PDF İndir - Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi ISSN: 2148-872X
Transkript
PDF İndir - Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi ISSN: 2148-872X
Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi Cilt 1 Sayı 1 http://esosbil.aksaray.edu.tr 1 Sosyal Medya’nın Birey ve Toplumsal Yapıya Etkileri (Sosyal Medya Kullanıcı Araştırması) Orhan ALAV1 ÖZET Günümüz iletişim çağında her değer etkileşime, değişime ve erozyona uğramaktadır. İnternetin hayatımıza girmesi ile birlikte toplum ve bireylerin klasik yaşam tarzları alt üst olmuş hızla değişime uğramıştır. Adına sosyal medya denen ve milyonlarca üyesi bulunan sosyal ağlar sınır tanımaz bir etki gücüne sahip olmuştur. Dünya‟ya baktığımızda en popüler sosyal medyaların; Twitter, Facebook, MSN, Blogger, Myspace ve Youtube oldukları görülmektedir. Sosyal medyaların bu kadar popüler olmasında sosyal medyaların kendilerine has çekici özelliklerin olması, aynı anda/eş zamanlı interaktif etkileşim ve iletişimin rolü büyük olmuştur. Sosyal medyanın etkinliğinde alıcı birey aynı kanalda farklı mesajları alabilmekte aynı anda mesajlara kendine özgü tepki verebilmektedir. Burada yönlendirilmiş tepkiden ziyade düşünülmüş tepkilerin ortaya konulmasının önemlidir. Sosyal medyanın çekici ve etkili olmasında; haber alma, güncellik, anlık kamuoyu oluşumu, tepki verebilmek ve iletişim sürecinde olma gibi özellikler etkili olmuştur. Sosyal medyanın organizmaya benzer canlı yapısı ve işlevsel gücü birey ve toplumları da derinden etkilemiştir. Bu etkileşim sürecinde toplumsal yapıdaki birey bir taraftan sanal kalabalıklara karışmakta diğer taraftan da yaşadığı gerçek toplumdan uzaklaşarak yalnızlaşmaktadır. Çalışmamızda, sosyal medyanın birey ve toplumsal yapıya etkilerini alan araştırmalı olarak ölçmeye çalıştık. Anahtar kelimeler: Sosyal medya,Twitter, Facebook, MSN, Blogger, Myspace, Youtube, iletişim, birey ve toplum, gündem ve kamuoyu, etki, mesaj ve sosyoloji The Effects of Individual an dSocial Structureon Social Media (Social Media User Survey) ABSTRACT In today‟s communication age, each valve is exposed to interaction change and erosion. With the advent of the Internet to our life, the community and individual‟s ways of life have been turned upside down and have undergone rapid change. Social networks that are called social media as well and have millions of members own a limitless effect power. The most popular social media in the globe are Twitter, Facebook, MSN, Blogger, Myspace and Youtube. The reason for the popularity of social media are social media‟s own attractive features and the role of simultaneous interaction and communication. During social media event, the receiver is able to get different messages on the same channel and respond the received messages with his own reactions. Here, rather than directed reaction, to put farth thoughtful responses is important. The factors that influence the attraction and effectiveness of social media are learning the news, currency, instant public opinion formation, being able to react and being engaged with communication pracess. Similar to organism, the live structure and functional power of social media have affected individuals and societies deeply. During this interaction process, individuals in the social structure both intervene in virtual crowds and withdraw themselves from the society in which they live and become isolated. In this studyi the influences of social media on individuals and social structure have been investigated by means of field study. Key words: social media,Twitter, Facebook, MSN, Blogger, Myspace, Youtube, communication, individual and society, agenda and public opinion, message and sociology. Öğr.Gör. Orhan ALAV (Sosyolog), Süleyman Demirel Üniversitesi, E-posta: orhanalav@sdu.edu.tr 1 Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi Cilt 1 Sayı 1 http://esosbil.aksaray.edu.tr 2 1. Çalışmanın Amacı Yaşadığımız zamanda, dünya toplumlarını ve bireylerini etkileyen ve global bir etkileşim süreci içerisinde olduğumuz yeni bir iletişim medyası doğmuştur. Adına; “ sosyal medya” dediğimiz yeni iletişim vasıtası ile iletişim ve etkileşim devrim niteliğinde bir yapısal görünüm ve işlevle karşımıza çıkmaktadır. Dünya toplumları ve bireyleri bu iletişim ve etkileşim süresince aynı anda/eş zamanlı olarak etkileşim ve etki sürecinde yer almaktadırlar. Internet teknolojisinin yarattığı bu yeni medya denen sosyal medya ile aynı anda milyarlarca insan etkileşim haline geçebilmektedirler. Sosyal medya ile; birey, toplumsal yapının hücrelerini oluşturduğu gibi diğer hücresel yapılarını da etkileyebilmektedir. Sosyal medya vasıtası ile dünyanın herhangi bir yerindeki yerel bir haber önem derecesine göre yerellikten ulusallığa ulusallıktan da evrensel boyuta anında/eş zamanlı olarak dünya toplumlarının kamuoylarına taşınabilmektedir. Bu bağlamda çalışmamızın amacı; çağımızın sihri konumundaki “sosyal medya” birey ve toplumları bir sarmal gibi sarmakta ve toplumsal yapıyı kökünden etkilemektedir. Bu süreçte toplumsal yapının değerleri sarsılmakta ve değişime uğramaktadır. Sosyal medya gerçeği ile birlikte yaşayan birey ve toplumlar bu süreçte nasıl bir etkileme ve etkilenme süreci yaşamaktadır? Biz,bu çalışmamızda toplumsal yapıyı etkileyen sosyal medyayı yeni nesil jenerasyon yaş kuşağında yer alan bireylere etkilerini ölçmeye yönelik bir çalışma içerisinde olduk. Çalışmamızda araştırmaya katılan örneklem grubumuzun sosyal medyaya olan ilgileri, kullandıkları sosyal medya türleri ve bireylere etkileri vb. sorulmuş olup veriler bilimsel bulgu olarak ölçülerek yorumlanmıştır. 2. Metodoloji Çalışmamızda araştırma konumuzun belirlemesi yapıldıktan sonra, konu ile ilgili olarak literatür taraması yapılmıştır. Çalışmamızda örnek model olarak Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi 1 öğrencileri üzerinde sosyal medyanın etkilerini ölçmeye yönelik bir anket uyguladık (30 Mayıs 2013). Çalışma evrenimizi üniversitemiz kütüphanesini günlük kullanan okuyucular oluşturmaktadır. Üniversite kütüphanesini her yaş ve eğitim grubundan günlük ortalama 3000 öğrenci kullanmaktadır. 