Teşekkürlerimizle... - EGEV : (Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı)
Transkript
Teşekkürlerimizle... - EGEV : (Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı)
... mizle rinin gütle ilip r ö m Ph toplu biri e sivil erinden fı – Eg e l i ı l r k k a a l e V ş u rn urul irme iyi ö ayi k ının en i Gelişt asıdır. n a s r iy e, şa ışm arak n ba mizd ayan onom aşlay ile Ülke den doğa Ege Ek erneği d b dan esi ı – liğin arı D yılın ı” proj nizli, işbir s/Sabanc İşadaml 5 0 e m 0 a i D r 2 a ogr Mor icileri ve nde, itim Pr nakkale, e Avrup i s e y a v e i a ğ d ç k Ç n r E t i San e AB lıkesir, şak iller ektörel e in ği ç s birli derleri a n U , ş i i B ş i ettik Ön Bu ın, la ve 00 k ikir r, Ayd sa, Muğ leri takip laşık 35 rında da F e a i e a k an “Eg karahis işm rdik; ya ntıl i gel n i ya, M topla a s Afyo , Kütah recindek rçekleşt a m ü r ge rlak İzmi i uyum s alarını itap, yuva e m ğ v i ş ki k kte l ı e l e d a d ç z Bir r i i lin rme nerle izler an e ı sürdü rli bir l anal ığı semi ylaştık. o ü e ın a d ürün zırlıklar için değ ızda, katıl rimizi p bir m i a e a s h l r e i m e g g ip eri bil diğ Böl bu çalış b e Phil n g n i yan imiz yılında udur. E ığımız a l ğ t i ı l r c an d 7 İşbi 200 bir sonu na inan daha k ’in z u r. e n ğ V ı i k t u E n ş d ı bir EG u proje nde ol mir am i m n i k e İz ar c i a ğ v ğ n r i u i ı l l i d b i e l s l b o it li ız Mec ir Başkan da ak n yaln uluk nel z kayn soruml , bizleri e ı m G z m İ ı ı al r İl k üzere, rogram i zır sosy s/Sabanc m z p e ha le , İ ma m i ri l d i ğ r o t z i i i o l ı i ğ ğ M Val nlı e, e erim eri i mir ye Başka ilerimiz tkinlikl li fikirl irme z İ l r e a i Başt ir Beled mütevel rimize, kse değe iyi Gelişt ıza h i e e l e l r m r ş e n o e k acım g e n ğ Eko tabın am masını ğitm iyetleri Büyü u’na, de e e g m l ,E ol ki ud Kuru alan tü k mevc larımıza i sunar, faydalı e ı z r c v a i e e y g m r ı m ı gö k, eri tıl mc kürl nara atırı m ka bulu olan tü uz teşek bancı y k ya ns deste adına so erli ve y ı f k k a a V ar n ol uygu . iz diler rleri kkü Teşe mla, ıları Sayg AK kanı ZOC ulu Baş İ M E ur az T mK Yılm Yöneti V EGE EGEV ‘09 EGE EKONOMİYİ GELİŞTİRME VAKFI EGEV “Cumhuriyetimizin 100. Yılına Kadar; İnsan ve Doğa Kaynaklarının Doğru Kullanımına Dayalı, Dengeli ve Sürdürülebilir Kalkınmayı Çağdaş Standartlarda Gerçekleştirmiş Bir Ege” 2 E ge Ekonomiyi Geliştirme Vakfı 1992 yılında, İzmir ve çevresinin ekonomik gelişmesini hızlandırmak için yurtiçi ve yurtdışı kuruluşların ilgisini arttıracak tanıtım ve teşvik çalışmaları yapmak, bu konuda diğer kurum ve kuruluşlarca yürütülen çalışmalara yardımcı olmak, bölgeye dış ilişkilerin ve sermaye hareketlerinin yoğunlaştığı bir ortamda ekonomik canlılık kazandırmak amacıyla kurulmuştu. Hedef çeşitli kurum ve kuruluşlarca ayrı ayrı yürütülen bu tür çalışmaları koordine etmek, kaynak israfına yol açmadan en etkin ve verimli bir şekilde tanıtım ve bilgilendirme faaliyetlerini yürütmekti. 1995’te yapılan Arama Konferansı ve 1996’da yapılan Karar Konferansı sonucunda Ege Bölgesi’nin bir bütün olduğu ve küresel rekabete katılabilmek için tüm bölge illerinin birbirini desteklemeleri ve her konuda paylaşım içerisinde olmaları gerektiği kanısına varılmıştır. Bu kanıdan yola çıkılarak Ege İlleri Bölgesel İşbirliği Projesi kapsamında Afyonkarahisar, Aydın, Balıkesir, Çanakkale, Denizli, Manisa, Muğla, Kütahya ve Uşak illeri EGEV’e üye olmaları için davet edilmişlerdir. 1998 yılında Vakıf Mütevelli Heyeti 118 kurum ve 152 mütevelli ile tüm bölgeyi kapsar duruma gelmiştir. EGEV Mütevelli yapısıyla bir ilktir ve yadsınamaz bir güce sahiptir. 10 ilin Valileri, Belediye Başkanları, Rektörleri, Oda, Birlik, Borsa Yönetim ve Meclis Başkanları, STK Başkanları bölgenin gelişimi amacıyla tek bir çatı altında toplanmışlardır. 1998’de 10 ilin katılımıyla bir Arama Konferansı düzenlenerek Vakfın hedefleri yeniden belirlenmiştir. Buna göre; Vakfın Vizyonu “Cumhuriyetimizin 100. Yılına Kadar; İnsan ve Doğa Kaynaklarının Doğru Kullanımına Dayalı, Dengeli ması l ı r ı d flan kkale ı n ı S i imler ber Çana e ve r i B lge era ö bölg lini b B t l î a l a k i k , t l tatis yer alma lışmalar i otansiye , s İ e ili v nde ardır. Ça gelişim p mak 8 ’ i a l s n e ğ i si’n ı sa sel Bölg il olmuşl e n e ktır. ı a g l g a r l m ı ö a ö m n B r h ı b m a and Ege Mar ojeye dâ ır. Amaç tkin kull l z ı n h a i r e şt nd kimin rojedir. açısı ıkesir bu p e yapılmı ın daha e ç ye r l ir p ı il a a a l b B k m m ı n r ş a e e e l n v cı s ütü r yakla ak, kay n ü a e y b g l bö oym ellikle ya riciliğinde k a ortay eyi ve öz yönlendi gelişm n katkı ve ni DPT’ ve Sürdürülebilir Kalkınmayı Çağdaş Standartlarda Gerçekleştirmiş Bir Ege”, Vakfın Misyonu, “Ege Bölgesi için Özgün bir Kalkınma Modelinin Ortak Akıl ve Katılımcılıkla Oluşturulması ve Uygulanmasında Öncülük Etmek” olarak güncellenmiştir. EGEV yeni misyonu doğrultusunda 2000 yılında Ege Bölgesi Gelişim Projesi’ni başlatmıştır. Proje için Devlet Planlama Teşkilatı ile bir protokol imzalanarak stratejik planlama çalışmaları için yetki alınmıştır. Bu gelişme STK – DPT ilişkileri açısından ülkemiz için bir ilktir. Ege Bölgesinin 8 ili ve İstatistikî Bölge Birimleri Sınıflandırılması açısından Marmara Bölgesi’nde yer almakla beraber Çanakkale ve Balıkesir bu projeye dâhil olmuşlardır. Çalışmalar il, alt bölge ve bölge yaklaşımı ile yapılmıştır. Amaç bölgesel gelişim potansiyelini ortaya koymak, kaynakların daha etkin kullanımını sağlamak, gelişmeyi ve özellikle yabancı sermaye çekimini hızlandırmaktır. DPT’nin katkı ve yönlendiriciliğinde yürütülen bir projedir. Çalışmalar iki aşamada yürütülmüştür. Birinci aşamada EGEV üyesi 10 ilde arama konferansları yapılmıştır. Her toplantıya o ilde yaşayan üst düzey bürokratlar, akademisyenler, oda başkanları, işadamları, sivil toplum örgütleri, medya, sendika ve gençlik temsilcileri gibi toplumun çok farklı kesimlerinden kişiler katılmıştır. İki gün boyunca katılımcılar interaktif bir ortamda illerinin olumlu özelliklerini, sorunlarını, hedeflerini ve vizyonunu belirlemişlerdir. Bu toplantıların moderatörlüğünü DPT uzmanları yapmıştır. İkinci aşama olan “Ege Bölgesinin Stratejik Tercihlerinin ve Bölgesel Boyutta Hedeflerinin Önceliklendirme ve Konumlandırma Çalışmaları” gerçekleştirilmiştir. Yine EGEV üyesi 10 ilde ve yine toplumun farklı kesimlerinin temsilcilerinden oluşan katılımcılar toplantıda bir tam gün boyunca gruplar 3 EGEV ‘09 Ege Bö lgesi G eliş envant erinin ç im Projesi’nin am ıka tamına aktarılm rılmasıydı. Top acı bölgenin dinami lanan b ası ve ik veya b k bir aşka b i i l c g i i l l t e l ik kitap rin inte ir amaç lar için rnet orolarak la bölg iyi bir k b a s e ı lması ya ha ay çok far tır klı kesim nak oluşturm kkında araştı rma ya ım uştur. E lerden iyiyi tes pa n k pit ede bilmiş o atılımcının ort başarılı sonuç nak akıll lmaları ise, ndan e a illeri i çin en dinilen deneyi mdir. halinde çalışarak verileri kendi bakış açıları ve il raporundaki bilgiler ışığında önceliklendirmişlerdir. Her ildeki Önceliklendirme Toplantısında o ili temsil etmek üzere seçilen kişilerle 2003 yılında Afyonkarahisar’da Bölgesel Diyalog Konferansı yapılmıştır. Katılımcılar, önceliklendirme toplantılarının sonuçlarını bölge bazında değerlendirmeye tabi tutmuşlardır. Böylece doğal kaynaklar, enerji, finans, sanayi, sağlık, tarım ve hayvancılık, ticaret ve turizm gibi etkinlik alanlarına 2020’lere giderken hangi illerin diğerlerine göre daha fazla ağırlık vermek istediğini ortaya koyan bölgesel uzlaşma haritaları elde edilmiştir. Katılımcılar ayrıca, 13 sektör ve bunların alt sektörlerinde öncelik uzlaşmasına varmışlardır. Bundan sonraki aşamada, Bölgesel 4 Diyalog Konferansı’nda öncelik sırasına konan 13 sektörün en üst sıralarında yer alan dört ana sektörde (gıda ve ekolojik tarım, turizm, jeotermal, stratejik madenler ve toprağa dayalı sanayi) Sektör Toplantıları 2005 yılında tüm illerin katılımıyla 4 ayrı tarihte gerçekleştirmiştir. Bu toplantılarda alt sektörler önceliklendirilmiş, sorunlar belirlenmiş ve bu sorunların çözümüne yönelik projeler geliştirilmiştir. Ege Bölgesi Gelişim Projesi’nin amacı bölgenin dinamik bir envanterinin çıkarılmasıydı. Toplanan bilgilerin internet ortamına aktarılması ve iki ciltlik kitap olarak basılması yatırım veya başka bir amaçla bölge hakkında araştırma yapanlar için iyi bir kaynak oluşturmuştur. En başarılı sonuç ise, çok farklı kesimlerden katılımcının ortak akılla illeri için en iyiyi tespit edebilmiş olmalarından edinilen deneyimdir. EGEV’in bölgesel örgütlenmesini ve şimdiye kadar bölgede yürüttüğü çalışmalarını dikkate alan DPT, TürkiyeYunanistan Sınır Ötesi İşbirliği Programı Interreg III/A’da Bölgesel Teknik Sekretarya görevini kurumumuza vermiştir. EGEV, 6 ilin (Aydın, Balıkesir, Çanakkale, İzmir, Muğla ve Edirne) valilikleri bünyesinde oluşturulan Yerel Teknik Sekretaryalar ile DPT ve teknik yardım ekipleri arasında koordinasyon sağlamakla yükümlüdür. Hepimizin bildiği gibi idari ve teknik nedenlerle bu projenin uygulanması geçici süre için durdurulmuştur. EGEV ‘in misyonu doğrultusunda gerçekleştirdiği diğer bir yurtdışı çalışma Fransa Alsace Bölgesi Kalkınma Ajansı ADI International ile imzalanan işbirliği protokolüdür. Protokol çerçevesinde karşılıklı ziyaretler gerçekleştirilmiş, bölge potansiyelleri ve işbirliği olanakları paylaşılmıştır. 2006 yılında EGEV, Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği ile beraber, Philip Morris/Sabancı işbirliğinde “Ege Fikir Önderleri AB Eğitimleri Dizisi” projesini üyesi olan 9 ilde başarıyla uygulamıştır. Avrupa Birliği’ne giriş süreci içerisinde karşılaşılabilecek olan sorunların ve eksikliklerin giderilebilmesine katkıda bulunmak amacıyla düzenlenen eğitimlerde Türkiye-AB ilişkileri, AB’nin ortak ticaret, tarım, turizm, KOBİ ve rekabet politikaları ile topluluk fonlarından yararlanma koşulları işlenmiştir. 2008 yılında Philip Morris / Sabancı desteği ve ESİAD ortaklığında “Türkiye’nin AB’ye Üyelik Süreci Sektörel Etki Analizleri” başlığı altında Ege Fikir Önderleri projesine devam edilmiştir. Eğitimin ilk bölümü hedeflenenin çok üstünde bir katılımla gerçekleştirilmiştir. Bu panellerde her ilin gelişmesine yol açacak AB konusunda ihtiyaç duyduğu pratik uygulama örneklerine, somut önerilere ulaşılması planlanmıştır. Program çerçevesinde Ekim 2008 den itibaren 9 ilde üst düzey yetkililerin katılımı ile eğitim verilen sektörlerde yuvarlak masa toplantıları yapılmıştır. Sektörün ildeki tüm söz sahibi kişilerinin katılımıyla sohbet toplantıları düzenlenmiştir. 2007 yılında, Ege Serbest Bölgesi ESBAŞ ve EGEV işbirliğinde, üniversitelerimizin, ticaret-sanayi odalarımızın destekleri ile bir “Havacılık ve Uzay Kümelenmesi” oluşturulmasına yönelik çalışmalara başlanmıştır. Amaç, coğrafi yakınlık ilkesine bağlı kalmadan kümeye ulusal ve uluslar arası havacılık endüstrisinin en önemli kuruluşlarının paydaş olarak katılımını sağlamaktır. 2008 yılı Kasım ayında projenin ilk ayağı olan 1. İzmir Küresel Havacılık ve Uzay Konferansı düzenlenmiştir. Projede kümenin kurulması aşamasına gelinmiştir. Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı İzmir Kalkınma Ajansı ile işbirliği içerisindedir. Haziran 2008 de iki kurumun ortaklığında bir Arama-Karar Konferansı gerçekleştirmiştir. İZKA ile EGEV’in işbirliğinde diğer bir girişim, Ekim 2008 de düzenlenen İzmir Tanıtım Strateji Toplantısı’dır. 135 kanaat önderinin katılımıyla yapılan toplantı bölgenin diğer illerine örnek niteliğindedir. EGEV, kurumlar üstü bir şemsiye kuruluş olarak görev yapmaktadır. Ege Bölgesi için “Ortak Akıl – Ortak Eylem” ilkesini benimseyen Vakfın temel amacı bölge illeri arasında koordinasyonu sağlamaktır. Vakıf, 10 ilin kentsel gelişiminin birbirini besleyen bölgesel işbirliğine dayandığına ve küresel rekabette daha güçlü bir konum için bölgesel bütünleşmenin gerekliliğine inanmaktadır. 5 EGEV ‘09 EGEV MÜTEVELLİ HEYETİ 1 İzmir Valisi (Başkan) 2 İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı 3 Ege Üniversitesi Rektörü 4 Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü 5 Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü 6 İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektörü 7 Yaşar Üniversitesi Rektörü 8 İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı 9 İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı 10 Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı 11 Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı 12 İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı 13 İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı 14 İzmir Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu 15 Ege İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu Başkanı 16 Ege İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu Başkan Vekili 17 Batı Anadolu Sanayici Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı 18 Ege Genç İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 19 Ege Genç İşadamları Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı 20 İzmir Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı 21 İzmir Ziraat Odası Meclis Başkanı 22 İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı 23 İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı 24 İZFAŞ Genel Müdürü 25 ESBAŞ Ege Serbest Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı 26 Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 27 ENDA Enerji Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı 6 28 Güçbirliği Holding A.Ş.Yönetim Kurulu Başkanı 29 İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 30 Vestel Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı 31 Tariş Genel Müdürü 32 İzmir Genç Müteşebbisler Jaycees Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 33 Afyonkarahisar Valisi 34 Afyonkarahisar Belediye Başkanı 35 Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi Rektörü 36 Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı 37 Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı 38 Afyonkarahisar Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı 39 Afyonkarahisar Ticaret Borsası Meclis Başkanı 40 Afyonkarahisar Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı 41 Afyonkarahisar Ziraat Odası Meclis Başkanı 42 Afyonkarahisar Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik Başkanı 43 Afyonkarahisar Gazeteciler Cemiyeti Başkanı 44 Afyonkarahisar Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 45 Aydın Valisi 46 Aydın Belediye Başkanı 47 Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü 48 Aydın Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı 49 Aydın Ticaret Odası Meclis Başkanı 50 Aydın Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı 51 Aydın Sanayi Odası Meclis Başkanı 52 Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı 53 Aydın Ticaret Borsası Meclis Başkanı 54 Aydın Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı 55 Aydın Ziraat Odası Meclis Başkanı 56 Aydın Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik Başkanı 57 Aydın Gazeteciler Cemiyeti Başkanı 58 Aydın Genç İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 59 Aydın İş Hayatı Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 60 Balıkesir Valisi 61 Balıkesir Belediye Başkanı 62 Balıkesir Üniversitesi Rektörü 63 Balıkesir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı 64 Balıkesir Ticaret Odası Meclis Başkanı 65 Balıkesir Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı 66 Balıkesir Sanayi Odası Meclis Başkanı 67 Balıkesir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı 68 Balıkesir Ticaret Borsası Meclis Başkanı 69 Balıkesir Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı 70 Balıkesir Ziraat Odası Meclis Başkanı 71 Balıkesir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik Başkanı 72 Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı 73 Balıkesir Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 74 Balıkesir Genç İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 75 Balıkesir Genç Müteşebbisler Jaycees Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 76 Çanakkale Valisi 77 Çanakkale Belediye Başkanı 78 Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü 79 Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı 80 Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı 81 Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı 82 Çanakkale Ticaret Borsası Meclis Başkanı 83 Çanakkale Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı 84 Çanakkale Ziraat Odası Meclis Başkanı 85 Çanakkale Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik Başkanı 86 Çanakkale Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 87 Çanakkale Genç Müteşebbisler Jaycees Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 88 Denizli Valisi 89 Denizli Belediye Başkanı 90 Denizli Pamukkale Üniversitesi Rektörü 91 Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı 92 Denizli Ticaret Odası Meclis Başkanı 93 Denizli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı 94 Denizli Sanayi Odası Meclis Başkanı 95 Denizli Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı 96 Denizli Ticaret Borsası Meclis Başkanı 97 Denizli Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı 98 Denizli Ziraat Odası Meclis Başkanı 99 Denizli Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik Başkanı 100Denizli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı 101Denizli Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 102Denizli Genç İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 103Denizli Genç Müteşebbisler Jaycees Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 104Kütahya Valisi 105Kütahya Belediye Başkanı 106Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü 107Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı 108Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı 109Kütahya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı 110Kütahya Ticaret Borsası Meclis Başkanı 111Kütahya Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı 112Kütahya Ziraat Odası Meclis Başkanı 113Kütahya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik Başkanı 114Kütahya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı 115Kütahya İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 116Kütahya Genç İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 117Manisa Valisi 118Manisa Belediye Başkanı 119Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü 120Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı 121Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı 122Manisa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı 123Manisa Ticaret Borsası Meclis Başkanı 124Manisa Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı 125Manisa Ziraat Odası Meclis Başkanı 126Manisa Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik Başkanı 127Manisa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı 128Manisa Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 129Manisa Genç İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 130Muğla Valisi 131Muğla Belediye Başkanı 132Muğla Üniversitesi Rektörü 133Muğla Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı 134Muğla Ticaret Odası Meclis Başkanı 135Muğla Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı 136Muğla Ziraat Odası Meclis Başkanı 137Muğla Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik Başkanı 138Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkanı 139Muğla Genç İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 140Uşak Valisi 141Uşak Belediye Başkanı 142Uşak Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı 143Uşak Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı 144Uşak Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı 145Uşak Ticaret Borsası Meclis Başkanı 146Uşak Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı 147Uşak Ziraat Odası Meclis Başkanı 148Uşak Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik Başkanı 149Uşak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı 150Uşak Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 151Ege Akdeniz Genç İşadamları Dernekleri Fed. Yönetim Kurulu Başkanı 152Uşak Genç İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı EGEV Ziya Gökalp Bulvarı No:7 Kat:1 Daire:4 Alsancak İZMİR Tel: 0232 463 48 78 (pbx) Faks: 0 232 421 22 59 e-posta: egev@efes.net.tr www.egev.org 7 İZMİR ‘09 Tarihi eserleri ile kültür ve inanç turizmine, günden güne gelişen tesisleri ile dinlenme, eğlenme ve spor turizmine ev sahipliği yapan bir konumdadır... İzmir 1. Kordon ve İzmir Limanı 4 adet limanı, 1 havaalanı, gerek şehir içindeki hatları gerekse Türkiye’nin dört bir yanına bağlantıları olan tren yolları sayesinde dünyanın istenilen bölgesine ulaşım ve taşıma imkânları mevcuttur. İ Saat Kulesi zmir, ekonomik büyüklük açısından Türkiye’nin en büyük 3. kentidir. 8.500 yıllık bir geçmişi olan kentimiz çağlar boyunca Asya, Orta Doğu ve Anadolu’nun batıya açılan kapısı olmuştur. Ayrıca bir liman kenti olarak tarihin her döneminde önemli bir ticaret merkezi olarak ön plana çıkmıştır. İzmir’in dünya ticaretindeki rolü, 17. yüzyılda belirgin hale gelmiştir. Ülkemizde bağımsızlık mücadelesi ve Cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte sanayi alanında da kalkınması hızlanmıştır. Ülkemizde ilk sanayileşme adımlarının atıldığı kentimizde sanayi ve sanayi yan dalları da önemli bir gelişme göstermiştir. Bu nedenle, İzmir’in ekonomik panoramasına baktığımızda çok yönlülüğü dikkat çekmektedir. Günümüzde İzmir hem ülkemiz hem bölgemiz ekonomisinde önemli bir rol oynamaktadır. Dünyaca ünlü danışmanlık şirketi Pricewaterhouse Coopers tarafından yapılan araştırmada, dünyanın en büyük 117. ekonomisine sahip kenti olarak lanse edilen İzmir, yeni seri milli gelirle birlikte sıralamada 99. sıraya yükselecek. Bununla beraber Çin, İzmir’i dünyanın yatırıma en elverişli 70 kentinden bir tanesi olarak seçti. Aynı zamanda Ege Serbest Bölgesi de yatırıma en uygun 40 endüstri bölgesinden biri olarak gösterildi. İlk defa 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihinde İzmir’de gerçekleştirilen İktisat Kongresi ile de kentimizin önemi ortaya konulmuş ve iktisadi çalışmalar buradan başlatılmıştır. İzmir, yatırımcılara sağlamış olduğu pek çok avantaj ile bir cazibe merkezidir. Nitelikli işgücü, ham ve ara mamul madde kaynakları, iç ve dış pazarlara yakınlığı, kişi başına düşen milli gelirin yüksek olması v.b. özellikleri ile yerli ve yabancı pek çok yatırımcıyı kendisine çekmiş ve çekmeye devam etmektedir.Gün geçtikçe daha çok yerli ve yabancı firma İzmir’in sunduğu bu avantajları fark ederek yeni yatırımlara gitmekte veya yatırımlarını genişletmektedir. Efes 9 İZMİR ‘09 İzmir sadece ekonomik anlamda değil kültürel anlamda da çok zengin bir kenttir. Hoşgörünün egemen olduğu İzmir’de çok uzun yıllar her üç dinin (Müslüman, Hıristiyan, Musevi) temsilcileri de dostluk içerisinde yaşamışlardır. İzmir, günümüzde turizm merkezi olmasının yanı sıra, üniversiteleri, müzeleri, konser salonları, kültür-sanat dernekleri, her yıl düzenlenen ulusal ve uluslararası festivalleri ile ülkemizin en önemli kültür kavşağıdır. Kentte; 43 adet kütüphane, 20 adet sinema salonu, 31 adet tiyatro salonu, 1 adet opera salonu ve 15’i kent merkezinde olmak üzere 20 adet müze bulunmaktadır. Ege, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü olmak üzere üç devlet üniversitesi bulunmaktadır. Yaşar Üniversitesi ve Odamızın öncülüğünde kurulan İzmir Ekonomi Üniversitesi ile birlikte üniversite sayısı beşi bulmaktadır. 1. İzmir’in Sosyo Ekonomik Görünümü TUİK’in açıkladığı 2007 yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayımı rakamlarına göre; İzmir’in nüfusu 3.739.353’e yükseldi. Böylece 2000 yılında 3.370.866 olan kent nüfusu yüzde 11 oranında artış gösterdi. 2007 yılı nüfus sonuçlarına göre; İzmir’deki toplam nüfusun yüzde 85’i şehirde, yüzde 15’i köylerde yaşıyor. İzmir, yüzde 83’lük şehirleşme oranı ile Türkiye ortalamasının üzerinde. Türkiye genelinde nüfu- 10 İzmir, günümüzde turizm merkezi olmasının yanı sıra, üniversiteleri, müzeleri, konser salonları, kültürsanat dernekleri, her yıl düzenlenen ulusal ve uluslararası festivalleri ile ülkemizin en önemli kültür kavşağıdır. su en fazla artan il sıralamasında ise 9’uncu sırada. İlçe genelindeki nüfus sıralamasına göre; Konak en kalabalık ilçe, Karaburun en tenha ilçe konumunda. Aynı zamanda Konak, Türkiye genelinde nüfusu en yüksek ilçe sıralamasında 5’inci sırada. Öte yandan Bayraklı ve Karabağlar’ın ilçe olması hakkındaki yasa tasarısı kabul edilmiş ve İzmir’in ilçe sayısı 28’den 30’a çıkmıştır. Böylece metropol ilçe sayısı 9’dan 11’e çıkmıştır. İzmir, Türkiye nüfusunun yüzde 5,3’ünü ve yabancı uyruklu kişilerin yüzde 6,8’ini barındırıyor. Kilometrekare başına düşen 311 kişi ile ülke genelinde 3. sırada.Bu verilerden yola çıkarak İzmir’e göçün devam ettiği ve bunun sonucunda nüfusun arttığı söylenebilir. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından en son açıklanan 2001 yılı Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla cari rakamlarına göre; İzmir 13,4 Katrilyon TL. ve %7,6 pay ile Türkiye genelinde 3. konumdadır. Kentimizde kişi başına düşen milli gelir ise 3.215 dolardır. Odamız tarafından yapılan 2007 yılı tahmini rakama göre ise kişi başı milli gelir 7.300 dolar olarak hesaplanmıştır. Kentin ekonomisinde %30,5 ile sanayi, %22,9 ile ticaret, %13,5 ile ulaştırma-haberleşme ve %7,8 ile tarımsal faaliyet yer almaktadır. İzmir’in temel eko- Tablo 1 İzmir’e İlişkin Nüfus İstatistikleri (2007) İlçeler Merkez Köy Toplam Erkek Kadın Aliağa 43.822 16.221 60.043 30.399 29.644 38.614 Balçova 74.837 - 74.837 36.223 Bayındır 14.857 27.295 42.152 20.863 21.289 Bergama 58.212 44.369 102.581 51.200 51.381 5.722 7.778 13.500 6.666 6.834 Beydağ Bornova 470.211 5.942 476.153 240.095 236.058 Buca 393.934 6.996 400.930 200.898 200.032 17.950 9.846 27.796 14.371 13.425 Çiğli 141.769 2.482 144.251 72.364 71.887 Dikili 14.545 12.803 27.348 13.581 13.767 Foça 13.257 17.292 30.549 20.361 10.188 Gaziemir 86.111 23.180 109.291 57.460 51.831 Güzelbahçe 15.651 3.604 19.255 9.943 9.312 Karaburun 2.489 5.551 8.040 4.128 3.912 514.917 267 515.184 251.847 263.337 Kemalpaşa 37.126 44.651 81.777 41.338 40.439 Kınık 11.340 16.598 27.938 13.960 13.978 Kiraz 8.683 36.389 45.072 22.495 22.577 847.409 817 848.226 417.155 431.071 Menderes 20.576 43.489 64.065 32.494 31.571 Menemen 53.940 72.994 126.934 64.337 62.597 27.456 Çeşme Karşıyaka Konak Narlıdere 61.455 61.455 33.999 Ödemiş 71.219 57.034 128.253 63.087 65.166 Seferihisar 16.114 9.716 25.830 13.633 12.197 Selçuk 27.284 6.718 34.002 16.997 17.005 Tire 48.565 27.762 76.327 37.662 38.665 Torbalı 62.080 57.426 119.506 59.923 59.583 Urla TOPLAM 41.058 7.000 48.058 25.100 22.958 3.175.133 564.220 3.739.353 1.872.579 1.866.774 Kaynak: TÜİK Tablo 2: İzmir Sosyoekonomik Göstergeleri Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (Milyar YTL) (2001) Kişi Başına Milli Gelir (GSYİH, $) (Odamız 2007 tahmini) Üniversite Sayısı Liman Sayısı Uluslararası Sermayeli Şirket Sayısı (2007) Odalara Bağlı Kayıtlı Üye Sayısı (2006) Kaynak: TUİK, Hazine Müsteşarlığı 13,4 7.300 5 4 1.120 76.146 (İzmir’deki Ticaret Odaları), 5.796 (EBSO), 3.374 (Ege İhracatçı Birlikleri) nomik ve sosyal göstergelerine ilişkin verilere Tablo 1 ve 2’de yer verilmiştir. 2. İzmir’de Sanayileşme Kentimizin ülkemiz sanayinde söz sahibi olmaya başlaması 1. İzmir İktisat Kongresi ile başlamıştır. Hammadde kaynakları, nitelikli işgücü, ulaşım olanakları ile iç ve dış piyasalara yakınlık sanayinin gelişiminde etkili olmuştur. Petrol ve kimyevi ürünler, metal, tekstil, makine, otomotiv, gıda, tütün ve özellikle toprağa dayalı sanayi ön plana çıkmaktadır. Ülkemizin en önemli petro-kimya tesislerinden birisi olan Petkim İzmir’de faaliyet göstermektedir. Kentte sanayinin gelişimi, özellikle 1970’li yıllardan sonra hız kazanmıştır. 2007 yılında sanayi kuruluşu sayısı 5.800 civarındadır. İzmir’de 2007 yılında 117 adet teşvik belgesi kapsamında, toplam 791.527.126 YTL değerinde teşvik belgeli yerli yatırımda 3.178 kişilik istihdam yaratılmıştır. Ege Bölgesinde en fazla yabancı sermaye yatırımına sahip il İzmir’dir. 1954–2007 yılları arasında İzmir’de uluslararası sermayeli firma sayısı 2007 itibariyle 1.120’ye ulaşmıştır. Kentte 1997-2007 yılları arasında 215 adet teşvik belgesi kapsamında, toplam 1.870.163.559 ABD doları değerinde yatırım gerçekleşmiştir. 2006 yılı Türkiye’nin ilk 500 büyük sanayi kuruluşu arasında 42 İzmirli firma bulunmaktadır. Devlet Planlama Teşkilatı’nın raporuna göre; İzmir’de gıda ürünleri ve içecek sanayi, tekstil ürünleri imalatı, tütün ürünleri imalatı ile bitkisel üretim sektörlerinin ön plana çıktığı görülmektedir. Bu sektörlerde faaliyet gösteren firmaların bir arada toplandığı belli başlı merkezler dikkat çekmektedir. Ege Bölgesi’ndeki sanayi kuruluşlarının büyük çoğunluğunun İzmir’de yer almasını, kentin geniş bir art alana sahip olmasına ve ulaşım olanakları açısından olumlu bir konum sergilemesine bağlayabiliriz. Pasaport-Konak-Çankaya alanı özellikle limana yakın olması nedeniyle geçmişten bugüne pek çok küçük imalathane ve atölyenin meskeni haline gelmiştir. İzmir’de sanayi kuruluşlarının konumlandığı bir başka alan da Alsancak-Çınarlı bölgesidir. 11 İZMİR ‘09 İzmir, Türkiye nüfusunun yüzde 5,3’ünü ve yabancı uyruklu kişilerin yüzde 6,8’ini barındırıyor. Kilometrekare başına düşen 311 kişi ile ülke genelinde 3. sırada. Bu verilerden yola çıkarak İzmir’e göçün devam ettiği ve bunun sonucunda nüfusun arttığı söylenebilir. 12 Daha sonra kuruluşlar Bornova yönüne doğru yayılmışlardır. İzmir’deki ilk sanayi kuruluşları ise Kemalpaşa, Işıkkent ve Pınarbaşı çevresinde kurulmuştur. Bu bölge 1970’lerde demir-çelik, çimento, otomotiv ve motor sanayi kuruluşlarına ev sahipliği yapmıştır. Zaman içerisinde kentte daha planlı ve çevreye duyarlı bir sanayileşmenin yerleştiği görülmektedir. Bu doğrultuda; kentin belli bölgelerinde küçük sanayi siteleri, organize sanayi bölgeleri ve serbest bölgeler kurulmuştur. PınarbaşıIşıkkent-Kemalpaşa özellikle küçük sanayi siteleri ve ihtisas çarşılarının yoğunluk gösterdiği bir bölgedir. Bu bölgedeki sanayi sitelerinde ana metal, taşıt, plastik, çimento ve toprak mamulleri dallarında büyük, küçük sanayi ve üretim kuruluşları barınmaktadır. Kentin bir diğer sanayi alanı Çiğli-Menemen-Aliağa hattıdır. Bu bölgedeki önemli kuruluşlar arasında Atatürk Organize Sanayi Bölgesi ve Menemen Deri Serbest Bölgesi yer almaktadır. İzmir-Menderes-Torbalı sanayi aksı üzerinde de organize sanayi bölgelerinin oluşumu gözlemlenmektedir. Kentteki, çağdaş ticaret anlayışını yansıtan ve küçük esnafın gelişmesinde önem taşıyan Küçük Sanayi Siteleri’nin sayısı 30 civarındadır. Bu bölgeler, sanayinin ihtiyaç duyduğu yan sanayi girdilerini sağlayarak ülke sanayi üretimine büyük katkı koymaktadırlar. Metropol alanı dışında kalan ilçelerde de son yıllarda sanayi sektöründe atılımlar gerçekleştirildiği görülmektedir. Aliağa, Çiğli, Torbalı ve Kemalpaşa sanayide ciddi hamleler yapmış ilçelerdir. Bu ilçelerde bulunan Organize Sanayi Bölgeleri ile yatırımcılara çok çeşitli fırsatlar sunulmaktadır. Ayrıca Buca, Kınık, Menemen (Deri-Plastik), Ödemiş, Tire, Torbalı Tekeli ve Torbalı Pancar’daki Organize Sanayi Bölgeleri de gelişimlerini sürdürmektedirler. İzmir’de planlı ve sürdürülebilir sanayileşme kapsamında oluşturulan ve faaliyette olan organize sanayi bölgeleri; Atatürk, Kemalpaşa, Tire, Buca, İTOB, Aliağa Organize Sanayi Bölgeleri’dir. Kurulum veya proje aşamasında olan OSB’ler ise; Kentin ekonomisi ağırlıklı olarak sanayi, ticaret, ulaştırma-haberleşme ve tarımsal faaliyetlerinden oluşmaktadır. % 30.5 sanayi, % 22.9 ticaret, % 13.5 ulaştırma-haberleşme, % 7.8 tarımsal faaliyet yüzdeleri kentimizin ekonomik demografisini göz önüne sermektedir. 40 km, İzmir merkeze 45 km, Adnan Menderes Havaalanı’na 55 km uzaklıkta olan bölge 189 parselden oluşmaktadır. Bölgede faaliyet gösteren firma sayısı 247 adet olup bölgenin 2007 yılında ticaret hacmi 423.836 bin dolardır. İzmir’de; katma değeri yüksek üretim yapan, ileri teknoloji kullanan ve üreten şirketlerin oluşumunu ve büyümesini desteklemek, şirketlere AR-GE çalışmalarını yürütebilecekleri altyapı ve teknik destek sağlamak, üniversitesanayi işbirliğinin özlenen üst düzeyde gerçekleşmesine katkı sağlamak amacıyla İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi kurulmuştur. İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü arazisi içinde üzerinde beş bina bulunan 225.5 hektarlık alanda kuruludur. Bölgedeki firma sayısı 41’e, nitelikli personel sayısı 278’e, yürütülen Ar-Ge projesi sayısı 168’e ve toplam ihracat ise 8,5 milyon dolara ulaşmıştır. Bölgenin faaliyete geçmesiyle ülke araştırmacılarına, üniversitelere, diğer Pancar OSB, Bergama OSB, Ödemiş OSB, Torbalı I. OSB, Kınık OSB, Menemen Plastik İhtisas OSB, Aliağa Kimya OSB, Aliağa II. OSB, Bayındır Gıda OSB, İzmir Merkez Mermerciler OSB ve Kiraz OSB’dir.Bunların yanı sıra İzmir’de 2 adet serbest bölge ve 1 adet teknoloji bölgesi bulunmaktadır. Gaziemir ilçesinde 2,2 milyon m2’lik bir alanda kurulu olan Ege Serbest Bölgesi Türkiye’de özel sektör tarafından kurulup işletilen ilk üretim serbest bölgesidir. Bölge, Uluslararası Adnan Menderes Havaalanı’na 4 km, İzmir Limanı’na 12 km, otobana 1 km, Çeşme Ro-Ro Limanı’na 60 km mesafededir. Ege Serbest Bölgesi, ülkemizdeki İzmir Atatürk Organized Industrial diğer serbest bölgeler arasında yabancı Zone (İAOSB) sermaye yatırımlarının en yoğun olduğu bölgedir. Toplam 298 aktif kullanıcının olduğu bölgede yabancı yatırımların ticaret hacmi en yüksek ikinci serbest değeri 280.061.348 Dolardır. Toplam bölgedir. İzmir’in bir diğer serbest bölge13.750 kişiye istihdam sağlanmaktadır. si, deri ihtisas alanında faaliyet gösteren Bölgenin ticaret hacmi 2007 yılında Menemen Deri Serbest Bölgesidir. Ali4.092.781 bin Dolar olarak gerçekleşağa Limanı’na 26 km, İzmir Limanı’na miştir. Tüm serbest bölgeler içerisinde Tablo 4: İzmir’deki Organize Sanayi Bölgeleri İsim Bulunduğu İlçe İşletme Sayısı Toplam alan (Ha) Kuruluş yılı İhracat (Milyar $) Yabancı İstihdam (adet) Yerli ATATÜRK Çiğli 1990 750 20 465 1,5 ALİAĞA Aliağa 1997 922 3 21 - 30.000 * BEGOS Buca 2001 54 22 0 135 1.200 KOSBİ Kemalpaşa 1990 1.320 5 231 1,9 19.000 ITOB Menderes 1997 250 364 2 - 200 TİRE Tire 1993 410 3 28 1.000 65 Kaynak: Sanayi Ticaret İl Müdürlüğü, İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatırım Olanakları *Bilinmiyor 13 İZMİR ‘09 araştırma kuruluşlarına teknik destek hizmeti verecek, gereğinde deneysel üretim ilişkileri kuracak çalışmalar başlatılmıştır. 3. Enerji İzmir doğa ile dost enerji kaynakları yönünden kayda değer bir potansiyele sahiptir. Balçova, Seferihisar, Aliağa, Dikili, Bergama, Doğanbey, Çeşme ve Alaçatı bölgelerinde yoğunluk kazanan jeotermal enerji kaynakları termal turizmde, konutlarda, yüzme havuzlarında, toprak ve sera ısıtmasında, organik madde kurutmasında, balık ve tavuk üretim çiftliklerinde kullanılmaktadır. İzmir-Balçova’da 9.000’in üzerinde konutun ısınmasında jeotermal enerji kullanılmaktadır. Aliağa da, hem konut ısıtmasında hem de seracılık ve kaplıca turizminde kullanılabilecek önemli bir jeotermal sıcak su rezervine sahiptir. MTA verilerine göre 10 bin konutun ısıtılmasında kullanılabilecek jeotermal potansiyele sahiptir.Seferihisar’da değerlendirilebilecek kapasitede 35 adet jeotermal alan bulunmaktadır. Rüzgâr son yıllarda dünyanın en hızlı gelişen yenilenebilir enerji kaynağı haline gelmiştir. Modern bir rüzgar türbinin 600 kW gücünde bir jeneratöre ulaşmakta ve yılda 1 ile 2 milyon kW/saat enerji üretmektedir. Günümüzde rüzgâr enerjisinden üretilen toplam gücün 40.301 MW civarında olduğu belirtilmektedir. İzmir’de ise toplam 4.400 kW gücünde 81 adet rüzgâr türbini bulunmaktadır.Birincil 14 enerji tüketimimizin yaklaşık yarısını oluşturan petrol ürünlerinin rafinaj işlemlerinin yapıldığı Tüpraş, İzmir’in Aliağa ilçesinde faaliyet göstermektedir. Tüpraş rafinerisinde 2007 yılında 25,6 milyon ton hampetrol işlemek suretiyle 23,98 milyon ton ürün elde edilmiştir. Bölgemize doğalgazı ulaştıracak projeler hâlihazırda devam etmektedir. Bazı sanayi tesislerinde doğalgaz kullanılmaya başlanmıştır. Kentsel kullanım için Karşıyaka, Çiğli, Bornova, Gaziemir, Konak, Buca, Kemalpaşa, Aliağa ve Torbalı’da çalışmalar devam etmektedir. İzmir’de 2006 yılı itibariyle toplam elektrik tüketimi 1.641.311 megavat/ saat ve kişi başına düşen elektrik tüketimi 3.648 kilovat/saat olarak gerçekleşmiştir. 4. Turizm Pek çok uygarlığın izlerini taşıyan İzmir’de doğal kaynaklar ve tarihi mekanlar kent turizminde büyük önem taşımaktadır. İzmir tarih, kültür, inanç, eğlence, kruvaziyer, fuar, kongre, sağlık, termal, spor ve kültür turizmini içeren çok yönlü bir potansiyele sahiptir. Turizm işletme belgeli tesis sayısı ise 128’dir. Bu tesislerde 11.228 adet oda ve 23.843 yatak bulunmaktadır. Son dönemlerde artan otel yatırımları ile İzmir’in konaklama sorunu büyük ölçüde giderilmiş olacaktır. İzmir’in deniz kıyı uzunluğu 629 km’dir. Çeşme’de 8, Dikili’de 3, Foça’da 3, Karaburun’da 2, Menderes’te 4 ve Selçuk’ta 3 olmak üzere toplam 23 adet mavi bayraklı plaj bulunmaktadır. Kentte ayrıca toplam 306 adet seyahat acentesi bulunmaktadır. İzmir’de öne çıkan turizm alanları: Alaçatı (Çeşme), Şirince (Selçuk), Dereköy, Kurudere (Kemalpaşa), Kozbeyli (Foça), Karaburun, Bozdağ (Ödemiş). Bu durumda; güneş ve deniz ağırlıklı turizm faaliyetlerinin Urla, Menderes, Çeşme, Seferihisar, Foça, Dikili ve Karaburun’da; alternatif turizm olanaklarının ise Balçova, Güzelbahçe, Tire, Ödemiş ve Bayındır’da yoğunluk kazandığını söyleyebiliriz. Özellikle deniz turizminde öne çıkan Çeşme’de dünyanın en büyük rüzgar sörfü merkezleri arasında yer alan Alaçatı’da 29 adet su sporları merkezi bulunmaktadır. İzmir’de turizm için yapılacak her türlü yatırım “YILIN 12 AYI TURİZM” hedefi doğrultusunda yapılmalıdır. Bu hedef doğrultusunda Kruvaziyer Turizm Projesi başlatılmıştır. Odamızın başlatmış olduğu bu proje sayesinde 2003 yılında sıfır olan kruvaziyer turizmi, 2007 yılı sonunda 288 bin 17 yolcuya ulaşmış, 2007 yılının ilk 6 ayında İzmir kruvaziyer turizminde % 24 pay ile Kuşadası’ndan sonra ikinci sıraya yükselmiştir. 2008 yılının ilk 3 ayında kruvaziyer gemilerle gelen turist sayısı yaklaşık 35.000’dir. 2008 yılında 140 sefer ile 400.000 yolcunun İzmir’e kruvaziyer gemilerle geleceği tahmin edilmektedir. Tarih turizminin gelişmesi açısın- dan Agora, Kadifekale, Bayraklı Eski Symrna önemli bir yere sahiptir. Bu yerlerin kente kazandırılması ile kente daha çok turist çekilecektir. Bununla birlikte alternatif turizm türleri içerisinde fuar ve kongre turizmine de ağırlık verilebilir. Turizmi 12 aya yaymak için kongre – fuar turizmi olmazsa olmaz bir şarttır. Kentteki fuarcılık hizmetleri önemli bir potansiyele sahiptir. İzmir, Türkiye’nin ilk uluslararası fuarını düzenleyen kent olarak adını yazdırmıştır. İzmir Enternasyonal Fuarı’nın 77.’si 2008 yılında düzenlenecektir. 2007 yılında İzmir’de toplam 37 fuar düzenlenmiştir. Bu fuarlar arasında uluslararası çapta düzenlenen İzmir Enternasyonel Fuarı ve Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı yer almaktadır. Kente yeni fuar alanlarının kazandırılması ve kent merkezinde artan otel sayısı sayesinde İzmir’in fuar ve kongre turizminde atılım yapması beklenmektedir. Son zamanlarda modern tıp ile binlerce yıllık yöntemleri birleştiren bir dal olan SPA ve termal turizm dünyada büyük ilgi görmektedir. Termal kaynakların 23 tanesini sınırlarında barındıran İzmir’in sahip olduğu bu potansiyeli avantaja dönüştürmesi gerekmektedir.İzmir, termal kaynakların 23 tanesini sınırlarında barındırması avantajını kullanarak bu potansiyeli değerlendirmelidir. 5. Ulaşım İzmir, Batı Anadolu’nun en uç 15 İZMİR ‘08 noktasında olması sebebiyle lojistik merkez olma yolunda ilerlemektedir. Tüm ulaşım olanaklarının kullanılabildiği kentte özellikle limanlar ön plana çıkmaktadır. Karayolları Genel Müdürlüğü 2. Bölge Müdürlüğü’ne bağlı olan İzmir’deki yolların uzunluğu 1.788 km’dir. Çevresindeki tüm illere direkt karayolu ile bağlanma imkanına sahip olan kentte; İzmir Çevre Yolu, İzmir-Aydın ve İzmirÇeşme otoyolları bulunmaktadır. İzmir; karayolu ile Ankara’ya 580 km, İstanbul’a 565 km, Manisa’ya 36 km, Denizli’ye 224 km ve Aydın’a 130 km uzaklıktadır. Türkiye’de ilk demiryolu yatırımları bölgemizde gerçekleşmiştir. En yaygın demiryolu ağı yine bölgemizde olmasına karşın yolcu ve yük taşımacılığında demiryolu yaygın olarak kullanılamamaktadır. İzmir’de uluslararası sivil hava meydanı niteliğinde Adnan Menderes Havalimanı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı Çiğli Tuzla’da bulunan Kaklıç Havaalanı bulunmaktadır. Adnan Menderes Havalimanı yılda 5.000.000 yolcu kapasitesine sahiptir. Bir liman ve kıyı kenti olan İzmir’de 4 adet limanın yanında pek çok yat limanı, iskele, balıkçı barınağı, yanaşma ve barınma yeri bulunmaktadır. Kentteki limanlardan en önemlisi İzmir Alsancak Limanı’dır. Alsancak Limanı sadece İzmir’in değil aynı zamanda Türkiye’nin en büyük konteynır ihracat limanıdır. Merkezde bulunan Alsancak Limanı, yıllık 11 milyon ton kapasiteye sahiptir. Limanda konvansiyonel ve konteynır yüklemeleri yapılmakta, genel kargo, kuru yük ve sıvı yük gemileri ile birlikte yolcu ve Ro-Ro gemilerine de hizmet verebilmektedir. Aliağa-Nemrut Limanı’nda petrol ve kimyevi ürünlerin yanı sıra dökme yüklerin doldurmaboşaltma işlemleri yapılmaktadır. Ayrıca Çeşme’de bir Ro-Ro limanı ve Dikili’de dökme yük limanı bulunmaktadır. İzmir’de nakliye sektörü de son derece gelişmiş olup, otobüs, tır ve gemi filosu ile yurt içi ve yurt dışı taşımacılık yapılmaktadır. İzmir’de kent içi ulaşım da son zamanlarda gelişme göstermiştir. İzmir Metrosu şu an Üçyol-Bornova arası hizmet verirken mevcut banliyö sisteminin metro standartlarına yükseltilmesi ile Aliağa-Menderes arasında da metro ile seyahat etme imkanı doğacaktır. Ayrıca Üçyol-Üçkuyular ve Bornova Merkez - Ege Üniversitesi Hastanesi hatlarında yapım çalışmaları devam etmektedir. Körfezdeki Konak, Karşyaka, Bostanlı (arabalı vapur), Üçkuyular (arabalı vapur) Güzelyalı, Bayraklı, Alsancak, Pasaport ve Güzelbahçe iskeleleri ve deniz ulaşım araçları ile deniz ulaşımı da etkin olarak kullanılmaktadır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ESHOT ve İZULAŞ otobüslerinin 2006 yılında gerçekleştirdiği sefer sayısı 3.795.924’tür. Sonuç İzmir ticari ve kültürel altyapısı, girişimcilik ruhu ve çağdaş yapısı ile ciddi bir avantaja sahiptir. Eğitim seviyesi yüksek, güçlü girişimcilik ruhuna sahip bir kent olarak ülke içindeki yerini korumaktadır. İzmir ve hinterlandındaki coğrafya çok önemli fırsatlar sunmaktadır. Ne var ki avantajlı coğrafi konumu, işlek limanı, modern havaalanı ve çevresindeki turizm potansiyeline rağmen İzmir bugün istenilen konumda değildir. İzmir; tarihinden gelen misyonu, sahip olduğu potansiyeli, rekabetçi ve girişimci ruhu ile bir dünya kenti olma iddiasını sürdürmelidir. Kentin gerçek potansiyelini yakalayabilmesi için sorunlarının bir an önce çözüme kavuşturulması ve desteklenmesi gereklidir. EXPO 2015 adaylığı ile birlikte kentin tanıtımı etkin bir şekilde gerçekleştirilmiş, dünyanın dört bir ucundaki delegelerin aklına Türkiye denilince çağrışım yapan ilk şeylerden biri İzmir olmuştur. Bu avantajı kullanarak ticarette, üretimde ve turizmde rekabet gücüne sahip, yaşam kalitesi yüksek bir dünya metropolü hedefi benimsenmelidir. Daha fazla vakit kaybetmeden İzmir için somut çalışmalar yapılmalı, proje, plan ve hedefler ortaya koyularak İzmir bir marka şehir haline getirilmelidir. Kaynaklar • • • • • • • • • • İzmir Ticaret Odası İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatırım Olanakları İzmir Ticaret Odası, 2006 Yılı İzmir Ekonomik Profili TUİK 2007 yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayımı Sonuçları İzmir Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü, DPT, İzmir İl Turizm Müdürlüğü, Hazine Müsteşarlığı verileri İstanbul Sanayi Odası, Türkiye’nin İlk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu, 2006 İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi, http://iztekgeb.iyte.edu.tr/ İzmir Sanayi, http://www.sehriizmir.com/bloglar/izmirsanayi.html İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü, http://www.eshot.gov.tr/f-sayisal_profily.htm TEDAŞ, http://www.tedas.gov.tr/29,Istatistiki_Bilgiler.html İzmirgaz, http://www.izmirgaz.com.tr 17 İZMİR ‘09 EGE EKONOMİYİ GELİŞTİRME VAKFI İZMİR İLİ ÇALIŞMALARI EGEV Arama Konferansı EGEV Karar Konferansı 6/7 Kasım 1998 12 Aralık 1998 EGE BÖLGESİ GELİŞİM PROJESİ 2000 – 2005 İzmir Stratejik Hedef Toplantısı İzmir Önceliklendirme Toplantısı Bölgesel Diyalog Konferansı - Afyonkarahisar Tarım ve Hayvancılık Sektör Toplantısı - Aydın Turizm Sektör Toplantısı -Marmaris Jeotermal Sektör Toplantısı - Kuşadası Madencilik Sektör Toplantısı – Kuşadası 13/14 Ekim 2001 19/20 Nisan 2003 4/6 Temmuz 2003 2/3 Nisan 2005 16/17 Nisan 2005 14/15 Mayıs 2005 14/15 Mayıs 2005 70 Katılımcı ile yapılmıştır. 58 Katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 84 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 57 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 54 katılımcı ile yapılmıştır Üye illerden 29 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 30 katılımcı ile yapılmıştır. 17 Nisan 2008 8 Mayıs 2008 39 Katılımcıya sertifika verilmiştir. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008 Tarım ve Hayvancılık AB Uyum Semineri Basın Toplantısı EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008 EGEV’in üye illerdeki faaliyetine dayalı olarak Philip Morris/Sabancı’nın bir sosyal sorumluluk projesi olarak başlattığı Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği eğitim programının EGEV Üyesi olan illerde gördüğü ilgi yeni ortak projeleri de beraberinde getirdi. EGE’ nin her ilinde temasta bulunduğumuz yerel odakların güçlü desteği, seminerler sırasında ortaya atılan yeni fikirler ve öneriler, bölge illerinin sorunlarına yönelik yeni çözümlemelerin araştırılması istekleri, bizi bu sosyal sorumluluk projelerini genişleterek sürdürme konusunda teşvik etti. 17 Nisan 2008 günü ESİAD işbirliği ile İzmir’de yapılan seminerde 39 kişilik katılım sağlanırken Prof. Dr. Yaşar UYSAL AB’ye Uyum Sürecinde Türk Tarımının Bugünkü Konumu, Sumer TOMEK BAYINDIR (TE–TA Tarım) Modern Hayvancılık İşletmeleri ve AB ile Rekabet konularında bilgi verdiler. EGEV Yönetim Kurulu üyesi Arif GÜRDAL organik tarımda modern uygulamaları anlattı. 8 Mayıs 2008 günü Philip Morris/Sabancı’nın EGEV ve ESİAD desteğiyle Ege Bölgesi’nde gerçekleştirdiği Avrupa Birliği Eğitim Seminerlerinin 18 İZMİR İLİ KATILIMCI PROFİLİ SEKTÖREL DAĞILIM 3 10 4 Kamu Üniversite Sivil Toplum Özel Sektör 6 Basın YAŞ DAĞILIMI 16 3 2 20'li yaşlar 30'lu yaşlar 40'lı yaşlar 50'li yaşlar 60'lı yaşlar 3 9 5 ilk dönemi hakkında bilgi vermek üzere basın mensuplarına özel bir değerlendirme toplantısı yapıldı. Philip Morris / Sabancı Kurumsal İlişkiler Müdürü Arzu AMİRAK, EGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz TEMİZOCAK ve ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sıtkı ŞÜKÜRER’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda, AB eğitim seminerlerinin ilk döneminde Muğla, Aydın, Manisa, İzmir, Kütahya ve Çanakkale’de gerçekleştirilen altı seminere 910 kişi ile rekor düzeyde katılım sağlandığı açıklandı. 19 AFYONKARAHİSAR ‘09 M.Ö. 7000 Yılından başlayarak günümüze kadar yerleşim yeri olan İlimiz sınırları içerisinde Hitit, Frig, Grek, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı gibi uygarlıklar egemen olmuştur. Afyonkarahisar Merkez 20 Kent II. Yakup Bey zamanında Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. (1390) Ankara Savaşından (1402) sonra Timur’un askerlerince yıkıma uğrayan şehir, yeniden Yakup Bey’in eline geçmiş ve onun ölümü (1428) üzerine vasiyeti gereği, kesin olarak Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliği altına girmiştir. İ limiz adını M.Ö. 1340 yıllarında Hititler tarafından yaptırılan ve bu güne kadar ününü sürdüren kalesi ve yaklaşık 2300 yıldır ekilen haşhaş bitkisinden almıştır. M.Ö. 7000 Yılından başlayarak günümüze kadar yerleşim yeri olan İlimiz sınırları içerisinde Hitit, Frig, Grek, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı gibi uygarlıklar egemen olmuştur. Selçuklu Türklerinin 1071 yılında Anadolu’yu fethetmeleri sonucunda, Afyonkarahisar ili Türk’lerin hakimiyetine girmiştir. Selçuklu Devletinin parçalanmasından sonra şehir bir süre Sahipoğulları’nın elinde kalmış ve 1341 yılında, akrabalık ilişkileri sonucu Germiyanoğulları’nın yönetimine geçmiştir. Kent II. Yakup Bey zamanında Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır.(1390) Ankara Savaşından (1402) sonra Timur’un askerlerince yıkıma uğrayan şehir, yeniden Yakup Bey’in eline geçmiş ve onun ölümü (1428) üzerine vasiyeti gereği, kesin olarak Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliği altına girmiştir. Fatih Sultan Mehmet’in Karaman’a yapmış olduğu seferleri sırasında, stratejik özelliğinden dolayı, askeri harekatın başlıca merkezlerinden biri olmuştur. XVII. Yüzyılda ortaya çıkan Celali ayaklanmaları Afyonkarahisar İlini de etkisi altına almış ve Celali Karayazıcı’nın kardeşi Deli Hasan Kütahya’yı alamayınca kışlamak üzere geldiği (1602) şehirde, büyük ölçüde talan, yağma ve yıkım yaptırmıştır. Mondros Barış Antlaşması’ndan (8-9 Aralık 1918) hemen sonra İngiliz, Fransız ve İtalyan birliklerinin yer yer Osmanlı topraklarına girmesi üzerine, bu yöreye 16 Nisan 1919’da Fransızlar yerleşmiştir. 21 Mayıs 1919’da iki subay ve 262 erden oluşan bir İtalyan birliği de Afyonkarahisar’a gelmiş ve daha sonra bu birlikler yerlerini, 17 Mart 1920’de Yunanlılara bırakmıştır. Çok kısa süren birinci işgalden sonra, 13 Temmuz 1921’de Afyonkarahisar ikinci kez Yunanlılar tarafından işgal edilmiştir. Afyonkarahisar 1 yıl 1 ay 25 gün Yunan işgali altında kalmış ve Kurtuluş Savaşı’nın en büyük cephelerinden biri olan Büyük Taarruz Afyonkarahisar ilinde başlamıştır. Yunan kuvvetleri büyük bir bozguna uğratılarak, şehir 27 Ağustos 1922’de işgalden kurtarılmıştır. Bu tarih Afyonkarahisar’ın Kurtuluş günü olarak kutlanmaktadır. 21 AFYONKARAHİSAR ‘09 COĞRAFİ YAPISI Doğuyu batıya, kuzeyi güneye bağlayan İlimiz, Anadolu Yarımadasının batısında, Ege Bölgesinin İçbatı Anadolu Bölümü’nde yer almaktadır. Afyonkarahisar; doğuda Konya, batıda Uşak, kuzeybatıda Kütahya, güneybatıda Denizli, güneyde Burdur, güneydoğuda Isparta ve kuzeyde Eskişehir İlleriyle komşudur. Rakımı 1034 m olup, yüzölçümü 13.927 km2’dir. İlimiz, Türkiye’deki coğrafi bölgelerden üçü üzerine yer almaktadır. Geniş bir kesimi Ege dizisinin batısında, yaklaşık 1000 m. yükseklikte ki Karahisar Ovası, Batıda Sandıklı Dağları’nın (Kumalar Dağı) bulunduğu kısımda Sandıklı ve Sincanlı Ovaları yer almaktadır. İldeki akarsular çeşitli doğrultularda akmaktadır. İlin kuzeydoğusunda bulunana sular Sakarya Nehri’ne, kuzeybatı kesimindekiler de yine Sakarya kolu olan Porsuk Çayı’na dökülerek Karadeniz’e ulaşmaktadır. Batıdaki sular Büyük Menderes’in kolu Kufi Çayı’na karışarak Ege Denizi’ne gitmektedir. İlin orta kesiminde bulunan suların önemli bir bölümü Afyonkarahisar Ovası’ndan geçen Akarçay’ı toplayarak önce Eber Gölü’ne daha sonra da Akşehir Gölü’ne taşınmaktadır. Eber Gölü’nün tümü, Akşehir ve Acıgöl’ün ise bir kısmı il sınırları içerisindedir. İklim ve Bitki Örtüsü Bölgesi’nin İçbatı Anadolu Bölümü’nde, Güneydeki Başmakçı, Dinar, Dazkırı ve Evciler ilçelerinin toprakları Akdeniz Bölgesi’nde, doğu ve kuzeydoğu kesimlerindeki bazı topraklar da İç Anadolu Bölgesi’nde yer almaktadır. İçbatı Anadolu eşiği üzerinde görülen güneydoğu - kuzeybatı doğrultulu dağ dizilerinin en doğuda olanları ilin doğu sınırları üstünde yükselmektedir. (Emirdağ, Türkmen Dağı). Bu dağlar 22 Afyonkarahisar Ege Bölgesi’nde yer almasına rağmen; yükselti ve denizden uzaklık nedeniyle iklim koşulları İç Anadolu iklimi ile benzerlik göstermektedir. Daha çok kışları soğuk ve kar yağışlı (en düşük sıcaklık -23.8), yazları sıcak ve kurak (en yüksek sıcaklık 40.2), ilkbahar ve sonbaharda yağışlar yağmur (ortalama yağış miktarı 453 mm) şeklindedir. Bitki örtüsü kara ikliminin el verdiği kuru orman topluluklarıdır. Dağlık alanlarda varlığını sürdürmekte olan bu ormanlar düzlüklerde tamamen ortadan kaldırılmıştır. Ormanların yok edilmesi sonucu ilin ovalık alanları bozkır görünümünü almıştır. İlin kuzey ve batısındaki yüksek dağlık kesimler karaçam ve ardıç ormanlıklarının yayılma alanlarıdır. İlin, yüz ölçümünün %21.3’ü ormanlarla kaplıdır. Nüfus durumu 22 Ekim 2000 Günü yapılan Genel Nüfus Sayımı kesin sonuçları aşağıya çıkartılmıştır. 2000 Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre; ilin toplam nüfusu 810.776’dır. Bunun 371.868’i şehirlerde ve 440.548’i kırsal alanlarda yaşamaktadır.1990 – 2000 yılları arasında il nüfusunun ‰ 9.47, şehir nüfusunun ‰ 21.44 ve kırsal nüfusun ‰ 1.74 oranında artığı görülmektedir. Nüfus yoğunluğu ise 57 dir. Türkiye İstatistik Kurumu’nun yapmış olduğu 2000-2010 Nüfus Projeksiyonuna göre; ilimizin 2007 nüfusu 830.000’dir. Bunun 408.000’i şehir nüfusu ve 422.000 kırsal nüfustur. İlçeler bazında Bayat, Çobanlar, Dazkırı, Dinar, Emirdağ, Evciler, Hocalar, İscehisar, Kızılören ilçelerinde nüfus azalırken; Merkez, Başmakçı, Bolvadin, Çay, Sandıklı, Sinanpaşa, Sultandağı ve Şuhut ilçelerinde ise nüfus artmıştır. 