KİMLİK BELGELERİ, Mavi KART, Ikamet Tezkeresi
Transkript
KİMLİK BELGELERİ, Mavi KART, Ikamet Tezkeresi
İSTANBUL NOTER ODASI KİMLİK BELGELERİ MAVİ KART İKAMET TEZKERESİ İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 1 İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 2 ÖNSÖZ Noterlik Kanununun 72.maddesi noterlerin iş yapılacak kimselerin kimliklerini öğrenmekle yükümlü olduklarına amir olup, Noterlik Kanunu Yönetmeliği’nin 90.maddesi de noterlerin işlem ilgililerinin kimliğini tespit edebilmek için nüfus hüviyet cüzdanı, buna dayalı olarak resmi kurumlardan verilmiş pasaport, ehliyet ve fotoğraflı kimlik kartı vs. kimlik belirten belgelerin aranmasını zorunlu kılmıştır. İşlem ilgilisinin kimliğinin doğru tespiti hukuki güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek üzere işlemleri belgelendiren noterlik kurumunun en temel unsurlarından birisidir. Kimlik ile ilgili genelgeler, genel yazılar ve diğer yasal düzenlemeleri bir araya getiren bu çalışmanın, noterlere ve noterlik görevlilerine yararlı olacağı inancıyla, İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonunun değerli başkan ve üyelerine en içten duygularımızla teşekkür ediyoruz. İSTANBUL NOTER ODASI YÖNETİM KURULU İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 3 İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 4 İÇİNDEKİLER Sayfa No I… İçindekiler 5 II… Kimlikle ilgili noterlik kanununun ilgili maddeleri NK.72–103 11 III… Kimlikle ilgili Noterlik kanunu Yönetmeliği ilgili md.leri 90-93 19 IV... Mavi Kart- Eski Pembe Kart 21 1…Mavi Kart 5203 sayılı kanunla tanınan hakların kullanılmasına ilişkin işlemler 23 2...Mavi kart, Genel yazı ve genelgeleri ve uygulama bilgileri 25 3...Mavi Kart 5203 sayılı kanunla tanınan hakların kullanılmasına ilişkin Tapu Kadastro Müdürlüğü genelgesi 31 V... İkamet Tezkeresi olarak kimlik -Yabancıların oturma izin ve ikametgâh Tezkeresi örneği 35 VI.. Yabancıların İkametgâh Tezkeresi ve Yabancıların Oturma izni Değerlendirilmesi 38 VII. Yabancıların ikametgâh Tezkeresi hakkında İçişleri Bakanlığının genelgesi 40 VIII. Kimlik ve nüfus kaydı ile ilgili Türkiye Noterler Birliği genelge ve genel yazıları 57 1.. Yabancı kimlik numarası uygulamasının 01.07.2010 tarihinden itibaren başlayacağı Ve bu numaranın, yabancıların işlem ve belgelerinde ibrazı gereken vergi kimlik Numarası yerine kullanılacağı hk. ( İlgili Tebliğ: R.G. 22.05.2010 – GENELGE–2010/13 ) 59 2.. Araç satış sözleşmelerinde bonrdrol uygulamasının kaldırılması hk.(GENELGE–2010/12) 64 3.. Kimlik paylaşım sisteminden yararlanan kurumların uyacakları usul ve esaslar ( sistemin Mesleki uygulamalar dışında kullanılmaması ) (Genel yazı 2009/89.) 65 4..Yerel seçimler nedeniyle 13.03.2009 – 30.03.2009 tarihleri arasında cumartesi–pazar Günleri verilen nüfus cüzdanlarının geçerli olduğu hk. ( Genel yazı 2009/52. ) 66 5.. Kimlik paylaşım sistemi içinde “aile kayıt örneği” sisteminin kullanıma açıldığı ( Genel yazı 2009/47.Sh. ) 67 6.. Vekil tayin edilen kişilerin T.C. kimlik numaralarının vekâletnamelere yazılması hk. ( Genel yazı 2009/44.) 68 İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 5 7.. Kimlik paylaşım sistemine “yerleşim yeri adresi sorgulama” servisi eklendiği ve bu sistemlerin bakımı ile ilgili duyuruların http://www.nvi.gov.tr de yer alacağı (GENELGE–2009/1) Eki: Kimlik paylaşım Sistemi Yönetmeliği. 69 8.. Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi kullanımı hk. ( Genel yazı 2008/136. ) 74 9.. Vekâletnamelerde, vekil tayin edilen kişinin kimlik bilgilerine de yer verilmesine çalışılması hk.(Genel yazı 2008 / 87 ) 75 10.. Akıllı kart ve okuyucuların arızalanması durumunda izlenecek yol ( Genel. Yazı 2008/77 .) 76 11. Nüfus cüzdanı bilgileri ile kimlik paylaşım sisteminden ( KPS ) alınan bilgilerin tutarsızlığında ilgililerin nüfus cüzdanlarının değiştirilmesi yararlı olacaktır (GENELGE- 2008/38 ) 77 12.. T.C. Kimlik Numarası kullanma zorunluluğu ( 5490 s. Nüfus Hizmetleri Kanununun Geçici 1. maddesi gereğince; 29.04.2008 tarihinden itibaren her türlü işlem ve kayıtlarda Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasının kullanılması zorunludur ( GENELGE–2008/11 ) 78 13.. Türk vatandaşlığını izinle kaybeden kişiler hakkında ( Doğumla Türk Vatandaşı olup da, İçişleri Bakanlığından vatandaşlıktan çıkma izni almak suretiyle Türk Vatandaşlığını kaybedenler ve bunların vatandaşlıktan çıkma belgesinde kayıtlı reşit olmayan çocuklarının; 403 s.Kanunun 29. maddesi ile kendilerine tanınan haklardan yararlanmaları amacıyla İçişleri Bakanlığı tarafından bir belge verilmektedir. Kurum ve kuruluşlar kendilerine yapılan müracaatlarda 403 s. Kanunun 29. maddesinin uygulanması için söz konusu belge ile birlikte müracaat sahibinin vatandaşı olduğu ülke makamlarınca verilen kimlik belgesi dışında başka bir ispat belgesi talep etmeyeceklerdir ) (Genel yazı 2007/153 ) 79 14.. Turist rehberlerine verilen kimlikler ( Kültür ve Turizm Bakanlığınca profesyonel turist rehberlerine verilen kimlik kartları soğuk damga içermemekte ancak kartların güvenliği hologram ile sağlanmaktadır. Noterlik Kanunu ve Yönetmeliğin ilgili hükümleri çerçevesinde; noterler belgeye ilişkin herhangi bir şart ileri sürmeksizin aslı ibraz edilen belgenin örneğini çıkarmak zorundadır. Herhangi bir kimliğin veya belgenin soğuk damgalı olup olmaması örnek çıkarma işleminde önem arz etmemektedir)( Genel yazı 2007/39 ) 80 15.. Basın kartları, tapuda işlem yapılmasını gerektiren işlemler dışındaki noterlik işlemlerinde resmi kimlik belgesi olarak kabul edilir ( GENELGE-2006/66 ) Eki: Basın Kartı Yönetmeliği. 81 16.. T.C. Kimlik numarası kullanımı hk. ( Gerçek kişiler adına düzenlenen vergi kimlik numaraları, T.C. kimlik numarasına dönüştürüldüğünden T.C. uyruğundaki gerçek kişilerin işlemlerinde vergi kimlik numarası yerine T.C. kimlik numarası ibraz etmeleri, yabancı uyruklu gerçek kişilerin on haneli vergi kimlik numaralarını kullanacakları, tüzel kişilerin de on haneli vergi kimlik numarasını kullanacakları, 01.07.2007 tarihinden itibaren şirket kuruluşları ve taşıt satışlarında, limitet şirket pay devirlerinde T.C. uyruğunda-ki gerçek kişiler için vergi numarası olarak sadece T.C. kimlik numarası kullanılacağı, avukat vekâletnamesinde T.C. kimlik numarası kullanımı hakkındaki 2005/15 nolu genelgede değişiklik olmadığı ) (GENELGE– 2006/57 ) 83 17.. Tapuda işlem yapılmasını gerektiren sözleşme ve vekâletnamelerde; nüfus cüzdanı ve pasaport yanında avukat kimliğinin de resmi kimlik olarak kabul edilmesi ( GENELGE-2006/49 ) Eki :Avukatlık kanunu ve Tapu sicil Tüzüğü. 84 18.. Nüfus cüzdanlarının içerdiği güvenlik önlemleri ( 1998 den itibaren Darphane ve Damga Matbaasınca basımı yapılan nüfus cüzdanlarında ültraviyole ( mor ) ışık altında bakıldığında seriyi gösteren harf ve rakamlar ile numara, sol alt kısımda ise TÜRKİYE CUMHURİYETİ yazısı sarı olarak görülmektedir )( Genel yazı 2006/8 ) 86 İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 6 19.. Türkiye' de Oturan Yabancıların Nüfus Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmelik( Genel yazı 2006/131 ) 87 20.. Nüfus Hizmetleri Kanunun Hk. ( 5490 Sayılı – 2006/67 - Sh.243 )Eki: Nüfus hizmetleri hakkında kanunun, Noterlik çalışmalarını ilgilendiren bölümleri 92 21.. 5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge ( Kanunun 29. maddesinde belirtilen konulara ilişkin işlemler sırasında ibraz edilecek bir belge olup, kimlik belgesi yerine geçmez ve başka amaçla kullanılamaz. Belge sahiplerinin, vekâlet yoluyla işlem yapmaları halinde, vekâletnamelerini çıkartırken vatandaşlığını kazandıkları ülkenin resmi kimlik kartını kullanacaklardır. Bu vekâletname ile vekâlet verdikleri şahsa, 5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belgenin tasdikli bir suretini de vermeleri gerekir ) (Genel yazı 2005/38.) 105 22.. Avukat vekâletlerine T.C. Kimlik Numarası yazılması (GENELGE- 2005/15) 107 23.. Beyannamelerde T.C. Kimlik numarası ve e-posta adresi bildirilmesi hk. ( Genel yazı 2004./45..Sh. 252) 108 24.. Vergi kimlik numarası uygulaması hk,( Genel yazı 2002/70) 109 25.. Taşıt satışlarında vergi numarası uygulaması hk.( Genel Yazı 2002/60 ) 110 26.. Türkiye Barolar Birliği tarafından tek tip olarak bastırılan ve resmi belge niteliğinde olan ( örneği ekli ) avukat kimlikleri dışındaki kimlikler, 01.01.2003 tarihinden sonra resmi avukat kimliği olarak kullanılmayacaktır ( GENELGE-2002/37 ) 111 27.. Sahte işlemlerin önlenmesi için alınacak tedbirler ( Genel yazı 2002./.35 ) 112 28.. Kamu-net ( Kamu Bilgisayar Ağları ) projesi hk. (GENELGE- 2001/19 ) 113 29.. Limited Şirket devir veya devir vaadi işlemlerinin vergi dairesine bildirilmesi hakkında (GENELGE– 2000/58 ) 114 30.. Basın kartları noterlik işlemlerinde kimlik tespitinde kullanılabilir ancak tapuda işlem yaptırılacak noterlik işlemleri için Tapu Sicil Tüzüğü hükümlerinin göz önünde bulundurulma sı gerekir ( Genel yazı 1999/87 ) Eki : Basın Kartları Yönetmeliği. 115 31.. Türk vatandaşlığından izinle ayrılanların, tapu işlemlerinde vekâlet yoluyla işlem yapmaları halinde, vekâletnamelerini çıkartırken; yeni vatandaşlığını kazandıkları ülkenin resmi kimlik kartını kullanacaklardır. Bu vekâletname ile birlikte vekâlet verdikleri şahsa, 4112 s. Kanun uygulaması ile ilgili belgenin tasdikli bir suretini de vermeleri gerekir. Bütün kamu kurum ve kuruluşlarının, T.C. vatandaşlığından izinle ayrılanların, 403 S. Kanunun 4112S. Kanunla değişik 29. maddesi kapsamındaki haklardan faydalanmaları hususunda azami dikkat, hassasiyet ve kolaylığı göstermeleri ( GENELGE–1998/49 ) 117 32..Tapuda işlem yapılmasını gerektiren vekâletnamelerde kimlik tespiti, 4112 S. Kanunla Saklı Tutulan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge' ye istinaden yapılamaz, nüfus cüzdanı veya pasaporta istinaden yapılması gerekir ( GENELGE–1998/43 ) 119 33.. Vekâletnamelerde kimlik bilgilerinin açıkca belirtilmesi hk.(Genel yazı 1998/30) 123 34.. Onaylama şerhinde kimlik türünün belirtilmesi ( Genel yazı 1998/29 ) 124 35.. Düzenlenmesinden itibaren on yıllık süreyi geçirmiş olmasına rağmen, üzerinde silinti, kazıntı ve bir düzeltme yapılmayan ve taşıdığı bilgilerden tereddüt duyulmayan nüfus cüzdanlarının kabul edilerek, İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 7 ilgililerin iş ve işlemlerinin buna göre yapılması ( Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün 1997/14 nolu genelgesi ) Genel yazı 1997/49 ) 125 36.. Araç alımı ile ilgili vekâletnamelere alıcının kimlik fotokopisinin eklenmesi hk. ( GENELGE–1997/44 ) 126 37.. Taahhütnamelerde iş sahiplerinin kimliği tespit edilirken daha dikkatli davranılması ve gerektiğinde N.K. 80/2.maddesinin de uygulanması ( Genel yazı 15.11.1996.Sayfa 183 ) 127 38.. Oto satışı ile oto satışına ve bankalardan para çekmeye yetki veren vekâletnamelerin düzenlenmesi sırasında ibraz edilen kimliklerin esaslı bir şekilde kontrol edilmesi, gideri iş sahibinden alınmak üzere çıkartılacak fotokopisinin müstenidat kabulü ile harçsız ve vergisiz olarak işlemin tüm nüsha ve örneklerine eklenmesi ( 1996/1 ) Genelgede belirtilen işlemlerin tahdidi olarak ifade olunduğu, bu önlemin bankalardan para çekilmesi, oto alım satımı ve gayrimenkule ilişkin işlem yapmaya yetki veren vekâletnamelere uygulanabileceği ( Genel yazı 26.04.1996.Sayfa 156 ) 128 39.. Tapuda işlem yapılmasını gerektiren vekâletnamelerin tanzimi sırasında ilgililerin kimlik tespitinin nüfus cüzdanı veya pasaporta istinaden yapılması, ayrıca vekilin tevkil yetkisine dayalı olarak bir başkasını vekil tayin etmesi halinde ise, vekâletnameye müstenidat vekâletnamenin aslı veya onaylı bir suretinin ( fotokopi ) bağlanması gerekmektedir ( GENELGE–1994/58 ) Eki: Tapu Sicili Tüzüğü 130 40.. Sendikalar Kanunu gereği düzenlenen işlemler ( işçinin kimliği tespit edilirken tarihin hem rakamla hem de yazı ile belirtilmesi )(GENELGE. 1994/3) 132 41.. Taşıt satışına yetki veren vekâletnamelere ilgilinin fotoğrafının yapıştırılması ve ilgiliye ait nüfus kâğıdının titizlikle incelenip gerektiğinde başka kimlik belgeleri ile teyit edilmesi hukukumuza uygun olacaktır ( GENELGE–1993/81 ) 133 42.. Nüfus cüzdanlarının tahrifata ve sahteciliğe imkân vermeyen bir teknoloji ile üretilip düzenlenmesi konusundaki çalışmalar hk. (GENELGE- 1993/33 ) Eki nufus kanunu ve Yönetmeliği 135 43..Tapuda işlem yapılacak vekâletlerde tanık kimlikleri tespit edilirken nüfus cüzdanlarına dayanılmasının zorunlu olmadığı, nüfus cüzdanı yoksa konunun önemi nedeniyle ehliyetname, pasaport ve resmi kimlik belgelerinden yararlanılması hk. ( GENELGE–1992/6 ) 137 44.. Eski tip ( defter şeklindeki ) nüfus cüzdanlarının 31.12.1991 den itibaren yürürlükten kaldırıldığı ve sadece askerlik işlemleri için kullanılacağı hk. (GENELGELER- 1992/1 – 1991/72) 138 45.. Tapuda işlem yapılmasını gerektiren noterlik işlemleri için 1587 sayılı Yasanın 7. maddesi uyarınca verilen nüfus cüzdanının aslı istenmelidir (GENELGE- 1991/72 ) Eki: Nüfus Kanunu 139 46.. Nüfus cüzdanı, pasaport, diploma ve benzeri çok yapraklı belgelerin örnekleri ni yazılı metinler gibi kabul etmek mümkün değildir, her sayfasından ayrı ayrı, tarifede yazılı harç miktarının alınması gerekir. Ön ve arka yüzlerinin fotokopisinin aynı kâğıda veya farklı kâğıda alınması durumu değiştirmez ( GENELGELER–1991/39 - 1990/45–1990/18 ) 141 47.. On yılını dolduran nüfus cüzdanları sadece bu sebeple işlem yapılmasına engel olmaz, sahibi hakkında tereddüt halinde tanık dinleme yoluna da gidilebilir ( GENELGE–1990/74 ) 144 48.. Bulgaristan'dan göçe zorlanan Türk soylu yabancıların TSK. ve Güvenlik Teşkilatı hariç tüm kamu ve özel işyerlerinde çalışabilecekleri hk. ( Sendika üyeliği sırasında noterliklerde nüfus kâğıdı yerine göçmen belgesi ile yetinilmesi ) (GENELGELER–1990/60 -1989/80 )Eki: Maliye Bakanlığı yazısı, Türk Soylu Yabancılar Hakkında Yönetmelik ve Sendikalar Kanunu. 145 İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 8 49.. Marufumdur, ibaresi ile onaylanan işlemlerde evraka hiç değilse bilindiği ölçüde ilgilinin hüviyeti ile açık adresinin yazılması gerekir (GENELGE- 1990/32 ) 149 50.. Noterlikçe maruf bulunan ( tanınan, bilinen ) kişilere ait imza onaylama işlemlerinde ( tapuda işlem yapılmasını gerektirenler hariç ) mümkün olduğu nispette o kişinin kimliğine ait biline bilen tüm bilgilerin yazılması yerinde olacaktır ( GENELGELER–1990/32 -1990/ 15 ) 150 51.. Sahte nüfus kâğıtları hk. ( İbraz edilen nüfus cüzdanının dikkatle incelenmesi, tereddüt halinde ve başka kimlikle de teyit edilemezse işlemin yapılmaması )(GENELGE- 1990/20 ) 151 52.. Bulgaristan' dan göçe tabi tutulan ve Türkiye'de tapuda işlem yapılmasını gerektiren konularla ilgili olarak noterliklerde yapılacak işlemlerde soydaşlarımızdan nüfus kağıdı yerine göçmen kağıdı istenilmekle yetinilmesi ( GENELGE-1989/74 ) 152 53.. Geçici ikamet Tezkereli Kişiler Noterde; Menkul mal alım satımı, taşıt alım satımı ( Karayolları Trafik Kanunu Yön. 55/e mad. dikkate alınarak ) , sınırlayıcı kanun hükmü olmayan diğer konularda genel olarak irade beyanlarını gösteren vekâlet, bağış ve benzeri işlemleri yaptırabilirler, yabancı uyruklular için tahdit hükümleri saklı kalmak ve mütekabiliyet şartı aranmak kaydıyla mevzuatımız çerçevesinde taşınmaz malları temellük edebilirler (GENELGE–1989/33) Eki: Emniyet Genel Müdürlüğü Yazısı. 153 54.. Tapuda işlem yapılmasını gerektiren düzenleme vekâletnamelerde kimlik tespitinin mutlaka ilgilinin nüfus cüzdanına göre yapılması gerekir ( GENELGELER–1989/10- 1978/19) 155 55.. Nüfus cüzdanı örnekleri ( fotoğraflı olabilir, cüzdandaki fotoğrafın aynısı olması gerekmez, o kişiye ait olması yeterlidir ) (GENELGE–1988/76 ) 157 56.. Nüfus kimlik örneği formu (GENELGE- 1984/9 ) 158 57.. Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinde okuma yazma bilmeyenler veya kimliklerinde kuşkuya düşülenler için noterlerce tanık istenmesi zorunludur. Okuma yazma bilenlerin kimliklerinde kuşku duyulmayan hallerde tanık aranması zorunlu değildir (GENELGE–1982/45 ) Eki: Tapu Kanunu 159 58.. Askeri okullara girecek öğrencilerin nüfus cüzdan örneklerine göz ve ten rengi yazılmaması hk. ( GENELGE–1981/50 ) 161 59.. Fotoğrafsız nüfus cüzdanlarının ( 15 yaşından küçüklere ait ) noterden onaylı örneğinin çıkarılabileceği hk. ( GENELGE–1978/1 ) Eki: Nüfus hizmetleri yönetmeliği. 162 60.. eni nüfus cüzdanlarına Noterlik Kanunu 97.maddesindeki şerh verilemez (GENELGE- 1976/35 )164 61.. Kimlik belgesi istenmesi zorunlu olup, ilgilinin belge ibraz edememesi halinde tanık veya muarrif dinlenebilir (GENELGE- 1973/10 ) 165 İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 9 İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 10 NOTERLİK KANUNU DOKUZUNCU KISIM NOTERLİK İŞLEMLERİNİN ŞEKLİ BİRİNCİ BÖLÜM NOTERLİK İŞLEMLERİNDE UYULMASI GEREKLİ GENEL HÜKÜMLER HUKUKİ İŞLEMLER VE İLGİLİLERİ: Madde 72 - Noterler, ilgililerin istemi üzerine, hukuki işlemleri belgelendirirler. Belgelendirme, bu kısım hükümleri ile diğer kanunlar ve yönetmelikte gösterilen şekilde yapılır. İlgili, belgelendirme isteminde bulunan kişidir. Noter, iş yaptıracak kimselerin kimlik, adres ve yeteneğini ve gerçek istediklerini tamamen öğrenmekle yükümlüdür. İLGİLİNİN İŞİTME, KONUŞMA VEYA GÖRME ÖZÜRLÜ OLMASI: Madde 73 – (Başlığı ile birlikte değişik madde: 01.07.2005 – 5378/23. md) Noter, ilgilinin işitme, konuşma veya görme özürlü olduğunu anlarsa, işlemler özürlünün isteğine bağlı olmak üzere iki tanık huzurunda yapılır. İlgilinin işitme veya konuşma özürlü olması ve yazı ile anlaşma imkânının da bulunmaması halinde, iki tanık ve yeminli tercüman bulundurulur. İLGİLİNİN TÜRKÇE BİLMEMESİ: Madde 74 - İlgili, Türkçe bilmezse antlı bir tercüman da bulundurulur. İMZA YERİNE İŞARET, MÜHÜR VEYA PARMAK İZİ KULLANILMASI: Madde 75 - İlgililerle tanık, tercüman ve bilirkişi imza atamadıkları ve imza yerine geçen bir el işareti kullanmadıkları takdirde, varsa mühür, yoksa sol elinin başparmağı, bu da yoksa diğer parmaklarından biri bastırılır ve hangi parmağın bastırıldığı yazılır. (Değişik 2. fıkra: 01.07.2005–5378/24. md.) Bir noterlik işleminde imza atılmış veya imza yerine geçen el işareti yapılmış olmasına rağmen, ilgilisi ister veya adına işlem yapılan ve imza atabilen görme özürlüler hariç olmak üzere noter, işlemin niteliği, imzayı atan veya el işaretini yapan şahsın durumu ve kimliği bakımından gerekli görürse, yukarıdaki fıkradaki usul dairesinde ilgili, tanık, tercüman veya bilirkişinin parmağı da bastırılır. Mühür kullanılması halinde parmağın da bastırılması zorunludur. Tanık, tercüman ve bilirkişinin andı noter tarafından Hukuk Yargılama Usulü Kanunu uyarınca yaptırılır. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 11 YASAKLILIK: Madde 76 - Noter, tanık, tercüman ve bilirkişiler aşağıdaki hallerde noterlik işlemine katılamazlar: 1. Kendisi bizzat ilgili ise veya bir ilgili onun vekili olarak hareket ediyorsa, 2. Aralarında evlilik birliği kalmamış olsa bile ilgililerden birinin karı veya kocası ise , 3. İlgililerden biri ile aralarında sıhrî dahi olsa usul veya füru veya kan hısımlığında üçüncü, sıhrî hısımlıkta ikinci derecede (Bu dereceler dâhil) civar hısımlığı veyahut evlat edinme ilişkisi varsa, 4. İlgililerden biri noterin kâtip veya hizmetlisi ise, 5. İlgililerden biri aralarında iki, üç ve dördüncü numaralarda yazılı ilişki bulunan bir şahsın vekili olarak hareket ediyorsa, 6. Noterlik işlemi, kendi yararına veya aralarında iki, üç ve dördüncü numaralarda yazılı ilişkiler bulunan bir kimse yararına bir tasarrufu kapsıyorsa. NOTERLİK İŞLEMİNİ HUKUK HÂKİMİNİN YAPMASI: Madde 77 - Yukarıdaki madde uyarınca noterin yapamadığı noterlik işlemi o yerde başka bir noter yoksa bu kanun hükümlerine göre Asliye Hukuk Hâkimi, o yerde Asliye Hukuk Hâkimliği mevcut değilse Sulh Hukuk Hâkimi tarafından yapılır. TANIKLAR İÇİN DİĞER YASAKLILIK SEBEPLERİ: Madde 78 - Aşağıdaki kimseler tanık olamazlar: 1. Reşit olmayanlar 2. Mahcurlar, 3. Hukuk Yargılama Usulü Kanununa göre andlı tanık olarak dinlenmeleri mümkün olmayanlar, 4. Noterin kâtip ve hizmetlileri. BAŞKALARI, ADINA İŞLEM YAPTIRACAKLARDAN ARANACAK BELGE: Madde 79 - Vekil, veli, vasi, kayyım, mümessil ve mirasçı sıfatıyla veya şirket ve dernek gibi tüzel kişiler adlarına noterlik işlemi yaptırmak isteyenler, sıfat ve yetkilerini ve işlemi yapmaya izinli olduklarını bildirir belge göstermekle yükümlüdürler. Belgenin gösterildiği iş kâğıdına yazılmakla beraber, işlemle ilgili kısımlarını ve nereden hangi tarih ve numara ile verilmiş olduğunu gösteren, birer örneği harçsız ve vergisiz olarak gerek ilgilisine verilecek ve gerekse dairede saklanacak asıl ve örneklerine bağlanır. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 12 FOTOĞRAF YAPIŞTIRILMASI: Madde 80 - İlgilinin fotoğrafının yapıştırılması zorunlu olan işlemler yönetmelikte gösterilir. Noter, birinci fıkranın kapsamı dışında kalan bir işlemin niteliği, ilgilinin durumu ve kimliği bakımından gerekli görür veya ilgili isterse, o işleme ait kâğıtlara da ilgilinin fotoğrafını yapıştırabilir. NOTERLİK İŞLEMLERİNDE ÇIKINTI, DEĞİŞTİRME, FESİH, İPTAL VE DÜZELTME: Madde 81 - Noterlik işlemlerinde, ilgilinin imzasını ve noterin onayını taşımayan çıkıntılar geçerli değildir. Çıkıntılar el yazısı ile yapılamaz. Tamamlanmasından sonra bir noterlik işleminin değiştirilmesi veya fesih ve iptal veyahut evvelki işin nitelik ve değeri değişmemek şartıyla düzeltilmesi, evvelki işlemin yapıldığı şekilde yeni bir işlemle yapılır. Yeni işlemin tarih ve numarası, noterlik dairesinde bulunan evvelki işleme ait kâğıda yazılır. Şu kadar ki, yeni işlem başka bir noterlikte yapılırsa, bu noterlik, yeni işleme ait kâğıdın bir nüshasını, gerekli açıklama yapılarak ilk işleme ait kâğıda bağlanması için o işlemi yapan noterliğe gönderir. NOTERLİK İŞLEMLERİNİN HÜKÜMLERİ: Madde 82 - Bu kanun hükümlerine göre belgelendirilen işlemler resmi sayılır. Noterler tarafından bu kısmın ikinci bölümünün hükümlerine göre düzenlenmiş olan hukuki işlemler, sahteliği sabit oluncaya kadar geçerlidir. Bu kısmın üçüncü bölümü hükümlerine göre noter tarafından yapılan imza onaylaması, onaylanan imzanın ilgiliye ait oluşunu belgelendirme niteliğinde bulunup, hukuki işlemlerin içindekileri kapsamaz. Bu işlemlerde imza ve tarih, sahteliği sabit oluncaya kadar geçerlidir. İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri dışında kalan noterlik işlemleri aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. GÖREVİN DAİRE DIŞINDA YAPILMASI: Madde 83 - Noterler, noterlik işlemlerini dairelerinde yaparlar. Şu kadar ki, işlemin dairede yapılması gecikmeye sebep olur veya başka bir zorluk arz ederse, sebebi iş kâğıtlarında gösterilmek suretiyle daire dışında da işlem yapılabilir. Aynı yetkiyi, işlemin yapıldığı tarihte öncelikle imzaya yetkili bulunan kimse de taşır. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 13 İKİNCİ BÖLÜM DÜZENLEME ŞEKİL: Madde 84 - Hukuki işlemlerin noter tarafından düzenlenmesi bir tutanak şeklinde yapılır. Bu tutanağın: 1. Noterin adı ve soyadı ile noterliğin ismini, 2. İşlemin yapıldığı yer ve tarihi (Rakam ve yazı ile), 3. (Değişik: 2.4.1998 – 4358 / 3 md.) İlgilinin ve varsa tercüman, tanık ve bilirkişinin kimlik ve adresleri ile ayrıca ilgilinin vergi kimlik numarasını, 4. İlgilinin hakiki arzusu hakkındaki beyanını, 5.İşleme katılanların imzalarını ve noterin imza ve mührünü, Taşıması gereklidir. Bu şekilde düzenlenen iş kâğıdının aslı noterlik dairesinde saklanır ve örneği ilgilisine verilir. TUTANAKTA BULUNACAK DİĞER KAYITLAR : Madde 85 - Tutanak, noterin ilgiliyi tanıyıp tanımadığını, tanımıyorsa ilgilinin kişiliği hakkında ne yoldan kanı sahibi olduğunu gösterir kayıtları taşır. Noter böyle bir kanıya ulaşamaz ve işlemin yapılması da istenirse, keyfiyet ve kimliğin tespiti için getirilen ispat vasıtası tutanağa yazılır. TUTANAĞIN OKUNMASI: Madde 86 - Tutanak, ilgilinin gerçek isteği hakkındaki beyanı yazıldıktan sonra okuması için kendisine verilir. İlgili tutanağı okur, içindekiler isteğine uygun ise, bu husus da yazıldıktan sonra altını imzalar. İLGİLİNİN OKUMA VE YAZMA İMKANINA SAHİP OLMAMASI: Madde 87 - İlgili okuma ve yazma imkânına sahip değilse, hazır bulundurulacak iki tanık huzurunda maksadını notere beyan eder. Noter, bu beyanı yazdıktan sonra tutanak okunur. Ancak, işlemin tanık huzurunda yapılmasını emreden diğer kanunların hükümleri saklıdır. İlgili ve tanıklar, beyanın aynen yazıldığını ifade ettikten ve bu husus tutanağa geçirildikten sonra altını imza ederler. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 14 TUTANAĞA EKLENECEK BELGELERİN HÜKMÜ: Madde 88 - İlgili, beyanında bir belgeye dayanır ve bu, tutanağa bağlanırsa, o belge tutanağın ayrılmaz bir parçası sayılır. Şu kadar ki, 84 üncü maddenin son fıkrası gereğince tutanak örneğinin ilgililere verilmesi sırasında, bu belgenin de örneğinin çıkartılması ilgilinin isteğine bağlıdır. DÜZENLEME ŞEKLİNDE YAPILMASI ZORUNLU İŞLEMLER: Madde 89 - Niteliği bakımından tapuda işlem yapılmasını gerektiren sözleşme ve vekâletnamelerle, vasiyetname, mülkiyeti muhafaza kaydı ile satış, gayrimenkul satış vaadi, vakıf senedi, evlenme mukavelesi, evlat edinme ve tanıma, mirasın taksimi sözleşmesi ve diğer kanunlarda öngörülen sair işlemler bu fasıl hükümlerine göre düzenlenir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ONAYLAMA ŞEKİL: Madde 90 - Hukuki işlemlerin altındaki imzanın onaylanması imzayı atan şahsa ait olduğunun bir şerhle belgelendirilmesi şeklinde yapılır. İmzası onaylanan iş kâğıdının aslı ilgilisine verilir ve imzalı bir örneği dairede saklanır. Bu örnek harca tabi değildir. ONAYLAMA ŞARTLARI: Madde 91 - Onaylama, imzanın noter huzurunda atılması veya kendisine ait olduğunun ilgili tarafından kabulü ile kabildir. ONAYLAMA ŞERHİNİN İHTİVA EDECEĞİ HUSUSLAR: Madde 92 – Onaylama şerhinin: 1. İşlemin yapıldığı yer ve tarihi (Rakam ve yazı ile), 2. (Değişik:2.4.1998 – 4358/3 md.) İlgilinin kimliği, adresi ve vergi kimlik numarasını, 3. Noter, ilgiliyi tanımıyorsa, kimliği hakkında gösterilen ispat belgesini, 4. İmza huzurda atılmışsa bu hususu, imza dışarıda atılıp da huzurda ilgili, imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmişse bu husustaki beyanı, 5. İşleme katılanların imzalarını ve noterin imza ve mührünü, Taşıması gereklidir. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 15 MÜHÜR, TARİH, PARMAK İZİ VE İŞARETİN ONAYLANMASI : Madde 93 - Bu bölümdeki hükümler mühür, tarih parmak izi veya imza yerine geçen el işaretinin noter tarafından onaylanmasında da kıyasen uygulanır. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ÖRNEK VERME KİMLERE ÖRNEK VERİLEBİLECEĞİ: Madde 94 - Noterler tarafından yapılan işlemlerin örnekleri, ancak ilgililerine, kanuni mümessil veya vekillerine yahut da mirasçılarına verilir. Bu örnek, masrafı verilmek suretiyle o yerdeki noter eliyle diğer bir şehirdeki noterlikten de getirtilebilir. Ancak, Türk Kanunu Medenisi hükümlerine göre açılmadıkça, vasiyeti yapandan veya bu konuda özel yetkiyi kapsayan, noterlikten onaylı vekâletnameyi taşıyan vekilinden başkasına, vasiyetnamelerin örneği verilemez. HÂKİMİN İZNİ İLE ÖRNEK VERİLMESİ: Madde 95 - Yukarıdaki maddede sayılanlardan başkasına örnek verilmesi, noterliğin Bağlı bulunduğu asliye hukuk veya münferit sulh hâkiminin iznine bağlıdır. Birinci fıkraya göre verilecek örneklerin, konsolosluklarda düzenlenen evraka ait olması halinde izin, örneği talebeden şahsın Türkiye'deki son ikametgâhı mahkemesince, son ikametgâhı tespit edilemeyen hallerde ise Ankara Asliye Hukuk Mahkemesince verilir. Bu izin hiçbir harç ve vergiye tabi değildir. BELİRLİ BİR KISMIN ÖRNEĞİNİ VERMEK: Madde 96 - İlgili, getirdiği her çeşit kâğıdın tamamının veya bir kısmının örneğinin çıkarılmasını istediği takdirde, noter aslındaki şekli korumak şartı ile tamamını veya istenilen kısmı aynen yazar ve iş sahibine istediği kadar örnek verir. ÖRNEĞİN DAİREDE SAKLANMASI: Madde 97 - Çıkarılan Örneklerden biri ilgiliye imza ettirilerek noter dairesinde saklanır. İlgilisine verilecek örneklere, bir örneğin dairede saklandığı yazılmakla beraber, geri verilen aslına da bu yolda ayrıca şerh verilerek mühürlenir. FOTOKOPİ VE BENZERİ USULLERLE ÖRNEK ÇIKARMA: Madde 98 - Örnek, fotokopi veya benzeri usullerle de çıkarılabilir. Aslında bir bozukluk varsa, tasdik şerhinde açıklama yapılır. YABANCI DİLDEKİ KÂĞIDIN ÖRNEĞİ: İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 16 Madde 99 - Örneği verilmesi istenen kâğıt yabancı dilde yazılmışsa, evvela tercüme edilir; sonra bu bölüm hükümlerine göre örnek çıkarılarak her örneğe tercümesi iliştirilir ve bu yolda şerh verilir. BEŞİNCİ BÖLÜM DİĞER İŞLEMLER BÖLÜMÜN KAPSAMI: Madde 100 - İkinci, üçüncü, dördüncü bölüm hükümleri dışında kalan noterlik işlemleri, bu bölüm hükümlerine göre yapılır. TUTANAK: Madde 101 - Noter tarafından düzenlenecek tutanak: 1. Tutanağın düzenlendiği yeri ve tarihi (Rakam ve yazı ile), 2. (Değişik:2.4.1998 – 4358/3 md.) İlgilinin kimliği, adresi ve vergi kimlik numarasını 3. İlgili noter tarafından tanınmıyorsa, kimliği hakkında getirilen ispat belgesini, 4. Tutanağın konusunu, 5. İlgilinin, varsa tercüman, bilirkişi ve tanıkların imzalarıyla noterin imza ve mührünü, Kapsar. Şu kadar ki, emanet tutanağında, emaneti alma ve verme şartları da gösterilir. TUTANAK ŞEKLİNDE YAPILACAK İŞLEMLER: Madde 102 - Bu kanunun 61 ve 62 nci maddelerinde yazılan işlemler tutanak şeklinde yapılır. ÇEVİRME İŞLEMİ: Madde 103 - Bir dilden diğer dile veya bir yazıdan başka bir yazıya çevirme halinde, noter tarafından metnin altına bir şerh verilir. Bu şerhin, noter yeminli tercüman kullanmışsa, tercümanın kimliğini ve adresini ihtiva etmesi ve altının, noter tarafından tarih yazılıp imzalanarak mühürlenmesi gereklidir. ÇEVİRMENİN BAŞKA YERDE YAPTIRILMASI: Madde 104 - İlgilinin bulunduğu yerde noterlikçe çevirme yaptırılamazsa, o noterlik aracılığı ile başka yerdeki noterlikte çevirme yaptırılabilir. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 17 TİCARİ PROTESTO: Madde 105 - Kabul etmeme ve ödememe protestosu, Türk Ticaret Kanununda yazılı hükümlere göre yapılır. İHTARNAME VE İHBARNAME: Madde 106 - Her türlü hukuki işlemlere ait ihtarname ve ihbarname: 1. İstemde bulunan ve diğer tarafın ad ve soyadları ile açık adreslerini, 2. İhtar ve ihbar konusunu, 3. İstemde bulunanın imzasını, 4. Tebliğ şerhini, noterin imza ve mührünü ve tarihi (Yazı ve rakam ile), Kapsar. İhtarname ve ihbarnameler ilgili tarafından yazılıp tebliğ için notere getirebileceği gibi, notere de yazdırılabilir. DEFTER ONAYLANMASI: Madde 107 - Noterler, defter onaylamasını özel kanununda gösterilen şekilde yaparlar. Özel kanununda hüküm bulunmayan hallerde defter onaylaması, defterin baş ve son sayfasına kaç sayfadan ibaret olduğu yazılmak ve her sayfası numaralanıp mühürlenmek suretiyle yapılır. TESCİL: Madde 108 - Kanunen tescili gereken işlemler; sicil defterine, sıra numarası altında, işlemin tarih ve numarası, ilgililerin ad ve soyadları ve işlemin niteliği yazılmak suretiyle tescil edilir. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 18 NOTERLİK KANUNU YÖNETMELİĞİ ONBEŞİNCİ KISIM Noterlik İşlemlerinde Uyulması Gerekli Hususlar Kimlik teshilinde izlenecek yol Madde 90 - Noter, belgelendirme isteminde bulunan ilgili ile işleme katılan kimselerin kimliğini tespit edebilmek için nüfus hüviyet cüzdanı, buna dayalı olarak resmi mercilerden verilmiş pasaport, ehliyet, fotoğraflı kimlik kartı ve sair kimlik belirten belgeleri aramak zorundadır. Bu belgelerin gösterilmemesi veya noterin gerekli görmesi halinde tanık dinlemek yoluyla da kimlik tespit olunabilir. Yeteneğin tespiti Madde 91 - Noterin ilgilinin yeteneği hakkında bir kanı sahibi olması gereklidir. Temyiz kudretine sahip bulunan ve işlemin niteliğine göre gerekli yaşa girdiği anlaşılan herkes hukuki işlemleri yapmaya ehil olup, bu yaş resmi belge ile saptanır. Tanık veya kanı ile yaş tespit edilemez. İlgilinin yaşlılık, hastalık veya dış görünüşü itibarıyla yeteneğinden şüphe edilmesi veya bu konuda ihbar ve şikâyet bulunması hallerinde temyiz kudretinin varlığı doktor raporu ile saptanır. Bu takdirde metnin İçinde tarih ve numarası ile rapordan bahsedilir, raporun aslı işlemin noterde kalan nüshasına eklenir. Hukuki işlerin belgelendirilmesi anında ilgili iradesini serbestçe ve kendi isteğine uygun olarak beyan etmelidir. Beyanın tam ve eksiksiz olarak yazılması gereklidir. Yapılan işlemin niteliğine göre gerekli soruların sorularak işlemin sonucu hakkında ilgiliye açıklama yapılması gereklidir. Başkaları adına işlem yaptıracaklardan aranacak belgeler Madde 92 - Başkaları adına işlem yaptıracaklardan Noterlik Kanununun 79 uncu maddesinde yazılan belgelerin aranması işlemle ilgili kısımlarının örneklerinin işlem kâğıdına eklenmesi zorunludur. Vekil ve mümessilin temsil ettikleri kişiler birden çok iseler, temsil ettikleri bütün kişilerin ad ve soyadlarının işleme teker teker yazılması ve ibraz olunan belge veya belgelerin bu kişileri tamamen kapsaması şarttır. Yetki izni gösteren belgeler; a- Vekil için, vekâletname düzenlemeye yetkili hakim veya noterlerce onanmış vekâletname, b- Veli için, kendisi veya velayeti altında bulunan küçüğün nüfus hüviyet cüzdanları, c- Vasi ve kayyım için, mahkeme kararı ve nüfus cüzdanları, d- Mirasçı için veraset belgesi ve nüfus hüviyet cüzdanları, e- Mümessiller için, temsil veya izin kağıdı, f- Köy hükmi şahsiyetini temsil yetkisine haiz muhtarlar için yetkili idare makamlarının usulüne göre verecekleri yetki belgeleridir. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 19 İşlemlere fotoğraf yapıştırılması Madde 93 - Aşağıdaki noterlik işlemlerinde ilgilinin fotoğrafının Yapıştırılması zorunludur: a- Niteliği bakımından tapuda işlem yaptırılmasını gerektiren sözleşmelere, b- Niteliği bakımından tapuda işlem yaptırılmasını gerektiren vekâletnamelere, c- Vasiyetname, d-Mülkiyeti muhafaza kaydıyla satış e- Gayrimenkul satış vaadi, f- Vakıf senedi, g-Evlenme mukavelesi, h- Evlat edinme, ı- Tanıma, j-Mirasın taksimi sözleşmesi, k- Boşanma davaları için düzenlenecek vekâletnameler, Yukarıda sayılan işlemler dışında kalmakla beraber, diğer kanunların öngördüğü, noterin işlemin ve ilgilinin durumuna göre gerekli bulduğu veya bizzat ilgilinin istemde bulunduğu işlem kâğıtlarına da fotoğraf yapıştırılabilir. Asıllarına fotoğraf yapıştırılması zorunlu noterlik işlemlerinin, çıkartılacak örneklerine de fotoğraf yapıştırılması zorunludur. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 20 MAVİ KART ESKİ PEMBE KART İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 21 İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 22 Mavi Kart 5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin İşlemler Doğumla Türk vatandaşı olup da, çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişilere talepleri halinde 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28 nci maddesinde sayılan hakları gösterir Mavi Kart düzenlenerek verilir. Mavi Kartı düzenlemeye; yurt dışında dış temsilcilikler, yurt içinde ise Genel Müdürlük ve İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlükleri yetkilidir. Mavi Kart talebinde bulunan kişiler, isteklerini belirtir dilekçe, iki adet fotoğraf ve yabancı devlet vatandaşı olduğunu gösterir usulüne göre onaylanmış belgenin noter tasdikli Türkçe tercümesi ile birlikte müracaat makamları veya Genel Müdürlüğe başvuruda bulunur. Mavi Kart; nüfus cüzdanı, pasaport, kimlik belgesi gibi kullanılamaz. Kurum ve kuruluşların talepleri halinde yabancı kimlik belgesi ile birlikte ibraz edilir. Doğumla Türk vatandaşı olup da, çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden ve nüfus kaydında bu yolda açıklama bulunan kişilerin 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28 nci maddesi ile tanınmış olan hakları kullanmalarında nüfus kayıt örneği de yeterlidir. Şekli, ebadı ve içeriği Bakanlıkça belirlenen bu belgenin, basımı ve dağıtımı Bakanlıkça yapılır. • Yukarıdaki kanun maddesi uyarınca Türk vatandaşlığından izinle çıkan yabancılara aşağıdaki şartları taşımaları halinde "5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge (Mavi Kart)" düzenlenmektedir: 1. Türk vatandaşlığını doğumla kazanmış olmak 2. 5901 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 25. maddesi uyarınca Türk vatandaşlığından çıkma izni almış olmak 3. Türk vatandaşlığından çıkma belgesinin teslim alınması ve nüfus kütüklerindeki kaydın kapalı hale getirilmiş olması 4. Ebeveyne bağlı olarak işlem gören küçüklerin Kanunun 28. maddesi uyarınca Türk vatandaşlığını kaybetmiş olmaları Doğumla Türk vatandaşlığını kazanan ve daha sonra Türk Vatandaşlığından izin almak suretiyle yabancı ülke vatandaşlığına geçenlerin, Türk Vatandaşlığına geçme işlemlerinin tamamlanmasını takip eden 4–8 hafta sonra Mavi Kart müracaatında bulunabilirler. • Dış temsilciliklerimizden çıkma belgesini teslim alarak Türk vatandaşlığından çıkanların Türkiye'deki nüfus kütükleri ortalama olarak 1-2 aylık bir zaman içinde kapalı hale gelmektedir. Bu durumda Mavi Kart başvurularının da bu süre göz nüne alınarak yapılması uygun olacaktır. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 23 • Mavi Kart yurtdışında Büyükelçilik ve Başkonsolosluklarca, yurtiçindeyse Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce veya İkamet edilen yer Valiliğince düzenlenmektedir. • 5203 sayılı kanun yürürlüğe girmeden önce verilmekte olan Pembe Kartlar geçerliliğini korumakta olup, bu kartların Mavi Kartlarla değiştirilmesi gerekmemektedir. • Türk vatandaşlığından çıkma belgesinde ebeveynle birlikte adları geçen küçük çocuklar için de ebeveynin talebi halinde Mavi kart düzenlenecektir. 15 yaşından büyük çocukların belgeleri fotoğraflı, 15 yaşından küçük çocukların belgeleriyse ebeveynin talebi halinde fotoğraflı düzenlenecektir. • Mavi Kart sahipleri, vekâletname düzenlerken yabancı ülke kimlik kartlarını kullanacaklardır. Bu vekâletnameyle vekâlet verdikleri şahsa Mavi kartın da tasdikli bir suretini vermeleri gerekecektir. • Mavi Kart kanunda belirtilen konulara ilişkin işlemler sırasında ibraz edilecek olup, kimlik belgesi yerine geçmez ve başka amaçla kullanılamaz. Mavi Kart sahipleri diğer haklarının yanı sıra Türkiye'de Türk vatandaşı gibi, herhangi bir süre kısıtlamasına tabi olmadan ikamet edebilirler. Bu amaçla sınır kapılarında Mavi Kart'ın ibraz edilmesi gereklidir. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 24 MAVİ--ESKİ PEMBE KART Türk vatandaşlığını izinle kaybeden kişiler hakkında, Doğumla Türk Vatandaşı olup da, İçişleri Bakanlığından vatandaşlıktan çıkma izni almak suretiyle Türk Vatandaşlığını kaybedenler ve bunların vatandaşlıktan çıkma belgesinde kayıtlı reşit olmayan çocuklarının; 403 s.Kanunun 29. maddesi ile kendilerine tanınan haklardan yararlanmaları amacıyla İçişleri Bakanlığı tarafından bir belge verilmektedir. Kurum ve kuruluşlar kendilerine yapılan müracaatlarda 403 s. Kanunun 29. maddesinin uygulanması için söz konusu belge ile birlikte müracaat sahibinin vatandaşı olduğu ülke makamlarınca verilen kimlik belgesi dışında başka bir ispat belgesi talep etmeyeceklerdir. ( Genel yazı 2007/153 Sh. 448 ) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 25 Mavi--Eski Pembe kart 5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge ( Kanunun 29. maddesinde belirtilen konulara ilişkin işlemler sırasında ibraz edilecek bir belge olup, kimlik belgesi yerine geçmez ve başka amaçla kullanılamaz. • • Belge sahiplerinin, vekâlet yoluyla işlem yapmaları halinde, Vekâletnamelerini çıkartırken vatandaşlığını kazandıkları ülkenin resmi kimlik kartını kullanacaklardır. • Bu vekâletname ile vekâlet verdikleri şahsa, 5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belgenin tasdikli bir suretini de vermeleri gerekir ) • • Genel yazı 2005/38 Sh.186 İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 26 Mavi--Eski Pembe kart Türk vatandaşlığından izinle ayrılanların, tapu işlemlerinde vekâlet yoluyla işlem yapmaları halinde, vekâletnamelerini çıkartırken; Yeni vatandaşlığını kazandıkları ülkenin resmi kimlik kartını kullanacaklardır. Bu vekâletname ile birlikte vekâlet verdikleri şahsa, 4112 s. Kanun uygulaması ile ilgili belgenin tasdikli bir suretini de vermeleri gerekir. Bütün kamu kurum ve kuruluşlarının, T.C. vatandaşlığından izinle ayrılanların, 403 S. Kanunun 4112S. Kanunla değişik 29. maddesi kapsamındaki haklardan faydalanmaları hususunda azami dikkat, hassasiyet ve kolaylığı göstermeleri. ( GENELGE 1998/49 ) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 27 MAVİ KART ( ESKİ PEMBE KART ) UYGULAMASI 5203 SAYILI KANUNLA TANINAN HAKLARIN KULLANILMASINA İLİŞKİN BELGE HAKKINDA AÇIKLAMA 1–5203 Sayılı kanunun amacı nedir ? 403 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 20 nci maddesi uyarınca Türk vatandaşlığından çıkma izni isteyen vatandaşlarımız bulundukları ve çalıştıkları ülkelerde daha iyi yaşam şartlarına kavuşmak, ekonomik, sosyal ve siyasal haklardan yararlanmak amacı ile başka bir devlet vatandaşlığına geçmek istemektedirler. Türk vatandaşlığından çıkma izni alan kişilerin nüfus kütüklerindeki kayıtları kapatılmakta ve yabancı muamelesine tabi tutulmakta, dolayısı ile ancak Türk kanunlarının yabancılara tanıdığı haklardan yararlanabilmekteydiler. Bu nedenle de vatandaşlarımız Türkiye’de kazanmış oldukları müktesep haklarını yitirmekteydiler. İşte, 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5203 Sayılı Kanun ile yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızdan 403 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 29 uncu maddesi gereğince yararlanacak olanlar ve yararlanacakları hakların kapsamı genişletilmiştir. 2- 5203 Sayılı Kanun hangi hakları saklı tutmuştur ? a…Türkiye Cumhuriyetinin milli güvenliğine ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklı Kalmak kaydıyla; b… Askerlik hizmetini yapma yükümlülüğü, seçme-seçilme, kamu görevlerine girme, muafın araç veya ev eşyası ithal etme hakları dışında, c… Sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak ve bu hakların kullanımında İlgili kanunlardaki hükümlere tabi olmak şartıyla, Türk vatandaşlarına tanınan haklardan Aynen yararlanmaya devam ederler. 3- 5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge’den kimler yararlanmaktadır? Doğumla Türk vatandaşı olup da, İçişleri Bakanlığından Türk vatandaşlığından çıkma izni alanlar ve bunların Türk vatandaşlığından çıkma belgesinde kayıtlı reşit olmayan çocukları yararlanmaktadır. 4–5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge’den kimler yararlanamaz? *Türk vatandaşlığını doğumla kazanamayıp, sonradan kazananlar. *Bulundukları ülkenin vatandaşlığını ilticacı statüsünde kazananlar bu belgeden yararlanamazlar. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 28 5–5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge nasıl talep edilir? 5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge talebine ilişkin dilekçe ekinde 2 adet fotoğrafla birlikte müracaat edilir. 6–5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge hangi makamlarca verilmektedir? Kişilerin bizzat kendilerinin talebi halinde verilmektedir. Bu belgeyi; yurt dışında Türk konsoloslukları, yurt içinde Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlükleri vermeye yetkilidirler. 7–5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge çocuklar adına düzenlenebilir mi? Türk vatandaşlığından çıkma izin belgesinde kayıtlı olup reşit olmayan çocuklar için, ebeveynlerinin müracaatları halinde bu çocukları adına da müstakil bir belge düzenlenmektedir. 8-5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge kimlik belgesi yerine kullanılabilir mi ? Söz konusu belge, kimlik belgesi yerine kullanılamaz. 9–5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge’nin hangi hallerde değiştirilmesi mümkündür? Kişilerin medeni hallerinde veya kimlik bilgelerinde değişiklik olduğunda bu değişikliğe paralel olarak belgenin değiştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, kaybolması veya yıpranması halinde de yenisinin düzenlenmesi mümkündür. 10–5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge nasıl kullanılmalıdır? a…..Belge, saklı tutulan hakları dışındaki iş ve işlemler sırasında ibraz edilecek bir belge olup, vatandaşlığını kazandıkları ülkenin resmi kimlik kartı ile birlikte kullanılması gerekmektedir. b….Belge sahiplerinin,vekalet yoluyla işlem yapmaları halinde, vekaletnamelerini çıkartırken vatandaşlığını kazandıkları ülkenin resmi kimlik kartını kullanacaklardır. Bu vekâletname ile vekâlet verdikleri şahsa, 5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belgenin tasdikli bir suretini de vermeleri gerekmektedir. c….Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce uygulamada olan 4112 Sayılı Kanun gereği Saklı Tutulan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge sahibi olan kişiler, 5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge sahibi olarak değerlendirilecektir. Kaynak: T.C Dışişleri Bakanlığı İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 29 İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 30 GENELGE 5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Genelge T.C. BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANLIGI TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜGÜ Yabancı İşler Dairesi Başkanlığı SAYI: B091TKG0160001/1365–0/1126/ Ankara KONU: 5203 Sayılı Kanun 15.12.2004 GENELGE: 2004/22–1593 TAPU VE KADASTRO… BÖLGE MÜDÜRLÜGÜNE ILGI: a)… 24.05.2000 tarih ve B021TKG0160001–1365–0/554–574 sayılı genelge. b)… 24.04.2003 tarih ve Bo91TKG0160001–1365–0/433–1565–2003/8 sayılı genelge. c)… İçişleri Bakanlığı Nüfus Ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün 27.10.2004 tarih ve B050NÜV0080000/49264 sayılı genelgesi. 