1 Süleyman Demirel Üniversitesi 2012 Yılı Öğrenci Sayısı 50.000 Kişi. (SDÜ 2012 Yıllığı) Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi Cilt 1 Sayı 1 http://esosbil.aksaray.edu.tr 3 Buna göre araştırma evren ve örneklem bağıntımız şöyle oluşmuştur: [n = (örneklem büyüklüğü) / N (evren büyüklüğü) ] x 100 = Örneklem Oranı2.Çalışmamızda araştırma evreni olarak belirlediğimiz kütüphanemiz kullanıcılarından 220 kişiye rastgele örneklem yolu ile sosyal medyanın etkileri konusunda anket uygulanmıştır. Bu bağıntımıza göre ( n=220/ N=3000 X100 = 7,33) örneklem grubumuz araştırma evrenimizi %7,33 oranında temsil etmektedir. Bilimsel araştırmalarda alt değer olarak %5.0‟lık örneklem değeri araştırma evrenini temsil ettiği göz önüne alındığında çalışmamızda %7,33‟lük örneklem grubumuzun çalışma evrenimizi yeterli yüzde oranı ile temsil ettiği görülmektedir. Araştırmamızda elde ettiğimiz veriler bilgisayar ortamında istatistik programında işlenerek, sonuçlar bilimsel bir bulgu olarak ortaya konmuştur. 3.Sosyal Medya Sosyal medya; internet ağı üzerinden bilgisayar, televizyon ve cep telefon vasıtaları ile iletişimin gerçekleştirildiği medya türüdür. Bu iletişimde bireyler iletileri/mesajları anında eş zamanlı olarak paylaşmaktadırlar. Adına sosyal medya denen bu iletişim ağlarının en önde gelenleri; Twitter, Facebook, MSN, Blogger, Myspace ve Youtube‟dur. Sosyal ağlar olarak tanımlanan bu yazılım ağları aynı anda / eşzamanlı olarak milyonlarca kişiye ulaşmaktadır. İnternet Web yazılım destekli çalışan bu sosyal ağlar, benzer ve farklı sınıflardan birçok insanı kendi platformlarında buluşturabilmektedirler. Önceleri masum bir arkadaşlık sitesi olarak kurulan bu ağlar sonraları ise; birey ve toplumları örgütlü veya örgütsüz olarak etkileme sürecine almıştır. Sosyal medya olarak bilinen bu ağlarda her türden çok sayıda bilgi erişimine ulaşılabilmekte ve kullanıcılar sosyal medya üzeri iletişim sağlayabilmektedirler. Güvenlik ve etik açısından kısmen denetlenebilen ve yönetilen bu ağlar son dönemlerde çok yönlü etkileşimi beraberinde getirmiştir. Sosyal medya, bir taraftan endüstriyel ürünlerin pazarlandığı, diğer taraftan ise güçlü örgütlü bir kamuoyu iletişim vasıtası durumuna gelmiştir. 2 BAL, Hüseyin, Sosyal Bilimlerde ve Sosyolojide Araştırma Süreçleri, Isparta, 1999, s.92. Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi Cilt 1 Sayı 1 http://esosbil.aksaray.edu.tr 4 Sosyal medya, yapısı ve işlevi gereği klasik geleneksel medyadan çok farklı bir işlev ve görünüme sahiptir. Sosyal medya; geleneksel medyaya göre hem kolay ulaşılabilirlik taşır hem de daha fonksiyonel bir gündem ve kamuoyu oluşturma süreci/etki gücüne sahiptir. Sosyal medyada iletiler/mesajlar kullanıcılar tarafından üretilirler ve edite edilir. Sosyal medya masrafsızdır ve herkese açık fonksiyonel yapı özelliğine sahiptir. Sosyal medyayı çekici kılan unsurlar arasında; ileti/mesajın güncelliği, çekiciliği, erişim hızı, erişilebilirlik, kullanılabilir olma, yeniliklere açık olma ve kalıcı olma gibi özellikler yer almaktadır. Sosyal medyada kullanılan görsel işitsel teknoloji sosyal medya ağlarında yer alan; fotoğraf, metin, video ve benzeri dosyaların sahnelenmesine/yayınlanmasında farklı yollar izlenebilir buna ilaveten sosyal medya katılımcıları ve kullanıcıları katılım ve paylaşımda çok sayıda örtük yol da kullanabilmektedirler.3Burada önemli olan sosyal medyanın ileti ve amacını sağlıyor olmasıdır bu amaçlar çok çeşitli olabilmektedir. Sosyal medyayı etkili olabilmesinde sosyal medyada oluşan demokratik katılımcı/paylaşımcı güven ortamı önemli bir öğedir4 çünkü sosyal medya demokratik bir ortam oluşmaz ise katılım ve paylaşımda sorunlar oluşmaya başlar bu durumu en aza indirgemek için sosyal medyada sağlıklı bir ortamın var edilmesi gerekir. 4.Sosyal Medya’yı Çekici Kılan Unsurlar Sosyal Medya iletişim sürecinde; çekicilik, eğlendirme, vakit geçirmek, haber verme, haberdar olma, farkındalık yaratma, gündem ve kamuoyu oluşturma, diğeri/ötekini merak gibi pek çok etken sosyal medyayı çekici hale getirmiştir. Sosyal medyanın etki ve etkileşim süresince birey, geleneksel medyaya göre çift taraflı etkileşimdedir. Sosyal medyada birey, gelen iletilerden hem etkilenmekte hem de kendisi başka bireyleri ve toplumları etkileme sürecinde yer almaktadır. Sosyal medya bu yönü ile eğlenceli, çekici interaktif bir sarmal oluşturmuştur. Sosyal medyayı çekici kılan unsurlara baktığımızda güncel bilgilerin yer Kotval, Xerxes P. and Michael J. Burns.,Visualization of EntitiesWithinSocial Media: TowardUnderstanding Users‟ Needs, BellLabsTechnicalJournal 17(4), 2013, p.78 4 PatriciaMoyandDietram A. Scheufele., Media effects on politicalandsocialtrust, Journalism&Communication Quarterly,77 (4), 2000, p. 744 3 Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi Cilt 1 Sayı 1 http://esosbil.aksaray.edu.tr 5 almasının yansıra; video, ses, müzik, yazılı ve görsel dosyaların yerelması aynı zamanda sesli, görüntülü ve yazılı bir iletişim aracı olmasının da etkili olduğu görülmektedir. Sosyal medyanın çekici oluşunda iki yönlü iletişimin rolü büyüktür. Sosyal medyada bir konu üzerinde mesajı hazırlarken kendi ideolojisi, düşüncesi veya faydasına hizmet eden bir kodlama tekniği değil ilgili mesajın alternatiflerinin de hazırlanarak alıcıya verilmesi önemlidir, böylece alıcı aynı konu üzerinde aynı kanaldan farklı mesajları alacağından vereceği tepkiler de yönlendirilmiş tepki olmaktan ziyade düşünülmüş bireysel tepkiler 5 olacağı için sosyal medyanın iletişim sürecinin hızı, demokratik yapısı, açık kaynaklı iletişime açık olma, tepkilerin olumlu veya olumsuz olması en kısa sürede / anlık ileti alınabilmesi veya ileti verilebilmesi gibi özellikler sosyal medyayı güçlü ve çekici kılmaktadır. Sosyal medyada birey hem sosyal medyanın içinde hemde dışındadır. Yani sosyal medya bir nevi hibrit bir varlıktır. Bir tarafta iletişim kanalları diğer tarafta bu iletişime maruz kalan canlı organizma/ insan olgusu sosyal medyayı hibrit bir nesne haline