2000 yılı nüfus sayımına göre; aldığı göç 35.636, verdiği göç 52.252’dir. Net göç hızı binde -22.55’dir. Toplam göç eden erkek sayısı 38.137 iken, kadın sayısı ise 30.760’dır. Göçlerin çoğu şehirden şehre gerçekleşmekte olup, toplam şehirden şehre göç eden insan sayısı 36.700’dür. Afyonkarahisar ili 18 ilçe (Merkez ilçe dahil), 107 Belediye, 392 köy ve 576 mahalleden oluşmaktadır. Afyonkarahisar 107 belediye ile, Türkiye genelinde Konya’dan sonra en çok belediyeye sahip il konumundadır. Belediye sayıları itibariyle Merkez İlçe, 16 belediyesi ile ilk sırada yer almaktadır. Merkez ilçeyi; Sinanpaşa (13), Sandıklı (11), Çay-Dinar-İhsaniye (9), SultandağıŞuhut (7), Emirdağ (6), Bolvadin (5) ilçeleri izlemektedir. Diğer ilçelerde ise belediye sayısı 5’in altındadır. SOSYAL YAPI Afyonkarahisar ilinin önemli ulaşım aksları üzerinde yer alması, coğrafi ve sosyal hareketliliği artırmış, ilin içe dönük geleneksel yapısının değişimini sağlayarak, modernleşme sürecini hızlandırmıştır. Ayrıca; iller ve bölgeler arası önemli kara ve demir yollarının buradan geçmesi, çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarınca yürütülen altyapı hizmetlerinin artan oranda devreye girmesi, son yıllarda yaşanan ekonomik atılımlar ve üniversitenin sosyal yaşama hız kazandırması etkili olmuştur. Toplumsal ve kültürel değişim sürecinde aile yapısı da önemli ölçüde değişen ilimizde geleneksel kapalı ekonomilere özgü geniş aile yapısından, modern çekirdek aileye doğru geçiş yaşanmıştır. 2000 Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre; ortalama hane halkı büyüklüğü 4.98’dir. İl merkezinde artan nüfusa paralel olarak konut sorunu vardır. Ancak gecekondulaşma bulunmamaktadır. Daha çok kooperatifleşme suretiyle konut edinme yaygındır.Toplu Konut İdaresi tarafından ilimizde yapılan konut uygulamaları da konut ihtiyacının karşılanmasında önemli ölçüde etkili olmaktadır. Toplu konut uygulaması kapsamında 10 adet proje ile 2.176 adet konut inşaatı devam etmek- ve Belediye - İş Sendikasıdır. 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu çerçevesinde Kamu -Sen’e bağlı 7, KESK’e bağlı 4, Memur-Sen’e bağlı 7, BASK’a bağlı 1 ve 1 tane Bağımsız sendika kuruluşu şubeleri faaliyet göstermektedir. İlimizde faaliyet gösteren kamu ve özel sektör sanayi kuruluşlarına ait sektörel dağılımlarına baktığımız zaman; İl Hudutları İçinde Ticaret Kuruluşlarının Ekonomik, Tarımsal, Sosyal ve Mesleki Faaliyetleri: Ticaret ve Sanayi Odası: İlimizde 6 adet ticaret ve sanayi odası kurulmuş olup, 3345 gerçek ve 4071 tüzel kişi olmak üzere 7416 üyesi bulunmaktadır. Ticaret Borsası: 3 adet ticaret borsası mevcut olup; 226 gerçek ve 253 tüzel kişi olmak üzere 749 kişi kayıtlıdır. Ziraat Odaları: İlimizde 11 adet ziraat odası bulunmaktadır. Odaların Faaliyetleri: İlimizde 1 adet tedir. Bu konutlardan 580 adedi satışa sunulmuştur. Çalışma Hayatı 2000 Genel Nüfus sayımı verilerine göre; 15-65 yaş arası çalışır (faal)nüfus 132.868’dır. Tarım işkolunda çalışanlar %70, sanayi işkolunda çalışanlar %6, ticaret işkolunda çalışanların %5, mali kurumlarda çalışanlar %1, hizmetler işkolunda çalışanlar %18’dir. 2005 yılı TÜİK verilerine göre işsizlik oranı % 4.46’dır. Türkiye işsizlik oranı (10.3) ortalamasının altındadır. Toplam itibariyle; 6.502’u erkek, 1.146’sı kadın olmak üzere, 7.648 müracaatçı iş beklemektedir. Bu müracaatçılardan 6.204’ü erkek, 1.110’u kadın olmak üzere 7.314’ü tamamen işsiz durumdadır. İşsizlik ödeneği almak için 311 kişi müracaatta bulunmuş olup; 11’i ret edilmiş ve 290’ı işsizlik ödeneği almaya hak kazanmıştır. İlimizde 5 adet işçi sendikası mevcuttur. Bunlar; Türk - İş Konfederasyon, Demiryol İş Sendikası, Türk Harp - İş Sendikası, Şeker - İş Sendikası Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği ile 37 adet Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Odası Faaliyet göstermektedir. İlimizde meslek odalarının mesleklere göre dağılımına baktığımız zaman; Kooperatifçilik: İlimizde Sanayi Ticaret Bakanlığı’ na bağlı kooperatif sayısı 282, Tarım Bakanlığı’na bağlı tarım amaçlı kooperatif sayısı 373, kooperatif birliği ise 4 adettir. Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri sayısı 16 adet ve ortak sayısı 9.971 kişidir. Afyon Kocatepe Üniversitesi 3 Temmuz 1992 tarihinde kurulan Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 10 Kasım 1992 tarihinde eğitim-öğretim faaliyetlerine başlamıştır. Üniversitenin tarihi o dönemde Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisine bağlı olarak kurulan Afyon Maliye Muhasebe Yüksekokulu’nun açıldığı 1974 yılına dayanmaktadır. Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2006-2007 öğretim yılında 8 fakülte (iktisadi ve idari bilimler fakültesi, veterinerlik fakültesi, fen-edebiyat fakültesi, teknik eğitim fakültesi, eğitim fakültesi, mühendislik fakültesi, tıp fakültesi, güzel sanatlar fakültesi), 3 enstitü (sağlık bilimleri enstitüsü, sosyal bilimler enstitüsü, fen bilimleri enstitüsü), 4 yüksek okul (beden 23 AFYONKARAHİSAR ‘09 eğitimi yüksek okulu, yabancı diller yüksekokulu, turizm işletmeciliği ve otelcilik y.o), 1 devlet konservatuarı, 12 meslek yüksek okulu (Atatürk Sağlık Hizmetleri MYO, Afyonkarahisar MYO, Bayat MYO, Bolvadin MYO Çay MYO, Dinar MYO, Emirdağ MYO, İscehisar MYO, Sinanpaşa MYO, Sandıklı MYO, Sultandağı MYO, Şuhut MYO), ve 15 araştırma ve uygulama merkezi bulunmaktadır. Afyonkarahisar ilindeki birimlerde 1.002 akademik, 557 idari olmak üzere toplam 1.559 personel istihdam edilmektedir. Fakülte ve yüksek okullara bağlı bölüm/programlarında Afyonkarahisar’da 2006-2007 öğretim yılında toplam 21. 889 öğrenci öğrenim görmektedir. Sağlık İlimizde; 139 sağlık ocağı, 90 sağlık evi, 14 devlet hastanesi, 1 doğum ve çocuk bakımevi hastanesi, 1 göğüs hastalıkları hastanesi, 1 tıp fakültesi araştırma ve uygulama hastanesi, 3 özel hastane, 1 halk sağlığı laboratuarı, 3 verem savaş dispanseri, 1 ana çocuk sağlığı ve aile planlaması dispanseri bulunmaktadır. Özel sağlık kuruluşları olarak ise; Merkez İlçede 6, Dazkırı’da 1 ve Emirdağ’da 2 olmak üzere 9 özel poliklinik, 16 laboratuar, 78 özel muayenehane ve 3 özel hastane bulunmaktadır. Ayrıca, 209 eczane ve 5 ecza deposu mevcuttur. Devlet Hastanesindeki poliklinik sayısı 1.183.581’dir. Üniversite Hastahanesi ve özel hastanelerde poliklinik sayısı 151.847’dir. İlk altı ay içerisinde toplam 1.335.428 poliklinik yapılmıştır. Afyonkarahisar ilinde genel yatak işgal 24 oranı %53.3 olup, ortalama kalış süresi 4.9 gündür. Tüm sağlık kurumlarının tek çatı altında toplanmasıyla sunulan hizmetlerdeki etkinlik ve verimlilik vatandaşlara da yansımıştır. Hastanelere getirilen randevu sistemiyle vatandaşların hastanelerdeki zaman kaybının önüne geçilmiş olup, aşırı yığılmalar engellenmiştir. Spor Faaliyetleri İlimizde spor tesis sayısı toplam 33 adettir. Merkez ve Dinar ilçelerinde 2 adet stadyum bulunmaktadır. İl genelinde eskrim, voleybol, masatenisi, güreş, basketbol, hentbol, karate gibi spor faaliyetlerine yeterli ilgi mevcut olup en çok uğraşılan spor dalı futboldur. Eskrim ise, en çok başarı getiren spor dallarının başında gelmektedir. İlimiz eskrim sporcuları Türkiye çapında birincilik, ikincilik ve üçüncülük dereceleri almışlardır. Güreş İlimizde Türkiye ve Dünya çapında başarılı olduğumuz bir spor dalıdır. 2007-2008 güreş sezonunda ilimiz bay, bayan güreşçileri Türkiye’ye birincilik, ikincilik ve üçüncülükler kazandırabilecek olan sporcularımızın bir çoğu Bayan Güreş Milli Takımına davet edilmişler ve ülkemizi başarı ile temsil etmişlerdir. KÜLTÜREL YAPI M.Ö. 3000 yılından itibaren yaklaşık 5.000 yıllık bilinen Afyonkarahisar tarihi Hitit, Frig, Yunan, Roma ve Bizans egemenliğinden sonra yaklaşık 1.200 yıldan beridir Türk yurdu olmuştur. Değişik milletlerin bir çok devlet kurduğu Anadolu da muhtelif medeniyetlere ait tarihi ve kültürel kalıntıların bir bölümü de Afyonkarahisar da bulunmaktadır. Dinar Örenyeri (Gelenia, Apameia), Emirdağ/ Hisarköy Örenyeri (Amereum), İhsaniye/ Döğer Örenyeri (Kapıkaya I, KapıkayaII, Aslankaya), İhsaniye/Kayıhan Kasabası Göynüş Vadisi Örenyeri, İhsaniye Ayazini Köyü Örenyeri (Metropolis), Bolvadin Kemerkaya Yedi Kapı Kaya Yerleşim ve Örenyeri tarihi yerler arasındadır. Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşları ile kahraman Mehmetçiğin Kocatepe de gerçekleştirdiği Büyük Taarruza ev sahipliği yapmış ve Türkiye Cumhuriyetinin temelleri Afyonkarahisar ilinde atılmıştır. Kocatepe Atatürk Anıtı ve Kitabesi, Kocatepe Anıtı, Büyük Taarruz Şehitliği, Zafer Anıtı, Yüzbaşı Agah Efendi Şehitliği, Anıtkaya Şehitliği, Yıldırım Kemal Şehitliği, Çiğiltepe Şehitliği, Giresunlular Şehitliği, Şuhut Kurtuluş savaşı Şehitliği, Ali Çetinkaya Kabri ve Anıtı Afyonkarahisar ilindeki anıtlar ve şehitliklerdir. İldeki arkeoloji müzesinde 44.012 adet eser bulunmaktadır. Eski Tunç, Hitit, Frig, Lidya, Helen, Roma ve Bizans dönemlerine ait çok sayıdaki höyük ve antik kentlerden bulunan yerel özellikli küçük buluntular sergilenmektedir. Kaklık, Karaoğlan, Kusura, Yanarlar, Yazılı Kaya, Tatarlı, Çavdarlı, Amorium kazıları müzede sergilenen çeşitli dönemlere ait eserlerin bulunduğu yerleşim yerlerindendir. TURİZM Afyonkarahisar yüzyılların birikimi tarihi ve kültürel varlıklara sahiptir. İli her yıl 230.000 civarında turist ziyaret etmek- tedir. Bu turistlerin 220.000 civarında yerli turist oluştururken, 2.000 civarında yabancı turist ziyaret etmektedir. İlimizde Kültür ve Turizm Bakanlığı işletme belgeli konaklama tesislerinde 2.219, Kültür ve Turizm Bakanlığı yatırım belgeli konaklama tesislerinde 3.155, belediye belgeli kaplıca tesislerinde 3.004 ve belediye belgeli otellerde 2.133 yatak mevcut olup; toplam yatak kapasitemiz 7.356’dır. Yatırım belgeli (inşaatı devam eden) konaklama tesisleri (3.107 Yatak) tamamlandığında İlimizde toplam yatak sayısı 10.463’ya ulaşacaktır. Kaplıcalar Hakkında Bilgiler Eski Tunç çağından beri varlığı bilinen sıcak su kaynaklarımız, Frig döneminde insanların kullandığı kaplıcaya dönüşmüştür. Gazlıgöl ve Hüdai Kaplıcaları bu dönemden itibaren insanların şifa aradığı ve bulduğu yerlerdir. Çoğunlukla geleneksel kaplıca tedavisi veya hamam ihtiyacı için gidilen kaplıcalar günümüzde gelişim sürecine girerek termal tedavi ve rehabilitasyon merkezleri haline dönüşmeye başlamıştır. Bilimsel metotların kullanıldığı fizik tedavi üniteleri ile insanlara daha bilinçli hizmetler verilmesi termal turizminin yanı sıra alternatif turizmin de gelişmesine neden olmuştur. Ülkemizin termal başkenti özelliğine sahip olan ilimiz kaplıcalar yönünden oldukça zengindir. Kaplıcaların oda ve yatak kapasiteleri aşağıda gösterilmiştir. Gazlıgöl Kaplıcası AfyonkarahisarEskişehir Yolu 22. km. İHSANİYE/AFY. Kapasitesi: Belediyece İşletilen tesislerde, 215 Yatak, özel şahıslar tarafından işletilen 11 otel, 776 yatak, 13 pansiyon 490 yatak olup, toplam yaklaşık 2000 yatak kapasitelidir. Hüdai Kaplıcası Sandıklı ilçesine 8 km. uzaklıkta SANDIKLI/AFY. Kapasitesi: 262 Apart Daire Toplam 947 Yatak Kapasitelidir. Ayrıca, Belediye Belgeli Kaplıca Otel 34 Oda, 68 yatak, “Termal Yeni Otel”de 132 oda, 264 yatak, olmak üzere yaklaşık 1279 yatak kapasitelidir. Heybeli Kaplıcası AfyonkarahisarKonya K.yolu 30. km. BOLVADİN/AFY. Kapasitesi: 74 Banyolu oda, 370 yatak kapasiteli, 60 Halk Tipi Ev 180 yatak kapasiteli, ayrıca yeni yapılan turistik otelde 25 oda, 102 yatak olmak üzere yaklaşık 650 yatak kapasitelidir. Ömer Kaplıcası AfyonkarahisarKütahya K.yolu 14.km. AFY. Kapasitesi: Ömer Termal Turizm Mer- kezi içerisinde özel şirketçe işletilen Termal Resort Oruçoğlu Otelinde 306 Oda, 624 yatak bulunmaktadır.Ömer Kaplıcaları Afyonkarahisar Ticaret Borsasına kiraya verilmiş olup, Kaplıcadaki tüm tesisler yeniden restorasyon edilmiştir. Kaplıcada 49 adet Villa , otel 35 oda, 20 apart toplam 270 yatak kapasitelidir. Gecek Kaplıcası AfyonkarahisarKütahya K.yolu 18.km. AFY. SANAYİ İlimiz coğrafi konum itibariyle, iller ve bölgeler arası önemli karayollarının ve dört ayrı demiryolu hattının birleştiği Türkiye’deki tek il konumunda olmasına rağmen, özel sektör yatırımlarından yeterice pay alamamıştır. Son 10-15 yıla kadar kamuya ait sanayi kuruluşları dışında özel sektör sanayi yatırımları durgunluk göstermiştir. Kamu tarafından yapılan çeşitli yatırımlar nedeniyle (Çimento, Beton Travers, Kızılay Maden Suyu İşletmesi, Afyonkarahisar Alkaloid Fabrikası, Seka, Şeker Fabrikası ve Şeker Makine Fabrikası) il ekonomisinin ağırlığını tarımdan sanayiye doğru kaymasına neden olmuştur. Organize Sanayi Bölgeleri Afyonkarahisar Organize Sanayi Bölgesi : Organize Sanayi Bölgesi şehir merkezine 4 km. uzakta bulunan Çapakkırı Mevkiinde 465 hektar alan üzerine kurulu bulunmaktadır. Organize Sanayi Bölgesinde toplam 431 sanayi parseli bulunmaktadır. Bölgedeki alt ve üst yapı çalışmaları % 95 oranında tamamlanmıştır. İscehisar Mermer Organize Sanayi Bölgesi 1996 yılı Yatırım Programında Etüd Karakteristliği ile yer almıştır. Yer Seçim Komisyonunca 30/10/1996 tarihinde Organize Sanayi Bölgesi yeri olarak İscehisar – Ankara Karayolu 3. km. de Kocakır Mevkiindeki 100 Hektar alan seçilmiştir. Daha sonra Müteşebbis Teşekkül tarafından bu alan 150 Hektara çıkartılmış ve ayrıca 332 Hektar rezerv alan tespit edilmiştir. 150 Hektarlık alanda 56 sanayi parseli mevcuttur. 25 AFYONKARAHİSAR ‘09 Bolvadin Organize Sanayi Bölgesi Bolvadin Organize Sanayi Bölgesi 1998 yılı Yatırım Programında Etüd Karakteristliği ile yer almıştır. Yer Seçimi Komisyonunca 15/02/2000 tarihinde Organize Sanayi Bölgesi yeri olarak Bolvadin – Emirdağ Karayolu 14. km. Avdan Mevkiindeki 128 Hektar büyüklüğündeki alan seçilmiştir. Bölgenin mera vasfı kaldırılarak mülkiyeti O.S.B. adına tescil edilmiştir. Bölgede 1. etap olarak 50 hektar alanın imar çalışmaları yapılmış olup, bu bölgede 24 adet, 2. etap olarak 78 hektarlık alanda 43 adet sanayi parseli ayrılmış, altyapı projeleri hazırlanmıştır. Sandıklı Organize Sanayi Bölgesi Sandıklı Organize Sanayi Bölgesi 1997 yılı Yatırım Programında Etüd Karakteristliği ile yer almıştır. Yer Seçim Komisyonunca 25/03/1997 tarihinde Sandıklı İlçe Merkezine 3 Km. mesafede Biryanlı – Gençek Sırtı mevkiindeki 300 Hektar büyüklüğündeki alan seçilmiştir. Emirdağ Organize Sanayi Bölgesi Emirdağ Organize Sanayi Bölgesi 1999 yılı Yatırım Programında Etüd Karakteristliği ile yer almıştır. Kuruca Köyü Kabir Tepe mevkiindeki yaklaşık 113 hektar büyüklüğündeki alan O.S.B. yeri olarak 21/06/2005 tarihinde Yer Seçim Komisyonunca seçilmiştir. Dazkırı Dokuma Konfeksiyon Organize Sanayi Bölgesi Dazkırı Organize Sanayi Bölgesi 1997 yılı Yatırım Programında Karma Organize Sanayi Bölgesi olarak Etüd Karakteristliği ile yer almıştır. Yer Seçim Komisyonunca 25/03/1998 tarihinde İlçe merkezine 2 km. mesafedeki Kepez Mevkiinde bulunan 120 Hektar büyüklüğündeki alan seçilmiştir. Dinar Tekstil Organize Sanayi Bölgesi Dinar Organize Sanayi Bölgesi 1998 yılı Yatırım Programında Etüd Karakteristliği ile yer almıştır. Yer Seçim Komisyonunca 08/07/1998 tarihinde Dinar – Denizli Karayolu üzerinde İlçe merkezine 12 km. uzaklıkta Akçaören – Göğebakan Mevkiindeki 380 Hektar büyüklüğündeki alan seçilmiştir. Afyonkarahisar Besi Organize Sanayi Bölgesi Afyonkarahisar Besi Organize Sanayi Bölgesi 1999 yılı Yatırım Programında Etüd Karakte- 26 ristliği ile yer almıştır.Yer Seçim Komisyonunca 04/04/2000 tarihinde Yelönü Tepesi İkizburnu arası Topçukuru Mevkiindeki 200 Hektar büyüklüğündeki alan seçilmiştir. Şuhut Organize Sanayi Bölgesi Şuhut Organize Sanayi Bölgesi olarak Yer Seçim Komisyonunca 30/12/2004 tarihinde Tedircin Mevkiindeki yaklaşık 200 Hektar alan seçilmiştir. Bolvadin Tarıma Dayalı İhtisas (Süt Sığırcılığı) Organize Sanayi Bölgesi Bolvadin-Çobanlar karayolu üzerindeki Kalın Toprak Mevkiinde bulunan 446 Ha’lık alan Yer Seçim Komisyonunca 02/11/2006 tarihinde seçilmiştir. Mermercilik İlimizin İscehisar İlçesinde bulunan çok zengin mermer yatakları M.Ö.300 yıllarından bu yana bilinmesine karşın atıl kalmış ancak Cumhuriyet döneminde 1945 yılında, Anıtkabir’in inşaatında kullanılmak üzere işletilmeye başlanılmıştır.1985 yılında Maden Kanunu kapsamına giren Türkiye toplam mermer rezervi 5 milyon m³ olup bunun 2 milyon m³’ü işletilebilir durumdadır. Bu miktarında yaklaşık %35-40’ı İscehisar mermer havzasında bulunmaktadır. İlimizdeki mermer rezervi ile ilgili olarak; 03-05 Mayıs 2001 tarihinde yapılan Türkiye 3. Mermer Sempozyumu Bildiriler Kitabında Afyonkarahisar’ın kuzey bölgesinde sadece İscehisar İlçesinde mermer üretimi yapılmakta olduğu ve bu bölgede 70.000.000 m³ mermer rezervi bulunduğu belirtilerek İscehisar’daki mermer ocaklarından yıllık ortalama 700.000 m³ mermer çıkarıldığı ve bunun 100.000 m³ blok mermer olarak geriye kalan 600.000 m³’ü ise moloz olarak kullanıldığı ifade edilmektedir. Mermer istihracı ve gerekse üretimi zor ve riskli bir yatırım alanı olmasına rağmen dış piyasalarda rakip bolluğu da vardır. Fakat dünya piyasalarında tutulan bir mermer çeşidinde işçilik iyi olduğu ve istenilen miktarlarda ve istenilen sürelerde teslimat yapıldığı takdirde devamlı talep artmaktadır. Mermer sektöründe kalifiye eleman ihtiyacını karşılamak üzere Afyonkarahisar Sanayicisi ve Mermer Sektörü yatırımcılarının katkıları ve destekleriyle ilimizde Afyon Mermercilik Yüksekokulu inşa edilerek öğretime başlamıştır. İki yıllık bu okul mezunları sektörde kalifiye eleman ihtiyacını büyük oranda karşılayacaktır. 1985 yılında Maden Kanunu kapsamına giren Türkiye toplam mermer rezervi 5 milyon m3 olup bunun 2 milyon m3’ü işletilebilir durumdadır. Bu miktarında yaklaşık %35-40’ı İscehisar mermer havzasında bulunmaktadır. İlimiz merkezi, ülkemizde dört ayrı demiryolu hattının birleştiği noktada bulunan tek il merkezi olma özelliğini taşımaktadır. Afyonkarahisar avantajlı konumunu ve geçmişte yapılan yatırımlar sonucu demiryolu ağı çok gelişmiş durumdadır. İlimizdeki Madenler Durumu İlimizdeki maden çeşitleri, madenlerin çıkartılma yerleri, tenör ve rezervleri ile ilgili bilgiler aşağıya çıkartılmıştır: ANTİMUAN (Sb) madeni EmirdağCevizli sahasında bulunmaktadır. Tenör seviyesi % 32.49 Sb olan maden geçmiş yılalrda işletilmiştir. DEMIR (Fe) madeni Sultan Dağı (Sultandede Tepe, Çayderesi, Tavasarı Tepe) civarında bulunmaktadır. Tenör seviyesi % 50-56 Fe2O3 olan maden için 467 000 ton görünür rezerv tesbit edilmiştir. Özburun sahasında ise tenör seviyesi %50 Fe2O3 bulunmaktadır. Burada ise 200 bin ton görünür rezerv mevcuttur. DIYATOMIT (Diy) madeni Sinanpaşa - Tınaz Tepe sahası içinde yer almaktadır. Yaklaşık 133 668 ton görünür, 376 830 ton muhtemel, 813 000 ton mümkün rezerv vardır. Filtrasyona uygundur. GRAFIT (Grf) madeni Afyon-IşcehisarAkhisar Kezban sahalarında bulunmaktadır. Tenör seviyesi % 18.40 C lan madenin 2 750 ton görünürrezervi olduğu tesbit edilmiştir. İl merkezi civarında rastlanan KALSIT (Cc) madeni ise tenör bakımından oldukça zengindir: % 94-98.00 CaCO3 . KIREÇTAŞI (Kçt) Pazarağaç Köyü civarında bulunmaktadır ve tenör oranı % 94 CaCO3, % 2.25 MgO’dır. Muhtemel rezerv ise 21 884 375 tondur. KUVARSIT (Qz) madeni ŞuhutTaşoluk Sahasında bulunmaktadır. Tenör oranları ise % 95.75 SiO2, % 1.5 Fe2O3, % 2-9 Al2O3, % 0.1 den az TiO2’dır. 9 031 250 tonu görünür, 15 937 500 ton muhtemel rezerv sahası dört adet kuvarsit yatağı mevcuttur.MANGANEZ ( Mn ) madeni özellikle Emirdağ, Merkez (Bayramgazi), Bolvadin (Çay) civarlarında bulunmaktadır. Tenör oranları % 23.50 Al2O3 olan madenin rezerv miktarı 51 000 ton dur. MERMER (Mr) özellikle Iscehisar sahası nda özellikle AFYON BEYAZI olarak da bilinen , beyaz renkli mermerlerin bazı kısımlarında ince, sarı renkli damarlar bu- lunur. Sertliği 3, yoğunluğu 2.75 g/cm3, porozitesi % 0.2 dir. 2 500 000 m3 mümkün rezerv vardır. Bu sahadaki en önemli ikinci mermer ise AFYON KAPLAN POSTU diye bilinen tür mermerdir. Açık gri ve grinin değişik tonlarında, boğumlu, breşik yapılar gösteren mermerdir. Sertliği 4, yoğunluğu 2.73 g/cm3, porozitesi % 0.2 ‘dir .Yaklaşık 3 600 000 m3 rezerv bulunmaktadır. URANYUM (U) madeni Gazlıgöl ve Karaveli bölgesinde bulunmaktadır. Tenör oranı düşükseviyededir. ULAŞTIRMA VE ALT YAPI DURUMU Karayolu İlimiz transit geçit merkezi olması nedeniyle Batı Anadolu’nun diğer bölgelere açılan kapısı durumundadır. Afyonkarahisar’ın İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Kütahya, Konya, Isparta, Burdur, Denizli ve Antalya ile direkt ve yakın bağlantısı vardır. Ulaşım yönünden son derece avantajlı konuma sahiptir. İlimiz sınırları içerisinde devlet yolu uzunluğu 554 km. olup, bunun tamamı asfalttır. İl yolu uzunluğu 480 km olup sadece 2 km.si toprak kaplamadır. İl yolu ve Devlet yolunun toplam uzunluğu 1034 km dir. Afyonkarahisar ili sınırları dahilinde 207 km. bölünmüş yol mevcuttur. Demiryolu İlimiz merkezi, ülkemizde dört ayrı demiryolu hattının birleştiği noktada bulunan tek il merkezi olma özelliğini taşımaktadır.Afyonkarahisar avantajlı konumunu ve geçmişte yapılan yatırımlar sonucu demiryolu ağı çok gelişmiş durumdadır. Ülkemizin her yönüne demiryolu ile ulaşım sağlanmakta olup, Afyonkarahisar Gar’ından 13 yolcu ve 12 adet yük treni olmak üzere günde ortalama toplam 25 tren geçmektedir. İl merkezimiz demiryolları ile komşu illerden Konya, Isparta, Denizli ve Kütahya illerine doğrudan, Eskişehir ve Uşak iline Kütahya İli topraklarından, Burdur’a Isparta İli topraklarından geçmek suretiyle bağlanmaktadır. Demiryolu hatlarından, Afyonkarahisar - Konya hattının 80 Km. si, Afyonkarahisar-Kütahya hattının 51 Km.si, Afyonkarahisar-Uşak hattının 50 Km.si ve Afyonkarahisar-Alsancak (İzmir) hattının 203 Km.si; Afyonkarahisar il sınırlarında bulunmaktadır. Havayolları Afyonkarahisar ilinde Ataköy (Deper) köyü sınırları içerisinde askeri havaalanı bulunmaktadır. Askeri havaalanının yanında yapılması düşünülen Afyonkarahisar Sivil Havaalanı kamulaştırma tahsisi tamamlanmış olup, kamulaştırılan taşınmazların tümü tapuda il özel idaresine adına tescillenmiştir. Haberleşme Tüm ilçe ve köylere telefon hizmeti götürülmüştür. Santral sayısı 223 adet, toplam kapasitesi 178.000 ve telefon abone sayısı 157.000’dir. Dağıtılan gönderi adedi 2007 Haziran sonu itibariyle 7.291.393 adettir. AFJET (Afyon Jeotermal Isıtma Sistemi) İlimizdeki jeotermal enerjiden faydalanmak amacıyla İl Özel İdaresi, Afyonkarahisar Belediyesi ve Sanayi ve Ticaret Odası iştiraki Afyon Jeotermal Isıtma Sistemi (AFJET) kurulmuştur. Hizmete girdiği 1996 tarihi itibariyle 3.000 olan abone sayısı 2002 yılı Ekim ayı sonunda 4.600 sayısına ulaşmıştır. Doğalgaz EPDK tarafından doğalgaz hattı yapım işinin ihalesi Ocak 2006 tarihinde yapılmıştır. 20.07. 2006 tarihinden itibaren Afyonkarahisar, Bolvadin, Çay ve Dinar yerleşim bölgelerinde 30 yıl süre ile doğalgaz dağıtım faaliyeti yapmak üzere lisans alınmıştır. Projenin yapım maliyeti 25.000.000 $’dır. Yapımına başlanan 27 AFYONKARAHİSAR ‘09 projede Beyazıt, Sahipata, Veysel Karani, Hoca Ahmet Yesevi ve Eşref Paşa mahallelerinde program dahilinde doğalgaz şebeke inşaat çalışmaları devam etmektedir. EKONOMİK DURUM Ege Bölgesi’nde gelişmişlik endeksinde eksi değere sahip olan iki ilden biri de Afyonkarahisar’dır. DPT’nin “İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Araştırması 2003” verilerine göre illerin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında Afyonkarahisar 44. sırada, İmalat sanayi gelişmişlik sıralamasında 26. sırada yer almaktadır. 2001 yılında ülkemizde kişi başına düşen milli gelir 2.146 $ iken, ilimizin kişi başına düşen milli geliri 1263 $’dır. 2005 yılında ise kişi başına düşen milli gelir ülkemizde 5.477 $ olup; ilimizde ise kişi başına düşen milli gelir Türkiye ortalamasının altındadır. 2003 yılında DPT tarafından yapılan ilçeler bazındaki gelişmişlik sıralamasının göstergeleri aşağıya çıkartılmıştır. İlçeler bazında gelişmişlik sıralamasında Sandıklı ilçemiz Türkiye genelinde 157. sıra ile ilimizin en gelişmiş ilçesidir. Sandıklı’yı Bolvadin ve Dazkırı takip etmektedir. Gelişmişlik bakımından en alt sırada olan ilçemiz ise Hocalar’dır. İhracat ve İthalat İlimizden yapılan ihracat yıllar itibariyle artış göstermeye başlamıştır. İlimizin, 2004 yılı ihracatı ise 132 Milyon Dolar, 2005 yılı ihracatı ise 156 Milyon Dolar, 2006 yılı ihracatı 222 Milyon Dolar olarak gerçekleşmiştir. 2006 yılında yapılan 222.666.166 YTL’lik ihracat tutarı ile 2005 yılına göre %41 artış gerçekleşmiştir. İlimizde ön plana çıkan ihracat kalemleri mermer, konveyör band, emaye tencere, yumurta, haşhaş tohumu ve helvadır. Mermer 81.501.152 YTL (%73) tutar ile ihracat kalemleri arasında en fazla paya sahiptir. İthalat verimiz ise; 3.700.000$’dır. İhracatımız 104 ülkeye gerçekleştirilmiş olup, direk ihracatımız içinde Amerika %37’lik payla 1. sırada yer almaktadır. Avrupa Birliği ülkelerine 40.808.234$ ihracatımız bulunmaktadır. Para – Banka İstatistikleri 2005 yılı sonu itibariyle Afyonkarahisar ilinde kullanılan toplam kredi miktarı 585.970.000 YTL’dir. Kredinin kullanıldığı sektörler bazında yapılan incelemede ilk sırada 56.315.000 YTL ile tarım sektörü oluşturmaktadır.Ülkemizde 2005 yılı sonu itibariyle toplam mevduat miktarı 253.578.919.000 YTL’dir. Afyonkarahisar ilinde toplam mevduat oranı ise; 891.785.000 YTL’dir. Mevduatların %40.8’ini tasarruflar oluşturmaktadır. İlimizde kamusal sermayeli banka sayısı 28, özel sermayeli banka 22 ve yabancı banka sayısı ise; 2’dir. İlçeler bazında yapılan değerlendirme de ise, banka şube sayılarının yoğun olarak toplandığı ilçeler Merkez (19), Dinar (6), Emirdağ (6), Sandıklı (5) adet banka şubesi bulunmaktadır. Tarım İlimiz Ege Bölgesinde yer almasına rağmen karasal iklim özelliklerini taşımakta olup, hem iklimin olumsuz etkileri, hem de sulanan tarım arazilerinin yetersiz olması tarımsal ürünlerin verimlerinin düşük ve ürün çeşitliliğinin sınırlı olmasına yol açmaktadır. Bu açıdan sulanan tarım alanlarının arttırılması ve bu konuda yeni projelerle alt yapı yatırımlarının yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. İl topraklarının 617.704 Ha.lık (%44’lük) kısmı tarıma elverişli, 771.798 Ha.lık (% 56’lık) kısmı tarıma elverişsiz niteliktedir. Afyonkarahisar ili tarımsal potansiyeli itibariyle Türkiye’de sayılı illerimizden biri olup, nüfusun yaklaşık %70’i tarımla uğraşmaktadır. Afyonkarahisar yoğun olarak üretimini yaptığı hububat, şeker pancarı, patates, haşhaş ve turşuluk salatalık gibi bitkisel üretimi ile ülkede önemli merkezlerden birisi haline gelmiştir. Devlet ve çiftçi imkanları ile sulanan tarım alanları (185.260 ha) (%34) olup, toplam sulanabilir arazinin 540.892 ha’dır.. Yine sınırlı su kaynaklarının en etkin bir biçimde kullanılması için yağmurlama ve damla sulama sistemlerinin daha yaygın hale getirilmesi teşvik edilmelidir. İlimiz üretmiş olduğu bitkisel ve hayvansal ürünleriyle ülke ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır. Çiftçilerimiz gün geçtikçe Ekonomik olarak önemli bir yer işgal eden hayvancılık mera hayvancılığından ziyade, entansif beslenmeye dayalı sığır besiciliği, koyun besiciliği ve süt sığırcılığı olarak yapılmaktadır. 28 modern tekniklerle tarım yapmaya önem vermekte, kaliteli ürün ve birim sahadan daha çok verim elde etmeye gayret göstermektedir. Çiftçilerimizin reel gelirleri kısmen artmakta bunun sonucunda da ülke ekonomisine her geçen yıl daha fazla katkı sağlamaktadır. İlimiz tarımsal üretimlerinin 2007 yılın ilk 6 ayında milli ekonomiye katkısı 1.718.103.414 YTL dir. Bitkisel Üretim Tarım alanlarımızda; - 2006 yılında kiraz üretimi 25.433 tondur. Kiraz üretiminin 15.000 tonu Avrupa Birliği ülkelerine ihraç edilmektedir. - Tarla bitkileri ürünlerinde ekilen alan 428.025 hektar, toplam üretim ise; 2.097.229 tondur. - Sebze üretiminde ekilen alan 7.016 hektar, toplam üretim 140.454 tondur. - Meyve üretiminde ise meyve veren ağaç sayısı 2.495.798 tane olup, 120.115 ton meyve üretimi gerçekleşmektedir. İlimiz üretmiş olduğu bitkisel ürünleriyle ülke ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır. Çiftçilerimiz gün geçtikçe modern tekniklerle tarım yapmaya önem vermekte, kaliteli ürün ve birim sahadan daha çok verim elde etmeye gayret göstermekte olup, çiftçilerimizin reel gelirleri kısmen artmakta bunun sonucunda da ülke ekonomisine her geçen yıl daha fazla katkı sağlamaktadır. Katkı sağlayan ürünlerin başlıcaları; Hayvancılık Afyonkarahisar tabii yapı ve iklim şartları itibariyle hayvan yetiştiriciliğine elverişli durumdadır. Ekonomik olarak önemli bir yer işgal eden hayvancılık mera hayvancılığından ziyade, entansif beslenmeye dayalı sığır besiciliği, koyun besiciliği ve süt sığırcılığı olarak yapılmaktadır. Türkiye et üretiminin %4’ünü karşılayan ilimizde: Toplam büyükbaş hayvan sayısı 296.456 adettir. Bunun, 293.676’sı sığır ve 2.780’i mandadır. Küçükbaş hayvan sayısı 795.000 olup, bunun 700.000’i koyun, 95.000’i keçidir. Toplam kümes hayvan sayısı ise 7.104.680’dir. Bunun 7.044.860’i tavuktur. Yıllık hayvansal üretimin 11.486 tonu kırmızı et, 956 tonu sucuk ve 81.250 tonu yumurtadır. Başmakçı ilçemizde bulunan yumurta borsası Türkiye’nin yumurta ihtiyacının %4’ünü karşılamaktadır. Tarımsal Destekleme 2001 yılında uygulanmaya başlanan Çiftçi Kayıt Sistemi ve Doğrudan Gelir Desteği Projesi kapsamında 51.954 çiftçi kayıt altına alınmış ve toplam 287.738.723 YTL ödeme yapılmıştır. Destekleme kapsamında yapılan ödemeler aşağıya çıkartılmıştır. ÇEVRE VE ORMAN Çevre Kirliliği İl genelinde 46 adet işletmede arıtma tesisi bulunmakta olup, bunlardan 18 adedine deşarj izni verilmiştir. Diğer tesisler ise deşarj izni aşamasındadır. İlimizde bulunan 500-550 Mermer Fabrikasında; 100 Mermer İşletmesinde atıklarla ilgili inceleme ve denetim yapılmış olup, yaptırımlara uymayan 15 adet tesise idari para cezaları uygulanmış ve tüm denetlenen tesislere çevre kirliliği ile ilgili önlemler aldırılmıştır. Öbür taraftan 4.500.000 – 5.000.000 tavuk varlığı nedeniyle oluşan çevre kirliliğine karşı ise; Tavuk Gübre Fabrikasında gübrelerin %50’si işlenmekte ve çevre sorunlarında önemli azalmalar meydana gelmektedir. Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği doğrultusunda 19 işletme tespit edilmiş olup, bu işletmelerde yıllık yaklaşık 19.400 litre bitkisel atık yağ üretimi tespit edilmiştir. Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği doğrultusunda İlde tespit edilen 10 adet motor yağı üreticisin ürettiği toplam 83.287 kg atık motor yağı Petrol Sanayi Derneği tarafından toplanarak Bakanlıktan lisans alınıp, çimento fabrikalarına bertarafı sağlanmıştır. 6 adet doğal arıtma projesi hayata geçirilmiş, 3 adet doğal arıtma projesi ise inşaat aşamasındadır. Toprak ve Arazi Kullanım Planı İlde çeşitlilik arz eden jeolojik yapı, bitki örtüsü ve topoğrafik koşulları nedeniyle yeryüzünde yaygın bulunan çoğu büyük toprak gruplarını kapsamaktadır. Tarım arazilerinde meydana gelen olumsuzlukların giderilmesi ve objektif kararların alınması açısından 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu gereğince 08.03.2006 tarihinde Afyonkarahisar İli toprak ve arazi kullanım planı kabul edilmiştir. Katı Atık Bertaraf Tesisi Projesi İlde yaşanan evsel atık sorununu çözmek amacıyla Merkez Akçin Köyü Tavşanuçurağı mevkiinde 90 hektarlık alanda katı atık bertaraf tesisi çalışmaları başlamış olup, nihai ÇED raporu 09.10.2006 tarihinde inceleme değerlendirme komisyonunca uygun görülmüştür. Tesisin 2007 yılı sonunda faaliyete geçmesi planlanmaktadır. İl Çevre Düzeni Planı Coğrafi Bilgi Sistemleri ortamında hazırlanan, her türlü bilgi ve verinin ilişkisel veri tabanlarının planlaması amacıyla oluşturulan çevre düzeni planının projesi 25.11.2005 tarihinde tamamlanmıştır. Finansmanı İl Özel İdaresince karşılanan planın gerçekleşme bedeli 130 bin YTL civarındadır. Doğal Arıtma Projeleri Atık suların çevre kirliliği yaratmaması için açılan özel tasarlanmış çukurlarda atıkların çökertilmesi ve bu ortamlarda yaşayabilen bitki türlerinin yetişmesinin sağlanması ile atık suyun arıtılmasını içermektedir. Projenin ilk uygulaması 15 Temmuz 2004 tarihinde başlamıştır. Valiliğimizce yapılan etüt neticesinde; 108 km uzunluğundaki Akarçay’a 20 noktadan evsel, 11 noktadan sanayi, 11 noktadan termal atık deşarjı olmaktadır. Akarçay havzasının korunması ve iyileştirilmesi amacıyla, İl Özel İdaresi Köye Yönelik Hizmetler Birimince 29 AFYONKARAHİSAR ‘09 EGE EKONOMİYİ GELİŞTİRME VAKFI AFYONKARAHİSAR İLİ ÇALIŞMALARI EGE BÖLGESİ GELİŞİM PROJESİ 2000 – 2005 Afyonkarahisar Stratejik Hedef Toplantısı Afyonkarahisar Önceliklendirme Toplantısı Bölgesel Diyalog Konferansı - Afyonkarahisar Tarım ve Hayvancılık Sektör Toplantısı - Aydın Turizm Sektör Toplantısı -Marmaris Jeotermal Sektör Toplantısı - Kuşadası Madencilik Sektör Toplantısı – Kuşadası 5/6 Mayıs 2001 3 Mayıs 2003 4/6 Temmuz 2003 2/3 Nisan 2005 16/17 Nisan 2005 14/15 Mayıs 2005 14/15 Mayıs 2005 40 Katılımcı ile yapılmıştır. 33 Katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 84 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 57 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 54 katılımcı ile yapılmıştır Üye illerden 29 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 30 katılımcı ile yapılmıştır. 24/25 Mayıs 2006 31 katılımcıya sertifika verilmiştir. 14 Mayıs 2008 23 Ekim 2008 177 Katılımcıya sertifika verilmiştir. 26 katılımcı ile yapılmıştır. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006 Avrupa Birliği Bilgilendirme Semineri EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008 Tarım ve Hayvancılık AB Uyum Semineri Tarım ve Hayvancılık Yuvarlak Masa Toplantısı EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006 EGEV'in üyesi olan illere dönük olarak hazırladığı programlar kapsamında aday üye statüsünde bulunduğumuz Avrupa Birliği konusunda seminerler verildi. Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği Eğitimi başlığı altında yapılan toplantılar Philip Morris/Sabancı'nın destekleri ve ESİAD işbirliği ile gerçekleştirildi. Bu kapsamda 24–25 Mayıs 2006 tarihlerinde yapılan eğitimde 31 kişilik katılım sağlanırken iki günlük eğitim ilk gününde Prof. Dr. Haluk GÜNUĞUR Avrupa Bütünleşmesine Giden Yol, AB'nin Genişlemesi, Avrupa Birliği'nin Kurumsal Yapısı, Avrupa Anayasası, Türkiye-AB İlişkileri konularını anlattı. İkinci gün yapılan eğitimlerde ise Prof. Dr. Canan BALKIR AB'nin Ticaret Politikası, Ortak Gümrük Tarifesi, Koruma Tedbirleri, Sektörel Uygulamaları; Prof. Dr. İge PIRNAR AB'nin Turizm Politikaları, Türkiye'nin Uyması Gereken 30 Kurallar; Doç. Dr. Yaşar UYSAL AB'nin Tarım Politikaları, Tam Üyeliğin Türk Tarımına Olası Etkileri; Yrd. Doç. Dr. Esin TAYLAN AB'nin Rekabet Hukuku Politikası, Gümrük Birliği ve Rekabet Kuralları, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun Amacı, Yapısı, Muhatapları ve Uygulamaları, Muafiyet, Hakim Durumun Belirlenmesi; Yrd. Doç. Dr. Berna KIRKULAK AB'nin KOBİ' ler ve Rekabet Politikası, Girdi Maliyetleri, Krediler, Çin Faktörü, Kur Riskinden Korunma, AB Fonlarından Yararlanma, E-ticaret, Rekabet Stratejileri konularında katılımcıları aydınlattılar. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008 EGEV’in üye illerdeki faaliyetine dayalı olarak Philip Morris/Sabancı’nın bir sosyal sorumluluk projesi olarak başlattığı Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği eğitim programının EGEV Üyesi AFYONKARAHİSAR İLİ KATILIMCI PROFİLİ SEKTÖREL DAĞILIM 7 15 2 6 47 Kamu Üniversite STK Hayvancılık Özel Sektör (Kümelenme ve İnovasyon) Kanatlılar ve Yumurtacılık Basın YAŞ DAĞILIMI 80 9 20 32 20'li yaşlar 26 30'lu yaşlar 40'lı yaşlar 50'li yaşlar 60'lı yaşlar 44 olan illerde gördüğü ilgi yeni ortak projeleri de beraberinde getirdi. EGE’ nin her ilinde temasta bulunduğumuz yerel odakların güçlü desteği, seminerler sırasında ortaya atılan yeni fikirler ve öneriler, bölge illerinin sorunlarına yönelik yeni çözümlemelerin araştırılması istekleri, bizi bu sosyal sorumluluk projelerini genişleterek sürdürme konusunda teşvik etti. 14 Mayıs 2008 günü ESİAD işbirliği ile Afyonkarahisar’da yapılan ve bir tam gün süren eğitim farklı salonlarda 3 ayrı konuda gerçekleştirildi. Sabah bölümünün ilk konusu; Prof. Dr. Yaşar UYSAL'ın "Hayvancılıkta Genel Durum", Sektör Temsilcileri Sumer TÖMEK BAYINDIR ve Arif GÜRDAL'ın "Modern Hayvancılık İşletmeleri ve Ekonomiye Katkıları" ve "Organik Hayvancılık ve Örgütlenme" sunumları ile "Hayvancılık" semineri gerçekleştirildi. Aynı salonda öğleden sonra "Çiftlikten Sofraya Hayvancılıkta Yeniden Yapılanma" konulu bir panel düzenlendi. Sabah bölümünün ikinci konusu ise "Kanatlılar ve Yumurtacılık" oldu. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Hayvan Yetiştirme Anabilim Dalı öğretim görevlilerinden Prof. Dr. Servet YALÇIN ve YUMBİR - Yumurta Üreticileri Merkez Birliği Genel Sekreteri Dr. Hüseyin SUNGUR sunumlarının ardından katılımcıların sorularını yanıtladılar. Öğleden sonra gerçekleştirilen bir başka bölümde "Kümelenme" ve "İnovasyon" konuları incelendi. TÜSİAD Meslek Örgütleri ile İlişkiler ve Bölgesel Gelişme 43 Bölümü Sorumlusu Ceren AYDIN'ın İnovasyon, Ulusal Kümelenme Politikasının Geliştirilmesi Projesi Ekip Lider Vekili Meral SAYIN'ın Kümelenme sunumlarına özellikle Afyon Sivil Toplum Kuruluşları liderleri ve özel sektör yöneticilerinin ilgisi yoğun oldu. 23 Ekim 2008 tarihinde Tarım ve Hayvancılık sektöründe ilin konuyla ilgili 26 yetkilisinin ve Vali yardımcısı Sn. Niyazi ERKUT’un katılımıyla bir yuvarlak masa toplantısı düzenlendi. Sektörle ilgili gelişmeler, sorunlar ve çözümler ortaya kondu. Modern yöntemlerin benimsenmesi ve üretimin kayıt altına alınması hususları ortak kanıyla belirlendi. Sektörel Diyalog Toplantıları’nın faydaları vurgulanarak tekrarına karar verildi. 31 AYDIN ‘09 Aydınoğulları zamanında şehrin adı Aydın Güzelhisarı olmuş, daha sonra Aydın adını almıştır. Aydın Afrodisyas / AYDIN 32 Şehir, XIV yy. da bugünkü yerine kurularak idari kademelendirme sırasıyla, 1390 yılında eyalet, 1426 yılında sancak, 1811 yılında eyalet, 1850 yılında İzmir’e bağlı sancak olmuştur. A Apollon Tapınağı ydın; tarihin bilinen devirlerinden beri çeşitli uygarlıklara merkez olmuş, antik çağın Afrodisias, Milet, Alinda, Didyma, Nisa, Prien, Magnesia gibi önde gelen kentlerinde sayısız bilgin ve bilge kişiler yetişmiştir. Bugünkü Aydın; kuzeyindeki Top Yatağı sırtında kurulan Tralles Kenti ile birlikte MÖ.2500 yılında Hititler zamanında gelişmiş, VII. yy. da Lydia zamanında da en parlak çağını yaşamıştır. Sırasıyla Neolitik, Kalkolotik, Tunç Çağları ile Frigya, Lidya, Pers, Roma ve Bizans çağlarını, 11711270 yılları arasında Selçuklular, 1270-1307 yılları arasında Menteşeoğulları, 1307-1390 yılları arasında Aydınoğulları, 1390-1922 yılları arasında Osmanlı dönemini yaşamıştır. Selçuklularla birlikte Türk uygarlığının kültür varlığı ve eserleriyle donatılan Aydın, sosyal hizmetler, tarım ve mimaride uygar günlere şahit olmuştur. Aydın’ın Türk egemenliğinde bir yönetim birimi statüsü kazanması 1390 yılında Yıldırım Beyazıt’ın şehzadesi Ertuğrul Bey’in Vali olarak Aydın’a atanmasıyla başlamıştır. Aydınoğulları zamanında şehrin adı Aydın Güzelhisarı olmuş, daha sonra Aydın adını almıştır. Şehir, XIV yy. da bugünkü yerine kurularak idari kademelendirme sırasıyla, 1390 yılında eyalet, 1426 yılında sancak, 1811 yılında eyalet, 1850 yılında İzmir’e bağlı sancak olmuştur. Aydın’ın 1919 yılına kadar sancak şeklinde devam eden bu yönetim şekli, 25 Mayıs 1919-7 Eylül 1922 yılları arasında 40 aya yakın süren işgalden sonra ve Kurtuluş Savaşının kazanılmasıyla birlikte 1923 yılında değişmiş, müstakil vilayet olmuştur. Aydın, orta ve batı kesiminde verimli ovalar, kuzey ve güneyi dağlar ile çevrili Büyük Menderes Havzası üzerinde 8007 km2 lik bir alan üzerine kuruludur. Doğusunda Denizli, batıda Ege Denizi, kuzeyde İzmir ve Manisa, güneyde ise Muğla illeriyle komşudur. Akdeniz ikliminin hakim olduğu İl’de yazlar sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçer. Ortalama sıcaklık 17.6 °C, ortalama yağışlı gün sayısı 80.6, ortalama yağış miktarı 677,5 mm/yıl’ dır. İl, 37°-44’ ve 38°-08’ kuzey enlemleri ile 27°-23’ ve 28°-52’ doğu boylamları arasında yer alır. 33 AYDIN ‘09 NÜFUS, SOSYAL DURUM VE DEMOGRAFİK NİTELİKLER Aydın İli gecekondulaşmadan nasibini almayan nadir illerimizden biri olup, tarım ve turizmin gelişmiş olduğu bir ilimizdir. Son yıllarda başta tarıma dayalı sanayi kolunda olmak üzere tüm sanayi sektöründe önemli mesafeler kat edilmiş ve gelişme süreci de artan bir hızla devam etmektedir. Çalışan nüfusun yarıdan fazlası tarım kesiminden geçimini sağlamaktadır.Yöre halkının kültür seviyesi yüksek düzeydedir. Nüfus Büyüklüğü Ve Nüfus Artışı Son 73 yılda Türkiye’nin nüfusu yaklaşık beş kat artış göstermiştir. Aynı dönemde, Aydın ilinin nüfusu yaklaşık 4,5 kat artış göstermiş ve 2000 yılında 950.757’ye yükselmiştir.1927-2000 döneminde Aydın İlinin nüfusu sürekli artış göstermiştir. Aydın ilinde en düşük yıllık nüfus artış hızı %o8.8 ile 1940-1945 döneminde ve en yüksek yıllık artış hızı ise %o42.2 ile 1950-1955 döneminde gerçekleşmiştir. 1990-2000 döneminde ise ilin yıllık nüfus artış hızı %o 14.2’dir.1927 yılında Aydın ili ülke nüfusu içinde % 1,6’lık bir paya sahip iken, 2000 yılında yaklaşık % 1,4’lük bir paya sahip olmuştur. Bu da Aydın ilinin nüfus artış hızının ülke ortalamasından daha düşük olduğunu göstermektedir. İDARİ DURUM Merkez İlçesiyle birlikte 17 İlçenin yönetim merkezi olan Aydın İlinde 54 belediye, 489 köy, 262 mahalle kuruluşu vardır. İlçe- 34 lerimiz sırası ile Bozdoğan, Buharkent, Çine, Didim, Germencik, İncirliova, Karacasu, Karpuzlu, Koçarlı, Köşk, Kuşadası, Kuyucak, Nazilli, Söke, Sultanhisar ve Yenipazar’dır. İl’in yıllık nüfus artış hızı en yüksek olan ilçesi %056,6 ile Didim iken, en az olan ilçesi ise %0-12,9 ile Yenipazar’dır. Aydın İl Merkezinin şehir nüfus artış hızı %029,2’dir. Aydın İline bağlı ilçelerin şehir nüfusları incelendiğinde, şehir nüfusu en fazla olan ilçenin Nazilli İlçesi, en az olan ilçesi ise Karpuzlu ilçesi olduğu görülmektedir. Yüzölçümü büyüklüğüne göre ilk sırada yer alan Çine İlçesinde nüfus yoğunluğu 56, ikinci sırada yer alan Söke İlçesinde 144 kişi olurken yüzölçümü en küçük olan Buharkent İlçesinde nüfus yoğunluğu 107 kişidir. İl’de bulunan 488 köyden 267’sinin nüfusu 500’ün altında olup köylerin çoğunluğu düşük nüfusa sahiptir. SOSYAL DURUM Ülkemizin sosyo-ekonomik büyümesine paralel gelişme gösteren sanayileşme, kentleşme, toplumsal değişme, nüfus artışı ve yaşanan göçün yarattığı çeşitli sosyal sorunlar yaşanmaktadır. Ortaya çıkan bu sorunlar toplumun her kesimini etkilemektedir. Örneğin; göçlerle birlikte köyleşen kentler ve nüfus artışı, sağlıksız yerleşim merkezlerinin oluşması, artan işsizlik ve yoksulluğa karşın hizmetlerin yetersiz kalması, suça yönelme ve zararlı alışkanlıklar edinme eğilimlerinin artması gibi. İlimizde de gerek nüfus artışı gerekse göç yönünden bu yönde bir gelişme yaşanmaktadır. İlimizde 17 Halk Kütüphanesi mevcuttur. İlimizde İlçeler dahil 48 adet yerel gazete yayımlanmakta, 5 yerel ve bölgesel TV yayın hayatını sürdürmekte, 6 sinema hizmet vermekte olup; İlimiz dahilinde 83 matbaa faaliyet göstermektedir. 1927 yılında Aydın ilinde %19,5 olan şehirde yaşayan nüfusun payı 1935 yılından sonra sürekli bir artış göstererek, 2000 yılında % 51,9’a ulaşmıştır. Son 73 yılda Türkiye’nin nüfusu yaklaşık beş kat artış göstermiştir. Aynı dönemde, Aydın ilinin nüfusu yaklaşık 4,5 kat artış göstermiş ve 2000 yılında 950.757’ye yükselmiştir. İl’de 2000 yılına kadar köy nüfusu fazla iken, ilk kez 2000 yılında şehir nüfusu köy nüfusundan fazla olmuştur. Aydın İlinin toplam nüfusu 950 757 kişi olup, İl nüfusunun % 52’si (493 114 kişi) kentlerde, % 48’i (457 643 kişi) köylerde yaşamaktadır (Tablo ). Nüfus artış hızı binde 14,2 kilometre kareye düşen kişi sayısı 121’dir. 2000 yılı Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre İlin iktisaden faal nüfusu (işgücü) 476 233 kişidir. Bunun 449 981 kişisi iktisaden çalışan nüfus (istihdam) oluşturmakta, 26 252 kişide işsiz olarak görülmekte olup, işsizlik oranı %5.5’dir. Aktif nüfusun % 28’i tarım sektöründe, % 8’i devlet hizmetlerinde, % 9’u imalat sanayiinde, % 30’u toptan ve perakende ticaret, % 12’si inşaat sektöründe ve geri kalan % 13’ü ise diğer işlerde çalışmaktadır. Aydın ilinde, çalışma çağındaki nüfus olarak kabul edilen 12 ve daha yukarı yaştaki nüfus, toplam nüfustan daha hızlı artmaktadır. İşgücündeki nüfusun artış hızı ise 12 ve daha yukarı yaştaki nüfustan daha düşüktür. 1980-2000 döneminde 12 ve daha yukarı yaştaki nüfusun yıllık artış hızı %o22.3 iken, işgücündeki nüfusun yıllık artış hızı %o19.6 olarak gerçekleşmiştir. İlimizde 17 Halk Kütüphanesi mevcuttur. İlimizde İlçeler dahil 48 adet yerel gazete yayımlanmakta, 5 yerel ve bölgesel TV yayın hayatını sürdürmekte, 6 sinema hizmet vermekte olup; İlimiz dahilinde 83 matbaa faaliyet göstermektedir. Folklorumuzun kökü; engin bir kültürün, eğitimin, bilimin kaynağıdır. Onda her şeyin güzelini, incesini buluruz. Bu yer, bu folklorun otağı, efesi ile anılır. Ve denir ki her zaman : “Efeler Diyarı Aydın...” Efeler, zeybeklerin başı ve yöneticisi idi. Aydın’ın folklor yaşamında yer eden başlıca efeler olarak Yörük Ali Efe, Demirci Mehmet Efe, Kıllıoğlu Hüseyin, Kozalaklı Mehmet Efe, Mesutlulu Mestan Efe, Sökeli Ali Efe, Danişmentli İsmail Efe, Zurnacı Ali Efe, Sancaktadır Ali Efe, Tekeli İsmail Efe, Orhaniyeli Kara Durmuş Efe, Giritli Cafer Efe’yi saymak mümkündür. Folklor, Aydın’ın geleneklerini ortaya koymuş, kendisine özgü biçimini vermiş, ancak ilin ekonomik koşulları, iş ve işe dayanan hareketliliği, ulaşım olanaklarının kolaylığı nedeni ile çevre illerinin de karakterlerini benliğine almış ve böylece folklorunu başlı başına daha derin biçimde işleyememiştir. Örneğin Muğla ve Denizli illerine ilişkin bazı özellikler Aydın’ın folkloruna da karışmıştır. Harmandalı, Tavas Zeybeği, Somalı Zeybeği, Bengi Zeybeği gibi. Kuşadası Deniz Hudut Kapısından Mayısı 2007 itibariyle 103.874 kişi günübirlik giriş-çıkış yapmış, yine aynı dönemde 149 gemi girişi, 200 motor girişi gerçekleşmiştir. İlimizde 190 adet faal seyahat acentesi, 5 adet yat işletmesi mevcuttur. Giriş yapan turistlerin milliyetlerine göre sıralaması ise Amerika, Fransa, İngiltere, Belçika ve Hollanda’dır. İl genelinde 70.578 adet turizm işletme belgeli yatak kapasitesi mevcuttur. İlin turizm potansiyeli deniz, termal, gençlik, kültür ve sanat, ekoturizm türleri şeklinde sıralanabilir. EKONOMİK DURUMU Tarım (Bitkisel Üretim) B.Menderes Irmağının suladığı bereketli ovalar üzerinde 831.900 ha alanda kurulu olan İlimiz, sahip olduğu toprak ve su kaynaklarının zenginliği ve Akdeniz İklimi sayesinde her türlü bitkisel üretimin yapılması gibi önemli bir tarım potansiyeline sahiptir. İl topraklarının %47,50’sini oluşturan 395.494 hektar alanda tarımsal üretim yapılır. Geriye kalan arazilerin 298.000 hektarı orman, 47.466 hektarı çayır-mera, 14.271 hektarı göl-bataklık, 76.669 hektarı tarım dışı arazilerdir. Sulanabilir nitelikteki 252.486 hektar alanın %68’lik kısmı olan 173.173 35 AYDIN ‘09 Ülkemizin ihraç ettiği incirin %65’i Aydın’da üretilir. Aydın, kaliteli incir üretimi ve kapasite üstünlüğü ile Türkiye incir üretiminde ilk sırada yer alır. Türkiye’nin incir merkezi olan Aydın İl sınırları içerisinde 258 yerleşim biriminde incir tarımı y a p ı l m a k t a d ı r. Aydın’da 6,4 milyon adet incir ağacı bulunmaktadır. 36 hektarında sulu tarım yapılır. Üretimde küçük ve orta boy işletmelerin ağırlığı görülür. Tarımın hemen her dalında faaliyet gösterilir. Sanayi bitkilerinin yanı sıra tarla, bağ ve bahçe ürünleri yetiştiren işletmeler fazladır. İlin en çok katma değer yaratan bitkisel ürünleri pamuk, zeytin, incir ve kestanedir. İlimiz, zeytin, incir, kestane üretiminde Türkiye genelinde 1. sırada, pamuk üretiminde Şanlıurfa’dan sonra 2.sırada yer almaktadır. Aydın ilinin sahip olduğu 395.494 hektarlık tarım arazisi içinde 199533 ha ve %50 pay ile zeytin ve meyvelikler en geniş alanı kaplar. Bunu 109361 ha ve %28 payla sanayi bitkileri, 41032 ha ve %10 pay ile hububat, 13100 ha ve %4 pay ile sebze bahçeleri izler. Geri kalan 32.468 ha arazi %8 değişik şekillerde kullanılır. Aydın İli toprak, iklim, topografik yapı ve ekolojik özellikleri ile polikültür tarıma elverişlidir. Tarımın her kolunda yetiştiriciliğin yapılabildiği güçlü bir potansiyele sahiptir. 959.757 olan genel nüfusun % 48’i köylüdür. Şehirde yaşayan nüfusun bir kısmının da tarımla uğraştığı göz önüne alındığında, toplam nüfusun % 55’i geçimini tarımdan sağlamaktadır. Ekonomik hayatın temelini oluşturan tarımın ağırlığı İlde, sanayi ve ticaret sektöründe de yoğun olarak hissedilir. Sanayi tesislerinin üretiminin % 90’ı doğrudan veya dolaylı olarak tarıma dayalıdır. İlimizin ülkemiz tarımsal üretimindeki payı % 3.5 civarındadır. Tarım sektörü içinde, bitkisel üretim, hay- vancılık, balıkçılık önemli alt sektörlerdir. Bitkisel üretimde en önemli ürünler, pamuk, incir, zeytin, kestane ve narenciyedir. İlimiz son yıllarda hayvancılık alanında da atılım içine girmiştir. Pamuk: Aydın pamuk üretimi yönüyle GAP kapsamında bulunan illerin oluşturduğu bölgeden sonra yer alır. Bugün İlimizde pamuk üretimi 2006 yılında 235.767 ton olarak gerçekleşerek en fazla katma değer yaratan sektör olma konumunu sürdürmüştür. Pamuk ile ilgili iplik, tekstil, yağ ve yem gibi sanayilerin İlimizde yeterince gelişmemiş olması pamuğun İl ekonomisine yeterince katkı sağlayama- masına neden olmuştur. Kütlü olarak il dışına çıkan pamuk; küspe, yağ ve yem olarak geriye dönmektedir. Bu konularda yapılacak yatırımlar İlimizde tekstil, yağ ve yem sanayinin dolayısıyla hayvancılığın gelişmesini ve işgücü istihdamının artmasını sağlayacaktır. İncir: Türkiye, dünyanın en önemli taze incir üretici ülkesi olmasının verdiği bir avantajla, kuru incir üretiminde ve ihracatında da lider ülke konumundadır. Ülkemiz, dünya taze incir üretimi ile kuru incir üretiminin yarısından fazlasını karşılamaktadır. Ülkemizin ihraç ettiği incirin %65’i Aydın’da üretilir. Aydın, kaliteli incir üretimi ve kapasite üstünlüğü ile Türkiye incir üretiminde ilk sırada yer alır. Türkiye’nin incir merkezi olan Aydın İl sınırları içerisinde 258 yerleşim biriminde incir tarımı yapılmaktadır. Aydın’da 6,4 milyon adet incir ağacı bulunmaktadır. Bu ağaçlardan elde edilen taze incir miktarı yılda ortalama 140170 bin ton arasında değişmekte ve bu miktarın yaklaşık %90’ı kuru incir olarak işlenmektedir. Aydın’ımız ile özdeşleşen kuru incirimiz dünya çapında üne sahiptir. İlimiz, ülkemizde kuru incir üretim ve ihracatında 1’nci durumdadır. Kuru incirde İl olarak 45.000 ton civarında yıllık üretim, 20.000 ton civarında değişen yıllık ihracatımız vardır. 2005 yılında 191.008 ton, 2006 yılında 205.399 ton yaş incir üretilmiştir. Kurutmalık incirin ticari anlamda yetiştiriciliği tümüyle Aydın dağlarının her iki yöndeki yamaçları ile kır-taban ve taban arazilerde yapılmaktadır. Bu bölgelerimizin; ekolojik koşulları özellikle meyvenin olgunlaşma dönemindeki sıcaklık, nem ve rüzgar durumu kaliteyi olumlu yönde etkilemektedir. Zeytin: İlimizin ikinci önemli ürünü zeytindir. Binlerce insanın geçim kaynağı olan zeytin ve zeytinyağı Akdeniz mutfağının ve insan sağlığının vazgeçilmez zenginlikleridir.Türkiye zeytin ağacı sayısının %23’ünü oluşturan 20.977.170 adet zeytin ağacı varlığımızdan yaklaşık 575.858 ton zeytin 2006 yılında üretilmiştir. Bilindiği gibi zeytinde “var yılı-yok yılı” (periyozite) olayı nedeni ile bir yıl fazla, bir yıl az ürün alınmakta bu nedenle, 2005 yılında 104.965 tonluk bir üretim gerçekleşmiştir. Zeytin üretiminde her yıl ürün elde etmek için geleneksel hasat yöntemine alternatif olabilecek mekanik hasat tekniklerin kullanılması İl’de amaçlanmıştır. Mekanik hasat yöntemlerinin daha elverişli kullanılabilmesi amacıyla uygun ağaç formlarının elde edilmesi ve makine üretiminin teşvik edilerek, üreticiye düşük maliyetle makine temininin sağlanması gerekmektedir.Ayrıca, İl ekonomisinde önemli bir yer tutan ve 153.479 hektarda yapılan zeytin üretiminde istikrarlı bir ürün elde etmek için bakım, budama, ilaçlama çalışmaları yapılmaktadır. Kestane: İlimizde kestane yetiştiriciliği ekolojik şartların elverişliliğine rağmen dağlık bölgelerde ve yaylalarda, özellikle kuzeye bakan yamaçlarda oldukça yaygındır. İlimiz, kestane üretiminde de ülkemizde 1’nci sırada yer almaktadır. 