. Bu nedenle beton yol için yaşlanma söz konusu değildir . • Beton Yollar Daha Kısa Durma Mesafesi Sağlar. Beton kaplamaların kayma sürtünme katsayıları yüksektir. (Kaymaya dirençlidir) Beton yolun boyuna sürtünme katsayısı 0.70, enine sürtünme katsayısı ise 0.65 civarındadır. Ayrıca, ıslak oldukları zaman sürtünme katsayısında görülen küçülme, diğer plastik bağlayıcılarla yapılan kaplamalara göre daha düşüktür. Yol yüzeyi düz olduğundan yağış suları kolay akar ve yüzey çabuk kurur. • Beton Yol Akaryakıt Tasarrufu Sağlar. Ağır araçlar, asfalt yollarda beton yollara göre daha fazla deformasyona neden olurlar. Kaplamadaki bu deformasyon, taşıt enerjisinin bir kısmını emer. Bu nedenle, esnek kaplamalarda sürüş için daha fazla enerjiye, bu nedenle daha fazla yakıt tüketimine ihtiyaç vardır. 123 Dokuzuncu Kalkınma Planı • Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Beton Yollar Gece Görüşünü Kolaylaştırır. Beton doğal olarak açık renklidir ve araçlardan veya sokak lambalarından gelen ışıkları, koyu asfalt kaplamalara göre daha az emerler. Böylece gece görüşü artar. Islak olduğu zaman bile tehlikeli far ışığı yansımalarına sebep olmaz. Bu olay trafik güvenliği açısından çok önemlidir. Bu nedenle beton yol şerit çizgileri gerektirmez. • Beton Yolun Sürüş Konforu Yüksektir. Kanada’da yapılan araştırmanın sonuçlarına göre beton yollar sürüş rahatlığı ve yüzey düzgünlüğü açısından asfalttan daha iyi olduğu belirlendi. Belirlenen sürüş konfor indeksine göre asfalt yol ilk etapta daha iyiyken 5. yıl sonunda beton yolun indeksi daha üstün duruma geçmektedir. Ayrıca tünel içi yolların beton yol olmasının, betonun yanmaz özelliği sebebiyle herhangi bir kaza anında kazazedelerin tahliye edilmesi, duman ve zararlı gazların çevreye çok daha az yayılması nedenleriyle yangın güvenliği bakımından çok etkili olduğu bilimsel çalışmalarla da kanıtlanmıştır. 2. Yeni Finansman Modellerinin Çimento Sektörüne Yansımaları (Mortgage Sistemi) Mortgage sistemi ile, daha güvenli ve kaliteli konutların oluşturulmasına yönelik daha yüksek yapı standartlarının uygulanması beklenmektedir. 3. Yapı Malzemeleri Yönetmeliği Yürürlüğe Girinceye Kadar Oluşan Boşluğun Doldurulması 08.09.2002 tarihinde yayınlanan Yapı Malzemeleri Yönetmeliği’nde iç pazarda satılacak çimentolara da CE işareti iliştirilmesi öngörülmektedir. Ancak AB Komisyonunun T.C. menşeli belgelendirme kuruluşlarına henüz onay vermemesi nedeniyle bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ertelenmektedir. Bugünkü uygulamada iç pazarda kullanılan çimentonun TSE işaretine sahip olması yeterli görülmektedir. Kamu İhale Kurumu’nun ve yetkili bakanlıkların yaklaşımı tüketicinin korunması, haksız rekabetin önlenmesi ve güvenli ürünün sağlanması için Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından atanmış ve Akreditasyon Kurumu tarafından akredite edilmiş kuruluşların vereceği ulusal işaretin yapı ürünlerinde istenilmesi ve tebliğlerde belirtilmesi uygun olacaktır. 124 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 4. Alternatif Yakıt Kullanımı Ülkemizde atıkların toplanması, tasnifi, geri kazanımı ve bertarafı konularında yasal mevzuat mevcut olmakla birlikte, uygulama ve denetim yetersizliği nedeniyle, atıkların geri kazanım ve bertarafı amacıyla, çimento sektöründe kullanımı henüz istenilen düzeyde değildir. Bu nedenle, mevcut eksiklikler bir an önce tamamlanarak, AB ülkeleri çimento sektöründe de yaygın kullanılan atık yağlar ve eski araç lastiklerinin öncelikle atık yakıt olarak kullanımı temin edilmelidir. Ayrıca, parçalanmış oto lastiklerinin atık olarak ithalatına izin verilerek, ithal fosil yakıt (kömür + petrokok vs) kullanımından tasarruf sağlanmalıdır. 5. 4054 Sayılı “Rekabetin Korunması Hakkında Kanun”un Uygulamaları Rekabet Kurumu’nun çimento sektörü üzerinde yaptığı incelemelerde, sektörün yapısal özelliklerini göz önünde bulundurarak, eğitici-düzenleyici rolünü ön plana çıkartması uygun olacaktır. 6. Petrokokta Kükürt Oranının Artırılması Petrokok; Dünyanın en gelişmiş ülkelerindeki çimento sektörlerince istikrarlı kalitesi, yüksek ısıl değeri ve düşük maliyeti nedeniyle tercih edilen standard bir yakıttır ve çimento sektöründeki kullanımında çevre problemi yaratmadığı kanıtlanmıştır. (Japonya, Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Yunanistan, Belçika, Danimarka, Kore, v.s.). Enerjinin çimento üretim maliyeti içindeki payı %20 olup ülkemiz dışında hiçbir ülkede çimento sektöründe yüksek kükürtlü petrokok kullanımına yasal bir kısıtlama bulunmamaktadır. Bilindiği gibi kömüre göre petrokokun kalorisi daha yüksek, uçucu maddesi ve kül oranları daha düşüktür. Özellikle İtalya ve İspanya’daki birçok çimento fabrikası, petrokoku hiç bir yakıtla karıştırmadan kullanmaktadır. Bu iki ülkede bulunan 5 büyük fabrikada kömür kullanımı ile karşılaştırıldığında %60 ekonomi sağlanmıştır. Çimento fırınlarında yakıt olarak kullanılan petrokokun avantajları şöyle sıralanabilir: - Yüksek birim kalorifik değer - Çok düşük kül içeriği (< %0,5) - Birim ısı başına düşük nakliye ve öğütme enerjisi giderleri 125 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 - Kalitede ve kimyasal bileşimde kararlılık - Stok sahasında düşük içten yanma olasılığı - Düşük patlayıcılık özelliği Yukarıda da belirtildiği üzere Avrupa Çimento Sektörü’nde yüksek oranlarda petrokok kullanılmaktadır. Kullanılan petrokoktaki kükürt oranı genellikle %3,5-7,8 arasında değişmektedir. (Örn; Belçika’nın Suriye’den satın aldığı Petrokoklar % 6,5-7,8 kükürt içermektedir.) Avrupa ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de petrokok ebatının 0-50 mm aralığı arasında olması ve kükürt oranının %5’ ten % 8’e yükseltilmesi, sektörün önündeki ithalatta tüm engelleri kaldıracak, böylece ithalatın sektör tarafından aracısız olarak yapılması özendirilecek ve ithalat aşamasında ve yurtiçi kullanımında karşılaşılabilecek riskler azaltılacaktır. 7. Cüruf İthalatı Yasağı 07.02.1999 tarih ve 23604 Mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren "Çevrenin Korunması Yönünden Kontrol Altında Tutulan Madde ve Atıklara İlişkin Dış Ticarette Standardizasyon (DTS) 99/3 sayılı Tebliğ ve bilahare 03.03.1999 tarih ve 23628 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 99/3 sayılı Tebliğde değişiklik yapan DTS/99/8 sayılı tebliğ çerçevesinde demir - çelik üretimi sürecinde yan ürün olarak elde edilen tane haline getirilmiş cürufun (granulated slag) ithalatı yasaklanmıştır. Ancak, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü'nün 25.09.2000 tarih ve B.02.1.DTM.0.05.01.01.106/59038 sayılı yazılarında, AB nezdinde daimi temsilciliğimiz kanalı ile AB Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü'nden alınan nota' da, tane haline getirilmiş cürufun Türkiye'ye ithalinin, çelik üretimi süresinde ortaya çıkan zehirli bir atık olduğu gerekçesi ile yasaklandığı ancak söz konusu maddenin çimento üretiminde yaygın olarak kullanılan bir girdi olması ve Avrupa Standartlarına göre atık olarak sınıflandırılmaması nedeniyle ülkemizde de ithal yasağının kaldırılması gerektiği belirtilmektedir. Sektör olarak, "Yurdumuzda cürufun arz fazlası olması nedeniyle ithal yasağının kaldırılmaması, ancak anlaşmalardan doğan zaruret nedeni ile yasağın kaldırılması 126 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 halinde ise AB Topluluğu dışından yapılacak ithalata fon getirilmesi" şeklinde görüş kararı alınmış ve Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü'ne iletilmiştir. Mevcut durumda cürufu iç pazarda satarken sorunlar yaşayan Demir Çelik üreticilerinin kontrolsüz ithalat karşısında zorluklar yaşayabileceği dolayısıyla ulusal kaynakların kullanımında israf yaratılacağı ve bu durumun çevreye yansıtacağı olumsuz etkiler birlikte mütalaa edildiğinde, söz konusu ithalat yasağının kaldırılmasının ülke menfaatine uygun olmayacağı görülmektedir. Cüruf ithal yasağı devam etmeli, devamı temin edilemiyorsa ithalata fon getirilmelidir. İthalat yasağının kaldırılması ile; arz fazlası baskısı altında bulunan sanayiimizin yapısal sorununu daha da artırarak mali kayıplara neden olunacaktır. Sermaye yoğun üretim süreci bulunan klinker üretimi, hiçbir ekonomik kaygı taşımama ihtimali güçlü olan granüle yüksek fırın cürufu ithalatı ile rekabet şansının bulunmaması ve dolayısıyla haksız rekabet unsuru yaratılarak sonu belirsiz riskler oluşturur. Deniz yolu ile AB dışı ülkelerden ithalata açık olan iç pazarda yaşanacak sorunlar daha da büyük boyutlara ulaşabilir. 8. Dış Satım Yüksek oranda yerli girdiler kullanan çimento sektörünün yarattığı katma değer çok yüksektir. Çimento dış satım potansiyelinin tam olarak değerlendirilebilmesi için; a) Eximbank kredilerinin kullanımının sağlanması, (hazırlık ve ihraç kredisi b) İhraç amacıyla ithal edilen ambalaj malzemelerinin, ihraç kaydıyla dahilde olarak) işleme rejimi kapsamında uygulanmakta olan istisnalardan yararlandırılması, c) Devlet Demir Yolları’nın ihracat konusunda özel nakliye politikaları üretmesi, (vagon tahsisi ve demiryolu ağının yaygınlaştırılması) d) Liman maliyetlerinin azaltılması ve kapasitelerinin artırılması önem arz etmektedir. 127 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 9. Sanayide Elektrik Maliyetlerinin Yüksekliği Sanayide kullanılan elektrik maliyetlerindeki yükseklik Türk Sanayi Sektörünün uluslararası platformda rekabetçi gücünü elinden almaktadır. Sanayide kullanılan elektriğin birim fiyatı OECD ortalaması olan 0.052 € / kWh ile karşılaştırıldığında, bu ortalama değer, Türkiye’ye oranla % 20 daha ucuzdur. Üretim maliyetine direkt etkisi bulunan elektrik girdisine ilişkin problemin giderilmesi beklenmektedir. 10. Ülkedeki Mevcut Yapı Stoğunun İyileştirilmesi Deprem kuşağı üzerinde yer alan ülkemizdeki mevcut yapı stoğunun iyileştirilmesi, yeni yapılarda da istenilen kaliteye ulaşılmasının temin edilmesi gereklidir. Deprem beklentilerinin gündeme geldiği bu günlerde, belediyeler, üniversiteler, araştırma kurumları, kamu kurumlarının deprem sonrası yaptıkları bağımsız çalışmalar ile Bayındırlık Bakanlığı’nın düzenlediği son Deprem Şurasında alınan kararların acilen uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir. Diğer yandan halen 27 il’de uygulanmakta olan Yapı Denetim Yönetmeliği’nin, tüm ülkede uygulanması gerekli görülmektedir. 11. Patlayıcı Maddeler Tüzüğü‘nün uygulama güçlüğü 2005 yılında yürürlüğe giren “Patlayıcı Maddeler Tüzüğü” nün çimento fabrikalarının patlayıcı depolarının imalatçı firmalar için öngörülen şartları sağlamasını şart koşmaktadır. Bu da çimento fabrikalarının yerine getirmesi çok güç fiziki imkansızlıklar ve işlemler ihtiva etmektedir. 2.5.3.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki – Kurumsal Düzenlemeler AB uyum süreci içerisinde EN 197-1 standartları çerçevesinde katkılı tür çimentolarda CEM II, CEM III ve CEM IV sınıflarında 42,5 ve 52,5 türü çimentolar üretime başlamıştır. Kapasite artışları, EN 196 ve 197 genel çimento standartlarının kabulü ile kalite konusunda AB standartları ile bütünleşme sağlanmıştır. Sektör TÇMB kanalıyla CEMBUREAU komisyonlarında aktif olarak yer almaktadır. 128 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından 08.09.2002 tarihinde yayımlanan ve AB Yeni Yaklaşım Direktiflerinden olan Yapı Malzemeleri Yönetmeliğine göre AB ülkelerine ihraç edilecek ürünlere ilaveten, iç piyasaya arz edilecek ürünler, AB dışındaki ülkelerden ithal edilen ürünler “CE İşareti” iliştirilmesi gereken ürünler kapsamına alınmaktadır. Türk Çimento Sektörü, AB ülkelerine gerçekleştirdiği ihracatlarda CE Markası sorunu yaşamamakta olup, ihraç ürünlerinde bu marka mevcuttur. Ancak iç piyasaya arz edilecek ürünler konusunda ihtiyaçlara cevap verebilmek için Kalite ve Çevre Kurulu tarafından çimento ve ilgili ürünler konusunda belgelendirme işlemlerini gerçekleştirmek üzere Bayındırlık ve İskan Bakanlığına başvuruda bulunmuş ve 2003 yılında Bakanlık tarafından Onaylanmış Kuruluş olarak atanmıştır. Atamanın ardından Dış Ticaret Müsteşarlığı aracılığı ile de kimlik numarası alınması için AB Komisyonuna bildirilmiş olup, Komisyonun cevabı beklenmektedir. Ürünlerin CE işareti alma konusunda akreditasyon çalışmalarının tamamlanma aşamasına gelmesi, AB sürecine uyum performansı açısından önem teşkil etmektedir Böylece bu plan döneminde CE işaretlenmesi konusunda dışa bağımlılıktan kurtulunacaktır. Kyoto Protokolü ve CO2 emisyonu kontrolü uygulamalarının başlamasıyla, çimento sektörünün ürün bazında değişikliklere gitmesi muhtemel olup, ayrıca Türkiye’nin Kyoto Protokolünü imzalaması durumunda CO2 emisyonu esneklik mekanizmalarından yararlanılması beklenmektedir. Türk çimento sektörü AB çimento sektörüne kıyasla kapasite, üretim teknolojisi ve verimlilik açısından belirli bir dezavantaj sergilememektedir. Ancak; alt yapı (liman, demiryolu, v.b.), ülkeninin genel ekonomik koşulları, elektrik ve yakıt maliyetlerinden kaynaklanan olumsuzlukları mevcuttur. Türkiye’nin Gümrük Birliği’ne girmiş olduğu tarihten günümüze kadar geçen süre içerisinde, yaşanan tecrübelerden, Gümrük Birliği’nin sektörümüzde bir sıkıntı yaratmadığı görülmüştür. 2.5.3.2 Teşvik Sistemine İlişkin Tedbirler Mevcut tesislerde enerji tasarrufu, çevre, darboğaz giderme ve maliyet düşürücü yatırımlar ile modernizasyon yatırımları teşviklerinin bu plan döneminde de devam 129 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 ettirilmeli, bunların dışındaki yatırımların ve bilhassa yeni tesis edilecek çimento fabrikaları için teşvik verilmemelidir. 2.6 SONUÇ VE GENEL DEĞERLENDİRME • Ülkemizde halen 41 adedi entegre tesis, 17 adedi öğütme - paketleme tesisi olmak üzere 58 tesis çimento üretmektedir. Fabrikalar yurt sathına uygun bir dağılım göstermektedir. Tesislerin tamamı özel sektöre aittir. Sektörde ayrıca yabancı sermaye de bulunmaktadır. • Türk Çimento Sanayi ülkenin güçlü sanayilerinden olup dünyada önemli bir yere sahiptir. Üretimde, Dünya’da 9. Avrupa’ da 3. sıradadır. İhracatta ise Dünya’da 2. Avrupa’ da 1. ülke konumundadır. Türk Çimento Sektörü 2005 yılında 13 bin kişinin üzerinde istihdamın yanı sıra, 2005 yılı sonu itibariyle yaklaşık 3,3 milyar YTL ciroya ulaşmıştır. İmalat sanayi içindeki payı yaklaşık %5,7, GSMH içindeki payı yaklaşık %1,43 dür. 600 milyon YTL civarında vergi ödeyen sektör yaklaşık 645 milyon YTL de (480 milyon USD) ihracat girdisi yaratmıştır. • Sektör AB normlarına uygun olarak üretim yapmaktadır. • Halihazırdaki 41.000.000 tonluk klinker kapasitesi ile yurt içi ihtiyacı rahatlıkla karşılamakta ve yurtiçi talep durumuna göre de ihracat yapılmaktadır. • Çimento sanayiinin mevcut klinker üretim ve çimento öğütme kapasitesi, ve başlamış olan modernizasyon ve darboğaz giderme yatırımlarının getireceği ilave kapasite artışları ile Türkiye’nin bugünkü ve yeni plan dönemindeki yurtiçi çimento talebini rahatlıkla karşılayacak durumdadır. Bu açıdan sektöre yeni çimento fabrikası ve yeni öğütme paketleme tesisleri için teşvik verilmemesinin uygun olacağı görülmektedir. • Sektör halihazırda yılda ortalama 10 milyon ton civarında çimento ve klinker ihraç etmektedir. Bu, sektörün yurt dışı pazarlarda rekabet gücü hakkında bir fikir vermektedir. Sektör dış rakipleri karşısında yapısal bir dezavantaj taşımamaktadır. Ancak özellikle enerji girdilerini rakiplerinin fiyatları ile temin edebilmeleri rekabet gücünün devamı açısından gereklidir. • Sektör üretim kalitesi ve çevre duyarlığı açısından aktiftir. Ürün kalitesi, mevcut yasal kontrollere ilaveten Kalite ve Çevre Kurulu (KÇK) tarafından ayrıca denetlenmektedir. Ülkemizdeki çevre mevzuatı genellikle AB ülkelerindeki mevzuat 130 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 örnek alınarak hazırlanmaktadır. Çimento Sektörü, ülkemizde yürürlükte olan çevre mevzuatına uyum sağlamış durumdadır. • Pazarlamada dökme çimento kullanımı istikrarlı biçimde artmaktadır. Bunda hazır beton sektörünün hızlı gelişmesinin de payı büyüktür. Özellikle Batıda ve büyük şehirlerde hazır beton kullanımı ciddi biçimde artmıştır. İnşaatlarda kalite bilincinin artması ve son depremler hazır betonun önemini daha da belirginleştirmiştir. Ayrıca gelecek yıllarda prefabrik sektöründe de benzer gelişmeler beklenmektedir. Bu durumda önümüzdeki yıllarda dökme çimento kullanım trendi daha da artacaktır. • 2007 – 2013 yılları arasında çimento iç tüketiminin ortalama olarak yaklaşık % 5,5 oranında artacağı tahmin edilmektedir. • Sektör AB uyum süreci içerisinde AB standartları ile bütünleşme sağlamıştır. TÇMB kanalıyla CEMBUREAU komisyonlarında çalışmalarını aktif olarak sürürmektedir. • İhracatlarda CE Markası sorunu yaşamayan sektörün iç piyasa içinde CE Markası çalışmalarını sürdürmektedir. • Türkiye’nin Kyoto Protokolünü imzalaması durumunda CO2 emisyonu esneklik mekanizmalarından yararlanılması beklenmektedir. • Türk çimento sektörü AB çimento sektörüne kıyasla kapasite, üretim teknolojisi ve verimlilik açısından belirli bir dezavantaj sergilememektedir. • Atıkların alternatif yakıt olarak kullanılmaları teknik açıdan sağlıklı bir çözümdür, çünkü yanma sonucu atıkların organik kısımları imha olurken ağır metaller de dahil olmak üzere inorganik kısımları ürünün bünyesine alınarak burada bağlanmaktadır. Çimento fırınları alternatif yakıtların güvenli bir ortamda değerlendirilebileceği ve yakılabileceği ideal tesislerdir. Bu konuda Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından tüm çimento fabrikaları güvenli bertaraf tesisi olarak kabul edilmişlerdir. Yüksek ısı, uzun işlem süresi, okside edici ortam, yüksek ısı ataleti, alkali ortam, klinkerin kül tutma özelliği ve yakıtın kesintisiz beslenmesi bu güvenli ortamın unsurları olarak özetlenebilir. • Birçok gelişmiş ülkede, uzun yıllardır yaygın olarak kullanılan beton yol uygulaması, ülkemiz karayolları içinde gündeme gelmeye başlamıştır. Bilimsel olarak ağır trafik ve iklim şartlarında, asfalt yola nisbetle büyük fonksyonel üstünlüğü ve uzun ömür maliyeti yönünden asfalt yollara ekonomik üstünlüğü ispat edilen beton yolların diğer 131 Dokuzuncu Kalkınma Planı avantajları; Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 taşıma gücünün yüksekliği, her mevsimde her türlü koşulda uygulanabilirliği, doğal ve kentsel çevreye zarar vermemesi, daha kısa durma mesafesi sağlaması, akaryakıt tasarrufu sağlaması, gece görüşünü kolaylaştırması ve yüksek sürüş konforu sağlaması olarak özetlenebilir. Çağdaş karayolları uygulamalarının ülkemizde de yaygınlaştırılmasıyla, kaynak israfının da önüne geçilecektir. Ayrıca tünel içi yolların beton yol olmasının, yangın güvenliği bakımından çok etkili olduğu bilimsel çalışmalarla da kanıtlanmıştır. • Sektörün başlıca problemleri; ¾ Elektrik enerjisi fiyatının yüksekliği ¾ Yüksek kalorili kömür ve petrol koku ithalatının tahsise bağlı olması ve kükürt oranının sınırlandırılması ¾ İhraç limanlarının sayıca ve donanımca yetersiz olması ve yükleme tarifelerinin yüksekliği ¾ Patlayıcı Maddeler Tüzüğü’nde yer alan koşulların sağlanmasındaki güçlükler ¾ Yapı Denetim Yönetmeliği’nin ülke genelinde tüm illerde uygulanmaması • Sektörün IX. Plan Dönemindeki beklentileri; ¾ Çimento endüstrisi döner fırınlarında alnernatif yakıtların kullanımının yaygınlaştırılması, milli ekonomi ve çevre açısından çok önemli fırsatlar barındırmaktadır. ¾ Karayollarında beton yol uygulamalarının yaygınlaştırılması uzun vadede çeşitli avantajlar getirecektir. ¾ Yapı Denetim Yönetmeliği’nin kamu ve özel tüm inşaatlarda uygulanması ve inşaat projelerinin üst sınıf beton türleriyle hazırlanması inşaat kalitelerini arttıracaktır. ¾ Yeni finansman modellerinin (mortgage sistemi) uygulamaya geçecek olması, inşaat sektöründe hareketliliği arttıracaktır. ¾ AB Uyum Süreci içerisinde altyapı yatırımlarının hızlandırılacak olması inşaat ve çimento sektörlerinde olumlu gelişmeler sağlayacaktır. 132 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 3. ALÇI SANAYİİ ALT ÖİK RAPORU 133 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 134 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 ALÇI SANAYİİ ALT ÖİK ÜYE LİSTESİ RAPORTÖR : TURAN VARGI, T.ALÇI ÜR. DERNEĞİ KOORDİNATÖR : F. SAVAŞ BAYAZIT, DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. KOORDİNATÖR: ASAF ERDOĞAN, DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. 135 Dokuzuncu Kalkınma Planı 3.1 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 GİRİŞ Alçıtaşı kimyasal bileşimi kalsiyum sülfat olan bir mineraldir. Bileşiminde iki molekül kristal suyu bulunan türüne jips ( CaSO4 + 2H2O ) denir. Alçıtaşı tabiatta 6 şekilde bulunur. Bunlar; Anhidrit, Bassanit, Jips, Albatr, İpek Jipsi ve Selenittir. Doğal anhidrit susuz kalsiyum sülfattır. Doğada genellikle alçıtaşı ile birlikte yataklandığı görülür. Bazı ülkelerdeki sülfürik asit üretimi dışında yakın tarihlere kadar fazla bir kullanım alanı bulunamamıştır. Ancak 30 yıldan bu yana kimya endüstrisinde ve inşaat malzemeleri yapımında Önem kazanmış bulunmaktadır. Diğer bir jips çeşidi olan bassanit, anhidrit ile jips arasında ayrı bir mineral fazı oluşturmaktadır. Jips doğada bol miktarda bulunur. Çok eski devirlerde jipsi ısıtarak alçıya çevirdikten sonra başta Mısırlılar olmak üzere Asurlular, Çinliler, Yunanlılar ve Romalılar kullanmışlardır. Ancak 1755' de Fransa'da jips kimyasının açıklığa kavuşması ve 1870' de alçı priz geciktirme metodunun bulunmasıyla alçı tüketimi gelişmeye başlamıştır. Ülkemizde Selçuklulardan kalma eserlerde alçı kullanıldığını bilinmektedir (Akşehir / Konya) ine Erzurum' da alçı sıvalı 200 yıllık evlerin varlığı dikkate alındığında oldukça eski tarihlerdenberi alçı kullanıldığı anlaşılmaktadır. Alçıtaşı İç Anadolu, Güney ve Güney Doğu Anadolu'da yaygın olarak bulunmaktadır. Doğal alçıtaşının yanı sıra termik santraller ve gübre fabrikalarında baca gazı desülfurizasyon ünitelerinden sentetik alçı üretilmekte ve değerlendirilmektedir. 3.2 MEVCUT DURUM VE SORUNLAR 3.2.1 Mevcut Durum 3.2.1.1 Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı Türkiye'de şimdiye kadar alçıtaşı oluşumlarının tamamı ele alınarak sistematik bir inceleme yapılmamıştır. Bunda alçıtaşının 2000 yılına kadar maden kanunu kapsamında olmaması en önemli faktördür. Ülkemizde bu konuda en büyük kuruluş olan M.T.A arşivlerinde birkaç küçük çalışma dışında hiç bir somut veri bulunmamaktadır. Sadece 136 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 tahminlere dayalı olarak görünür rezervin 165 milyon Ton, görünür ve muhtemel rezervin ise 1.8 milyar ton olduğu daha önceki Komisyon Raporlarında belirtilmiştir. Sektörün coğrafi yapısına bakıldığında alçıtaşı yataklarının genelde İç Anadolu, Güney ve Doğu Anadolu'da yoğun olduğu; Türkiye'nin batısının ise alçıtaşı kaynağından yoksun olduğu söylenebilir. Ayrıca, ülkemizde termik enerji santralları, gübre fabrikalarının baca gazı desülfurizasyon ünitelerinden çıkan sentetik alçı da değerlendirilmemektedir. Raporda rezerv rakamları vermek yerine alçı potansiyeline sahip sahalar aşağıdaki tabloda verildiği şekilde sınıflandırılmıştır. 137 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 3.1: Türkiye Alçı Potansiyeli Bölge Zayıf 1. Ankara-Polatlı-S azılar 2. Bolu-Bakacak 3. Karabük-Ovacık-Pürçükören 4. Çankırı 5. Çorum-Çukurköy 6. Çorum-Bayat-Emirhalil, Üçdam, Tuğlu 7. Amasya- Vezİrköprü-Adatepe, Akören 8. Balıkesİr-Susurluk 9. Bu rsa-Gemlik- Adliye, Hamidiye 10. Kütahya-Gediz-Akçaalan, Yayla, Gökler Orta İyi X X XX X X X X X X 11. Eskişehir-Sivrİhisar-Biçer 12. Ankara-Ayaş-Beypazarı 13. Ankara-Bala-Aşıkoğlu, Bahçe Karadalak 14. Kırıkkale-Keskin-Halitli İ 5. Kırıkkale-Delİce-TavaÖzü 16. Kırıkkale-Delice-Akboğaz, Kuzucak 17. Sivas-UIaş-Çiftağıllar 18. Erzurum- Aşkale 19. Aiyon-Emİrdağ-Gülçayır 20. Ankara-Şereflİkoçhİsar-B. Kışla, Kurulutepe 21. Ankara-Bala-Sarıpınar, Çiğdemli 22. Aydın-Yazıkent-Karaahmetler 23. Denizli-Sarayköy-Yeşilyurt 24. Denizli-Buldan-Derbent, Alacaoğlu 25. Denizli-Güney-Aksaz 26. Denizli-Honaz-Kızılyer 27. Siirt-Kurtalan 28. Niğde-Ulukışla-Emirler, Darboğaz 29. Mersin-Tarsus-Dadalı, Karayayla, Tepeçaylak 30. Adana-Solbaş 3 1 . Hatay- Arsuz 32. Sentetik Bacagazı Alçıları (Termik Santral) Ankara-Çayırhan Termik Santrali Bursa-Orhaneli Termik Santrali Muğla- Yatağan Termik Santrali X X X X X X X X X X X X X X X 33. Fosfogibs (Gübre Fabrikaları Ürünü Sentetik Alçı) Bandı rma-Bağfaş Gübre Fabrikası İzmit-Fürsan Gübre Fabrikası Adana- Yumurtalık Toros Gübre Fabrikası Kireç üreten firmalar ve üretim yerleri şu şekildedir: Kuruluşun Adı Yeri ABS Bozöyük, Ankara, Tarsus, Aşkale, Siirt Alçısan Ankara 138 X X X X X X Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Atışkan Eskişehir Baldudak Çankırı SİAS Alçı Sivas Dalsan Lafarge Ankara BPB Rigips Ankara Entegre İstanbul Knauf Ankara, İzmit All Alçı Batman Öz Dicle Diyarbakır Alçıtaşı Üreten Kuruluşlar ise şunlardır: Altıntop Berberoğlu Cihan Madencilik Çiğdem Madencilik Kuyrukçu Madencilik Nasa Madencilik Şahin Madencilik Arısoy Madencilik İnkaya Madencilik İnallar Madencilik Özdenler Madencilik Güleryüz Madencilik Ak Alçı Madencilik Yukarıdaki bilgilerden de anlaşılacağı gibi kamunun alçı sektörüne ilgisi hemen hemen hiç olmamıştır. Ayrıca çimento fabrikaları özelleştirilmeden önce kamunun alçıtaşı ocağı işlettiği dönemler olmuştur. Alçı sektörü, sorunlarını aşabilmek ve uluslararası alanda yerini alabilmek için 1995 yılında Türkiye Alçı Üreticileri Derneği çatısı altında toplanmıştır. 139 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Derneğe bağlı üyeler Türkiye' deki toplam kurulu kapasite' nin % 80' nini, toplam üretimin %95'ini gerçekleştirmekte olduğu tahmin edilmektedir. Dernek, 1. , 2. ve 3. Ulusal Alçı Kongresini yaparak bilimsel anlamda özel sektör ile üniversitelerin iş birliğini gerçekleştirmiştir. Ülkemizde alçının yararlarının bilinmesine yönelik faaliyetlerde bulunmaktadır. Türkiye alçı üreticileri derneği üyesi kuruluşlar şunlardır: ABS ALÇI ATIŞKAN ALÇI BPB RİGİPS DALSAN-LAFARGE ENTEGRE KNAUF Sektöre yabancı sermayenin ilgisi 3 firmanın Fransız , Alman ve İngiliz partnerler bulması ile başlamış olup yabancı sermayenin ilgisi devam etmektedir. 3.2.1.2 Üretim Türkiye'de çok çeşitli alçı üretim teknolojisi kullanılmaktadır. İnşaat sektörüne yönelik yapı alçılarının üretimi açık atmosfer kalsinasyonu ile yapılmaktadır. Bu da esas itibariyle iki ana teknoloji ile gerçekleştirilmektedir. • Döner fırın • Dikey fırın Ülkemizde son yıllarda alçı imalat sektörü hızlı bir gelişme göstermektedir. Bu da beraberinde ürün yelpazesinin genişlemesini getirmiştir. Buna paralel olarak her türlü büyüklükte kalsinasyon fırınları ve üretim hatları Türkiye'de imal edilmekte olup kartonlu alçı plaka teknolojisi için yabancı teknolojiye ihtiyaç duyulmaktadır. Alçı ve alçıdan mamul elemanlara ait T.S.E standartları aşağıda verilmiştir. • Yapı Alçıları TS 370 • Alçı Bölme Blokları TS 451 • Alçı Duvar Levhaları TS 452 Ayrıca Alçı üreticisi 3 firma ISO 9000 belgesine sahip olup dernek üyesi diğer firmaların da bu yönde çalışmaları devam etmektedir. 140 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Üretim Miktarı ve Değeri Türkiye'de alçı üretim çeşitleri, toz ürünler ve yapı elemanları olarak iki ana kalemde incelenebilir. 2001 – 2005 yıllarına ait üretim miktarları aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo 3.2: Türkiye Alçı Mamulleri Üretim Miktarları Ürünler (ton) 2001 2002 2003 2004 2005 Toz Alçı 950 .000 900.000 950.000 1.050.000 1.200.000 Alçı Türevleri 100.000 120.000 130.000 140.000 150.000 Toplam Üretim 1.050.000 1.020.000 1.080.000 1.190.000 1.350.000 Kapasite. 1.300.000 1.350.000 1.800.000 2.000.000 2.400.000 (Alçı Üreticileri Derneği tahmini verileridir.) Üretim çeşidine bağlı olarak toz alçı ve yapı elemanları satış fiyatları çok değişmekte olduğundan bir değerlendirme yapmak oldukça güçtür. Maliyetler Toz ürünler ve yapı elemanlarının çok çeşitli oluşu; firmaların çok değişik katkı maddeleri kullanması ve alçı fabrikalarının hammadde kaynağına çok farklı uzaklıklarda bulunuşu nedeniyle sağlıklı maliyet verilerine ulaşılamamıştır. Bu nedenle Avrupa ve Amerika ülkelerindeki maliyetler ile karşılaştırılamamış ve dolayısıyla rekabet gücü mukayesesi yapılamamıştır. 3.2.1.3 Dış Ticaret İthalat: Alçı sektöründe kullanılmak üzere alçı levha üretiminde kullanılan kartonlar ve bazı kimyasallar ithal edilmektedir. Tablo 3.3: Alçı ve Türevleri İthalatı 2002 Gerçekleşme 2003 Gerçekleşme 2004 Gerçekleşme Miktar Değer Miktar Değer Miktar Değer 550 108 733 144 750 147 M :ton, D: milyar TL, Kaynak DİE 141 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 İhracat: Aşağıdaki tabloda Türkiye’nin ihracat rakamları verilmiştir. Tablo 3.4: Alçı ve Türevleri İhracatı 2002 Gerçekleşme 2003 Gerçekleşme 2004 Gerçekleşme Miktar Değer Miktar Değer Miktar Değer 200.344 5.612 308.089 8.630 310.000 8.684 M :ton, D: milyar TL, Kaynak DİE Türkiye'nin yaklaşık 42 ülkeye ihracatı olup bunun % 92'si , Rusya, K.K.T.C., Azerbaycan, Mısır, Ukrayna, Kazakistan, İran, Türkmenistan, Lübnan ve Kırgızistan’a yapılmaktadır. Diğer ülkelere yapılan ihracat ise önemsizdir. 3.2.1.4 Yurtiçi Tüketim Sektör üretiminin büyük miktarı yurtiçinde kullanılmaktadır. Yapı sektöründe yaşanan krizden sonra yurtiçi talepleri düşüş göstermiştir. Son dönemlerde yapı sektöründeki hareketlenme paralelinde Alçı tüketiminde artış görülmektedir. 3.2.1.5 Fiyatlar Geniş ürün yelpazesi içerisinde fiyatlar çok değişiklik göstermekte olup 2005 yılı ortalama fiyatları aşağıda verilmiştir. Bu fiyatlar üzerine değişik navlun fiyatları bindiği için tüketici fiyatlarını tespit etme olanağı yoktur. Çünkü üreticilerin genelde odaklandıkları Ankara' dan her ilimize çok farklı navlun fiyatları mevcuttur. • İnşaat alçısı 120 YTL/ton • Kartonpiyer alçısı 120 YTL/ton. • Sıva alçısı 170 YTL/ton • Saten perdah alçısı 300 YTL/ton • Alçı duvar levhası 12.5 mm. • Dolu gövdeli blok alçı 3 YTL/m2 12 YTL/m2 142 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 3.2.1.6 İstihdam Sektörde yaklaşık 1500 personel istihdam edildiği tahmin edilmektedir. Ayrıca alçıtaşı ocakları da istihdam sağlamaktadır. Sektörün sağladığı en büyük istihdam ise uygulama alanındadır. Dekorasyon, sıva ve alçı plaka uygulamalarında Türkiye genelinde 90.000 kişinin istihdam edildiği sanılmaktadır. 3.2.1.7 Mevcut Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi: Sektörde teşvik kullandığını beyan eden hiçbir kuruluşa rastlanmamıştır. Sektörün Teknoloji yenileme Tevsi projeleri konusu dışında ciddi bir teşviğe ihtiyacı olmadığı söylenebilir. 3.2.1.8 Sektörün Rekabet Gücü Türkiye'nin deprem kuşağında yer alması nedeniyle bu bölümde alçı ve alçıdan mamul ürünlerin diğer inşaat malzemeleriyle karşılaştırılması yapılmıştır. Başka bir deprem ülkesi olan Japonya'nın 2004 yılı alçı tüketimi 5.750.000 Ton' dur. Ve bunun %80' i alçı sektöründe, % 20' si ise çimento ve diğer sektörlerde kullanılmıştır. Türkiye'de ise durum tersinedir. 2004 yılı alçı tüketimi yaklaşık 2.800.000 Ton' dur. Ve bunun %60' i alçı sektöründe % 40' i ise çimento sektöründe kullanılmıştır. Verilerden de anlaşılacağı gibi Türkiye'de kullanıcıların alçının yararlarından haberdar olmadığı, dolayısıyla alçı tüketimine çok yatkın olmadığı görülmektedir. Bu ancak Devletin çıkaracağı yasalarla tersine dönebilecek bir durumdur. 3.2.1.9 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkiler Çimento, gaz beton, tuğla, kum, çakıl, mıcır, ahşap, kiremit, seramik, çelik bina, dekorasyon v,b. bir çok sektör alçı sektörü ile ilişki halindedir. Ancak bu bölümde daha çok üretime girdi teşkil eden konulara değinilmiştir. a. Perlit Türkiye'deki perlit üretiminin yaklaşık % 80' i alçıda kullanılmaktadır. b. Ambalaj Yaklaşık 30.000.000 adet / Yıl ( 2004 ) kullanılmıştır. c. Alçı Plaka Kartonu 143 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Yaklaşık 20.000.000 m2 ( 8000 Ton ) karton kullanımı olup tamamı yurt dışından ithal edilmiştir. Alçı plaka kartonu sektörün en önemli sorunlarından biri olup, kağıt yatırımcılarından ilgi beklemektedir. d. Kimyasallar Sektörde kullanılan kimyasalların tamamı ithal edilmektedir. Yıllık 25.000.000 Dolarlık kimyasal ithalatı yapıldığı tahmin edilmektedir. Bu malzemelerin dışında sektörde kalsit, vermikulit gibi maddeler kullanılmaktadır. Alçı sektörü beraberinde bir takım yan sanayileri de oluşturmuş olup bunlar aşağıda belirtilmiştir. • Alçı fabrikaları makine donanımı • Sıva makinesi • Sıva ve alçı plaka profilleri • Sıva filesi • Derz bandı 3.2.1.10 Mevcut Durumun Değerlendirilmesi: Alçı sektörü 1990' dan itibaren olumlu bir ivme kazanmıştır. Çeşitli ekonomik olumsuzluklara rağmen tamamen özel sektörün çabasıyla her yıl büyümesini sürdürmüştür. Sektörün büyümesini sürdürebilmesi için; alçıdan üretilen inşaat elemanlarının düşük ısı geçirgenliği, yangına dayanım süreleri, ses yalıtım performansı ve hafifliği dikkate alınarak kullanımları sağlanmalı, Bayındırlık Bakanlığı’nın ilgili yönetmeliklerinde ve şartnamelerinde yer alması zorunlu kılınmalıdır. Dünyadaki Durum: AB ve Diğer Önemli Ülkeler İtibariyle Mukayese: Dünya alçı pazarına ait verilere ulaşmak çok zordur. Bunun İki nedeni vardır. Birincisi; nihai kullanıcılar (çimento fabrikaları gibi) kendi hammaddelerini sağlarlar ve alçı üretimleri kayıtlı değildir. İkincisi ise baca gazı desülfurizasyonundan üretilen sentetik alçı, doğal alçı kadar kullanılmaktadır. Bir çok AB ülkesinde , İskandinav ülkeleri hariç, alçı pazarı inşaat sektörü için hayli gelişmiş ve geniş bir ürün yelpazesi sunmaktadır. Dünyadaki alçı piyasası güçlü ve iyi yapılanmış gruplar tarafından kontrol edilmektedir. Kayıtlı dünya üretimi 108 milyon Ton noktasını geçmek suretiyle oldukça gelişmiştir. Dünyanın önde gelen üreticileri ABD, Çin, Kanada, İran, Tayland ( Tayland son yılllarda en büyük gelişimi göstermiştir ve üretiminin büyük bir kısmını Japonya ya satmaktadır. )ve AB ülkeleridir. AB ülkeleri Dünya üretiminin % 20' sine 144 sahiptirler. Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 3.5: Dünya Alçı Üretimi ( Bin Ton) ÜLKE 2002 2003 2004 15.700 16.700 17.200 TAYLAND 6.230 7.290 8.000 KANADA 8.800 8.400 9.400 İRAN 10.400 12.000 13.000 İSPANYA 11.200 11.500 11.600 ÇİN 6.800 6.850 7.000 JAPONYA 5.650 5.750 5.760 MEKSİKA 6.700 7.000 7.000 FRANSA 3.500 3.500 3.500 ALMANYA 4.350 2.250 2.500 İNGİLTERE 1.500 1.500 1.500 AVUSTURALYA 4.000 4.000 4.000 HİNDİSTAN 2.300 2.300 2.350 İTALYA 1.300 1.200 1.200 MISIR 2.000 2.000 2.000 POLONYA 1.150 1.330 1.275 BREZİLYA 1.615 1.515 1.550 AVUSTURYA 1.000 1.000 1.000 700 700 700 9.105 10.215 10.065 104.000 107.000 110.600 ABD RUSYA Diğer Ülkeler Dünya Toplamı (Kaynak USGS 2004 ) ABD'deki " USG " gibi çok büyük grupların varlığına rağmen alçı sektöründe tek başına lider yoktur. Gerek ekonominin kamu şirketlerince kontrol edildiği gerekse serbest piyasa ekonomisinin hakim olduğu ülkelerdeki üretim, çok fazla sayıda üretici tarafindan yapılmaktadır. 145 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 AB üretiminin tamamı üç grubun elindedir. Bunlar BPB (Fransa),. KNAUF ( Almanya) ve LAFARGE (Fransa) gruplarıdır. Bu firmalar aynı zamanda dünya çapında yaygın olarak birçok ülkedeki faaliyet göstermektedirler. AB Dış Ticareti: Alçı ticareti genelde dahilidir. Ancak AB ülkelerinin ihracatı üretim içinde önemli bir paya sahiptir. AB' nin ithalatı düşüktür. Almanya ve İspanya iki ana ihracatçıdır. Toplam ihracatın % 90' ını sağlarlar. AB ülkelerinin en önemli pazarları ABD ve İskandinavya ülkeleridir. Bu sıralama İsveç ve Finlandiya'nın birliğe katılmasından sonra değişmiştir. Latin Amerika, Afrika ve Doğu Avrupa'daki bazı ülkelerde AB' den güçlü miktarlarda alım yapmaktadırlar. Alçı Sektöründe Önemli Olaylar ve Gelişmeler: Avrupa birliğinde doğal alçı üretimi Fransa, italya, Yunanistan'da yapılmaktadır. İspanya'da da halen gelişmekte olup Almanya ve ingiltere gibi ülkelerde giderek artan ve genel hale gelen sentetik alçı üretimi gözlenmektedir. 2000 li yıllarda AB ülkelerinde sentetik alçı üretimi giderek artmıştır. Bunun yaklaşık yarısı Almanya'da gerçekleşmiştir. Sonuç olarak da; Almanya'da doğal alçı üretimi gerilemiştir. 3.2.2 GZFT (Güçlü Yanlar - Zayıf Yanlar ve Sorunlar – Fırsatlar - Tehditler) Analizi Güçlü Yönler: • Teknolojik Bilgi birikimi • Uluslar arası gelişmeleri takip edebilme • Yurt dışına açılabilme olanağı • Güçlü idari ve teknik yönetim • Giderek artan konut gereksinimi • İnşaat sektöründeki gelişme • Hammadde kaynaklarının yeterliliği • Yetişmiş insan gücü Zayıf Yönler: • Yetersiz ve kalitesiz ara eleman • Merdiven altı üretimde kalitesiz üretim • Alçının yararlarının kamuoyunca bilinmemesi 146 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 • Elektirik ve yakıt maliyetinin yüksek olması • Alçı ve alçı türevlerinin kullanımının gelişmiş ülkeler seviyesinde olmaması Fırsatlar: • İhracat Potansiyeli • Türkiye’nin altyapı ve konut ihtiyacının yüksek olması Tehditler: 3.2.3 • Avrupa Birliği’ne uyum aşamasında ek üretim maliyetleri gelmesi • Yapı Yönetmeliklerinde Alçı kullanımının zorunlu hale getirilmemesi Sektörün Sorunları Sektörün sorunları aşağıda ana başlıklar altında verilmiştir. 1. Rezerv Sorunu: Maden kanunu kapsamına alınan alçıtaşının diğer madenlerde olduğu gibi M.T.A tarafından incelenerek ülkemizdeki alçıtaşı potansiyelinin sağlıklı bir şekilde belirlenmesi. 2. ÇED Muafiyeti: Avrupa Birliği 0.25 km2 den küçük ocaklarda CED muafiyeti tanımıştır. Sektörümüzdeki işletmelerimizin büyük bir kısmı 250 dönümden daha az yer kapladığından aynı muafiyetten istifade etmelidir. Arama işletmeciliği içinde aynı husus geçerlidir. 3. Elektrik Kesintileri: Alçı sektöründe P.L.C elektronik sistemle çalışan fabrikalarda enerji kesintisi büyük zararlara neden olmaktadır. Devletin bu konuya gereken ilgiyi göstermesi ekonomik kayıpları önleyecektir. 4. Çifte Vergilendirme: Alçıtaşı ocaklarındaki çifte vergilendirme problemi sektör için büyük bir yüktür. 5. Zorunlu Yönetmelik: Bayındırlık Bakanlığının ilgili yönetmeliklerinde ve şartnamelerinde alçı kullanımı zorunlu değildir. Gelişmiş ülkelerde ve özellikle deprem kuşağındaki ülkelerde alçı kullanımı zorunlu kılınmıştır. Devletin bu konuda ivedi çözüm üretmesi gerekmektedir. Alçı üreticilerinin işlettikleri ocaklarda alçıtaşı üretim maliyeti ve fabrikaya nakil masraflarının %30'unun brüt kâr olarak kabul edilerek vergilendirme yapılması ve bu nedenle de alçı üreticilerinin alçıtaşı işletmeciliği yapmasını engellemektedir. 6. Enerji Maliyetlerinin yüksekliği: Elektirik ve Doğalgaz Fiyatlarının yüksekliği üretim maliyetlerimizde oldukça önemli bir pay teşkil etmektedir. 7. Nakliye sorunu: Özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerine yapılan sevkiyatlarda Demiryolu taşımacılığı kullanılmaktadır. Ancak son zamanlarda TCDD nin 250 147 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 tonun altında kalan sevkiyatlara % 100 e varan zamlı tarife uygulaması, Ülkemizin uzak köşelerine yapacağımız ticareti zorlaştırmaktadır. 3.3 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİNDE (2007-2013) SEKTÖRDE BEKLENEN GELİŞMELER 3.3.1 Yurtiçi Talep Projeksiyonu Alçı sektörünün kapasite kullanım oranı % 70 civarındadır. Ve alçı sektörü stoklu çalışmaya elverişli bir sektör olmayıp, genelde talebin yoğunlaştığı inşaat sezonunda pik kapasitesini kullanmaktadır. Üretimdeki artışın, yapı sektörünün artış hızı olan % 10-15'ler seviyesinde seyredeceği düşünülmektedir. Bunun yansıması olarak üretim projeksiyonu da eş değer olarak seyredecektir, ithalat ve ihracatta da yeni bir beklenti yoktur. 3.3.2 İhracat Projeksiyonu: Sektörel İhracat artışı yıllar itibarıyla belirlenen artış hızı paralelinde bir artış gösterecektir. Planlanan ve beklenen bir artış hızı söz konusu değildir. 3.3.3 Üretim Projeksiyonu: 2001 yılında yaşanan ekonomik krizin etkileri hemen, hemen tüm sektörlerde daralma göstermiştir. Kriz beklentisi içinde bulunmayan Alçı Sektörü yatırımcıları, ülke genelinde yeni fabrikalar kurarak yatırım yapmayı sürdürmüşlerdir. Yapı sektöründe son yıllarda yaşanan gelişme paralelinde üretim artışı beklenmektedir. 3.3.4 İthalat Projeksiyonu: Sektörde yaşanan üretim artışı paralelinde, üretim girdilerinin ithalinde artış beklenmektedir. 3.3.5 Yatırım Tahminleri: 3.3.5.1 Eklenecek Yeni Kapasiteler ve Bölgesel Dağılımı BÖLGE FİRMA ÜRETİM KONUSU Kocaeli / Gebze Dalsan Lafarge Alçı Levha Elazığ Aslanlı Alçı Toz Alçı Ankara Astaş Alçı Toz Alçı 148 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 3.3.5.2 Muhtemel Yatırım Alanları Sektör incelendiğinde 2000 - 2005 yılları arasında planlananlar dışında yeni yatınma ihtiyaç olmadığı görülmektedir. Yatırımcıların inşaat sektörünün biçimlenmesini takip ederek 2005 yılından itibaren yeni yatırımlar planlamaları daha akılcı olacaktır. 3.3.6 Teknolojide, Ar-Ge Faaliyetlerinde, İstihdam Piyasasında, Girdi Piyasalarında, Çevre Uygulamalarında vb. Muhtemel Gelişmeler ve Sektörün Rekabet Gücüne Etkileri: 3.3.6.1 Teknolojide Muhtemel Gelişmeler: 2005 - 2010 yılları arasında, AB ülkelerinde yaygın olan sentetik alçı (baca gazı alçısı) üretimi konusu ülkemizdeki yabancı yatırımcıların gündemine girebilir. Ayrıca alçıdan yapılan hafif yapı elemanlarının çeşitlendirilmesi üreticilerce planlanmaktadır. 3.3.6.2 Çevreye Yönelik Politikalar: Sektördeki tesislerin tamamı çevre yönetmeliğine göre " A " sınıfı kategorisindedir. Bu nedenle tüm üreticiler filtre çalışmalarını tamamlamış olup emisyon izni almışlardır. Alçı sektörü çevre dostu bir sektördür. İnşaatlarda çimento bazlı sıva için kullanılan kum, dere yataklarının bozulmasına neden olmaktadır. Alçı ürünlerinin kullanımı bu sorunu ortadan kaldırmaktadır. Ahşap süsleme yerine tercih edilen alçı süsleme unsurları da ormanlarımızın yok edilmemesi konusunda önem taşımaktadır. 3.3.7 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkilerde Muhtemel Gelişmeler: Olağan gelişmesini sürdürmeye devam edecektir. Bir farklılık beklenmemektedir. 3.3.8 Sektörde Kamunun Rolü, Özelleştirme Faaliyetleri ve Muhtemel Etkileri: Alçı sektörünün gelişmesinde Kamunun rolü oldukça önemlidir. Tamamına yakını ülkemiz kaynaklarından elde edilen alçıtaşından üretilen alçı, günümüzde birçok gelişmiş ülkenin Yapı Yönetmeliklerinde kullanımı zorunlu yapı malzemeleri arasında yerini almıştır. % 90 dan fazlası deprem kuşağında yer alan ülkemizde, hafif olması sebebiyle depremin etkisini azalttığı bilinen alçı ve alçıdan üretilen ürünler ülkemizde Yapı Yönetmeliklerinde yer almamaktadır. 149 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Alçı yanmaz bir yapı malzemesidir. Birçok gelişmiş ülkede okullarda, hastanelerde ve insan yoğun alanlarda kullanımı zorunludur. Ülkemizde, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın , alçının yararlarından yola çıkarak , zorunlu yapı malzemesi olarak yapı yönetmeliklerinde yer almasını sağlaması, can, çevre ve yapı güvenliğini artırıcı bir unsur olacaktır. 3.4 AB’YE KATILIM SÜRECİNİN SEKTÖRE ETKİLERİ: 1995 yılından beri Eurogypsum’a ( Avrupa Alçı Derneği) üye olan Türkiye Alçı Üreticileri Derneği Üyeleri üreticiler, Avrupa standart ve kalitesinde üretim yapmayı hedeflemişlerdir. Avrupa Birliğine katılım sürecinde yapı sektöründe yaşanmakta olan belirsizlik yerini Avrupa Birliği standartlarına bırakacaktır. Bu uygulama ile birlikte yapılara ve tüm yapı malzemelerine üretim ve uygulama kalitesi yerleşecektir. Ülkemizde çevre bilinci yerleşecek, elverişsiz koşullarda ve belirli kalite ve standartlara bağlı kalmaksızın üretim yapan kuruluşlar pazarda yer bulamayacaklardır. 3.5 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİ İÇİN ÖNERİLEN STRATEJİ, AMAÇ, POLİTİKA, ÖNCELİK VE TEDBİRLER 3.5.1 Temel Sektörel Vizyon ve Strateji Alçı Sektörü’nün vizyonu, alçının bilinirliğinin arttırılması suretiyle, kullanımının gelişmiş ülkelerin kullanım seviyesine ulaşmasını ve alçı ürünleri üretim ve ticaretinin mesleki ahlak ve kamu yararına uygun, bir şekilde gelişmesini sağlamaktır. Misyonumuz ise; • Lobi – imaj – promosyon – tanıtım, • Alçının etkin kullanımı ve kaliteli üretimi, • Alçının bilinirliğini sağlamak amacıyla kamuyu ve toplumu bilinçlendirme, • AR-GE, eğitim, uluslararası işbirliği, • Sektörler, üniversiteler, odalar, sivil toplum örgütleri ve diğer kuruluşlarla işbirliği. 150 Dokuzuncu Kalkınma Planı 3.5.2 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Temel Amaç ve Politikalar 3.5.2.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Amaç ve Politikalar 3.5.2.2 Diğer Amaç ve Politikalar Amacımız, ülkede alçı ve alçı kökenli yapı malzemesi ve elemanı üreten her alandaki kuruluşlar ile ilgilenerek, onların gelişmesine yönelik çabaları desteklemektir. Politikamız, alçı üretimi yapan kuruluşlara ve mensuplara mesleki, sosyal, teknik ve ekonomik yönlerde rehberlik ederek alçı ürünleri üretim ve ticaretinin mesleki ahlak ve kamu yararına uygun, ahenkli ve verimli tarzda gelişmesini sağlamaktır. 3.5.3 Amaç ve Politikaları Gerçekleştirmeye Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Düzenlemeler Yukarda da bahsettiğimiz gibi, Türkiye’nin sahip olduğu coğrafi, sosyal ve çevre koşulları dikkate alınarak gelişmiş ülkelerde uygulanan yapı yönetmeliklerinin ülkemizde de uygulanması zaruri hale gelmiştir. Uzun vadeli konut finansmanı ve ipoteğe dayalı uzun vadeli konut edindirme kredisine dayalı “Mortgage” sisteminin acilen işlerlik kazanması halinde inşaat ve alçı sektöründe büyük gelişme beklenmektedir. Sanayide kullanılan elektrik maliyetlerindeki yükseklik Türk sanayi sektörünün uluslararası platformda rekabetçi gücünü elinden almaktadır. Sanayide kullanılan elektrik birim fiyatları OECD ortalaması olan 0.063 kWH/$ ile karşılaştırıldığında, bu ortalama değer, Türkiye’ye oranla % 63 daha ucuzdur. Üretim maliyetine direk etkisi bulunan elektrik girdisine ilişkin problemin giderilmesi beklenmektedir. Deprem kuşağı üzerinde yer alan ülkemizdeki mevcut yapı stoğunun iyileştirilmesi, yeni yapılarda da istenilen kaliteye ulaşılmasının temin edilmesi gereklidir. Muhtemel deprem beklentilerinin gündeme geldiği bu günlerde, belediyeler, üniversiteler, araştırma kurumları, kamu kurumlarının deprem sonrası yaptıkları bağımsız çalışmalar ile Bayındırlık Bakanlığı’nın düzenlediği son Deprem Şurasında alınan kararların acilen uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir. 151 152 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 4. KİREÇ ALT ÖİK RAPORU 153 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 154 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 KİREÇ ALT ÖİK ÜYE LİSTESİ RAPORTÖR : C.COŞKUN GÖNÜLTAŞ, KİREÇ SAN. DERNEĞİ KOORDİNATÖR: F. SAVAŞ BAYAZIT, DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. KOORDİNATÖR: ASAF ERDOĞAN, DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. ÜYE : PROF.DR. ADNAN AKYARLI, KİREÇ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ÜYE : SÜLEYMAN ALKAYA, KİREÇ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ 155 Dokuzuncu Kalkınma Planı 4.1 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 GİRİŞ Kireç taşının (CaCO3 – CaMg(CO3)2) 800◦ üzerinde kalsinasyonu sonucu elde edilen olduğu gibi kullanılabilen yada su ile işleme tabi tutularak piyasaya sürülebilen çok çeşitli amaçla kullanılan kimyasal olarak bazik reaksiyon veren ürünlerin tamamı kireç genel adı içinde tanımlanır. Temel kullanım alanları Demir – Çelik, Demir Dışı Metal, Kimya(Şeker, Soda….), İnşaat, Çevre (Baca gazı arıtma, Su arıtma, Çamur arıtma), Kili Zeminlerin Stabilizasyonu olarak sayılabilir. Kireç Birleşmiş Milletler sektörel tasnifi olan ISIC Rev.3 (İnternational Standard Industrial Classification, third revision) e göre yapılan tasnifte aşağıdaki gibi tarif edilmiştir: • Kireç taşı 1410 • Kireç üretimi 2694 Kireç GTİP (Gümrük tarife istatistik ve pozisyon numarası) e göre aşağıdaki gibi tarif edilmiştir: • Kireç taşı 2521 • Sönmemiş kireç 2522.10 • Sönmüş kireç 2522.20 • Su altında sertleşen kireç 2522.30 Tablo 4.1: Kirecin Kullanım Alanları ANA SEKTÖR KULLANMA ALANI Refrakter SERAMİK Cam Diğer Tarım TARIM, GIDA Gıda ve gıda yan ürünleri KİREÇ CİNSİ Sinter dolomit, sönmüş kireç Dolomitik kireç Sönmüş ve sönmemiş kireç Sönmüş veya sönmemiş kireç Sönmüş kireç KULLANMA AMACI TÜRKIYE’DE KULLANIMI Dolomit tuğla üretiminde, silisli tuğla üretiminde var Cam üretiminde flux olarak var Emaye, porselen eşya üretiminde var Tarım topraklarında pH ayarlamada var Kemiklerden jelatin yapımında, tereyağ, sodyum kazeinat, laktik asit, kabartma tozu ,meyve endüstrisinde meyve atıklarının yeme dönüştürülmesinde, tartarik asit üretiminde ve meyvelerin tazeliğini korumada var 156 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Kirecın Kullanım Alanları (Devamı) ANA SEKTÖR MADEN KULLANMA ALANI KİREÇ CİNSİ Flotasyon Sönmüş toz kireç Aglomerasyon Sönmüş toz kireç Kömür biriketleme Sönmüş toz kireç Demir ve çelik Parça, granül, ve yüksek kalsiyum-lu kireç Sönmemiş toz kireç -150 mikron Parça, granül veya toz dolomitik kireç METAL Çelik ürünleri Sönmüş toz kireç Sönmüş toz kireç Demir dışı metaller Sönmemiş kireç Dolomitik kireç Sönmemiş kireç Yol İNŞAAT Yapı malzemeleri Kireç, sönmüş toz kireç, kireç sütü Sönmüş toz kireç Toz sönmemiş kireç Sönmüş veya sönmemiş toz kireç Sönmüş toz kireç Sönmemiş toz kireç Sönmüş toz kireç, hamur kireç KULLANMA AMACI Bakır,kurşun,çinko gibi cevherlerin flotasyonunda pH ayarlayıcı ve pirit bastırıcısı olarak Demir cevheri konsantrelerinin peletlenmesinde bağlayıcı olarak ve kendinden curuflu (self-fluxed) pelet üretiminde Melasın bağlayıcı olarak kullanıldığı kömür biriketlerinde sertleştirici ve aynı zamanda kükürt sorbenti olarak Bazik oksijen ve elektrik ark ocaklarında curuf yapıcı ve kükürt, fosfor, silika giderici , ikincil rafinasyonda pota ocaklarında kükürt ve fosfor giderici Bazik oksijen çelik üretiminde kükürt giderici olarak (metalik magnezyum ile birlikte) BOF, EAO ve Pota ocaklarında bazik refrakteri korumak için Haddehanelerde kayganlaştırıcı olarak ve korrozyonu önlemek üzere nötralizasyon için Altın ve gümüşün siyanürleme yöntemi ile kazanımında pH ayarlayıcısı olarak Alumina üretiminde boksitten silisin uzaklaştırılmasında (Bayer prosesi) Metalik magnezyum üretiminde Düşük karbonlu ferrokrom üretiminde curuf yapıcı olarak TÜRKİYE’DE KULLANIMI var yok var var yok yok var var var yok var Yol yapımında killi zeminlerin stabilizasyonunda yok Sıcak asfaltta “antistripping” kimyasalı olarak asfaltın dayanımını arttırmada yok Gazbeton üretiminde var Kalsiyum silikat tuğla (sand-lime brick) üretiminde yok Beton blok ve elemanlar üretiminde ürünün sağlamlığını arttırmada Diatomit veya silisle birlikte yalıtım malzemeleri yapımında Harç ve sıva yapımında bağlayıcı ve sıvaya işlenebilirlik vermek için,. badana olarak 157 yok yok var Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Kirecın Kullanım Alanları (Devamı) ANA SEKTÖR KAĞIT ŞEKER KULLANMA ALANI Sulfat prosesi Sulfit prosesi KİREÇ CİNSİ Sönmemiş kireç Sönmemiş kireç PCC Sönmemiş kireç Beyazlatma Kireç sütü Diğer Sönmüş kireç Şeker kamışı Şeker pancarı Alkaliler (NaOH) KULLANMA AMACI Sulfat prosesinde sodyum hidroksitin rejenerasyonunda Sulfit prosesinde kalsiyum bisulfitin üretiminde Dolgu ve kaplama maddesi olarak çöktürülmüş kalsiyum karbonat üretiminde Kağıt beyazlatmada kullanılan kalsiyum hipokloritin üretiminde Kağıt endüstrisi atık sularındaki katıların çöktürülmesinde, filtrasyon yardımcısı olarak, alkol, kalsiyum lignosulfanatın geri kazanımında TÜRKİYE’DE KULLANIMI var var yok var ? Sönmüş kireç PH düzenleyici ve empürite giderici olarak yok Sönmüş kireç PH düzenleyici ve empürite giderici olarak var Kireç sütü Tabii sodadan kostik soda üretiminde yok Karpit ve Cyanamide Sönmemiş kireç Kok ve kirecin yüksek sıcaklıkta reaksiyonu ile karpit (CaC2) ve karpitin azot ile tepkimesinde azot gübresi Cynamide (CaCN2) üretimi var MgO Dolomitik kireç Deniz suyundan MgO üretiminde yok Kalsiyum hipoklorit Sönmüş kireç Sönmüş kireç ve klor gazının reaksiyonu ile kalsiyum hipo klorit üretiminde var CMA Dolomitik kireç Sitrik asit Sönmüş kireç Kalsiyum tuzları Sönmüş veya sünmemiş kireç KİMYA Diğer Sönmüş veya sünmemiş kireç Yollarda buzlanmayı önleyen kalsiyum magnezyum asetat üretiminde Sitrik asitin rafinasyonunda Kirecin organik veya inorganik asitlerle reaksiyonu neticesinde çeşitli kimyasalların üretiminde. Kalsiyum fosfat (mono,di,tri), florit, bromid, ferrosiyanit ve nitrit. Kalsiyum asetat, stearate, oleate,tartrate, lactate, citrate, benzoate ve glukonate Krom kimyasalların üretiminde nötrleştirici olarak, etilen veya propilen glikolun üretiminde, glikoz ve dekstrinin konsentarsyonunda, adsorbent ve desikkant olarak çeşitli kimyasal proseslerde 158 yok ? Kıs-men Kıs-men Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Kirecın Kullanım Alanları (Devamı) ANA SEKTÖR KULLANMA ALANI KİREÇ CİNSİ Baca gazı arıtma Kireç sütü, sönmüş toz kireç, dolomitik kireç Kireç sütü, sönmüş toz kireç sönmüş toz kireç Sönmüş kireç İçme suyu arıtma Sönmüş kireç Sönmüş kireç ÇEVRE Dolomitik sönmüş kireç Sönmüş kireç Atık su arıtma Sönmüş kireç Atık çamur hazırlama Zararlı atıklar 4.2 4.2.1 Sönmüş veya sönmemiş kireç KULLANMA AMACI TÜRKİYE’DE KULLANIMI Yaş veya kuru desülfirizasyon yöntemi ile baca gazındaki kükürt dioksitin temizlenmesinde yok Evsel atıkların insinerasyonunda baca gazlarında bulunan HCl in temizlenmesinde yok Aktif karbonla birlikte baca gazlarındaki cıvanın temizlenmesinde yok Karbonat sertliğinin giderilmesinde, kireç/soda prosesinde karbonat sertliği dışındaki sertliğin giderilmesinde var Asidik suların nötrleştirilmesinde, aluminyum ve demir tuzları ile birlikte sudaki katı partiküllerinin çöktürülmesinde Suyun PH değerini yükseltip sudaki bakteri ve bazı virüsleri yok etmekte “excess alkalinity treatment” Sudaki silisin, manganın, floridlerin ve organik taninin giderilmesinde Evsel atık suların arıtmasında, aluminyum ve demir tuzları ile birlikte katı maddelerin çöktürülmesinde, Fosfor ve azotun giderilmesinde Endüstride, asit ihtiva eden suların nötrleştirilmesinde, demir, krom gibi metal iyonlarının çöktürülmesinde, pancar şekeri fabriklarında proses suyunun berraklaştırılmasında; Evsel atık su arıtma tesislerinden çıkan çamurun stabilizasyonunda ve gübreye dönüştürülmesinde, Hayvansal atıkların stabilizasyonunda var ? yok var var yok Sönmüş veya sönmemiş kireç Sulfit/sulfat çamurları, petrol atıkları gibi endüstriyel atıkların stabilizasyonunda yok Sönmüş kireç Bakır, kurşun, çinko, arsenik gibi metalleri ihtiva eden atıkların stabilizasyonunda yok MEVCUT DURUM VE SORUNLAR: Mevcut Durum Sanayi kuruluşları sanayileşmeye çalışan orta ölçekli işletmeler ve 150 yıl öncesinden kalma yöntemlerle üretim yapan kuruluşlardan oluşan bir bileşime sahip olan kireç sektörü. Yaklaşık 150 000 000 $ büyüklüğünde bir ciroya sahiptir Kendi ihtiyacı için üreten kuruluşları çıkardığımız taktirde 100 000 000 $ lık bir büyüklük söz konusudur. 159 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Sektörü kamu ve özel olmak üzere iki ye ayırmak pek doğru değildir, en doğru ayrım Pazar için üretim yapanlar ve kendi ihtiyacı için üretim yapanlar şeklinde olmalıdır. Soda sanayi, Demir- Çelik sanayi ve Şeker sanayinde genellikle üretim süreçlerinde ara ürün olarak kullanmak üzere kendi ihtiyacına yakın miktarda kireç doğrudan kullanıcı tarafından üretilmektedir. Üretim miktarı yaklaşık toplam ülke üretiminin % 30 u kadar olmaktadır. Tablo 4.2: Kireç Sanayiinde Kendi İhtiyacını Sağlayan Kuruluşların Son 5 Yıllık CaO Üretimleri (1000 Ton) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Demir Çelik Sanayi 511 514 500 492 590 620 Soda Sanayi 540 515 518 600 540 539 Şeker Sanayi 251 272 183 238 187 204 Toplam 1.302 1.301 1.210 1.330 1.317 1.363 Kireci endüstriyel boyutta üreten ve Derneğimizin üyesi olan kuruluşlar arasında ortaklık düzeyinde üç uluslar arası üretici Lafarge, Carmeuse ve Vika gurubu da bulunmaktadır. Sektörün % 25’lik kısmı geçerli mevzuat dikkatli bir şekilde uygulanırsa üretim yapamaz duruma düşecek haldedir. Bu durum sektörde var olan haksız rekabetin boyutunu çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Çok çeşitli kullanım alanına sahip olan ürününü üretirken ve pazarlarken aşağıdaki genel sorunlarla uğraşmaktadır: 1. Var olan mevzuatların uygulanamaması ve haksız rekabet yaratan zeminlerin ortadan kaldırılamaması 2. İnşaat pazardaki kireç kullanımı konusunda Alçı ve yeni ürünler nedeniyle ortaya çıkan daralma 3. Birçok sanayi kuruluşunun kendi ihtiyacını kendinin temin etmesi 4. Türk kireç sektörünün sanayi ve çevre alanında kullanımın dünyadaki genel eğilimlere benzer bir konuma ulaştırmanın önüne çıkan bürokratik ve geleneksel engellerin ortadan kaldırılamaması 160 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Ülkemizde kirecin inşaat sektöründe kullanımı geleneksel olarak en temel kullanım alanı olmasına rağmen sürekli düşmektedir. Endüstriyel kullanımdaki artış ise yavaş yavaş inşaat sektöründeki düşüşü karşılamaya başlamıştır henüz tabloda görülmeyen 1997 seviyelerine gelinmese de gelecek yıllarda bu seviyede aşılacak gibi gözükmektedir. İnşaat sanayin deki kullanımda karşılaşılan düşüşe sektörün içinde bulunduğu genel gerileme ile birlikte yeni gelişen inşaat malzemelerinin kireç yerine geçmesi de etkili olmaktadır. Tablo 4.3: Kirecin İki Temel Kullanım Alanında Yıllara Göre Değişmeler (Yıllık Üretim İçindeki Payları) (% CaO) Yıllar 2000 2001 2002 2003 2004 1000T % 1000T % 1000T % 1000T % 1000T % İnşaat 1300 40.1 1000 33.64 980 30.64 1000 30.95 935 27.66 Sanayi 1718 53.0 1773 59.62 1970 61.60 2006 62.08 2.188 64.73 Dünyadaki en önemli kireç kullanım alanlarından biri olan Çevresel amaçlı kullanımda en önemli kalem olan baca gazı kükürt arıtımı(Desülfürüzasyon) ve diğer uygulamalar dünya ortalamasından çok uzaktır. Termik Santralarımızda kurulan Kükürt Arıtma (Desülfürüzasyon) tesislerinin kireç yerine sürekli kireç taşı kullanan teknolojilerin seçilmesinin dünyadaki genel gelişmelere tam bir uyum gösterdiği söylenemez. Termik santralarda bundan sonra yapılacak kükürt arıtma üniteleri için teknoloji seçerken bilimsel bir tartışmanın yapılması hem ülke ekonomisi açısından hem de sektörümüz açısından büyük yararlar sağlayacak gibi gözükmektedir. Kara yollarında killi zeminlerin stabilizasyonu işlemleri çok önemli bir kireç kullanım alanıdır antik çağdan beri bilinen bu uygulama sayesinde yollar hem daha dayanıklı hem de daha ucuza mal edilebilmektedir. Ülkemizde atmışlı yılların sonuna kadar karayolları tarafından yaygın bir şekilde kullanılan bu uygulamadan vazgeçilerek daha yararlı oldukları tartışmalı başka yöntemler kullanılmaya başlamıştır. Atmışlı yıllarda kireç sanayiinin gelişmemiş olduğu bir ortamda vazgeçilen bu uygulamanın yeniden kullanılmasını sağlamak için derneğimiz yoğun bir çaba içerisine girmiş ve Karayolları Genel Müdürlüğü ile yapılan ortak çalışma sonunda Kireç teknik şartnamesi hazırlanarak yayınlanmıştır. Önümüzdeki yıllarda kireç tüketimi içinde yol temel ve alt temel zeminlerinde kili ve zayıf bölümlerin kireç ile iyileştirilmesi sayesinde hem sektörümüz kireç satarak hem de ülkemiz sağlam yolları daha ucuza mal ederek kazanacaktır. 161 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 4.2.1.1 Kuruluş sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı Tablo 4.4: Kireç Sektöründe Önemli Kuruluşlar SıraNo: 1 2 3 4 5 6 Kuruluş Adı SODA SANAYİ ERDEMİR KARDEMİR İSDEMİR ŞEKER KAĞIT TOPLAM 1 Entegre Harç san. A.Ş. 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 Adaçal Kireç Kireç ve Tuğla Nuh yapı Ürünleri Paksan Kaksan Baştaş Dirmil Kireç Nimsan Kar Kireç Sedef Kireç Sivas Kireç Öztüre Kireççilik Öztüre Kimtaş Öztüre Muğla TOPLAM Üretim Konusu Yeri KENDİ İÇİN ÜRETENLER Soda Çelik Çelik Çelik Şeker Kağıt Varsa Yabancı Sermaye Payı (%) - PAZAR İÇİN ÜRETEN KİSAD ÜYELERİ İstanbul Kireç 50 Afyon İstanbul İzmit Adapazarı Adana Ankara Antalya Tokat Bursa İstanbul Sivas İzmir İzmir Muğla Kireç Kireç Kireç Kireç Kireç Kireç Kireç Kireç Kireç Kireç Kireç Kireç Kireç Kireç Kireç 50 50 50 2005 Yılı Kapasite 1000 Ton 610 315 140 200 400 100 1765 125 92 176 165 125 50 60 130 65 66 30 30 635 86 132 1967 Pazar için üretim yapan KİSAD üyesi olmayan kuruluşların toplam kapasitesi 1 000 000 – 1 100 000 ton civarında olduğu tahmin edimlin edilmektedir. Sektörün yaklaşık % 25’lik kısmını bu grup oluşturmaktadır. 162 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 4.5: Kireç Sektöründe Kurulu Kapasite Durumu Kapasite ve KKO Kapasite Birimi Kapasite KKO 1000 Ton % YILLAR 1999 2000 2001 2002 2003 2004 4787 4787 4850 4850 4850 4950 74 68 61 65 67 68 2005 Tah. 4950 72 Kaynak: Kireç Sanayicileri Derneği Sektörde uzun dönemdir çok ciddi yatırımların olmamasına rağmen 2001 yılında Marmara bölgesinde bir tevsii çalışması olmuş, ayrıca 2003 yılında da İzmir’de yeni bir tesis üretime girmiştir. Ege bölgesinde yeni bir yatırım tamamlanmış olmakla birlikte henüz üretime geçememiştir. 4.2.2 Üretim: a)Üretim Yönetimi –Teknoloji: Kalsiyum karbonat içeren kireçtaşlarının 900-1000 0C de kalsinasyonu ile kireç (CaO) elde edilir. Kirece sönmemiş kireç de denir. Sönmüş kireç sönmemiş kirecin su ile reaksiyonu neticesinde oluşan kalsiyum hidroksittir (Ca(OH)2). Yüksek kalsiyumlu kirecin yanısıra magnezyum ihtiva eden dolomitik kireç ve sönmüş dolomitik kireç te elde edilmektedir. Kireç antik çağlardan beri bilinen ve çok yönlü kullanımı olan bir maddedir Eski mısır piramitlerinin yapımında, Yunan ve Roma imparatorluğu döneminde çeşitli yapıtların inşaasında kireç kullanıldığı bilinmektedir. Kirecin yapı harcında kullanımı üzerine yazılmış en eski yazı Marcus Pollo isminde bir Romalı mühendisin İmparator Augustus döneminde (MÖ 27 –MS 14 ) yazdığı “De Architectura” isimli kitapta bulunmaktadır. (AUSTIN G.T., 1984). 20. Yüzyılın başında hızla gelişen kimya ve demir çelik endüstrisi ile çok büyük miktarlarda kireç kullanılmaya başlanmıştır. Kirecin endüstri, tarım ve çevre sektörlerindeki gittikçe artan kullanımı, kireç üretim yerlerinin yaygınlığının, kullanım yerlerine yakınlığının, üretim teknolojisinin geliştirilmesinin ve bu sayede fiyatının diğer rakip kimyasallara oranla oldukça ucuz olmasının bir neticesidir. Kireç Üretim Teknolojisi: Kireç üretiminin hammaddesi kireçtaşıdır. Kireçtaşları yüksek kalsiyum içeren ve dolomitik olmak üzere kabaca iki sınıfa ayrılabilir. Yüksek kalsiyumlu kireç taşları % 9799 CaCO3 içerirler. Dolomitik kireç taşlarında MgCO3 oranı % 43 e kadar yükselebilir. Oluştuğu yere, içerdiği safsılıkların cinsi ve miktarına, kullanım alanlarına göre 40 kadar kireçtaşı cinsi vardır. Bunların bazıları; Bitümlü kireçtaşı, Tebeşir, Kimyasal kireçtaşı, 163 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Demirli kireçtaşı, Litografik kireçtaşı, Flux kireçtaşı, Fosilli kireçtaşı, Camtaşı, Hidrolik kireçtaşı, Mermer, Marl, Oolitik kireçtaşı, Silikatlı kireçtaşı, Traverten, Silikatlı kireçtaşı olarak sayılabilir (EROL ve diğer., 1998). Yüksek kalsiyumlu kireçtaşının kalsinasyonu aşağıdaki reversibl eşitlik ile ifade edilir: CaCO3 + ısı ⇄ CaO + CO2 Kalsinasyon sıcaklığı CO2 gazının kısmı basıncına bağlı olarak değişir. CaCO3, % 100 CO2 atmosferinde ve 760 mm Hg basıncında 898 0C de bozunur. Bozunma daima dış kabuktan içeri doğru oluşur. Kireçtaşının boyutu büyüdükçe kalsinasyon sıcaklığı arttırılmalıdır. Dış kabuğun kalsinasyon sıcaklığı ile çekirdeğin kalsinasyon sıcaklığı arasında 150-350 0C fark oluşabilir. Pratikte kalsinasyon 1050-1200 0C arasında yapılır. Kireçtaşının gerekli olan minimum sıcaklıktan daha yüksek sıcaklıklarda kalsine edilmesinin ana nedeni kalsinasyon hızının sıcaklık ile artması ve dolayisiyle fırın kapasitesinin de artmasıdır. Ancak kalsinasyonda elde edilecek kirecin reaktivitesi azalacağından 1200 0C den yüksek sıcaklıklar, özel durumlar hariç tercih edilmez. % 100 saflıkta 1 kg kirec elde etmek için teorik olarak 733 kcal/kg CaO ısı enerjisine ihtiyaç vardır. Kireç üretiminde Avrupa’da ve ülkemizde genellikle çok değişik tiplerde dik fırınlar kullanılmaktadır. Kireçtaşı önısıtma, kalsinasyon ve kireç soğutma bölümleri olan dairesel, elips, dikdörtgen ve halka kesitli 15-20 m yükseklikte olan fırınlarda gaz, sıvı ve katı yakıtlar kullanılarak üretilmektedir (Şekil 1 ve 2). Dik fırın tiplerinin çoğunda sıcak gazlar ve kireçtaşının akış yönleri terstir (ters akımlı fırın). Bu fırınlardaki enerji tüketimi 950-1700 kcal/kg kireç civarındadır. Dik fırınlara beslenen kireçtaşı ebadı 250 mm kadar büyük olabilmektedir. Dik fırınların kapasiteleri 60-300 t/gün civarındadır. Paralel akımlı fırınların en tanınmışları Maerz fırınları olup bu fırınlar birbirine bağlı 2 veya 3 fırın gövdesinden oluşur (Şekil 3 ve 4). Maerz fırınlarında yakıt bir fırına 12-15 dakika süre ile verilir. Bu fırından çıkan sıcak gazlar ile diğer fırındaki kireç taşı ön ısıtmaya tabi tutulur. yakma süresi tamamlandığında diğer fırına yakıt verilir. Kalsinasyon bu şekilde münavebeli olarak gerçekleştirilir. Mearz fırınlarının ısı verimi çok iyi olup yakıt sarfiyatı 850-950 kcal/kg kireç mertebesindedir. Maerz fırınlarına diğer dik fırınlara 164 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 beslenen taş ebadından daha küçük ebatta taşlar da beslenebilmektedir. Maerz fırınları 100-600 t/gün kireç üretimi yapabilecek kapasitededirler. Kireç üretiminde kullanılan modern döner fırınlar maksimum 5 m çapında 45-60 m uzunluğunda olup çeşitli tipte önısıtma ekipmanları ile donatılmışlardır (Şekil 5). Önısıtmanın döner fırının içinde yapıldığı eski tip 100 m boyunda döner fırınlar da hala kullanılmaktadır. Döner fırınlarda gaz, sıvı ve katı yakıtlar kullanılabilmektedir. Döner fırınlara beslenen taş boyutu genellikle 10-60 mm dir. ABD’ de hemen hemen bütün kireç fırınları döner fırınlardır. Döner fırınların yakıt tüketimi 1250-2000 kcal/kg ile oldukça yüksektir ve toz tutma sistemleri büyük ve masraflıdır. Döner fıırnların kapasitesi 1501500 t/gün civarındadır. Maerz ve döner fırınlarda yumuşak pişmiş yüksek reaktiviteli kireç üretilebilirken ters akımlı dikey fırın tipleri ile yüksek reaktiviteli kireç pişirmek oldukça zordur. Bu fırınlarda genellikle orta sertlikte ve sert pişmiş kireç üretilebilmektedir. 0.2-3 mm boyutundaki kireçtaşlarının kalsine edilebildiği fırınlara akışkan yataklı Dorrco Fluosolids fırını örnek olarak verilebilir. Aşağıdaki tabloda çeşitli kireç fırını tiplerinin kapasitesi, yakıt ve elektrik enerjisi sarfiyatları verilmiştir: 165 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 4.6: Çeşitli Kireç Fırını Tiplerinin Karşılaştırılması Kapasite t/gün Kireç Fırın Taşı Ebadı (mm) Yakıt Sarfiyatı (kcal/kg Kireç) Elektrik Sarfiyatı (kWh/t Kireç) DİK FIRIN Basit Karışık beslemeli Çift eğimli Halka kesitli Paralel akımlı rejeneratif (Maerz) 40-120 10-300 10-150 80-600 100-600 50-250 90-200 25-55 20-150 20-200 1100-1700 950-1050 1000-1150 950-1150 850-950 4-15 4-15 22-29 25-30 15-34 DÖNER FIRIN Uzun, ön ısıtmasız Kısa, ızgara ön ısıtma Kısa, şaft ön ısıtma Kısa, siklon ön ısıtma 150-1500 150-1500 150-1500 - 10-65 10-50 10-60 0-2 1500-2000 1200-1450 1150-1450 1100-1300 14-24 20-25 17-45 23-37 - 8-75 1400-1500 29-36 30-150 0-2 1100-1300 20-25 Fırın Tipi DÖNER YATAKLI FIRIN AKIŞKAN YATAKLI FIRIN (IPC, OATES) 166 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Şekil 1. AZBE yüksek kapasiteli dik fırın (150-250 t/gün) (BOYNTON R.S) 167 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Şekil 2. Bir dik fırının şematik gösterimi 168 Şekil 3. Maerz tipi paralel akımlı rejeneratif kireç fırınları (BOYNTON R.S.) 169 Şekil 4. Maerz fırını şematik gösterimi 170 Şekil 5. Önısıtmalı döner kireç fırını (WİEMER K.H) 171 Temel üretim girdileri yakıt hariç yurt içinden temin edilmektedir. (Kireç taşı, ambalaj, enerji, yakıt) Tablo 4.7: Kireç Sektörü Birim Üretim Girdileri (2005 Yılı Fiyatlarıyla) Girdiler (Mal Bazında) Ana Mamul: Miktar (Ton) Yerli İthal Yerli Değer (YTL) İthal 14.200.000 32.589.000 11.500 11.600.000 İşçilik 12.15 YTL/ton 43.132.500 Enerji 99.400.000 9.393.300 Hammadde Ambalaj 500.000 53.625.000 Yakıt Ambalaj: Üretilen kireci % 30 u sönüyor. İşçilik: Ton başına değer 9 usd Enerji: 70 kwh/ton 0.07 usd/kwh Yakıt: Toplam üretim/7 pk eşdeğeri 60 usd/ton çıplak yakıt 15 usd/ton nakliye + % 50 pülverize 10 usd/ton hazırlama Dolar: 1,35 YTL b) Ürün Standartları: Kireçle ilgili var olan ve çıkması gereken bütün standartlar doğrudan insan sağlığı ya da yapıda olduğu gibi can güvenliği nedenleri ile önemli standartalardır. TSE’nin bu konuda hassasiyet göstermesi gerekmektedir. Yapıda kullanılan kireç le ilgili yeni hazırlanan ve gelecekte TSE 4022 TSE 30 ve TSE 32 nin yerine geçecek olan EN 459 – 1 ve EN 459 – 2 standart olarak uygulanacaktır. Yapılarda Kullanılan Söndürülmemiş Kireçler (TS 30): Yapılarda kullanılan söndürülmemiş kireçler bileşimlerine göre 5 sınıfa ayrılır: 1. Kalsiyum Kireci 90 KK 90 2. Kalsiyum Kireci 80 KK 80 3. Kalsiyum Kireci 70 KK 70 4. Dolomit Kireci 85 DK 85 5. Dolomit Kireci 80 DK 80 172 Tablo 4.8: Yapılarda Kullanılan Söndürülmemiş Kireçlerin Kimyasal Özellikleri SINIFLAR ÖZELLİKLER KK 90 KK 80 KK 70 DK 85 DK 80 90 80 70 85 80 =<5 =<5 =<5 >=30 >5 CO2 (% kütlece, en çok) 4 7 12 7 7 Asitte çözünmeyen madde (SiO2 dahil, % kütlece, en çok) 2 2 2 2 2 1.5 1.5 1.5 1.5 1.5 2 2 2 2 2 CaO + MgO (% kütlece, en az) MgO (% kütlece) R2O3 (Metal Oksitleri) (Al2O3 + Fe2O3) (% kütlece, en çok) SO3 (% kütlece, en çok) Fiziksel Özellikler: Söndürülmemiş kireçlerin söndürülmesiyle elde edilen standart kıvamındaki hamurların birim hacim kütlesi en fazla 1.5 kg/dm³ olmalıdır. İncelik; Kare Gözlü Elek açıklığı (TS 1227) Elek Üstünde Kalan Max. % (m/m) 630 µm 0.5 90 µm 10.0 NOT: Deneyler TS 32 kireçler yapılarda kullanılan fiziki ve kimyasal deney metotları standardına uygun olarak yapılır. YAPILARDA KULLANILAN SÖNDÜRÜLMÜŞ KİREÇLER (TS 4022) Yapılarda kullanılan söndürülmüş kireçler bileşimlerine göre 5 sınıfa ayrılır; 1. Kalsiyum Kireci 90 S-KK 90 2. Kalsiyum Kireci 80 S-KK 80 3. Kalsiyum Kireci 70 S-KK 70 4. Dolomit Kireci 85 S-DK 85 5. Dolomit Kireci 80 S-DK 80 173 Tablo 4.9: Yapılarda Kullanılan Söndürülmüş Kireçlerin Kimyasal Özellikleri SINIFLAR ÖZELLİKLER S-KK 90 S-KK 80 S-KK 70 CaO + MgO (% kütlece, en az) MgO (% kütlece) S-DK 80 90 80 70 85 80 =<5 =<5 =<5 >=30 >5 4 7 12 7 7 1.5 1.5 1.5 1.5 1.5 1 1 1 1 1 2 2 2 CO2 (% kütlece, en çok) Asitte çözünmeyen madde (SiO2 dahil, % kütlece, en çok) S-DK 85 R2O3 (Metal Oksitleri) (Al2O3 + Fe2O3) (% kütlece, en çok) SO3 (% kütlece , en çok) 2 2 NOT: Bu değerler nem ve bağlı su miktarları düşüldükten sonraki durum içindir. Fiziksel Özellikler : Söndürülmüş toz kireçlerin birim hacim kütlesi en fazla 0.6 kg/dm³, kireç hamurlarının standart kıvamdaki birim hacim kütlesi en fazla 1.5 kg/dm³ olmalıdır. İncelik; Kare Gözlü Elek açıklığı (TS 1227) Elek Üstünde Kalan Max. % (m/m) 630 µm 0.5 90 µm 10.0 NOT : Deneyler TS 32 EN459-2 kireçler yapılarda kullanılan fiziki ve kimyasal deney metotları standardına uygun olarak yapılır. c) Üretim Miktarı ve Değeri: 8. plan döneminin hemen başında yaşanan ekonomik kriz ve depremin sonucunda hiçbir öngörü gerçekleşmeyip sektörde dramatik iki küçülme yaşanmış sonrasında 2002 yılından itibaren yavaş bir tempoyla yeniden yükselmeye başlamış bulunmaktadır 2005 yılı itibariyle ancak 1999 yılındaki seviyenin yakalanması mümkün olabilecektir. Tablo 4.10: Kireç Üretim Miktarları (1000 Ton) 1999 (1) YILLAR 2000 2001 2002 2003 (2) (3) (4) (5) 2004 (6) 2005 (7) 2000 (2/1) 3527 3241 2972 3380 3550 91 3150 3231 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2001 2002 2003 2004 (3/2) (4/3) (5/4) (6/5) 91 105 102 105 2005 (7/6) 105 Kaynak: Kireç sanayicileri derneği Not: Üretim değerleri üretim miktarı ile o yıl gerçekleşen ortalama satış fiyatının çarpılması sonucu hesaplanmıştır. 174 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 4.11: Kireç Üretim Değerleri (Milyon YTL, Cari Fiyatlarla) 1999 (1) 2000 (2) YILLAR 2001 2002 2003 (3) (4) (5) 2004 (6) 2005 (7) 59959 78027 97482 133654 180128 231564 246370 2000 (2/1) YILLIK ARTIŞLAR (%) 2001 2002 2003 2004 (3/2) (4/3) (5/4) (6/5) 2005 (7/6) 130 125 106 137 135 129 Kaynak: Kireç sanayicileri derneği yıllık istatistik çalışmaları Not: Marmara bölgesi fiyatları temel alındı. d) Maliyetler: Tablo 4.12: Kireç Sektöründe Sınai ve Ticari Maliyetler (2005 Yılı) Sınai Maliyet YTL Pay (%) Hammadde 2.30 4.35 Malzemeler 6.00 11.37 Enerji 4,73 8.28 Yakıt 16.36 31.00 Doğrudan işçilik 8,1 15.34 Dolaylı işçilik 4.05 7.67 Amortisman 3.16 6 Diğer ticari maliyetler 1.00 1.89 Genel idari giderler 1.58 3 Satış ve pazarlama giderleri 3.69 7 Finansman Giderleri 2.64 5 TOPLAM MALİYET 52.77 100 Kaynak: Kireç Sanayicileri Derneği Amortisman % 6 (yeni yatırım çok sınırlı – tuğla rezizyonları dahil) 4.2.2.1 Dış Ticaret: a) İthalat: Kireç sanayinde ithalat söz konusu değildir. Kapasite kullanımı açısından zaten iyi durumda olmayan sektörde tüm talep yurt içinden sağlanmaktadır. b) İhracat: Sektörün niteliği nedeniyle uzak mesafelere mal yollanması pek mümkün olamamaktadır. Bu nedenle denizyoluyla yapılan bazı ihracat uygulamaları dışında önemli bir değere ulaşılamamaktadır. Toplam üretimin % 1 - 1,5 lik bir bölümü ihraç edilebilmektedir. Genel olarak Kıbrıs, İsrail, Mısır gibi ülkelere deniz yolu ile sevkiyat 175 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 yapılmaktadır. Önümüzdeki yıllarda bazı doğu Avrupa ülkeleri ve Kuzey Afrika’da bazı ülkelere kayda değer satışların yapılması imkânı doğabilir. Tablo 4.13: Kireç Sektörü İhracatı (1000 Ton) 1999 (1) 2000 (2) 2001 (3) 30 50 50 YILLAR 2002 2003 (4) (5) 50 40 2004 (6) 2005 Tah. (7) 2000 (2/1) YILLIK ARTIŞLAR (%) 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. (3/2) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) 50 90 170 100 100 80 125 180 Kaynak: Kireç sanayicileri derneği yıllık istatistik çalışmaları 4.2.2.2 Yurtiçi Tüketim: Sektör üretiminin tamamına yakın bölümü yurt içi tüketim için yapılmaktadır. Sanayi tüketimi hızla artmakta, inşaatta kullanımı ise düşmektedir. Bu durum dünyadaki gelişmelere paralellik göstermektedir. Modern inşaat malzemelerinin gösterdiği gelişme geleneksel bir ürün olan kirecin bu alanda pazar kaybetmesine neden olmaktadır. Önümüzdeki dönemde de bu alanda pazar kaybetmemiz beklenebilir. Tablo 4.14: Kireç Tüketim Miktarları (1000 Ton) YILLAR 1999 2000 2001 2002 2003 (1) (2) (3) (4) (5) 2004 (6) 3497 3191 2922 3100 3191 3330 2005 2000 (7) (2/1) 3460 2001 (3/2) 91 91 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2002 2003 2004 2005 Tah. (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) 105 102 105 104 Kaynak: Kireç sanayicileri derneği yıllık istatistik çalışmaları Tablo 4.15: Kireç Tüketim Tüketim Değerleri (Milyon TL, Cari Fiyatlarla) 1999 (1) 2000 (2) 2001 (3) YILLAR 2002 2003 (4) (5) 2004 (6) 2005 (7) 2000 (2/1) YILLIK ARTIŞLAR (%) 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. (3/2) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) 129 125 59449 76823 95842 131533 177898 228138 240124 Kaynak: Kireç sanayicileri derneği yıllık istatistik çalışmaları 176 137 135 128 105 Tablo 4.16: Yıllara Göre Kireç Tüketim Rakamları (1000 Ton) TÜKETİM GURUBU YILLAR 1999 2000 2001 2002 2003 2004 1. Demir Çelik 787 823 965 1020 1200 1344 2. Demir Dışı Metal 95 41 30 29 30 40 3. Kimya 597 532 545 629 561 565 b.Karpit 40 15 25 28 20 25 c.Soda 540 515 518 600 540 539 d.Petrokimya 2 2 2 1 1 1 e.Diğer 15 306 322 233 292.5 215 239 251 272 183 237.5 187 204 55 50 50 55 28 35 1785 1718 1773 1970.5 2006 2188 80 58 34 35 50 60 30 35 35 30 30 32 110 93 69 65 80 92 1525 1300 1000 980 1000 935 1525 1300 1000 980 1000 935 a.Su Arıtma 50 50 50 50 60 70 b.Foseptik Arıtma 4 10 10 10 15 15 c.Baca Gazı Arıtma 15 15 15 15 15 18 69 75 75 75 90 103 8 5 5 10 15 12 TOPLAM 8 5 5 10 15 12 VI. İhracat 30 50 50 50 40 50 I. Endüstri a.Gübre 4. Diğer Endüstri a.Şeker b.Cam c.Kömür Madenciliği d.Diğer TOPLAM II. İnşaat Malzemesi a.Biriket b.Gaz Beton c.Çimento d.Diğer TOPLAM III. İnşaat a.Yapı b.Alt Yapı Yol c.Harç ve Sıva d.Diğer TOPLAM IV. Çevre Koruma d.Diğer TOPLAM V. Tarım a.Gübre b.Hayvan Yemi TOPLAM GENEL TOPLAM 30 50 50 50 40 50 3527 3241 2972 3150.5 3231 3380 177 4.2.2.3 Fiyatlar: Enflasyonun düşüşü fiyatların yıllara göre artış eğilimi üzerinde olumlu etkisini açık bir şekilde hissettiriyor. Tablo 4.17: Kireç Sektörü Ortalama Fabrika Çıkış Fiyatları (Marmara Bölgesi Ortalaması, YTL) 1999 (1) 2000 (2) 2001 (3) 17 24.08 32.8 YILLAR 2002 2003 (4) (5) 2004 (6) 2005 (7) 2000 (2/1) 2001 (3/2) 42.43 55.75 68.51 69.4 141 136 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2002 2003 2004 2005 Tah. (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) 129 131 123 101 Kaynak: Kireç sanayicileri derneği yıllık istatistik çalışmaları 4.2.2.4 İstihdam: Kireç sektöründe istihdam sektörün teknolojik gelişimine bağlı olarak kişi başına üretim miktarındaki yükselmeye paralel bir şekilde yavaş yavaş azalmaktadır. Daha önceki dönemlerde sektör kuruluşları tarafından yapılan bazı yardımcı faaliyetler 8. plan döneminde uzman kuruluşlardan temin edilmeye başlamış ve süreç bu dönemde tamamlamıştır. 8. plan döneminden bu yana istihdamda hissedilir bir değişme olmamıştır. Durumu yaklaşık aşağıdaki gibi kabul edebiliriz. Endüstriyel faaliyet gösteren Kireç Sanayicileri Derneği üyesi 15 kuruluşun tesislerin toplam istihdamı 775 kişidir. Yamaç ocakları veya çalı ocakları tabir edilen imalathanelerdeki toplam istihdam da en az bu düzeydedir. Modern tesislerde, yüksek seviyede teknik ve idari personel istihdam edilmesine karşılık küçük imalathanelerdeki iş gücü daha ziyade işçi düzeyindedir. Sektörün tüm olarak istihdam durumu aşağıda gösterilmiştir: 178 Tablo 4.18: Kireç Sektörü İstihdam Durumu A. KİSAD Yüksek Seviyede Mesleki Personel İdari Personel Teknik İdari 20 15 35 Orta Seviyede Mesleki Personel İdari Personel Teknik 40 İdari 100 140 İşçi 600 Ara Toplam 775 B. DİĞER Orta Seviyede Mesleki Personel İdari personel Teknik İdari 300 300 600 İşçi Vasıfsız 1800 1800 Ara Toplam 2400 TOPLAM 3175 Tabloda gösterilen değerlere taş ocakları istihdamı dahil değildir. Ocaklardaki istihdam da yaklaşık olarak 2000 düzeyinde kabul edilebilir. İstihdam durumuyla ilgili olarak dikkate alınması gereken bir diğer husus da, fabrikalarda temizlik, mutfak, yükleme gibi işlerin taşeron tarafından gerçekleştirildiğidir. Taşerona bağlı olarak çalışan – yaklaşık olarak 2000 kişilik - işgücü de dikkate alınırsa toplam istihdam 7500 - 8 000 kişiye ulaşır. Sektöre nakliye hizmeti veren unsurlar bu hesaba dahil edilmemiştir. 4.2.2.5 Mevcut Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi: Sektörde teşvik kullandığını beyan eden hiçbir kuruluşa rastlanmamıştır. 2004 yılı kapasite ve üretim bilgileri aşağıda bulunabilecek sektörün teknoloji yenileme tevsi projeleri konusu dışında ciddi bir teşvike ihtiyacı olmadığı söylenebilir. Kurulu kapasite 4 950 000 ton sönmemiş kireç Üretim 3380 000 ton sönmemiş kireç Kapasite kullanımı % 68.3 Talep projeksiyonu yıllık % 5 lik bir büyüme öngördüğü taktirde 2010 yılında tam kapasite kullanımı söz konusu olacaktır. 9. Plan döneminin AB Müktesebatı uyumlaştırmasının tamamlanacağı dönem olacağı düşünülürse sektördeki kuruluşların bu 179 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 kapsamda yapmak zorunda kalacakları yatırımların sonucunda son 2 yıl içinde oluşabileceği düşünülen kapasite açığını ortadan kaldırabilecek bir üretim fazlası oluşabilecektir. Bu tür teknolojik uyum ve dönüşüm projeleri mutlaka teşvik kapsamına alınıp desteklenmelidir. 4.2.2.6 Sektörün Rekabet Gücü: İthalatın hiç olmaması, ihracatın da toplam üretimin %1.5 gibi çok düşük bir oranda olması nedeniyle rekabet gücü açısından kireç sektöründe çok anlamlı bir değerlendirme olanağı vermemektedir. Genelde sektöre bakarsak toplam üretimin modern teknoloji kullanılarak yapılan kısmı % 75 kadardır. (Kendi ihtiyacı için üretim yapanlar ve modern tesisler sahip olan sanayi kuruluşları) geri kalan % 25 ise şu anda cari mevzuatlar yeterince uygulansa bu koşullarda bile üretim yapamayacak niteliktedir. Sektörün bu zafiyeti sanayi kuruluşlarını da daha modern ve üretken yatırımları yapmaktan alıkoyacak ciddi bir haksız rekabet zemini yaratmaktadır. 4.2.2.7 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkiler Üretim sürecinde çeşitli sektörlerle malzeme ve ekipman temini, yan ürün değerlendirmesi muadil ürün nedeniyle rekabet ya da gelişmelerin birbirini etkilemesi sonucu birçok kuruluşla çeşitli ilişkiler oluşmaktadır. Hazırbeton ve agrega sektörü ile ilişkiler birbirini olumlu etkilemektedir. Bu iki üretim alanında önümüzdeki dönemde büyüme ve kalite yükseltmelerinin sektörümüzü olumlu etkileyeceği açıktır. Alçı sektörü ile inşaat malzemesi alanında rekabet yaşanmaktadır ve Bina iç cephelerinde alçı sıva kireç ve kireç çimento sıvaların yerini almakta, yapısında çok düşük bazen de hiç kireç kullanılmayan alçı sıva nedeniyle bir pazar kaybı söz konusu olmaktadır. Alçıpandan yapılan duvarlar zaten sıva gerektirmediği için ayrıca bir pazar kaybına neden olmaktadır. Refrakter üreticileri ile fırın tuğlası açısından tedarikçi müşteri ilişkisi yaşanmaktadır. Bu sektördeki kalite ve maliyet gelişmeleri kireç sektörünü olumlu etkilemektedir Son dönemde otomatik kontrollu PLC sistemiyle üretim yapan kireç fabrikaları hızla çoğalmaktadır. Yeni tesislerin tamamı ve eski tesislerden ileri teknoloji kullanalar otomasyon teknolojilerini kullanmaya başlamışlardır. Bu alandaki gelişmeler üretim 180 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 maliyetlerini düşürmek dışında kaliteyi yükseltmek açısından da sektöre ciddi katkılar yapmaktadır. Ambalaj sektöründe tedarikçi sayısının ve kalitenin artması sektörü doğrudan etkilemektedir. Yaklaşık 11000 ton torba kullanan sektör bu konuda kaliteli ve standart ürün beklemektedir. Nakliye kireç sanayinin yıllık üretimi olan 3- 3.5 milyon ton ürünü ve 12-15 milyon ton ham maddeyi kapsayan önemli bir alandır. Bu sektördeki kontrolsüzlük ve petrol ürünleri fiyatlarındaki düzensizlik sektörümüzü çok olumsuz etkilemektedir. Nakliye sektöründeki sorunların kısa sürede düzelip standart bir hale gelmesi ve fiyat istikrarına kavuşabilmesi sektörümüzün acil beklentisidir. 4.2.2.8 Mevcut Durumun Değerlendirilmesi Kireç Sanayi 8. Plan döneminde kirizler ve endüstrileşme sürecinin sorunlarının tümünü birden yaşayarak önce ciddi Pazar kayıpları ve çok büyük sıkıntılar yaşadı. Birçok küçük ölçekli işletmenin kapanmasına da neden olan süreçten sonra bu dönemde ortaklaşa proje yaparak pazarın geliştirilmesine çalışıldı. Haksız rekabete neden olan mevzuat dışı üretimin ekonomiye verdiği zararları ortadan kaldırmak için mücadele edildi. Kireç tüketiminin yavaş yavaş dünya tüketim eğilimleri ile benzer bir yönelim gösterdiğini düşünen sektör ürün kalitesini artırarak kirecin çevresel amaçla kullanımı, killi zeminlerin kireçle iyileştirilmesi gibi alanlarda organize Ar- Ge faaliyetlerinde bulundu. Çelik endüstrisinin ihtiyacı olan yüksek kaliteli kireç üretmeye yönelindi. 9. plan dönemine girerken kayıpların telafi edildiği 1999 yılı üretim seviyesine tekrar ulaşıldığı son iki yılda düzenli % 5 lik bir büyümenin yakalandığı bir dönem yaşandı. Sektörün % 75 lik kısmı cari mevzuatlara ve gelecekte uygulanacak olan AB mevzuatına uygun üretim için gereken yatırım ve düzenlemeleri yapabilecek konuma geldi. 181 Sektörün Dünyada (OECD, DTÖ, Ülkeleri) ve AB ülkelerinde Durumu: Tablo 4.19: Dünyada Kireç Üretimi (1000 Ton) ÜLKE 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Belçika 2434 2307 2244 VY 1968 2437 Danimarka 157 150 VY VY VY VY Almanya 6446 6849 6631 6634 6637 6675 Finlandiya 764 829 780 805 VY 886 Fransa 3091 3131 2978 2969 3007 3069 İngiltere 1638 1641 1459 1349 1463 1579 İrlanda 309 311 291 291 297 298 İtalya VY 1978 2050 2091 2166 2236 Japonya 9626 9859 9358 9341 10454 11204 Yenizellanda 179 168 168 141 168 VY Norveç 65 61 74 63 66 66 Avusturya 591 624 657 VY 742 781 İsveç 591 636 630 654 664 664 İspanya 1679 VY 1741 1823 1787 1780 Güney Afrika 1613 1649 1652 1993 1649 1665 Türkiye 3532 3241 2972 3150 3231 3380 Amerika 17191 17406 16800 16500 17600 18400 Estonya 45 VY 20 28 31 34 Polonya 1289 1336 1179 1217 1647 1690 Slovakya 754 VY VY VY VY VY Çek Cum 1095 1149 1149 1112 1089 1073 Avustralya 1240 1308 VY VY VY VY Brezilya 6484 6558 VY VY VY VY Kore 3295 3242 3233 VY 3597 3574 Meksika 4707 5260 4804 5143 5661 VY Portekiz 29 35 38 34 VY 50 Singapur 27 VY 56 56 VY VY VY: Veri Yok 182 4.2.3 GZFT(Güçlü Yanlar-Zayıf Yanlar ve Fırsatlar-Tehditler) Analizi Sektörün Güçlü Yanları: 1. Ham madde sorunu yok 2. AB sürecinde Kyoto protokolu imzalansa bile gelişmiş ülkelere oranla sahip olduğu muafiyetler nedeni ile üretim maliyeti düşük olacak 3. İşçilik ücretlerinin düşük olması 4. Ülkede yeterince gelişmiş olmamakla birlikte büyük bir Pazar olması (gelişmelere açık Pazar olması) Sektörün Zayıf Yanları 1. Üretici kuruluşların % 25 Endüstriyel süreçden uzak ve teknolojik olarak çok kötü 2. Sektördeki katma değerin düşüklüğü güçlü< sermaye guruplarını ve iyi yetişmiş elemanların sektöre ilgi göstermesini güçleştiriyor. 3. Yaşana ekonomik krizler nedeniyle birçok yetişmiş elemanını başka alanlara gitti 4. Mevzuat dışı ve kayıt dışı üretimin yaygın olması 5. Arge faaliyetlerinin zayıf olması Fırsatlar 1. AB ülkelerindeki maliyetlere ve CO2 emisyonu sınırlamasına bağlı ihracat olanakları 2. Kalite anlayışına ve tüketicinin bilinçlendirilmesine bağlı geliştirilebilecek pazarlar olması (yol stabilizasyonu, çevresel pazarlar v.b.) Tehditler 1. Yakıtta dışa bağımlılık ve fiyat dalgalanmaları 2. Kayıt dışılığın engellenememesi durumunda haksız rekabetin sanayicilerin yatırım eğilimini düşürmesi 183 Dokuzuncu Kalkınma Planı 4.3 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİNDE (2007-2013) SEKTÖRDE BEKLENEN GELİŞMELER 4.3.1 Yurt İçi Talep Projeksiyonu Kireç sanayi incelenirken sektörün temel kullanım alanlarını demir çelik, demir dışı metal, kimya, diğer sanayi, inşaat, altyapı ve inşaat malzemesi, çevre, tarım, ihracat ana başlıkları altında incelememiz uygun olacaktır. Demir Çelik Sektörü: Bu sektörde zaman içerisinde kireç tüketim eğilimi dünya ortalamalarına çok yakın bir seyir işler hale gelmiş bulunmaktadır, bu nedenle önümüzdeki yıllarda talebin eğilimini Demir Çelik sektörünün büyüme potansiyeli belirleyecektir. 8. plan dönemindeki eğilimleri aynen kabul ettiğimiz taktirde aşağıdaki tabloda yıllara göre kireç kullanımındaki artış değişken olmakla birlikte plan dönemi boyunca ortalama % 11.5 artış eğilimi gerçekleştirmiştir. 9 plan döneminde 2010 yılına kadar aynı eğilimin süreceğini daha sonra büyümenin biraz yavaşlayacağını kabul edebiliriz Tablo 4.20: Demir-Çelik Sektörü Kireç Talebi (1000 Ton) YILLAR 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Demir Çelik Sanayi 787 823 965 1020 1200 1344 - 105 117 106 118 112 Yıllara göre % Değişim Kimya Sanayi: Kimya sanayinin yıllara göre kireç tüketim eğilimi dünya kireç tüketim eğiliminin ortalama olarak iki katı gibi gerçekleşmektedir.( Dünya tüketimi son 5 yıl ortalama %9.33 Türkiye Tüketimi son 5 yıl ortalama %17,5) Önümüzdeki plan döneminde bu eğilimin dünya ortalaması doğrultusunda gelişmesi beklenmemelidir, çünkü sektördeki yüksek talep soda sanyiinden kaynaklanmaktadır. Bu durumun değişmesi kireç tüketiminde meydana gelecek büyük talep artışları ile zaman içerisinde mümkün olabilecektir. Önümüzdeki dönemde bu sektörün talebi sabit bir seyir izleyecek gibi gözükmektedir. 184 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 4.21: Kimya Sanayii Kireç Talebi (1000 Ton) YILLAR 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Kimya Sanayii 597 532 545 629 561 585 Soda Sanayii 540 515 518 600 540 539 - 89 102 115 89 104 Yıllara Göre % Değişim İnşaat Sektörü: Geleneksel olarak Türk kireç sektörünün temel pazarı olan inşaat sektöründe çok dramatik gelişmeler sonucu sürekli pazar kaybedilmektedir. Burada konjokturel nedenlerle birlikte modern inşaat malzemelerinin kullanılması da ciddi bir etken olarak ortaya çıkmaktadır. Yıllara göre kireç tüketimi içinde sanayinin ve inşaat sektörünün gelişimi aşağıda bulunabilir. Yıllara göre düzenli olarak düşen kireç tüketimi konjokturel olarak değişkenlik göstermekte ve -% 8.8 gibi bir ortalamayı tutturmuş bulunmaktadır. Hızla dünya ortalamalarına doğru bir eğilim geliştirmektedir. Bu çerçeveden bakınca 9. plan döneminin sonunda 2004 yılında gerçekleşen % 27.66’lık payın dünya ortalaması olan % 17 rakamına ulaşacağını kabul edebiliriz. Rakamsal olarak ciddi bir düşüş görülmese bile sektörde öngörülen büyüme sonucu pazar içindeki payı ciddi olarak düşecektir. Tablo 4.22: İnşaat Sektörü Kireç Talebi (1000 Ton) YILLAR 1999 2000 2001 2002 2003 2004 İnşaat 1525 1300 1000 980 1000 935 - 85 77 98 102 94 Yıllara Göre % Değişim Tablo 4.23: İnşaat Sektörü ve Sanayi Kireç Tüketimi Yıllar 2000 2001 2001 2003 2004 1000T % 1000T % 1000T % 1000T % 1000T % İnşaat 1300 40.1 1000 33.64 980 30.64 1000 30.95 935 27.66 Sanayi 1718 53.0 1773 59.62 1970 61.60 2006 62.08 2.188 64.73 Diğer Sanayi: Bu başlık altında incelendiğinde Türkiye ortalamasının dünya ortalamasına çok yakın olduğu görülmektedir. (Dünya 5 yıllık ortalaması % 6.17 Türkiye 5 yıllık ortalaması 185 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 8.33) Bu eğilimin şeker sanayinin gelişmesine paralel olarak bir seyir izleyeceğini düşünebiliriz. 8. plan döneminde şeker talebine göre ciddi dalgalanmalar göstererek -% 2.8 ortalama bir düşüşle şu andaki konumuna gelmiştir. Diğer tüketim alanlarında biri olan deri sanayinde büyük bir artış beklenmemelidir. Bu nedenle bu sektörün sabit bir seyir izlemesi beklenebilir. Tablo 4.24: Şeker Sanayii ve Diğer Sanayilerin Kireç Tüketimleri (1000 Ton) YILLAR 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Diğer Sanayi 306 322 233 293 215 239 Şeker Sanayii 251 272 183 238 187 204 - 105 72 125 73 111 Yıllara Göre % Değişim Demir Dışı Metal: Dünya ortalamasına göre biraz düşük seyreden (Dünya 5 yıllık ortalanması %3.16 Türkiye 5 yıllık ortalaması %1.33) bu alanda madencilik sektöründeki gelişmelere bağlı bir gelişme beklenebilir. İki binli yıllarda Etibank’ın faaliyetlerini yavaşlatması sonucu bariz bir düşüş yaşayan sektörün sabit bir seyir izlemesi beklenebilir. Tablo 4.25: Demir Dışı Metal Sanayii Kireç Tüketimi (1000 Ton) YILLAR Demir dışı metal Yıllara göre % değişim 1999 2000 2001 2002 2003 2004 95 34 30 29 30 40 - 35 88 97 103 133 İnşaat Malzemesi: Gözenek oluşturduğu ve bu şekilde ısı yalıtımına imkan sağladığı için üretiminde hammadde olarak sönmemiş kireç kullanan gaz beton endüstrisinde yıllık yaklaşık kireç kullanımı aşağıdaki gibidir. Ekonomik kriz dönemindeki düşüşten sonra yavaşça bir yükselme başlamış bulunmaktadır. Alçı sıvada kimyasal olarak kullanılan kirecin miktarıda yaklaşık 30 000 ton civarında sabit bir seyir izlemektedir. Bu kapsamda inşaat sektöründeki büyümeye paralel bir beklenti içinde olmak mantıklı olabilir). Plan döneminde düzenli% 5 büyüme öngörülebilir. 186 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 4.26: Gaz Beton Sanayii Kireç Talebi (1000 Ton) YILLAR 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Gaz beton 80 58 34 35 50 60 63 59 103 142 120 Yıllara göre % Değişim Çevre: Dünyada yaygın olan tüketim eğilimine en uzak olduğumuz alanlarından biri olan kirecin arıtım amacıyla kullanılması (Dünya 5 yıllık ortalaması %15.5, Türkiye 5 yıllık ortalaması 2.5) AB sürecinin de etkisiyle hızla dünya ortalamaları doğrultusunda bir gelişmeye doğru yönelebilir. Bu sektörde en yaygın kullanım alanlarından biri olan termik santralarda baca gazı arıtımı konusunda ülkemizde yeterince termik santral olmasına rağmen arıtma ünitelerinde yaygın kullanılan teknoloji nedeniyle kireç talebinde artış olasılığı bulunmamaktadır. Dünyada bu tür arıtma tesislerinin yarısı kireç kullanırken ülkemizde kalker kullanımı ön planda tutulmuştur. Sanayi tesislerinde kurulumu yaygınlaşmaya başlayan arıtım tesislerinin teknoloji seçimi aşamasında bilimsel kriterlerin kullanılması bu alanda kirecin kullanımının artmasına neden olacaktır. Durgunsu, atıksu, atık çamur arıtımı ve çöp bölgelerinin ıslahı konusunda kireç kullanımının 9. plan döneminde yaygınlaşması beklenmelidir. Önümüzdeki dönemde yıllık % 20’lik bir artış ortalaması ile dünya ortalamasını yakalmak yönünde bir gelişme öngörülebilir. (8.Plan döneminde ortalama % 8.4 artış gerçekleşmiştir.) Tablo 4.27: Çevre Koruma Amaçlı Çimento Tüketimi (1000 Ton) YILLAR Çevre Yıllara göre % Değişim 1999 2000 2001 2002 2003 2004 69 75 75 75 90 103 108 100 100 120 114 Altyapı (Zemin Stabilizasyonu): Bu başlık altında dünya kireç tüketiminin %9.5’lik kısmı gerçekleşmektedir. Ülkemizde ise bu alanda uygulama bulunmamaktadır. Uzun yıllardan beri süren çalışmalar sonucu yol yapımında temel ve alt temel uygulamaları sırasında kili zeminlerin bütün dünyada yaygın olarak kullanılan kireç ile stabilize edilmesi konusunda Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından Kireç Sanayicileri Derneği ile işbirliği yaparak gerekli hazırlık ve 187 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 araştırmalardan sonra kireç stabilizasyonu şartnamesi hazırlanarak yayınlanmıştır. Bu çalışmanın sağlayacağı olanakla önümüzdeki dönemde yol yapımında kireç uygulamalarının artacağı beklenebilir. Ülkemizin alt yapı koşulları göz önünde bulundurulursa yol yapımında kireç kullanımının dünya ortalamasını üzerine çıkması doğal sayılmalıdır ama 9. plan döneminin sonunda ancak dünya ortalaması olan % 9.5 lik bir orana yaklaşmasını beklemek yeterince gerçekçi kabul edilebilir. Tarım: Bu alanda çok yaygın bir kireç kullanımından ziyade öğütülmüş kireç taşını kullanmak açısından büyük bir imkan olduğu düşünülebilir. Asitli toprakların çokluğu yıllık kullanımın tarımda teknoloji kullanılması ve verililiğin önemsenmesine paralel olarak ciddi şekilde artabilecektir. Tablo 4.28: Tüketim Gruplarına Göre Kireç Sektörü Yurtiçi Talep Projeksiyonu (1000 Ton) SıraNo. YILLAR Ort.Yılık Artış (%) 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2007-2013 6.5 Ana Mallar 1 Demir-Çelik 1626 1788 1967 2066 2170 2278 2370 2440 2 Kimya 580 580 580 580 580 580 580 580 0 3 İnşaat 900 900 900 900 900 900 900 900 0 4 Diğer Sanayi 200 200 200 200 200 200 200 200 0 5 Demi dışı Metal 50 50 50 50 50 50 50 50 0 6 İnşaat Malz. San. 100 104 110 115 121 127 133 140 5 7 Çevre 148 177 213 256 307 369 422 531 20 8 Altyapı Yol 30 42 59 65 91 135 203 305 43.5 9 İhracat 55 58 61 64 67 71 74 78 5 TOPLAM 3689 3899 4140 4296 4486 4710 4932 5224 5,1 Sektörün son birkaç yıldır gösterdiği %4-5 lik büyümeyi baz alarak önümüzdeki yıllarda da aynı eğilimi göstereceğini varsayarsak aşağıdaki görünüm ortaya çıkacaktır. 