dönüştürmüştür. Geleneksel medyalarda mesajların çoğu bilinçaltımızı ele geçerime, yönetme ve yönlendirme üzerine örtük bir mesaj iletirken diğer taraftan sosyal medya da bu durum biraz daha farklı bir yapıdadır. Sosyal medyada da iletilen mesajın geleneksel medya gibi bilinçaltı hedefi vardır ancak diğer taraftan sosyal medyada “mesaj” olgusu açık kaynaklı ve katılımcı bir yapıyı içerir. Sosyal medyanın çekici olmasında iletişim ve arkadaşlık sitelerinin varlığı önemli bir etkendir. Sosyal medya aynı zamanda tehlikeleri de beraberinde taşımaktadır. Birçok tehlikeli suç örgütleri ve zararlı alışkanlıklar yapabilen ürünlerin masum görüntüde maskeli/örtük olarak sunulması (pazarlanması) sosyal medyayı tehlikeli hale getirebilmektedir. Sosyal medya diğer taraftan bireyleri sanal ortamda yoğun bir sosyal ilişkiye/sosyalleşme ve eğlendirme sürecinde tutarken diğer taraftan ise reel hayatın içinde bireyi yalnızlaştırmaktadır. Sosyal medyanın çekici/etki gücü, sosyal medyanın çok yönlü etki ve etkileşim sarmal yapısından kaynaklanmaktadır. Geleneksel ve sosyal medyaların vazgeçemedikleri ileti yöntemlerinden biri depropaganda tekniğini kullanmaktır. Propaganda tekniği ile verilen görüntünün / mesajın altında asıl hedefine örtük bir şekilde gizlenerek Sarı, Hasan.,Sosyal medya ve uygulamarının on-line halkla ilişkiler açısından URL: http://www.hasansari.com.tr/upload/98603353.pdf , 16 Nisan 2013, s.3 5 Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi Cilt 1 Sayı 1 http://esosbil.aksaray.edu.tr 6 ulaşmak emeli vardır.6 Ancak burada önemli olan sosyal medyanın sunmuş olduğu mesajın birey ve kamuoyuna etki gücü ve katılımcı rolü belirleyici olmaktadır. Sosyal medya toplumsal yapıda yapının geneline yönelik daha çekici ve etkileyici mesajlar sunarak dolaylı bir sivil toplum örgütü görevini de üstlenir. Sosyal medya doğrudan veya dolaylı olarak etkileşimde bulunduğu katılımcılarının gücünü arkasına alarak; siyaset, eğitim, ekonomi, sanat, spor ve daha birçok konu üzerinde gündem ve kamuoyu gücü oluşturarak birey ve toplum adına demokrasiyi dolaylı denetleme (demokrasiyi yönetme) gibi bir görevi üstlenebilmektedir. Bunu yaparken de açık yada ada örtülü bir yapıda sivil toplum örgütü görünümünde gerçekleştirirler. Bu belirleyicilikte sosyal medya; mesaj denen ileti içerisinde yer alarak hem kamuoyunu etkilemek hem de etkilenme yönü ile çift taraflı etkileşimi gerçekleştirir. Sosyal medyada kamuoyunu oluşturan sosyal grupların sosyal nitelikleri de sosyal medya içerisinde sınıflı bir etkileşimi ve beraberinde getirmektedir. Bu yapıda; kendi sınıfını oluşturan bireylerin ortak iletişim ve etkileşimlerini de görmekteyiz. Bu yönü ile sosyal medya bir taraftan halka açık diğer taraftan da sınıfının dışına kapalı bir sarmal yapıyı oluşturmaktadır. Bu ve benzer işlevsel yönü ile sosyal medya geleneksel medyaların etki gücünün birkaç adım önüne geçmektedir. 5. Birey Olgusu Birey her ne kadar terminoloji olarak bir tek kişi, canlı bir değer, canlı bir obje olarak tanımlanmış olsa da birey, farklı bilim dallarında farklı terminolojilerle tanımlanmıştır. Terminoloji olarak birey psikoloji ve sosyoloji bilimleri içerisinde içerik açısından farklı işlevlerde tanımlanmıştır. Psikoloji biliminde birey psikolojik olarak; güdü, heyecan, ruhsal, tavır, duyumlar, dikkat, algı, öğrenme, bellek, alışkanlık, düşünme, imge, iletme, iletişim, zeka, yetenek, kişilik ve benlik terminolojilerinin bütünsel varlığı ile açıklanmaktadır. Bu bağlamda psikolojide birey kişilikle açıklanmaktadır. Psikolojide kişilik; “bir insanın bütün ilgilerinin, tutumlarının, yeteneklerinin, konuşma tarzının, dış görünüşün ve çevresine 6 Özsoy, Osman., Propaganda ve kamuoyu oluşturma, Alfa yayınları, 1.bs., İstanbul, 1998, s.110-111 Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi Cilt 1 Sayı 1 http://esosbil.aksaray.edu.tr 7 uyum biçiminin özelliklerini içeren bir terimdir.” 7 Birey terminolojisi farklı bilim disiplinlerinde farklı şekillerde ifade edilmiştir.Birey genel anlamda; “kendine özgü nitelikleri yitirmeden bölünemeyen tek varlık, fert anlamında iken doğa bilgisinde türü oluşturan tek varlıklardan her biri iken mantık biliminde ise; bir türün kapsamı içine giren somut varlık anlamında Psikoloji biliminde ise, insan topluluklarını oluşturan, insanların benzer yanlarını kendinde taşımakla birlikte, kendine özgü ayırıcı özellikleri de bulunan tek can, fert olarak tanımlanmış. Sosyoloji biliminde ise birey; toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, iradeyle ilgili nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri8 olarak tanımlanmıştır. Burada esas olan birey teriminin farklı yorumlanıyor olması değil yüklenmiş olduğu anlam önemlidir. Birey terminolojisi tek başına bir tanımdan öte bir bütün içerisinde birçok öğeyi taşıması önemlidir. Bireyi birey anlamında var eden; bireysel oluş, bireysellik, bireysel mesafe, bireysel psikoloji, bireysel psikoterapi, bireysel algı, bireysel sembol değerler, birikim, öğrenme, biliş, bilinç ve cinsiyet gibi pek çok öğe birey terminolojisinin içinde yer alır9 ve bir bütün halinde bireyi oluşturur. Psikoloji bilimi ise bireyi üç aşamalı olarak değerlendirir; „canlı‟, „insan‟ ve “kültürleşmiş bir kişi” olarak bakar. Bu bağlamda (1)insan; biyolojik ve fizyolojik nitelikleri olan bir canlı, (2) canlı varlıklar içinde, kendi sınıfına özgü belirgin özellikleri olan bir kişi, (3) farklı kültürlerde yetişmiş belirli değerlere sahip olan bir bireydir.” 10 Görüldüğü gibi terminoloji olarak birey olgusu tek başına çok şey ifade etmiyor, önemli olan birey terminolojisinin içeriği ve bireylerin toplumsal yapıdaki fonksiyonlarıdır. 6. Toplumsal Yapı “Toplumsal yapı” kavramı çok geniş anlamlı bir terminolojidir, içerisinde birçok bilim disiplini barındırır. Çalışmamızın özünden uzaklaşmamak için “toplumsal yapı” terminolojisini sosyolojik kavramlar çerçevesinde değerlendirmeye çalışacağız. 