tıklayın. - Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı
Transkript
tıklayın. - Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı
R. Bülent TARHAN Başbakanlık Başmüfettişi DEVLET MEMURLARI KANUNU ve KAMU GÖREVLİLERİ TEMEL MEVZUATI (İlgili Kanunlar, Yönetmelikler, Kararlar, Görüşler, Tebliğler) Bandrol Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5’inci maddesinin 2’inci fıkrası çerçevesinde bandrol taşıması zorunlu değildir. R. Bülent TARHAN Başbakanlık Başmüfettişi DEVLET MEMURLARI KANUNU ve KAMU GÖREVLİLERİ TEMEL MEVZUATI (İlgili Kanunlar, Yönetmelikler, Kararlar, Görüşler, Tebliğler) ADALET YAYINEVİ ANKARA - 2013 VI Önsöz ADALET BASIM YAYIM DAĞITIM SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ. Devlet Memurları Kanunu ve Kamu Görevlileri Temel Mevzuatı R. Bülent Tarhan Hukuk Yayınları Dizisi – 1086 Birinci Baskı : Ocak, 2013 ISBN : 978 – 605 – 146 – 035 – 2 ADALET YAYINEVİ Merkez : Cihan Sokak No: 16/B Sıhhiye / Ankara Tel : (0 312) 231 17 00 − 231 17 94 Fax : (0 312) 231 77 04 Şube : Bursa Adliye Sarayı Zemin Kat Bursa web : adalet.com.tr – adaletyayinevi.com e-mail : adalety@adaletyayinevi.com Sayfa ve Kapak Tasarımı: Adalet Yayınevi Baskı: Turhan Kitabevi Ofset Tesisleri Tel: (0312) 341 18 13 - Ankara ÖNSÖZ Adalet Yayınevi’nce yayımlanarak satışa sunulan “Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Soruşturulması Usulleri” isimli kitabımızda piyasadaki “mevzuat kitapları”ndan farklı bir yöntem uygulanarak konuyla ilgili bilginin en kapsamlı, en verimli içerikle verilmesi; fakat kullanıcının da bilgiye en pratik biçimde ulaşması amaçlanmıştır. Bu cümleden olmak üzere, konuya ilişkin tüm asli ve ikincil mevzuata, Danıştay ve Yargıtay kararlarına, belge örneklerine, çizelgelere ve bir kaynakçaya ‘cep’ boyutundaki bir kitapta yer verilmiş; bu yöntem sayesindedir ki; okurdan büyük teveccüh gören kitabımız kısa bir süre içinde ikinci baskısını yapmıştır. Devlet Memurları Kanunu ve Kamu Görevlileri Temel Mevzuatı isimli bu kitapta da aynı yöntem uygulanmış; azami bilginin en pratik biçimde okuyucuya ulaştırılması amaçlanmıştır. Kitap, Devlet Memurları Kanunun yanısıra, kamu görevlilerinin mali haklarıyla ilgili en temel düzenleme olan 375 sayılı KHK (11/10/2011 tarihli ve 666 sayılı KHK ile yapılan değişiklikler dahil), Kamu İktisadi Teşebbüsleri personel rejimine dair 399 sayılı KHK, Harcırah Kanunu, Kamu Konutları Kanunu, Taşıt Kanunu, Kamu Görevlileri Etik Kanunu, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, Kamu Görevlerinden Ayrılanların Yapamayacakları İşler Hakkında Kanun gibi Devlet memurlarını ve kamu görevlilerini ilgilendiren çok sayıda yasa metnini içermektedir. Kitapta Anayasanın, Türk Ceza Kanununun, Ceza Muhakemesi Kanununun doğrudan memurları veya kamu görevlilerini ilgilendiren hükümlerine de yer verilmiştir. (Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin soruşturulması ve yargılanması yöntemlerine dair 4483 ve 3628 sayılı yasa metinlerine ve ilgili tüm ikincil mevzuat ve yargı kararlarına “Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Soruşturulması Usulleri” isimli kitabımızdan ulaşabilirsiniz.) Danıştay İdari dava Daireleri Kurulunun ve Sayıştay Genel Kurulunun kamu görevlilerine ilişkin kimi örnek kararlarını, disiplin cezası ile VIII Önsöz adli ceza arasındaki ilişkiye dair örnek Danıştay daire kararlarını da kitabımızda bulacaksınız. Kitapta yer alan Devlet Personel Başkanlığı görüşleri; “intibak ve ilerleme”, “Disiplin”, “sicil”, “naklen atama”, “mali ve sosyal haklar” ve “izin” başlıkları altında tasnif edilmiştir. Devlet memurları ve kamu görevlileriyle ilgili genel yönetmeliklerden büyük bir bölümü kitabımızda yer almıştır. Bazı yönetmeliklere ilgili yasadan sonra yer verilmiştir. Örneğin Kamu Konutları Yönetmeliğine Kamu Konutları Kanunundan sonra yer verilmiştir. Aynı şekilde örneğin- “Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” ve “Denetim Görevlilerinin Uyacakları Meslekî Etik Davranış İlkeleri Hakkında Yönetmelik” Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması Hakkında Kanuna bağlı olarak; “Merkezi Yönetim Harcama Belgeleri Yönetmeliği” ve “Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunundan sonra yer almıştır. 6111 sayılı Kanunla Devlet Memurları Kanununda yapılan değişiklikler ile 666 sayılı KHK ile DMK ve 375 sayılı KHK’de yapılan değişiklere dair Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığı Bütçe ve Kontrol Genel Müdürlüğü uygulama tebliğleri de -önemleri nedeniyle- kitabımızda yer alan ikincil mevzuat arasındadır. Tüm değişiklikleri içerecek bir biçimde -29/6/2012 tarihli 6338 sayılı, 2/7/2012 tarihli 6352 sayılı, 4/7/2012 tarihli 6353 sayılı kanunlarla yapılanlar da dahil- en güncel haliyle kullanımıza sunulan bu kitabın, tüm memurlar ve kamu görevlileri için her an başvurulacak bir el kitabı olacağına inanılmaktadır. Saygılarımla ANKARA, Aralık 2012 R. Bülent TARHAN İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ............................................................................................... VII İÇİNDEKİLER ...................................................................................... IX 1. ANAYASANIN İLGİLİ HÜKÜMLERİ ...............................................1 1.1. Dernek Kurma Hürriyeti ........................................................ 1 1.2. Sendika Kurma Hakkı ........................................................... 1 1.3. Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı........................ 2 1.4. Parti kurma, partilere girme ve partilerden ayrılma................ 2 1.5. Milletvekili seçilme yeterliliği ................................................. 2 1.6. Genel ilkeler ......................................................................... 3 1.7. Görev ve Sorumlulukları, Disiplin Kovuşturulmasında Güvence ............................................................................... 3 DEVLET MEMURLARI KANUNU SİSTEMATİK FİHRİST......................5 2. DEVLET MEMURLARI KANUNU.................................................19 2.1. Tebliğler.............................................................................189 2.1.1. 6111 sayılı Kanunla Yapılan Değişikliklere Dair Kamu Personeli Genel Tebliği .......................189 2.1.2. 666 Sayılı KHK’ye İlişkin 161 Seri No’lu Devlet Memurları Genel Tebliğ..............................202 2.2. Devlet Memurlarıyla İlgili Yargı Kararları............................252 2.2.1. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu Kararları.......252 2.2.2. Disiplin Cezası ile Adli Ceza Arasındaki İlişkiye Dair Kararlar..............................................332 2.2.3. Sayıştay Genel Kurul Kararları..............................343 2.3. Devlet Personel Başkanlığı Görüşleri ................................375 2.3.1. İntibak ve İlerleme.................................................375 2.3.2. Disiplin ..................................................................402 2.3.3. Sicil .......................................................................421 2.3.4. Naklen Atama .......................................................433 X İçindekiler 2.3.5. Mali ve Sosyal Haklar............................................445 2.3.6. İzin ........................................................................453 2.4. Devlet Memurları Kanunu ile İlgili Genel Yönetmelikler.....................................................................469 2.4.1. Aday Memurların Yetiştirilmelerine İlişkin Genel Yönetmelik..................................................469 2.4.2. Asli Devlet Memurluğuna Atananların Yemin Merasimi Yönetmeliği............................................482 2.4.3. Devlet Memurları Geçici Süreli Görevlendirme Yönetmeliği...................................484 2.4.4. Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları ile Hastalık ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik...................488 2.4.5. Devlet Memurlarının Çekilmelerinde Devir ve Teslim Süreleri Hakkında Yönetmelik....................494 2.4.6. Devlet Memurlarının Şikayet ve Müracaatları Hakkında Yönetmelik ............................................496 2.4.7. Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliği................................500 2.4.8. Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmelik .....................523 2.4.9. Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelik ............................................528 2.4.10. Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği ...........................................................540 2.4.11. Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik ............................................................551 2.4.12. Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik .........................................564 İçindekiler 3. XI 2.4.13. Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ............................................577 2.4.14. Resmi Yazışmalarda Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ...............................590 2.4.15. Genel Yönetmelikler Listesi...................................600 DİĞER MEVZUAT......................................................................603 3.1. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu, 2914 Sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu ile Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması, Devlet memurları ve Diğer Kamu Görevlilerine Memuriyet Taban Aylığı ve Kıdem Aylığı ile Ek Tazminat Ödenmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ...........................................603 3.2. Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürülükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ............662 3.2.1. Kamu İktisadi Teşebbüsleri Sözleşmeli Personel Sicil ve Başarı Değerlemesi Hakkında Yönetmelik ............................................688 3.3. Harcırah Kanunu ..............................................................695 3.4. Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu.............................728 3.4.1. Merkezî Yönetim Harcama Belgeleri Yönetmeliği ...........................................................797 3.4.2. Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ...............................850 3.5. Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ............865 3.5.1. Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ............................................................869 XII İçindekiler 3.5.2. Denetim Görevlilerinin Uyacakları Meslekî Etik Davranış İlkeleri Hakkında Yönetmelik...........888 3.6. Kamu Konutları Kanunu.....................................................892 3.6.1. Kamu Konutları Yönetmeliği..................................898 3.6.2. Milli Emlak Genel Tebliği (Kamu Konutları Kanunu Kapsamındaki Konutların Aylık Kira Bedellerine Dair) ...................................................921 3.7. Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu ................................923 3.8. Taşıt Kanunu .....................................................................959 3.9. Ulusal Bayram ve Genel Tatiller hakkında Kanun..............971 3.10 Kamu Görevlerinden Ayrılanların Yapamayacakları İşler Hakkında Kanun ........................................................972 3.11. Türk Ceza Kanununun Kamu Görevlileriyle İlgili Hükümleri ..........................................................................974 3.12. Ceza Muhakemesi Kanununun Kamu Görevlileriyle İlgili Hükümleri Gizli Soruşturmacı Görevlendirilmesi .........989 1. ANAYASANIN İLGİLİ HÜKÜMLERİ 1.1. Dernek Kurma Hürriyeti Madde 33 – (Değişik: 3/10/2001-4709/12 md.) Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir. (…) Birinci fıkra hükmü, Silahlı Kuvvetler ve kolluk kuvvetleri mensuplarına ve görevlerinin gerektirdiği ölçüde Devlet memurlarına kanunla sınırlamalar getirilmesine engel değildir. Bu madde hükümleri vakıflarla ilgili olarak da uygulanır. 1.2. Sendika Kurma Hakkı Madde 51 – (Değişik: 3/10/2001-4709/20 md.) Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz. Sendika kurma hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir. Sendika kurma hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir. (…) İşçi niteliği taşımayan kamu görevlilerinin bu alandaki haklarının kapsam, istisna ve sınırları gördükleri hizmetin niteliğine uygun olarak kanunla düzenlenir. 2 Anayasanın İlgili Hükümleri Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, Cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz. 1.3. Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı Madde 53 – (…) (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir. 1.4. Parti kurma, partilere girme ve partilerden ayrılma Madde 68 – (Değişik: 23/7/1995 - 4121/6 md.) (…) Hakimler ve savcılar, Sayıştay dahil yüksek yargı organları mensupları, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, Silahlı Kuvvetler mensupları ile yükseköğretim öncesi öğrencileri siyasi partilere üye olamazlar. 1.5. Milletvekili seçilme yeterliliği Madde 76 – (…) Hakimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri ve Silahlı Kuvvetler mensupları, görevlerinden çekilmedikçe, aday olamazlar ve milletvekili seçilemezler. Anayasanın İlgili Hükümleri 3 1.6. Genel ilkeler Madde 128 – Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/12 md.) Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır. Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak düzenlenir. 1.7. Görev ve Sorumlulukları, Disiplin Kovuşturulmasında Güvence Madde 129 – Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler. Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez. (Değişik üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/13 md.) Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz. Silahlı Kuvvetler mensupları ile hakimler ve savcılar hakkındaki hükümler saklıdır. Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir. Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idari merciin iznine bağlıdır. DEVLET MEMURLARI KANUNU SİSTEMATİK FİHRİST Madde Sayfa KISIM – I Genel Hükümler BÖLÜM 1 Kapsam, Amaç, Temel İlkeler, İstihdam Şekilleri Kapsam ................................................................................................. 1 ..............19 Amaç ..................................................................................................... 2 ..............20 Temel ilkeler .......................................................................................... 3 ..............20 İstihdam şekilleri .................................................................................... 4 ..............20 Dört istihdam şekli dışında personel çalıştırılamıyacağı......................... 5 ..............22 BÖLÜM 2 Ödevler ve Sorumluluklar Sadakat ................................................................................................. 6 ..............23 Tarafsızlık ve devlete bağlılık................................................................. 7 ..............23 Davranış ve işbirliği................................................................................ 8 ..............24 Yurt dışında davranış............................................................................. 9 ..............24 Amir durumda olan devlet memurlarının görev ve sorumlulukları ........ 10 ..............24 Devlet memurlarının görev ve sorumlulukları....................................... 11 ..............24 Kişisel sorumluluk ve zarar .................................................................. 12 ..............25 Kişilerin uğradıkları zararlar ................................................................. 13 ..............25 Mal bildirimi.......................................................................................... 14 ..............26 Basına bilgi veya demeç verme ........................................................... 15 ..............26 Resmi belge, araç ve gereçlerin yetki verilen mahaller dışına çıkarılmaması ve iadesi ....................................................................... 16 ..............26 BÖLÜM 3 Genel Haklar Uygulamayı isteme hakkı..................................................................... 17 ..............27 Güvenlik............................................................................................... 18 ..............27 Emeklilik .............................................................................................. 19 ..............27 Çekilme................................................................................................ 20 ..............27 Müracaat, şikayet ve dava açma.......................................................... 21 ..............27 Sendika kurma..................................................................................... 22 ..............27 İzin....................................................................................................... 23 ..............28 Kovuşturma ve yargılama .................................................................... 24 ..............28 İsnat ve iftiralara karşı koruma............................................................. 25 ..............28 6 Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist Madde Sayfa BÖLÜM 4 Yasaklar Toplu eylem ve hareketlerde bulunma yasağı...................................... 26 ..............28 Grev yasağı ......................................................................................... 27 ..............28 Ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağı .............. 28 ..............29 Hediye alma, menfaat sağlama yasağı ................................................ 29 ..............29 Denetimindeki teşebbüsten menfaat sağlama yasağı.......................... 30 ..............30 Gizli bilgileri açıklama yasağı............................................................... 31 ..............30 KISIM – II Sınıflandırma Sınıf ..................................................................................................... 32 ..............30 Kadroların tespiti.................................................................................. 33 ..............30 Kadroların hazırlanması....................................................................... 34 ..............31 Kadro cetvelleri .................................................................................... 35 ..............31 Tesis edilen sınıflar.............................................................................. 36 ..............31 Yükselinebilecek derecenin üstünde bir dereceye yükselme ............... 37 ..............44 Kademe ............................................................................................... 38 ..............44 Sınıf dışında kadro ihdas edilemiyeceği............................................... 39 ..............44 Memuriyete girişte yaş......................................................................... 40 ..............44 Sınıflandırmada öğrenim unsuru.......................................................... 41 ..............44 Yetişme ve deneme süresi................................................................... 42 ..............44 Göstergeler.......................................................................................... 43 ..............45 Çalışma yaş hadleri ............................................................................. 44 ..............46 Memurun başka sınıfta ve derecesinin altında bir görevde çalıştırılmıyacağı.................................................................................. 45 ..............46 KISIM – III Devlet Memurluğuna Alınma BÖLÜM1 Usul Atama yapılacak boş kadroların bildirilmesi ......................................... 46 ..............47 Duyurma .............................................................................................. 47 ..............47 BÖLÜM 2 Şartlar Genel ve özel şartlar............................................................................ 48 ..............47 Sınavlara katılma ................................................................................. 49 ..............48 Sınav şartı ........................................................................................... 50 ..............49 Sınav sonuçları .................................................................................... 51 ..............49 Kurumların memur ihtiyaçlarını karşılama şekli.................................... 52 ..............49 Özürlü personel çalıştırma yükümlülüğü .............................................. 53 ..............50 Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist 7 Madde Sayfa BÖLÜM 3 Adaylık Adaylığa kabul edilme.......................................................................... 54 ..............50 Adayların yetiştirilmesi ......................................................................... 55 ..............51 Adaylık devresi içinde göreve son verme............................................. 56 ..............51 Adaylık süresi sonunda başarısızlık..................................................... 57 ..............51 KISIM – IV Hizmet Şartları ve Şekilleri BÖLÜM 1 Atanma Asli memurluğa atanma ....................................................................... 58 ..............52 İstisnai memurluklar............................................................................. 59 ..............52 İstisnai memurluklara atanmada aranacak şartlar...................................... 60 ...............53 İstisnai memurluklara atananlara bu Kanunun uygulanacak hükümleri ............................................................................................. 61 ..............54 Atamalarda görev yerine hareket ve işe başlama süresi...................... 62 ..............54 İşe başlamama halinde yapılacak işlem............................................... 63 ..............55 BÖLÜM 2 Devlet Memurluğunda İlerleme ve Yükselmeler Kademe ve kademe ilerlemesi............................................................. 64 ..............55 Kademe ilerlemelerinin toplu onayla yapılması .................................... 65 ..............56 Derece yükselmelerinde ve kademe ilerlemelerinde onay merci.......... 66 ..............56 Kadrosuzluk sebebiyle derece yükselmesi yapamayanların aylıkları ................................................................................................ 67 ..............56 Derece yükselmesinin usul ve şartları.................................................. 68 ..............57 İdari görevlere atanma......................................................................... 69 ..............58 İstisnai memurluklarda derece yükselmeleri ve kademe ilerlemeleri........................................................................................................ 70 ..............59 Bir sınıftan başka bir sınıfa geçme....................................................... 71 ..............59 BÖLÜM 3 Yer Değiştirmeler Yer değiştirme suretiyle atanma........................................................... 72 ..............59 Karşılıklı olarak yer değiştirme............................................................. 73 ..............61 Memurların bir kurumdan diğerine nakilleri .......................................... 74 ..............61 Memurların diğer kurumlardan bu Kanuna tabi kurumlara geçmeleri ............................................................................................. 75 ..............62 Memurların kurumlarınca görevlerinin ve yerlerinin değiştirilmesi ........ 76 ..............62 Yabancı bir memleket veya uluslararası kuruluşta hizmet alma........... 77 ..............63 Bilgilerini artırmak üzere dış memleketlere gönderilme........................ 78 ..............63 8 Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist Madde Sayfa Bilgilerini artırmak için yabancı memlekete gönderilenlerin hak ve yükümlülükleri ...................................................................................... 79 ..............64 Bilgilerini artırmak üzere dış memleketlere gönderilme esasları .......... 80 ..............65 Silah altına alınma ............................................................................... 81 ..............65 Terhis edilenlerin görevlerine dönmeleri .............................................. 82 ..............65 Muvazzaf askerliğe ayrılan memurların terhislerinde göreve başlatılmaları ile muvazzaf askerlikte geçen sürelerin kademe ve derece intibaklarında değerlendirilmesi................................................ 83 ..............66 Muvazzaf askerliğini yaptıktan sonra Devlet memurluğuna girenlerin kademe intibakları ................................................................ 84 ..............66 Seferde veya talim ve manevra için hazarda silah altına alınanların askerlik sürelerinin kademe ve derece intibakları ........................... 85 ..............66 Vekalet görevi ve aylık verilmesinin şartları ......................................... 86 ..............67 İkinci görev yasağı ............................................................................... 87 ..............68 İkinci görev verilecek memurlar ve görevler......................................... 88 ..............68 Ders görevi .......................................................................................... 89 ..............69 Birleşemiyecek görevler....................................................................... 90 ..............69 Kadroları kaldırılan devlet memurları ................................................... 91 ..............70 Memurluktan çekilenlerin yeniden atanmaları ...................................... 92 ..............71 Emeklilerin yeniden hizmete alınması.................................................. 93 ..............71 BÖLÜM 4 Memurluğun Sona Ermesi Çekilme................................................................................................ 94 ..............72 Çekilmede devir ve teslim süresi.......................................................... 95 ..............72 Olağanüstü yönetim hallerinde çekilme usulü ...................................... 96 ..............72 Çekilen ve çekilmiş sayılanların yeniden atanmaları............................ 97 ..............72 Memurluğun sona ermesi .................................................................... 98 ..............73 BÖLÜM 5 Çalışma Saatleri, İzinler Çalışma saatleri ................................................................................... 99 ..............73 Günlük çalışma saatlerinin tesbiti....................................................... 100 ..............74 Günün 24 saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışma saat ve usulünün tesbiti ............................................................................. 101 ..............74 Yıllık izin ............................................................................................ 102 ..............74 Yıllık izinlerin kullanılışı ...................................................................... 103 ..............75 Mazeret izni ....................................................................................... 104 ..............75 Hastalık ve refakat izni....................................................................... 105 ..............76 İyileşme halinde göreve dönüş .......................................................... 106 ..............77 Raporları verecek hekim ve sağlık kurulları hakkında Yönetmelik ..... 107 ..............77 Aylıksız izin........................................................................................ 108 ..............77 Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist 9 Madde Sayfa BÖLÜM 6 Özlük Dosyası Memur bilgi sistemi, özlük dosyası..................................................... 109 ..............78 Sicil dosyası....................................................................................... 110 ..............79 Özlük ve sicil dosyasının önemi......................................................... 111 ..............79 Sicil amirleri ....................................................................................... 112 ..............79 Sicil raporlarında belirtilecek hususlar........................................ 113–114 ..............79 Sicil raporlarının doldurulması ........................................................... 115 ..............79 Değerlendirme kurulları...................................................................... 116 ..............79 Memurların uyarılmaları ..................................................................... 117 ..............79 İtiraz hakkı ......................................................................................... 118 ..............79 Olumlu ve olumsuz sicil ..................................................................... 119 ..............79 Olumsuz sicil...................................................................................... 120 ..............79 Sicil yönetmeliği ................................................................................. 121 ..............80 Başarı, üstün başarı değerlendirmesi ve ödül .................................... 122 ..............80 Ödül ................................................................................................... 123 ..............80 BÖLÜM 7 Disiplin Disiplin amiri ve disiplin cezaları ........................................................ 124 ..............81 Disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller........... 125 ..............81 Disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullar .................................. 126 ..............86 Zamanaşımı....................................................................................... 127 ..............86 Karar süresi ....................................................................................... 128 ..............87 Yüksek disiplin kurullarının karar usulü, memurun hakkı ................... 129 ..............87 Savunma hakkı .................................................................................. 130 ..............87 Cezai kovuşturma ile disiplin kovuşturmasının bir arada yürütülmesi ................................................................................................... 131 ..............88 Uygulama .......................................................................................... 132 ..............88 Disiplin cezalarının bir süre sonra özlük dosyasından silinmesi......... 133 ..............89 Disiplin kurulları ve disiplin amirleri .................................................... 134 ..............89 İtiraz................................................................................................... 135 ..............89 İtiraz süresi ve yapılacak işlem .......................................................... 136 ..............90 BÖLÜM 8 Görevden Uzaklaştırma Görevden uzaklaştırma...................................................................... 137 ..............90 Yetkililer ............................................................................................. 138 ..............90 Görevden uzaklaştıran amirin sorumluluğu........................................ 139 ..............90 Ceza kovuşturması sırasında görevden uzaklaştırma........................ 140 ..............91 10 Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist Madde Sayfa Görevden uzaklaştırılan veya görevinden uzak kalan memurların hak ve yükümlülüğü ........................................................................... 141 ..............91 Tedbirin kaldırılması .......................................................................... 142 ..............91 Memurun göreve tekrar başlatılması zorunlu olan haller.................... 143 ..............91 Görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılmasında amirin takdiri ........ 144 ..............92 Süre ................................................................................................... 145 ..............92 KISIM – V Mali Hükümler Kapsam ............................................................................................. 146 ..............92 Deyimler ............................................................................................ 147 ..............93 Gösterge tabloları .............................................................................. 148 ..............94 Kademe aylığı.................................................................................... 149 ..............94 Derece aylığı...................................................................................... 150 ..............94 Derecelerin ilk ve en yüksek kademe aylıkları ................................... 151 ..............95 Zam ve Tazminatlar ........................................................................... 152 ..............95 Her sınıfın son aylık derecesi ve en çok aylık miktarı......................... 153 ............ 104 Katsayı............................................................................................... 154 ............ 104 Memurlara ödenecek aylık tutarları.................................................... 155 ............ 105 Yurt dışında aylıklar ........................................................................... 156 ............ 105 Dış memleketler aylık katsayısı.......................................................... 157 ............ 105 Adayların aylıkları .............................................................................. 158 ............ 105 Asaleti onaylanan memurların kademe ilerlemeleri............................ 159 ............ 106 Kademe ilerlemesinde verilecek aylık ................................................ 160 ............ 106 Derece değişikliğinde verilecek aylık ................................................. 161 ............ 106 Başka sınıfa geçen memurun alacağı aylık........................................ 162 ............ 107 İstisnai memurluklardan ayrılanların durumu ..................................... 163 ............ 107 Aylığın ödeme zamanı ve Esasları..................................................... 164 ............ 107 Açıktan atanmada aylığa hak kazanma ............................................ 165 ............ 108 Kademe ilerlemisinde aylığa hak kazanma ....................................... 166 ............ 108 Derece değişikliğinde aylığa hak kazanma ........................................ 167 ............ 109 Başka bir sınıfa geçmede aylığa hak kazanma.................................. 168 ............ 109 Görev yeri değiştirilen memurların aylıkları ........................................ 169 ............ 109 İzin veya geçici görevde iken görev yeri değiştirilen memurların aylıkları .............................................................................................. 170 ............ 109 Sayman ve sayman mutemetlerinin devir süreleri ve aylıkları............ 171 ............ 109 Görev yeri değiştirilenlerden eski görevlerine devamları tebliğ edilenlerin aylıkları ............................................................................. 172 ............ 110 Vekalet aylığına hak kazanma ........................................................... 173 ............ 110 Vekalet görevinin fiilen yapılması şartı............................................... 174 ............ 110 Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist 11 Madde Sayfa Vekalet, ikinci görev aylık ve ücretleri ile diğer ödemeler ................... 175 ............ 110 Ders ve konferans ücretleri ................................................................ 176 ............ 111 Yolluk giderleri ve gündelikleri ........................................................... 177 ............ 111 Fazla çalışma ücreti........................................................................... 178 ............ 112 Temsil giderleri ve yönetmeliği........................................................... 179 ............ 112 Sürekli görevle yurt dışında bulunan memurların aylıkları.................. 180 ............ 113 Yurt dışındaki memurlardan geçici görevle merkeze çağrılanların aylıkları .............................................................................................. 181 ............ 113 Yurt dışında görevli memurlardan farklı katsayılı memlekete atananların aylıkları ........................................................................... 182 ............ 113 Hazarda eğitim ve manevra için silah altına alınanların aylıklarının ödenmesi ..................................................................................... 183 ............ 114 Seferde muvazzaflık hizmeti dışında silah altına alınan memurların aylıklarının ödenmesi.................................................................... 184 ............ 114 Sefer haline geçişte silah altında bulunan memurların aylıkları.......... 185 ............ 114 Silah altına alınmazdan önce kadrolarından açıkta bulunanların aylıkları .............................................................................................. 186 ............ 114 KISIM – VI Sosyal Haklar ve Yardımlar Emeklilik hakları................................................................................. 187 ............ 115 Hastalık ve analık sigortası ................................................................ 188 ............ 115 Yeniden işe alıştırma ......................................................................... 189 ............ 115 Ek sosyal sigorta ve Yardımlaşma ..................................................... 190 ............ 116 Memurların sosyal tesis ihtiyaçları ..................................................... 191 ............ 116 Devlet memurları için konut kredisi .................................................... 192 ............ 116 Devlet memurları için konut ............................................................... 193 ............ 116 Bazı devlet memurları için konut tahsisi............................................. 194 ............ 116 Mahrumiyet yeri ödeneği.................................................................... 195 ............ 117 Ödeme usulü ve mahrumiyet yeri derecesi ........................................ 196 ............ 117 Miktarı................................................................................................ 197 ............ 117 Mahrumiyet yeri ödeneğinin ödenme usulü........................................ 198 ............ 117 Öğrenim bursları ve yurtları ............................................................... 199 ............ 117 Sınıfta kalan çocuklar için burs verilemiyeceği................................... 200 ............ 117 Mahrumiyet yerinden başka yere atanan, ölen, emekliye ayrılanların burs haklarının devamı.................................................... 201 ............ 117 Aile yardımı ödeneği .......................................................................... 202 ............ 118 Aile yardımı ödeneğinin ödeme usulü ................................................ 203 ............ 118 Aile yardımı ödeneğine hak kazanma ................................................ 204 ............ 118 Aile yardımı ödeneği hakkını kaybetme ............................................. 205 ............ 119 12 Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist Madde Sayfa Çocuk için aile yardımı ödeneği verilmiyecek haller........................... 206 ............ 119 Doğum yardımı ödeneği..................................................................... 207 ............ 119 Ölüm yardımı ödeneği........................................................................ 208 ............ 120 Tedavi yardımı ................................................................................... 209 ............ 120 Cenaze giderleri................................................................................. 210 ............ 120 Giyecek yardımı................................................................................. 211 ............ 120 Yiyecek yardımı ................................................................................. 212 ............ 121 Yakacak yardımı ................................................................................ 213 ............ 121 KISIM – VII Devlet Memurlarının Yetiştirilmesi Kurumların memurlarını hizmet içinde yetiştirme esasları.................. 214 ............ 121 Eğitim birimleri ................................................................................... 215 ............ 121 Eğitim merkezleri ............................................................................... 216 ............ 121 Devlet memurları eğitimi genel planı.................................................. 217 ............ 122 Yurt dışında yetiştirme ....................................................................... 218 ............ 122 Rapor verme ...................................................................................... 219 ............ 122 Koordinasyon ve denetleme .............................................................. 220 ............ 122 Devlet memurluğuna eleman yetiştirilmesi......................................... 221 ............ 122 Seçme usulü...................................................................................... 222 ............ 123 Öğrenci okutma şartlarını düzenliyen yönetmelikler........................... 223 ............ 123 Mecburi hizmet .................................................................................. 224 ............ 123 Mecburi hizmetle ilgili yükümlülükler .................................................. 225 ............ 124 KISIM – VIII Çeşitli Hükümler Danışma kurulları............................................................................... 226 ............ 125 Yüksek danışma kurulu...................................................................... 227 ............ 125 Kamu personeli yüksek kurulu karar verme usulü.............................. 228 ............ 125 Devlet memurlurı yüksek kurulu......................................................... 229 ............ 125 Diğer personel için kurulacak kurullar ................................................ 230 ............ 125 Kamu personeli bilgi sistemi .............................................................. 231 ............ 125 Türk silahlı kuvvetlerinde çalışan memurlara uygulanmıyacak maddeler............................................................................................ 232 ............ 126 Türk Silahlı Kuvvetlerinde çalışan memurlara uygulanmaya devam olunacak hükümler ................................................................. 233 ............ 126 İktisadi ve Ticari İlimler Akademileri öğrenim üyeleri ve yardımcılarına uygulanmıyacak maddeler ....................................................... 234 ............ 126 Dışişleri Bakanlığınca derhal gerekli görülecek kadrolar.................... 235 ............ 126 22 Ocak 1962 tarihli ve 1 sayılı kanunun değiştirilmesi...................... 236 ............ 126 Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist 13 Madde Sayfa EK MADDELER Ek Madde .............................................................................................. 1 ............ 127 Ek Madde .............................................................................................. 2 ............ 127 Ek Madde .............................................................................................. 3 ............ 127 Ek Madde .............................................................................................. 4 ............ 127 Ek Madde .............................................................................................. 5 ............ 127 Ek Madde .............................................................................................. 6 ............ 127 Ek Madde .............................................................................................. 7 ............ 127 Kurumlar arası geçici süreli görevlendirme Ek Madde .............................................................................................. 8 ............ 127 Geçici süreli görevlendirme şartları Ek Madde .............................................................................................. 9 ............ 128 Ek Madde ............................................................................................ 10 ............ 128 Ek Madde ............................................................................................ 11 ............ 128 Ek Madde. ........................................................................................... 12 ............ 128 Ek Madde ............................................................................................ 13 ............ 129 Ek Madde ............................................................................................ 14 ............ 129 Ek Madde ............................................................................................ 15 ............ 129 Ek Madde ............................................................................................ 16 ............ 129 Ek Madde ............................................................................................ 17 ............ 129 Ek Madde ............................................................................................ 18 ............ 129 Kıyafet mecburiyeti Ek Madde ............................................................................................ 19 ............ 129 İkamet mecburiyeti Ek Madde ............................................................................................ 20 ............ 130 Bazı görevlere atamalar Ek Madde ............................................................................................ 21 ............ 130 Ek Madde ............................................................................................ 22 ............ 130 Ek Madde ............................................................................................ 23 ............ 130 Ek Madde ............................................................................................ 24 ............ 130 Ek Madde ............................................................................................ 25 ............ 130 Ek Madde ............................................................................................ 26 ............ 130 Ek Madde ............................................................................................ 27 ............ 131 Ek Madde ............................................................................................ 28 ............ 131 Ek Madde ............................................................................................ 29 ............ 131 Ek Madde ............................................................................................ 30 ............ 132 Ek Madde ............................................................................................ 31 ............ 132 Ek Madde ............................................................................................ 32 ............ 132 Ek Madde ............................................................................................ 33 ............ 133 14 Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist Madde Sayfa Yurtdışı Eğitim Masraflarının Tahsili Ek Madde ............................................................................................ 34 ............ 134 Yurt İçinde Okutulan Öğrencilerin Mecburi Hizmet Yükümlülüğü Ek Madde ............................................................................................ 35 ............ 135 Bakanlıklararası Ortak Kültür Komisyonu tarafından yurt dışında görevlendirme Ek Madde ............................................................................................ 36 ............ 135 Ek Madde ............................................................................................ 37 ............ 136 Yurt dışı eğitim Ek Madde ............................................................................................ 38 ............ 136 Ek Madde ............................................................................................ 39 ........... 137 Ek Madde ............................................................................................ 40 ............ 137 Uzman istihdamı Ek Madde ............................................................................................ 41 ............ 137 Ek Madde ............................................................................................ 42 ............ 140 KISIM IX Geçici Hükümler Sınıf hakkındaki tekliflerin iki ay zarfında bildirilmesi Geçici Madde......................................................................................... 1 ............ 141 Düzenlenecek kadroların Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı ile Maliye Bakanlığına bildirilmesi Geçici Madde......................................................................................... 2 ............ 141 İntibak işlemlerinin başlangıç tarihi Geçici Madde......................................................................................... 3 ............ 141 Sınıflara girecek personelin intibakını yapacak merci Geçici Madde......................................................................................... 4 ............ 141 Memurların intibakında mali esaslar Geçici Madde......................................................................................... 5 ............ 141 Daimi hizmetlilerin intibakında mali esaslar Geçici Madde ........................................................................................ 6 ............ 141 Geçici hizmetlilerin intibakında mali esaslar Geçici Madde......................................................................................... 7 ............ 141 Kadroya bağlı yevmiyeli personel ile işçilerin intibakında mali esaslar Geçici Madde ........................................................................................ 8 ............ 141 Belirli sınıflara döneceklerin kıdem hakkı Geçici Madde......................................................................................... 9 ............ 141 Belirli sınıflara dönecekler Geçici Madde....................................................................................... 10 ............ 141 Öğretmenlik mesleğine döneceklere tanınan kıdem hakkı Geçici Madde....................................................................................... 11 ............ 141 Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist 15 Madde Sayfa Memuriyet dışında sağlık hizmetleri ve teknik hizmetlerde çalışmış olanların geçmiş hizmetlerinin değerlendirilmesi Geçici Madde....................................................................................... 12 ............ 141 Sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesinde çalıştırılan personele uygulanacak mali hükümler Geçici Madde....................................................................................... 13 ............ 142 İntibak işlerinde uyulacak esas ve ölçüler Geçici Madde....................................................................................... 14 ............ 142 Eski hükümlerin kimlere uygulanacağı Geçici Madde....................................................................................... 15 ............ 142 Ödeneklerle ilgili eski hükümlerin uygulanma süresi Geçici Madde....................................................................................... 16 ............ 142 Kademelerde ve kademe içinde intibak Geçici Madde....................................................................................... 17 ............ 142 334 sayılı kanundan faydalananların emekli ikramiyesi Geçici Madde....................................................................................... 18 ............ 142 İntibak hükümlerinin şekil ve şartlarının yönetmelikte belirtilmesi Geçici Madde....................................................................................... 19 ............ 142 Geçici Madde....................................................................................... 20 ............ 142 Ödemelerin başlangıç tarihi Geçici Madde....................................................................................... 21 ............ 142 İntibak ve uygulama komisyonu Geçici Madde....................................................................................... 22 ............ 142 Geçici Madde....................................................................................... 23 ............ 142 Geçici Madde....................................................................................... 24 ............ 142 Geçici Madde....................................................................................... 25 ............ 142 Geçici Madde....................................................................................... 26 ............ 143 Geçici Madde....................................................................................... 27 ............ 143 Geçici Madde....................................................................................... 28 ............ 143 Geçici Madde....................................................................................... 29 ............ 143 Geçici Madde....................................................................................... 30 ............ 143 Geçici Madde....................................................................................... 31 ............ 143 Geçici Madde....................................................................................... 32 ............ 143 Geçici Madde....................................................................................... 33 ............ 143 Geçici Madde....................................................................................... 34 ............ 143 Avukatlık vekâlet ücreti Geçici Madde....................................................................................... 35 ............ 145 Geçiş hükümleri Geçici Madde....................................................................................... 36 ............ 145 16 Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist Madde Sayfa Geçici Madde....................................................................................... 37 ............ 147 Geçici Madde....................................................................................... 38 ............ 149 Geçici Madde....................................................................................... 39 ............ 149 EK GEÇİCİ MADDELER Sınıflara intibak Ek Geçici Madde.................................................................................... 1 ........... 150 Öğrenim durumu değişmeyenlerin derece ve kademelere intibak Ek Geçici Madde.................................................................................... 2 ............ 150 Öğrenim durumları değişenlerin intibakı Ek Geçici Madde.................................................................................... 3 ............ 153 İntibakta esas alınacak derece ve kademeleri ayrıca tespit olunanlar Ek Geçici Madde.................................................................................... 4 ............ 154 İstisnai memuriyet kadrolarında olanların durumu Ek Geçici Madde.................................................................................... 5 ............ 153 Sonsuz izinli cami görevlilerinin durumu Ek Geçici Madde.................................................................................... 6 ............ 154 Hakimler, hakim yardımcıları, savcılar, savcı yardımcıları, Danıştay ve Sayıştay meslek mensupları Ek Geçici Madde.................................................................................... 7 ............ 154 Ek Geçici Madde.................................................................................... 8 ............ 154 3659 ve 2847 sayılı kanunlar ile bunların ek ve değişikliklerine tabi kurumlar Ek Geçici Madde.................................................................................... 9 ............ 154 Ek Geçici Madde.................................................................................. 10 ............ 155 Ek Geçici Madde.................................................................................. 11 ............ 155 Tiyatro, opera, bale sanatkarları ve orkestra teknik personeli Ek Geçici Madde.................................................................................. 12 ............ 155 Belediye Opera ve Tiyatroları, Şehir ve Belediye Konservatuvar ve Orkestrası Ek Geçici Madde.................................................................................. 13 ............ 157 Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası üyeleri Ek Geçici Madde.................................................................................. 14 ............ 158 Tiyatro, opera, bale sanatkarları ile orkestra teknik personelinin intibakı Ek Geçici Madde.................................................................................. 15 ............ 159 Devlet sanatçıları ve sanatkarlar Ek Geçici Madde.................................................................................. 16 ............ 160 Genelkurmay Başkanlığı Mehteran Bölüğü Sanatkarları Ek Geçici Madde.................................................................................. 17 ............ 161 Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist 17 Madde Sayfa Bu Kanuna tabi kurumlarda işçi statüsünde çalışanlar ile sözleşmeli personel hakkında uygulanacak hükümler Ek Geçici Madde.................................................................................. 18 ............ 161 657 sayılı Kanun kapsamı dışında kalan kurumlar mensuplarına uygulanacak katsayı Ek Geçici Madde.................................................................................. 19 ............ 161 Memur Yardımlaşma Kurumu Keseneği Ek Geçici Madde.................................................................................. 20 ............ 162 Ek geçici 7, 9, 12,13 ve 14 üncü maddeler kapsamına giren personele, bu kanuna tabi memurlara, ödenenler dışında ödeme yapılamıyacağı ve bunlara uygulanacak diğer hükümler Ek Geçici Madde.................................................................................. 21 ............ 162 Ek Geçici Madde.................................................................................. 22 ............ 162 Ek Geçici Madde.................................................................................. 23 ............ 163 Ek Geçici Madde.................................................................................. 24 ............ 163 Ek Geçici Madde.................................................................................. 25 ............ 163 Ek Geçici Madde.................................................................................. 26 ............ 163 Ek Geçici Madde.................................................................................. 27 ............ 163 36 ncı maddenin (A) bendinin 11 inci fıkrasında sayılan memurlukları özel kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerine dayanılarak almış bulunanların durumları Ek Geçici Madde.................................................................................. 28 ............ 163 Doktora Master ve Uzmanlık yapanların intibaklarında değerlendirilecek süre Ek Geçici Madde.................................................................................. 29 ............ 163 Ek Geçici Madde.................................................................................. 30 ............ 163 Bu Kanun kapsamı dışında kalan kurumlar personeline 68 inci maddenin uygulanacağı Ek Geçici Madde.................................................................................. 31 ............ 163 Ek Geçici Madde.................................................................................. 32 ............ 164 Ek Geçici Madde.................................................................................. 33 ............ 164 Ek Geçici Madde.................................................................................. 34 ............ 164 Ek Geçici Madde.................................................................................. 35 ............ 164 Ek Geçici Madde.................................................................................. 36 ............ 164 Ek Geçici Madde.................................................................................. 37 ............ 164 Ek Geçici Madde.................................................................................. 38 ............ 164 Memurlardan üst derecede öğrenim sayılmayan mesleki öğrenim görenlere kademe ilerlemesi uygulanacağı Ek Geçici Madde.................................................................................. 39 ............ 164 18 Devlet Memurları Kanunu Sistematik Fihrist Madde Sayfa Dışişleri Bakanlığı dış kuruluşlarında çalışan hizmetlilerin intibakı Ek Geçici Madde.................................................................................. 40 ............ 164 İntibaklar sırasında görevde olmayanlar hakkında uygulanacak işlem Ek Geçici Madde.................................................................................. 41 ............ 164 Mecburi hizmetlilerin yükümlülüklerinin ortadan kalkması Ek Geçici Madde.................................................................................. 42 ............ 164 1, 2, 3 ve 4 üncü derece görevlere 1/12/1971 tarihinden sonra atananların bu görevlerde evvelce geçen sürelerinin değerlendirilmesi Ek Geçici Madde.................................................................................. 43 ............ 165 Aylık ve yevmiye tutarları arasındaki farkın tanımı Ek Geçici Madde.................................................................................. 44 ............ 165 İntibak işlemlerini yapacak mercii Ek Geçici Madde.................................................................................. 45 ............ 165 68 inci madde uyarınca yapılacak atamalarda dikkate alınacak süreler Ek Geçici Madde.................................................................................. 46 ............ 165 Toprak ve Tarım Reformu Müsteşarlığı ile Geliştirilecek Haşhaş İkame Bölgesi Teşkilatında çalıştırılacakların istihdam esasları Ek Geçici Madde.................................................................................. 47 ............ 165 Ek Geçici Madde.................................................................................. 48 ............ 165 Ek geçici 8 inci madde kapsamına girenlerin intibakı Ek Geçici Madde.................................................................................. 49 ............ 165 Ek geçici 40 ıncı madde kapsamına girenlerin intibakı Ek Geçici Madde.................................................................................. 50 ............ 166 Ek Geçici Madde.................................................................................. 51 ............ 166 Ek Geçici Madde.................................................................................. 52 ............ 166 Ek Geçici Madde.................................................................................. 53 ............ 166 Ek Geçici Madde.................................................................................. 54 ............ 166 Ek Geçici Madde.................................................................................. 55 ............ 166 Ek Geçici Madde.................................................................................. 56 ............ 166 Ek Geçici Madde.................................................................................. 57 ............ 166 Ek Geçici Madde.................................................................................. 58 ............ 166 Ek Geçici Madde.................................................................................. 59 ............ 166 Ek Geçici Madde...................................................................................... ............ 167 Ek Geçici Madde...................................................................................... ............ 167 Yürürlükten kaldırılan hükümler ......................................................... 237 ............ 167 Kanunun yürürlüğe girmesi ........................................................238-239 ............ 168 2. DEVLET MEMURLARI KANUNU Kanun Numarası : 657 Kabul Tarihi : 14/7/1965 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 23/7/1965 Sayı : 12056 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 4 Sayfa : 3044 KISIM - I Genel Hükümler BÖLÜM: 1 Kapsam, Amaç, Temel İlkeler, İstihdam Şekilleri Kapsam: Madde 1 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK - 12/1 md. Aynen kabul 15/5/1975 - 1897/1 md.) Bu Kanun, Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar, İl Özel İdareleri, Belediyeler, İl Özel İdareleri ve Belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında veya Beden Terbiyesi Bölge müdürlüklerinde çalışan memurlar hakkında uygulanır. Sözleşmeli ve geçici personel hakkında bu Kanunda belirtilen özel hükümler uygulanır. (Değişik: 19/2/1980 - 2261/5 md.) Anayasa Mahkemesi üye ve yedek üyeleri ile raportörleri; hakimlik ve savcılık mesleklerinde veya bu mesleklerden sayılan görevlerde bulunanlar, Danıştay ve Sayıştay meslek mensupları ve Sayıştay savcı ve yardımcıları, Üniversitelerin, İktisadi ve Ticari İlimler Akademilerinin, Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademilerinin, Devlet Güzel Sanatlar Akademilerinin, Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsünün öğretim üye ve yardımcıları, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası üyeleri, Genelkurmay Mehtaran Bölüğü Sanatkarları, Devlet Tiyatrosu ile Devlet Opera va Balesi ve Belediye Opera ve tiyatroları ile şehir ve belediye konservatuvar ve orkestralarının sanatkar memurları, uzman memurları, uygulatıcı uzman memurları 20 Devlet Memurları Kanunu ve stajyerleri; Spor-Toto Teşkilatında çalışan personel; subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erler ile Emniyet Teşkilatı mensupları özel kanunları hükümlerine tabidir. Amaç: Madde 2 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK - 2/1 md.) Bu Kanun, Devlet memurlarının hizmet şartlarını, niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve yükselmelerini, ödev, hak, yüküm ve sorumluluklarını, aylıklarını ve ödeneklerini ve diğer özlük işlerini düzenler. (Mülga birinci cümle: 13/2/2011-6111/117 md.) Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulur. Temel İlkeler: Madde 3 – Bu kanunun temel ilkeleri şunlardır: Sınıflandırma: A) (Değişik: 31/7/1970 - 1327/2 md.) Devlet kamu hizmetleri görevlerini ve bu görevlerde çalışan Devlet memurlarını görevlerin gerektirdiği niteliklere ve mesleklere göre sınıflara ayırmaktır. Kariyer: B) Devlet memurlarına, yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanını sağlamaktır. Liyakat: C) Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmaktır. İstihdam Şekilleri: Madde 4 – (Değişik:30/5/1974 - KHK-12; Değiştirilerek kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) Kamu hizmetleri; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürülür. Devlet Memurları Kanunu 21 A) Memur: Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun uygulanmasında memur sayılır. Yukarıdaki tanımlananlar dışındaki kurumlarda genel politika tespiti, araştırma, planlama, programlama, yönetim ve denetim gibi işlerde görevli ve yetkili olanlar da memur sayılır. B) Sözleşmeli personel: Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, Bakanlar Kurulunca belirlenen esas ve usuller çerçevesinde kurumun teklifi ve Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığınca vizelenen pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir. (Mülga ikinci paragraf: 4/4/2007-5620/4 md.) Ancak, yabancı uyrukluların; tarihi belge ve eski harflerle yazılmış arşiv kayıtlarını değerlendirenlerin mütercimlerin; tercümanların; Millî Eğitim Bakanlığında norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılamaması hallerinde öğretmenlerin; dava adedinin azlığı nedeni ile kadrolu avukat istihdamının gerekli olmadığı yerlerde avukatlarını, kadrolu istihdamın mümkün olamadığı hallerde tabip veya uzman tabiplerin; Adli Tıp Müessesesi uzmanlarının; Devlet Konservatuvarları sanatçı öğretim üyelerinin; İstanbul Belediyesi Konservatuvarı sanatçılarının; bu Kanuna tâbi kamu idarelerinde ve dış kuruluşlarda belirli bazı hizmetlerde çalıştırılacak personelin de zorunlu hallerde sözleşme ile istihdamları caizdir. (Ek paragraf: 4/4/2007-5620/4 md.) Sözleşmeli personel seçiminde uygulanacak sınav ile istisnaları, bunlara ödenebilecek ücretlerin üst sınırları ile verilecek iş sonu tazminatı miktarı, kullandırılacak izinler, pozisyon unvan ve nitelikleri, sözleşme fesih halleri, pozisyonların iptali, 22 Devlet Memurları Kanunu istihdamına dair hususlar ile sözleşme esas ve usulleri Devlet Personel Başkanlığının görüşü ve Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir. (Ek cümle: 25/6/2009-5917/47 md.) Bu şekilde istihdam edilenler, hizmet sözleşmesi esaslarına aykırı hareket etmesi nedeniyle kurumlarınca sözleşmelerinin feshedilmesi veya sözleşme dönemi içerisinde Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenen istisnalar hariç sözleşmeyi tek taraflı feshetmeleri halinde, fesih tarihinden itibaren bir yıl geçmedikçe kurumların sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilemezler. (Ek fıkra: 5/7/1991 - KHK - 433/1 md.; Mülga: 27/12/1991 - KHK - 475/11 md.) C) Geçici personel: Bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet olduğuna Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşlerine dayanılarak Bakanlar Kurulunca karar verilen görevlerde ve belirtilen ücret ve adet sınırları içinde sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kimselerdir. D) İşçiler: (Değişik birinci cümle: 4/4/2007-5620/4 md.) (A), (B) ve (C) fıkralarında belirtilenler dışında kalan ve ilgili mevzuatı gereğince tahsis edilen sürekli işçi kadrolarında belirsiz süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan sürekli işçiler ile mevsimlik veya kampanya işlerinde ya da orman yangınıyla mücadele hizmetlerinde ilgili mevzuatına göre geçici iş pozisyonlarında altı aydan az olmak üzere belirli süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan geçici işçilerdir.Bunlar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz. Dört istihdam şekli dışında personel çalıştırılamıyacağı: Madde 5 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK - 2/1 md.) Bu Kanuna tabi kurumlar, dördüncü maddede yazılı dört istihdam şekli dışında personel çalıştıramazlar. Devlet Memurları Kanunu 23 BÖLÜM: 2 Ödevler ve Sorumluluklar Sadakat: Madde 6 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/1 md.) Devlet memurları, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına sadakatla bağlı kalmak ve milletin hizmetinde Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını sadakatla uygulamak zorundadırlar.Devlet memurları bu hususu "Asli Devlet Memurluğuna" atandıktan sonra en geç bir ay içinde kurumlarınca düzenlenecek merasimle yetkili amirlerin huzurunda yapacakları yeminle belirtirler ve özlük dosyalarına konulacak aşağıdaki "Yemin Belgesi" ni imzalayarak göreve başlarlar. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk İnkılap ve İlkelerine, Anayasada ifadesi bulunan Türk Milliyetçiliğine sadakatla bağlı kalacağıma; Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını milletin hizmetinde olarak tarafsız ve eşitlik ilkelerine bağlı kalarak uygulayacağıma; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup bunları geliştirmek için çalışacağıma; insan haklarına ve Anayasanın temel ilkelerine dayanan milli, demokratik, laik, bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilerek, bunları davranış halinde göstereceğime namusum ve şerefim üzerine yemin ederim. Tarafsızlık ve Devlete Bağlılık: Madde 7 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/2 md.) Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar; görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapamazlar; hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar ve bu eylemlere katılamazlar. Devlet memurları her durumda Devletin menfaatlerini korumak mecburiyetindedirler. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına aykırı olan, memleketin bağımsızlığını ve bütünlüğünü bozan Türkiye Cumhuriyetinin güvenliğini tehlikeye düşüren herhangi bir faaliyette bulunamazlar. Aynı nitelikte faaliyet gösteren herhangi bir harekete, 24 Devlet Memurları Kanunu gruplaşmaya, teşekküle veya derneğe katılamazlar, bunlara yardım edemezler, Davranış ve İşbirliği: Madde 8 – Devlet memurları, resmi sıfatlarının gerektirdiği itibar ve güvene layık olduklarını hizmet içindeki ve dışındaki davranışlariyle göstermek zorundadırlar. Devlet memurlarının işbirliği içinde çalışmaları esastır. Yurt Dışında Davranış: Madde 9 – Devlet memurlarından sürekli veya geçici görevle veya yetişme, inceleme ve araştırma için yabancı memleketlerde bulunanlar Devlet itibarını veya görev haysiyetini zedeleyici fiil ve davranışlarda bulunamazlar. Amir Durumda Olan Devlet Memurlarının Görev Ve Sorumlulukları: Madde 10 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/3 md.) Devlet memurları amiri oldukları kuruluş ve hizmet birimlerinde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurlarını yetiştirmekten, hal ve hareketlerini takip ve kontrol etmekten görevli sorumludurlar. Amir, maiyetindeki memurlara hakkaniyet ve eşitlik içinde davranır. Amirlik yetkisini kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslar içinde kullanır. Amir, maiyetindeki memurlara kanunlara aykırı emir veremez ve maiyetindeki memurdan hususi bir menfaat temin edecek bir talepte bulunamaz, hediyesini kabul edemez ve borç alamaz. Devlet Memurlarının Görev ve Sorumlulukları: Madde 11 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/4 md.) Devlet memurları kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslara uymakla ve amirler tarafından verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü ve görevlerinin iyi ve doğru yürütülmesinden amirlerine karşı sorumludurlar. Devlet Memurları Kanunu 25 Devlet memuru amirinden aldığı emri, Anayasa, kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Amir emrinde israr eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, memur bu emri yapmağa mecburdur. Ancak emrin yerine getirilmesinden doğacak sorumluluk emri verene aittir. Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz. Acele hallerde kamu düzeninin ve kamu güvenliğinin korunması için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır. Kişisel Sorumluluk ve Zarar: Madde 12 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/5 md.) Devlet memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar. Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır. Zararların ödettirilmesinde bu konudaki genel hükümler uygulanır. Ancak fiilin meydana geldiği tarihte en alt derecenin birinci kademesinde bulunan memurun brüt aylığının yarısını geçmeyen zararlar, kabul etmesi halinde disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulu kararına göre ilgili memurca ödenir. Kişilerin Uğradıkları Zararlar: Madde 13 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/6 md.) (Değişik birinci fıkra 6/6/1990-3657/1 md.) Kişiler kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açarlar. Ancak, Devlet dairelerine tevdi veya bu dairelerce tahsil veya muhafaza edilen para ve para hükmündeki değerli kağıtların ilgili personel tarafından zimmete geçirilmesi halinde, zimmete geçirilen miktar, cezai takibat sonucu beklenmeden Hazine tarafından hak sahibine ödenir. Kurumun, genel hükümlere göre sorumlu personele rücu hakkı saklıdır. 26 Devlet Memurları Kanunu (Ek: 26/3/2002-4748/3 md.) İşkence ya da zalimane, gayri insani veya haysiyet kırıcı muamele suçları nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince verilen kararlar sonucunda Devletçe ödenen tazminatlardan dolayı sorumlu personele rücu edilmesi hakkında da yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır. 12 nci maddeyle bu maddede belirtilen zararların nevi, miktarlarının tespiti, takibi, amirlerin sorumlulukları ve yapılacak işlemlerle ilgili diğer hususlar Başbakanlıkça düzenlenecek yönetmelikle belirlenir. Mal Bildirimi: Madde 14 – Devlet memurları, kendileriyle, eşlerine ve velayetleri altındaki çocuklarına ait taşınır ve taşınmaz malları, alacak ve borçları hakkında, özel kanunda yazılı hükümler uyarınca, mal bildirimi verirler. Basına Bilgi veya Demeç Verme: Madde 15 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/7 md.) Devlet Memurları, kamu görevleri hakkında basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç veremezler. Bu konuda gerekli bilgi ancak bakanın yetkili kılacağı görevli illerde valiler veya yetkili kılacağı görevli tarafından verilebilir. Askeri hizmet ile ilgili bilgiler özel kanunların yetkili, kıldığı personel dışın da hiç bir kimse tarafından açıklanamaz. Resmi Belge, Araç ve Gereçlerin Yetki Verilen Mahaller Dışına Çıkarılmaması ve İadesi: Madde 16 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/8 md.) Devlet memurları görevleri ile ilgili resmi belge araç ve gereçleri, yetki verilen mahaller dışına çıkaramazlar, hususi işlerinde kullanamazlar. Devlet memurları görevleri icabı kendilerine teslim edilen resmi belge, araç ve gereçleri görevleri sona erdiği zaman iade etmek zorundadırlar. Bu zorunluluk memurun mirasçılarına da şamildir. Devlet Memurları Kanunu 27 BÖLÜM: 3 Genel Haklar Uygulamayı İsteme Hakkı: Madde 17 – Devlet memurları, bu kanun ve bu kanuna dayanılarak yayınlanan tüzük ve yönetmeliklere göre tayin ve tesbit olunup yürürlükte bulunan hükümlerin kendileri hakkında aynen uygulanmasını istemek hakkına sahiptirler. Güvenlik: Madde 18 – Kanunlarda yazılı haller dışında Devlet memurunun memurluğuna son verilmez, aylık ve başka hakları elinden alınamaz. Emeklilik: Madde 19 – Devlet memurlarının, özel kanununda yazılı belirli şartlar içinde, emeklilik hakları vardır. Çekilme: Madde 20 – Devlet memurları, bu kanunda belirtilen esaslara göre memurluktan çekilebilirler. Müracaat, Şikayet Ve Dava Açma: Madde 21 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/9 md.) Devlet memurları kurumlarıyla ilgili resmi ve şahsi işlerinden dolayı müracaat; amirleri veya kurumları tarafından kendilerine uygulanan idari eylem ve işlemlerden dolayı şikayet ve dava açma hakkına sahiptirler. Müracaat ve şikayetler söz veya yazı ile en yakın amirden başlayarak silsile yolu ile şikayet edilen amirler atlanarak yapılır. Müracaat ve şikayetler incelenerek en kısa zamanda ilgiliye bildirilir. Müracaat ve şikayetlerle ilgili esas ve usuller Başbakanlıkça hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir. Sendika Kurma: Madde 22 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK - 2/5 md.; Yeniden düzenleme: 12/6/1997 4275/1 md.) Devlet memurları, Anayasada ve özel kanununda belirtilen hükümler uyarınca sendikalar ve üst kuruluşlar kurabilir ve bunlara üye olabilirler. 28 Devlet Memurları Kanunu İzin Madde 23 – Devlet memurları, bu kanunda gösterilen süre ve şartlarla izin hakkına sahiptirler. Kovuşturma ve Yargılama: Madde 24 – Devlet memurlarının görevleri ile ilgili veya görevleri sırasında işledikleri suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması ve haklarında dava açılması özel hükümlere tabidir. İsnat ve İftiralara Karşı Koruma: Madde 25 – Devlet memurları hakkındaki ihbar ve şikayetler, garaz veya mücerret hakaret için, uydurma bir suç isnadı suretiyle yapıldığı ve soruşturma veya yargılamanın tabi olduğu kanuni işlem sonucunda bu isnat sabit olmadığı takdirde, merkezde bu memurun en büyük amiri, illerde valiler, isnatta bulunanlar hakkında kamu davası açılmasını Cumhuriyet Savcılığından isterler. BÖLÜM: 4 Yasaklar Toplu Eylem ve Hareketlerde Bulunma Yasağı: Madde 26 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/10 md.) (Mülga birinci fıkra: 13/2/2011-6111/117 md.) Devlet memurlarının kamu hizmetlerini aksatacak şekilde memurluktan kasıtlı olarak birlikte çekilmeleri veya görevlerine gelmemeleri veya görevlerine gelipte Devlet hizmetlerinin ve işlerinin yavaşlatılması veya aksatılması sonucunu doğuracak eylem ve hareketlerde bulunmaları yasaktır. Grev Yasağı: Madde 27 – Devlet memurlarının greve karar vermeleri, grev tertiplemeleri, ilan etmeleri, bu yolda propaganda yapmaları yasaktır. Devlet memurları, harhangi bir greve veya grev teşebbüsüne katılamaz, grevi destekliyemez veya teşvik edemezler. Devlet Memurları Kanunu 29 Ticaret ve Diğer Kazanç Getirici Faaliyetlerde Bulunma Yasağı: Madde 28 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK - 12; Değiştirilerek kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç). (Ek cümle: 8/8/2011-KHK-650/38 md.) Memurlar, meslekî faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir işyerinde veya vakıf üniversitelerinde çalışamaz. (Değişik ikinci fıkra: 8/8/2011-KHK-650/38 md.) Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim, denetim ve disiplin kurulları üyelikleri görevleri, özel kanunlarda belirtilen görevler ile kurumundan izin alınmak kaydıyla yapılan insanî ve sosyal amaçlı gönüllü çalışmalar bu yasaklamanın dışındadır. Eşleri, reşit olmayan veya mahcur olan çocukları, yasaklanan faaliyetlerde bulunan memurlar bu durumu 15 gün içinde bağlı oldukları kuruma bildirmekle yükümlüdürler, Hediye Alma, Menfaat Sağlama Yasağı: Madde 29 – Devlet memurlarının doğrudan doğruya veya aracı eliyle hediye istemeleri ve görevleri sırasında olmasa dahi menfaat sağlama amacı ile hediye kabul etmeleri veya iş sahiplerinden borç para istemeleri ve almaları yasaktır. (Ek fıkra: 25/5/2004-5176/9 md.) Kamu Görevlileri Etik Kurulu, hediye alma yasağının kapsamını belirlemeye ve en az genel müdür veya eşiti seviyedeki üst düzey kamu görevlilerince alınan hediyelerin listesini gerektiğinde her takvim yılı sonunda bu görevlilerden istemeye yetkilidir. Denetimindeki teşebbüsten menfaat sağlama yasağı: 30 Devlet Memurları Kanunu Madde 30 – Devlet memurunun, denetimi altında bulunan veya kendi görevi veya mensup olduğu kurum ile ilgisi olan bir teşebbüsten, doğrudan doğruya veya aracı eliyle her ne ad altında olursa olsun bir menfaat sağlaması yasaktır. Gizli Bilgileri Açıklama Yasağı: Madde 31 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/11 md.) Devlet memurlarının kamu hizmetleri ile ilgili gizli bilgileri görevlerinden ayrılmış bile olsalar, yetkili bakanın yazılı izni olmadıkça açıklamaları yasaktır. KISIM - II Sınıflandırma Sınıf: Madde 32 – (Mülga: 30/5/1974 - KHK - 12/7 md.; Aynen kabul: 15/5/1975 - 1897/7 md.) Kadroların Tespiti: Madde 33 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK - 12; Değiştirilerek kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) Kadrosuz Memur Çalıştırılamaz. Genel ve Katma Bütçeli kuruluşlarla bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar; kanunlarla kurulan fonlar, kefalet sandıkları ve Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde memur deyimine giren kişilere gördürülen hizmetlerin gerektirdiği görevler için tespit olunan kadrolar Genel Kadro Kanununda gösterilir. Milli Güvenliğe ilişkin kadrolardan gizli kalması gerekenler hakkında bu hüküm uygulanmaz. İl özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birliklerin kadroları yetkili organlarınca hazırlanarak İçişleri Bakanlığının onayı ile tamamlanır. Yukarıdaki fıkrada sözü edilen kadroların kaldırılması veya bu kadrolarda yapılacak değişiklikler de aynı usule tabidir. Devlet Memurları Kanunu 31 Kadroların Hazırlanması: Madde 34 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/7 md.) Devlet memurları için kurumlarınca teklif edilen kadrolar Maliye Bakanlığı, Devlet Personel Başkanlığı ve ilgili kurumca birlikte hazırlanır. 1, 2, 3, ve 4 üncü derecede kadro ihdas edilebilmesi için ayrıca Maliye Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığının görüşüne dayanılarak Bakanlar Kurulu kararı alınması şarttır. (Milli Güvenliğe ilişkin kadrolar dairesince hazırlanır ve özel kanununda yazılı şekle uygun olarak onanır.) Kadro Cetvelleri: Madde 35 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/8 md.) 33 ve 34 üncü maddeler uyarınca hazırlanan kadro cetvellerinde: Her kurum için gerekli kadroların sınıfı, derecesi, unvanı ve adedi gösterilir. Tesis Edilen Sınıflar: Madde 36 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK - 12; Değiştirilerek kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) Bu Kanuna tabi kurumlarda çalıştırılan memurların sınıfları aşağıda gösterilmiştir. I - GENEL İDARE HİZMETLERİ SINIFI: Bu Kanunun kapsamına dahil kurumlarda yönetim, icra, büro ve benzeri hizmetleri gören ve bu Kanunla tespit edilen diğer sınıflara girmeyen memurlar Genel İdare Hizmetleri sınıfını teşkil eder. II - TEKNİK HİZMETLER SINIFI: Bu Kanunun kapsamına giren kurumlarda meslekleriyle ilgili görevleri fiilen ifa eden ve meri hükümlere göre yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar, mimar, jeolog, hidrojeolog, hidrolog, jeofizikçi, fizikçi, kimyager, matematikçi, istatikçi, yöneylemci (Hareket araştırmacısı), matematiksel iktisatcı, ekonomici ve benzeri ile teknik öğretmen okullarından mezun olup da, öğretmenlik mesleği dışında teknik hizmetlerde çalışanlar, Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi veya bölümlerinden mezun şehir plancısı, yüksek şehir plancısı, yüksek Bölge Plancısı, 32 Devlet Memurları Kanunu 3437 ve 9/5/1969 tarih 1177 sayılı Kanunlara göre tütün eksperi yetiştirilenler ile müskirat ve çay eksperleri, fen memuru, yüksek tekniker, tekniker teknisyen ve emsali teknik unvanlara sahip olup, en az orta derecede mesleki tahsil görmüş bulunanlar, Teknik Hizmetler sınıfını teşkil eder. III - SAĞLIK HİZMETLERİ VE YARDIMCI SAĞLIK HİZMETLERİ SINIFI: Bu sınıf, sağlık hizmetlerinde (Hayvan sağlığı dahil) mesleki eğitim görerek yetişmiş olan tabip, diş tabibi, eczacı, veteriner hekim gibi memurlar ile bu hizmet sahasında çalışan yüksek öğrenim görmüş fizikoterapist, tıp teknoloğu, ebe, hemşire, sağlık memuru, sosyal hizmetler mütehassısı, biyolog, pisikolog, diyetçi, sağlık muhendisi, sağlık fizikçisi, sağlık idarecisi ile ebe ve hemşire, hemşire yardımcısı, (Fizik tedavi, laboratuvar, eczacı, diş anestezi, röntgen teknisyenleri ve yardımcıları, çevre sağlığı ve toplum sağlığı teknisyeni dahil) sağlık savaş memuru, hayvan sağlık memuru ve benzeri sağlık personelini kapsar. (Ek paragraf: 10/7/2003-4924/11 md.) Bu sınıfa dahil personel tarafından yerine getirilmesi gereken hizmetler, lüzumu halinde bedeli döner sermaye gelirlerinden ödenmek kaydıyla, Bakanlıkça tespit edilecek esas ve usullere göre hizmet satın alınması yoluyla gördürülebilir. IV - EĞİTİM VE ÖĞRETİM HİZMETLERİ SINIFI: Bu sınıf, bu Kanun kapsamına giren kurumlarda eğitim ve öğretim vazifesiyle görevlendirilen öğretmenleri kapsar. V - AVUKATLIK HİZMETLERİ SINIFI: Avukatlık hizmetleri sınıfı, Özel kanunlarına göre avukatlık ruhsatına sahip, baroya kayıtlı ve kurumlarını yargı mercilerinde temsil yetkisini haiz olan memurları kapsar. VI - DİN HİZMETLERİ SINIFI: Din hizmetleri sınıfı, özel kanunlarına göre çeşitli derecelerde dini eğitim görmüş olan ve dini görev yapan memurları kapsar. Devlet Memurları Kanunu 33 VII - EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI: Bu sınıf, özel kanunlarına göre çarşı ve mahalle bekçisi, polis, komiser muavini, komiser, başkomiser emniyet müfettişi, polis müfettişi, emniyet amiri ve emniyet müdürü ve emniyet müdürü sıfatını kazanmış emniyet mensubu memurları kapsar. VIII - YARDIMCI HİZMETLER SINIFI: Yardımcı hizmetler sınıfı, kurumlarda her türlü yazı ve dosya dağıtmak ve toplamak, müracaat sahiplerini karşılamak ve yol göstermek; hizmet yerlerini temizleme, aydınlatma ve ısıtma işlerinde çalışmak veya basit iklim rasatlarını yapmak; ilaçlama yapmak veya yaptırmak veya tedavi kurumlarında hastaların ve hastanelerin temizliği ve basit bakımı ile ilgili hizmetleri yapmak veya kurumlarda koruma ve muhafaza hizmetleri gibi anahizmetlere yardımcı mahiyetteki görevlerde her kurumun özel bünyesine göre ve yine bu mahiyette olmak üzere ihdasına lüzum gördüğü yardımcı hizmetleri ifa ile görevli bulunanlardan 4 üncü maddenin (D) bendinde tanımlananların dışında kalanları kapsar. (Ek: 28/3/1988 - KHK - 318/1 md.) Bu sınıfa dahil personel tarafından yerine getirilmesi gereken hizmetlerden hizmet yerlerinin ve tedavi kurumlarının temizlenmesi, tesisatın bakım ve işletilmesi ve benzeri nitelikteki hizmetlerin üçüncü şahıslara ihale yoluyla gördürülmesi mümkündür. (Ek fıkra:18/5/1994 - KHK - 527/1 md.; Mülga: 28/2/1995 4081/3 md. ) IX - MÜLKİ İDARE AMİRLİĞİ HİZMETLERİ SINIFI: Bu sınıf, valiler ve kaymakamlar ile bu sıfatları kazanmış olup İçişleri Bakanlığı merkez ve iller kuruluşunda çalışanları ve maiyet memurlarını kapsar. X - MİLLİ İSTİHBARAT HİZMETLERİ SINIFI: Bu sınıf, Milli İstihbarat Teşkilatı kadrolarında veya bu teşkilat emrinde çalıştırılanlardan özel kanunlarında gösterilen veya Başbakanlıkça tespit edilen görevleri ifa edenleri kapsar. 34 Devlet Memurları Kanunu ORTAK HÜKÜMLER A) Sınıfların öğrenim durumlarına göre giriş ve yükselebilecek derece ve kademeleri aşağıda gösterilmiştir. İlkokulu bitirenler 15 1 7 Son Ortaokulu bitirenler 14 2 5 Son Ortaokul dengi mesleki veya teknik Öğrenimi bitirenler 14 3 5 Son Ortaokul üstü 1 yıl mesleki veya teknik Öğrenimi bitirenler 13 1 4 Son Ortaokul üstü 2 yıl mesleki veya teknik Öğrenimi bitirenler 13 2 4 Son Liseyi bitirenler 13 3 3 Son Lise dengi mesleki veya teknik öğrenimi bitirenler 12 2 3 Son Lise veya dengi okullar üstü 1 yıllık mesleki veya teknik öğrenimi bitirenler 11 1 2 Son Lise veya dengi okullar üstü 2 yıl veya OrtaOkul üstü en az 5 yıllık mesleki veya teknik Öğrenimi bitirenler 10 1 2 Son Lise veya dengi okullar üstü 3 yıl teknik veya Mesleki öğrenimi bitirenler 10 2 2 Son 2 yıl süreli yüksek öğrenimi bitirenler 10 2 1 Son 3 yıl sÜreli yüksek öğrenimi bitirenler 10 3 1 Son 4 yıl süreli yüksek öğrenimi bitirenler 9 1 1 Son 5 yıl süreli yüksek öğrenimi bitirenler 9 2 1 Son 6 yıl süreli yüksek öğrenimi bitirenler 9 3 1 Son 1 – Avukatlık stajını açıkta iken yapanlara iki, memuriyette iken yapanlara bir kademe ilerlemesi uygulanır. 2 – Dört yıl süreli yüksek öğrenimi bitirenlerden yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar, mimar sıfatını almış olanlar ile bunlardan öğretmenlik hizmetinde çalışanlar, Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Devlet Memurları Kanunu 35 Okulu, Erkek Teknik Öğretmen Okulu ve Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu mezunları, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi ile uygulamalı Endüstri Sanatları Yüksek Okulu mezunları, Teknik Eğitim Fakültesi (Yüksek Teknik Öğretmen Okulu ve Güzel Sanatlar Fakültesi, İstanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu) mezunları, öğrenimlerine göre tesbit edilen giriş derece ve kademelerine bir derece, 3 – Beş yıl ve daha fazla süreli yüksek öğrenimini bitirenlerden yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar, mimar sıfatını almış olanlar ile bunlardan eğitim ve öğretim hizmetinde çalışanlar öğrenimlerine göre tespit edilen giriş derece ve kademelerine bir derece, 4 – Teknik hizmetler sınıfında görev almak şartiyle jeolog, jeofizikçi, hidrojeolog, hidrolog, jeomorflog, kimyager, fizikçi, matematikçi, istatikçi, yöneylemci (harekat araştırmacısı), matematiksel iktisatçı (Ekonometrici), Erkek Teknik Öğretmen Okulu mezunları, fen memurları, teknikerler ve yüksek teknikerler,tütün ve müskirat eksperleri, tarım alet ve makineleri Uzmanlık Yüksek Okulu mezunları ile benzeri fen bilimleri ve teknik bilimler lisansiyerleri, Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi veya bölümlerinden mezun olan şehir plancısı, yüksek şehir plancısı, yüksek bölge plancısı. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Teknoloji Bölümü İş ve Teknik Anabilim Dalı mezunları, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ev Ekonomisi Yüksek Okulu mezunları üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi bölümlerinin prehistorya, pretohistorya ve önasya arkeolojisi, klasik arkeoloji anabilim dallarından mezun olanlar öğrenimlerine göre tespit edilen giriş derece ve kademelerine bir derece, 5 – Dört yıl ve daha fazla süreli yüksek öğrenim görenlerden tabip, diş tabibi, veteriner hekim, eczacı ile benzeri sağlık bilimleri lisansiyerleri (Hayvan sağlığı dahil) Biyolog unvanına sahip akademik personel giriş derece ve kademelerine bir derece eklenmek suretiyle bulunacak derece ve kademelerden hizmete alınırlar. 6 – a) Lise ve dengi okul mezunu olup, özel kanunları gereğince sınava tabi tutularak orta dereceli okul öğretmenliği ehliyetini alanlar ve 36 Devlet Memurları Kanunu eğitim müfettişliği unvanını kazananlar, mesleki ve teknik öğretim okulları meslek, atölye veya kurs öğretmenliğinde görevlendirilenler ile özel kanunlarına ya da özel kanunların verdiği izne dayanılarak orta dereceli okul öğretmenliğine atananlar 11 inci derecenin birinci kademesinden hizmete alınırlar. b) Ortaokul ve dengi, lise ve dengi okulların, normal öğrenim süresinden fazla olması halinde, başarılı her öğrenim yılı için bir kademe ilerlemesi uygulanır. Bunlardan teknik öğretim okulları mezunlarına, meslekleri ile ilgili görevlerde çalışmaları halinde ayrıca bir kademe ilerlemesi daha verilir. 7 – a) Kurumlarınca açılan ve bir kısım görevlere atanmada kanuni nitelik olarak şart koşulan kursları, memurluğa girmeden önce başarı ile bitirenler hakkında bu meslekleri ile ilgili görevlerde çalışmış olmak ve 3 kademeyi geçmemek şartiyle, bu kurslarda geçirdikleri başarılı sürelerin her yılı için bir kademe ilerlemesi uygulanır. b) Diyanet İşleri Başkanlığı kuruluşunda halen görevli bulunanlarla yeniden göreve atanacaklardan hafız oldukları Diyanet İşleri Başkanlığınca tespit edilecek bir yönetmelik uyarınca belirlenenlere bir derece yükselmesi verilir. (Lisans üstü eğitim sebebiyle verilen derece ve kademe ilerlemesi bu fıkra gereğince verilen derece ilerlemesiyle birlikte uygulanamaz.) 8 – a) Emniyet hizmetleri sınıfına girenlerden: İlkokul, ortaokul ve dengi okulları bitirenler; ilkokul ve ortaokulu bitirenlerin giriş derecelerine iki derece, Lise ve dengi okulları bitirenler, liseyi bitirenler için tespit edilen giriş derece ve kademesine bir derece bir kademe, Yüksek öğrenimi bitirenler aynı yüksek öğrenimi bitirenler için tespit edilen giriş derece ve kademesine bir derece. b) Genel İdare Hizmetleri sınıfına girenlerden Orman Muhafaza Memuru ve Başmemuru ile Gümrük muhafaza memur ve amirlerine ilkokul ve ortaokul ve lise öğrenimleri için bu kanunda tespit edilen giriş derece ve kademelerine bir derece, Devlet Memurları Kanunu 37 c) Mesleki öğrenim veya kurs görmek ve özel yarışma sınavını başarmak suretiyle atanacak Cumhuriyet Senatosu ve Millet Meclisi Tutanak Müdürlüğü stenograflarına öğrenim giriş derece ve kademelerine bir derece, İlave edilmek suretiyle bulunacak derece ve kademelerden hizmete alınırlar. 9 – Memurluğa girmeden önce veya memuriyetleri sırasında yüksek öğrenim üstü master derecesi almış olanlarla yüksek öğrenim kurumlarında en az bir yıl ilave öğrenim yaparak lisans üstü ihtisas sertifikası alanlara bir kademe ilerlemesi, tıpta uzmanlık belgesi alanlara, meslekleri ile ilgili öğrenim dallarında doktora yapanlara bir derece yükselmesi uygulanır. Master derecesini alıp bir kademe ilerlemesinden yararlanan memura, mesleği ile ilgili öğrenim dalında doktora yaptığı takdirde iki kademe ilerlemesi uygulanır. 10 – Doktora üstü üniversite doçentliği unvanını üniversitede görevli iken kazananlara bir derece, diğer memuriyetlerde iken bu unvanı kazananlara iki kademe ilerlemesi uygulanır. 11 – (Değişik: 29/11/1984 - KHK - 243/1 md.) Mesleğe özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle alınan; Başbakanlık, Bakanlık, Müsteşarlık ve bağımsız genel müdürlükler müfettiş yardımcıları ile bağlı müfettiş yardımcıları ve Diyanet İşleri Başkanlığı müfettiş yardımcıları, Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettiş Yardımcıları, Başbakanlık Uzman Yardımcıları, Adalet Uzman Yardımcıları, Dışişleri Uzman Yardımcıları, İçişleri Uzman Yardımcıları, Millî Savunma Uzman Yardımcıları, Yükseköğretim Kurulu Uzman Yardımcıları, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Uzman Yardımcıları,Vakıf Uzman Yardımcıları, Tapu ve Kadastro Uzman Yardımcıları; Devlet Personel Başkanlığı Devlet Personel Uzman Yardımcıları; Afet ve Acil Durum Yönetimi Uzman Yardımcıları; Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Uzman Yardımcıları; Hazine Müsteşarlığı Bankalar Yeminli Murakıp Yardımcıları, Stajyer Hazine Kontrolörleri, Maiyet memurları; Dışişleri Bakanlığı meslek memurları konsolosluk ve ihtisas memurları; Maliye Bakanlığı Vergi 38 Devlet Memurları Kanunu Müfettiş Yardımcıları,Sigorta Denetleme Uzman Yardımcıları ve Aktüer Yardımcıları, Bakanlıklar merkez kuruluşu stajyer kontrolörleri, İçişleri Bakanlığı Dernekler Denetçi Yardımcıları, (Değişik: 27/6/1989 - KHK 375/4 mdMarka Uzman Yardımcıları, Patent Uzman Yardımcıları, Sosyal Güvenlik Uzman Yardımcıları, Çalışma Uzman Yardımcıları ve Sosyal Güvenlik Eğitim Uzman Yardımcıları, Yurt Dışı İşçi Hizmetleri Uzman Yardımcıları, İş Sağlığı ve Güvenlik Uzman Yardımcıları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim Uzman Yardımcıları, Kültür ve Turizm Uzman Yardımcıları, Yazma Eser Uzman Yardımcıları, Ulaştırma ve Haberleşme Uzman Yardımcıları, Havacılık ve Uzay Teknolojileri Uzman Yardımcıları, Denizcilik Uzman Yardımcıları,TİKA Uzman Yardımcıları, Maliye Uzman Yardımcıları, Devlet Gelir Uzman Yardımcıları, Defterdarlık Uzman Yardımcıları,Vergi İstihbarat Uzman Yardımcıları, Gelir uzman Yardımcıları, Mali Hizmetler Uzman Yardımcıları, Bakanlık ve bağlı kuruluşların A.B. Uzman Yardımcıları, Hazine Uzman Yardımcıları, Dış Ticaret Uzman Yardımcıları, Diyanet İşleri Uzman Yardımcıları, Din İşleri Yüksek Kurulu Uzman Yardımcıları, Avrupa Birliği İşleri Uzman Yardımcıları, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Uzman Yardımcıları, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Uzman YardımcılarıTürkiye İstatistik Kurumu Uzman Yardımcıları, İl Eğitim Denetmen Yardımcıları ile İçişleri Bakanlığı Planlama Uzman Yardımcıları, İstihdam Uzman Yardımcıları, İl İstihdam Uzman Yardımcıları, Kalkınma Bakanlığı Planlama Uzman Yardımcıları, Çevre ve Şehircilik Uzman Yardımcıları, Orman ve Su İşleri Uzman Yardımcıları, Meteoroloji Uzman Yardımcıları, Sanayi ve Teknoloji Uzman Yardımcıları, Gümrük ve Ticaret Uzman Yardımcıları, Gençlik ve Spor Uzman Yardımcıları, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Uzman Yardımcıları, Aile ve Sosyal Politikalar Uzman Yardımcıları, İnsan Hakları Uzman Yardımcıları, Savunma Sanayii Uzman Yardımcıları, Basın ve Enformasyon Uzman Yardımcıları, Yüksek Kurum Uzman Yardımcıları, Kamu Denetçiliği Uzman Yardımcıları, Aile ve Sosyal Politikalar Denetçi Yardımcıları, Ürün Denetmen Yardımcıları, Millî Eğitim Uzman Yardımcıları ve Millî Eğitim Denetçi Yardımcıları, Enerji ve Tabii Kaynaklar Uzman Yardımcıları ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Denetçi Yardımcıları, Devlet Memurları Kanunu 39 Gümrük ve Ticaret Denetmen Yardımcıları, Sağlık Uzman Yardımcıları ve Sağlık Denetçi Yardımcıları, Belediye Müfettiş Yardımcıları, Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı Müfettiş Yardımcılarının özel yeterlik sınavı yönetmeliklerine göre yapılacak yeterlik sınavlarında başarı göstererek Müfettişliğe, Kaymakamlığa, Başbakanlık Uzmanlığına, Adalet Uzmanlığına, Dışişleri Uzmanlığına, İçişleri Uzmanlığına, Millî Savunma Uzmanlığına, Yükseköğretim Kurulu Uzmanlığına, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Uzmanlığına, Vakıf Uzmanlığına, Tapu ve Kadastro Uzmanlığına, Devlet Personel Uzmanlığına, Afet ve Acil Durum Yönetimi Uzmanlığına, Bankalar Yeminli Murakıplığına, Vergi Müfettişliğine, Sigorta Denetleme Uzmanlığına ve Aktüerliğine, Kontrolörlüğe, İçişleri Bakanlığı Dernekler Denetçiliğine, Marka Uzmanlığına, Patent Uzmanlığına,Sosyal Güvenlik Uzmanlığına, Çalışma Uzmanlığına, Yurt Dışı İşçi Hizmetleri Uzmanlığına, İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanlığına, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim Uzmanlığına, Kültür ve Turizm Uzmanlığına, Yazma Eser Uzmanlığına, Ulaştırma ve Haberleşme Uzmanlığına, Havacılık ve Uzay Teknolojileri Uzmanlığına, Denizcilik Uzmanlığına, TİKA Uzmanlığına, Devlet Gelir Uzmanlığına, Maliye Uzmanlığına, Gelir Uzmanlığına, Mali Hizmetler Uzmanlığına, Defterdarlık Uzmanlığına, Vergi İstihbarat Uzmanlığına, Hazine Uzmanlığına, Dış Ticaret Uzmanlığına, Diyanet İşleri Uzmanlığına, Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanlığına, Avrupa Birliği İşleri Uzmanlığına, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Uzmanlığına, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Uzmanlığına, Türkiye İstatistik Kurumu Uzmanlığına, İl Eğitim Denetmenliğine, İçişleri Bakanlığı Planlama Uzmanlığına, İstihdam Uzmanlığına, İl İstihdam Uzmanlığına, Kalkınma Bakanlığı Planlama Uzmanlığına, Çevre ve Şehircilik Uzmanlığına, Orman ve Su İşleri Uzmanlığına, Meteoroloji Uzmanlığına, Sanayi ve Teknoloji Uzmanlığına, Gümrük ve Ticaret Uzmanlığına, Gençlik ve Spor Uzmanlığına, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Uzmanlığına, Aile ve Sosyal Politikalar Uzmanlığına, İnsan Hakları Uzmanlığına, Savunma Sanayii Uzmanlığına, Basın ve Enformasyon Uzmanlığına, Yüksek Kurum Uzmanlığına, Kamu Denetçiliği Uzmanlığına, Aile ve Sosyal Politikalar Denetçiliğine, Ürün Denetmenliğine, Millî Eğitim 40 Devlet Memurları Kanunu Uzmanlığına ve Millî Eğitim Denetçiliğine, Enerji ve Tabii Kaynaklar Uzmanlığına ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Denetçiliğine, Gümrük ve Ticaret Denetmenliğine, Sağlık Uzmanlığına ve Sağlık Denetçiliğine, Dışişleri Bakanlığı meslek memurluğu ile konsolosluk ve ihtisas memurluğunda ise Dışişleri Bakanlığınca sınavla girilmesi şart koşulan bir dereceye atanmaları sırasında ve bir defaya mahsus olmak üzere haklarında ayrıca bir derece yükselmesi uygulanır. 12 – a) Memuriyete girmeden önce veya memurlukları sırasında ortaokul ve dengi veya lise ve dengi öğrenim üzerine hizmet içi eğitim sayılmayan ve öğrenim süreleri en az aralıksız 1 veya 2 öğrenim yılı olan ve kurumlarınca açılan mesleki kursları bitirenler hakkında; 1 yıllık öğrenim için 1 kademe, 2 yıldan az olmayan öğrenim için 1 derece yükselmesi uygulanır. b) Lise ve dengi okulları bitirdikten sonra memurlukları sırasında Milli Eğitim Bakanlığınca belli edilen ve kurumlarınca düzenlenen bir yıl süreli mesleki hizmet içi eğitim kurslarını tamamlayanların bulundukları derece ve kademelere bir kademe ilave edilir. c) Memuriyetleri sırasında Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsünü bitirenlere her başarılı öğrenim yılı için öğrenim süreleri kadar (2 yılı geçmemek şartiyle) her yıl için bir kademe ilerlemesi uygulanır. d) (İptal: Ana. Mah.'nin 16/4/2003 tarih ve E.: 2003/22, K.: 2003/34 sayılı kararı ile.;Yeniden düzenleme: 17/9/2004 – 5234/1 md.) Memuriyette iken veya memuriyetten ayrılarak (87 nci maddeye tâbi kurumlarda çalışanlar dahil) üst öğrenimi bitirenler, aynı üst öğrenimi tahsile ara vermeden başlayan ve normal süresi içinde bitirdikten sonra memuriyete giren emsallerinin ulaştıkları derece ve kademeyi aşmamak kaydıyla, bitirdikleri üst öğrenimin giriş derece ve kademesine memuriyette geçirdikleri başarılı hizmet sürelerinin tamamı her yıl bir kademe, her üç yıl bir derece hesabıyla ilave edilmek suretiyle bulunacak derece ve kademeye yükseltilirler. B) Öğrenim durumları itibariyle (A) bendinde gösterilen yükselinebilecek derece ve kademelerden farklı olanlar aşağıda gösterilmiştir. Devlet Memurları Kanunu 41 1 – Lise ve lise dengi mesleki veya teknik öğretim görenlerden, ögrenim eksikliğini giderecek hizmet içi eğitimden geçerek, Devlet Personel Başkanlığı tarafından hazırlanacak yönetmelikte belirlenecek esaslara göre yapılacak özel yükselme sınavlarında başarı gösterenler 1 inci derecenin son kademesine kadar yükselebilirler. 2 – (A) bendinin 12 nci fıkrasının (a) şıkkında gösterilenler 3 üncü derecenin son kademesine kadar yükselebilirler. 3 – (Değişik: 23/12/1988 - KHK - 351/3 md.) Emniyet Hizmetleri Sınıfı mensuplarından: a) Emniyet müdürleri ve bu sıfatı taşımakta olan emniyet teşkilatı mensupları ile başkomiser ve emniyet amirleri dışında kalanlar 3 üncü derecenin son kademesine, b) Başkomiser ile emniyet amirleri 2 nci derecenin son kademesine, c) Emniyet müdürleri ve bu sıfatı taşımakta olan emniyet teşkilatı mensupları 1 inci derecenin son kademesine, kadar yükselebilirler. C) 1 - Teknik hizmetler sınıfına girenlerden memurluğa girmeden önce yurt içinde veya yurt dışında mesleklerini serbest olarak veya resmi veya özel müesseselerde ifa edenlerle memuriyetten ayrıldıktan sonra bu işlerde çalışarak yeniden memuriyete girmek isteyenlerin teknik hizmetlerde geçen süresinden bu kanun ve bu kanunun 87 nci maddesinde sözü edilen kurumlarda geçen sürenin tamamı ve geri kalan sürenin 3/4 ü toplamı memuriyette geçmiş sayılarak bu süreler her yılı bir kademe ilerlemesi ve her üç yıl için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir. 2 – Sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına girenlerden memurluğa girmeden önce yurt içinde veya yurt dışında mesleklerini serbest olarak veya resmi veya özel kurumlarda yapanlarla, memurluktan ayrıldıktan sonra bu işlerde çalışarak yeniden memurluğa girmek isteyenlerin sağlık hizmetlerinde geçen süresinden, bu kanun ve bu kanunun 87 nci maddesinde sözü edilen kurumlarda geçen süreleri ile 196 ncı maddede belirtilen şekilde tespit edilecek mahrumiyet bölgelerinde en az 3 yıl çalışanların veya çalışacak olanların sürelerinin tamamı ve geri kalan sürelerinin 3/4 ü toplamı memurlukta geçmiş sayılarak bu 42 Devlet Memurları Kanunu sürelerin her yılı için bir kademe ilerlemesi ve her üç yılı için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir. 3 – Avukatlık hizmetleri sınıfına girenlerin memuriyete girmeden önce veya memurluktan ayrılarak serbest avukatlıkla geçirdikleri sürelerin 3/4 ü memuriyette geçmiş sayılarak, bu sürelerin her yılı bir kademe ilerlemesine ve her üç yılı bir derece yükselmesine esas olacak şekilde değerlendirilir. 4 – Basın Kartları Yönetmeliğine göre, basın kartına sahip olmak suretiyle gazetecilik yaparak memurluğa girenlerin; meslekleriyle ilgili görevlerde istihdam edilmeleri şartiyle, fiilen gazetecilik yaparak geçirdikleri sürenin 3/4 ü fiilen memuriyette geçmiş sayılarak, bu sürenin her yılı bir kademe ilerlemesi ve her üç yılı bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir. 5 – Özel okullarda öğretmenlik veya yöneticilik yaptıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı emrinde memuriyet kabul edenlerin özel okullarda geçen hizmet sürelerinin 2/3 ünün her yılı bir kademe ilerlemesine ve her üç yılı bir derece yükselmesine esas olacak şekilde değerlendirilir. Yukarıdaki fıkralara göre, değerlendirilecek hizmet süresinden sadece özel sektörde geçen süre 12 yılı geçemez. Ancak, T. C. Emekli Sandığı ve Sosyal Sigortalar kanunlarına tabi görevlerde bulunmuş olanların kazanılmış hakları saklıdır. Yapılacak intibak neticesinde ilgililerin girecekleri dereceler öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri derecenin son kademe aylığını geçemez. 6 – Bu kanunun 4 üncü ve 237 nci maddesinin (e) fıkrasına göre sözleşme ile istihdam edilenlerin, memuriyete geçirilmeleri halinde, sözleşmeli olarak geçirdikleri hizmet süreleri, her yıl için bir kademe ilerlemesi ve her üç yıl için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir. 7 – 2834 ve 2836 sayılı kanunlara göre kurulmuş olan Tarım Kredi ve Tarım Satış Kooperatiflerinde çalışanlardan sonradan memuriyete girenlerin bu kooperatiflerde geçen hizmetlerinin 12 yılı geçmemek Devlet Memurları Kanunu 43 üzere her yıl için bir kademe ilerlemesi ve her üç yılı için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir. D) Memur iken, girişteki öğrenim derecelerinden bir üst derecedeki öğrenimi tamamlayanlar, bu üst öğrenim derecesi için 36 ncı maddede yazılı memuriyete giriş derecelerinde boş kadro bulunduğu takdirde bu kanunun 68 inci maddesinde yazılı derece yükselmesinde süre kaydı aranmaksızın bu derecedeki görevlere atanabilirler. 68 inci maddenin (A) bendinin (b) ve (c) fıkralarındaki hükümler saklıdır. E) Sınıfların giriş derecelerinin ileri kademelerinden işe başlayanlarla yukarıdaki fıkralar uyarınca kendilerine kademe ilerlemesi uygulananların, kademe ilerlemesine tekabül eden süreleri 68 inci maddede derece yükselmesi için gerekli olduğu öngörülen sürelerin hesabında ayrıca değerlendirilir. Artan süreler üst derece ve kademedeki kanuni bekleme süresinde geçmiş sayılır. F) (Değişik birinci fıkra: 24/11/1994 - 4049/8 md.) Bu kanunla tespit edilen çeşitli hizmet sınıfları mensuplarından Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği Teşkilatlarında asli ve sürekli görevlerde bulunanların kadro, ünvan, derece ile intibak ve diğer haklarının tespit ve kullanılması ile ilgili yetkiler Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanına aittir. Bu kanunla tespit edilen çeşitli hizmet sınıflarına dahil olup da MİT Müsteşarlığı emrinde çalışan MİT mensuplarının atama, derece yükselmesi ve kademe ilerlemesi ve disiplin hükümleri ile ilgili yetkilerin kullanılmasının düzenlenmesi Başbakana aittir. Milli İstihbarat hizmetleri sınıfına yapılan atamalarda bu maddenin (A) bendinin (8/a- b) fıkralarındaki derece ve kademe ilerlemesi ile ilgili hükümleri uygulanır. G) Bu maddede sayılan sınıfların ve fıkraların kapsamının tayininde, benzeri veya eşdeğer öğrenim veya hizmetler; ilgili Bakanlık veya kuruluşun teklifi üzerine alakalı öğretim kurumu ile Milli Eğitim Bakanlığının muadelet tevsiki ve Maliye Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığının mütalaası alınarak Bakanlar Kurulunca tespit olunur. 44 Devlet Memurları Kanunu Yükselinebilecek Derecenin Üstünde Bir Dereceye Yükselme: Madde 37 – (Yeniden düzenleme 29/11/1984 - KHK - 243/2 md.) Bu kanun hükümlerine göre öğrenim durumları, hizmet sınıfları ve görev unvanları itibariyle azami yükselebilecekleri derecelerin dördüncü kademesinden aylık almaya hak kazanan ve son sekiz yıllık süre içinde herhangi bir disiplin cezası almayanların kazanılmış hak aylıkları kadro şartı aranmaksızın bir üst dereceye yükseltilir. Kademe: Madde 38 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Sınıf Dışında Kadro İhdas Edilemiyeceği: Madde 39 – Bu kanuna tabi kurumlarda sınıflar dışında memurluk kadroları ihdas edilemez. Memuriyete Girişte Yaş: Madde 40 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/11 md.) Genel olarak 18 yaşını tamamlıyanlar Devlet memuru olabilirler. Bir meslek veya sanat okulunu bitirenler en az 15 yaşını doldurmuş olmak ve Türk Medeni Kanununun 12 nci maddesine göre kazai rüşt kararı almak şartiyle Devlet memurluklarına atanabilirler. Sınıflandırmada Öğrenim Unsuru: Madde 41 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK - 12/1 md.; Aynen kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) Genel olarak ortaokulu bitirenler memur olabilirler. Ortaokul mezunlarından istekli bulunmadığı takdirde ilkokulu bitirenlerin de alınması caizdir. Bir sınıfta belli görevlere atanabilmek veya bu görevlerde belli derecelere yükselebilmek için, kuruluş kanunları veya bu kanun ve kuruluş kanunlarına dayanılarak çıkarılacak yönetmelikler ile işin gereğine göre daha yüksek öğrenim dereceleri veya muayyen fakülte, okul veya öğrenim dallarını veya meslek içi veya meslekle ilgili eğitim programlarını bitirmiş olmak veya yabancı dil bilmek gibi şartlar konulabilir. Yetişme ve Deneme Süresi: Madde 42 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/13 md.) 45 Devlet Memurları Kanunu Göstergeler: Madde 43 – (Değişik: 12/2/1982 - 2595/1 md.) Bu Kanuna tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylık ve ek göstergeleri aşağıda gösterildiği şekilde tespit edilir: A) Aylık Göstergesi: Bütün sınıflar itibariyle her derece ve kademenin aylıklarının hesaplanmasına esas teşkil edecek Aylık Gösterge Tablosu aşağıdaki I Numaralı Cetvelde gösterilmiştir. I Numaralı Cetvel AYLIK GÖSTERGE TABLOSU (1) Kademeler Dereceler 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1320 1155 1020 915 835 760 705 660 620 590 560 545 530 515 500 1380 1210 1065 950 865 785 720 675 630 600 570 550 535 520 505 1440 1265 1110 985 895 810 740 690 645 610 580 555 540 525 510 1500 1320 1155 1020 915 835 760 705 660 620 590 560 545 530 515 – 1380 1210 1065 950 865 785 720 675 630 600 570 550 535 520 – 1440 1265 1110 985 895 810 740 690 645 610 580 555 540 525 – – 1320 1155 1020 915 835 760 705 660 620 590 560 545 530 – – 1380 1210 1065 950 865 785 720 675 630 600 570 550 535 – – – 1265 1110 985 895 810 740 690 645 610 580 555 540 B) (Değişik: 9/4/1990 - KHK - 418/2 md.; iptal: Ana. Mah.'nin 5/2/1992 tarih ve E. 1990/22, K. 1992/6 sayılı Kararı ile; yeniden düzenleme: 18/5/1994 - KHK - 527/2 md.) Ek Gösterge: Bu Kanuna tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylıkları; hizmet sınıfları, görev türleri ve aylık alınan dereceler dikkate alınarak bu kanuna ekli I ve II sayılı cetvellerde gösterilen ek gösterge rakamlarının eklenmesi suretiyle hesaplanır. II sayılı cetvelde yer alan unvanlarda değişiklik yapmaya ve yeni unvanlar ilave etmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. 46 Devlet Memurları Kanunu Bu ek göstergeler, ilgililerin belirtilen sınıf ve görevlerde bulundukları sürece ödemelere esas alınıp, terfi bakımından kazanılmış hak sayılmaz. Kurumların 1,2,3 ve 4 üncü dereceli kadrolarına atananlara uygulanacak ek göstergeler, ilgililerin daha önce bulunmuş oldukları kariyerleri ile ilgili sınıf veya ekli I sayılı Cetvelin Genel İdare Hizmetleri Sınıfı (g) bölümünde belirtilen görevlerde kazanılmış hak aylık derecelerine göre alabilecekleri ek göstergelerden düşük olamaz. (Değişik: 23/2/1995 - KHK - 547/7 md.) Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Başkan ve Üyelikleri,Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkan ve üyelikleri,Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Yüksek Fen Kurulu Başkan ve Üyelikleri, Müşavir ve 1'inci dereceden uzman ünvanlı kadrolara atananlara bu kadrolarda bulundukları sürece daha önce almış oldukları en yüksek ek gösterge üzerinden ödeme yapılır. Kadroları Milli İstihbarat Hizmetleri Sınıfına dahil olanlara, bu maddede gösterilen emsallerini geçmemek üzere Başbakan tarafından tespit edilecek ek gösterge rakamları uygulanır. Çalışma yaş hadleri: Madde 44 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/15 md.) Memurun başka sınıfta ve derecesinin altında bir görevde çalıştırılmıyacağı: Madde 45 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) Hiç bir memur sınıfının dışında ve sınıfının içindeki derecesinin altında bir derecenin görevinde çalıştırılamaz. (Değişik: 12/2/1982 - 2595/2 md.) 5 inci ve daha aşağı derecelerdeki kadrolara, derece yükselmesi için gerekli nitelikleri haiz memur bulunmaması hallerinde, 36 ncı maddede belirtilen öğrenim durumları itibariyle tespit olunan yükselinebilecek dereceyi aşmamak ve karşılık gösterilecek kadro derecesi kazanılmış hak aylık derecelerinin üç üst derecesinden fazla olmamak kaydıyla, bu dereceler karşılık gösterilerek, kendi derecesi ile aynı sınıftan memur atanması mümkündür. Devlet Memurları Kanunu 47 Bu gibiler, işgal ettikleri kadroda kazanılmış derece ve kademelerinin aylığını almaya devam ederler ve kazanılmış aylıklarındaki kademe ilerlemesi ve derece yükselmesi genel esaslara göre yapılır. Karşılık gösterilen kadrolar, ilgililer için kazanılmış hak teşkil etmez. KISIM - III Devlet Memurluğuna Alınma BÖLÜM:1 Usul Atama Yapılacak Boş Kadroların Bildirilmesi: Madde 46 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/12 md.) Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşları (Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı hariç), personel atamasına lüzum gördükleri boş kadroların sayılarını, sınıf ve derecelerini belirterek Devlet Personel Başkanlığına bildirirler. Duyurma: Madde 47 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/13 md.) Devlet Personel Başkanlığı atama yapılacak boş kadroların sınıf ve derecelerini, kadroların bulundukları kurum ve yerlerini, kadrolara alınacak personel sayılarını, alınacak personelin genel ve özel şartlarını, en son başvurma tarihini, başvurulacak mercileri, sınav yerlerini ve zamanlarını ve gerek görülen diğer bilgileri başvurma süresinin bitiminden en az 15 gün önce Resmi Gazete, radyo, televizyon ve ülke çapında tirajı yüksek gazetelerden asgari biri ve uygun görülecek diğer araçlar ile duyurur. Sınavsız atama yapılacak yerlere kadro adedinden fazla istekli bulunduğu takdirde açılacak sınavın gün ve yeri yukarıdaki şartlara uygun olarak ayrıca duyurulur. BÖLÜM : 2 Şartlar Genel ve Özel Şartlar: Madde 48 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/14 md.) Devlet memurluğuna alınacaklarda aşağıdaki genel ve özel şartlar aranır. 48 Devlet Memurları Kanunu A) Genel şartlar: 1. Türk Vatandaşı olmak, 2. Bu Kanunun 40 ncı maddesindeki yaş şartlarını taşımak, 3. Bu Kanunun 41 nci maddesindeki öğrenim şartlarını taşımak, 4. Kamu haklarından mahrum bulunmamak, 5. (Değişik: 23/1/2008-5728/317 md.) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak. 6. Askerlik durumu itibariyle; a) Askerlikle ilgisi bulunmamak, b) Askerlik çağına gelmemiş bulunmak, c) Askerlik çağına gelmiş ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmış yahut ertelenmiş veya yedek sınıfa geçirilmiş olmak, 7. 53 üncü madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmamak. B) Özel şartlar: 1. Hizmet göreceği sınıf için 36 ve 41 nci maddelerde belirtilen öğretim ve eğitim kurumlarının birinden diploma almış olmak, 2. Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak. Sınavlara Katılma: Madde 49 – (Yeniden düzenleme: 12/5/1982 - 2670/15 md.) (Değişik: 29/11/1984 - KHK 243/5 md.) Duyurulan Devlet kamu hizmet ve görevlerine Devlet Memuru olarak girmek isteyenler, belirlenen şartları yerine getirerek başvurularını yaparlar. Devlet Memurları Kanunu 49 Devlet kamu hizmet ve görevlerine girmek isteyenlerden ilan edilen şartları haiz bulunmayanlar bu sınavlara katılamazlar ve bu husus başvurulan merciler tarafından kendilerine bir yazı ile bildirilir. Sınav Şartı: Madde 50 – (Değişik: 29/11/194 – KHK 243/6 md.) Devlet kamu hizmet ve görevlerine Devlet memuru olarak atanacakların açılacak Devlet memurluğu sınavlarına girmeleri ve sınavı kazanmaları şarttır. Sınavların yapılmasına dair usul ve esaslar ile sınava tabi tutulmadan girilebilecek hizmet ve görevler ve bunların tabi olacağı esaslar Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir genel yönetmelikle düzenlenir. (Mülga üçüncü fıkra: 13/2/2011-6111/99 md.) (Ek: 30/5/1997 - KHK - 572/14 md.; Mülga dördüncü fıkra: 13/2/2011-6111/99 md. ) Sınav Sonuçları: Madde 51 – (Değişik: 29/11/1984 - KHK 243/7 md.) Sınav sonuçları, ilgili kurumda teşkil edilen sınav komisyonlarının sorumluluğunda belirlenecek başarılı olanların isimleri başarı sıralarına göre ilan edilir ve yazı ile de ilgililere bildirilir. İlan edilen sınav sonuçları müteakip sınav tarihine kadar geçerlidir. Kurumların Memur İhtiyaçlarını Karşılama Şekli: Madde 52 – (Değişik: 12/5/1982 – 2670/18 md.) Kurumların memur ihtiyaçları yayınlanan sınav sonuçlarında belirlenen başarı sırasına göre ilgili kurumlarca atama yapılmak suretiyle karşılanır. Müteakip sınav dönemine kadar kurumların acil ihtiyaçları; sınavlara girip kazanmış ancak yeterli kadro olmaması nedeni ile ataması yapılamayanlardan; yayınlanan başarı sırasına göre karşılanabilir. Yapılan atamalar, ilgili kurumlarca derhal Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. 50 Devlet Memurları Kanunu Özürlü Personel Çalıştırma Yükümlülüğü: Madde 53 – (Değişik: 13/2/2011-6111/99 md.) Kurum ve kuruluşlar bu Kanuna göre çalıştırdıkları personele ait kadrolarda % 3 oranında özürlü çalıştırmak zorundadır. % 3’ün hesaplanmasında ilgili kurum veya kuruluşun (yurtdışı teşkilat hariç) toplam dolu kadro sayısı dikkate alınır. Özürlüler için sınavlar, ilk defa Devlet memuru olarak atanacaklar için açılan sınavlardan ayrı zamanlı olarak, özürlü kontenjanı açığı bulunduğu sürece özür grupları ve eğitim durumları itibarıyla sınav sorusu hazırlanmak ve ulaşılabilirliklerini sağlamak suretiyle merkezi olarak yapılır veya yaptırılır. Özürlü personel çalıştırma yükümlüğünün yerine getirilmesinin takip ve denetimi ile özürlülerin Devlet memurluğuna yerleştirilmesinden Devlet Personel Başkanlığı sorumludur. Özürlü açığı bulunan kamu kurum ve kuruluşları bir sonraki yıl için alım yapacakları özürlülere ilişkin taleplerini her yılın Ekim ayının sonuna kadar Devlet Personel Başkanlığına bildirmek zorundadır. Devlet Personel Başkanlığı kurum ve kuruluşların bildirimi üzerine, özürlü kontenjanlarına yerleştirme yapabilir veya yaptırabilir. Özürlülerin memurluğa alınma şartlarına, merkezi sınav ve yerleştirmenin yapılmasına, eğitim durumu ve özür grupları dikkate alınarak kura usulü ile yapılacak yerleştirmelere, özürlülerin görevlerini yürütmelerinde hangi yardımcı araç ve gereçlerin kurumlarınca temin edileceğine, kamu kurum ve kuruluşlarınca özürlü personel istihdamı ile ilgili istatistiksel verilerin bildirilmesine ilişkin usul ve esaslar ile diğer hususlar Özürlüler İdaresi Başkanlığının görüşü alınarak Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir. BÖLÜM: 3 Adaylık Adaylığa Kabul Edilme: Madde 54 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/19 md.) Sınavlarda başarılı olanlardan Devlet memurluğuna girmek isteyenler başarı listesindeki sıraya ve 47 nci maddeye göre ilan edilen kadro sayısı kadar, kurumlarınca memur adayı olarak atanırlar. Devlet Memurları Kanunu 51 Aday olarak atanmış Devlet memurunun adaylık süresi bir yıldan az iki yıldan çok olamaz ve bu süre içinde aday memurun başka kurumlara nakli yapılamaz. Adayların Yetiştirilmesi: Madde 55 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/20 md.) Aday olarak atanan memurların önce bütün memurların ortak vasıfları ile ilgili temel eğitime, bilahara sınıfları ile ilgili hazırlayıcı eğitime ve staja tabi tutulmaları ve Devlet memuru olarak atanabilmeleri için başarılı olmaları şarttır. Temel eğitim ile hazırlayıcı eğitim aynı kurumda yapılır. Eğitim süreleri, programları, değerlendirme esasları ve hangi kurumların sorumluluğunda yapılacağı ve diğer hususlar Başbakanlıkça hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir. Adaylık Devresi İçinde Göreve Son Verme: Madde 56 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/21 md.) Adaylık süresi içinde temel ve hazırlayıcı eğitim ve staj devrelerinin her birinde başarısız olanlarla adaylık süresi içinde hal ve hareketlerinde memuriyetle bağdaşmıyacak durumları, göreve devamsızlıkları tespit edilenlerin disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişkileri kesilir. İlişkileri kesilenler ilgili kurumlarca derhal Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Adaylık Süresi Sonunda Başarısızlık: Madde 57 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/22 md.) Adaylık süresi içinde disiplin cezası almış olanların disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişikleri kesilir. İlişkileri kesilenler ilgili kurumlarca derhal Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Adaylık devresi içinde veya sonunda, 56 ncı ve bu madde hükümlerine göre ilişikleri kesilenler (sağlık nedenleri hariç) 3 yıl süre ile Devlet memurluğuna alınmazlar. 52 Devlet Memurları Kanunu KISIM - IV Hizmet Şartları ve Şekilleri BÖLÜM: 1 Atanma Asli Memurluğa Atanma: Madde 58 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/23 md.) Adaylık devresi içinde eğitimde başarılı olan adaylar disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile onay tarihinden geçerli olmak üzere asli memurluğa atanırlar. Asli memurluğa geçme tarihi adaylık süresinin sonunu geçemez. İstisnai Memurluklar: Madde 59–(Değişik: 30/5/1974-KHK/12; Değiştirilerek kabul: 15/5/1975-1897/1 md.) (Değişik: 29/11/1984 - KHK - 243/8 md.) Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ile Türkiye Büyük Millet Meclisinin memurluklarına, Bakan Yardımcılıklarına, Başbakan Başmüşaviri, Savunma Sanayii Müsteşarlığına ait Müsteşar, Müsteşar Yardımcısı, I.Hukuk Müşaviri, Daire Başkanı ve Müşavir Avukat kadrolarına, Toplu Konut İdaresi Başkanlığına ait Başkan, Başkan Yardımcısı, Hukuk Müşaviri, Daire Başkanı, Uzman, Uzman Yardımcısı, Müşavir Avukat ve Şube Müdürleri (Uzman), Başbakan Müşavirliklerine, Özelleştirme İdaresi Başkanlığında Başkan, Başkan Yardımcısı, Başkanlık Müşaviri, Daire Başkanı, Proje Grup Başkanı ve Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine, Başbakanlık ve Bakanlık Müşavirlikleriyle Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliklerine, Başbakanlık Basın Müşavirliğine, Türkiye İstatistik Kurumu Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine, Avrupa Birliği Bakanlığı Başkanlıklarına (İdari Hizmetler Başkanlığı hariç), Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Başkan Yardımcısı, Başkanlık Müşaviri, Basın Müşaviri ve Hukuk Müşaviri, Gelir İdaresi Başkanlığında Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine, Bakanlar Kurulu Sekreterliğine, Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında veya kadro açıklamalar bölümünde özel nitelikli olarak gösterilen görev yerlerine, Özel Kalem Devlet Memurları Kanunu 53 Müdürlüklerine, Valiliklere, Büyükelçiliklere, Elçiliklere, Daimi Temsilciliklere, Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanlığına, dış kuruluşlarda çalışma müşavirlikleri nezdinde görevlendirilecek sendika uzmanlıklarına, Din İşleri Yüksek Kurulu Üyeliklerine, Diyanet İşleri Başkanlığı Başkanlık Müşaviri (4 adet), Diyanet İşleri Başkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri, Milli İstihbarat Teşkilatı memurluklarına, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Müşavirliklerine, Hukuk Müşavirliğine ve Genel Sekreter Sekreterliğine, (Ek: 4/7/2012 – 6353/9 md.) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığında Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği ve Başkanlık Müşavirliğine, Anayasa Mahkemesi Basın Müşavirliğine, bu Kanunun atanma, sınavlar, kademe ilerlemesi ve dereceye yükselmesine ilişkin hükümleriyle bağlı olmaksızın tahsis edilmiş derece aylığı ile memur atanabilir. Dışişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirlikleri ile Devlet Konservatuvarında görevlendirilecek uluslararası ün yapmış üstün yeteneklere sahip Devlet sanatçılarının, olimpiyat şampiyonluğu veya olimpik spor dallarından birinde büyükler kategorisinde birden fazla Dünya şampiyonluğu kazananlar arasından atanacak spor müşavirlerinin atama ve ilerlemelerinde de bu hükümler uygulanır. Birinci fıkrada sayılan memurların bulundukları bu kadrolar emeklilik aylığının hesabında ve diğer memurluklara naklen atanmalarında herhangi bir sınıf için kazanılmış hak sayılmaz. Bu görevlerde bulunan memurların emeklilik kıdemleri yürümekte devam eder. (Son fıkra mülga: 11/9/1987 - KHK 276/13 md.; Aynen kabul: 24/2/1988 - 3409/13 md.) İstisnai Memurluklara Atanmada Aranacak Şartlar: Madde 60 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.) İstisnai Devlet memurluklarına 48 inci maddede yazılı genel şartları taşıyan kimselerden atanmalar yapılabilir. Kuruluş kanunlarındaki özel hükümler saklıdır. Ancak, Devlet sanatçılarında aranacak nitelikler bir yönetmelikle belirtilir. Dışişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliğine atanabilmek için ise, bir yabancı dili çok iyi bilmek ve özel yönetmeliğinde belirtilecek diğer nitelikleri taşımak şarttır. 54 Devlet Memurları Kanunu İstisnai Memurluklara Atananlara Bu Kanunun Uygulanacak Hükümleri: Madde 61 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen Kabul: 15/5/1975-1897/1 md.) 60 ıncı madde gereğince istisnai memurluklara atananlar hakkında bu Kanunun atanma, sınavlar, kademe ilerlemesi ve derece yükselmesi dışında kalan bütün hükümleri uygulanır. Ancak istisnai bir memuriyet kadrosuna atananlar, atandıkları kadronun derece aylığının ilk kademesini kazanılmış hak olarak elde ettikleri tarihten itibaren, haklarında bu kanunun kademe ilerlemesi ve derece yükselmesine dair hükümleri uygulanır. Şu kadar ki, Başbakanlık ve Bakanlıklar özel kalem müdürlüklerine, valiliklere, büyükelçiliklere, elçiliklere, daimi temsilciliklere atananların, atandıkları derecelerde geçirdikleri süreler, kazanılmış hak sayılmamak şartiyle, kademe ilerlemesinde (üst dereceye atanmaları halinde 161 inci maddenin A bendi uyarınca) değerlendirilir. Atamalarda Görev Yerine Hareket ve İşe Başlama Süresi: Madde 62 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.) İlk defa veya yeniden veyahut yer değiştirme suretiyle; a) Aynı yerdeki görevlere atananlar atama emirlerinin kendilerine tebliğ gününü, b) Başka yerdeki görevlere atananlar, atama emirlerinin kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde o yere hareket ederek belli yol süresini, İzleyen iş günü içinde işe başlamak zorundadırlar. Savaş ve olağanüstü hallerde bu süre Bakanlar Kurulu Kararı ile kısaltılabilir. Yukarıdaki süreler; 1 - Kanuni izinlerin kullanılması veya geçici bir görevin yapılması sırasında başka bir göreve atanan memurlar için iznin veya geçici görevin bitimi, 2 - Hesaplarını, yerlerine gelenlere devir zorunda bulunan sayman ve sayman mutemetleri için devrin sona ermesi, Devlet Memurları Kanunu 55 3 - Eski görevlerine devamları kurumlarınca yazılı olarak tebliğ edilenler için yerlerine atanan memurların gelmesi veya yeni görev yerlerine hareketlerinin kurumlarınca tebliği, tarihinde başlar. (Değişik: 12/2/1982 - 2595/4 md.) Yer değiştirme suretiyle yapılan atamalarda memurlara atama emirleri tebliğ edilince yollukları, ödeme emri aranmaksızın, saymanlıklarca derhal ödenir. Memurun izinli ve raporlu olması tebligata engel olmamakla beraber (a) ve (b) bentlerindeki süreler izin ve rapor müddetinin bitmesinde başlar. Bu maddede geçen "yer" deyiminin kapsamı İçişleri ve Maliye Bakanlıklarınca birlikte belirtilir. İşe Başlamama Halinde Yapılacak İşlem: Madde 63 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.) (Değişik: 12/5/1982 - 2670/24 md.) Bir göreve ilk defa veya yeniden atananlardan belge ile isbatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın 62 nci maddedeki süre içinde işe başlamayanların atanmaları iptal edilir ve bunlar 1 yıl süreyle Devlet memuru olarak istihdam edilemezler. Bunların belge ile isbatı mümkün zorlayıcı sebepler nedeniyle göreve başlamama hali iki ayı aştığı takdirde atama işlemi atamaya yetkili makamlarca iptal edilir. Başka yerdeki bir göreve atananlardan 62 nci maddedeki süre içinde hareket ederek belli yol süresi sonunda yeni görevlerine başlamıyanlara, eski görevlerinden ayrılış ve yeni görevlerine başlayış tarihleri arasında aylık verilmemek şartı ile 10 günlük bir süre daha verilebilir. Belge ile isbatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın bu süre sonunda da yeni görevlerinde işe başlamıyanlar memuriyetten çekilmiş sayılırlar. BÖLÜM : 2 Devlet Memurluğunda İlerleme ve Yükselmeler Kademe ve Kademe İlerlemesi: Madde 64 – (Değişik: 13/2/2011-6111/100 md.) Kademe; derece içinde, görevin önemi veya sorumluluğu artmadan, memurun aylığındaki ilerlemedir. 56 Devlet Memurları Kanunu Memurun kademe ilerlemesinin yapılabilmesi için bulunduğu kademede en az bir yıl çalışmış olması ve bulunduğu derecede ilerleyebileceği bir kademenin bulunması şartları aranır. 72 nci madde gereğince belirli bir süre görev yapmak üzere, mecburî olarak sürekli görevle atanan memurlardan kalkınmada birinci derecede öncelikli yörelerde bulunanlara, bu yörelerde fiilen çalışmak suretiyle geçirilen her iki yıl için bir kademe ilerlemesi daha verilir. Yıllık izinde geçirilen süreler fiilen çalışılmış sayılır. İki yıldan az süreler dikkate alınmaz. Son sekiz yıl içinde herhangi bir disiplin cezası almayan memurlara, aylık derecelerinin yükseltilmesinde dikkate alınmak üzere bir kademe ilerlemesi uygulanır. Bu maddede belirtilen şartları haiz her sınıf ve derecedeki memurlar, hak kazandıkları tarihten geçerli olmak üzere ve başkaca bir işleme gerek kalmaksızın bir ileri kademeye ilerlemiş sayılırlar. Kademe ilerlemesi ile ilgili onay mercii atamaya yetkili amirdir. Onay mercileri kademe ilerlemeleri ile ilgili yetkilerini devredebilirler. Kademe ilerlemesine hak kazanamayan memurlar, kurumlarınca her ay alınacak toplu onaylarla belirlenir. Kademe ilerlemesi yapmış sayılanlardan ilerlemeye müstahak olmadıkları sonradan tespit edilenlerin kademe ilerlemeleri, ilerlemiş sayıldıkları tarihten geçerli olmak üzere iptal edilir. Kademe İlerlemelerinin Toplu Onayla Yapılması: Madde 65 – (Mülga: 13/22011-6111/117 md.) Derece Yükselmelerinde ve Kademe İlerlemelerinde Onay Merci: Madde 66 – (Mülga: 13/22011-6111/117 md.) Kadrosuzluk Sebebiyle Derece Yükselmesi Yapamayanların Aylıkları: Madde 67 – (Değişik: 29/11/1984 - KHK 243/10 md.) Diğer şartları taşımakla birlikte üst derecelerde kadro olmadığı için derece yükselmesi yapamayan memurların kazanılmış hak aylıkları, Devlet Memurları Kanunu 57 öğrenim durumları itibariyle yükselebilecekleri dereceyi aşmamak şartıyla işgal etmekte oldukları kadroların üst derecelerine yükseltilir. Derece Yükselmesinin Usul ve Şartları: Madde 68 – (Değişik: 12/2/1982 - 2595/5 md.) A) Derece yükselmesi yapılabilmesi için: a) (Değişik: 26/6/1984 - KHK 241/4 md.) Üst derecelerden boş bir kadronun bulunması, b) Derecesi içinde en az 3 yıl ve bu derecenin 3 üncü kademesinde 1 yıl bulunmuş, c) Kadronun tahsis edildiği görev için öngörülen nitelikleri elde etmiş, d) (Mülga: 13/2/2011-6111/101 md.) olması şarttır. B) (Değişik: 4/5/1984 - KHK 199/1 md.) Eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı hariç, sınıfların 1, 2, 3 ve 4 üncü derecelerindeki kadrolarına, derece yükselmesindeki süre kaydı aranmaksızın, atanmasındaki usule göre daha aşağıdaki derecelerden atama yapılabilir. Değişik ikinci paragraf: 13/2/2011-6111/101 md.) Ancak, bu şekilde bir atamanın yapılabilmesi için ilgilinin; a) 1 inci dereceli kadrolardan ek göstergesi 5300 ve daha yukarıda olanlar için en az 12 yıl, b) 1 inci ve 2 nci dereceli kadrolardan ek göstergesi 5300’den az olanlar için en az 10 yıl, c) 3 üncü ve 4 üncü dereceli kadrolar için en az 8 yıl, hizmetinin bulunması ve yükseköğrenim görmüş olması şarttır. Dört yıldan az süreli yükseköğrenim görenler için bu sürelere iki yıl ilave edilir. Bu sürelerin hesabında; 8/6/1984 tarihli ve 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesi kapsamına dâhil kurumlarda fiilen çalışılan süreler ile Yasama Organı Üyeliğinde, belediye başkanlığında, belediye ve il genel meclisi üyeliğinde, kanunlarla kurulan fonlarda, muvazzaf askerlikte, okul devresi dâhil yedek subaylıkta ve uluslararası kuruluşlarda geçen sürelerin tamamı ile yükseköğrenim gördükten sonra özel 58 Devlet Memurları Kanunu kurumlarda veya serbest olarak çalıştıkları sürenin; Başbakanlık ve bakanlıkların bağlı ve ilgili kuruluşlarının müsteşar ve müsteşar yardımcıları ile en üst yönetici konumundaki genel müdür ve başkan kadrolarına atanacaklar için tamamı, diğer kadrolara atanacaklar için altı yılı geçmemek üzere dörtte üçü dikkate alınır. (Ek fıkra: 26/8/1993 - KHK - 501/1 md.; İptal Anayasa Mahkemesinin 6/10/1993 tarihli ve E. 1993/32, K. 1993/32 sayılı kararı ile) Bu bent hükümlerine göre atananlar atandıkları kadronun aylık (Ek gösterge dahil) ve diğer haklarından yararlanırlar. Bu suretle üst dereceye atananların bu kadrolarda geçirdikleri her yıl kademe ilerlemesi ve her "3" yıl derece yükselmesi sayılmak suretiyle kazanılmış hak ve emeklilik keseneğine esas aylık derecelerinin yükselmesinde gözönüne alınır. Ancak atandıkları kadro aylıkları, başka görevlere atanma halinde kazanılmış hak sayılmaz. C) (Ek: 13/2/2011-6111/101 md.) Derece yükselmesi ile ilgili onay mercii atamaya yetkili amirdir. Müşterek kararla atanmış olanların derece yükselmeleri, ilgili bakanın veya yetkili kıldığı makamın onayı ile yapılır. Üst derece kadroya atanmış olup da kazanılmış hak ve emeklilik keseneğine esas aylık dereceleri daha aşağıda bulunanların (45 inci maddenin ikinci fıkrasına göre yapılan atamalar hariç), kazanılmış hak ve emeklilik keseneğine esas aylık derecelerinin yükseltilmeleri için, bu hâlin devamı süresince yukarıda belirtilen onay aranmaz. İdari Görevlere Atanma: Madde 69 – (Değişik: 29/11/1984 - KHK 243/11 md.) Kurumlar, Eğitim ve Öğretim, Sağlık ve Yardımcı Sağlık ve Teknik Hizmetler Sınıflarına dahil memurlardan, kariyerlerinden yararlanmak istediklerini 2 - 4 üncü dereceler arasındaki idari görevlere ait olup kazanılmış hak derecelerinin iki altındaki derecelerden tesbit ve ihdas edilmiş kadrolara atayabilirler. Bu suretle atanan memurların aylıkları kazanılmış hak dereceleri üzerinden ödenir. Ancak kazanılmış aylık dereceleri ve kariyer hizmet sınıfları için tesbit edilen ek gösterge, zam ve tazminatlar ile atandıkları görevlerin ek gösterge, zam ve tazminatlarının farklı olması halinde fazla olanı ödenir. Devlet Memurları Kanunu 59 İstisnai memurluklarda derece yükselmeleri ve kademe ilerlemeleri: Madde 70 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/29 md.) Bir Sınıftan Başka Bir Sınıfa Geçme: Madde 71 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) (Değişik: 29/11/1984 - KHK 243/12 md.) Memurların eşit dereceler arasında veya derece yükselmesi suretiyle sınıf değiştirmeleri caizdir. Bu şekilde sınıf değiştireceklerin geçecekleri sınıf ve görev için bu Kanunda veya kuruluş kanunlarında belirtilen niteliklere sahip olmaları şarttır. Bu durumda sınıfları değişenlerin eski sınıflarının derecesinde elde ettikleri kademelerde geçirdikleri süreler yeni sınıflardaki derecelerinde dikkate alınır. Kurumlar, memurlarını meslekleri ile ilgili sınıftan genel idare hizmetleri sınıfına veya genel idare hizmetleri sınıfından meslekleri ile ilgili sınıfa, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle atayabilirler. Eski sınıflarında, görev alacakları yeni sınıfa göre memurluğa daha yüksek bir derece ve kademeden başlamış olup da sınıf değiştirenlerin yeni görevlerindeki ilk ilerleme süreleri eski sınıflarında kazandıkları derece ve kademelere tekabül eden süre kadar uzatılır ve bu süre tamamlanıncaya kadar kendilerine sınıf değiştirmeleri sırasında bulundukları derecede kademe ilerlemesi verilmez. BÖLÜM: 3 Yer Değiştirmeler Yer Değiştirme Suretiyle Atanma: Madde 72 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/25 md.) Kurumlarda yer değiştirme suretiyle atanmalar; hizmetlerin gereklerine, özelliklerine, Türkiyenin ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren iller gruplandırılarak tespit edilen bölgeler arasında adil ve dengeli bir sistem içinde yapılır. 60 Devlet Memurları Kanunu (Değişik: 9/4/1990 - KHK - 418/5 md.; İptal: Ana. Mah.'nin 5/2/1992 tarih ve E. 1990/22, K. 1992/6 Sayılı Kararı ile; yeniden düzenleme: 18/5/1994 - KHK/527/5 md.) Yeniden veya yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda; aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak memur olan diğer eşin de isteği halinde ataması, atamaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74 ve 76 ncı maddelerde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır. Yer değiştirme suretiyle atanmaya tabi memurun atandığı yerde eşinin atanacağı teşkilatın bulunmaması ya da teşkilatı olmakla birlikte niteliğine uygun münhal bir görev bulunmaması ve ilgilinin de talebi halinde, bu personele eşinin görev süresi ile sınırlı olmak üzere aşağıdaki şartlarda izin verilebilir. (Ek: 9/4/1990 - KHK - 418/5 md.; İptal: Ana. Mah.'nin 5/2/1992 tarih ve E. 1990/22, K. 1992/6 Sayılı Kararı ile; yeniden düzenleme: 18/5/1994 - KHK/527/5 md.) Bu suretle izin verilenlere, aylık ve diğer ödemelerine karşılık olarak, aylık (taban ve kıdem aylığı dahil), ek gösterge, zam ve tazminatlarının kanuni kesintiler düşüldükten sonraki net miktarının, eşleri; a) Olağanüstü Hal Bölgesine dahil illerle bu illere mücavir olarak belirlenen illerde görevli olanlara % 60'ı, b) Kalkınmada 1 inci derecede öncelikli yörelerde görevli olanlara % 50'si, c) Kalkınmada 2 nci derecede öncelikli yörelerde görevli olanlara % 25'i, kurumlarınca kadro tasarrufundan ödenir. Eşleri diğer yörelerde görevli olanlar ise ücretsiz izinli sayılır. (Ek: 9/4/1990 - KHK - 418/5 md.; İptal: Ana. Mah.'nin 5/2/1992 tarih ve E. 1990/22, K. 1992/6 Sayılı Kararı ile; yeniden düzenleme: 18/5/1994 - KHK/527/5 md.) Yukarıda sayılanların kadroları eşlerinin görevlendirme süresiyle sınırlı olarak saklı tutulur. Ancak, bu süre memuriyet boyunca 4 yılı hiç bir surette geçemez. Bunların kademe ilerlemesi;emeklilik ve diğer bütün hakları ve yükümlülükleri devam eder. Ancak ücretsiz izin verilenlerin bu sürelerinin emeklilikten sayıla- Devlet Memurları Kanunu 61 bilmesi için kesenek ve kurum karşılıklarının her ay kendileri tarafından T.C. Emekli Sandığına yatırılması gerekir. (Değişik: 29/11/1984 - KHK - 243/13 md.) Memurların atanamayacakları yerler ve bu yerlerdeki görevler ile kurumların özellik arz eden görevlerine atanabilmeleri için hangi kademelerde ne kadar hizmet etmeleri gerektiği ve yer değiştirme ile ilgili atama esasları Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir. Kurumlar atamaya tabi olacak personeli için bu yönetmelik esaslarına göre Devlet Personel Başkanlığının görüşünü almak suretiyle bir personel ve atama planı hazırlar. Karşılıklı Olarak Yer Değiştirme: Madde 73 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul; 15/5/1975 - 1897/1 md.) Aynı Kurumun başka başka yerlerde bulunan aynı sınıftaki memurları, karşılıklı olarak yer değiştirme suretiyle atanmalarını isteyebilirler. Bu isteğin yerine getirilmesi atamaya yetkili amirlerince uygun bulunmasına bağlıdır. Memurların Bir Kurumdan Diğerine Nakilleri: Madde 74 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Değiştirilerek kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakatı ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya nakilleri mümkündür. Kazanılmış hak derecelerinin altındaki derecelere atanabilmeleri için ise atanacakları kadro derecesi ile kazanılmış hak dereceleri arasındaki farkın 3 dereceden çok olmaması ve memurların isteği de şarttır. Aşağı dereceye atananların 68 inci maddede yazılı süre kaydı aranmaksızın eski derecelerine tekrar atanmaları caizdir. Kazanılmış hak derecelerinden aşağı derecelere atananların aylık derece ve kademeleri genel hükümlere göre tespit edilmekle beraber, 62 Devlet Memurları Kanunu atandıkları bu derecelerde geçirdikleri süreler (kesenek ve karşılık farklarının kendileri tarafından her ay T.C. Emekli Sandığına gönderilmesini kabul etmeleri şartiyle) emeklilik yönünden eski derecelerinde değerlendirilir. 13/12/1960 tarihli ve 160 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi kapsamına giren kurumlarla bu Kanuna tabi kurumlar arasındaki nakillerde de yukarıdaki hükümler uygulanır. Aynı kanunun 4 üncü maddesi kapsamına giren kurumlarda çalışıp 657 sayılı Kanuna tabi olmayan personelden, hizmete giriş dereceleri 36 ncı madde ile tespit edilen giriş derecelerinin üzerinde olanların ilk ilerleme ve yükselmeleri için kanuni bekleme sürelerine yukarıda yazılı dereceler arasındaki sürelere tekabül eden süre kadar ilave edilir. Memurların Diğer Kurumlardan Bu Kanuna Tabi Kurumlara Geçmeleri: Madde 75 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK 2/5 md.) Memurların Kurumlarınca Görevlerinin ve Yerlerinin Değiştirilmesi: Madde 76 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler. Memurlar istekleri ile, kurumlarında kazanılmış hak derecelerinin en çok üç derece altında aynı veya başka yerlerdeki kadrolara atanabilirler. Aşağı dereceye atananların 68 inci maddede yazılı süre kaydı aranmaksızın eski derecelerine tekrar atanmaları mümkündür. Kazanılmış hak derecelerinden aşağı derecelere atananların aylık derece ve kademeleri genel hükümlere göre tespit edilmekle beraber, atandıkları bu derecelerde geçirdikleri süreler (kesenek ve karşılık farklarının kendileri tarafından her ay T.C. Emekli Sandığına gönderil- Devlet Memurları Kanunu 63 mesini kabul etmeleri şartıyla) emeklilik yönünden eski derecelerinde değerlendirilir. Yabancı Bir Memleket veya Uluslararası Kuruluşta Hizmet Alma: Madde 77 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; değiştirilerek kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) (Değişik birinci fıkra: 13/2/2011-6111/102 md.) Yabancı memleketlerin resmî kurumları veya uluslararası kuruluşlarda kurumlarının muvafakati ile görev alacak memurlara, ilgili Bakanın onayı ile (her üç yılda bir Bakan onayı yenilenmek kaydıyla) memuriyeti süresince yabancı memleketlerin resmî kurumlarında on yıla, uluslararası kuruluşlarda yirmibir yıla kadar aylıksız izin verilebilir. Yukarıdaki fıkraya göre izin alan memurların kadro ile ilişkileri devam eder ve yabancı memleketlerde veya uluslararası kuruluşlarda görevde geçen süreler için emeklilik hakları 5434 sayılı Kanunun 31 inci maddesi hükümlerine uyulmak kaydı ile saklı kalır. Bu kimselerin görevlerine dönmek istemeleri halinde; bu Kanunun sınav veya seçme ile ilgili hükümleri dikkate alınmak suretiyle, yabancı memleketlerde veya uluslararası kuruluşlarda geçirdikleri hizmet sürelerinin her yılı bir kademe ilerlemesine ve her 3 yılı bir derece yükselmesine esas olacak şekilde ve boş kadro bulunduğu takdirde değerlendirilir. Bilgilerini Artırmak Üzere Dış Memleketlere Gönderilme: Madde 78 – Mesleklerine ait öğrenimini bitirerek Devlet memurluğuna alınmış ve asli memur olarak atanmış olanlardan mesleklerine ait hizmetlerde yetiştirilmek,eğitilmek,bilgilerini artırmak veya staj yapmak üzere dış memleketlere: a) Kurumlarınca açılacak seçme veya yarışma sınavlarında başarı gösterenlere, b) Dış burslara dayanılarak gönderilenlere, İki yıla kadar ayrılma müsaadesi verilebilir. Gerekirse bu süre en çok bir kat uzatılabilir. 64 Devlet Memurları Kanunu Bilgilerini Artırmak İçin Yabancı Memlekete Gönderilenlerin Hak ve Yükümlülükleri: Madde 79 – (Değişik: 28/7/1971 - 1449/1 md.) (Değişik birinci fıkra: 18/5/1994 - KHK - 527/6 md.) 78 inci maddede yazılı olanlar kadrolarında bırakılırlar. Kadro karşılığı sözleşme ile istihdam edilenlerin sözleşmeleri devam eder ve (Şahsen özel burs sağlayan ve bu burstan istifade etmesi için kurumlarınca kendilerine maaşsız izin verilmesi uygun görülenler hariç) aylık ve diğer her türlü ödemeleri ile sözleşme ücretlerinin Kanuni kesintilerinden sonra kalan net tutarının % 60'ını Kurumlarından alırlar. Bunların kademe ilerlemesi; emeklilik ve diğer bütün hakları ve yükümlülükleri devam eder. İzin bitiminde yol süresi hariç 15 gün içinde görevlerine dönerler. Bunlardan kurumlarınca kendilerine maaşsız izin verilmesi uygun görülenlerin bu süreleri keseneklerinin ve karşılıklarının kendileri tarafından her ay T.C. Emekli Sandığına gönderilmesini kabul etmeleri şartıyla emeklilik yönünden eski derecelerinde değerlendirilir. (Değişik: 22/8/1989 - KHK - 378/2 md.) (Değişik birinci cümle: 23/7/2010-6009/60 md.) Kurumlarınca gönderilenlerden, uluslararası kuruluşlarda staj yapan ve çalışma esas ve usulleri ile misyon şeflikleriyle ilişkileri Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Dışişleri Bakanlığınca belirlenen memurlara, gittikleri ülkelerde sürekli görevle bulunan ve dokuzuncu derecenin birinci kademesinden aylık alan meslek memurlarına ödenmekte olan yurtdışı aylığı tutarı, diğerlerine bu tutarın 2/3’ü ödenir. (Değişik son cümle:17/9/2004-5234/1 md.)Şahsen özel burs sağlayan ve bu burstan istifade etmesi için kendilerine maaşsız izin verilenler ile Bakanlar Kurulunca kurumlar itibarıyla belirlenen kontenjan dışında gönderilenler hariç olmak üzere, burslu gidenlerin aldıkları burs miktarları bu miktarın altında ise aradaki fark kurumlarınca kendilerine ayrıca ödenir. (Değişik: 12/2/1982 - 2595/6 md.) Bu suretle yapılacak fark ödeme, her türlü vergiden müstesnadır. Sürelerinin bitiminde görevlerine başlamıyanlar çekilmiş sayılırlar. Bu suretle çekilmiş sayılanlar aylık ve yol giderleri de dahil olmak üzere Devlet Memurları Kanunu 65 kendilerine kurumlarca yapılmış bulunan bütün masrafları iki kat olarak ödemeye mecburdurlar. Görevlerine başlayıp da yükümlü bulundukları mecburi hizmetini bitirmeden ayrılanlar veya bir ceza sebebi ile memurluktan çıkarılmış olanlar mecburi hizmetlerinin eksik kalan kısmı ile orantılı miktarı iki kat olarak ödemek zorundadırlar. Bilgilerini Artırmak Üzere Dış Memleketlere Gönderilme Esasları Madde 80 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.) (Ek birinci fıkra:17/9/2004-5234/1 md.) Şahsen özel burs sağlayan ve bu burstan istifade etmesi için kendilerine maaşsız izin verilenler dışında her yıl yurt dışına gönderilebilecek Devlet memurlarının kurumlar itibarıyla sayıları, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınmak suretiyle Devlet Personel Başkanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenir. 78 ve 79 uncu maddelerde yazılı olanların ayırma ve seçilme usul ve şartları, çalışmalarının nasıl izleyip denetleneceği, haklarındaki disiplin kovuşturmasının ne suretle yapılacağı ve geri çağrılmalarını gerektirecek haller, bu Kanunun 2 nci maddesi gereğince bir yönetmelikle düzenlenir. (2) MİT mensupları hakkında yukarıdaki esaslar, Başbakan tarafından onaylanacak bir talimatla belirtilir. Silah Altına Alınma: Madde 81 – Hazarda ve seferde muvazzaflık hizmeti dışında silah altına alınan Devlet memurları, silah altında bulundukları sürece izinli sayılırlar. Terhis Edilenlerin Görevlerine Dönmeleri: Madde 82 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.) Hazarda eğitim ve manevra maksadiyle veya seferde muvazzaflık hizmeti dışında silah altına alınan memurların terhislerinden sonra görevlerine başlamaları, 62 ve 63 üncü maddelerin yer değiştirme suretiyle atamaya ilişkin hükümlerine tabidir. 