2006 yılında 19.850 ton üretim gerçekleştirilmiştir. Kestanenin işlenebilmesi, kestane şekeri ve bunun değerlendirilebilmesi için gereken sanayisi ilimizde mevcut değildir. Kestane Aydın’da yetişmekte, Bursa’da kestane şekeri haline gelmektedir. Böyle bir tarımsal sanayinin ilimizde yaygınlaşması, üreticilerimiz açısından oldukça karlı hale gelecektir. Tarımsal üretimde ilin diğer kaynakları sebze ve meyve üretimidir. Meyve ve sebzeler gerek tarım bahçelerinde gerekse seralarda örtü altında yetiştirilerek dünyanın dört bir yanına ihraç edilir. Hayvancılık Kırsal ekonomik yapının önemli ve ayrılmaz bir parçası olan hayvancılık sektörüne, ülke kalkınmasında olduğu gibi bölge ve il bazında da önemli iktisadi fonksiyonlar yüklenmiştir. Bunlar sanayi sektörüne girdi sağlama, kırsal alandan göçü önleme, sektör içinde ve diğer sektörlerde yeni istihdam sahası yaratma şeklinde sıralanabilir. Aydın’da tarımsal işletme olarak adlandırdığımız hane halkının %85’i bitkisel ve hayvansal üretimi birlikte yapmakta, yalnız hayvansal üretimde ihtisaslaşmış hane halkı sayısı %15’lik bir kısmı teşkil etmektedir. Polikültür üretim yapısının ağırlıklı olduğu İlimizde hayvansal üretimde ihtisaslaşma düzeyi ve hayvan varlığı ekonomik kalkınmayı başarmak için önemli bir potansiyel olarak karşımıza çıkmaktadır. Aydın ilinde toplam tarım üretimi içindeki payı %24’e yükselen hayvancılık sektöründe; büyükbaş hayvan varlığına baktığımızda 2006 yılı itibarı ile sayının 271.231’e, küçükbaş varlığının ise 191.743’e ulaştığı görülür. Süt üretiminde ise; pazarda satılan veya il dışına çıkan süt miktarı belli olmadığı ve tüm hayvanlar kayıt altına alınmadığı için süt üretiminin kesin miktarı belli değildir. SANAYİ VE TİCARET Ekonomik potansiyeli oldukça yüksek olan Aydın; coğrafi konumunun sağladığı ulaşım avantajı, hammadde kaynaklarına yakınlığı, organize sanayi bölgeleri, nüfusun genç ve nitelikli oluşu gibi nedenlerle turizm, tarım ve hizmet sektörleri ile sanayileşme bakımından gelişen ve yükselen bir konumdadır. İl’de Ticari ve Sanayi Örgütlenmeler İlimizde 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununa tabi 1131 adet Konut Yapı Kooperatifi, 46 adet Tarım Satış Kooperatifi ve diğerleri ile birlikte 1650 kooperatif faal ve tasfiye halindedir. 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanununa tabi 695 Anonim Şirket, 5500 adet Limited şirket, 5590 sayılı Odalar ve Borsalar Kanununa tabi 5 adet Ticaret Odasına kayılı 14.756 üye, 1 adet Sanayi Odasına kayıtlı faal 512 üye, 3 adet Ticaret Borsasına kayıtlı 561 üye mecvut olup; 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununa tabi 89 Odaya kayıtlı yaklaşık 40.000 esnaf bulunmaktadır. 18 KSS’de 5433 işyerinde 10025 kişi çalışmaktadır. Organize Sanayi Bölgeleri İlimizde halen faaliyet halinde olan 2 adet Organize Sanayi Bölgesi mevcut olup, bunlar 37 AYDIN ‘09 bilya, ziraat aletleri, kimya, ambalaj, jant, mermer, plastik ve hazır beton tesisi olarak üretimlerini sürdürmektedirler. 12 adet tesisin inşaatı devam etmektedir. Proje aşamasındaki fabrika sayısı 3 adettir. İsdihdam edilen iş gücü sayısı 1950 kişidir. 1500 m3/gün kapasiteli 1. kademe arıtma tesisi inşaatı 2000 yılında kendi imkanlarıyla tamamlamıştır. Aydın II. (ASTİM) Organize Sanayi Bölgesi ; Aydın I. (Umurlu) OSB ve Aydın II. (ASTİM) OSB’dir. Ayrıca gerçekleştirme çalışmaları devam eden 5 adet daha OSB projeleri vardır. Bunlar da; Söke OSB, Ortaklar OSB, Çine OSB, Nazilli OSB, Buharkent OSB. dir. Tüm O.S.B.lerin kendi yönetim birimleri mevcuttur. 2006 yılı itibariyle Aydın ve Astim Organize Sanayi Bölgeleri işletmede olan fabrika sayısı 134’ye yükselirken, istihdam edilen kişi sayısı tahminen 5750’ye ulaşmıştır. Aydın I. (Umurlu) Organize Sanayi Bölgesi; İlimizin ilk Organize Sanayi Bölgesi olup, 1107 dekar büyüklüğe sahiptir, Alt yapısı 1996 yılında tamamlanmıştır. Bölgede 62 adet sanayi parseli bulunmaktadır ve tamamının tahsisi yapılmıştır. Tahsisi yapılan parsellerde 44 adet sanayi tesisi gıda, tekstil, mo- 38 530 hektar alana sahip olup, 750 hektara kadar genişleyebilecektir Endüstri Bölgesine dönüştürülmesi talebi vardır. Halen 90 adet orta boy işletme, mermer karo, çimento hazır beton, mobilya, sabun-deterjan hammaddesi, tekstil, tekstil makineleri, hidrolik makine, zeytinyağı sıkma makineleri, plastik doğrama, pamukyağı kombina, tuğla, karoser imalatı, kızgın yağ ve kalorifer kazanı, elektrik makineleri imalatı gibi alanlarda faaliyetlerini sürdürmektedir. Şu anki işletmede olan fabrika sayısı 90, inşaat halindeki fabrika sayısı 12, proje aşamasındaki parsel sayısı 10 dur. Toplam parsel sayısı 132 olup, 3800 kişilik istihdam sağlanmaktadır. 3) Söke Organize Sanayi Bölgesi ; 1996 yılında kurulan ve Söke Çimento Fabrikasının güneyinde 1850 dekar alan üzerinde kurulacak olan OSB arazisi ile ilgili jeolojik, jeoteknik etütleri ve imar planı yapımı tamamlanmıştır. Onaylanan imar planı sonucunda değişik büyüklüklerde 89 adet sanayi parseli oluşturulmuştur. 2004 yılı ikinci yarısında revize programı alınmıştır. 2005 yılı yatırım programında yer almak üzere başvuruda bulunmuşlardır. Emin adımlarla ilerleyen Söke OSB’nin önünde hiçbir engel kalmamış ve hemen yatırım yapılabilecek hale gelmiştir. Verimli tarım arazilerinin korunması, planlı ve düzenli sanayinin oluşması, tarımın ve sanayinin gelişmesi, 12 ile 15 bin kişiye iş imkânı için Söke OSB model olabilecek konumdadır. 4) Ortaklar Organize Sanayi Bölgesi; 1997 yılında kurulan ve Ortaklar Öğretmen okulu yakınında, Karakovan mevkiinde 1680 dekar alana sahip olan OSB ile ilgili olarak kamulaştırma çalışmaları devam etmekte olup, sanayicilerin arsa talepleri ile ilgili başvuruları kabul edilmektedir. Belirlenen alanın mülkiyetinin yaklaşık %75’i (1150 dekar) hazineye aittir. Alt yapı çalışmalarına Haziran 2006 itibarıyla başlanmıştır. % 80 hazine parsellerinin alımı çalışmaları devam etmekte olup, alanın % 20 ‘sini oluşturan şahıs parsellerinin alımı için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından kamulaştırma kararı çıkmıştır. BOTAŞ Genel Müdürlüğüne 06.04.2004 tarihinde yapılan müracaat sonucunda doğalgaz iletim hattı güzergahında Ortaklar OSB’ye de doğalgaz verilmesi, OSB girişine bir takeoff vanası bırakılması uygun görülmüştür. Arazi ile ilgili jeolojik ve jeoteknik etüd vizesi Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından verilmiştir. 5) Çine Organize Sanayi Bölgesi; 04.04.2000 tarihinde yer seçimi yapılmış olup, Karpuzlu yolu üzeri Molla Hasan sırtlarında 2300 dekar alan OSB yeri olarak seçilmiştir. Kamu yararı kararı Bakanlıkça onaylanmış olup, zemin etüdü çalışmaları halen Bakanlık elemanlarının gözetiminde devam etmektedir. 6) Nazilli Organize Sanayi Bölgesi ; 1300 dekar (1.300.000 M2) üzerine kurulacak olan Nazilli Organize Sanayi Bölgesinin günümüz itibariyle, yaklaşık 1200 dekarlık kısmı rızai alım yöntemi ile satın alınmış ve tapuları OSB Tüzel Kişiliği adına tescillendirilmiştir. Görüldüğü üzere % 97’si kamulaştırılan bu alanda sadece 2 adet taşınmaz (Toplam 70 dekar arazi) için Yürütmenin durdurulması istemiyle Aydın Bölge İdare Mahkemesinde dava açılmış olup, bu davalar henüz kesinleşmemiştir. Bu iki dava ile birlikte, Devlet Su İşlerinin yaklaşık 45 dekarlık arazisinin satın alınması, gene DSİ. ye ait kanaletlerin güzergahlarının değiştirilmesi işlemleri ile tüm Altyapı Projelerinin yapılması çalışmaları devam etmektedir. 7) Buharkent Organize Sanayi Bölgesi ; 24.10.2000 tarihinde yer seçimi komisyonunca yer seçimi yapılmış olup, Taşbuzağıkırı mevkiinde 950 dekarlık alan OSB yeri olarak seçilmiştir. Müteşebbis Heyet İl Özel İdaresi ve bu amaçla kurulmuş olan Kooperatif tarafından oluşturulmuştur. Kamu yararı kararı, Jeolojik ve Jeoteknik Etüd projeleri Bakanlıkça onaylanmış ve imar planları da onay için Bakanlığa sunulmuştur. DİĞER GELİR KAYNAKLARI Dünyanın klasik enerji kaynaklarının kısıtlı oluşuna rağmen, nüfus ve sanayileşmedeki artışın bir sonucu olarak enerjiye olan talep de sürekli artmaktadır. Bu anlayışla tarım, turizm ve sanayi sektöründe kullanılmak üzere jeotermal ve rüzgar enerjisi gibi alternatif enerji kaynakları araştırılmaktadır. Jeotermal Enerji Aydın’ın en önemli yer altı zenginliği jeotermal enerji kaynaklarıdır. Birçok yöremizde olmakla birlikte özellikle GermencikÖmerbeyli jeotermal sahası 230°C ile Türkiye’de en yüksek sıcaklığa sahip jeotermal enerji sahasıdır. Ayrıca potansiyel bakımından da ülkemizin en zengin jeotermal alanıdır. Germencik-Alangüllü, Kuşadası Davutlar ve Merkez İmamköy’deki jeotermal kaynaklar termal turizme, Germencik Ömerbeyli, Aydın Ilıcabaşı, Aydın Yılmazköy, Sultanhisar Salavatlı bölgelerindeki jeotermal kaynaklar ise kent ısıtması ve soğutması için uygun yatırım alanlarıdır. Bu alanların değerlendirilmesi yönünde ilk adımlar atılmıştır. Sultanhisar Salavatlı’da özel sektöre ait 8,5 Megawatt gücünde Jeotermal elektrik santrali, Türkiye’nin ilk özel sektör jeotermal elektrik santrali olup, toplam 15.450.000.-USD tutarındaki yatırımı ile elektrik enerjisi üretmektedir. Yine Germencik İlçesinde özel sektörce 100 Megawatt Gücünde Jeotermal Elektrik Santrali kurulumu için çalışmalar sürdürülmekte ve 2007 yılı sonunda elektrik üretimine geçilmesi amaçlanmaktadır. 39 AYDIN ‘09 Rüzgar Enerjisi olarak şişelenerek tüketiciye sunulmakta, ilimiz sanayisindeki yeri, artan üretimle beraber gelişme göstermektedir. Bu kaynakların geliştirilerek daha modern tesislerin kurulması, istihdam ve ekonomiye katkı sağlanması açısından önem taşımaktadır. Doğalgaz ULAŞTIRMA VE ALTYAPI DURUMU Temiz, yenilenebilir, ucuz ve çevre dostu diğer enerji kaynaklarından birisi de rüzgar enerjisidir. Yapılan ölçümler sonucu Söke ve Didim İlçelerindeki rüzgar hızının, rüzgar enerjisi uygulamaları için uygun olduğu tespit edilmiştir. Doğalgazın ülke genelinde yaygınlaştırılması amacıyla etüt Projesi 1999-2000 yıllarında yapılan Güney İletim Hattı güzergahında yer alan İllerimizin (Konya-Isparta-Denizli-Aydın-İzmir) doğalgaza kavuşturulması için Konya-İzmir Doğalgaz İletim Hattı kapsamında Aydın İline doğalgaz verilmesi planlanmıştır. Doğalgaz hattı yapım çalışmalarında Aydın Bölümü tamamlanmış ve şehir içi dağıtım ihalesi de Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun gündemine girmiş bulunmaktadır. Diğer Maden Varlıkları İlin önemli maden varlıkları arasında ise linyit kömürü ve zımpara taşı öncelikli paya sahiptir. Diğer maden varlıklarımız mermer, demir, feldspat, kuvars, kükürt, tuğla-kiremit hammaddesi şeklindedir. Porselen, vitrifiye seramik hammaddesi olan feldspat, potasyum, sodyum ve kuvarsın il’deki üretimi; ülke toplam üretiminin yaklaşık %95’ini oluşturacak şekilde Çine ve yöresindeki maden rezervlerinden karşılanır. Üretilen madenlerin yaklaşık yıllık 500.000-600.000 tonu iç piyasaya 2.500.000 tonu da dış piyasaya satılarak İl ekonomisine katma değer kazandırmaktadır. Çimento Sanayinin önemli hammaddesi olan kaolen, kalker ve kil varlığı nedeniyle çimento sanayi gelişmiştir. İlin bazı ilçe ve köylerinde işletilen kireç taşı ve kil ocakları küçük ölçekli olup, temel olarak inşaat malzemeleri sanayine hammadde üretmektedirler. Yine yer altı kaynaklarımızdan olan memba suları, içme suyu 40 Aydın, coğrafi konumu ile demiryolu, deniz ve hava taşımacılığı imkanlarına sahip bir İl olmasına rağmen ticari yük ve yolcu taşımacılığında ağırlık karayolundadır. 760 km. uzunluğundaki Aydın İli yol ağını; İzmir-Aydın otoyolunun ilimiz sınırları içerisinde bulunan 73 km’si, 309 km. uzunluğundaki devlet yolu ve 378 km. il yolu oluşturmaktadır. Ayrıca 233 km ağ dışı turistik yol ağı mevcuttur. İl sınırları içinde 135 km uzunluğunda demiryolu ağı vardır. Demiryolu ağı 2 hattır. Birinci hat Buharkent-Ortaklar Demiryoludur. Bu hattın uzunluğu 112 km dir. İkinci hat ise OrtaklarSöke demiryoludur. Bu hattın uzunluğu da 23 km dir. Her iki hat üzerinde yük ve yolcu taşımacılığı günlük olarak yapılmaktadır.Kuşadası Limanı yat ve yolcu gemisi trafiği yönünden önemli bir hudut kapısı olma niteliğini taşımakta, yaz sezonu boyunca binlerce turist gerek gemi gerekse yat ile giriş-çıkış yapmaktadır. Kuşadası Limanının gemi kabul kapasitesi 2.400 gemi/yıldır. Ayrıca, 1993 yılında faaliyete geçen 1435 m pist uzunluğuna sahip Aydın-Çıldır Havaalanı küçük tip uçakların iniş yapabileceği özelliktedir. 1866 yılında ülkemizde ilk olarak inşa edilen Aydınİzmir Demiryolu Hattı’nın 135 km’lik bölümü ilimiz sınırları içerisinde kalmaktadır. Demiryolu ağı 2 hattır. Birinci hat Buharkent-Ortaklar Demiryoludur. İkinci hat ise Ortaklar-Söke demiryoludur. Bu hattın uzunluğu da 23 km dir. Her iki hat üzerinde yük ve yolcu taşımacılığı günlük olarak yapılmaktadır. SAĞLIK İlimizde; 14 Hastane(10 Devlet, 3 Özel, 1 Tıp Fak. Eğt. Arş. ve Uyg. Hastanesi) 1 Ağız ve Diş sağlığı Merkezi, 1 Kanser Erken Teşhis ve Tanı Merkezi, 2 Hemogloinopati Merkezi 4 Ana Çocuk Sağlığı - Aile Planlaması Merkezi, 5 Verem Savaş Dispanseri, 100 Sağlık Ocağı, 138 Köy Sağlık Evi, 4 Halk Sağlığı Laboratuvarı Mevcuttur. Sağlık hizmetleriyle ilgili temel veriler aşağıda tablolar halinde verilmiştir. ÇEVRE İlimizin yüzölçümü 815.220 ha’dır. Bu alanın % 37’si ormanlık alanla kaplıdır. 299.825 ha bu ormanlık alanın 169.908 ha koru, bozuk koru; 129.9177 ha baltalık ve bozuk baltalıktır. 1963 yılında tesis edilen ve ilimiz ağaçlandırma ve erozyon sahalarında kullanılan fidanların üretildiği 66 dekarlık geçici Aydın Orman Fidanlığı mevcuttur. Bugüne kadar ilimizde 85 adet toplam 18.000dekar alanda gerçek ve tüzel kişilere özel ağaçlandırma izni verilmiş ve tesis edilmiştir. İlimizde 339 orman köyü bulunmaktadır. Orman Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre 153 adet 31 madde, 186 adet 32 madde; Orköy Genel Müdürlüğü Kayıtlarına göre 101 adet orman içi köy ile 238 adet ormana bitişik köy bulunmaktadır. Söz konusu 101 adet orman içi köyde 43.769 kişi , 238 adet ormana bitişik köyde ise 134.140 kişi olmak üzere toplam 177.909 kişi yaşamaktadır. Dilek Yarımadası - B. Menderes Deltası Milli Parkı: Dilek Yarımadası ve B. Menderes Deltası Milli Parkı toplam alanı 27.675 Ha.’dır. Milli Park 6’sı endemik, 804 bitki türü, 28 çeşit memeli, 27 çeşit sürüngen, 255 kuş türüne Milli Parkı günübirlik olarak 2007 yılı ilk 5 ayı Mayıs ayı sonu itibariyle yerli ve yabancı 15.000 kişi ziyaret etmiştir. Bafa Gölü Tabiat Parkı: Aydın ve Muğla İlleri sınırları içinde kalan Bafa Gölü 1994 yılında Tabiat parkı ilan edilmiştir.Tabiat parkı’nın toplam alanı 12.281 Ha. ‘dır. Tavşanburnu Mesire Yeri (A Tipi), 18.6 Ha.’lık bir alanda kurulmuştur. Didim’e 6 km. uzaklıktadır. Günlük 2500 kişi/gün ziyaretçi ve 250 adet/ gün çadır-kamp kapasitelidir. Kesedağı Mesire Yeri (B Tipi), Kuşadası İlçe Merkezine hakim bir tepede olup bitki örtüsü ve manzara özellliğine sahiptir, 2002 yılında tesis edilmiştir. Ege Fikir Önderleri EGEV’in üyesi bulunan illere dönük olarak hazırladığı programlar kapsamında aday üye statüsünde bulunduğumuz Avrupa Birliği konusunda seminerler verimdi. Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği Eğitimi başlığı altında yapılan toplantılar Philip Morris/Sabancı’ın destekleri ile gerçekleştirildi. Bu kapsamda 29-30 Mart 2006 tarihlerinde yapılan eğitimde 176 kişilik katılım sağlanırken iki günlük eğitimin ilk gününde Prof. Dr. Haluk GÜNUĞUR Avrupa Bütünleşmesine Giden Yol, AB’nin Genişlemesi, Avrupa Birliği’nin Kurumsal Yapısı, Avrupa Anayasası, Türkiye-AB İlişkileri konusunu anlattı. İkinci gün yapılan eğitimlerde ise Prof. Dr. Canan BALKIR AB’nin Ticaret Politikası, Ortak Gümrük Tarifesi, Koruma Tedbirleri, Sektörel Uygulamaları; Prof. Dr. İge PINAR AB’nin Turizm Politikaları, Türkiye’nin Uyması Gereken Kurallar; Doç. Dr. Yaşar UYSAL, AB’nin Tarım Politikası Oluşumu ve Esasları, AB Pazar ve Fiyat Politikaları, Tam Üyeliğin, Türk Tarımına Olası Etkileri; Yrd. Doç. Dr Esin TAYLAN AB’nin Rekabet Hukuku Politikası, Gümrük Birliği ve Rekabet Kuralları, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunu’nun amacı, yapısı, muhatapları ve Uygulamaları, Muafiyet, Hakim Durumun Belirlenmesi; Yrd. Doç. Dr. Berna KIRKULAK AB’nin KOBİ’ler ve Rekabet Politikası, Girdi Maliyetleri, Krediler, Çin Faktörü, Kur Riskinden Korunma, AB Fonlarından Yararlanma, E-ticaret, Rekabet Stratejileri konularında katılımcıları aydınlattılar. Avrupa Birliği Sektörel Etki Analizleri EGEV’in üyesi buluna illere dönük katkıları ve Philip Morris/Sabancı’nın bir sosyal sorumluluk projesi olarak ortaya çıkan Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği eğitim programlarımıza gösterilen ilgi yeni projeleri de beraberinde getirdi. Ege’nin her ilinde temasta bulunduğumuz yerel odakların güçlü desteği, seminerler sırasında ortaya atılan yeni fikirler ve öneriler, bölge illerinin sorunlarına yönelik yeni çözümlemelerin araştırılması istekleri, bizi bu sosyal sorumluluk projelerini genişleterek sürdürme konusunda teşvik etti. Avrupa Birliği’ne katılımın tamamlanması ile sektörlerde oluşacak etkilenmeyi inceleyen yeni eğitim programımız Avrupa Birliği Sektörel Etki analizleri Eğitim Programı KOBİ, Rekabet, Lojistik, Tarım ve Hayvancılık, Turizm, Standartlar ve İnovasyon konularını içerecek şekilde hazırlandı. 12 Mart 2008 günü Aydın’da yapılan eğitimde Prof.Dr. Yaşar UYSAL AB’ye Uyum Sürecinde Türk Tarımının Bugünkü Konumu, Sumer TÖMEK BAYINDIR (TE-TA Tarım) Modern Hayvancılık İşletmeleri ve AB ile Rekabet, Dr. Fatma Tunç KÖPRÜLÜ ise AB ile Rekabet konularında eğitim ve seminer verildiler. 41 AYDIN ‘09 EGE EKONOMİYİ GELİŞTİRME VAKFI AYDIN İLİ ÇALIŞMALARI EGE BÖLGESİ GELİŞİM PROJESİ 2000 – 2005 Aydın Stratejik Hedef Toplantısı Aydın Önceliklendirme Toplantısı Bölgesel Diyalog Konferansı - Afyon Tarım ve Hayvancılık Sektör Toplantısı - Aydın Turizm Sektör Toplantısı -Marmaris Jeotermal Sektör Toplantısı - Kuşadası Madencilik Sektör Toplantısı – Kuşadası 14/15 Aralık 2002 30 Mart 2003 4/6 Temmuz 2003 2/3 Nisan 2005 16/17 Nisan 2005 14/15 Mayıs 2005 14/15 Mayıs 2005 40 Katılımcı ile yapılmıştır. 35 Katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 84 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 57 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 54 katılımcı ile yapılmıştır Üye illerden 29 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 30 katılımcı ile yapılmıştır. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006 Avrupa Birliği Bilgilendirme Semineri 29/30 Mart 2006 176 katılımcıya sertifika verilmiştir. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008 Tarım ve Hayvancılık AB Uyum Semineri Tarım ve Hayvancılık Yuvarlak Masa Toplantısı 12 Mart 2008 20 Kasım 2008 EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006 EGEV’in üyesi olan illere dönük olarak hazırladığı programlar kapsamında aday üye statüsünde bulunduğumuz Avrupa Birliği konusunda seminerler verildi. Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği Eğitimi başlığı altında yapılan toplantılar Philip Morris/Sabancı’nın destekleri ve ESİAD işbirliği ile gerçekleştirildi. Bu kapsamda 29-30 Mart 2006 tarihlerinde yapılan eğitimde 176 kişilik katılım sağlanırken iki günlük eğitim ilk gününde Prof.Dr. Haluk GÜNUĞUR Avrupa Bütünleşmesine Giden Yol, AB’nin Genişlemesi, Avrupa Birliği’nin Kurumsal Yapısı, Avrupa Anayasası, Türkiye-AB İlişkileri konularını anlattı. İkinci gün yapılan eğitimlerde ise Prof. Dr. Canan BALKIR AB’nin Ticaret Politikası, Ortak Gümrük Tarifesi, Koruma Tedbirleri, Sektörel Uygulamaları; Prof. Dr. İge PIRNAR AB’nin Tu- 100 Katılımcıya sertifika verilmiştir. 36 katılımcı ile yapılmıştır. rizm Politikaları, Türkiye’nin Uyması Gereken Kurallar; Doç.Dr. Yaşar UYSAL AB’nin Tarım Politikaları, Tam Üyeliğin Türk Tarımına Olası Etkileri; Yrd.Doç.Dr. Esin TAYLAN AB’nin Rekabet Hukuku Politikası, Gümrük Birliği ve Rekabet Kuralları, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun Amacı, Yapısı, Muhatapları ve Uygulamaları, Muafiyet, Hakim Durumun Belirlenmesi; Yrd.Doç. Dr. Berna KIRKULAK AB’nin KOBİ’ ler ve Rekabet Politikası, Girdi Maliyetleri, Krediler, Çin Faktörü, Kur Riskinden Korunma, AB Fonlarından Yararlanma, E-ticaret, Rekabet Stratejileri konularında katılımcıları aydınlattılar. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008 EGEV’in üye illerdeki faaliyetine dayalı olarak Philip Morris/Sabancı’nın bir sosyal sorum- luluk projesi olarak başlattığı Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği eğitim programının EGEV Üyesi olan illerde gördüğü ilgi yeni ortak projeleri de beraberinde getirdi. EGE’ nin her ilinde temasta bulunduğumuz yerel odakların güçlü desteği, seminerler sırasında ortaya atılan yeni fikirler ve öneriler, bölge illerinin sorunlarına yönelik yeni çözümlemelerin araştırılması istekleri, bizi bu sosyal sorumluluk projelerini genişleterek sürdürme konusunda teşvik etti. 12 Mart 2008 günü ESİAD işbirliği ile Aydın’da yapılan eğitimin ilk bölümünde Prof. Dr. Canan BALKIR Türkiye-AB ilişkilerinin kısa tarihçesi, AB’ye üyelik süreci, müzakereler, Türkiye’yi diğer aday ülkelerden farklı kılan unsurlar, Gümrük Birliği’nin etkileri, üyelik sürecinde temel kaygılar ve tartışmalar konularındaki sunumunu yaptı. Katılımcıların AB üyeliğinde Türkiye’nin önüne çıkarılan engeller konusundaki soruları Prof. Dr. BALKIR tarafından üye ülkelerin katılım sürecinden örnekler verilerek yanıtlandı. Öğleden sonraki bölümdeyse Prof. Dr. Yaşar UYSAL; tarım ve hayvancılığın önemi, AB ve Türkiye ekonomisinde tarım, Türkiye ve AB’de tarımın genel olarak karşılaştırılması, AB’de hayvancılığa ilişkin düzenlemeler, tam üyelik sürecinde Türkiye’de hay- vancılık, ulusal program ve ilerleme raporlarında hayvancılık, AB’ye uyum sürecinde gelinen nokta ile AB’ye uyum için hayvancılık sektöründe yapılması gerekenleri kısaca özetledi ve katılımcıların sorularını yanıtladı. Aynı bölümde sektörü temsilen bir konuşma yapan TE-TA Tarım’dan Sumer TÖMEK, hayvancılık ve ona bağlı tarımsal sanayinin geleceğin en önemli sektörlerinden biri olduğunun altını çizerek, sektördeki deneyimlerini katılımcılarla paylaştı. Günün son oturumu Türk Standartları Enstitüsü’nde görev yapmakta olan Dr. Fatma Tunç KÖPRÜLÜ’nün “Standartlar & CE İşareti” çerçevesinde yaptığı standart ve standardizasyon, TSE ve ulusal standardizasyon, uluslararası ve bölgesel standardizasyon ve belgelendirme faaliyetleri konularını ele aldığı sunum ile sona erdi. 20 Kasım 2008 tarihinde Tarım ve Hayvancılık sektöründe ilin konuyla ilgili 36 yetkilisinin, Vali yardımcısı Sn. Mehmet ÖKSÜZ’ün ve Aydın Milletvekili Sn. Mehmet ERDEM katılımıyla bir yuvarlak masa toplantısı düzenlendi. Ortak kanıya göre tarımla ilgili kredi, teşvik hibelerin verimli kullanılmadığı, finansal yapılanmada çiftçilerin daha planlı hareket etmeleri gerektiği ortaya kondu. Arz ve Talebin dengelenmesi istendi. AYDIN İLİ KATILIMCI PROFİLİ SEKTÖREL DAĞILIM 1 9 20 3 Kamu Yerel Yönetim Sivil Toplum Özel Sektör Basın 67 YAŞ DAĞILIMI 7 12 16 20'li yaşlar 14 30'lu yaşlar 40'lı yaşlar 50'li yaşlar 60'lı yaşlar 33 43 BALIKESIR ‘09 Mysia bölgesi ilk çağlarda Persler tarafından istilaya uğramış, M.Ö. 334’de İskender İmparatorluğu, daha sonra da Bergama Krallığı toprakları içine girmiştir. Balıkesir Balıkesir Merkez 44 Balıkesir Milli Mücadele yıllarında Redd-i İlhak Cemiyetini kuran ve düşmana karşı koyan ilk iller arasında yer almıştır. İ Ayvalık - Cunda nsanların yaşayabileceği her türlü iklim ve doğa koşullarına sahip Balıkesir topraklarına tarihin bilinen en eski çağlarından bu yana insanlar yerleşmiştir. Balıkesir ve çevresindeki en eski yaşam yerleri M.Ö.8000-3000 yılları arasında görülmektedir. Bölge antik çağda Mysia diye anılmaya başlamıştır. Türkler gelmeden önce, bölgede Bytinler, Mysler, Frigler, Persler, İskender İmparatorluğu, Selevkuslar ve Bergama Krallığı egemen olmuştur. Bergama Krallığının ortadan kaldırılmasıyla, Balıkesir ve çevresi Doğu Roma (Bizans) toprakları içinde kalmıştır. VII. Yüzyıldan itibaren de değişik tarihlerde İstanbul’u kuşatmak için gelen Arap-İslam orduları da bu bölgede konaklanmışlardır. Mysia bölgesi ilk çağlarda Persler tarafından istilaya uğramış, M.Ö. 334’de İskender İmparatorluğu, daha sonra da Bergama Krallığı toprakları içine girmiştir. Balıkesir ve çevresine Türklerin ulaşmaları 1071 Malazgirt Zaferinden sonra mümkün olmuştur. Karesi Beyliği 1336 yılında Osmanlı Birliği ile birleşmiştir. 1841 yılında, Balıkesir Hüdavendigar Vilayetinin bir sancağı haline getirilmiş, 1881-1888 yılları arasında Karesi Vilayeti kurulmuş, 28 Haziran 1909’da Karesi sancağı müstakil mutasarrıflık haline getirilmiştir. 1923 yılında vilayet olmuş, 1926 yılında Balıkesir adını almıştır. Balıkesir Milli Mücadele yıllarında Redd-i İlhak Cemiyetini kuran ve düşmana karşı koyan ilk iller arasında yer almıştır. 18 Mayıs 1919 tarihinde Alaca Mescit’te toplanan 41 kişilik heyet, Atatürk’ün tarihi Amasya Genelgesi ile “Milletin istiklalini yine milletin azm-i kararı kurtaracaktır.” uyarısına uymak suretiyle Balıkesir Kongresini yaparak milli mücadele hareketini başlatmıştır. 30 Haziran 1920’de işgal edilen Balıkesir, 6 Eylül 1922 tarihinde yunan işgalinden kurtarılmıştır. Balıkesir’e çeşitli tarihlerde 7 kez gelen Atatürk, ilk ziyaretini 6 Şubat 1923 tarihinde gerçekleştirmiştir. COĞRAFİ YAPI Balıkesir, Güney Marmara’da yer almakta, hem Marmara hem de Kuzey Ege Bölgesinde toprakları bulunmaktadır. Doğuda Bursa, Altınoluk 45 BALIKESIR ‘09 Ege kıyılarındaki kesimlerde Akdeniz iklimi, Marmara kıyılarında Karadeniz ikliminin etkisi görülmektedir. Kıyılardan iç kesimlere gidildikçe, iklim karasallık eğilimi göstermektedir. 46 Kütahya, güneyde İzmir, Manisa, batıda Ege Denizi, Çanakkale, kuzeyde Marmara denizi ile çevrilidir. Yüzölçümü (göller hariç) 14.299 km2, rakımı 139 metredir. 81 il içinde toprak genişliği bakımından 12. sırada yer almaktadır. İl, 390 06’ ile 400 49’ kuzey enlemleri, 260 39’ ile 280 58’ doğu boylamları arasında yer almaktadır. İl topraklarının % 47’si (675.010 hektar) orman-funda, % 35’i (513.946 ha.) tarım arazisi, 210.014 hektarlık bir alan çayır ve meralardan oluşmaktadır Balıkesir’in engebeli bölgesini doğu ve güney bölgesi oluşturur. Deniz seviyesinden en yüksek noktası olan Akdağ Tepesi (Dursunbey 2089 m.), Alaçam Dağları 1652 m., Madra Dağları 1338 m., Çataldağ 1336 m., Kazdağları 1767 m’dir. Sındırgı, Bigadiç, Balıkesir, Manyas, Gönen ve Edremit ovalarının denizden yükseklikleri 10–220 m. arasındadır. usurluk (Simav) Çayı, Kocaçay ve Gönen Çayı Marmara Denizine, Havran Çayı Ege Denizine dökülmektedir. Her yıl değişik türden 3 Milyon kadar kuşun uğrak yeri olan Manyas (Kuş) Gölü, 27.07.1959 tarihinde Milli Park, gölün tamamını içine alan 25.000 ha’lık saha ise 1977 yılında Su Kuşları Koruma ve Üreme sahası ilan edilmiştir. 30.12.1993 tarihinde de TBMM’nce Ramser Sözleşmesi listesine dahil edilmiştir. Balıkesir’ in Marmara denizindeki kıyı uzunluğu 175.25 km., Ege Denizindeki kıyı uzunluğu 115.5 km. olmak üzere toplam 290.75 km. kıyı uzunluğuna sahiptir. 7 adet Marmara, 21 adet Ege Denizinde olmak üzere de 28 adet irili ufaklı adası bulunmaktadır. Bunlardan meskun olanlar Alibey (Cunda) Adası, Marmara, Avşa, Ekinlik, Paşa Limanı, Koyun Adası ile Zeytinli Ada’dır. DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER, SOSYAL VE KÜLTÜREL YAPI A. İklim ve Bitki Örtüsü Balıkesir Akdeniz iklimi ile Karadeniz iklimi arasındaki geçiş bölgesinde bulunmaktadır. Ege kıyılarındaki kesimlerde Akdeniz iklimi, Marmara kıyılarında Karadeniz ikliminin etkisi görülmektedir. Kıyılardan iç kesimlere gidildikçe, iklim karasallık eğilimi göstermektedir. Yıllık ortalama yağış 620 mm. dir. Zaman zaman etkili olan yüksek basınç sistemleri yağış oluşumunu azaltır ve hava kirliliğinin daha yoğun yaşanmasına neden olur. B. Nüfus Durumu 2000 Yılı Nüfus Sayımına göre Balıkesir’in toplam nüfusu 1.076.347 dir. Bu nüfusun % 50.4 yani 542,681’i erkek, % 49,6’sı yani 533,666 adedi kadın olmak üzere; 577 bin 595’i şehirlerde 498 bin 752’si ise kırsal alanda yaşamaktadır. İl Genelinde km2’ye 75 kişi düşerken, merkezde bu yoğunluk 198 kişidir. Balıkesir ilinin nüfus artış hızı binde 9.96 olup şehirlere artış binde 20,87 kırsal alanda ise binde -1.35 oranındadır. Balıkesir ili şehirleşme oranının ve yıllık nüfus artış hızının hem Ege Bölgesi ortalamalarından hem de Türkiye değerlerinden düşük olduğu görülmektedir. Benzer şekilde, ilin nüfus yoğunluğu da Ege Bölgesi ve Türkiye rakamlarından düşük seviyelerde seyretmektedir. 2000 yılı nüfus sayım sonuçlarına göre, Balıkesir ilinin net göç hızı ‰ 4,85’tir. Bu göç hızı ile Balıkesir, Ege Bölgesi’nde bulunan iller arasında 6. sırada yer almaktadır. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2007 nüfus sayımı sonucuna göre toplam nüfusu 1.118.313 kişidir. 81 İl içinde nüfus bakımından 17. sırada yer almaktadır. Nüfus yoğunluğu ise 78’dir. Nüfusun % 58’i şehir ve kasabalarda % 42’si da köylerde yaşamaktadır. C. Eğitim Eğitim, nitelikli eleman yetiştirme yönünden büyük önem arz etmektedir. Balıkesir ilinde kademelere göre okul, öğrenci, öğretmen verileri aşağıda sunulmaktadır. Balıkesir’de, okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim, meslek ve teknik liseler sınıflandırması ile incelenmiştir. Balıkesir’de okul öncesi eğitimde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı Ege Bölgesi ortalaması ile eşit, Türkiye ortalamasına göre düşüktür. İlköğretim, ortaöğretim, mesleki ve teknik liselerde ise öğretmen başına düşen öğrenci sayısı hem Ege Bölgesi hem de Türkiye ortalamalarının altındadır. Balıkesir’de gerek okul öncesi ve ilköğretimde gerekse ortaöğretimde okullaşma oranı Türkiye ortalamalarının üzerinde yer almaktadır. Balıkesir Üniversitesi, 11 Temmuz 1992 tarih ve 21281 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 3837 Sayılı Kanun gereğince kurulmuş ve 1 Ocak 1993 tarihinden itibaren de tüzel kişilik kazanarak faaliyetlerini sürdürmektedir. İldeki fakülte, yüksek okul, meslek yüksek okulları ve enstitüler şunlardır: • Tıp Fakültesi • Fen ve Edebiyat Fakültesi • Bandırma İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi • Mühendislik-Mimarlık Fakültesi • Necatibey Eğitim Fakültesi • Güzel Sanatlar Fakültesi • İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi • Balıkesir Sağlık Yüksek Okulu • Bandırma Sağlık Yüksek Okulu • Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksek Okulu • Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu • Ayvalık, Balıkesir, Bandırma, Bigadiç, Burhaniye, Dursunbey, Edremit, Erdek, Gönen, Havran, Savaştepe, Sındırgı, Susurluk ve Altınoluk Meslek Yüksek Okulları • Fen Bilimleri, Sosyal Bilimler, Gönen Jeotermal, Edremit Zeytincilik Enstitüleri D. Sağlık Balıkesir’de 23’üı devlet, 3’ü özel olmak üzere toplam 26 hastane, 3 sağlık merkezi bulunmaktadır. İlde toplam 460 uzman, 82 diş doktoru, 514 pratisyen doktor, 1.423 hemşire ve 1.238 ebe görev yapmaktadır. İl genelinde doktor başına düşen yatan hasta sayısı 1.200’dir. İl genelinde toplam yatak sayısı 3.457 olup, bir yatağa düşen nüfus sayısı 361’dir. E. Kültürel Yapı Balıkesir ili sınırları içinde çok sayıda tarihsel, ekolojik ve doğal cazibe alanları yer almaktadır. Bunlar arasında başlıcaları Kuş Cenneti Milli Parkı, Erdek, Bandırma, Edremit Körfezleri ile Ayvalık kıyılarındaki plajlar ve Şeytan Sofrası, Marmara Adaları, Alibey (Cunda) Adası, Erdek ve Gönen Açık Hava Müzeleri, Kyzikos Kalıntıları, Balıkesir’de Yıldırım Camisi (Eski Cami), Zağanos Paşa Külliyesi, Ayvalık’ta Saatli Kilise Camisi, Alibey Camisi (Çınarlı Cami), 47 BALIKESIR ‘09 Gönen, Pamukçu-Bengi, Balya Dağ, Hisar, Hisarköy (Asarköy), Karağaç (Uyuz), Kepekler Kaplıcaları, Dutluca Köyü İçmesi, Zeytinli Ada Kaplıca ve İçmesi olarak sıralanabilir. Balıkesir ilinde tescil edilmiş taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile sit alanları aşağıdaki gibidir. Bugün Kuva-yi Milliye Müzesi olarak kullanılmakta olan bina, Balıkesir’in önemli kültürel varlıkları arasında yer almaktadır. 1996 yılındaki resmi açılışı ile Kuva-yi Milliye Müzesi oluncaya değin, Belediye Binası olarak kullanılmış bulunan bina, 1840 yılında Karesi Sancağı Defterdarı Giridizade Mehmet Paşa’nın konağı olarak yaptırılmış, daha sonra 1800 yıllarında bir yangın sonucu yok olmuş, yerine torunu Halit Paşa konağı inşa ettirilmiş ve Kurtuluş Savaşı esnasında önemli hizmetlerin verildiği bir mekan olmuştur. 15 Mayıs 1919 yıllarında İzmir’in işgalinden sonra, 16 Mayıs 1919’da Balıkesirlilerin toplanarak silahlı mücadele kararının alındığı ve Kuva-yi Milliye hareketinin başladığı bu bina, uzun yıllar II. Kolordu Komutanlığı’na ve Ali Hikmet Paşa’ya da karargah olarak hizmet vermiş, İzmir Şimal Cepheleri Heyeti’nin çalışma merkezi olmuştur. Konağın kompleksi içinde bulunan ve 1913 yılında “Okuma Yurdu” olarak açılan ve yine 18 Mayıs 1998’de “Milli Mücadele Tarihimiz Kitaplığı” olarak hizmete giren binada 6 Şubat l923 tarihinde Balıkesir’e ilk gelişlerinde Büyük Atatürk de kalmıştır. Ayrıca müzede, Balıkesir’de ortaya çıkarılan arkeolojik eserler ile yöresel etnografik eserler de sergilenmektedir. F. Turizm Balıkesir tarihi ve kültürel bakımdan zengin bir mirasa sahip olmasının yanında konumu ve doğası ile önemli bir turizm merkezidir. Aynı zamanda Türkiye’de turizmin ilk 48 kez planlı olarak başladığı Erdek ve Akçay’ın il sınırları içinde olması Balıkesir’i ayrıcalıklı kılmaktadır. Marmara Denizinde Marmara, Avşa, Ekinlik, Paşalimanı Adaları ile yine Ege Denizinde de irili ufaklı 22 ada il sınırlarımız içindedir. Balıkesir’in Kaz Dağları, Kapı Dağı, Alaçam Dağları, Madra Dağı gibi doğa harikaları ayrı birer cennet olarak kabul görmektedir. Kaz Dağı ve çevresi dünyanın ikinci oksijen deposu durumundadır. Manyas Gölü Kuş Cenneti Milli Parkı “A Sınıfı” diplomasına sahip önemli bir merkezimizdir. Balıkesir’in Merkez (Pamukçu) ve Edremit (Güre, Bostancı), Gönen, Manyas, Sındırgı, Bigadiç gibi ilçelerinde alternatif turizme kaynaklık edecek termal su kaynakları mevcuttur. Bacasız sanayi olarak nitelenen turizm, ilimizin en önemli kaynaklarındandır. 2007 Aralık ayı sonu itibariyle il sınırlarımız içine 57.137 yabancı turist girişi olmuştur. İşletme belgeli tesislere giriş yapan yerli turist sayısı 286.431’dir. İlimizde 86 adet turizm işletme belgeli, 13 adet yatırım belgeli, 520 adet belediye belgeli, 32 adet kamu kampı tesisi mevcuttur. İlimizde bulunan tesislerde toplam 46.316 yatak bulunmaktadır. İl genelinde 38 adet seyahat acentası faaliyet göstermektedir. Ayrıca ilimiz Türkiye’ de en çok “yazlık” dediğimiz ikinci konut zenginidir. 125.000 den fazla ikinci konut vardır. Bunları da göz önüne alırsak il genelinde 500.000 yatak kapasitesi ve bunlardan yararlanan 2.750.000 yerli turist girişi söz konusudur. Türkiye genelinde Antalya-Kapadokya gibi yerlere göre Balıkesir, yabancı turist girişinden gereği gibi yararlanamamaktadır. Ancak Balıkesir bir iç turizm cenneti durumundadır. İlimizde Edremit Körfezi gerek iç turizmin gerekse dış turizmin lokomotifidir. Buradaki körfez havaalanın uluslararası uçuşlara açılması ile ilgili iyileştirme çalışmaları başlamıştır. Uluslararası uçuşlara açılmasıyla yabancı turist girişinde de önemli ölçüde artışlar olacaktır. İlimizin turistik yörelerindeki duble yol çalışmaları bitirilmek üzeredir. Kıyı bölgelerimizde sahip olunan Mavi Bayrak sayısı şu an 13 noktadadır. Bu sayının arttırılması için gerekli çalışmalar sürdürülmektedir. İlimizde deniz, kum, güneş turizmine alternatif olarak, dağ, yayla, kültür, termal, sağlık vb. turizm çeşitleri değerlendirilerek, termal ve yayla turizminin geliştirilmesi için proje çalışmalarımız sürdürülmektedir. Aynı zamanda Erdek Kapıdağ Yarımadası ve Marmara Adasını kapsayan bölgenin de turizm bölgesi ilan edilmesi ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. DOĞAL KAYNAKLAR Balıkesir ili gerek metalik maden gerekse endüstriyel hammadde kaynakları açısından oldukça zengindir. İlin yeraltı kaynaklarının bir kısmı işletilip terkedilmişken bir kısmı halen işletilmektedir. Demir, kuşun, çinko, bakır, antimuan, cıva, altın, manganez ve krom ilin önemli metalik madenleridir. Bor tuzları, kaolen, jips, talk, wöllastonit, barit, bentonit ve mermer ise ilin önemli endüstriyel hammaddeleridir. Birçok sanayi ürününün yapımında kullanıldığı için çok önemli bir maden sayılan bor tuzları, sadece Türkiye çapında değil, dünyanın da en zengin rezervlerinden biri de ilimizdedir. Başlıca yatakları Sultançayırı, Bigadiç ve Taşköy dolaylarında olan bor tuzları; 19.yy’dan beri işletilmekte olup yurt dışına ihraç edilmektedir. Balıkesir; 625 milyon ton bor rezervine sahip olup, yılda 650 bin ton bor ve bor tuzu üretimi yapılmaktadır. Ülke mermer rezervinin %80’i de Balıkesir ilinde bulunmaktadır. İldeki en önemli enerji hammaddesi ise linyittir. Radyoaktivite oranı yüksek şifalı sulara sahip Pamukçu, Gönen, Edremit-Güre, Balya-Ilıca, Bigadiç-Hisarköy önemli termal merkezleridir. FİZİKİ ALTYAPI A. Ulaştırma Balıkesir’ de 642 km devlet yolu, 579 km il yolu olmak üzere toplam karayolu ağı 1.221 km’dir. Bunun 1204 km’si asfalt yoldur. İlimizde toplam köyyolu ağı 5.086 km dir. Halihazırda 2.462 km asfalt yol, 2.262 km stabilize yol, 278 km tesviye yol, 34 km hamyol ile ulaşım sağlanmaktadır. 1997 yılında hizmete açılan Edremit Havaalanı ile 1998 yılında hizmete açılan Balıkesir Havaalanı yıl içinde kesintisiz ve düzenli tarifeli yurt içi ve yurt dışı uçak seferleri yapılmamasına rağmen, hava ulaşımı açısından ilin dünya ile bağlantısını mümkün kılmaktadır. Yıl içerisinde Edremit Havaalanından yaz aylarında yurt içi ve yurt dışı tarifeli seferler yapılabilmektedir. Balıkesir’de Devlet Demiryollarının düzenlediği Eskişehir, Ankara, Kütahya ve İzmir tren seferleri ile hizmet verilmektedir. Balıkesir’de 1.000 kişiye düşen özel otomobil sayısı Ege Bölgesi ve Türkiye ile karşılaştırmalı olarak aşağıdaki tabloda verilmiştir. B. Haberleşme Balıkesir ili sınırları içindeki bütün yerleşim birimlerinde şehirlerarası ve uluslararası otomatik telefon görüşmesi yapılabilmektedir. Bacasız sanayi olarak nitelenen turizm, ilimizin en önemli kaynaklarındandır. İlimizde 86 adet turizm işletme belgeli, 13 adet yatırım belgeli, 520 adet belediye belgeli, 32 adet kamu kampı tesisi mevcuttur. 49 BALIKESIR ‘09 Organize Sanayi Bölgesinin ulaşım problemini çözmek için İzmir-Savaştepe karayolunu birbirine bağlayan 4,5 km’lik 1. etap yol duble yol olarak hizmete açılmıştır. 2.etap olarak OSB-Körfez bağlantı yolunun kamulaştırma çalışmalarına başlanmıştır. OSB içindeki 21 km’lik stabilize yolların 15 km’lik kısmı asfaltlanmıştır. C. İçme Suyu Balıkesir’in katı atık hizmeti verilen, içme ve kullanma suyu ile hizmet verilen nüfus ile kişi başına günlük su tüketimi karşılaştırılmalı olarak aşağıda verilmiştir. D. Enerji Balıkesir ilinde 2000 yılı itibarı ile toplam elektrik tüketimi 1.456.043 megavat/saat, kişi başına düşen elektrik tüketimi ise 1.353 kilovat/ saat olarak gerçekleşmiştir. Kişi başına düşen elektrik tüketimi sıralamasında il, Türkiye’de 26. sırada yer almaktadır. İlin elektrik tüketiminin sektörel dağılımı aşağıda sunulmaktadır. Tablodan da görüleceği üzere, Balıkesir’de elektrik tüketiminin % 33’ü sanayide, % 29,5’i meskenlerde ve % 15’i ticaret alanında gerçekleşmektedir. İlin elektrik tüketiminin sektörel dağılımı Ege Bölgesi ve Türkiye geneli ile karşılaştırıldığında, elektriğin meskenlerde ve aydınlatmada tüketim oranlarının hem bölge hem de ülke oranlarından daha yüksek olduğu görülmektedir. Buradaki dikkat çekici bulgu sanayi, ticaret ve tarımsal sulama oranlarında ortaya çıkmaktadır. Balıkesir ilinde elektrik tüketiminin % 32,9’u sanayide, % 1,8’i de tarımsal sulamada gerçekleşmektedir. Her iki oran da hem bölge (%51), hem de ülke (%47,5) oranlarından düşüktür. Buna karşılık, elektrik tüketiminin %15,1’i ticaret alanında gerçekleştiği, bu oranın da hem Ege Bölgesi hem de Türkiye oranlarından yüksek olduğu görülmektedir. Bu bulgular ışığında, Balıkesir ili ekonomisi için özellikle ticaretin önemli bir yere sahip olduğu söylenebilir. E. Organize Sanayi Bölgeleri İlimizde Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi, Haddeciler Organize Sanayi Bölgesi, Gönen Dericiler Organize Sanayi Bölgesi ve Bandırma Organize Sanayi Bölgesi olmak üzere 4 organize sanayi bölgesi bulunmaktadır. Organize sanayi bölgelerinin tamamlanarak tüm firmaları ile çalışır hale gelmesi ekonomik faaliyetleri arttıracaktır. Halen 15 adet küçük sanayi sitesi 6220 iş yeri ile hizmet vermektedir. Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi 450 hektar alanda kurulan Organize Sanayi Bölgesi 157 adet parselden oluşmaktadır. 47 firma üretime geçmiş bulunmaktadır. 22 firma 50 inşaat aşamasında, 29 firma proje-etüt aşamasındadır. Bugüne kadar 98 firmaya 126 adet sanayi parselinin satışı gerçekleştirilmiştir. Organize Sanayi Bölgesinin ulaşım problemini çözmek için İzmir-Savaştepe karayolunu birbirine bağlayan 4,5 km’lik 1.etap yol duble yol olarak hizmete açılmıştır. 2.etap olarak OSB-Körfez bağlantı yolunun kamulaştırma çalışmalarına başlanmıştır. OSB içindeki 21 km’lik stabilize yolların 15 km’lik kısmı asfaltlanmıştır. Bölgenin içme ve kullanma suyu ihtiyaçı İkizcetepeler Barajından karşılanmaktadır. Demiryolu yükleme boşaltma terminali yapım çalışmaları kapsamında Belediyemiz ve TCDD arasında proje ve protokoller tamamlanmış olup, 2009 yılı sonuna kadar konteyner yükleme ve boşaltma terminali yapılarak hizmete açılacaktır. Doğalgaz çalışmaları kapsamında 1.etap doğalgaz yatırım programı tamamlanmıştır. Şuanda 16 firma doğalgaz kullanmaktadır. Haddeciler Organize Sanayi Bölgesi Haddeciler OSB Müteşebbis heyeti, SS Haddeciler Toplu İşyeri Yapı Kooperatifinin %97, İl Özel İdaresinin % 1, Sanayi Odasının % 1, Ticaret Odasının % 1 katılımı ile oluşturulmuştur. Bölgenin altyapısı bitirilmiş, ENH tamamlanarak elektrik enerjisi getirilmiştir. S.S. Haddeciler Toplu İşyeri Yapı Kooperatifinin mevcut 38 üyesinin 61 adet parsel karşılığı hissesi mevcuttur. 11 üyeye 27 parsel tahsisi yapılmıştır. 2015 yılı sonuna kadar taksitle ödenmek üzere geçici arsa bedeli 18 YTL/m² olarak tespit edilmiştir. Bölgede 2 tesis üretime geçmiştir. İnşaat safhasındaki parsel sayısı 20, proje safhasındaki parsel sayısı 5’dir. Balıkesir Haddeciler Organize Sanayi Bölgesi, haddeciler dışında diğer sanayi sektörlerine de açılmıştır. Bandırma Organize Sanayi Bölgesi 150 hektar üzerine kurulmuş olana Bandırma OSB’ nin altyapı çalışmaları tamamlanmıştır. 74 parselden oluşan 890 ha. alana sahip OSB’ de 51 parseli satılmış olup, 10 fabrikadan 9’u üretimdedir. 3 fabrikanın inşaatı devam etmekte olup 1 fabrika üretim yapmamaktadır. Enerji nakil hattı ve bölge içi elektrik işi bitmiştir. EPDK’dan dağıtım lisansı alınmıştır. Arıtma tesisi inşaatı için çalışmalara başlanmıştır. 1,5 yıl içinde doğalgazın gelmesi beklenmektedir. Gönen Deri Organize Sanayi Bölgesi 220 ha büyüklüğündeki 54 sanayi parselinden oluşmuştur. 28 adedi tahsis edilmiştir. Altyapı inşaatları tamamlanmıştır. Enerji nakil hatları ile bölge içi elektrik şebekesi ve arıtma tesisi 2006 yılında bitirilmiştir. Beton parke yol kaplama inşaatı 2007 yılı içinde tamamlanmıştır. Arıtma Tesisi Projeleri onaylanmak üzere Çevre ve Orman Bakanlığına gönderilmiştir. TEKNOLOJİ, SINAİ ve FİKRİ MÜLKİYET VE ARAŞTIRMA GELİŞTİRME İlde kurulmuş bir teknopark veya geniş donanımlı bir araştırma geliştirme birimi bulunmamaktadır. Balıkesir sahip olduğu eğitimli insan gücü potansiyelinin teknoloji geliştirme, sınai ve fikri mülkiyetin geliştirilmesi ve iş dünyasının hizmetine sunulması için gerekli alt yapıya sahip değildir. Ancak, Balıkesir Üniversitesi’nin özellikle teknik eğitim veren birimleri ilin ihtiyaç duyduğu araştırma geliştirme çalışmalarına cevap verebilecek düzeyde gelişmiştir. Organize bölgeler ve küçük sanayi siteleri ile Balıkesir ilçelerine yayılmış çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren sanayi kuruluşlarının bir kısmında araştırma geliştirme birimleri bulunmasına rağmen bunların bir teknopark veya merkezi bir araştırma geliştirme birimi henüz bulunmamaktadır. EKONOMİK YAPI A. Balıkesir İli ve İlçelerinin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Durumu Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı’nın 2003 yılında yapmış olduğu “İllerin SosyoEkonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması” verilerine göre Balıkesir ili 81 il içerisinde 0.56540 endeksi ile 15. sırada yer almaktadır (Tablo 13). Tablo 16’da ise Balıkesir ilinde yer alan ilçelerin DPT’nin adı geçen araştırmasındaki verilere göre ülke genelindeki toplam 872 ilçe arasında ve Balıkesir ilinde bulunan 19 ilçe arasındaki gelişmişlik endeksleri sıralaması sunulmaktadır. Balıkesir ilçelerinin gelişmişlik durumu incelendiğinde, Bandırma’nın en yüksek gelişmişlik endeksi ile ilk sırada, Balya ilçesinin ise en düşük gelişmişlik endeksi ile son sırada yer aldığı görülmektedir. B. Sanayi Büyük bir bölümü Marmara bölgesinin güne- yinde yer alan ve kuzey ege bölgesinde toprakları bulunan ilimiz, gelişmiş bu iki bölge arasında köprü işlevi görmektedir. İlimizde sanayi sektörünün gayrisafi yurtiçi hasıla içindeki payı %19.5, tarım sektöründe %26.9 ve hizmet sektöründe %53.6’ dır. Toprak altı ve toprak üstü servetler, yollar, istasyonlar, endüstri durumu ile her türlü ekonomik faaliyet göz önüne alındığında ilimiz merkez, körfez ve Marmara olmak üzere üç bölgede değerlendirilmektedir. Sahil kesimi turizm, zeytincilik, bağcılık, balıkçılıkla uğraşmakta, iç kısımlarda da her çeşit toprak mahsulü, hayvancılık, ormancılık ve madencilik alanlarında faaliyet görülmektedir. Sanayi ve Ticaret alanlarında atılımlarını sürdüren Balıkesir’de tarımın geniş alana yayılı olması tarıma dayalı endüstri kollarının gelişmesini sağlamıştır. Un, Yem, Zeytinyağı, pirina ve konserve üreten üniteler il düzeyinde yayılmıştır. Bunlardan başka, kereste, çimento, şeker, deri, kösele, tuğla, kiremit, makine ve teçhizat gibi sanayi kollarında yatırımlar bulunmakta, tarım için gerekli her çeşit alet üretilmekte, bunların yurtiçi ve yurtdışına pazarlaması yapılmaktadır. İlde sanayi işletmeleri homojen ve sektörel alanda ilçelere yayılmıştır. Merkezde tarım makineleri, çimento, sentetik, çuval, trafo, jeneratör, un ve yem üretimi, körfez bölgesinde zeytinyağı ve sabun üretimi, Bandırma’da beyaz et, gübre ve kimyevi maddeler üretimi, Manyas, Gönen, Susurluk ve merkez ilçede süt ve süt ürünleri, Gönen’de dericilik, Dursunbey’ de orman ürünleri sanayi, Bigadiç ve Sındırgı’ da madencilik yaygınlaşmıştır. Dokumacılık, elektrikli ev aletleri, elektrik makineleri, kimya, orman ürünleri yapı malzemeleri ve ham madde ağırlıklı metal sanayi son yıllarda gelişme gösteren sanayi kollarıdır. Sanayi sektörü ilde yaratılan GSMH içinde % 18’ lik paya sahip olup, faal nüfusun % 8’ i imalat sanayinde çalışmaktadır.Bölgenin İstanbul’dan sonra en büyük ve en modern tesislerine sahip olan Bandırma Limanından başta maden olmak üzere her türlü maddenin ihracat ve ithalatı yapılmaktadır. Dış ülkelere ihraç edilen maddelerin başında boraks gelmektedir. Bunun dışında mermer, çimento, tarım makineleri, trafo cihazları, deniz ve tatlı su ürünleri, bitkisel yağlar, salça, meyve, sebze ve sentetik ihracatı yapılmaktadır. 2007 yılında yapılan ihracat 316 milyon dolar, ithalat ise 298 milyon dolar olmuştur. 51 BALIKESIR ‘09 C. Tarım ve Hayvancılık Tarım Balıkesir ilinin topraklarının % 35’i (513.946 ha.) tarım arazisidir. Balıkesir ilinde başlıca geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. İl nüfusunun % 46,34’ü kırsal kesimde yaşamakta ve çalışan nüfusun % 56,7’si geçimini tarım ve hayvancılık sektöründen sağlanmaktadır. 222.821 ha. Hububat ekilişi ve 816.952 ton üretimi ile Marmara bölgesinin önemli hububat ambarıdır. İlimizde tahıllardan sonra baklagiller, endüstri bitkileri, yem bitkileri, zeytin, turunçgil ve sebzecilik üretimi gelmektedir. Domates üretimi ve salça sektörü önemli tarımsal geçim kaynağıdır. Balıkesir ilinin en çok üretimi yapılan meyvesi olan zeytinde, 81.291 ha. zeytin alanı ve 215.454 ton ile Türkiye üretiminin % 8’ini teşkil eder. Zeytini, turunçgiller ve şeftali üretimi izler. Hayvansal üretim ve hayvan soylarına bakıldığında durum şöyledir. Balıkesir büyükbaş hayvan sayısı bakımından çevre illere göre oldukça önemli yer teşkil eder. Süt üretimine yönelik hayvancılık iyi bir gelişme göstermektedir. Hayvan başına ortalama süt verimi 4 tondur. Kültür ırkları oranı % 90’dır. Küçükbaş hayvancılıkta dağlık bölgelerimizde önemli bir geçim kaynağıdır. Ayrıca ilimizdeki broiler ve yumurta tavukçuluğu oldukça yüksek seviyede ve Türkiye’de 1.sırada yer almaktadır. Balıkesir ilçeleri itibari ile toplam 513.946 Ha. Tarım arazisine sahip olup, 284.929 ha sulanabilir vasıfta olduğu bunun 88.146 ha.’ı fiilen sulanmaktadır. Yani işlenen arazinin % 31,3 sulanabilmektedir. Sulanan arazilerin 49.330 ha. (% 56) devlet sulaması, 38.816 Ha.’ı (% 44) halk sulaması şeklindedir. İlde Uygulanan Sulama Projeleri İlimiz genelinde tarım arazilerin büyük bir kısmında hububat tarımı yapılmaktadır. Son 52 yıllarda bölgemizde iklimsel nedenlerden dolayı birim alanından elde edilen verimin düşmesi, tarımsal girdilerin pahalılığı, sulama imkanlarının artmış olması (baraj ve gölet inşaatları, tarımsal elektrikli sulama projelerinin devreye sokulması, sulama kuyularının açılması vb.) nedeniyle çiftçilerimize alternatif ürün konusunda yayım çalışmalarına büyük ağırlık verilmektedir. İlimizdeki bağ yetiştiriciliği çekirdekli sofralık çeşitler çoğunlukta olmak üzere 27.450 ha.dır. Tütün alanlarının daraltılması nedeniyle ürün olarak bağcılığın teşvik edilmesi çalışmaları sürdürülmektedir. Hayvancılık İlimizde hayvancılık üretiminin büyük çoğunluğu meraya dayanmaktadır. Ancak hava koşulları, zirai mücadeleler nedeniyle meralar ve hazine arazileri otlakiye olma özelliğini yitirmektedir. Balıkesir’de besicilik ve kümes hayvanı işletmeciliği yapanların sayısında artma görülmektedir. İlimizde hayvancılık üretimi oldukça iyi durumdadır. Et üretimi dışında beyaz et, süt mamulleri (peynir, yoğurt, yağ) üretimi oldukça yoğundur. Hayvan varlığı süt sığırcılığında yoğunlaşmıştır. Kırsal kesimdeki işletmelerimizin % 71’i hayvancılık işletmesidir. İlde hayvancılığın geliştirilmesine yönelik projeler uygulanmaktadır. 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu hükümleri çerçevesinde kurulu bulunan Tarımsal Amaçlı Kooperatif sayısı 365 adet olup, toplam ortak sayısı 93.116’dır. 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu hükümleri çerçevesinde kurulu bulunan S.S. Balıkesir Bölgesi Hayvancılık Kooperatifleri Birliği ortak sayısı 78, S.S. Balıkesir Bölgesi Ormancılık Kooperatifleri Birliği ortak sayısı 44, S.S. Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği ortak sayısı 9’dur. Balıkesir İli Ekonomik Göstergelerinin Genel Değerlendirmesi Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı’ nın 2003 yılında yaptığı ‘İllerin SosyoEkonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması’ verilerine göre Balıkesir ili 81 il içerisinde 0,56540 indeksi ile 15. sıradadır. İl bu sıralama ile 2. Derecede Gelişmiş İller grubuna girmektedir. Balıkesir ilinde 2001 yılı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla cari fiyatlarla 2.627.937 Milyar TL’dir. Kişi başına düşen Gayri Safi Milli Hasıla ise yine aynı yılın fiyatlarıyla, 1.770 Milyon TL’dir. 2003 yılında Kamu Yatırım Harcamalarının yılı ödeneği 179.914.470 Milyon TL iken, bu rakam 2007 yılında 304.79.963 YTL olarak gerçekleşmiştir. Yıllar itibariyle yapılan harcama, ödeneklerin artışı ile artmıştır. 2002 yılında Tahakkuk eden genel bütçe gelirleri 466.082.294 Milyon TL, bu rakam 200 yılında 1.310.310.952 YTL olarak gerçekleşmiştir. Tahsilat ise 2002 yılında 400.438.925 Milyon TL iken, 2007 yılında 1.075.132.318 YTL olarak gerçekleşmiştir. 2002 – 2006 yılları arasında teşvik belgeli 234 yatırım ile toplam 8.413 kişiye yeni istihdam yaratılmıştır. 2007 yılı Ekim ayı itibariyle teşvik belgeli yatırımlar belge adedi 28, yatırım miktarı 231.686.725 YTL iken, 795 kişiye yeni istihdam yaratılmıştır. Dış Ticaret Balıkesir’de çeşitli sektörlerde mal üretilmektedir. Kimya, elektrikli araçlar, sentetik çuval, gıda, madencilik, mermer vb. Bu nedenle ithalat ve ihracat çok çeşitlidir. Başlıca ihraç malları arasında asitborik, boraks, pentahidrat, boraks detahidrat, bentonit, tinkal cevheri, kolemanit cevheri, hamur mayası, zeytin, kaolen, sentetik çuval, salça, muhtelif deniz ürünleri, zeytinyağı, ayçiçeği yağı, jeneratör, gazete kağıdı, mermer bulunmaktadır. Başlıca ithal malları arasında ise amonyum sülfat, sülfürik asit, ayçiçeği tohumu, taş kömürü, saf amonyak, kalsiyum fosfat, mısır, sorgun, damızlık düve, ortofosfirik asit, soya fasulyesi, süttozu, polipropilen, kalsiyum fosfat, balık unu, kükürt, perhid- rol, küspe, üre, muhtelif makine parçaları yer almaktadır. Balıkesir’de üretilen ve dış satımı yapılan ürünlerin bir kısmı ve yurt dışından satın alınan bazı ürünler İzmir ve İstanbul gümrüklerinde de işlem görmektedir. Benzer şekilde Bandırma limanına yakın bazı iller dış satım ve dış alımlarını Bandırma gümrüğünden yaptığından, ayrıca Balıkesir’deki bazı firmalar ürünlerini İstanbul ve İzmir’deki aracı kurumlarla ihraç ettiğinden Balıkesir ile ilgili ihracat ve ithalat rakamları gerçeği tam olarak yansıtmamaktadır. İç Ticaret TUİK verilerine göre Balıkesir ilinde 2006 yılında yeni kurulan 524 şirketlerin ekonomik faaliyet alanları itibarı ile dağılımına bakıldığında; 193 şirketin toptan ve perakende ticaret, 80 şirketin imalat, 64 şirketin inşaat, 56 şirketin gayrimenkul kiralama, 50 şirketin ulaştırma, depolama ve haberleşme, 26 şirketin tarım – ormancılık, 17 şirketin eğitim, 15 şirketin otel ve lokanta, 7 şirketin finansal aracılık faaliyetleri, 5 şirketin sağlık hizmetleri ve diğer sosyal hizmetler, 5 şirketin madencilik ve taşocakçılığı, 3 şirketin de balıkçılık, 2 şirketin elektrik, gaz vb üretimi ve dağıtımı, 1 şirketin diğer sosyal, toplumsal ve kişisel hizmet alanlarında faaliyette bulunmak üzere kurulduğu belirlenmiştir. G. Para – Banka İstatistikleri Balıkesir’de 15 bankanın toplam 96 şubesi faaliyet göstermektedir. Toplam banka mevduatı 2006 yılında 2.862.128.000 YTL’dir. Kişi başına düşen toplam banka mevduatı ise 2.660YTL’dir. Toplam banka kredileri 1.643.005.000 YTL olup kişi başına düşen toplam banka kredileri1.526 YTL’dir. H. Sosyal Güvenlik Sosyal Güvenlik, herkesin sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılayacak tarzda bugün ve geleceğinin güvence altına alındığı bir sistemler bütünüdür. Balıkesir’de ülkemizde kurulmuş üç büyük sosyal sigorta kurumundan ( Bağ-Kur, SSK, Emekli Sandığı) emekli aylığı alanların ve sigortalıların durumu aşağıdaki tablolarda sunulmuştur. 