7 8 9 Baymur, Feriha., Genel Psikoloji, Inkılap Yayınları, İstanbul, 1994, s.253. Türk Dil Kurumu Sözlüğü (TDK) İnternet çevrimiçi URL: http://www.tdk.gov.tr ,02.04.2013 Budak, Selçuk., Psikoloji Sözlüğü, Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara, 2003, s.142-143 10 Özgüven, İbrahim Ethem., Bireyi Tanıma Teknikleri, Sistem Ofset, Ankara, 2002, s.1 Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi Cilt 1 Sayı 1 http://esosbil.aksaray.edu.tr 8 Sosyoloji biliminde “toplumsal yapı” kavramı toplumsal bir sistemin yapısal adıdır. Bu yapıda pek çok yapısal değer karşımıza çıkar. Toplumsal yapıda; toplumsal ilişkiler, statü ve roller, toplumsal kontrol mekanizmaları, toplumsal normlar, toplumsal sapmalar, toplumsal grup ve sınıflar, kent ve metropoller, toplumsal tabaka yapıları, toplumsal hareketlilikler – (yatay ve dikey hareketler), siyasal yapılanmalar, kültür, sanat, edebiyat, bürokrasi, asker, hukuk, medya ve ekonomi gibi pek çok yapının yer aldığı görülmektedir. Toplumsal yapı kavramı terminoloji olarak oldukça geniş bir terminoloji içermektedir. Toplumsal yapıda her yapı bütünsel yapının bir alt parçacığını oluşturur. Her yapı parçası bütünün varlığının güvencesi yada tehdididir. Bu bağlamda toplumsal yapı sisteminde; yapı sürekli bir değişim içerisindedir. Toplumsal yapıdaki değişmeler toplumsal yapının en küçük hücresi durumundaki birey ile başlar sonrasında küçük gruplar ve sınıflı, örgütlü ve örgütsüz büyük yapıları etkiler değişim yapının bütününde hissedilir ve görülür. Bireyle başlayan değişim toplumsal yapının kurumları ile devam eder. Toplumsal yapıyı kitle iletişim ve sosyal medya ekseninde değerlendirecek olursak yapı içerisinde medyanın önemli dinamiklerden biri olduğu görebilmekteyiz. Toplumsal yapı içerisinde yer alan yasal örgütlü en büyük güç olan devletlerin yapılarında yer alan üç büyük erk‟e (yasama, yürütme ve yargı) bir dördüncü güç olarak da sivil toplum gücü olan medya eklenmiştir. Medya, içinde bulundukları toplumların ve devletin yapısal, siyasal, ekonomik ve demokratik güç durumlarına göre yer edinirler. Medya; içinde bulunduğu toplum yapılarındaki zayıflıklardan yararlanırlarsa yani üç büyük erk‟i kontrol edebilme ve yönetme gücünü elinde bulundurursa o toplumlarda doğrudan birincil güç haline gelebilmektedirler. Toplumsal yapıyı medya-iletişim ekseninde incelediğimizde son on yılda ortaya çıkan farklı bir medya türü ile karşı karşıya kaldığımız görülmektedir. Adına “sosyal medya” denen bu kavram fonksiyonel yapısı itibarı ile diğer geleneksel medya araçlarından tamamen farklı bir kitle iletişim aracı olduğu görülmektedir. Gücünü bireylerden alan sosyal medya yakın bir gelecekte de birincil iletişim vasıtası durumuna geçecekler gibi gelişim göstermektedir. Sosyal medya; fonksiyonel yapısı gereği geleneksel medyadan tamamen farklı ve işlevsel bir yapıdadırlar. Sosyal medya; sunduğu haber, bilgi, eğlence, video, mesaj, fotoğraf, ses ve yazılı metin dosyaları ile hem içinde bulunduğu toplumu etkilemekte hem de kendisi Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi Cilt 1 Sayı 1 http://esosbil.aksaray.edu.tr 9 geri dönüşümleri (feedback) ile etkilenmektedir. Bu sürecin tamamında da içinde bulunduğu toplumu ve sınır tanımaz erişim gücü ile de diğer toplumları da etkilemekte veya etkilenmektedir. Sosyal medyanın toplumsal gücü ise; iletmiş olduğu iletilerin güncel ve geri dönüşümlerinin anlık/en kısa sürede oluşmasının yanı sıra, medya iletilerine verilen bireysel ve kitlesel tepkilerin kısıtlanmadan, sansüre uğramadan özgürce iletilmesi ve bunun yanında zaman ve mekan kavramlarının olmayışı sosyal medyayı günümüzde ve gelecekte önemli kılacaktır. Sosyal medyanın toplumsal gücünü ifade etme açısından yakın dönemde cereyan eden “Arap baharı” halk devrimlerini örneklendirebiliriz. Arap baharı devrimlerinde örgütsüz halkın sosyal medya önderlerince örgütlenerek toplumsal yapıyı siyasal anlamda kökünden değiştirdikleri görülmüştür. Bu yönü ile sosyal medya demokrasilerin destekçisi iken öte yandan diktatörlüklerinde tehdidi durumundadırlar. Diğer taraftan sosyal medya toplumsal yaşamın hızını artırmıştır.11Toplumsal yaşamda zaman kavramı önemli bir öğe olup sosyal medya zaman kavramını ortadan kaldırmakta veya zamanı en aza indirgeyerek birey ve toplumun yaşam hızını artırmıştır. Toplumsal yapı kavramı sosyolojik olarak oldukça geniş bir kavramdır. Çalışmamızın özünü kaybetmemek için toplumsal yapı kavramını burada sosyal medya kavramı ve toplumsal yapı etkileşimi olarak özetlemeye çalıştık. 6. Anket Değerlendirme Sosyal medyanın birey ve toplumsal yapıya etkileri (sosyal medya kullanıcı araştırması) isimli çalışmamızda sosyal medya kullanıcılarının sosyal medya kullanımı ve etkileşimleri hakkında bilgi sahibi olabilmek için alan araştırması uygulayarak bu konudaki düşünceleri anket tekniği ile tespit edilmiştir. Çalışmamızda sosyal medya kullanıcılarının tek ve iki yönlü etkileşimleri etki sahaları ile birlikte belirlenmiştir. Çalışmamızda sosyal medya, sosyal medya kullanımı ve sosyal medyanın birey ve topluma etkileri sosyolojik bir saha çalışması ile ortaya konmaya çalışılmıştır. Çalışmamız; sosyal medya kullanıcılarının sosyal medya ve toplumsal yapıdaki etkileşimleri ile sınırlandırılarak yürütülmüştür, aksi taktirde sınırları çok geniş olan böyle bir konunun içinden çıkılması güç bir durum oluşturabilirdi. Bu yönü ile çalışmamızda belli bir metodoloji izlenerek araştırma bulguları bilgisayar ortamında istatistik programında analize 11 Thompson, John B., Çev. Serdar Öztürk, Kırmızı Yayınları, İstanbul, 2008, s.63 Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi Cilt 1 Sayı 1 http://esosbil.aksaray.edu.tr 10 tabi tutularak veriler sosyolojik açıdan değerlendirilmeye çalışılmıştır. Buna göre araştırma evrenimizde araştırma örneklem grubumuza uyguladığımız alan-anket sorularımıza verilen yanıtlar ve değerlendirme sonuçları ise şu şekildedir: Araştırmamıza katılan örneklem grubumuzun cinsiyet dağılımlar şöyle; %71,4 Kız, %28,6 Erkek olarak dağılım göstermiştir. Araştırmaya katkılan örneklem grubumuzun yaş dağılımlarına baktığımızda çoğunluğun % 46,8 oranında 20-25 yaş grubundan oluştuğu görülmektedir bunu % 38,6 ile 25-30 yaş grubu ve % 14,5 oranı