66 Devlet Memurları Kanunu Muvazzaf Askerliğe Ayrılan Memurların Terhislerinde Göreve Başlatılmaları ile Muvazzaf Askerlikte Geçen Sürelerin Kademe ve Derece İntibaklarında Değerlendirilmesi: Madde 83 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/26 md.) Devlet memuru iken muvazzaf askerlik hizmetini yapmak üzere silah altına alınanlardan askerlik görevini tamamlayıp memuriyete dönmek isteyenler, terhis tarihinden itibaren 30 gün içinde kurumlarına başvurmak ve kurumları da başvurma tarihinden itibaren azami 30 gün içinde ilgilileri göreve başlatmak zorundadırlar. Bunların muvazzaf askerlikte geçen süreleri muvazzaf askerliğe ayrıldıkları sırada iktisap etmiş oldukları derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir. Bu gibilerin muvazzaf askerliğe ayrılmadan önce işgal ettikleri kadroda kazandıkları kademe ilerlemeleri ayrıca gözönünde bulundurulur. Askerlik öncesi kademe ilerlemeleri ile askerlikte geçen süre toplamının 3 yılı aşan kısmı usulü dairesinde üst dereceye terfi ettikleri zaman bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir. Muvazzaf Askerliğini Yaptıktan Sonra Devlet Memurluğuna Girenlerin Kademe İntibakları: Madde 84 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/37 md.) Muvazzaf askerlik görevini yaptıktan sonra Devlet memurluğuna atananlar adaylık esaslarına tabi olurlar ve muvazzaf askerlikte geçen süreleri asaletlerinin tasdikinden sonra kademe ilerlemesi yapılmak ve sınav veya seçmeye tabi tutulmak suretiyle derece yükseltilmesinde de değerlendirilir. Seferde veya Talim Ve Manevra için Hazarda Silah Altına Alınanların Askerlik Sürelerinin Kademe ve Derece İntibakları: Madde 85 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/38 md.) Devlet memurlarından muvazzaflık hizmeti dışında talim ve manevra maksadiyle veya seferde silah altına alınanların kademe ilerlemeleri devam eder. Bu süre içinde derece yükselmesi gerektiğinde terhislerinden sonra açık kadro bulunması ve sınav veya seçmede başarı Devlet Memurları Kanunu 67 göstermeleri şartiyle silah altında geçen süreleri yükselecekleri üst derecenin kademelerinde dikkate alınır. Vekalet Görevi ve Aylık Verilmesinin Şartları: Madde 86 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; değiştirilerek kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) Memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabilir. Bir görevin memurlar eliyle vekaleten yürütülmesi halinde aylıksız vekalet asıldır. Ancak, ilkokul öğretmenliği (Yaz tatili hariç), tabiplik, diş tabipliği, eczacılık, köy ve beldelerdeki ebelik ve hemşirelik, mühendis ve mimarlık, veterinerlik, vaizlik, Kur’an kursu öğreticiliği, imam-hatiplik ve müezzin-kayyımlığa ait boş kadrolara Maliye Bakanlığının izni (mahallî idarelerde izin şartı aranmaz) ile, açıktan vekil atanabilir. Aynı kurumdan birinci fıkrada sayılan ayrılmalar dolayısiyle atanan vekil memurlara vekalet görevinin 3 aydan fazla devam eden süresi için, kurum dışından veya açıktan atananlarla kurum içinden ilkokul öğretmenliğine atanan öğretmenler ile veznedarlık görevine atananlara göreve başladıkları tarihten itibaren vekalet aylığı ödenir. Bu Kanuna tabi kurumlarda çalışan veteriner hekim veya hayvan sağlık memurları, veteriner hekim veya hayvan sağlık memuru bulunmayan belediyelerin veterinerlik veya hayvan sağlık memurluğu hizmetlerini ifa etmek üzere bu hizmetlerle ilgili kadrolara vekalet aylığı verilmek suretiyle atanabilirler. Yukarıda sayılan haller dışında, boş kadrolara ait görevler lüzum görüldüğü takdirde memurlara ücretsiz olarak vekaleten gördürülebilir. Bu Kanuna tabi kurumlarda, mali, nakdi ve ayni sorumluluğu bulunan saymanlık kadrolarının boşalması halinde bu kadrolara işe başladıkları tarihten itibaren vekalet aylığı verilmek suretiyle memurlar arasından atama yapılabilir. 68 Devlet Memurları Kanunu İkinci Görev Yasağı: Madde 87 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; değiştirilerek kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) Memurlara; a) Bu Kanuna tabi kurumlarda, b) Sermayesinin tamamı Devlet tarafından verilmek suretiyle kurulan iktisadi kurumlar ile sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait bankalarda, c) Özel kanunlarla veya özel kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlarda, ç) Yukarıdaki bentlerde yazılı idare, kuruluş ve bankalar tarafından sermayelerinin yarısından fazlasına katılmak suretiyle kurulan kuruluşlarla bunların aynı oranda katılmaları ile vücut bulan kurumlarda, İkinci görev verilemez; bu kurumlardan her ne ad ile olursa olsun para ödenemez ve yarar sağlanamaz. Ancak, bu Kanunun memurlara ikinci görev verilmesini öngören hükümleri ile hakem, tasfiye memuru ve bilirkişilere takdir olunan İl Genel Meclisi ve İl Daimi Encümeni başkanları, özel kanunlarla kurulan ve asli görevlerinin devamı niteliğinde olmayan çeşitli kurul, komisyon,heyet ve jüri çalışmalarına, Üniversiteler, Akademiler, Türkiye ve Orta - Doğu Amme İdaresi Enstitüsü ve Özel Kanunlarla kurulan araştırma kurumları tarafından idareyle ilgili olarak yapılan inceleme ve araştırma çalışmalarına katılanlar için özel kanunlarınca gösterilen veya bu kanunlara dayanılarak tespit edilen ücretlerin ödenmesine ilişkin hükümler saklıdır. İkinci Görev Verilecek Memurlar ve Görevler: Madde 88 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.) Bu Kanuna tabi kurumlarda çalışan Devlet memurlarına esas görevlerinin yanında; A) Özel kanunlarla veya özel kanunların verdiği yetkiye dayanılarak memurlara gördürülmesi öngörülen sürekli hizmetler, B) Mesleki bilgisi ile ilgili olarak, hizmet olanakları elverişli bulunmak ve atamaya yetkili amir tarafından uygun görülmek şartiyle; Devlet Memurları Kanunu 69 1) (Değişik: 29/11/1984 - KHK 243/15 md.) 87 nci maddede yazılı kurumların tabiplikleri, diş tabiplikleri, eczacılıkları, kimyagerlikleri, veterinerlikleri, avukatlıkları ile Adli Tıp Kurumu Uzmanlıkları, 2) Asıl görevlerinin bulunduğu bucak, ilçe ve zorunlu hallerde iller belediyelerinin yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar ve mimarlarca yürütülmesi gereken teknik hizmetleri, İkinci görev olarak verilebilir. (Değişik: 23/2/1995 - KHK - 547/8 md.) Asıl görevlerinin yanında; a) Tabiplere; sağlık müdürlüğü, sağlık müdür yardımcılığı, sağlık grup başkanlığı, baştabiplik ve baştabip yardımcılığı,(1) b) Diş hekimlerine ve veterinerlere, meslekleri ile ilgili baştabiplik, c) Veteriner, dişhekimi ve eczacılara; baştabip yardımcılığı, d) Öğretmenlere; okul ve enstitü müdürlüğü, başyardımcılığı ve yardımcılığı görevleri, ikinci görev olarak yaptırılabilir. Ders Görevi: Madde 89 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) Her derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile Üniversite ve Akademi (Askeri Akademiler dahil), okul, kurs veya yaygın eğitim yapan kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmen veya öğretim üyesi bulunmaması halinde öğretmenlere, öğretim üyelerine veya diğer memurlara veyahut açıktan atanacaklara ücret ile ek ders görevi verilebilir. Ücretle okutulacak ders saatlerinin sayısı, ders görevi alacakların nitelikleri ve diğer hususlar ilgili Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile tespit olunur. Birleşemeyecek Görevler: Madde 90 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.) Devlet memurlarına, vekalet görevi, ikinci görev veya ders görevlerinden ancak birisi verilebilir. Öğretmenlerin idari görevi bu hükmün 70 Devlet Memurları Kanunu dışındadır. Bir memurun üstünde birden çok ücretli vekalet görevi veya ikinci görev bulunamaz. Kadroları Kaldırılan Devlet Memurları: Madde 91 – (Değişik: 13/2/2011-6111/103 md.) Kadrosu kaldırılan memurlar, en geç altı ay içinde kendi kurumlarında niteliklerine uygun bir kadroya atanırlar. Bu memurlar, kurumlarında atama imkânı bulunmaması hâlinde aynı süre içinde başka bir kurumdaki kadrolara atanmak üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Bunlar, atama işlemi yapılıncaya kadar kurumlarında niteliklerine uygun işlerde çalıştırılır ve yeni bir kadroya atanıncaya kadar eski kadrolarına ait malî haklardan ve sosyal yardımlardan yararlanmaya devam ederler. Söz konusu memurların eski kadrolarına ait en son ayda aldığı malî haklar kapsamında fiilen yapılmakta olan her türlü ödemeler toplamının net tutarının, atandıkları yeni kadrolarına ait malî haklar kapsamında fiilen yapılmakta olan her türlü ödemeler toplamının net tutarından fazla olması hâlinde, aradaki fark, farklılık giderilinceye kadar, atandıkları kadrolarda veya bu kadrolardan istekleri dışında atandıkları başka kadrolarda kaldıkları sürece, herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın tazminat olarak ödenir. Aylık mutad olarak yapılmayıp belirli bir dönemi kapsayan ödemelerin ödendiği tarih itibarıyla net tutarları toplamının yılı içinde çalışılan aylara bölünmesi suretiyle bulunacak tutarı, en son ayda aldığı aylık tutarına ilave edilir. Fazla çalışma ücreti, fiilen yapılan ders karşılığı ödenen ek ders ücreti ve nöbet ücreti gibi ilave bir çalışmanın karşılığında elde edilen ödemeler aylık tutarına ilave edilmez. Diğer kamu kurum ve kuruluşlarına atanmak üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilen memurların 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında bulunan kamu kurum ve kuruluşlarının boş kadrolarından Devlet Personel Başkanlığınca tespit edilen kadroya, anılan Başkanlık tarafından kırkbeş gün içinde ataması teklif edilir. Devlet Personel Başkanlığı tarafından gönderilen atama teklif yazısının atamayı yapacak kamu kurum ve kuruluşuna intikalinden itibaren otuz Devlet Memurları Kanunu 71 gün içinde bu kurum ve kuruluş tarafından atama işlemlerinin yapılması zorunludur. Bunlardan unvanları müdür ve daha üst olanlar ile danışma işlevlerine ilişkin kadrolarda çalışanlar Araştırmacı kadrolarına, diğerleri ise durumlarına uygun kadrolara atanırlar. Memurluktan Çekilenlerin Yeniden Atanmaları: Madde 92 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/27 md.) İki defadan fazla olmamak üzere memurluktan kendi istekleriyle çekilenlerden veya bu Kanun hükümlerine göre çekilmiş sayılanlardan tekrar memurluğa dönmek isteyenler, ayrıldıkları sınıfta boş kadro bulunmak ve bu sınıfın niteliklerini taşımak şartıyla ayrıldıkları tarihte almakta oldukları aylık derecesine eşit bir derecenin aynı kademesine veya 71 inci madde hükümlerine uyulmak suretiyle diğer bir sınıfta eşit derecedeki kadrolara atanabilirler. (Mülga ikinci fıkra: 29/11/1984 - KHK 243/56 md.) 657 sayılı Kanuna tabi olmayan personelden kendi istekleri ile görevinden çekilmiş olanlar, boş kadro bulunmak ve gireceği sınıfın niteliklerini taşımak kaydı ile bu Kanuna tabi kurumlardaki memuriyetlere atanabilirler. Yasama görevinde veya bakan olarak geçirilen her yıl bir kademe ilerlemesi ve her iki yıl bir derece yükselmesine esas olacak şekilde değerlendirilir. Emeklilerin Yeniden Hizmete Alınması: Madde 93 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Değiştirilerek kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli olanlardan (5434 sayılı Kanunun 104 üncü maddesine göre emeklilikle ilgili görevlere yeniden atanamayacaklar hariç) sınıfında yazılı nitelikleri taşımakta bulunanlar kanunun 92 nci maddesi hükümlerine göre kurumlarda boş kadro bulunmak şartiyle yeniden memurluğa alınabilirler. (Mülga ikinci fıkra: 12/5/1982 - 2670/41 md.) 72 Devlet Memurları Kanunu BÖLÜM: 4 Memurluğun Sona Ermesi Çekilme: Madde 94 – Devlet memuru bağlı olduğu kuruma yazılı olarak müracaat etmek suretiyle memurluktan çekilme isteğinde bulunabilir. (Ek hüküm: 31/7/1970-1327/75 md.) Mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın, çekilme isteğinde bulunulmuş sayılır. Çekilmek isteyen memur yerine atanan kimsenin gelmesine veya çekilme isteğinin kabulüne kadar görevine devam eder. Yerine atanan kimse bir aya kadar gelmediği veya yerine bir vekil atanmadığı takdirde, üstüne haber vererek görevini bırakabilir. Olağanüstü mazeretle çekilenler, üstüne haber vermek şartiyle bir ay kaydına tabi değildirler. Çekilmede Devir ve Teslim Süresi: Madde 95 – Çekilen Devlet memurlarından devir ve teslim ile yükümlü olanlar, bu işlemlerin sonuna kadar görevlerini bırakamazlar. Hizmet icaplarına göre devir ve teslim işlemleri için gerekli süreler, yönetmelikte belirtilir. Olağanüstü Yönetim Hallerinde Çekilme Usulü: Madde 96 – (Değişik: 29/11/1984 - KHK 243/16 md.) Olağanüstü hal, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hallerinde veya genel hayata müessir afetlere uğrayan yerlerdeki Devlet Memurları yerine atanacaklar gelip işe başlamadıkça görevlerini bırakamazlar. Çekilen ve Çekilmiş Sayılanların Yeniden Atanmaları: Madde 97 – (Değişik: 29/11/1984 - KHK 243/17 md.) Memurlardan mali ve cezai sorumlulukları saklı kalmak üzere; A) 94 üncü maddenin 2 nci ve 3 üncü fıkrasına uygun olarak memuriyetten çekilenler altı ay geçmeden, Devlet Memurları Kanunu 73 B) Bu Kanuna göre çekilmiş sayılanlar ile 94 üncü maddenin 2 nci fıkrasına uymadan görevlerinden ayrılanlar bir yıl geçmeden, C) 95 inci maddede yazılı zorunluluklara uymayanlar 3 yıl geçmeden, D) 96 ncı maddeye aykırı hareket edenler hiçbir surette, Devlet memurluğuna alınamazlar. Memurluğun Sona Ermesi: Madde 98 – Devlet memurlarının a) Bu kanun hükümlerine göre memurluktan çıkarılması; b) Memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi; c) Memurluktan çekilmesi; ç) İstek, yaş haddi, malûllük (…)sebeplerinden biri ile emekliye ayrılması; d) Ölümü; hallerinde memurluğu sona erer. BÖLÜM: 5 Çalışma Saatleri, İzinler Çalışma Saatleri: Madde 99 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) Memurların haftalık çalışma süresi genel olarak 40 saattir. Bu süre Cumartesi ve Pazar günleri tatil olmak üzere düzenlenir. Ancak özel kanunlarla yahut bu kanuna veya özel kanunlara dayanılarak çıkarılacak tüzük ve yönetmeliklerle, kurumların ve hizmetlerin özellikleri dikkate alınmak suretiyle farklı çalışma süreleri tespit olunabilir. Bakanlar Kurulu, yurt dışı kuruluşlarda hizmetin gerektirdiği hallerde, hafta tatilini Cumartesi ve Pazardan başka günler olarak tespit edebilir. 74 Devlet Memurları Kanunu Günlük Çalışma Saatlerinin Tesbiti: Madde 100 – Günlük çalışmanın başlama ve bitme saatleri ile öğle dinlenme süresi, bölgelerin ve hizmetin özelliklerine göre merkezde Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca, illerde valiler tarafından tesbit olunur. (Ek fıkra: 13/2/2011-6111/104 md.) Ancak özürlüler için; özür durumu, hizmet gerekleri, iklim ve ulaşım şartları göz önünde bulundurulmak suretiyle günlük çalışmanın başlama ve bitiş saatleri ile öğle dinlenme süreleri merkezde üst yönetici, taşrada mülki amirlerce farklı belirlenebilir. (Ek fıkra: 13/2/2011-6111/104 md.) Memurların yürüttükleri hizmetin özelliklerine göre, bu madde uyarınca tespit edilen çalışma saat ve süreleri ile görev yerlerine bağlı olmaksızın çalışabilmeleri mümkündür. Bu hususa ilişkin usûl ve esaslar, Devlet Personel Başkanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir. Günün 24 Saatinde Devamlılık Gösteren Hizmetlerde Çalışma Saat ve Usulünün Tesbiti: Madde 101 – (Değişik: 13/2/2011-6111/105 md.) Günün yirmidört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan Devlet memurlarının çalışma saat ve şekilleri kurumlarınca düzenlenir. Ancak, kadın memurlara; tabip raporunda belirtilmesi hâlinde hamileliğin yirmidördüncü haftasından önce ve her hâlde hamileliğin yirmidördüncü haftasından itibaren ve doğumdan sonraki bir yıl süreyle gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez. Özürlü memurlara da isteği dışında gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez. Yıllık İzin: Madde 102 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/46 md.) Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar (On yıl dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilir. Devlet Memurları Kanunu 75 Yıllık İzinlerin Kullanılışı: Madde 103 – Yıllık izinler, amirin uygun bulacağı zamanlarda, toptan veya ihtiyaca göre kısım kısım kullanılabilir. Birbirini izliyen iki yılın izni bir arada verilebilir. (Değişik cümle: 6/7/1995 - KHK - 562/2 md.) Cari yıl ile bir önceki yıl hariç, önceki yıllara ait kullanılmayan izin hakları düşer. Öğretmenler yaz tatili ile dinlenme tatillerinde izinli sayılırlar.Bunlara, hastalık ve diğer mazeret izinleri dışında, ayrıca yıllık izin verilmez. Hizmetleri sırasında radyoaktif ışınlarla çalışan personele, her yıl yıllık izinlerine ilaveten bir aylık sağlık izni verilir. Mazeret İzni: Madde 104 – (Değişik: 13/2/2011-6111/106 md.) A) Kadın memura; doğumdan önce sekiz, doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı hafta süreyle analık izni verilir. Çoğul gebelik durumunda, doğum öncesi sekiz haftalık analık izni süresine iki hafta eklenir. Ancak beklenen doğum tarihinden sekiz hafta öncesine kadar sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip raporuyla belgeleyen kadın memur, isteği hâlinde doğumdan önceki üç haftaya kadar kurumunda çalışabilir. Bu durumda, doğum öncesinde bu rapora dayanarak fiilen çalıştığı süreler doğum sonrası analık izni süresine eklenir. Doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi analık izninin kullanılamayan bölümü de doğum sonrası analık izni süresine ilave edilir. Doğumda veya doğum sonrasında analık izni kullanılırken annenin ölümü hâlinde, isteği üzerine memur olan babaya anne için öngörülen süre kadar izin verilir. B) Memura, eşinin doğum yapması hâlinde, isteği üzerine on gün babalık izni; kendisinin veya çocuğunun evlenmesi ya da eşinin, çocuğunun, kendisinin veya eşinin ana, baba ve kardeşinin ölümü hâllerinde isteği üzerine yedi gün izin verilir. C) (A) ve (B) fıkralarında belirtilen hâller dışında, merkezde atamaya yetkili amir, ilde vali, ilçede kaymakam ve yurt dışında diplomatik 76 Devlet Memurları Kanunu misyon şefi tarafından, birim amirinin muvafakati ile bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde, mazeretleri sebebiyle memurlara on gün izin verilebilir. Zaruret hâlinde öğretmenler hariç olmak üzere, aynı usûlle on gün daha mazeret izni verilebilir. Bu takdirde, ikinci kez verilen bu izin, yıllık izinden düşülür. D) Kadın memura, çocuğunu emzirmesi için doğum sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk altı ayda günde üç saat, ikinci altı ayda günde birbuçuk saat süt izni verilir. Süt izninin hangi saatler arasında ve günde kaç kez kullanılacağı hususunda, kadın memurun tercihi esastır. E) Yıllık izin ve mazeret izinleri sırasında fiili çalışmaya bağlı her türlü ödemeler hariç malî haklar ile sosyal yardımlara dokunulmaz. Hastalık ve Refakat İzni: Madde 105 – (Değişik: 13/2/2011-6111/107 md.) Memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine, kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı hâlinde onsekiz aya kadar, diğer hastalık hâllerinde ise oniki aya kadar izin verilir. Memurun, hastalığı sebebiyle yataklı tedavi kurumunda yatarak gördüğü tedavi süreleri, hastalık iznine ait sürenin hesabında dikkate alınır. Bu maddede yazılı azamî süreler kadar izin verilen memurun, bu iznin sonunda işe başlayabilmesi için, iyileştiğine dair raporu (yurt dışındaki memurlar için mahallî usûle göre verilecek raporu) ibraz etmesi zorunludur. İzin süresinin sonunda, hastalığının devam ettiği resmî sağlık kurulu raporu ile tespit edilen memurun izni, birinci fıkrada belirtilen süreler kadar uzatılır, bu sürenin sonunda da iyileşemeyen memur hakkında emeklilik hükümleri uygulanır. Bunlardan gerekli sağlık şartlarını yeniden kazandıkları resmî sağlık kurullarınca tespit edilen ve emeklilik hakkını elde etmemiş olanlar, yeniden memuriyete dönmek istemeleri hâlinde, niteliklerine uygun kadrolara öncelikle atanırlar. Devlet Memurları Kanunu 77 Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya veya saldırıya uğrayan veya bir meslek hastalığına tutulan memur, iyileşinceye kadar izinli sayılır. Hastalık raporlarının hangi hallerde, hangi hekimler veya sağlık kurulları tarafından verileceği ve süreleri ile bu konuya ilişkin diğer hususlar, Sağlık, Maliye ve Dışişleri Bakanlıkları ile Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşleri alınarak Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir. Ayrıca, memurun bakmakla yükümlü olduğu veya memur refakat etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya tedavisi uzun süren bir hastalığının bulunması hâllerinde, bu hâllerin sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla, aylık ve özlük hakları korunarak, üç aya kadar izin verilir. Gerektiğinde bu süre bir katına kadar uzatılır. İyileşme Halinde Göreve Dönüş: Madde 106 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Raporları Verecek Hekim ve Sağlık Kurulları Hakkında Yönetmelik: Madde 107 – (Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Aylıksız İzin: Madde 108 – (Değişik: 13/2/2011-6111/108 md.) A) Memura, 105 inci maddenin son fıkrası uyarınca verilen iznin bitiminden itibaren, sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla, istekleri üzerine onsekiz aya kadar aylıksız izin verilebilir. B) Doğum yapan memura, 104 üncü madde uyarınca verilen doğum sonrası analık izni süresinin bitiminden; eşi doğum yapan memura ise, doğum tarihinden itibaren istekleri üzerine yirmidört aya kadar aylıksız izin verilir. C) Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu eşiyle birlikte veya münferit olarak evlat edinen memurlar ile memur olmayan eşin münferit olarak evlat edinmesi hâlinde memur olan eşlerine, çocuğun ana ve babasının rızasının kesinleştiği tarihten veya vesayet dairelerinin izin verme tarihinden itibaren, istekleri üzerine yirmidört aya kadar aylıksız izin 78 Devlet Memurları Kanunu verilir. Evlat edinen her iki eşin memur olması durumunda bu süre, eşlerin talebi üzerine yirmidört aylık süreyi geçmeyecek şekilde, birbirini izleyen iki bölüm hâlinde eşlere kullandırılabilir. D) Özel burs sağlayan ve bu burstan istifade etmesi için kendilerine aylıksız izin verilenler de dâhil olmak üzere burslu olarak ya da bütçe imkânlarıyla yetiştirilmek üzere yurtdışına gönderilen veya sürekli görevle yurtiçine ya da yurtdışına atanan veya en az altı ay süreyle yurtdışında geçici olarak görevlendirilen memurlar veya diğer personel kanunlarına tâbi olanlar ile yurtdışına kamu kurumlarınca gönderilmiş olan öğrencilerin memur olan eşleri ile 77 nci maddeye göre izin verilenlerin memur olan eşlerine görev veya öğrenim süresi içinde aylıksız izin verilebilir. E) Memura, yıllık izinde esas alınan süreler itibarıyla beş hizmet yılını tamamlamış olması ve isteği hâlinde memuriyeti boyunca ve en fazla iki defada kullanılmak üzere, toplam bir yıla kadar aylıksız izin verilebilir. Ancak, sıkıyönetim, olağanüstü hâl veya genel hayata müessir afet hâli ilan edilen bölgelere 72 nci madde gereğince belli bir süre görev yapmak üzere zorunlu olarak sürekli görevle atananlar hakkında bu bölgelerdeki görev süreleri içinde bu fıkra hükmü uygulanmaz. F) Aylıksız izin süresinin bitiminden önce mazereti gerektiren sebebin ortadan kalkması hâlinde, on gün içinde göreve dönülmesi zorunludur. Aylıksız izin süresinin bitiminde veya mazeret sebebinin kalkmasını izleyen on gün içinde görevine dönmeyenler, memuriyetten çekilmiş sayılır. G) Muvazzaf askerliğe ayrılan memurlar askerlik süresince görev yeri saklı kalarak aylıksız izinli sayılır. BÖLÜM: 6 Özlük Dosyası Memur Bilgi Sistemi, Özlük Dosyası: Madde 109 – (Değişik: 13/2/2011-6111/109 md.) Memurlar, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası esas alınarak kurumlarınca tutulacak personel bilgi sistemine kaydolunurlar. Her memur için bir özlük dosyası tutulur. Devlet Memurları Kanunu 79 Özlük dosyasına, memurun mesleki bilgileri, mal bildirimleri; varsa inceleme, soruşturma, denetim raporları, disiplin cezaları ile ödül ve başarı belgesi verilmesine ilişkin bilgi ve belgeler konulur. Memurların başarı, yeterlik ve ehliyetlerinin tespitinde, kademe ilerlemelerinde, derece yükselmelerinde, emekliye ayrılmalarında veya hizmetle ilişkilerinin kesilmesinde, hizmet gerekleri yanında özlük dosyaları göz önünde bulundurulur. Özlük dosyalarının tutulma esasları ile özlük dosyalarında yer alacak belgelere ilişkin usûl ve esaslar Devlet Personel Başkanlığınca belirlenir. Sicil Dosyası: Madde 110 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Özlük ve Sicil Dosyasının Önemi: Madde 111 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Sicil Amirleri: Madde 112 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Sicil Raporlarında Belirtilecek Hususlar: Madde 113 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Madde 114 – (Mülga: 12/5/1989 - KHK 368/2 Md.) Sicil Raporlarının Doldurulması: Madde 115 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Değerlendirme Kurulları: Madde 116 – (Mülga: 29/11/1984 - KHK 243/56 md.) Memurların Uyarılmaları: Madde 117 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) İtiraz Hakkı: Madde 118 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Olumlu ve Olumsuz Sicil: Madde 119 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Olumsuz Sicil: Madde 120 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) 80 Devlet Memurları Kanunu Sicil Yönetmeliği: Madde 121 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Başarı, Üstün Başarı Değerlendirmesi ve Ödül: Madde 122 – (Değişik: 13/2/2011-6111/110 md.) Görevli oldukları kurumlarda olağanüstü gayret ve çalışmaları ile emsallerine göre başarılı görev yapmak suretiyle; kamu kaynağında önemli ölçüde tasarruf sağlanmasında, kamu zararının oluşmasının önlenmesinde ve önlenemez kamu zararlarının önemli ölçüde azaltılmasında, kamusal fayda ve gelirlerin beklenenin üzerinde artırılmasında veya sunulan hizmetlerin etkinlik ve kalitesinin yükseltilmesinde somut olaylara ve verilere dayalı olarak katkı sağladıkları tespit edilen memurlara, merkezde bağlı veya ilgili bakan, illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar tarafından başarı belgesi verilebilir. (Ek cümle: 22/5/20126318/44 md.) Türk Silahlı Kuvvetlerinde (Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı hariç) görevli Devlet memurları için Millî Savunma Bakanı bu yetkisini devredebilir. Üç defa başarı belgesi alanlara üstün başarı belgesi verilir. Üstün başarı belgesi verilenlere, merkezde bağlı veya ilgili bakan ve illerde valiler tarafından uygun görülmesi hâlinde en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dâhil) % 200’üne kadar ödül verilebilir. Bu maddeye göre bir malî yıl içinde ödüllendirileceklerin sayısı, kurumun yılbaşındaki dolu kadro mevcudunun binde onundan, Gümrük Müsteşarlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü kadroları için binde yirmisinden fazla olamaz. Yıl içinde ödüllendirilen personel sayısı kurumlarınca izleyen yılın Ocak ayı sonuna kadar Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Kamu kurum ve kuruluşları yürütmekte oldukları hizmetlerin özelliklerini göz önünde bulundurarak memurlarının başarı, verimlilik ve gayretlerini ölçmek üzere, Devlet Personel Başkanlığının uygun görüşü alınmak kaydıyla, değerlendirme ölçütleri belirleyebilir. Ödül: Madde 123 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Devlet Memurları Kanunu 81 BÖLÜM: 7 Disiplin Disiplin Amiri ve Disiplin Cezaları: Madde 124 – (Değişik birinci fıkra: 29/11/1984 - KHK 243/25 md.) Disiplin amirleri; kurumların kuruluş ve görev özellikleri dikkate alınarak Devlet Personel Başkanlığı'nın görüşüne dayanılarak özel yönetmeliklerinde tayin ve tesbit edilecek amirlerdir. (Değişik: 12/5/1982 - 2670/30 md.) Kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre 125 inci maddede sıralanan disiplin cezalarından birisi verilir. Disiplin Cezalarının Çeşitleri ile Ceza Uygulanacak Fiil ve Haller: Madde 125 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/31 md.) Devlet memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: A - Uyarma : Memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. Uyarma Cezasını Gerektiren Fiil ve Haller Şunlardır: a) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak, b) Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terketmek, c) Kurumca belirlenen tasurruf tedbirlerine riayet etmemek, d) Usulsüz müracaat veya şikayette bulunmak, e) Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak, f) Görevine veya iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak, 82 Devlet Memurları Kanunu g) Belirlenen kılık ve kıyafet hükümlerine aykırı davranmak, h) Görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak. B - Kınama : Memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir. Kınama cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: a) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kusurlu davranmak, b) Eşlerinin, reşit olmayan veya mahcur olan çocuklarının kazanç getiren sürekli faaliyetlerini belirlenen sürede kurumuna bildirmemek, c) Görev sırasında amire hal ve hareketi ile saygısız davranmak, d) Hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak, e) Devlete ait resmi araç,gereç ve benzeri eşyayı özel işlerinde kullanmak, f) Devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzeri eşyayı kaybetmek, g) İş arkadaşlarına, maiyetindeki personele ve iş sahiplerine kötü muamelede bulunmak, h) İş arkadaşlarına ve iş sahiplerine söz veya hareketle sataşmak, ı) Görev mahallinde genel ahlak ve edep dışı davranışlarda bulunmak ve bu tür yazı yazmak, işaret, resim ve benzeri şekiller çizmek ve yapmak, j) Verilen emirlere itiraz etmek, k) Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak, l) Kurumların huzur, sükün ve çalışma düzenini bozmak. m) (Ek:17/9/2004-5234/1 md.)Yetkili olmadığı halde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç vermek. Devlet Memurları Kanunu 83 C - Aylıktan kesme : Memurun, brüt aylığından 1/30 - 1/8 arasında kesinti yapılmasıdır. Aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: a) Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak, b) Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek, c) Devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzerlerini özel menfaat sağlamak için kullanmak, d) Görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda bulunmak, e) Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek, f) Görev yeri sınırları içerisinde her hangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak, g) (Mülga: 13/2/2011-6111/111 md.) h) (Mülga: 13/2/2011-6111/111 md.) ı) Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak, j) (Mülga: 13/2/2011-6111/111 md.) D - Kademe ilerlemesinin durdurulması : Fiilin ağırlık derecesine göre memurun, bulunduğu kademede ilerlemesinin 1 - 3 yıl durdurulmasıdır. Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: a) Göreve sarhoş gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek, b) Özürsüz ve kesintisiz 3 - 9 gün göreve gelmemek, c) Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak, d) Amirine veya maiyetindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve hareketler yapmak, e) Görev yeri sınırları içinde herhangi bir yeri toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz kullanmak veya kullandırmak, 84 Devlet Memurları Kanunu f) Gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek, g) (Mülga:17/9/2004-5234/33 md.) h) Ticaret yapmak veya Devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak, ı) Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak, kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak, j) Belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak, k) Açıklanması yasaklanan bilgileri açıklamak, l) Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek, m) Diplomatik statüsünden yararlanmak suretiyle yurt dışında, haklı bir sebep göstermeksizin ödeme kabiliyetinin üstünde borçlanmak ve borçlarını ödemedeki tutum ve davranışlarıyla Devlet itibarını zedelemek veya zorunlu bir sebebe dayanmaksızın borcunu ödemeden yurda dönmek, n) Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak, o) Herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak. E - Devlet memurluğundan çıkarma : Bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır. Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: a) İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükün ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak, b) Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek, Devlet Memurları Kanunu 85 c) Siyasi partiye girmek, d) Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek, e) Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak, f) (Değişik: 13/2/2011-6111/111 md.) Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak, g) Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak, h) Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak, ı) Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek, j) Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak, k) 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek. Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların özlük dosyasından silinmesine ilişkin süre içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir. (1) Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir. (1) Yukarıda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer eylemlerde bulunanlara da aynı neviden disiplin cezaları verilir. Öğrenim durumları nedeniyle yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde bulunan Devlet memurlarının, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesini gerektiren hallerde, brüt aylıklarının ¼’ü – ½’si kesilir ve tekerrüründe görevlerine son verilir. Özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümleri saklıdır. 86 Devlet Memurları Kanunu Yukarıda yazılı disiplin kovuşturmasının yapılmış olması, fiilin genel hükümler kapsamına girmesi halinde, sanık hakkında ayrıca ceza kovuşturması açılmasına engel teşkil etmez. Disiplin Cezası Vermeye Yetkili Amir ve Kurullar: Madde 126 – (Değişik birinci fıkra: 29/11/1984 - KHK 243/27 md.) Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra,atamaya yetkili amirler il disiplin kurullarının kararlarına dayanan hallerde Valiler tarafından verilir. (Değişik fıkralar: 12/5/1982 - 2670/32 md): Devlet memurluğundan çıkarma cezası amirlerin bu yoldaki isteği üzerine, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu kararı ile verilir. Disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde atamaya yetkili amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler. Özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullarla ilgili hükümleri saklıdır. Zamanaşımı: Madde 127 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/33 md.) Bu Kanunun 125 inci maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren; a) Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına, b) Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına, Başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Devlet Memurları Kanunu 87 Karar Süresi: Madde 128 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/34 md.) Disiplin amirleri uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını soruşturmanın tamamlandığı günden itibaren 15 gün içinde vermek zorundadırlar. Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren hallerde soruşturma dosyası, kararını bildirmek üzere yetkili disiplin kuruluna 15 gün içinde tevdi edilir. Disiplin kurulu, dosyayı aldığı tarihten itibaren 30 gün içinde soruşturma evrakına göre kararını bildirir. Memurluktan çıkarma cezası için disiplin amirleri tarafından yaptırılan soruşturmaya ait dosya, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kuruluna tevdiinden itibaren azami altı ay içinde bu kurulca, karara bağlanır. Yüksek Disiplin Kurullarının Karar Usulü, Memurun Hakkı: Madde 129 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/35 md.) Yüksek disiplin kurulları kendilerine intikal eden dosyaların incelenmesinde, gerekli gördükleri takdirde, ilgilinin özlük dosyasını ve her nevi evrakı incelemeye, ilgili kurumlardan bilgi almaya, yeminli tanık ve bilirkişi dinlemeye veya niyabeten dinletmeye, mahallen keşif yapmaya veya yaptırmaya yetkilidirler. Hakkında memurluktan çıkarma cezası istenen memur, soruşturma evrakını incelemeye, tanık dinletmeye, disiplin kurulunda sözlü veya yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahiptir. Savunma Hakkı: Madde 130 – Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmıyan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır. 88 Devlet Memurları Kanunu Cezai Kovuşturma ile Disiplin Kovuşturmasının Bir Arada Yürütülmesi: Madde 131 – Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması, disiplin kovuşturmasını geciktiremez. Memurun ceza kanununa göre mahküm olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz. (Ek: 6/10/1983 - 2910/1 md.) 160 sayılı Devlet Personel Dairesi Kurulması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde sayılan kuruluşlarda çalışan personel hakkında; görevden doğan veya görevi sırasında işledikleri suçlarla kişisel suçları sebebiyle Cumhuriyet savcıları veya askeri savcılar veya sorgu hakimlikleri veya Memurun Muhakematı hakkında Kanun uyarınca yetkili kurullarca yapılan soruşturma sonunda düzenlenen takipsizlik, meni muhakeme, iddianame, talepname veya lüzumu muhakeme karar suretleri ile ilgili mahkemelerce verilen kesinleşmiş karar suretleri bu personelin bağlı olduğu bakanlık veya kurum veya kuruluşa gönderilir. Uygulama: Madde 132 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/36 md.) Disiplin cezaları verildiği tarihten itibaren hüküm ifade eder ve derhal uygulanır. Aylıktan kesme cezası, cezanın veriliş tarihini takip eden aybaşında uygulanır. Verilen disiplin cezaları üst disiplin amirine, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ayrıca Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. (Değişik dördüncü fıkra: 13/2/2011-6111/112 md.) Aylıktan kesme cezası ile tecziye edilenler 5 yıl, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziye edilenler 10 yıl boyunca daire başkanı kadrolarına, daire başkanı kadrosunun dengi ve daha üstü kadrolara, bölge ve il teşkilatlarının en üst yönetici kadrolarına, düzenleyici ve denetleyici kurumların başkanlık ve üyeliklerine, vali ve büyükelçi kadrolarına atanamazlar. (Mülga beşinci fıkra: 13/2/2011-6111/112 md.) Devlet Memurları Kanunu 89 Disiplin Cezalarının Bir Süre Sonra Özlük Dosyasından Silinmesi: Madde 133 – (Değişik: 12/5/1982 - 2670/37 md.) Disiplin cezaları memurun özlük dosyasına işlenir. Devlet memurluğundan çıkarma cezasından başka bir disiplin cezasına çarptırılmış olan memur uyarma ve kınama cezalarının uygulanmasından 5 sene, diğer cezaların uygulanmasından 10 sene sonra atamaya yetkili amire başvurarak, verilmiş olan cezalarının özlük dosyasından silinmesini isteyebilir. Memurun, yukarıda yazılan süreler içerisindeki davranışları, bu isteğini haklı kılacak nitelikte görülürse, isteğinin yerine getirilmesine karar verilerek bu karar özlük dosyasına işlenir. Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının özlük dosyasından çıkarılmasında disiplin kurulunun mütalaası alındıktan sonra yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır. Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri: Madde 134 – (Değişik: 2/2/1981 - 2381/2 md.) Disiplin ve soruşturma işlerinde kanunlarla verilen görevleri yapmak üzere Kurum merkezinde bir Yüksek Disiplin Kurulu ile her ilde, bölge esasına göre çalışan kuruluşlarda bölge merkezinde ve kurum merkezinde ayrıca Milli Eğitim müdürlüklerinde birer Disiplin Kurulu bulunur. (Değişik: 12/2/1982 - 2670/38 md.) Bu kurulların kuruluş, üyelerinin görev süresi, görüşme ve karar usulü, hangi memurlar hakkında karar verebilecekleri ve disiplin amirlerinin tayin ve tespitinde uygulanacak esaslar ile bunların yetki ve sorumlulukları gibi hususlar Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. İtiraz: Madde 135 – (Değişik: 13/2/2011-6111/113 md.) Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir. 90 Devlet Memurları Kanunu İtirazda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür. Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir. İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır. İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler. Disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir. İtiraz süresi ve yapılacak işlem: Madde 136 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) BÖLÜM: 8 Görevden Uzaklaştırma Görevden Uzaklaştırma: Madde 137 – Görevden uzaklaştırma, Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir. Görevden uzaklaştırma tedbiri, soruşturmanın herhangi bir safhasında da alınabilir. Yetkililer: Madde 138 – Görevden uzaklaştırmaya yetkililer şunlardır. a) Atamaya yetkili amirler; b) Bakanlık ve genel müdürlük müfettişleri; c) İllerde valiler; ç) İlçelerde kaymakamlar (İlçe idare şube başkanları hakkında valinin muvafakati şarttır.) Valiler ve kaymakamlar tarafından alınan görevden uzaklaştırma tedbiri, memurun kurumuna derhal bildirilir. Görevden Uzaklaştıran Amirin Sorumluluğu: Madde 139 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.) Görevinden uzaklaştırılan Devlet memurları hakkında görevden uzaklaştırmayı izleyen 10 iş günü içinde soruşturmaya başlanması şarttır. Devlet Memurları Kanunu 91 Memuru görevden uzaklaştırdıktan sonra memur hakkında derhal soruşturmaya başlamıyan, keyfi olarak veya garaz veya kini dolayısiyle bu tasarrufu yaptığı, yaptırılan soruşturma sonunda anlaşılan amirler, hukuki, mali ve cezai sorumluluğa tabidirler. Ceza Kovuşturması Sırasında Görevden Uzaklaştırma: Madde 140 – Haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan Devlet memurları da 138 inci maddedeki yetkililer tarafından görevden uzaklaştırılabilirler. Görevden Uzaklaştırılan veya Görevinden Uzak Kalan Memurların Hak ve Yükümlülüğü: Madde 141 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul; 15/5/1975 - 1897/1 md.) Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Bu gibiler bu Kanunun öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ederler. 143 üncü maddede sayılan durumların gerçekleşmesi halinde, bunların aylıklarının kesilmiş olan üçte biri kendilerine ödenir ve görevden uzakta geçirdikleri süre, derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan kısmı,üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir. Tedbirin Kaldırılması: Madde 142 – Soruşturma sonunda disiplin yüzünden memurluktan çıkarma veya cezai bir işlem uygulanmasına lüzum kalmıyan Devlet memurları için alınmış olan görevden uzaklaştırma tedbiri, 138 inci maddedeki yetkililerce (Müfettişler tarafından görevden uzaklaştırılanlar hakkında atamaya yetkili amirlerce) derhal kaldırılır. Görevden uzaklaştırma tedbirini kaldırmıyan görevli hakkında 139 uncu madde hükmü uygulanır. Memurun Göreve Tekrar Başlatılması Zorunlu Olan Haller: Madde 143 – Soruşturma veya yargılama sonunda yetkili mercilerce: 92 Devlet Memurları Kanunu a) Haklarında memurluktan çıkarmadan başka bir disiplin cezası verilenler; b) Yargılamanın men'ine veya beraatine karar verilenler; c) Hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar; ç) Görevlerine ve memurluklarına ilişkin olsun veya olmasın memurluğa engel olmıyacak bir ceza ile hükümlü olup cezası ertelenenler; Bu kararların kesinleşmesi üzerine haklarındaki görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılır. Görevden Uzaklaştırma Tedbirinin Kaldırılmasında Amirin Takdiri: Madde 144 – 140 ıncı ve 142 nci maddelerde 143 üncü maddenin a, b, c fıkralarında yazılı olanlar hakkındaki görevden uzaklaştırma tedbiri, Devlet memurunun soruşturmaya konu olan fiillerinin, hizmetlerini devama engel olmadığı hallerde her zaman kaldırılabilir. Süre: Madde 145 – Görevden uzaklaştırma; bir disiplin kovuşturması icabından olduğu takdirde en çok 3 ay devam edebilir. Bu süre sonunda hakkında bir karar verilmediği takdirde memur görevine başlatılır. Bir ceza kovuşturması icabından olduğu takdirde görevinden uzaklaştırmaya yetkili amir (Müfettişlerin görevinden uzaklaştırdıkları memurlar hakkında atamaya yetkili amir) ilgilinin durumunu her iki ayda bir inceliyerek görevine dönüp dönmemesi hakkında bir karar verir ve ilgiliye de yazı ile tebliğ eder. KISIM V Mali Hükümler Kapsam: Madde 146 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK 12; değiştirilerek kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) Bu Kanunun birinci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren memurlar aylık, ücret, ödenek, hizmetle ilgili her çeşit ödeme ve bunla- Devlet Memurları Kanunu 93 rın şekil ve şartları bakımından bu Kanundaki hükümlere, aynı maddenin ikinci fıkrası kapsamına giren memurlar özel kanunlardaki hükümlere tabidir. Memurlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemez. hiçbir yarar sağlanamaz. Gençlik ve Spor hizmetleri uygulamasında fiilen görevlendirilecekler hariç.) Mülga fıkra: 26/9/2011 - KHK - 659/18 md.) (Değişik: 23/2/1995 - KHK - 547/9 md.) Bu Kanun gereğince ödenecek aylık, taban aylığı, kıdem aylığı zam ve tazminatlar ile diğer ödemeler toplamının brüt tutarı, bulunulan yerde İş Kanunu gereğince işçiler için tespit olunan asgari ücretin aylık tutarından az olamaz: az olması halinde, aradaki fark memurun diğer özlük hakları ile ilgilendirilmeksizin tazminat olarak ödenir. (1) Deyimler: Madde 147 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) Bu Kanunda geçen; A) Aylık: Bu Kanuna tabi kurumlarda görevlendirilen memurlara hizmetlerinin karşılığında, kadroya dayanılarak ay itibariyle ödenen parayı, B) Sözleşmeli ücreti: 4 üncü maddenin (B) bendi gereğince çalıştırılan personele ödenen parayı, C) Gündelik: 4 üncü maddenin (C) ve (D) bentleri gereğince çalıştırılan personele ödenen parayı, Ç) Ödül: Kanunun 123 üncü maddesinde yazılı hallerde memurlara ödenen parayı, D) Temsil giderleri: Belirli yetki ve sorumluluk makamlarını işgal eden memurlara temsili mahiyette ve görevleri icabı olarak yaptıkları gerçek giderleri karşılamak üzere ilgili kurumların bütçelerine bu maksat için konulan ödenekten özel yönetmeliği hükümleri gereğince ödenen parayı, 94 Devlet Memurları Kanunu E) Ders görevi ücreti: Bu Kanuna tabi kurumlara ait her derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile okul, kurs veya yaygın eğitim yapan kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmenlik veya öğretim üyeliği yapan öğretmen, öğretim üyesi ve diğer memurlara ders saati itibariyle ödenen parayı, F) Fazla çalışma ücreti: Kurumların, bu Kanunun 178 inci maddesinde yazılı esaslar çerçevesinde normal çalışma saatleri dışında çalıştırdıkları memurlara, fazla çalışma saati itibariyle ödenen parayı, G) a) İş güçlüğü zammı: Niteliği ve çalışma şartları bakımından güç olan işlerde çalışanlara ödenen parayı, b) İş riski zammı: Hayat ve sağlık için tahlike arz eden hizmetlerde çalışanlara ödenen parayı, c) Eleman teminindeki güçlük zammı: Temininde, görevde tutulmasında veya belli yerlerde istihdam edilmesinde güçlük bulunan elemanlar için ödenen parayı, d) Mali sorumluluk tazminatı: Sayıştay'a hesap vermekle yükümlü olan saymanlarla vezne açığından sorumlu veznedarlara ödenen parayı, İfade eder Gösterge Tabloları: Madde 148 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/51 md.) Kademe Aylığı: Madde 149 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/52 md.) Kademe aylığı 36 ncı maddede gösterilen sınıflara ait genel gösterge tablosundaki derecelere dahil kademelerden her biri için tespit edilen gösterge rakamına tekabül eden aylıktır. Derece Aylığı: Madde 150 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/53 md.) Derece aylığı 36 ncı maddede yer alan sınıflara ait genel gösterge tablosundaki derecelerin her birinin muhtevi bulunduğu yatay kademe aylıklarını topluca ifade eder. Devlet Memurları Kanunu 95 Derecelerin İlk ve En Yüksek Kademe Aylıkları: Madde 151 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/54 md.) Gösterge tablosunda yer alan derecelerden her birindeki 1 inci kademe göstergesine tekabül eden miktar o derecenin ilk kademe aylığını; aynı derecenin son kademe göstergesine tekabül eden miktar da o derecenin en yüksek kademe aylığını gösterir. Zam ve Tazminatlar: Madde 152 – I - Zamlar a) Niteliği ve çalışma şartları bakımından güç olan işlerde çalışanlara iş güçlüğü zammı, b) Hayat ve sağlık için tehlike arzeden hizmetlerde çalışanlara iş riski zammı, c) Sayıştay'a hesap vermekle yükümlü olan saymanlarla, vezne açığından malen sorumlu olan veznedar ve diğer görevlilere mali sorumluluk zammı, d) Temininde, görevde tutulmasında veya belli yerlerde istihdam edilmesinde güçlük bulunan elemanlar için temininde güçlük zammı, ödenir II- Tazminatlar: (Değişik: 20/3/1997 - KHK - 570/9 md.) Görevin önem, sorumluluk ve niteliği, görev yerinin özelliği, hizmet süresi, kadro ünvan ve derecesi ve eğitim seviyesi gibi hususlar gözönüne alınarak bu Kanunda belirtilen en yüksek Devlet Memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarının, A - ÖZEL HİZMET TAZMİNATI: a) Genel İdare hizmetleri sınıfına dahil kadrolarda bulunanlarla üst yönetim görevi yapan personelden; 1. Birinci derece kadrolarda bulunanlar için % 345 ine, 2. İkinci derece kadrolarda bulunanlar için % 100 üne, 3. Üçüncü derece kadrolarda bulunanlar için % 80 ine, 96 Devlet Memurları Kanunu 4. Dördüncü derece kadrolarda bulunanlar için % 70 ine, 5. Beş, Altı ve Yedinci derecelerden aylık alan Şube Müdürü, Müdür, Sayman (Muhasip ve muhasebeci kadrosunda olanlar dahil), Başkan ve bunların yardımcıları için % 60 ına, b) Sağlık Hizmetleri Sınıfına dahil kadrolarda görev yapanlardan; 1. Eğitim görevlisi, Başasistanlık görevini yapanlar ile Uzman Tabipler için % 215 ine, 2. Diğer dört yıl ve daha fazla süreli yükseköğrenim veren okul mezunları İçin % 145 ine, 3. Dört yıldan aşağı yükseköğrenim veren okul mezunları için % 100 üne, 4. Lise dengi mesleki öğrenim veren okul mezunları için % 72 sine, 5. Ortaokul dengi mesleki öğrenim veren okul mezunları için % 60 ına Ancak,Sağlık Hizmetleri Sınıfına ait kadrolarda görevli olup da, bu görevleri ile ilgili olmayan bir üst öğrenimi bitirenler için önceki öğrenim durumlarına ait tazminat oranları esas alınır. Sağlık Hizmetleri Sınıfına dahil kadrolarda bulunan personelden;kalkınmada öncelikli yörelere sürekli görevle atananlara bu yörelerde fiilen çalıştıkları sürece uzman tabipler için 90, diğerleri için 75 puana kadar, diğer yörelerden Bakanlar Kurulunca belirlenecek köy ve diğer yerleşim birimlerine sürekli görevle atananlara ise 15 puana kadar ilave ödeme yapılabilir. c) Teknik Hizmetler Sınıfına dahil kadrolarda görev yapanlardan; 1. Dört yıl ve daha fazla süreli yüksek öğrenim veren okul mezunları için % 168'ine, (18) Yüksek Mühendis, Yüksek Mimar, Mühendis, Mimar ve Şehir Plancısı kariyerlerini haiz olup (Bunlardan Müdür ve daha üst merkez ve taşra birim yöneticileri dahil) 1-4 üncü derecelerden aylık alan ve kurumlarınca belirlenen büyük yatırım projelerinde fiilen çalışanlara bu projelerde çalıştıkları sürece ayrıca % 30'una, Devlet Memurları Kanunu 97 Ancak, bu hükme göre ilave ödeme yapılacak toplam personel sayısı, ilgili kurumun belirtilen kariyerleri haiz toplam personel sayısının % 10'unu geçemez. (Hesaplamalarda küsurlar tama iblağ edilir.) 2. Dört yıldan aşağı yükseköğrenim veren okul mezunları için % 100 üne, 3. Lise dengi mesleki öğrenim veren okul mezunları için % 72 sine, Ancak, Teknik Hizmetler Sınıfına ait kadrolarda görevli olup da, bu görevleri ile ilgili olmayan bir üst öğrenimi bitirenler için önceki öğrenim durumlarına ait tazminat oranları esas alınır. Teknik Hizmetler Sınıfına dahil kadrolarda bulunan personelden kalkınmada öncelikli yörelere sürekli görevle atananlara, bu yörelerde fiilen çalıştıkları sürece ayrıca 35 puana kadar ilave yapılabilir. (Ek paragraf: 21/3/2006 – 5473/3 md.) Teknik Hizmetler Sınıfına dahil kadrolarda bulunan personelden açık çalışma mahallerinde fiilen çalışanlara, bulundukları kadrolar esas alınmak suretiyle, çalışılan her gün için belirlenecek oranlarda ve üçer aylık dönemler itibarıyla toplamı 60 puanı aşmayacak şekilde, dönem sonlarında ödenmek üzere ek özel hizmet tazminatı verilebilir. d) Avukatlık Hizmetleri Sınıfına dahil kadrolarda bulunanlar için % 135 ine, e) Başbakanlık Başmüfettiş, Müfettiş ve Müfettiş Yardımcıları için % 230 una, f) Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Başkan, Üye, Başdenetçi, Denetçi ve Denetçi Yardımcıları, Başbakanlık, Bakanlık, Müsteşarlık ve Gelir İdaresi Başkanlığı İç Denetçileri ile Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Ekonomi Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı merkez denetim elemanları için % 210 una, g) Bakanlık, Denizcilik Müsteşarlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve bağımsız genel müdürlük (mahalli idarelere bağlı genel müdürlükler hariç) Başmüfettiş Müfettiş ve Müfettiş Yardımcıları ile, Başkanlık, Müstakil Genel Müdürlük, Büyükşehir Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi bulunan illerin İl Özel İdaresi ile Üniversiteler ve Yüksek Teknoloji 98 Devlet Memurları Kanunu Enstitüleri İç Denetçileri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Başmüfettiş, Müfettiş ve Müfettiş Yardımcıları ve Bakanlıklar merkez teşkilatına dahil kadrolarda görevli Başkontrolör, Kontrolör ve Stajyer Kontrolörler, İçişleri Bakanlığı Denekler Denetçisi ve Dernekler Denetçi Yardımcıları, Sosyal Güvenlik Kurumu Başmüfettişi, Müfettiş ve Müfettiş Yardımcıları, Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı Müfettiş ve Müfettiş Yardımcıları, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Denetçi ve Denetçi Yardımcıları, Millî Eğitim Denetçi ve Denetçi Yardımcıları, Enerji ve Tabii Kaynaklar Denetçi ve Denetçi Yardımcıları, Sağlık Denetçi ve Denetçi Yardımcıları için % 195 ine, ğ) (Ek: 11/10/2011-KHK-666/5 md.) Adalet Uzmanları, Afet ve Acil Durum Yönetimi Uzmanları, Aile ve Sosyal Politikalar Uzmanları, Avrupa Birliği İşleri Uzmanları, Bakanlık ve Bağlı Kuruluşların Avrupa Birliği Uzmanları, Basın ve Enformasyon Uzmanları, Başbakanlık Uzmanları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim Uzmanları, Çalışma Uzmanları, Çevre ve Şehircilik Uzmanları, Denizcilik Uzmanları, Devlet Gelir Uzmanları, Devlet Personel Uzmanları, Dış Ticaret Uzmanları, Dışişleri Uzmanları, Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanları, Diyanet İşleri Uzmanları, Enerji ve Tabii Kaynaklar Uzmanları, Gençlik ve Spor Uzmanları, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Uzmanları, Gümrük ve Ticaret Uzmanları, Havacılık ve Uzay Teknolojileri Uzmanları, Hazine Uzmanları, İçişleri Uzmanları, İhracatı Geliştirme Uzmanları, İnsan Hakları Uzmanları, İstihdam Uzmanları, İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları, Kalkınma Bakanlığı Planlama Uzmanları, Kültür ve Turizm Uzmanları, Maliye Uzmanları, Marka Uzmanları, Meteoroloji Uzmanları, Millî Eğitim Uzmanları, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Uzmanları, Millî Savunma Uzmanları, Orman ve Su İşleri Uzmanları, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Uzmanları, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Uzmanları, Patent Uzmanları, Sağlık Uzmanları, Sanayi ve Teknoloji Uzmanları, Savunma Sanayii Uzmanları, Sosyal Güvenlik Uzmanları, Tapu ve Kadastro Uzmanları, TİKA Uzmanları, Türkiye İstatistik Kurumu Uzmanları, Ulaştırma ve Haberleşme Uzmanları, Vakıf Uzmanları, Yazma Eser Uzmanları, Yurt Dışı İşçi Hizmetleri Uzmanları, Yurtdışı Türkler ve Devlet Memurları Kanunu 99 Akraba Topluluklar Uzmanları, Yüksek Kurum Uzmanları, Yükseköğretim Kurulu Uzmanları ve bunların yardımcıları için % 130 una, h) Başbakanlık Uzmanları, Kalkınma Bakanlığı Planlama Uzmanları, Hazine Uzmanları, Dış Ticaret Uzmanları, Diyanet İşleri Uzmanları, Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanları, Avrupa Birliği İşleri Uzmanları, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Uzmanları, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Uzmanları, Türkiye İstatistik Kurumu Uzmanları, Devlet Personel Uzmanları, Afet ve Acil Durum Yönetimi Uzmanları, Maliye Uzmanları, Sosyal Güvenlik Uzmanları, Ulaştırma ve Haberleşme Uzmanları, Havacılık ve Uzay Teknolojileri Uzmanları ve Denizcilik Uzmanları, Çalışma Uzmanları, Yurt Dışı İşçi Hizmetleri Uzmanları, İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları, Defterdarlık Uzmanları, Büyükşehir Belediyeleri ile bunlara bağlı genel müdürlük Başmüfettiş, Müfettiş ve Müfettiş Yardımcıları, Millî Eğitim Uzmanları, TİKA Uzmanları ve İl Eğitim Denetmenleri, Sağlık Uzmanları ile Ürün Denetmenleri ve bunların yardımcıları, (f) ve (g) bendinde sayılmayan İç Denetçiler için % 130 una, i) Devlet Gelir Uzmanları, Vergi İstihbarat Uzmanları, Gelir Uzmanları, Mali Hizmetler Uzmanları, Marka Uzmanları, Patent Uzmanları, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Uzmanları, Bakanlık ve Bağlı Kuruluşların A.B.Uzmanları, Savunma Sanayi Müsteşarlığı Uzmanları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim Uzmanları, İstihdam Uzmanları, İl İstihdam Uzmanları, Kültür ve Turizm Uzmanları, Yazma Eser Uzmanları, Vakıf Uzmanları, Tapu ve Kadastro Uzmanları, Sanayi ve Teknoloji Uzmanları, Çevre ve Şehircilik Uzmanları, Orman ve Su İşleri Uzmanları, Meteoroloji Uzmanları, Gençlik ve Spor Uzmanları, Gümrük ve Ticaret Uzmanları, İhracatı Geliştirme Uzmanları, Aile ve Sosyal Politikalar Uzmanları, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Uzmanları, Basın ve Enformasyon Uzmanları, Enerji ve Tabii Kaynaklar Uzmanları, Gümrük ve Ticaret Denetmenleri, Yüksek Kurum Uzmanları, ile bunların yardımcıları için % 120 sine, j) Diğer belediyeler ve bunlara bağlı genel müdürlük Başmüfettiş, Müfettiş ve Müfettiş Yardımcıları, Yüksekokul mezunu olmak şartı ile Belediye İktisat Müfettişleri ve Büyükşehir Belediyeleri Hesap İşleri Murakıpları ve bunların yardımcıları için % 100 üne, 100 Devlet Memurları Kanunu k) (Mülga: 11/10/2011-KHK-666/5 md.) l) (Değişik: 7/7/2010-6004/23 md.) Dışişleri Bakanlığı meslek memurları için (aday meslek memurları dahil) % 140'ına, konsolosluk ve ihtisas memurları için (aday konsolosluk ve ihtisas memurları dahil) % 130'una, m) M.İ.T. fiili kadrosuna dahil personel için % 345 ine, B - EĞİTİM, ÖĞRETİM TAZMİNATI Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfına dahil öğretmen unvanlı kadrolarda fiilen öğretmenlik yapanlara; (Öğretmen unvanlı kadrolarda bulunanlardan okul müdürü ve okul müdür yardımcısı, yönetici ve eğitim uzmanı olarak görevlendirilenler ile cezaevi okullarında çalışan öğretmenler dahil olmak üzere) a) 1-2 nci derecelerden aylık alanlar için % 100 üne, b) 3 ve 4 üncü derecelerden aylık alanlar için % 95 ine, c) Diğer derecelerden aylık alanlar için % 85 ine, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı mesleki ve teknik öğretim okul ve kurumlarına atelye, laboratuvar veya meslek dersleri öğretmeni olarak Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfına dahil öğretmen ünvanlı kadrolara atananlardan Bakanlar Kurulunca belirlenecek okul, kurum ve branşlarda görev yapanlara ayrıca; a) Dört yıl veya daha fazla yükseköğrenim görenler için % 15 ine, b) Üç ve iki yıllık yükseköğrenim görenler için % 10 una, (Ek fıkra: 30/6/2004-5204/2 md.) Birinci fıkrada sayılanlardan ayrıca; a) Başöğretmen unvanını kazanmış olanlara % 40'ına, b) Uzman öğretmen unvanını kazanmış olanlara % 20'sine, C) DİN HİZMETLERİ TAZMİNATI a) (Değişik: 1/7/2010-6002/21 md.) İl müftü yardımcısı, ilçe müftüsü, eğitim görevlisi ve mesleği ile ilgili yüksek öğrenim mezunu olup “Vaiz” kadrosuna atananlar için %175’ine, b) (Değişik: 1/7/2010-6002/21 md.)Din Hizmetleri Sınıfına dahil kadrolarda bulunanlardan; Devlet Memurları Kanunu 101 1. Yükseköğrenim mezunu olanlar için % 95’ine, 2. İmam-Hatip Lisesi mezunları için % 93’üne, 3. Diğerleri için % 89’una, c) c) (Mülga: 11/10/2011-KHK-666/1 md.) d) (Ek: 1/7/2010-6002/21 md.) (a) ve (b) alt bentlerinde sayılanlardan ayrıca; başvaiz, başimam-hatip, Kur’an kursu başöğreticisi kadrolarına atananlara % 40’ına, uzman vaiz, uzman imam-hatip, Kur’an kursu uzman öğreticisi ve başmüezzinlik kadrolarına atananlara % 20’sine, D) EMNİYET HİZMETLERİ TAZMİNATI a) Emniyet Hizmetleri Sınıfına dahil kadrolarda bulunanlardan; 1. Emniyet Genel Müdürü için % 335 ine, 2. Birinci Sınıf Emniyet Müdürlüğü kadrolarına atananlardan; - Genel Müdür Yardımcısı, Teftiş Kurulu başkanı, Polis Akademisi Başkanı, Ankara, İstanbul ve İzmir İl Emniyet Müdürleri için % 285 ine, - Daire başkanı, I. Hukuk Müşaviri, Diğer İl Emniyet Müdürleri, Polis Koleji Müdürü ve Koruma Müdürleri için % 265 ine, - Diğerleri için % 215 ine, 3. İkinci Sınıf Emniyet Müdürlüğü kadrolarına atananlar için % 195 ine, 4. Üçüncü Sınıf Emniyet Müdürlüğü kadrolarına atananlar için % 185 ine, 5. Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürlüğü kadrolarına atananlar için % 175 ine, 6. Emniyet Amirliği kadrolarına atananlar için % 151 ine, 7. Başkomiser kadrolarına atananlar için % 138 ine, 8. Komiser kadrolarına atananlar için % 131 ine, 9. Komiser Yardımcılığı kadrolarına atananlar için % 126 sına, 10. Diğerlerinden; - 2, 3 ve 4 üncü derecelerden aylık alanlar için % 118 ine, 102 Devlet Memurları Kanunu - 5, 6 ve 7 nci derecelerden aylık alanlar için % 111 ine, - 8, 9, 10 ve 11 inci derecelerden aylık alanlar için % 102 sine, 11. (Ek: 24/4/2008-5757/3 md.) Çarşı ve Mahalle bekçileri için % 72’sine, 12. Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde çevik kuvvet müdürlüklerine ait kadrolara atanmış olanlara ayrıca % 5 ine, b) (Mülga: 24/4/2008-5757/3 md.) E) MÜLKİ İDARE AMİRLİĞİ ÖZEL HİZMET TAZMİNATI Mülki İdare Amirliği Sınıfına dahil kadrolarda bulunanlardan; a) Müsteşar için % 345 ine, b) Olağanüstü Hal Bölge Valisi, İl Valileri ve Emniyet Genel Müdürü (Vali) için % 335 ine,(3) c) Kurul Başkanı, Müsteşar Yardımcısı, 1.Hukuk Müşaviri, Genel Müdürler, Strateji Geliştirme Başkanı ile bu görevleri yürüten Merkezde görevli Valiler için % 330’una, d) Merkezde görevli diğer Valiler için % 290 ına, e) (Değişik: 1/7/2006-5540/5 md.) Diğerlerinden; - 1 inci dereceden aylık alanlar için % 290’ına, - 2 ve 3 üncü derecelerden aylık alanlar için % 280’ine, - 4 ve 5 inci derecelerden aylık alanlar için % 260’ına, - Diğer derecelerden aylık alanlar için % 240’ına, - Kaymakam adayları için % 175’ine, - Vali unvanını kazananlar hariç olmak üzere kaymakamlık unvanını kazandıktan sonra İçişleri Bakanlığı merkez teşkilâtında görev yapanlar ile merkez valilerine ayrıca % 30’una, F) DENETİM TAZMİNATI Özel Hizmet Tazminatı bölümünün; a) (e), (f) ve (g) sırasında sayılanlardan: - Kamu İktisadi Teşebbüslerindeki görevliler için % 10 una, - Diğerleri için %30 una b) (ğ), (h), (i), (j) ve (k) sırasında sayılanlar için % 20 sine, Devlet Memurları Kanunu 103 G) ADALET HİZMETLERİ TAZMİNATI Yüksek Mahkemeler,Yüksek Seçim Kurulu, Sayıştay, İl ve İlçe Seçim Kurulları, Adli, İdari, Askeri Yargıda (ceza infaz kurumları ve icra müdürlükleri personeli dahil) görevli bu Kanuna tabi personelden; a) Genel İdare Hizmetleri Sınıfında bulunanlar için % 180 ine, b) Yardımcı Hizmetler Sınıfında bulunanlar ile Teknik Hizmetler Sınıfında olduğu halde bu sınıfın özel hizmet tazminatından yararlanamayanlar için % 56 sına, c) (Mülga: 11/10/2011-KHK-666/1 md.) d) Cezaevi Müdürü, İnfaz ve Koruma Başmemuru, İnfaz ve Koruma Memurlarına ayrıca % 10 una, H) Bu kanunda belirtilen hizmet sınıflarında olup da yukarıdaki bölümlerde yer alan tazminatlardan yararlanmayan personelden; a) Yardımcı Hizmetler Sınıfına ait kadrolarda bulunanlar için %45 ine, b) Diğer hizmet sınıflarına ait kadrolarda bulunanlar için % 50 sine, kadar, bu nispetleri aşmamak üzere Bakanlar Kurulunca belirlenecek esas, ölçü ve nispetler dahilinde yukarıdaki tazminatlar ödenir. Hizmetin niteliği itibariyle birden fazla özel hizmet tazminatı verilmesi gereken durumlarda bu tazminatlardan fazla olanı ödenir. Mülki İdare Amirliği Özel Hizmet Tazminatı, Emniyet Hizmetleri Tazminatı, Din Hizmetleri Tazminatı ve Adalet Hizmetleri Tazminatı (C ve G bölümlerinin (c) bentlerinde sayılanlar hariç) ödenenlere özel hizmet tazminatı ödenmez. III- Ortak Hükümler: Bu zam ve tazminatların hangi işi yapanlara ve hangi görevlerde bulunanlara ödeneceği, miktarları, ödeme usul ve esasları ilgili kurumların yazılı isteği ve Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığınca bütün kurumları kapsayacak şekilde ve 154 üncü madde uyarınca katsayının Bakanlar Kurulunca değiştirilmesi durumu hariç yılda bir defa olmak üzere hazırlanır ve Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulur. Ancak Milli İstihbarat Teşkilatı fiili kadrosuna dahil bulunanlara ödenecek iş güçlüğü, iş riski, temininde güçlük ve mali sorumluluk zammının 104 Devlet Memurları Kanunu miktarları ile özel hizmet tazminatı oranları, ödeme usul ve esasları Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Başbakan tarafından belirlenir. (Değişik: 6/7/1995 - KHK - 562/5 md.) Bu zam ve tazminatlara hak kazanmada ve bunların ödenmesinde aylıklara ilişkin hükümler uygulanır. Ancak; a) Sağlık kurulu raporu üzerine verilen hastalık izinleri, b) Kanser, verem ve akıl hastalıkları gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığa yakalananların kullandığı hastalık izinleri, c) Hastalıkları sebebiyle resmi yataklı tedavi kurumlarında yatarak tedavi gördükleri tedavi süreleri, hariç olmak üzere bir takvim yılı içinde kullanılan hastalık izin süreleri toplamının 7 günü aşması halinde, aşan sürelere isabet eden zam ve tazminatlar % 25 eksik ödenir. Yurt dışına sürekli görevle görevlendirelenlere bu zam ve tazminatlar ödenmez. Ancak bunlardan yurt içine geçici olarak geri çağrılanlardan yurt dışı aylıklarının kesilmesini gerektirecek kadar yurt içinde kalanlara, bu süre içinde zam ve tazminatları ödenir. Kamu kurum ve kuruluşları (Mahalli İdareler dahil) bu maddede belirtilen zam ve tazminatları; hizmetin gerekleri ve mali imkanlarını dikkate alarak personeline Bakanlar Kurulunca belirlenen oran ve miktarlardan daha düşük bir oran ve miktar üzerinden ödeyebilirler. Bu maddenin ikinci bölümünde yer alan tazminatlar damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi değildir. Her Sınıfın Son Aylık Derecesi ve En Çok Aylık Miktarı: Madde 153 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK 2/5 md.) Katsayı: Madde 154 – (Değişik: 13/7/1993 - KHK - 486/24 md.) Aylık gösterge tablosunda yer alan rakamlar ile ek gösterge ve kıdem aylığı gösterge rakamlarının aylık tutarlarına çevrilmesinde uygulanacak aylık katsayısı ile memuriyet taban aylığı göstergesine uygulanacak taban aylık katsayısı üçer veya altışar aylık dönemler itibariyle Devlet Memurları Kanunu 105 uygulanmak üzere Genel Bütçe Kanunu ile tespit olunur.Ancak mali yılın ikinci yarısında,memleketin ekonomik gelişmesi genel geçim şartları ve Devletin mali imkanları gözönünde bulundurulmak suretiyle Bakanlar Kurulu bu katsayıları ikinci yarının tamamı veya üçer aylık dönemleri itibariyle uygulanmak üzere değiştirmeye yetkilidir. Katsayılardaki değişiklik aylıklarda artış veya eksiliş sayılmaz. Memurlara Ödenecek Aylık Tutarları: Madde 155 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/56 md.) Bu kanunun 36 ncı maddesinde yer alan sınıflara ait gösterge tablosundaki rakamların, genel bütçe kanununda o yıl için tespit edilen katsayı ile çarpılması sonunda bulunacak miktar, sınıfların derece ve kademelerindeki memurların aylık tutarlarını gösterir. Yurt Dışında Aylıklar: Madde 156 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/57 md.) Kurumların yurt dışı kuruluşlarına dahil kadrolarında görev alan Devlet memurlarının aylıkları, 155 inci maddeye göre tespit edilen (değişik: 29/6/2012 – 6338/3 md.) brüt aylık tutarın, Devlet Personel Başkanlığı Dışişleri ve Maliye bakanlıklarının görüşüne dayanılarak Bakanlar Kurulu tarafından tespit edilecek emsal ile çarpılmasından hasıl olacak miktar üzerinden ödenir. Asıl aylığın ödeme miktarı ile emsali tutarı arasındaki fark, her türlü vergiden müstesnadır. (Mülga ikinci fıkra: 29/6/2012 – 6338/3 md.) Dış Memleketler Aylık Katsayısı: Madde 157 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.) 156 ncı maddede yazılı katsayılar her yabancı memleketin ekonomik durumu, para ve geçim şartları ile memurun temsil görevi ve aile yükümlülüğü gözönünde tutulmak suretiyle saptanır ve aynı usul uyarınca değiştirilir. Adayların Aylıkları: Madde 158 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) 106 Devlet Memurları Kanunu Herhangi bir sınıfta aday olarak göreve başlayanlar bu Kanunun 54 üncü maddesindeki esaslara göre, girecekleri derecenin hak edecekleri kademe aylığını alırlar. Aday memurlara, asaletleri tasdik edilinceye kadar kademe ilerlemesi uygulanmaz. Asaleti Onaylanan Memurların Kademe İlerlemeleri: Madde 159 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) Adaylık süresi sonunda bu Kanun hükümlerine göre asıl memurluğa atananların adaylıkta geçirdikleri süreler, kademe ilerlemelerinde ve derece yükselmelerinde değerlendirilir. Kademe İlerlemesinde Verilecek Aylık: Madde 160 – Kademe ilerlemesinde memur bir ileri kademeye ait göstergeye tekabül eden aylığı alır. (Mülga ikinci fıkra: 13/2/2011-6111/117 md.) Derece Değişikliğinde Verilecek Aylık: Madde 161 – (Değişik: 12/2/1982 - 2595/10 md.) Derece yükselmesi veya daha aşağı bir dereceye atama halinde, A) (Değişik: 26/6/1984 - KHK 241/8 md.) Bulunduğu dereceden yukarı derecelere atanan memur; a) 68 nci maddenin (B) bendi hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yeni girdiği derecenin ilk kademe göstergesine, b) Yeni girdiği derecenin ilk kademe göstergesi evvelce iktisap ettiği göstergeden düşük ise, iktisap ettiği göstergeye eşit olan kademenin göstergesine, Tekabül eden aylığı alır. Alt derecede eşit göstergeli kademede geçirilen süre dikkate alınır. B) Kazanılmış hak aylık derecelerinden daha aşağı bir dereceye atanan memur, kazanılmış hak aylık dereceleri saklı kalmak kaydıyla, Devlet Memurları Kanunu 107 a) Atandığı derecede eski derecesinde almakta olduğu kademe göstergesine, b) Atandığı derecede eşit gösterge yok ise, eski göstergesine en yakın kademenin göstergesine, Tekabül eden aylığı alır. Başka Sınıfa Geçen Memurun Alacağı Aylık: Madde 162 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/61 md.) İstisnai Memurluklardan Ayrılanların Durumu: Madde 163 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/62 md.) İstisnai Memuriyetlere: a) Bu Kanuna tabi kurumlardan atanmış olanlar, ayrıldıkları sınıfa dönmek istedikleri takdirde, istisnai memuriyetlerde geçirmiş oldukları süre, bu Kanunda derece terfii için belirtilen esaslara göre girebilecekleri yeni derecenin tayininde normal derece terfii sürelerine karşılık sayılır. Bu gibilerin, derece terfii süresine karşılık sayılan süreden geri kalan kısmı kademe terfiinde dikkate alınır. Bu gibiler, aynı şartlardan faydalanarak, 71 inci madde hükümlerine uyulmak kaydiyle, başka bir sınıfa da girebilirler. b) Bu Kanuna tabi olmıyan kurumlardan atananlar, bu Kanuna tabi kurumlarda bir göreve atanmayı istedikleri takdirde, istisnai memuriyette geçirilen süre (a) fıkrasındaki esaslara göre ve girilecek derecenin sınav veya seçmesini başarmak kaydiyle, derece ve kademe ilerlemesine sayılır. Bu gibiler için adaylık hükümleri uygulanmaz. Aylığın Ödeme Zamanı ve Esasları : Madde 164 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) Memurlara aylıkları her ayın başında peşin ödenir. Emekliye ayrılma ve ölüm hallerinde o aya ait peşin ödenen aylık, geri alınmaz. Sözleşmeli personelin ücretleri sözleşme şartlarına göre; geçici personelin gündelikleri gün hesabıyla hafta veya ay sonlarında ödenir. 108 Devlet Memurları Kanunu (Ek: 5/7/1991 - KHK - 433/2 md.; İptal: Ana. Mah.'nin 5/5/1992 tarih ve E. 1991/33, K. 1992/32 sayılı Kararı ile; Yeniden düzenleme: 18/5/1994 - KHK - 527/7 md.) Aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu ve 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu hükümlerine göre almakta bulunan Devlet memurları ve diğer kamu görevlileri (sözleşmeli statüdeki personel dahil) ile kamu ve özel kesimde iş kanunlarına göre istihdam edilen işçilere çeşitli adlar altında yapılan nakdi ve ayni nitelikteki tüm ödemelerin hesaplanma kolaylığını ve basitliğini sağlamak amacıyla, bordro düzenlemesine, tahakkuk ve ödeme işlem ve sürelerine ilişkin esas ve usulleri tesbit etmeye, aydan daha kısa ya da daha uzun sürelerde yapılan ödemelerin aylık dönemler itibariyle tahakkuk ettirilmesi ve ödenmesine karar vermeye Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkilidir. (Ek: 5/7/1991 - KHK - 433/2 md.; İptal: Ana. Mah'nin 5/5/1992 tarih ve E. 1991/33, K. 1992/32 sayılı Kararı ile; Yeniden düzenleme: 18/5/1994 - KHK- 527/7 md.) Üçüncü fıkra kapsamına giren personelin her türlü özlük haklarının ve tahakkuk işlemlerinin belli merkezlerden yapılabilmesi ve ödemelerin bankacılık sistemi aracılığı ile gerçekleştirilmesi için gerekli düzenlemeleri yapmaya ve gerekli tedbirleri almaya Maliye Bakanlığı yetkilidir. Açıktan Atanmada Aylığa Hak Kazanma : Madde 165 – (Değişik : 23/12/1972 - KHK 2/1 md.) Bir göreve açıktan aday veya asıl memur olarak atananlar, göreve başladıkları günden itibaren aylığa hak kazanırlar. Bu suretle göreve başlamada ilk aylık, gün hesabiyle ay sonunda ödenir. Kademe İlerlemesinde Aylığa Hak Kazanma : Madde 166 – (Değişik : 12/2/1982 - 2595/11 md.) Kademe ilerlemesinde Devlet Memuru, bu ilerlemeye müstehak olduğu tarihi takip eden ay başından itibaren aynı derecenin bir ileri kademesine ait aylığa hak kazanır. Devlet Memurları Kanunu 109 Derece Değişikliğinde Aylığa Hak Kazanma: Madde 167 – (Değişik: 30/5/1973 - KHK 5/7 md.) Derece yükselmesinde veya daha aşağı derecelere atamada memur, yükseldiği veya atandığı derecenin görevine başladığı tarihi takip eden aybaşından itibaren bu derecenin 161 inci maddeye göre kazandığı kademe aylığını alır. (Ek: 12/2/1982 - 2595/12 md.) Ancak, yürütülmekte olan görevin niteliğinde bir değişme olmaması halinde derece yükselmesine ilişkin onayın geçerlilik tarihini takip eden ay başından itibaren bu derecenin 161 inci maddeye göre kazandığı kademe aylığını alır. Başka Bir Sınıfa Geçmede Aylığa Hak Kazanma: Madde 168 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK 2/5 md.) Görev Yeri Değiştirilen Memurların Aylıkları: Madde 169 – (Değişik - 28/3/1988 - KHK. 318/3 md.) Bulundukları yerden başka yerlerdeki görevlere nakledilen ve 62 nci maddede belirtilen süre içinde yeni görevlerinde işe başlayan memurlarla,yer değiştirme suretiyle başka kurumlara atanan memurların aylıkları, işe başladıkları tarihi takip eden aybaşından itibaren yeni görev yerinde ödenir. Eski görev yerinde alınan aylıklar için kurumlar arasında herhangi bir hesaplaşma yapılmaz. İzin veya Geçici Görevde İken Görev Yeri Değiştirilen Memurların Aylıkları: Madde 170 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.) Kanuni izinlerin kullanılması sırasında veya geçici bir görevde iken asıl görev yeri değiştirilen memurların aylıkları, izin veya geçici görevin sona ermesine kadar eski görev yerlerinde kadro tasarrufundan ödenir. Sayman Ve Sayman Mutemetlerinin Devir Süreleri Ve Aylıkları: Madde 171 – (Değişik : 17/9/2004 – 5234/1 md.) Hesaplarını, görevi devralanlara devir zorunluluğu bulunan saymanların devir süresi yedi gündür. Devir teslim süresinin aylık ödeme zamanına rastlaması halinde bu aya ait aylıkları eski görev yerinde, kadro tasarrufundan ödenir. Sayman mutemetleri için devir süresi iki gündür. 110 Devlet Memurları Kanunu Görev Yeri Değiştirilenlerden Eski Görevlerine Devamları Tebliğ Edilenlerin Aylıkları: Madde 172 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.) Görev yerleri değiştirilen memurlardan görevlerine devamları kurumlarınca yazılı olarak tebliğ edilenlerin aylıkları eski görev yerlerinde kadro tasarrufundan ödenir. Vekalet Aylığına Hak Kazanma: Madde 173 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK 2/5 md.) Vekalet Görevinin Fiilen Yapılması Şartı: Madde 174 – Vekalet aylıklarının ödenebilmesi için görevin fiilen yapılması şarttır. Vekalet, İkinci Görev Aylık ve Ücretleri İle Diğer Ödemeler: Madde 175 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Değiştirilerek kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) Bir göreve vekaleten atanan memurlara vekalet edilen görevin kadro derecesinin birinci kademesinin üçte biri, açıktan atananlara ise (Köy ve kasaba imamlığı kadrolarına atananlara 146 ncı maddede yazılı asgari ücret aylık tutarından aşağı olmamak üzere) üçte ikisi verilir. Bulundukları yerden başka bir yerdeki bir göreve vekalet suretiyle atananlara, Harcırah Kanununun geçici görevle başka yere gönderilenlere ilişkin hükümleri uygulanır. (Ek : 4/7/2001 - KHK- 631/5 md.) Ancak, kurum içinden veya diğer kurumlardan vekalet edenlere vekalet aylığı ödenebilmesi için, vekilin asilde aranan şartları taşıması zorunludur. (Değişik: 26/6/1984 - KHK 241/9 md.) 88 inci maddeye göre ikinci görev verilen memurlara, bu görevleri karşılığında aylık ödenebilmesi için boş bir kadroya ait görevin ikinci görev olarak yürütülmesi gerekir. Bu şekilde görevlendirilenlere, görevlendirildikleri kadro derecesinin ilk kademe aylığının üçte ikisi ödenir. Ancak, sağlık grup başkanlığı, baştabip ve baştabip yardımcılığı hizmetlerinin ikinci görev olarak yürütülmesi halinde kadro şartı aranmaz ve bu Devlet Memurları Kanunu 111 hizmetleri yürütenlere almakta oldukları aylığın üçte ikisi ikinci görev aylığı olarak ödenir.