188 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 4.29: Kireç Sektörü Yurtiçi Talep Projeksiyonu (Miktar Olarak) (1000 Ton) YILLAR OrtYıllık Artış (%) 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2007-2013 3727 3914 4109 4315 4531 4757 4995 5244 5 Tablo 4.30: Kireç Sektörü Yurtiçi Talep Projeksiyonu (Değer Olarak) (2005 Fiyatlarıyla, Milyon YTL) YILLAR Ort.Yıllık Artış (%) 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2007-2013 257 270 283 298 312 328 345 364 5 4.3.2 İhracat Projeksiyonu Tablo 4.31: Kireç Sektörü İhracat Projeksiyonu (Miktar Olarak) (1000 Ton) YILLAR Ort. Yıllık Artış (%) 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2007-2013 55 58 61 64 67 71 74 78 5 Tablo 4.32: Kireç Sektörü İhracat Projeksiyonu (Değer Olarak) (2005 Fiyatlarıyla, Milyon YTL) YILLAR Ort. Yıllık Artış (%) 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2007-2013 3.80 4.00 4.21 4.41 4.62 4.9 5.1 5.38 5 4.3.3 Üretim Projeksiyonu 9. Plan döneminde ithalat beklenmemektedir. Talebin tamamının yurt içinden sağlanacağı öngörülmektedir. 189 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 4.33: Kireç Sektörü Üretim Tahminleri (Miktar Olarak) (1000 Ton) YILLAR Ort. Yıllık Artış (%) 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2007-2013 3727 3914 4109 4315 4531 4757 4995 5244 5 Tablo 4.34: Kireç Sektörü Üretim Tahminleri (Değer Olarak) (2005 Fiyatlarıyla, Milyon YTL) YILLAR Ort. Yılhk Artış (%) 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2007-2013 257 270 283 298 312 328 345 364 5 4.3.4 Yatırım Tahminleri: Talep projeksiyonu tablolarına bakıldığında Plan döneminin ortalarından sonra bir üretim dar boğazı görülebilir. Ayrıca sektörün yapısı nedeniyle AB mevzuatına uyum süreci de bir kapasite kaybına neden olacaktır. Sektörün yaklaşık % 25’lik kısmı şu andaki cari mevzuat tam anlamı ile uygulansa üretim yapamayacak durumdadır. Bu nedenlerle 9. plan döneminde çok ciddi yatırımlar beklenebilir. 4.3.5 Teknolojide, Ar-Ge faaliyetlerinde, istihdam piyasalarında, girdi piyasalarında, çevre uygulamalarında vb. muhtemel gelişmeler ve sektörün rekabet gücüne etkileri: Sektörde büyük Ar-Ge yatırımları yapabilecek potansiyel henüz oluşamamıştır. Bunda geçmiş yıllarda inşaat sektöründeki olumlu gelişmeler nedeniyle böyle bir çalışmaya ihtiyaç duyulmamasının da etkisi vardır. 8. Plan süreci ile başlayan dönemde inşaat sektöründeki olumsuz gelişmeler (Ekonomik kriz nedeni ile yaşanan iki büyük küçülme) ve süreçlerin doğası gereği yapı malzemesi sanayisinde gelişen yeni ürünlerin ortaya çıkıp kirecin pazardaki yerini almaya başlaması sonucu Kireç Üreticileri Derneği’nin üyesi olan kireç üreticisi sanayici kuruluşlar bu konuda çeşitli çabalar 190 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 harcamaya başlamışlardır. Bu çalışmaları birkaç ana başlık altında incelememiz mümkündür: • Pazar geliştirmeye yönelik projeler • Teknoloji geliştirme ya da iyileştirme çalışmaları. Pazar genişletmeye yönelik çalışmalar KİSAD(Kireç Sanayicileri Derneği) çatısı altında yapılmaktadır. Geçmişte denenen TUBİTAK ve üniversite işbirliğinde oluşturulmak istenen ar-ge merkezi çalışması çeşitli nedenlerle başarısız olmuştur. Şu sıralarda yürütülmekte olan killi zeminlerin kireç ile islahı çalışmasında ise Ankara Bala ve Kırklareli şehir geçişi yolunda iki ayrı denemede 2000 metre yol kireç ile islah edilerek Kara Yolları Genel Müdürlüğü ile birlikte gerçekleştirilmiş ve sonucunda yol yapımında kireç kullanımı ile ilgili teknik şartname yayınlanmış bulunmaktadır. Bu projenin finansmanı üylerimizin ayni ve nakdi desteği ile derneğimiz tarafından sağlanmıştır. Üyelerimiz tarafından gerçekleştirilen çok sınırlı teknoloji geliştirme ve iyileştirme çalışmalarının çoğu know-how kapsamında çalışmalardır. Bu yolla üyelerimiz çeşitli özgün sorunlarını çözmektedirler. Arge Faaliyetine harcanan paranın büyüklüğü sektörün toplam cirosu olan 240 000 000 YTL nin binde biri kadardır. AB sürecinin bu gelişmeyi olumlu etkileyeceği düşünülmelidir. Mevzuat uyumu yeni teknolojilere ve iyileştirme çalışmalarına neden olacak, sonuçta da daha az kirleten ve daha az enerji harcayan teknolojilerin kullanılması sayesinde hem rekabet gücümüz gelişecek, hem de üretim maliyetlerimizin iyileştirilmesi mümkün olabilecektir. 4.3.6 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi İle İlişkilerde Muhtemel Gelişmeler: Kirecin ilgili olduğu çok sektör bulunması nedeniyle doğrudan ya da dolaylı olarak birçok sektörle ilişkisi olacaktır. Bu konuda kireç tüketen sanayilerin gelişmesi kireç sektörünü de olumlu etkileyecektir. 4.3.7 Sektörde Kamunun Rolü, Özelleştirme Faaliyetleri ve Muhtemel Etkileri: Sektörde bazı şeker fabrikaların kendi ihtiyacı için ürettiği kirecin dışındaki tüm kireç üretimi faaliyeti özel sektör tarafından yapılmaktadır. Kamunun bu alanda rolü yasa ve mevuat uygulamaların hazırlanması ve yürütülmesi düzeyindedir. Önümüzdeki dönemde mevzuat dışı üretim ve haksız rekabete neden olacak uygulamaları ortadan 191 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 kaldırıcı etkin bir çaba içine girmesi halinde kamunun sektöre çok büyük bir katkısı olabilecektir. 4.4 AB’YE KATILIM SÜRECİNİN SEKTÖRE ETKİLERİ 4.4.1 Kireç Endüstrisi Rekabet Tahmini Geçmiş yıllardaki üretim düzgün bir şekilde, 1998’den 2004’e kadar %9.4 oranında artmıştır. Avrupa çimento endüstrisindeki toplam ciro 1990 yılından bu yana iki katı artarak 14 milyar € olmuştur. Kireç endüstrisindeki gelişme daha düşük gerçekleşerek, 2 milyar € civarında kalmıştır. İki endüstri birlikte değerlendirildiğinde, toplam üretim sektöründe %0.25 iş gücü ve %0.57 katma değer oluşturmaktadırlar. Çimento talebi daha çok dönemsel olarak gerçekleşmektedir. Çimento ve kireç endüstrilerinin enerji ihtiyaçları çok yüsektir, çimento üretiminde bu değer toplam maliyetin %30-40’ı kadar, kireçte ise %50’si kadar gerçekleşir ve enerji fiyat artışlarına çok hassastırlar. Çimentonun en önemli bileşeni olan klinker üreten fırın için çok yüksek maliyetli ve uzun sürede yapılan yatırım yapıldığından taleplerdeki kısa vadeli değişimler ya da gaz emisyonları ve enerji ile ilgili yeni yönetmelikler ile uyum sağlaması çok güçtür. Üretim prosesi doygunluğa ulaşmıştır ve daha ileri düzeydeki teknik gelişmeler, klinkerden çok diğer katkılar için beklenmektedir. Yeni gelişmeler, artık nanoteknoloji cephesinden gelmektedir. Çimento üretim prosesi, bazı atıklar için çözüm üretmiştir, ancak endüstrinin çevre imajı sorunu vardır. Bilgi Her iki sektördeki (çimento ve kireç) teknoloji seviyesi doygunluğa ulaşmıştır. Daha ileri düzeydeki gelişmeler, çevre alanında yapılacaktır (Emisyon değerlerinin düşürülmesi, ve fosil yakıtlarının atık yakıtları ile değiştirilmesi). Çimento endüstrisi, alternatif yakıt ve hammadde olarak, seçilmiş ve arıtmadan geçirilmiş atıkları kullanmaktadır ve bu konu daha da geliştirilmektedir. Kireç sektöründeki bazı şirketler, atıkları kullanmaktalar ancak bu miktarlar kalite sebebiyle kısıtlı kalmaktadır. Her iki sektördeki üretim prosesi doygunluğa ulaştığından devrimsel teknik bir gelişme beklenmemektedir. Buna rağmen, kireç sektöründeki AR&GE laboratuarları yeni ürünleri ve kireç ile yapılan arıtma yöntemlerini piyasaya sürmektedir. Çimento üretiminde klinkere katkı olarak doğal mineral (%80’e kadar) kullanılması için daha çok çalışma ve 192 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 standartlaşma gerekmektedir. Nanoteknolojinin de çimento üretimi ve kullanımında yeni ufuklar açması beklenmektedir. Rekabet Kireç ve çimento endüstrileri, dört büyük firma ile Avrupadaki Pazar payının yaklaşık yarısını ellerinde tutmaktadırlar. Özellikle çimento sektöründe çok uluslu birçok firma ile, konsolidasyon çok yüksektir.Bu durum kireç sektöründe daha düşüktür, sadece iki çok uluslu firma mevcuttur. Bütün şirketler dikey olarak kendi ocaklarından hammaddeleri elde etmekte ve son ürüne kadar kendileri üretim yapmaktadırlar. Bazıları hazır beton da üretmektedirler. Çimento endüstrisindeki kapasite kullanımı, 2003’de EU15’de %84 ve EU-25’de biraz daha altında tahmin edilmektedir. Her iki sektörde de fazla kapasite olduğu düşünülmemektedir. Çimento sektöründeki firma sayısı fazla değişmemektedir, fakat, el değiştirmeler ve şirket evlilikleri ile birlikte sürekli azalmaktadır. Kireç sektöründeki firma sayısının daha sabit olduğu düşünülmektedir. 1990’dan beri, Komisyon 8 birleşmeyi onaylamıştır, hiçbirinin de dış yardıma ihtiyacı olmamıştır. Sadece 1994 yılında Komisyon bir karteli cezalandırmıştır. Piyasaya girmede en önemli engel, yüksek kapital miktarı ve yönetmeliklerdir. Yeni bir çimento fabrikası kurmanın bedeli, çalışan bir çimento fabrikasının üç yıllık cirosuna eşdeğerdir, kireç fabrikası kuruluşu ile ilgili bilgi olmamakla birlikte, maliyetinin çok farklı olacağı düşünülmemektedir. Yönetmelik Çimento ve kireç endüstrileri, mevcut yönetmeliklerin kendilerini en çok etkileyen unsurun emisyon ticaret sistemi ve bu değerleri yakalamak olduğunu belirtmekteler. Çevre Çimento ve kireç sektörleri enerjiye bağımlı olduklarından ve üretimlerinde minerolojik değişimden ötürü, ayrıca yaktıkları yakıtlardan elde edilen CO2 gazı yüzünden, her iki sektör de enerji tasarrufu hususunda çok hassas davranmakta ve çevresel endişeler çok büyük önem taşımaktadır. En önemli endişeleri emisyon ticaret sistemi ve bunun endüstriyel maliyetidir. CO2 emisyonunun yanı sıra, çimento endüstrisinin havaya karışan ana emisyonları, NOX, SO2 ve tozdur. Tozsuzlaştırma işlemleri yıllarca uygulanmakta ve SO2 emisyonunu kontrol etmek bir fabrikanın ana görevleri arasındadır, fakat, NOX emisyonunun düşürülmesi bu endüstri için yeni bir olgudur. Bazı fabrikalar, klinker 193 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 kalitesini iyileştirmek amacıyla, ana ölçüm cihazları yerleştirmişlerdir, bu sayede enerji tüketimleri ve havaya yayılan emisyonlar da azalmıştır. (BAT referans belgesinden alınan bilgiye göre – BREF) Aynı emisyonlar CO de dahil olmak üzere, kireç endüstrisi için de mevcuttur, ve benzer tedbirler ürün kalitesini artırmak amacıyla alınmıştır. Atıklara bakıldığında, çimento endüstrisi diğer endüstrilerden çıkan her türlü atığı alternatif yakıt olarak kullanmak için elinden geleni yapmakta, fakat bu durum kireç endüstrisi için belli bir dereceye kadar mümkün olmamaktadır. Çimento sektöründe, bacadan toplanan tozun hemen hemen hepsi geri kazanıldığından, pratikte sıfır atık çıkar. Kireç sektöründe bu atık, aşırı pişmiş ve pişmemiş ürün şeklindedir. Modern kireç fırınlarında, standart dışında çok az ürün üretilirken, atıklar genelde bacadan toplanan tozdan meydana gelir. Fırınını ilk ateşlemesinden az pişmiş malzeme üretilebilir. Mümkün olduğunca bu ürünler fırına tekrar verilerek pişirilmeye çalışınır, başka uygulamalarla ya da toprak dolgusu olarak geri kazanılır. Toprak her iki sektör için de çok önemlidir, kalker taşı çıkarmak için taşocağında toprak öncelikle kaldırılır, fakat sonrasında taşocağı rehabilitasyonunda yerine tekrar konur. Her iki sektör için de hammaddelere erişim ve planlama ve işletme için tesis izinleri çok önemlidir. Hexavalent chromium çimento endüstrisi için başka bir problemdir, EU yönetmelikleri, kurutulmuş çimentonun toplamında %0.0002’den fazla çözünebilir. Cr VI bulumasını yasaklamaktadır. BREF bu konuda IPPC Direktifinde bir yapı oluşturmuştur, bu yapı Aralık 2001’de Komisyon tarafından kabul edilmiştir, buna göre izin şartları BAT’de kabul gördüğü şekilde dikkate alınacaktır. Yukarıda bahsedilen çimento ve kireç üretim teknolojileri Avrupa ülkelerinin çevresindeki ülkelerdeki çimento ve kireç üreticileri ile karşılaştıklarında, emisyon ticaret sistemine dahil olmadıklarından rekabet edemezler. Dış Rekabet Çimento, ağırlığına göre daha düşük satış fiyatına sahip olduğundan taşıma maliyetleri, ticaret için belirleyici unsurlardır. Günümüzde EU25 içinde, üretimin %4’ü ihraç edilmektedir, buna karşılık tüketimin %8’i ihraç edilmektedir. Avrupa çimentolarının eskiden beri en büyük ithalcisi, dengesiz iç talepleri ile Amerika’dır. Kireç de düşük fiyatlı dökme bir üründür ve uzun mesafeler arasında ticaret, çok özel ürün olmadıkça enderdir. Ticaret FDI tarafından yapılmaktadır. Avrupa çimento firmaları Amerika’daki toplam 194 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 üretimin %60’ının sahibidir ve Güneydoğu Asya’da da önemli miktarda üretimleri vardır. Aynı durum kireç endüstrisi için de geçerlidir. Avrupa birliği, emisyon ticaret sistemi ve REACH’in devreye girmesi ile, kireç ve çimento endüsrileri açısından yerel yatırımcılar için giderek daha az çekici olmaktadır. Çimento, Kıbrıs, Malta, ve Slovakya hariç, bütün üye ülkelerde, kireç de Kıbrıs, Lüksemburg, Malta ve Hollanda dışındakilerde üretilmektedir. 4.5 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİ İÇİN ÖNERİLEN STRATEJİ, AMAÇ,POLİTİKA, ÖNCELİK VE TEDBİRLERİ 4.5.1 Temel Sektörel Vizyon ve Strateji: Avrupa birliğinin eşiğinde olan ülkemizde kireç sektörü için öngörülen gelecek şu tümcelerle özetlenebilir: Türk Kireç Sektörü’ nün vizyon ve hedefi, ülke kalkınmasına katkıda bulunmaktır. Kirecin tüm dünyada yaygın olarak kullanıldığı alanlardan olan ve ülkemizde henüz yeterince yaygın olmayan çevre teknolojileri ve killi zeminlerin kireç ile ıslahı konularında dünya düzeyinde kullanımı sağlayarak daha temiz bir ülke ve daha sağlam ve ucuz yol yapımını temin etmektir. Bunu gerçekleştirmek için daha çok Ar-Ge projesi yapmak ve bilimsel kuruluşlarla işbirliğini artırmak gerekecektir. Sonunda evrensel norm ve standartlar gözetilerek, iş güvenliği kurallarına göre, çağdaş teknolojilerle yapılan çevreye duyarlı ve yasalara saygılı üretim gerçekleştirilmiş olacak, ürün ve hizmette kalite anlayışının yerleşmesi sağlanacak, haksız rekabet ve kayıt dışılığın ortadan kalkması ve sektör temsilcilerinin arasında etkin işbirliği sağlanacaktır. 4.5.2 Temel Amaç ve Politikalar: 4.5.2.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Amaç ve Politikalar • Evrensel norm ve standartlar gözetilerek, iş güvenliği ve işçi sağlığı kurallarına göre, “mevcut en iyi teknolojiler”le yapılan çevreye duyarlı ve yasalara saygılı üretim; • Üründe ve hizmette kalite anlayışı; • Haksız rekabet koşullarının ortadan kalktığı kayıt içi bir sektörel yapılanma; • Sektör temsilcileri ve diğer paydaşlar arasında “pastayı büyütmeyi hedef alan” etkin bir işbirliği. 195 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 4.5.2.2 Diğer Amaç ve Politikalar İlgili AB müktesabatının kireç sektörünün var olan koşullarını dönüştürme potansiyeli ile gerçekleştirilecek olan yasal, teknolojik ve çevresel uyarlamaların sosyal ve sektörel etkilerinin öngörülmesi ve uyum süreci hazırlıklarının buna göre yürütülmesi önem taşımaktadır. 4.5.3 Amaç Ve Politikaları Gerçekleştirmeye Yönelik Öncelikler Tedbirler Ve Hukuki-Kurumsal Düzenlemeler: 1) “Mevcut En İyi Teknikler” içinde yer almayan, buna karşılık ülkemiz kireç pazarına arzın % 20 ye yakın bir bölümünü oluşturan yamaç fırınlarının durumu, 2) AB ülkelerinde uygulanan yüksek çevresel standartlara ulaşmak için gereken yatırımların finansmanı çözülmesi öncelik taşıyan diğer temel sorunlardır. Kireç sektörü ) olarak AB uyum sürecinde sektörümüzün daha çağdaş bir yapıya kavuşmasını sağlayacak olan tüm dönüşümleri destekliyoruz. 4.5.3.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki-Kurumsal Düzenlemeler: 1) Varolan yasal hükümlerin eksiksiz biçimde uygulanmasını ve haksız rekabete yol açarak sektörel dönüşümü engelleyen ertelemelere izin verilmemesini istiyoruz, 2) Mevcut durumdan hedefe giden yolda ulusal çıkarlarımızı en üst düzeyde koruyabilmek için “kireç sektörü ulusal stratejik planı”nın paydaşların katkıları ile hızlı bir biçimde oluşturulmasını öneriyoruz. 196 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 UYUM SÜRECININ STRATEJIK PLANI VE EYLEM ASAMALARI 6N?-2K? NE? NEDEN? NASIL? NEREDE? NE ZAMAN? NE KADAR? KIM? KAÇA? HEDEF AB ÜYELIGI SOSYAL ÖNLEMLER KIREÇ SEKTÖRÜ ULUSAL STRATEJIK PLANI ÇEVRESEL IYILESTIRMELER TEKNOLOJIK UYARLAMALAR YASAL ALTYAPININ DÖNÜSÜMÜ MEVCUT DURUM SORUNLU SEKTÖREL YAPI EKIM 2005 - TÜRKIYE EKIM 2005 - TÜRKIYE 4.5.3.2 Teşvik Sistemine İlişkin Tedbirler: Sektörün AB uyum süreci nedeni ile ciddi teknolojik geliştirme yatırımlarına ihtiyacı vardır bu kapsamda yapılacak olan Ar-Ge faaliyetleri ve teknolojik yatırımların mutlaka teşvik edilmesi gerekmektedir. 4.5.3.3 Diğer Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki-Kurumsal Düzenlemeler: Yapı Malzemeleri yönetmeliğinin uygulanma sürecinin yarattığı boşluk: 08.09.2002 tarihinde yayınlanan Yapı Malzemeleri Yönetmeliği’nde iç pazarda satılacak kireçlerde de CE işareti iliştirilmesi öngörülmektedir. Ancak AB Komisyonunun T.C. menşeli belgelendirme kuruluşlarına henüz onay vermemesi nedeniyle bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ertelenmektedir. Bugünkü uygulamada iç pazarda kullanılan çimentonun TSE işaretine sahip olması yeterli görülmektedir. Kamu İhale Kurumu’nun ve yetkili bakanlıkların yaklaşımı tüketicinin korunması, haksız rekabetin önlenmesi ve güvenli ürünün sağlanması için Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından atanmış ve Akreditasyon Kurumu tarafından akredite edilmiş kuruluşların vereceği ulusal işaretin yapı ürünlerinde istenilmesi ve tebliğlerde belirtilmesi uygun olacaktır. Sanayide Elektrik Maliyetlerinin Yüksekliği: 197 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Sanayide kullanılan elektrik maliyetlerindeki yükseklik Türk sanayi sektörünün uluslararası platformda rekabetçi gücünü elinden almaktadır. Sanayide kullanılan elektriğin birim fiyatı OECD ortalaması olan 0.052 € / kWh ile karşılaştırıldığında, bu ortalama değer, Türkiye’ye oranla % 20 daha ucuzdur. Üretim maliyetine direkt etkisi bulunan elektrik girdisine ilişkin problemin giderilmesi beklenmektedir. Ülkedeki Mevcut Yapı Stoğunun İyileştirilmesi: Deprem kuşağı üzerinde yer alan ülkemizdeki mevcut yapı stoğunun iyileştirilmesi, yeni yapılarda da istenilen kaliteye ulaşılmasının temin edilmesi gereklidir. Deprem beklentilerinin gündeme geldiği bu günlerde, belediyeler, üniversiteler, araştırma kurumları, kamu kurumlarının deprem sonrası yaptıkları bağımsız çalışmalar ile Bayındırlık Bakanlığı’ nın düzenlediği son Deprem Şurasında alınan kararların acilen uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir. Diğer yandan halen 27 ilde uygulanmakta olan Yapı Denetim Yönetmeliği’nin, tüm ülkede uygulanması gerekli görülmektedir. Patlayıcı Maddeler Tüzüğü‘nün uygulama güçlüğü: 2005 yılında yürürlüğe giren “Patlayıcı Maddeler Tüzüğü”nün çimento fabrikalarının patlayıcı depolarının imalatçı firmalar için öngörülen şartları sağlamasını şart koşmaktadır. Bu da çimento fabrikalarının yerine getirmesi çok güç fiziki imkansızlıklar ve işlemler ihtiva etmektedir. Var olan mevzuatların uygulanmasının kolaylaştırılması: Bu kapsamda Çevre kanunu, Tüketicinin korunması kanunu gibi konularda atılacak adımlar Üretimin standarda uygun ve çevreyi kirletmeden yapılmasını sağladığı gibi haksız rekabet ve kayıt dışı uygulamalarına da sınır getirecek gibi gözükmektedir. 4.5.4 Politika, Tedbir ve Düzenlemelerin Topluma Getirileri ve Yükleri Yukarda söz konusu edilen politika ve tedbirlerin uygulanması durumunda çevreyi daha az kirleten, bütünüyle kayıt altına alındığı için devlete daha çok vergi ödeyen, çalışanlarının sosyal güvenlik pirimlerinin ödendiği, iş gücü veriminin daha yüksek olduğu bir sektör haline gelecek olan kireç sanayiinin ülke gelişimine de daha yüksek katılımı olacaktır. Bu durumun gerçekleşebilmesi için ciddi bir yatırıma ihtiyaç olacaktır. Ortaya çıkacak mali yüklerin temin edilmesi 9. plan döneminde sektörün önemli sorunlarından biri olacaktır. 198 5. HAZIR BETON SANAYİİ ALT ÖİK RAPORU 199 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 200 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 HAZIR BETON SANAYİİ ALT ÖİK ÜYE LİSTESİ RAPORTÖR : TÜMER AKAKIN, T. HAZIR BETON BİRLİĞİ KOORDİNATÖR : F. SAVAŞ BAYAZIT, DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. KOORDİNATÖR: ASAF ERDOĞAN, DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. ÜYE : TURAN KAHRAMAN, T. HAZIR BETON BİRLİĞİ 201 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 YÖNETİCİ ÖZETİ Beton tarih boyunca insanoğlunun vazgeçemediği bir yapı malzemesidir. Bugün sudan sonra en çok tüketilen ürün olan beton medeniyetlerin kurulmasında temel malzemelerden biridir. Ülkemizde son 30 yılda kullanılmaya başlanan hazır beton ile sektör bir ciddiyet kazanmış ve üretilebilen yüksek hacimlerle birlikte yapıları üretmek çok daha kolay hale gelmiştir. 40 milyon m3’lere ulaşan beton üretiminin önümüzdeki dönemde Türkiye’de büyüme hızlarında artmaya devam edeceğini öngörmekteyiz. Ancak sektörde yaşanan aşırı yatırımlar ve teşvikler sonucu özellikle bazı bölgelerde rekabette kaliteden tavizler verilmeye başlanmış ve kaliteli hazır betonun ayırt edilmesi için araçlar gerekir hale gelmiştir. Bu araçların ilki olan KGS (Kalite Güvence Sistemi) 1996 yılından bu yana sektörde kaliteli betonun adresi olarak yer almıştır ve önümüzdeki dönemde akredite olup, onaylanmış kurum haline gelerek sektördeki misyonunu devam ettirecektir. 202 Dokuzuncu Kalkınma Planı 5.1 5.1.1 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 GİRİŞ: Hazır Beton Hazır beton, çimento, doğal veya yapay agrega, su ve istenilen betonun niteliğine göre kullanılan kimyasal katkı maddelerinden oluşan bir karışımdır. Hazır betonun bileşenleri beton santralında, bilgisayar kontrolüyle, istenilen oranlarda bir araya getirilerek, mikserde karıştırılır ve tüketiciye ‘taze beton’ olarak teslim edilir. Temel yapı malzemesi olarak kullanımı giderek yaygınlaşan hazır betonun, yapısal özellikleri de sürekli geliştirilmekte, üniversitelerde ve tesis laboratuarlarında bu konuda yeni çalışmalar yapılmaktadır. Yüksek nitelikli çimentolar, yeni geliştirilen kimyasal katkılar, bilgisayar teknolojisindeki gelişmeler, transmikserler ve beton pompaları gibi yüksek kapasiteli araç üretimi vb unsurlar, hazır beton endüstrisinin ilerlemesini hızlandırarak, daha modern yapıların meydana getirilmesini mümkün kılmaktadır. 5.1.2 Tarihçe Hazır beton, dünyada ilk kez yüzyıl başında (1903) Almanya’da ortaya çıkmış, sonraki birkaç yıl içersinde de ABD’de kullanılmaya başlamıştır; hazır betonun yapıların temel inşaat malzemesi olarak benimsenip, yaygınlaşmaya başlaması da uzun sürmemiş, kısa zamanda pek çok ülkede üretilip, kullanılır olmuştur. Özellikle 20. Yüzyılın ikinci yarısıyla birlikte hız kazanan kentleşme ve altyapı çalışmaları, hazır beton ve beton ürünlerinin daha çok üretilip, yaygınlaşmasını sağlamış, dolayısıyla bu alanda pek çok teknolojik gelişme kaydedilmiştir. 5.1.3 Türkiye’de Hazır Beton Türkiye’de hazır beton üretimine başlanması ve hazır beton sektörünün oluşması, diğer ülkelere oranla daha kısa bir geçmişe sahiptir. Yetmişli yılların sonuna doğru inşaat şirketleri ilk olarak kendi ihtiyaçları için hazır beton üretimine yönelmişlerse de, üretimin yaygınlaşması seksenli yılların ikinci yarısına rastlar. Bu gelişmeye paralel olarak, 1988 yılında kurulan Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), hazır betonun ülkemizde doğru ve yaygın bir biçimde kullanılması ve sektörün gelişmesi yönünde önemli adımların atılmasına önayak olmuştur. 203 Dokuzuncu Kalkınma Planı 5.1.4 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Avrupa Hazır Beton Birliği - ERMCO 1983 yılında kurulan ERMCO (European Ready Mixed Concrete Organisation), Türkçe karşılığıyla Avrupa Hazır Beton Birliği, Türkiye’nin de üyesi bulunduğu, ABD dâhil 25 ülkeyi kapsayan, hazır beton alanındaki en büyük uluslararası kuruluştur. 5.1.5 Avrupa Hazır Beton Birliği'ne (ERMCO) Üye Ülkeler Asil Üyeler: Almanya, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İspanya, İsrail, İsveç, İsviçre, İtalya, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovekya, Türkiye. Diğer Üyeler: A.B.D. , Güney Amerika, Rusya. Tablo 5.1: Çeşitli Ülkelerde Hazır Beton Üretimi Başlangıç Yılları Almanya İngiltere Norveç Fransa İspanya Belçika İtalya İsrail Portekiz Yunanistan Türkiye 1903 1930 1930 1933 1942 1956 1962 1963 1966 1968 1976 2 Merkezi Belçika’da bulunan Avrupa Hazır Beton Birliği, Avrupa ülkelerindeki ulusal beton birliklerinden temsilcilerin bulunduğu çeşitli komiteler (Teknik Komite, Çevre Komitesi.) aracılığıyla etkinliklerini yürütmekte ve üç yılda bir uluslararası kongre düzenlemektedir. 1995 yılında düzenlenen 11. Avrupa Hazır Beton Kongresi, Türkiye Hazır Beton Birliği’nin başarılı organizasyonuyla İstanbul’da gerçekleşmiştir. 2007 yılındaki 15. Avrupa Hazır Beton Kongresi ise Sevilla İspanya’da düzenlenecektir. Avrupa Hazır Beton Birliği, üye ülkeler arasındaki üretim, standart, kalite, teknolojik yenilikler vb konulara ilişkin işbirliğini teşvik edip, pekiştirerek hazır beton sektörünün gelişmesini sağladığı gibi, söz konusu ülkeler arasında diğer alanlarda da yakınlaşma ve işbirliği olanaklarının doğmasına zemin hazırlamaktadır. 2 Türkiye’de hazır beton üretiminin yaygınlaşması ve Türkiye Hazır Beton Birliği’nin kuruluşu: 1988. 204 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Hazır beton Dış Ticaret Standardizasyon tebliğine göre alan 3824.50.10.00.00 ve 3824.50.90.00.00 GTİP (Gümrük Tarife İstatistik ve Pozisyon Numarası) no’lu TS EN 206-1 Beton-Bölüm 1: Özellik, Performans, İmalat ve Uygunluk standardıdır. Birleşmiş Millerler tarafından yayınlanan sektör kodlarına göre de ISIC Rev.3 (International Standard Industrial Classification of All Economic Activities (ISIC), Revision 4, Forth Revision) 2395 noludur. Hazır beton standardında belirtilen cins ve sınıflarda hazır beton tesislerinde üretilir. Üretim birimi kapladığı hacim m3 cinsinden verilir. 205 Dokuzuncu Kalkınma Planı 5.2 5.2.1 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 MEVCUT DURUM VE SORUNLAR: Mevcut Durum Hazır beton sektöründe yaşanan gelişmeler, aşağıdaki tablolarda rakamlarla ifade edilmektedir. Verilen bilgilerden anlaşılacağı üzere, ülkemizdeki hazır beton sektörü kısa bir geçmişe sahip olmasına rağmen, hızlı bir gelişim seyri izlemekte ve giderek Avrupa ülkelerindeki kullanım verilerine yaklaşılmaktadır. Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) temsilcileriyle gerçekleşen temaslarda da bu gerçek vurgulanmakta ve Türkiye'deki hızlı gelişmenin altı çizilmektedir. 2004 yılında hazır beton üreticisi tesislerin sayısı, bir önceki yıla göre % 12 oranında bir artış kaydederek 482’ye yükselmiştir. 1992 yılında 6 milyon m3 olan beton üretimi bugün 40 milyon m3’lere dayanmıştır. Sektörün ekonomiye katkısı her geçen gün artmaktadır. Sektörün milli gelirdeki payı %0,5 civarındadır. Sektördeki istihdam 16.500 kişiyi geçmiştir. Sektörün dış ticareti bulunmamaktadır. Sektörün cirosu 2,5 milyar YTL civarındadır. 5.2.1.1 Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı Günümüzün gelişmiş ülkelerinde tüm betonarme inşaatlar hazır beton kullanılarak yapılmaktadır. Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) verilerine göre, bugün Avrupa ülkelerinde yılda 338 Milyon m3, ABD'de ise 330 Milyon m3 civarında hazır beton üretilmekte ve tüketilmektedir. Dünyadaki ekonomik ve teknik olanaklar geliştikçe, bu tüketim yeni alanlara da yayılmaktadır. Örneğin, 1970 – 1990 yılları arasında havayolu taşımacılığı % 75 oranında artmış ve taşınan yolcu sayısı ikiye katlanmıştır. Bunun sonucunda hava alanlarına olan gereksinim artmış, yeni ve daha modern havaalanı binaları, üstün nitelikli, dayanımı yüksek betonlar kullanılarak yapılmıştır. Aynı şekilde, kara ulaşım araç ve olanaklarının olağanüstü boyutlarda gelişmesi de, yolların, köprülerin, tünellerin yapımı için özel betonlara olan gereksinimi artırmış, bu da, bu konuda hazır beton bazlı yeni çözümler üretilmesini sağlamıştır. Hazır Beton 2004 yılında Avrupa ve ABD’de toplam 668 Milyon m3 ‘lük bir tüketim ve üretim miktarına erişmiştir. Özellikle, Amerika’da önemli bir tüketim artışı görülmüş, kişi başına düşen beton miktarı 1.13 m3’e çıkmıştır. 206 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 5.2: Hazır Beton Sektöründe Önemli Kuruluşlar (İnşaat Firma Tesisleri Dahil , 539 Adet) SIRA NO: KURULUŞ ADI Kamu Kuruluşları 1 BELBETON A.Ş.(ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ) 2 BİLECİK HAZIR BETON 3 İSTANBUL BETON ELE. VE HB. FAB. SAN. TİC. A.Ş. (İSTON) 4 İZBETON A.Ş Özel Sektör Kuruluşları 1 ACARLAR BETON 2 ADABAĞ BETON 3 ADIYAMAN BETON 4 ADO HB 5 AK BETON A.Ş. 6 AKAR B. 7 AKBETON 8 AKBETON İNŞ. HAZIR BETON SAN. TİC. A.Ş. 9 AKÇA BETON A.Ş. 10 AKÇANSA İSTANBUL(8), TRAKYA(2) KOCAELİ(1) İZMİR(4) BALIKESİR(1) EDİRNE(1) BURSA(1) 11 AKDENİZ HAZIR BETON 12 AKGÜN BETON 13 AKIN BETON 14 AKIN BETON A.Ş. 15 ALANLI HAZIR BETON SAN.VE TİC.A.Ş. 16 ALANYA HAZIR BETON 17 ALBAYRAK İNŞ.TİC.LTD.ŞTİ.(ALBAYRAK BETON) 18 ALKAR HAZIR BETON 19 ALPTEKİN İNŞ. 20 ALTIN BETON A.Ş. TESİS SAYISI ANKARA BİLECİK İSTANBUL İZMİR 1 3 1 1 YOK YOK YOK YOK İSTANBUL BİTLİS ADIYAMAN ANTALYA GAZİANTEP İSTANBUL İSTANBUL DENİZLİ DENİZLİ 1 1 1 1 1 1 2 1 3 YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK 18 VAR 1 1 1 2 1 2 3 2 2 1 YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK ANTALYA TEKİRDAĞ BURSA MUĞLA BURSA ANTALYA ANTALYA ANKARA BALIKESİR BALIKESİR 207 YABANCI SERMAYE YERİ VAR/YOK Dokuzuncu Kalkınma Planı 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 AMİROĞLU HAZIR BETON ANIL BETON ARIDİL HAZIR BETON AS BETON AS HAZIR BETON ASTAŞ HAZIR BETON A.Ş. AŞKALE Ç. ATABETON İNŞAAT TURİZM NAKLİYAT SAN. TİC. LTD. ATILIM HB ATILIM TURZ.TİC.SAN.A.Ş.(ATILIM-DÜZCE BETON) ATMAZ BETON AYDINLIK BETON A.Ş. AYHANLAR HB. AYKOTEK A.Ş. AYKUT BETON SAN.TİC.SAN. A.Ş. AYRANCI HAZIR BETON(EROL HAZIR BETON) AYTAŞLAR HAZIR BETON İNŞ. MADENCİLİK SAN. VE TİC. A.Ş. AZC BETON BAĞDAN HAZIR BETON BALCILAR HAZIR BETON BARŞAN B. BAŞ YAPI HAZIR BETON BAŞARAN HAZIR BETON (DİRMİL KİREÇ) BAŞTAŞ HB BATI BETON İZMİR(10), MANİSA(2), AYDIN(2) DENİZLİ(1) BALIKESİR(1) MUĞLA(1) BELGİN BETON BELPAŞ BETON BETAŞ SAN. VE TİC. A.Ş. BETOÇİM BETONTAŞ HAZIR BETON 208 DENİZLİ İSTANBUL ADAPAZARI AYDIN K.MARAŞ RİZE ERZURUM ISPARTA TEKİRDAĞ DÜZCE GAZİANTEP ÇANAKKALE GEBZE ŞANLIURFA DÜZCE DENİZLİ ANKARA DİYARBAKIR KIRKLARELİ ZONGULDAK İSTANBUL KOCAELİ ANTALYA ANKARA İSTANBUL ADAPAZARI YOZGAT İSTANBUL SAMSUN 2 1 2 1 1 1 1 1 1 1 1 3 1 2 1 1 1 1 1 1 1 1 1 2 YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK VAR 17 YOK 1 2 2 1 1 YOK YOK YOK YOK YOK Dokuzuncu Kalkınma Planı 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 BETSAN BEY BETON SAN. VE TİC. A.Ş. BEYATAŞ HAZIR BETON BİKA HAZIR BETON BİL BETON BİLGİN BETON MUĞLA- MARMARİS BİRLİK BETON BİRLİK HAZIR BETON BOĞAZİÇİ BETON BULUT HAZIR BETON BULUTSAN İNŞ.SAN VE TİC.LTD.ŞTİ.(BULUT BETON) BURSA BETON BURSA(7), YALOVA(1), ANDIRMA(1), KÜTAHYA BÜLBÜLOĞLU İNŞAAT CAHİT ALİOĞLU CASER İNŞAAT TİC. A.Ş. CEVAHİR HAZIR BETON CEYLAN BETON CİHAN H.B.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. ÇALIŞKAN HAZIR BETON ÇALLIOĞLU ÇANAKKALE BETON ÇAVGA HAZIR BETON ÇELİKLER TAAHHÜT İNŞ. VE SAN. A.Ş. ÇEL-KA HAZIR BETON ÇİMBETON İZMİR(7),AYDIN(3),MANİSA(2),BALIKESİR(1) ÇİMKO BETON ÇİMKO BETON ÇİMSA ANTEP(2),KAYSERİ(1),ADANA (4),MERSİN(3), ANTALYA(4) NEVŞEHİR(1) DALGIÇLAR KUM ELE. TESİS.SAN.TİC.LTD.ŞTİ. DANİŞ B./ İST. 209 İSTANBUL İSTANBUL MANİSA ELAZIĞ KIRKLARELİ ELAZIĞ ANKARA İSTANBUL AĞRI ÇANKIRI TRABZON ERZURUM VAN RİZE DİYARBAKIR BURSA ÇANAKKALE ANTALYA ÇANAKKALE AKSARAY BARTIN ELAZIĞ GAZİANTEP ADIYAMAN ÇORUM İSTANBUL 1 1 1 1 1 5 1 1 1 1 1 10 2 2 1 1 1 2 2 2 1 1 1 1 13 3 1 YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK VAR YOK YOK 15 YOK 1 1 YOK YOK Dokuzuncu Kalkınma Planı 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 DEKAR HAZIR BETON DEMİR KAPILAR HAZIR BETON DEMİRTAŞ HAZIR BETON DERE DETAŞ / İST. DEV BETON SAN.VE TİC. A.Ş. DİVARCILAR DOLKAR DURMAZ BETON DÜZCE BETON EBİ BETON EGE BETON EHİL İNŞAAT TİC. A.Ş. EKİNTAŞ İNŞ. SAN. A.Ş. ELAZIĞ Ç. EMEK İNŞ.TİC.SAN.LTD.ŞTİ.(EMEK H.BETON) EMİN İNŞAAT VE MADENCİLİK A.Ş. ER BETON ERAS HAZIR BETON ERBAA HAZIR BETON ERBETON SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ERDAĞLAR BETON ERDENLER HAZIR BETON TİC. LTD. ŞTİ. ERİŞSAN BETON VE KUM SAN. A.Ş. ERKAL HAZIR BETON ERLER YAPI VE MLZ A.Ş. (HAZIR BETON) ERZİNCAN BETON ESBETON KÜTAHYA(1),ESKİŞEHİR(1),BİLECİK(1) ESER BETON FARUK DUMAN HAZIR BETON ZONGULDAK ÇANKIRI DENİZLİ İZMİR İSTANBUL ESKİŞEHİR ANTALYA BODRUM KIRŞEHİR DÜZCE VAN İZMİR İSTANBUL HATAY ELAZIĞ AMASYA AKSARAY ERZURUM KAYSERİ TOKAT KAYSERİ KASTAMONU MANİSA ANKARA BURDUR İSTANBUL ERZİNCAN SİVAS ÇANAKKALE 210 2 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 2 1 2 1 1 1 1 1 1 1 1 2 1 1 1 2 3 1 3 YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK Dokuzuncu Kalkınma Planı 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 FATİH HAZIR BETON FERNAS HAZIR BETON-MERKEZ FIRAT BETON FİNİKE GEN-HAN NAKLİYAT TİC. A.Ş.-HAZIR BETON GÖKSAN BETON GÖKSU PREFABRİK YAPI ELEMANLARI SAN VE TİC AS GÖL BETON GÖLTAŞ ISPARTA (1), ALANYA(1) , MANAVGAT(1)ANTALYA(1) GRUP BETON GÜÇLÜ B. GÜLSAN GÜMÜŞ BETON GÜNAYLAR HAZIR BETON GÜR BETON GÜR BETON –GÜRLER GÜRBAĞ HAZIR BETON (GÜRBAĞ İNŞAAT) GÜRSOY HAZIR BETON GÜVEN-İŞ İNŞ.TİC. VE LTD.ŞTİ. GÜZAY BETON HACIHAMZAOĞLU BETON HACIOĞLULLARI HAZIR BETON HAMLE HAZIR BETON HAMZAOĞLU BETON HAS B. HAS BETON HASBETON HAYRETTİN ÇETİNKAYA HAZIR BETON HAZ BETON İNŞ.SAN. VE TİC.LTD. ŞTİ HAZKAYALILAR HAZIR BETON 211 KIRIKKALE BATMAN ADIYAMAN ANTALYA AFYON BURDUR ADIYAMAN BURDUR İSTANBUL ESKİŞEHİR KIRKLARELİ TRABZON ANKARA TEKİRDAĞ BURDUR ŞANLIURFA SAMSUN AMASYA KARABÜK TRABZON İSTANBUL ÇANAKKALE İSTANBUL İSTANBUL SİVAS ESKİŞEHİR ÇANAKKALE KÜTAHYA MUĞLA 1 1 2 1 2 1 2 1 3 1 1 1 1 3 2 2 1 1 1 1 1 2 1 1 1 1 1 2 2 1 YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK Dokuzuncu Kalkınma Planı 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 HEKİMOĞLU BETON HENDEK B. HYS YAPI EFES BETON IRGATOĞLU HAZIR BETON İKRAM HAZIR BETON İNŞ. SAN. TİC. A.Ş. İL-SA BETON İNCİ HB İNTİM HAZIR BETON İSTAŞ HB KADIAHMETOĞULLARI ASFALT İNŞ. TAAH. SAN. VE TİC. A.Ş. KAFKAS BETON KAM BETON KAR BETON KARACAN HAZIR BETON KARADENİZ HAZIR BETON KARATAŞ BETON KARCAN BETON (KAR İNŞAAT) KARTAŞ HAZIR BETON KASTAMONU BETON A.Ş. KAVANLAR HAZIR BETON KAVUKLAR B. KAY BETON KAYA HAZIR BETON A.Ş. KAYNAK BETON KEFELİLER İNŞ. ÇAKIRLAR HAFRİYAT HB KENDİRLİ BETON KENTAŞ HB KILAVUZ BETON KIRKPINAR HAZIR BETON KIRMIZITAŞ İNŞ. LTD. SAN. VE TİC. STİ. (HAZIR BETON) 212 NEVŞEHİR ADAPAZARI İZMİR YOZGAT ÇORUM VAN ADAPAZARI DİYARBAKIR ANKARA ANTALYA BALIKESİR ADANA İZMİT TOKAT TRABZON BURSA İSTANBUL ISPARTA KASTAMONU KOCAELİ MALATYA KAYSERİ DİYARBAKIR TEKİRDAĞ EDİRNE NİĞDE SİLİVRİ BİLECİK KIRKLARELİ ANTALYA 1 1 1 1 1 1 1 1 2 2 1 1 2 1 1 1 1 1 1 2 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK Dokuzuncu Kalkınma Planı 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 KOCA HAZIR BETON İSTANBUL (2), GEBZE (1) KOCALAR B. KOÇ BETON KOLSAN B. KOMYAPI HAZIR BETON SANTRALİ KON B. KONYA ÇİMENTO KONYA(4), KARAMAN(1), ANTALYA(2) KOR-BET KORKUTELİ BETON KORKMAZ HB KORKMAZLAR HAZIR BETON KORU MENKUL HAZIR BETON-TAVŞANOĞLU İNŞ. KÖROĞLU HB KUL İNŞAAT HAZIR BETON KUMCULAR B. KUMCUOĞLU İNŞAAT (YEŞİLAY BETON) KUMSAN BETON ASFALT LTD. ŞTİ KURŞUNLAR YAPI MALZ.A.Ş. (BALIKESİR BETON) KUTLUCAN BETON KÜTAHYA HAZIR BETON LAFARGE EKMEL ÇORLU (1),İSTANBUL(4),AÇAKOCA(1), KOCAELİ(1), BANDIRMA(1) LAYIK HAZIR BETON A.Ş. MABETAŞ MAKYOL İNŞAAT SAN. VE TİC. A.Ş. MALAKLAR MANÇOLAR BETON MARDİN ÇİMENTO ŞANLIURFA(1), DİYARBAKIR(1) MELİHA GÖBEL - ESTAŞ MİKHAİL KAYA MİLTAŞ (BETON) İNŞ. TİC. VE MADENCİLİK A.Ş. MİMCANLAR BETON ANKARA DÜZCE AFYON KONYA KONYA ANTALYA ERZURUM KONYA ERZİNCAN BOLU TRABZON İSTANBUL AFYON ESKİŞEHİR BALIKESİR BURSA KÜTAHYA ÇORUM MALATYA İSTANBUL AFYON BURSA ÇORUM ERZURUM İSTANBUL TRABZON 213 3 2 1 1 1 1 7 1 1 2 1 1 1 1 1 1 1 2 1 YOK YOK YOK YOK YOK YOK VAR YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK 8 VAR 3 1 1 2 1 2 1 1 2 1 YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK Dokuzuncu Kalkınma Planı 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 MOBSAN YOZGAT MODERN BETON AYDIN(1), İZMİR(2), MANİSA(1), DENİZLİ (3) MUSLULAR HAZIR BETON MUĞLA NAİBOĞLU HAZIR BETON A.Ş. RİZE NİĞDE BETON SAN.A.Ş. (NİĞBAŞ SAN) NİĞDE NUH BETON KOCAELİ(3), SAKARYA(3), İSTANBUL(7), YALOVA(1) OKTAN BEHÇETLER HAZIR BETON SAN.TİC.LTD.ŞTİ. İSTANBUL OKTAN TİC. (OKTAN BETON) İSTANBUL OKTAŞ OKKAOĞLU TAAHHÜT İNŞ. UŞAK ONDOKUZ MAYIS SAMSUN ONUR BETON İSTANBUL ONUR İNŞ.MÜH.HAZIR BETON A.Ş. VAN ORBETAŞ RİZE OYAK B. MERSİN(2),K.MARAŞ(2), ADANA (5), OSMANİYE(1), NİĞDE(2), ANKARA (2), ADAPAZARI(1), BOLU(1), DÜZCE(1), İZMİT(1), İSTANBUL(2), SAMSUN(1),TRABZON(1), RİZE(1) OYSA KIRIKHAN(1), ANTAKYA(1),NARDÜZÜ(1) ,İSKENDERUN(1), KARAMAN(1), AKSARAY(1), EREĞLİ(1), ÖVÜNÇ İNŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. KASTAMONU ÖZBELSAN A.Ş. SİVAS ÖZÇAĞLAR BETON NİĞDE ÖZÇAKIROĞLU HAZIR BETON ERZİNCAN ÖZEN HAF.KUM ELE. NAK.İNŞ.A.Ş. AMASYA ÖZGÜR B. ANTALYA ÖZGÜVEN HAZIR BETON ADAPAZARI ÖZKARATAŞLAR HAZIR BETON YOZGAT ÖZTAŞ HAZIR BETON A.Ş. EDİRNE ÖZYAPI BETON A.Ş. (ÖZYAPI İNŞ.) KOCAELİ ÖZYURT İSTANBUL PAKASLAN HAZIR BETON İSTANBUL PAKSOY İSTANBUL PELENKOĞLU ZONGULDAK PINAR BETON YAPI ELM. İNŞ. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. BURSA 214 1 7 2 1 1 14 1 1 2 1 1 1 1 YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK 25 YOK 7 YOK 1 1 1 1 1 2 1 1 1 6 1 1 1 1 1 YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK Dokuzuncu Kalkınma Planı 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 PINAR HAZIR BETON BİLECİK POLAT HB ANKARA POLİTEKNİK BETON (MERKEZ-ANRKARA) GAZİANTEP PREBETON ŞANLIURFA PRİZMA İNŞAAT ERZURUM RE HA HAZIR BETON (GÜRBAĞ İNŞAAT) ŞANLIURFA REHA HAZIR BETON DİYARBAKIR RIV BETON BURDUR RİTAŞ HAZIR BETON TİC.LTD. ŞTİ RİZE SAKA BETON A.Ş. İZMİR SALDUZ HAZIR BETON NAK. İNŞ. SAN. VE TİC. LTD. STİ. KARS SANGUOĞULLARI HAZIR BETON A.Ş. KARS SANTAŞ HAZIR BETON TRABZON SEÇ BETON İSTANBUL SELKA HAZIR BETON A.Ş. ESKİŞEHİR SEMKAY HAZIR BETON A.Ş. MUĞLA SET BETON İSTANBUL(4), GEBZE(1),ÇERKEZKÖY (3) ,ANKARA(4), BALIKESİR(2), BURSA(1) SİM BETON MALATYA SİDE HAZIR BETON İSTANBUL SİNTA SAN.VE TİC. A.Ş. BURSA SİVAS BETON SAN.TİC.A.Ş. SİVAS SOYAK İSTANBUL SOYLULAR HAZIR BETON KOCAELİ SÖZERLER BETON İSTANBUL SUR BETON GÜMÜŞHANE SÜHA HAZIR BETON KAYSERİ SÜMER HAZIR BETON A.Ş. ANKARA ŞAR İNŞAAT SAN.VE TİC. A.Ş.(HAZIR BETON) RİZE ŞENTAŞ HAZIR BETON (ŞERBETÇİ) KIRIKKALE ŞERBETÇİ İNŞ.MALZ.SAN.TİC.A.Ş. (ŞERBETÇİ HAZIR BETON) ANKARA 215 1 1 1 1 1 1 1 1 2 1 2 1 1 1 1 3 15 1 1 1 1 4 3 1 1 1 2 1 1 2 YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK VAR YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK Dokuzuncu Kalkınma Planı 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 ŞİLE BETON ŞİRİN BETON ŞİŞMANOĞLU HAZIR BETON/GÜMÜŞ HAZIR BETON ŞÖLEN BETON TAŞMAK HAZIR BETON TAŞTANLAR HAZIR BETON TBS TEGA HAZIR BETON TEMİZEL HAZIR BETON TİMAŞ HAZIR BETON TİMUÇİNLER HAZIR BETON TOKBETSAN BETON SAN.TİC.LTD.ŞTİ. TONBULLAR HAZIR BETON TRABZON HAZIR BETON (BEŞİK İNŞ.) UFUK BETON YAPI İNŞ. TAAH. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. ULUBETON İNŞ. VE TAAH. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. URANTAŞ-URANLAR İNŞ.SAN. TİC. A.Ş. URFA BETON (GÜRBAĞ İNŞAAT) USAŞ HAZIR BETON A.Ş. USAŞ HAZIR BETON A.Ş. USTAOĞLU İNŞ. SAN. VE TİC. UZUN YAYLA İNŞAAT ÜÇ YILDIRIM HAZIR BETON VAN BETON SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. VAROL HB İSTANBUL(2), TEKİRDAĞ(2) YAPI-KUR MİM.MÜH.İNŞ.SAN.TİC.LTD.ŞTI. YARBAY HAZIR BETON YARDIMCI BETON SAN.TİC. VE PAZARLAMA A.Ş YAŞAR İNŞAAT YILMAZ B. İSTANBUL KOCAELİ GÜMÜŞHANE İZMİR TRABZON EDİRNE İSTANBUL K.MARAŞ ERZİNCAN BİLECİK KAYSERİ TOKAT KASTAMONU TRABZON AYDIN İSTANBUL MUĞLA ŞANLIURFA KÜTAHYA UŞAK BARTIN BİNGÖL YOZGAT VAN KASTAMONU MUĞLA KONYA KARS DENİZLİ 216 1 1 2 1 1 1 3 1 1 1 1 1 1 2 1 2 2 1 1 2 1 1 1 1 4 1 4 1 1 2 YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK YOK Dokuzuncu Kalkınma Planı 291 292 293 294 295 296 297 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 YILMAZ BETON YILMAZ HAZIR BETON YİBİTAŞ LAFARGE ANKARA(3), KIRIKKALE(1), KAYSERİ(1), NEVŞEHİR (1), SAMSUN (2) , SİNOP (1) , KIRŞEHİR(1) YİĞİT HB YİĞİTLER BETON A.Ş. YOL YAPI / İST. ZİLE BETON 217 UŞAK KARABÜK ANKARA DÜZCE İSTANBUL TOKAT 1 1 YOK YOK 11 VAR 1 1 1 1 YOK YOK YOK YOK Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 5.3: Hazır Beton Sektöründe Kurulu Kapasite Durumu Kapasite Kapasite YILLAR ve KKO Birimi 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. Kapasite Milyon m3 81 83 90 99 106 115 124 KKO % 30 37 28 30 32,5 35 38 Tesisler genellikle 80 – 120 m3/saat arasındaki kapasitelerde kurulmaktadır. Bu da tesis başına 225,000 m3/yıl kurulu üretim kapasitesine karşılık gelmektedir. 2005 yılı itibarı ile sektörde faaliyet gösteren firmaların sayısının 550 olduğu düşünülürse ülke genelinde kurulu toplam üretim kapasitesinin 124 milyon m3 olduğu görülecektir. Yukarıdaki tabloda hazır beton üreticisi firmaların faaliyette bulundukları yerler, tesis ve ekipman sayıları ile toplam üretim miktarları görülmektedir. Firmaların özel sektöre veya kamuya ait oldukları ve yabancı sermayeli kuruluşlar tabloda belirtilmiştir. 5.2.1.2 Üretim: a) Üretim Yöntemi-Teknoloji: Hazır betonu geleneksel yöntemlerle elde edilen betondan ayıran temel unsur, hazır betonun modern tesislerde, bilimsel yöntem ve ölçüler kullanılarak, geleneksel sistemin ( elle ve betoniyerlerle üretim) ise gelişigüzel yerlerde, kişisel karar ve ölçülerle işlenmesidir. Hazır beton üreticisi ile tüketicisi, ayrı kişi veya kuruluşlardır. Bu farklılık, hazır betonu satın alan tüketici için “standartlara uygun, kaliteli beton talep etme” hakkını doğurmakta ve tüketici gerektiğinde satın aldığı malzemenin niteliksizliğinin hesabını üreticiden sorabilmektedir. Hazır betonun başlıca iki üretim sistemi vardır: Yaş sistem ve kuru sistem. Kuru sistemde beton üretimi, özellikle 30 km’nin üzerinde uzun taşıma mesafeleri söz konusu olduğunda kullanılmaktadır. Bu sistemde, beton bileşenleri su katılmaksızın transmikserler araçlarına yüklenir ve karışıma, betonun döküleceği yerde gerekli miktarda su ilave edilerek imalat gerçekleştirilir. Yaş sistem beton üretiminde ise su dâhil tüm bileşenler beton üretim tesisinde karıştırılarak transmiksere yüklenir ve 0–30 km. uzaklıktaki döküm yerine gönderilir. Her iki sistemde de, üretim tesisine getirilen mıcır, kum boyutlarına göre ayrı ayrı sınıflandırılarak, yıldız veya bunker tipi depolarda stoklanır. Çimento ve katkılar ise özel imal edilmiş silo ve tanklarda stoklanır. Beton cinsine göre hammaddelerin kullanım miktarları 218 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 bilimsel yöntemlerle saptanır ve ilgili veriler otomasyon sistemindeki bilgisayara yüklenir. Üretim, bu bilgisayarlar vasıtasıyla gerçekleştirilir ve hata oranı sıfırlanır. Bilimsel metodlar kullanılarak oluşturulan beton bileşim formüllerine göre üretim santrallerinde bu hammaddeler özel pan mikserlerde karıştırılır ve transmikserlere yüklenir ve döküm yapılacağı mahale gönderilir ve çoğunlukla pompalanarak kalıba dökülür. Herhangi bir önlem alınmadığında iki saat içerisinde tüketilmesi gerekmektedir. Her iki sistemde de çimento, mıcır, kum, katkı ve su oranları bilgisayarla kumanda edilen üretim tesislerinde karıştırılır. Genel olarak Avrupa ve Amerika’da kullanılan hazır beton üretim teknolojisi ile ülkemizde kullanılan teknoloji arasında fark bulunmamakta, Türk hazır beton sektöründe güncel teknoloji çok yakından takip edilerek, uygulanmaktadır. 1 m3 betonda ortalama olarak (dayanım sınıfına, çimento cinsine , kullanılan mineral katkı ve kimyasal katkıya göre reçeteler değişir. Beton için kesin bir reçete yoktur. Aşağıdaki rakamlar sadece yaklaşık maliyet hesabı için kullanılabilir) 1850 kg agrega , 300 kg çimento, 180 kg su ve 3 kg kimyasal katkı kullanılmaktadır. Ayrıca en önemli giderlerden biri de akaryakıttır. Ayrıca işletme giderleri ve amortisman giderleri bulunmaktadır. 219 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 5.4: Birim Üretim Girdileri (2005 Yılı Fiyatlarıyla) Ana Mamul: Beton C20 Girdiler Miktar (Mal Bazında) Değer (YTL) Yerli İthal Yerli İthal Agrega 1850kg - 12 - Çimento 300kg - 31 - Kimyasal Katkı 3kg - 2 - Mineral Katkı 50kg - 2,5 - 3lt - 6 - İşletme ve Amortisman - - 16,5 - Toplam : - - 70 - Akaryakıt b) Ürün Standartları: Betonda istenilen özelliklerin elde edilebilmesi için yapılan bilimsel çalışmalarla birlikte standartlaşma da önem kazanmıştır. Betonun, bilimsel formüllerle, istenilen direnç ve performansta üretilebilmesi belirli standart ve kuralların yerleştirilmesiyle yakından ilgilidir. Bu konuda, hemen her ülke kendi standartlarını oluşturma konusunda çalışmalar yapmış olmakla birlikte, Avrupa’da, özellikle Avrupa Birliği’ne yönelik ortak normların oluşturulması için hazırlıklar yürütülmektedir. Avrupa Hazır Beton Birliği - ERMCO tarafından geliştirilmiş olan “EN 206 - Avrupa Beton Standardı” bunlardan biridir. Bu standartta betonlar: • Basınç dayanım sınıfları • Kıvam sınıfları • Birim Hacim ağırlık sınıfları • Dençok agrega maksimum tane büyüklüğü sınıfları • Çevresel etki sınıflarına ayrılırlar. 220 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 5.5: Beton Basınç Dayanım Sınıfları Basınç Dayanımı Sınıfı En Düşük Karakteristik Silindir Dayanımı fck,sil N/mm2 En Düşük Karakteristik Küp Dayanımı fck,küp N/mm2 8 12 16 20 25 30 35 40 45 50 55 60 70 80 90 100 10 15 20 25 30 37 45 50 55 60 67 75 85 95 105 115 C 8/10 C 12/15 C 16/20 C 20/25 C 25/30 C 30/37 C 35/45 C 40/50 C 45/55 C 50/60 C 55/67 C 60/75 C 70/85 C 80/95 C 90/105 C 100/115 Tablo 5.6: Çökme Kıvam Sınıfları Sınıf Slump ( Çökme ), mm S1 10 – 40 S2 50 - 90 S3 100 - 150 S4 160 - 210 S5 ≥ 220 221 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 5.7: Çevresel Etki Sınıfları ve TS EN 206 Ek F’de verilen sınır değerler Sınıf Açıklama X0 XC XD XS Zararlı etki yok XM Min. Çimento Dozajı Min. Dayanım Sınıfı Sınır yok Sınır yok C12/15 1 Kuru veya sürekli ıslak 0.65 260 C20/25 2 Islak, bazen kuru 0.60 280 C25/30 3 Orta derecede rutubet 0.55 280 C30/37 4 Tekrarlı ıslanma-kuruma 0.50 300 C30/37 1 Orta derecede nemli 0.55 300 C30/37 2 Islak, bazen kuru 0.55 300 C30/37 3 Tekrarlı ıslanma-kuruma 0.45 320 C35/45 1 Deniz suyu teması yok 0.50 300 C30/37 2 Sürekli su içinde 0.45 320 C35/45 3 Tekrarlı ıslanma-kuruma 0.45 340 C35/45 1 Buz çözücü madde içermeyen suya orta derecede doygun 0.55 300 C30/37 2 Buz çözücü madde içeren suya orta derecede doygun 0.55a 300 C25/30 3 Buz çözücü madde içermeyen suya yüksek derecede doygun 0.50a 320 C30/37 4 Buz çözücü madde içeren veya deniz suyuna yüksek derecede doygun 0.45a 340 C30/37 1 Az zararlı kimyasal ortam 0.55 300b C30/37 b C30/37 XF XA Maks. Su/Çimento Oranı 2 Orta zararlı kimyasal ortam 0.50 320 3 Çok zararlı kimyasal ortam 0.45 360b C35/45 1 Orta düzeyde aşınma 0.50 320 C30/37 2 Ağır aşınma 0.50 320 C30/37 3 Çok ağır aşınma 0.45 340 C35/45 222 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 5.8: Birim Hacim Ağırlık Sınıfları Sınıf Sınır Değerler-Birimi Hacim Kütlesi ( kg/m3 ) Ağır >2600 >800 Normal <2600 Hafif <800 Beton ayrıca içindeki agrega en büyük tane büyüklüğüne göre sınıflandırılırlar. Dençok diye adlandırılır. Genellikler 20-25mm arasındadır. Beton endüstrisinde kaydedilen gelişmeler sayesinde, beton özelliklerinden yalnız dayanım değil, işlenebilme, geçirimsizlik ve zararlı çevre koşullarına dayanıklılık gibi diğer performans özellikleri de önem kazanmıştır. Bu nedenle, gelişmiş ülkelerde geleneksel betona göre daha üstün performans gösteren hazır beton tercih edilmektedir. Bu da, betonun kalite düzeyini gündeme getirmektedir. Endüstriyel kalite sistemlerinin temel amacı, müşteri tatminini sağlamak ve karlılığı artırmaktır. Yüksek kalitede hazır beton üretmek, kullanıcı kadar üretici için de önemlidir. Bu yüzden, kalite kontrol sistemlerinin kurulması için önemli miktarda yatırımlar yapılmaktadır. c) Üretim Miktarı ve Değeri: Tablo 5.9: Hazır Beton Sektörü Üretim Miktarları YILLAR (Milyon m3) YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (2/1) (3/2) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) 24,5 30,5 25 30 33 40 46 24,5 -18 20 10 21 15 Aynı yıllar için üretim değerleri cari fabrika çıkış fiyatları ile verilmiştir. Yüksek enflasyon sebebiyle artış oranları belli yıllarda oldukça yüksektir. Ayrıca üretim miktarının artmasından dolayı toplam üretim değerlerinde artışlar görülmektedir. 223 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 5.10: Hazır Beton Sektörü Üretim Değerleri (Milyon YTL) YILLAR YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (2/1) (3/2) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) 382 611 639 976 1396 2007 2793 60 4,5 52 43 43,7 39,11 d) Maliyetler: 2005 yılı Aralık ayına göre üretimdeki maliyetler aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo 5.11: Hazır beton sektöründe Sınai ve Ticari Maliyetler Ana Mal Birimi: C20-İstanbul Aralık 2005 2005 Yılı YTL Pay (%) - Hammadde-Malzemeler 50 71,4 - Enerji 7 10 - Direkt İşçilik 4 5,7 V.Y. V.Y. 5 7,2 V.Y. V.Y. - Genel İdare Giderleri(pazarlama ve finansman) 4 5,7 TOPLAM MALİYET 70 100,0 Sınai Maliyet - Endirekt İşçilik - Amortisman - Diğer Ticari Maliyet V.Y.: Veri Yok. Tablo 10’da C20 betonunun maliyetinin 70YTL olduğu görülmektedir. Ancak bazı inşaat projelerinde bu rakamın altında beton satılarak haksız rekabet yapılmaktadır. Bu haksız rekabet kullanılan beton kalitesini ve dürüst çalışan üreticilerin zararına neden olmaktadır. 5.2.1.3 Dış Ticaret: Betonda ihracat veya ithalat bulunmamaktadır. 224 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Hazır beton bilgi ve teknoloji gerektiren bir endüstri koludur. Türkiye’de bu konuda oldukça geniş bir bilgi birikimi vardır. Üretim yatırımı ve bu bilgi birikimi başka ülkelere ihraç edilebilir. Bu amaçla bir takım düzenlemelere gidilmelidir. Hazır beton üretildiği andan itibaren 2 saat içerisinde kullanılması gerekli olan kendisine has bir özelliğe sahiptir. Bu nedenle ürünün taşınarak ithal veya ihraç edilmesi mümkün olmamaktadır. Ancak özel durumlar olarak serbest bölge inşaatlarında, kullanılacak hazır beton ihraç edilmiş olacağından buralara dökülen betonların ihracatında betonun kendisine has olan özellikleri göz ardı edilmemeli ve yönetmeliklere bununla ilgili işi kolaylaştırıcı maddeler konmalıdır. Yan Ürün İthalatı ve İhracatı Sektörde herhangi bir yan ürün imalatı teknik olarak söz konusu değildir. Hammadde İthalatı Çimento hazır betonun en önemli girdisidir. Beton üreticisinin kalite ve fiyat seçenekleri yapabilmesi için çimento ithalatı kolaylaştırılmalı, ithalatın önündeki engeller kaldırılmalıdır. (CE) Belgeli ürünlerde gereksiz yere TSE’nin çimento ithal edilen fabrikalara giderek yaptığı sistem denetimi ve TSE’nin gümrüklerde 28 gün bekleterek yaptığı çimento kontrolu kaldırılmalıdır; (CE) Ürün Kalite Belgeli çimento ithalatı serbest olarak yapılabilmelidir. Hazır betonun temel girdisi olan agrega konusunda herhangi bir ithalat ihtiyacı bulunmamaktadır. Türkiye’nin beton tüketimi önümüzdeki yıllarda artacaktır. Bu miktarı karşılamak üzere hazır betonun ihtiyaca göre değişik nitelik ve kalitede üretilmesi amacına yönelik bazı kimyasal ve mineral katkılarla, benzeri nitelikteki ürünler, ithalatında artış söz konusudur. Kimyasal katkıların birçoğunun hammaddeleri yurtdışından ithal edilerek Türkiye’de üretilmektedir. Üretim yaklaşık olarak 100 bin ton civarındadır. 5.2.1.4 Yurtiçi Tüketim Betonun tamamı yurt içinde tüketilmektedir. 225 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 5.12: Hazır Beton Tüketim Miktarları (Milyon m3) YILLAR YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 (1) 2005 Tah. 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. (7/6) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (2/1) (3/2) (4/3) (5/4) (6/5) 24,5 30,5 25 30 33 40 46 24,5 -18 20 10 21,2 15 Aynı yıllar için tüketim değerleri cari fabrika çıkış fiyatları ile aşağıda verilmiştir. Tablo 5.13: Hazır Beton Tüketim Değeri (Milyon YTL, Cari Fiyatlarla) YILLAR YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. (1) (2) (3) (4) 382 611 639 976 (5) (6) 1396 2008 (7) 2793 (2/1) (3/2) (4/3) (5/4) (6/5) 59,9 4,5 52,7 43 (7/6) 44 39 5.2.1.5 Fiyatlar: Beton ortalama fiyatları aşağıda verilmiştir. Tablo 5.14: Hazır Beton Sektörü Ortalama Fabrika Çıkış Fiyatları (YTL/m3) YILLAR YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 (4) (5) 2005 Tah. 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. (1) (2) (3) (6) (7) (2/1) (3/2) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) 15,6 20 25,5 32,5 42,3 50,1 60,7 28,4 27,2 27,3 30,1 18,6 21 Yurt dışı beton fiyatları ile karşılaştırıldığında Türkiye’de betonun fiyatı oldukça düşüktür. Avrupa ‘da betonun m3 fiyatı 100YTL, ABD ‘de ise 160YTL civarındadır. Türkiye’de beton fiyatına pompa fiyatı da dâhil edilmektedir. Avrupa veya Amerika’da ayrıca pompa hizmet bedeli alınmaktadır. Bu fiyatlar haksız rekabetin oldukça yoğun olmasından kaynaklanmaktadır. 226 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 5.2.1.6 İstihdam: Sektörün istihdam değişimleri aşağıda verilmiştir. Yeni yatırımlarla bu istihdam artmaya devam etmektedir. Tablo 5.15: Hazır Beton Sektörü İstihdam Durumu (Kişi) YILLAR 1999 2000 2001 2002 2003 (1) (2) (3) (4) (5) YILLIK ARTIŞLAR (%) 2004 2005 Tah. 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. (6) 11363 11435 11631 12629 12874 14599 (7) 16500 (2/1) (3/2) (4/3) (5/4) (6/5) 0,6 1,7 8,6 2 13 (7/6) 13 Sektörde yetişmiş eleman eksikliğini gidermek üzere Türkiye Hazır Beton Birliğinin büyük çabaları vardır. Bilimsel kuruluşlar ve üniversitelerle sürekli işbirliği içerisinde her seviye için düzenlediği eğitim ve seminer programları ile sektörün eğitim açığını gidermeye çalışmaktadır. Birlik bu çerçevede 1996–2005 yılları arasında Türkiye’nin çeşitli illerinde düzenlediği eğitimlerde onbinlerce kalfaya eğitim vermiştir. Kurs ve seminerlerde, beton pompası operatörlerinden, mikser şoförlerine, beton santralı operatörlerinden, laboratuar sorumlularına kadar pek çok görevli ve çalışana, değişik sürelerde eğitim verilmektedir. Söz konusu kurs ve seminerlerde, beton uygulamaları hakkında genel bilgilerin yanı sıra, araç bakımı, trafik, ilkyardım vb değişik konularda dersler anlatılmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı ve İŞKUR’la işbirliği yapılarak düzenlenen bu eğitsel etkinlikler sonunda, katılanlara, bu resmi kurumların onayının da bulunduğu birer sertifika verilmektedir; bugüne kadar söz konusu eğitimlere katılıp, sertifika alan sektör çalışanlarının sayısı 5000 i bulmuştur. Türkiye Hazır Beton Birliği'nin, bu tür kurs ve seminerler dışındaki en önemli etkinliklerinden biri de, deprem konulu sempozyumlardır. Bugüne kadar, Türkiye'nin pek çok bölgesinde, yerel mesleki kuruluşlar, valilikler, belediyeler ve üniversitelerin işbirliğiyle düzenlenen "Depreme Dayanıklı Yapı Üretimi ve Hazır Beton" konulu sempozyumlar, yoğun bir şekilde sürdürülmektedir. Türkiye Hazır Beton Birliği ayrıca beton, karışım malzemeleri, şantiye uygulamaları, karışım dizaynları, kalite, afet yönetmeliği, çevre ve iş güvenliği gibi konularda yayınlar çıkarmıştır. Ayrıca iki ayda bir bilimsel araştırmalara yer veren Hazır Beton adında bir sektör dergisi yayımlamaktadır. 227 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 2005 yılı verilerine göre sektörde 16500 personel istihdam edilmektedir. Bu rakam hazır beton sektörünün ülkemiz ekonomisi için önemli bir istihdam olanağı yarattığının da somut bir göstergesidir. 5.2.1.7 Mevcut Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi Mevcut olarak yatırım teşvikler şu an tüm bölgelere verilmektedir. Fakat özellikle Marmara, Ege, Akdeniz ve Ankara bölgelerinde teşvik verilmesine gerek yoktur. Bu bölgelerde beton üreticisi yeterince oluşmuştur. Teşvikte kriter “hazır beton tesisi olmayan yerler” olmalıdır. Özellikle Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz bölgelerinde verilmesi gerekmekte ve bu bölgelerde alınan teşviklerin başka bölgelere kullanılması konusunun takibi gerekmektedir. Betonda ihracat teşviği kullanılmamaktadır. ARGE ve KOBI teşvikleri tüm bölgelerde kullanılabilir. Özellikle eğitimlerle ilgili teşviklerden faydalanılması gerekmektedir. 5.2.1.8 Sektörün Rekabet Gücü Sektör sadece iç pazarda kullanılacak bir ürün üretmektedir. Sektöre yurt dışından bir ürün giremez. (sadece 2 saat olan taşıma süresinden dolayı). Sektör özellikle özel projeler için Ar-Ge çalışmalarını yapmaktadır. Sektörde kullanılan ekipman, hammadde ve teknoloji Avrupa ülkeleri ile en az aynı seviyededir. 5.2.1.9 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkiler Hazır beton sektörü taş ve kum ocakları, çimento, kimyasal ve mineral katkılar ile bunları taşıyan nakliye sektörleri ile kamyon üreticileri ve ithalatçıları, oto yedek parça sektörü ile direkt temasta olan bir sektördür. Kaçak çalışan taş ve kum ocakları hem hazır beton ürün kalitesini bozmakta hem de faturasız mal sattıklarından devletin büyük miktarlarda vergi kaybına sebep olmaktadırlar. Bu olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması bu sektörlerin Maden Kanunu kapsamına alınması ile mümkündür. Ayrıca standart dışı, menşei belli olmayan katkı üreticileri de hazır beton ürün kalitesinin bozulmasına sebep olmaktadırlar. Bu sektörde de denetleme mekanizmalarının kurularak işletilmesine ihtiyaç vardır. Bu iki yapı malzemesinde gerekli kalitenin sağlanması ancak Yapı Malzemeleri Yönetmeliğinin uygulanması ile sağlanacaktır. 228 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 5.2.1.10 Mevcut Durumun Değerlendirilmesi: Şekil : Büyüme Hızı – Beton Tüketim Hızı 20,0% 15,0% 10,0% (%) 5,0% 0,0% -5,0% 1998 1999 2000 2001 2002 2003 -10,0% -15,0% -20,0% -25,0% Büyüme Hızı İnşaat Sektöründe Büyüme Hızı Beton Tüketim Hızı Ülkemiz ekonomisinin 90’lı yılların başından itibaren artan büyüme hızına paralel olarak, hazır beton sektörü de gelişme göstermiştir. Beton sektöründe büyüme ülke büyümesi ile paralellik gösterir. Ekonomik büyüme hızlarına paralel olarak beton üretiminin de arttığı ve azaldığı görülmektedir. 2004 yılında ekonomik gelişim hızı %9 civarında iken betonda büyüme hızı %20’lerin üzerinde çıkmıştır. 2005 yılında da beton kullanımı %15 artmıştır. 5.2.2 Sektörün Dünyadaki ve AB Ülkelerindeki Durumu Sektörümüz dünyadaki örneklerine göre daha genç olmasına rağmen oldukça dinamiktir. Sektör verileri ve diğer ülkelerle karşılaştırması aşağıda verilmiştir. 229 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Üretim (milyon m3) Kişi Başı Hazır Beton Tüketimi (m3/kişi) Çimento Tüketimi (milyon ton) Tüketilen Çimentonun Hazır Betonda Kullanılma Oranı Tablo 5.16: Dünyada Hazır Beton (2004) Türkiye 40,1 0,52 30,7 37 Almanya 44,2 0,54 28,84 44,5 Avusturya 9,9 1,20 4,7 - Belçika 11,2 1,08 5,74 53,7 Birleşik Krallık 25,0 0,42 13,05 60,0 Çek Cumh. 6,4 0,62 4,28 - Danimarka 2,3 0,22 1,6 35,0 Finlandiya 2,4 0,46 1,68 52,0 Fransa 37,5 0,63 21,94 50,0 Hollanda 7,8 0,48 4,9 44,0 İrlanda 8,5 2,13 3,5 80,0 İspanya 82 1,99 48,01 50,0 İsveç 2,5 0,28 1,73 60,0 İsviçre 9,8 1,35 4,19 69,5 İtalya 72,8 1,27 45,7 48,7 Norveç 2,7 0,58 1,53 64,7 Polonya 10,5 0,27 12,0 27,0 Portekiz 11,5 1,11 9,11 28,0 Slovakya 2,4 0,44 1,8 44,0 336,9 0,79 208,55 46,7 İsrail 9,3 1,39 3,66 69,0 Rusya 43,0 0,3 44 50 ABD 330,0 1,13 117,0 75,0 Toplam / Ortalama (Avrupa) 230 Dokuzuncu Kalkınma Planı 5.2.3 • Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Sektörün Sorunları Türkiye’deki hazır beton sektörünün yaşadığı en önemli sorun, standart dışı, kalitesiz üretim ve faturasız satışlarla sektörde haksız rekabete ve tüketicinin mağduriyetine yol açan bazı hazır beton üreticileridir. Kalite Güvence Sistemi tarafından denetlenen üye firmalar, kaliteli ve standartlara uygun üretim yapmakta ve satışlarını yasal gereklere uygun olarak yürütmekte iken, üretim standartlarına uymayan ve faturasız satışlar yaparak haksız rekabette bulunup, devleti zarara uğratan hazır beton üreticisi firmalar maalesef gün geçtikçe çoğalmaktadır. • Bayındırlık Bakanlığı tarafından hazırlanan G Ulusal İşaret taslak tebliğinin en kısa sürede yürürlüğe girmesi sağlanarak CE Belgelendirmesi olmayan fakat yapı güvenliği için çok önemli bir ürün olan betonda Yapı Malzemeleri Yönetmeliği’ne göre belgelendirmesi sağlanması gerekmektedir. • Ayrıca inşaat firmaları tarafından –günümüzün gereksinimlerine uymayan şartnameler gereği- inşaatlarda gelişigüzel kurulan beton santrallerindeki denetim dışı üretimin, yanısıra bu santrallerin yarattığı görüntü ve çevre kirliliği ile maddi kaynak israfı da, dikkat edilmesi gereken başka bir konudur. Bu firmalar söz konusu santralleri kendi ihtiyaçları için kuruyor olmalarına karşın, dışarıya da amaç dışı satışlar yaparak haksız rekabete sebep olmaktadırlar. • Kaliteli hammadde temini de sektörün yaşadığı önemli bir sorundur. Agrega ihtiyacı giderek artmakta, ancak agrega kaynakları giderek daralmaktadır. Kalitesi yüksek doğal agrega kaynaklarının özellikle su kaynakları civarında bulunması, bunların çıkartılması konusunda yerel yönetimler ve sektör mensupları arasında anlaşmazlıklara neden olabilmektedir. Agrega üretiminin kuşkusuz doğal çevreye zarar verilmeden gerçekleştirilmesi gerekmektedir. • Hammaddelerin ithalatında kolaylaştırmalar sağlanmalıdır. İthalatta Kalite Belgeli ürünlerde TSE denetimi aranmamalıdır. • Türkiye Hazır Beton Birliğine üye firmalar ve bağlı işletmelerdeki bütün işlemler kayıtlı ve yasal olarak yapıldığından, kayıt dışı ekonomi ile mücadele açısından da ülke ekonomisine katkıda bulunulmaktadır. Türkiye Hazır Beton Birliği, gerek kaliteli ve standartlara uygun beton üretimi, gerekse yasal ve belgeli satışlar konusunda hazır beton üreticilerini ve ilgili makamları sık sık bilgilendirerek uyarmakta, durumun ciddiyetine 231 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 dikkat çekmektedir. İnşaat sektörünün ülkemiz ekonomisinin en canlı ve gelir döngüsü yüksek sektörlerinden biri olduğu hatırlanacak olursa, uzun yılardır vergi kayıplarından ve haksız birikimlerden yakınmakta olan ülkemiz açısından bu konunun ne denli önemli olduğu daha iyi anlaşılacaktır. • Ürünün doğası gereği pazara yakın bir yerde kurulması gereken hazır beton tesislerinin kuruluş ve işletme aşamalarında, ruhsat ve diğer izinler konusunda yerel yönetimlerle yaşanmakta olan sorunlar sektörün önemli gündem maddelerinden biri olmaya devam etmekte, yerel yönetimlerin bu konularda bilgi ve deneyim sahibi fazla elemanları olmayışı zaman zaman sıkıntılara neden olmaktadır. • Hazır betonun taşınması ve yerine teslimi sırasında, araçların trafiğe çıkış saatlerinde kısıtlamalar, kent içi trafik uygulamaları vb. nedenlerle yaşanılan güçlükler, zaman ve verim kaybına yol açmakta, bu konudaki belirsizlikler sürmektedir. • Ulusal eğitim sistemimizin ve özellikle mesleki mekanizmasının yetersizliğinden kaynaklanan yetişmiş eleman eksikliği, diğer sektörlerde olduğu gibi, hazır beton sektöründe de hissedilmektedir. • Yapı Denetiminin de denetlenmesinin sağlanması sektörü denetleyen kesimin de belli bir bilince ulaşması için gerekmektedir. Ülkemiz topraklarının tamamına yakını deprem kuşağında yer almasına karşın, inşaat sektöründe etkin bir yapı ve yapı malzemeleri denetimi mekanizması hala kurulamamış, Yapı Sigortası Sistemi bir türlü hayata geçirilememiştir. Projelendirme, proje onaylama ve teknik uygulamalarda ulusal düzeyde yetki ve sorumsuzluk belirsizliği hala giderilebilmiş değildir. Planlama, projelendirme, yapı malzemesi üretimi, uygulama ve kullanım aşamalarında, üretici, yüklenici ve son kullanıcılar arasındaki iletişim kopuklukları ve bu konularda ülkemizde yeterli tüketici bilinci oluşturulamamış olması, özellikle deprem felaketlerinde kendini belli eden hayati bir sorun olmaya devam etmektedir. 232 Dokuzuncu Kalkınma Planı 5.3 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİNDE (2007–2013) SEKTÖRDE BEKLENEN GELİŞMELER 5.3.1 Yurtiçi Talep Projeksiyonu: Alttaki tabloda hazır beton üretimiyle ilgili önümüzdeki dönemde tahmin edilen üretim gelişmeleri verilmektedir. Tablo 5.17: Hazır Beton Sektörü Yurtiçi Talep Projeksiyonu (Miktar Olarak) (Milyon m3) Ort.Yıllık Artış (%) YILLAR 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2007-2013 48,3 50,7 53,3 55,9 58,7 61,6 64,7 67,9 5 Yukarıdaki tabloda miktar olarak verilen yurtiçi talep 2005 yılı fiyatlarıyla değer olarak aşağıda ayrı bir tablo halinde düzenlenmiştir. Tablo 5.18: Hazır Beton Sektörü Yurtiçi Talep Projeksiyonu (Değer Olarak) (2005 Yılı Fiyatlarıyla - MilyonYTL) Ort.Yıllık YILLAR Artış (%) 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2007-2013 3043 3355 3698 4077 4496 4956 5465 6025 10,25 5.3.2 İhracat Projeksiyonu Hazır Beton ihraç edilememektedir. 5.3.3 Üretim Projeksiyonu: Beton, üretimi ve tüketimi eşit olan ve ihraç ve ithal edilemeyen bir ürün olduğu için üretim projeksiyonları yurtiçi talep projeksiyonları ile aynıdır. 5.3.4 İthalat Projeksiyonu: a) Ürün İthalatı: Ürün ithalatı yapılamamaktadır. 233 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 c) Hammadde İthalatı: 2004 yılında takriben 13-14 milyon ton dökme çimento iç piyasadan temin edilerek hazır beton üretiminde kullanılmıştır. Ancak beş yıl içinde bu rakamın 20 milyon ton/yıl’a ulaşacağı tahmin edilmektedir. Serbest piyasa koşullarını sağlamak için çimento ithalatının serbest bırakılması gerekmektedir. Agrega konusunda bir ithalat beklenmemektedir. Kimyasal katkı kullanımında artış beklenmektedir. Ayrıca yeni nesil katkıların kullanımı da artacaktır. Bugün 100 bin ton/yıl olan kimyasal katkı kullanımı 150 bin ton/yıl seviyelerine ulaşacaktır. 5.3.5 Yatırım Tahminleri: 5.3.5.1 Eklenecek Yeni Kapasiteler Hazır Beton Sektörüne her sene 30–40 tesis eklenmesi beklenmektedir. Bu tesislerde ortalama 25 kişi ile çalışıldığı düşünülürse yılda 1000 kişilik bir istihdam sağlanacaktır. 5.3.5.2 Muhtemel Yatırım Alanları Nüfus yoğun olan ve hazır beton kullanımının yeni başladığı bölgelerde yatırımların artması beklenmektedir. 5.3.6 Teknolojide, Ar-Ge Faaliyetlerinde, İstihdam Piyasasında, Girdi Piyasalarında, Çevre Uygulamalarında vb. Muhtemel Gelişmeler ve Sektörün Rekabet Gücüne Etkileri Sektörde bilgi birikimi ve araştırma tecrübesi AB ülkeleriyle aynı seviyelerdedir. İhracat veya ithalat yapılamadığı için dış ticaret açısından bir sorunu bulunmamaktadır. Sektörde çevre koruyucu önlemler alınmakta ve sıfır atıklı tesisler kurulmaktadır. Önlem alamayan tesislerin bölge mülki amirlerince incelenerek gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir. Ülkemizdeki hazır beton sektöründe kullanılan üretim teknolojisi ile AB ülkeleri, ABD ve diğer gelişmiş ülkelerdeki teknolojiler arasında fark bulunmamakta, sektördeki firmalar gelişmeleri yakından takip etmektedirler. Sektöre yönelik yeni teknolojiler, özel sektör tarafından kısa sürede getirilerek, uygulanmaktadır. Türkiye’deki hazır beton sektörünün şu anda sahip olduğunu teknolojik donanım ve bilgi birikimi, başka ülkelere ihraç 234 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 edebilecek düzeydedir. Günümüzde yurt dışında birçok beton santrali kurulmakta, transmikserler ihraç edilmektedir. Endüstrinin her kolunda olduğu gibi, hazır beton üretimi ve kullanımı sırasında da, doğal ve kentsel çevreyle doğrudan bir etkileşim söz konusudur. Bu etkileşim, hazır beton tesisinin kuruluş aşamasından, üretilen ürün ve hizmetin son kullanım noktasına aktarılmasına kadar devam eder. “Beton” sözcüğünün çevre açısından olumsuz bazı çağrışımlara kaynaklık ettiği doğrudur ,ancak unutmamak gerekir ki zararlı olan beton değil, plansız ve yanlış yapılaşma uygulamalarıdır. Özellikle şantiyelerde standartlara aykırılık ve çevre kirliliği pahasına üretilmeye çalışılan elle dökme betonlarla karşılaştırıldığında, hazır beton üretiminin çevreye olan etkisi sanıldığından çok daha azdır. Bununla birlikte, çevre yönetimine ilişkin kurallara uyulmadığı takdirde, her endüstriyel üretim süreci gibi, hazır beton üretiminin de çevreye olumsuz etkide bulunabilecek bir takım unsurları söz konusudur. Hazır beton tesisinin, bulunduğu doğal ve kentsel çevreyle kuracağı uyum, muhtemel olumsuz etkilerini de en aza indirecektir. Bunun yolu da, kuşkusuz akılcı planlama ve sürekli eğitimdir. Üretim işlemleri gerçekleştirilirken, gürültü ve toz emisyonlarının kontrolü ve çevreye olumsuz etkinin önlenmesine yönelik tedbirlerin alınması gerekir. Bu noktada önemli olan, taşıma sorumlusundan tesis sorumlusuna kadar her düzeydeki görevlinin, doğal ve kentsel çevreye duyarlılık konusunda eğitilerek bilinçlendirilmesidir. Bir diğer etken de atık malzeme yönetimidir. Bu konuda yeniden dönüşüm üniteleri kullanılarak, hem kaynak israfı önlenmeli hem de çevre kirliliğinin önüne geçilmelidir. 5.3.7 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkilerde Muhtemel Gelişmeler: Hazır beton sektörünün hammadde temini, üretim ve hizmet aşamalarında doğrudan veya dolaylı ilişki içersinde bulunduğu çeşitli sektörler ve yan sanayi kolları mevcuttur. Bunları ana hatlarıyla aşağıdaki gibi özetlemek mümkündür: • Hammadde • Çimento Sektörü • Agrega Sektörü • Katkı Sektörü Hazır beton sektöründe, çeşitli çimento ve agrega gruplarına bağlı olarak faaliyet gösteren hazır beton firmaları olduğu gibi, herhangi bir çimento ve agrega grubuna bağlı olmayan hazır beton firmaları da bulunmaktadır. Dolayısıyla, çimento temininde bu açıdan 235 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 farklılıklar görülebilmektedir. Ayrıca, hazır betonu oluşturan hammaddeler içersinde en yüksek bileşen oranına sahip olan agrega (kum, çakıl, mıcır) temini zorunluluğu da, sektörün maden ve taşocağı sanayisi ile yoğun ilişkide bulunmasını gerektirmektedir. Aynı şekilde, hazır beton üretiminde kullanılan kimyasal ve mineral katkıları üreten veya ithal eden firmalar da, yine hazır beton sektörüyle bağlantılı bir diğer sektör olan katkı sektörünü oluşturmaktadırlar. Hazır beton firmaları, kuruluş ve işletme aşamalarında makina ve araç üretiminde bulunan çeşitli sanayi kollarıyla ilişki içersinde bulunmaktadır. Hazır beton silo, ekipman, laboratuar ve otomasyan sistemlerini üreten firmalarla, transmikser kamyonu, beton pompası gibi araçları üreten motorlu araç firmaları (iş makinası, kamyon/çekici ,silobas vb.), sektörün doğrudan ilişki içersinde bulunduğu sanayi kollarıdır. Hazır beton sektörü, bağlı ve ilişkide bulunduğu diğer sektör ve sanayi kollarıyla birlikte doğrudan inşaat sektörüne yönelik faaliyet göstermekte, inşaat sektörünün temel girdilerinden birini üretmektedir. Bu nedenle, inşaat sektöründeki dalgalanmalar doğrudan hazır beton sektörüne de yansımakta, talep değişiklikleri sektörü ve dolayısıyla, ilişkide bulunduğu sanayi kollarını etkilemektedir. Diğer yapı ürünlerine göre beton hem daha ekonomik hem de daha dayanıklı çözümler sunmaktadır. Yerli bir ürün olan betonun önümüzdeki dönemde de liderliğini devam ettireceğini düşünüyoruz. 5.3.8 Sektörde Kamunun Rolü, Özelleştirme Faaliyetleri ve Muhtemel Etkileri: Sektör içinde mevcut olan kamunun denetim rolü bağımsız onaylanmış belgelendirme kuruluşlarına devredilerek sektörde kaliteden taviz verilerek yapılan rekabetin önüne geçilmesi gerekmektedir. Bu nedenle KGS (Kalite Güvence Sistemi) en kısa sürede onaylanmış kuruluş haline getirilmelidir. Bayındırlık Bakanlığı tarafından yayınlanan G taslak tebliği yürürlüğe girmelidir. Yapı Malzemeleri Yönetmeliği’nin uygulamaya başlanması gerekmektedir. Betona hammadde sağlayan tüm sektörlerin Yapı Malzemeleri Yönetmeliği’ne göre belgelendirilmesi gerekmektedir. Bu da betonun daha kaliteli malzemeler kullanılarak imal edilmesini sağlayacaktır. Yapılan haksız rekabetin önüne geçilmesi için önlemler alınmalıdır. Faturasız satışlar engellenmelidir. Bu konuda Maliye Bakanlığı gerekli incelemeleri yapmalıdır. 236 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Bayındırlık Bakanlığı Yapı Denetimi hususunda denetimler gerçekleştirerek yaptıkları işlemleri incelemeli, yeterli sayıda ve eğitimde personel çalıştırılmasını sağlamalıdır. Dayanıklılığın sağlanması için C30 dayanımının altındaki betonların kullanımının önüne geçilmesi gerekmektedir. Gerekli yasal düzenlemeler yapılarak C30 sınıfı altında beton kullanımı yasaklanmalı ve ileri ülkelerdeki gibi yüksek dayanımlı beton sınıflarının kullanımı özendirilerek, teşvik edilmelidir. Ülkemizde yerleşim bölgelerinin büyük bir kısmı birinci ve ikinci derece deprem kuşağı üzerindedir. Mevcut yapıların çok büyük bir bölümünde ilkel yöntemlerle yerinde üretilen betonların kullanılması sonucu, orta şiddetli depremlerde bile yapılarda ciddi hasarlar oluşmaktadır. Bu hasarların temel nedeni, özellikle taşıyıcı sistemde kullanılan malzeme kalitesinin yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Büyük kayıplara uğramamıza yol açan deprem felaketleri, bir kez daha ve çok acı bir şekilde göstermektedir ki, ülkemizdeki inşaatlarda, özellikle de taşıyıcı betonarme sistemlerin inşasında proje, malzeme, uygulama ve denetim yetersizliği had safhada olup, kullanılan betonların kaliteleri de oldukça düşük bulunmaktadır. Ülkemizin ihtiyacı olan kaliteli beton kullanımının sağlanması ve bu konuda hizmet verecek hazır beton sektörünün doğru olarak gelişmesi için bazı acil önlemler alınmasına ihtiyaç vardır. 237 Dokuzuncu Kalkınma Planı 5.3.9 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 AB’ye Katılım Sürecinin Sektöre Etkileri Sektör AB mevzuat ve standartlarına uygun olarak çalışmaktadır. Bu mevzuatın en önemlilerinden olan Yapı Malzemeleri Yönetmeliğinin Bayındırlık Bakanlığı tarafından en kısa sürede uygulamaya geçmesi gerekmektedir. 5.4 SEKTÖRDE UYGULANMASI ÖNERİLEN STRATEJİ, ÖNCELİK, POLİTİKA VE TEDBİRLER 5.4.1 Temel Sektörel Vizyon ve Strateji Sektörde kaliteden taviz verilerek yapılan haksız rekabetin önüne geçilmesi ile sektör daha deneyimli hale gelecektir. Aksi halde denetimsiz ortamda kaliteden ödün veren firmalarla rekabetin sürdürülmesi mümkün değildir. Sektörün daha kaliteli üretim yapması sağlanmalıdır. 5.4.2 Temel Politikalar ve Öncelikler Bayındırlık Bakanlığı tarafından yayınlanan G Taslak Tebliği’nin uygulamaya geçmesi gerekmektedir. 5.4.2.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Politikalar ve Öncelikler AB’ ye katılım sürecinde sektör mevzuat, standart ve uygulama açısından hazırdır. 5.4.2.2 Diğer Politikalar ve Öncelikler Yeni agrega sahalarının açılması gerekmektedir. Betonun önemli girdi malzemelerinden olan agreganın yeteri miktarda temini için artan beton miktarını sağlamak üzere yeni sahalar açılması sağlanmalıdır. Trafiğe çıkış saatlerinde daha geniş davranılması gerekmektedir. Bazı illerde beton mikserlerinin trafiğe çıkış saatleri sınırlandırılmaktadır. 2 saatlik kullanım ömrü olan betonun en kısa sürede kullanıcısına ulaşması için bu sınırlandırmalar kaldırılmalıdır. 238 Dokuzuncu Kalkınma Planı 5.4.3 Politikaları Düzenlemeler Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Gerçekleştirmeye Yönelik Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Belirlenen öncelikleri gerçekleştirmek ve politikaları uygulamak için gerekli somut tedbirler ile hukuki ve kurumsal düzenlemeler ve bunların hangi kurumlar tarafından yapılacağına ilişkin öneriler aşağıda verilmiştir. 239 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 5.19: Hazır Beton Sektörü Sorunları ve Tedbir Önerileri Sorumlu Kuruluş İşbirliği Yapılacak Kuruluşlar Mevcut Maliye Bakanlığı THBB* Sorun:Kalitede Haksız Rekabet (Tedbir: Denetim) Bayındırlık Bakanlığı Sorun:C 30 Altı Dayanım Sınıfının Kullanılması Performans Göstergesi Hedef Süre 2007-2013 Açıklama %20 kaçak %5 kaçak 3 sene Denetimlerin Gerçekleştirilmesi THBB* %60 denetimli %100 denetimli 1sene G Uygunluk Tebliğinin Çıkarılması Bayındırlık Bakanlığı THBB* %85 C30 altı beton %50 3 sene Afet Yönetmeliğinde C30’un Min Olarak Belirlenmesi Dış Tic. Müs. Sanayi Bak. TSE THBB* İthalat yok Belli bir değere ulaşılması 1 sene İthalatı Sınırlayıcı Denetimlerin Kaldırılması Sorun//Tedbir/Faaliyet Sorun:Faturasız Satışlar (Tedbir: Denetim) Sorun:Hammadde İthalatının Kolaylaştırılması *Türkiye Hazır Beton Birliği 240 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 5.4.3.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Düzenlemeler Sektör standartlar ve mevzuat açısından AB’ye hazırdır. Yapı Malzemeleri Yönetmeliği’nin uygulamaya geçmesi ve G uygunluk işaretinin sağlanması ile betondan tam olarak bir denetim sağlanabilecektir. 5.4.3.2 Teşvik Sistemine İlişkin Öneriler Teşviklerin daha az gelişmiş bölgelerde verilmesi sağlanmalıdır. Bu teşviklerin bu illerde kullanıldığı da takip edilmelidir. 241 Dokuzuncu Kalkınma Planı 5.5 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 SONUÇ Sektör çok genç ve dinamiktir. Her geçen gün üretim artışı devam etmekte ve büyüyen Türkiye’nin temelleri sektör ile atılmaktadır. Sektörde, bahsettiğimiz denetim ve haksız rekabet ile ilgili sorunlar çözüldüğü takdirde, sektör önümüzdeki dönemde sağlıklı olarak büyümeye devam edecektir. Sektör ülkemizdeki yatırımların yapılmasındaki anahtar sektörlerdendir ve Türkiye’de sektörümüzle ilgili gerekli bilgi birikimi bulunmakta ve üniversitelerde ve firmalarda sektörün daha verimli ve daha kaliteli ürünler sağlaması için gerekli araştırmaların yapılmasına devam edilmektedir. Sektörün önümüzdeki dönemde yapacağı yatırımlarla kapasitesinin ve beton kullanımının daha da artması beklenmektedir. Fakat sektöre hammadde temininde özellikle de agrega ve çimento temininde yaşanabilecek sorunların beton üretimine ve yatırımlara önemli olumsuz etkileri olabilir. Çimento ithalatında gerekli kolaylıklar sağlanmalıdır. 242 Dokuzuncu Kalkınma Planı 5.6 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 EK: Kalite Güvence Sistemi Kalite Güvence Sistemi (KGS), hazır beton sektöründe 1996 yılından beri uygulanan bir denetim ve belgelendirme sistemidir. KGS'nin temel amacı, beton ve ilgili sektörlerde standardizasyon ve kalitenin benimsetilip, yaygınlaştırılmasıdır. Betonun, standartlara uygun olarak üretilmiş olmasının sağlanması ve üretim sistemi denetlenmiş bu betonun kullanılması ile topraklarının büyük bölümü deprem riski altında olan ülkemizde yapı kalitesinin artırılması hedeflenmiştir. 1996 yılında Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) tarafından oluşturulan KGS, 2004 yılında Avrupa Birliği entegrasyonu sürecinde, değişen standartlar ve mevzuatlara uyum sağlanması yönünde yeniden yapılandırılarak THBB’nin bir iktisadi işletmesi haline getirilmiştir ve iktisadi işletmenin, “Kalite Güvence Sistemi Kurulu” adı altında oluşturulmuş tarafsız bir kurul tarafından yönetilmesi sağlanmıştır. Kurul, Bayındırlık ve İskan, Sanayi, Çevre ve Orman Bakanlıkları, Belediyeler, Üniversiteler, Mühendis ve Mimar Odaları, TÜBİTAK ve sektörün önde gelen sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile 20 üyeden oluşan tarafsız bir yapıya sahiptir. Bu yeni yapılanması ile KGS, TS EN 45011 Standartlarına göre TÜRKAK (Türkiye Akreditasyon Kurumu)‘dan akredite bir şekilde beton ve ilgili ürünlerde muayene ve belgelendirme hizmetlerine devam etmeyi amaçlamıştır ve bu konuda çalışmalarına hız vermiştir. Böylece KGS, sadece THBB üyelerine değil, sektördeki tüm kuruluşlara hizmet yapabilir hale gelmiştir. Kalite Güvence Sistemi Kurulu’nun, kendi içinden üyeler ile konu ile ilgili uzmanların oluşturduğu Belgelendirme Komitesi, Denetleme Komitesi, İcra Komitesi, Bilimsel Danışma Komitesi, Belgelendirme İtiraz Komitesi ile Müşteri ve Tüketici Şikayetleri Komitesi adı altındaki komiteleri bulunmaktadır. Bütün bu işleyişin sürdürülmesi, kurulan Kalite Güvence Sistem Müdürlüğü ile sağlanmaktadır. Kalite Güvence Sistem Müdürlüğü; Müdür, Uzmanlar ve Ürün Tetkiki Ekibi’nden oluşmaktadır. Sistem Tetkiki, çoğunlukla akademisyenlerin oluşturduğu Tetkikçi Havuzundan seçilen Tetkikçiler tarafından yapılmaktadır. Kalite Güvence Sistemi şu anda sadece hazır beton değil, agregalar ve kimyasal katkılarda da belgelendirme yapmaya başlamıştır. Agregalar ve kimyasal katkılarda Avrupa Uygunluk Belgesi (CE Belgesi) vermek için gerekli hazırlıklar hızla sürdürülmektedir. KGS, hazır betonda tetkik ve belgelendirme işlemlerini, TS EN 206-1 “Beton – Bölüm 1: Özellik, Performans, İmalat ve Uygunluk” / Nisan 2002 Standardı ve bu 243 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 standardın atıf yaptığı ilgili diğer standartlarda belirtilen kriterlere göre hazırlanan KGS Belgelendirme Rehberi’ne uygun bir şekilde yapmaktadır. Hazır betonda KGS Belgelendirmesinin amacı, tesislerin TS EN 206-1 Standardı’na uygun olarak üretim yaptıklarının belgelenmesidir. Bu amaçla KGS’nin organizasyonel yapısı ve belgelendirme süreci oluşturulmuştur. Belgelendirme, sistem ve ürün tetkiki adı verilen birbirini tamamlayan tetkiklerle sürdürülmektedir. Kalite Güvence Sistemi Tetkikleri a-Sistem Tetkiki: Normal olarak yılda en az bir kez Tetkikçi Havuzundan görevlendirilecek KGS tetkikçileri tesisi ziyaret ederek, Üretim Kontrol Sistemi, Laboratuvar, Beton Karışım Oranları ve Deneme Betonları, Personel Ekipman ve Tesis, Beton Bileşenlerinin Karışım için Tartımı, Karıştırma ve Taşıma, Ekipman Kontrol İşlemleri, Beton Karışımına Giren Malzemeler, Üretim İşlemleri ve Beton Özelliklerinin Kontrolü ve Kayıtlar ile ilgili konularda ve müşteriden talep gelmesi durumunda İş Güvenliği ve Çevre konularında da Sistem Tetkiki Soru Kitapçığı “Hazır Beton”a göre Tetkik gerçekleştirilir. b-Ürün Tetkiki: Dağıtım noktasında (şantiyede) veya gerekli hallerde hazır beton tesisinde, betondan alınacak numuneler üzerinde taze beton ve sertleşmiş beton deneyleri, ayrıca tesisin kür havuzunda bulunan ve kırılma günü gelmiş beton örnekleri üzerinde sertleşmiş beton deneyleri uzman veya ürün tetkik ekibi tarafından yılda en az bir kez habersiz olarak yapılır. Belgelendirmeye İlk Başvuru ve Başvurunun Kabulü Kalite Güvence Sistemi Belgesi’ni ilk kez almak isteyen kuruluşlar, Kalite Güvence Sistemi Müdürlüğü’ne bir yazı ile başvurur. Başvurunun gelmesiyle beraber müşteri adayına kendisiyle ilgili genel bilgilerin (kuruluş yapısı, faaliyet alanı, vb.) istendiği Yeni Müşteri Başvuru Formu ve KGS’yi tanıtıcı bilgiler gönderilir. Kuruluşun bu formu doldurmasıyla birlikte başvurusu KGS Müdürlüğü tarafından değerlendirilerek onaylanır. Yeni Müşteri Başvuru Formunun onayıyla beraber kuruluş ile belgelendirme hizmet anlaşması yapılır. Belgelendirme (Başlangıç) Tetkikleri Belgelendirme tetkiki, kuruluşa sözleşme süresi dâhilinde yapılan ilk tetkiktir. İlgili ürün standardına ve belgelendirme rehberine göre sistem tetkiki (fabrika üretim kontrol tetkiki) tarihine kuruluş ile birlikte karar verilir. Tetkik programı en az bir hafta öncesinden kuruluşa iletilir. Önemli bir durum olmadıkça tetkik tarihi değiştirilemez. Tetkik, daha önce 244 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 gönderilen programa göre normal olarak iki tetkikçiden oluşan tetkik ekibi tarafından gerçekleştirilir. Program, açılış toplantısı, tetkik ve kapanış toplantısından oluşur. KGS, kuruluşun belgelendirme kapsamındaki ürünün standardına göre üretim kontrol sistemini tetkik eder. Bu konudaki dökümantasyonun gerçekleşme kayıtları incelenir. KGS tetkikçileri kuruluşun konu ile ilgili her türlü dokümanına ulaşabilmelidir. Ayrıca kuruluş tarafından yetkili bir kişi (Yönetim Temsilcisi veya yetkilendirilmiş bir kişi) tetkikin her aşamasında bulunacaktır. Gözetim Tetkikleri (Periyodik Tetkikler) Gözetim tetkikleri, fabrika üretim kontolün değerlendirilmesi ve onaylanması için normal olarak her takvim yılında bir kez gerçekleştirilir, fakat kuruluşun durumuna göre bu değiştirilebilir. Tetkikin gerçekleştirilmesi belgelendirme tetkiki gibidir. Eğer kuruluşun fabrika üretim kontrol sisteminde önemli bir değişiklik olursa, bir gözetim tetkiki yapılması gerektirir. Uygunsuzluklar Eğer tetkikte uygunsuzluk bulunursa, tetkikçiler tarafından kapanış toplantısında bu kuruluşa uygunsuzluk bildirilir ve kuruluşun yönetim temsilcisi veya üretim kontrol sorumlusu ile uygunsuzluklara ilişkin rapor imzalanır. Uygunsuzluklar genel olarak tetkik ziyareti sonrası kuruluşa gönderilecek Muayene Raporu ile bildirilir. Takip Tetkikler Yapılan tetkikler sonucu bulunan A Tipi Uygunsuzluklar veya KGS Belgelendirme Komitesi’nin vereceği kararlar sonucu kuruluşa bir takip tetkik yapılması uygun görülebilir. Takip tetkikler fabrika üretim kontrolün bir kısmını veya tamamını içerebilir. Ürün Tetkiki Eğer belgelendirmeye tabi olan ürünün ilgili teknik referansında (standardında) fabrika üretim kontrolünü destekleyen bir ürün tetkiki de varsa (örn: beton), kuruluşa ürün tetkiki ziyaretleri yapılır ve ilgili üründen alınan numuneler üzerinde deneyler gerçekleştirilir. Ürün tetkiki ilgili ürüne göre eğitimli personel, yeterli ve kalibre ekipman ile yapılmaktadır. Deneyler için tedarikçi laboratuarlar kullanılabilir. Tedarikçi laboratuarlar KGS’nin bu konuda oluşturduğu kriterler çerçevesinde seçilir. Ürün tetkikleri, oluşturulan muayene raporu ile kuruluşa bildirilir. İlgili teknik referansına göre değerlendirilen raporda sonuç olumsuz ise takip tetkik yapılmasına karar 245 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 verilir. takip tetkik sonucu da olumsuz olur ise kuruluşun belgesi askıya alınarak fabrika üretim kontrolü baştan tetkik ve değerlendirme sürecine girer. Belgelendirme Kararı Yapılan tetkik ve oluşturulan muayene raporları KGS Belgelendirme Komitesi tarafından değerlendirilerek kuruluşun fabrika üretim kontrolünün uygunluğuna karar verilir. Bu karar verilirken kuruluşun belgelendirmeye tabi olduğu teknik referanslar ile idari kuralları sağlayıp sağlamadığı değerlendirilir. Belgenin Kapsamı Belge, kuruluşun her bir üretim birimine ayrı düzenlenir. Belge aynı zamanda her bir ürün veya ürün ailesi için de ayrı düzenlenir. KGS, belgenin düzenlenmesiyle, o üretim biriminin referans teknik dokümanlara uygun olduğunu beyan eder. Belgenin Geçerliliği Belge, KGS tarafından iptal edilmez ve askıya alınmaz ise normal olarak 1(bir) yıl geçerlidir. Bunun yanısıra belgelendirmeye esas olan teknik referansın değişmesi, imalat sürecinin veya fabrika üretim kontrolünün kendisinin de değişmesi belgenin geçerliliğini değiştirebilir. Belgenin Kullanımı Kalite Güvence Sistemi tarafından düzenlenen belge, KGS Belge ve İşaret Kullanım Kurallarında belirtildiği üzere kullanılmalıdır. 246 6. BETON PREFABRİKASYON SANAYİİ ALT ÖİK RAPORU 247 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 BETON PREFABRİKASYON ALT ÖİK ÜYE LİSTESİ RAPORTÖR : BÜLENT TOKMAN, TÜRKİYE PREFABRİK BİRLİĞİ RAPORTÖR : MÜGE GÖK ERYILMAZ, TÜRKİYE PREFABRİK BİRLİĞİ KOORDİNATÖR : F. SAVAŞ BAYAZIT, DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. KOORDİNATÖR: ASAF ERDOĞAN, DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. 248 6.1 6.1.1 GİRİŞ Prefabrikasyonun Genel Tanımı Prefabrikasyon sözcüğü, genel anlamda, bir mamulü meydana getiren parçaların fabrikada yoğun kontrol altında ve seri olarak üretildiği ve bant sistemi üzerinde bu parçaların bir araya getirildiği endüstriyel sistemler için kullanılmaktadır. Yapı sektöründe ise herhangi bir yapı gereci, yapı elemanı, veya yapı bileşeninin atölye veya fabrikalarda seri olarak üretildikten sonra, şantiyede, sadece yerleştirme ve montaj işlerine tabi tutulmasına "Prefabrikasyon" denir. Diğer bir deyişle, prefabrikasyon yapı üretiminde kullanılan teknolojidir ve yapı bileşeninin üretildiği malzemeden bağımsızdır. Bu raporda malzeme olarak betonun kullanıldığı beton prefabrikasyon ele alınmıştır. 6.1.2 Prefabrike Beton Yapı Üretim Sistemleri Beton prefabrikasyon, ana taşıyıcı sistemi de dahil her türlü yapı tipinde ve altyapılarda beton/betonarme prefabrike yapı elemanlarının kullanıldığı bir yapı üretim sistemidir. Prefabrikasyon tekniğinin gelişimi incelendiğinde, ülkelerin endüstrileri geliştikçe yapı sektöründeki prefabrikasyon uygulamalarının da arttığı görülür. Bugün gelişmiş ülkelerde prefabrikasyon teknolojisi, mümkün olan her alanda uygulanmakta olup, her geçen gün dünyada, yapı sektöründe prefabrikasyon uygulama alanı ve dolayısıyla oranı da artmaktadır. Yapı sektöründe uygulanan prefabrikasyon sistemleri incelendiğinde, her ülkenin prefabrikasyon teknolojisinin farklı olduğu ve hatta aynı ülkede, aynı proje bazında bile farklı sistemler uygulandığı görülür. Bu durum şaşırtıcı değildir. Çünkü; teknoloji, toplumun özündeki koşullara sıkı sıkıya organik olarak bağlıdır. Ayrıca yapılar çevre koşullarını, çevre de yapıları etkilemektedir. Bu nedenle her yapı ayrı bir özelliğe sahiptir denilebilir. Yapılan araştırmalara göre, bugün, uygulanan 600 kadar prefabrikasyon sistemi bulunmaktadır. Fakat uygulamanın bu kadar çeşitli olmasına rağmen, sistemler, bazı, ana gruplar halinde sınıflandırılabilir. 1. Taşıyıcı Duvarlı Sistem: Sistemin ana öğeleri taşıyıcı duvarlardır. Duvar ve döşemeler pano veya panel olabilir. 249 Dokuzuncu Kalkınma Planı 2. Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Kolon-Kiriş Sistem: Sistemin ana öğeleri taşıyıcı düşey kolonlar ve yatay kirişlerdir. Döşeme, pano veya panel olabilir. Duvarlar taşıyıcı değildir. 3. Kolon-Döşeme Sistemi: Sistemin ana öğeleri taşıyıcı düşey kolon ve yatay döşeme panelleridir. 4. Hücre Sistemi: Sistemin ana öğesi, monolitik bağlanmış hücre elemanıdır. Bu hücre elemanları kendi içinde taşıyıcıdırlar. Görüldüğü gibi ,prefabrikasyon,geleneksel sistemlerin gelişmiş halidir.Ana malzemesinin betonarme olması dolayısıyla kalıcı,deprem ve yangın dirençli,her türlü mimari tasarıma esnek,fabrikalarda üretildiği için süre ,kalite,çevre dostu özellikleri ile geleneksel betonarmenin bir adım önündedir. 6.2 6.2.1 MEVCUT DURUM Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı Sektörde faaliyette bulunan kuruluşların mülkiyet durumları, üretim konuları, yerleri, kapasiteleri ve işçi sayıları Tablo 1’de verilmiştir. Tablo 6.1: Beton Prefabrikasyon Sektöründe Önemli Kuruluşlar ÜRETİM KONUSU SIRA KURULUŞ NO ADI YERİ Üst Yapı Alt yapı Çevre Elm. 2005 YILI SBD İŞÇİ KAPASİTE SAYISI (m3) ÖZEL SEKTÖR KURULUŞLARI 1 AFAPREFAB. İzmir Ank- Karayolu + + + 112 50 000 + + + 64 45 000 + + + 50 18 000 26. Km Kemalpaşa/ IZMİR 2 AGE Tahran Cad. No.19 K.Dere ANKARA 3 AKAT Şehit Nevres Bulv. No.7/8 Alsancak/İZMİR 250 Dokuzuncu Kalkınma Planı 4 ALACALI Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Mahmutbey Mahallesi + + + 192 80 000 + + + 78 24 000 + + + 67 25 000 + + 33 22 000 + + 23 48 000 + 54 10 000 49 12 000 97 18 000 Küçük Halkalı Cad. No.26 Bağcılar / İSTANBUL 5 ASTAŞ Eskişehir Yolu 52.Km + Temelli ANKARA 6 AYBET Kızılırmak Seddesi 4.Km.P.K.60 Bafra/SAMSUN 7 BORDES Vişnelik Mah. Ünal Sokak, No.14/A ESKİŞEHİR 8 ÇALLIOĞLU Vatan Bulvarı, + Çallıoğlu Binası Pk.25 ANTALYA 9 ÇEVRE Mudanya Cad. No.327 + Fethiye/BURSA 10 DAĞYAPI Yörükoğlu Sok. + + + + + + + + + + + 185 30 000 + + + + 174 120 000 + + + 610 350 000 + + + + 213 70 000 + + + + 309 90 000 GökçeApt. No.153 -B ESKİŞEHİR 11 DEMIRAĞ CumhurIyet Bul. No.302/203 Sevil İş Merkezi A1sancak/ İZMİR 12 DEPAŞ Turan Mah. İzmir Asfaltı 3.Km. Sarayköy DENİZLİ 13 GÖK İNŞAAT İnönü Cd. 90/5 GümüşsuyuTaksim/İST 14 İSTON Eski Edirne asfaltı metris cezaevi karşısı Küçükköy/İST 15 KAM İstanbul K.Yolu ANKARA 28.Km Saray ANKARA 16 KAMBETON Ceyhan K.Yolu 6.Km No.327/C ADANA 251 Dokuzuncu Kalkınma Planı 17 NİĞBAŞ Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Adana K.Yolu + + + + + + + + + + + + + 191 118 000 62 20 000 70 85 000 + 158 73 000 + + 137 60 000 + + + 245 120 000 Cad. + + + 41 25 000 Sanayi + + 152 100 000 2.Km NİĞDE 18 PB Kükürtlü mah. Mudanya cad. Tan sitesi B Blok 81/3 16080 BURSA 19 PEKİNTAŞ Büyükdere Cad. + Pekintaş İşhanı No.32/1 Mecidiyeköy İSTANBUL 20 SİNTA Org. San. Bölg. Gri Cd. No.8 21 USAŞ BURSA İsmetpaşa Cad. No.43/1 UŞAK 22 YAPI H.Reşit Paşa Sk. No.7 MERKEZİ Çamlıca + İSTANBUL 23 YESTAŞ Mudanya No.133/A Kükürtlü BURSA 24 YÜKSEL Organize YAPI Bölgesi ELEMANLARI Cad.No.3 Batı + Hun Sincan/ANKARA Kaynak: Türkiye Prefabrik Birliği 6.2.2 Mevcut Kapasite ve Kullanımı Türkiye Prefabrik Birliği üyesi firmaların (2005 yılı için 24 firma) toplam kapasitesi 1.600.000m3 tür.TPB tarafından yapılan bir çalışmaya göre ,Türkiye genelinde 2004 yılında prefabrik beton üretiminin %60ı Birlik üyesi firmalar tarafından üretilmiştir.Kapasite kullanımı pazar durumuna göre değişmektedir.2004 yılında TPB üyesi firmaların toplam prefabrik beton üretimi 803 695m3 tür.2004 yılı kapasite kullanım oranı ortalama %60dır.Bu oran yıllara göre %40-%60 arasında değişmektedir. 252 Dokuzuncu Kalkınma Planı 6.2.3 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Üretim a) Üretim Yöntemi ve Teknoloji Prefabrikasyon teknolojisinde, yapı elemanları fabrikalarda üretilerek inşaat sahasında birleştirilir.Sanayileşmiş üretimin kalite,hız,verimlilik ,ekonomiklik ve süreklilik gibi bütün olumlu özelliklerini içeren prefabrikasyon teknolojisi ,yapım teknikleri içinde en ileri teknolojilerden biridir. b) Ürün Standartları Üretim yürürlükteki standartlara göre yapılmaktadır.(TS 498,TS 500,TS 648,TS 706 EN 12620, TS 708, TS 802, TS 1033,TS 1034, TS 1248, TS 2871,TS 2940,TS 3068, TS 3114,TS 3233,TS 3260, TS 3323, TS 3357, TS 3452, TS 3456, TS 3523,TS 3526, TS 3528, TS 3530 pr EN 933,TS 3648,TS 3721,TS 4065, TS 4559, TS 5679,TS 5680,TS ISO 9194, TS9967) Beton prefabrikasyon teknolojisi ile ilgili AB normları da henüz oluşturulma aşamasındadır. Bu normların oluşturulmasına paralel olarak Türkiye’de de TSE tarafından uyum çalışmaları yürütülmektedir. c) Üretim Miktarı Tablo 6.2: Beton Prefabrikasyon Sektörü Üretim Miktarları (m3) YILLAR YILLIK ARTIŞLAR 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005(tah.) 2000 2001 2002 2003 2004 2005 1 178 391 1 352 291 935 582 1 155 447 1 185 787 1 148 638 1 200 000 %14 -%31 %23 %2 -%4 %4 Kaynak: TPB d)Maliyetler Maliyetler proje bazında değiştiği için herhangi bir rakam vermek mümkün olamamaktadır. 6.2.4 Dış Ticaret a)İthalat Sektörde öngerme teli ithal edilmektedir. Genellikle firmalar tarafından bireysel girişimlerle yapılan bu ithalatın toplam miktarı yaklaşık 5500 ton, parasal değeri 2005 yılı fiyatları ile 4,5 milyon euro’dur. 253 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 b)İhracat Nakliye zorluğu nedeniyle düzenli bir ihracat söz konusu değildir. Talebe bağlı olarak çok özel durumlarda ihracat yapılabilmektedir. Örneğin, geçen yıllarda Adana’dan Libya’ya beton boru ihraç edilmiştir. Üyelerin yabancı bir ülkeden talep gelmesi halinde ,kısa sürede mobilize olma ve oradaki yerel koşullar altında üretim yapabilme potansiyelleri mevcuttur. 