ile de 18-20 yaş grubunun izlediği görülmektedir. Araştırmaya katılan örneklem grubumuzun büyük bir çoğunluğu; % 84,1 oranı ile lisans öğrencilerinden oluşmakta bunu % 15,9 oranında da Yüksek lisans öğrencileri izlediği görülmektedir. Araştırmaya katılan örneklem grubumuzun ekonomik durumlarına baktığımızda; örneklem grubumuz çoğunlukla kendilerini % 60 oranında orta sınıfta görmelerine karşın % 40‟lık bir diğer grup ise kendilerini alt sınıfta görmektedirler. Bu veri sonucuna göre örneklem grubumuzun hiçbirisi kendisini üst ekonomik sınıfta görmemektedirler. Erasmus 12 Araştırmaya katılan örneklem grubumuzun % 2,3‟nün çoğunluğu proje destekli olarak en az bir defa yurtdışı seyahati gerçekleştirdikleri görülmektedir. Çalışma evrenimizde örneklem grubumuzun verilerine göre tercih edilen en güçlü sosyal medyalar; facebook ve twitter olarak ifade edilmiştir. Bu tercihte facebook ve twitter sosyal medyalarının içeriklerinin yanı sıra kullanıcı sayılarının fazlalığı ve insanlar üzerindeki güçlü etkilerinin rolü önemli olmuştur. 12 Erasmus programı, yükseköğretim kurumlarının birbirleri ile işbirliği yapmalarını teşvik etmeye yönelik bir Avrupa Birliği programıdır. Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi Cilt 1 Sayı 1 http://esosbil.aksaray.edu.tr 11 Şekil-1: Sosyal medya tercih değerleri: Facebook % 74,1 ve Twitter %14,5 (Diğer %11,4 Örneklem grubumuzun verilerine göre sosyal medya kullanıcılarının çoğunluğu (% 49,5) sosyal medyayı günde 1 ile 2 saat arasında kullanmakta, buna karşın bir diğer çoğunlukta % 42,7 oranında sosyal medyayı günde 2-4 saat arasında kullandıkları görülmektedir. Araştırma evrenimizin örneklem verilerine göre sosyal medyanın toplumsal yapıda gündem ve kamuoyu etkisine etki gücünü baktığımızda, örneklem grubun çoğunluğunun sosyal medyanın güçlü etkisine inandıkları görülmektedir. Araştırmaya katılan örneklem grubumuzun verilerine göre sosyal medya kullanıcılarının çoğunluğu % 81,3 oranında sosyal medyanın toplumsal yapıda gündem ve kamuoyu oluşturma gücüne/etkisine inancı hakim olduğu görülmektedir. Şekil-2: Sosyal medyanın gündem ve kamuoyu etki gücü Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi Cilt 1 Sayı 1 http://esosbil.aksaray.edu.tr 12 Örneklem grubumuzun verilerine göre sosyal medya kullanıcılarının çoğunlukla % 44,1 tercihlerini haber almadan yana kullandıkları görülmekte, bunu; % 25,9 ile eğlence, % 22,3 oranında spor ve 7,7 oranında ise diğer kullanım tercihlerinin izlediği görülmektedir. Şekil-3: Sosyal medyanın tercih alanları Araştırmaya katılan örneklem grubumuzun verilerine göre çoğunluğun %81,4 oranında sosyal medyanın etkileme gücüne sahip olduğu görülmektedir. Araştırmaya katılan örneklem grubumuz sosyal medyayı toplumsal yapıda içerik olarak % 32,3 oranında siyaset, % 30,0 oranında eğlence, % 29,1 oranında haber edinme ve %7,7 oranında da ekonomi içerikli tercih ettikleri görülmektedir. Araştırmaya katılan örneklem grubumuzun verilerine göre bireylerin sosyal yaşamlarında sosyal medyanın etkileri çoğunlukla % 45,4 oranında olumlu karşılanmış olup sosyal medyanın bireyleri toplumsal yapıda sosyalleştirdiği düşüncesi ortaya konmuştur ancak örneklem grubumuzun % 25,0‟lık bir diğer kesimi sosyal medyanın bireyleri yozlaştırdığı ve % 21,4‟lük kesiminde sosyal medyanın bireyleri yalnızlaştırdığı düşüncesi ortaya konmuştur. Araştırmaya katılan örneklem grubumuzun çoğunluğu % 47,3‟lük bir kesimi Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi Cilt 1 Sayı 1 http://esosbil.aksaray.edu.tr 13 sosyal medyanın kendilerini mutsuzluğa ittiğini ifade etmelerine karşın % 33,6‟lık bir kesiminde sosyal medyanın kendilerini mutlu ettiği düşüncesi ortaya konmuştur. (%19,1 diğer) Şekil-4: Sosyal medya etkileşimi – Anket veri değerleri Sosyal medyanın birey ve toplumsal yapıya etkileri hem doğrudan hem de dolaylı olarak etkin bir şekilde görülmektedir. Özellikle örgütlü grupların eylemsel dayanışmalarında sosyal medyanın etkisi çok kısa sürede görülmesine karşın örgütsüz kalabalık toplumsal yapıya etkileri ise dolaylı olarak gündem ve kamuoyu süreci olarak yansımaktadır. Sosyal medyanın bireysel ve kitlesel etkilerini araştırmamızın sonuç bölümünde daha kapsamlı olarak değerlendireceğiz. 6. Sonuç Sosyal medyanın birey ve toplumsal yapıya etkileri: Sosyal medya kullanıcı araştırması isimli çalışmamızda; sosyal medyayı fonksiyonel anlamda tanımlamaya çalıştık. Bu tanımlamada; sosyal medyanın fonksiyonel yapısı, işlevleri, gündem ve kamuoyuna etkileri Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi Cilt 1 Sayı 1 http://esosbil.aksaray.edu.tr 14 birey ve toplumsal yapıya etkileriyle birlikte incelenmeye çalışılmıştır. Çalışmamızda sosyal medyanın birey ve toplumsal yapıya etkileri alan/anket çalışması ile ölçülmeye çalışılmıştır. Sosyal medya kullanıcı araştırması çalışmamızda; çalışmanın amacı, araştırmanın sınırları, evren ve örneklemi, metodolojisi belirlenmiş olup çalışmamızda kuramsal bölümleri ise; sosyal medya, birey ve toplumsal yapı olguları oluşturmuştur. Çalışmamızın kuramsal bölümlerini ise uygulamış olduğumuz anket çalışması desteklemiş olup, çalışmamızı her iki bölümün birlikte değerlendirildiği sonuç bölümü ile sonuçlandırdık. Sosyal medyanın birey ve toplumsal yapıya etkileri: Sosyal medya kullanıcı araştırması konulu çalışmamızda ortaya çıkan sonuçları genel değerlendirme olarak şöyle ifade etmekteyiz; Sosyal medya olarak isimlendirdiğimiz kitle iletişim araçları (Twitter, Facebook, MSN, Blogger, Myspace, Youtube vb.)geleneksel medyaya göre çok özel ve fonksiyonel işlevsel yapıya ve taraftara sahip olmuşlardır. Sosyal medyadaki etkileşim çok yönlü olup etkileşimde bulunanlar sosyal medyayı adeta yarı canlı hibrit bir yapıya dönüştür. Bu hibrit yapıda esas olan; iki yönlü iletişim sürecinde, göndericinin bir konu üzerinde mesaj hazırlarken kendi ideolojisi, düşüncesi veya faydasına hizmet eden bir kodlama tekniği değil ilgili mesajın alternatiflerinin de hazırlanarak alıcıya verilmesi önemlidir. Böylece alıcı aynı konu üzerinde aynı kanaldan farklı mesajları alacağından vereceği