403 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 4112 Sayılı Kanunla değişik 29 uncu maddesini değiştiren 29.06.2004 tarih ve 5203 Sayılı Kanun 06.07.2004 tarih ve 25514 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve kanundan yararlanacak olanlar ile sağlanan hakların kapsamı belirlenmiştir. Buna göre 29 uncu madde; “Bu Kanun gereğince Türk Vatandaşlığını kaybeden kişiler, kayıp tarihinden başlayarak yabancı muamelesine tabi tutulur. Ancak doğumla Türk Vatandaşı olup da, İçişleri Bakanlığından vatandaşlıktan çıkma izni alanlar ve bunların vatandaşlıktan çıkma belgesinde kayıtlı reşit olmayan çocukları; Türkiye Cumhuriyetinin milli güvenliğine ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, askerlik hizmetini yapma yükümlülüğü ve seçme-seçilme, kamu görevlerine girme, muafın araç veya ev eşyası ithal etme hakları dışında, sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak ve bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabi olmak şartıyla Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam ederler. Kanunun 33 ve 35 inci madde hükümleri saklıdır.” seklinde yeniden düzenlenmiştir. İlgi (c) genelge ile de “4112 Sayılı Kanunla Saklı Tutulan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge” nin adinin “5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge” olarak değiştirildiği bildirilmiştir. 403 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununda yapılan bu değişikliğe paralel olarak anılan kanunun uygulanmasına ilişkin yönergenin ilgili maddeleri de yürürlükte bulunmaktadır. Buna göre; 1- 5203 Sayılı Kanun kapsamına giren kişilere, Kanunun 29 uncu maddesinde belirtilen konulara ilişkin işlemler sırasında ibraz edilmesi zorunlu olan ve “5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge” olarak adlandırılan bir belge verilmesi esası getirilmiştir. Bu belgeyi vermeye yurt dışında Türkiye İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 31 Cumhuriyeti Büyükelçilikleri ve Konsoloslukları, yurt içinde ise Nüfus ve Vatandaşlık İsleri Genel Müdürlüğü ile İl Nüfus Ve Vatandaşlık Müdürlükleri görevli ve yetkili kılınmıştır. 2- “5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge”nin Kanunun 29 uncu maddesinde belirtilen konulara ilişkin işlemler sırasında hak sahipliğinin belirlenmesine yönelik olarak ibraz edilmesi gerekmekte olup, Bu belge kimlik belgesi yerine geçmez ve başka amaçla kullanılamaz. 3- Türk vatandaşlığını doğumla kazanmış olup da, sonradan izin almak suretiyle (Asya ve Afrika'daki tüm devletler ile Avrupa'daki Polonya, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Arnavutluk, Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Yugoslavya’nın dağılmasıyla ortaya çıkan Bosna-Hersek, Hırvatistan, Slovenya, Makedonya, Yugoslavya Federal Cumhuriyeti (Sırbistan) vatandaşlığına geçenler hariç) yabancı bir devlet vatandaşlığına geçen veya önceden yabancı bir devlet vatandaşlığına geçip de sonradan çıkma izni alan kişiler ile bunların vatandaşlıktan çıkma belgesinde kayıtlı reşit olmayan çocuklarının taşınmaz mal iktisabı, ferağı, miras ve mülkiyetten ayrı ayni haklara ilişkin her türlü talepleri, yabancılara uygulanan kanuni kısıtlayıcı hükümler uygulanmaksızın aynen Türk vatandaşları gibi merkeze sorulmadan ilgili tapu sicil müdürlüklerinde sonuçlandırılacaktır. 4- 5203 Sayılı Kanuna tabi kişilerden olup da, yukarıdaki maddede parantez içinde gösterilen devletlerin vatandaşlığına geçenler ise, yalnızca miras haklarından Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi yararlanacağından bunların miras haklarına ilişkin talepleri merkeze sorulmadan ilgili tapu sicil müdürlüklerince karşılanacak, miras dışındaki taşınmaz mala ilişkin talepleri ise eskiden olduğu gibi merkeze sorularak alınacak cevaba göre sonuçlandırılacaktır. Bu itibarla; 5203 Sayılı Kanun kapsamına giren kişilerin tapu işlemleri için bizzat başvurmaları halinde, yeni vatandaşlığını kazandıkları ülkenin resmi kimlik kartı veya pasaportun yani sıra “5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge” yi ibraz etmeleri zorunludur. Bu kişilerin vekâlet yoluyla işlem yaptırmaları halinde ise, vekâletnamelerini düzenletirken (Yurt dışında bir noter veya Başkonsolosluktan ya da Türkiye'de bir noterden) yeni vatandaşlığını kazandıkları ülkenin resmi kimlik kartı veya pasaportun yani sıra “5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge” yi ibraz etmeleri gerekmektedir. Bu vekâletname ile birlikte vekâlet verdikleri sahsa “5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge” nin tasdikli bir suretini de vermeleri ve işlem sırasında ibrazı zorunlu bulunmaktadır. 5203 Sayılı Kanundan önce 4112 sayılı Kanuna göre hak sahiplerine verilen “4112 Sayılı Kanunla Saklı Tutulan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge” sahiplerinin müktesep hakları korunduğundan, “5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge” sahibi olarak değerlendirilecek, tapu ve kadastro işlemleri buna göre karşılanacaktır. İlgi (a) genelge yürürlükten kaldırılmıştır. Bilgi edinilmesini, bu yazımızın Bölgenize bağlı tüm tapu sicil ve kadastro müdürlüklerine ulaştırılması ile uygulamanın titizlikle takibini önemle rica ederim. M.Zeki, ADLI Genel, Müdür, V İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 32 İKAMET TEZKERESİ ***** YABANCILARIN OTURMA İZNİ İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 33 İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 34 İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 35 İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 36 İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 37 YABANCILAR İKAMET TEZKERESİ YABANCILAR OTURMA İZİNİ YABANCILARIN İKAMET İZNİ İŞLEMLERİNE İLİŞKİN TANIMLAR 1- Çalışmak Üzere İkamet İzni : 5683 sayılı Yabancıların Türkiye`de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun’un 3. maddesinin 2. fıkrası uyarınca; iş tutmak maksadıyla Türkiye`ye gelen yabancılar, geldikleri tarihten itibaren bir ay zarfında ve her halükârda çalışmaya başlamazdan evvel ikamet tezkeresi oturma izni almış bulunmalıdırlar. Bu durumda, Türkiye’ye çalışmak amacıyla yurtdışından çalışma vizesi alarak gelmiş olan yabancıların, en geç 30 gün içerisinde ve çalışmaya başlamazdan evvel ikamet tezkeresi oturma izni alması gerekmektedir. 2- İkamette Kesinti : ikamet tezkeresi oturma izni hamili olup ta yurtdışına çıkış yapan ve sona eren ikamet tezkeresini geçerli bir nedeni olmaksızın altı ay içerisinde uzattırmayan veya Türkiye’de olmasına rağmen tezkeresinin süresini yine altı ay içerisinde uzattırmamak suretiyle ülkede izinsiz ikametli olarak bulunması anlamına gelir. 3- ikamet tezkeresi oturma izni İçin Müracaat Süresi; Çeşitli amaçlara yönelik uzun veya kısa süreli vizelerle veya vize muafiyeti, bandrol veya kaşe vizelerle Türkiye'ye gelen yabancıların, 5683 sayılı kanunun 3 üncü maddesi ile bu maddenin uygulamasını gösteren ve yukarıda detayları verilen 1961 tarihli Kararname çerçevesinde ikamet tezkeresi oturma izni almaları gerekmektedir. Örneğin, Bir yıllık ikamet hakkı bahşeden uzun süreli bir vize ile Türkiye'ye gelen bir Alman vatandaşının üç ayın sonunda, aynı tür bir vize ile gelen bir Ürdün vatandaşının ise bir aydan sonra, (Ancak, talep edenlere giriş tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ikamet tezkeresi oturma izni düzenlenebilir.) Üç aylık vize muafiyeti ile gelen bir yabancının üç ayın sonunda,Üç aydan az sürelere sahip vize muafiyeti veya diğer vizelerle gelenlerin bu sürelerinin sonunda,ikamet tezkeresi oturma izni bulunanların, tezkerelerinin bitim tarihinden itibaren 15 gün içinde,Türkiye'de çalışacak yabancıların ise çalışmaya başlamadan evvel, emniyet makamlarından ikamet tezkeresi oturma izni almaları icap etmektedir kalem kamera.Dolayısıyla yabancıların ikamet tezkeresi oturma izni almadan kalabilecekleri sürenin sonu, aynı zamanda tanzim edilen ikamet tezkerelerinin başlangıcı olmaktadır. Bu arada, çalışma, öğrenim, araştırma, uzun süreli kalma gibi amaçlarla dış temsilciliklerimizden vize alarak gelen yabancılara ise talepleri halinde giriş tarihi esas alınarak da ikamet tezkeresi oturma izni tanzim edilebilecektir. Ancak, bandrol ve kaşe vizelerle veya vize muafiyetinden istifade ederek gelen yabancılara verilecek ikamet izinlerinde bu vizelerin bitiş tarihi ikamet tezkeresinin başlangıcı olarak kabul edilecektir. Uzun süreli ikamet hakkı bahşeden vizelerle gelip, yukarıda öngörülen süreler içinde müracaat ederek ikamet tezkeresi oturma izni almayan yabancılardan, Türkiye'den çıkışları sırasında, 492 sayılı Harçlar Kanununa istinaden her yıl Maliye Bakanlığınca belirlenerek Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle yürürlüğe giren harç miktarlar üzerinden hesaplama yapılarak, ihlalde bulundukları tarihteki harç miktarının bir kat fazlası alınmak suretiyle cezalı ikamet harcı ve ikamet tezkeresi bedeli tahsil edilmektedir. a- İlk defa ikamet izni alacaklar : Bu yabancılar, vize veya vize muafiyet süresi içerisinde başvuru yapmak zorundadırlar. b- ikamet tezkeresi oturma izni almış olup da süresini uzatacak yabancılar : Bu yabancıların tezkere süresinin bitiminden itibaren izinlerini on beş gün içerisinde uzatabilme hakları mevcuttur. Bu itibarla Türkiye'de ikamet tezkeresi oturma izni alan ve ikametinin sona ermesinden itibaren on beş gün içerisinde yurdumuzdan çıkış yapan İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 38 yabancılardan kat'i suretle cezalı ikamet harcı ve defter bedeli alınmamaktadır. Bu nedenle ilgililerin fazladan ceza ödememeleri için zamanında başvuruda bulunmaları gerekmektedir. İKAMET TEZKERELERİNİN YENİLENMESİ VEYA SÜRELERİNİN UZATILMASI a- Türkiye'de ikamet tezkerelerini yenilemek veya süresini uzatmak isteyen yabancılar bu tezkerede yazılı sürenin sona ermesinden itibaren on beş gün içerisinde Emniyet makamlarına bizzat veya bilvasıta müracaat ederek yenisini almaya veya süresini uzattırmaya yükümlüdür. b- Süresi biten ikamet tezkereleri üzerinde en fazla dört defa uzatma işlemi yapılabilir. c- Yabancının konumu değişmiş olsa dahi (adres, iş, statü, medeni hal ve ikamet tezkeresini aldığı ilden başka bir ile nakil v.b. durumlardaki değişiklikler) kendisine ikamet izni verilecek ise uzatmanın aynı tezkere üzerinde yapılması gerekmektedir İKAMET TEZKERELERİNİN SÜRESİ VE UZATILMASI; ikamet tezkerelerinin süresi beş seneliktir. Karşılıklılık ilkesi uyarınca bu süre, Dışişleri Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle İçişleri Bakanlığı tarafından, daha uzun veya daha kısa olarak tespit edilebilir. Süresi biten ikamet tezkeresi oturma izni üzerinde en fazla dört defa uzatma işlemi yapılabilir. İkamet tezkerelerinin dört defaya kadar temdit edilmesi, 5683 Sayılı Kanunun 4360 Sayılı Kanunla Değişik 9’uncu maddesinin bir gereğidir. Bu sebeple, daha önceden hangi amaçla alınmış olursa olsun, dört defa uzatma hakkı dolmamış ise aynı tezkere üzerinden temdit işlemi yapılır. İKAMET TEZKERELERİNİ KAYBEDENLER : İkamet tezkerelerini kaybedenler derhal ilgili makama müracaatla yenisini almaya mecburdurlar. Bunlara kaybettikleri ikamet tezkerelerinin süresince muteber olmak üzere yeniden ikamet tezkeresi oturma izni verilir. Bunların yerine verilecek yeni ikamet tezkerelerinden harca tabi olanlar için 492 Sayılı Harçlar kanununda yazılı harçların yarısı alınır. TÜRKİYE'DEN AYRILANLARIN İKAMET TEZKERELERİ : Süresi bitmiş dahi olsa ikamet tezkereleri çıkış esnasında yabancıdan alınmayacaktır. İKAMETTE KESİNTİ : Mazeretsiz olarak Türkiye'deki İkametine altı aydan fazla ara veren yabancıların daha sonra yapacakları ikamet izin taleplerinde önceden almış oldukları ikamet izinlerinin toplamı dikkate alınmaz. Bu kişiler hakkında Türkiye’de ilk defa ikamet izni talebinde bulunan yabancılar gibi işlem yapılır. Ancak yabancının tedavi, öğrenim, askerlik görevi yapmak gibi mücbir sebeplerle yurt dışında kalmaları halinde ikamet iznindeki ara verilen süre altı ayı geçse dahi, ikamet iznine ara vermiş sayılmaz. Bu gibi kişilerden mazeretini ortaya koyacak bilgi ve belgeler talep edilir. (sağlık raporu, eğitim ve öğretim gördüğüne veya askerlik görevini yaptığına ilişkin belge, v.s.) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 39 T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Genelge No: 155 Genelge Tarihi: 02.10.2003 Sayı: B.05,1.EGM.0.13.05.03. Konu: Yabancıların Çalışma İzinleri, Çalışma Vizeleri ve İkamet Tezkereleri. DOSYA İLGİ: a) 4817 Sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun. b) 29.08.2003 tarih ve 25214 sayı ile Resmi Gazete’de yayımlanan Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği. c) 29.08.2003 tarih ve 25214 sayı ile Resmi Gazete’de yayımlanan Doğrudan Yabancı Yatırımlarda Yabancı Uyruklu Personel İstihdamı Hakkında Yönetmelik. d) 17.07.2000 tarih ve 162 sayılı genelgemiz. e) 20.03.2003 tarih ve 49 sayılı genelgemiz. f) 15.08.2003 tarih ve 130 sayılı genelgemiz. Bugüne kadar yabancıların Türkiye’de çalışma izinleri işlemleri, 71 Kanun ve yine bazı kanunlara dayanılarak çıkarılan Yönetmelikler çerçevesinde yürütüle gelmiştir. Bu nedenle; —Mevzuat dağınıklığını gidermek, —Etkin denetim mekanizması oluşturmak, —Denetimle birlikte caydırıcı cezalar tatbik etmek, —Bürokratik işlemlerden kaynaklanan gecikmeleri azaltmak, —Bu konuda bir veri bankası oluşturabilmek, —Yabancıların çalışma izinlerini AB müktesebatı ile uyumlu hale getirmek, —Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu gerçek yabancı işgücünün Türkiye’ye gelmesini sağlamak, Amacı ile hazırlanan “4817 Sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun” 06.03.2003 tarihinde 25040 sayı ile, bu Kanunun 22 nci maddesine istinaden hazırlanan “Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 40 Yönetmeliği” (YÇİHKUY)’de 29.08.2003 tarihinde 25214 sayı ile Resmî Gazete’de yayımlanmış, 06.09.2003 tarihinden itibaren gerek Kanun gerekse Yönetmelik yürürlüğe girmiştir. Bunun yanında, yukarıdaki düzenlemelere paralel olarak 4817 Sayılı Kanunun 23 ncü maddesi uyarınca, “Doğrudan Yabancı Yatırımlarda Yabancı Uyruklu Personel İstihdamı Hakkında Yönetmelik” (DYYYUPİHY)’de 29.08.2003 tarih ve 25214 sayı ile Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlük kazanmıştır.(Anılan Kanun ve Yönetmelikler ile başvuruda istenilen belge formlar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının www.csgb.gov.tr adresinden temin edilebilir.) Dolayısıyla, yabancıların Türkiye’de çalışma izinleri ile ilgili işlemlerde yeni bir döneme girilmiş olup, bundan böyle yabancıların çalışma izni işlemleri aşağıda belirlenen usul ve esaslar üzerinden yürütülecektir: A-ÇALIŞMA İZNİ BAŞVURULARI Yabancılar çalışma izni başvurularını yurt dışından Türkiye Cumhuriyeti temsilciliklerine, Türkiye’de öğrenim amacıyla verilen ikamet izinleri hariç en az 6 ay süreli ikamet izni almış olup da bu süresi sona ermemiş olan yabancılar veya bunların işverenleri ise yurt içinden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına doğrudan yapabileceklerdir.(YÇİHKUY Md.6-7) Ancak, turistik vize ya da çalışma amacı dışındaki vizelerle veya iki ülke arasındaki vize muafiyeti programı ve diğer vize kolaylıklarından yararlanarak Türkiye’ye gelmiş olan ve ikamet tezkeresi olmayan yabancıların, çalışma izni için yurt içinden başvuruları alınmaz.(YÇİHKUY Md.7) (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ) Diğer taraftan, özellik arzeden doğrudan yabancı yatırımlarda istihdam edilecek kilit personel statüsündeki yabancılar veya bunların işverenleri; yabancının Türkiye’de yasal olarak bulunması halinde, çalışma izni müracaatlarını doğrudan Bakanlığa yapabilirler.(DYYYUPİHY Md.8) (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ) B-ÇALIŞMA İZİNLERİNİN VERİLMESİ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ilgili bakanlık ve mercilerin görüşlerini de dikkate almak suretiyle çalışma izni başvurusunu sonuçlandırır. Çalışma izni kararı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yurtdışından yapılan başvurularda başvuru yapan yabancıya iletilmek üzere Türkiye Cumhuriyeti temsilciliklerine, yurtiçinden yapılan başvurularda ise yabancıya veya işverene bildirilir.(YÇİHKUY Md.18) (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ) Bunun yanında, çalışma iznine ilişkin olumlu kararlar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından ikamet izni işlemleri için yabancının çalışacağı işyerinin bulunduğu valiliğe, bağımsız çalışma izni verilen yabancılar için ise yabancının ikamet ettiği valiliğe bildirilir. (YÇİHKUY Md.i8) (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı) C-ÇALIŞMA İZİNLERİNİN GEÇERLİLİĞİ Bilindiği üzere, 5683 Sayılı Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanunun 3 ncü maddesi uyarınca, ilgili kurumlarca verilen çalışma izinleri, emniyet makamlarından alınacak “çalışma amaçlı ikamet tezkeresi” ile geçerlilik kazanmaktadır. Eskiden olduğu gibi Türkiye’de çalışacak bir yabancının sırası ile; -Çalışma izni, (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı) -Çalışma vizesi, (Türkiye’nin dış temsilcilikleri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 41 -Çalışma amaçlı ikamet tezkeresi, (ilgili emniyet makamları) alma işlemlerini tamamlamış olması gerekmektedir. D- DIŞ TEMSİLCİLİKLERİMİZE YAPILAN ÇALIŞMA İZNİ VE ÇALIŞMA VİZESİ BAŞVURULARINDA İZLENECEK YÖNTEM Dış temsilciliklerimiz kanalı ile çalışma izni ve çalışma vizesi ile buna bağlı olarak emniyet makamlarından çalışma meşruhatlı ikamet tezkeresi alınması sırasındaki bürokratik işlemlerin ortadan kaldırılması amacıyla 29.08.2003 tarihinde ilgili Bakanlıklar ile yapılan protokol uyarınca aşağıda belirlenen esaslara göre hareket edilmesi uygun görülmüştür: Yurt dışından yapılan çalışma izni ve vizesine ilişkin müracaatlar Dışişleri Bakanlığı kanalı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve MİT Müsteşarlığına eş zamanlı olarak gönderilir.(Dışişleri Bakanlığı) Bu talepler, Dışişleri Bakanlığının teleks mesajının tarihi esas alınarak, 30 gün içerisinde Bakanlığımızdan olumsuz bir cevap alınmadığı takdirde, ikamet tezkeresi verilmesine esas teşkil edecek çalışma izni ve çalışma vizesi hakkındaki görüşümüz olumlu kabul edilecektir. (Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Dışişleri ve İçişleri Bakanlıkları ) Bunun yanında, yukarıdaki düzenlemelere paralel olarak 4817 Sayılı Kanunun 23 ncü maddesi uyarınca, “Doğrudan Yabancı Yatırımlarda Yabancı Uyruklu Personel İstihdamı Hakkında Yönetmelik” kapsamındaki çalışma izni ve vizesi taleplerinde bu süre on gün olarak kabul edilecektir.(Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Dışişleri ve İçişleri Bakanlıkları ) E-ÇALIŞMA VİZESİ ŞARTI VE İSTİSNASI a.Türkiye’de öğrenim amacıyla verilen ikamet izinleri hariç, herhangi bir sebebe istinaden en az altı ay süreli ikamet izni almış olup da bu izin süresi içerisinde çalışma izni verilmiş olan yabancılardan (çalışma izninin verildiği tarihte ikamet tezkeresinin süresi sona ermiş olan yabancılar ise çalışma vizesi almak zorundadırlar), b. Süresi sona eren çalışma izninin uzatılması için, sürenin bitiminden itibaren en geç onbeş gün içinde uzatma başvurusunda bulunulması gerekmekte olup, bu süreden sonra yapılan uzatma başvuruları, ilk defa başvuru yapan yabancılara uygulanan esaslara tabi olacağından (YÇİHKUY Md.8) anılan süre içerisinde çalışma izni uzatma başvurusu kabul edilerek çalışma izin süresi uzatılan yabancılardan, c.4817 Sayılı Kanunun 2 nci maddesinin b fıkrası ile kapsam dışı bırakılan ve kanunlarla verilen yetkiye dayanarak Bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarında bizzat istihdam edilen yabancılardan, Türkiye’nin dış temsilcilikleri kanalıyla çalışma vizesi almaları koşulu aranmaz. F-ÇALIŞMA İZİNLERİNİN TÜRLERİ a.Süreli Çalışma İzni Belirli bir işyeri veya işletmede ve belirli bir meslekte çalışmak ve en çok bir yıl geçerli olmak üzere verilen izindir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı süreli çalışma izninin geçerlilik alanının şehir, idarî sınır veya coğrafî bölge gibi girdileri baz alarak genişletebilme veya daraltma yetkisine sahiptir. Şayet böyle bir durum söz konusu ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu kararını ilgili mercilere bildirir. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 42 Bir yıllık kanunî çalışma süresinden sonra aynı iş yeri veya işletme ve aynı meslekte çalışmak üzere çalışma izninin süresi en fazla iki yıl daha; üç yıllık kanunî çalışma süresinin sonunda ise aynı meslekte dilediği iş verenin yanında çalışmak üzere çalışma izninin süresi en fazla üç yıl daha uzatılabilecektir. (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı) Çalışma izni ve çalışma vizesi işlemlerini tamamlayan yabancılara çalışma izin süresine paralel olarak, resen çalışma amaçlı ikamet tezkeresi tanzim edilecektir. Aynı şekilde, süresi bittiğinde de çalışma izni süresine paralel olarak resen uzatılacaktır.(ilgili valilik) Türkiye’ye çalışmak üzere gelen bir yabancının eş ve bakmakla yükümlü olduğu çocuklarına da yabancının kendisi ile birlikte en az beş yıl kanuni ve kesintisiz ikamet etmiş olmaları koşuluyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çalışma izni verilebilecektir. Ancak bunların çalışabilmleleri için öğrenci olmamaları koşulu aranacaktır. (YÇİHKUY Md.28-30) (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ilgili valilik) En az beş yıllık kanunî ve kesintisiz ikamet koşulunun yerine getirilip getirilmediği ise emniyet makamlarından alınacak belge ile kanıtlanacaktır. Bu belgenin tanziminde, genelgenin kanunî ve kesintisiz ikameti gösterir belgenin tanzimi ve ibrazına ilişkin usullerin belirlendiği “G” bölümüne göre hareket edilecektir. (YÇİHKUY Md.29) (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ilgili valilik) b.Süresiz Çalışma İzni Türkiye’de en az sekiz yıl kanuni ve kesintisiz ikamet eden veya toplam altı yıl kanunî çalışması olan yabancılara; belirli bir işletme, meslek, mülkî veya coğrafî alanla sınırlandırılmaksızın verilen izindir. Süresiz çalışma izni için gerekli olan Türkiye’de en az sekiz yıl kanunî ve kesintisiz ikamet ettiğine ilişkin tespitte ve bu belgenin gerektiğinde emniyet makamlarınca tanziminde, genelgenin kanunî ve kesintisiz ikameti gösterir belgenin tanzimi ve ibrazına ilişkin usullerin belirlendiği “G” bölümüne göre hareket edilecektir. (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ilgili valilik) Süresiz çalışma izni almış olan yabancıların çalışma amaçlı ikamet tezkereleri, yabancının talebi ve varsa sözleşme süresi dikkate alınarak, her defasında resen beş yıla kadar verilebilecek ancak pasaport süresi aşılmayacaktır. (YÇİHKUY Md.35) (ilgili valilik) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca süresiz çalışma izni verilmiş olan bir yabancının millî güvenlik, kamu düzeni, kamu sağlığı ve genel ahlak açısından ikametinin uzatılmasında sakınca görüldüğü takdirde yabancıların durumu Bakanlığa aktarılarak alınacak talimata göre işlem yapılacaktır.(ilgili valilik) Bakanlıkta yapılacak değerlendirmeden sonra, ikametinin uzatılması uygun görülmeyen yabancılar hakkında süresiz çalışma izninin iptali için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bilgi verilir.(İçişleri Bakanlığı) c.Bağımsız Çalışma İzni Yabancıların Türkiye’de en az beş yıl kanuni ve kesintisiz ikamet etmiş olmaları, çalışmalarının ekonomik kalkınma açısından katma değer yaratması ve istihdam üzerinde olumlu etki yapacak olması koşulu ile verilen izindir. Bağımsız çalışma izni için gerekli olan Türkiye’de en az beş yıl kanunî ve kesintisiz ikamet ettiğine ilişkin tespit ve bu belgenin gerektiğinde emniyet makamlarınca tanziminde, genelgenin kanunî ve kesintisiz ikameti gösterir belgenin tanzimi ve ibrazına ilişkin usullerin belirlendiği “G” bölümüne göre hareket edilecektir. (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ilgili valilik) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 43 Bağımsız çalışma izni almış olan yabancıların çalışma amaçlı ikamet tezkereleri, yabancının talebi de dikkate alınarak, her defasında resen beş yıla kadar verilebilecek ancak pasaport süresi aşılmayacaktır. (YÇİHKUY Md.39) (ilgili valilik) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca bağımsız çalışma izni verilmiş olan bir yabancının millî güvenlik, kamu düzeni, kamu sağlığı ve genel ahlak açısından ikametinin uzatılmasında sakınca görüldüğü takdirde yabancıların durumu Bakanlığa aktarılarak alınacak talimata göre işlem yapılacaktır.(ilgili valilik) Bakanlıkta yapılacak değerlendirmeden sonra, ikametinin uzatılması uygun görülmeyen yabancılar hakkında bağımsız çalışma izninin iptali için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bilgi verilir.(YÇİHKUY Md.39) (İçişleri Bakanlığı) Bağımsız çalışma izni verilmesi için müracaat eden yabancıya, izin işlemlerini tamamlayabilmesini teminen verildiği tarihten itibaren üç ay süreyle geçerli “Bağımsız Çalışma İzni Müracaat Belgesi” verileceğinden (YÇİHKUY Md.41/42), vize veya vize muafiyet süresi yeterli olmayanlara müracaat etmeleri halinde “belge geçerlilik süresini aşmamak” kaydı ile ikamet tezkeresi resen tanzim edilecektir.(ilgili valilik) Yabancıya bağımsız çalışma izni verilmemesi halinde, ticaret sicil kayıtlarını tutan makama ve yabancının Türkiye’deki durumunun ikamet izni açısından değerlendirilebilmesi ve gerektiğinde yabancının izinsiz ikametinin önlenmesi amacıyla Bakanlıkça emniyet makamlarına bilgi verilir.(YÇİHKUY Md.42)(Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ) G-KANUNÎ VE KESİNTİSİZ İKAMETİ GÖSTERİR BELGENİN TANZİMİNE İLİŞKİN İŞLEMLER AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE YERİNE GETİRİLECEKTİR Bilindiği üzere ikamet tezkereleri üzerinde dört defa uzatma işlemi yapılabilmektedir. Yabancının sahip olduğu ikamet tezkeresinin tetkikinden Yönetmelikte öngörülen süreler kadar ikamet izni aldığı anlaşılanlar hakkında emniyet makamlarından ayrıca bir belge istenilmesine gerek bulunmamaktadır. (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı) Ancak, ikamet tezkeresinin tetkikinden Yönetmelikte öngörülen süreler kadar kesintisiz ikamet izni aldığı anlaşılamayan, fakat Türkiye’de uzun süredir ikamet izni alarak oturduğunu ileri sürenlerden, emniyet makamları tarafından tanzim edillmiş bu durumunu gösteren belgeyi ibraz etmeleri istenecektir. (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ) Süreli çalışma iznine sahip yabancıların eş ve çocuklarının kanunî ve kesintisiz ikamet sürelerinin hesaplanmasında öğrenimde geçen süreler dikkate alınır. Süresiz çalışma izini için gerekli olan, yabancının en az sekiz yıl kanuni ve kesintisiz ikamet etmiş olması koşulunun yerine getirilip getirilmediği hesaplanırken, öğrenimde geçen süreler dikkate alınmaz. Ancak süresiz çalışma izni verilen yabancının beraberinde Türkiye’ye gelerek birlikte ikamet eden ve aynı zamanda öğrenim gören eş ve çocuklarının öğrenim süreleri ise ikametten sayılır. (YÇİHKUY Md.33) (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ilgili valilik) Bağımsız çalışma izini için gerekli olan, yabancının beş yıl kanuni ve kesintisiz ikamet etmiş olması koşulunun yerine getirilip getirilmediği hesaplanırken öğrenimde geçen süreler dikkate alınmaz.(ilgili valilik) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 44 Ancak, bağımsız çalışma izni verilen yabancının beraberinde Türkiye’ye gelerek birlikte ikamet eden aynı zamanda öğrenim gören eş ve çocuklarının öğrenim süreleri ise ikametten sayılır. (YÇİHKUY Md.38) (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ilgili valilik) Bu tür taleplerde yabancının Türkiye’deki kesintisiz ikamet izni toplamı Kanunun 9, Yönetmeliğin 15 nci maddesine göre belirlenerek ilgiliye yazılı olarak verilecektir. Kesintisiz ikamet izni süresinin hesaplanmasında yabancının Türkiye’de ikamet tezkeresi ile kalıp kalmadığı noktasına özellikle dikkat edilecektir. Türkiye’de bulunmasına rağmen ikamet tezkeresini altı aydan fazla süreyle temdit ettirmeyerek ikamet izni ihlalinde bulunan yabancıya kesintisiz ikamet izni belgesi verilmeyecektir. Bunun dışında ikamet hesaplamasında toplam olarak yönetmelik de öngörülen süreyle ikamet izni almış olup da altı ayı aşmayan ikamet izni ihlalleri ile, ikamet tezkeresi olmasına rağmen altı aydan az veya fazla sürelerle Türkiye dışında kalmış olanlara anılan Kanun ve Yönetmelik uyarınca kesintisiz ikamet izni belgesi verilecektir.(YÇİHKUY Md.15) (ilgili valilik) H-ÇALIŞMA İZİNLERİNDE İSTİSNALAR Yukarıda açıklandığı üzere süresiz ve bağımsız çalışma izinlerinin verilebilmesi için kanuni ve kesintisiz olarak Türkiye’de belirli sürelerde ikamet etmiş olma şartı aranmaktadır. Buna göre; —Türk vatandaşı ile evli olanlara, —Yerleşmiş Sayılan Yabancılar ve çocuklarına, —Türk vatandaşlığını 403 Sayılı Kanunun 19, 27 ve 28 ncu maddeleri kapsamında kaybedenlere, —Rüşt yaşını doldurmadan Türkiye’ye gelerek eğitimini Türkiye’de tamamlayanlara, —2510 Sayılı İskân Kanunu kapsamında olanlara, —Avrupa Birliği üyesi vatandaşları ile bunların eş ve çocuklarına, —Büyükelçilik, konsolosluk ve uluslararası kuruluşların Türkiye’deki temsilciliklerinde görevlendirilenler ile eş ve çocuklarına, —Bilimsel, kültürel ve sportif amaçlarla kısa süreli gelenlere ve -Kilit personel niteliğindeki yabancılara çalışma izinleri istisnaî olarak verilebilecektir.(Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı) ((YÇİHKUY Md.43–53) Bu çerçevede; a. Türk vatandaşı ile evli olanlar İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 45 Türk vatandaşı ile evli olması nedeniyle istisnaî kapsamda çalışma izni almış olan yabancıların evli kalma süresi üç yılı doldurmadan evliliğin sona ermesi veya yapılacak araştırmada evliliğin aile birliği kurmak amacıyla yapılmadığının belirlenmesi durumunda çalışma izin belgesi geçerliliğini kaybedeceğinden (YÇİHKUY Md.44), bu izne istinaden verilmiş olan çalışma amaçlı ikamet tezkeresi iptal edilerek Bakanlığımız ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bilgi verilecektir.(ilgili valilik) b.Yerleşmiş sayılan yabancı ve çocukları Yerleşmiş sayılan yabancı kavramından; ülkemize gelerek genelde tatil bölgelerine yerleşen ve buralarda gayrimenkul satın almış olanlar, ülkemizde kalmak ve fiilen yerleşmek niyetiyle gelmiş olanlar, Türkiye’yi kendi iradesi veya ailesine tabi olarak, şahsi hayatı için yakın ilişkiler kurduğu yer sayanlar, yine ülkemizi, ekonomik faaliyetleri, sosyal irtibatları ve yaşamak için hayatlarının merkezi haline getiren yabancılar gibi şartlardan bir veya birkaçını taşıyan yabancılar anlaşılacaktır. Bu yabancılardan, Türkiye’de en az üç yıl süreyle kanunî ve kesintisiz ikamet izni bulunanlara talepleri halinde istisnai çalışma izni müracaatı için “Türkiye’de Yerleşik Sayılan Yabancı” olduğuna ilişkin belge verilecektir.(ilgili valilik) Bununla birlikte, Türkiye’de yerleşmiş olan yabancıların Türk vatandaşı eşinden olan çocuklarının çalışma izinleri de istisnaî olarak verileceğinden, söz konusu çocuklara da talepleri halinde “Türkiye’de Yasal Olarak Bulunduklarına İlişkin Belge” düzenlenecektir.(ilgili valilik) c. Türk vatandaşlığını kaybedenler 403 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 19, 27 ve 28 nci maddeleri kapsamında bulunan yabancılara da istisnaî çalışma izni verilebileceğinden, bu yabancılar nüfus müdürlüklerinden veya Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden bu konuda alacakları belgelerini ibraz ederler.(Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, ilgili valilik) d. 2510 Sayılı İskân Kanunu kapsamında olanlar; 2510 Sayılı İsyan Kanunu kapsamında olanlara da istisnaî çalışma izni verileceğinden, bu kapsamdaki çalışma izni talepleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından İçişleri Bakanlığına aktarılarak alınacak görüş doğrultusunda sonuçlandırılır.(Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı) I–2527 SAYILI TÜRK SOYLU YABANCILARIN TÜRKİYE’DE MESLEK VE SANATLARINI SERBESTÇE YAPABİLMELERİNE, KAMU VEYA ÖZEL KURUM, KURULUŞ VEYA İŞYERLERİNDE ÇALIŞTIRILABİLMELERİNE İLİŞKİN KANUN KAPSAMINDA YAPILACAK ÇALIŞMA İZNİ BAŞVURULARI Söz konusu Kanunun amacı; Türkiye’de ikamet eden Türk soylu yabancıların ihtiyaç duyulan meslek ve sanatları serbestçe yapabilmelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Güvenlik Teşkilâtı hariç olmak üzere kamu, özel kuruluş veya işyerlerinde bu meslek ve sanat dallarında çalıştırılabilmelerine imkân sağlamaktır. 4817 sayılı Kanundan önce, bu izinler Dışişleri ve ilgili bakanlıkların görüşleri alınarak İçişleri Bakanlığınca verilmekte iken, söz konusu Kanunun yürürlüğe girmesiyle bundan böyle bu izinler, İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları ile diğer ilgili bakanlık ve kuruluşların görüşleri alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca verilecektir. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 46 Bugüne kadar valiliklerce alınmakta olan başvurular bundan böyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yönlendirilecektir.(ilgili valilik) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, yurt içinden çalışma izni başvurusunda bulunabilme hakkı bulunanların başvurularını alarak çalışma izni ile ilgili prosedürü başlatacak, diğerlerinin ise başvurularını dış temsilcilikler kanalı ile yapmaları hususunda yönlendirecektir. Başvuruda bulunan yabancıların Türk soylu olup-olmadıklarının tespiti konusunda Dışişleri ve İçişleri Bakanlıkları ile MİT Müsteşarlığının görüşleri esas alınır.(Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı) İ-BELGELİ TURİZM İŞLETMELERİNDE ÇALIŞACAKLAR a.Başvuru; 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 4817 Sayılı Kanunla değişik 18 inci maddesi kapsamında, “yabancı uzman personel” ve “yabancı sanatçılara” Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığının görüşleri alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca verilecek izinler için yapılacak başvurular, Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde belirtilen usule göre yapılacaktır. b.Çalışma Vizesi Zorunluluğu ve İzlenecek Yöntem Bu kapsamda çalışma izni alan yabancı sanatçıların, çalışma izni geçerlilik süresini uzattırma veya işyeri değişikliği nedeniyle yeni aldıkları çalışma iznine istinaden ikamet tezkeresi alabilmeleri veya mevcut tezkerelerinin süresini uzattırabilmeleri için, her defasında Türkiye’nin dış temsilciliklerinden çalışma vizesi alarak gelmeleri şartı aranır.(ilgili valilik) Bu uyarıya, çalışma izin yazısı içerisinde yer verilir. (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı) Yabancılar veya yabancıyı çalıştıracak müesseseler iş yeri değişikliği veya izin süresini uzattırma başvurularını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yapabileceklerdir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu başvuruları değerlendirdikten sonra çalışma izni verilip verilmediğine ilişkin işlemlerin sonucunu Dışişleri Bakanlığına bildirir.(Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı) Söz konusu yabancılar çalışma vizesi için dış temsilciliklerden başvuruda bulunurlar. Başvurular, Dışişleri Bakanlığı kanalı ile Bakanlığımıza intikal ettirilerek, diğer başvurularda olduğu gibi işlemler, 30 günlük bekleme süresi esas alınarak sonuçlandırılır.(Dışişleri Bakanlığı) Yabancıya dış temsilciliğimizce çalışma vizesi verilebilmesi için çalışma vizesi ve çalışma izni taleplerinden her ikisinin de olumlu olması zorunludur. İkisinden biri olumsuz ise yabancıya çalışma vizesi verilmez. (Dışişleri Bakanlığı, Dış temsilcilik) c.Çalışma izni Başvurularının Değerlendirmesinde Dikkat Edilecek Hususlar İş sözleşmeleri; Türkçe ve Rusça olmak üzere en az iki dilde hazırlanmış olacaktır. (Şayet yabancının ana dilinde sözleşme imzalanacaksa, iş sözleşmesinin Türkçe ve ana dilde olmak üzere iki dilde yapılmış olması yeterlidir.) İş sözleşmelerinde; İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 47 —Yabancı sanatçıların çalışma sürelerini müteakip memleketlerine dönüşlerinde dönüş biletleri ile yol masraflarının müesseselerince karşılanacağını taahhüt edeceklerine ilişkin kayıt, —Ücretin her altı ayda bir değişen asgarî ücretten daha düşük olamayacağına ilişkin bir ibare, —Vergi numarası, —Çalışanın haklarının yanısıra, gerektiğinde danışılmak üzere 155 Polis İmdat numarası ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı Bölge Müdürlüklerinin irtibat telefonları, yer alacaktır. —Yabancı sanatçı çalıştıracak Belgeli Turizm İşletmelerinin, bir önceki yıl için en az 40.000 ABD Doları veya muadili dövizi sağlamış olmaları ve bunu belgelemeleri, yeni açılacak işletmelerin ise müteakip yıl için anılan miktarda dövizi sağlayacaklarını taahhüt etmeleri gerekmektedir. —Yabancı sanatçıların uluslar arası üne sahip veya aynı düzeyde yabancı işletmelerde program yaparak çalışmış sanatçılar ve topluluklar olduklarını gösteren bonservislerinin, usulüne uygun olup olmadığı tetkik edilerek, ciddiyeti konusunda tereddüt bulunan müesseselerin bonservisleriyle ilgili detaylı araştırma yapıldıktan sonra işlem sonuçlandırılacaktır. —Yabancı sanatçıların çalışma izni başvurularında, yukarıda belirtilen hususların yerine getirilip getirilmediği incelenir, eksiklik bulunanlara çalışma izni verilmez. —Yabancı sanatkârlara verilecek çalışma izinlerinde, çalışacakları yerin sahne kapasiteleri dikkate alınır. (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı) d.Söz konusu sanatçıların çalışma vizeleri; —Bonservislerini aldıkları ajans ile ilgilerinin bulunup bulunmadığı, bonservisin usulüne uygun olup olmadığı, —Türkiye’de çalışacakları yerin ismi ve bulunduğu şehir hakkında bilgi sahibi olup olmadıkları, —Çalışma koşulları (maaş, mesai saatleri vs.) hakkında ayrıntılı bilgilerinin bulunup bulunmadığı ve alacakları maaşın asgari ücretin altında olup olmadığı, —Aynı zamanda konsomasyon yapmayacakları hususlarında olumlu kanaat edinilmesi halinde verilecektir.(Dış Temsilcilik) e.İkamet tezkerelerinin tanzimi; Yabancıların ikamet tezkereleri; —Çalışma izni almaları, —Dış temsilciliklerden çalışma vizesi alarak gelmiş olmaları, Kaydı ile çalışma amaçlı ikamet tezkereleri resen tanzim edilecektir. (İlgili Valilik) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 48 f.Konsomasyon Yapanlar; Danıştay 6.Dairesinin 2001/2181, Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 1999/00226, 1999/01051 ve 1999/01054 sayılı kararları uyarınca, Belgeli Turizm İşletmelerinde çalışacak sanatçı ve topluluklara statülerine uygun olarak çalışma izinlerinin verilmesi gerektiğinden, genel ahlakı ve kamu güvenliğinin sağlanması yönünden kamu esenliği ve kamu ahlâkı açısından yabancı sanatçılar ve topluluklarının sanatsal faaliyetlerinin dışında konsomasyon yapmalarına izin verilmeyecektir. İkamet tezkerelerinin tanzimi sırasında ilgi (f) genelge ekinde Türkçe, İngilizce ve Rusça olarak hazırlanmış olan ve yabancı sanatçıların çalıştıkları süre içerisinde “konsomasyon yapmayacaklarına/yaptırmayacaklarına” dair metin, yabancı sanatçılara ve onları çalıştıracak işyeri yetkililerine veya sahiplerine tebliğ edilerek tebellüğ belgelerinin dosyalarında saklanması, verilen izne aykırı çalışan sanatçı ve çalıştıran iş yeri sahipleri hakkında yapılacak yasal takibatlar sırasında da bu metinlerin kanıt olarak kullanılması uygulamasına titizlikle devam edilecektir. (İlgili Valilik) J- ÇALIŞMA İZNİ GEREKTİRMEYEN DURUMLAR VE SÜRELERİ: Özel kanunlarda belirtilen hükümler saklı kalmak ve yabancı ile iş verenin diğer kanunlardan doğan yükümlülüklerini yerine getirmeleri kaydıyla, aşağıda belirtilen amaçlarla Türkiye’de bulunan yabancılar, öngörülen süreleri aşmadıkları sürece çalışma izni almazlar. (YÇİHKUY Md.55) a)Türkiye’nin taraf olduğu ikili ya da çok taraflı sözleşmelerle çalışma izninden muaf tutulanlar, bu yabancılara Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından “Çalışma İzni Muafiyet Teyit Belgesi” verilir. Bu yabancıların ilk ikamet izinleri Bakanlık talimatı üzerine verilir. (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, ilgili Valilik) b)Bilimsel ve kültürel faaliyetler amacıyla bir aya kadar, sportif faaliyetler amacıyla da dört aya kadar olan süreler için yabancılar çalışma izni almazlar. Yukarıda belirtilen süreleri aşan yabancıların çalışma izni almaları gerektiğinden (istisnaî çalışma izni verilebilmektedir) bunlara ancak çalışma izinlerine istinaden çalışma amaçlı ikamet tezkeresi düzenlenecektir.(Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ilgili valilik) c)Türkiye’ye ithal edilen makine ve teçhizatın montajı, bakım ve onarımı, kullanımına ilişkin eğitiminin verilmesi veya teçhizatı teslim almak amacıyla üç ayı geçmemek üzere gelenler. d)Türkiye’den ihraç edilen ya da Türkiye’ye ithal edilen mal ve hizmetlerin kullanılmasına ilişkin eğitim amacıyla üç ayı geçmemek üzere Türkiye’de bulunanlar. e)Türkiye’de fuar ve sirklerde gösteri yapacaklar ile bu tür organizasyonlarda görev alan ve süreleri üç ayı geçmemek üzere gelenler. f)Üniversiteler ile kamu kurum ve kuruluşlarında bilgi ve görgülerini artırmak amacıyla üç ayı geçmemek üzere bulunanlar. g)Bir ayı aşmayan ve sosyo-kültürel ve teknolojik alanlar ile eğitim konularında Türkiye’ye önemli hizmet ve katkı sağlayabilecek yabancılar. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 49 (b, e ve g) maddeleri kapsamında konser, sirk, fuar ve diğer sosyo-kültürel ve teknolojik etkinlikler amacıyla Türkiye’ye gelen yabancıların söz konusu faaliyetlerine ilgili valililiğin uygun görüşleriyle izin verilecek, bu tür organizasyonlarda ilgi (e) genelgede öngörülen tedbirler eksiksiz olarak alınacaktır. Buna göre, bundan böyle yapılacak başvurular valiliklerde değerlendirilerek resen sonuçlandırılacağından, Bakanlığa sorulmayacak ve bu tür müracaatlar Bakanlığa yönlendirilmeyecektir. Yukarıda sayılan yabancılar, geliş amaçlarını, ne kadar süreyle ve nerede bulunacaklarına ilişkin bilgileri bulundukları yerin emniyet makamlarına bildirirler. Bu bildirimlerde yabancının bizzat kendisinin başvuru zorunluluğu yoktur. Emniyet makamları, ibraz edilen belgelerin yeterli olmadığı kanaatine varması halinde gerek yabancının kendisinden gerekse yabancının ilişkilendirildiği müessese veya firmalardan ek bilgi ve belge talebinde bulunacaktır. Talebin tutarlı olmadığının veya işin süresinin muafiyet süresi olarak öngörülen süreleri aşacağının anlaşılması durumunda, yabancının muafiyet kapsamındaki faaliyetlerine izin verilmeyecektir. (ilgili valilik) Yine muafiyet kapsamında yer alan söz konusu yabancılara vize veya vize muafiyet süreleri yeterli ise muafiyet olarak öngörülen süreler içinde ikamet tezkeresi verilmez. Vize süreleri yeterli olmayanlara ise muafiyet süreleri aşılmamak kaydıyla ikamet tezkereleri resen tanzim edilir. Yabancılar, muafiyet hükümlerinden aynı yıl içinde sadece bir kez yararlanabileceklerinden, muafiyet süreleri ikamet izni verilmek suretiyle uzatılmaz. (ilgili valilik) Muafiyet hükümlerine tabi olup ta mimar, mühendis ve şehir plâncısı sıfatıyla hizmet görecek yabancıların, görev sürelerinin bir ayı aşması durumunda çalışma izni usulleri uygulanır. Muafiyet kapsamında olan yabancılara talepleri halinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca “Çalışma İzni Muafiyet Teyit Belgesi” verilir.(Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı) K-TÜRKİYE’DE BULUNAN BÜYÜKELÇİLİK VEYA KONSOLOSLUKLAR BÜNYESİNDE FAALİYET GÖSTEREN OKULLARDAKİ YABANCI ÖĞRETMENLER, KÜLTÜR KURUMLARINDA GÖREVLENDİRİLENLER İLE DİN KURUMLARINDA GÖREV ALACAK YABANCILARIN ÇALIŞMA İZİNLERİ (YÇİHKUY Md.54) Mevcut uygulamada olduğu gibi Türkiye’de bulunan büyükelçilik veya konsolosluklar bünyesinde faaliyet gösteren okullardaki yabancı öğretmenler, kültür kurumlarında görevlendirilenler ile din kurumlarında görev alacak yabancıların çalışma izin talepleri Dışişleri Bakanlığı kanalıyla yapılmaya devam edilecektir. İçişleri Bakanlığınca ikamet izni verilmesi uygun görülen yabancılara tanzim edilecek ikamet tezkereleri görev sürelerine paralel olarak beş yılı aşmayacak şekilde resen verilecektir.(Dışişleri ve İçişleri Bakanlıkları ile ilgili valilik) L-YABANCILARA YASAKLANAN MESLEKLER KONUSU Bilindiği gibi 4817 Sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun 35 inci maddesi ile 11.06.1932 tarihli ve 2007 sayılı Türkiye’de Türk Vatandaşlarına Tahsis Edilen Sanat ve Hizmetler Hakkında Kanun yürürlükten kaldırıldığından 2007 sayılı yasada yer alan mesleklerin yabancılar tarafından icra edilebilmesi mümkün hale gelmiştir. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 50 Ancak 2007 sayılı Kanunun dışında da yabancıların çalışma hayatına sınırlama getiren ve halen yürürlükte olan Kanunlar bulunmamaktadır. Nitekim 4817 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi 2 nci fıkrasında bu konuya açıklık getirilerek “diğer kanunlarda yer alan, yabancıların çalışamayacağı iş ve mesleklere dair hükümler saklıdır” hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla süreli, süresiz ve bağımsız çalışma izni verilenler ile muafiyet kapsamındaki yabancıların 2007 sayılı Kanun dışındaki Kanunlarda yer alan ve sırf Türk vatandaşlarına hasredilmiş bulunan iş ve mesleklerde çalışmaları mümkün bulunmamaktadır. Örneğin, süresiz çalışma izni sahibi olan bir yabancının 1219 sayılı Kanun ile yabancılara yasaklanmış olan “doktorluk” mesleğini Türkiye’de icra etmesi mümkün değildir. Yabancılara Yasaklanmış Meslekler: 1- 815 sayılı Kabotaj Kanunu uyarınca; kara suları dahilinde balık, istiridye, midye, sünger, inci, mercan, sedef, kum, ve çakıl ihracı, denizde kazaya uğrayan deniz araçları ile terkedilmiş enkazın kaldırılması, dalgıçlık, arayıcılık, kılavuzluk, deniz bakkallığı, deniz araçlarında; kaptanlık, çarkçılık, katiplik, tayfalık, amelelik, iskele rıhtım hamallığı, deniz esnaflığı. 2- 2920 sayılı Sivil Havacılık Kanunu uyarınca; Türkiye sınırları içerisinde hava yolu ile yük ve yolcu taşıma. 3- 3213 sayılı Maden Kanunu uyarınca; maden hakkı. 4- 5680 sayılı Basın Kanunu uyarınca; periyodik yayınlarda mes’ul müdürlük. 5- 2821 sayılı Sendikalar Kanunu uyarınca; sendika kuruculuğu. 6- 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu uyarınca; seyahat acentelerinde mes’ul müdürlük. 7- 4458 sayılı Gümrük Kanunu uyarınca; gümrük müşavirliği. 8- 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu uyarınca; kooperatif yönetim kurulu üyeliği. 9- 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun uyarınca; doktorluk, hemşirelik, dişçilik, ebelik, hastabakıcılık. 10–6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun uyarınca; eczacılık. 11- 3958 sayılı Gözlükçülük Hakkında Kanun uyarınca; gözlükçülük. 12–6343 sayılı Veteriner Hekimleri Birliği ile Odalarının Teaşekkül Tarzına ve Göreceği İşlere Dair Kanun uyarınca; veterinerlik. 13- 2219 sayılı Hususî Hastaneler Kanunu uyarınca; özel hastanelerde sorumlu müdürlük. 