6.2.5 Yurtiçi Tüketim Yurtiçi tüketim tamamen yerli üretimle karşılanmaktadır. Proje bazında üretim yapıldığı için üretim – tüketim rakamları aynıdır. 6.2.6 Fiyatlar Fiyatlar proje bazında oluştuğundan fiyat vermek mümkün değildir. 6.2.7 İstihdam Tablo 6.3: Beton Prefabrikasyon Sektörü İstihdam Durumu (TPB üyeleri için ) (Kişi) İşgücü (1) Teknik İşçi,idari personel veHizmet-li Taşeron Kaynak :TPB 2000 484 Yıllar 2001 418 2002 416 2003 393 2004 317 2005 406 2001 -%14 2002 -%1 Yıllık Artışlar(%) 2003 2004 2005 -%6 -%20 %28 2838 3100 2385 2281 1782 2234 +%9 -%24 -%5 -%22 +%25 1390 1432 1078 914 850 749 +%3 -%25 -%16 -%8 -%12 Beton prefabrikasyon sektöründe yetişmiş eleman sıkıntısı vardır. Firmalar yetişmiş işgücünü genellikle yine üretici firmalardan karşılamaktadırlar. Firmalar arası transferler sözkonusudur. Üye dışı firmaların istihdam yapıları ile ilgili bir bilgi yoktur, ancak, sektör üretiminin 1/3’ünün üye dışı firmalar tarafından yapıldığı gözönünde tutularak aynı oranın istihdam için de geçerli olduğu varsayılabilir. Bu durumda sektörün toplam istihdamı aşağıdaki şekilde olacaktır: 254 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 6.4: Beton PrefabrikasyonSektörü Tahmini İstihdam Durumu (Kişi) İşgücü (1) Teknik İşçi,idari personel ve Hizmetli Taşeron Kaynak :TPB 6.2.8 2000 645 Yıllar 2001 560 2002 560 2003 525 2004 425 2005 540 2001 -%14 2002 -%1 Yıllık Artışlar(%) 2003 2004 2005 -%6 -%20 %28 3785 4135 3180 3040 2380 2980 +%9 -%24 -%5 -%22 +%25 1855 1910 1440 1220 1135 1000 +%3 -%25 -%16 -%8 -%12 Mevcut Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi Üyelerin aldıkları teşviklerle ilgili bilgiye ulaşılamamıştır. 6.2.9 Sektörün Rekabet Gücü Kullanılan teknoloji ve fiyat açısından sektör yurtdışındaki rakipleri ile rekabet edebilecek düzeydedir. Gerçekte beton prefabrikasyonun özellikleri nedeniyle ( elemanların ağırlığı, stoka çalışılmaması, proje bazında üretim, vb. gibi) uluslar arası bir proje olmadıkça ülkeler arasında büyük ölçekte ticarete konu olması da mümkün değildir. Yurt içinde ise sektörde büyük bir haksız rekabet vardır. Fiyat tek belirleyicifaktör olarak ele alınmakta, kalite, yasallık gibi diğer faktörler gözardı edilmektedir. Sektör örgütü Türkiye Prefabrik Birliği (TPB) bu soruna karşı bir önlem olarak 1998 yılından beri her yıl üyelerini denetlemekte ve belgelendirmektedir. Ancak, sadece TPB üyelerini kapsayan bu uygulamanın yaygınlaştırılması ve bir yasal zemine oturtulması gerekmektedir. 6.2.10 Diğer Sanayi ve Yan Sanayi ile İlişkiler Sektörde girdi olarak kullanılan başlıca malzemeler çimento ve demirdir. Kullanılan donatı demirin niteliği (karbon eşlenik değerinin yüksekliği) ile ilgili olarak zaman zaman sorun yaşanmaktadır. 6.2.11 Mevcut Durumun Değerlendirilmesi 2000 yılında toplam prefabrik beton üretimi 1 352 291 m3 olmuştur.2002 yılında düşüş eğilimine girilmiş 935 582 m3 lük bir üretim gerçekleşmiştir. Sektörde 2003(1 155 447m3) ve 200(1 185 787m3) yıllarında üretimlerde bir miktar artış olduğu gözlenmiş ve 2004 yılında(1 148 683m3) da geçen iki yıla paralel bir rakam söz konusudur.2005 yılının ilk 6 aylık döneminde elde edilen rakamlar 2005 yılının da 2004 yılıyla paralel bir seyir izleyeceğini göstermektedir. 255 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Sektörde 1998 yılından beri meydana gelen gerilemenin asıl nedeni sanayi üretimindeki durgunluk ve yatırımlardaki azalmadır.Sanayi yapılarının üretiminde %80 oranında bir paya sahip olan prefabrik beton sektöründeki üretim genellikle özel sektör tarafından kullanılmaktadır.Tekstil sektöründeki yatırımların 2005 yılında azalması sektördeki üretimleri olumsuz yönde etkilemiştir. 6.2.12 Sektörün Dünyada ve AB Ülkelerindeki Durumu 3 trilyon dolarlık dünya inşaat pazarının üçte birine hakim olan AB ülkelerinde prefabrikasyon üretimi, tüm inşaat üretiminin % 20-25’leri düzeyindedir. Kuzey Avrupa ülkelerinde bu oran %40-45’lere yükselmektedir. Türkiye’de bu oran %5-6’lar seviyesindedir. Kişi başına düşen prefabrik beton tüketimine bakılırsa Hollanda’da 920 kilogram, ülkemizde ise 60-65 kilogramdır. AB ülkeleri ile Türkiye’deki prefabrike beton kullanımına ilişkin karşılaştırma aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo 6.5: Prefabrike Beton Tüketimi ALMANYA 740 kg/kişi BELÇİKA 920 kg/kişi DANİMARKA 430 kg/kişi FRANSA 520 kg/kişi İTALYA 530 kg/kişi TÜRKİYE 65 kg/kişi Kaynak : BIBM ve TPB 6.2.13 GZFT Analizi Rapor sonunda verilmiştir. 6.3 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİNDE (2007-2013) SEKTÖRDE BEKLENEN GELİŞMELER 6.3.1 Yurtiçi Talep Projeksiyonu Yurtiçi talep devlet ihalelerine ve özel sektör yatırımlarına bağlı olduğu için rakam vermek mümkün olmamaktadır. 256 6.3.2 İhracat Projeksiyonu Sektörün sürekli bir ihracatı yoktur. Zaman zaman ortaya çıkan noktasal ihracat konusunda ise bir projeksiyon yapılamamaktadır. 6.3.3 Üretim Projeksiyonu Sektörde belli bir üretim hedefi belirlemek imkansızdır. Yapılan üretim pazar koşullarına göre değişmektedir. Gerçekte, sektör üretimine olan talebin bu denli değişiklik göstermesi de sektörün en önemli sorunudur. 6.3.4 İthalat Projeksiyonu Sektörün üretimini etkileyecek bir ithalat projeksiyonu yoktur. 6.3.5 Yatırım Tahminleri Sektörde 2004 yılında kapasite kullanımı %45 olmuştur. Yeni yatırımların atıl kapasite yaratması kaçınılmazdır. Ancak, sektördeki mevcut firmaların yeni firmalar doğurması şeklinde bir büyüme beklenebilir. Bu yatırımlar doğal olarak sanayi yatırımlarının yoğun olduğu bölgelerde yoğunlaşacaktır. Yeni yatırımların boyutu ve kapasitesi hakkında bir tahminde bulunmak mümkün değildir. 6.3.6 Teknolojide, Ar-Ge Faaliyetlerinde, İstihdam Piyasasında, Girdi Piyasalarında, Çevre Uygulamalarında vb. Muhtemel Gelişmeler ve Sektörün Rekabet Gücüne Etkileri Sektörde gerek teknolojik gelişmeleri, gerekse Ar-Ge çalışmalarını 4 grupta toplamak mümkündür. 1. Beton teknolojisindeki gelişmeler 2. Bilgisayar destekli tasarım ve üretim tekniklerinin gelişmesi 3. Depreme dayanıklı yapı üretimi konusundaki gelişmeler 4. Gerek kalıp, gerekse donatı malzemelerindeki çeşitlenmeler Bu gruplardan depreme dayanıklı yapı ve bilgisayar destekli tasarım programları konusunda sektörde çeşitli çalışmalar mevcuttur. Diğer gruplardaki gelişmeler daha çok yurtdışındaki çalışmalara paralel bir çizgi izlemektedir. 257 Dokuzuncu Kalkınma Planı 6.3.7 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkilerde Muhtemel Gelişmeler Bir önceki bölümde belirtildiği gibi sektördeki teknolojik gelişmeler diğer sektörlerdeki (beton, bilişim) gelişmelere bağlıdır. Sektörün diğer sektörlerle ve yan sanayi ile olan ilişkisini girdi-çıktı bazında belirlemek için gerekli bilgiler mevcut değildir. 6.3.8 Sektörde Kamunun Rolü, Özelleştirme Faaliyetleri ve Muhtemel Etkileri Sektörde kamunun yönlendirici ve gözetleyici bir rol üstlenmesi önümüzdeki dönemde sektörün sağlıklı gelişmesini sağlayacaktır. Sektörde sağlıklı bir denetim yoktur. Türkiye Prefabrik Birliği tarafından uygulanan “Kalite Denetim ve Güvence Sistemi” sadece Birlik üyelerini kapsamaktadır. Bu sistemin kapsamının genişletilmesi gerekmektedir. Ayrıca, kamunun inşaat sektöründeki kaynak israfını önlemek amacıyla modüler tasarım, boyutsal koordinasyona dayalı yapı yönetmeliği gibi yöntemlerin uygulamasını özendirmesi, sektör üretimini rasyonel bir tabana oturtacak, sektördeki öngörülebilirliği sağlayacaktır. 6.4 AB’YE KATILIM SÜRECİNİN SEKTÖRE ETKİLERİ Prefabrike beton sektörü ile ilgili normlar AB’de de henüz oluşturulma aşamasındadır. Türkiye Prefabrik Birliği 1994 yılından beri çoğunluğunu AB ülkelerine mensup benzer Birliklerin oluşturduğu Uluslararası Prefabrike Beton Bürosu’nun (Bureau International du Beton Manufacturé – BIBM) üyesidir ve sektördeki gelişmeleri yakından izlemektedir. Sektör AB normlarına uyacak kapasitededir. Halen AB içinde müzakere edilmekte olan çevrenin korunması ve işçi sağlığı ile ilgili konuların norm haline dönüştürülmesi durumunda maliyetlerin etkilenmesi beklenmelidir. 258 6.5 PREFABRİKE BETON ENDÜSTRİSİ’NİN GÜÇLÜ ve ZAYIF YÖNLERİ; FIRSATLAR ve TEHDİTLER A. Güçlü Yönler • • • • • • • • • Yeniliklerin izlenmesi Çabuk adapte olma yeteneği Üyelerin denetimi ve sertifikasyon Sektördeki diğer kuruluşlarla yakın ilişki ve işbirliği Uluslar arası kuruluş üyeliği Bilimsel ve teknik toplantılar düzenlenmesi Üniversitelerle kurulan iyi diyalog Betonarmenin özellikleri Prefabrikasyonun sağladığı yararlar B. Zayıf Yönler • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • Farklı yapı türlerinde talep eksikliği Ar-ge çalışmalarının yetersizliği Konut konusunda referans eksikliği Haksız rekabet Müşteride kalite bilinci eksikliği Sanayi sektörüne bağımlılık Konut için hızlı finansman bulma zorluğu Üye sayısının azlığı, ekonomik güçlüğün zayıflığı Denetim ve yaptırım gücünün yetersizliği Kamu tedarik ve tasarım sistemini etkileyememe Ortak hareket kabiliyetinin zayıflığı Üyeler arası standartlaşma olmaması Haksız rekabet Eğitim verebilecek kadro yetersizliği Mimar ve mühendisler tarafından yeterince bilinmemesi Hatalı uygulamaların teknolojiye mal edilmesi Birleşim noktaları Çatı ağırlığı Deprem dayanımına ilişkin yanlış kanılar. Türkçe literatür eksikliği C. Fırsatlar • • • • • • • • Sanayi yatırımlarının canlanması, dolaysıyla iş hacminin artması Komşu ülkelerdeki potansiyel işler “Tutuklu Satış” sisteminin geliştirilmesine bağlı olarak konut pazarına girme olasılığı Cephe elemanları için talep oluşması Krizin atlatılmış olması AB’ne üyelik perspektifi Yapı denetçilerinin eğitimi Sektör kuruluşları ile ortak araştırma ve PR projeleri geliştirebilme imkanı D. Tehditler • • • • • • • • Kamu yatırımlarının azlığı ve kamu ihale sistemi. Yapısal çelik sektörünün pazarlama atağı İnşaat sektörünün daralması Finansman darboğazı nedeniyle hız ve ekonomiye öncelik verilmemesi Deprem dayanımı hakkında kuşkular Üye dışı firmaların hatalı uygulamaları Çok katlı prefabrike yapıların statik çözümleri konularında bilgi ve deneyim noksanlığı Yerinde dökme beton teknolojisindeki gelişmeler 259 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 260 7. TUĞLA VE KİREMİT SANAYİİ ALT ÖİK RAPORU 261 TUĞLA VE KİREMİT SANAYİ ALT ÖİK ÜYE LİSTESİ RAPORTÖR : FAHRETTİN SELAMİ LOKMAN, TUKDER KOORDİNATÖR : F. SAVAŞ BAYAZIT, DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. KOORDİNATÖR: ASAF ERDOĞAN, DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. ÜYE : ÇETİN BAŞARANHINCAL, TUĞLA VE KİREMİT SAN. DERNEĞİ ÜYE : KADİR BAŞOĞLU, TUĞLA VE KİREMİT SAN. DERNEĞİ 262 Dokuzuncu Kalkınma Planı 7.1 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 GİRİŞ: 7.1.1 Sektörün Tanımı ve Sınırlanması Pişmiş kilden ve çimentodan gereçler sanayi’ nin bir alt kolu olan Tuğla ve Kiremit sektöründe; hammaddesi kil olan ve yaygın olarak inşaat sektöründe kullanılan malzemeler üretilmektedir. Üretim alanına, çeşitli yapı tuğlaları ve kiremitler girmektedir. Üretimin ana malları aşağıda verilen kalemlerden oluşmaktadır: • Taşıyıcı döşeme tuğlaları (statik çalışmaya katılan) • Taşıyıcı döşeme dolgu tuğlaları (statik çalışmaya katılmayan) • Fabrika tuğlaları-duvarlar için-klinker tuğla • Fabrika tuğlaları-duvarlar için – Yatay delikli • Fabrika tuğlaları-duvarlar için – Düşey delikli hafif • Fabrika tuğlaları-duvarlar için – Dolu ve düşey delikli • Çatı kiremitleri-kilden yapılmış sürekli olmayan ( bindirmeli ) • Asmolen döşeme kiriş tuğlaları • Baca tuğlaları • Dekoratif tuğlalar • Döşeme tuğlaları • Cephe kaplama tuğlaları 7.2 7.2.1 MEVCUT DURUM VE SORUNLAR: Mevcut Durum Türkiye’de tuğla ve kiremit sanayii; üretim yapısı itibariyle ülkenin dört bir yanına dağılmış, çok sayıda üretim birimi olan bir sanayi dalıdır. Üretim hammaddelerinin kolaylıkla temin edildiği bölgelerde küçük yoğunlaşmalar gösteren sektörde 417 adet tuğla ve kiremit fabrikası vardır. Fabrika sayısının bu kadar fazla ve geniş bir coğrafyaya dağılmış olması ulaşılan verilerin sağlıklı olmasını engellemektedir. Türkiye’deki toprak sanayicilerini ortak çıkarlar çerçevesinde bir araya getirmeyi hedefleyerek kurulan Tuğla ve Kiremit Sanayicileri Derneği (TUKDER), üyeleri vasıtasıyla 263 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 bir inceleme yapılmış ve sektörün 2002 yılından itibaren her yıl sektörün çalışma profili çıkarılmıştır. Elde edilen verilere bakıldığında; gerek bir önceki özel ihtisas komisyonu raporundaki verilere göre, gerekse devletin ilgili kurumlarındaki verilere göre, TUKDER tarafından çıkarılan profilin realiteye daha yakın ve daha sağlıklı olduğu düşünülmektedir. 7.2.1.1 Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı Türkiye’deki tuğla ve kiremit fabrikalarının bölgesel olarak dağılımını ve sayılarını gösteren tablo, aşağıda verilmiştir. Tablodan da anlaşılacağı gibi Türkiye geneline dağılmışlığın yanında bölgeler içinde yoğunlaşmalar mevcuttur. Bu yoğunlaşmalar o kentleri Tuğla ve Kiremit Üretim Bölgeleri haline getirmiştir. Tekirdağ, Turgutlu, Salihli, Burdur, Afyon, Çorum, Boyabat, Erbaa, Yozgat, Osmancık, Avanos gibi il ve ilçelerimiz Türkiye’deki önemli ana üretim bölgeleridir. Bu üretim bölgelerinde başka sanayi dallarının ağırlığı yoksa yan sanayilerin oluşumu, nakliye rejimi, ticari hayat, tuğla ve kiremit dünyasına bağımlı kalmaktadır. Dolayısıyla bu kentlerin gelişimi, tuğla-kiremit sektörüne bağlıdır. Türkiye’de Tuğla ve kiremit ana ürünleri bazında çalışan 417 adet tuğla ve kiremit tesisi vardır. Bu tesislerden 49 tanesi kiremit (8 tanesi hem tuğla hem kiremit) geri kalan 368 adet tesiste muhtelif standartta tuğla üretilmektedir. 264 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 7.1: Türkiye Tuğla-Kiremit Fabrikalarının Bölgeler Sayısı ve Yerleri MARMARA BÖLGESİ İÇ ANADOLU BÖLGESİ DOĞU VE G.DOĞU ANADOLU İstanbul 1 Tekirdağ 14 Afyon 22 Mardin 2 Edirne 3 Ankara 13 Batman 6 İzmit 7 Polatlı 5 Urfa 1 Çanakkale 2 Çorum 35 Diyarbakır Balıkesir 2 Osmancık 12 Bingöl 1 KARADENİZ BÖLGESİ Eskişehir 6 Erbaa 18 Düzce 1 Kütahya 7 Turhal 8 Kavak 5 Konya Erzincan 2 Trabzon 1 Aksaray 2 Elazığ 5 Boyabat 25 Yozgat 14 K.Maraş 3 Bartın 3 Avanos 8 Malatya 2 Tosya 9 Amasya 6 Tunceli 1 Çankırı 2 Bilecik 2 Iğdır 1 Erzurum 1 Adıyaman 1 AKDENİZ BÖLGESİ 13 EGE BÖLGESİ 8 11 Antakya 4 İzmir Adana 5 Turgutlu 50 Ağrı 1 Mersin 4 Salihli 31 Sivas 3 Antalya 3 Akhisar 1 G.Antep/Islahiye 2 Burdur 7 Aydın 6 Ortaklar 6 Denizli 1 Uşak/Banaz 2 Muğla 3 265 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 7.2: Tuğla-Kiremit Sektöründe Fabrika Kapasiteleri Fabrika sayısı MARMARA BÖLGESİ İstanbul Tekirdağ / Merkez Edirne İzmit Çanakkale Balıkesir EGE BÖLGESİ Turgutlu / Manisa Salihli / Manisa Akhisar / Manisa Aydın / Merkez Ortaklar / Aydın İzmir AKDENİZ BÖLGESİ Adana Mersin Antalya Burdur / Bucak Hatay / Antalya İÇ ANADOLU BÖLGESİ Afyon Ankara / Merkez Ankara / Polatlı Çorum / Merkez Çorum / Osmancık Eskişehir Bilecik Kütahya Konya Aksaray Yozgat Avanos Amasya Kapasite ( Adet ) Tuğla Kiremit 1 14 2 7 2 2 180.000.000 488.500.000 66.000.000 98.000.000 10.000.000 16.000.000 50 31 1 6 6 8 900.000.000 186.000.000 V.Y. 20.000.000 144.000.000 22.500.000 5 4 3 7 4 48.000.000 46.000.000 43.000.000 114.000.000 71.000.000 22 13 5 35 12 6 2 7 8 2 14 8 6 240.000.000 167.000.000 60.000.000 197.500.000 131.000.000 43.000.000 5.000.000 20.000.000 145.200.000 36.000.000 235.000.000 175.000.000 72.500.000 266 12.000.000 50.000.000 30.500.000 V.Y. 12.000.000 239.500.000 32.000.000 120.500.000 4.500.000 80.000.000 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Fabrika sayısı Kapasite ( Adet ) Tuğla Kiremit KARADENİZ BÖLGESİ Kavak 5 Trabzon 1 Boyabat 25 Çankırı 2 Tosya 9 DOĞU - G.DOĞU BÖLGESİ Elazığ 5 Bingöl 1 Iğdır 1 Batman 6 Kmaraş 3 G.Antep 2 Erzincan 2 Ş.Urfa 1 Adıyaman 1 Sivas 2 Diyarbakır 9 Tokat / Erbaa 18 Tokat / Turhal 8 TUĞLA ÜRETİM KAPASİTESİ 96.000.000 10.000.000 338.000.000 19.000.000 91.500.000 33.000.000 24.000.000 14.000.000 97.000.000 77.000.000 7.500.000 23.000.000 10.000.000 10.000.000 31.500.000 130.000.000 252.000.000 83.500.000 28.500.000 : 5.327.000.000 Adet / Yıl KİREMİT ÜRETİM KAPASİTESİ : 609.000.000 Adet / Yıl Tuğla adet : 3 Kg. Kiremit adet : 2,5 Kg TUĞLA ÜRETİM KAPASİTESİ : 15.981.100.000 Kg / Yıl KİREMİT ÜRETİM KAPASİTESİ : .1.522.500.000 Kg / Yıl 1980’li yılların ikinci yarısında Türkiye’de başlayan konut seferberliği ile birlikte tuğla kiremit sanayine verilen teşviklerle sektördeki mevcut kapasite 1987 yılında sonra %50 civarlarında artmıştır. Sonraki yıllarda daha yavaş bir seyir takip eden kapasite artışı bugünkü seviyeye ulaşmıştır. 267 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tuğla ve kiremit sektörü üretimini günün koşullarına göre ayarlayabilmektedir. Talebin artmasına paralel olarak bu sektörde fırın, toprak hazırlama, kalıplama ve kurutma için gerekli yatırımlar 8-9 ayda tamamlanabilmektedir. Ekonomik kriz dönemlerinde ise üretimi azaltabilmekte hatta geçici olarak durdurulabilmektedir. Tablo 7.3: Tuğla ve Kiremit.Sektöründe Kapasite Kullanım Oranları Ana Kapasite YILLAR Mallar Kullanım Oranları 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. Tuğla % 90 70 60 65 75 80 80 Kiremit % 87 83 78 73 Kaynak: TUKDER Yukarıdaki tablo verilerinden, ekonomik kriz dönemlerinde fabrikaların üretimlerini durduklarını veya kapasitelerini düşürdükleri görülmektedir. 7.2.1.2 Üretim: a) Üretim Yöntemi-Teknoloji: Tuğla ve kiremit tesislerinde teknolojinin adlandırılması; kurutma sistemine (doğal kurutma-suni kurutma), üretim yöntemine (emek yoğun-teknoloji yoğun), otomasyona (otomatik-yarı otomatik), hammadde işleme ve şekillendirmeye (vakumlu-vakumsuz), pişirme sistemine (hoffman-tünel) göre yapılmaktadır. Türkiye’de teknolojinin adlandırılması daha çok pişirme sistemine göre yapılmaktadır. Bu açıdan baktığımızda ülkemizde kullanılan en yaygın sistem Hoffman sistemidir. Tünel fırın sistemi ile çalışan fabrika sayısı ise sınırlıdır. Zaman içinde bu sistemler kendi içlerinde geçişler yaşamış, karma birtakım teknolojiler ortaya çıkmıştır. Hoffman pişirme teknolojisi yanında suni kurutma yapılmış, tünel fırın teknolojisi doğal kurutma ile beslenmiş, tünel pişirme sistemi hoffman ile karma yapılarak kemer tünel fırın sistemi geliştirilmiştir. Tuğla ve kiremit üretim kademeleri incelenerek üretim yöntemi daha iyi irdelenebilir. 1) Hammadde hazırlanması 2) Şekillendirme 3) Kurutma 268 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 4) Pişirme 5) Ambalajlama ve sevk 1) Hammadde Hazırlanması Tuğla ve Kiremit üretiminde kullanılan killer, doğada genellikle rutubetli ve plastik bir kıvamda, bazen kuru ve toz haline getirilebilir bir şekilde, bazen de kaya menşeli olarak bulunur ve çıkarılır. Dolayısıyla doğadan elde edilen ve üretim tesislerine getirilen kil, gerek boyut olarak gerekse bileşim olarak uygun özelliklere sahip olması için bir dizi ön hazırlıktan geçmesi gerekmektedir. Hammaddenin işlenebilirlik özelliği kazanabilmesi için önce öğütme işlemi yapılmaktadır. Hammaddenin homojen bir malzeme olması, plastiklik ve kohezyon özelliklerinin gerçekleşebilmesi için iyice ufalanması ve ince partiküller halini alması gerekmektedir. Bu amaçla çeşitli makinalarla içindeki iri taşlar, çöpler ayıklanmakta (taş ayırıcı, vals, kollergang vb.) ve istenilen dane çapına kadar öğütülmektedir. Ayrıca homojen bir kil hamuru elde etmek için, kilin yeterli miktarda su ile birlikte ezilmesi ve karıştırılması gerekmektedir. Kile yeteri kadar su ilave edilerek plastikliği bir miktar artmaktadır. Su ilavesi öğütme öncesinde yapılabildiği gibi, öğütme sonrasında da yapılmaktadır. Dinlendirme, hammadde hazırlama aşamalarının en önemlisidir. Üretilen malzemenin kalitesini etkileyen çok önemli bir unsurdur. Killerin tiksotropik özellikleri dolayısıyla yoğurulmuş çamur dinlenme esnasında direnç kazanmaktadır. Dinlendirme işlemi öğütme işlemlerinden önce veya sonra yapılmaktadır. 2) Şekillendirme Hammadde hazırlama aşaması sonunda şekillendirilmeye uygun bir nitelik kazanan hamur, değişik yöntemler kullanılarak şekillendirilmekte ve değişik biçim ve boyutlarda yarı mamül tuğla-kiremit elde edilmektedir. Şekillendirmede genellikle kalıplama, presleme ve extrude yöntemleri kullanılmaktadır. Kalıplama, genellikle harman tuğlası üretiminde kullanılan bir yöntemdir. Presleme, daha çok kiremit üretiminde kullanılır. Extruderden galeta olarak hazırlanan hammaddeler çeşitli tip ve büyüklükteki presler ile kiremit şeklini almaktadır. Extrude (vakumlama) yönteminde, hazırlanan kil sonsuz vida yardımı ve belli bir basınçla kalıptan çıkartılmaktadır. Bu yöntemde extruder (vakum pres) makinasına gönderilen hazırlanmış hammaddenin vakum yöntemi ile (14-16 atü) havask emilmekte ve plastik hale gelmektedir. Helezonlar vasıtası ile itilen hammadde vakum presin ağız kısmındaki ağızlık 269 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 (filiyer) vasıtası ile iki boyutunun şeklini almakta ve sonsuz bant olarak vakum presi terketmektedir. Sonra ince tellerle kesilen malzeme üçüncü boyutu da alarak kurumaya terkedilmektedir. 3) Kurutma Kurutma, kil içinde mevcut ve şekillendirmeye uygun bir kıvama getirmek için katılan suyun değişik yöntemlerle bünyeden çıkarılma işlemidir. Kurutma işleminde doğal kurutma ve suni kurutma olarak iki yöntem kullanılmaktadır; Doğal kurutma; ülkemizde çok yoğun olarak kullanılan ve atmosferdeki ısı enerjisinden faydalanma prensibine dayanan bir sistemdir. Extruder.den yaş olarak çıkan mamüller genellikle kurutma sehpalarına belli bir düzenle dizilmekte, bu sehpalar geniş kapalı alanlara (saya) yada açık alanlara konarak kurumaya terkedilmektedirler. Bu kurutma yöntemi kurutma işleminde ek bir enerji gerektirmediği için ekonomik görünmektedir. Fakat kurutma işlemi için geniş alanlara ihtiyaç duyulması, kurutmanın çok ağır ve uzun sürede yapılabilmesi, kontrolün yeterli olamaması, kurutmanın hava şartlarına (ısı, rutubet, rüzgar vs.) bağlı olması, işçiliğin fazla oluşu sakıncalarını oluşturmaktadır. Suni kurutma; kurutmayı doğal koşullara bırakmadan ek bir enerji sağlanarak ısının ve hava hareketinin fazlalaştırılmasıyla yapmaktır. Killi maddenin içindeki serbest suyun, önce yüksek buhar basıncı ve az sıcaklık, kurutmanın sonuna doğru alçak buhar basıncı ve yüksek sıcaklık sağlanarak dışarı atılması prensibine dayanır. Bu uygulama kurutma odaları veya tünel kurutma fırınları kullanılarak yapılmaktadır. 4) Pişirme Pişirme, tuğla ve kiremit üretimindeki en son aşamadır. Kilin kuruma aşamasında, serbest haldeki suyunu ve sonradan emdiği suyu kaybetmesinden dolayı boyutlarında küçülme (çekme) olur. Pişirme sırasında kil kimyasal reaksiyonlara maruz kalır. 300 °C civarında organik maddeler yanmaya başlar, 600 °C civarında molekül suyunu kaybeder. 850 - 950 °C arasında kil hamurunun pişmesiyle oluşan bu yeni malzeme artık sert, şeklini değiştirmeyen, belirli mukavemet ve renge sahip bir üründür. Genel olarak pişme şu aşamalardan oluşur: 1. Doldurma 2. Isınma 3. Pişme 270 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 4. Soğuma 5. Boşaltma Pişirme işleminin yapıldığı fırınları gruplandıracak olursak: 1 – Hoffman Fırın 2 – Tünel Fırın a) Düz Tünel b) Kemer Tünel Türkiye’de en yoğun kullanılan fırın tipi hoffman fırınlardır. Daha sonraki yoğunluğu tünel fırınlar oluşturmaktadır. 20 civarında da hoffman-tünel fırın karışımı olan kemer tünel fırın vardır. Hoffman fırın: Fırın kesiti dairesel tonoz biçimindedir. Ateş hareketli, ürünler sabittir. Yanmanın tam pişme durumundaki malzemenin üzerinde olması, fırın içinde hareket eden havanın bir yandan pişmiş malzeme ile temas ederek ısınması, ısınmış havadan çiğ malzemenin ısınması için yararlanılması bu fırının pişme prensibini oluşturur. Fırının üstündeki deliklerden yakıt püskürtülmekte, pişme safhası ilerledikçe püskürtme işlemi delikler boyunca ilerlemektedir. Yakıt olarak genelde kömür vb. katı yakıtlar, nadiren sıvı yakıtlar kullanılmaktadır. Hoffman fırınlarda, enerji kullanımı tünel fırınlara göre daha fazladır, emek-yoğun bir yapılanma gerektirdiği için maliyet yüksektir. Tünel fırın: Ana prensip olarak ürünler hareketli, ateş sabittir. Uzun bir tünel ve içinde hareketli fırın vagonları vardır. Yarı mamul ürünler fırın vagonlarına fırının dışında istif edilmekte ve birbiri ardına vagonlar belli bir hızda, fırının içine itilerek ilerleme sağlanmaktadır. Fırın içinde hareket eden ürünler ısısı gitgide artan bir hava ortamı ile karşılaşmaktadır. Bu bölge ısınma bölgesidir. Orta bölümde pişme bölgesi vardır. Burada pişen ürün ilerlemeye devam ederek daha önce pişmiş olan malzemenin üzerinden geçerek malzemeyi soğutmuş olan ve kendisi ısınan hava ile temas ettikçe giderek soğumaya başlamaktadır. Daha sonra fırın dışına çıkan ürünler fırın vagonları üzerinden alınmaktadır. Pişirme bölgesinde gaz, sıvı ve katı yakıtlı sistemler kullanılmaktadır.Tünel fırınlar, ürün kalitesi yüksek, yakıt ve emek tasarrufu sağlayan, fabrikasyon süresi kısa sistemlerdir. Ancak, ilk yatırım ve bakım maliyetleri yüksektir. 271 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 5) Ambalajlama ve Sevk Pişirme fırınlarından çıkan ürünler soğuma sonrası istenilen yere sevk edilmektedir. Sevk işleminde genel olarak kamyonlar kullanılmakta fırın veya fırın vagonu önüne yanaşan araca ürün direkt olarak yüklenmektedir. Bazı fabrikalarda ürünler palet üstüne ve sonrasında naylon ile ambalaj yapılarak sevk edilmektedir. a) Dünya teknolojileri ile karşılaştırma Teknolojik yönden gelişmiş olan Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ülkelerinde de tuğla-kiremit üretimi ülkemizde olduğu gibi hammadde hazırlama, şekillendirme, kurutma, pişirme aşamalarıyla gerçekleşmektedir. Ancak gelişmiş ülkelerdeki üretimlerde teknolojileri geliştirirken maliyeti azaltmak ve kaliteyi arttırmak ana hedef olmuştur. Gelişmiş ülkelerdeki üretim kademeleri aynı olmakla birlikte bazı temel noktalarda farklılıklar göstermektedir. Hammadde hazırlama kademesinde kapasite arttırıcı daha büyük makinelerin kullanımı fazladır. Çalışma ortamı tozdan arınmış sistemleri hedef almıştır. Şekillendirme, kurutma ve fırın arasındaki tüm ürün sevkıyatları el değmeden otomatik olarak yapılmaktadır. Bilgisayar kontrolü üretim aşamalarında hakim olmuş durumdadır. Bu gelişme ürün kalitelerinde hedeflere daha rahat ulaşılmasını sağlamaktadır. Kurutma ve fırında, daha kısa sürede kurutma ve pişirme hedeflenmekte ve bu yönde araştırmalar sürmektedir. Ürünlerin tek tek ama daha kısa sürelerde işleme tabi tutulmasını mümkün kılan teknolojiler gündemdeki yerlerini korumaktadırlar. Gelişmiş ülkelerde, bizde yaygın olarak kullanılan hoffman fırınlar kalmamıştır. Uzun süredir kullanılan tünel fırınlar her geçen gün geliştirilmekte, halen üretim çelik fırın, sulu fırın, rulo fırın gibi tiplerle devam ettirmektedirler. Pişirme sistemlerinde kullanılan enerjinin çoğu doğal gazdır. Ürünler tüketiciye paketlenmiş olarak sunulmaktadır. Gelişmiş ülkelerde, yukarıda belirtilen şartlarda kontrol edilebilen, kalitesi yüksek, tüketiciyi daha memnun eden ürünlerin imal edilmesi, Türkiye şartlarına göre daha kolaydır. b) Ürün Standartları: Tuğla ve kiremit gibi pişmiş kilden ürünlerin yer aldığı bu sektörde TSE tarafından hazırlanan aşağıdaki standartlar kullanılmaktadır. 272 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 1) TS EN 771-1 Kagir Birimler Özellikler – Bölüm : 1 Kil Kagir Birimler ( Tuğlalar ) ( Bu standartın kabul edilmesiyle birlikte aşağıdaki standartlar iptal edilmiştir. • TS 704 Harman Tuğlası, • TS 705 Fabrika tuğlaları – duvarlar için dolu ve düşey delikli, • TS 4563 Fabrika Tuğlaları – duvarlar için – yatay delikli • TS 4377 Fabrika Tuğlaları – duvarlar için – düşey delikli hafif • TS 1260 Taşıyıcı döşeme tuğlaları (statik çalışmaya katılan), • TS 1261 Taşıyıcı döşeme dolgu tuğlaları (statik çalışmaya katılmayan) • TS 4562 Fabrika tuğlaları-duvarlar için-klinker tuğla • TS EN 1304 Çatı kiremitleri-kilden yapılmış sürekli olmayan ( bindirmeli ) • TSEK Asmolen döşeme kiriş tuğlaları 2) TS EN 1304 Çatı Kiremitleri-Kilden Yapılmış-Tarifler Ve Özellikler c) Üretim Miktarı ve Değeri: Yıllık Tuğla Üretimi: 5.327.000.000 adet/yıl Yıllık Kiremit Üretimi: 609.000.000 adet/yıl d) Maliyetler: Tablo 7.4: 2004 Yılı Tuğla ve Kiremit Üretim Maliyetleri Maliyet Kalemi TUĞLA KİREMİT YÜZDE TL/Adet YÜZDE TL/Adet Hammadde ℅ 10 8,200 10 20.000 İşçilik ℅ 45 36.900 50 100.000 Elektrik ℅5 4.100 7 14.000 Akaryakıt ℅7 5.740 5 10.000 Kömür ℅ 18 14.760 13 26.000 Genel giderler ℅ 10 8.200 10 20.000 Amortisman ℅5 4.100 5 10.000 %100 82.000 %100 200.000 TOPLAM 7.2.1.3 Fiyatlar: Tuğla ve kiremit fiyatlarının oluşumu firmadan firmaya, bölgeden bölgeye değişmektedir. Bu fiyat farklılıklarının ana nedeni üretim girdilerindeki maliyet 273 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 farklılıklarıdır. Toprak alım uzaklıkları, toprak alım maliyetleri, işçilik maliyetleri, mevsim farklılıkları, kalite farklılıkları gibi nedenler ülke içinde bir tek tuğla ve kiremit fiyatının oluşmasına engel teşkil etmektedir. Ayrıca, üretim bölgelerinin Pazar bölgelerine olan uzaklık farkları ve nakliye maliyetlerinin değişik olmasından dolayı, çok çeşitli bir fiyat görüntüsü arz etmektedir. Tuğla ve Kiremit Fiyatları ( 2005 Yılı İçin ) Tuğla ( TL/Adet ) Malın fabrika çıkış fiyatı: Kiremit ( TL/Adet ) 110.000 200.000 Tablo 7.5: Tuğla Kiremit Sektörü Ortalama Çıkış Fiyatları Ana Fiyat YILLAR YILLIK ARTIŞLAR (%) Mallar Birimi 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. Tuğla Kiremit YTL 25 29 40 60 74 82 110 17 38 50 24 11 35 50 80 100 120 150 175 200 60 26 20 26 17 15 Kaynak: TUKDER 7.2.1.4 İstihdam: Türkiye’deki tuğla ve kiremit sektöründe kullanılan teknolojinin kendini yenileyememesinden insan emeği yoğun olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle bünyesinde çok yoğun işçi çalıştırmaktadır. Üretim doğal şartlara bağlı olduğu için, çalışma; mevsimlik çalışma şeklinde yapılmaktadır. Özellikle doğa şartlarının uygun olduğu mevsimlerde tam kapasite çalışılmakta, soğuk ve yağışlı mevsimlerde üretim azalmakta veya yapılamamaktadır. Çalışılan gün sayısı bölgeye, mevsime, o seneki iklim şartlarına göre değişiklikler göstermektedir. Dolayısıyla istihdamı kişi başı üretim şeklinde belirlemek çok daha sağlıklı olacaktır. 274 Dokuzuncu Kalkınma Planı Kişi Başı Tuğla Üretimi Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Kişi Başı Kiremit Üretimi 270.000 Adet / Yıl 70.000 Adet / Yıl 7.2.1.5 Mevcut Durumun Değerlendirilmesi: Sektör genelindeki üreticiler üretim kalitesini ve rekabet gücünü artırmak için nitelikli iş gücüne yönelmiş teknik personelini artırarak çalıştırdığı personelin bilgisini arttırmıştır. Üretim teknolojisindeki yeniliklerin takibini yaparak değişik yatırımlar gerçekleştirmiştir. Doğru pazarlama teknikleri kullanılarak fazla üretimin önüne geçilmeye çalışılmalıdır. Türkiye’deki tuğla ve kiremit sektöründeki üreticiler; karşılaştıkları ortak sorunları gidermek, kalite seviyesini yükseltmek ve rekabet güçlerini arttırabilmek için 26.03.1997 tarihinde TUKDER. Tuğla ve Kiremit Üreticileri Derneğini kurmuşlardır. 7.2.2 Sektörün Sorunları: Hammadde alımları: Hammadde alımları ülkenin değişik noktalarında bölgeden bölgeye farklılıklar göstermektedir. Maden Kanunu’na göre Maden Dairesi’nden işletme ruhsatı ile alınmaktadır. İşleme ruhsatının alınması malzeme temini için yetmemekte buna mutakip işletme izni alınması gerekmektedir. İşletme izini için ruhsat sahasının konumuna göre Çevre ve Orman Bakanlığından ÇED gerekli değildir veya ÇED olumlu kararı, İl Özel İdarelerinden İş Yeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatı, mülkiyet durumuna göre mülk sahibinden izin, sahanın kullanım vasıfına göre kamu kurum veya kuruşlarından gerekli izinler alınması zorunlu olup her hangi birinin alınamaması durumunda ise ruhsatın iptali ile sonuçlanmaktadır. Ülke genelindeki teknoloji dağ kilini işlemeye yetersiz olup bu durum sektörü yıpratmakta ve zarar vermektedir. Hammadde: Bazı üretim bölgelerinde hammadde rezervlerinin kalitesiz, problemli, yetersiz olması o bölgelerin geleceğini etkileyecek önemli bir sorundur. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği: Sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sağlamak, çalışanları çalışma ortamından kaynaklanan sağlık ve güvenlik risklerine karşı korumak, refahını arttırmak ve geliştirmek gerektirmektedir. Bunlar ise sektöre ilave maliyet getirmektedir. Çevre: Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde oluşmuş olan yeni kanun ve yönetmeliklerin etkileyeceği sektör tuğla ve kiremit sektörüdür. Bu değişim süresi sektörde sıkıntılı ve maliyetli olacaktır. Çevre Bakanlığı ve ilgili yerel kurumların çevre ile ilgili 275 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 uygulamalarının tüm Türkiye ve fabrikalar için aynı olması gerekir. Aksi bir durum maliyetlerin farklı olmasına neden olmaktadır. Teşvik: Tuğla ve kiremit yatırımları geçmiş senelerde özellikle hammadde kaynaklarına yakın olarak gerçekleştirilmiştir. Ancak, haksız rekabet şartları 600 km..ler gibi uzun mesafelere pazarlanmasını mümkün kılabilmektedir. Özellikle son senelerde bazı illerin Kalkınmada Öncelikli Yöreler kapsamına alınması ve sektörün önemli girdileri olan elektrik, işçilik, vergiyle alakalı konularda teşvik avantajlarını elde etmesi ciddi sorunlar yaratmıştır. Ortak olarak mal verdikleri bir pazara komşu bir il ile çok farklı koşullarda girebilmekte ve komşu ilin ilgili sanayisini derinden baltalayabilmektedir. Bu farklı durum kaldırılmalıdır. Enerji: Sektörün gelişmesi, belli kalitelerin yakalanması için en önemli konu doğalgaz kullanımlarının arttırılmasıdır. Tuğla ve kiremit sanayii 12 ay, sürekli olarak enerji ihtiyacı olan bir sektör olduğu için, sektörün yoğunlaştığı üretim bölgelerine doğalgaz ulaştırılmalıdır. Doğalgazı sektörün sürekli kullanma imkanı olduğu için, kullanım primlendirilmelidir. Standart: Sektörü ilgilendiren Avrupa standardları yürürlüğe girmiştir. Mecburi olmayan bu standartların tüketici bilinci arttırılması çalışmaları da yapılarak devletin ilgili birimleri tarafından hassasiyetle ve sıkı kontrol edilmelidir. Taşıma: Sektör ülkenin dört bir tarafına günde tonlarca yükü göndermektedir. Bu nedenle nakliye, sektörün vazgeçilmez bir parçasıdır. Nakliyenin tamamına yakını karayolu ile yapılmaktadır. Zaman zaman nakliye taleplerinin başka sektörlere kayması ürün sevklerinde ciddi sorunlar yaratmaktadır. Ayrıca, karayollarındaki ağırlığın demir ve deniz yollarına kaydırılması için gerekli kolaylıkların yapılması uygundur. 276 Dokuzuncu Kalkınma Planı 7.3 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİNDE (2007-2013) SEKTÖRDE BEKLENEN GELİŞMELER 7.3.1 Yurtiçi Talep Projeksiyonu: Türkiye’de nüfus artış oranı yılda % 1,3 tir, bu da yılda 943 bin kişi demektir. Artan bu nüfusun konut, işyeri ve sosyal amaçlara hizmet eden binalara ihtiyacı vardır. 1998 yılında daralan Türk ekonomisi bu konudaki taleplerin ileriye ertelenmesine neden olmuştur. Depremler sonrası az katlı konutların daha fazla talep edileceği düşünülürse, çatılar için kiremit talebi tuğlaya göre daha fazla olacaktır. 25 senedir yüksek enflasyonla yaşayan Türkiye, 2005 yılına kadar tek haneli enflasyon rakamlarına düşme programına paralel olarak uzun vadeli konut kredisini de 2006 yılı itibariyle daha uygun olarak gündeme getirecektir. Bu yeni alım gücü yeni konutlar için talebi daha fazla arttıracaktır. Yıllara göre bina inşaatı ruhsatları: 1999 84 619 2002 40 784 2003 44 486 2004 39 962 1999 depremi sonrasında iyice küçülen inşaat sektörünün de , 2004 yılı sonu itibariyle hareketlenmesiyle özel sektör yatırımlarında tekrar artış başlamıştır. Önümüzdeki yıllarda nüfus artış hızı yavaşlarken, ortalama aile boyutunun küçülmesi nedeniyle hane adedindeki artış nüfus artış hızından daha büyük olacaktır. Ortalama aile boyutu bugüne kadar olduğu gibi küçülmeye devam ederse, hane halkı adedi hızla artmaya devam edecektir. Çünkü Türkiye’de ailelerin ortalama boyutu uzun yıllardır bir küçülme trendi içindedir. Bu durum genel talep seviyesiyle ilgili olumlu bir gelişmedir.Konuttan yola çıkılan bu talep tahminleri, işyeri ve sosyal amaçlı binaların (okul, kültür birimleri, hastane vs.) eklenmesiyle daha fazla tutulma ihtiyacı duyacaktır. Konutta yıllık ortalama artışın 314.333 adet olacağı görünürken, buna inşaat m2’si olarak önemli miktarda ilave düşünmek gerekmektedir. Türkiye’de ortalama konut büyüklüğünü 120 m2 kabul edersek, 2007-2013 yılları arasında 188.600.000 m2 konut, % 30 ilave ile 56.580.000 m2 diğer inşaatlar dolayısıyla toplam 245.180.000 m2 inşaat yapılacaktır. 277 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Teknolojide Muhtemel Gelişmeler: Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde yaşanan toplumsal gelişmelerin bizde de yaşanacağı dikkate alındığında, onların tuğla ve kiremit sektöründeki gelişimi ülkemizle bir paralellikler oluşturacağı gayet açıktır. Meseleye bu gözle bakmak daha doğru olacaktır. Önümüzdeki yıllarda; hoffman fırının getirdiği fazla enerji tüketimi, işçilik maliyetlerinin artışı, imalat sırası, çalışma şartları, mal naklinin pahalılaşması, tabi kurutmadaki düşük kapasitelerin getirdiği birim maliyet etkileri yatırım öncesi dikkat edilmesi gereken en önemli noktalar olacaktır. Bu arada çevreye uyumlu imalat zorunluluğu, ürün kalitesi ve çeşitliliğine verilecek önem teknoloji seçimindeki en önemli kıstasları oluşturacaktır. Tünel fırın, doğal gaz kullanımı, bilgisayar kontrollü otomasyon, tozdan ve baca gazlarından arınma tesisleri, yaş mamul üretim kademesinde el değmeyecek teknolojiler, paketleme tesisleri 2013 yılına kadar planlanacak muhtemel yatırımların ana konuları olacaktır. Ülke ekonomisinde problem olabilecek ambalaj malzemelerinin ve endüstri artıklarının katkı malzemesi olarak kullanılabileceği izolasyon tuğlalarının imalatı önem kazanırken, kiremitte daha büyük boyutlu ve su geçirgenliği yönünden daha iyi değerlere sahip ürünler için yatırımlar yapılacaktır. Rekabet Gücünde Gelişmeler Türkiye’nin coğrafi konumu, tuğlanın hacimli ve ağır yapısı ithalat ve ihracatını çok olanaklı kılmamaktadır. Ancak, çok farklı ekonomik koşullar bunu sağlayabilir. Kiremitlerin kalitelerinin artışı ihraç imkanlarını fazlalaştıracaktır. Asıl rekabet, Türkiye’de yatırım yapacak yabancı sermaye ile yerli sermaye ve alternatif ürünlerle tuğla-kiremit ürünleri arasında olacaktır. Avrupa Birliğine giriş süreci ve sonrasında büyük yabancı sermaye Türkiye’de yatırım yapmayı düşünecektir. Yabancı sermayenin teknoloji bilgileri ve yatırım yapma güçleri yerli sermaye için büyük tehlikedir. Çünkü yerli sermayenin hazırlığı yoktur. Bu süreçte sektöre makine ve teknoloji üreten yerli makine fabrikalarının sektördeki sermaye ile sıkı işbirliğine gereksinimi vardır. Sektörün beton, çelik, tahta, panel, prefabrik, gazbeton, shingle, bitümlü örtüler, çatı kaplama malzemeleri gibi alternatif ürünlerle rekabetinde pişmiş kil gibi sağlıklı bir ürünü ön plana çıkarması rekabet gücünü arttıracaktır. Ama daha önemlisi tuğla ve kiremidin diğer bütün ürünlerden önde olması için, işlevleri rağbet gören, ekonomik, kaliteli ürünlerin imalatını ön plana çıkarması çok önemlidir. 278 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Çevreye Yönelik Politikalar: Tuğla ve kiremit sektörünün çevre üzerinde etkilerini iki aşamada incelemek çok daha doğru olacaktır: a) Üretim sırasındaki çevre etkileri: Tuğla ve kiremit sektörünü gaz, sıvı ve katı atıklar açısından değerlendirmek gerekir. Gaz atıklar: Doğalgaz yatırımının pahalı olmasından dolayı zor bir süreç geçirerek sektörde yerini almaya başlamıştır. Doğalgaz sektörde yerini alana dek kalorisi yüksek, kükürt oranı düşük kömürler kullanılmalıdır. Katı atıklar: Sektör katı atıkları çok rahatlıkla tekrar üretime döndürebilecek potansiyele sahiptir. Mamul atıkları (tuğla-kiremit kırıkları) dolgu malzemesi olarak kullanılmakta veya öğütülerek tekrar hammadde içine ilave edilebilmektedir. b) Hammadde alımı sırasındaki çevre etkileri: Hammadde temininin belirli kurallara göre yapılmaması, bölgeler arasındaki hammadde teminlerindeki farklı uygulamalar ciddi sorunlar yaratabilecek potansiyele sahiptirler. Yeni çıkan Maden Kanununun doğru tatbiki bu durumu düzeltecektir. 7.3.2 Dokuzuncu kalkınma planı açısından temel yansımalar Yeni çevre kanunu ve yönetmeliklerine, yeni maden kanununa uyumlu bir çalışmanın yapılacağı yeni bir dönem olacaktır. İş ve İşçi Güvenliği Yasası sektörde önemli değişiklikler yapacaktır. Bu geçiş dönemleri teşvik edilmelidir. Az enerji tüketen yeni mamullerin üretimi ve AR-GE çalışmaları teşvik edilmelidir. 279 280 8. CAM SANAYİİ ALT ÖİK RAPORU 281 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 CAM SANAYİİ ALT ÖİK ÜYE LİSTESİ RAPORTÖR : NECMİ TARIK, T. ŞİŞE VE CAM FAB. A.Ş. KOORDİNATÖR : F. SAVAŞ BAYAZIT, DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. KOORDİNATÖR: ASAF ERDOĞAN, DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. ÜYE : ERGİN GÖRK, T. ŞİŞE VE CAM FAB. A.Ş. ÜYE : CEYDA ERDEM, T. ŞİŞE VE CAM FAB. A.Ş. ÜYE : BURAK YENER, İZOTOPRAK 282 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 8.1 YÖNETİCİ ÖZETİ Cam sektörü ürünleriyle inşaat, otomotiv, beyaz eşya, gıda, içki, meşrubat, ilaç, kozmetik, turizm (lokanta, ikram dahil), mobilya, boru, elektrik ve elektronik gibi birçok sektöre ve ev kesimine girdi veren temel sanayi alanlarından biridir. Türkiyede sınai örgütlenme ve ölçeklerde cam üretimi 1935 yılında Paşabahçe Fabrikası’nda başlamıştır. 1960’lara kadar tek tesiste cam ambalaj ve ev eşyası üretimi ile gelen sektör, 1960-90 döneminde ürün çeşitlendirme, teknolojik gelişme, Ar-Ge’nin kurumsallaştırılması ve dünya pazarlarına açılma alanlarında mesafe katetmiştir. 90’lı yıllar ve sonrasında Türk cam sanayii bölgesel liderliğe dönük bir gelişim göstermektedir. 70 yıllık geçmişinde sürekli bir büyüme ve gelişme gösteren Türk cam sanayii, bugün düzcam (işlenmiş camlar dahil), cam ev eşyası, cam ambalaj, cam elyafı, taşyünü ve cam yünü gibi temel cam üretim faaliyetlerini en ileri teknolojilerle gerçekleştirilmektedir. Sektördeki büyük kuruluşlar T.Şişe ve Cam Fab.A.Ş. (Şişecam), Koyunlu, Marmara Cam, Koncam, Güral, Toprak, İzocam ve İzotoprak’tır. Ayrıca işlenmiş camlar alanında üretim yapan çok sayıda firma vardır. 3 Şişecam düzcam, işlenmiş camlar, cam ev eşyası, cam ambalaj ve cam elyaf üretim tesislerine sahipdir. Koncam, Güral, Toprak, Net, Arda ve Akcam cam ev eşyası, Marmara Cam cam ambalaj, İzocam cam yünü ve taş yünü, İzotoprak da cam yünü üretmektedir. Son dönemde Türk cam sanayii hızlı bir büyüme göstermiş, Şişecam 1999-2005 döneminde 1.1 milyar dolar düzeyinde yatırım harcaması yaparak düzcam, cam ev eşyası, cam ambalaj, cam elyafı ve işlenmiş camlar alanlarında komple yeni ve tevsii yatırımları gerçekleştirmiştir. Şişecam dışında da -özellikle işlenmiş camlar alanında- ciddi yatırımlar yapılmış, Schott gibi yabancı sermayenin Türkiye pazarına olan ilgisi somutlaşmıştır. Şişecam bölgesel liderlik ve büyüme için yurtdışında da yatırım gerçekleştirmiştir. Daha önce Gürcistan’da satın alınan cam ambalaj tesisine ek olarak, özellikle Rusya’da cam ambalaj tesisleri ve Bulgaristan’da cam ev eşyası tesisi bitirilip üretime başlanmış, yine Bulgaristan’da düzcam ve işlenmiş cam yatırımları tamamlanma aşamasına getirilmiştir. Bu girişimlerin tamamlayıcısı olarak hayati coğrafya olarak tanımlanmış bölgede (D.Avrupa, Balkanlar, O.Doğu ve O.Asya) yeni projeler üzerinde çalışmalar sürdürülmektedir. 3 Kuruluşlarla ilgili detay bilgi ileride “Cam Sektöründe Önemli Kuruluşlar” başlığı altında verilmektedir. 283 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Gelişen yurt içi pazarın yarattığı ivmenin ihracatla desteklenmesi sonucu cam sanayiinin üretim kapasitesi 2005 yılında 2 milyon ton düzeyini aşmıştır. Türk cam sanayii gelecekte de büyümesini sürdürecektir. Bu büyüme niceliksel olmanın yanısıra, mevcut ve yeni teknolojilerle üretilecek olan katma değeri yüksek ürünlere dönük olacaktır. Düzcam için üstün nitelikli kaplamalı mimari camlar, çok işlevli otomotiv camları, yüksek kaliteli ve tasarım üstünlüğü taşıyan cam ev eşyası, dayanıklılığı arttırılmış, hafifletilmiş cam ambalaj gibi klasik ürünlerin geliştirilmesinin dışında, fiber optik, düz ekran camları, güneş pilleri ve güneş kollektörleri gibi yeni ürünlere yöneliş söz konusudur. Sonuç olarak plan dönemi sonunda hem pazarın, hem de üretim yeteneklerinin 3 milyon ton çıtasını aşacağı söylenebilir. İthalatın 430 bin ton, ihracatın da katlanarak 1.2 milyon tona ulaşacağı beklenmektedir. Artan yurt içi talep yerleşik kurumsal yapı nedeniyle çoğunlukla yerel kaynaklardan sağlanacaktır. Ancak pazarların liberalleşmesi, diğer ülke üreticilerinin bazı maliyet avantajlarına sahip olması, yerel üreticilerin bazı nitelikli ürünleri henüz programlarına almamış olması vs. nedenleriyle ithalatın da artması doğaldır. Küreselleşen dünyamızda cam sanayii ortalama % 4 büyüme göstermektedir. Cam üreticileri arasındaki yoğun rekabet kâr marjlarını düşürmekte, hızlı yoğunlaşma süreci devam etmektedir. Firmalar için pazarların kontrolü hayati önem taşımaktadır. Üreticiler daralan kâr marjlarının baskısı altında rekabet güçlerini korumaya ve geliştirmeye odaklanmışlardır. Olgun bir sektör olan cam sanayii bu kaygılarla, yatırımlarını Doğu Avrupa, Güneydoğu Asya ve Uzak Doğu ülkelerinde yoğunlaştırmıştır ve bu tutumuna gelecekte de devam edecektir. Gümrük Birliği ve küresel serbestleşme ile Türkiye uluslararası rekabete açılmıştır. Buna karşın Rusya, İran ve Uzak Doğu’dan dampingli fiyatlarla yapılan düzcam ve cam ev eşyası ithalatı haksız rekabet yaratmakta ve pazarın yapısını bozmaktadır. İç talebi karşılamanın yanısıra 45 yıldır ürünlerini dünya pazarlarına ihraç eden ve bölgesel bir güç olmayı vizyonuyla geleceğini şekillendiren Türk cam sanayii için, hem iç hem de dış pazarlardaki yoğun rekabet karşısında rekabet gücünü koruyabilmek ve bu anlamda adil rekabet koşullarının sağlanmış olması hayati önem taşımaktadır. Özellikle fiyatların daha da düşerek baskıyı arttıracağı bu dönemde, ülke kaynaklarını kullanarak üretim yapan cam sektörü, bunun için verimlilik artışına, maliyet düşürmeye, katma değeri yüksek ürünler üretmeye ve hayati coğrafyasındaki talebi yerel tesislerden karşılamaya yönelmiştir. Ancak cam sanayii özellikle Türkiye’de girdi (enerji, işçilik) fiyatlarının yüksekliği nedeniyle rakip ülkelerdeki üreticilere göre dezavantajlı durumdadır. 284 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Cam sanayii sermaye yoğun bir izabe sanayiidir. Bu nedenle enerji kullanımı yoğundur. Ülkemizdeki enerji fiyatları rakiplere göre yüksektir. Yerli sanayii için bir rekabet avantajı yaratmak amacıyla enerji fiyatları ucuzlatılmalı, enerji piyasaları serbestleştirilmeli, enerji üzerinden alınan vergi bir bütçe finansman aracı olmaktan çıkarılmalıdır. Cam sanayiindeki istihdam maliyetleri Avrupa pazarında camda rakibimiz olan Polonya, Çek Cumhuriyeti, Romanya, Macaristan gibi ülkelere göre çok yüksektir. İşgücü piyasasının esnek olmayan yapısı, genelde işgücünün niteliğinin yetersizliği ve en önemlisi istihdam üzerindeki yükler (sosyal güvenlik primleri, vergi yükü, zorunlu istihdam) istihdamı Türk cam sanayii için bir handikap, rakip üreticiler için bir avantaja dönüştürmektedir. Gümrük Birliği ve AB’ye mevzuat uyumu konusunda sektör büyük ölçüde hazırdır. Ancak ağır maliyetler içeren uyumlaştırmaların geçiş süreçleri/istisnalarla hafifletilmesi, sürecin yıkıcı olmaması açısından önem taşımaktadır. Bu süreçte cam sektörüne yabancı sermayenin daha çok ilgi göstererek yatırım yapması ve sektörün yeniden yapılanması beklenmektedir. Sektörün gereksindiği en önemli teşvik makro ekonomik istikrardır. Bu anlamda kayıt dışı ekonominin önlenmesi, haksız rekabet yaratan koşulların ortadan kaldırılması, gümrük idaresinin etkinliğinin arttırılması, yapısal reformların tavizsiz sürdürülmesi vb. olgular doğrudan para transferi şeklinde sağlanan teşviklerden daha büyük önem taşımaktadır. 285 Dokuzuncu Kalkınma Planı 8.2 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 GİRİŞ Sektörün Tanımı: Harmandan veya cam kırığından izabe (ısıtma/eritme) yolu ile üretilen her tüm cam ile bunların çeşitli işlemlere tabi tutulması sonucu elde edilen ürünler sektörün kapsamına giren konulardır. 4 Cam ürünlerinin Gümrük Tarife cetvelindeki Pozisyon No’ları ve açıklamaları aşağıdadır. 5 Tablo 8.1: Cam Ürünleri GTİP Numaraları Poz. Ürün Tanımı 70 01 Cam kırıkları ve diğer cam döküntü ve artıkları; külçe cam 70 02 İşlenmemiş cam bilyalar (7018 pozisyonundaki cam kürecikler hariç) çubuklar veya borular 70 03 Dökme cam ve haddeden geçirilmiş cam (Levha, yaprak veya profil halinde) (Emici veya yansıtıcı tabakası olsun olmasın, fakat başka şekilde işlenmemiş) 70 04 Çekme veya üfleme cam (yaprak halinde) (Emici, yansıtıcı olan veya yansıtıcı olmayan bir tabakası olsun olmasın, fakat başka şekilde işlenmemiş) 70 05 Float cam ve yüzeyi cilalanmış veya parlatılmış cam (Yaprak halinde) (Emici, yansıtıcı yada yansıtıcı olmayan tabakası olsun olmasın, fakat başka şekilde işlenmemiş). 70 06 7003, 7004 veya 7005 pozisyonlarındaki camların kavislendirilmiş, kenarları işlenmiş, hakkedilmiş, delinmiş, emaye yapılmış veya başka şekilde işlenmiş, fakat diğer maddelerle çevrelendirilmemiş veya donatılmamış olanları. 70 07 Emniyet camları [sertleştirilmiş (temperlenmiş) veya lamine edilmiş camlardan] 70 08 Çok katlı yalıtım camları 70 09 Cam aynalar (Çerçeveli olsun olmasın) (Dikiz aynaları dahil). 4 Gümrük Giriş Tarife Cetveli Kanunu’nda sektörün (70 grubu) ürün çerçevesi şöyle çizilmektedir. Bu fasıl her şekilde cam ve cam eşyayı içine alır. Cam, alkali bir silikat (sodyum veya potasyum silikat) ile, kalsiyum ve kurşun silikatlardan bir veya birkaçını ve yardımcı madde olarak da baryum, alüminyum, manganez, magnezyum, vb.ni değişik oranlarda içeren, eriyerek birbirine kaynaşmış homojen bir karışımdır. Terkiplerine göre birçok cam çeşidi bulunmaktadır (Bohemya camı, daire şeklinde ortası kalın cam, kurşun kristal cam, billur, elmastraş cam, vb.). Bu değişik çeşitler kristal halde olmayıp (amorf), tam saydamdırlar. İçerdikleri maddelere bakılmaksızın cam yerine geçen eşya bu fasılın çeşitli pozisyonlarında yer alır 5 Birleşmiş milletler sektörel tasnifi olan ISIC Rev. 3 (International Standart Industrial Classification, Third Revision) sınıflandırması “http://unstats.un.org/unsd/cr/registry/regcs.asp?Cl=2&Lg=1&Co=2610” adresinde yapılmaktadır. 286 web Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 70 10 Cam damacana, kavanoz, küçük şişe, çanak, tüp, serum ampulleri veya diğer kaplar (Eşyanın nakli ve ambalajında kullanılmaya elverişli cinsten); camdan konserve kavanozları, camdan tıpa, kapak ve benzerleri. 70 11 Açık cam zarflar (ampuller, tüpler dahil) ve bunların camdan parçaları (donanımsız) (elektrik lambaları, katod ışın tüpleri ve benzerleri için) 70 12 İzole edici kaplar ve diğer vakumlu kaplar için camdan iç gövdeler 70 13 Sofra, mutfak, tuvalet, yazıhane, ev tezyinatı ve benzeri işler için cam eşya (7010 ve 7018 hariç) 70 14 Sinyalizasyon camları ve camdan optik elemanlar (7015 pozisyonundakiler hariç) (Optik tarzda işlenmemiş). 70 15 Saat camları, benzeri camlar, gözlük camları, numaralı veya numarasız gözlük camları (Bombeli, kavisli, iç oyuk ve benzeri şekillerde) (Optik tarzda işlenmemiş); bu camların imalinde kullanılan içi boş cam küreler ve bunların parçaları. 70 16 Bina veya inşaat için preslenmiş veya kalıplanmış camdan kaldırım blokları, tuğlalar, karolar, kiremitler ve diğer eşya (Takviye edilmiş (telli) olsun olmasın); mozaik ve benzeri dekorasyon amaçlı cam küpler ve diğer küçük cam eşya (Mesnedi olsun olmasın)); vitray halinde birleştirilmiş camlar, çok hücreli cam (cam köpüğü) (blok, pano, levha ve benzeri şekillerde) 70 17 Camdan laboratuvar ve eczane eşyası ile hijyenik eşya (Taksimatlı veya ölçülü olsun olmasın) 70 18 Cam boncuk, taklit inciler, kıymetli ve yarı kıymetli taş taklitleri ve camdan benzeri boncuk türü eşya ve bunlardan eşya (Taklit mücevherci eşyası hariç); camdan gözler (protez olanlar hariç); şalume ile işlenmek suretiyle yapılan camdan heykelcikler veya diğer süsler (Taklit mücevherci eşyası hariç); çapı 1 mm.den az olan cam kürecikler. 70 19 Cam lifleri (cam yünü dahil) ve bunlardan eşya (ipik, dokunmuş mensucat gibi.) fitiller, iplikler ve kırpılmış iplikler 70 20 Camdan diğer eşya 287 Dokuzuncu Kalkınma Planı 8.3 8.3.1 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 MEVCUT DURUM VE SORUNLAR Mevcut Durum Cam sektörü yaklaşık 2 milyar dolar düzeyindeki üretim değeri ile Türkiye ekonomisinin % 0.6-0.7’sini üretmektedir. Cam ürünlerinin dış ticaret hacmi de 1 milyar dolar düzeyindedir. Bu da toplam dış ticaret hacminde benzer bir paya karşılık gelmektedir. Ana cam ürünleri üretiminde çalışan sayısı yaklaşık 10 bin kişidir. İkincil işlemler ve kayıt altına alınmamış faaliyet alanlarındaki istihdamla birlikte bu rakamın 20 bin düzeyinde olduğu tahmin edilmektedir. Bu da 25 milyonluk işgücünün % 0.4’üne karşılık gelmektedir. 8.3.1.1 Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı Ülkemiz cam üretim kapasitesi (işlenmiş camlar hariç tutulmak üzere) 2 milyon ton düzeyindedir. Bu rakamın % 42’si düzcam, % 30’u cam ambalaj, %18-20’si cam ev eşyası, kalan yaklaşık % 10’luk kesim de cam elyafı, cam/kaya yünü ve diğer cam üretim kapasitesinden oluşmaktadır. Yaklaşık 117 milyon tona karşılık gelen dünya cam üretiminde ise söz konusu dağılım aşağıdaki gibidir. Tablo 8.2: Dünya Cam Üretimi Üretim Pay % Cam Ambalaj 60.0 51 Düzcam 37.4 32 Cam Ev Eşyası 5.0 4 Camelyafı 2.4 2 Diğer 12.4 11 Toplam 117.2 100 Türkiye’de cam üretiminin tamamı özel sektör tarafından gerçekleştirilmektedir. Ancak bu kuruluşların büyük bir kısmı henüz kurumsallaşmamıştır. Sektörde yabancı sermaye payı oldukça düşüktür. Ancak son zamanlarda Schott-Orim JV örneğinde olduğu gibi yabancı sermaye ilgisi yoğunlaşmaktadır. Cam üretim faaliyetleri, önceleri sadece Marmara ve Doğu Akdeniz ile sınırlıyken, coğrafi açıdan giderek daha yaygın bir yapı kazanmaktadır. Ölçek ekonomileri düzeyinde faaliyet gösterilen ana üretim alanlarında (düzcam, cam ambalaj, otomatik cam ev eşyası...) 288 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 yurt dışı yatırım fırsatlarını da değerlendiren sektör yurt içinde Orta Anadolu bölgesinde (Eskişehir vb.) ve Bursa ilinde büyümektedir. Sektörün istihdam boyutu ile ilgili bilgiler ileride istihdam bölümünde açıklanmaktadır. Dünyada ölçek büyüklükleri görünümünü etkileyen en önemli unsur ise, cam üretiminin giderek konsolide hale gelmesidir. Böylelikle özellikle ana üretim alanlarında daha az sayıda cam kuruluşu, kendi alanlarına hâkim olmaktadır. Bir örnek vermek amacıyla düzcam sektöründeki kuruluşların coğrafi yaygınlık, çalışan sayısı, kapasite ve ciro açısından karşılaştırması ile cam elyaf sektöründeki kuruluşların kapasitelerine göre sıralaması aşağıdaki tablolarda yapılmaktadır. Tablo 8.3: Dünyadaki Önemli Düzcam Üreticileri İstihdam (Bin Kapasite (Bin Ciro kişi) Ton) (Mio $) Coğrafya Asahi 3 kıta 38 6.250 7.064 Pilkington 5 kıta 27,5 4.660 4.970 Guardian 4 kıta 25 4.000 3.200 Saint Gobain 5 kıta 23 3.860 5.458 Luoyang Co. ÇHC 9,5 1.725 620 PPG ABD 10 1.610 2.200 NSG Japonya 8,5 1.135 2.337 Taiwan Glass Taiwan 8 1.040 400 Trakya Cam Türkiye 4 870 384 Visteon ABD 4 660 563 Vitro 2 ülke 3,5 645 1.094 Diğer 158 20.224 15.373 Toplam 302 43.914 41.181 289 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 8.4: Dünyadaki Önemli Cam Elyafı Üreticileri Kapasite (Bin Ton) OC 700 Vetrotex 600 PPG 400 JUSI 230 CPIC 150 J.Manville 150 NEG 130 TGI 115 Nittobo 100 Taishan 75 Asahi 67 Camelyaf (Türkiye) 66 Sektörde ölçek ekonomilerinin geçerliliği, rekabet gücünü belirleyen en önemli ekonomik unsurlardandır. Uluslararası rekabet, cam fırınları belli kapasitelerin üstünde ise ancak mümkün olabilmekte; küçük kapasiteli tesisler niş piyasalarda varlığını sürdürmektedir. Öte yandan girdi alınan sektörlerin olgunlaşmaması, entegre ve büyük kapasiteli tesis yatırımını, dolayısıyla sermaye ihtiyacını büyütmektedir. Son olarak kâr marjlarındaki düşme sürekli büyüme ihtiyacı yaratmaktadır. Dünya sıralamasında önde giden cam kuruluşlarının parasal büyüklüklerinin karşılaştırıldığı aşağıdaki tabloda da, uzun vadeli geleceği güvenceye almanın büyüklükle eş anlamlı olduğu açıkça görülmektedir. Ortalama büyüklüğün 3 milyar dolar düzeyinde olduğu bu sıralamada bir milyar dolar kritik eşik olarak görünmektedir. 290 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 8.5: Dünyadaki Önemli Cam Firmalarının Satışları Şirket Adı Ülkesi Kuruluş Toplam Cam Pay % Satışlar Satışları 1. Saint Gobain FRA 1665 39.778 14.228 36 2. Asahi JAP 1907 14.190 7.064 50 3. Owens-Illinois ABD 1779 6.128 5.366 88 4. Pilkington ING 1826 4.970 4.970 100 5. Owens Corning ABD 1938 5.675 3.405 60 6. Guardian ABD 1932 3.950 3.200 81 7. NEG JAP 1949 2.899 2.899 100 8. Hoya JAP 1941 2.864 2.556 89 9. Schott ALM 1884 2.462 2.462 100 10. NSG JAP 1918 2.466 2.337 95 11. Vitro MEX 1909 2.272 2.245 99 12. PPG ABD 1883 9.513 2.204 23 13. Corning ABD 1850 3.854 2.172 56 14. Şişecam TÜR 1935 1.629 1.356 83 15. Johns Manville ABD 1858 2.500 1.300 52 16. Arc International FRA 1825 1.500 1.144 76 17. Central Glass JAP 1936 1.730 1.098 63 18. Rexam ING 1881 5.567 860 15 19. Anchor ABD -- 747 747 100 20. Hanglass KOR 1957 628 628 100 291 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 8.6: Türkiye Cam Sektöründe Önemli Firmalar Kuruluş Adı Düzcam Trakya Cam Sanayii 6 Yeri Muhtelif Diğer İşlenmiş (Emniyet Muhtelif Camı) Üreticileri 7 Schott-Orim Bolu Diğer Isıcam Üreticileri 8 Muhtelif Koyunlu Ayna Ankara Cam Ambalaj Anadolu Cam 9 Marmara Cam Cam Ev Eşyası Paşabahçe Cam 10 Denizli Cam Koncam Güral Toprak Cam Netcam Arda Cam Akcam 6 2005 Yabancı İşçi Serm.% Sayısı Kapasite Üretim Konusu Düz ve buzlu cam, emniyet camı, otomotiv camı, % 0.006 işlenmiş camlar, ayna... Emniyet Camları V.Y Emniyet Camları Isıcam Ayna % 50 V.Y V.Y Şişe, kavanoz, gıda kapları... Şişe, kavanoz, gıda Kırklareli kapları... Otomatik Cam Eşyası Denizli El Üretimi Cam Eşyası Konya El Üretimi Cam Eşyası Kütahya El Üretimi Cam Eşyası Bilecik V.Y Kırklareli V.Y İstanbul V.Y İstanbul V.Y 830 bin ton düzcam, 45 bin ton buzlu cam 1 milyon araç/set otocamı 2.232 6 milyon m2 ayna 1 milyon m2 lamine cam 1.7 milyon m2 temperli 850 bin m2 kaplamalı cam V.Y V.Y. 450 V.Y V.Y V.Y V.Y V.Y 1.826 545.000 Ton/Yıl 200 15.000 Ton/Yıl Ev % 0.588 2.419 315.000 Ton/Yıl Ev V.Y 744 10.000 Ton/Yıl Ev V.Y 496 4.500 Ton/Yıl Ev V.Y 200 14.000 Ton/Yıl --30 20 4.000 Ton/Yıl V.Y V.Y V.Y V.Y V.Y V.Y V.Y Trakya ve Otocam Fabrikaları/Kırklareli; Mersin Fabrikası/Mersin, Cam İşleme ve Kaplamalı Camlar Fabrikaları./Koceli 7 33 Kuruluş: Başkent, Dora, Gülsan, Olimpia, Schott Orim, Uğurlu, Yorgancılar, Yorim... 8 80 Kuruluş; Anadolu, Anka, Ant, Ardış, Cam Yapı, Çağ, Çıraylar, Gürsan, Hatipoğlu, Isın, Kompen, Yıldız… 9 Mersin Fabrikası/Mersin; Topkapı ve Çayırova Fabrikaları/İstanbul. 10 Kırklareli Fabrikası/Kırklareli; Mersin Fab./Mersin; Eskişehir Fab./Eskişehir. 292 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Cam Elyafı, Cam/Kaya Yünü Cam Elyaf Kocaeli Cam Yünü V.Y 790 66.000 Ton/Yıl 30 bin Ton/Yıl Cam İzocam 11 Kocaeli Cam ve Kaya Yünü V.Y 393 Yünü, 25.000 Ton/Yıl Kaya Yünü İzotoprak Eskişehir Cam ve Kaya Yünü V.Y V.Y 11.000 Ton/Yıl Sektörde ana mal bazında kapasite gelişmeleri ve kapasite kullanım oranları (KKO) aşağıda verilmektedir. 12 Tablo 8.7: Cam Sektöründe Kurulu Kapasite Durumu Üretim Alanı Düzcam Cam Ev Eşyası Cam Ambalaj Cam Elyafı Toplam 11 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Kapasite (Bin Ton) 674 874 874 874 894 894 KKO (%) 91 86 75 79 91 87 Kapasite (Bin Ton) 310 310 305 298 316 325 KKO (%) 74 95 87 98 95 96 Kapasite (Bin Ton) 500 500 500 535 535 545 KKO (%) 84 81 87 88 92 92 Kapasite (Bin Ton) 30 30 36 36 51 66 KKO (%) 84 98 88 99 89 79 Kapasite (Bin Ton) 1.514 1.714 1.715 1.743 1.796 1.830 KKO (%) 85 86 81 85 92 83 Tarsus Fabrikası (Mersin) 12 Sektörde yer alan diğer cam üreticisi kuruluşlardan bilgi sağlanamadığından tablo Şişecam ile sınırlı tutulmuştur. 293 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 8.3.1.2 Üretim : a) Üretim Yöntemi -Teknoloji: Cam üretimi belli başlı şu süreçleri izleyerek gerçekleştirilir. 13 Hammadde: Çoğu silis esaslı olan kum, kalker, feldspat, dolomit, soda, sodyum sülfat gibi malzemeler eritmeye uygun hale getirilir, temizlenir, stoklanır. Harman: Üretilmek istenen cama göre, yukarıda anılan malzemeler belli reçeteler gözetilerek karıştırılır. Eritme: Harman doğal gaz, fuel-oil veya elektrik kullanılarak özel fırınlarda 1500-1600 °C‘ye kadar ısıtılarak eritilir. Şekillendirme: Yine ürünün özelliğine göre eritilmiş cam şekillendirme bölümlerine alınır. Üfleme, pres, haddeleme, yüzdürme, savurma, akıtma, vb. yöntemlerden biriyle istenen şekle sokulur. 13 Gümrük Giriş Tarife Cetveli Kanunu’nda sektörde (70 grubu) üretim yöntemleri şöyle aktarılmaktadır: Cam imalinde kullanılan yöntemler oldukça çeşitli olup, başlıcaları şunlardır: Dökme yöntemi (örn; ayna camları için). Haddeden geçirme yöntemi (örn; ayna camları veya telli cam için). Suda yüzdürme (floating) yöntemi (örn; float cam için). Kalıplama yöntemi, presleme veya üfleme işlemleriyle birlikte tatbik edilsin edilmesin (örn; şişe, su bardağı, belirli optik cam çeşitleri, küllüklerin imalatı için). Üfleme yöntemi, ağız ile veya mekaniksel şekilde; kalıplı veya kalıpsız (örn; şişelerin, ampullerin, süs eşyalarını ve bazen düz cam imalatı için). Çekme veya çıkarma yöntemi, (özellikle düz cam, çubuk, tüpler ve borular ve cam lifleri imali için). Presleme yöntemi, genellikle kalıplarla, çoğunlukla küllük vb. imalatında kullanılır ve haddeden geçirme ile (örn; şekilli cam için) veya üflemeyle (örn; şişeler için) terkipleşir. Şalüme ile işleme yöntemi, (boru veya çubuk halindeki camlardan ampul, fantazi eşya vb. imali için). Herhangi bir yöntemle elde edilen taslak ve diğer şekillerdeki camlardan kesme suretiyle eşya imali (özellikle eritilmiş silis veya eritilmiş kuvartzdan mamül eşya çoğunlukla içi boş veya dolu taslaklardan elde edilir). Cam imalinde kullanılan bu yöntemler bazı hallerde eşyanın bu fasıldaki yerlerinin tayinine tesir etmektedir. Örn; 7003 pozisyonu sadece dökme veya haddeden geçirme yöntemleriyle elde edilen camları, 7004 pozisyonu sadece çekme veya üfleme yöntemleriyle elde edilen camları içine alır. 294 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Stoklama/Depolama: Organizasyon, pazar, ürün gibi özelliklere bağlı olarak cam ürünü özel ambalaj ve stoklama teçhizatları ile depolanır. Sevkiyat: Cam dökme ve kaba bir yük olmadığından nakliyesi de özel araçlar gerektirir. Bu amaca uygun üretilmiş kamyon ve taşıma teçhizatları ile camın nakliyesi sağlanır. Bu temel üretim süreçlerinin yanısıra, ürünlerin şekillendirilmesi farklılık gösterir. Belli başlı cam üretim teknolojisi ile bilgiler aşağıda verilmektedir. Düzcam Float Teknolojisi: Bu prosesi İngiliz Pilkington firması geliştirmiş ve 1959 yılında uygulamaya geçirmiştir. Eritme ve dinlenme bölgesinden geçen cam, ergimiş kalay banyosuna verilmektedir. Bu banyo altta refrakter kaplı bir hazne ve üstte azot/hidrojen karışımı bir atmosferi barındıran kapalı bir çelik bölümden oluşmaktadır. Cam, ergimiş kalay banyosunun üstünde kontrollü şekilde ilerler ve soğuyarak tavlama tünelinde rulolar üstünde hareket edecek şekilde yönlendirilir. Tavlama tünelinden çıkan cam hat üstünde soğuyarak, otomatik kesim ve mamul toplama bölümüne gelir; burada nihai ürün kesilmiş ve ambalajlı şekilde toplanır. Başlıca özellikleri; Üstün kalitede düzcamı 2-25 mm kalınlık aralıklarında üretme imkanı, Kapasite kısıtı olmaması, yüksek tonajda cam çeken tesislerin bu prosesi kullanabilmeleri, Kalınlık ve ebat değişimlerini asgari üretim kaybı ile yapabilmesi, üretim kayıplarının sadece şerit kenarlarında ince bir kısımdan ibaret olması, Ufak bakımların dışında, tüm kampanya döneminde bu prosesle kesintisiz olarak üretim yapılabilmesi, İşgücü ihtiyacının asgari olması, komple üretim hattının otomotik kontrol imkanı, Yüzey kaplama proseslerinin hat üstü izlemesine olanak tanıması şeklindedir. Ülkemizin tek düzcam üreticisi Şişecam’a bağlı düzcam fabrikalarında, alanında daha eski bir teknoloji olan Pittsburgh-dikey çekme prosesi ile üretilen sheet cam üretimi 1997 yılında durdurulmuş olup, düzcam üretiminin en yeni teknolojisi olan float yöntemi ile üretime devam edilmektedir. Günümüzde dünyada düzcam alanında yapılan yatırımların yaklaşık tümü float yöntemine dönüktür. Ülkemizde bu yöntemle Avrupa üreticilerinin kalitesinde düzcam üretimi yapılmaktadır. Günümüzde büyük düzcam üreticileri düzcam tüketimini arttırmaya yönelik olarak güneş ve ısı kontrol camları (enerji tasarrufuna yönelik), yüksek performanslı camlar gibi 295 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 katma değeri yüksek ürünlere ağırlık vermekte ve ürün çeşitlerini arttırmaktadır. Türkiye düzcam sektörü de rekabet gücünü korumak adına bu paralelde yüksek teknolojiye dayanan ve değer artışı meydana getiren bu ürünlere ağırlık vermektedir. Buzlu-Telli Cam: Yatay düzcam çekme prosesi kullanılarak üretilen ve geleneksel teknolojilerin uygulandığı telli ve buzlu camlar çeşitli renk ve desenlerde üretilip daha çok inşaat sektöründe pazarlanmaktadır. Kapı camı, buzdolabı camı, iç mekân camları gibi çeşitleri üretilmekte olup kollektör camı olarak da kullanılmaktadır. Emniyet Camları: Üretim şekline göre başlıca ikiye ayrılır. Temperlenmiş camlar, ısıl işleme (ısıtma ve ani soğutma) tabi tutularak düz ve bombeli olarak şekillendirilir. Otomotiv, inşaat ve beyaz eşya sektörlerinde kullanılır. Özelliği temperleme işlemi ile verilen mekanik dayanımdır. Kırılma halinde ufak parçalara ayrılır. Lamine camlar, iki cam arasına yerleştirilen plastik ara tabaka (genellikle PVB “polivinil butiral” kullanılmaktadır) ısıtılarak basınç altında tatbik edilir. Düz ve bombeli olarak inşaat ve otomotiv sektörlerinde kullanılmaktadır. Çift Cam: Enerji tasarrufu ve ses yalıtımı sağlamak üzere ve iç mekânlarda konfor arayışının bir sonucu olarak düzcamların çeşitli çiftcam uygulamalarına verilen addır. İstenilen ölçüde iki cam arası çıtalanarak hazırlanır. Kaplamalı Camlar: Düzcamlara özellik kazandırmanın en önemli yolu yüzey kaplama teknolojileridir. Bu alanda birçok teknik kullanılabilmekle birlikte ticari olarak en yaygın kullanılan teknolojiler vakumda kaplama(cam üretim hattı-dışı uygulama) ve CVD(kimyasal buhardan çökertme-hat üstü) teknolojileridir. Kaplamalar yoluyla düzcamlara seçici yüzey olma özellikleri kazandırılır. Bu sayede örneğin soğuk bir iklimde camın duvardan daha iyi bir yalıtkan olması ya da sıcak iklimlerde güneş kontrolü yapmasına olanak sağlanır. Kaplamalı camlar çoğunlukla çift camların parçası olarak kullanılırlar. Ayna: Camın tarihsel gelişimi içinde en eski yüzey kaplama türüdür. Metal tuzu püskürtülerek ve diğer bir indirgen çözelti tatbik edilerek uygun sıcaklıkta yüzeyde metal çözeltiler (örneğin gümüş) uygulanmaktadır. İnşaat, mobilya, dekorasyon, otomotiv sektörleri ile çeşitli optik uygulamalarda kullanım alanı bulmaktadır. Cam Ev Eşyası: Cam eritme fırınlarında hazırlanan cam, ya el üretimi yapılan bölmelerden çeşitli el aletleri kullanılarak alınır, şekillendirilir veya yaygın şekilde uygulanıldığı üzere otomatik üretim hatlarında çeşitli ev eşyası haline getirilir. Cam ev eşyası üretiminde belirleyici olan otomatik üretimde belli başlı prosesler; pres, pres-üfleme, üfleme-üfleme, savurma, ayaklı bardaklar (çekme ve takma ayaklı bardaklar), 296 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 pres-üfleme gıda kabı prosesleridir. Ülkemizde tüm bu prosesler en yeni teknolojilerin desteğinde kullanılmaktadır. Kullanılan teknolojiler, ABD ve AB ülkelerinde kullanılan en üst düzey teknolojiler ile benzerdir. Bazı teknolojiler, örneğin çift damla pres-üfleme teknolojisi Türkiye dışında henüz kullanılmamaktadır. El imalatında da dünyadaki güncel teknolojik olanaklardan faydalanılmaktadır. Temelde teknolojiler aynı olmasına karşın, dünyadaki firmalar arasındaki farklılıklar bu teknolojileri kullanma becerisinde ve bu teknolojilere destek veren yan teknolojilerin (elektronik sanayi, yazılım gibi) yeterliliğinde kendini göstermektedir. Dolayısıyla firmaların know-how birikimi ve bulundukları ülkelerdeki yan teknoloji desteği büyük önem kazanmaktadır. Cam Çubuk: Denizli Cam’da cam çubuk üretimi yöntemi Danner prosesidir. Danner prosesinde, şartlandırma kanalından geçen uygun kıvamdaki cam bir orifisten, yatay düzleme 15-25 derece meyilli bir döner refrakter mandrele verilir. Bu sistemde kapalı bir mufl içerisinde gaz veya elektrikle istenilen ısı dağılımı sağlanır. Uç kısmına gelen cam bir çekme sistemi ile alınır; Danner’den üflenen hava ile çapı kontrol edilir. Çekme hızı ile hava miktarı, et kalınlığı ile iç çapı belirler. Rulolar üzerinde soğuyarak kesme ve uç parlatma işlemlerine geçilir. Avize ve süs eşyası yapımında kullanılan cam çubuk üretiminde Çek Cumhuriyeti ve Almanya önemli rakiplerdir. Cam Ambalaj: Cam eritme fırınından istenilen renkte, genelde beyaz, yeşil veya bal renginde alınan cam dinlendirme bölgesi sonuna yerleştirilmiş olan ‘forehearth’ ve ‘feeder’ olarak tanımlanan kanaldan geçirilerek üretim makinasına beslenir. Forehearth’ın esas fonksiyonu, uzun zaman aralığında camın şartlandırılarak benzer ağırlık ve sıcaklıkta sürekli beslenmesini sağlamaktır. Çeşitli en ve uzunluklarda ihtiyaca göre inşa edilmekte olup, 150t/gün kapasiteye kadar çıkan kanallar vardır. Cam, çanağın alt kısmındaki orifisten belli stroklarla bir plancerin itmesi ile akar, kesme bıçakları ile istenilen ağırlıkta damlalar kesilerek oluklar ve kepçe vasıtası ile makinaya beslenir. Cam ambalaj üretimi ‘IS’ makinasında gerçekleştirilir. Bu makina, yan yana monte edilen bağımsız seksiyonlardan oluşmaktadır. Her seksiyonda basınçlı hava ile çalışan mekanizmalar mevcuttur. Bu seksiyonları bir tahrik şaftı birleştirir ve zaman tamburu ayarına bağlı olarak çalıştırır. Damlanın her seksiyona bağlı kalıp içine zaman ayarlı düşmesi ile üretim sürdürülür. Makinada üretim şekillendirmeyi iki kademede gerçekleştirir. Üretilecek cam ambalaj türüne göre üfleme-üfleme veya pres-üfleme yöntemleri uygulanır ve istenilen şekle uygun 297 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 şekillendirilir. Üretilen ürünler konveyör ile tavlama fırınlarından geçirilir, çeşitli ikincil işlemler yapılır, kalite kontrolü tamamlanan ürünler hat sonunda ambalajlanır. Cam ambalaj üretiminde, yeni teknoloji yaratacak radikal gelişmeler beklenmemekte, bunun yerine makina ve buna bağlı üretim hatlarında iyileştirmelere yönelinmektedir. İyi bir cam dağılımı sağlayan NNPB (Dar Boyun Pres Üfleme) yöntemiyle üretimin yaygınlaşması ürün ağırlıklarını azaltmakta ve maliyet düşüşü sağlamaktadır. Ülkemizde de NNPB yöntemiyle üretim yapılmaktadır. Cam Ambalajdaki gelişmeler özetle şöyledir: Hafif şişelerin dayanıklığını arttırmak için çeşitli yüzey sertleştirme teknikleri uygulanmaktadır. Enerji tasarrufu sağlayan sistemler geliştirilmektedir. (Elektrik boosting uygulamaları) Renkli şişe üretimini hızlandırmak ve renkten renge geçiş maliyetini düşürmek amacıyla forehearthda (şartlandırma kanalı) renklendirme uygulamaları yapılmaktadır. Maliyetleri düşürmek ve çevre kirliliğinin önlenmesine katkıda bulunmak amacıyla cam ambalajın toplanmasını ve geri dönüşümünü sağlayacak yöntemler geliştirilmektedir. Cam Elyafı: Cam eritme ve üretimi, bir fırında kum, kalker, borik asit vs. girdilerin tartımlı karışımlarının ergitilmesi ile başlar. Elyaf üretimi gelişme süreci içinde belli başlı iki yöntem mevcuttur. İlki olan erimiş cam damlalarından meyilli yivli oluklardan şekillendirilerek elde edilen cam bilyalardan elyaf çekme yöntemidir. Bugün Dünya’daki ve Türkiye’deki modern uygulamalarda girdilerin otomatik olarak kapalı sistem ile tartım sonrasında başlayan ergitme işlemi, kontinu olarak üretim yapan “unit melter”de davam etmektedir. Kontinu sistem ile yapılan üretimde sağlanan stabil ürün kalitesi, bilya üretiminde sağlanamamaktadır. Elyaf çekme işlemi, elektrikle ısıtılan platin/rodyum karışımı bushingler vasıtası ile bushing üzerinde bulunan 200 veya bu sayının katları kadar fazla sayıda nozullardan yapılır. Bu şekilde elyaf çekimi sonucunda elde edilen bobinler: Fitil Keçe Kırpılmış Demet Dokunmuş Fitil 298 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 İplik ürünlerini meydana getirmek için kullanılır. Fitil: Bükülmeden sarılmış elyaf demetleridir. Kullanım yerlerine göre, sarılan tel sayısı, birlikte sarılan demet adeti ve üzerine aplike edilen bağlayıcı formülasyonu değişmektedir. Püskürtme, elyaf sarma veya kırpma metodları ile CTP (Cam Takviyeli Plastik) üretiminde kullanılır. Dokunmuş Fitil: Aynı veya değişik ağırlıkta fitillerin atkı ve çözgüde kullanılarak dokunması ile elde edilir. Keçe ile birlikte çeşitli açık kalıplama, pres kalıplama ve reçine enjeksiyonu ile kalıplama uygulamalarında kullanılır. Kırpılmış Demet: Elyaf üreticisi tarafından elyaf çekme sonrasında elde edilen bobinlerin ikinci bir proses ile 3-24 mm arasında kırpılarak satışa hazır duruma getirilen ürün grubudur. Polyester gibi termoset veya polyamid, polypropilen gibi termoplastik reçinelerin içerisine karıştırılarak pres ve enjeksiyon kalıplama metodu ile üretimlere uygun termoset ve termoplastik bileşik halinde hazırlanır. Keçe: Elyaf üreticisi tarafından elyaf çekme sonrasında elde edilen fitil bobinlerinin ikinci proses ile keçe makinesinde 20-50 mm uzunluğunda yatay düzlemdeki taşıyıcı band üzerine kırpılarak istenilen gram/m2'ye ulaşılacak şekilde serpiştirilir. Toz veya sıvı bağlayıcı ile birbirine bağlanır. Hat sonunda, fırından da geçen ürün karton miğferler üzerine sarılarak satışa hazır ürün halinde alınır. Keçe halindeki cam elyafı, el yatırması metodu ile üretilen CTP ürünlerinde veya makine ile üretilen ışık geçirgen ve opak levhalarda kullanılır. Bir ton cam üretim için gerekli olan girdiler tipik bir ürün olması itibariyle düzcam özelinde aşağıda verilmiştir. Girdilerin büyük bir kısmı yurt içinden sağlanmaktadır. Ancak son yıllarda kum ithalatı yapılmaktadır. Ayrıca daha az miktarda kullanılan kobalt oksit, çinko selenit, alüminyum oksit gibi maddeler de ithal edilmektedir. İthal edilen hammaddelerle ilgili bilgi ise Dış Ticaret/İthalat/Hammadde verilmektedir. 299 İthalatı bölümünde Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 8.8: Cam Sektöründe Birim Üretim Girdileri Miktar (Kg) Değer (YTL) Soda 233 51.8 Kum 740 24.6 Kalker 26 0.7 Dolomit 209 6.4 8 1.5 150 9.0 1.366 94.1 Sodyum Sülfat Cam Kırığı Toplam (Bir ton düzcam üretimi için gerekli hammadde) Bu temel girdilerin dışında ergitme (izabe) teknolojisi için çoğunlukla doğal gaz kullanılmaktadır. Bir ton cam hazırlamak için bu amaçla 207 Nm3 (~ 62 YTL) doğal gaz kullanılmaktadır. Bir diğer temel girdi de elektriktir. Bu girdiden de ton başına 160 Kwh (~ 16-17 YTL) kullanılmaktadır. b) Ürün Standartları: Düzcam’da kullanılan ürün standartları şöyledir: - ISO 9002 Belgesi - Otocamı için ISO 14001 Belgesi - Otocamında ECR43 onay Belgesi - TSE Kalite Uygunluk Belgeleri - TSE Kalite Yeterlilik Belgeleri Cam Ambalaj’da ise TSE Kalite Uygunluk Belgeleri, TSE Üretim Yeterlilik Belgeleri mevcuttur. Şişe kafa standartlarında ve ölçüsel toleranslarda DIN, GMF gibi normlar uygulanmaktadır ve hitap edilen yurt içi ve yurt dışı pazarların ihtiyaç duydukları teknik özelliklere sahip cam ambalaj üretimi ve bunların üretimin çeşitli noktalarında kontrolüne yönelik sistemler oluşturulmuştur. Üretim tesisleri ISO 9002 belgesine sahiptir. ISO 9000 kalite güvence sisteminin çevreye yönelik olan ISO 14000 belgesi alınmaktadır. Cam Ev Eşyası’da soda camı, kristal ve borosilikat camdan üretilen ev eşyaları konusunda Türk Standardları Enstitüsü tarafından yayınlanmış herhangi bir ürün standardı bulunmamaktadır. Ürünlerin gıda kabı olarak kullanıldıkları durumda kontaminasyon kontrolü için TS 4403 (ISO 7086) standardı, kalite kontrol çalışmalarında numune planı 300 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 hazırlama ve kabul edilebilirlik sınırları konusunda ise TS 2756 (ISO 2859) standardı esas alınmaktadır. Şişecam Cam Ev Eşyası Grubu’na bağlı fabrikalar , ‘Paşabahçe’ markalı kurşunlu kristal ürünler için TS 6500, ‘Teknikcam’ markalı ölçülü balonlar için TS 1491, yuvarlak dipli balonlar ve erlenler için ise TS 1493 standarda uygunluk belgeleri ile imalata yeterlilik belgelerine sahiptir. Şişecam Cam Ev Eşyası Grubu’na bağlı fabrikaların tümünde ve pazarlama-satış hizmetlerinde ISO 9000 Kalite Güvence Sistemi sertifikasyonu bulunmaktadır. Bu fabrikalarda, ISO-14000 Çevre Yönetim Sistemine yönelik hazırlık çalışmaları sürdürülmektedir. c) Üretim Miktarı ve Değeri: Türkiye cam sanayiinin ölçeği VIII. Kalkınma Planı döneminde gelişerek aşağıdaki performansı göstermiştir. Buna göre düzcam % 50, cam ev eşyası % 45, cam ambalaj % 30, cam elyafı ise % 140 büyümüştür. Bu tabloya yansıtılamayan diğer faaliyetler de göz önüne alındığında sektörün anılan dönemde yılda ortalama % 4.5 ile % 15.8 büyüdüğü görülmektedir. Böylelikle sektörün yine aynı dönemde makro ekonomik bazda sağlanan ortalama % 4’lük büyümenin ötesinde bir performans gösterdiği söylenebilir. Cam üretiminin değerine bakıldığında 2005 yılı sonunda ulaşılması beklenen 2 milyar YTL’lik tutarın enflasyondan arındırıldıktan sonra 305 milyon YTL’lik 1999 değerinin yaklaşık % 30 üzerinde olduğu görülür. Ekonominin daha çok dışa açıldığı, rekabet koşullarının keskinleştiği, kâr marjlarının daraldığı bir dönemde sağlanan bu performans, ancak yurt dışında hayati coğrafyada sağlanan büyümeyle desteklendiğinde bir anlam ifade edecektir. 301 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 8.9: Cam Sektörü Üretim Miktarları YILLAR Ürün Grubu Birim YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2000 2001 2002 2003 2004 2005 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (2/1) (3/2) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) Düzcam Düzcam Ton 549.123 687.572 600.745 631.235 759.572 724.341 805.620 25,2 -12,6 5,1 20,3 -4,6 11,2 Buzlu Cam Ton 62.099 63.535 56.192 55.676 55.995 51.050 42.973 2,3 -11,6 -0,9 0,6 -8,8 -15,8 Otomotiv Camı Bin m2 1.170 1.924 1.259 1.872 2.395 3.614 4.784 64,4 -34,6 48,7 27,9 50,9 32,4 Ayna Bin m2 4.612 5.086 4.562 5.361 6.199 4.817 5.600 10,3 -10,3 17,5 15,6 -22,3 16,3 Lamine Cam Bin m2 605 902 771 1.003 979 1.056 1.170 49,1 -14,5 30,1 -2,4 7,9 10,8 İşlenmiş Camlar Bin m2 1.509 1.624 1.230 1.538 1.643 1.637 2.155 7,6 -24,3 25,0 6,8 -0,4 31,6 Kaplanmış Camlar Bin m2 329 388 325 315 435 476 660 17,9 -16,2 -3,1 38,1 9,4 38,7 Ton 229.030 295.795 265.955 291.134 300.852 311.708 321.450 29,2 -10,1 9,5 3,3 3,6 3,1 Bin Ad. 1.054,40 1.302,00 1.163,30 1.195,30 1.247,20 1.296,20 1.336,70 23,5 -10,7 2,8 4,3 3,9 3,1 Ton 221.505 286.889 256.546 282.037 293.366 304.826 314.111 29,5 -10,6 9,9 4,0 3,9 3,0 Bin Ad. 1.048,00 1.295,20 1.156,20 1.187,90 1.240,90 1.290,70 1.331,00 23,6 -10,7 2,7 4,5 4,0 3,1 7.525 8.906 9.409 9.097 7.486 6.882 7.339 18,4 5,6 -3,3 -17,7 -8,1 6,6 6,4 6,8 7,1 7,4 6,3 5,4 5,7 6,2 4,4 4,2 -14,9 -14,3 5,6 Cam Ev Eşyası (A+B) Otomatik (A) Ton El Üretimi (B) Bin Ad. Cam Ambalaj Ton 421.819 403.957 436.302 468.216 490.186 501.114 537.927 -4,2 8,0 7,3 4,7 2,2 7,3 Cam Elyafı Ton 25.216 29.513 31.714 35.680 45.260 52.192 59.300 17,0 7,5 12,5 26,8 15,3 13,6 302 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 8.10: Cam Sektörü Üretiminin Değeri (Milyon YTL; Cari Fiyatlarla) YILLAR Ürün Grubu YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2000 2001 2002 2003 2004 2005 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (2/1) (3/2) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) Düzcam 110,5 211,3 314,6 437,1 559,4 645,3 867,1 91,2 48,9 38,9 28,0 15,4 34,4 Düzcam 71,5 142,8 220 286,5 360,7 391,9 528,7 99,7 54,1 30,2 25,9 8,6 34,9 8,8 13,8 20,3 24,3 25,2 25,6 27,1 56,8 47,1 19,7 3,7 1,6 5,9 10,2 21,8 24,5 51 81,2 138,9 189,6 113,7 12,4 108,2 59,2 71,1 36,5 Ayna 9,4 15,5 24,5 36,3 43,5 34,6 45,8 64,9 58,1 48,2 19,8 -20,5 32,4 Lamine Cam 3,1 6,5 10,3 16,3 18,7 22,5 29 109,7 58,5 58,3 14,7 20,3 28,9 İşlenmiş Camlar 6,4 8,7 11,5 18,2 23,8 24,7 36,1 35,9 32,2 58,3 30,8 3,8 46,2 Kaplanmış Camlar 1,1 2 3,5 4,6 6,3 7,3 10,7 81,8 75,0 31,4 37,0 15,9 46,6 Cam Ev Eşyası 112,7 198,8 358,3 511,4 591 667,2 694,5 76,4 80,2 42,7 15,6 12,9 4,1 Otomatik 103,1 185,1 330,3 476 556,6 632 655,9 79,5 78,4 44,1 16,9 13,5 3,8 9,6 13,7 28 35,4 34,3 35,1 38,6 42,7 104,4 26,4 -3,1 2,3 10,0 Cam Ambalaj 68,1 89,1 153,1 258,1 341,8 340,9 383,3 30,8 71,8 68,6 32,4 -0,3 12,4 Cam Elyafı 13,4 22,2 49,9 71,6 96,4 99 129,4 65,7 124,8 43,5 34,6 2,7 30,7 304,7 521,4 875,9 1.278,30 1.588,50 1.752,30 2.074,30 71,1 68,0 45,9 24,3 10,3 18,4 Buzlu Cam Otomotiv Camı El Üretimi Toplam 303 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 d) Maliyetler: Cam üretim maliyetlerinin % 90’ını sınai maliyetler oluşturmaktadır. Önemli girdi kalemleri (işçilik, elektrik ve hammadde vb.) yurt içinden temin edilmektedir. Bu nedenle yurt içi girdi kalemlerindeki fiyat oluşumu, sektörün maliyet yapısını yakından belirlemektedir. Kayıtlı cam sanayii, işçilik üzerindeki bütün vergi ve sosyal yükleri finanse etmek zorundadır. Ayrıca endüstriyel ilişkilerin katılığı ücret esnekliğini ortadan kaldırmakta, bu da sektörün rekabet gücünü olumsuz yönde etkilemektedir. Her ne kadar 2000–2001 ekonomik krizinden sonra reel ücretlerde bir düzeltme yaşandıysa da, verimlilik, işgücü piyasasının esnekliği, ücret dışı endüstriyel ilişkiler anlamında sıkıntılar devam etmektedir. Rakip üreticilerin Çin, Balkanlar, Rusya, Orta Doğu gibi bölgelerde bu alanda kullanabilecekleri geniş bir marj bulunmaktadır. AB ülkelerinde 14 ise (Polonya gibi marjinal örnekler dışında) genelde işçilik ücretleri yüksek, ancak istihdam vergileri oransal olarak düşüktür. Yine de bu açıdan ülkemiz cam sanayiinin AB karşısında rekabet avantajı bulunduğu söylenebilir. En büyük enerji sağlayıcısı kamu, özellikle akaryakıtta (kamu maliyesinin finansmanı için) yüksek fiyatlama ve vergilemeye gitmektedir. Elektrik ve doğal gazda, akaryakıttakinden daha düşük bir fiyatlama söz konusu olsa da, yurt dışında ürünlerini pazarlamak zorunda olan cam sanayii için dolar cinsinden enerji fiyatları yüksektir. Rakip cam üreticilerinin konumlandığı çevre ülkelerde bu anlamda ciddi bir maliyet avantajı söz konusudur. Türkiye enerji piyasasındaki yapısal dönüşümleri (üretim ve dağıtım altyapısının özelleştirilmesi ve rasyonelleştirilmesi, enerji üzerindeki yüklerin giderilmesi, yüksek fiyatlarla yapılan ithalatın düzeltilmesi, enerji piyasasındaki yasadışı oluşumların engellenmesi vb.) tam olarak gerçekleştiremediği için, enerji fiyatları ciddi bir handikap oluşturmaktadır. Ayrıca elektrikte olduğu gibi enerji kalitesi (ürün ve hizmet olarak) sorunlarını aşmak için, pek çok sanayii kolunda olduğu gibi bu sektörde de bazı önlemler alınmakta (kojenerasyon santralleri, yedekleme üniteleri, çoklu enerji kullanan teknolojiler vb.), bu da üretim maliyetlerini yukarı çekmektedir. 14 Son genişlemeyle AB üyesi ülkeler: Belçika, Almanya, Avusturya, Çek, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İspanya, İsveç, İtalya, Kıbrıs, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Polonya, Portekiz, Slovakya, Slovenya, Yunanistan. 304 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Cam sanayiinin kullandığı hammaddeler (silis kumu, soda, vb.) çoğunlukla yerli üretilen girdilerdir. Temin edilebilirlik anlamında büyük bir stratejik avantaj gibi görünüyor olmasına rağmen, kalite, maliyet, ulaşım açısından zafiyetler içermektedir. Özellikle girdi kalitesi açısından katı bir yapıya sahip olan cam üretimi için gerekli kum girdisi ek maliyetler ödenerek (yurt dışından ithal etmek, kum girdisini daha fazla işleme tabi tutmak, maden arama faaliyetlerini arttırmak ve yatırım yapmak.) karşılanabilmektedir. Uluslararası alanda rakipleriyle kıyaslandığında henüz daha istenen ölçeklere ulaşamamış Türk cam sanayii uzun vadeli varlığını büyüme şartına bağlamıştır. Bu nedenle bir yandan mevcut üretim yapısını modernize ederken, öte yandan da hem kendi yurt içi pazarında hem de hayati coğrafyasında büyümek zorundadır. Bu da yatırım ihtiyacını, doğallıkla finansman ve amortisman giderlerini yükseltmektedir. Tablo 8.11: Dünya Cam Üreticileri Performans Göstergeleri -2004 Şirket Adı 1. Saint Gobain 2. Asahi 3. Owens-Illinois 4. Pilkington 5. Owens Corning 6. Guardian 7. NEG 8. Hoya 9. Schott 10. NSG 11. Vitro 12. PPG 13. Corning 14. Şişecam 15. Johns Manville 16. Arc International 17. Central Glass 18. Rexam 19. Anchor 20. Hanglass Brüt Kâr/ Satışlar 25,3 26,5 19,7 29,8 18,1 0,0 28,3 48,7 0,0 26,5 26,4 36,9 36,7 32,7 0,0 0,0 30,6 0,0 4,6 21,3 N. Kâr/ T.Varlıklar 3,3 6,3 2,5 4,3 2,7 0,0 2,4 18,3 3,0 1,9 -0,1 8,3 -4,6 6,6 0,0 0,0 0,0 3,4 -13,1 1,9 ROIC 8,4 9,5 7,7 10,2 3,8 0,0 4,3 23,5 14,3 4,9 7,2 13,9 7,8 7,8 0,0 0,0 0,0 7,7 0,0 0,0 Satışlar/ İşgücü 219 250 214 206 315 208 404 135 132 206 89 299 156 119 303 83 405 250 263 369 Kaynak: Şişecam Planlama Müdürlüğü Fakat bir önceki kalkınma plan döneminden farklı olarak yabancı kaynak kullanım maliyetleri düşmüştür. Makro ekonomik alanda sağlanan istikrar ülkeye ilişkin risk algılamasını, buna bağlı olarak da hem nominal, hem de reel anlamda faizleri aşağıya çekmiştir. Bu maliyet yapısında bir olumluluk sağlamakla beraber (artık sınai faaliyetlerin 305 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 giderek daha dar marjlardaki kârlılıklarla gerçekleştirildiği düşünülürse) %10’lar düzeyindeki reel faizlerin yine de yüksek bir maliyet olduğu kabul edilebilir. Tablo 8.12: Cam Sanayiinde Sınai ve Ticari Maliyetler (Toplam Maliyet=100) Toplam Düzcam 91,1 90,2 86,9 94,9 96,1 Hammadde /Malzemeler 32,6 32,9 30,9 26,9 49,5 Enerji 19,7 25,5 16,7 18,7 15,6 İşçilik 23,8 19,5 28,1 25,5 19,4 Amortisman 11,7 9,2 7,9 20,1 9,2 Diğer 3,3 3,0 3,3 3,8 2,4 Ticari Maliyet 8,9 9,8 13,1 5,1 3,9 Genel İdare Giderleri 4,3 4,9 4,5 4,4 2,3 Satış ve Pazarlama Giderleri 4,1 2,0 9,4 0,5 3,3 Finansman Giderleri 0,5 3,0 -0,8 0,3 -1,6 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 Sınai Maliyet Toplam Maliyet Cam Eşya Cam Ambalaj Cam Elyaf 8.3.1.3 Dış Ticaret: 15 a) İthalat: (1) Ürün İthalatı: Aşağıda cam sektörünün global olarak ithalat rakamları miktar ve değer bazında verilmektedir. Tablodan da anlaşılacağı üzere, makro ekonomik gelişmelere paralel olarak ithalat rakamları da büyümektedir. 2001 yılı ekonomik krizin bir sonucu olarak arızi bir dönem olarak belirmektedir. Son dönemde ise döviz kurlarının düşük seyretmesinden kaynaklanan yüksek ithalat talebinin sonuçları tabloya yansımaktadır. 2005 yılı ilk on ayında gerçekleştirilen ithalat miktar bazında bir önceki yıl toplam ithalatının % 36 üzerindedir. İthalatın aynı tempoyla artacağı varsayımıyla ulaşacağı miktar düzeyi 430-450 bin tondur ki, bu rakam 2004’ün % 60-65 üzerindedir. Buna karşın değer bazında tersine bir ilişki söz konusudur. Aynı varsayımlarla cam ithalatının 430 milyon dolar düzeyine (2004’ün % 28 üzerinde) ulaşması beklenmektedir. 15 Dış ticaret verileri Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) kaynaklıdır. 2005 verileri 10 aylıktır. 306 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Yani cam ithalatı özellikle belli ürün gruplarında daha ucuz, kalitesiz, katma değeri düşük ürünlere yönelmektedir. Bu da aslında çevre (Rusya, İran, Çin gibi haksız rekabet avantajlarından yararlanan) ülkelerden yapılan özel nitelikli ithalatın yansımasıdır. Yukarıda açıklaması yapılan ve ilgili tabloda miktar seyri verilen ithalatın cari fiyatlarla değeri aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. 307 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 8.13: Cam İthalatı (Miktar Olarak) (Ton) Ürün Grubu GTİP 1999 2000 2001 YILLAR 2002 (1) (2) (3) (4) 2003 2004 2005 (5) (6) (7) 2000 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2001 2002 2003 2004 2005 (2/1) (3/2) (7/6) (4/3) (5/4) (6/5) - 316,7 Kırık/Döküntü Cam 7001 2 69 1 1 0 6 25 3.350,0 -98,6 0,0 -100,0 Cam Bilya, Çubuk ve Boru 7002 4.083 3.414 3.127 2.657 2.951 3.407 2.697 -16,4 -8,4 -15,0 11,1 15,5 -20,8 Buzlu Cam 7003 923 1.399 536 1.009 7.610 4.912 6.892 51,6 -61,7 88,2 654,2 -35,5 40,3 Sheet Cam 7004 5.688 9.209 5.733 4.467 2.783 2.583 3.194 61,9 -37,7 -22,1 -37,7 -7,2 23,7 Float Cam 7005 96.503 105.184 79.594 113.510 122.074 139.839 194.380 9,0 -24,3 42,6 7,5 14,6 39,0 İşlenmiş Camlar 7006 491 843 694 3.556 4.992 1.700 3.692 71,7 -17,7 412,4 40,4 -65,9 117,2 Emniyet Camları 7007 3.454 4.293 3.667 3.930 5.263 7.894 9.170 24,3 -14,6 7,2 33,9 50,0 16,2 Yalıtım Camları 7008 3.439 1.168 525 755 1.792 917 522 -66,0 -55,1 43,8 137,4 -48,8 -43,1 Ayna 7009 733 1.395 856 2.506 2.419 2.582 6.081 90,3 -38,6 192,8 -3,5 6,7 135,5 Cam Ambalaj 7010 25.816 11.516 12.768 20.414 36.238 54.300 73.082 -55,4 10,9 59,9 77,5 49,8 34,6 Ampul/Katod Tüp Camları 7011 2.080 2.222 1.790 1.079 143 322 632 6,8 -19,4 -39,7 -86,7 125,2 96,3 İzole Edici Kaplar 7012 53 34 45 74 54 71 23 -35,8 32,4 64,4 -27,0 31,5 -67,6 Cam Ev Eşyası 7013 17.885 23.522 8.420 13.174 17.954 16.587 23.310 31,5 -64,2 56,5 36,3 -7,6 40,5 Sinyalizasyon/Optik/Far 7014 830 871 484 499 423 441 454 4,9 -44,4 3,1 -15,2 4,3 2,9 Gözlük/Saat Camları 7015 286 369 207 243 221 132 166 29,0 -43,9 17,4 -9,1 -40,3 25,8 Cam Tuğla/Karo/Mozaik 7016 4.016 3.017 2.628 3.712 4.128 6.775 8.663 -24,9 -12,9 41,2 11,2 64,1 27,9 LCA 7017 615 618 506 749 870 876 655 0,5 -18,1 48,0 16,2 0,7 -25,2 Cam Boncuk/Süs/Kürecik 7018 3.705 4.542 4.016 4.036 3.791 5.193 7.545 22,6 -11,6 0,5 -6,1 37,0 45,3 Cam Elyafı 7019 9.243 9.169 9.250 11.521 14.687 15.546 21.526 -0,8 0,9 24,6 27,5 5,8 38,5 Camdan Diğer Eşya 7020 364 603 878 1.881 2.544 5.324 5.012 65,7 45,6 114,2 35,2 109,3 -5,9 180.208 183.460 135.724 189.772 230.935 269.408 367.719 1,8 -26,0 39,8 21,7 16,7 36,5 Toplam 308 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 8.14: Cam İthalatı (Değer Olarak) (CIF, Cari Fiyatlarla, Bin $) Ürün Grubu Kırık/Döküntü Cam Cam Bilya, Çubuk ve Boru Buzlu Cam Sheet Cam Float Cam İşlenmiş Camlar Emniyet Camları Yalıtım Camları Ayna Cam Ambalaj Ampul/Katod Tüp Camları İzole Edici Kaplar Cam Ev Eşyası Sinyalizasyon/Optik/Far Gözlük/Saat Camları Cam Tuğla/Karo/Mozaik LCA Cam Boncuk/Süs/Kürecik Cam Elyafı Camdan Diğer Eşya Toplam GTİP 1999 2000 2001 YILLAR 2002 2003 2004 2005 2000 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2001 2002 2003 2004 2005 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (2/1) (3/2) (7/6) (4/3) (5/4) (6/5) 7001 4 490 2 3 2 1 13 12.150,0 -99,6 50,0 -33,3 -50,0 1.200,0 7002 7003 7004 7005 7006 7007 7008 7009 7010 10.616 633 1.374 25.237 1.669 18.519 5.974 9.326 13.351 10.426 948 1.758 30.572 2.702 19.757 3.958 13.114 13.514 10.974 588 1.124 20.791 2.454 18.852 1.739 7.382 12.340 8.684 953 1.459 28.511 4.051 20.021 2.504 10.658 16.354 9.451 2.150 819 39.469 6.279 30.102 6.097 18.132 26.617 11.046 2.126 1.251 52.886 9.224 51.133 4.383 32.232 35.335 10.557 2.800 1.369 69.946 10.411 37.725 3.112 28.423 44.067 -1,8 49,8 27,9 21,1 61,9 6,7 -33,7 40,6 1,2 5,3 -38,0 -36,1 -32,0 -9,2 -4,6 -56,1 -43,7 -8,7 -20,9 62,1 29,8 37,1 65,1 6,2 44,0 44,4 32,5 8,8 125,6 -43,9 38,4 55,0 50,4 143,5 70,1 62,8 16,9 -1,1 52,7 34,0 46,9 69,9 -28,1 77,8 32,8 -4,4 31,7 9,4 32,3 12,9 -26,2 -29,0 -11,8 24,7 7011 7012 7013 7014 7015 7016 7017 1.830 70 33.928 3.263 2.591 2.720 3.785 1.369 48 26.615 3.427 2.048 2.235 4.012 1.125 72 13.509 2.040 1.444 1.559 3.539 2.970 129 17.142 2.304 1.911 1.997 4.967 357 106 21.366 2.112 1.676 2.419 7.056 3.365 124 34.588 2.652 1.600 4.548 8.366 11.243 46 38.894 2.463 1.924 6.134 7.037 -25,2 -31,4 -21,6 5,0 -21,0 -17,8 6,0 -17,8 50,0 -49,2 -40,5 -29,5 -30,2 -11,8 164,0 79,2 26,9 12,9 32,3 28,1 40,4 -88,0 -17,8 24,6 -8,3 -12,3 21,1 42,1 842,6 17,0 61,9 25,6 -4,5 88,0 18,6 234,1 -62,9 12,4 -7,1 20,3 34,9 -15,9 7018 7019 7020 4.904 24.040 1.430 165.267 5.491 25.469 1.456 169.412 6.758 23.575 1.577 131.446 9.002 32.746 2.589 168.954 12.657 44.906 3.648 235.420 22.177 53.905 7.196 338.138 25.664 54.975 6.466 363.269 12,0 5,9 1,8 2,5 23,1 -7,4 8,3 -22,4 33,2 38,9 64,2 28,5 40,6 37,1 40,9 39,3 75,2 20,0 97,3 43,6 15,7 2,0 -10,1 7,4 309 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Gümrük korumasını ortadan kaldıran 1996 Gümrük Birliği’nin cam ithalatı üzerindeki etkisi beklenen yönde olmuş, cam ithalatı artmıştır. Ancak bu etki, cam üretimini global düşünen ve varlığını kendi coğrafyasında büyüme şartına bağlayan Türk cam sanayiini yıkıcı yönde olmamış, tersine sektörün uluslararası ticarete daha iyi eklemlenmesi sonucunu yaratmıştır. Çünkü ana üreticiler itibariyle Türk cam sanayii, modern teknoloji kullanan, rasyonel üretim yapan ve belli beceri düzeylerine erişmiş bir sanayi konumundadır. Doğallıkla uluslararası ticaretin gereklerini tek istisna ile yerine getirecek yetkinliktedir. Bu istisna da haksız rekabet koşullarıdır. İthalat fiyatları: Cam ithalatının fiyatlar açısından genel karakteristiği yukarıda açıklanmıştı. Detay ürün bazında ise fiyatlar aşağıda verilmektedir. Burada izlenen metodoloji şöyledir: Her bir dörtllü GTİP faslı için (7001–7020) ağırlıklı ithal edilen ürün(ler) seçilmiş, ana grup ve alt detaylar bazında $/Kg. cinsinden fiyatlar hesaplanmıştır. Ürün bazında bakıldığında fiyatlar ithalatın ağırlıklı olarak yapıldığı alt gruba göre şekillenmektedir. Örneğin ayna grubunda “taşıtlar için dikiz aynası”, elyaf grubunda “dokunmuş mensucat şeklindeki cam elyafı”, float cam grubunda “3.5-4.5 mm. aralığında üretilmiş ancak emici/yansıtıcı özellikler kazandırılmış”yansıtıcı camlar belirleyici olmaktadır. Bu nedenle bütün bir 1999-2005 döneminde geçerli olacak bir fiyat seyrinden çok, her bir alt ürün grubu için özel fiyatlardan bahsedilebilir. Çok detaylı bir analiz gerektiren bu konu bir yana, ithalatın fiyatlar açısından genel karakteristiği şöyledir. Uzak ulaşım noktalarının navlun maliyetini kaldırabilecek yüksek katma değerli ürünler ağırlıklı olarak ithal edilmektedir. Bu ürünler zaman içersinde teknolojik gelişme ve rekabete dayalı olarak kendi içinde fiyat düşüşleri yaşamaktadır. Yakın coğrafyada bulunan kütle (bulk) ürün üreticileri maliyet avantajlarından yararlanmakta, daha düşük kalitede malları daha düşük fiyatla yurt içine satabilmektedir. (Orta ve Uzakdoğu menşeli camların işçilik ve enerji avantajları nedeniyle düşük maliyetle üretilebiliyor olması, düşük kaliteye rağmen Türkiye’ye ithalat şansı yaratmaktadır.) 