(1) (Değişik: 22/8/1989 - KHK - 378/4 md) Açıktan vekil olarak atananlar bu Kanunla memurlara tanınan sosyal haklardan da yararlanırlar ve bunlara ödenecek vekalet aylığının hesabına memuriyet taban aylığı da dahil edilir. Ders ve Konferans Ücretleri: Madde 176 – (Değişik: 3/4/1998 - 4359/1 md.) (Değişik birinci fıkra: 21/3/2006 – 5473/3 md.) Bu Kanunun 89 uncu maddesine göre kendilerine ders görevi verilenlere, ders saati başına gündüz öğretimi için 140, örgün ve yaygın eğitim kurumlarında yarıyıl ve yaz tatillerinde, cumartesi ve pazar günleri ile saat 18.00'den sonra başlayan öğretim faaliyetleri için 150 gösterge rakamının bu Kanuna göre belirlenen aylık katsayısı ile çarpımından oluşan miktar üzerinden ek ders ücreti ödenir. (Değişik iknci fıkra: 21/3/2006 – 5473/3 md.) Bu ücretler, özel eğitime muhtaç öğrencilerin eğitim ve öğretim gördüğü kurumlarda görevli öğretmen ve yöneticiler ile bu öğrencilere yönelik olarak açılan özel sınıf öğretmenlerine ve cezaevlerinde görevli öğretmenlere % 25 fazlasıyla ödenir. Bu madde kapsamında ücretle ders vermek üzere yükseköğretim kurumlarından görevlendirilen öğretim elemanlarına 2914 sayılı Kanun hükümlerine göre ek ders ücreti ödenir. Konferans ücreti her yıl bütçe kanunlarında gösterilir. Yolluk Giderleri ve Gündelikleri: Madde 177 – Bu Kanun hükümlerine tabi Devlet memurlarından bir görevin ifası için sürekli veya geçici olarak görev yerinden ayrılanların yol giderleri ve gündelikleri, yolluklar hakkındaki özel kanun hükümlerine göre ödenir. Sözleşmeli olarak çalıştırılanların yol masrafları ile gündelikleri sözleşmelerindeki şartlara göre ödenir. 112 Devlet Memurları Kanunu Fazla Çalışma Ücreti: Madde 178 – (Değişik: 5/7/1991 - KHK - 433/3 md.; İptal : Ana. Mah'nin 5/5/1992 tarih ve E. 1991/33, K. 1992/32 sayılı Kararı ile, Yeniden düzenleme: 18/5/1994 - KHK - 527/8 md.) A) 99 ve 100 üncü maddeler hükümleri uyarınca tespit olunan günlük çalışma saatleri dışında; a) Salgın hastalık ve tabii afetler gibi olağanüstü hallerin olması (Bu hallerin devamı süresince), b) Fabrika, atelye, şantiye, işletme gibi yerlerde İş Kanununa tabi olarak işçi çalıştıran kurumlarca hizmetin gereği olarak işçi ile birlikte çalışma saatleri ve günü dışında çalışmanın zorunlu bulunması, hallerine münhasır olmak üzere, yapılan fazla çalışmalar ücretle karşılanır. Yukarıda sayılan hallerde yaptırılacak fazla çalışmanın süresi ve saat başına ödenecek ücret Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenir B) (İptal: Ana.Mah'nin 14/2/1997 tarih ve E: 1997/20, K: 1997/32 sayılı Kararı ile; Yeniden düzenleme: 3/4/1998 - 4359/4) Kurumlar gerektiği takdirde personelini günlük çalışma saatleri dışında fazla çalışma ücreti vermeksizin çaıştırabilirler. Bu durumda personele yaptırılacak fazla çalışmanın her sekiz saati için bir gün hesabı ile izin verilir. Ancak, bu suretle verilecek iznin en çok on günlük kısmı yıllık izinle birleştirilerek yılı içinde kullandırılabilir. Fazla çalışmanın uygulama esas ve usulleri Devlet Personel Başkanlığı ile Maliye Bakanlığınca müştereken belirlenir. Milli İstihbarat Teşkilatı mensuplarına ödenecek fazla çalışma ücretleri ve diğer hususlar Başbakan tarafından onaylanacak bir talimatla tesbit edilir. Temsil Giderleri ve Yönetmeliği: Madde 179 – Hangi kurumlarda hangi sınıf ve kadrolardaki Devlet memurlarının görevler icabı temsili mahiyette masraf yapabilecekleri ve bu masrafların sarfı ile ilgili usul ve şartlar ve bunların sarf alanları ilgili Devlet Memurları Kanunu 113 kurumların görüşleri alınarak Maliye Bakanlığı ve Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı ile birlikte hazırlanacak bir yönetmelikle belirtilir. Sürekli Görevle Yurt Dışında Bulunan Memurların Aylıkları: Madde 180 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) Sürekli görevle yurt dışına atanan memurların aylıkları görevlerine başladıkları tarihten itibaren; sürekli görevle yurt dışına gönderilen veya kurumların yurt dışı kuruluşlarına dahil kadrolarında görev alan memurlardan görevlerine başladıktan sonra yurt içinde veya yurt dışında başka bir göreve atananların aylıkları ise atanma emrinin tebliği tarihini izleyen onbeşinci gün sonuna kadar 156 ncı maddedeki esaslara göre ödenir. Yurt dışında bulunanlardan yerlerine atananların gelişine kadar bekleme emri alanların aylıkları, atama emirlerinin tebliğ tarihinden itibaren, iki ayı geçmemek üzere aynı maddeye göre ödenir. (Ek :4/7/2001 -KHK- 631/6 md.) Sürekli görevle yurt dışına atanan memurlara, yıllık izin ile 181 inci maddede belirtilen hal dışında, yurt içinde geçirilen süreler için yurt dışı aylığı ödenmez. Ancak, yurt dışı görev süresince toplam dört ayı geçmemek üzere, yurt içinde yataklı tedavi kurumlarında yatarak görülen tedavi süresince 156 ncı maddeye göre belirlenen emsal katsayının 1/3’ü esas alınarak yurt dışı aylığı ödenir. Yurt Dışındaki Memurlardan Geçici Görevle Merkeze Çağrılanların Aylıkları: Madde 181 – Sürekli görevle yurt dışına gönderilen Devlet memurları, geçici görevle en çok bir ay süre ile merkeze çağrılabilir. Bu süre içinde aylığı katsayılı ödenir. Yurt Dışında Görevli Memurlardan Farklı Katsayılı Memlekete Atananların Aylıkları: Madde 182 – Yukardaki maddelerde gösterilen memurların, aylıklarına uygulanmakta bulunan ödeme katsayılarından farklı ödeme katsayısı uygulanan bir başka memlekete naklen atanmalarında 180 inci madde hükmü uygulanır. 114 Devlet Memurları Kanunu Hazarda Eğitim ve Manevra İçin Silah Altına Alınanların Aylıklarının Ödenmesi: Madde 183 – Hazarda muvazzaflık hizmeti dışında eğitim ve manevra maksadiyle silah altına alınan Devlet memurlarının aylıkları kendi kurumlarınca tam olarak ödenir. Devlet memurlarından rütbeli olanların rütbe aylığı tutarı, bağlı bulundukları kurumdan aldıkları aylık tutarından fazla olanlara, aradaki fark askeri kurumlarına katılmaları veya yeni rütbeyi kazandıkları tarihten itibaren silah altında bulundukları sürece Milli Savunma Bakanlığı tarafından ödenir. Seferde Muvazzaflık Hizmeti Dışında Silah Altına Alınan Memurların Aylıklarının Ödenmesi: Madde 184 – Seferde muvazzaflık hizmeti dışında, silah altına alınan Devlet memurlarına rütbeli olsun olmasın silah altında bulundukları sürece aylıkları aşağıdaki hükümlere göre ödenir. A) Yedek subay, yedek askeri memur ve yedek astsubay olanların rütbelerine ait aylıkları Milli Savunma Bakanlığınca ödenir. Bunların aylıkları bağlı bulundukları kurumdan aldıkları aylık tutarından eksikse aradaki fark kurumlarınca ödenir B) (A) bendi dışında kalan ve rütbesiz memurların aylıklarının tamamı kurumlarınca ödenir. Sefer Haline Geçişte Silah Altında Bulunan Memurların Aylıkları: Madde 185 – Sefer haline geçiş sırasında 183 üncü maddeye göre silah altında bulunan Devlet memurlarının aylıkları adı geçen maddeye; sefer haline geçişten sonraki aylıkları 184 üncü maddeye göre ödenir. Silah Altına Alınmazdan Önce Kadrolarından Açıkta Bulunanların Aylıkları: Madde 186 – Hazarda eğitim ve manevra veya seferde muvazzaflık hizmeti dışında silah altına alınan Devlet memurlarından, silah altına alınmazdan önce kadroları kaldırılanlar, görevden uzaklaştırılanlar hakkında, silah altında bulundukları sürece aşağıdaki hükümler uygulanır: Devlet Memurları Kanunu 115 A) Bunlardan yedek subay, yedek askeri memur veya yedek astsubay olanların rütbe aylıklarının açık aylıklarından fazla veya eksik olmasına göre haklarında 183 ve 184 üncü madde hükümleri uygulanır. B) (A) bendi dışında kalan ve rütbesiz memurlara kanuni hakları olan açık aylığının verilmesine devam olunur. KISIM - VI Sosyal Haklar ve Yardımlar Emeklilik Hakları: Madde 187 – Devlet memurlarının emeklilik ve malûllük hallerinde kendilerinin, ölümleri halinde dul ve yetimlerinin sahip bulundukları haklar emeklilik kanunlariyle düzenlenir. Hastalık ve Analık Sigortası: Madde 188 – A) Devlet memurlarının hastalık, analık ve görevden doğan kaza ile mesleki hastalık, B) Devlet memurlarının eşleri ve bakmakla yükümlü oldukları ana, baba ve çocuklarının hastalık ve analık, C) Bir kanuna dayanılarak emekli veya malûllük aylığı alanların (Sosyal Sigortalar Kurumunca uygulanan iş kazaları ile meslek hastalıkları, malûllük ve yaşlılık sigortalarından gelir veya aylık bağlananlar hariç) hastalık ve analık, Ç) (C) bendinde belirtilen emekli veya malûllük aylığı alanların aile fertlerinin hastalık ve analık, D) Bir kanuna dayanılarak dul veya yetim aylığı alanların (Sosyal Sigortalar Kurumundan gelir veya aylık alanlar hariç) hastalık ve analık. Hallerinde, gerekli sosyal sigorta yardımları sağlanır. Bu sigorta yardımları özel kanunlarla düzenlenir. Bu sigortalardan tanınan hak ve sağlanan yardımlar, genel sosyal sigorta rejimleri ile kabul edilen hak ve yardımlardan az olamaz. Yeniden İşe Alıştırma: Madde 189 – Malûllük aylığı bağlanan Devlet memurlarından çalışma gücünün artırılabileceği umulanlar eski sınıflarında veya yeni sınıf 116 Devlet Memurları Kanunu veyahut meslekte çalışabilmelerini sağlamak üzere işe alıştırılmaya tabi tutulabilirler. İşe alıştırmanın ne suretle ve hangi esaslara göre yapılacağı özel kanununda gösterilir. Ek Sosyal Sigorta ve Yardımlaşma: Madde 190 – (Mülga: 12/2/1982 - 2595/19 - a) Memurların Sosyal Tesis İhtiyaçları: Madde 191 – (Yeniden düzenleme: 29/11/1984 - KHK 243/29 md.) Devlet Memurları için lüzum ve ihtiyaç görülen yerlerde çocuk bakımevi ve sosyal tesisler kurulabilir. Bunların kuruluş ve işletme esas ve usulleri Devlet Personel Başkanlığı ile Maliye ve Gümrük Bakanlığınca birlikte hazırlanacak genel yönetmelikle belirlenir. Devlet Memurları İçin Konut Kredisi: Madde 192 – (Yeniden düzenleme: 29/11/1984 - KHK 243/30 md.) Devlet Memurlarından T. C. Emekli Sandığına tabi hizmeti 10 yıl ve daha fazla olanlara, istekleri üzerine Toplu Konut Fonundan özel şartlarla ve öncelikle konut kredisi verilebilir. Bu krediden faydalanma şartları ile kredi borcunun memurlardan tahsili ve her yıl ödenecek toplam kredi tutarı gibi diğer hususlar Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığınca hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir. Devlet Memurları İçin Konut: Madde 193 – (Değişik: 31/7/1970 - 1327/69 md.) Devlet memurlarının lüzum ve zaruret görülen yerlerle kiralık konut ihtiyaçları, İmar ve İskan Bakanlığınca tespit edilerek Bakanlar Kurulunca onanacak programlar gereğince, genel ve katma bütçelere her yıl konulacak ödeneklerle tesis edilecek fondan karşılanır. Bu madde hükmü özel kanunlarla düzenlenir. Bazı Devlet Memurları İçin Konut Tahsisi: Madde 194 – (Mülga: 9/11/1983 - 2946/12 md.) Devlet Memurları Kanunu 117 Mahrumiyet Yeri Ödeneği: Madde 195 – (Mülga: 2/12/1993 - 3920/2 md.) Ödeme Usulü ve Mahrumiyet Yeri Derecesi: Madde 196 – (Mülga: 2/12/1993 - 3920/2 md.) Miktarı: Madde 197 – (Mülga: 2/12/1993 - 3920/2 md.) Mahrumiyet Yeri Ödeneğinin Ödenme Usulü: Madde 198 – (Mülga: 2/12/1993 - 3920/2 md.) Öğrenim Bursları ve Yurtları: Madde 199 – Mahrumiyet yerlerinde çalışan Devlet memurları görev yerlerinde çocuğunun girmesi gereken orta dereceli okul bulunmadığı takdirde, bu dereceli okullarda okuma hakkını kazanmış bulunan çocuklarını yatılı okullarda okutmak isterlerse, pansiyon ücret indiriminden faydalanırlar. Bu indirim her yıl bütçe kanunu ile tesbit olunan pansiyon ücretlerinden en azının çocukların her biri için % 50 si oranındadır. İndirim sonucunda meydana çıkan fark Devlet bütçesinden ödenir. Ancak, memurlar çocuklarını daha yüksek ücretli okul pansiyonlarından veya Milli Eğitim Bakanlığının denetimi altında faaliyette bulunan özel pansiyonlardan faydalandırmak isterlerse aradaki ücret farkı kendileri tarafından ödenir. Sınıfta Kalan Çocuklar İçin Burs Verilemiyeceği: Madde 200 – Pansiyonlarda ücret indiriminden faydalanan memurların çocukları sınıfta kalırlarsa aynı sınıf için ikinci sene bu haktan faydalanamazlar. Mahrumiyet Yerinden Başka Yere Atanan, Ölen, Emekliye Ayrılanların Burs Haklarının Devamı: Madde 201 – Öğrenim yılı içinde mahrumiyet yeri ödeneğine tabi olmayan yerlerdeki bir göreve atanan veya ölen veyahut emekliye ayrılan memurların çocukları için yapılan indirim, bulundukları ders yılı sonuna kadarı kendi isteğiyle atananlar için de, atandıkları tarihteki taksit dönemi sonuna kadar devam eder. 118 Devlet Memurları Kanunu Aile Yardımı Ödeneği: Madde 202 – Evli bulunan Devlet memurlarına aile yardımı ödeneği verilir. (Değişik: 27/6/1989 - KHK - 375/10 md.) Bu yardım, memurun her ne şekilde olursa olsun menfaat karşılığı çalışmayan veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almayan eşi için 1500, çocuklarından herbiri için de 250 gösterge rakamının (72 nci ay dahil olmak üzere 0-6 yaş grubunda yer alan çocuklar için bir kat artırımlı) aylık katsayısı ile çarpılması sonucu elde edilecek miktar üzerinden ödenir. (Mülga ikinci cümle: 13/2/2011-6111/117 md.) Eşlerden birine iş akdi veya toplu sözleşme gereği çocukları için yapılan aile yardımı ödeneği daha düşük ise, yalnız aradaki fark ödenir. (Ek: 9/4/1990 - KHK - 418/7 md.; iptal: Ana. Mah'nin 5/2/1992 tarih ve E. 1990/22, K. 1992/6 sayılı Kararı ile, Yeniden düzenleme:18/5/1994 - KHK - 527/9 md.) Bu fıkrada yer alan gösterge rakamlarını 3 katına kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir. Dul memurların çocukları için yukarıki fıkralar hükmü uygulanır. Boşanma veya ayrılık vukuunda mahkeme bu yardımın hangi tarafa ve ne oranda verileceğini de kararında belirtir. Devlet memurunun, geçimini sağladığı üvey çocukları için de bu ödenek verilir. Aile Yardımı Ödeneğinin Ödeme Usulü: Madde 203 – Aile yardımı ödeneği Devlet memurlarına her ay aylıklariyle birlikte ödenir. Karı ve kocanın her ikisi de memur iseler bu ödenek yalnız kocaya verilir. Aile yardımı ödenekleri hiç bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın ödenir ve borç için haczedilemez. Aile Yardımı Ödeneğine Hak Kazanma: Madde 204 – Memur, eş için ödenen aile yardımı ödeneğine evlendiği; çocuk için ödenen yardıma da çocuğunun doğduğu tarihi takip eden ay başından itibaren hak kazanır. Devlet Memurları Kanunu 119 Aile Yardımı Ödeneği Hakkını Kaybetme: Madde 205 – Memur, eş için ödenen aile yardımı ödeneği hakkını eşinden boşanma veya eşinin ölümü, çocuk için ödenen yardım ödeneği hakkını da çocuğun ölümü veya 206 ncı maddedeki hallerin vukuunu takip eden ay başından itibaren kaybeder. Çocuk İçin Aile Yardımı Ödeneği Verilmiyecek Haller: Madde 206 – Aşağıdaki hallerde çocuklar için aile yardımı ödeneği verilmez: 1. Evlenen çocuklar, 2. (Değişik: 21/4/2005-5335/28 md.) 25 yaşını dolduran çocuklar (25 yaşını bitirdiği halde evlenmemiş kız çocukları ile çalışamayacak derecede malûllükleri resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilenler için süresiz olarak ödeneğin verilmesine devam olunur.), 3. Kendileri hesabına ticaret yapan veya gerçek veya tüzel kişiler yanında her ne şekilde olursa olsun menfaat karşılığı çalışan çocuklar (Öğrenim yapmakta iken tatil devresinde çalışanlar hariç), 4. Burs alan veya Devletçe okutulan çocuklar. Doğum Yardımı Ödeneği: Madde 207 – (Değişik birinci ve ikinci fıkralar: 20/6/l984 - KHK 241/11 md.) Devlet memurlarından çocuğu dünyaya gelenlere 2500 gösterge rakamının aylık katsayısı ile çarpılması sonucu elde edilecek miktarda doğum yardımı ödeneği verilir. Ana ve babanın her ikisi de Devlet memuru iseler ödenek yalnız babaya verilir. Eşlerden birine iş akdi veya toplu sözleşme gereği yapılan doğum yardımı ödeneği daha yüksek ise, memur olan eşe ayrıca doğum yardımı ödeneği ödenmez, daha düşük ise yalnız aradaki fark ödenir. Mahkemelerce verilen ayrılık süresi içinde doğan çocuklar için bu yardım anaya verilir. Doğum yardımı Ödeneği hiç bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın ve ödeme emri aranmaksızın saymanlarca derhal ödenir. Bu yardım borç için haczedilemez. 120 Devlet Memurları Kanunu Ölüm Yardımı Ödeneği: Madde 208 – (Değişik birinci fıkra: 6/7/1995 - KHK - 562/4 md.) Devlet memurlarından: memur olmayan eşi ile aile yardımı ödeneğine müstehak çocuğu ölenlere en yüksek Devlet memuru aylığı (ek gösterge dahil) tutarında, memurun ölümü halinde sağlığında bildiri ile gösterdiği kimseye, eğer bildiri vermemiş ise eşine ve çocuklarına, bunlar yoksa ana ve babasına, bunlar da yoksa kardeşlerine en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) iki katı tutarında, ölüm yardımı ödeneği verilir. (1) Ölüm yardımı ödeneği, hiçbir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın ve ödeme emri aranmaksızın saymanlarca derhal ödenir. Bu yardım borç için hacizedilemez. Yurt dışında sürekli görevde bulunan memurlara verilecek ölüm yardımı ödeneğinde 156 ıncı maddede yazılı katsayı uygulanmaz. Tedavi Yardımı: Madde 209 – (Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Cenaze Giderleri: Madde 210 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.) Devlet memurlarının ölümü halinde cenaze giderleri (cenazenin başka yere nakil dahil) kurumlarınca ödenir. Sürekli veya geçici görevle veyahut 78 inci maddeye göre yurt dışında bulunan Devlet memurlarından ölenlerin ve yurt dışında sürekli görevlerde bulunanların eşleri, bakmakla yükümlü oldukları ana, baba ve çocuklarının cenazelerini yurda getirmek için yapılması zorunlu olan giderler kurumlarınca karşılanır. 209 uncu madde ile bu madde hükümleri Maliye ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıklarının görüşleri alınmak suretiyle Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak yönetmeliğe göre uygulanır. Giyecek Yardımı: Madde 211 – Devlet memurlarından hangilerinin ne şekilde giyecek yardımından faydalanacakları Maliye Bakanlığı ile Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının birlikte hazırlıyacakları bir yönetmelik ile tesbit olunur. Devlet Memurları Kanunu 121 Yiyecek Yardımı: Madde 212 – Devlet memurlarının hangi hallerde yiyecek yardımından ne şekilde faydalanacakları ve bu yardımın uygulanması ile ilgili esaslar Maliye Bakanlığı ile Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının birlikte hazırlıyacakları bir yönetmelik ile tesbit olunur. Yakacak Yardımı: Madde 213 – (Mülga: 27/6/1989 - KHK 375/32 md.) (31/7/1970 tarih ve 1327 sayılı Kanun ile bu araya eklenen numarasız ’’Ek Madde“ 4/7/2001 tarih ve 631 sayılı KHK ile bu Kanuna 152 nci madde olarak işlenmiş ve yerine konulmuştur.) KISIM - VII Devlet Memurlarının Yetiştirilmesi Kurumların Memurlarını Hizmet İçinde Yetiştirme Esasları: Madde 214 – (Değişik : 31/7/1970 - 1327/72 md.) Devlet memurlarının yetişmelerini sağlamak, verimliliğini artırmak ve daha ileriki görevlere hazırlamak amaciyle uygulanacak hizmet içi eğitim, Devlet Personel Başkanlığı tarafından ilgili kurumlarla birlikte hazırlanacak yönetmelikler dahilinde yürütülür. Eğitim Birimleri: Madde 215 – Her kurumda, yetiştirme faaliyetlerini düzenlemek, yürütmek ve değerlendirmekle görevli bir "Eğitim birimi" kurulur. Birden çok birim kurulan kurumlarda bunlardan biri "Merkez Eğitim Birimi" adını alır. Eğitim Merkezleri: Madde 216 – Kurumlar kendi eğitim ihtiyaçlarını karşılamak üzere eğitim merkezleri açabilirler. Kurumlararası eğitim ihtiyaçlarını karşılamak üzere, Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulu kararnamesiyle, kurumlararası eğitim merkezleri de açılabilir. Eğitim birim ve merkezlerinin kuruluş ve işleyişleri Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınmak suretiyle kurumlarınca hazırlanacak yönetmeliklerle düzenlenir. 122 Devlet Memurları Kanunu Devlet Memurları Eğitimi Genel Planı: Madde 217 – Devlet memurları eğitimi genel planı, Maliye ve Milli Eğitim Bakanlıklariyle Türkiye ve Orta - Doğu Amme İdaresi Enstitüsü, Devlet Planlama Teşkilatı ve ilgili kurumların görüşleri alındıktan sonra Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı tarafından hazırlanarak Bakanlar Kurulu kararnamesiyle yürürlüğe konulur. Yurt Dışında Yetiştirme: Madde 218 – Devlet memurları, yabancı memleketlerin hizmetle ilgili kurumlarında veya yetiştirme - eğitim merkezlerinde de yetiştirilebilirler. Bunlardan sınıflarının kapsadığı hizmetlerin niteliği bakımından, aynı zamanda belirli bir dalda öğrenim ve ihtisas yapması gerektiği kurumları ve Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığınca kararlaştırılmış olanlara öğrenim veya ihtısas yapma müsaadesi verilebilir. Bu maddede söz konusu olan Devlet memurları hakkında 79 uncu madde hükümleri uygulanır. Rapor Verme: Madde 219 – Kurumlar yıllık eğitim programlarına göre yapmakta oldukları eğitim çalışmalarının sonuçlarını her altı aylık dönemin bitiminden en geç bir ay sonra Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığına bir raporla bildirmek zorundadırlar. Koordinasyon ve Denetleme: Madde 220 – Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı kurumları yurt içi ve yurt dışı eğitim programlarının hazırlanmasında ve uygulanmasında yol göstermek, yetiştirme faaliyetlerini koordine etmek ve denetlemekle görevlidir. Devlet Memurluğuna Eleman Yetiştirilmesi: Madde 221 – Kurumlar belirli sınıflardaki memurluklara eleman yetiştirmek amaciyle: A) Kendi bünyeleri içerisinde mesleki öğretim ve eğitim yapabilirler. B) Yurt içindeki öğrenim kurumlarında öğrenci okutabilir ve ihtisas yaptırabilirler. C) Dış memleketlerde öğrenci okutabilir ve ihtısas yaptırabilirler. Devlet Memurları Kanunu 123 Seçme Usulü: Madde 222 – Kurumlarca yurt içinde veya yurt dışında okutulacak öğrenciler yarışma sınavı ile seçilirler. Öğrenci Okutma Şartlarını Düzenliyen Yönetmelikler: Madde 223 – Hangi kurumların ve sınıfların eleman ihtiyaçlarını karşılamak üzere okul ve kurslar açabileceği, yurt içinde veya dışında hangi öğrenim dallarında öğrenci okutabileceği, okutulacak öğrencilerin ayrılma ve seçilme usulleri, çalışmalarının izlenip denetlenmesi, çıkarılma veya geri çağrılma usulleri, ilgili kurumların ve Devlet Planlama Teşkilatının görüşleri alınmak suretiyle, Milli Eğitim ve Maliye Bakanlıklariyle Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının birlikte hazırlıyacakları yönetmeliklerde belirtilir. Öğrenimi sırasında Devlet hesabına okuma hakkını kaybeden veya öğrenim kurumunu terk edenler için kurumlarınca yapılmış masraflar kendilerinden faizi ile birlikte tahsil olunur. Özel kanun ve yüklenme senedi hükümleri saklıdır. Mecburi Hizmet: Madde 224 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK - 12/1 md.; Aynen kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) İlgili Bakanlığın isteği, Devlet Personel Başkanlığının görüşü ve Maliye Bakanlığının teklifi ile Bakanlar Kurulunca belirtilen her derecedeki öğretim kurumları ve öğretim dalları dışında kalan kurum ve dallarda Devlet tarafından okutulanlardan, a) Yurtiçinde Devlet hesabına okutulan öğrenciler (Tatiller dahil) öğrenim süreleri kadar, b) Yurtdışındaki öğretim kurumlarında Devlet hesabına öğrenimlerini bitiren öğrenciler (Tatiller dahil) öğrenim sürelerinin iki katı kadar, Mecburi hizmetle yükümlüdürler. (Değişik: 14/1/1988 - KHK - 311/2.md.) Yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak veya staj yapmak üzere 3 ay ve daha fazla süre ile dış memleketlere gönderilen memurlara gönderilme şekillerine bakılmaksızın yurtdışında kaldıkları sürenin iki katı kadar mecburi hizmet yüklenir. 124 Devlet Memurları Kanunu Mecburi hizmet yükümlülüğünün 13/12/1960 tarihli ve 160 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin a, b, d fıkraları kapsamına giren kurumlar arasında devri mümkündür. Mecburi hizmetle yükümlü bulunanlar, yarışma sınavına tabi tutulmaksızın atanırlar. (1) Mecburi Hizmetle İlgili Yükümlülükler: Madde 225 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Değiştirilerek kabul: 15/5/1975 - 1897/1 md.) Mecburi hizmetle yükümlü bulunanlar yetiştirme, eğitim veya staj sürelerinin bitiminden itibaren en çok iki ay içinde kurumlarına başvurmak zorundadırlar. Bunlardan; a) Başvurma tarihinden itibaren en geç 3 ay içinde bir göreve atanmayanların mecburi hizmet yükümlülükleri kalkar. Mecburi hizmetin (d) fıkrasına göre krediye dönüştürülmesi istendiği takdirde bu süre istemin karara bağlandığı tarihten başlar. Bu durumun oluşuna kendi kusuru ile sebep olan memurlar bundan doğan zararı tazminle yükümlüdürler. b) Başvurmayanlar veya atanma için gerekli belgelerini tamamlamayanlar yol giderleri de dahil olmak üzere, kendilerine kurumlarınca yapılmış bulunan bütün giderleri yüzde elli fazlasiyle ödemek zorundadırlar. c) Atanıp da yükümlü bulundukları mecburi hizmeti bitmeden ayrılmış veya bir ceza sebebiyle memurluktan çıkarılmış olanlar mecburi hizmetlerinin eksik kalan kısmı ile orantılı tutarı yüzde elli fazlasiyle ödemek zorundadırlar. d) Hizmetlerine lüzum olmadığına ilgili kurumun teklifi ve Maliye Bakanlığının uygun görüşüne dayanılarak Bakanlar Kurulunca karar verilenlerin mecburi hizmet yükümlülükleri krediye dönüştürülebilir. e) İlk ve orta dereceli okullar ile, kurslarda Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okutulan parasız yatılı öğrencilerin mecburi hizmetlerine, bu kanuna tabi kurum ve kuruluşlarda ihtiyaç olmaması halinde Milli Eğitim Bakanlığı bunların mecburi hizmet yükümlülüğünü kaldırmaya yetkilidir. Bu fıkraya göre kurumların, ihtiyaci olup olmadığı bir aylık süre verilmek ve Resmi Gazete'de ilan edilmek suretiyle tespit olunur. Devlet Memurları Kanunu 125 Askerlikte geçen süre mecburi hizmetten sayılmaz. Mecburi hizmetini yapmakta iken yasama organına seçilenlerin yükümlülükleri seçildikleri sürece ertelenir. KISIM - VIII Çeşitli Hükümler Danışma Kurulları: Madde 226 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Yüksek Danışma Kurulu: Madde 227 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Kamu Personeli Yüksek Kurulu Karar Verme Usulü: Madde 228 – (Mülga: 30/5/1974 - KHK 12/7 md.; aynen kabul: 15/5/1975 - 1897/7 md.) Devlet Memurlurı Yüksek Kurulu: Madde 229 – (Mülga: 30/5/1974 - KHK 12/7 md.; aynen kabul: 15/5/1975 - 1897/7 md.) Diğer Personel İçin Kurulacak Kurullar: Madde 230 – (Mülga: 30/5/1974 - KHK 12/7 md.; aynen kabul: 15/5/1975 - 1897/7 md.) Kamu Personeli Bilgi Sistemi: Madde 231 – (Değişik: 13/2/2011-6111/114 md.) Devlet Personel Başkanlığı, kuruluş kanunlarına ve bütçe türlerine bağlı kalınmaksızın, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilat yapılarına ve personeline ilişkin konularda, gerekli gördüğü bilgi ve belgeleri kamu kurum ve kuruluşlarından talep eder. Kamu kurum ve kuruluşları bu bilgi ve belgeleri vermekle yükümlüdür. Kamu kurum ve kuruluşları; atama, yer değiştirme, görevde yükselme, unvan değişikliği ve Devlet Personel Başkanlığınca belirlenecek diğer personel hareketlerini bildirmek zorundadır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar ile istisna tutulacak kamu kurum ve kuruluşları Bakanlar Kurulunca belirlenir. 126 Devlet Memurları Kanunu Türk Silahlı Kuvvetlerinde Çalışan Memurlara Uygulanmıyacak Maddeler: Madde 232 – (Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.) Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu ve Yönetmeliğinin, Askeri Mahkemeler Kuruluş ve Yargılama Usulü Kanununun ve bunlar hakkında halen yürürlükte bulunan diğer mevzuatın uygulanmasını sağlama bakımından Türk Silahlı Kuvvetlerinde çalışan sivil memurlar, sözleşmeli ve geçici personel ile işçiler hakkında bu kanunun; Çalışma saatleri hakkındaki 99 uncu, Günlük çalışma saatlerinin tespiti hakkındaki 100 üncü, Günün 24 saatinde devamlılık gösteren hizmette çalışma saat ve usulünün tespiti hakkındaki 101 inci, fazla çalışma ücreti hakkındaki 178 inci, Görevden uzaklaştırmaya yetkilileri sayan 138 inci, maddeleri hükümleri uygulanmaz. Türk Silahlı Kuvvetlerinde Çalışan Memurlara Uygulanmaya Devam Olunacak Hükümler: Madde 233 – Bu kanunun 7 nci bölümünde yer alan "Disiplin" e ait 124, 136 ncı maddelerindeki hükümlerin Türk Silahlı Kuvvetlerinde çalışan sivil memurlar ile sözleşmeli ve yevmiyeli personel hakkında uygalanmasından, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanun ve Yönetmeliği, Askeri Mahkemeler Kuruluş ve Yargılama Usulü Kanunu ve konu ile ilgili diğer hükümleri saklıdır. İktisadi ve Ticari İlimler Akademileri Öğrenim Üyeleri ve Yardımcılarına Uygulanmıyacak Maddeler: Madde 234 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK 2/5 md.) Dışişleri Bakanlığınca Derhal Gerekli Görülecek Kadrolar: Madde 235 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/73 md.) 22 Ocak 1962 Tarihli Ve 1 Sayılı Kanunun Değiştirilmesi: Madde 236 – (22/1/1962 - 1 sayılı Kanunun 1 inci maddesini değiştiren hüküm olup, sözkonusu kanun 9/10/1984 - 3053 sayılı kanunun 6 ncı maddesiyle yürürlükten kaldırılmakla hükmü kalmamıştır.) Devlet Memurları Kanunu 127 EK MADDELER Ek Madde 1 – (29/12/1966 - 819 sayılı ek Kanunun 1 inci maddesi hükmü olup, ek madde haline getirilmiştir; Mülga: 25/6/1974 1765/7 Geçici md.) Ek Madde 2 – (29/12/1966 - 819 sayılı ek Kanunun 2 nci maddesi hükmü olup, ek madde haline getirilmiştir.; Mülga: 13/2/20116111/117 md.) Ek Madde 3 – (29/12/1966 - 819 sayılı ek Kanunun 3 üncü maddesi hükmü olup, ek madde haline getirilmiştir.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Madde 4 – (29/12/1966 - 819 sayılı ek Kanunun 4 üncü maddesi hükmü olup, ek madde haline getirilmiştir.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Madde 5 – (29/12/1966 - 819 sayılı ek Kanunun 5 inci maddesi hükmü olup, ek madde haline getirilmiştir; Mülga: 25/6/1977 1765/7 Geçici md.) Ek Madde 6 – (5/12/1968 - 1069/3 md. ile gelen Ek 1 inci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Madde 7 – (5/12/1968 - 1069/3 md. ile gelen Ek 2 nci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Kurumlar Arası Geçici Süreli Görevlendirme: Ek Madde 8 – (31/7/1970 - 1327/74 md. ile gelen Ek 1 inci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Değişik: 13/2/2011-6111/115 md.) Memurlar, geçici görevlendirme yapmak isteyen kurumun talebi ve çalıştıkları kurumun izni ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında aşağıda belirtilen şartlarla geçici süreli olarak görevlendirilebilir: a) Yurtdışında görevlendirilen güvenlik görevlileri hariç olmak üzere, memurun görevlendirileceği kurumda göreve ilişkin 4 üncü ve daha yukarı bir dereceden boş bir kadronun bulunması şarttır. 128 Devlet Memurları Kanunu b) Geçici süreli görevlendirilen memurlar, geçici süreli olarak görevlendirildikleri kurumların mevzuatına uymakla yükümlüdür. c) Geçici süreli olarak görevlendirilen memurlar, yurtdışında görevlendirilen güvenlik görevlileri hariç olmak üzere, aylıkları ile diğer malî ve sosyal haklarını kurumlarından alır. Bu memurların kadroları ile ilişkileri, kendi sınıf ve derecelerindeki terfi ve emeklilik hakları devam eder. d) Geçici süreli görevlendirme süresi bir yılda altı ayı geçemez. Yurtdışında görevlendirilen güvenlik görevlileri için geçici görevlendirme süresi en çok iki yıldır; gerekli görülmesi hâlinde bu süre bir katına kadar uzatılabilir. e) Geçici süreli görevlendirmenin, memurların göreviyle ilgili olması şarttır. f) Geçici süreli görevlendirmede memurun muvafakati aranır. Birinci fıkrada belirtilen hâller dışında memurlar, kamu yararı ve hizmet gerekleri sebebiyle ihtiyaç duyulması hâlinde kurumlarınca, Devlet Personel Başkanlığının uygun görüşü alınarak diğer kamu kurum ve kuruluşlarında altı aya kadar geçici süreli olarak görevlendirilebilir. Geçici Süreli Görevlendirme Şartları: Ek Madde 9 – (31/7/1970 - 1327/74 md. ile gelen Ek 2 nci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir; Değişik: 15/5/1975 - 1897/1 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Madde 10 – (31/7/1970 - 1327/74 md. ile gelen Ek 3 üncü md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.) Bu kanun konusu ile ilgili hükümler buna ek olarak yapılacak kanunlarda yer alır. Ek Madde 11 – (31/7/1970 - 1327/74 md. ile gelen Ek 4 üncü md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir; Mülga: 23/12/1972 - KHK 2/5 md.) Ek Madde 12 – (31/7/1970 - 1327 sayılı Kanunun 92 nci maddesi hükmü olup, ek maddeye çevrilerek madde numarası teselsül ettirilmiştir.) Bu Kanunun ve diğer personel kanunlarının uygulanması için Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı bu kanunlar kapsamına giren kurumlarla Devlet bütçesinden finanse edilen bütün kurumlarda organizasyon ve metot araştırmaları, kadro analizleri ve Devlet Memurları Kanunu 129 diğer gerekli bütün incelemeleri yaparlar. Kadro talepleri ile ödenek taleplerinin uzun vadeli plan ve programlara dayanması şarttır. Bu fonksiyonları yürütmek için Genel Kadro Kanunu ile Maliye Bakanlığına Devlet bütçe uzmanı ve Devlet Personel Başkanlığına Devlet Personel Uzmanı kadroları verilir. Devlet bütçe uzmanları ile Devlet personel uzmanları, kurumlarda, kadro ve ödenek talepleri ile ilişkili her türlü incelemeleri yapmaya ve evrakı tetkik etmeye yetkilidir. Diğer hususlar ve çalışma metotlarının ayrıntıları görev ve çalışma yönetmelikleri ile düzenlenir. Ek Madde 13 – (31/7/1970 - 1327 sayılı Kanunun 93 üncü maddesi hükmü olup, ek maddeye çevrilerek madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Madde 14 – (15/5/1975 - 1897 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi hükmü olup, ek maddeye çevrilerek madde numarası teselsül ettirilmiştir.) Bu kanunun uygulanması ile ilgili konularda kurumlar, bağlı veya ilgili oldukları Bakanlık eliyle Devlet Personel Başkanlığına bu dairenin bağlı bulunduğu Devlet Bakanlığı kanaliyle başvururlar. Bu başvurmalarla ilgili işlemlerin yürütülme usul ve esasları Bakanlar Kurulunca tespit edilir. Ek Madde 15 – (15/5/1975 - 1897 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi hükmü olup, ek maddeye çevrilerek madde numarası teselsül ettirilmiştir.) Bu kanunda geçen "Devlet Memuru" deyimi, belediyeler ve il özel idareleri ile bunların kurdukları birlikler memurlarını da kapsar. Ek Madde 16 – (15/5/1975 - 1897 sayılı Kanunun 5 inci maddesi hükmü olup, ek maddeye çevrilerek madde numarası teselsül ettirilmiştir. ; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Madde 17 – (15/5/1975 - 1897 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi hükmü olup, ek maddeye çevrilerek madde numarası teselsül ettirilmiştir. ; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Madde 18 – (20/2/1979 - 2183 sayılı Kanunun 2 nci maddesi hükmü olup, ek maddeye çevrilerek madde numarası teselsül ettirilmiştir. ; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) 130 Devlet Memurları Kanunu Kıyafet Mecburiyeti: Ek Madde 19 – (12/5/1982 - 2670/42 md. ile gelen Ek 1 inci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.) Devlet memurları, kanun, tüzük ve yönetmeliklerin öngördüğü kılık ve kıyafet kurallarına uymak mecburiyetindedirler. İkamet Mecburiyeti: Ek Madde 20 – (12/5/1982 - 2670/42 md. ile gelen Ek 2 nci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Bazı Görevlere Atamalar: Ek Madde 21 – (12/5/1982 - 2670/42 md. ile gelen ek 3 üncü md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Madde 22 – (30/12/1982 - 2771 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi hükmü olup, ek maddeye çevrilerek madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.) Ek Madde 23 – (26/6/1984 - KHK - 241/35 md. ile gelen madde hükmü olup, madde numarası teselsül ettirilmiştir. Mülga: 12/4/1990 - KHK - 420/15 md.) Ek Madde 24 – (26/6/1984 - KHK - 241/36 md. ile gelen madde hükmü olup, madde numarası teselsül ettirilmiştir.) Aylıklarını personel kanunlarına göre almakta olanlara müteakip ayın aylığına mahsuben Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı ile Maliye ve Gümrük Bakanlığınca müştereken belirlenecek esaslar dahilinde avans ödenebilir. Bu şekilde yapılacak avans ödemeleri, ait olduğu aylıkla birlikte kanuni kesintilere tabi tutulur ve ilgililerin ölümü halinde geri alınmaz. Ek Madde 25 – (26/6/1984 - KHK - 241/38 md. ile gelen madde hükmü olup, madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Madde 26 – (26/6/1984 - KHK - 241/39 md. ile gelen madde hükmü olup, madde numarası teselsül ettirilmiştir; Değişik: 23/1/1987 - KHK - 269/1 md.) Devlet Memurları Kanunu 131 a) (Değişik: 4/9/1990 - KHK - 418/9 md.; iptal Ana. Mah.'nin 5/2/1992 tarih ve E. 1990/22, K. 1992/6 sayılı Kararı ile;Yeniden düzenleme: 18/5/1994 - KHK - 527/10 md.) Bu Kanuna ekli IV sayılı cetvelde unvanları yazılı görevlerde bulunanlara hizalarında gösterilen gösterge rakamlarının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunan miktarda makam tazminatı ödenir. Makam tazminatı damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz ve ödemelerde aylıklara ilişkin hükümler uygulanır. Bu tazminattan yararlananlara ayrıca yüksek hakimlik tazminatı ödenmez. b) (Değişik: 18/5/1987 - KHK-281/4 md.) Bu görevlerde makam tazminatını almaya müstehak oldukları tarihten itibaren toplam iki yıl süre ile çalıştıktan sonra emekliye ayrılanlara yukarıdaki fıkraya göre bulunacak miktarın tamamı (926 sayılı Kanuna tabi profesörlere yarısı) hayatta bulundukları sürece her ay T.C. Emekli Sandığınca ödenir. T.C. Emekli Sandığı bu ödemeleri üç aylık devreler halinde faturası karşılığında Hazine'den tahsil eder.(2) 926 sayılı Kanuna tabi bulunan profesörlere bu maddenin (a) ve (b) fıkralarına göre ödenecek tazminatın, rütbelerinin karşılığı makam tazminatından az olması halinde, rütbelerinin karşılığı makam tazminatı ödenir. (Son fıkra mülga: 23/2/1995 - KHK - 547/13 md.) Ek Madde 27 – (29/11/1984 - KHK - 243/55 md. ile gelen madde hükmü olup, madde numarası teselsül ettirilmiştir.) 657 sayılı Kanun ile ek ve değişikliklerinde 13/12/1960 gün ve 160 sayılı Kanunun dördüncü maddesine yapılan atıflar 8/6/1984 gün ve 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ilgili maddelerine yapılmış sayılır. Ek Madde 28 – (Mülga: 2/12/1993 - 3920/2 md.) Ek Madde 29 – (18/5/1987 - KHK - 281/7 md. ile gelen madde hükmü olup, madde numarası teselsül ettirilmiştir.) Milli İstihbarat Teşkilatında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırlmasına dair hükümleriyle bağlı olmaksızın; Başbakan tarafından belirlenecek uzmanlığı gerektiren alanlarda, Başbakan onayı ile kadro karşılık gösterilmek kaydıyla sözleşmeli personel çalıştırılabilir. 132 Devlet Memurları Kanunu 68 yaşını geçmemek kaydıyla Müsteşar sözleşmeli olarak çalıştırılabilir ve sosyal güvenlik kurumlarından almakta oldukları aylıkları kesilmez. Bu suretle çalıştırılacakların sözleşme usül ve esasları, ücret miktarı ve her çeşit ödemeleri ile diğer hakları Başbakan tarafından tesbit edilir. Bu şekilde çalıştırılacak sözleşmeli personel, aksine talepler olmadığı takdirde T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilir; bunlar hakkında 1/11/1983 tarihli ve 2937 sayılı Kanun hükümleri uygulanır. Ek Madde 30 – (30/12/1987 - KHK - 306/4 md. ile gelen madde hükmü olup, madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Madde 31 – (Ek:17/5/1990 - 3649/1 md.) Bu Kanun kapsamına giren ve görevleri sebebiyle haklarında kamu davası açılmış olup da beraat edenlerin; a) Vekalet verdikleri avukata, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre ödedikleri ücret, b) Belgelendirilmiş olmak kaydıyla dava ile ilgili olarak yaptıkları masraflar, Kurumların bütçesine konulacak ödenekten karşılanır. Ek Madde 32 – (Ek: 9/4/1990 - KHK - 418/12 md.; İptal: Ana. Mah'nin 5/12/1992 tarih ve E. 1990/22, K. 1992/6 sayılı Kararı ile, Yeniden düzenleme: 18/5/1994 - KHK - 527/11 md.) Eğitim ve öğretim Hizmetleri Sınıfına dahil öğretmen unvanlı kadrolarda görevli olup;fiilen öğretmenlik yapanlara (ilköğretim ve okul müdürleri ile yardımcıları,cezaevi okullarında çalışan öğretmenler, yönetici,eğitim uzmanı ve eğitim uzman yardımcıları dahil (…)(2) ) her öğretim yılında bir defaya mahsus olmak üzere ve öğretim yılının başladığı ay içinde Milli Eğitim Bakanı tarafından belirlenecek tarihte Bakanlar Kurulunca belirlenecek miktarda,öğretim yılına hazırlık ödeneği ödenir. Bu ödenek damga vergisi hariç diğer vergi ve kesintilere tabi tutulmaz. 133 Devlet Memurları Kanunu Ek Madde 33 – (Ek: 23/2/1995 - KHK - 547/10 md.; Değişik: 21/1/2010-5947/10 md.) Yataklı tedavi kurumları, seyyar hastaneler, ağız ve diş sağlığı merkezleri ve 112 acil sağlık hizmetlerinde haftalık çalışma süresi dışında normal, acil veya branş nöbeti tutarak, bu nöbet karşılığında kurumunca izin kullanmasına müsaade edilmeyen memurlar ile sözleşmeli personele, izin suretiyle karşılanamayan her bir nöbet saati için (nöbet süresi kesintisiz 6 saatten az olmamak üzere), aşağıda gösterilen gösterge rakamlarının aylık katsayısı ile çarpılması sonucu hesaplanacak tutarda nöbet ücreti ödenir. Ancak ayda 130 saatten fazlası için ödeme yapılmaz. Bu ücret damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz. Gösterge a) Eğitim görevlisi(1), başasistan, uzman tabip 100 b) Tabip, tıpta uzmanlık mevzuatında belirtilen dallarda, bu mevzuat hükümlerine göre uzmanlık belgesi alan tabip dışı personel, aynı dallarda doktora belgesi alanlar 90 c) Diş tabibi ve eczacılar 80 ç) Mesleki yüksek öğrenim görmüş sağlık personeli 60 d) Lise dengi mesleki öğrenim görmüş sağlık personeli 50 e) Diğer personel 35 Bu madde hükmü, üniversitelerin yataklı tedavi kurumlarında çalışan ve 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 50 nci maddesinin (e) bendi kapsamında bulunanlar hakkında da uygulanır. 134 Devlet Memurları Kanunu İcap nöbeti tutan ve bu nöbet karşılığında kurumunca izin kullanmasına müsaade edilmeyen memurlar ile sözleşmeli personele, izin suretiyle karşılanamayan her bir icap nöbeti saati için, icap nöbeti süresi kesintisiz 12 saatten az olmamak üzere, yukarıda nöbet ücreti için belirlenen ücretin yüzde 40'ı tutarında icap nöbet ücreti ödenir. Bu şekilde ücretlendirilebilecek toplam icap nöbeti süresi aylık 120 saati geçemez. Bu madde uyarınca yapılacak ödemeler, döner sermayesi bulunan kurumlarda döner sermaye bütçesinden karşılanır. Yurtdışı Eğitim Masraflarının Tahsili Ek Madde 34 – (Ek: 1/8/1996 - 4160/2 md.) İlgili kanunlarına göre; öğrenim yapmak, yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak, staj yapmak veya benzeri bir nedenle geçici süreli görevlendirilmek suretiyle, üç ay veya daha fazla süre ile yurtdışına gönderilen kamu personeli yurtdışında bulundukları sürenin iki katı kadar mecburi hizmetle yükümlüdürler. Bu şekilde yurt dışına gönderilecek personelden, örneği Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanmış "Yüklenme Senedi ile Muteber İmzalı Müteselsil Kefalet Senedi" alınır. Anılan personelin mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeden veya tamamlamadan görevinden ayrılması, müstafi sayılması ya da bir ceza ile görevine son verilmesi halinde, kendileri için kurumlarınca fiilen döviz olarak yapılmış olan her türlü masraflar aynı döviz cins ve miktarı üzerinden borçlandırılır. Döviz borcu toplamından mecburi hizmetin tamamlanan kısmı için hesaplanan miktar indirilir. Hesaplanan borç miktarı, ilgilinin durumu ve ödettirilecek meblağ dikkate alınarak azami beş yıla kadar taksitlendirilebilir. Borç miktarı ilgili tarafından Türk Lirası ile ödenir ve yapılan ödeme miktarı tahsil tarihindeki T.C. Merkez Bankasınca tespit ve ilan edilen efektif satış kuru üzerinden dövize çevrilerek yukarıda belirlenen şekilde hesaplanan döviz borcundan mahsup edilir. (Değişik üçüncü fıkra: 17/9/2004 – 5234/1 md.) Yönetmelikle belirlenen başarısızlık ve geri çağrılma hallerinde de ilgililer için fiilen döviz Devlet Memurları Kanunu 135 olarak yapılmış olan her türlü masrafların tamamı aynı esaslara göre ödettirilir. Bu yönetmelik Maliye ve Millî Eğitim bakanlıklarının görüşü üzerine Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanır. 30.4.1992 tarih ve 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 19 uncu maddesine 492 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen (ı) bendi kapsamında bulunanlar hakkında üçüncü fıkra hükmü, 8.4.1929 tarih ve 1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun ve diğer kanun hükümleri uyarınca yurtdışına gönderilen öğrenciler hakkında da bu madde hükümleri uygulanır. Kendi imkanları ile yurtdışında öğrenim gören öğrenciler bu madde hükmünün dışındadır. Yurt İçinde Okutulan Öğrencilerin Mecburi Hizmet Yükümlülüğü Ek Madde 35 – (Ek: 1/8/1996 - 4160/2 md.) Kamu kurum ve kuruluşları tarafından personel kanunları ve diğer özel kanunlarda yer alan hükümlere göre bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren okutulacak yeni öğrencilere mecburi hizmet yükümlülüğü getirilemez. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte mecburi hizmet karşılığı okutulmakta olan öğrenciler, mezuniyetlerinden veya memuriyete atanmalarından sonra kurumlarından mecburi hizmet yükümlülüğünün kaldırılmasını talep edebilirler. Bu takdirde başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın, mecburi hizmet yükümlülüğü ve tazminat borçları (1.1.1995 tarihinden önce mecburi hizmet yükümlülüğünü ihlal edenlerin borçları dahil) ortadan kalkar. Yurtdışında okutulanlar ile Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından okutulanlar hakkında bu madde hükmü uygulanmaz. Bakanlıklararası Ortak Kültür Komisyonu Tarafından Yurt Dışında Görevlendirme Ek Madde 36 – (Ek : 4/7/2001 -KHK- 631/8 md.) 136 Devlet Memurları Kanunu Türk kültürünün yurt dışında tanıtılması, yayılması ve korunması, yurt dışındaki Türk vatandaşları ile soydaşların kültürel bağlarının korunması, güçlendirilmesi ve dini konularda aydınlatılması ile Türk dilinin öğretilmesi amacıyla, bu Kanun ile 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununa tabi personel arasından, Bakanlıklararası Ortak Kültür Komisyonu tarafından yurt dışında görevlendirilenler, bu görevleri süresince aylıklı izinli sayılırlar ve bunlara ayrıca, görevlendirildikleri ülkede sürekli görevle bulunan ve 9 uncu derecenin 1 inci kademesinden aylık alan bekar meslek memuruna ödenmekte olan yurt dışı aylığının %60’ını geçmemek üzere hiçbir vergiye tâbi tutulmaksızın Bakanlar Kurulu tarafından tespit edilecek miktarda ödeme yapılır. Bu şekilde yurt dışında görevlendirilen personele ayni veya nakdi olarak yapılan diğer ödemeler bu ödemeden mahsup edilir. Kapsama dahil personel, yurt dışı görevleri karşılığında diğer kurumlar tarafından ödeme yapılması suretiyle Bakanlıklararası Ortak Kültür Komisyonu tarafından bu maddeye göre görevlendirilebilir. Bu madde uyarınca yurt dışında görevlendirilecek personelin unvanı, sayısı, nitelikleri, seçim esas ve usulleri, görev yerleri ve süreleri, izinleri, yurt dışındaki görevlerinin sona erdirilmesi ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer esas ve usuller, Dışişleri, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlıkları ile Diyanet İşleri Başkanlığı ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının görüşleri ve Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir. Ek Madde 37 – (Ek : 4/7/2001 -KHK- 631/8 md.) 36 ncı maddenin “Ortak Hükümler” bölümünün (B) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan hükümlerin, yükselinebilecek derece ve kademeler hakkındaki sınırlamaları, 67 nci madde hükmünün uygulanmasında dikkate alınmaz. Yurt Dışı Eğitim Ek Madde 38 – (Ek : 17/9/2004 - 5234/1 md.) Kamu kurum ve kuruluşlarınca yetiştirilmek amacıyla lisansüstü (yüksek lisans, doktora) eğitim için yurt dışına gönderilecek öğrenci, araştırma görevlisi ile kamu görevlileri, Yükseköğretim Kurulu tarafından Devlet Memurları Kanunu 137 tespit edilen yabancı yüksek öğretim kurumlarında eğitim görebilirler. Lisansüstü eğitime ilişkin giderler, fatura veya benzeri gider belgesinin bizzat öğrenim görülen yüksek öğretim kurumu tarafından düzenlenmesi koşuluyla ödenir. Eğitim amacıyla yurt dışına gönderilecek kamu görevlilerinin öğrenim konuları, çalışmakta oldukları birimlerin görev alanları ile doğrudan ilgili olmak zorundadır. Bu şekilde gönderileceklerin sayıları, kurum ve kuruluş bütçelerine bu amaçla konulan ödenek tutarını aşmayacak şekilde tespit edilir. Ek Madde 39- (Ek: 1/7/2005-5378/21 md.) Devlet memurlarının, hayatını başkasının yardım veya bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede özürlü olduğu sağlık kurulu raporu ile tespit edilen eşi, çocukları ile kardeşlerinin, memuriyet mahalli dışında resmî veya özel eğitim ve öğretim kuruluşlarında eğitim ve öğretim yapacaklarının özel eğitim değerlendirme kurulu tarafından belgelendirilmesi hâlinde, ilgilinin talebi üzerine eğitim ve öğretim kuruluşlarının bulunduğu il veya ilçe sınırları dahilinde kurumunda bulunan durumuna uygun boş bir kadroya ataması yapılır. Ek Madde 40-(Ek: 3/6/2011-KHK-643/9 md.) Mesleğe özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle alınan ve bu Kanunun 36 nci maddesinin Ortak Hükümler Bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde sayılan kadrolara atanmak amacıyla kurumlarca yapılacak olan özel yarışma sınavlarına başvurularda üst yaş sınırı; özel mevzuatında yer alan yaş şartına ilişkin hükümlere bağlı kalınmaksızın sınavın yapıldığı tarihte otuzbeş yaşını doldurmamış olmak şeklinde uygulanır. Özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları tarafından mesleğe özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle yapılacak alımlarda da birinci fıkra hükmü uygulanır. Uzman İstihdamı Ek Madde 41- (Ek: 11/10/2011-KHK-666/3 md.) Adalet, Dışişleri, İçişleri ve Millî Savunma Bakanlıklarının, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının ve Bakanlar Kurulunca belirlenen bakanlık bağlı kuruluşlarının merkez teşkilatlarında uzman ve uzman 138 Devlet Memurları Kanunu yardımcısı istihdam edilebilir. Bakanlık bağlı kuruluşlarının merkez teşkilatlarında istihdam edilecek uzman ve uzman yardımcısı kadro unvanlarını tespit etmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Uzman yardımcılığına atanabilmek için; 48 inci maddede sayılan şartlara ek olarak, yapılacak yarışma sınavında başarılı olma ve Adalet Uzman Yardımcılığı, Millî Savunma Uzman Yardımcılığı, İçişleri Uzman Yardımcılığı, Dışişleri Uzman Yardımcılığı, Yükseköğretim Kurulu Uzman Yardımcılığı ve Bakanlar Kurulunca belirlenen bakanlık bağlı kuruluşlarının uzman yardımcılığı için en az dört yıllık lisans eğitimi veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler fakültelerinden veya bu bakanlıklar ve kurumlarca yürütülen kurumsal hizmet gerekleri çerçevesinde en az dört yıllık lisans eğitimi veren ve yönetmelikle belirlenen yükseköğretim kurumlarından ya da bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurtiçindeki veya yurtdışındaki öğretim kurumlarından mezun olma şartı aranır. Uzman yardımcıları mesleğe özel yarışma sınavı ile alınır. Uzman yardımcılığı giriş sınavı merkezi sınav sonuçlarına göre; yazılı ve sözlü sınav veya yalnızca sözlü sınavdan oluşur. Öğrenim dalları itibarıyla belirlenecek uzman yardımcılığı kadrolarına giriş sınavı için, eleme sınavı sonucunda aranacak puan türleri, taban puanları ve sınavda alınan başarı derecelerine göre çağrılacak aday sayısı tespit edilerek, giriş sınavı duyurusuyla ilan edilir. Ancak, giriş sınavına çağrılacak aday sayısı, atama yapılacak kadro sayısının yirmi katından, yalnızca sözlü sınav yapılması hâlinde sözlü sınava çağrılacak aday sayısı giriş sınavı duyurusunda belirtilen kadronun dört katından fazla olamaz. Yazılı sınav, kurumun görev alanına göre yönetmelikle belirlenen konulardan yapılır. Yazılı sınav sonucunda yetmiş puandan az olmamak üzere, en yüksek puandan başlanarak giriş sınavı duyurusunda belirtilen kadronun dört katına kadar aday sözlü sınava çağrılır. Sözlü sınav, adayların; a) Sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi, b) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü, c) Liyakati, temsil kabiliyeti, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu, Devlet Memurları Kanunu 139 d) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı, e) Genel yetenek ve genel kültürü, f) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı, yönlerinden değerlendirilerek, ayrı ayrı puan verilmek suretiyle gerçekleştirilir. Adaylar, komisyon tarafından üçüncü fıkranın (a) bendi için elli puan, (b) ila (f) bentlerinde yazılı özelliklerin her biri için onar puan üzerinden değerlendirilir ve verilen puanlar ayrı ayrı tutanağa geçirilir. Bunun dışında sözlü sınav ile ilgili herhangi bir kayıt sistemi kullanılmaz. Sınav komisyonu, kurum içinden veya dışından yönetmelikle belirlenen kişilerden oluşur. Sözlü sınavda başarılı sayılmak için, komisyon başkan ve üyelerinin yüz tam puan üzerinden verdikleri puanların aritmetik ortalamasının en az yetmiş olması şarttır. Başarı puanı en yüksek olan adaydan başlanmak suretiyle giriş sınavı duyurusunda belirtilen uzman yardımcısı kadro sayısı kadar asıl adayın isimleri ilan edilir. Yapılan sınavlarda başarılı olmak şartıyla, giriş sınavı duyurusunda belirtilen uzman yardımcısı kadro sayısının yarısını geçmemek üzere komisyon tarafından belirlenen sayıda yedek adayın isimlerini kapsayan bir liste belirlenerek ilan edilir. Uzman yardımcılığına atananlar, en az üç yıl çalışmak ve istihdam edildikleri birimlerce belirlenecek konularda hazırlayacakları uzmanlık tezi, oluşturulacak tez jürisi tarafından kabul edilmek kaydıyla, yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Süresi içinde tezlerini sunmayan veya tezleri kabul edilmeyenlere tezlerini sunmaları veya yeni bir tez hazırlamaları için altı ayı aşmamak üzere ilave süre verilir. Yeterlik sınavında başarılı olanların uzman kadrolarına atanabilmeleri, Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavından asgari (C), Dışişleri Uzmanlığı için asgari (B) düzeyinde veya dil yeterliği bakımından bunlara denkliği kabul edilen ve uluslararası geçerliliği bulunan başka bir belgeye yeterlik sınavından itibaren en geç iki yıl içinde sahip olma şartına bağlıdır. Sınavda başarılı olamayanlar veya sınava girmeye hak kazandığı hâlde geçerli mazereti olmaksızın sınav hakkını kullanmayanlara, bir yıl içinde ikinci kez sınav hakkı verilir. Verilen ilave 140 Devlet Memurları Kanunu süre içinde tezlerini sunmayan veya ikinci defa hazırladıkları tezleri de kabul edilmeyenler, ikinci sınavda da başarı gösteremeyen veya sınav hakkını kullanmayanlar ile süresi içinde yabancı dil yeterliliği şartını yerine getirmeyenler, uzman yardımcısı unvanını kaybederler ve kurumlarında durumlarına uygun memur unvanlı kadrolara atanırlar. Uzman ve uzman yardımcılarının mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, yarışma sınavı, tez hazırlama ve yeterlik sınavı ile uzman ve uzman yardımcılarıyla ilgili diğer hususlar, Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınarak kurumlarınca hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir. Üçüncü, dördüncü, beşinci ve altıncı fıkralarda yer alan hükümler, 36 ncı maddenin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde belirtilen uzman ve uzman yardımcılarından merkez teşkilatına ait kadrolarda bulunanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi uzman ve uzman yardımcıları ile 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun eki (III) sayılı Cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumların uzman ve uzman yardımcıları hakkında da uygulanır. Bakanlık bağlı kuruluşlarının merkez teşkilatlarında bu madde uyarınca istihdam edilen uzman ve uzman yardımcıları, bu madde ile bakanlıkların merkez teşkilatı için oluşturulan uzman ve uzman yardımcıları için mevzuatında öngörülmüş olan mali ve sosyal haklar ile 36 ncı maddenin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendi hükmünden aynı usul ve esaslar çerçevesinde yararlanırlar. Ek Madde 42 - (Ek: 11/10/2011-KHK-666/3 md.) 36 ncı maddenin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde belirtilen unvanlı kadrolar ile kamu kurum ve kuruluşlarının yarışma ve yeterlik sınavıyla atanılan kadro ve pozisyonlarına alınacak personele ilişkin yapılacak sınavlara; kanunlarında belirtilen fakülte ve/veya bölümlerin yanısıra ilgili kamu kurum ve kuruluşunca yürütülen kurumsal hizmet gerekleri çerçevesinde en az dört yıllık lisans eğitimi veren ve yönetmeliklerinde belirlenen yükseköğretim kurumlarından ya da bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurtiçindeki veya yurtdışındaki öğretim kurumlarından mezun olanlar da başvurabilir. Devlet Memurları Kanunu 141 KISIM - IX Geçici Hükümler Sınıf Hakkındaki Tekliflerin İki Ay Zarfında Bildirilmesi: Geçici Madde 1 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/76 md.) Düzenlenecek kadroların Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı ile Maliye Bakanlığına bildirilmesi: Geçici Madde 2 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/76 md.) İntibak İşlemlerinin Başlangıç Tarihi: Geçici Madde 3 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK-2/5 md.) Sınıflara Girecek Personelin İntibakını Yapacak Merci: Geçici Madde 4 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK 2/5 md.) Memurların İntibakında Mali Esaslar: Geçici Madde 5 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Daimi Hizmetlilerin İntibakında Mali Esaslar: Geçici Madde 6 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Geçici Hizmetlilerin İntibakında Mali Esaslar: Geçici Madde 7 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK 2/5 md.) Kadroya Bağlı Yevmiyeli Personel İle İşçilerin İntibakında Mali Esaslar: Geçici Madde 8 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Belirli Sınıflara Döneceklerin Kıdem Hakkı: Geçici Madde 9 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/82 md.) Belirli Sınıflara Dönecekler: Geçici Madde 10 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/82 md.) Öğretmenlik Mesleğine Döneceklere Tanınan Kıdem Hakkı: Geçici Madde 11 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/82 md.) Memuriyet Dışında Sağlık Hizmetleri ve Teknik Hizmetlerde Çalışmış Olanların Geçmiş Hizmetlerinin Değerlendirilmesi: Geçici Madde 12 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) 142 Devlet Memurları Kanunu Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesinde Çalıştırılan Personele Uygulanacak Mali Hükümler: Geçici Madde 13 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) İntibak İşlerinde Uyulacak Esas ve Ölçüler: Geçici Madde 14 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/85 md.) Eski Hükümlerin Kimlere Uygulanacağı: Geçici Madde 15 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/85 md.) Ödeneklerle İlgili Eski Hükümlerin Uygulanma Süresi: Geçici Madde 16 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK 2/5 md.) Kademelerde ve Kademe İçinde İntibak: Geçici Madde 17 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/85 md.) 334 Sayılı Kanundan Faydalananların Emekli İkramiyesi: Geçici Madde 18 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/85 md.) İntibak Hükümlerinin Şekil ve Şartlarının Yönetmelikte Belirtilmesi: Geçici Madde 19 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/85 md.) Bu Kanunda Öngörülen Tüzük Ve Yönetmelikler Yürürlüğe Konuluncaya Kadar Eskilerinin Hükümlerinin Uygulanmasına Devam Olunacağı: Geçici Madde 20 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ödemelerin Başlangıç Tarihi: Geçici Madde 21 – (Mülga: 31/7/1970 - 1327/87 md.) İntibak ve Uygulama Komisyonu: Geçici Madde 22 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK 2/5 md.) Geçici Madde 23 – (Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Geçici Madde 24 – (Mülga: 23/12/1972 - KHK 2/5 md.) Geçici Madde 25 – (Ek: 19/3/1969 - 1136/196; Mülga: 26/2/1975 - 1238/6 md.) Devlet Memurları Kanunu 143 Geçici Madde 26 – (12/5/1982 - 2670/43 md. ile gelen Geçici 1 inci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Geçici Madde 27 – (12/5/1982 - 2670/43 md. ile gelen Geçici 2 nci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Geçici Madde 28 – (12/5/1982 - 2670/43 md. ile gelen Geçici 3 üncü md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Geçici Madde 29 – (12/5/1982 - 2670/43 md. ile gelen Geçici 4 üncü md. hükmü olup numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Geçici Madde 30 – (12/5/1982 - 2670/43 md. ile gelen Geçici 5 inci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Geçici Madde 31 – (16/6/1988 - KHK - 331/8 md. ile gelen geçici madde hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Geçici Madde 32 (1) – (Ek:12/5/1989 - KHK 368/3 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Geçici Madde 33 – (Ek : 4/7/2001 - KHK- 631/9 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Geçici Madde 34- (Ek: 29/6/2006-5535/3 md.) 78 inci maddeye göre yurt dışına gönderilenlerden, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, eğitimin herhangi bir aşamasında istifa etmiş olmaları nedeniyle kadrolarıyla ilişikleri kesilenler, sürelerinin bitiminde mecburi hizmetlerini tamamlamak üzere görevlerine başlamayıp çekilmiş sayılanlar, görevlerine başlayıp da yükümlü bulundukları mecburi hizmetini bitirmeden görevlerinden ayrılanlar, mecburi hizmetle yükümlü bulundukları süre içerisinde memurluktan çıkarılmış olanlar ile yükümlü bulundukları mecburi hizmetini bitirmeden mecburi hizmetin 144 Devlet Memurları Kanunu devredilmesine imkân bulunmayan başka bir göreve geçmiş olanlardan haklarında borç takibi işlemi devam edenler, bu maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içerisinde başvurmaları halinde, kendilerine döviz olarak yapılmış olan her türlü masraflar için, imzaladıkları yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi hükümleri dikkate alınmaksızın ve ilgililere ödeme yapma sonucunu doğurmaksızın, kendilerine döviz olarak yapılmış olan her türlü masraflar için; a) Bunlardan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ek 34 üncü maddesinin yürürlüğe girdiği 5/8/1996 tarihinden sonra yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi alınanlar hakkında, anılan maddenin ikinci fıkrası hükümlerine göre bu Kanunun yayımı tarihinden önceki süreler için faiz uygulanmaksızın hesaplama yapılır. b) 5/8/1996 tarihinden önce yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi alınanlar hakkında, ilgili adına fiilen ödemenin yapıldığı tarihteki T.C. Merkez Bankasınca tespit ve ilân edilen efektif satış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek bulunacak tutar ile bu tutara sarf tarihinden bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen süre için 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere tespit ve ilân edilen kanunî faiz işletilerek hesaplama yapılır. Ancak, bu hükümlere göre hesaplama yapılması sonucunda borçlunun aleyhine bir durum ortaya çıkması halinde (a) bendi hükümleri uygulanır. Hesaplanan borç miktarı, ilgilinin durumu ve ödettirilecek meblağ dikkate alınarak azamî beş yıla kadar taksitlendirilebilir. Bunların daha önce ödemiş oldukları tutar ile mecburi hizmetlerinde değerlendirilen sürelere isabet eden tutar, anılan madde uyarınca belirlenecek tutardan düşülür. Bu Kanun uyarınca mecburi hizmet karşılığı yurt dışına gönderilenlerden, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, borcunun tamamını ödemeden veya mecburi hizmetini tamamlamadan vefat edenlerin borç yükümlülükleri ortadan kalkar. Buna bağlı olarak, borçlunun kendisi, mirasçıları ve kefilleri hakkında her türlü borç yükümlülükleri ortadan kaldırılır ve her türlü borç takibi işlemlerine son verilir. Devlet Memurları Kanunu 145 Avukatlık Vekâlet Ücreti Geçici Madde 35 – (Ek: 1/7/2006-5538/6 md.) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Petrol İşleri Genel Müdürlüğü ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünde hukuk müşaviri olarak görev yapanlar ile 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 27 nci maddesiyle anılan genel müdürlükler adına ihdas edilen hukuk müşaviri kadrolarına atanan personele, mahkemelerce takdir edilip ilgili idarelerin hesaplarında avukatlık vekâlet ücreti olarak yer alan tutarlardan karşılanmak üzere 146 ncı maddede belirtilen limit çerçevesinde 2006, 2007 ve 2008 yıllarında da avukatlık vekâlet ücreti ödenir. İlgili genel müdürlüklerin muhasebe hizmetlerinin yürütüldüğü taşra muhasebe birimlerinin hesaplarında bulunan avukatlık vekâlet ücretlerinin tamamı bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ayın sonunda, merkez muhasebe birimlerinin hesaplarında 31/12/2008 tarihi itibarıyla kalan avukatlık vekâlet ücretlerinin tamamı ise anılan tarihte gelir kaydedilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Petrol İşleri Genel Müdürlüğü ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünün merkez ve taşra teşkilâtı kadrolarında hukuk müşaviri ve avukat olarak görev yapanlara, mahkemelerce takdir edilip ilgili idarelerin hesaplarında avukatlık vekâlet ücreti olarak yer alan tutarlardan karşılanmak üzere 2003, 2004, 2005 ve 2006 yıllarına ilişkin olarak, bu yıllarda avukatlık vekâlet ücretinden yararlanmamış olmaları kaydıyla 146 ncı maddede belirtilen limit çerçevesinde 2/2/1929 tarihli ve 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekalet Hakkında Kanun hükümleri kıyas yolu ile uygulanmak suretiyle avukatlık vekâlet ücreti ödenir. Geçiş Hükümleri: Geçici Madde 36 – (Ek: 13/2/2011-6111/116 md.) A) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tutulmakta olan sicil dosyaları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi izleyen beşinci yılın sonuna kadar muhafaza edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten 146 Devlet Memurları Kanunu önce olumsuz sicil almış olan memurların itirazları ve bu itirazların sonuçlandırılması hakkında, 657 sayılı Kanunun bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla değiştirilen veya yürürlükten kaldırılan sicile ilişkin hükümleri uygulanır. B) Bu maddenin yayımı tarihinden önceki son altı yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlardan 37 nci maddede yer alan bir üst dereceye yükseltme uygulamasından yararlanmamış olanlar hakkında, bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla değiştirilen 37 nci maddenin değişiklikten önceki hükmü uygulanır. Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla değiştirilen 37 nci maddede yer alan sekiz yıllık süre, ilk sekiz yıllık dönem için, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki; a) Son beş yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için üç yıl, b) Son dört yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için dört yıl, c) Son üç yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için beş yıl, d) Son iki yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için altı yıl, e) Son sicil notu doksan ve daha yukarı olanlar için yedi yıl, olarak uygulanır. C) Bu maddenin yayımı tarihinden önceki son altı yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlardan bir kademe ilerlemesi uygulamasından yararlanmamış olanlar hakkında, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla değiştirilen 64 üncü maddenin ikinci fıkrasının değişiklikten önceki hükmü uygulanır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla değiştirilen 64 üncü maddenin dördüncü fıkrasında yer alan sekiz yıllık süre, ilk sekiz yıllık dönem için, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki; a) Son beş yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için üç yıl, b) Son dört yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için dört yıl, Devlet Memurları Kanunu 147 c) Son üç yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için beş yıl, d) Son iki yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için altı yıl, e) Son sicil notu doksan ve daha yukarı olanlar için yedi yıl, olarak uygulanır. D) 657 sayılı Kanunun bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla değiştirilen hükümleri gereğince, ilgililere geriye dönük olarak herhangi bir şekilde malî ve sosyal hak sağlanamaz ve hiçbir şekilde ödeme yapılmaz. Geçici Madde 37- (Ek: 2/6/2011- KHK-632/1 md.) Kamu kurum ve kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatı ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, ayın veya haftanın bazı günleri ya da günün belirli saatleri gibi kısmi zamanlı çalışanlar ile yükseköğretim kurumlarının araştırma-geliştirme projelerinde proje süreleriyle sınırlı olarak çalışanlar hariç olmak üzere, 4 üncü maddenin (B) fıkrası ve 10/7/2003 tarihli ve 4924 sayılı Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca vizelenmiş veya ihdas edilmiş sözleşmeli personel pozisyonlarında bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte çalışmakta olan ve 48 inci maddede belirtilen genel şartları taşıyanlardan otuz gün içinde yazılı olarak başvuranlar, pozisyonlarının vizeli olduğu teşkilat ve birimde, bulunduğu pozisyon unvanıyla aynı unvanlı 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerde yer alan memur kadrolarına, bulunduğu pozisyon unvanıyla aynı unvanlı memur kadrosu olmaması halinde, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerde yer alan kadro unvanlarıyla sınırlı olmak ve sözleşmeli personel pozisyonlarına ilişkin vize cetvellerindeki nitelikler dikkate alınmak suretiyle Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığınca müştereken belirlenen memur kadrolarına, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altmış gün içinde kurumlarınca atanırlar. 4 üncü maddenin (B) fıkrası ve 4924 sayılı Kanun uyarınca çalışmakta iken bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce askerlik, doğum, 148 Devlet Memurları Kanunu milletvekili ve mahalli idareler genel ve ara seçimleri ile ücretsiz izin nedenleriyle görevlerinden ayrılanlardan ilgili mevzuatına göre yeniden hizmete alınma şartlarını kaybetmemiş olanlar hakkında da bu madde hükümleri uygulanır. Bunlar için birinci fıkrada belirtilen süreler yeniden hizmete alındıkları tarihten itibaren başlar. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 4 üncü maddenin (B) fıkrası ve 4924 sayılı Kanun uyarınca çalışmakta iken 24/11/2004 tarihli ve 5258 sayılı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun hükümlerine göre aile hekimliği uygulamasında görev alanlar hakkında görevlerinden ayrılmalarına gerek kalmaksızın bu madde hükümleri uygulanır. Bu madde hükümlerine göre memur kadrolarına atananların, 4 üncü maddenin (B) fıkrası ve 4924 sayılı Kanun uyarınca sözleşmeli personel pozisyonlarında geçirdikleri hizmet süreleri, öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri dereceleri aşmamak kaydıyla kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinin tespitinde değerlendirilir. Bunlar, atandıkları kadronun mali ve sosyal haklarına göreve başladığı tarihi takip eden aybaşından itibaren hak kazanır ve önceki pozisyonlarında aldıkları mali ve sosyal haklar hakkında herhangi bir mahsuplaşma yapılmaz. Bu madde kapsamında memur kadrolarına atananlara iş sonu tazminatı ödenmez. Bu personelin önceden iş sonu tazminatı ödenmiş süreleri hariç, iş sonu tazminatına esas olan toplam hizmet süreleri, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu uyarınca ödenecek emekli ikramiyesine esas toplam hizmet süresinin hesabında dikkate alınır. Bu madde kapsamında sözleşmeli personelin atanacağı memur kadroları, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerde yer alan sınıf, unvan ve derecelerine uygun olmak şartıyla, başka bir işleme gerek kalmaksızın atama işleminin yapıldığı tarih itibarıyla ihdas edilerek kurumların 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerinin ilgili bölümlerine eklenmiş ve memur kadrolarına atananların pozisyonları başka bir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır. İhdas edilen kadrolar ile iptal edilen pozisyonlar; unvanı, sınıfı, adedi, derecesi, teşkilatı ve birimi belirtilmek suretiyle birinci fıkrada belirtilen Devlet Memurları Kanunu 149 altmış günlük sürenin bitiminden itibaren iki ay içinde Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Bu maddenin uygulamasında ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı yetkilidir. Geçici Madde 38 - (Ek: 3/6/2011-KHK-643/10 md.) Bu Kanunun ek 40 ıncı maddesi ile yapılan düzenleme; bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yayımı tarihinden önce duyurusu yapılıp başvuru süresi bitmiş olan giriş sınavları hakkında uygulanmaz. Bu sınavlarda yaş şartına ilişkin olarak duyurunun yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uygulanır. Geçici Madde 39- (Ek: 11/10/2011-KHK-666/4 md.) Adalet, Dışişleri ve İçişleri Bakanlıkları, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı ve Bakanlar Kurulunca belirlenen bakanlık bağlı kuruluşlarında uzman ve uzman yardımcılıkları ile bakanlıkların 36 ncı maddenin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde belirtilen merkez teşkilatına ait uzman ve uzman yardımcısı unvanlı kadrolarda kullanılmak üzere genel idare hizmetleri sınıfından üçüncü dereceli ikibin adet uzman, dokuzuncu dereceli üçbin adet uzman yardımcısı kadrosu ihdas edilmiştir. Bu kadroları derece ve unvan değişikliği yapmak suretiyle anılan bakanlıklar ve kurumlara tahsis etmeye, Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu fıkraya göre tahsis edilen kadrolar, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli Cetvellerin anılan bakanlıklar ile kurumlara ait ilgili bölümüne eklenmiş sayılır. 