53 BALIKESIR ‘09 EGE EKONOMİYİ GELİŞTİRME VAKFI BALIKESİR İLİ ÇALIŞMALARI EGE BÖLGESİ GELİŞİM PROJESİ 2000 – 2005 Balıkesir Stratejik Hedef Toplantısı Balıkesir Önceliklendirme Toplantısı Bölgesel Diyalog Konferansı - Afyonkarahisar Tarım ve Hayvancılık Sektör Toplantısı - Aydın Turizm Sektör Toplantısı -Marmaris Jeotermal Sektör Toplantısı - Kuşadası Madencilik Sektör Toplantısı – Kuşadası 2/3 Haziran 200139 Katılımcı ile yapılmıştır. 12 Nisan 2003 45 Katılımcı ile yapılmıştır. 4/6 Temmuz 2003 Üye illerden 84 katılımcı ile yapılmıştır. 2/3 Nisan 2005 Üye illerden 57 katılımcı ile yapılmıştır. 16/17 Nisan 2005 Üye illerden 54 katılımcı ile yapılmıştır 14/15 Mayıs 2005 Üye illerden 29 katılımcı ile yapılmıştır. 14/15 Mayıs 2005 Üye illerden 30 katılımcı ile yapılmıştır. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006 Avrupa Birliği Bilgilendirme Semineri 21/22 Haziran 2006 115 katılımcıya sertifika verilmiştir. 11 Haziran 2008 7 Kasım 2008 239 Katılımcıya sertifika verilmiştir. 36 katılımcı ile yapılmıştır. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008 Tarım ve Hayvancılık AB Uyum Semineri Tarım ve Hayvancılık Yuvarlak Masa Toplantısı EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006 EGEV’in üyesi olan illere dönük olarak hazırladığı programlar kapsamında aday üye statüsünde bulunduğumuz Avrupa Birliği konusunda seminerler verildi. Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği Eğitimi başlığı altında yapılan toplantılar Philip Morris / Sabancı’nın destekleri ve ESİAD işbirliği ile gerçekleştirildi. Bu kapsamda 21-22 Haziran 2006 tarihlerinde yapılan eğitimde 115 kişilik katılım sağlanırken iki günlük eğitim ilk gününde Prof. Dr. Haluk GÜNUĞUR Avrupa Bütünleşmesine Giden Yol, AB’nin Genişlemesi, Avrupa Birliği’nin Kurumsal Yapısı, Avrupa Anayasası, Türkiye-AB İlişkileri konularını anlattı. İkinci gün yapılan eğitimlerde ise Prof. Dr. Canan BALKIR AB’nin Ticaret Politikası, Ortak Gümrük Tarifesi, Koruma Tedbirleri, Sektörel Uygulamaları; Prof. Dr. İge PIRNAR AB’nin Turizm Politikaları, Türkiye’nin Uyması Ge- 54 reken Kurallar; Doç. Dr. Yaşar UYSAL AB’nin Tarım Politikaları, Tam Üyeliğin Türk Tarımına Olası Etkileri; Yrd.Doç.Dr. Esin TAYLAN AB’nin Rekabet Hukuku Politikası, Gümrük Birliği ve Rekabet Kuralları, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun Amacı, Yapısı, Muhatapları ve Uygulamaları, Muafiyet, Hakim Durumun Belirlenmesi; Yrd.Doç. Dr. Berna KIRKULAK AB’nin KOBİ’ ler ve Rekabet Politikası, Girdi Maliyetleri, Krediler, Çin Faktörü, Kur Riskinden Korunma, AB Fonlarından Yararlanma, E-ticaret, Rekabet Stratejileri konularında katılımcıları aydınlattılar. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008 EGEV’in üye illerdeki faaliyetine dayalı olarak Philip Morris/Sabancı’nın bir sosyal sorumluluk projesi olarak başlattığı Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği eğitim programının EGEV Üyesi BALIKESİR İLİ KATILIMCI PROFİLİ SEKTÖREL DAĞILIM 4 32 34 Kamu Üniversite 8 Yerel Yönetim Sivil Toplum Hayvancılık 6 Özel Sektör YAŞ DAĞILIMI Basın 49 23 12 17 33 20'li yaşlar 30'lu yaşlar 40'lı yaşlar 62 50'li yaşlar 60'lı yaşlar 64 olan illerde gördüğü ilgi yeni ortak projeleri de beraberinde getirdi. EGE’ nin her ilinde temasta bulunduğumuz yerel odakların güçlü desteği, seminerler sırasında ortaya atılan yeni fikirler ve öneriler, bölge illerinin sorunlarına yönelik yeni çözümlemelerin araştırılması istekleri, bizi bu sosyal sorumluluk projelerini genişleterek sürdürme konusunda teşvik etti. 11 Haziran 2008 günü ESİAD işbirliği ile Balıkesir’de yapılan ve yarım gün süren eğitimde Prof. Dr. UYSAL, tarım ve hayvancılığın ülke ekonomileri için önemi- ni anlatarak sektörün Türkiye ve AB’deki durum karşılaştırmasını yaptı. Prof. Dr. UYSAL, özellikle organik süt ve et üretiminin Türkiye tarımı için bir çıkış yolu olabileceğini belirtti. Bunun için üretim, pazarlama ve politikalarda yeniden yapılanma gereğinin altını çizdi. Sektörü temsilen bir konuşma yapan TE-TA Tarım’dan Sumer TÖMEK Bayındır, hayvancılık ve ona bağlı tarımsal sanayiinin geleceğin en önemli sektörlerinden biri olduğunun altını çizerek, sektördeki deneyimlerini katılımcılarla paylaştı. Son olarak Arif Gürdal Tarım İşletmeleri Sahibi Arif GÜRDAL organik tarım deneyimlerini katılımcılarla paylaştı. 7 Kasım 2008 tarihinde Tarım ve Hayvancılık sektöründe ilin konuyla ilgili 36 yetkilisinin ve Vali yardımcısı Sn. Kadim DOĞAN’ın katılımıyla bir yuvarlak masa toplantısı düzenlendi. Çok verimli ve yapıcı geçen toplantıda, devletin kaçak hayvan girişlerini, süttozu ithalatını disiplin altına alması gerektiği, tarımda uygulanabilir düzeyde bir milli politikanın mutlaka teşkili vurgulandı. Benzer toplantıların tekrarlanması istendi. 55 ÇANAKKALE ‘09 Çanakkale, yaklaşık 5000 yıllık geçmişi ile eğitim, kültür, tarih kenti olmanın yanı sıra Homeros’un İlyada’sındaki gibi antik kültür hazinelerinin destanlarla beslenip gerçekliğe ulaştığı büyülü tarihi mekanları bünyesinde barındıran önemli bir turizm kentidir. Çanakkale Çanakkale Merkez 56 Dardanos kentinin I. Troia’dan önce kurulduğu düşünülmektedir. Kuruluş önceliği 100-150 yıl kadardır. M.Ö. 1200’lerde kuzeyden gelen “deniz kavimleri”nin göçü ile bölgede ve Anadolu’da yazılı tarih açısından karanlık dönem başlamıştır. H Truva Atı er mevsim ayrı bir güzelliği sunan Çanakkale, içinden deniz geçen coğrafyasıyla topraklarının bereketiyle, tarihi ihtişamıyla, antik, doğal ve modern bir kenttir. Çanakkale, yaklaşık 5000 yıllık geçmişi ile eğitim, kültür, tarih kenti olmanın yanı sıra Homeros’un İlyada’sındaki gibi antik kültür hazinelerinin destanlarla beslenip gerçekliğe ulaştığı büyülü tarihi mekanları bünyesinde barındıran önemli bir turizm kentidir. Eski çağlarda “Dardanel” ve “Helles Pontus” olarak anılan Çanakkale Ege ve Marmara bölgesinde topraklan bulunan 671 km kıyı şeridine sahip tarih ve coğrafyanın anlamlı bir şekilde buluştuğu güzel bir kentimizdir. TARİHÇE Eski çağlarda DARDANEL ve HELLESPONTOS olarak anılan, erken Bronz Dönemi’nden bu yana önemli bir yerleşim merkezi olan Çanakkale; Çanakkale Boğazı sayesinde Anadolu ile Avrupa ve Akdeniz ile Karadeniz arasındaki bağlantıyı sağlayan iki geçit bölgesinden biridir. Bu özelliği nedeniyle oldukça zengin bir tarihi vardır. M.Ö. 3000 yılında kurulan L Troia, M.Ö. 2500 yıllarında bir depremle yıkılmıştır. Bundan önce de yörede eski yerleşmelerin bulunduğu bilinmektedir. Dardanos kentinin I. Troia’dan önce kurulduğu düşünülmektedir. Kuruluş önceliği 100-150 yıl kadardır. M.Ö. 1200’lerde kuzeyden gelen “deniz kavimleri”nin göçü ile bölgede ve Anadolu’da yazılı tarih açısından karanlık dönem başlamıştır. Bölge, M.Ö. 7. yüzyılda Batı Anadolu’da büyük bir güç haline gelen Lydia Krallığı’nın egemenliğine girmiş, M.Ö. 5. yüzyılda Perslerin gelmesiyle, Pers etkisi artmaya başlamış, M.Ö. 386 yılında Persler ve Spartalûar arasında yapılan “Kral Barışı” ile bölgede kesin olarak Pers egemenliği sağlanmıştır. M.Ö. 334’te Makedonya Kralı Büyük İskender’in Pers ordusunu Biga Çayı (Granikos) yakınlarında bozguna uğratmasıyla Anadolu’da Pers hakimiyeti gerilemeye başlamıştır. İskender’in Ölümünden sonra İskender’in komutanları bölgede iktidar mücadelesine girişmişlerdir. Şehitlik Anıtı 57 ÇANAKKALE ‘09 Anadolu yakasında Abydos dolaylarında Sultaniye (Kale-i Sultaniye) ya da Çanak Kalesi adı ile anılan kaleler yapılmıştır. Bugünkü Çanakkale İli’nin adı Anadolu yakasındaki Çanak Kalesinden gelmektedir. Bergama Krallığı’nın hakimiyeti ve Galat istilaları döneminden sonra, Roma’nın bölgedeki hakimiyet kurma çabaları sırasında Diktatör Sulla, Gelibolu’ya kadar gelmiştir. Bölge, Roma ve Bizans dönemlerinde limanlarıyla da önem kazanmıştır. Yörenin en eski halkı Beşiktepe ve Kumtepe yerleşmelerinden bilinen Kalkolitik Dönemin yerli halkıdır. Bunları, İ.Ö. 3000’lerden 1200’lere kadar herhangi bir dış etki altında kalmadan yaşamlarını sürdüren Troya halkı izler. Bundan sonra sırasıyla Troya Savaşları ile Akalar, Ege göçleri ile çeşitli kavimler gelmiştir. En son olarak Sicilyalı Komutan Roger De Flor’un ölümüyle buyruğundaki Katalonyalılar bir süre etkinliklerini sürdürseler de, daha sonra Türkler’le yaptıkları bir anlaşma gereği, Çanakkale ve yöresini Türk Beylerine bırakmışlardır. Osmanlıların Akdeniz’de egemenlik kurma istekleri, onları Balkan Yarımadası’ndaki fetihlere, Gelibolu ve yöresinden başlamaya yöneltmiştir. Gelibolu’da bir tersanenin kurulmasıyla birlikte Çanakkale’deki Osmanlı egemenliği daha da artmıştır. Boğazın en dar yerinde Fatih Sultan Mehmet döneminde Rumeli yakasında Sestos dolaylarında Kilitbahir, Anadolu yakasında Abydos dolaylarında Sultaniye (Kale-i Sultaniye) ya da Çanak Kalesi adı ile anılan kaleler yapılmıştır. Bugünkü Çanakkale İli’nin adı Anadolu yakasındaki Çanak Kalesinden gelmektedir. Boğazın önemi Çanakkale Savaşları’nda (1. Dünya Savaşı’nda) bir kez daha gündeme gelmiş ve düşman donanması 18 Mart 1915 tarihinde bozguna uğratılmıştır. COĞRAFİ YAPI Çanakkale Türkiye’nin kuzeybatısında Avrupa ve Asya kıtalarını birbirinden ayıran ve kendi adını taşıyan Boğaz’ın iki yakasında kurulmuştur. Balkan Yarımadası’nın Doğu Trakya topraklarına bir kıstakla bağlanmış Gelibolu Yarımadası ile, Anadolu’nun batı uzantısı olan Biga Yarımadası üzerinde toprakları bulunan bir ilimizdir. Avrupa ve Asya’da toprakları bulunan Çanakkale, Edirne, Tekirdağ ve Balıkesir il sınırları ile çevrilidir. İl sınırlarına; Ege Denizinde Türkiye’nin en büyük adası olan Gökçeada ile Bozcaada ve Tavşan Adaları da girer. İl , 25° 40’-27°30’ doğu boylamları ve 39°27’-40°45’ kuzey enlem- 58 leri arasında 9.933 Km2 lik bir alanı kapsar. İlimizin topraklan büyük bir kısmıyla Marmara Bölgesinin Güney Marmara bölümüne; Edremit Körfezi kıyısındaki küçük bir alanı ise, Ege Bölgesine girer. Anadolu Yarımadası’nın en batı noktası Baba Burnu ile Türkiye’nin en batı noktası olan Gökçeada’daki Avlaka Burnu il sınırları içerisindedir. İlin toplam kıyı uzunluğu 671 km.dir. Dağlar Çanakkale ilinin toprakları, genellikle dağ ve tepelerle kaplı alanların vadilerle parçalanmış engebeli görünüşündedir. En yüksek dağı 1767 metre ile Kaz Dağı’dır. Gelibolu Yarımadası’nda Tekir Dağlarının uzantısı olan Koru Dağı 726 metre yüksekliktedir . Diğer yüksek dağlar , kaz dağı dolaylarında yer alır. Biga yöresinde kuzeydoğu , güneybatı yönünde uzanan 500-1000 mt. arasındaki az yüksek sıralar, dalgalı bir görünüm Gelibolu Yarımadası’nda, boğazdan Saroz Körfezine doğru basamak basamak bir yükselme görülür. 400 metreye yaklaşan, tepeler dik yamaçlarla Saroz Körfezine iner. Ovalar Akarsu ağızlarında ve geniş tabanlı vadilerde görülen ovalar Çanakkale’de az yer kaplar. Ezine Ovası, Bayramiç Ovası, Kumkale Ovası, Biga ve Karabiga Ovaları, Agonya (YeniceHamdibey-Kalkım) Ovası, Umurbey ve Sarıçay Ovaları , Anadolu yakasındaki ovalardır. Gelibolu Yarımadasında ise Kavak Ovası, Cumalı Ovası, Yalova Ovası, Kilye ve Piren Ovaları vardır. Akarsular ve Göller İlimiz dahilinde büyük, küçük bütün akarsuların düzenli bir rejimi yoktur. Sonbahar yağmurlarıyla ve karların erimeye başladığı nisan, mayıs aylarında kabarırlar, bunun dışındaki sürelerde bir kaç yüz litrelik debiye kadar düşerler. Bu düzensizlik yüzünden ilimizdeki akarsulardan ulaşım ve tarım yönünden yararlanma imkanı olmamaktadır. Akarsuların çoğu Kazdağı’ndan doğarlar. İlimizdeki akarsuların belli başlıları; Tuzla Çayı, Menderes Çayı, Sarıçay , Kocabaş Çayı, Bayramiç Deresi, Bergaz Çayı ve Kavak Çayı’dır. il sınırları içinde kalan arazide önemli bir göl yoktur. Mevcut göller Gelibolu Yarımadası’nda ve Gökçeada’da yazın kuruyan tuz gölleri’dir. DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER, SOSYAL VE KÜLTÜREL YAPI 1- Iklim Çanakkale İlinin iklimi, bulunduğu yer nedeniyle geçiş iklimi özellikleri gösterir. Genel karakteriyle Akdeniz iklimi özelliklerini yansıtır. Bunun yanında İlimizin daha kuzeyde bulunması nedeniyle kışları ortalama sıcaklık daha düşüktür. Minimum sıcaklık -4,2 °C ile Şubat ayı, Maksimum sıcaklık +35,8 ile Ağustos ayındadır. Yıllık sıcaklık ortalaması 14.7, ortalama nem oranı ise %72.6’dır. İlimizi çevre İllerden ayıran diğer bir özelliği de yılın büyük bir kısmının rüzgarlı geçmesidir. Yıllık egemen rüzgar kuzey rüzgarlarıdır. En çok, poyraz, yıldız, lodos, kıble eser. Yıllık ortalama yağış miktarı 662.8 m3 (Gökçeada) ile 854.9 m3 (Ayvacık) arasında değişmektedir. Yağışların en fazla görüldüğü aylar Aralık, Ocak ve Şubat ayları’dır. Karla örtülü gün sayısı en fazla 8 gün kadardır. Bitki Örtüsü İl yüzölçümünün % 54’ü ormanlıktır. Kalan diğer alan çayır, mera ve tarıma elverişli arazi ile kaplıdır. Akdeniz iklimine özgü bitki topluluğu makiler, defne, kocayemiş, mersin ve çalılıklardan oluşmuştur. Bu ormanlarda karışık cins ağaç toplulukları bulunur. Kızılçam, karaçam, köknar, meşe, kayın türündeki ağaçlar çoğunluktadır. Koru tipi ormanlara, Kazdağı dolaylarında rastlanır. İç kısımlarda, bozkır görünümlü, cılız otlu, tahıl üretimine elverişli alanlar ile su boylarında her mevsim yeşil kalabilen çayırlara rastlanır. Çevre Doğal çevrenin giderek bozulup yok olduğu günümüzde; ülke nüfusunun % 25’ inin, ülke sanayisinin yarısından fazlasının bulunduğu Marmara Bölgesinde nispeten doğal yaşam ortamıdır ÇANAKKALE. Dünyanın önemli su yollarından biri olan Çanakkale Boğazı, 671 km. kıyı şeridi, kendine has özellikleri, ilimiz doğal çevresinin en belirgin zenginliklerindendir.Çanakkale’de kentleşme ve sanayileşme yoğun bir biçimde yaşanmadığından ülke genelinde görülen çevre problemleri ilimizde yaşanmamaktadır. Mevcut sanayi tesislerinde sıvı ve gaz atıkları yönünden gerekli önlemler alınmakta, yerleşim yerlerinden kaynaklanan sıvı ve katı atıkların en az zararla bertarafına çalışılmaktadır. Gerçekleştirilmesi planlanan yatırımların çevre üzerinde yapabileceği olumsuz etkilerin önceden belirlenerek gerekli önlemlerin alınması amacıyla Çevresel Etki Değerlendirme Çalışmaları sürdürülmektedir. İlimizde doğalgaz boru hattı önceki yıllarda tesis edilmiş ve sanayide kullanılmaya başlanılmıştır. Çanakkale, Kepez, Çan, Biga, Ezine,Bayramiç merkezlerini kapsayan Şehir İçi Gaz Dağıtım Projesi için AKSA firması tarafından 2006 yılında dağıtım lisansı alınarak Çanakkale Doğalgaz A.Ş. Tarafından çalışmalara başlanılmıştır. Çanakkale ve Çan merkezlerinde gaz verilmeye başlanılmış olup, diğer merkezlerde de hizmete hazır hale getirilmesi planlanmaktadır. NÜFUS, NÜFUS YAPISI VE İDARİ DURUM İlin Merkez İlçe dışında ikisi ada olmak üzere 11 ilçesi, 21 bucağı, 568 köyü ve 78 köy bağlısı bulunmaktadır. Belediyeli yerleşim yeri sayısı 34’tür. Çanakkale’nin toplam nüfusu, 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre 464.975’tir. Toplam nüfusun 215.571’i ( % 46) il merkezi ve ilçe merkezlerinde, 249.404’ü (%54) köylerde yaşamaktadır. Nüfus yoğunluğu ise 48’dir. 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı Sonuçlarına göre ilçelerin şehir-köy itibarıyla nüfusları şu şekilde dağılmıştır. Nüfus itibarıyla en kalabalık ilçemiz 77.169 ile Biga ilçesi, en az nüfusa sahip ilçemiz ise 2.427 ile Bozcaada ilçesi olmaktadır. İlçe Merkezleri itibarıyla Merkez İlçeden sonra en kalabalık ilçe 28.878 kişi ile Çan ilçesidir. Gökçeada ve Bozcaada ilçelerimizin, 1927 tarihli “1151 sayılı Bozcaada ve Gökçeada Kazalarının Mahalli İdareleri Hakkındaki Kanun” gereğince özel bir idari yapıları vardır. Bu ka- 59 ÇANAKKALE ‘09 nun gereğince bu ilçelerimizde tüzel kişiliği ve özel bütçesi olan “mahalli idare” adıyla bir yerel yönetim birimi bulunmaktadır. İlimizde toplam nüfusun %52’sini oluşturan 242.539 erkek, %48’ini oluşturan 222.436 kadın yaşamaktadır. Şehir ve kasabalarda 113.805 (%53) erkek, 101.766 (%47) kadın yaşarken, köylerde 128.734 (%52) erkek, 120.670 (%48) kadın yaşamaktadır. 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı Sonuçlarına göre ilimizin yıllık nüfus artış hızı binde 7.29’dur. 2000 yılı nüfus sayım sonuçlarına göre (1995 – 2000 yılları arasında ) Çanakkale’nin aldığı göç 42.818 kişi, verdiği göç 31.327 kişi olup, net göç 11.491 kişi olarak gerçekleşmiştir. EĞİTİM İlde, 2007-2008 eğitim öğretim yılında; Okul öncesi eğitimde; dört bağımsız anaokulu ile diğer okullar bünyesinde bulunan topalm 224 anasınıfında 3.770 öğrenci eğitim öğretim görmekte olup, 132 öğretmen görev yapmaktadır. Okul öncesi eğitimden yararlanan çocukların toplam hedef nüfusa oranı % 31,6’dır. ilköğretimde; üçü özel okul olmak üzere toplam 197 İlköğretim Okulunda 47.882 öğrenci eğitim-öğretime devam etmekte olup, 2.208 öğretmen görev yapmaktadır. Ortaöğretimde; 74 lise ve dengi okulda 17.500 öğrenci eğitimöğretime devam etmekte olup, 1.311 öğretmen görev yapmaktadır. Ortaöğretim seviyesindeki okulların dördü Sağlık Meslek Lisesi olup, bu okullar Merkez Biga, Çan ve Gelibolu’da yer almaktadır. İl genelinde okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretimde toplam 69.152 öğrenci 3.225 derslikte eğitim-öğretime devam etmektedir. Buna göre derslik başına düşen öğrenci sayısı 60 21 olmaktadır. Okullaşma oranı ilköğretimde % 93.61 (Türkiye ortalaması % 89,77), ortaöğretimde ise % 81.93’tür (Türkiye ortalaması % 56,63). Okuma-Yazma oranı 2000 Nüfus sayımı sonuçlarına göre % 90 olup, erkeklerde % 94, kadınlarda ise 85’tir (Türkiye okuma yazma oranı % 87,4). Ancak aradan geçen süre içinde okuma yazma oranı yaklaşık % 99 seviyesine yükselmiştir. İl genelinde Yaygın Eğitim Kapsamında 448 adedi Meslek Edindirme amaçlı olmak üzere toplam 857 kurs açılmış olup, açılan kurslardan toplam 14.470 kişi yararlanmıştır. Yükseköğretimde; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi bünyesinde 9 fakülte, 2 yüksekokul ve 11 Meslek Yüksek Okulu ile 2 enstitü bulunmakta olup, 20.500 civarında öğrenci eğitim görmektedir. SAĞLIK İl çapında Askeri Hastaneler hariç 10 adet Devlet Hastanesi, 1 adet Özel Hastane, 4 adet Dispanser, 1 adet AÇSAP Merkezi, 63 adet Sağlık Ocağı ve 202 adet Sağlık Evi, 1 Halk Sağlığı laboratuarı, 3 özel poliklinik (1’i diş polikliniği), 3 dal merkezi (2’si göz hastalıkları, 1’i çocuk hastalıkları), 1 tıp merkezi (genel), 6 diyaliz merkezi (3’ü hastanelerde, 3’ü özel) bulunmaktadır. Çanakkale İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde bulunan yataklı tedavi kurumlarındaki toplam yatak sayısı 1108 yatak mevcuttur. Yatak başına düşen kişi sayısı 406’dır. Bir doktora düşen kişi sayısı 1.146‘ dır. Çanakkale İl genelinde bulunan yataklı tedavi kurumlarındaki toplam yatak sayısı 1.152 (1.108’i kamu + 44’ü özel)olup, yatak başına düşen kişi sayısı 391’dır. Bir doktora düşen kişi sayısı 1.010’dur. İlimizde 0-1 yaş arası bebek ölüm hızı %o 10,75 olup, 1-5 yaş arası bebek ölüm hızı : %o 2,46’dır. Bu göstergelerde ilimiz oldukça iyi durumda olup, Çanakkale 2004 yılında “Bebek Dostu” il olmuştur. KÜLTÜREL YAPI Birçok tarihsel, ekolojik ve doğal cazibe alanını içinde barındıran, Anadolu’daki en eski uygarlık merkezlerinden Troya, Assos, Alexandreia- Troas, Neandria, Abydos ve Sestos’un ve Parion bulunduğu Çanakkale, Milli Tarihimizin en önemli olaylarının cereyan ettiği Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’nı ile Truva Milli Parkını da sınırları içerisinde bulundurmaktadır. Diğer taraftan 671 km. sahil bandı, ada konumundaki iki ilçesi, muhtelif yerlerdeki termal kaynaklar ve zengin flora ve faunasıyla Kazdağları ilin en önemli turizm değerleridir. Çevre ve Orman Bakanlığı’nca onaylanan Uzun Devreli Gelişim Planının da uygulamaya konulmasıyla Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkındaki çalışmalar son yıllarda yoğunluk kazanmıştır. Bu proje ile Türk ve dünya tarihinde önemli olaylara sahne olmuş Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’nda yapılan düzenlemelerle, bu bölgedeki tarihi ve kültürel mirasa sahip çıkılması ve bölgenin turizme kazandırılması amaçlanmıştır. Bu kapsamda 66 ana proje üzerinde çalışmalar sürdürülmektedir. 2004 yılında başlanan projelerin önemli bir kısmı gerçekleştirilmiştir. Çevre ve Orman Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca uygulanan projelere 2006 yılı sonu itibariyle 40 Milyon YTL civarında harcama yapılmıştır. Son yıllarda tamamlanan projelerin başlıcaları: Çanakkale Şehitler Abidesi Güçlendirme ve müze düzenleme çalışmaları, Temsili Türk Şehitliği, Kilye Koyu Ana Tanıtım Merkezi, Şahindere Şehitliği, Soğanlıdere Şehitliği, Kocadere Hastane Şehitliği, Yarbay Hüseyin Avni Şehitliği, Namazgah Tabyası, Ertuğrul Tabyası, Karayörük Deresi Şehitliği, Çataldere Şehitliği, Kesikdere Şehitliği’dir. Şehitlik, yol, tanıtım ve simülasyon merkezleri projeleri, bakım ve onarım çalışmaları devam etmektedir. Gelibolu İlçemizde bulunan Dünyada sayılı mevlevihaneler içerisinde ilk sıralarda yer alan ve 400 yıllık geçmişi olan Gelibolu Mevlevihanesi, geçtiğimiz yıllarda Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan restorasyon ve onarım çalışmaları sonucunda 17 Eylül 2005 tarihinde ziyarete açılarak kültür ve turizmin hizmetine sunulmuştur. İl’ de Turizm İşletme Belgeli; 5 yıldızlı bir otelle beraber toplam 37 adet tesis faaliyette olup, bu tesislerin yatak kapasitesi 4.094‘dür. Yatırım Belgeli 14 adet Konaklama tesislerindeki 837 yatak kapasitesi ve Belediye denetiminde bulunan tesislerdeki yaklaşık 8.600 yatak kapasitesi ile ilimiz toplam yatak kapasitesi 13.000‘e yaklaşmaktadır. Yıllık turist sayısı 2.5 Milyon civarında olup, ilde Turizm Bakanlığından belgeli 15 adedi A Grubu olmak üzere toplam 19 adet Seyahat Acentesi faaliyet göstermektedir. İlimizde 3 adedi merkezde, 12 adedi ilçelerde olmak üzere 15 kütüphane ve bir adet de gezici kütüphane vardır. İlimizde Bakanlar Kurulu Kararı ile ; •Ayvacık-Tuzla termal turizm •Behramkale Kadırga Koyu turizm •Ezine Kestanbol termal turizm •Geyikli turizm merkezi •Küçükkuyu turizm merkezi •Çan-Etili-Tepeköy termal turizm •Yenice-Hıdırlar termal turizm •Yenice Merkez turizm merkezi •Saroz Körfezi Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi İlan edilmiştir. 5571 sayılı kanunda yapılan değişikliklerle ve 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanununa eklenen maddelerle turizm altyapı hizmet birliklerinin kurulmasına ilişkin düzenleme yapılmış olup, bir yıl içerisinde yeni kurulacak veya statü değişikliği yapılacak birliklerin iş- 61 ÇANAKKALE ‘09 lemlerinin tamamlanması gerekmektedir. Buna göre Çanakkale İlinde; • Kazdağları Turizm Altyapı Hizmet Birliği, • Gelibolu Yarımadası ve Gökçeada Turizm Altyapı Hizmet Birliği, • Çanakkale Assos-Truva Turizm Altyapı Hizmet Birliği kurulması yönünde çalışmalar başlatılmış bulunmaktadır. Arkeoloji Müzesi, Deniz Müzesi, Kabatepe Tanıtım Merkezi Müzesi, Bigalı Atatürk Evi Müzesi, Askeri Müze, Hadımoğlu Konağı, Adatepe Zeytinyağı Müzesi, Müzesi, Çimenlik Kalesi, Kilitbahir Kalesi, Seddülbahir Kalesi, Bozcaada Kalesi en çok ziyaret edilen yerler arasındadır. Ayrıca Çanakkale Şehitler Anıtı Müzesi yeniden düzenlenmektedir. İl genelinde toplam 838 adet sivil toplum örgütü bulunmakta olup, bunların 29 adedi vakıf (toplam üye sayısı 240), 797 adedi dernek (toplam üye sayısı 19.875), 12 adedi sendikadır (toplam üye sayısı 5.314). İl genelinde sportif faaliyetlere yönelik ilgi yüksek düzeyde olup, 11.894 lisanslı sporcu, 94 spor kulübü bulunmaktadır. DOĞAL KAYNAKLAR Çanakkale’nin maden yönünden zengin bir varlığa sahip olduğu bilinmektedir. MTA tarafından Çanakkale ve Biga Yarımadası’nda teknolojik maden arama yöntemleri ve bilimsel araştırmalar yapılarak bölgede birçok maden yatağı bulunmuştur. Yöre; metalik madenler ( altın, kurşun, çinko, demir, manganez), endüstriyel hammaddeler (bentonit, çimento hammaddeleri ve kaolen) ve enerji hammaddeleri (jeotermal kaynaklar, uranyum 62 ve linyit) açısından zengindir. Örneğin ülkemizin toplam kurşun üretiminin %53 ilimizde gerçekleşmektedir. Altın rezervinin de oldukça önemli olduğu anlaşılmaktadır. Dünyadaki 200 en önemli ekolojik bölgeden biri olan Kaz dağları, Alplerden sonra dünyanın en fazla oksijen üreten ikinci bölgesidir. Yöre; orman, orman altı bitki örtüsü ve sahip olduğu endemik türleriyle çok zengindir. Ayrıca bölge, salt bitkisel açıdan değil doğa varlığı ve hayvan varlığı açısından da özellikli ve kıskançlıkla korunması gereken bir bölgedir. Bu özellikler, eko-turizm açısından büyük önem taşımaktadır. Bölgede tarımsal potansiyel de yüksektir. Zeytincilik, bahçe bitkileri başta gelen ihraç ürünleri olup, gıda üretimi açısından sebze ve meyve üretimi önemli tarımsal ürünler arasında yer almaktadır. Ülkemiz genelinde 80 tür, Kaz Dağları ölçeğinde 43 adet endemik bitki türünü bünyesinde barındıran bölge, yabani bitkiler için bir gen bankasıdır. Ayrıca ilimiz jeotermal kaynaklar bakımından da zengin olup, bu kaynaklardan en etkili şekilde yararlanmak için,kaplıca turizmi ve enerji konusunda çalışmalar sürmektedir. Mevcut kaplıcalar: Kestanbol Kaplıcası – Ezine // Afrodit Kaplıcası - Küçükçetmi Köyü // Külcüler Kaplıcası - Bayramiç // Hıdırlar Kaplıcası // Tuzla Kaplıcası // Açık IIıca - Ayvacık İlimizin sahip olduğu Rüzgar ve jeotermal potansiyel yeni ve yenilebilir enerji kaynakları kapsamında değerlendirilmekte ve bu konuda özel sektör tarafından son zamanlarda yatırımlar yapılmış olup, yeni yatırımlar planlanmaktadır. FİZİKİ ALTYAPI 1. Karayolu İlin toplam karayolu uzunluğu 1.031 km. olup, bunun 521 km.si devlet yolu, 510 km.si il yoludur. İl yollarının % 98,4’ü asfalt, devlet yollarının tümü asfalttır. İl’de yolu olmayan köy yoktur. 3.451 km. köy yolu ağının 2.222 km.si (% 65) asfalt, 1.047 km.si (% 30) stabilize, 180 km.si (% 5) tesviye yoldur. 2. Denizyolu Denizyolu ulaşımı Çanakkale-Eceabat, Lapseki-Gelibolu, Bozcaada - Yükyeri ve Çanakkale - Gökçeada arasında İl Özel İdaresine ait gemilerle GESTAŞ tarafından yapılmaktadır.Ayrıca ÇanakkaleKilitbahir ve Lapseki-Çardak arasında özel sektöre ait feribotlarla taşımacılık yapılmaktadır. İç hat deniz geçişi seferlerinde iyileştirme ve geliştirme çalışmaları devam etmektedir. Gökçeada ile Çanakkale arasındaki ulaşımın daha hızlı ve modern hale getirilmesi için İl Özel İdaresi’ne 25 Milyon YTL ödenek aktarılmış olup, bu konudaki çalışmalar sürdürülmektedir. Çanakkale Merkez, Eceabat, Gelibolu, Lapseki, Ezine-Geyikli Yükyeri, Bozcada, Gökçeada, Çardak ve Kabatepe’de iskeleler bulunmaktadır. Ayrıca yeni hizmete giren Çanakkale Kepez Limanı ile Ezine’de Akçansa Çimento Fabrikasına, Biga’da İçdaş’a ait liman bulunmaktadır. Ayrıca denizyolu yük taşımacılığının il merkezinde neden olduğu trafik yoğunluğunu azaltmak için mevcut Akbaş İskelesi ile Anadolu Yakasındaki Karacaören mevkiine yeni bir iskele ve bağlantı yolları yapımı konusunda ön çalışmalar yapılmaktadır. 3. Havayolu İl merkezinde 1800 x 30 boyutlarında stol tipte bir havaalanı mevcut olup, ek terminal binası yapılmaktadır. Ayrıca Gökçeada’da 1000 x 30 boyutlarında Askeri amaçlı havaalanı bulunmaktadır. Yatırım programında yer alan Gökçeada Havaalanı’nda alt yapı çalışmaları tamamlanmıştır. Üstyapı Tesislerinin yapılması gerekmektedir. 4. Haberleşme Haberleşmede ilimizin tüm köyleri otomatik santral abonelidir. İl çapında 160 adet otomatik santral hizmet vermekte olup, santral kapasitesi 180.962’dir. Toplam bağlı abone sayısı ise 159.815’ dir. Nüfusa göre telefon yoğunluğu % 34’dür. ENERJİ İl’de tüm köyler elektrikli durumdadır. İl çapında dağıtım trafolarının toplam gücü 617 MVA’dır. 2006 yılı sonu itibariyle net elektrik tüketimi 2.262.175 MWh’dır. Kişi başına elektrik tüketimi ise 4.842 kWh’dır. İlimiz Bozcaada ilçesinde kurulu 10 mw gücünde 17 kuleli Rüzgar Enerji Santrali üretime devam etmektedir. Ayrıca; * Çanakkale Merkezde (İntepe) 30.2 mw gücünde, Demirer Holding (Anemon A.Ş.) tarafından yapılmakta olup, 38 adet tribün tamamlanarak ulusal sisteme entegre edilmiştir. * Gelibolu’da ise 15.2 mw gücünde yine Demirer Holding (Doğal Enerji Elektrik Üretim A.Ş.) tarafından yapılması planlanan tribünler ulusal sisteme bağlanmıştır. Rüzgar enerjisi potansiyeli çok yüksek olan ilimizin bu potansiyelinin en iyi şekilde değerlendirilmesi kapsamında özel sektörün çalışmaları yoğun şekilde devam etmektedir. İlimizde doğalgaz boru hattı önceki yıllarda tesis edilmiş ve sanayide kullanılmaya başlanılmıştır. Çanakkale, Kepez, Çan, Biga, Ezine,Bayramiç merkezlerini kapsayan Şehir İçi Gaz Dağıtım Projesi için AKSA firması tarafından 2006 yılında dağıtım lisansı alınarak Çanakkale Doğalgaz A.Ş. Tarafından çalışmalara başlanılmıştır. Çanakkale ve Çan merkezlerinde gaz verilmeye başlanılmış olup, diğer merkezlerde de hizmete hazır hale getirilmesi planlanmaktadır. İÇMESUYU İlçe merkezleri ile belediyelerin içmesuyu şebekeleri mevcuttur. 564 köy+73 ünitenin içme suyu yeterli, 4 köy+5 ünitenin içme suyu 63 ÇANAKKALE ‘09 yetersiz olup, susuz köy ve ünite bulunmamaktadır. Ancak yetersiz olan içme sularının yeterli duruma getirilmesi çalışmaları devam etmektedir. EVSEL ve ENDÜSTRİYEL ATIK SİSTEMİ Merkez ilçe, Gelibolu, Gökçeada, Bayramiç, Eceabat ve Kepez Belediyelerinin İller Bankası kanalıyla yaptırılan kanalizasyon şebekeleri mevcuttur. Bozcaada kanalizasyon projesi devam etmektedir. Projeli ve arıtmalı sistem olmamakla beraber diğer belediyelerin kendi imkanlarıyla yapılan kısmi kanalizasyonları mevcuttur. Şehir içinde kalmış bulunan ve 18 Mart Üniversitesi Terzioğlu Kampusü yakınındaki vahşi çöp deponi sahası olarak kullanılmakta olan alanın yerine yeni yer bulunabilmesi ve rehabilitesi için ; Çanakkale, Lapseki, Kumkale, Kepez, İntepe, Çardak ve Umurbey Belediyelerinden oluşan Katı Atık Yönetim Birliği kurulmuştur. Merkez Kemel Köyü yakınlarında 34,5 ha. alan Katı Atık Deponi Alanı olarak belirlenerek ÇED raporu onaylanmış, fizibilite ve teknik tasarımları yapılmıştır. Çevre ve Orman Bakanlığı adına yürütülen projenin finansmanı Avrupa Birliği’nden sağlanmaktadır. Çanakkale Merkez ile birlikte altı Belediyenin yararlanacağı bu projenin bir an önce tamamlanması konusundaki çalışmalar sürmektedir. ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ Çanakkale ve Biga’da olmak üzere 2 adet Organize Sanayi Bölgesi bulunmaktadır. • Çanakkale Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan 91 parselden 76 adedi yatırımcılara tahsis edilmiş olup, 10 yatırımcı inşaatını tamamlayarak üretime geçmiştir. 18 yatırımcının inşaatı devam etmekte olup, 4 firmada proje aşamasındadır. • Biga Organize Sanayi Bölgesi’nde 58 adet 64 parselin 54 adedi yatırımcılara tahsis edilmiş olup, 5 işletme faaliyete geçmiştir. 7 firma inşaat 3 firma ise proje aşamasındadır. KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ İl çapında 7 adet küçük sanayi sitesi bulunmakta olup, bunlar; 1. Çanakkale Küçük Sanayi Sitesi, 2. Biga Küçük Sanayi Sitesi, 3. Biga 2 nolu Küçük Sanayi Sitesi, 4. Çan Küçük Sanayi Sitesi, 5. Gelibolu Küçük Sanayi Sitesi, 6. Gökçeada Küçük Sanayi Sitesi, 7. Lapseki Küçük Sanayi Sitesi dir. İlimiz genelinde yer alan 7 adet küçük sanayi sitesinde toplam 997 işyeri faaliyetine devam etmektedir. SINAİ VE FİKRİ (ENDÜSTRİYEL VE ENTELEKTÜEL) MÜLKİYET KAPASİTESİ İlde kurulmuş bir teknopark veya geniş donanımlı bir araştırma geliştirme birimi bulunmamaktadır. Çanakkale sahip olduğu eğitimli insan gücü potansiyelinin teknoloji geliştirme, sınai ve fikri mülkiyetin geliştirilmesi ve iş dünyasının hizmetine sunulması için gerekli alt yapıya sahip değildir. Ancak, Onsekiz Mart Üniversitesi yaptığı çalışmalarla araştırma ve geliştirme birimi gibi de faaliyet göstererek sanayicinin ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışmaktadır. Organize bölgeler ve küçük sanayi siteleri ile Çanakkale ilçelerine yayılmış çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren sanayi kuruluşlarının bir kısmında araştırma geliştirme birimleri bulunmasına rağmen bunların bir teknopark veya merkezi bir araştırma geliştirme birimi yapısında yürütülmesi kaynakların etkin kullanımı açısından yararlı olacaktır. EKONOMİK YAPI İl ekonomisinde tarım en önemli faaliyet olmakla beraber son yıllarda tarıma dayalı sanayi kolları gelişme göstermekte ve buna bağlı olarak ekonomide sanayinin payı artmaktadır. GSMH Verileri Devlet İstatistik Enstitüsü verileriyle 2001 yılı cari fiyatlarla Gayri Safi Yurtiçi Hasıla illerin payına göre sıralamada Çanakkale ili 32. sırada, Kişi Başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla cari fiyatlarla iller sıralamasında ise 2.335 $ dolar ile 19. sıradadır. 2006 yılı Türkiye’de Kişi Başın Düşen GSMH 5.477 $ olarak açıklanmış olup, İlimiz için Kişi Başına Düşen GSMH verisine ilişkin resmi bir bilgi olmamakla birlikte, Çanakkale’nin Türkiye ortalamasının üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. Temel Geçim Kaynakları Tarım (% 24,7), sanayi (% 23,5) ve ticaret (% 17) sektörü il Gayri Safi Yurtiçi Hasılasında en önemli paya sahiptir. ( 1987 Üretici Fiyatlarıyla, DİE, 2001) İlimiz Gayri Safi Milli Hasılası İçinde Yer Alan Sektörlerin Payları aşağıdaki şekildedir. Tarım Sanayi Ticaret Ulaş. Ve Haber. Devlet Hizm. İnşaat Diğer Tarım % 24,7 % 23,5 % 17,0 % 17,2 % 5,0 % 4,4 % 5,2 Toplam tarım arazisi 330.337 Ha olup, bunun % 81’ i tarla arazisi, % 7’si sebze, % 2’si meyve, % 2’si üzüm bağ, % 8’i zeytinliktir. Tarım alanının 177.953 Ha. sulanabilir arazidir. Toplam sulanabilir arazinin içinde sulanan alan 62.133 ha. dır. Bu sulamanın 40.632 ha. (%65) devlet tarafından gerçekleştirilmekte olup 21.501 ha. (%35) halk sulamasıdır. Önemli Tarım Ürünleri Üretimi :2006 yılı itibariyle yetiştirilen tarım ürünleri arasında en önemli yeri gerek ürün miktarı olarak gerekse de ekim sahası olarak hububat almaktadır. 2006 yılında 482.100 ton Domates, 398.995 ton Buğday, 308.627 ton mısır, 105.028 ton Zeytin, 80.534 ton Elma, 58.717 ton Şeftali, 52.218 ton Ayçiçeği, 43.989 ton Üzüm, 1.650 ton Kanola üretimde ilk sıraları almıştır. 2004 yılı toplam üretim miktarlarına göre Türkiye toplam üretiminin domateste % 5’i, zeytinde % 5’i şeftalide % 10’u, kanolada % 22’si ilimizde gerçekleştirilmektedir. Çanakkale köylüsünün önemli geçim kaynaklarının başında hayvancılık gelmekte olup, İl’de 138.875 adet Büyükbaş hayvan, 502.117 adet Küçükbaş hayvan vardır. Ayrıca kümes hayvancılığı ve arıcılık da Çanakkale köylüsünün önemli geçim kaynakları arasındadır. Çanakkale ilinde su ürünleri üretimi de önemli bir yer kaplamakta olup, 2006 yılı içinde 10.967 ton deniz balığı, 24 ton tatlı su balığı, 478 ton kültür balıkçılığı, 2.304 ton kabuklu ve yumuşakça üretimi gerçekleştirilmiş ve bu üretimlerin toplam değeri 45 Milyon YTL olarak hesaplanmıştır. Sanayi İldeki toplam üretici şirket sayısı 275 olup, üretici şirketlerin önemli bir kısmı (114 adedi) gıda sektöründe faaliyet göstermektedir. İlimiz Yatırım Teşvikleri bakımından normal yöre kapsamındadır. Gökçeada, Bozcaada ilçeleri kalkınmada öncelikli yöredir. Ayrıca 1 Mart 2007 tarih, 5588 sayılı kanun ile her iki ada 5084 sayılı Teşvik Kanunu kapsamına alınmıştır. Mevcut sanayi kuruluşlarında; inşaat demiri, seramik ve karo fayans, dondurulmuş ve kurutulmuş gıda, su ürünleri, süt ürünleri, un, yem, çimento, maden cevheri, zeytinyağı üretimi gerçekleştirilmektedir. Dış Ticaret Çanakkale Gümrük Müdürlüğü verilerine göre ihracatımız Eylül/2007 itibariyle 468 Milyon USD’dır. Gümrük Müdürlüğü verilerine göre ihracatımız yıllık yaklaşık 500 Milyon USD görülmekle birlikte, Çanakkale’de üretim ve ihracat yapan firmaların bir kısmının ihracatının farklı gümrüklerden gerçekleştirilmesi nedeniyle Çanakkale Sanayi ve Ticaret Odaları verilerine göre ihracatımız 1 Milyar $ civarındadır. En çok ihraç edilen ürünler ise, inşaat demiri, seramik, karo fayans, çimento ve dondurulmuş gıdadır. Yine Çanakkale Gümrük Müdürlüğünden alınan verilere göre Eylül/2007 itibariyle ise 582 Milyon USD’dır.’lık ithalat gerçekleştirilmiş olup, hurda demir, seramik malzemesi, dondurulmuş balık ve taş kömürü en çok ithal edilen mallar arasındadır. Diğer İlimizde toplam 5393 adet ticari şirket faaliyet göstermekte olup, bu şirketlerin 283 adedi Anonim Şirket, 1.844 adedi Limited Şirket, 3.266 adedi Şahıs Şirketi statüsündedir. İl genelinde çeşitli bankalara ait toplam 54 banka şubesi bulunmaktadır. 31.12.2006 tarihi itibariyle ilimiz genelinde vergi ve vergi dışı gelirler olmak üzere toplam 439 Milyon 936 bin YTL gelir tahakkuk etmiştir. Tahsil edilen vergi miktarı ise 367 Milyon 730 Bin YTL olup, tahakkuk/ tahsilat oranı % 84 olarak gerçekleşmiştir. İlimizde toplam 29.486 adet vergi mükellefi bulunmaktadır.31.10.2007 tarihi itibariyle ilimiz genelinde vergi ve vergi dışı gelirler olmak üzere toplam 402 Milyon 617 bin YTL gelir tahakkuk etmiştir. Tahsil edilen vergi miktarı ise 311 Milyon 494 Bin YTL olup, tahakkuk/tahsilat oranı % 77 olarak gerçekleşmiştir. DPT Müsteşarlığı ve TÜİK koordinasyonunda yapılan İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasına göre ilimiz; Düzey 1 Batı Marmara (TR2) bölgesinde, Düzey 2 Balıkesir Bölgesinde (TR22) yer almaktadır. İlimiz, DPT tarafından yapılan “İllerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması” sonuçlarına göre tüm illerimiz arasında 24. sırada yer almaktadır. Yine DPT tarafından yapılan “İlçelerin Sosyo-Ekonomik gelişmişlik Sıralaması” sonuçlarına göre Bayramiç ve Yenice ilçelerimiz eksi endeks değeri alan ilçeler arasında yer almıştır. DPT Müsteşarlığı ve TÜİK koordinasyonunda yapılan İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasına göre ilimiz; Düzey 1 Batı Marmara (TR2) bölgesinde, Düzey 2 Balıkesir Bölgesinde (TR22) yer almaktadır. 65 ÇANAKKALE ‘09 EGE EKONOMİYİ GELİŞTİRME VAKFI ÇANAKKALE İLİ ÇALIŞMALARI EGE BÖLGESİ GELİŞİM PROJESİ 2000 – 2005 Çanakkale Stratejik Hedef Toplantısı Çanakkale Önceliklendirme Toplantısı Bölgesel Diyalog Konferansı - Afyonkarahisar Tarım ve Hayvancılık Sektör Toplantısı - Aydın Turizm Sektör Toplantısı -Marmaris Jeotermal Sektör Toplantısı - Kuşadası Madencilik Sektör Toplantısı – Kuşadası 23/24 Haziran 2001 11 Nisan 2003 4/6 Temmuz 2003 2/3 Nisan 2005 16/17 Nisan 2005 14/15 Mayıs 2005 14/15 Mayıs 2005 36 Katılımcı ile yapılmıştır. 42 Katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 84 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 57 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 54 katılımcı ile yapılmıştır Üye illerden 29 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 30 katılımcı ile yapılmıştır. 7/8 Haziran 2006 162 katılımcıya sertifika verilmiştir. 30 Nisan 2008 12 Mart 2009 134 Katılımcıya sertifika verilmiştir. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006 Avrupa Birliği Bilgilendirme Semineri EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008 SME’s /Turizm AB Uyum Semineri Tarım ve Hayvancılık Yuvarlak Masa Toplantısı EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006 EGEV’in üyesi olan illere dönük olarak hazırladığı programlar kapsamında aday üye statüsünde bulunduğumuz Avrupa Birliği konusunda seminerler verildi. Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği Eğitimi başlığı altında yapılan toplantılar Philip Morris/Sabancı’nın destekleri ve ESİAD işbirliği ile gerçekleştirildi. Bu kapsamda 7-8 Haziran 2006 tarihlerinde yapılan eğitimde 162 kişilik katılım sağlanırken iki günlük eğitim ilk gününde Prof. Dr. Haluk GÜNUĞUR Avrupa Bütünleşmesine Giden Yol, AB’nin Genişlemesi, Avrupa Birliği’nin Kurumsal Yapısı, Avrupa Anayasası, Türkiye-AB İlişkileri konularını anlattı. İkinci gün yapılan eğitimlerde ise Prof. Dr. Canan BALKIR AB’nin Ticaret Politikası, Ortak Gümrük Tarifesi, Koruma Tedbirleri, Sektörel Uygulamaları; Prof. Dr. İge PIRNAR AB’nin Turizm Politikaları, Türkiye’nin Uyması Ge- 66 reken Kurallar; Doç.Dr. Yaşar UYSAL AB’nin Tarım Politikaları, Tam Üyeliğin Türk Tarımına Olası Etkileri; Yrd. Doç. Dr. Esin TAYLAN AB’nin Rekabet Hukuku Politikası, Gümrük Birliği ve Rekabet Kuralları, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun Amacı, Yapısı, Muhatapları ve Uygulamaları, Muafiyet, Hakim Durumun Belirlenmesi; Yrd.Doç. Dr. Berna KIRKULAK AB’nin KOBİ’ ler ve Rekabet Politikası, Girdi Maliyetleri, Krediler, Çin Faktörü, Kur Riskinden Korunma, AB Fonlarından Yararlanma, E-ticaret, Rekabet Stratejileri konularında katılımcıları aydınlattılar. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008 EGEV’in üye illerdeki faaliyetine dayalı olarak Philip Morris/Sabancı’nın bir sosyal sorumluluk projesi olarak başlattığı Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği eğitim programının EGEV Üyesi ÇANAKKALE İLİ KATILIMCI PROFİLİ SEKTÖREL DAĞILIM 17 3 5 19 Kamu Üniversite STK Özel Sektör Basın YAŞ DAĞILIMI 90 3 1 13 20'li yaşlar 10 30'lu yaşlar 40'lı yaşlar 50'li yaşlar 60'lı yaşlar 73 olan illerde gördüğü ilgi yeni ortak projeleri de beraberinde getirdi. EGE’ nin her ilinde temasta bulunduğumuz yerel odakların güçlü desteği, seminerler sırasında ortaya atılan yeni fikirler ve öneriler, bölge illerinin sorunlarına yönelik yeni çözümlemelerin araştırılması istekleri, bizi bu sosyal sorumluluk projelerini genişleterek sürdürme konusunda teşvik etti. 30 Nisan 2008 günü ESİAD işbirliği ile Çanakkale’de yapılan eğitimin sabah bölümünde Prof. Dr. Mustafa Yaşar TINAR ve Sabancı Üniversitesi Ulusal İnovasyon Girişimi temsilcilerinden Selçuk Karaata’nın sunumlarında Avrupa Birliği KOBİ Politikaları ve İnovasyon konuları incelendi. Öğleden sonra düzenlenen ikinci bölümde ise Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Öcal Usta, Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. İge Pırnar’ın sunumları ile Avrupa Birliği Turizm Politikaları ve Güncel Durum konuları incelendi. Turizmi etkileyen politikalar başlığı altında Prof. Dr. Pırnar söz alarak, bu politikalar kapsamında alınan kararların sektörü nasıl etkilediğini örnekleriyle açıkladı. Sunumlar sonrasında söz alan Ege Seyahat Acenteleri Derneği Başkanı ve Karavan Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Alex Baltazzi sektörün ihtiyaçları ve Çanakkale özelinde sektör konusunda yapılabilecek yenilikler üzerine katılımcılarla fikir alışverişinde bulundu. Çanakkale Mütevellilerinin talebi üzerine, 2008 yılı 2.yarı programında bir değişiklik yapılarak Çanakkale ilinde de Tarım ve Hayvancılık sektöründe bir 12 Mart 2009 tarihinde toplantı yapılmasına karar verildi. 67 DENİZLİ ‘09 Turizm açısından önemli bir güzergâhta yer alan ilimiz; “Aphrodisias” antik kentine komşu olup sınırları içinde Colossae, Tripolis, Hierapolis, Laodikya gibi antik şehirleri, beyaz ve kırmızı renkte travertenleri, termal tesisleri ile önemli bir uygarlık beşiğidir. Denizli Incilipınar / Denizli 68 “Tengiz” kelimesi eski Türkçe’de “deniz” demektir. “Tengüzlü” ise bugünkü imlâsıyla “Denizli” demektir. D Pamukkale enizli ilk defa bugünkü şehrin 6 km. kuzeyinde, Eskihisar Köyü civarında kurulmuştur. Bu şehir M.Ö. (261245) yıllarıı arasında, Suriye Kralı 11. Antiyoküstheos tarafından kurulmuş ve karısının adına izafeten LAODICIA adını almıştır. Türkler Denizli havalisini zaptettikten sonra şehir merkezini suyu bol olduğu için bugünkü Kaleiçi mevkiine nakletmişlerdir. Denizli adı, tarihi kaynaklarda başka başka isimler şeklindedir. Selçuklu kayıtları ve Denizli mahkemesi şer’iye sicilleri “Ladik” ismini vermektedir. Ibni Batuta’nın seyahatnamesinde “Tonguzlu” denilmektedir. Mesaliküllebsar’da da “Tonguzlu” olarak kaydedilmiştir. Timurlenk’in zafernamesini yazan, Şerafettin Zeydi “Tenguzluğ” ve “Tonguzluğ” gibi iki isimden bahsetmektedir. “Tengiz” kelimesi eski Türkçe’de “deniz” demektir. “Tengüzlü” ise bugünkü imlâsıyla “Denizli” demektir. Netice olarak yukarıda ifade ettiğimiz açıklamalarda belirtildiği gibi, kesin bir ad veremiyoruz. Kanaatimizce “Tonguzlu” ve “Tenguzlu” kelimeleri zamanla ağvzdan ağıza değişerek “Denizli” şekline gelmiştir. Turizm açısından önemli bir güzergâhta yer alan ilimiz; “Aphrodisias” antik kentine komşu olup sınırları içinde Colossae, Tripolis, Hierapolis, Laodikya gibi antik şehirleri, beyaz ve kırmızı renkte travertenleri, termal tesisleri ile önemli bir uygarlık beşiğidir. “Kutsal Hac Yolu” olarak bilinen İzmir-Efes yolunun sonunda bulunması; İzmir’i Mezopotamya’ya bağlayan, Anadolu’yu kuzey ve güneyden ayıran fetih ve kervan yollarının üzerinde bulunması, Denizli’ye ayrı bir önem kazandırmaktadır. Anadolu Yarımadası’nın güneybatısında, Ege Bölgesi’nin güneydoğusunda, Ege, Iç Anadolu ve Akdeniz Bölgeleri arasında bir geçit teşkil etmektedir. Turizm açısından önemli bir güzergâhta yer alan ilimiz; Hitit, Frig, Lid, İon, Roma ve Bizans gibi medeniyetleri sinesinde yaşatmıştır. Hierapolis, Laodikya, Tripolis, Herakleia, Attuda ve Colossae gibi 30’a yakın antik şehir, 20’den fazla höyük ve tümülüsleri ile önemli bir uygarlık beşiğidir. Bunlardan başka Selçuklu ve Osmanlı devirlerinden kalma çok sayıda tarihî değerleri ile kültür turizmine hizmet etmektedir. Hierapolis 69 DENİZLİ ‘09 “Kutsal Hac Yolu” olarak bilinen İzmirEfes yolunun sonunda bulunması; İzmir’i Mezopotamya’ya bağlayan, Anadolu’ yu kuzey ve güneyden ayıran fetih ve kervan yollarının üzerinde bulunması, Denizli’ ye ayrı bir önem kazandırmaktadır. 70 • İlk Fetihler Denizli ve havalisinde Türkler ilk defa 1070 yılında görüldüler. Afşin Bey bütün Anadolu’yu kat ettikten sonra Laodikya’yı yağmalayıp Honaz’ı zapt etmiştir. 1071 yılından sonra Denizli ve çevresi Kutalmışoğlu Süleyman Bey’in mahiyetindeki beyler tarafından fethedilmiştir. 1097 yılında Bizans İmparatoru Alexis Komnenos, Juannıs Dukas’ı Batı Anadolu’nun fethi için görevlendirdikten sonra bu yöre ve bu yörede yer alan Denizli Bizanslıların eline geçti. Bu sırada Türk Kuvvetleri Orta Anadolu’da bulunuyordu. Bizanslıların elinde kısa bir süre kalan bu güzel beldemiz, 1102 yılında yeniden Kılınç Arslan tarafından zapt edilmiştir. Bu tarihten sonra Türk kuvvetleri, Alparslan’ın komutasında sık sık Bizans topraklarına akınlar yapmışlardır. leri ile komşu bulunmaktadır. İl topraklarının %47’si dağlar, %28’si ovalar, %23’ü platolar ve %2’si yaylalardan oluşmaktadır. İl 28 0 30’- 29 0 30’ doğu meridyenleri ile 37 0 12’- 38 0 12’ kuzey paralelleri arasındadır. Genellikle Akdeniz basıncının tesiri altına girer. 11868 km2 genişliği olan ilde nüfus yoğunluğu 64’dür. Denizden yüksekliği 428m’dir. 2000 COĞRAFİ YAPI Yüzölçümü, Bölge Içindeki Konumu, Komşulari ve İlin Topoğrafik Yapısı Denizli, Anadolu yarımadasının güneybatısında, Ege bölgesinin güneydoğusunda, Ege-İç Anadolu ve Akdeniz Bölgeleri arasında bir geçit teşkil eder. Çameli, Kale ve Beyağaç ilçeleri Akdeniz; Sarayköy, kısmen Buldan ve Denizli merkez ilçesinin Çürüksu Vadisi Ege, diğer ilçeleri ile İç Anadolu Bölgesi iklimine dahil olmakta, bu durum iklim ve bitki örtüsü üzerine etki yapmaktadır. Sınır itibariyle doğudan Burdur, Isparta, Afyon ve batıdan Aydın, Manisa, kuzeyden Uşak, güneyden ise Muğla il- nüfus sayımına göre toplam nüfusu 870291’dir. Dağlar Honaz Dağı: 2571 metre Karcı Dağı: 2308 metreSazak Dağı: 1143 metre Beşparmak Dağı: 1307 metre Maymun Dağı: 1733 metredir. Elma Dağı: 1805 metre Büyük Çökelez Dağı: 1840 metre Kızılhisar Dağı: 2241 metre Burgaz (Bulkaz) Dağı: 1990 metre. Eşeler Dağı: 2254 metre. Sandıras Dağı: 2294 metre. Babadağ: 2308 metre. Bozdağ: 2421 metre. Akdağ: 2449 metre. İLİMİZİN SU KAYNAKLARI Akarsular Büyük Menderes: Ege Bölgesinin en büyük nehri olan Büyük Menderes nehrinin toplam uzunluğu 529 km’dir. Nehrin Denizli il sınırları içindeki uzunluğu 194 km’dir. Çürüksu: Uzunluğu 101 km, il içi uzunluğu 96 km, debisi 9,26 m3/sn’dir. Suyu çok kireçli olduğu için bu adı almaktadır. Akçay (Bozdoğan Çayı): Uzunluğu 157 km, il içi uzunluğu 70 km, debisi 17,37 m3/sn’dir. Kaynağını Bozdağ ve Sandraz dağlarından almaktadır. Dalaman (Gireniz) Çayı: Uzunluğu 201 km, il içi uzunluğu 81 km, debisi 17,37 m3/sn’dir. Kufi Çayı: Uzunluğu 97 km, il içi uzunluğu 32 km, debisi 3,34 m3/sn’dir. Banaz Çayı: Uzunluğu 170 km. il içi uzunluğu 13 km’dir. Hamam Çayı: Uzunluğu 48 km, il içi uzunluğu 17 km’dir. Gökpınar Çayı: İl içi uzunluğu 38 km, debisi 2,86 m3/ sn’dir. Yenidere: İl içi uzunluğu 70 km, debisi 2,46 m3/ sn’dir. Derbent Çayı: İl içi uzunluğu 32 km, debisi 1,00 m3/sn’dir. Göller Doğal Göller Acıgöl (Çardak Gölü): Tektonik oluşumlu bir göldür. Yüzölçümü 41,34 km2’dir. Çardak ilçesi ile Afyon-Dazkırı ilçesi arasında yer almaktadır. Beylerli (Çaltı) Gölü: Acıgölün 20 km güneybatısındadır. Derinliği azdır. En derin yeri 4 m’dir. Yüzölçümü 4,12 km2’dir. Karagöl: Yüzölçümü 0,20 km2, denizden yüksekliği 1.250 m’dir. Akarsularla beslenen bir krater gölüdür. Çambaşı ve Bozkurt ilçesinin üstünde, çamlar arasında yer alan 3-4 gölden oluşmaktadır. Suları tatlıdır. Tavas Ovası: Ovanın kuzeydoğu ucunda Tavas, güneybatı ucunda, Kale ilçeleri yer alır. Yüzölçümü 300 km2 dir. Deniz seviyesinden yüksekliği 950 metredir. Buğday, tütün ve nohut yaygın olarak üretilen tarım ürünlerindendir. Süleymanlı Gölü: Yüzölçümü 1,05 km2, denizden yüksekliği 1.150 m’dir. Buldan ilçesi sınırları içerisindeki Süleymanlı yaylasında ve Sazak düzlüğündedir. Kaklık Ovası: Honaz Dağının kuzeyinden doğuya doğru uzanır. Yüzölçümü 60 km2, denizden yüksekliği 600 metredir. Sulu tarım yapılmaktadır. Pamuk ve buğday en çok yetiştirilen ürünlerdir. Işıklı Gölü: Yüzölçümü 65,87 km2, denizden yüksekliği 814 m, en derin yeri 8 m’dir. Kartal Gölü: Denizli ili, Beyağaç ilçesinin güneyindeki Çiçekbaba dağının zirvesinin kuzeye bakan yamacında yer alır. Denizden yüksekliği 1.903 m’dir. Baraj Gölleri Hizmette Olanlar Gökpınar Barajı, Adıgüzel Barajı, Işıklı Gölü Depolaması, Beylerli Göleti, Tavas Göleti ve Sulaması. Ovalar Çürüksu ve Denizli Ovası: Çömleksaz köyünden başlayan ova, Pamukkale’nin altından, Büyük Menderes (Sarayköy) ovasına karışır. Ovayı Çürüksu sular. Yüzölçümü 150 km2, denizden yükseltisi 100 ile 600 metre arasında değişir. Ovada Pamuk, buğday, mısır yetiştirilir. Büyük Menderes ve Sarayköy Ovası: Doğudan Honaz Dağı, kuzey ve kuzeydoğudan Çökelez Dağı, kuzeybatıdan Sazak Dağı, güney ve güneybatıdan Babadağ ile çevrilidir. Ovayı Büyük Menderes akarsuyu sulamaktadır. Yüzölçümü 200 km2, denizden yükseltisi 70-500 metre arasında değişir. Ovada Pamuk, buğday, mısır yetiştirilir. Hanabat Ovası: Acıgöl’ün batısındadır. Kuzeyden Maymun Dağı, güneyden Söğüt Dağları ile çevrilidir. En çok buğday yetiştirilir. Acıpayam Ovası: Tavas ovasının doğusunda, Serinhisar ilçesi ve Kızılhisar Dağları bitiminde, yüzölçümü 443 km2, denizden yüksekliği 850 metredir. Buğday, tütün ve nohut gibi kurakçıl ürünlerin çokça yetiştirildiği bir ovadır. Çivril ve Baklan Ovaları: Kuzeyde Yorga, güneyinde Bozdağ ve Beşparmak Dağları, doğusunda Akdağ, batısında Çökelez Dağı ile çevrilidir. Çivril ve Baklan ovalarını B. Menderes akarsuyu sular. Yüzölçümü 920 km2 dir. Yaylalar Yukarı-Aşağı Erikli Yaylası: Honaz’a 10 km. mesafededir. Etrafı tamamen çam ağaçları ile kaplı geniş düz bir arazidir. Lala Bağlar Yaylası: Honaz ilçesine 3 km.’lik mesafede, etrafı çam ormanları ile kaplı, fazla büyük olmayan düz arazidir. Süleymanlı Yaylası: Buldan ilçesine asfalt yol ile bağlı 8 km.lik bir mesafededir. Geniş düzlük bir alandadır. Taşdelen Yaylası: Babadağ ilçesine 5, Sarayköy ilçesine 20 km’lik mesafede olup, stabilize 71 DENİZLİ ‘09 yol ile bağlıdır. Hisarköy’de “Attuda” antik kenti vardır. Yatağan Yaylası: Kasabaya 12 km. uzaklıkta, yolu asfalttır. Çadır kurularak konaklama yapılabilmektedir. Topuklu Yaylası: Beyağaç ilçesine 15 km.lik stabilize yol ile bağlıdır. Karagöz Yaylası Kapuz Mağarasının da yer aldığı bu yayla, Çameli ilçesindedir.Çam ağaçlarıyla kuşatılmış bu yaylada bol su bulunmaktadır. Yeryüzü Şekilleri ve Rakımı Denizli ili yüzey şekilleri bakımından dalgalıdır. Alçak ve yüksek ovalar, yaylalar ve dağlar birbirini tamamlar. Arazisi denizden yüksektir. Deniz yüzeyine en yakın yer Sarayköy ilçesi olup, 170 metre rakımındadır. Denizli 428, Buldan 609, Güney 800, Çal ve Çardak 850, Acıpayam ve Tavas 950, Çivril 975, Kale 1000, Çameli ise 1359 metre rakımındadır. Alçak kısımlar; Böceli, Goncalı, Sarayköy ve Denizli ovaları ile Buldan ilçesinin Büyük Menderes vadisidir. Karcı Dağı’nın kuzey eteklerine düşen Denizli kent merkezi, meğilli bir arazi üzerinde bulunur ve bu arazi hafif tepeler dizisi ile Çürüksu vadisindeki alçak ovalardan ayrılır. DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER, SOSYAL VE KÜLTÜREL YAPI İklim ve Bitki Örtüsü Denizli ili Türkiye coğrafi haritasında, Ege bölgesinde olmasına rağmen, iklim olarak Ege bölgesinin iklimi tama- 72 men görülmez. Kıyı kesiminden iç bölgelere geçit yerinde olduğundan, az da olsa iç bölgelerin karasal iklimi hissedilir. Ege bölgesi ikliminden, sıcaklık olarak biraz düşük farklılıklar görülebilir. Denizli ilinde, dağlar ekseriyetle denize dik olarak uzandığından denizden gelen rüzgarlara açık bulunmaktadır. Kışlar ılık ve yağışlı geçmektedir. Denizli meteoroloji istasyonu verilerine göre yıllık sıcaklık ortalaması 15,7 derece, yıllık yağış miktarı ise toplam 556,3 mm. civarındadır. Bol su kaynaklarına sahip olması nedeni ile il sınırları içinde ormanlık araziler önemli bir yer tutmakta ve topraklarının yarıdan fazlası ova ve yaylalardan oluşmaktadır. Nüfus ve Yapısı 2000 yılı genel nüfus sayımı sonuçlarına göre Denizli’nin nüfusu 850.029’dur. Nüfusun 413.914’ü (%49) şehirlerde, 436.115’i (%51) ise kırsal bölgelerde yaşamaktadır. Denizli’de şehirleşme oranı %49 (Türkiye genelinde % 65, Ege Bölgesinde % 62), yıllık nüfus artış hızı ‰ 11,58, kilometrekare başına düşen kişi sayısı ise 73’tür. Denizli ili şehirleşme oranının ve yıllık nüfus artış hızının hem Ege Bölgesi ortalamalarından hem de Türkiye değerlerinden düşük olduğu görülmektedir. Benzer şekilde, ilin nüfus yoğunluğu da Ege Bölgesi ve Türkiye rakamlarından düşük seviyelerde seyretmektedir. Denizli’nin yıllar itibarı ile nüfus artış değerleri incelendiğinde, 1980’li yıllardan itibaren nüfusun daha hızlı artmakta olduğu görülmektedir. Bunun nedeni, doğumdan ziyade ildeki hızlı sanayileşmeye bağlı olarak ilin almakta olduğu göçtür. Tablo 3’te de görüldüğü gibi Denizli’nin net göç hızı ‰ 15 olarak belirlenmiştir. Eğitim Bir ilin sosyal alt yapısı, söz konusu ilin kalkınmışlık düzeyinin başlıca göstergeleri arasında yer almaktadır. Eğitim altyapısı nitelikli eleman yetiştirme yönünden, sağlık altyapısı ise sağlıklı bireylere sahip olma açısından büyük önem arz etmektedir. Denizli ilinde Milli Eğitimin hareketlenmesi Cumhuriyetin kuruluşu ile başlar. Bu tarihten itibaren ilk ve orta dereceli okulların hızla arttığı görülmektedir. Türkiye’de ilk defa karma bir okulun Denizli İl Merkezinde öğretime açılmış olması halkın eğitime çok öncelerden beri önem verdiğinin kanıtıdır. Yüksek Öğrenim Pamukkale Üniversitesi 1992 yılında kurulmuş olup, 6 Fakülte, 14 Yüksekokul, 3 Araştırma Enstitüsüne sahiptir. 