310 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 8.15: Cam İthalatı Ortalama Birim Fiyatları (CIF, $/Ton) Ürün Grubu Kırık/Döküntü Cam Cam Bilya, Çubuk ve Boru Buzlu Cam Sheet Cam Float Cam İşlenmiş Camlar Emniyet Camları Yalıtım Camları Ayna Cam Ambalaj Ampul/Katod Tüp Camları İzole Edici Kaplar Cam Ev Eşyası Sinyalizasyon/Optik/Far Gözlük/Saat Camları Cam Tuğla/Karo/Mozaik LCA Cam Boncuk/Süs/Kürecik Cam Elyafı Camdan Diğer Eşya GTİP 7001 7002 7003 7004 7005 7006 7007 7008 7009 7010 7011 7012 7013 7014 7015 7016 7017 7018 7019 7020 YILLAR 2001 2002 2003 1999 2000 (1) (2) (3) (4) (5) 7.084 3.054 677 191 291 3.204 4.603 3.388 9.400 1.173 616 1.404 1.132 3.935 5.544 741 6.489 1.209 2.778 2.414 3.377 3.509 1.097 196 261 3.536 5.141 3.313 8.621 967 629 1.585 1.604 4.219 6.987 593 7.000 1.683 2.549 1.797 4.272 3.268 945 327 251 1.139 5.095 3.318 4.253 801 2.754 1.748 1.301 4.612 7.861 538 6.631 2.230 2.842 1.377 8.108 3.202 282 294 323 1.258 5.719 3.403 7.496 735 2.502 1.981 1.190 4.993 7.598 586 8.109 3.339 3.057 1.434 2.559 2.600 685 242 262 3.399 5.361 1.737 12.722 517 880 1.330 1.897 3.929 9.070 677 6.160 1.324 2.601 3.934 311 2004 2005 2000 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2001 2002 2003 2004 (6) (7) (2/1) (3/2) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) 243 3.243 433 484 378 5.426 6.477 4.777 12.484 651 10.452 1.754 2.085 6.007 12.087 671 9.552 4.270 3.467 1.352 522 3.914 406 429 360 2.820 4.114 5.966 4.674 603 17.792 2.025 1.669 5.423 11.624 708 10.746 3.402 2.554 1.290 176,8 17,5 -1,2 -21,1 11,1 -5,7 -14,1 95,0 -26,1 126,9 -30,0 5,6 -40,3 0,2 -38,9 9,5 5,3 -8,7 6,8 -38,6 -52,3 14,9 62,0 2,6 -10,3 10,4 11,7 -2,2 -8,3 -17,6 2,1 12,9 41,7 7,2 26,0 -20,0 7,9 39,2 -8,2 -25,6 26,5 -6,9 -13,9 66,8 -3,8 -67,8 -0,9 0,2 -50,7 -17,2 337,8 10,3 -18,9 9,3 12,5 -9,3 -5,3 32,5 11,5 -23,4 89,8 -2,0 -70,2 -10,1 28,7 10,4 12,2 2,6 76,3 -8,2 -9,2 13,3 -8,5 8,3 -3,3 8,9 22,3 49,7 7,6 4,1 -97,0 1,3 53,5 64,6 17,0 331,3 13,3 40,4 66,5 -11,4 317,7 -11,5 75,2 20,3 59,1 14,5 17,8 27,9 13,4 -5,7 114,8 20,7 -6,2 -11,4 -4,8 -48,0 -36,5 24,9 -62,6 -7,4 70,2 15,5 -20,0 -9,7 -3,8 5,5 12,5 -20,3 -26,3 -4,6 2005 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 1999 ve 2005 döneminde Avrupa Birliği’ne üye ülkeler ile genelde ilk on sırayı oluşturan ülkelerden yapılan ithalat aşağıda gösterilmektedir. İlk on sırayı alan ülkeler miktar ve değer bazında ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Miktar bazında bakıldığında ilk sıraları Çin, Bulgaristan, Rusya, İsrail alırken, değer bazında bu sıralama Çin, Almanya, Fransa, İtalya, Güney Kore şekline dönüşmektedir. Bunun nedeni yakın coğrafyamızdan (Çin hariç olmak üzere) yükte ağır ancak pahada hafif ürünlerin ithal talebinin baskın olması, uzak coğrafyalar için ise bunun tersinin (katma değeri daha yüksek ürünlerin navlun dezavantajını karşılıyor olması nedeniyle) geçerli olmasıdır. 312 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 8.16: Avrupa Birliği ve Diğer Ülkelerden Cam İthalatı (Miktar Olarak) (Ton) Ülke Avrupa Birliği Fransa İtalya Belçika-Lüksemburg Almanya İngiltere Çek Cumhuriyeti İspanya Hollanda Avusturya Yunanistan Diğer Ülkeler Önemli Diğer Ülkeler Çin Bulgaristan Rusya İsrail A.B.D. İran Endonezya Romanya Ukrayna Hindistan 1999 2000 2001 YILLAR 2002 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (2/1) 52.362 8.850 7.911 6.729 14.211 2.242 1.930 4.313 973 1.106 1.482 2.615 128.599 14.024 2.950 34.392 13.718 4.513 21.281 5.993 6.173 23.827 1.728 56.551 9.984 11.227 9.652 11.910 1.910 1.952 4.430 1.029 962 507 2.987 159.014 14.102 22.103 48.876 20.696 6.368 12.365 10.080 13.531 8.274 2.617 83.932 11.890 21.851 20.982 15.331 2.378 2.969 3.485 1.007 1.126 406 2.508 171.888 26.510 33.516 31.108 20.702 15.520 7.978 10.848 9.910 11.715 4.081 104.305 22.498 21.330 19.805 15.150 9.283 5.984 3.194 1.845 1.509 1.352 2.353 254.286 100.620 47.893 25.524 25.510 17.257 12.794 8.912 6.868 4.698 4.210 -18 -28,9 -51,0 -27,6 38,8 -59,6 12,1 19,2 485,0 -17,2 -57,7 16,8 25 1,5 -41,0 17,4 100,0 -0,5 3.276,2 -75,3 2.334,6 48,6 4,3 65.274 19.820 12.784 8.158 7.361 7.701 1.551 3.143 713 1.255 52 2.736 93.778 2.683 5.010 48.570 259 7.962 395 12.084 217 15.463 1.135 53.512 14.091 6.266 5.906 10.220 3.114 1.738 3.748 4.171 1.039 22 3.197 116.891 2.723 2.955 57.008 518 7.920 13.336 2.988 5.283 22.975 1.184 40.928 8.602 6.121 5.858 11.342 1.350 1.014 2.069 890 1.362 63 2.257 82.791 7.917 3.122 36.468 3.496 2.635 7.873 1.591 3.321 13.798 2.570 2003 2004 2005 313 2000 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2001 2002 2003 2004 2005 (3/2) (7/6) -24 -39,0 -2,3 -0,8 11,0 -56,6 -41,7 -44,8 -78,7 31,1 186,4 -29,4 -29 190,7 5,7 -36,0 574,9 -66,7 -41,0 -46,8 -37,1 -39,9 117,1 (4/3) 28 2,9 29,2 14,9 25,3 66,1 90,3 108,5 9,3 -18,8 2.252,4 15,9 55 77,1 -5,5 -5,7 292,4 71,3 170,3 276,7 85,9 72,7 -32,8 (5/4) 8 12,8 41,9 43,4 -16,2 -14,8 1,1 2,7 5,8 -13,0 -65,8 14,2 24 0,6 649,3 42,1 50,9 41,1 -41,9 68,2 119,2 -65,3 51,4 (6/5) 48 19,1 94,6 117,4 28,7 24,5 52,1 -21,3 -2,1 17,0 -19,9 -16,0 8 88,0 51,6 -36,4 0,0 143,7 -35,5 7,6 -26,8 41,6 55,9 24 89,2 -2,4 -5,6 -1,2 290,4 101,5 -8,4 83,2 34,0 233,0 -6,2 48 279,6 42,9 -18,0 23,2 11,2 60,4 -17,8 -30,7 -59,9 3,2 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 8.17: Avrupa Birliği ve Diğer Ülkelerden Cam İthalatı (Değer Olarak) (CIF, Cari Fiyatlarla, Bin $) Ülke Avrupa Birliği Fransa İtalya Belçika-Lüksemburg Almanya İngiltere Çek Cumhuriyeti İspanya Hollanda Avusturya Yunanistan Diğer Ülkeler Önemli Diğer Ülkeler Çin Güney Kore Bulgaristan A.B.D. İsrail Hindistan Endonezya Rusya İran Japonya 1999 2000 2001 YILLAR 2002 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (2/1) 112.379 35.423 14.464 6.301 26.390 9.507 2.821 6.411 2.305 2.093 89 6.576 37.672 2.705 2.343 1.202 10.421 101 1.403 5.223 9.171 106 4.997 112.623 28.239 17.162 5.683 28.369 6.993 3.448 7.551 5.418 2.506 89 7.165 41.840 4.511 3.904 700 8.733 665 1.925 2.470 11.547 1.309 6.076 117.412 20.679 20.409 6.601 32.852 9.332 3.752 8.317 3.059 4.552 601 7.258 39.028 9.133 2.518 704 4.364 3.757 1.519 3.123 7.109 3.456 3.345 149.767 29.241 24.715 9.339 40.704 8.714 4.522 10.680 4.930 5.390 443 11.088 69.813 16.749 5.290 6.829 6.677 6.227 3.913 5.336 10.857 2.317 5.617 209.957 49.502 30.525 17.448 48.728 11.990 8.306 16.040 6.706 7.286 443 12.984 107.551 30.663 16.249 11.449 11.259 7.394 6.866 6.877 7.271 2.983 6.540 201.180 44.621 26.763 15.548 48.963 12.075 12.195 13.430 6.072 9.272 523 11.717 148.160 58.948 20.618 16.797 12.031 9.823 8.261 7.524 6.400 4.155 3.602 0 -20,3 18,7 -9,8 7,5 -26,4 22,2 17,8 135,1 19,7 0,0 9,0 11 66,8 66,6 -41,8 -16,2 558,4 37,2 -52,7 25,9 1.134,9 21,6 88.256 21.009 15.737 4.366 24.572 4.329 2.427 4.514 2.036 3.591 181 5.493 32.700 4.561 2.070 802 3.920 1.107 3.708 1.283 8.049 1.444 5.757 2003 2004 2005 314 2000 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2001 2002 2003 2004 2005 (3/2) (7/6) -22 -25,6 -8,3 -23,2 -13,4 -38,1 -29,6 -40,2 -62,4 43,3 103,4 -23,3 -22 1,1 -47,0 14,6 -55,1 66,5 92,6 -48,1 -30,3 10,3 -5,3 (4/3) 33 -1,6 29,7 51,2 33,7 115,6 54,6 84,2 50,2 26,8 232,0 32,1 19 100,2 21,6 -12,2 11,3 239,4 -59,0 143,4 -11,7 139,3 -41,9 (5/4) 28 41,4 21,1 41,5 23,9 -6,6 20,5 28,4 61,2 18,4 -26,3 52,8 79 83,4 110,1 870,0 53,0 65,7 157,6 70,9 52,7 -33,0 67,9 (6/5) 40 69,3 23,5 86,8 19,7 37,6 83,7 50,2 36,0 35,2 0,0 17,1 54 83,1 207,2 67,7 68,6 18,7 75,5 28,9 -33,0 28,7 16,4 -4 -9,9 -12,3 -10,9 0,5 0,7 46,8 -16,3 -9,5 27,3 18,1 -9,8 38 92,2 26,9 46,7 6,9 32,9 20,3 9,4 -12,0 39,3 -44,9 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 (2) Yarı ürün ithalatı: Sektörün yarı ürün ithalatı yoktur. (3) Hammadde ithalatı: Sektörün temel girdisi, kum, soda, enerji ve işçiliktir. Ancak ürün kompozisyonu giderek daha yüksek katma değer içeriğine sahip oldukça buna paralel olarak üretimde kullanılan girdi kompozisyon ve miktarı da değişim göstermektedir. Temel ürün üzerinde işleme süreçleri daha ağırlıklı bir yer edinmekte, buna bağlı olarak bu sürecin girdileri de sektörün tüm ithalatı içinde ağırlık kazanmaktadır. Örneğin düzcamın işlenerek yansıtıcı, otomotiv ve diğer tür işlenmiş/emniyet camlarına dönüştürülmesi, zaman içinde bu işlemler için kullanılan PVB, boya, baskı malzemesi gibi ithal kalemlerin daha yüksek oranda kullanılması sonucunu yaratmaktadır. Sektörün hammadde ithalatının 1999–2005 yılları içindeki seyri aşağıdaki gibidir. Tablo 8.18: Cam Sektörü Hammadde İthalatı (Milyon USD) Hammadde İthalatı 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 36.287 54.921 48.983 58.302 86.633 103.183 97.186 315 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 b) İhracat: Tablo 8.19: Cam İhracatı (Miktar Olarak) (Ton) Ürün Grubu Kırık/Döküntü Cam Cam Bilya, Çubuk ve Boru Buzlu Cam Sheet Cam Float Cam İşlenmiş Camlar Emniyet Camları Yalıtım Camları Ayna Cam Ambalaj Ampul/Katod Tüp Camları İzole Edici Kaplar Cam Ev Eşyası Sinyalizasyon/Optik/Far Gözlük/Saat Camları Cam Tuğla/Karo/Mozaik LCA Cam Boncuk/Süs/Kürecik Cam Elyafı Camdan Diğer Eşya Toplam GTİP 7001 7002 7003 7004 7005 7006 7007 7008 7009 7010 7011 7012 7013 7014 7015 7016 7017 7018 7019 7020 1999 2000 2001 YILLAR 2002 2003 2004 2005 2000 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2001 2002 2003 2004 2005 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (2/1) (3/2) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) 93 70 849 5.839 142.115 1.440 18.799 2.127 17.321 40.149 70 1 200.472 540 21 2.483 34 588 28.926 61 461.998 103 459 2.213 9.625 173.096 233 34.366 1.089 23.772 60.386 42 16 208.917 198 66 3.842 128 475 30.588 351 549.964 17 833 3.010 11.611 181.351 286 28.868 1.840 23.928 54.570 24 13 223.132 175 42 4.900 77 526 33.248 520 568.968 7 1.047 5.150 23.495 230.595 741 36.843 2.701 26.392 78.613 114 0 229.406 184 13 2.653 79 604 37.091 893 676.620 33 1.107 23.806 3.646 210.537 773 50.446 3.375 28.863 57.208 49 0 247.831 235 21 1.306 84 765 43.551 981 674.617 4.058 1.204 15.002 3.901 143.181 19.614 49.597 5.374 25.406 59.156 65 0 246.653 442 16 2.283 147 555 61.359 757 638.772 2.972 0 4.034 3.174 71.939 28.403 43.416 7.441 18.915 36.159 128 1 191.536 287 7 2.471 124 426 50.013 719 462.165 10,8 555,7 160,7 64,8 21,8 -83,8 82,8 -48,8 37,2 50,4 -40,0 1.500,0 4,2 -63,3 214,3 54,7 276,5 -19,2 5,7 475,4 19,0 -83,5 81,5 36,0 20,6 4,8 22,7 -16,0 69,0 0,7 -9,6 -42,9 -18,8 6,8 -11,6 -36,4 27,5 -39,8 10,7 8,7 48,1 3,5 -58,8 25,7 71,1 102,4 27,2 159,1 27,6 46,8 10,3 44,1 375,0 -100,0 2,8 5,1 -69,0 -45,9 2,6 14,8 11,6 71,7 18,9 371,4 5,7 362,3 -84,5 -8,7 4,3 36,9 25,0 9,4 -27,2 -57,0 8,0 27,7 61,5 -50,8 6,3 26,7 17,4 9,9 -0,3 12.197,0 8,8 -37,0 7,0 -32,0 2.437,4 -1,7 59,2 -12,0 3,4 32,7 -0,5 88,1 -23,8 74,8 75,0 -27,5 40,9 -22,8 -5,3 -26,8 -100,0 -73,1 -18,6 -49,8 44,8 -12,5 38,5 -25,5 -38,9 96,9 -22,3 -35,1 -56,3 8,2 -15,6 -23,2 -18,5 -5,0 -27,6 316 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 8.20: Cam İhracatı (Değer Olarak) (FOB, Cari Fiyatlarla, Bin $) Ürün Grubu Kırık/Döküntü Cam Cam Bilya, Çubuk ve Boru Buzlu Cam Sheet Cam Float Cam İşlenmiş Camlar Emniyet Camları Yalıtım Camları Ayna Cam Ambalaj Ampul/Katod Tüp Camları İzole Edici Kaplar Cam Ev Eşyası Sinyalizasyon/Optik/Far Gözlük/Saat Camları Cam Tuğla/Karo/Mozaik LCA Cam Boncuk/Süs/Kürecik Cam Elyafı Camdan Diğer Eşya Toplam GTİP 7001 7002 7003 7004 7005 7006 7007 7008 7009 7010 7011 7012 7013 7014 7015 7016 7017 7018 7019 7020 1999 2000 2001 YILLAR 2002 2003 2004 2005 2000 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2001 2002 2003 2004 2005 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (2/1) (3/2) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) 174 107 431 10.623 33.265 325 22.082 4.383 14.729 17.284 450 4 186.944 2.578 191 1.036 388 5.401 35.397 822 336.614 108 349 1.499 13.632 39.001 589 28.308 2.251 15.942 22.315 298 717 209.128 1.509 211 1.407 1.155 5.640 35.975 728 380.763 58 1.217 837 11.058 63.049 839 26.533 2.628 16.429 24.842 44 14 207.244 2.253 72 2.023 956 5.598 42.909 1.035 409.638 85 1.124 1.266 10.105 63.104 812 34.973 4.719 16.716 29.386 177 0 226.028 2.034 33 2.885 983 4.666 47.871 2.004 448.971 21 1.359 5.504 10.293 46.410 746 60.356 4.939 18.853 26.327 2.851 0 274.970 2.738 863 2.608 1.177 5.589 55.498 1.732 522.835 162 1.450 4.064 6.353 35.893 26.314 70.932 9.934 26.255 24.540 636 2 308.032 2.272 98 4.359 2.238 10.405 80.361 1.883 616.185 973 0 1.775 3.270 23.556 35.501 75.576 11.689 19.214 14.469 297 3 252.143 983 58 4.897 1.558 4.193 70.460 2.116 522.731 -37,9 226,2 247,8 28,3 17,2 81,2 28,2 -48,6 8,2 29,1 -33,8 17.825,0 11,9 -41,5 10,5 35,8 197,7 4,4 1,6 -11,4 13,1 -46,3 248,7 -44,2 -18,9 61,7 42,4 -6,3 16,7 3,1 11,3 -85,2 -98,0 -0,9 49,3 -65,9 43,8 -17,2 -0,7 19,3 42,2 7,6 46,6 -7,6 51,3 -8,6 0,1 -3,2 31,8 79,6 1,7 18,3 302,3 -100,0 9,1 -9,7 -54,2 42,6 2,8 -16,6 11,6 93,6 9,6 -75,3 20,9 334,8 1,9 -26,5 -8,1 72,6 4,7 12,8 -10,4 1.510,7 21,7 34,6 2.515,2 -9,6 19,7 19,8 15,9 -13,6 16,5 671,4 6,7 -26,2 -38,3 -22,7 3.427,3 17,5 101,1 39,3 -6,8 -77,7 12,0 -17,0 -88,6 67,1 90,1 86,2 44,8 8,7 17,9 500,6 -100,0 -56,3 -48,5 -34,4 34,9 6,5 17,7 -26,8 -41,0 -53,3 50,0 -18,1 -56,7 -40,8 12,3 -30,4 -59,7 -12,3 12,4 -15,2 317 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 8.21: AB ve Diğer Önemli Ülkelere Cam İhracatı (Miktar Olarak) (Ton) Ülke Avrupa Birliği Almanya İtalya İngiltere İspanya Yunanistan Fransa Hollanda Polonya İsveç Belçika-Lüksemburg Diğer Ülkeler Önemli Diğer Ülkeler İsrail Rusya Serbest Bölge A.B.D. İran Romanya Bulgaristan Mısır Arnavutluk Ukrayna 1999 2000 2001 YILLAR 2002 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) 256.007 51.410 47.600 28.168 23.180 34.151 22.471 10.975 1.767 11.008 5.895 19.383 103.317 18.433 3.172 2.653 11.019 14.440 5.848 13.529 30.809 1.601 1.814 329.095 58.537 59.563 30.203 31.747 48.470 29.032 15.485 1.507 10.949 18.090 25.512 115.242 18.638 5.354 509 18.626 10.741 2.450 16.207 38.358 1.244 3.114 328.010 49.323 75.001 37.956 29.996 42.075 26.492 14.884 3.845 8.943 15.470 24.024 126.704 25.481 7.136 1.191 18.342 8.309 3.349 17.318 37.465 3.999 4.113 399.593 56.339 95.992 37.721 36.629 52.886 26.932 15.410 5.223 8.856 24.127 39.479 146.046 25.466 14.647 1.674 22.403 9.431 5.100 16.165 35.985 9.010 6.164 351.436 60.192 87.035 38.225 33.457 41.022 22.613 15.229 6.782 7.854 5.998 33.030 182.665 25.710 25.663 1.750 25.827 20.630 10.529 20.357 31.123 11.453 9.623 315.201 63.209 74.884 38.743 29.116 34.540 18.387 10.278 6.121 6.523 5.050 28.351 192.945 30.844 33.400 5.171 26.820 23.243 12.535 20.561 16.586 12.364 11.420 224.073 50.186 47.886 32.357 20.424 17.676 12.705 6.331 4.646 4.343 4.036 23.482 150.505 23.776 19.037 18.268 18.231 14.808 14.129 13.242 11.019 10.096 7.900 2003 2004 2005 318 2000 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2001 2002 2003 2004 2005 (2/1) (3/2) (7/6) 29 13,9 25,1 7,2 37,0 41,9 29,2 41,1 -14,7 -0,5 206,9 31,6 12 1,1 68,8 -80,8 69,0 -25,6 -58,1 19,8 24,5 -22,3 71,7 0 -15,7 25,9 25,7 -5,5 -13,2 -8,7 -3,9 155,1 -18,3 -14,5 -5,8 10 36,7 33,3 134,0 -1,5 -22,6 36,7 6,9 -2,3 221,5 32,1 (4/3) 22 14,2 28,0 -0,6 22,1 25,7 1,7 3,5 35,8 -1,0 56,0 64,3 15 -0,1 105,3 40,6 22,1 13,5 52,3 -6,7 -4,0 125,3 49,9 (5/4) -12 6,8 -9,3 1,3 -8,7 -22,4 -16,0 -1,2 29,8 -11,3 -75,1 -16,3 25 1,0 75,2 4,5 15,3 118,7 106,5 25,9 -13,5 27,1 56,1 (6/5) -10 5,0 -14,0 1,4 -13,0 -15,8 -18,7 -32,5 -9,7 -16,9 -15,8 -14,2 6 20,0 30,1 195,5 3,8 12,7 19,1 1,0 -46,7 8,0 18,7 -29 -20,6 -36,1 -16,5 -29,9 -48,8 -30,9 -38,4 -24,1 -33,4 -20,1 -17,2 -22 -22,9 -43,0 253,3 -32,0 -36,3 12,7 -35,6 -33,6 -18,3 -30,8 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 8.22: AB ve Önemli Diğer Ülkelere Cam İhracatı (Değer Olarak) (FOB, Cari Fiyatlarla, Bin $) Ülke Avrupa Birliği Almanya İtalya İngiltere İspanya Yunanistan Fransa Hollanda Polonya İsveç Belçika-Lüksemburg Diğer Ülkeler Önemli Diğer Ülkeler Serbest Bölge A.B.D. Rusya Romanya İran İsrail Mısır Irak Ukrayna Bulgaristan 1999 2000 2001 YILLAR 2002 (1) (2) (3) (4) 174.721 42.087 31.718 16.362 15.136 14.453 18.722 7.197 2.041 6.645 4.272 16.088 72.902 2.732 19.874 3.870 3.984 5.654 10.203 17.634 0 2.087 6.865 196.828 43.514 34.527 18.068 17.672 18.863 21.460 8.810 1.463 7.346 9.251 15.854 90.056 1.082 28.261 6.677 2.907 6.574 11.756 18.565 0 6.034 8.198 223.034 44.453 53.895 23.492 16.975 17.051 21.640 8.416 2.719 6.275 7.546 20.570 88.838 1.793 24.495 9.092 3.682 6.204 15.392 14.698 0 4.796 8.686 245.325 49.733 50.906 28.652 18.792 20.796 21.281 8.727 4.373 6.617 8.678 26.769 96.936 3.353 26.368 15.027 5.136 7.334 13.250 12.594 0 6.933 6.941 2003 2004 2005 (5) (6) (7) 284.494 61.653 56.707 34.182 19.265 20.879 24.832 12.256 6.245 7.685 4.736 36.054 132.060 3.386 27.582 22.718 11.259 18.909 13.626 12.099 5.184 8.038 9.259 319 326.200 73.781 58.974 51.352 23.683 19.600 26.247 10.831 5.969 7.259 5.296 43.208 169.911 10.506 29.942 32.428 16.069 25.223 14.881 10.671 10.231 8.678 11.281 253.214 58.426 43.374 43.018 18.123 12.858 19.285 7.892 4.756 5.273 4.749 35.461 166.320 26.784 25.728 23.355 22.152 20.659 12.671 9.929 8.552 8.253 8.237 2000 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2001 2002 2003 2004 2005 (2/1) (3/2) (7/6) 13 3,4 8,9 10,4 16,8 30,5 14,6 22,4 -28,3 10,5 116,5 -1,5 24 -60,4 42,2 72,5 -27,0 16,3 15,2 5,3 189,1 19,4 13 2,2 56,1 30,0 -3,9 -9,6 0,8 -4,5 85,9 -14,6 -18,4 29,7 -1 65,7 -13,3 36,2 26,7 -5,6 30,9 -20,8 -20,5 6,0 (4/3) 10 11,9 -5,5 22,0 10,7 22,0 -1,7 3,7 60,8 5,5 15,0 30,1 9 87,0 7,6 65,3 39,5 18,2 -13,9 -14,3 44,6 -20,1 (5/4) 16 24,0 11,4 19,3 2,5 0,4 16,7 40,4 42,8 16,1 -45,4 34,7 36 1,0 4,6 51,2 119,2 157,8 2,8 -3,9 15,9 33,4 (6/5) 15 19,7 4,0 50,2 22,9 -6,1 5,7 -11,6 -4,4 -5,5 11,8 19,8 29 210,3 8,6 42,7 42,7 33,4 9,2 -11,8 97,4 8,0 21,8 -22 -20,8 -26,5 -16,2 -23,5 -34,4 -26,5 -27,1 -20,3 -27,4 -10,3 -17,9 -2 154,9 -14,1 -28,0 37,9 -18,1 -14,9 -7,0 -16,4 -4,9 -27,0 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 8.23: Cam İhracatı Ortalama Fiyatları (FOB, $/Ton) Ürün Grubu Kırık/Döküntü Cam Cam Bilya, Çubuk ve Boru Buzlu Cam Sheet Cam Float Cam İşlenmiş Camlar Emniyet Camları Yalıtım Camları Ayna Cam Ambalaj Ampul/Katod Tüp Camları İzole Edici Kaplar Cam Ev Eşyası Sinyalizasyon/Optik/Far Gözlük/Saat Camları Cam Tuğla/Karo/Mozaik LCA Cam Boncuk/Süs/Kürecik Cam Elyafı Camdan Diğer Eşya Cam Sanayii Toplamı GTİP 7001 7002 7003 7004 7005 7006 7007 7008 7009 7010 7011 7012 7013 7014 7015 7016 7017 7018 7019 7020 YILLAR 2001 2002 2003 1999 2000 (1) (2) (3) (4) 1.859 1.528 508 1.819 234 226 1.175 2.060 850 430 6.451 7.097 933 4.774 9.206 417 11.528 9.192 1.224 13.379 729 1.050 760 677 1.416 225 2.526 824 2.068 671 370 7.170 45.417 1.001 7.641 3.202 366 9.014 11.863 1.176 2.076 692 3.476 1.460 278 952 348 2.937 919 1.428 687 455 1.847 1.119 929 12.897 1.736 413 12.413 10.641 1.291 1.992 720 12.954 1.074 246 430 274 1.096 949 1.747 633 374 1.553 3.886 985 11.079 2.449 1.087 12.442 7.719 1.291 2.244 664 2004 2005 2000 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2001 2002 2003 2004 (5) (6) (7) (2/1) (3/2) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) 639 1.228 231 2.823 220 965 1.196 1.463 653 460 58.218 2.391 1.110 11.646 41.526 1.997 14.004 7.307 1.274 1.766 775 40 1.204 271 1.629 251 1.342 1.430 1.848 1.033 415 9.719 6.960 1.249 5.147 6.236 1.909 15.261 18.745 1.310 2.487 965 327 440 1.030 327 1.250 1.741 1.571 1.016 400 2.327 4.090 1.316 3.426 7.750 1.981 12.559 9.848 1.409 2.942 1.131 -43,5 -50,3 33,3 -22,2 -3,8 1.017,7 -29,9 0,4 -21,1 -14,0 11,1 539,9 7,3 60,1 -65,2 -12,2 -21,8 29,1 -3,9 -84,5 -5,1 231,0 92,1 -58,9 -32,8 54,7 16,3 11,5 -30,9 2,4 23,0 -74,2 -97,5 -7,2 68,8 -45,8 12,8 37,7 -10,3 9,8 -4,0 4,0 272,7 -26,4 -11,5 -54,8 -21,3 -62,7 3,3 22,3 -7,9 -17,8 -15,9 247,3 6,0 -14,1 41,1 163,2 0,2 -27,5 0,0 12,7 -7,8 -95,1 14,3 -6,1 556,5 -19,7 -12,0 26,0 -16,3 3,2 23,0 3.648,7 -38,5 12,7 5,1 1.595,6 83,7 12,6 -5,3 -1,3 -21,3 16,7 -93,7 -2,0 17,3 -42,3 14,1 39,1 19,6 26,3 58,2 -9,8 -83,3 191,1 12,5 -55,8 -85,0 -4,4 9,0 156,5 2,8 40,8 24,5 717,5 62,4 -36,8 30,3 -6,9 21,7 -15,0 -1,6 -3,6 -76,1 -41,2 5,4 -33,4 24,3 3,8 -17,7 -47,5 7,6 18,3 17,2 320 2005 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 8.3.1.4 Yurt İçi Tüketim: Cam sanayii yurt içi tüketiminin en temel karakteristiği hacim olarak büyümesidir. Bir yandan kişi başına gelirin artması, bir yandan da olgun bir sektör olan cam sanayii ürünlerinin fiyatlarının reel olarak düşmesi; cam talebini ve tüketimini arttırmaktadır. 1999–2005 döneminde yaşanan ekonomik krizler ve Marmara depremi talebin bir süre yavaşlamasına ve ertelenmesine neden olmuştur. Ülkemiz bütün sanayi dallarında, genel ekonomik büyümenin yanısıra ertelenmiş olan bu talebin de ivmesini yaşamaktadır. Ürün özelinde bakıldığında talebin giderek daha katma değeri yüksek ürünlere yöneldiği görülmektedir. Düzcamı girdi olarak kullanan inşaat sektörü ham cam yerine, çift cam, kaplamalı cam, lamine cam gibi işlenmiş ürünleri talep etmektedir. Cam ev eşyasında klasik şekil ve renkteki ürünler yerine farklı tasarımlar ön plana geçmektedir. Cam ambalajda farklı tasarımın yanısıra hafifleştirme ve dayanıklılığı arttırma çalışmaları talebi yönlendirmektedir. Cam elyafı, cam yünü ve diğer cam ürünleri yaşamın pek çok alanında sürekli farklılaşan ve zenginleşen uygulamalarla yer almakta; hem üreticiler, hem de tüketiciler ürün gamını geliştirme yönünde etkileşmektedirler. Yurt içi tüketimi karşılamanın temel kaynağı yerel üretim olmakla beraber, ithalatın son zamanlarda hız kazandığı görülmektedir. Çoğunlukla bu ithalat, çoğunlukla maliyet avantajlarını fiyata yansıtarak gerçekleştirilmektedir. Türk cam sanayii ise temel maliyet kalemlerinde (işçilik, enerji vb.) kontrol şansına sahip olmamakla beraber, “iş yapma tarzını” değiştirerek verimliliği en yüksek düzeyde tutmaya çalışmakta, yüksek kalite, ürün gamı ve pazara yakınlıkla iç pazar payını korumaktadır. İthalatın hızı ile ilgili bilgi “Dış Ticaret” bölümünde ayrıntısı ile verilmektedir. 321 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 8.24: Yurt İçi Cam Tüketim Miktarı YILLAR Ürün Grubu Birim YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2000 2001 2002 2003 2004 2005 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (2/1) (3/2) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) Düzcam Bin Ton 511 618 475 573 684 770 907 20,9 -23,1 20,6 19,4 12,6 17,8 Cam Ev Eşyası Milyon Adet 855 806 629 615 673 730 824 -5,7 -22,0 -2,2 9,4 8,5 12,9 Cam Ambalaj Bin Ton 407 355 394 410 469 496 549 -12,8 11,0 4,1 14,4 5,8 10,7 Cam Elyafı Bin Ton 12 12 12 17 22 23 25 0,0 0,0 41,7 29,4 4,5 8,7 322 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 8.3.1.5 Fiyatlar: Cam sektörünün izabe (ısıtma, eritme) teknolojisine dayalı olması ve üretimin kesintisiz ve sürekli yapılması zorunluluğu, maliyet yapısını belirleyen en önemli özelliklerindendir. Teknik, ekonomik ve sosyal yapısı nedeniyle üretimde sabit giderlerin yüksekliği, başabaş noktasını yükseltmekte; bu da sektörü fiyat rekabeti açısından hassas bir noktaya sürüklemektedir. Sektörün maliyet kalemlerinden pek çoğu firma kontrolü dışındadır. Bu nedenle, fiyatla kâr arasındaki dengeyi çoğunlukla verimlilik sağlamaktadır. Verimlilik arttırmayla kazanılacak avantajlar giderek daha marjinal düzeye sürüklenmektedir. Bu nedenle sektörün fiyat hassasiyeti oldukça yüksektir. Düşen fiyatlar nedeniyle sektörün daralan kârlılığını arttırmanın (daha çok da korumanın) bir yolu da, ürün yelpazesini katma değeri daha yüksek ürünlere yönelmektir. Öte yandan pek çok sektörde olduğu gibi cam sektöründe de global eğilimin pazar geçişkenliğini arttırması ve Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’nin gerçekleştirilmesi, fiyatları dünya fiyatları düzeyine indirmiştir. Özellikle son dönemde eşit olmayan koşullarda üretim yapan ülkelerden yapılan ithalatın fiyatlar üzerinde yarattığı etki (haksız rekabetin olumsuzluğu) bütün netliğiyle yaşanmaktadır. Aşağıda sektörün bazı ürünlerinin ortalama fiyat gelişmeleri verilmektedir. 323 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 8.25: Cam Sektörü Ortalama Fabrika Çıkış Fiyatları (Cari Fiyatlarla) YILLAR Ürün Grubu Ölçü YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2000 2001 2002 2003 2004 2005 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (2/1) (3/2) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) Düzcam YTL/Ton 146,00 231,00 404,00 519,00 541,00 591,00 688,00 58,2 74,9 28,5 4,2 9,2 16,4 Buzlu Cam YTL/Ton 161,00 257,00 426,00 531,00 517,00 542,00 668,00 59,6 65,8 24,6 -2,6 4,8 23,2 Lamine Cam YTL/m2 7,00 11,50 18,70 23,90 25,00 26,90 31,30 64,3 62,6 27,8 4,6 7,6 16,4 Ayna YTL/m2 2,40 4,00 6,50 8,20 8,40 8,40 9,60 66,7 62,5 26,2 2,4 0,0 14,3 Otomotiv Camı YTL/m2 9,00 12,90 22,20 31,50 36,10 39,00 42,80 43,3 72,1 41,9 14,6 8,0 9,7 Cam Ev Eşyası YTL/Adet 0,09 0,14 0,28 0,43 0,50 0,53 0,53 55,6 100,0 53,6 16,3 6,0 0,0 Cam Ambalaj YTL/Ton 166,00 231,00 357,00 576,00 719,00 703,00 734,00 39,2 54,5 61,3 24,8 -2,2 4,4 Cam Elyaf YTL/Ton 656,00 938,00 1.925,00 2.497,00 2.466,00 2.282,00 2.706,00 43,0 105,2 29,7 -1,2 -7,5 18,6 324 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 8.3.1.6 İstihdam: Bütün dünyada pek çok sanayi kolunda olduğu gibi camda da yeniden yapılanma, konsolidasyon ve yoğun rekabete paralel olarak işgücü verimliliğini arttırmaya yönelik önlemler alınmaktadır. Türk cam sanayii de bunun bir istisnası değildir. İşgücü verimliliği, verimlilik savaşlarının merkezinde bulunmaktadır. Özellikle gelişmiş batı ekonomilerinde verimliliğin mevcut yüksek düzeyin daha da üstüne çıkarılması konusunda yaşanan sıkıntı, yüksek işçilik ücretlerini ve diğer istihdam maliyetlerini kamuoyu gündemine getirmektedir. Bu gelişmekte olan ülkeler ve Türkiye için (üretimin ve sermayenin bu ülkelere gelmesi anlamında) bir avantaj yaratmaktadır. 325 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 8.26: Cam Sektörü İstihdam Durumu (Kişi) 16 1999 2000 2001 YILLAR 2002 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) Düzcam Beyaz Yakalı Mavi Yakalı 2.270 695 1575 2.270 695 1575 2.149 682 1467 2.260 676 1.584 2.263 654 1.609 2.099 647 1.452 2.166 670 1.496 0,0 0,0 0,0 -5,3 -1,9 -6,9 5,2 -0,9 8,0 0,1 -3,3 1,6 -7,2 -1,1 -9,8 3,2 3,6 3,0 Cam Ev Eşyası Beyaz Yakalı Mavi Yakalı 4.796 1.174 3.622 4.731 1.193 3.538 4.533 1.078 3.455 3.742 1.055 2.687 3.984 993 2.991 4.049 1.016 3.033 4.044 1.037 3.007 -1,4 1,6 -2,3 -4,2 -9,6 -2,3 -17,4 -2,1 -22,2 6,5 -5,9 11,3 1,6 2,3 1,4 -0,1 2,1 -0,9 Cam Ambalaj Beyaz Yakalı Mavi Yakalı Cam Elyafı Beyaz Yakalı Mavi Yakalı 2.115 577 1.538 444 127 317 1.875 558 1.317 484 124 360 1.780 499 1.281 535 139 396 1.810 481 1.329 553 135 418 1.776 476 1.300 690 138 552 1.739 480 1.259 655 151 504 1.760 499 1.261 760 160 600 -11,3 -3,3 -14,4 9,0 -2,4 13,6 -5,1 -10,6 -2,7 1,7 -3,6 3,7 -1,9 -1,0 -2,2 1,2 4,0 0,2 10,5 12,1 10,0 3,4 -2,9 5,6 24,8 2,2 32,1 -2,1 0,8 -3,2 -5,1 9,4 -8,7 16,0 6,0 19,0 Toplam 9.625 9.360 8.997 8.365 8.713 8.542 8.730 -2,8 -3,9 -7,0 4,2 -2,0 2,2 Ürün Grubu 16 2003 2004 2005 2000 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2001 2002 2003 2004 2005 (2/1) (3/2) (7/6) Sektörde yer alan diğer cam üreticisi kuruluşlardan bilgi sağlanamadığından tablo Şişecam ile sınırlı tutulmuştur. 326 (4/3) (5/4) (6/5) Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Türk cam sanayinde çalışma standartları ve işgücü maliyetleri Türkiye ortalamasının üzerindedir. Ancak Türk işgücü piyasası cam sektöründen bağımsız olarak ciddi sorunlar taşıdığından, sektör de payına düşeni almaktadır. Örneğin, sektör işe yerleştirmelerde yüksek niteliğe sahip işgücünü tercih etmektedir. Ne var ki, yeni istihdam ancak iş içi eğitimle sağlanabilmektedir. Kaliteli istihdam bilgisinin olmaması nedeniyle detay analizler yapılamayacak olsa da; verimlilik ve maliyetleri kontrol etme zorunluluğu, endüstriyel ilişkilerin katılığı ve yüksek istihdam vergileri nedeniyle istihdamın büyümeyle paralel gelişemediği söylenebilir. Bunun yanısıra zorunlu istihdam, yaratılan katma değerle ilişkisi olmayan ücretleme sistemi, katı çalışma mevzuatı özellikle ikincil işlemlerde (düzcamı girdi olarak kullanan cam işleme, el işçiliğinin yüksek olduğu zücaciye alanında, vb.) istihdamı kayıt dışına itmektedir. 8.3.1.7 Mevcut Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi Kamu tarafından yürütülen teşvik sisteminin temelini 1967 tarihli “kalkınma planı ve yıllık programlara uygun olarak yatırımların teşviki amacını güden” yasa oluşturmaktadır. Teşvik sisteminin sanayii ve turizm ayağı belli başarılar elde etmiştir. Ancak tarım ve yabancı sermaye konusunda geçmişte doyurucu sonuçlar alındığı söylenemez. Geçmişte teşvik sistemi, çoğunlukla ekonomik ve siyasi istikrarın olmadığı bir ortamda yatırımcının kamu kaynaklarının transferi yoluyla (teşvik primleri) desteklenmesi amacını taşıyordu. Teşvik sisteminin bu baskın özelliği azalarak bugüne kadar gelmiştir. Halen yatırım indirimi ve vergi muafiyetleri mevcut sistemin temel unsurlarıdır. Ancak teşvik sisteminden asıl beklenen bölgesel ve sektörel yönlendiricilik gerçekleştirilememektedir. İleride “Teşvik Sistemine İlişkin Tedbirler” bölümünde detayına girildiği gibi sistem bürokratik işlemlerden henüz tam anlamıyla arındırılamamıştır. Sistem sık sık değişime uğramakta, “tek elden koordinasyonun” avantajlarını ihmal etmektedir. Bölgesel yönlendiricilikte “kişi başına milli gelir” gibi tartışmalı göstergelerin esas alınması haksız rekabet oluşturmaktadır. Bugün gelinen noktada en büyük teşvik unsurunu ekonomik ve siyasi istikrarın sağlanması oluşturmaktadır. Küresel dünyada yatırım için ihtiyaç duyulan sermaye uluslararasılaşmıştır; içeriden ve dışarıdan temin edilebilir. Önemli olan ülkemizin yatırım için cazip hale getirilmesidir. Bunun temel koşullarından biri de ulusal sermaye birikiminden (ulusal tasarruflardan) borçlanma yoluyla kamuya aktarılan kısmın azaltılmasıdır. Bir başka 327 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 deyişle kamu borçlanma ihtiyacının azaltılması, daha genel bir ifadeyle kamunun ve giderek tüm bir ekonominin yeniden yapılanmasıdır. Böylelikle yatırım yapılacak piyasalar doğru kararların alınabileceği şeffaflığa ve sağlığa kavuşacaklardır. Kamunun temel görevi, bazı sosyal zorunluluklar nedeniyle yapılanlar hariç olmak üzere yatırımcıya servet transferi sağlamak değil, denetim ve -gerekli hallerde- yönlendirme görevini yerine getirmektir. 8.3.1.8 Sektörün Rekabet Gücü İç ve dış rekabete açık olan sektöre giriş ve çıkışlar serbesttir. Pazarda yerli üreticiler ikame ürünler ve ithal ürünler arasında yoğun bir rekabet vardır. Kayıt dışılık ve dampinge açıklık pazarda haksız rekabete neden olmaktadır. Özellikle ucuz girdi maliyeti (işgücü, enerji, yakıt) ile ihracat desteğine sahip ve çevreyi korumaya önem vermeyen ülkelerin dampingli fiyatlarla yaptıkları ihracat iç ve dış pazarlarda haksız rekabete neden olmaktadır. Bu ülkelerden yapılan ithalata karşı üreticilerin rekabet güçlerini korumaları hem iç hem de dış pazarlarda çok güçleşmiştir. İthalatın hızla artmakta olduğu, ihracatın ithalatı karşılama oranının gerilediği ithalat istatistiklerinden açıkça görülmektedir. Toplam cam ithalatı 2001 yılı hariç gerek miktar gerekse değer olarak hızla artmaktadır. 2000 yılında 183 bin ton ve 169 milyon $ olan ithalat 2004 yılında 269 bin ton ve 338 milyon $’a ulaşmıştır. İthalattaki bu artış ağırlıklı olarak düzcam, cam ev eşyası ve cam elyafı ürünlerinde meydana gelmektedir. İthalatın 2000’den 2004’e sağladığı artış değer bazında % 100, miktar bazında % 50 düzeyindedir. Ekonomik krizin derinleştiği 2001 yılı baz alındığında söz konusu artışın daha da önemli boyutlara geldiği görülür. Fakat her durumda kayıt dışı/haksız rekabet avantajlarıyla beslenen cam ithalatının % 10-20 düzeyindeki yıllık ortalama artış hızının, ekonomik büyümenin ötesinde olduğu tartışmasızdır. 17 Cam üretiminin büyük kısmını standart ürünler oluşturmaktadır. Bu ürünlerdeki rekabette belirleyici olan fiyattır. Maliyet avantajlarına ve devlet desteğine sahip ülkeler teknolojiye rahatça sahip olup standart ürünleri üreterek dünya fiyatlarının altında pazara arz etmektedirler. İşgücünün verimsizliği de düşük ücret nedeniyle bir sorun olmaktan çıkıp, daha fazla işgücü istihdamına olanak sağlamaktadır. 17 İthalatın boyutlarıyla ilgili detay bilgi Dış Ticaret bölümünde verilmektedir. 328 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Bu ülkelere karşı standart ürünlerde rekabet gittikçe zorlaşmıştır. Bu nedenle uluslararası üreticiler, maliyet düşürme, verimlilik arttırma ve katma değeri yüksek ürünleri üretmeye ağırlık vermektedirler. Türkiye’nin en büyük pazarlarını Balkanlar, AB ve Orta Doğu ülkeleri oluşturmaktadır. Ucuz girdi maliyetlerine sahip İran, Rusya ve Çin başta olmak üzere diğer Asya ve Pasifik ülkelerine karşı iç ve dış pazarlarda rekabet gücü kaybedilmektedir. Başta yakıt, enerji ve işgücü maliyetleri bu ülkelere göre ülkemizde çok yüksektir. Yüksek vergi ve reel faizler sektörün rekabet gücünü yitirmesine sebep olmaktadır. AB ülkelerine karşı da enerji ve yakıt, faiz ve vergi oranları dezavantajına sahip olan üreticiler bu ülkelere karşı şimdilik ucuz işgücü maliyeti ve artan verimlilik avantajlarını kullanarak rekabet edebilmekte ve ihracat yapabilmektedir. Üreticiler, rekabet güçlerini korumak ve geliştirmek için maliyet düşürmeye, verimliliği arttırmaya ve katma değerli ürünlere önem vermektedirler. Ancak, rakiplerle eşit koşullarda rekabet etmeyi sağlayacak imkânların yaratılması kaçınılmazdır. Üreticiler bir yandan verimlilik ve maliyet cephelerinde içsel iyileştirmeleri gerçekleştirirken, kamu otoritesi de örneğin işgücü maliyetlerinin yaratılan katma değerle ilişkilendirilmesi sağlamak, enerjinin rekabet edilebilir fiyatlardan temin edilmesini gerçekleştirmek, genelde yatırım/girişim için uygun iklimin yaratılması vb. gibi unsurlarla rekabette avantaj oluşturmanın yolunu açmalıdır. Ancak mevcut durumda teknolojisinin özellikleri itibariyle yerli kaynakları kullanarak katma değer yaratan sektör ucuz ithalata cezalandırılmaktadır. Türk cam sanayii rekabet gücü global sayısal analizinin sonuçları aşağıdadır. 329 karşı Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 8.27: Cam Sanayi Rekabet Gücü Göstergeleri Gösterge 18 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Mik. Değ. Mik. Değ. Mik. Değ. Mik. Değ. Mik. Değ. Mik. Değ. İthalat Sızma 13,7 20,3 13,6 26,8 11,0 24,2 15,1 30,4 15,3 33,9 15,1 34,1 Oranı Uzmanlaşma 113 122 119 125 126 135 130 130 121 120 121 120 Katsayısı Dış Rekabete 1,27 1,28 1,30 1,30 1,33 1,33 1,35 1,32 1,31 1,30 1,31 1,30 Açıklık İhracat/ İthalat 2,6 2,1 3,0 1,9 4,2 2,5 3,6 2,0 2,9 1,6 3,0 1,6 Oranı 8.3.1.9 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkiler Cam sanayii ileriye ve geriye doğru birçok sektör ve yan sanayi ile ilişkidedir. Düzcam ve işlenmiş cam ürünleri inşaat, tarım (seracılık), taşıt araçları, beyaz eşya ve mobilya sektörlerine girdi vererek talepleri karşılamaktadır. Cam ev eşyası ev kesimi, turizm (otel, lokanta, kafe), gıda, promosyon ve perakende sektörlerine girdi vermektedir. Cam ambalaj gıda, içecek (su, süt, meşrubat, maden suyu), alkollü içkiler, ilaç ve kozmetik sanayilerine ürünleriyle hizmet vermektedir. Cam elyaf, CTP (Cam Takviyeli Plastik) ürünlerine girdi olmakta ve CTP ürünleri inşaat, taşıt araçları (kara, deniz, demiryolu), boru, mobilya, elektrik ve elektronik sanayilerinde yaygın kullanılmaktadır. 18 İthalat Sızma Oranı (İmport Penetration Rate): Bir sektörde ithalat miktarının, o sektöre yönelik toplam iç talep miktarına (yurt içi üretim+ithalat-ihracat) bölünür ve 100 sayısı ile çarpılır. Oranın 0'a yakın olması ithalatın iç talep içerisinde ihmal edilebilir olduğunu, 100'e yakın olması iç talebin tamamına yakınının ithalat ile karşılandığını gösterir. Bu ölçü, sektörün ithalat yoğunluğunu ve dışa dönüklük derecesini göstermektedir. Uzmanlaşma Katsayısı: Bir sektördeki üretimin, o sektördeki yurt içi tüketime bölünmesi suretiyle hesaplanır. Bu göstergenin yorumlanması ithalat sızma oranına benzemektedir. Oranın büyüklüğü sektörün uzmanlaşma düzeyinin yüksek olduğunu gösterir. Dış Rekabete Açıklık: Bu gösterge, sektörün ithalat ve ihracat düzeylerini dikkate alır. (sektör ihracatı/sektör üretimi)+((1-(sektör ihracatı/sektör üretimi))*(sektör ithalatı/sektörde yurt içi tüketim) formülüne göre hesaplanır. Oranın yüksek olması sektörün dışa açık olduğunu gösterir İhracat/İthalat Oranı: Bir sektörün ihracat miktarının, o sektörün ithalat miktarına bölünmesi ile hesaplanır. Oranın büyüklüğü, söz konusu sektörün uzmanlaşma derecesini gösterir. 330 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Bu sektörlerin kalite, renk, tasarım, baskı ve yeni ürün taleplerine cevap verilmektedir. Sektörlerle yakın işbirliği sürdürülerek taleplerine yönelik makine-donanım ve teknoloji yatırımları gerçekleştirilmekte, yeni ürünler geliştirilerek sektörlerdeki yeniliklere öncülük yapılmaktadır. Sektör pek çok sektörden girdi almaktadır. Bunlar arasında refrakter, maden, kimya, makine, elektrik-elektronik, enerji, kalıp, bilgi teknoloji, kâğıt-karton ambalaj ve yedek parça en başta gelenlerdir. Bilgi teknolojisi, kâğıt karton, makine, kalıp ve hammadde sektörlerindeki teknoloji ve kalite gelişmeleri cam sektöründe de verimliliği ve kaliteyi arttırmaktadır. Özellikle bilişim sektöründeki gelişmeler diğer sektörlerde olduğu gibi cam sektörünün etkinliğini arttırmaktadır. Hizmet sektörlerinden taşıma sektöründen (kara, deniz) yaygın bir hizmet alınmaktadır. Ancak, demiryolu hizmetlerinden yararlanma yeterli düzeyde değildir. Cam ev eşyası ürünlerinde önemli bir unsur aksesuar (özellikle plastik) ve dekor kesimlerinde kalite ve tasarım yönünden sorunlar yaşanmasıdır. Sektörde bazı kuruluşlar karşılaştıkları sorunları çözmek için bu alanlara da yatırım yapmak zorunda kalmışlardır. 8.3.1.10 Mevcut Durumun Değerlendirilmesi: İç ve dış rekabete açık olan ve özel sektörün faaliyette bulunduğu cam sektörü sekizinci plan döneminde de performansını yükseltmiştir. Yurt içi üretim kapasitesi 2 milyon ton düzeyine ulaşmıştır. Üretim tesislerinden gerçekleştirilen modernizasyon ve tevsii yatırımlarıyla artmıştır. Ürün yelpazesi genişletilmiştir. Cam ev eşyası, cam ambalaj, cam elyafı ve cam yünü kapasiteleri arttırılmıştır. Diğer taraftan ekonomik olmayan ve rekabet gücünü kaybeden tesisler kapatılmıştır. Katma değeri yüksek işlenmiş camlar kapasitesi de çok hızlı bir artış göstermiştir. Yapılan yatırımlarla temperli cam üretim kapasitesi 25 milyon m2’yi geçmiştir. Ayrıca bu alanda Schott-Orim ortaklığı ile yabancı sermaye ortaklığı gerçekleşmiştir. Ürün yelpazesi renkli ve baskılı ürünlerle zenginleştirilmiştir. Enerji tasarrufuna yönelik kaplamalı camlarla ısı ve güneş kontrolü sağlayan nitelikli çift camların kullanımı yaygınlaşmaya başlamıştır. Sektör yurt içindeki büyümesinin yanısıra, artan rekabet karşısında pazarlarını korumak ve geliştirmek için yurt dışında da üretim tesisleri devreye almıştır. Bu kapsamda Rusya’da cam ambalaj, Bulgaristan’da cam ev eşyası tesisleri üretime geçmiştir. Enerji yoğun bir sektör olan cam sektörü pahalı enerji fiyatları (yakıt, elektrik) ve işçilik nedeniyle yüksek üretim maliyetleri ile çalışmaktadır. Girdi maliyetlerinin yüksekliği 331 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 nedeniyle sektör “devlet desteği, ucuz enerji ve işgücü kaynaklarına” sahip ülkelerin üreticileri karşısında rekabet gücü kaybına uğramıştır. İşgücü üzerindeki yüksek vergi ve primler nedeniyle yerli üreticiler arasında da haksız rekabet söz konusudur. Üreticiler verimlilik artışına ve maliyet düşürme konularına yoğunlaşmıştır. Özellikle ucuz girdi maliyetlerine sahip ülkelerden (İran, Çin, Rusya, vb.) yapılan ithalat da çok hızlı bir artış göstermiştir. Ucuz üretim maliyetine sahip ülkelerden yapılan düşük kaliteli cam ürünleri ithalatı, dampinge açık olan sektörü zor duruma bırakmıştır. Bu kapsamda koruma önlemlerine başvurulmuştur. Son yıllarda döviz kurlarının düşük seyretmesi de özellikle kütle (bulk) cam ürünleri ithalatını arttırmıştır. Ülke kaynaklarını kullanarak katma değer yaratan sektör ucuz ithalatla cezalandırılmaktadır. İthalatın sızma oranındaki artış ve ihracatın ithalatı karşılama oranındaki gerileme, ithalatın yarattığı baskının boyutlarını açık olarak göstermektedir. 19 Dış pazarlara açık olan cam sanayinin ihracatı artış trendini sürdürmüştür. Pazarlardaki yoğun rekabet karşısında üreticiler, pazarlarını korumak amacıyla katma değeri yüksek cam ürünlerine (otocamı, lamine cam, ayna, vb.) ağırlık vermişlerdir. İhracat pazarlarımız içinde en büyük paya sahip olan AB coğrafyasında Çin mallarıyla rekabet dikkat çekicidir. Yurt içi cam tüketimi de 2001 yılında yaşanan ekonomik kriz ve uygulanan ekonomik önlemlerden nasibini almıştır. Ancak, makro ekonomik göstergelerde sağlanan iyileşmeyle son yıllarda cam sektöründe canlanma hızlanmıştır. Otomotiv, turizm, beyaz eşya ve gıda sektörlerindeki büyümenin yanısıra 1999 depreminden sonra sürekli negatif büyüme gösteren inşaat sektöründeki canlanma cam tüketimini arttırmıştır. Ülkemizde kişi başına cam tüketimi henüz düşüktür. Batı Avrupa’da 23 kg/kişi düzeyinde olan düzcam tüketimi, ülkemizde 10 kg. düzeyindedir. Ancak tüketim artışı güçlü bir büyüme trendi içindedir. Sektör üretimiyle yurt içi tüketimi karşılamayı sürdürmüştür. Dünya cam üretimindeki üretim fazlalığı ve rakipler arasındaki yoğun rekabet dünya fiyatlarını da düşürmüştür. Üreticilerin kâr marjları, düşen fiyatlar ve artan maliyetler nedeniyle hızla gerilemiştir. Bu durum karşısında üreticiler yeniden yapılanmaya giderek bazı üretim tesislerini kapatmışlardı. Ülkemizde de fiyatlar dünya fiyatları paralelinde oluşmuştur. 19 “Sektörün Rekabet Gücü” bölümüne bakınız. 332 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Sektör gelişmiş ülkelere karşı işgücü maliyeti avantajının yanısıra gerçekleştirdiği verimlilik artışı ve maliyet düşürmeyle rekabet gücünü korumuştur. Ancak gelişmekte olan ülkelerdeki yeni kapasitelerin devreye girmesi, bu ülkelerin bir kısmının ucuz girdi maliyetlerine sahip olması karşısında sektör pazarlardaki rekabet gücünü/avantajını yitirmektedir. İthalatta görülen artış bunun bir göstergesidir. Sektör rakiplerle eşit koşullarda rekabet etme imkânlarına sahip olamamıştır. Yerli üreticiler arasında da haksız rekabet söz konusudur. Teşvik sisteminde sık sık yapılan değişiklikler yatırımcıları mağdur etmiş ve güven kaybına neden olmuştur. Tüm devlet yardımlarının tek bir elden koordine edilmesi ve bölgesel ve sektörel teşvik uygulamasının sağlanması ve teşviklerin sektörlerin rekabet gücünü arttırması için ağırlıklı olarak işletme dönemine yönelik olması faydalı olacaktır. Cam sektörü doğrudan ve dolaylı istihdam yaratmasıyla ülke ekonomisinde önemli bir yere sahiptir. Ayrıca Ar-Ge faaliyetlerinde üniversite ve TÜBİTAK ile yakın işbirliği ivme kazanmıştır. Birçok projede ortak çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Sektörün diğer sektörler ve yan sanayilerle olan ilişkisi değişen dünya koşulları paralelinde gelişme göstermiştir. Her sektördeki yoğun rekabet karşısında pazarı koruma gayretleri tarafların yakın işbirliğini arttırmıştır. Bilişim teknolojisindeki uygulamalar yaygınlaştırılmış, ürün ve girdi temininde hızlılık ve kalite daima ön plana çıkmıştır. Sektör için, altyapı yatırımlarına ve piyasa ekonomisinin tüm koşullarının oluşturulmasına ağırlık verilmesi, adil rekabet koşullarının sağlanması ve devletin düzenleyici ve denetleyici rolünün etkinleştirilmesi, sekizinci plan döneminin en önemli konularını oluşturmuştur. 8.3.2 Sektörün Dünyada (OECD, DTÖ, Ülkeler) ve AB Ülkelerindeki Durumu Dünya cam sektörü global ekonomiye paralel bir gelişmeyle yılda ortalama % 3-4 düzeyinde büyümektedir. Dünya cam üretiminin 117.2 milyon ton (132.5 milyar $) olduğu tahmin edilmektedir. Bu üretimin % 32’ini düzcam, % 51’ini cam ambalaj, % 4’ünü cam ev eşyası, % 2’sini cam elyafı ve % 11’ini özel ve diğer camlar oluşturmaktadır. Toplam üretimin % 30’u Avrupa, % 34’ü Asya, % 29’u ABD ve % 7’si diğer bölgelerde gerçekleştirilmektedir. 333 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Tablo 8.28: Dünya Cam Üretimi Dünya Cam Üretimi Üretim 60.0 37.4 5.0 2.4 12.4 117.2 Cam Ambalaj Düzcam Cam Ev Eşyası Cam Elyafı Diğer Toplam Pay % 51 32 4 2 11 100 Üretimin ve pazarın büyük kısmı az sayıdaki uluslararası cam kuruluşuna aittir. Sektörde yoğunlaşma ve konsolidasyon pazar hakimiyetini elde etme doğrultusunda sürmektedir. Yeniden yapılanma nedeniyle tesis kapatmaları görülmektedir. Yatırımlar hızlı büyüme gösteren Orta ve Doğu Avrupa, Uzak Doğu ve Güneydoğu Asya ülkelerinde yoğunlaşmaktadır. Çin’de ve Rusya’da eski teknolojilere sahip olan kuruluşlar yerini en son teknolojiye sahip ve ölçek ekonomisinde kurulan yeni tesislere bırakmaktadır. Üreticiler, rekabet gücü elde ederek pazara hâkim olmak için maliyet avantajına ve büyüme potansiyeline sahip gelişmekte olan ülkelerde üretime ağırlık vermektedirler. Enerji ve işgücü maliyet avantajı yanında ihracat desteği olan ülkelerin üreticileri arz fazlalarını ucuz fiyatla ihraç ederek dünya piyasalarında fiyatların düşmesine ve haksız rekabetin doğmasına neden olmaktadırlar. Bu durum pek çok ülkede damping soruşturmaları açılması sonucunu doğurmaktadır. Dünya pazarlarındaki yoğun rekabet nedeniyle üreticiler, rekabet güçlerini arttırarak pazarlarını korumak ve geliştirmek için verimliliği arttırmaya, maliyetleri düşürmeye, katma değeri yüksek ürünlerin üretimine ve dağıtım kanalı etkinliğine ağırlık vererek fark yaratmaya çalışmaktadırlar. İleri teknoloji ürünü olan düz ekran camları (TV, notebook, masa üstü bilgisayar, mobil telefon) hızlı bir büyüme göstermektedir. Yatırımlar ağırlıklı olarak Çin ve Tayvan’da gerçekleştirilmektedir. Teknolojide köklü değişim beklenmemektedir. Verimliliği arttırmaya, başta enerji olmak üzere maliyet düşürmeye yönelik teknolojik iyileştirme/geliştirme ile katma değeri yüksek ürünlerin üretimine yönelik Ar-Ge çalışmaları yoğun bir şekilde sürdürülmektedir. Çevre ve enerji kullanımı ile ilgili yasalar ve bunun getirdiği yatırım ihtiyacı özellikle gelişmiş ülke üreticileri üzerinde büyük baskılar oluşturmakta, önemli miktarda kaynak 334 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 tahsisi bu alandaki yatırımlara ayrılmaktadır. Çevre yasalarını uygulama etkinliğinin ülkeler arasındaki farklılığı, yine aynı üretici ülkeler arasındaki haksız rekabetin bir diğer kaynağını oluşturmaktadır. 37,4 milyon ton düzeyinde olan dünya düzcam üretimi inşaat, otomotiv, beyaz eşya başta olmak üzere pek çok sektörde hem ham hem de işlenmiş cam olarak kullanılmaktadır. Dünya üretiminin % 80’ninden fazlası float teknolojisiyle üretilmekte, sheet teknolojisi terk edilmektedir. Float teknolojisi ile üretilen düzcamın Kuzey Amerika ve Batı Avrupa gibi gelişmiş ülkelerde penetrasyon oranı % 100’e yaklaşmıştır. Float düzcam üretimi 297 hatta gerçekleştirilmektedir. Kurulu kapasitenin % 65’ine dört büyük üretici olan Asahi, Pilkington, Saint Gobain ve Guardian sahiptir. Önümüzdeki yıllarda yaklaşık 30 float hattının devreye girmesi beklenmektedir. Planlanan bu yatırımların % 80’i Çin, Rusya, Hindistan, Güney Amerika ve Güneydoğu Avrupa’da devreye girecektir. Çin’de gerçekleştirilmekte olan yatırımların kısa zamanda devreye girmesiyle arz fazlası oluşacaktır. Dünya düzcam üretimindeki ortalama % 3–4 düzeyindeki büyümenin önümüzdeki yıllarda % 5–6 düzeyine yükseleceği tahmin edilmektedir. Asya/Pasifik bölgesi gerek üretim gerekse tüketimin en yüksek olduğu bölgedir. Float düzcamın önemli bir kısmı işlenmiş camlar (otomotiv, temperli, lamine, kaplamalı cam ve ayna) üretiminde kullanılmaktadır. Dünya düzcam pazarında standart düzcamın yerini artık işlenmiş camlar almaktadır. Kaplamalı camlar (ısı kontrol, güneş kontrol, ısı ve güneş kontrol) enerji tasarrufu sağlama özelliği nedeniyle vazgeçilmez ürün niteliği kazanmıştır. Üreticiler arasındaki rekabet artık standart düzcam ve kaplamalı cam birlikteliği üzerine yoğunlaşmıştır. Dünya cam ev eşyası üretimi 5 milyon ton düzeyini korumakta ve çok yavaş bir büyüme göstermektedir. Gelişmiş pazarlarda durgunluk gözlenirken, yükselen pazarlarda dinamik pazar gelişimi sürmektedir. Başta ABD ve Avrupa olmak üzere tüm dünya pazarlarına hızla nüfus eden Çin ürünleri, fiyatların düşmesine yol açmıştır. Tüketimin yoğunlaştığı ABD ve Avrupa’da yatırım yapılmazken, yatırımların Çin’e kayışı devam etmektedir. Maliyet avantajı sağlayan bölgelerde gerek global, gerek yerel üreticilerin yatırımlarıyla fiyat rekabetinin artarak sürmesi beklenmektedir. Dünyanın en büyük üreticileri Arc International, Libbey ve Paşabahçe tasarım, fiyat ve markaya ağırlık vermekte, perakendecilere doğrudan satışlarla nihai tüketici eğilimini yakalamaya çalışmaktadırlar. 335 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Dünya cam üretiminin yarısını oluşturan cam ambalaj % 2 düzeyinde büyüme göstermektedir. Rakip ambalajla yoğun bir rekabet içinde olan cam ambalaj niş pazarlardan da pay almayı sürdürmektedir. Yeni yatırımlar Rusya ve Asya/Pasifik ülkelerinde yoğunlaşmıştır. Üreticiler ürün hafifleştirmenin yanısıra tasarıma renkli ve baskılı ürünlere ağırlık vererek ürün çeşitlerini arttırmaktadır. En büyük kuruluşlar Owens Illinois, Saint Gobain, Anchor, Rexam, Vitro ve Ardagh’dır. Cam Takviyeli Plastiklerin (CTP) hammaddesini oluşturan cam elyafı tüketimi % 4-5 düzeyinde büyüme göstermektedir. Takviyeli termoplastik ve termosetlerde kullanılan cam elyafı tüketimi 2,4 milyon ton civarındadır. Bu tüketimin % 33’ü Avrupa’da, % 30’u Kuzey Amerika’da ve % 25’i Asya/Pasifik ülkelerinde gerçekleştirilmektedir. Çin’deki CTP pazarındaki hızlı büyüme bu ülkedeki cam elyaf yatırımlarını hızlandırmıştır. Yeni kapasiteler kısa zamanda devreye alınacaktır. CTP üretim teknolojisindeki gelişme paralelinde cam elyaf türlerinde de hızlı bir gelişme görülmektedir. Pazarın % 75’ine Owens Corning, Saint Gobain ve PPG hâkimdir. Büyük kuruluşlar yeni ürün geliştirmek için önemli Ar-Ge harcaması yapmaktadır. 25 üyeli AB dünya cam üretiminde % 30 paya sahiptir. 2004 yılına ait cam sektörü verileri aşağıdadır: Tablo 8.29: AB 25’te Cam Üretim, İhracat ve İthalatı Ürün Grubu Düzcam İşlenmiş Camlar Cam Ambalaj Cam Ev Eşyası Elyaf * Özel ve Diğer Cam Toplam Üretim 9.371 20.030 1.589 2.221 1.140 34.351 (Bin Ton) İhracat 960 285 1.044 395 233 399 3.316 İthalat 518 283 203 397 344 419 2.164 Kaynak: CPIV istatistikleri (*) CTP elyafı ve yalıtım elyafı Tablodan görüldüğü gibi AB 25 cam ev eşyası, elyaf ve özel camlarda ithalatçı konumundadır. Toplam ithalatın % 37’si Uzak Doğu, % 38’i diğer Avrupa ülkelerinden (Türkiye dâhil) yapılmaktadır. Türkiye’nin 2004 yılı ihracatı 317 bin ton düzeyinde olmuştur. Türkiye’nin ihracatı içinde % 37’lik payla cam ev eşyası ilk sıradadır. AB 25’in düzcam üretim kapasitesi 10 milyon ton düzeyindedir. Büyüme % 2 civarındadır. Gelecekteki büyümenin % 2–2,5 olacağı tahmin edilmektedir. Doyuma ulaşmış bir yapıya sahip olan Avrupa pazarının büyüklüğü 9 milyon ton’dur. Pazarda otomotiv camı, kaplamalı cam ve lamine cam gibi işlenmiş ürünlerin payı oldukça yüksektir. Üretim 53 float 336 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 hattında gerçekleştirilmektedir. 2006 sonuna kadar E Glass’ın Almanya, Saint Gobain’in Polonya hatları devreye girecektir. En büyük üreticiler Saint Gobain, Pilkington ve Glaverbel Asahi olup pazarın yaklaşık % 70’ini kontrol etmektedirler. Halen düzcam ihracatçısı konumunda olan AB ucuz fiyatlı ürünlerin fiyat baskısı altındadır. 518 bin ton olan düzcam ithalatı içinde Türkiye’nin payı % 16,6’dır. Cam ev eşyası üretimi AB 25’te 1,6 milyon ton’dur. Büyüme sabit gitmektedir. Pazarda ucuz maliyetli ve taklite dayalı Çin ve diğer Uzak Doğu ülkeleri ürünlerinin payı % 30 olmuştur. Net ithalatçı konumuna gelen AB’de en büyük üretici olan Arc International Fransa’daki tesislerinde yeniden yapılanmaya giderek işgücünü azaltacaktır. Rekabet gücü kaybetmekte olan firma ucuz maliyetli ülkelerde (Çin, BAE) üretime başlamıştır. Cam ambalaj üretimi 20 milyon ton’dur. AB 15’te 2005’te görülen % 0,4 üretim artışı 2004’te % 1,2 gerileme göstererek 18,2 milyon tona gerilemiştir. Son yıllarda görülen hızlı konsolidasyon yeniden yapılanmayı gerektirdiğinden bazı tesisler kapatılmaktadır. Çevre yasalarıyla konulan atık ambalaj toplama hedeflerini yakalamak için uğraş veren üreticiler, dönüşsüz ambalaja Almanya’da getirilen depozito uygulamasının yaygınlaşarak sektörü olumsuz etkilemesinden endişe etmektedirler. En büyük üreticiler Saint Gobain, Owens Illinois, Rexam ve Ardagh’tır. Cam elyafı yükseliş trendi göstermektedir. 2004 yılı üretimi 2003’e göre % 7 büyüme göstermiş ve 693 bin ton’a ulaşmıştır. Tüketim 777 bin ton civarındadır. 2008 yılı beklentisi 907 bin ton’dur. Tüketim artışı ithalatı hızlandırmaktadır. 2004 yılında ihracat % 7 azalırken ithalat % 13 artışla 455 bin ton düzeyine çıkmıştır. Avrupalı üreticiler Çin’de devam etmekte olan yatırımların 2006’da devreye girecek olmasından endişelidirler. Vetrotex-Saint Gobain, Owens Corning, PPG, Skloplast en büyük üreticilerdir. Avrupa cam sanayii bölgedeki ekonomik durumdan etkilendiği gibi artan işgücü ve yakıt maliyetlerinden dolayı rekabet gücü kaybetmektedir. Üreticiler bir taraftan mevcut tesislerde verimlilik artışına, maliyet düşürmeye ve katma değeri yüksek ürünlerin üretimine ağırlık verirken diğer taraftan üretimi düşük maliyetli ülkelere kaydırmaktadırlar. AB 15’te 1991 yılında 235 bin kişi olan istihdam 162 bine gerilerken, kişi başına üretim 100 ton düzeyinden 180 ton’a çıkmıştır. Ülkeler, enerji kullanımını azaltmak için yasal düzenlemelerle binalarda kaplamalı cam (Low-E) kullanımına ağırlık vermektedir. Kyoto Protokol’ü hedefleri doğrultusunda gaz emisyonlarının hızla azaltılmasına ağırlık verilmiş ve 2008–2012 döneminde gaz emisyonlarının 1990 yılına göre % 8 azaltılması hedeflenmiştir. 337 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Diğer taraftan yeni ülkelere 2012 ve 2015 yıllarına kadar birliğin atık ambalaj direktiflerine uyum için geçiş süreci tanınmıştır. Dünya ve Avrupa pazarlarında rakipleriyle yoğun bir rekabet içinde olan Türk cam sanayii büyümesini sürdürerek performansını arttırmaktadır. 2 milyon ton’u aşan üretimi ile dünyada % 2, Avrupa’da % 6 paya sahiptir. Şişecam, cam cirosu ile dünya cam üreticileri arasında 14’üncü sırada yer almaktadır. Bazı kuruluşlarımız faaliyet konumları itibariyle uluslararası konumlandırmada ön sıralarda yer almaktadır. Tablo 8.30: Cam Sanayii Faaliyetlerinin Uluslararası Konumu Dünya Avrupa Trakya Cam San.A.Ş. (Düzcam) 9 5 Paşabahçe Cam San.A.Ş. (Cam Ev Eşyası) 3 2 Anadolu Cam San.A.Ş. (Cam Ambalaj) 11 6 Cam Elyaf San.A.Ş. (Cam Elyafı) 12 5 8.3.3 GZFT (Güçlü Yanlar-Zayıf Yanlar ve Sorunlar–Fırsatlar–Tehditler) Analizi Cam sanayinin gündeminde maliyet, altyapı eksikleri ve haksız rekabete neden olan ülkelerden yapılan ithalat sorunları bulunmaktadır. Türk cam sanayii de küreselleşen dünya ekonomisi ve sürekli kızışan rekabet içinde, ülkemiz koşullarının yarattığı engeller, kısıtlar ve darboğazlar nedeniyle haksız rekabetle karşı karşıyadır. Sektördeki firmalar rekabet güçlerini arttırmak için kendi kontrollerindeki verimlilik artırma ve maliyet düşürme konularına ağırlık vermektedirler. Ancak kontrolleri dışında olan ve rekabet gücünü zayıflatan diğer konularda, devletin gerekli düzenlemeleri yaparak firmaları rakipleriyle aynı koşullarda rekabet etme imkânlarına kavuşturması kaçınılmaz bir zorunluluk durumuna gelmiştir. Cam sanayii enerji yoğun üretim yapan bir sektördür. Ülkemizde enerji fiyatları genelde çok yüksektir. Bu durum sektörün rekabet gücünü hem doğrudan hem de dolaylı olarak olumsuz etkilemektedir. Enerji maliyetleri -en azından ihraç ürünleri bağlamındadüşürülmeli, doğal gaz ve elektrikte dağıtım bölgelerinde özelleştirme ivedilikle tamamlanmalı ve bu piyasalar serbest rekabete açılmalıdır. Elektrikte sanayiciyi ilgilendirmeyen maliyetlerin (kaçak, kayıp) bir yük olarak sanayiciye dönüşü önlenmelidir. Ayrıca, alınan paylar (TRT payı gibi) tamamen kaldırılmalıdır. Ülkemiz doğal gaz 338 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 kaynaklarına birçok Avrupa ülkesinden daha yakın olmasına rağmen fiyat bakımından birçok Avrupa ülkesinden daha pahalıdır. Sanayici kaynaklara yakın olma avantajından yararlanamamaktadır. Ücretler üzerinden alınan yüksek vergi ve primlerin yanısıra sendikaların aşırı ücret talepleriyle artan işgücü maliyeti hem sektörün rekabet gücünü yitirmesine yol açmakta, hem de büyüme suretiyle istihdamın artmasına engel olmaktadır. Artan işgücü maliyeti firmaları kayıt dışına iterek firmalar arasında haksız rekabetin doğmasına neden olmaktadır. Kayıt dışı ekonominin önlenmesi, kurumlar vergisi dahil vergi ve prim oranlarının düşürülmesi, vergi tabanının yaygınlaştırılması ve bölgesel asgari ücret uygulaması sağlanmalıdır. Ayrıca, İş Kanunu’nda yapılan son düzenlemelerle işletmelerde verimin ve esnekliği gözeten bazı iyileşmeler sağlanmış olmakla birlikte, bunların hayata geçirilmesinde ciddi engeller ortaya çıkmaktadır. Çalışma hayatını düzenleyen diğer mevzuatta da revizyon gerektiren önemli konular ele alınmalıdır. Yatırım teşvik sistemi, bölgeler ve sektörlere göre farklılaştırılmalıdır. Ucuz enerji, yakıt ve işgücü kaynaklarına sahip ülkelerin cam üreticileri, kendilerine sağlanan ilave sübvansiyonlarla arz fazlası üretimlerini düşük fiyatla ihraç ederek pazarımızda haksız rekabet yaratmaktadır. Son yıllarda, Çin, Doğu Avrupa ve Orta Doğu ülkelerinden yapılan ucuz, düşük kaliteli ve tasarımlarımızı kopyalayan ürünlerin ithalatı, dampinge açık olan sektörü çok zor durumda bırakmaktadır. Bu tür ithalata karşı mevzuatımızdaki önlemlerin hızla uygulanabilmesi için özel sektör ile kamu kuruluşları arasındaki koordinasyon, gümrüklerden başlayarak daha etkin hale getirilmelidir. Gümrüklerde değer kontrollerinin etkinleştirilmesi ile hem ülkenin vergi kaybı hem de yaratılan haksız rekabet önlenebilecektir. Ayrıca, standart ve düzenlemelerin AB ile uyumlaştırılması haksız rekabetin önlenmesine katkı sağlayacaktır. Türkiye ile özellikle Arap ülkeleri arasındaki serbest ticaret anlaşması müzakereleri uzun zaman almakta, imzalanan anlaşmaların 3–5 yıl içinde yürürlüğe girdiği dikkate alındığında, Türk üreticisinin söz konusu pazarlara girişi ABD’deki rakiplerine göre dezavantaj taşımaktadır. Söz konusu anlaşmalar yürürlüğe girse dahi, bu anlaşmalarda öngörülen kademeli gümrük vergisi indirimi, AB’nin bugüne kadar almış olduğu yol karşısında Türkiye’yi yine de dezavantajlı kılacaktır. Bu itibarla, AB’nin serbest ticaret anlaşması müzakerelerine başladıktan sonra değil, bu yönde girişimlerini planlama aşamasında Türkiye’ye bilgi vermesi, müzakerelere eş zamanlı olarak başlanması gerektiği 339 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 hususu üzerinde durulmalıdır. Böylece Türkiye’nin AB ile aynı zamanda ve eşit koşullarda pazara girişine imkân sağlanmalıdır. Ülkemizin enerji altyapı yetersizliği gibi ulaşım altyapı olanaklarının da yetersizliği sanayinin maliyetlerini ve ihracatını olumsuz etkilemektedir. Liman altyapı yatırımlarına ve liman hizmetleri kalitesinin yükseltilmesine öncelik verilmesi cam sanayiine de önemli maliyet avantajı sağlayacaktır. Yetişmiş insan kaynağı desteğine sahip olan cam sanayiinin, dünyada hızla ağırlaşan üretim ve rekabet koşullarında, yurt içi ve yurt dışında büyüyerek, pazarlarda fark yaratacak daha rekabetçi bir yapıya kavuşması ve aynı zamanda performansını daha da geliştirmesi ancak rakipleriyle eşit koşulların sağlanmasıyla mümkün olacaktır. Bu genel panoramanın ışığı altında sektörün GZFT analizi aşağıda yapılmaktadır: Güçlü Yönler (G) Sektör; Teknoloji, üretim, pazarlama ve satış bilgisine hâkim insan kaynağına, Ana faaliyet alanı cam olan, ölçek ekonomisinde ve en son teknolojilerle üretim yapan kuruluşlara, İç ve dış pazarlarda müşteri nezdinde üretim, ürün çeşidi, kalite ve dağıtım bakımından güvenirliğe, Kişi başına cam tüketiminin düşük olduğu, ancak büyüyen ve gelişen bir iç pazara, 1960’lı yıllarda ihracata başladığından bu konuda da güçlü bir birikime, Kurumsallık düzeyi yüksek, çağdaş yönetim ilkeleriyle yönetilen ve yurt dışında üretim yapan dünya şirketine, Halen daha maliyet düşürme, verimliliği artırma ve ihracatını geliştirme potansiyeline, Hammadde ve yardımcı hammadde kullanımında yeterli yerli kaynaklara sahiptir. Zayıf Yönler (Z) Firmaların büyük bir kısmında kurumsallaşma yetersizdir. Ar-Ge faaliyetlerine ayrılan kaynak yeterli düzeyde değildir. Sektör yakıt ve enerji fiyatlarına çok duyarlıdır. Uluslararası pazarda marka bilinirliği henüz istenilen düzeye ulaşmamıştır. Özgün tasarımlar yaratmada önemli altyapı eksiklikleri mevcuttur. İleri teknoloji ve katma değeri yüksek düz ekran görüntü camları ürünleri (televizyon, dizüstü bilgisayar, masa üstü bilgisayar, cep telefonu) üretilmemektedir. 340 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Fırsatlar (F) Gelişen pazarlara (Balkanlar, Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu) yakınlık nedeniyle hem bu pazarlara katma değeri yüksek ürünleri ihraç ederek, hem de bu bölgede yatırım yaparak (tek başına, ortaklık veya satın alma yoluyla) büyüme imkânları mevcuttur. Türkiye’de düşük olan cam tüketiminin ülkenin ekonomik ve sosyal gelişmesine paralel olarak artması, diğer taraftan dünyadaki teknolojik gelişmelerin hem cama yeni kullanım alanları açması hem de katma değeri yüksek ürün ihtiyacını arttırması camın gelişme ve yatırım potansiyelinin göstergeleridir. Katma değeri yüksek ileri teknoloji ürünleri olan düz ekran camları özellikle düzcam firmaları için ürün çeşitlendirme ve yeni pazarlara girme adına bir iş fırsatıdır. Tehditler (T) Rekabete açık olan sektörde çok ucuz girdi maliyetleriyle üretim yapan ve kendilerine sağlanan sübvansiyonlarla arz fazlası ürünlerini düşük fiyatla ihraç ederek iç ve dış pazarlarda haksız rekabet yaratan üreticiler pazarı bozmayı sürdürmektedirler. Uluslararası cam kuruluşlarının pazar hâkimiyeti stratejileri doğrultusunda büyük bir pazar olan Türkiye’ye yatırım yapmaları ve çevre ülkelerde devam eden cam yatırımlarının sektörün performansını olumsuz etkilemesi beklenmelidir. Bölgesel ticaret alanlarının kurulması ve üye olmayan ülkelere yüksek gümrük vergisi uygulamaları bu bölgelerdeki ülkelere ihracatı olumsuz etkilemektedir. Dünya ve Türkiye ekonomisinin büyüme hızını düşürecek risklerin (terör, savaş, politik gelişmeler, petrol fiyat artışı vb.) meydana gelmesi sektörün büyümesini ve mali performansını olumsuzlaştıracaktır. Üretim ilişkilerinde taraflar arasında uyumsuzluk rekabet gücünü geriletecektir. 341 Dokuzuncu Kalkınma Planı 8.4 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Dokuzuncu Plan Döneminde (2007–2013) Sektörde Beklenen Gelişmeler Dokuzuncu plan döneminin temel varsayımları şöyledir: Makro ekonomik büyüme ortalama % 5 düzeyinde olacaktır. Milli gelir oluşumundan tarım % 10, sanayi % 30 ve hizmetler % 60 pay almaya devam edecektir. Enflasyon (TÜFE) öncelikle % 5’e inecek (2006) ve düşmeye devam ederek dönem sonunda % 2 olacaktır. İhracat toplam talep içindeki önemini koruyacak, yatırım malı ve girdi (ara malı) talebi nedeniyle ithalat ta büyüyecek, ancak göreli ağırlığı azalacaktır. Böyle bir makro ekonomik görünüm içersinde Türk cam sanayii, hemen bütün alt dallarında genel ekonomik büyümeden daha yüksek bir büyümeyi öngörmektedir. Öte yandan faaliyette bulunduğumuz yakın coğrafyadaki olumlu gelişmeler de bu büyüme beklentisini desteklemektedir. Bölgemiz, bütün sınai faaliyetler için önemi artan bir cazibe alanı oluşturmaya devam edecektir. Doğal olarak rekabetin de yoğunlaşacağı kuşkusuzdur. Ülkemiz cam piyasasında geleneksel ürünler yerine giderek daha karmaşık ve değerli üretim süreçlerini barındıran ürünlerle 20 toplam cirodan daha büyük pay alacaktır. Bu arada geleneksel ürünler sürekli bir fiyat düşüş trendi içindedir ve olmaya devam edecektir. Bu nedenle gelecekte salt üretim kapasitesi arttırmak, ciroyu yükseltmenin güvenilir yolu olmayacaktır. Türk cam sanayii, dışsal ekonomilerde (içinde bulunduğu ekonomik, sosyal, siyasi alanda) önemli bir kriz yaşanmaması halinde; verimliliği en üst düzeye taşımak, katma değeri yüksek ürünlere yönelmek, teknoloji bazını geliştirmek, yönetim ve girişim becerilerini en üst düzeyde kullanmak vb. paralelinde büyümeye devam edecek, bölgesinde hâkim sanayilerden biri olacaktır. Aşağıda plan dönemi projeksiyonlarımız alanları itibariyle irdelenmektedir. 8.4.1 Yurt İçi Talep Projeksiyonu: Camın en büyük alt alanlarından biri olan düzcamda yurt içi talebi belirleyen temel sektörler otomotiv, inşaat, beyaz eşya ve mobilya sanayileridir. 2000–2005 döneminde bu alt sektörlerden inşaatın cam talebi özellikle son yıllarda daha hızlı olmak üzere ortalama % 25 20 Plaka cam yerine ek işlevler kazanmış işlenmiş camlar, düz ekran camları, güneş pilleri, işlevsel otomotiv camları, hafifleştirilmiş, dayanıklılığı arttırılmış cam ambalaj, tasarım yönünden pek çok farklılaşmış ürün sunan cam ev eşyası, kullanım alanı zenginleştirilmiş cam yünü vb. 342 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 artarken, otomotiv % 81, beyaz eşya % 260, mobilya % 70 cam talebi artışı göstermiştir. Dönem ortalaması % 6.5’a karşılık gelmekle beraber, krizin derinleştiği 2001 yılı baz alındığı bu rakam % 11’leri aşmaktadır. Yurtiçi düzcam pazarının plan dönemi içerisinde göstereceği doğal büyümenin de % 9-10’lar düzeyinde olacağı varsayımıyla 2013 yılında 1,8 milyon tonluk bir pazarın oluşacağı öngörülebilir. Doğallıkla bu temponun sürekliliği, girdi verilen sektörlerdeki istikrara bağlı olacaktır. Temel dayanak ise, makro ekonomik büyümeye paralel olarak ortalama 10 kg./kişi düzeyinde olan düzcam tüketiminin yakın coğrafyamızdaki 22 kg.lık ortalamaya yakınlaşacağı tezidir. Cam ev eşyasında değişen yaşam tarzında cama daha geniş yer verilmesi, harcanabilir gelirin artması, turizm sektörünün hızlı bir büyüme trendi içinde olması, cam ev eşyası girdi olarak kullanan diğer ikram ve promosyon kesimlerindeki büyüme, fiyatı da düşen cam ev eşyası talebini ortalama ekonomik büyümenin üzerinde geliştirmektedir. Bu sektörde de ortalama büyümenin miktar (adet) bazında % 6-7, parasal bazda ise % 5 düzeyinde olacağı; 2013 yılında 1.4 milyar adetlik ve 390 milyon $’lık bir cam ev eşyası pazarı oluşabileceği söylenebilir. Cam ambalajda sektör ikame ürünlerin ağır rekabet baskısı altındadır. Cam, giderek daha pahalı olan ürünlerin ambalajlanmasında kullanılmakta; harcıalem mallarda pazarı ikame ürünlere terk etmektedir. Dolayısıyla gelecekte cam ambalajın tasarım, işlevsellik, çevreye uyum vb. faktörler açısından ayrıcalıklı bir yere sahip olması, geleneksel alanlarda fiyatının düşmesi ve ambalaj sektöründen çekilmesi beklenmektedir. Sonuç olarak sektörün plan dönemi içersinde genel ekonomik büyümeye paralel bir gelişim içersinde olacağı, 550 bin tonluk Türkiye pazarının yaklaşık % 50 düzeyinde büyüyerek 800 bin tonu aşacağı, parasal olarak 500 milyon dolarlık bir büyüklüğe erişeceği beklenmektedir. Cam takviyeli plastiklerde kullanılan 25 bin tonluk cam elyafı pazarının, ürünü girdi olarak kullanan sanayi dallarındaki istikrarsız gelişme nedeniyle makro ekonomik gelişmeye paralel büyüyeceği ve 2013 yılında 35 bin tonluk düzeye ulaşabileceği söylenebilir Bunun dışında sağlıklı istatistikî bilgi edinilemeyen camın diğer alt sektörlerinde de bu ana yapıdakine benzer bir gelişmenin yaşanacağı kuşkusuzdur. Örneğin düzcamı girdi olarak kullanan bütün cam işlemeciler ve oto camının inşaat ve otomotive, cam ev eşyasının turizme, cam elyafın yine inşaat ve otomotive, cam yününün inşaata bağlı olarak hızlı bir büyüme içinde olacağını söylemek yanlış olmayacaktır. Özellikle son dönemlerde büyümenin çoğunlukla inşaata dayalı olması, otomotivde de belli modellerde uzmanlaşarak büyük ölçekli ve ihracata dönük üretime gidiliyor olması bu kanıyı güçlendirmektedir. 343 Dokuzuncu Kalkınma Planı 8.4.2 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 İhracat Projeksiyonu Türkiye’de üretilen cam ürünleri her ne kadar bütün dünya pazarlarına yayılan bir ihracat yapısına sahip olsalar da, sonuçta camın hinterlandının dar olması nedeniyle Avrupa öncelikli pazar olmaya devam edecektir. Ancak kurların TL’yi değerli kılması, Avrupa ekonomilerinin görece yavaş gelişmesi ve ürün alt gruplarında Türkiye’deki kapasitelerin (örneğin düzcam) yeterince arz yaratamaması kısa vadede ihracatı sınırlayan faktörler olacaktır. Öte yandan bölgesel bir güç olma bakış açısından çok merkezli bir üretim yapısı oluşmaktadır. Dolayısıyla değişik coğrafyaların talebi, en yakın üretim merkezinden karşılanmakta; bunun için de genellikle Türkiye dışındaki kapasiteler kullanılmaktadır. Üretim tesislerinin Türkiye dışında oluşturulmasında, rekabet avantajı yaratmak zorunluluğu da rol oynamaktadır. Sonuç olarak, ihracat talebi Türkiye ve Türkiye dışında oluşturulan kapasitelerin belli bir optimizasyon içinde müştereken kullanılması ile karşılanacaktır. Bu anlamda yakın coğrafyamızda (Balkanlar, Doğu Avrupa ve Rusya, Orta Doğu) ciddi kapasiteler oluşturulmakta ve oluşturulmaya devam edilecektir. Cam üretiminin uluslararasılaşması anlamına gelen bu gelişme sonucunda cam sanayiimiz bölgesinde daha hâkim bir yapıya kavuşacak; çevresel faktörlerin de etkisiyle 600 bin tonluk (750 milyon $) cam ihracatı 2013 yılında katlanacaktır. Böylelikle camın hemen hemen aynı hızda büyüyen toplam ihracattaki % 1’lik payı korunacaktır. 8.4.3 Üretim Projeksiyonu: Yurt içinde 1,8 milyon tonluk üretim hacmine ulaşan Türk cam sanayiinin 2013 vizyonunun temel unsurunu “camda bölgesel büyümeyi gerçekleştirmek ve bölgesinde bir güç olmak” oluşturmaktadır. Bu vizyon doğrultusunda cam sanayiimiz bir yandan ölçek ekonomilerinde üretimi gerçekleştirirken, bir yandan da verimlilik, katma değeri yükseltmek, özellikle dış pazarlarda talebi yerinde karşılamak gibi unsurları da dikkate almak zorundadır. Buna bağlı olarak Türkiye tek büyüme noktası olmaktan çıkmış bulunmakla beraber, plan dönemi içersinde ana büyüme alanı olmaya devam edecektir. Temel üretim alanlarında (düzcam, cam ev eşyası, cam ambalaj ve cam elyafı) üretim düzeyinin 2008 yılında 2,5 milyon tonu aşacağı öngörülmektedir. Ortalama % 11-12’lik bir büyümeye karşılık gelen bu büyümenin en az genel ekonomik büyüme denk gelişeceği varsayımıyla üretimin 2013 yılında 3 milyon tonu aşacağı rahatlıkla söylenebilir. Ancak asıl anlamlı büyümenin işlenmiş camlar ve nitelikli camlar alanında yaşanması beklenmektedir. Daha çok işlev üstlenmiş, daha üstün nitelikli, daha katma değeri yüksek 344 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 ürünlerin geleneksel ürünleri ikame etmesi; dolayısıyla üretim organizasyonunun da daha karmaşıklaşması doğal bir sonuç olacaktır. Artan rekabet baskısını azaltmak ve pazarlarda rekabetçi avantajlar sunabilmek amacıyla ileri teknoloji kullanımı yaygınlaşacak, verimlilik savaşları esas olacak, maliyet kaygısıyla en kaliteli girdiyi en ucuza sağlamak amacıyla yurt dışı kaynaklar -gerekirse- daha yoğun kullanılacaktır. Yine de camın girdi açısından özellikle harman ihtiyaçları başta olmak üzere, enerji, işçilik gibi ağırlıklı olarak yurt içine dönük yapısı devam edecektir. Plan döneminde artacak yurt içi talep, cam üretimindeki yerleşik kurumsal yapı nedeniyle çoğunlukla yerel kaynaklardan sağlanacaktır. Ancak pazarların liberalleşmesi, diğer ülke üreticilerinin bazı rekabet avantajlarına sahip olması, yerel üreticilerin bazı nitelikli ürünleri henüz programlarına almamış olması vs. nedenleriyle ithalatın da artması doğaldır. 8.4.4 İthalat Projeksiyonu: a) Ürün İthalatı: Türkiye ekonomisi 2001 krizinden bu yana sürekli bir büyüme içersindedir. Kurların öncelikle durağan olması, ardından da reel olarak değer yitirmesi ile beraber söz konusu büyüme ithalat talebini de kamçılamıştır. Özellikle girdi temininde ithalat kaynağı pek çok sektör için cazip hale gelmiştir. Camda da benzer bir gelişme yaşanmış, özellikle otomotiv ve inşaatın cam talebi hızla büyümüştür. Bazı ürün grupların talebi tümüyle karşılayacak üretim imkânlarının kısa zamanda yaratılamaması ve ithalatın -haksız rekabet boyutlarında- düşük fiyatlarla gerçekleştirilmesi nedeniyle 2005 yılında ithalat hızlı bir artış göstermiştir. 2006–2013 döneminde cam sanayiimiz “bölgesel güç olma” konusundaki yapılanmasını daha da olgunlaştırmış olacaktır. Navlun maliyetleri ve yurt içinde kurumsal pazarlama/satış organizasyonu avantajlarıyla beraber ithalat talebinin yerel kaynaklardan karşılanması olanağı güçlenecektir. Yine de düşük kur, bazı üreticilerin dampingli fiyatlarla iç piyasalara girmesi (Çin, İran, Rusya…), yerel kaynaklardan henüz temin edilemeyen ürün çeşitleri vb. nedenlerle ithalatın dalgalanması da doğal karşılanmalıdır. Sonuç olarak 2005 yılı Ocak-Ekim verilerine göre 368 bin ton (363 milyon $) ve yıl sonunda da 430–450 bin tona (yaklaşık 430 milyon $) ulaşacağı tahmin edilen cam ithalatının bu düzeylerde istikrar kazanacağını ve makro ekonomik büyüme oranında gelişeceği beklenmektedir. b) Yarı ürün ithalatı: 345 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Sektörün kayda değer yarı ürün ithalatı bulunmamaktadır. c) Hammadde İthalatı: Yıllık 100 milyon $ düzeyindeki hammadde ithalatının 2013 yılında katlanması beklenmektedir. Bu bir yandan üretim hacminin artması, bir yandan da teknik zorunlulukların sonucu olarak ortaya çıkacak bir rakam olacaktır. Fakat cam sanayiimiz daha çok yerel kaynaklara dayalı bir girdi yapısı içinde olduğundan söz konusu rakam belirleyici olmayacaktır. 8.4.5 Yatırım Tahminleri: 8.4.5.1 Eklenecek Yeni Kapasiteler: Cam sanayiimiz vizyonu doğrultusunda yurt içinde ve dışında büyüme planlarını dönem içerisinde gerçekleştirecektir. Yurt içinde yaratılacak belli başlı kapasiteler şunlardır: Tablo 8.31: Cam Sektöründe Eklenecek Yeni Kapasiteler Proje Adı Float Hattı Otocam Kaplamalı Camlar Cam Ambalaj Fab. Kapasite 450 bin ton 1 milyon m2 5 milyon m2 360 bin ton Dönem 2007-2008 2007-2008 2007 2006-2009 Yat. Tutarı 210 milyon $ 10 milyon $ 40 milyon $ -- Yeri Bursa/Yenişehir -Bursa/Yenişehir Bursa/Yenişehir Doğaldır ki, bu yatırımlar dönemin ilk yarısında gerçekleştirilecek belli bir netliğe ulaşmış yatırımlardır. Ancak üretim iddiasını karşılamak için ilave kapasiteler uygun zamanlarda yaratılacaktır. Bunun dışında mevcut fabrikalarda üretim koşullarını iyileştirmeye, ürün çeşitliliğini arttırmaya, verimliliği yükseltmeye yönelik modernizasyon yatırımları ile çevre koruma yatırımları yapılacaktır. 8.4.5.2 Muhtemel Yatırım Alanları ve Yerleri: Cam sanayii genellikle ölçek ekonomileri düzeyinde çalışmaktadır. Bu nedenle sermaye ihtiyacı büyüktür. Ana üretim gruplarında (düzcam, cam ambalaj, otomatik cam ev eşyası vb.) talep bu nedenle büyük ve yüksek kapasiteli üretim tesislerinde gerçekleştirilen üretimle karşılanmaktadır. Plan dönemi içerisinde de artan cam talebinin yeni cam tesisleri ile karşılanması, bu kapasitelerin yaratılamaması halinde ithalatın büyüyeceği kuşkusuzdur. Üretim yapısının bu özelliği büyük coğrafyaların belli üretim merkezlerinden beslenmesini zorunlu kılmaktadır. Ancak daha alt ürün gruplarında (örneğin düzcamı girdi olarak kullanan işlenmiş camlar alanında) ölçek ekonomileri düzeyi daha düşüktür. 346 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Dolayısıyla ürün ve coğrafi çeşitlenme açısından alt ürün grupları daha zengin bir yapı içermektedir. Örneğin ısıcam, işlenmiş camlar ve ayna, kısmen otomotiv camı, mimari camlar, el üretimi cam ev eşyası sermaye ihtiyacı daha sınırlı yatırım alanları olarak görünmektedir. Enerji maliyetlerinin çok yükselmiş olması, enerji sakınan cam ürünleri üretimini teşvik eden temel olgulardandır. Bu nedenle önümüzdeki dönemin bina camlama, ısıcam, kaplamalı camlar ve izolasyon malzemesi olarak kullanılan cam ürünlerinin yatırım ihtiyacının çok daha canlı olacağı düşünülebilir. 8.4.6 Teknolojide, Ar-Ge Faaliyetlerinde, İstihdam Piyasasında, Girdi Piyasalarında, Çevre Uygulamalarında vb. Muhtemel Gelişmeler ve Sektörün Rekabet Gücüne Etkileri: Dünya pazarlarında şiddetlenen rekabet gücü mücadelesinde teknolojik güç, başarının en kritik unsuru olmaya devam etmektedir. Cam sanayinde üretim teknolojisinin olgun bir teknoloji olarak nitelenmesi ve ulaşılabilir olması nedeniyle rekabet üstünlüğü bir yandan, tüm proses boyunca üretkenliği sürekli arttıran teknolojik geliştirmeleri yapabilmekle mümkündür. Bu da uzun vadeli üretim geliştirme yeteneği ile sağlanabilmektedir. Diğer yandan ürün yelpazesini yeni ve katma değeri yüksek ürünlerle sürekli yenileyebilmek için düzcamda kaplama teknolojilerinin hâkimiyeti olmazsa olmazdır. Cam ambalajda hafiflik ve dayanıklılık, cam ev eşyasında ise tasarım ve şekillendirme yetenekleri konusundaki araştırma geliştirme çabaları öne çıkmaktadır. Petrol fiyatlarındaki artışlar ve iklim değişikliği konusundaki kaygılar, fosil yakıt tüketimini azaltacak ekonomik gelişmeleri desteklemektedir. Bu bağlamda yapılarda büyük enerji tasarruflarının ortaya çıkarılabilmesi camlama teknolojilerindeki gelişmeleri tetiklemektedir. Mevcut enerji sakınan ve soğutma ihtiyaçlarını azaltarak toplam yapı enerji ihtiyaçlarını azaltan cam kaplamalarının yanısıra, ‘sıfır enerjili yapı’ ya da ‘enerji üreten yapı’ kavramları cam yüzeylerinin enerji üretimi için kullanılmasını teşvik etmektedir. Bu alanda güneş pili ya da fotovoltaik teknolojileri geliştirilmektedir. Ülkemizde de bütün bu alanlarda teknik yeteneklerini arttırma çalışmaları sürmektedir. Ayrıca ülkemizde alanında tek olan Şişecam Araştırma Merkezi mevcut üretim süreçlerinin verimliliğini arttırmaya ve maliyetlerini düşürmeye yönelik çalışmalarını sürdürmektedir. Fırın teknolojileri, üretim problemlerine çözüm sistematikleri, yeni ve katma değeri yüksek ürün geliştirilmesi, bilimsel yaklaşım ve yetişmiş uzman işgücü birikimiyle gerçekleştirilmektedir. 347 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Maliyet, hiç kuşkusuz sektörün rekabet gücünü etkileyen en önemli unsurlardandır. Bu alanda işgücü, elektrik/yakıt ve girdi maliyetleri belirleyicidir. Bu hususlara sektörün sorunları bölümünde geniş olarak değinilmiştir. Artan işgücü maliyetleri ve alınan primler, diğer girdilerdeki yüksek vergiler/paylar sektörün rekabet gücünü hızla gerilettiği gibi haksız rekabete neden olmaktadır. IX. Plan Dönemi’nin (2007–2013), ülkemizin AB’ye girme sürecindeki en önemli dönemlerden biri olması; bu kapsamda çevre uygulamalarındaki gelişmelerin üretim sektörlerini önemli ölçüde etkilemesi beklenmektedir. Bu dönemde, Türk cam sanayiinin çevre uygulamalarını etkileyecek başlıca gelişmelerin, ulusal çevre mevzuatının AB çevre mevzuatına uyum süreci kapsamında gerçekleşeceği öngörülmekte; uluslararası cam üretim sektöründeki çevre uygulamalarında gerçekleşecek teknolojik gelişmelerin de etkili olacağı düşünülmektedir. Cam üretim sektöründe esas olarak, 2004 yılında yürürlüğe giren Endüstriyel Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği ile baca gazı emisyon limitlerinin (özellikle 1/1/2007 tarihinden itibaren geçerli olacak tozda özel madde emisyon limitleri) önemli oranlarda düşürülmüş olması, Plan döneminde ulusal mevzuat kapsamında uygulamaya geçmesi beklenen, AB IPPC Direktifi (Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü/ Integrated Pollution Prevention and Control) uyarınca “mevcut en iyi teknikler”in (Best Available Techniques - BAT) kullanılmasının gerekmesi; nedenleriyle halen yurtdışından ithal edilmekte olan “baca gazı arıtma sistemleri”ne olan talebin ve ilgili yatırımların artacağı öngörülmektedir. Toz tutucu sistemlerin (elektrostatik filtreler) de dahil olduğu söz konusu arıtma tesislerinin maliyeti kapasiteye ve gaz özelliklerine bağlı olarak 1–3 milyon Euro seviyelerinde olmakta; sözü geçen “tozda özel madde emisyon limitleri”nin uygulanması durumunda maliyetlerin daha da artması beklenmektedir. Baca gazı arıtma sistemleri yatırımlarından kaynaklanan maliyet artışı, yurtiçinde ve yurtdışındaki rekabet gücünü, gerek ham cam gerekse plan döneminde giderek yükselecek işlenmiş camlar piyasalarında olumsuz olarak etkileyecektir. Bu kapsamda, Endüstriyel Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği kapsamında özellikle “tozda özel madde” emisyonları için 2007’den itibaren geçerli olacak limitlerin gözden geçirilerek ölçülebilir ve ulaşılabilir anlamlı seviyelere çekilmesi, 348 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Baca gazı arıtma sistemleri yatırımlarında mali destek sağlanması, Baca gazı arıtma sistemlerinin ve BAT Referans dokümanında belirtilen diğer tekniklerin işletme maliyetini oluşturan kalemlerde (özellikle elektrik), teşvik ve indirim olanaklarının sağlanması, Dünya Ticaret Örgütü’nce ya da ulusal bazda “çevresel ürün” olarak belirlenecek ürünlerin (işlenmiş camların bir kısmı bu kapsama girebilecektir) üretildiği tesislerdeki arıtma sistemlerinin yatırım ve işletilmesinde özel teşviklerin uygulanması, BAT Referans dokümanında belirtilen tekniklerin ve ilgili emisyon seviyelerinin, Çevre ve Orman Bakanlığı bünyesinde oluşturulacak Sektör Uzmanlık Grubu çalışmaları kapsamında ayrıntılı olarak incelenmesi, IPPC Direktifi ile ilgili düzenlemelerde ülke ve sektör menfaatlerinin korunmasında hassasiyet gösterilmesi, mevcut en iyi tekniklerin ülke ve sektör koşulları dikkate alınarak değerlendirilmesi, BAT Referans dokümanında mevcut en iyi tekniklerle inileceği belirtilen emisyon seviyelerinin, tesis performanslarının değerlendirilmesi, tekniklerin birbirleriyle karşılaştırılması amacıyla kullanılabilecek ve işletme olanak ve koşullarına göre değişebilecek referans değerler olduğu dikkate alınarak, kesinlikle “limit” olarak mevzuata geçirilmemesi (AB ülkelerinde de bu konu üzerinde özellikle durulmakta ve bu değerlerin “limit” olarak belirlenmesinden kaçınılmaktadır), Baca gazı arıtma sistemlerinin ve BAT Referans dokümanında yer alan diğer tekniklerin yerli imkânlarla oluşturulması ve söz konusu tekniklerle ilgili teknolojik gelişmelere uyum sağlanabilmesi için gerekli teknolojik altyapının geliştirilmesi 21 gibi konular dikkate alınmalıdır. Ayrıca yine IPPC Direktifi ile ilgili olarak, Direktif’in ve BAT Referans dokümanının benimsenerek gerekli altyapının oluşması için Direktif’in uygulamaya başlanmasına kadar yeterli geçiş süreci sağlanmalı; IPPC kapsamındaki entegre çevre izni sürecinin oldukça kapsamlı bir süreç olacağı düşünülerek, izin işlemleri süreci kolaylaştıracak şekilde düzenlenmeli, başvuruları 21 Yerli firmaların desteklenmesi, AR-GE projelerine yönelik kaynakların arttırılması, Üniversite-Endüstri işbirliğinin arttırılması, Teknopark faaliyetlerinin söz konusu alanlarda yaygınlaştırılması, vb. 349 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 değerlendirecek ve izni verecek yetkili mercii net olarak tanımlanmalı ve ilgili personelin sektörel anlamda teknik bilgi birikimi arttırılmalıdır. Diğer taraftan, yürürlükteki Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği ve bu yönetmeliğe bağlı olarak yayınlanacak diğer yönetmelik yükümlülüklerinin yerine getirilmesi için, tehlikeli atıkların bertaraf (yakma, geri dönüşüm ve düzenli depolama) edildiği tesis sayısının arttırılması, bertaraf maliyetlerinin düşürülmesinin sağlanması tüm sektörler gibi cam sektörü için de önem arz etmektedir. Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği ile ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanarak geri kazanımının sağlanması amacıyla "Yetkilendirilmiş Kuruluş" müessesesi oluşturulmuştur. İlk yıldaki uygulamalar sonucunda, söz konusu yöntemin belirlenen geri kazanım hedeflerinin sağlanması için yeterli olmadığı ortaya çıkmıştır. Cam geri dönüşümü, cam ambalaj üretiminde özellikle enerji ve hammadde tasarrufu açısından da büyük önem arz etmekte olup, plan döneminde geri dönüşümün etkinleştirilmesi için; Belediyeler, ambalaj atıklarının kaynağında ayrılmasını sağlama sorumluluğunu kentliyi temsilen üstlenmelidir. Kentliye kaynağında ayırmaya dayalı geri dönüşümün benimsetilmesine yönelik tanıtım ve tutundurma faaliyetleri, merkezi yönetim, yerel yönetimler, ekonomik işletmeler, çevreci STK’lar ve benzeri örgütlerin oluşturacakları Geri Kazanım Konseyi şeklindeki kurumsal bir yapı ile yürütülmelidir. Geri kazanım sonucu elde edilen ikincil hammadde fiyatlarının belirlenmesi tamamen piyasa koşullarına bırakılmalı, zorlama ve müdahalecilikten kaçınılmalıdır. Yönetmelikte ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanmasında yerel yönetimler, ambalaj üretenler, piyasaya sürenler ve satış noktalarını temsilen ekonomik işletmelerin ve ekonomik işletmeleri temsilen Yetkilendirilmiş Kuruluşların yetki, sorumluluk ve maddi katkı yükleri daha açık olarak belirlenmelidir. Ayrıca, AB’ne uyum sürecinin devam edeceği IX. Plan Dönemi’nde Türkiye’nin Kyoto Protokolü’nü imzalaması yönünde gelebilecek baskılar, tüm ülke endüstrisi gibi enerjinin yoğun olarak kullanıldığı cam sektörü için de önemli bir risk olarak görülmektedir. Bu kapsamda, gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye’nin, söz konusu protokolün imzalanmasının askıda bırakılması yönündeki politikasını 2007–2013 döneminde de sürdürmesinin ülke ve endüstri açısından avantajlı olacağı düşünülmektedir. 350 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Sonuç olarak, IX. Plan Dönemi’nde özellikle AB’ne uyum süreci kapsamında, ülke gerçekleri ve menfaatlerinin çok iyi değerlendirilmesi gerekmekte; ülkemizde yaşanan çevre sorunlarının nedenleri ve boyutları itibariyle gelişmiş ülkelerden farklı nitelikte olduğu dikkate alınarak uluslararası yükümlülüklerimizi yerine getirirken tüm AB üye ülkelerinin yaptığı gibi kalkınma çabalarımızı engellemeyecek çözümlerin üretilmesine özen gösterilmelidir. Çevre yatırımlarında ve çevre teknolojilerinin geliştirilmesinde ilgili kurum ve kuruluşlar için kaynakların yaratılması ve teşvik sistemlerinin oluşturulması için gerekli önlemler alınmalıdır. 8.4.7 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkilerde Muhtemel Gelişmeler: Cam Sektörü ‘müşteri odaklı’ üretim ve pazarlama anlayışıyla girdi verdiği sektörlerdeki gelişmelere ve taleplere paralel olarak ve mevcut ürünlerini geliştirerek/yeni ürünler üreterek talepleri karşılamayı (kalite, miktar vb.) sürdürecektir. Ayrıca, yoğun rekabet içinde olan müşterilerinin rekabet güçlerini arttırmak ve aynı zamanda kendi pazarını ikame ürünlere ve ithal ürünlere karşı korumak ve geliştirmek için maliyetlerini düşürmeye, hizmet kalitesini arttırıcı lojistik hizmet yatırımlarına devam edecektir. Girdi aldığı sektörler ve yan sanayilerle rekabet gücünü arttırmaya yönelik olarak her konuda ve her aşamada (yatırım öncesi, yatırım ve işletme) yakın işbirliğini sürdürecektir. Bu suretle karşılıklı etkilenme gerçekleştirilerek sanayilerin karşılıklı olarak güçlenmesi ve gelişmesine katkı yapılacaktır. 8.4.8 Sektörde Kamunun Rolü, Özelleştirme Faaliyetleri ve Muhtemel Etkileri: Merkezi yönetimin pazarda rekabetin eşit koşullarda gerçekleşmesini sağlamak için sektörün sorunları bölümünde (2.3) belirtilen konularda gerekli düzenlemeler en kısa zamanda yaparak sanayinin önünü açması kaçınılmazdır. 1999 yılında uluslararası enerji verimliliği standartlarına uyum kapsamında yeni binalarda Uw (ısı geçirgenlik katsayısı) değeri olarak 2,8 W/m2K değerini zorunlu kılan ‘TS 825 Yeni Binalarda Isı Yalıtım Standartları’ imzalanmıştır. 2000 yılı Haziran ayında imzalanan ‘Isı Yalıtım Yönetmeliği’nde de Türkiye dört farklı ‘ısı bölgesine’ ayrılarak farklı yalıtım mecburiyeti getirilmiştir. Ülkemizde TS 825 yürürlükte olmasına rağmen, uygulama ve denetlemede sorunlar olduğundan standart halen etkin olarak uygulanmamaktadır. AB mevzuatına uyum çalışmaları paralelinde TS 825’in iyileştirme çalışmaları sürmektedir. Yeni 351 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 standardın (Yeni ısı geçirgenlik katsayısının) çift camlarda Low-e cam kullanımını zorunlu kılacak şekilde revize edilmiş haliyle 2006 yılı başında yürürlüğe girmesi sağlanmalıdır. Diğer taraftan Low-e cam kullanımını teşvik amacıyla hazırlanmakta olan Enerji Verimliliği Yasasında çift camlarda yerli üretim Low-e kullanılması durumunda KDV’nin %1’e düşürülmesi yönünde bir uygulama getirilmelidir. Sadece camın değil diğer geri dönüştürülebilir atık malzemelerin gerekli ve yeterli düzeyde geri kazanılması için T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği (AvAAKY) 30 Temmuz 2004 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Bu konuda kamudan beklenen hususlara Bölüm 3.6’da yer verilmiştir. Yıllardır gerçekleştirilemeyen özelleştirmelerin hız kazanmasıyla devletin üretici olarak ekonomik faaliyetlerden çekilmesi sağlanacak ve bu sektörlerin rekabetçi yapıya kavuşup ülke ekonomisine katkıları arttırılacaktır. Teknolojik yenilik, kapasite artışları, ürün yelpazesinin genişletilmesi, verimlilik ve kalitenin yükseltilmesi ve nihayet maliyetlerde rasyonelleşme ile pazarların daha rekabetçi bir fiyatlama düzenine kavuşması gerçekleşecektir. Böylelikle daha sağlıklı bir ekonomik yapıya kavuşan ana sektörlerin, kendilerine girdi sağladığı sanayiilerin de rekabet gücünü olumlu yönde etkilemesi beklenmektedir. Diğer taraftan Tekel’in alkollü içki faaliyetinin özelleştirilmesi cam sektörüne tasarım, kalite ve hizmet anlayışına katkılar yapmaktadır. Dolayısıyla cam sektörü alkollü içkiler sektöründeki yeni gelişmeleri yakından izlemek ve müşteri taleplerine en hızlı şekilde cevap vermek için kendini geliştirmeyi sürdürmektedir. Özet olarak, özelleştirmelerle mal ve hizmet fiyatlarını önemli ölçüde düşürmesi beklenmektedir. Ayrıca bu durum hem yeni yatırımlarla faaliyetlerin geliştirilmesi, hem de AB normlarına uyum açısından ülkenin önünü açmış olacaktır. 8.4.9 AB’ye Katılım Sürecinin Sektöre Etkileri 1996’da yürürlüğe giren Gümrük Birliği’nden sonra 3 Ekim 2005’te AB ile tam üyeliğe yönelik uyum sürecinin başlatılması kararı 40 yılı aşan Türkiye-AB ilişkilerinde önemli bir dönemeç olmuştur. Bu zor süreçte AB hukuk sistemine ve politikalarına uyumda sağlanacak başarı Türkiye’nin hukuk, ekonomi, siyasi ve sosyal altyapısını güçlendirecek, ülkenin refahını arttıracak ve Türkiye’yi daha güçlü bir devlet konumuna getirecektir. Müzakere süreci ekonomik aktörlerin yol haritasının, kısa ve orta vadeli politika ve 352 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 önceliklerinin daha da netleşmesine katkı sağlayacaktır. Bu durum cam sektörü için de geçerlidir. Türk mali sisteminin, gümrük mevzuatının ve üretim standartlarının AB’ye uyumu ile sektörde şeffaflık artacak, kayıt dışı ekonomi ile mücadele hızlanacak, haksız rekabet yaratan üretim ve ithalat önlenecektir. Gıda güvenliği, tüketici sağlığı ve güvenliği ön plana çıkarak cam ürünleri pazarda daha yaygın bir kullanım alanı bulacaktır. Enerji tasarrufunun ve verimliliğinin artırılması bağlamında binalarda enerji performansı standart uyumlaştırılması, kaplamalı camların kullanımını ön plana çıkaracaktır. Katı atık malzemelerin geri kazanımı kapsamında konulan hedeflerin yakalanması yerel yönetimlerin sorumluluklarını yerine getirmelerini sağlayacaktır. Devlet yardımları alanında, teşvik sisteminin AB mevzuatı ile uyumlaştırılması Ar-Ge, çevre, enerji tasarrufu ve ileri teknoloji kullanımına yönelik yatırımların daha yoğun bir şekilde desteklenmesini sağlayacaktır. Standartlara uyum sektörler arası işbirliğini arttıracak, idari yapıların güçlendirilmesi ve bunların AB normlarına uygun altyapıya kavuşturulması kaçınılmaz olacaktır. Bu gibi olumlu beklentilerin yanısıra sektörün yeniden yapılanması söz konusu olabilecektir. Sektörde kurumsal yapıya sahip ve AB ile ihracatı gelişmiş olanların genel anlamda AB müktesebatında bir sorunla karşılaşmaları beklenmezken, önümüzdeki dönem bu kapsamda olmayanlar için bir yeniden yapılanma süreci olacaktır. Bazı kuruluşların sektörden çekilmesi, bazılarının yerli/yabancı ortaklarla işbirliğine gitmesinin yanısıra, yabancı girişimcilerin tek başına da sektöre yatırım yapması beklenmektedir. AB mevzuatına uyum bazı alanlarda (örneğin çevre) sektöre mali yük getirecektir. Bu tarz ek mali yükler yaratacak yaptırımlar karşısında, sektörü rakiplere göre dezavantajlı kılmayacak asgari süreç ve istisnalar sağlanarak uyumlaşmaya özen gösterilmelidir. 8.5 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİ İÇİN ÖNERİLEN STRATEJİ, AMAÇ, POLİTİKA, ÖNCELİK VE TEDBİRLER 8.5.1 Temel Sektörel Vizyon ve Strateji Temel Vizyon: İnsan sağlığına ve çevreye duyarlı, verimli ve modern üretim proses ve teknolojilerini kullanan; evrensel norm ve standartlara uygun, dünya ölçeğinde imaj ve prestij bakımından 353 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 aranan kaliteli ürünler üreten; küresel rekabet gücünü sürekli geliştirerek ülke kalkınmasına önemli katkılar sağlayabilen, bölgesinde lider konumda olan bir sektörel yapıya ulaşmaktır. Mevcut durumda cam sanayii ülkenin cam ihtiyacını karşılayacak kapasitelere sahiptir. Sahip olunan üretim yetenekleri 1960’lı yıllardan itibaren ihracat yapma olanağı tanımaktadır. Ancak hızlı bir değişim gösteren ve globalleşen dünyamızda, liberalleşen ticaret ve ülkelerarası geçişkenliğin artması, rekabeti de uluslararası platforma taşımıştır. Ülke cam sanayiinin öncelikle varlığını koruması ve bundan sonra da büyüyeyerek kendini güvence altına alması, yerel yerine uluslararası nitelik kazanmasına bağlıdır. Bu nedenle Cam Sanayii sektör vizyonunu “camda bölgesel büyümeyi gerçekleştirmek ve bölgesel bir güç olmak” olarak tanımlamıştır. Stratejiler: Bu vizyon doğrultusunda temel stratejiler; Doğu Avrupa, Balkanlar, Orta Doğu ve Orta Asya’da üretim faaliyetine yönelik yatırım yapmak, Büyümeyi şirket satınalma, birleşme ve stratejik ortaklıklarla pekiştirmek, olarak belirlenmiştir. 8.5.2 Temel Amaç ve Politikalar Yoğun rekabet ortamında yurt dışında da büyümek zorunda olan cam sektörü, edineceği yeni üretim ve pazarlama yetenekleriyle hem iç, hem de dış pazarlarına yönelebilecek tehditleri kontrol altına almayı ve performansını daha üst düzeylere çıkarmayı amaçlamıştır. Sektörün öncelikli politikalarını ise, müşteri odaklı yaklaşım çerçevesinde pazarda müşteri tatmini ve güvenini sağlama, Ar-Ge desteğini güçlendirme (proses, alternatif hammadde geliştirme ve uygulama, enerji tasarrufu sağlama, katma değeri yüksek yeni ürünler geliştirme vb.), verimliliğin dolayısıyla rekabet gücünün arttırılması için endüstri ilişkilerinin daha da geliştirilmesi, bilgi teknolojisinin olanaklarından azami ölçüde yararlanma ve kaliteli insan kaynağı barındırma oluşturacaktır. 