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki Cetvellerde yer alan kurumların 152 nci maddenin “II- Tazminatlar” kısmının “(A) Özel Hizmet Tazminatı” bölümünün (ğ) bendinde yer alan uzman ve uzman yardımcısı kadrolarından teknik hizmetler sınıfında bulunanların hizmet sınıfı, genel idare hizmetleri olarak değiştirilmiştir. Bu kadrolarda bulunanlara, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce uygulanmakta olan özel hizmet tazminatı oranının uygulanması sonucunda bulunacak tutar ile hizmet sınıfının değişmesi sonucu belirlenen özel hizmet tazminatı oranının uygulanması sonucunda bulunacak tutar arasındaki 150 Devlet Memurları Kanunu fark, farklılık giderilinceye kadar herhangi bir vergi ve kesintiye tabi olmaksızın tazminat olarak ödenir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte 36 ncı maddenin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde belirtilen uzman yardımcıları, Türkiye Büyük Millet Meclisi uzman yardımcıları ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun eki (III) sayılı Cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumların uzman yardımcıları kadro veya pozisyonlarında bulunanların yeterlik sınavları ve ilgili uzmanlık kadrolarına atanmaları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tabi oldukları mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır. EK GEÇİCİ MADDELER Sınıflara İntibak: Ek Geçici Madde 1 - (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.) Bu kanuna tabi kurumlarda, her ne ad altında olursa olsun çalışan personelden bu kanunun 4 üncü maddesinin (A) fıkrasına göre Devlet memuru sayılacak olanlar, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, 36 ncı madde ile tesis olunan sınıfların tarifleri ve kapsamları dikkate alınarak ve fiilen yaptıkları görev gözönünde tutularak sınıflara dahil edilirler. Öğrenim Durumu Değişmeyenlerin Derece ve Kademelere İntibak: Ek Geçici Madde 2 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90. md; Değişik: 15/5/1975 - 1897/2 md.) 1/3/1970 tarihi ile 30/11/1970 tarihi arasında görevde bulunmaları nedeniyle intibakı yapılmış olanlar ile 30/11/1970'den 1/3/1975 tarihine kadar olan sürede göreve alınanlardan bu madde gereğince değerlendirmeye esas alınan, hizmetlerde öğrenim durumları değişmemiş olanların derece ve kademelere intibakı aşağıdaki esaslara göre yapılır. A) Başlangıç derece ve kademesi olarak 1/3/1975 tarihindeki öğrenim durumuna göre 36 ncı maddede tesbit olunan hizmete giriş derece ve kademesi esas alınır. B) 18 yaşın bitirilmesinden sonra, 87 nci maddede belirtilen kurumlarda geçen başarılı hizmet süreleri değerlendirilir. Devlet Memurları Kanunu 151 C) Aşağıda gösterilen görevlerde başarılı olarak geçen süreler (B) fıkrasındaki sürelere eklenir. a) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinde, Belediye Başkanlığında, illerin daimi komisyon üyeliğinde, b) Subay, askeri memur, gedikli subay, astsubay, uzman jandarma çavuş (Jandarma uzatmalı er, onbaşı, çavuş), ordu uzman çavuş olarak orduda, c) Hazırlık kıtası ile okul dönemi dahil yedek subaylıkta (Muvazzaflık dışında geçen süre dahil), yedek subay öğretmenlikte, muvazzaf ve ihtiyat erlikte, (84 üncü madde hükümleri saklıdır.) d) Özel kanunlarındaki ve 657 sayılı Kanundaki hükme dayanılarak kazai rüşt kararı alınmak suretiyle veya mecburi hizmetin ifası nedeniyle öğrenimleri ile ilgili görevlere atananların, 18 yaşını bitirilmesinden önce bu görevlerde, e) Teknik hizmetler sınıfı, sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfında bulunanlar ile bu sınıflara girecek nitelikte olanların yurt içinde veya yurt dışında 87 nci madde kapsamına girmeyen yerlerde, (12 yılı geçmemek üzere, meslekleri ile ilgili hizmetlerin 3/4'ü), f) Özel okullarda yöneticilik ve öğretmenlik yapanlardan Milli Eğitim Bakanlığı emrinde görev kabul etmiş olanların, özel öğretim kurumlarında (12 yılı geçmemek üzere bu hizmetlerin 2/3'ü), g) Serbest avukatlıkta, (12 yılı geçmemek üzere bu sürenin 3/4'ü), h) Basın kartları yönetmeliğine göre, basın kartına sahip olmak suretiyle gazetecilik yaparak memurluğa girenlerin; meslekleriyle ilgili görevlerde istihdam edilmeleri şartıyle; fiilen gazetecilik yaparak geçirdikleri sürenin 2/3'ü, i) Vekil imam olup da sonradan din hizmetleri sınıfında asli kadrolara geçmiş olanların vekillikte geçen hizmetlerinin tamamı, k) Yabancı memleketlerde öğretmen olarak Türk kültürüne hizmet edenlerden Türk vatandaşlığına geçmiş ve Devlet memuru olmuş olanların, yurt dışında öğretmenlikte geçen hizmetlerinin, (12 yılı geçmemek üzere 2/3'ü), 152 Devlet Memurları Kanunu D) 1/3/1970 tarihinden önce çeşitli kanunlara dayanılarak kazanılmış bulunan kıdemler ile aşağıda gösterilen kıdemler (B) fıkrasındaki sürelere ayrıca eklenir. a) Devlet lisan imtihanını vermek, b) Fevkalade başarıdan dolayı verilen takdirnamelere dayanılarak barem kanunlarıyle, tespit edilen normal süreden erken terfi etmek, c) 7163, 1323, 1134, 4273, 4454, 4489, 5442, 2556 ve 5931 sayılı Kanunlardan veya benzer nitelikteki hükümleri taşıyan kanunlardan yararlanmak suretiyle kazanılan kıdemler, d) 1/3/1970 tarihinden önce barem veya emeklilikte kazanılmış hak aylığının tespitinde sayıldığı halde bu maddede gösterilmeyen süreler, E) 36 ncı maddenin (A) bendinin çeşitli fıkralarında kademe veya derece verilmesi öngörülen durumları bu fıkralardaki esaslar dairesinde 1/3/1975 tarihinden önce ibraz etmiş bulunanlara sözü edilen hükümler uyarınca durumlarına göre verilmesi gereken derece ve kademeler, bu maddenin (B) fıkrasındaki süreler ayrıca eklenir. F) Aşağıdaki süreler bu maddeye göre yapılacak değerlendirmede nazara alınmaz. a) Saat ücreti karşılığında veya sözleşmeli olarak, normal çalışma saatleri ile kayıtlı olmaksızın ve normal çalışma saatlerinden daha az süre çalışılmak suretiyle yapılan işlerde geçen, b) Emekli aylığı almak suretiyle geçen, Hizmet süreleri, G) Emekliliğe tabi olmaksızın doktora öğrenimi yapanların yurt içinde veya yurt dışında geçirdikleri normal doktora öğrenim sürelerinin 3 yılı, H) Aynı süre ve aynı neden hiçbir şekilde mükerreren değerlendirilemez. İ) (A) bendi uyarınca başlangıç olarak alınacak derece ve kademe üzerine, yukarıdaki bentler esas alınmak suretiyle değerlendirilmesi gerektiği tespit olunacak sürelerin her yılı için bir kademe ve her üç yılı için bir derece verilmek suretiyle bulunacak derecenin ilgili kademesine Devlet Memurları Kanunu 153 intibak ettirilir. Bu kanunun 92 nci maddesinin 6 ncı fıkrası hükmü mahfuzdur. 1327 sayılı Kanun ve ondan sonra çıkarılmış bulunan Kanun Hükmündeki Kararnamelerle yapılmış ve bu Kanun hükümlerine göre yapılacak intibaklar ve bu intibaklar sonucu varılacak yükselme dereceleri ilgili memurlar için kazanılmış haktır. 1. - 30/11/1970 tarihinden (bu tarih dahil) önce; a) Çeşitli barem ve teadül kanunlarına göre kazanılmış hak aylıkları, b) T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emeklilik keseneğine esas aylıkları, (87 nci maddeye tabi kurumlar dışında sigorta primi ödenmek suretiyle geçen süreler nedeniyle emeklilik keseneğine esas aylıkta yapılan yükselmeler hariç), Öğrenim durumlarına göre 36 ncı maddenin (A) bendindeki tabloda gösterilen hizmette yükselebilme derecesinden daha yukarı derecelerde olanların intibakı, daha yukarıda olan bu aylık derecelerine yapılır. Ayrıca, intibak ettikleri derecenin aylığını kazanılmış hak olarak aldıkları veya emeklilik keseneği ödedikleri sürenin her yılı için bir kademe ilerlemesi uygulanır. Bunların 30/11/1970 tarihinden sonra geçirdikleri ve geçirecekleri her başarılı hizmet yılları için, intibak ettirildikleri derecenin son kademesi aylığını geçmemek üzere, bir kademe ilerlemesi uygulanır. 2. - Durumları 2 nci fıkra kapsamına girenlerden 1 inci fıkraya göre yapılacak intibakları lehlerine olanların intibakı 1 inci fıkra hükümlerine göre yapılır. Öğrenim Durumları Değişenlerin İntibakı: Ek Geçici Madde 3 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 Md.; Değişik: 15/5/1975 - 1897/2 md.) 1/3/1970 - 30/11/1970 tarihleri arasında görevde bulunmaları nedeniyle intibakı yapılmış olanlarla, 30/11/1970 tarihinden 1/3/1975 tarihine kadar olan sürede göreve alınanlardan, değerlendirmeye esas alınan hizmetlerden ilkinde (Askerlik dahil) göreve başladıktan sonra öğrenim durumları 36 ncı maddeye göre daha ileri kademe veya yüksek 154 Devlet Memurları Kanunu derecede hizmete alınma hakkı verecek şekilde değişenlerin, derece ve kademelere intibakı 36 ncı maddenin (A) bendinin 12/d fıkrası uyarınca ve ek geçici 2 nci madde esaslarına göre yapılır. Öğrenim durumları bir defadan fazla değişenlerin intibakı aynı esaslara göre yeniden tespit olunur. İntibakta Esas Alınacak Derece ve Kademeleri Ayrıca Tespit Olunanlar: Ek Geçici Madde 4 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) İstisnai Memuriyet Kadrolarında Olanların Durumu: Ek Geçici Madde 5 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga: 15/5/1975 - 1897/2 md.) Sonsuz İzinli Cami Görevlilerinin Durumu: Ek Geçici Madde 6 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Hakimler, Hakim Yardımcıları, Savcılar, Savcı Yardımcıları, Danıştay ve Sayıştay Meslek Mensupları: Ek Geçici Madde 7 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Geçici Madde 8 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) 3659 Ve 2847 Sayılı Kanunlar İle Bunların Ek Ve Değişikliklerine Tabi Kurumlar: Ek Geçici Madde 9 - (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Değişik: 30/5/1974 - KHK/12; Aynen kabul: 15/5/1975 - 1897/2 md.) 3659 sayılı Kanunla ek ve değişiklikleri, 2847 sayılı Kanun ile ek ve değişikliklerine tabi olan kurumların (Et ve Balık Kurumu ve Petrol Ofisi dahil) personeli hakkında kendi özel kanunları yürürlüğe girinceye kadar, söz konusu kanunların ilgili hükümleri ile özel kanunlarındaki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Ancak, bu kurumlarda çalışan personelin aylıklarının hesabında aşağıdaki esaslar uygulanır. Devlet Memurları Kanunu 155 A) Söz konusu kurumlar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren hizmetlerinin gerektirdiği görevler için 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinde belirtilen sınıflara göre ve 35 inci maddedeki esaslar dairesinde kadrolarını tespit ederler. B) Bu kurumlar personelinin aylıklarının hesabında bu Kanuna ekli (1) sayılı gösterge tablosu esas alınır. Bu kurumlar için tespit edilen sınıflara giriş ve hizmette derece yükselmeleri ve kademe ilerlemeleri ve öğrenim derecelerine göre yükselebilecekleri en yüksek dereceler hususunda bu kanunun ilgili hükümleri uygulanır. Bu kurumlarda 1, 2, 3 ve 4 üncü derecelerden alınabilecek kadrolar ve ek gösterge verilecek görevler genel ve katma bütçeli kuruluşlarda bu derecelere tahsis edilmiş kadroların sayısı ve görev nitelikleri gözönünde bulundurulmak suretiyle her yıl Bakanlar Kurulu tarafından tespit edilir. Bu kurumlarda yönetim kuruluna katılacak işçi üyeler ile kamu kesimi dışından gelecek işveren temsilcisi üyelere diğer yönetim kurulu üyelerine ödenen tutarda (ek gösterge dahil) ödeme yapılır. Bu madde kapsamına giren kurumların genel müdürleri ile genel müdür muavinleri hakkında 657 sayılı Kanunun istisnai memurlarla ilgili hükümleri uygulanır. Ek Geçici Madde 10 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga: 11/11/1983 - 2954/64 md.) Ek Geçici Madde 11 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Tiyatro, Opera, Bale Sanatkarları ve Orkestra Teknik Personeli: Ek Geçici Madde 12 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/4 md.) Devlet Tiyatro, Opera ve Balesinin özel kanunlarına göre, stajyer, uzman memurlar, uygulatıcı uzman memurlar, sanatkar olarak çalışan personeli hakkında, bu Kanun esasları çerçevesinde hazırlanacak kendi özel kanunları yürürlüğe girinceye kadar, 10/6/1949 tarihli ve 5441 sayılı Kanun, 14/7/1970 tarihli ve 1309 Sayılı Kanun, 14/7/1970 tarihli ve 1310 156 Devlet Memurları Kanunu Sayılı Kanun ile bu kanunlarda atıf yapılan kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Ancak: A) 14/7/1970 tarihli ve 1309 sayılı Kanunun 12 nci maddesi ile 14/7/1970 tarih ve 1310 Sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde idari sözleşme ücret limitleri aşağıdaki tutarlara yükseltilmiştir. Stajyerler 1650 Sahne uygulatıcıları (Uzman memurlar) 1100 - 3700 Sanat uygulatıcıları (Uygulatıcı uzman memurlar) 1500 - 5000 Sanatkar memurlar 2000 – 7000 Bu tutarlara 1309 Sayılı Kanunun 17 nci, 1310 Sayılı Kanunun ek 4 üncü maddesine göre herhangi bir zam yapılamaz. Yukarıdaki limitler Devlet memurları göstergelerine uygulanacak katsayı nedeniyle husule gelecek artış veya eksiliş oranında artırılır veya eksiltilir. B) Devlet Memurları Kanununun derece yükselmesi ve kademe ilerlemesine ilişkin hükümleri gözönünde bulundurulmak suretiyle; 1 - Stajyerlerin emekli keseneklerine esas ücret dereceleri, 1327 Sayılı Kanuna ekli gösterge tablosundaki 10 uncu derecenin ilk kademesinden başlar ve bu derecenin; 2 - Sanatkarların emeklilik keseneklerine esas ücret dereceleri, 9 uncu derecenin ilk kademesinden başlar ve 1 inci derecenin; 3 - Sanat uygulatıcıların (uygulatıcı uzman memurların) emekli keseneğine esas ücret dereceleri 10 uncu derecenin ilk kademesinden başlar ve 4 üncü derecenin; 4 - Sahne uygulatıcılarının (uzman memurların) emekli keseneklerine esas ücretleri 13 üncü derecenin ilk kademesinden başlar ve 6 ncı derecenin; son kademesine kadar yükselir. C) Devlet Tiyatrosu ile Devlet Opera ve Balesinin, Orkestra üyeleri hakkında da (A) ve (B) bentlerinde yazılı hükümlere göre işlem yapılır. D) Devlet Tiyatro, Opera ve Balesinin (A) bendinde tespit edilen personelin dışında kalan personeli hakkında Devlet Memurları Kanunu- Devlet Memurları Kanunu 157 nun (1327 Sayılı Kanunun 90 ıncı maddesiyle eklenen ek geçici 20 nci maddesi hükümleri hariç) bütün hükümleri uygulanır. Bu madde kapsamına giren kurumlarda hizmet sözleşmeleri Maliye Bakanlığının olumlu görüşüne dayanılarak yapılır. (Ek: 29/11/1984 - KHK - 243/35 md.; Değişik: 4/3/1987 - KHK 272/1 md.) Kültür ve Turizm Bakanlığının sanatla ilgili merkez ve taşra birimlerine bağlı olarak çalışan orkestra, koro ve topluluk sanatçıları, sanatkarları ve sanatçı öğretmenleri ile stajyerleri hakkında da bu maddenin (B) ve (D) bendlerinde yer alan hükümler uygulanır. Halen görevde bulunanların durumları da buna göre yeniden düzenlenir. Belediye Opera ve Tiyatroları, Şehir ve Belediye Konservatuvar ve Orkestrası: Ek Geçici Madde 13 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/4 md.) Belediye Opera ve Tiyatroları ile Şehir ve Belediye Konservatuvar ve Orkestralarının teknik bünyeye dahil olan stajyer, uzman memurlar uygulatıcı uzman memurlar ve sanatkarlar hakkında kendi özel kanunları yürürlüğe girinceye kadar 29/7/1960 tarih ve 37 sayılı Kanun ile bu Kanunla atıf yapılan kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Ancak; A) Teknik bünyeye dahil stajyer ve sanatkarların sözleşme ücretleri ve emeklilik keseneğine esas aylıkları bakımından başlangıç ve en son yükselebilecekleri derece ve kademeleri hakkında, bu Kanunun ek geçici 12 nci maddesinin (A) bendi ile (B) bendinde tesbit edilen taban ve tavan rakamları uygulanır. Şu kadar ki, belediye meclisleri bahsi geçen sanatkarlar ve stajyerler için ek geçici 12 nci maddenin (A) bendi ile yükseltilen sınırlardan daha aşağı ücret tesbitine yetkilidir. B) Belediye Opera ve Tiyatroları ile Şehir ve Belediye Konservatuvar ve Orkestralarında çalışan ve (A) bendinin dışında kalan personel hakkında bu Kanunun belediyeler personeli ile ilgili hükümleri uygulanır. 158 Devlet Memurları Kanunu (Değişik: 25/6/2009 - 5917/16 md.) Sanatçı, stajyer sanatçı, sanat uygulatıcısı ve sahne uygulatıcılarının sözleşmeli personel olarak istihdamı için kullanılacak olan pozisyonların unvanı ve sayısı ile tip sözleşmeleri ve ücretleri için Maliye Bakanlığından vize alınması yönünde yılı bütçe kanunları dâhil ilgili mevzuatında düzenlenmiş olan hükümler, bu madde kapsamına girenler hakkında uygulanmaz. (Ek: 30/5/1973 - KHK 5/13 md.) Bu madde kapsamına giren Kuruluşların 29/7/1960 tarihli ve 37 sayılı kanun kapsamına girmeyen teknik bünyeye dahil stajyer, uzman memur, uygulatıcı uzman memur ve sanatkarları hakkında ek geçici 12 nci maddenin (B) bendi hükmü uygulanır. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Üyeleri: Ek Geçici Madde 14 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/4 md.) Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının 6940 Sayılı Kanuna göre teknik kuruluşuna dahil olan personeli hakkında bu Kanun esasları çerçevesinde hazırlanacak kendi özel kanunları yürürlüğe girinceye kadar, 6940 Sayılı Kanun hükümleri ile bu Kanunun atıf yaptığı kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Ancak; A - Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası teknik kuruluşuna dahil üyelerinin aylıklarının hesabında bu kanuna ek gösterge tablosu esas alınır. B - Devlet Memurları Kanununun derece yükselmesi ve kademe ilerlemesine ilişkin hükümleri gözönünde bulundurulmak suretiyle; 1) Stajyerler 10 uncu derecenin ilk kademesinden işe başlarlar ve bu derecenin son kademesine, 2) Sanatkarlar 9 uncu derecenin ilk kademesinden işe başlarlar ve 1 inci derecenin son kademesine, kadar yükselebilirler. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının özel kanununa göre teknik kuruluşu dışında kalan personeli hakkında Devlet Memurları Kanununun bütün hükümleri uygulanır. Devlet Memurları Kanunu 159 (Ek: 30/5/1973 - KHK 5/14 md.) Bu madde hükümleri Devlet Senfoni Orkestrası personeli hakkında da uygulanır. Tiyatro, Opera, Bale Sanatkarları ile Orkestra Teknik Personelinin İntibakı: Ek Geçici Madde 15 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90. md.; Değişik: 15/5/1975 - 1897/2 md.) Ek geçici 12 ve 13 üncü maddelerde yazılı personelin emeklilik, ek geçici 13 üncü maddenin son fıkrasında ve ek geçici 14 ve 17 nci maddede yazılı personelin aylık bakımından intibakında bu maddelerin başlangıç dereceleri esas alınmak suretiyle ve söz konusu maddelerde yazılı görevler ile 87 nci maddede sayılan kurumlarda; ek geçici 12, 13 ve 14 üncü maddelerde yazılan sanatkar, sanatkar öğretmen, stajyer sanatkar ve sanatkar niteliğindeki hizmetlerde ve hazırlık kıtası ile okul dönemi dahil yedek subaylıkta (muvazzaflık dışında geçen süre dahil), yedek subay öğretmenlikte ve muvazzaf ve ihtiyat erlikte geçen süreler her yıl için bir kademe ilerlemesi ve her üç yıl için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir. Ancak, ek geçici 12 nci maddenin (B) bendinin 3 üncü fıkrasında belirlenen sanat uygulatıcılarından yüksek öğrenim görmüş olanlarla, 4 üncü fıkrasında belirlenen sahne uygulatıcılarından lise, lise dengi veya yüksek öğrenim görmüş olanların emekli keseneğine esas başlangıç dereceleriyle yükselebilecekleri derecelerin tespitinde 36 ncı madde hükümleri uygulanır 1309 ve 1310 sayılı kanunlarda yazılı orkestra yönetim kurulu, teknik kurul ve sanat ve yönetim kurulu tarafından tespit edilen ücretler ek geçici 12 ve 13 üncü maddelerde yazılı personelin halen almakta oldukları brüt aylık tutarlarından az olduğu takdirde, ilgililerin ücretleri bu aylık seviyesine yükselinceye kadar aradaki fark ödenmeye devam olunur. Bunların, ücretlerinin azaltılmış olması, emeklilik keseneğine esas aylık derece ve kademeleri yönünden kazanılmış haklarını ihlal etmez. Ek geçici 12 nci maddenin (B) bendinin 2 nci fıkrasında belirtilen sanatkarlardan 4 yıllık yüksek öğrenim üstü öğrenim yapan sanatkarlar 160 Devlet Memurları Kanunu ve daha ileri uzmanlık öğrenimi yapan sanatkarlarla, 3 üncü fıkrada belirlenen sanat uygulatıcılarından yüksek öğrenim görmüş olanlarla 4 üncü fıkrasında belirlenen sahne uygulatıcılarından lise, lise dengi veya yüksek öğrenim görmüş olanların emekli keseneğine esas başlangıç dereceleriyle yükselebilecekleri derecenin tespitinde 36 ncı madde hükümleri uygulanır. Bu madde kapsamına giren personelin intibakları bir defa da ek geçici 2, 3 ve 4 üncü maddeler hükümlerine göre yapılır ve bu iki intibaktan personelin lehine olan esas alınır. Devlet Sanatçıları ve Sanatkarlar: Ek Geçici Madde 16 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Değişik: 12/2/1982 - 2595/16 md.) Teknik bünyeye dahil olmayan ve haklarında Devlet Memurları Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekenler hariç, bu Kanunun Ek Geçici 12, l3 ve 14 üncü maddeleri kapsamına dahil personel ile Kültür ve Turizm Bakanlığının sanatla ilgili merkez ve taşra birimlerine bağlı olarak çalışan orkestra, koro ve topluluk sanatçıları, sanatkarları ve sanatçı öğretmenleri ile Devlet sanatçıları söz konusu maddelerin mali hükümlerine bağlı kalınmaksızın sözleşmeli olarak çalıştırılabilirler. Sanatçı sıfatını kazananlardan yönetici kadrolara atananlar da, bu kadrolar karşılık gösterilmek suretiyle sözleşmeli olarak çalıştırılabilirler. (Değişik: 22/8/1989 - KHK - 378/5 md.) Yukarıdaki fıkralara göre sözleşmeli olarak çalıştırılacakların sözleşme esasları, bunlara ödenebilecek ücretin üst sınırları ve sağlanacak sosyal yardımlar ile diğer mali haklar; ilgili bakanlığın önerisi ve Maliye ve Gümrük Bakanlığının görüşü üzerine Bakanlar Kurulunca kararlaştırılır. (Değişik: 9/4/1990 - KHK - 418/14 md.; İptal: Ana. Mah.nin 5/2/1992 tarih ve E. 1990/22, K. 1992/6 sayılı Kararı ile; Yeniden düzenleme: 18/5/1994 - KHK - 527/12 md.) Bu şekilde sözleşme ile çalıştırılanlar, kesenekleri kendilerince ve kesenek karşılıkları da kurumlarınca karşılanmak üzere, T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler. Sanatçı, Sanatkar, Sanatçı Öğretmenler ile Devlet sanatçılarının emeklilik kesenekleri bu Kanuna ekli (I) sayılı Ek gösterge cetvelinde Devlet Memurları Kanunu 161 kadroları teknik hizmetler sınıfında yer alan mühendisler için öngörülen ek göstergeler esas alınır. Ancak yönetici kadrolar karşılık gösterilerek sözleşme ile çalıştırılanların emeklilik kesenekleri bu kadrolar için saptanmış bulunan ek göstergelerden düşük olamaz. Genelkurmay Başkanlığı Mehteran Bölüğü Sanatkarları: Ek Geçici Madde 17 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; 30/5/1974 KHK/l2; Aynen kabul: 15/5/1975 - 1987/2 md.) Genelkurmay Başkanlığı Mehteran Bölüğü sanatkarları hakkında kendi özel kanunları yürürlüğe girinceye kadar aşağıdaki hükümler uygulanır. A) Sözü edilen sanatkarların aylıklarının hesabında bu kanuna ekli gösterge tablosu esas alınır. B) Bu Kanunun derece yükselmesi ve kademe ilerlemesine ilişkin hükümleri gözönünde bulundurulmak suretiyle; 1) Stajyerler 10 uncu derecenin ilk kademesinden işe başlarlar ve bu derecenin son kademesine, 2) Sanatkarlar 9 uncu derecenin ilk kademesinden işe başlar, birinci derecenin son kademesine, kadar yükselebilirler. Bunların intibakları ek geçici 15 inci maddedeki hükümler dairesinde yapılır. Bu Kanuna Tabi Kurumlarda İşçi Statüsünde Çalışanlar ile Sözleşmeli Personel Hakkında Uygulanacak Hükümler: Ek Geçici Madde 18 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) 657 Sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Kurumlar Mensuplarına Uygulanacak Katsayı: Ek Geçici Madde 19 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Değişik: 23/12/1972 - KHK 2/4 md.) Bu Kanunun ek geçici 6, 7, 9, 12, 13 ve 14 üncü maddelerinde yazılı olanların aylık miktarlarının tesbitinde de Genel Bütçe Kanunu ile Devlet memurları için kabul olan katsayı uygulanır. 162 Devlet Memurları Kanunu Memur Yardımlaşma Kurumu Keseneği: Ek Geçici Madde 20 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga: 12/2/1982 - 2595/19-a md.) Ek Geçici 7, 9, 12,13 Ve 14 Üncü Maddeler Kapsamına Giren Personele, Bu Kanuna Tabi Memurlara, Ödenenler Dışında Ödeme Yapılamıyacağı Ve Bunlara Uygulanacak Diğer Hükümler: Ek Geçici Madde 21 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Değişik: 15/5/1975 - 1897/2 md.) (Değişik: 22/10/1981 - 2543/1 md.) Ek Geçici 7, 9, 12, 13 ve 14 üncü maddeler kapsamına giren personele bu Kanuna tabi memurlara ödenenler dışında herhangi bir ödeme yapılamaz. Ancak, 440 sayılı Kanunun 29 uncu maddesi hükümleri ile 30. ve geçici 7 nci maddesindeki haklar saklıdır. 178 inci maddenin, (1, 2, 3 üncü derece yönetici kadrolarında bulunanlara fazla mesai ödenmez) hükmü, TRT'nin haber ve program hizmetlerinde çalışan elemanlarla Cumhuriyet Senatosu ve Millet Meclisi personeline uygulanmaz. Bu Kanunun : İkinci görev yasağı, ikinci görev verilecek memurlar ve görevler ders görevi ve konferans ücreti, iş güçlüğü zammı, iş riski zammı, mali sorumluluk tazminatı (Kasa açığından sorumlu olan veznedarlar, nakit ve kıymet muhafızları ve diğer görevlilere verilen kasa tazminatları) eleman temininde güçlük zammı, avukatlık ücreti, fazla çalışma ücreti ile diğer özlük ve sosyal haklarla ve istihdan şekilleriyle ilgili hükümleri birinci fıkrada yazılı personel hakkında da uygulanır. Ek geçici 12 nci ve 13 üncü maddeler kapsamına giren personel hakkında 5441, 1309, 1310, 37 ve 6940 sayılı kanunların bütün hükümleri aynen uygulanır, Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi, Senfoni Orkestraları ve Devlet Konservatuvarlarında görevli sanatkar ve sanatkar yöneticileri ile, belediyelere bağlı tiyatro, opera ve orkestralarda görevli sanatkarların sahne ve sanatla ilgili çalışmalarında bütün hizmetlerin yürütülmesinde başka iş ve hizmet yasağına ilişkin hükümler uygulanmaz. Ek Geçici Madde 22 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Devlet Memurları Kanunu 163 Ek Geçici Madde 23 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Geçici Madde 24 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Geçici Madde 25 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.) Yasama organı üyeleriyle dışardan atanan bakanlardan emekliliklerini devam ettirenler, Yasama organından veya memuriyetten emekli olanların, kazanılmış haklarını teşkil eden emekli keseneklerine, esas olan derecelerine gösterge tablosunda tekabül eden dereceler üzerinden intıbakları yapılır ve emeklilikleri düzenlenir. Ek Geçici Madde 26 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Geçici Madde 27 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga 15/5/1975 - 1897/2 md.) 36 ncı maddenin (A) bendinin 11 inci fıkrasında sayılan memurlukları özel kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerine dayanılarak almış bulunanların durumları: Ek Geçici Madde 28 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Doktora Master ve Uzmanlık yapanların intibaklarında değerlendirilecek süre: Ek Geçici Madde 29 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga; 15/5/1975 - 1897/2 md.) Ek Geçici Madde 30 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Bu Kanun kapsamı dışında kalan kurumlar personeline 68 inci maddenin uygulanacağı: Ek Geçici Madde 31 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Değişik: 23/12/1972 - KHK - 2/4 md.) Kendi özel kanunları çıkıncaya kadar bu Kanun kapsamı dışında kalıp da aylıklarını bu Kanuna göre almakta olan ve bu kanunun ek geçici 6, 9, 10, 12, 13 ve 14 üncü maddeleri kapsamına giren kurumlarda, sınıfların 1, 2, 3 ve 4 üncü derecelerindeki kadrolarına 68 inci 164 Devlet Memurları Kanunu maddedeki şartlar ve atanmasındaki usule göre aşağı derecelerden memur atanabilir. Ek Geçici Madde 32 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Geçici Madde 33 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Geçici Madde 34 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Geçici Madde 35 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Geçici Madde 36 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga: 15/5/1975 - 1897/2 md.) Ek Geçici Madde 37 – (Ek: 31/7/1970 - 1327/90 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Geçici Madde 38 – (Ek: 1/9/1972 - KHK 1/1. md.; İptal: 23/10/1972 tarih ve 7/5225 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı.) Memurlardan Üst Derecede Öğrenim Sayılmayan Mesleki Öğrenim Görenlere Kademe İlerlemesi Uygulanacağı: Ek Geçici Madde 39 – (Ek: 23/12/1972 - KHK - 2/4 md.; Mülga: 15/5/1975 - 1897/2 md.) Dışişleri Bakanlığı Dış Kuruluşlarında Çalışan Hizmetlilerin İntibakı: Ek Geçici Madde 40 – (Ek: 23/12/1972 - KHK - 2/4 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) İntibaklar Sırasında Görevde Olmayanlar Hakkında Uygulanacak İşlem: Ek Geçici Madde 41 – (Ek: 23/12/1972 - KHK- 2/4 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Mecburi Hizmetlilerin Yükümlülüklerinin Ortadan Kalkması: Ek Geçici Madde 42 – (Ek: 23/12/1972 - KHK - 2/4 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Devlet Memurları Kanunu 165 1, 2, 3 Ve 4 Üncü Derece Görevlere 1/12/1971 Tarihinden Sonra Atananların Bu Görevlerde Evvelce Geçen Sürelerinin Değerlendirilmesi: Ek Geçici Madde 43 – (Ek: 23/12/1972 - KHK - 2/4 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Aylık ve Yevmiye Tutarları Arasındaki Farkın Tanımı: Ek Geçici Madde 44 – (Ek: 23/12/1972 - KHK 2/4 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) İntibak İşlemlerini Yapacak Mercii: Ek Geçici Madde 45 – (Ek: 23/12/1972 - KHK - 2/4 md.; Mülga: 15/5/1975 - 1897/2 md.) 68 inci Madde Uyarınca Yapılacak Atamalarda Dikkate Alınacak Süreler: Ek Geçici Madde 46 – (Ek: 23/12/1972 - KHK - 2/4 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Toprak ve Tarım Reformu Müsteşarlığı ile Geliştirilecek Haşhaş İkame Bölgesi Teşkilatında Çalıştırılacakların İstihdam Esasları: Ek Geçici Madde 47 – (Ek: 23/12/1972 - KHK - 2/4 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Geçici Madde 48 – (Ek: 23/12/1972 - KHK - 2/4 md.) Özel kanununda değişiklik yapılıncaya kadar; a – MİT Müsteşarlığında özel görevlerin ifası için sözleşmeli olarak çalıştırılacaklar hakkında 4 üncü maddedeki sözleşmeli personel istihdamına ilişkin şartlar aranmaz. Bunların hizmete alınmalarında, Başbakan yetkilidir. b - MİT Mensuplarından Teşkilat'ta çalışmalarında hizmetin gereği olarak sakınca görülenler, Başbakanlık Teşkilatında başka bir göreve, MİT Müsteşarlığının teklifi ve Başbakanın onayı ile atanırlar. Ek Geçici 8 İnci Madde Kapsamına Girenlerin İntibakı: Ek Geçici Madde 49 – (Ek: 30/5/1973 - KHK - 5/18 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) 166 Devlet Memurları Kanunu Ek Geçici 40 ıncı Madde Kapsamına Girenlerin İntibakı: Ek Geçici Madde 50 – (Ek: 8/10/1973 - KHK - 8/22 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Geçici Madde 51 – (Ek: 8/10/1973 - KHK - 8/22 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Geçici Madde 52 – (Ek: 8/10/1973 - KHK - 8/22 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Geçici Madde 53 – (Ek: 8/10/1973 - KHK - 8/22 md.; Mülga: 15/5/1975 - 1897/2 md.) Ek Geçici Madde 54 – (Ek: 19/2/1980 - 2261/5 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Geçici Madde 55 – (20/2/1979 - 2182/1 md. ile gelen Ek Geçici 1 inci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Geçici Madde 56 – (20/2/1979 - 2182/1 md. ile gelen Ek Geçici 2 nci md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Geçici Madde 57 – (20/2/1979 - 2182/1 md. ile gelen Ek Geçici 3 üncü md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Geçici Madde 58 – (26/6/1984 - KHK - 241/15 md. ile gelen ek geçici madde hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Ek Geçici Madde 59 – (Ek: 28/12/1994 - 4065/2 md.) Bu kanuna tabi kurumlarda halen sürekli işçi statüsü veya sözleşmeli statüde çalışmakta olan Ahıska Türkleri ve Bulgaristan'dan zorunlu göçe tabi tutulan soydaşlardan Türk vatandaşlığına geçmiş olup bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren 1995 yılı sonuna kadar memurluğa geçmek için yazılı olarak başvuranlar, öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri tavanı aşmamak kaydı ile bu Kanunun Ek Geçici 1, 2 ve 3 üncü maddeleri hükümlerine göre; 458 sayılı Kanun Hükmünde Devlet Memurları Kanunu 167 Kararname hükümleri de dikkate alınarak derece ve kademeleri tespit edilmek suretiyle sınav şartı aranmaksızın boş memur kadrolarına intibak ettirilebilirler. Bu Kanunun yayımı tarihinden sonra hizmete alınan Ahıska Türkleri ve Bulgaristan'dan zorunlu göçe tabi tutulan soydaşlardan Türk vatandaşlığına geçmiş olanlardan göreve başladıkları tarihten itibaren 6 ay içinde memurluğa geçmek için yazılı olarak başvuranlar hakkında da yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır. Ek Geçici Madde – (Ek: 9/4/1990 - KHK - 418/15 md.; İptal: Ana. Mah'nin 5/2/1992 tarih ve E. 1990/22, K. 1992/6 sayılı Kararı ile.) Ek Geçici Madde – (Ek : 22/9/1991 - KHK - 458/1 md.; Mülga: 13/2/2011-6111/117 md.) Yürürlükten Kaldırılan Hükümler : Madde 237 – Bu kanunun birinci maddesi kapsamına giren kurumlardaki memurlar hakkında: a) 31/3/1926 tarih ve 788 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri (238 inci maddenin 3 ve 4 üncü fıkralarında söz konusu edilen maddelerin düzenlediği konularla ilgili hükümler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi izliyen mali yıl başına kadar saklı kalmak şartiyle) bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte; b) (Değişik: 31/7/1970 - 1327/91 md.) 20/6/1927 tarih ve 1108 sayılı, 30/6/1939 tarih ve 3656 sayılı, 28/2/1959 tarih ve 7244 sayılı kanunlarla bu kanunların ek ve tadilleri, 23 Temmuz 1965 tarihinden evvel ve sonra yürürlüğe giren teşkilat kanunları ile diğer kanunların bu kanuna aykırı hükümleri ve Devlet memurlarının hizmet şartlarını, niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve yükselmelerini, ödev, hak, yüküm ve sorumluluklarını, aylıklarını, ödenek ve diğer özlük işlerini düzenliyen hükümler Genel Kadro Kanununun yürürlüğe girdiği ayın son gününden itibaren yürürlükten kalkar. c) (Ek: 31/7/1970 - 1327/91 md.) Ancak, Atom Enerjisi Komisyonunda hangi hizmetlerin 234 sayılı Kanun hükumleri uyarınca sözleşme ile yürütülmesine devam olunacağı Atom Enerjisi Komisyonunun teklifi 168 Devlet Memurları Kanunu üzerine Maliye Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığının mütalaası alınmak suretiyle Bakanlar Kurulunca tespit olunur. d) (Ek : 31/7/1970 – 1327 /91 md.) 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu hükümleri saklıdır. e) (Ek : 31/7/1970 – 1327/91 md.) 30/9/1960 tarihli ve 91 sayılı Kanunun 17 ve 19 uncu maddeleri, 12/10/1960 tarihli ve 99 sayılı Kanunun 1 inci maddesi, 933 sayılı Kanunun 4 ve 8 inci maddeleri hükümleri saklıdır. Hizmet sözleşmesi esasları Bakanlar Kurulu kararı ile tespit olunur. f) (Ek : 25/6/1973 – 1757/224 md.) Toprak ve Tarım Reformu Kanununun 189, 191, 192, 193, 195, 197, 199 ve 200 üncü maddeleri hükümleri saklıdır. Kanunun Yürürlüğe Girmesi : Madde 238 – (Mülga : 23/12/1972 - KHK - 2/5) Madde 239 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 169 Devlet Memurları Kanunu I SAYILI CETVEL (Ek: 9/4/1990-KHK-418/3 md.; İptal: Ana.Mah.nin 5/2/1992 tarih ve E.1990/22, K.1992/6 sayılı Kararı ile; Yeniden düzenleme: 18/5/1994-KHK-527/3 md.) HİZMET SINIFLARI İTİBARİYLE UNVAN VEYA AYLIK ALINAN DERECELERE GÖRE EK GÖSTERGELER Derece UNVANI I - GENEL İDARE HİZMETLERİ SINIFI a) Başbakanlık Müsteşarı, Diyanet İşleri Başkanı, Bakan Yardımcısı b) Müsteşarlar, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri c) Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Başkanı, Devlet Personel Başkanı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı, Gelir İdaresi Başkanı, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı, Türkiye İstatistik Kurumu Başkanı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı d) GAP İdaresi Başkanı, Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı, Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı, Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı, Kalkınma Araştırmaları Merkezi Başkanı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi Başkanı, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı, Toplu Konut İdaresi Başkanı ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanı, Başbakan Başmüşaviri, Başbakanlık Müsteşar Yardımcıları, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreter Yardımcısı, Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı, Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı, 1/1/1994’den 1/1/1995’den İtibaren İtibaren Ugulanacak Ek Uygulanacak Ek Gösterge Gösterge 1 7000 8000 1 6600 7600 1 6100 7000 1 5500 6400 170 Büyükelçi ve Daimi Temsilci Unvanını kazanmış olanlar, Müsteşar Yardımcıları ve Genel Müdürler, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı, Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumu Başkanı, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı, Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı, Strateji Geliştirme Başkanları, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Başkan Yardımcısı, Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Yardımcısı, Bakanlıklar merkez teşkilatına dahil Kurul Başkanları, Bakanlık Rehberlik ve Teftiş Başkanları, Bakanlık Rehberlik ve Denetim Başkanları, Bakanlık Denetim Hizmetleri Başkanları, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanı, Hazine Müsteşarlığı Bankalar Yeminli Murakıpları Kurulu Başkanı, Hazine Kontrolörleri Kurulu Başkanı, Denizcilik Müsteşarlığı Teftiş Kurulu Başkanı ile Sigorta Denetleme Kurulu Başkanı, Türk Patent Enstitüsü Başkanı, Türkiye Yazma Eserler Başkanı, Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanı, Sosyal Güvenlik Kurumu Rehberlik ve Teftiş Başkanı, Diyanet İşleri Başkanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanı, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı, e) Başbakan Müşavirleri, Adalet Bakanlığı Bakanlık Yüksek Müşavirleri, Türkiye İstatistik Kurumu Başkan Yardımcıları, Toplu Konut İdaresi Başkan Yardımcıları f) Bakanlar Kurulu Sekreteri, Başbakanlık Başkanları, Avrupa Birliği Bakanlığı Başkanları, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkan Yardımcıları ile Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezi Başkanları, Başbakanlık Devlet Memurları Kanunu 1 4500 5300 1 4100 4800 Devlet Memurları Kanunu Özel Kalem Müdürü, Adli Tıp Kurumu Başkanı, Milli Kütüphane Başkanı, (Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Üyesi, Yüksek Öğretim Kurulu Genel Sekreteri, Büyük Şehir Belediye Genel Sekreteri, Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi, Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi, GAP İdaresi Başkan Yardımcısı, Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkan Yardımcısı, Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkan Yardımcısı, Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkan Yardımcısı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Başkan Yardımcısı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkan Yardımcısı, Vergi Dairesi Başkanı (Ankara, İstanbul, İzmir) g) En az üç yıl süreli yükseköğrenim veren fakülte ve yüksekokulları bitirerek mesleğe özel yarışma sınavı ile giren ve belirli süreli meslek içi eğitimden sonra özel bir yeterlik sınavı sonunda (veya yüksek öğrenimli olup özel kanunların öngördüğü şartları taşıyanlardan en az sekiz yıl mesleki görev yaptıktan sonra yine bu kanunların öngördüğü usule göre seçilerek) atanan Başbakanlık, Bakanlık, Müsteşarlık, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Bağımsız Genel Müdürlük ve Büyük Şehir Belediyesiyle Büyük Şehir Belediye sınırları içindeki ilçe Belediyeleri Müfettişleri, Başbakanlık Uzmanları, Adalet Uzmanları, Millî Savunma Uzmanları, İçişleri Uzmanları, Dışişleri Uzmanları, Çalışma Uzmanları, Yurt Dışı İşçi Hizmetleri Uzmanları, İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları, Enerji ve Tabii Kaynaklar Uzmanları, Kültür ve Turizm Uzmanları, Aile ve Sosyal Politikalar Uzmanları, Sanayi ve Teknoloji Uzmanları, Çevre ve Şehircilik Uzmanları, Gençlik ve Spor Uzmanları, Gıda, Tarım ve 171 172 Hayvancılık Uzmanları, Gümrük ve Ticaret Uzmanları, İhracatı Geliştirme Uzmanları, Orman ve Su İşleri Uzmanları, Diyanet İşleri Uzmanları, Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanları, Devlet Personel Uzmanları, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Uzmanları, Afet ve Acil Durum Yönetimi Uzmanları, Devlet Gelir Uzmanları, Tapu ve Kadastro Uzmanları, Meteoroloji Uzmanları, Basın ve Enformasyon Uzmanları, Yüksek Kurum Uzmanları, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Uzmanları, Savunma Sanayii Uzmanları, Vakıf Uzmanları, Marka Uzmanları, Patent Uzmanları, TİKA Uzmanları, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Uzmanları, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Uzmanları, Yazma Eser Uzmanları, İstihdam Uzmanları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim Uzmanları, Bakanlık ve Bağlı Kuruluşların Avrupa Birliği Uzmanları, Yükseköğretim Kurulu Uzmanları, Kalkınma Bakanlığı Planlama Uzmanları, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Uzmanları, Dışişleri Meslek Memurları ile Konsolosluk ve İhtisas Memurları, Maliye Bakanlığı Vergi Müfettişleri ile Hazine Müsteşarlığı Bankalar Yeminli Murakıpları ve Hazine Kontrolörleri, Hazine Uzmanları Sigorta Denetleme Uzmanları ile Aktüerleri, Dış Ticaret Uzmanları, Avrupa Birliği İşleri Uzmanları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş ve İş Güvenliği Müfettişleri ve Bakanlıkların Merkez Teşkilatına dahil Genel Müdürlükleri Kontrolörleri ve İçişleri Bakanlığı Dernekler Denetçileri ile Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişleri, Sosyal Güvenlik Uzmanları, Ulaştırma ve Haberleşme Uzmanları, Havacılık ve Uzay Teknolojileri Uzmanları ve Denizcilik Uzmanları, Sağlık Uzmanları Devlet Memurları Kanunu 173 Devlet Memurları Kanunu ve Sağlık Denetçileri, Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı Müfettişleri, Türkiye İstatistik Kurumu Uzmanları, Enerji ve Tabii Kaynaklar Denetçileri ile 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümlerine göre atanan İç Denetçiler, Millî Eğitim Uzmanları, Millî Eğitim Denetçileri ve İl Eğitim Denetmenleri, Aile ve Sosyal Politikalar Denetçileri, Maliye Uzmanları. h) En az 3 yıl süreli yükseköğrenim veren fakülte ve yüksekokulları bitirerek mesleğe özel yarışma sınavı ile giren ve belirli süreli meslek içi eğitimden sonra özel bir yeterlik sınavı sonunda atanan Gelir Uzmanları, İl İstihdam Uzmanları, (40) Mali Hizmetler Uzmanları, Vergi İstihbarat Uzmanları, İçişleri Bakanlığı Planlama Uzmanları, Enerji ve Tabii Kaynaklar Uzmanları, (Ek İbare: 19/6/1994-KHK-543) En az üç yıl süreli Yüksek Öğretim veren Fakülte veya Yüksekokulu bitirerek yapılacak sınav sonucunda denetmen yardımcısı kadrolarına atanmış ve en az üç yıl bu kadrolarda çalıştıktan sonra bu süredeki çalışmaları olumlu bulunmak kaydıyla Ürün Denetmenleri, Gümrük ve Ticaret Denetmenleri, Defterdarlık Uzmanları kadrosuna atanmış olanlar. (Geliştirme Uzmanları, Savunma Sanayii Uzmanları, Basın ve Enformasyon Uzmanları, Enerji ve Tabii Kaynaklar Uzmanları, Yüksek Kurum Uzmanları, (Ek İbare: 19/6/1994-KHK-543) En az üç yıl süreli Yüksek Öğretim veren Fakülte veya Yüksekokulu bitirerek yapılacak sınav sonucunda denetmen yardımcısı kadrolarına atanmış ve en az üç yıl bu kadrolarda çalıştıktan sonra bu süredeki çalışmaları olumlu bulunmak kaydıyla Muhasebe Denetmeni ve Milli Emlak 1 2 3 4 5 6 7 8 1900 1350 1000 900 800 700 450 400 2200 1600 1200 1100 900 800 500 450 174 Denetmeni, Ürün Denetmenleri, Gümrük ve Ticaret Denetmenleri, Defterdarlık Uzmanları, İstihdam Uzmanları, Marka Uzmanı, Patent Uzmanı, kadrosuna atanmış olanlar. i) Bu sınıfa dahil olup da yukarıda sayılanlar dışında kalanlardan, 1. Yükseköğretim görenler, 2.Diğerleri, II- TEKNİK HİZMETLER SINIFI a) Kadroları bu sınıfa dahil olup, en az 4 yıl süreli yükseköğretim veren fakülte veya yüksekokullardan mezun olarak yürürlükteki hükümlere göre Yüksek Mühendis, Mühendis, Yüksek Mimar ve Mimar ile şehir plancısı ve Bölge Plancısı unvanını almış olanlar b) (Değişik: 1/5/2003-4856/42/d md.) Kadroları bu sınıfa dahil olup, en az 4 yıl süreli yükseköğretim veren fakülte ve yüksekokullardan mezun olarak yürürlükteki hükümlere göre Jeolog, Hidrojeolog, Hidrolog, Jeomorfolog, Jeofizikçi, Fizikçi, Matematikçi, İstatistikçi, Yöneylemci (hareket araştırmacısı), Matematiksel İktisatçı, Ekonomici ve Kimyager unvanını almış olanlarla Teknik Yüksek Öğretmen Okulu mezunları, c) Kadroları bu sınıfa dahil olup da yukarıda sayılanlar dışındaki yüksek öğrenim mezunları ile Yüksek Tekniker ve Tekniker unvanını almış olanlar, d) Kadroları bu sınıfa dahil olup da yukarıda sayılanlar dışında kalanlar, Devlet Memurları Kanunu 1 2 3 4 1 2 3 4 1900 1350 900 700 1350 1000 750 600 2200 1600 1100 800 1500 1100 800 650 1 2 3 4 5 6 7 8 1 2 3 4 5 6 7 8 3200 2600 1900 1450 1100 950 850 750 2600 1900 1350 1300 1000 9800 800 700 3600 3000 2200 1600 1300 1150 950 850 3000 2200 1600 1500 1200 1100 900 800 1 2 3 4 1 2 3 4 1900 1350 1300 900 1350 1000 570 600 2200 1600 1500 1100 1500 1100 800 650 Devlet Memurları Kanunu III– SAĞLIK HİZMETLERİ SINIFI (Yeniden düzenleme: 31/7/2003-4969/4 md.) a) Uzman Tabip, Tabip, Diş Hekimi, 1 3200 3600 Uzman Veteriner Hekim, Veteriner 2 2600 3000 Hekim, Eczacı, Biyolog, Tıpta Uzmanlık 3 1900 2200 Tüzüğünde belirtilen dallarda uzmanlık 4 1450 1600 belgesi alanlar veya bu dallarda uzmanlık 5 1100 1300 unvanını doktora aşaması ile kazanmış 6 950 1150 bulunanlar 7 850 950 8 750 850 b) Diğer sağlık bilimleri lisansiyerleri 1 1900 3000 2 1350 2200 3 1000 1600 4 900 1500 5 800 1200 6 700 1100 7 450 900 8 400 800 c) Kadroları bu sınıfa dahil olup da 1 2200 yukarıda sayılanlar dışında kalanlardan; 2 1600 1. Yüksek öğrenim görenler 3 1100 4 800 2. Diğerleri 1 1500 2 1100 3 800 4 650 IV - EĞİTİM VE ÖĞRETİM HİZMETLERİ SINIFI (Değişik: 3/4/1998 - 4359/3 md.) Kadroları bu sınıfa dahil olanlardan; a) (Mülga: 4/6/2010-5984/4 md.) b) Öğretmen ve diğer personel 1 3000 2 2200 3 1600 4 1100 5 900 6 800 7 500 8 450 V. AVUKATLIK HİZMETLERİ SINIFI (Yeniden düzenleme:17/9/2004-5234/1 md.) Kadroları bu sınıfa dahil olanlardan 1 2600 3000 2 1900 2200 3 1350 1600 4 1300 1500 175 176 Devlet Memurları Kanunu 5 1000 6 900 7 800 8 700 VI- DİN HİZMETLERİ SINIFI (Değişik: 1/7/2010-6002/21 md.) Kadroları bu sınıfa dahil olanlardan, a) En az dört yıllık dini yüksek öğrenim 1 mezunları 2 3 4 5 6 7 8 b) Yukarıda belirtilenler dışındaki yüksek 1 öğrenim mezunları 2 3 4 c) Diğerleri VII. EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI a) Emniyet Genel Müdürü b) Teftiş Kurulu Başkanı, Polis Akademisi Başkanı ve Emniyet Genel Müdür Yardımcıları ile Ankara, İstanbul, İzmir Emniyet Müdürleri, c) Daire Başkanları ile Diğer Birinci Sınıf Emniyet Müdürleri, (1) d) Kadroları bu sınıfa dahil olupda Emniyet Müdürü sıfatını kazanmış olanlar e) Kadroları bu sınıfa dahil olup da, yukarıda sayılanlar dışında kalanlardan aa) Yüksek Öğrenimliler 1 2 3 4 6100 3800 1 1 1200 1100 900 800 3000 2200 1600 1100 900 800 500 450 2200 1600 1100 800 1500 1100 800 650 7000 4300 1 3200 3600 1 2 3 4 2600 1900 1350 900 3000 2200 1600 1100 1 2 3 4 1900 1350 900 700 2200 1600 1100 800 177 Devlet Memurları Kanunu bb) Diğerleri 1 2 3 4 VIII. MÜLKİ İDARE AMİRLİĞİ HİZMETLERİ SINIFI a) Müsteşar, vali. 1 b) (Mülga: 11/10/2011-KHK-666/5 md.) 1 c) (Ek: 1/7/2006-5540/6 md.) Birinci Sınıf 1 inci Mülki İdare Amirlerinden (Genel İdare dere Hizmetleri Sınıfında aynı görev unvanları cenin 4 için belirlenen ek gösterge rakamlarından üncü düşük olmamak üzere) kademesi d) Kadroları bu sınıfa dahil olup da; 1 inci yukarıda sayılanlar dışında kalanlar (1 dere inci derecenin kademelerinden aylık cenin 4 alanlar için Genel İdare Hizmetleri üncü Sınıfında aynı görev unvanları için kademesi belirlenen ek gösterge rakamlarından düşük olmamak üzere) 1350 1000 750 600 1500 1100 800 650 6600 6100 7600 7000 5800 4100 4800 178 Devlet Memurları Kanunu II SAYILI CETVEL (Ek cetvel: 9/4/1990 – KHK-418/3 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 5/2/1992 tarih ve E.1990/22, K.1992/6 sayı kararı ile; Yeniden düzenleme:18/5/1994 – KHK – 527/3 md.) KADROLARI GENEL İDARE HİZMETLERİ SINIFININ BİRİNCİ DERECESİNDE BULUNANLARIN EK GÖSTERGELERİ Derece UNVANI 1. BAŞBAKANLIK VE BAKANLIKLARDA Başbakanlık Müşaviri, Başbakanlık Başkan Yardımcısı, Bakanlık Müşaviri, Başbakanlık Basın Müşaviri, I. Hukuk Müşaviri, Elçi, Müsteşar, I.Sınıf Başkonsolos, Büyükelçilik I.Müsteşarı, Daire Başkanı (Ana ve Yardımcı Hizmet Birimi), Milli Kütüphane Başkan Yardımcısı, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkan Yardımcısı, Vergi Denetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Genel Müdür Yardımcısı, Maliye Bakanlığı Hukuk Müşaviri, Dış Politika Danışma Kurulu Üyesi, Dışişleri Bakanlığı Eğitim Merkezi Sekreteri, İl İdare Kurulu üyesi Bakanlık İl Müdürleri ile Ankara, İstanbul ve İzmir illerindeki diğer Bakanlık İl Müdürleri, Bakanlık Bölge Müdürü, Yüksek Fen Kurulu Üyesi, Maliye Başkanı, Milli Emlak Dairesi Başkanı, Avrupa Birliği Bakanlığı Daire Başkanları, Serbest Bölge Müdürü, Millî Eğitim Bakanlığı Bilgi İşlem Grup Başkanı ile İnşaat ve Emlak Grup Başkanı olanlar 1 1/1/1994’den 1/1/1995’den İtibaren İtibaren Uygulanacak Ek Uygulanacak Ek Göstergeler Göstergeler 3200 3600 179 Devlet Memurları Kanunu 2. YARGI KURULUŞLARI, BAĞLI VE İLGİLİ KURULUŞLAR İLE YÜKSEK ÖĞRETİM KURULUŞLARINDA Vakıflar Meclisi Üyesi, Yönetim Kurulu Üyesi, A.O.Ç. Müdürü, Devlet Personel Başkanlığı Başkan Yardımcısı, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı, Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumu Başkan Yardımcısı, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkan Yardımcısı, Türk Patent Enstitüsü Başkan Yardımcısı, Atom Enerjisi Kurumu Başkan Yard., Özel Çevre Koruma Kurumu Başkan Yardımcısı, Adli Tıp Kurumu Başkan Yardımcısı, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Denetleme Kurulu Başkanı ile Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Atatürk Kültür Merkezi Başkan Yardımcıları, Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkan Yardımcısı, Hazine Müsteşarlığı Daire Başkanı (Ana ve Yardımcı Hizmet Birimi), Türkiye İstatistik Kurumu Daire Başkanı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Daire Başkanı ve Genel Sekreter Müşaviri, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Daire Başkanı(29), Türkiye Yazma Eserler Başkanlığı Daire Başkanı, Türkiye Yazma Eserler Başkanlığı Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürü, Türkiye Yazma Eserler Başkanlığı Bölge Müdürü, Türkiye Yazma Eserler )Yurtdışı Başkanlığı Müşaviri, Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Daire Başkanı, Gelir İdaresi Daire Başkanı, Afet ve Acil 1 3200 3600 180 Durum Yönetimi Başkanlığı Daire Başkanı, Vergi Dairesi Başkanı,Genel Müdür Yardımcısı, Sosyal Güvenlik Kurumu Aktüerya ve Fon Yönetimi Daire Başkanı, Sosyal Güvenlik Kurumu İnsan Kaynakları Daire Başkanı, Sosyal Güvenlik Kurumu Destek Hizmetleri Daire Başkanı, Sosyal Güvenlik Kurumu İnşaat ve Emlak Daire Başkanı, Sosyal Güvenlik İl Müdürü (Ankara, İstanbul, İzmir) Teftiş Kurulu Başkanı, Teftiş ve Kontrol Kurulu Başkanı, Teftiş ve Tetkik Kurulu Başkanı, Vakıflar Genel Müdürlüğü Rehberlik ve Teftiş Başkanı, Yükseköğretim Kurulu Genel Sekreter Yardımcısı, Üniversitelerarası Kurul Sekreteri, Üniversite Genel Sekreteri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi Başkanı, Müşavir (Müsteşarlıklarda), I. Hukuk Müşaviri, Türkiye İstatistik Kurumu Bölge Müdürü, Tapu ve Kadastro Bölge Müdürü, Diyanet İşleri Başkanlığı Başkanlık Müşavirleri, Diyanet İşleri Başkanlığı Daire Başkanı, İl Müftüsü, Diyanet İşleri Başkanlığı Dinî Yüksek İhtisas Merkezi Müdürü, Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Üyesi, Sosyal Güvenlik Kurumu Daire Başkanları (Ana ve Yardımcı Hizmet Birimi), Sayıştay Başkanlığı Birim Başkanı, Sayıştay Başkanlığı Strateji Geliştirme Birim Başkanı 3. MAHALLİ İDARELER İLE BAĞLI VE İLGİLİ KURULUŞLARDA Büyükşehir Belediye Teftiş Kurulu Müdürü, Büyükşehir Belediye Genel Sekreter Yardımcısı, Teftiş Kurulu Başkanı, Genel Müdür Yardımcıları, Devlet Memurları Kanunu 1 3200 3600 181 Devlet Memurları Kanunu 4. BAŞBAKANLIK VE BAKANLIKLARDA Hukuk Müşaviri, Bakanlık Özel Kalem Müdürü, Genel Müdürlük ve Başkanlık Daire Başkanı, Millî Eğitim Bakanlığı Grup Başkanı, Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri, Başbakanlık Merkez Teşkilatında Araştırmacı, Dışişleri Bakanlığı Özel Müşaviri, Savunma Sekreteri, Bütçe Dairesi Başkanı Saymanlık Müdürü, Bakanlık İl Müdürü, Askeri Defterdar, Muhasebe Müdürü, Muvazzaf Uzlaşma Komisyonu Başkanı, Milli Emlak Müdürü, Cezaevi Müdürü, Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü, İl Sosyal Etüt ve Proje Müdürü, Bayındırlık ve İskan Müdürü, İstanbul Atatürk Kül.Mer.Müdürü, Müze Müdürü (İstanbul Topkapı), Okul Müdürü (Unvanlılar dahil), Maliye Kursu Müdürü, Muhakemat Müdürü, Hastane Müdürü, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Ens. Müd., Gemi Sürvey Kurulu Başkanı, İst.Validebağ Sanatoryum ve Öğr. Hst. Başk., Sivil Savunma Koleji Müdürü, Defterdar Yardımcısı, Ekonomi Bakanlığı Bölge Müdür Yardımcısı ve Serbest Bölge Müdür Yardımcısı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Bölge Müdür Yardımcısı, Mal Müdürü, Emlak Müdürü (Maliye Bakanlığı), Müze Başkanı (Kültür ve Turizm Bakanlığı) 5-YARGI KURULUŞLARI BAĞLI VE İLGİLİ KURULUŞLAR İLE YÜKSEKÖĞRETİM KURULUŞLARINDA Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Denetleme Kurul Üyesi, 1 2600 3000 182 Başhukuk Müşaviri, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Başkanlık Müşavirleri ile Basın Müşaviri, Hukuk Müşaviri, İstatistik Müşaviri, Daire Başkanı, Gelir İdaresi Grup Başkanı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Grup Başkanı ve Müşaviri, Hazine Saymanı, Genel Sekreter, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi Başkan Yardımcısı, R.S.Hıfzıssıhha Merkezi Başkanı, Bölge Müdürü, Bölge Müdür Yardımcısı, İl Müdürü, Afet ve Acil Durum Eğitim Merkezi Müdürü, Türkiye İstatistik Kurumunda Müdür, Diyanet İşleri Başkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri, Diyanet İşleri Başkanlığı Özel Kalem Müdürü, Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Merkezi Müdürü, İl Müftü Yardımcısı, İlçe Müftüsü, Sosyal Sigortalar Kurumu Sigorta İl Müdürü, Sosyal Sigortalar Kurumu Sigorta Müdürü, Sosyal Sigortalar Kurumu Sağlık İşleri İl Müdürü, Sosyal Sigortalar Kurumu Hastane Müdürü, Savunma Sekreteri, Tapu ve Kadastro Eğitim Müdürü, Yüksek Fen Kurulu Başkanı, Tetkik Kurulu Başkanı, Fen ve Tetkik Kurulu Başkanı, Araştırma Geliştirme Kurulu Başkanı, Tetkik ve İstişare Kurulu Başkanı, Devlet Opera ve Balesi Müdürü, Üniversite Genel Sekreter Yardımcısı, A.O.Ç. Müdür Yardımcısı, Araştırma ve Teknik Eğitim Merkezi Başkanı, S.S.K. Sağlık Meslek Lisesi Müdürü, Yurt Müdürü, Tapu Müdürü,) Kadastro Müdürü, Kambiyo Müdürü, Borsa Komiseri, Üniversite Hastaneleri Başmüdürü, Nükleer Araştırma Devlet Memurları Kanunu Devlet Memurları Kanunu Eğitim Merkezi Müd, Bölge Başmüdürü, Gelir İdaresi Grup Müdürü, Vergi Dairesi Müdürü, Bölge İstihbarat Müdürü, Bölge İnşaat Müdürü, Kandilli Rasathanesi Müdürü, Başmüdür, Güneydoğu Anadolu Fosfatları Grup Bşk, Müessese Müdürü, İşletme Müdürü, Fabrika Müdürü, Kombina Müdürü, Üniversitelerarası Kurul Genel Sekreter Yard. Fakülte Sekreteri, Şirket Müdürü, Enstitü Müdürü, Tesis Müdürü, Kırıkkale Yardımcı Tesisler Müdürü, Çiftlik Müdürü, Kuruluş Müdürü, Banka Şubesi Müdürü, T.C. Ziraat Bankası, T.Emlak Bankası ve T. Halk Bankası Genel Müdürlüklerinde 1 inci derece kadrolu müdürlerden; -Ticari Krediler Müdürü, -Sanayi Kredileri Müdürü, -Teşvik ve Geliştirme Kredileri Müdürü, -Zirai Krediler Müdürü, -Zirai Kalkınma Kredileri Müdürü, -Su Ürünleri Kredileri Müdürü, -Kooperatif Kredileri Müdürü, -Kooperatifler Müdürü, -İpotekli Krediler Müdürü, -Fon Kredileri Müdürü, -Para ve Tahvil Müdürü, -Tahvilat Müdürü, -Tevdiat ve Banka Hizmetleri Müdürü, -Para ve Menkul Kıymetler Müdürü, -Banka Hizmetleri Müdürü, -Dış Muameleler Müdürü, -Dış İlişkiler Müdürü, -İstihbarat Müdürü, 183 184 Devlet Memurları Kanunu -Proje Müdürü, -Genel Muhasebe Müdürü, -Muhasebe Müdürü, -Personel Müdürü, -Malzeme ve Satınalma Müdürü, -İnşaat Müdürü, -Emlak Müdürü, -İnşaat ve Proje Müdürü, -Emlak İşleri Müdürü, -Otomasyon Müdürü, -Bilgi İşlem Merkezi Müdürü, Özel tarımsal Krediler Müdürü, Proje Değerlendirme Müdürü, Sistem Servisleri Müdürü, Bankacılık Hizmetleri Müdürü, Fon Yönetimi Müdürü, Eğitim Müdürü, Haberleşme ve Arşiv Müdürü, Planlama, Bütçe ve Kontrol Müdürü, Sosyal Hizmetler Müdürü, Sağlık Hizmetleri Müdürü, İştirakler Müdürü, Halkla İlişkiler Müdürü, Kurumsal Bankacılık Müdürü, Sermaye Piyasaları Müdürü, G.A.P. Kredileri Müdürü, Krediler Kanuni Takip Müdürü, Bireysel Bankacılık Müdürü, Bankacılık Kartları Müdürü, Elektronik Fon Transferi Müdürü, Matbaa Müdürü, Araştırma ve Geliştirme Müdürü, Kredi ve Risk İzleme Müdürü, İstihbarat ve Kredi Değerlendirme Müdürü, Emlak İşleri Müdürü, Merkez Muhasebe Müdürü, İstihbarat ve Proje Değerlendirme Müdürü, Bireysel ve Özel Bankacılık Müdürü, Mevduat ve Banka Hizmetleri Müdürü, İnşaat ve Emlak Müdürü, Araştırma, Geliştirme ve Planlama Müdürü, Kredi Pazarlama Müdürü, Dış İlişkiler Operasyon Müdürü, Dış Muhabir İlişkiler 1 2600 3000 185 Devlet Memurları Kanunu Müdürü, Hukuk İşleri Müdürü, Büro Müdürü ve Disiplin Kurulu Başkanı olanlar(1),Sosyal Güvenlik İl Müdürü(2),Yazma Eser Kütüphanesi Müdürü, (5) Anayasa Mahkemesi Başkanlığı Müdürleri (6) 6- MAHALLİ İDARELER İLE BAĞLI VE İLGİLİ KURULUŞLARDA Daire Başkanı, Büyükşehir Belediye ile bağlı kuruluşlarındaki I. Hukuk Müşaviri, Belediye Başkan Yardımcısı, Boğaziçi İmar Müdürü, İl Afet ve Acil Durum Müdürü, Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birlik Müdürü, Fen ve Tetkik Kurulu Başkanı 1 2600 3000 186 Devlet Memurları Kanunu III SAYILI CETVEL SAYIŞTAY BAŞKANI, DAİRE BAŞKAN VE ÜYELERİ İLE SAYIŞTAY MESLEK MENSUPLARI VE SAYIŞTAY SAVCI VE SAVCI YARDIMCILARININ EK GÖSTERGELERİ (Ek: 9/4/1990 - KHK - 418/3 md.; İptal: Ana. Mah.'nin 5/2/1992 tarih ve E. 1990/22, K. 1992/6 sayılı Kararı ile;) IV SAYILI MAKAM TAZMİNATI CETVELİ: (Ek: 9/4/1990 - KHK 418/10 md.; Değişik: 20/3/1997 - KHK - 570/10 md.) IV SAYILI MAKAM TAZMİNATI CETVELİ Sıra Tazminat No Kadro ve Görev Unvanı Göstergeleri 1 Başbakanlık Müsteşarı, Bakan Yardımcısı 15.000 2 (Değişik: 1/7/2010-6002/21 md.) a) Diyanet İşleri Başkanı 13.000 b) Müsteşar 10.000 3 Büyükelçiler (Türkiye'de sürekli görev yaptıkları süre ile sınırlı olmak şartıyla), Genel Müdürler ile ek göstergeleri bu düzeyde veya daha yüksek tespit edilen kadrolara atanmış olanlar, Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı, 7.000 4 a) Başbakan Müşavirleri ile ek göstergeleri bu düzeyde veya daha yüksek tesbit edilen kadrolara atanmış olanlar b) 1, 2, 3 ve 4.sıralarda yazılı kadro ve görevlerde fiilen altı ay çalıştıktan sonra bu Kanunun 43 üncü maddesinin 'B' bendinin üçüncü paragrafında belirtilen kadro ve görevlere atananlar 4.500 Devlet Memurları Kanunu 187 c) (Ek: 1/7/2006-5540/7 md.) Birinci Sınıf Mülki İdare amirleri 5 a) Bu Kanuna ekli 1 Sayılı Ek Gösterge Cetvelinin I-Genel İdare Hizmetleri Sınıfı bölümünün (f) fıkrasında sayılanlar ile Milli İstihbarat Hizmetleri Sınıfından ek göstergeleri bu düzeyde tespit edilen kadrolara atanmış olanlar b) Başbakanlığa bağlı kuruluşların Kurum Başkan Yardımcıları ile ek göstergeleri bu düzeyde tespit edilmiş diğer Kurum Başkan Yardımcıları c) Genel Müdür Yardımcıları, Gelir İdaresi Daire Başkanı, Vergi Dairesi Başkanı, Başbakanlık, Bakanlık ve Müsteşarlık Müstakil Daire Başkanları (Ana ve Yardımcı Hizmet Birimi), Sosyal Güvenlik Kurumu Daire Başkanları, Sayıştay Başkanlığı Birim Başkanı, Sayıştay Başkanlığı Strateji Geliştirme Birim Başkanı, Polis Akademisi Başkanı, Vakıflar Meclis Üyesi, Maliye Başkanı, Milli Kütüphane Başkanı, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkan Yardımcısı, Vergi Denetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkan Yardımcısı d) Başbakanlık, Bakanlık, Müsteşarlık, Kurum Başkanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi ve Müstakil Genel Müdürlüklerin Birinci Hukuk Müşavirleri (1 er kişi) ile Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirleri (6 kişi) e) 3 ve 4 üncü sıra kapsamında bulunmayan Teftiş Kurulu Başkanları, Vakıflar Genel Müdürlüğü Rehberlik ve Teftiş Başkanı f) Ankara, İstanbul ve İzmir illerinin; İl İdare Kurulu Üyesi Bakanlık İl Müdürleri ile aynı illerin; İl Emniyet Müdürleri, İl Müftüleri ve Vali Yardımcıları 3.000 6 a) Kazanılmış hak aylıkları birinci derecede olmak şartıyla; 1. (Değişik: 1/7/2006-5540/7 md.) Birinci Sınıf Mülki İdare amirleri hariç kaymakamlar ile Kaymakamlık unvanını kazandıktan sonra İçişleri Bakanlığının merkez ve taşra teşkilatında görev yapanlar, 2. Başkonsoloslar (Türkiye'de sürekli görev yaptıkları süre ile sınırlı olmak şartıyla) 3.000 b) Birinci dereceli kadroya atanmış olmak şartıyla, 188 Devlet Memurları Kanunu 1. Kaymakamlar ile Kaymakamlık ünvanını kazandıktan sonra İçişleri Bakanlığının merkez ve taşra teşkilatında görev yapanlar, 2. Başkonsoloslar (Türkiye'de sürekli görev yaptıkları süre ile sınırlı olmak şartıyla) 2.000 7 Birinci dereceli kadroya atanmış olmak şartıyla; Başbakanlık, Bakanlık, Müsteşarlık, Kurum Başkanlığı ve Müstakil Genel Müdürlüklerin merkez teşkilatı Daire Başkanı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Daire Başkanı kadrolarına atananlar (Bütçe Dairesi Başkanı dahil), Millî Eğitim Bakanlığı Grup Başkanı, Gelir İdaresi Grup Başkanı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği 1. Hukuk Müşaviri, Daire Başkanı ve Grup Başkanı, Milli Kütüphane Başkan Yardımcısı, Bölge Müd.(Kamu İktisadi Teşebbüsleri, Belediyeler ve bunlara bağlı kurum ve kuruluşlar hariç), Üniversite Genel Sekreterleri, Diyanet İşleri Başkanlığı Dinî Yüksek İhtisas Merkezi Müdürü 2.000 8 a) En az dört yıl süreli yükseköğrenim veren fakülte veya yüksekokulları bitirmiş, birinci dereceli kadroya atanmış ve Türkiye düzeyinde teftiş, denetim veya inceleme yetkisine sahip merkez denetim elemanlarından; Başbakanlık Müfettişleri, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Denetçileri, Bakanlık Müfettişleri, Maliye Bakanlığı Vergi Müfettişleri, Sigorta Denetleme Uzmanları ve Sigorta Denetleme Aktüerleri, Hazine Müsteşarlığı Bankalar Yeminli Murakıpları, Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişleri, Müsteşarlık ve Genel Müdürlük Müfettişleri, Diyanet İşleri Başkanlığı Müfettişleri, Müsteşarlık ve Başkanlık Kontrolörleri, Bakanlıkların merkez teşkilatına dahil Genel Müdürlüklerin Kontrolörleri ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişleri, Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATOPOL Tesisleri İşletme Başkanlığı Müfettişleri, İçişleri Bakanlığı Dernekler Denetçileri, Aile ve Sosyal Politikalar Denetçileri, Millî Eğitim Denetçileri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Denetçileri, Sağlık Denetçileri 2.000 b) (Değişik: 11/10/2011-KHK-666/5 md.) En az dört yıl süreli yükseköğrenim veren fakülte veya yüksekokulları bitirmiş ve birinci dereceli kadroya atanmış olmak şartıyla, 152 nci maddenin “II- Tazminatlar” kısmının “(A) Özel Hizmet Tazminatı” bölümünün (ğ) bendinde yer alanlardan merkez teşkilatına ait uzman unvanlı kadrolarda bulunanlar 2000 c) (Ek: 22/12/2005-5436/13 md.) Birinci dereceli kadroya atanmış İç Denetçiler 2.000 Devlet Memurları Kanunu 189 d) (Ek: 21/3/2006 – 5473/3 md.) En az dört yıl süreli yükseköğrenim veren fakülte veya yüksekokulları bitirmiş, mesleğe özel yarışma sınavıyla girerek belirli süreli meslek içi eğitimden sonra özel bir yeterlik sınavında başarılı olmuş, birinci dereceli kadroya atanmış ve doğrudan belediye başkanı veya genel müdür adına teftiş, denetim ve inceleme yetkisine sahip büyükşehir belediyeleri ile bunlara bağlı genel müdürlük müfettişleri ve büyükşehir belediye sınırları içindeki ilçe belediye müfettişleri 1.000 9 Birinci dereceli kadroya atanmış olmak şartıyla; a) Büyükşehir Belediyesi bulunan illerin İl İdare Kurulu Üyesi Bakanlık İl a) Büyükşehir Belediyesi bulunan illerin İl İdare Kurulu Üyesi Bakanlık İl Müdürleri ile aynı illerin İl Emniyet Müdürleri, İl Müftüleri, Sosyal Güvenlik İl Müdürleri (Ankara, İstanbul, İzmir) 1.500 b) Diğer illerin İl İdare Kurulu Üyesi Bakanlık İl Müdürleri ile İl Emniyet Müdürleri, İl Müftüleri, Sosyal Güvenlik İl Müdürleri 1.000 10 a) 5, 6 ve 7 nci sıralar ile 8 inci sıranın (a), (b) ve (c) bentlerinde yazılı kadro ve görevlerde fiilen altı ay çalıştıktan sonra bu Kanunun 43 üncü maddesinin ‘B’ bendinin üçüncü paragrafında belirtilen kadro ve görevlere atananlar 2.000 b) 8 inci sıranın (d) bendi ile 9 uncu sırada yazılı kadro ve görevlerde fiilen altı ay çalıştıktan sonra bu Kanunun 43 üncü maddesinin ‘B’ bendinin üçüncü paragrafında belirtilen kadro ve görevlere atananlar 1.000 2.1. Tebliğler 2.1.1. 6111 sayılı Kanunla Yapılan Değişikliklere Dair Kamu Personeli Genel Tebliği (R.G. Tarih Sayısı: 16.04.2011/27906 Devlet Personel Başkanlığından: KAMU PERSONELİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 2) 25/2/2011 tarihli ve 27857 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunla 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda yapılan değişikliklerle ilgili olarak uygulama birliğinin sağlan- 190 Devlet Memurları Kanunu ması ile kamu kurum ve kuruluşlarının kadro tahsisi, dağılımı ve kullanımına ilişkin olarak yaptıkları işlemlerde etkinliğin artırılması amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür. A) DEVLET MEMURLARINA DOĞUM SEBEBİYLE VERİLECEK İZİNLER I. Doğum Sebebiyle Verilecek Analık İzni 657 sayılı Kanunun 104 üncü maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinde, 6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önce; “Memura doğum yapmasından önce 8 hafta ve doğum yaptığı tarihten itibaren 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta süre ile aylıklı izin verilir. Çoğul gebelik halinde, doğumdan önceki 8 haftalık süreye 2 hafta süre eklenir. Ancak sağlık durumu uygun olduğu takdirde, tabibin onayı ile memur isterse doğumdan önceki 3 haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, memurun çalıştığı süreler, doğum sonrası sürelere eklenir. Yukarıda öngörülen süreler memurun sağlık durumuna göre tabip raporunda belirlenecek miktarda uzatılabilir. Memurlara, bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Süt izninin kullanımında annenin saat seçimi hakkı vardır.” hükmü yer almaktaydı. 6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonra; “Kadın memura; doğumdan önce sekiz, doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı hafta süreyle analık izni verilir. Çoğul gebelik durumunda, doğum öncesi sekiz haftalık analık izni süresine iki hafta eklenir. Ancak beklenen doğum tarihinden sekiz hafta öncesine kadar sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip raporuyla belgeleyen kadın memur, isteği hâlinde doğumdan önceki üç haftaya kadar kurumunda çalışabilir. Bu durumda, doğum öncesinde bu rapora dayanarak fiilen çalıştığı süreler doğum sonrası analık izni süresine eklenir. Doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi analık izninin kullanılamayan bölümü de doğum sonrası analık izni süresine ilave edilir. Doğumda veya doğum sonrasında analık izni kullanılırken annenin ölümü hâlinde, isteği üzerine memur olan babaya anne için öngörülen süre kadar izin verilir.” hükmü getirilmiştir. Devlet Memurları Kanunu 191 Yapılan bu değişiklik sonrası 657 sayılı Kanunun değişik 104 üncü maddesinin (A) fıkrası çerçevesinde doğum sebebiyle verilecek analık izninin uygulanmasına ilişkin açıklamalara aşağıda yer verilmiştir: 1- Memura doğum yapmasından önce sekiz ve doğum yapmasından sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı hafta süreyle analık izni verilmekte, çoğul gebeliklerde (ikiz, üçüz,... ) doğum öncesi sekiz haftalık analık izni süresine iki haftalık bir süre daha ilave edilmektedir. Böylece çoğul gebeliklerde doğumdan önceki analık izni süresi on haftadır. 2- Memura, sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip raporu ile belgelendirmesine bağlı olarak, isteği üzerine doğumdan önceki üç haftaya kadar Kurumunda çalışabilmesi ve bu durumda tabip raporuna dayanarak Kurumunda fiilen çalıştığı sürelerin doğum sonrası analık izni süresine eklenmesi imkanı tanınmıştır. 3- Doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi analık izninin kullanılamayan bölümü de doğum sonrası analık izni süresine ilave edilmiştir. Söz konusu hüküm ile; beklenen doğum tarihinden daha önce doğum yapan kadın memurun, erken doğum nedeniyle doğum öncesinde kullanamadığı analık izni sürelerinin doğum sonrası analık izni süresine eklenmesi imkanı getirilmiştir. 4- Doğumda veya doğum sonrasında analık izni kullanılırken annenin ölümü hâlinde, isteği üzerine memur olan babaya anne için öngörülen süre kadar izin verilmesi imkanı getirilmiştir. Bu hükmün uygulanma şekli; a) Doğumdan önceki üç haftaya kadar Kurumunda çalışabileceği tabip raporuyla onaylanan ve doğum sonrası analık iznine eklenmesi gereken azami beş haftalık süre içerisinde kanuni izinlerini kullanan kadın memurun, doğum sonrası analık iznine sadece doğum öncesi analık izni içerisinde Kurumunda fiilen çalışarak geçirdiği sürelerin eklenmesi gerekmekte olup, bu süre içerisinde alınan kanuni izinler doğum sonrası analık iznine ilave edilemeyecektir. b) Memurun doğumdan önceki sekiz haftalık analık izninin, doğum tarihinden önceki üç haftaya kadarki kısmını Kurumunda çalışarak 192 Devlet Memurları Kanunu geçirebileceği, bu durumda tabip raporuna bağlı olarak Kurumunda fiilen çalışarak geçirdiği azami beş haftalık izin süresinin doğum sonrası analık izni süresine ekleneceği hükme bağlanmış olduğundan, sağlık durumunun uygun olduğunu tabip raporu ile belgelendirmeden Kurumunda çalışmaya devam eden memurun fiilen çalıştığı sürelerin doğum sonrası analık iznine eklenmesi mümkün bulunmamaktadır. c) Beklenen doğum tarihinden önce doğum yapan memurun, doğum yapmadan önce kullanamadığı analık izni süreleri, doğum sonrası analık izni sürelerine ilave edilecektir. Bu çerçevede; - Doğumdan önce sekiz hafta süreli analık iznine ayrılan ve bu süre içerisinde erken doğum yapan memurun, erken doğum sebebiyle kullanamadığı doğum öncesi analık izni süreleri, doğum sonrası sekiz haftalık analık iznine eklenecektir. - Beklenen doğum tarihinden önceki üç haftaya kadar Kurumunda fiilen çalışan kadın memurun, son üç haftalık doğum öncesi analık izni süresi içerisinde erken doğum yapması sebebiyle doğum öncesinde kullanamadığı analık izni süresi (kurumunda fiilen çalışarak geçirdiği süreler ile birlikte), doğum sonrası analık izni süresine ilave edilecektir. - Beklenen doğum tarihinden sekiz hafta öncesinde doğum öncesi analık iznine ayrılmayarak, sağlık durumunun uygun olduğuna dair tabip raporu almak suretiyle kurumunda fiilen çalışmaya devam eden kadın memurun, bu süre içerisinde erken doğum yapması halinde, erken doğum sebebiyle kullanamadığı doğum öncesi analık izni süresi ile kurumunda fiilen çalışarak geçirdiği süreler doğum sonrası sekiz haftalık analık iznine eklenecektir. - Kadın memurun otuz ikinci haftadan önce doğum yapması halinde, erken doğum sebebiyle kullanılamayan sekiz haftalık doğum öncesi analık izni süresinin tamamı doğum sonrası analık iznine ilave edilecektir. ç) 657 sayılı Kanunun 6111 sayılı Kanunla değişik 104 üncü maddesinin yürürlüğe girdiği 25/2/2011 tarihinden önce erken doğum yapan ve mezkur maddenin yürürlük tarihinde doğum sonrası analık iznini kullanan kadın memurun erken doğum sebebiyle kullanamadığı doğum Devlet Memurları Kanunu 193 öncesi analık izni süreleri, kullanmakta olduğu doğum sonrası analık iznine eklenecektir. d) Doğumun beklenen tarihten sonra gerçekleşmesi halinde, fazladan geçen süreler doğum sonrası analık izni süresinden düşülemeyecektir. e) Devlet memurluğuna atanmadan önce doğum yapan ve doğum yaptığı tarihten itibaren sekiz haftalık süre içerisinde göreve başlayanlara, 657 sayılı Kanunun 104 üncü maddesinin (A) fıkrası çerçevesinde doğum yaptığı tarih dikkate alınarak sadece sekiz haftalık doğum sonrası analık izni süresinin kalan kısmı kullandırılacaktır. II. Süt İzni 657 sayılı Kanunun 104 üncü maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinde, “… Memurlara, bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Süt izninin kullanımında annenin saat seçimi hakkı vardır.” hükmü yer almaktaydı. 6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonra mezkur maddenin (D) fıkrası ile; “Kadın memura, çocuğunu emzirmesi için doğum sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk altı ayda günde üç saat, ikinci altı ayda günde bir buçuk saat süt izni verilir. Süt izninin hangi saatler arasında ve günde kaç kez kullanılacağı hususunda, kadın memurun tercihi esastır.” hükmü getirilmiştir. Yapılan bu değişiklik sonrası 657 sayılı Kanunun 104 üncü maddesinin anılan fıkrası çerçevesinde doğum sebebiyle verilecek süt izninin uygulanmasına ilişkin açıklamalara aşağıda yer verilmiştir: 1- Memura bir yaşından küçük çocuğunu emzirmesi için günde toplam bir buçuk saat olarak verilen süt izni, doğum sonrası analık izni süresinin (asgari 8, azami 13 hafta) bitim tarihinden itibaren ilk altı ayda günde üç saate çıkarılmış ve ikinci altı ayda ise günde bir buçuk saat olarak belirlenmiştir. 2- Süt izninin hangi saatler arasında ve günde kaç kez kullanılacağı hususu kadın memurun tercihine bırakılmıştır. 194 Devlet Memurları Kanunu Bu hükmün uygulanma şekli; a) Değişiklikten önceki hükme istinaden süt izni hakkını kullanmakta olan memura, doğum sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk altı ay içinde bulunması halinde günde üç saat, doğum sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ikinci altı ay içinde bulunması halinde ise günde bir buçuk saat süt izni kullandırılacaktır. b) Süt izninin, kadın memurun çocuğunu emzirmesi için günlük olarak kullandırılması gereken bir izin hakkı olması sebebiyle bu iznin birleştirilerek sonraki günlerde kullandırılmasına imkan bulunmamaktadır. III. Doğum Sebebiyle Verilecek Aylıksız İzin 657 sayılı Kanunun 108 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, “Doğum yapan memurlara istekleri halinde 104 üncü maddenin (A) bendinde belirtilen sürelerin bitiminden itibaren 12 aya kadar aylıksız izin verilir.” hükmü yer almaktaydı. 6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonra ise mezkur Kanunun 108 inci maddesinin (B) fıkrası ile; “Doğum yapan memura, 104 üncü madde uyarınca verilen doğum sonrası analık izni süresinin bitiminden; eşi doğum yapan memura ise, doğum tarihinden itibaren istekleri üzerine yirmidört aya kadar aylıksız izin verilir.” hükmü getirilmiştir. Yapılan bu değişiklik sonrası 657 sayılı Kanunun değişik 108 inci maddesinin (B) fıkrası çerçevesinde doğum sebebiyle verilecek aylıksız iznin uygulanmasına ilişkin açıklamalara aşağıda yer verilmiştir: 1- Doğum yapan memura isteği üzerine oniki aya kadar verilen aylıksız izin hakkı yirmidört aya çıkarılmış ve eşi doğum yapan memura da isteği üzerine yirmidört aya kadar aylıksız izin hakkı tanınmıştır. 2- Doğum yapan memura verilecek aylıksız iznin başlangıç tarihi, doğum sonrası analık izninin (asgari 8, azami 13 hafta) bitimi; eşi doğum yapan memura verilecek aylıksız iznin başlangıç tarihi ise doğum tarihi olarak belirlenmiştir. Bu hükmün uygulanma şekli; a) Mülga hükme istinaden doğum sebebiyle verilen aylıksız iznini kullanmakta olan kadın memurun aylıksız izin süresi, isteği üzerine yirmidört aya kadar çıkarılacaktır. Devlet Memurları Kanunu 195 b) Mülga hükme istinaden doğum sebebiyle verilen on iki aylık aylıksız izin süresini tamamlayan kadın memura, isteği halinde yirmidört aylık aylıksız izin süresinin kalan kısmı kullandırılacaktır. c) Eşi doğum yapan memura, eşinin Devlet memuru olup olmadığına bakılmaksızın, mezkur Kanunun 108 inci maddesinin (B) fıkrası çerçevesinde isteği halinde yirmidört aya kadar aylıksız izin verilecektir. Ancak söz konusu iznin bitiş tarihi, eşinin doğum yaptığı tarihten itibaren hiçbir surette yirmidört aylık sürenin bitimini geçemeyecektir. ç) 657 sayılı Kanunun 6111 sayılı Kanunla değişik 108 inci maddesinin yürürlüğe girdiği 25/2/2011 tarihinden önce eşi doğum yapan memura isteği üzerine yirmidört aylık aylıksız izin süresinin kalan kısmı kullandırılacaktır. Ancak, söz konusu aylıksız iznin bitiş tarihi, doğum tarihinden itibaren yirmidört aylık süreyi hiçbir şekilde geçemeyecektir. d) Eşlerin her ikisinin de memur olması halinde, doğum sebebiyle verilen aylıksız iznin yirmidört aylık süre içerisinde her iki eşe aynı dönemde veya birbirini takip edecek şekilde kullandırılması mümkündür. e) Doğum sonrası analık izninin bitiminde aylıksız izin verilen ve izin bitiminde göreve başlayan memurun yeniden aylıksız izin talebinde bulunması halinde, bu memura doğum sonrası analık izninin bitiş tarihini takip eden yirmidört aylık sürenin aşılmaması kaydıyla tekrar aylıksız izin verilecektir. f) Doğum yaptıktan sonra ataması yapılan memura, isteği üzerine doğum sonrası sekiz haftalık sürenin bitimini takip eden tarihten itibaren yirmidört aylık sürenin bitimini aşmayacak şekilde, aylıksız izin kullandırılacaktır. B) SİCİL, DİSİPLİN VE DİĞER HUSUSLARA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR 1- 6111 sayılı Kanunla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunundaki sicile ilişkin düzenlemeler yürürlükten kaldırıldığından 2011 yılından başlamak üzere Devlet memurları için sicil raporu doldurulmayacaktır. Geçmiş yıllara ait sicil raporlarının, 1/1/2011 tarihinden başlamak üzere beşinci yılın sonuna kadar muhafaza edilmesi gerekmektedir. 657 sayılı Kanun dışındaki kanunlarda yer alan sicil ve değerlendirmeye ilişkin 196 Devlet Memurları Kanunu hükümlerde bir değişiklik yapılmadığından bu hükümlerin uygulanmasına devam edilecektir. Diğer kanunların sicil konusunda 657 sayılı Kanuna atıf yapan hükümlerinin uygulama imkanı kalmadığından bu hükümler uyarınca işlem yapılmaması gerekmektedir. Ayrıca, kurumların 657 sayılı Kanunun mülga 112 nci maddesine istinaden çıkarmış oldukları sicil amirleri yönetmeliklerinin dayanağı ve uygulama imkanı kalmadığından bu yönetmeliklerin yürürlükten kaldırılması gerekmektedir. Bu kapsamdaki yönetmeliklerin Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlükten kaldırılması uygun görülmekte olup, bu hususta ayrıca görüş alınmasına gerek bulunmamaktadır. 2- 6111 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce olumsuz sicil almaları sebebiyle kademe ilerlemesi yapamamış olan memurlara geçmişe dönük kademe ilerlemesi yapılmayacak ve herhangi bir mali ve sosyal hak verilmeyecektir. 