tepkiler de “yönlendirilmiş tepki” olmaktan ziyade “düşünülmüş tepkiler, bireysel tepkiler” 13 olacaktır. Bu bağlamda sosyal medyada iletilerin anında tepki alması ve mesajı yaratanında çoğunlukla sosyal medya kullanıcılarının rolü sosyal medyayı çekici ve daha etkili kılmaktadır. Sosyal medya her ne kadar avantaj ve çekici bir yapıda olsa da beraberinde dezavantaj ve tehlikeleri de taşımaktadır. Sosyal medya; gündem ve kamuoyu oluşum süreci ile birlikte eğlendirme, haber edinme, spor programları, magazin programları, sanal ticaret, arkadaşlık, iletişim, eğitim ve iş gibi birçok etkileşimi beraberinde taşıma özelliğine sahiptir. Diğer taraftan sosyal medya birçok sorun ve tehlikeyi de beraberinde taşımaktadır. Bunlar; açık ve örtük/gizli mesajların sunulması suç ve terör örgütlerinin sosyal medya içinde 13 Sarı, Hasan.,a.g.e, s.3 Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi Cilt 1 Sayı 1 http://esosbil.aksaray.edu.tr 15 yapılanması, zararlı ve yasaklı maddelerin (uyuşturucu vb.) satılması, sunulması ve alıştırılması gibi tehlikeleri de sunmaktadır. Sosyal medya bireyleri kısmen mutlu etse de diğer taraftan bireyi reel topluma yabancılaştırmaktadır. Bunun sonucunda birey yalnızlaşarak aile ve yaşadığı topluma yabancılaşmaktadır. Sosyal medyanın teşhirci ve narsis yönü ise bireyleri sağlıklı toplum ortamından uzaklaştırmakta, yalnızlaştırmakta ve ötekileştirebilmektedir. Sosyal medya diğer medyalar gibi ötekileşmeyi yaratmaya çalışır ise o zaman sosyal medya gerçek amacından çıkarak birey ve toplumu kaos ortamına sürükler ve bu ciddi bir tehlikedir. Sosyal medya, toplumda şeffaf/açık bir yapıda mı, yoksa örtük/maskeli bir yapıda mıdır? Bu çok önemlidir. Maskeli medya çok tehlikelidir. Maske çok şey ifade eder ve daha fazlasını saklar. Medya maske kullanım halindeyken ona dokunulamaz. Maske, belirsizliğin dehşetiyle yüklüdür, örttüğü şey asla bilinmez.14Medya‟nın maskeli/örtük veya açık olması birey ve toplumu etkileme sürecinde çok önemlidir. Çünkü niyetler/amaçlar buna göre şekillenecektir bu süreçte medya maskesiz olarak ileti ve mesajlarında “ötekileştirme” bilincinden çok “toplumsal farkındalık” ve “yurttaşlık bilincini” ön plana çıkarırsa faydalı olacak ve hedef kitlesiyle birlikte yaşamaya devam edecektir. Aksi taktirde hem geleneksel hem de sosyal medya; etkisinde kalan bireyleri farklı düşündürmeye (gizli olarak) zorlayacaktır. Sosyal medya bu süreçte geleneksel medyalardan çok daha farklı ve işlevsel bir rol oynamaktadır. Geleneksel medyada haber/ileti sınırlandırılarak, seçilerek sunulmasına karşın bu durum sosyal medyada sınırsız ve özgür bir ortam içermektedir. Peki, bunun sonucunda Sosyal medyan korkmak mı gerek? Sosyal medya her ne kadar kendi gündem ve kamuoylarını oluşturarak bireyleri ve toplumları etki altına alsa da tek başlarına birey ve toplumları değiştirme gücüne sahip değildir ancak, değişim sürecini zamana yayarak bireyleri etkilemeye olgunlaştırılmış bir ortam hazırlarlar. Toplumsal yapı ve bireylerin değişimi birden bire gerçekleşmez bunun için öncesinde gündem ve kamuoyu olarak eylemsel düşüncenin hazırlığı yapılmalıdır. Bu süreci de medya başarı ile yürütür sonuçta geleneksel medyada olduğu gibi sosyal medyada; Yusuf Kaplan‟ın ifadesi ile; “barışın dilini savaşın dili ile, savaşın dilini de barışın dile” kullanabilmektedir. Sonuç itibarı ile sosyal medya toplumsal yapıda yapının geneline yönelik daha rafine ve etkileyici mesajlar sunarak dolaylı bir sivil toplum örgütü görevini görebildiği gibi diğer taraftan da korkunç bir savaş makinesine dönüşebilmektedir. 14 Canetti, Elias., çev. Gülşat Aygen, Kitle ve İktidar, Ayrıntı yayınları, 1.bs., İstanbul, 1998, s.371 Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi Cilt 1 Sayı 1 http://esosbil.aksaray.edu.tr 16 Çalışmamızda uygulamış olduğumuz alan/anket çalışmamızda sosyal medya kullanıcı profiline baktığımızda, sosyal medyanın birey ve toplumsal yapıya etkileri yukarıda sosyal medya ile ilgili verilen kuramsal bilgilerle örtüştüğü görülmektedir. Araştırma evrenimize katılan örneklem grubumuzun verilerine göre sosyal medya kullanıcılarının profiline baktığımızda, çoğunluğun yeni neslin (jenerasyon) yaş grubundan oluştuğu görülmektedir. Yani internet teknolojisi ve sosyal medyaya döneminde doğan neslin sosyal medyaya daha hakim ve daha yoğun etkileşim sürecinde oldukları tespit edilmiştir. Sosyal medya olarak ise çoğunluğun facebook ve twitter medyalarını kullanıldığı görülmektedir. Sosyal medya kullanıcılarının çoğunluğu günlük ortalama en az 2 saat zamanlarını sosyal medya kullanarak geçirdikleri görülmektedir. Sosyal medya kullanıcılarının büyük bir çoğunluğu ise sosyal medyanın toplumsal yapıda gündem ve kamuoyu oluşturduğuna inanmaktadırlar. Bu süreçte sosyal medya kullanıcılarının kendilerinin de kamuoyu etkileşiminde oldukları ifade edilmiştir. Sosyal medya kullanıcılarının çoğunluğu sosyal medyayı eğlence aracı olarak görmelerine karşın sosyal medyanın hibrit fonksiyonel yapısından dolayı sadece eğlence değil çok fonksiyonlu bir iletişim/etkileşim ve etkileme aracı olduğu görüşünü de ifade etmekteler. Alan araştırmamızda sosyal medyanın bireyin sosyalleşmesine katkısı sorulduğunda is iki farklı düşünce ortaya konmuştur. Buna göre sosyal medya çoğunlukla bireyi sosyalleştirmekte ancak diğer taraftan da yalnızlaştırmakta anti sosyal bir yapıya sokmaktadır. Buradaki çelişkinin nedenini açacak olursak ifade edilmek istenen düşünce şu; sosyal medya bireyi sosyalleştirmekte ama neye göre sosyalleştirmekte? Bu duruma baktığımızda sosyal medya bireyi kendisine göre mi sosyalleştirmekte, yoksa reel sosyal hayata göre mi sosyalleştirmekte? Bu etkileşimde birey toplumsal yapının gerçek dinamiklerine göre sosyalleşmiyor ise sanal bir sosyalleşmeye tabi olmaktadır. Bu durumda birey ve toplumsal hayatın gerçekliği bireyi rahatsız edebilmekte birtakım patolojik rahatsızlıklara sebebiyet verebilmektedir. Araştırmamızda ortaya konan bir diğer realite ise; bireyin yalnızlaşması ve kendisini reel dünyadan soyutlayarak sanal dünyanın içerisinde bir kozada yaşamaya