2006-2007 Eğitim - Öğretim yılında toplam öğrenci sayısı 23.561’ dir. Halen üniversitemizde 88 Profesör, 65 Doçent, 334 Yardımcı Doçent, 189 Öğretim Görevlisi,67 Okutman, 622 Araştırma Görevlisi ve 46 Uzman olmak üzere toplam 1.411 akademik personel görev yapmaktadır. Pamukkale Üniversitesinde eğitim hizmetleri Çamlık ve Kınıklı Kampüslerinde verilmektedir. İlk, Orta ve Yükseköğretim Öğrenci Yurdu Durumu İlimizde Yüksek Öğretim Kredi ve Yurtlar Bölge Müdürlüğü yurtlarının yatak kapasitesi 4056 olup kayıtlı öğrenci sayısı ise 3.921 kişidir. Bunlar Merkez 3750 kişi kapasiteli Pamukkale Yurdu, 96 Kişi Kapasiteli Honaz Öğrenci Yurdu,210 kişi kapasiteli Bekilli Öğrenci Yurdudur. Honaz Öğrenci Yurdu Başbakanlık Sosyal Dayanışma Vakfına ait,Bekilli Öğrenci Yurdu ise İl Özel İdaresi katkılarıyla sağlanan binalarda hizmet vermektedir. Pamukkale Yurdu yurt kapasitesi itibariyle ülke genelinde 8. sırada bulunmaktadır. Doluluk oranında Pamukkale Yurdu % 99 kapasitenin üzerinde hizmet vermektedir. Sağlık Sağlık hizmetlerinde ise 11 Devlet Hastanesi, 1 Göğüs Hastanesi, 4 Özel Hastane, 1 Üniversite Hastanesi bulun- makta, ayrıca Aile Hekimliği çerçevesine; Aile Sağlığı ve Toplum Sağlık Merkezine dönüştürülen 128 sağlık ocağı ve 260 Aile Hekimliği hizmet vermektedir. Sağlık kurumlarımızın toplam yatak mevcudu 1.982 ’dir. Kamu sektöründe 1274, özel sektörde de 99 adet olmak üzere toplam 1.373 doktor görev yapmakta olup, doktor başına 619 nüfus düşmektedir. Ayrıca Sağlık Bakanlığımızca sözleşmeli olarak çalıştırılan 13 doktor, 7 Sağlık Memuru, 5 Sağlık Teknikeri, 2 Hemşire, 49 Ebe bulunmaktadır. 2007 yılında İlimiz genelinde 1.000 kişiye düşen: Hekim sayısı : 1,6 Sağlık Personeli sayısı : 4,7 Toplam Sağlık Personeli sayısı : 6,3 İlimizde 54.848 yeşil kartlı vatandaş bulunmaktadır. Ayrıca Sosyal Riski Azaltma Projesi(SRAP) kapsamında yıl içinde Temel Sağlık Hizmetlerinden yararlanma şartı ile 0-6 Yaş grubu 136 çocuk nakit yardım almaya hak kazanmıştır. Bunun yanında; İl Genelinde 1.345kişi; Merkezde 154, İlçelerde 1.191 çocuk ‘ŞNT (Şartlı Nakit Transferi) Sağlık’ yardımı, 4.373 öğrenci; Merkezde 645, İlçelerde 3.728 öğrenci olmak üzere ŞNT Eğitim yardımından faydalanmaktadır. KÜLTÜREL YAPI Ege bölgesinin ikinci büyük kenti olan ilimiz; tekstil, ticaret, sanayi sektörlerindeki hamleleri yanında özellikle doğa harikası olan ve “UNESCO” tarafından da koruma altına alınan Pamukkale sa- yesinde turizm sektöründe de önemli bir merkez haline gelmiştir. Turizm faaliyetlerinin diğer sektörler üzerindeki etkisi dikkate alındığında bu potansiyelin Denizli ekonomisine katkısının yadsınamaz olduğu görülecektir. Fakat, asıl olan bundan sonra katkının daha ne kadar süreceği ve nasıl arttırılması gerektiğidir. Turizm açısından önemli bir güzergahta yer alan ilimiz Afrodisias’a komşu olup, bünyesinde Colossae, Tripolis, Hierapolis ve Laodikya gibi antik şehirleri,beyaz ve kırmızı renkli travertenleri, termal tesisleri ile önemli bir uygarlık beşiğidir. Kutsal hac yolu olarak bilinen İzmirEfes yolunun sonunda bulunması, İzmir’i Mezopotamya ya bağlayan Anadolu’yu kuzey ve güneyden ayıran fetih ve kervan yollarının üzerinde olması Denizli ye ayrı 73 DENİZLİ ‘09 bir önem kazandırmaktadır. Sahip olduğu turizm potansiyeli açısından, tatil turizminden daha çok, tur çekiciliğine sahip bir il konumundadır. Tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerimizin alternatif turizm hareketleri ile iç ve dış turizm pazarına sunulması ve turizm sezonunun tüm yıla yaygınlaştırılabilmesi için ilimizin turizm potansiyelini kısaca özetleyecek olursak; İlimizde Kütüphane Durumu İlimiz Merkezinde 4, İlçelerimizde 27 adet olmak üzere toplam 31 adet kütüphane bulunmaktadır. Belediye Konservatuarı Kurtuluş savaşı yıllarında Mehmetçiğin erzak ihtiyacını karşılayan Külahçıoğlu Un Fabrikası’nı Türkiye’de örneği görülmeyecek bir hızla restore ettik ve Denizli Belediyesi Konservatuarı olarak halkımızın hizmetine açtık. 2005 yılında sadece 10 branşta eğitim verilirken Külahçıoğlu’nun devreye girmesiyle bu sayı 24’e çıktı. Ayrıca Mehter Takımı, Halk Müziği Orkestrası, Bando Popüler Topluluğu, Çok Sesli Halk Müziği Korosu, Halk Oyunları faaliyetleri sürdürülmeye başlandı. Kent Orkestrasının ise kuruluş çalışmalarına başlandı. Eğitim sistemi ise üniversitelerde olduğu gibi 2-3 kişilik gruplara dönüştürülerek verim arttırıldı. Külahçıoğlu, Denizli Belediyesi Konservatuarı’nın olanaklarını derlemeler konusunda da arttırdı. Yöremizin kaybolmaya yüz tutmuş türkülerini, yeni nesillere aktarabilmek amacıyla derleyerek 74 kültürümüze kazandırıyoruz. Burada üretilenlerle sadece 2006 yılı içerisinde 72 etkinlik gerçekleştirildi. Yöresel Yemek Kültürümüz Denizli’de geleneksel yemek türleri ve beslenme alışkanlıkları sürmektedir. Kedi börülcesi çorbası, Mercimek çorbası, Domates çorbası, kuru börülce çorbası, Tarhana çorbası, ovmaç çorbası gibi yöreye özgü çorba türleridir. Et yemeklerinin başlıcaları tas kapaması, kumbar dolması, sirkeli et, nohutlu et, Tandır,kol dolması, ciğer sarma, saçta işkembedir. Denizli mutfağının temelini sebzeli yemekler oluşturur. Özellikle patlıcan yemek çeşitleri çoktur. Kuru patlıcan dolması, patlıcan gözlemesi gibi vb. Taratorlu börülce salatası, ebe gümeci salatası, filiz salatası Yöreye özgün salata türleridir. Gezilecek Tarihi Kültür Değerlerimiz İpekyolu Projesi Çalışmaları Turizm alanındaki gelişmeler dünya ekonomisinde özellikle son yıllarda giderek artan bir önem kazanmaktadır. Dünyada en hızlı gelişen sektörlerden biri olan turizmin hacmi, son 40 yılda, yıllık ortalama yüzde 7,4’lük bir ivme ile artış kaydetmiştir. Turizmdeki bu gelişme sürerken, Türkiye’de de turizm yatırımlarına verilen önem giderek artmış ve son yıllarda da dünyadaki tanıtım çabalarının da sonucu olarak turizm sektöründe çarpıcı gelişmeler kaydedilmiştir. Kül- tür ve Turizm Bakanlığınca, değişen tüketici tercihlerini de göz önüne alarak turizmin çeşitlendirilmesi, ülke sathına yaygınlaştırılması, değerlendirilmemiş turizm potansiyeline işlev kazandırılması amacıyla, ülkemizin tüm yörelerinde mevcut doğal ve kültürel değerlerin araştırılması ve turizme kazandırılması çalışmalarını yürütmektedir. Bu çalışmalardan biri olan “İpek Yolu–Han ve Kervansarayların Turizme Kazandırılması” projesi kapsamında; Kültürel mirasımızın en önemli unsurlarından ve çoğu doğaya, çevresel etkenlere yenik düşmüş olan han ve kervansarayların korunması, bir koruma kullanma dengesi içerisinde yaşatılarak “Tarihi ıpek Yolu”nun canlandırılması planlanmıştır. Kervansaraylarımız Akhan Kervansarayı Denizli–Afyon karayolunun 7. Km.sinde bulunan han, aynı adı taşıyan köyün hemen girişinde yer alır. Anadolu Selçuklularının batıdaki son kervansaraylarından olan ve iki kitabesi bulunan Ak Han sultan hanları şemasına uymakla beraber, oldukça küçük bir handır. Han’ın iki kitabesi bulunmaktadır. Kapalı olan kısmı 1253 (H.651) yılında, avlu 1254 (H.652) de tamamlanmıştır. Yaptıran Vali Seyfettin Karasungur bin Abdullah’tır. Kitabede II. İzzettin Keykavus’un adı geçmektedir. Simetrik bir plan göstermeyen kervansaray açık ve kapalı bölümlerden oluşmaktadır. Toplam 1100m2’lik bir alan üzerine oturmakta olup, kare bir avlu ve derinlemesine dikdörtgen bir holden oluşmaktadır. Kapalı mekan derinlemesine iki sıra paye ile üç sahına ayrılmıştır. Ortada bulunan sahın yan sahınlardan daha geniş ve yüksek tutulmuştur. Üst kısım tonoz ile örtülmüştür. Sivri kemerli niş biçiminde portali, basık kemerli giriş kapısı ile yarım metre dışa taşmıştır. Üzerinde bulunan kitabesi ile oldukça sade bir görünüşe sahiptir. Kapalı mekanın simetrik düzenlemesine karşın avluda asimetrik bir plan karşımıza çıkmaktadır. Avlu girişinin sağ tarafındaki bölümde, iki katlı mekanlar, bir eyvan ve iki kapalı birim yer almasına rağmen, diğer tarafta revaklar ve kapalı mekana bitişik tonozlu iki mekan yer almaktadır. Çardakhan Kervansarayı Denizli–Afyon karayolunun solunda ve Çardak ilçe merkezinin içinde bulunan bu han, portali üzerindeki yedi satır kitabesine göre, Alaeddin Keykubat zamanında, onun azadlı kölesi ve emirlerinden Esededdin Ayaz bin Abdullah el Şahabi tarafından yaptırılmıştır. 1230 (H.627) yılı Ramazan ayında bitirilmiş ve kitabesine göre “Ribat” olarak yapılmıştır. Doğu-batı doğrultusunda inşa edilen han, oldukça geniş kare avlusu ve altı bölümlü, beş şahından oluşan holü ile sultan hanlarının sadeleşmiş bir benzerini oluşturmaktadır. Eski Evler ve Mimari İlimizde, Selçuklu ve Beylikler dönemine ait birkaç yapı ayakta kalabilmiştir. Bunlardan; 13.yy. Selçuklu döneminde inşa edilen, Çardak Han ve Akhan Kervansarayları, mimari özellikleri bakımından diğer Selçuklu Hanlarına benzerler. Gene bu döneme tarihleyebileceğimiz Çal-Mahmutgazi Köyü’nde Mahmutgazi Türbesi ile 15.yy. Osmanlı türbe mimarı karakteri arz eden Baklan bucağı Hüsamettin Dede türbesini sayabiliriz. Zamanın tahribine uğrayan köprülerden tespit edebildiğimiz iki köprü bulunmaktadır. Hamam olarak; 14.yy. Beylikler dönemin- de inşa edildiği anlaşılan ve il merkezi Uçancıbaşı mahallesinde bulunan, Uçancıbaşı hamamı, Türk hamam mimarisi plan şemasıdır. Yukarıda sözünü ettiğimiz yapılarda malzeme olarak erken döneme ait olanlarda tuğla-moloz ve kesme taşlarla birlikte yer yer devşirme malzeme de kullanılmıştır, köy yerleşim yerlerinde ise ucuz malzeme olan kerpiç ve taşın birarada kullanıldığı görülmektedir. İlin özel bir mimari özelliği bulunmamaktadır. Ege Bölgesi yöresinde görülen yapılardaki mimari özellikler görülmektedir. Tarihi Camilerimiz Kayı Pazarı Cami Çal-Süller kasabası yolu üzerinde şapcılar köyündedir.Günümüze caminin sadece minaresi kalmış olup, bölge kayı boyundan gelen Türklerin pazar yeri oluşundan dolayı bu ismi almıştır. Kale Cevher Paşa Cami Denizli-Muğla karayolu güzergahındaki Tabae Ören Yeri içinde bulunan Cevher Paşa Camii dikdörtgen planlı,kuzey tarafında son cemaat yeri,kuzeybatı köşesinde minaresi yer almaktadır. Sportif Faaliyetler Eğitim etkinlikleri yanında Denizli sportif faaliyetler yönünden de iyi durumdadır. Futbol Süper Liginde ilimizi 1998 yılından bu yana temsil eden Denizlispor Kulübümüzün müsabakalarında kullanılan Denizli Atatürk Stadı’nın seyirci kapasitesi 17.500 kişi olup, gece maçlarına da hitap edebilecek durumdadır. Stat ülke genelinde tel örgüsü olmayan ilk stat olma özelliği ile de önem arz etmektedir. İl ve İlçelerimizde 2007 yılı Haziran ayı sonu itibarıyla toplam 53 futbol sahası vardır; bunlardan 29 tanesi çim saha olup, 24’ü toprak sahadır. Toprak sahaların çimlendirme çalışmaları daha çok İl Özel İdaresinden sağlanan katkılarla devam etmektedir. 75 DENİZLİ ‘09 DOĞAL KAYNAKLAR Denizli’de maden üretiminde öncelik krom yataklarındadır. İlin krom yatakları Beyağaç ve Acıpayam’ da bulunmaktadır. Çivril, Güney, Buldan, Beyağaç ve Kale’de linyit; Çardak Acıgöl’de sodyum sülfat; Sarayköy Kızıldere’de jeotermal enerji; Tavas ve Acıpayam’da manganez; Acıpayam, Merkez ilçe, Kale ve Tavas’ta manyezit; Sarayköy’de kükürt; Honaz’da alçıtaşı; Tavas’ta bakır; Çal ve Sarayköy’de kurşun ve çinko; Merkez ilçe, Pamukkale, Akköy, Karahayıt, Honaz ve Çal’da traverten ocakları; Merkez ilçe, Akdağ, Kızılcabölük, Çivril, Kurudere’de mermer yatakları bulunmaktadır. MTA Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak faaliyetleri yürütülen Ege Bölge Müdürlüğümüz bölge sınırları içinde maden aramaya yönelik çalışmalarına 1975 yılından bu yana devam etmektedir. Denizli ilinde bulunan maden varlığını da Kurumumuz çalışmalarıyla ortaya çıkarılmış bulunmaktadır. Krom, linyit, jeotermal enerji, mermer, traverten başlıca olmak üzere önemli potansiyele sahiptir. İlimizde bulunan madenlerin listesi tenör ve rezerv miktarı tablo halinde belirtilmiştir. 2006 güz dönemi ile 2007 yılı ilkbahar ve yaz dönemleri İlimizde yaşanan %38,3 oranındaki yağış azlığının bitkisel üretimde yaklaşık %38 oranında verim kayıplarına neden olacağı tahmin edilmektedir. Bitkisel üretimdeki verim düşüklüğü hayvansal üretimde de zincirleme etkilere neden olacağından et, süt, balık ve yumurta üretimlerinde de azalmalar meydana gelecektir. FİZİKİ ALTYAPI Ulaştirma Denizli ili kara, demir ve havayolu ulaşımı olanaklarına sahiptir. 76 Denizli iki ayrı karayolu ile İzmir’e bağlanmıştır. Bunlardan biri Manisa üzerinden, diğeri Aydın üzerinden kurulan bağlantılardır. Denizli - Aydın - İzmir karayolunu izleyen demiryolu da kentin, Ege Bölgesinin en büyük kenti İzmir ile bağlantısını sağlamaktadır. Denizli’nin Ankara ile karayolu bağlantısı Afyon üzerinden, demiryolu bağlantısı ise, Afyon-Kütahya-Eskişehir üzerinden kurulmuştur. Karayolu İlimiz önemli yolların geçiş güzergahında bulunduğundan özellikle yaz aylarında yollarımızda trafik yükü artmaktadır. Bu çerçevede karayolları ile köy yollarının standardının yükseltilmesi çalışmaları devam etmektedir. Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca belediye hudutları içerinde kalan devlet ve il yolları karayolları yol ağından geçici olarak çıkartılarak belediyelere devri yapılmıştır. İstanbul - Denizli arası 662 km. olup, yaklaşık 10 saatte Denizli’ye ulaşılmaktadır. İstanbul’dan her yarım saatte bir otobüs hareket etmektedir. Ankara - Denizli arası 479 km. olup, 7 saatte Denizli’ye ulaşılmaktadır. Ankara’dan her yarım saatte bir otobüs hareket etmektedir. İzmir - Denizli arası 236 km. olup, 3.5 saatte Denizli’ye ulaşılmaktadır. Antalya - Denizli arası 297 km. olup, 4 saatte Denizli’ye ulaşılmaktadır. Demiryolu Kara ulaştırmasının yanında atıl durumda bulunan demiryolu ulaşımının da devreye sokulması ve canlandırılması için yapılan hat yenileme ve kapasitesinin artırılması sonucunda çimento ve toprağa dayalı sanayilerde kullanılan hammaddelerin ulaşımı da rahatla- tılmaya çalışılmaktadır. 2007 yılı Haziran sonu itibariyle il genelinde TCDD işletmesine ait 103 km. demiryolu uzunluğu hat bulunmakta, haftanın her günü yük ve yolcu taşıması devam etmektedir. Hava Ulaşımı 1991 yılında askeri havaalanı olarak hizmete açılan ve 2001 yılından itibaren de Uluslararası tarifeli uçak seferlerine başlanan Çardak Havaalanın idari yapılanması tamamlanarak önümüzdeki günlerde yeni terminal binasıyla hizmet vermeye başlayacaktır. Kalan bölümünün Aralık ayında bitirilmesi planlanmış olup, çalışmalar hızlandırılarak bu sürenin Ekim ayına çekilmesi sağlanmalıdır. Her gün Denizli-İstanbul, İstanbul-Denizli arasında hava ulaşımı sağlamaktadır. 2006 yılında tarifeli ve tarifesiz uçak seferleri ile iç hatlarda toplam 129.317 yolcu taşınmıştır. HABERLEŞME İlimizde telefonsuz yerleşim birimi bulunmamakta olup, toplam santral kapasitesi 290.978, çalışan abone sayısı 272.707, Kablolu TV. Abone sayısı 10.565’dir. İl genelinde Radyo ve TV. Yayınlarından sorunsuz olarak faydalanılmaktadır. ENERJİ Hızla gelişen sanayi ile birlikte Denizli’de enerji ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Çevre Kanunu hükümlerinin uygulamaya geçirilmesi ile 1994 – 1997 yıllarında ilde enerji darboğazı yaşanmıştır. Her ne kadar termik santrallerin kamu yararı açısından geçici olarak devreye alınmasına karar verildiyse de, kapatma kararı verilen santrallerin Denizli ilini doğrudan besleyen santraller olması, enerji sıkıntısını gündeme getirmiştir. İlimizdeki Adıgüzel Barajı, Buldan Barajı, Gökpınar Barajımızın halen faaliyetini sürdürmekte olup, bunlardan sadece Adıgüzel Barajı enerji üretimi yapmaktadır. Adıgüzel Barajımızın kurulu gücü 149,57 MW. Yıllık ortalama enerji üretimi de 598,40 GWh/yıl, özel sektöre ait işletmelerin ise kurulu gücü 79,36 MW Yıllık ortalama enerji üretimi de 309,92 GWh/yıl’dır. İlimizde 2006 yılı sonu itibariyle tüketilen enerji miktarı 1.761.108.122 KWH olup, kayıp kaçak enerji miktarı ise 106.476.317 KWH ile %6,05’tir. Türkiye’de 35 C derecenin üstünde jeotermal akışkanı içereren 170 adet jeotermal saha bulunmaktadır. Pamukkale Özel Çevre Koruma Bölgesi Pamukkale doğal yapısı ve barındırdığı tarihi değerleri ile önemli bir turistik merkez olup, termal su kaynakları, travertenler ve Hierapolis antik kentinden oluşmaktadır. Dünya mirası listesinde yer alan Pamukkale’nin doğal ve tarihi çevresinin korunması amacıyla Bakanlar Kurulu’nun 22/10/1990 tarih ve 90/1117 sayılı kararı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmiştir. Pamukkale Özel Çevre Koruma Bölgesindeki kanalizasyon altyapı sisteminin ve arıtma tesisinin yapımı çalışmaları Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yaptırılmakta dır.Bu çalışma dahilinde Akköy, Pamukkale ve Karahayıt Beldeleri ile Yeniköy ve Develi köylerinin kanalizasyon altyapı sistemleri tamamlanmıştır. Pamukkale Özel Çevre Koruma Bölgesinde yapılan işlemlerden Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı’nın görüşü alınmaktadır. Bölgedeki kanalizasyon şebekesinin inşaatı tamamlanmış, arıtma tesisi faal olup, Deşarj İzin Belgesi verilmiştir. İlimizdeki Organize Sanayi Bölgelerine Ait Bilgiler 1. Organize Sanayi Bölgesi Bölge, 24.01.1975 tarih ve 7/9359 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile resmen kurulmuştur. 1984 yılında altyapısı ihale edilerek, 1985 yılında inşaatına başlanılmıştır ve 1988 yılının Haziran ayında da tamamlanmıştır. Denizli merkezine 18 km mesafede, Denizli-Afyon karayolu üzerinde, Gürlek Köyü Mevkiinde 3.000.000 m2 lik alan üzerinde kurulmuştur. Ancak 1996 yılında bölgenin güneyinde yer alan 641.216 m2 lik alan istimlak edilerek toplam 3.641.216 m2 ye çıkmış ve inkişaf çalışmaları neticesinde parsel sayısı 159 a yükselmiştir. Ayrıca bölgenin doğusunda kalan yaklaşık 110 ha. Alanın bölgeye dahil edilmesi çalışmaları devam etmektedir. 1.Organize Sanayi Bölgesinde 159 adet muhtelif büyüklükte sanayi parseli bulunmakta ve parsel tahsisi %100 olup, parsel büyüklükleri 5.000 m2 ile 110.000 m2 arasında değişmektedir. Bölgenin toplam alanı 3.641.216 m2 olup, net parsel alanı 2.325.000 m2 dir. Geri kalan 1.331.450 m2 ise yeşil alan, yol, park ve sosyal tesislerden oluşmaktadır. Organize Sanayi Bölgesindeki tesislerin sektörel dağılımı aşağıya çıkarılmıştır. Bölgede bulunan fabrikalarda toplam 623 kişi yönetici, 1.605 kişi teknik, 1.545 kişi büro elemanı, 18.610 işçi olmak üzere toplam 21.769 civarında çalışan bulunmaktadır. Bölgenin toplam istihdam kapasitesi 30.000 kişidir. Bölgede; Bölge Müdürlüğü İdari Binası, Ticaret Merkezi (15 işyeri), Jandarma Karakolu, PTT Binası, Banka (3 adet), Kreş, İtfaiye, Lojmanlar, Konferans Salonu, Kafeterya, 112 Acil Sağlık İstasyonu, SSK Sağlık İstasyonu, Tekstil Meslek Lisesi, Spor Tesisleri ve Cami bulunmakta- 77 DENİZLİ ‘09 dır. Ayrıca 28 Ocak tarihinde Temeli atılan OSB Dispanser inşaatı tamamlanmak üzeredir. 10.000 m2 kapalı alanı olan Fuar binası, fuar organizasyonları gerçekleşmektedir. Organize Sanayi Bölgesi elektrik enerjisini bünyesinde Birlik Enerji A.Ş. tarafından inşaa edilen Elektrik Enerji Santralı tarafından karşılanmaktadır. Elektrik şebekesi ve trafolar O.S.B. Müdürlüğüne aittir. Elektrik işletmesi ve şebekenin bakım ve onarımı O.S.B. Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır. Organize Sanayi Bölgesi doğalgaz şebekesi yapımı çalışmalarına 2003 yılı temmuz ayında başlanmış ve 16 temmuz 2005 tarihinden itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Aynı ihale kapsamında İçme Suyu Şebekesi de projelendirilmiştir ve çalışmalar tamamlanmıştır. Organize Sanayi Bölgesinde kurulan arıtma tesisi Ocak 1998 tarihinde tamamlanarak, hizmete açılmıştır. Günlük kapasitesi 42.000 m3’dür. Arıtma tesisi fiziksel(mekanik), kimyasal, biyolojik arıtma ve çamur susuzlaştırma ünitelerinden oluşmaktadır. Denizli Deri Organize Sanayi Bölgesi Deri Organize Sanayi Bölgesi Kaklık Kasabası, Elmalı 78 Tepe Mevkiinde, Denizli-Afyon Karayoluna 4 km tali yol bağlantılı, şehir merkezine 34 km uzaklıkta ve 205 hektar alan üzerinde 16.12.1997 tarihinde yer seçimi yapılmıştır. Deri Organize Sanayi Bölgesinin 1998 yılı içersinde ÇED Raporu hazırlanıp, Çevre Bakanlığından onaylattırılmıştır. 630.000 m2 istimlakı yapılan arazinin tapusu alınarak, arazinin halihazır haritaları tamamlandı. Ayrıca Jeolojik Etüdü Pamukkale Üniversitesi tarafından tamamlanmış ve Afet İşleri Genel Müdürlüğünce onaylanmıştır. İmar planı ve parselasyon işlemleri tamamlandı. Ayrıca Jeolojik Etüdünü Pamukkale Üniversitesi tarafından tamamlanmış ve Afet İşleri Genel Müdürlüğünce onaylanmıştır. İmar planı ve parselasyon işlemleri tamamlandı ve tapular alındı. Su araştırması için DSİ ile çalışmalara başlandı. Deri Organize Sanayi Bölgesinde 79 adet sanayi parseli, 1 adet arıtma tesisi alanı, 1 adet sosyal tesis alanı, 3 adet dükkan yeri ve etrafında 50 metre genişliğinde sağlık koruma bandı bulunmaktadır. Deri Organize Sanayi Bölgesine 2003 yılı sonuna kadar 115.000.000.000. TL kredi verildi. 2004 yılı yatırım programına ilk etapta 60 ha. arıtma dahil karekteristiği ile (300 Mil- yar TL) dahil edilmiştir Altyapı projeleri (Yol, su, kanalizasyon...), 07.10.2003 tarihinde ihaleyle 179.500.000.000.-TL ile ARTEK Müh. Ltd. Şti.ne verilmiştir. Ancak altyapı projeleri bitirilemediği için 2004 yılında yatırım programında yer alan 300 milyar TL kullanılamamıştır. Altyapı projeleri 2004 yılı sonunda bitirilmiştir. Ayrıca Mart 2004 tarihinde içme ve kullanma suyu temini için 16.000.000.000.-TL ye 4.850 m2 kuyu yeri arsası satın alınmıştır. 2005 yılı yatırım programına 448.380.00 YTL kredi tahsis edilmiştir. Altyapı inşaat(atıksu, yağmur suyu, içme suyu ve yol) ihalesi 21.07.2005 tarihinde Bakanlığımızda yapılmış olup, % 62.85 indirimle GÜVENÇ Yapı Üretim San. Tic. Ltd. Şti.’ne verilmiştir. Keşif bedeli 2005 yılı tahmini birim fiyatları ile 6.131.862.00 YTL dir. Çardak Özdemir Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Denizli’ye 60 km mesafede Çardak İlçesi, Havaalanı Mevkiinde 3.225.913 m2 alanda 08.10.1996 tarihinde yer seçimi yapılmış, ayrıca Uluslararası niteliğe sahip hava alanına 2 km uzaklıkta olup, Denizli Serbest Bölgesine (DENSER) ile sınır komşusu olan Organize Sanayi Bölgesinin altyapı çalışmaları 1997 yılı sonunda bitirilmiştir. Altyapı inşaatları için 13.495.221 USD’lık harcama yapılmıştır. Devletten hiçbir finansman desteği alınmaksızın gerçekleştirilen bölge Türkiye’deki ilk özel Organize Sanayi Bölgesi ünvanına sahiptir. Toplam 98 sanayi parseli (en küçük parsel 25.000 m2) 2 adet yeşil alan, 1 adet sosyal tesis ve idari bina (132.000 m2), 1 adet su deposu alanı, 1 adet tır parkı ve gümrükleme alanı (36.500 m2) bulunmaktadır. Arsa tahsisi yapılan parsellerden 50 adet parselin tapuları sanayicilere verilmiştir. Ekonomik kriz dolayısıyla arsa tahsisi yapılan sanayiciler yatırımlarını gerçekleştirememiştir. 2 tesis işletmeye açılmıştır. Bunlardan birisi prefabrik yapı elemanları, diğeri plastik eşya imalatı yapmaktadır. 2 adet tesiste 11 kişi çalışmakta olup, toplam istihdam kapasitesi 10.000 kişi tahmin edilmektedir. Sağlık ocağı ve PTT inşaatları tamamlanmıştır. Acıpayam-Yumrutaş Organize Sanayi Bölgesi Acıpayam ilçe merkezine 13 km mesafede, Yumrutaş Kasabasına 4 km mesafede İşgen Pazarı Mevkiinde, 490 hektar alanda 27.03.1998 tarihinde yer seçimi yapılmıştır. Bakanlığa intikal eden bölgenin kuruluş protokolü 12.04.2001 tarihinde onaylanarak tüzel kişiliği tescil edilmiştir. Bölge 4.009.414 m2’lik sahayı kapsamakta, bunun 2.789.663 m2 si Denizli Sanayi Odasına tahsis edilmiş olup,1.219.751 m2 si şahıslara aittir. Bölgenin halihazır haritası ve imar planı yaptırılmış olup, şu anda imar planının arazi üzerindeki aplikasyonu ve 18. Madde uygulaması için Yumrutaş Belediyesi ile koordineli çalışmalar yapılmaktadır. Müteşebbis Heyeti Denizli Sanayi Odasıdır. Denizli Mermer Organize Sanayi Bölgesi: Ülkemizdeki maden sanayinin itici gücünü teşkil eden mermer, ilimizde tekstilden sonra alternatif bir yatırım haline gelmiştir. Bunda en önemli etken ülkemizde bugüne kadar yapılan jeolojik çalışmalar sonunda açığa çıkarılan 1077.1 milyon m3 görünür mermer rezervinin 72 milyon m3’ü ile 5.404 milyon m3 olan toplam traverten rezervinin 552 milyon m3’ünün ilimiz sınırları içersinde bulunduğunun tespit edilmesidir. İlimizde 90 adet yüksek kapasiteli faaliyet gösteren mermer fabrikası ile 72 adet ocak seviyesinde işletme bulunmaktadır. Bu ocak ve fabrikalarda yaklaşık 400.000 m3 blok mermer üretiminin yanında 8.500.000 m2 yıllık kesim yapılabilmektedir. Ayrıca bu fabrika ve işyerlerinde yaklaşık 3000 kişi istihdam edilmektedir. İlimizdeki mermer sektörünün yıllık cirosu ise 150-200 milyon $ arasında değiştiği hesaplanmaktadır. Bu itibarla ilimizdeki mermer ocaklarından çıkarılıp işlenecek olan mermer madenlerinin çevreye zarar vermeden toplu bir şekilde işlenerek pazarlama işleminin yapılabilmesi için, ilimizde Mermer Organize Sanayi Bölgesi kurulması çalışmaları başlatılmıştır. Bunun üzerine 14-18.07.2003 tarihlerinde Bakanlığımız elemanlarının mahallinde yapılan incelemeleri sonucunda Honaz İlçesi, Dereçiftlik Köyü, Kocadüz ve Esefli mevkilerindeki alanların uygun olacağı düşünüldüğünden, konuyla ilgili Bakanlıklarla (Milli Savunma Bakanlığı, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı) yazışmalar yapılmıştır. Ancak 01.16.2004 tarihinde Bakanlığımızdan gelen yazıda söz konusu bu iki alanın Milli Savunma Bakanlığı, DSİ ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğünce uygun görülmediği bildirilmiştir. Ancak bahsedilen alanda maden şirketlerinin ferdi müracaatları değerlendirilerek, yer seçimi izinler de verilmiştir. 22.06.2005 tarihinde Denizli Deri OSB Yönetim Kurulunun başvurusu ve aynı tarihli Valilik oluru ile Deri OSB. Nin kullanılmayacak bölümünde Mermer OSB. Krulması için yeniden çalışmalar başlatılmıştır. Yapılan çalışmalar sonuçlandırılarak 30.11.2005 tarihinde tüm ilgili kurum ve kuruluşların temsilcilerinden oluşan Yer Seçimi Komisyonu Toplantısı yapılmış her hangi bir olumsuzluk tespit edilmemiştir. Yeniden seçilen yer hakkında çalışmalar hızla sürmektedir. Çal Denizler Organize Sanayi Bölgesi, Tavas Organize Sanayi Bölgesi Sulama İmkanları Denizli İlinin toplam 376.738 ha tarım alanı içinde sulanır ve sulanabilir olan miktar 189.461 hektar olup, 129.395 hektarı sulanmaktadır. Sulamaya açılacak olan 60.066 hektar alan içerisinde proje çalışması devam eden (25.611 ha) ve inşaatı devam eden (34.455 ha) alanları kapsamaktadır. Toplam sulanan alanın 16.655 hektarı halk sulaması, 85.527 hektarı DSİ sulaması, 27.213 hektarı ise mülga Köy Hizmetleri sulaması şeklindedir. EKONOMİK DURUM İl Bazında ve Bölge İle Karşılaştırmalı Olarak Temel Göstergeler Kiyaslamali Temel Göstergeler İlimizin Kıyaslamalı Temel Göstergeleri Ek-3 tabloda gösterilmiştir. Gayri Safi Yurtiçi Hasila Büyüme Hizi Ve Oranlari 2000 yılı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 1987 yılı fiyatlarıyla 1 trilyon 817 milyar liradır. Kişi başına düşen Gayri Safi Milli Hasıla ise yine aynı yılın fiyatlarıyla, 1.763.004 bin liradır. 2000 yılında 2001 yılı fiyatlarıyla Kamu Yatırım Harcamaları 23.011 milyar lira iken, bu rakam 2001 yılında 27.568 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Kişi başına düşen kamu yatırım harcamaları 2000 yılında 16 milyon lira ile Türkiye genelinde 52. sırada yer almaktadır. Kişi başına düşen kamu yatırım harcamaları Ege bölgesi ortalamasının çok altında seyretmektedir. 2000 yılında 2001 yılı fiyatlarıyla genel bütçe gelirleri 251.051 milyar lira 79 DENİZLİ ‘09 iken, bu rakam 2001 yılında 250.339 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Kişi başına genel bütçe gelirleri 2000 yılında 186 milyon lira ile, tüm iller arasında 18. sırada yer almaktadır. 2000 yılında teşvik belgeli yatırımlar belge adedi 100, yatırım miktarı 91.996 milyar lira olup, 5621 kişiye yeni istihdam yaratılmıştır. 2001 yılında ise teşvik belgeli yatırımlarda, belge adedi 58’e düşerken, yatırım miktarı 92.705 milyar liraya çıkmış, ve 2782 kişiye istihdam yaratılmıştır. Toplam banka mevduatı 2000 yılında (2001 yılı fiyatlarıyla), 874.765 milyar liradır. Kişi başına düşen toplam banka mevduatı ise 1.037,5 milyon liradır. Toplam banka kredileri 769.158 milyar lira olup, kişi başına düşen toplam banka kredileri 912.3 milyon liradır. İl bazında Gayri Safi Yurtiçi Hasıla, bir yıl içerisinde, ilde üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin parasal değeri olarak tanımlanmaktadır. 2000 yılında Denizli ilinde cari fiyatlarla, kişi başına düşen GSYİH 1.763.004 bin liradır. Türkiye genelinde cari fiyatlarla kişi başına düşen GSYİH değeri 1.760.850 liradır. Bu durumda Denizli ilinde 2000 yılı itibariyle kişi başına düşen GSYİH Türkiye ortalamasına yakın olup ve 81 il arasından 1987 yılı fiyatlarıyla 15. sırada bulunmaktadır. Bu tablodaki dikkat çekici unsurlardan biri, Denizli ilinin Türkiye ekonomisinin 1999 yılında yaşadığı krizden diğer illere göre göreceli olarak daha az etkilendiğidir. 1994’yaşanan krizin dış konjonktürden bağımsız, içsel olması nedeniyle Denizli 0.4 oranına bir küçülme yaşamış, 1999 yılında ise küçülme oranı 1.2 oranında gerçekleşmiştir. Ancak komşu illerde yaşanan 9.2 oranında ki küçülme ile karşılaştırıldığında Denizli’nin son derece başarılı bir şekilde kriz yönetimi uyguladığı ve iç pazardan çok dış pazarlara dönük çalışmasının avantajını kullandığı söylenebilir. 80 KAMU YATIRIMLARI İlimizde 2006 yıl sonu itibariyle çalışma yapılan toplam 704 projenin toplam proje bedeli 1 Milyar 230 Milyon YTL, yılı ödeneği 298,8 Milyon YTL, bu ödenekten yapılan harcama tutarı ise 228.7 Milyon YTL dir. Yatırımlarımızın ortalama nakdi gerçekleşme oranı % 76,5 fiziki gerçekleşme oranı da % 66’dır. 2006 yılı DPT İller Kamu yatırımları listesi ve sektörlere göre dağılımı Ek-5 tabloda gösterilmiştir. Kuruluşlarımız, ilimiz genelinde 31 Aralık 2006 tarihi itibariyle 704 projede çalışma yapmaktadır. Bu projeleri incelediğimizde; 427 proje bitmiş, 161 proje devam etmekte, 19 proje ihale aşamasında, 97 projeye de çeşitli nedenlerle başlanamamıştır. İlimizde 2007 yılı Haziran sonu itibariyle çalışma yapılan toplam 977 projenin toplam proje bedeli 1 Milyar 401 Milyon YTL, yılı ödeneği 362,9 Milyon YTL, bu ödenekten yapılan harcama tutarı ise 137.85 Milyon YTL dir. Yatırımlarımızın ortalama nakdi gerçekleşme oranı % 38 fiziki gerçekleşme oranı da % 36,8’dır. Kuruluşlarımız, ilimiz genelinde 30 Haziran 2007 tarihi itibariyle 977 projede çalışma yapmaktadır. Bu projeleri incelediğimizde; 264 proje bitmiş, 461 proje devam etmekte, 57 proje ihale aşamasında, 195 projeye de çeşitli nedenlerle başlanamamıştır. İÇ TİCARET Denizli Ticaret Odası verilerine göre, Denizli ilinde 2007 yılında yeni kurulan şirketlerin ekonomik faaliyet alanları itibarı ile dağılımına bakıldığında 161 şirketin toptan ve perakende ticaret, 130 şirketin imalat, 86 şirketin inşaat, 27 şirketin eğitim, 10 şirketin finansal aracılık faaliyetleri, 26 şirketin ulaştırma, depolama ve haberleşme, 6 şirketin gayrimenkul kiralama, 49 şirketin tarım – ormancılık, 38 şirketin madencilik ve taş ocakçılığı, 22 şirketin otelcilik ve lokantacılık, 17 şirketin de sağlık hizmetleri ve 43 şirketin ise diğer hizmet alanlarında faaliyette bulunmak üzere kurulduğu belirlenmiştir. İstihdam İstatistikleri ve Sosyal Güvenlik 2007 Eylül ve Ekim ayı rakamları ile Denizli’de 247.743 kişi sosyal güvenlik kapsamındadır. Ülke genelinin %1.72’sini oluşturan istihdam edilenlerin en fazla kayıtlı olduğu kurum 145.348 kişi ile SSK’dır. Sosyal güvenlik kapsamında yer alanların erkekler 181.5218 kişi ile %73,27’lık bir pay alırken, kadınlar 66.222 kişi ile %26,73’lük bir oran oluşturmuşlardır. Emekli Sandığı 32.829 kişi ile ilde, sosyal güvenlik kapsamında çalışanların en az olduğu kurumdur. (Tablo 66) Tarım, Sanayi ve Hizmetler Sektörü Bazında İlimize Ait Temel Göstergeler Denizli’nin sanayi ve turizmde göstermiş olduğu bu gelişmenin yanında toplam 376.738 hektarlık tarım alanına sahip olması nedeniyle tarım ve hayvancılık yönünden de ileri düzeydedir. Tarım Reformu Programının alt bileşeni olan “Köy Bazlı Katılımcı Yatırım Programı” 16 ilde pilot olarak uygulanmakta olup, ilimiz de bu iller arasında yer almaktadır. Bunda DSİ sulama çalışmaları ve Köy Hizmetleri toplulaştırma ve drenaj çalışmalarının payı büyüktür. İl genelinde 376.738 hektar tarım alanının 129.395 hektarı sulanan arazi, 34.455 hektarı sulama çalışmaları inşaatı devam eden, 25.611 hektarı sulama etüt çalışmaları aşamasında olup, 187.277 hektarlık alan da sulanmamaktadır. Sulamaların 16.655 hektarı Halk, 85.527 hektarı DSİ ve 27.213 hektarı da İl Özel İdaresine aittir. İlin Tarımsal Üretimdeki Bitkisel Ve Hayvansal Ürünlerin Toplam Değerlerinin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla Oranları incelendiğinde, tarla ürünleri ile meyvelerin önemi ortaya çıkmaktadır. Toplam pazarlanan bitkisel üretim içinde tarla ürünlerinin değeri 539.160.290, meyvelerin değeri 398.747.220, sebzelerin değeri 114.783.100, örtü altı yetiştiriciliğinin değeri ise 3.622.805 YTL olarak gerçekleşmiştir. Tarla ürünleri içerisinde ilk beş sırayı Hububat, Tütün, Nohut, Pamuk, Fiğ ve Ayçiçeği almaktadır. Sebzeler içerisinde domates, karpuz, kavun, hıyar ve havuç öncelikli ürünlerdendir. Meyvelerden ise en çok üzüm, elma, zeytin, nar ve şeftali yetiştirilmekle birlikte son yıllarda kirazda önemli bir artış kaydedilmekte olup, bunları diğer meyveler takip etmektedir. Denizli yöresinde ayrıca 16.783 hektarlık alanda hayvancılık sektöründe kullanılmak üzere yem bitkileri de üretilmektedir. Denizli ilinin tarım ve canlı hayvan sayıları EK-9 Tablolarda yer almaktadır. Denizli İlinin hayvansal ürün değerleri incelendiğinde et, süt ve yumurtanın İlin hayvansal ürünlerden sağladığı gelir içindeki önemi dikkat çekmektedir. Son yıllarda Valiliğimizce genel bütçe imkanlarına ilave olarak İl Özel İdaresi bütçesi, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu gibi kaynaklardan modern hayvancılık tesislerinin kurulmasına teşvik edilmektedir. Hayvancılığın alt yapısı tamamlanmış, organize sanayi bölgeleri kurma çalışmaları başlatılmıştır. Bu çerçevede ilimiz Sarayköy İlçesinde Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi müteşebbis heyeti oluşturularak kurma çalışmaları devam etmektedir. Ülkemizin % 26’sı, İlimizin ise % 46‘sı Ormanlık Alandır. 81 DENİZLİ ‘09 EGE EKONOMİYİ GELİŞTİRME VAKFI DENİZLİ İLİ ÇALIŞMALARI EGE BÖLGESİ GELİŞİM PROJESİ 2000 – 2005 Denizli Stratejik Hedef Toplantısı Denizli Önceliklendirme Toplantısı Bölgesel Diyalog Konferansı - Afyonkarahisar Tarım ve Hayvancılık Sektör Toplantısı - Aydın Turizm Sektör Toplantısı -Marmaris Jeotermal Sektör Toplantısı - Kuşadası Madencilik Sektör Toplantısı – Kuşadası 6/7 Ekim 2001 29 Mart 2003 4/6 Temmuz 2003 2/3 Nisan 2005 16/17 Nisan 2005 14/15 Mayıs 2005 14/15 Mayıs 2005 40 Katılımcı ile yapılmıştır. 49 Katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 84 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 57 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 54 katılımcı ile yapılmıştır Üye illerden 29 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 30 katılımcı ile yapılmıştır. 11/12 Mayıs 2006 151 katılımcıya sertifika verilmiştir. 28 Mayıs 2008 39 Katılımcıya sertifika verilmiştir. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006 Avrupa Birliği Bilgilendirme Semineri EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008 Termal Turizm AB Uyum Semineri EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006 EGEV’in üyesi olan illere dönük olarak hazırladığı programlar kapsamında aday üye statüsünde bulunduğumuz Avrupa Birliği konusunda seminerler verildi. Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği Eğitimi başlığı altında yapılan toplantılar Philip Morris/Sabancı’nın destekleri ve ESİAD işbirliği ile gerçekleştirildi. Bu kapsamda 11-12 Mayıs 2006 tarihlerinde yapılan eğitimde 151 kişilik katılım sağlanırken iki günlük eğitim ilk gününde Prof.Dr. Haluk GÜNUĞUR Avrupa Bütünleşmesine Giden Yol, AB’nin Genişlemesi, Avrupa Birliği’nin Kurumsal Yapısı, Avrupa Anayasası, Türkiye-AB İlişkileri konularını anlattı. İkinci gün yapılan eğitimlerde ise Prof. Dr. Canan BALKIR AB’nin Ticaret Politikası, Ortak Gümrük Tarifesi, Koruma Tedbirleri, Sektörel Uygulamaları; Prof. Dr. İge PIRNAR AB’nin Turizm Politikaları, Türkiye’nin Uyması Gereken 82 Kurallar; Doç.Dr. Yaşar UYSAL AB’nin Tarım Politikaları, Tam Üyeliğin Türk Tarımına Olası Etkileri; Yrd.Doç.Dr. Esin TAYLAN AB’nin Rekabet Hukuku Politikası, Gümrük Birliği ve Rekabet Kuralları, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun Amacı, Yapısı, Muhatapları ve Uygulamaları, Muafiyet, Hakim Durumun Belirlenmesi; Yrd.Doç. Dr. Berna KIRKULAK AB’nin KOBİ’ ler ve Rekabet Politikası, Girdi Maliyetleri, Krediler, Çin Faktörü, Kur Riskinden Korunma, AB Fonlarından Yararlanma, E-ticaret, Rekabet Stratejileri konularında katılımcıları aydınlattılar. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008 EGEV’in üye illerdeki faaliyetine dayalı olarak Philip Morris/Sabancı’nın bir sosyal sorumluluk projesi olarak başlattığı Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği eğitim programının EGEV Üyesi DENİZLİ İLİ KATILIMCI PROFİLİ SEKTÖREL DAĞILIM 3 6 Kamu Eğitim Sivil Toplum Özel sektör 23 7 YAŞ DAĞILIMI 4 3 20'li yaşlar 9 30'lu yaşlar 40'lı yaşlar 50'li yaşlar 60'lı yaşlar 11 9 olan illerde gördüğü ilgi yeni ortak projeleri de beraberinde getirdi. EGE’ nin her ilinde temasta bulunduğumuz yerel odakların güçlü desteği, seminerler sırasında ortaya atılan yeni fikirler ve öneriler, bölge illerinin sorunlarına yönelik yeni çözümlemelerin araştırılması istekleri, bizi bu sosyal sorumluluk projelerini genişleterek sürdürme konusunda teşvik etti. 28 Mayıs 2008 günü ESİAD işbirliği ile Denizli’de düzenlenen ve yarım gün süren eğitimde Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. İge PIRNAR AB Turizm politikalarını kısaca ortaya koyduktan sonra Termal ve Sağlık Turizmi alt başlığı altında sektörden bilgiler verdi. Ardından söz alan Prof. Dr. Zeki KARAGÜLLE, sağlık turizmini 3 ana başlığa ayırarak Tıbbi (Medikal) Turizm, Termal/Kaplıca/Talasso Turizmi ve SPA/ Wellness Turizmi kavramlarını açıkla- dı. Ülkemizde köklü bir geleneğe sahip olan kaplıcalara değindi; Ege Bölgesi ve Denizli’nin zengin termal, mineralli su ve çamur kaynaklarına dikkat çekti. Sektör deneyimlerini katılımcılarla paylaşan Balçova Termal Turizm ve Otelcilik Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Turabi ÇELEBİ, sektördeki yatırımların başarılı olması nelere dikkat edilmesi gerektiğini, Denizli termal turizminin nasıl geliştirilebileceğine ilişkin fikirler verdi. 83 KÜTAHYA ‘09 Antik çağlarda sırası ile Hitit, Frigya, Lidya, Pers, Makedonya, Bitinya ve Bergama uygarlıklarının egemenliği altına girmiş olan yöre daha sonra Roma İmparatorluğu hakimiyetine geçmiş ve Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasının ardından da Bizans (Doğu Roma) topraklarına dahil olmuştur. Kütahya Zeus Tapınağı 84 Ünlü masalcı Ezop’un ve Evliya Çelebi’nin doğduğu yer olarak bilinen Kütahya’nın eski çağlardaki adı “Kotis’in şehri” anlamına gelen Kotiaion’dan gelmektedir. K Kütahya Evleri ütahya’nın kuruluş dönemi kesin olarak tarihlendirilememekle beraber M.Ö. 1500 yıllarında ilk yerleşimlerin gerçekleştiği varsayılmaktadır. Ünlü masalcı Ezop’un ve Evliya Çelebi’nin doğduğu yer olarak bilinen Kütahya’nın eski çağlardaki adı “Kotis’in şehri” anlamına gelen Kotiaion’dan gelmektedir. Antik çağlarda sırası ile Hitit, Frigya, Lidya, Pers, Makedonya, Bitinya ve Bergama uygarlıklarının egemenliği altına girmiş olan yöre daha sonra Roma İmparatorluğu hakimiyetine geçmiş ve Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasının ardından da Bizans (Doğu Roma) topraklarına dahil olmuştur. Böylece bölge, Hıristiyanlığın önemli merkezlerinden biri haline gelmiş ve bu dönem 1071 Malazgirt Zaferi’nin ardından Anadolu Selçuklu Devleti’nin ilk hükümdarı olan Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın kardeşi Melik Mansur tarafından 1074 yılında fethedilinceye değin devam etmiştir. Haçlı Seferleri esnasında çeşitli zamanlarda Bizanslılar tarafından ele geçirilen bölge Germiyanoğlu Beyliği hakimiyetinin ardından Osmanlı İmparatorluğu topraklarına dahil olmuştur. COĞRAFİ YAPI Kütahya İli, Ege Bölgesinin kuzeydoğusunda, İç Batı Anadolu bölümünde yer almaktadır. Ege Bölgesi’ni İç Anadolu Bölgesi’ne bağlayan bir geçiş alanı niteliğindeki il, 38°70’ ve 39°80’ kuzey enlemleri ile 29°00’ ve 30°30’ doğu boylamları arasında bulunmaktadır. İl, toplam 11.875 km2’lik yüzölçümü ile Türkiye topraklarının %1,5’ini oluşturmaktadır. Kütahya İli, kuzeyden ve kuzeybatıdan Bursa’nın İnegöl, Keles ve Orhaneli; kuzeydoğudan Bilecik’in Bozüyük; doğudan Eskişehir’in Merkez ve Seyitgazi; güneydoğudan Afyon’un İhsaniye, Merkez ve Sincanlı; güneyden Uşak’ın Banaz ve Merkez; güneybatıdan Manisa’nın Demirci ve Selendi, batıdan ise Balıkesir’in Dursunbey ve Sındırgı ilçeleri ile çevrilidir. İl sınırları içerisinde toplam 520 köy, 75 belediye ve Merkez İlçe ile beraber 13 ilçe bulunmaktadır. Kasaba ve ilçe belediyelerinin toplam sayısı 75’dir. Kütahya’nın ilçeleri; Merkez, Altıntaş, Aslanapa, Kütahya Kalesi 85 KÜTAHYA ‘09 Kütahya ilinin iklim yapısı Ege, Marmara ve İç Anadolu iklimleri arasında bir “geçiş iklimi” özelliklerini sergilemektedir. İlde, İç Anadolu karasal ikliminin sıcaklık özellikleri ile Marmara İklimi’nin yağış özellikleri bir arada bulunmaktadır. Çavdarhisar, Domaniç, Dumlupınar, Emet, Gediz, Hisarcık, Simav, Şaphane, Pazarlar ve Tavşanlı olmaktadır. Genelde toplu yerleşim yapısına sahip olan Kütahya’da 150 adet “köyaltı yerleşim yeri” vardır. İl topraklarının yarıdan fazlası dağlık kesimlerden, yaklaşık üçte birlik bölümü platolardan ve geriye kalan yerler de ovalardan oluşmaktadır. İl sınırları içerisinde yer alan önemli dağlar ve bu dağların yükseklikleri şöyledir: Akdağ 1.300 m, Eğrigöz Dağı 1.931 m, Yellice Dağı 1.764 m, Gümüşdağ 1.901 m, Yeşildağ 1.533 m, Türkmen Dağı l.826 m, Şaphane Dağı 2.120 m, Muratdağı 2.308 m ve Simav Dağları 1.800 m. İlde bulunan başlıca akarsular ise Koca Çay, Porsuk, Felent, Emet ve Kocasu çayları ile Gediz ırmağıdır. Doğal oluşum özelliğinde göl bulunmayan ilde Ağaçköy Regülatörü, Enne, Kayaboğazı, Çavdarhisar, Söğüt, Porsuk ve Beşkarış Baraj Gölleri ile Çerte, Gümele, Yenice ve Kuruçay Göletleri yapay göller olarak sulama ve diğer amaçlara yönelik olarak hizmet vermektedir. İldeki tek doğal göl olan Simav Gölü DSİ’nce 1967 yılında sahada açılan drenaj kanalları ile kurutulmuş olup, göl alanındaki 5 km2’lik araziler Toprak Reform Müdürlüğünce çevredeki köy halkına tarımsal amaçlı kullanılmak üzere kiraya verilmiştir. Simav Gölcük yayla merkezinde bir adet tabii göl mevcuttur. Göletlerin ve barajların beslendiği kaynaklar, su alma yapısından itibaren derinlikleri, alan ve hacmi aşağıda verilmiştir. Kütahya’daki önemli ovalar arasında Kütahya, Aslanapa, Altıntaş, Tavşanlı, Örencik ve Simav Ovaları bulunmaktadır. İlde toplam 13 ilçe bulunmaktadır. Bu ilçelerin sahip oldukları yüzölçümleri aşağıda sunulmaktadır. DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER, SOSYAL VE KÜLTÜREL YAPI İklim ve Bitki Örtüsü Kütahya ilinin iklim yapısı Ege, Marmara ve İç Anadolu iklimleri arasında bir “geçiş iklimi” özelliklerini sergilemektedir. İlde, İç Anadolu ka- 86 rasal ikliminin sıcaklık özellikleri ile Marmara İklimi’nin yağış özellikleri bir arada bulunmaktadır. Kış mevsimlerinde soğuk ve kar yağışlı hava koşulları görülmekte, sık sık don olayına rastlanmaktadır. Aşırı sıcakların görülmediği yaz aylarında yaz kuraklığı da seyrek olarak gerçekleşmektedir. İklim ve sıcaklık şartları bakımından her üç bölgenin özelliklerini taşır. Sıcaklık şartları İç Anadolu, yağış şartları Marmara Bölgesi tesiri altındadır. Kütahya’nın batı kesimlerinde, Gediz ve Simav Ovalarında ortalama denizden yüksekliğin nispeten düşük olmasından dolayı daha yumuşak iklim özellikleri bulunmaktadır. Kütahya ilinde yağışlar ilkbahar ve sonbahar ile kış aylarında görülmekte olup yazları genellikle kurak geçmektedir. Ortalama yıllık yağış miktarı 491 mm ile 683 mm arasında değişmektedir. En fazla yağış Simav’da, en az yağış Tavşanlı İlçesindedir. Özellikle II. Alt Bölgede yağışın yıl içerisinde dağılımı yıllar itibarıyla farklılık gösterdiğinden, bazı yıllar tarımsal üretimi kısıtlayıcı en önemli faktör yağış olmaktadır. Kütahya Meteoroloji İstasyonu uzun yıllar ölçüm değerlerine göre yıllık sıcaklık ortalaması 10,6 °C’tır. Kütahya’da en soğuk geçen aylar Ocak ve Şubat, en sıcak geçen aylar ise Temmuz ve Ağustos aylarıdır. İlde en fazla yağış, Aralık ve Ocak, en az yağış ise Temmuz ve Ağustos aylarında görülür. Yıllık yağış ortalaması 546,6 mm dir. Kütahya’da yıllık ortalama rüzgar hızı 1.6 m/s olup, hakim rüzgar kuzeybatı istikametindedir. En kuvvetli rüzgar hızı 24.8 m/s ile kuzeybatı rüzgarı (lodos) olmaktadır. Ayrıca, kuzeyden esen Yıldız ve güneybatıdan esen Lodos da etkili olmaktadır. Deniz seviyesinden ortalama 969 m yüksekliğe sahip olan Kütahya iline ait meteoroloji ölçüm sonuçları aşağıda sunulmaktadır. Genellikle engebeli yer şekillerinin bulunduğu ilde özellikle kuzey, batı ve güney kesimler ormanlık alanlar açısından oldukça zengindir. İlin doğal bitki örtüsünü oluşturan bitki gruplarını dört ana grupta sınıflandırmak mümkündür: • • • • İğne yapraklı Ormanlar Meşe çalılıkları ve Ormanlar Söğüt ve Kavak dizileri Stepler (Bozkırlar) Domaniç ve Merkez ilçelerde Kızılçam ve Karaçam ormanları, iç kesimlerde Mazı Meşesi, Saçlı Meşe ve Lübnan Meşesi’nden oluşan meşe ormanları, Emet ve Tavşanlı da Ardıç ve Karaçam ormanları, Gediz ve Simav’da Kestane, At Kestanesi ve Kızılçam ormanları yaygındır. Kuru orman alanlarının bir bölümünde görülen Kızılçam toplulukları ile kimi maki türleri, bitki örtüsünün ayrı bir özelliğini oluşturur. Ege ve Marmara kıyılarında olduğu gibi, kızılçamların altını, akça ağaç, sakız ağacı ve katran ardıcı gibi maki türleri kaplar. Demografik Özellikler Cumhuriyetin ilanını müteakiben vilayet statüsüne kavuşan Kütahya ili nüfus büyüklüğü bakımından 81 il içinden binde 0.96 ile 34. sırada, orta büyüklükte bir il durumundadır. İlk nüfus sayımının yapıldığı 1927 yılında Kütahya’daki toplam nüfus 303.641 olarak tespit edilmiştir. İlk sayımda nüfus artış hızı ‰ 16.93 olarak gerçekleşmiştir. İldeki nüfus artışı yıllar itibariyle yükselen bir trend izlemiş, ancak 1955 nüfus sayımında ani bir düşüş göstererek 330.978’ne gerilemiştir. 2000 Yılında yapılan son nüfus sayımında Kütahya il nüfusu 656.903 kişi olarak tespit edilmiştir. 1990 yılı nüfus sayım sonuçlarına göre, Kütahya ilinin net göç hızı ‰ -9’dir. Bu göç hızı ile Kütahya, Ege Bölgesi’nde bulunan iller arasında Afyon’dan sonra en fazla göç veren il durumundadır. Cinsiyet ve Yaş Yapısı Kütahya’da ki erkek nüfusun kadın nüfusa oranının, ülke genelinden çok farklı olmadığı görülmektedir. 1927-1950 döneminde erkek nüfusun büyüklüğü kadın nüfusun büyüklüğünden daha azdır. İlde 1927 yılında her 100 kadın için 86 erkek bulunmakta iken erkek nüfusun kadın nüfustan daha hızlı artması nedeniyle 1955 yılında her 100 kadın için 101 erkek bulunmaktadır. Bu yıldan sonra artma eğilimine giren cinsiyet oranı, 1975 yılında 106 değerini almıştır. 2000 yılında Kütahya ilinde her 100 kadın için 102 erkek bulunmaktadır. Sosyal Yapı: Eğitim ve Sağlık Bir ilin sosyal alt yapısı, söz konusu ilin kalkınmışlık düzeyinin başlıca göstergeleri arasında yer almaktadır. Eğitim altyapısı nitelikli eleman yetiştirme yönünden, sağlık altyapısı ise sağlıklı bireylere sahip olma açısından büyük önem arz etmektedir. Eğitim İl genelinde toplam 419 okulda 95.516 öğrenci, 5.309 öğretmen nezaretinde eğitim öğretim faaliyetleri sürdürülmektedir. İlde okuryazar oranı % 98’dir.2006 – 2007 öğretim yılında okullaşma oranları okul öncesinde %17, ilköğretimde % 99,9, ortaöğretimde (genel + mesleki ve teknik liseler) %59,5 olarak gerçekleşmiştir. Ortaöğretim seviyesinde hem genel olarak liseler, hem de mesleki ve teknik liseler bulunmaktadır. Lise ve dengi okulların 32’si genel, 36’si mesleki-teknik ortaöğretim okullarıdır. Genel liselerde okullaşma oranı % 87, mesleki teknik liselerde % 84’tür. Kütahya ilinde kademelere göre öğrenci, öğretmen ve öğretmen başına düşen öğrenci verileri aşağıda sunulmaktadır. İlköğretim okullarında bulunan derslik sayısı 3.086 ortaöğretim okullarında bulunan derslik sayısı 1.017’dir. İlde bulunan Dumlupınar Üniversitesi 3 Temmuz 1992 tarih ve 3837 sayılı kanunla kurulmuştur. 4 Fakülte ve 2 Enstitünün kuruluşu da aynı kanunda yer almıştır. Daha önce Anadolu Üniversitesine bağlı olarak faaliyetlerini sürdürmekte olan Kütahya İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ve Meslek Yüksekokulu Üniversite’nin temelini oluşturmuştur. Dumlupınar Üniversitesi’ne bağlı olarak 7 fakülte, 22 yüksekokul bulunmaktadır. 2006-2007 Eğitim-Öğretim yılı itibarı ile Dumlupınar Üniversitesi bünyesinde 7 Fakülte, 3 Yüksekokulu, 13 Meslek Yüksekokulu ve 3 Enstitü’de toplam 31.153 öğrenci ve 831 öğretim elemanı bulunmaktadır. Sağlık Kütahya’da Sağlık Bakanlığına bağlı toplam 11 hastane bulunmaktadır. İlde faaliyet gösteren hastanelerinin yatak sayısı 1681’dir. Özel hastane ve üniversite hastanesinin bulunmadığı Kütahya’da 185’i uzman, 243’i pratisyen olmak üzere toplam 428 hekim görev yapmaktadır. Uzman hekim başına düşen nüfus 3016, pratisyen hekim başına düşen nüfus 2.296, diş hekimi başına düşen nüfus da 21.463 kişidir. Kütahya’da hizmet vermekte 87 KÜTAHYA ‘09 olan sağlık personeli sayıları ile sağlık personeli düşen nüfusa ilişkin veriler aşağıda sunulmaktadır. KÜLTÜREL YAPI Yüzyıllarca Anadolu’ daki önemli merkezlerden birisi olmanın sonucu olarak Kütahya şehri, kasabası, köyü Türk-İslam kültürünün adeta birer mührü olan ve birbirinden güzel sanat eserleriyle donatılmış; camilerle, medreselerle, han ve hamamlarla, çeşmelerle süslenmiştir. 88 1078’de Anadolu Selçuklu devleti tarafından fethedilerek Türk-İslam hakimiyetine giren Kütahya, yaklaşık 130 yıl Germiyanoğulları Beyliği’nin merkezi olmuş ve bilahare Osmanlı Devleti bünyesinde yaklaşık 400 yıl boyunca Anadolu Beylerbeyliği’nin merkezi olarak kalmıştır. Yüzyıllarca Anadolu’daki önemli merkezlerden birisi olmanın sonucu olarak Kütahya şehri, kasabası, köyü Türk-İslam kültürünün adeta birer mührü olan ve birbirinden güzel sanat eserleriyle donatılmış; camilerle, medreselerle, han ve hamamlarla, çeşmelerle süslenmiştir. Ayrıca geçmişte önemli medeniyetlerin beşiği olan Kütahya’da ve Frig ve Roma dönemlerine ait tarihi ve arkeolojik değeri yüksek eserler bulunmaktadır. Kütahya ili; kültürel ve tarihi zenginlikleriyle, çinicilik, yöresel giyim, halıcılık ve diğer el sanatlarıyla, mimari yapısı ve folklorik değerleriyle özellikli bir ilimizdir. Antik çağlardan gelen oldukça zengin bir tarihsel – kültürel mirasa sahip olan Kütahya ilinde bu eserlerin sergilenmekte olduğu çeşitli müzeler ve arkeolojik alanlar bulunmaktadır. İlimizde; arkeoloji müzesi, çini müzesi ve Kossuth (Macar evi) müzesi olmak üzere 3 müze; 1 adet antik kent, Aizanoi antik kenti ; “Germiyan sokağı” gibi sivil mimarinin canlı örnekleri bulunmaktadır. İlimizde bulunan 3 müze ve Aizanoi ören yerini 2006 yılı 33.222 kişi ziyaret etmiştir Kütahya, sahip olduğu doğal güzellikler, tarih ve kültür zenginliği ve taşıdığı termal kaynaklar ile ülkemizde turizm potansiyeli en yüksek olan illerimizden birisidir. Büyük bir potansiyel mevcut olmakla birlikte turizm gelişmemiş ve oldukça düşük seviyede kalmıştır. Kütahya sahip olduğu zengin turizm kaynaklarına rağmen yeterli konaklama imkanına sahip değildir. İlimizde bulunan termal ve konaklama tesisleri günümüz şartlarında eski ve yetersiz kalmıştır. Kültür ve turizm bakanlığından işletme belgeli 4 tesisin toplam yatak kapasitesi 588 adettir. Yatırım belgeli 7 adet tesis olup, yatak kapasiteleri 1.127’dir. Kütahya, ülkemizde 7 termal turizm merkezine sahip tek ildir. İl genelinde 18 adet halk ve çocuk kütüphanesi, 1 gezici kütüphane ve 1 güzel sanatlar galerisi vardir. Kültür ve turizm müdürlüklerine bağlı bir kitap satış mağazası bulunmaktadır. İldeki kütüphanelerin toplam kitap sayısı 147.879 adettir. Kütahya merkez ve ilçelerinde toplam 1.345 adet tescilli taşınmaz kültür varlığı bulunmaktadır. İlimiz ile ilgili önemli tarihi ve külterel değerler; Meşhur Türk Seyyahı Evliya Çelebi ve Divan Edebiyatının kurucularından Şair Şeyhi Kütahya’lıdır. Dünyada ilk toplu iş sözleşmesi 13 temmuz 1766 tarihinde Kütahya’da fincancı ustaları ile kalfalar arasında yapılmıştır. Dünyanın bilinen ilk ticaret borsa binası Çavdarhisar-Aizanoi antik kentindedir. Dünyadaki ayakta kalmış en sağlam Zeus Tapınağı Çavdarhisar-Aizanoi’dedir. Kütahya Germiyan’a 130 yıl başkentlik, Anadolu Beylerbeyliği’ne 400 yıl merkezlik yapmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin atıldığı Başkomutan Meydan Muharebesi Kütahya Dumlupınar ve Zafertepe -Çalköy’de yapılmıştır. İlin kültürel dokusunda çini sanatının oldukça önemli bir yere sahip olduğu söylenebilir. Kütahya’nın Türk çini sanatındaki önemi 13. yy.dan beri varlığını sürdüren bir üretim merkezi olmasından kaynaklanmaktadır. Osmanlı devleti’nin duraklama devrinin ardından çini üretiminin İznik yöresinde azalmış, ancak Kütahya’da bu sanat günümüze kadar canlılığını devam ettirmiştir. Kütahya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünde 28 fahri antrenör, 3 kadrolu antrenör ve 2 sözleşmeli antrenör olmak üzere toplam 33 antrenör, toplam 23 branşta görev yapmaktadır. DOĞAL KAYNAKLAR İlin en önemli doğal zenginliklerinden biri de maden kaynaklarıdır. Madenlerin tür olarak çeşitliliği ve rezerv olarak zenginliği ile Kütahya, ülkemizin önde gelen illeri arasındadır. İlin sosyal ve ekonomik kalkınma sürecinde önemli rol oynamış olan maden kaynakları arasında kömür, bor, antimuan ve manyezit olmak üzere bir çok maden yatağına ve/veya maden zuhuruna sahip olup, bu özelliği ile madencilik sektöründe ve ülke ekonomisinde çok önemli bir yer tutar. Kütahya yöresinde bulunan krom, kaolen, feldispat, dolomit, talk, alunit (şap), gümüş ve mermer en önemli yer altı kaynaklarındandır. 