2011 yılında kademe ilerlemesi yapılacak memurlar için kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmesi hariç olmak üzere, bulunduğu kademede en az bir yıl çalışmış olma ve bulunduğu derecede ilerleyebileceği bir kademenin bulunması dışında başka bir şart aranmayacaktır. 3- Halen aday memur statüsünde bulunan memurlardan olumsuz sicil almış olanlar; adaylık devresi içinde eğitimde başarılı olmaları ve 6111 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra disiplin cezası almamaları kaydıyla, 657 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi hükümleri saklı kalmak üzere adaylık süresi sonunda disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirlerinin onayı ile asli memurluğa atanacaklardır. 4- 2009 ve 2010 yıllarında iki defa üst üste olumsuz sicil almaları sebebiyle başka bir sicil amirinin emrine atanmış olan memurların genel hükümlere göre istihdamlarına devam edilecektir. Bu durumdakilerden henüz haklarında işlem tesis edilmemiş olanlarla ilgili olarak ise herhangi bir işlem yapma zorunluluğu bulunmamaktadır. 5- Adaylık süresi içerisinde 6111 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce disiplin cezası almış olanlar hakkında disiplin cezası almış olmaları gerekçesiyle ilişik kesme hükümleri uygulanmayacaktır. Devlet Memurları Kanunu 197 6- 6111 sayılı Kanunla 657 sayılı Kanunun disipline ilişkin hükümlerinde değişiklik yapılarak; memurların toplu müracaat ve şikâyette bulunması, ikamet edilen il hudutlarının izinsiz terk edilmesi ve yasaklanmış her türlü yayının görev mahallinde bulundurulması fiilleri disiplin cezası nedeni olmaktan çıkarılmış bulunmaktadır. Bu itibarla, Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte bu fiiller nedeniyle açılmış bulunan disiplin soruşturmaları başka bir işleme gerek kalmaksızın sona erdirilecektir. Yine bu fiiller nedeniyle başlatılmış ve sonuçlandırılmış olup henüz uygulanmamış olan disiplin cezaları uygulanmayacaktır. Bu fiiller nedeniyle verilen disiplin cezaları uygulanmış ise geriye dönük olarak herhangi bir şekilde malî ve sosyal hak sağlanamayacak ve hiçbir şekilde ödeme yapılmayacaktır. Ancak 657 sayılı Kanunun 133 üncü maddesindeki süre şartına bakılmaksızın sadece bu fiiller nedeniyle verilmiş bulunan disiplin cezaları özlük dosyasından yetkili amirce re’sen çıkarılacaktır. 7- 657 sayılı Kanunun 6111 sayılı Kanunla değişik 132 nci maddesinin son fıkrasında yer alan aylıktan kesme cezası alanların 5 yıl, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alanların ise 10 yıl süreyle belli görevlere atanamayacaklarına ilişkin hükmün uygulanmasında söz konusu süreler cezaların verildiği tarihten itibaren hesaplanacaktır. 8- 6111 sayılı Kanunla 657 sayılı Kanunun 135 inci maddesi değiştirilerek uyarma ve kınama cezalarına itiraz makamı olarak üst disiplin amiri yerine disiplin kurulu belirlendiğinden halihazırda itiraz incelemesi için üst disiplin amirinde bulunan sonuçlandırılmamış dosyalar disiplin kurullarına intikal ettirilecektir. Söz konusu maddede ayrıca, uyarma ve kınama cezalarına karşı da idari yargı yoluna başvuru hakkı tanındığından, ilgililer dava açma süresi içinde bu cezalara karşı idari yargı yoluna başvurabileceklerdir. 9- 6111 sayılı Kanunla 657 sayılı Kanunun 91 inci maddesinde değişiklik yapılarak, Devlet memuru olarak görev yapmaktayken kadrosu kaldırılan memurların durumu ile bunların diğer kurumlara Devlet Personel Başkanlığı tarafından nakledilmelerine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir. Bu hüküm sadece kanuni düzenlemeler sonucunda kadrosu kaldırılan Devlet memurlarını kapsamaktadır. 198 Devlet Memurları Kanunu Söz konusu hüküm, 657 sayılı Kanunun 125 inci maddesinin (E) bendi gereğince Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile tecziye edilenler veya 98 inci maddesinin (b) bendi uyarınca memuriyeti sona erenler açısından yeniden memuriyete atanma hakkı vermediğinden bu yöndeki talepler dikkate alınmayacaktır. 10- 6111 sayılı Kanunla 657 sayılı Kanunun 100 ve 101 inci maddelerinde yapılan değişiklikle, özürlü memurların günlük çalışma süreleri ile hamile ve özürlü memurların gece nöbeti ve gece vardiyası görevleriyle ilgili bu memurlar lehine düzenlemeler yapılmış, 104 üncü maddede yapılan değişiklikle de eşi doğum yapan memura verilen üç günlük izin, babalık izni adı altında yeniden isimlendirilerek süresi on güne çıkarılmıştır. Mezkur düzenlemeler ile aynı Kanunun 105 inci maddesinin son fıkrasında yer alan aylıklı refakat izninden; 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 58 inci maddesinde yer alan, “Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda uygulanması sırasında birliği sağlamak ve doğacak tereddütleri gidermekle Devlet Personel Başkanlığı yetkili ve görevlidir. Sözleşmeli personele ilişkin olarak bu Kanun Hükmünde Kararnamede hüküm bulunmayan hallerde, Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınmak kaydıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.” hükmü çerçevesinde kamu iktisadi teşebbüslerinde 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 3/c maddesi kapsamında görev yapan sözleşmeli personel de aynı usul ve esaslar çerçevesinde yararlandırılacaktır. 11- 657 sayılı Kanunun değişik 122 nci maddesinde, memurlara başarı ve üstün başarı belgesi verilmesine ilişkin esaslar düzenlenmiştir. Bu hüküm uyarınca verilecek olan başarı belgesi ve üstün başarı belgelerinin ön yüzünde başlık (Başarı Belgesi, Üstün Başarı Belgesi), kurum logosu, ilgili personele ait bilgiler ve fotoğraf, belge verilmesine esas somut olay ve verilere ilişkin özet bilgi, belgeyi veren makamın imza ve mührü; arka yüzünde verilme gerekçesi, 657 sayılı Kanunun 122 nci maddesine istinaden verildiğini belirtir ifade, tarih ve sayı bulunması zorunludur. Devlet Memurları Kanunu 199 C) KADROLARIN TAHSİS, DAĞILIM VE KULLANIMINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında bulunan kamu kurum ve kuruluşlarının kadro tahsisi, dağılımı ve kullanımına ilişkin olarak yapmakta oldukları işlemlerin zaman kaybı ve kaynak israfına sebebiyet vermeyecek şekilde gerçekleştirilmesini teminen kamu kurum ve kuruluşları aşağıda belirtilen hususlara riayet edeceklerdir. 1- 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 92 nci maddesine göre yapılacak atamalarda, a) Bütçe kanunları gereğince Devlet Personel Başkanlığından alınması gerekli olan izinler alınmaksızın ilana çıkılmayacak, kişilere hak doğmasına yol açabilecek sınav, mülakat, kura, gibi uygulamalar yapılmayacaktır. b) Personel alımlarında, genç işgücünün kamu yönetimine kazandırılması bakımından, Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde personel alımına öncelik verilecek, bu yöntemle personel temin edilememesi halinde daha önce 657 sayılı Kanuna tabi olarak çalışmış olanlardan açıktan atama yoluyla personel alımına gidilecek, bu şekilde de personel temin edilememesi durumunda, 657 sayılı Kanunun 92 nci maddesinin üçüncü fıkrasına göre bu Kanuna tabi olmayan personelden açıktan personel alımı yapılabilecektir. 2- Kurum ve kuruluşlar, 657 sayılı Kanunun 59 ve 92 nci maddeleri kapsamındaki atamalara ilişkin izin taleplerini belirli bir program dahilinde Devlet Personel Başkanlığına intikal ettirecekler, bu tür taleplerin yılın son aylarına bırakılmaması konusunda özen göstereceklerdir. 3- 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri çerçevesinde kadro ihdası, serbest bırakma ve kadro değişiklikleri ile kadroların birimler arası aktarılmasına ilişkin talepler, Devlet Personel Başkanlığına “DPB e-Uygulama/Kadro Uygulaması” projesi kapsamında elektronik ortamda iletilen bilgilere göre değerlendirilecek olup, sözü edilen bilgilerin kurumlarca doğru ve güncel olarak girilmesi, hizmetlerin doğru, etkin ve hızlı bir şekilde yürütülmesini sağlayacağından kurumlar bu konuda azami hassasiyet göstereceklerdir. 200 Devlet Memurları Kanunu D) ÖZLÜK DOSYASI TUTULMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR 657 sayılı Kanunun 6111 sayılı Kanunla değiştirilen “Memur bilgi sistemi, özlük dosyası” başlıklı 109 uncu maddesinin son fıkrasında, “Özlük dosyalarının tutulma esasları ile özlük dosyalarında yer alacak belgelere ilişkin usûl ve esaslar Devlet Personel Başkanlığınca belirlenir.” denilmektedir. Mezkur hükme istinaden aşağıdaki usul ve esaslara göre işlem yapılması gerekli görülmüştür. 1- Memurlar, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası esas alınarak kurumlarınca tutulacak personel bilgi sistemine kaydolunurlar. Burada memurun adı, soyadı, cinsiyeti, doğum tarihi ve yeri, öğrenimi, kadro unvanı ve derecesi, memuriyete başlama tarihi, memuriyetten ayrılma tarihi ve sebebi, sendika üyeliğine ilişkin bilgiler ile gerekli görülecek diğer mesleki bilgiler kaydedilir. 2- Kurumlarca her memura üzerinde memurun kurumu, adı, soyadı, unvanı, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, fotoğrafı ve gerekli görülen diğer bilgilerin yer aldığı bir kurum kimlik belgesi verilir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B ve 4/C maddelerine göre istihdam edilenler, personel bilgi sistemine kaydolunur ve bunlara kurum kimlik belgesi verilir. Söz konusu personel için personel bilgi dosyası tutulur. 3- Her memur için bir özlük dosyası tutulur. Özlük dosyalarının itina ile doğru ve tarafsız bir şekilde tutulmasından personel birimleri sorumludur. 4- Özlük dosyaları memurların başarı, yeterlik ve ehliyetlerinin tespitinde, kademe ilerlemelerinde, derece yükselmelerinde, emekliye ayrılmalarında veya hizmetle ilişkilerinin kesilmesinde göz önünde bulundurulur. 5- Özlük dosyası sekiz bölümden oluşur: Birinci bölümde; ilk-yeniden-naklen atamaya ilişkin belgeler, İkinci bölümde; öğrenim durumu, bildiği yabancı diller ve derecesi, yaptığı lisansüstü eğitim-staj ve incelemeleri ile ilgili belgeler, katıldığı her türlü eğitim faaliyetine ilişkin belgeler, kendisi tarafından verilen yayın ve eserlerine ilişkin bilgiler, Devlet Memurları Kanunu 201 Üçüncü bölümde; memurun kullandığı izinlere ilişkin belgeler, Dördüncü bölümde; memur hakkında yapılan disiplin soruşturmalarına ilişkin evraklar ile verilen disiplin cezaları, yargı organlarınca memur hakkında verilmiş karar örnekleri, görevden uzaklaştırmaya ilişkin belgeler ile varsa inceleme, soruşturma ve denetim raporları, Beşinci bölümde; kurumlarca gerekli görülmesi halinde memurun maaş, ücret, harcırah ve sair parasal haklarına ilişkin belgeler, emeklilik durumuna ilişkin belgeler, bakmakla yükümlü olduğu kişilere ilişkin bildirimler, mal beyannameleri ile sendika üyeliğine ilişkin belgeler, Altıncı bölümde; memurun adaylık ve asli memurluğa atanmasına ilişkin belgeler, derece ve kademe ilerlemeleri, sınıf, yer, unvan, görev değişiklikleri ile ilgili belgeler, geçici görevlendirilmesine ilişkin belgeler, Yedinci bölümde; ödül, başarı ve üstün başarı belgesi verilmesine ilişkin bilgi ve belgeler, Sekizinci bölümde; askerlik durumu, mecburi hizmet yükümlülüğü ve özürlülük durumuna ilişkin belgeler ile yukarıdaki bölümler kapsamına girmeyen memurun hizmet durumuna ilişkin diğer mesleki bilgi ve belgeler, Saklanır. 6- Belgeler özlük dosyasının ilgili bölümüne, eski tarihli olan altta olacak şekilde, kronolojik sıraya göre yerleştirilir. 7- Bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşları, özlük dosyasında yer alan bilgilerden istihdam politikalarının tespiti ve uygulanmasında gerekli gördüklerini merkezde elektronik ortamda tutarlar. 8- Görevi herhangi bir şekilde sona eren memurların özlük dosyaları kurumlarınca saklanır. 9- Özlük dosyalarının tutulması ve muhafazasında özel hayatın gizliliği ilkesine riayet edilir. Özlük dosyası içeriği hakkında soruşturma ve kovuşturmaya yetkili merciler dışındakilere açıklama yapılamaz, bilgi verilemez. Ayrıca kişinin rızası olmaksızın özlük dosyasındaki bilgiler ve kayıtlar esas alınarak kişi hakkında yayında bulunulamaz. 10- 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B ve 4/C maddelerine göre istihdam edilen personelin personel bilgi dosyasında; kronolojik 202 Devlet Memurları Kanunu sıraya göre sözleşmeler, öğrenim durumuna ilişkin belgeler, kurum içi yer ve unvan değişikliklerine ilişkin belgeler, izinler, sendika üyeliğine ilişkin bilgiler, sözleşme feshi ve hizmete yönelik diğer belgeler tutulur. E) DEĞİŞTİRİLEN TEBLİĞ 1- 8/10/2003 tarihli ve 25253 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanun Çerçevesinde Nakledilecek Personel Hakkında Tebliğin 4 üncü maddesinin (f) fıkrasındaki “Nakil hakkı bulunan işçi personel;” ibaresi “Nakil hakkı bulunan diğer personel;” olarak değiştirilmiştir. 2- Aynı Tebliğin 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (A) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “A) Merkez Teşkilatında: Daire Başkanı, Daire Başkanı bulunmaması halinde Müdür,” 3- Aynı Tebliğin Geçici 1 inci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. F) YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN TEBLİĞ 26/8/2004 tarihli ve 25565 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Devlet Memurlarına Doğum Sebebiyle Verilecek İzinler Hakkında Tebliğ (Tebliğ No:2004/3) yürürlükten kaldırılmıştır. Tebliğ olunur. 2.1.2. 666 Sayılı KHK’ye İlişkin 161 Seri No’lu Devlet Memurları Genel Tebliğ Maliye Bakanlığından: DEVLET MEMURLARI KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 161) (666 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME HÜKÜMLERİNE İLİŞKİN) Bilindiği üzere, 2/11/2011 tarihli ve 28103 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede ve bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde kamu görevlilerinin mali haklarına ilişkin çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Devlet Memurları Kanunu 203 Yapılan düzenlemelere ilişkin olarak uygulama birliğinin sağlanması ve oluşabilecek tereddütlerin giderilmesi amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür. A) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 9 uncu Maddesi Uyarınca Yapılacak Ek Ödemeye İlişkin Açıklamalar 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 3 üncü maddesine göre yapılan genel ek ödeme ile mevzuatı uyarınca yapılmakta olan tüm kurumsal ek ödemeler, ikramiye ödemeleri ve fazla çalışma ücreti gibi çeşitli adlar altında yapılan ilave ödemeler kaldırılmış ve yerine tek bir ek ödeme getirilmiştir. 1-375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca; a) Aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre almakta olan personele. b) Aylıklarını 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununa göre almakta olan personele, c) 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (II) sayılı Cetvele dahil pozisyonlarda istihdam edilen sözleşmeli personele, ç) Subay, sözleşmeli subay, astsubay, sözleşmeli astsubay, sözleşmeli subay ve astsubay adayları ile uzman jandarma ve uzman erbaşlara, 15/1/2012 tarihinden itibaren yapılacak ek ödeme, en yüksek Devlet memuru aylığına (9500 gösterge rakamı ile memur aylık katsayısının çarpımı sonucu bulunacak tutara), 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (1) sayılı Cetvelde yer alan kadro, görev ve pozisyon unvanlarına karşılık gelen oranların uygulanması suretiyle hesaplanacaktır. 2- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren personelden, anılan maddenin üçüncü ve altıncı fıkraları ile söz konusu Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu, geçici 12 nci, geçici 14 üncü ve geçici 16 ncı maddelerinde yer alan hükümlere istinaden; 204 Devlet Memurları Kanunu a) 209 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca döner sermaye gelirlerinden ek ödeme yapılan personel, b) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 17 nci maddesine göre ek ödeme yapılanlar hariç olmak üzere yükseköğretim kurumlarının rektör, rektör yardımcısı, genel sekreter, dekan, dekan yardımcısı, başhekim, başhekim yardımcısı, enstitü ve yüksekokul müdürleri, enstitü ve yüksekokul müdür yardımcıları, tıp ve diş hekimliği fakülteleri ile sağlık uygulama ve araştırma merkezlerinde görev yapan personel, c) Adli Tıp Kurumu personeli, ç) 926 sayılı Kanunun ek 17 nci maddesinin (Ç) fıkrası uyarınca sağlık hizmetleri tazminatından yararlanan Türk Silahlı Kuvvetleri personeli, d) Gümrük ve Ticaret Bakanlığı taşra teşkilatına ait kadro ve pozisyonlarda bulunanlardan 4458 sayılı Kanunun 221 inci maddesi uyarınca fazla çalışma ücretinden yararlanan personel, e) Sosyal Güvenlik Kurumunun merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında bulunup, sağlık harcamalarına esas olan fatura ve reçetelerin incelenmesi işlerinde ve Kurum sağlık kurullarında çalışan sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına dahil personel, f) Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genci Müdürlüğü taşra teşkilatında görev yapan tabipler, g) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu maddesi uyarınca ücret ve tazminat ödenenler ile geçici 12 nci, geçici 14 üncü ve geçici 16 ncı maddeleri uyarınca haklarında 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uygulanacak personel, ğ) Bir kadroya açıktan vekil olarak atananlar, h) 5018 sayılı Kanuna ekli (III) sayılı Cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumlarda görev yapan personel, ı) 2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin altıncı fıkrası ile 2955 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin altıncı fıkrası kapsamında yer alanlar, hiçbir suretle söz konusu ek 9 uncu maddenin birinci fıkrasında belirtilen ek ödemeden yararlandırılmayacaktır. Devlet Memurları Kanunu 205 3- Kamu idarelerinin kapsama dahil personelinden 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca ek ödeme yapılacakların belirlenmesinde; öncelikle ilgili kamu idaresinin ek 10 uncu madde kapsamına girip girmediği tespit edilecek, kapsama girmesi halinde ilgili personelin kadro ve görev unvanlarının ek 10 uncu madde uyarınca ödeme yapılacakların sayıldığı anılan Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (II) ve (III) sayılı Cetvellerde yer alıp almadığına bakılacaktır. Ek 10 uncu madde ve söz konusu Cetveller kapsamında yer almayan personele (I) sayılı Cetvele göre ek ödeme yapılacaktır. 4- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı Cetvelde derece esasına göre belirlenmiş olan ek ödeme oranlarının tespitinde, ilgililerin aylık aldıkları dereceler esas alınacaktır. 5- Ek ödemeye hak kazanılmasında ve bu ödemenin yapılmasında aylıklara ilişkin hükümler uygulanacak ve bu ödeme damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmayacaktır. Bu ödeme, personelin mali haklarına bağlı olarak, ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye payı, ikramiye, ücret ve her ne ad altında olursa olsun yapılan benzeri ödemelerin hesabında dikkate alınmayacaktır. 6- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca ek ödeme yapılan personelden; kurumlarınca bir kadroya kurum içinden veya kurum dışından vekalet ettirilenlere, vekaletin 657 sayılı Kanunun 86 ncı maddesine istinaden yapılmış ve bu hususun onayda belirtilmiş olması, vekalet görevinin Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek karar ile atama yapılması gereken kadrolar için ilgili bakan, diğer kadrolar için asili atamaya yetkili amir tarafından verilmesi, vekalet eden personelin asaleten atanmada aranan tüm şartlan (asaleten atanmada sınav şartı aranılan kadrolar için bu sınavlara girebilme hakkının elde edilmiş olması dahil) taşıması kaydıyla vekalet ettikleri kadro için öngörülen ek ödemenin asli kadroları için öngörülen ek ödemeden fazla olması halinde, aradaki fark, ek 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca 206 Devlet Memurları Kanunu vekalet görevine başlanıldığı tarihten itibaren ve bu görev fiilen yapıldığı sürece ödenecektir. Ancak mehil müddeti, yıllık izin, mazeret izni, hastalık ve refakat izni, geçici görev, vekalet, görevden uzaklaştırma, hizmet içi eğitim, seminer ve kurs nedenleriyle görevlerinden ayrılanlara vekalet edenler ile ek 9 uncu maddenin beşinci fıkrasında öngörülen tüm şartları bir arada taşımadıkları için tedviren görevlendirildikleri kabul edilecek olanlara ek ödeme farkı ödenmeyecektir, Söz konusu ek 9 uncu madde 15/1/2012 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiğinden, vekaleten yürütülen görevler için anılan tarihten önceki döneme ilişkin olarak bu maddeye göre ek ödeme farkı ödenmeyecektir. Örnek 1- Şef kadrosunda bulunan ve 1 inci dereceden aylık alan bir memurun boş şube müdürü kadrosuna vekaleten atanması halinde ilgiliye vekalet nedeniyle yapılacak ek ödeme farkı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı cetvelde, 1 inci dereceden aylık alan şef için %115 ve şube müdürü için %170 oranında ek ödeme yapılması öngörülmüştür. Ek Ödema Oranı (%) Brüt Ek Ödeme (TL) Damga Vergisi (TL) Net Tutar (TL) Şef (Asli kadro) 115 9500x0,06446x1,15 = 704,23 704,23x0,0066 = 4,65 699,58 Şube müdürü (Vekalet edilen kadro) 170 9500x0,06446x1,70 = 1.041,03 1.041,03x0,0066 = 6,87 1.034,16 Fark ödemesi Vekalet edilen kadro ek ödeme tutarı - Asli kadro ek ödeme tutan 1.034,16 - 699,58 334,58 Buna göre ilgili personele, asli kadrosu için hesaplanan 699,58 TL net ek ödemeye ilave olarak ayrıca vekaleten atandığı şube müdürü Devlet Memurları Kanunu 207 kadrosu için 334,58 TL net ek ödeme farkı, vekalet görevinin fiilen yapılmasını müteakip ödenecektir. Ancak, vekalet nedeniyle bu ödemenin yapılabilmesi için vekalet eden personelin, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesinin beşinci fıkrasındaki şartları taşıması gerekmektedir. 7- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre yapılacak ek ödemeler anılan maddenin sekizinci fıkrası ve 4458 sayılı Kanunun 221 inci maddesi hükümleri uyarınca; a) Kültür ve Turizm Bakanlığının, Sağlık Bakanlığının, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun ve Meteoroloji Genel Müdürlüğünün merkez teşkilatı personeli ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Karayolları Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü personeli için döner sermaye bütçelerinden, b) Gümrük ve Ticaret Bakanlığı personeli için Ankara Gümrük Muhasebe Birimi hesabına aktarılan tutarlardan, karşılanacaktır. Ek 9 uncu madde uyarınca diğer personele yapılacak ek ödeme ise ilgililerin aylık ve ücretlerinin ödendiği bütçeden yapılacaktır. 8- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan hükme istinaden; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının üretimi teşvik priminden yararlanan personeline anılan maddenin birinci fıkrasına göre ek ödeme yapılmayacaktır. Ancak söz konusu personele, üretimi teşvik primi ödemesinin yapıldığı tarih ile bir sonraki yılda bu ödemenin yapılacağı tarih arasındaki dönemde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (i) sayılı Cetvelde kadro veya pozisyon unvanları için ödenmesi öngörülen ek ödemenin toplam net tutarı, ödenen üretimi teşvik priminin net tutarına ulaştığı tarihten itibaren aylıklara ilişkin hükümler göz önünde bulundurulmak suretiyle ek ödeme yapılmaya başlanacaktır. Ayrıca, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin söz konusu personel için bir önceki yıl yapılan üretimi teşvik primi ödemeleriyle 208 Devlet Memurları Kanunu kıyas suretiyle ek ödeme yapılmasını öngören ek 3 üncü maddesi 14/1/2012 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırıldığından, bu kapsamdaki personel 2012 yılında üretimi teşvik priminin ödeneceği tarihe kadar, ek 9 uncu madde uyarınca (I) sayılı Cetvelde kadro ve görev unvanları için öngörülen ek ödemeden yararlandırılacaktır. Üretimi teşvik primi ödemelerinin ayın 15'inden sonraki bir tarihte yapılması halinde peşin olarak ödenmiş olan ek ödemenin, üretimi teşvik primi ödemesinin yapıldığı tarihten sonraya isabet eden kısmı geri alınacaktır. 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinin (e) fıkrasıyla 969 sayılı Kanunda yapılan düzenlemeye istinaden de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı kadro ve pozisyonlarında çalışmayanlara, anılan Kanunun 3 üncü maddesi uyarınca üretimi teşvik primi ödenmeyecektir. Örnek 2- Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının mühendis kadrosunda görev yapan ve 1 inci dereceden aylık alan mühendise, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre %150 oranında ek ödeme yapılması öngörülmüştür. Söz konusu personele 969 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin son fıkrası uyarınca, 15 Şubat 2012 tarihinde üretimi teşvik primi olarak 6.000 TL tutarında ödeme yapılacağı ve bir sonraki teşvik priminin ise 15 Şubat 2013 tarihinde ödeneceği varsayımı altında 15/2/2012 - 14/2/2013 döneminde yapılacak üretimi teşvik primi ve ek ödemelerin hesaplanması ve karşılaştırılması aşağıdaki şekilde yapılacaktır. 209 Devlet Memurları Kanunu Mühendis Ek Ödeme Oranı (%)/ Üretimi Teşvik Primi (TL) Brüt Ek Ödeme / Üretimi Teşvik Primi (TL) 375 sayılı KHK'nin ek 9 uncu maddesine göre yapılması öngörülen ek ödeme 150 9500x0,06446x1.50 = 918,56 969 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin son fıkrası uyarınca ödenen üretimi teşvik primi Gelir Vergisi (TL) Damga Vergisi (TL) Net Tutar (TL) 912,50 918,56x0,0066= 6,06 6.000 (15 Şubat 2012 tarihinde yapılan ödeme) 6.000x0,15 = 900,00 6.000,00 5.060,40 6.000x0,0066 = 39,60 210 Devlet Memurları Kanunu 15 Şubat 2012 -14 Şubat 2013 döneminde ilgiliye yapılacak ödemeler Tarih Ek Kıyaslamada Hesaplamanın Yapılan Ödemenin ödemenin dikkate Ödemelerin Türü açıklaması teşvik primi alınacak net tutan (TL) ile kıyası kümülatif ek (TL) ödeme hesabı 15.02.2012 5.060,40 Üretimi Teşvik Primi 912,50 912,50 15.03.2012 - - 912,50 1.825,00 15.04.2012 - - 912,50 2.737,50 15.05.2012 - - 912,50 3.650,00 15.06.2012 - - 912,50 4.562,50 15.07.2012 414,60 Kist ek ödeme 497,90 5.060,40 15.08.2012 912,50 Ek Ödeme 15.09.2012 912,50 Ek Ödeme Prim ödemesinin yapıldığı tarih ile bir sonraki yılda yapılacağı tarih arasındaki dönemde, 375 sayılı KHK'ya göre ödenmesi öngörülen ek ödemenin toplam net tutarı, prim net tutarına ulaşıncaya kadar, ilgiliye ek ödeme yapılmaz. Ek ödemenin toplam net tutarı, ödenen primin net tutarına ulaştığı tarihten itibaren ek ödeme yapılmaya başlanacaktır. Devlet Memurları Kanunu 15.10.2012 912,50 Ek Ödeme 15.11.2012 912,50 Ek Ödeme 15.12.2012 912,50 Ek Ödeme 15.01.2013 912,50 Ek Ödeme 211 Diğer taraftan, bu örnekte yer alan verilere ve ek ödeme tutarına ilişkin rakamlar dikkate alındığında, 15/2/2012 tarihinde 10.950 TL veya daha fazla net tutarda üretimi teşvik primi ödenmiş olması halinde, aynı derecedeki mühendislere, 15/2/2012 - 14/2/2013 döneminde hiçbir şekilde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi uyarınca ek ödeme yapılmayacaktır. 9- 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle; a) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen ek 12 nci maddenin birinci fıkrasıyla ek ödeme, ikramiye, tazminat, döner sermaye ödemesi, fiilen yapılmayan ders karşılığı ek ders ücreti ödemeleri gibi değişik adlar altında yapılan ödemelere ilişkin yürürlükten kaldırılan hükümler, b) 209 sayılı Kanunun 5 inci maddesi ve 4458 sayılı Kanunun 221 inci maddesinin değiştirilmeden önceki hükümleri, uyarınca yapılan ödemelerden yararlanmakta iken, 15/1/2012 tarihinden itibaren 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre ek ödemeden yararlanmaya başlayan personele, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 11 inci maddesinde belirtilen ilgili mevzuat hükümleri uyarınca ikramiyelerin bir aya isabet 212 Devlet Memurları Kanunu eden tutarı da dahil olmak üzere 14/1/2012 tarihi itibarıyla hesaplanacak aylık net ödeme tutarının, (I) sayılı Cetvelde kadro ve görev unvanları için ödenmesi öngörülen aylık net ek ödeme tutarından fazla olması halinde aradaki fark, herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın, bu fark giderilinceye kadar ayrıca tazminat olarak ödenecek ve aradaki farkın sona erdiği tarihten itibaren sadece ek 9 uncu maddeye göre ek ödeme yapılacaktır. İlgililer için 14/1/2012 tarihi itibarıyla söz konusu hükümler uyarınca ve anılan tarih itibarıyla geçerli olan memur aylık katsayısı ile asgari ücret tutarı dikkate alınarak geçici 11 inci maddeye göre hesaplanacak aylık net ödeme tutarı sabit olup hiçbir şekilde değiştirilmeyecektir. Fark tazminatı ödemesine, 14/1/2012 tarihi itibarıyla ilgililerin bulundukları kadro ve pozisyonlarda kaldıkları sürece devam edilecek, personelin kendi isteği olmaksızın aynı kurumda yapılan kadro ve pozisyon unvanı değişiklikleri de bu kapsamda değerlendirilecektir. Ancak isteğe bağlı olarak; kadro veya pozisyon unvanında değişiklik olanlar ile başka kurumlara atananlar hakkında fark tazminatı ödemesine son verilecektir. Örnek 3- Sosyal Güvenlik Kurumunda memur kadrosunda görev yapan ve 5 inci dereceden aylık alan personele, 5502 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin 14/1/2012 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılması öngörülen ikinci fıkrasına göre %95 oranında ek ödeme ve dördüncü fıkrasına göre ikramiye ödemesi yapılmakta iken, 15/1/2012 tarihinden itibaren 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre %90 oranında ek ödeme yapılması öngörülmüş bulunmaktadır. Bu personele, 15/1/2012 tarihinde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 11 inci maddesi uyarınca ödenecek fark tazminatı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır. 213 Devlet Memurları Kanunu Memur 5502 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin kinci fıkrasına göre hesaplanan ek ödeme 5502 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin dördüncü fikrasına göre hesaplanan ikramiye 375 sayılı KHK'nın ek 9 uncu maddesine göre yapılması öngörülen ek ödeme Fark Ödemesi Ek Ödeme Oranı (%) İkramiye Tutan (TL) 95 Brüt Ek Ödeme / İkramiye (TL) Gelir Vergisi (TL) Damga Vergisi (TL) Net Tutar (TL) 581,75x0.006 6 = 3,84 577,91 9500x0,06446 x0,95 - 581,75 837 (1 Ocak-30 Haziran 2012 dönemi için asgari ücret tutarı) İkramiyenin bir aya isabet eden tutarı (837/6=139,50) 90 9500x0,06446 x0,90 = 551,13 139,50x0,15 = 20,93 117,65 139,50x0,006 6 = 0,92 551,13x0,006 6 = 3,64 547,49 (5502/28 ek ödeme ve ikramiye toplam net tutan) (375/ek 9 ek ödeme net tutarı) (577,91 f 117,65 = 695,56) - 547,49 148,07 Buna göre ilgiliye, 15/1/2012 tarihindeki mali ve sosyal hakları ödenirken 148,07 TL tutarındaki fark, herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın tazminat olarak ayrıca ödenecektir. 5502 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin yürürlükten kaldırılması öngörülen ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 14/1/2012 tarihi itibarıyla hesaplanmış olan ikramiye ve ek ödemenin toplam net tutarı olan 695,56 TL sabit olup, bu tutar hiçbir şekilde değiştirilmeyecektir. Yeni ek ödemenin hesaplanmasında memur aylık katsayısındaki artışlar dikkate alınarak hesaplama yapılacak, farkın herhangi bir şekilde kapanması halinde ise fark tazminatı ödenmesine ilişkin uygulamaya son verilecektir. 214 Devlet Memurları Kanunu Örnek 4- Birinci sınıf olup, 1 inci derecenin birinci kademesinden aylık alan kaymakamlara 14/1/2012 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılması öngörülen hükümlerden, 1700 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesine göre %100 oranında ek ödeme yapılmakta ve 5302 sayılı Kanunun 63 üncü maddesine göre ise 12.000 gösterge rakamı üzerinden aylık ödenek verilmekte iken, 15/1/2012 tarihinden itibaren 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre %200 oranında ek ödeme yapılması öngörülmüş bulunmaktadır. Bu personele 15/1/2012 tarihinde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 11 inci maddesi uyarınca ödenecek fark tazminatı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır. Birinci Sınıf Ek Ödeme Kaymakam (1 inci Oranı (%)/ derece 1 inci Ödenek kademeden aylık Göstergesi alan) 1700 sayılı 100 Kanunun ek 5 inci maddesi hükmüne göre hesaplanan ek ödeme Brüt Ek Ödeme / Ödenek (TL) Gelir Vergisi (TL) Damga Vergisi (TL) 9500x0,06446x 1 = 612,37 612,37x0.0066 = 4,04 5302 sayılı 12.000 Kanunun 63 üncü maddesi hükmüne göre hesaplanan ödenek 12.000x0,06446 773,52x0,15 = 773,52 116,03 375 sayılı KHK'nın 200 ek 9 uncu maddesine göre yapılması öngörülen ek ödeme 9500x0,06446x 2 1.224,74 Fark Ödemesi Net Tutar (TL) 608,33 = 773,52x0,0066 = 5,11 1.224,74x0,0066 = 8,08 (1700/ck 5 ek ödeme net tutarı 15302/ 63 ödenek net tutarı)-(375/ek 9 ek ödeme net tutarı) (608,33 + 652,38=1.260,71) - 1.216,66 652,38 1.216,66 44,05 Devlet Memurları Kanunu 215 Buna göre ilgiliye, 15/1/2012 tarihindeki mali ve sosyal hakları ödenirken 44,05 TL tutarındaki fark, herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın tazminat olarak ayrıca ödenecektir. 14/1/2012 tarihi itibarıyla hesaplanan ve fark tazminatı hesabına esas net tutar olan 1.260,71 TL sabit olup bu tutar hiçbir şekilde değiştirilmeyecektir. Yeni ek ödemenin hesaplanmasında memur aylık katsayısındaki artışlar dikkate alınarak hesaplama yapılacak, farkın herhangi bir şekilde kapanması halinde ise fark tazminatı ödenmesine ilişkin uygulamaya son verilecektir. Örnek 5- Kaymakam adaylarına, 1700 sayılı Kanunun 14/1/2012 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılması öngörülen ek 5 inci maddesine göre %145 oranında ek ödeme yapılmakta iken, 15/1/2012 tarihinden itibaren 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre de %145 oranında ek ödeme yapılması öngörülmüş bulunmaktadır. Bu personele 15/1/2012 tarihinde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 11 inci maddesi uyarınca herhangi bir fark tazminatı ödenmeyecektir. Örnek 6- Gümrük ve Ticaret Bakanlığı merkez teşkilatının şube müdürü kadrosunda görev yapan personele, 4458 sayılı Kanunun 221 inci maddesinin 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değiştirilmeden önceki hükmüne göre 26.000 gösterge rakamı üzerinden hesaplanan fazla çalışma ücreti, aynı Kanunun 222 nci maddesine göre yapılması öngörülen %155 oranındaki net ek ödeme tutarından mahsup edilerek ödenmekte iken, 15/1/2012 tarihinden itibaren 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre %170 oranında ek ödeme yapılması öngörülmüş bulunmaktadır. Bu personele 15/1/2012 tarihinde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 11 inci maddesi uyarınca ödenecek fark tazminatı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır. 216 Devlet Memurları Kanunu Şube Müdürü Fazla Çalışma Brüt Fazla Gelir Vergisi Net Tutar (TL) Ücreti Göst. / Çalışma (TL) Damga EkÖdeme Oranı Ücreti/ Ek Vergisi(TL) (%) Ödeme (TL) 4458 sayılı Kanunun 26.000 26.000x0,0644 1.675,96x0,1 666 sayılı KIIK ile 6 = 1.675,96 5 = 251,39 değiştirilmeden önceki 1.413,51 1.675,96x0,0 221 inci maddesi 066- 11,06 uyarınca ödenen fazla çalışma ücreti 4458 sayılı Kanunun 155 9500x0,06446 666 sayılı KHK ile x1,55 - 949,17 yürürlükten kaldırılma942,91 dan önceki 222 nci 949,17x0,006 maddesi uyarınca 6 = 6,26 ödenmesi öngörülen ek ödeme 4458 sayılı Kanuna Fazla çalışma ücretinin net tutarı ek ödemenin net tutarıngöre yapılan mahsup dan mahsup edildiği ve örneğimizde de 4458 sayılı Kanuna göre işlemi ödenmesi gereken ek ödeme (942,91 TL), fazla çalışma ücretinden (1.413,51 TL) daha düşük olduğu için ilgiliye fazla çalışma ücretinin dışında ek ödeme adı altında ayrıca herhangi bir ödeme yapılmamaktadır. 375 sayılı KHK'nın ek 170 9 uncu maddesine göre yapılması öngörülen ek ödeme Fark Ödemesi 9500x0,06446x1,70 = 1.041,03 1.034,16 1.041,03x0,0066 = 6,87 (4458/221 fazla çalışma ücreti nettutarı-375/ek 9 ek ödeme net tutarı) 1.413,51 - 1,034,16 379,35 Buna göre ilgiliye, 15/1/2012 tarihindeki mali ve sosyal haklan ödenirken 379,35 TL tutarındaki fark, herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın tazminat olarak ayrıca ödenecektir. 14/1/2012 tarihi itibarıyla hesaplanan ve fark tazminatı hesabına esas net tutar olan 1.413,51 TL sabit olup bu tutar hiçbir şekilde değiştirilmeyecektir. Yeni ek ödemenin hesaplanmasında memur aylık katsayısındaki artışlar 217 Devlet Memurları Kanunu dikkate alınarak hesaplama yapılacak, farkın herhangi bir şekilde kapanması halinde ise fark tazminatı ödenmesine ilişkin uygulamaya son verilecektir. Örnek 7- 3146 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinin 14/1/2012 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılması öngörülen yedinci fıkrasına göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında görev yapan ve 8 inci dereceden aylık alan hizmetli kadrosunda bulunan personele, %80 oranında ek ödeme verilmekte iken, 15/1/2012 tarihinden itibaren 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre %70 oranında ek ödeme yapılması öngörülmüştür. Bu personele 15/1/2012 tarihinde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 11 inci maddesi uyarınca ödenecek fark tazminatı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır. Hizmetli Ek Ödeme Oranı (%) Brüt Ek Ödeme (TL) Damga Vegisi (TL) 9500x0,06 446x0,80 = 489,90 489,90x0,00 66 = 3,23 9500x0,06 446x0,70 = 428,66 428,66x0,00 66 = 2,83 3146 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinin yedinci fıkrasına göre hesaplanan ek ödeme 80 375 sayılı KHK'nın ek 9 uncu maddesine göre yapılması öngörülen ek ödeme 70 Fark Ödemesi (3146/39 ek ödeme net tutarı - 375/ek 9 ek ödeme net tutarı) 486,67- 425,83 Net Tutar (TL) 486,67 425,83 60,84 Buna göre ilgiliye, 15/1/2012 tarihindeki mali ve sosyal haklan ödenirken, 60,84 TL tutarındaki fark, herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın tazminat olarak ayrıca ödenecektir. 3146 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinin 14/1/2012 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılması 218 Devlet Memurları Kanunu öngörülen yedinci fıkrasına göre anılan tarih itibarıyla hesaplanmış olan ek ödemenin net tutarı olan 486,67 TL sabit olup, bu tutar hiçbir şekilde değiştirilmeyecektir. Yeni ek ödemenin hesaplanmasında memur aylık katsayısındaki artışlar dikkate alınarak hesaplama yapılacak, farkın herhangi bir şekilde kapanması halinde ise fark tazminatı ödenmesine ilişkin uygulamaya son verilecektir. Örnek 8- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14/1/2012 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılması öngörülen ek 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan kurumlar arasında yer alan Kültür ve Turizm Bakanlığında 5 inci dereceli kadroda bulunup 1 inci dereceden aylık alan memur unvanlı personele, söz konusu ek 3 üncü maddeye göre %65 oranında ek ödeme yapılmakta iken, 15/1/2012 tarihinden itibaren 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre %110 oranında ek ödeme yapılması öngörülmüştür. Memur 375 sayılı KHK'nın ek 3 üncü maddesine göre yapılması öngörülen ek ödeme 375 sayılı KHK'nın ek 9 uncu maddesine göre yapılması öngörülen ek ödeme Fark Ek Ödeme Oranı (%) Brüt Ek Ödeme (TL) Damga Vegisi (TL) Net Tutar (TL) 65 9500x0,06 446x0,65 = 398,04 398,04x0,006 6 = 2,63 395,41 110 9500x0,06 446x1,10 = 673,61 673,61x0,006 6 = 4,45 669,16 (375/ek 3 ek ödeme net tutarı - 375/ek 9 ek ödeme net tutarı) 395,41 - 669,16 -273,75 Yukarıda yer alan tablodan da görüleceği üzere, ilgiliye 15/1/2012 tarihinde yapılacak ek ödeme tutarı 273,75 TL daha fazla olduğundan 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 11 inci maddesi uyarınca herhangi bir fark tazminatı ödemesi yapılmayacaktır. 219 Devlet Memurları Kanunu Örnek 9- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14/1/2012 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılması öngörülen ek 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan kurumlar arasında yer alan Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığında görev yapan ve 1 inci dereceden aylık alan mühendis kadrosunda bulunan personele, söz konusu ek 3 üncü maddeye göre %96 oranında ek ödeme yapılmakta iken, 15/1/2012 tarihinden itibaren 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre %150 oranında ek ödeme yapılması öngörülmüştür. Mühendis 375 sayılı KHK'nın ek 3 üncü maddesine göre yapılması öngörülen ek ödeme 375 sayılı KHK'nın ek 9 uncu maddesine göre yapılması öngörülen ek ödeme Fark Ek Ödeme Oranı (%) Brüt Ek Ödeme (TL) Damga Vegisi (TL) Net Tutar (TL) 96 9500x0,064 46x0,96 = 587,88 587,88x0,006 6 = 3,88 584,00 150 9500x0,064 46x1,50 = 918,56 918,56x0,006 6 - 6,06 912,50 (375/ek 3 ek ödeme net tutan - 375/ek 9 ek ödeme net tutarı) 584,00 - 912,50 -328,50 Yukarıda yer alan tablodan da görüleceği üzere, 15/1/2012 tarihinde yapılacak ek ödeme tutarı 328,50 TL daha fazla olduğundan, ilgiliye 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 11 inci maddesi uyarınca herhangi bir fark tazminatı ödemesi yapılmayacaktır. 220 Devlet Memurları Kanunu 10- Sağlık Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Adli Tıp Kurumu ile yükseköğretim kurumlarının döner sermaye saymanlık hizmetlerini yürüten personele döner sermaye gelirlerinden, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının saymanlık hizmetlerini yürüten personele ise 4458 sayılı Kanunun 221 inci maddesine göre Ankara Gümrük Muhasebe Birimi hesabına aktarılan tutarlardan, mevzuatı uyarınca herhangi bir ödeme yapılmayacak, ilgililere 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre ek ödeme yapılacaktır. 11-375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı Cetvelin "A- Aylıklarım 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa Göre Alanlar" başlıklı kısmının l/g sırasında "müdür" unvanlı kadrolarda bulunanlar için ek ödeme oranı %170 olarak belirlenmiştir. Söz konusu "müdür" ibaresi, döner sermaye işletmesi merkez müdürü, işletme müdürü, atölye müdürü, malmüdürü, milli emlak müdürü, bilgi işlem müdürü, ikmal müdürü, meteoroloji istasyon müdürü ve ilçe müdürü gibi kadrolardan, söz konusu Cetvelin diğer sıralarında özel bir ek ödeme oranı belirlenmemiş olan tüm müdür unvanlı kadroları ifade etmektedir. 12- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 12 nci maddesiyle 14/1/2012 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılması öngörülen hükümlere göre ikramiye ödenen personelden 15/1/2012 tarihinden itibaren 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre ek ödeme yapılacaklara, mevzuatında 2012 yılı Ocak ayında ödenmesi öngörülen ikramiyeler bir defaya mahsus olmak üzere 14/1/2012 tarihine kadar ödenecektir. 13- 15/1/2012 tarihinden itibaren 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca ek ödeme yapılacak personele; a) Anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 12 nci maddesinin birinci fıkrasıyla 14/1/2012 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılan hükümler ile 209 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle değiştirilmeden önceki hükümleri uyarınca 15/1/2012 tarihinden itibaren ek ödeme, ikramiye, fazla çalışma ücreti ve fiilen yapılmayan ders karşılığı ek ders ücreti ödemeleri (Öğretmenler ile Milli Devlet Memurları Kanunu 221 Eğitim Bakanlığına bağlı örgün ve yaygın eğilim kurumlarında öğretmen unvanlı kadrolarda görev yapan yöneticiler hariç) gibi değişik adlar altında herhangi bir ödeme yapılmayacaktır. b) 4458 sayılı Kanunun 221 inci maddesinin 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle değiştirilmeden önceki hükümleri uyarınca 1/1/2012 tarihinden sonraki döneme ilişkin olarak fazla çalışma ücreti ödenmeyecektir. 14- 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (II) sayılı Cetvele dahil pozisyonlarda istihdam edilen sözleşmeli personele 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı Cetvelde pozisyon unvanları itibarıyla belirlenen oranlar esas alınmak suretiyle hesaplanan tutarda ek ödeme yapılacaktır. 15- Kadro karşılığı sözleşmeli personel ile 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (11) sayılı Cetvele dahil pozisyonlarda istihdam edilen sözleşmeli personel hariç olmak üzere, çeşitli statülerde istihdam edilen sözleşmeli personelden ek ödeme yapılacak olanlar ve ek ödeme oranları Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından ayrıca belirlenecektir. Bunlara yapılacak ek ödemeler damga vergisi hariç herhangi bir vergi ile sigorta prim kesintisine tabi tutulmayacaktır. 16- İlgili mevzuatı uyarınca bazı kurumların personeline yapılacak ödemelere ilişkin uygulama aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde yapılacaktır. a) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında; 209 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin ikinci fıkrası, 2659 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi, 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin (c) ve (f) fıkraları ile 4458 sayılı Kanunun 221 inci maddesi kapsamında ödeme yapılan personele, söz konusu mevzuat hükümlerine göre ödeme yapılmaya devam olunacağı hüküm altına alınmıştır. Ayrıca, yukarıda yer alan mevzuat hükümlerine göre personele her ay yapılacak ödemelerin net tutarı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi uyarınca kadro, görev veya pozisyon 222 Devlet Memurları Kanunu unvanları için ödenmesi öngörülen ek ödeme net tutarından az olamayacaktır. Buna göre, ilgili personel için önce, mevzuatı hükümlerine göre ödenecek ödeme net tutarı tespit edilecek, bu tutarın 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi uyarınca kadro, görev veya pozisyon unvanı itibarıyla belirlenmiş olan ek ödemenin net tutarından; - Fazla olması halinde ilgililer hakkında bu kapsamda herhangi bir işlem yapılmayacaktır. - Az olması halinde ise ilgililere tabi olunan mevzuatı uyarınca yasal kesintiler de dikkate alınmak suretiyle yapılacak ödeme, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi uyarınca kadro, görev veya pozisyon unvanı itibarıyla belirlenmiş olan ek ödeme net tutarına yükseltilerek ödenecektir. Sağlık Bakanlığı ile yükseköğretim kurumlarının tıp ve diş hekimliği fakülteleri ile sağlık uygulama araştırma merkezlerinde görev yapan sözleşmeli personele, döner sermaye gelirlerinden 209 sayılı Kanunun 5 inci maddesi ile 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesi uyarınca yapılan ödemeler sigorta prim kesintisine tabi tutulmayacaktır. Örnek 10- 1 inci dereceden aylık alan bir hemşireye 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre %115 oranında ek ödeme yapılması öngörülmüştür. Sağlık Bakanlığı taşra teşkilatında sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan, 209 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre döner sermaye gelirlerinden ek ödeme yapılan ve 1 inci dereceden aylık alan bir hemşireye 2012 yılı Şubat ayında brüt 900 TL ek ödeme yapılması halinde, söz konusu personele 2012 yılı Şubat ayında döner sermaye gelirlerinden yapılacak ek ödemeler aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır. 223 Devlet Memurları Kanunu Hemşire Ek Ödeme Oranı (%) 209 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre yapılan ek ödeme 375 sayılı KHK'ninek 9 uncu maddesine göre yapılması öngörülen ek ödeme Fark Brüt Ek Ödeme (TL) Gelir Vergisi (TL) Damga Vegisi (TL) 900,00 900x0,15 135,00 Net Tutar (TL) = 759,06 900x0,0066 = 5,94 115 9500x0,064 46x1,15 = 704,23 704,23 x0,0066 = 4,65 209/5 net ek ödeme tutarı - 375/ek 9 net ek ödeme tutarı 759,06 - 699,58 699,58 48 59, Buna göre ilgiliye 209 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre 2012 yılı Şubat ayında döner sermaye gelirlerinden yapılan ek ödeme net tutarı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre hesaplanan ek ödeme net tutarından 59,48 TL fazla olduğundan, ilgili hakkında bu kapsamda herhangi bir işlem yapılmayacaktır. Örnek 11- 1 inci dereceden aylık alan bir hemşireye 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre %115 oranında ek ödeme yapılması öngörülmüştür. Yükseköğretim kurumunun tıp fakültesinde görev yapan, 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesine göre döner sermaye gelirlerinden ek ödeme yapılan ve 1 inci dereceden aylık alan bir hemşireye 2012 yılı Şubat ayında brüt 730 TL ek ödeme yapılması halinde, söz konusu personele 2012 yılı Şubat ayında döner sermaye gelirlerinden yapılacak ek ödeme aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır. 224 Devlet Memurları Kanunu Hemşire Ek Ödeme Brüt Ek Ödeme Oranı (%) (TL) 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesine göre yapılan ek ödeme 730,00 375 sayılı KHK'nin 115 ek 9 uncu maddesine göre yapılması öngörülen ek ödeme 9500x0,06446x 1,15 - 704,23 Fark Gelir Vergisi (TL) Damga Vergisi (TL) Net Tutar (TL) 730x0,15=109,50 615,68 730x0,0066 = 4,82 699,58 704,23x0,0066 = 4,65 2547/58 net ek ödeme tutarı - 375/ek 9 net ek ödeme tutarı = 615,68-699,58 Fark tutarının hesaplanması Net Fark / (1- 99,48x0,15 = 14,92 toplam vergi oranı) 83,90/0,843499,48 -83,90 83,90 99,48x0,0066 = 0,66 Buna göre ilgiliye, 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesine göre 2012 yılı Şubat ayında döner sermaye gelirlerinden yapılan net ek ödeme tutarı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre hesaplanan net ek ödeme tutarından 83,90 TL düşüktür. Döner sermaye gelirlerinden mevzuatına göre yapılan ek ödeme net tutarı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi uyarınca kadro veya pozisyon unvanları için ödenmesi öngörülen ek ödeme net tutarından az olamayacağından, ilgiliye döner sermaye gelirlerinden anılan ayda ayrıca 83,90 TL ilave net ek ödeme hesaplanacak ve böylece ilgiliye döner sermaye gelirlerinden toplam 699,58 TL net ek ödeme yapılmış olacaktır. Örnek 12- 2914 sayılı Kanuna tabi olup 3 üncü dereceden aylık alan bir yardımcı doçente 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 225 Devlet Memurları Kanunu 9 uncu maddesine göre %67 oranında ek ödeme yapılması öngörülmüştür. Yükseköğretim kurumunun tıp fakültesinde görev yapan, 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesine göre döner sermaye gelirlerinden ek ödeme yapılan ve 3 üncü dereceden aylık alan bir yardımcı doçente 2012 yılı Şubat ayında brüt 3.000 TL ek ödeme yapılması halinde, söz konusu personele 2012 yılı Şubat ayında döner sermaye gelirlerinden yapılacak ek ödeme aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır. Yardımcı Doçent Ek Ödeme Oram (%) 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesine göre yapılan ek ödeme Brüt Ek Ödeme (TL) 3.000,00 Gelir Vergisi (TL) Damga Vcgisi (TL) Net Tutar (TL) 3000x0,15 = 450,00 2.530,20 3000x0,0066 = 19,80 375 sayılı KHK'nin ek 9 uncu maddesine göre yapılması öngörülen ek ödeme 67 9500x0,06446 x0,67 = 410,29 407,58 410,29x0,0066 = 2,71 Fark 2547/58 net ek ödeme tutarı - 375/ek 9 net ek ödeme tutan _ 2.530,20-407,58 2.122,62 Buna göre ilgiliye; 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesi uyarınca 2012 yılı Şubat ayında döner sermaye gelirlerinden yapılan ek ödeme net tutarı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesine göre hesaplanan ek ödeme net tutarından 2.122,62 TL fazla olduğundan, ilgili hakkında bu kapsamda herhangi bir işlem yapılmayacaktır. b) Yükseköğretim kurumlarının 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin (c) ve (f) fıkraları kapsamında bulunanlar dışındaki; - 657 sayılı Kanuna tabi memurları ile aynı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre sözleşmeli olarak çalışan personeline 226 Devlet Memurları Kanunu 15/1/2012 tarihinden itibaren sadece 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi kapsamında ek ödeme yapılacak ve bu ek ödeme ilgililerinin aylık veya ücretlerinin ödendiği bütçeden karşılanacaktır. Anılan tarihten itibaren söz konusu personele 58 inci madde kapsamında herhangi bir ek ödeme yapılmayacaktır. Ayrıca, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 3 üncü maddesi 14/1/2012 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırıldığından, 2011 yılında ilgililere 58 inci madde uyarınca ek ödeme yapılmış olması halinde söz konusu ödemeler için 15/1/2012 tarihinden itibaren herhangi bir kıyaslama işlemi yapılmayacaktır. - Öğretim elemanlarına, 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesi uyarınca katkılarına bağlı olarak yapılacak ek ödeme döner sermaye bütçesinden, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi uyarınca yapılacak ek ödeme ise özel bütçeden yapılacaktır. c) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 17 nci maddesi uyarınca 1/3/2006 tarihinden sonra kurulan üniversitelerin 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin (c) ve (f) fıkraları kapsamında bulunan personeline, döner sermaye gelirlerinden söz konusu 58 inci madde uyarınca ödeme yapılmaya başlanıncaya kadar 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi uyarınca ilgililerin aylık veya ücretlerinin ödendiği bütçeden ek ödeme verilecektir. Ancak, 58 inci madde kapsamında herhangi bir şekilde ödeme yapılmaya başlanılması halinde, yapılan bu ödemelerin bir kısmının döner sermaye bütçesinden, bir kısmının özel bütçeden yapılması söz konusu olmayacak, yapılan ödemelerin miktarına bakılmaksızın 58 inci maddeye göre ek ödeme yapılmaya başlanıldığı tarihten itibaren 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 17 nci maddesi uyarınca yürütülen uygulamaya son verilerek döner sermaye gelirlerinden anılan 58 inci madde uyarınca ek ödeme verilecektir. Söz konusu geçici 17 nci madde kapsamında bulunanlar açısından yürütülecek olan uygulamaya maddenin yürürlük tarihi olan 15/1/2012 tarihinden itibaren başlanılacaktır. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 17 nci maddesinin uygulanmasında; tıp ve diş hekimliği fakülteleri ile sağlık uygulama Devlet Memurları Kanunu 227 ve araştırma merkezlerinin (hastaneler dâhil) kuruluş tarihine bakılmaksızın, üniversitelerin 1/3/2006 tarihinden önce veya sonra kurulup kurulmadığının dikkate alınması gerekmektedir. 17- 4505 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin (c) fıkrası ile 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 16 nci maddesi ve bu maddeler uyarınca yürürlüğe konulan 10/3/2000 tarihli ve 2000/457 sayılı ve 12/5/2008 tarihli ve 2008/13694 sayılı Bakanlar Kurulu kararlarında herhangi bir değişiklik yapılmadığından, anılan mevzuat hükümlerine göre yapılan mahsup işlemine mevcut durumda olduğu gibi aynı usul ve esaslar dahilinde devam edilecektir. B) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 10 uncu Maddesi Uyarınca Ödenecek Ücret ve Tazminata İlişkin Açıklamalar 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu maddesinde, bu madde kapsamında bulunan ve ekli (II) ve (III) sayılı Cetvellerde unvanlarına yer verilen memurlara (geçici 12 nci maddede öngörülen durumlar hariç), ücret ve tazminattan oluşan iki unsur üzerinden ödeme yapılması öngörülmüştür. 1- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu maddesinde, madde kapsamına giren kamu kurum ve kuruluşları, bu kurum ve kuruluşların kadrolarında olup ücret ve tazminat ödemelerinden yararlanacaklar ve kapsam dışında tutulanlar ile ücret ve tazminat ödemesine ilişkin diğer hususlar düzenlenmiştir. Buna göre; a) Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, Türkiye Büyük Millet Meclisi İdari Teşkilatı, Başbakanlık ve bakanlıklar ile bunların bağlı ve ilgili kuruluşları, sosyal güvenlik kurumlan, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı, Üniversitelerarası Kurul Genel Sekreterliği ve Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının; - Merkez teşkilatlarında bu Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (II) sayılı Cetvelde yer alan unvanlı kadrolarda bulunanlardan, - Taşra teşkilatlarına ait kadrolarda bulunup, kadro unvanları ekli (II) sayılı Cetvelde yer alanlardan, - Merkez teşkilatlarında; Dışişleri Meslek Memuru ve Konsolosluk ve İhtisas Memurları, özel yarışma sınavı sonucunda mesleğe yardımcı veya stajyer olarak alınıp belirli süreli yetiştirme döneminden sonra özel bir 228 Devlet Memurları Kanunu yeterlik sınavı sonunda uzman, müfettiş, denetçi, kontrolör, aktüer ve stenograf unvanlı kadrolara atananlar (mevzuatı uyarınca söz konusu kadrolara atananlar dahil) ve bunların yardımcı ve stajyerleri ile iç denetçilerden ekli (III) sayılı Cetvelde yer alan unvanlı kadrolarda yer alanlardan, aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre almakta olanlara (aşağıda kapsam dışında olduğu belirtilen memurlar hariç) ek 10 uncu madde uyarınca ekli (II) ve (III) sayılı Cetvellerde belirlenmiş olan göstergeler üzerinden ücret ve tazminat ödemesi yapılacaktır. b) Söz konusu ücret ve tazminatlardan yararlanacakların belirlenmesinde, ek 10 uncu madde hükümleri ile ekli (II) ve (III) sayılı Cetvellerin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Kadro unvanları (II) ve (ITT) sayılı Cetvellerde yer almakla birlikte kadrolarının bulunduğu kamu kurum ve kuruluşları ek 10 uncu madde kapsamında olmayanların belirtilen ücret ve tazminatlardan yararlanma imkanı bulunmamaktadır. Örneğin, mahalli idareler ve bunların bağlı kuruluşları, yükseköğretim kurumları ve yargı kuruluşları ek 10 uncu madde kapsamında yer almadığından, bu idarelere ait kadrolarda bulunan memurlara, (II) ve (ITI) sayılı Cetvellerde öngörülen ücret ve tazminat ödenmeyecektir. c) Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı personeli, 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanununun 30 uncu maddesi kapsamında bulunan personel, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünde görev yapan memurlar ile kapsama dahil idarelerin merkez teşkilatlarında mülki idare amirliği hizmetleri sınıfına ait kadrolarda bulunan memurlar ek 10 uncu madde kapsamı dışında tutulduğundan, bunlara da bu madde uyarınca ücret ve tazminat ödemesi yapılmayacaktır. ç) Ekli (II) ve (III) sayılı Cetvellerde belirlenen ücret ve tazminatlara hak kazanılmasında ve bunların ödenmesinde aylıklara ilişkin hükümler uygulanacaktır. Ücret ödemesi gelir ve damga vergisine tabi tutulacak, tazminat ödemesi ise damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmayacaktır. d) Kadro dereceleri esas alınarak belirlenmiş olan ücret ve tazminatlar, personelin atandığı kadro derecesi dikkate alınarak ödenecek, ancak 657 sayılı Kanunun 45 inci maddesine göre atananlar ile haklarında aynı Kanunun 67 nci maddesi hükmü uygulananlara yapılacak ödemelerde kazanılmış hak aylık dereceleri dikkate alınacaktır. Devlet Memurları Kanunu 229 e) Söz konusu ücret ve tazminatlar, ek 10 uncu madde kapsamında bulunan ve ekli (II) ve (III) sayılı Cetvellerde belirlenen ücret ve tazminatlardan yararlananların sosyal güvenlik primine esas kazançlarının veya emekli keseneğine esas aylıklarının hesabında dikkate alınmayacak, bunların prime esas kazançları veya emekli keseneğine esas aylıkları 15/1/2012 tarihinden önce olduğu gibi 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile anılan Kanunun geçici 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa göre tespit edilmeye devam edilecektir. Ancak, 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendinin uygulanmasında, ekli (III) sayılı Cetvelin 1 inci ve 2 nci sıralarında sayılanlar ile düzenleyici ve denetleyici kurumların emsali personeli için, 657 sayılı Kanunun 152 nci maddesinin "II- Tazminatlar" kısmının "A- Özel Hizmet Tazminatı" bölümünün (ğ) bendi ile "F- Denetim Tazminatı" bölümünün (b) bendinde yer alan tazminatlar esas alınacaktır. 2- Ek 10 uncu madde kapsamında ödeme yapılacak personele 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 inci maddesine göre ödenen taban aylığı, kıdem aylığı ve görev tazminatı, ek 9 uncu maddesinde öngörülen ek ödeme ile bu maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarında belirtilen mevzuat hükümlerine göre yapılan ödemeler, ek 14 üncü maddesi uyarınca yapılan ilave ek ödeme, 657 sayılı Kanunda ödenmesi öngörülen aylık, ek gösterge, zam ve tazminatlar ve makam tazminatı ile avukatlık vekalet ücreti ve temsil tazminatı ödenmeyecektir. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 inci maddesinin (D) bendi, 2 nci, 28 inci ve ek 13 üncü maddelerinde düzenlenmiş olan ödemeler ile 657 sayılı Kanunda öngörülen sosyal haklar ve yardımlar mevcut durumda olduğu gibi aynı usul ve esaslar dahilinde ödenmeye devam edilecektir. Örnek 1- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 12 nci maddesi uyarınca yapılan karşılaştırma sonucunda, ek 10 uncu maddeye göre kendisine ücret ve tazminat ödenmesi gerektiği anlaşılan Genci Müdür unvanlı bir kadroda, sosyal güvenlik açısından 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olan, 21 yıl hizmeti bulunan ve 1 inci derecenin 4 üncü 230 Devlet Memurları Kanunu kademesinde görev yapan bir personele 15/1/2012 tarihinde yapılacak mali haklara ilişkin ödemeler aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır. Unsurlar / Müdür 1/4 1-Ücret Genel Hesaplanışı Ücret Göstergesi x Aylık Katsayı / (67300x0,06446) Tutar (TL) 4.338,16 2-Tazminat Tazminat Göstergesi x Aylık Katsayı /(37050x0,06446) 2.388,24 Brüt Ödeme (1+2) 6.726,40 3- Emekli Keseneği İşveren Payı (5434 sayılı Kamın hükümlerine göre kesenek kapsamına giren unsurlar ile oranlar esas alınacaktır.) [(Aylık gösterge x Aylık katsayı) + (Ek gösterge x Aylık katsayı) l (Taban aylık göstergesi x Taban aylık katsayısı) + (Hizmet yılı x 20 x Aylık katsayı) + (9500 x Ek Göstergeye bağlı tazminat oranı x Aylık katsayı)] x Prim oranı [(1.500x0!06446)+(6.400x0,06446)+(I.000x 0,86251)+ (21x20x0,06446) + (9500x1,80x0,06446)]x 0,20 Yukarıdaki emekli keseneği matrahı üzerinden %12 (1+2+3+4) 500,22 4- İlave Genel Sağlık Sigortası Primi Brüt Gelir 5- Emekli Keseneği İşveren Payı 6- İlave Genel Sağlık Sigortası Primi 7- Emekli Keseneği Kişi Payı 8- Gelir Vergisi 9- Damga Vergisi Kesintiler Toplamı Net Ödeme 300,13 7.526,75 500,22 300,13 Emekli keseneği matrahı üzerinden %16 400,17 [(Ücret Tutarı-Emekli keseneği kişi payı) x Matraha bağlı vergi oranı %15]-Asgari Geçim İndirimi Tutarı Brüt Ödeme x 0,0066 (5+6+7+8+9) (Brüt Gelir- Kesintiler Toplamı) 530,96 44,39 1.775,87 5.750,88 Örnek 2- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 12 nci maddesi uyarınca yapılan karşılaştırma sonucunda, ek 10 uncu maddeye göre kendisine ücret ve tazminat ödenmesi gerektiği anlaşılan Çevre ve Şehircilik Uzmanı unvanlı bir kadroda, sosyal güvenlik açısından Devlet Memurları Kanunu 231 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olan, 12 yıl hizmeti bulunan ve 4 üncü derecenin 1 inci kademesinde görev yapan bir personele 15/1/2012 tarihinde yapılacak mali haklara ilişkin ödemeler aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır. Unsurlar/Çevre ve Hesaplanışı Şehircilik Uzmanı 4/1 1-Ücret Ücret Göstergesi x Aylık Katsayı (39300x0,06446) 2-Tazminat Tazminat Göstergesi x Aylık Katsayı (21625x0,06446) Brüt Ödeme (1+2) Tutar (TL) / 2.533,28 / 1.393,95 3.927,23 3- Emekli Keseneği İşveren Payı(5434 sayılı Kanım hükümlerine göre kesenek kapsamına giren unsurlar ile oranlar esas alınacaktır.) [(Aylık gösterge x Aylık katsayı) + (Ek gösterge x 257,01 Aylık katsayı) + (Taban aylık göstergesi x Taban aylık katsayısı) + (Hizmet yılı x 20 x Aylık katsayı) + (9500 x Ek Göstergeye bağlı tazminat oranı x Aylık katsayı)] x Prim oranı [(915x0,06446)+(l 600x0,06446)+(l. 000x0,86251)+ (12x20x0,06446)+(9500x0,40x0,06446)]x0,20 4- İlave Genel Sağlık Yukarıdaki emekli keseneği matrahı üzerinden 154,21 Sigortası Primi %12 Brüt Gelir (1+2+3+4) 4.338,45 5- Emekli Keseneği 257,01 İşveren Payı 6- İlave Genel Sağlık 154,21 Sigortası Primi 7- Emekli Keseneği Kişi Emekli keseneği matrahı üzerinden % 16 205,61 Payı 8- Gelir Vergisi [(Ücret Tutarı-Emekli keseneği kişi payı) x 289,41 Matraha bağlı vergi oranı %15] - Asgari Geçim İndirimi Tutarı 9- Damga Vergisi Brüt Ödeme x 0,0066 25,92 Kesintiler Toplamı (5+6+7+8+9) 932,16 Net Ödeme (Brüt Gelir- Kesintiler Toplamı) 3.406,29 Örnek 3- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 12 nci maddesi uyarınca yapılan karşılaştırma sonucunda, ek 10 uncu maddeye göre kendisine ücret ve tazminat ödenmesi gerektiği anlaşılan Maliye 232 Devlet Memurları Kanunu Uzman Yardımcısı unvanlı bir kadroda, sosyal güvenlik açısından 5510 sayılı Kanun hükümlerine tabi olan, bir yıldan az hizmeti bulunan ve 9 uncu derecenin 1 inci kademesinde görev yapan bir personele 15/1/2012 tarihinde yapılacak mali haklara ilişkin ödemeler aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır. Unsurlar/Maliye Yardımcısı 9/1 1-Ücret Uzman Hesaplanışı Ücret Göstergesi (30575x0,06446) Tutar (TL) x Aylık Katsayı / 2-Tazminat Tazminat Göstergesi x Aylık Katsayı / (16800x0,06446) Brüt Ödeme (1+2) 3- Sigorta Primi İşveren Payı (5510 sayılı Kanun hükümlerine göre kesenek kapsamına giren unsurlar ile oranlar esas alınacaktır.) [(Aylık gösterge x Aylık katsayı) + (Ek gösterge x Aylık katsayı) > (Taban aylık göstergesi x Taban aylık katsayısı) + (Hizmet yılı x 20 x Aylık katsayı) + (Makam tazminatı göstergesi x Aylık katsayı) + (Temsil veya görev tazminatı göstergesi x Aylık katsayı) + (9500 x 657 sayılı Kanunun 152 nci maddesinde öngörülen tazminatlar x Aylık katsayı)] x Prim oranı [(620x0,06446) ı (0x0,06446)+(l.000x0,86251)+(Ox20xO,06446) +(0x0,06446)+(OxO,06446)+(9500xJ, 12x0,06446)]x 0,185 (1+2+3) Brüt Gelir 4- Sigorta Primi İşveren Payı 5- Sigorta Primi Kişi Payı Sigorta prim matrahı üzerinden %14 6- Gelir Vergisi [(Ücret Tutan - Sigorta primi kişi payı) x Matraha bağlı vergi oranı %151 - Asgari Gccim İndirimi Tutarı 7- Damga Vergisi Brüt Ödeme x 0,0066 Kesintiler Toplamı (4+5+6+7) Net Ödeme (Brüt Gelir - Kesintiler Toplamı) 1.970,86 1.082,93 3.053,79 293,84 3.347,63 293,84 222,37 202,53 20,16 738,90 2.608,73 Devlet Memurları Kanunu 233 3- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 12 nci maddesiyle yürürlükten kaldırılan hükümler uyarınca ikramiye ödenen personelden 15/1/2012 tarihinden itibaren ek 10 uncu maddeye göre ödeme yapılacaklara, geçici 13 üncü madde hükmüne istinaden, mevzuatında Ocak ayında ödenmesi öngörülen ikramiye adı altındaki ödemelerin hiçbiri yapılmayacaktır. 4- (II) sayılı Cetvel kapsamında yer alan kadrolara vekaleten atananlara, vekalet görevi nedeniyle vekalet ettikleri kadro unvanı için öngörülen ücret ve tazminat ödemeleri yapılmayacaktır. Bu durumdakiler ile kadro unvanları (II) ve (III) sayılı Cetvellerde bulunanlardan anılan Cetvellerde yer almayan bir kadroya vekalet edenlere, mevcut uygulamada olduğu gibi 657 sayılı Kanunun 86 ve 175 inci maddeleri ile 152 nci maddesi uyarınca yürürlüğe konulan Bakanlar Kurulu kararının vekalete ilişkin hükümlerine göre, vekaleten atanılan kadrolar için belirlenmiş olan aylık göstergeleri ve ek göstergeler esas alınarak vekalet aylığı, işgal ettikleri kadrolar ve vekaleten atandıkları kadrolar için belirlenmiş olan zam ve tazminatların toplam tutarı esas alınarak zam ve tazminat farkı ödenecektir. Örnek 4- Kültür ve Turizm Bakanlığında Genel Müdür Yardımcısı kadrosunda görev yapan ve aynı Bakanlıkta boş bulunan Genci Müdür kadrosuna vekaleten atanan bir Devlet memuruna, vekalet görevi nedeniyle vekalet edilen Genel Müdür kadro unvanı için ekli (II) sayılı Cetvelde öngörülen ücret ve tazminat ödemeleri yapılmayacak, 657 sayılı Kanunun 152 nci maddesi uyarınca 17/4/2006 tarihli ve 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Kararın "Vekalet" başlıklı 9 uncu maddesinde belirtilen şartların taşınması halinde, işgal edilen kadro ile vekalet edilen kadroya ilişkin zam ve tazminat farkı ödenecektir. Bu çerçevede, Genel Müdür Yardımcısı kadrosu için anılan Karara ekli I sayılı Cetvelin (A) bölümünün 7 nci sırasından (800) puan iş güçlüğü zammı ile (900) puan temininde güçlük zammı olmak üzere toplam (1700) puan zam ve II sayılı Cetvelin (A) bölümünün 5 inci 234 Devlet Memurları Kanunu Grubunun 4 üncü sırasından %210 oranında özel hizmet tazminatı, Genel Müdür kadrosu için I sayılı Cetvelin (A) bölümünün 6 ncı sırasından (975) puan iş güçlüğü zammı ile (975) puan temininde güçlük zammı olmak üzere toplam (1950) puan zam ile II sayılı Cetvelin (A) bölümünün 4 üncü Grubunun 2 nci sırasından %330 oranında özel hizmet tazminatı öngörüldüğü dikkate alınarak, vekalet nedeniyle ödenecek zam ve tazminat farkı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır. Genel Müdür Yardımcısı (Asli Kadro) Genci Müdür (Vekalet Edilen Kadro) Hake diş 1er Zam Tutarı 1.700x0,02044=34,75 1.950xx0,02044=39,86 Özel Hizmet Tazminatı Tutarı 9.500x0,06446x2,10=1.285, 9.500x0,06446x3,30=2.020,82 98 Zara ve ÖHT Toplamı Kesintiler Damga Vergisi Gelir Vergisi Kesinti Toplamı Net Tutar Fark 1.320,73 2.060,68 1.320,73x0,0066=8,72 34,75x0,15=5,21 13,93 (1.320,73- !3,93)=1.306,80 2.041,10-1.306,80=734,30 2.060,68x0,0066=13,60 39,86x0,15=5,98 19,58 (2.060,68-19,58)=2.041,10 Görüleceği üzere, vekil memura, vekalet edilen Genel Müdürlük için anılan Karar uyarınca öngörülen zam ve tazminatların toplam net tutarının, asli kadro ve görevi karşılığında fiilen alman zam ve tazminatların toplam net tutarından fazla olması nedeniyle, aradaki 734,30 TL'lik fark, 657 sayılı Kanunun 175 inci maddesindeki oranlar dikkate alınmaksızın, vekalet görevine başlanıldığı tarihten itibaren ve vekalet görevinin fiilen yapılmasını müteakip ödenecektir. Örnek 5- Kültür ve Turizm Bakanlığında Şube Müdürü kadrosunda görev yapan ve aynı Bakanlık bünyesinde bir Genel Müdürlükte boş bulunan Daire Başkanı kadrosuna vekaleten atanan bir Devlet memuruna, vekalet görevi nedeniyle vekalet edilen Daire Başkanı kadro unvanı için ekli (II) sayılı Cetvelde öngörülen ücret ve tazminat ödemeleri yapılmayacak, 657 sayılı Kanunun 152 nci maddesi uyarınca 17/4/2006 tarihli ve 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan 235 Devlet Memurları Kanunu Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karar'ın "Vekalet" başlıklı 9 uncu maddesinde belirtilen şartların taşınması halinde, işgal edilen kadro ile vekalet edilen kadroya ilişkin zam ve tazminat farkı ödenecektir. Bu çerçevede, Şube Müdürü kadrosu için anılan Karara ekli I sayılı Cetvelin (A) bölümünün 25/a sırasından (600) puan iş güçlüğü zammı ile (500) puan temininde güçlük zammı olmak üzere toplam (1100) puan zam ve II sayılı Cetvelin (A) bölümünün 10 uncu Grup 5 inci sırasından %135 oranında özel hizmet tazminatı, Daire Başkam kadrosu için, I sayılı Cetvelin (A) bölümünün 8 inci sırasından (800) puan iş güçlüğü zammı ile (900) puan temininde güçlük zammı olmak üzere toplam (1700) puan zam ve II sayılı Cetvelin (A) bölümünün 6 ncı Grubunun 1 inci sırasından %200 oranında özel hizmet tazminatı öngörüldüğü dikkate alınarak, vekalet nedeniyle ödenecek zam ve tazminat farkı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır. Şube Müdürü (Asli Kadro) Daire Başkam (Vekalet Edilen Kadro) Hakediş1er Zam Tutarı 1.100x0,02044=22,48 1.700xx0,02044=34,75 Özel Hizmet Tazminatı Tutarı Zam ve ÖITT Toplamı Kesintiler Damga Vergisi Gelir Vergisi Kesinti Toplamı Net Tutar Fark 9.500x0,06446x1,35=826,70 9.500x0,06446x2,00=1.224,74 849,18 1.259,49 849,18x0,0066=5,60 22,48x0,15=3,37 8,97 (849,18-8,97)=840,2l 1.245,97-840,21=405,76 1.259,49x0,0066=8,31 34,75x0,15=5,21 13,52 (1.259,49-13,52)=1.245,97 Görüleceği üzere, vekil memura, vekalet edilen Daire Başkanı için anılan Karar uyarınca öngörülen zam ve tazminatların toplam net tutarının, asli kadro ve görevi karşılığında fiilen alman zam ve tazminat- 236 Devlet Memurları Kanunu ların toplam net tutarından fazla olması nedeniyle, aradaki 405,76 TL'lik fark, 657 sayılı Kanunun 175 inci maddesindeki oranlar dikkate alınmaksızın, vekalet görevine başlanıldığı tarihten itibaren ve vekalet görevinin fiilen yapılmasını müteakip ödenecektir. 5- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu maddesi kapsamında olup, geçici 12 nci maddesinin yürürlüğe girdiği 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre fiili çalışmaya bağlı ödemeler hariç olmak üzere kadrolarına bağlı olarak mali haklar kapsamında ikramiyelerin bir aya isabet eden tutarı da dahil olmak üzere fiilen yapılan her türlü ödemeler toplamı net tutarının; ek 10 uncu madde ve ekli (II) ve (III) sayılı Cetvellere göre kadro unvanları için öngörülen ücret ve tazminat toplamı net tutarından fazla olması halinde, 15/1/2012 tarihinde anılan kadro unvanlarında bulunanlar hakkında, bu tarihten önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin uygulanmasına, aynı usul ve esaslar çerçevesinde geçici 10 uncu ve geçici 15 inci madde hükümleri dikkate alınmak suretiyle devam olunacaktır. 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinden; a) Tebliğin (C) bölümünde de belirtildiği üzere, kadro karşılığı sözleşmeli olarak istihdam edilen personel için bu tarihten önce yürürlükte bulunan ve bunlar hakkında uygulanmakta olan mali ve sosyal hakların belirlendiği mevzuat hükümlerinin, b) Diğer personel için anılan tarihten önce yürürlükte bulunan ve bunlar hakkında 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 12 nci maddesinin birinci fıkrasıyla yürürlükten kaldırılan hükümler ile 209 sayılı Kanunun 5 inci ve 4458 sayılı Kanunun 221 inci maddelerinin 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle değiştirilmeden önceki hükümleri uyarınca ek ödeme, ikramiye ve tazminat gibi değişik adlar altında yapılmakta olan ödemeler de dahil olmak üzere uygulanmakta olan mali ve sosyal hakların belirlendiği mevzuat hükümlerinin, anlaşılması gerekmekledir. İlgililerin mali haklar kapsamında herhangi bir hak kaybına uğramaması için, bu maddede öngörülen karşılaştırma yıllık olarak hesaplanacak ortalama aylık tutarlar üzerinden yapılacaktır. Her yılın başında 1 Devlet Memurları Kanunu 237 Ocak tarihi itibarıyla geçerli olan katsayı ve sözleşme ücreti ile hesaplamaya ilişkin diğer tüm hususlar dikkate alınarak yılın tamamı için; ek 10 uncu madde uyarınca ödenebilecek ortalama aylık net tutar ile 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre ödenebilecek ortalama aylık net tutar karşılaştırılacak ve buna göre işlem yapılacaktır. Bu şekilde yapılacak karşılaştırmalara, 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat uyarınca ödenecek olan tutarın daha düşük kalacağı yıla kadar devam edilecektir. Kadro karşılığı sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar için 14/1/2012 tarihinde ve diğerleri için 15/1/2012 tarihinde yardımcı veya stajyer unvanlı kadrolarda bulunanlardan uzman, müfettiş, denetçi, kontrolör ve aktüer unvanlı kadrolara anılan tarihlerden sonra atananlar ile bu mesleklere mensup olup 15/1/2012 tarihinde idari görevlerde bulunanlardan uzman, müfettiş, kontrolör, aktüer, denetçi ve iç denetçi unvanlı kadrolara yeniden atananlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılacak, bunlar dışında kadro unvanı değişenler ile kadro karşılığı sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar için 14/1/2012 tarihinden ve diğerleri için 15/1/2012 tarihinden sonra ekli (II) ve (III) sayılı Cetvellerde yer alan kadrolara atananlar hakkında ise anılan tarihten önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uygulanmayacaktır. Geçici 12 nci maddenin uygulanması açısından müfettiş, kontrolör ve denetçi ibarelerinden, 657 sayılı Kanuna ekli ek gösterge ve makam tazminatı cetvellerinde olduğu gibi başmüfettiş, başkontrolör ve başdenetçilerin de anlaşılması gerekmektedir. Örnek 6- Başbakanlıkta kadro karşılığı sözleşmeli olarak istihdam edilen, sosyal güvenlik açısından 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi, 21 yıl hizmeti bulunan ve 1 inci derecenin 4 üncü kademesinde görev yapan bir Genel Müdür için geçici 12 nci madde uyarınca mali hak karşılaştırması aşağıdaki şekilde yapılacaktır. a) 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre söz konusu Genel Müdür için hesaplanacak 2012 yılma ilişkin ortalama aylık net ödeme aşağıda gösterilmiştir. 238 Devlet Memurları Kanunu Unsurlar/Genel Müdür Hesaplanışı 1/4 1- Sözleşme ücreti Bakanlar Kurulunca belirlenen brüt sözleşme ücreti 2- İkramiye Teşvik dahil bir yılda alınacak ikramiyenin bir aya isabet eden tutarı 3- Özel hizmet tazminatı 9500 x Aylık Katsayı x Özel Hizmet Tazminatı tutarında ödeme Oranı (9500x0,06446x3,30) 4- Fazla Çalışma Ücreti 9500 x Aylık Katsayı x Fazla Çalışma Ücreti Oranı (9500x0,06446x0,35) Brüt Ödeme (1+2+3+4) 5- Emekli Keseneği [(1,500x0,06446)+(6.400x0,06446)+(l. İşveren Payı (5434 000x0,86251)+ saydı Kanun hükümleri- (21x20xO,06446)+(9500xO,06446xl,80)]xO,20 ne göre kesenek kapsamına giren unsurlar ile oranlar esas alınacaktır.) 