mahkum etmesi gerçeği karşımıza çıkmaktadır. Birey, reel dünyanın içinde yer alan sosyal medya koza sarmalında yaşayarak yaşam içerisinde başka bir yaşam üretmektedir. Bu durum bireyi toplumdan yozlaştırmakta, koparmakta ve yalnızlaştırmaktadır. Araştırmamızda; sosyal medya büyük bir etki gücüne sahip olarak görülmekte ve toplumsal yapının tüm değerlerini etkilemektedir. Örneğin; siyaset, spor, eğlence, haber, ekonomi/iş ve diğer birçok alanı etkilemektedir. Sosyal medya kullanıcıları her ne kadar sosyal medyaya bağımlı düzeyde Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi Cilt 1 Sayı 1 http://esosbil.aksaray.edu.tr 17 iseler de araştırmamızda sosyal medya kullanıcılarının büyük bir kısmı kendisini mutlu bir diğer büyük kısımda mutsuz hissetmektedirler. Bu görünürde çelişkiymiş gibi görünse de psikoloji ve sosyoloji bilimlerinin gözü ile baktığımızda olması gereken patolojik ve reel durumun çatışmasını görmekteyiz. Sosyal medya kullanıcı araştırmamızda da ortaya konduğu gibi sosyal medya, toplumsal yapıyı kontrol ederken tüm gücünü kullanmakta, bunu yaparken de demokrasi ve özgürlük kavramlarını kullanır. Chomsky‟ nin medya gerçeği isimli çalışmasında adına “Regan Doktrini” denen anlayışta ifade edildiği gibi medya ve demokrasi kavramları birbirlerinin varlık sebeplerini oluşturduğu görülmekte ve bu duruma da medya ve demokrasinin güçlü savunumu15 denmiştir. Sosyal medyanın birincil erk gücü demokrasiyi yönetmek değildir, birey ve topluma/kamuoyuna bir sivil toplum örgütü yapısında bilgilendirme yapma görevi vardır. Aksi taktirde sosyal medya “erk” konumuna geçer ve bu yapıda devlet ve toplumlar açısından tehlikeli boyutlara ulaşabilir. Günümüz toplumlarında medya mesaj ve etki güçleri ile görünmeyen en etkili birincil güç konumuna gelmişlerdir. Sosyal medyanın etki ve yönlendirme yönetme gücüne örnek verecek olursak örneğin 1 Ocak 2011 tarihi itibarı ile Mısır‟da gerçekleşen Arap Baharı halk hareketleri /devrimlerine yönelik Amerika‟nın uluslararası en etkin geleneksel medyalarından New York Times, USA Today ve The Washington Post gazetelerinde 33 haber yer almasına karşın sosyal medyada ise binlerce haberin yer aldığı görülmektedir. Sosyal medya böylelikle devrim aktörleri ve toplumsal aktivistleri eylemsel mesajları ile yönlendirdiği yönettiği görülmüştür. 16 Burada önemli olan sosyal medyanın doğru kullanılması realitesi karşımıza çıkmaktadır. Geleneksel medyalara göre çok daha özgür bir davranışsal yapıya sahip olan sosyal medya geleneksel medyaların yaptığı planlı gündem tuzaklarına düşmemelidir. Sosyal medya ileti/haberleri ile gündem ve kamuoyu oluştururken güdümlü, uzantılı, kumandalı bir siyasal gündemin içerisinde olmamalıdır. Yapıları gereği sosyal medyalar da bu özellik en aza indirgenmiştir diyebiliriz. Güdümlü siyasal gündem ile birey ve toplumun sorun ve öncelikleri hükümet organları, siyasi liderler ve çıkar grupları tarafından kendi lehlerine göre gündem ve kamuoyunun manipüle edilerek mesajların politika eylemi şeklinde gizlenerek sunulması ve Chomsky, Noam., çev. Abdullah Yılmaz, Osman Akınhay, Medya Gerçeği, Alfa yayınları, İstanbul, 2002, s.5 6Anthony A. Olorunnisola, Brandie L. Martin, Influences of media on socialmovements: Problematizinghyperbolicinferencesaboutimpacts, the Pennsylvania StateUniversity, United States.Database: ElsevierScience (SocialCitation Index), TelematicsandInformatics, 30 (2013), p.277 15 16 Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi Cilt 1 Sayı 1 http://esosbil.aksaray.edu.tr 18 siyasal gündemi belirlemeleri17 sosyal medyanın kötüye kullanımıdır. Sosyal medyanın açık ve gizli etki gücünü keşfeden birey ve tüzel kişiler maalesef sosyal medyayı yanlı kullanabilmektedirler. Çalışmamızda araştırma evrenimize katılan örneklem grubumuza yönelttiğimiz anket sorularından birisinde sosyal medyanın çekiciliğinde sosyal medyanın çekiciliği yönünde yanıt almıştık. Burada esas olan sosyal medyanın eğlendirmenin yanında deşarj görevi karşımıza çıkmaktadır. Sosyal medyanın görevleri arasında kitle içinde meydana gelen en önemli olay haber ve deşarj olayıdır. Deşarj olmadan kitle gerçek anlamda mevcut değildir, kitleyi yaratan deşarjdır. Deşarj anı kitleye dahil olan herkesin farklılıklardan kurtulduğu ve kendilerini diğerleri ile eşit hissettiği andır. 18 Deşarj açısından sosyal medya geleneksel medyalara göre çok daha çekici ve etkin bir özelliğe sahiptir. Geleneksel medyalar tek yönlü bir ileti/mesaj sunarken sosyal medya ise çok yönlü bir etkileşim ve ileti/mesaj sunar yani sosyal medyada deşarj olmak için herhangi bir konudaki haber yada iletiye anında tepki/yanıt verme olanağı söz konusudur. Bir diğer ifade ile sosyal medyada alıcı aynı konu üzerinde aynı kanaldan farklı mesajları alacağından vereceği tepkiler de yönlendirilmiş tepki olmaktan ziyade düşünülmüş bireysel tepkiler19 olarak ortaya konarak deşarj olayı gerçekleştirilmiş olur. Global anlamda sosyal medyayı ve etkilerini düşündüğümüzde aslında sosyal medyanın yaratıcıları sosyal medya kullanıcılarını profil olarak etiketlemekte, kimliklemekte ve kullanmakta olduğunu görmekteyiz. Böylece, oluşan kamuoyuna göre veri tespitleri anında oluşturulabilmektedir. Sosyal medya bir taraftan görünürde açık kaynak iletişimli, etkileşimli bir kullanım olanağı verirken diğer taraftan da birey ve toplumun kamuoyu düşüncelerini ele geçirerek birey ve toplumu örtük/maskeli bir şekilde hissettirmeden yönlendirmekte, yönetmekte ve kontrol etmektedir. Bu yönü ile sosyal medyalara; egemen sınıfın kitle iletişim vasıtalarıdır diyebiliriz. Görünmeyen realitede ise sosyal medya yaratıcıları ve sosyal medyayı kullanan seçkinler hem kendi sınıfını yaratmakta hem de kendisi dışındaki öteki sınıfları kontrol etmektedirler. Sosyoloji açıdan baktığımızda, sosyal medyalar örgütlü azınlıkların örgütlü kitle iletişim vasıtalarıdır bu bağlamda her zaman örgütlü azınlık tümlüğü karşısında 17 18 Terkan, Banu, Gündem Belirleme: Medya ve siyasal gündem üzerine bir çalışma, Tablet Kitabevi, Konya, 2005, s.122. Canetti, Elias, çev.,Gülşat Aygen, Kitle ve İktidar, Ayrıntı yayınları, İstanbul, 2006, s.18 19 Sarı, Hasan, a.g.e., s.3 Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi Cilt 1 Sayı 1 http://esosbil.aksaray.edu.tr 19 tek başına duran çoğunluğa dahil bir birey azınlığın erkine direnemez. 