2006 yıl sonu itibariyle 233 600 m3 endüstriyel odun 62 400 ster yakacak odun üretilerek satılmıştır. İlimiz Türkiye’de 7 tane termal turizm merkezi’ne sahip olan tek il’dir. n Kütahya- Ilıca Kaplıcaları, n Gediz – Ilıcasu Kaplıcaları, n Gediz – Muratdağı Kaplıcaları, n Emet - Yeşil ve Kaynarca Kaplıcaları, n Simav – Eynal, Çitgöl, Naşa Kaplıcaları, n Hisarcık Esire ( Sefaköy) Kaplıcaları ile , n Tavşanlı-Göbel Kaplıcalarıdır. Bunların dışında başta Yoncalı Kaplıcaları olmak üzere birçok yerde kaplıca mevcuttur. FİZİKİ ALTYAPI Yeraltı Su Kaynakları 2006 yılında kütahya şehir su ihtiyacı kayıplar hariç 365.00 lt/sn., 2035 yılında ise 810.00 lt/sn. olarak öngörülmektedir. Kayıpları önlemeye yönelik şebeke yenileme çalışmaları devam etmektedir. Mevcut su kaynaklarının kapasitesi 1.095 lt/sn’dir. Yerüstü Su Kaynakları Felent Çayı, Porsuk Çayı, Murat Çayı (Oysu), Kureyşler Deresi, Kokar Çayı, Avşar Deresi, Gediz Çayı , Emet Çayı, Bedir Deresi, Tavşanlı Çayı, Simav Çayı, Hamzabey Çayı Ormanlar Kütahya’nın en önemli zenginliklerinden biri ormanlardır. İlin % 52’ sine tekabül eden 612.033 hektar ormanlık alanın % 86’sı koru, % 14’ ü baltalık ormanlardır. Koru ormanlarının ise % 55’ i normal koru, % 45’ i bozuk korudur. Ormanlık alanların; % 48’i karaçam, % 14’ü meşe, % 6’sı ardıçlık % 5’i kızılçam, % 1’i kayın kaplı olup, kalan % 25’lik alan ibreliler ve yapraklılardan oluşan karışık orman alanlarıdır. % 1’ lik bölümde ise sedir, göknar, kavak, kestane ve kızıl ağaç gibi türler bulunmaktadır. A. Ulaştırma Kütahya, İç Anadolu’yu Ege’ye, Marmara’yı Ege ve Akdeniz Bölgelerine bağlayan kara ve demiryollarının kavşağında yer almaktadır. İl ayrıca, kuzey – güney transit taşımacılığı güzergahı üzerinde bulunmaktadır. Kütahya’da sanayinin gelişmesi ve ilin sahip olduğu zengin maden yatakları nedeni ile yoğun karayolu taşımacılığı yapılmaktadır. İlde toplam 961 km karayolu ağı bulunmaktadır. Kütahya il merkezinin ilçelerine, komşu illere ve önemli merkezlere olan uzaklığı aşağıdaki tabloda verilmektedir. İlin komşu illere olan uzaklığı aşağıda sunulmaktadır. Afyon Balıkesir Bilecik Bursa Eskişehir Manisa Uşak 97 222 110 178 78 193 144 İlin en yakın metropole olan uzaklığı: Bursa:178 km. Kırsal bölgelerinde yaşayan kişi sayısının 328.736 olduğu Kütahya ilinde bu bölgelerdeki toplam asfalt yol uzunluğu 3.838 kilometreyi bulmaktadır. Bu yolların 2.487 km.si I. derece öncelikli yol, 1.351 km’si ise II. derece öncelikli yoldur. İlin kırsal yerleşim bölgelerinde toplam asfalt yol oranı % 52’dir. Kütahya ilinde kayıtlı 52.314 adet özel otomobil bulunmaktadır. İlde 1.000 kişiye düşen özel otomobil sayısı 80’dir. 100 kişiye düşen motorlu kara taşıtı sayısı ise 10,3’tür. Demir- 89 KÜTAHYA ‘09 yolları açısından da bir kavşak özelliğine sahip olan Kütahya’da maden kaynaklarının zengin olması sonucu, demiryolu taşımacılığı önem kazanmıştır. İl, Eskişehir üzerinden kuzeye ve doğuya, Balıkesir üzerinden batıya, Afyon üzerinden güneye ve İç Anadolu’ya bağlanmaktadır. Kütahya il sınırları dahilinde toplam 225 km demiryolu hattı bulunmaktadır. Demiryolu bağlantısı olan ilçeler Tavşanlı ve Dumlupınar’dır. Havaalanı ve limanın bulunmadığı Kütahya’ya Uşak (144 km), en yakın liman ise İzmir (334 km)’dir. Altıntaş ilçesinde bölgesel nitelikte havaalanı yapımı kapsamında ön etüd çalışmaları devam etmektedir. B. Haberleşme Kütahya ili sınırları içindeki bütün yerleşim birimlerinde şehirlerarası ve uluslararası otomatik telefon görüşmesi yapılabilmektedir. Kütahya il ve ilçelerinde toplam 177 adet haberleşme santrali kurulu bulunmaktadır. Bu santrallerin toplam kapasitesi; 111.051 şehir, 60.642 köy olmak üzere toplam 171.793’dir. 2006 sonu itibariyle il merkezinde 135 adet internet cafe bulunmaktadır. İl genelinde 4 adet TV yayını, 10 adet radyo yayını, 18 günlük, 12 haftalık, 1 haftada iki günlük ve 1 adet onbeş günde yayımlanan yerel gazete bulunmaktadır. C. Enerji Kütahya’da Seyitömer ve Tunçbilek Termik Santralleri ile Kayaköy Hidroelektrik Santralinde elektrik enerjisi üretilmektedir. Aşağıda bu santrallerde üretilen elektrik enerjisi miktarına ilişkin veriler sunulmaktadır. Elektrik Enerjisi Üretim Miktarları 2006 yılında üç elektrik santralında üretilen enerji miktarı 4.1 milyar kw saat’tir. İl genelindeki elektrik tüketimi 2004 yılında 654.494 MWh iken, 2005 yılında % 14,60’lık 90 artışla 766.346 MWh’a yükselmiş, 2006 yılında kesinleşmemekle beraber ( bir önceki yıla göra 2.41’lik bir artışla 785.311 MWh civarında olması beklenmektedir. Aynı dönem itibariyle sektörlere göre değişim yine bir önceki yıla göre ; meskenlerde % 8,95- resmi dairelerde % 7,86sanayi işletmelerinde %3,39- tarımsal sulamada % 56,24- ticarethanelerde % 10,04-ve diğer abone grupları elektrik tüketiminde ise % 9,99’luk bir artışın olduğu dikkati çekmektedir. Organize Sanayi Bölgeleri Kütahya I. Organize Sanayi Bölgesi Kütahya Merkez Organize Sanayi Bölgesi; 1973 yılında programa alınmış, 1980 yılında yer seçimi onaylanmış ve ön imar izni alınmıştır. 1986 yılında imar planları yapılarak onaylanan 165 hektarlık alanda 101 adet sanayi parseli vardır. 1992 yılına kadar bir işlem yapılmayan Organize Sanayi Bölgesinin 1992 - 1993 yılında kamulaştırması tamamlanmıştır. 1993 yılında altyapı projeleri hazırlanmış, 1994 yılında altyapı inşaat çalışmalarına, 1995 yılında da arsa tahsisine başlanmıştır. Kütahya Organize Sanayi Bölgesi toplam 2.213.100 m² üzerine kuruludur. 1.552.404 m² sanayi parselinde 103 adet parsel mevcuttur. 36 adet firmaya tahsis yapılmış üretime geçmiş, n 24 adet firma inşaatı devam etmekte, n 10 adet proje aşamasında, n 13 adet parsel tahsise hazır durumdadır. n Üretime geçen tesislerde toplam 2.200 kişi istihdam olunmaktadır. Kütahya II. Organize Sanayi Bölgesi, Gediz Organize Sanayi Bölgesi, Simav Organize Sanayi Bölgesi, Tavşanlı Organize Sanayi Bölgesi, Simav Tarıma Dayalı İhtisas(Seracılık) başlıca sanayi bölgeleri arasındadır. EKONOMİK YAPI Kütahya İli ve İlçelerinin Sosyoekonomik Gelişmişlik Durumu Kütahya ilinin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi ilçeler itibariyle değerlendirildiğinde ise; Merkez ilçenin, Türkiye genelinde incelenen 872 ilçe içerisinde 58. sırada, il içerisinde ise birinci sırada yer aldığı görülmektedir. Aslanapa ilçesi ise il içerisinde son sırada yer alırken, Türkiye genelinde 721. sırada bulunmaktadır. Kütahya’nın ilçeler itibariyle gelişmişlik sıralaması aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablodan da görüleceği gibi, Merkez, Tavşanlı, Gediz ve Simav ilçelerine ait sosyo-ekonomik gelişmişlik endeks değerleri, Kütahya ili genel endeks değerinden (-0,20684) daha iyi bir değere sahiptir. İl geneli sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi açısından 3. derecede yer alan iller arasında olmasına rağmen, Merkez ilçenin diğer ilçelere göre gelişmişlik düzeyi arasında önemli derecede farkın olduğu ve Merkez İlçenin 2. derecede gelişmişlik düzeyinde olduğu dikkati çekmektedir. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) Kütahya ili Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) rakamları incelendiğinde; 1987 yılında cari fiyatlarla 770.206 milyon TL olan il GSYİH’sının, 19872001 döneminde yıllık ortalama %125 oranında artış göstererek 2001 yılı itibariyle 1.446.533.281 milyon TL düzeyinde gerçekleştiği görülmektedir. GSYİH’daki artış sabit fiyatlarla (1987 üretici fiyatlarıyla) değerlendirildiğinde, 1987-2001 döneminde Kütahya GSYİH’sındaki 15 yıllık dönemdeki artışın % 8 ve yıllık ortalamanın ise % 0,53 düzeyinde olduğu dikkati çekmektedir. DIŞ TİCARET İthalat Kütahya’da ithalat daha ziyade teknolojik ilerlemelerin sonucu üretilen makineler, bunların yedek parçaları ve diğer endüstriyel ürünler oluşturmaktadır. Ayrıca Devlet Planlama Teşkilatının teş- vik tedbirlerinden yararlanan firmalarca yapılan değişik makine ve teçhizat ithalatı da mevcuttur. Öte yandan sanayiinin ihtiyacı olan hammadde ve kimyasal maddelerde ithal edilmektedir. Kütahya İlinin İthalat durumu Ege Bölgesi içerisinde % 0,97 ve Türkiye % 0,06’sına karşılık gelmektedir. İhracat Kütahya’da ihracat daha ziyade maden, taş ve toprağa dayalı üretilen porselen, seramik, ateş tuğlası ürünleri ile orman ürünlerinden oluşmaktadır. Bunun yanında çeşitli kimya, makine, tekstil ve gıda ürünleri de ihraç edilmektedir. Kütahya İlinin İhracat durumu Ege Bölgesi içerisinde % 1,34 ve Türkiye % 0,14’üne karşılık gelmektedir . İÇ TİCARET Genel Durum İl; Marmara, İç Anadolu, Akdeniz ile Ege Bölgeleri arasında ana ulaşım ağının merkezinde olup, ulaşım açısından önem taşıyan bir konumdadır. Kütahya ilinde; tarım ürünleri, orman ürünleri, maden istihracı (bor, linyit, manyezit), toprağa dayalı seramik (porselne, çini) gibi ürünler ticarete konu olan başlıca ürünler olarak sayabiliriz. Bunun yanı sıra ülkenin tek gümüş üretim tesisi ilde bulunmakta olup, gümüş ticaretinin önemli bir bölümü ilde gerçekleşmektedir. 2006 Yılında İl genelinde kamu sektörüne ait 616, özel sektöre ait 7.709 işyeri faaliyet göstermektedir. İl genelinde 368 yeni şirket kurulmuş, 172 adet şirket de kapanmıştır. İl ticaret ve hizmetler sektöründe 2002 yılı itibariyle işyeri sayısının 9.172 ve istihdamın ise 17.965 kişi olduğu görülmektedir. Tablo 94’te 2002 yılı Genel Sanayi ve İşyeri Sayımı sonuçlarına göre Kütahya ilinde ticaret ve hizmetler sektöründe faaliyet gösteren işyeri sayıları ve istihdamın bölge ve Türkiye ile mukayeseli olarak verilmektedir. İl ticaret ve hizmetler sektöründeki toplam işyeri sayısının % 79,7’si, toplam istihdamın % 75,9’u toptan ve perakende alt sektörün olup, yine aynı şekilde toplam işyeri sayısının % 20,3’i ve toplam istihdamın % 24,1’si otel, lokanta, kahvehane alt sektöründe faaliyet göstermektedir. İldeki toplam işyeri sayısı (17.973) ve istihdamın (51.336) içinde ticaret ve hizmetler sektörünün payı ise sırasıyla %51,0 ve %35,0 olduğu dikkat çekmektedir. Bu değerler bölgede işyeri sayısının % 55,7’sini, istihdamın % 44,0’ını ve Türkiye genelinde ise işyeri sayı olarak % 55,4’ünü ve istihdam olarak da % 40,1’ini oluşturmaktadır. İl ticaret ve hizmetler sektöründe işyeri sayısı ve istihdamın bölge ve Türkiye içindeki yeri incelendiğinde ise, bölge içinde işyeri sayısının %5,3’ünü ve istihdamın %4,0’ını oluşturduğu ve Türkiye içindeki işyeri sayısı (%0,88) ve istihdamın (%0,69) ise küçük bir pay aldığı görülmektedir. TEŞVİK DURUMU 12.05.2005 tarihinde kabul edilen ve 5084 sayılı Kanunda değişiklik yapan 5350 sayılı “Yatırımların ve İstihdamın Teşvikiyle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile 13 il daha kanun kapsamına alınmış olup, bu iller arasında Kütahya ilide bulunmaktadır. 09.07.2002 tarih ve 24810 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2002/4367 sayılı Bakanlar Kurulu kararı çerçevesinde Hazine Müsteşarlığı’ndan alınan “Teşvik Belgesi” kapsamında gerçekleştirilen yatırımlar için, yatırım veya işletme dönemlerini kapsayan aşağıdaki destek unsurları uygulanmaktadır; a- Gümrük vergisi ve Toplu Konut Fonu İstisnası, b- Yatırım İndirimi, c- Katma Değer Vergisi İstisnası, d- Vergi, Resim ve Harç İstisnası, e- Kredi Tahsisi. Yatırımın teşvik belgesi kapsamına alınabilmesi için kalkınmada öncelikli yörelerde yapılacak yatırımların, sabit yatırım tutarının asgari 200 milyar TL. normal ve gelişmiş yörelerde 400 milyar TL olması gerekmektedir. Finansal kiralama şirketleri aracılığıyla yapılacak yatırımlarda, finansal kiralama şirketleri 91 KÜTAHYA ‘09 için aranacak asgari sabit yatırım tutarı bu miktarların % 25’i kadardır. İstihdam 2000 Genel Nüfus sayımı sonuçlarına göre ildeki 12 yaş ve üstü faal nüfusu 525.699 olup, toplam nüfusun %80,0’ını oluşturmaktadır. İstihdam edilen nüfusun (300.564), işgücü nüfusu (315.427) içindeki oranı erkek nüfus için %93,9, kadın nüfus için %97,3’dür. İlde istihdam edilen kadın nüfusun yaklaşık %93’ü tarım sektöründedir. İmalat sanayi sektöründe çalışanların oranına baktığımızda ise, Türkiye ve Bölge oranlarının Kütahya ili sanayi sektöründe çalışan oranının yaklaşık 2 katı kadar olduğu görülmektedir. TÜİK verilerine göre 12 yaş ve üstü il nüfusunun % 66’ sı iktisaden faal nüfusu, % 34’ ü ise iktisaden faal olmayan nüfusu oluşturmaktadır. Faal nüfusun % 3’ ü işsizdir. Sosyal Güvenlik Kütahya ilinde sosyal güvenlik kuruluşlarına çalışan kişi olarak kaydı olan sayısı 109.165, emekli olarak kaydı olan sayısı 92.944 kişidir. 11.708’i kamu ve 39.210’u özel sektör olmak üzere toplam 50.918 sigortalı bulunmaktadır. SANAYI Kütahya’da sanayi sektörü, doğal kaynak potansiyelini değerlendirmeye yönelik olarak faaliyet gösteren maden, taş ve toprağa dayalı sanayi ağırlıklı bir yapıya sahiptir. Madencilik ve Maden İşleme Sektörü Madencilik ve maden işleme sektörleri, ilin ekonomisine yön veren sektörler konumundadır. Madencilik ve maden işleme sektörlerinde faaliyet gösteren kamuya ait 11, özel sektöre ait 59 olmak üzere 70 işletme mevcuttur. Sektörün sağladığı toplam istihdam 9.184 kişidir. Kütahya ili madencilik ve taşocakçılığı hasılasının Ege Bölgesi içindeki payı 1987 yılında % 49,6 iken bu oran 2001 yılında küçük bir artış ile % 50,5 civarında, Türkiye içindeki payının ise % 14,4 olduğu görülmektedir. İl madencilik ve taşocakçılığı hasılası Ege Bölgesi’nin yaklaşık yarısını, Türkiye genelinin ise yedide biri kadar olduğu dikkati çekmektedir. Aynı şekilde bölgenin Türkiye içindeki payının ise 2001 yılı itibariyle % 28,5 olduğu görülmektedir. Gıda Sanayi Gıda sanayinde faaliyet gösteren küçük, orta ve büyük ölçekli 364 işletme mevcuttur. Sektörde 92 1.665 kişi istihdam olunmaktadır. Gıda sanayi, büyük çoğunluğu un üretimi yapan işletmelerden oluşmaktadır. Süt işlemeye yönelik işletmeler ile yem üretimi yapan işletmeler sektörde faaliyet gösteren diğer işletmeler arasındadır. Ayrıca, gıda sektöründe, yörenin önemli bir tarımsal ürünü olan leblebinin işlenmesine yönelik olarak faaliyet gösteren ve genelde 1-5 işçi istihdam eden tesisler de yer almaktadır. Orman Ürünleri Sanayi İlin 1.187.500 hektar alanının %52’ si (612.592 ha) orman olmasına rağmen, orman ürünlerine dayalı sanayi fazla gelişmemiştir. Orman ürünleri ve mobilya sanayinde 46 işletme faaliyette bulunmaktadır. Ahşap doğrama, mutfak dolabı yonga levha üretilen sektörde faaliyette bulunan söz konusu işletmelerin sağladığı istihdam ise 632 kişidir. Orman sanayi, özel girişimciliğin öncülüğünde, çoğunluğu ahşap doğrama işleri yapan işletmelerden oluşmaktadır. Sektörde faaliyette bulunan diğer işletmeler arasında telefon direği emprenye işlemi yapan bir işletme ile bir de yonga levha üretimi yapan işletme bulunmaktadır. Söz konusu işletmeler kullandıkları hammaddenin büyük bir bölümünü ilin orman varlığından elde edilen emvalden karşılayabilmektedirler. TARIM VE HAYVANCILIK İlin 1.187.500 ha mevcut alanının % 34’ü (409.488 ha) tarım arazisi, % 52’si (612.592 ha) orman ve fundalık, % 7’si (88.209 ha) çayırmera, % 7’si de (78.611 ha) diğer arazilerden oluşmaktadır. Mevcut tarım arazisinin % 91’ inde fiilen tarım yapılmaktadır. İldeki tarım alanlarının % 76,1’i tarla ürünleri arazisi, 13,5’ i nadas arazisi, % 1,7’si sebze arazi % 1,6’sı meyve arazisi ve % 7,1’i tarıma elverişli olduğu halde çeşitli nedenlerle kullanılmayan arazi, niteliğindedir. Tarım yapılan 201.210 hektar tarım alanının sulanabilir olmasına rağmen 59.168 hektarı (% 14,4) sulanabilmektedir. Sulanan alanların 38.111 hektarı halk sulaması şeklinde, 21.057 hektarı devlet sulaması şeklinde yapılmaktadır. İlde toplam sulanabilir tarım arazisi 201.210 hektar olup, toplam tarım alanının %49,1’ini oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra toplam sulanan tarım arazisi 59.168 hektar olup, toplam sulanabilir arazinin % 29,4’ü kadardır. Toplam sulanan tarım alanının ilçeler itibariyle sıralama- sı ise; Altıntaş, Simav, Tavşanlı ve Merkez olarak sıralanmaktadır. Kütahya’da 229 dekar örtü altı tarım alanı bulunmaktadır. TURIZM Turizm Hizmetleri Turizm Mevcut Durumu Turizm, dünyada ve Türkiye’de hızlı büyüyen bir sektördür. Yarattığı gelir açısından dünyada petrolden sonra ikinci sırayı almakta ve Dünya Ticaret Örgütü (WTO) tarafından önümüzdeki 20 yıl içinde en hızlı büyüyecek sektör olarak gösterilmektedir. Ülkelerin gelirleri içinde önemli bir yer tutan turizm, geleneksel “deniz, kum ve güneş” üçlemesine dayalı bir faaliyet olmaktan çıkmakta, özellikle sağlık turizmi başta olmak üzere, tarih, kültür, kongre, tarım, eko turizm gibi alternatif faaliyet alanları ön plana çıkmaktadır. Kütahya ilinin ekonomik hayatında tarım sektörü halen ağırlığını korumaktadır. Sanayi sektörü özellikle enerji, maden ve taşa toprağa dayalı yatırımlar hızla gelişme göstermiştir. Ulaşımda demiryolu, giderek gelişen karayolu ağının sağladığı avantajla, sanayinin ve genel olarak il ekonomisinin gelişimi, ilin gerek iç ve gerekse dış ticari ilişkilerinin de hızlı bir ivme ile artmasını sağlamıştır. Turizm sektöründe il ekonomisinin hızlı gelişimi içerisinde geçmiş yıllardaki durağan yapısından sıyrılıp, gelişen ticari aktivitelerin ve dışa dönük yapının itici etkisiyle bir atılım içersine girmiştir. Nitekim geçmişte sadece ilin yer altı sıcak su kaynaklarına dayalı termal potansiyelinin değerlendirmesine ve iç turizme dönük yatırımlar yapılmışken, son yıllarda dışa dönük alternatif yatırım arayışları giderek güçlenmektedir. KÜTAHYA İLİ EKONOMİK GÖSTERGELERİNİN GENEL DEĞERLENDİRMESİ Kütahya ili, Ulusal Kalkınma Planı (UKP) kapsamında Devlet Planlama Teşkilatının (DPT) geliştirdiği İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasına (IBBS) göre, Manisa, Afyon, ve Uşak ile birlikte Ege Bölgesinde Manisa grubunda yer almaktadır. Kütahya ilinin gelişmişlik performansı göstergeleri tabloda aynı düzey grubunda bulunan Manisa, Uşak ve Afyonkarahisar illeri ile karşılaştırmalı olarak gösterilmiştir. Kütahya ilinin istihdam göstergeleri incelendiğinde aktif nüfusun büyük çoğunluğunun tarım sektöründe çalıştığı görülmektedir. Bu oran Türkiye`de yüzde 48,38, Ege Bölgesi`nde yüzde 50,48 iken Kütahya’da yüzde 66,90 ile Türkiye ve bölge ortalamasının oldukça üzerindedir. Kırsal nüfus başına tarımsal üretim değeri ve tarımsal üretim değerinin Türkiye içindeki payı düzey grubundaki diğer illerle oldukça farklılık göstermektedir. Ücretli çalışanların toplam istihdama oranları incelendiğinde ilk sırayı yüzde 35,91 ile Manisa ili alırken. yüzde 31,67 ile Uşak, yüze 27,99 ile Kütahya, yüzde 24,39 ile Afyonkarahisar ili gelmektedir. Sanayi göstergelerine bakıldığında imalat sanayi iş yeri sayısı Kütahya`da 50 iken aynı düzey grubunda yer alan Manisa ilinde 194, Afyonkarahisar ilinde ise 104 adettir. İmalat sanayinde yıllık çalışanlar ortalama sayısında Kütahya, düzey grubu iller içinde Manisa ilinin ardından 8.096 kişi ile ikinci sırada yer almaktadır. 2000 yılında fert başına imalat sanayii katma değeri Kütahya’da 112 milyon, Manisa’da 383 milyon ve Uşak’ta 97 milyon, Afyonkarahisar’da 140 milyon olarak gerçekleşmiştir. Mali göstergeler incelendiğinde Gasri Safi Yurtiçi Hasıla içindeki paylar karşılaştırıldığında düzey-3 grubundaki iller arasında ilk sırayı yüzde 2,09 ile Manisa, yüzde 0,74 ile ikinci sırayı Kütahya almaktadır. Öte yandan 1995-2000 yılları arasında fert başına kamu yatırımları miktarları incelendiğinde kişi başına 161 milyon TL ile Kütahya ili 81 il içerisinde 49. sırada yer almaktadır. Manisa ili bu gösterge kapsamında 80 milyon TL 65. , Uşak ili 64 milyon TL ile 73., Afyonkarahisar ili 92 milyon TL ile 62. sırada yer almaktadır. Fert Başına GSYİH değerleri karşılaştırıldığında düzey 3 grubundaki iller arasında ilk sırayı 2.062 milyon TL ile Manisa, 1411 milyon TL ile İkinci sırayı Kütahya, 1282 milyon TL ile 3. sırayı Uşak, 1081 milyon TL ile 4. sırayı Afyonkarahisar ili takip etmektedir. Toplam banka mevduatı içindeki pay konusunda düzey 3 grubundaki iller karşılaştırıldığında ilk sırayı yüzde 0,67 ile Manisa ili, yüzde 0,97 ile Uşak ve Afyonkarahisar illeri, yüzde 0,25 ile Kütahya son sırada yer almaktadır. 1995-2000 döneminde fert başına ihracat ve ithalat rakamları incelendiğinde; Kütahya’da ihracatın 1 $ olduğu, ithalatın 10 $ olduğu dikkat çekmektedir. Bu rakamlar gerek Ege Bölgesi ihracat (3.416 $) ve ithalat (4.162 $) rakamı, gerekse Türkiye ihracat (2.249 $), ithalat (3.967 $) rakamı noktasıda oldukça geri durumdadır. Ekonomiye dayalı sivil toplum kuruluşu olarak Kütahya Merkezde , Gediz, Tavşanlı, Simav ilçelerinde olmak üzere 4 adet Ticaret ve Sanayi Odası mevcuttur. Kütahya merkezde Ticaret Borsası faaliyet göstermektedir. Öte yandan 17.254 üyeli Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği mevcuttur. Kütahya İşadamları Derneği ile Kütahya Genç İşadamları Derneği faaliyette olan sivil toplam kuruluşlarındandır. 93 KÜTAHYA ‘09 EGE EKONOMİYİ GELİŞTİRME VAKFI KÜTAHYA İLİ ÇALIŞMALARI EGE BÖLGESİ GELİŞİM PROJESİ 2000 – 2005 Kütahya Stratejik Hedef Toplantısı Kütahya Önceliklendirme Toplantısı Bölgesel Diyalog Konferansı - Afyonkarahisar Tarım ve Hayvancılık Sektör Toplantısı - Aydın Turizm Sektör Toplantısı -Marmaris Jeotermal Sektör Toplantısı - Kuşadası Madencilik Sektör Toplantısı – Kuşadası 21/22 Aralık 2002 19/20 Nisan 2003 4/6 Temmuz 2003 2/3 Nisan 2005 16/17 Nisan 2005 14/15 Mayıs 2005 14/15 Mayıs 2005 70 Katılımcı ile yapılmıştır. 58 Katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 84 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 57 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 54 katılımcı ile yapılmıştır Üye illerden 29 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 30 katılımcı ile yapılmıştır. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006 Avrupa Birliği Bilgilendirme Semineri 3/4 Mayıs 2006 65 katılımcıya sertifika verilmiştir. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008 Tarım ve Hayvancılık AB Uyum Semineri Tarım ve Hayvancılık Yuvarlak Masa Toplantısı 24 Nisan 2008 22 Ekim 2008 410 Katılımcıya sertifika verilmiştir. 24 katılımcı ile yapılmıştır. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006 EGEV’in üyesi olan illere dönük olarak hazırladığı programlar kapsamında aday üye statüsünde bulunduğumuz Avrupa Birliği konusunda seminerler verildi. Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği Eğitimi başlığı altında yapılan toplantılar Philip Morris/Sabancı’nın destekleri ve ESİAD işbirliği ile gerçekleştirildi. Bu kapsamda 3-4 Mayıs 2006 tarihlerinde yapılan eğitimde 65 kişilik katılım sağlanırken iki günlük eğitim ilk gününde Prof. Dr. Haluk GÜNUĞUR Avrupa Bütünleşmesine Giden Yol, AB’nin Genişlemesi, Avrupa Birliği’nin Kurumsal Yapısı, Avrupa Anayasası, Türkiye-AB İlişkileri konularını anlattı. İkinci gün yapılan eğitimlerde ise Prof. Dr. Canan BALKIR AB’nin Tica- 94 ret Politikası, Ortak Gümrük Tarifesi, Koruma Tedbirleri, Sektörel Uygulamaları; Prof. Dr. İge PIRNAR AB’nin Turizm Politikaları, Türkiye’nin Uyması Gereken Kurallar; Doç.Dr. Yaşar UYSAL AB’nin Tarım Politikaları, Tam Üyeliğin Türk Tarımına Olası Etkileri; Yrd. Doç.Dr. Esin TAYLAN AB’nin Rekabet Hukuku Politikası, Gümrük Birliği ve Rekabet Kuralları, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun Amacı, Yapısı, Muhatapları ve Uygulamaları, Muafiyet, Hakim Durumun Belirlenmesi; Yrd.Doç. Dr. Berna KIRKULAK AB’nin KOBİ’ ler ve Rekabet Politikası, Girdi Maliyetleri, Krediler, Çin Faktörü, Kur Riskinden Korunma, AB Fonlarından Yararlanma, E-ticaret, Rekabet Stratejileri konularında katılımcıları aydınlattılar. KÜTAHYA İLİ KATILIMCI PROFİLİ SEKTÖREL DAĞILIM 5 1 14 YAŞ DAĞILIMI 48 Kamu 8 Eğitim Sivil Toplum Hayvancılık 9 24 20 yaş altı Yerel Yönetim 113 20'li yaşlar Basın 47 30'lu yaşlar 40'lı yaşlar 13 50'li yaşlar 60'lı yaşlar 22 22 EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008 EGEV’in üye illerdeki faaliyetine dayalı olarak Philip Morris/Sabancı’nın bir sosyal sorumluluk projesi olarak başlattığı Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği eğitim programının EGEV Üyesi olan illerde gördüğü ilgi yeni ortak projeleri de beraberinde getirdi. EGE’ nin her ilinde temasta bulunduğumuz yerel odakların güçlü desteği, seminerler sırasında ortaya atılan yeni fikirler ve öneriler, bölge illerinin sorunlarına yönelik yeni çözümlemelerin araştırılması istekleri, bizi bu sosyal sorumluluk projelerini genişleterek sürdürme konusunda teşvik etti. Katılımcı rekorunun kırıldığı 2008 yılı seminerler dizisinin beşincisi 24 Nisan 2008 tarihinde ESİAD işbirliği ile Kütahya’da yapıldı. Seminere çoğunluğunu Tarım ve Hayvancılıkla uğraşan çiftçilerin oluşturduğu 400’ün üzerinde bir grup katılmasına rağmen katılımcıların ancak 184’ünün kayıt bilgileri alınabildi. Seminerin sabah bölümünde Prof. Dr. UYSAL, tarım ve hayvancılığın ülke ekonomileri için önemini anlatarak sektörün Türkiye ve AB’deki durum karşılaştırmasını yaptı. UYSAL, ön bilgi olarak AB Ortak Tarım Politikası ve yıllar itibariyle gelişimini de anlattı. Özellikle organik süt ve et üretiminin Türkiye tarımı için bir çıkış yolu olabileceğini belirten Prof. Dr. UYSAL, bunun için üretimde, pazarlamada ve politikalarda yeniden yapılanma gereğinin altını çizdi. Sektör deneyimlerini katılımcılarla paylaşan Te-Ta Tarım’dan Sumer TÖMEK Bayındır ve Arif Gürdal Tarım İşletmelerinden Arif GürdAL’dan sonra söz alan Selçuk KARAATA inovasyon konulu sunumunu gerçekleştirdi. Sunumuna “yenilik” kavramının tanımı ile başlayan Karaata, katılımcıların büyük çoğunluğunu oluşturan hayvancılık işletmecilerinin üretimden pazarlamaya kadar tüm süreçlerde yenilik adına küçük ama etkili adımlar atabileceğini, bunun için yenilikçi bir fikrin yeterli olduğunu belirtti ve “eski köye yeni adet getirilmesi” gerektiğine işaret etti. Eğitmenlerin sunumlarını takiben yapılan panelde ise “Çiftlikten Sofra’ya Hayvancılıkta Yeniden Yapılanma” konusu tartışıldı. 22 Ekim 2008 tarihinde Tarım ve Hayvancılık sektöründe ilin konuyla ilgili 24 yetkilisinin ve Vali yardımcısı Sn. Mustafa KILIÇ’ın katılımıyla bir yuvarlak masa toplantısı düzenlendi. Nisan ayında yapılan ilk toplantının sonuçları gözden geçirildi. Kütahya’nın Tarım ve Hayvancılık sektöründe çevre illerden geri kaldığı, modern besicilik ve süt üretimi için proje üretilmesi gerektiği vurgulandı. Süt fiyatlandırmasında dünya standartlarının göz önüne alınması istendi. 95 MANİSA ‘09 Manisa ve yöresinde tarih öncesi dönemlere kadar uzanan yerleşim izlerine rastlanmaktadır. Kimi araştırmacılara göre bu izlerin bir kısmı 25 bin yıl gibi oldukça eski dönemlere aittir ve efsane antik şehir Atlantis de bu yörede var olmuştur. Manisa Sardes 96 Manisa ili, Lidya devletinin yıkılmasından sonra, (İÖ.547) bütünüyle önce Perslilerin, sonra Büyük İskender’in, Selevkosların devamı Bergama Krallığı’nın, Romalıların, Bizanslıların egemenliklerine geçmiştir. M Manisa Lalesi anisa ve yöresinde tarih öncesi dönemlere kadar uzanan yerleşim izlerine rastlanmaktadır. Kimi araştırmacılara göre bu izlerin bir kısmı 25 bin yıl gibi oldukça eski dönemlere aittir ve efsane antik şehir Atlantis de bu yörede var olmuştur. Bilinen tarihsel süreç içerisinde M.Ö. 3. binyıla değin uzanabilen bölgenin tarihinde Hititler, Akalar, Frikyalılar, Lidyalılar, Persler, Makedonyalılar, Bergama Krallığı, Romalılar ve Bizanslılar gibi birçok uygarlık yer almıştır. Yörede yer alan bugünkü önemli yerleşim merkezleri ile ilgili tarihi bilgilerin büyük kısmı Helenistik çağda başlamaktadır. Manisa ili, Lidya devletinin yıkılmasından sonra, (İÖ.547) bütünüyle önce Perslilerin, sonra Büyük İskender’in, Selevkosların devamı Bergama Krallığı’nın, Romalıların, Bizanslıların egemenliklerine geçmiştir. Önemli tarihi kalıntıların bulunduğu Sardis, Alaşehir ve Akhisar’ın Hıristiyanlık tarihinde önemli bir yeri bulunmaktadır. İncil’de adı geçen yedi kiliseden üçü bu ilçelerimizde bulunmaktaydılar. Manisa’nın Magnesia ad Sipylum adını almadan önceki adının Tantalis olduğu bilinmektedir. Manisa ili sınırları içerisinde antik çağ ile Helenistik ve Roma dönemlerine tarihlendirilen yüze yakın yerleşim alanı bulunmaktadır. Bunlar arasında başlıcaları Magnesia ad Sipylum (Manisa), Sardis (Sart-Salihli), Philadelphia (Alaşehir), Thyateria (Akhisar), Opsikion (Kula), Hermokapeleia (Gölmarmara), Gordos (Gördes), Silandos (Karaselendi-Selendi) olarak sıralanabilir. Yörede Bizans egemenliği devam ederken, 1313 yılında Saruhanoğulları Manisa’yı Bizanslılardan almış ve bölgedeki Türk egemenliğini başlatmıştır. 1410 yılında ise Osmanlı yönetimine geçen Manisa, sonraki dönemlerde “Şehzadeler Kenti” olarak nam salmasına da neden olacak şekilde, 1437 - 1595 tarihleri arasında Şehzadeler tarafından yönetilmiştir. Bu dönemde bölgede yaşamış olan ünlü Osmanlı padişahları arasında Fatih Sultan Mehmet, babası II. Murat, Kanuni Sultan Süleyman, III. Murat, III. Mehmet yer almaktadır. Şehzadeler yöreye birbirinden güzel eserler kazandırmışlardır. Mesir Macunu Şenlikleri 97 MANİSA ‘09 26 Mayıs 1919 tarihinde Yunan işgali altına giren Manisa, Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki ordularımız tarafından 8 Eylül 1922’te kurtarılmıştır. COĞRAFİ YAPI 13.810 km2’lik yüzölçümüne sahip olan Manisa ili 27°08’ ve 29°05’ Doğu boylamları ile 38°04’ ve 39°58’ Kuzey enlemleri arasında yer almaktadır. Türkiye coğrafyası içinde Ege Bölgesinin orta kesiminde yer alan il topraklarının büyük bir bölümü Gediz Havzası içinde, küçük bir kısmı ise Kuzeybatıda Bakırçay havzası içinde kalmaktadır. İlin ortalama denizden yüksekliği 70 m’dir. Manisa’nın komşuları kuzeyde Balıkesir, kuzeydoğu ve doğuda Kütahya, güneydoğuda Denizli, güneyde Aydın, batıda ise İzmir illeridir. Manisa topraklarını kaplayan önemli coğrafi oluşumlar arasında Gediz Vadisi ovaları ile Demirci Dağları ve uzantıları, Kula-GördesUşak Platoları, Bozdağ Kütlesi, Spil Dağı, Yamanlar Dağı uzantısı, Menemen bozağı ve Yunt dağının uzantıları bulunmaktadır. İlde toplam 16 ilçe bulunmaktadır. Bu ilçelerin sahip oldukları yüzölçümleri aşağıda sunulmaktadır. İlin sahip olduğu toplam 13.810 km2’lik yüzölçümü, Türkiye’nin toplam yüzölçümü olan 780.576 km2’lik alanın yaklaşık %2’sini oluşturmaktadır. DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER, SOSYAL VE KÜLTÜREL YAPI A. İklim ve Bitki Örtüsü Ege Bölgesi’nde yer alan Manisa ili, iki alt iklim türünü barındırmaktadır. Yüksek dağlık kesimler ve platolar dışında kalan bölgelerde Akdeniz iklimine benzer iklim özellikleri görülmektedir. Çoğunlukla, yazlar sıcak ve yağışsız, kışlar ise yağışlı ve kıyı Ege bölümüne göre nispeten daha soğuk seyretmektedir. Yüksek kesimlerde ve platolarda ise 98 Ege Bölgesi’nde yer alan Manisa ili, iki alt iklim türünü barındırmaktadır. klimatolojik yapı, daha ziyade İç Anadolu Bölgesinin karasal iklimine benzemektedir. Yukarıda Manisa iline ait meteorolojik veriler sunulmaktadır. B. Nüfus 2000 yılı genel nüfus sayımı sonuçlarına göre Manisa’nın nüfusu 1.260.169’dur. Nüfusun 714.760’ı (%57) şehirlerde, 545.409’u (%43) ise kırsal bölgelerde yaşamaktadır. Manisa’da şehirleşme oranı %57 (Türkiye genelinde % 65, Ege Bölgesinde % 62), yıllık nüfus artış hızı ‰ 8,76, kilometrekare başına düşen kişi sayısı ise 96’dır. Manisa ili şehirleşme oranının ve yıllık nüfus artış hızının hem Ege Bölgesi ortalamalarından hem de Türkiye değerlerinden düşük olduğu görülmektedir. İlin nüfus yoğunluğu ise bölge rakamından düşük iken, ülke rakamından yüksek seviyelerde seyretmektedir. 1990 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre şehir nüfusu 590.374, köy nüfusu 564.044 ve toplam nüfus da 1.154.418 olarak belirlenmiş olan Manisa’da kentleşme oranı % 51’dir. Bu oranın 2000 yılı nüfus sayım sonuçlarından elde edilen oranla karşılaştırıldığında (% 57), nispeten düşük olduğu, dolayısı ile de kentleşme sürecinin halen devam etmekte olduğu görülmektedir. 1990 yılı nüfus sayım sonuçlarına göre, Manisa ilinin net göç hızı ‰ 21’dir. Bu göç hızı ile Manisa, Ege Bölgesi’nde bulunan iller arasında 4. sırada yer almaktadır. Manisa iline bağlı ilçelerin 1990 ve 2000 yılı nüfus göstergeleri incelendiğinde, Köprübaşı, Gördes, Saruhanlı, Gölmarmara, Ahmetli ve Demirci ilçelerinde nüfusun azaldığı görülmektedir. ‰ 22,83 ile Merkez İlçe, ilde en yüksek yıllık nüfus artış oranına sahip ilçedir. Nüfus artış hızlarının aynı olacağı (yılda toplam ‰ 8,76; şehir ‰ 19,11 ve köy ‰ -3,36) varsayılarak bir projeksiyon yapıldığında, Manisa ilinin toplam nüfusunun 2010 yılında 1.400.000’e; 2020 yılında ise 1.500.000’e yaklaşacağı tahmin edilmektedir. Mesleki ve teknik liselerde okullaşma oranları incelendiğinde, Manisa’nın % 36 seviyesinde bir orana sahip olduğu görülmektedir. Bu oran, Türkiye genelinden (%20,5) ve Ege Bölgesi’ninkinden (%25,3) yüksektir. C. Sosyal Yapı: Eğitim ve Sağlık Bir ilin sosyal alt yapısı, söz konusu ilin kalkınmışlık düzeyinin başlıca göstergeleri arasında yer almaktadır. Eğitim altyapısı nitelikli eleman yetiştirme yönünden, sağlık altyapısı ise sağlıklı bireylere sahip olma açısından büyük önem arz etmektedir. Eğitim Manisa ilinde kademelere göre okul, öğrenci, öğretmen verileri aşağıda sunulmaktadır. Okullaşma düzeyi, okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim, meslek ve teknik liseler ile yüksek öğretim sınıflandırması ile incelenmiştir. Manisa’da okul öncesi çağdaki çocukların % 17’si okul öncesi eğitim almaktadırlar. Bu oran, hem bölge hem de ülke oranlarının oldukça üzerindedir.Manisa’da ilköğretim düzeyinde okullaşma oranının % 102 seviyesinde olup, Ege Bölgesi ve Türkiye oranlarının üzerinde olduğu görülmektedir. Ortaöğretim seviyesinde hem genel olarak liseler, hem de mesleki ve teknik liseler bulunmaktadır. Genel liselerde okullaşma oranı % 38 ile Türkiye oranından (% 36,9) yüksek, Ege Bölgesi oranından ise (% 39,7) düşüktür. Manisa’da genel liselerde okullaşma oranı kız ve erkek öğrenciler açısından incelendiğinde, Türkiye geneli ile benzer, Ege Bölgesinden ise farklı şekilde kız öğrencilerde okullaşma oranının erkek öğrencilerin okullaşma oranından düşük olduğu görülmektedir. Mesleki ve teknik liselerde okullaşma oranları incelendiğinde, Manisa’nın % 36 seviyesinde bir orana sahip olduğu görülmektedir. Bu oran, Türkiye genelinden (%20,5) ve Ege Bölgesi’ninkinden (%25,3) yüksektir. Mesleki ve teknik liselerdeki okullaşma oranı cinsiyete göre incelendiğinde, kız öğrenciler için % 26, erkek öğrenciler için de %46 düzeyinde olduğu görülmektedir. Bu bulgular ışığında, mesleki ve teknik liselerdeki kız ve erkek öğrencilere göre okullaşma oranlarının ülke oranlarından (% 15,4, % 25,4) yüksek iken Ege Bölgesi oranlarından da (% 19,5, % 30,8) yüksek olduğu söylenebilir. İlde bulunan Celal Bayar Üniversitesi 11 Temmuz 1992 tarihinde kurulmuştur. Üniversitede 5 fakülte, 4 yüksekokul, 15 meslek yüksekokulu, 3 enstitü, 6 araştırma ve uygulama merkezi ile 1 araştırma ve uygulama hastanesi olmak üzere toplam 34 birim bulunmaktadır. Üniversite’de 11.616 öğrenci fakültelerde, 11.475 öğrenci Yüksekokullar – Meslek Yüksekokularda ve 1086 öğrencide enstitülerde olmak üzere toplam 24.177 öğrenci öğrenim görmektedir. Sağlık Manisa’da 18’i Sağlık Bakanlığı’na, 1’i Celal Bayar Üniversitesi’ne bağlı, 3’ü de özel olmak üzere toplam 22 hastane ve 2 sağlık merkezi bulunmaktadır. 2006 yılında yatak işgal oranı Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastane ve sağlık merkezlerinde %61.08 üniversite hastanesinde %81,2 ve özel hastanelerde de %36,7 seviyelerinde gerçekleşmiştir. İlde 873’ü uzman, 880’i pratisyen olmak üzere toplam 1753 doktor görev yapmaktadır. 2006 yılı verilerine göre Manisa ilinde bulunan sağlık personeli, sağlık personeli başına kişi sayısı ve eczane ve eczacı sayılarına ilişkin veriler aşağıda sunulmaktadır. D. Kültürel Yapı Manisa ilinde tescil edilmiş taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile sit alanları aşağıdaki gibidir. DOĞAL KAYNAKLAR Çeşitli maden rezervlerine sahip olan Manisa ili sınırları içinde bulunan önemli maden kaynakları, bulundukları yerler ve rezerv durumları ile ilgili veriler aşağıdaki tabloda sunulmaktadır. V. FİZİKİ ALTYAPI A. Ulaştırma Manisa ili İzmir’e, dolayısı ile limana 36 km karayolu ve 65 km demiryolu ile bağlı bulunmaktadır. İlde toplam 265 km’lik demiryolu ağı mevcuttur. Kırsal bölgelerinde yaşayan kişi sayısının 498.080 olduğu Manisa ilinde bu bölgelerdeki toplam asfalt yol uzunluğu 4952 kilometreyi bulmaktadır. İlin kırsal yerleşim bölgelerinde toplam asfalt yol oranı %75,36’dır. Bu oran Ege Bölgesi oranından (% 71,97) yaklaşık %4,7, Türkiye oranından (% 45,23) yaklaşık %67 daha yüksektir. İl, kırsal yerleşim yerlerinde asfalt karayolu açısından Türkiye genelinde 22. sırada yer almaktadır. Manisa ilinde kayıtlı 94.751 adet özel otomobil bulunmaktadır. İlde 10.000 kişiye düşen özel otomobil sayısı 947’dir. 10.000 kişiye düşen motorlu kara taşıtı sayısı ise 2336’dir. İl, motorlu kara taşıtı sayısı açısından Türkiye genelinde 11. sırada bulunmaktadır. Manisa, özel otomobil sahipliği açısından bölge ve ülke rakamlarının altında değerlere sahipken, motorlu kara taşıtı sahipliği açısından Ege Bölgesi değerine eşit, Türkiye değerinden ise yüksek değerlere sahiptir. B. Haberleşme Manisa ili sınırları içindeki bütün yerleşim birimlerinde şehirlerarası ve uluslararası otomatik telefon görüşmesi yapılabilmektedir. C. İçme Suyu Manisa’nın köy içme suları envanteri incelendiğinde, ilin Türkiye sıralamasında 40. sırada olduğu görülmektedir. 780 köy ve 671 mezrada yaşamakta olan 340.101 kişinin %’si yeterli içme suyuna sahiptir. Bu oran, Türkiye oranından yüksek, Ege Bölgesi oranına hemen hemen eşittir. 99 MANİSA ‘09 D. Enerji Manisa ilinde 2006 yılı itibarı ile toplam elektrik tüketimi 1.620.415,908 megavat/saat, kişi başına düşen elektrik tüketimi ise 1.285 kilovat/saat olarak gerçekleşmiştir. Kişi başına düşen elektrik tüketimi sıralamasında il, Türkiye’de25. sırada yer almaktadır. İlin elektrik tüketiminin sektörel dağılımı aşağıda sunulmaktadır. Tablodan da görüleceği üzere, Manisa’ da elektrik tüketiminin % 25.2’si sanayide, % 28,1’i meskenlerde, %19,7’si ticaret alanında ve %8,6’sı da tarımsal sulama alanında gerçekleşmektedir. İlin elektrik tüketiminin sektörel dağılımı Ege Bölgesi ve Türkiye geneli ile karşılaştırıldığında, elektriğin meskenlerde, ticaret ve tarımsal sulama alanında tüketim oranlarının hem bölge hem de ülke oranlarından daha yüksek olduğu görülmektedir. Buradaki dikkat çekici bulgu ticaret ve tarımsal sulama oranlarında ortaya çıkmaktadır. Manisa ilinde elektrik tüketiminin % 19,7’si ticaret, % 8,6’sı da tarımsal sulamada gerçekleşmektedir. Her iki oran da hem bölge, hem de ülke oranlarından yüksektir. Özellikle elektriğin tarımsal sulamada kullanım oranı bölge oranının yaklaşık 3,7 katı, ülke oranının da 3,3 katı kadardır. Bu bulgular ışığında, Manisa ili ekonomisi için özellikle tarımın önemli bir yere sahip olduğu söylenebilir. Manisa’da şebeke kayıp oranı 1999 yılı itibarı ile %9,49* olarak belirlenmiştir. Bu oran Ege Bölgesinin en düşük 2. şebeke kayıp oranıdır. Türkiye genelinde bu oranın %20,16 olduğu dikkate alındığında, Manisa’da elektrik şebeke kaybının oldukça düşük seviyelerde olduğu söylenebilir. 100 E. Organize Sanayi Bölgeleri Manisa Organize Sanayi Bölgesi, ülkemizdeki örnek sanayi bölgelerinden biridir.Gerek alan büyüklüğü gerekse üretim çeşitliliği ve yarattığı katma değer açısından Ege Bölgesi’nin ve ülkemizin en önemli sanayi odaklarından biridir. Bölgede yüksek teknolojiyle üretim yapan yabancı sermaye yatırımlarının da bulunması dikkat çekmektedir. 1970 yılından itibaren yer tahsislerine başlanan bölgede kısa sürede doluluk oranının % 90 lara yaklaşması nedeniyle önce 2. kısım ve daha sonra da hızla 3.kısım ihalesi yapılmıştır.Sağlıklı bir gelişme gösteren örnek bir organize bölge niteliğindeki Manisa OSB daha sonra İzmir Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi için de iyi bir model olmuştur. Manisa’nın diğer bir önemli sanayi birikimi küçük ve orta ölçekli işletmelerin yoğunlaştığı Merkez, Akhisar, Alaşehir, Demirci, Kırkağaç, Salihli, Soma ve Turgutlu da bulunan 4400 den fazla işyerinin üretim faaliyetinde bulunduğu Küçük Sanayi Siteleridir.Yaklaşık 15.000 kişiye istihdam yaratan ve çeşitli sektörlerde faaliyette bulunan bu işletmeler Manisa sanayinin itici gücü oluşturmaktadır. TEKNOLOJİ,SINAİ VE FİKRİ MÜLKİYET VE ARAŞTIRMA GELİŞTİRME İlde kurulmuş bir teknopark veya geniş donanımlı bir araştırma geliştirme birimi bulunmamaktadır. Manisa sahip olduğu eğitimli insan gücü potansiyelinin teknoloji geliştirme, sınai ve fikri mülkiyetin geliştirilmesi ve iş dünyasının hizmetine sunulması için gerekli alt ya- pıya sahip değildir. Ancak, Celal Bayar Üniversitesi’nin ve yakın il İzmir’deki üç devlet ve iki vakıf üniversitesinin oluşturduğu araştırma ve geliştirme birikimi sanayicinin ihtiyaçlarına cevap verebilecek düzeyde gelişmiştir. Organize bölgeler ve küçük sanayi siteleri ile Manisa ilçelerine yayılmış çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren sanayi kuruluşlarının bir kısmında araştırma geliştirme birimleri bulunmasına rağmen bunların bir teknopark veya merkezi bir araştırma geliştirme birimi yapısında yürütülmesi kaynakların etkin kullanımı açısından yararlı olacaktır. EKONOMİK YAPI A. Manisa İli ve İlçelerinin Sosyoekonomik Gelişmişlik Durumu Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı’ nın 1996 yılında yapmış olduğu “İllerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması” verilerine göre Manisa ili 81 il içerisinde 0.308470 endeksi ile 22. sırada yer almaktaydı. Yine 2003 yılında DPT tarafından yapılan, 1996 yılı verileri ile karşılaştırılan çalışmada ise Manisa ili 3 sıra gerileyip, 25. sırada yer almaktadır. Ege Bölgesindeki illerden İzmir, Denizli, Muğla ve Aydın illeri ise ilimizin üzerinde yer almaktadır. Bölgedeki illerin Türkiye kıyaslaması yapıldığında Manisa ili gibi bölge illerinin çoğunun 1996’dan 2003’e kadar sıralamada gerilediğini görülebilir. Ege Bölgesi’nde yalnızca Denizli İli’nin 2003 yılında sosyoekonomik yönden üst sıralara tırmandığı aşağıdaki grafikten görülmektedir. Ege illeri sosyoekonomik gelişmişlik araştırmasında 1996’dan 2003’e kadar genelde düşüş göstermişlerdir. Sıralamada Manisa ili 3 sıra, Aydın 9 sıra, Kütahya 9 sıra, Uşak 7 sıra, Afyon 1 sıra, Muğla ili de 2 sıra gerilemiştir. İzmir ili ise 1996’da olduğu gibi İstanbul ve Ankara’yı takip ederek 3. sıradaki yerini korumuştur. Sıralamada üst sıralara çıkan tek Ege ili olan Denizli ise 4 sıra yükselerek ülke genelinde 12. sıraya yükselmiştir. Aşağıda ise, Manisa ilinde yer alan ilçelerin DPT’nin adı geçen araştırmasındaki verilere göre ülke genelindeki toplam 858 ilçe arasında ve Manisa ilinde bulunan 16 ilçe arasındaki gelişmişlik endeksleri sıralaması sunulmaktadır. Manisa ilçelerinin gelişmişlik durumu incelendiğinde, Merkez ilçenin en yüksek gelişmişlik endeksi ile ilk sırada, Selendi ilçesinin ise en düşük gelişmişlik endeksi ile son sırada yer aldığı görülmektedir. İlçelerin durumuna baktığımızda Merkez İlçe Türkiye’deki 858 ilçe içinde 24. sırada yer alırken, onu 82. sıradaki Turgutlu ve 117. sıradaki Soma takip etmektedir. Merkez ilçe ve Gördes ilçeleri sıralamada 1996’dan 2003’e kadar Türkiye çapında ilerleme kaydederken, diğer ilçelerimiz sıralamada gerilemiştir Gelişmişlik grubu olarak değerlendirdiğimizde Merkez ilçe, Turgutlu, Soma ve Salihli ilçeleri 2.grupta; Akhisar, Alaşehir, Ahmetli, Gölmarmara, Saruhanlı, Kula,Kırkağaç, Demirci, Sarıgöl 3. grupta; Köprübaşı ve Gördes 4. grupta; Selendi ilçemiz ise ülke genelinde 5. grupta yer almaktadır. B. Sanayi Manisa’nın tarıma dayalı ekonomik yapısında son yıllarda çok köklü değişiklikler meydana gelmiştir.Tarımın il ve bölge ekonomisi açısından sahip olduğu kilit rol devam etmekle birlikte sanayi yapısında gözlemlenen bu çeşitlenme eğilimi istihdam ve katma değer açısından da olumlu gelişmeleri beraberinde getirmiştir. 1960’lı yıllarda pamuk çırçırlama tesislerine dayalı sanayi yapısı ve halıcılık ağırlıklı dokuma sektörü daha sonra tekstil ve konfeksiyon alanlarında da yoğunlaşarak gelişmiştir. Manisa Ticaret ve Sanayi Odası’nın girişimleriyle 1970 yılı sonunda altyapısı tamamlanarak hizmete açılan Manisa Organize Sanayi Bölgesi, geleneksel sanayi yapısının değişmesinde belirleyici bir rol oynamıştır. İzmir’deki sanayi alanlarının dolması, arsa maliyetleri, İzmir’e ve limana yakınlık nedeniyle kısa sürede bir çekim alanı yaratan Manisa Organize Sanayi Bölgesindeki 133 adet fabrika ve tesislerde 2006 yılı itibarıyla toplam 23.000 civarında işçi çalışmaktadır. Soma Linyit Kömür İşletmeleri ve Termik Santraller, Manisa Pamuklu Mensucat Fabrikası gibi önemli sınai tesislerin yanında furfural üreten bir tesis, Türkiye’nin en kaliteli ürünlerini veren toprak, seramik ve sıhhi tesisat, çeşitli gıda, plastik, kimya, ayakkabı, metal (valf, teleskopik silindir, çelik kapı, çelik hasır, çelik makas, bağlantı elemanları vb.) tarım makineleri, ambalaj , elektrik aletleri ve motorları, fork-lift, alüminyum ve çelik döküm, elektronik, beyaz eşya, otomotiv yan sanayi, tekstil,deri, yonga levha, maden istihraç gibi çok çeşitli dallarda sanayi tesisleri mevcuttur. C. Tarım Ve Hayvancılık İl topraklarının %39’u tarıma elverişli olan Manisa’da toplam arazi- 101 MANİSA ‘09 nin 523.802 hektarı tarım alanı iken, 261.068 hektar alan ise tarım dışı kullanılmayan alan olup, 10.568 hektar alan nadasa bırakılmaktadır. Manisa, seracılık açısından bölgede 10 il arasında 7. sırada yer almaktadır. 2000 yılı verilerine göre Manisa ilinde gübre kullanımı toplam 211.721 ton olarak gerçekleşmiştir. Gübre kullanımının türlerine göre dağılımı aşağıda sunulmaktadır. Manisa ilinin tarımsal yapısı ve bitkisel üretim değerleri incelendiğinde, toplam pazarlanan bitkisel üretim değerinin %57’sinin meyvelerden, %23,9’unun tarla ürünlerinden, %19,1’inin ise sebzelerden oluştuğu görülmektedir. Toplam pazarlanan bitkisel üretim içinde en yüksek paya sahip olan meyvelerin dağılımı incelendiğinde, üzümsü meyvelerin %75,27’lik paya sahip olduğu, bu kategoride yer alan üzümün 1.121.116 tonluk üretim, 179.962.661 milyon TL’lik değer ve %99,5’lik pay ile ilk sırada yer aldığı görülmektedir. Meyveler içinde 2. sırayı %21,88’lik pay ile taş çekirdekliler almaktadır. Bu kategoride 134.978 tonluk üretimi, 40.761.601 milyon TL’lik değer ve %76’lık pay ile zeytin en önemli meyve olarak dikkat çekmektedir. Toplam pazarlanan bitkisel üretim içinde %37,8’lik paya sahip olan tarla ürünlerinin dağılımı incelendiğinde %88,50’lik pay ile endüstriyel bitkilerin ilk sırayı aldığı görülmektedir. Endüstriyel bitkiler içinde 49.045 ton üretim, 84.050.178 milyon TL değer ve %63’lük pay ile tütün, 155.570 ton üretim, 48.679.157 milyon TL değer ve %37’lik pay ile pamuk ilk iki sırayı almaktadır. Sebzelerin içinde %83,50’lik paya sahip olan meyvesi yenen sebzeler ilk sıradadır. Bu kategoride 544.724 ton üretim ve 42.281.016 milyon TL değer ile domates ve 121.224 ton üretim, 12.654.088 milyon TL değer ile kavun en önemli iki sebze olarak dikkat çekmektedir. Manisa ilinde hayvancılık sektöründe kullanılmak üzere toplam 11.081 hektarlık alanda yem bitkileri ekilmektedir. 2000 yılında 18.926 ton hasıl, 24.845 ton yeşil ot ve 10.293 ton kuru ot üretilmiştir. Manisa ilinin canlı hayvan varlığı in- 102 tarafından gerçekleştirildiği görülmektedir. İl ayrıca, bölgenin canlı hayvanlar üretim değerinin yaklaşık %17’sini, bitkisel üretim değerinin ise yaklaşık %18’ini yaratmaktadır. İlin hayvansal ürünler üretim değerinin toplam üretim değeri içindeki payı Ege ve Türkiye rakamlarının üzerindedir. İl, toplam tarımsal üretim değeri sıralamasında Türkiye genelinde 5. sıradadır. Ormancılık Manisa ili sınırları içinde 208.441 hektar verimli orman alanı, 288.688 hektar verimsiz orman alanı bulunmaktadır. İlin orman varlığından elde edilen orman ürünleri ve sağlanan katkı aşağıdaki tabloda yer almaktadır. D. Turizm celendiğinde, sığırın 20.388.811 milyon TL değer ve %39’luk pay ile 1., tavuğun 18.251.183 TL. değer ve %35’lik pay ile 2. sırada yer aldığı görülmektedir. Manisa ili hayvansal ürünlerinin pazarlanan değeri içinde et %46, beyaz et %31, yumurta %14 ve süt %7,5 pay ile ilk dört sırayı almaktadır. Manisa ilinde 2006 yılında cari fiyatlarla toplam tarımsal üretim değeri 3.319.007.770 milyon TL’dir. Bunun 2.575.474.080 milyon TL’sini bitkisel üretim, 5.014.810 milyon TL’sini canlı hayvanlar üretimi, 738.518.880 milyon TL’sini de hayvansal ürünler üretimi oluşturmaktadır. Bitkisel üretim değeri ile canlı hayvanlar üretim ve hayvansal ürünler üretim değerleri incelendiğinde Ege Bölgesi’nin hayvansal ürünler üretim değerinin yaklaşık %23’ünün Manisa ili Manisa Batı Anadolu’da Spil Dağı ile Gediz Nehri arasındaki konumu ile, Ege Bölgesinin ulaşım bakımından önemli bir noktasında bulunmaktadır. Zirai, ticari ve sanayi açısından gelişmiş olan bölgenin tarihi M.Ö. 3000 yıllarına dek inmektedir. İlde Hitit, Frig, Lidya, Makedon, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı uygarlıklarına ait izler bulunmaktadır. Tarih boyunca kültür ve sanatın yoğunlaştığı, ticaret yollarının geçtiği Manisa, kültürel ve doğal zenginlikleri ile turizm açısından ilgi çekici imkanlar barındırmaktadır. İlde yer alan önemli kültürel ve turistik mekanlar arasında Manisa Arkeoloji Müzesi, Sardes – Salihli, Aigai – Merkez İlçe, Philadelphia – Alaşehir, Sidas - Demirli / İcikler Köyü Tepe Mezarlığı – Akhisar. E. Manisa İli Ekonomik Göstergelerinin Genel Değerlendirmesi Manisa ilinde 2000 yılı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla cari fiyatlarla 2.598.540 milyar liradır. Kişi başına düşen Gayri Safi Milli Hasıla ise yine aynı yılın fiyatlarıyla, 2.062 milyon liradır. İller itibarıyla belirli yıllara ilişkin kişi başına gayri safi yurt içi hasılaya ilişkin veriler aşağıdaki tabloda yer almaktadır. 2000 yılında Kamu Yatırım Harcamaları 6.863 milyar lira iken, bu rakam 2001 yılında 10.626 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Kişi başına düşen kamu yatırım harcamaları 2000 yılında 5 milyon lira ile Türkiye genelinde 73. sırada yer almaktadır. Son yıllarda önemli atılım yapan Manisa ilinde kamu yatırımlarına ilişkin istatistiki bilgiler aşağıdaki tabloda yer almaktadır. 2000 yılında genel bütçe gelirleri 176.980 milyar lira iken, bu rakam 2001 yılında 260.414 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Kişi başına genel bütçe gelirleri 2000 yılında 140 milyon lira ile, Manisa ili tüm iller arasında 27. sırada yer almaktadır. Ege Bölgesi’nde iller düzeyinde bakıldığında, genel bütçe gelirine katkı açısından İzmir’in en önemli kaynak aktarıcı olduğu görülmektedir. Diğer illerin kamu harcamalarından aldıkları payın ödedikleri vergiler ile karşıladıkları kısım 2005’te Afyon’da yüzde 53, Uşak’ta yüzde 66, Kütahya’da yüzde 74, Aydın’da yüzde 73, Denizli’de yüzde 89’u bulmuştur. Bu illere kaynak transferi yaşanırken Muğla, aldığı harcamanın yüzde 21 üstünde kaynak aktarmıştır. Manisa’nın harcamalardan aldığı pay ile gelire katkısı ise başa başa (yüzde 94)’a yakındır. Bu durum ise Manisa’yı İzmir ilinden sonra bölgenin en cazip ve göçe maruz kalan şehri durumuna getirmiştir. 2000 yılında teşvik belgeli yatırımlar belge adedi 68, yatırım miktarı 67.841 milyar lira olup, 2529 kişiye yeni istihdam yaratılmıştır. 2001 yılında ise teşvik belgeli yatırımlarda, belge adedi 38’e düşerken, yatırım miktarı 100.567 milyar liraya çıkmış, ve 2.016 kişiye istihdam yaratılmıştır. Teşvikli yatırımlarda %4 oranında, İstihdamda %20 ve belge sayısında %44 oranında azalış meydana gelmiştir.2005 yılı itibarıyla Manisa’da yatırım teşviklerinden yararlanan firma sayısı 547 iken, 2006 sonu itibarıyla teşvik belgeli toplam yatırım sayısı 379’dur. Toplam banka mevduatı 2000 yılında (2001 yılı fiyatlarıyla) 679.832 milyar liradır. Kişi başına düşen toplam banka mevduatı ise 539,5 milyon liradır. Toplam banka kredileri 328.365 milyar lira olup, kişi başına düşen toplam banka kredileri 260,6 milyon liradır. İl bazında Gayri Safi Yurtiçi Hasıla, bir yıl içerisinde, ilde üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin parasal değeri olarak tanımlanmaktadır. 