14- 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu uyarınca; hâkimlik ve savcılık. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 51 15–1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca; avukatlık. 16–1512 sayılı Noterlik Kanunu uyarınca; noterlik. 17–2495 sayılı Bazı Kurum ve Kuruluşların Korunması ve Güvenliklerinin Sağlanması Hakkında Kanun uyarınca; özel veya kamu kuruluşlarında güvenlik görevliliği. Gerek çalışma izni almış olarak gerekse çalışma izni olmadığı halde yukarıda sayılan meslekleri icra eden yabancılar hakkındaki yasal işlemler, “4817 sayılı yasaya muhalefet” gerekçesiyle yerine getirilecektir. M-ÇALIŞMA MEŞRUHATLI İKAMET TEZKERELERİNİN TANZİM EDİLMESİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR 1.Çalışma amaçlı ikamet tezkeresinin tanzimi 5683 sayılı Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanunun 3 ncü maddesi gereğince; Türkiye'ye çalışmak üzere gelen yabancılar geldikleri tarihten itibaren bir ay zarfında ve her halde çalışmaya başlamazdan evvel emniyet makamlarından çalışma meşruhatlı ikamet tezkeresi almaları zorunludur. Bu çerçevede yabancıların dış temsilciliklerimizden muteber bir çalışma vizesi alarak gelip müracaat etmeleri, yasal süreler içinde Türkiye’de bulunuyor olmaları, belirttikleri iş yerinde çalışacaklarının anlaşılması ve illerince de adlî, idarî ve siyasî açıdan sakınca bulunmaması kaydı ile çalışma meşruhatlı ikamet tezkeresi tanzim edilecek ve bu konuda Bakanlıktan ayrıca bir talimat beklenilmeyecektir. (resen) Bu iznin tanzim edilebilmesi için çalışma izninin bulunması esastır. 2-Mesleki Hizmetlerde Çalışacak Yabancıların İlgili Meslek Kuruluşlarına Üye Olmaları (YÇİHKUY Md.62) Mesleki hizmetlerle (mühendis, mimar ve şehir plancıları) ilgili çalışma iznine bağlı ikamet izin verilmesinde, ilgili meslek odasına üyelik koşulu aranacağından, bu yabancılara ikamet tezkeresi tanzim edilmesi sırasında kendilerinden bu belge istenecektir. 3-Çalışma Amaçlı İkamet Tezkerelerinin Harç İşlemleri Söz konusu izinlerin harç işlemleri, 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre yürütülecektir. 4-Geçerli İkamet tezkeresi bulunanların tezkerelerine çalışma izni bilgilerinin kaydı Herhangi bir sebeple ikamet tezkeresi almış ve temdit edilebilirliği mümkün ikamet tezkeresine sahip olan yabancılardan aynı zamanda çalışma izni de alanların tezkereleri üzerine çalışma izni ile ilgili bilgiler kaydedilecek, ayrıca ikinci bir ikamet tezkeresi tanzim edilmeyecektir. 5-Türkiye’de Öğrenim Gören Yabancı Öğrencilerin Çalışma Yasağı Bilindiği üzere, lisans ve altında öğrenim gören yabancıların gelir getiren bir işte çalışması yasaklanmış, sadece lisansüstü öğrenim gören yabancı öğrencilere araştırma yaptıkları kurumla sınırlı kalınması kaydıyla çalışma izni verilmektedir. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 52 Aynı uygulamaya bundan sonra da devam edilmekle birlikte, çalışma alanı biraz daha genişletilmek suretiyle, bu öğrencilerin araştırma yaptıkları konu ve il sınırları içerisinde olmak kaydı ile diğer üniversitelerde de çalışabilmelerine imkân sağlanacaktır. Yapılacak vize ve ikamet izni başvurularında bu hususa da dikkat edilecektir. 6-Çalışan Yabancıların Adres ve Statü Değişiklikleri Çalışma meşruhatlı ikamet tezkeresi almış yabancılardan, konumu değişmiş olsa dahi (adres, medenî hal ve ikamet tezkeresi aldığı ilden başka bir ile nakil v.b.değişiklikler) ikamette kesinti söz konusu değilse, çalışma izniyle ilgili yukarıda belirlenen esaslar dahilinde, çalışma meşruhatlı ikamet tezkeresi ilgili valilikçe Bakanlık talimatı beklenilmeksizin uzatılmaya devam edilecektir. 7-Çalışma İzinlerinin Bir Örneğinin, İzni Veren Kurum Tarafından İlgili Valiliğe de Gönderilmesi Çalışmak üzere tanzim edilecek ikamet tezkereleri, çalışma izin ve vizelerine istinaden Bakanlık talimatı beklenilmeksizin valiliklerce resen tanzim edileceğinden, çalışma izninin bir örneği, izni veren kurum tarafından yabancının çalışacağı valiliğe de gönderilecektir.(Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,Dış Ticaret Müsteşarlığı ) 8-Çalışma İzni ve İkamet Tezkeresinin İptali Çalışma izninin süresi hizmet akdinin veya işin süresinden daha uzun olamayacağından (YÇİHKUY Md.19) çalışma izinleri, izni veren kurum tarafından iptal edilmesi halinde, çalışma amaçlı ikamet tezkeresi resen iptal edilecek ve bu yabancılar hakkında ikamet izni ile ilgili umumi hükümler çerçevesinde işlem yapılacaktır. Çalışma amaçlı ikamet tezkeresi almış olup ta çalışma izni, izni veren kurum tarafından iptal edilmesi üzerine ikamet tezkeresinin de iptaline karar verilen ancak, şahsın adresinde bulunamaması veya başvuruda bulunarak emniyet makamlarını bilgilendirmemesi sonucunda ikamet tezkeresi üzerinde iptal işlemi yapılamayan yabancıların bu tezkereyi kullanmalarının engellenmesi için “İkamet tezkeresi geçersiz kılınan yabancı” tanımıyla tahsis edilen “Ç” kodlu tahdit programı altındaki 118 suç kodu ile süreli yurda giriş yasağı kapsamına alınacaktır. 9-Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce verilmiş olan çalışma izinleri Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce çalışma izni başvurusu yapan ve işlemleri devam eden yabancıların çalışma izinlerini, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki yetkili kamu kurum ve kuruluşları vereceğinden (4817 SK.Geçici Madde 3) bu yabancılara mevcut uygulamalarımız çerçevesinde çalışma izinlerine istinaden çalışma amaçlı ikamet tezkeresi tanzim edilecektir. N-DENETLEME Kanunun denetlemeye ilişkin 20 nci ve Yönetmeliğin 58 nci maddesi, “Kanun ve Yönetmelikte yabancılara ve yabancıları çalıştıran işverenlere atfedilmiş yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği, Bakanlık iş müfettişleri ve Sosyal Sigortalar Kurumu sigorta müfettişleri tarafından, yürürlükteki İş Kanununun, Çalışma Hayatının Denetimi ve Teftişi başlıklı bölümünde yer alan hükümlerine göre denetlenir, Genel bütçeye dahil daireler ve katma bütçeli idarelerin teftiş ve denetim elemanları, kendi mevzuatları gereğince işyerlerinde yapacakları her türlü denetim ve incelemeler sırasında, yabancı çalıştıran işverenlerle yabancıların İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 53 Kanundan doğan yükümlülüklerini yerine getirip getirmediklerini de denetler. Denetim sonuçları ayrıca Bakanlığa bildirilir, Bakanlık gerekli gördüğü hallerde, denetim sonuçlarını ilgili mercilere bildirir.” şeklindedir. Buna göre, yabancıların kontrollerinde, diğer kanunlardaki yükümlülüklerinin yanında bu Kanundan doğan çalışma izniyle ilgili yükümlülüklerini yerine getirilip getirilmedikleri hususuna da dikkat edilecektir. Kaçak çalışan yabancı ve çalıştıran işyeri söz konusu ise konu bir tutanakla tespit edildikten sonra yabancı ve yabancıya işveren veya işveren vekillerine Kanunun 21 nci maddesinde öngörülen para cezalarının uygulanması için tutanağın bir örneği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüklerine en seri iletişim aracı ile gönderilecektir. Kaçak çalışan yabancıya 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 25 nci maddesine göre yurtdışında da tebligat yapılabileceğinden şahsın yurtdışındaki adreslerine de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüklerine gönderilen tutanakta yer verilecektir. (ilgili valilik) Yukarıda açıklandığı üzere 4817 sayılı Kanunun uygulamasına ilişkin denetlemenin, birinci derecede Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişleri ve SSK sigorta müfettişleri tarafından yürürlükteki İş Kanununun, Çalışma Hayatının Denetimi ve Teftişi başlıklı bölümünde yer alan hükümlerine göre yapılacağı hükme bağlanmıştır. Yapılacak denetlemelerde, ilgili emniyet birimleri personelinin de yer alması sağlanacaktır. (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ilgili valilik ) Denetim konusundaki işleyişin etkin bir şekilde uygulamaya yansıtılabilmesi ve Kanundan amaçlanan beklentilerin gerçekleştirilebilmesi amacıyla konu ile ilgili olarak emniyet birimlerinin İllerde irtibat halinde olabilecekleri Bakanlık birimleri ile ilgili detaylı bilgiler, İl Emniyet Müdürlüklerine bildirilerek koordinasyon sağlanacaktır. (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ) Denetlemeler sırasında kaçak çalıştığı belirlenen yabancıların Türkiye’ye girişi, pasaport, vize ve ikamet izni konuları tetkik edilecek, durumları yasal olmayanların sınırdışı işlemlerine süratle başlanacaktır. (ilgili valilik) 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun 6 Eylül 2003 tarihinde yürürlüğe girmesiyle, kaçak çalıştığı belirlenen yabancılara ve işverenlere Kanunun 21 nci maddesi ile idari para cezası verilmesi uygulaması getirilmiş ve Kanunda öngörülen idari para cezaları gerekçesi belirtilmek suretiyle Bölge Müdürlüklerince 7201 Sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgililere tebliğ edileceğini hükme bağlamıştır.(Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlükleri) Sınır dışı edilecek olup da söz konusu cezayı ödemediği anlaşılan yabancılara da cezalarının dönüşte tahsil edilmesi ve ödeme yapmadan ülkemize alınmamaları için “Ç” kodlu tahdit programı kapsamına alınacaktır.(ilgili valilik) Buna göre, kaçak çalışmaktan dolayı tahakkuk ettirilen idari para cezasını ödeyemeyerek sınırdışı edilen yabancılar hakkında “Ç” kodlu tehdit programında yer alan 119 suç kodu ile veri girişi yapılacaktır. Bu yabancılar söz konusu para cezasını ödemedikleri takdirde iki yıl süresince ülkeye girişlerine izin verilmeyecek, para cezasını ödeyerek girmek isteyenlerin tehdit düşümlerinin yapılması ve ülkemize girişlerinin yaptırılması ise Bakanlığımızdan alınacak talimat üzerine yapılabilecektir.(ilgili valilik) Öte yandan kaçak çalıştığı belirlendikten sonra hakkında işlem yapılan ve 4817 sayılı Kanun uyarınca verilen idari para cezasını ödeyenler hakkında da önceden olduğu gibi “Ç” kodlu tahdit programındaki kaçak çalışanlara ilişkin 117 suç kodunun girilmesine devam edilecektir.(ilgili valilik) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 54 Ayrıca denetlemeler sırasında kaçak yabancı çalıştıran işyerleriyle ilgili değerlendirmelerde, “zorla çalıştırma” konusunda da düzenleme getirmiş olan ve daha ziyade insan ticaretini ele alan TCK 201/b maddesi de göz önünde bulundurulacak, durumu bu maddeye uyanlar hakkında adli işlemlere süratle başlanılacaktır.(ilgili valilik) Mücadelenin süreklilik arz etmesi bakımından kaçak çalışan yabancılarla ilgili her türlü bilgi kaynağı titizlikle değerlendirmeye alınacaktır. Örneğin, özellikle hafta sonları yayımlanan gazetelerin ilân sayfalarında; “bakıcı, hizmetçi, masajcı gibi” sıfatlarla yabancıların iş ilanlarının verildiği görülmektedir. Bu tür bilgiler ihbar kabul edilmek suretiyle süratle üzerine gidilecektir. (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İlgili Valilik) İkamet tezkeresi verilmiş olup da kaçak çalıştığı tespit edilenler Bunlardan herhangi bir nedenle ikamet tezkeresi almış olanların isimleri Bakanlığımıza bildirilerek alınacak talimata göre işlem yapılacaktır.(ilgili valilik) İkamet tezkeresi olmayan ancak vize süresinin kendisine bahşettiği süre ile veya bu süre bittiği halde uzatmayarak Türkiye’de bulunan ve kaçak çalıştığı tespit edilenlerin çıkış işlemleri Bakanlık talimatı alınmaksızın resen sonuçlandırılacaktır.(ilgili valilik) O-ÇALIŞMA İZİNLERİ KONUSUNDA UYGULAMADA DEĞİŞİKLİĞE GİDİLMEYECEK HUSUSLAR 1–4817 sayılı Kanunun 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununda bir değişiklik öngörmediğinden gerek devlet gerekse özel statüdeki üniversitelerde görev yapacak öğretim görevlilerine YÖK Başkanlığınca verilen çalışma izinleri, (Dışişleri ve Maliye Bakanlıkları, YÖK Başkanlığı, ilgili valilik) 2-Basın mensupları, 3-Dış Ticaret Müsteşarlığının verdiği izinler: 4817 sayılı Kanun 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununda bir değişiklik öngörmediğinden, serbest bölgelerde çalışacak yabancıların çalışma izinleri, (Bu başvurular Dışişleri Bakanlığı kanalı ile Bakanlığımıza intikal ettirilecek, 30 gün içinde cevap alınmadığı takdirde Bakanlık görüşümüz olumlu kabul edilecektir.) Gerek izin alan firmanın gerekse yabancının konuyla ilgili bilgi sahibi olması açısından, Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından verilecek çalışma izin yazılarına “bu izin çalışma vizesi ve emniyet makamlarından ikamet tezkeresi alınması halinde geçerlidir“ ve “çalışma vizesi başvurusunun yabancının ikamet ettiği ülkedeki dış temsilciliğimize yapılması gerekmektedir“ kayıtları düşülecektir. Bu kayıt öğrenim amacıyla verilmiş ikamet izni hariç Türkiye’de en az 6 ay süreli ikamet izin bulunan yabancıların çalışma izin yazılarına düşülmez. (Dış Ticaret Müsteşarlığı, İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları, ilgili valilik) Bundan böyle, çalışma izni, çalışma vizesi ve ikamet tezkeresi ile ilgili uygulamanın yukarıda belirtilen esaslara göre yerine getirilmesini, gerek ilgili kamu kurum ve kuruluşları gerekse umum valiliklerce gerekli tedbirlerin alınarak herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesini, ayrıca genelgenin bir örneğinin de ilgili birimlere gönderilmesini arz ve rica ederim. Abdülkadir AKSU İçişleri Bakanı İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 55 İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 56 GENELGELER GENEL YAZILAR 1972-2010 İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 57 İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 58 Mali Danışmanlık - 128 – 11054 Ankara, 28.05.2010 Özü: Yabancı kimlik numarasının, vergi kimlik Numarası yerine kullanılması hk. GENELGE ( 13 ) İLGİ: 06.10.2006 günlü ve Mali Danışmanlık 17431 (2006/57) sayılı Genelgemiz. ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ........................ NOTERLİĞİNE İlgi Genelgemizde, yabancı uyruklu kişilerin işlemlerinde vergi kimlik numarasının ibrazı mecburiyeti getirildiği duyurulmuştur. Bu defa Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 22.05.2010 günlü ve 27588 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan 4 Seri No'lu Vergi Kimlik Numarası Genel Tebliği ile 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre yabancılara verilen “ yabancı kimlik numarasının ” bu yabancıların işlem ve belgelerinde ibrazı gereken “ vergi kimlik numarası ” yerine kullanılması ile ilgili prensipler düzenlenmiştir. Sözü edilen uygulamanın 01.07.2010 tarihinden itibaren başlayacağı cihetle, yabancıların noterliklerdeki işlemlerinin yanı sıra 213 sayılı Vergi Usul Kanunu gereğince kullanacakları belgelerinin tasdik işlemlerini yapan noterlerce, Tebliğ ile getirilen mükellefiyet ve sorumluluklar yönünden tebliğde yer alan hususlara özen gösterilmesi gerekmektedir. Tebliğin noterlikleri ilgilendiren bölümleri ektedir. Bilgi edinilmesini rica ederim. Saygılarımla, BAŞKAN Hasan YENİ (İstanbul 28.Noteri) Ek: Tebliğ İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 59 4 SERİ NO'LU VERGİ KİMLİK NUMARASI GENEL TEBLİĞİ (22.05.2010 günlü ve 27588 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanmıştır) Vergi kimlik numarası kullanımının yaygınlaştırılması hakkındaki 4358 sayılı Kanunun(1) 2 nci maddesinde; " Kamu idare ve müesseseleri ile diğer gerçek ve tüzel kişiler, Maliye Bakanlığınca belirlenecek işlemlerin yapılması sırasında, bu işlemlere muhatap veya taraf olan gerçek ve tüzel kişilerin vergi kimlik numarasını tespit etmek ve bu işlemlere ilişkin belge, hesap ve kayıtlarında vergi kimlik numaralarına da yer vermek zorundadırlar. Belirlenecek işlemlere muhatap veya taraf olan kişiler, vergi kimlik numaraları olmadığı takdirde, işlemlerin tamamlanmasından önce vergi kimlik numarası almak zorundadırlar. Bu Kanuna göre vergi kimlik numarası tespit etme, belge, hesap ve kayıtlarında gösterme mecburiyeti kapsamına alınan kurum ve kuruluşların özel mevzuatlarında yer alan vergi kimlik numarasının kullanımını engelleyici veya kısıtlayıcı mahiyette olan hükümler uygulanmaz. Bu Kanunda geçen "vergi kimlik numarası" tabiri, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun(2) 8 inci maddesi uyarınca gerçek ve tüzel kişilere verilen vergi numarasını ifade eder...." hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun(3) 8 inci maddesinde; "(1) Türkiye'de herhangi bir amaçla en az altı ay süreli yabancılara mahsus ikamet tezkeresi alan yabancılar, Genel Müdürlükçe yabancılar kütüğüne kayıt edilir. Bu kütüğe kayıt edilen yabancılar, her türlü nüfus olaylarını nüfus müdürlüklerine beyan etmekle yükümlüdürler. Diplomatik misyon mensupları bu hükmün dışındadır..." hükmü yer almaktadır. Yine aynı Kanunun 69 uncu maddesinde; "(1) Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikler yüz seksen gün içerisinde Bakanlıkça hazırlanarak Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulur..." hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme istinaden yayımlanan Türkiye'de Oturan Yabancıların Nüfus Kayıtlarının Tutulması Hakkındaki Yönetmeliğin(4) "Yabancılara kimlik numarası verilmesi" başlıklı 5 inci maddesinde; yabancılar kütüğünde kayıtlı bulunan kişilerin kaydına ulaşmak, nüfus kayıtları arasında bağ kurmak, kamu kuruluşlarında yabancılarla ilgili olarak tutulan kayıtları ilişkilendirmek ve kimlik numaralarının zorunlu tutulduğu diğer işlemlerde karşılaşabilecekleri sıkıntıları gidermek amacıyla yabancılar kimlik numarası verileceği, yabancılar kimlik numarasının, kurumlar ile diğer gerçek ve tüzel kişilerin her türlü işlem ve kayıtlarında esas alınacağı belirtilmiştir. 4358 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, yabancı kimlik numarası bulunan yabancıların yabancı kimlik numaralarının vergi kimlik numarası olarak kullanılmasına ilişkin açıklamalara aşağıda yer verilmiştir. 1-Yabancı Kimlik Numarası Kullanımına İlişkin Hususlar 1.1. Yabancı kimlik numarası bulunan yabancılar için vergi kimlik numarası olarak yabancı kimlik numarasının kullanılmaya başlanıldığı tarihten itibaren belgelerde vergi kimlik numarası satırına yabancı kimlik numarası yazılacaktır. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 60 1.2. Vergi Usul Kanununun 8 inci maddesinin son fıkrasına istinaden çıkarılan 240(5), 247(6) ve 262(7) Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile 4358 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan 1(8) ve 2(9) Seri No.lu Vergi Kimlik Numarası Genel Tebliğlerinde belirtilen işlemlere taraf olan ve işlemleri gerçekleştirecek kişi ve kuruluşlara vergi kimlik numaralarını ibraz etmek zorunda olan yabancı kimlik numarası bulunan yabancılar vergi kimlik numarası olarak, yabancı kimlik numaralarını ibraz edeceklerdir. 2- Vergi Usul Kanunu Hükümlerine Göre Düzenlenmesi ve Kullanılması Zorunlu Belgeler Hakkında Yapılacak İşlemler 2.1. Öteden beri faaliyetine devam eden ve yabancı kimlik numarası bulunan yabancı uyruklu gerçek kişi mükellefler, halen kullanmakta oldukları Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre düzenlenmesi ve kullanılması zorunlu belgeleri tükeninceye kadar kullanmaya devam edeceklerdir. Yabancı kimlik numarasının vergi kimlik numarası olarak kullanılmaya başlanıldığı tarihten itibaren bastırılacak veya tasdik ettirilecek belgelerde ise yabancı kimlik numaraları vergi kimlik numarası olarak kullanılacaktır. 2.2. Öteden beri faaliyetine devam eden ve yabancı kimlik numarası bulunmayan yabancı uyruklu gerçek kişi mükellefler, bu Tebliğin yayım tarihi ile uygulamasının başladığı tarih arasındaki herhangi bir tarihte yabancı kimlik numarası almaları halinde, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre düzenlenmesi ve kullanılması zorunlu belgeleri tükeninceye kadar kullanmaya devam edeceklerdir. Yabancı kimlik numarasının vergi kimlik numarası olarak kullanılmaya başlanıldığı tarihten itibaren bastırılacak veya tasdik ettirilecek belgelerde ise yabancı kimlik numaraları vergi kimlik numarası olarak kullanılacaktır. 2.3. Öteden beri faaliyetine devam eden ve yabancı kimlik numarası bulunmayan yabancı uyruklu gerçek kişi mükellefler, yabancı kimlik numarasının vergi kimlik numarası olarak kullanılmaya başlanıldığı tarihten sonraki bir tarihte yabancı kimlik numarası almaları halinde Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre düzenlenmesi ve kullanılması zorunlu belgeleri tükeninceye kadar kullanmaya devam edeceklerdir. Yabancı kimlik numarası aldıkları tarihten itibaren bastırılacak veya tasdik ettirilecek belgelerde ise yabancı kimlik numaraları vergi kimlik numarası olarak kullanılacaktır. 2.4. Bu Tebliğin yayım tarihi ile uygulamasının başladığı tarih arasındaki herhangi bir tarihte mükellefiyet tesis ettiren ve mükellefiyet tesis edildiği tarihte yabancı kimlik numarası bulunan yabancı uyruklu gerçek kişi mükellefler, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre düzenlenmesi ve kullanılması zorunlu belgelerini vergi dairelerince kendilerine verilen on haneli rakamdan oluşan vergi kimlik numaraları ile bastıracak veya tasdik ettirecek olup, bastırdıkları veya tasdik ettirdikleri belgeleri tükeninceye kadar kullanmaya devam edeceklerdir. Ancak, yabancı kimlik numarasının vergi kimlik numarası olarak kullanılmaya başlanıldığı tarihten itibaren bastırılacak veya tasdik ettirilecek belgelerde ise yabancı kimlik numaraları vergi kimlik numarası olarak kullanılacaktır. 2.5. Bu Tebliğin yayımlandığı tarihten sonra mükellefiyet tesis ettiren ancak mükellefiyet tesis edildiği tarihte yabancı kimlik numarası bulunmayan yabancı uyruklu gerçek kişi mükellefler, vergi mükellefiyetinin tesis edildiği tarihten sonra yabancı kimlik numarası almaları halinde Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre düzenlenmesi ve kullanılması zorunlu belgeleri tükeninceye kadar kullanmaya devam edeceklerdir. Söz konusu mükellefler yabancı kimlik numaralarını; — Yabancı kimlik numarasının vergi kimlik numarası olarak kullanılmaya başlanıldığı tarihten önce almaları halinde, yabancı kimlik numarasının vergi kimlik numarası olarak kullanılmaya başlanıldığı tarihten, İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 61 — Yabancı kimlik numarasının vergi kimlik numarası olarak kullanılmaya başlanıldığı tarihten sonra almaları halinde ise yabancı kimlik numarasının alındığı tarihten itibaren bastıracakları veya tasdik ettirecekleri belgelerde vergi kimlik numarası olarak kullanacaklardır 4-Diğer Hususlar; 4.1Yabancı kimlik numarası bulunan yabancı uyruklu gerçek kişiler, vergi kimlik numarası olarak ikamet tezkeresi veya yetkili makamlardan alacakları yazılarda belirtilen yabancı kimlik numaralarını ibraz ederek işlemlerini gerçekleştireceklerdir. 4.2. Bugüne kadar Vergi Usul Kanununun 8 inci maddesinin son fıkrası ve 4358 sayılı Kanun uyarınca vergi kimlik numarasının kullanımına yönelik olarak yayımlanan tebliğler ile getirilen düzenleme ve zorunluluklar geçerli olduğundan, söz konusu tebliğlerde yer alan uygulamalara aynen devam edilecektir. 4.3. Öteden beri faaliyetine devam eden ve yabancı kimlik numarası bulunan yabancı uyruklu gerçek kişi mükelleflerin, yabancı kimlik numaralarını yabancı kimlik numarasının vergi kimlik numarası olarak kullanılmaya başlanıldığı tarihe kadar bağlı oldukları vergi dairesine bildirmeleri zorunludur. 4.4. Öteden beri faaliyetine devam eden ve yabancı kimlik numarası bulunmayan yabancı uyruklu gerçek kişi mükelleflerin, bu Tebliğin yayım tarihi ile uygulamasının başladığı tarih arasındaki herhangi bir tarihte yabancı kimlik numarası almaları halinde, yabancı kimlik numaralarını en geç yabancı kimlik numarasının vergi kimlik numarası olarak kullanılmaya başlanıldığı tarihten itibaren bir ay içerisinde bağlı oldukları vergi dairesine bildirmeleri zorunludur. 4.5. Öteden beri faaliyetine devam eden ve yabancı kimlik numarası bulunmayan yabancı uyruklu gerçek kişi mükelleflerin, yabancı kimlik numarasının vergi kimlik numarası olarak kullanılmaya başlanıldığı tarihten sonra yabancı kimlik numarası almaları halinde, yabancı kimlik numaralarını yabancı kimlik numarası aldıkları tarihten itibaren bir ay içerisinde bağlı oldukları vergi dairesine bildirmeleri zorunludur. 4.6. Bu Tebliğin yayımlandığı tarihten sonra vergi mükellefiyeti tesis edilen ve vergi mükellefiyetinin tesis edildiği tarihte yabancı kimlik numarası bulunmayan yabancı uyruklu gerçek kişilerin, vergi mükellefiyetinin tesis edildiği tarihten sonra yabancı kimlik numarası almaları halinde, yabancı kimlik numaralarını yabancı kimlik numarası aldıkları tarihten itibaren bir ay içerisinde bağlı oldukları vergi dairesine bildirmeleri zorunludur. 4.7. Gelirleri ücret, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlardan veya bunların birkaçından ibaret olan yabancı uyruklu gerçek kişi mükelleflerden bu Tebliğin yayımlandığı tarihte yabancı kimlik numarası bulunanlar, yabancı kimlik numaralarını en geç bu Tebliğin yayımlandığı tarihten sonra verecekleri ilk beyanname ile birlikte bağlı oldukları vergi dairelerine bildireceklerdir. Gelirleri ücret, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlardan veya bunların birkaçından ibaret olan yabancı uyruklu gerçek kişi mükelleflerden bu Tebliğin yayımlandığı tarihten sonraki bir tarihte yabancı kimlik numarası alanlar, yabancı kimlik numaralarını en geç yabancı kimlik numarası aldıkları tarihten sonra verecekleri ilk beyanname ile birlikte bağlı oldukları vergi dairelerine bildireceklerdir. Bu Tebliğin yayımlandığı tarihten sonra ücret, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlardan veya bunların birkaçından dolayı adlarına mükellefiyet tesis edilen ve vergi mükellefiyeti tesis edildiği tarihte yabancı kimlik numarası bulunmayan yabancı uyruklu gerçek kişiler, vergi mükellefiyetinin tesis edildiği tarihten sonra yabancı kimlik numarası almaları halinde, yabancı kimlik İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 62 numaralarını en geç yabancı kimlik numarası aldıkları tarihten sonra verecekleri ilk beyanname ile birlikte bağlı oldukları vergi dairelerine bildireceklerdir. 4.8. Yabancı kimlik numarasının vergi kimlik numarası olarak kullanılmaya başlanıldığı tarihten itibaren 3 Seri No.lu Vergi Kimlik Numarası Genel Tebliğinin "1.2 - Yabancı Uyruklu Olan Kişiler" başlıklı bölümünde yer alan "Türkiye cumhuriyeti tabiiyetinde olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası verilmediğinden, bunlar vergi dairelerince kendilerine verilen on haneli rakamdan oluşan vergi kimlik numaralarını kullanmaya devam edeceklerdir." şeklindeki düzenleme yabancı kimlik numarası bulunan yabancı uyruklu gerçek kişiler için uygulanmayacaktır. (11) 5-Uygulamanın Başlama Tarihi Vergi Kimlik Numarası Genel Tebliğleri ile yukarıda belirtilen Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde, vergi kimlik numarasını tespit etme ve kullanma yükümlülüğü getirilen gerçek ve tüzel kişiler, yabancı kimlik numarası bulunan yabancı uyruklu gerçek kişilerin anılan tebliğlerde belirtilen işlemleri için vergi kimlik numarası olarak yabancı kimlik numarasını tespit etme ve kullanmaya 01.07.2010 tarihinden itibaren başlayacaklardır. Tebliğin yayımı tarihinden 01.07.2010 tarihine kadar, vergi kimlik numarasına ilişkin eski düzenlemeler geçerli olacaktır. Bu sebeple bu Tebliğin yayım tarihinden 01.07.2010 tarihine kadar ilgili işlemler için vergi kimlik numarası aranmaya devam edilecek; yabancı kimlik numarasının temin edilebilmesi durumunda isteğe bağlı olarak ve vergi kimlik numarasına ek olarak yabancı kimlik numarası kullanılabilecektir. 01.07.2010 tarihinden itibaren ise yabancı kimlik numarası bulunan yabancı uyruklu gerçek kişiler için bahse konu olan tüm işlemlerde vergi kimlik numarası olarak yalnızca yabancı kimlik numarası kullanılacaktır. Tebliğ olunur. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 63 Hukuk -10746 Ankara 25.05.2010 Özü: Araç satış sözleşmelerine bandrol yapıştırılması uygulamasının kaldırıldığı ve bu sözleşmelerde, dayanak belgelerin sadece dairede kalan nüshaya eklenmesinin yeterli olduğu hk. GENELGE ( 12 ) .......................... NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA .......................... NOTERLİĞİNE İlgi : 19.1.1990 tarihli, 1 ve 19.3.1990 tarihli, 24 sayılı genelgeler. Tescil edilmiş araçlara ilişkin satış işlemlerinin 01.05.2010 tarihinden itibaren elektronik ortamda yapılması dikkate alınarak, araç satış sözleşmelerine yapıştırılan bandroller ile eklenen dayanak belgeler konusu Yönetim Kurulunun 25.05.2010 tarihli toplantısında görüşülmüş ve ilgi genelgeler uyarınca, 1.2.1990 tarihinde başlatılan araç satış sözleşmelerine bandrol yapıştırılması uygulamasının 1 Haziran 2010 tarihinden itibaren kaldırılmasına, Bu kararın, aynı genelgelerde belirtilen vekâlet işlemleriyle, 8.10.1997 tarihli ve 52 sayılı genelge ile bildirilen finansal kiralama sözleşmelerini kapsamadığına, sadece araç satış sözleşmelerini kapsadığına, Araç satış sözleşmelerine eklenen kimlik fotokopileri ile Noterlik Kanununun 79. maddesi gereğince eklenmesi daha önce uygun görülen belgelerin, sadece noterlikte kalan nüshaya eklenmesinin yeterli olduğuna, bunun dışında kalan nüshalara eklenmesinin gerekmediğine, karar verilmiştir. Bilgi edinilmesi ile buna göre işlem ifasını rica ederim. Saygılarımla, BAŞKAN Hasan YENİ (İstanbul 28. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 64 Hukuk -19918 Ankara, 05.11.2009 Özü: KPS sisteminden yararlanan kurumların uyacakları usul ve esaslar hk. GENEL YAZI ( 89 ) ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ........................ NOTERLİĞİNE Kimlik Paylaşım Sistemi’nden yararlanan kurumların uyacakları usul ve esasların hatırlatılmasına ilişkin, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce Birliğimize gönderilen ve Yönetim Kurulunun 04.11.2009 tarihli toplantısında görüşülen 07.10.2009 tarihli ve 8299 sayılı yazının bir örneği ekte gönderilmiştir. Yazıda belirtilen hususlara titizlikle uyulması ile sistemin mesleki uygulamalar dışında kullanılmamasını rica ederim. Saygılarımla, BAŞKAN Hasan YENİ (İstanbul 28. Noteri) Hukuk- 11418 İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 65 Ankara, 29 Mart 2009 29 Mart 2009 tarihinde yapılan yerel seçimler nedeniyle 13.03.2009 – 30.03.2009 tarihleri arasında verilen nüfus Cüzdanlarının geçerli olduğu hk. Özü: GENEL YAZI ( 52 ) ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ........................ NOTERLİĞİNE İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce Birliğimize gönderilen 01.06.2009 tarih ve 1384/30434 sayılı yazıda; “29 Mart 2009 tarihinde yerel seçimlerin yapılacak olması nedeniyle 13.03.2009 tarihinde çıkarılan bir genelge ile 30.03.2009 tarihine kadar Cumartesi ve Pazar günleri tüm nüfus müdürlüklerinin hizmet vermeleri sağlanmıştır. Belirtilen tarihler arasında verilen nüfus cüzdanları ile noterlerde işlem yaptıran vatandaşlarımızın nüfus cüzdanlarının kabul edilmeyerek, işlemlerinde zorluk çıkarıldığı Bakanlığımıza intikal eden dilekçelerden anlaşılmıştır. Bu nedenle; 13–30.03.2009 tarihleri arasında verilen nüfus cüzdanları geçerli olup, tereddüt edilmesi halinde Kimlik Paylaşım Sistemi içerisinde yer alan Nüfus Cüzdanı Doğrulama Servisinden kimlik doğrulama işleminin yapılması mümkündür. Konunun noterliklere duyurulması hususunda gereğini takdirlerinize rica ederim.” Denmektedir. Konu, Yönetim Kurulumuzun 22.06.2009 tarihli toplantısında görüşülerek, noterliklere duyurulmasına karar verilmiştir. 13.03.2009 – 30.03.2009 tarihleri arasında düzenlenen nüfus cüzdanları hakkında, bahsi geçen yazı doğrultusunda işlem yapılmasını rica ederim. Saygılarımla. BAŞKAN Hasan YENİ (İstanbul 28. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 66 Hukuk- 10546 Ankara, 12.06.2009 Özü: Kimlik Paylaşım Sistemi içinde “ Aile Kayıt Örneği ” sisteminin kullanıma açılması hk. GENEL YAZI ( 47 ) ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ........................ NOTERLİĞİNE Kimlik Paylaşım Sistemi içinde resmi dairelere sunulan hizmetlerden noterlerimizin de yararlanmaları için Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne yapılan başvuru üzerine, adı geçen Genel Müdürlükçe gönderilen 22.04.2009 tarihli ve 7606 sayılı yazı ile “Aile Kayıt Örneği ” servisinin kullanıma açıldığı bildirilmekle konu, Yönetim Kurulunun 26.05.2009 tarihli toplantısında görüşülmüş ve Bilgi İşlem Müdürlüğünce gereken çalışmalara başlanmıştır. Yapılan çalışmalar tamamlanmakla sözü edilen servis, (TNB online üye ana sayfası – KPS kimlik sorgulama – Servisler seçenekleri içinde – T.C. KİMLİK NUMARASINA GÖRE AİLE KAYIT ÖRNEĞİ) adı ile kullanıma açılmıştır. Bilgi edinilmesini rica ederim. Saygılarımla, BAŞKAN Hasan YENİ (İstanbul 28. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 67 Hukuk- 9704 Ankara, 29.05.2009 Özü: Vekil tayin edilen kişilerin T.C. kimlik numaralarının vekâletnamelere yazılması hk. GENEL YAZI ( 44 ) ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ........................ NOTERLİĞİNE İlgi : a) 29.04.2008 tarihli ve 2008/11 sayılı genelge. b) 28.07.2008 tarihli ve 2008/87 sayılı genel yazı. İlgi (a) genelge ile; “5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun Geçici 1 inci maddesi gereğince; 29.04.2008 tarihinde iki yıllık sürenin dolması nedeniyle, bu tarihten itibaren her türlü işlem ve kayıtlarda Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasının kullanılmasının zorunlu bulunduğunun dikkate alınması” İlgi (b) genel yazı ile de; “Noterliklerde vekâletname düzenlenmesi sırasında, vekil tayin edilen kişinin kimlik bilgilerinin mümkün olduğunca temin edilmesi ile ana, baba adı ve doğum tarihinin yazılmasına çalışılmasını, 2008/11 sayılı genelgemiz gereğince de vekâletnamelerde gösterilmesi ”duyurulmuştur. vekilin T.C. kimlik numarasının Uygulamada bir kısım noterlerin, vekâletnamelerde, vekillerin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasına yer vermelerine karşın, bir kısım noterlerin ise yer vermedikleri Birliğimize ulaşan bilgilerden anlaşılmakla, konu, Yönetim Kurulunda görüşülmüş ve “vekil tayin edilenlerin T.C. kimlik numaralarına vekâletnamelerde yer verilip verilmeyeceği” hususunda Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden görüş istenmesine karar verilmiştir. Adı geçen Genel Müdürlüğün gönderdiği ve Yönetim Kurulunun 26.05.2009 tarihli toplantısında görüşülen 24.03.2009 tarihli ve 2943-735l sayılı cevap yazısında; “5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 47. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası kurumlar ile diğer gerçek ve tüzel kişilerin her türlü işlem ve kayıtlarında yer alır." hükmü ve Geçici 1. maddesinde yer alan "Kurumlar ve tüzel kişiler bu kanunun yayımı tarihinden itibaren iki yıl içinde mevzuatlarını, bu kanun hükümlerine uygun hale getirerek işlemlerinde kimlik numarasını kullanmak zorundadırlar." hükmü gereğince, noterliklerde vekâletname düzenlenmesi sırasında vekil tayin edilen kişinin T.C. kimlik numarasının vekâletnameye yazılmasının uygun olacağı düşünülmektedir.” denilmektedir. T.C. Uygulama birliğinin sağlanması için bundan böyle kimlik numaralarının yazılmasını rica ederim. Saygılarımla, vekâletnamelere, vekil tayin edilenlerin BAŞKAN Hasan YENİ (İstanbul 28. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 68 Hukuk- 658 Ankara, 15.01.2009 Özü: Kimlik Paylaşım Sistemine eklenen servis hk. GENELGE (1) ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA .......................... NOTERLİĞİNE İlgi: 21.12.2008 tarihli ve BİM – 620 – 24728 (136) sayılı genel yazı. Kimlik Paylaşım Sisteminden adres, vukuatlı aile kayıt tablosu gibi bilgilerin alınması ile bu Sistemde yaşanan aksamaların giderilmesi konuları Yönetim Kurulumuzun 30.07.2008 tarihli toplantısında görüşülmüş ve alınan karar uyarınca konu ayrıntılı bir yazı ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne bildirilmiştir. Adı geçen Genel Müdürlükçe gönderilen ve Yönetim Kurulunun 16.12.2008 günlü toplantısında görüşülen 01.12.2008 tarihli ve 8586 sayılı cevap yazısında; “08.12.2006 tarihli ve 26370 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Kimlik Paylaşımı Sistemi Yönetmeliği" gereğince karşılıklı yapılan ikili anlaşma ile Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanındaki bilgilerden faydalanmanız sağlanmıştır. İlgili anlaşmanın ekinde yer alan Kimlik Paylaşımı Sistemi servislerine, " Yerleşim Yeri Adresi Sorgulama " servisi eklenerek paylaşımınıza açılmış olup, istemiş olduğunuz diğer servislerin kullanılması uygun görülmemiştir. Ayrıca Kimlik Paylaşımı Sistemi'nde eklenen servisler ve sistemin bakımı ile ilgili tüm duyurular http://www.nvi.gov.tr adresinde duyurulacaktır.” denilmektedir. Hizmete açılan " Yerleşim Yeri genel yazımızla duyurulmuştur. Adresi Sorgulama " servisinin teknik kullanımı ile ilgili açıklamalar ilgi Bilgi edinilmesini rica ederim. Saygılarımla, BAŞKAN Hasan YENİ (İstanbul 28. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 69 08 Aralık 2006 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 26370 Karar Sayısı: 2006/11249 Ekli “Kimlik Paylaşımı Sistemi Yönetmeliği”nin yürürlüğe konulması; İçişleri Bakanlığı’nın 9/10/2006 tarihli ve 555 sayılı yazısı üzerine, 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre, Bakanlar Kurulu’nca 16/11/2006 tarihinde kararlaştırılmıştır. Ahmet Necdet SEZER CUMHURBAŞKANI KİMLİK PAYLAŞIMI SİSTEMİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanındaki bilgilerin alıcı kurum ve diğer kişilerce elektronik ortamda paylaşılmasını düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, MERNİS veri tabanında yer alan bilgilerin, oluşturulacak Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanı üzerinden alıcı kurum ile diğer kişilerin paylaşımına açılması ve bu sistem üzerinden verilebilecek hizmetlere ilişkin usul ve esasları kapsar. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Alıcı kurum: Kimlik Paylaşımı Sisteminden faydalanan Genel Müdürlük dışındaki diğer kamu kurum ve kuruluşlarını, b) Anlaşma: Kimlik Paylaşımı Sisteminden faydalanmak isteyen alıcı kurum ve diğer kişiler ile imzalanan anlaşmayı, c) Bakanlık: İçişleri Bakanlığını, ç) Diğer kişiler: Alıcı kurumlar dışında kalan tüzel kişilikleri, d) Genel Müdürlük: Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünü, e) Kimlik numarası: Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını, f) Kimlik Paylaşımı Sistemi: Genel Müdürlükçe merkezî veri tabanından ayrı olarak elektronik ortamda tutulan ve alıcı kurumlar ve diğer kişilerin istifadesine sunulan, sınırlandırılmış bilgiler içeren aile kütüğü kayıtlarının paylaşılmasına imkân sağlayan sistemi, g) MERNİS: Merkezî Nüfus İdaresi Sistemini, ğ) MERNİS veri tabanı: Merkezî Nüfus İdaresi Sisteminde tutulan bilgilerin bulunduğu veri tabanını, h) Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanı: Kimlik Paylaşımı Sisteminde paylaşıma açılan bilgilerin tutulduğu veri tabanını, ifade eder. İKİNCİ BÖLÜM Kimlik Paylaşımı Sisteminin Çalışma Esasları Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanı MADDE 5 – (1) Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanındaki veriler; Türk vatandaşlığının ispatında ve belgelendirilmesinde esas olduğu kadar kişinin kimliği, medenî hâli ve aile bağlarının belirlenmesinde de temel resmî bilgilerdir. Bu veriler aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. (2) Alıcı kurum ve diğer kişiler, kişi ile ilgili olarak tuttukları bütün kayıtlarda ve yaptıkları işlemlerde kişinin kimliğine ilişkin bilgileri Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanına uygun olarak tesis ederler. Özel hayatın gizliliği MADDE 6 – (1) Kimlik Paylaşımı Sisteminin işletilmesinde kanunlarda ve uluslararası sözleşmelerde yer alan özel hayatın gizliliğine ilişkin hükümler esas alınır. Başvuru ve anlaşma MADDE 7 – (1) Kimlik Paylaşımı Sisteminden yararlanmak isteyen alıcı kurumlar ve diğer kişiler, Bakanlığa yazılı olarak başvururlar. Yapılan başvurularda talep edilen bilgilerin kullanılma gerekçesi ve hangi yasal dayanakla istenildiğinin belirtilmesi zorunludur. (2) Alıcı kurumlar ve diğer kişiler aldıkları bilgilerin gizliliğini korumakla yükümlüdürler. Alınan bilgiler tanımlanmış hizmetlerin yerine getirilmesi dışında başka hiçbir amaçla kullanılamaz. (3) Bakanlık, Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanında tutulan bilgileri, bu Yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara göre Bakanlık ile alıcı kurumlar ve diğer kişiler arasında yapılacak anlaşma çerçevesinde paylaşıma açabilir. Bu bilgilerin anlaşmalarda belirtilen esaslar doğrultusunda kullanılması zorunludur. (4) Anlaşmalarda aşağıda belirtilen hususlara yer verilir: a) Alıcı kurumların ve diğer kişilerin yetkileri. b) Kayıtlara erişim şekli. c) Kayıtlara erişim süresi. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 70 ç) Alıcı kurumların ve diğer kişilerin Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanını kullanma amacı. d) Sorumluluk. e) Eğitim. f) Taraflarca uygun görülecek diğer hususlar. (5) Anlaşma, 5490 sayılı Kanun ve bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde imzalanır. Bu hükümler uyarınca anlaşma hükümlerinin daraltılması veya süresinin kısıtlanmasının gerekmesi halinde anlaşma yenilenir. (6) Kimlik Paylaşımı Sistemi içerisinde elde edilecek bilgilerin kullanılmasının hukukî sonuçları bilgiyi alan alıcı kurumun ve diğer kişilerin sorumluluğundadır. Kimlik Paylaşımı Sistemi kapsamında paylaşılan bilgilerden faydalanan diğer görevliler bu hükme tâbidir. Kimlik Paylaşımı Sisteminin bütün aşamalarında görev yapan yetkililer de anlaşmalarda belirtilen esaslara uymakla yükümlüdürler. Bu yükümlülük, kişilerin görevlerinden ayrılmalarından sonra da devam eder. (7) Alıcı kurumların ve diğer kişilerin isim, adres veya yapısal değişikliği, en geç iki ay içerisinde Bakanlığa bildirilir. Bildirim yükümlülüğü yerine getirilmediği takdirde alıcı kurumların ve diğer kişilerin Kimlik Paylaşımı Sisteminden faydalanması geçici olarak askıya alınır veya iptal edilir. Birden fazla kurumun yapısının değişerek birleşmesi durumunda, ayrı ayrı olarak imzalanan anlaşmalar iptal edilerek üç ay içerisinde alıcı kurum ve diğer kişilerin talebi ile tekrar anlaşma imzalanır. Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanında yer alacak bilgiler MADDE 8 – (1) Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanında aşağıdaki bilgiler bulunur: a) Kişi bilgileri: 1) Kimlik numarası, adı, soyadı, kızlık soyadı, cinsiyeti, baba adı, anne adı, doğum yeri, doğum ve kütüğe kayıt tarihleri gibi kişisel bilgiler. 2) Medeni hâli, dini ve ölüm tarihi gibi durum bilgileri. 3) İl, ilçe, cilt, mahalle veya köy, aile sıra numarası ve birey sıra numarası gibi nüfusa kayıtlı olduğu yer bilgileri. b) Nüfus Cüzdanı Bilgileri: 1) Nüfus cüzdanı üzerinde yer alan bilgiler, 1/6/2000 tarihinden sonra düzenlenen cüzdanlarda seri ve no’su ile verildiği yer ve tarihi, 1/6/2000 tarihinden önce düzenlenmiş cüzdanlarda cüzdan seri, no ve verildiği maliye saymanlığının adı. c) Nüfus Olay Bilgileri: 1) Evlenme, boşanma, soy bağının düzeltilmesi veya reddi, ölüm, vatandaşlığın kazanılması veya kaybedilmesi, yerleşim yeri ve diğer adres gibi kişilere ait nüfus olay bilgilerinin tarihi ve açıklamaları. ç) Ulusal Adres Veri Tabanında Yer Alan Bilgiler: 1) Posta kodları, il, ilçe, bucak, köy ve mezra isimleri, mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak isimleri ile sabit tanıtım numarası ve bina numarası gibi adres verileri ile tanımlanan coğrafi konum, kişisel ve kurumsal adres bilgisine ulaşmak için gerekli olan bilgiler. d) İstatistik Bilgileri: 1) Doğum, ölüm, evlenme, boşanma sayıları gibi bilgiler. Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanındaki bilgilerin verilmesi MADDE 9 – (1) Alıcı kurumlar ve diğer kişilerin Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanından hangi sorgulamaları yapabilecekleri ve hangi bilgileri alabilecekleri yürürlükteki ilgili mevzuat uyarınca yapılacak anlaşmalar çerçevesinde Bakanlıkça belirlenir. (2) Alıcı kurumlar ve diğer kişiler için her bir sorgulama, sorgu sonucu gönderilecek internet servisleri ve internet sayfaları için yetkilendirme yapılır. Kurumun, günlük en fazla kaç kez sorgulama yapabileceği, yaptığı işlemler için ne düzeyde izleme bilgisi tutulacağı gibi bilgi ve kısıtlamalar Bakanlıkça belirlenir. (3) Genel Müdürlük, Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanından faydalanmak isteyen alıcı kurumlar ve diğer kişileri tanımlar. Tanımlanan her bir kurumun Kimlik Paylaşımı Sistemine kendini tanıtabilmesi ve giriş yapabilmesi için Genel Müdürlük tarafından güvenlik kodları, kullanıcı adı ve şifreleri tahsis edilir. Kimlik Paylaşımı Sisteminden verilecek hizmet türleri MADDE 10 – (1) Kimlik Paylaşımı Sistemi hizmetleri, alıcı kurumlar ve diğer kişilerin internet sayfaları ile ulaşabilecekleri etkileşimli sorgulamalar ve kendi yazılım uygulamaları içerisine ekleyecekleri bölümler ile sorgulama yapmalarına olanak verecek internet servislerinden oluşur. Tüm sorgulamalarda verilen bilgilerden alıcı kurum ve diğer kişilerin almaya yetkili olduğu bilgiler sorgu sonucu gönderilir. Alıcı kurumlar ve diğer kişilere yetkisi dahilinde olmayan bilgilerin gönderilmesi engellenir. Sorgulama hizmetleri MADDE 11 – (1) Aşağıda tanımları yer alan hizmetlere internet tarayıcıları veya internet servisleri üzerinden erişilir: a) Kimlik numarası ile kimlik bilgileri: 1) Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanından, kimlik numarası girilerek kimlik bilgileri sorgulanır. 2) Kimlik numarası ile kimlik bilgilerinin sorgulanmasında, sorgulanan kimlik numarasına karşılık gelen kişinin açık kaydı bulunarak, sorgulama yapan kullanıcının almaya yetkili olduğu bilgiler gönderilir. 3) Kimlik numarasına karşılık kimlik bilgileri gönderme sorgusunda aynı anda birden fazla kimlik numarası ile sorgulama yapılabilir. Aynı anda yapılabilecek sorgulama sayısı Genel Müdürlükçe belirlenir. b) Kimlik bilgileri ile kimlik numarası: 1) Kimlik bilgileri ile kimlik numarasının sorgulanmasında, sorgulama yapmak için girilecek bilgilerden adı, soyadı, baba adı, doğum yılı, cinsiyeti gibi bazı bilgilerin belirtilmesi zorunludur. Sorgulama sonucunda belirtilen kriterlere uyan sadece bir kayıt bulunduysa, ilgili kişinin kimlik numarası sorgu sonucu olarak gönderilir. Kriterlere uyan birden çok kayıt bulunması ve bu yolda uyarı mesajı verilmesi halinde ilgili kişinin daha fazla kriterle sorgulanması yapılır. İkili anlaşmalarda yetki verilmesi halinde alıcı kurumlara ve diğer kişilere kriterlere uyan kişilerin kimlik numarası ile kimlik bilgileri listesi gönderilir. c) Nüfusa kayıtlı olduğu yer bilgileri ile kimlik bilgileri: 1) Kişinin nüfusa kayıtlı olduğu ilçe, cilt, aile sıra no, birey sıra no bilgilerine karşılık kimlik bilgileri ve kimlik numarası sorgulanır. 