19 Sosyal medyayı incelediğimizde aynı zamanda bir kültür emperyalizmi ile de karşılaşmaktayız. Sosyal medya vasıtası ile Dünya toplumlarının kültürleri bir virüs gibi yayılarak birbirlerini etkilemektedirler. Bunun sonucunda homojen kültür yapısına sahip birey ve toplumlar daha heterojen yapay yoz bir kültür erozyonu ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu durumu Adorno ve Horkheimer; “aydınlanmanın diyalektiği” isimli kitabında “kitle kültürü” yerine, “kültür endüstrileri” 20 terimlerini kullandıklarını görmekteyiz. Bu anlayışa sosyal medya ve etki, etkileşim açılarından baktığımızda kültürlerin bir nevi yapay endüstriyel ürün olarak üretildiği ve pazarlandığı/sunumu karşımıza çıkmaktadır. Burada “kitle kültürü” ve “kültür endüstrileri” kavramlarına sosyal medya açısından baktığımızda iki kültürel durum süreci karşımıza çıkmaktadır. Bir yanda gerçek, otantik, kendiliğinden oluşa gelmiş bir halk kültürü ve diğer tarafta ise; yapay, aldatıcı ve imal edilmiş olan kitle/halk kültürü görülmektedir. 21 Tüketim toplumunun egemen olduğu post modern toplumlarda sosyal medya her yönü ile birey ve toplumları etkilemekte bireyi çift kimlik ve kültürde yaratabilmektedir. Yani birey olduğu gibi birde olduğunun dışında yapay/sanal ambalajlanmış bir şekilde kendisini sosyal medyada sunabilmektedir. Bu durum bireylerin ve toplumsal yapının ruh sağlığını bozmakta ve gelecekte patolojik toplumların doğabilmesine sebep olabilir. İletişim her canlının karşılıklı anlaşma dili olup iletişim araçları ister geleneksel medya olsun isterse sosyal medya olsun sunmuş oldukları ileti/mesajları ile ekseninde ve etkisinde varlığını sürdüren birey ve toplumlara karşı ahlaki sorumluluğa sahip olmalıdırlar. Dünya uygarlıklarına baktığımızda uygarlıkların dizaynında; edebiyat, sanat, mimari, resim, müzik, heykel gibi sanatsal estetik değerlerin birey ve toplumları zirveye çıkardığı görülmektedir. Dünya toplumlarının tarih boyunca iletişim süreçlerine baktığımızda; sözlü, yazılı ve görsel/sanal olarak iletişim içerisinde oldukları görülmektedir. Günümüzün modern ve postmodern toplumlarında ise iletişim artık endüstriyel boyuta çıktığı görülmektedir. Biz, bu çalışmamızda modern ve postmodern toplumların iletişim aracı olan internet / “sosyal Bottomore, Tom.,çev. Erol Mutlu, Seçkinler ve Toplum, Gündoğan yayınları, Ankara, 1997, s.10 Mutlu, Erol., Globalleşme, popüler kültür ve medya: Popüler kültür için kitlesel bir temizlik, Ütopya Yayınevi, Ankara, 2005, s.307 19 20 21 Mutlu, Erol.,a.g.e. ,s.307 Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi Cilt 1 Sayı 1 http://esosbil.aksaray.edu.tr 20 medya” kavramını ele alarak sosyal medyanın birey ve toplumsal yapı üzerindeki etkilerini incelemeye çalıştık. Sosyal yapılar olarak ifade edilen sosyal örgütlenme ve sosyal örgütlenmenin kendine uygun olarak yarattığı değerler sistemini 22 parçalardan bütüne etkileriyle değerlendirilmeye çalıştık. Elbette çalışmamızın eksik yanları olmuştur bu çalışmamızda önemli olan sosyal medyanın toplumun en küçük hücresi olan bireyden başlayarak örgütlü ve örgütsüz sınıfları, birey ve kalabalıkları da dikkate alarak etki ve etkileşim süreçlerini ölçmeye ve değerlendirmeye çalıştık. Sonuç itibarı ile sosyal medya(lar) etkin hibrit yapısı ve kendine has özelliklerinden dolayı birey ve toplumsal yapı üzerinde çok güçlü etkileşim/etki gücüne sahip kitle iletişim vasıtaları olduğu realitesi karşımıza çıkmaktadır. 22 Kıray, Mübeccel Beliğ., Toplumsal yapı toplumsal değişme, Bağlam yayınları, İstanbul, 2006, s.312 Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi Cilt 1 Sayı 1 http://esosbil.aksaray.edu.tr 21 KAYNAKÇA 1)-Anthony A. Olorunnisola, Brandie L. Martin, Influences of media on socialmovements: Problematizinghyperbolicinferencesaboutimpacts, the Pennsylvania StateUniversity, United States.Database: ElsevierScience (SocialCitation Index), TelematicsandInformatics 30 (2013) 2)- Baymur, Feriha., Genel Psikoloji, Inkılap Yayınları, İstanbul, 1994. 3)- Bottomore, Tom.,çev. Erol Mutlu, Seçkinler ve Toplum, Gündoğan yayınları, Ankara, 1997. 4)- Budak, Selçuk., Psikoloji Sözlüğü, Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara, 2003. 5)- Canetti, Elias, çev.,Gülşat Aygen, Kitle ve İktidar, Ayrıntı yayınları, 1.bs., İstanbul, 1998. 6)- Canetti, Elias, çev.,Gülşat Aygen, Kitle ve İktidar, Ayrıntı yayınları, İstanbul, 2006. 7)Chomsky, Noam, çev. Abdullah Yılmaz, Osman Akınhay, Medya Gerçeği, Alfa yayınları, İstanbul, 2002. 8)- Kıray, Mübeccel Beliğ., Toplumsal yapı toplumsal değişme, Bağlam yayınları, İstanbul, 2006. 9)- Kotval, Xerxes P. and Michael J. Burns.,Visualization of EntitiesWithinSocial Media: TowardUnderstandingUsers‟ Needs, BellLabsTechnicalJournal 17(4) 2013. 10)- Mutlu, Erol., Globalleşme, popüler kültür ve medya: Popüler kültür için kitlesel bir temizlik, Ütopya Yayınevi, Ankara, 2005. 11)- Süleyman Demirel Üniversitesi 2012 Yılı Öğrenci Sayısı 50.000 Kişi. (SDÜ 2012 Yıllığı) 12)- Özgüven, İbrahim Ethem., Bireyi Tanıma Teknikleri, Sistem Ofset, Ankara, 2002. 13)- Özsoy, Osman, Propaganda ve kamuoyu oluşturma, Alfa yayınları, 1.bs., İstanbul, 1998. 14)- Thompson, John B., Çev. Serdar Öztürk, Kırmızı Yayınları, İstanbul, 2008. 15)- PatriciaMoyandDietram A. Scheufele., Media effects on politicalandsocialtrust, Journalism&Communication Quarterly,77 (4) 2000. Elektronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi Cilt 1 Sayı 1 http://esosbil.aksaray.edu.tr 22 16)- Sarı, Hasan, sosyal medya ve uygulamarının on-line halkla ilişkiler açısından Değerlendirilmesi, URL: http://www.hasansari.com.tr/upload/98603353.pdf 16 Nisan 2013. 17- Terkan, Banu, Gündem Belirleme: Medya ve siyasal gündem üzerine bir çalışma, Tablet Kitabevi, Konya, 2005. 18- Türk Dil Kurumu Sözlüğü (TDK) İnternet çevrimiçi URL: http://www.tdk.gov.tr 02.04.2013