2000 yılında Manisa ilinde cari fiyatlarla, kişi başına düşen GSYİH 2.067.355 bin liradır. Türkiye genelinde cari fiyatlarla kişi başına düşen GSYİH değeri 1.760.850 liradır. Bu durumda Manisa ilinde 2000 yılı itibariyle kişi başına düşen GSYİH Türkiye ortalamasının %17 üzerinde olup ve 81 il arasından 1987 yılı fiyatlarıyla 10. sırada bulunmaktadır. Türkiye ortalaması ile Manisa ili arasında kişi başına düşen GSYİH’deki bu fark Manisa ilinin sahip olduğu imalat sanayi ve tarım potansiyeline bağlanmaktadır. Bu tablodaki dikkat çekici unsurlardan biri, Manisa ilinin Türkiye ekonomisinin 1999 yılında yaşadığı krizden ağır bir biçimde etkilenmeyerek –3.8 oranında küçülmesidir. Bunun sebebi Manisa ilinin ihracata yönelik çalışmasıdır denebilir. Onu takip eden yılda yine Türkiye ortalamasının üzerinde bir büyüme hızı (8.8) yakalamıştır. Dolar bazında incelendiğinde ise 1998 yılında ulaşılan 3804 dolar seviyesine 2001 yılı itibariyle dahi henüz ulaşılamadığı görülmektedir. F. Manisa İli Fiyat Hareketleri Bir ilde fiyatlar genel seviyesinde meydana gelen değişiklikler, fiyat endeksleri (toptan, tüketici) yolu ile takip edilmektedir. Bu endeksler Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından hesaplanmakta, Türkiye geneli ve 19 seçilmiş il için her ay açıklanmaktadır. Manisa ili bu 19 il arasında yer almaktadır. G. Maliye: Kamu Yatırım Tahsisi, Genel Bütçe Gelirleri, Vergi Tahakkuk ve Tahsilatı Manisa ilinde 1995- 2001 yılları arasında yapılan kamu yatırım harcamaları toplamı cari fiyatlarla yaklaşık 31 trilyon, 2001 yılı fiyatları ile ise yaklaşık 110 trilyon liradır. 2001 yılı sabit fiyatları ile Manisa ili Kamu yatırım harcamaları 1995-1998 arasında sürekli bir azalış göstermiştir. Özellikle 1998’den 1999’a gelindiğinde Kamu yatırım harcamaları %64’lük bir azalış göstermiştir. Kamu yatırım harcamaları 2000 yılında yükselişe geçmiş fakat bu artışı 2001 yılında sürdürememiştir. Türkiye genelinde iller, 1990-2001 yılları toplam kamu yatırım harcamalarına göre sıralandığında Manisa, 2001 yılı fiyatlarıyla toplam 455.647 milyar lira ile 20. sıra- 103 MANİSA ‘09 da yer almakta, aynı zamanda çalışmaya konu olan 10 il arasında ise İzmir, Muğla ve Balıkesir’i takiben 4. sırada bulunmaktadır. Manisa ili 1995-2001 yılları toplam Genel Bütçe Gelirleri, 2001 yılı fiyatları ile 1.926.065 milyar liradır. Aynı yıllar arasında Ege Bölgesinin aldığı toplam Genel Bütçe Gelirlerinin, 2001 yılı fiyatları ile yaklaşık % 6,3’ünü Manisa ili almıştır. Türkiye genelinde illerin aldığı 2001 yılı fiyatları ile Genel Bütçe Gelirleri sıralamasında Manisa ili 14. sırada bulunmakta, çalışmaya konu olan 10 il içerisinde ise 3. sırada yer almaktadır. H. Dış Ticaret Manisa ilinde ithalatı saç, kombi yedek aksam ve parçaları, çamaşır makinesi yedek aksam ve parçaları, matbaa mürekkebi, alüminyum kapak, alüminyum saç, elektronik teneke, yağlama müstahzarları, TV tüpü, kimyevi madde, kumaş iplik ve astar, dekor kağıdı, ham ayçiçek yağı, müzik seti, koyun ve inek derisi, içecek konsantresi, yatırım makineleri ve aksamları, boya ve vernikler teşkil etmektedir. 2001 yılı itibariyle Manisa ilinde ihracat 23.287 bin dolar olarak gerçekleşmiştir. İhracatı özellikle çeşitli ses ve video bant ve kasetleri, yaprak yay, kombi, kombi aksam ve parçaları, anorak, akümülatör, otomotiv yedek parça ,su ısıtıcısı, mutfak robotu, mini çamaşır makinesi, vantilatör, turşu, zeytin, alkolsüz içecekler, cam, ay çiçek yağı ve üzüm vb.kuru meyve başta olmak üzere gıda maddeleri teşkil etmektedir. Manisa ilinin dış ticareti incelendiğinde ithalatın ihracatın yaklaşık 10 katı kadar olduğu göze çarpmaktadır. Manisa Organize sanayi bölgesindeki bazı firmaların üretimlerinde ithal hammadde ve malzeme kullanımı bu farkı ortaya çıkarmaktadır. 2000 yılından itibaren Manisa ilinde dış ticaret (ithalat –ihracaat) verileri aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Manisa ilinin 2006 yılı sonu iti- 104 barıyla dış ticaretine ilişkin veriler ise aşağıdaki tabloda yer almaktadır. 2001 yılında teşvikli yatırım tutarı bir önceki yıla göre %6 artan Ege Bölgesinde, sadece Muğla ve Uşak’ta teşvik belgeli yatırımlarda artış görülürken, Manisa da dahil olmak üzere diğer illerde azalma görülmektedir. Manisa ilindeki azalış % 4 olarak gerçekleşmiştir.İstihdamdaki düşüş yatırımlardaki düşüşten daha fazla oranda (%20) gerçekleşmiştir. Türkiye geneline bakıldığında teşvikli yatırımlardaki azalış %21, istihdamdaki azalış ise % 46’dır. Bu durumda Manisa ilinin teşvik belgeli yatırımlarla ilgili performansı Türkiye genelinin üzerindedir. 2006 sonu itibarıyla teşvik belgeli toplam yatırım sayısı 379 olup, bunların sektörel dağılımı ise aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Teşvik belgeli yatırımların sektörel dağılımına bakıldığı zaman, toplam yatırımın yaklaşık olarak %82’sinin imalat sanayiine ait olduğu görülmektedir. İmalat sanayii içinde ise en yüksek yatırımın 35.399 milyar TL ile Madeni Eşya alt sektörüne yapıldığı göze çarpmaktadır. İmalat sanayii içinde en tüksek istihdam düzeyini sağlayan alt sektör yine madeni eşya alt sektörüdür. Hizmetler sektörü, toplam yatırım miktarı ve istihdamı bakımından imalat sanayiinden sonra 2. sırada gelmektedir. Manisa iline yapılan 100.567 milyar TL’lik teşvikli yatırımın yaklaşık olarak %55’i komple yeni yatırım niteliğindedir. Komple yeni yatırımlardan sonra ise %43,3 oranındaki tevsi yatırımları göze çarpmaktadır. İ. İç Ticaret DİE verilerine göre, Manisa ilinde 2000 yılında yeni kurulan şirketlerin ekonomik faaliyet alanları itibarı ile dağılımına bakıldığında 65 şirketin toptan ve perakende ticaret, 26 şirketin imalat, 21 şirketin inşaat, 18 şirketin ulaştırma, depolama ve haberleşme, 11 şirketin gayrimenkul kiralama, 9 şirketin finansal aracılık faaliyetleri, 7 şirke- tin eğitim, 6 şirketin otel ve lokanta, 4 şirketin sağlık hizmetleri ve diğer sosyal hizmetler, 3 şirketin tarım – ormancılık, 3 şirketin madencilik ve taşocakçılığı alanlarında faaliyette bulunmak üzere kurulduğu belirlenmiştir. J. Para – Banka İstatistikleri Manisa İli Toplam Banka Mevduatı ve Banka Kredileri Türkiye genelinde iller bazında, 2000 yılı kişi başına toplam banka mevduatı (2001 yılı fiyatları ile) sıralamasında İstanbul, Ankara , İzmir, Kocaeli ilk dört sırada yer alırken Manisa ili 35. sırada bulunmaktadır. Çalışmaya konu olan illerin kişi başına toplam banka mevduatı sırası ile İzmir, Aydın, Muğla, Denizli, Balıkesir, Çanakkale, Manisa, Afyon ve Kütahya’dır. Kişi başına toplam banka kredisi Manisa ilinde gerek Ege Bölgesi,gerekse Türkiye ortalamasının çok altında gerçekleşmektedir. Türkiye genelinde iller bazında, 2000 yılı kişi başına toplam banka kredileri (2001 yılı fiyatları ile) sıralamasında Manisa ili 28. sırada bulunmaktadır. Manisa ilinde kişi başına düşen banka mevduatı yaklaşık 540 milyon lira iken, kişi başına düşen banka kredisi 260 milyondur. Buna göre Manisalıların kredi kullanmakta çekimser davrandıkları söylenebilir. 2006 yılı sonu itibarıyla Manisa ilinde toplam 95 banka şubesi bulunmakta olup, bunlara ilişkin toplam mevduat ve kredi miktarları aşağıdaki tabloda yer almaktadır. K. İstihdam İstatistikleri ve Sosyal Güvenlik Sosyal Güvenlik, herkesin sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılayacak tarzda bugün ve geleceğinin güvence altına alındığı bir sistemler bütünüdür. Manisa’da ülkemizde kurulmuş üç büyük sosyal sigorta kurumundan ( BağKur, SSK, Emekli Sandığı) emekli aylığı alanların ve sigortalıların 2006 yılı sonu itibarıyla durumu aşağıdaki tablo- larda sunulmuştur. 2000 yılı itibariyle Manisa ili Türkiye genelinde toplam aktif sigortalı sayısına göre sıralandığında 10. sırada yer almaktadır. Çalışmaya konu olan iller arasında ise İzmir’i takiben 2. sırada bulunmaktadır. Toplam emekli aylığı alanların sayısına göre Türkiye genelinde sıralandığında ise 15. sırada yer almaktadır. Manisa ilinde belediye sınırları içinde bina, konut ve belediye sayıları incelendiğinde, 1984 – 2000 yılları arasında bina sayısının %48,9, konut sayısının %94,9, belediye sayısının da %64,7 oranında arttığı görülmektedir. L. İnşaat İstatistikleri 1984-2000 yılları arasında Türkiye’ deki toplam bina sayısında %78 oranında bir artış görülürken, Manisa ilinde Toplam bina sayısı yaklaşık olarak %49,2 oranında artış göstermiştir. Gerek Türkiye gerekse Manisa ilinde binanın kullanım amacına göre en büyük pay konuta aittir. 2000 yılında tümü işyeri binalarının toplam bina içindeki payı, Türkiye için %10,3 olarak gerçekleşirken bu oran aynı yıl Manisa ili için %9,9 olarak gerçekleşmiştir. 2000 yılı itibariyle Türkiye’deki eğitim-kültür amaçlı bina sayısının toplam bina sayısı içindeki payı binde 3,8’dir. Manisa ilinde ise, 2000 yılında eğitim-kültür amaçlı binaların sayısı toplam bina sayısının binde 3,3’ü olmuştur. Türkiye’de 1984 yılına göre 2000 yılında sağlık amaçlı bina sayısında %185,7 oranında artış görülürken, Manisa ilinde bu artış oranı %204,5 olarak gerçekleşmiştir. İLLER ARASI ÜRÜN VE HİZMET AKIMLARI Manisa coğrafi olarak İzmir’i ve hinterlandındaki diğer illeri İstanbul’ ve Ankara gibi iki büyük ilimize ve Ege Bölgesi’nin kuzeyindeki ve doğusundaki diğer illere bağlayan ana ulaşım yolları üzerinde önemli bir geçiş noktasıdır. Komşu veya yakın iller olan İzmir, Balıkesir, Manisa, Uşak, Afyon başta olmak üzere çok sayıda ilimizle ticaret ve sanayi açısından yoğun bağlantılar içindedir. İlin tarım ağırlıklı ekonomik yapısı dikkate alındığında, Türkiye’nin birçok ili ile ticari bağlantılarının özellikle tarım, hayvancılık, makine imalat,elektronik,beyaz eşya,toprak sanayi ve gıda işleme başta olmak üzere gelişmiş olduğu görülmektedir. İzmir limanı aynı zamanda ilin ihracata yönelik hammadde ve işlenmiş ürünlerinin dış pazarlara ulaştırılması amacı ile yoğun biçimde kullanılmaktadır. SONUÇ Manisa, en eski zamanlardan bu yana üzüm, zeytin ve hububat ağırlıklı bir tarımsal yapıya sahip olmuştur. 19. yüzyılda il tarımına tütün ve pamuk gibi iki sanayi bitkisi katılmış ve ilin ekonomik kaderi değişmeye başlamıştır. Bu iki ürün il’de, para ve pazar ekonomisinin, modern tarım ve tarımsal ihracatın gelişmesi yolunu açmıştır. Sonraki yıllardaki sebze ve meyve ekilişleri ile Manisa gerek çeşit, gerek miktar, gerekse üretim değeri olarak Türkiye tarımının en önemli merkezlerinden biri olmuştur. İl’de, 20. yüzyılla birlikte başlayan bugünkü anlamda sanayileşme çalışmaları, 1950-1960 arasında hizmete alınan Demirköprü Barajı ve Hidroelekt- rik Santralı ile Soma Termik Santraları sayesinde hız kazanmıştır. Manisa’nın ekonomik kaderi 1970’li yıllarda kurulan Organize Sanayi Bölgesi ile değişme yoluna girmiştir. Büyümesini hızla sürdüren Manisa OSB bugün için 20.000’i aşan çalışanı, 5 milyar doları aşan dış ticaret hacmi ile ülkemizin en büyük sanayi üretim tesislerinden biridir. Arıtma tesisleri, enerji santralı, doğalgaz kullanımı, limana yakınlığı, yapımı süren demiryolu bağlantısı ve mükemmel işletme anlayışıyla Manisa OSB, başta yabancı sermaye olmak üzere büyük bir yatırımcı teveccühü ile karşı karşıyadır. Kalite yönetimi, çevre yönetimi, iş sağlığı ve iş güvenliği yönetimi alanlarında aldığı üç uluslararası kalite belgesi ile bu alanda ülkemizdeki ilk ve tek bölgedir. Bir yandan altyapı çalışmaları, öte yandan parsel tahsis, tesis yapımı üretim çalışmaları devam eden Akhisar, Turgutlu ve Salihli Organize Sanayi Bölgeleri ile planlama safhasındaki Kula ve Soma Bölgeleri, Manisa İlini sanayi yatırımları için çok cazip bir hale getirmektedir. Bu bölgelerin gelişmesiyle Manisa imalat sanayi hem il düzeyine dengeli biçimde dağılacak hem de istihdam imkanları artacaktır. Yapımı devam eden, 14.423 ha. arazinin sulanmasını sağlayacak olan Akhisar-Gördes Barajının tamamlanmasıyla il tarımındaki üretim kapasiteleri büyüyecek, ürün çeşitliliği ve üretim miktarları artacaktır. Buna bağlı olarak tarımsal sanayi ve tarımsal ürün ihracatı daha hızlı gelişecektir. Manisa ilinde altyapı sorununun yaşanmaması, ulaşım kolaylığı olması, arsaların ucuz olması ve enerji sorununun olmaması, 2004 yılında İlin, Financial Times dergisinin düzenlediği proje yarışmasında 200 dünya kenti arasında “Yatırım Yapılabilir En İdeal Kent” seçilmesini sağlamış; fDi Magazine Dergisinin düzenlediği Geleceğin Avrupa Şehirleri ve Bölgeleri 2006-2007 Yarışmasında, Manisa süregelen başarılarına yenilerini ekleyerek yarışma sonucunda dört ayrı ödüle layık görülmüştür. 105 MANİSA ‘09 EGE EKONOMİYİ GELİŞTİRME VAKFI MANİSA İLİ ÇALIŞMALARI EGE BÖLGESİ GELİŞİM PROJESİ 2000 – 2005 Manisa Stratejik Hedef Toplantısı Manisa Önceliklendirme Toplantısı Bölgesel Diyalog Konferansı - Afyonkarahisar Tarım ve Hayvancılık Sektör Toplantısı - Aydın Turizm Sektör Toplantısı -Marmaris Jeotermal Sektör Toplantısı - Kuşadası Madencilik Sektör Toplantısı – Kuşadası 30 Haziran/1 Temmuz 2001 46 Katılımcı ile yapılmıştır. 13 Nisan 2003 35 Katılımcı ile yapılmıştır. 4/6 Temmuz 2003 Üye illerden 84 katılımcı ile yapılmıştır. 2/3 Nisan 2005 Üye illerden 57 katılımcı ile yapılmıştır. 16/17 Nisan 2005 Üye illerden 54 katılımcı ile yapılmıştır 14/15 Mayıs 2005 Üye illerden 29 katılımcı ile yapılmıştır. 14/15 Mayıs 2005 Üye illerden 30 katılımcı ile yapılmıştır. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006 Avrupa Birliği Bilgilendirme Semineri 28/29 Haziran 2006 80 katılımcıya sertifika verilmiştir. 19 Mart 2008 21 Kasım 2008 132 Katılımcıya sertifika verilmiştir. 35 katılımcı ile yapılmıştır. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008 KOBİ / Lojistik AB Uyum Semineri Lojistik Yuvarlak Masa Toplantısı EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006 EGEV’in üyesi olan illere dönük olarak hazırladığı programlar kapsamında aday üye statüsünde bulunduğumuz Avrupa Birliği konusunda seminerler verildi. Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği Eğitimi başlığı altında yapılan toplantılar Philip Morris/Sabancı’nın destekleri ve ESİAD işbirliği ile gerçekleştirildi. Bu kapsamda 28-29 Haziran 2006 tarihlerinde yapılan eğitimde 80 kişilik katılım sağlanırken iki günlük eğitim ilk gününde Prof.Dr. Haluk GÜNUĞUR Avrupa Bütünleşmesine Giden Yol, AB’nin Genişlemesi, Avrupa Birliği’nin Kurumsal Yapısı, Avrupa Anayasası, Türkiye-AB İlişkileri konularını anlattı. İkinci gün yapılan eğitimlerde ise Prof. Dr. Canan BALKIR AB’nin Ti- 106 MANİSA İLİ KATILIMCI PROFİLİ SEKTÖREL DAĞILIM 13 2 YAŞ DAĞILIMI 10 9 Kamu Eğitim Yerel Yönetim Sivil Toplum Özel sektör Basın 1 9 11 EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008 EGEV’in üye illerdeki faaliyetine dayalı olarak Philip Morris/Sabancı’nın bir sosyal sorumluluk projesi olarak başlattığı Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği eğitim programının EGEV Üyesi olan illerde gördüğü ilgi yeni ortak projeleri de beraberinde getirdi. EGE’ nin her ilinde temasta bulunduğumuz yerel odakların güçlü desteği, seminerler sırasında ortaya atılan yeni fikirler ve öneriler, bölge illeri- 20'li yaşlar 30'lu yaşlar 40'lı yaşlar 50'li yaşlar 60'lı yaşlar 6 97 caret Politikası, Ortak Gümrük Tarifesi, Koruma Tedbirleri, Sektörel Uygulamaları; Prof. Dr. İge PIRNAR AB’nin Turizm Politikaları, Türkiye’nin Uyması Gereken Kurallar; Doç.Dr. Yaşar UYSAL AB’nin Tarım Politikaları, Tam Üyeliğin Türk Tarımına Olası Etkileri; Yrd.Doç.Dr. Esin TAYLAN AB’nin Rekabet Hukuku Politikası, Gümrük Birliği ve Rekabet Kuralları, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun Amacı, Yapısı, Muhatapları ve Uygulamaları, Muafiyet, Hakim Durumun Belirlenmesi; Yrd.Doç. Dr. Berna KIRKULAK AB’nin KOBİ’ ler ve Rekabet Politikası, Girdi Maliyetleri, Krediler, Çin Faktörü, Kur Riskinden Korunma, AB Fonlarından Yararlanma, E-ticaret, Rekabet Stratejileri konularında katılımcıları aydınlattılar. 1 84 nin sorunlarına yönelik yeni çözümlemelerin araştırılması istekleri, bizi bu sosyal sorumluluk projelerini genişleterek sürdürme konusunda teşvik etti. 19 Mart 2008 günü ESİAD işbirliği ile Manisa’da yapılan eğitimde Sabah bölümünde Prof. Dr. Canan BALKIR, öğrencilerin yoğun sorularını cevapladığı enteraktif bir sunum gerçekleştirdi. Türkiye-AB ilişkilerinin kısa tarihçesi, AB’ye üyelik süreci, müzakereler, Türkiye’yi diğer aday ülkelerden farklı kılan unsurlar, Gümrük Birliği’nin etkileri, üyelik sürecinde temel kaygılar ve tartışmalar, AB ve Türk kamuoyunun üyelik sürecine yaklaşımları konularında katılımcılara bilgi aktarıldı. Öğleden sonra düzenlenen ikinci bölümde Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa YAŞAR TINAR AB KOBİ politikası, KOBİ’leri etkileyen politikalar, finansal destekler konularını anlattı. 2008 yılında ilk kez işlenen “lojistik” konusunda ise Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz İşletmeciliği ve Yönetimi Yüksekokulu öğretim görevlisi Prof. Dr. Güldem CERİT; dünyada lojistik yapılanma ve ülkelerin konumu, lojistikte temel kavramlar ve tanımlar; işletme fonksiyonları, müşteri hizmet düzeyi ve kalite, tedarik zinciri yönetimi ve örnekler ile Türkiye’de lojistik yapılanma ve stratejiler hakkında bilgiler içeren bir sunum yaptı. Sektörü temsilen, deneyimlerini paylaşmak üzere seminere katılan MOSBAR Lojistik’ten Hüseyin İŞTEERMİŞ, Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde kurdukları MOSBAR Lojistik Köyü’nü ne amaçla ve nasıl kurduklarını fotoğraflar eşliğinde katılımcılara tanıttı. Sunumunun ikinci kısmında İŞTEERMİŞ, diğer projeleri olan BALO (Batı Anadolu Lojistik Organizasyonlar) örgütlenmesini tanıttı. Seminer Prof. Dr. TINAR ile İŞTEERMİŞ’in birlikte yürüttükleri soru-cevap oturumu ile sona erdi. 21 Kasım 2008 tarihinde Lojistik sektörünün 35 yetkilisi ve Manisa Valisi Sn. Celalettin GÜVENÇ, Vali Yardımcısı Sn. Turan EREN, Vali Yardımcısı Sn. Kadri CANAN, Manisa Milletvekili Sn. Şahin MENGÜ ‘nin katılımı ile bir yuvarlak masa toplantısı düzenlendi. Ege Bölgesinin önde gelen lojistik firmalarının üst düzey yetkilileri ile sektörle ilgili kamu kuruluşları yetkililerinin bir araya geldiği bu özel toplantıda İzmir Limanı sorun ve çözümleri, tren bağlantıları, gümrükler hakkında görüş ve çözüm önerileri tartışıldı. Sektörde diyalog imkanı sağlayan toplantıdan çıkan sonuçların takibi istendi. 107 MUĞLA ‘09 Muğla, Karia bölgesinin en eski şehirlerinden biridir. Eski kayıtlarda adı “Mobolia” olarak geçmektedir Muğla Kral Mezarları / Dalyan 108 Malazgirt savaşından sonra, Anadolu’ya yayılan Türklerden bir kol, Muğla kıyılarına yönelmiştir. 1284 yılında Menteşe Bey, Aydın’dan sonra Muğla’yı da ele geçirmiş ve bu tarihten sonra “Menteşe” adıyla anılmaya başlanmıştır. Dalyan TARİHİ VE COĞRAFİ YAPISI M uğla, Karia bölgesinin en eski şehirlerinden biridir. Eski kayıtlarda adı “Mobolia” olarak geçmektedir. M.Ö. 3400 yıllarında, bölgeye başında “Kar” isimli bir liderin bulunduğu bir kavim yerleşmiştir. M.Ö.1000 yıllarında Dor’lar bölgeye hakim olmuşlar, M.Ö.228’den sonra Bergama Roma birliğine katılmış ve M.Ö.133 yılında bir Roma eyaleti olmuştur. Malazgirt savaşından sonra, Anadolu’ya yayılan Türklerden bir kol, Muğla kıyılarına yönelmiştir. 1284 yılında Menteşe Bey, Aydın’dan sonra Muğla’yı da ele geçirmiş ve bu tarihten sonra “Menteşe” adıyla anılmaya başlanmıştır. 1451 yılında Osmanlı idaresine giren Muğla, Cumhuriyetin ilanı ile 1923 yılında il statüsüne kavuşmuştur. Muğla ili toprakları iki coğrafi bölgemiz içersinde yer almaktadır. Marmaris, Köyceğiz, Dalaman, Fethiye ilçeleri Akdeniz bölgesine, ilin geriye kalan büyük bölümü ise Ege bölgesine dahildir. Kıyı girintili, çıkıntılı ve uzundur. (1.124 km.) Önemli Körfezleri Önemli Yarımadaları Önemli Akarsular Gölleri Yüzölçümü Çevresindeki İller : Mandayla (Güllük), Kemre (Gökova), Marmaris, Fethiye. : Bodrum, Datça : Akçay, Çine Çayı, Eşen Çayı, Namnam ve Dalaman Çayı. : Bafa, Köyceğiz, : 13.247 km2 : Aydın, Antalya, Burdur, Denizli Muğla ilinde Akdeniz iklimi hüküm sürmektedir. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçer. Sahilden uzak ve yüksek kesimlerde karasal iklimin özellikleri görülür. Ölçülen en yüksek sıcaklık 41.2’c, en düşük sıcaklık -12.6’c, yıllık ortalama sıcaklık 14.9’c, yıllık nispi nem % 61, yağış miktarı ise 1196.4 kg. dır. Ölüdeniz-Fethiye 109 MUĞLA ‘09 İklim ve Bitki Örtüsü Toplam 13.338 km2’lik yüzölçümüne sahip olan Muğla ili coğrafi olarak Ege ve Akdeniz Bölgelerinde yer almaktadır. İl ikliminde denizin etkisi ve yükseltilerin yanı sıra yer şekillerinin uzanış durumu da önemli bir rol oynamaktadır. Dalaman çayının batısında Ege, doğusunda ise Akdeniz iklim özellikleri görülen ilin iç ve dağlık kesimlerinde karasal iklim özelliklerine de rastlanmaktadır. Denizden ortalama yüksekliği 646 metre olan Muğla’da özellikle Fethiye yöresinde yılın her ayında denize girmek mümkündür. Muğla ilinde iklim ve toprak koşulları nedeni ile çok çeşitli ve zengin bir bitki örtüsü görülmektedir. Yörede iğne yapraklı ormanlar, makiler ve dikenli bitkiler yaygın olarak bulunmaktadır. SOSYAL YAPI a. Nüfus 2000 yılı genel nüfus sayımı sonuçlarına göre Muğla’nın nüfusu 717.384’tür. Nüfusun 274.963’ü şehirlerde, 442.421’i ise kırsal bölgelerde yaşamaktadır. Muğla’da şehirleşme oranı %38 (Türkiye genelinde % 65, Ege Bölgesinde % 62), yıllık nüfus artış hızı ‰ 24,26, kilometrekare başına düşen kişi sayısı ise 54’tür. 110 Muğla ilinin şehirleşme oranı gerek Ege Bölgesi, gerekse Türkiye oranlarından oldukça düşüktür. Nüfus yoğunluğu da bölge ve ülke rakamlarının çok altında olan Muğla ilinin yıllık nüfus artış hızı hem bölge (‰16,42), hem de ülke (‰18,35) oranlarının üzerindedir. İlin şehirlerinde nüfus artış hızının ‰32,79 ve köylerinde de ‰19,31 olarak gerçekleştiği görülmektedir. 1990 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre şehir nüfusu 198.080, köy nüfusu 364.729 ve toplam nüfus da 562.809 olarak belirlenmiş olan Muğla’da şehirleşme oranı % 35’dir. Bu oranın 2000 yılı nüfus sayım sonuçlarından elde edilen oranla karşılaştırıldığında (% 38), sadece 3 puan düşük olduğu, dolayısı ile ilde şehirleşme sürecinin oldukça yavaş da olsa halen devam etmekte olduğu görülmektedir. 1990 yılı nüfus sayım sonuçlarına göre, Muğla ilinin net göç hızı ‰33’tür. Bu göç hızı ile Muğla, Ege Bölgesinin İzmir’den sonra en çok göç alan 2. ili durumundadır. Muğla iline bağlı ilçelerin 1990 ve 2000 yılı nüfus göstergeleri incelendiğinde, tüm ilçelerde nüfusun arttığı görülmektedir. Marmaris (‰63,92), Bodrum (‰54,31) ve Datça (‰25,88) il ortalamasının (‰23,97) üzerinde nüfus artış hızına sahip ilçelerdir. İle bağlı ilçelerin nüfus yoğunluğu değerleri dikkate alındığında, Bodrum (149 kişi) ve Ortaca (121 kişi) en yoğun nüfusa sahipken, Köyceğiz (18 kişi) ve Datça (29 kişi) en az yoğun nüfusa sahip ilçeler olarak görülmektedir. Nüfus artış hızlarının aynı olacağı (yılda toplam ‰ 24,26; şehir ‰ 32,79 ve köy ‰ 19,31) varsayılarak bir projeksiyon yapıldığında, Muğla ilinin toplam nüfusunun 2010 yılında 900.000’e yaklaşacağı, 2020 yılında ise 1.000.000’u aşacağı tahmin edilmektedir. b. Eğitim 2006-2007 Öğretim yılında, İl genelinde okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim kapsamında eğitim veren (özel okullar dahil) türde toplam 485 okul vardır. Bu okullarda toplam 128.683 öğrenci öğrenim görmekte olup, 7.036 öğretmen görev yapmaktadır. okur-yazar oranı % 98 civarındadır. 2006-2007 Öğretim yılında, İl genelinde okulların türlerine göre dağılımı; Okul Öncesi Resmi 9, Özel 3, İlköğretim Okulu Resmi 389, Özel 9, Genel Lise Resmi 17,Özel 4, Fen Lisesi 1, Anadolu Lisesi 14, Anadolu Öğretmen Lisesi 1, Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi 1, Meslek Liseleri 41’dir. 2006- 2007 Öğretim yılında 19 ilköğretim okulunda 13.047 öğrenci, Fethiye, Milas ve Ortaca ilçelerinde bulunan genel liselerde de 4347 öğrenci ikili öğretim görmektedir.2006 – 2007 Öğretim yılında resmi 17 lise, 14 Anadolu Lisesi, 1 Fen Lisesi, 1 Anadolu Öğretmen Lisesi, 1 Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi, 41 Mesleki ve Teknik Lise olmak üzere toplam 75 ortaöğretim kurumunda 28.891 öğrenci öğrenim görmekte olup, bu okullarımızda 2074 öğretmen görev yapmaktadır. 2006 – 2007 öğretim yılında ilimizde 4 özel lisede 302 öğrenci, 9 özel ilköğretim okulunda 2272 öğrenci, 8 özel ilköğretim okulunun anasınıfında 235 öğrenci öğrenim görmekte, 29 öğretmen görev yapmakta olup, bu okullarımızda 346 öğretmen görev yapmaktadır. İlimizde 3 Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi vardır. Bu okullarda 19 öğretmen 65 öğrenciye, 9 özel eğitim sınıfında ise 11 öğretmen 63 öğrenciye eğitim vermektedir. İlimizde, 51 milli eğitim, 165 ilköğretim, 28’i ortaöğretim olmak üzere toplam 244 okul lojmanı mevcuttur. Ayrıca ilimizin 8 ilçesinde bulunan öğretmen evlerinde 457 oda ve 1.131 yatak bulunmaktadır. Ulusal Eğitime Destek Kampanyası çerçevesinde; 08.09.2005 – 08.09.2006 tarihleri arasında 392 meslek kursunda 10.193 kursiyer, 208 sosyal ve kültürel kursunda 6.237 kursiyere eğitim verilmiştir. İl genelinde yaygın eğitim faaliyetlerini yürüten, 12 Halk Eğitimi Merkezi ve (ASO), 6 Mesleki Eğitim Merkezi, 3 Mesleki Teknik Eğitim Merkezi (METEM) olmak üzere 21 kurum bulunmaktadır. Halk Eğitim Merkezlerinde açılan 53 okuma yazma kursunda 689 kursiyer, 392 mesleki ve beceri kazandırma kursunda 10.193 kursiyer, 208 sosyal kültürel kursunda 6.237 kursiyer, 639 sosyal ve kültürel uygulamalar kurdunda da 133.948 kursiyere eğitim verilmiştir. İlimizde faaliyet gösteren 6 mesleki eğitim merkezi ve 3 mesleki teknik eğitim merkezinde 8.095 çıraklık, 4.157 kalfalık, 4.417 ustalık, 1.341 usta öğreticilik belgesi verilmiştir. Kurs faaliyetleri devam etmektedir. Ayrıca İlimiz Turizm sektöründe ihtiyaç duyulan vasıflı ara eleman ihtiyacını karşılamak üzere 6 dönemde 728 kursiyere çeşitli branşlarda Otelcilik ve Turizm kursu verilmiştir. Toplam öğretim elemanı sayısı 807’dir. (Profesör 52, Doçent 35, Yardımcı Doçent 197, Öğretim Görevlisi 170, Okutman 118, Araştırma Görevlisi 202, Uzman 33). Ayrıca 562 idari personel görev yapmaktadır. 2006-2007 Öğretim yılında toplam öğrenci sayısı ise 21.319’dur. Okullaşma düzeyleri okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim ile mesleki ve teknik liseler sınıflandırması ile incelenmiştir. Muğla’da 111 MUĞLA ‘09 Muğla’da özellikle Fethiye yöresinde yılın her ayında denize girmek mümkündür. okul öncesi çağdaki çocukların % 10,3’ü okul öncesi eğitim almaktadır. Bu oran Ege Bölgesi ve Türkiye oranlarının üzerindedir. İlköğretim okullaşma oranları açısından ise % 100,9 değerine sahip olan ilin, hem bölge hem de ülke ortalamasının üzerinde bir değere sahip olduğu görülmektedir. Ortaöğretim düzeyinde hem genel amaçlı liseler, hem de mesleki ve teknik liseler bulunmaktadır. Genel liselerde okullaşma oranı % 47,0 ile Türkiye (% 36,9) ve Ege Bölgesi oranlarının (% 39,7) oldukça üzerindedir. Muğla’da genel amaçlı liselerde okullaşma oranları kız ve erkek öğrenciler açısından incelendiğinde, Ege Bölgesi istatistikleri ile benzer şekilde kız öğrencilerin okullaşma oranının erkek öğrencilerin oranından yüksek olduğu görülmektedir. 4. Sağlık Muğla ili sağlık göstergeleri, ülkenin sağlık göstergelerinin üzerindedir. Muğla’da bebek ölüm hızı binde 15,52 (Türkiye’de binde 35,3), doğum hızı binde 12,67 (Türkiye’de binde 20,5), kaba ölüm hızı binde 3,9 (Türkiye’de binde 6,4) seviyelerindedir. DOĞAL KAYNAKLAR Muğla’nın en önemli madenleri krom, zımpara, mermer, boksit ve linyittir. İl genelinde 129 adet krom yatak ve zuhuru bulunmaktadır. 700.000 ton görünür + muhtemel + mümkün rezervin bulunduğu krom yataklarından bir kısmında üretim yapılmaktadır. Milas civarında toplam 15.500.000 ton 112 görünür + muhtemel, Yatağan civarında ise 1.875.000 ton muhtemel zımpara rezervi bulunmaktadır. Bölgede önemli linyit yatakları da yer almaktadır. Yılda 7.000.000 ton linyit kömürü üretimi yapılmakta, bazı yataklarda üretilen kömürler termik santrallerde yakıt olarak kullanılmaktadır. FİZİKİ ALTYAPI A. Ulaştırma Yol Durumu 913 km. devlet ve il yolu ağında 899 km. asfalt , 13 km. stabilize yoldur. 4.127 km. köy yolunun ise 2.432 km.si asfalt kaplama(% 59), 1.361 km.si stabilize kaplama (% 33), 297 km.si tesviye (% 7), 37 km.si (% 1) de ham yoldur. İlimizde ayrıca 132 km. turistik yol bulunmaktadır. KÖY-DES (Köylerin Altyapılarını Destekleme Projesi) kapsamında 2006 Yılı itibariyle 560 km. köy yolu stabilize kaplama, 39 km. köyiçi beton parke kaplama ve 13 adet 180 metre açıklığında köprü ile 12 adet 23 metre açıklığında menfez yapılmıştır. 2000 yılı itibarı ile, Muğla ilinde kayıtlı 13.924 özel otomobil bulunmaktadır. Onbin kişiye düşen motorlu kara taşıtı sayısı ise 1.904’tür. İl bu alanda Türkiye genelinde 3. sırada yer almaktadır. Muğla gerek özel otomobil sahipliği, gerekse motorlu kara taşıtı sahipliği açısından hem Ege Bölgesi hem de Türkiye ortalamalarının oldukça üzerinde değerlere sahiptir. B. Haberleşme Muğla ili sınırları içindeki bütün yerleşim birimlerinde şehirlerarası ve uluslararası otomatik telefon görüşmesi yapılabilmektedir. C. İçme Suyu Muğla ili, içme suyu bakımından oldukça elverişsiz şartlara sahiptir. Arazinin kalkerli yapısı, akarsuların yetersizliği sorunun çözümünü zorlaştırmaktadır. İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği hizmet alanında bulunan 396 köyden 389 köyün içme suyu yeterli(% 98), 2 köyün içme suyu yetersizdir (% 0,05). 5 Köyde ise İl Özel İdaresi ve KÖY-DES olanakları ile sıhhi içme suyu çalışmaları devam etmektedir(1,26). Bu oran, Türkiye ve Ege Bölgesi oranlarının altında kalmaktadır. EKONOMİK YAPI A. Muğla İli ve İlçelerinin Sosyo-ekonomik Gelişmişlik Durumu Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı’nın 1996 yılında yapmış olduğu “İllerin SosyoEkonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması” verilerine göre Muğla ili 76 il içerisinde 0.625896 endeksi ile 11. sırada yer almaktadır. Tablo 13’te ise Muğla ilinde yer alan ilçelerin DPT’nin adı geçen araştırmasındaki verilere göre ülke genelindeki toplam 858 ilçe arasında ve Muğla ilinde bulunan ilçeler arasındaki gelişmişlik endeksleri sıralaması sunulmaktadır. B. Sanayi Muğla’nın ekonomisi çok yönlü olup, turizme, tarıma, sanayi ve ticarete dayanır. Muğla ilinde sanayi tarıma dayalıdır ve sanayi kuruluşlarının % 80’ni devlet kuruluşudur. İmalat sanayi gelişme halindedir. Küçük sanayi iş yeri 1500 civarındadır. Sanayinin temelini oluşturan Küçük Sanayi Siteleri, ilimizdeki işsizliğin giderilmesinde önemli bir role sahiptir. İl genelinde faal 1.241 işyerine sahip 9 adet Küçük Sanayi Sitesi (Muğla, Ortaca, Bodrum, Milas, Fethiye, Marmaris Ata, Marmaris Köyceğiz ve Yatağan) bulunmaktadır. 14 adedinin yapım çalışmaları sürmektedir. Ormancılık Muğla ilinde 835.454 ha. Orman, 396.081 ha. Açıklık alan olmak üzere toplam saha 1.231.550 ha’dır. Toplam sahanın % 68’ni orman, % 33’ü açıklık alanlar oluşturmaktadır. 2006 yılı sonu itibarı ile Muğla Orman Bölge 113 MUĞLA ‘09 Müdürlüğüne bağlı 10 işletme Müdürlüğü ormanlarından 600.189 m3 yapacak, 154.500 ster de yakacak odun üretilmiştir. Orman Köylüsüne 2006 yılında üretim faaliyetlerinden 227.357.000 YTL, silvikültürel (Orman Bakımı) faaliyetlerinden 6.827.000 YTL olmak üzere toplam 34.177.000 YTL ödeme yapılmıştır. 2006 yılı Silvikültürel (Orman Bakımı) 2.859 ha. Tabi gençleştirme, 1.872 ha. Sunii gençleştirme, 9.555 ha. Gençlik bakımı, 4.400 ha. Kültür bakımı ve 12.791 ha. da sıklık bakımı (Genç Meşcere Bakımı) ayrıca 10.050 ha. Da ormanların rehabilitasyonu gerçekleştirilmiştir. Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde 49 C Tipi mesire yeri, 3 adet milli park ve 1 adet tabiat parkı ve 1 adet de kent ormanı faaldir. Muğla İlinde Sanayi sektöründe 3x210 MW.lik Yatağan, 3x210 MW’lik Kemerköy ve 2x210 MW’lik Yeniköy Termik Santralleri kanalıyla, ülkemiz elektrik üretimine yılda 12 milyar KW/h.lık elektrik enerjisi katkısında bulunmaktadır. Muğla’da ayrıca, Fethiye-Göcek’te Üçköprü Maden İşletmesinde yılda 49 bin ton krom TKİ-GELİ ve Yeniköy Linyit İşletmelerince de yılda 7 milyon ton linyit kömürü üretimi yapılmaktadır. Son yıllarda Muğla ilinde mermer üretiminde önemli mesafeler alınmıştır. Yöredeki mermer işleme atölyelerinin her geçen gün artış göstermesiyle, Muğla’nın Yatağan İlçesinde MERMER ORGANİZE SANAYİ BÖL- 114 GESİ kurulması çalışmalarına başlanmıştır. Muğla ve yöresinde 80 fabrika ve 90 tane açık ocak işletmesi faal durumdadır. Muğla Bölgesi, mermer rezervleri ise Türkiye rezervlerinin % 20’sini kapsamaktadır. 2007 Yılı Ağustos ayı sonu itibariyle Türkiye’de yapılan 417.407.586 milyon dolarlık ihracat rakamının % 30’u sadece Muğla’ya aittir. İşletilen başlıca madenleri linyit, krom, zımpara, giofrik, boksit, kuvarsit, mika ve panzadır. Türkiye’nin en zengin linyit yatakları Muğla’nın Yatağan ilçesindedir. Ponza Bodrum’da ve Giofrik merkez ilçe ile Yatağan’da bulunur. Yatağan linyitlerinin küllerinde uranyum vardır. C. Tarım Ve Hayvancılık Muğla, Ege ve Akdeniz iklim özelliklerinin etkisi altında olması sonucu çeşitli ürünlerin bir arada yetiştirilebildiği bir özelliğini taşımaktadır. Tarım Muğla ili 260.516 ha tarım alanına sahip olup, 140.000 hektarı sulanmaktadır. Kayıtlı çiftçi sayısı 81.054’dür. Zeytin, domates, narenciye, badem, tütün, pamuk, su ürünleri ve bal önemli tarımsal ürünlerimizdendir. Son yıllarda tütün ve pamuk alanları azalırken zeytin, narenciye ve nar alanları ile yem bitkileri üretimi önemli miktarda artmıştır. İlimizde öne çıkan bazı tarımsal ürünlerin Türkiye’deki üretime oranı aşağıdadır. Tarım alanlarının 106.643 hektarında tarla bitkileri, 22.896 hektarında sebze üretimi Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Eğitim Çevre Vakfının eş güdümünde yürütülen Mavi Bayrak Proje kapsamında; Muğla ili sınırlarında 200 Yılında 6 marina ve 44 plaj “Mavi Bayrak” ödülü almıştır. ve 130.977 hektarında meyvecilik yapılmaktadır. Meyve alanlarının yaklaşık % 75’ini zeytinlikler oluşturmaktadır. 2006 yılında 536.950 ton tarla ürünü, 497.960 ton açıkta sebze, 168.413 ton narenciye, 178.297 ton zeytin ve 52.311 ton diğer meyveler üretimi gerçekleşmiştir. Önemli bir örtü altı üretim merkezi olan ilimizde 2006 yılında 22.294 dekar alanda 349.020 ton ürün elde edilmiştir. Bu ürünlerin 298.726 tonunu domates oluşturmuştur. İlimizde 158 tarımsal kalkınma kooperatifi, 18 sulama kooperatifi, 3 adet üst birlik, 23 adet su ürünleri kooperatifi mevcuttur. Basralı orman alanları ile arıcılığın yoğun olduğu ilimizde 2006 yılında 621.557 adet kovandan 377 ton balmumu ve 11.072 ton bal üretimi gerçekleşmiştir. 121.635 büyükbaş, 196.440 küçükbaş ve 1.290.000 kanatlı varlığına sahip ilimizde 2006 yılında 257.080 ton süt, 3.562 ton kırmızı et ve yaklaşık 108 milyon adet yumurta üretimi gerçekleşmiştir. 2006 yılında 105.404 ton yaş sebze meyve ve kuru zirai ürünler ihracatı gerçekleşmiş olup ekonomiye katkısı 93.764.000 Euro’dur. 15.639 ton su ürünleri ihracatından ise 40.158.497 Euro gelir elde edilmiştir. 2006 yılında tarımsal üretimin Muğla ekonomisine katkısı 1.886.793.660.YTL olarak hesaplanmıştır. D. Turizm İlimiz gelişen Türk turizminin nirengi taşlarından en belirgin olanıdır. 1.124 km. uzunluğundaki doğa harikası kıyı şeridine sahip Muğla, yüzölçümünün % 68 ‘ini kaplayan ormanları, tarihi kalıntıları, iklimi ve Türk kültürünün belirgin özelliklerini koruyan örf ve gelenekleriyle emsalsiz bir turizm potansiyeline sahiptir. Diğer bir ifade ile, Muğla ülkemizde yıllık toplam turizm gelirlerinin yaklaşık dörtte birlik bölümünü tek başına karşılamaktadır. İlin ekonomik göstergelerinde ilk sırayı turizm sektörü almaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli 15 marina bulunmakta olup, 4.137 kapasitesi bulunmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Eğitim Çevre Vakfının eş güdümünde yürütülen Mavi Bayrak Proje kapsamında; Muğla ili sınırlarında 200 Yılında 6 marina ve 44 plaj “Mavi Bayrak” ödülü almıştır. Alternatif turizm kapsamında yamaç paraşütü, rafting, sörf, yelken ve tüplü dalış sporları giderek yaygınlaşmaktadır. Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu .2004 yılından itibaren 16 personel ile hizmet vermektedir. İlimizde 13 kentsel sit, 80 arkeolojik sit, 61 doğal sit olmak üzere toplam 154’dür. İlimizdeki müze ve ören yerlerini 2006 Yılında 595.866 kişi ziyaret ederek toplam 2.837.353 YTL. gelir elde edilmiştir. İlimiz Fethiye ilçesi Seki Beldesindeki Eren Dağında uluslararası nitelikte kayak merkezi oluşturulması çalışmaları sürdürülmekte olup, bölge 06.01.2005 tarih ve 25692 sayılı resmi gazetede de Fethiye-Seki-Eren Dağı Kış Sporları Turizm Merkezi ilan edilmiştir. MUĞLA İLİNİN MİSYONVİZYON VE HEDEFLERİ • Muğla ili 1124 km’lik kıyı uzunluğuyla, ülkemizde denize en uzun kıyısı olan il konumundadır. Sahip olduğu doğal güzellikler ve kültürel zenginlikleriyle, “Yeryüzü Cenneti” durumundaki il, ülkemiz turizminin nirengi noktalarından birisi durumundadır. Ülkemizin beklentilerini karşılayacak olan turizm sektörünün başarıya ulaşması için, ilin özellikleri de, hem ilin sahip olduğu doğal güzelliklerin, hem de tarihi ve kültürel değerlerin korunması ve koru- 115 MUĞLA ‘09 ma kullanma dengesi içinde en az tahribatla gelecek kuşaklara aktarılması için yapılacak çalışmalar öncelliklerini oluşturmaktadır. Turizme hayat veren doğal güzelliklerini oluşturan denizlerin, göllerin, akarsuların ve ormanların korunmasıyla 195 ören yeri ve antik kent ile il genelindeki 4 bin tescilli yapının titizlikle korunmasıdır. • İlimiz turizm sektörü kanalıyla yılda yaklaşık 3 milyon yabancı turisti ağırlayarak yılda 2 milyon dolar turizm geliri elde ederken tarım, su ürünleri ve hayvancılık yoluyla da yılda yaklaşık 1 milyar 500 milyon dolarlık gelir sağlamaktadır. • Muğla’da kentin sahip olduğu doğal güzelliklerin ve kültürel zenginliklerin korunarak tüm sektörlerin sağladığı katkıların kesintisiz sürmesi önem arzetmektedir. • İnsanlığın ortak mal varlıkları, doğal, tarihi ve kültürel mirasımızın korunması, gelecek kuşaklara aktarılmasına büyük ağırlık verilmektedir. • Pek çok alanda avantajları içinde barından Muğla yöresinde, zaten var olan gelişme ve yatırım ikliminin olumlu bir biçimde yönlendirilmesi bakımından “Eko turizm, kültür turizmi, spor ve sağlık turizmi gibi alternatif turizm çeşitlerinin yaygınlaştırılması ve yılın on iki ayına dağıtılması, tarım ve orman ürünlerinin değerlendirilmesine yönelik tesislerin kurulması” özel sektör bakımından cazip fırsat ve hedef alanları olarak görülebilir. “Alternatif Turizmi” Muğla’da ayrıca turizmin çeşitlendirilmesi ve iç kesimlerinde turizmden nasibini alabilmesi için Yayla Tu- 116 rizmi, Mağara Turizmi, Dağ Turizmi, Kayak Turizmi, Golf Turizmi, Kongre Turizmi, ve Rafting Turizmi gibi turizm çeşitleri Valiliğimizce teşvik edilmekte ve İl Özel İdaresi kaynaklarıyla desteklenmektedir. • Son yıllarda Muğla ilinde mermer üretiminde başarılı adımlar atılmıştır. Muğla ilinde 80 fabrika ve 90 tane de açık ocak işletmesi faal durumdadır. Muğla bölgesi mermer rezervlerinin % 20’sini kapsamaktadır. OcakAğustos 2007 ayları arasında Türkiye’de yapılan 417.407,586 milyon dolarlık ihracat rakamının % 30’u sadece Muğla’ya aittir. Özellikle Muğla Beyazı olarak tanınan Muğla Mermeri dünya piyasalarında aranılan bir taş konumuna gelmiştir. • İlimizde atıl durumda bulunan tarıma elverişli sahaların etkin bir şekilde değerlendirilmesi, zeytin ve zeytinyağı üretimine ivme kazandırılarak istihdam ve üretici gelirlerinin artırılması için İl Özel İdaresi imkanları dahilinde 2006 yılında 272.000 zeytin fidanı dağıtımı gerçekleştirilmiştir. Muğla İlinde 2006 yılı tarımsal üretimde rekor rakamlara ulaşmış bulunmaktadır. Üretilen taze sebze ve narenciye ile su ürünleri üretiminin önemli bir bölümü ihraç edilerek, ülkemize döviz girdisi sağlanmaktadır. Toplam ihracaın % 80’ini (83.774 ton) domates oluşturmaktadır. Diğer önemli ihraç ürünleri narenciye diğer örtü altı ürünleridir. İlde, “Meyveciliği ve Zeytinciliği Geliştirme Projesi” de uygulanmaktadır. İlimiz uygun iklim yapısı ile ülkemizde üretilen birçok ürünün yetiştirilebildiği bir ekolojiye sahiptir. Tarımsal üretimde yıllara göre değişiklikler meydana gelmekle birlikte zeytin, domates, narenciye, pamuk, tütün, bal ve su ürünleri önemli tarımsal ürünlerdir. İlimizde son yıllarda tütün ve pamuk alanları daralırken zeytin ve narenciye ve silajlık mısır alanları artış göstermektedir. 2006 yılı içerisinde özellikle pamuk ve narenciye alanlarında nar üretimine yoğun bir geçiş gözlenmektedir. Hayvansal üretimde verim ve kaliteyi artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek ve hayvan sağlığının korumasını sağlamaktadır. Üreticilerin örgütlenmesini ve mevcut örgütlerin işlerlik kazanmasını sağlamak, pazarlama sistemlerini iyileştirilerek çiftçi gelirlerinin yükseltilmesi hedeflerimiz arasındadır. • Basralı orman alanları ile arıcılı- ğın yoğun olduğu ilimizde 600 bin adet kovan varlığı ile İl genelinde 6.000 aile geçimini arıcılıkla sağlamaktadır. İlimiz Ülkemiz arıcılığında ilk sıralarda yer almaktadır. Ülkemiz çam balı üretiminin ve ihracatının % 80’lık bölümü Muğla İlinde gerçekleştirilmektedir. AB destekli “Arıcılığı Geliştirme Projesi” ile Muğla’da arıcılık her geçen gün gelişme sağlanması gerekirken küresel iklim değişikliği ve çevre kirliliği nedeniyle son iki yılki değerlendirmeye bakıldığında bal üretiminde düşüş olduğu ve olumsuzluklar yaşandığı gözlenmiştir. Belirtilen olumsuzlukların giderilmesi hedeflerimiz arasındadır. • Güllük Yükleme ve Boşaltma Limanı Yap-İşlet-Devret modeliyle yapımı tamamlanan, modern yükleme ve boşaltma limanı, tamamlanarak işletmeye açılmıştır. Ege bölgesinin önemli yükleme ve boşaltma limanlarından birisi olan bu limandan, yılda 10 milyon ton yükleme ve boşaltma yapılabilecektir. Liman gelecekte bu kapasitenin arttırılabilmesine yönelik olarak planlanmıştır. • Turizm merkezi olan ilimizde, Akdeniz çanağındaki ülkelerle rekabet düzeyini yüksek seviyede tutabilmek için Marmaris/Bozburun, Dalaman, Datça, Ula/ Akyaka, Milas(Ören ve Güllük), Marmaris/Karacasöğüt vb. yat turizminin yoğun olduğu yerlerde “YAT LİMANI ÇEKEK YERLERİNİNİN” sayısının artırılması ile yat turizmini gelişiminin sağlanması hedeflerimiz arasındadır. 117 MUĞLA ‘09 EGE EKONOMİYİ GELİŞTİRME VAKFI MUĞLA İLİ ÇALIŞMALARI EGE BÖLGESİ GELİŞİM PROJESİ 2000 – 2005 Muğla Stratejik Hedef Toplantısı Muğla Önceliklendirme Toplantısı Bölgesel Diyalog Konferansı - Afyonkarahisar Tarım ve Hayvancılık Sektör Toplantısı - Aydın Turizm Sektör Toplantısı -Marmaris Jeotermal Sektör Toplantısı - Kuşadası Madencilik Sektör Toplantısı – Kuşadası 12/13 Mayıs 2001 28 Mart 2003 4/6 Temmuz 2003 2/3 Nisan 2005 16/17 Nisan 2005 14/15 Mayıs 2005 14/15 Mayıs 2005 145 Katılımcı ile yapılmıştır. 41 Katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 84 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 57 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 54 katılımcı ile yapılmıştır Üye illerden 29 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 30 katılımcı ile yapılmıştır. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006 Avrupa Birliği Bilgilendirme Semineri 15/16 Mart 2006 125 katılımcıya sertifika verilmiştir. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008 KOBİ / İnovasyon AB Uyum Semineri İnovasyon Yuvarlak Masa Toplantısı 26 Şubat 2008 19 Aralık 2008 117 Katılımcıya sertifika verilmiştir. 29 katılımcı ile yapılmıştır. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006 EGEV’in üyesi olan illere dönük olarak hazırladığı programlar kapsamında aday üye statüsünde bulunduğumuz Avrupa Birliği konusunda seminerler verildi. Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği Eğitimi başlığı altında yapılan toplantılar Philip Morris/Sabancı’nın destekleri ve ESİAD işbirliği ile gerçekleştirildi. Bu kapsamda 15–16 Mart 2006 tarihlerinde yapılan eğitimde 125 kişilik katılım sağlanırken iki günlük eğitim ilk gününde Prof. Dr. Haluk GÜNUĞUR Avrupa Bütünleşmesine Giden Yol, AB’nin Genişlemesi, Avrupa Birliği’nin Kurumsal Yapısı, Avrupa Anayasası, Türkiye-AB İlişkileri konularını anlattı. İkinci gün yapılan eğitimlerde ise Prof. Dr. Canan BALKIR AB’nin Ti- 118 MUĞLA İLİ KATILIMCI PROFİLİ SEKTÖREL DAĞILIM 3 YAŞ DAĞILIMI 22 30 2 Kamu Eğitim Yerel Yönetim Sivil Toplum Özel sektör Basın 4 1 1 16 20'li yaşlar 30'lu yaşlar 40'lı yaşlar 50'li yaşlar 60'lı yaşlar 15 58 56 caret Politikası, Ortak Gümrük Tarifesi, Koruma Tedbirleri, Sektörel Uygulamaları; Prof. Dr. İge PIRNAR AB’nin Turizm Politikaları, Türkiye’nin Uyması Gereken Kurallar; Doç. Dr. Yaşar UYSAL AB’nin Tarım Politikaları, Tam Üyeliğin Türk Tarımına Olası Etkileri; Yrd. Doç. Dr. Esin TAYLAN AB’nin Rekabet Hukuku Politikası, Gümrük Birliği ve Rekabet Kuralları, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun Amacı, Yapısı, Muhatapları ve Uygulamaları, Muafiyet, Hakim Durumun Belirlenmesi; Yrd. Doç. Dr. Berna KIRKULAK AB’nin KOBİ’ ler ve Rekabet Politikası, Girdi Maliyetleri, Krediler, Çin Faktörü, Kur Riskinden Korunma, AB Fonlarından Yararlanma, E-ticaret, Rekabet Stratejileri konularında katılımcıları aydınlattılar. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008 EGEV’in üye illerdeki faaliyetine dayalı olarak Philip Morris/Sabancı’nın bir sosyal sorumluluk projesi olarak başlattığı Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği eğitim programının EGEV Üyesi olan illerde gördüğü ilgi yeni ortak projeleri de beraberinde getirdi. EGE’ nin her ilinde temasta bulunduğumuz yerel odakların güçlü desteği, seminerler sırasında ortaya atılan yeni fikirler ve öneriler, bölge illeri- nin sorunlarına yönelik yeni çözümlemelerin araştırılması istekleri, bizi bu sosyal sorumluluk projelerini genişleterek sürdürme konusunda teşvik etti. 26 Şubat 2008 günü ESİAD işbirliği ile Muğla’da yapılan eğitimin ilk bölümünde Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Avrupa Birliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Canan BALKIR; Türkiye-AB İlişkilerinin kısa tarihçesi, AB’ye üyelik süreci, müzakereler, Türkiye’yi diğer aday ülkelerden farklı kılan unsurlar, Gümrük Birliği’nin etkileri, üyelik sürecinde temel kaygılar ve tartışmalar, Türkiye’de basının ve kamuoyunun AB’ye bakışı ile AB kamuoyunun Türkiye’nin üyeliğine olan bakışı gibi konular üzerine sunum yaptı. Öğleden sonra yapılan ikinci bölümde ise “KOBİ’ler” ve “Standartlar” konularında bilgi aktarıldı. İlk olarak Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Yaşar TINAR; AB KOBİ politikası, KOBİ’leri etkileyen politikalar, finansal destekler, yeni üye devletlere tanınan geçiş süreleri ve Türkiye’nin AB’ye uyum süreci konularını anlattı. Ardından Türk Standartları Enstitüsü’nde görevli Dr. Fatma Tunç Köprülü; standart ve standardizasyon, TSE ve ulusal standardizasyon, ulus- lararası ve bölgesel standardizasyon ve belgelendirme faaliyetleri konularını ele aldı. Seminer, Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu Ulusal İnovasyon Girişimi’nden Selçuk KARAATA tarafından yapılan; inovasyonun tanımı, türleri, ulusal inovasyon sistemi ve bölgesel inovasyon sistemi tanımları ve sistem yaklaşımının önemi, Türkiye’de inovasyonla ilgili şirketlerin yaklaşımı, başarı örnekleri, inovasyona verilen TÜBİTAK, TTGV destekleri, Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı ile KOBİ’lere yönelik mesajların işlendiği sunumla sona erdi. 19 Aralık 2008 tarihinde İnovasyon ve Rekabet Gücü konusunda 29 yetkili ve Vali yardımcısı Sn. Mehmet Hulusi KAYA’nın katılımı ile bir diyalog platformu oluşturuldu. Sabancı Üniversitesi Öğretim Görevlisi Sn. Selçuk KARAATA’nın konuyla ilgili sunumunu takiben, sektör temsilcileri ve kamu kurum yetkilileri yenilikçilik ve rekabet konusunda deneyimlerini aktardılar ve sorunları ortaya koydular. İnovasyon yapmak için maddi kaynak ve bilgi yetersizliği vurgulandı. Patent başvurularının uzun bir süreçte sonuçlandığı ifade edildi. Muğla’da ilk defa bu konuyla ilgili bir platform oluşturulduğu, bu diyalogun yerel ortamda devam ettirilmesi gerekliliği belirtildi. 119 UŞAK ‘09 Uşak ve çevresinin MÖ 4000 yılından itibaren yerleşime açıldığı anlaşılmaktadır. Özellikle bronz çağında yerleşimin daha yaygınlaştığı görülmektedir. Uşak Blaundos Ulubey / Uşak 120 MÖ. 2000’de Anadolu’da ilk siyasi birliği kuran Hititlerin 1000’de ise Frizlerin batı sınırını oluşturan Uşak ve çevresi bu kültürlerden ziyade İon Kültürünün etkisi altında kalmıştır. U şak ve çevresinin MÖ 4000 yılından itibaren yerleşime açıldığı anlaşılmaktadır. Özellikle bronz çağında yerleşimin daha yaygınlaştığı görülmektedir. MÖ. 2000’de Anadolu’da ilk siyasi birliği kuran Hititlerin 1000’de ise Frizlerin batı sınırını oluşturan Uşak ve çevresi bu kültürlerden ziyade İon Kültürünün etkisi altında kalmıştır. MÖ. 7. Yüzyılda Kral Gyges’in Lidya İmparatorluğunu ele geçirmesi ile topraklarının büyük kısmı Lidya’da kalan Uşak. MÖ. 620’de tamamen Lidya’nın egemenliğine girmiştir. Dünyada ilk kez parayı basan ve kullanan, döneminin en zengin krallığı olan Lidya’nın hakimiyeti MÖ. 546 yılına kadar devam etmektedir. Bu süre içerisinde Efes’ten başlayan kral yolu yapılmış ve yol Gediz (Hermos) nehrini takip ederek Uşak ili sınırları içerisinde Güre köyü, Uşak-KeromonAgora kentlerine uğrayarak devam etmiştir. MÖ. 546’da Lidya’nın son kralı Kroisos ile Pers Kralı Kyros arasındaki savaşta Lidya’nın tarihten silinmesi sonucu bölge İran’dan gelen Perslerin hakimiyetine girmiştir. Pers egemenliği MÖ. 334 yılına kadar devam etmiştir. Bu tarihte Makedonya’ lı Büyük İskender’ in Anadolu seferi sonucu bölge tüm Anadolu gibi Büyük İskender’ in hakimiyetine girmiş, İskender’in ölümünden sonra ise bölge, Büyük İskender’ in generallerinden Antigon’un payına verilmiştir. Daha sonra bir süre Bergama krallığına bağlanan Uşak ve çevresi MÖ. 189 yılında Roma Konsülü Montius’un himayesine, başka bir ifadeyle Roma hakimiyetine geçmiş, Kavimler Göçünden sonra Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılması neticesinde Doğu Roma sınırları içinde kalan Uşak, MS. 12, Yüzyıla kadar Bizans hakimiyetinde kalmıştır. 1071’den sonra yöre, zaman zaman Selçuklular ile Bizanslılar arasında el değiştirmiş, 1176 yılında Selçuklu Sultanı II. Kılıçarslan ile Bizans İmparatoru Manüel Komnenos arasında yapılan Miryakefalon (Kumdanlı) Savaşı sonucunda Selçuklulara geçmiştir. Kardeşler arasındaki bu taht mücadelesinden yararlanan Bizans Kütahya-Uşak civarını geri aldı. Bizans Hakimiyeti 1233 tarihine kadar sürdü. Bu tarihten itibaren Uşak civarı artık tamamen Türk hakimiyetine geçti. Uşak, Anadolu Selçukluları döneminde bu devletin Uşak Merkez Eşme Kilim 121 UŞAK ‘09 122 bir anlamda sınır şehri olmuştu. Sultan Alaaddin Kevkubad zamanında, Kütahya ve Uşak civarının kesin olarak Türk hâkimiyetine girmesini takip eden yıllarda, bölgeye kesif bir Türkmen yerleşmesi olmuştur. Bundan sonra Uşak ve çevresini Germiyanoğulları Beyliği’ nin hakimiyetinde görüyoruz, XIII. Yüzyılın ilk yarısında Anadolu Selçuklu Devleti’nin hizmetinde olarak Malatya taraflarında meskun bulunan Germiyan Asireti’nin, muhtemelen 1241’de Baba İshak isyanının bastırılmasından sonra II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında veya bir müddet sonra Kütahya-Uşak bölgesine yerleştirildikleri anlaşılmaktadır Beylikler döneminde Germiyanoğulları’ na tabi olan Uşak ve çevresi, 1391 de Yıldırım Bayezid’ in Germiyanoğulları hakimiyetine son vermesi ile Osmanlılara dahil olmuş, Fetret Devrinde beylikler tekrar canlanmış, 1429 yılında Germiyanoğulları’ nın son hükümdarı II. Yakup Bey’ in vasiyeti ile Osmanlı Devletine kalmıştır. 19. yüzyılda siyasa! açıdan sakin bir dönem geçiren Uşak canlı bir ticaret şehri haline gelmiştir. Özellikle halı ve kilimleri İzmir yoluyla İngiltere ve Fransa’ya kadar ulaşmıştır. Alaşehir-Afyon Demiryolunun 1869 yılında tamamlanmasıyla İzmir Metropolü ile Uşak arasında ulaşım kolaylaşmış ve ticari hayat daha da canlanmıştır. 19.yüzyılın ikinci yarısındaki Uşak hakkında “La Turquie d’Asie” adlı eserinde bilgi veren Vital Cuinet, evlerin büyük çoğunluğunun pişmemiş tuğladan yapıldığını, 1890 da ise hem daha sağlam hem de daha zarif olan ahşap evlerin tercih edildiğini belirtmekledir. Kurtuluş Savaşı yıllarında 29 Ağustos 1920 de işgal edilen Uşak, iki yıl iki gün süren Yunan işgalinden 1 Eylül 1922 günü kurtuldu. Milli mücadele yıllarında Uşak, maddi ve manevi bakımdan zarara uğramasına rağmen, Cumhuriyet Türkiyesi’nde ilk girişimlerle sanayi hamlesini başlatmıştır. Osmanlı devrinde Hüdavendigar Vilayetinin Kütahya Sancağına bağlı bir kaza olan Uşak, 20 Nisan 1924 tarihli 491 Sayılı Teşkilat-i Esasiye Kanunu ile yapılan idari düzenlemede yine Kütahya Vilayetinin bir kazası olarak kaldı. Türkiye Cumhuriyetinin yeni idari yapısı içinde Banaz, Sivaslı, Karahallı ve Ulubey Nahiyeleri, Uşak Kazasına bağlandı. 9 Temmuz l 953 tarih ve 6129 Sayılı kanunla vilayet haline getirilen Uşak’a. Manisa ilinden Eşme ilçesi bağlandı. Nahiyeler ilçe statüsüne getirildi Zengin bir bitki örtüsü, sıcak-soğuk su kaynakları ve doğal güzelliğe sahip olan Murat Dağının zirvesini 2309 metre yükseklikte bulunan Kartaltepe oluşturmaktadır. Zirve noktası Kütahya ili sınırları içinde bulunan Murat dağı’nın Uşak sınırları içersinde kalan tepelik alanlarının ortalama yükseltisi 1500 m. civarındadır. COĞRAFİ YAPI Uşak ili, Ege Bölgesinin İçbatı Anadolu bölümünde, Ege Bölgesi ile İç Anadolu bölgesinin birbirlerinden ayrıldığı İçbatı Anadolu eşiğinin bat kenarında, 38 derece 13 dakika ve 38 derece 56 dakika enlemleri ile 28 derece 48 dakika ve 29 derece 57 dakika boylamları arasında yer alır. Kuzeyde Kütahya, doğuda Afyon, güneyde Denizli ve batıda Manisa illeri bulunmaktadır. 