8.5.2.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Amaç ve Politikalar Cam sektörü, AB’ye katılım sürecinde mevzuat uyumlaştırması ile haksız rekabetin önlenmesini, tam rekabet koşullarının 354 sağlanmasını, yeniden yapılanmanın Dokuzuncu Kalkınma Planı gerçekleştirilmesini Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 ve Gümrük Birliği ile başlayan AB bütünleşme sürecinin tamamlanmasını amaçlamaktadır. Bu amaca yönelik politikaların belirlenmesinde sektörün halen içinde bulunduğu koşullar dikkate alınmalıdır. Müktesebatı katılım sürecinde etkili bir şekilde uygulayabilmek için kurumların ve yönetimin birlik standartlarına getirilmesi sağlanmalıdır. Mevzuat uyumlaştırılmasında ulusal mevzuatla tanınan avantajların yaratacağı farklılıklar konusunda özel düzenlemeler yapılmalıdır. Diğer sektörler gibi cam sektörü için de ağır mali yükler getirecek olan AB çevre mevzuatına uyumda geçiş süreleri veya istisnalar, yeni üyelere tanınanlara göre dezavantajlı olmamalıdır. Vergi mevzuatının AB ile uyumlaştırılması için şeffaflığı sağlayıcı, vergi kaçağını önleyici önlemler uygulamaya konulmalı ve adil vergilendirmeye yönelik politikalar uygulanmalıdır. Enerji politikası kapsamında binalarda enerji performansı standartlarının kanun ve yönetmeliklere konulması sağlanmalıdır. Gümrüklerde idari kapasitenin kuvvetlendirilmesi ve teknik altyapı donanımının güçlendirilmesi politikalarına ağırlık verilmelidir. Türkiye, AB’nin tercihli anlaşmalarını tedricen üstlenmektedir. Bu durum AB cam sektörü için dezavantaj yaratmaktadır. AB’nin serbest ticari anlaşması müzakerelerine başladıktan sonra değil, bu yönde girişimlerin planlama aşamasında Türkiye’ye bilgi vermesi, karşı tarafa Türkiye ile eş zamanlı olarak görüşmelere başlanmasını zorlayıcı telkinlerde bulunması ve bu suretle AB ile eşit koşullarda pazara giriş olanağı sağlanması üzerinde hassasiyetle durulmalıdır. 8.5.2.2 Diğer Amaç ve Politikalar Cam sanayiinin “bölgesel bir güç olarak” uzun vadede kendini güvenceye alması hiç şüphe yok ki makro ekonomik gelişmeye paralel bir olgudur. Türkiye ekonomisi özellikle 2001 krizinden bu yana gösterdiği performansın devam etmesi halinde daha canlı bir plan döneminin yaşanacağının ipuçlarını vermektedir. Doğal olarak cam sanayii de bu canlanmaya, büyüyen üretim kapasiteleri ile katkıda bulunacaktır. Ancak özellikle bölgemizde cam piyasalarındaki rekabette avantajlı olabilmek, uygun makro ekonomik politikaların üretilmesi, daha açık bir deyişle Türkiye ekonomisinin yatırım ve sinai faaliyetler açısından cazip bir ortama dönüştürülmesiyle mümkün olacaktır. Daha 355 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 önce anıldığı gibi, bununla ilgili temel politik unsurlar (kamu maliyesi, vergi politikası, yasal düzenlemeler, kamu tarafından üretilen mal ve hizmetlerinin fiyatlaması) tümüyle kamunun inisiyatifindedir. Küresel dünyada bu alanda klasikleşmiş politikaların ülkemiz için de uygulamaya konması bir zorunluluktur. Ancak sanayiinin de kendi içinde yapacakları, rekabet savaşlarındaki başarının diğer önemli ayağını oluşturmaktadır. Temel anlayışların dönemin gerçekleriyle uyum içinde olması hassas başlangıç noktasını oluşturmaktadır. Verimlilik, gözardı edilemez bir rekabet silahıdır. “Ne üretsen satılır” döneminin kaba büyüme politikası yerine, katma değeri yüksek ürünlere yönelik büyüme öncelik kazanmıştır. Fiyat veridir, dolayısıyla maliyet optimizasyonu karı arttırmanın temel yoludur. Kalite ve müşteri tatmini hayati önemdedir. Teknolojik gelişmeyi büyümenin ana ekseni saymak; üretimin teknolojik bazını (sermaye yoğun üretim, ileri teknoloji kullanma hüneri, ürün gamı içerisinde yeni ürün payı vb.) sürekli geliştirmek temel bir politikadır. Öte yandan çevre duyarlılığı bir diğer önemli parametredir. Dünyada her geçen gün artan çevre kaygıları karşısında, cam sanayii de üretimde olumsuz çevresel etkileri en düşük düzeye indirerek ve çevre dostu ürünler üreterek çevreyi korumaktadır. Sektör çevresel değerler karşısında sorumluluğunun bilincindedir. Gelecek kuşaklara yaşanılabilir bir dünya bırakmanın gereğine inanmaktadır. Bu nedenle de Çevre Politikaları, stratejik yönetimin temel unsurlarından biri olarak tanımlanmıştır. Çevre faaliyetlerinin yönetimi ve çevre performansının sürekli iyileştirilerek geliştirilmesine yönelik çalışmalarda Çevre Yönetim Sistemi uygulaması temel alınmaktadır. Üreticilerin rekabet gücü ve birikim yeteneklerini korumak amacıyla ülkemiz çevre mevzuatı kapsamındaki yasal düzenlemelerin endüstri gerçekleri ile uyumlu, ülke çıkarlarını gözetecek ve sürdürülebilir büyümenin bir parçası olacak şekilde oluşturulması için aktif katkılar devam etmektedir. Bu amaçla AB mevzuatı ve Dünya Bankası kriterleri yakından izlenmekte, bilgi birikimi oluşturulmaktadır. Cam özellikleri itibariyle doğal bir ürün olduğundan çevre dostudur. Kullanılan cam ambalaj toplanarak üretime yeniden kazandırılmakta, Kaplamalı Güneş Kontrol ve Kaplamalı İklim Kontrol Camları üretilerek hammadde ve enerji tasarrufu yoluyla çevre kirliliğinin önlenmesine önemli katkılar sağlanmaktadır. 356 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 8.5.3 Amaç ve Politikaları Gerçekleştirmeye Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Düzenlemeler Tablo 8.32: Cam Sektörü Sorunları ve Tedbir Önerileri Sorun/Tedbir Girdi Maliyetleri Düşürülmeli İstihdam üzerindeki vergi ve prim yükleri azaltılmalı Elektrik ve yakıt fiyatları üzerindeki vergi ve paylar azaltılmalı/ kaldırılmalı Enerji piyasası liberalleştirilmeli Elektrik üretimi yatırımları yapılmalı, yakıt temin edilen ülke sayısı arttırılmalı Alternatif enerji kaynaklarının kullanımı araştırılmalı Çevre Standartları Baskısı Çevre yatırımları teşvik edilmeli Tozda özel madde emisyon limitleri gözden geçirilmeli ve ulaşılabilir limitlere çekilmeli Katı Atık Kazanımı için belediyelerde kaynakta ayırma sistemi oluşturulmalı Gerekli altyapının oluşturulması için AB’ye uyumda geçiş süreleri talep edilmelidir. Eğitim: Kalifiye İşgücü Temini Meslek Teknik Lisesi ve Yüksek Okullar sayı ve kalite (kadro, teknik donanım) arttırılmalı Eğitim sistemi ile bu okullara yönelim sağlanmalı Özel sektör desteğinin teşviki sürdürülmeli Sorumlu Kuruluş Maliye Bakanlığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Çevre ve Orman Bakanlığı İşbirliği Yapılacak Kuruluşlar Başlama/Bitiş (2007-2013) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Maliye Bakanlığı İstihdam ve enerji üzerineki vergi, prim ve payların azaltılması: 2007-2008 Diğerleri: Plan dönemi içerisinde 2013’e kadar tedricen... Belediyeler Özel Sektör 2007-2013 2007-2007 2007-2013 2007-2009 Milli Eğitim Bakanlığı Üniversiteler Özel Sektör 357 2007-2009 Açıklama Sektör rekabet gücünü kaybetmektedir. Rakip ülkelerle rekabet için adil rekabet ortamı sağlanmalıdır. Sanayi için alt yapı niteliğindeki yatırımlar sürdürülmelidir. Çevre standardı limitlerinin daraltılması ağır mali yükler getirmekte, rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir. Verimlilik ve rekabet gücü artışı için insan kaynağı kalitesi yükseltilmelidir. Teknolojik gelişmeleri yakından izleyen teknik kadrolara ihtiyaç artmaktadır. Dokuzuncu Kalkınma Planı Bürokrasi Azaltılmalı, Denetim Etkinliği Sağlanmalı Yeniden yapılanma ile bürokrasi azaltılmalı. Yetki tek elde toplanmalı Etkin denetim için yönetmelik ve standartlar çıkarılmalı. Koordinasyon tek yerden sağlanmalı Etkin denetim sistemleri kurulmalı, yetişmiş kadro ve teknik altyapı ile donatılmalı Akredite laboratuarlar kurulmalı Yeni Teşvik Sistemi Hazırlanmalıdır. Sanayi envanteri çıkarılmalı ve sanayi politikası belirlenmeli Devlet yardımları AB ile uyumlaştırılmalı Devlet yardımlarını düzenleyen ve koordinasyonunu tek elden sağlayan yasa çıkarılmalı, bölgesel ve sektörel teşvikler tanınmalı, vergi tatili getirilmeli, yatırım indirimi sürdürülmelidir. TS 825 Standartını Uygulama ve Denetleme Binalarda enerji verimliliği standartı TS 825 revize edilerek uygulamaya konulmalıdır. Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 2007-2009 Bakanlar Kurulu Yerel Yönetimler TSE 2007-2009 2007-2009 Kayıtdışı üretim, standartlara uygun olmayan yerli ve ithal ürünler pazarda haksız rekabete neden olmaktadır. Bürokrasinin verimliliği ve etkinliği arttırılmalıdır. Tüketici sağlığı ve menfaati korunmalıdır. 2007-2008 2007-2009 2007-2009 Hazine Müsteşarlığı Sanayii ve Teknoloji Bakanlığı Maliye Bakanlığı 2007-2008 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Belediyeler 2007-2008 Yerli ve yabancı yatırımcı için güvenli ve öngörü yapılabilir bir ortam sağlanmalı, bu yolla istihdam arttırılmalıdır. Yeni yatırımlarla sanayi yapısı güçlendirilmelidir. Binalarda enerji tasarrufu sağlayan camların kullanımı ile enerji tasarrufu sağlanacak ve çevre kirliliği önlenecektir. 8.5.3.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Düzenlemeler Türkiye’yi AB tam üyelik hedefine götürecek olan katılım sürecinde siyasi iktidar kararlılığını göstermeli, toplumun her kesimi de desteğini sürdürmelidir. Tam yetkiye sahip olan hükümet, siyasi partiler başta olmak üzere sivil toplum kuruluşlarıyla yakın işbirliği ve çalışma içinde olmayı sağlamalıdır. Müzakere sürecinde müzakere yürütecek olan bakanlıklar veya kamu kuruluşları koordinasyonuna önem verilmelidir. Müzakere ve dolayısıyla katılım sürecinin uzamaması 358 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 için müzakere yapacak bakanlık veya kamu kuruluşu “çalışma grubu” oluşturulmalı ve bu grup içinde sivil toplum kuruluşları da temsil edilmelidir. Grup tarafından nihai müzakere pozisyonu belirlenmelidir. Avrupa Birliği Genel Sekreterliği kadrosu güçlendirilmeli, gerek hazırlık çalışmalarında, gerekse müzakere sürecinde etkili rol alması sağlanmalıdır. Üye ülkelerin müzakere süreçleri incelenerek AB’nin konulara ilişkin yaklaşımları saptanmalı ve gerekli hazırlıklarla yaklaşımlar belirlenmelidir. Ayrıca, sektöre ağır yaptırımlar getiren konularda gerekli çalışmaların yapılması sağlanarak alınacak geçiş süreleri/istisnalar belirlenmelidir. Uygulamaya ağırlık verilerek gerekli kurumsal yapılar oluşturulmalı ve bunların gerekli teknolojik donanıma sahip olmaları hızlandırılmalıdır. Süreç boyunca şeffaflığa önem verilerek siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve halk bilgilendirilmelidir. Katılımın “ucu açık” dahi olsa, Türkiye hukuk reformunun yanı sıra yapısal reformlar ve özelleştirmeyi sürdürerek bölgesinde ekonomik ve siyasi güç olmayı başarmalıdır. 8.5.3.2 Teşvik Sistemine İlişkin Tedbirler Uluslararası yükümlülüklerimizi dikkate alan, aynı zamanda ülkemizde yatırımları ve istihdamı destekleyen; haksız rekabeti önleyen ve adil rekabet koşullarını sağlayan bir teşvik sistemi oluşturulması kaçınılmazdır. Yeni bir teşvik sistemi AB ile müzakere sürecinde mevzuat uyumu sağlanması bakımından da önem taşımaktadır. Ülkelerin sanayi envanteri çıkartılmalı ve sanayi politikası belirlenmelidir. Bürokrasi azaltılmalı, koordinasyon tek elde toplanmalıdır. Merkezi yönetim etkin bir denetim sistemi oluşturarak, görev ve yetkilerinin büyük bir bölümünü yerel yönetimlere devretmelidir. Teşvik sisteminde çok sık değişikliklere gidilerek yatırımcı mağdur edilmemeli ve güvensizlik yaratılmamalıdır. Teşvik sistemi bölgelere ve sektörlere göre farklılık gösterecek şekilde düzenlenmelidir. Bölgesel asgari ücret, gelir ve kurumlar vergisi oranları uygulanmalıdır. Yatırım indirimi uygulamasına yatırım büyüklüğüne göre farklılık getirerek devam edilmelidir. 359 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Yerel yönetimlerle ilgili bakanlıkların müşterek çalışmalarıyla yeni organize sanayi bölgeleri oluşturulmalıdır. Sanayicilerin mevcut yeni organize sanayi bölgelerine etkin ve uygun teşviklerle makul sürede taşınması sağlanmalıdır. Serbest bölgelerde etkin denetim oluşturulmalı ve bölgelerde üretim yeniden cazip hale getirilmelidir. AB müzakere sürecinde sanayinin rekabet gücünü koruması ve aynı zamanda geliştirilmesi için çevre ve Ar-Ge yatırımları etkin ve uygun teşviklerle özendirilmelidir. Büyük ölçekli yatırımları teşvik amacıyla birçok ülkelerde uygulanan vergi tatili teşvik aracı olarak kullanılmalıdır. Eximbank’ın ihracat kredisi imkânlarının artması için sermayesi güçlendirilmelidir. Adil rekabet koşullarının oluşturulması için en azından ihraç ürünlerinin üretiminde kullanılan elektrik ve yakıt üzerindeki ilave yükler (alınan paylar, ÖTV) kaldırılmalı/azaltılmalıdır. Teşvik belgesiz olarak ithal edilen hammadde ve yatırım mallarından alınan Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu uygulaması kaldırılmalıdır. 360 Dokuzuncu Kalkınma Planı 8.6 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 SONUÇ VE GENEL DEĞERLENDİRME İnsan hayatının vazgeçilmez ürünlerini üreten ve olgun bir sanayi olan cam sanayii büyümesini ve gelişmesini, dünyada ve ülkemizde önümüzdeki dönemlerde de sürdürecektir. Cam sanayii üretim teknolojisinde radikal bir yenilik beklenmemektedir. Ancak artan rekabet karşısında proses geliştirme ve verimlilik artışına yönelik çalışmalar devam edecektir. Dünya cam üreticileri geleneksel ürünlerin yanı sıra katma değeri yüksek işlenmiş cam ürünlerine ağırlık vererek yeni ürünlerle yeni pazarlar yaratacaklardır. Bu nedenle Ar-Ge çalışmaları daha da önem kazanacaktır. Büyümenin dünya ekonomisindeki büyümeye paralel olarak yılda ortalama % 4 düzeyinde olacağı tahmin edilmektedir. Büyüme cam tüketiminin düşük olduğu ve ucuz üretim maliyeti avantajına sahip gelişen ülkelerde görülecektir. Tüketim artışında mimari gelişmeler, enerji tasarrufu ve çevre bilincinin artması, tüketici sağlığı ve güvenliğinin ön plana çıkması, gıda, otomotiv, turizm, perakende ve altyapı gibi birçok sektördeki gelişme beklentileri lokomotif rolü oynamayı sürdürecektir. Uluslararası cam üreticileri “bölgesel pazar hâkimiyeti” oluşturmak için bu ülkelerde tek başlarına veya ortaklıklarla yatırıma devam edecekleri gibi şirket satın alma ve stratejik ortaklıklara bir süre daha devam edeceklerdir. Düz ekran camları gibi ileri teknoloji ürünleri yatırımları bugün olduğu gibi gelecekte de ağırlıklı olarak Güneydoğu Asya ve Uzakdoğu ülkelerinde gerçekleştirilecektir. Haksız rekabete karşı koruma tedbirleri ülkelerin gündemindeki yerini koruyacaktır. Üreticiler; kendi aralarında ve rakip ülkelerle olan yoğun rekabet karşısında, fark yaratarak pazar üstünlüğü sağlamak için verimliliğe, kaliteye, tasarıma, müşteri ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yeni ürünlere, yeni pazarlara ve dağıtım kanallarına ağırlık vermeyi sürdüreceklerdir. Çevre standartlarını daha da daraltan yasal düzenlemeler ve artan enerji maliyetleri sektör üzerinde büyük baskı oluşturmaya devam edecektir. Dünya cam sektöründeki beklentilerin büyük bir kısmı ülkemiz cam sektörü için de geçerli olacaktır. 361 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Cam ürünleri talep artışı önümüzdeki yıllarda da sürecektir. Ülke ekonomisindeki büyümenin sürmesi, gelir düzeyinin artması ve toplumsal hayattaki (yaşam tarzı) değişim, camın girdi verdiği sektörlerin ürünlerine ve dolayısıyla cam ürünlerine talebi arttıracaktır. Artan talep zamanında gerçekleştirilecek yatırımlarla karşılanacaktır. Yapısal reformların sürdürülmesi ve AB süreci yabancı sermayenin de sektöre girmesini hızlandıracaktır. Yerli yatırımcıların yanısıra yabancı yatırımcılar tek başlarına veya yerli ortaklıklar kurarak sektörde yer alacaklardır. Sektöre girişler olacağı gibi özellikle AB sürecine uyum sağlayamayan üreticilerin sektörden çekilmesi de söz konusu olacak ve sektör yeniden yapılanacaktır. Sektör pazarlarını korumak ve geliştirmek için “bölgesel lider olma” vizyonu gereği yurt dışında başlattığı yatırım sürecini sürdürecektir. Artan yoğun rekabet ve fiyat baskısı nedeniyle cam sanayii katma değeri yüksek ürünlerin üretimine, verimlilik artışına, maliyet düşürmeye ve müşteri tatmini konularında yoğun çalışmalarına devam edecektir. Bu bağlamda sektör için Ar-Ge desteğinin rekabet gücünün arttırılması bakımından etkinleştirilmesi beklenmektedir. Rekabet gücünün arttırılması ve haksız rekabetin önlenmesi sektörün geleceği için hayati önem taşımaktadır. Bu konularda gerekli önlemlerin alınmaması halinde sektörün bugün ulaştığı birikim düzeyi ile ekonomiye olan katkılarının yitirilmesi söz konusudur. Cam sektörü Gümrük Birliği ile AB’ye büyük ölçüde mevzuat uyumu sağlamıştır. Ancak ağır maliyetler getiren mevzuat uyumlaştırmaları geçiş süreleri veya istisnalarla yıkıcı olmaktan çıkarılmalıdır. Önümüzdeki dönemde cam sanayinin üniversiteler ve TÜBİTAK gibi araştırma ve geliştirme kurumlarıyla yeni ürün ve tasarım konularında işbirliği daha da artacaktır. Ülke hammadde ve işgücü kaynaklarını kullanarak ülke ihtiyaçlarını karşılayan cam sektörü ihracatını da arttırarak sürdürecektir. Ayrıca güçlü bilgi birikimine ve üretim gücüne sahip olan cam sanayii adil rekabet koşullarının sağlanması halinde konumunu daha da güçlendirecektir. Yakın çevremizdeki diğer ülkelerden gerçekleştirilen ve haksız rekabete neden olan ithalat ise sektörün gelişme potansiyeli için büyük bir tehlikedir. İthalatta etkin denetim büyük önem taşımaktadır. 362 Dokuzuncu Kalkınma Planı 8.6.1 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 Temel Amaç ve Politikalar ile Öncelik ve Tedbirlerin Gelişme Eksenleri Bazında Tasnifi Katma değeri daha yüksek ürünlere yönelinerek, yeni üretim olanaklarının değerlendirilmesi Ulaştırma altyapısının iyileştirilmesi Girdi maliyetlerinin azaltılması İstikrarlı Bir Ortamda Sürdürülebilir Büyümenin Sağlanması Ekonomide Rekabet Gücünün Artırılması Sektörün büyümesi sağlanacaktır. Rekabet gücü yüksek ürünler iç ve dış piyasaya sürülecektir. Ulaştırma maliyetlerinin azalmasına bağlı olarak sektör rekabet gücünün artması sektörün büyümesinde olumlu etki yapacaktır. Girdi maliyetlerinin azalmasına bağlı olarak sektör rekabet gücünün artması sektörün büyümesinde olumlu etki yapacaktır. İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Sosyal İçermenin Güçlendirilmesi Kamuda İyi Yönetişim Yaygınlaştırılması Fiziki Altyapının İyileştirilmesi Yeni üretim tesisleri kurulacak mevcutlarda ise tevsii ve kapasite artırım yatırımları gerçekleştirilecektir. Yeni istihdam alanları sağlanacaktır. Ulaşım maliyetlerinin azaltılması sağlanarak sektör ürünlerinin rekabet gücü artırılacaktır. Sektör ürünlerinin rekabet gücünü satış fiyatı ve karlılık açısından olumlu etkileyecektir. Bölgesel Gelişmişlik Farklılıklarının Azaltılması Ulaştırma altyapısı yetersiz bölgelerin gelişimine katkı sağlanacaktır. İstihdam üzerindeki prim ve vergilerin azaltılması istihdam seviyesini olumlu etkileyecektir. 363 Özellikle demiryolu ve limanların altyapısı büyütülerek güçlendirilecektir. Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 1 İstikrarlı Bir Ortamda Sürdürülebilir Büyümenin Sağlanması Çevre standartlarına uyum sağlanması Çevrenin korunması istikrarlı bir büyümenin ön koşuludur. İşgücünün niteliklerinin artırılması Kaliteli işgücü sektörün gelişiminde ve büyümesinde olumlu katkı sağlayacaktır. Ekonomide Rekabet Gücünün Artırılması İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Kaliteli işgücü sektörün rekabet gücünü artıracaktır. Uzmanlaşmış kalifiye eleman yetiştiren eğitim kurumları nitelik ve nicelik olarak geliştirilecektir. Teşvik sistemin revize edilmesi Teşvik sistemi sektörün rekabet gücünü mümkün olan en büyük etkinlikte artıracak şekilde revize edilecektir. Binalarda enerji verimliliği standardının (TS 825) revize edilerek uygulamaya konması Enerji tasarrufu sağlayan ürünlerin üretimi yaygınlaştırılacaktır. Sosyal İçermenin Güçlendirilmesi Bölgesel Gelişmişlik Farklılıklarının Azaltılması Kamuda İyi Yönetişim Yaygınlaştırılması Fiziki Altyapının İyileştirilmesi Binalarda enerji tasarrufu sağlanmasına yönelik iyileştirmeler yapılacaktır. 364 ISBN 978-975 – 19 – 4356-9 (2. c) (basılı nüsha) Bu Çalışma Devlet Planlama Teşkilatının görüşlerini yansıtmaz. Sorumluluğu yazarına aittir. Yayın ve referans olarak kullanılması Devlet Planlama Teşkilatının iznini gerektirmez; İnternet adresi belirtilerek yayın ve referans olarak kullanılabilir. Bu e-kitap, http://ekutup.dpt.gov.tr/ adresindedir. Bu yayın 500 adet basılmıştır. Elektronik olarak, 1 adet pdf dosyası üretilmiştir ÖNSÖZ Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013), Türkiye Büyük Millet Meclisince 28 Haziran 2006 tarihinde kabul edilmiştir. Plan, küreselleşmenin her alanda etkili olduğu, bireyler, kurumlar ve uluslar için fırsat ve risklerin arttığı bir dönemde Türkiye'nin kalkınma çabalarını bütüncül bir çerçeveye kavuşturan temel bir strateji dokümanıdır. Toplumun tamamını ilgilendiren kalkınma planları, gerek hazırlık gerekse uygulama aşamasında, ilgili tüm kesimlerin katkısını ve sahiplenmesini gerektirmektedir. Kalkınma planlaması alanında ülkemizin katılımcı ve demokratik bir planlama deneyimi bulunmaktadır. Özel İhtisas Komisyonları, bu deneyim içinde kurumsallaşmış bir katılımcılık mekanizması olarak ön plana çıkmaktadır. Kamu, özel kesim, üniversite ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımı ile oluşturulan Özel İhtisas Komisyonları, 2007-2013 dönemini kapsayan Dokuzuncu Plan hazırlıklarında da son derece önemli bir işlev görmüştür. Bu bağlamda, 5 Temmuz 2005 tarihinde 2005/18 sayılı Baş-bakanlık Genelgesiyle başlatılan çalışmalar çerçevesinde geniş bir konu yel-pazesini kapsayacak biçimde toplam 57 Özel İhtisas Komisyonu oluşturul-muş, alt komisyonlarla birlikte bu sayı 66'ya ulaşmıştır. Bu komisyonlarda toplam 2252 katılımcı görev yapmıştır. Komisyonların oluşturulmasında ise ülkemizin kalkınma gündemini yakından ilgilendiren temel konular belirleyici olmuştur. Özel İhtisas Komisyonlarında yapılan tartışmalar ve üretilen fikirler, planların hazırlanmasına ışık tutmakta ve plan metnine yansıtılmaktadır. Ayrıca, bu kapsamda ortaya çıkan raporlar birer referans doküman olarak, çeşitli alt ölçekli planlama, politika geliştirme ve araştırma ihtiyaçlarına da cevap vermektedir. Bu anlamda, Özel İhtisas Komisyonu raporları sadece plana katkıda bulunmamakta, müstakil olarak da basılan ve çeşitli kesimlerin istifadesine sunulan birer kaynak niteliği taşımaktadır. Sahip oldukları birikimi katılımcı bir ortamda toplumun genel yararı için özveriyle paylaşan Komisyon üyelerinin, ülkemizin kalkınma sürecine önemli katkılar verdikleri inancıyla, emeği geçen herkese Teşkilatım adına şükranlarımı sunar, Özel İhtisas Komisyonu raporlarının ve raporların ışığında hazırlanan Dokuzuncu Planın ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ederim. Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 İÇİNDEKİLER 1. SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SANAYİİ ALT ÖİK RAPORU ............ 1 1.1 GİRİŞ........................................................................................................................... 3 1.2 MEVCUT DURUM VE SORUNLAR: ...................................................................... 5 1.2.1 Mevcut Durum ..................................................................................................... 5 1.2.1.1 Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı............................................ 6 1.2.1.2 Üretim: .......................................................................................................... 8 1.2.1.3 Dış Ticaret:.................................................................................................. 13 1.2.1.4 Yurtiçi Tüketim:.......................................................................................... 18 1.2.1.5 İstihdam....................................................................................................... 19 1.2.1.6 Mevcut Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi ........................................ 19 1.2.1.7 Sektörün Rekabet Gücü .............................................................................. 20 1.2.1.8 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkiler ................................................. 21 1.2.1.9 Mevcut Durumun Değerlendirilmesi .......................................................... 21 1.2.2 Sektörün Dünyada (OECD, DTÖ, Ülkeler) ve AB Ülkelerindeki Durumu..... 211 1.2.3 GZFT (Güçlü Yanlar-Zayıf Yanlar ve Sorunlar–Fırsatlar–Tehditler) Analizi .. 28 1.3 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİNDE (2007-2013) SEKTÖRDE BEKLENEN GELİŞMELER ..................................................................................................................... 29 1.3.1 Yurtiçi Talep Projeksiyonu ................................................................................ 29 1.3.2 İhracat Projeksiyonu......................................................................................... 300 1.3.3 Üretim Projeksiyonu: ....................................................................................... 322 1.3.4 İthalat Projeksiyonu: .......................................................................................... 32 1.3.5 Yatırım Tahminleri............................................................................................. 33 1.3.5.1 1.3.6 Muhtemel Yatırım Alanları ve Yerleri ....................................................... 33 Teknolojide, Ar-Ge Faaliyetlerinde, İstihdam Piyasasında, Girdi Piyasalarında, Çevre Uygulamalarında vb. Muhtemel Gelişmeler ve Sektörün Rekabet Gücüne Etkileri: 33 1.3.7 Sektörde Kamunun Rolü, Özelleştirme Faaliyetleri ve Muhtemel Etkileri: .... 344 1.4 AB’YE KATILIM SÜRECİNİN SEKTÖRE ETKİLERİ....................................... 355 1.5 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİ İÇİN ÖNERİLEN STRATEJİ, AMAÇ, POLİTİKA, ÖNCELİK VE TEDBİRLER........................................................................... 35 i Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 1.5.1 Temel Sektörel Vizyon ve Strateji - Temel Amaç ve Politikalar....................... 35 1.5.2 SKM Sektörünün Bütünleştirilmiş Gelecek Tasarımı........................................ 35 1.5.2.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Amaç ve Politikalar - Diğer Amaç ve Politikalar - AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki ve Kurumsal Düzenlemeler............................................................................................... 42 1.5.3 Amaç ve Politikaları Gerçekleştirmeye Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Düzenlemeler - Diğer Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Düzenlemeler ................................................................................................................... 44 1.5.3.1 1.5.4 1.6 Politika, Tedbir ve Düzenlemelerin Toplam Getirileri ve Yükleri .................... 45 SONUÇ VE GENEL DEĞERLENDİRME .............................................................. 45 1.6.1 2. Teşvik Sistemine İlişkin Tedbirler.............................................................. 44 Dokuzuncu Kalkınma Planı Açısından Temel Yansımalar................................ 47 SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SANAYİİ ALT ÖİK RAPORU ...................... 53 2.1 GİRİŞ:........................................................................................................................ 55 2.2 MEVCUT DURUM VE SORUNLAR: .................................................................... 55 2.2.1 Mevcut Durum ................................................................................................... 55 2.2.1.1 Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı.......................................... 56 2.2.1.2 Üretim: ........................................................................................................ 57 2.2.1.3 Dış Ticaret:.................................................................................................. 60 2.2.1.4 Yurtiçi Tüketim........................................................................................... 65 2.2.1.5 İstihdam....................................................................................................... 66 2.2.1.6 Mevcut Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi ........................................ 66 2.2.1.7 Sektörün Rekabet Gücü .............................................................................. 67 2.2.1.8 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkiler ................................................. 67 2.2.1.9 Mevcut Durumun Değerlendirilmesi: ......................................................... 68 2.2.2 Sektörün AB Ülkelerindeki Durumu.................................................................. 68 2.2.3 GZFT (Güçlü Yanlar-Zayıf Yanlar ve Sorunlar–Fırsatlar–Tehditler) Analizi .. 74 2.3 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİNDE (2007-2013) SEKTÖRDE BEKLENEN GELİŞMELER ..................................................................................................................... 75 2.3.1 Yurtiçi Talep Projeksiyonu ................................................................................ 75 2.3.2 İhracat Projeksiyonu........................................................................................... 75 2.3.3 Üretim Projeksiyonu: ......................................................................................... 77 ii Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 2.3.4 İthalat Projeksiyonu: .......................................................................................... 77 2.3.5 Yatırım Tahminleri............................................................................................. 78 2.3.5.1 2.3.6 Muhtemel Yatırım Alanları ve Yerleri ....................................................... 78 Teknolojide, Ar-Ge Faaliyetlerinde, İstihdam Piyasasında, Girdi Piyasalarında, Çevre Uygulamalarında vb. Muhtemel Gelişmeler ve sektörün Rekabet Gücüne Etkileri: 79 2.3.7 2.4 Sektörde Kamunun Rolü, Özelleştirme Faaliyetleri ve Muhtemel Etkileri ....... 79 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİ İÇİN ÖNERİLEN STRATEJİ, AMAÇ, POLİTİKA, ÖNCELİK VE TEDBİRLER........................................................................... 80 2.4.1 Temel Sektörel Vizyon ve Strateji -Temel Amaç ve Politikalar........................ 80 2.4.1.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Amaç ve Politikalar / Diğer Amaç ve Politikalar / AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki Kurumsal Düzenlemeler............................................................................................... 85 2.4.2 Amaç ve Politikaları Gerçekleştirmeye Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Düzenlemeler / Diğer Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Düzenlemeler ................................................................................................................... 87 2.4.2.1 2.4.3 2.5 Teşvik Sistemine İlişkin Tedbirler.............................................................. 87 Politika, Tedbir ve Düzenlemelerin Toplam Getirileri ve Yükleri .................... 88 SONUÇ VE GENEL DEĞERLENDİRME .............................................................. 88 2.5.1 Temel Amaç ve Politikalar ile Öncelik ve Tedbirlerin Gelişme Eksenleri Bazında Tasnifi ................................................................................................................ 89 2.5.2 2.6 3. Dokuzuncu Kalkınma Planı Açısından Temel Yansımalar................................ 89 Seramik Sağlık Gerecleri Sektörünün Teme Sorunları ve Çözüm Önerileri............. 94 TEKNİK SERAMİK SANAYİİ ALT ÖİK RAPORU............................................... 97 3.1 GİRİŞ:........................................................................................................................ 99 3.2 MEVCUT DURUM VE SORUNLAR: .................................................................. 101 3.2.1 Mevcut Durum ................................................................................................. 101 3.2.1.1 Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı........................................ 102 3.2.1.2 Üretim ....................................................................................................... 104 3.2.1.3 Dış Ticaret:................................................................................................ 109 3.2.1.4 Yurtiçi Tüketim:........................................................................................ 115 3.2.1.5 Fiyatlar: ..................................................................................................... 116 iii Dokuzuncu Kalkınma Planı 3.3 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 3.2.1.6 İstihdam: ................................................................................................... 118 3.2.1.7 Sektörün Rekabet Gücü ............................................................................ 118 3.2.1.8 Mevcut Durumun Değerlendirilmesi: ....................................................... 121 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİNDE (2007–2013) SEKTÖRDE BEKLENEN GELİŞMELER ................................................................................................................... 122 3.3.1 Yurtiçi Talep Projeksiyonu: ............................................................................. 122 3.3.2 İhracat Projeksiyonu......................................................................................... 122 3.3.3 Üretim Projeksiyonu: ....................................................................................... 123 3.3.4 İthalat Projeksiyonu: ........................................................................................ 123 3.3.5 Yatırım Tahminleri:.......................................................................................... 124 3.3.5.1 Eklenecek Yeni Kapasiteler:..................................................................... 124 3.3.5.2 Muhtemel Yatırım Alanları ve Yerleri: .................................................... 124 3.3.6 Teknolojide, Ar-Ge Faaliyetlerinde, İstihdam Piyasasında, Girdi Piyasalarında, Çevre Uygulamalarında vb. Muhtemel Gelişmeler ve Sektörün Rekabet Gücüne Etkileri: 126 3.3.7 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkilerde Muhtemel Gelişmeler: ............. 126 3.3.8 Sektörde Kamunun Rolü, Özelleştirme Faaliyetleri ve Muhtemel Etkileri ..... 126 3.4 AB’YE KATILIM SÜRECİNİN SEKTÖRE ETKİLERİ....................................... 127 3.5 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİ İÇİN ÖNERİLEN STRATEJİ, AMAÇ, POLİTİKA, ÖNCELİK VE TEDBİRLER......................................................................... 127 3.5.1 Temel Sektörel Vizyon ve Strateji ................................................................... 127 3.5.2 Temel Amaç ve Politikalar............................................................................... 127 3.5.2.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Amaç ve Politikalar............................. 127 3.5.2.2 Diğer Amaç ve Politikalar ........................................................................ 128 3.5.3 Amaç ve Politikaları Gerçekleştirmeye Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Düzenlemeler ............................................................................................... 128 4. REFRAKTER SANAYİİ ALT ÖİK RAPORU........................................................ 129 4.1 SUNUŞ .................................................................................................................... 131 4.2 TARİHÇE:............................................................................................................... 132 4.3 REFRAKTER MALZEMELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI............ 136 4.3.1 Refrakter Malzeme Tanımı .............................................................................. 136 4.3.2 Refrakter Malzemelerin Sınıflandırılması........................................................ 137 iv Dokuzuncu Kalkınma Planı 4.4 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 MEVCUT DURUM VE YAKIN GEÇMİŞTEKİ GELİŞMELER ......................... 153 4.4.1 Alümino – Silikat Refrakter Üreticileri............................................................ 153 4.4.2 Bazik Refrakter Üreticileri ............................................................................... 153 4.5 HAMMADDE, ÜRETİM YÖNTEMİ, TEKNOLOJİ............................................. 155 4.5.1 4.5.1.1 Alümino – Silikat Refrakter Hammaddeleri ............................................. 155 4.5.1.2 Bazik Refrakter Hammaddeleri ................................................................ 164 4.5.1.3 Özel Sentetik Refrakter Hammaddeleri .................................................... 175 4.5.2 4.6 Hammaddeler ................................................................................................... 155 Teknoloji ve Üretim Yöntemi .......................................................................... 178 4.5.2.1 Şekilli Refrakterler (Tuğla)....................................................................... 180 4.5.2.2 Şekilsiz Refrakterler (Harç veya Monolitik)............................................. 182 4.5.2.3 Prefabrik Refrakter Elemanları ................................................................. 182 ÜLKEMİZDE ÜRETİLEN REFRAKTERLER ..................................................... 183 4.6.1 Alümino-Silikat Refrakter Üretimi .................................................................. 183 4.6.2 Bazik Refrakter Üretimi ................................................................................... 186 4.7 ÜRETİM GİRDİLERİ VE MALİYETTEKİ PAYLARI ........................................ 188 4.7.1 Alümino-Silikat Refrakterler............................................................................ 188 4.7.2 Bazik Refrakterler ............................................................................................ 189 4.8 DIŞ TİCARET......................................................................................................... 190 4.8.1 4.8.1.1 Alümino-Silikat ve Bazik Refrakter Malzeme İthalatı ............................. 190 4.8.1.2 Alümino-Silikat Refrakter Ham ve Yardımcı Madde İthalatı .................. 192 4.8.1.3 Bazik Refrakter Ham ve Yardımcı Madde İthalatı ................................... 192 4.8.2 4.9 İthalat................................................................................................................ 190 İhracat............................................................................................................... 194 4.8.2.1 Alümino-Silikat ve Bazik Tuğla İhracatı.................................................. 196 4.8.2.2 Sinter Magnezit İhracatı............................................................................ 196 YURTİÇİ TÜKETİMİ............................................................................................. 197 4.10 4.10.1 FİYATLAR.......................................................................................................... 212 Alümina-Silikat ve Bazik Refrakter Yurtiçi Satış Fiyatları ............................. 212 4.11 İSTİHDAM DURUMU ....................................................................................... 213 4.12 MEVCUT DURUMUN DEĞERLENDİRİLMESİ............................................. 214 4.12.1 Alümino-Silikat Refrakter Sanayii................................................................... 214 v Dokuzuncu Kalkınma Planı 4.12.2 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Bazik Refrakter Sanayii ................................................................................... 216 4.13 DÜNYA REFRAKTER SANAYİ....................................................................... 218 4.14 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİNDEKİ GELİŞMELER ................................. 220 4.14.1 Yurtiçi Refrakter Tüketim Projeksiyonu (2006-2013)..................................... 220 4.14.2 2006–2013 Dönemi Refrakter Üretim ve Tüketim Dengesi Projeksiyonu ...... 227 4.14.3 2006–2013 Dönemi Refrakter Malzeme İhracatı Projeksiyonu....................... 227 4.14.4 2006–2013 Dönemi Refrakter Malzeme İthalatı Projeksiyonu........................ 228 4.15 2006–2013 DÖNEMİNDE, REFRAKTER SEKTÖRÜNÜN SAĞLAYACAĞI DİĞER KATKILAR .......................................................................................................... 228 4.16 DEĞERLENDİRME VE ALINMASI ÖNGÖRÜLEN TEDBİRLER................ 230 4.16.1 Yatırım, İşletme ve İhracat Teşviği.................................................................. 230 4.16.2 Ana Girdilerin Teşviki ..................................................................................... 231 4.16.3 Araştırma-Geliştirme Faaliyetleri .................................................................... 232 4.16.4 Liberasyon Karşısında Sektörün Durumu ........................................................ 233 4.16.5 İhracat Sorunları............................................................................................... 233 4.16.6 Teknoloji .......................................................................................................... 234 4.16.7 Yabancı Sermaye.............................................................................................. 234 4.16.8 Lisans, Royalti, Know-How............................................................................. 234 4.16.9 Çevre Sorunları ve İş Güvenliği....................................................................... 235 4.16.10 Uygulama ve İşbirliği ................................................................................... 235 4.16.11 Finansal Destek............................................................................................. 235 4.16.12 Çevre Koruma............................................................................................... 235 vi Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 TABLO LİSTESİ Tablo 1.1: Ekonomik Faaliyetlerin Uluslararası Standart Sanayii Sınıflamasında Seramik Sektörünün Yeri ......................................................................................................................... 3 Tablo 1.2: Seramik Yer ve Duvar Kaplamaları Gümrük Tarife ve İstatistik Pozisyon Numaraları.................................................................................................................................. 4 Tablo 1.3: NACE ve ISIC Sınıflamasında Seramik Ürünleri .................................................... 5 Tablo 1.4: SKM Sektöründe Üretim Yapan Kuruluşlar............................................................. 7 Tablo 1.5: Yıllar İtibarıyla Gruplara Göre Kapasite Dağılımı ................................................... 8 Tablo 1.6: SKM Sektöründe Kurulu Kapasite Durumu ............................................................. 8 Tablo 1.7: Seramik Kaplamalara Yönelik Genel Standartlar................................................... 10 Tablo 1.8: Seramik Kaplama Malzemeleri Üretim Miktarları................................................. 11 Tablo 1.9: Seramik Duvar Karosu Girdileri............................................................................. 12 Tablo 1.10: Seramik Yer Karosu Girdileri............................................................................... 13 Tablo 1.11: Seramik Kaplama Malzemeleri Sektöründe İhraç Edilen Ürünlerin Maliyet Dağılımı.................................................................................................................................... 13 Tablo 1.12: Seramik Kaplama Malzemeleri Sektörü Ürün İthalatı ......................................... 14 Tablo 1.13: Seramik Kaplama Malzemeleri İthalatının Ülkelere Göre Dağılımı .................... 15 Tablo 1.14: Seramik Kaplama Malzemeleri Sektörü İhracatı.................................................. 16 Tablo 1.15: Seramik Kaplama Malzemeleri İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı ................... 17 Tablo 1.16: Seramik Kaplama Malzemeleri İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı ................... 17 Tablo 1.17: SKM İhracatının Bölgelere Dağılımı.................................................................... 18 Tablo 1.18: SKM Sektörü Yurtiçi Pazar Satışları .................................................................... 18 Tablo 1.19: Seramik Kaplama Malzemeleri Sektörü İstihdam Durumu.................................. 19 Tablo 1.20: Dünya Seramik Kaplama Malzemeleri Üretim Miktarları ................................... 23 Tablo 1.21: Dünya’da Seramik Kaplama Malzemeleri Üretimi Alanları ................................ 24 Tablo 1.22: Dünya Seramik Kaplama Malzemeleri Tüketimi ................................................. 25 Tablo 1.23: Dünya Seramik Malzemeleri İhracatı ................................................................... 26 Tablo 1.24: Dünya Seramik Kaplama Malzemeleri İthalatı .................................................... 27 Tablo 1.25: Seramik Kaplama Malzemeleri Sektörü Yurtiçi Talep Projeksiyonu ................. 29 Tablo 1.26: Dünya Seramik Kaplama Malzemeleri Tüketimi ................................................. 30 Tablo 1.27: SKM Sektörü İhracat Projeksiyonu ...................................................................... 31 vii Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 1.28: SKM Sektörü Üretim Tahmini ............................................................................. 32 Tablo 1.29: SKM Sektörü İthalat Tahmini............................................................................... 32 Tablo 1.30: SKM Sektörü Hammadde İthalatı Tahmini .......................................................... 33 Tablo 1.31: Seramik Kaplama Malzemeleri Sektörüne Verilen TeşviklerError! Bookmark not defined. Tablo 1.32: Seramik Kaplama Malzemeleri Sektörünün Temel Sorunları ve Çözüm Önerileri .................................................................................................. Error! Bookmark not defined. Tablo 2.1: Seramik Sağlık Gereçleri Gümrük Tarife Ve İstatistik Pozisyon Numaraları........ 55 Tablo 2.2: SSG Sektöründe Üretim Yapan Kuruluşlar ............................................................ 56 Tablo 2.3: SSG Sektöründe Kurulu Kapasite Durumu ............................................................ 57 Tablo 2.4: Seramik Sağlık Gereçlerine Yönelik Genel Standartlar ......................................... 58 Tablo 2.5: Seramik Sağlık Gereçleri Üretim Miktarları .......................................................... 59 Tablo 2.6: Seramik Sağlık Gereçleri Üretim Girdileri............................................................. 60 Tablo 2.7: Seramik Sağlık Gereçleri Sektörü Ürün İthalatı ..................................................... 61 Tablo 2.8: Seramik Sağlık Gereçleri İthalatının Ülkelere Göre Dağılımı................................ 62 Tablo 2.9: Seramik Sağlık Gereçleri Sektörü İhracatı ............................................................. 63 Tablo 2.10: Seramik Sağlık Gereçleri İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı............................. 64 Tablo 2.11: Seramik Sağlık Gereçleri İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı............................. 64 Tablo 2.12: SSG İhracatının Bölgelere Dağılımı ..................................................................... 65 Tablo 2.13: SSG Yurtiçi Tüketimi ........................................................................................... 65 Tablo 2.14: Seramik Sağlık Gereçleri Sektörü İstihdam Durumu ........................................... 66 Tablo 2.15: Avrupa Seramik Sağlık Gereçleri Üretimi............................................................ 70 Tablo 2.16: Avrupa Seramik Sağlık Gereçleri Tüketimi (Adet) .............................................. 71 Tablo 2.17: Avrupa Seramik Sağlık Gereçleri İhracatı (Adet) ................................................ 72 Tablo 2.18: Avrupa Seramik Sağlık Gereçleri İthalatı (Adet) ................................................. 73 Tablo 2.19: Seramik Sağlık Gereçleri Sektörü Yurtiçi Talep Projeksiyonu ............................ 75 Tablo 2.20: SSG Sektörü İhracat Projeksiyonu ....................................................................... 77 Tablo 2.21: SSG Sektörü Üretim Tahmini (Birim: Adet)........................................................ 77 Tablo 2.22: SSG Sektörü Ürün İthalatı .................................................................................... 78 Tablo 2.23: SSG Sektörü Hammadde İthalatı Tahmini .......................................................... 78 Tablo 2.24: Seramik Sağlık Gereci Sektörüne Verilen Yatırım Teşvik Belgeleri ................... 91 Tablo 3.1: Teknik Seramik Sektöründe Önemli Kuruluşlar .................................................. 104 viii Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 3.2: Teknik Seramik Sektöründe Kurulu Kapasite Durumu........................................ 104 Tablo 3.3: Birim Üretim Girdileri (2005 Yılı Fiyatlarıyla).................................................... 106 Tablo 3.4: Birim Üretim Girdileri (2005 Yılı Fiyatlarıyla).................................................... 106 Tablo 3.5: Üretim Miktarları (Ton)........................................................................................ 107 Tablo 3.6: Üretim Değeri (2005 Yılı Fiyatlarıyla, Bin YTL) ................................................ 108 Tablo 3.7: Sınai ve Ticari Maliyetler ..................................................................................... 108 Tablo 3.8: Sınai ve Ticari Maliyetler ..................................................................................... 109 Tablo 3.9: Teknik Seramik Sektörü Ürün İthalatı.................................................................. 110 Tablo 3.10: Teknik Seramik Sektörü Ürün İthalatı (Değer Olarak, CIF, Cari Fiyatlarla, Bin $) ................................................................................................................................................ 111 Tablo 3.11: Teknik Seramik Sektörü Ürün İthalatı Ortalama Birim Fiyatları (CIF, $) ......... 112 Tablo 3.12: AB ve Önemli Diğer Ülkelerden Porselen İzolatör Sektörü Ürün İthalatı (Miktar Olarak, Ton) ........................................................................................................................... 113 Tablo 3.13: AB ve Önemli Diğer Ülkelerden Porselen İzolatör Sektörü Ürün İthalatı (Değer Olarak)(CIF, Cari Fiyatlarla, Bin $)....................................................................................... 113 Tablo 3.14: Teknik Seramik Sektörü İhracatı (Miktar Olarak, Ton) ..................................... 114 Tablo 3.15: Teknik Seramik Sektörü İhracatı (Değer Olarak) (FOB, Cari Fiyatlarla, Bin $) ................................................................................................................................................ 114 Tablo 3.16: Teknik Seramik Sektörü İhracatı Ortalama Birim Fiyatları (FOB) .................... 114 Tablo 3.17: AB ve Önemli Diğer Ülkelere Porselen İzolatör Sektörü İhracatı (Miktar Olarak, Ton) ........................................................................................................................................ 115 Tablo 3.18: AB ve Önemli Diğer Ülkelere Porselen İzolatör Sektörü İhracatı (Değer, FOB, Cari Fiyatlarla, Bin$).............................................................................................................. 115 Tablo 3.19: Tüketim Miktarı (Ton)........................................................................................ 115 Tablo 3.20: Tüketim Değeri (Cari Fiyatlarla, Bin$) .............................................................. 116 Tablo 3.21: Teknik Seramik Sektörü Ortalama Fabrika Çıkış Fiyatları (YTL)..................... 117 Tablo 3.22: Porselen İzolatör Sektörü İstihdam Durumu (Kişi) ............................................ 118 Tablo 3.23: Teknik Seramik Sektörü İstihdam Durumu (Kişi).............................................. 118 Tablo 3.24: Teknik Seramik Sektörü Yurtiçi Talep Projeksiyonu (Miktar Olarak, Ton)...... 122 Tablo 3.25: Teknik Seramik Sektörü Yurtiçi Talep Projeksiyonu (Değer Olarak) (2005 Fiyatlarıyla-Bin$) ................................................................................................................... 122 Tablo 3.26: Teknik Seramik Sektörü İhracat Projeksiyonu (Miktar Olarak) (Ton)............... 122 ix Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 3.27: Teknik Seramik Sektörü İhracat Projeksiyonu(Değer Olarak) (2005 Fiyatlarıyla– Bin$)....................................................................................................................................... 122 Tablo 3.28: Teknik Seramik Sektörü Üretim Tahminleri (Miktar Olarak) (Ton).................. 123 Tablo 3.29: Teknik Seramik Sektörü Üretim Tahminleri (Değer Olarak) ............................. 123 Tablo 3.30: Teknik Seramik Sektörü Ürün İthalatı Projeksiyonu (Miktar Olarak, Ton)....... 123 Tablo 3.31: Teknik Seramik Sektörü Ürün İthalatı Projeksiyonu(Değer Olarak) ................. 124 Tablo 3.32: Teknik Seramik Sektöründe Eklenecek Yeni Kapasiteler.................................. 124 Tablo 7.1: Değişik Ülkelere Ait Dolomit Sinterinin Tipik Kimyasal Özellikleri.................. 151 Tablo 8.1: Refrakter Üreticileri.............................................................................................. 154 Tablo 8.2: Ülkemizde Kullanılan Alümino-Silikat Hammaddelerinin Tipik Analizleri ....... 156 Tablo 8.3: Boksit Bileşimi ..................................................................................................... 160 Tablo 8.4: Silimanit, Andaluzit ve Distenin Özellikleri......................................................... 161 Tablo 8.5: Önemli Zirkon Üretici Ülkelerin Ürettiği Zirkonun Bileşimi .............................. 163 Tablo 8.6: Düşük Tenörlü Magnezit Test Sonuçları .............................................................. 170 Tablo 8.7: Çeşitli ülkelerden Elde Edilen Kromitlerin Genel Özellikleri.............................. 173 Tablo 8.8: Değişik Ülkelere Ait Fused Magnezitin Özellikleri ............................................. 176 Tablo 8.9: Kahverengi ve Beyaz Alüminanın Özellikleri...................................................... 177 Tablo 8.10: Beyaz ve Kahverengi Alüminanın Bileşimi ....................................................... 177 Tablo 8.11: Zirkon Esaslı Fused Malzemelerin Özellikleri ................................................... 178 Tablo 8.12: Alümina Silikat Refrakter Üretim Değerleri ...................................................... 184 Tablo 8.13: Alümina Silikat Tuğlalarda Kurulu Kapasite ve Kapasite Kullanım Oranları ... 185 Tablo 8.14: Bazik Refrakter Üretim Miktarları ..................................................................... 187 Tablo 8.15: Bazik Refrakterde Kurulu Kapasite ve Kapasite Kullanım Oranları.................. 187 Tablo 8.16: Alümina Silikat Refrakter Maliyet Analizi......................................................... 189 Tablo 8.17: Bazik Refrakter Maliyet Analizi......................................................................... 190 Tablo 8.18: Refrakter Sektörü Ürün İthalatı (Miktar Olarak)................................................ 191 Tablo 8.19: Refrakter Sektörü Ürün İthalatı (Değer Olarak) ................................................. 191 Tablo 8.20: Alümina Silikat Refrakter Üreticilerinin Ham ve Yardımcı Madde İthalatı ...... 192 Tablo 8.21: Bazik Refrakter Üreticilerinin Ham ve Yardımcı Madde İthalatı ...................... 193 Tablo 8.22: Refrakter Sektörü İhracatı (Miktar Olarak) ........................................................ 194 Tablo 8.23: Refrakter Sektörü İhracatı (Değer Olarak) ......................................................... 195 Tablo 8.24: 2000–2005 Dönemi Refrakter Üretim ve Tüketim Dengesi............................... 196 x Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 8.25: Yurtiçi Refrakter Tüketiminin Sektörel Dağılımı............................................... 198 Tablo 8.26: Yurt İçi Refrakter Tüketiminin Sektörel Dağılımı ............................................. 199 Tablo 8.27: Demir Çelik Sektörü 1999–2005 Yılları Kapasite ve Üretim Miktarları ........... 200 Tablo 8.28: 1999–2005 Yılları Demir Çelik Sektörü Ortalama Yıllık Bazik Refrakter Tüketimi ................................................................................................................................. 201 Tablo 8.29: 1999–2005 Yılları Demir Çelik Sektörü Ortalama Yıllık Alümina Silikat Refrakter Tüketimi ................................................................................................................. 201 Tablo 8.30: 1999–2005 Yılları Ortalama Yıllık Toplam Refrakter Tüketimi........................ 202 Tablo 8.31: Demir Çelik Sanayii Üretim Değerleri ............................................................... 202 Tablo 8.32: Demir Çelik Sektörü Bazik Refrakter Tüketimi ................................................. 202 Tablo 8.33: Demir Çelik Sektörü Alümina Silikat Refrakter Tüketimi ................................. 203 Tablo 8.34: Demir Çelik Sektörü Toplam Refrakter Üretimi ................................................ 203 Tablo 8.35: Çelik Üretimi Yöntemleri ................................................................................... 203 Tablo 8.36: Alümina Silikat ve Bazik Tuğla Tüketiminin Yerli-İthal Dağılımı.................... 204 Tablo 8.37: 1999–2005 Yılları Çimento Sanayii Üretim Miktarları...................................... 204 Tablo 8.38: Çimento Sanayii Bazik Refrakter Tüketimi........................................................ 205 Tablo 8.39: Çimento Sanayii Alümina Silikat Refrakter Tüketimi ....................................... 206 Tablo 8.40: Kireç Sanayii Kireç Üretimi ve Refrakter Tüketimi Toplamı ............................ 206 Tablo 8.41: Şeker Sanayii Kapasite ve Üretim Miktarları ..................................................... 207 Tablo 8.42: Şeker Sanayii Bazik Refrakter Tüketimi ............................................................ 207 Tablo 8.43: Şeker Sanayii Alümina Silikat Refrakter Tüketimi ............................................ 207 Tablo 8.44: Bakır Sanayii Bakır Üretimi ............................................................................... 207 Tablo 8.45: Bakır Sanayii Bazik Refrakter Tüketimi ............................................................ 208 Tablo 8.46: Bakır Sanayii Alümina Silikat Refrakter Tüketimi ............................................ 208 Tablo 8.47: Eti Elektrometalurji Bazik ve Alümina Silikat Refrakter Tüketimi ................... 209 Tablo 8.48: Şişe Cam Ergimiş Cam Üretimi.......................................................................... 209 Tablo 8.49: Şişe Cam Bazik Refrakter Tüketimi ................................................................... 209 Tablo 8.50: Şişe Cam Alümina Silikat Refrakter Tüketimi ................................................... 210 Tablo 8.51: Döküm Sanayii Sıvı Metal (Çelik Pik) Üretimi.................................................. 210 Tablo 8.52: Döküm Sanayii Bazik Refrakter Tüketimi ......................................................... 210 Tablo 8.53: Döküm Sanayii Alümina Silikat Refrakter Tüketimi ......................................... 211 Tablo 8.54: Alümina Silikat Refrakter Ortalama Satış Fiyatları ($/Ton) .............................. 212 xi Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 8.55: Bazik Refrakter Ortalama Satış Fiyatları ($/Ton)............................................... 213 Tablo 8.56: Refrakter Üreticileri İstihdam Durumu (2005)................................................... 213 Tablo 8.57: Alümina Silikat Refrakter Üretim Miktarları (Ton) ........................................... 215 Tablo 10.1: Çelik Üretim Sektörü 2006–2013 Dönemi Refrakter Tüketim Projeksiyonu .... 220 Tablo 10.2: Çimento Sanayii Üretim ve Refrakter Tüketimi Projeksiyonu (Ton)................. 222 Tablo 10.3: Bakır Sanayii Üretim ve Refrakter Tüketimi Projeksiyonu (Ton) ..................... 223 Tablo 10.4: 2006–2013 Şişe Cam Üretim ve Refrakter Tüketimi Projeksiyonu (Ton) ......... 224 Tablo 10.5: Döküm Sanayii Sıvı Metal Üretim ve Refrakter Tüketim Projeksiyonu (Ton).. 224 Tablo 10.6: Şeker Sanayii Kireç Üretim ve Refrakter Tüketim Projeksiyonu (Ton) ............ 225 Tablo 10.7: Yurtiçi Refrakter Tüketiminin Sektörel Dağılım Projeksiyonu (Ton)................ 226 Tablo 10.8: Refrakter Üretim ve Tüketim Dengesi Projeksiyonu ......................................... 227 xii Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 1. SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SANAYİİ ALT ÖİK RAPORU Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SANAYİİ ALT ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU ÜYE LİSTESİ RAPORTÖR : MUSTAFA ERSİN AYAYDIN, SERAMİK FEDERASYONU KOORDİNATÖR : F. SAVAŞ BAYAZIT, DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. KOORDİNATÖR: ASAF ERDOĞAN, DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. ÜYE : RAMAZAN ATEŞ, SEREL SERAMİK ÜYE : FATİH BİRBİLEN, KALE PORSELEN ÜYE : ERDEM ÇENESİZ, ÇENESİZLER SERAMİK ÜYE : FATİH KEKEÇ, ÇANAKÇILAR SERAMİK ÜYE : TARIK ÖZÇELİK, KALE SERAMİK ÜYE : YUNUS ÖZGÜNDÜZ, KALE SERAMİK ÜYE : GERMİYAN SAATÇİOĞLU, SERAMİK FEDERASYONU ÜYE : HASAN SAZCI, KALE SERAMİK ÜYE : BERKE UĞURAL, ECZACIBAŞI KARO SERAMİK ÜYE : AHMET ULUKUŞ, TOPRAK SERAMİK ÜYE : EMİN ULUSOY, EGE SERAMİK ÜYE : AHMET YAMANER, ECZACIBAŞI KARO SERAMİK 2 Dokuzuncu Kalkınma Planı 1.1 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 GİRİŞ Sektörün Tanımı ve Sınırlarının Çizilmesi: Seramik kaplama malzemeleri yer ve duvar kaplamasında kullanılan, seramikten yapılmış kaplama malzemeleridir. Türkiye’de çoğunlukla seramik yer karolarına “seramik karo”, duvar karolarına ise “fayans” denilmektedir. Seramik yer ve duvar kaplamaları sektörü “Ekonomik Faaliyetlerin Uluslararası Standart Sanayii Sınıflamasına Dayalı İmalat Sanayii Madde Sınıflaması” Revize II’ye göre “Taş ve Toprağa Dayalı Diğer Sanayii”, Revize III’e göre ise, “Metal Dışı Diğer Mineral Ürünlerin İmalatı” ana sektörünün içinde yer almaktadır. Revize II ve Revize III’e göre seramik yer ve duvar karoları sektörünün ayrıntılı sınıflaması aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo 1.1: Ekonomik Faaliyetlerin Uluslararası Standart Sanayii Sınıflamasında Seramik Sektörünün Yeri Revize II 36- Taş ve Toprağa Dayalı Sanayi 369- Taş ve Toprağa Dayalı Diğer Sanayi 3691- Pişmiş Kilden Yapı Gereçleri Üretimi Revize III 26-Metal Dışı Diğer Mineral Ürünlerin İmalatı 269- Başka Yerde İncelenmemiş Metal Dışı Mineral Ürünleri İmalatı 2693- Ateşe Dayanıklı Olmayan Kil ve Seramik Malzeme İmalatı 269301- Yer ve Duvar Döşemeleri Taş ve Toprağa Dayalı Diğer Sanayi 26930101- Banyo Kaplamaları 26930102- Seramik Mozaik Kaplama Gereçleri (karofayans, çini mozaik vb.) Kaynak: DİE, “Ekonomik Faaliyetlerin Uluslararası Standart Sanayii Sınıflamasına Dayalı İmalat Sanayii Madde Sınıflaması Revize III’e göre 26930101 ve 26930102 kod numaralarında yer alan banyo kaplamaları ile seramik mozaik kaplama gereçleri Revize II’de sırasıyla 36100201 ve 36100202 kod numaralarında yer almaktadır. 3 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Seramik yer ve duvar kaplamaları sektörü ile ilgili olarak Gümrük Tarife ve İstatistik Pozisyon Numaraları (GTİP) cetvelinde iki ana grup mevcuttur. Söz konusu iki kategoriye ilişkin ayrıntılı sınıflama aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo 1.2: Seramik Yer ve Duvar Kaplamaları Gümrük Tarife ve İstatistik Pozisyon Numaraları 69.07 Cilasız veya sırsız seramikten döşeme veya kaplama karoları ve kaldırım taşları 69.07.10.00.00 Karolar, küpler, vb. eşya 69.07.10.00.11 Tek renkli karolar 69.07.10.00.19 Diğerleri 69.07.10.00.90 Diğerleri 69.07.90 Diğerleri 69.08 69.08.10 Cilalı veya sırlı seramikten döşeme veya kaplama karoları ve kaldırım taşları; cilalı veya sırlı mozaik küpler vb.) Karolar, küpler vb. eşya 69.08.10.10.11 Tek renkli karolar 69.08.10.10.19 Diğerleri 69.08.10.10.90 Diğerleri 69.08.90 Diğerleri 1970’te NACE – ( Nomenclature générale des Activités économiques dans les Communautés Européennes) “Avrupa Birliği Dahilindeki Ekonomik Faaliyetlerin Genel Sanayi Sınıflaması” derlenmiştir. İsminden anlaşıldığı üzere, tüm ekonomik faaliyetleri kapsayan bir sınıflamadır. Şubat 1989’da Birleşmiş Milletler İstatistik Komisyonu tarafından benimsenen “Tüm Ekonomik Faaliyetlerin Uluslararası Standart Sanayi Sınıflamasının” (ISIC Rev.3) üçüncü revizyonunda, Birleşmiş Milletler İstatistik Ofisi ve Eurostat’ın oluşturduğu karma çalışma grubu, Eurostat ve Üye Ülkelerin temsilcileriyle birlikte yer almıştır. Müteakiben, Eurostat ve Üye Ülkelerin temsilcilerinden oluşan bir çalışma grubu NACE 1970’in revize edilmiş bir versiyonu olan NACE Rev.1'i geliştirdi. ISIC Rev.3’ün yapısından başlayarak, ISIC’ta yeterince temsil edilmeyen, üye ülkelere ait daha önemli faaliyetlerini yansıtan yeterli detaylar eklenmiştir. Ulusal sınıflamaların özel nitelikleri bu süreçte dahil edilmiştir. “Avrupa Topluluğunda Ekonomik Faaliyetlerin İstatistiki Sınıflaması” ile 4 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 “Uluslararası Standart Sanayi Sınıflamasında” seramik ürünlerinin karşılıklı pozisyon numaraları aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo 1.3: NACE ve ISIC Sınıflamasında Seramik Ürünleri NACE ÜRÜNLER ISIC 26.2 İnşaat amaçlı olanlar hariç, ateşe dayanıklı olmayan seramik ürünleri imalatı; 26.21 Seramik ev ve süs eşyası imalatı 2691x 26.22 Seramikten yapılan sıhhi ürünlerin imalatı 2691x 26.23 Seramik yalıtım malzemeleri imalatı 2691x 26.24 Teknik amaçlı diğer seramik ürünlerin imalatı 2691x 26.25 Diğer seramik ürünlerin imalatı 2691x 26.26 Ateşe dayanıklı seramik ürünlerin imalatı 2692 26.3 Seramik kiremit ve kaldırım taşı imalatı 269x 26.30 Seramik kiremit ve kaldırım taşı imalatı 2693x 26.4 Fırınlanmış kilden kiremit, briket, tuğla ve inşaat malzemeleri imalatı 269x 26.40 Fırınlanmış kilden kiremit, briket, tuğla ve inşaat malzemeleri imalatı 2693x 1.2 1.2.1 269x MEVCUT DURUM VE SORUNLAR: Mevcut Durum Seramik kaplama malzemeleri sektörü ülkemize istihdam ve döviz girdisi sağlayan, ülke ekonomisinde etkin ve önemli yeri olan bir sanayi dalıdır. Büyük oranda yerli girdiler kullanan sektör, yıllık 1 Milyar ABD Dolarlık üretim değeri, 400 Milyon ABD Dolarlık ihracatı ile, ülkemizin rekabet gücü en yüksek sektörlerinden biridir. Türk seramik kaplama malzemeleri sektörünün doğrudan istihdamı 13.500 kişi olup, sektöre hizmet veren yan sektörler ile birlikte toplam istihdam 50.000 düzeyindedir. Ülkemiz seramik kaplama malzemeleri üretimi ve ihracatı bakımından başta Avrupa olmak üzere dünya genelinde önemli bir konuma sahiptir. Özellikle 1990’lı yıllardan itibaren hızla gelişen ve büyüyen Türk seramik sektörü, bugün 100’den fazla ülkeye ihracat yapmaktadır. Ülkemiz seramik kaplama malzemeleri üretiminde Avrupa’da üçüncü Dünyada ise yedinci ülkedir. İhracatta ise ülkemiz Avrupa’da İtalya ve İspanya’dan sonra üçüncü ülke, dünyada ise beşinci ülke konumundadır. 5 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Seramik kaplama malzemeleri üretiminde kullanılan hammadde, yardımcı madde ve diğer işletme malzemelerinin dış girdi oranı çok düşük seviyededir. Sektörün 400 milyon USD düzeyindeki ihracatı için yapılan ithalat sadece 40 milyon USD civarındadır. Dolayısıyla sektör ihracatının yarattığı katma değer 360 milyon USD seviyesindedir. Bu bakımdan değerlendirildiğinde seramik sektörü ihracatı diğer sektörlerin 2-3 milyar dolar değerindeki ihracatına denk gelmektedir. Bu nedenle Seramik sanayi, yarattığı “Katma Değer” ile her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de stratejik bir önem taşımaktadır. 1.2.1.1 Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı Seramik kaplama malzemeleri sektöründe faaliyet gösteren kuruluşların, üretim yerleri, yabancı sermaye payları, işçi sayıları ve kapasiteleri aşağıdaki tabloda verilmiştir. 6 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 1.4: SKM Sektöründe Üretim Yapan Kuruluşlar Sıra No: Kuruluş Adı Yeri Üretim Varsa Yabancı Konusu Sermaye Payı (%) Özel Sektör Kuruluşları 1. KALESERAMİK ÇANAKKALE SKM 0 2. TOPRAK ESKİŞEHİR OSB SKM 0 3. EGE SERAMIK İZMİR SKM 0 4. GRANİSER AKHİSAR OSB SKM 0 5. ECZACIBAŞI BOZÖYÜK SKM 1.5 6. YURTBAY ESKİŞEHİR SKM 0 7. KÜTAHYA KÜTAHYA SKM 0 8. TAMSA İZMİR SKM 0 9. SÖĞÜT SÖĞÜT SKM 0 10. TERMAL SÖĞÜT SKM 0 11. HİTİT UŞAK OSB SKM 0 12. SERAMİKSAN TURGUTLU OSB SKM 0 13. UMPAŞ UŞAK OSB SKM 0 14. ERCAN BİLECİK SKM 0 15. YÜKSEL AYDIN SKM 0 16. EFES ESKİŞEHİR SKM 0 17. AKGÜN BİLECİK SKM 0 18. ANATOLIA SÖĞÜT SKM 0 19. UŞAK UŞAK SKM 0 20. SERANİT BİLECİK OSB SKM 0 21. BOZÖYÜK BİLECİK SKM 0 22. ALTIN ÇİNİ KÜTAHYA SKM 0 23. PERA ÇANAKKALE SKM 0 24. GRANİST ESKİŞEHİR SKM 0 Kaynak : Seramik Kaplama Malzemeleri Üreticileri Derneği (Serkap) 2005 Yılı İşçi Sayısı 2.300 1.415 1.230 1.200 1.200 635 550 480 510 475 410 390 290 425 320 275 210 245 205 110 120 85 110 165 Kapasite (m2) 62.000.000 28.000.000 24.500.000 23.000.000 21.000.000 14.600.000 14.500.000 14.500.000 14.000.000 13.000.000 12.000.000 11.500.000 10.500.000 9.400.000 6.500.000 4.000.000 4.000.000 3.600.000 3.600.000 2.000.000 1.800.000 1.700.000 1.500.000 1.500.000 Yukarıdaki tabloda yer alan firmaların kapasitelerine göre bir sınıflandırma yaparsak ; A grubu firmalar 15 milyon metrekareden daha fazla kapasiteye sahip firmalar, B Grubu firmalar 7.5 ile 15 milyon metrekare arasında kapasiteye sahip firmalar, C Grubu firmalar ise 7.5 milyon metrekareden daha düşük kapasiteye sahip firmalar olarak tanımlanabilir. X : Kapasite m2 A: 15.000.000 m2 < X B: 7.500.000 m2 < X < 15.000.000 m2 C: X < 7.500.000 m2 7 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 2005 yılında A grubu firmalar toplam kapasitenin %46’sını, B Grubu firmalar %29.4’ünü, C Grubu firmalar ise %24,3’ünü teşkil etmektedir. Yıllar itibariyle tanımlanan bu grupların sektörün toplam kapasitesinden aldığı pay aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo 1.5: Yıllar İtibarıyla Gruplara Göre Kapasite Dağılımı (Yüzde) Gruplar 2000 2001 2002 2003 2004 2005 A Grubu 53,9 51,2 49,6 49,8 47,6 46,3 B Grubu 30,1 32,2 31,8 31,4 29,9 29,4 C Grubu 16 16,5 18,7 18,8 22,5 24,3 Türk seramik kaplama malzemeleri üreticilerinin kapasite değerleri diğer ülke firmalarının çok üzerindedir. İtalya ve İspanya’daki seramik kaplama malzemesi üretimi yapan firmaların ortalama kapasitesi 2-3 milyon m2 iken Türkiye’de ortalama kapasite 12 milyon m2 düzeyindedir. Tablo 1.6: SKM Sektöründe Kurulu Kapasite Durumu (Birim : Bin m2) Ana Mallar Kapasite ve KKO 1999 2000 2001 YILLAR 2002 2003 2004 Seramik Yer ve Duvar Kapasite 210.000 226.650 244.400 255.100 258.100 271.600 Karoları KKO 71% 77% 62% 64% 73% 80% 2005 Tah. 302.700 82% 1.2.1.2 Üretim: a) Üretim Yöntemi -Teknoloji: Seramik kaplama malzemeleri üretiminde kil, kaolen, feldspat, kuvars gibi ana hammaddeler ile frit, zirkon, korund, çinko oksit, boraks, asit borik, talk, volastonit, renk verici metal oksitler ve seramik boyaları gibi maddeler kullanılır. Ana hammaddeler Türkiye’de bulunmaktadır, Ukrayna’dan kil ithalatı yapılmakta, ayrıca yardımcı hammaddelerden zirkon, korund, bazı seramik boyaları, oksitler ve kimyasal maddeler diğer ülkelerden ithal edilmektedir. 8 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Türkiye’de seramik üretici firmalar hammadde ihtiyaçlarını çoğunlukla kendi maden ocaklarından sağlamaktadırlar. Hammaddeler çeşitli kırıcılardan geçirilerek ufaltılmakta ve homojenleştirilmektedir. Belli oranlarda tartılarak bilyalı sulu değirmenlerde öğütülen hammaddeler, eleklerden ve manyetik ayırıcılardan geçirilir. Elde edilen masse çamuru, “spray drier” denilen püskürtmeli kurutucularda granüller haline getirilir. Granül masse silolarda bir süre bekletildikten sonra otomatik, hidrolik preslerde karo şeklinde kalıplanır. Presten çıkan karolar tekrar kurutulur. Sırlama bantlarında karoların üzerine çeşitli metodlarla sır kaplanır, desen ve dekor yapılır. Karolar tek veya çift katlı fırınlarda, dönen rulolar üzerinde ilerlerken pişirilir. Karolar önce ısınır, sonra pişer ve fırının son kısmından soğuyarak çıkarlar. Fırından çıkan karolar kalite ayırma bantlarında işçiler ve çeşitli cihazlarla incelenerek kalite sınıflarına, renk tonu ve boyut gruplarına ayrılır, karton kutulara ambalajlanır. Kutular ahşap paletler üzerine istiflenir ve plastik folyo ile kaplanır. Bazı duvar karosu fabrikalarında çift pişirim metodu uygulanmaktadır. Bu metodda, preste şekillendirilip kurutulan karoların sırlanmadan evvel bisküvi pişirimi yapılır ve sırlandıktan sonra tekrar pişirilir. Çok sayıda desen ve dekor uygulamalı karolar ile yaldızlı, el desenli veya cam eritmeli bordürlerin dekor tesislerinde tekrar pişirilmesi (üçüncü pişirim) gerekir. Porselen karolar, preslerde yüksek basınçlarda şekillendirilen, fırınlarda uzun sürede ve yüksek sıcaklıkta pişirilen, su emme oranı az olan sırsız karolardır. Bütün karo kütlesi renklendirilmiş olduğundan dolayı, yerde, fazla yaya trafiğinde kullanılırsa, mat karo yüzeyinde aşınma olsa bile genel görünümü bozulmaz. Mat karoların yüzeyleri özel makinalarla taşlanıp ayna gibi parlatılarak, güzel görünümlü parlak granit seramik karolar elde edilir. Duvar karolarında hızlı tek pişirim metodu yaygınlaşmıştır. Ancak bazı ürünler için hızlı çift pişirim’e devam edilmektedir. Yer karoları ise tek pişirim ile üretilmektedir. Preslerde karonun her yerine homojen basınç veren izostatik kalıp sistemleri yaygınlaşmış, böylece karolarda hassas boyutlar ve şekil düzgünlüğü sağlanmıştır. Fırınlarda türbülanslı ve pulsar brülörlerle kanal içinde homojen sıcaklık dağılımı sağlanmıştır. Ruloların sıcakta eğilime dayanımları da arttırılmıştır.Kanal genişlikleri arttıkça, fırın kapasiteleri de yükselmektedir. 9 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Seramik kaplama malzemeleri sektörü toplam kapasitesinin %80’inin 1990 yılından sonra kurulmuş olması ve 1990 yılından önce faaliyete geçen firmaların son 10 yıl içinde teknoloji yatırımlarını yenilemiş olması nedeniyle, Türk seramik firmaları teknolojik açıdan rakiplerine göre üstün bir durumdadır. b) Ürün Standartları: Seramik kaplamalara ilişkin genel standartlar aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo 1.7: Seramik Kaplamalara Yönelik Genel Standartlar ADI TS NO Seramik Yer ve Duvar Karoları-Tarifleri Sınıflandırma, özellikler ve İşaretleme TS-EN 87 Seramik Karolar Mohs Yüzey Sertliğinin Çizerek Tayini TS-EN 101 Seramik Karolar-Kalıptan Çekme-Düşük Su Emmeli (E %3) A1Grubu TS-EN 121 Seramik Karolar-Sırlı Karolar-Yüzey Aşınmasına Dayanım Tayini TS-EN 154 Seramik Karolar-Toz Halinde Preslenmiş -Su Emmesi (E %10) B111 Grubu) TS-EN 159 Seramik Karolar-Toz Halinde Preslenmiş- Düşük Su Emmeli (% 3) B1 Grubu TS-EN 176 Seramik Karolar-Toz Halinde Preslenmiş-Su Emmesi % 3 E % 6 (B 11 a Grubu) TS-EN 177 Seramik Karolar-Toz Halinde Preslenmiş- Su Emmesi (% 6 E %10) B11 b Grubu TS-EN 178 Seramik Karolar-Kalıptan Çekme-Su Emmesi % 3 TS-EN 186-1 Seramik Karolar-Kalıptan Çekme Karolar-Su Emmesi % 3 TS-EN 186-2 Seramik Karolar-Kalıptan Çekme-Su Emmesi % 6 < E % 10 (A IIb Grubu) 1. Kısım TS-EN 187-1 Seramik Karolar-Kalıptan Çekme Karolar-Su Emmesi % 6 < E % 10 (A IIb Grubu) 2. Kısım TS-EN 187-2 Seramik Karolar-Kalıptan Çekme-Su Emmesi E < % 10 (AIII Grubu) TS-EN 188 Seramik Karolar-Toz Halinde Preslenmiş-Su Emmesi E > % 10i TS-EN 202 Kaynak: Türk Standartları Enstitüsü 10 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 c) Üretim Miktarı ve Değeri: Seramik kaplama malzemeleri üretiminde sürekli bir büyüme söz konusudur. 19902004 yılları arasında sektörün üretimindeki yıllık ortalama artış oranı %11.1 düzeyindedir. Ancak 1999 yılında, 1998 yılına oranla %3.6 oranında bir düşüş göstermiştir. Bu durum, ülkemizdeki genel ekonomik koşullar, Rusya krizi, iki büyük deprem ve özellikle de inşaat sektöründeki gerilemeden kaynaklanmaktadır. Kasım 2000 krizinin hemen arkasından, Şubat 2001 ekonomik krizinin patlak vermesi sonucu döviz kurlarının serbest dalgalanmaya bırakılması nedeniyle Türk Lirasının dolar karşısında ani değer kaybına uğraması, akaryakıt ve enerjiye yapılan zamlar o dönemde SKM üreticilerini de önemli ölçülerde olumsuz şekilde etkilemiştir. Sektörde faaliyet gösteren firmalar üretimlerine zaman zaman ara vermek zorunda kalmışlar, sonuç olarak 2001 yılında sektörün üretimi 2000 yılına göre %14 oranında düşüş kaydetmiştir. 2002-2005 yılları arasında ekonominin genelindeki olumlu gelişmelere bağlı yurtiçi talepteki kısmi artış ve ihracattaki büyümeye paralel olarak bu dönemde üretim yıllar itibariyle aşağıdaki tabloda belirilen oranlarda artış kaydetmiştir. Tablo 1.8: Seramik Kaplama Malzemeleri Üretim Miktarları Yıllar Üretim (m2) Değişim (%) 1999 150.000.000 -3,6 2000 175.000.000 16,7 2001 150.500.000 -14,0 2002 162.500.000 8,0 2003 188.500.000 16,0 2004 216.000.000 14,6 2005* (*) Tahmini 230.000.000 6,5 Ekonomik krizler ve depremlerin ardından ciddi oranda küçülme yaşanan emlak sektöründe 2004 yılından bu yana bir canlılık yaşanmış, 2005 yılının ilk çeyreğinden itibaren de bire iki oranında büyüme yaşanmıştır. 2006 yılında inşaatı devam eden konutların devreye 11 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 girmesi ve mortgage sisteminin hayata geçmeye başlamasıyla birlikte sektördeki büyümenin katlanarak artacağı beklenmektedir. d) Maliyetler: Birim üretim girdileri ile ilgili firmalardan alınan bilgiler konsolide edilerek aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tüm sektörü temsil etmemektedir. Aralık 2005 tarihi itibariyle amortisman hariç seramik duvar karosu ortalama üretim maliyeti 4.000.000 TL’dir. Amortisman hariç seramik yer karosu ortalama üretim maliyeti ise 4.250.000 TL’dir. Tablo 1.9: Seramik Duvar Karosu Girdileri (1 m2) Sıra Girdiler Toplam TL Oran (%) 1. Hammadde 360.000 9% 2. Yardımcı Madde 520.000 13% 3. Elektrik 360.000 9% 4. Doğalgaz 800.000 20% 5. İşçilik 800.000 20% 6. İşletme Malzemesi (Ambalaj vs) 400.000 10% 7. Diğer + Nakliye + Bakım onarım 760.000 19% Toplam 4.000.000 100% Son yıllarda otomasyondaki artış ve pişirim sürelerinin kısalması, enerji giderlerinin göreceli olarak azalmasına neden olmuşsa da seramik karo girdileri içinde enerjinin önemli bir payı bulunmaktadır. Duvar karosunda doğalgazın payı %20, yer karosunda ise %19’dur. 12 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 1.10: Seramik Yer Karosu Girdileri Sıra (1 m2) Girdiler Toplam TL Oran (%) 1. Hammadde (kg) 467.500 11% 2. Yardımcı Madde 637.500 15% 3. Elektrik (kwh) 425.000 10% 4. Doğalgaz (metreküp) 892.500 21% 5. İşcilik (Saat) 850.000 20% 6. İşletme Malzemesi (Ambalaj vs) 425.000 10% 7. Diğer + Nakliye + Bakım onarım 552.500 13% Toplam 4.250.000 100% Sektörün ihracat maliyetinin %86’sını ürün maliyeti oluşturmaktadır. %8.44’ünü pazarlama maliyeti oluşturmaktadır. Tablo 1.11: Seramik Kaplama Malzemeleri Sektöründe İhraç Edilen Ürünlerin Maliyet Dağılımı ANA GİRDİLER PAY % Ürün 86,34 Pazarlama 8,44 Liman Giderleri 2,14 Banka Giderleri 0,24 Diğer Giderler 2,84 İhraç Malı Toplamı 100 1.2.1.3 Dış Ticaret: a) İthalat: (1) Ürün İthalatı: 2004 yılına kadar seramik kaplama malzemeleri ürün ithalatı yıllık 1-1,5 milyon metrekare düzeyinde seyretmiştir. 2004 yılından itibaren Çin Halk Cumhuriyetinden yapılan ithalat ile sektörün ithalatı 3.530.000 metrekareye yükselmiştir. 2005 yılı ithalatının ise 5 milyon metrekare olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. 13 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 1.12: Seramik Kaplama Malzemeleri Sektörü Ürün İthalatı (Miktar : m2) Ülkeler 1999 Çin H.C. 3.065 2000 2001 - - 2002 2003 2004 2005 97.355 261.025 2.299.792 2.665.390 İspanya 508.349 511.016 284.363 277.841 265.224 275.455 380.320 İtalya 479.821 534.035 224.732 149.617 367.692 175.031 173.384 287.523 522.073 528.219 242.549 390.062 370.595 İrlanda - Almanya 45.254 92.679 24.605 25.360 58.613 38.654 126.250 Portekiz 2.195 8.973 3.659 8.554 206.867 226.918 51.038 BAE - 6 5.734 - 18 115 3.031 Hong Kong - - - - 105 69 9.024 Avusturya - 2.535 - Tayvan 11.210 - - 778 45.340 2.119 32.792 19.700 6.857 87.542 25.469 116.784 104.666 13.317 Toplam 1.385.606 1.559.466 1.198.048 1.114.538 Not: 2005 yılı verileri Ocak-Eylül dönemini yansıtmaktadır. 1.551.669 3.530.462 3.799.984 Diğerleri 335.712 - 4 122.699 Seramik kaplama malzemeleri ithalatında ilk sırayı Çin halk Cumhuriyeti alırken ikinci sırada İrlanda, üçüncü sırada İspanya yer almaktadır.İthal edilen ürünleri Çin H.C.’den yapılan ucuz fiyatlı karolar ile, İtalya, İspanya ve İrlanda’dan ithal edilen üst sınıfa hitap eden ürünler oluşturmaktadır. Ülkemizin 2003 yılı ortalama ithalat fiyatı 7,6 USD/m2 iken, 2004 yılı ortalama ithalat fiyatı 8.1 USD/m2’dir. 14 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 1.13: Seramik Kaplama Malzemeleri İthalatının Ülkelere Göre Dağılımı (Değer : Bin USD , Fiyat : USD/m2) 1999 Ülkeler 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Değer Fiyat Değer Fiyat Değer Fiyat Değer Fiyat Değer Fiyat Değer Fiyat Değer Fiyat Çin H.C. 18 6,0 - - - - 411 4,2 1.569 İspanya 5.174 10,2 4.227 8,3 2.202 İtalya 7.168 14,9 5.991 11,2 İrlanda - - 1.650 Almanya 805 17,8 Portekiz 32 14,7 7,7 2.726 9,8 2.980 11,2 4.181 15,2 6.331 16,6 3.377 15,0 2.503 16,7 2.732 7,4 4.034 23,0 4.147 23,9 5,7 2.645 5,1 3.050 5,8 1.661 6,8 2.663 6,8 2.387 6,4 981 10,6 444 18,1 337 13,3 321 5,5 491 12,7 1.094 8,7 78 8,6 24 6,5 112 13,1 15 0,1 1.480 6,5 542 10,6 44 7,7 - - 2 88,8 5 40,2 155 51,1 - - 8 77,3 1 18,6 132 14,7 BAE - - - 22,2 Hong Kong - - - - - - Avusturya - - 22,5 - - Tayvan 109 9,7 - - Diğerleri 2.202 6,6 852 Toplam 15.509 11,2 13.836 57 1 314,5 - 6,0 14.453 6,3 27.757 - - - 10,4 101 130,2 33 0,7 10 4,6 62 1,9 121 6,2 70 10,2 6,9 588 6,7 291 11,4 2.388 20,4 1.015 9,7 185 13,9 8,9 9.358 7,8 9.441 8,1 42.902 11,3 8,5 11.736 7,6 28.444 Not: 2005 yılı verileri Ocak-Eylül dönemini yansıtmaktadır. Temmuz 2004 tarihinde yürürlüğe girmiş olan Gözetim Uygulamasına rağmen anılan malın Çin Halk Cumhuriyeti’nden yapılan ithalatında fiyat artışı gerçekleşmiş ise de ithalat miktarındaki artış hızla devam etmektedir. 2) Hammadde ithalatı: Yurtdışında kil ithalatı yapılmakta, ayrıca yardımcı hammaddelerden zirkon, korund, bazı seramik boyaları, oksitler ve kimyasal maddeler diğer ülkelerden ithal edilmektedir. b) İhracat: Seramik kaplama malzemeleri ihracatı 1999 yılında itibaren düzenli olarak artmıştır. 1999 yılında 50.600.000 metrekare olan seramik kaplama malzemeleri ihracatı 2004 yılına gelindiğinde 94.172.000 metrekare’ye ulaşmıştır İhracat değeri ise 200,3 milyon USD’den 389.5 milyon USD’ye ulaşmıştır. İhracat fiyatı ise 1999 yılında 3,96 USD/m2 iken 2002 yılında 3,40 USD/m2’ye kadar düşmüştür. 2003-2005 yılları arasında ihracat fiyatlarında yaşanan artışın temel nedeni Euro/USD paritesinin Euro lehinde yükselmesidir. Çünkü sektör ihracatının yaklaşık %50’sini Euro bölgesine yapmaktadır. 15 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 2004-2005 yılları içerisinde TL’nin değer kazanması, sektörün ihracatını olumsuz yönde etkilemiştir. 2005 yılının ilk dokuz ayında seramik kaplama malzemeleri ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre %3,1 oranında düşüş kaydetmiştir. 2005 yılı sonu itibariyle sektörün ihracatının 90.5 milyon metrekare olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Tablo 1.14: Seramik Kaplama Malzemeleri Sektörü İhracatı Yıllar İhracat (Miktar) İhracat (Değer) İhraç Fiyatı Değişim Miktar Değişim Değer Değişim Fiyat - - - 1999 50.498 200.287 3,97 2000 52.574 199.040 3,79 3,75 -2,80 -6,31 2001 57.147 196.846 3,44 8,57 1,03 -6,95 2002 73.027 248.396 3,40 26,96 25,20 -1,39 2003 84.481 313.630 3,71 15,82 26,49 9,21 2004 94.280 389.983 4,14 12,36 25,04 11,29 66.988 300.688 4,49 -4,43 3,28 8,07 2005 * 2 2 Miktar: Bin m , Değer: Bin USD Fiyat: USD/ m (*) 2005 yılı verileri Ocak-Eylül dönemini yansıtmaktadır. Seramik kaplama malzemeleri ihracatının ülkelere göre dağılımı aşağıdaki tabloda verilmiştir. 2004 yılı itibariyle miktar olarak en fazla ihracat yapılan ülkeler sırasıyla İngiltere, ABD, İsrail, Almanya ve Kanada’dır. 16 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 1.15: Seramik Kaplama Malzemeleri İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı (Miktar: Bin m2) Ülkeler 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 A.B.D. 3.705 4.294 5.573 8.381 10.247 11.478 7.725 İngiltere 3.689 4.155 4.940 7.720 9.897 13.938 7.792 Almanya 12.009 12.514 10.637 9.314 9.326 8.611 5.790 İsrail 4.438 4.518 5.516 7.171 9.665 9.984 7.552 Kanada 3.339 3.813 3.141 6.763 6.424 8.458 6.422 Fransa 3.782 3.918 3.890 5.020 5.210 6.244 4.687 Yunanistan 1.602 1.747 2.376 3.547 4.426 5.065 3.522 Rusya 960 1.076 1.594 1.540 1.752 1.550 1.299 Azerbaycan 745 688 950 1.538 1.942 1.758 1.925 KKTC 484 553 383 648 786 1.364 1.457 Diğerleri 15.745 15.298 18.146 21.386 24.807 25.830 18.816 Toplam 50.498 52.574 57.147 73.027 84.481 94.280 66.988 Tablo 1.16: Seramik Kaplama Malzemeleri İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı (Değer : Bin USD , Fiyat : USD/m2) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Ülkeler Değer Fiyat Değer Fiyat Değer Fiyat Değer Fiyat Değer Fiyat Değer Fiyat Değer Fiyat A.B.D. 17.443 4,71 19.587 4,56 19.768 3,55 29.403 3,51 36.607 3,57 45.009 3,92 35.693 4,62 İngiltere 15.676 4,25 15.306 3,68 18.357 3,72 26.002 3,37 37.785 3,82 59.008 4,23 33.509 4,30 Almanya 46.932 3,91 44.384 3,55 38.155 3,59 33.446 3,59 39.819 4,27 42.837 4,97 31.079 5,37 İsrail 16.353 3,68 15.990 3,54 17.726 3,21 22.455 3,13 30.131 3,12 34.029 3,41 28.107 3,72 Kanada 13.079 3,92 14.819 3,89 11.146 3,55 22.460 3,32 21.912 3,41 29.427 3,48 25.697 4,00 Fransa 13.051 3,45 12.206 3,12 11.809 3,04 15.968 3,18 19.862 3,81 26.185 4,19 20.156 4,30 Yunanistan 5.506 3,44 5.533 3,17 7.137 3,00 11.634 3,28 16.499 3,73 20.881 4,12 14.846 4,22 Rusya 5.249 5,47 5.497 5,11 6.296 3,95 5.987 3,89 8.409 4,80 9.604 6,20 8.561 6,59 Azerbaycan 3.240 4,35 3.015 4,38 3.159 3,32 5.916 3,85 6.139 3,16 6.698 3,81 7.890 4,10 KKTC 1.999 4,13 2.318 4,19 1.317 3,44 2.002 3,09 2.902 3,69 5.112 3,75 6.935 4,76 Diğerleri 61.761 3,92 60.385 3,95 61.975 3,42 73.123 3,42 93.566 3,77 111.193 4,30 88.215 4,69 Toplam 200.287 3,40 313.630 3,71 389.983 4,14 300.688 4,49 3,97 199.040 3,79 196.846 3,44 248.396 (*) 2005 yılı verileri Ocak-Eylül dönemini yansıtmaktadır. 17 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Seramik kaplama malzemeleri ihracatının %46,7’si AB Ülkelerine, %23,8’i Asya (Orta Doğu Dahil) ülkelerine yapılmaktadır. İhracatın bölgelere göre dağılımı aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo 1.17: SKM İhracatının Bölgelere Dağılımı Bölgeler 2003 Yılı 2004 Yılı AB 47,4% 46,7% Asya 22,3% 23,8% Kuzey Amerika 20,7% 19,9% Diğer Avrupa 5,4% 6,5% Okyanusya 1,6% 1,4% Africa 1,3% 0,4% Diğerleri 1,2% 1,2% Toplam 100% 100% 1.2.1.4 Yurtiçi Tüketim: Ülkemizde seramik kaplama malzemeleri tüketimi uzun yıllar kişi başı 1.5 metrekare düzeyinde seyretmiştir. 2001 yılında yaşanan ekonomik krizden en fazla etkilenen sektörlerin başında inşaat sektörü gelmesi sebebiyle 2001-2002 yıllarında iç pazar önemli oranda daralmıştır. 2003 yılından itibaren inşaat sektöründe yaşanan canlanmaya paralel olarak sektörün iç pazar satışlarında artış kaydedilmiştir. Tablo 1.18: SKM Sektörü Yurtiçi Pazar Satışları Yıllar 1999 2000 Miktar 100.000 112.000 2001 2002 93.000 89.000 2003 2004 2005 102.350 120.000 135.000 Ekonomideki istikrarla birlikte uzun süredir sessizliğini koruyan konut yapımında başlayan hareketlilik en fazla inşaat sektörüne yaramıştır. Bunun sonucu olarak inşaat sektörü 2005 yılının ilk altı ayında %19,7 oranında büyümüştür. Devlet İstatistik Enstitüsü’nün açıkladığı yılın ikinci çeyreğine ilişkin rakamlara göre, sektörel bazda en yüksek büyüme yüzde 22,2 ile inşaat sektöründe olmuştur. Bu büyüme, inşaatın yanı sıra yan sanayi ile birlikte yaklaşık 4 bin kalemde üretim yapan 380 sektörü de hareketlendirmiştir Bu yıl yapı 18 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 ruhsatı verilen bina sayısı ocak-haziran döneminde yüzde 39 artmıştır. Konut talebinin yüksek olmasına rağmen arzın yetersiz olması sektördeki büyümeyi tetiklemektedir. İnşaat sektöründe yaşanan bu büyüme rakamlarında Türkiye'de gerek kamu gerekse özel sektör tarafından gerçekleştirilen konut projeleri önemli bir pay almıştır. Bankaların verdiği düşük faizli ve uzun vadeli konut kredileri gayrimenkul sektörünün patlama yapmasına neden olurken, bu durum inşaat sektörünün tüm alt sektörlerini de olumlu yönde etkilemiştir. Kiranın, banka faizlerinin 4 katı gelir sağlaması, gayrımenkulü yeniden en gözde yatırım aracı yapmıştır. Faiz oranlarındaki düşüşün ardından vatandaşın konut alımına yönelmesi gayrimenkul fiyatlarını yükseltirken, konut kredisi kullanımı yılın ilk altı ayında yüzde 140 artmıştır. Yapılan lüks konut projelerinin yanı sıra, TOKİ ve KİPTAŞ'ın yaptığı konutların alt ve orta gelir grupları için büyük bir imkan sağlamıştır. Yabancıların gayrimenkul satın almalarına yönelik yasal düzenlemenin ardından yurt dışından da talepler artmıştır. İnşaat sektöründe yaşanan bu canlanma seramik kaplama malzemeleri sektörünü de olumlu yönde etkilemiş 2003 yılında üretim %16, 2004 yılında %14,6, 2005 yılında ise % 6.5 oranında artış kaydetmiştir. 1.2.1.5 İstihdam Seramik kaplama malzemeleri sektörü istihdam verileri aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo 1.19: Seramik Kaplama Malzemeleri Sektörü İstihdam Durumu (Birim : Kişi) İşgücü 1999 2005 Yüksek (Teknik + İdari) 700 945 Orta (Teknik + Memur) 1.300 1.755 İşci (Düz + Kalifiye) 8.000 10.800 10.000 13.500 Toplam 1.2.1.6 Mevcut Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi Seramik sektörü Eskişehir, Bilecik, Çorum, Kütahya, Uşak, İzmir, Manisa, Aydın, Çanakkale, Zonguldak gibi değişik illerde yerleşmiştir. Bu illerden bazılarının son kararname 19 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 ile teşvik kapsamına alınması bu illerde üretim yapan tesisler ile diğer illerde mevcut olan tesisler arasında maliyet farkı yaratmış, bu da haksız rekabete neden olmuştur. Teşvikler sadece il ve bölge bazında değil sektörel bazda da olmalıdır. Hangi sektörümüz ülkemize katma değer sağlayacak potansiyeli taşıyorsa o sektörümüz teşvik edilmelidir. Seramik sektörü katma değeri en yüksek sektörlerden biridir. Ülkemizin sürdürülebilir bir ekonomik büyümeye kavuşturulabilmesi için, üretimdeki “Katma Değer” in ülkede daha fazla oluşması gerekmektedir. Çünkü “Yerli Üretim” olarak tanımlanan “Katma Değer” in yurt içinde gelişmesi, daha çok üretim ve istihdam ile toplumsal refahın da temel kaynağını oluşturmaktadır. 1.2.1.7 Sektörün Rekabet Gücü Seramik kaplama malzemeleri sektörü, rekabet gücü yüksek olan sektörlerimizden birisidir. Üretim girdilerinin büyük bir bölümü yurt içinden sağlanabilmektedir. Sektördeki kuruluşlar, son teknolojileri tatbik etmekte ve modernizasyon yatırımlarını sürdürmektedirler. Tasarım konusunda da, kopya tasarımlardan özgün tasarımlara geçilmektedir. Üreticiler kendi bünyelerinde tasarımcı istihdam ettikleri gibi, yurt dışındaki tasarımcılarla da çalışmaktadırlar. Bir önceki plan döneminde, AB ile Gümrük Birliği’ne gidilmesi halinde, sektörümüzün bundan olumsuz etkileneceği ve gerekli önlemlerin alınması belirtilmektedir. Ancak, sevindirici olan bir gelişme de, Gümrük Birliği’ne rağmen Türk ürünlerinin iç pazardaki rekabet gücü ve pazar payı azalmamıştır. Dış pazarlarda da rekabet oldukça yoğundur. Buna rağmen Türk seramik kaplama malzemeleri ihracatı miktar olarak artışını sürdürmektedir. Türk seramik kaplama malzemeleri sektörü, rekabet gücünü koruyabilmek için, sürekli yeni teknolojilere yatırım yapmakta, enerji maliyetlerini düşürücü tedbirler almaktadır. Sektörün rekabet gücünü azaltan en önemli unsurlar ise : 1) Ülkemizdeki enerji maliyetlerinin yüksekliği 2) Taşıma alt yapısı eksikliği ve taşıma maliyetlerinin yüksekliğidir. Ülkemiz enerji ve alt yapı yatırımlarının hızlanması, bu iki ana sektörde olacak gelişmeler, seramik sektörünün de rekabet gücünün artmasını sağlayacaktır. 20 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 1.2.1.8 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkiler Seramik kaplama malzemeleri sektörü, seramik hammaddeleri sektörü ile bire bir ilişki içindedir. Sektörde en çok kullanılan hammaddeler, kil, feldspat, kaolen gibi endüstriyel hammaddelerdir. Son on yıl içinde, seramik sektöründeki kapasite ve üretim artışına paralel olarak, seramik hammaddeleri sektörü de hızlı bir gelişim göstermiştir.Türkiye’de seramik makine ve teçhizat sanayii yeterince gelişmemiştir. 1.2.1.9 Mevcut Durumun Değerlendirilmesi Sekizinci Plan döneminde sektörde meydana gelen önemli gelişmeler şöyle sıralanabilir: 1999-2005 yılları arasında sektörde faaliyet gösteren firma sayısı 23’den 24’e yükselirken kapasite ve üretimde önemli artışlar meydana gelmiştir. Sektörün üretim kapasitesi 210 milyon m2’den 302.7 milyon m2’ye ulaşmıştır. Sektörün istihdam ettiği kişi sayısı 10.000’den, 13.500’e yükselmiştir. Bu dönemde firmalar kapasite arttırıcı yatırımlar yanında, modernizasyon yatırımlarına da devam etmişlerdir. Firmaların modernizasyon yatırımları yapmalarındaki başlıca amaç, ürün kalitesini yükseltmek yanında, üretim maliyetlerini düşürerek rekabet güçlerini arttırmaktır. Yeni teknoloji kullanımı, enerji ve işçilik maliyetlerinde önemli ölçüde düşüş sağlamaktadır. Bu dönemde üretim miktarı ve kalitesi, ürün çeşitliliği konusunda önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Ancak, yurtiçi ve yurt dışı piyasalarda artan rekabet dolayısıyla reel fiyat düzeyi korunamamış, hem yurtiçi fiyatlar, hem de yurtdışı fiyatlar gerilemiş, firmaların karlılıkları büyük ölçüde düşmüştür. 1.2.2 Sektörün Dünyada (OECD, DTÖ, Ülkeler) ve AB Ülkelerindeki Durumu ÜRETİM Seramik yer ve duvar kaplama malzemelerinin dünya üretimi 2000-2004 yılları arasında sürekli bir artış kaydetmiştir. Bu dönemdeki yıllık ortalama büyüme %4.6 düzeyindedir. 