2) Nüfusa kayıtlı olduğu yer bilgileri ile kimlik bilgileri sorgusunda, nüfusa kayıtlı olduğu yer bilgisi ile aynı anda birden fazla sorgulama yapılabilir. Aynı anda yapılabilecek sorgulama sayısı Genel Müdürlükçe belirlenir. ç) Nüfus kayıt örneği: İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 71 1) Kimlik numarasına veya nüfusa kayıtlı olduğu yer bilgilerine karşılık nüfus kayıt örneği sorgulanır. Kimlik numarası ile nüfus kayıt örneği sorgulanmasında, sorgulanan kimlik numarasına karşılık gelen kişinin açık kaydına ait nüfus kayıt örneği sorgu sonucu olarak gönderilir. 2) İstenen nüfus kayıt örneğinin özellikleri belirtilerek, kişi kayıt örneği, aile kayıt örneği ve nüfus aile kayıt örneği nüfus olayları açısından sorgulanabilir. Olaylı nüfus kayıt örneği sorgulanmasında, ilgili kişilere ait nüfus olay bilgileri tespit edilerek kişilere ait bilgilerle birlikte gönderilir. Alıcı kurumlar ve diğer kişiler sadece kendilerine yetki verilen kişi kayıt örneklerini, aile kayıt örneklerini ve nüfus aile kayıt örneklerini ve yetki verilen olay bilgilerini alabilirler. Almaya yetkili olmadıkları olay bilgileri nüfus kayıt örneği içerisinde gönderilmez. d) Nüfus cüzdanı: 1) Kimlik numarası ile nüfus cüzdanı üzerinde yer alan bilgiler, 1.6.2000 tarihinden sonra düzenlenen cüzdanlarda seri ve no’su ile verildiği yer ve tarihi, 1/6/2000 tarihinden önce düzenlenmiş cüzdanlarda cüzdan seri, no ve verildiği maliye saymanlığının adı sorgulanır. e) Kişi listesi: 1) Doğum tarihi ve cinsiyet bilgileri ile kişi listesi sorgulanır. Bu sorgulamada verilen doğum tarihi aralığı ve cinsiyet kriterlerine uygun kişilerin bilgilerinden oluşan liste sorgu sonucu olarak gönderilir. f) Nüfus olay listesi: 1) Kişi kayıtlarına işlenen bütün nüfus olayları ikili anlaşmalar çerçevesinde sorgulanır. g) İl listesi: 1) İl listesi sorgusu ile illerin trafik plaka kodları ve adlarının listesi sorgulanır. ğ) İlçe listesi: 1) İlçe listesi sorgulama ile ilçe kodları, adları ve bağlı oldukları illerin trafik plaka kodları sorgulanır. h) Cilt kodu: 1) Mahalle veya köyün adı ile bağlı bulunduğu ilçenin koduna karşılık mahalle veya köyün cilt kodu sorgulanır. ı) Cilt adı: 1) Cilt kodu ve cildin bağlı olduğu ilçenin kodlarına karşılık gelen mahalle veya köyün adı ile tipi (mahalle / köy) sorgulanır. i) İstatistikî veriler; 1) İl, ilçe kodu ve yıla ait doğum, ölüm, evlenme, boşanma sayıları gibi istatistikler sorgulanır. İl ve ilçe kodunun belirtilip belirtilmemesine göre ilçe, il, Türkiye bazında belirtilen yıla ait istatistik bilgileri sorgu sonucu olarak gönderilir. (2) Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanından alınan bilgilere ait çıktılar bilgiyi alan kurum yetkilisi tarafından onaylanır. Çıktılarda kurum adı, kullanıcı adı ve onaylayanın unvanı yer alır. Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanının güncellenmesi MADDE 12 – (1) MERNİS veri tabanındaki değişiklikler düzenli olarak Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanına aktarılır. Hizmet süresi MADDE 13 – (1) Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanından yedi gün yirmidört saat hizmet verilir. Kimlik Paylaşımı Sisteminde tanımlama ve yetkilendirme MADDE 14 – (1) Kimlik Paylaşımı Sisteminden hizmet alanların yapabileceği sorgulamalar, sorgulama sonucu olarak gönderilen bilgiler ve erişilebilecek internet sayfaları kurum veya kullanıcı bazında Bakanlıkça belirlenir. Hizmet alanların kendilerine verilen yetkiler dışında işlem yapması ve bilgi alması engellenir. Genel Müdürlük kullanıcıları MADDE 15 – (1) Genel Müdürlük kullanıcılarının tanımlanması ve yetkilendirilmeleri Genel Müdürlükçe yapılır. (2) Bu yetkilendirme ile Genel Müdürlük kullanıcılarının sadece kendilerine yetki verilen işlemleri yapabilmeleri sağlanır. Genel Müdürlük kullanıcılarının yaptığı her türlü işlemin izleme bilgileri tutulur. Alıcı kurum ve diğer kişi kullanıcıları MADDE 16 – (1) Genel Müdürlük, Kimlik Paylaşımı Sistemine bağlanan alıcı kurum ve diğer kişi kullanıcılarının kontrol edilmesi, verilen yetki çerçevesinde bilgi alınması ve tanımlanan kullanıcılara ait tüm bilgilerin Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanında tutulması için her türlü tedbiri alır. Bağlantı kontrol sistemi MADDE 17 – (1) Kimlik Paylaşımı Sistemine bağlanmak isteyen alıcı kurumlar ve diğer kişilere ait güvenlik kodları kontrol edildikten sonra, hizmet alanların güvenlik duvarları ile sistem güvenlik duvarları arasında özel şifrelenmiş güvenli ağ bağlantısı kurularak iki bağlantı noktası arasında hizmet verilir. (2) Alıcı kurumlar ve diğer kişiler Kimlik Paylaşımı Sistemi ile kurulan ve standartları Bakanlıkça belirlenen güvenli ağ bağlantısını anlaşmada belirlenen amaçlar doğrultusunda taşra teşkilatında ve diğer şubelerinde de sağlar. Hizmet alanlar kendi yasal bünyeleri dışındaki kuruluşları ve kişileri Kimlik Paylaşımı Sisteminden faydalandıramaz. İzleme bilgilerinin oluşturulması MADDE 18 – (1) Kimlik Paylaşımı Sisteminden yapılan her türlü işlemin tarihi, saati, işlemi yapan kullanıcı, yapılan sorgulama bilgileri izleme bilgisi olarak tutulur. Tutulan izleme bilgisi sorgu sonucunu içerir. Genel Müdürlük kullanıcıları tarafından izleme bilgileri sorgulanılarak Kimlik Paylaşımı Sisteminden yapılan işlemler takip edilir. (2) İzleme bilgileri 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda öngörülen zaman aşımı süreleri bitinceye kadar saklanır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Çeşitli ve Son Hükümler Takip ve değerlendirme MADDE 19 – (1) Genel Müdürlükçe ihtiyaç duyulan kullanıcı bilgileri takip edilip değerlendirilir. Bu raporlar; bir kuruma ait genel bilgiler, kullanıcı listesi, belirlenen saat aralığında kullanıcıların yaptıkları işlemlerin izlenmesi gibi bilgileri kapsar. Yedekleme İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 72 MADDE 20 – (1) Kimlik Paylaşımı Sisteminde oluşabilecek veri kayıplarının önlenmesine yönelik, Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanının Genel Müdürlüğün belirleyeceği aralıklarla yedeklenmesi sağlanır. Donanım güvenliği MADDE 21 – (1) Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanının bulunacağı yerdeki donanımın sahip olması gereken güvenlik ihtiyaçlarının tespit edilmesi, sistem odasına veya sistem konsollarına erişimde yetkisiz erişimin engellenmesi ve iş sürekliliğinin sağlanması hususunda Genel Müdürlükçe gerekli tedbirler alınır. Eğitim MADDE 22 – (1) Genel Müdürlük ile alıcı kurum ve diğer kişilerin personeli belirli aralıklarla Kimlik Paylaşımı Sistemi ile ilgili uygulamalar hakkında eğitilir. Kimlik Paylaşımı Sisteminin ücretlendirilmesi MADDE 23 – (1) 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 65 inci maddesi kapsamında alınacak hizmetler ücrete tâbidir. (2) Ücretlendirmenin usul ve esasları, Bakanlık ve Maliye Bakanlığının birlikte hazırlayacağı tebliğle belirlenir. Yetki MADDE 24 – (1) Mevzuatta yapılan düzenlemeler ve hizmet gereği duyulacak ihtiyaçlar çerçevesinde Kimlik Paylaşımı Sisteminde yer alacak bilgileri belirlemeye Bakanlık yetkilidir. Yürürlük MADDE 25 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 26 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 73 Sayı: BIM - 620 – 24728 Ankara 31.12.2008 Konu: Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Kullanımı Hakkında GENEL YAZI ( 136 ) ............................NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA, ............................NOTERLİĞİNE, Elektronik ortamda adres bilgilerinin KPS benzeri bir servisle sağlanması, vukuatlı aile kayıt tablosunun alınabilmesi gibi hususlar için başvurulan İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile yapılan yazışma sonunda alınan 01.12.2008 günlü 8586 sayılı cevap yazısı Yönetim Kurulunun 16.12.2008 günlü toplantısında görüşülmüş, Adres Kayıt Sistemi (AKS) Servisi, Kimlik Paylaşım Sistemi (KPS) protokolü çerçevesinde ek hizmet olarak alınmış ve “ Yerleşim Yeri Sorgulama Servisi ”, Noterlerimizin kullanımına açılmıştır. Buna ilişkin teknik kullanım açıklamaları ektedir. Bilgilerinizi ve gereğini rica ederim. Saygılarımla. BAŞKAN HASAN YENİ (İstanbul 28. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 74 Hukuk- 14944 Ankara, 28.07.2008 Özü: Vekâletnamelerde, vekil tayin edilen kişinin kimlik bilgilerine de yer verilmesine çalışılması hk. GENEL YAZI ( 87 ) ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ........................ NOTERLİĞİNE Birliğimize yapılan bir kısım başvurulardan, noterliklerde düzenlenen vekâletnamelerde genellikle vekil tayin edilen kişilerin sadece ad ve soyadlarına yer verilmesinin karışıklıklara ve yakınmalara sebebiyet verdiği anlaşılmakla, konu Yönetim Kurulumuzun 25.07.2008 tarihli toplantısında görüşülmüştür. Noterliklerde vekâletname düzenlenmesi sırasında, vekil tayin edilen kişinin kimlik bilgilerinin mümkün olduğunca temin edilmesi ile ana ve baba adı ile doğum tarihinin ve T.C. kimlik numarasının vekâletnamelere yazılmasına çalışılmasını rica ederim. Saygılarımla, BAŞKAN Hasan YENİ (İstanbul 28. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 75 Bilgi İşlem / 303–13597– 14.07.2008 Özü:.Akıllı Kart ve Okuyucularının arızalanması durumunda izlenecek yol hk. GENEL YAZI ( 77 ) ………………………. NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA, ....……………………. NOTERLİĞİNE, Noterliklerimizde kullanılmak üzere talep edilen Kobil Türkiye firmasından temin edilen akıllı kart ve okuyucuların dağıtımı tamamlanmış bulunmaktadır. Bu doğrultuda arızalı ürünler çıkabileceği düşüncesiyle izlenecek yolun açıklanması gerekmiştir. Akıllı kart ve okuyucularının arızalı çıkması veya arızalanması durumunda sözleşme hükümleri gereği ürün doğrudan firmaya gönderilmesi gerekmektedir. Arızalı olması nedeniyle ilgili firmaya gönderilen kart veya okuyucunun notere ait ürün olması halinde, kartın diğer personellere ait kartları yönetme yetkisini içermesi ve Noterlik işlemlerinde kesinti olmaması için Bilgi İşlem Müdürlüğünden geçici ürün talep edilebilecektir. Bu talep, TNB online-Üye Ana Sayfası-Elektronik İmza İşlemleri sayfasından arızalı ürün bildirimi şeklinde yapılacaktır. Talep üzerine aynı hizmetleri sağlayacak niteliklere sahip sabit kart okuyucu ile akıllı kart paketi ve noter adına düzenlenmiş sertifika 1 aylık süre için kullanılmak üzere gönderilecektir. Gönderilen arızalı cihazın tamir edilememesi ya da garanti şartlarına girmemesi halinde, 1 aylık geçici sürenin hemen ardından 1 haftalık süre içerisinde sitemizden yeni ürün talebinde bulunulması durumunda gönderilen bu geçici ürün tarafınıza fatura edilecektir. Bu süre içerisinde yeni talepte bulunulmaması halinde ise ürünün iade edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, yeni ürün talebinde bulunsanız dahi firmadan mevcut arızalı ürünü talep etmeniz, içerisinde isme düzenlenmiş sertifika olmasından dolayı önemlidir. Böyle bir durumda, gelen yeni ürün adresinize iletilecek, mevcut cihazınızdaki akıllı kartı takmanız durumunda doğrudan kullanılmaya başlanılabilecektir. Arızalı ürünün tamiri ya da garanti kapsamında değişimi yapılamaması veya yeni kart talebi edilmemesi halinde geçici olarak tarafınıza gönderilmiş olan kart okuyucu cihaz ve aparatlarını kendi orijinal kutusunda, arızasız ve tüm parçaları eksiksiz olarak Bilgi İşlem Müdürlüğüne gönderilmesi gerekmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim. Saygılarımla. BAŞKAN Hasan YENİ (İstanbul 28. Noteri) Firma İrtibat Bilgileri: Firma Adı :KOBIL Sistem Türkiye Adres : Eski Üsküdar Cad. Çayır yolu Sok. Ay Plaza 2/2 34752 İçeren köy - İstanbul / Türkiye Telefon : 0 216 574 82 38 / 52 Faks : 0 216 574 82 39Yetkili Kişi : Derya Gani oğlu İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 76 Hukuk- 24016 Ankara, 23.12.2008 Nüfus cüzdanı bilgileri ile Kimlik Paylaşım Sisteminden alınan bilgiler arasında farklılık olması halinde yapılacak işlemler hk. Özü: GENELGE ( 38 ) ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA .......................... NOTERLİĞİNE Birliğimize yapılan bir başvuruyla, nüfus cüzdanı bilgileriyle Kimlik Paylaşım Sisteminden alınan bilgiler arasında zaman zaman farklılıklar çıktığının bildirilmesi üzerine, konunun Yönetim Kurulunda görüşülmesini müteakip Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden görüş istenmiştir. Adı geçen Genel Müdürlükçe gönderilen ve Yönetim Kurulunun 19.12.2008 günlü toplantısında görüşülen 31.10.2008 tarihli ve 9017 sayılı cevap yazısında; “İlgi sayılı yazınıza istinaden, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 7. maddesinde aile kütüklerinde bulunması gereken kişisel bilgiler belirtilmiştir. Bunlar arasında yer alan Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası ile kayıtlı bulunduğu il, İlçe, köy veya mahalle adı, kişinin adı, soyadı, anne adı, baba adı, doğum yeri, doğum tarihi, önceki soyadı kişinin kaydını bulmaya yarayan anahtar bilgilerdir. Zaman zaman idari bağlılıkların değişmesi nedeniyle ilçe, köy veya mahalle, aile, birey sıra numaralarında farklılıklar meydana gelmektedir. Bu durumlarda kişinin almış olduğu nüfus cüzdanının seri no'su sistemde yer aldığından karşılaştırma yapılarak farklılık olması durumunda KPS' ye göre işlem yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir. Ayrıca, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 39. maddesinin 2. fıkrasında "Doğum tarihlerinde doğum yılı yazılıp, doğum ayı ve günü yazılmamış olanların yaşlarının hesaplanmasında doğduğu yılın Temmuz ayının birinci günü, ayı yazılıp da günü belli olmayanlar içinde o ayın birinci günü başlangıç olarak alınır." öngörüldüğünden mevzuat hükümlerine göre yapılan işlemler sonucunda nüfus cüzdanında doğum tarihi düzeltilmemiş olanlar vardır. Yukarıda belirtilen hususlarda, vatandaşın nüfus cüzdanı bilgileri ile KPS' den alınan bilgilerin tutarsızlığında ilgililerin nüfus cüzdanlarının değiştirilmesi yararlı olacaktır.” denilmektedir. Bilgi edinilmesini rica ederim. Saygılarımla, BAŞKAN Hasan YENİ (İstanbul 28. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 77 Hukuk- 9217 Ankara, 29.04.2008 Özü: Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını kullanma zorunluluğu hk. GENELGE ( 11 ) ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ........................ NOTERLİĞİNE İlgi : 26 Mayıs 2006 tarihli ve Hukuk 8853 (67) sayılı genel yazımız. 29.04.2006 tarihli ve 26153 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun, noterlik çalışmalarını ilgilendiren bölümleri ilgi genel yazı ile duyurulmuştu. Sözü edilen Kanunun; Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası kurumlar ile diğer gerçek ve tüzel kişilerin her türlü işlem ve kayıtlarında esas alınır.” Geçici 1 inci maddesinde ise “Kurumlar ve tüzel kişiler bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki yıl içinde mevzuatlarını bu Kanun hükümlerine uygun hale getirerek işlemlerinde kimlik numarasını kullanmak zorundadırlar.” 47 nci maddesinin 2. fıkrasında “ Hükümleri yer almaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun Geçici 1 inci maddesi gereğince; 29.04.2008 tarihinde iki yıllık sürenin dolması nedeniyle, bu tarihten itibaren her türlü işlem ve kayıtlarda Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasının kullanılmasının zorunlu bulunduğunun dikkate alınmasını rica ederim. Saygılarımla, BAŞKAN Hasan YENİ (İstanbul 28.Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 78 Hukuk- 26421 Ankara, 27.12.2007 Özü: 5203 sayılı Kanun (TÜRK VATANDAŞLIĞI KANUN DEĞİŞİKLİĞİ)Hk. GENEL YAZI ( 153 ) ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ........................ NOTERLİĞİNE İlgi: a) 08.04.2005 tarihli ve Hukuk 4861 (14) sayılı Genelgemiz. b) 08.04.2005 tarihli ve Hukuk 4862 (38) sayılı Genel Yazımız. Türk Vatandaşlığı Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ile değişik 11.2.1964 tarihli ve 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 29 uncu maddesinin ve bu hükmün uygulamasına dair Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün 27.10.2004 tarihli ve 2004/15 sayılı genelgesinin uygulamasına dair esaslar ilgi genelge ve genel yazımızla duyurulmuş idi. Bu kez Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nden alınan 07.11.2007 günlü ve 23859 sayılı yazıda, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün 08.10.2007 tarihli ve 57893 sayılı yazısı da eklenerek, anılan Genel Müdürlüğün 27.10.2004 tarihli ve 2004/15 sayılı Genelgesindeki hükümler doğrultusunda işlem yapılması hususunun noterliklere duyurulması istenmekle, konu Yönetim Kurulu’nun 14.12.2007 tarihli toplantısında görüşülmüştür. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderdiği 08.10.2007 tarihli ve 57893 sayılı yazıda; “ 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 06/07/2004 tarihli ve 25514 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5203 sayılı kanunla değişik 29 uncu maddesi; "Bu Kanun gereğince Türk vatandaşlığını kaybeden kişiler, kayıp tarihinden başlayarak yabancı muamelesine tabi tutulur. Ancak doğumla Türk vatandaşı olup da, İçişleri Bakanlığından vatandaşlıktan çıkma izni alanlar ve bunların vatandaşlıktan çıkma belgesinde kayıtlı reşit olmayan çocukları; Türkiye Cumhuriyetinin milli güvenliğine ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, askerlik hizmetini yapma yükümlülüğü ve seçme seçilme, kamu görevlerine girme ve muafen araç veya eşyası ithat etme hakları dışında, sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak ve bu hakların kullanımını ilgili kanunlardaki hükümlere tabi olmak şartıyla Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam ederler. Kanunun 33 ve 35 nci madde hükümleri saklıdır." hükmüne amirdir. Ayrıca ilgi (a)'da kayıtlı Başbakanlık genelgesinde " Doğumla Türk Vatandaşı olup da, İçişleri Bakanlığından vatandaşlıktan çıkma izni almak suretiyle Türk Vatandaşlığını kaybedenler ve bunların vatandaşlıktan çıkma belgesinde kayıtlı reşit olmayan çocuklarının, 403 sayılı Kanunun 29'uncu maddesi ile kendilerine tanınan haklardan yararlanmaları amacıyla İçişleri Bakanlığı tarafından bir belge verilmektedir. Kurum ve kuruluşlar kendilerine yapılan müracaatlarda 403 sayılı Kanunun 29'uncu maddesinin uygulanması için söz konusu belge ile birlikte müracaat sahibinin vatandaşı olduğu ülke makamlarınca verilen kimlik belgesi dışında başka bir ispat belgesi talep etmeyeceklerdir. Kamu kurum ve kuruluşlarının kendi görev alanlarına giren konularda, 403 sayılı Kanunun 29'uncu maddesi kapsamındaki kişilerle ilgili iş ve işlemlerde kendi özel kanunlarında mevcut yabancılar için getirilmiş kısıtlayıcı hükümler değil, mezkûr Kanunla getirilen özel düzenlemeler dikkate alınarak işlem yapılacaktır." şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bunun yanı sıra ilgi (b) de kayıtlı Genelgemiz ile uygulayıcı kurumlar bilgilendirilmiştir. İlgi (b)'de kayıtlı genelgemiz Genel Müdürlüğümüzün resmi web sitesi olan www.nvi.gov.tr <http://www.nvi.gov.tr> adresinde de yer almaktadır. Yukarıda belirtilen Kanun ve Genelgeler doğrultusunda işlem yapılmadığına ilişkin dilekçe, ilgisi nedeniyle Bakanlığınıza gönderilmiştir. Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.” Denilmektedir. Bilginizi gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim. Saygılarımla, BAŞKAN Hasan YENİ (İstanbul 28.Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 79 Hukuk 6676 Ankara, 22.03.2007 Özü: Turist rehberlerine verilen kimliklerin örneklerinin çıkarılması hk. GENEL YAZI ( 39 ) ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ........................ NOTERLİĞİNE İstanbul Rehberler Odası Başkanlığı 18.01.2007 tarihli ve 07-08 sayılı yazıyla Kültür ve Turizm Bakanlığına başvurarak, bazı noterlerin profesyonel turist rehberlerine verilen kimlik kartlarının soğuk damgalı olmadığı gerekçesiyle onaylanmadığını ileri sürmekle, belirtilen Bakanlığın Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü Turist Rehberliği Dairesi Başkanlığı sözü edilen Oda Başkanlığına konu ile ilgili olarak 19.02.2007 tarihli ve 27463 sayılı yazıyı göndermiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü Turist Rehberliği Dairesi Başkanlığının İstanbul Rehberler Odası Başkanlığına gönderdiği bu yazı, Birliğimize intikal ettirilmekle Yönetim Kurulumuzun 12.03.2007 günlü toplantısında görüşülmüştür. Belirtilen yazıda; “İlgi yazınızda bazı noterlerin profesyonel turist rehberlerine verilen kimlik kartlarının soğuk damgalı olmaması gerekçe gösterilerek onaylanmadığı ifade edilmiştir. İlgi yazınızda bahsedilen işlem noterlerce yapılan “örnek çıkarma” işlemidir. 1512 sayılı Noterlik Kanununun “Belirli bir kısmın örneğini vermek” başlıklı 96. maddesi “İlgili, getirdiği her çeşit kâğıdın tamamının veya bir kısmının örneğinin çıkarılmasını istediği takdirde, noter aslındaki şekli korumak şartı ile tamamını veya istenilen kısmı aynen yazar ve iş sahibine istediği kadar örnek verir” şeklindedir. Ayrıca Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin “Örnek verme şekilleri” başlıklı 95. maddesinde ibrazdan örnek çıkarma; “ilgili tarafından ibraz edilip, örneğin çıkartılması ve onaylanması istenilen bir belgenin usulünce örneğinin çıkartılarak verilmesi” olarak ifade edilmiştir. Yönetmeliğin aynı maddesinde; ibrazdan örneklerin altına (ibraz edilenin aynıdır) ibaresini kapsayan bir şerh konulacağı ve örneklerden bir nüshasının noter dairesinde saklanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı maddede her ne suretle olursa olsun çıkartılan örneklerde belgenin belirli bir kısmının örneğinin de ilgilinin isteği üzerine çıkartılabileceği de hükme bağlanmıştır. Bakanlığımızca profesyonel turist rehberlerine verilen kimlik kartları soğuk damga içermemekte ancak kartların güvenliği hologram ile sağlanmaktadır. Noterlik Kanununun ve ilgili yönetmeliğin bahsi geçen hükümleri çerçevesinde; noterler belgeye ilişkin herhangi bir şart ileri sürmeksizin aslı ibraz edilen belgenin örneğini çıkarmak zorundadır. Bu bakımdan herhangi bir kimliğin veya belgenin soğuk damgalı olup olmaması örnek çıkarma işleminde önem arz etmemektedir.” denilmektedir. Bilgi edinilmesi ile buna göre uygulama yapılmasını rica ederim. Saygılarımla, BAŞKAN Hasan YENİ (İstanbul 28.Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 80 Hukuk 21004 Ankara, 17 kasım 2006 Özü: Basın kartı hk. GENELGE ( 66 ) ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ........................ NOTERLİĞİNE Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünce çeşitli bakanlıklara gönderilen 28.02.2006 tarihli ve 1945–2347 sayılı yazıda, basın kartlarının resmi kimlik belgesi niteliği taşıdığı, ancak bazı kuruluşlar, bankalar ve noterler tarafından halen bu niteliğinin tanınmadığı belirtilerek, bunların resmi kimlik kartı olarak tanınması ile basın kartı hamili basın mensuplarına, mevzuat ve teamüller kapsamında öngörülen kolaylıkların sağlanması istenmekle konu hakkında görüşleri sorulan Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 08.09.2006 günlü ve 19011 sayılı yazısı aşağıya çıkarılmıştır. Yönetim Kurulu’nun 06.11.2006 tarihli toplantısında görüşülerek duyurulmasına karar verilen anılan yazıda; “Noterlik işlemlerinde sarı basın kartlarının resmi kimlik belgesi niteliğinde kabul edilip edilemeyeceği konusunda Bakanlığımız görüşünün bildirilmesini talep eden ilgideki yazınız ve konu incelendi. İlgideki yazınızda da ifade edildiği üzere Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü Basın Kartı Yönetmeliğinin 4. maddesinde ‘basın Kartı’nın resmi nitelikte bir kimlik belgesi olduğu açıkça belirtilmiştir. 1512 sayılı Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin ‘Kimlik tespitinde izlenecek yol’ başlıklı 90. maddesinde ise ‘Noter, belgelendirme isteminde bulunan ilgili ile işleme katılan kimselerin kimliğini tespit edebilmek için nüfus hüviyet cüzdanı, buna dayalı olarak resmi mercilerden verilmiş pasaport, ehliyet, fotoğraflı kimlik kartı ve sair kimlik belirten belgeleri aramak zorundadır.’ Denilmek suretiyle kimlik tespitine esas belge konusunda bir sınırlama getirilmemiştir. Resmi Gazetede yayımlanan Basın-Yayın Ve Enformasyon Genel Müdürlüğü Basın Kartı Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinde tanımlanan ‘basın Kartı’nın noterlik işlemlerinde resmi kimlik belgesi niteliğinde kabul edilebileceğinde tereddüt bulunmadığı düşünülmektedir.” Denilmektedir. Buna göre, tapuda işlem yapılmasını gerektiren işlemler dışında basın kartının resmi kimlik olarak kabulü gerekmektedir. Bilginizi ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim. Saygılarımla, BAŞKAN Hasan YENİ (İstanbul 28.Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 81 BASIN-YAYIN VE ENFORMASYON GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BASIN KARTI YÖNETMELİĞİ (Resmi Gazete: 23 Mart 2001 – 24351) Basın Kartının Niteliği Madde : 4.. Basın kartı, a) Yerli basın-yayın kuruluşlarının Türk uyruklu sahip ve mensuplarına, yabancı basın-yayın organlarının Türk uyruklu mensuplarına ve bu Yönetmelikte sayılan kamu kurum ve kuruluşlarının devlet enformasyon hizmetlerinde çalışan personeline, Gazetecilik dışında başka bir işinin bulunmaması şartıyla, yerli veya yabancı bir veya birkaç basın-yayın kuruluşu adına Türkiye’de mukim veya mukim olmamakla beraber görev alanı Türkiye’yi de kapsayan yabancı uyruklu gazetecilere verilen resmi nitelikte bir kimlik belgesidir. b) Basın kartı, bu Yönetmelikte belirtilen hallerde geçici olarak verilebildiği gibi, sürekli nitelik de kazanabilir. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 82 Mali Danışmanlık 17431 Ankara, 06.10.2006 Özü: T.C.Kimlik Numarasının vergi kimlik numarası olarak kullanılması hk. GENELGE ( 57 ) ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ........................ NOTERLİĞİNE İLGİ: a) 10.02.1998 günlü Hukuk 1734 (14) sayılı, b) 02.03.1998 günlü ve Hukuk 3132 (23) sayılı, c) 24.06.2002 günlü ve Hukuk 9297 (60) sayılı, d) 12.07.2002 günlü ve Hukuk 10289 (70) sayılı, e) 16.12.2004 günlü ve Hukuk 19808 (119) sayılı Genel Yazılarımız. f) 27.11.2000 günlü ve Hukuk 19504 (2000/58) sayılı Genelgemiz İlgi (a), (b), (c ), (d) ve (e) genel yazılarımızla şirket kuruluşları ve taşıt satışlarında, İlgi (f) yazımızda ise limitet şirket payı devrine dair işlemlerde, İşlem taraflarının vergi kimlik numaralarının işleme yazılması zorunluluğuna dair prensiplere yer verilmiştir. Bu defa Maliye Bakanlığınca 29.08.2006 günlü ve 26274 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve Yönetim Kurulumuzun 25.09.2006 günlü toplantısında görüşülen 3 Seri No.lu Vergi Kimlik Numarası Genel Tebliği ile Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetinde bulunan gerçek kişilerin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaralarının vergi kimlik numarası olarak kullanılmasına ilişkin açıklamalara yer verilmiştir. Buna göre yukarıda belirtilen genel yazı ve genelgede belirtilen işlemlerin yapılması sırasında; 1- Gerçek kişiler adına düzenlenen mevcut vergi kimlik numaraları, T.C. kimlik numarasına dönüştürülmüş olduğundan, T.C. Tabiiyetindeki gerçek kişiler işlemlerinde vergi kimlik numarası yerine T.C. kimlik numarasını ibraz edeceklerdir. 2- Yabancı uyruklu gerçek kişilere T.C. kimlik numarası verilemeyeceğinden, bu şahıslar on haneli rakamdan oluşan vergi kimlik numaralarını kullanacaklar, dolayısıyla işlem sırasında vergi kimlik numarasını ibraz edeceklerdir. 3- Tüzel kişiler de on haneli vergi kimlik numarasını kullanacaktır. 4- Vergi mükellefleri ve bu meyanda noterlikler tarafından bastırılan veya tasdik ettirilen vergi kimlik numarasını havi mevcut belgeler tükeninceye kadar kullanılacaktır. T.C. kimlik numarasının, mecburi kullanım tarihinden itibaren yeniden bastırılacak veya tasdik ettirilecek belgelerde yeni vergi kimlik numarası yerine geçecek olan T.C. kimlik numarası kullanılacaktır. 5- T.C. kimlik numarasının vergi kimlik numarası olarak kullanılmasına 01.11.2006 tarihinden itibaren başlanacaktır. 6- 01.11.2006 tarihine kadar mevcut uygulamaya aynen devam edilecektir. Dolayısı ile 01.11.2006 tarihine kadar T.C. kimlik numarasının ilaveten kullanımı ihtiyaridir. 7- 01.11.2006 tarihinden 01.01.2007 tarihine kadar olan geçiş sürecinde olası problemlerin önlenmesi için, ilgide kayıtlı genel yazı ve genelgelerimizde belirtilen işlemler vergi kimlik numarası veya T.C. kimlik numarasından herhangi biriyle yapılabilecektir. 8- 01.01.2007 tarihinden itibaren ilgide kayıtlı genel yazı ve genelgelerdeki işlemlerde T.C. Tabiiyetindeki gerçek kişiler için vergi numarası olarak sadece T.C. kimlik numarası kullanılacaktır. 9- Avukat vekâletnamesinde T.C. kimlik numarası kullanımı hakkındaki 2005/15 nolu Genelgemiz esaslarında herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Bilgi edinilmesini ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim. Saygılarımla, BAŞKAN Hasan YENİ (İstanbul,28.Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 83 Hukuk 12336 Ankara,17 Temmuz 2006 Avukat kimliklerinin Tapu İdaresi işlemlerinde resmi Kimlik olarak kabul edileceği hk. Özü: GENELGE ( 49 ) ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ........................ NOTERLİĞİNE Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından kendi Bölge Müdürlüklerine gönderilen 12.03.2004 tarihli ve 137-1245 sayılı genelgede: “Buna göre; 5043 sayılı Kanununun 1 nci maddesi ile değişik 1136 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin 4 ncü fıkrası uyarınca tüm resmi ve özel kuruluşlar tarafından kabul edilecek resmi kimlik hükmünde sayılan avukat kimliklerinin; kanun hükmü gereği olduğundan ve Tüzüğümüzün 13. maddesinin 3. fıkrasında başka belgeleri kabul etmeye Genel Müdürlük yetkili olduğu hüküm altına alındığından, ilgi (b) Genel Müdürlük Oluru ile Avukatlık kimliğinin de Tapu ve Kadastro işlemlerinde nüfus cüzdanı ve pasaporta ilaveten resmi kimlik olarak kabul edilmesi onaylanmıştır. Bundan böyle Tapu ve Kadastro işlemlerinde nüfus cüzdanı ve pasaporta ilaveten avukat kimliğinin de resmi kimlik olarak kabul edilmesi gerekmektedir.” denilmektedir. Sözü edilen genelgenin tam metni ekte gönderilmiştir. Buna göre; noterliklerde yapılacak niteliği bakımından tapuda işlem yapılmasını gerektiren sözleşme ve vekâletnamelerde nüfus cüzdanı ve pasaport yanında avukat kimliğinin de resmi kimlik olarak kabul edilip işlem yapılması gerekmektedir. Bilgi edinilmesini rica ederim. Saygılarımla. BAŞKAN Hasan YENİ (İstanbul 28.Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 84 AVUKATLIK KANUNU Kanun Numarası: 1136 Kabul Tarihi: 19.03.1969 Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 07.04.1969 Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 13168 AVUKATLIK RUHSATNAMESİ VE YEMİN: Madde 9 - Avukatlık meslekine kabul edilen adaya, ilgili baro tarafından bir ruhsatname verilir. Avukatlığa kabul, ruhsatnamenin verildiği andan itibaren hüküm ifade eder. Aday böylece avukatlığa kabul edildikten sonra (Avukat) unvanını kullanmak hakkını kazanır. Durum Türkiye Barolar Birliğine bildirilir. (Değişik fıkra: 13.01.2004 – 5043/1.md.) Ruhsatnameler ve avukat kimlikleri Türkiye Barolar Birliği tarafından tek tip olarak bastırılır ve düzenlenir. 8 inci maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen şekilde Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca uygun bulma kararı verildiğinde ruhsatnameler Birlik Başkanı ve ilgili Baro Başkanı tarafından imzalanır. Avukat kimlikleri, tüm resmi ve özel kuruluşlar tarafından kabul edilecek resmi kimlik hükmündedir. Mesleğe kabul edilen avukata ruhsatname verilirken, baro yönetim kurulu önünde aşağıdaki şekilde ant içtirilir: (Değişik fıkra: 02.05.2001 – 4667/8. md.) "Hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacağıma namusum ve vicdanım üzerine ant içerim." Avukatın ant içtirildiği, andın metnini de kapsayan bir tutanağa bağlanır ve ilgilinin dosyasında saklanır. Tutanak baro yönetim kurulu üyeleri ile birlikte ant içen avukat tarafından imzalanır. TAPU SİCİLİ TÜZÜĞÜ Bakanlar Kurulu Karar Tarihi - No: 18.05.1994 – 94/5623 Dayandığı Kanun Tarihi - No: 17.02.1926 – 743 Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi - No: 07.06.1994 – 21953 HAK SAHİBİNİN BELİRLENMESİ Madde 13 - İstem, müdür veya görevlendireceği bir memur tarafından incelenerek hak sahibi tarafından yapılıp yapılmadığı saptanır. İstemde bulunan hak sahibi gerçek kişi ise, nüfus cüzdanı veya pasaport istenilerek kütük, resmi senet ve taşınmaz mal Nüfus cüzdanı ve pasaport dışında kimlik tespitinde kabul edilebilecek diğer belgeleri belirlemeye Genel Müdürlük yetkilidir. İstem vekâleten yapılmışsa vekilden Noterlik Kanununa göre düzenlenmiş ve istem konusu işleri dosyasındaki belgelerde yer alan imza ve fotoğraflara göre aynı kişi olup olmadığı belirlenir. yapmaya yetkili olduğunu içerir vekâletname istenir. Vekil, tevkil yetkisine dayalı olarak bir başkasını vekil tayin etmiş ise, ayrıca dayanağı olan vekâletname de aranır. Vekilin kimliği saptandıktan sonra tapu sicilindeki hak sahibi ile vekâletnamedeki müvekkilin kimliği karşılaştırılır. İstem bir tüzel kişi adına yapılmış ise, talep edilen işlemi yapabileceğini ve temsilcilerini belirten, kanunlarda yazılı mercilerden alınmış yetki belgesi aranır. İstemde bulunan kişi kanuni temsilci ise, yetkili olduğunu belirten karar veya belge istenir. İstem resmi kuruluşlarca yapılırsa, kuruluşların ve temsilcilerinin yetkilerinin olup olmadığı araştırılır. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 85 Hukuk 1133 Ankara, 27.01.2006 Özü: Nüfus Cüzdanlarının içerdiği güvenlik önlemleri hk. GENEL YAZI ( 8 ) ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ........................ NOTERLİĞİNE Bir Noterliğimizin, Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğüne gönderdiği yazı ile “nüfus cüzdanlarının ne tür güvenlik önlemleri içerdiğini, 1998 yılından itibaren basılarak nüfus müdürlüklerine gönderilen nüfus cüzdanlarının hepsinin aynı güvenlik önlemlerine sahip olup olmadıkları ile bu güvenlik önlemlerini taşımayan nüfus cüzdanlarının sahteliğini” sorması üzerine, adı geçen Genel Müdürlük tarafından verilen cevap Yönetim Kurulumuzun 16.01.2006 tarihli toplantısında görüşülmüş ve yazının noterlere duyurulmasına karar verilmiştir. Sözü edilen yazıda; “1998 yılından itibaren Genel Müdürlüğümüz Matbaasında basımı yapılan nüfus cüzdanları incelendiğinde, görüleceği üzere, seri’yi gösteren harf ve rakamlar ile numara çıplak gözle bakıldığında siyah, ultraviyole ışık altında bakıldığında ise sarı olarak görülmektedir. Bu bir güvenlik önlemidir. Keza, nüfus cüzdanlarının sol alt kısmında ve ay-yıldızın etrafında bir yarım ay şeklinde kırmızı “TÜRKİYE CUMHURİYETİ” yazısı görülmektedir. Bunun alt kısmına çıplak gözle bakılınca hiçbir şey görülmemesine rağmen, ultraviyole ışıkla bakıldığında sarı renkte “TÜRKİYE CUMHURİYETİ” yazısı görülmektedir. Bu da ikinci bir güvenlik önlemi olup, nüfus cüzdanlarında başka bir güvenlik önlemi bulunmamaktadır. Matbaamızda 1998 yılından sonra söz konusu güvenlik önlemlerini taşımayan nüfus cüzdanı üretilmemiştir. Hatalı bir üretim olsa dahi, ilgili nüfus idaresince durumun derhal Genel Müdürlüğümüze bildirilmesi gerekmektedir. Bildirim sonucu Genel Müdürlüğümüzce hatalı üretilen nüfus cüzdanları geri alınarak, mevzuata uygun bir şekilde ihrak (imha) edildikten sonra, yerine aynı seri numarasını taşıyan yeni nüfus cüzdanı basılarak ilgili idareye teslim edilmektedir. Bilindiği üzere ülkemizde eski nüfus cüzdanları yenilendiği bir sırada nüfus müdürlüklerinin vatandaşlarımıza eski nüfus cüzdanı vermeleri mümkün değildir. Sonuç olarak; Yukarıda bahsedilen güvenlik önlemlerini içermeyen, 1998 ve daha sonra basılmış nüfus cüzdanları ya sahtedir, ya da hatalı üretimdir. İki durumda da söz konusu nüfus cüzdanlarına yetkili makamlarca el konulması, ilgili kurumların haberdar edilmesi ve bu tür nüfus cüzdanları ile hiçbir resmi işlem yapılmaması gerekmektedir.” denilmektedir. Verilen bilgiler nazara alınarak, Yönetim Kurulumuzca, sahteciliklerin önlenmesi bakımından noterlerimizin ultraviyole (mor) ışıklı kontrol cihazları almalarının uygun olacağı düşünülmüştür. Bilgi edinilmesini rica ederim. Saygılarımla. BAŞKAN Hasan YENİ (İstanbul 28.Noteri İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 86 Ankara 2006 Özü: Türkiye’de Oturan Yabancıların Nüfus Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmelik hk. GENEL YAZI ( 131 ) ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ........................ NOTERLİĞİNE 26 Ekim 2006 tarihli 26325 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Türkiye’de Oturan Yabancıların Nüfus Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmelik” ekte gönderilmiştir. Bu Yönetmeliğin 1, 2, 5, 13, 23 ve 24. maddelerinin noterlik çalışmalarını ilgilendirdiği düşünülmektedir. Bilgi edinilmesini rica ederim. Saygılarımla, BAŞKAN Hasan YENİ (İstanbul 28.Noteri) 20 Ekim 2006 Tarihli Resmi Gazete İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 87 Sayı: 26325 Karar Sayısı: 2006/11057 Ekli “Türkiye’de Oturan Yabancıların Nüfus Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmelik”in yürürlüğe konulması; İçişleri Bakanlığı’nın 28.8.2006 tarihli ve 2230 sayılı yazısı üzerine, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 8 inci ve 69 uncu maddelerine göre, Bakanlar Kurulu’nca 27.9.2006 tarihinde kararlaştırılmıştır. Ahmet Necdet SEZER CUMHURBAŞKANI TÜRKİYEDE OTURAN YABANCILARIN NÜFUS KAYITLARININ TUTULMASI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Türkiye’de herhangi bir amaçla en az altı ay süreli yabancılara mahsus ikamet tezkeresi alan yabancıların kimlik bilgilerinin ve beyan edecekleri nüfus olaylarının yabancılar kütüğünde tutulmasına ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir. Kapsam MADDE 2- (1) Bu Yönetmelik, Türkiye’de herhangi bir amaçla en az altı ay süreli ikamet eden yabancıların kayıtlarının tutulmasına ilişkin yabancılar kütüğünün ve bu kütüğe yazılacak bilgilere dayanak olan belgelerden meydana gelen özel kütüklerin oluşturulmasına ve düzenlenmesine ilişkin hükümleri kapsar. Dayanak MADDE 3- (1) Bu Yönetmelik, 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 8 inci ve 69 uncu maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 4- (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Aile: Aynı soydan olup, bir aile sıra numarası altında kayıtlı olan kişiler ile onların eş ve çocuklarını, b) Bakanlık: İçişleri Bakanlığını, c) Genel Müdürlük: Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünü, ç) İkamet tezkeresi:15.7.1950 tarihli 5683 sayılı Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun uyarınca Türkiye’de ikametleri uygun görülen yabancılara verilen izin belgesini, d) Merkezi veri tabanı: Genel Müdürlükte elektronik ortamda tutulan aile kütüğü kayıtlarını, e) Nüfus müdürlüğü: İlçe nüfus müdürlüğünü, f) Nüfus olayı: Doğum, ölüm, evlenme, boşanma, evlat edinme, tanıma, kayıt Düzeltme, soy bağının düzeltilmesi, gaiplik gibi kişisel durumda değişiklik meydana getiren olayı, g) Yabancı: 11.2.1964 tarihli ve 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununa göre Türk vatandaşı sayılmayan kişiyi, ğ) Yabancılar kütüğü: Türkiye’de herhangi bir amaçla en az altı ay süreli Yabancılara Ait İkamet Tezkeresi verilen yabancıların kayıtlarının tutulduğu kütüğü, h) Yabancılar veri giriş formu: Yabancıların nüfus olaylarının kütüğe işlenmesine dayanak olan belgeyi, ifade eder. İKİNCİ BÖLÜM Kayıtların Tutulmasına İlişkin Esaslar Yabancılara kimlik numarası verilmesi MADDE 5– (1) Yabancılar kütüğünde kayıtlı bulunan kişilerin kaydına ulaşmak, nüfus kayıtları arasında bağ kurmak, kamu kuruluşlarında yabancılarla ilgili olarak tutulan kayıtları ilişkilendirmek ve kimlik numaralarının zorunlu tutulduğu diğer işlemlerde karşılaşabilecekleri sıkıntıları gidermek amacıyla yabancılar kimlik numarası verilir. (2) Yabancı kişiler adına düzenlenecek ikamet tezkeresi ve bu Yönetmelikte kullanılacak formlarda yabancılar kimlik numarasına yer verilir. (3) Yabancılar kimlik numarası, kurumlar ile diğer gerçek ve tüzel kişilerin her türlü işlem ve kayıtlarında esas alınır. Yerleşim yeri esası MADDE 6 - (1) Yabancıların nüfus olaylarına ilişkin işlemler, yerleşim yerinin bulunduğu nüfus müdürlüğünde yürütülür. Aile esası MADDE 7- (1) Bir ailenin çocukları, erkek çocuklarının eş ve çocukları ile kız çocuklarının evlilik dışı dünyaya gelmiş çocukları yabancılar kimlik numarası ile birbirleriyle ilişkilendirilir. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 88 Nüfus kayıtlarının kapatılması ve yeniden açılması MADDE 8 - (1) Yabancılar kütüğünde kayıtlı kişilerin ölmeleri, gaipliklerine karar verilmesi ya da Türkiye’den ayrılmaları halinde nüfus kayıtları kapatılır. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Nüfus olaylarının bildirim yükümlülüğü MADDE 9- (1) Nüfus kayıtları tutulan yabancılar kendileri ile ilgili nüfus olaylarını, yerleşim yeri adreslerini ve bunlardaki değişiklikleri, yerleşim yeri nüfus müdürlüğüne bildirmekle yükümlüdürler. Nüfus müdürlüklerince gerekli işlemler yapılarak, bu değişiklikler yabancılar kütüğüne işlenir. Nüfus olaylarının bildiriminde kullanılacak belgeler MADDE 10 - (1) Yabancılar kütüğünde kayıtlı olanların kişisel durumlarına ilişkin olarak kişi veya ilgili kurumlarca nüfus müdürlüğüne intikal ettirilen doğum, ölüm, evlenme, boşanma, evliliğin iptali, evliliğin feshi, gaiplik, tanıma, mahkeme kararıyla babalığa hüküm ve evlat edinme olaylarına ilişkin belgeler nüfus müdürlüğünce kabul edilerek, ilgili veri giriş formu kullanılmak suretiyle kayıtlarına işlenir. Yabancılar kütüğünde bulunması gereken bilgiler ve ilk bildirim MADDE 11 – (1) Yabancılar kütüğü; aile bireylerinin kimlik numarası, cinsiyeti, adı, soyadı, baba ve analarının ad ve soyadları ile uyruğu, sağ olup olmadıkları, doğum yeri ve tarihi, medeni hali, diğer kişisel durum değişiklikleri ile adresini kapsar. (2) Yabancılara ait kimlik bilgileri Emniyet Genel Müdürlüğünce elektronik ortamda Genel Müdürlüğe bildirilir. Gönderilen bilgiler merkezi veri tabanında tutulur. Veri giriş formu MADDE 12- (1) Yabancıların kayıtları ilçe esasına göre ve veri giriş formuna zincirleme sıra numarası verilmek suretiyle tutulur. Zincirleme sıra numarasının birden fazla yılı kapsayacak şekilde kullanılmasına ve yabancılar veri giriş formunun iki örnek tutulmasına karar vermeye Bakanlık yetkilidir. Soy bağına ilişkin esaslar MADDE 13- (1) Yabancılar kütüğünde kayıtlı ana ile Türk vatandaşı babadan evlilik dışında doğan çocuk, yabancılar kütüğüne annenin bildireceği baba adı ile yazılır. Çocuk ile anası arasında yabancı kimlik numaraları ile bağ kurulur. Ana ve babanın evlenmesi veya baba tarafından tanınması ya da mahkeme kararıyla babalığa hükmedilmesi halinde; çocuğun yabancılar kütüğündeki kaydı kapatılır. Çocuğun kaydı babasının kayıtlı bulunduğu haneye nüfus mevzuatı uyarınca tescil edilerek Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası verilir. Çocuğun kapatılan kaydı ile baba hanesindeki kaydı arasında bağ kurulur. (2) Türk anadan evlilik dışı doğan, anasının aile kütüğüne ananın kızlık soyadı ve beyan ettiği baba adıyla kayıtlı olan çocuğun anasının, yabancılar kütüğünde kayıtlı baba ile evlenmesi veya çocuğun baba tarafından tanınması ya da mahkeme kararıyla babalığına hükmedilmesi halinde; olay nüfus mevzuatı hükümlerine göre çocuğun kaydına işlenir. Yabancılar kütüğünde kayıtlı bulunan babanın kaydına da yabancılar veri giriş formu ile olay işlendikten sonra baba ile çocuk arasında bağ kurulur. (3) Yabancılar kütüğünde çocuğu ile birlikte kayıtlı bulunan ananın, yabancılar kütüğünde kayıtlı bulunan baba ile evlenmesi veya çocuğun baba tarafından tanınması ya da mahkeme kararıyla babalığa hükmedilmesi halinde; olay ilgililerin kayıtlarına yabancılar veri giriş formu ile işlenerek, yabancılar kimlik numaraları vasıtası ile aralarında gerekli bağlar kurulur. Çocuğun baba adının veya soyadının düzeltilmesi gerekiyor ise gerekli düzeltme yapılır. (4) Yabancılar kütüğünde kayıtlı ana veya babanın, yabancılar kütüğünde kayıtlı olmayan yabancı ile evlenmesi veya yabancılar kütüğünde kayıtlı bulunan çocuğunun yabancılar kütüğünde kayıtlı bulunmayan yabancı tarafından tanınması ya da mahkeme kararıyla babalığa hükmedilmesi halinde, olay ilgililerin kayıtlarına yabancılar veri giriş formu ile işlenerek, gerekli açıklama yapılır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Nüfus Olaylarının Yabancılar Kütüğüne İşlenmesi Doğum MADDE 14- (1) Yabancılar kütüğünde kayıtlı bulunan kişinin doğum bildiriminde bulunması halinde, çocuğunun kaydı yabancılar veri giriş formu ile kütüğe işlenir. Çocuk ile doğum bildiriminde bulunan ana veya baba arasında yabancılar kimlik numarası vasıtası ile bağ kurulur. (2) Doğum bildirimlerinde veri giriş formu bildirimde bulunana imza ettirilir. Diğer nüfus olaylarında o olayın meydana geldiğini gösterir belgelerin asılları veya noter tasdikli Türkçe’ye çevrilmiş örnekleri veri giriş formuna eklenir. Yabancılar veri giriş formu, düzenleyen memur tarafından imza edilip, nüfus müdürünce onaylandıktan sonra özel kütüğe takılır. Evlenme MADDE 15- (1) Evlenme ile ilgili belgenin nüfus müdürlüğüne intikal etmesi halinde; a) Her iki kişi de yabancılar kütüğünde kayıtlı ise evlenme, yabancılar veri giriş formu ile kayıtlarına işlenerek, yabancılar kimlik numaraları ile kayıtlar arasında eş bağı kurulur. b) Eşlerden biri Türk aile kütüklerinde kayıtlı ise evlenme, Türk olan kişinin kaydına nüfus mevzuatına göre işlenir. Yabancılar kütüğünde kaydı tutulan diğer kişinin evlenmesi yabancılar veri giriş formu ile işlenerek, evlenmiş olduğu Türk vatandaşının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası belirtilmek suretiyle eş bağı kurulur. c) Eşlerden biri yabancılar kütüğünde kayıtlı değil ise evlenme, yabancılar kütüğünde kayıtlı bulunan kişinin kaydına yabancılar veri giriş formu ile işlenerek, evlendiği kişinin uyruk ve kimlik bilgileri açıklama alanına yazılır. Boşanma İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 89 MADDE 16- (1) Boşanma kararlarının nüfus müdürlüğüne intikal etmesi halinde; a) Her iki kişi de yabancılar kütüğünde kayıtlı ise boşanma, yabancılar veri giriş formu ile kayıtlarına işlenir. b) Eşlerden biri yabancılar kütüğünde, diğeri Türk aile kütüklerinde kayıtlı ise, Türk olan kişinin kaydına nüfus mevzuatına göre, yabancılar kütüğünde kaydı tutulan kişinin kaydına da yabancılar veri giriş formu ile boşanma işlenir. c) Eşlerden biri yabancılar kütüğünde kayıtlı değil ise, yabancılar kütüğünde kayıtlı bulunan kişinin kaydına yabancılar veri giriş formu ile boşanma işlenir. Evliliğin feshi veya iptali MADDE 17- (1) Evliliğin feshine veya iptaline ilişkin kararların nüfus müdürlüğüne intikal etmesi halinde, 16 ncı maddeye göre işlem yapılır. Evlat edinme MADDE 18- (1) Yabancılar kütüğünde kayıtlı olan kişilerin evlat edinmeleri veya evlat edinilmeleri halinde aşağıdaki işlemler yapılır. a) Yabancılar kütüğünde kayıtlı bulunan kişi veya karı koca tarafından yabancılar kütüğünde kayıtlı bulunan çocuğun evlat edinilmesi halinde; evlat edinme olayı ilgililerin kayıtlarına yabancılar veri giriş formu ile işlenir ve yabancı kimlik numaraları vasıtasıyla aralarında gerekli bağlar kurulur. b) Yabancılar kütüğünde kayıtlı bulunan kişi veya karı koca tarafından yabancılar kütüğünde kayıtlı olmayan yabancı bir çocuğun evlat edinilmesi halinde; evlat edinme olayı yabancılar kütüğünde kayıtlı bulunan kişilerin kayıtlarına yabancılar veri giriş formu ile işlenir ve kayıtlarına gerekli açıklama yapılır. c) Yabancılar kütüğünde kayıtlı bulunan kişi veya karı koca tarafından Türk vatandaşı olan çocuğun evlat edinilmesi halinde; evlat edinme olayı yabancılar kütüğünde kayıtlı bulunan kişilerin kayıtlarına yabancılar veri giriş formu ile işlenir. Evlat edinen yabancılar kütüğünde kayıtlı kişiler ile Türk vatandaşı çocuk arasında bağ kurulur. Türk vatandaşı çocuğun kaydına da nüfus mevzuatı uyarınca evlat edinme olayı işlenerek, evlat edinenler ile arasında bağ kurulur. ç) Türk vatandaşı kişi veya karı koca tarafından yabancılar kütüğünde kayıtlı bulunan çocuğun evlat edinilmesi halinde; evlat edinme olayı evlat edinen Türk vatandaşı kişilerin kaydına nüfus mevzuatına göre, yabancılar kütüğünde kayıtlı bulunan çocuğun kaydına da yabancılar veri giriş formu ile işlenir ve ilgililerin kayıtları arasında gerekli bağ kurulur. d) Yabancılar kütüğünde kayıtlı bulunan çocuğun, yabancılar kütüğünde kayıtlı olmayan yabancı kişi veya karı koca tarafından evlat edinilmesi halinde; evlat edinme olayı çocuğun kaydına yabancılar veri giriş formu ile işlenerek gerekli açıklama yapılır. Ölüm MADDE 19- (1) Ölüme ilişkin belgenin nüfus müdürlüğüne intikal etmesi halinde; yabancılar veri giriş formu ile ölüm olayı kişinin kaydına işlenir. (2) Ölen kişi evli ve eşi de yabancılar kütüğünde kayıtlı ise sağ olan eşin medeni hali, yabancılar veri giriş formu ile düzeltilir. (3) Ölen kişinin eşi Türk vatandaşı ise sağ olan eşin medeni hali, nüfus mevzuatındaki hükümlere göre düzeltilir. Gaiplik MADDE 20- (1) Gaiplik kararlarının nüfus müdürlüğüne intikal etmesi halinde 19 uncu maddeye göre işlem yapılır. Maddi hataların düzeltilmesi MADDE 21- (1) Yabancılar veri giriş formunun düzenlenmesine esas olan dayanak belgesi ile veri giriş formu arasındaki farklılık, işlemin dayanağı olan belgeye göre düzeltilir. (2) Kütüğe kayıtlı kişilerin kimlik bilgilerinin ilgili kişi veya emniyet makamlarınca yanlış olduğunun bildirilmesi halinde, yanlış olan kimlik bilgileri nüfus mevzuatının öngördüğü usule göre yabancılar veri giriş formu ile düzeltilir ve yabancının ikamet ettiği il emniyet müdürlüğüne de bilgi verilir. Adres MADDE 22- (1) Yabancılar, yerleşim yeri adreslerine ilişkin değişiklikleri yirmi iş günü içinde nüfus müdürlüğüne bildirirler. Yabancılar kütüğünde kayıtlı bulunan kişinin adres değişikliği yabancı veri giriş formu ile güncellenir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Kayıt Örneği ve Bilgi Verilmesi Kayıt örneklerinin verilmesi ve geçerlilik süresi MADDE 23- (1) İlgilisi ya da kurum veya kuruluşlarca istendiğinde ilgili kişiye veya talep eden kurum veya kuruluşa yabancılar kütüğünden çıkartılacak yabancılar kayıt örneği onaylanarak verilir. (2) Yabancılara ait nüfus kayıt örneklerinin üst tarafına kişinin Türk vatandaşı olmadığı ve uyruğu, açıklamalar bölümüne de kayıt örneğinin ne amaçla kullanılacağı açıkça yazılır. Bu kayıt örnekleri altı ay içinde kullanılmadığı takdirde geçerliliğini kaybeder. Yabancılar kütüğünden kayıt örneği ve bilgi isteyebilecekler MADDE 24- (1) Yabancılar nüfus kayıt örneği aşağıdaki kişi ve kurumlara istendiğinde verilir: a) Bakanlıklara, b) Dış temsilciliklere, c) Nüfus müdürlüklerine, ç) Adli mercilere, d) Adli ve idari işlem nedeniyle kolluk makamlarına, İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 90 e) Kaydın sahipleri, eşleri, veli, vasi, alt ve üst soyları veya resmi vekillerine, f) Yabancının çalıştığı veya çalışmak istediği kurum ve kuruluşlara. (2) Yabancılar nüfus kayıt örneği yazılı olarak istenir. Yazıda kayıt örneğinin istenmesinin nedeni ve hangi amaçla kullanılacağı belirtilir. (3) Yazılı bir isteğe dayanmaksızın kayıt örneği çıkartılıp verilemez. Yabancıların kimliklerini kanıtlayan belgelerle başvurmaları halinde yazılı müracaatları aranmaz. Olay formu alınması MADDE 25- (1) Yabancılar veri giriş formu ile yabancıların kayıtlarına işlenen nüfus olayları hakkında bilgi almaya yetkili olan kişi veya kurumlara istenildiğinde; doğum, ölüm, evlenme formu veya bu formlar, çok dilli bildirim formu şeklinde verilir. (2) Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler uyarınca doğum, evlenme ve ölüm olayı çok dilli bildirim ile yabancının doğum yeri nüfus idaresine gönderilir. BEŞİNCİ BÖLÜM Çeşitli ve Son Hükümler Koordinasyon MADDE 26– (1) Genel Müdürlük, yabancılar kütüğünün oluşturulmasını ve güncel bir şekilde tutulmasını sağlamak için Emniyet Genel Müdürlüğü ile koordinasyonu sağlamakla, Emniyet Genel Müdürlüğü de yabancıların uyruk ve kimliklerine ilişkin bilgileri Genel Müdürlükle paylaşmakla yükümlüdür. Belge, form ve tutanakların kayıt edilmesi MADDE 27– (1) Yabancılar kütüğünde kayıtlı olanların kişisel durumlarına ilişkin olarak nüfus müdürlüklerine intikal eden her türlü form, tutanak, yazı, evrak ve belgeler nüfus müdürlüklerinde bilgi işlem ortamında tutulan evrak kayıt defterine kayıt edilir. Yürürlük MADDE 28 - (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 29 - (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 91 Hukuk 8853 Ankara,26 Mayıs 2006 Özü: 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu hk. GENEL YAZI ( 67 ) ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ........................ NOTERLİĞİNE 29.04.2006 tarihli ve 26153 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun, noterlik çalışmalarını ilgilendiren bölümleri ekte gönderilmiştir. Bilgi edinilmesini rica ederim. Saygılarımla, BAŞKAN Hasan YENİ (İstanbul 28.Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 92 NÜFUS HİZMETLERİ KANUNU Kanun Numarası: 5490 Kabul Tarihi: 25.4.2006 Yayımlandığı Resmi Gazete: 29/ 04/2006 - Sayı: 26153 BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1) Bu Kanunun amacı; kişinin doğumundan ölümüne kadar kişisel ve medenî durumuna, uyrukluğuna ve bunlarda meydana gelebilecek değişikliklere ait doğal ve hukukî olayların belirlenip saptanması, bu amaçla düzenlenmiş kütüklere yazılması, elektronik ortamda ulusal adres veri tabanının oluşturulması, nüfus kayıtları ile adres bilgilerinin ilişkilendirilmesini sağlamaktır. Kapsam MADDE 2- (1) Bu Kanun, Türk vatandaşları ile Türkiye'de bulunan yabancıların nüfus hizmetlerinin düzenlenmesine, yürütülmesine ve geliştirilmesine ilişkin esas ve usul hükümlerini kapsar. Tanımlar MADDE 3- (1) Bu Kanunda geçen; a) Adres: Herhangi bir toprak parçası veya binanın coğrafî konumu ve işlevi açısından tanımlanmasını, b) Adres beyan formu: Adreslerin bildiriminde kullanılan, şekli ve içeriği Bakanlıkça belirlenen formu, c) Adres bileşenleri: Numaralama işlemlerinde kullanılan unsurlar; posta kodları, il, ilçe, bucak, köy ve mezra isimleri, mahalle, bulvar, cadde, sokak ve bina numarası gibi adres verileri ile tanımlanan coğrafî konum, kişisel ve kurumsal adres bilgisine ulaşmak için gerekli olan bilgileri, ç) Adres Paylaşımı Sistemi: Ulusal adres veri tabanında tutulan bilgilerin kurumlar ile diğer kişilerce paylaşılması işlemini, d) Aile: Aynı soydan olup, bir aile sıra numarası altında kayıtlı olan kişiler ile onların eş ve çocuklarını, e) Aile kütüğü: Nüfus olaylarına ilişkin kayıtların kâğıt veya elektronik ortamda tutulduğu kütüğü, f) Aile sıra numarası: Ailelerin aile kütüğüne yazılış sırasına göre verilen numarayı, g) Bakanlık: İçişleri Bakanlığını, ğ) Dayanak belgesi: Aile kütüğüne işlenen nüfus olaylarının dayanağı olan form, tutanak, mahkeme kararı, noter senedi, doğum veya ölüm raporu gibi resmî belgeler ile bunların yedeklerini, h) Değerli kâğıtlar: Nüfus cüzdanını, uluslararası aile cüzdanını, ı) Diğer adres: Yerleşim yeri adresi dışında kalan yerleri, i) Genel Müdürlük: Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünü, j) İl müdürlüğü: İl nüfus ve vatandaşlık müdürlüğünü, k) Kimlik Paylaşımı Sistemi: Genel Müdürlükçe merkezî veri tabanından ayrı olarak elektronik ortamda tutulan, Kimlik Paylaşımı Sisteminden yararlanacak kurumların istifadesine sunulan ve sınırlandırılmış bilgiler ihtiva eden aile kütüğü kayıtlarını, l) Kurum: Genel Müdürlük dışındaki diğer kamu kurum ve kuruluşlarını, m) Merkezî veri tabanı: Genel Müdürlükte elektronik ortamda tutulan aile kütüğü kayıtlarını, n) MERNİS: Merkezî veri tabanı ve Kimlik Paylaşımı Sistemini de kapsayan Merkezî Nüfus İdaresi Sistemini, o) Numaralama: Mahalle, semt, meydan, bulvar, cadde, sokak ve bina gibi adres bileşenlerine isim veya numara verilmesi işlemini, ö) Nüfus cüzdanı: Kişinin Türk vatandaşı olduğunu ve aile kütüklerine kayıtlı bulunduğunu kanıtlayan resmî belgeyi, p) Nüfus hizmetleri: Nüfus olaylarına ve kişinin nüfusa ve yerleşim yeri adresine ilişkin bilgilerinin toplanmasına, nüfus kütüklerine geçirilmesine, korunmasına ve gerektiğinde tasnif edilerek değerlendirilmesine dair iş ve işlemleri, r) Nüfus kaydı: Aile kütüğüne işlenmiş kişisel bilgileri, s) Nüfus kayıt örneği: Aile kütüğüne işlenmiş kişisel bilgilerin özetlerini gösterir belgeyi, ş) Nüfus kütüğü: Aile kütüğü, özel kütük ve yedeklerinden oluşan kayıtların tümünü, t) Nüfus müdürlüğü: İlçe nüfus müdürlüğünü, u) Nüfus müdürü: İlçe nüfus müdürünü, ü) Nüfus olayı: Doğum, ölüm, evlenme, boşanma, evlât edinme, tanıma, kayıt düzeltme, soy bağının düzeltilmesi, gaiplik gibi kişisel durumlarda değişiklik meydana getiren olayı, v) Özel kütük: Doğum, evlenme, boşanma, ölüm, kayıt düzeltme ve diğer olaylar şeklinde tutulan ve ayrı ayrı tasnif edilen dayanak belgelerinin konulduğu dosyayı, y) Ulusal adres veri tabanı: Adres bilgilerinin tutulduğu merkezî veri tabanını, z) Uluslararası aile cüzdanı: Bir aileyi oluşturan eş ve çocukların kimlik bilgilerini kapsayan ve uyruğunu kanıtlayan çok dilli resmî belgeyi, aa) Vekillik belgesi: Özel temsil yetkisini kapsayan noterden onaylı belgeyi, bb) Yabancılar kütüğü: Türkiye'de herhangi bir amaçla en az altı ay süreli Yabancılara Ait İkamet Tezkeresi verilen yabancıların kayıtlarının tutulduğu kütüğü, İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 93 cc) Yapı belgeleri: Yapı Ruhsat Formu, Yapı Kullanma İzin Belgesi, yanan ve yıkılan yapılar formunu ve binalar cetvelini, çç) Yerleşim yeri adresi: Sürekli kalma niyetiyle oturulan yeri, ifade eder. İKİNCİ KISIM Nüfus Hizmetlerinin Yürütülmesi BİRİNCİ BÖLÜM Yetkililer ve Nüfus Kütükleri Nüfus hizmetleri yetkilileri MADDE 4- (1) Nüfus hizmetleri, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilâtı ile dış temsilcilikler tarafından yürütülür. Hukukî mahiyeti MADDE 5- (1) Nüfus kütükleri; kişilerin kimliklerinin, yerleşim yeri adreslerinin, aile bağlarının, vatandaşlık durumlarının ve şahsî hallerinin belirlenmesi amacıyla ilçe ve aile esasına göre nüfus olaylarının tescil edildiği, daimî olarak saklanması gerekli resmî belgelerdir. (2) Aile kütüğü ve özel kütüklerde tutulan kayıtlar ile yedekleri ve bunlardan çıkarılan kayıt örnekleri aynı hukukî değere sahiptir. Kayıtlar arasında farklılık olduğu takdirde, aksi sabit oluncaya kadar kayda esas olan dayanak belgesi geçerlidir. Nüfus kütüklerinin tutulması MADDE 6- (1) Nüfus olayları, iletişim ağı kullanılarak nüfus müdürlüklerindeki aile kütüklerine ve merkezî veri tabanına tescil edilir. (2) Bakanlık, doğal afet ve olağanüstü hallere karşı kesintisiz olarak hizmet verilmesini sağlamak amacıyla, merkezî veri tabanının yedeğinin farklı bir yerde tutulmasını sağlar. (3) Kâğıt ortamındaki aile kütüklerinin her sayfasına cilt ve sayfa sıra numaraları konur. Kütüğün sonuna kaç sayfadan ibaret olduğu yazılır. Sayfa birleşim yerleri asliye hukuk mahkemesince mühürlenerek sonu onaylanır. (4) Nüfus kütüklerinin tutulmasına ilişkin usûl ve esasları belirlemeye, mevzuat ve sistemdeki gelişmelere bağlı olarak değiştirmeye ve kâğıt ortamında tutulan aile kütüklerini uygulamadan kaldırmaya Bakanlık yetkilidir. Aile kütüklerinde bulunması gereken kişisel bilgiler MADDE 7- (1) Her mahalle veya köy için ayrı aile kütüğü tutulur. Aile kütüklerinde aşağıdaki bilgiler bulunur: a) Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası. b) Kayıtlı bulunduğu il, ilçe, köy veya mahalle adı ile cilt, aile ve birey sıra numarası. c) Kişinin adı ve soyadı, cinsiyeti, baba ve ana adı ile soyadları, evli kadınların önceki soyadları. ç) Doğum yeri ile gün, ay ve yıl olarak doğum tarihi ve kütüğe kayıt tarihi. d) Evlenme, boşanma, soy bağının kurulması veya reddi, ölüm, vatandaşlığın kazanılması veya kaybedilmesi gibi kişisel durumda meydana gelen değişiklik veya yetkili makamlarca yapılan düzeltmeler. e) Dini. f) Medenî hali. g) Yerleşim yeri adresi. ğ) Fotoğrafı. (a), (g) ve (ğ) bentlerinde belirtilen kayıtlar sadece elektronik ortamda tutulur. (2) Türkiye'de aile kütüğü bulunmayan ve yabancı ülkelerde oturan vatandaşlar Bakanlığın göstereceği bir nüfus müdürlüğünde açılacak aile kütüğüne kaydedilir. Türkiye'de oturan yabancıların nüfus kayıtları MADDE 8- (1) Türkiye'de herhangi bir amaçla en az altı ay süreli yabancılara mahsus ikamet tezkeresi alan yabancılar, Genel Müdürlükçe yabancılar kütüğüne kayıt edilir. Bu kütüğe kayıt edilen yabancılar, her türlü nüfus olaylarını nüfus müdürlüklerine beyan etmekle yükümlüdürler. Diplomatik misyon mensupları bu hükmün dışındadır. (2) 15/7/1950 tarihli ve 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun hükümleri saklıdır. İKİNCİ BÖLÜM Nüfus Kayıtlarının Özellikleri Gizlilik MADDE 9- (1) Nüfus kayıtları ve bu kayıtların tutulmasına dayanak olan belgeler gizlidir. Bunlar, yetkili ve sorumlu memurlar ile teftiş ve denetim yetkisi olanlar dışında kimse tarafından görülüp incelenemez. Mahkemeler bu hükmün dışındadır. (2) Nüfus kayıtlarına bu bilgileri işleyen memurlar ve Kimlik Paylaşımı Sistemi kapsamında nüfus kayıtlarından faydalanan diğer görevliler de bu gizliliğe uymak zorundadırlar. Bu yükümlülük, kamu görevlilerinin görevlerinden ayrılmalarından sonra da devam eder. Resmî işlemlerde esas alınması MADDE 10- (1) Kurumlarda kişiyle ilgili olarak yapılan işlemlerde nüfus kayıtları esas alınır. Kayıtlar arasında farklılık olması halinde nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmaz, usulüne göre diğer kayıtlar düzeltilir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Nüfus Kütüklerinin Tutulmasına İlişkin Esaslar Tescil mecburiyeti MADDE 11- (1) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her kişi yurt içinde nüfus müdürlüğüne, yurt dışında dış temsilciliğe müracaatla kendisini nüfus kütüklerine yazdırmaya ve nüfus cüzdanı almaya mecburdur. Ergin olmayanların nüfus olaylarını İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 94 yazdırıp nüfus cüzdanlarını almaya veli, vasi veya kayyımları, bunların bulunmaması halinde, çocukları yanlarında bulunduranlar ile 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun yetkili kıldığı kuruluş yetkilileri görevlidirler. (2) Türk vatandaşlığını sonradan kazanmış olanlar da vatandaşlığı kazandıkları tarihten itibaren nüfus kütüğüne geçirilir. Tescilde dayanak belgesi zorunluluğu MADDE 12- (1) Nüfus kütüklerine düşülen kişisel durumla ilgili her kayıt ve açıklamanın bu Kanuna göre yetkili kılınmış görevlilerce, usulüne ve örneğine uygun olarak düzenlenmiş belgelere dayandırılması zorunludur. (2) Nüfus olaylarını tescil eden memurlar tarafından her işlem sonunda dayanak belgeleri aile kütüklerine işlendikten sonra imzalanır ve bir nüshası arşivlenmek üzere Genel Müdürlüğe gönderilecek olan ilgili özel kütüğe konulur. Tescil MADDE 13- (1) Yetkili kişi ve kuruluşlarca bildirilen nüfus olaylarına ilişkin belge ve tutanaklar bu Kanun hükümlerine göre tescil edilir. Bakanlık her türlü nüfus işlemlerinde elektronik imza kullanılmasına karar vermeye yetkilidir. Kaydın kapatılması ve yeniden açılması MADDE 14- (1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soy bağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir. ÜÇÜNCÜ KISIM Nüfus Olayları BİRİNCİ BÖLÜM Doğum Bildirim yükümlülüğü ve süresi MADDE 15- (1) Sağ olarak dünyaya gelen her çocuğun, doğumdan itibaren Türkiye'de otuz gün içinde nüfus müdürlüğüne, yurt dışında ise altmış gün içinde dış temsilciliğe bildirilmesi zorunludur. (2) Bildirim; veli, vasi, kayyım, bunların bulunmaması halinde, çocuğun büyük ana, büyük baba veya ergin kardeşleri ya da çocuğu yanında bulunduranlar tarafından, doğumu gösteren resmî belgeye dayanarak yapılabileceği gibi sözlü beyana dayalı olarak da yapılabilir. (3) Yurt dışındaki doğum bildirimleri, yabancı makamlardan alınmış resmî belge veya raporun dış temsilciliğe verilmesi veya çocuğa konulan adın belirtildiği dilekçe ve ana ile babanın tam kimlik bilgileri ile nüfusta kayıtlı oldukları yeri gösteren belgelerle birlikte dış temsilciliğe gönderilmesi suretiyle de yapılabilir. Dış temsilcilik bildirim tarihi olarak evrakın postaya verildiği tarihi esas alarak düzenleyeceği doğum tutanağını nüfus müdürlüklerine göndermekle yükümlüdür. (4) Doğumla ilgili yapılan bildirimler nüfus müdürlüklerince doğum tutanağına geçirilir. (5) İlgilinin herhangi bir belge ibraz edememesi halinde sözlü beyanı esas alınarak bildirim tutanaklara geçirilir ve doğum tutanakları bildirimi yapan ile görevliler tarafından imzalanır. (6) Ölü doğan çocuklar aile kütüğüne yazılmaz. Bir doğumda birden ziyade doğan çocuklar doğuş sırasıyla yazılırlar. Süresi içinde bildirilmeyen doğumlar MADDE 16- (1) Bu Kanunun 15 inci maddesinde belirtilen süreyi geçirdikten sonra bildirilen altı yaşını bitirmemiş olan çocukların doğum tarihinin tespitinde beyan esas alınır. Çocuk altı yaşını doldurmuş ise nüfus müdürlüğüne getirilerek resmî sağlık kuruluşunca yaşının tespit edilmesi sağlanır. Doğuma ait resmî belge ibraz edilmesi halinde, yaş tespitine gerek kalmaz. Nüfus müdürlüklerinin yetkisi MADDE 17- (1) Nüfus müdürlükleri; süresi içerisinde bildirilmemiş çocukların veya nüfusa tescil edilmemiş erginlerin varlığını haber aldıkları takdirde; erginlerin kendilerini, çocukların veli, vasi veya kayyımlarını, bunların bulunmaması halinde; büyük ana, büyük baba veya kardeşlerini ya da çocukları yanlarında bulunduranları veya muhtarları beyana davet etmeye yetkilidirler. İlgililer de bu davet üzerine otuz gün içinde nüfus müdürlüklerine başvurmak ve beyanda bulunmakla görevlidir. (2) Verilen süre içerisinde bildirim yapılmaması halinde mülkî idare amirinin göreceği lüzum üzerine kolluk kuvvetlerince bunların zorla getirilmesi için gereken işlem yapılarak çocuğun aile kütüklerine tescili sağlanır. Bildirimle yükümlü diğer görevliler MADDE 18- (1) 2828 sayılı Kanunun yetkili kıldığı kuruluş yetkilileri, yetiştirme yurtları, bakım evleri ve benzeri yerlerin sorumluları ile kişiler; yanlarında çalıştırdıkları veya barındırdıkları çocuk veya erginlerin nüfus cüzdanlarını kontrol etmek, aile kütüklerine kayıtlı olmayanların tescillerini sağlamak için nüfus müdürlüklerine beyanda bulunmak ve gerekli işlemleri yaptırmakla görevlidirler. (2) Kolluk görevlileri; kimlik kontrolleri veya herhangi bir işlem nedeniyle kimliğini ispat edemeyenlerle, nüfusta kayıtlı olmadığını tespit ettikleri kişileri, haklarında gerekli işlemleri yaptıktan sonra düzenleyecekleri evrakı o yerdeki nüfus müdürlüğüne bildirmekle yükümlüdürler. (3) Okul müdürleri; okula kayıt için başvuran çocuklardan nüfusa kayıtlı olmayanların beyana dayalı kimlikleri ile baba, ana, vasi veya kayyımlarının kimliklerini ve adreslerini o yerin nüfus müdürlüğüne bildirmekle görevlidirler. (4) Kamu veya özel kurumlar iş verecekleri kişilerden nüfus cüzdanı istemekle, nüfusta kayıtlı olmadıklarını anladıkları kişilerin beyana dayalı kimlik ve adreslerini nüfus müdürlüklerine bildirmekle yükümlüdürler. Bulunmuş çocuklar ve zihinsel özürlü kişiler İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 95 MADDE 19- (1) Yaşının küçüklüğü nedeniyle kendisini ifade edemeyen bulunmuş çocukların nüfus kütüklerine kaydedilmesi, kolluk görevlileri veya ilgili kurumların bu durumu belirten tutanaklarına veya ilgililerin beyanlarına dayanılarak bulundukları yerin nüfus müdürlüğünce yapılır. (2) Zihinsel özürlü olup da bulunmuş on sekiz yaşından büyük kişileri, mahkemece tayin edilecek olan kayyımları bildirmekle yükümlüdür. Bildirimin tam teşekküllü devlet hastanesinden alınacak sağlık kurulu raporu ile nüfus müdürlüğüne yapılması zorunludur. (3) Bu kişiler hakkında düzenlenen tutanaklarda doğum tarihi, adı ve soyadı ile ana ve baba adı belirtilmemiş ise; nüfus müdürlüğünce ad ve soyad ile ana ve baba adı verilir. Doğum tarihi belirlenmemişse resmî sağlık kuruluşunca tespit edilmesi sağlanır. Türk vatandaşlığını kazananlar MADDE 20- (1) Kanun gereğince Türk vatandaşlığını kazananlar yetkili makam veya kurulların kararı üzerine düzenlenecek formlara uygun olarak aile kütüğüne tescil edilirler. Yabancıların nüfus olayları MADDE 21- (1) Bu Kanunun 8 inci maddesi kapsamı dışında kalan yabancıların Türkiye'de meydana gelen nüfus olaylarına ilişkin olarak nüfus müdürlüklerine yapılan başvuruları üzerine ilgili olay formları düzenlenir ve bir örneği kendilerine verilir. Bu formlar özel bir dosyada saklanır. İKİNCİ BÖLÜM Evlenme Evlendirme yetkisi MADDE 22- (1) Bakanlık, evlendirme işlemlerinin nüfus ve vatandaşlık hizmetlerinin bütünlüğü içerisinde yürütülmesi için gereken her türlü tedbiri alır ve uygular. (2) Evlendirme memuru; belediye bulunan yerlerde belediye başkanı veya bu işle görevlendireceği memur, köylerde muhtardır. Bakanlık, il nüfus ve vatandaşlık müdürlüklerine, nüfus müdürlüklerine ve dış temsilciliklere evlendirme memurluğu yetkisi ve görevi verebilir. Eşlerden birinin yabancı olması halinde evlendirmeye, il ve ilçe belediye evlendirme memurlukları ile nüfus müdürleri yetkilidir. Evlenmenin bildirilmesi ve tescili MADDE 23- (1) 22 nci madde uyarınca evlendirme işlemini yapanlar; evlenmenin yapıldığı tarihten itibaren on gün içinde düzenlenecek evlenme bildirimini nüfus müdürlüğüne göndermekle, nüfus müdürlüğü de tescil etmekle yükümlüdür. (2) Evlenen kadının kaydı kocasının hanesine taşınır. Kocası ölen kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalır. Ancak dilerse babasının kütüğüne dönebilir. (3) Dış temsilciliklerce yapılan evlenmeler, evlenmenin yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde nüfus müdürlüklerine bildirilir. (4) Mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlüğe girdiği 4/10/1926 tarihinden önce eski hükümlere göre yapılıp da halen nüfus kütüklerine tescil edilmemiş olan evlenmeler ilgililerin mahkemeden karar almaları suretiyle aile kütüğüne tescil edilir. Yurt dışında yapılan evlendirmeler MADDE 24- (1) Yurt dışında yabancı yetkili makamlar önünde Türk vatandaşlarının yaptığı evlenmeler, 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine uygun olmak ve butlanla batıl olmayı gerektiren bir sebep bulunmamak kaydıyla geçerlidir. Bu evliliklerin koca, kocanın yabancı olması halinde kadın tarafından en geç otuz gün içerisinde evlenmeyi yapan yabancı makamdan alınmış belgenin o yerdeki dış temsilciliğe verilmesi veya dış temsilciliğe gönderilmesi suretiyle yapılır. Beyanı alan dış temsilcilik evlenme bildirimini usulüne göre düzenleyerek nüfus müdürlüklerine göndermekle yükümlüdür. (2) O yerde dış temsilcilik bulunmadığı veya dış temsilciliğe bildirimde bulunulamadığı takdirde, evlenme bildirimi; yabancı makamlardan alınan evlenme belgesinin Türkçeye çevrilip usulüne göre onaylanmış ve Dışişleri Bakanlığınca tasdik edilmiş olması şartıyla yurt içinde nüfus müdürlüğüne verilmek suretiyle de yapılabilir. Bu belgeye dayanılarak düzenlenecek evlenme bildirimi ile kütüğe tescil işlemi yapılır. Evlenmekle Türk vatandaşlığını kazananların tescili MADDE 25- (1) Evlenmekle Türk vatandaşlığını kazanan kadın, kocasının hanesine tescil edilir. Bu şekilde aile kütüklerine tescil edilen kadının ölüm dışında evliliğinin sona ermesi halinde kaydı, kayıtlı bulunduğu kütüğün sonuna taşınır. (2) Evlenmekle Türk vatandaşlığını kazanan erkek karısının evlenmekle kaydının taşındığı haneye tescil edilir. Evliliğin ölüm dışında sona ermesi halinde kadının kaydı evlenmeden önce kayıtlı bulunduğu haneye taşınır, erkeğin kaydı ise kayıtlı bulunduğu hanede kalır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Boşanma ve Evliliğin İptali Kadının bekleme süresinin başlangıcı MADDE 26- (1) Kadının bekleme süresi, mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren hüküm ifade eder. Boşanma veya evliliğin iptali kararlarında bulunması gerekli hususlar MADDE 27- (1) Boşanma veya evliliğin iptaline ilişkin kararlarda aşağıdaki bilgilere yer verilmesi zorunludur: a) Tarafların Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ve aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgileri. b) Evlilik içinde doğmuş çocuklar ve bunların kimlik bilgileri. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 96 c) Karara ait usûl mevzuatının öngördüğü diğer esas ve usûle ait hükümler. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Tanıma ve Evlât Edinme Tanıma işlemi MADDE 28- (1) Tanıma; babanın yazılı başvurusu üzerine mahkemede yapılmışsa mahkeme tarafından, notere başvurusu üzerine düzenlenen senetle yapılmışsa noter tarafından tanımanın yapıldığı tarihten itibaren on gün içinde nüfus müdürlüğüne bildirilir. (2) Tanımanın babanın vasiyetnamesindeki beyanla yapılması durumunda nüfus müdürlüğüne bildirim, vasiyetnameyi açan hâkim tarafından yapılır. (3) Nüfus memuruna yapılan tanıma beyanı ise doğrudan aile kütüklerine tescil edilir. (4) Tanınan çocuklar babalarının hanesine baba adı ve soyadı ile analarının kimlik ve kayıtlı olduğu yer bilgileri belirtilmek suretiyle tescil edilir. (5) Yurt dışında yapılan tanıma işlemlerine ait bildirimler dış temsilciliklere veya Türkçeye tercüme edilip, onaylanmış olmak kaydıyla yurt içinde nüfus müdürlüklerine yapılabilir. Evlât edinme işlemi MADDE 29- (1) Evlât edinme kararı mahkeme tarafından on gün içinde o yerin nüfus müdürlüğüne bildirilir. Evlât edinme olayı aile kütüklerine tescil edilir ve evlât edinilenin kaydı evlât edinenin aile kütüğüne taşınır. Yurt dışında yapılan evlât edinme işlemleri MADDE 30- (1) Yurt dışında yabancı yetkili makamlar önünde yapılan evlât edinme işlemleri aslî şartlar bakımından Türk mevzuatına uygun olmak şartıyla Türkiye'de de geçerlidir. (2) Evlât edinme olaylarına ilişkin yabancı adlî veya idarî makamlarca verilen ve o ülkenin hukukuna göre kesinleşmiş olan veya kesin hüküm gibi sonuç doğuran karar ve belgelerin Türkiye'de icra olunabilmesi, yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz veya tanıma kararı verilmesine bağlıdır. BEŞİNCİ BÖLÜM Ölüm ve Gaiplik Bildirim süresi ve yükümlü olanlar MADDE 31- (1) Ölüm olayını; a) Şehir ve kasabalarda 24.4.1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu gereğince defin ruhsatı vermeye yetkili olanlar, b) Köylerde, varsa resmî tabip veya sağlık kuruluşu yetkilileri, yoksa köy muhtarları, c) Hastane ve bakım evi gibi sağlık kurumlarında kurum amirlikleri, ç) Askeri birliklerde tabipler veya iç hizmet mevzuatına göre kıta komutanlıklarınca görevlendirilmiş olanlar ve askerlik şubeleri, d) Doğal afetlerde mülkî idare amirlerince görevlendirilecek memurlar, e) Adlî olaylarda ve kazalarda ilgili Cumhuriyet savcılıkları, olayın meydana geldiği tarihten itibaren, dış temsilcilikler ise olaydan haberdar oldukları tarihten itibaren on gün içerisinde Genel Müdürlüğe ya da nüfus müdürlüğüne bildirmekle yükümlüdürler. (2) Kanunî süre geçtikten sonra nüfus müdürlüklerine gelen ölümlere ait tutanaklar resmî sağlık kurumları kayıtlarına veya diğer resmî belgelere dayanılarak düzenlenmiş ise nüfus müdürlüklerince kabul edilip işleme alınır. (3) Yurt içinde meydana gelen ölümlerde, ölüm nerede meydana gelmişse o yerin nüfus müdürlüğüne, ölüm yerinin tespit edilememesi halinde ceset nerede bulunmuşsa o yerin, ölüm bir taşıt içinde olmuşsa bu taşıttan çıkarıldığı yerin nüfus müdürlüğüne bildirilir. (4) Ölenin kaydı yok ise yapılacak soruşturma sonunda Türk vatandaşlığı ve ailesi tespit edildiği takdirde doğum tutanağı düzenlenerek aile kütüğüne önce doğum, sonra ölüm olayı işlenir. Ölüm karinesi MADDE 32- (1) Bir kimse ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektiren durumlar içinde kaybolursa, cesedi bulunamamış olsa bile müracaat edilen yerin mülkî idare amirinin emri ile ölüm tutanağı düzenlenerek ölüm olayı işlenir. (2) Bu madde uyarınca işlem yapılabilmesi için ölüm karinesi bulunan kişinin alt veya üst soyundan bir kişinin ya da kardeşlerinin, bunlar yoksa mirasçılarının dilekçe ile başvurarak olayı belgelendirmeleri ya da yetkili makamların durumu resmî bir yazı ile nüfus müdürlüğüne bildirmeleri gereklidir. (3) Dilekçeye ekli belgeler ve gerektiğinde nüfus müdürlüğünce yaptırılacak soruşturma olayın doğruluğunu ve öldüğü iddia edilen kişinin de olayın meydana geldiği sırada orada bulunduğunu kanıtlamaya yeterli görülürse mülkî idare amirinin emri ile ölüm kaydı düşülür. Ölü olduğu halde aile kütüklerinde sağ görünenler MADDE 33- (1) Ölmüş olduğu halde aile kütüklerinde sağ görülenlere ait ölüm tutanakları, ölüm olayını gösterir belge ile başvurulması halinde nüfus müdürlüklerince düzenlenir ve gerekli işlem yapılır. Herhangi bir belge ibraz edilememesi durumunda ölüm beyanının doğruluğu nüfus müdürlüklerince tahkik ettirildikten sonra düzenlenecek ölüm tutanağı, mülkî idare amirinin emri ile işleme konulur. Gaiplik işlemi İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 97 MADDE 34- (1) Gaiplik kararları mahkemelerce on gün içinde o yerin nüfus müdürlüğüne bildirilir ve nüfus memurlarınca aile kütüklerine tescil edilir. DÖRDÜNCÜ KISIM Kayıt Düzeltmeleri BİRİNCİ BÖLÜM Nüfus Kaydının Düzeltilmesine İlişkin Esaslar Kayıt düzeltilmesi MADDE 35- (1) Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. (2) Aile kütüklerindeki din bilgisine ilişkin talepler, kişinin yazılı beyanına uygun olarak tescil edilir, değiştirilir, boş bırakılır veya silinir. Nüfus davaları MADDE 36- (1) Mahkeme kararı ile yapılan kayıt düzeltmelerinde aşağıdaki usûllere uyulur: a) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları Cumhuriyet savcısı ve nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır. b) Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir. Ad değişikliği halinde, nüfus müdürlüğü bu kişinin çocuklarının baba veya ana adına ilişkin kaydı, soyadı değişikliğinde ise eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir. c) Tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder. (2) Kişilerin başkasına ait kaydı kullandıklarına ilişkin başvurular Bakanlıkça incelenip sonuçlandırılır. Nüfus müdürlüklerinin yetkisi MADDE 37- (1) Genel Müdürlük ve nüfus müdürlükleri, mahkemece verilen kararlar hakkında her türlü kanun yoluna başvurmaya yetkilidir. (2) Genel Müdürlük ve nüfus müdürlükleri kanunî harç ve her türlü mahkeme masraflarından muaftır. İKİNCİ BÖLÜM Maddî Hatalar ve Nüfus Kaydının İptali Maddî hatalar MADDE 38- (1) Bu Kanunun 7 nci maddesinde sayılan aile kütüklerine tescil edilmesi gereken bilgilerden; dayanak belgesinde bulunduğu halde nüfus kütüklerine hatalı veya eksik olarak tescil edilen ya da hiç yazılmayan bilgiler veya mükerrer kayıtlar maddî hata kapsamında değerlendirilir. Bu tür maddî hatalar Genel Müdürlükçe ya da nüfus müdürlükleri tarafından düzeltilir veya tamamlanır. Tarihlerde düzeltme ve tamamlama yetkisi MADDE 39- (1) Genel Müdürlük, nüfus kayıtlarına göre vatandaşların hicrî veya Rumî tarihle yazılmış nüfus olaylarının tarihlerini miladî yıla çevirerek aile kütüklerine geçirmeye, doğum tarihlerinin ay ve günü belli olmayanların da eksikliklerini tamamlamaya yetkilidir. (2) Doğum tarihlerinde doğum yılı yazılıp, doğum ayı ve günü yazılmamış olanların yaşlarının hesaplanmasında doğduğu yılın Temmuz ayının birinci günü, ayı yazılıp da günü belli olmayanlar için de o ayın birinci günü başlangıç olarak alınır. Nüfus kaydının iptali MADDE 40- (1) Usulüne göre düzenlenmemiş bir belgeye dayanılarak tesis edilmiş nüfus kayıtları Genel Müdürlüğün ya da nüfus müdürlüklerinin göstereceği lüzum üzerine mahkemece verilecek kararla iptal edilir. Nüfus kütüğüne düşülmüş olan şerh ve açıklamaların iptal edilmesi de aynı usule Tâbidir. BEŞİNCİ KISIM Nüfus ve Uluslararası Aile Cüzdanları Düzenlenmesi ve dağıtılması MADDE 41- (1) Nüfus cüzdanının kapsamı, şekli, ebadı ile yürürlük, değiştirme ve geçerlilik tarihlerini belirlemeye, taklit, tahrif ve sahtecilikten korumak maksadıyla nüfus cüzdanı üzerine konulacak güvenlik unsurlarını, basım ve vatandaşa teslimat aşamasında uygulanacak sistem ve teknolojiyi, nüfus cüzdanının kaybı ve değiştirilmesi halinde yapılacak işlemleri tespit etmeye Bakanlık yetkilidir. (2) Nüfus ve uluslararası aile cüzdanları, Bakanlıkça tespit edilen şekil, ebat ve örneğine uygun olarak Maliye Bakanlığınca bastırılır ve nüfus müdürlüklerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere muhasebe yetkililerine, dış temsilciliklerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere de Dışişleri Bakanlığına gönderilir. (3) Muhasebe yetkilisince nüfus müdürlüklerinin ihtiyacı göz önünde tutularak, kadın ve erkek nüfus cüzdanlarının her biri ile uluslararası aile cüzdanlarının en fazla üçer bin adedi, bedeli sonradan ödenmek üzere, müteakiben üçer bin adetlik partiler halinde peşin para karşılığında verilir. Doğum bildirimlerinin kanunî süresi içinde yapılması halinde düzenlenecek nüfus İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 98 cüzdanlarından değerli kâğıt bedeli alınmaz. Hatalı yazım nedeniyle iade edilen nüfus ve aile cüzdanları değerli kâğıt bedelinden düşülür. (4) Nüfus cüzdanı, yurt içinde ilçe nüfus müdürlüklerince ve yurt dışında dış temsilciliklerce kişilerin kendilerine, ergin olmayanların veli, vasi veya resmî vekillik belgesi ibraz edenler ile bu Kanunun 17 nci maddesinde belirtilen, beyanla yükümlü kişilere Bakanlıkça tespit edilecek usuller çerçevesinde verilir. (5) Evlenen her çifte, evlendirme işlemi ile görevli memur tarafından uluslararası aile cüzdanı verilir. Evli olduğu halde uluslararası aile cüzdanı almamış olanlara ise istekleri üzerine nüfus müdürlüklerince verilir. Eşlerden birinin talebi halinde, kendilerinin veya aile fertlerinin kişisel durumlarında meydana gelen değişiklikleri bu cüzdana işletmekle, nüfus müdürlükleri de işlemek ve gerekli açıklamaları yapmakla görevlidirler. (6) Genel Müdürlük ile başkonsolosluklar, nüfus ve aile cüzdanları bedeli açısından 2.6.1934 tarihli ve 2489 sayılı Kefalet Kanunu hükümlerine tâbi değildir. (7) Nüfus cüzdanlarına bu Kanunda öngörülenler dışında kayıt ve işaret konulamaz. Bu cüzdanlar hiçbir kişi, kurum tarafından alıkonulamaz. Ancak, ihtiyaç duyulan hallerde kurumlar bir suretini saklayabilir. Cüzdan talep belgesi MADDE 42- (1) Nüfus ve uluslararası aile cüzdanlarının verilebilmesi için şekli ve kapsamı Bakanlıkça belirlenen ve bastırılan cüzdan talep belgeleri kullanılır. Doğum tutanaklarına dayanılarak nüfus cüzdanı düzenlemesinde talep belgesi aranmaz. (2) Cüzdan talep belgelerini uygulamaya koymaya veya kaldırmaya ve saklama sürelerini belirlemeye Bakanlık yetkilidir. ALTINCI KISIM Nüfus Kayıtlarındaki Bilgilerin Verilmesi Nüfus kayıt örneği verilmesi MADDE 43- (1) Kişinin aile kütüğündeki kaydının çıkarılması ve aslına uygunluğunun nüfus müdürlüğünce onanması ile elde edilen nüfus kayıt örnekleri, aksi ispat edilene kadar geçerlidir. Nüfus kayıt örneği, istenme nedeni ve hangi amaçla kullanılacağının belirtildiği yazılı istek olmadan verilemez. Ancak kişinin kimliğini kanıtlayan resmî bir belge ile şahsen başvurması halinde yazılı müracaat aranmaz. Nüfus kayıt örneklerinde, bunları istemeye yetkili olanlar tarafından açıkça ve gerekçeli olarak istenmediği takdirde, kimlik bilgileri dışında kişisel bilgilere yer verilmez. Bu belgeler üzerinde silinti ve kazıntı yapılamaz. (2) Düzenlendikleri tarihten itibaren yüz seksen gün içinde kullanılmayan nüfus kayıt örnekleri geçerliliğini kaybeder. Nüfus kayıt örneğinin kullanılacağı alanlara göre Bakanlık bu süreyi otuz güne kadar kısaltmaya yetkilidir. Nüfus kayıt örneğini almaya yetkili olanlar MADDE 44- (1) Nüfus kayıt örneklerini; a) Bakanlık, b) Dış temsilcilikler, c) Asker alma işlemleri için Milli Savunma Bakanlığı, ç) Adlî makamlar, d) Adlî işlemlerle sınırlı olmak üzere kolluk kuruluşları, e) Evlenme işlemleri için evlendirme işlemini yapmaya yetkili olanlar, f) Ölüm işlemleri için resmî sağlık kuruluşları, g) Kaydın sahipleri veya bunların eşleri ile veli, vasi, alt ve üst soyları ya da bu kişilere ait vekillik belgesini ibraz edenler, nüfus müdürlüklerinden doğrudan almaya yetkilidirler. (2) Birinci fıkrada sayılanlar dışında kalan kurumlar ve tüzel kişiler, yazılı olarak başvurmak ve istem nedenini açıkça belirtmek suretiyle Bakanlık veya mülkî idare amirinin emri ile nüfus kayıt örneğini alabilirler. Bakanlık bu madde hükümlerini işletmek üzere Kimlik Paylaşımı Sistemi kurar. (3) Yerleşim yeri adresi ve diğer adres bilgilerinin verilmesi kişinin rızasına bağlıdır. (4) Birinci fıkranın (g) bendinde sayılan kişiler dışında kalan üçüncü şahıslar medenî hal bilgisi dışında bir kişinin nüfus kaydına ilişkin örnek veya bilgi alamazlar. Kimlik ve Adres Paylaşımı Sistemlerinin kullanılması MADDE 45- (1) Bakanlık, Kimlik Paylaşımı Sistemi ve Adres Paylaşımı Sistemi veri tabanlarında tutulan bilgileri bu Kanunda belirtilen esas ve usuller çerçevesinde kurumlar ile diğer kişilerin hizmetine açabilir. Yerleşim yeri adresi bilgileri ancak kurumların paylaşımına açılabilir. (2) Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanındaki bilgilerin tamamı veya bir kısmı toplu halde hiçbir kuruma veya diğer kişilere verilemez. Kurumlar ve diğer kişiler kendi iş ve işlemlerine esas olmak üzere sadece kayıtlarını tuttukları kişilerin bilgilerini alabilirler. (3) Kurumlar aldıkları bilgileri tanımlanmış hizmetlerin yerine getirilmesi dışında başka hiçbir amaçla kullanamaz; ilgilisi veya bu Kanunun 44 üncü maddesinde belirtilenler dışında kimseye veremez. Sistemin bütün aşamalarında görev yapan yetkililer de bu kurallara uymakla yükümlüdür. Bu yükümlülük, kamu görevlilerinin görevlerinden ayrılmalarından sonra da devam eder. (4) Genel Müdürlükten alınan bilgilerin iş ve işlemlerde kullanılmasının hukukî sonuçları bilgiyi alan kurumun sorumluluğundadır. (5) Bu Kanun ile kurulacak veri tabanlarının istatistik amaçlı kullanımında 10.11.2005 tarihli ve 5429 sayılı Türkiye İstatistik Kanunu hükümleri uygulanır. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 99 YEDİNCİ KISIM Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası Kimlik numarası MADDE 46- (1) Kimlik numarası, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının nüfus kayıtları arasında bağ kurmak, kişilerin kaydına ulaşmak ve kamu kuruluşlarında tutulan kayıtlar arasında ilişki sağlamak amacını taşıyan bir numara sistemidir. Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası kişiye bir defa verilir ve değiştirilemez. (2) Türkiye'de kaydı tutulan yabancılara da Bakanlığın tespit edeceği esaslar içerisinde bir kimlik numarası verilir. Kullanımı MADDE 47- (1) Kişiler adına düzenlenecek olan her türlü form, beyanname, kimlik kartı, vergi kimlik kartı, sürücü belgesi, pasaport gibi bütün tanıtıcı belgelerde Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasına yer verilir. (2) Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası kurumlar ile diğer gerçek ve tüzel kişilerin her türlü işlem ve kayıtlarında esas alınır. (3) Kimlik numarasının uygulanmasında ortaya çıkan sorunlar ile tereddüt edilen hususlarda Genel Müdürlüğün görüşü alınır. SEKİZİNCİ KISIM Adres Kayıt Sistemi Adres bilgilerinin tutulması ve adres standardı MADDE 48- (1) Yerleşim yeri adresi ve diğer adreslere ait bilgilerin tutulmasına ilişkin politikanın oluşturulması, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması, idarî birimlere göre genel uygulamaya geçiş tarihlerinin tespit edilmesi, ulusal adres veri tabanı ile MERNİS veri tabanının ilişkilendirilmesi ve adres bilgilerinin paylaşılmasına ilişkin işlemler Bakanlıkça yürütülür. Bakanlığın nüfus kütüklerindeki adres kayıtlarını tamamlamak maksadıyla işbirliği talebi kurumlarca karşılanır. (2) Adres standardı, Mahallî İdareler Genel Müdürlüğünün takip ve sorumluluğunda; Genel Müdürlük, Türkiye İstatistik Kurumu, Türk Standartları Enstitüsü ve ilgili diğer kuruluşlarca ortaklaşa belirlenir. Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü tespit edilen standardın il özel idaresi ve belediyelere bildirilmesinden sorumludur. Kurumlar ile gerçek ve tüzel kişiler adres ile ilgili iş ve işlemlerinde adres standardına uymak zorundadır. (3) Bakanlık, adrese ilişkin her türlü bilgiyi kurumlardan istemeye yetkilidir. Kurumlar söz konusu isteğe yirmi gün içinde cevap vermekle yükümlüdür. (4) Yerleşim yeri adresi, kişilerin diğer adreslerinde kendilerine hizmet verilmesini engellemez; diğer adreslerin kayıtlarda bulunmaması bu adreslere hizmet verilmemesi sonucunu doğurmaz. Adres bilgisi ve güncellenmesi MADDE 49- (1) İl özel idaresi ve belediyeler sorumluluk alanlarındaki adres bileşenlerini adres standardına uygun olarak tanımlayıp bunlara değiştirilemeyecek sabit tanıtım numarası vererek mahallindeki bütün adresleri kapsayacak şekilde adres bilgilerini oluşturmakla yükümlüdür. Herhangi bir sebeple sabit tanıtım numarası dışında adres bileşenlerinde yapılan değişiklikler de il özel idaresi ve belediyelerce takip edilerek ulusal adres veri tabanına işlenir. (2) Ulusal adres veri tabanı Genel Müdürlükte tutulur. Genel Müdürlük, ulusal adres veri tabanındaki yerleşim yeri adresi bilgilerini nüfus kütüklerindeki kişi kayıtları ile ilişkilendirerek elektronik ortamda, yedekleme sistemleri ile birlikte güncel olarak tutar. (3) Yerleşim yeri adresi yurt dışında olan Türk vatandaşlarının adres kayıtları yaşadıkları ülkenin ve şehrin adı itibarıyla tutulur. Bildirim yükümlülüğü MADDE 50- (1) İl özel idareleri ve belediyeler bu Kanun uyarınca belirlenen standartlardaki adres bilgileri ile adres oluşumuna altyapı oluşturan yapı belgelerini, belgelerin oluşturulması ile eş zamanlı olarak ulusal adres veri tabanına işlemekle yükümlüdür. (2) Yerleşim yeri adreslerinin tutulmasında kişilerin yazılı beyanı esas alınır. Bildirim, nüfus müdürlüklerine ve dış temsilciliklerimize adres beyan formuyla yapılır. Yerleşim yeri adresi aynı konut olan ailenin ergin fertleri birbirlerinin yerine adres beyanında bulunabilirler. (3) Noterden verilen temsil yetkisini ve bunun kapsamını belirten yazılı belgeyi ibraz edenler kişilerin adresleri ile ilgili beyanda bulunabilirler. (4) Çocukların ve kısıtlıların adresleri veli, vasi, kayyım, bunların bulunmaması halinde, çocuğun büyük ana, büyük baba veya ergin olan kardeşleri ya da çocuğu yanında bulunduranlar tarafından bildirilir. (5) Huzur evi, yetiştirme yurdu, cezaevi, öğrenci yurdu gibi yerlerde kalanların adreslerinin bildirimleri ilgili kurum yetkililerince, bildirim yapamayacak durumda olan kimsesizlerin bildirimleri ise muhtarlar tarafından yapılır. (6) Vesayet altındakilerin yerleşim yeri adresleri, bağlı bulundukları vesayet makamınca bildirilir. (7) Adres bildirimi şahsen, posta veya elektronik posta ile yapılabilir. Bildirim süresi ve güncelliği MADDE 51- (1) 50 nci maddede sayılan adres beyanı ile yükümlü kişi ve kurumlar yerleşim yeri adreslerine ilişkin değişiklikleri yirmi iş günü içinde ilçe nüfus müdürlüklerine bildirmekle yükümlüdür. Ancak yerleşim yeri adresine dayalı hizmet almak üzere herhangi bir resmî kuruma yapılan müracaatlarda adres değişikliğine ilişkin beyan, ilgilisi tarafından adres beyan formuna işlenerek nüfus müdürlüğüne gönderilmek üzere ilgili kuruma teslim edilebilir. Bu beyan formları ilgili kurumlarca en geç on iş günü içinde kurumun bulunduğu yerin ilçe nüfus müdürlüğüne gönderilir. (2) Adres bileşenlerinde meydana gelen değişiklikler hususunda kişilerin bildirimde bulunma sorumluluğu yoktur. Bu değişiklikler belediyelerce, belediye sınırları dışında kalan yerlerde ise il özel idarelerince en geç değişikliği takip eden on iş günü içinde, elektronik ortamda ulusal adres veri tabanına işlenir. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 100 (3) Müstakil konut sahipleri ile apartman ve site yöneticileri, lojman idareleri sorumluları; sorumluluk alanlarındaki yerleşim yeri adresine ilişkin değişiklikleri, yirmi işgünü içinde, muhtarlar ve 50 nci maddede sayılan beyan yükümlülüğü olanlarla işbirliği içinde takip etmek ve ortaya çıkan farklılıkları muhtarlara bildirmekle yükümlüdür. (4) Yerleşim yeri adresi değişikliği bildirimlerine ilişkin listeler nüfus müdürlüklerince ilgili muhtarlıklara gönderilir. (5) Muhtarlar, bu Kanun uyarınca nüfus müdürlüklerince kendilerine iletilen yerleşim yeri adresi değişikliği bildirim listelerini incelemek, mahallindeki yerleşim yeri adresi değişiklikleri ile karşılaştırmak ve varsa bildirilmemiş olan değişiklikleri her ayın son haftası içinde bağlı bulunulan ilçenin nüfus müdürlüğüne bildirmekle yükümlüdür. Adres bilgilerinin kullanımı MADDE 52- (1) Bakanlık, talepleri halinde kurumlara, usul ve esasları Bakanlıkça tespit edilmek üzere adres bilgilerini elektronik ortamda Adres Paylaşımı Sistemi ve Kimlik Paylaşımı Sistemi çerçevesinde verebilir. (2) Teknik altyapısını tamamlamış olan muhtarlıklar sorumluluk alanlarındaki yerleşim yeri adres bilgilerinin güncelliğini takip etmek amacıyla Kimlik Paylaşımı Sistemine erişebilirler. (3) Kurumlar, yürütecekleri iş ve işlemlerde Genel Müdürlükte tutulan adres bilgilerini esas alırlar. (4) Adrese ilişkin bilgi ve belgeler nüfus müdürlüklerinden, Adres Paylaşımı Sisteminden veya Kimlik Paylaşımı Sistemine bağlanarak bu sistemdeki kayıtlara uygun belge üretebilen muhtarlıklardan temin edilebilir. Bu şekilde üretilen belgelerin güvenliği Bakanlığın tespit ettiği usul ve esaslara göre sağlanır. (5) Nüfus sayımında veya tespitinde, aile ve hayatî istatistiklerin oluşturulmasında ve bu bilgileri esas alan kanunların uygulanmasında MERNİS nüfus bilgileri kullanılır. Koordinasyon ve işbirliği MADDE 53- (1) Genel Müdürlük, ulusal adres veri tabanının etkin, süratli ve güncel bir şekilde oluşturulmasını sağlamak ve devam ettirmek için kurumlar arası koordinasyonla sorumludur. Kurumlar, adrese ve adres bileşenlerine ilişkin ellerindeki bilgileri Genel Müdürlükle ve ilgili kurumlarla paylaşmakla yükümlüdür. DOKUZUNCU KISIM Ortak Hükümler Tescil görevi ve süre MADDE 54- (1) Nüfus olaylarını tescil etmekle görevli memurlar, nüfus müdürlüğünde düzenlenen ve aile kütüklerine tescil edilmesi gereken dayanak belgelerini işlem anında, diğer makamlarca düzenlenen dayanak belgelerini ise nüfus müdürlüğüne intikal ettiği tarihten itibaren yedi gün içinde aile kütüklerine tescil etmekle ve bir örneğini Genel Müdürlüğe göndermekle yükümlüdürler. Mahkeme yazı işleri müdürlerinin görevleri MADDE 55- (1) Mahkeme yazı işleri müdürleri, aile kütükleri üzerinde tescil yapılmasını gerektirecek bütün karar ve işlemleri, kesinleşme veya düzenleme tarihinden itibaren on gün içerisinde o yerin nüfus müdürlüğüne bildirmekle görevlidirler. Sağlık kuruluşlarının görevleri MADDE 56- (1) Sağlık kuruluşları ve tabipler, kontrollerindeki doğum ve ölüm olaylarına ilişkin olayın mahiyetini ve ilgilinin kimlik bilgilerini gösteren bir rapor düzenleyerek sahiplerine vermekle görevlidirler. (2) 1593 sayılı Kanun hükümleri saklıdır. Vekiller MADDE 57- (1) Bir işleme esas olmak üzere üçüncü kişilerin beyanda bulunabilmeleri ancak özel temsil yetkisini kapsayan noterden onaylı vekillik belgesi ile mümkündür. Yazım dışı kalanlar MADDE 58- (1) Nüfus yazımlarında kayıt dışı kalanlar Türkiye'de bulundukları yerin nüfus müdürlüğüne, yurt dışında ise en yakın dış temsilciliğe Türk vatandaşı olduklarını gösterir resmî belgeler ile müracaat ederler. Yapılacak inceleme sonucunda tescillerine engel bir halin bulunmaması halinde, nüfus müdürlüklerince aile kütüklerine tescil edilirler. Tutanakların imzalanması MADDE 59- (1) Nüfus müdürlüklerine yapılan bildirimler üzerine düzenlenen dayanak belgeleri, nüfus müdürlüğünce imzalanarak onaylanır. Dayanak belgelerinin ilgilinin kendisi veya veli, vasi ya da vekillik belgesi ibraz edenler tarafından imzalanması gereklidir. Okuma yazması olmayanların parmak izi alınır. Beyanda şüphe MADDE 60- (1) Nüfus olayları ile ilgili beyanlarda şüpheye düşülmesi halinde mülkî idare amirinin emri ile kolluk makamları tarafından gerekli soruşturma ve incelemeler yapılarak nüfus müdürlüğüne bildirilir. Sürelerin hesaplanması MADDE 61- (1) Bu Kanunda belirtilen sürelerin hesaplanmasında olayın meydana geldiği tarihi izleyen gün başlangıç olarak alınır. Süreler; tayin edilen müddetin son günü, son gün resmî tatile rastlarsa tatili izleyen ilk iş günü çalışma saatinin bitiminde sona erer. Atik veya işlemden kaldırılmış kütükler MADDE 62- (1) İşlemden kaldırılmış olan atik veya eski aile kütükleri üzerinde herhangi bir işlem yapılamaz, kayıt düşülemez. (2) Bu kütükler nüfus olaylarına ait dayanak belgelerinin bulunamaması halinde kişinin adı, soyadı, baba adı, ana adı, doğum tarihi veya doğum yerindeki yanlışlıkların düzeltilmesi ya da eksikliklerin tamamlanması ya da kişinin kimliği ve aile bağlarının tespit edilmesi dışında herhangi bir hukukî işleme esas alınmaz. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 101 (3) Bu kütüklerden çıkartılan kayıt örneklerine atik veya işlemden kaldırılmış kütüklerden çıkarıldığına dair açıklama yapılır. Askerlik çağına girenlerin listesi MADDE 63- (1) Genel Müdürlük, her yıl aile kütüklerinde kayıtlı olanlardan askerlik çağına giren erkek nüfusun listesini çıkarıp Aralık ayı içerisinde Milli Savunma Bakanlığına göndermekle yükümlüdür. Milli Savunma Bakanlığı bu listeyi Kimlik Paylaşımı Sistemi veri tabanından da sağlayabilir. Formların düzenlenmesi MADDE 64- (1) Bu Kanunun uygulanmasında kullanılacak olan form ve belgeleri hazırlamaya ve gerekli düzenlemeleri yapmaya Bakanlık yetkilidir. Elektronik ortamda tutulan yerleşim yeri adresinin bildirimine ilişkin beyan formları taranarak elektronik ortama aktarıldıktan sonra imha edilir. ONUNCU KISIM Çeşitli Hükümler Ücretlendirme MADDE 65- (1) Kimlik Paylaşımı Sisteminde ve Adres Paylaşımı Sisteminde yer alan bilgiler 10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ve eki cetvellerde yer almayan kamu kurum ve kuruluşları ile diğer kişilere ücreti karşılığında verilir. Alınacak ücretler Bakanlık ve Maliye Bakanlığınca birlikte belirlenir. Tahsil edilen hizmet bedeli tutarları bütçeye gelir kaydedilir. Fazla çalışma ücreti MADDE 66- (1) MERNİS, Kimlik ve Adres Paylaşımı Sistemleri projelerinde görevlendirilen fiilen fazla çalışma yapan Genel Müdürlük merkez ve taşra teşkilâtı personeline (sözleşmeli personel dahil), ayda elli saati ve yılı merkezî yönetim bütçe kanununda belirtilen fazla çalışma ücretinin üç katını geçmemek üzere Bakanlıkça belirlenecek esaslar çerçevesinde fazla çalışma ücreti ödenir. ONBİRİNCİ KISIM Ceza Hükümleri Gerçek dışı beyan MADDE 67- (1) Gerçeğe aykırı yerleşim yeri veya cüzdan talep belgesi veren köy veya mahalle muhtarları ile herhangi bir işlem sebebiyle nüfus müdürlüğüne gerçek dışı beyanda bulunanlar ve bunlara tanıklık edenler altı aydan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Adrese ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen ve yasaklara aykırı hareket eden kamu görevlileri 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kamu idaresinin güvenirliğine ve işleyişine karşı suçlara ilişkin hükümlerine göre cezalandırılır. İdarî para cezaları MADDE 68- (1) Bu Kanuna göre; a) Nüfus olaylarını bildirmekle görevli olup, bu görevlerini bu Kanunda belirtilen süreler içinde yerine getirmeyen kamu görevlilerine, fiil başka bir suç oluştursa bile, nüfus memurunun teklifi üzerine o yerin ilçe nüfus müdürünün kararı ile 25 YTL idarî para cezası verilir. b) Nüfus olaylarını bildirme yükümlülüğü olup bu yükümlülüğünü bu Kanunda belirtilen süre içinde yerine getirmeyenlere, nüfus ve aile cüzdanlarını kaybedenlere ve nüfus cüzdanının geçerlilik süresinin son bulmasından itibaren altmış gün içinde bu cüzdanlarını değiştirmeyen kişilere veya bu durumdaki çocukların veli veya vasilerine, yurt içinde ilçe nüfus müdürlüklerince, yurtdışında ise dış temsilcilik veya dış temsilciliklerde görevli memurlarca 50 YTL idarî para cezası verilir. c) Mülkî idare amirince bu Kanunun 50 nci maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen kişilere 250 YTL, gerçeğe aykırı beyanda bulunanlara 500 YTL idarî para cezası verilir. (2) Yurt dışında verilen idarî para cezaları, işlem sırasında mahallî para karşılığı verildiği ülkede konsolosluk hasılatının tahsil edildiği para birimi üzerinden tahsil edilir. (3) Bu Kanuna göre; a) Her türlü doğal afet, gasp, hırsızlık, yangın ve terör nedeniyle nüfus ve aile cüzdanlarının kaybedilmesi, nüfus olaylarının bildirim yükümlülüğünün yerine getirilememesi hallerinde, b) Yetkili kurumların kimsesiz çocuklarla ilgili nüfus cüzdanı talepleri ve doğum bildirimlerinde, c) Bu Kanunun 18 inci maddesinde belirtilen büyük ana, büyük baba veya kardeşlere ya da çocukları yanlarında bulunduranlar ile muhtarlara, d) Bu Kanunun 31 inci maddesinde belirtilen Cumhuriyet savcılıklarına, bu maddede belirtilen idarî para cezaları uygulanmaz. ONİKİNCİ KISIM Çeşitli Hükümler Yönetmelik MADDE 69- (1) Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikler yüz seksen gün içerisinde Bakanlıkça hazırlanarak Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulur. (2) Adres ve numaralamaya ilişkin yönetmelik ise doksan gün içerisinde Bakanlık, Türkiye İstatistik Kurumu ve Türk Standartları Enstitüsü Kurumu tarafından müştereken hazırlanarak yürürlüğe konulur. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 102 Kadrolar MADDE 70- (1) Bu Kanuna ekli (1) sayılı listede yer alan kadrolar bu Kanun kapsamındaki hizmetlerde kullanılmak üzere ihdas edilerek 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin İçişleri Bakanlığı bölümüne eklenmiştir. Kaldırılan hükümler MADDE 71- (1) 5/5/l972 tarihli ve l587 sayılı Nüfus Kanunu, 24/2/1972 tarihli ve 1543 sayılı Genel Nüfus Yazımı Kanunu ve 5/7/1939 tarihli ve 3686 sayılı Evlenme Kâğıtları ve Bunların Nüfus Kütüklerine Tescilleri Hakkında Kanun, 26/6/1973 tarihli ve 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanununun 5 inci maddesi, 6 ncı maddesinin (a) ve (d) bentleri, 8 inci maddesi, 16 ncı maddesi ve 17 nci maddesinde yer alan "8" ibaresi ile 10/4/1927 tarihli ve 1003 sayılı Binaların Numaralanması ve Sokaklara İsim Verilmesi Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır. Diğer kanunların değiştirilen hükümleri MADDE 72- (1) 1774 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin (c) bendinden sonra gelmek üzere "tarafından örneğine uygun kimlik belgesi doldurularak üç gün içinde genel kolluk örgütüne verilmesi zorunludur." ibaresi eklenmiş ve aynı maddenin ikinci fıkrasında yer alan "olanlar ile (d) bendinde belirtilen yerlerde kalanların" ibaresi "olanların" şeklinde değiştirilmiştir. Diğer kanunlara eklenen hükümler MADDE 73- (1) 14/2/1985 tarihli ve 3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 28 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. "Bakanlık, nüfus ve vatandaşlık hizmetlerini yürütmek üzere, illerde il nüfus ve vatandaşlık müdürlükleri, ilçelerde ilçe nüfus müdürlükleri kurabilir. Bakanlık, kadro, yer ve unvanlarına bakılmaksızın ihtiyaç durumuna göre nüfus müdürü ve memurlarını, lüzum görülen yerlerde görevlendirmeye yetkilidir." ONÜÇÜNCÜ KISIM Geçici Hükümler GEÇİCİ MADDE 1- (1) Kurumlar ve tüzel kişiler bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki yıl içinde mevzuatlarını bu Kanun hükümlerine uygun hale getirerek işlemlerinde kimlik numarasını kullanmak zorundadırlar. GEÇİCİ MADDE 2- (1) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren adres bilgilerinin kaydedilmesine ilişkin uygulamaya hazırlık olarak sırasıyla aşağıdaki iş ve işlemler yapılır: a) Ulusal adres veri tabanının altyapı çalışmaları Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı bünyesinde yapılarak veri tabanı kurulur ve bu maddede öngörülen iş ve işlemlerin tamamlanmasından sonra Genel Müdürlüğe devredilir. b) Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü, adres ve numaralamaya ilişkin yönetmeliğe uygun olarak il özel idareleri ve belediyelerin numaralama ve levha lama çalışmalarını takip eder. c) Adres çalışmaları ile eş zamanlı olarak il özel idareleri ve belediyeler ile Genel Müdürlük, ulusal adres veri tabanlarının teknik altyapısını oluşturur. Ulaştırma Bakanlığı tarafından ülke genelinde il özel idareleri ve belediyeler ile ulusal adres veri tabanı arasında on-line işleyecek bir ağ altyapısı oluşturulur. Her yerleşim biriminin ulusal adres veri tabanına ulaşabileceği bir merkezî bilgisayar programı Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığınca hazırlanır. Gerekli şifreleme ve kullanıcı eğitimi verilerek il özel idareleri ve belediyelerin kullanımına açılır. ç) Adres standardının belirlendiği tarihten itibaren en geç üç yüz altmış gün içerisinde il özel idare ve belediyeler tarafından yerleşim birimlerinin adres bileşenleri standartlara uygun hale getirilerek numaralama işlemi tamamlanır ve merkezî olarak kurulan ulusal adres veri tabanına (c) bendinde bahsedilen program aracılığı ile işlenir. d) İl özel idareleri ve belediyelerce gerçekleştirilen numaralama ve levha lama çalışmalarının uygunluğunun yerinde tespit edilmesi amacıyla Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı ve Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü tarafından numaralama işlemi tamamlandıktan sonra doksan gün içerisinde alan kontrolü yapılır. Kontrol sonuçları ulusal adres veri tabanına işlenir. e) Ulusal adres veri tabanındaki yerleşim yeri adreslerinin nüfus kütüklerindeki kişi kayıtları ile ilişkilendirilmesi ve Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasına bağlı kişisel yerleşim yeri adresi kayıtlarının tutulabilmesi için, numaralaması tamamlanan yerleşim yerlerinden başlamak ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç altıyüzotuz gün içerisinde tamamlanmak üzere Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı tarafından alan uygulaması yapılır. Uygulama esnasında ulusal adres veri tabanına dayalı olarak alanda tespit edilen yerleşim yeri adres bilgileri, MERNİS kayıtları ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası esasına göre elektronik ortamda eşleştirilir. Alan taraması sırasında Türkiye'de yerleşim yeri adresi tespit edilen yabancılar ile ilgili ayrı bir veri tabanı oluşturulur. f) Elde edilen kayıtlar, mahalle ve köy muhtarlıklarında altmış gün süreyle askıya çıkartılır. Askı süresince, itirazlar üzerine yapılacak inceleme sonucunda Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı tarafından temin edilen bilgilere göre kayıtlarda gerekli düzeltmeler yapılır. Bu çalışma ile kayıtların kesinleşmesi sonucunda alan uygulamasında kullanılan formlar 28/9/1988 tarihli ve 3473 sayılı Muhafazasına Lüzum Kalmayan Evrak ve Malzemenin Yok Edilmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun hükümlerine göre mahallî kurulların kararı ile yerinde imha edilir. (2) İşlemler sırasında kullanılacak formlar Genel Müdürlük ile işbirliği halinde Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı tarafından hazırlanır. Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı tarafından formlara istatistik amaçlı olarak eklenen sorulara ilişkin kayıtlar Türkiye İstatistik Kanunu hükümleri çerçevesinde değerlendirilir (3) Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığının bu madde kapsamında yapacağı alan çalışması, 5429 sayılı Kanunun sayım ve araştırmalarla ilgili hükümleri çerçevesinde yürütülür. Bu maddede belirtilen iş ve işlemlerin yapılması için ilgili kurumlar mal ve hizmet satın alabilir. Bu madde kapsamında yaptırılacak işler hakkında, ceza ve ihalelerden yasaklama hükümleri hariç 4.1.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile 5018 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaz. Bu kapsamda yapılacak mal ve hizmet alımlarının usul ve esasları, saydamlık, rekabet, eşit muamele, güvenirlik, kamuoyu denetimi, ihtiyaçların uygun şartlarla ve İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 103 zamanında karşılanması ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlayacak ilkeler doğrultusunda hizmetin gereklerine göre Bakanlar Kurulunca belirlenir. (4) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir. GEÇİCİ MADDE 3- (1) Bu Kanunun geçici 2 nci maddesinin uygulama süresi içinde nüfus olaylarını nüfus mevzuatında öngörülen süreyi geçirdikten sonra bildirenler ile nüfus ve aile cüzdanını kaybedenlere bu Kanunun 68 inci maddesi hükmü uygulanmaz. GEÇİCİ MADDE 4- (1) Bu Kanunda öngörülen süre içerisinde ulusal adres veri tabanına bağlanamayan il özel idareleri ve belediyeler, mahallî adres bilgilerini tespit edip güncelliğini takip ederler ve ulusal adres veri tabanına işlenmek üzere elektronik ortamda ilçe nüfus müdürlüklerine gönderirler. GEÇİCİ MADDE 5- (1) Bu Kanun yürürlüğe girinceye kadar tanıma beyanı veya babalığa hüküm kararı sonucu ana hanesine tescil edilen çocukların baba hanelerine nakline ana ve babanın birinin, çocuk ergin ise kendisinin müracaatı aranır. Yürürlük MADDE 74- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 75- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 104 Hukuk 4862 Ankara, 8.4.2005 Özü: Pembe mavi kimlik kartı GENEL YAZI ( 38 ) ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ........................ NOTERLİĞİNE İLGİ: 28.10.1998 tarihli ve (49) sayılı genelgemiz. 06.07.2004 tarihli ve 25514 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 5203 sayılı “Türk Vatandaşlığı Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun” ile 11.2.1964 tarihli ve 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 29 uncu maddesi değiştirilmiş olup, bu kanundan yararlanacak olanlar ile sağlanan haklar konusunda yeni düzenleme yapılmıştır. Bu hükümlerin uygulanmasına ilişkin esasların yer aldığı ve ilgili Bakanlıklara gönderildiği anlaşılan İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün 27.10.2004 tarihli ve 2004/15 (NVİ) sayılı genelgesi Yönetim Kurulunun 22.03.2005 günlü toplantısında görüşülmüştür. Buna göre yapılan değişiklikle, yabancı devlet vatandaşlığını kazandıktan sonra Türk vatandaşlığından çıkma izni alanların da 5203 Sayılı Kanundan yararlanmaları sağlanmıştır. Dolayısıyla bir başka ülke vatandaşlığı, İçişleri Bakanlığı izninden önce ya da sonra kazanılmış olunsa bile, söz konusu Kanunla getirilen haklardan yararlanılması mümkün hale getirilmiş olup, bu kanun gereğince verilecek olan belgenin adı da “5203 sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge” olarak değiştirilmiştir. Adı geçen genelgenin “Belgeden Yararlanma Şartları” başlığı altında: Aşağıdaki şartları taşıyanların bu belgeden yararlanma hakkına sahip olduğu belirtilerek, bu koşullar, 1.Türk vatandaşlığını doğumla kazanmış olmak,403 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 20 nci maddesi uyarınca Türk vatandaşlığından çıkma izni almış olmak, 2. Yabancı devlet vatandaşlığını İlticacı statüsünde kazanmış olmamak, Türk vatandaşlığından çıkma belgesinin teslim alınması ve nüfus kütüklerindeki kaydın kapalı hale getirilmiş olması, Ebeveynlerine bağlı olarak işlem gören küçüklerin, Kanunun 32 nci maddesi uyarınca Türk vatandaşlığını kaybetmiş olmaları. Olarak sıralanmıştır. Anılan belgeyi vermeye, yurt dışında Türk Temsilcilikleri (Başkonsolosluklar, Büyükelçilikler), yurt içinde ise Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ve İkamet edilen yer Valiliği (İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü) yetkili kılınmıştır. “5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge”nin sağladığı hakların belirtildiği bölümde öncelikle daha evvelki genelgelerde geçen 4112 sayılı Kanun ibaresinin 5203 sayılı Kanun olarak dikkate alınacağı ifade edildikten sonra, belgenin kullanım şekli ile ilgili olarak; İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 105 a) Belge sahiplerinin, vekâlet yoluyla işlem yapmaları halinde, vekâletnamelerini çıkartırken vatandaşlığını kazandıkları ülkenin resmi kimlik kartını kullanacaklardır. Bu vekâletname ile vekâlet verdikleri şahsa, 5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belgenin tasdikli bir suretini de vermeleri gerekmektedir. 5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge, Kanunun 29 uncu maddesinde belirtilen konulara ilişkin işlemler sırasında ibraz edilecek bir belge olup, kimlik belgesi yerine geçmez ve başka amaçla kullanılamaz. b) c) 4112 Sayılı Kanunla Saklı Tutulan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge sahibi kişiler, 5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların kullanılmasına İlişkin Belge sahibi olarak değerlendirilecektir. d) Yeni belgelerin hak sahiplerine verilmeye başlandığı tarihten önce düzenlenen belgelerin geçerliliği devam etmektedir. Hükümlerine yer verilmiştir. Genelgenin, belgenin yenilenmesine ilişkin kısmında da, kişilerin adı, soyadı, ana-baba adı ve doğum tarihinde, mahkeme kararı veya herhangi bir sebeple meydana gelen değişikliğe paralel olarak belgelerin yenileneceği vurgulanmaktadır. Son olarak, konuya ilişkin önceki genelgelerin yürürlükten kaldırıldığı, 5203 Sayılı Kanun ile ilgili uygulamaların bu genelge hükümlerine göre yürütülmesi, yeni belgelerin basımı ve dağıtımı yapılıncaya kadar eldeki mevcut belgelerin ön yüzündeki “4112” ibaresinin üzeri okunaklı bir şekilde çizilerek “5203” ibaresi yazıldıktan sonra ilgilisine verilmesi suretiyle kullanımına devam edileceği ifade edilmektedir. Bilginizi ve gereğinin buna göre ifasını rica ederim. Saygılarımla, BAŞKAN Hasan YENİ (İstanbul 28.Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 106 Gn. Sek. 5273 Ankara, 21.4.2005 Özü: Avukat vekâletnamelerine T.C. kimlik numarası yazılması hk. GENELGE ( 15 ) ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ........................ NOTERLİĞİNE Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden gönderilen 14.02.2005 tarih ve 3419 sayılı yazıda, Ulusal Yargı Ağı Projesi ( UYAP ) kapsamında yargıya intikal eden tüm evrakın takibi T.C. kimlik numarası bazında yapıldığından, noterlerce düzenlenen vekâletnamelerde ilgililerin T.C. kimlik numaralarının yer alması gerektiğinin tüm noterliklere duyurulması istenmiş olmakla, konu Yönetim Kurulumuzda görüşülmüş ve 24.02.2005 gün ve 106 sayılı yazımızla, anılan hususun sadece avukat vekâletnameleri tanzimi sırasında mı yoksa tüm vekâletnamelerin düzenlenmesi aşamasında mı nazara alınması gerektiği yönünde oluşan tereddütlerin giderilmesi bakımından, bu konudaki görüşlerinin sorulması üzerine, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 22.03.2005 tarih ve 6311 sayılı yazılarında, “Noterlerce düzenlenen avukat vekâletnamelerinde ilgililerin T.C. kimlik numaralarının yer alması gereğine” değinilmiştir. Bu itibarla; “Noterlerce düzenlenen avukat vekâletnamelerinde, vekâlet verenin T.C. kimlik numarasının yazılması” gerekmektedir. Bilgi edinilmesini ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim. Saygılarımla, BAŞKAN Hasan YENİ (İstanbul 28.Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 107 Hukuk 4628 Ankara, 25.3.2004 Özü: Vergi beyannamelerinde TC Kimlik Numarası ve E Posta adresi yazılması hk. GENEL YAZI ( 45 ) ............. NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ............. NOTERLİĞİNE Maliye Bakanlığınca 18.03.2004 günülü ve 25406 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 331 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile Vergi beyannamelerinde, "TC Kimlik Numarası" ve "E-Posta Adresi"ne ilişkin alanlara yer verildiği, Buna göre gerçek kişi mükellefler tarafından vergi dairelerine verilecek beyannamelerde bulunan TC Kimlik numarasına ilişkin alanın doldurulması gerektiği, Ayrıca mükelleflerin elektronik posta adresinin bulunması halinde ilgili alanın doldurulacağı, bulunmaması halinde ise, bu bölüme elektronik posta adresinin olmadığının Yazılmasının gerektiği belirtilmektedir. Tebliğ ektedir. Bilgi edinilmesini rica ederim. Saygılarımla, BAŞKAN HASAN YENİ (İstanbul 28.Noteri) Ek: 1 331 SIRA NO'LU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ Başlık Resmi Gazete No 25406 Resmi Gazete Tarihi 18.03.2004 Kapsam Bilindiği üzere, beyannamelerin şekil, muhteva ve eklerini belirlemeye Maliye Bakanlığının yetkili olduğu vergi kanunları ile hüküm altına alınmıştır. Bu çerçevede, vergi Beyannamelerinde, "TC Kimlik Numarası" ve "E-Posta Adresi"ne ilişkin alanlara yer verilmiştir. Buna göre, gerçek kişi mükellefler tarafından vergi dairelerine verilecek beyannamelerde bulunan "TC Kimlik Numarası"na ilişkin alan doldurulacaktır. Ayrıca, mükelleflerin elektronik posta adresinin bulunması halinde ilgili alanın doldurulması, bulunmaması halinde ise ilgili alana elektronik posta adresinin olmadığının yazılması gerekmektedir. Diğer taraftan, vergi dairelerince beyannamelerin alınması sırasında "TC Kimlik Numarası" ile E-Posta Adresi"ne ilişkin alanların doldurulup doldurulmadığı kontrol edilecektir. Tebliğ olunur. Sayı: Hukuk 10289 Ankara İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 108 12.07.2002 Özü: Vergi Kimlik Numarası Uygulaması Hk. GENEL YAZI ( 70 ) ...................... NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ...................... NOTERLİĞİNE GENEL YAZI : 70 İLGİ: a) 12.6.2002 günlü ve Huk. 8764 (55) sayılı, b) 24.06.2002 günlü ve Huk.9297(60) sayılı, Genel yazılarımız. Bilindiği gibi; ilgi (a) Genel yazımızla 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu duyurulmuştu. İkinci el taşıt satışlarında taşıt alım vergisi uygulamasına son verilmesi sebebiyle taşıt satışlarında vergi kimlik numarası yönünden Maliye Bakanlığından alınan 12.06.2002 günlü ve 27299 sayılı yazı ise ilgi (b) Genel yazımızla bildirilerek noterlerce dikkate alınacak usul ve esaslar belirtilmiştir. Noterliklerden yoğun olarak alınan sorularda, motorlu taşıtlar vergisine tabi olmayan motosiklet ve traktör satışları ile MTV ilişiksizlik belgesi aranılarak satışı yapılan römork, yarı römork ve karavan ile dorse satışlarında da satıcı ve alıcının vergi kimlik numaralarının aranıp aranmayacağı 28.06.2002 günlü ve Huk.1653–9389 sayılı yazımızla Maliye Bakanlığından sorulmuştur. Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünden cevaben alınan 4.7.2002 günlü ve 30112 sayılı yazıda, “Bilindiği üzere 06.02.1998 tarih 23250 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 262 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde motorlu taşıt alan ve satan gerçek ve tüzel kişilerin vergi numarası almak ve bu işlemlerin tamamlanmasından önce ilgili makama ibraz etmek zorunda oldukları belirtilmiştir. Özel Tüketim Vergisi Kanununun Geçici 2 nci maddesinin yürürlüğe girmesi üzerine noterlerin 12.06.2002 tarihinden itibaren yapacağı işlemlerle ilgili olarak Birliğinize yazılan ilgi (a) da tarih sayısı belirtilen yazımızda satışa konu taşıtların yaşlarının dikkate alınmaksızın vergi kimlik numarasının aranılacağı belirtilmiştir. Ancak ilgi (b) de tarih sayısı belirtilen yazınızda motosiklet, traktör ile römork, yarı römork, karavan ve dorse satışı işlemlerinde alıcı ve satıcının vergi kimlik numarasının satış senedine yazılıp yazılmayacağı hususunda görüşümüzün bildirilmesi istenilmiştir. Noterlerde satışa konu edilen taşıtın cinsi ve yaşı dikkate alınmaksızın alan numarasının aranılması gerekmektedir.” denilmektedir. Bilginizi ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim. Saygılarımla. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu ve satan kişinin vergi kimlik BAŞKAN Hasip DİNÇER (Ankara 24.Noteri) Sayfa 109 Sayı: Hukuk 9297 Ankara 24.06.2002 Özü: Taşıt satışlarında vergi numarası uygulaması Hk. GENEL YAZI ( 60 ) ...................... NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ...................... NOTERLİĞİNE İLGİ: 12.06.2002 günlü ve Huk.87.64-(55) sayılı Genel yazımız. İlgi Genel Yazımızla, Resmi Gazete’ nin 12.06.2002 günlü ve 24783 sayılı nüshasında yayımlanan 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun, 1318 sayılı Finansman Kanununun Taşıt Alım Vergisine ilişkin hükümlerini yürürlükten kaldırdığı, bunun sonucunda noterliklerde yapılan ikinci el taşıt satışlarının yanı sıra, tasarruf hakkının devrine dair hususları ihtiva eden vekaletname ve kira mukavelelerinde de taşıt alım vergisi uygulamasına son verildiği, buna paralel olarak eğitim katkı payı ve özel işlem vergisinin ikinci el taşıt satışlarında söz konusu olmayacağı bildirilmiştir. Söz konusu genel yazımızda, ikinci el satışlarda satıcıdan MTV ilişik belgesi aranılmasına devam edileceği, bu çerçevede Maliye Bakanlığından yeni bir görüş alınıncaya kadar, tüm satışlarda taşıt satıcısnın, 11 yaşına kadar olan taşıt satışlarında ise satın alanın vergi kimlik numarasının satış senetlerine yazılmasına belirlenen prensipler çerçevesinde devam edileceği belirtilmiştir. Maliye Bakanlığından alınan 12.06.2002 günlü ve 27299 sayılı yazıda, satışa konu taşıtların yaşların dikkate alınmaksızın gerek satıcı ve gerekse alıcılara ait vergi kimlik numaralarının satış senetlerine yazılacağı, taşıt satın alan gerçek ve tüzel kişilerin vergi kimlik numaralarını vergi dairesinden alınan vergi kimlik numarası kartı, tahakkuk fişi, vergi tahsil alındısı, vergi levhası ve vergi dairesi yazısı ile tevsik edebilecekleri belirtmiştir. Diğer taraftan taşıtı satana ait vergi kimlik numarasının ilgili vergi dairesince düzenlenen MTV ilişiksizlik belgesinden istifade ile satış senedine yazılacağı tabiidir. Buna göre, a) 10.02.1998 günlü ve Huk.1734/14, b) 02.03.1998 günlü ve Huk.3132/23, c) 03.04.1998 günlü ve Huk.5272/38, sayılı Genel Yazılarımızdaki, noterliklerce taşıt satış senedine yazılması gereken vergi kimlik numarası ile ilgili olarak, satın alan yönünden, satışa konu taşıtın yaşı ve diğer sınırlamalara ilişkin düzenlemelerin dikkate alınmaması gerekmektedir. Bilgi edinilmesini ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim. Saygılarımla BAŞKAN Hasip DİNÇER (Ankara 24.Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 110 Ankara, 09.08.2002 Özü: Avukat kimlikleri Hk. GENELGE ( 37 ) ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ........................ NOTERLİĞİNE Yönetim Kurulu’nun 02.08.2002 günlü toplantısında görüşülen, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığının 10.07.2002 tarih ve 5355 sayılı yazısında; “19.06.2002 günlü 24790 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Kanunu Yönetmeliğinin Geçici 1 inci maddesi uyarınca Türkiye Barolar Birliği tarafından düzenlenen avukat kimlikleri dışındaki kimlikler, 01.01.2003 tarihinden sonra avukat kimliği olarak kullanılamayacaktır. Bu nedenle, 4667 sayılı yasa ile değişik 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 9 uncu maddesinin 4 üncü bendi hükmüne istinaden Türkiye Barolar Birliği tarafından tek tip olarak bastırılan ve resmi belge niteliğinde olan, örneği ekli avukat kimlikleri dışındaki kimlikler, 01.01.2003 tarihinden sonra resmi avukat kimliği olarak kullanılamayacaktır” denilmektedir. Bilginizi ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim. Saygılarımla. BAŞKAN YARDIMCISI Müfide ŞENER (Ankara 15.Noteri) Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Kanunu Yönetmeliği Resmi Gazete Tarihi: 19.06.2002 Resmi Gazete Sayısı: 24790 Türkiye Barolar Birliğinden Geçici Maddeler Geçici Madde 1 - Bu Yönetmeliğin 13 üncü maddesi uyarınca Türkiye Barolar Birliği tarafından düzenlenen avukat kimlikleri dışındaki kimlikler, 01.01.2003 tarihinden sonra avukat kimliği olarak kullanılamaz. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 111 Sayı: Hukuk 5781 Ankara 12.04.2002 Özü: Sahte Noterlik işlemlerinin önlenmesi konusunda yapılacak işlemler Hk GENEL YAZI ( 35 ) ................... NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ...................... NOTERLİĞİNE İLGİ: 03.01.1996 günlü 1 sayılı genelge. Gerek araç satışı, gerekse araç satışına, bankalardan para çekmeye ve gayrimenkul satışına yetki veren vekâletnamelerin düzenlenmesi sırasında ibraz edilen kimliklerin esaslı bir şekilde kontrol edilmesi, bu kimliklerin gerçek olduğundan emin olunması halinde bu hususun işlem kâğıdına yazılması ve ayrıca gideri iş sahibinden alınarak çıkartılacak fotokopisinin 1512 sayılı Noterlik Kanunu’ nun 88/1 nci maddesi gereğince müstenidat olarak kabulü ve HARÇSIZ VE VERGİSİZ olarak işlemin tüm nüsha ve örneklerine eklenmesinin yerinde olacağı, İşlemin vekil tarafından yapılması halinde, vekâletnamenin veya yetki belgesinin dikkatle incelenmesi, vekâletnamenin kuşkuya yer vermeyecek şekilde işlem yaptırmak isteyen kişiye ait olduğunun anlaşılması üzerine vekâletname veya yetki belgesinin ilgili kısımlarının çıkartılacak örneklerinin 1512 sayılı Noterlik Kanunu’ nun 88/1 nci maddesi uyarınca işlemin tüm nüsha ve örneklerine HARÇSIZ VE VERGİSİZ olarak eklenmesi gerektiği, Her iki halde de 1512 sayılı Noterlik Kanunu’ nun 79 ncu maddesinde öngörülen koşulların yerine getirilerek, belgenin gösterildiğinin ve bu belgenin hangi makam ve merciden verildiğinin, tarih ve sayısının işlem kâğıtlarına yazılmasının zorunlu olduğu, İlgili genelgemiz ile sizlere duyurulmuştu. Ancak, intikal eden başvurulardan bu hususta gerekli dikkat ve özenin gösterilmediği anlaşıldığından, konu Yönetim Kurulu’ nun 05.04.2002 günlü toplantısında yeniden görüşülmüş, ilgili genelge hükümlerine uygun hareket edilmesinin bir kere daha hatırlatılmasına karar verilmiştir. Bilginizi ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim. Saygılarımla, İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu BAŞKAN Hasip DİNÇER (Ankara 24.Noteri) Sayfa 112 Ankara, 15.6.2001 Özü : Kamu net Projesi Hk. GENELGE ( 19 ) Yönetim Kurulu’nun 05.06.2001 günlü toplantısında görüşülen Başbakanlık Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığı’nın 02.02.2000 günlü 2000/1 sayılı Genelgesinde; “Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünün 20 Mayıs 1999 tarih, B.02.0.PPG.0.12-32006451/1999/34 sayılı genelgesi ile; Başbakanlıkça yürütülen “Kamu-Net; Kamu Bilgisayar Ağları” projesinin hedeflerinden biri olarak gerçek ve tüzel kişilere ilişkin mevcut bilgilerin gizlilik derecesi ve ulaşılabilirliği çerçevesinde, bilgisayar ortamında alışverişin sağlanabilmesi için gerekli veri alt yapısının oluşturulmasının hedeflendiği bu nedenle kamu kuruluşlarının bilgisayar ağında gerçek ve tüzel kişileri birbirinden ayıracak bir numaranın kullanılmasının zorunlu hale geldiği, gerçek kişileri birbirinden ayıracak numara olarak da nüfus cüzdan seri numaralarının kullanılmasının uygun görüldüğü belirtilmiştir. Bu çerçevede gerçek veya tüzel kişiler tarafından birimlerimize verilecek beyanname vs. belgeler ile birimlerimizce gerçek ve tüzel kişiler adına düzenlenecek fatura, makbuz, alındı vb. diğer belgelerle birlikte akitli işlemlerde resmi senede, akitsiz işlemlerde tapu istem belgesine, a) Gerçek kişilerde: “Nüfus Cüzdanı Seri Numarası”, b) Tüzel kişilerde; 1- Ticaret şirketleri ve kooperatiflerin “Ticaret Sicil Numarası” 2- Vakıfların, Vakıflar Genel Müdürlüğünce verilen “Vakıf Sicil Numarası” 3- Derneklerin, valiliklerce verilen “Dernek Tescil Numarası”.kaydedilerek bilgisayara yüklenecektir. Tüzel kişiler adına yapılan işlemlerde tüzel kişiliğin “ Sicil ” veya “ Tescil ” numarasının yanı sıra tüzel kişi adına hareket eden gerçek kişinin “ Nüfus Cüzdanı Seri Numarası ” belge üzerine birlikte kaydedilecektir. Bilgilerinizi ve bildiriş uyarınca işlem yapılmasını rica ederim.” Denilmektedir Bilginizi rica ederim. Saygılarımla. BAŞKAN Hasip DİNÇER (Ankara 24.Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 113 Ankara, 27.11.2000 Limitet şirket hisse devir veya devir vaadi işlemlerinin vergi dairesine bildirilmesi Hk Özü: GENELGE ( 58 ) Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü'nden alınan ve Yönetim Kurulu'muzun 23.11.2000 günlü toplantısında görüşülen 21.11.2000 günlü ve 54734 sayılı yazıda; "Bilindiği üzere, Türk Ticaret Kanununa göre kurulan limitet şirketler kurumlar vergisinin mükellefidir. Bu şirketlerin ilk kuruluşunda Ticaret Sicil Gazetesi veya şirket ana sözleşmesinin noterden tasdikli bir örneği alınarak mükellefiyet tesis edilmektedir. Sonraki aşamalarda şirket ortakları paylarını başka kişilere devredebilmektedir. Ancak, devir sözleşmelerinin vergi dairesine geç intikal etmesi nedeniyle gerek vergilendirme, gerekse tahsilat açısından şirketin yeni ortağına ulaşılamamaktadır. Türk Ticaret Kanunu'nun 520 nci Maddesi hükmüne göre pay devirleri belli kurallara bağlanmıştır. Bunlar arasında pay devrinin şirkete bildirilmesi ve pay defterine kaydedilmesi ile payın devir veya devir vaadi hakkındaki mukavelenin yazılı yapılması ve imzanın noterce tasdik edilmiş olması gibi şartlar sayılmıştır. Bu nedenle, noterde yapılacak pay devir veya devir vaadi sözleşmelerinde şirketin, devreden ve devralan ortağın vergi kimlik numarası ile bağlı bulunduğu vergi dairesi adının yer alması, söz konusu sözleşmenin bir nüshasının 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 148 ve 149 uncu Maddeleri ile Mükerrer 257 nci Maddesi gereğince ay içinde yapılan işlemlerin ertesi ayın 15 inci günü akşamına kadar onaylayan noterlikçe, şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesine gönderilmesi, aksine hareket edenler hakkında aynı Kanunun Mükerrer 355 inci Maddesi hükümlerinin uygulanacağı konusunda teşkilatınıza duyuru yapılması gerekmektedir." denilmektedir. Buna göre, Vergi Usul Kanunu gereğince cezaya muhatap olmamak bakımından, Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü ile varılan mutabakat çerçevesinde, 01.01.2001 tarihinden itibaren noterliklerde yapılacak olan limitet şirket pay devir veya devir vaadi işlemleri ile ilgili bildirimlerin, Bakanlık yazısındaki prensipler doğrultusunda yapılmasına özen gösterilmesi gerekmektedir. Bilgi edinilmesini ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim. Saygılarımla. BAŞKAN Hasip DİNÇER (Ankara 24.Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 114 Hukuk–16561 Ankara, 5.11.1999 Özü: Basın Kartları Hk. GENEL YAZI ( 87 ) ............ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ............ NOTERLİĞİNE Yönetim Kurulu'nun 28.10.1999 günlü toplantısında görüşülen Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün 12.10.1999 tarih ve 015311 sayılı yazısında; "Bilindiği üzere, 1512 sayılı noterlik Kanununa paralel olarak çıkarılan Noterlik Kanunu Yönetmenliğinin 90.maddesi noterlerin kimlik tespitinde izleyeceği yolu düzenlemiştir. Buna göre, noterler belgelendirme talebinde bulunan ilgili ile işleme katılan kimselerin kimliğini tespit edebilmek için nüfus hüviyet cüzdanı, buna dayalı olarak resmi mercilerden verilmiş pasaport, ehliyet, fotoğraflı kimlik kartı ve sair kimlik belgesi aramak zorundadır. Tanıtıcı özellikleri olan ve 9.8.1998 tarih ve 23428 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Basın Kartları Yönetmeliği'nin 7.maddesine göre " Basın Kartları " Kimlik belgesi olarak kabul edildiğinden, bu kartların noterlik işlemleri sırasında gerekli kimlik tespitinde de kullanılabileceği düşünülmektedir." Denilmektedir. Ancak; Tapuda işlem yaptırılacak noterlik işlemleri için tapu Sicil Tüzüğü hükümlerinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bilginizi ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim. Saygılarımla. BAŞKAN HASİP DİNCER ANKARA 24.NOTERİ İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 115 BASIN-YAYIN VE ENFORMASYON GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BASIN KARTI YÖNETMELİĞİ (Resmi Gazete: 23 Mart 2001 – 24351) Basın Kartının Niteliği Madde 4 − Basın kartı, a) Yerli basın-yayın kuruluşlarının Türk uyruklu sahip ve mensuplarına, yabancı basın-yayın organlarının Türk uyruklu mensuplarına ve bu Yönetmelikte sayılan kamu kurum ve kuruluşlarının devlet enformasyon hizmetlerinde çalışan personeline, b) Gazetecilik dışında başka bir işinin bulunmaması şartıyla, yerli veya yabancı bir veya birkaç basın-yayın kuruluşu adına Türkiye’de mukim veya mukim olmamakla beraber görev alanı Türkiye’yi de kapsayan yabancı uyruklu gazetecilere verilen resmi nitelikte bir kimlik belgesidir. Basın kartı, bu Yönetmelikte belirtilen hallerde geçici olarak verilebildiği gibi, sürekli nitelik de kazanabilir. TAPU SİCİLİ TÜZÜĞÜ Bakanlar Kurulu Karar Tarihi - No: 18.05.1994 – 94/5623 Dayandığı Kanun Tarihi - No: 17.02.1926 – 743 Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi - No: 07.06.1994 – 21953 HAK SAHİBİNİN BELİRLENMESİ Madde 13 - İstem, müdür veya görevlendireceği bir memur tarafından incelenerek hak sahibi tarafından yapılıp yapılmadığı saptanır. İstemde bulunan hak sahibi gerçek kişi ise, nüfus cüzdanı veya pasaport istenilerek kütük, resmi senet ve taşınmaz mal dosyasındaki belgelerde yer alan imza ve fotoğraflara göre aynı kişi olup olmadığı belirlenir. Nüfus cüzdanı ve pasaport dışında kimlik tespitinde kabul edilebilecek diğer belgeleri belirlemeye Genel Müdürlük yetkilidir. İstem vekâleten yapılmışsa vekilden Noterlik Kanununa göre düzenlenmiş ve istem konusu işleri yapmaya yetkili olduğunu içerir vekâletname istenir. Vekil, tevkil yetkisine dayalı olarak bir başkasını vekil tayin etmiş ise, ayrıca dayanağı olan vekâletname de aranır. Vekilin kimliği saptandıktan sonra tapu sicilindeki hak sahibi ile vekâletnamedeki müvekkilin kimliği karşılaştırılır. İstem bir tüzel kişi adına yapılmış ise, talep edilen işlemi yapabileceğini ve temsilcilerini belirten, kanunlarda yazılı mercilerden alınmış yetki belgesi aranır. İstemde bulunan kişi kanuni temsilci ise, yetkili olduğunu belirten karar veya belge istenir. İstem resmi kuruluşlarca yapılırsa, kuruluşların ve temsilcilerinin yetkilerinin olup olmadığı araştırılır. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 116 Ankara, 28.10.1998 Özü: Türk vatandaşlığından izinle ayrılanlar hakkında uygulanacak işlem ve usuller Hk. GENELGE ( 49 ) Yönetim Kurulu’nun 22.10.1998 günlü toplantısında görüşülen ve Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü’nden fax ile alınan 20.10.1998 günlü 18974 sayılı ve 1998/26 sayılı genelgede özetle; “İLGİ: 16.02.1998 gün ve B.02.0.PPG.0.12.320.02607 (1998/12) sayılı genelge. İlgi genelge ile, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın bulundukları ülkelerde karşılaştıkları siyasi, sosyal ve ekonomik sorunların çözümüne ilişkin politikaları belirlemek, Türk Hükümetince karşılanması gereken ihtiyaçları doğrultusunda kararları oluşturmak ve gerektiğinde bu konularda yapılması gerekli yasal düzenlemeler için Bakanlar Kuruluna sunulmak maksadıyla tavsiye kararları almak üzere; Başbakanın Başkanlığında kurulan ve Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlarla İlgili Konulardan Sorumlu Devlet Bakanı ile Dışişleri Bakanından oluşan “Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar Üst Kurulu”nun; 15-18 Temmuz 1998 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilen toplantısında alınan tavsiye kararları doğrultusunda, 403 Sayılı Kanunun 4112 Sayılı Kanunla değişik 29.maddesi kapsamındaki haklar konusunda aşağıdaki açıklamanın yapılması gereği duyulmuştur. Bilindiği üzere, 11.02.1964 tarihli ve 403 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 29 uncu maddesi, 09.06.1995 tarihli ve 4112 Sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle değiştirilerek; Türk vatandaşlığını doğumla kazanmış olup da, bulundukları ülkenin vatandaşlığına geçebilmek için zorunlu olarak “Türk vatandaşlığından çıkma izni” alan kişiler ile bunların kanuni mirasçılarının Türkiye Cumhuriyetinin milli güvenliği ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla; Türkiye’de ikamet, seyahat, çalışma, miras, taşınır ve taşınmaz mal iktisabı ile ferağı gibi konularda Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanma imkanı sağlanmıştır. Bu kanunun amacı, yurtdışında yaşayan ve bulundukları ülkelerde daha iyi yaşam şartlarına kavuşmak, sosyal ve siyasal haklardan faydalanmak için Türk vatandaşlığından çıkma izni alan kişilere, Türkiye’de ikamet, seyahat, çalışma, miras, taşınır ve taşınmaz mal iktisabı ile ferağı konularında Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmalarını sağlamaktır. Bu nedenle, her kurum kendi görev alanına giren konularda, 4112 Sayılı Kanunu uygularken; özel kanunlarında mevcut yabancı uyruklular için getirilmiş kısıtlayıcı hükümleri bu amaca uygun olarak değerlendireceklerdir. “......Türk vatandaşlığından izinle ayrılanların, tapu işlemlerinde vekalet yoluyla işlem yapmaları halinde, vekaletnamelerini çıkartırken (Yurtdışında bir noterden, Başkonsolosluk veya Türkiye’de bir Noterden) yeni vatandaşlığını kazandıkları ülkenin resmi kimlik kartını kullanacaklardır. Bu vekaletname ile birlikte vekalet verdikleri şahsa 4112 Sayılı Kanun uygulaması ile ilgili belgenin tasdikli bir suretini de vermeleri gerekmektedir. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 117 Bütün kamu kurum ve kuruluşlarının, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından izinle ayrılan kişilerin 403 Sayılı Kanunun 4112 Sayılı Kanunla değişik 29.maddesi kapsamındaki haklardan faydalanmaları hususunda azami dikkat, hassasiyet ve kolaylığı göstermelerini önemle rica ederim” Denilmektedir. Bilginizi ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim. Saygılarımla. BAŞKAN Hasip DİNÇER (Ankara 24. Noteri) E.TOPCU K.Y. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 118 Ankara, 03.09.1998 Özü: Tapuda işlem yapılmasını gerektiren vekâletnameler Hk. GENELGE ( 43 ) İLGİ: 21.09.1994 günlü 58 sayılı Genelgemiz. Noterlerce Tapu Sicil Müdürlüğünde işlem yapılmasını gerektiren vekâletnamelerin tanzimi aşamasında ilgililerin kimlik tespitinin nüfus cüzdanı veya pasaporta istinaden yapılması ilgi genelgemizle duyurulmuştu. “ 4112 Sayılı Kanunla Saklı Tutulan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge ” ile tapuda işlem yapılmasına yönelik vekaletname düzenlenip düzenlenemeyeceği konusunda intikal eden tereddütler üzerine, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden görüş istenmiş, Yabancı İşler Dairesi Başkanlığının 12.08.1998 tarih ve 1257 sayılı yazısı Yönetim Kurulu’nun 27.08.1998 günlü toplantısında görüşülmüştür. Bu yazıda; “Doğumla Türk Vatandaşlığını kazanmış olup da sonradan Bakanlar Kurulundan izin almak suretiyle yabancı bir devlet vatandaşlığına geçenlere Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüklerince veya yurtdışında Konsolosluklarımızca verilen “4112 sayılı Kanunla Saklı Tutulan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge” ile vekâletname tanzim edilip edilemeyeceği soru konusu edilmiştir. Tapu Sicil Tüzüğünün 13.maddesinin 3.fıkrası, nüfus cüzdanı ve pasaport dışında kimlik tespitinde kabul edilebilecek diğer belgeleri belirtmeye Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü yetkilidir. Kuralı konmuştur. Şu anda istemde bulunanın kimliğini belirtme hususunda nüfus cüzdanı ve pasaport esas kabul edilmiş, bunların dışındakiler kabul edilmemiştir. Bu itibarla, istemde bulunanın uyruğunda bulunduğu ülkenin yetkili makamlarınca verilen nüfus cüzdanı veya pasaport esas alınarak vekâletnamenin düzenlenmesi gerekmektedir. Sonuç olarak, 4112 Sayılı Kanunla Saklı Tutulan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge’ye dayanılarak düşünülmektedirr.” vekâletname düzenlenmesinin mümkün olamayacağı Denilmektedir. Bilginizi ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim. Saygılarımla. BAŞKAN YARDIMCISI Müfide ŞENER (Ankara 15.Noteri İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 119 4112 SAYILI YASA İLE VATANDAŞLIĞIMIZDAN İZİNLE AYRILANLARA VERİLEN BELGENİN (PEMBE KART) NİTELİĞİ AMACI ve SAĞLADIĞI YARARLAR Almanya'daki yurttaşlarımızın izinle vatandaşlıktan ayrılma konusunda bazı tereddütleri olduğu gözlenmekte ve bu çerçevede 4112 sayılı yasa ile vatandaşlığımızdan izinle ayrılanlara verilen belgenin niteliği, amacı ve sağladığı yararlara ilişkin olarak gerçek durumla bağdaşmayan bazı değerlendirmeler yapıldığı görülmektedir. Bu konuda herhangi bir yanlış anlamayı önlemek ve vatandaşlarımızı aydınlatmak için aşağıdaki bilgilerin sunulmasında fayda görülmüştür: Bir şahsın, başka bir ülkenin vatandaşlığını alması tamamen kişisel bir tercihtir. Bu konuda herhangi bir zorlama veya telkin söz konusu değildir. Türk Hukuk Sistemi, çifte vatandaşlığa olanak sağlamaktadır. Buna göre, vatandaşlarımızın, vatandaşlıklarını muhafaza ederek, aynı zamanda bir başka ülkenin vatandaşı olabilmeleri imkânı mevcuttur. Bazı ülkeler ise, tek vatandaşlık ilkesini kabul etmektedir. Bu ilkeyi benimseyen ve uygulayan ülkelerde hukuk kurallarının diğer devlet vatandaşları bakımından da geçerli olması esastır. Dolayısıyla, genel bir hukuk ilkesinin ayırımcılık gözetmeden uygulanması gerekir. Diğer bazı ülkelerde olduğu gibi, Almanya'da da tek vatandaşlık ilkesi benimsenmiştir. Alman mevzuatının bu özelliğini dikkate alan Türkiye, bir yandan vatandaşlarımızın Alman hukuk sistemine uyumunu kolaylaştırmak, diğer yandan Türk vatandaşlığını yitirmelerinin yaratabileceği sakıncaları giderebilmek amacıyla 1995 yılında 4112 sayılı yasayı yürürlüğe koymuştur. Çifte vatandaşlığa izin vermeyen ülkelerde yaşayan ve Türk vatandaşlığından izinle ayrılan kişilere, 4112 sayılı Yasa uyarınca Türk vatandaşlığından kaynaklanan bazı hakların saklı tutulduğu ve güvence altına alındığına dair bir belge düzenlenmektedir. Bu belgeyle, doğumla Türk vatandaşlığını kazanmış olup da sonradan Bakanlar Kurulundan çıkma izni almak suretiyle yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanan kişiler ve bunların kanuni mirasçılarının, Türkiye'de; İkamet, Seyahat,Çalışma,yatırım,Ticari faaliyet,miras,taşınır mal satın alma ferağı kiralama ve bunun gibi konularda Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam etmeleri hükme bağlanmıştır. Türkiye'de tüm kurumlarımız nezdinde geçerliliği sağlanmış olan bu belge hamili kişilerin Türkiye'deki hak ve menfaatleri, söz konusu yasa kapsamında tam olarak güvenceye alınmıştır. Dolayısıyla, vatandaşlarımızın endişesini gerektiren herhangi bir durum söz konusu değildir. Bu belgeyi taşıyan yurttaşlarımız aynen Türk vatandaşları gibi ikamet, seyahat, çalışma, miras, taşınır ve taşınmaz mal iktisabı ile ferağı haklarına sahiptirler. Bu açıdan da müsterih olmalıdırlar. 4112 sayılı yasa uyarınca verilen belgenin Türkiye'de tüm kurumlarda geçerliliğinin sağlanması için İçişleri Bakanlığınca tüm Valiliklere genelge gönderilerek en küçük birimlere kadar duyurulması sağlanmıştır. "Pembe Kart" alan kişilerin pasaportlarına "4112 sayılı yasa uyarınca Türk vatandaşlığından izinle çıkmıştır." ibaresi içeren bir damga basılmaktadır. Bu şerhi içeren pasaport ile vatandaşlığa geçtiği yabancı ülke pasaportu da görülmek suretiyle Türk makamları tarafından yukarıda sıralanan işlemler yapılmaktadır. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 120 Tüm ülkelerin anayasalarında olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda da seçme ve seçilme hakkı için temel koşullardan biri "vatandaşlık" olduğundan "Pembe Kart" sahibi kişilerin seçme ve seçilme hakkı bulunmamaktadır. "Pembe Kart" hamili bir kişinin vefatı halinde, cenazesinin Türkiye'ye nakli hiçbir izne tabi değildir (Başbakanlığın 1998/26 Sayılı Genelgesi). Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü, Türk vatandaşı iken T.C. Ziraat Bankasına Özel İthalat Döviz Hesabı açtıran (25.564 EUR yatıran) ve daha sonra izin ile yabancı bir ülke vatandaşlığına geçen vatandaşlarımızın mağdur edilmemesi amacıyla 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 4112 Sayılı Kanunla değişik 29uncu maddesi hükmü doğrultusunda İçişleri Bakanlığınca ve yurtdışında Başkonsolosluklarca verilen "4112 sayılı Kanunla Saklı Tutulan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge'nin" pasaport yerine geçen belge olarak kabul edilerek bedelsiz ithalat hakkından yararlanmalarının mümkün olduğunu açıklamıştır. Bu belgenin Türkiye'de tüm kurumlarımız nezdinde geçerliliğini sağlamak üzere gerekli önlemler alınmış olmakla beraber, herhangi bir sorunla karşılaşıldığı takdirde Başkonsolosluğumuz vatandaşlarımıza yardımcı olmaya hazırdır. Uygulamadan kaynaklanabilecek sorunlar konusunda Başkonsolosluğumuz ve bağlı bulunduğu Ataşeliklerimizin bilgilendirme çalışmalarını sürdürmektedirler. Ayrıca, vatandaşlık sorunları ile ilgili olarak Başkonsolosluğumuza müracaat edecek vatandaşlarımıza konuya ilişkin ayrıntılı bilgi verilmektedir. 4112 sayılı kanunda, yurt dışındaki vatandaşlarımızı yakından ilgilendiren bir başka hüküm daha yer almaktadır. Buna göre, Türk vatandaşlığından çıkma izin şartlarını düzenleyen 403 sayılı Türk vatandaşlığı kanununun 20. maddesindeki askerlik koşulunun yer aldığı (b) fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır. Böylelikle askerlik hizmetini yapmamış olan kişilerin de Türk vatandaşlığından çıkma izni alabilmeleri sağlanmıştır. Diğer taraftan, Türk vatandaşlığından izinle çıkma sürecine ilişkin olarak Türk makamlarınca yürütülen işlemlerin süratlendirilmesi için gerekli yasal ve idari tedbirlerin alınması için çalışmalar sürdürülmektedir. Yeni düzenlemelerin yapılmasından sonra işlemlerin daha kısa sürede sonuçlandırılması mümkün olabilecektir. Almanya'da yaşayan vatandaşlarımızın, hukuki ve idari açılardan da kendilerini güven içinde hissetmelerine devletimiz büyük önem vermektedir. Bu bağlamda, vatandaşlarımızın, kişisel bir tercih konusu olan başka bir ülke vatandaşlığını kazanma yönündeki iradelerini, mevcut yasal çerçeveyi de dikkate alarak şekillendirmeleri önem taşımaktadır. Kaynak: TC Dışişleri Bakanlığı TAPU SİCİLİ TÜZÜĞÜ Bakanlar Kurulu Karar Tarihi - No: 18.05.1994 – 94/5623 Dayandığı Kanun Tarihi - No: 17.02.1926 – 743 Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi - No: 07.06.1994 – 21953 HAK SAHİBİNİN BELİRLENMESİ Madde 13 - İstem, müdür veya görevlendireceği bir memur tarafından incelenerek hak sahibi tarafından yapılıp yapılmadığı saptanır. İstemde bulunan hak sahibi gerçek kişi ise, nüfus cüzdanı veya pasaport istenilerek kütük, resmi senet ve taşınmaz mal dosyasındaki belgelerde yer alan imza ve fotoğraflara göre aynı kişi olup olmadığı belirlenir. Nüfus cüzdanı ve pasaport dışında kimlik tespitinde kabul edilebilecek diğer belgeleri belirlemeye Genel Müdürlük yetkilidir. İstem vekaleten yapılmışsa vekilden Noterlik Kanununa göre düzenlenmiş ve istem konusu işleri yapmaya yetkili olduğunu içerir vekaletname istenir. Vekil, tevkil yetkisine dayalı olarak bir başkasını vekil tayin etmiş ise, ayrıca dayanağı olan İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 121 vekaletname de aranır. Vekilin kimliği saptandıktan sonra tapu sicilindeki hak sahibi ile vekâletnamedeki müvekkilin kimliği karşılaştırılır. İstem bir tüzel kişi adına yapılmış ise, talep edilen işlemi yapabileceğini ve temsilcilerini belirten, kanunlarda yazılı mercilerden alınmış yetki belgesi aranır. İstemde bulunan kişi kanuni temsilci ise, yetkili olduğunu belirten karar veya belge istenir. İstem resmi kuruluşlarca yapılırsa, kuruluşların ve temsilcilerinin yetkilerinin olup olmadığı araştırılır. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 122 Ankara, 20.03.1998 Özü: Vekâletnamelerde kimlik bilgilerinin açıkça belirtilmesi hk. Sayı: Hukuk 4521 GENEL YAZI ( 30 ) ................NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ................NOTERLİĞİNE Yönetim Kurulunun 12.03.1998 günlü toplantısında görüşülen ve tüm noterlere duyurulmasına karar verilen: Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünden alınan 09.03.1998 günül 8620 sayılı yazıda: "Bilindiği gibi 06.02.1998 tarih 23250 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 262 Sıra no.lu Vergi Usul kanunu Genel tebliği ile bazı ekonomik faaliyetlere taraf olacak gerçek ve tüzel kişilerin, bu faaliyetleri gerçekleştirmeden önce vergi numarası almaları zorunluluğu getirilmiş; işlemlerin vekâletname ile yapılması halinde de vekâlet veren kişinin kimlik bilgilerine istinaden vergi numarası verilmesi öngörülmüştür. Vergi numarası, kişinin nüfus cüzdanında yer alan bilgiler esas alınarak verildiğinden, uygulamada herhangi bir karışıklığa meydan verilmemesi ve vatandaşların işlemlerini kısa sürede bitirebilmesi amacıyla, bundan böyle tanzim edilecek vekâletnamelerde vekâlet veren kişinin nüfus bilgilerine tam ve açık olarak yer verilmesi hususunun üyelerinize tamimini rica ederim."denilmektedir. Bilginizi ve gereğini rica ederim. Saygılarımla. BAŞKAN Hasip DİNÇER (Ankara 24.Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 123 Ankara, 20.03.1998 Sayı: Hukuk 4520 Özü: Onaylama şerhinde kimlik türünün belirtilmesi Hk. GENEL YAZI ( 29 ) ........... NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ........... NOTERLİĞİNE Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün, Adalet Bakanlığına gönderdiği 03.02.1998 günlü 2587 sayılı yazıda; Sendika üyelikten çekilme bildirimlerinde, eksik bilgiler içermesine rağmen bu belgelerin noterlerce onaylandığına rastlandığından bahisle, sendikaların yetki tespiti istemlerinin değerlendirilmesi süresince tereddütler doğduğu intikal ettirilerek uygulamada yaşanan uyuşmazlıkların önlenebilmesi için Noterlik Kanununun 92'nci maddesi uyarınca yapılan işlemlerde ilgilinin kimlik türünün belirtilmesi hususunda noterlere gerekli duyurunun yapılması istenmiş, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün bu yazıdan bahisle Birliğimize gönderdiği 11.02.1998 günlü 2053 sayılı yazıda da: "Söz konusu yazı gereğince, Noterlik Kanununun 92'nci maddesi hükmü uyarınca yapılan işlemlerde, ilgilinin kimlik türünün belirtilmesi gibi yasal gereklere titizlikle uyulması konusunda noterlere duyuru yapılması gerekmektedir" denilmekle, konu, yönetim Kurulunun 12.03.1998 günlü toplantısında gülüşülmüştür. Bilindiği üzere noterlik kanununun "Onaylama şerhinin ihtiva edeceği hususlar başlıklı 92'nci maddesinin 2'nci bendinde onaylama şerhinin "ilgilinin kimlik ve adresini" 3'ncü bendinde de "Noter ilgiliyi tanımıyorsa, kimliği hakkında gösterilen ispat belgesini" taşıması gerektiği açıklanmaktadır. Bu itibarla onaylama şerhinde Yasa'da belirtilen bu hususlardaki açıklamalara yer verilmesi konusunda hassasiyet gösterilmesini rica ederim. Saygılarımla. BAŞKAN Hasip DİNÇER (Ankara 24.Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 124 Türkiye Noterler Birliği Başkanlığı Ankara,02.07.1997 Özü: Düzenlenmesinden itibaren on yıl geçen Nüfus cüzdanları Hk. GENEL YAZI ( 49 ) ............NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ............NOTERLİĞİNE İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün Valiliklere gönderdiği 14.05.1997 günlü 5676 sayılı yazı ile duyurduğu 1997/11 sayılı Genelge'de, sahteciliklerin önlenmesi bakımından alının tedbirler meyanın da, düzenlendiği tarihten itibaren on yıllık süreyi geçirmiş olması halinde herhangi bir işlem icra edilmeksizin ilgili kişiye nüfus cüzdanının yenilenmesi gerektiği bildirilmelidir denildiği görülmekle, cüzdan Değişiklikleri için en azından bir süre tanınması gerektiği belirtilerek, bu cüzdanlarla işlem yapılmamasının sorunlar yaratacağı anılan Bakanlığa intikal ettirilmiş idi. Bu defa anılan Genel Müdürlüğün 24.06.1997 günlü 5695 sayılı yazısı ile 1997/14 numaralı yeni bir Genelge çıkardığı öğrenilmiştir. İçişleri Bakanlığı nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün, aşağıya aynen alınan bu genelgesinde GENELGE 1997/14 "İlgi genelgemiz ile nüfus cüzdanlarının düzenlendiği tarihten itibaren on yıllık süreyi geçirmiş olması halinde herhangi bir işlem icra edilmeksizin ilgili kişiye nüfus cüzdanının yenilenmesi gerektiğinin bildirilmesi istenmiştir. Ancak Bakanlığımızca MERNİS projesine bağlı olarak nüfus cüzdanlarının yeniden düzenleme çalışmaları devam etmektedir. MERNİS projesinde nüfus cüzdanlarının bilgisayardan kontrollü bir biçimde, sahteciliğe meydan vermeyecek nitelikte elde edilmesi ve böylelikle güvenirliklerinin arttırılması amaçlanmaktadır. Bu uygulamanın başlatılmasından itibaren nüfus cüzdanlarının tamamının yenilenmesi yoluna gidilecektir. Bu nedenle düzenlendiği tarihten itibaren on yıllık süreyi geçirmiş olmasına rağmen, üzerinde silinti, kazıntı ve bir düzelme yapılmayan ve taşıdığı bilgilerden tereddüt duyulmadan nüfus cüzdanlarının kabul edilerek, ilgililerin iş ve işlemlerinin buna göre yapılmasını rica ederim." denilmektedir. Bilginizi rica ederim. Saygılarımla. BAŞKAN HASİP DİNÇER (Ankara 24.Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 125 Özü: Taşıt alımı ile ilgili vekaletnameler Hk. GENELGE ( 44 ) İLGİ: 1- 28.07.1997 günlü Hukuk 11894 sayılı genel yazımız. 2- 01.08.1997 günlü 37 sayılı genelgemiz. Motorlu Taşıtlar Vergisi 13 Seri No.lu Genel Tebliği, ilgi yazılarımızla duyurulmuş ve işlemler sırasında gözetilecek esaslar açıklanmıştı. Tebliğ hükümleri karşısında Taşıt Alımı konusunda noterliklerde düzenlenen vekâletnamelerle ilgili hususlar Yönetim Kurulunun 14.08.1997 günlü toplantısında görüşülmüştür. Bilindiği gibi, anılan Tebliğ’in, l- Noterler tarafından yapılacak işlemler bölümünün 3 ncü bendi son paragrafında ayrıca ilgili vergi dairesine gönderilecek olan noter satış senetlerine, alıcının kimlik bildirimi (nüfus cüzdanı veya ehliyeti) ve taşıtın trafik tescil belgesinin birer fotokopisinin ekleneceği belirtilmektedir. Bu hüküm doğrultusunda işlem yapabilmek için ise Taşıt Alımı konusunda verilen vekâletnamelere, vekâlet verenin kimlik fotokopilerinin eklenmesi gerekmektedir. Bilginizi ve taşıt alımı konusunda vekâletname yapılması istendiğinde, vekâletnameye vekâlet verenin (yani aracı alacak olanın) kimlik fotokopilerinin eklenmesini rica ederim. Saygılarımla. BAŞKAN Hasip DİNÇER (Ankara 24. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 126 Türkiye Noterler Birliği Başkanlığı . Ankara, 15.11.996 Özü: taahhütnamelerde hüviyet tespitine önem verilmesi Hk Sayı: Hukuk–17716 GENELYAZI (Sayfa 183 ) ...........NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ...........NOTERLİĞİNE Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden gönderilen 25.10.1996 günlü 15621 sayılı yazıda: "Ceza İşleri Genel Müdürlüğünden alınan 10.10.1996 tarih ve 1.109.00.1995–23899 sayılı yazı ilgisi nedeniyle ilişikte gönderilmiştir. Noterlerin, hazırladıkları taahhütnamelerde, iş sahiplerinin hüviyetlerini davranmaları ve gerektiğinde, tespit ederken daha dikkatli Noterlik Kanunun 80/2 nci maddesinin de tatbiki suretiyle, taahhütnamelerde yapılan sahteciliğin önüne geçilmesi hususunda, Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim" Denilmektedir. Bilginizi ve gereğini rica ederim. Saygılarımla. BAŞKAN HASAN YENİ (Ankara 24.Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 127 Türkiye Noterler Birliği, Başkanlığı, Hk. Ankara,26.04.1996 Özü:1996/1 Sayılı Genelgemiz GENEL YAZI ( 156 SAYFA ) Sayı: Hukuk–6256 ..........NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ..........NOTERLİĞİNE Sahteciliklerin önlenmesi bakımından bazı işlemlere kimlik fotokopilerinin eklenmesini öngören 1996/1 sayılı genelgemizle ilgili olarak Birliğimize bazı tereddütler intikal ettirilmiştir. Bu cümleden olarak: Noterin yaptığı her işlemde ilgililerce sahte belgelere dayanılması imkân dâhilinde olup işlemleri önemli veya önemsiz olarak bir tasnife tabi tutmak mümkün olmayacağı Gerekçesiyle, genelgenin kimlik onaylaması yapılan her türlü düzenleme ve onaylama işlemlerin tamamını kapsayacak şekilde genişletilerek yeniden düzenlenmesi, Müstenit konusunda eklenmesi öngörülen "ilgili kısımlarının" tabirinden ne kastedildiğine açıklık getirilmesi, Müstenit düzenleme vekâlet ise, ilgilinin kimliğini içeren kısmının, yetki belirleyen kısmının ve işlemi yapan vekilin adını içeren kısmının bağlanmasının zorunlu sayılması,Müstenit imza sirküleri ise veya bir bütün olup ayrılamıyorsa yine tümünün işleme bağlanması.Müstenit eklenip eklenmemesinin noterler arasında gerek uygulama ve gerekse alınacak gider konusunda farklılıklar getirdiği, bu nedenle konunun çözülmesi gerektiği, Bunun için de bağlanan müstenit ne düzeyde olursa olsun, yazı, karşılaştırma gibi ücretlerin alınmayabileceği, harçsız ve vergisiz olduğu gibi ücretsiz de olabileceği, Genelgemizde, Noterlik Kanununun atıf yapılan 88 nci maddesinin, düzenleme şeklinde yapılan işlemlere ait (84–89 maddeleri içeren) bölüm içinde olduğu, hâlbuki oto Satışı ve buna yetki veren vekâletnamelerin düzenleme şeklinde yapılmadığı, onaylama şeklinde yapıldığı, bu itibarla 88 nci maddeye yollama yapılarak Kanunun öngördüğü amacın Dışında yetki genişletilmesine gidildiği, onaylama işlemlerde düzenleme işlemlerin şekil şartlarını aramanını, güçlük çıkarmak ve işlemin uzaması gibi sonuçlar doğuracağı, ayrıca Kimlik eklemenin bazı kolaylıkları ortadan kaldıracağı, örneğin ilgilinin dairece tanınmasının bir değeri kalmayacağı, onaylama şerhi yazmanın da gereksiz hale dönüşeceği,Müstenidat olarak eklenene belgelerden değerli kâğıt, karşılaştırma ücreti gibi ücretlerin alınıp alınmayacağının belirtilmediğinden bahisle bu hususun açıklığa kavuşturulması,Bu ücretlerin alınması sonucunda, ilgiliye yeni mali külfetler yükleneceği, bu suretle Adalet Bakanlığının genel uygulama esaslarından olan, işlemin ilgiliye en ekonomik şekilde mal edilmesi husussunun çiğnenmiş olacağı, 1996/1 sayılı genelgede hangi tür noterlik işlemlerini yapılması sırasında bu yöntemin uygulanacağı konusunda belirginlik olmayıp yoruma tabi bir durum bulunduğu, genelgede belirtilen işlemlerin (oto satışı, oto satışına veya bankalardan para çekmeye ve hatta gayrimenkul satışına yetki veren vekaletnamelerin düzenlenmesi)nin tadadi mi yoksa tahdidi mi Olacağına yönelik bir açıklama olmadığı, genelgede belirtilen noterlik işlemlerinin nitelik itibariyle tasarrufi nitelikte ve sonuçları itibariyle de noterlerin hukuki sorumluluklarını doğuracak Mahiyette işlemler olduğu, bu itibarla genelgede belirtilen işlemlerin tahdidi olmayıp tadadi nitelikte olduğunun kabulü ile bu işlemlere benzer diğer noterlik işlemlerinde de (gayrimenkul satış vaadi, kat karşılığı inşaat sözleşmesi, alacağın temliki, ibraname gibi benzer işlemler) aynı usulün uygulanmasının genelgeye aykırılık teşkil etmeyeceği sonucuna varıldığı, intikal ettirilmiştir. Konu yönetim kurulunun 21.03.1996 günlü toplantısında görüşülmüştür. Önceki genelgemiz: 1994/2 sayılı genelgemiz: Bu genelge ile duyurulan Adalet Bakanlığı görüşünde Noterlik kanunun 79 ncu maddesi açıklandıktan sonra, sonuç olarak; "1-Noter işlem kâğıdına belge getirildiğini yazacaktır. Ancak sadece belge gösterdi demeyip belgeyi düzenleyen merci, belge tarih ve sayısını da işlem kağıdına işleyecektir. 2-Ayrıca söz konusu belgeden harçsız örnekler çıkartıp işlem kâğıtlarının her bir nüshasına birer adet İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 128 ekleyecektir. Bu itibarla noterin ibraz edilen belgeyi sadece işlem kâğıdına yazmakla yetinmeyip, bundan başka söz konusu belgeden çıkarılacak örneklerden birer adedini işlemin asıl ve Örnek nüshalarına eklemesi gerekeceği ve bu hususun 1512 sayılı Kanunun 79 ncu maddesinin 2 nci fıkrasında ayrı ayrı düzenlenmiş bulunduğu anlaşılmaktadır" denilmektedir. Özü: Sahte Noterlik işlemlerinin önlenmesi konusunda yapılacak işlemler Hk. GENELGE (1) Oto satış işlemlerindeki sahteciliklerin artması üzerine ilgililer tarafından yapılan başvurular ile bankalardan para çekmeye yetki veren vekâletnamelerde de sahteciliğin önlenmesi için bazı banka genel müdürlüklerinden gelen yazılar üzerine konu Yönetim Kurulumuzda görüşülerek, bazı öneriler bildirilmekle beraber bu konularda izlenecek yol hakkında Adalet Bakanlığından görüş istenilmiş idi. Adalet Bakanlığından verilen ilk cevabın bazı noktalarının açıklanması için ikinci bir yazı yazılmış ve son olarak gelen cevap üzerine aşağıdaki hususların tüm meslektaşlarımıza duyurulmasına karar verilmiştir. 1- Gerek oto satışı, gerekse oto satışına veya bankalardan para çekmeye yetki veren vekâletnamelerin düzenlenmesi sırasında ve hatta gayrimenkul satışına yetki veren vekâletnamelerin düzenlenmesi sırasında ibraz edilen kimliklerin esaslı bir surette kontrol edilmesi, bu kimliklerin gerçek olduğundan emin olunması halinde bu hususun işlem kağıdına yazılması ve ayrıca gideri iş sahibinden alınmak üzere çıkartılacak fotokopisinin 1512 sayılı Noterlik Kanununun 88/1 nci maddesi gereğince müstenidat olarak kabulü ile HARÇSIZ VE VERGİSİZ olarak işlemin tüm nüsha ve örneklerine eklenmesi yerinde olacaktır. 2- İşlem vekil tarafından yapılıyorsa, bu takdirde de vekâletnamenin veya yetki belgesinin dikkatle incelenmesi, vekâletnamenin kuşkuya yer vermeyecek şekilde işlem yaptırmak isteyen kişiye ait olduğunun anlaşılması halinde, vekâletname veya yetki belgesinin ilgili kısımlarının çıkartılacak örneklerinin 1512 sayılı Kanunun 88/1 nci maddesi gereğince işlemin tüm nüsha ve örneklerine HARÇSIZ VE VERGİSİZ olarak eklenmesi gerekmektedir. 3- Bakanlık yazılarında ayrıca, birinci bent de ibraz edilen kimliklerin, ikinci bent de ise ibraz olunan vekâletnamenin müstenidat olarak kabul edilmesi karşısında, 1512 sayılı Kanunun 79 ncu maddesinde öngörülen koşulların da yerine getirilmesi gerekeceği tabiidir. Yani, belgenin gösterildiğinin ve bu belgenin hangi makam ve merciden verildiği ile tarih ve sayısının işlem kağıtlarına yazılması zorunlu bulunmaktadır. Bilginizi ve buna göre işlem ifasını rica ederim. Saygılarımla. BAŞKAN Hasip DİNÇER (Ankara 24. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 129 ANKARA, 21.9.1994 Özü: Tapu dairelerinde işlem görecek vekâletnameler Hk. GENELGE ( 58 ) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden gönderilen 18 Ağustos 1994 tarih ve 3574 sayılı yazıda: "...............7 Haziran 1994 gün ve 21953 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 18 Mayıs 1994 tarih ve 94/5623 Sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan Tapu Sicil Tüzüğü'nün 13 ncü maddesi ile, (.......... İstemde bulunan hak sahibi gerçek kişi ise, nüfus cüzdanı veya pasaport istenilerek kütük, resmi senet ve taşınmaz mal dosyasında yer alan imza ve fotoğraflara göre aynı kişi olup olmadığı belirlenir. Nüfus cüzdanı ve pasaport dışında kimlik tespitinde kabul edilebilecek diğer belgeleri belirlemeye Genel Müdürlük yetkilidir. İstem vekâleten yapılmışsa, vekilden Noterlik Kanununa göre düzenlenmiş ve istem konusu işleri yapmaya yetkili olduğunu içerir vekâletname istenir. Vekil, tevkil yetkisine dayalı olarak bir başkasını vekil tayin etmiş ise, ayrıca dayanağı olan vekâletname...) nin aranılacağı esası getirilmiştir. Bu nedenle noterlerce tapu sicil Müdürlüğünde işlem yapılmasını gerektiren vekâletnamelerin tanzimi aşamasında ilgililerin kimlik tespitinin nüfus cüzdanı veya pasaporta istinaden yapılması, Ayrıca, vekilin tevkil yetkisine dayalı olarak bir başkasını vekil tayin etmesi halinde ise, vekâletnameye müstenidat vekâletnamenin aslı veya onaylı bir suretinin (fotokopi) bağlanması gerekmektedir."denilmektedir. Bilginizi ve gereğini rica ederim. Saygılarımla, BAŞKAN Hasip DİNÇER (Ankara 24. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 130 TAPU SİCİLİ TÜZÜĞÜ Bakanlar Kurulu Karar Tarihi - No: 18/05/1994 - 94/5623 Dayandığı Kanun Tarihi - No: 17/02/1926 - 743 Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi - No: 07/06/1994 – 21953 HAK SAHİBİNİN BELİRLENMESİ Madde 13 - İstem, müdür veya görevlendireceği bir memur tarafından incelenerek hak sahibi tarafından yapılıp yapılmadığı saptanır. İstemde bulunan hak sahibi gerçek kişi ise, nüfus cüzdanı veya pasaport istenilerek kütük, resmi senet ve taşınmaz mal dosyasındaki belgelerde yer alan imza ve fotoğraflara göre aynı kişi olup olmadığı belirlenir. Nüfus cüzdanı ve pasaport dışında kimlik tespitinde kabul edilebilecek diğer belgeleri belirlemeye Genel Müdürlük yetkilidir. İstem vekaleten yapılmışsa vekilden Noterlik Kanununa göre düzenlenmiş ve istem konusu işleri yapmaya yetkili olduğunu içerir vekaletname istenir. Vekil, tevkil yetkisine dayalı olarak bir başkasını vekil tayin etmiş ise, ayrıca dayanağı olan vekaletname de aranır. Vekilin kimliği saptandıktan sonra tapu sicilindeki hak sahibi ile vekaletnamedeki müvekkilin kimliği karşılaştırılır. İstem bir tüzel kişi adına yapılmış ise, talep edilen işlemi yapabileceğini ve temsilcilerini belirten, kanunlarda yazılı mercilerden alınmış yetki belgesi aranır. İstemde bulunan kişi kanuni temsilci ise, yetkili olduğunu belirten karar veya belge istenir. İstem resmi kuruluşlarca yapılırsa, kuruluşların ve temsilcilerinin yetkilerinin olup olmadığı araştırılır. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 131 ANKARA, 13.1.1994 Özü: Sendikalar Kanunu gereğince düzenlenen işlemler Hk. GENELGE (3) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı çalışma Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen 27.12.1993 tarih ve 45298 sayılı yazıda: "2821 sayılı Sendikalar Yasasının 22 nci maddesinde, sendikaya üye olmanın serbest olduğu, hiç kimsenin sendikaya üye olmaya veya olmamaya zorlanamayacağı, işçi sendikasına üyeliğin, işçinin beş nüsha olarak doldurup imzaladığı ve notere tasdik ettirdiği üye kayıt fişini sendikaya vermesi ve sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile kazanılacağı belirtilmiştir. Aynı yasanın 25 nci maddesinde de, işçi veya işverenin sendikada üye kalmaya veya üyelikten ayrılmaya zorlanamayacağı, her üyenin önceden bildirimde bulunmak suretiyle üyelikten çekilebileceği, çekilme bıldiriminin noter huzurunda münferiden kimliğin tespiti ve istifa edecek kişirıin imzasının tasdiki ile olacağı, çekilme bildiriminin birer örneğinin noterlikçe engeç üç iş günü içinde ılgili işverene, sendikaya, işyerinin bağlı bulunduğu bölge müdürlüğüne ve Bakanlığımıza görderileceği hüküm altına alınmıştır. Yasanın 60 ncı maddesinin son fıkrası gereği yılda iki kez yayımlanması gereken istatistikler, işverenler, sendikalar ve noterler kanalıyla gönderilen bildirimlerin Bilgi Işlem Merkezinde değerlendirilmesi sonucu yayımlanmaktadır. Diğer taraftan 1512 sayılı Noterlik Kanununun 92 nci maddesinin 1 nci fıkrasında "işlemin yapıldığı yer ve tarihi (rakam ve yazı ile)" şerhini taşıması gerektiği belirtilmektedir. Ancak bazı noterliklerce işçi sendikası üye kayıt fişleri ve işçinin üyelikten çekilme bildirimlerinin süresi içersinde Bakanlığımıza ulaştırılmaması, yayımlanmakta olan istatistikler üzerinde olumsuz etki yapmaktadır. Ayrıca bazı işçi sendikası üye kayıt fişleri ve işçinin üyelikten çekilme bildirimleri üzerinde noterliklerce yerine getirilmesi gereken ve yukarıda belirtilen şartların tam yerine getirilmediği, işlemin yapıldığı tarihin sadece rakamla yazıldığı yazı ile yazılmadığı Bakanlığımıza ulaşan bildirimlerden anlaşılmaktadır. Bu durumlar ise açılan davalarda Bakanlığımızın taraf gösterilmesine ve gereksiz yazışmalara neden olmaktadır. Nitekim Yargıtay 9 ncu Hukuk Dairesinin 24.1.1992 gün ve E: 1992f241, K: 19.921.605 sayılı ilamı ile onanarak kesinleşen Sivas Iş Mahkemesinin 26.12.1991 tarih ve 2561307 sayılı kararında, üye kayıt fişlerinde noter tasdikinin Noterlik Kanunun 92 nci maddesine aykırı yapıldığı, işçinin kimliğinin tespiti yapılırken tarihin hem rakamla hem de yazı ile belirtilemesi gerektiği, bildirimlerin bu şarta uymadığından geçersiz sayılması gerektiği. belirtilmektedir. Açıklanan bu nedenlerle, noterlerce belgeler üzerinde yapılması gereken tasdiklerin Noterlik Kanununun 92 nci maddesinde belirtildiği şekilde yapılması ve süresi içersinde Bakanlığımıza gönderilmesi konusunda Birliğinize bağlı Noterliklerin uyarılmasını rica ederim." denilmektedir Bilginizi ve gereğini rica ederim. Saygılarımla, Türkiye Noterler Birliği BAŞKANI M.Muhsin.BILGE (Beyoğlu 23. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 132 ANKARA, 15.10,1993 Özü: Taşıt satışına yetki veren vekâletnamelere fotoğraf yapıştırılması Hk. GENELGE ( 81 ) Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Gene4 Müdürlüğünden gönderilen 4 Mart 1993 tarih ve 10002 sayılı yazıda, taşıt satışına yetki veren vekaletnamelere fotoğraf yapıştırılması istenilmiş olmakla konu Yönetim Kurulumuzda görüşülmüş ve 9 Nisan 1993 tarih ve 354-4496 sayılı yazımızla, bu işlemlere fotoğraf yapıştırılmasının olagelen sahtecilik olaylarını önleyemeyeceği gibi yasalarda bunu zorunlu kılan bir hükmünde bulunmadığı gerekçesi ile itiraz olunmuş idi. Bunun üzerine konu Sayın Bakanlıkça yeniden incelenmiş ve 6 Eylül 1993 tarihli, 38477 sayılı yazılarında: "Konuyla ilgili Noterlik Kanunun 80 nci maddesinde, ilgilinin fotoğrafının yapıştırılması zorunlu işlemler yönetmelikte gösterilir. Noter, birinci fıkranın kapsamı dışında kalan bir işlemin niteliği, ilgilinin durumu ve kimliği bakımından gerekli görür veya ilgili isterse, o işleme ait kâğıtlara da ilgilinin fotoğrafı yapıştırılabilir denilmektedir. Ayrıca Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 93 ncü maddesinde de; aşağıdaki noterlik işlemlerinde ilgilinin fotoğrafının yapıştırılması zorunludur. a. Niteliği bakımından tapuda işlem yapılmasını gerektiren sözleşmeler, b. Niteliği bakımından tapuda işlem yaptırılmasını gerektiren vekaletnameler, c. Vasiyetname d. Mülkiyet muhafaza kaydıyla satış, e. Gayrimenkul satış vaadi, f. Vakıf senedi, g. Evlenme mukavelesi, h. Evlat edinme, ı. Tanıma, i. Mirasın taksimi sözleşmesi, k. Boşanma davaları için düzenlenecek vekaletnameler. Yukarıda belirtilen işlemler dışında kalmakla beraber, diğer kanunların öngördüğü, noterin işlemin ve ilgilinin durumuna göre gerekli bulduğu veya bizzat ilgilinin istemde bulunduğu işlem kağıtlarına da fotoğraf yapıştırılabilir. Asıllarına fotoğraf yapıştırılması zorunlu noterlik işlemlerinin çıkartılacak örneklerine de fotoğraf yapıştırılması zorunludur denilmektedir. Kanun ve yönetmelik hükümleri kamu güvenliğini sağlayan noterlik işlem kâğıtlarının, bazı kötü niyetli kişiler tarafından kullanılarak sahtecilik yapılmasını önlemek maksadıyla, önemli görülen işlemlere ait kâğıtlara fotoğraf yapıştırılması esasını kabul etmiş bulunmaktadır. Yönetmelikte sayılan ve fotoğraf yapıştırılması gereken işlemler arasında vekâletname olarak, tapuda işlem yaptırmayı gerektiren vekâletname ve boşanma davası için yetki-veren vekâletnameler bulunmakla birlikte, taşıt satışına yetki veren vekâletnameler sayılmamıştır. Ancak bu konuda notere bir takdir hakkı bırakılmıştır. Noterin, işlemin ve ilgilinin durumuna göre gerekli gördüğü takdirde işlem kâğıdına fotoğraf yapıştırılmasına karar vermesi mümkün olabilmektedir. Günümüzde sahte vekâletle araç satış olaylarının artmasına benzer bir olay 1980 öncesinde de yaşanmıştı. O tarihte sahte vekâletname ile telefon tesis ve nakil olaylarında yoğun sahtecilikler yaşanmış ve PTT İdareleri, noterlikte düzenlenen vekâletnamelere güvenemez hale gelmişlerdi. Sonunda PTT İdaresinin ısrarlı istekleri üzerine Türkiye Noterler Birliği Başkanlığınca 7 Temmuz 1980 tarih ve 17 sayılı genelge çıkarılmış, bu konudaki vekâletnamelere fotoğraf yapıştırılması esası getirilerek bu şekilde bir uygulama başlatılmıştı. Sonuç olarak o tarihten sonra sahte vekâletle telefon tesis ve nakli konusunda ciddi bir yakınma Bakanlığımıza ulaşmamıştır. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 133 Araç satışına yetki veren vekâletnameye fotoğraf yapıştırılması bile belki belirtildiği gibi sahtecilik olaylarını önlemeye yetmez. Sahtecilik olaylarının olmasında, nüfus kâğıtlarının kolaylıkla elde edilebilmesi gibi sebepler yanında akla gelmeyen pek çok sebepler mutlaka vardır. Ama her sebebi öngörecek ve ortadan kaldıracak gücümüz ve yetkimiz yoktur. Mevcut şartlar içinde güvenilir ve sahte olmayan işlemler yapılmasını sağlamak zorundayız. Kanun, noterlerden güvenilir işlem yapmalarını istemektedir. Sahtecilik olaylarının bütün sebeplerini ortadan kaldıramasak bile bazı önlemlerin alınmasını sağlayabiliriz. Araç satışına yetki veren vekâletnameye fotoğraf yapıştırılması kanun ve yönetmelik hükümlerine göre zorunlu olmayıp notere takdir hakkı bırakılmıştır. Noterler, bu takdir haklarını kanunun amacına uygun olarak kullanmak zorundadırlar. Sahtecilik olaylarının önlenmesi için tapuda işlem yapılmasına yetki veren vekâletnameye fotoğraf yapıştırılması zorunlu iken, günümüz ekonomik şartlarında en az bir arsa veya bazen bir daire kadar değer ifade edebilen araçların mülkiyeti üzerinde işlem yaptırmaya yetki veren vekâletnamelere fotoğrafın yapıştırılmaması kanunun amacına aykırı olmaktadır. Bu itibarla 1980 öncesi yaşanan olayların da tecrübesi ile noterlerin sahte işlem yapmasını önlemek için, noterlikte yapılacak taşıt satışına yetki veren vekâletnamelere ilgilinin fotoğrafının yapıştırılması ve bu vekâletnamelerin düzenlenmesinde ilgiliye ait nüfus kâğıdının titizlikle incelenip gerektiğinde başka kimlik belgeleri ile teyit edilmesi hukukumuza uygun olacaktır." denilmektedirr. Bilginizi ve Bakanlığın bu ısrarlı tutumu karşısında gereğinin buna göre ifasını rica ederim. Saygılarımla, Türkiye Noterler Birliği BAŞKANI M.Muhsin BILGE (Beyoğlu 23. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 134 ANKARA, 20.4.1993 Özü: Nüfus Cüzdanları Hk. GENELGE ( 33 ) ................................................... NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ................................................... NOTERLİĞİNE Bu gün kullanılan nüfus cüzdanları üzerinde kolayca tahrifat yapılması ve bu nedenle noterliklerde sahte nüfus kağıtları ile yapılan işlemler nedeni ile bir çok meslektaşımızın zor durumda kaldığından bahisle bu konuda gerekli önlemlerin alınması için son defa başvurduğumuz İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden gönderilen 37.3.1993 tarih ve 7870 sayılı yazıda: "1.9.1974 tarihinde yürürlüğe giren 1587 sayılı Nüfus kanununun 57. maddesinde nüfus cüzdanı örneklerinin resmi dairelerce çıkarılıp onaylanarak dosyalarında muhafaza edileceği öngörülmüştür. Bu kanuna dayanılarak hazırlanan yönetmeliğin 200. maddesinde de, cüzdan örnekleri noterler, resmi daireler ve kuruluşlarca çıkartılıp aslına uygunluğu onanarak dosyasına konulur denilmektedir. Yukarıda belirtilen Kanun ve Yönetmelik maddelerinde MUHTARLARIN nüfus cüzdan örneği çıkarma yetkileri bulunmamaktadır. Başbakanlığa sunulan (Nüfus Kanununda Değişiklik Yapılmasına ilişkin Kanun Tasarısı) nüfus cüzdanları dışındaki bazı kanun maddelerini de kapsamamaktadır. Tasarının kanunlaşmasından sonra özellikle tahrifat ve sahteciliğe müsait olan mevcut nüfus cüzdanlarının tahribata ve sahteciliğe imkan vermeyen bir teknoloji ile üretilip düzenlenmesi konusunda çalışmalar nihai aşamaya getirilecektir. Sözü edilen tasan kanunlaştıktan sonra ilgili kurumların da konu hakkında görüşleri alınacaktır.” denilmektedir. Bilginizi rica ederim. Saygılarımla, Türkiye Noterler Birliği Başkanı M.Muhsin BİLGE (Beyoğlu 23.Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 135 NÜFUS KANUNU (MÜLGA) Kanun Numarası: 1587 Kabul Tarihi: 05.05.1972 Resmi Gazete Tarihi: 16.05.1972 Resmi Gazete Sayısı: 14189 **29.04.2006 tarih ve 26153 S.R.G. de yayımlanan, 25.04.2006 tarih ve 5490 sayılı kanunun 71. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.** Madde 57 - (Değişik madde: 15.03.2003 – 4826 S.K./6. md.) Nüfus cüzdanı, kişinin Türk vatandaşı olduğunu ve nüfus aile kütüklerine kayıtlı bulunduğunu kanıtlayan resmi bir belgedir. Nüfus cüzdanının kapsam, şekil, ebat, yürürlük, değiştirme ve geçerlilik tarihlerini belirlemeye İçişleri Bakanlığı yetkilidir. Bakanlık taklit, tahrif ve sahtecilikten korumak amacıyla nüfus cüzdanı üzerine konulacak güvenlik unsurlarını, basım ve vatandaşa teslimat aşamasında uygulanacak sistem ve teknolojiyi, nüfus cüzdanının kaybı ve değiştirilmesi halinde yapılacak işlemleri tespit etmeye yetkilidir. Nüfus cüzdanları, Maliye Bakanlığının muvafakati üzerine Bakanlıkça uygun görülecek yerlerde bastırılabilir. Düzenlenen nüfus cüzdanları Bakanlık ve Maliye Bakanlığınca tespit edilecek esaslar çerçevesinde nüfus idareleri ve başkonsolosluklara dağıtılır. Nüfus cüzdanları satış bedeli, 210 sayılı Değerli Kâğıtlar Kanununa göre Maliye Bakanlığınca belirlenecek değerli kâğıt bedelini de ihtiva edecek şekilde ve maliyetler göz önünde bulundurulmak suretiyle, Maliye Bakanlığının görüşü alınarak İçişleri Bakanlığınca tespit edilir. Yurt dışında dağıtımı yapılacak nüfus ve aile cüzdanlarının satış bedeli ise İçişleri, Dışişleri ve Maliye bakanlıklarınca tespit edilir ve cüzdanların satış bedeli, verildiği ülke parası üzerinden, başkonsolosluklarca tahsil edilir. Nüfus cüzdanlarının satış bedeli ile Maliye Bakanlığınca bu cüzdanlar için belirlenen değerli kâğıt bedeli arasındaki tutar, nüfus cüzdan basımı, cüzdan üretimine yönelik makine-teçhizat alımı, dağıtımı ile nüfus idaresinin otomasyonu hizmetlerinde kullanılmak üzere Maliye Bakanlığınca bir yandan bütçeye özel gelir, diğer yandan İçişleri Bakanlığı bütçesinde açılacak tertibe özel ödenek kaydedilir. Özel gelir ve özel ödenek kaydolunan tutarlardan yılı içerisinde harcanmayan kısmı ertesi yıla devredilir. Aile cüzdanları Bakanlıkça tespit edilecek şekil ve örneklere uygun olarak Maliye Bakanlığınca bastırılıp, maliye saymanlıklarınca dağıtılır. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü merkez ve taşra teşkilatı ile başkonsolosluklar, nüfus ve aile cüzdanları bedeli açısından 02.06.1934 tarihli ve 2489 sayılı Kefalet Kanunu hükümlerine tabi değildir. Nüfus cüzdanı, yurt içinde ilçe nüfus müdürlüklerince ve yurt dışında başkonsolosluklarca kişilerin kendilerine, ergin olmayanların veli, vasi veya resmi vekillerine parmak izi karşılığında verilir. Nüfus cüzdanlarına, bu Kanunda öngörülenler dışında kayıt ve işaret konulamaz, bu cüzdanlar hiçbir kişi, kurum veya kuruluş tarafından alıkonulamaz. Ancak, ihtiyaç duyulan hallerde kurum veya kuruluşlar bir suretini saklayabilir. YÖNETMELİK Nüfus cüzdan örneklerinin çıkarılması: Madde 200 - Nüfus cüzdanları hiç bir şekilde herhangi bir işlem nedeniyle resmi daire ve kuruluşlarda alıkonulamaz. Gerektiği zaman nüfus cüzdan örnekleri çıkarılır. Cüzdan örnekleri NOTERLER, resmi daireler ve kuruluşlarca çıkartılıp aslına uygunluğu onanarak işlem dosyasına konulur. Nüfus idareleri nüfus cüzdan örneği çıkarmakla yükümlü değillerdir. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 136 ANKARA, 21.2.1992 Özü: Tanık kimliklerinin tespiti Hk. GENELGE (6) Tapuda işlem yapıtırılacak bir noterlik işleminin yapılması sırasında ılgiliye ait kimliğin nüfus hüviyet cüzdarıı ile tespiti zorıınlu olmakla birlikte, bu işleme katılacak tanık kimliklerinin ne şekilde tespiti gerekeceği hususunda Adalet Bakânlığı ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile yazışılmış olup, bu konuda ügili Genei Müdürlüğün görüşü de alınmak suretiyle Adalet Bakanlığı. Hukuk Işleri Genel Müdürlüğünden Birliğimize gönderilen 17.12.1991 tarih ve 53309 sayılı yazıda: "Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 2.8.1991 gün ve 2873 sayılı yazısında, tapuda işlemi gerektiren vekaletnamelerin düzenlenmesi sırasında ilgiliden başka tanıkların kimliklerinin de nüfus hüviyet cüzdanlarına dayanılarak tespit edilmesi lüzumundan söz edildiği belirtilerek bu hususta Bakanlığımız görüşü sorulmaktadır. Konu tapu mevzuatının uygulayıcısı durumundaki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne görüşümüzle birlikte intikal ettirilmiş olup, bu idareden alınan cevabi yazının da değerlendirilmesi sonucunda aşağıdaki kanaate varılmıştır. 1- Gerçekten mevzuatta, tanık hüviyetlerinin tespitinde nüfus cüzdanı aranması yönünde hüküm bulunmamaktadır. 2- Tapu İdaresinin talebi, sahtecilik olaylarının önlenmesine matuf tedbirler cümlesindendir. 3- Gerektiğinde adreslerinden araştırılan tanıkların, bir kısmının bulunamadığı da tapu idaresinin şikayetleri arasında yer almaktadır.. 4- Tapuda işlemi gerektiren vekâletnameler noterlikte düzenlenirken ilgilinin ve tanıkların kimlik ve adreslerinin tespitlerine özen gösterilmesinin sahtecilik olaylarını önemli ölçüde önleyeceği de bilinmektedir. Bu itibarla; a) Sözü edilen vekâletnameler düzen(enirken dinlenecek tanıkların kimlik tespitinde nüfus hüviyet cüzdanlarına dayanılmasının zorunlu olmayacağı, b) Ancak, meselenin önemi ve yukarda açıklanan hususlar göz önüne alınarak bu konuda dinlenecek tanıkların nüfus hüviyet cüzdanı ibraz edememeleri halinde, ehliyetname, pasaport ve resmi mercilerden verilmiş benzer nitelikte kimlik belgelerine istinaden kimliklerinin tespit edilmesinin yerinde olacağı, düşünülmüştür. " denilmektedir. Bilginizi ve kimlik tespiti hususunda Bakanlık görüşleri dairesinde hareket olunmasını önemle rica ederim. Saygılarımla, Türkiye Noterler Birliği BAŞKANI Uğur KALAFATOĞLU (istanbul 20. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 137 ANKARA, 7.1.1992 Özü: Eski tip nüfus cüzdanlarının yürürlükten kaldırıldığı Hk. GENELGE (1) ILGI: 23.11.1990 tarih ve 74 sayılı Genelge Eski tip nüfus cüzdanlarının 31.12.1991 tarihinden itibaren uygulamadan kaldırılacağı ilgi genelgemizle bildirilmiş idi. Bu defa İçişleri Bakanlığından gönderilen 10.12.1991 tarih ve Nüf. Cüz. Şb. Md. 672–06013–7734 sayılı yazıda: "1.6.1976 tarihinde kart şeklindeki nüfus cüzdanları uygulamaya konulmuş olup, bu tarihten itibaren eski tip çok yapraklı nüfus cüzdanları değiştirilerek, yerine kart şeklindeki nüfus cüzdanları verilmeye başlanmıştır. Nüfus idareleri tarafından Bakanlığımıza gönderilen istatistikî verilerden, defter şeklindeki nüfus cüzdanlarının değiştirilme işlemlerinin genel olarak tamamlandığı tespit edilmiştir. Bu husus göz önüne alınarak 31.12.1991 tarihinden itibaren defter şeklindeki ESKI TIP NÜFUS CÜZDANLARININ YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASI karara bağlanmış ve konu Nüfus idareleri aracılığı ile kamuoyuna duyurulmuş bulunmaktadır." denilmektedir. Bilginizi ve gereğini rica ederim. Saygılarımla Türkiye Noterler Birliği BAŞKANI Uğur KALAFATOĞLU (istanbul 20. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 138 ANKARA, 8.11.1991 Özü: Eski nüfus cüzdanları Hk. GENELGE ( 72 ) Bir sorumuza cevaben Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden gönderilen 24 Ekim 1991 tarih ve 1001167/51-4217 sayılı yazıda: «Bilindiği üzere sahteciliğin önlenmesi ve Medeni Kanunun 917 nci maddesinde belirtilen hazinenin sorumluluğu açısından akit ve tescille ilgili tapu işlemlerinde âkit tarafların vekaletle temsil olundukları hallerde 1512 sayılı Noterlik Kanununun 89 ncu maddesi uyarınca Noterlerce düzenleme şeklinde tanzim olunan vekaletnamelerde yer alan kimlik tespiti 1587 Sayılı Yasanın 7 rici maddesince verilen nüfus cüzdanlarına dayanılarak yapılmaktadırr. Bu nedenle yalnız askerlik için geçerlidir ibraesi konulmuş olan eski hüviyet, cüzdanları, askerlik işlemleri için geçerli olup, tapuda işlem yapılmasını gerektiren noterlik işlemleri için nüfus cüzdanının aslı istenilmelidir.» denilmektedir. Bilginizi ve buna göre işlem ifasını rica ederim. Saygılarımla. Türkiye Noterler Birliği BAŞKANI Uğur KALAFATOĞLU (istanbul 20. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 139 NÜFUS KANUNU (MÜLGA) Kanun Numarası: 1587 Kabul Tarihi: 05/05/1972 Resmi Gazete Tarihi: 16/05/1972 Resmi Gazete Sayısı: 14189 **29/04/2006 tarih ve 26153 S.R.G. de yayımlanan, 25/04/2006 tarih ve 5490 sayılı kanunun 71. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.** Madde 7 - (Değişik madde: 15/11/1984 - 3080/1 md.) Doğum ve yer değiştirme olaylarına ilişkin beyanlar nüfus memurları tarafından tutanaklara geçirilir. Tutanaklar olayı beyan eden kişi ve tutanağı düzenleyen nüfus memuru ile nüfus şefi tarafından imza edilir. Beyanların bu Kanunda belirtilen süreler içerisinde yapılmamış olması veya beyan edilen olayla ilgili resmi belge verilmemiş olması halinde, nüfus idareleri beyanın doğruluğunu araştırabilirler. Doğumla ilgili resmi belge veya raporların ilgililerin tam künyeleri ve nüfusta kayıtlı oldukları yeri gösteren belgelerle birlikte posta ile nüfus idarelerine gönderilmiş olması halinde de beyan yapılmış sayılır. Nüfus idarelerince tutulan tutanaklar veya yetkili resmi kurum ve kuruluşlarca evlenme, boşanma, kayıt ve yaş tashihi, nesep düzeltmesi gibi şahsi hal olaylarına ait ilan ve belgeler nüfus memurları tarafından aile kütüklerine işlenirler. Bu belgeler işlemi yapan nüfus memuru tarafından aile kütüğüne geçirildiğine dair şerh verilerek imzalanır. Bu tutanak ve belgelerin birer örneği Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilir. Ölmüş olduğu halde aile kütüklerinde sağ görülenlere ait ölüm tutanakları ölüm olayını gösterir belge ile başvurulması halinde nüfus idarelerince tutulur ve gerekli işlem yapılır. Herhangi bir belge ibraz edilememesi halinde ölüm beyanının doğruluğu nüfus idarelerince tahkik ettirildikten sonra tutanak işleme konulur. Sağlık kuruluşları ve tabipler kontrollerindeki doğum ve ölüm olaylarına ilişkin ilgilinin tam künyesini gösteren bir rapor düzenleyerek sahiplerine vermekle görevlidirler. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 140 ANKARA, 10.6.1991 Özü: Nüfus cüzdanı ve pasaport gibi işlemlerin fotokopi olarak verilecek örnekleri Hk. GENELGE ( 39 ) Nüfus cüzdanı, pasopart ve benzeri işlemlerin fotokopi suretiyle örnek çıkarılması halinde ne şekilde harç alınacağı 2.3.1990 tarih ve 18 sayılı genelgemizde, Maliye ve Gümrük Bakanlığı görüşlerine atfen sizlere duyurulmuş bulunmaktadır. Harcın bu şekilde hesabı karşısında karşılaştırma ücretinin ne şekilde alınacağı hususunda ortaya çıkan tereddütler üzerine konu Adalet Bakanlığına intikal ettirilmiş olup, anılan Bakanlık Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden gönderilen 9.4.1991 tarih ve 17316 sayılı yazıda: «Halen yürürlükte bulunan Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 35 nci maddesi delaleti ile Noterlik Ücret Tarifesinin karşılaştırma ücretini düzenleyen 5 nci maddesi, asıllar dışındaki sayfa hesabını belirlemiştir, 492 sayılı Harçlar Kanununun 135 nci maddesinde ise, sayfanın 20 satır, satırın da 50 harf olarak hesap edilmesi gerekeceği ifade edilmektedir. Öte yandan aksi görüşümüze rağmen Maliye ve Gümrük Bakanlığının özellik arzeden işlem kağıtlarınaa uygulanacak harcı belirleyen yazıları muhtevasını, uygulayıcı idari birim olmaları itibariyle YALNIZCA HARÇ KONUSUNA inhisar ettirmek gerekeceği, bu yönden görüş blldirilmiş olmasının 492 sayılı Konunun 135, Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 95 nci maddeleri ile Noterlik Ücret Tarifesinin 5 nci maddesi hükümlerini bertarâf etmeyeceği, bu nedenlerle söze konu özellik arzeden işlem kâğıtlarından alınacak karşılaştırma ücreti hakkında ilgi (b) deki yazımız esaslarına uyulması gerekeceği düşünülmektedir.>> denilmektedir. Bakanlık yazısında sözü edilen ilgi (b), deki yazıda ise Bakanlık karşılaştırma ücretinin sayfa başına alınacağını ve sayfanın da Harçlar Kanununun 135 nci maddesindeki bir satır elli harf ve 20 satır bir sayfa hesabına göre yapılması gerektiği vurgulanmaktadır. Bilinmesini ve buna göre işlem ifasını rica ederim, Saygılarımla. Türkiye Noterler Birliği BAŞKANI Uğur KALAFATOĞLU (istanbul 20. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 141 Ankara, 1.6.1990 Özü: Bazı suret işlemlerinden alınacak harç Hk. (Nüfus cüzdanlarından ) GENELGE ( 45 ) Nüfus cüzdanı ve benzeri belgelerin örneklerinden alınacak harca ilişkin genelgemiz üzenine intikal eden sorular hakkında Maliye ve Gümrük Bakanlığına yaptığımız başvuruya gönderilen 12.6.1990 tarih ve harç: 2232314– 195/55908 sayılı yazıda: <<Suret tasdikine konu olan nüfus cüzdanı ve benzeri belgelerin ön ve arka sayfalarının, aynı kâğıda veya farklı kâğıtlara fotokopilerinin alınması halinde harcın ne şekilde alınması gerektiği hususundaki Bakanlığımız görüşü talep edilmektedir. Daha önce gönderilen yazılarımızda da belirtildiği üzere. 492 sayılı Harçlar Kanununun 135. maddesindeki yazılı metinler üzerinde yapılacak tasdik işleminde, sayfa üzerinden alınacak harç. Miktarlarının tespitine ilişkin hükmün, yazılı metinler mey anında kabulü mümkün olmayan nüfus cüzdanı ve benzeri çok yapraklı, belgelere tatbiki mümkün değildir. Bu nedenle, yazınız ekinde bulunan örnekte, nüfus cüzdanının ön ve arka yüzünün aynı kâğıda veya farklı kâğıtlara fotokopisinin alınması, belgenin her sayfasından harç: alınmasına engel teşkil etmeyecektir. Zira harcın tasdike konu belgenin her sayfası için ayrı ayrı tarifede yer alan miktarlarda tahsil Edilmesi gerekmektedir» denilmektedir. Bilginizi ve buna göre işlem ifasını rica ederim. Saygılarımla. Türkiye Noterler Birliği BAŞKANI Uğur KALAFATOĞLU (istanbul 20. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 142 Ankara, 2.3.1990 Özü : Nüfus cüzdanı, pasaport ve benzeri işlem örnekleri Hk. GENELGE ( 18 ) Diploma, nüfus hüviyet cüzdanı, pasaport ve benzeri çok yapraklı belge örneklerinden harcın ne şekilde alınacağına ilişkin sorumuza, Maliye ve Gümrük Bakanlığından verilen 16.1.1990 gün ve HARC: 2232314–195/ 3729 sayılı yazıda: <<,.. Diploma fotokopisi gönderilerek, ne şekilde harçlandırılacağı sorulmuş ve konu hakkındaki Bakanlığımız görüşü bildirilmişti. Ancak, ikinci bir yazı ile görüşümüzün incelenmesinden kesin bir kanaate varılamadığı belirtilerek, fotokopileri gönderilen nüfus cüzdanı ve pasaport örneklerinin ne şekilde harca tâbi tutulacağının bildirilmesi talep edilmektedir. Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanununun 135. maddesinde, harçların sayfa üzerinden hesap edildiği hallerde 20 satırın bir sayfa ve 50 harfin bir satır itibar olunacağı, son sayfanın 20 satırdan eksik olması halinde bir sayfa sayılacağı belirtilmiş; kanuna ekli vo 89/14920 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile değişik (2) sayılı tarifenin maktu harçlar bölümünün 5. pozisyonunda ise, ilgililere veya ibraz edenlere verilecek her türlü mukavele, senet, yazılı kâğıt ve kayıt suretlerinin ve fotokopilerinin beher sayfasından 600 TL. harç alınacağı hükme bağlanmıştır. İncelenmesinden de anlaşılacağı gibi yazılı metinler üzerinde yapılacak tasdik işleminle sayfa üzerinden alınacak harç miktarlarının tespitine ilişkin esaslar belirtilmektedir. Yazınız ekinde gönderilen nüfus cüzdanı, pasaport ve benzeri diğer çok yapraklı belgelerin suretlerini ise yazılı, metinler gibi kabul etmek mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle sözü edilen belgelerin tasdikli suretlerinni her sayfasından ayrı ayrı tarifede yer alan harç miktarının tahsili icap eder» denilmektedir. Bilinmesini ve diploma, nüfus cüzdanı, pasaport gibi belge örneklerinin verilmesi sırasında harç hesabının yukarıdaki açıklamalara göre yapılmasını Rica ederim. Saygılarımla. Türkiye Noterler Birliği BAŞKANI Uğur KALAFATOĞLU (istanbul 20. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 143 Ankara, 23.11.1990 Özü: On yılını doldurmuş nüfus hüviyet cüzdanları Hk. GENELGE ( 74 ) On yılını doldurmuş nüfus hüviyet cüzdanları ile işlem yapılıp yapılmayacağına ilişkin bir soru üzerine konu Adalet Bakanlığına intikal ettirilmiş idi. Anılan Bakanlıktan gönderilen 16.10.1990 tarih ve 43626 sayılı yazıda: «Nüfus İdaresince nüfus hüviyet cüzdanlarının on yılda bir değiştirilmesi şartı getirildiğinden söz edilerek, on yılını doldurmuş bulunan nüfus cüzdanları ile noterlikte işlem yapılıp yapılamayacağı hususunda Bakanlığımız görüşü sorulmaktadır. Nüfus hüviyet cüzdanının, sahibi hakkında tereddüt uyandırmaması açısında bunların on yılda bir yenilenmesinin Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün bir talimatı olduğu: bilinmektedir. Gerçekten bu cüzdanların on yılda bir değiştirilmesi halinde daha yeni fotoğraf taşıyacağı için, sahibi hakkındaki tereddütleri en aza indireceği veya tamamen kaldıracağında kuşku yoktur. Ne var ki hüviyet nitelikli bir belge daha yeni fotoğrafı taşımıyor, ya da on yıldan daha önce düzenlenmiştir diye onu sadece bu yüzden geçersiz sayarak noterin bununla işlem yapmaktan -kaçınması yasaya uygun düşmez. Nitekim aynı idarenin bir yazısında İçişleri Bakanlığının onayına istinaden çok yapraklı defter şeklindeki nüfus cüzdanlarının değiştirilme süresinin 31.12.1991 tarihine Kadar ertelendiği, bu tarihten sonra sözü ediIen cüzdanların uygulamadan kaldırılacağı ifade edilmektedir. Noterin, Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 90/12, maddeni çerçevesinde tanık dinleme yoluna da başvurma imkânı da bulunmaktadır. Öte yandan ibraz edilen hüviyet belgesini yeterli bulmayan veya tereddüt eden Bu açıklamaların ışığı altında konu değerlendirilerek: 1) Nüfus hüviyet cüzdanının sadece on yılı doldurmuş bulunmasının onunla işlem yapılmasına engel teşkil etmeyeceği, 2) İster eski ister yeni düzenlenmiş olsun ibraz edilen nüfus hüviyet cüzdanını dikkatle inceleme durumunda bulunan noterin sahibi hakkında tereddüt etmesi halinde diğer tedbirler yanında yukarıda sözü edilen yönetmelik hükmünü de uygulayabileceği düşünülmektedir» denilmektedir. Bilginizi ve buna göre işlem ifasını rica ederim. Saygılarımla. Türkiye Noterler Birliği BAŞKANI Uğur KALAFATOĞLU (istanbul 20. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 144 Ankara, 14.9.1990 Göçmen soydaşlarımızın yeminli tercümanlık Yapabilecekleri ve sendikalara üye olabilecekleri Hk. Özü: GENELGE ( 60 ) Bir yazımıza cevaben Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden gönderilen 20.8.1990 tarih ve 36380 sayılı yazıda: <<Göçmen soydaşlarımızın yeminli tercümanlık yapıp yapamayacakları ve bir sendikaya üye olmak hususlarının araştırılmakta olduğu ifade edilmiş idi. 375 sayılı Kanun Hükmündeki Kararnamenin geçici 5. maddesinin 2 nci fıkrası çerçevesinde, konunun intikal ettirildiği Maliye ve Gümrük Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünden alınan 13,61990 gün ve 12857 sayılı cevabi yazıdan bir örnek ilişikte gönderilmiştir. Türk soylu göçmen kişilerin sendikalara üye olabilecekleri ve Türk vatandaşları için aranan şartları taşımaları halinde de yeminli tercümanlık yapabilecekleri anlaşılmaktadır» denilmektedir. Bu yazıda da değinildiği üzere Yazı içinde sözü geçen Maliye ve Gümrük Bakanlığı yazıları örneği arka sayfaya çıkartılmıştır. Bilginizi ve gereğini rica ederim. Saygılarımla. Türkiye Noterler Birliği BAŞKANI Uğur KALAFATOĞLU (istanbul 20. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 145 MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI BÜTÇE VE MALİ KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Sayı: BÜMKO. KY. 101115500/8595 Konu: Bulgaristan’dan gelen 12857/13.6.1990 göçmen soydaşlarımız ADALET BAKANLIĞINA İlgi: Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü, 15.9.1989 tarih ve 36785 sayılı yazınız. Bilindiği gibi, Türk Soylu yabancıların istihdamı 2527 sayılı Türk Soylu Yabancıların 'Türkiye'de Meslek ve Sanatlarını Serbestçe Yapabilmelerine, Kamu, Özel Kuruluş veya İşyerlerinde Çalışabilmelerine İlişkin Kanun ile düzenlenmiştir. Bu kanunun 5 nci maddesine, (bu kanun kapsamına girenler, çalıştıkları kamu, özel kuruluş veya işyerlerinde uygulanan personel sosyal güvenlik çalışma, çalıştırma ve diğer konulara ilişkin mevzuat hükümlerine tabidir) denilmektedir. Yine yukarıda sözü edilen kanunun 8 nci maddesi hükmüne dayanılarak çıkarılan ve 14.1.1983 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğin 10 ncu maddesinde çalışma mevzuatı açısından bunların Türk vatandaşları ile aynı hükümlere tabi olacağı belirtilmiş bulunmaktadır. Bu İtibarla, ilgililerin gerek sendikaya kayıt edilmeleri, gerekse Türk vatandaşları için aranan hizmet niteliklerini taşımaları halinde noterlerde yeminli tercüman olarak çalıştırılmalarında bir sakınca olmadığı düşünülmektedir. Bilgilerinize arz ederim. (İmza) Erdoğan Öner BAKAN ADINA Genel Müdür Bütçe ve Malî Kontrol Aslının Aynıdır. 13.9.1990 İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 146 Ankara, 6.10.1989 Özü: Türk Soylu yabancıların çalışabilecekleri ve sendikalara üye olabilecekleri Hk. GENELGE ( 80 ) Bulgaristan'dan göçe zorlanan ve halen Bulgar uyruklu olan soydaşlarımızın Türkiye'de çalışıp çalışamayacakları konusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından vaki sorumuza verilen 28.9.1989 tarih ve 13-665/12346-047039 sayılı cevapta : <<Türk soylu yabancıların Türkiye'de meslek ve sanatlarını serbestçe yapabilmelerine, kamu, özel kuruluş veya işyerlerinde çalıştırılabilmelerine ilişkin, 2527 sayılı Kanunun 1 nci maddesinde göçmen vatandaşların Türk Silahlı Kuvvetleri ve Güvenlik Teşkilatı hariç olmak üzere tüm kamu ve özel işyerlerinde çalıştırılabilecekleri öngörülmüştür. Kanunun 2 nci maddesinde ise bunların meslek kuruluşları ve sosyal güvenlik kurumları ile de ilişkilerinin sağlanacağı belirtilmiştir. Ayrıca Türk soylu vatandaşların ilgili meslek kuruluşlarına üye olabilecekleri, ancak bu kuruluşların genel kurullarına katılma, seçme ve seçilme dışındaki bütün haklardan yararlanacakları hüküm altına alınmıştır. 5 nci maddesi ile de 2527 sayılı Kanun kapsamına girenlerin çalıştıkları kamu, özel kuruluş veya işyerinde uygulanan personel, sosyal güvenlik, çalışma çalıştırma ve diğer konulara ilişkin diğer mevzuat hükümlerine tabi oldukları belirtilmiştir. 2527 sayılı Kanununun bu hükümlerine göre Bulgaristan'dan zorunlu göçe tabi tutulan soydaşlarımıza çeşitli yörelerde iş temin edilerek çalışmaları sağlanmış ve bu gibilere çalışma hayatına ilişkin kanunların uygulanmasına başlanmıştır. 2821 sayılı Sendikalar, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt ile,1475 sayılı İş Kanunu hükümlerinden istisnasız olarak yararlanan göçmen vatandaşlarımızın nüfus kâğıtlarının olmaması sebebiyle noterler tarafından sendikalara üye yapılmadıkları Bakanlığımıza yapılan başvurulardan anlaşılmaktadır. Yukarıda sözü edilen Kanuna göre, göçmen vatandaşlarımızın seçme ve seçilme dışında sendikalara üye olabilmeleri mümkün bulunmaktadır. Devlet Bakanlığının 23.6.1989 tarih ve 03.09.42/430 sayılı genelgesinde de bu hususa değinilmekte ve Türk vatandaşı olmak dışında diğer şartları taşımış olmak kaydıyla üye kayıtlarının derhal gerçekleştirilmesi bildirilmiştir. 2821 sayılı Sendikalar Kanununun üyeliği düzenleyen 22 nci maddesinde de bu hususa aykırı bir düzenleme bulunmamakta ve Türk vatandaşı olmak şartı sadece 5 nci maddesi ile kurucularda aranmaktadır. Bulgaristan'dan zorunlu göçe tabi tutulan Türk soylu göçmenlerden sendika üyeliği sırasında nüfus kâğıdı istemeyerek, göçmen belgesinin yeterli sayılması konusunda tüm noterlere duyuruda bulunulmasını rica ederim.>> Açıklanan sebeplerle denilmektedir. Bilginizi ve gereğini rica ederim. Saygılarımla. Türkiye Noterler Birliği Başkanı Uğur KALAFATOĞLU (İstanbul 20. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 147 TÜRK SOYLU YABANCILARIN TÜRKİYEDE MESLEK VE SANATLARINI SERBESTÇE YAPABİLMELERİNE, KAMU VEYA ÖZEL KURUM, KURULUŞ VEYA İŞYERLERİNDE ÇALIŞTIRILABİLMELERİNE DAİR KANUNUN UYGULAMA YÖNETMELİĞİ Bakanlar Kurulu Karar Tarihi - No: 25/10/1982 - 8/5488 Dayandığı Kanun Tarihi - No: 25/09/1981 - 2527 Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi - No: 14/01/1983 - 17928 BİRİNCİ BÖLÜM : GENEL HÜKÜMLER AMAÇ Madde 1 - Bu Yönetmeliğin amacı; Türkiye'de ikamet eden Türk soylu yabancıların, yurt içinde ihtiyaç duyulan meslek ve sanatları serbestçe yapabilmelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Güvenlik Teşkilatı hariç olmak üzere, kamu veya özel kurum, kuruluş veya işyerlerinde çalıştırılabilmelerine ilişkin esas ve usulleri saptamak suretiyle uygulamaya yön vermektir. KAPSAM Madde 2 - Bu Yönetmelik, Türk soylu yabancıların, Türkiye'de serbestçe çalışmalarına, kamu veya özel kurum, kuruluş veya işyerlerinde çalıştırılabilmelerine izin verilmesine, mesleki kuruluş ve sosyal güvenlik kuruluşları ile ilişkilerine, hak ve yükümlülüklerinin düzenlenmesine ait esas ve usul hükümlerini kapsar. SENDİKALAR KANUNU Kanun Numarası: 2821 Kabul Tarihi: 05.05.1983 Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 07.05.1983 Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 18040 ÜYELİĞİN KAZANILMASI: Madde 22 - (Değişik fıkra: 25.05.1988 – 3449/6. md.) Sendikaya üye olmak serbesttir. Hiç kimse sendikaya üye olmaya veya olmamaya zorlanamaz. İşçi veya işverenler aynı zamanda ve aynı işkolunda birden çok sendikaya üye olamazlar. Birden çok sendikaya üye olunması halinde, sonraki üyelikler geçersizdir. Bir işyerindeki işçiler yardımcı işte çalışsalar bile ancak işyerinin bağlı olduğu işkolunda kurulu sendikaya üye olabilirler. İşçi sendikasına üyelik, işçinin beş nüsha olarak doldurup imzaladığı ve notere tasdik ettirdiği üye kayıt fişini sendikaya vermesi ve sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile kazanılır. Üyelik başvurusu, sendika tarafından en çok otuz gün içinde reddedilmediği takdirde üyelik istemi kabul edilmiş sayılır. Haklı bir sebep gösterilmeden üyeliği kabul edilmeyen işçinin, bu kararın kendisine tebliğinden itibaren otuz gün içinde iş davalarına bakmakla görevli mahalli mahkemede dava açmak hakkı vardır. Mahkemenin kararı kesindir. (Değişik fıkra: 25.05.1988 – 3449/6. md.) Üyeliği kesinleşen işçinin üye kayıt fişinin birer nüshasının sendikaca on beş gün içinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ve işçinin çalıştığı işyerinin bağlı bulunduğu Bölge Müdürlüğüne gönderilmesi zorunludur. Üye kayıt fişinin bir nüshası da işçinin kendisine verilir. İşveren sendikası üyeliği, üç nüsha üye kayıt fişinin doldurulup imzalanması ve sendikaya verilmesi ve sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile kazanılır. Üyelik başvurusu sendika tarafından en çok otuz gün içinde reddedilmeyen işverenin üyelik istemi kabul edilmiş sayılır. Haklı bir sebep gösterilmeksizin üyeliği kabul edilmeyen işverenin üçüncü fıkradaki usule göre dava açmak hakkı vardır. Üye kayıt fişinin birer nüshası, sendikaca on beş gün içinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ve işverenin işyerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge müdürlüğüne gönderilmesi zorunludur. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 148 Ankara, 18.5.1990 Özü: Marufumdur kaydı ile yapılan noterlik işlemleri Hk. GENELGE ( 32 ) Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden gönderilen 20.4.1990 Tarih ve 19068 sayılı yazıda: <<Marufumdur ibaresi ile onaylanan bazı işlemlere atıfta bulunularak İstanbul Cumhuriyet Savcılarınca, (dairenizce maruf olan filancanın açık kimliğinin veya nüfus kayıt, örneğinin gönderilmesi) Şeklinde noterlere yazı yazdıklarından söz edilerek noterlerin bu kanuda zorlamamaları gereğinin Cumhuriyet Başsavcılıklarına duyurulması istenmektedir. 1) Tapuda işlem yapılmasını gerektirmeyen konularla ilgili olarak noterin nüfus hüviyet cüzdanı dışındaki geçerli kimlik. Belgesi ibrazı ile yetineceği, bu kimliklerde de nüfustaki tüm bilgilerin olmayabileceği bilinmektedir. Tabiatıyla nüfus kütüğündeki bilgileri içermeyen kimlikle yapılmış bir işlemden dolayı noterin, ilgilinin nüfus kayıt suretini Cumhuriyet Savcılıklarına vermesine esasen imkân olmayacağından, mevcut bilgilerin verilmesiyle yetinilecektir. 2) Marufum ibareli işlemler. 1512 sayılı Kanunun 85 ve Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 90. maddesi hükümleri incelendiğinde: Marufum ibaresi ile noterin yetinmesi ve evraka bu konuda hiçbir şey yazmaması noterin yasal sorumluluğunu soyutlaştıracağı için mevzuata uygun düşmez. Ne suretle maruf olduğunu hiç değilse resen evraka bilindiği ölçüde ilgilinin hüviyeti ile açık adresinin yazılması gerekir. Aksi halde marufiyet sözde kalmış olacaktır. Oysa şayet bir kimseyi noter tanıyorsa onun adı, soyadı ve işi ile işlem tarihindeki açık adresini bilmelidir. Şayet bilemiyorsa o takdirde marufu sayılamayacaktır. Diğer yandan Noterlik Kamu hizmeti gören bir müessesedir, Noter, kendisince maruftur diye işlem ilgilisi hakkındaki kimlik ve adrese ilişkin şahsi bilgilerini sadece hafızasında tutmak yerine hıfzettiği evrak nüshasına işlemelidir. Kaldı ki bir noterin marufu olan kişinin kimlik ve adresini bilemeyeceğini, bu nedenle Cumhuriyet Savcılıklarına bildiremeyeceğini kabul etmek marufiyet ibaresi ile çelişiklik arz eder. Açıklanan nedenlerden dolayı Noterlerden marufum kayıtlı işlem ilgililerinin. Adres, kimlik ve işlemde mevcutsa nüfus kayıtlarının sorulmaması yönünde Cumhuriyet Başsavcılıklarına Bakanlığımızca talimat verilmesi mümkün görülmemiştir» denilmektedir. Bilginizi ve buna göre işlem ifasını rica ederim. Saygılarımla. Türkiye Noterler Birliği BAŞKANI Uğur KALAFATOĞLU (istanbul 20. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 149 Ankara, 2.3.1990 Özü : Maruf olarak onaylanan işlemler Hk. GENELGE ( 15 ) Bazı noterliklerden Birliğimize yapılan başvurularda, mahalli Cumhuriyet Savcılarının «Marufum» kaydı ile onayı yapılan noterlik işlemlerine işaret olunarak, o kişi hakkındaki kimlik kayıtları hakkında kesin bilgiler istenmekte ve bu bilgilerin verilememesi durumunda Kanun hükmünün farklı yorumu nedeniyle bazı soruşturmalara girmeye tevessül ettikleri bildirilmektedir. Tapuda işlem yapılmasını gerektiren noterlik işlemleri dışındaki sair işlemlerin nüfus hüviyet cüzdanı aranmaksızın yapılması mümkün ve hatta noterlikçe maruf bir kimsenin imza onayının yapılması sırasında herhangi bir belge istenmemesi gerektiği düşünülmekte ise de, ileride fuzuli yazışma ve haksız ithamlara maruz kalınmaması bakımından, noterlikçe maruf bulunan kişilere ait onaylama işlemlerinde mümkün olduğu nispette o kişinin kimliğine ait bilinebilen tüm bilgilerin yazılmasının yerinde olacağı sonucuna varılmıştır. Bilginizi ve buna göre işlem ifasını rica ederim. Saygılarımla. Türkiye Noterler Birliği BAŞKANI Uğur KALAFATOĞLU (istanbul 20. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 150 Ankara, 2.3.1990 Özü : Sahte nüfus kâğıtları Hk. GENELGE ( 20 ) Son zamanlarda özellikle bazı büyük kentlerimizde açık oto pazarları kurulduğu malûmunuzdur. Bu pazarlarda kötü niyetli kişilerin alıcı gibi gelerek, pazarlık yaptıkları, küçük. bir peşinat ve bakiye borç için kısa vadeli bir çek verip, teslim aldıkları arabaları bilahare üzerinde tahrifat yapılmış sahte nüfus cüzdanları ile sattıkları yolunda şikayetler artmış bulunmaktadır. Birliğimizce nüfus hüviyet cüzdanlarında sahtelik yapılmasını önleyecek tedbirler ile söz konusu oto pazarlarında emniyetçe gerekli önlemlerin alınması konusunda ilgili makamlara başvurulmuş olup, sonucu önemle izlenmektedir. Ancak, sorumlu duruma düşülmemesi için meslektaşlarımızın işlem sırasında ibraz edilen nüfus cüzdanlarını çok dikkatli bir şekilde incelemeleri ve en ufak, bir tereddüde kapıldıkları ve başka bir kimlik belgesi ile hüviyetlerinin teyidine imkân bulunamayan hallerde işlem yapmamaları konusunda bir hatırlatma yapılmasına zaruret duyulmuştur. Bilginizi ve gereğinin buna göre ifasını rica ederim. Saygılarımla. Türkiye Noterler Birliği BAŞKANI Uğur KALAFATOĞLU (istanbul 20. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 151 Ankara, 6.10.1989 Özü. Göçe tabi tutulan soydaşlarımızın kimlikleri Hk. GENELGE ( 74 ) Bulgaristan'dan göçe zorlanarak yurdumuza gelen soydaşlarımızın tapuda işlem yaptırılmasını gereken konularda kullanacakları kimlik belgesine ilişkin tereddüt Adalet Bakanlığına intikal ettirilmiş idi. Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden gönderilen 8.9.1989 gün ve 35993 sayılı yazıda konuya ilişkin Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün yazıları da eklenerek «tapuda işlem yapmayı gerektiren konularla ilgili olarak noterlikte yapılacak işlemlerde, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen (göçmen kağıdı) nın Türk soydaşlarımız için geçerli kimlik olarak kabul edileceğine dair uygulayıcı idare durumundaki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün yazılarından bir örnek ekte gönderilmiştir. Yazı kapsamı Bakanlığımızca da benimsenmiş bulunmaktadır. Keyfiyetin tüm noterlere iletilmesini rica ederim>> denilmektedir. Bilinmesini ve Bulgaristan'dan göçe tabi tutulan ve Türkiye'de gayri menkul ile ilgili olarak tapuda işlem yapılmasını gerektiren konularda noterlikte işlem yaptıracak soydaşlarımızdan nüfus kağıdı yerine göçmen kağıdı istenilmekle iktifa olunmasını rica ederim. Saygılarımla. Türkiye Noterler Birliği Başkanı Uğur KALAFATOĞLU (İstanbul 20. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 152 Ankara, 25.4.1989 Özü: Geçici ikamet tezkereli kişilerin bazı tasarrufları Hk. GENELGE ( 33 ) Bir sorumuza cevap olarak gönderilen Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 23.3.1989 gün ve 13354 sayılı yazılarında: <<T.C. nüfusuna kayıtlı olmayan ve iki yılda bir yenilenen geçici ikamet tezkeresi ile Türkiye'de oturan kişilerin araç, taşınır ve taşınmaz mallar ile diğer konulardaki alım, satım, bağış vekâletname düzenlemesini istemeleri, keza SSCD' den gelmiş alan Türk vatandaşı kişilerin de gerek SSCB' de gerekse diğer ülkelerdeki taşınır veya taşınmaz malları için yakınları lehine vekalet, bağış ve benzer konularda Noterde işlem yapılmasını istemeleri halinde, uyulması gereken hususlar konusunda Bakanlığımızdan görüş sorulmaktadır. A - Geçici ikamet tezkereli kişiler Geçici ikamet tezkereli kişilere verilen ikamet tezkeresinin ihtiva ettiği bilgileri gösteren İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün Yb. Hd. ilt. D. Başkanlığının 7.2.1989 gün ve Va. 650518/051157 sayılı cevabi yazı örneği ektedir. Bu itibarla, bu durumda bulunan kişiler Noterde; 1…. Menkul malların alım satımı, 2….Taşıt alım satımı (16.6.1985 gün ve 18786 mükerrer sayılı Resmi Gazete' de yayınlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 55/e Maddesi dikkate alınarak); 3…. Sınırlayıcı kanun hükmü olmayan diğer konularda genel olarak irade beyanlarını gösteren, vekalet, bağış ve benzeri işlemleri yaptırabileceklerdir. 4…. Yabancı uyruklular için gayrimenkul mülkü edinme konusunda, kanunlardaki tahdit hükümleri saklı kalmak ve mütekabiliyet şartı aranmak kaydı ile onların da dahili mevzuatımız ahkamı çerçevesinde taşınmaz malları temellük edebilecekleri düşünülmüştür. B - SSGB' den yurdumuza gelerek vatandaşlığımıza geçmiş kimselerin SSCB'de veya diğer yabancı ülkelerdeki menkul ve gayrimenkulleri için yakınları lehine bağış ve vekalet gibi irade beyanlarını tevsik mahiyetindeki işlemlerin yapılmasını istemeleri halinde, noterin bu işlemleri yapmasında yasal bir sakınca yoktur. Tabiatıyla bu işlemlerin ilgili yabancı ülkelerde geçerli olup olmayacağı o ülkelerin dahili mevzuatına bağlıdır.>> denilmektedir. Geçici ikamet tezkeresine ilişkin İçişleri Bakanlığı yazısı örneği ilişiktir. Bilginizi ve benzeri işlemlerde buna göre hareket olunmasını rica ederim. Saygılarımla. Türkiye Noterler Birliği Başkanı Rasim EYÜBOĞLU, . , Ankara 24.Noteri İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 153 İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Konu : Geçici İkametgâh teskereli kişiler Sayı 7.2. 1989-051157 : Yab. Şb. İka. Br. I. va. 650518 ADALET BAKANLIĞINA İLGİ: 15.11.1988 gün ve 40965 sayılı yazınız. İlgide kayıtlı yazınız incelenmiştir. 1 - İkamet tezkeresinde kişinin tasdikli resminden başka; a) İI kod numarası ve tezkere numarası, b) Verildiği il ve tarihi, c) Yabancının tabiiyeti, d) Geçerlilik süresi, e) Adı-Soyadı, doğum yeri ve tarihi, baba ve ana adı, f) Türkiye'deki ikamet adresi, g) Çalışıyorsa, çalışmak üzere verildiğine dair şerh, h) Vize ve vukuat hanesi, ı) Türkçe ve Fransızca olarak ihtar sahifesi bulunmaktadır. 2 - İkamet tezkeresinde seri numarası bulunmamaktadır. 3 - Pasaportsuz olduğuna dair şerh verilmesi mümkündür. 4 - İkamet tezkeresi bulunan kişinin pasaportunu da yanında taşımasında sakınca yoktur. Bilgilerine arzederim. Mehmet GÜNDOĞDU Genel Müdür Yardımcısı (İmza) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 154 Ankara. 17.1.1989 Özü: Tapu İdarelerinde işlem yapılacak Noterlik Belgelerinin nüfus hüviyet cüzdanına göre Düzenlenmeleri gerektiği Hk. GENELGE (10) İLGİ: 11.7.1978 gün ve 2364/19 sayılı genelgemiz. Nüfus hüviyet cüzdanındaki bilgileri kapsayan başka belgelerle taşınmaz mal üzerinde tasarrufa yetki veren vekaletname tanzim edilip edilemeyeceğini Bakanlık, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden sorulmuş idi. Anılan Genel Müdürlükten gönderilen 2 Aralık 1988 gün ve 4-1-113113-6824 sayılı yazıda: «Noterlik Kanununun 88 ncu maddesi gereğince düzenleme şeklinde tanzim edilen vekaletnamelerde, ilgililerin kimlik tespitinin Nüfus Kanunu gereğince nüfus hüviyet cüzdanlarına dayanılarak yapılması gerekmektedir. Diğer taraftan, Medeni Kanunun 917 nci maddesi gereğince tapu sicillerinin tutulmasından Hazine sorumlu olup, Hazinenin memurlara rucu hakkı bulunmaktadır. Bu nedenle, tapu idarelerinde işlem yapılmak üzere noterlerce düzenleme şeklinde tanzim olunan vekaletnamelerde, kimlik tespitinin mutlaka ilgilinin nüfus hüviyet cüzdanına dayanılarak yapılmasında zorunluluk görülmektedir.>> denilmektedir. İlgide tarih ve sayısı gösterilen genelgemizde tamamen bu görüşün aksi yazılmış ise de, yapıdan incelemede anılan Genel Müdürlüğün yine aynı şekilde görüş bildirdiği, ancak genelge yapılırken sehven görülmemektedir yerine görülmektedir denildiği anlaşılmıştır. Bu itibarla, yukarıda açıklandığı üzere tapuda işlem yapılmak üzere düzenlenecek vekâletnamelerde, kimlik tespitinin mutlaka nüfus hüviyet cüzdanına dayanılarak yapılmasını rica ederim. Saygılarımla Türkiye Noterler Birliği Başkanı Rasim EYÜBOĞLU (Ankara 24. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 155 Ankara. 11.7.1978 Nüfus kâğıtlarındaki bilgileri havi belgelere dayanılarak taşınmaz mal üzerinde tasarrufa yetki veren vekâletname tanzim edilemeyeceği Hk. Özü: GENELGE ( 19 ) ............................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ............................ NOTERLİĞİNE Noterlik Kanununun 89. maddesi, niteliği bakımından tapuda işlem yapılmasını gerektiren vekâletnamelerin düzenleme şeklinde yapılmasını ve 84. maddesi de hukuki işlemlerin noterler tarafından düzenlenmesinde ilgililerin ve varsa tercüman, tanık ve bilirkişinin kimlik ve adreslerinin saptanmasını öngörmüştür. Kimliğin, nüfus hüviyet cüzdanına' göre saptanmasının gerektiği kuşkusuz olmakla beraber, resmi daire ve kuruluşlar tarafından nüfus hüviyet cüzdanlarına uygun olarak verilen, örneğin pasaport, şoförlük ehliyeti, araba ruhsatnamesi, ticaret odaları tarafından tüccarlara verilen belgelere dayanarak gayrimenkul alım ve satımına yetki veren vekâletname düzenlenmesinin mümkün olup olmadığı hususu Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden sorulmuştu. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 22.6.1978 gün ve Tasarruf iş D. Bşk. 4-1-11-31/4079 sayılı cevabi yazılarında «Noterlik Kanunun 89. maddesi uyarınca, düzenleme şeklinde yapılan vekaletnamelerin düzenlenmesinde ilgililerin ve varsa tercüman, tanık ve bilirkişinin kimlik ve adreslerinin saptanmasının, nüfus cüzdanlarına dayanılarak yapıldığı bu kez, nüfus kağıtlarındaki bilgileri ihtiva eden belgelere dayanılarak, taşınmaz mal alım ve satımında kullanılmak üzere vekaletname düzenlenmesinin mümkün olup olmadığı ilgi yazı ile sorulmaktadır. Noterlik Kanununun 89. maddesi uyarınca düzenleme şeklinde yapılan vekâletnamelerin düzenlenmesinde, ilgililerin kimlik ve adreslerinin saptanmasında Nüfus Kanununun 7. maddesi gereğince Nüfus cüzdanlarına dayanılarak yapılması gerektiğinden ve Medeni Kanunun 817 nci maddesinde belirtilen hazinenin sorumluluğu açısından, nüfus kâğıtlarındaki bilgileri ihtiva eden belgelere dayanılarak taşınmaz mal alım ve satımında kullanılmak üzere vekâletname tanzimi mümkün görülmemektedir denilmektedir. Bilinmesini ve gereğinin yapılmasını rica ederim. Saygılarımla, BAŞKAN Mehmet KARTAL (Ankara l. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 156 Ankara, 15.11.1988 Özü: Nüfus cüzdanı örnekleri Hk. GENELGE ( 76 ) Bazı Noterlerimizin nüfus cüzdanı örneği çıkartırken, cüzdandaki fotoğrafın çok eski Olması veya aynı fotoğrafın bulunmaması halinde, çıkartılacak örneğe başka bir fotoğraf yapıştırılmasının mümkün olup olamayacağına ilişkin tereddütleri Yönetim Kurulumuzda incelenmiş ve bu konuda Adalet Bakanlığından görüş istenilmiş idi. Anılan Bakanlıktan gönderilen 4.11.1988 tarih ve 39834 sayılı yazıda aynen; «Nüfus hüviyet cüzdanları suretlerinin fotoğraflı olarak onaylanmasının sakıncalı olup olmayacağı hususunda ……….. noterliği yazısına atfen Bakanlığımız görüşü sorulmaktadır. Bilindiği gibi nüfus hüviyet cüzdanı aslı tek olup, nüfus idaresince verilmektedir. 0 halde muhtarlık, noterlik veya başka kuruluşun bu asıldan çıkaracağı suretler ister fotoğraflı ister fotoğrafsız olsun yine suret olacaktır. İlgilisine ait olduğu sabit olmak kaydı ile noterin çıkardığı nüfus hüviyet suretini fotoğraflı olarak tasdik etmesinde bir sakınca yoktur. Bu fotoğrafın o kişiye ait olması yeterlidir. Mutlaka nüfus hüviyet cüzdanı aslındaki fotoğrafın bir eşi olması gerekmez. Kaldı ki fotoğrafların en son çekilmiş olanları. Resmi işlemler açısından ve tanınma yönünden daha sağlıklıdır. Noterce onanacak suretin üzerinde (surettir) veya benzeri ibare bulunacağı cihetle bu suretin asıl nüsha olarak telakkisi mümkün değildir. Diğer yandan bu tür suretin (fotoğraflı kimlik belgesi) niteliğinde- sayılması ve asıl kimlik gibi kullanılması da söz konusu olamaz. Zira geçerli kimlik belgelerinin hangileri olduğu ilgililerce bilinmektedir. Bu itibarla noterin nüfus hüviyet cüzdanı suretlerini fotoğraflı olarak onaylamasında yasal bir sakınca bulunmadığı düşünülmüştür.>> denilmiştir. Bilinmesini ve buna göre işlem ifasını rica ederim. Saygılarımla Türkiye Noterler Birliği Başkanı Rasim EYÜBOĞLU (Ankara 24. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 157 Ankara, 29.2.1984 Öz: Nüfus Kimliği örneği GENELGE ( 9 ) ............................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ............................ NOTERLİĞİNE 2 Eylül 1983 günü toplanan Bakanlıklar arası standardizyon komitesi 106 sayılı karan ile standart hale getirilen «nüfus kimlik örneği» formu ekte gönderilmiştir Bundan böyle çıkartılacak nüfus kimlik örneklerinin ekli forma uygun biçimde çıkartılmasını, buna rağmen kabul edilmemesi halinde de konunun Adalet Bakanlığına iletilmesi için Birliğimize gönderilmesini rica ederim» Saygılarımla, BAŞKAN Rasim EYÜBOĞLU (Ankara 24. Noteri) NÜFUS CÜZDANI ÖRNEĞİ T.C. Standart Form No:1.8.116 Seri FOTOĞRAF Soyadı Adı Baba Adı Ana Adı Doğum Yeri Doğum Tarihi (Gün, Ay, Yıl) Medeni Hali Dini Cinsiyeti Nüfus Kütüğüne Yazılı Olduğu Yer İli Cilt No İlçesi Sayfa no Mahalle veya Köyü Kütük Sıra No Nüfus Cüzdanının Verildiği nüfus idaresi Veriliş nedeni Veriliş tarihi Askerlik Cüzdan No Onaylayanın adı, soyadı, ünvanı, imzası, tarih, mühür İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 158 Ankara, 2.12.1982 Öz: Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin Düzenlenmesinde tanık konusu Hk. GENELGE ( 45 ) ....................................... NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ....................................... NOTERLİĞİNE 14 Mart 1974 gün ve 771 sayılı genelgemizde; 1512 sayılı Noterlik Kanununun 87 nci maddesinde «ilgili okuma ve yazma imkânına sahip değilse, hazır bulundurulacak iki tanık huzurunda maksadını notere beyan eder. Noter bu beyanı yazdıktan sonra tutanak okunur. Ancak, işlemin tanık huzurunda yapılmasını emreden diğer kanunların hükümleri saklıdır» denilmiş olması nedeniyle, okuma yazma bilmeyen ilgilinin yaptıracağı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iki tanık huzurunda düzenleneceği gibi; işlemin tanık huzurunda yapılmasını öngören Tapu Kanunun 26 ncı maddesinin 3. fıkrası uyarınca ilgilinin okuma yazma bilip bilmediğine bakılmaksızın «gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi» nin iki tanık huzurunda yapılması gerektiği açıklanmıştı. Bu kez, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26 ncı maddesinin 3. fıkrası 2421 sayılı kanunla «Resmi senedi, taraflar ile hazırlayan memur ve tapu sicil muhafızı imzalar. Tarafların kimliklerinde şüpheye düşülen hallerde tanık getirilmesi istenebilir. Kanunların tanık bulundurulmasını zorunlu kıldığı hükümler saklıdır...» biçiminde değiştirilmiştir. Fıkranın, tanık bulundurulmasını öngören eski hükmü; tanık bulundurma yükümlülüğü «tarafların kimliklerinde şüpheye düşüldüğü hallere inhisar ettirilmek suretiyle değiştirilmiştir. Bu değişiklikte, tarafların okuma yazma bilip bilmedikleri hususu nazara alınmamış ise de, «kanunların tanık bulundurulmasını zorunlu kıldığı hükümler saklıdır» hükmü de getirilmiştir. Gerek bu hükmün varlığı ve gerekse 1512 sayılı Kanunun 87 nci maddesi hükmünü değiştiren bir hüküm bulunmaması nedeniyle; Noterliklerde düzenlenecek «satış vaadi sözleşmeleri» nde, ilgililerin okuma yazma imkânına sahip olmadıkları veya okuma yazma bilseler dahi ilgililerin kimliklerinde kuşkuya düşülmesi halinde tanık getirmelerinin, noter tarafından istenmesinin zorunlu olduğu, okuma yazma bilenlerin kimliklerinde kuşku duyulmayan hallerde tanık aranmasının zorunlu olmadığı düşünülmektedir. Bilginizi rica ederim. Saygılarımla, BAŞKAN O. Rasim EYÜBOĞLU (Ankara 24. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 159 2644 Sayılı Tapu Kanunu TAPU KANUNU Kanun Numarası : 2644 Kabul Tarihi : 22.12.1934 Yayımlandığı R. Gazete: Tarih: 29.12.1934 Sayı: 2892 Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 16 Sayfa: 312 Madde 26 – (Değişik: 6/1/1954 - 6217/1 md.) Mülkiyete, mülkiyetin gayrı ayni haklara ve müşterek bir arzın hissedarları veya birbirine muttasıl gayrimenkullerin sahipleri arasında bunlardan birinin veya bir kaçının o gayrimenkul üzerinde mevcut veya inşa edilecek binanın, muayyen bir katından veya dairesinden yahut müstakillen istimale elverişli bir bölümünden münhasıran istifadesini temin gayesiyle Medeni Kanunun 753 üncü maddesi hükümlerine göre irtifak hakkı tesisine veya tesisi vadine mütedair resmi senetler tapu sicil muhafızları veya memurları tarafından tanzim edilir. Alakalıların isteği halinde resmi senedi tanzim için memurlar ikametgahlara giderler, bu sırada gelecek haciz ve tahdit kararları resmi senedi yapmak için ikametgaha gitmiş olan memura tebliğ olunur. (Ek hüküm: 2.4.1998 – 4358/3 md.) Resmi senede tarafların kimlik bilgileri ile birlikte vergi kimlik numaraları da kaydedilir.(Değişik:6.3.1981–2421/1 md.) Resmi senedi, taraflar ile hazırlayan memur ve tapu sicil muhafızı imzalar. Tarafların kimliklerinde şüpheye düşülen hallerde tanık getirilmesi istenebilir. Kanunların tanık bulundurulmasını zorunlu kıldığı hükümler saklıdır.11 Ocak 1926 tarihli ve 711 sayılı Kanun gereğince yapılacak akitlerde de aynı usul uygulanır. Birinci fıkrada beyan olunan irtifak hakkı tesisi vaatleri tapu siciline re'sen şerh verilir. Bunlardan irtifak hakkı tesisi vadine mütedair resmi senetler tapuya şerh verilmekle, taalluk ettiği gayrimenkulün sonraki maliklerini de ilzam eder. Noterlik Kanununun 44 üncü maddesinin (B) bendi mucibince noterler tarafından tanzim edilen gayrimenkul satış vadi sözleşmeleri de taraflardan biri isterse gayrimenkul siciline şerh verilir. Şerhten itibaren beş yıl içinde satış yapılmaz veya irtifak hakkı tesis ve tapuya tescil edilmezse işbu şerh tapu sicil muhafızı veya memuru tarafından re'sen terkin olunur. (Ek: 26.4.1984 – 3000/1 md.) Konut yapanlara, ihracatçılara, turizm tesisi yapanlarla işletmecilerine, sanayicilere, esnaf ve sanatkârlara konuları ile ilgili olarak bankalarca veya kamu kurum veya kuruluşlarınca (Ordu Yardımlaşma Kurumu dâhil) açılacak kredilere karşılık teminat gösterilen gayrimenkullerin ipotek işlemleri, resmi senet tanzim edilmeksizin alacaklı ile borçlu ve varsa kefilleri arasında yapılan kredi veya borç sözleşmelerine istinaden, ilgililerin talebi üzerine, tapu sicil muhafızlıklarınca tapuya tescil edilir. (Ek: 12.3.1985 – 3163/1 md.) Tarımsal kredi sebebiyle bankalar veya kamu kurum ve kuruluşları lehine teminat olarak gösterilen gayrimenkullerin ipotek işlemlerinde de bu usule uyulur. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 160 Ankara, 15.7.1981 Özü: Askeri Okulları girecek öğrencilerin nüfus cüzdanlarının örnekleri Hk. GENELGE ( 50 ) ............................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ............................ NOTERLİĞİNE Askeri okulların giriş kılavuzlarının «öğrenci nüfus, cüzdanı sureti bölümünde yer alan» göz ve ten rengi ve vücutça, sakatlığı maddelerinin nüfus hüviyet cüzdanında bulunmadığı halde, yazılmasının istendiği, bu istemin noter tarafından yerine getirilmesinin mümkün olmadığının ilgili kuruluşlara duyurulması konusunda Adalet Bakanlığının aracılığı istenmiş, 3 Temmuz 1981 gün ve 16636 sayılı yazıları ekinde gönderilen Genel Kurmay Başkanlığının 25. Haziran. 1981 gün ve 4016-7-81/AK. OK-Ş. (OK-257) sayılı yazısında, l - Askeri Okulların 1981 1982 öğretim yılı giriş kılavuzlarının «Öğrenci Nüfus cüzdanı sureti» bölümlerinde yer alan «göz ve ten rengi ile vücutça sakatlığı» maddelerinin nüfus hüviyet cüzdanında bulunmaması nedeniyle noterlikçe tasdik edilmesinin sorumluluğu gerektirdiği ilgi (e.) yazı ile bildirilmiş ve nüfus hüviyet cüzdanında yer almayan bu gibi hususların Noterce çıkartılacak örneklere yazılmasının aranmaması istenilmiştir. 2- 1982–1983 öğretim yılı için bastırılacak Giriş Kılavuzlarında yukarıda belirtilen hususlara yer verilmemesini ve bu yıl yapılan müracaatlarda Noterlikçe tasdik edilmesi istenilen Öğrenci "Nüfus Cüzdanı Suretlerinde «Göz ve ten rengi ile vücutça sakatlığı» bölümleri tasdik edilmeyen öğrencilerin müracaatlarının kabul edilmesi...» ilgililerden istenildiği bildirilmiştir. Bilgi edinilmesini rica ederim. Saygılarımla, BAŞKAN Fuat BİLGİN (Beyoğlu 8, Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 161 Ankara, 31.1.1978 özü: Fotoğrafsız nüfus cüzdanlarından örnek çıkarılması. GENELGE (1) ............................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ............................ NOTERLİĞİNE 15 Yaşından küçüklerin fotoğrafsız nüfus cüzdanlarından çıkarılan örneklerin, askeri okullarca kabul edilmediği Fatsa Noterliğinin bir yazısından öğrenilmiştir. Resmi Gazetenin 3 Mayıs 1977 gün ve 15926 sayılı nüshasında yayınlanarak yürürlüğe giren «Nüfus hizmetlerine ait kuruluş, görev ve çalışma Yönetmeliği»nin 194. maddesinde « 15 yaşından büyük olanların fotoğrafları yapıştırılır» denilmiş olmasına göre 15 yaşından küçük olanların hüviyet cüzdanlarına fotoğraf yapıştırılmasının zorunlu olmadığı anlaşılmaktadır. Aslında fotoğraf bulunmayan nüfus cüzdanının örneğinin de fotoğrafsız olması tabiidir .Fotoğrafsız örneklerin askeri okullarca kabul edilmemesinin yasal bir nedeni bulunmadığının ilgililere duyurulması için Adalet Bakanlığına başvurulmuştu. Bakanlık Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü 20 Aralık 1977 gün ve 32804 sayılı yazılarında (yazınız üzerine konunun intikal ettirildiği Milli Savunma Bakanlığından alınan 15 Aralık 1977 tarih ve 811-5d–77 sayılı yazıda. «Askeri okullara girmek isteyen 15 yaşından küçük öğrencilere ait fotoğrafsız nüfus cüzdanlarının noterden onaylı örneklerinin kabulü için» ilgili komutanlıklara talimat verildiği bildirilmiştir.) denilmiştir. Bilgi edinilmesini rica ederim. Saygılarımla, BAŞKAN Mehmet KARTAL (Ankara l. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 162 NÜFUS HİZMETLERİNE AİT KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi Dayandığı Kanunun Tarihi Yayımlandığı R. Gazetenin Tarihi Yayımlandığı Düsturun Tertibi : : : : 8.3.1977, 5.5.1972, 3.5.1977, 5, Cildi: No: No: No: 16, 7/13269 1587 15926 S. 2724 Madde 194 - Doğum tutanakları aile kütüklerine işlendikten sonra memurlarca bu kayıtlara uygun olarak yazı makinesi ile veya mümkün olmazsa mürekkepli kalemle ve kitap harfleri ile bir nüfus cüzdanı doldurulur. Tekrar kontrol edildikten sonra 15 yaşından büyük olanların fotoğrafları yapıştırılır. Dolduran memur parafa eder, baş memur tarafından imzalanır ve soğuk damga ile damgalanır. Cüzdan kayıt defterine işlenip, kayıt numarası cüzdandaki özel yerine yazıldıktan ve cüzdan numarası ile tarihi doğum kütüğüne geçirildikten sonra makine ile plastik kaplanır. Cüzdanlar imza karşılığında sahiplerine verilir. İmza bilmeyenlerin sağ elinin işaret parmağı cüzdan kayıt defterine bastırılır. Misafir nüfusun doğumlarında, doğan çocuğun nüfus cüzdanı doğum tutanağının tutulduğu yer nüfus idaresinden, çocuk aile kütüğüne kayıt edildikten sonra geri gelen üçüncü örnek doğum tutanağına dayanılarak verilir. Cüzdan numarası ve tarihi doğum kütüğüne işlenmek üzere nüfusta kayıtlı olduğu nüfus idaresine bildirilir. İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 163 Ankara, 12 Kasım 1976 Özü: Yeni nüfus cüzdanları Hk. GENELGE ( 35 ) ............................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA ............................ NOTERLİĞİNE 1587 sayılı Kanun uyarınca vatandaşlara verilmekte olan yeni hüviyet cüzdanlarının, Noterlikçe örneği çıkarıldıktan sonra ilgisine verilen aslına örneği çıkarıldığına dair şerhinin verilmesi olasılığı bulunmadığı için yapılacak işlem sorulmuştu. Adalet Bakanlığı Hukuk işleri Genel Müdürlüğünün 8 Ekim 1976 gün ve 28790 sayılı mütalâalarında «1587 Sayılı Nüfus Kanunu'nun 57. maddesinde «yeni tip nüfus hüviyet cüzdanlarına kanunlarda öngörülen kayıt ve işaretlerin konulmasının mümkün olduğu» hükme bağlanmıştır. Bu hüküm muavecehesinde, noterlikçe örneği çıkartılan söz konusu kimlik cüzdanlarına, 1512 Sayılı Noterlik Kanununun 97. maddesi uyarınca «örneği çıkartılmıştır» şerhinin verilip, mühürlenmesine yasal bir engel bulunmamaktadır. Ancak, yeni tip hüviyet cüzdanları, küçük boy ve genişlikte olduğu gibi, tamamen kapalı naylon kılıf içerisinde muhafaza edilmesi nedeniyle sonradan bir kayıt ve işaret konulması imkânsız kılınmıştır. Bu itibarla, noterlikçe örneği çıkartılıp ilgilisine geri verilen yeni tip hüviyet cüzdanlarına, maddi imkânsızlık nedeniyle, Noterlik Kanunu'nun 97. maddesinde öngörülen şerhin verilmemesinin yerinde olacağı düşünülmektedir» denilmektedir. Bilgi edinilmesi ve gereğinin yapılmasını rica ederim. Saygılarımla, BAŞKAN Mehmet KARTAL (Ankara 1. Noteri) İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 164 Ankara, 27 Mart 1973 Özü: Kimlik olmaması halinde tanık veya muarrif dinlenebileceği hk. GENELGE ( 10 ) NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA 1512 sayılı Noterlik Kanununa göre, Noterlikte işlem yaptıranlardan herhangi bir belge üç kimliklerini ispatlayamayanlar hakkında yapılacak işlem için vaki sorumuza Adalet Bakanlığa Hukuk işleri Genel Müdürlüğünden alınan 22 Mart 1973 gün ve 9704 sayılı yazılan örneği aşağıda gösterilmiştir. Bilgileri için Noterliklere tebliğini rica ederim. Saygılarımla. Başkan S. Halis TOKDEMİR (Ankara 14 üncü Noteri) «Yukarıda tarih ve sayısı gösterilen yazınıza bağlı olarak alınan, İskenderun Üçüncü Noterliğinin 17 Şubat 1973 tarih ve 973/40 sayılı yazısı ile konu incelendi. 1512 sayılı Noterlik Kanununda, herhangi bir belge ile kimliğini ispatlayamayan ilgilinin kimliği hakkında, tanık veya muarif dinlenemeyeceğine dair bir hüküm mevcut bulunmamaktadır. Ancak, ilgiliden kimliğini ispatı için evvelemirde belge istenmesi zorunlu olup, ilgilinin belge ibraz edememesi halinde tanık veya muarrif (Hâkim, Noter veya ilgili memur huzurunda bir kimsenin şahıs ve hüviyetini beyan ve tasdik eden kimsedir.)dinlenebileceği tabii görülmektedir.» Gereğini rica ederim. Şemsettin ÎYÎOL Adalet Bakanı Y. Hukuk işleri Gn, Müdürü İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 165 İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 166