5 341 km 2 alana sahip olan Uşak yüzölçümü itibariyle iller sıralamasında plaka numarası gibi 64. sıradadır. Ülke yüzölçümünün % 0.7 lik kısmını oluşturmaktadır. Murat Dağı, Bulkaz Dağı ve Ahır Dağı ilin kuzey, kuzeydoğu ve doğudaki doğal sınırlarını oluştururlar. İl topraklarının batısı, Gediz vadisi ile Ege Bölgesine açılır. İl toprakları bir çok vadiyle yarılmış dalgalı yaylalar görünümündedir. Bu yaylalar kuzeydoğudan güneybatıya doğru alçalarak bazı kesimlerde hafif dalgalı bir görünüş alırlar. İl arazisi genel olarak dalgalı plato görünümündedir. Kuzey ve doğu kesimleri dağlık, güney ve batı kesimleri ise ovalar ve dalgalı arazilerden oluşmaktadır. İl topraklarının % 57,5i platolardan, % 37 si dağlardan ve % 5.5 i de ovalardan meydana gelmektedir. Bulkaz Dağı, Sivaslı ilçesinin doğu ve güneydoğusunda bulunmaktadır. Zirve noktası 1930 m. de bulunan dağın yapısında kireçtaşları hakim durumdadır. Kabaca kuzey-güney istikametinde uzanan Bulkaz Dağı, aynı zamanda Uşak-Afyon illerinin doğal sınırını oluşturmaktadır. Zengin su kaynaklarına sahip olan dağ, bitki örtüsü bakımından fazla zengin değildir. Elma Dağı, merkez ilçenin kuzeyinde bulunmaktadır. En yüksek noktası 1805 m. olan dağın üzerinde geniş yaylalar ve otlaklar yer almaktadır. İlin diğer önemli yükselti noktalarını Ahır Dağı ( 1915 m), Tahtalı Tepe ( 1644 m) ve Kocatepe (1298 m) oluşturmaktadır. En önemli ovalar, Uşak ve Banaz ovalarıdır. İl yüzölçümünün % 5.5 lik küçük bir bölümünü kaplayan bu ovalar genelikle alüvyonlarla kaplıdır. Uşak İli Arazi Dağılımı Tarım İl Müdürlüğü Uşak ovası 5 500 hektar büyüklüğünde, Uşak şehrinin kenarında bulunmaktadır. 890 m. yüksekliğe sahip olan bu ova, doğu-batı uzanımlıdır. Kalın bir alüvyon tabakasıyla örtülü bulunan Uşak ovası, oldukça verimli topraklardan oluşmaktadır. Ova üzerinde de az yüksek, koyu renkli volkanik tepeler sıralanmıştır. Banaz ovası 6 500 hektardır ve Büyük Menderes nehrinin önemli kollarından birisi olan Banaz çayının kenarında oluşmuştur. Kuzeydoğu-güneybatı uzanımlı olan bu ova da oldukça verimli bir özelliğe sahiptir Uşak ili sınırları içinde bulunan akarsular küçük çaplıdır. Üzerlerinde sulama veya elektrik üretimi amaçlı baraj kurulmamıştır. Banaz ve Gediz çayları üzerinde vatandaşlar kendi imkanları ile motopomp kurarak sulama yapmaktadır. Uşak İlindeki Akarsular Doğal Ve Yapay Göller Uşak il merkezinde büyük barajlar bulunmamakla beraber, daha çok sulama amaçlı göletler vardır. Bunların başlıcaları. Göğem Göleti, Eşme - Takmak Göleti, Eşme Üçpınar Göleti, Merkez Karaağaç, Eşme Karaahmetli Göleti , Merkez-Mesudiye- Altıntaş Göleti, Eşme-Güneyköy, Eşme Ahmetler, Banaz Yazıtepe Yer altı Suyu, Küçükler Barajı, Banaz Kozviran, Eşme İsalar Göleti, Banaz Ahat DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER, SOSYAL VE KÜLTÜREL YAPI 1. İklim ve Bitki Örtüsü Akdeniz iklimi ile karasal iklim arasında geçiş özelliği gösteren bir iklime sahiptir. Sıcaklık ve yağış, Ege bölgesine göre düşük, İç Anadolu bölgesine göre daha yüksektir. Kışlar Ege’ye göre daha sert geçmektedir. Yağışlarda ilkbahara doğru bir kayma dikkati çekmektedir. Uşak Meteoroloji istasyonunun uzun yıllar ortalamalarına göre, yıllık sıcaklık ortalaması değeri 12,3 derecedir. En soğuk ay 2.0 derece ile Ocak, en sıcak ay da 23.3 derece ile Ağustos ayıdır. Sıcaklık Ağustostan Ocak ayına kadar düzenli olarak azalmaktadır. Ocak’tan Temmuz’a kadar düzenli olarak artan sıcaklık, Temmuz ve Ağustos aylarında çok küçük bir değişiklik göstermektedir. Sıcaklığın mevsimlere göre dağılışı incelendiğinde yaz mevsimi 22.1 derece ile en sıcak mevsimidir. Yaz mevsimini 13.2 derece ile sonbahar ve 10.7 derece ile ilkbahar mevsimleri izlerler. Kış ise 3.0 derece ile en soğuk mevsimdir. 2002 yılı en yüksek sıcaklığı 37,6 derece ile Ağustos ayında, en düşük sıcaklığı -10,7 derece ile Ocak ayında tespit edilmiştir. Yıl içinde buzlanmanın olduğu gün sayısı 39 olmuştur. Uşak Meteoroloji istasyonu verilerine göre yıllık yağış tutarı toplamı 534,4 mm. yi bulmaktadır. En yağışlı ay 84.7 mm. İle Aralık ayıdır. Bu ayı Ocak 77.4 mm. İle Şubat 67.2 mm. İle takip ederler. En kurak ay ise 9.0 mm. İle Ağustostur. Ağustostan sonra Temmuz 14.9 mm. İle diğer kurak aydır. Uşak’ta rüzgar en fazla batı yönünden esmektedir.İkinci hakim yön kuzey ve doğudur. Genel olarak rüzgar doğu batı yönleri ile kuzey sektörlerinden esmektedir. Güney sektörlü rüzgarlar ise fazla etkili değildir. Batı sektörlü rüzgarların esme sayılarında Aralıktan Mayısa kadar bir artış olup, Mayıstan Aralık’a kadar azalma olmaktadır. Uşak ili topraklarının %57,5’ini kaplayan dalgalı arazi görünümündeki platolar üzerinde hayvancılık açısından büyük önem taşıyan step bitkileri ve otlaklar bulunmaktadır. NÜFUS VE YAPISI 1924 Türk Ticaret Salnamesinde Uşak merkezinin nüfusu 15 bindir. Uşak kazasına bağlı nahiye ve köylerin (150 civarında köy ve Karahallı, Ulubey ve Banaz Nahiyeleri) nüfusu ise 70 bin’dir. Buna göre 1924’te Cumhuriyet’ in 1. yılında Uşak’ta 85 bin kişi yaşamaktadır. 1926 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Devleti Salnamesinde ise Uşak’ ın nüfusu. 91.298 kişi olarak verilmektedir. Cumhuriyet Devri’nin ilk nüfus sayımı 28 Ekim 1927’ de yapılmıştır. Bu sayım sonuçlarına göre Uşak Kazası’nın toplam nüfusu 88.463 olarak tespit edilmiştir. Bunun 40.965’i erkek. 47.678’i kadındır. Yine aynı nüfus sayımı sonuçlarına göre merkez nüfusu 16 887 dir. Şehir nüfus oranı da Türkiye ortalamasının altında bir seyir izlemektedir. 1975-1980 arasında ülke ortalamasına yaklaşırken, 1980-1985 yılları arasında ülke genelinde gözlenen hızlı şehirleşmenin Uşak’ta gerçekleşmediği, şehirleşmenin daha düzgün bir seyir izlediği anlaşılmaktadır. 45 yıllık ortalama şehir nüfus artış hızı binde 33, kırsal kesim nüfus artış hızı ise binde 2 dir. Ülke ortalaması şehir nüfusu artış hızı binde 41, kırsal kesim nüfus artış hızı binde 7 dir. Genel sonuç olarak Uşak’ta nüfus artış hızı ülke nüfus artışına göre daha düşüktür. Son 25 yıl içinde Merkez ilçe dışında Sivaslı ilçesinde nüfus artışı gözlenmektedir. Merkez ilçe şehir nüfusu 1927 den bu yana 73 yıllık dönemde yıllık binde 28, 68 oranında artış göstermiştir. İlçelerde nüfus artışının çok az oluşu hatta bazı ilçelerde mutlak nüfus azalması nedeniyle merkez ilçenin genel nüfus içindeki payı sürekli artmıştır. 1965 yılında 123 UŞAK ‘09 124 nüfusun % 37 si merkez ilçede yaşarken 2000 yılında bu oran % 56 seviyesine yükselmiştir. Merkez ilçe ağırlıklı bir nüfusa sahip Uşak, bu ağırlığını diğer alanlarda da hissettirmektedir. İl genelinde nüfus yoğunluğu Türkiye ve Ege Bölgesi ortalamasının altındadır. (Türkiye 88, Ege Bölgesi 100) Nüfus yoğunluğunda iller arasında 42 sıradadır. Nüfusun en yoğun olduğu ilçe merkez, yoğunluğun en az olduğu ilçe Ulubey’dir. 322.313 olan toplam nüfusun % 49,58 ‘sini erkekler, % 50,42’sini kadınlar oluşturmakta ve bu nüfusun % 56,5 ’inin Türkiye ortalaması olan % 65’in altında olarak kent merkezlerinde yaşamakta olup nüfus yoğunluğu 60 kişi, nüfus artış hızı ise %o 10,42’dir. Uşak nüfusu cinsiyet bakımından incelendiğinde; hem şehir hem de köy de kadın nüfusun erkek nüfustan biraz fazla olduğu görülmektedir. İl olduğu dönemlerde Uşak nüfusunun sadece % 4’lük kesimi il dışından gelen insanlardan oluşurken 2000 yılında bu oran yaklaşık 4 kat artarak % 16 seviyesine ulaşmıştır. İl dışından gelenlerin sayısı 1955 yılında 6 619 iken, 2000 yılında 52 178’e ulaşmıştır. 45 yıllık dönemde il dışından gelen nüfusun yıllık artış hızı binde 45, 88 gibi hayli yüksek bir seyir izlemiştir. Uşak göç alan bir il olması yanında aldığı göçten az olmakla birlikte il dışına göç veren bir il konumundadır. Mevcut nüfus artış hızına göre Uşak ilinin 2010 yılında 350 000, 2020 yılında ise 380 000 nüfusa ulaşacağı tahmin edilmektedir. Nüfusun yaş gruplarına göre dağılımına baktığımızda genç nüfusun toplam nüfus içinde önemli bir miktara sahip olduğunu görmekteyiz. Nüfusun % 51’i 10-39 yaş ara- sında yer almaktadır. Nüfus artış hızlarının aynı olacağı (yılda toplam ‰ 10,42, şehir ‰ 21,50, köy ‰ -2,34) varsayılarak bir projeksiyon yapıldığında, Uşak ilinin toplam nüfusunun 2010 yılında 350.000 dolayında; 2020 yılında ise 380.000’in üzerinde olacağı tahmin edilmektedir. 3. Eğitim Uşak kazasının 1953 yılında vilayet olmasından sonra , eğitim ve öğretim faaliyetleri artmıştır. İl genelinde 1962 yılında 208, 1967 yılında 264, 1980 yılında 315 ilkokul olup 1962 yılında il genelindeki köylerin % 31 ‘inde okul yokken, 1980 yılında okulu olmayan köy kalmamıştır. İlkokul sayısı 1994 yılına kadar sürekli artmış ve 368’ e ulaşmıştır. Bundan sonra köylerden kentlere devam eden göçler nedeniyle köy okulları öğrenci yetersizliğinden kapanmaya başlamıştır. Öğrenci sayısı azalan köyler taşımalı eğitime alınmıştır. Uşak’ta okul öncesi eğitimde hizmet veren 147 Anasınıfında 3180 çocuk eğitim almaktadır. 1997 yılında temel eğitimin 8 yıla çıkarılmasıyla ilkokul ve ortaokullar birleştirilmiştir. Merkez ilçede 2, Eşme’ de 1, toplam 3 adet yatılı ilköğretim bölge okulu, Merkez, Banaz ve Eşme’de birer olmak üzere 3 adet pansiyonlu ilköğretim okulu ile birlikte Uşak’taki 178 adet ilköğretim okulunda toplam 42.599 öğrenci, ortaöğretimde ise toplam 37 adet Genel ve Mesleki Lisede 13.570 öğrenci öğrenim görmektedir. 2005-2006 üniversite seçme sınavında ülkemiz genelinde ilk 3’ e girerek eğitim öğretimde gelinen nokta ortaya konulmuştur. Okuma-yazma oranı , sınıf başına öğrenci gibi göstergeler genel ortalamanın üzerindedir. İl merkezinde birkaç okul dışında bütün okullarda tekli eğitime geçilmiştir. Derslik ihtiyacı yok sayılacak düzeye indirilmiştir. Okul öncesi okullaşma oranı…….% 34,22 İlköğretim okullaşma oranı……….% 98,83 Ortaöğretim okullaşma oranı…% 83,31 olup Türkiye ortalamasının üzerindedir. İlköğretimde derslik başına öğrenci sayısı en fazla 35,1 ile Uşak şehir merkezindedir. Banaz’da bu sayı şehir merkezinde 26,7; Eşme şehir merkezinde 22,9; Karahallı şehir merkezinde 19; Sivaslı şehir merkezinde 25,4 ve Ulubey şehir merkezinde 24,2 dir. Uşak genelinde derslik başına öğrenci sayısı ortalaması 28,1 dir. Orta öğretimde, ilköğretimde olduğu kadar derslik sıkıntısının çekilmediği görülmektedir. Derslik başına en fazla öğrenci Sivaslı şehir merkezinde 28,3 iken, Ulubey şehir merkezinde bulunan liselerde derslik başına düşen öğrenci sayısı 10,5’e kadar inmektedir. Uşak genelinde ortaöğretimde derslik başına öğrenci sayısı ortalaması 24,4 dür İlde 5’i Çok Programlı Lise olmak üzere toplam 28 adet Mesleki Eğitim ve Öğretim Kurumu bulunmakta ve Ortaöğretimde bulunan toplam 13.570 öğrencinin % 52,2’si bu Mesleki Eğitim ve Öğretim Kurumları’nda okumaktadır. Yüksek Öğretim Uşak ilinde yüksek öğretim 1993-1994 yılında Afyon Kocatepe Üniversitesine bağlı olarak, Uşak Eğitim Fakültesi, Uşak Mühendislik Fakültesi, Uşak Sağlık Yüksek Okulu (4 yıllık) ve Uşak, Banaz, Eşme, Karahallı meslek yüksek okulları ile başlamıştır. 1995-1996 yılında Ulubey, 1998-1999 yılında Sivaslı meslek yüksek okulları açılmıştır. 2000-2001 de Fen-Edebiyat Fakültesi, 2002-2003 de İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi eğitime başlamıştır. 17.03.2006.gün ve 26111 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5467 sayılı Kanun ile Uşak Üniversitesi kurulmuş, mevcut yüksek öğretim birimleri bu üniversiteye bağlanmıştır. İlimizde 4 fakülte, biri 4 yıllık olmak üzere 7 meslek yüksek okulunda 7623 öğrenci, 5 profesör olmak üzere 141 akademik personel ile yüksek öğretim sürdürülmektedir. 4. Sağlık Uşak’ta ilk hastane 1906 yılında açılmıştır. 1922 yılında Yunanlılarca yakılan hastane yerine 45 yataklı yeni hastane yapılmıştır. İl Özel İdaresi tarafından idare edilen hastane 1954 yılında Sağlık Bakanlığına devredilmiştir. 1967 de yatak sayısı 245’e,1980 yılında 325’e ve 2001 yılında 500’e 2006 sonu itibarı ile 547’ye çıkmıştır. 1968 yılında hizmete açılan Uşak SSK hastanesi 2005 yılında Sağlık Bakanlığı’na devredilmiş olup, 236 yataklıdır. İl merkezinde 20 yataklı özel hastane ile birlikte, Banaz ilçesinde 66 Eşme ilçesinde 51, Karahallı ilçesinde 26, ve Sivaslı ilçesinde 50 yataklı devlet hastaneleri, il merkezinde özel sektöre ait iki adet yataksız tıp merkezi, il genelinde 53 sağlık ocağı ve 93 sağlık evi bulunmaktadır. 6 adet devlet hastanesi, özel hastane dahil olmak üzere toplam yatak sayısı 996 dır. Uşak Devlet Hastanesi ile Uşak 1 Eylül Devlet Hastanesi dışında diğer yataklı sağlık kuruluşlarında fazla bir yoğunluk olduğu söylenemez. Bu sağlık kuruluşları ile birlikte özel çalışanlar dahil ilimiz genelinde 140 uzman doktor, 189 pratisyen doktor, 80 diş doktoru, 514 hemşire ve 512 ebe görev yapmaktadır. İlçelerde bulunan devlet hastanelerinde uzman doktor, kırsal kesimdeki sağlık ocaklarının ve sağlık evlerinin bazılarında doktor, hemşire ve ebe ihtiyacı dışında ilimizin sağlık alanında sorunu bulunmamaktadır. Doktor başına düşen nüfus : 979 Yatak başına düşen nüfus : 324 Diş doktoru başına nüfus : 4028 Hemşire başına nüfus : 918 KÜLTÜREL YAPI alanda müze olması bir kültür sitesinin yapılması planlanmaktadır. 1- Clandras Köprüsü Uşak İli Karahallı İlçesi Banaz çayı üzerinde bulunmaktadır. Kemer uzunluğu 24 m. derinliği 17 m. Eni 1.75 m.dir. Aslı su kemeridir. Sonradan köprü olarak kullanılmıştır. Çokozlar Piknik Alanı: Uşak’ın kuzeyinde bulunan belediye mülkiyetindeki alan, yaklaşık 10.000 m2’dir. 70.000 metrekareye genişletilebilecek olan spor alanı olarak geliştirilebilir. Tarihi Eserler 2- Çanlı Köprü 1225’te “Sipahsalar Secuuttin” adında bir zat tarafından yaptırılan köprünün bir kitabesi vardır. Kemerli olan bu köprü köylüler tarafından kullanılmaktadır. 3- Çataltepe Köprüsü Osmanlılar dönemine ait 3.5 m. Genişliğinde, 45 m.uzunluğunda, 3 gözlü bir yapıdır. Eşme İlçesi Ulucak Köyü sınırlarında Gediz nehri üzerinde inşa edilmiştir. 4- İnay Köprüsü Osmanlılar zamanından kalma bir köprüdür. Ulubey ilçesi İnay Köyü’nde bulunan tek gözlü bir köprüdür. 5- Ulu Camii Ulu Camii Osmanlı dönemi yapısıdır. İnşa tarihi bilinmemektedir. Ancak 1415-1416 tarihlerinde yapılması olasıdır. Germiyan Oğulları mimari özelliklerini yansıtmaktadır. Camii 1 büyük, 6 küçük kubbeden oluşmaktadır. 6- Burma Camii 14.Yüzyıl Osmanlı yapılarındandır. Yapım tarihi kesin belli değildir. 18621922 tarihlerinde iki kez tamirat geçirmiştir. Camii iki kubbelidir. İsmini ise minaresindeki burma motifinden almıştır. Orman İçi Dinlenme ve Mesire Yerleri Akse Çamlığı: Uşak kent merkezinden 3 km. uzaklıkta, kentin kuzeydoğusundadır. Çamlıkta bir günübirlik tesis, piknik üniteleri, çeşme ve idare binası bulunmaktadır. Atatürk Parkı: Uşak’ta bulunan park 85.000 m2.lik alana yayılmıştır. Park bünyesinde lunapark, gezinti alanları bulunmaktadır. 5000 metrekarelik bir Evrenli Parkı: Sivaslı ilçe merkezine 1 km. uzaklıkta bulunan parke asfalt bir yolla ulaşılmaktadır. Dağın eteklerinde bulunan parkta, kısmen doğal ağaçlık , kısmen de çam ağaçlandırılması yapılmış alanlar vardır. Piknik alanı olarak düzenlenmiştir. Evrendede Mesire Yeri: Uşak-Ankara yolundan ayrılan asfalt bir yolla, çam ormanları içerisinden ulaşılmaktadır. Alanda orman bakanlığı’nın tesisleri, bekçi evi, açık yüzme havuzu bulunmaktadır. Mesire yerinin alt yapısı tamamlanmış, çevre düzenlemesi yapılmıştır. Hamamboğazı Piknik Yeri: UşakAnkara yolu üzerinde, hamamboğazı kaplıcalarından yaklaşık 1 km. uzaklıkta bulunmaktadır. Piknik yeri olarak düzenlenmiştir. Ulubey Çamlığı: Ulubey kent girişinden 500 m. önce kanyona açılan bir alandır. 80.000 m2.lik alan 1969 yılında Belediye tarafından tesisi edilmiştir. Mülkiyeti belediye’ye aittir. Alanda 100 m2. civarında bir kafeteryadan başka herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Çamlık alanından vadi tabanına inin merdivenler bulunmaktadır. Ören Yerleri Sebaste Antik Kenti: Sivaslı ilçesinin 2 km. güneybatısında Selçikler Beldesin’deki Roma İmparatoru (M.ö.27M.S.14) tarafından M.Ö.20 yılında kurulmuştur. Blaundus Antik Kenti: Ulubey İlçesi, Sülümenli Köyü’ndeki Antik Blaundus Kenti; Helenistik Çağ’da derin vadilerle çevrili bir yarımada üzerine kurulmuştur. Roma Dönemi’nde önemli bir sınır kenti olan Baundus’un simgesi “ Çift At’tır.” 125 UŞAK ‘09 Güre (Bagis) Tümülüs Sahası: Tümülüsler Güre köyünün kuzeyinde,Gediz Nehrinin kenarında olup, Lidya ve Pers dönemlerine aittir. Karun hazinesi bu Tümülüslerden çıkarılmıştır. Bagis Kentinin de bu yakınlarda olduğu tahmin edilmektedir. Tümülüsler sit alanı olarak tescil edilmiştir. Mesotimolos (Düzköy): Eşme İlçesi, Aydınlık Köyü yakınlarındaki Düzköy’de olduğu sanılmaktadır. önemli doğal ve arkeolojik veriler bulunmaktadır. Vadi yamaçlarında tek odalı kaya mezarlarına rastlanmıştır. Akmonia Antik Kenti: Uşak ili, Banaz İlçesi, Ahat Köyünde yer alan Akmonia Antik kenti ilimiz sınırları içerisindeki önemli kentlerden birisidir. Kuruluşu ile ilgili olarak kesin bir bilgi olmamasına rağmen M.Ö.9.yy.da kurulduğu tahmin edilmektedir. Alaudda (Hacımköy): Selçikler’den 17 km. uzaklıkta, Hacımköy yakınlarındadır. Roma Döneminde Sebaste’ye bağlı olduğu sanılmaktadır. Şehrin Nekropol’ü tahrip edilmiştir. Bugün tescilli bir alandır. Clanudda (Çırpıcılar Köyü ): Ulubey ilçesinin kuzeyinde Çırpıcılar Köyü yakınlarındadır. Çırpıcılar Köyü’nün tarlaları olarak kullanılan tepenin yamacında tiyatro kalıntısı bulunmaktadır. Tiyatronun 100 m.güneyinde kilise olduğu sanılan bir harabe vardır. Kremon Agora: Tarihte Kral Yolu üzerinde bulunan önemli kentlerden biri olarak gözükmektedir. W. M. Ramsay’ın “Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası” kitabına dayanarak Banaz İslamköy civarında olduğu sanılmaktadır. Pepouza Antik Kenti: Karahallı İlçesinde, Karayakuplu köyü Alakaya mevkiindedir.. Doğal ve Arkeolojik sit alanı içindedir. 126 Hanlar Paşa Hanı: Tiritoğlu Mehmet Paşa’nın yaptırdığı azametli bir yapıdır. Mülkiyeti Dülger oğullarına geçmiş ve dönemin Turizm Bakanlığı katkılarıyla restore edilerek günümüzde özel otel olarak hizmet vermektedir. Hacı Hedik Hanı: Şehrin halı pazarı yönünde iki üç dönümlük alan üzerinde kurulu iki katlı taş yapıdır. Üst katta 30 oda, alt katta da yine otuz kadar dükkan ve kahvehane bulunmaktadır. Sivil Mimari Örnekleri Bedesten: Evliya Çelebi 300 sene evvel, 300 sene evvel ki uşak’ın hanlarını, hamamlarını yazdıktan sonra uşak bir kusur gibi, noksanlık gibi(amma bezanı yoktur.) der. Bu söz Uşak’lılara dokunmuş olmalı ki, her fırsatta Hacı Gedikoğlu, Hacı Mustafa Efendi Uşak’ın bu eksiğini gidermiş, çok güzel bir bedesten yapmaya geçmiştir. yapılmasına paşa hanından üç sene sonra (1901) yılında başlanan bu yapı paşa hanı’na nazire olacak şekilde mimari bir güzelliktedir. Tarihi Uşak Evleri İlimizde bu evlere Aybey, Işık, ve karaağaç mahallerinde rastlamak mümkündür. Osmanlı mimarinsin en güzel örnekleri kabul edilen bu evler yöre kültürü açısından büyük önem arz etmektedir. Bu evler Kültür ve Turizm Bakanlığınca koruma altına alınmıştır. Türbeler Hacım Sultan Türbesi: Uşak - Sivaslı yolunun 5 km. sinden ayrılan 18 km.’lik asfalt bir yolla ulaşılmaktadır.Çevresinde köy mezarlığı ve yaklaşık 5000 m2’lik çamlık alan bulunmaktadır. Doğum ve ölüm tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Asıl adı Recep’tir. Hacı Kemal Türbesi: Kubbeli kagir yapılı güzel bir türbedir. İçinde iki yatırı bulunan bu türbe- nin birisi şeyh Hacı Kemal Efendi’ye, diğeri ise karısı cemile hatun’a aittir. Hacı Kemal Türbesi Uşak’lıların eliyle çok sonradan inşa edilmiştir. Şimdiki mazbut halinden evvel etrafı tahta parmaklıklarla çevrili tek katlı ahşap bir yapı idi. Anıtlar Atatürk ve Kurtuluş Anıtı: Heykeltıraş Prof. Dr. Tankut ÖKTEM tarafından tasarlanan Atatürk ve Kurtuluş Anıtı, 30 metre uzunluğunda, 17 m. yüksekliğinde, anıt, bir kaidenin üzerinde, üç ana grupta toplanan figürlerden meydana gelmiştir. Göğem Zafer Anıtı: Uşak’ın yunan işgalinden kurtulduğu gün, Yunan Küçük asya ordusu başkomutan vekil Trikop’isin teslim olarak kılıcını 5.kafkas tümeni komutanı Halit AKMANSU bey’e teslim ettiği yerdir. Hakim bir tepede olan anıta bozulmuş asfalt bir yolla ulaşılmaktadır. Geniş bir düzlük üzerindedir ve ağaçlandırma yapılmıştır. Güneyinde çam ormanları bulunmaktadır. Müzeler Arkeoloji Müzesi: İlimizde müzecilik çalışması 1970 yılına kadar Milli Eğitim Müdürlüğünce yürütülmüştür. İlk önce Atatürk ve Etnografya Müzesi olarak düzenlenen bina 1 Eylül 1978 yılında Atatürk ve Etnografya Müzesinin açılmasından sonra Arkeoloji ve idari merkez binası olarak kullanılmıştır. 1996 yılında Karun Hazinelerinin gelmesiyle yeniden düzenlenen müzede, kalkolitik dönemden Bizans döneminin sonuna kadar çeşitli devirlere ait taş eserler, pişmiş toprak eserler, cam eserler, altın ve gümüşten yapılmış çeşitli ziynet eşyaları, bronz eserler, bronz, altın sikkeler ve “Karun Hazineleri” bu müzede sergilenmektedir. Bunların bazıları, Roma dönemine ait heykel ve heykelcikler, madalyon ve kapı tipi mezar siteleri, Eski Tunç, Grek, Roma ve Bizans dönemine ait pişmiş topraktan yapılmış çanak çömlekler, kase ve tabaklar ile camdan yapılmış koku kapları, gözyaşı şişeleridir. Atatürk ve Etnografya Müzesi: Uşak, Merkez Bozkurt Mah. Hisarkapı Uluyolu No:77’de bulunan Atatürk ve Etnografya Müzesi 1890’lı yıllarda konut olarak yapılmış bir binadır. Kurtuluş savaşı yıllarında karargah binası olarak kullanılmış, 1-2 Eylül 1922 yılında Yunan Orduları Başkomutanı General Trikopis’in teslim olduğu ev 1978 yılında Bakanlığımızca kamulaş- tırılarak müze haline getirilmiştir. Müzede uşak halkının yaşantısını yansıtan giysiler, ünlü uşak halıları,eşme kilimleri ve kullanım araçlarından oluşan etnografik eserler ile Ulu Önder Atatürk’e ait özel eşyalar sergilenmektedir. Karun Hazineleri Antik çağda Anadolu’nun batısında yer alan Güneyi karai, Kuzeyi Musia, Doğusu Frigya, Batısı İonia ve Aiolia, bölgeleriyle çevrili alana Lidya adı verilir. Batılı tarihçi Heredot’a göre üç sülalenin yönettiği Lidya İmparatorluğunun son sülalesi marmnadlar, ülkeye 141 yıl egemen olmuşlar, Lidya’nın bölgede siyasi ve ekonomik yönden en önemli ülke olmasını sağlamıştır. Saray entrikaları ile ikinci sülale Heragliglerden İmparatorluğu ele geçiren üçüncü sülale Marmnadlar Kral Gyges ile başlar. Ardys, Sadyettes Alyettes ile devam edip Kroisos (Karun) ile son bulur. M.Ö.7.yy.ın ilk çayreğinde Gyges ile başlayan güçlü Lidya İmparatorluğu parayı icat ederek insanlık tarihindeki en önemli buluşlardan birini gerçekleştirmiştir. Söz konusu Karun Hazineleri Uşak’ın 25 km. batısında Uşak-İzmir karayolunun üzerinde bulunan Güre köyü yakınlarındaki Lidya Tümülüslerinden 1965-1966-1967 yıllarında yapılan kaçak kazılar neticesinde çıkartılarak yurt dışına satılmıştır. Bu hazineler A.B.D. “Newyork Metropolitan Museum Art’da sergilenirken Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığının başlatmış olduğu hukuk mücadelesi neticesi 1993 yılında ülkemize gelmiştir. Bugün söz konusu eserler Uşak Müzesinde sergilenmektedir. DOĞAL KAYNAKLAR Madenler Kışladağ’daki altın madenleri ilin en önemli yeraltı zenginlikleri arasında bulunmaktadır. Toplam cevher miktarı 210 milyon tonu bulan Kışladağ’da Kanadalı El Doradi Gold grubuna bağlı Tüprag şirketi tarafından, altın madeni önemli yer altı kaynağı olarak üretime dahil olmuştur. Madende yaklaşık 240 ton altın üretimi beklenmektedir. Diğer madenlerle ilgili rezerv durumu aşağıdaki gibidir. İldeki linyit yatakları ile en önemli yeraltı zenginliklerinden olan cıva yatakları daha çok Banaz ilçesi dolaylarında yer almaktadır. Bu kaynaklardan zaman zaman üretim yapılmaktadır. Ayrıca, Uşak’ın Merkez, Banaz ve Ulubey Müzede, kalkolitik dönemden Bizans döneminin sonuna kadar çeşitli devirlere ait taş eserler, pişmiş toprak eserler, cam eserler, altın ve gümüşten yapılmış çeşitli ziynet eşyaları, bronz eserler, bronz, altın sikkeler ve “Karun Hazineleri” 127 UŞAK ‘09 ilçelerinde zengin kaolen yatakları bulunmaktadır. İlin diğer bir önemli yer altı zenginliği de mermerdir. Büyük çoğunluğu işletilmekte olan mermer yataklarının önemli bir bölümü Sivaslı, Ulubey ve Banaz ilçelerinde bulunmaktadır. Yörenin diğer yer altı kaynakları arasında manganez, asbest, nikel, talk, uranyum ve zımparadiyaspolit bulunmaktadır. İl Özel İdaresi tarafından kiralama yolu ile işletilen Belkaya İçme Suları iyi pazarlanması halinde ekonomik değer ifade edebilir bir kaynak olabilecek kapasitededir. Uşak ili, termal kaynakları açısından zengindir. Yöredeki kaplıcalar birçok rahatsızlığın tedavisinde kullanılmaktadır. Termal Alanlar 1- Hamamboğazı kaplıcası Banaz Hamamı da denilen bu kaplıca, Banaz ilçe merkezine 7 km. Uzaklıkta, Ankara-İzmir karayolu kenarındadır. Uşak-Afyon demiryolu da yanından geçmektedir. Güney ve doğusu çam ormanları ile kaplıdır. Kaplıcada gazoz, sarıkız ve karakız denilen üç ayrı su bulunmaktadır. Gazoz; kükürt, demir ve diğer şifalı madenleri içermektedir. Sarıkız; kükürtlü ve ılık, karakız orta sıcaklıktadır. Toplam debi 150 lt/sn olup sıcaklık 65 derecedir . Fiziksel, kimyasal ve bakteriyolojik analizleri yapılmış ve sağlık açısından çok yararlı görülmüştür. İstanbul Üniversitesi Tıbbi Ekoloji ve Hidro-Klimataloji Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından yapılan analizlere göre; hareket sistemi, kronik dejeneratif romatizmalar, rehabiltasyonu gerektiren nöroloji hastalıklarına banyo kürü şeklinde iyi gelmektedir. Kapalı ve açık havuz, bungalov tipi apartlar ve sosyal tesisler bulunmaktadır. 2- Örencik Kaplıcası İl merkezine 35 km. Uzaklıkta merkeze bağlı Örencik köyü sınırları içinde, Ankara-İzmir karayoluna 2 km mesafededir. Sıcaklığı 38 derce 128 olan kaplıcada İl Özel İdare marifetiyle 52 adet apart otel, iki adet osmanlı hamamı, üç katlı iş merkezi, açık yüzme havuzu, park ve oyun sahaları yapılmıştır. Aynı tahliller bu kaplıca içinde yaptırılmış, hareket sistemi, dolaşım sistemi ve romatizmal hastalıkları banyo kürü şeklinde, mide karaciğer ve barsak hastalıklarına içme kürleri olarak iyi gelmektedir. 3- Aksaz Kaplıcası Ulubey ilçesi Aksaz köyüne 3 km mesafede Aksaz deresinde bulunan ve 38 derece sıcaklıktaki kaplıca kaplıca, çevrede ağrılı, sancılı ve felçli insanlara şifa veren bir yer olarak bilinmektedir. Debisi 4 lt/sn.dir. 4- Emirfakı Kaplıcası Merkez ilçe Emirfakı Köyü yakınlarında bulunan kaplıcanın debisi 6 lt/ sn, sıcaklığı 36 derecedir. Kırık-çıkık ve ağrılara iyi geldiği söylenmektedir. 5- Akbulak Kaplıcası Merkez Akbulak Köyünde bulunan kaplıcanın debisi 1,8 lt/sn ve sıcaklığı 37.5 derecedir. 6- Hasköy Kaplıcası Ulubey İlçesi Hasköy Belediyesi sınırları içinde bulunan kaplıcanın debisi 0,5 lt/sn ve sıcaklığı 30 derecedir. FİZİKİ ALTYAPI A. Ulaştırma 1 - Karayolu İl genelinde 292 km si il, 168 km si devlet olmak üzere karayolu ağı 460 km dir. Uşak, Ankara- İzmir Karayolu üzerinde bulunmaktadır. Bu yolun bölünmüş yol haline getirilmesi çalışmaları % 80 oranında tamamlanmıştır. Diğer karayolu bölümlerinde iyileştirme çalışmaları devam etmektedir. 2- Demiryolu Afyon-Uşak-İzmir Demiryolu da il merkezinden geçmekte olup il sınırları içindeki demiryolu uzunluğu 159 km dir. 1897 yılından bu yana hizmet veren hat, hızlı tren projesi kapsamına alınmıştır. 3- Hava Yolu 2 650 metre pist uzunluğuna sahip Uşak Hava alanı 20 Haziran 1998 yılında hizmete açılmasına rağmen 2001 yılında uçak seferlerine kapatılmıştır. Valilik, Uşak Belediye Başkanlığı ve Uşak Ticaret Odasının birlikte ve ısrarcı bir şekilde konuyu takip etmesi sonucu hava alanı 22 Mayıs 2006 tarihinde Uşak-İstanbulUşak hattı olmak üzere özel havayolları tarafından seferlere açılmıştır. Haftanın dört günü karşılıklı seferler yapılmaktadır. Kırsal kesim ulaşımı dahil ilimizin alt yapı sorunları çözüme kavuşturulmuştur. Uşak ili ilçelerinin Merkez ilçeye olan uzaklıkları aşağıda sunulmaktadır: Merkez → Merkez → Merkez → Merkez → Merkez → Banaz 44 km Eşme 57 km Karahallı 100 km Sivaslı 63 km Ulubey 35 km TÜİK Motorlu Kara Taşıtları İstatistiklerine göre, Uşak ilinde kayıtlı 29.929 adet özel otomobil bulunmaktadır. İlde 10.000 kişiye düşen özel otomobil sayısı 928’dir. 100.000 kişiye düşen motorlu kara taşıtı sayısı (72.316) ise 22.436’dır. Uşak, hem özel otomobil sahipliği, hem de motorlu kara taşıtı sahipliği açısından Ege Bölgesi ortalamalarından daha düşük değerlere sahiptir. B. Haberleşme Uşak ili sınırları içindeki bütün yerleşim birimlerinde şehirlerarası ve uluslararası otomatik telefon görüşmesi yapılabilmektedir. Telefon (2005) Santral Kapasitesi : 108.694 Hat Abone Sayısı : 92.147 Telefonlu Köy : 243 Telefonsuz Köy :0 ADSL Port Kapasitesi : 2.936 Bağli Abone Sayısı : 1.639 C. Enerji Uşak’ın toplam elektrik tüketimi 659.483.472 KWh, kişi başına düşen elektrik tüketimi ise 2.046 KWh’dir. Tüketilen Elekt.Enerji: 659.483.472 Kwh Kayip Enerji : 42.362.041 Kwh Kayıp Orani : % 6,42 Trafo Sayısı : 1.734 Özel Trafo Müş.Say. : 808 Abone Sayisi :158.174 Elektrik Enerjisi Tüketiminde ilk sırayı sanayi işletmeleri, ikinci sırayı meskenler, üçüncü sırayı ise ticarethaneler almaktadır. Uşak ekonomisi açısından en önemli konulardan biri de doğal gazın ilin konut ve sanayi tüketimine sunulmasıdır. Sanayide doğal gaz kullanımına 2003 yılından itibaren, konutlarda doğalgaz kullanımına ise 2005 yılından itibaren geçilmiştir. Ulaşılan konut adedi 15.000, döşenen hat uzunluğu 130 km., doğalgaz kullanan konut sayısı ise 2.350’dir. Yıllık doğal gaz tüketimi 200 milyon m3’e ulaşmıştır. D. Evsel ve Endüstriyel Atık Sistemi İlde bulunan Uşak Organize Sanayi Bölgesi ile Karma Organize Sanayi Bölgelerinin Atıksu Arıtma tesislerinin devreye girmesi ile sanayiden kaynaklanan çevre kirliliğinin büyük ölçüde önüne geçilmiş bulunulmaktadır. Bununla birlikte Uşak Belediyesi (Evsel) Atıksu Arıtma Tesisi ile ilgili çalışmalara da devam edilmektedir. E. Organize Sanayi Bölgeleri Ülke genelinde planlı kalkınmayı sağlamak, yatırımcılara ve girişimcilere alt yapı sorunları çözülmüş, ucuz ve çağdaş koşullara uygun sanayi parselleri sağlamak, kıt olan sermaye birikiminin bireysel olarak alt yapı harcamalarında israf edilmesini önlemek amacı ile Sanayi Bakanlığı’nca kredi desteği ve proje yardımıyla yurdumuz genelinde gerçekleşmekte olan organize sanayi bölgesinin 2 adedi merkez ilçededir. Bunlar; Uşak Organize Sanayi Bölgesi ve Uşak Deri (Karma) Organize Sanayi Bölgesi’dir. Karahallı ilçesinde de Organize Sanayi Bölgesi kurulma çalışmaları sürdürülmektedir. 1-Uşak Organize Sanayi Bölgesi Uşak il merkezinde organize sanayi bölgesi kurulmasına Bakanlar Kurulunca 24.10.1976 tarihinde karar verilmiş, bu karar 30. 01. 1977 tarih ve 15 835 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. İl Özel İdaresi. Uşak Belediyesi Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğinde bu kuruluşlardan ikişer kişinin katılması suretiyle 28.11.1984 tarihinde 6 kişiden oluşan “UŞAK ORGANiZE SANAYi BÖLGESİ MÜTEŞEBBİS TEŞEKKÜLÜ” kurulmuştur. Uşak Organize Sanayi Bölgesi; Uşak-İzmir Karayolunun 14 - 18 km sinde kurulmuş, altyapı inşaatı 09.10.1987 tarihinde ihale edilmiş, üç yıl gibi kısa bir zamanda temel altyapı bitirilmiş, bölgede ilk sanayi tesisi (Hitit Seramik A.Ş) 1990 yılında üretime geçmiştir. Doğalgazın gelmesi ve arıtma tesisinin tamamlanması ile bölgenin bütün eksikleri ikmal edilmiş ve öncelikli tercih edilen alan konumuna gelmiştir. Toplam Alan : 6.810.000 m2 Toplam Parsel : 382 Üretim Yapan Tesis :162 İnşaat Halinde Tesis : 53 Tahsis Edilen : 371 Teşvikli Tahsis : 23 Teşvikli İnş. Devam Eden : 4 Teşvikli Üretime Geçen : 9 2- Karma Organize Sanayi Bölgesi Uşak’ta Organize Deri Sanayi Bölgesi kurulması amacıyla il Özel idaresi, Usak Belediyesi, Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğinde, bu kurululardan ikişer üyenin katılmasıyla 19.01.1988 tarihinde UŞAK ORGANİZE DERİ SANAYİ BÖLGESİ MÜTEŞEBBİS TEŞEKKÜLÜ oluşturulmuştur. l989 yılında Usak-Denizli Karayolunun 8-10 km.sinde kurulmuş, altyapı inşaatı 1995 yılında başlamış ve 2001 yılında tamamlanmıştır. Arıtma tesisi inşaatı da 2005 yılı sonunda tamamlanmıştır. Bölgede tesisleşmenin kolaylaştırılması için 2003 yılında karma organize sanayi bölgesi haline getirilmiştir. Toplam Alan Toplam Parsel Tahsis Edilen Üretim Yapan Tesis İlave Edilecek Alan Teşvikli Tahsis Sayısı Teşvikli İnş. Devam Eden Teşvikli Üretime Geçen : 2.642.000 m2 : 329 : 329 : 95 :1.500.000 m2 : 186 : 51 : 77 3 - Karahallı Organize Sanayi Bölgesi: Karahallı ilçemizde organize sanayi bölgesi 129 UŞAK ‘09 Uşak, iki adet organize sanayi bölgesi ve 1335 işyerini bünyesinde bulunduran 11 adet küçük sanayi sitesi ile bir sanayi şehridir. Yaklaşık 400 üretim tesisi, 10 000 halı-kilim ve 8 500 pamuklu dokuma tezgahında 25 000 kişi istihdam edilmektedir. 130 kurulması için İl Özel İdaresi, Karahallı Belediyesi ve Karahallı Ticaret Odası katılımıyla müteşebbis heyet oluşturulmuş, yer seçimi yapılmış, alt yapı projesi 2005 yılı yatırım programına dahil edilmiştir. Toplam alanı 100 hektardır. Doğalgaz, arıtma tesisleri, ucuz enerji temin edilebilen özel elektrik üretim santralarının devreye girmesi ilimizin avantajlı konumunu daha da güçlendirmiştir. İl genelinde toplam 12 adet küçük sanayi sitesinde 1415 işyeri faaliyet göstermektedir. F - Küçük Sanayi Siteleri Uşak ilinde imalat ve tamirat ile uğraşan küçük esnaf ve sanatkarların daha çağdaş, günün koşullarına uygun ve teknolojik gelişmelere açık işyerlerinde çalışmalarını sağlamak amacı ile gerek Sanayi Bakanlığı’nın kredi desteği ile, gerekse Uşaklı esnaf ve sanatkarların kendi kaynakları ile oluşturulan küçük sanayi siteleri ve toplu işyeri sayıları aşağıdaki tabloda sunulmuştur: İl genelinde faaliyet gösteren 11 adet küçük sanayi sitesinin toplam işyeri sayısı 1335 tir. 80 işyerli Sivaslı Küçük Sanayi Sitesi inşaatı devam etmektedir. Uşak, iki adet organize sanayi bölgesi ve 1335 işyerini bünyesinde bulunduran 11 adet küçük sanayi sitesi ile bir sanayi şehridir. Yaklaşık 400 üretim tesisi, 10 000 halı-kilim ve 8 500 pamuklu dokuma tezgahında 25 000 kişi istihdam edilmektedir. Banaz ilçesinde 5 fabrika, Sivaslı ilçesinde 3 fabrika, Eşme ilçesinde 3 fabrika ve 2000 adet kilim tezgahı ile Karahallı ilçesinde 3100 pamuklu dokuma tezgahı dışında diğer tesisler il merkezindedir. Tesislerde: İplik üretimi : 2 500 ton / ay Battaniye üretimi Pamuklu dokuma Seramik üretimi : 1 650 000 adet / ay : 7 000 000 metre / ay : 24 000 000 m2 / yıl EKONOMİK YAPI A. Temel Ekonomik Göstergeler 1- Uşak İli ve İlçelerinin Sosyo-ekonomik Gelişmişlik Durumu Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı’nın 2003 yılında yapmış olduğu “İllerin SosyoEkonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması” verilerine göre Uşak ili 81 il içerisinde 0.16867 endeks değeri ile 30. sırada, bölge illeri içerisinde ise 6.sırada yer almıştır. Aşağıda Uşak ilinde yer alan ilçelerin DPT’nin adı geçen araştırmasındaki verilere göre ülke genelindeki toplam 872 ilçe arasında ve Uşak ilinde bulunan 6 ilçe arasındaki gelişmişlik endeksleri sıralaması sunulmaktadır. Uşak ilçelerinin gelişmişlik durumu incelendiğinde, Merkez ilçenin en yüksek gelişmişlik endeksi ile ilk sırada, Karahallı ilçesinin ise en düşük gelişmişlik endeksi ile son sırada yer aldığı görülmektedir. 2 - Gayri Safi Yurtiçi Hasıla Açısından Uşak Uşak gelişmiş bir yöre olan Ege Bölgesi’nde yer almakla beraber, az gelişmiş bir ildir. 2001 yılı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 563.630 milyar liradır. 2001 yılı kişi başına düşen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 1436 $ olmuştur İl bazında Gayri Safi Yurtiçi Hasıla, bir yıl içerisinde, ilde üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin parasal değeri olarak tanımlanmaktadır. Uşak ili gayri safi yurtiçi hasılası büyüklük itibariyle değerlendirildiğinde, 1987 yılı itibariyle 289 milyar TL olan il hasılası (cari fiyatlarla) Türkiye genelinde 53. sırada yer alırken, Ege bölgesi illeri arasında da son sırada bulunmaktaydı. 2001 yılına gelindiğinde ise Uşak iline ait hasıla gerek Türkiye geneli, gerekse bölge içindeki payı daha da düşerek iller sıralamasındaki konumu da daha arka sıralara kaymıştır. Uşak 2001’de Türkiye genelinde 58. sıraya gerilerken, bölge içindeki yeri de yine son sırada kalmıştır. Kişi başına gelir düzeyi açısından Uşak incelendiğinde, 1987 yılı itibariyle 1.191 $ olarak gerçekleşen kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasılanın devemlı olarak artış göstererek 1998 yılında en yüksek değeri olan 2.304 $ düzeyine yükseldiği görülmüştür. 1999’da ise bir önceki yıla göre (dolar bazında) % 11 oranında azalış gösteren kişi başına GSYİH 2.045 $ , 2000’de ise 2.047 $ olarak gerçekleşmiştir. Ancak 2001’de ülke ekonomisinde yaşanan yüksek oranlı bir devalüasyon sonucunda, Uşak iline ait kişi başı gelir düzeyi, dolar bazında bir önceki yıla göre % 29,8 oranında gerileyerek 1436 $ düzeyine inmiştir. Kişi başı gelir düzeyi bakımından 1987’de Türkiye genelinde 33. sırada olan Uşak, 2001 yılında 50.sıraya gerilemiştir. Ege bölgesi içinde ise Uşak, 1987 ve 2001’de yedinci sırada yer almaktadır. 3- Uşak İli Fiyat Hareketleri (Fiyat Endeksleri) Bir ilde fiyatlar genel seviyesinde meydana gelen değişiklikler, fiyat endeksleri (toptan, tüketici) yolu ile takip edilmektedir. Bu endeksler Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından hesaplanmakta, Türkiye geneli ve 19 seçilmiş il için her ay açıklanmaktadır. Uşak ili bu 19 il arasında yer almadığından fiyatlar genel seviyesinde (enflasyon) meydana gelen değişikler il bazında izlenememektedir. 4 - Maliye Uşak ili 1995-2001 yılları toplam Genel Bütçe Gelirleri, 2001 yılı fiyatları ile 383 trilyon 686 milyar liradır. Aynı yıllar arasında Ege Bölgesinin aldığı toplam Genel Bütçe Gelirlerinin, 2001 yılı fiyatları ile % 1,2’sini Uşak ili almıştır. Türkiye genelinde illerin aldığı 2001 yılı fiyatları ile Genel Bütçe Gelirleri sıra- lamasında Uşak ili 46. sırada bulunmakta, Ege Bölgesi illeri içerisinde ise son sırada yer almaktadır. 2000 yılında genel bütçe gelirleri 34.696 milyar lira iken, bu rakam 2001 yılında 55.235 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Kişi başına genel bütçe gelirleri 2000 yılında 108 milyon lira, 2001 yılında ise 62 milyon lira dolayındadır. 5. Dış Ticaret Uşak’ın Türkiye’nin toplam dış ticaretindeki payı yıllara göre değişkenlik göstermekle birlikte son yıllarda önemli ölçüde bir düşüş gözlenmektedir. Özellikle sahip olduğu ihracat potansiyelinin yeterince değerlendirilemediği görülmektedir. Uşak Gümrük Müdürlüğü verilerine göre ihracat kalemleri içinde en büyük payı dokumacılık ürünleri, sentetik lifler,özel mensucat ürünleri,hayvansal yağlar vb. oluşturmaktadır. En önemli ithalat ürünleri ise sırasıyla ham deri, kösele, kazanlar ve makineler, dericilikte kullanılan boyalar, pigmentler ve diğer hammaddeler, yapağı, yün, iplik ve bunlardan mamul mensucat olarak sıralanmaktadır. İlin dış ülkelerden satın almış olduğu ürünler için ödenen ithalat rakamı ise yaklaşık 50.000.000 dolardır. 6. İç Ticaret B. Uşak İlinde Tarım, Sanayi ve Hizmetler Sektörü 1- Tarım Ve Hayvancılık İlin tarım alanı 242.114 hektar olup, 534.100 hektarlık toplam arazi varlığının %45,33’ünü oluşturmaktadır. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ile Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yurt genelinde inşaa edilerek işletmeye açılmış olan göletlerin Tarımsal üretim ve Geliştirme genel Müdürlüğünün koordinatörlüğünde su ürünleri yetiştiriciliği ve sportif amaçlı avcılığa açılması ile ilgili olarak 08.06.2004 tarihinde ilgili kurumlar arası bir protokol imzalanarak uygulanmaya başlanmıştır. İlimizde Köy hizmetleri Genel Müdürlüğü ve D.S.İ. Tarafından inşaa edilmiş göletlerde su ürünleri yetiştiriciliği yapmak amacıyla başvurular kabul edilmeye başlanarak kiralama işlemleri yapılmıştır. SANAYİ Uşak, Türkiye’de ilk sanayi kuruluşlarının ortaya çıktığı yörelerimizden biridir.19. yüzyılda yabancı sermayeli Osmanlı Bankası, Ülkemizdeki illerin çoğunda birimlerini oluşturmadan o zamanki iki kazada Uşak ve Alaşehir’de şube açmıştır. Uşak’ta imalat sanayinin kurulmasında belirleyici rolü halı ve kilimcilik oynamıştır. Halıyla ilgili girdilerin bir bolümü geleneksel metodlarla üretilmiş, üretimin artmasıyla bu girdiler talebi karşılayamamıştır. Bu durum fabrikasyon üretimi zorunlu hale getirmiştir. Müteşebbis bir ruha sahip Uşaklı ticaret erbabı iplik fabrikasının yapımına başlamıştır. İlk olarak 1905 yılında Bıçakçızade Biraderler ve Mehmet Zeki Kumpanyası iplik fabrikasını açmışlar, bunu 1910’da acılan Hamzazadeler ve Şürekası İplik vee Şayak Fabrikası ve Yılancızade Biraderler ve Şürekası Şayak Fabrikası izlemiştir. 1913 yılında yapılan sanayi sayımı sonuçlarına göre; yün ipliği üreten ve dokumacılık yapan 13 kuruluşun 3’ ü Uşak’tadır. Bu yıllarda ülkemiz genelinde çok az sayıda fabrika olduğu göz önüne alınırsa Uşaklı ticaret erbabının girişimciliği daha da iyi anlaşılacaktır. 1923 yılında Ticaret ve Sanayi Odasının kuruluşunu müteakiben, dağınık bir durumda bulunan tacir ve sanayiciler bir çatı altında toplanmışlardır. 1926 yılında Türkiye’nin ilk şeker fabrikası hizmete açılmıştır. Bu fabrikanın en 131 UŞAK ‘09 karakteristik özelliği; Türkiye’nin ilk çok ortaklı özel sektör kuruluşu olmasıdır. İsletmeye açıldıktan bir süre sonra isletme sermayesi sıkıntısından dolayı fabrika, Atatürk’ün emriyle devletleştirilmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye’nin sanayileşme hamlesine öncülük eden Uşak, bu görevine zaman içinde de devam etmiştir. Ana üretim konusunu tekstil, deri ve seramik oluşturmaktadır. Halihazırda iç piyasada tüketilen giysilik derinin % 60’ı, gazlı sargı bezinin % 91’ i, pelüş battaniyenin % 90’ ı, yün ipliğin % 65’ i, seramiğin % 20’ si Uşak’ta üretilmektedir. Uşak ilinde, tarım alanlarının ve hayvancılık için meraların yetersiz oluşu tarıma dayalı bir ekonomi yerine, ulaşım imkanlarının verdiği avantaj ve tarihten kaynaklanan özelliği ile sanayi ağırlıklı bir ekonomiden bahsetmek mümkündür. Mevcut sanayi ağırlıklı olarak küçük ölçeklidir ve % 70’i 5 ile 10 işçi çalıştıran işletmelerden oluşmaktadır. 1998 yılına kadar il genelinde iş arayan kimse bulunmazken yaklaşık beş yıldır devam eden ekonomik kriz nedeniyle toplam kapasite kullanım oranları % 30 seviyelerine gerilemiştir.İlde üretim yapan başlıca sanayi tesislerinin üretim konularına bakıldığında, iplik, ham ve baskılı bez, elyaf, battaniye, deri, seramik ve halı üretimi ön plana çıkan faaliyet konularıdır. Uşak ilinin genel ekonomik yapısı tarım ve sanayiye dayanmaktadır. Sulanabilir arazinin az olması nedeniyle il tarımında ciddi bir gelişme olmamış, girişimci bir ruha sahip olan Uşak’lılar sanayiye yönelmişlerdir. 132 Uşak ilinde, lokomotif sektörler tekstil, dericilik ve seramik sektörleridir. İl ekonomisinin büyük potansiyelini bu üç ana sektör oluşturmaktadır. Tekstil sektöründe ana imalat grupları pamuklu dokuma, apre, boya baskı, pamuk ipliği, halı, kilim battaniye ipi, pelüş battaniye , makine kilimi ve halısıdır. Türkiye’de üretilen battaniyenin %90’ı, sargı bezinin % 91’i, yün ipliğinin ise % 65’i Uşak’ta üretilmektedir. İlin diğer önemli sektörü olan seramik sektöründe ise ülke genelinde yapılan seramik üretiminin % 22’si gerçekleşmektedir. 1998 yılına kadar sürekli bir gelişme gösteren dericilik sektöründe i tabakhane sayısı 300’e kadar çıkmıştır, 50 milyon adet/yıl küçükbaş hayvan derisi işleme kapasitesine ulaşılmıştır. Ancak genel ekonomik kriz ve özellikle Laleli’ den Rusya’ya olan ihracatın durması ile işyerleri kapanmaya başlamıştır. Faal tabakhane sayısı 225 iken 100’e, zig deri işleyen 60 konfeksiyon atölyesi 25’ e ve deri işleme kapasitesi 35 milyon adet/yıl iken, 10 milyon adet/ yıl’a düşmüştür. Uşak’ta işlenerek elbiselik zig deri haline getirilen derilerin büyük bir bölümü İzmir’deki konfeksiyon sektöründe işlenerek mont, kaban, pardösü, etek vb. ürünler elde edilir. Bu ürünlerin büyük bir kısmı ihraç edilmektedir. Son yıllarda Uşak’ta deri konfeksiyonculuğunda olumlu gelişmeler kaydedilmiştir. TURIZM Uşak ili doğal, tarihi, kültürel ve folklorik değerler bakımından oldukça zengindir. Yoğun olarak Lidya uygarlığının izlerine rastlanan Uşak’ta Sebaste (Selçikler), Blaundos (Sülümenli) ve dünyaca ünlü Karun Hazinelerinin çıkarıldığı Güre Helenistik ve Roma dönemine ait kentlerin yanı sıra hanlar, hamamlar ve köprüler gibi pek çok sivil mimari örnekleri bulunmaktadır. Banaz ilçesi Ahad sınırları içinde Romalılardan kalma tarihi Triyona-Polis harabelerinde (Ahad Harabeleri) bulunan eserlerden bir kısmı Afyon ve Uşak müzelerinde sergilenmektedir. İlin güney ve güneybatı kesimlerinde jeolojik yapının özelliğinden dolayı oluşmuş kanyonlar bulunmaktadır. Kazancı Deresi ile Banaz Çayının oluşturduğu kanyonun uzunluğu 75 km civarındadır. Blaundos antik kentinden kanyona açılan bir geçit bulunmaktadır. Yöredeki termal kaynaklar sağlık turizmi açısından önemli bir potansiyel oluşturmaktadır. Örencik ve Hamamboğazı termal tesisleri, Aksaz, Emirfakılı, Akbulak ve Hasköy kaplıcaları yörenin önemli termal kaynaklarıdır. Sportif Turizm Faaliyetleri Cirit Sporu : ata sporlarımızdan olan Atlı Cirit sporunu örf, adet ve geleneklerimize uygun olarak yaptırmak, spor disiplinine sahip sağlıklı nesillerin yetişmesine yardımcı olmaktır. İlimizde her yıl Nisan ayında Türkiye genelinde müsabakalar düzenlenmektedir. Cirit sporu, ekipler arasında sahada karşılıklı olarak yerlerini alırlar, hakem oyunu başlatır, bir oyuncu çıkarak ekibe giderek ve ekibe en az on (10) metre mesafeden ciritini atar, atını geri döndürerek süratle kendi kendine döner. Ciritini atan oyuncu rakip olmuştur. Karşı ekipten bir oyuncu çıkarak rakibini kovalar ve yine en az on (10) metre yükseklikten ciritini atarak, rakip oyuncuya vurmak ister. Ciritini atan oyuncu geri dönerek süratle yerine döner. Rakibine cirit vuran veya vurma pozisyonuna girerek ciritini atmayıp, bağışlayan, rakip oyuncunun attğı ciriti eliyle yakalayan sporcuya puan verilir. On metreden az mesafeden cirit atan, ata cirit vuran karşı ekibin içerisine giren, oyun sahasının dışına çıkan oyuncuya da ceza dini yapılar, hanlar ve hamamlardan oluşmuş tarihi doku, kent merkezi ile yapılacak projeler sonucunda il turizminin gelişmesinde işlev kazanacak niteliktedir. 7 - ilimiz, Banaz İlçesi, Bahadır köyü, tepedelen mevkiinde bulunan tarihi “Anıt Ağaç “ görülmeye değer nadide tabiat varlıklarından birisidir. 8 - Turizm açısından gerekli görülen kültür varlıklarının özelikle ,tarihi “Uşak Evleri’nin restorasyonunun yapılarak bulundukları alan içerisinde ev pansiyonculuğu olarak değerlendirilebilir. puanı verilir. Atlı cirit sporu çeviklik, ata binmede ustalık ve zeka isteyen çok yönlü bir spordur. Bu spor da atla binicisi birbirini tamamlar. Hiçbir atlı spor dalında atla binicisi kadar bütünleşmemiştir. Geliştirilmesi Öngörülen Turizm Kaynakları 1- Turistik açıdan tarihi ve kültürel özelliğe sahip merkezlere etkin ve sürekli bir ulaşım sağlanmalı ve örenyerlerimize çevre düzenlemesi yapılırsa, turistik açıdan çok yararlı olacağı kanısındayız. 2- İlin kuzeyinde bulunan Muratdağı rekreasyon ve dağ yürüyüşleri için elverişli bir alandır. 3- Ulubey ilçesinde bulunan kanyonlar, doğal çevre ve diğer kaynaklarla olan ilişkileri nedeniyle doğa yürüyüşlerinin ve atla yapılacak gezintilerin gerçekleştirilebileceği alanlardır. 4- Yöremizde oynanan cirit sporu geliştirilecek başlıca sportif faaliyetlerdendir. 5- İl’deki kentsel yerleşmelerin yakınında bulunan mesire yerleri, il ölçeğinde ve kentler ölçeğinde geliştirilebilecek kaynaklardır. Her kentin çevresinde, kent için, bu nitelikteki alanların üretilmesi ile turizme kazandırılabilir. 6 - Son Osmanlı döneminin izlerini taşıyan uşak kenti sivil mimari örnekleri, 2- Yerel Yönetimler Uşak’ta yerel yönetim kuruluşu olarak İl Özel İdaresi, 24 belediyesi ve 244 köy muhtarlığı mevcuttur. İl Özel İdaresi Uşak 9 Temmuz 1953 tarih ve 6129 sayılı Kanunun 15 Temmuz 1953 tarih ve 8458 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanması ile vilayet olarak “il statüsü”ne kavuşmuş ve bu tarihten itibaren de Uşak il Özel İdaresi bir yerel yönetim birimi olarak kurulmuştur. Belediyeler Uşak’ta biri il merkezinde, 5 tanesi ilçe merkezlerinde ve 18 tanesi de beldelerde olmak üzere toplam 24 adet belediye teşkilatı bulunmaktadır Üniversite Uşak Üniversitesi 4 adet Fakülte, bir adedi dört yıllık olmak üzere 7 adet yüksek okul ve 7623 öğrenci ile bağımsız üniversite haline gelmiştir. Güzel sanatlar fakültesi ve bazı enstitülerin kuruluş kararı alınmıştır. Üniversitenin de kurulması ile eğitim sektörü, üzerinde özel önemle çalışılması gereken alan olarak ortaya çıkmış bulunmaktadır. (Not: Eğitim bölümünde ayrıntılı bilgi verilmişti.) 133 UŞAK ‘09 EGE EKONOMİYİ GELİŞTİRME VAKFI UŞAK İLİ ÇALIŞMALARI EGE BÖLGESİ GELİŞİM PROJESİ 2000 – 2005 Uşak Stratejik Hedef Toplantısı Uşak Önceliklendirme Toplantısı Bölgesel Diyalog Konferansı - Afyonkarahisar Tarım ve Hayvancılık Sektör Toplantısı - Aydın Turizm Sektör Toplantısı -Marmaris Jeotermal Sektör Toplantısı - Kuşadası Madencilik Sektör Toplantısı – Kuşadası 21/22 Nisan 2001 4 Mayıs 2003 4/6 Temmuz 2003 2/3 Nisan 2005 16/17 Nisan 2005 14/15 Mayıs 2005 14/15 Mayıs 2005 34 Katılımcı ile yapılmıştır. 31 Katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 84 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 57 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 54 katılımcı ile yapılmıştır Üye illerden 29 katılımcı ile yapılmıştır. Üye illerden 30 katılımcı ile yapılmıştır. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006 Avrupa Birliği Bilgilendirme Semineri 5 / 6 Nisan 2006 219 katılımcıya sertifika verilmiştir. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008 Tarım ve Hayvancılık AB Uyum Semineri Tarım ve Hayvancılık Yuvarlak Masa Toplantısı 27 Mayıs 2008 28 Kasım 2008 156 Katılımcıya sertifika verilmiştir. 30 katılımcı ile yapılmıştır. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2006 EGEV’in üyesi olan illere dönük olarak hazırladığı programlar kapsamında aday üye statüsünde bulunduğumuz Avrupa Birliği konusunda seminerler verildi. Ege Fikir Önderleri Avrupa Birliği Eğitimi başlığı altında yapılan toplantılar Philip Morris/ Sabancı’nın destekleri ve ESİAD işbirliği ile gerçekleştirildi. Bu kapsamda 5-6 Nisan 2006 tarihlerinde yapılan eğitimde 219 kişilik katılım sağlanırken iki günlük eğitim ilk gününde Prof. Dr. Haluk GÜNUĞUR Avrupa Bütünleşmesine Giden Yol, AB’nin Genişlemesi, Avrupa Birliği’nin Kurumsal Yapısı, Avrupa Anayasası, Türkiye-AB İlişkileri konularını anlattı. İkinci gün yapılan eğitimlerde ise Prof. Dr. Canan BALKIR AB’nin Ticaret Politikası, Ortak Gümrük Tarifesi, Koruma Tedbirleri, Sektörel Uygulamaları; Prof. Dr. İge PIRNAR AB’nin Turizm Politikaları, Türkiye’nin Uyması Gereken Kurallar; Doç.Dr. Yaşar UYSAL AB’nin Tarım Politikaları, Tam Üyeliğin Türk Tarımına Olası Etkileri; Yrd. 134 UŞAK İLİ KATILIMCI PROFİLİ SEKTÖREL DAĞILIM 32 34 Kamu Üniversite Yerel Yönetim 8 6 49 Sivil Toplum YAŞ DAĞILIMI Hayvancılık Özel Sektör 5 23 27 30 20'li yaşlar 30'lu yaşlar 40'lı yaşlar 50'li yaşlar 60'lı yaşlar 32 52 Doç. Dr. Esin TAYLAN AB’nin Rekabet Hukuku Politikası, Gümrük Birliği ve Rekabet Kuralları, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun Amacı, Yapısı, Muhatapları ve Uygulamaları, Muafiyet, Hakim Durumun Belirlenmesi; Yrd. Doç. Dr. Berna KIRKULAK AB’nin KOBİ’ler ve Rekabet Politikası, Girdi Maliyetleri, Krediler, Çin Faktörü, Kur Riskinden Korunma, AB Fonlarından Yararlanma, E-ticaret, Rekabet Stratejileri konularında katılımcıları aydınlattılar. EGE FİKİR ÖNDERLERİ 2008 EGEV’in üye illerdeki faaliyetine dayalı olarak Philip Morris/ Sabancı’nın bir sosyal sorumluluk projesi olarak başlattığı Ege Fikir Önder- leri Avrupa Birliği eğitim programının EGEV Üyesi olan illerde gördüğü ilgi yeni ortak projeleri de beraberinde getirdi. EGE’ nin her ilinde temasta bulunduğumuz yerel odakların güçlü desteği, seminerler sırasında ortaya atılan yeni fikirler ve öneriler, bölge illerinin sorunlarına yönelik yeni çözümlemelerin araştırılması istekleri, bizi bu sosyal sorumluluk projelerini genişleterek sürdürme konusunda teşvik etti. 27 Mayıs 2008 günü ESİAD işbirliği ile Uşak’ta yapılan ve yarım gün süren eğitimde Prof. Dr. Yaşar UYSAL, tarım ve hayvancılığın ülke ekonomileri için önemini anlatarak sektörün Türkiye ve AB’deki durum karşılaştırmasını yapmıştır. Prof. Dr. UYSAL, ön bilgi olarak AB Ortak Tarım Politikası ve yıllar itibariyle geli- şimini kısaca anlattı. Organik Tarım konusunda sunum yapan Ekolojik Tarım Organizasyon Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Tamer SEVER’in ardından TE-TA Tarım’dan Sumer TÖMEK BAYINDIR ve Arif GÜRDAL sektör deneyimlerini katılımcılarla paylaştılar. 28 Kasım 2008 tarihinde Tarım ve Hayvancılık sektörünün 30 yetkilisi ve Vali Yardımcısı Sn. Şevket AKSOY’un katılımı ile bir yuvarlak masa toplantısı yapıldı. Ortak kanı ile çiftçi eğitimine, örgütlenmesine önem verilmesi, toprak bölünmesinin önüne geçilmesi, çiftçilikte çalışan yapısının gençleştirilmesi ve genç nüfusun köyüne geri dönmesi için tedbirler alınması konularının önemi vurgulandı. Benzer toplantıların kısa sürede tekrarlanması istendi. 135