2004 yılında dünya üretimi bir önceki yıla göre %6,6 oranında artarak 6.560 milyon metrekare olarak gerçekleşmiştir. Bu artış önemli oranda Çin, Brezilya, Hindistan, Tayland ve Türkiye’deki üretim büyümesinden kaynaklanmıştır. 21 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Çin 2.2 milyar metrekare dünyanın en büyük üretici ülkesi olup dünya üretiminin %33,5’ini gerçekleştirmektedir. Türkiye ise dünya üretim sıralamasında 7’nci sırada yer almakta olup, dünya üretiminden aldığı pay %3.3’dür. Dünya seramik yer ve duvar kaplama malzemeleri sektöründe üretim yapan ülkelerin 2000-2004 yılları döneminde üretimlerindeki gelişmeler 2004 yılı üretim miktarlarına göre sıralı bir biçimde aşağıdaki tabloda verilmiştir. 22 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 1.20: Dünya Seramik Kaplama Malzemeleri Üretim Miktarları (Milyon m2) ÜLKELER Çin İspanya İtalya Brezilya Hindistan Endonezya Türkiye Meksika Tayland Iran Vietnam Polonya Rusya Mısır Malezya Portekiz ABD BAE Almanya Tayvan G. Kore Japonya Fransa Fas Arjantin Çek cum. G. Afrika Cezayir Kolombiya Filipinler Toplam Dünya Toplamı 2000 Yılı 2001 Yılı 1.807 1.810 621 638 632 638 453 473 NA NA 200 220 175 150 138 167 56 63 71 78 55 95 35 46 30 49 50 65 58 67 64 66 60 55 40 40 62 57 68 47 48 50 54 53 49 44 30 35 27 27 30 30 15 15 16 16 26 26 25 25 5.093 5.253 5.320 5.500 2002 Yılı 1.868 651 606 508 215 230 162 159 100 95 105 49 62 83 72 69 60 48 54 40 56 51 41 35 30 29 20 18 26 25 5.565 5.770 2003 Yılı 2004 Yılı 2.000 2.200 624 635 603 589 534 566 240 270 260 260 189 216 171 177 115 135 120 123 110 110 66 108 82 104 83 83 72 73 70 71 61 64 57 60 58 59 46 52 56 49 46 45 40 41 40 40 36 38 31 32 30 32 25 28 26 26 25 25 5.916 6.311 6.150 6.560 PAY (%) 33,5% 9,7% 9,0% 8,6% 4,1% 4,0% 3,3% 2,7% 2,1% 1,9% 1,7% 1,6% 1,6% 1,3% 1,1% 1,1% 1,0% 0,9% 0,9% 0,8% 0,7% 0,7% 0,6% 0,6% 0,6% 0,5% 0,5% 0,4% 0,4% 0,4% 96,2% 100,0% Dünya seramik yer ve duvar kaplama üretim alanları Avrupa Birliği, Diğer Avrupa, Kuzey Amerika, Orta-Güney Amerika, Asya, Afrika ve Okyanusya olmak üzere yedi bölgeye 23 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 ayrılmaktadır. Seramik yer ve duvar kaplamaları üretiminde; Avrupa Birliği’nde İspanya ve İtalya, Orta-Güney Amerika’da Brezilya, Asya’da Çin dikkat çeken ülkelerdir. 2004 yılı seramik yer ve duvar kaplamaları üretiminin %24,2’si Avrupa Birliği’nde ve %52,7’si Asya’da üretilmiştir. Dünya seramik yer ve duvar karoları üretim alanları Tablo 20’de verilmiştir. Tablo 1.21: Dünya’da Seramik Kaplama Malzemeleri Üretimi Alanları (Milyon m2) BÖLGELER 2004 Yılı Üretimi (Mil. m2) 1. AVRUPA BİRLİĞİ Pay (%) 1.589 24,2% - İspanya 635 9,7% - İtalya 589 9,0% 2. DİĞER AVRUPA (Türkiye dahil) 360 5,5% 3. KUZEY AMERİKA (Meksika dahil) 243 3,7% 4. ORTA-GÜNEY AMERİKA 687 10,5% 566 8,6% 5. ASYA 3.459 52,7% -Çin 2.200 33,5% 214 3,3% 8 0,1% 6.560 100% -Brezilya 6. AFRİKA 7. OKYANUSYA TOPLAM TÜKETİM Dünya seramik kaplama malzemeleri tüketimi üretimdeki artışa paralel olarak son beş yıl içinde yıllık ortalama %5,9 oranında artış kaydetmiştir. Dünya tüketimi 2004 yılında 6.150 milyon metrekare olarak gerçekleşmiştir.Tüketimde ilk sırayı Çin alırken, ikinci sırada Brezilya, üçüncü sırada ise İspanya yer almaktadır. Türkiye ise 2004 yılındaki 123 milyon metrekare tüketim değeri ile dünyada en fazla seramik karo tüketen ülkeler sıralamasında 12’nci sırada yer almaktadır. 2000-2004 yılları arasındaki seramik kaplama malzemeleri tüketim miktarları aşağıdaki tabloda verilmektedir. 24 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 1.22: Dünya Seramik Kaplama Malzemeleri Tüketimi (Milyon m2) ÜLKELER Çin Brezilya İspanya ABD Hindistan İtalya Meksika Endonezya Almanya Fransa Rusya Türkiye Tayland Vietnam İran G. Kore Polonya S. Arabistan Mısır İngiltere Portekiz Japonya Avustralya Yunanistan Malezya Tayvan BAE G. Afrika Fas Kanada Toplam Dünya Toplamı 2000 Yılı 2001 Yılı 2002 Yılı 2003 Yılı 2004 Yılı PAY (%) 1.400 1.500 1.600 1.700 1.850 30,1% 395 417 456 421 449 7,3% 290 312 327 332 361 5,9% 212 211 245 265 292 4,7% NA NA 210 235 270 4,4% 200 192 183 187 192 3,1% 100 129 141 146 151 2,5% 164 168 110 130 140 2,3% 184 164 144 147 136 2,2% 122 125 124 125 130 2,1% 40 60 79 105 130 2,1% 114 94 90 103 123 2,0% 54 60 65 105 115 1,9% 55 95 98 103 103 1,7% 65 72 85 87 90 1,5% 49 59 83 97 90 1,5% 67 71 62 75 85 1,4% 40 60 74 74 75 1,2% 43 50 66 66 70 1,1% 53 62 56 61 70 1,1% 68 60 61 56 54 0,9% 57 56 54 49 47 0,8% 28 29 36 38 46 0,7% 35 40 42 43 44 0,7% 48 51 45 45 44 0,7% 77 55 43 48 42 0,7% 28 27 29 34 40 0,7% 24 24 28 35 40 0,7% 30 31 33 36 36 0,6% 23 25 29 31 34 0,6% 4.163 4.400 4.698 4.980 5.349 87,0% 4.735 5.142 5.426 5.724 6.150 100,0% 25 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 İHRACAT Aşağıdaki tabloda 2004 yılına göre sıralanmış dünyanın en büyük seramik karo ihracatçısı olan 15 ülkenin ihracatları yer almaktadır. İtalya 413 milyon metrekare ihracatı ile birinci, İspanya 341 milyon metrekare ihracatı ile ikinci, Çin 270 milyon metrekare ihracatı ile üçüncü sırada yer almaktadır. Bu üç ülke dünya ihracatının %63’ünü gerçekleştirmektedir. Türkiye ise 94 milyon metrekare ihracatı ile dünyada en fazla ihracat yapan beşinci ülkedir. Türkiye’nin dünya ihracatında aldığı payı ise %7.7’dir. 2004 yılı dünya tüketiminin %26,5’i ihracatla karşılanmıştır. Tablo 1.23: Dünya Seramik Malzemeleri İhracatı (Milyon m2) ÜLKELER 2000 Yılı 2001 Yılı 2002 Yılı 2003 Yılı 2004 Yılı PAY (%) İtalya 436 441 438 418 413 25,3% İspanya 312 339 357 336 341 20,9% Çin 24 53 125 207 270 16,6% Brezilya 57 60 74 103 126 7,7% Türkiye 52 57 74 84 94 5,8% Enonezya 20 30 50 60 60 3,7% BAE 20 22 39 35 35 2,1% Meksika 33 37 33 29 30 1,8% Malezya 15 23 29 29 29 1,8% Portekiz 19 21 22 25 29 1,8% Almanya 20 21 22 22 23 1,4% Tayland 12 12 13 22 22 1,3% Fransa 24 22 21 19 21 1,3% 2 5 6 13 17 1,0% 16 17 17 18 15 0,9% Toplam 1.061 1.159 1.320 1.418 1.523 93,4% Dünya Toplamı 1.160 1.259 1.410 1.510 1.630 100% Polonya Çek Cum. 26 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 İTHALAT Dünya Seramik kaplama malzemeleri ithalatı 2004 yılında 1.630 milyon metrekare olarak gerçekleşmiştir. ABD 231 milyon metrekare ithalatı ile dünyanın en büyük ithalatçısıdır. Diğer önemli ithalatçı ülkeler Fransa, Almanya ve İngiltere olarak sıralanmaktadır. En fazla ithalat yapan gelişmiş ilk 5 ülkenin dünyanın toplam ithalatından aldığı pay %30.7’dir. Tablo 1.24: Dünya Seramik Kaplama Malzemeleri İthalatı (Milyon m2) ÜLKELER ABD Fransa Almanya İngiltere S.Arabistan G.Kore Yunanistan Avustralya Rusya Kanada İsrail Belçika-Lüks. İtalya Hollanda Romanya Macaristan Avusturya Polonya Hindistan Tayland Toplam Dünya Toplamı 2000 Yılı 155 97 143 44 34 10 35 25 10 21 25 26 13 21 4 11 17 27 2001 Yılı 160 104 127 54 48 22 33 24 21 24 31 25 14 19 8 13 16 26 1 2002 Yılı 189 104 113 48 61 32 33 28 22 27 26 24 16 19 9 14 15 23 10 718 1.160 770 1.259 813 1.410 27 2003 Yılı 207 104 111 52 55 42 33 25 27 23 24 25 13 18 11 13 16 23 15 9 846 1.510 2004 Yılı PAY (%) 231 14,2% 109 6,7% 100 6,1% 61 3,7% 50 3,1% 42 2,6% 39 2,4% 37 2,3% 30 1,8% 28 1,7% 24 1,5% 22 1,3% 22 1,3% 18 1,1% 18 1,1% 17 1,0% 16 1,0% 16 1,0% 15 0,9% 15 0,9% 910 55,8% 1.630 100,0% Dokuzuncu Kalkınma Planı 1.2.3 GZFT (Güçlü Yanlar-Zayıf Yanlar ve Sorunlar–Fırsatlar–Tehditler) Analizi KUVVETLİ YANLAR Yüksek Değer Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 ZAYIF YANLAR FİNANSMAN PAZARLAMA Katma İşletme Sermayesinin Olumsuz Türk Malı İmajı Yetersizliği Üretim Kapasitesinin Yüksekliği Ürün Çeşitliliği Maliyet Avantajı Yüksek Kaliteli Hammadde ALTYAPI ÜRETİM TEKNOLOJİ Üretim Girdi Demiryolu Ağının Yurtdışına Maliyetlerinin Yetersizliği Bağımlılık Yüksek Olması AR_GE Çalışmaları Hedef Pazarlarda Etkin Liman ve Altyapı İçin Yeterli Fon Dağıtım Kanallarına Hizmetlerinin Atıl Kapasite Ayrılmaması Ulaşmakta Zorluk Yetersizliği Kaliteli Ürünlere Rağmen Yüksek Yükleme Tanıtım Fonlarının Rakiplere Göre İhraç ve Taşıma Yetersizliği Fiyatlarının Oldukça Düşük Maliyetleri Olması Tanıtım Faaliyetlerinin Henüz Hedeflerine Ulaşmamış Olması AR-GE Çalışmalarının Yetersizliği DİĞER POLİTİKA Kayıt Dışı Üretim yapan Küçük Bürokratik Firmaların yarattığı Engeller haksız Rekabet Dış Pazarlarda Türk Firmaları arasındaki Haksız Rekabet Çin’den Yapılan Dampingli İthalat Özgün Tasarım ve Moda Konusunda Yetersizlik Nitelikli İşgücü Uluslar arası Standartlara Sahip Olma AB Standartlarına Uyum Üniversite-Sanayi İşbirliği (SAM) Çevreye Üretim Duyarlı Akredite Kuruluş Olmaması Coğrafi Konum Yeni Kurulmuş Tesisler Teşviklerin Yarattığı Haksız Rekabet Ortamı Dokuzuncu Kalkınma Planı 1.3 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİNDE (2007-2013) SEKTÖRDE BEKLENEN GELİŞMELER 1.3.1 Yurtiçi Talep Projeksiyonu İnşaat sektöründe yaşanan canlanma seramik kaplama malzemeleri sektörünü olumlu yönde etkileyecektir. Yurtiçi talep içinde ithalatın payı çok düşük olduğundan ve önümüzdeki plan döneminde de önemli oranda bir artış göstermesi beklenmediğinden, toplam yurtiçi talebin yurtiçi üretimle karşılanacağı varsayılmıştır. Seramik kaplama malzemeleri yurtiçi talep projeksiyonunda kişi başı tüketim değerleri ve tahminleri dikkate alınmıştır. Seramik yer ve duvar kaplamalarının en çok tercih edildiği bölge Akdeniz Bölgesi’dir. Akdeniz ülkelerinden İspanya’da kişi başına düşen seramik tüketimi 8 m2, İtalya’da 3,2 m2, Yunanistan’da 3.5 m2 ‘dir (2002). Türkiye’de ise kişi başına düşen seramik tüketimi 2005 yılı hariç son beş yıl 1,5 m2’nin düzeyinde seyretmiştir. 20042005 yıllarında inşat sektöründe yaşanan canlanma sonucu 2005 yılında kişi başı tüketim 1,8 metrekareye kadar yükselmiştir. Öngörü döneminde Gayri Safi Milli Hasılanın %5 artacağı varsayılmış, kişi başına düşen milli gelirdeki artışa paralel olarak yurtiçinde tüketimin artacağı varsayılmıştır. 20052008 yılında SKM yurtiçi talebin %12 oranında artacağı, 2008-2013 yılları arasında ise %8 düzeyinde artacağı beklenmektedir. Tablo 1.25: Seramik Kaplama Malzemeleri Sektörü Yurtiçi Talep Projeksiyonu Yıllar 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 Nüfus (Milyon) 74,3 75,7 77,1 78,5 79,9 81,4 82,9 84,4 85,9 Yurtiçi Tüketim (m2) 135.000.000 148.500.000 166.300.000 186.250.000 201.150.000 217.250.000 234.600.000 253.400.000 273.700.000 Kişi Başı Tüketim (M2) 1,82 1,96 2,16 2,37 2,52 2,67 2,83 3,00 3,19 Seramik kaplama malzemelerinin yurtiçi talep projeksiyonu sadece miktar olarak verilmiştir. Değer olarak geçmiş yıllara ait sektörel veriler mevcut olmaması nedeniyle 20062013 yıllarına ait projeksiyon değer olarak verilememiştir. Dokuzuncu Kalkınma Planı 1.3.2 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 İhracat Projeksiyonu Türk seramik kaplama malzemeleri sektörünün dış pazarlardaki genişlemesinin sürmesi beklenmektedir. Türkiye her geçen yıl, ihracat yaptığı ülkelerdeki pazar payını artırarak ve yeni pazarlarla kalıcı ilişkiler kurarak gösterdiği etkin başarılarla dünyanın önde gelen ihracatçı ülkelerinden biri olma özelliğini korumaya devam edecektir. Üretim kapasitesinin yurtiçi talebin çok üzerinde olması nedeniyle firmaların son on yıl içinde zorunlu olarak ihracata yönelmeleri, yurtdışı pazarlarda yapmış oldukları pazarlama faaliyetleri ve satış/satış sonrası destek yatırımları nedeniyle sektörün ihracatının artması beklenmektedir. Ülkemizin içinde bulunduğu makro ekonomik şartlar ve inşaat sektörünün büyüme potansiyeli göz önüne alındığında, önümüzdeki dönemde yurtiçi pazarda seramik tüketiminde yaşanacak bir artışın mevcut üretim kapasitesini massetmesi mümkün gözükmektedir. Aşağıda yer alan tablodan da görüleceği üzere 1998 yılından itibaren dünya seramik kaplama malzemeleri tüketimi yıllık %5-8 oranında büyümektedir. Önümüzdeki dönemde gerek yenileme talebinin artarak devam edeceğine dair beklentiler gerekse, kırsal-şehir nüfus hareketinin yaratacağı konut talebi nedeniyle dünya tüketimin yıllık %7-8 oranında büyüyeceğini öngörmekteyiz. Dünya pazarlardaki bu büyümenin önemli bir üretici ülke olan ülkemizin ihracatını olumlu yönde etkileyecektir. Tablo 1.26: Dünya Seramik Kaplama Malzemeleri Tüketimi (Milyon m2) Yıllar 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Tüketim 4.164 4.485 4.735 5.142 5.426 5.724 6.150 Değişim 7,7 5,6 8,6 5,5 5,5 7,4 İhracat artışını tetikleyecek diğer bir faktör de önemli ihracat pazarlarda yaşanması beklenen dünya ortalamasının üzerindeki büyümelerdir. Bu pazarların başında ABD gelmektedir. Bugün 280 milyon nüfusa sahip ABD kişi başına düşen 1.05 m2 seramik kaplama malzemesi tüketimiyle önemli bir ihracat pazarı özelliği taşımaktadır. Türkiye’de ise 30 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 kişi başı tüketim 1.8 m2 seviyesindedir. Seramik karolar %11.2 pazar payı ile halı (% 67.5) ve vinil’den %13.8) sonra ABD en fazla tercih edilen üçüncü zemin kaplama malzemesidir. Önümüzdeki yıllarda seramik karo tüketiminin artacağı, bu gelişiminde sektörün ihracatını yukarı yönde etkileyeceği beklenmektedir. Öngörü döneminde ihracatın yıllık yüzde 7.5 (%7.5) artış göstereceği varsayılmıştır. Bu oran belirlenirken düşük enflasyonlu bir dönemde Türk parasının değerli olması ve bunun devam edeceğini gösteren makro ekonomik politikalar, enerji fiyatlarının orta vadede yüksek seyretmesi, ülkemizin nakliye altyapısının yetersiz olması ve 1990’lı yılların aksine 2000’li yıllarda dünyadaki Çin, Endonezya, Vietnam, Hindistan, Brezilya, Meksika, BAE, Iran gibi üretici ülke sayısının artmış olması gibi kriterler göz önünde bulundurulmuştur. Bu varsayımdan hareketle 2006-2013 dönemi için tahmin edilen ihracat miktarları aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo 1.27: SKM Sektörü İhracat Projeksiyonu Yıllar Yurtdışı Talep (m2) Yurtdışı Talep ($) 2006 97.000.000 402.550.000 2007 104.000.000 442.000.000 2008 111.800.000 486.330.000 2009 120.200.000 534.890.000 2010 129.200.000 587.860.000 2011 138.900.000 645.885.000 2012 149.300.000 709.175.000 2013 160.500.000 778.425.000 31 Dokuzuncu Kalkınma Planı 1.3.3 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Üretim Projeksiyonu: Yurtiçi talep ve ihracattaki artışa paralel olarak Seramik Kaplama Malzemeleri üretiminin 2006-2013 yılları arasında aşağıdaki tablodaki gibi gerçekleşmesi beklenmektedir. Tablo 1.28: SKM Sektörü Üretim Tahmini (Birim : m2) Yıllar Üretim Tahmini 2006 245.500.000 2007 270.300.000 2008 298.050.000 2009 321.350.000 2010 346.450.000 2011 373.500.000 2012 402.700.000 2013 434.200.000 1.3.4 İthalat Projeksiyonu: a) Ürün İthalatı: Yurtiçi talep projeksiyonuna göre ithalatın aşağıdaki tablodaki gibi gerçekleşmesi beklenmektedir. Tablo 1.29: SKM Sektörü İthalat Tahmini Yıllar 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 Miktar (m2) 3.150.000 3.600.000 4.140.000 4.760.000 5.475.000 6.300.000 7.245.000 8.330.000 32 Değer (USD) 25.200.000 28.800.000 33.120.000 38.080.000 43.800.000 50.400.000 57.960.000 66.640.000 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 c) Hammadde İthalatı: Üretim için gerekli ham madde ithali ile ilgili tahmin aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo 1.30: SKM Sektörü Hammadde İthalatı Tahmini Yıllar 1.3.5 Değer (USD) 2006 29.460.000 2007 32.436.000 2008 35.766.000 2009 38.562.000 2010 41.574.000 2011 44.820.000 2012 48.324.000 2013 52.104.000 Yatırım Tahminleri Geçmiş Dönemdeki alınan yatırım teşvik belgeleri Ek’teki Listede verilmektedir. 1.3.5.1 Muhtemel Yatırım Alanları ve Yerleri Yatırım teşvik belgelerinden de görüleceği üzere yapılan yeni, tevsi ve modernizasyon yatırımlarının tamamı dört ana üretim bölgesinde yoğunlaşmaktadır. Bunlardan birinci Bilecik-Eskişehir, ikincisi Uşak-Kütahya, Üçüncüsü İzmir-Manisa ve dördüncüsü Çanakkale bölgesidir. Bu bölgeler mevcut üreticilerin üretim yaptığı seramik hammadde rezervlerinin bulunduğu bölgelerdir. 1.3.6 Teknolojide, Ar-Ge Faaliyetlerinde, İstihdam Piyasasında, Girdi Piyasalarında, Çevre Uygulamalarında vb. Muhtemel Gelişmeler ve Sektörün Rekabet Gücüne Etkileri: Hammadde temin müesseseleri, gerekli temizleme işlemlerini mahallerinde yaptığı için, katı atık problemi azalmıştır. Sektörün yoğun olduğu bölgelerden Doğal Gaz Boru Hattı’nın geçirilmiş olması sebebiyle, temiz ve kolay yakılır olan gazın kullanımı, hava 33 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 kirliliğinin azalmasında olumlu bir etkisi olmuştur. Katı atıkların değerlendirilmesi ile ilgili çalışmalar sürdürülmektedir. Atık suların temizlenmesi ile ilgili tesisler ise kuruluşlarca genelde tamamlanmıştır. Firmaların önemli bir kısmı ISO 14000 belgesi almıştır. 1.3.7 Sektörde Kamunun Rolü, Özelleştirme Faaliyetleri ve Muhtemel Etkileri: Kamu’nun en önemli rolü üretim aşamasında hammadde ve enerji girdilerinin rekabete engel değil, üstünlük sağlayacak bir model üzerine oturmasını sağlamaktır. Özellikle devlet, elindeki hammadde ve enerji girdilerini fiyatlandırırken, üretimi teşvik edici bir politika izlemelidir. Bununla birlikte, hammadde ve enerji girdilerinin uzun vadede belli bir düzen içerisinde zamlanacağının güvenini vermelidir. Bunun aksi durumda hem yatırımlar atıl duruma gelir, hem istihdam kaybı yaratılır, hem de üretim ve ihracat kaybına neden olunur. Bunun en belirgin yansıması da, devletin vergi gelirlerinin düşmesi olacaktır. Uluslararası piyasalar için üretim yapan kuruluşlar, üretim girdilerinin uluslararası piyasalardan düşük olmasını beklerler. İşçilik ücreti, enerji fiyatı, hammadde fiyatları, üretim üzerindeki vergi yükleri eğer kendileriyle aynı üretimi yapanlardan ucuz olursa ya da hiç değilse bazı alanlarda ucuz, bazı alanlarda eşit olursa, üretim maliyetlerini rekabetçi tutabilirler. Çünkü artık birçok sektörde dünyada üretim kalitesinde çok önemli engeller bulunmamaktadır. Rekabet gücü, üretim girdilerindeki maliyet avantajları ve üründe farklılık yaratmak ile kazanılmaktadır. Seramik kaplama malzemeleri sektöründe üretimi yapan kuruluşların tamamı özel sermayeli kuruluşlardır. Dolayısıyla bir özelleştirme sürecinin olması mümkün değildir. 34 Dokuzuncu Kalkınma Planı 1.4 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 AB’YE KATILIM SÜRECİNİN SEKTÖRE ETKİLERİ Konuya ilişkin değerlendirme “AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Amaç ve Politikalar”, “Diğer Amaç ve Politikalar” ve “AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Düzenlemeler” bölümlerinde yapılmıştır. 1.5 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİ İÇİN ÖNERİLEN STRATEJİ, AMAÇ, POLİTİKA, ÖNCELİK VE TEDBİRLER 1.5.1 Temel Sektörel Vizyon ve Strateji - Temel Amaç ve Politikalar Sektörün geleceği ile ilgili temel vizyon ve bu vizyonu gerçekleştirmek için izlenecek stratejiler konusunda 18-19 Haziran 2005 tarihlerinde sektör Yetkililerinin de katılımlarıyla gerçekleşen ARAMA Konferansında belirlenen “Bütünleştirilmiş Gelecek Tasarımı” içinde yer alan Ortak Temel Amaçlar, Ana Hedefler, Değerler Stratejik Kurgu aşağıda verilmektedir. 1.5.2 SKM Sektörünün Bütünleştirilmiş Gelecek Tasarımı YÖNGÖRÜ Ortak Temel Amaç • Dünya ölçeği Î Transnational olmak • İmaj-Prestij Î Aranan olmak • Pazar payını arttırmak ve satış miktarını katlamak • SKM Üretiminde Dünyada ilk 5 Avrupa’da ilk 2 içinde yer almak Ana Hedefler • 600 milyon m2 Üretim • Aşamalı ortalama birim fiyat : Önce 6 $/m² – Sonra 7 $/m² • Toplam ihracat Î 2,7 milyar $ • Varsayımlar: Ürün miksi (dekor porselen/büyük-küçük ebat) Değerler • Geleneksel Türk seramik kültürü • Güvenilirlik/dürüst ticaret 35 Dokuzuncu Kalkınma Planı • Ürün ve hizmet kalitesi • Verimlilik • Çevreci yaklaşım Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 STRATEJİK KURGU Faaliyet alanları • • Sırlı porselen karo üretiminin mevcut %10’dan %50’ye arttırılması Hammadde Artırılacak üretim kapasitesine cevap verecek hammadde kaynaklarını bulmak ve geliştirmek Bunlara ek olarak; • Makine yedek parça yerli imalatının/yan sanayinin geliştirilmesi • Porselen ve yeni kaplama alanları (örn. dış kaplama ya da doğal taşın kullanıldığı yerler) Konumlandırma Ağırlık verilecek pazarlar: • ABD • Rusya-Ukrayna • AB ve İskandinavya • Komşu ülkeler • Orta Doğu • Türki Cumhuriyetler Rakip Gruplar • İspanya • İtalya • Rakiplerin diğer ülkelerde yaptığı yatırımlar • Gelişmekte Olan Ülkeler İran, BAE, Çin, Endonezya, Meksika, Brezilya ABD • Büyüyen pazarda da payımızı korumak ve 5 yıl içinde payımızı %100 artırmak Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 • Dağıtım kanalı kurmak veya satın almak • Türk lobisi ile irtibat ve etnik pazarlama • Direkt sefer yapılması, gemi temini • Mermer Sektörü ile işbirliği (nakliye, pazarlama ve bayi teşkilatı) • Büyük DIY’lara ‘Made in Turkey’ ibaresi konulması • Olduğumuz yerlerde genişleme Î Limanlardan içe doğru pazarımızı genişletmek • Satış ağı olan üreticilerle işbirliği Î Satın almaları Türkiye’den sağlamak AB Yakın Pazarlar • Irak, Suriye, Türki Cumhuriyetler, Yunanistan, Rusya, Ukrayna • Rusya’ya yatırım yaparak fabrika satın alarak pazara satış, ortaklık • Batılı yaşam tarzı ürünler • Showroom, teşhir merkezleri • Turistik otellerin dekorasyonu • Türk müteahhit firmaları ile işbirliği yapmak Ortadoğu • Çok ucuz ürünlerde Uzakdoğu Ülkeler ile Rekabet • Üst segment ürünlere yönelme (İtalya ve İspanya) • Arap ülkelerindeki sıfır gümrük avantajının kullanılması • Re-eksport fırsatlarını değerlendirilmesi • Söz konusu ülkelerde yatırım ve ortaklık Türki Cumhuriyetler • Türk Müteahhitler Birliği ile bu ülkelerde işbirliği • Seramik kullanımının yaygınlaştırılması • Serbest bölgelerde fabrika kurulması • Enerji fiyatlarının ucuz olması yatırım kararını güçlendirebilir. 37 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Kuzey Afrika • Yatırım ülkelerinde yer alma (Sudan Cezayir ve diğer) • Güney Afrika Cumhuriyeti büyük bir pazar • Kuzey Afrika’da İtalyan, Fransız hakimiyeti var • Ölçek çok büyük • Çin’de birlikte yatırım, dışarıya satmak için (exports) Çin Rekabet Avantajı • Coğrafi Konum Önemli pazarlara coğrafi yakınlık • Hammadde kaynaklarına yakınlık Verimlilik • Mevcut tesislerin yeni olması ve yeni kurulacak olan tesislerin teknolojik getirisi • Verimliliğin giderek artması (işgücü, donanım, yatırım) • Avantajlı işgücü maliyeti (İtalya ve İspanya’ya göre) Ürün • Ürün çeşitliliğinin korunması • Ürün kalitesinin geliştirilmesi Sektör • Sektörde artan kurumsallaşma, tanıtım fonu (ortak hareket kabiliyeti) • • Sektörel olgunlaşma Makro Faktörler Sosyal yapı (özverili çalışma) • Ağır iş gücü ile ilgili sanayinin AB’den kaçması • Büyüyen iç pazar • Bürokrasideki iyileşmeler, devletin ihracat stratejisindeki olumlu gelişmeler 38 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Rekabet Formülü Pazarlama: • Farklı pazarlar için farklı pazarlama stratejileri belirlenmesi (hizmet, fiyat, müşteri) • Ürün çeşitliliğinin korunması (Farklı ülke taleplerine göre çeşitlendirme-doğru ürün gamı tespiti) • Bilgi bankası oluşturulması. • Yeni yatırımların porselen karoya yönlendirilmesi • Yüksek alım gücüne hitap eden özgün tasarımların ürün portföylerine dahil edilmesi • Seramik için yeni kullanım alanlarının araştırılması • UNICERA Fuarı’nın dünya çapında bir fuar haline getirmek • Ürün seçiminde profesyonel karar vericilere yönelik tanıtım faaliyetlerinin yoğunlaştırılması (Yurt dışı ofis-depo-showroom vs pazarlama yatırımları) Hedef pazarlarda üretim tesisleri kurmak • Moskova’yla başlayarak ABD’de seçilmiş eyaletlerde “Türk Seramik Ticaret Merkezleri” kurmak.(Teşhir, tanıtım ve merchandising için) Üretim • Son kullanıcıların farklı gelir düzeylerine hitap eden farklı kalite ve maliyette mamuller üreterek toplam ciroyu artırmak (versioning) • Ortak kullanım girdilerinin organize hareket ederek aşağı düzeylerde temin edilebilmesi • Büyüyen stratejik pazarlarda üretim yapmak • Hedef pazarlarda JV yatırımları • Ürün kalitesinin geliştirilmesi • Makine-yedek parça teknolojisi gelişimi için destek sağlamak, makine üreticileri ile temasa geçmek • Ortak enerji şirketi (doğal gaz) • Ortak Frit ve sert mineraller öğütme tesisleri • Hazır masse hazırlama tesislerini teşvik etmek • Maliyetleri düşürmek amacıyla uygun yatırım modellerini seçmek ve teknolojinin esnekliğini kurmak. Kapasite kullanım oranlarını maksimuma çıkartmak 39 Dokuzuncu Kalkınma Planı Nakliye • Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 İç ve dış pazarlar için toplu taşımacılığın gereği olan demiryolları ve limanların nakliye maliyetlerinin düşünülerek rehabilite edilmesi. • Zamanında teslimatların gerçekleşmesi için deniz-kara-demiryollarında birimler arası koordinasyonu sağlanması • Satın almalarda (ithal edilen ürünlerde) rekabetçi satın almaların gerçekleşmesi için işbirliklerinin artırılması (Zirkon, Çinko) • Gemlik Limanı’nın altyapısını seramik yüklemelerine uygun hale getirmek • Ege’de İzmir Limanı’na alternatif liman • Çine-Aydın, Şile-İstanbul (hammadde, demiryolu ile) • TCDD/DLH ile ilgili problemlerin çözümü • Altyapının geliştirilmesi • Türkiye’den öncelikle ABD’ye deniz yoluyla “düzenli, direkt hat” kurulması AR-GE • Mevcut üniversite-sanayi işbirliğinin artırılarak devam ettirilmesi • AR-GE’de gelişim... (SAM ile üreticiler arasında daha iyi bir iletişimi sağlama) • İnsan kaynaklarına yatırım • Yeni AR-GE finansman modelleri geliştirilmesi • AB fonlu (tanıtım, vb. fon destekli) “Seramik Tasarım Enstitüsü” kurmak. (Özellikle kaplama sektörüne yönelik) • Ortak Tanıtım Fonu’ndan AR-GE yatırımlarına kaynak aktarılması • Araştırma merkezlerinin daha aktif ve etkin çalışması Finansman • Mevcut finansal kaynakların ihracata yönelik (reel gerçekleşen) cazip hale getirilmesi • Mevcut %14 Eximbank kredi faizlerinin düşürülmesi (enflasyon seviyesinin düşürülmesi) • AB’den sağlanan fonların daha bilinir ve kullanılır hale gelmesi • Teşviklerin iller bazında değil, sektörel bazda verilmesi • Öz-sermaye kullanımını özendirici teşvik (halka açılım) İşbirlikleri/İlişkiler 40 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 • Temin ve Lojistik • İthalat işbirliği - Ortak satın alma • Dış pazarlarda ortak lojistik hedeflerin geliştirilmesi • Hedef pazarlarda ihracat yapan diğer sektörlerle işbirliği (lojistik) • Demiryolları ve liman işletmeleri önderliğinde periyodik toplantılar yapmak • Hammadde • Rezervi kısıtlı ve kaliteli hammaddelerin ortak, planlı kullanımı • Kamu ile ilişkiler • Kamu ve kamu kuruluşları ile olan ilişkilerin münferit olarak değil, birliklerce yapılması ve artırılması Pazarlama ve Satış • Ortak pazarlama ve satış (özellikle küçük ölçekli firmalar için) • Uluslararası pazarlama faaliyetlerinde firmaların ve sektörün etkinlik sağlaması • Firmalara uluslararası pazarlama konusunda eğitim verilmesi • Ülke imajını ve seramik sektörünü zedeleyenlere yaptırım • Hammadde ve yardımcı malzemelerden kullanılmayanların bir borsa mantığı ile kullanılabilir hale getirilmesi. • Demiryollarından ortak hat kiralanması. • Türk Müteahhitler Birliği ile işbirliği • Tanıtım İstanbul’u komşu ve çevre ülkeler alıcılarına yönelik “Seramik Fuar Merkezi” haline getirmek • Yurt dışı ortak tanıtım ve pazarlama projeleri • Önce ulusal, sonra uluslararası hale gelecek tasarım yarışması yapmak • Ortak yan sanayi kurulması • Euro-Palet’in seramik sektörü standardı haline gelmesi. Ortak üretimin yapılabilmesi. 41 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 1.5.2.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Amaç ve Politikalar - Diğer Amaç ve Politikalar AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki ve Kurumsal Düzenlemeler AB ile katılım müzakerelerinin başlatılması kararının alınmasıyla, Türkiye’nin üyelik süreci yeni bir aşamaya girmiştir. AB müktesebatına uyum çerçevesinde yapılacak çalışmalar neticesinde toplumsal hayatı ilgilendiren tüm alanlarda köklü bir değişim gerçekleşecektir. Bu değişim diğer sanayi dallarında olduğu gibi seramik kaplama malzemeleri sektöründe de hissedilecektir. Türkiye’nin AB Müktesebatını ne kadar sürede kendi iç hukukuna aktarıp, yürürlüğe koyacağı ve etkili bir şekilde uygulayacağı seramik sektörünü de yakından ilgilendirmektedir. Belirlenen müktesebat başlıklarına göre, Türkiye’deki ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra sektörel derneklerin de müzakere pozisyonlarının hazırlanmasında etkin görev yapması gerekmektedir. AB’ye giriş sürecinde, artan dünya rekabeti şartları altında sanayiinin rekabet gücünü ve verimliliğini artırmak, dışa dönük bir yapı içerisinde sürdürülebilir bir gelişmeyi desteklemek ve muhafaza etmek Türk Sanayi Politikası’nın temel hedefi olmalıdır. Bu hedefe ulaşılması halinde sanayi, olabildiğince yerel kaynakları harekete geçiren, çevre normlarına uygun üretim yapan, tüketici sağlığını ve tercihlerini gözeten, yüksek nitelikli insan gücü kullananan, stratejik yönetim anlayışı uygulayan, Ar-Ge’ye önem veren, teknoloji üreten, özgün tasarım ve marka yaratarak uluslararası pazarlarda yerini alan bir yapıya kavuşturulacaktır. Bu bağlamda seramik sektörü tarafından benimsenecek ilke ve politikalar şöyledir: • İhracatın Artırılması • Yatırımların Teşvik Edilmesi • Teknolojik Kapasitenin ve Ar-Ge’nin Geliştirilmesi • Kalite ve Verimliliğin Artırılması • İşgücünün Geliştirilmesi • Organize Sanayi Bölgeleri, Özel Endüstri Bölgeleri • Sürdürülebilir Gelişimin Sağlanması • Sektörün Dünyada Rekabet Gücünün Korunması 42 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 AB müktesebatına uyum ile birlikte Sanayi ve ilgili Yasal ve İdari düzenlemeler içerisinde yer alan Fikri ve Mülkiyet Hakları konusundaki gerekli yasal düzenlemeleri yürütmek, fikri mülkiyet hakları alanında kuralları etkin bir şekilde uygulamak ve bu haklarla ilgili tüm işlemleri yürütmek sektörümüz açısından büyük bir önem arz etmektedir. Diğer tarafından seramik sektörünün emek yoğun bir sektör olması nedeniyle AB Sosyal Politika ve İstihdam Mevzuatına uyum sürecinde yapılacak yasal düzenlemeler İş hukuku, İş Sağlığı ve Güvenliği ve sosyal güvenlik alanlarında sektörümüzü yakından ilgilendirmektedir. Avrupa Birliği Tüketici Politikaları esaslarına göre tüketicinin korunması konusunda yapılacak yasal düzenlemeler Tüketicilerin daha güçlü bir sese sahip olmasına, tüketiciler için yüksek seviyede sağlık ve güvenlik sağlamasında, tüketicilerin ekonomik çıkarlarına saygı gösterilmesine neden olacak bu gelişmelerse seramik sektöründe kaliteli üretim ve hizmet konusunda rekabeti tetikleyecektir. Diğer önemli bir konu ise AB’nin Rekabet Politikalarına uyumdur. Türkiye, rekabet hukuku alanındaki mevzuatın önemli bir bölümünü, AB müktesebatı ile uyumlu hale getirmiştir. Ancak özel ve inhisari haklara sahip işletmelere uygulanan rekabet kuralları ile devlet yardımları alanında Topluluk mevzuatına uyum konusundaki mükellefiyetlerini tam olarak yerine getirememiştir. Topluluğun rekabet politikasının temel unsurlarında biri olan “Devlet Yardımları” konusunda yapılacak yasal düzenlemeler sektörü için büyük öneme sahiptir. Devlet yardımları ve devlet yardımlarının denetimi konusunda AT Anlaşmasının 87’nci maddesinde Anlaşma’da bir üye devlet tarafından, devlet kaynakları vasıtasıyla, belirli teşebbüslere veya belirli malların üretimine menfaat sağlayarak rekabeti bozan veya bozmakta tehdit eden her türlü yardım, üye devletler arasındaki ticareti etkilediği ölçüde, ortak pazarla bağdaşmayacağı ifade edilmektedir. Türkiye’de AB kriterlerine dayanan etkin bir devlet yardımları kontrol sistemi olmadığı gibi farklı yasal düzenlemelere dayanan mevcut yardım programlarının bir envanteri de mevcut değildir. Enerji sektörü Avrupa Topluluğu’nun önemli sektörlerinden birini teşkil etmektedir. Enerji politikaları Topluluğun, piyasaların bütünleşmesi, sürdürülebilir kalkınma, tüketicinin korunması, ekonomik ve sosyal uyum gibi ilkelere dayanan genel ekonomi politikasının bir parçasını oluşturmaktadır. Enerji politikalarının temel amaçları ; 43 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 • Topluluğun rekabet edebilirliğine katkı sağlamak • Enerji arz güvenliğini temin etmek • Çevrenin korunmasına katkıda bulunmak şeklinde sıralanmaktadır. Bu amaçlar çerçevesinde Mevzuat Uyumu ve Kurumsal Yapılanma Çalışmaları kapsamında Enerji Verimliliği Kanunu çalışmaları, Elektrik Enerjisi Sektöründe yapılacak reformlar, EPDK’nin doğalgaz piyasası ile ilgili düzenlemeleri, BOTAŞ’ın doğalgaz alım ve satım sözleşmelerinin devri konusunda yapılan yapısal ve yasal düzenlemeler seramik sektörünün enerji yoğun bir sektör olması nedeniyle rekabet gücünün korunması ve artırılması bakımından büyük önem arz etmektedir. Ayrıca AB’nin ulaştırma politikaları çerçevesinde karayolu, demiryolu ve denizyolu ulaşımı ile ilgili yapılacak yatırım ve yasal düzenlemeler nakliye maliyetinin ticari maliyetler içinde önemli bir paya sahip seramik sektörü için hayati önem taşımaktadır. Seramik sektörü için diğer önemli bir konu Çevre Mevzuatına uyum konusudur. AB çevre müktesebatında hava, su atık, doğanın korunması endüstriyel kirliliğin kontrolü konularında kalite standartları ve/veya ilgili prosedürlere dair düzenlemeler yer almaktadır. Endüstriyel Tesislerden Kaynaklanan Hava Kirliliği Direktifi’nde verilen tanımlara ve emisyon limit değerlerine göre işletmelerde modernizasyon ve filtreleme yatırımları gerekmektedir. 1.5.3 Amaç ve Politikaları Gerçekleştirmeye Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki - Kurumsal Düzenlemeler - Diğer Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Düzenlemeler Seramik kaplama malzemeler sektörünün temel sorunları ve çözüm önerileri ve bu konuda ilgili kurumların listesi rapor sonunda verilmektedir. 1.5.3.1 Teşvik Sistemine İlişkin Tedbirler Seramik sektörü Eskişehir, Bilecik, Çorum, Kütahya, Uşak, İzmir, Manisa, Aydın, Çanakkale, Zonguldak gibi değişik illerde yerleşmiştir. Bu illerden bazılarının son kararname 44 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 ile teşvik kapsamına alınması bu illerde üretim yapan tesisler ile diğer illerde mevcut olan tesisler arasında maliyet farkı yaratmış, bu da haksız rekabete neden olmuştur. Teşvikler sadece il ve bölge bazında değil sektörel bazda da olmalıdır. Hangi sektörümüz ülkemize katma değer sağlayacak potansiyeli taşıyorsa o sektörümüz teşvik edilmelidir. 1.5.4 Politika, Tedbir ve Düzenlemelerin Toplam Getirileri ve Yükleri Seramik kaplama malzemeleri sektörü katma değeri en yüksek sektörlerden biridir. Ülkemizin sürdürülebilir bir ekonomik büyümeye kavuşturulabilmesi için, üretimdeki “Katma Değer”in ülkede daha fazla oluşması gerekmektedir. Çünkü “Yerli Üretim” olarak tanımlanan “Katma Değer” in yurt içinde gelişmesi, daha çok üretim ve istihdam ile toplumsal refahın da temel kaynağını oluşturmaktadır. Seramik kaplama malzemeleri sektörünün rekabet gücünün artırılması yönünde izlenecek politikaların ve yapılacak düzenlemelerin ülkemizin ihracat gelirini artıracağı, başlangıçta kamu finansmanı üzerinde bir yük oluştursa da kısa vade bu yükü ortadan kaldıracak bir katkıyı ekonomiye kazandıracağı düşünülmektedir. 1.6 SONUÇ VE GENEL DEĞERLENDİRME Türkiye seramik kaplama malzemeleri sektöründe; üretim, yurtiçi talep, ihracat ve kapasite bakımından 1980’lerin başından itibaren hızlı bir büyüme yaşanmıştır. Bunun sonucunda Türkiye, dünya seramik kaplama endüstrisi içinde önemli bir yere gelmiştir. 2004 yılında gerçekleşen 216 milyon metrekare üretim ile Türkiye dünya üretiminin %3,3’ünü oluşturmaktadır. Bu üretim düzeyi Türkiye’yi en büyük yedinci üretici ülke konumuna getirmiştir. 2005 yılı itibariyle Türkiye’de kurulu tesis sayısı 24 olup, üretim kapasitesi 302,7 milyon metrekareye yükselmiştir. Sektördeki firmalar kapasitelerini artırırken, mevcut firmalar da modernizasyon yatırımları ile teknolojilerini yenilemişlerdir. Süreç içinde Türkiye seramik kaplama sektörü dünya standardını yakalamış, dünya ölçeğinde kaliteli ürün üretir hale gelmiştir. Türkiye seramik sektörünün bu hızlı gelişimindeki en önemli etken inşaat sektöründe yaşanan olumlu gelişmelerdir. 1980’li yıllarda kurulan Toplu Konut İdaresi ve teşvik edilen konut sektörü, inşaat sektörünü hızla geliştirmiş, buna koşut olarak seramik kaplama ürünlerine talep artmıştır. Canlanan iç talep, sektöre yeni firmaların girmesini 45 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 sağlamış, sektörde firma sayısının artmasıyla birlikte dinamik bir rekabet ortamı oluşmuştur. Bunun sonucunda da doğal olarak firmalar maliyet tasarrufu sağlamak amacıyla teknolojilerini yenilemiş ve uluslararası ölçekte kaliteyi yakalamışlardır. İç pazarda yaşanan bu gelişmelerin yanı sıra seramik kaplama malzemeleri üreten firmalar dış pazar arayışlarını da yoğunlaştırmışlar ve Türkiye Avrupa’nın üçüncü büyük ihracatçı ülkesi konumuna gelmiştir. Ancak 1990’lı yılların sonunda yaşanan global kriz, önemli ihraç pazarlarını olumsuz yönde etkilemiş ve Türkiye’den ithalatlarını kısmışlardır. Ayrıca global krizin Türkiye ekonomisine etkileri de 1998 yılından itibaren yaşanmaya başlamış ve 1999 yılında ekonomide tarihi bir küçülme gerçekleşmiştir. Ekonomideki negatif büyüme, iç talepteki daralma seramik sektörünü de olumsuz etkilemiş, sektöre yönelik yurtiçi talep 1998’de %5, 1999’da %4 düşmüştür. 2000 yılında %16 artan yurtiçi talep 2001 ve 2002 yıllarında tekrar düşmüş, 2003 yılında ise %15 oranında artmıştır. İhracatta düşüş olmamakla birlikte 1999-2001 arasında artış hızı yavaşlamış, 2001 yılından itibaren ise yüksek artış oranlarına tekrar ulaşılmıştır. İhracatta fiyat tavizlerinin verilmesi, dış pazarlarda Türk malı imajının oluşmaması, teknolojide dışa bağımlılık, sektörde yaşanan genel sorunlardır. Bunların yanı sıra ülkemizde enerji maliyetlerinin diğer ülkelere göre yüksek olması, deniz ve demir yolu ulaşımının yeterince gelişmemiş olması ve karayolu taşımacılığına bağımlı kalınması, taşıma maliyetlerinin yüksekliği gibi nedenler de sektörün uluslararası rekabet gücünü olumsuz yönde etkilemektedir. Tüm bunlara rağmen Türkiye seramik kaplama malzemeleri sektörü ihracatını arttırarak sürdürmektedir. Hem gerçekleştirdiği ihracat miktarları hem de AB ile Gümrük Birliği sonucu sıfırlanan ithalat vergilerine rağmen ithalatın artmaması, sektörün uluslararası ölçekte belli bir rekabet gücüne ulaştığını göstermektedir. Sonuç olarak Türkiye seramik kaplama sektörünün gerek üretim gerekse ihracat performansı açısından dünya ölçeğinde önemli bir yere sahip olduğu ve bunun öngörü döneminde de devam edeceği söylenebilir. Hammadde kaynaklarının ülkemizde zengin olması, sektörde yeni teknolojilerin kullanılması ve dinamik bir yatırım ortamının bulunması bu eğilimin devam etmesini sağlayacak unsurlardır. Ülkemizde konut ihtiyacının sürekli artması ve kişi başına tüketimin düşük düzeylerde olması; son yıllarda istikrarsız bir seyir izleyen yurtiçi talebin tekrar artış eğilimine girmesi sektörün geleceği adına önemli verileri 46 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 oluşturmaktadır. Kişi başına seramik kaplama malzemeleri tüketiminin artacağı ve bunun da yurtiçi talebi pozitif yönde etkilemesi beklenmektedir. 1.6.1 Dokuzuncu Kalkınma Planı Açısından Temel Yansımalar Dokuzuncu Kalkınma Planının seramik kaplama malzemeleri sektörünün son beş yılının değerlendirilmesi ve gelecek yedi yılının planlanması bakımından bir referans çalışma olması hedeflenmektedir. Planın en temel yansıması, sektörün rekabet gücünü zaafa uğratan yönlerin tespiti, ve zayıf yönlerinin kamu-özel sektör işbirliği içinde giderilmesi olacaktır. 47 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Belge No Belge Tarihi Firma Adı Yatırımın Yeri Yatırım Nevi Toplam Yatırım (YTL) Sabit Yatırım (YTL) Döviz Kullanımı (Bin $) İstihdam (Kişi) Tam Kapasitede Üreceği Mal ve Hizmetler 73824 19.12.2003 GRANİSER GRANİT SERAMİK M ANİSA KOMPLE YENİ YATIRIM 24.442.000 24.442.000 10.063 100 3.000.000 M 2/YIL Sırlı Granit 73225 02.10.2003 ESKİŞEHİR 53.000.000 22.485 310 11.000.000 M 2/YIL Yer ve Duvar Karosu 02.10.2003 KOMPLE YENİ YATIRIM TEVSİ 53.000.000 73229 İSTANBUL KARO SERAMİK SAN. VE TİC A Ş PERA SERAMİK SAN. VE TİC. 1.350.000 1.350.000 380 900.000 M 2/YIL Seramik Karo ÇANAKKALE 25 1.500.000 M 2/YIL Mevcut'a Ek: 115.000 M 2/YIL Seramik Duvar Karosu 150.000 M 2/YIL (Mevcut) Dekorlu Yer Seramiği 150.000 M 2/YIL (Mevcut) Dekorlu Duvar Seramiği 73028 09.09.2003 TERMAL SERAM İK SANAYİ BİLECİK TEVSİ 80.000.000 80.000.000 43.337 210 3.480.576 M 2/YIL Mevcut'a Ek: 4.869.424 M 2/YIL Duvar Karosu 4.778.149 M 2/YIL Mevcut'a Ek; 3.571.871 M 2/YIL Yer Karosu 500.000 ADET/YIL (Ek) Seramik Kaplama Aksesuarları 72833 19.08.2003 72917 27.08.2003 YAPI KRESİ FİNANSAL KİRALAMA HİTİT SERAMİK SAN VE TİC. KOCAELİ UŞAK FİNANSAL KİRALAMA YENİLEM E 559.900 559.900 351 1.602.127 1.602.127 1.044 0 Seramik Konusunda Kiraya Verilecek Makine Techizatın İth li 60 5.113.632 M 2/YIL (Mevcut) Tek Pişirim Yer Karosu 4.725.742 M 2/YIL (Mevcut) Çift Pişirim Yer Karosu 72414 08.07.2003 TSKB BİLECİK 1.875.238 1.875.238 1.193 BİLECİK FİNANSAL KİRALAMA KOMPLE YENİ YATIRIM 72682 30.07.2003 TANSER SERAMİK SAN. 20.500.000 20.500.000 8.234 71327 11.04.2003 EGE SERAMİK İZMİR TEVSİ 19.000.000 19.000.000 9.240 25.000 TON/YIL (Mevcut) Yer ve Duvar Karosu Y t 0 Seramik Konusunda Kiraya Verilecek Makine Techizatın İth li 320 2.640.000 M 2/YIL Duvar Karosu 2.160.000 M 2/YIL Yer Karosu 70 8.240.000 M 2/YIL Mevcut'a Ek: 1.735.000 M 2/YIL Seramik Yer Karosu 2.160.000 M 2/YIL Mevcut'a Ek: 1.488.000 M 2/YIL Sırlı Granito 8.176.650 M 2/YIL (Mevcut) Seramik Duvar Karo 2.160.000 M 2/YIL (Mevcut) Sırsız Granito 71613 29.04.2003 EMEKS INŞAAT KOCAELİ KOMPLE YENİ YATIRIM 4.364.992 4.364.992 1.607 44 540.000 M 2YIL/ Terra Cotto Yer Karosu 720.000 M 2YIL/ Granit Seramik Duvar Karosu 2.160.000 M 2YIL/ Seramik Yer Karosu 70783 05.03.2003 ANATOLIA SERAMİK BİLECİK KOMPLE YENİ YATIRIM 12.800.000 12.800.000 6.186 100 1.365.133 M 2/YIL Mecut'a Ek 70376 24.01.2003 SÖĞÜTSEN SERAM İK SÖĞÜT 11.764.224 11.764.224 4.943 120 3.650.000 m2/YIL M uhtelif Yer ve Duvar Seramiği 69653 21.11.2002 SİNPAŞ YAPI BİLECİK KOMPLE YENİ YATIRIM KOMPLE YENİ YATIRIM 8.100.000 8.100.000 4.013 570.000 M 2/YIL Duvar ve Yer Karosu 10 1.009.800 M 2/YIL Granit Seramik Yer ve Duvar Karosu Dokuzuncu Kalkınma Planı Belge No 69380 Belge Tarihi Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Firma Adı 24.10.2002 ÇANAKKALE SERAMİK Yatırımın Yeri ÇANAKKALE Yatırım Nevi Toplam Yatırım (YTL) TEVSİ 20.000.000 Sabit Yatırım (YTL) 20.000.000 Döviz Kullanımı (Bin $) 7.530 İstihdam (Kişi) Tam Kapasitede Üreceği Mal ve Hizmetler 25 36.664.378 M2/YIL(Mevcut ) Yer Karosu 6.025.438 M2/YIL(Mevcut) Yer Karosu 526.480 M2/YIL Mevcut'a Ek: 375.000 M2/YIL 67340 13.02.2002 PERA SERAMİK ÇANAKKALE TAMAMLAMA 408.491 408.491 117 2 1.500.000 M2YIL/(Mevcut) Seramik Duvar Karosu 150.000 M2YIL/(Mevcut ) Dekorlu Yer Seramiği 150.000 M2YIL/(Mevcut) Dekorlu Duvar Seramiği 66559 28.08.2001 KEBAN SERAMİK ELAZIĞ 65674 29.03.2001 HIZALTAŞ İNŞAAT BİLECİK 65556 14.03.2001 ÇANAKKALE SERAMİK ÇANAKKALE KOMPLE YENİ YATIRIM 12.161.547 12.161.547 7.378 KOMPLE YENİ YATIRIM TEVSİ 6.926.946 6.926.946 7.422 8.631.561 8.631.561 8.907 300 1.500.000 ADET/YIL Karo Fayans, 1.500.000 ADET/YIL Karo Seramik 482 6.500.000 M2/YIL Yer ve Duvar Seramiği Üretimi 0 6.025.438 M2/YIL (Mevcut) Granito Üretimi 36.664.378 M2/YIL (Mevcut) Yer Karosu Üretimi 65425 16.02.2001 ERCAN SERAMİK BİLECİK TEVSİ 10.954.230 10.954.230 13.037 526.480 M2/YIL Mevcut'a Ek: 300.000 M2/YIL Trim Ü ti i 50 3.762624 M2/YIL Mevcut Seramik Yer Karosu 1.693.636 M2/YIL Mevcut'a Ek: 1.650.000 M2/YIL Seramik Duvar Karosu 65134 23.01.2001 YURTBAY SERAMİK ESKİŞEHİR TEVSİ 24.253.234 24.253.234 21.872 250 3.480.000 M2/YIL ( Mevcut) Duvar Karosu 482.400 M2/YIL (Mevcut) Yer, Duvar Karosu 3.825.000 M2/YILMevcut'a Ek: 5.000.000 M2/YIL Yer Karosu 4.500.000 M2/YIL Ek: Granit Seramik 64964 02.01.2001 SERAMİKSAN MANİSA TEVSİ 13.418.730 13.418.730 14.313 Toplam 913.362.119 913.362.119 456.643 49 185 4.766.000 M2/YIL Mevcut'a Ek: 6.000.000 M2/YIL Yer ve Duvar Karosu 5.216 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 1.31: Seramik Kaplama Malzemeleri Sektörünün Temel Sorunları ve Çözüm Önerileri SORUN Haksız Rekabet AÇIKLAMA ÇÖZÜM - TSE, başvuruda bulunmayan firmaların kontrolünü üstlenmediği, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ise tüm sistemi kontrol edecek kapasiteye sahip olmadığı için yeterli denetim yapılamamaktadır. -Kalitesiz üretim yapan firmaların kontrol edilmesi ve mutlaka mevcut standartlara uymalarının sağlanması gerekmektedir. - Ürün kopyalama sektöre büyük yatırım yapan, AR-GE çalışmalarına ağırlık veren, firmalar aleyhine haksız rekabete yol açmaktadır. - Sigortasız işçi çalıştırma istihdam üzerindeki vergilerini yüksek olması nedeniyle haksız rekabete neden olmaktadır. - Türk standartları Enstitüsü (TSE) denetimlerini artırmalı veya bu konuda SAM’a (Seramik Araştırma Merkezi) yetki verilmelidir. SORUMLU KURUM -TSE -TÜRKAK -Türk Patent Enstitüsü - Haksız bulunan firmalara uygulanan yaptırımlar ağırlaştırılmalıdır. Sinai hakların tescili ve korunması konusundaki uygulamalar iyileştirilmelidir. - Maliye Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı sigortasız işçi çalıştıran firmaları denetim altında tutmalıdır. Sigortasız işçi çalıştırmayı önlemek için işverene ait istihdam üzerindeki vergi ve SSK prim yükü hafifletilmelidir. Bu yükün ağırlığı kayıt dışı ekonomiyi körüklemekte, sigortasız işçi çalıştırmayı özendirmektedir. Enerji Maliyetlerinin Yüksek Olması SKM Sektörü yoğun enerji tüketen bir sektördür. Türkiye’de sanayide kullanılan doğalgaz fiyatı, OECD ülkelerinde sanayide kullanılan doğalgaz fiyatından ortalama % 26 daha pahalı, Elektrik fiyatları ise ortalama %40 daha pahalıdır. - Doğalgaz ve elektrik gibi ana girdiler, sanayiciye dünya fiyatları ile sağlanmalıdır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı - Birçok ülke, sanayide kullanılan doğalgazdan vergi almamaktadır. İhracat için yapılan üretimde tüketilen doğalgaz ve elektrikten vergi alınmamalıdır. Finansman Sektörün ihracat miktarını daha da fazla artırabilecek ve rekabet şartlarını iyileştirecek önlemler geliştirilmelidir. 50 İhracata dönük çalışan seramik sektörünün, ihracat kredilerinin ihracat miktarının %50 seviyelerine kadar artırılması, kredi vadelerinin uzatılması ve faiz oranlarının daha düşük seviyelerde tutulması gerekir. -Türk Eximbank Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 SORUMLU KURUM SORUN AÇIKLAMA ÇÖZÜM Nakliye Altyapısının Yetersizliği Seramik sektöründe taşımacılık maliyetleri, seramik ürünlerin niteliğinden dolayı toplam maliyet içinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye’de ulaşım ağının karayolu ağırlıklı olması, karayolu taşıma maliyetlerinin yüksek olması, deniz ve demiryolu bağlantılarının yetersiz kalması sektörün maliyetlerini olumsuz yönde etkilemekte ve rekabet gücünü azaltmaktadır. - Hammadde rezervlerinin bulunduğu bölgeler ile üretim sahaları arasında Demiryolu bağlantısı kurulmalıdır. Ulaştırma Bakanlığı İhracatta Karşılaşılan Sorunlar Seramik sektöründe faaliyet gösteren üreticilerin çetin rekabet şartları içerisinde daha fazla iş ve istihdam için gayretleri sırasında tüm maliyet unsurlarını iyi hesap ederek, rekabet güçlerini koruyabilmektedirler. Bu çerçevede, çeşitli limanlarda zaman zaman karşılaşılan ve çeşitli isimler altında talep edilen ilave ücretlerin maliyetlere yansıtılması Türk ihracatçısının rekabet gücünü zayıflatacak ve alıcıların başka ülkelere kayma riskini ortaya çıkarabilecektir. Bunun için limanlarımızda hizmetlerin ucuzlatılması için gerekli tedbirlerin alınması sektörün pazar payının korunması ve artırılması bakımından önem arz etmektedir. -Denizcilik Müsteşarlığı Seramik Hammadde Alanlarının Başka Amaçlı Tahsisi Seramik sektörünün ihtiyaç duyduğu hammaddeleri önemli oranda yurtiçi mevcut hammadde sahalarından sağlanmaktadır. Bununla %95’lere varan katma değer yaratılabilmektedir. Ancak son yıllarda seramik hammadde alanlarında gerek merkezi ve gerekse yerel yönetimlerin hammadde kaynaklarının bulunduğu arazileri başka amaçlar için tasarrufta bulunma veya tahsis etme girişimleri sektör için tehdit oluşturmaktadır. Bu durumun önlenmesi ve mevcut hammadde alanlarının korunması sektör için hayati önem taşımaktadır. Fuar ve Tanıtım Faaliyetlerinde Zorluklar Dünya’nın en önemli seramik ve banyo ürünleri fuarı olarak kabul edilen İtalya’nın Bologna kentinde düzenlenen Cersaie Fuarına katılımda zorluklarla karşılaşılmaktadır. Bu ve bunun gibi yabancı ülkelerdeki fuar ve tanıtım faaliyetlerinde karşılaşılan zorlukların karşılıklılık esası çerçevesinde giderilmesi gerekmektedir. Ayrıca bu tür tanıtım etkinliklerinin teşvik edilmesi ve desteklenmesi sadece seramik sektörü için değil, ülke tanıtımı ve turizm için de önemli bir konudur. 51 -Maliye Bakanlığı -İçişleri Bakanlığı -Sanayi Ticaret Bakanlığı -DTM ve Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 2. SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SANAYİİ ALT ÖİK RAPORU Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SANAYİİ ALT ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU ÜYE LİSTESİ RAPORTÖR : MUSTAFA ERSİN AYAYDIN, SERAMİK FEDERASYONU KOORDİNATÖR : F. SAVAŞ BAYAZIT, DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. KOORDİNATÖR: ASAF ERDOĞAN, DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. ÜYE : RAMAZAN ATEŞ, SEREL SERAMİK ÜYE : FATİH BİRBİLEN, KALE PORSELEN ÜYE : ERDEM ÇENESİZ, ÇENESİZLER SERAMİK ÜYE : FATİH KEKEÇ, ÇANAKÇILAR SERAMİK ÜYE : TARIK ÖZÇELİK, KALE SERAMİK ÜYE : YUNUS ÖZGÜNDÜZ, KALE SERAMİK ÜYE : GERMİYAN SAATÇİOĞLU, SERAMİK FEDERASYONU ÜYE : HASAN SAZCI, KALE SERAMİK ÜYE : BERKE UĞURAL, ECZACIBAŞI KARO SERAMİK ÜYE : AHMET ULUKUŞ, TOPRAK SERAMİK ÜYE : EMİN ULUSOY, EGE SERAMİK ÜYE : AHMET YAMANER, ECZACIBAŞI KARO SERAMİK 54 Dokuzuncu Kalkınma Planı 2.1 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 GİRİŞ: Sektörün Tanımı ve Sınırlarının Çizilmesi: Genel anlamda Seramik Sağlık Gereçleri; inorganik-metalik olmayan hammaddelerin belirli oranlarda karıştırılarak akışkan bir çamur haline getirilmesi, daha sonra da alçı ve/veya sentetik reçine kalıplarda şekillendirilerek 1200-1250 C civarında pişirilip su emme değeri %0.75’in altında olan ürünlerdir. Kil, kaolen, kuars, feldspat gibi inorganik hammaddeler temel yapıyı oluşturur. Lavabo, ayak, klozet, rezervuar, bide, hela taşı, pisuar ve duş teknesi beyaz ve renkli olmak üzere ürün yelpazesinin başlıca ürünleridir. Sektörün G.T.İ.P. numarası itibari ile kesin sınırları aşağıdaki gibidir: Tablo 2.1: Seramik Sağlık Gereçleri Gümrük Tarife Ve İstatistik Pozisyon Numaraları 69.10 'Seramikten musluk taşları, lavabolar, lavabo ayakları, küvetler, alafranga tuvaletler, rezervuarlar, pisuarlar ve sıhhi 'bideler, 'tesisatta kullanılan benzeri diğer eşya: Karolar, küpler, vb. eşya '6910.10.00.00.00 Porselen veya çiniden olanlar 6910.90.00.00.00 Diğerleri SITC (Revize 3)’e göre ise, Seramik sağlık gereçleri; • 81221 (Seramikten musluk taşı, lavabo ve ayakları, küvet, bide, pisuar vb. porselenden) • 81229 (Seramikten musluk taşı, lavabo ve ayakları, küvet, bide, pisuar vb., diğer) kod numaraları ile sınıflandırılmaktadır. 2.2 2.2.1 MEVCUT DURUM VE SORUNLAR: Mevcut Durum Endüstriyel anlamda seramik üretimine 1950’li yıllarda başlayan Türkiye, bugün dünyanın önde gelen sağlık gereci üreten ülkelerinden biridir. Seramik sağlık gereçleri sektörü ülkemize istihdam ve döviz girdisi sağlayan, ülke ekonomisinde etkin ve önemli yeri olan bir sanayi dalıdır. Büyük oranda yerli girdiler kullanan sektör, yıllık 300 Milyon ABD Dolarlık üretim değeri, 150 Milyon ABD Dolarlık ihracatı ile, ülkemizin rekabet gücü en yüksek 55 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 sektörlerinden biridir. Ülkemiz seramik sağlık gereçleri üretiminde ve ihracatında Avrupa’da birinci ülkedir. Seramik sağlık gereçleri sektörü katma değeri en yüksek sektörlerden biridir. 2.2.1.1 Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı Seramik sağlık gereçleri sektöründe faaliyet gösteren kuruluşların, üretim yerleri, yabancı sermaye payları, işci sayıları ve kapasiteleri aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo 2.2: SSG Sektöründe Üretim Yapan Kuruluşlar Sıra No: Kuruluş Adı Özel Sektör Kuruluşları 1. ECZACIBAŞI 2. SEREL 3. KALEVİT 4. EGE 5. ÇENESİZLER 6. ÇANAKÇILAR 7. TOPRAK 8. HERİŞ 9. KILINÇ 10. İDESER 11. TURKUAZ 12. DOĞVİT 13. ESVİT 14. ERBE 15. ÖZVİT 16. ÇELEBİLER 17. DURAVİT 18. ÇAĞ 19. SEREN 20. EYVİT 21. BOZVİT 22. TURAVİT 23. BARTIN 24. SELVİT 25. ÖZIŞIK 26. ÇAMAŞ TOPLAM Yeri BOZÜYÜK MANİSA ÇANAKKALE İZMİR ÇORUM ZONGULDAK BOZÜYÜK KÜTAHYA TEKİRDAĞ İSTANBUL KAYSERİ İSTANBUL ESKİŞEHİR İSTANBUL İZMİT SAKARYA İSTANBUL İSTANBUL BOZÜYÜK KAYSERİ BOZÜYÜK ORDU ZONGULDAK ESKİŞEHİR ESKİŞEHİR ORDU Üretim Konusu SSG SSG SSG SSG SSG SSG SSG SSG SSG SSG SSG SSG SSG SSG SSG SSG SSG SSG SSG SSG SSG SSG SSG SSG SSG SSG 56 Varsa Yabancı 2005 Yılı Sermaye Payı (%) İşci Sayısı Kapasite (Adet) 0 0 50 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 80 0 0 0 0 0 0 0 0 0 1.600 587 340 376 400 365 388 310 200 166 153 140 100 83 83 83 110 73 67 60 57 53 40 33 33 33 5.934 5.200.000 2.100.000 1.600.000 1.500.000 1.400.000 1.000.000 930.000 700.000 600.000 500.000 460.000 320.000 300.000 250.000 250.000 250.000 240.000 220.000 200.000 180.000 170.000 160.000 120.000 100.000 100.000 100.000 18.950.000 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 2.3: SSG Sektöründe Kurulu Kapasite Durumu (Birim : Bin Adet) Sıra Ana Kapasite Kapasite No: Mallar ve KKO 1- Seramik Gereçleri Sağlık Kapasite KKO Birimi YILLAR 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Bin Adet 12.355 12.970 13.405 13.615 14.340 17.150 % 60% 62% 57% 64% 69% 72% 2005 Tah. 18.950 76% 2.2.1.2 Üretim: a) Üretim Yöntemi -Teknoloji: Sağlık Gereçleri üretim aşamaları şöyle sıralanabilir: - Kil, kaolen, kuars, feldspat ve diğer yardımcı hammaddeler sulu bir şekilde değirmende öğütülerek çamur elde edilir. - İstenilen kıvama getirilen çamur farklı döküm teknolojileri ile alçı veya sentetik reçine (plastik) kalıplarda şekillendirilir. Şekillendirilen ürünler üründeki nem halinde bulunan suyun buharlaştırılması için kurutulur. - Kurutulmuş ürünler yarı mamul halinde robot veya el ile sırlanır. - Sırlı yarı mamuller yaklaşık 1250 0C civarında pişirilir. - Pişirim sonrası tamir edilebilir hatası olan ürünler tamir edilerek, yaklaşık 1200 0C civarında II. Pişirime tabi tutulur. Emek yoğun bir sektör olan Seramik Sağlık Gereçlerinde işçilik ve enerji maliyetlerinin yüksek olması sektörü teknoloji kullanmaya yönlendirmiştir. Özellikle AB ülkeleri bu yönde çalışmalara ve araştırmalara ivme kazandırmış, bunun sonucunda üretim kademelerinde önemli teknolojik gelişmeler olmuştur. Bu gelişmeler: - Alçı kalıplarda batarya döküm yöntemine geçilerek: a) Birim alanda ve kişi başına üretim miktarı artmıştır. b) Kalıp kurutmaları sağlanarak günde birden fazla döküm yapabilme olanağı sağlanmıştır. c) Kalıp kurutma alanları azaldığı için kurutmada harcanan enerji azalmıştır. - Alçı kalıplara alternatif olarak geliştirilen sentetik reçine kalıplar beraberinde şu avantajları getirmiştir. a) Kalıp kurutma sorunu ve bunun için harcanan enerji ortadan kalkmıştır. 57 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 b) Dökümü basınç altında yapma olanağı doğmuş, böylece günlük döküm adedi artmıştır. c) Şekillendirme sonrası işçilik azalmıştır. d) Birim alanda üretim miktarı artmıştır. e) Döküm işleminin otomatik yapılması sağlanmıştır. f) Şekillendirme hataları azalmış ve böylece verimlilik artmıştır. - Sırlamada robot ve otomatik çalkalama yöntemleri son yıllardaki teknolojik gelişmelerdir. - Pişirimde indirek yanma yerine direk yanma olan fırınlar geliştirilerek; enerji, kapasite ve zaman tasarrufu sağlandı. - Pişirim sonrası tamir edilebilir hatası olan ürünler tamir edilerek II. Pişirim ile bu ıskarta ürünlerin geri kazanımı söz konusu oldu. Sonuç olarak teknolojik gelişmeler ve bilgi birikimi beraberinde verimlilik, kârlılık ve kaliteyi getirmiştir. Bu yeni teknolojiler ülkemizdeki yeni işletmelerde ve eski işletmelerin modernizasyonunda kullanılmaktadır. b) Ürün Standartları: Seramik sağlık gereçlerine ilişkin genel standartlar aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo 2.4: Seramik Sağlık Gereçlerine Yönelik Genel Standartlar ADI Tek Parça ve Takım Klozetler-Sifonlu Lavabolar-Ayaklı-Bağlantı Ölçüleri Lavabolar Alafranga Hela Taşları Eviyeler Alaturka Hela Taşları Rezervuarlar-Alaturka veya Alafranga Hela Taşları İçin Pisuarlar-Seramikten Bideler-Seramikten Duş Tekneleri-Seramikten Kaynak: Türk Standartları Enstitüsü, TS NO TS EN 997 TS EN 31 TS 605 TS 800 TS 698 TS 799 TS 823 TS 2747 TS 2748 TS 2750 c) Üretim Miktarı ve Değeri: 1999 yılından itibaren seramik sağlık gereçleri üretiminde 2001 yılının dışında sürekli bir büyüme söz konusudur. Seramik sağlık gereçleri üretiminde sürekli bir büyüme söz 58 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 konusudur. 1990-2005 yılları arasında sektörün üretimindeki yıllık ortalama artış oranı %15.5 düzeyindedir. Kasım 2000 krizinin hemen arkasından, Şubat 2001 ekonomik krizinin patlak vermesi sonucu döviz kurlarının serbest dalgalanmaya bırakılması nedeniyle Türk Lirasının dolar karşısında ani değer kaybına uğraması, akaryakıt ve enerjiye yapılan zamlar o dönemde SSG üreticilerini de önemli ölçülerde olumsuz şekilde etkilemiştir. Sektörde faaliyet gösteren firmalar üretimlerine zaman zaman ara vermek zorunda kalmışlar, sonuç olarak 2001 yılında sektörün üretimi 2000 yılına göre %4,3 oranında düşüş kaydetmiştir. 2002-2005 yılları arasında ekonominin genelindeki olumlu gelişmelere bağlı yurtiçi talepteki kısmi artış ve ihracattaki büyümeye paralel olarak bu dönemde üretim yıllar itibariyle aşağıdaki tabloda belirtilen oranlarda artış kaydetmiştir. Tablo 2.5: Seramik Sağlık Gereçleri Üretim Miktarları Yıl 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005* Üretim (Ton) 7.450.000 8.000.000 7.650.000 8.680.000 9.840.000 12.380.000 14.375.000 Değişim (%) 4,1 7,3 -4,3 13,5 13,3 25,9 16,1 (*) Tahmini Ekonomik krizler ve depremlerin ardından ciddi oranda küçülme yaşanan emlak sektöründe 2004 yılından bu yana bir canlılık yaşanmış, 2005 yılının ilk çeyreğinden itibaren de bire iki oranında büyüme yaşanmıştır. 2006 yılında inşaatı devam eden konutların devreye girmesi ve mortgage sisteminin hayata geçmeye başlamasıyla birlikte sektördeki büyümenin katlanarak artacağı beklenmektedir. d) Maliyetler: Birim üretim girdileri ile ilgili firmalardan alınan bilgiler konsolide edilerek aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo tüm sektörü temsil etmemektedir. Üretim girdileri hesaplanırken amortisman ve genel giderler hesaplamaya dahil edilmemiştir. Firmaların üretim maliyetleri sektördeki firma büyüklükleri ve yapıların çok farklı olmasından dolayı birbirlerinden önemli 59 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 farklılıklar arz etmektedir. Son yıllarda otomasyondaki artışa ve pişirim sürelerinin kısalması ile, enerji giderlerinin göreceli olarak azalmasına neden olmuşsa da seramik sağlık gereçleri girdileri içinde enerjinin önemli bir payı bulunmaktadır. Ticari maliyet için pazarlama ve üretim dışı genel giderler yaklaşık sınai maliyetin %50’si olarak hesaplanmaktadır. Tablo 2.6: Seramik Sağlık Gereçleri Üretim Girdileri Maliyet Kalemi TL/KG Oran Hammadde 243.000 23% Yardımcı Madde 108.000 10% 67.500 6% Doğalgaz 129.600 12% İşçilik 310.500 29% İşletme Malzemesi 108.000 10% Diğer 118.800 11% 1.080.000 100% Elektrik TOPLAM 2.2.1.3 Dış Ticaret: a) İthalat: (1) Ürün İthalatı: Türkiye’nin seramik sağlık gereçleri ithalatının tüketim içindeki payı çok düşüktür. Sektörün 2004 yılı ithalatı 677 ton olup yurtiçi tüketimin (64.400 ton -4.500.000 adet) %1’ini oluşturmaktadır. Türkiye’nin seramik sağlık gereçleri ithalatında en fazla payı AB ülkeleri almaktadır. Türkiye 2004 yılında en fazla seramik sağlık gereçleri ithalatını İspanya (188 ton), Almanya (148 ton) ve İtalya (178 ton)’dan yapmıştır. 60 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 2.7: Seramik Sağlık Gereçleri Sektörü Ürün İthalatı (Miktar : KG) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Almanya 51.536 34.382 21.651 70.850 146.177 148.713 146.273 İspanya 6.262 68.004 56.763 35.058 24.738 188.400 162.479 İtalya 26.486 28.361 16.678 17.220 23.599 178.955 24.222 Çin H.C. - - - - 159 27.333 86.970 ABD 6.347 11.769 3.946 2.252 3.987 7.268 5.646 693 256 1.220 328 6.205 2.977 2.531 22.803 2.438 2.392 8.269 7.995 24.233 726 43 3.811 190 195 103 1.762 1.582 414 10.202 737 1.126 2.106 2.553 102 1 5.185 896 24.392 78.131 13.470 Diğerleri 34.811 27.038 61.454 40.416 62.453 32.507 25.008 Toplam 130.383 193.508 182.384 171.231 295.423 677.716 495.593 Norveç - İngiltere Avusturya Fransa Mısır Kaynak: DTM verileri Not: 2005 yılı verileri Ocak-Eylül dönemini yansıtmaktadır. İthal edilen ürünleri Almanya, İtalya, İspanya ithal edilen üst sınıfa hitap eden ürünler oluşturmaktadır. Ülkemizin 2003 yılı ortalama ithalat fiyatı 5.98 USD/kg iken, 2004 yılı ortalama ithalat fiyatı 4,56 USD/kg’dir. 61 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 2.8: Seramik Sağlık Gereçleri İthalatının Ülkelere Göre Dağılımı (Değer : Bin USD , Fiyat : USD/kg) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Değer Fiyat Değer Fiyat Değer Fiyat Değer Fiyat Değer Fiyat Değer Fiyat Değer Fiyat Almanya İspanya İtalya Çin Abd 475 9,22 319 9,28 199 9,19 413 5,83 778 5,32 880 5,92 1.088 7,44 16 2,59 253 3,71 147 2,59 99 2,82 126 5,08 627 3,33 537 3,31 242 9,13 270 9,51 130 7,82 381 16,15 678 3,79 477 19,71 0 0 0 0 0 0 73 2,67 217 126 19,87 108 9,14 52 13,06 49 21,94 150 37,61 183 25,18 125 22,12 15 21,42 3 10,91 27 21,84 17 50,91 163 26,31 91 30,45 29 11,99 46 19,02 40 4,83 59 7,35 70 1 6,21 1 5,31 65 36,92 33 15,75 44 17,14 0 Norveç İngiltere 0 78 30,92 2,49 0 0 1 9,21 2,49 2,90 9,98 2 36,19 27 7,05 6 30,81 19 11,83 6 13,38 49 4,78 9 12,57 15 13,06 0 11,00 8 1,56 1 1,29 64 2,62 208 2,67 39 2,86 262 4,27 177 4,38 194 3,11 187 5,74 147 5,88 1.184 9,08 1.196 6,18 906 4,97 1.016 Toplam 2005 yılı verileri Ocak-Eylül dönemini yansıtmaktadır 5,93 1.767 4,56 2.900 5,85 Avusturya Fransa Mısır Diğerleri 7 57 189 10,97 0 1,93 220 6,33 168 6,23 5,98 3.092 Temmuz 2004 tarihinde yürürlüğe girmiş olan Gözetim Uygulamasına rağmen Çin Halk Cumhuriyeti’nden yapılan seramik sağlık gereçleri ithalatında artış gerçekleşmiştir. 2) Hammadde ithalatı: Yurtdışından Ukrayna ve İngiltere’den kil ithalatı yapılmakta, ayrıca yardımcı hammaddelerden zirkon, korund, bazı seramik boyaları, oksitler ve kimyasal maddeler diğer ülkelerden ithal edilmektedir. b) İhracat Seramik sağlık gereçleri ihracatı 1999 yılında itibaren düzenli olarak artmıştır. 1999 yılında 48.746 ton olan seramik sağlık gereçleri ihracatı 2004 yılına gelindiğin de 112.542 tona ulaşmıştır. İhracat değeri ise 59,4 milyon USD’den 161,8 milyon USD’ye ulaşmıştır. İhracat fiyatı ise 1999 yılında 1,22 USD/kg iken 2000 yılında 1,11 USD/kg’ye kadar düşmüştür. 20032005 yılları arasında ihracat fiyatlarında yaşanan artışın temel nedeni Euro/USD paritesinin Euro lehinde yükselmesidir. Çünkü sektör ihracatının yaklaşık %60’ının Euro bölgesine yapmaktadır. 62 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 2004-2005 yılları içerisinde TL’nin değer kazanması, sektörün ihracatını olumsuz yönde etkilemiş sektörün ihracat artış hızı düşüş kaydetmiştir. 2005 yılının ilk dokuz ayında seramik sağlık ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre %12.7 oranında artış kaydetmiştir. 2005 yılı sonu itibariyle sektörün ihracatının121.260 ton olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Tablo 2.9: Seramik Sağlık Gereçleri Sektörü İhracatı Yıllar İhracat (Miktar) İhracat (Değer) İhraç Fiyatı Değişim Miktar Değişim Değer Değişim Fiyat 1999 48.746 59.434 1,22 - - - 2000 53.576 59.656 1,11 9,91 0,37 -8,68 2001 60.848 77.718 1,28 13,57 30,28 14,71 2002 77.852 95.325 1,22 27,95 22,65 -4,13 2003 91.524 122.316 1,34 17,56 28,31 9,15 2004 112.542 161.826 1,44 22,96 32,30 7,59 2005* 90.948 134.252 1,48 Miktar: Ton, Değer: Bin USD Fiyat:USD/kg (*)2005 yılı verileri Ocak-Eylül dönemini yansıtmaktadır. Seramik sağlık gereçleri ihracatının ülkelere göre dağılımı aşağıdaki tabloda verilmiştir. 2004 yılı itibariyle miktar olarak en fazla ihracat yapılan ülkeler sırasıyla İngiltere, ABD, Almanya ve Fransa’dır. 63 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 2.10: Seramik Sağlık Gereçleri İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı (Miktar:Ton) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 İngiltere 8.171 10.159 12.048 17.026 20.446 25.838 18.432 ABD 1.040 1.938 2.812 8.616 13.671 18.455 14.878 21.383 16.543 10.603 10.445 11.889 12.664 9.328 170 2.062 5.834 6.784 6.091 4.935 5.576 1.181 1.564 1.721 2.842 5.073 6.049 4.893 107 44 6.151 5.933 4.944 4.293 4.222 İtalya 1.229 5.385 2.272 3.362 3.490 3.810 3.565 İsrail 2.131 2.923 3.218 3.733 4.418 5.052 3.702 2 0 1 829 2.144 2.163 1.561 27 44 84 657 534 1.201 1.505 13.306 12.913 16.105 17.623 18.823 28.081 23.286 Toplam 48.746 53.576 60.848 77.852 (*)2005 yılı verileri Ocak-Eylül dönemini yansıtmaktadır 91.524 112.542 90.948 Almanya İspanya Fransa Bulgaristan İst. Deri İsveç Diğerleri Tablo 2.11: Seramik Sağlık Gereçleri İhracatının Ülkelere Göre Dağılımı (Değer : Bin USD , Fiyat : USD/kg) ÜLKE 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Değer Fiyat Değer Fiyat Değer Fiyat Değer Fiyat Değer Fiyat Değer Fiyat Değer Fiyat İngiltere 11.951 1,46 13.708 1,35 15.517 1,29 21.211 1,25 27.440 1,34 39.296 1,52 28.817 1,56 ABD 1.353 1,30 2.044 1,05 2.996 1,07 9.239 1,07 14.630 1,07 19.585 1,06 17.204 1,16 Almanya 24.599 1,15 15.698 0,95 13.532 1,28 14.935 1,43 19.964 1,68 22.307 1,76 17.113 1,83 İspanya 265 1,56 1.796 0,87 5.070 0,87 6.283 0,93 6.914 1,14 6.886 1,40 7.803 1,40 Fransa 1.284 1,09 1.713 1,09 2.032 1,18 3.459 1,22 6.484 1,28 8.664 1,43 7.440 1,52 189 1,77 72 1,65 7.686 1,25 7.779 1,31 8.211 1,66 6.979 1,63 6.187 1,47 İtalya 1.145 0,93 6.004 1,12 2.004 0,88 3.106 0,92 3.751 1,07 4.715 1,24 4.651 1,30 İsrail 2.279 1,07 2.858 0,98 3.038 0,94 3.286 0,88 4.027 0,91 5.262 1,04 3.724 1,01 İst. Deri 1 0,49 2 4,58 1 0,84 1.419 1,71 3.652 1,70 4.286 1,98 3.334 2,14 İsveç 58 2,17 91 2,06 149 1,78 958 1,46 1.146 2,14 2.367 1,97 3.126 2,08 Diğerleri 16.311 1,23 15.670 1,21 25.691 1,60 23.651 1,34 26.096 1,39 41.479 1,48 34.851 1,50 Toplam 59.434 1,22 59.656 1,11 77.718 1,28 95.325 1,22 122.316 1,34 161.826 1,44 134.252 1,48 Bulgaristan 2005 yılı verileri Ocak-Eylül dönemini yansıtmaktadır. 64 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Seramik sağlık gereçleri ihracatının %58,7’si AB Ülkelerine, %16,9’u Kuzey Amerika ülkelerine yapılmaktadır. İhracatın bölgelere göre dağılımı Tablo X’de verilmiştir. Tablo 2.12: SSG İhracatının Bölgelere Dağılımı Bölgeler 2003 Yılı 2004 Yılı AB 59,5% 58,7% Kuzey Amerika 14,5% 16,9% Asya 13,2% 12,0% Diğer Avrupa 7,8% 7,3% Diğerleri 2,9% 3,1% Okyanusya 1,4% 1,3% Afrika 0,7% 0,8% 100% 100% Toplam 2.2.1.4 Yurtiçi Tüketim 2001 yılında yaşanan ekonomik krizden en fazla etkilenen sektörlerin başında inşaat sektörü gelmesi sebebiyle 2001-2002 yıllarında iç pazar önemli oranda daralmıştır. 2003 yılından itibaren inşaat sektöründe yaşanan canlanmaya paralel olarak sektörün iç pazar satışlarında artış kaydedilmiştir. Tablo 2.13: SSG Yurtiçi Tüketimi Yıllar 1999 Miktar 4.035.500 2000 4.285.750 2001 3.393.600 2002 3.367.000 2003 3.440.500 2004 4.508.000 2005 5.545.000 Ekonomideki istikrarla birlikte uzun süredir sessizliğini koruyan konut yapımında başlayan hareketlilik en fazla inşaat sektörüne yaramıştır. Bunun sonucu olarak inşaat sektörü 2005 yılının ilk altı ayında %19,7 oranında büyümüştür. Devlet İstatistik Enstitüsü’nün açıkladığı yılın ikinci çeyreğine ilişkin rakamlara göre, sektörel bazda en yüksek büyüme yüzde 22,2 ile inşaat sektöründe olmuştur. Bu büyüme, inşaatın yanı sıra yan sanayi ile birlikte yaklaşık 4 bin kalemde üretim yapan 380 sektörü de hareketlendirmiştir. Bu yıl yapı ruhsatı verilen bina sayısı ocak-haziran döneminde yüzde 39 artmıştır. Konut talebinin yüksek olmasına rağmen arzın yetersiz olması sektördeki büyümeyi tetiklemektedir. İnşaat sektöründe yaşanan bu büyüme rakamlarında Türkiye'de gerek kamu gerekse özel sektör tarafından gerçekleştirilen konut projeleri önemli bir pay almıştır. Bankaların 65 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 verdiği düşük faizli ve uzun vadeli konut kredileri gayrimenkul sektörünün patlama yapmasına neden olurken, bu durum inşaat sektörünün tüm alt sektörlerini de olumlu yönde etkilemiştir. Kiranın, banka faizlerinin 4 katı gelir sağlaması, gayrımenkulü yeniden en gözde yatırım aracı yapmıştır. Faiz oranlarındaki düşüşün ardından vatandaşın konut alımına yönelmesi gayrimenkul fiyatlarını yükseltirken, konut kredisi kullanımı yılın ilk altı ayında yüzde 140 artmıştır. Yapılan lüks konut projelerinin yanı sıra, TOKİ ve KİPTAŞ'ın yaptığı konutların alt ve orta gelir grupları için büyük bir imkan sağlamıştır. Yabancıların gayrimenkul satın almalarına yönelik yasal düzenlemenin ardından yurt dışından da talepler artmıştır. İnşaat sektöründe yaşanan bu canlanma seramik sağlık gereçleri sektörünü de olumlu yönde etkilemiş 2004 yılında iç pazar satışları 4.508.000 adet olarak gerçekleşmiştir. 2005 yılında ise iç pazar satışlarının %23 oranında artarak 5.545.000 adet olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. 2.2.1.5 İstihdam Seramik sağlık gereçleri sektörü istihdam verileri aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo 2.14: Seramik Sağlık Gereçleri Sektörü İstihdam Durumu (Birim: Kişi) İşgücü 1999 2005 Yüksek (Teknik + İdari) 164 281 Orta (Teknik + Memur) 587 1.007 İşci (Düz + Kalifiye) 2707 4.645 Toplam 3458 5934 2.2.1.6 Mevcut Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi Seramik sektörü Eskişehir, Bilecik, Çorum, Kütahya, Uşak, İzmir, Manisa, Aydın, Çanakkale, Zonguldak gibi değişik illerde yerleşmiştir. Bu illerden bazılarının son kararname ile teşvik kapsamına alınması bu illerde üretim yapan tesisler ile diğer illerde mevcut olan tesisler arasında maliyet farkı yaratmış, bu da haksız rekabete neden olmuştur. Teşvikler sadece il ve bölge bazında değil sektörel bazda da olmalıdır. Hangi sektörümüz ülkemize katma değer sağlayacak potansiyeli taşıyorsa o sektörümüz teşvik edilmelidir. Seramik sektörü katma değeri en yüksek sektörlerden biridir. Ülkemizin 66 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 sürdürülebilir bir ekonomik büyümeye kavuşturulabilmesi için, üretimdeki “Katma Değer” in ülkede daha fazla oluşması gerekmektedir. Çünkü “Yerli Üretim” olarak tanımlanan “Katma Değer” in yurt içinde gelişmesi, daha çok üretim ve istihdam ile toplumsal refahın da temel kaynağını oluşturmaktadır. 2.2.1.7 Sektörün Rekabet Gücü Seramik sektörlerimizden sağlık gereçleri birisidir. Üretim malzemeleri girdilerinin sektörü, büyük rekabet bir gücü bölümü yüksek yurt olan içinden sağlanabilmektedir. Sektördeki kuruluşlar, son teknolojileri tatbik etmekte ve modernizasyon yatırımlarını sürdürmektedirler. Tasarım konusunda da, kopya tasarımlardan özgün tasarımlara geçilmektedir. Üreticiler kendi bünyelerinde tasarımcı istihdam ettikleri gibi, yurt dışındaki tasarımcılarla da çalışmaktadırlar. Bir önceki plan döneminde, AB ile Gümrük Birliği’ne gidilmesi halinde, sektörümüzün bundan olumsuz etkileneceği ve gerekli önlemlerin alınması belirtilmektedir. Ancak, sevindirici olan bir gelişme de, Gümrük Birliği’ne rağmen Türk ürünlerinin iç pazardaki rekabet gücü ve pazar payı azalmamıştır. Dış pazarlarda da rekabet oldukça yoğundur. Buna rağmen Türk seramik sağlık gereçleri ihracatı miktar olarak artışını sürdürmektedir. Türk seramik sağlık gereçleri sektörü, rekabet gücünü koruyabilmek için, sürekli yeni teknolojilere yatırım yapmakta, enerji maliyetlerini düşürücü tedbirler almaktadır. Sektörün rekabet gücünü azaltan en önemli unsurlar ise: 1) Ülkemizdeki enerji maliyetlerinin yüksekliği ve 2) Taşıma alt yapısı eksikliği ve taşıma maliyetlerinin yüksekliğidir. Ülkemiz enerji ve alt yapı yatırımlarının hızlanması, bu iki ana sektörde olacak gelişmeler, seramik sektörünün de rekabet gücünün artmasını sağlayacaktır. 2.2.1.8 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkiler Hammadde yönünden Madencilik, yardımcı maddeler ve bazı kimyasal maddeler yönünden Kimya, ürün yönünden Konut ve İnşaat, Müteahhitlik, Mühendislik ve Müşavirlik Hizmetleri sektörleri ile yakın ilişki içindedir. Ürünün tamamı inşaat sektöründe 67 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 kullanılmaktadır. Seramik sağlık gereçleri ve aksesuarlarında yan ürün olarak adlandırılan birçok ürün kullanılmaktadır. Bunlar, rezervuar iç takımları, klozet kapakları, spiral boru ve hortumlar, vana musluk gibi armatürler, tuvalet kağıdı makarası vb. tamamlayıcı ürünlerdir. Bu ürünler, yan sanayiden temin edilerek ürünle birlikte tüketiciye sunulmakta, çoğunlukla da seçim tüketiciye bırakılmaktadır. Bu durum, özellikle rezervuar iç takımları ile ürün arasında uyumsuzluk doğurmakta,tüketicinin ucuz ve standardı bulunmayan yan ürünleri tercih etmeleri, toplam ürün kalitesinin düşmesine neden olmaktadır. Yurt dışındaki uygulama, rezervuarların iç takımları ile birlikte satılması şeklindedir. Ülkemizde de üreticiler yeni yeni bu uygulamaya geçmektedirler. 2.2.1.9 Mevcut Durumun Değerlendirilmesi: Sekizinci Plan döneminde sektörde meydana gelen önemli gelişmeler şöyle sıralanabilir: 1999-2005 yılları arasında sektörde faaliyet gösteren firma sayısı 21’den 26’ya yükselirken kapasite ve üretimde önemli artışlar meydana gelmiştir. Sektörün üretim kapasitesi 12.355.000 adet’ten 18.950.000 milyon adede ulaşmıştır. Sektörün istihdam ettiği kişi sayısı 3.458’den, 5.934’e yükselmiştir. Bu dönemde firmalar kapasite arttırıcı yatırımlar yanında, modernizasyon yatırımlarına da devam etmişlerdir. Firmaların modernizasyon yatırımları yapmalarındaki başlıca amaç, ürün kalitesini yükseltmek yanında, üretim maliyetlerini düşürerek rekabet güçlerini arttırmaktır. Yeni teknoloji kullanımı, enerji ve işçilik maliyetlerinde önemli ölçüde düşüş sağlamaktadır. Bu dönemde üretim miktarı ve kalitesi, ürün çeşitliliği konusunda önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Ancak, yurtiçi ve yurt dışı piyasalarda artan rekabet dolayısıyla reel fiyat düzeyi korunamamış, hem yurtiçi fiyatlar, hem de yurtdışı fiyatlar gerilemiş, firmaların karlılıkları büyük ölçüde düşmüştür. 2.2.2 Sektörün AB Ülkelerindeki Durumu ÜRETİM Avrupa Seramik Sağlık Gereçleri Üreticileri Federasyonu FECS’in açıkladığı rakamlara göre 2003 yılında seramik sağlık gereçleri sektörü durgun bir yıl geçirmiştir. 2003 yılındaki Avrupa sağlık gereçleri pazarında, toplam üretim 2002’ye göre % 1 düşerek, 50.7 milyon adet olmuştur. 68 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Türkiye 9,8 milyon adet üretimiyle Avrupa’nın en fazla seramik sağlık gereci üreten ülkesidir. 2003 yılında üretimdeki en önemli artışı Türkiye yapmıştır. Türkiye, 2003 yılındaki üretimini %13,4 artırarak, 2003 yılında 9,8 milyon adete yükseltmiştir. Türkiye Avrupa üretiminin %19,4’ünü gerçekleştirmiştir. Üretim sıralamasında ikinci ülke 9,5 milyon adet ile İtalya olmuştur, İspanya 7 milyon adet ile sağlık gereçleri üretiminde üçüncü ülke konumundadır. Üretimde yüzde olarak en büyük düşüşü %12.1 ile İngiltere gösterirken, düşüşte onu %10.2 ile Avusturya & İsviçre (her iki ülkenin toplamı) izlemiştir. Fransa’nın üretimi bir önceki yıla göre %7,3 oranında düşerken, İspanya’nın üretimi 2003 yılında %6.8 oranında düşmüştür. 69 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 2.15: Avrupa Seramik Sağlık Gereçleri Üretimi (Bin Adet) Ülkeler 1999 Yılı 2000 Yılı 2001 Yılı 2002 Yılı 2003 Yılı Türkiye 7.450 8.000 7.650 8.680 9.840 İtalya 9.661 9.572 9.608 9.732 9.532 İspanya 8.502 8.447 8.215 7.550 7.033 Portekiz 5.860 6.400 7.992 6.594 6.788 Fransa 5.970 5.912 5.829 5.080 4.709 İngiltere 6.683 5.448 4.820 4.323 3.799 Almanya 3.610 3.654 3.638 3.555 3.524 İskandinavya 1.837 1.775 2.675 2.747 2.635 Benelüks 1.358 1.416 1.303 1.201 1.219 Avusturya+İsviçre 948 914 983 922 828 Yunanistan 916 945 770 786 778 52.795 52.483 53.483 51.170 50.685 Toplam TÜKETİM 2003 yılında toplam üretim miktarı bir önceki yıla göre %1 oranında azalırken, tüketim 2003 yılında %1,12 oranında artış kaydederek 50.2 milyon adet olarak gerçekleşmiştir. Seramik sağlık gereçleri tüketiminde, İtalya 8,1 milyon adet ile birinci sırada yer alırken, Fransa 7,56 milyon adet ile İtalya’yı izlemiştir. İngiltere 7,5 milyon adet ile üçüncü sırada ve Almanya 7,2 milyon adet ile dördüncü sırada yer almıştır. Çeşitli ülkelerdeki pazar fiyatları açısından en yüksek fiyat 55,90 Euro/adet İskandinavya’dadır. Bunu Almanya 53,13 Euro/adet ve İtalya 45,46 Euro/adet ile izlemiştir. En düşük fiyatlar ise İspanya 29,17 Euro/adet, Portekiz 28,13 Euro/adet ve 20,10 Euro ile Türkiye’nin olmuştur. 70 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 2.16: Avrupa Seramik Sağlık Gereçleri Tüketimi (Adet) ÜLKELER 2002 Yılı 2003 Yılı Değişim (%) Ortalama Fiyat Euro/Adet İtalya 7.890 8.170 3,55 45,46 Fransa 7.510 7.526 0,21 43,30 İngiltere 6.644 7.520 13,18 33,39 Almanya 7.179 7.220 0,57 53,13 İspanya 6.730 6.692 -0,57 29,17 Türkiye 3.367 3.440 2,17 20,10 Portekiz 2.900 2.475 -14,66 28,13 Benelüks 2.590 2.310 -10,81 42,65 İskandinavya 2.054 2.007 -2,31 55,90 Yunanistan 1.492 1.702 14,08 30,00 Avusturya+İsviçre 1.287 1.139 -11,48 73,00 49.644 50.201 1,12 Toplam İHRACAT 2003 yılında seramik sağlık gereçleri ihracatında birinci ülke Türkiye olmuştur, 2002 yılına göre ihracatını %17,5 artırmış ve 6,4 milyon adete yükseltmiştir. Portekiz, 2003 yılında ihracatını %12,4 artırarak, 4,6 milyon adetlik ihracat ile ikinci ülke olmuştur. Üçüncü ülke ise 3,3 milyon adet ile İspanya olmuştur. 71 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 2.17: Avrupa Seramik Sağlık Gereçleri İhracatı (Adet) ÜLKELER 1999 Yılı 2000 Yılı 2001 Yılı 2002 Yılı 2003 Yılı Türkiye 3.412 3.750 4.259 5.450 6.407 Portekiz 3.223 4.540 5.311 4.131 4.644 İspanya 3.720 3.798 3.828 3.713 3.350 Almanya 1.638 1.775 1.833 3.030 3.121 İtalya 3.372 3.086 2.846 2.828 2.867 Fransa 2.928 2.897 2.704 2.340 2.164 İngiltere 1.712 1.338 964 897 1.387 İskandinavya 952 952 1.365 1.067 1.027 Avusturya+İsviçre 297 282 428 485 563 Benelüks 909 909 315 127 445 Yunanistan 322 322 232 230 123 22.485 23.649 24.085 24.298 26.098 Toplam İTHALAT Seramik sağlık gereçleri ithalat miktarı Avrupa’da her yıl artmaktadır. Fransa ve İngiltere gibi ülkelerde istatistikler üzerinde önemli etki yaptığından, şirketler arası satışların (yani dış fabrikalarda üretilen ve grubun bulunduğu diğer ülkelere ithal edilen büyük grupların üretim payı) etkilerini göz önüne almak gerekmektedir. 2003 yılında Almanya, 6,8 milyon adet ile en çok ithalat yapan ülke olmuştur, onu İngiltere 5,1 milyon adetlik ithalat ile izlemiştir. Fransa 4,9 milyon adet ile üçüncü ülke olurken, dördüncü ithalatçı ülke olarak 3,0 milyon adet ile İspanya karşımıza çıkmıştır. Daha önce de belirtildiği gibi, bu ithalatın önemli bölümü şirketler arası satışlardan oluşmaktadır. 72 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 2.18: Avrupa Seramik Sağlık Gereçleri İthalatı (Adet) ÜLKELER 1999 Yılı 2000 Yılı 2001 Yılı 2002 Yılı 2003 Yılı Almanya 7.968 7.259 6.398 6.104 6.817 İngiltere 2.365 3.520 3.714 4.400 5.108 Fransa 4.464 5.110 5.297 5.237 4.981 İspanya 2.101 2.334 2.595 2.892 3.008 Benelüks 2.104 2.104 1.672 1.637 1.536 İtalya 1.123 1.275 1.296 1.351 1.505 Yunanistan 749 749 700 970 1.047 Avusturya+İsviçre 934 910 947 972 874 İskandinavya 64 64 61 402 399 Portekiz 86 651 558 438 332 Türkiye 9 14 13 12 21 21.967 23.990 23.251 24.415 25.628 Dünya Toplam 73 Dokuzuncu Kalkınma Planı 2.2.3 GZFT (Güçlü Yanlar-Zayıf Yanlar ve Sorunlar–Fırsatlar–Tehditler) Analizi KUVVETLİ YANLAR Yükse Değer Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 ZAYIF YANLAR FİNANSMAN PAZARLAMA ALTYAPI ÜRETİM Üretim Girdi Yurtdışına Demiryolu Ağının Maliyetlerinin Bağımlılık Yetersizliği Yüksek Olması Katma İşletme Sermayesinin Olumsuz Türk Malı İmajı Yetersizliği Üretim Kapasitesinin Yüksekliği AR_GE Çalışmaları Hedef Pazarlarda Etkin Liman ve Altyapı İçin Yeterli Fon Dağıtım Kanallarına Hizmetlerinin Atıl Kapasite Ayrılması Ulaşmakta Zorluk Yetersizliği Ürün Çeşitliliği Kaliteli Ürünlere Rağmen Göre İhraç Yüksek Yükleme ve Tanıtım Fonlarının Rakiplere Fiyatlarının Oldukça Düşük Taşıma Maliyetleri Yetersizliği Olması Maliyet Avantajı Tanıtım Faaliyetlerinin Henüz Hedeflerine Ulaşmamış Olması Yüksek Kaliteli Hammadde Özgün Tasarım ve Konusunda Yetersizlik Moda Nitelikli İşgücü Uluslar arası Standartlara Sahip Olma Üniversite-Sanayi İşbirliği (SAM) Çevreye Üretim TEKNOLOJİ Duyarlı Coğrafi Konum Yeni Kurulmuş Tesisler 74 AR-GE Çalışmalarının Yetersizliği DİĞER POLİTİKA Kayıt Dışı Üretim yapan Küçük Bürokratik Firmaların yarattığı Engeller haksız Rekabet Dış Pazarlarda Türk Firmaları arasındaki Haksız Rekabet Çin’den Yapılan Dampingli İthalat Dokuzuncu Kalkınma Planı 2.3 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİNDE (2007-2013) SEKTÖRDE BEKLENEN GELİŞMELER 2.3.1 Yurtiçi Talep Projeksiyonu İnşaat sektöründe yaşanan canlanma seramik sağlık gereçleri sektörünü olumlu yönde etkileyecektir. Yurtiçi talep içinde ithalatın payı çok düşük olduğundan ve önümüzdeki plan döneminde de önemli oranda bir artış göstermesi beklenmediğinden, toplam yurtiçi talebin yurtiçi üretimle karşılanacağı varsayılmıştır. Öngörü döneminde Gayri Safi Milli Hasılanın %5 artacağı varsayılmış, kişi başına düşen milli gelirdeki artışa paralel olarak yurtiçinde tüketimin aratacağı varsayılmıştır. 20052008 yılında SSG yurtiçi talebin %12 oranında artacağı, 2008-2013 yılları arasında ise %8 düzeyinde artacağı beklenmektedir. Tablo 2.19: Seramik Sağlık Gereçleri Sektörü Yurtiçi Talep Projeksiyonu Yıllar Yurtiçi Tüketim (Adet) 2005 2006 2007 2008 5.445.000 6.100.000 6.830.000 7.650.000 2009 2010 2011 2012 2013 8.260.000 8.920.000 9.630.000 10.400.000 11.230.000 Seramik sağlık gereçlerinin yurtiçi talep projeksiyonu sadece miktar olarak verilmiştir. Değer olarak geçmiş yıllara ait sektörel veriler mevcut olmaması nedeniyle 2006-2013 yıllarına ait projeksiyon değer olarak verilememiştir. 2.3.2 İhracat Projeksiyonu Türk seramik sağlık gereçleri sektörünün dış pazarlardaki genişlemesinin sürmesi beklenmektedir. Türkiye her geçen yıl, ihracat yaptığı ülkelerdeki pazar payını artırarak ve yeni 75 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 pazarlarla kalıcı ilişkiler kurarak gösterdiği etkin başarılarla dünyanın önde gelen ihracatçı ülkelerinden biri olma özelliğini korumaya devam edecektir. Üretim kapasitesinin yurtiçi talebin çok üzerinde olması nedeniyle firmaların son on yıl içinde zorunlu olarak ihracata yönelmeleri, yurtdışı pazarlarda yapmış oldukları pazarlama faaliyetleri ve satış/satış sonrası destek yatırımları nedeniyle sektörün ihracatının artması beklenmektedir. Ülkemizin içinde bulunduğu makro ekonomik şartlar ve inşaat sektörünün büyüme potansiyeli göz önüne alındığında, önümüzdeki dönemde yurtiçi pazarda seramik tüketiminde yaşanacak bir artışın mevcut üretim kapasitesini massetmesi mümkün gözükmektedir. Dünya’da seramik sağlık gereçleri tüketimi yıllık %5-8 oranında büyümektedir. Önümüzdeki dönemde gerek yenileme talebinin artarak devam edeceğine dair beklentiler gerekse, kırsal-şehir nüfus hareketinin yaratacağı konut talebi nedeniyle Dünya tüketimin yıllık %7-8 oranında büyüyeceğini öngörmekteyiz. Dünya pazarlardaki bu büyüme önemli bir üretici ülke olan ülkemizin ihracatını olumlu yönde etkileyecektir. Öngörü döneminde ihracatın yıllık yüzde 12 artış göstereceği varsayılmıştır. Bu oran belirlenirken düşük enflasyonlu bir dönemde Türk parasının değerli olması ve bunun devam edeceğini gösteren makro ekonomik politikalar, enerji fiyatlarının orta vadede yüksek seyretmesi, ülkemizin nakliye altyapısının yetersiz olması ve 1990 yılların aksine 2000’li yıllarda dünyadaki Çin, Endonezya, Vietnam, Hindistan, Brezilya, Meksika, BAE, Iran gibi üretici ülke sayısının artmış olması gibi kriterler göz önünde bulundurulmuştur. Bu varsayımdan hareketle 2006-2013 dönemi için tahmin edilen ihracat miktarları aşağıdaki tabloda verilmiştir. 76 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 2.20: SSG Sektörü İhracat Projeksiyonu Yıllar Yurtdışı Talep (Adet) 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2.3.3 Yurtdışı Talep 9.850.000 11.030.000 12.355.000 13.840.000 15.500.000 17.360.000 19.450.000 21.780.000 ($) 206.850.000 231.630.000 259.455.000 290.640.000 325.500.000 364.560.000 408.450.000 458.000.000 Üretim Projeksiyonu: Yurtiçi talep ve ihracattaki artışa paralel olarak Seramik Sağlık Gereçleri üretiminin 2006-2013 yılları arasında aşağıdaki gibi gerçekleşmesi beklenmektedir. Tablo 2.21: SSG Sektörü Üretim Tahmini (Birim: Adet) 2.3.4 Yıllar Üretim (Adet) 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 15.950.000 17.860.000 20.005.000 22.100.000 24.420.000 26.990.000 29.850.000 33.010.000 İthalat Projeksiyonu: a) Ürün İthalatı: Yurtiçi talep projeksiyonuna göre beklenmektedir. 77 ithalatın aşağıdaki gibi gerçekleşmesi Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 2.22: SSG Sektörü Ürün İthalatı Yıllar 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 İthalat (Adet) 54.550 62.740 72.150 82.970 95.420 109.730 126.200 145.120 b) Hammadde İthalatı: Üretim için gerekli ham madde ithali ile ilgili tahmin aşağıda verilmiştir. Tablo 2.23: SSG Sektörü Hammadde İthalatı Tahmini Yıllar 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2.3.5 Değer (USD) 29.460.000 32.436.000 35.766.000 38.562.000 41.574.000 44.820.000 48.324.000 52.104.000 Yatırım Tahminleri Geçmiş Dönemdeki alınan yatırım teşvik belgeleri Ek’teki listede verilmektedir. 2.3.5.1 Muhtemel Yatırım Alanları ve Yerleri Yatırım teşvik belgelerinden de görüleceği üzere yapılan yeni, tevsi ve modernizasyon yatırımlarının tamamı dört ana üretim bölgesinde yoğunlaşmaktadır. Bunlardan birincisi Bilecik-Eskişehir, ikincisi Uşak-Kütahya, üçüncüsü İzmir-Manisa ve dördüncüsü Çanakkale bölgesidir. Bu bölgeler mevcut üreticilerin üretim yaptığı seramik hammadde rezervlerinin bulunduğu bölgelerdir. 78 Dokuzuncu Kalkınma Planı 2.3.6 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Teknolojide, Ar-Ge Faaliyetlerinde, İstihdam Piyasasında, Girdi Piyasalarında, Çevre Uygulamalarında vb. Muhtemel Gelişmeler ve sektörün Rekabet Gücüne Etkileri: Hammadde temin müesseseleri, gerekli temizleme işlemlerini mahallerinde yaptığı için, katı atık problemi azalmıştır. Sektörün yoğun olduğu bölgelerden Doğal Gaz Boru Hattı’nın geçirilmiş olması sebebiyle, temiz ve kolay yakılır olan gazın kullanımı, hava kirliliğinin azalmasında olumlu bir etkisi olmuştur. Katı atıkların değerlendirilmesi ile ilgili çalışmalar sürdürülmektedir. Atık suların temizlenmesi ile ilgili tesisler ise kuruluşlarca genelde tamamlanmıştır. Firmaların önemli bir kısmı ISO 14000 belgesi almıştır. 2.3.7 Sektörde Kamunun Rolü, Özelleştirme Faaliyetleri ve Muhtemel Etkileri Kamu’nun en önemli rolü üretim aşamasında hammadde ve enerji girdilerinin rekabette üstünlük sağlayacak bir model üzerine oturmasını sağlamaktadır. Özellikle devlet, elindeki hammadde ve enerji girdilerini fiyatlandırırken, üretimi teşvik edici bir politika izlemelidir. Ve bununla birlikte hammadde ve enerji girdilerinin uzun vadede belli bir düzen içerisinde zamlanacağının güvenini vermelidir. Bunun aksi durumda hem yatırımlar atıl duruma gelir, hem istihdam kaybı yaratılır, hem de üretim ve ihracat kaybına neden olunur. Bunun en belirgin yansımsı da, devletin vergi gelirlerinin düşmesi olacaktır. Uluslararası piyasalar için üretim yapan kuruluşlar, üretim girdilerinin uluslararası piyasalardan düşük olmasını beklerler. İşçilik ücreti, enerji fiyatı, hammadde fiyatları, üretim üzerindeki vergi yükleri eğer kendileriyle aynı üretimi yapanlardan ucuz olursa ya da hiç değilse bazı alanlarda ucuz, bazı alanlarda eşit olursa, üretim maliyetlerini rekabetçi tutabilirler. Çünkü artık birçok sektörde dünyada üretim kalitesinde çok önemli engeller bulunmamaktadır. Rekabet gücü, üretim girdilerindeki maliyet avantajları ve üründe farklılık yaratmak ile kazanılmaktadır. Seramik sağlık gereçleri sektöründe üretimi yapan kuruluşların tamamı özel sermayeli kuruluşlardır. Dolayısıyla bir özelleştirme sürecinin olması mümkün değildir. 79 Dokuzuncu Kalkınma Planı 2.4 DOKUZUNCU Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 PLAN DÖNEMİ İÇİN ÖNERİLEN STRATEJİ, AMAÇ, POLİTİKA, ÖNCELİK VE TEDBİRLER 2.4.1 Temel Sektörel Vizyon ve Strateji -Temel Amaç ve Politikalar Sektörün geleceği ile ilgili temel vizyon ve bu vizyonu gerçekleştirmek için izlenecek stratejiler konusunda 18-19 Haziran 2005 tarihlerinde sektör Yetkililerinin de katılımlarıyla gerçekleşen ARAMA Konferansında belirlenen “Bütünleştirilmiş Gelecek Tasarımı” içinde yer alan Ortak Temel Amaçlar, Ana Hedefler, Değerler Stratejik Kurgu aşağıda verilmektedir. SSG SEKTÖRÜNÜN BÜTÜNLEŞTİRİLMİŞ GELECEK TASARIMI YÖNGÖRÜ: Ortak Temel Amaç • • • • Dünya ölçeği Î Transnational olmak İmaj-Prestij Î Aranan olmak Pazar payını arttırmak ve satış miktarını katlamak Üretiminde Dünyada 3 Olmak Avrupa’da birinciliği korumak Ana Hedefler • • • 30 milyon Adet Üretim Ortalama birim fiyat : 30 USD/Adet Toplam ihracat Î 400 milyon $ Değerler • • • • • Geleneksel Türk seramik kültürü Güvenilirlik/dürüst ticaret Ürün ve hizmet kalitesi Verimlilik Çevreci yaklaşım STRATEJİK KURGU Faaliyet alanları • • Fine fire clay oranını arttırmak Klasik sağlık gereçleri (katma değeri düşük) yerine katma değeri yüksek, modaya uygun ürünler üretmek (gelişen trendlere uygun) Hammadde 80 Dokuzuncu Kalkınma Planı • Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Artırılacak üretim kapasitesine cevap verecek hammadde kaynaklarını bulmak ve geliştirmek Bunlara ek olarak; • Makine yedek parça yerli imalatının/yan sanayinin geliştirilmesi • Sağlık gereçlerinde tamamlayıcı ürünler (örn. mobilya); ayrıca ikame ürünler üretimi Konumlandırma Ağırlık verilecek pazarlar: • • • • • • ABD Rusya-Ukrayna AB ve İskandinavya Komşu ülkeler Orta Doğu Türki Cumhuriyetler Rakip Gruplar • • • • İspanya İtalya Rakiplerin diğer ülkelerde yaptığı yatırımlar Gelişmekte Olan Ülkeler İran, BAE, Çin, Endonezya, Meksika, Brezilya ABD • • • • • Büyüyen pazarda da payımızı korumak ve 5 yıl içinde payımızı %100 artırmak Dağıtım kanalı kurmak veya satın almak Türk lobisi ile irtibat ve etnik pazarlama Direkt sefer yapılması, gemi temini Büyük DIY’lara ‘Made in Turkey’ ibaresi konulması • • Olduğumuz yerlerde genişleme Î Limanlardan içe doğru pazarımızı genişletmek Satış ağı olan üreticilerle işbirliği Î Satın almaları Türkiye’den sağlamak AB Yakın Pazarlar • • • • • • Irak, Suriye, Türki Cumhuriyetler, Yunanistan, Rusya, Ukrayna Rusya-fabrika satın alarak pazara satış, ortaklık Batılı yaşam tarzı ürünler Showroom, teşhir merkezleri Antalya’daki Rusların gittiği otellerin dekorasyonu Türk müteahhit firmaları ile işbirliği yapmak 81 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Ortadoğu • • • • • Çok ucuz ürünlerde Uzakdoğu Ülkeler ile Rekabet Üst segment ürünlere yönelme (İtalya ve İspanya) Arap ülkelerindeki sıfır gümrük avantajının kullanılması Re-eksport fırsatlarını değerlendirilmesi Söz konusu ülkelerde yatırım ve ortaklık Türki Cumhuriyetler • • • • Türk Müteahhitler Birliği ile bu ülkelerde işbirliği Seramik kullanımının yaygınlaştırılması Serbest bölgelerde fabrika kurulması Enerji fiyatlarının ucuz olması yatırım kararını güçlendirebilir. Kuzey Afrika • • • Yatırım ülkelerinde yer alma (Sudan Cezayir ve diğer) Güney Afrika Cumhuriyeti büyük bir pazar Kuzey Afrika’da İtalyan, Fransız hakimiyeti var • • Ölçek çok büyük Çin’de birlikte yatırım, dışarıya satmak için (exports) Çin Rekabet Avantajı Coğrafi Konum • Önemli pazarlara coğrafi yakınlık • Hammadde kaynaklarına yakınlık Verimlilik • Mevcut tesislerin yeni olması ve yeni kurulacak olan tesislerin teknolojik getirisi • Verimliliğin giderek artması (işgücü, donanım, yatırım) • Avantajlı işgücü maliyeti (İtalya ve İspanya’ya göre) Ürün • Ürün çeşitliliğinin korunması • Ürün kalitesinin geliştirilmesi Sektör • Sektörde artan kurumsallaşma, tanıtım fonu (ortak hareket kabiliyeti) • Sektörel olgunlaşma 82 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Makro Faktörler • Sosyal yapı (özverili çalışma) • Ağır iş gücü ile ilgili sanayinin AB’den kaçması • Büyüyen iç pazar • Bürokrasideki iyileşmeler, devletin ihracat stratejisindeki olumlu gelişmeler Rekabet Formülü Pazarlama: • Farklı pazarlar için farklı pazarlama stratejileri belirlenmesi (hizmet, fiyat, müşteri) • Ürün çeşitliliğinin korunması (Farklı ülke taleplerine göre çeşitlendirme-doğru ürün gamı tespiti) • Bilgi bankası oluşturulması. • Yüksek alım gücüne hitap eden özgün tasarımların ürün portföylerine dahil edilmesi • Seramik için yeni kullanım alanlarının araştırılması • UNICERA Fuarı’nın dünya çapında bir fuar haline getirmek • Ürün seçiminde profesyonel karar vericilere yönelik tanıtım faaliyetlerinin yoğunlaştırılması (Yurt dışı ofis-depo-showroom vs pazarlama yatırımları) Hedef pazarlarda üretim tesisleri kurmak • Moskova’yla başlayarak ABD’de seçilmiş eyaletlerde “Türk Seramik Ticaret Merkezleri” kurmak.(Teşhir, tanıtım ve merchandising için) Üretim • Son kullanıcıların farklı gelir düzeylerine hitap eden farklı kalite ve maliyette mamuller üreterek toplam ciroyu artırmak (versioning) • Ortak kullanım girdilerinin organize hareket ederek aşağı düzeylerde temin edilebilmesi • Büyüyen stratejik pazarlarda üretim yapmak • Hedef pazarlarda JV yatırımları • Ürün kalitesinin geliştirilmesi • Makine-yedek parça teknolojisi gelişimi için destek sağlamak, makine üreticileri ile temasa geçmek • Ortak enerji şirketi (doğal gaz) • Ortak Frit ve sert mineraller öğütme tesisleri • Hazır masse hazırlama tesislerini teşvik etmek • Maliyetleri düşürmek amacıyla uygun yatırım modellerini seçmek ve teknolojinin esnekliğini kurmak. Kapasite kullanım oranlarını maksimuma çıkartmak Nakliye • İç ve dış pazarlar için toplu taşımacılığın gereği olan demiryolları ve limanların nakliye maliyetlerinin düşünülerek rehabilite edilmesi. • Zamanında teslimatların gerçekleşmesi için deniz-kara-demiryollarında birimler arası koordinasyonu sağlanması • Satın almalarda (ithal edilen ürünlerde) rekabetçi satın almaların gerçekleşmesi için işbirliklerinin artırılması (Zirkon, Çinko) • Gemlik Limanı’nın altyapısını seramik yüklemelerine uygun hale getirmek • Ege’de İzmir Limanı’na alternatif liman 83 Dokuzuncu Kalkınma Planı • • • • Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Çine-Aydın, Şile-İstanbul (hammadde, demiryolu ile) TCDD/DLH ile ilgili problemlerin çözümü Altyapının geliştirilmesi Türkiye’den öncelikle ABD’ye deniz yoluyla “düzenli, direkt hat” kurulması AR-GE • Mevcut üniversite-sanayi işbirliğinin artırılarak devam ettirilmesi • AR-GE’de gelişim... (SAM ile üreticiler arasında daha iyi bir iletişimi sağlama) • İnsan kaynaklarına yatırım • Yeni AR-GE finansman modelleri geliştirilmesi • AB fonlu (tanıtım, vb. fon destekli) “Seramik Tasarım Enstitüsü” kurmak. • Ortak Tanıtım Fonu’ndan AR-GE yatırımlarına kaynak aktarılması • Araştırma merkezlerinin daha aktif ve etkin çalışması Finansman • Mevcut finansal kaynakların ihracata yönelik (reel gerçekleşen) cazip hale getirilmesi • Mevcut %14 Eximbank kredi faizlerinin düşürülmesi (enflasyon seviyesinin düşürülmesi) • AB’den sağlanan fonların daha bilinir ve kullanılır hale gelmesi • Teşviklerin iller bazında değil, sektörel bazda verilmesi • Öz-sermaye kullanımını özendirici teşvik (halka açılım) İşbirlikleri/İlişkiler • • • • • • • • • Temin ve Lojistik İthalat işbirliği - Ortak satın alma Dış pazarlarda ortak lojistik hedeflerin geliştirilmesi Hedef pazarlarda ihracat yapan diğer sektörlerle işbirliği (lojistik) Demiryolları ve liman işletmeleri önderliğinde periyodik toplantılar yapmak Hammadde Rezervi kısıtlı ve kaliteli hammaddelerin ortak, planlı kullanımı Kamu ile ilişkiler Kamu ve kamu kuruluşları ile olan ilişkilerin münferit olarak değil, birliklerce yapılması ve artırılması Pazarlama ve Satış • Ortak pazarlama ve satış (özellikle küçük ölçekli firmalar için) • Uluslararası pazarlama faaliyetlerinde firmaların ve sektörün etkinlik sağlaması • Firmalara uluslararası pazarlama konusunda eğitim verilmesi • Ülke imajını ve seramik sektörünü zedeleyenlere yaptırım • Hammadde ve yardımcı malzemelerden kullanılmayanların bir borsa mantığı ile kullanılabilir hale getirilmesi. • Demiryollarından ortak hat kiralanması. • Türk Müteahhitler Birliği ile işbirliği Tanıtım 84 Dokuzuncu Kalkınma Planı • • • • • Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 İstanbul’u komşu ve çevre ülkeler alıcılarına yönelik “Seramik Fuar Merkezi” haline getirmek Yurt dışı ortak tanıtım ve pazarlama projeleri Önce ulusal, sonra uluslararası hale gelecek tasarım yarışması yapmak Ortak yan sanayi kurulması Euro-Palet’in seramik sektörü standardı haline gelmesi. Ortak üretimin yapılabilmesi. 2.4.1.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Amaç ve Politikalar / Diğer Amaç ve Politikalar / AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Düzenlemeler AB ile katılım müzakerelerinin başlatılması kararının alınmasıyla, Türkiye’nin üyelik süreci yeni bir aşamaya girmiştir. AB müktesebatına uyum çerçevesinde yapılacak çalışmalar neticesinde toplumsal hayatı ilgilendiren tüm alanlarda köklü bir değişim gerçekleşecektir. Bu değişim düğer sanayi sallarında olduğu gibi seramik sağlık gereçleri sektöründe de hissedilecektir. Türkiye’nin AB Müktesebatını ne kadar sürede kendi iç hukukuna aktarıp, yürürlüğe koyacağı ve etkili bir şekilde uygulayacağı seramik sektörünü de yakından ilgilendirmektedir. Belirlenen müktesebat başlıklarına göre, Türkiye’deki ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıran sektörel derneklerin de müzakere pozisyonlarının hazırlanmasında etkin görev yapması gerekmektedir. AB’ye giriş sürecinde, artan dünya rekabeti şartları altında sanayiinin rekabet gücünü ve verimliliğini artırmak, dışa dönük bir yapı içerisinde sürdürülebilir bir gelişmeyi desteklemek ve muhafaza etmek Türk Sanayi Politikası’nın temel hedefi olmalıdır. Bu hedefe ulaşılması halinde sanayi, olabildiğince yerel kaynakları harekete geçiren, çevre normlarına uygun üretim yapan, tüketici sağlığını ve tercihlerini gözeten, yüksek nitelikli insan gücü kullananan, stratejik yönetim anlayışı uygulayan, Ar-Ge’ye önem veren, teknoloji üreten, özgün tasarım ve marka yaratarak uluslararası pazarlarda yerini alan bir yapıya kavuşturulacaktır. Bu bağlamda seramik sektörü tarafından benimsenecek ilke ve politikalar şöyledir: • • • • • • İhracatın Artırılması Yatırımların Teşvik Edilmesi Teknolojik Kapasitenin ve Ar-Ge’nin Geliştirilmesi Kalite ve Verimliliğin Artırılması İşgücünün Geliştirilmesi Organize Sanayi Bölgeleri, Özel Endüstri Bölgeleri 85 Dokuzuncu Kalkınma Planı • • Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Sürdürülebilir Gelişimin Sağlanması Sektörün Dünyada Rekabet Gücünün Korunması AB müktesebatına uyum ile birlikte Sanayi ve ilgili Yasal ve İdari düzenlemeler içersinde yer alan Fikri ve Mülkiyet Hakları konusundaki gerekli yasal düzenlemeleri yürütmek, fikri mülkiyet hakları alanlında kuralları etkin bir şekilde uygulamak ve bu haklarla ilgili tüm işlemleri yürütmek sektörümüz açısından büyük bir önem arz etmektedir. Diğer tarafından seramik sektörünün emek yoğun bir sektör olması nedeniyle AB sosyal politika ve istihdam mevzuatına uyum sürecinde yapılacak yasal düzenlemeler iş hukuku, iş sağlığı ve güvenliği ve sosyal güvenlik alanlarında sektörümüzü yakından ilgilendirmektedir. Avrupa Birliği Tüketici Politikaları esaslarına göre tüketicinin korunması konusunda yapılacak yasal düzenlemeler Tüketicilerin daha güçlü bir sese sahip olmasına, tüketiciler için yüksek seviyede sağlık ve güvenlik sağlamasında, tüketicilerin ekonomik çıkarlarına saygı gösterilmesine neden olacak bu gelişmelerse seramik sektöründe kaliteli üretim ve hizmet konusunda rekabeti tetikleyecektir. Diğer öneli bir konu ise AB’nin Rekabet Politikalarına uyumdur. Türkiye, rekabet hukuku alanındaki mevzuatın önemli bir bölümünü, AB müktesebatı ile uyumlu hale getirmiştir. Ancak özel ve inhisari haklara sahip işletmelere uygulanan rekabet kuralları ile devlet yardımları alanlında Topluluk mevzuatına uyum konusundaki mükellefiyetlerini tam olarak yerine getirememiştir. Topluluğun rekabet politikasının temel unsurlarında biri olan “Devlet Yardımları” konusunda yapılacak yasal düzenlemeler sektörü için büyük öneme sahiptir. Devlet yardımları ve devlet yardımlarının denetimi konusunda AT Anlaşmasının 87 nci maddesinde Anlaşma’da bir üye devlet tarafından, devlet kaynakları vasıtasıyla, belirli teşebbüslere veya belirli malların üretimine menfaat sağlayarak rekabeti bozan veya bozmakta tehdit eden her türlü yardım, üye devletler arasındaki ticareti etkilediği ölçüde, ortak pazarla bağdaşmayacağı ifade edilmektedir. Türkiye’de AB kriterlerine dayanan etkin bir devlet yardımları kontrol sistemi olmadığı gibi farklı yasal düzenlemelere dayanan mevcut yardım programlarının bir envanteri de mevcut değildir. Enerji sektörü Avrupa Topluluğu’nun önemli sektörlerinden birini teşkil etmektedir. Enerji politikaları Topluluğun, piyasaların bütünleşmesi, sürdürülebilir kalkınma, tüketicinin korunması, ekonomik ve sosyal uyum gibi ilkelere dayanan genel ekonomi politikasının bir parçasını oluşturmaktadır. Enerji politikalarının temel amaçları; 86 Dokuzuncu Kalkınma Planı • • • Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Topluluğun rekabet edebilirliğine katkı sağlamak Enerji arz güvenliğini temin etmek Çevrenin korunmasına katkıda bulunmak şeklinde sıralanmaktadır. Bu amaçlar çerçevesinde mevzuat uyumu ve kurumsal yapılanma çalışmaları kapsamında enerji verimliliği kanunu çalışmaları, elektrik enerjisi sektöründe yapılacak reformlar, EPDK’nin doğalgaz piyasası ile ilgili düzenlemeleri, BOTAŞ’ın doğalgaz alım ve satım sözleşmelerinin devri konusunda yapılan yapısal ve yasal düzenlemeler seramik sektörünün enerji yoğun bir sektör olması nedeniyle rekabet gücünün korunması ve artırılması bakımından büyük önem arz etmektedir. Ayrıca AB’nin ulaştırma politikaları çerçevesinde karayolu, demiryolu ve denizyolu ulaşımı ile ilgili yapılacak yatırım ve yasal düzenlemeler nakliye maliyetinin ticari maliyetler içinde önemli bir paya sahip seramik sektörü için hayati önem taşımaktadır. Seramik sektörü için diğer önemli bir konu çevre mevzuatına uyum konusudur. AB çevre müktesebatında hava, su atık, doğanın korunması endüstriyel kirliliğin kontrolü konularında kalite standartları ve/veya ilgili prosedürlere dair düzenlemeler yer almaktadır. Endüstriyel Tesislerden Kaynaklanan Hava Kirliliği Direktifi’nde verilen tanımlara ve emisyon limit değerlerine göre işletmelerde modernizasyon ve filtreleme yatırımları gerekmektedir. 2.4.2 Amaç ve Politikaları Gerçekleştirmeye Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki - Kurumsal Düzenlemeler / Diğer Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Düzenlemeler Seramik Sağlık Gereçleri Sektörünün temel sorunları ve çözüm önerileri ve bu konuda ilgili kurumların listesi ekte verilmektedir. 2.4.2.1 Teşvik Sistemine İlişkin Tedbirler Seramik sektörü Eskişehir, Bilecik, Çorum, Kütahya, Uşak, İzmir, Manisa, Aydın, Çanakkale, Zonguldak gibi değişik illerde yerleşmiştir. Bu illerden bazılarının son kararname ile teşvik kapsamına alınması bu illerde üretim yapan tesisler ile diğer illerde mevcut olan tesisler arasında maliyet farkı yaratmış, bu da haksız rekabete neden olmuştur. 87 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Teşvikler sadece il ve bölge bazında değil sektörel bazda da olmalıdır. Hangi sektörümüz ülkemize katma değer sağlayacak potansiyeli taşıyorsa o sektörümüz teşvik edilmelidir. 2.4.3 Politika, Tedbir ve Düzenlemelerin Toplam Getirileri ve Yükleri Seramik sağlık gereçleri sektörü katma değeri en yüksek sektörlerden biridir. Ülkemizin sürdürülebilir bir ekonomik büyümeye kavuşturulabilmesi için, üretimdeki “Katma Değer” in ülkede daha fazla oluşması gerekmektedir. Çünkü “Yerli Üretim” olarak tanımlanan “Katma Değer” in yurt içinde gelişmesi, daha çok üretim ve istihdam ile toplumsal refahın da temel kaynağını oluşturmaktadır. Seramik sağlık gereçleri sektörünün rekabet gücünün artırılması yönünde izlenecek politikaların ve yapılacak düzenlemelerin ülkemizin ihracat gelirini artıracağı, başlangıçta kamu finansmanı üzerinde bir yük oluştursa da kısa vade bu yükü mas edecek bir katkıya ekonomiye kazandıracağı düşünülmektedir. 2.5 SONUÇ VE GENEL DEĞERLENDİRME Türkiye seramik sağlık gereçleri sektöründe; üretim, yurtiçi talep, ihracat ve kapasite bakımından 1980’lerin başından itibaren hızlı bir büyüme yaşanmıştır. Bunun sonucunda Türkiye, Dünya ve Avrupa’da seramik sağlık gerçleri endüstrisi içinde önemli bir yere gelmiştir. 2004 yılında gerçekleşen 12.380.000 adet üretim ile Türkiye dünya üretiminin %6’sını oluşturmaktadır. 2005 yılı itibariyle Türkiye’de kurulu tesis sayısı 64 olup, üretim kapasitesi 26.950.000 adete yükselmiştir. Sektördeki firmalar kapasitelerini artırırken, mevcut firmalar da modernizasyon yatırımları ile teknolojilerini yenilemişlerdir. Süreç içinde Türkiye seramik sağlık gereçleri sektörü dünya standardını yakalamış, dünya ölçeğinde kaliteli ürün üretir hale gelmiştir. Türkiye seramik sektörünün bu hızlı gelişimindeki en önemli etken inşaat sektöründe yaşanan olumlu gelişmelerdir. 1980’li yıllarda kurulan Toplu Konut İdaresi ve teşvik edilen konut sektörü, inşaat sektörünü hızla geliştirmiş, buna koşut olarak seramik sağlık gereçlerine talep artmıştır. Canlanan iç talep, sektöre yeni firmaların girmesini sağlamış, sektörde firma sayısının artmasıyla birlikte dinamik bir rekabet ortamı oluşmuştur. Bunun sonucunda da doğal olarak firmalar maliyet tasarrufu sağlamak amacıyla teknolojilerini yenilemiş ve uluslararası ölçekte kaliteyi yakalamışlardır. 88 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 İhracatta fiyat tavizlerinin verilmesi, dış pazarlarda Türk Malı imajının oluşmaması, teknolojide dışa bağımlılık, sektörde yaşanan genel sorunlardır. Bunların yanı sıra ülkemizde enerji maliyetlerinin diğer ülkelere göre yüksek olması, deniz ve demir yolu ulaşımının yeterince gelişmemiş olması ve karayolu taşımacılığına bağımlı kalınması, taşıma maliyetlerinin yüksekliği gibi nedenler de sektörün uluslararası rekabet gücünü olumsuz yönde etkilemektedir. Tüm bunlara rağmen Türkiye seramik sağlık gereçleri sektörü ihracatını arttırarak sürdürmektedir. Hem gerçekleştirdiği ihracat miktarları hem de AB ile Gümrük Birliği sonucu sıfırlanan ithalat vergilerine rağmen ithalatın artmaması, sektörün uluslararası ölçekte belli bir rekabet gücüne ulaştığını göstermektedir. Sonuç olarak Türkiye seramik sağlık gereçleri sektörünün gerek üretim gerekse ihracat performansı açısından dünya ölçeğinde önemli bir yere sahip olduğu ve bunun öngörü döneminde de devam edeceği söylenebilir. Hammadde kaynaklarının ülkemizde zengin olması, sektörde yeni teknolojilerin kullanılması ve dinamik bir yatırım ortamının bulunması bu eğilimin devam etmesini sağlayacak unsurlardır. Ülkemizde konut ihtiyacının sürekli artması ve kişi başına tüketimin düşük düzeylerde olması; son yıllarda istikrarsız bir seyir izleyen yurtiçi talebin tekrar artış eğilimine girmesi sektörün geleceği adına önemli verileri oluşturmaktadır. kişi başına seramik sağlık gereçleri tüketiminin artacağı ve bunun da yurtiçi talebi pozitif yönde etkilemesi beklenmektedir. 2.5.1 Temel Amaç ve Politikalar ile Öncelik ve Tedbirlerin Gelişme Eksenleri Bazında Tasnifi Temel Amaç ve Politikalar ile Öncelik ve Tedbirlerin Gelişme Eksenleri Bazında Tasnifi Ekte verilmiştir. 2.5.2 Dokuzuncu Kalkınma Planı Açısından Temel Yansımalar Dokuzuncu Kalkınma Planının seramik sağlık gereçleri sektörünün son beş yılının değerlendirilmesi ve gelecek yedi yılının planlanması bakımından bir referans çalışma olması hedeflenmektedir. Planın en temel yansıması, sektörün rekabet gücünü zaafa uğratan yönlerin tespiti, ve zayıf yönlerinin kamu-özel sektör işbirliği içinde giderilmesi olacaktır. 89 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 90 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 2.24: Seramik Sağlık Gereci Sektörüne Verilen Yatırım Teşvik Belgeleri Belge No Belge Tarihi Firma Adı Yatırımın Yeri 80589 01.08.2005 SEREL SERAMİK VE TİC. A.Ş. 78905 23.03.2005 TURKUAZ SERAMİK SAN KAYSERİ VE TİC A.Ş. SAN. MANİSA Yatırım Nevi Toplam Yatırım (YTL) Sabit Yatırım (YTL) Döviz Kullanımı (Bin $) İstihdam (Kişi) MODERNİZASYON 9.592.251 9.592.251 4.358 TEVSİ 3.328.997 3.328.997 1.109 Tam Kapasitede Üreceği Mal ve Hizmetler 0 24.000 TON/YIL (Mevcut) Seramik Sağlık Gereçleri 92 295.000 ADET/YIL Mevcut'a Ek: 155.000 ADET/YIL Tuvalet Taşı 350.000 ADET/YIL Mevcut'a Ek: 205.000 ADET/YIL Lavabo 174.000 ADET/YIL Mvcut'a Ek 145.000 ADET/YIL Klozaet 78060 31.12.2004 SELAHATTİN TOKOĞLU AFYON 76951 20.09.2004 USTA VİTRİFİYE TEKİRDAĞ KOMPLE YENİ YATIRIM KOMPLE YENİ 1.800.000 1.800.000 0 11.242.758 11.242.758 0 YATIRIM 71 400.000 ADET/YIL Seramik Sağlık Gereçleri 101 100.800 ADET/YIL Klozet 61.200 ADET/YIL Rezervuar Tankı ve Kapağı 100.800 ADET/YIL Lavabo 10.080 ADET/YIL Lavabo Ayağı 5.040 ADET/YIL Bide ve Çeşitleri 75119 19.04.2004 TOPRAK SENİTERİ ESKİŞEHİR MODERNİZASYON 17.750.000 17.750.000 9.263 30 8.100.000 M2/YIL (Mevcut) Seramik Duvar Karosu 8.100.000 M2/YIL (Mevcut) Seramik Yer Karosu 6.160 TON/YIL (Mevcut) Frit 74481 26.02.2004 DOĞVİT SANİTERİ BİLECİK TEVSİ 8.400.000 8.400.000 2.151 2.083.700 M2/YIL (Mevcut) Porselen Karo 134 325.300 ADET/YIL Mevcut'a Ek 1.400.000 ADET/YIL Seramik Sağlık Gereçleri 74479 26.02.2004 ÇELEBİ YAPI MALZ. SAKARYA MODERNİZASYON 526.000 91 526.000 270.000 adet/yıl (MEVCUT) Seramik Sağlık Gereçleri Dokuzuncu Kalkınma Planı Belge No Belge Tarihi 74415 19.02.2004 71738 71325 71479 06.05.2003 11.04.2003 24.04.2003 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Firma Adı TOPRAK SERAMİK Yatırımın Yeri BİLECİK Yatırım Nevi TEVSİ HERİŞ SERAMİK TEVSİ EGE VİTRİFİYE 70611 19.02.2003 ESKİŞEHİR SERAMİK 70465 31.01.2003 ÇANAKÇILAR SERAMİK İZMİR Sabit Yatırım (YTL) 4.416.095 4.416.095 TEVSİ ÇENESİZLER SERAMİK ÇORUM SAN. VE TİC. A.Ş. KÜTAHYA KÜTAHYA VE TURİZM Toplam Yatırım (YTL) 15.950.000 18.245.546 TEVSİ ESKİŞEHİR KOMPLE YATIRIM ZONGULDAK TEVSİ 16.600.000 YENİ 15.950.000 18.245.546 16.600.000 Döviz Kullanımı (Bin $) İstihdam (Kişi) 476 Tam Kapasitede Üreceği Mal ve Hizmetler 3 12.893 TON/YIL Mevcut'a Ek : 6.084 1.400 TON/YIL Vitrifiye Takım Ürünleri 3.700 TON/YIL (Mevcut) Vitrifiye Düz Parçalar 1.000 TON/YIL (mevcut) Şamotlu Parçalar 100 963.600 ADET/YIL Mevcut'a Ek: 4.051 960.000 ADET/YIL Vitrifiye Seramik Mamülleri 100 11.586 TON/YIL Mevcut'a Ek: 8.659 6.500 TON/YIL Banyo Takım Parçaları 90 562.800 ADET/YIL Mevcut'a Ek: 1.480.751 1.480.751 0 8.730.000 8.730.000 953 562.800 ADET/YIL Seramik Sağlık Gereçleri 100 330.000 ADET/YIL Seramik Sağlık Gereçleri 40 44.212 ADET/YIL (Mevcut) Banyo Takımı, 99.200 ADET/YIL (Mevcut) Hela Taşı 40.000 adet/yıl Mevcut'a Ek: 10.000 adet/yıl Lavabo 20.000 adet/yıl Mevcut'a Ek:5.000 adeet/yıl Eviye 30.000 adet/yıl Mevcut'a Ek: 10.000 adet/yıl Klozet 100.000 adet/yıl (Mevcut) Banyo Aksesuarları 69474 05.11.2002 MARTI SERAMİK KAYSERİ KOMPLE YATIRIM 68986 16.09.2002 SEREL SERAMİK MANİSA TEVSİ YENİ 92 5.419.250 5.419.250 1.475 100 400.000 ADET/YIL Seramik Sağlık Gereçleri 9.131.372 9.131.372 3.107 0 21.000 TON/YIL(Mevcut) Seramik Sağlık Gereçleri Dokuzuncu Kalkınma Planı Belge No Belge Tarihi Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Firma Adı Yatırımın Yeri Yatırım Nevi Toplam Yatırım (YTL) Sabit Yatırım (YTL) Döviz Kullanımı (Bin $) İstihdam (Kişi) Tam Kapasitede Üreceği Mal ve Hizmetler 19.200 ADET/YIL Mevcut'a Ek: 19.200 ADET/YIL Klozet Kapağı 68051 14.05.2002 TURKUAZ SERAMİK KAYSERİ TEVSİ 1.211.008 1.211.008 0 79 200.000 ADET/YIL Mevcut'a Ek: 75.000 ADET/YIL Tuvalet Taşı 150.000 ADET/YIL Mevcut'a Ek: 100.000 ADET/YIL Lavabo 109.000 ADET/YILMevcut'a 51.000 ADET/YIL Klozet 66885 16.11.2001 ÇAMAŞ SERAMİK ORDU KOMPLE YATIRIM Toplam YENİ 235.000 235.000 0 134.059.028 134.059.028 41.686 93 20 497 TON/YIL Vitrifye Üretimi 1.060 Ek: Dokuzuncu Kalkınma Planı 2.6 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Seramik Sağlık Gerecleri Sektörünün Teme Sorunları ve Çözüm Önerileri SORUN Haksız Rekabet AÇIKLAMA ÇÖZÜM - TSE, başvuruda bulunmayan firmaların kontrolünü üstlenmediği, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ise tüm sistemi kontrol edecek kapasiteye sahip olmadığı için yeterli denetim yapılamamaktadır. -Kalitesiz üretim yapan firmaların kontrol edilmesi ve mutlaka mevcut standartlara uymalarının sağlanması gerekmektedir. - Ürün kopyalama sektöre büyük yatırım yapan, AR-GE çalışmalarına ağırlık veren, firmalar aleyhine haksız rekabete yol açmaktadır. - Türk standartları Enstitüsü (TSE) denetimlerini artırmalı veya bu konuda SAM’a (Seramik Araştırma Merkezi) yetki verilmelidir. - Sigortasız işci çalıştırma istihdam üzerindeki vergilerini yüksek olması nedeniyle haksız rekabete neden olmaktadır. Haksız bulunan firmalara uygulanan yaptırımlar ağırlaştırılmalıdır. Sinai hakların tescili ve korunması konusundaki uygulamalar iyileştirilmelidir. SORUMLU KURUM -TSE -TÜRKAK -Türk Enstitüsü Patent - Maliye Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı sigortasız işçi çalıştıran firmaları denetim altında tutmalıdır. Sigortasız işçi çalıştırmayı önlemek için işverene ait istihdam üzerindeki vergi ve SSK prim yükü hafifletilmelidir. Bu yükün ağırlığı kayıt dışı ekonomiyi körüklemekte, sigortasız işçi çalıştırmayı özendirmektedir. Enerji Maliyetlerinin Yüksek Olması SSG Sektörü yoğun enerji tüketen bir sektördür. Türkiye’de sanayide kullanılan doğalgaz fiyatı, OECD ülkelerinde sanayide kullanılan doğalgaz fiyatından ortalama % 26 daha pahalı, Elektrik fiyatları ise ortalama %40 daha pahalıdır. - Doğalgaz ve elektrik gibi ana girdiler, sanayiciye dünya fiyatları ile sağlanmalıdır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı - Birçok ülke, sanayide kullanılan doğalgazdan vergi almamaktadır. İhracat için yapılan üretimde tüketilen doğalgaz ve elektrikten vergi alınmamalıdır. Finansman Sektörün ihracat miktarını daha da fazla artırabilecek ve rekabet şartlarını iyileştirecek önlemler geliştirilmelidir. 94 İhracata dönük çalışan seramik sektörünün, ihracat kredilerinin ihracat miktarının %50 seviyelerine kadar artırılması, kredi vadelerinin uzatılması ve faiz oranlarının daha düşük seviyelerde tutulması gerekir. -Türk Eximbank Dokuzuncu Kalkınma Planı SORUN Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 AÇIKLAMA ÇÖZÜM Yapısının Seramik sektöründe taşımacılık maliyetleri, seramik ürünlerin niteliğinden dolayı toplam maliyet içinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye’de ulaşım ağının karayolu ağırlıklı olması, karayolu taşıma maliyetlerinin yüksek olması, deniz ve demiryolu bağlantılarının yetersiz kalması sektörün maliyetlerini olumsuz yönde etkilemekte ve rekabet gücünü azaltmaktadır. - Hammadde rezervlerinin bulunduğu bölgeler ile üretim sahaları arasında Demiryolu bağlantısı kurulmalıdır. Karşılaşılan Seramik sektöründe faaliyet gösteren üreticilerin çetin rekabet şartları içerisinde daha fazla iş ve istihdam için gayretleri sırasında tüm maliyet unsurlarını iyi hesap ederek, rekabet güçlerini koruyabilmektedirler. Bu çerçevede, çeşitli limanlarda zaman zaman karşılaşılan ve çeşitli isimler altında talep edilen ilave ücretlerin maliyetlere yansıtılması Türk ihracatçısının rekabet gücünü zayıflatacak ve alıcıların başka ülkelere kayma riskini ortaya çıkarabilecektir. Bunun için limanlarımızda hizmetlerin ucuzlatılması için gerekli tedbirlerin alınması sektörün pazar payının korunması ve artırılması bakımından önem arz etmektedir. Seramik Hammadde Alanlarının Başka Amaçlı Tahsisi Seramik sektörünün ihtiyaç duyduğu hammaddeleri önemli oranda yurtiçi mevcut hammadde sahalarından sağlanmaktadır. Bununla %95’lere varan katma değer yaratılabilmektedir. Ancak son yıllarda seramik hammadde alanlarında gerek merkezi ve gerekse yerel yönetimlerin hammadde kaynaklarının bulunduğu arazileri başka amaçlar için tasarrufta bulunma veya tahsis etme girişimleri sektör için tehdit oluşturmaktadır. Bu durumun önlenmesi ve mevcut hammadde alanlarının korunması sektör için hayati önem taşımaktadır. Fuar ve Tanıtım Faaliyetlerinde Zorluklar Dünya’nın en önemli seramik ve banyo ürünleri fuarı olarak kabul edilen İtalya’nın Bologna kentinde düzenlenen Cersaie Fuarına katılımda zorluklarla karşılaşılmaktadır. Bu ve bunun gibi yabancı ülkelerdeki fuar ve tanıtım faaliyetlerinde karşılaşılan zorlukların karşılıklılık esası çerçevesinde giderilmesi gerekmektedir. Ayrıca bu tür tanıtım etkinliklerinin teşvik edilmesi ve desteklenmesi sadece seramik sektörü için değil, ülke tanıtımı ve turizm için de önemli bir konudur. Nakliye alt Yetersizliği İhracatta Sorunlar 95 SORUMLU KURUM Ulaştırma Bakanlığı -Denizcilik Müsteşarlığı -Maliye Bakanlığı -İçişleri Bakanlığı -Sanayi ve Ticaret Bakanlığı -DTM Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 3. TEKNİK SERAMİK SANAYİİ ALT ÖİK RAPORU Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 TEKNİK SERAMİK SANAYİİ ALT ÖİK ÜYE LİSTESİ RAPORTÖR : M. OLGUN PAJİK, KALESERAMİK KOORDİNATÖR : F. SAVAŞ BAYAZIT, DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. KOORDİNATÖR: ASAF ERDOĞAN, DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. ÜYE : FATİH BİRBİLEN, KALEPORSELEN ÜYE : YUNUS ÖZGÜNDÜZ, KALESERAMİK ÜYE : HASAN SAZCI, KALESERAMİK ÜYE : DOÇ DR. ENDER SUVACI, ANADOLU ÜNİVERSİTESİ SERAMİK ARAŞTIRMA MERKEZİ ÜYE : VEDİİ YILMAZ, KALESERAMİK 98 Dokuzuncu Kalkınma Planı 3.1 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 GİRİŞ: Sektörün Tanımı ve Sınırlarının Çizilmesi: Taş ve Toprağa dayalı Sanayi Ürünleri’nin sınıflandırılmasında daha önceki yıllarda “Elektroporselen” başlı başına bir grubu temsil ediyordu. Son yıllarda yurdumuzda da gittikçe önem kazanmakta olan ileri teknoloji seramikleri de dikkate alınarak, grubun adı, IX. Kalkınma Planı çalışmalarında “TEKNİK SERAMİK” olarak değiştirilmiştir. Bu tür seramiklere, ileri teknoloji seramikleri veya gelişmiş seramikler adı da verilmektedir. Hızla gelişen teknolojinin paralelinde; yüksek aşınma direnci, mukavemet, korozyona dayanıklılık, elektriksel ve ısıl özelliklere sahip malzemelere ihtiyaç duyulmuştur. Bunun temini için yapılan araştırma çalışmaları sonucunda teknik seramikler doğmuş ve gelişmiştir. Teknik seramikler kendi aralarında birkaç farklı şekilde sınıflandırılabilirler: Bunlardan bir tanesi; teknik seramiklerin kimyasal kompozisyonlarına göre yapılan sınıflandırmadır. Bu yaklaşıma göre teknik seramikleri iki grupta toplamak mümkündür. 1) Oksit seramikleri (Al2O3, ZrO2 v.b.) 2) Oksit olmayan seramikler (Karbürler, Nitnirler, Borürler v.b) 3) Silikat seramikleri (kuvarz izolatörler vb.) Ancak bu tür bir sınıflandırma çok genel olmakta ve aynı sınıfta olan malzemelerin özellikleri arasında bile büyük farklılıklar gözlenmektedir. Bu nedenle teknik seramiklerin işlevlerine göre sınıflandırılması daha uygun olmaktadır. Teknik seramikler birçok endüstri alanında yaygın olarak kullanılmakta ve her geçen gün kullanım alanları artmaktadır. Bu uygulamalarda teknik seramikler farklı işlevler sergilerler. Bu işlevler mekanik, ısıl, kimyasal, optik, elektriksel, manyetik, nükleer ve biyolojik olarak isimlendirilebilir. Kullanıldıkları uygulamada sergilediği işlevlere göre teknik seramikler iki gruba ayrılırlar. 1) Yapısal Teknik Seramikler: Belli bir uygulama için kimyasal, ısıl ve/veya mekanik özelliklerinden dolayı tercih edilen ve kullanılan teknik seramikler bu sınıfı oluşturur. Örneğin, yüksek sıcaklığa dayanıklı roket kılıfları, metal filtreleri, tank gövde kaplamaları, kurşun geçirmez yelekler, salmastralar, katalitik konvertör taşıyıcıları, metallerin talaşlı imalatında kullanılan seramik kesici uçları, tekstil makinelerinde kullanılan iplik kılavuzları bu grubun üyelerindendir. Genelde bu gruptaki teknik seramikler aşağıdaki GTİP numaraları ile tarif edilebilirler: 69 09 11 Kimyasal ve laboratuar işlerinde kullanılan porselenden cihaz ve eşya 69 09 12 Mohs skalasına göre sertliği 9 veya daha fazla olan eşya 99 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Kimyasal ve laboratuar işlerinde kullanılan cihaz ve eşya; diğer 69 09 19 Ancak bu numaralar bu gruptaki tüm seramikleri ayrıntılı olarak sınıflamak için yeterli değildir. Bu nedenle, yeni alt gruplar tanımlanarak bu listelerin genişletilmesi hem ithalat hem de ihracatta teknik seramiklerin izlenmesini kolaylaştıracaktır. 2) Fonksiyonel Teknik Seramikler: Bu sınıfta yer alan teknik seramikler kullanıldıkları uygulamalarda elektriksel, manyetik, optik, nükleer ve/veya biyolojik özelliklerinden dolayı tercih edilirler. Kimi zaman bu grubun alt gruplara ayrıldığı ve elektroseramikler, manyetik seramikler, nükleer seramikler ve biyoseramikler isimlerini aldığı görülmektedir. Fonksiyonel teknik seramiklerin içinde en geniş grubu elektroseramikler oluşturmaktadır. Elektroseramikler, elektriksel olarak yalıtkan, iletken ve dielektrik (piezoelektrik, ferroelektrik vb.) özellik sergileyebilirler. Türkiye’de şu anda üretilen teknik seramiklerin büyük bir bölümü, elektroseramiklerin elektriksel yalıtkanlık özelliğinin kullanıldığı uygulamalar için üretilmektedir. Bu grupta üretilen mamuller Porselen İzolatörler ve Elektro porselenler olarak iki sınıfta toplanabilir. a) Porselen İzolatörler Kil, kaolen, kuvars, feldspat, alüminyum oksit gibi hammaddelerin belirli oranlarda karıştırıldıktan sonra öğütülüp, uygun metotlarla şekillendirilip pişirilmesi ile elde edilir. Kullanım yerlerine göre daha sonra bu porselenlere metal parçalar monte edilerek elektrik enerjisi iletim ve dağıtımında, enerji nakil hatları ve trafo merkezlerinde kullanılır. Yukarıda da belirtildiği gibi bu numaralar arasında “diğerleri” diye tanımlanan grubun kesin tasvirinin yapılmaması ithalat ve ihracatın izlenmesinde büyük sıkıntılar oluşturmaktadır. Bu gruba dahil olan ürünlerin kesin tanımlamalarının yapılması gerekmektedir. Sektörün GTİP numarası itibariyle kesin sınırları aşağıdaki gibidir: 85 46 20 Seramikten olan elektrik izolatörleri 85 46 20 10 00 11 Zincir askı izolatörleri 85 46 20 10 00 12 Çubuk askı izolatörleri 85 46 20 10 00 13 Mesnet izolatörleri 85 46 20 10 00 14 Cihaz mesnet izolatörleri 85 46 20 10 00 15 Geçit izolatörleri 85 46 20 10 00 19 Diğerleri 100 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Metal Parçası Bulunanlar 85 46 20 91 00 11 Zincir askı izolatörleri 85 46 20 91 00 12 Çubuk askı izolatörleri 85 46 20 91 00 13 Mesnet izolatörleri 85 46 20 91 00 19 Diğerleri Diğerleri 85 46 20 99 00 11 Zincir askı izolatörleri 85 46 20 99 00 12 Çubuk askı izolatörleri 85 46 20 99 00 13 Mesnet izolatörleri 85 46 20 99 00 14 Cihaz Mesnet izolatörleri 85 46 20 99 00 15 Geçit izolatörleri 85 46 20 99 00 19 Diğerleri b) Elektro Porselen Kil, kaolen, kuvars, feldspat, alümina, steatit gibi inorganik maddelerin uygun oranlarda karıştırılıp, öğütüldükten sonra elde edilen granülün yaş veya kuru şekillendirilmesini takiben pişirilmesi ile üretilir. Daha sonra bu parçalar mekanik düzenekler içine monte edilerek elektrik tesisatlarındaki şalter, sigorta, buşon, fiş, duy vb. malzemelerin üretiminde kullanılır. Elektroporselen için ise tarif ve sınırlama ancak dolaylı olarak yapılabilmektedir. 3.2 3.2.1 85 36 10 10 00 12 Bıçaklı sigortalar 85 36 10 10 00 13 D tipi sigortalar 85 36 20 Otomatik devre kesiciler 85 36 50 Diğer anahtarlar 85 36 61 Ampul duyları, fişler ve soketler (prizler). MEVCUT DURUM VE SORUNLAR: Mevcut Durum Sektörün tam kapasitede üretim yapabildiği takdirde toplam üretim değeri $ 30 milyon civarındadır. 101 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 3.2.1.1 Kuruluş Sayısı, Mevcut Kapasite ve Kullanımı 3.2.1.1.1 Kaleseramik Çanakkale Kalebodur Seramik Sanayi A.Ş. Firma Sekizinci Kalkınma Planı döneminde Çanakkale Seramik Fabrikaları A.Ş. olarak tanınmakta iken Nisan 2000’de ticari unvanı yukarıda belirtilen şekilde değişmiştir. Bu raporda kısaca “Kaleseramik A.Ş.” olarak adlandırılacaktır. 1957 yılında duvar kaplama malzemesi (fayans) ve porselen izolatör üretmek için kurulmuştur. Başlangıçta %33 kamu hissesi bulunmasına rağmen daha sonra bu bölümü özelleşmiştir. Duvar kaplama malzemesi üretiminin yanında Porselen İzolatör kapasitesi (metalsiz olarak) 12.000 t/y dır. Tam kapasitede işçi sayısı 400 kişi civarındadır. Fabrika Çanakkale’nin Çan ilçesinde kurulmuş olup, yabancı sermaye payı yoktur. 3.2.1.1.2 Ankara Seramik Ankara Seramik’ten sağlıklı bilgi alınamamıştır. 3.2.1.1.3 Kaleporselen Elektronik Sanayi A.Ş. 1969 yılında KALE GRUBU üyesi olarak kurulmuş KALEPORSELEN elektroteknik ürünlerinin izolasyon amaçlı seramik aksam parçalarının üretimi dışında öncelikle Avrupa pazarına muhtelif programlar altında teknik seramik üretimi gerçekleştirmektedir. Üretim kapasitesi 2000ton/yıldır. Ortalama işçi sayısı 300 kişidir. Fabrika İstanbul/ Sefaköy’dedir. DIN Standartlarına göre üretim yapan fabrika, ileri teknoloji Alman makine ve teçhizatları ve kendi bünyesince geliştirdiği proses sistem altyapıları ile donatılmıştır. Yaş presleme, kuru şekillendirme, ekstrüzyon, alçak-yüksek basınç enjeksiyon teknolojilerine sahip olan firma konusunda dünyada önde gelen teknolojik altyapılardan birine sahiptir. Ağırlıklı ihracat pazarı Batı-Orta Avrupa olan KALEPORSELEN, Hindistan ve Amerika pazarlarında da ağırlığını arttırmaktadır. Ancak, uzak doğudan kalitesiz ürünlerin kontrolsüz şekilde pazara intikal etmesi rekabet ortamını bozmaktadır. Kaleporselen TTGV (Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı) proje desteği ile 5 adet ArGe projesini başarı ile tamamlamış ve geliştirilen ürünleri ticarileştirmiştir. Bahsi geçen projeler mevcut teknolojik altyapının geliştirilmesi konusunda hayati önem arz etmektedir. Bu projelerden bal peteği formlu seramik filtreler ve retiküle egzost filtre üretimi ile dünyada önemli bir pazar kazanmıştır. 102 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 3.2.1.1.4 Ekoteks Tekstil Makina Aksesuarları Sanayi Ticaret A.Ş. İstanbul Yenibosna’da faaliyet gösteren firma 1982 yılında kurulup, tekstil sektörüne dokuma yedek malzemeleri ve porselen iplik Kılavuzu tedariki yaparak hizmet vermeye başlamıştır. Firma aynı zamanda, 50’li yıllardan beri teknik porselen üretimi yapan Enginer Porselencilik ile kurucu ortaklık yapıp, 1985 yılında porselen iplik kılavuzların üretimine başlamıştır. Sektördeki gelişmeyi takip ederek, 1996 yılında ileri teknoloji alumina seramiklerini üretmeye başlamıştır. Ekorit® markasıyla üretimini yaptığı seramiklerde ürün çeşitliliğini arttırmayı hedefleyen firma, 2002 yılında titanyum-oksit kılavuzlarını, 2005 yılında ise zirkonyum-oksit kılavuzlarını ürün yelpazesine eklemiştir. Firmanın seramik ürünleri aynı zamanda elektrik ve otomotiv sanayinde de kullanılmaktadır. Hizmet verdiği sektörlerdeki gereksinimleri ve yenilikleri yakından takip eden firma yurt içi – yurt dışında katıldığı fuarlar ile birçok ülkeye ürünlerini ihraç etmektedir. Firmanın tekstil makinelerinde kullanılan seramikler üretim kapasitesi yıllık 4 milyon parça üründür. Ancak şu anda bu kapasitenin sadece yarısını kullanabilmekte ve yılda 2 milyon parça üretimi yapmaktadır. 3.2.1.1.5 Teknoser Teknik Seramik ve Kompozit San. ve Tic. Ltd. Şti. İstanbul Pendik’te faaliyet gösteren firma 1995 yılından beri yüksek saflıkta alüminyum oksit (%99,8) ürünler üretmektedir. Firma otomotiv, ev eşyaları, inşaat, iş makineleri, elektronik, savunma, ulaşım, spor araçları, oyuncak, bilgisayar, tarım araçları ve enerji endüstrilerine yan sanayi olarak çalışmaktadır. Seramik krozeler, elektrostatik emaye toz kaplama tabancaları için seramik parçalar, pompalar için seramik contalar üreten firma aynı zamanda özel uygulamalar içinde proje esaslı alümina seramik ürünler geliştirmektedir. Sektördeki diğer faaliyetler ve gelişmeler: Şu anda ülkemizde teknik seramikler alanında yoğun araştırma-geliştirme faaliyetleri başta Anadolu Üniversitesi, TÜBİTAK-MAM, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Gebze İleri Teknoloji Enstitüsü, İstanbul Teknik Üniversitesi ve İzmir İleri Teknoloji Enstitüsü olmak üzere Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bulunan üniversitelerdeki araştırmacılar tarafından yürütülmektedir. Bu faaliyetlerin sonucu olarak bu üniversiteler ve araştırma merkezleri etrafında kurulan teknoloji geliştirme parklarında teknik seramiklerin üretim çalışmaları başlamıştır. Buna örnek olarak Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan Anadolu Teknoloji Araştırma Parkı (ATAP) bünyesinde şu anda teknik seramik alanında ürün üreten iki firma kurulmuştur: MDA İleri Teknoloji Seramikleri Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. ve Nanotech Ltd. Şti. Bu firmalardan MDA şu anda seramik kesici uç üretimi yapmakta ve ileri teknolojik amaçlı seramik malzemelerin üretimi ile bunların üretiminde kullanılan her türlü hammadde 103 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 (seramik toz üretimi vb.), yardımcı madde ve yarı mamul üretimi alanında faaliyetlerde bulunmaktadır. Ürettiği kesici uç hammaddelerinin büyük miktarını yurtdışına ihraç eden firmanın yıllık üretimi yaklaşık 3 tondur. Nanotech firması ise anti-bakteriyel seramik tozlar ve piezoelektrik seramikler konularında faaliyet göstermektedir. Tablo 3.1: Teknik Seramik Sektöründe Önemli Kuruluşlar Yabancı Sıra Kuruluş No: Adı 2005 Yılı Üretim Sermaye İşçi Kapasite Yeri Konusu Payı (%) Sayısı ton/yıl Özel Sektör Kuruluşları 1- Kaleseramik A.Ş. Çan Porselen İzolatör Yok 280 12.000 2- Ankara Seramik Sincan/Ankara Porselen İzolatör Yok 42 5.000 3- Kaleporselen A.Ş. Sefaköy/İstanbul Elektroporselen+Teknik Seramik < %1 300 1.800 Kaynak: Firmaların Bilgileri Tablo 3.2: Teknik Seramik Sektöründe Kurulu Kapasite Durumu Sıra Ana Kapasite Kapasite No: Mallar ve KKO Birimi 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. 1- Kapasite Ton 11680 11680 11680 15000 15000 15000 17000 Porselen İzololatör KKO 2- % 60 Elektroporselen + Teknik Seramik Kapasite Ton KKO YILLAR % 84 48 56 68 70 1200 1100 1200 1250 1250 1500 60 55 60 62,5 62,5 75 71 1800 90 Kaynak: Firma Bilgileri 3.2.1.2 Üretim a) Üretim Yöntemi -Teknoloji: Üretilecek porselen izolatörün cinsine göre üretimi iki yolla gerçekleştirilmektedir. 1) Yaş Sistem 2) Kuru sistem 1) Yaş Sistem: Seramik malzeme üretimindeki geleneksel sistemdir. Üretim safhalarını şu şekilde sıralayabiliriz: - Hammadde zenginleştirme - Hammadde kuru öğütme - Silolama - Reçeteye göre tartma 104 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 - Yaş öğütme - Filtre presle kek eldesi - Çamur homojenizasyonu ve dinlendirme - Vakum presle kütük çamur eldesi - Kaba şekillendirme - Dinlendirme - Son şekillendirme (rötuş) - Kurutma - Sırlama ve kumlama - Pişirme - Göz kontrolü - Kalite kontrol ve test - Taşlama-Metalleme - Kalite kontrol ve test - Ambalajlama 2) Kuru Sistem: Bu sistemin diğerinden farklılığı yaş öğütmeden sonra granül malzeme elde edilerek kuru presleme yapılmasıdır. Bu metot genelde elektroporselen ve teknik seramiklere uygundur. Trafo merkezlerinde kullanılan akım trafosu buşingleri, mesnet ve kumanda izolatörleri (solidkorlar) üretiminde ise bazı fabrikalar kuru sistem uygulamakta olup, kuru preslemeden sonra, torna ile şekillendirme işlemi bulunmaktadır. Kuru sistemin üretim safhalarını şu şekilde sıralayabiliriz: - Hammadde zenginleştirme - Hammadde kuru öğütme - Silolama - Reçeteye göre tartma - Yaş öğütme - Püskürtmeli kurutucu (Spray Dryer) granül malzeme eldesi - Kuru şekillendirme - Sırlama - Pişirme - Göz kontrolü - Kalite kontrol ve test - Metalleme 105 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 - Kalite kontrol ve test - Ambalajlama Ülkemizde uygulanan sistem, yaş sistemdir. ABD, AB ve diğer rakip ülkelerinde (birkaç Avrupa firması hariç) üretim sistemleri geleneksel yaş sistemdir. Ancak, fabrikalar belirli izolatör tiplerinde ihtisaslaşmıştır. Özellikle Japonya ve Çin’de tam otomatik çalışan fabrikalar bulunmaktadır. Tablo 3.3: Birim Üretim Girdileri (2005 Yılı Fiyatlarıyla) Ana Mamul: 1000 kg. net Porselen İzolatör Girdiler Miktar (Mal Bazında) Yerli İthal Yerli İthal (2) (3) (4) (5) 1,265 0,055 243,6 420 (1) Hammadde ve Yard. Madde (ton) Değer (YTL) Yakıt (m3) 585,9 - 0,35 - Elektrik (kwh) 346,5 - 0,08 - (kg) 286,7 127 4,13 1,82 Metal Kaynak: Firma Bilgileri (Kaleseramik) Tablo 3.4: Birim Üretim Girdileri (2005 Yılı Fiyatlarıyla) Ana Mamul: 1000 kg. Elektroporselen + Teknik Seramik Girdiler Miktar (Mal Bazında) (1) Hammadde (kg) 3 Yakıt (m ) Elektrik (kwh) Değer (YTL) Yerli İthal Yerli İthal (2) (3) (4) (5) 800 200 275 200 239,2 100 - 675 75 - Kaynak: Firma Bilgileri (Kaleporselen) b) Ürün Standartları: Porselen İzolatörde; TSE’nin yayınladığı ve mecburi hale getirdiği standartlar bulunmaktadır. Bunlar izolatör grubu olarak TS 57, TS 76, TS-EN 60383.1, TS-EN 60383.2, TS-556, TS-595, TS.9550’dir. Ayrıca bu ana standartlarda atıfta bulunulan diğer standartlar da mecburi standart sayılmaktadır. 106 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 TS Standartlarının ana kaynağını ise International Elektrotechnical Commision (IEC)’nin yayınladığı standartlar teşkil etmektedir. Trafo Buşingleri için ise yaygın olarak kullanılan DIN standartlarıdır. İhracat durumunda IEC esas alınıyorsa da, BS (British Standard), AS (Australian Standard) gibi bazı ulusal standartlara da uygunluk aranmaktadır. Ürün teslimatında muayene ve kabuller yapıldığı için normal şartlarda standarda uygun olmayan ürünün satılması mümkün değildir. Elektroporselen parçaların doğrudan satışı yoktur. Ancak priz, fiş, anahtar v.b. malzemenin içinde yer alarak piyasaya arz edilir. Seramik malzemenin özellikleri DIN 40680, DIN 40685 ve VDE 335 göre tarif edilmiştir. IEC standartlarında IEC–672–1 ve IEC–672–2 standartları bulunmaktadır. TS ENV–820–3, TS 6679 no’lu Türk Standartları da bulunmaktadır. Teknik seramik ülkemizde çok yeni bir üretim dalıdır. TSE standartları yoktur. Devamlı gelişme halindedir. Üreticilerin kendi ticari normları ve isimleri bulunmaktadır. Malzemenin bir kısmı DIN 40685 ve/veya IEC-672-1 ve IEC-672-2 ile tarif edilmektedir. Eski kuruluşların ISO–9000 Belgeleri geçen dönem içinde alınmış ve hatta Avrupa kuruluşlarından da alınmış Kalite Güvence Belgeleri bulunmaktadır. Uyum sağlama konusunda bir problem görülmemektedir. ISO-14000’e uyum konusunda belirgin bir faaliyet görülmemektedir. Ancak Çevre Bakanlığının kontrolleri, Çed Raporları, EMİSYON Raporları beklenen faydayı ve kontrolü şimdilik sağlamaktadır. c) Üretim Miktarı ve Değeri: 2001 yılındaki 3000 ton civarında üretim düşüşü Çin Halk Cumhuriyetinden yapılan ithalattan kaynaklanmıştır. Tablo 3.5: Üretim Miktarları (Ton) Sıra Ana YILLAR No: Mallar (1) YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) 1 Porselen İzolatör 7053 9852 5592 8456 10135 10435 (9) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) (8/7) (9/8) 12127 39,7 -43,2 51,2 19,9 3,0 16,2 2 Elektroporselen 610 505 610 630 560 825 1120 -17,2 20,8 3,3 -11,1 47,3 35,8 3 Teknik Seramik 110 100 110 150 220 300 500 -9,1 10,0 36,4 46,7 36,4 66,7 Kaynak: Firma Bilgileri 107 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 3.6: Üretim Değeri (2005 Yılı Fiyatlarıyla, Bin YTL) Sıra Ana YILLAR No: Mallar (1) YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) (8/7) (9/8) 1 Porselen İzolatör 5540 10318 8240 14132 15245 15709 17827 86,2 -20,1 71,5 7,9 3,0 13,5 2 Elektro Porselen 1830 1515 1830 1894 1684 2475 3360 -17,2 20,8 3,5 -11,1 47,0 35,8 3 Teknik Seramik 1500 -9,1 10,0 36,4 46,7 36,4 66,7 330 300 330 450 660 900 Kaynak: Firma Bilgileri d) Maliyetler: Porselen izolatör, kullanım yerleri itibariyle çok çeşitlilik gösterdiği için maliyetleri ve maliyetin kompozisyonları da çok değişiktir. Metalli ve metalsiz oluşu, porselen bünyesinin farklılığı, boyutlarına göre çok farklı işçilik harcamaları kompozisyonlarda büyük farklılıklar meydana getirmektedir. Bu sebeple, yıllık üretimi temsil eden sınai ve ticari maliyetleri verilmiştir. Genel İdare, Dağıtım ve Pazarlama ve Finansman Masrafları firmadan firmaya %20-30 arasında değişmektedir. Tablo 3.7: Sınai ve Ticari Maliyetler Ana Mal Birimi: 5543 ton izolatör 2005 Yılı (1) Sınai Maliyet - Hammadde-Malzemeler - Enerji - Direkt İşçilik - Endirekt İşçilik - Amortisman - Diğer Ticari Maliyet - Genel İdare Giderleri - Satış ve Pazarlama Giderleri - Finansman Giderleri TOPLAM MALİYET Kaynak: Firma Bilgileri (Kaleseramik) YTL (2) Pay (%) (3) 4.317.345 1.138.665 1.714.242 45,58 12,02 18,10 0,00 1,31 18,79 123.802 1.779.656 217.586 181.071 9.472.367 108 2,30 1,91 0,00 100,0 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 3.8: Sınai ve Ticari Maliyetler Ana Mal Birimi: Elektro Porselen + Teknik Seramik Sınai Maliyet - Hammadde-Malzemeler - Enerji - Direkt İşçilik - Endirekt İşçilik - Amortisman - Diğer Ticari Maliyet - Genel İdare Giderleri - Satış ve Pazarlama Giderleri - Finansman Giderleri TOPLAM MALİYET Kaynak: Firma Bilgileri (Kaleporselen) 2005 Yılı YTL-birim Pay (%) 75 75 15 3 25 5 36,5 36,5 7,3 1,46 12,2 2,4 5 1 1 205 2,4 0,49 0,49 100,0 3.2.1.3 Dış Ticaret: a) İthalat: (1) Ürün İthalatı: Sektörde üretilen malların ithalat durumu, Türkiye Kalkınma Bankası Araştırma Müdürlüğü tarafından hazırlanan Teknik Seramik Sektör araştırması raporunda gösterilmiştir. Teknik Seramik, elektro porselen ve porselen izolatörler gruplanmış ve bu gruplar içerisindeki mallar GTİP numaraları ile gösterilmiştir. Görüleceği gibi sektörün ithalattaki en çarpıcı değerleri elektro porselen grubunda olup 1999–2005 döneminde yapılan ithalat 48 milyon USD’dan başlayıp 2005 yılında 180 milyon USD seviyelerine gelmiştir. Bu sektörün yerli imalatının desteklenmesi halinde büyük ölçüde döviz tasarrufu sağlanacaktır. 85462099 GTİP numaralı izolatörler seramik metalli diğer amaçlı izolatörler olup yüksek ve çok yüksek gerilimli ayırıcılarda kullanılan mesnet izolatörlerdir. Kaleseramik’in bu izolatörlerin yerli imalatı konusunda yıllara göre gelişen ve 154 kV kademesi için halen ihtiyacın yarısını karşılayan bir faaliyeti vardır. Ancak diğer yarısı ve 380 kV kademe izolatörler için yatırıma ihtiyaç vardır. Bu izolatörler TEİAŞ’nin trafo merkezlerinde kullanılmaktadır. 85462091 GTİP numaralı seramik metalli havai enerji nakil izolatörleri ithalatında 2000–2002 dönemindeki anormal artış Çin’den yapılan ve TEDAŞ tesisleri için orta gerilim kademesinde kullanılan zincir ve solid-core mesnet izolatörlerdir. 2002–2005 dönemi içinde uygulanan kota sebebiyle değerler düşmüştür. 109 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 85462010 GTİP numaralı seramikten metal parçası olmayan izolatörler yüksek gerilim ölçü trafo imalatçıları tarafından ithal edilen ve trafolara takılan buşinglerdir. Bu cihazlar TEİAŞ’nin trafo merkezlerinde kullanılmakta olup miktar ve değer itibariyle kıymetli cihazlardır. 154 kV ve 380 kV kademe trafo buşingleri henüz yerli üretilememektedir. Yerli üretilebilmesi için mevcut imalat hatlarına milyon Avro’lar (€ = Euro) değerinde yeni makine ve teçhizat yatırımı yapılması gerekmektedir. Tabloda belirtilen 854610 GTİP numaralı cam izolatörler 85462091 GTİP numaralı seramik metalli havai enerji nakil izolatörlerinin alternatifi yani aynı maksatla aynı yerde kullanılabilen izolatörlerdir. Kısaca 85462091 ve 854610 birlikte değerlendirilmelidir. Örneğin, 2002 yılı içinde 1224 ton porselen, 817 ton cam izolatör ithalatı TEİAŞ’nin 380 kV havai enerji nakil hatlarında kullanılmak üzere taahhüt işini üstlenmiş müteahhitler tarafından ithal edilmiştir. İleriki bölümlerde bu ithalatın azaltılması için önerilerimiz vardır. Tablo 3.9: Teknik Seramik Sektörü Ürün İthalatı (Miktar Olarak, Ton) Sıra Ana YILLAR No: Mallar (1) 1- 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. (2) Teknik Seramik 690911 2- 3- 4- YILLIK ARTIŞLAR (%) (3) (4) (5) (6) (7) (8) 1222 472 386 1208 1059 2421 97 179 41 77 61 98 (9) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) (8/7) (9/8) 4191 -61,4 -18,2 213,0 -12,3 128,6 73,1 99 84,5 -77,1 87,8 -20,8 60,7 1,0 690919 1124 293 345 1131 998 2323 4092 -73,9 17,7 227,8 -11,8 132,8 76,2 Elektro Porselen 3034 4875 2877 6155 7224 8940 9558 60,7 -41,0 113,9 17,4 23,8 6,9 853610 242 382 197 392 378 57,9 -48,4 15,7 23,2 39,5 -3,6 853620 516 625 700 1808 1682 2283 2565 21,1 12,0 158,3 -7,0 35,7 12,4 853650 2062 3607 1795 2738 4041 5900 5928 74,9 -50,2 52,5 47,6 46,0 0,5 853661 215 261 186 1381 1220 364 687 21,4 -28,7 642,5 -11,7 -70,2 88,7 Porselen İzolatör 1798 3070 3015 2711 1137 1118 1227 70,7 -1,8 -10,1 -58,1 -1,7 9,7 85462010 1314 1420 1314 1139 444 470 714 8,1 -7,5 -13,3 -61,0 5,9 51,9 85462091 130 885 1311 1224 284 172 111 580,8 48,1 -6,6 -76,8 -39,4 -35,5 85462099 354 765 390 476 402 116,1 -49,0 -11,0 17,9 16,4 -15,5 Toplam 6054 8417 6278 10074 9421 12479 14976 39,0 -25,4 60,5 -6,5 32,5 20,0 Cam İzolatör 587 421 1456 817 842 13 54 -28,3 245,8 -43,9 3,1 -98,5 315,4 854610 587 421 1456 817 842 13 54 -28,3 245,8 -43,9 3,1 -98,5 315,4 228 347 281 409 Kaynak: TKB Teknik Seramik Sektör Araştırması Sy.15 110 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 3.10: Teknik Seramik Sektörü Ürün İthalatı (Değer Olarak, CIF, Cari Fiyatlarla, Bin $) Sıra Ana YILLAR No: Mallar (1) 1- (2) Teknik Seramik 690911 2- Elektro Porselen 2001 2002 2003 (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) 4765 4052 2871 3982 5465 8336 12048 -15,0 -29,1 38,7 37,2 52,5 44,5 330 571 715 1393 771 53,8 -63,7 73,0 25,2 94,8 -44,7 3143 2541 3411 4750 6943 11274 -24,7 -19,2 34,2 39,3 46,2 62,4 75363 91796 62365 89589 133237 194432 210540 21,8 -32,1 43,7 48,7 45,9 8,3 10830 49,8 -38,9 31,1 46,2 33,7 -5,7 53859 -26,4 -4,7 82,6 9,9 77,5 14,0 140187 38,7 -37,3 32,8 66,6 39,8 7,7 4903 909 7343 4483 5879 2004 2005 Tah. 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. 8594 11490 853620 18918 13916 13255 24206 26608 47235 853650 48437 67159 42115 55915 93164 130201 (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) (8/7) (9/8) 853661 3106 3379 2511 3590 4871 5506 5664 8,8 -25,7 43,0 35,7 13,0 2,9 Porselen İzolatör 6810 7667 8868 8800 7160 8364 8361 12,6 15,7 -0,8 -18,6 16,8 0,0 85462010 3637 3037 3478 2850 2330 1473 2475 -16,5 14,5 -18,1 -18,2 -36,8 68,0 85462091 382 1429 1936 2253 755 1175 459 274,1 35,5 16,4 -66,5 55,6 -60,9 85462099 2791 3200 3453 3698 4076 5716 Toplam 4- 2000 4174 ∗ 853610 3- 1999 591 690919 YILLIK ARTIŞLAR (%) 86938 103515 74103 102372 145862 211132 5424 14,7 7,9 7,1 10,2 40,2 -5,1 230946 19,1 -28,4 38,1 42,5 44,7 9,4 Cam İzolatör 1560 937 2682 1242 1315 153 195 -39,9 186,2 -53,7 5,9 -88,4 27,5 854610 1560 937 2682 1242 1315 153 195 -39,9 186,2 -53,7 5,9 -88,4 27,5 Kaynak: TKB Teknik Seramik Sektör Araştırması Sy.15 ∗ Elektro porselen ithalat değerlerinin yüksek olması, içine girdiği cihaz değerinin yüksek oluşundan kaynaklanmaktadır. Cihaz içinde kullanılan elektro porselen değeri cihaz bedelinin azami %5’i oranındadır. Esasen bu cihazların ayrı bir GTİP numarası ile değerlendirilmesi gerekir. GTİP Madde Adı 690911 Kimyasal ve Laboratuar İşlerinde Kullanılan Cihaz ve Eşya (Porselenden) 690919 Kimyasal ve Laboratuar İşlerinde Kullanılan Cihaz ve Eşya; Diğer 853610 Eriyen İletkenli Sigortalar (Gerilim < 1000 V) 853620 Otomatik Devre Kesiciler 853650 Diğer Anahtarlar 853661 Ampul Duylar 854620 Seramikten Elektrik İzolatörleri 85462010 Seramikten Metal Parçası Olmayan İzolatörler 85462091 Seramik Metalli Havai Enerji Nakli İzolatörler 85462099 Seramik Metalli Diğer Amaçlı İzolatörler 854610 Camdan İzolatörler 111 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 3.11: Teknik Seramik Sektörü Ürün İthalatı Ortalama Birim Fiyatları (CIF, $) Sıra Ana Fiyat No: Mallar Birimi 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. (1) 1- 2- 3- 4- (2) (3) YILLAR (4) (5) (6) (7) (8) YILLIK ARTIŞLAR (%) (9) (10) (5/4) (6/5) (7/6) (8/7) (9/8) (10/9) Teknik Seramik $/ton 3899 8585 7438 3296 5161 3443 2875 120,2 -13,4 -55,7 56,6 -33,3 -16,5 690911 $/ton 6093 5078 8049 7416 11721 14214 7788 -16,7 58,5 -7,9 58,1 21,3 -45,2 690919 $/ton 3714 10727 7365 3016 4760 2989 2755 188,8 -31,3 -59,0 57,8 -37,2 -7,8 Elektro Porselen $/ton 24839 18830 21677 14555 18444 21749 22028 -24,2 15,1 -32,9 26,7 17,9 1,3 853610 $/ton 20260 19223 22756 25785 30584 29311 28651 -5,1 18,4 13,3 18,6 -4,2 -2,3 853620 $/ton 36663 22266 18936 13388 15819 20690 20998 -39,3 -15,0 -29,3 18,2 30,8 1,5 853650 $/ton 23490 18619 23462 20422 23055 22068 23648 -20,7 26,0 -13,0 12,9 -4,3 7,2 853661 $/ton 14447 12946 13500 2600 3993 15126 8245 -10,4 4,3 -80,7 53,6 278,8 -45,5 Porselen İzolatör $/ton 3788 2497 2941 3246 6297 7481 6814 -34,1 17,8 10,4 94,0 18,8 -8,9 85462010 $/ton 2768 2139 2647 2502 5248 3134 3466 -22,7 23,7 -5,5 109,8 -40,3 10,6 85462091 $/ton 2938 1615 1477 1841 2658 6831 4135 -45,0 -8,5 24,6 44,4 157,0 -39,5 85462099 $/ton 7884 4183 8854 10657 9966 12008 13493 -46,9 111,7 20,4 -6,5 20,5 12,4 Toplam $/ton 14360 12298 11804 10162 15483 16919 15421 -14,4 -4,0 -13,9 52,4 9,3 -8,9 Cam İzolatör $/ton 2658 2226 1842 1520 1562 11769 3611 -16,3 -17,3 -17,5 2,8 653,5 -69,3 854610 $/ton 2658 2226 1842 1520 1562 11769 3611 -16,3 -17,3 -17,5 2,8 653,5 -69,3 Kaynak: TKB Sektör Araştırması Sy.15’den hesaplamalar Avrupa Birliği ülkelerinden Belçika-Lüksemburg, İsveç, Fransa, Almanya ve Avusturya yüksek gerilim ölçü trafo buşing ve ayırıcı mesnet izolatör imalatçısıdır. Bu buşingler ve mesnet izolatörleri kıymetli izolatör sınıfındandır. Buşinglerin Türkiye’de kullanıcısı Emek Elektrik (Ankara), Elimsan (İzmit) ölçü trafo imalatçı firmalarıdır. Ayırıcı imalatçıları ise Güral Elektrik (İstanbul) ve Elimsan (İzmit) ‘dır. Avrupa Birliği ülkeleri dışında kalan diğer ülkelerden yapılan ithalat Çin Halk Cumhuriyeti ve Hindistan hariç diğerleri ihmal edilebilir seviyededir. Çin Halk Cumhuriyeti’ne 2002–2005 döneminde kota uygulanmış ve bunu takiben gözetim uygulamasına başlanmıştır. 112 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 3.12: AB ve Önemli Diğer Ülkelerden Porselen İzolatör Sektörü Ürün İthalatı (Miktar Olarak, Ton) Sıra Ana No: Mallar (1) YILLAR YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 4Ay. 2000 2001 2002 2003 2004 (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) (8/7) 1- AB Ülkeleri Toplamı 1037 1057 1388 1874 794 608 282 1,9 31,3 35,0 -57,6 -23,4 2- Önemli Diğer Ülkeler 762 2013 1627 836 343 510 125 164,2 -19,2 -48,6 -59,0 48,7 62 843 1035 166 - 165 Bulgaristan 272 341 105 146 - - - Rusya Federasyonu 246 544 - - - - - Romanya - - 116 177 133 10 Hindistan 42 201 28 335 49 45 24 Japonya 56 - Diğer 84 84 126 Çin Halk Cum. - 333 - - 73 113 117 55 1.259,7 22,8 -84,0 - - 25,4 -69,2 39,0 - - - - - - - - 121,1 - - 378,6 -86,1 1.096,4 -85,4 -8,2 - 54 52,6 -24,9 36 - - 0,0 50,0 - - -42,1 60,3 -53,8 Kaynak: TKB Teknik Seramik Sektör Araştırması Sy.16-17 Tablo 3.13: AB ve Önemli Diğer Ülkelerden Porselen İzolatör Sektörü Ürün İthalatı (Değer Olarak)(CIF, Cari Fiyatlarla, Bin $) Sıra Ana No: Mallar 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 4Ay. 2000 2001 2002 2003 2004 (1) (2) YILLAR (3) (4) (5) (6) (7) YILLIK ARTIŞLAR (%) (8) 1- AB Ülkeleri Toplamı 5091 4544 6407 7658 6296 6792 2- Önemli Diğer Ülkeler 1720 3122 2461 1141 (9) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) (8/7) 2355 -10,7 41,0 862 1573 19,5 -17,8 7,9 432 81,5 -21,2 -53,6 -24,5 82,5 Çin Halk Cum. 139 739 804 153 - 281 Rusya Federasyonu 325 766 - - - - Hindistan 179 753 274 355 79 118 İsviçre - - - 74 69 447 108 Diğer 1077 559 714 727 183 -19,8 60,1 -59,6 864 1383 86 431,7 - 135,7 8,8 -81,0 - - - - - 55 320,7 -63,6 - - 29,6 -77,7 - - 49,4 -6,8 547,8 27,7 1,8 Kaynak: TKB Teknik Seramik Sektör Araştırması Sy.16-17 b) İhracat: Sektörün ürettiği malların ihracat durumu 1999–2005 dönemi için Türkiye Kalkınma Bankası Teknik Seramik Sektörü Araştırma Raporunda gösterilmiştir. Değer ve miktar itibariyle elektro porselen ürünlerin ihracatı ülkemize döviz kazandırmaktadır. 113 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Porselen izolatörlerde ise bu değer ve miktarlar sektör bazında ve üretim kapasiteleri içindeki payı %1-2 civarındadır. Yapılan ihracat orta gerilim mesnet ve zincir izolatörleridir. Ağırlıklı olarak ihraç edilen ülkeler Suriye ve özellikle 2004–2005 döneminde Irak olmuştur. Bu pazarı Türkî cumhuriyetlere ve diğer Orta Doğu ülkelerine de taşıyabilmek için yurt dışında Çin Halk Cumhuriyeti ile rekabet edebilmemiz gerekmektedir. Bunu sağlamak için ihracatta devletin ihraç teşvik primine ihtiyaç vardır. Böylece yerli porselen izolatör imalatçılarının kapasite kullanma oranları %60–70 ‘den %90 seviyelerine çıkacak ve düşen maliyetlerle ilerde teşvik koruması olmaksızın rekabet edilebilecektir. Tablo 3.14: Teknik Seramik Sektörü İhracatı (Miktar Olarak, Ton) Sıra Ana No: Mallar (1) (2) 1 YILLAR YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) (8/7) (9/8) Porselen İzolatör 343 593 419 227 545 563 800 72,9 -29,3 -45,8 140,1 3,3 42,1 Kaynak: TKB – DTM, İGEME Kayıtları Tablo 3.15: Teknik Seramik Sektörü İhracatı (Değer Olarak) (FOB, Cari Fiyatlarla, Bin $) Sıra Ana No: Mallar (1) (2) 1 YILLAR YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. (3) (4) (5) (6) (7) (8) Porselen İzolatör 559 923 811 473 903 1161 (9) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) (8/7) (9/8) 1520 65,1 -12,1 -41,7 90,9 28,6 30,9 Kaynak: TKB – DTM, İGEME Kayıtları Tablo 3.16: Teknik Seramik Sektörü İhracatı Ortalama Birim Fiyatları (FOB) Sıra Ana Fiyat No: Mallar (1) (2) YILLAR YILLIK ARTIŞLAR (%) Birimi 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) 1 Porselen İzolatör $/Ton 610 1560 1940 2080 1820 2060 Kaynak: TKB – DTM, İGEME Kayıtları 114 (10) (5/4) (6/5) (7/6) (8/7) (9/8) (10/9) 1900 155,7 24,4 7,2 -12,5 13,2 -7,8 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 3.17: AB ve Önemli Diğer Ülkelere Porselen İzolatör Sektörü İhracatı (Miktar Olarak, Ton) Sıra Ana No: Mallar (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) (8/7) (9/8) 1 AB Ülkeleri Toplamı 96 108 192 99 124 133 89 12,5 77,8 -48,4 25,3 7,3 -33,1 Önemli Diğer Ülkeler Top. 247 485 227 128 421 430 711 96,4 -53,2 -43,6 228,9 2,1 65,3 2 YILLAR YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. Kaynak: TKB – DTM, İGEME Kayıtlarından hesaplanmıştır Tablo 3.18: AB ve Önemli Diğer Ülkelere Porselen İzolatör Sektörü İhracatı (Değer, FOB, Cari Fiyatlarla, Bin$) Sıra Ana No: Mallar (1) (2) 1 AB Ülkeleri Toplamı 2 YILLAR YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) (8/7) (9/8) 138 214 454 180 204 189 90 55,1 112,1 -60,4 13,3 -7,4 -52,4 Önemli Diğer Ülkeler Top. 421 709 357 293 788 971 630 68,4 -49,6 -17,9 168,9 23,2 -35,1 Kaynak: TKB – DTM, İGEME Kayıtlarından hesaplanmıştır 3.2.1.4 Yurtiçi Tüketim: Tablo 3.19: Tüketim Miktarı (Ton) Sıra Ana No: Mallar (1) (2) 1- YILLAR YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. (3) (4) (5) (6) (7) (8) Porselen İzolatör 8942 12750 9644 11757 11569 10707 Kaynak: Firma Bilgileri 115 (9) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) (8/7) (9/8) 12500 42,6 -24,4 21,9 -1,6 -7,5 16,7 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 3.20: Tüketim Değeri (Cari Fiyatlarla, Bin$) Sıra Ana No: Mallar (1) (2) 1- YILLAR YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. (3) (4) (5) (6) (7) (8) Porselen İzolatör 10007 14359 21473 31110 29711 28521 (9) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) (8/7) (9/8) 30319 43,5 49,5 44,9 -4,5 -4,0 6,3 Yıllara göre ortalama döviz kurları; 1999 – 0,416393 , 2000 – 0,623504 , 2001 – 1,22952 , 2002 – 1,504635 , 2003 – 1,495166 , 2004 – 1,422301 , 2005 – 1,355 (YTL / Dolar) olarak alınmıştır. 3.2.1.5 Fiyatlar: Maliyetlere ait bilgiler ilgili bölümde verilmiştir. Bu duruma göre porselen izolatörün ticari maliyeti 1470 ile 1970 $/ton arasında değişmiştir. Kar oranı ise %7–10 arasında değişmektedir. Enerji sektöründeki durgunluk, daha ucuza mal edilebilen cam izolatörler ve önceki dönemde (Sekizinci Kalkınma Dönemi) Çin ve Rusya gibi ülkelerden yapılan ithalatın etkileriyle oluşmuş yerli maliyetlerin altındaki fiyatların yükseltilmesi mümkün olmamıştır. Özellikle iç piyasa pazar fiyatları hala bu Çin fiyatlarının psikolojik baskısı altındadır. Yatırıma dayalı teknik tüketim malı olduğu ve Enerji Projelerine dayalı ihalelerle satışı yapıldığı için, porselen izolatörde Üretici-Toptan-Tüketici fiyatları diye kesin sınırları tarifleyen fiyat oluşmamaktadır. TEDAŞ, her yıl çıkardığı birim fiyat listelerinde izolatörlere fiyat koyarak satış fiyatlarını baskı altında tutmaktadır. 116 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 3.21: Teknik Seramik Sektörü Ortalama Fabrika Çıkış Fiyatları (YTL) Sıra Ana Fiyat No: Mallar Birimi (1) (2) YILLAR YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (10) (5/4) (6/5) (7/6) (8/7) (9/8) (10/9) 1- 1 kV E-80 $/Ad. 0,52 0,50 0,56 0,32 0,27 0,31 0,30 -3,8 12,0 -42,9 -15,6 14,8 -3,2 2- 1 kV E-95 $/Ad. 0,75 0,65 0,47 0,38 0,31 0,36 0,38 -13,3 -27,7 -19,1 -18,4 16,1 5,6 3- 1 kV E-95/2 $/Ad. 0,83 0,81 0,61 0,46 0,43 0,46 0,43 -2,4 -24,7 -24,6 -6,5 7,0 -6,5 4- VHD-35 N $/Ad. 15,13 14,54 9,35 10,61 8,63 9,92 10,54 -3,9 -35,7 13,5 -18,7 14,9 6,2 5- VHD-35 sis $/Ad. 19,85 17,65 12,65 12,73 9,23 11,22 11,66 -11,1 -28,3 0,6 -27,5 21,6 3,9 6- K-1 (U-40BL) $/Ad. 5,86 5,22 3,09 4,01 3,40 3,93 3,75 -10,9 -40,8 29,8 -15,2 15,6 -4,6 7- K-2 (U-60BL) $/Ad. 9,54 8,34 5,66 5,96 5,06 6,01 5,78 -12,6 -32,1 5,3 -15,1 18,8 -3,8 8- K-2sis(U-60BLP) $/Ad. 12,07 11,72 10,67 10,67 8,22 9,50 9,25 -2,9 -9,0 0,0 -23,0 15,6 -2,6 9- K-3 (U-100BL) $/Ad. 11,30 10,73 8,00 9,92 8,69 9,45 9,56 -5,0 -25,4 24,0 -12,4 8,7 1,2 10- K-3sis (U-100BLP) $/Ad. 13,20 13,72 10,17 12,13 10,43 10,19 10,91 3,9 -25,9 19,3 -14,0 -2,3 7,1 11- 36 kV C4-170 $/Ad. 21,94 18,82 12,59 9,92 8,57 9,28 9,02 -14,2 -33,1 -21,2 -13,6 8,3 -2,8 12- 36 kV HNİ-30 $/Ad. 12,76 11,86 7,84 6,22 5,36 5,80 5,83 -7,1 -33,9 -20,7 -13,8 8,2 0,5 13- 170 kV C4-750 $/Ad. 228,90 223,98 134,93 162,41 149,78 147,34 180,34 -2,1 -39,8 20,4 -7,8 -1,6 22,4 14- 170 kV C6-750 $/Ad. 272,91 250,77 446,74 191,19 174,63 200,82 188,73 -8,1 78,1 -57,2 -8,7 15,0 -6,0 15- 30NF250 $/Ad. 15,68 14,46 9,06 10,71 10,01 9,41 8,06 -7,8 -37,3 18,2 -6,5 -6,0 -14,3 16- A-B1/250 $/Ad. 3,24 2,90 2,09 2,22 2,11 1,94 1,68 -10,5 -27,9 6,2 -5,0 -8,1 -13,4 17- Al2O3 $/Ad. 0,075 0,075 0,07 0,068 0,065 0,06 0,052 0,0 -6,7 -2,9 -4,4 -7,7 -13,3 18- Silikat $/Ad. 0,2 0,19 0,19 0,19 0,19 0,19 0,19 -5,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 Kaynak: Kaleseramik ve Kaleporselen Bilgileri 117 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 3.2.1.6 İstihdam: Tablo 3.22: Porselen İzolatör Sektörü İstihdam Durumu (Kişi) YILLAR İşgücü YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (3/2) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) (8/7) Yüksek (Teknik+İdari) 9 9 7 6 7 10 10 0,0 -22,2 -14,3 16,7 42,9 0,0 Orta (Teknik+İdari) 11 12 13 10 16 20 19 9,1 8,3 -23,1 60,0 25,0 -5,0 İşçi (Düz +Kalifiye) 389 439 269 274 341 323 320 12,9 -38,7 1,9 24,5 -5,3 -0,9 Kaynak: Kaleseramik ve Ankara Seramik Tablo 3.23: Teknik Seramik Sektörü İstihdam Durumu (Kişi) YILLAR İşgücü YILLIK ARTIŞLAR (%) 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Tah. (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (3/2) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) Yüksek 20 22 26 31 37 37 40 10,0 18,2 19,2 19,4 0,0 8,1 Teknik 15 17 21 26 32 32 35 13,3 23,5 23,8 23,1 0,0 9,4 İdari 5 5 5 5 5 5 5 0,0 0,0 0,0 0,0 20 22 26 31 37 37 40 10,0 18,2 19,2 19,4 0,0 8,1 Teknik 15 17 21 26 32 32 35 13,3 23,5 23,8 23,1 0,0 9,4 Memur 5 5 5 5 5 5 5 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 100 110 120 125 130 135 170 10,0 9,1 4,2 4,0 3,8 25,9 Düz 60 70 80 90 100 110 130 16,7 14,3 12,5 11,1 10,0 18,2 Kalifiye 40 40 40 35 30 25 40 0,0 60,0 Orta İşçi 0,0 0,0 0,0 -12,5 -14,3 -16,7 (8/7) Kaynak: Kaleporselen 3.2.1.7 Sektörün Rekabet Gücü İzolatör ihtiyacının tamamı porselen izolatör ile karşılanmamaktadır. Gelişen teknolojiler izolatör kullanımını da etkilemiştir. Örneğin; telefon, telgraf haberleşmesinde sistem değişimi bu sahadaki izolatör kullanımını sıfırlamıştır. Alçak ve orta gerilim hatları, özellikle büyük şehirlerde yeraltına indirilmekte olduğundan bu tip izolatörlere duyulan ihtiyaç azalmıştır. Bu azalmanın yanında bazı tipler camdan, bazı tipler silikon+cam elyaftan silikondan yapılmaya başlanmıştır. Bu yeniliklerin piyasaya tam oturduğu söylenememekle beraber cam izolatörler bazı yerlerde yerini almış, diğerleri de deneme kullanımlarındadır. Porselen malzeme, böylelikle ikame malzeme ile rekabet etmek durumundadır. Ancak, 118 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 malzeme ve üretim tipi itibari ile ucuza mal olan bazı cam izolatörlerle fiyat yönünden rekabet edememektedir. TEİAŞ (Türkiye Elektrik İletim A.Ş.) yatırımlarına dönük 380 kV.’luk çok yüksek gerilim iletim hatları ve trafo merkezlerinde kullanılan yüksek mekanik mukavemetli “K” tipi zincir izolatör grubunda porselene göre camın daha ucuz maliyeti sebebiyle yerli imalatçılar teknik açıdan kaliteli izolatör imal etmiş ve gerekli tip test raporlarını almış olmalarına rağmen bu yatırım grubuna halen dahi izolatör verememişlerdir. Bilindiği üzere elektrik tesislerinde yatırım maliyetinin %3-5’i oranı izolatörle ilgili olup TEİAŞ’ın bu konuda yerli üretimi desteklemek üzere %5–10 arasındaki fiyat yüksekliğini kabul edip bu sanayi dalını sadece TEDAŞ’ın orta gerilim kademesine izolatör veren sanayi dalından çıkartıp (Orta gerilim için kurulu kapasite yurtiçi ihtiyacın iki mislidir) yüksek gerilim tesislerine de izolatör verebilir olmasını desteklemesine ihtiyaç vardır. Esasen teknik olarak porselen izolatörler kaliteli ve bağımsız test laboratuarından alınmış tip test raporunu kapsayan kalite belgeleriyle yerli mal mevcuttur. 17 000 ton/yıl kurulu kapasiteli yerli porselen izolatör imalatçıları %60–70 kapasite kullanımı ile çalışmaktadır. TEİAŞ’ın çok yüksek gerilim (380kV) tesislerinin izolatör ihtiyacı yerli üreticiler tarafından karşılanırsa üreticiler daha yüksek kapasite kullanım oranına ulaşacak, maliyetlerini düşürecek ve aynı zamanda yıllık 8,5–10 milyon dolarlık ithalat önlenmiş olacaktır. Ayrıca birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi ve son yıllarda özellikle kirli bölgelerde tercihen kullanılan yüksek gerilim havai hat porselen çubuk izolatör kullanımına TEİAŞ tarafından destek verildiği takdirde yerli üretilen porselen çubuk izolatörlerin cam “K” tipi zincir izolatörlerine göre rekabet edebileceği bir fiyata imal edilip verilebileceği malumlarımızdır. Yabancı ülkelerdeki porselen izolatör fabrikalarında üretim, belirli grupları üretecek şekilde tesis edilmiştir. Böylelikle ihtisaslaşmaya gidilmiştir. Bu da belirli bir dereceye kadar maliyet ve kalite yönünden avantaj sağlamaktadır. Hatta tam otomasyona dahi gidilebilmektedir. Yurdumuz porselen izolatör sanayii, öncelikle dâhili ihtiyacın tamamına cevap verecek şekilde kurulması yönünde teşvik edilmiştir. Yabancı ülkelerdeki fabrikalara göre, özel know-how isteyenler hariç her türü yapabilecek kabiliyettedir. Ancak, kapasiteleri sınırlıdır. Bu da çeşit avantajının yanında imalat sınırını beraberinde getirmektedir. Kalifiye işçi yönünden ihtiyaç zamana göre değişmektedir. Pazarın daralması kalifiye işçinin kaybolmasına, genişlemesi ise kalifiye işçinin yeniden yetiştirilmesi için zaman 119 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 kaybına sebep olmakta ve ataleti artırmaktadır. Bütün bunlara rağmen birçok Avrupa üreticilerine göre kişi başına yıllık üretim miktarı %10–15 kadar yüksektir. Yakıt ve Enerji maliyetleri yurt dışına göre yüksek olmasına rağmen bir dereceye kadar işçilik ve hammadde yönünden avantajlar mevcuttur. Dünya Ticaret Örgütüne dâhil olmayan bir kaç ülkeden ithalat yapıldığında çok az bir gümrük vergisi ödenmektedir. Düşük kapasiteli ve hukuki şartları uymayan bazı firmalar haksız rekabete neden olmaktadır. Ayrıca, yurt dışından gelen cam izolatörlerin ucuzluğu ve buna ilaveten ülkeye giriş biçimi tespit edilemeyen Çin ve Rus mallarının düşük kaliteleri ve düşük fiyatları haksız rekabete yol açmaktadır. Çin porselen izolatörlerinin fiyatları iç piyasa fiyatlarına göre %50 oranında daha ucuz olması sebebiyle haksız rekabete yol açtığı için firmanın müracaatı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın yaptığı tetkikler sonunda 2002–2005 dönemi boyunca üç yıllık kota uygulamasına karar verilmiş ve bu dönem içinde yerli üreticiler daha yüksek kapasite kullanma oranı ile korunmuş ve bu sanayi dalı yaşatılmıştır. 2005 yılında firmaların yaptığı müracaat ile kota uygulamasının devamı istenmiştir. Buna karşılık DTM tarafından 2005/9 no’lu tebliğ ile GTİP numarası 854620 seramikten mamul izolatörler için CIF değer 2500 USD/ton brüt altında olan ürünler için ithalatta gözetim uygulamasına başlanmıştır. Porselen izolatör sektörü haksız rekabete karşı korunabildiği oranda Dokuzuncu Kalkınma dönemi boyunca çalışmalarını sürdürüp maliyetlerini düşürebilecek ve ihracata kapasite kullanımlarını arttırabileceklerdir. Özellikle bu dönemde Irak’ın uzun süreli çok miktarda porselen izolatör ihtiyacı karşılanacak ve neticede global piyasa şartlarına uygun, Çin izolatörü ile rekabet edebilecek konuma gelecektir. DPT’nin DTM’ye bu konuda destek vermesi ve takip etmesi çok önemlidir. Uluslararası Ekonomik Kurallara uyan ülkelerin satış fiyatları ile zor da olsa rekabet gücü vardır. Ancak bu kurallara uymayan dampingci ülkelere karşı hiç bir rekabet gücü bulunmamaktadır. Bu sebeple, Çin’e uygulanan kota ve benzeri önlemler devam etmelidir. Sınai maliyetin %34’ünü metal teşkil etmektedir. Temper, sfero döküm ve galvanizleme sanayiinin maliyetinin yüksek olması, izolatör maliyetlerini artırmaktadır. Rekabet gücünün arttırılması için pahalı tiplerin üretimine yönelmek, daha prodüktif makinelerle üretim yapmak için TİDEB destekli Ar-Ge çalışmalarına önem verilmektedir. Rekabet gücünün tam ve güvenilir olduğu söylenememekle beraber, bölgenin avantajları azami şekilde kullanılmakta ve yaşam mücadelesi verilmektedir. 120 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Elektroporselen izole edici malzeme yönünden, hammaddelerinin yerli olarak kullanılmasının verdiği avantaj yanında kalifiye ve nispeten ucuz işgücü nedeniyle yurt içi rekabet gücü son derece iyidir. Teknik Seramiklerde ise, elektroporselende sayılan faktörler burada da geçerlidir. Ana hammaddelerinin ithalata bağımlı olması, malzemenin tanıtımı sırasında ucuz fiyata satış, beklenen karlılığı sağlayamamakta rekabeti de güçleştirmektedir. Ar-Ge çalışmalarına hız verilmiş olup proje çalışmalarının getireceği teknik avantajlarla daha iyi düzeye gelineceğine inanılmaktadır. 3.2.1.8 Mevcut Durumun Değerlendirilmesi: Sektörün elektro porselen ve teknik seramik (ileri seramik) yerli imalatçılar grubu gerek yatırım teşviki almış olması gerekse yurt içi taleplere karşı ilgisi sebebiyle geleceği iyidir. Buna rağmen yakından izlenmesinde fayda vardır. Porselen izolatörlerde ise durum geliştirilmeye muhtaçtır. Toplam 17000 ton kurulu kapasite ve %60 kapasite kullanımı ile imalatçılar ekonomik çalışamamaktadır. Maliyeti doğrudan etkileyen yüksek enerji değeri ile yüksek vergi oranının düşürülmesi gerekmektedir. Yurtiçi talep TEDAŞ ile ilgili olarak azami 8000–10000 ton/yıl’dır.. Bu dönem içinde özellikle TEDAŞ ve TEİAŞ’ın talepleri çok önemlidir. Porselen izolatör ihracatı %2 ‘den %30–40 seviyelerine çıkartılmalıdır. TEDAŞ’a yönelik orta gerilim kademesindeki izolatörlerin yurtiçi talebi bugün için 10000 ton ise kurulu kapasiteden bakiye 5000 ton ihraç edilmeli ve ayrıca TEİAŞ’ın yüksek gerilim tesislerinde kullanılacak izolatörlerin 2000 tonluk miktarı ithalattan yurt içi üretime kaydırılmalıdır. TEİAŞ porselen izolatör sektörünün dolaylı olarak müşterisidir. Ancak kurum elemanları yerli üretimi kullanmak suretiyle destekleme konusunda çekimserdir. Esasen kurum yukarıda da belirtildiği gibi dolaylı olarak konuyla ilgilidir. Çünkü taahhüt firmaları kalite sınırı içinde ucuz izolatöre yönelmektedir. TEİAŞ bu konuya müdahale edebilmelidir. Çünkü, cam izolatöre göre porselen izolatörün maliyeti %20 oranında yüksek olduğu bilinmektedir. 121 Dokuzuncu Kalkınma Planı 3.3 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİNDE (2007–2013) SEKTÖRDE BEKLENEN GELİŞMELER 3.3.1 Yurtiçi Talep Projeksiyonu: Tablo 3.24: Teknik Seramik Sektörü Yurtiçi Talep Projeksiyonu (Miktar Olarak, Ton) Ort.Yıllık YILLAR Sıra Artış (%) No. Ana Mallar 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2007-2013 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (10) (11) 1 Porselen İzolatör 11804 12395 13014 13665 14348 15066 15819 16610 5 Tablo 3.25: Teknik Seramik Sektörü Yurtiçi Talep Projeksiyonu (Değer Olarak) (2005 Fiyatlarıyla-Bin$) Ort.Yıllık Sıra Ana YILLAR No. Mallar 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2007-2013 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (10) (11) 33017 34667 36401 38221 40132 42139 44245 5 1 Porselen İzolatör 31444 3.3.2 Artış (%) İhracat Projeksiyonu Tablo 3.26: Teknik Seramik Sektörü İhracat Projeksiyonu (Miktar Olarak) (Ton) Ort.Yıllık Sıra Ana YILLAR Artış (%) No. Mallar 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2007-2013 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (10) (11) 1 Porselen İzolatör 621 652 684 719 754 792 832 873 5 Tablo 3.27: Teknik Seramik Sektörü İhracat Projeksiyonu(Değer Olarak) (2005 Fiyatlarıyla–Bin$) Ort.Yıllık Sıra Ana YILLAR No. Mallar 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2007-2013 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (10) (11) 1 Porselen İzolatör 1280 1344 1411 1482 1556 1634 1715 1801 5 122 Artış (%) Dokuzuncu Kalkınma Planı 3.3.3 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Üretim Projeksiyonu: Tablo 3.28: Teknik Seramik Sektörü Üretim Tahminleri (Miktar Olarak) (Ton) Ort.Yıllık Sıra Ana YILLAR Artış (%) No. Mallar 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2007-2013 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (10) (11) 1 Porselen İzolatör 11505 12080 12684 13318 13984 14683 15417 16188 5 Tablo 3.29: Teknik Seramik Sektörü Üretim Tahminleri (Değer Olarak) (2005 Fiyatlarıyla-BinYTL) Ort.Yıllık Sıra Ana No. Mallar 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2007-2013 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (10) (11) 18185 19094 20049 21052 22104 23209 24370 5 1 YILLAR Porselen İzolatör 17319 3.3.4 Artış (%) İthalat Projeksiyonu: a) Ürün İthalatı: Tablo 3.30: Teknik Seramik Sektörü Ürün İthalatı Projeksiyonu (Miktar Olarak, Ton) Ort.Yıllık Sıra Ana No. Mallar 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2007-2013 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (10) (11) 1 Porselen İzolatör 1233 1294 1359 1427 1498 1573 1652 1734 5 2 760 799 839 880 925 971 1019 1070 5 Cam İzolatör YILLAR Artış (%) Cam İzolatör ithalatı 1999-2004 döneminde yıllık ortalama 690 ton olmuştur. Cam izolatör ürün projeksiyonu bu miktar esas alınarak hesaplanmıştır. 123 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 3.31: Teknik Seramik Sektörü Ürün İthalatı Projeksiyonu(Değer Olarak) (2005 Fiyatlarıyla–Bin$) Ort.Yıllık Sıra Ana YILLAR Artış (%) No. Mallar 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2007-2013 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (10) (11) 1 Porselen İzolatör 9221 9682 10166 10675 11209 11769 12357 12975 5 2 Cam İzolatör 1450 1522 1598 1678 1762 1850 1943 2040 5 Cam İzolatör ithalatı 1999-2004 döneminde yıllık ortalama 1,314 milyon$ olmuştur. Cam izolatör ürün projeksiyonu bu miktar esas alınarak hesaplanmıştır. 3.3.5 Yatırım Tahminleri: 3.3.5.1 Eklenecek Yeni Kapasiteler: Tablo 3.32: Teknik Seramik Sektöründe Eklenecek Yeni Kapasiteler Yatırıma Yaratılacak Yatırım Üretime Süresi Başlama Yatırım Yaratılacak Tutarı İstihdam Yatırım Başlama Proje Kapasite İlave Yılı Adı Birimi Kapasite (Yıl) Yılı (YTL) (Kişi) Yeri (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) 2006 Döküm Filtresi Adet 5,000,000 1 2007 500,000 10 IST Egzost Filtresi Adet 1,000,000 2 2008 1,000,000 20 IST 3.3.5.2 Muhtemel Yatırım Alanları ve Yerleri: Porselen İzolatörler: Bu raporun Mevcut Durumun Değerlendirilmesi bölümünde belirtildiği gibi 2005 yılı itibariyle yerli porselen izolatör sanayinde yurt içi kurulu kapasite teorik olarak 17000 ton/yıl üretim yapabilecek seviyede olmasına rağmen izolatör tiplerine bağlı olarak reel 15000 ton/yıl’dır. Üretimde kapasiteyi sınırlayan daima fırın kapasiteleridir. Fırınlar tünel ve kamara tip olmak üzere iki çeşittir. Ülkemizde her iki tip fırın üretimdedir. Tünel ve küçük boyutlu (7~10 m3) kamara fırınların izolatör üretim çeşitleri Orta Gerilim kademesine dönüktür. Yerli porselen izolatör üreticilerin bu tipleri pişirecek fırın kapasiteleri toplam 14000 ton/yıl’dır. Orta gerilim izolatör kullanıcısı TEDAŞ (ülke tüketiminin %95’ini kullanmaktadır) 2004 yılı itibariyle 10000 ton izolatör kullanmıştır. 124 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Yerli üreticilerin bu tip izolatör imalat kapasiteleri 14000 ton/yıl olduğuna göre 4000 ton/yıl kapasite fazlalığı ihracata yöneltilmelidir. Diğer taraftan ithal porselen izolatörler incelendiğinde büyük çoğunluğu TEİAŞ’ın 380 kV’luk Çok Yüksek Gerilim trafo merkezlerinde kullanılan izolatörler olduğu gözlenmektedir. 2004 yılında yapılan ithalat 85.46.20 GTİP pozisyon numaralı porselen izolatörlerin toplam ithal değeri 8,3 milyon USD’dir. TEİAŞ’ın 2005 yılı fiili ve 2006-2008 yılları için tahmini bilgilerine göre; 2005 yılı 380 kV’luk elektrik iletim hatlarına ait izolatör ihtiyaç listelerinde H182A, H184A, H–192 ve H–186 sözleşme referanslı işlerde kullanacağı 16 ton elektro-mekanik mukavemetli zincir izolatör miktarı toplam 166.820 adettir. İzolatör birim rayiç fiyatı 12 USD/Adet olduğu bilinmekte ve neticede 2005 yılı zincir izolatör ihtiyacı 2 milyon USD değerindedir. 2006-2008 yılları yatırım proje bedelleri 2006 için 104 milyon YTL, 2007 için 120 milyon YTL ve 2008 için 160 milyon YTL ‘dır. Bu projelerde kullanılacak izolatör ihtiyaçları ise proje bedelinin ortalama %3’ü oranındadır. Buna göre TEİAŞ’ın 380 kV’luk iletim hatlarında kullandığı ve kullanacağı 16 ton mukavemetli zincir izolatör ihtiyacı aşağıdaki gibidir. 2004 2005 2006 (prog.) 2007 (prog.) 2008 (prog.) 150.000 167.000 176.750 204.000 272.000 Değer (Bin$) 2200 2000 2121 2449 3265 Ton 1200 1336 1377 1590 2176 Adet 2004 yılında yapılan zincir izolatör ithalatı porselen ve cam izolatörlerinin yanı sıra silikon çubuk izolatörlerinin de dâhil olduğu eşdeğer cam izolatör toplam bedeli 2,2 milyon USD’dır. Bu raporun Sektörün Rekabet Gücü bölümünde belirtilen TEİAŞ’ın 380 kV iletim hatlarında kullandığı ithal 16 tonluk izolatörlerinin yerine aynı kalitede imal edilen fakat cama göre sınai üretim maliyeti farklılığından gelen %10~20 pahalı yerli porselen izolatörlerin kullanılması teşvik edildiği takdirde bugün için yıllık 2-3 milyon USD’lik ithalat kısılmış ve yerli üretim daha yüksek kapasite kullanımı sayesinde desteklenmiş ve maliyetler de düşürülmüş olacaktır. Bu konuda TEİAŞ yönlendirilebilirse ithalata karşı teşvik tedbirleri uygulanmasına gerek kalmayacaktır. 125 Dokuzuncu Kalkınma Planı 3.3.6 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Teknolojide, Ar-Ge Faaliyetlerinde, İstihdam Piyasasında, Girdi Piyasalarında, Çevre Uygulamalarında vb. Muhtemel Gelişmeler ve Sektörün Rekabet Gücüne Etkileri: TİDEP ve benzeri Ar-Ge proje destekleri sektördeki teknoloji ve malzeme geliştirme faaliyetlerine ivme kazandırmaktadır. Sektöre olan katkılar zamanla daha belirgin hissedilecektir. Destekler imkânlar ölçüsünde geliştirilerek sürdürülmelidir. Sektörde kullanılan seramik hammaddelerinin işlenmesi gelişmiş ülkeler düzeyinde değildir ve bu alandaki teknoloji geliştirme çalışmaları önemle desteklenmelidir. Sektörde enerji tüketimi önemli bir girdidir ve yükselen enerji fiyatlarından olumsuz etkilenmektedir. Enerji tüketimi daha düşük olan motor, fırın v.b gereçlerin kullanımının teşvik edilmesi maliyet ve çevre açısından önem arz etmektedir. Atıkların geri kazanımı, arıtma v.b çevre projeleri, yatırımları desteklenmelidir. Çevre yönetmeliklerine uyum kontroller artırılarak genelleştirilmeli, yaptırımlar adaletli bir biçimde uygulanarak haksız rekabet önlenmelidir. 3.3.7 Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkilerde Muhtemel Gelişmeler: Porselen izolatör üretimindeki sınai maliyetin yaklaşık üçte birini oluşturan döküm ve dövme çelikler mamul yan sanayi ürünleri kullanılmaktadır. Bu ürünler küçük ölçekli firmalar tarafından üretilmektedir. Bu firmalar önemli girdileri olan çelik, pik ve Çinko benzeri ürünlerin dış piyasaya oranla iç piyasada yüksek olan fiyatlarından şikâyet etmektedirler. Sürmekte olan iç maliyet artışları, yükselen enerji fiyatları bu yan sanayi firmalarımızı ve dolayısıyla izolatör üreticilerini ithal ürünlere karşı rekabet etmede zorlamaktadır. Bu firmalara hammadde ve enerji fiyatları konusunda rakip ülkelerdeki şartlar sağlanmalıdır. 3.3.8 Sektörde Kamunun Rolü, Özelleştirme Faaliyetleri ve Muhtemel Etkileri Porselen izolatör tüketicisi başlıca kuruluşlar olan TEİAŞ ve TEDAŞ gibi kurumların faaliyetlerinin uzun dönem olarak planlanması ve plana uygun gerçekleştirilmesi tedarikçilerinin ürün cinsi ve miktarı konusunda hazırlıksız yakalanmasını önleyecektir. Kurum politikaları tedarikçilerle paylaşılarak gerekli geliştirme ve yatırım çalışmaları için imkânların ve zamanın birlikte iyi kullanılabilinmesi sağlanmalıdır. Sektörün rekabet gücünün korunması konusunda ihtisas gümrükleri, kota v.b tedbirlerle damping fiyatlı, kalitesiz ürünlerin piyasalara girmesi önlenmelidir. 126 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Teknik Seramiklerin GTİP numaraları alt grup malzeme açıklaması kapsayacak şekilde (oksit seramik, ferrit, karbür gibi ) detaylandırılmalıdır. Bu ürünlerin takibi, istatiksel değerlendirilmesi, araştırmacı, üretici kuruluşların yönlendirilmesine yardımcı olacaktır. 3.4 AB’YE KATILIM SÜRECİNİN SEKTÖRE ETKİLERİ AB’ye katılım sürecinde uyumlu iş gücü ve çevre politikaları gereği zorunlu harcamaları sonucu oluşacak maliyet artış dezavantajı ancak yeni ürün ve teknoloji geliştirme çabaları ile avantaja dönüştürülebileceğinden; Ar-Ge destekleri üzerinde önemle durulmalı, yaygınlaştırılmalıdır. AB uyum sürecinde yoğunlaşacak Lojistik yatırımları sektöre dış pazarlarda ilave güç kazandıracaktır. 3.5 DOKUZUNCU PLAN DÖNEMİ İÇİN ÖNERİLEN STRATEJİ, AMAÇ, POLİTİKA, ÖNCELİK VE TEDBİRLER 3.5.1 Temel Sektörel Vizyon ve Strateji IX. Kalkınma planı kapsamında ülkemizin elektrik amaçlı yatırım planlarına bağlı olarak kullanılması düşünülen izolatör malzemeler cins ve miktar bazında tespit edilmelidir. Aynı yöntem atılımı kaçınılmaz olan demiryollarımız içinde uygulanmalıdır. Değişik sektörleri kapsayan planlar büyük projelerde yeniden gözden geçirilip malzeme bazları detaylandırılmalı, ilişkilendirilmeli amaca uygun olarak ürünlerin yerli üretimi teşvik edilmelidir. 3.5.2 Temel Amaç ve Politikalar Temel amaçlarla çalışan planların politik değişimlerden etkilenmemesi sektörler arasındaki işbirligi, bilgi alışverişi ve ortak davranış ortamının geliştirilmesi ile mümkündür. Kamu kuruluşları ve sektörel birlikler arasındaki diyalog geliştirilmelidir. 3.5.2.1 AB’ye Katılım Sürecine Yönelik Amaç ve Politikalar AB katılım sürecinde önem kazanacak ve üretici maliyetlerini yükseltecek olan işgücü, çevre v.b alanlardaki yatırım harcamaları planlanarak geniş zamana yayılmalı, rekabet gücünü olumsuz etkilememesi için tedbirler alınmalıdır. 127 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 3.5.2.2 Diğer Amaç ve Politikalar Hammadde, malzeme ve ürünlerle ilgili kalite standartların geçerliliği yaygınlaştırılmalı, denetleme ve yaptırımlar yoğunlaştırılmalıdır. 3.5.3 Amaç ve Politikaları Gerçekleştirmeye Yönelik Öncelikler, Tedbirler ve Hukuki -Kurumsal Düzenlemeler Dış haksız rekabete ihtisas gümrükleri ile önlem alınmalı; devlet, üniversite, sektör işbirliği ile akredite elektrik, mekanik v.b merkezi laboratuarlar kurularak kontrol ve araştırma amaçlı kullanılmalıdır. 128 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 4. REFRAKTER SANAYİİ ALT ÖİK RAPORU Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 IX. KALKINMA PLANI TAŞ VE TOPRAĞA DAYALI SANAYİLER ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU REFRAKTER SANAYİİ ALT KOMİSYONU ÜYE LİSTESİ BAŞKAN : FARUK ARISOY, KÜMAŞ KÜTAHYA MANYEZİT İŞLETMELERİ A.Ş BAŞKAN YRD. : HÜSAMETTİN KANBUR, HAZNEDAR REFRAKTER TUĞLA SAN A.Ş. RAPORTÖR : NAFİZ ÖZDEMİR, KÜMAŞ KÜTAHYA MANYEZİT İŞLETMELERİ A.Ş. KOORDİNATÖR : F. SAVAŞ BAYAZIT, DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. KOORDİNATÖR : ASAF ERDOĞAN, DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜS. ÜYE : TURGUT AKTAN, YÜKSEK DENETLEME KURULU EMEKLİ BAŞDENETÇİSİ ÜYE : AHMET ATEŞ, SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI ÜYE : BERRİN NUR KIZARTICI, ORTA ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ ÜYE : LEVENT ORAL, TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ ÜYE : BERNA ORHAN, SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI ÜYE : A.REŞAT ÖZBAŞI, KONYA SELÇUKLU KROM MAGNESİT TUĞLA SAN. A.Ş. ÜYE : ARİF SEZGİN, T. İSTATİSTİK KURUMU 130 Dokuzuncu Kalkınma Planı 4.1 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 SUNUŞ Bu çalışma, ülke ekonomisinde stratejik önemi olan refrakter malzemelerin kullanıcı sektördeki cinslere göre tüketimlerini, ithalat ve yerli üretim oranlarının dağılımlarını ortaya koymak, sektörde gelecekte beklenen gelişmeleri de dikkate alarak makro ekonomik göstergeler ile önümüzdeki sekiz yıllık dönem için hazırlanan IX. KP’nda sektörle ilgili yatırım, üretim, ihracat ve ithalat stratejilerinin belirlenmesi amacı ile yapılmıştır. Bu çalışmada uygulanan model DPT’nin katılımcı çalışma modeli olup, veri toplamada anket yöntemi kullanılmıştır. Ülkemizde veri toplama güçlüğü daha önceki plan çalışmalarında olduğu gibi devam etmiştir. Refrakter tüketen sektörler ile ilgili toplanan veriler sanırız geçmişe ait verilere göre daha doğru hale gelmiştir. Veri toplamanın öneminin ve geleceği oluşturur iken bu doğru verilerin temel olacağı gerçeğinin altını çizmek isteriz. Umarız ülkemizde tüm üretim sektörleri bilgi üretiminin başlangıcı olan veri toplama prosesini yeni yüzyılın getirdiği daha rekabetçi ve daha verimli olma zorunluluğunun bir sonucu olarak değerlendireceklerdir. Değerlendirmeler olabildiğince doğru bir şekilde yapılmaya çalışılmıştır. Ancak yine de fazla miktardaki rakamın bilgisayar ortamındaki değerlendirilmesinde veri giriş hatalarından veya çok dar bir zamanda çalışmayı gerçekleştirme zorunluluğundan kaynaklanan bir takım hatalar için başlangıçta özür dileriz. Daha doğru veriler ve bunların üzerine oturtulacak stratejiler ile bilgi çağında hakkımız olan yeri topyekûn alma çalışmasına bir katkı olması dileği ile. 131 Dokuzuncu Kalkınma Planı 4.2 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 TARİHÇE: Refrakter malzemelere duyulan ihtiyacın ateşin bulunuşu ile ortaya çıktığını ve bir anlamda tarihinin uygarlık tarihi kadar eski olduğunu söyleyebiliriz. Değişik kaynakların tespitlerine göre ilk tuğlanın kalıplanması M.Ö. 3200 – 2600 yılları arasında I. Mısır Hanedanlığı zamanında gerçekleştirilmiştir. Bunu Kaldeli’lerin tuğlayı pişirmesi ve M.Ö. 500 yıllarında inşa edilen Darius’un sarayında pişmiş silika tuğla kullanılması izlemektedir. Ortaçağda kimyacılar, kilden imbik, pota ve fırın yaparak kullanmışlar. 18. yy’ın ortalarına doğru ise çağdaş anlamda şekilli refrakter malzemeler ilk kez inşaat tuğlası üretim yöntemleriyle İngiltere’de gerçekleştirilmiş ve böylece refrakter sanayi doğmuştur. Çağdaş refrakter sanayinin doğuşundan itibaren geçen yaklaşık 200 yıl içinde en büyük gelişme son 50 yıl içinde olmuştur. Bunda da özellikle, bu malzemelerin en büyük tüketicisi olan demir – çelik sanayindeki gelişmeler etkili olmuştur. Yurdumuzda şüphesiz ki çok eski zamanlardan beri ateşe dayanıklı malzemeler bilinmekte idi. Fakat, modern anlamda ateşe dayanıklı malzeme olarak sinter magnezit, ilk olarak 1934 yılında Kırıkkale Çelik Fabrikasında üretilmiştir. Sinter magnezit, düşey tip dolomit ocağında toz demir cevheri ile karıştırılmak ve kok ile ısıtılmak suretiyle elde edilmiş, bu üretim 1941 yılına kadar sürdürülmüştür. 1940 yılında Karabük civarında dolomit yataklarının bulunması nedeniyle sinter magnezit yerine sinter dolomit üretimine geçilmiş, aynı yıl İstanbul’da Dr. Cudi Birtek tarafından kurulan “Alev” markalı şamot tuğla fabrikası faaliyete başlamıştır. Bu fabrika bütün savaş boyunca Karabük ve Kırıkkale Fabrikaları ile diğer işletmelerin şamot tuğla ihtiyacının bir kısmını karşılamıştır. Savaş bittikten ve 1947 yılının ikinci yarısında 14.000 ton/yıl kapasite ile tecrübe üretimine başlayan Filyos Ateş Tuğla Sanayii’nin kurulmasından sonra Alev marka şamot üreten bu fabrika faaliyetine son vermiştir. Türkiye’de sanayileşmenin gelişmesine paralel olarak sanayinin her kolunda ihtiyaç duyulan refrakter malzemelerin modern bir tesiste üretimini sağlamak üzere Zonguldak Hisarönü’nde kurulan SÜMERBANK FİLYOS ATEŞ TUĞLA SANAYİİ tesisi 1949 yılında 14.000 ton/yıl kapasite ile üretime başlamıştır. Refrakter malzeme talebine bağlı olarak yapılan yatırımlar sonucu kapasite 1952 yılında 25.000 ton/yıl’a, 1970 yılında 43.000 ton/yıl’a çıkarılmıştır. Gerek üretim ve gerekse tüketim teknolojisindeki değişim ve gelişmelere paralel olarak yıllar içinde devamlı yapılan tevsi ve modernizasyon yatırımları ile teknolojisini günün şartlarına uygun hale getiren fabrikanın kapasitesi 1988 yılında 65.000 132 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 ton/yıl’a ulaştırılmıştır. Daha sonra, Ekonomik İşler Yüksek Koordinasyon Kurulu’nun 01.02.1986 tarihli kararı ile 233 sayılı Kanun Hükmündeki Kararnameye göre, ÇİTOSAN’ın Bağlı Ortaklığı statüsünde, anonim şirkete dönüştürülmüştür. Filyos Ateş Tuğlası Sanayii, Alümina – Silikat (Yüksek Alümina-Şamot-İzole-Asit kalite Tuğla, Harç ve Monolitik) refrakter üreten bir kamu kuruluşu iken özelleştirme çalışmaları sonucunda 1997 yılında KOİ‘den Zonguldak Yatırım Ortaklığına devir olmuştur. Ülkemizin ilk özel sanayi tesislerinden biri olan HAZNEDAR ATEŞ TUĞLA 1929 yılında İstanbul Haznedar’da inşaat tuğlası ve kiremit imal etmek üzere kurulmuştur. 1933 yılından itibaren ise ateş tuğlası imalatına başlanmış olup, 1939 – 1952 yılları arasında Türkiye Verem Savaş Derneği tarafından işletilmiştir. 1952 yılında ise Haznedar Kollektif Şirketi tarafından satın alınmıştır. 1967 yılında yapılan yeni tevsiatlarla birlikte “HAZNEDAR ATEŞ TUĞLA SANAYİİ ANONİM ŞİRKETİ” adını almıştır. Eskişehir ve civarında bulunan magnezit cevherinin üretimi ve sinter magnezit haline getirilmesi ilk kez, 1963 yılında Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanununa göre kurulmuş (%100 yabancı sermayeye ait) olan MAŞ (Magnezit A.Ş.) tarafından gerçekleştirilmiştir. 1963 – 1965 yılları arasında magnezitin düşey fırında sinterleştirilmesini sağlayan fırın modeli geliştirildikten sonra 1965 – 1970 yılları arasında 4 adet “ikiz kuyulu düşey fırın” inşa edilmiştir. MAŞ doksanlı yıllarda yatay döner fırın yatırmını yaparak kapasitesini arttırmıştır. Ürünlerini ağırlıklı olarak ihraç etmekte, ayrıca iç pazar için sıcak tamir malzemesi ve tandish astar harcı da üretmektedir. KONYA KROM MAGNEZİT TUĞLA SANAYİİ tesisi, başlangıçta SÜMERBANK’ın bir işletmesi olarak 1966 yılında temeli atılmış ve 1968 yılında tecrübe çalışmalarına başlamıştır. Ham magnezitten nihai ürüne kadar bazik refrakter tuğla ve harç üretmek üzere entegre bir tesis olarak kurulmuştur. Sinter magnezit döner fırında üretilmekte olup, tuğla ve harç üretim kapasitesi muhtelif yıllarda yapılan modernizasyon yatırımları ile arttırılmıştır. Ekonomik İşler Yüksek Koordinasyon Kurulunun 01.02. 1986 tarihli kararı ile 233 sayılı kanun hükmündeki kararnameye göre, ÇİTOSAN’ın Bağlı Ortaklığı Statüsünde, Anonim Şirkete dönüşmüştür. 1997 yılında ise özelleştirme çalışmaları sonucu ÖZKAYMAK Turizm Seyahat A.Ş. tarafından alınmış ve adı Konya Selçuklu Krom Magnezit Tuğla Sanayii A.Ş. adını almıştır. Yine Kütahya, Eskişehir ve çevresinde bulunan doğal magnezit cevherinden refrakter sanayiinin ihtiyacı sinter magnezit üretim ve satış ile birlikte, bazik refrakter tuğla ve harç üretim amacıyla 1972 tarihinde 54 müteşebbis ortak tarafından “Kütahya Manyezit İşletmeleri 133 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 A.Ş.” ünvanı ile KÜMAŞ kurulmuştur. Sermayede kamu payı 1979 yılında %51’i aştığından kamu kuruluşu statüsü kazanmıştır. 1976 yılında devreye alınan döner fırınla sinter magnezit üretimine başlanmıştır. 1982 yılında yapılan modernizasyon ve kapasite arttırıcı yatırım sonucu ikinci döner fırın kurulmuştur. 1980 yılında fizibilitesi hazırlanan bazik refrakter tuğla ve harç tesisleri yatırımlarına 1985 yılında hız verilmiş, 1989 yılı sonunda devreye alınmıştır. KÜMAŞ 1992 yılında KOİ’ne devredilmiş olup, 1995 yılında da özelleştirme çalışmaları sonucunda ZEYTİNOĞLU HOLDİNG bünyesine katılmıştır. Halka açık bir şirket olarak 1976’da SÖRMAŞ A.Ş. kurulmuştur. 1977 yılında refrakter mamulleri ve teknolojisi üreten firmalarla bağlantı kurmuş ve Alman Dr. C. OTTO firması ile “Teknolojik Yardım ve Mühendislik Hizmetleri Anlaşması” yapmıştır. 1979 yılının sonlarında ilk deneme üretimi gerçekleştirilmiş ve 1980 yılından itibaren üretimine başlanmıştır. 1980 – 1986 yılları arasında yalnız alümina-silikat refrakter üretimi yapılırken, 1986 yılından itibaren hem bazik, hem alümina-silikat üretimi; birinden diğerine geçişli olarak gerçekleştirilmektedir. Kütahya-Tavşanlı yakınlarında faaliyet gösteren COMAG (Continental Magnesite) kalsine magnezit üretmekte ve ihraç etmektedir. Kalsine magnezit hem fused (ergitilmiş) magnezit ve hem de refrakter dışı amaçlarla kullanılabilmektedir. Bundan dolayı COMAG bir refrakter üreticisi olarak alınmamıştır. Bu fabrika daha sonra 2005 yılında Grecian Magnesite tarafından satın alınmıştır. SÜPERATEŞ İstanbul’da kurulu tesislerinde Alümina Silikat şekilli ve şekilsiz ürünler ile grafitli magnezit karbon tuğla üretmektedir. BAZİK ATEŞ TUĞLA TİC. ve SAN. LTD. ŞTİ. 1970 yılında ülkemizin şamot ve bağlama kili gibi refrakter hammaddesinin en zengin bölgesi, KİLYOS, USKUMRU KÖYÜ’nde aile şirketi olarak kurulmuştur. Şirket aynı zamanda ses ve ısı izolasyonu malzemelerini üreten yurtdışı firmalardan bazılarının temsilcilik ve montörlüğünü de yapmaktadır. METAMİN başlangıçta RADEX temsilcisi olarak başladığı çalışmalarını daha sonra özellikle sekonder metalurji potaları için gaz üfleme tuğlası ve buna bağlı refrakterleri üretimine yöneltmiştir. Değişik dökme refrakter harçlar, pota sürgü sistemi iç ve dış nozulları ve diğer prefabrike ürünler diğer ürünleri arasındadır. ASMAŞ Amerikan lisansı ile İstanbul’da üretimine başladığı bazik veya asidik tandiş soğuk plaka refrakterlerinden sonra sıcak tamir harçları, tandiş püskürtme harçları, Ark Ocağı taban dövme malzemeleri, değişik prefabrike ürünler, dolgu harçları da üretmeye başlamıştır. 134 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 ÇUKUROVA-DAUSSAN, Fransız Daussan ile Çukurova grubu ortaklığı ile kurulmuştur. Asidik ve bazik tandiş plakaları, tandiş harçları, demir çelik sanayiinin kullandığı değişik şekilli refrakterler ve sıcak tamir harçları üretmektedir. REMSAN ve REFSAN ağırlıklı olarak döküm sanayiine yönelik üretimler yapan refrakter kuruluşlarıdır. Son dönemde özellikle pota sürgü sistemi refrakteri üretimi veya tamiri yapan birçok yeni refrakter şirketi kurulmuştur. Bu şirketler uluslararası şirketlerin temsilciliği ile başladığı çalışmalarını daha sonra ufak çaplı üretimlere dönüştürmüşlerdir. Rastaş, Anadolu Mühendislik, Borova bunlara örnektir. VESEVIOUS, Haznedar ile ortak olarak başladığı çalışmalarını daha sonra Haznedar’dan ayrılarak DFK-Dürüst İş’i satın alıp VESEVIOUS –TÜRKİYE adını alarak devam ettirmektedir. Sürgü plakası refrakterleri ve diğer akış kontrol sistemleri çalışma alanıdır. 135 Dokuzuncu Kalkınma Planı 4.3 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 REFRAKTER MALZEMELERİN TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI 4.3.1 Refrakter Malzeme Tanımı Kelime olarak “inatçı” manasına gelen refrakterin teknolojik tanımı “yüksek sıcaklıklara ve bu sıcaklıklarda gaz, sıvı ve katı maddelerin fiziksel ve kimyasal etkilerine karşı koyabilen malzeme” olarak yapılabilir. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere evlerimizdeki kömür sobalarından çeşitli ağır sanayi fırınlarına kadar tüm ısıl işlem fırınlarında refrakter malzeme kullanılmaktadır. Geleneksel olarak; yüksek sıcaklıkta çalışan fırın ve benzeri ünitelerin yapımında veya içinin kaplanmasında kullanılan, sıcaklık altında fiziksel ve kimyasal nitelikte çeşitli aşındırıcı etkilere karşı ergimeden ve fiziksel-kimyasal özelliklerini koruyarak dayanabilen malzemelere REFRAKTER MALZEMELER denilmektedir. Ancak yukarıda tanımlanan özelliklere sahip metal ve alaşımlar refrakter malzeme tanımının dışında kalmaktadırlar. Refrakter malzemelerde bünye; saç kaplı tuğlalarda olduğu gibi metalik bir bileşene sahip olabilir, ama tamamen metal ve alaşım olamaz. Bu yüzden bu malzemeler ISO tarafından şöyle tanımlanmaktadır: “Refrakter Malzemeler, bünyelerinin tamamı metal veya alaşım olmayan fakat metalik bir bileşime sahip olabilen ve refrakterliği 1500oC olan malzeme ve mamullerdir.” DIN 51060 standardına göre, refrakter malzemeler üç grupta toplanabilir: 1500oC Ateşe dayanıklı Refrakter Yüksek refrakter min. 1800oC min. 1500oC Malzeme sınıflanmasında refrakter malzemeler; seramik, cam, çimento gibi metalik olmayan anorganik malzeme sınıfına girmektedir. Seramik teknolojisinin bir kolu olan refrakter sanayiinde, demir-çelik, demir dışı metal sanayii, çimento sanayii, seramik ve kimya sanayii gibi temel sanayi kollarının önemli bir yan girdisi olan refrakter malzemeler üretilmektedir. Fırın tipi, üretim teknolojisi ve üretim cinsine göre fırınlarda uygulanan prosesler değişmekte ve her değişen proses, değişik tür ve özelliklerde refrakter kullanmayı gerektirmektedir. Bu nedenle çok değişik refrakterler üretilmektedir. Refrakter malzemelerin genel özellikleri şöyledir: • Elektriği iyi iletmezler, • Yük altında kırılgandır, 136 Dokuzuncu Kalkınma Planı • Ergime noktaları yüksektir, • Mikro ve makro yapıda heterojendir. 4.3.2 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Refrakter Malzemelerin Sınıflandırılması Refrakter malzemeler esas alınan pek çok kritere göre sınıflandırılabilmekte ve pratikte bu sınıflandırmalar az veya çok yaygınlıkta kullanılmaktadır. Sınıflandırma için dikkate alınan kriter değiştikçe yeni bir sınıflandırma ortaya çıkacağından, refrakterlerin sınıflandırılması çok güçtür. Çünkü, dikkate alınacak kriterler çok fazladır ve yapılacak sınıflandırmaların bir çoğunda bazı sınıflar birbiri içine girmektedir. Bütün bunlara rağmen, refrakterler hakkında somut bir fikir verebilmek için, değişik kriterlere göre yapılan genel olarak dört çeşit sınıflandırma aşağıda verilmiştir. Kimyasal Yapıya Göre Sınıflandırma 1) Silis Bazlıları (Kuvartz) 2) Alümina Silikatlar (Şamot) 3) Magnezyum Bazlılar (Magnezit) 4) Kromit Bazlılar (Kromit) 5) Karbon Bağlılar (Grafit) 6) Zirkon Bileşikleri (Zirkon Oksit) 7) Karbid, Silis ve Nitridler 8) Aside dayanıklı ve izolasyon özellikliler 9) Diğer Oksitler Bu sınıflandırmada refrakterliği veren esas madde kriter olarak alınmıştır. Magnezitkrom ve krom-magnezit refrakterler magnezyum ve kromit bazlı sınıflar arasındaki birbirine girmeler için iyi bir örnek teşkil eder. Kimyasal Karaktere Göre Sınıflandırma 1) Asidik Karakterli Refrakterler (Alümina-Silikat Grup): Refrakter kil veya kaolinin pişirilmesiyle elde edilen ve esas olarak Al2O3 ve SiO2’den oluşan, plastikliği olmayan ve suyla hidrolize olmayan ve ıslanmayan bünye. • Şamot • Silika (SiO2) • Silimanit (Al2O3. SiO2) 137 Dokuzuncu Kalkınma Planı • Mullit (3Al2O3. 2SiO2) • Zirkon (ZrO2. SiO2) • Zirkonya (ZrO2) Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 2) Nötral Karakterli Refrakterler: • Boksit (Al2O3 . H2O veya Al2O3 . 3H2O) • Alümina (Al2O3) • Karbon (Karbon bileşenli refrakterler: zift, grafit, katran) • Silisyum Karbür (SiC) • Kromit (Cr2O3) 3) Bazik Karakterli Refrakterler: • Magnezit (MgO periklas kristali) • Magnezit-Krom (MgO ve Cr2O3) • Dolomit (MgO . CaO) • Forsterit (2MgO . SiO2) • Krom-Magnezit (Cr2O3 ve MgO) • Kromit (Cr2O3) Hammadde Orijinine Göre Sınıflandırma 1) Tabii Refrakterler 2) Sentetik Refrakterler Berilyum oksit, silisyum karbür gibi bazı refrakterler yalnız sentetik, magnezitlerde olduğu gibi bazı refrakterler ise hem tabii ve hem de sentetik olarak üretilmektedir. Ergime Noktasına Göre Sınıflandırma 1) Normal Hizmet Refrakterleri: (Ergime noktası 1580 – 1780oC arasında olanlar) 2) Ağır Hizmet Refrakterleri: (Ergime noktası 1780 – 2000oC arasında olanlar) 3) Süper Hizmet Refrakterleri: (Ergime noktası 2000oC’nin üzerinde olanlar) 138 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 ISO ve TSE’ye Göre Tanımlama ve Sınıflandırma ISO (International Standard Organization) ve buna dayanan TSE’nin (Türk Standartları Enstitüsü) tanımlama ve sınıflandırması oldukça farklıdır. Uluslararası kabul görmüş söz konusu tanımlama ve sınıflandırmanın üretici ve tüketici kuruluşlar tarafından kullanılması ve sanayi dalında dil ve terim birliğini sağlamaya yardımcı olacaktır. ISO 1927-1975 (E), ISO 1109-1975 (E), TSE 2335 ve TSE 2334’e göre bu tanımlama ve sınıflandırma aşağıdaki gibidir: “Ateşe dayanıklı (refrakter) malzeme; metaller ve metal alaşımları dışında olup, ateşe dayanıklılık sıcaklığı 1500oC’den az olmayan malzeme ve mamullerdir.” (Saç kaplı tuğlalarda olduğu gibi içinde metalik kısımlar bulunabilir.) İzolasyon malzemesi için ISO 2245-1978 (E) ve ISO 2477-1973 (E) standartları hazırlanmıştır. ÜRETİM METODUNA GÖRE REFRAKTER MALZEMELER (Tuğla ve Monolitikler) Refrakter; kullanım yerlerinin özelliklerine ve beklenen şartlara uyum sağlamak üzere iki şekilde üretilmektedir: • Şekillendirilmiş Refrakter Malzemeler (tuğla ve plakalar) • Şekilsiz Refrakter Malzemeler (monolitikler) Belli reçetelere göre hazırlanan harmanlar, kullanım yerinde kaplaması düşünülen refrakter örgüye uygun dizayn edilen standart kalıplar [ISO (International Standard Organization), VDZ (Vereinigte Deutsche Zement)] ile preslenerek şekillendirilir. Ayrıca özel şekilli kalıplar da kullanılarak şekillendirme yapılır. Tuğla tiplerine göre kurutularak KİMYASAL BAĞLI, pişirilerek PİŞMİŞ, temperlenerek ziftli veya reçineli KARBON BAĞLI tuğlalar üretilir. Değişik refrakter agregalarının (şamot, kalsine boksit, ergitilmiş alümina, tabular alümina, sinter magnezit, vb.) uygun tane boyutuna kırılıp, gerekir ise uygun bağlayıcılarla karıştırılarak elde edilen ürüne, MONOLİTİK REFRAKTER malzeme denir. Son zamanlarda monolitik refrakter malzemeler yerleştirme ve tamirlerinin daha kısa sürede ve daha az iş gücüyle olması, yekpare oluşu, düşük ısı geçirgenlikleri, yüksek ısı şok dayanımları, maliyetlerinin düşük olması ve kullanım yerinde duruşların asgariye 139 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 indirilmesiyle üretim ve kapasite artışlarını sağlaması nedenleriyle tuğlaların yerini almaktadır. Monolitik malzemeler aşağıdaki tiplere ayrılırlar; Dövme Malzeme: Dövme malzeme kullanılmadan önce yapışma özelliği olmayan, kuru veya kullanmaya hazır hale getirilmiş, içerisinde kimyasal veya organik bir bağlayıcı bulunan taneli malzemelerdir. Hazırlanmış oldukları gibi veya nemlendirdikten sonra, bazen elle, genellikle uygun bir mekanik yöntemle tokmaklanarak veya sıkıştırılarak uygulanır. Kalıplanabilir Malzeme: Kalıplanabilir malzeme, biçimlendirilmeden kullanılmaya hazır plastik hale getirilmiş ve içinde kimyasal veya organik bir bağlayıcı bulunan karışımdır. Elle veya mekanik dövme ile uygulanırlar. Dökme Malzeme: Dökme malzeme, kullanılmadan önce yapışıcı olmayan, su ile karıştırılmaya hazır hale getirilmiş karışımlardır. Bu karışımlarda hidrolik veya kimyasal bir bağlayıcı bulunur ve değişik yoğunlukta bir karışım olarak dökme, vibrasyon veya doldurulup sıkıştırma suretiyle uygulanır. Tabanca ile Püskürtme Malzemesi: Kullanılmadan, yapışıcı olmayan ve nemlendirildikten sonra veya püskürtme sırasında nemlendirilen elle veya makine ile püskürtülmeye hazır hale getirilmiş karışımlardır. Örgü Malzemesi: Pudra halinde öğütülmüş refrakter malzeme ve uygun oranda toz bağlayıcı ile karıştırılmış hazır örgü harcı, kullanım yerinde su ile uygun kıvamda hazırlanarak tatbik edilebilmektedir. Bir diğer şekli ise; herhangi bir toz bağlayıcı ilave edilmeden, kullanım yerinde hazırlanan sıvı bağlayıcı ile uygun kıvama getirilen örgü harcı uygulamasıdır. Alümina-Silikat Refrakter Malzemeler (Tuğla ve Monolitikler) Yüksek Alümina Yüksek alüminalı hammaddelerden yapılan şekilli veya şekilsiz refrakter malzemelerdir. Elektrofused malzemelerin dökülmesi ile oluşturulan şekiller, genellikle fused döküm refrakterleri olarak bilinir. Yüksek alüminalı refrakter üretiminde kullanılan hammaddeler şunlardır: • Diaspor (Al2O3 . H2O) • Boksit (Al2O3 . H2O + Al2O3 . 3H2O) • Diaspor Kili (refrakter kil, diasporun nodüllerinde saçılmıştır ve nodül kili olarak adlandırılır.) • Boksitik Kaolin (Boksitin nodülleri saçılmıştır.) 140 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 • Kyanit (Al2O3 . SiO2) • Andaluzit (Al2O3 . SiO2) • Silimanit (Al2O3. SiO2) • Rafine Kalsine Alümina (Al2O3) • Granül Fused ve Sinter Alümina (Al2O3) • Mullit (3Al2O3 . 2SiO2) Alümino-silikat grubu refrakter malzemelerin %45’in üstünde Al2O3 ihtiva etmesi halinde, yüksek alüminalı refrakter malzeme adını almaktadır. Bunlar; %45-56 Al2O3 ve %56’dan Al2O3 fazla ihtiva edenler olarak ikiye ayrılabilirler. Birçok alüminalı refrakterler; boksit, diaspor kili veya her ikisinin karışımı ile pişmiş tuğladan istenen alümina miktarı ve özelliklerine göre plastik veya flint kili karışımı ile elde edilir. Boksit ve diaspor kilinin yüksek pişme çekmesi göz önüne alındığında, refrakter malzeme üretiminden önce prekalsine işlemine tabi tutulmaktadırlar. Bazı durumlarda belli özellikleri iyileştirmek için fused ya da kalsine alümina ilave edilir. Mullit refrakter olarak bilinen sınıfın minerali mullittir. (%71,8 Al2O3 ve %28,2 SiO2 içerir.) %99 Al2O3 içeren refrakter sınıfına ise korundum denir. 3720oF’da eriyen mineral korundumdur, (kristal Al2O3). Yüksek alüminalı tuğlalar; duman ve gazların, değişik cürufların ataklarına karşı çok dirençlidir. Şamot tuğlasına nazaran yüksek sıcaklıklarda basınca daha dayanıklıdır. Termal şoklara karşı oldukça dirençlidir. Mullit minerali (3Al2O3 . 2SiO2) içeren mullit refrakterler doğal minerallerden ve sentetik mullitten imal edilir. Saf mineralde alümina miktarı %71,8’dir. Bilinen mullit tuğlalarda alümina oranı %60–71 arasındadır. “Fortified” mullit tuğlası çok az serbest alümina içerir ve %71–78 arasında Al2O3 miktarına sahiptir. Mullit tuğlalar; yüksek taşıma özelliği, hacim kararlılığı, yüksek sıcaklıklarda akışkanlara direnci ile dikkati çeker. Monolitik örgü için kullanılan yüksek alüminalı ürünler geniş kompozisyonlu ve fiziksel özellikleri ile temin edilirler. Bu ürünler arasında dövme harçları, dökme harçları, sıcak tamir harçları ve plastik refrakterler bulunur. 141 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Şamot Şamot refrakter malzemelerin hammaddesi, hidro alüminyum silikat olup, az miktarda diğer mineralleri de ihtiva ederler. Bu alümina-silikatların genel formülü Al2O3 . 2SiO2 olup %39,5 Al2O3, %46,5 SiO2 ve %14 H2O içerir. Bu grubun en yaygın üyesi KAOLİNİT’tir. Yüksek sıcaklıklarda bağlı suyu kaybolur; kalan hammadde teorik olarak %45,9 Al2O3 %54,1 SiO2 içerir. Ancak en saf kilde bile demir, kalsiyum, magnezyum, titanyum, sodyum, potasyum, lityum ve serbest silis gibi çok az miktarda safsızlıklar bulunur. Bu killerden bazıları, pişirilerek şamot adı verilen malzeme haline getirilirler. ŞAMOT malzemeler, plastik killer ile bağlanarak ŞAMOT REFRAKTERLER üretilir. Bu sınıftaki tuğlalar yaklaşık olarak %18–44 Al2O3 içerirler. Yüksek dayanıklı ateş kili tuğlaları genelde birkaç kilin karıştırılması ile yapılır. Flint killeri ve yüksek dereceli kaolinlerin refrakterliği yüksektir. Bu tuğlaların çoğu hızlı sıcaklık değişikliğine karşı çekme ve kırılmaya karşı dirençlidir. Bazıları daha yüksek ısıda pişirilir. Bu tuğlalar hacim kararlılığına sahiptir. Akışkanlara karşı direnci arttırılmış olup, karbon monoksit gazlı atmosferlerde karbon tortulaşması sebebiyle bozunmaya karşı inerttir. Refrakterler için çok önemli killer arasında çakmaktaşı kili (Flint clay) yarı çakmaktaşı kili (Semi-flint clay), plastik, yarı plastik killer ve kaolinler bulunur. Çakmaktaşı kili sertliğinden dolayı bu ismi almıştır; kırıcılarda kırıldıktan sonra su ile karıştırılır. Plastikliği ve kuru çekmesi çok düşüktür. Pişme çekmesi ise orta derecelidir. Safsızlığı düşüktür. P.C.E. (Pirometrik Koni Eşdeğeri) 33-35’dir. Plastik ve yarı plastik refrakter killeri hafif kil ya da bağlama kili olarak bilinir. Refrakterlik, plastiklik ve bağlama dayanımı açısından değişkendir. Kuru ve pişme çekmeleri çok yüksektir. Refrakterliği 29-33’dür. P.C.E. 26’dan 29’a kadar birçok kilin yüksek plastikliği ve mükemmel bağlama kuvveti vardır. Kaolinler, kaolinit mineralinden oluşur. Orta dereceli plastik özelliği, yüksek kuruma ve pişme çekmeleri vardır. Kaolinitlerden oluşan kaolinlere göre, silikatlı kaolinler daha az, boksitik kaolinler daha çok çekerler. Refrakter kaolinler 33–35 P.C.E. değerine sahiptir. Daha az saf ise 29–32 P.C.E. aralığına düşer. Birçok flint ve plastik refrakter killeri kömür yatakları ile beraber bulunur. 142 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Semi-Silika (Yarı Silika) Düşük miktarda alkaliler ve diğer impuriteler ile % 18-25 Al2O3 ve %72-80 SiO2 içerir. Mükemmel yükte taşıma dayanımı, yüksek sıcaklıklarda hacim kararlılığı ve çekme direncine sahiptir. Yüksek alümina tuğlalara göre daha düşük çalışma sıcaklığına dayanırlar. Sıcaklık sınırları içinde camlaşmaya, yapısal çekmeye ve alkali dumanları ve tozların penetrasyonuna karşı yüksek dirence sahiptir. Silika Bu malzemelerin hammaddesi kuvarsit olup, küçük kristal yapılı ve çok saf olan kuvars minerallerinden meydana gelmektedir. Kuvarsın metal oksit ve alkalileri minimum ölçüde ihtiva etmesi istenir. Bağlanmayı sağlamak için öğütme esnasında %2 kireç katılır. Silika refrakter malzemeler genellikle %93-99 SiO2 ihtiva etmektedir. Bu malzemeler kuvarsın stabil şekline dönüştürüldükten sonra kullanılır. Silika refrakterler pişme esnasında sürekli genleşmeye uğrar. Bunun sebebi kristalize silika içerisinde meydana gelen allotropik dönüşümlerdir. SİLİKA TUĞLALAR, asidik curufun olduğu değişik ocaklarda uygulanır. Silika harç ya da çimentosu SİLİKA tuğlaların örülmesinde kullanılır. Silika tuğlalar içerdiği alümina, titanyum, sodyum ve potasyum alkali miktarına göre sınıflandırılırlar. İzolasyon İzolasyon ateş tuğlaları hafif, gözenekli refrakterler olup, çok düşük termal iletkenliği ve yüksek ısı depolama kapasitesi ile karakteristiktir. İzolasyon ateş tuğlaları diatomit, genleştirilmiş vermikülit, perlit, refrakter ateş kili, kaolin, yüksek alümine mineralleri, bubble alümine, kuvarsit ve diğer malzemelerden yapılır. Yoğunluğu düşürmek için çok değişik metotlar uygulanır. Örneğin; talaştozu, ince kok kömür tozu gibi yanıcı maddeler ilave edilebilir. Bazı izolasyon ateş tuğlaların imalatında köpük kullanılır. İzolasyon tuğlaları; yüksek refrakter tuğlalarına destek tuğlası olarak geride kullanılır. Erimiş metal veya cürufların erozyonuna, aşındırma ve korozyona dayanımı yoktur. 143 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 İzolasyon refrakterlerinin kullanılmasındaki avantajlar şöyle sıralanabilir: • Isı kaybı düşük ve ısı depolama kapasitesi yüksek olduğundan yakıt sarfiyatı azalır. • Sıcaklık yükselme zamanı kısaldığından kullanım yerinde üretim artar. • Fırın sıcaklıklarının hızlı değişmemesi nedeniyle operasyon kontrolunda kolaylık sağlar. • İzolasyon refrakterlerinin hafif olmasından, fırın hacmi ve ağırlığı düşer. • Yüksek izolasyon etkisi nedeniyle daha ince duvarların yapılabilmesinden ekonomi sağlanır. İzolasyon harçlarından (castable) bir grubu hazır karışım şeklinde olup, yalnız su ilavesi ile tatbik edilebilir. Diğer önemli fırın izolasyon malzemeleri asbest, kalsine diatomit ve kaya yünüdür. Çimento olarak dökme ve blok şeklinde temin edilebilir. Büyük miktarlarda kullanılmasına karşılık, izolasyon ateş tuğlalarına göre refrakterliği düşük ve kırılgandır. Aside Dayanıklı Refrakterler Refrakterliği orta derecede olan, çok yoğun pişmiş killerden yapılır. Bu malzemelerin porozitesi düşük olup, asit ve diğer gaz ve sıvıların korozyon etkisine yüksek dirençlidir. Asit tanklarının örgüsünde, bacalarda, asit ve diğer kimya fabrikalarında tabanda aside dayanıklı tuğlalar kullanılır. Özel Tip Refrakterler Bu grupta silikon karbit, zirkon, zirkonya, karbon (grafit), ergimiş alümine, ergimiş silika, ergimiş döküm alümino-silikatlar söylenebilir. Silikon-Karbid: Silikon karbid, kok ve silika kumunun elektrik direnç fırınlarında reaksiyon sonucu üretilir. Yüksek sıcaklıklara dayanıklı, yüksek ısı iletkenliği ve düşük oranda ısıl genleşme özelliklerine sahiptir. Bazik cüruf ve eriyik çeliklere dayanımı düşüktür. Özellikle sert olup, yüksek aşındırma direncine sahiptir. Silikon Karbid notral ve redüktan atmosferde avantajlıdır. Karbon: Refrakter malzeme olarak karbonun çok değişik karbon formları vardır. Pul grafit şeklindeki karbon, bazı alümine ateş tuğlalarına, plastik refrakter karışımlarına, bazik refrakter malzemelere ilave edilir. Magnezit karbon tuğlalar bazik refrakterler içinde ayrıntılı olarak açıklanacaktır. 144 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Redüktan atmosferde, yumuşamadan erimeyen 6000oF üzerindeki sıcaklıklarda karbon yapısını korur. Endüstri fırınlarında; oksijen, su buharı ve karbondioksitin bulunduğu oksidasyon ortamına duyarlıdır. Zirkon ve Zirkonya: Zirkon, zirkonyum silikat olup, termal şoklara silisli eriyiklere, bazı alkali tozlara ve dumanlara dayanımı yüksek refrakter malzemelerdir. Ancak demir oksit ve bazik cüruflara duyarlıdır. Zirkonya, zirkonyum dioksittir. Sert, dayanıklı ve özellikle eriyik silikatların kimyasal ataklarına dirençlidir. Ateşe mukavemeti son derece yüksektir. Fused ∗ Granüle: Ergimiş alümine, magnezit, zirkonya ve spineller elektrik ark ocaklarında oksitlerin eritilmesiyle hazırlanır. Ergimiş malzemeler, kırılır, elenir ve özel bloklarda şekillendirilir. Bu malzemeler granüle form içinde bazı harçlarda, monolitik ürünlerde dövme ve dökme karışımlarında kullanılır. Ergimiş Döküm Tuğlası: Ergimiş döküm refrakterleri alümine, mullit, zirkonyaalümine, krom-alümine, magnezit bileşiminde üretilir. Bazı bileşimler aşındırma ve korozyona karşı yüksek direncin gerektiği yerlerde kullanılır. Magnezit ve krom bileşimindeki ergimiş döküm tuğlaları elektrik ark ocaklarında Siemens ve Martin Ocaklarında hassas yerlerde başarı ile uygulanmaktadır. Bazik Refrakter Malzemeler (Tuğla ve Monolitikler) Bu refrakterlerin imalatında genellikle hammadde olarak; • Magnezit (MgCO3) • Brusit (MgO, H2O) • Magnezyum hidroksit Mg (OH)2 • Krom cevheri (kromit) (Fe, MgO, Al2Cr2O3 ) • Olivin (2MgO, SiO2, 2FeO, SiO2) • Dolomit (MgCO3 . CaCO3) kullanılır. Bunlardan krom cevheri (kromit) ve olivin hariç, CO2 ve bileşik suyunun atılması için pişirilmesi gerekmektedir. Bazik refrakterler malzemelerinin en önemli hammaddelerinden ∗ Fused: Elektrik ark ocaklarında eritilmiş, soğutularak kristallenmiş 145 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 biri olan magnezit pişirildiğinde, magnezya kristal formundaki mineral olan sinter magnezite dönüşür. Bazik refrakter malzeme imalatında genellikle sinter magnezit ve kromit cevheri kullanılmaktadır. Dolomit cevherinin pişirilmesinden sonra, yani sinter dolomit ile yapılan malzemelere dolomit refrakter malzeme adı verilmektedir. Forsterit mineralinden imal edilen çok çeşitli malzeme bulunmaktadır. Bunlar genellikle olivin mineraline, magnezya veya yüksek sıcaklıkta magnezyum alüminat spineli meydana getirecek minerallerin katılması ile imal edilmektedir. Gerçekte kromit ve forsterit esas itibariyle nötraldir fakat magnezit ağırlıklı olduklarından bazik gruba sokulmaları daha uygun görülmektedir. Asit yahut bazik deyimiyle refrakter malzemenin kimyasal olarak asitlik ve baziklik özelliğinden daha çok refrakterin kullanıldığı ortama atıf yapılmaktadır. Örneğin; silika asidik ortamda inerttir, fakat bazik ortamda reaksiyona girebilir. Bu terimler asidik yahut bazik cüruflu çelik üretim prosesinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle bazik refrakter fevkalade yüksek refrakterlik ve bazik cüruflara iyi dayanımlarıyla karakterize edilmektedirler. Bunların, sıcak ortamda hurda malzemelerin çarpmasıyla aşınmaya, mekanik zorlamalara ve ergimiş malzemelerin cidara olan etkilerine karşı yeterli dayanma özelliğine sahip olmaları gerekir. Diğer alkali tip toprak oksitleri (baryum, stronsiyum ve kalsiyum oksit) magnezit gibi aynı bazik özellikleri gösterirler, fakat düşük sıcaklıklarda kararlı değildirler. Magnezit Magnezit refrakterler, magnezit cevherinden veya deniz suyu magnezitinden üretilen periklas (MgO) dan yapılmaktadır. Doğal magnezit veya deniz suyu magneziti 1600 ila 2000oC arasında pişirilerek sinter magnezit yahut refrakter özellikte magnezit elde edilmektedir. Şekillendirilen magnezit refrakterler emprenye edilerek veya katran ya da reçinelerle bağlanarak cüruf etkilerine dayanımları arttırılır. Kromit, magnezitle harmanlanarak takriben %5 ile 22 Cr2O3 ihtiva eden mgnezit-krom refrakterler, %27 ile 35 Cr2O3’lü, krom-magnezit refrakterler üretilmektedir. Magnezit üretiminde en önemli hammadde yüksek miktarda MgCO3 bulunduran kriptokristalin (ince dokulu) veya kristalin (spatik) magnezittir. Kriptokristalin magnezit yatakları Yugoslavya, Yunanistan, Türkiye, Rusya ve Hindistan’da, belli başlı kristalin magnezit yatakları ise Avusturya, Çekoslavakya, İspanya ve Rusya’da bulunmaktadır. Pişirme esnasında magnezit MgO ve CO2’ye dönüşür, hammaddenin takriben %50’si CO2 olarak uçar. Şartlara bağlı olarak CO2’nin ayrışma sıcaklığı 350 ile 580oC’dir. Magnezit, 146 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 döner fırın veya şakuli fırınlarda, CO2 çıkışı bittikten sonra uygun bir hacim sabitliğine erişebilmek için 1700oC’nin üzerinde sinterlenir. Yüksek spesifikasyon değerli refrakterler için çelik üreticilerinin gittikçe artan talepleri karşısında deniz suyu veya tuzlu sulardan magnezyum hidroksit Mg (OH)2 üretilmesi yoluna gidilerek, yüksek saflıkta veya belirli kimyasal özelliklerde sinter magnezit üretimi sağlanmıştır. Amerika, Japonya ve İngiltere’de üretilen magnezit ürünlerinin büyük bir kısmı deniz suyu sinterinden elde edilmektedir. U.S.A., Meksika, İngiltere, İrlanda, İsrail, İtalya, Japonya ve Rusya’da büyük deniz suyu veya tuzlu su tesisleri bulunmaktadır. Magnezyum hidroksit, sedimanter bir oluşum şeklinde brusit minerali olarak bulunmaktadır. Sinter magnezit üretiminde amaçlananlardan bir tanesi mümkün olduğu kadar yabancı oksitleri elimine etmek veya bazik ilaveler kullanarak bunları forsterit yahut dikalsiyum silikat gibi yüksek derecede refrakter olan bileşiklere dönüştürmektir. Spesifik kimyasal bileşimine ilaveten sinter magnezitin tane gözenekliliğinin de mümkün olduğu kadar düşük olması istenir. Çok az yabancı oksitlere sahip sinterlerde bile hacmen %3 ila 5’lik bir sinter gözenekliliğine ulaşılabilmektedir. Magnezit tuğlalar pişirilebilir, katran emprenye edilebilir, reçine bağlı grafitli katran veya kimyasal bağlı (çelik saclı ve sacsız) üretilebilirler. Pişmiş tuğla üretiminde, sinter magnezit tane iriliklerine göre ayrılır, kırılır, elenerek sınıflandırılır ve bağlayıcı ile harmanlanıp yüksek basınçlı preslerde şekillendirilir. Tamamen kurutulduktan sonra tuğlalar genellikle tünel fırınlarda 1500oC’nin üzerindeki sıcaklıklarda pişirilir. Sinter taneleri bu pişirme esnasında tekrar kristallendirme prosesiyle birleştirilir. Sinter üretimindeki prosese benzeyen bu proseste birçok silikatların ters etkisine rağmen demir bileşiklerinin yararlı etkisi görülmektedir. Daha iyi termal şok dayanımı göstermeleri nedeniyle çok düşük demir ihtiva eden magnezit tuğlalara olan talep gittikçe artmaktadır. Bu tuğlalar, düşük nisbette eriyik teşkil edici madde bulunduran sinter magnezitten üretilmektedir. Bunlar cam sanayiideki jeneratör örgülerinde ve aşınmaya dayanıklı örgü malzemesi olarak pik demir mikserlerinde kullanılmaktadır. Katran emprenye etme diye adlandırılan proses, düşük demirli magnezit tuğlaların cüruflarına karşı direncini artırmak için uygulanmaktadır. Tuğlalar şekillendirilip pişirildikten sonra, gözenekleri yüksek nisbette zift içeren katranla veya ısı ve basınç altındaki ziftle emprenye edilmektedir. Normal gözeneklikteki tuğlaların ihtiva ettiği katran ağırlıkça %5–6 kadardır. Katran emprenye edilmiş düşük demirli magnezit tuğlalar bazik oksijen 147 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 konvertörlerinde iyi bir kullanma ömrü sağlamaktadır. Benzeri sonuçlar katran bağlı düşük demirli magnezit tuğlalarda da alınmıştır. Katran bağlı tuğla için elenip sınıflandırılmış sinter magnezit zift ve karbonca zengin diğer malzemelerle 130-175oC’de karıştırılarak, bilinen tuğla preslerinde şekillendirilir ve yavaş yavaş soğutulur. Kimyasal bağlama diye adlandırılan metodun gelişmesi pişmemiş bazik tuğlaların kullanımını artırmıştır. Kimyasal bağlayıcı maddeler, genellikle magnezyum klorürler ve magnezyum sülfatlar refrakter taneleriyle iyice karıştırılıp takriben 1000 kg/cm2 basınçta preslenerek tuğla şekline dönüştürülmektedir. Eğer tuğla iç kısmında plakalanacaksa tuğla basılırken saclar da prese yerleştirilir. Şekillendirmeden sonra kurutularak tuğlaların soğukta dayanım kazanması sağlanır. Bu değer pişmiş tuğlaların dayanım değerini geçebilir. Bu tuğlalar istenilirse sacla kaplanabilir. Bazı bazik tuğlalar sac kaplı olarak satılırlar. Tuğla ısıtıldığında sac erir ve ısıyla bağlanmış monolitik bir yapı meydana getirir. Sacla kaplama, hızlı ısıtmalardaki sıcaklık değişmelerine karşı kabuk atma ve parçalanma direncini artırır. Kimyasal bağlı tuğlalardaki sac kaplama, işletmeye alırken yüksek sıcaklıkta kimyasal bağı seramik bağa dönüşünceye kadar tuğlayı rijid tutmayı sağlar. Magnezit-Krom 1930’lardan beri magnezit ve kromit karışımı tuğla geliştirilmiştir. 1930’larda krommagnezit tuğlaların kullanılması Siemens Martin fırınlarının refrakter malzemeleri için bir dönüm noktası olmuştur. Sinter magnezitle krom cevherinin birlikte kullanılmasıyla termal şoklara direnci yüksek, cüruflara dayanıklı ve yüksek refrakter özellikte tuğla üretilebilmiştir. Krom cevheri ihtiva eden magnezit tuğlaların üretimi saf magnezit tuğla yapmakta kullanılan metoda benzer bir usulde yapılmaktadır. Pişirme sıcaklığı hammaddelerin saflık derecelerine bağlıdır; genellikle 1500 ila 1800oC’dir. Krom cevheri genellikle safsızlık olarak magnezyum silikat, hidrat ihtiva eder; refrakter olarak kullanım için bu miktar mümkün olduğu kadar az olmalıdır. Sinter magnezit ve krom cevheri karışımı iyi bir hacim sabitliğine haiz olduğunda, kimyasal bağlayıcı maddeler yardımıyla; tuğlaya taşıma esnasında gerekli dayanım sağlanarak pişmemiş tuğla üretilebilir. Tuğlalar magnezyum sülfat, totanin veya benzeri kimyasal bir madde ile bağlanmakta ve genellikle sac kaplı veya iç kısmı da sac levhalı üretilmektedir. Takriben 0,5 mm incelikte sacla kaplama genellikle tuğla harmanı preslenirken yapılmakta ve böylece tuğlaya iyi bir yapışma sağlanmaktadır. Kimyasal bağlı tuğlalar, ısıtma esnasında kimyasal bağlayıcı maddelerin ayrışması sonucunda dayanımlarını kaybettiğinden, tuğla 148 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 kimyasal bağlı halden seramik bağlı hale geçene kadar, sac kaplama tuğlanın stabilitesini korumasını sağlar. Kimyasal bağlı bazik tuğlalar Siemens Martin fırınlarında büyük ölçüde kullanılmaktadır. Krom cevheri bulunduran magnezit tuğlalar direkt bağlama diye bilinen prosesle de üretilebilir. Proses yüksek saflıktaki magnezit ve krom cevherlerinin seçimini gerektirmektedir. Bunun için harman bileşiminin iyi ayarlanması ve şekillendirmenin dikkatli yapılması ve çok yüksek sıcaklıkta pişirmeyle, silikatlar gibi, bilinen ara bağlayıcı bileşikler olmaksızın tanelerin bağlanması gerekmektedir. Bu tuğlalar çok yüksek sıcaklıklara dayanıklıdır, gerçekte ısıtıldıkça dayanımları artmaktadır. Yüksek sıcaklıklar ve cüruf teşekkülü ile birlikte fiziki darbenin etkisine maruz ortamlarda iyi bir kullanma ömrü vermektedir. Direkt bağlı tuğlalar da sacla kaplanabilir, sac şerit geçirilebilir veya sac klipslerle kenetlenebilirler ve böylece kimyasal bağlı tuğlaların bir alternatifi olarak kullanılabilirler. Direkt bağlı bazik tuğlaların değişik bir türü de çok yüksek sıcaklıklarda pişirilmiş magnezit-krom sinteridir. Çeşitli oranlarda karıştırılan, biriketlenen magnezit-krom cevheri yüksek sıcaklıkta pişirilir. Oksikrom sinter elde edilir. Oksikrom kırılır ve nihai ürün tuğla halinde şekillendirilir. Bu tuğlalar tekrar bağlanmış tuğla olarak tanımlanır. Bu yolla üretilen bazik tuğlaların gözenekliliği çok düşüktür ve cürufların kimyasal ve mekanik etkilerine çok iyi dayanırlar. Krom-magnezit refrakterlerde diğer bir gelişme de ergimiş döküm veya elektro döküm refrakterleridir ki bunlar düşük gözeneklilik, yüksek yoğunluk ve yüksek ergime noktası, iyi bir termal iletkenlik ve yüksek cüruf direncine haizdirler. Bu tip tuğlalar bazik oksijen konventörlerinin ağız kısımlarında tercihan kullanılmaktadırlar. Magnezit – Karbon Magnezit karbon tuğlalar 1960’lı yılların ortalarında A.B.D.’de geliştirilmiş fakat o zaman çelik üretiminde fazla kullanılmamıştır. 1970’li yılların sonlarında Japon çelik üreticileri su soğutmalı elektrik ark ocaklarında magnezit karbon tuğla kullanmışlardır. Günümüzde elektrik ark ocaklarında, pota ocaklarında, bazik oksijen konventörlerinde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Cürufa karşı ve korozyona karşı direnci artırmak için karbon kullanılır. 3 çeşit karbon türü bulunur: • Bağlayıcı karbon • Karbon siyahı 149 Dokuzuncu Kalkınma Planı • Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tabii grafit Magnezit ve grafit arasında daha uygun bir bağ yapısı elde etmek için pişirme sırasında katı karbona dönecek ve dolayısıyla toplam karbonu artıracak sıvı reçine veya zift kullanılır. Bu bağlayıcılar arzu edilen mukavemete ulaşmak için taneler arasındaki bağı sertleşerek ve 1000oC’den yüksek sıcaklıklarda karbon gruplarına dönüşerek oluştururlar. Eğer kalıcı karbon miktarı %7’den az ise karbon siyahı şeklinde normal karbon ilave edilir. Yüksek miktarda karbon gerekli olursa tabii pul grafit kullanılır; bu %25’e kadar varabilir. Grafit ilavesi düşük yoğunluk ve düşük soğukta basınca mukavemeti getirir. Aynı zamanda termal genleşme düşer, ısı iletkenliği ve termal şok direnci artar. Tuğla bünyesi daha fleksibıl olur. Karbon oksidasyonu birkaç yüz derecede başlar. Birçok değişik karbon kompenentinin yanma hızları değişik sıcaklıktadır. Bakiye karbon oranı yüksek karbon bağlı tuğlalarda grafit bileşimi önem kazanır. Amaç grafit yanma hızını mümkün olduğunca düşük tutmaktır. Bu %2-8 kül içeren çok saf grafit kullanmakla mümkündür. Oksidasyonu frenlemenin bir diğer yolu da pul grafit kullanmaktır. Ayrıca, magnezyum, alüminyum, silikon gibi metalik ilaveler kullanılarak karbon oksidasyonu önlenir. Ziftli – Zift Emprenye Tuğla üretiminde kullanılan ziftin fırın şartlarında distilasyon sonucu teşekkül eden karbon; tuğlanın cüruf veya metal ile temas eden sıcak yüzeylerinde koruyucu görev yapar. Ziftin tuğlada en büyük özelliği taneler arasındaki boşluğu doldurması ve gözenekliliği düşürmesidir. Belli tane dağılımına uygun olarak refrakter malzemelerden sıcak zift karışımı ile hazırlanan harman preslenerek şekillendirilir. Soğutularak paletlendiği gibi temper fırınında temperlenir. Tuğlanın bünyesine giren ziftin miktarı, cinsi tuğlanın mukavemetini ve yoğunluğunu etkiler. Genel olarak karışıma %5 ağırlıkça zift ilave edilir. Yüksek oranda zift ilavesi bakiye karbon miktarını artırmakla beraber mukavemetini düşürür ve tuğlalar istifte birbirine yapışır. Temperleme, 230-320oC arasında presten hemen sonra temper fırınında direkt alev görmeden yapılır. Tuğlanın gözenekliliği düşer, mukavemeti artar. Elektrik ark ocaklarında ve bazik oksijen konverterlerinde ziftli tuğla kullanımı gittikçe azalmaktadır. Hatta elektrik ark ocaklarında tamamen karbon yüzdesi yüksek magnezit karbon tuğlalara geçilmiştir. 150 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Pişirilmiş magnezit veya dolomit tuğlaların bünyesindeki boşluklara vakum altında zift emdirilmesine EMPRENYE edilmesi denir. Emprenye işlemi; tuğlanın özelliği ve ziftle ilgilidir. Normal olarak pişmiş tuğlanın gözenekliliği %2–3 seviyesine kadar düşürülmektedir. Özellikle endüstri ocaklarında darbeye mukavemetin istendiği bölgelerde zift emprenye magnezit tuğla kullanılmaktadır. Dolomit Dolomit, refrakter malzeme olarak 1880’lerden beri kullanılmaktadır. Dolomit çok bol ve kullanıma elverişli bulunan bir refrakter olduğundan çelik üretim tesislerinde büyük ölçüde kullanılmıştır. Uzun yıllar granüle halde veya katran bağlı bloklar halinde kullanılmıştır. 1930’lardan sonra yerini pişmiş tuğlaya bırakmıştır. Dolomiti refrakter olarak kullanmak için, önce 1700 ila 1800oC’de pişirilerek ihtiva ettiği CO2’in uzaklaştırılması lazımdır. Bu şekilde üretilen malzemeye sinter dolomit veya doloma adı verilmektedir. Basit olarak kireç ve magnezit karışımıdır. Dolomit ruıtubete karşı kireçten daha az olmakla beraber magnezitten daha hassastır. Serbest kirecin havanın rutubetiyle reaksiyona girmesiyle dolomitin hidratasyona uğrayarak dağılmasına engel olmak için tuğlalar genellikle katran yahut ziftle kaplanmaktadır. Değişik ülkelere ait dolomit sinterinin tipik kimyasal özellikleri şöyledir: Tablo 4.1: Değişik Ülkelere Ait Dolomit Sinterinin Tipik Kimyasal Özellikleri Al2O3 SiO2 Fe2O3 CaO MgO İngiltere 1,18 1,1 5,9 54,6 36,4 Amerika 0,7 0,3 0,9 57,7 40,4 Kümaş 0,70 0,20 0,8 55 –59 36–40 Haznedar 0,50 0,20 0,3 60 39 Üç tür dolomit tuğla mevcuttur. Pişmiş, pişmiş stabil; pişmemiş katran ve reçine bağlı tuğlalar. Bunlardan sonuncusu ülkemizde sekonder metalurji potalarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Pişmiş stabil tuğla üretimi İngiltere’de 1970’lerin başında durduruldu. Katran ve reçine bağlı tuğla üretmek için dolomit kırılıp sınıflandırılmakta, katran, zift veya reçine ile karıştırılmakta ve hidrolik veya vibrasyonlu preslerde şekillendirilmektedir. Katran ve reçine bağlama esas itibariyle bir düşük sıcaklık bağlaması olup, tuğla fırına yerleştirilene kadar dayanmasını sağlar. Tuğlalar, fırın içinde proses esnasında pişer. 151 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Forsterit Forsterit refrakterler birçok endüstride fırın örgü malzemesi olarak kullanılır. Yüksek sıcaklıklara dayanımı, hacim stabilitesi ve kabuk atma dayanımının yüksekliği ile karakteristiktir. 150oC’de ısıtıldığında çekmesi önemsizdir. Forsterit tuğla, düşey ve döner kireç fırınlarının yüksek sıcaklıktaki zonlarında, refrakter dolomit fırınlarında, cam ergitme fırını rejeneratörlerinde, değişik metalurji fırınlarının kapaklarında en iyi servisi vermektedir. Forsterit alkali buharlarının eriyik ve ıslak etkilerine dayanımı yüksektir. Olivin hammaddesiyle bilinen forsterit pişmiş tuğla prosesine uygun olarak üretilir. 152 Dokuzuncu Kalkınma Planı 4.4 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 MEVCUT DURUM VE YAKIN GEÇMİŞTEKİ GELİŞMELER SEKTÖRDEKİ KURULUŞLARIN ÜRETİM TÜRLERİ, KAPASİTELERİ VE KAPASİTE KULLANIM ORANLARI 4.4.1 Alümino – Silikat Refrakter Üreticileri Alümino-silikat refrakter üreticilerinden dokuzunun ticari unvan ve adresleri, telefon ve faks numaraları ek listede verilmiştir. Diğer küçük üreticilere ait sağlıklı bilgi toplanamamıştır. Bu kuruluşlardan hiç biri kamu kuruluşu değildir. SÖRMAŞ, HAZNEDAR, SÜPERATEŞ ve FİLYOS özellikle demir çelik sanayinde görülen teknolojik yenilikler sonucu alümino-silikat refrakter ürün aleyhine gelişen tüketimdeki önemli düşüşler sonucu alümino-silikat refrakterle birlikte bazik refrakter üretimine de yönelmişlerdir. 4.4.2 Bazik Refrakter Üreticileri Bazik refrakter üreticilerini iki grupta incelemekte yarar bulunmaktadır. Birinci gruptaki kuruluşlar, bazik refrakter tuğla ve harcın üretiminde ana girdi olan sinter magnezit, sinter dolomit üretip, bunu kendi üretimlerinde kullanmaktadırlar. Bu kuruluşlardan KONYA SELÇUKLU KROM MAGNEZIT TUĞLA SANAYİİ A.Ş., MAŞ sinter magnezit, KÜMAŞ ise sinter magnezit ve dolomit üretmektedir. İkinci gruptaki kuruluşlar olan SÖRMAŞ, HAZNEDAR, SÜPERATEŞ, ve FİLYOS ise ana girdi sinter magneziti satın alarak, bazik refrakter tuğla ve harcı üretmektedir. 153 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 4.1: Refrakter Üreticileri FİRMA İSMİ ADRES TELEFON FAX Kümaş Kütahya Manyezit A.Ş. Eskişehir yolu 9.km Kütahya 274 225 00 50 274 225 00 60 Haznedar Ateş Tuğla San. Tic. A.Ş. Eski Londra Asfaltı Fabrikalar mevkii No5 Bahçelievler /İstanbul 212 556 02 17 212 556 02 18 Konya Selçuklu Krom Manyezit A.Ş. PK.25 Konya /42090 332 327 00 20 332 327 00 34 Sörmaş Söğüt Refrakter A.Ş. Abide sitesi Tomurcuk sok. Murat işhanı A. Blok Kat:6 D.23 Mecidiyeköy /İstanbul 212 212 07 16 212 212 07 20 Filyos Ateş Tuğla San. A.Ş. 67660 Hisarönü /Zonguldak 372 623 14 14 372 623 10 07 Süperateş Ateşe Muk. Malz. San. A.Ş. Köyyolu üzeri Maslak Ayazağa/ İstanbul 212 285 26 20 212 276 51 83 Asmaş Ağır Mal. İmal. Tic. A.Ş. Turgut Özal bulvarı Gardenya Plaza –3 Daire 63/65 81120 Ataşehir /İstanbul 216 455 92 50 216 455 92 52 Çukurova –Daussan Ref. Mal. San. A.Ş. Organize sanayi Bölgesi Manisa 236 233 23 20 236 233 23 23 Durer Refrakter Malz. San. A.Ş. Eski Londra Asfaltı Fabrikalar mevkii No5 Bahçelievler /İstanbul 212 556 02 17 212 556 02 18 Magnesit A.Ş. Eskibağlar mah. Beşevler mevkişi 26170 Eskişehir 222 220 20 83 222 220 10 52 Metamin Mümessillik San. Tic. A.Ş. Tünel meydanı ,Tünel pasajı C. Blok 10 –129 Beyoğlu/İstanbul 212 252 55 85 212 243 46 40 Bazik Ateş Tuğla Tic. A.Ş. Kilyos yolu Dereboyu cad. 36/1 P.K. 3 Sarıyer/İstanbul 212 201 12 71 DFK Refrakter Malz. A.Ş. YeniBosna Sanayi Cad. No: 28 Bahçelievler/İstanbul 212 279 07 97 Ak Alev Ateş Tuğla. Tic. San. A.Ş. Tikveşli sok. No: 5 Topçular /İstanbul 212 550 46 30 Remsan Refrakter Mal. San. A.Ş. Yeni Bosna Sanayi cad. No:28 Bahçelievler /İstanbul 212 551 51 00 Rastaş Refrakter San.Tic.A.Ş. Oto sanayi Sitesi Aytekin sok. No: 17 4.Levent/İSTANBUL 212 279 87 09 Çaytaş Ateş Tuğla San. Tic A.Ş. 67660 Hisarönü /Zonguldak 372 623 10 05 372 623 11 13 Anadolu Müh. Ltd. Küsget D. Bölgesi 44 cad. no 14 -16 G.Antep 342 235 15 22 342 235 24 98 Kiltaş Ref. Mal. San. Tic. Ltd Oto sanayi Sitesi Çelik sok. No:31 4.Levent/İSTANBUL 212 281 23 59 212 282 61 99 154 212 279 34 68 212 551 32 12 Dokuzuncu Kalkınma Planı 4.5 Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 HAMMADDE, ÜRETİM YÖNTEMİ, TEKNOLOJİ 4.5.1 Hammaddeler Yurdumuzda üretilen ateşe dayanıklı mamuller üretiminde kullanılan hammaddeler şöyledir: Yüksek alüminalı killer, şamot kili, boksit, alümina, bağlayıcı killer, diğer bağlayıcılar, silis kumu, kuvarsit, bağlayıcılar, şamot malzemeleri, kizelgur, talaş, kok tozukömür tozu, melas, diğer bağlama malzemeleri, dolomit, magnezit, deniz suyu magnezya (yerli üretimi yok), sinter dolomit, sinter magnezit, kromit, magnezyum sülfat ve magnezyum klorür, zift, kreazot, totanin. 4.5.1.1 Alümino – Silikat Refrakter Hammaddeleri Ülkemizde kullanılan alümino-silikat hammaddelerinin tipik analizleri aşağıda verilmiştir: Ateş Killeri: Kil, killi kayaçların iki anlamı vardır. Birinci anlamı; kil minerallerinden oluşmuş kayaçlardır. İkinci anlamı; tane boyutları 2 mikrondan daha düşük parçacıklardan oluşmuş kayaçlardır. Killer çeşitli gruplarda toplanabilirler. Sulu alüminyum, magnezyum ve demir silikatlardan oluşmuşlardır. Kalsiyum, potasyum ve diğer iyonları içerebilirler. Bunlar kil minerali olarak tanımlanır. Kil minerallerinin sınıflandırılması kristal yapılarına göre; I. Amorf killer Allofan grubu II. Kristal killer a) iki katlı olanlar b) üç katlı olanlar c) düzenli, karışık katlı olanlar d) zincir yapısında olanlar 155 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 1.2: Ülkemizde Kullanılan Alümino-Silikat Hammaddelerinin Tipik Analizleri Al2O3 SiO2 Korund Fe2O3 TiO2 99,40 0,20 CaO At. Z SK Hacim ağr. gr/cm3 > 35 Boksit (döner fırın) 1,94 92,05 1,17 3,80 0,10 >35 3,36 Boksit (düşey fırın) 4,47 90,02 1,14 3,47 0,10 >35 3,15 Flint clay 49,71 47,74 1,09 0,90 0,12 34 2,53 Andoluzit 36,11 62,12 0,70 0,25 0,45 35 3,08 Şiferton sinteri 51,53 45,01 2,30 0,36 34 2,02 Disten sinteri 64,47 31,94 0,83 0,55 31 2,35 Profillit 75,06 15,52 0,08 0,14 3,26 31 0,87 Kaolen 37,43 38,14 2,47 0,68 22,84 33 1,53 Kuvarsit 96,54 0,66 0,38 0,54 35 Kizelgur 82,95 5,43 1,60 6,68 18 31,10 66,10 1,33 36 51,04 46,34 2,52 34 24,45 71,83 2,31 19,00 73,57 2,56 39,97 56,62 2,61 60,51 34,26 2,48 56,21 40,46 2,27 Şamot kili 1,75 0,63 0,46 35 36 0,87 35 31 2,15 32 2,18 Bağlama kili 0,98 Killerin özelliklerini kontrol eden faktörler: 1) Kil mineralinin bileşimi 2) Kil içinde bulunan yabancı minerallerin bileşimi 3) Organik maddeler 4) Değişebilir iyonlar ve çözülebilir tuzlar 5) Yapı 156 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Kil yatakları genellikle tersiyer yaşlıdır. Jeolojik yaş ile birlikte diyajenez etkisi arttığından killer, refrakter killer, eosen, boksit ve şifertonlar karbonifer yaşlıdır. Yüksek kaliteli killerin oluşumunda hümüs asidinin büyük rolü; linyit-kil ve taşkömürü-şiferton parajenezinden anlaşılmaktadır. Bu asitlerin hem feldspatı kaolinleştirmesi hem de killerin refrakterliğini bozan unsurları eritmesi ve renk verici bileşenleri uzaklaştırması killerin kalitesini artırmaktadır. Birçok kil su ile karıştırıldığında plastiklik kazanır. Plastiklik kilden kile değişir. Plastikliği fazla killere, yağlı killer, plastikliği az olan killere de kuru veya zayıf killer denir. Plastikliği etkileyen faktörler, tane büyüklüğü, tane şekli, kil minerallerinin cinsi ve oranları, kil olmayan minerallerin miktarı, çözülebilir tuzların ve içerilmiş iyonların mevcudiyeti ve organik maddelerdir. Killerin yaş ve kuru olarak çekme dayanıklılığı çok çeşitli yapı malzemesinin işlenmesinde önem kazanır. Kilin yaş iken dayanıklılığı, plastikliği ile yakından ilgilidir. Kuru olarak dayanıklılığı ise çekme, sıkıştırma veya transvers testlerle ölçülebilir. En çok uygulanan transvers testtir. Dayanıklılık, ince tanelerin miktarına, tanelerin şekline ve numunenin hazırlanış tarzına bağlıdır. Az miktarda montmorillonitin kil içinde bulunuşu, çok ince taneli oluşu ve çok miktarlarda su içermiş olması nedeniyle kuru dayanıklılığı arttırır. Killerin diğer önemli bir özelliği de kuruma ve pişme esnasında gösterdikleri büzülmedir. Kurumadan dolayı meydana gelen büzülme, plastik killerde fazladır, çatlama ve kırılmaya sebep olur, kumlu veya kuru killerde büzülme azdır, zayıf ve gözenekli bir doku gösterir. Kil içinde çok miktarlarda montmorillonitin oluşu (%15–25), yavaş kurumaya aşırı büzülmeye ve çatlamaya sebep olur. Pişirmeden dolayı meydana gelen büzülme, kil içinde mevcut uçucu maddelerin miktarına, değişik kil minerallerinin faz değiştirme oranlarına ve su kaybetme (dehydration) özelliklerine, viskos (ağdalık) ve yüzey gerilim karakterlerine bağlıdır. Killerin camlaşma ısısı kilden yapılan malzemelerin pişirilmesinde yakından kontrol edilir. Bazı killerin camlaşma sıcaklığı aralığı çok dardır, bu sebepten fırınların sıcaklığının iyi kontrol edilmesi ve sıcaklığın bu limit içinde kalması istenir. Mullitler, montmorillonitler, kloritler, kaolinlerden çok daha düşük sıcaklıklarda camlaşma gösterirler. Kalsit, kuvars, feldspat ve diğer kil olmayan mineraller, eritici olarak (flux) reaksiyon gösterirler ve camlaşma sıcaklığını düşürürler. Kilden yapılan malzemelerde renk, kullanılış yerine göre önemli bir faktördür. Rengi kontrol eden birkaç faktör vardır, bunlardan demir en önemlisidir. Yandıktan sonra beyazlıklarını koruyan killer, genel olarak; %1’den az Fe2O3 ihtiva ederler. Sarıya yakın renkler %1 ila %5 arasında Fe2O3 ve alüminyum, kalsiyum ve magnezyumun değişik 157 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 oranlarda mevcut oluşlarının sonucudur. Kırmızı renkli malzemede %1 veya daha fazla Fe2O3 vardır. Refrakter killer de seramik endüstrisi kapsamı içine alınabilir. Refrakter killer genel olarak kaolinitten oluşmuşlardır. Çok miktarlarda kuvars (silika) ihtiva ederler. Refrakter olarak en çok kullanılan kil, ateş kili olarak bilinir ve kömür yataklarının tabanlarında bulunur. Ateş killerinin çoğu plastiktir. Fakat, çok sert tipleri de mevcuttur. Bunlar “çakmakateş kili”olarak isimlendirilirler. Genellikle az kristalleşmiş saf kaolinitten oluşmuşlardır. Ateş killerinin refrakter olma özelliği ihtiva ettikleri alümine ile orantılıdır. Diğer yabancı maddeler, demir ve kalsiyum gibi kilin refrakter olma özelliğini azaltırlar. Şiferton: Şiferton Almanların “Feurbestaedigtan” İngilizlerin “Flint Clay” dedikleri refrakter killer ileri derecede diyajenez sonucunda oluşan plastik özelliğini yitirmiş ateşe dayanıklı bir kildir. Bileşiminde alüminyum (Al2O3), silisyum dioksit (SiO2), demir oksit (Fe2O3), organik malzeme, eser miktarda CaO, MgO ve zirkon içermektedir. Sanayimizde kullanımı belirleyen özellikler, Fe2O3 ve Al2O3 içeriğine bağlıdır. Yoğunluğu 2.35 – 2.65 gr/cm3, sertliği 2–2.5 arasında tespit edilmiş, gevrek bir malzemedir. Genel olarak koyu kahve – boz renktedir. Kalın seviyelerin mostra ve kırılma yüzeyleri; sert, eklemli, keskin köşeli katlanmaya uygun bitki izli ve çok ince yer yer kömür laminalıdır. Üst seviyelerde klavuz halinde görülen boz şiferton, taneli dokuda daha az sert olup, yer yer ufalanır Al2O3 tenörü daha fazladır. Her ne kadar Zonguldak şifertonları refrakter sınıfına dâhil edilmişse de, diğer killerden daha farklı özelliklere sahiptir. Türkiye’deki kil yatakları genellikle tersiyer yaşlıdır. Buradaki şifertonların çok yaşlı oluşu ve Karbonifer’de çökelmiş olması; sonuç olarak ta diyajenez etkisinin fazlalaşması ile killer şifertona dönüşerek plastisite özelliklerini kaybetmişlerdir. Filyos Ateş Tuğlası Fabrikası, şifertonları bileşimindeki maddelerin oranlarına göre kalitelere ayırmaktadır. A kalite, B kalite, C kalite, D kalite şeklindedir. Şifertonların kaliteleri; standart seger konilerle tespit edilmektedir. Alman standartlarına göre SK-PCE özdeşlik cetvelindeki koni numaraları 26-27-28-29 SK’lı şiferton 1585-1680oC’ye, 31-32 SK’lı şiferton 1695-1710oC’ye ve 35 ve daha yukarı SK’lı şifertonlar ise 1780oC üzerindeki değerlere karşılıktır. Sıcakta mukavemet cihazında; şifertonlardan hazırlanan koniler standart konilerle mukayese edilerek şiferton numunesinin SK’sı tespit edilir. 158 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Zonguldak Taşkömürü Havzasında uzun sürede sıcaklık, basınç altında kalan bitkilerin kömürleşmesi esnasında açığa çıkan hümik asitleri killerin içindeki demir mineralleri veya alkali oksitleri bir takım biokimyasal yollarla eriterek bünyesinden uzaklaştırmışlardır. Sonuçta alüminaca zengin kayaçlar (şiferton) oluşmuştur. Hümik asitler; çökelmiş olan şifertonu farklı olarak tavandan tabana doğru etkilemişlerdir. Bunun sonucunda çökelin, tavanında yüksek kaliteli şiferton, tabanında ise düşük kalitede şiferton gözlenmiştir. Hümik asitler ortamın pH değerini de etkilemişlerdir. Genellikle şiferton seviyelerinin altında, üstündeki fay çatlaklarında boşluklarda yoğunlaşmış pirit ve demir oksit konkresyonları görülmektedir. Şamot (Boksit) Killeri: Şamot killerinin Al2O3 oranı ortalama %60–70, SK= 35 olmalıdır. Fe2O3 ise maksimum %3 civarında bulunmalıdır. Kuruma ve pişme küçülmesinin de %12’nin altında olması istenen bir husustur. İstanbul bölgesinde şamot killerinin, yapılan mineralojik analizlerinde ana mineral olarak gibsit ve kaolinit içerdiği belirlenmiştir. Bağlama Killeri: Bağlama killerinde Al2O3 oranının %32–35 arasında, ateşe dayanımının 1500oC’den büyük, Fe2O3 oranının %3’ten küçük ve en önemlisi de bağlama dayanımının yüksek olması istenir (ort. 35 kg/cm2) Boksit: Boksit genellikle alüminyum metali üretilen cevher olarak bilinir. Ancak refrakter özellikteki boksitler refrakter sanayinin en önemli hammaddelerinden biridir. Boksit önceleri Al2O3 2H2O bileşiminde bir alüminyum minerali olarak biliniyordu. Ancak, mikroskop ve X-ışınları ile yapılan analizlerde böyle bir mineral bulunamadı. Bunun üzerine boksitin bir alüminyum cevheri olduğu bir veya birden çok alüminyum minerallerinin bir araya gelmesi ile oluştuğu kabul edildi. Bugün boksitin gibsit, boehmit, ve diyaspor minerallerinden iki veya üçünün çeşitli oranlarda karışımı olduğu kabul edilmiştir. 159 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 1.3: Boksit Bileşimi GİBSİT (Hydargillite) BOEHMİT DİYASPOR Al2O3 3H2O Al2O3 H2O Al2O3 H2O Al2O3 (%) 65.4 85 85 H2O (%) 34.6 15 15 Sertlik 2.5–3.5 İkisi arası 6.5-7 Özgül ağırlık 2.3–2.4 3.01–3.06 3.3–3.5 Kristal sistemi Monoklinik Ortorombik Ortorombik Beyaz, Açık Gri, Krem veya Pembe Gri, Kahverengi ve Kırmızı Kahverenginin değişik tonları Renk Refrakter özellikteki kalsine edilmiş boksitin özellikleri (düşük demir ve silis içeren boksitlerin 1400-1800oC’de kalsinasyonu sonucu elde edilir). Al2O3 Min. %86 SiO2 Max. %7.5 TiO2 Max. %3.5 Fe2O3 Max. %2.5 Dünyada en iyi kalsine olmaya uygun boksitler Guyana’dadır ve RASC (Refractory Aggregete Super Calcined) adı altında satılır. Yıllık üretimi 80 000 ton/yıldır. 700 000 ton kalsine bir devlet kuruluşu olan Guybon (Guyana Bauxite Co.) tarafından üretilir. Diğer Ülkeler: 1-Surinam (350 000 ton/yıl kalsine) 2-Çin boksiti (min. %85 Al2O3 ve max. %2 Fe2O3 garantisiyle satılmaktadır) Avustralya, dünyanın en önemli boksit ve alümina üreticisidir. Metalurjik olmayan boksit selektif olarak üretilmektedir. Kalsinasyon için önce kırılır, yıkanır ve döner fırında fuel-oil kullanılarak kalsine edilir. Ürün kalitesi şöyledir: Al2O3 % 82–85 SiO2 % 4.5–5.5 Fe2O3 % 6–8 160 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Çin büyük boksit üreticisi olup, refrakter boksit düşey fırınlarda kalsine edilir. Düşey fırınlarda yanma kontrolü düzenli olarak sağlanamamaktadır. 120 mm’ye kadar büyüklükteki boksit elle beslenir, 6–10 gün sonunda pişme ve soğuma sonrası elle boşaltılır. Döner fırınlarda uniform kalsine boksit üretilir. Gelişmiş refrakter ürünlerinde düşük alkali ve yüksek dansite gereklidir. Sillimanit Grubu: Al2O3, SiO2 kimyasal kompozisyonuna sahip üç minareli birbirinden ayıran mineralojik özellikleri şöyledir; Tablo 1.4: Silimanit, Andaluzit ve Distenin Özellikleri Renk Kristal Sistemi MOH Sertlik Özgül Ağırlık Silimanit Gri - beyaz Ortorombik 6-7 3,23 Andaluzit Pembe kırmızı Ortorombik 7.5 3,1 Mavi Triklinik 5-7 3,6 Disten (kyanit) Kil içeren kayaların metamorfizması sonucu oluşurlar. Metamorfizmanın özelliklerine, şartlarına bağlı olarak (sıcaklık, basınç vb.) farklı mineraller oluşur. Bu minerallerin her biri masif yataklarda şistler, gnayslar içinde mercek, disemine ve büyük parçalar halinde şekillendirildiklerinde ekonomiklik arz ederler. Doğal mullit adını Batı İskoçya’daki Mull adasından almıştır. Doğada çok nadir bulunur. Fakat sentetik olarak kaolin, boksit ve silisin karıştırılıp, sinterleme ve füzyon teknikleri kullanılarak üretilir. Topaz (Al2SiO4 (OH,F)2) da mullit üretimi için potansiyel bir hammaddedir. Belirli bir sıcaklığın üzerinde silimanitin kimyasal yapısı bozulur ve yüksek sıcaklıkta mullit fazı ile silika oluşur. 3Al2O3 SiO2 → 3Al2O3 2SiO2 + SiO2 (silimanit) (mullit) (kuvars) Mullitleşme tanelerin yüzeylerinde başlayarak içe doğru ilerler. Mullit oluşumu için hammaddenin alümina (Al2O3) içeriği teorik olarak mullitin Al2O3 içeriğine (%71.8) yakın 161 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 olmalıdır. Boksit %70 civarında Al2O3 içeriği ile mullit oluşumu için avantaja sahiptir. Ancak, silis eksikliği nedeniyle mullit fazı içinde serbest Al2O3 oluşumuna sebep olur. Ham disten kullanılmadan önce kalsine edilmelidir. Sıcaklıkla ham disten %18 oranında genleşir. Bilindiği üzere; killer sıcaklıkla büzülme özelliğine sahip olduğundan disten yardımıyla büzülmesi kontrol altına alınabilir. Andalusit 1380-1400oC’de değişikliğe uğrar. Hacimsel genleşmesi önemsizdir. Bu nedenle ön kalsinasyon değişimine uğrar. Mullit fazı; deformasyona, cüruf etkisine karşı direnç ile yüksek sıcaklık ve yük altında refrakterliği arttırır. Silimanit mineralleri şiddetli sıcaklık değişimlerinde termal direnci yüksektir. Yüksek termal şok direnci, genleşme yüzdesinin düşük olması ve yüksek ısı iletkenliği ile sağlanır. Bu minerallerin yoğun ve kompakt yapıları düşük gözenekliliğe sebep olur ve kullanım yerinde gaz, toz ve cürufun bünyeye nüfuz etmesini önler. Çin, Güney Afrika önemli andaluzit üreticilerindendir. Al2O3 %55-60, Fe2O3 maksimum %1 olmalıdır. Daha yüksek demir muhtevası, CREEP deformasyonunda ve cüruf atağına dayanımı düşürür. KYANİTE ise Çin’de yaklaşık 35 000 ton/yıl üretilmekte ve bunun 5-10 000 ton/yılı ihraç edilmektedir. Grafit: Çin, Kanada, Madagaskar, Güney Kore, Meksika, Almanya, Avusturya, Avustralya, Hindistan önemli grafit üreticileridir. Avustralya’da Halbert ocaklarının rezervi 1,4 milyon ton olup %18,2 sabit karbonlu zon 55 metre kalınlıktadır. Flake (yaprak) grafiti yan kayaçtan ayırmada (serbestleştirme) öğütme işlemi uygulanamamaktadır. Bunun zenginleştirilmesi için asit kostik licing tekniği geliştirilmiş, 12 000 ton/yıl üretim kapasitesine erişmiştir. Nihai üründe %98 C’lu yaprak grafit +50 mesh, +80 mesh, +100 mesh tane iriliğinde üretilmektedir. Güney Avustralya’da Lincoln Limanı’nda kurulan diğer bir tesis 15 000 ton/yıl kapasitelidir. Flake grafit %94 sabit karbonlu iki standart tane dağılımında üretilmektedir. % 80 +150 μ % 100 – 150 μ refrakter sanayinde kullanılmaktadır. Dünyanın en büyük üreticisi Çin’de; Hunan Bölgesinde amorf grafit üretilirken, Shandong, Heilong-Jiang ve Inner Mongolia Bölgelerinde yaprak grafit üretilmektedir. 162 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 200 000 ton/yıl üretiminin 50 000 tonu ihraç edilmektedir; bunun 15 000 tonu A.B.D.’ye yapılmıştır. Çin grafitinin kalitesinde, termin programların uygulanmasında zaman zaman sorunlar çıkmaktadır. En eski grafit üreticilerinden olan MADAGASKAR’da flotasyon, eleme ve grafit homojenizasyon tesisleri bulunmaktadır. Ülkemiz refrakter kuruluşlarının ithalatlarını büyük çoğunlukla ÇİN ve KANADA’dan yapmaktadır. Kalitede istenen standart ve ucuz fiyat temin edilmektedir. Zirkon: Zirkon kumu, zirkon üretimi için doğal kaynaktır. Önemli üreticiler Tayland, Hindistan, Güney Afrika ve Srilanka olarak sayılabilir. Tablo 1.5: Önemli Zirkon Üretici Ülkelerin Ürettiği Zirkonun Bileşimi ZrO2 TiO2 Fe2O3 TAYLAND 66,25 0,15 0,07 HİNDİSTAN 65,10 0,30 0,10 G. AFRİKA 65,00 0,50 0,15 26,60 11,25 1,28 SRİLANKA (ham) Al2O3 SiO2 31,23 1,40 32,40 38,01 Refrakter sanayi için zirkon üretiminde; hem zirkon kumunda Al2O3 %0,2’den az olmalı hem de Fe2O3 ve TiO2 yüzdeleri oldukça düşük seviyede olmalıdır. Fiziksel özelliklerden düşük nem içeriği ve tanelerin yuvarlak olması tercih edilmektedir. Çin ise kendi tüketimi için limit miktarda, %65 ZrO2 kalitede üretim yapmaktadır. 163 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 4.5.1.2 Bazik Refrakter Hammaddeleri Bazik Refrakterlerin Önemli Mineralleri: Periklas (MgO) : Magnezit esaslı refrakterlerin esasını oluşturan 2800oC ergime noktalı ve çok sağlam yapılı bir mineraldir. : 2570oC’lik ergime noktasına karşın hidratasyona aşırı eğilimi Kireç (CaO) bulunduğundan refrakterlere olumsuz etkileri vardır. : Silisyum ve magnezyum oksitlerin yandaki formüle göre Forsterit 2MgO. SiO2) oluşturdukları bu mineral sağlam yapılı olup, ergime noktası 1900oC’dir. : Zayıf yapılı bir mineral olan montisellit 1478oC civarında MgO ve Montisellit (CaO.MgO.SiO2) : Montisellit gibi zayıf yapılı bir mineraldir. 1577oC civarında MgO Mervinit (3CaO.MgO.2SiO2) Dikalsiyum sıvı faz vererek ergimeye başlar. Ergimesi düzgün değildir. ve sıvı faz vererek düzgün olmayan bir ergime gösterir. Silikat : 2130oC yüksek ergime noktasına sahip olan bu mineral bazı hallerde hacim büyümesi göstermektedir. Bu sakıncasına rağmen iyi (2CaO.SiO2) bir refrakter sayılmaktadır. Trikalsiyum Silikat : 1250 – 1900oC arası sıcaklıklarda stabil olan trikalsiyum silikat bu (3CaO.SiO2) sıcaklıklar dışında serbest kireç ve dikalsiyum silikat vererek ayrışır. Ayrışma sonucu meydana gelen serbest kireç nedeni ile refrakterlere olumsuz etkiler yapmaktadır. Magnezyum- : Refrakter alanında kısaca spinel diye de anılan ve çok sağlam Alüminyum Spinelli yapılı olan bu mineralin ergime noktası 2135oC’dir. (MgO. Al2O3) Magnezya (MgO. Cr2O3) Kromit : Bir magnezyum krom spinel olan bu mineral de çok sağlam yapılı olup ergime noktası 2200oC’dir. 164 Dokuzuncu Kalkınma Planı Magnezya Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Ferrit : Ayrışmaya meyilli olan bu spinel 1713oC’de ergime gösterir. (MgO.Fe2O3) Kromit (FeO.Cr2O3) : 2180oC ergime noktalı ve çok sağlam yapılı bir spineldir. Manyetit : Ergime noktası 1590oC olup, sağlam yapılıdır. (FeO.Fe2O3) Dikalsiyum Ferrit : 1436oC’de serbest kireç ve sıvı faz vererek ergimeye başlayan bir mineraldir. Magnezyumun Başlıca Cevher Türleri Magnezyumun başlıca cevher türleri magnezit, dolomit, brusit, olivin, karnalit, kiserit, karnit ve polihajit’tir. 1. Magnezit (MgCO3): Teorik olarak %47,7 MgO ve %52,3 CO2 içerir. Doğada iri kristalli ve kriptokristalli (ince kristalli) olmak üzere iki şekilde bulunur. İri kristalli magnezite spatik magnezit de denir. Magnezit içindeki eser elementlerin miktarına göre, beyazdan koyu kahverengiye kadar çeşitli renklerde bulunur. Saf magnezit beyaz rengin örneği olarak gösterilir. Avusturya magnezitleri %8 civarında demir oksit içerirler ve bu nedenle Breunnerit (Broynerit) adı altında anılırlar. Magnezit çoğunlukla serpantin içinde damar, yumrular ve stockwerk halinde bulunur. Kriptokristalli (ince kristalli) magnezit diğer bir adıyla jelmagnezit, genellikle iri kristalli magnezitten daha saftır. Baumgart ve Döhr’ün (1965) yaptığı araştırmalara göre jelmagnezit eser elementler yönünden fakirdir. 2. Dolomit (CaMg(CO3)2): Dolomit, kalsiyum-magnezyum karbonattır. Teorik olarak %45.65 MgCO3 içerir. Doğada bulunan dolomit yataklarında ise MgCO3 oranı %10–40 arasında değişir. Dolomitten MgO ilk defa 1913 yılına Pennsilvanya’da elde edilmiş ve A.B.D.’nin bu yıllardaki magnezya ihtiyacı böyle karşılanmıştır. Dolomit, deniz suyundan magnezya üretiminde kullanılmaktadır. Bu amaçla İngiltere, Fransa, Belçika, Japonya ve A.B.D.’de dolomit üretimi yapılmaktadır. 165 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 3. Brusit (Mg(OH)2): Brusit magnezyum hidroksittir. Teorik olarak %69.1 MgO ile %30.9 H2O içerir. Ekonomik olarak nadiren işletilir. Bilinen en büyük brusit yatakları Kuzey Amerika’dadır. Bunlardan Nye County/Nevada’da bulunanı 1929 yılında işletilmeye başlanmış ve 1960 yıllarına kadar üretimine devam etmiştir. Kanada’nın Quebec eyaletinde bulunan Wakefield brusit yatağı, dünyanın en büyük alüminyum üreticilerinden biri olan ALCAN (Aluminium Company of Canada) tarafından yıllarca işletilmiş ve 1968 yılında kapanmıştır. 4. Olivin (Mg.Fe)2 SiO4: Olivin bir magnezyum-demir (Mg – Fe) silikatıdır. Teorik olarak %23,4 MgO içerir. Forsterit (2MgO.SiO2) malzeme üretiminde kullanılır. 5. Evaporitik Magnezyum Mineralleri: Başta karnalit (KCl.MgCl2.6H2O), Kieserit (MgSO4.H2O), Kainit (KCl.MgSO4.(11/4) H2O), Polihalit(K2SO4.MgSO4.2CaSO4.2H2O) olmak üzere bazı magnezyum klorür ve sülfatlar evaporit yataklarında bulun urlar. Bunlar potas üretiminde yan ürün olarak eriyik madenciliği (solution mining) yöntemi ile sondaj eriyiklerinden elde edilebilirler. Bu yolla elde edilen magnezyum mineralleri, daha çok metalik magnezyum üretimi için kullanılmaktadır. Magnezit Cevherinin Üretimi Magnezit üretimi genellikle açık işletme yöntemi ile yapılmaktadır. Türkiye’de pek çok sayıda yeraltı işletmesi de vardır. Açık işletme yöntemi ile cevher yataklanma tipi dikkate alınarak hazırlanan üretim projelerine göre delme, patlatma veya dozerle riperlenerek gevşetilen tuvenan magnezit ocaktan triyaj alanına getirilir. Yaklaşık %2–30 arasında magnezit ihtiva eden tuvenan magnezit cevheri, ya eleme-triyaj tesislerinde ya da sergi yöntemi ile magnezitin fiziksel özelliklerinden yararlanılarak yan kayaçtan temizlenir. Tuvenan cevherin ön zenginleştirilmesi ocakta tamamlanır ve HAM MAGNEZİT CEVHERİ adını alır. Ham magnezit; kırma-ayırma ve diğer zenginleştirme metotlarının uygulandığı ZENGİNLEŞTİRME tesislerine gönderilir. Cevher üretildikten sonra bir zenginleştirme işlemi uygulanmaktadır. Ancak iri kristalli spatik magnezitin zenginleştirme işlemi kriptokristalin magnezitin zenginleştirme 166 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 işleminden oldukça farklıdır. Bu fark, her iki tipin serbestleşme tane iriliklerinin, gang türlerinin ve magnezit minerallerinin farklı olmasına dayanmaktadır. İri kristalli spatik magnezit %8’e kadar demir oksit içerirken, jelmagnezitin (kriptokristalen magnezitin) demir oranı düşük olduğu gibi, tane irilikleri de bazen mikronla ölçülemeyecek kadar ince olabilmektedir. Dolomit, biyotit, gröna, talk ve biraz da kuvars, kristalen magnezitin karakteristik gang mineralleridir. Jelmagnezitte (kriptokristalen magnezitte) gang olarak çoğunlukla serpantin, dolomit, kalsit ve opal bulunmaktadır. Magnezit Cevherinin Zenginleştirilmesi Magnezit fiziksel veya kimyasal yöntemlerle zenginleştirilebilir. FİZİKSEL ayırma MgCO3 ile safsızlıklar arasındaki renk, özgül ağırlık, yapı ve kırılış şekli, parlaklık, floresans, radyoaktivite ve magnetik duyarlık özellikleri vb. farkına dayanır. Bu yöntemler ucuz ve basittir, yüksek kaliteli ürünler üretilebilir. Eğer safsızlıklar MgCO3 kristal yapısına bağlıysa KİMYASAL yöntemlerle ayırma sağlanır. Kimyasal yöntemde liçle Mg cevherden çözülebilir ve magnezyum tuzu elde edilir. Sinter magnezit üretmeden önce safsızlıklar solüsyondan ayrılır. Kimyasal kazanma tüm magnezitlere uygulanabilir ve yüksek kaliteli sinter üretilebilir. Tek dezavantajı yüksek işletme gideridir. Safsızlıklar, kristalli magnezitler (tane boyutları 100 μ civarında) için Fe-Oksitler, dolomit ve kalsittir. Kripto kristalli magnezitler (tane boyutları 1–4 μ) için kuvars, talk (Mg3(Si2O5)2 (OH)2), klorit, serpantin, flogopit, mika (K2Al4(Si6Al2)O20(OH)4), pirit, magnetit, grafit, illit kili ((K,Na, H3O)2(Al, Mg, Fe3+, Fe2+)4 (Si7,Al)O20(OH)4) vb.’dir. Bu safsızlıklar ağır ortam, magnetik ayırma ve flotasyonla uzaklaştırılabilir. Besleme tipi ve istenen nihai ürüne bağlı olarak zenginleştirme tekniği tek/beraber ve cevherin tamamına/bir kısmına uygulanabilir. 1. Elle Ayıklama (Tavuklama) (Hand Sorting) Tavuklama, magnezit ve gang mineralleri arasındaki optik özellik farklılıklarından (renk, yapı ve ışık kırma/yansıtma) yararlanılarak elle seçilerek yapılan ayıklama (tavuklama/triyaj) yöntemidir. Bu yöntem ocaktan çıkan cevheri ya doğrudan veya belirli bir boyuta kadar ufalanınca uygulanır. Daha sonra Ca, Si, Fe içeriğine göre elle ayıklanır. Kullanım alanına göre tesislere yollanır, magnezitte ateşe dayanıklılık SiO2 ile ters orantılıdır; üst sınır yaklaşık %4 değerindedir. Magnezitte, 5-50 mm boyutunda ürün eldesi gerekir. Magnezit işleme; kırma (crushing), eleme (screening) ve yıkama (washing) ile başlar. Elle ayırma, renk farklılığından (magnezit beyaz ve serpantin koyu renkli) yararlanılarak yapılır. 167 Dokuzuncu Kalkınma Planı 2. Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Otomatik Ayırma (Automatic Sorting) Otomatik ayırma makinaları elle ayırmanın yerini almıştır. Algılama için tanımlanan özellikler elektriksel sinyale dönüştürülür. Ayırma işlemi ise, tanıma biriminden aldığı sinyal ile çalışan basınçlı hava üfleyicisidir; itme hızı 5 m/sn civarında, tane boyu 0,5–12 cm’dir. 3. Ağır Ortam Ayırması (Heavy Media Separation) Ağır ortamda ayırmanın başarılı sonuç vermesi için değerli mineral ile dolgu minerali arasında yeterli bir yoğunluk farkı olması şarttır. (∆d>0,1 gr/cm3). Malzeme gözenekli olmamalı ve sınıflandırılıp şlamı uzaklaştırılmalıdır. Magnezitin yoğunluğu göz önüne alındığı zaman kullanılacak ortam yoğunluğu 2,8 gr/cm3’den küçük olmalıdır. İri kristalli spatik magnezit kırılıp öğütüldükten sonra iki kısma ayrılır. 0–12 mm’lik tane boyutuna sahip olan kısım flotasyon yöntemiyle, 12–35 mm’lik tane boyutlu kısım ise ağır ortam ayırımına tabi tutulur. Ağır ortamda magnezit çöker ve gang yüzer. Magnezit, serpantindeki sabit olmayan ve her an değişen yoğunluklar nedeniyle sistemi kontrol altında tutmak oldukça zordur. 4. Magnetik Ayırma (Magnetic Separation) Magnetik ayırma mineraller arasındaki magnetik duyarlık farkına dayanarak yapılan bir zenginleştirme yöntemidir. Mineraller magnetik duyarlılıklarına göre Ferro, para ve dia magnetik olarak sınıflandırılabilirler. Genel olarak magnezit-yantaş ayırmasında magnetik ayırma kullanılır. Magnezit, kaybının minimum tutulması, daha saf konsantre eldesi ve yüksek kapasite için aşamalı zenginleştirme ve boyut küçültme işlemleri gerekir. Magnezit cevherindeki istenmeyen yantaş genellikle serpantin (Mg6Si4O18H8) ve diğer silikatlar ( magnetit içerir dünit); ferromagnetik veya paramagnetik özellikleri nedeniyle yüksek alan şiddetli yaş/kuru magnetik ayırıcılarla ayrılabilir. Türkiye’de iki tipte magnetik separatör uygulaması vardır. Süper İletkenli Magnetik Separatör: 0–600 mm ebadındaki tüvenan malzeme 120 mm’ye kırılır. 5 mm’den elendikten sonra süper iletkenli magnetik tambura verilir. 3 tesla (30 000 Gaus) magnetik alan şiddetine sahip tamburda magnetik özellik gösteren serpantin ayrılır. 168 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Sabit Magnetik Separatör: 4-25 mm tane boyutuna kırılmış ham magnezit 4-12 ve 12-25 mm fraksiyonlarına ayrılır. 1-2 tesla (10-20 000 Gaus) kalıcı mıknatıslı tambura ve gerdirmeye geçen banda titreşimli besleyici ile verilir. Magnetik olan serpantin yapışır, magnetik olmayan magnezit bandın ucundan merkez kaç kuvvetiyle ayrılır. 5. Flotasyonla (Yüzdürerek) Zenginleştirme Bu yöntem değerli cevherin dolgu minerallerinden seçimli olarak su sevmez (hydrophobic) yapılması sonucu köpük fazında toplanmaları ilkesine dayanmaktadır. Yüzdürmede minerallerin özgül ağırlığı etken değildir. Etken olan yüzey kimyasal özelliklerdir. Flotasyonla zenginleştirme iki şekilde yapılır. Birinci tipte, magnezitler yüzdürülürken, dolomit ve kalsit gibi karbonatlı yabancı mineraller ve silikatlar gibi gang mineralleri bastırılır. Buna DÜZ FLOTASYON denir. İkinci tip flotasyon yönteminde (TERS FLOTASYON) ise gang mineralleri uzun zincirli aminlerle yüzdürülürken magnezit bastırılır. Bu yöntem genellikle çok kolay yüzebilen mika, talk gibi silikatların bulunduğu magnezit cevherlerine uygulanır. Flotasyon için köpürtücü yeterli olur. Flotasyon yöntemi, Türkiye’de ilk yatırımın fazla olması nedeniyle kullanım alanı henüz bulmamıştır. Yöntem Avusturya, Hindistan, Yunanistan ve Çekoslovakya’da magnezit atıklarının değerlendirilmesinde başarı ile uygulanmaktadır. Uygulama tane boyutu 0–0,6 mm’dir. Yunanistan’da düşük tenörlü magnezitlerin değerlendirilmesine ait test sonuçları şöyledir: 169 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 1.6: Düşük Tenörlü Magnezit Test Sonuçları ÜRÜNLER Khalkidiki Beslenen Kons. Khalkidiki Beslenen Kons. Euboea Beslenen Kons. Euboea Beslenen Kons 6. TENÖRLER (%) CaO SiO2 Fe2O3 25,31 6,45 4,14 0,49 2,84 0,63 25,31 6,45 4,14 1,41 0,46 0,68 28,30 1,50 5,80 0,56 1,12 0,44 28,30 1,50 5,80 0,99 0,94 0,51 C/S KONSANTRE 5,79 0,32 2,00 1,00 Kümelendirme Ve Flokulasyon (Aglomerasyon) Pelte magnezite serbestleşme çok ince boyutta (-200 mesh) olur. İnce öğütülmüş cevher bir katı süspansiyon durumunda hazırlanmakta ve bileşenlerden magnezit suda çözülebilen polimerlerin katkısıyla çöktürülmekte ve dolgu katı asıntıda bırakılmaktadır. 7. Cevherin Isıl İşlem Sonrası Zenginleştirmesi Aşağıdaki yöntemler ısıl işlem sonrası magnezit ve safsızlıkların ayırıcı özelliklerinden istifade ederek uygulanmaktadır. 8. • Kalsinasyon + Magnetik Ayırma • Kalsinasyon + Flotasyon • Kalsinasyon + Ufalama • Kalsinasyon + Ağır Ortam • Kalsinasyon + Yıkama + Eleme ile Zenginleştirme Deniz Suyunda Magnezit Üretimi Uygulanan yöntem oldukça basittir. Deniz suyu büyük pompalar vasıtası ile tesise basılır ve önce deniz suyundaki bitki ve diğer katı maddeleri ayıklamak için filtrelenir. Daha sonra karışım oranı deniz suyu içindeki CaO miktarına bağlı olarak sülfürik asitle işlem görür ve deniz suyu içindeki kirecin CaSO4 halinde çökelmesi sağlanır. Tekrar filtre edilerek 170 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 karıştırma cihazları bulunan reaksiyon havuzlarına pompalanır ve burada kalsine edilmiş dolomit veya kireçtaşı çamuru ile karıştırılır. Reaksiyon havuzlarında elde edilen seyreltik magnezyum hidroksit süspansiyonu, pompalar vasıtası ile çökeltme tanklarına aktarılır. Bu tanklarda gittikçe koyulaşan magnezyum hidroksit, deniz suyu veya tatlı su ile yıkandıktan sonra, vakumlu döner disk filtrelerinde süzülerek suyu alınır ve bir magnezyum hidroksit pastası (filter cake) elde edilir. Bu pulp içindeki katı madde oranı %50 civarındadır. Elde edilen pasta çeşitli kullanım alanlarının ana hammaddesini oluşturur. Direkt olarak döner veya dikey fırına verilerek geleneksel sinter veya kostik kalsine magnezit elde edilir. Deniz suyundan bir ton magnezit üretimi için ortalama 300 ton deniz suyu ve yaklaşık 5 ton da kalsine edilmiş dolomite ihtiyaç vardır. 9. Göl Suyundan Ve Sondaj Eriyiklerinden Magnezya Üretimi Magnezyum içeren göl suları ile özellikle potasyum üretimi için açılan solüsyon madenciliği sondaj kuyularında potasyum ile beraber bulunan magnezyum da sinter magnezit veya kostik kalsine magnezit veya magnezyum metali üretiminde bir kaynak olmaktadır. Güneşte buharlaştırma ile başlayan proses deniz suyu için uygulanan yöntemin bir benzeridir. Sinter Magnezit Doğal Magnezitten Sinter Magnezit Üretimi: Sinter magnezit, Anglo-Sakson deyimiyle “deadburned magnesite”, magnezitin en az 1600oC’de pişirilmesi ile elde edilen ürünüdür ve refrakter malzemelerin temel ham maddesini oluşturur. Magnezit cevherindeki CO2 gazının çok büyük bölümünün yaklaşık 1000oC’de tamamen cevherden uzaklaşmasına karşın geriye kalan MgO hava rutubetinden dahi etkilenmekte ve dolayısıyla refrakter üretimine uygun olmamaktadır. Ancak, sıcaklığın 1600oC üzerine çıkarılması ve bu sıcaklıklarda malzemenin bir müddet pişmeye bırakılması ile MgO, sağlam yapılı ve kübik “periklas” kristallerine dönüşmektedir. Sıcaklık ve sıcaklığa maruz bırakma ne kadar fazla, soğutma ne kadar uzun sürede ve yavaş olursa periklas kristallerinin tane iriliği de o kadar büyümekte ve dolayısıyla yoğunluğu artarak rutubet ve asitlerle dayanıklı stabil hale gelmektedir. Bu şekilde elde edilen ve refrakter malzeme üretimine uygun olan sinter magnezite, refrakter literatüründeki tamamen stabil hale gelmiş 171 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 manasına “yanmış magnezit” (sinter magnezit) denilmektedir. Bazı sinterleme işlemlerinde ısı 2000oC’ye kadar yükseltilmektedir. Konya Krom Magnezit Tuğla Sanayii’nde döner fırından çıkan sinter magnezit tane iriliği bakımından 0–5 mm ve 5–12 mm şeklinde sınıflandırılmaktadır. Deniz Suyu veya Göl Suyu Orijinli Sinter Magnezit Üretimi: Deniz suyu veya göl suyundan yukarıda açıklanan yöntemlerle elde edilen filtre keki briketlenerek doğrudan döner veya dikey fırınlara verilerek sinter üretilebilir. Ya da sinterleme öncesi demir oksit veya silis ilave edilerek pişirilir. Dead Sea Periclase Ltd./ İsrail Firmasının üretim akışı; şemada izlenebilir (Şema-2). Dolomit Dolomit kimyasal formülü CaMg(CO3)2 olan bir kalsiyum ve magnezyum karbonattır; Saf dolomit %45.7 MgCO3 (%21.85 MgO) ve %54.3 CaCO3 (%30.4 CaO) ihtiva eder. Refrakter olarak dolomitin kullanımı için, karbondioksitin uzaklaştırılması yakılması gerekir. Yakma işlemi 1000oC’nin altında olduğundan ürünün gözenekliliği çok yüksek ve çok reaktiftir. “Dead burned” dolomite veya “doloma” olarak bu malzeme seçilen sıcaklıkta sinterleştirilir ve çok yoğun, inert ürün elde edilir. Sinter dolomitin yoğunluğu 3,0–3,2 gr/cm3’tür. Çift sinterleme ile yoğunluk 3,3 gr/cm3’ün üzerine çıkmıştır. Ancak, son sinterleme öncesi hafif pişirilir ve peletlenir. Kromit Doğada bulunan krom minerallerinden sadece kromit ekonomik yönden önem taşımaktadır. Türkiye’de ve dünyada üretilen krom cevheri kromittir. Üretiminin %55’i metalurji, %35’i refrakter ve %10’u da kimya endüstrisinde tüketilmektedir. Kromun işletme konusu olan tek minerali kromittir. FeO. Cr2O3 ideal formülü ile gösterilen kromit, spinel grubuna dahildir. Bütün kromitlerde olduğu gibi refrakter kromitin de esas yapısını FeO. Cr2O3 spineli oluşturmaktadır. Bununla birlikte içinde bulunan ve Fe, Mg, Ca ve Si’nin çeşitli bileşiklerinden oluşan safsızlıklarından dolayı karışık bir yapı göstermektedir. Çeşitli özelliklerde kromit cevheri refrakter malzeme üretiminde kullanılmaktadır. Kullanılan bir tipine ait özellikler aşağıda verilmiştir. Cr2O3 : min. %40 (Al2O3 - Cr2O3 = %60) Fe2O3: max. %16 Al2O3 : min. %12 MgO: min. %14 172 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 SiO2: max. %3.5 CaO: max. %1.2 Ateş zaiyatı: max. 1.5 Cevher kompakt ve sert olmalıdır. Tektoniğe uğramış kırılmış cevherler refrakter üretiminde kullanılmamaktadır. Ayrıca serpantin, olivin ve dünit gibi yantaşlar ile karbonatlar ve kalsit içermemesi gerekir. Bazik ve nötr refrakter malzemelerin ana girdisi olan kromit, metalurjik döküm kumu olarak büyük oranda refrakter sanayinde tüketilmektedir. Çeşitli ülkelerde üretilen kromitlerin genel karakteri şöyle açıklanabilir: Tablo 1.7: Çeşitli ülkelerden Elde Edilen Kromitlerin Genel Özellikleri Cr2O3 Al2O3 Fe2O3 SiO2 MgO Avustralya 30-40 25-32 <15 Yeni Kaledonya 55.5 10.5 0-5mm, 10-150 mm Min. 39 18-20 15 4.5 16-17 4-10 mm Min.39 18-20 15 5 16-17 Rusya Min.45 Max.16 Max.10 2.2-3 Yunanistan TÜRKİYE İskenderun 44-46 19-20 14-15 2-2.5 15-17 Kayseri 50-52 11-13 14-15 2-4 16-17 Elazığ 46-48 16-18 14-16 2-4 15-16 Bursa 54-57 10-11 14-15 1.5-2 14-16 Filipin 28-34 27 15 2-8 45 15.4 26 2.1 9.6 49-51 15-14 21-23 1.6-1.9 11-13 Güney Afrika Ros Konsantre Güney Afrika kromitleri çok kırılgan olmasına rağmen, Filipin ve Akdeniz kromitleri çok sert ve masiftir. Serpantin ve piroksen olarak kromite eşlik eden silikat mineralleri refrakter performansı etkiler. 173 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Ayrıca, demir içeriğinin konsantrasyonu durumu da önemlidir. Güney Afrika kromitlerinde %26–28 demir oksit bulunurken, Filipin ve Akdeniz ülkelerinde %15–16 Fe2O3 vardır. Krom muhtevası Filipin kromitlerinde %30–35 iken Güney Afrika, Akdeniz ülkelerinde %40–48 arasındadır. Alümina içeriği Filipin kromitlerinde genel olarak yüksektir (%27–28). Güney Afrika malzemelerinde ise %12-14’tür. Kromit esaslı refrakter ürünler dört ana grupta toplanır: 1. Kromit ve sinter magnezit karışımı tuğla a) Krom-magnezit tuğla %70 kromit b) Magnezit-krom tuğla %30-40 kromit 2. Co-sinter (magnezit-krom klinker) 3. Fused magnezit-krom tuğla 4. Magnezit krom tuğla (fusedden kırılmış ve bağlayıcılarla bir araya getirilmiş) 10 mesh konsantre direkt bağlı tuğla yapımında kullanılır. İhtiyaç duyulan özelliklere uygun olarak krom ve magnezit bağlayıcı ile karıştırılır, preslenir ve yüksek sıcaklıkta pişirilir. Daha ince konsantreler magnezit-krom klinker yapımında kullanılır. Karıştırılmış coklinker pelletleri yüksek sıcaklıkta pişirilerek, hacim sabitliği, yoğun tane sonucu elde edilir. Bu da faz değişimlerinde direnç kazandırır. Olivin: Doğada olivin içeren kayaç DUNİT’tir. Çoğunlukla %95–99 arasında olivin içerirler Olivin, demir çelik sanayinde eritici, cüruf düzenleyici, ayrıca sinterleştirme derecesini düşüren hammadde olarak kullanılmaktadır. Refrakter özelliğinden dolayı dolomit yerine de tercih edilmektedir. Olivin grubu içinde Mg+2li Mg2SiO4(forsterit), Fe+2li Fe2SiO4(Fayalit) mineralleri, ana minerallerdir. Olivin denildiğinde FORSTERİT ve FAYALİT akla gelmektedir. Doğal olarak tamamen forsterit veya tamamen fayalitten oluşmuş olivin bulmak oldukça zordur. Bu nedenle kristaller isimlendirilirken içerdiği forsterit miktarı Fo ile belirtilmekte, FORSTERİT için Fo 100–10, FAYALİT için Fo 10–0 arasında olmalıdır. Ayrıca, bu iki uç mineral arasında azalan Mg miktarına göre sırasıyla KRİSOLİT, HIYALOSİDERİT, HORTONOLİT, FERRO HORTONOLİT mineralleri bulunur. Olivin genellikle yeşil ve koyu yeşil renkte, sert bir mineraldir. Sertliği 6,5-7’dir. (Mohs). Yoğunluğu içerdiği Fe miktarına göre 3.22–3.40 gr/cm3 arasındadır. 174 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Refrakter sanayinde doğal olarak saf FORSTERİT bulmak güç olduğundan forsterit miktarı fazla olivinler tercih edilmektedir. Genel olarak MgO miktarının %42’nin üzerinde, toplam FeO miktarının %7-8’den fazla olmaması istenir. Ayrıca, SiO2 miktarının %41-46 arasında bulunması diğer metal oksitlerin %3’den az olması tercih edilmektedir. Dünyada işletilen en büyük olivin yatağı NORVEÇ’te AAHEİM yöresinde forsterit içeren DUNİT rezervi 2000 milyon tondan fazladır. Ayrıca; İtalya, A.B.D., Avusturya, İspanya, Japonya, Meksika, Güney Afrika ve İsveç’te işletilmektedir. Ülkemizde dunit Guleman, Adana-Karsantı, Hatay, Bursa-Orhaneli, Eskişehir, Köyceğiz, Fethiye ve Burdur civarında oldukça büyük zonlar halinde bulunmaktadır. Orhaneli bölgesi dunitlerin %45’den fazla MgO içerdiği ve yüksek refrakter hammadde olduğu tespit edilmiştir. Olivinin ülkemiz refrakter sanayinde henüz kullanımı bulunmamaktadır. 4.5.1.3 Özel Sentetik Refrakter Hammaddeleri Fused Magnezit Fused elektrik ark fırınlarında doğal veya deniz suyundan elde edilen kalsine-sinter magnezitinin eritilmesi sonucu üretilir. Almancada Schmelz magnezit’in karşıtıdır. Burada elde edilen erimiş magnezit bloğunda merkezde saf ve yoğun periklas iri kristalli olurken, kenar zonlarda safsızlıklarla birlikte gözeneklik artışı nedeniyle yoğunluk da düşmektedir. Fused magnezit, bazik kimyasal malzeme olarak, beyaz rengi, yüksek saflığı, kübik iri periklas kristali ile karakterize edilir. Özellikleri şöyledir. • Yüksek sıcaklıklara mukavemeti • 2800 ˚C erime noktası • Yüksek saflıkta • İri kristal büyüklüğü (> 800 μ) • Yüksek yoğunlukta • Yüksek derecede kimyasal olarak inert • Cürufta düşük reaktiviteli • Düşük sublimasyon • MgO + C→ Mg + CO reaksiyonuna göre düşük reaktivitelidir. Değişik ülkelere ait fused magnezitin özellikleri aşağıdaki gibidir: 175 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 1.8: Değişik Ülkelere Ait Fused Magnezitin Özellikleri Yoğunluk Kristal MgO SiO2 CaO FM-98 98 0,8 0,8 3,45 FM-96 96,5 1,7 1,0 3,45 FM-92 92 5,0 QMAG EFH1 97 0,45 2,4 2,52 1100 QMAG EFH2 96 0,6 3,0 3,46 300 97,3 0,3 1,7 3,50 850 99 0,2 0,5 Min.3,45 3 Gr/cm büyüklüğü (μ) Çin 3,3 Avusturya Kanada İsrail Fused Alümina Refrakter endüstrisinde fused ve sinter alümina; alümina agregaları için en önemli kaynaktır. • Beyaz fused alümina • Kahverengi fused alümina olarak iki sınıfa ayrılır. Beyaz fused alümina, kalsine alüminanın füzyonu ile üretilir. Kahverengi fused alümina, abrasif kalitede boksitlerin redüksiyon şartları altında üretilir. Füzyon elektrik ark ocaklarında yapılır. Bu çoğunlukla iki tip ocaklarda uygulanır. • Statik fırınları • Sürekli döküm fırınları Her iki tip fused alüminaya ait tipik özellikler şöyledir: 176 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 1.9: Kahverengi ve Beyaz Alüminanın Özellikleri Kahverengi Fused Beyaz Fused Boksit Kalsine alümina 8000 5000 3.0 6.0 94–98 99.3 2–5 0.1 0.06–0.15 0.5 -0.2/ +0.8 -/- Hammaddesi Kristal büyüklüğü Porozite Saflık Al2O3 % R2O3+ RO2 % Na2O % Boyutsal termal genleşme % Batı Avustralya’da fused alümina üretiminde AFM prosesi uygulanmaktadır. Bu operasyonda eritme işleminde; düşük kaliteli soda, çift kalsine edilmiş alümina, alüminyum florit flax maddesi ile 15 ton/şarj kapasiteli ark ocağında 2100oC’de yapılır. Metal kalıp içinde soğutmaya terk edilir. (INGOT) soğumuş alümina kırılıp öğütülerek 11 ürün franksiyonu 5/8 mm’den 325 mesh’e kadar elde edilir. Kırma işlemi sırasında oluşabilecek demir içeriğini kontrol edebilmek için elektro magnetik seperatörler kullanılır. 3–5 mm fused alüminanın tipik analizi şöyledir: • Al2O3 % 99,7 • SiO2 % 0.02 • Fe2O3 % 0.02 • Na2O %0,2 Çin’de ise üretimin tamamına yakın kısmı kahverengi fused alüminadır. Al2O3 min. %94.5’tir. Erime sıcaklığı 2000oC’lerde üzerindedir. Kahverengi fused alümina aşınmaya karşı çok dayanıklıdır, yoğundur ve porozitesi düşüktür. Tablo 1.10: Beyaz ve Kahverengi Alüminanın Bileşimi Al2O3 Beyaz alümina 99,6 Kahverengi alümina 95,6 TiO2 SiO2 Spesifik Gravite 3,94 2,6 1,2 177 3,94 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Fused Zirkon Zirkon kumu fused zirkonya üretiminde hammadde olarak kullanılır. Eritici madde ilavesiyle eritme işlemi 2200oC’lerde yapılmaktadır. Eritme sonrası su soğutmalı kalıplara dökülür. Kireçle magnezyumla stabilize edilmiş fused zirkon dışında mullit / zirkonya üretimi de yapılmaktadır. Zirkon kumu ve alümina arasındaki ağı da reaksiyona göre mullit, zirkonya üretilmektedir: 3 Al2O3 + 2 ZrSiO4→2 ZrO2 + 3 Al2O32 SiO2 Zirkon esaslı fused malzemelerin özellikleri şöyle özetlenebilir: Tablo 1.11: Zirkon Esaslı Fused Malzemelerin Özellikleri ZrO2+ HfO2 Saf fused Zirkon Kireçle Stabilize edilmiş MgO CaO SiO2 Gravite 99,2 94,6 Magnezyumla stabilize Zirkonya Mullit 4.5.2 Al2O3 4,2 96 36 3,66 46,3 Erime noktası 5,78 2700oC 5,55 2500oC 5,65 2700oC 16,3 1800oC Teknoloji ve Üretim Yöntemi Refrakter malzemeler, üretim yöntemi açısından üç grupta toplanabilir. 1. Şekilli refrakterler (tuğla) 2. Şekilsiz refrakterler (harç) 3. Prefabrik refrakter elemanları Refrakter ürünlerinin üretiminde teknolojik seviye olarak, en ileri teknolojiye sahip ülkelere göre ülkemizi karşılaştırdığımızda büyük farkların olmadığı görülmektedir. Bilindiği üzere teknolojiyi belirleyen ana unsurlar şöyle sıralanabilir: • Kullanılan hammadde, katkı ve bağlayıcıların cinsi ve kalitesi • Makine-ekipman (kapasite ve fonksiyonları) • Bilgi birikimi • Araştırma tesis ve imkânları • Yetişmiş insan gücü 178 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Kullanılan hammaddeler önceki bölümlerde ayrıntılı olarak açıklandı. Halen dünya ülkeleri içinde hammaddenin yerli kaynaklardan temini açısından oldukça şanslı durumdayız. Kalite arayışı içinde bazı hammaddeler yurt dışından uygun şartlarla temin edilmektedir (andaluzit, deniz suyu sinteri, fused, oksikrom, spinel vb.). Ancak, mevcut hammaddelerimizin iyileştirilmesi, ileri zenginleştirme tekniklerinin uygulanması, maliyetlerin düşürülmesi, atıkların değerlendirilmesi yönünde çalışmalara teşvik ve ağırlık verilmelidir. Makine ekipman açısından mevcut üretim tesislerin tamamına yakını rehabilitasyon, modernizasyon yatırımlarıyla kendilerini yenilemiş ve bir kısmında da çalışmalar devam etmektedir. Kırma, öğütme, eleme, tartma, karıştırma, şekillendirme, pişirme gibi işlemlerde otomasyona gidilmektedir. Gelişmiş ülkelere rekabet ortamında yabancı ülkelerde kazanılan ihaleler, artan refrakter malzeme ihracatı, ülkemiz refrakter sanayinin teknolojik seviyesinin bu konuda uzmanlaşmış ülkelerden geri olmadığını göstermektedir. Ancak, tüketim yerlerindeki teknolojik gelişimlerin yakından izlenmesi ve ortaya çıkan yeni ihtiyaçlara kısa sürede ayak uydurulması zorunludur. Özel refrakter malzemeler ithalatla karşılanmaktadır. Büyük miktarda döviz ödenen bu malzemelerin, uzman yabancı kuruluşlara teknolojik işbirliği yapılarak yerli üretimi gerçekleştirilmelidir. Araştırma tesis ve imkânları açısından üniversite sanayi işbirliğinin kurulması, sonuç alıcı projelerin üretilmesi gereklidir. Refrakter fabrikalarının her birinde rutin kalite kontrole yönelik laboratuvarlar bulunmaktadır. En ileri ülkelerde yapılabilen test yöntemleri uygulanmaktadır. Ancak, belli bir problemi alıp, sadece o konuda yoğunlaşıp problemi çözecek araştırıcı ekip ve imkân bulunmaktadır. Fakat günlük kalite-kontrol çalışmalarının yanısıra bu tür problemlere de eğilinmektedir. Ülkemizin refrakter araştırma ihtiyacına cevap verecek üretici kuruluşların ortaklığı ile teknolojik yenilikleri izleyecek, ülkemiz atıl hammaddelerine kullanılır hale getirecek “Refrakter Araştırma Enstitüsü”nün kurulması gereklidir. Yetişmiş insan gücü; üretici fabrikaların bünyesinde kendi imkânları ile sınırlı kalmıştır. Sürekli yenilenen, tüketici teknolojilerini izleyecek, tüketici problemlerine yerinde cevap verebilecek araştırmacı uzmanlara ihtiyaç vardır. Bu yönde üniversitelere büyük görevler düşmektedir. 179 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 4.5.2.1 Şekilli Refrakterler (Tuğla) Farklı kimyevi orijinli (alümino-silikat, bazik gibi) refrakter hammaddelerinden üretilen şekilli refrakterlerin (tuğlalar) üretim yöntemleri birbirine benzemekle beraber uygulamada bazı farklılıklar göstermektedir. Refrakter hammaddelerin bir kısmı kalsine veya sinterleştirildikten sonra harmana dâhil edilirken (şamot, sinter magnezit gibi) bir kısmı yalnız zenginleştirdikten sonra (kromit, vb.) harmana doğrudan ilave edilir. Gerek hammaddenin hazırlanması gerekse tuğla üretimi prosesi şöyle özetlenebilir. Alümino-Silikat Alümino-silikat refrakterlerde ana hammadde şamot kili, şiferton, bağlama kili, andaluzit, boksit, vb.’dir. Şamot kili ve şiferton, kırılıp, ayıklandıktan sonra fırınlarda pişirilirler. Bu işlemde, şamot kili plastik özelliğini kaybeder ve içerisindeki organik maddeler yanarak uçucu safsızlık derecesi azalır. Şiferton esasta plastik olmadığı için pişirme bu hususta bir etki yapmamakla beraber, içerisinde fazla miktarda bulunan organik maddelerin ve yabancı minerallerin bazı ilave işlemlerle giderilmesine yarar. Şamot kilinin pişirilmesinde yaş sistem ve/veya kuru sistem uygulandığı gibi, pişirme işlemi düşey fırınlarda, döner fırınlarda veya tünel fırınlarda yapılabilir. Şiferton çoğunlukla döner fırınlarda pişirilir. Silika Tuğlalar Silika ve silisli mamullerin ana maddesi kuvarsit ve silis kumudur. Buna bazı bağlayıcılar ve katkı maddeleri ilavesi ve karıştırılması suretiyle şekillenmemiş; karışımın preslenmesi ve pişirilmesi suretiyle şekillenmiş mamuller ve silisli mamuller elde edilir. Karışımın oranları ve katkı minerallerinin cinsleri, mamulde aranan özelliklere göre ayarlanır. Grafitli, Reçine Bağlı Alümina Ve Magnezit Tuğlalar Bu tuğlalarda andaluzit ve magnezit dışında ana girdi yaprak grafittir. Andaluzit veya sinter magnezit istenen tane fraksiyonlarına kırılır, elenir ve ayrı ayrı depolanır. Bağlayıcı olarak fenolik veya novalak reçine kullanılır. Dünyada sıcak veya soğuk sistem olmak üzere iki karıştırma işlemi bulunmaktadır. Ülkemizde soğuk ve sıcak proses uygulanmaktadır. 180 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Kullanılan grafitin hafif olması ve karışımdan kolaylıkla ayrışması nedeniyle presleme tekniği çok önemlidir. Preslemede havasızlandırma ve homojen karışımın kalıp içine aktarılmasına kadar bir dizi işlemle birlikte en az 1600 kg/cm2’lik güçlü preslere ihtiyaç duyulmaktadır. Şekillenen grafitli tuğlalarda kullanılan bağlayıcıların uçucularının giderilmesi, bağların teşekkülü için her fabrikanın kendi teknolojilerine göre hazırlanan kür eğrilerine göre temperlenir. Grafitli tuğlalarda ölçü toleransı çok önemlidir. Ayrıca muhtelif kullanım yerlerinde, fırın şartlarının reaksiyonların etkilerine karşı koyabilecek çok özel kaliteler için doğal sinter magnezitle birlikte veya yalnız başına deniz suyu sinteri, fused magnezit, fused alümina malzemeler kullanılır. Oksidasyon direncini artırmak için muhtelif katkı malzemeleri de ayrıca ilave edilir. Silisyum Karbür Tuğla Ana girdi silisyum karbür ve bağlama kilidir. Silisyum karbür kırma, öğütme, eleme işlemi ile tane fraksiyonlarına ayrılır; bağlama kili de kurutulduktan sonra aynı işlemlere tabi tutulur. Fraksiyonlara ayrılan girdilerin tartma, dozajlama, karıştırma işlemi ile hazırlanan harman preslenerek kurutulur. Pişirildikten sonra kalite kontrolden geçirilir ve ambalajlanır. Bazik Refrakter Tuğlalar Bazik refrakterlerin ana hammaddeleri, sinter magnezit, kromit ve katkı maddeleridir. Katkı maddelerinden spinel, oksikrom sayılabilir. Hammaddeler istenen tane fraksiyonlarına kırılır, elenirve ayrı ayrı depolanır. Tartma, dozajlama işlemi sonrası sıvı bağlayıcılarla karıştırılır, preslenir. Saclı tuğla üretiminde; presleme esnasında hazırlanan sac form kullanılır. Kurutma sonrası kalite kontrolden geçirildikten sonra ambalajlanır. Kimyasal bağlı tuğlalarda da, saclı tuğlalara benzer yöntem tatbik edilir. Pişmiş tuğlalarda ise kurutma sonrası tünel fırınlarda 1600-1700oC’lerde pişirilir. Belirlenen standartlara göre kontrolden geçirilir ve ambalajlanır. Ziftli Tuğlalar Ana girdi sinter magnezittir. Karbon siyahı, grafit gibi bazı katkı maddeleri kullanılmaktadır. Bağlayıcı olarak zift, eritme tankında ısıtılarak hazırlanır. 181 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Sinter magnezit diğer tuğlalarda olduğu gibi kırılarak, öğütülerek, elenerek tane fraksiyonlarına ayrılır ve depolanır. Tartma, dozajlama işlemi ile birlikte istenen viskozitede hazırlanan sıcak sıvı zift, proses adımlarına uygun olarak karıştırılır, preslenir. Kasetlere yerleştirilen tuğlalar kavurma fırınında 300–320˚C’de uçucuları uçurularak bağ teşekkülü tamamlanır. Kalite kontrolden sonra ambalajlanır. 4.5.2.2 Şekilsiz Refrakterler (Harç veya Monolitik) Şekilsiz refrakterler uygulama şekline göre başlıca: • Dövme harçları • Döküm harçları • Püskürtme harçları • Sıvama harçları • Örgü harçları olarak sınıflandırılır. Bu gruplama; uygulama şekli harçların tane dağılımı, tane büyüklüğü ve bağlayıcı cinsi ile doğrudan bağıntılıdır. Bazı harçlar granüle olarak, bağlayıcı konulmadan uygulanır ve yerinde sinterlenir. Üretim yöntemi, tuğla üretiminde olduğu gibi ana girdiler kırma, öğütme, eleme işlemi ile tane fraksiyonlarına ayrılır. Bağlayıcıların tamamına yakını toz ve kurudur. Tartma, dozajlama sonrası karıştırıcıda harman hazırlanır. Harman kalite kontrolü yapıldıktan sonra istenen ambalaja göre torbalanır, palet veya sandıklanır. İsteğe göre büyük boy çuvallı (big bag) olarak satışa sunulur. 4.5.2.3 Prefabrik Refrakter Elemanları Özel şekilli veya değişik refrakter malzeme gruplarından oluşan prefabrik refrakter astar bütün olarak belli bir ömrün sonunda değiştirilir. Prefabrik refrakter elemanları ülkemizde de üretilmeye başlanmıştır. Bu uygulama refrakterin en çok tüketildiği demir çelik sanayinde yaygındır: • Ark ocağı yolluğu, • Döküm deliği bloğu, • Sürgü sistemleri, • Gaz üfleme sistemleri, 182 Dokuzuncu Kalkınma Planı • Tandiş plakaları, • Ark Ocağı delta bölgesi. Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Gaz üfleme sistemleri dışında, ülkemizde yaygın olmasa da başlangıç çalışmalarında oldukça iyi bir mesafe alınmıştır. Soğuk tandiş plakaları üretimi arzu edilen kalite ve miktara erişmiştir. Soğuk tandiş plakası üretiminde yöntemi, teknolojik akım şemasından da izlenebileceği üzere ana girdi silis kumudur. Bazik esaslı tandiş plakasında ana girdi sinter magnezittir. Kırma, öğütme, eleme işlemi ile fraksiyonlara ayrılarak depolanır. Tartma, dozajlama öncesi pup ve dinlendirme tanklarından geçirilir. Katkı malzemeleriyle birlikte, silis kumu belirlenen reçeteye göre alınır. Bağlayıcı ile birlikte karıştırılır. Vakum ve presleme işleminden sonra fırınlanır. Kalite kontrolden geçirilerek ambalajlanır. 4.6 ÜLKEMİZDE ÜRETİLEN REFRAKTERLER 4.6.1 Alümino-Silikat Refrakter Üretimi 2000-2005 dönemi alümino silikat refrakter üretimini tablodan de görüleceği üzere iki bölümde incelemekte yarar bulunmaktadır: • Tuğla • Harç 183 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 1.12: Alümina Silikat Refrakter Üretim Değerleri (Ton) Ürün Cinsi YILLAR 2002 2003 2000 2001 (1) (2) (3) Yüksek Alümina ( Pişmiş ) 15.000 12.000 Y. Alümina ( Reçine Bağlı ) 4.000 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2002 2003 2004 2004 2005 2001 (4) (5) (6) (2/1) 12.000 10.000 10.000 11.000 -20,0 0,0 -16,7 0,0 10,0 4.000 4.200 4.400 5.500 5.500 0,0 5,0 4,8 25,0 0,0 25.000 26.000 23.500 23.500 24.000 27.000 4,0 -9,6 0,0 2,1 12,5 2.300 2.100 2.000 2.100 2.000 2.000 -8,7 -4,8 5,0 -4,8 0,0 600 600 650 700 750 850 0,0 8,3 7,7 7,1 13,3 46.900 44.700 42.350 40.700 42.250 46.350 -4,7 -5,3 -3,9 3,8 9,7 Harç (Tamir , Montaj, Örüm) 12.500 11.500 11.700 10.000 11.000 12.500 -8,0 1,7 -14,5 10,0 13,6 Dökme(Castable) 12.500 13.000 13.000 13.500 14.000 15.000 4,0 0,0 3,8 3,7 7,1 4.500 4.500 4.858 4.635 4.089 4.000 0,0 8,0 -4,6 -11,8 -2,2 Ara Toplam 29.500 29.000 29.558 28.135 29.089 31.500 -1,7 1,9 -4,8 3,4 8,3 Genel Toplam 76.400 73.700 71.908 68.835 71.339 77.850 -3,5 -2,4 -4,3 3,6 9,1 (3/2) (4/3) (5/4) 2005 (6/5) 1) Tuğla Şamot İzole Precast Ara Toplam 2) Harç Döküm Sanayii Harç 184 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 1.13: Alümina Silikat Tuğlalarda Kurulu Kapasite ve Kapasite Kullanım Oranları Kapasite (Ton) Üretim Miktarı (Ton) Kapasite Kullanım Oranı 2000 2001 (1) (2) YILLAR 2002 2003 (3) (4) YILLIK ARTIŞLAR (%) 2002 2003 2004 2005 2004 2005 2001 (5) (6) (2/1) (3/2) (4/3) (5/4) (6/5) 270.000 270.000 270.000 270.000 270.000 270.000 0,0 0,0 0,0 0,0 0,0 46.900 44.700 42.350 40.700 42.250 46.350 -4,7 -5,3 -3,9 3,8 9,7 17,4 16,6 15,7 15,1 15,6 17,2 -4,7 -5,3 -3,9 3,8 9,7 185 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tuğla üretimi 2000–2005 döneminde 2003 yılına kadar düşmüş, 2003–2005 yıllarında tekrar artışa geçmiştir. Özellikle demir çelik sanayinde görülen, pota metalurjisine geçiş ve su soğutmalı ark ocaklarının yaygın şekilde devreye alınması gibi yenilikler alümino-silikat tuğla tüketiminde etkili olmuştur. Aynı dönemde harç üretimi 2005 yılına kadar aynı seviyede devam etmiş 2005 yılında bir önceki yıla göre 2,000 tonluk bir artış meydana gelmiştir. Tuğlaya göre harç tüketimi dünyada olduğu gibi ülkemizde de artma eğilimini sürdürmektedir. Bu eğilimin başlıca nedenleri; şekillendirme ve pişirmeye gerek olmadığından tuğlaya göre ucuz olması, kolay tatbik imkânının bulunması, duruşları minimuma indirmesidir. 4.6.2 Bazik Refrakter Üretimi 2000-2005 dönemi bazik refrakter üretimi aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere üç bölümde izlenmiştir; 1) Tuğla, 2) Harç, 3) Sinter magnezit, Sinter dolomit. 186 Dokuzuncu Kalkınma Planı Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Özel İhtisas Komisyonu Raporu. Cilt 2 Tablo 1.14: Bazik Refrakter Üretim Miktarları (Ton) Ürün Cinsi 1999 2000 2001 YILLAR 2002 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) 2003 2004 2005 2000 YILLIK ARTIŞLAR (%) 2001 2002 2003 2004 2005 (2/1) (3/2) (4/3) (5/4) (6/5) (7/6) 1) Tuğla (Pişmiş/Grafitli/Dolomit) 85.637 90.122 87.677 102.055