6- İlave Genel Sağlık Emekli keseneği matrahı üzerinden %I2 Sigortası Primi Brüt Gelir (1+2+3+4+5+6) 7- Emekli Keseneği İşveren Payı 8- İlave Genel Sağlık Sigortası Primi 9- Emekli Keseneği Kişi Emekli keseneği matrahı üzerinden % 16 Payı 10- Ortalama Aylık Gelir {[(Sözleşme ücretiHkramiye-Emekli keseneği kişi Vergisi payı) x 12 x matraha bağlı vergi oranı %15 ila %351 /12}-Asgari Geçim İnd. Tutarı 11 - Damga Vergisi Brüt Ödeme x 0,0066 Kesintiler Toplamı (7+8+9+10+11) Ortalama Aylık Net (Brüt Gelir- Kesintiler Toplamı) Ödeme Tutar(TL) 3.002,44 1.501,22 2.020,82 214,33 6.738,81 500,22 300,13 7.539,16 500,22 300,13 400,17 874,87 44,48 2.119,87 5.419,29 b) Ek 10 uncu maddeye göre söz konusu Genel Müdür için hesaplanacak ücret ve tazminata ilişkin ortalama aylık net ödeme aşağıda gösterilmiştir. 239 Devlet Memurları Kanunu Unsurlar/ Genel Müdür 1/4 1-Ücret Hesaplanışı Ücret Göstergesi (67300x0,06446) Tutar (TL) x Aylık Katsayı / 2-Tazminat Tazminat Göstergesi x Aylık Katsayı / (37050x0,06446) Brüt Ödeme (1+2) 3- Emekli Keseneği İşveren Payı (5434 sayılı Kanun hükümlerine göre kesenek kapsamına giren unsurlar ile oranlar esas alınacaktır.) [(Aylık gösterge x Aylık katsayı) + (Ek gösterge x Aylık katsayı) + (Taban aylık göstergesi x Taban aylık katsayısı) + (Hizmet yılı x 20 x Aylık katsayı) + (9500 x Ek Göstergeye bağlı tazminat oranı x Aylık katsayı)] x Prim oranı [(1.500x0,06446)+(6.400x0,06446)+(l.000x0,862 51) + (21x20x0,06446) + (9500x1,80x0,06446)]x 0,20 Emekli keseneği matrahı üzerinden %12 4- İlave Genel Sağlık Sigortası Primi Brüt Gelir 5- Emekli Keseneği İşveren Payı 6- İlave Genel Sağlık Sigortası Primi 7- Emekli Keseneği Kişi Payı 8- Ortalama Aylık Gelir Vergisi 9- Damga Vergisi Kesintiler Toplamı Ortalama Aylık Net Ödeme (1+2+3+4) 4.338,16 2.388,24 6.726,40 500,22 300,13 7.526,75 500,22 300,13 Emekli keseneği matrahı üzerinden % 16 {[(Ücret Tutarı-Emekli keseneği kişi payı) x 12 x matraha bağlı vergi oranı %15 ila %35] /12}Asgari Geçim İndirimi Tutan Brüt Ödeme x 0,0066 (5+6+7+8+9) (Brüt Gelir - Kesintiler Toplamı) 400,17 830,18 44,39 2.075,09 5.451,66 Başbakanlıkta kadro karşılığı sözleşmeli olarak istihdam edilen bir Genel Müdür için 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre hesaplanan bir yıllık ortalama aylık net ödeme tutarı 240 Devlet Memurları Kanunu 5.419,29 TL ve ek 10 uncu madde uyarınca hesaplanan bir yıllık ortalama aylık net ödeme tutarı ise 5.451,66 TL dir. Buna göre, 15/1/2012 tarihinden itibaren söz konusu Genel Müdüre ek 10 uncu madde hükümleri çerçevesinde ödeme yapılacaktır. Bu Genel Müdür için daha sonraki dönemlerde bir daha karşılaştırma işlemi yapılmayacağı gibi 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre de herhangi bir ödeme yapılmayacaktır. Örnek 7- Hazine Müsteşarlığında kadro karşılığı sözleşmeli olarak istihdam edilen, sosyal güvenlik açısından 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi, 12 yıl hizmeti bulunan ve 4 üncü derecenin 1 inci kademesinde görev yapan bir Hazine Uzmanı için geçici 12 nci madde uyarınca mali hak karşılaştırması aşağıdaki şekilde yapılacaktır. a) 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre söz konusu Hazine Uzmanı için hesaplanacak 2012 yılma ilişkin ortalama aylık net ödeme aşağıda gösterilmiştir. Unsurlar/Hazine Uzmanı 4/1 1- Sözleşme ücreti Hesaplanışı Bakanlar Kurulunca belirlenen brüt sözleşme ücreti 2- İkramiye Teşvik dahil bir yılda alınacak ikramiyenin bir aya isabet eden tutarı 3- Özel hizmet tazminatı tutarında ödeme 9500 x Aylık Katsayı x Özel Hizmet Tazminatı Oranı (9500x0,06446x1,25) 4- Fazla Çalışma Ücreti 9500 x Aylık Katsayı x Fazla Çalışma Ücreti Oranı (9500x0,06446x0,30) (1+2+3+4) [(915x0,06446) + (l 600x0,06446) + ( l. 000 x 0,86251)+ (12x20x0,06446) + (9500 x 0,06446 x 0,40)] x 0,20 Brüt Ödeme 5- Emekli Keseneği işveren Pay (5434 sayılı Kanım hükümlerine göre kesenek kapsamına giren unsurlar ile oranlar esas alınacaktır.) 6- İlave Genel Sağlık Sigortası Primi Brüt Gelir Emekli keseneği matrahı üzerinden %12 (1+2+3+4+5+6) Tuta r (TL) 2.485,55 1.242,78 765,46 183,71 4.677,50 257,01 154,21 5.088,72 Devlet Memurları Kanunu 7- Emekli Keseneği İşveren Payı 8- İlave Genel Sağlık Sigortası Primi 9- Emekli Keseneği Kişi Payı Emekli keseneği matrahı üzerinden %16 10- Ortalama Aylık Gelir {[(Sözleşme ücrctH-İkramiye-Emekli Vergisi keseneği kişi payı) xl2 x matraha bağlı vergi oranı % 15 ila %3 5] /12} - Asgari Geçim İnd. Tutarı 11- Damga Vergisi Brüt Ödeme x 0,0066 Kesintiler Toplamı (7+8+9+10+11) Ortalama Aylık Net Maaş (Brüt Gelir- Kesintiler Toplamı) 241 257,01 154,21 205,61 718,06 30,87 1.365,76 3.722,96 b) Ek 10 uncu maddeye göre söz konusu Hazine Uzmanı için hesaplanacak ücret ve tazminata ilişkin ortalama aylık net ödeme aşağıda gösterilmiştir. Unsurlar / Hazine Uzmanı 4/1 1-Ücret Hesaplanışı Tutar(TL) Ücret Göstergesi x Aylık Katsayı / (39300x0,06446) 2.533,28 2-Tazminat Tazminat Göstergesi x Aylık Katsayı / (21625x0,06446) 1.393,95 Brüt Ödeme (1+2) 3- Emekli Keseneği İşveren Payı (5434 sayılı Kanun hükümlerine göre kesenek kapsamına giren unsurlar ile oranlar esas alınacaktır.) [(Aylık gösterge x Aylık katsayı) + (Ek gösterge x Aylık katsayı) + (Taban aylık göstergesi x Taban aylık katsayısı) + (Hizmet yılı x 20 x Aylık katsayı) + (9500 x Ek Göstergeye bağlı tazminat oranı x Aylık katsayı)] x Prim oranı [(915x0,06446)+( 1600xO,06446)+( 1.000x0,86251 )+ (12x20x0,06446)+ (9500x0,40x0,06446)] x 0,20 4- ilave Genel Sağlık Sigortası Emekli keseneği matrahı üzerinden Primi %12 Brüt Gelir (1+2+3+4) 5- Emekli Keseneği işveren 3.927,23 257,01 154,21 4.338,45 257.01 242 Devlet Memurları Kanunu Payı 6- ilave Genel Sağlık Sigortası Primi 7- Emekli Keseneği Kişi Payı Emekli keseneği matrahı üzerinden %I6 8- Ortalama Aylık Gelir Vergisi {[(Ücret Tutarı-Emckli keseneği kişi payı) x 12 x matraha bağlı vergi oranı %15 ila %35], '12 } - Asgari Geçim İndirimi Tutarı 9- Damga Vergisi Brüt Ödeme x 0,0066 Kesintiler Toplamı (5+6+7+8+9) Ortalama Aylık Net Ödeme (Brüt Gelir - Kesintiler Toplamı) 154,21 205.61 395,40 25,92 1.038,15 3.300,30 Hazine Müsteşarlığında kadro karşılığı sözleşmeli olarak istihdam edilen 4 üncü derecenin birinci kademesindeki bir Hazine Uzmanı için 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre hesaplanan bir yıllık ortalama aylık net ödeme tutarı 3.722,96 TL ve ek 10 uncu madde uyarınca hesaplanan bir yıllık ortalama aylık net ödeme tutan ise 3.300,30 TL dir. Buna göre, söz konusu Hazine Uzmanına 2012 yılında 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre ödeme yapılmaya devam olunacaktır. 2013 yılı ve daha sonraki dönemlerde bu şekilde yapılacak karşılaştırmalara, 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat uyarınca ödenecek olan tutarın, ek 10 uncu maddeye göre yapılacak tutardan daha düşük kalacağı yıla kadar devam edilecektir. Örnek 8- Maliye Bakanlığında sosyal güvenlik açısından 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi, 25 yıl hizmeti bulunan ve 1 inci derecenin 4 üncü kademesinde görev yapan bir İç Denetçi için geçici 12 nci madde uyarınca mali hak karşılaştırması aşağıdaki şekilde yapılacaktır. a) 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre söz konusu İç Denetçi için hesaplanacak 2012 yılma ilişkin ortalama aylık net ödeme aşağıda gösterilmiştir. Devlet Memurları Kanunu Unsurlar / İç Denetçi 1/4 1- Gösterge Aylığı 2- Kk Gösterge Aylığı 243 Hesaplanışı Tutar (TL) Gösterge x Aylık Katsayı / (1500x0,06446) 96,69 Ek Gösterge x Aylık Katsayı / 232,06 (3600x0,06446) 3- Taban Aylığı Taban Aylığı Göstergesi x Taban Aylık 862,51 Katsayısı / (1000x0.86251) 4- Kıdem Aylığı Hizmet Yılı x 20 x Aylık Katsayı / 32,23 (25x20x0,06446) 5-Yan Ödeme Aylığı Puan x Yan Ödeme Katsayısı / 55.19 (2700x0,02044) 6- Tazminat Tutarı 9500 x Tazminat Oranı x Aylık Katsayı / 1.469,69 (9500x(2.10.0.30)x0,06446) 7- Ek Ödeme Tutarı 9500 x Ek Ödeme Oranı x Aylık Katsayı / 1.071,65 (9500x1,75x0,06446) 8- Makam Tazminatı Makam Tazminatı Göstergesi x Aylık Katsayı 128.92 / (2000x0,06446) 9- Görev Tazminatı Görev Tazminatı Göstergesi x Aylık Katsayı x 412,54 0,80 / (8000x0,06446x0,80) Brüt Ödeme (1+2+3+4+5+6+7+8+9) 4.361,48 403,91 10- Emekli Keseneği İşveren [(Aylık gösterge x Aylık katsayı) + (F.k Payı gösterge x Aylık katsayı) + (Taban aylık (5434 sayılı Kanun hükümlerine göstergesi x Taban aylık katsayısı) + (Hizmet göre kesenek kapsamına giren yılı x 20 x Aylık katsayı) + (9500 x Ek unsurlar ile oranlar esas Göstergeye bağlı tazminat oranı x Aylık alınacaktır.) katsayı)] x Prim oranı [(1500x0,06446)+(3600x0,06446)+( 1.000x0,86251)+ (25x20x0.06446)1(9500x1.30x0.06446)1 x 0.20 11- İlave Genel Sağlık Sigortası Emekli keseneği matrahı üzerinden %12 242,35 Primi Brüt Gelir (1+2+3+4+5+6+7+8+9+10+11) 5.007,74 12- Emekli Keseneği İşveren 403,91 Payı 13- İlave Genel Sağlık Sigortası 242,35 Primi 14- Emekli Keseneği Kişi Payı Emekli keseneği matrahı üzerinden %16 323,13 15- Ortalama Aylık Gelir Vergisi {[(Ücret Tııtan-Emekli keseneği kişi payı) x 12 92,20 x matraha bağlı vergi oranı %15 ila %351 / 12} - Asgari Geçim İndirimi Tutarı 16- Damga Vergisi Brüt Ödeme x 0.0066 28,79 Kesintiler Toplamı (12+13+14+15+16) 1.090,38 Ortalama Aylık Net Ödeme (Brüt Gelir - Kesintiler Toplamı) 3.917,36 244 Devlet Memurları Kanunu b) Ek 10 uncu maddeye göre söz konusu İç Denetçi için hesaplanacak ücret ve tazminata ilişkin ortalama aylık net ödeme aşağıda gösterilmiştir. Unsurlar/ İç Denetçi 1/4 1-Ücret Hesaplanışı Ücret Göstergesi x Aylık Katsayı / (46450x0,06446) 2-Tazminat Tazminat Göstergesi x Aylık Katsayı / (25560x0,06446) Briil Ödeme (1+2) 3- Emekli Keseneği İşveren Payı (5434 sayılı Kanun hükümlerine göre kesenek kapsamına giren unsurlar ile oranlar esas alınacaktır.) [(Aylık gösterge x Aylık katsayı) + (Ek gösterge x Aylık katsayı) + (Taban aylık göstergesi x Taban aylık katsayısı) + (Hizmet yılı x 20 x Aylık katsayı) + (9500 x Ek Göstergeye bağlı tazminat oranı x Aylık katsayı)] x Prim oranı [(1500x0,06446) ı (3600x0,06446)+( 1.000x0,86251)+ (25x20x0.06446)+ (9500x1.30x0.06446)1 x 0.20 4- İlave Genel Sağlık Sigortası Emekli keseneği matrahı üzerinden Primi %12 Brüt Gelir (1+2+3+4) 5- Emekli Keseneği İşveren Payı 6- ilave Genel Sağlık Sigortası Primi 7- Emekli Keseneği Kişi Payı Emekli keseneği matrahı üzerinden %16 8- Ortalama Aylık Gelir Vergisi {[(Ücret Tutarı-Emekli keseneği kişi payı) x 12 x matraha bağlı vergi oranı %15 ila %35] / 12} - Asgari Geçim İndirimi Tutarı 9- Damga Vergisi Brüt Ödeme x 0,0066 Kesintiler Toplamı (5+6+7+8+9) Ortalama Aylık Net Ödeme (Brüt Gelir - Kesintiler Toplamı) Tutar (TL) 2.994,17 1.647,60 4.641,77 403,91 242,35 5.288,03 403,91 242,35 323,13 488,11 30.64 1.488,14 3.799,89 Devlet Memurları Kanunu 245 Maliye Bakanlığında 1 inci derecenin dördüncü kademesindeki bir İç Denetçi için 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre hesaplanan bir yıllık ortalama aylık net ödeme tutarı 3.917,36 TL ve ek 10 uncu madde uyarınca hesaplanan bir yıllık ortalama aylık net ödeme tutarı ise 3.799,89 TL dir. Buna göre, söz konusu İç Denetçiye 2012 yılında 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre ödeme yapılmaya devam olunacaktır. 2013 yılı ve daha sonraki dönemlerde bu şekilde yapılacak karşılaştırmalara, 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat uyarınca ödenecek olan tutarın, ek 10 uncu maddeye göre yapılacak tutardan daha düşük kalacağı yıla kadar devam edilecektir. C) Kadro Karşılığı Sözleşmeli Personele İlişkin Açıklamalar 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası ile kamu kurum ve kuruluşlarında kadro karşılığı sözleşmeli personel çalıştırılmasına imkan sağlayan mevzuat hükümleri 14/1/2012 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmış ve bu tarihten sonra söz konusu mevzuat hükümleri kapsamında yeni kadro karşılığı sözleşmeli personel istihdamı uygulamasına son verilmiştir. Ancak anılan tarihte söz konusu mevzuat hükümleri kapsamında kadro karşılığı sözleşmeli olarak istihdam edilen personel, aşağıda belirtilen durumlarda bu tarihten sonra da aynı usul ve esaslar dahilinde istihdam edilmeye devam olunacaktır. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası, geçici 10 uncu, geçici 12 nci ve geçici 16 nci maddelerinde yer alan hükümlere istinaden; 1- 14/1/2012 tarihi itibarıyla kadro karşılığı sözleşmeli personel statüsünde olup (3056 sayılı Kanunun 36 nci maddesine göre istihdam edilenler dahil), 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (II) ve (III) sayılı Cetveller kapsamında yer alan personel hakkında, geçici 12 nci maddenin yürürlüğe girdiği 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre fiili çalışmaya bağlı ödemeler hariç olmak üzere, kadrolarına bağlı olarak ikramiyelerin (teşvik ikramiyesi dahil) bir aya isabet eden tutarı dahil mali haklar kapsamında fiilen 246 Devlet Memurları Kanunu yapılan her türlü ödemeler toplamı net tutarının; anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu maddesine göre söz konusu kadro unvanları için öngörülen ücret ve tazminat toplamı net tutarından fazla olması halinde, bu tarihten önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin geçici 10 uncu madde hükümleri dikkate alınmak suretiyle uygulanmasına devam olunacaktır. 14/1/2012 tarihinde kadro karşılığı sözleşmeli personel olarak istihdam edilen yardımcı veya stajyerlerden 14/1/2012 tarihinden sonra uzman, müfettiş, denetçi, kontrolör ve aktüer unvanlı kadrolara atananlar ile bu mesleklere mensup olup 15/1/2012 tarihinde idari görevlerde bulunanlardan anılan kadrolara yeniden atananlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılacaktır. Bunlar dışında kadro unvanı değişenler ile başka unvanlı kadrolara 14/1/2012 tarihinden sonra atananlar hakkında ise bu tarihten önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uygulanmayacaktır. Bu kapsamda yer alan personelden, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 12 nci ve geçici 16 nci madde hükümleri uyarınca haklarında 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uygulanmasına devam olunacak sözleşmeli personele, mevzuatında ödenmesi öngörülen teşvik dahil ikramiye ödemeleri (Ocak ayı dahil) aynı usul ve esaslar dahilinde yapılmaya devam olunacaktır. Diğer taraftan, geçici 12 nci maddede öngörülen mali hak karşılaştırması için bu Tebliğin (B) bölümünde yapılan açıklama ve hesaplamaların dikkate alınması gerekmektedir. 2- Ek 10 uncu madde kapsamında yer alan kamu idarelerinde, 14/1/2012 tarihinde kadro karşılığı sözleşmeli personel olarak istihdam edilmekte olan, ancak 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (II) ve (III) sayılı Cetveller kapsamında yer almayan personelin mali ve sosyal hakları hakkında, aynı kadrolarda (yardımcılıktan uzmanlığa atananlar dahil) bulundukları sürece, 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte olan mevzuat hükümlerinin geçici 10 uncu madde hükümleri dikkate alınmak suretiyle uygulanmasına devam olunacaktır. Anılan tarihte aylıksız izinde bulunanlar ile geçici 16 nci madde uyarınca kadro karşılığı sözleşmeli personel statüsünde istihdam edilmeye devam Devlet Memurları Kanunu 247 olunurken aylıksız izne ayrılanlardan görevlerine dönenler hakkında da aynı şekilde işlem yapılacaktır. Örneğin, 14/1/2012 tarihinde Spor Genel Müdürlüğünde kadro karşılığı sözleşmeli olarak çalışmakla olan ve unvanı ekli (II) ve (III) sayılı Cetvellerde yer almadığı için geçici 16 ncı madde uyarınca kadro karşılığı sözleşmeli personel statüsü devam ettirilen bir şube müdürünün anılan tarihten sonra daire başkanı kadrosuna atanması halinde kadro karşılığı sözleşmeli personel statüsü sona erecek ve ekli (II) sayılı Cetvele göre ücret ve tazminattan oluşan ödemeden yararlanmaya başlayacaktır. Aynı şekilde Vakıflar Genel Müdürlüğünde kadro karşılığı sözleşmeli olarak mühendis kadrosunda görev yapan personelin 14/1/2012 tarihinden sonra herhangi bir tarihte şube müdürü kadrosuna atanması halinde kadro karşılığı sözleşmeli personel statüsü sona erecektir. 3- 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin uygulanmasına devam olunurken. 2/11/2011 tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan mali ve sosyal haklara ilişkin mevcut karar, onay veya diğer mevzuatı uyarınca yapılmış bulunan belirlemelerde herhangi bir değişiklik yapılmayacak ve yeni bir unsur eklenmeyecektir. Yılın belirli dönemlerinde kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarında yapılan artışlar çerçevesinde sözleşme ücreti ve ikramiye gibi ödeme unsurları mevcut durumda olduğu gibi aynı usul ve esaslar çerçevesinde artırılmaya devam olunacaktır. 4- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 12 nci ve geçici 16 ncı maddeleri uyarınca kadro karşılığı sözleşmeli personel statüsü devam ettirilenler hakkında 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağından, mevcut durumda olduğu gibi söz konusu personelle sözleşme yapılmaya devam edilecektir. D) Cumhurbaşkanlığı Genci Sekreterliği, Türkiye Büyük Millet Meclisi İdari Teşkilatı ve Milli Güvenlik Kurulu Genci Sekreterliği Personeline İlişkin Açıklamalar 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 inci ve 2 nci maddeleriyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen ek 11 inci 248 Devlet Memurları Kanunu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (d) bentleri ve aynı maddenin ikinci fıkrası ile ek 14 üncü, geçici 10 uncu ve geçici 14 üncü maddeleri, 5 inci maddesinin (o) fıkrasıyla 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesinde yapılan değişiklik ve 8 inci maddesi hükümlerine göre; 1- Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, Türkiye Büyük Millet Meclisi İdari Teşkilatı ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğine ait kadro veya pozisyonlarda 15/1/2012 tarihi itibarıyla istihdam edilen personel (aylıksız izinde bulunanlar dahil) ile anılan tarih itibarıyla bu kurumlarda istihdam edilen personelden bu tarihten sonra herhangi bir nedenle kadro veya pozisyon unvanları değişenlerin mali ve sosyal hakları hakkında 2/11/2011 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin uygulanmasına, kurumlarında istihdam edildikleri sürece aynı usul ve esaslar çerçevesinde devam olunacaktır. Aynı şekilde 15/1/2012 tarihi itibarıyla bu kurumlarda geçici olarak görev yapan personel hakkında da 2/11/2011 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin uygulanmasına, görevlendirildikleri kurumda görev yaptıkları sürece aynı usul ve esaslar çerçevesinde devam edilecektir. 2- 2/11/2011 tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan mali ve sosyal haklara ilişkin mevcut karar, onay veya diğer mevzuatı uyarınca yapılmış bulunan belirlemelerde herhangi bir değişiklik yapılmayacak ve yeni bir unsur ekienmeyecektir. Yılın belirli dönemlerinde kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarında yapılan artışlar çerçevesinde sözleşme ücreti ve ikramiye gibi ödeme unsurları mevcut durumda olduğu gibi aynı usul ve esaslar çerçevesinde artırılmaya devam olunacaktır. 3- 15/1/2012 tarihinden sonra Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, Türkiye Büyük Millet Meclisi İdari Teşkilatı ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğine ait kadro veya pozisyonlara ilk defa atanacak personel ile bu kurumların kadro veya pozisyonlarında bulunup, ayrılanlardan bu kurumların kadro veya pozisyonlarına yeniden atanacak personelin mali ve sosyal hakları hakkında 657 sayılı Kanun, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile anılan Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnameye istinaden yürürlüğe konulan diğer mevzuat hükümleri uygulanacaktır. Bu kapsamda yer alan personele, 15/1/2012 tarihi itibarıyla anılan kurumların kadro veya pozisyonlarında yer alan personele uygulanan mali ve sosyal haklar Devlet Memurları Kanunu 249 kapsamındaki mevzuat hükümleri uygulanmayacaktır. 15/1/2012 tarihinden sonra bu kurumlarda mali ve sosyal haklan kurumlan tarafından ödenmek suretiyle geçici olarak görevlendirilenlere, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 14 üncü maddesi ile 2443 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen ödemeler hariç mali ve sosyal haklar kapsamında geçici olarak görev yaptıkları kurum tarafından herhangi bir ödeme yapılmayacaktır. 4- Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Başbakanın yakın koruma ve makam hizmetlerinde görev yapan personele 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 14 üncü maddesi uyarınca, ilgisine göre Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Başbakan tarafından belirlenecek tutarda ilave ek ödeme yapılabilecektir. Bu kapsamda görev yapan personele, görevlendirilmelerinden dolayı mevzuatı uyarınca da herhangi bir ad altında ödeme yapılmasının öngörülmüş olması halinde, bu ödemelerden yalnızca biri yapılacaktır. E) 5018 sayılı Kanuna Ekli (III) Sayılı Cetvelde Sayılan Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar ile Türk Akreditasyon Kurumu Genel Sekreterliği, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü Başkanlığı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Türk Standardları Enstitüsü Başkanlığı, Kalkınma Ajansları ve Mesleki Yeterlilik Kurumu Personeline İlişkin Hükümler 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 inci ve 2 nci maddeleriyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen ek 11 inci maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (ç) bentleri ve aynı maddenin ikinci fıkrası ve geçici 10 uncu maddesi, 3 üncü ve 4 üncü maddeleriyle 657 sayılı Kanuna eklenen ek 41 inci ve ek 42 nci maddeleri ve geçici 39 uncu maddesi, 5 inci maddesinin (o) fıkrasıyla 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesinde yapılan değişiklik ve 8 inci maddesi hükümlerine göre; 1-15/1/2012 tarihi itibarıyla; a) Düzenleyici ve denetleyici kurumlar ile Türk Akreditasyon Kurumu Genel Sekreterliği, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü Başkanlığı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi 250 Devlet Memurları Kanunu Başkanlığı, Türk Standartları Enstitüsü Başkanlığı, kalkınma ajansları ve Mesleki Yeterlilik Kurumuna ait kadro veya pozisyonlarda; - İstihdam edilen personelin (aylıksız izinde bulunanlar dahil), - İstihdam edilen personelden bu tarihten sonra herhangi bir nedenle kurumlarında (kurul başkan ve üyeliklerinden kurumu kadrolarına dönenler dahil) kadro veya pozisyon unvanları değişenlerin, b) Düzenleyici ve denetleyici kurumlarda kurul başkanı veya kurul üyesi olarak görev yapmakta olanların, mali ve sosyal hakları hakkında, kurumlarında görev yaptıkları sürece 2/11/2011 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin aynı usul ve esaslar çerçevesinde uygulanmasına devam olunacaktır. Bunlardan 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14 üncü maddesi kapsamında yer alanların mali ve sosyal hakları konusunda anılan madde ve bu madde uyarınca yürürlüğe konulan 8/2/2002 tarihli ve 2002/3729 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı hükümleri de uygulanmaya devam edecektir. Bu kapsamda yer alan personelin mali ve sosyal haklan, yılın belirli dönemlerinde kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarında yapılan artışlar ile 2002/3729 sayılı Kararda yer alan hükümler çerçevesinde mevcut durumda olduğu gibi aynı usul ve esaslar çerçevesinde artırılmaya devam olunacaktır. 2- 2/11/2011 tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan mali ve sosyal haklara ilişkin mevzuatına uygun olarak yürürlüğe konulmuş mevcut karar, onay veya diğer mevzuatı uyarınca yapılmış bulunan belirlemelerde herhangi bir değişiklik yapılmayacak ve yeni bir unsur eklenmeyecektir. 3- 15/1/2012 tarihinden sonra; a) Söz konusu kurumlara ait kadro veya pozisyonlara ilk defa atanan personel ile bu kurumların kadro veya pozisyonlarında bulunup, ayrılanlardan bu kurumların kadro veya pozisyonlarına yeniden atanacak personelin, b) Düzenleyici ve denetleyici kurumlara kurul başkanı veya kurul üyesi olarak ilk defa veya yeniden atananların, mali ve sosyal haklan, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 11 inci maddesi ve bu madde uyarınca yürürlüğe konulacak Bakanlar Devlet Memurları Kanunu 251 Kurulu kararında yer alacak hükümlere ve belirlemelere göre tespit edilecektir. F) Fazla Çalışma Ücreti ve Geçici Görevlendirmelerde Yapılan Ödemelere Yönelik Hükümlere İlişkin Açıklamalar 1- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 12 nci maddesinin ikinci fıkrasıyla; a) 213 sayılı Kanunun ek 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerinde, b) 633 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin son fıkrasında, c) 3402 sayılı Kanunun geçici 9 uncu maddesinde, ç) 3717 sayılı Kanunun 2/A maddesinde, d) 3843 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, e) 4904 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin yedinci fıkrasında, t) 5003 sayılı Kanunun 6 nci maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarında, g) 5490 sayılı Kanunun 66 nci maddesinde, ğ) 5502 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin beşinci fıkrasında, h) 6085 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında, ı) 6831 sayılı Kanunun 71 inci maddesinin son fıkrasında, yer alan fazla çalışma ücreti ödemelerine ilişkin hükümler 31/12/2011 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 15 inci maddesi uyarınca söz konusu ödemelere ilişkin hükümler 31/12/2012 tarihine kadar uygulanmaya devam olunacak, bu süre içinde 6831 sayılı Kanunun 71 inci maddesine göre Orman Genel Müdürlüğü merkez teşkilatı personeli için öngörülen fazla çalışma ücretinin yarısı ödenecektir. Söz konusu fazla çalışma ücretleri, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu maddesi kapsamında ödeme yapılacak personele 1/1/2012 tarihinden itibaren ödenmeyecektir. 2- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 12 nci maddesi hükmü uyarınca haklarında 15/1/2012 tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin uygulanmasına devam olunacaklardan, 252 Devlet Memurları Kanunu yukarıda belirtilen hükümlere göre fazla çalışma ücreti ödemelerinden yararlananlar için söz konusu ödemelere ilişkin hükümlerin uygulanmasına, geçici 15 inci maddenin (a) bendi uyarınca 31/12/2012 tarihine kadar devam olunacaktır. 3- 5952 sayılı Kanunun 12 nci maddesi uyarınca Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığında ve 6114 sayılı Kanunun 6 nci maddesi uyarınca Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığında geçici olarak görev yapan personele yapılan ödemelere ilişkin hükümlerin uygulanmasına, 31/12/2011 tarihi itibarıyla anılan hükümler uyarınca yapılan ödemelerden yararlanan personel bakımından 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 15 inci maddesinin (b) bendi uyarınca 31/l2/2014 tarihine kadar devam olunacak, ancak i/1/2012 tarihînden itibaren görevlendirilenler açısından bu uygulama yapılmayacaktır. G) Diğer Hususlar 1- Bu Genel Tebliğde yer alan örneklerde, 2011 yılının ikinci yarısında uygulanmakta olan memur aylık katsayısı, asgari ücret tutarı ile hizmet sözleşmesi esaslarında yer alan sözleşme ücretleri dikkate alınmıştır. 2- 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 ve ek 10 uncu maddeleri uyarınca yapılan ek ödeme, ücret ve tazminat ödemelerinden; sözleşmeli statüde istihdam edilenlerin ek ödemeleri "01.2.2 Zamlar ve Tazminatlar" ekonomik koduna, diğer personelin ücret ödemeleri "01.1.1 Temel Maaşlar", ek ödeme ve tazminat ödemeleri ise "01.1.2 Zamlar ve Tazminatlar" ekonomik kodlarına gider kaydedilmek suretiyle yapılacaktır. Tebliğ olunur. 2.2. Devlet Memurlarıyla İlgili Yargı Kararları 2.2.1. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu Kararları Dairesi İDARİ DAVA DAİRELERİ Karar Yılı 2001 Karar No 1031 Esas Yılı 2001 Esas No 850 Karar Tarihi 28/12/2001 253 Devlet Memurları Kanunu KARAR METNİ KANUNLARDA BELEDİYE BAŞKANLARINA TİCARET YASAĞI GETİREN BİR HÜKÜM BULUNMADIĞINDAN VE BELEDİYE BAŞKANLIĞI SÜREKLİ DEĞİL, SÜRELİ BİR HİZMET OLDUĞUNDAN, BELEDİYE BAŞKANININ MEMUR OLMADIĞI DA GÖZÖNÜNE ALINDIĞINDA DAVACIYA MADEN KANUNUNUN 6.MADDESİNİN 4.FIKRASININ UYGULANMASI YERİNDE GÖRÜLMEMEKTE BU FIKRA HÜKMÜ DAYANAK ALINARAK RUHSATLARININ FESHİNE İLİŞKİN OLARAK TESİS EDİLEN İŞLEMDE HUKUKİ İSABET BULUNMADIĞI HK. Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :... Vekilleri : 1-Av.... 2-Av.... 3-Av.... Karşı Taraf (Davalı) : Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesince verilen ve davanın reddine ilişkin bulunan 20.6.2001 günlü, E:2001/1274, K:2001/3303 sayılı kararı davacı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir. Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi ile Danıştay Sekizinci Daire kararının onanması gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi Nalan Terzi'nin Düşüncesi : Davacının temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı H.Hüseyin Tok'un Düşüncesi : Serbest meslek faaliyetinde bulunurken sonradan belediye başkanı olan davacının,... ve... İllerindeki maden sahaları için verilen 8 adet ön işletme, üç adet işletme ruhsatının 3213 sayılı Maden Kanununun 6 ncı maddesinde yazılı maden haklarını kayıp ettiği, anılan maddede belirtilen 6 aylık süre içinde ruhsatlarının devir talebinde bulunmadığı gerekçesiyle feshi yolunda tesis edilen davalı idare işleminin; belediye başkanlarının memur olmadıklarını, yasalarda belediye başkanlarına ticaret yasağı 254 Devlet Memurları Kanunu getiren bir hüküm bulunmadığını, belediye başkanlığının süreli bir hizmet olması sebebiyle anılan 6 ncı madde gereğince 6 aylık süre içinde ruhsat devir mecburiyetlerinin bulunmadığını, bu nedenlerle tesis edilen fesih işleminin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek iptalini istemesi üzerine Danıştay 8 inci Dairesince davanın reddine dair verilen 20.6.2001 günlü, E:2001/1274, K:2001/3303 sayılı kararının temyizen bozulmasını istemektedir. Temyize konu karardaki düşünce doğrultusunda Danıştay 8 inci Dairesinin sözü edilen kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyanın tekemmül etmiş olduğu anlaşıldığından davacının yürütmenin durdurulması istemi görüşülmeyerek işin esası incelendi, gereği görüşüldü: ... İli,... İlçesi Belediye Başkanı olan davacının... ili sınırları içinde bulunan 8 adet ön işletme, 3 adet işletme ruhsatı olmak üzere toplam 11 adet ruhsatlı maden sahasının Maden Yasasının 6. maddesi uyarınca feshedilmesi, söz konusu sahalarda alınan sevk fişleri, ruhsat ve izinlerin iade edilmesi yönündeki 25.5.2000 günlü, 1006-3361 sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açtığı davada, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen ve davanın reddine ilişkin bulunan 20.6.2001 günlü, E:2001/1274, K:2001/3303 sayılı kararı, davacı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir. Danıştay Sekizinci Dairesince; madenlerin ülke açısından taşıdığı önem nedeniyle Anayasal metinlerde de maden hukukuna ilişkin kuralların yer aldığı ve 168.maddesinde madenlerin aranması ve işletilmesi hakkına sahip olan Devletin bu hakkını gerçek ve tüzel kişilere devredebileceğinin açıklandığı, sözü edilen Anayasamızla belirlenen erkler ayrımı içinde Devlet yetkisi kullanan merkezi idare yanında, onunla vesayet ilişkisi olan yerel yönetimlerin de bulunduğu, olayın özelliği ile Anayasal ve yasal kurallar karşısında; özel ilkelerle düzenlenmiş maden hakları, T.C. vatandaşı gerçek kişiler yanında, şirketlere, kamu iktisadi teşebbüslerine, diğer kamu kurumu, kuruluş ve Devlet Memurları Kanunu 255 idarelerine verilebileceğinden ve maden hakları ile ilgili izin alınacak idari birimler arasında belediyeler de yer aldığından, kamu gücü ve yetkisi kullanan yerel yönetimlerin başında bulunan bir kişinin, maden hakkı verilmesi yasaklanan "Devlet memurları ve diğer kamu görevlileri" arasında bulunduğu, Yasanın "memur" tanımıyla, idarenin bütünlüğü ve vesayet ilişkisi nedeniyle gerek merkezi ve gerekse yerel yönetimlerde görev yapan ve maden hakkını devreden Devletin sahip olduğu yetkiyi kullanan tüm görevlilerin amaçlandığı, maden hakkının Anayasada kaynağını bulan temel öngörülerinin doğal bir sonucu olduğu, tersi bir durumda, belediyede görevli bir memura maden hakkı tanınmazken, onun sıralı en üst amirine ayrıcalık tanınmış olacağı, bu sonucun ise, Anayasal eşitlik kuralı ve idare hukukunun özen ve tutarlılık ilkesi ile bağdaşmayacağı, bu açıklamalar karşısında seçimle gelmiş olsa da bir kamu görevlisi olan belediye başkanının madencilik faaliyeti yürütmesine olanak bulunmadığından, yasanın öngördüğü 6 aylık süre içinde maden hakkı devredilmediğinden ruhsatının feshedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, kamu kesiminde görev yapmakla beraber, genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri yürütmeyenlerin kamu kesiminde çalışsalar bile Anayasanın 128. madde 1. fıkrası hükmü karşısında kamu görevlisi sayılmayacaklarını, Anayasanın geniş anlamda kamu görevlisi kavramını değil, dar anlamda kamu görevlisi kavramını benimsediğini, dar anlamda kamu görevlilerinin memurlar ve diğer kamu görevlilerinden oluştuğu, devlet memuru olmayan belediye başkanlarının diğer kamu görevlileri kapsamında değerlendirilmelerine de olanak olmadığı, belediye başkanları ticari faaliyette bulunma yasağına da tabi tutulmamış olduklarından 3213 sayılı Kanunun 6. maddesinin kapsamında bulunmadıklarını öne sürmekte ve Danıştay Sekizinci Daire kararının bozulmasını istemektedir. Dosyadaki bilgilerin incelenmesinden, davacının, 8 adet ön işletme, 3 adet işletme ruhsatına sahip iken, 18.4.1999 tarihinde yapılan Mahalli İdareler Genel Seçimleri sonucunda... İli,... İlçesi Belediye Başkanlığına seçildiği, davalı bakanlıkça Maden Kanununun 6. madde- 256 Devlet Memurları Kanunu sinin 4. fıkrası uyarınca altı ay içinde devir talebinde bulunması gerekirken 18.4.1999 tarihinden itibaren ilk 6 aylık zaman dilimi içinde devir talebinde bulunmadığı gerekçesiyle ruhsatlarının fesh edilmesine ilişkin işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır. 3213 sayılı Maden Kanununun 6. maddesinde; "Maden hakları, medeni hakları kullanmaya ehil T.C. vatandaşlarına, madencilik yapabileceği statüsünde yazılı Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına göre kurulmuş tüzelkişiliği haiz şirketlere, bu hususta yetkisi bulunan kamu iktisadi teşebbüsleri ile müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri ile diğer kamu kurum, kuruluş ve idarelerine verilir. Maden hakları gerçek veya tüzel tek kişi adına verilir. Devlet memurları, diğer kamu görevlileri ilgili dairenin merkez ve taşra teşkilatında çalışan yevmiyeli ve mukaveleli personel, arama, ön işletme ve işletme ruhsatı alamaz. Maden arama veya işletme hakkını haiz iken memur olanlar memuriyete geçişlerinden itibaren 6 ay zarfında bu hakları devretmeye mecburdurlar. 3 üncü fıkradaki yasaklamaya tabi olup, miras yoluyla kendisine maden ruhsatı intikal eden mirasçı, durumundaki mani hal ortadan kalkmadığı takdirde 5 inci maddenin 4 üncü fıkrası hükmü uygulanır." hükmüne yer verilmiştir. Maden Kanununun 6. maddesinin gerekçesinde ise; bu madde ile madencilik haklarının kimlere verilebileceğinin belirlendiği,...yine aynı maddede maden haklarını alamayacak şahısların belirlendiği, madencilik ticari bir faaliyet olduğundan Devlet memurlarının ve kamu görevlilerinin bu hakları alıp faaliyette bulunmalarının mümkün görülmediği, ancak maden hakkı sahibi iken Devlet memuriyetine intisap edenlerin 6 ay içerisinde haklarını devir veya feragat etmeleri hükmünün getirildiği, aksi takdirde bu çeşit hakların iptal edilmesinin öngörüldüğü açıklaması bulunmaktadır. Maden Kanununun 6. maddesi ile madde gerekçesinin birlikte değerlendirilmesinden, maddenin, maden hakkını ilk defa alacaklarla, maden hakkına sahip iken kaybedeceklere ilişkin olarak ayrı düzenleme Devlet Memurları Kanunu 257 getirdiği, maddenin 3. fıkrasında maden hakkını alamayacak kişiler sayılırken, geniş bir yorumla "memur" ve "diğer kamu görevlileri" ile ilgili dairede çalışan...personele yasak getirildiği ve bu suretle yasa koyucunun memur ve memur işlevi gören diğer kamu görevlileri için 657 sayılı Kanun ve diğer kanunlarda mevcut ticaret yasağı hükümlerine paralel bir düzenleme yapmayı amaçladığı, maddenin 4. fıkrasında ise, maden hakkına sahip iken bu hakkı kaybedecekler sayılırken; dar bir yoruma gidilerek sadece "memur" olanlar için yasak getirildiği, böylece maddenin 3 ve 4. fıkralarında kimlerin ruhsat alamayacağı ve kimin, durumundaki değişiklikten dolayı hangi hakkını devre zorunlu olduğunun isim belirtmek suretiyle açıkça ortaya konulduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlıkta davacı, 11 adet maden ruhsatına (3 işletme, 8 ön işletme) sahip serbest meslek icra eden maden mühendisi iken belediye başkanı seçilmiştir, Belediye başkanlarının kamu görevini yürütmekle görevli olduğu ve bazı kanunların uygulamasında memur sayıldığı, ancak "memur" olmadığında kuşku yoktur. Bu durumda, maddenin 4. fıkrasında ruhsat aldıktan sonra kimin (memurun) hangi hakları devre zorunlu olduğu sayılmak suretiyle belli edilmişken, bu fıkraya, 3. fıkra hükmünün yorum ve kıyas yolu ile uygulanması hukukun genel ilkelerine aykırı düşeceği gibi, yasa koyucunun bu durumu bilinçli bir tercihle oluşturduğu ve herhangi bir yoruma yer bırakmadığı da açıktır. Bu durumda Kanunlarda belediye başkanlarına ticaret yasağı getiren bir hüküm bulunmadığından ve belediye başkanlığı sürekli değil, süreli bir hizmet olduğundan, belediye başkanının "memur" olmadığı da gözönüne alındığında davacıya Maden Kanununun 6. maddenin 4. fıkrasının uygulanması yerinde görülmemekte bu fıkra hükmü dayanak alınarak ruhsatlarının feshine ilişkin olarak tesis edilen işlemde hukuki isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin kabulü ile Danıştay Sekizinci Dairesinin 20.6.2001 günlü, E:2001/1274, K:2001/3303 sayılı kararının BOZULMASINA, 28.12.2001 günü oyçokluğu ile karar verildi. 258 Devlet Memurları Kanunu KARŞI OY Danıştay Sekizinci Dairesinin 20.6.2001 günlü, E:2001/1274, K:2001/3303 sayılı kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen hususların kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, onanması gerektiği oyuyla bozulmasına ilişkin karara karşıyız. YÖ/ÖEK Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi İDARİ DAVA DAİRELERİ 2008 1900 2006 1597 06/11/2008 KARAR METNİ KAMU HİZMETİNE GİRMEDE ARANILACAK ÖZEL ŞARTLARIN, YASAYA VE GÖREVİN NİTELİĞİNE UYGUN OLMASI GEREKTİĞİ HK. Karar Düzeltme İsteminde Bulunan (Davacı) : ? Vekili : Av. ? Karşı Taraf (Davalı) : Milli Savunma Bakanlığı İstemin Özeti : Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca verilen ve Danıştay Danıştay Onikinci Dairesinin 1.12.2004 günlü, E:2003/4046, K:2004/3866 sayılı kararının onanmasına ilişkin bulunan 20.10.2005 günlü, E:2005/2110, K:2005/2510 sayılı kararına karşı, davacı kararın düzeltilmesi isteminde bulunmaktadır. Savunmanın Özeti : Kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi Tuncay Dündar'ın Düşüncesi : Yapılan işin niteliği de göz önüne alındığında, 657 sayılı Yasa'da uygun olmayan Yönetmelik kuralının iptali gerektiğinden davanın bu kısmı yönünden karar düzeltme isteminin kabulü, davanın diğer kısımları yönünden ise, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir. Devlet Memurları Kanunu 259 Danıştay Savcısı Erkan Cantekin'in Düşüncesi: Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca, işin gereği görüşüldü: Dava, davacının askeri sivil memur (veri hazırlama kontrol işletmeni) olamayacağına ilişkin Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığınca düzenlenen 31.1.2003 günlü rapor ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı 600 Yataklı Mevki Asker Hastanesi Baştabipliğince düzenlenen 19.3.2003 günlü raporun, atamasının yapılmamasına ve durdurulmasına ilişkin işlemin ve Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinin 85. maddesinin iptali istemi ile açılmıştır. Danıştay Onikinci Dairesinin 1.12.2004 günlü, E:2003/4046, K:2004/3866 sayılı kararıyla; dava konusu edilen ve davacının askeri sivil memur adayı olamayacağına ilişkin sağlık kurulu raporlarının, kesin karar almaya yetkili makama ışık tutan ve idari işlemin hazırlığı niteliğinde olup, tek başına idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem olmadığı, dolayısıyla bu raporların ancak hazırlığını oluşturan idari işlem ile birlikte dava konusu edilebileceği, öte yandan davacının iptalini istediği sağlık kurulu raporlarını ve yönetmelik maddesini, atamasının yapılmamasına ilişkin olarak tesis edilen 16.12.2003 günlü idari işlem ile birlikte E:2003/5649 sayılı dosyada dava konusu ettiği, bu nedenle davanın bu kısmının esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı, davanın Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinin 85. maddesinin iptaline gelince; Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinin, Sivil Personel Göreve Alınırken Yapılacak Sağlık İşlemleri başlıklı 85.maddesinde ise, Türk Silahlı Kuvvetlerine alınacak bayan memurlarda boy alt sınırırın 150 cm. ( 150 cm.dahil ) olarak uygulanacağı hükmüne yer verildiği, 657 sayılı Yasa ve mevzuat hükümlerine göre, belli görevlere atanabilmek için kendi hizmet özellikleri de dikkate alınarak kurumlarca özel koşulların aranmasının Yasa 260 Devlet Memurları Kanunu gereği olduğu, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli sivil personelin sağlık işlemlerini düzenleyen Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği ile de sivil personelle ilgili kanunlar gereğince silahlı kuvvetlerde görevli personeli kapsayacak şekilde Türk Silahlı Kuvvetlerine alınacak bayan memurlarda boy alt sınırının 150 cm. (150 cm.dahil) olması şartı aranmasında üst normlara ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı gerekçeleri ile, davanın, Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinin 85. maddesinin iptali istemine ilişkin kısmının reddine, davanın davacının askeri sivil memur (veri hazırlama kontrol işletmeni) olamayacağına ilişkin Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığınca düzenlenen 31.1.2003 günlü rapor ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı 600 Yataklı Mevki Asker Hastanesi Baştabipliğince düzenlenen 19.3.2003 günlü raporun iptali ile atamasının yapılmamasına ve durdurulmasına ilişkin işlemin iptali istemine ilişkin kısmının ise 2577 sayılı Yasanın 15/1-b maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. Anılan kararın temyiz istemi Danıştay İdari dava Daireleri Kurulu'nun 20.10.2005 günlü, E:2005/2110, K:2005/2510 sayılı kararı ile reddedilmiştir. Davacı, Yönetmeliğin dava konusu ettiği maddesi ile burada yer alan kriterlere dayalı rapor ve işlemlerin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın düzeltilmesi isteminde bulunmaktadır. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20.10.2005 günlü, E:2005/2110, K:2005/2510 sayılı kararının Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığınca düzenlenen 31.1.2003 günlü rapor ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı 600 yataklı Mevki Asker Hastanesi Baştabipliğince düzenlenen 19.3.2003 günlü rapor ve atamasının yapılmamasına ilişkin işleme ilişkin bölümünün (atamasının yapılmamasına ilişkin işleme karşı açılan E:2006/1598 sayılı dosyada bu istem incelenmiştir.) usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen hususların 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın Yönetmeliğin 85. maddesinie ilişkin kısmına gelince; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesi uyarınca Devlet Memurları Kanunu 261 davacının karar düzeltme istemi kabul edilerek Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 20.10.2005 günlü, E:2005/2110, K:2005/2510 sayılı kararının Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinin 85. maddesine ilişkin kısmı kaldırılılarak temyiz incelemesine geçildi. Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinin "Sivil Personel Göreve Alınırken Yapılacak Sağlık İşlemleri" başlıklı 85. maddesine 4.5.1993'de eklenen ek paragrafda "Türk Silahlı Kuvvetlerine alınacak bayan memurlarda; boy alt sınırı 150 cm. (150 cm. dahil), kilo sınırı ise boy ölçülerinin son iki rakamının 5 Kg. (5 Kg. dahil) fazlalığı ve 15 Kg. (15 Kg. dahil) noksanlığı olarak uygulanır" kuralı yer almıştır. Anayasanın 70.maddesinde, hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım yapılamayacağı, 128/2. maddesinde de; Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceği hükmüne yer verilmiştir. Anayasanın 128. maddesinin 2. fıkrası hükmüne paralel olarak, 657 sayılı Yasanın 48.maddesinde, Devlet memurluğuna alınacak kişilerde aranılacak genel ve özel şartlar belirlenmiş bulunmaktadır. Bu maddenin "özel şartlar" bölümünde, kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında bazı koşulların ayrıca belirleneceği sonucuna ulaşılmakta ise de, yönetmelik gibi alt düzenlemelerde getirilen kısıtlamaların, yasaya ve görevin niteliğine uygun olması gerektiği de açıktır. Dava konusu düzenleme Yasada yer almadığı gibi Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan "bayan" sivil memurların görevlerinin niteliğinin de bu yönde bir düzenlemeyi gerektirmediği açıktır. Bu itibarla dava konusu Yönetmeliğin 85. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "boy alt sınırı 150 cm. (150 cm. dahil)" ibaresinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20.10.2005 günlü, E:2005/2110, K:2005/2510 sayılı kararının Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığınca ve 600 Yataklı Mevki Asker Hastanesi Baştabipliğince düzenlenen raporlar ile atamasının yapılmamasına ilişkin işlem yönünden Daire kararının onanması yolundaki 262 Devlet Memurları Kanunu kısmına yönelik olarak karar düzeltme isteminin REDDİNE oybirliğiyle, Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinin 85. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "boy alt sınırı 150 cm. (150 cm. dahil)" ibaresi yönünden karar düzeltme isteği kabul edilerek Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararının bu kısmının kaldırılmasına temyiz isteminin kabulü ile Danıştay Onikinci Dairesinin 1.12.2004 günlü, E:2003/4046, K:2004/3866 sayılı kararının bu kısmının Bozulmasina, oyçokluğuyla 6.11.2008 gününde karar verildi. KARŞI OY X- Danıştay Dava Daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verdikleri kararlar hakkında ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir. Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar ise adı geçen yasa maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymamaktadır. Bu nedenle, davacının karar düzeltilme isteminin tamamıyla reddedilmesi gerektiğinden, kararın karar düzeltme isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmına karşıyız. (DAN-DER; SAYI:121) BŞ/BUK Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi İDARİ DAVA DAİRELERİ 2008 1674 2005 1579 19/06/2008 KARAR METNİ OLUMSUZ DÜZENLENEN SİCİLİN, İLGİLİSİNE BİLDİRİLMESİ GEREKTİĞİ HK. Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Adalet Bakanlığı Karşı Taraf (Davacı) : ? Devlet Memurları Kanunu 263 İstemin Özeti : Antalya 2. İdare Mahkemesinin 3.11.2004 günlü, E:2004/728, K:2004/950 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması davalı idare tarafından istenilmektedir. Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir. Danıştay Tetkik Hakimi Aylin Bayram'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesinin ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Semra Şentürk'ün Düşüncesi : 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 117 nci maddesinde, devlet memurlarının yetersizlikleri halinde sicil raporlarında yazılı bulunan kusur ve eksikliklerinin,uyarılmaları bakımından, kendilerine bildirileceği öngörülmüştür. Anılan bildirim, izleyen yıl sicilinin varoluş şartına ilişkin olmayıp bildirimin yasa kuralında öngörülen biçimde veya zamanda yapılmaması memurun görevleri ve statüsü ile ilgili yükümlülüklerini, belirlenen kurallara uygun biçimde yerine getirme gereğini etkilemeyeceğinden bu kurala uyulmaması, işlemin bu nedenle iptalini gerektirmeyecektir. Diğer yandan iptal kararının iptal edilen idari işlemin tesis edildiği tarihe kadar etkili olması da gözönüne alınarak durum değerlendirildiğinde, 1998 yılı sicilinin olumsuz düzenlenmesine neden olan, kusur ve eksikliklerinin davacıya bildirilmeyerek 1999 yılında anılan dönem sicilini düzeltme fırsatından yoksun bırakıldığı gerekçesiyle iptal edilmesi davacı hakkında1999 yılına ilişkin sicil düzenlenmesini de olanaksız kılacaktır. Bu durumda bozma kararına karşı ısrar eden idare mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabul edilerek İdare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca gereği görüşüldü: Dava, Isparta Kapalı Cezaevi İnfaz ve Koruma memuru olan davacının 1998 ve 1999 yılı sicillerinin olumsuz olmasına yaptığı itirazın 264 Devlet Memurları Kanunu reddine ilişkin 7.3.2000 günlü, 2000/54 sayılı Isparta Adli Yargı Adalet Komisyonu Kararının iptali istemi ile açılmıştır. Antalya 2. İdare Mahkemesinin 31.1.2001 günlü, E:2000/289, K:2001/114 sayılı kararıyla; infaz koruma memuru olan davacının 16.2.2000 günlü yazı ile iki yıl olumsuz sicil aldığı belirtilerek uyarıldığı, davacının 25.2.2000 günlü dilekçe ile sözkonusu işleme itiraz ettiği, dava konusu işlemle de, davacının 1998 ve 1999 yılları sicillerinin olumsuz olduğu, Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 21. maddesinde belirtildiği gibi, ilk defa yetersiz ve olumsuz sicil alan memurlara gerekli tebligatın yapılacağı ve uyarılacağının belirtildiği ancak ilk tebliğ ve uyarının yapılmadığı, 1998 ve 1999 yılları gizli sicillerinin olumsuz ve yetersiz olduğu tebliğ edilmekle beraber, olumsuz ve yetersiz sicillerinden dolayı da yargı çevresi dışında bir yere atamalarının yapılması için Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne komisyon kararı ile teklif edildiği, gelecek yazıya göre işlem yapılacağı, 1. ve 2. sicil amirlerince doldurulan sicil raporlarında bizzat memurun görevinin ifası ile ilgili olup, sicil amirlerinin kendi görüş ve takdirinde bulunduğu, bu nedenle,olumsuz ve yetersiz olarak doldurulan sicillerin kaldırılması itirazının reddedildiği, davanın da bu işleme karşı açıldığının anlaşıldığı, davacının 1998 yılından geriye dönük son üç yıllık sicillerinde genel bir düşüş olduğu ve 1995 yılında uyarma, 1997 yılında kınama cezası ile cezalandırıldığı, 1998 yılı sicilinin olumsuz olduğu hususunun ise davacıya bildirilmediğinin görüldüğü, bu durumda, davacının 1998 yılı sicilinin olumsuz düzenlenmesinde objektif esaslardan uzaklaşıldığı izlenimi uyandıracak bir çelişki saptanmadığından 1998 yılı sicili açısından hukuka aykırılık bulunmadığı, 1999 yılı sicili açısından ise, bir önceki yıl sicilinin olumsuz olduğu hususunun davacıya bildirilmemiş olması dolayısıyla, davacının kusurları ve eksiklikleri belirtilerek uyarılmamış olması nedeniyle anılan dönemde sicilini düzeltme fırsatından yoksun kaldığından 1999 yılı sicilinin olumsuz düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesi ile dava konusu işlemin, 1998 yılı sicilinin olumsuz düzenlenmesine ilişkin kısmına yönelik iptal istemi reddedilmiş, 1999 yılı sicilinin olumsuz düzenlenmesine ilişkin kısmı ise iptal edilmiştir. Devlet Memurları Kanunu 265 Bu kararın iptale ilişkin kısmı temyiz incelemesi sonucunda; Danıştay Onikinci Dairesinin 12.12.2003 günlü, E:2001/2194, K:2003/3978 sayılı kararıyla; 657 sayılı Kanunun 117.maddesi ile Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 21.madde hükümleri ile, ilgililere sadece dava açma hakkı yönünden bir imkan sağlandığı, memurun, memurluk görevini yaparken, görevinin gerektirdiği ödev ve sorumlulukları yapmasının, yükümlülükleri yerine getirmesinin ve belirlenen yasaklardan uzak durmasının memur hukukunun bir gereği olduğu, sicilin ilgiliye bildirilmesinin amacının, kendilerine dava açma hak ve imkanı sağlamaktan ibaret olup, bildirimin yapılmamış olmasının, bu sicile etki eden tutum ve davranışlarından ilgililerin, bir sonraki yılda sorumlu tutulamayacağı sonucuna yol açmayacağı, bu nedenle, İdare Mahkemesince, davacının 1999 yılındaki siciline neden olan tutum ve davranışlarının yargısal denetiminin yapılması, diğer bir deyişle 1999 yılı sicili açısından uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken, bir önceki yıl sicilinin olumsuz olduğu hususunun davacıya bildirilmemiş olması dolayısıyla, davacının kusurları ve eksiklikleri belirtilerek uyarılmamış olması nedeniyle anılan dönemde sicilini düzeltme fırsatından yoksun kalmış olmasından dolayı 1999 yılı sicilinin olumsuz düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesi ile dava konusu işlemin bu kısmının iptal edilmesinde hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle bozulmuş ise de; idare mahkemesi bozma kararına uymayarak, dava konusu işlemin 1999 yılı siciline ilişkin kısmına yönelik olarak işlemin iptali yolundaki ilk kararında ısrar etmiştir. Davalı idare, Antalya 2.İdare Mahkemesinin 3.11.2004 günlü, E:2004/728, K:2004/950 sayılı ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir. Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Antalya 2.İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalı idarenin temyiz isteminin reddine, Antalya 2.İdare Mahkemesinin 3.11.2004 günlü, E:2004/728, K:2004/950 sayılı ısrar kararının onanmasına, 19.6.2008 gününde oyçokluğu ile karar verildi. 266 Devlet Memurları Kanunu KARŞI OY Dava, Isparta Kapalı Cezaevi İnfaz ve Koruma memuru olan davacının 1998 ve 1999 yılı sicillerinin olumsuz olmasına yaptığı itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesinin, işlemin 1998 yılı siciline ilişkin kısma yönelik olarak davanın reddine, 1999 yılı siciline yönelik olarak ise işlemin iptaline ilişkin kararının iptale ilişkin kısmının Danıştay Onikinci Dairesince bozulması üzerine İdare Mahkemesince bozma kararına uyulmayarak 1999 yılı sicilinin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, Isparta Kapalı Cezaevi infaz ve koruma memuru olan davacının 1998 ve 1999 yılları sicillerinin olumsuz olduğunun 16.2.2000 günlü yazı ile bildirildiği, yapılan itirazın da reddedildiği, bu işleme karşı açılan davada idare mahkemesince, 1998 yılı sicilinin olumsuz düzenlenmesine neden olan tutum ve davranışlarının davacıya bildirilmediği, dolayısıyla davacının kusurları ve eksiklikleri belirtilerek uyarılmamış olması nedeniyle anılan dönemde sicili düzeltme fırsatından yoksun kalmış olmasından dolayı 1999 yılı sicilinin olumsuz düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesi ile dava, 1999 yılı sicili açısından kısmen kabul edilerek 1999 yılı sicilinin bu gerekçe ile iptal edildiği anlaşılmaktadır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 117.maddesi ile Devlet Memurları Sicil Yöntemliğinin 21.maddesi uyarınca olumsuz sicillerinin, uyarılmaları bakımından ilgililere bildirileceği hükümleri ile ilgililere dava açma hakkı yönünden bir olanak tanınmış olup, ilgililerin görevlerini, tutum ve davranışlarını genel hukuk kuralları çerçevesinde görev yaptıkları kurum ve kuruluşlarca belirlenen kurallara uygun şekilde belirlemek zorunda oldukları tartışmasız olduğundan, sadece sicilin bildirilmemiş olması nedeniyle bu sicile etki eden tutum ve davranışlarından dolayı ilgililerin bir sonraki yıl da sorumlu tutulamayacağı sonucuna ulaşılamayacağı açıktır. Bu durumda, İdare Mahkemesince, 1999 yılı sicili açısından da işin esasının incelenmesi gerekirken, bir önceki yıl olumsuz sicilinin bildirilmemiş olması nedeniyle işlemin bu kısmının iptalinde hukuka uyarlık görülmemiştir. 267 Devlet Memurları Kanunu Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesinin ısrar kararının Danıştay Onikinci Dairesi kararı doğrultusunda bozulması oyuyla karara karşıyız. (DAN-DER; SAYI: 120) BŞ/Aİ Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi İDARİ DAVA DAİRELERİ 2007 2322 2006 3006 22/11/2007 KARAR METNİ KADROSUZ MEMUR ÇALIŞTIRILAMAYACAĞI, BELİRSİZ NİTELİKTEKİ KADROYA ZAMAN KAVRAMI OLMAKSIZIN ATAMA YAPILAMAYACAĞI GÖREVİNDEN ALINAN ANCAK HERHANGİ BİR KADROYA ATANMAYAN MEMURLARA KADRO TASARRUFUNDA AYLIK VE ÖZLÜK HAKLARININ ÖDENMESİNİN MÜMKÜN OLMADIĞI ANCAK DAVACININ ATAMASININ DERHAL VE GECİKMESİNİN YAPILDIĞINDAN İŞLEMDE BU YÖNDEN HUKUKA AYKIRILIK BULUNMADIĞI HK. Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : ? Vekili : Av. ? Karşı Taraf (Davalı) : Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı İstemin Özeti : Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan davacının,başka bir göreve atanmak üzere görevden alınmasına ilişkin 31.5.2002 günlü,2002/2876 sayılı müşterek kararnamenin iptali istemiyle açtığı dava sonucunda; Ankara 10. İdare Mahkemesince, Danıştay Beşinci Dairesinin 30.12.2005 günlü, E:2003/3190, K:2005/6547 sayılı bozma kararına uyulmayarak davanın reddi yolundaki ilk kararında ısrar edilmesine ilişkin bulunan 9.5.2006 günlü, E:2006/1237, K:2006/1338 sayılı kararı, davacı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir. 268 Devlet Memurları Kanunu Savunmanın Özeti : Davacının temyiz isteminin reddi ile temyize konu idare mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi M.Önder Tekin'in Düşüncesi : Temyize konu ısrar kararının onanması, davanın esası hakkında ise, bir karar verilmek üzere dosyanın Danıştay Beşinci Dairesine gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Saadet Ünal'ın Düşüncesi : İdare Mahkemesince Danıştay Beşinci Dairesinin bozma kararına uyulmayarak verilen ısrar kararında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından onanması gerektiği düşünülmüştür. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi incelenmeksizin dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava; Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan davacının,başka bir göreve atanmak üzere görevden alınmasına ilişkin 31.5.2002 günlü,2002/2876 sayılı müşterek kararnamenin iptali istemiyle açılmıştır. Ankara 10. İdare Mahkemesinin 20.2.2003 günlü, E:2002/1390, K:2003/157 sayılı kararıyla; davacının genel müdür yardımcılığı görevinden alınması işleminin 657 sayılı Yasa'nın 76. maddesinin verdiği takdir yetkisi çerçevesinde hizmet gerekleri ve kamu yararı gözetilerek tesis edildiği sonucuna varıldığından işlemde neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Anılan karar, temyiz incelemesi sonucunda, Danıştay Beşinci Dairesinin. 12.2005 günlü, E:2003/3190, K:2005/6547 sayılı kararıyla; başka bir göreve atanmak üzere görevinden alınan bir memurun,aynı işlemle ya da aynı tarihli ikinci bir işlemle derhal, ara verilmeksizin bir diğer kadroya atanması veya ikinci işlemin aynı gün gerçekleşmemesi durumunda, görevden alma ve atamaya ilişkin işlemlerin birlikte bildiril- Devlet Memurları Kanunu 269 mesi gerektiği,memurun, meslek yaşamındaki yatay ve dikey deviniminin ancak bir kadrodan diğerine kesintisiz-aralıksız geçişle olanaklı olduğu,çünkü; memurluk sıfat ve statüsünü terk etmemiş memurun, bir yandan memur sıfatını taşırken, öte yandan hem memur statüsü dışında kalması, hem de kadrosuz kalmasının olanaksız olduğu,görevden alındıktan sonra başka bir göreve henüz atanmayan memurun,görevden alınmasıyla bulunduğu statüden çıkarılmış olduğu durumlarda, "başka bir göreve atanmak üzere" biçiminde getirilen bir kaydın kamu yönetimlerine,memurları istediği zaman tekrar memur sıfatını ve kapsamını belirleme yetkis verme sonucunu doğuracağından,yasayı aşan ve yasal yönetim ilkesine aykırı olan bu durumun kabul olunamayacağı,olayda, davacının başka bir göreve atanmak üzere Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdür Yardımcılığı görevinden alındığı,atama işleminin daha sonraki bir tarihte kurulduğu ve her iki işlemin davacıya aynı tarihte bildirilmediği anlaşıldığından, vurgulanan hukuki durum ve değerlendirmeler karşısında,dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Ankara 10. İdare Mahkemesi, bozma kararına uymayarak, Mahkemelerinin 17.10.2002 günlü ara kararı ile davacı ile birlikte görev yapan diğer Genel Müdür Yardımcılarının hizmet cetvelleri ile son (5) yıllık sicil raporlarının ve varsa işleme dayanak teşkil eden bilgi ve belgelerin getirtilip incelenmesinden, yasalarla verilen görevleri sürekli ve etkili bir biçimde yerine getirmekle yükümlü olan idarece, Genel Müdür Yardımcılığı görevinden alınması işleminin, 657 sayılı Yasanın 76. maddesinin verdiği yetki çerçevesinde hizmet gerekleri kamu yararı gözetilerek tesis edildiği, idarenin dava konusu işlemi kurarken hizmet dışı öznel nedenlerin etkili olduğu yolunda geçerli bir bilgi ve belgenin de bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davalı idare, Ankara 10. İdare Mahkemesinin 9.5.2006 günlü, E:2006/1237, K:2006/1338 sayılı bu kararının bozulmasını istemektedir. Daire kararında belirtilen kadrosuz memur çalıştırılamayacağı, belirsiz nitelikte kadroya zaman kavramı olmaksızın atama yapılamayacağı, görevinden alınan ancak herhangi bir kadroya atanmayan memurlara 270 Devlet Memurları Kanunu kadro tasarrufunda aylık ve özlük haklarının ödenmesinin mümkün olmadığı yolundaki değerlendirmelere Kurulumuzca da katılınmakla beraber konunun özellikle bu uyuşmazlıkta "kamu iktisadi teşebbüsleri" yönünden ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir. Kamu iktisadi teşebbüslerindeki üst düzey yöneticilerin müşterek kararname ile görevden alınmalarına karşın yeni görev yerlerinin Yönetim kurulu kararıyla belirlenmesi durumunda görevden alma ve atama işlemlerinin farklı tarihlerde olması kaçınılmazdır. Bununla birlikte gerek genel idarede gerekse kamu iktisadi teşebbüslerinde müşterek kararname ile görevden alınan kişilerin "statü hukuku" uyarınca,"derhal ve gecikmeksizin" başka bir göreve atanmaları zorunlu olup,bunun gerçekleşmiş olması durumunda da işlemin diğer unsurlar yönünden hukuka uygunluğunun yargısal denetiminin idari yargı yerlerince yapılarak bir karar verilmesi gerekmektedir. Dava konusu uyuşmazlıkta da, davacı 31.5.2002 tarih ve 2002/2876 sayılı müşterek kararname ile görevinden alınmasını takiben 3.6.2002 tarihinden geçerli olmak üzere Genel Müdürlük Müşavirliği, müşavir kadrosuna Yönetim Kurulunun 5.6.2002 tarihli ve 23/164 sayılı kararıyla "derhal" ve "gecikmesizin" atanması yapıldığından dava konusu işlemde bu yönden hukuka aykırılık bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, Ankara 10. İdare Mahkemesinin 9.5.2006 günlü, E:2006/1237, K:2006/1338 sayılı ısrar kararının görevden alma ve atama işlemlerinin aynı tarihte yapılmamış olmasının dava konusu işlemi sakatlamayacağına ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, Dairesince işin esasına yönelik temyiz incelemesi yapılmamış olması nedeniyle uyuşmazlığın esasına ilişkin temyiz incelenmesi yapılarak bu konuda karar verilmek üzere dosyanın Danıştay Beşinci Dairesine gönderilmesine, 22.11.2007 günü oyçokluğuyla karar verildi. KARŞIOY X- Danıştay Beşinci Dairesinin 30.12.2005 günlü, E:2003/3190, K:2005/6547 sayılı, İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ilişkin bulunan kararında yer alan gerekçeler doğrultusunda davacının temyiz isteminin kabulü ile Ankara 10. İdare Mahkemesinin 9.5.2006 günlü, E:2006/1237, K:2006/1338 sayılı ısrar kararının bozulması oyuyla karara karşıyız. 271 Devlet Memurları Kanunu BŞ/AA Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi İDARİ DAVA DAİRELERİ 2007 1822 2006 1984 04/10/2007 KARAR METNİ HUKUKA AYKIRI İDARİ İŞLEMLER NEDENİYLE UĞRANILAN GERÇEK ZARARLARIN, ANAYASA'NIN 125. VE 2577 SAYILI YASA'NIN 28. MADDELERİNDE YER ALAN, BUYURUCU KURALLAR İLE HUKUK DEVLETİ İLKESİNİN DOĞAL GEREĞİ OLARAK, İŞLEMİ TESİS EDEN İDARECE TAM OLARAK KARŞILANMASI GEREKTİĞİNDEN, BU TÜR İŞLEMLERDEN DOĞAN VE SÜREGELMEKTE OLAN ZARARLARIN, 12. MADDE DE ÖNGÖRÜLEN SÜRE KOŞULUNA UYULMAK KAYDIYLA, KISIMLARA AYRILARAK DAVA KONUSU EDİLEBİLECEĞİ HK. Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): ? Vekili : Av?. Karşı Taraf (Davalı) : Adapazarı Büyükşehir Belediye Başkanlığı Vekili :Av. ? İsteğin Özeti : Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 24.1.2006 günlü, E:2005/3115, K:2006/82 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması davacı tarafından istenilmektedir. Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir. Danıştay Tetkik Hakimi Tuncay Dündar'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Erkan Cantekin'in Düşüncesi : Danıştay dava dairelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı neden- 272 Devlet Memurları Kanunu lerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca gereği görüşüldü: Dava; davalı idarenin açtığı memur sınavını kazanan davacının atamasının yapılmaması işleminin iptali istemiyle açılan dava sonunda verilen iptal kararının gereği gibi uygulanmaması nedeniyle doğduğu ileri sürülen 25.000.000.000 TL maddi zararının 23.8.1995 tarihinden itibaren hakediş tarihlerine göre hesaplanacak yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır. Sakarya 1. İdare Mahkemesi 26.2.2004 günlü, E:2003/1180, K:2004/147 sayılı kararıyla; Adapazarı Belediye Başkanlığınca memur ihtiyacının karşılanması amacıyla 27.4.1993 tarihinde yapılan sınavı kazanan davacının atamasının yapılması yolunda yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ve bu nedenle uğradığı zararın karşılığı olduğunu ileri sürdüğü, 100.000.000 liranın yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açtığı davanın Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 21.5.1997 günlü ve E:1995/2209, K:1997/696 sayılı kararı ile reddedildiği, bu kararın Danıştay Onikinci Dairesinin 23.2.2000 tarih ve E:1997/2658, K:2000/942 sayılı kararı ile bozulduğu, Mahkemenin bu karara uyarak 10.1.2001 günlü ve E:2000/2728, K:2001/6 sayılı kararı ile işlemin iptaline ve davacının atanmadığı sürelere ilişkin olarak 100.000.000 lira parasal hakların davalı idareye başvuru tarihi olan 23.08.1995 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verildiği, bu kararın Danıştay Onikinci Dairesinin 5.2.2003 tarih ve E:2001/1400, K:2003/206 sayılı kararı ile onandığı, davacının 25.4.2001 tarihinde göreve başlatıldığı ve 100.000.000 liranın 30.5.2001 tarihinde davacı vekiline ödendiği, davacı vekilinin davalı idare kayıtlarına 14.07.2003 tarihinde giren başvurusunun reddi üzerine bu davayı açtığı, davacının atandığı 30.5.2001 tarihinde 100.000.000 lira parasal hakların yasal faizi ile birlikte davacı vekiline ödendiğinin açık olduğu, davacının göreve başladıktan sonra ilk maaşını aldığı Devlet Memurları Kanunu 273 15.6.2001 tarihinde veya ödemenin yapıldığı tarihten itibaren davalı idareye başvuruda bulunarak tesis edilecek işlem üzerine dava açması gerektiği, oysa Danıştay Onikinci Dairesinin 5.2.2003 günlü ve E:2001/1400, K:2003/206 sayılı kararının 13.5.2003 tarihinde tebliği üzerine 14.7.2003 tarihinde yaptığı başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddi üzerine 22.9.2003 tarihinde açtığı davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Bu karar temyiz incelemesi sonucu Danıştay 12. Dairesinin 7.2.2005 günlü, E:2004/1801, K:2005/230 sayılı kararı ile, davacının ilk davada talep etmediği maddi kayıplarının karşılığı olan 25.000.000.000.- liranın yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle işlemin iptali ve tazminata hükmedilen kararın onanmasına ilişkin Daire kararının davacıya tebliği üzerine süresinde idareye başvurduğu ve olumsuz işlem üzerine süresinde davanın açıldığı belirtilerek bozulmuş ise de Mahkeme 24.1.2006 günlü, E:2005/3115, K:2006/82 sayılı kararıyla ilk kararında ısrar etmiş olup davacı bu kararın bozulmasını istemektedir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanununun 12. maddesinin birinci tümcesinde yer alan "ilgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştay'a ve İdare ve Vergi Mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi, ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler." şeklindeki hüküm idari işlemlerden dolayı uğranılan zararların tazmini için açılacak tam yargı davası konusunda ilgililere dört seçenek tanımakta ve her bir seçeneğin tabi olacağı dava süresini ayrı ayrı belirlemiş bulunmaktadır. Memur ihtiyacının karşılanması amacıyla 27.4.1993 tarihinde yapılan sınavı kazanan davacının, atamasının yapılması yolundaki buşvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ve bu nedenle uğradığı 100.000.000 TL. zararın yasal faiziyle tazmini istemiyle açtığı davada; İdare Mahkemesi kararıyla, sonuç olarak dava konusu işlemin iptaline ve 100.000.000 TL.'nın yasal faiziyle davalı idareye başvuru tarihinden 274 Devlet Memurları Kanunu itibaren ödenmesine hükmedilmiştir. Anılan karar üzerine davacı 24.5.2001 tarihinde görevine başlatılmış, 30.5.2001 tarihinde ise kararda bahsi geçen parasal hakkı ödenmiş olup bu kararın temyiz incelemesi sonucu onanmasına ilişkin Danıştay 12. Dairesince verilen kararın kendisine tebliğ tarihinden itibaren süresinde (14.7.2003 tarihinde) davalı idareye başvurarak, atanmak üzere idareye başvurduğu tarih ile göreve başladığı tarih arasında çok uzun bir zamanın geçmesi ve bu arada üst öğrenimi bitirmesi nedeniyle oluşan zararın ödenmesi isteminde bulunduğu, bu başvurusunun yanıt verilmeyerek reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Bakılan davaya konu edilen maddi zararın İdare Mahkemesince iptal edilen işlemden kaynaklandığı açıktır. Davacı ilk olarak 2577 sayılı Yasanın metni yukarıya alınan 12. maddesinde yazılı dört seçenekten ikincisini kullanmak yolunu seçmiş; iptal ve tam yargı davasını birlikte açmış ancak bu davada işlemden doğan zararlarının tümünü değil sadece dava tarihine kadar gerçekleşen 100.000.000.- liralik kısmını o davaya konu yapmıştır. Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 1983/10 sayılı kararında da belirtildiği üzere"..Bazı idari işlemler nedeniyle doğan zararlar, işlemin yapıldığı anda bellidir ve kesinlikle tespit edilebilir. Örneğin bir yıkım işleminde bir kamulaştırma işleminde veya bir ithal izni verilmemesi işleminde doğan zararın boyutları bellidir ve miktar olarak tespiti mümkündür. Bazı idari işlemlerden doğan zarar ise, işlemin yürürlükte kaldığı süre ile bağlantılı olduğundan, zararın miktarını işlemin yapıldığı tarihte belirleme olanağı yoktur... Kamu görevlileri hakkında bu sıfatları nedeniyle alınan kararlardan ve yapılan işlemlerden doğan zararların hemen hemen tamamı, statüleri gereği kendilerine aydan aya verilen maaş ve sair ödemelerden (yan ödemeler, ek ders ücreti, fazla çalışma ücreti, mahrumiyet yeri ödeneği, aile yardımı ödeneği v.s.) yoksun kalmak şeklinde ortaya çıkmaktadır. Ancak bu zararların miktarını işlem yapıldığı anda tespit imkanı yoktur; zararı doğuran idari işlem yürürlükte kaldığı sürece zarar da devam edecektir..." Bir idari işlemden doğan ve iptal ve tam yargı davasının birlikte açıldığı tarihte kesin miktarı belli olmayan zararların kalan kısmınıniptal 275 Devlet Memurları Kanunu ve tam yargı davasıyla ilgili kararın, bu karara karşı kanun yollarına başvurulmuşsa verilecek kararın tebliğinden itibaren 12. maddede öngörülen süre içinde ayrıca açılacak bir tam yargı davasına konu edilebileceğini kabul etmek gerekir. 2577 sayılı Yasanın yukarıya alınan 12. maddesinin idari işlemlerden doğan ve iptal yada iptal ve tam yargı davalarının açılmasından sonra da devam etmekte olan zararlarla ilgili olarak tam yargı davası açma hakkının belirtilen biçimde kullanılmasını engelleyici bir hüküm içermediğini vurgulamak gerekir. 2577 sayılı Yasanın 12. maddesi idari işlemlerden doğan zararlarla ilgili tam yargı davasının idari işlemin tebliği tarihinden itibaren 60 gün içinde doğrudan veya iptal davasıyla birlikte açılmasını zorunlu kılmadığına ve hukuka aykırı idari işlemler nedeniyle uğranılan gerçek zararların Anayasanın 125. ve 2577 sayılı Yasanın 28. maddelerinde yer alan buyurucu kurallar ile hukuk devleti ilkesinin doğal gereği olarak işlemi tesis eden idarece tam olarak karşılanması gerektiğinden bu tür işlemlerden doğan ve süregelmekte olan zararların, 12. maddede öngörülen süre koşuluna uyulmak kaydıyla, kısımlara ayrılarak da dava konusu edilebileceğini kabul etmek gerekir. Açıklanan nedenlerle Sakarya 1. İdare Mahkemesince verilen 24.1.2006 günlü, E:2005/3115, K:2006/82 sayılı ısrar kararının bozulmasina, dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 4.10.2007 günü oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY Davacının temyiz isteminin reddi ile, hukuk ve usule uygun olan Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 24.1.2006 günlü, E:2005/3115, K:2006/82 sayılı kararın onanması oyu ile karara karşıyım. (DAN-DER ; SAYI :118) BŞ/AA Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi İDARİ DAVA DAİRELERİ 2007 350 2003 1081 15/03/2007 276 Devlet Memurları Kanunu KARAR METNİ YÖNETİM HİZMETLERİ GRUBUNDA ŞEF KADROSUNA ATANABİLMEK İÇİN BAŞVURABİLECEK KADROLAR ARASINDA, DAVACININ KADROSUNUN BULUNDUĞU GRUBUN GÖSTERİLMEDİĞİ GİBİ; İLGİLİNİN ÖZEL BİR MESLEK BİLGİSİNE VE İHTİSASA İHTİYAÇ GÖSTEREN BİR GÖREV YAPMASI NEDENİYLE, DAVA KONUSU İŞLEMDE HUKUKA AYKIRILIK GÖRÜLMEDİĞİ HK.< Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü Vekili : Av. ? Karşı Taraf (Davacı) : ? İstemin Özeti : Danıştay Beşinci Dairesinin 27.3.2003 günlü, E:2001/3743, K:2003/1038 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması davalı idare tarafından istenilmektedir. Savunmanın Özeti : Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi Tuncay Dündar'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Saadet Ünal'ın Düşüncesi : Danıştay dava dairelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarenin yürütmenin durdurulmasına ilişkin istemi görüşülmeyerek, işin esası incelendi, gereği görüşüldü: Devlet Memurları Kanunu 277 Mütercim olarak görev yapan davacı tarafından, T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü Personelinin Görevde Yükselme Yönetmeliğinin "Görevde Yükselme" başlıklı 6. maddesinin (B) bendinin (8/C) bölümü ile buna dayanılarak şef kadrosu için yapılacak görevde yükselme sınavına katılmasının mümkün olmadığına ilişkin 30.7.2001 günlü, 8332 sayılı işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır. Danıştay Beşinci Dairesi 27.3.2003 günlü, E:2001/3743, K:2003/1038 sayılı kararıyla, dava konusu Yönetmeliğin 20.4.2002 gün ve 24732 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü Personelinin Görevde Yükselme Yönetmeliğinin 32. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ise de, dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibariyle yürürlükte olduğundan, anılan Yönetmeliğin esasının incelenmesine karar verildiği, Genel Çerçeve Yönetmelikteki esaslara göre hizmet gruplarının oluşturulması ve bu hizmet grupları arasında üst görevde yükselme sınavlarına girebilmeye hak kazanabilmek, yükselinecek her ünvan için belli unvanlarda bulunma ve/veya belli hizmet kıdemlerinin doldurulması şartı aranmasında hukuka aykırılık bulunmadığı; davacının şef kadrosu için yapılacak görevde yükselme sınavına katılamayacağına ilişkin 30.7.2001 günlü, 8332 sayılı işlemin iptali istemi hakkında ise; dava konusu Yönetmeliğin "Geçişler" başlıklı 7. maddesinin (a) bendinde; Yönetmeliğin 5. maddesinin (c) bendinin (1), (2) ve (3) atamalar hariç olmak üzere, ana hizmet grupları arasında veya aynı ana hizmet grubunun alt hizmet grupları arasındaki geçişler, Yönetmeliğin 6. maddesinde belirtilen genel şartlar yanında atanılacak unvan için belirlenen şartların da taşınması kaydıyla görevde yükselme sınavının kazanılması halinde mümkün olduğu hükmüne yer verildiği, davacının 7. maddede yer alan bu düzenleme uyarınca şefliğe atamasının genel koşulları olarak sayılan fakülte veya yüksek okul mezunu olmak ve en az 5 yıl sandıkta hizmeti olmanın yerine getirilmesi halinde görevde yükselme sınavını kazanması halinde şefliğe atanmasının hukuken mümkün bulunduğu, Yönetmeliğin 6. maddesinin (B) bendinin 8/c fıkrasında yer alan "sandıkta memur" ibaresinin geniş anlamlı olarak anlaşılması ve unvanlı kadroları kapsayacak şekilde yorumlanması gerektiği, bu durumda, davacının görevde 278 Devlet Memurları Kanunu yükselme sınavına katılma talebinin 6.maddenin (B) bendinin 8/c alt bendinde yer alan kadrolarda görev yapmadığı, mütercim kadrosunda görev yaptığı için reddedilmesi yolunda dava konusu 30.7.2001 gün ve 8332 sayılı davalı idare işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü Personelinin Görevde Yükselme Yönetmeliğinin "Görevde Yükselme" başlıklı 6. maddesinin (B) bendinin (8/C) bölümünün iptaline yönelik kısmının reddine, davacının şef kadrosu için yapılacak görevde yükselme sınavına katılamayacağına ilişkin 30.7.2001 günlü, 8332 sayılı işlemin iptaline karar vermiştir. Davalı idare işlemin mevzuatı uygun olduğunu belirterek kararın iptale ilişkin kısmını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir. Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü Personelinin Görevde Yükselme Yönetmeliğinin 5. maddesinde hizmet grupları sayılmış olup bunlar sırasıyla a)Yönetim hizmetleri grubu, b) Hukuk araştırma ve planlama grubu, c) Bilgi işlem hizmetleri grubu, d) Sivil savunma hizmetleri grubu, e) Büro ve destek hizmetleri grubu olarak belirlenmiştir. Mütercim olarak görev yapan davacının kadrosu "hukuk, araştırma ve planlama" grubunda yer almakta iken, görevde yükselme yoluyla atanmak istediği "şef" kadrosu "yönetim hizmetleri grubunda" yer almakta olup; Yönetmeliğin şef olarak atanabilmek için özel şartların belirlendiği 6. maddesinin 8(c). bendinde sandıkta memur, veri hazırlama ve kontrol işletmeni veya daktilograf kadrolarında çalışanların bu kadroya atanabileceği belirtilmiş, bu maddede belirtilen kadroların da "büro ve destek hizmetleri grubu"nun (1). bendinde yer aldığı anlaşılmıştır. Mütercim unvanlı personele duyulan ihtiyaç nedeniyle 11.12.1993 tarihinde yazılı, 25.12.1993 tarihinde sözlüsü yapılan mütercim sınavı sonucu davacının bu kadro unvanına atandığı, kişinin özel bir meslek bilgisine ve ihtisasa ihtiyaç gösteren bir görev yaptığı dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır. Yönetmeliğin yukarıda belirtilen maddesi incelendiğinde, Yönetim hizmetleri grubundaki şef kadrosuna atanabilmek için başvurabilecek 279 Devlet Memurları Kanunu kadrolar arasında davacının da kadrosunun bulunduğu hukuk, araştırma ve planlama grubunun gösterilmediği, yönetim hizmetleri grubundaki şef kadrosuna atanabilmek için büro ve destek hizmetleri grubunun kaynak grup olarak gösterildiği anlaşılmakta olup ayrıca ilgilinin uzmanlığa dayalı bir kadroda görev yapması nedeniyle de dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Danıştay Beşinci Dairesinin 27.3.2003 günlü, E:2001/3743, K:2003/1038 sayılı kararının davacının şef kadrosu için yapılacak görevde yükselme sınavına katılamayacağına ilişkin 30.7.2001 günlü, 8332 sayılı işlemin iptaline ilişkin kısmının BOZULMASINA 15.3.2007 günü oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY Davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile Danıştay Beşinci Dairesinin 27.3.2003 günlü, E:2001/3743, K:2003/1038 sayılı kararının iptale ilişkin kısmı hukuka ve usule uygun olup onanması gerektiği oyu ile karara karşıyız. (DAN-DER; SAYI: 116) BŞ/ÖEK Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi İDARİ DAVA DAİRELERİ 2006 3361 2003 36 8/12/2006 KARAR METNİ ASİLDE ARANAN ŞARTLARA SAHİP OLMADIĞI İÇİN, GÖREVİNİ TEDVİREN YÜRÜTEN DAVACIYA; YAN ÖDEME, ÖZEL HİZMET TAZMİNATI VE EK DERS ÜCRETİ ÖDENMESİNE İMKAN BULUNMADIĞI HK. Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Milli Eğitim Bakanlığı 280 Devlet Memurları Kanunu Diğer Davalı : Çanakkale Valiliği Karşı Taraf (Davacı) : ? İstemin Özeti : Danıştay Onbirinci Dairesinin 31.3.2003 günlü, E:2000/11511, K:2003/1499 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması davalı idarelerden Milli Eğitim Bakanlığı tarafından istenilmektedir. Savunmanın Özeti : Danıştay Onbirinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi Tuncay Dündar'ın Düşüncesi : Yasal düzenlemelerde tedviren atama veya görevlendirme hususu düzenlenmemiştir. Davacı, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 15. maddesi uyarınca asilde aranan şartlara sahip olmadığı için vekaleten atanmayan bu nedenle tedviren atanan kişi konumunda olup ilgiliye yan ödeme, özel hizmet tazminatı ile ek ders ücreti ödenemeyeceğinden dava konusu bireysel işlemlerde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Dava konusu 1999/50 sayılı Genelge ilgilinin menfaatini doğrudan etkilememektedir. Ayrıca 1999/66 sayılı Genelgenin iptal edilen son paragrafında yer alan görevini tedviren yürütmekle görevlendirilenlere bu görevlerinden dolayı ek ders ücreti ödenmeyeceği ancak bu görevi asli görevleriyle birlikte yürütüyor olmaları halinde asli görevlerinin gerektirdiği ders ücretlerini alabileceklerine ilişkin kısım da ise hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Belirtilen nedenlerle kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Handan Yağuş'ın Düşüncesi : Danıştay dava dairelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz Devlet Memurları Kanunu 281 edilen Danıştay Onbirinci Dairesince verilen kararın onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, davalı idarenin yürütmenin durdurulmasına ilişkin istemi görüşülmeksizin işin esası incelendi: Dava, Çanakkale ili Gelibolu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevini tedviren yürüten davacının, bu görevlendirme nedeniyle zam ve tazminatlarının eksik ödendiği, ek ders ücretinin ise hiç ödenmediğini ileri sürerek bunların ödenmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlem ile dayanağı 16.6.1999 gün ve 1999/50, 18.8.1999 gün ve 1999/66 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Genelgelerinin ilgili hükümlerinin iptali, eksik ödenen tutarların yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır. Danıştay Onbirinci Dairesi 31.3.2003 günlü, E:2000/11511, K:2003/1499 sayılı kararıyla; davacının doğum yerinin Çanakkale ili Biga İlçesi olması nedeniyle Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 15. maddesi uyarınca Çanakkale iline bağlı Gelibolu ilçesine Milli Eğitim Müdürü olarak atanmasına olanak bulunmadığından atamasının tedviren yapıldığının ifade edildiği; 657 sayılı Yasa'nın 213. maddesi uyarınca kime hangi oranda özel hizmet tazminatı ödeneceğini belirleyen 96/7822 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının atıfta bulunduğu 99 seri nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde bir göreve vekil olarak atanması gerekenlerde bulunulacak koşulların neler olduğunun sayıldığı, bunların arasında idarece ileri sürülen hususa yer verilmemiş olduğu, Tebliğde asilde aranılan şartlara sahip memur bulunamaması halinde hizmetin aksamadan yürütülebilmesi bakımından boş bulunan görevin asilde aranan koşullara uygun en yakın personel tarafından tedviren yürütülmesinin mümkün olduğunun belirtilmiş olması karşısında, davacının asil memurda aranan koşulları taşımadığı iddialarına itibar etmenin mümkün bulunmadığı; anılan 99 seri no'lu Tebliğde, 657 sayılı Kanunun vekalet ücreti ödenmesine ilişkin 175. maddesine göre tedvir dolayısıyla 282 Devlet Memurları Kanunu herhangi bir ödeme yapılmasının mümkün olmadığı belirtilmiş ise de, 657 sayılı Kanuna göre bir görevin asaleten, vekaleten veya ikinci görev olarak yürütülmesi mümkün olup, tedviren görevlendirme adı altında müesseseye de yer verilmemiş, boş bulunan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü kadrosuna tedviren atanan davacının bu görevlendirmesinin 86. madde hükmü uyarınca yapılmış bir görevlendirme olduğunun kabulü gerekeceğinden, Milli Eğitim Bakanlığının 1999/50 ve 1999/66 sayılı Genelgelerinde hukuka uyarlık bulunmadığı, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevini tedviren yürüten davacıya bu görevlendirme nedeniyle eksik ödenen yan ödeme ve özel hizmet tazminatları ile eksik ödenen ek ders ücretlerinin davalı idareye yaptığı başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, dava konusu Milli Eğitim Bakanlığının 1999/50 sayılı Genelgesinin 6. maddesinin tedviren görevlendirme durumunda ödenecek ek ders ücretlerini düzenleyen kısmı ile 1999/66 sayılı Genelgesinin son fıkrasının iptaline, davacının anılan görevlendirme nedeniyle hak ettiği yan ödeme ve özel hizmet tazminatları ile eksik ödenen ek ders ücretleri toplamının davalı idareye yaptığı başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tazminine karar vermiştir. Davalı idarelerden Milli Eğitim Bakanlığı, ödemenin yapılabilmesi için vekalet eden personelin asilde aranan şartlara sahip olması gerektiğinin 99 seri numaralı Tebliğde açıklandığını belirterek kararı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 86. maddesinde vekalet görevi ve aylık verilmesinin şartları düzenlemiş olup, maddenin ilk paragrafında "Memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedeniyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabilir." hükmüne yer verildikten sonra Kanunun 174. maddesinde vekalet aylıklarının ödenebilmesi için görevin fiilen yapılmasının şart olduğu, 175. maddesine dava konusu işlemlerden sonra ancak dava devam etmekte iken 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 5. maddesi ile eklenen paragrafa göre kurum içinden veya diğer kurumlardan vekalet edenlere vekalet aylığı ödene- Devlet Memurları Kanunu 283 bilmesi için, vekilinin asilde aranan şartları taşımasının zorunlu olduğu hükümleri yer almıştır. Öte yandan, 657 sayılı Kanunun mülga 213. maddesinden sonra gelen "Zam ve Tazminatlar" başlıklı Ek maddesine göre 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında bulunan Devlet memurlarından; "Görevin önem, sorumluluk ve niteliği, görev yerinin özelliği, hizmet süresi, kadro unvan ve derecesi ve eğitim seviyesi gibi hususlar gözönüne alınarak..." kime, hangi oranda özel hizmet tazminatı ödeneceği ve ödeme esas ve usullerinin tespiti Bakanlar Kurulu'na bırakılmış, 1996 yılına ilişkin 96/7822 sayılı, 1997 yılına ilişkin 97/9238 sayılı Bakanlar Kurulu Kararlarının 6/H-b maddesinde; kurumlarınca bir göreve kurum içinden veya diğer kurumlardan vekalet ettirilenlere, bu kararnamede asli kadrolar için öngörülen zam ve tazminatların toplamının net tutarları mukayese edilerek fazla olanının, 657 sayılı Kanunun 175. maddesindeki esaslar dikkate alınmaksızın, vekalet görevine başlanıldığı tarihten itibaren ve bu görevin fiilen yapıldığı sürece ödeneceği, ancak bu ödemenin yapılabilmesi için vekalet eden personelin 99 seri numaralı Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde açıklandığı üzere asilde aranan şartlara haiz olması gerektiği hükmüne yer verilmiştir. 17.5.1987 günlü, 19463 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 99 sayılı Devlet Memurları Genel Tebliğinde "1- Bir görevin vekaleten yürütülmesi halinde görevin gerekleri ve nitelikleri değişmeyeceğinden bu görevi vekaleten yürütecek olanların asil memurda aranan şartlara sahip olmaları gerekmektedir. Bu sebeple; a) 1-4. dereceli kadrolara vekalet edeceklerin 657 sayılı Kanun'un 68. maddesinde belirtilen şartları haiz olmaları, b) 5-15. dereceli kadrolara vekalet ettirileceklerin öğrenim durumları itibariyle tesbit olunan yükselinebilecek dereceyi aşmamak kaydıyla vekalet ettirilecekleri kadronun derecesinin, kazanılmış hak aylık derecesinin üç üst derecesinden fazla olmaması gerekmektedir. 2- Asilde aranan şartlara sahip vekil memur bulunamadığı takdirde, hizmetin aksamadan yürütülebilmesi bakımından herhangi bir 284 Devlet Memurları Kanunu şekilde boşalmış veya boş bulunan bir görevin öncelikle varsa yardımcıları yoksa asilde aranan şartlara en yakın personel tarafından tedviren gördürülmesi mümkün görülmektedir. 3- 657 sayılı Kanun'un vekalet ücreti ödenmesine ilişkin 175. maddesinde göre, tedvir dolayısıyla herhangi bir ödeme yapılması mümkün bulunmamaktadır." kuralı yer almıştır. 657 sayılı Yasa'nın Ders Görevi başlıklı 89. maddesine göre 16.12.1998 günlü, 2355 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 98/12120 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen ve Yöneticilerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Esaslar'da "tedviren" görevlendirmeye ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Dava konusu Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü tarafından çıkarılan 16.6.1999 günlü, 1999/50 sayılı Genelge'nin anılan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen ve Yöneticilerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Değişiklikler yapan 20.5.1999 günlü, 23700 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 99/12775 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın açıklaması olarak; dava konusu 18.8.1999 günlü, 1999/66 sayılı Genelge'nin ise anılan Esaslar ve Genelgeler doğrultusunda tedviren görevlendirmelerde ne şekilde ek ders ücreti ödeneceği hususunda duraksamalar olması nedeniyle çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Anayasa'nın 128. maddesinde "Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir." hükmü yer almış ve memurların özlük işlerini düzenleyen 657 sayılı Kanunda ise yukarıda belirtildiği üzere "tedviren görevlendirme veya atama" şeklinde bir yöntem öngörülmemiştir. Bu nedenle, davalı idarenin tedviren görevlendirilenlerin durumlarını da düzenleyen şekilde Genelgeler çıkarmasında hukuka uyarlık bulunmadığından, temyize konu kararın 1999/50 sayılı Genelge'nin 6. maddesinin görevlendirme durumunda ödenecek ek ders ücretlerini düzenleyen kısmı ile 1999/66 sayılı Genelgesi'nin son fıkrasının iptaline ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmamıştır. Devlet Memurları Kanunu 285 Davanın, davacının tedviren görevlendirme nedeniyle hak ettiğini ileri sürdüğü yan ödeme ve özel hizmet tazminatları ile bu göreve bağlı ödenmeyen ek ders ücretleri toplamının davalı idareye yaptığı başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tazminin istemi hakkında ise; Olayda, davacının doğum yerinin Çanakkale İli ? İlçesi olması nedeniyle Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 15. maddesi uyarınca Çanakkale İli'ne bağlı Gelibolu İlçesine Milli Eğitim Müdürü olarak atanamayacağından atamasının tedviren yapıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda yer verilen hükümler uyarınca, bir göreve vekaleten atanan kişiye vekalet ettiği göreve ilişkin yan ödeme ve tazminatın ödenebilmesi için vekilin asilde aranan şartları taşıması gerekmektedir. Yine anılan "Esaslar" ın vekalet görevi başlıklı 24. maddesinin 2. paragrafında "....asaleten atama şartlarını taşıyanlardan boş kadrolara vekaleten atananlara, yalnızca vekalet edilen kadroya ilişkin ek ders görevi ücreti ödenir" kuralı yer almakta olup, tedviren görevlendirme suretiyle bir görevin yürütülmesi halinde o kadroya ilişkin ek ders görev ücreti ödeneceği yolunda bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Dolayısıyla, asilde aranan şartlara sahip olmadığı için ilçe milli eğitim müdürlüğü görevini tedviren yürüten davacıya anılan yasal düzenlemeler karşısında asilde aranan şartları taşımaması nedeniyle tedviren görev yaptığı kadro için yan ödeme, özel hizmet tazminatı ve ek ders ücreti ödenmesine imkan bulunmadığından, temyize konu kararın bu kısmında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davalı idarelerden Milli Eğitim Bakanlığı'nın temyiz isteminin kısmen reddi ile Danıştay Onbirinci Dairesi'nin 31.3.2003 günlü, E:2000/11511, K:2003/1499 sayılı kararının dava konusu Milli Eğitim Bakanlığı'nın 1999/50 sayılı Genelgesi'nin 6. maddesinin tedviren görevlendirme durumunda ödenecek ek ders ücretlerini düzenleyen kısmı ile 1999/66 sayılı Genelgenin son fıkrasının iptaline ilişkin bölümlerin sonucu itibariyle anılan gerekçe doğrultusunda ONANMASINA; kararın davacının tedviren görevlendirme nedeniyle hak ettiğini ileri sürdüğü yan ödeme ve özel hizmet tazminatları ile bu göreve 286 Devlet Memurları Kanunu bağlı ödenmeyen ek ders ücretleri toplamının davalı idareye yaptığı başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tazminine ilişkin kısmın BOZULMASINA, 28.12.2006 günü oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY 99 seri numaralı Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği bir görevin vekaletin yürütülebilmesi için memurda aranan şartları belirlemiş olup, buna göre "1-4. dereceli kadrolara vekalet edeceklerin 657 sayılı Kanun'un 68. maddesinde belirtilen şartları haiz olmaları" nı yeterli görmüştür. Davalı idare, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 15. maddesi uyarınca davacının Çanakkale İli Biga İlçesi doğumlu olması nedeniyle Gelibolu İlçesine tedviren atandığını belirtmektedir. Dolayısıyla, davalı idare tarafından ileri sürülen bu neden 99 seri numaralı Tebliğ'de yer alan şartlardan olmadığından, ilgilinin asil memurda aranan koşulları taşımadığı savı uygun bulunmamakta olup, vekil olabilecek şartlara sahip olan davacıya yan ödeme, özel hizmet tazminatının eksik ek ders ücretinin ise hiç ödenmemesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Dava konusu Genelgeler yönünden ise; Yasalarımızda asilin şartlarına sahip olmayan kişilerin tedviren atama veya görevlendirilmesi konusunda bir düzenleme bulunmadığından, bu kapsamdaki kişilere herhangi bir ödeme yapılmaması hususunu düzenleyen dava konusu Genelgelerde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ancak yukarıda belirtildiği üzere davacının 99 seri Numaralı Tebliğ kapsamında asilde aranan şartları taşıyan dolayısıyla vekaleten atanabilecek iken tedviren atanan kişi konumunda olması karşısında anılan Genelgeler davacının menfaatini etkilemediğinden davanın bu kısmının reddedilmesi gerekmektedir. Belirtilen nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulüyle anılan Genelgelerin iptaline ilişkin Daire kararının bozulması, davacının anılan tedviren görevlendirme nedeniyle hak ettiği yan ödeme 287 Devlet Memurları Kanunu ve özel hizmet tazminatları ile eksik ödenen ek ders ücretleri toplamının davalı idareye başvurduğu tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte tazminine ilişkin kısmın onanması oyu ile karara karşıyız. KARŞI OY Davacı, 99 seri Numaralı Tebliğ uyarınca tedviren atandığı göreve vekaleten atanabilecek kişi konumunda olduğundan, ilgiliye anılan tedviren atama nedeniyle yan ödeme, özel hizmet tazminatı ile eksik ödenen ek ders ücretleri toplamının davalı idareye başvurduğu tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte tazminine ilişkin Daire kararının bu kısmı hukuka ve usule uygun olup, kararın bu kısmının da onanması gerektiği oyu ile kararın bu kısmına karşıyım. KARŞI OY X - Davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile hukuk ve usule uygun bulunan Danıştay Onbirinci Dairesi'nin 31.3.2003 günlü, E:2000/11511, K:2003/1499 sayılı kararının onanması oyu ile karara karşıyız. DAN-DER; SAYI:115) BŞ/Aİ Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi İDARİ DAVA DAİRELERİ 2006 3343 006 63 8/12/2006 KARAR METNİ BELLİ BİR KADRO VE GÖREVE MÜŞTEREK KARARNAME İLE ATAMASI YAPILAN BİR KİŞİNİN, BU KADRO VE GÖREVİNDEN ALINARAK MÜŞTEREK KARARNAME İLE ATAMA YAPILMASINI GEREKTİRMEYEN BAŞKA BİR GÖREVE ATANMASI DURUMUNDA UYGULANACAK OLAN USUL FARKLI OLUP; BU ŞEKİLDE FARKLI USULDE TESİS EDİLECEK OLAN GÖREVDEN ALMA VE ATAMA İŞLEMLERİNİN AYNI TARİHTE TESİS EDİLMESİ YA DA GÖREVDEN 288 Devlet Memurları Kanunu ALMA VE ATAMA İŞLEMLERİNİN BİRLİKTE İLGİLİSİNE BİLDİRİLMESİ GİBİ BİR "İDARİ USUL"UN İLGİLİ KANUNLARDA YER ALMADIĞI HK. Temyiz İsteminde Bulunan (Davalılar) : 1- Başbakanlık 2- Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Karşı Taraf (Davacı) : ? Vekili : Av. ? İstemin Özeti : Danıştay Beşinci Dairesinin 26.12.2005 günlü, E:2003/780, K:2006/6384 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması, davalı idareler tarafından istenilmektedir. Savunmanın Özeti : Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçelerin öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi Mürteza Güler'in Düşüncesi : 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda, Devlet memurlarının naklen atanmaları konusu düzenlenmiş olmakla beraber, atama usulüne ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Başbakanlık ve bakanlıklarla, bunlara bağlı kuruluşlarda atama ve nakillerin hangi usullere göre yapılacağı, 2451 sayılı Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanunda düzenlenmiştir. 2451 sayılı Kanunun 2. maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde gösterilen unvanları taşıyan görevlere Bakanlar Kurulu Kararı ile, (2) sayılı cetvelde gösterilen unvanları taşıyan görevlere müşterek kararla atama yapılacağı ve bunların nakilleri ve görevden alınmalarının da aynı usule göre olacağı kurala bağlanmıştır. Davacının yürütmekte olduğu Genel Müdürlük görevi de, Kanuna ekli (2) sayılı cetvelde sayılan ve müşterek kararname ile atanılabilecek ve görevden alınabilecek bir görevdir. 2451 sayılı Kanunun 3. maddesinde ise, bu Kanuna ekli cetvellerde yer almayan unvanları taşıyan kadro ve görevlere yapılacak atama ve nakillerde, bu Kanunun kapsamına giren kuruluşların teşkilat kanun- Devlet Memurları Kanunu 289 larında veya özel kanunlarındaki hükümlerin uygulanmasına devam olunacağı öngörülerek, Bakanlar Kurulu Kararı ya da müşterek kararname gerektirmeyen görevlere atanacak olanlar yönünden farklı usul uygulanması kabul edilmiştir. Dolayısıyla, 2451 sayılı Kanunda, (2) sayılı cetvelde gösterilen unvanlı bir görevde bulunan bir kişinin, bu görevinden alınması için öngörülen usul ile (2) sayılı cetvelde yer almayan, dolayısıyla müşterek kararname ile atama yapılmasını gerektirmeyen başka bir göreve atanması için uygulanacak olan usul farklıdır. Ayrıca, Kanunun 2. maddesi gereği (2) sayılı cetvelde gösterilen unvanlı görevlere müşterek kararname ile atanan kişilerin bu görevlerinden alınmalarında da aynı usulün uygulanacak olması; şayet o kişi görevden alındıktan sonra müşterek kararname gerektirmeyen bir göreve atanacak ise, "başka bir göreve atanmak üzere görevden alma" usulünün de doğmasına sebep olmuştur. Buna göre, 2451 sayılı Kanunda, (2) sayılı cetvelde gösterilen unvanlı bir görevde bulunan ve başka bir göreve atanmak üzere bu görevinden alınan bir kişinin, müşterek kararname ile atama yapılmasını gerektirmeyen bir göreve atanacak ise, aynı işlemle başka bir göreve atanması mümkün olmadığı gibi farklı usulde tesis edilecek olan görevden alma ve atama işlemlerinin aynı tarihte tesis edilmesi ya da görevden alma ve atama işlemlerinin birlikte ilgilisine bildirilmesi şeklinde bir "idari usul" de bu Kanunda yer almamaktadır. Diğer yandan Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin 2451 sayılı Kanunun kapsamına girmeyen kamu kurum ve kuruluşlarında atama ve nakillerin hangi usullere göre yapılacağı 2477 sayılı Kanunda düzenlenmiştir. Nitekim 2477 sayılı Kanunun 2. maddesinde, müşterek kararname ile atama yapılacak kadro yerleri unvan ve derecelerine göre tek tek sayılmış ve bunların nakilleri ve görevden alınmalarının da aynı usule göre olacağı belirtilmiştir. Kanunun 3. maddesinde, 2 nci maddenin dışında kalan ve ilk dört dereceye giren kadro ve görevlere Başbakan veya ilgili Bakan Onayı ile atama yapılacağı, Başbakan ve ilgili bakanla- 290 Devlet Memurları Kanunu rın 3 ve 4 üncü derecelerdeki görevlere ilişkin atama yetkilerini ilgili mercilere devredebileceği; Kanunun 4. maddesinde ise 2 ve 3 üncü maddelerde belirtilmeyen kadro ve görevlere yapılacak atama ve nakillerde, bu Kanunun kapsamına giren kurum ve kuruluşların teşkilat kanunlarında veya özel kanunlarındaki hükümlerin uygulanmasına devam olunacağı kurala bağlanmıştır. Görüldüğü üzere belirtilen bu Kanunda da, belli bir kadro ve göreve müşterek kararname ile ataması yapılan bir kişinin, bu kadro ve görevinden alınarak müşterek kararname ile atama yapılmasını gerektirmeyen başka bir göreve atanması durumunda uygulanacak olan usul farklı olup, bu şekilde farklı usulde tesis edilecek olan görevden alma ve atama işlemlerinin aynı tarihte tesis edilmesi ya da görevden alma ve atama işlemlerinin birlikte ilgilisine bildirilmesi gibi bir "idari usul" bu Kanunda da yer almamaktadır. Esasen bir müşterek kararname, ilgili Bakan, Bakanlar Kurulunun birden fazla siyasi parti tarafından oluşturulması halinde, Meclis'te en çok üyesi olan diğer iktidar partisine mensup Başbakan Yardımcısı, Başbakan ve Devlet Başkanının imzası ve ortak iradesi ile kurulan idari işlemdir. Oysa, müşterek kararname ile atama yapılmasını gerektirmeyen kadro ve görevlere kendi teşkilat kanunlarındaki veya özel kanunlarındaki hükümlere göre yapılacak atama ve nakillerde, bu işlemi tesis edecek olanlar Başbakan, ilgili Bakan, genel müdür, yönetim kurulu gibi atamaya yetkili amirlerdir. Görevden alma ve atama işlemlerinin ilgilisine birlikte bildirilmesi şeklinde bir ön şarta bağlanması durumunda; ilgili Bakan, Başbakan ve Devlet Başkanının ortak iradesi ile tesis edilen görevden almaya ilişkin bir müşterek kararnamenin uygulamaya konulması ve yürürlük kazanması, farklı usulde atama işlemini tesis edecek diğer görevlilerin istek ve tercihlerine bırakılması gibi bir sonuç doğuracağından, bu durumun müşterek kararnamenin, tek başına iptal davasına konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olma özelliğiyle bağdaşmayacağı gibi idari hiyerarşi kurallarını da alt üst edeceği açıktır. Tek başına iptal davasına konu olabilen, kesin ve yürütülmesi zorunlu niteliği sahip bir idari işlemin, kendisinden sonra tesis edilmesi gereken ve ayrı bir Devlet Memurları Kanunu 291 davanın konusu olabilen bir başka işlemin tesis edilmemiş olması ya da her iki işlemin ilgilisine birlikte tebliğ edilmemiş olması gibi bir nedenle iptal edilmesi mümkün değildir. Bununla beraber, görevden almaya ilişkin bir müşterek kararname ile atama işleminin aynı tarihte tesis edilmesi ya da birlikte ilgilisine tebliğ edilmesi şeklindeki bir uygulamanın, kamu görevlisi açısından bir güvence oluşturacağı kuşkusuzdur. Zira bir memurun başka bir göreve atanmak üzere görevden alındıktan sonra atanacağı görevin uzun süre belli olmaması, görevden alınan memurun başka bir kadroya ataması yapılmadan aynı kadroya yeni atama yapılması durumunda, ilgili memura aylığının hangi kadro üzerinden ödeneceği sorunu ile karşılaşılmakta olup, esasen bu durumun ilgili idare açısından bir hizmet kusuru oluşturacağı şüphesizdir. Ancak, böylesi bir durumun, ilgili kamu görevlisi açısından, hak kaybına uğraması halinde ancak tam yargı davasına konu edilebilecek bir husus olduğu; yoksa hakkında müşterek kararname ile tesis edilen görevden alma işleminin şekil eksikliği sebebiyle iptalini gerektirmeyeceği açıktır. Nitekim bu durumu bilen idareler, başka bir göreve atanmak üzere görevden alınan ve herhangi bir kadroya da atanmamış bulunan kamu görevlilerine, görevden alındığı kadroya yeni bir atama yapılmış olsa dahi bu kadro üzerinden aylık ödemeye devam ederek, bu kişilerin mağduriyetlerini bu şekilde gidermeye çalışmaktadır. Öte yandan bakılan davada, davacının görevden alınmasına dair müşterek kararname ile APK Uzmanı kadrosuna atanmasına dair Bakanlık işleminin dava açılmadan önce davacıya tebliğ edilmiş olup, görevden alma ve atama işlemlerinin birlikte davacıya bildirilmediği gerekçesiyle verilen bir iptal kararının, hukuki sonuçlarını doğurmuş bir görevden alma işleminin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka uygunluk denetimine tabi tutulmaksızın, davacının tekrar eski görevine iade edilmesi sonucunu doğuracağı kuşkusuzdur. Bu durumun iptal davalarının, yasa ve içtihatlarla kabul edilen genel ilkeleriyle bağdaşmadığı açıktır. 292 Devlet Memurları Kanunu Belirtilen nedenlerle, dava konusu işlemin hukuka uygunluk denetimi yapılmadan, atama usulünü düzenleyen Kanun hükümleri dikkate alınmadan, salt 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda Devlet memurları için öngörülen özlük haklarında meydana gelebilecek kayıplara dayanılarak, memuriyet statüsünün sona ermesi gibi bir durum olmadığı halde görevden alma ve atama işlemlerinin ilgiliye farklı tarihlerde bildirilmesi ile arada geçen süre açıkta geçen süre olarak değerlendirilerek, atama usulünü düzenleyen Kanunlarda yer almayan bir "usul" benimsenmek ve görevden alma işleminin ön şartı olarak kabul edilmek suretiyle verilen Danıştay Beşinci Dairesi kararında hukuka uyarlık bulunmadığından, davalı idarelerin temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Mehmet Akkaya'nın Düşüncesi : Davacının, Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü görevinden alınarak yerine... 'un atanmasına ilişkin 6.2.2003 günlü müşterek kararnamenin 7.2.2003 tarihinde, APK Uzmanlığına atanmasına ilişkin 17.2.2003 günlü işlemin de 20.2.2003 tarihinde tebliğ edildiği, dolayısıyla, atama işleminin kurulması ve tebliğinin makul bir süre içinde gerçekleştirilmiş olması karşısında, dava konusu işlemlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamakla, temyize konu Daire kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca gereği görüşüldü: Davacı; başka bir göreve atanmak üzere Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü görevinden alınarak yerine... 'un atanmasına ilişkin 6.2.2003 günlü, 2003/3748 sayılı müşterek kararnamenin iptali istemiyle dava açmıştır. Danıştay Beşinci Dairesinin 26.12.2005 günlü, E:2003/780, K:2005/6384 sayılı kararıyla; 657 sayılı Kanunun bütününe bakıldığında, "başka bir göreve atanmak üzere görevden alma" kurumuna yer verilmediği, Bölüm 4'te memurluğun sona ermesinin, Bölüm 3'te ise memurların yer değiştirmeleri konusunun düzenlendiği; yer değiştirme Devlet Memurları Kanunu 293 suretiyle atamalar, atamanın koşutu işlemler niteliğinde olduğundan, nakledilecek boş bir kadronun varlığının temel koşul olduğu, bir hizmet yeri olan ve kişiyi örgütle bütünleştiren kadronun, memur güvencesinin bir parçası olduğu, anılan Kanunun 33. maddesinde öngörülen, "Kadrosuz memur çalıştırılamaz" hükmüyle de, bu güvencenin yasal koruma altına alınmış olduğu; atamanın ise, kişiyi önceden nesnel olarak belirlenen bir statüye sokan, belli bir göreve getiren yönetsel işlem olup; neden ögesi, bir kamu hizmetinin var olması ve bu kamu görevinin bir kadrosunun bulunması olduğu, 657 sayılı Kanunun, memurun memur statüsü içinde kalmayı sürdürürken, bir süre kadrosuz veya görevsiz duruma düşmesini sayılı ve sınırlı istisnai durumlara özgülemiş olduğu, bunun en belirgin örneğinin, 91. maddeyle getirilen kadronun kaldırılması uygulaması olduğu, Anayasanın, "Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz." hükmünü içeren 6. maddesi, yürütme yetkisinin yasalar çerçevesinde kullanılacağını belirleyen 8. maddesi ve memurların atanmalarını, görev ve yetkilerini, hakları ve yükümlülüklerini... yasayla düzenleme kuralını öngören 128. maddesi hükümleri yasallık ve yasal yönetim ilkelerinin temelini oluşturduğu, başka bir göreve atanmak üzere görevinden alınan bir kamu görevlisinin, aynı işlemle ya da aynı tarihli ikinci bir işlemle derhal, ara verilmeksizin bir diğer kadroya atanması veya ikinci işlemin aynı gün gerçekleşmemesi durumunda, görevden alma ve atamaya ilişkin işlemlerin birlikte bildirilmesi gerektiği, memurun, meslek yaşamındaki yatay ve dikey devinimi, ancak bir kadrodan ve görevden diğerine, kesintisiz-aralıksız geçişle olanaklı olduğu, memurluk sıfat ve statüsünü terk etmemiş memurun, bir yandan memur sıfatını taşırken, öte yandan hem memur statüsü dışında kalması, hem de kadrosuz olmasının olanaksız bulunduğu, bir başka anlatımla, memurun yerine getireceği bir kamu hizmetinin varlığı ve hizmetin de boş bir kadrosunun bulunması zorunluluğu bulunduğu, nasıl ilerde boşalacak bir kadro için önceden atama yapılması olanağı bulunamazsa, belirsiz bir nitelikte kadroya da, zaman kavramı olmaksızın atama olasılığının söz konusu olamayacağı, görevden alınan, ancak başka bir göreve henüz atanmayan memurun, görevden alınmasıyla bulunduğu statüden çıkarılmış olduğu durumlar- 294 Devlet Memurları Kanunu da, "başka bir göreve atanmak üzere" biçiminde getirilen bir kayıt, kamu yönetimlerine, memurları istediği zaman tekrar memur sıfatını ve kapsamını belirleme yetkisi verme sonucunu doğurur ki, yasayı aşan ve yasal yönetim ilkesine aykırı olan bu durumun kabul olunamayacağı, öte yandan, memur statüsü dışına çıkmış olma durumları yasada ayrıca düzenlenmiş olduğundan, bu durumlar dışında statü kaybı durumu yaratılamayacağı, yaratılması durumunda, 657 sayılı Kanunda yer alan temel kurumların (emekli etme, disiplin cezası uygulama, verdikleri zarardan sorumlu olma, soruşturma yapılması, aylık ödeme vb.) işlerliğinin de ortadan kalkmış olacağı, sonuç olarak, yasal dayanağı bulunmayan ve bulunmadığı içindir ki, görevden alma kararnamelerinde ilgili yasa maddesi yazılamayan bu uygulamanın, 657 sayılı Kanun içine taşınamayacağı, ayrıca, aynı Kanunun 170., 171. ve 172. maddelerinde de sırasıyla izinli veya geçici bir görevde iken asıl görev yeri değiştirilen memurlara izin veya geçici görevin sona ermesine kadar, başka bir göreve atanan ve hesaplarını yerlerine gelenlere devir zorunda bulunan sayman ve sayman mutemetlerine devir sonuna kadar, görev yerleri değiştirilen memurlardan eski görevlerine devamları kurumlarınca tebliğ edilenlere aylıklarının eski görev yerlerinde, kadro tasarrufundan ödeneceği öngörülmüş olup, bu nitelik ve koşulları taşımamaları nedeniyle başka bir göreve atanmak üzere görevinden alınarak herhangi bir kadroya atanmayan memurlara, kadro tasarrufundan aylık ve diğer özlük haklarının ödenmesi mümkün olmadığı gibi, bunun dışında değişik formüllerle yapılan ödemelerinde yasal dayanaktan yoksun olduğu, bu tür ödemelerin, idare yönünden ağır hizmet kusuru, kamu görevlileri yönünden ise kişisel sorumluluk nedeni oluşturacağı, olayda, davacının 6.2.2003 tarihinde başka bir göreve atanmak üzere genel müdürlük görevinden alındığı; bu işlemin 7.2.2003 tarihinde bildiriminden sonra kurulan 17.2.2003 tarihli APK Uzmanlığına atama işleminin 20.2.2003 tarihinde davacıya tebliğ edildiği; dolayısıyla her iki işlemin ilgiliye aynı tarihte bildirilmediği anlaşıldığından, yukarıda belirtilen hukuki durum ve değerlendirmeler karşısında, dava konusu işlemlerde mevzuata ve hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir. Devlet Memurları Kanunu 295 Davalı idareler; Daire kararının hukuk ve usule aykırı olduğunu ileri sürerek temyizen incelenip bozulmasını istemektedirler. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda, Devlet memurlarının naklen atanmaları konusu düzenlenmiş olmakla beraber, "atama usulü"ne ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir, Buna karşılık, Başbakanlık ve bakanlıklarla, bunlara bağlı kuruluşlarda atama ve nakillerin hangi usullere göre yapılacağı, 2451 sayılı Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanunda düzenlenmiş olup, Kanunun 2. maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde gösterilen unvanları taşıyan görevlere Bakanlar Kurulu Kararı ile, (2) sayılı cetvelde gösterilen unvanları taşıyan görevlere müşterek kararla atama yapılacağı ve bunların nakilleri ve görevden alınmalarının da aynı usule göre olacağı; Kanunun 3. maddesinde ise, bu Kanuna ekli cetvellerde yer almayan unvanları taşıyan kadro ve görevlere yapılacak atama ve nakillerde, bu Kanunun kapsamına giren kuruluşların teşkilat kanunlarında veya özel kanunlarındaki hükümlerin uygulanmasına devam olunacağı kurala bağlanmıştır. Dolayısıyla, 2451 sayılı Kanunda, (2) sayılı cetvelde gösterilen unvanlı bir görevde bulunan bir kişinin, bu görevinden alınması için öngörülen usul ile (2) sayılı cetvelde yer almayan, dolayısıyla müşterek kararname gerektirmeyen başka bir göreve atanması için uygulanacak olan usul farklıdır. Diğer yandan Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin 2451 sayılı Kanunun kapsamına girmeyen kamu kurum ve kuruluşlarında atama ve nakillerin hangi usullere göre yapılacağı 2477 sayılı Kanunda düzenlenmiştir. Nitekim 2477 sayılı Kanunun 2. maddesinde, müşterek kararname ile atama yapılacak kadro yerleri unvan ve derecelerine göre tek tek sayılmış ve bunların nakilleri ve görevden alınmalarının da aynı usule göre olacağı belirtilmiştir. Kanunun 3. maddesinde, 2 nci maddenin dışında kalan ve ilk dört dereceye giren kadro ve görevlere Başbakan veya ilgili Bakan Onayı ile atama yapılacağı, Başbakan ve ilgili bakanların 3 ve 4 üncü derecelerdeki görevlere ilişkin atama yetkilerini ilgili 296 Devlet Memurları Kanunu mercilere devredebileceği; Kanunun 4. maddesinde ise 2 ve 3 üncü maddelerde belirtilmeyen kadro ve görevlere yapılacak atama ve nakillerde, bu Kanunun kapsamına giren kurum ve kuruluşların teşkilat kanunlarında veya özel kanunlarındaki hükümlerin uygulanmasına devam olunacağı kurala bağlanmıştır. Görüldüğü üzere belirtilen bu Kanunlarda da, belli bir kadro ve göreve müşterek kararname ile ataması yapılan bir kişinin, bu kadro ve görevinden alınarak müşterek kararname ile atama yapılmasını gerektirmeyen başka bir göreve atanması durumunda uygulanacak olan usul farklı olup, bu şekilde farklı usulde tesis edilecek olan görevden alma ve atama işlemlerinin aynı tarihte tesis edilmesi ya da görevden alma ve atama işlemlerinin birlikte ilgilisine bildirilmesi gibi bir "idari usul" bu Kanunlarda yer almamaktadır. Dosyanın incelenmesinden, Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü görevini yürüten davacının, davaya konu 6.2.2003 günlü, 2003/3748 sayılı müşterek kararname ile başka bir göreve atanmak üzere bu görevinden alındığı ve bu işlemin 7.2.2003 tarihinde davacıya tebliğ edilmesi üzerine aynı gün Genel Müdürlük görevinden ayrıldığı, daha sonra 17.2.2003 günlü Bakanlık işlemi ile APK Uzmanı kadrosuna atamasının yapıldığı ve bu işlemin 20.2.2003 tarihinde kendisine tebliğ edilmesi üzerine aynı gün yeni görevine başladığı, sonrasında 24.2.2003 tarihinde bakılan davayı açarak, 6.2.2003 günlü, 2003/3748 sayılı müşterek kararnamenin iptalini istediği anlaşılmakta olup, 6.2.2003 günlü müşterek kararname üzerine 7.2.2003 tarihinde Genel Müdürlük görevinden ayrılan davacı hakkında 17.2.2003 günlü Bakanlık işlemi ile "kabul edilebilir süre içinde" atama işleminin tesis edilerek tebliğ edildiği ve yeni kadrosu ile ilişkisinin kurulduğu görülmektedir. Buna göre, Danıştay Beşinci Dairesince, davanın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, "başka bir göreve atanmak üzere görevinden alınan bir memurun, aynı işlemle ya da aynı tarihli ikinci bir işlemle derhal, ara verilmeksizin bir diğer kadroya atanması veya ikinci işlemin aynı gün gerçekleşmemesi durumunda, görevden alma ve atamaya ilişkin işlemlerin birlikte bildirilmesi" gerektiğinden bahisle verilen iptal kararında hukuki isabet görülmemiştir. Devlet Memurları Kanunu 297 Açıklanan nedenlerle, davalı idarelerin temyiz isteminin kabulü ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca Danıştay Beşinci Dairesinin 26.12.2005 günlü, E:2003/780, K:2005/6384 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen Daireye gönderilmesine 28.12.2006 günü oyçokluğu ile karar verildi. GEREKÇE KARŞI OY X- Davacı; başka bir göreve atanmak üzere Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü görevinden alınmasına ve yerine... 'un atanmasına ilişkin 6.2.2003 günlü, 2003/3748 sayılı müşterek kararnamenin iptali istemiyle bakılan davayı açmıştır. Davacıdan önce Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü görevini yürüten Necati Sarıbay'ın 29.7.2002 günlü, 2002/3070 sayılı müşterek kararname ile bu görevinden alınarak Bakanlık Müşavirliğine atanması üzerine açtığı davada; Danıştay Beşinci Dairesince 29.1.2003 tarihinde yürütmenin durdurulmasına karar verildiği ve bu kararın 27.2.2003 tarihinde davalı idareye tebliğ edildiği, sonrasında ise Dairenin 27.9.2005 günlü, E:2002/3828, K:2005/3926 sayılı kararı ile 29.7.2002 günlü, 2002/3070 sayılı müşterek kararnamenin iptal edildiği anlaşılmış olup, Anayasanın 138. maddesi ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. maddesi gereğince idarelerin yargı kararlarını aynen ve gecikmeksizin yerine getirme zorunluluğu içinde bulunmaları nedeniyle, davacının Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü görevinden alınması yolunda tesis edilen 6.2.2003 günlü, 2003/3748 sayılı müşterek kararnamede hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ayrıca davacının, aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmış olduğu ve aldığı cezaya karşı açtığı davanın reddedildiği gözönüne alındığında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 132. maddesinde Genel Müdürlük görevi için öngörülen şartı yitirdiği anlaşılan davacının, Genel Müdürlük görevinden alınması konusunda davalı idarelerin bağlı yetki içinde olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, Danıştay Beşinci Dairesinin temyiz istemine konu 26.12.2005 günlü, E:2003/780, K:2005/6384 sayılı kararının belirtilen 298 Devlet Memurları Kanunu gerekçeyle bozulması gerektiği oyuyla, çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyorum. KARŞI OY X-Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalı idarelerin temyiz isteminin reddi ile, Danıştay Beşinci Dairesinin 26.12.2005 günlü, E:2003/780, K:2005/6384 sayılı kararının onanması oyuyla, aksine verilen karara katılmıyoruz. KARŞI OY XX- Davalı idare temyiz isteminin reddi ile Danıştay Onuncu Dairesinin 26.11.2002 günlü, E:2001/4887, K:2002/4510 sayılı kararının onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum. DAN-DER; SAYI:115) BŞ/Aİ Dairesi İDARİ DAVA DAİRELERİ Karar Yılı 2006 Karar No 2053 Esas Yılı 2003 Esas No 172 Karar Tarihi 07/12/2006 KARAR METNİ SORUŞTURMACI TAYİN EDİLEREK USULÜNE UYGUN SORUŞTURMA YAPILMAKSIZIN, DOĞRUDAN SAVUNMA ALINARAK VERİLEN DİSİPLİN CEZASINDA VE BU CEZAYA YAPILAN İTİRAZIN REDDİ İŞLEMİNDE HUKUKA UYARLIK BULUNMADIĞI HK. Temyiz İsteminde Bulunan (Davalılar): 1-Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2-Sağlık Bakanlığı (Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı yerine) Devlet Memurları Kanunu 299 Karşı Taraf (Davacı) : ? Vekili : Av. ? İstemin Özeti : Danıştay Onikinci ve Onbirinci Daireleri Müşterek Kurulunun 24.9.2002 günlü, E:1999/877, K:2002/2726 sayılı kısmen ret, kısmen iptale ilişkin kararının, iptale yönelik bölümünün temyizen incelenerek bozulması davalı idareler tarafından istenilmektedir. Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir. Danıştay Tetkik Hakimi Aylin Bayram'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Erkan Cantekin'in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle Daire kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, davalı idarelerden Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığının yürütmenin durdurulması istemi görüşülmeyerek dosya incelendi, gereği görüşüldü: 5283 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığına Devredilmesine Dair Kanun'un 4. maddesinin (c) bendinde, devredilen sağlık birimleri ile ilgili olarak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar sağlık hizmeti sunan personelle ilgili açılmış olan davaların Sağlık Bakanlığının husumetiyle yürütülmesi öngörüldüğünden, bakılan davada, davalı konumunda bulunan Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı yerine davayı kaldığı yerden yürütmek üzere Sağlık Bakanlığının davalı konumuna alınmasına karar verildi. Dava, Denizli SSK Hastanesinde hemşire olarak görev yapan davacının, SSK Personel Yönetmeliğinin 124. maddesinin B Fıkrasının (c) 300 Devlet Memurları Kanunu bendi uyarınca kınama cezası ile cezalandırılmasına, bu cezaya karşı yaptığı itirazın reddine ve bu cezaya bağlı olarak 3 ay süreyle ek ücret ödemesinin kesilmesine ilişkin işlemler ile kesinti işleminin dayanağı olan 13.1.1998 günlü, 26050 sayılı Genel Yazının 7. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır. Danıştay Onikinci ve Onbirinci Daireleri Müşterek Kurulu, 24.9.2002 günlü, E:1999/877, K:2002/2726 sayılı kararla; dava konusu 13.1.1998 günlü Genel Yazının... disiplin cezası alan personele,... kınama cezasında 3 ay... ek ödeme yapılamayacağı yolundaki 7. maddesinde mevzuata aykırılık bulunmadığı; diğer taraftan SSK Denizli Bölge Hastanesinde hemşire olarak görev yapan davacının, 15.12.1998 tarihinde saat 11.45'de Hastane Baştabibi Op.Dr.Metin Sürmeli'ye karşı Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışlarda bulunarak amirine karşı hal ve hareketleri ile saygısız davrandığının tespit edildiğinden bahisle 31.12.1998 günlü, 1998/29 sayılı işlem ile SSK Personel Yönetmeliğinin 124. maddesinin (B) fıkrasının (c) bendi uyarınca kınama cezası ile cezalandırıldığı ve davacının bu cezaya karşı yaptığı 13.1.1999 günlü itirazının baştabip tarafından 10.2.1999 tarihinde reddedildiği, verilen bu ceza nedeniyle de 13.1.1998 günlü genel yazının 7. maddesi uyarınca, davacıya yapılan ek ücret ödemesinin 3 ay süreyle durdurulduğunun anlaşıldığı, davacının Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışlarda bulunarak amirine karşı saygısız davrandığına dair somut bilgi ve belgenin bulunmadığı ve davacıya isnat edilen fiilin subuta ermediği görüldüğünden, davacının kınama cezası ile cezalandırılmasına, bu cezaya karşı yaptığı itirazın reddine ve bu nedenle de üç ay süreyle ek ücret ödemesinin kesilmesine ilişkin işlemlerde yasa ve hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın, düzenleyici işlemin iptali istemine yönelik kısmının reddine, diğer işlemlerin ise iptaline karar vermiştir. Davalı idareler, bu kararın iptale ilişkin kısmını temyiz etmekte ve kınama cezasına karşı yargı yoluna başvurulamayacağı, dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla bozulmasını istemektedirler. Devlet Memurları Kanunu 301 Davacının davalı kurumda 657 sayılı Yasaya tabi olarak çalışmadığı anlaşıldığından, dava konusu kınama cezasına karşı idari yargı yoluna başvurulamayacağı yolundaki davalı iddiası yerinde görülmemiştir. Sosyal Sigortalar Kurumu Personel Yönetmeliğinin Disiplin Amirlerinin sorumlulukları başlıklı 133. maddesinde, disiplin amirlerinin, disiplin işlerinde kendilerine verilen yetkileri Kurum hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacıyla, personele kanun, tüzük ve yönetmeliklerle tanınan hakları gözönünde tutan, hakkaniyet ve eşitliği esas alan bir tutum ve davranış içinde kullanmakla yükümlü oldukları, bu genel sorumluluğun dışında disiplin amirlerinin ayrıca; personelin uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve memurluktan çıkarma cezalarından biri ile cezalandırılması gereken disipline aykırı davranışlarını öğrendikleri tarihten itibaren disiplin soruşturmasını başlatarak, gerekli cezayı uygulayarak, disiplin cezası verme yetkisinin zaman aşımına uğramasını önlemek zorunda oldukları, 141. maddesinde de, disiplin amirlerinin uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını soruşturmanın tamamlandığı günden itibaren 15 gün içinde vermek zorunda oldukları hükme bağlanmıştır. Anılan hükümler uyarınca, disiplin amirlerince disiplin cezasına konu olabilecek eylemin tespiti halinde usulüne uygun olarak soruşturma açılması, yasal süreleri içerisinde soruşturmanın tamamlanmasından sonra oluşturulan raporun yönetmelik hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek ilgili hakkında işlem tesis edilmesi gerekmektedir. Olayda ise, davacının görev yaptığı SSK Denizli Bölge Hastanesinde baştabip ile aralarında geçen tartışma nedeniyle 1. disiplin amiri olan Baştabip yardımcısı tarafından savunması alındıktan sonra değerlendirme yapılarak 1. disiplin amirince kınama cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmaktadır. Davacının kusurlu davranışı nedeniyle bir soruşturmacı tayin edilerek usulüne uygun soruşturma yapılmaksızın doğrudan savunma alınarak verilen disiplin cezasında ve bu cezaya yapılan itirazın reddi işleminde hukuka uyarlık bulunmadığından temyize konu kararın iptale ilişkin bölümünde isabetsizlik görülmemiştir. 302 Devlet Memurları Kanunu Açıklanan nedenlerle; Danıştay Onikinci ve Onbirinci Daireleri Müşterek Kurulunun 24.9.2002 günlü, E:1999/877, K:2002/2726 sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA, 7.12.2006 günü esasta ve gerekçede oyçokluğu ile karar verildi. GEREKÇEDE KARŞI OY Temyize konu Danıştay Onikinci ve Onbirinci Daireleri Müşterek Kurulu kararında usul ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Diğer taraftan dosyanın incelenmesinden, SSK Denizli Bölge Hastanesinde hemşire olarak görev yapan davacı hakkında Hastane Baştabibine karşı Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışlarda bulunarak amirine karşı hal ve hareketleri ile saygısız davrandığının saptanması nedeniyle SSK Personel Yönetmeliğinin 124. maddesinin (B) fıkrasının (c) bendi uyarınca 1. disiplin amiri olan Baştabip yardımcısı tarafından tesis edilen kınama cezası ile cezalandırılması yolundaki işleme karşı davacının yaptığı itirazın 2. disiplin amiri olan Baştabip tarafından reddedildiği anlaşılmaktadır. Disiplin cezasına konu olan olay davacı ile Baştabip arasında geçmiş olmasına karşın, davacıya verilen kınama cezasının yine Baştabip tarafından incelenerek reddedilmesi davacı ile aralarında var olan bir husumet nedeniyle tarafsızlık ilkesine uygun bulunmaması nedeniyle dava konusu işlemde bu yönüyle de hukuka uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenle, Danıştay Onikinci ve Onbirinci Daireleri Müşterek Kurulu kararının temyize konu bölümünün yukarıda belirtilen gerekçenin de eklenmesi suretiyle onanması oyuyla karara gerekçe yönünden karşıyım. GEREKÇEDE KARŞI OY X- Danıştay Onikinci ve Onbirinci Daireleri Müşterek Kurulunun 24.9.2002 günlü, E:1999/877, K:2002/2726 sayılı kararının temyize konu bölümünün usul ve hukuka uygun bulunduğu anlaşıldığından, kararın aynen onanması oyu ile karara karşıyım. Devlet Memurları Kanunu 303 ESASTA KARŞI OY XX- Dosyanın incelenmesinden, SSK Denizli Bölge Hastanesinde hemşire olarak görev yapan davacının 15.12.1998 tarihinde Baştabiplik makam odasında Hastane Baştabibine karşı devlet memuru vakarına ve amir -memur ilişkilerine yakışmayacak tarzda davranışlarda ve sözlü hakaretlerde bulunması nedeniyle 1. disiplin amiri olan Baştabip yardımcısı tarafından savunmasının alınmasından ve Baştabip sekreterinin yazılı bilgisine başvurulmasından sonra konunun değerlendirilerek davacıya kınama cezasının verildiği anlaşılmaktadır. Sosyal Sigortalar Kurumu Personel Yönetmeliği hükümleri uyarınca disiplin cezası verilmesini gerektiren disipline aykırı davranışların öğrenilmesinden sonra disiplin amirince soruşturma başlatılarak gerekli cezanın uygulanması gerekmektedir. Bu çerçevede disiplin amiri bir muhakkik tayin edebileceği gibi bizzat kendisinin de soruşturma yapabileceği açıktır. Olayda Baştabiplik makamında sadece davacı ve Baştabip arasında geçen olay nedeniyle herhangi bir tanığın bilgi veya görgüsünün bulunma olasılığının olmadığı gözönünde bulundurulduğunda, 1. disiplin amirince davacının savunması alınarak ve Baştabip sekreterinin yazılı bilgisine de başvurularak değerlendirme yapılmak suretiyle sonuca varılmasında ve davacıya ceza verilmesi yolunda işlem tesisinde usule aykırılık bulunmadığı gibi, dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden davacının davranışının devlet memuru vakarına ve amir- memur ilişkilerine yakışmayacak tarzda tutum ve davranışlarda bulunmak eylemine uyduğunun anlaşılması karşısında yönetmeliğin 124/B maddesinin (c) fıkrası uyarınca verilen kınama cezasında da hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulü ile temyize konu Danıştay Onikinci ve Onbirinci Daireleri Müşterek Kurulunun 24.9.2002 günlü, E:1999/877, K:2002/2726 sayılı kararının bozulması oyu ile karara karşıyız. DAN-DER; SAYI:115) 304 Devlet Memurları Kanunu BŞ/Aİ Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi İDARİ DAVA DAİRELERİ 2005 2801 2005 3242 15/12/2005 KARAR METNİ 2577 SAYILI İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNUNUN 16. MADDESİNDE TANINAN OTUZ GÜNLÜK CEVAP VERME SÜRESİNİN AYNI KANUNUN 8. MADDESİ KAPSAMINDA OLDUĞU, YİNE AYNI KANUNDA YÜRÜTMEYİ DURDURMA İSTEMLİ DAVALARDA SÜRELERİN HESABINDA 8. MADDENİN ÜÇÜNCÜ FIKRASININ UYGULANMAYACAĞI KONUSUNDA BİR DÜZENLEME BULUNMADIĞI HK Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): ? Vekili : Av. ? Karşı Taraf (Davalı) : Tarım ve Köyişleri Bakanlığı-ANKARA İstemin Özeti : Memur olarak görev yapan davacının, görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali, yoksun kaldığı mali ve özlük haklarının işlemin uygulanma tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan davada; Gaziantep 1. İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen 30.4.2004 günlü, E:2003/754, K:2004/570 sayılı kararın Danıştay Onikinci Dairesinin 14.1.2005 günlü, E:2004/3018, K:2005/34 sayılı kararıyla usul yönünden bozulması üzerine, bozma kararına uyulmayarak davanın esastan reddi yolundaki ilk kararında ısrar edilmesine ilişkin olarak verilen 11.7.2005 günlü, E:2005/375, K:2005/1229 sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması, davacı tarafından istenilmektedir. Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen davacı temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Devlet Memurları Kanunu 305 Danıştay Tetkik Hakimi Yakup Bal'ın Düşüncesi: Temyize konu ısrar kararının Danıştay Onikinci Dairesinin bozma kararındaki gerekçeyle bozulması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı E.Nur Necef'in Düşüncesi: Gaziantep 1 inci İdare Mahkemesinin 11.7.2005 günlü E:2005/375, K:2005/1229 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 16 ncı maddesinde, dava dilekçesinin ve eklerinin bir örneğinin davacının ikinci dilekçesinin davalıya, davalının vereceği ikinci savunmasında davacıya tebliğ edileceği, buna karşın davacının cevap veremeyeceği, ancak davalının ikinci savunmasında davacının cevaplandırmasını gerektiren hususlar bulunduğunun davanın görülmesi sırasında anlaşılması halinde, davacıya cevap vermesi için bir süre verileceği, tarafların yapılacak tebliğlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebilecekleri hükmüne yer verilmiş, aynı Yasanın 8 inci maddesinde ise, bu Kanunda yazılı sürenin çalışmaya ara verme zamanına rastlaması halinde bu sürelerin ara vermenin sona erdiği tarihi izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılacağına işaret edilmiştir. Olayda; dava dilekçesinin 8.7.2003 tarihinde tebliği üzerine davalı idarenin süresi içinde verdiği birinci cevabının davacıya tebliğ edilmeksizin dava konusu işlem hakkında karar verildiği belirlenmiş olup, anılan 16 ncı madde gereğince; usulüne uygun olarak dosyanın tekemmülü sağlandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerektiği açık olduğundan temyize konu mahkeme kararındaki usule ilişkin iddialarda hukuki isabet görülmemiştir. Belirtilen nedenlerle mahkemenin ısrar kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca gereği görüşüldü: Dava, memur olarak görev yapan davacının, görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali, yoksun kaldığı mali ve özlük haklarının 306 Devlet Memurları Kanunu işlemin uygulanma tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır. Gaziantep 1. İdare Mahkemesi 30.4.2004 günlü, E:2003/754, K:2004/570 sayılı kararıyla; dava konusu edilen işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Anılan karar temyiz incelemesi sonucunda, Danıştay Onikinci Dairesinin 14.1.2005 günlü, E:2004/3018, K:2005/34 sayılı kararıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 8 ve 16. maddelerinden bahsedilerek, dava dilekçesinin 8.7.2003 tarihinde tebliği üzerine davalı idarenin süresi içerisinde verdiği birinci savunmanın davacıya tebliğ edilmeksizin dava konusu uyuşmazlık hakkında karar verildiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 16. maddesi hükmü uyarınca usulüne uygun olarak dosyanın tekemmülü sağlandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş ise de; İdare Mahkemesi yürütmenin durdurulması istemli davalarda, davalının adli tatilin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi günün sonuna kadar savunma dilekçesini gönderebileceğinin kabulü halinde dava dosyasının bu tarihin sonuna kadar bekletilmesi gibi bir sonucun doğacağı, ancak bu sürenin sonunda yürütmenin durdurulması isteminin görüşülebileceği dolayısıyla 2577 sayılı Kanunun 8/3 maddesinde öngörülen "süre uzatım halinin" yürütmenin durdurulması kararı verilmesi istemini taşıyan davalar için kabul edilemeyeceğini belirterek dosyanın tekemmül ettiği konusunda ısrar ederek davanın esastan reddine karar vermiştir. Davacı, Gaziantep 1.İdare Mahkemesinin 11.7.2005 günlü, E:2005/375, K:2005/1229 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 16. maddesinde tanınan otuz günlük cevap verme süresi aynı Kanunun 8. maddesi kapsamında olup, yine aynı kanunda yürütmeyi durdurma istemli davalarda sürelerin hesabında 8. maddenin üçüncü fıkrasının uygulanmayacağı konusunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla dava konusu olayda dava dilekçesi 8.7.2003 tarihinde davalı idareye tebliğ 307 Devlet Memurları Kanunu edilmiş olup, davalı idarenin savunma dilekçesi 19.8.2003 tarihinde Ankara İdare Mahkemesi, 26.8.2003 tarihinde ise Gaziantep İdare Mahkemesi kayıtlarına geçmiş olduğundan süresi içinde verilen bu savunmanın davacıya tebliğ edilmeksizin işin esası hakkında karar verilmesinde mevzuata uyarlık görülmemiştir. Bu durumda İdare Mahkemesince dosyanın usulüne uygun olarak tekemmül ettirildikten sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle Gaziantep 1. İdare Mahkemesinin 11.7.2005 günlü, E:2005/375, K:2005/1229 sayılı kararının, yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulmasına 15.12.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (DAN-DER; SAYI: 112) BŞ/Aİ Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi İDARİ DAVA DAİRELERİ 2004 599 2002 486 27/05/2004 KARAR METNİ BELEDİYELER, İL ÖZEL İDARELERİ VEYA BUNLARA AİT BİRLİK VEYA İKTİSADİ İŞLETMELERCE TAŞERON ARACILIĞI İLE İŞÇİ, GEÇİCİ İŞÇİ, HİZMETLİ, SÖZLEŞMELİ PERSONEL VEYA DİĞER STATÜLERDE PERSONEL ALINMAMASI YOLUNDAKİ GENELGE HÜKMÜNDE HUKUKA AYKIRILIK BULUNMADIĞI, DAVA KONUSU GENELGELER İLE BELİRTİLEN YATIRIM HARCAMALARI KONUSUNDA BAKANLIK İZNİNİN ALINMASI VE UYGULAMANIN BAKANLIĞA BIRAKILMASININ İSE VESAYET YETKİSİ SINIRLARINI AŞMASI NEDENİYLE MEVZUATA UYARLIK GÖRÜLMEDİĞİ HK Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : Etimesgut Belediye Başkanlığı ANKARA 308 Devlet Memurları Kanunu Vekili : Av.... – Karşı Taraf (Davalılar) : 1-Başbakanlık – ANKARA 2-İçişleri Bakanlığı – ANKARA İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesinin 21.1.2002 günlü, E:2000/4442, K:2002/299 sayılı ret kararının temyizen incelenerek bozulması davacı tarafından istenilmektedir. Davalı İdarelerin Savunmalarının Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi Aylin Bayram'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı F.Gülsevin Olgun'un Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle Daire kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca gereği görüşüldü: Dava, Başbakanlığın, 13.9.2000 günlü, B.02.0.PPG.012.320. 16333 (2000/25) sayılı Genelgesi ile, bu genelgeye dayanılarak düzenlenen İçişleri Bakanlığı'nın 20.9.2000 günlü, 47183 sayılı Genelgesinin iptali istemiyle açılmıştır. Danıştay Sekizinci Dairesi 21.1.2002 günlü, E:2000/4442, K:2002/299 sayılı kararıyla; Anayasanın 127 nci maddesinde: Mahalli İdarelerin Kuruluş ve görevleri ile yetkilerinin, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenleneceği, merkezi idarenin, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarelerin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde Devlet Memurları Kanunu 309 yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahip olduğunun hükme bağlandığı, 3056 sayılı Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 33 üncü maddesinde: Başbakanlığın, kanunla yerine getirmekte yükümlü olduğu hizmetleri tüzük, yönetmelik, tebliğ ve genelgelerle düzenlemekle görevli ve yetkili olduğu, 3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 33 üncü maddesinde de Bakanlığın, Kanunla yerine getirmekle yükümlü oldukları hizmetleri; tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge ve diğer idari metinlerle düzenlemekle görevli ve yetkili olduğu hükümlerinin yer aldığı, anılan kanun maddelerinin birlikte değerlendirilmesinden anlaşılacağı üzere, esas olan mahalli idarelerin yerinden yönetim ilkesine göre idare edilmesi kuralı olmasına karşın, merkezi idarenin de Anayasada belirtilen amaçlarla idari vesayet yetkisine sahip bulunduğu, Belediyeler bakımından bu yetkinin kullanılma usul ve esaslarının ise 1580 sayılı Belediye Kanunu ve 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunda düzenlendiği, bu düzenlemelerle merkezi idarenin, idarenin bütünlüğü ilkesi uyarınca mahalli hizmetler üzerinde belediye bütçelerinin hazırlanması, memur ve işçi kadrolarının oluşturulması, onanması gibi aşamalarda yönlendirme, kısıtlama getirme yetkisinin bulunduğu, bir başka anlatımla, merkezi idare için öngörülen tedbirlerin mahalli idarelere de uygulanabileceğini kabul etmenin gerektiği, bu açıklamalar doğrultusunda dava konusu genelgelerin yetki yönünden hukuka aykırı olduğu iddiasının yerinde görülmediği, tasarruf önlemleri çerçevesinde bazı yatırım harcamaları, büro malzemeleri ve makinaları alımlarının ilgili Bakanlar tarafından uygulanması, belediyeler, il özel idareleri veya bunlara ait birlik veya iktisadi işletmelerce taşeron aracılığı ile işçi, geçici işçi, hizmetli, sözleşmeli personel veya diğer statülerde personel alınmaması yolundaki 13.9.2000 günlü, 16333 sayılı Başbakanlık Genelgesi ve bu doğrultuda yayınlanan İçişleri Bakanlığının 20.9.2000 günlü, 47183 sayılı Genelgesinin iptali istemiyle davanın açıldığının anlaşıldığı, 310 Devlet Memurları Kanunu mahalli idareler üzerinde vesayet yetkisine sahip bulunan merkezi idare tarafından idarenin bütünlüğü ilkesi uyarınca dava konusu genelgelerde ortaya konulan hususlarla, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar dahilinde gereksiz harcamaların önlenerek harcamaların belli bir disipline bağlanması ve ekonomik kaynakların bu koşullara uygun kullanılmasının amaçlandığı, bu durumda, dava konusu genelgelerde kamu hizmeti gereklerine kamu yararına ve hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı, 21.1.2002 günlü, E:2000/4442, K:2002/299 sayılı bu kararı temyiz etmekte ve vesayet denetiminin yasada sınırlı olarak sayıldığı ve genişletilemeyeceği, 2886, 1580 ve 3152 sayılı Kanunlarda, belediyelerin demirbaş alımına, gayrimenkul edinmesine ve yatırım yapmasına yasak getiren bir hüküm bulunmadığı iddialarıyla bozulmasını istemektedir. Dava konusu 13.9.2000 günlü, 16333 sayılı Başbakanlık Genelgesinin belediyeler, il özel idareleri veya bunlara ait birlik veya iktisadi işletmelerce taşeron aracılığı ile işçi, geçici işçi, hizmetli, sözleşmeli personel veya diğer statülerde personel alınmaması yolundaki kısmına ilişkin davanın reddi yolundaki temyize konu Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bu bölümünün bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır. Başbakanlık Genelgesinin dava konusu diğer bölümü ile İçişleri Bakanlığı'nın Genelgesine gelince; Anayasa'nın 127. maddesine göre, kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenen mahalli idareler üzerinde, merkezi idarenin, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplumun yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisi bulunmaktadır. Bu bağlamda, Anayasa ve 3056 sayılı Yasa uyarınca Bakanlıklar arasında işbirliğini sağlamak, hükümetin genel siyasetinin yürütülmesini Devlet Memurları Kanunu 311 gözetmek, Anayasa ve kanunlarla verilen hizmetleri yerine getirmek amacıyla tedbirler almakla görevli olan Başbakanlığın ve 3152 sayılı Kanuna göre, mahalli idarelerin yönlendirilmesi, mahalli idarelerin merkezi idare ile olan ilgi ve ilişkisinin düzenlenmesi, mahalli idarelerin yatırım ve hizmetlerinin kalkınma planları ile yıllık programlara uygun şekilde yapılmasının gözetilmesi, işlem ve hesaplarının teftiş edilmesi ve denetlenmesi, inceleme ve soruşturma yapılması gibi konularda görevli bulunan İçişleri Bakanlığının belediyelerin yapacakları harcamalar üzerinde vesayet denetimi yapabilme yetkileri bulunmaktadır. Ancak bu yetkinin 1580 sayılı Belediye Kanunu ve 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun ile belirlenen usul ve esaslar ile sınırlı olduğu açıktır. Anılan yasal düzenlemelerle, merkezi idarenin, mahalli idareler üzerinde belediye sınırlarının belirlenmesi, belediyelerin birleşmesi, isimlerinin değiştirilmesi, toplu taşımacılık, seçilmiş organlarının organlık sıfatını kazanmalarına itiraz ve kaybetmeleri, bütçenin hazırlanması, bazı belediye meclis kararlarının kesinleşmesi ve kararlara itiraz gibi konularda yönlendirme, onama, kısıtlama yapma yetkileri bulunmaktadır. Olayda, dava konusu Genelgeler ile kamu harcamalarında israfın önlenmesi amacıyla 29.7.1998 günlü, 1998/24 sayılı Genelge ile yürürlüğe konulan tasarruf önlemlerinden, 500 milyar liradan az yatırım harcamaları, gayrimenkül alımları, bina bakım ve onarımları (taşıt alımları, lojman ve sosyal tesis alım, kiralama, inşa ve onarımları ile bunlar için arsa ve arazi alımları hariç) ile 300 milyar lirayı aşmayan kiralama işleri (yıllık), büro malzemeleri ve makinaları alımlarına ilişkin olanların ilgili bakanlıkların izni alınarak, Bakanlar tarafından "uygulanması" gerektiği yolunda düzenleme getirilmiştir. Yukarıda yer verilen Yasal düzenlemeler karşısında merkezi idarenin belediyelerin hizmetlerini yerine getirmek amacıyla yapacakları yatırım harcamaları üzerinde gözetim ve denetim yetkisi bulunmakta ise de, dava konusu genelgelerle, belirtilen harcamalar konusunda İçişleri Bakanlığının izninin aranması ve uygulamanın Bakanlığa bırakılması, 312 Devlet Memurları Kanunu idarenin gözetim ve denetimine yönelik vesayet yetkisi sınırlarını aşıp belediyelerin görevlerini yerine getirme aşamasına müdahale anlamını taşıdığından, işlemlerin bu bölümlerinde mevzuata uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyize konu Danıştay Sekizinci Dairesinin 21.1.2002 günlü, E:2000/4442, K:2002/299 sayılı kararının 13.9.2000 günlü, 16333 sayılı Başbakanlık Genelgesinin personel alımına ilişkin bölümünün ONANMASINA, Genelgenin dava konusu diğer bölümü ile 20.9.2000 günlü, 47183 sayılı İçişleri Bakanlığı Genelgesine ilişkin bölümünün BOZULMASINA, 27.5.2004 günü oybirliği ile karar verildi. YÖ/Aİ Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi İDARİ DAVA DAİRELERİ 2003 692 2000 445 09/10/2003 KARAR METNİ EMEKLİ OLAN DAVACININ 657 SAYILI YASANIN 37. MADDESİNE GÖRE DERECE VERİLMESİ İSTEMİYLE YAPMIŞ OLDUĞU BAŞVURUNUN REDDİNE İLİŞKİN İŞLEMİN VE DAYANAĞI OLAN DEVLET MEMURLARI KANUNU GENEL TEBLİĞİNİN 1. MADDESİNİN İPTALİ İSTEMİYLE AÇTIĞI DAVADA; YASANIN 37. VE 64. MADDELERİNİN DEĞİŞTİRİLEN METNİ 21.12.1984 TARİHİNDE YÜRÜRLÜĞE GİRDİĞİNE GÖRE, MADDELERDE GEÇEN "ALTI YILLIK SİCİL NOTU ORTALAMASI" İBARESİNİN İLK UYGULAMASI YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMEYE ESAS ALINACAK DEVRENİN 31.12.1984 TARİHİNDEN ÖNCEKİ ALTI YIL OLDUĞU VE BU DEĞİŞİKLİKLERİN 1979 YILINDAN ÖNCE EMEKLİYE AYRILAN KİŞİLER HAKKINDA UYGULANMASININ MÜMKÜN OLMADIĞI HK. Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı ) :... Karşı Taraf (Davalılar ) : 1-Maliye Bakanlığı Devlet Memurları Kanunu 313 2-T.C.Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü Vekili : Av.... İstemin Özeti : Danıştay Onuncu Dairesinin 23.11.1999 günlü, E:1997/2180, K:1999/6211 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması davacı tarafından istenilmektedir. Savunmaların Özeti : Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi Mustafa Karabulut'un Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Ayla Berktaş'ın Düşüncesi : Emekli olan davacının 657 sayılı Yasanın 37.maddesi uyarınca bir derece verilmesi istemiyle vaki başvurunun reddine ilişkin işlem ile dayanağı olan 16.8.1995 tarih ve 22376 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 139 Seri Nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinin 1.maddesinin iptali istemiyle açılan dava sonunda iptali istenilen tebliğ hükmünün 657 sayılı Yasadaki düzenlemeye uygun olduğu uygulama işleminde de mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolundaki Danıştay Onuncu Daire kararı dayandığı hukuki ve yasal nedenlerle yerinde görülmüş olup ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda değildir. Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca gereği görüşüldü: Dava, emekli olan davacının 657 sayılı Yasa'nın 37. maddesi uyarınca tarafına derece verilmesi istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin işlemin ve dayanağı olan Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinin 1. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır. 314 Devlet Memurları Kanunu Danıştay Onuncu Dairesinin 23.11.1999 günlü, E:1997/2180, K:1999/6211 sayılı kararıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 243 sayılı KHK ile değişik 37. maddesinde, "Bu kanun hükümlerine göre öğrenim durumları, hizmet sınıfları ve görev ünvanları itibariyle azami yükselebilecekleri derecelerin dördüncü kademesinden aylık almaya hak kazanan ve son altı yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlardan son sicil notu olumlu bulunanların kazanılmış hak aylıkları kadro şartı aranmaksızın bir üst dereceye yükseltilir." hükmüne yer verildiği, sicillerin not esasına göre değerlendirilmesinin 657 sayılı Yasanın 113. maddesi ile kabul edildiği, not usulünün nasıl uygulanacağını göstermek üzere aynı yasanın değişik 121. maddesi uyarınca çıkarılan yönetmeliğin 26.7.1979 tarih ve 16708 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulduğu, ancak uygulamasının 26.12.1979 tarih ve 16851 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kararname ile ertelendiği, 7.2.1981 tarih ve 17244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kararname ile de yürürlükten kaldırıldığı, bu suretle, yasanın 113. maddesinde öngörülmesine karşın memurların liyakat derecelerinin not esasına göre değerlendirilmesi usulünün hiçbir şekilde uygulama olanağı kazanmadığı ve sicilin düzenleme zamanı ve şekli konusunda uygulamada ortaya çıkan boşluğun 21.7.1961 günlü, 13437 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan "Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı ile İlgili Memur ve Hizmetlilerin Sicilleri Üzerine Emekliye Sevkleri Hakkında Tüzük" hükümleri uygulanarak doldurulduğu, bu uygulamanın 18.10.1986 günlü, 19255 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan" Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği" yürürlüğe girinceye kadar devam ettiği, dolayısıyla sicillerin not esasına göre doldurulup değerlendirilmesinin 14.7.1965 tarihinde kabul edilen 657 sayılı Yasanın 113. maddesinde öngörüldüğü, 37.maddesinde 29.11.1984 günlü, 243 sayılı KHK ile yapılan değişiklikle memurlardan 6 yıllık sicil notu ortalaması 90 ve daha yukarı olanların bir derece ilerlemesi uygulamasına olanak tanındığı halde yeni sistemin uygulamaya konulabilmesinin ancak 18.10.1986 tarihinde mümkün olabildiği, 657 sayılı Yasanın kimi maddelerinde değişiklikler yapan 243 sayılı KHK'nin 31.12.1984 tarihinde yürürlüğe girdiği, Yasanın 37 veya 64. maddelerinde yapılan değişikliğin daha sonraki bir tarihte yürürlüğe gireceği yolunda bu Devlet Memurları Kanunu 315 Kanun Hükmünde Kararnamede istinai bir hükme yer verilmediği, bu nedenle 37. ve 64. maddelerin değişik metni 21.12.1984 tarihinde yürürlüğe girmiş olduğuna göre, maddelerde sözü geçen "altı yıllık sicil notu ortalaması" ibaresinin ilk uygulaması yönünden değerlendirilmeye esas alınacak devrenin 31.12.1984 tarihinden önceki altı yıl olduğu konusunda kuşkuya yer bulunmadığı, her ne kadar, 1986 yılından önceki dönemde sicillerinin not esasına göre doldurulmadığı için 37 veya 64. maddenin uygulaması açısından ortaya bir boşluk çıktığından söz edilebilirse de Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin geçici 2. maddesinin bu boşluğu giderici nitelikte hükme yer verdiği, dava konusu edilen 139 seri nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği'nin 1. maddesinde de 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 37 veya 64. maddelerinin ilgililer hakkında uygulanmasında, 31.12.1984 tarihinden önceki altı yıllık (1979 1984 yılları) sicil raporlarının değerlendirmeye alınmasının öngörüldüğü, bu haliyle dava konusu Tebliğin 1. maddesinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa aykırı bulunmadığı, davacının 11.5.1983 günlü Müdürler Kurulu kararıyla emekliye ayrıldığı ve 24.2.1997 tarihli dilekçeyle başvurarak tarafına 657 sayılı Yasanın 37. maddesi uyarınca bir derece verilmesini istediği, bu isteminin 1979 yılından sonra emekli olduğu tarihe kadar altı yılı doldurmadığından 657 sayılı Yasanın 37 veya 64 üncü maddelerine göre yapılacak bir işlem bulunmadığından bahisle reddedildiğinin anlaşıldığı, 657 sayılı Yasanın 37 ve 64 üncü maddelerinde değişiklik yapan 243 sayılı KHK'de yapılan değişikliklerin daha önceden emekliye ayrılan kişiler hakkında uygulanacağı yolunda bir düzenlemeye yer verilmediğinden uygulama işleminde de mevzuata aykırı bir husus görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, 1983 yılından önceki altı yıllık sicillerinin çok iyi olduğunu, eşitliğe aykırı uygulamanın düzeltilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir. Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacının temyiz isteminin reddine, Danıştay Onuncu Dairesinin 23.11.1999 günlü, E:1997/2180 316 Devlet Memurları Kanunu K:1999/6211 sayılı kararının ONANMASINA, 9.10.2003 günü oybirliği ile karar verildi. DAN-KAR-DER ; SAYI:3 YÖ/ŞGK Dairesi İDARİ DAVA DAİRELERİ Karar Yılı 2003 Karar No 97 Esas Yılı 2003 Esas No 36 Karar Tarihi 07/03/2003 KARAR METNİ 4455 SAYILI AF KANUNUN DAVACI YÖNÜNDEN İLERİYE YÖNELİK HUKUKİ SONUÇLAR DOĞURACAĞI AÇIK OLUP, DAVACININ GÖREVE SON VERME SONUCUNU DOĞURAN DİSİPLİN CEZALARINA İLİŞKİN DAVALARI DEVAM EDERKEN 13.9.1999 GÜNLÜ GÖREVE İADE İSTEMİYLE YAPTIĞI BAŞVURUSUNUN REDDİNE İLİŞKİN İŞLEMİN AÇIKTAN ATANMA KOŞULLARI İÇİNDE DEĞERLENDİRİLEREK İNCELENMESİ GEREKTİĞİ HK. Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : İçişleri Bakanlığı Diğer Davalı : ? Valiliği Karşı Taraf (Davacı) : ? İstemin Özeti : Danıştay Onikinci Dairesinin 24.1.2002 günlü, E:2000/915, K:2002/108 sayılı kararının iptale ilişkin kısımlarının temyizen incelenerek bozulması davalı idarelerden İçişleri Bakanlığı tarafından istenilmektedir. Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir. Danıştay Tetkik Hakimi Tuncay Dündar'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı E.Nur Necef'in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, Devlet Memurları Kanunu 317 Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle Daire kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca gereği görüşüldü: Davacı, 4455 sayılı Kanun uyarınca göreve iade isteminin reddine ilişkin işlemin ve işlemin dayanağı olan İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün 8.10.1999 tarihli Bakan onayı ile 18.10.1999 günlü, 505973 sayılı düzenleyici işleminin iptali istemiyle dava açmıştır. Danıştay Onikinci Dairesinin 24.1.2002 günlü, E:2000/915, K:2002/108 sayılı kararıyla; davacının ? Emniyet Müdürlüğünde çarşı ve mahalle bekçisi olarak görevli iken, İl Polis Disiplin Kurulunun 10.6.1999 günlü kararı ile, "hizmet dışında resmi sıfatın gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak suçundan Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 6/B-5 maddesi uyarınca 6 ay kısa süreli durdurma, "kasten adam öldürme veya bu suçları işlemeye teşebbüs etmek" suçundan Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8/6. madde hükmü uyarınca meslekten çıkarma, "göreve sarhoş veya içki içtiği belli olacak şekilde gelme" suçundan tüzüğün 8/18. maddesi hükmü uyarınca meslekten çıkarma cezaları ile tecziye edildiği, 18.6.1999 günlü Valilik oluru ile görevine son verildiği, bu işlemlere karşı açmış olduğu iptal davaları devam ederken 4455 sayılı Af Kanununun yürürlüğe girmesi nedeniyle 13.9.1999 günlü dilekçe ile görevine iade talebinde bulunduğu, İdare Mahkemesince 26.10.1999 günlü, E:1999/876-877-878, K:1999/11041105-1106 sayılı kararlar ile 4455 sayılı Af Kanunu uyarınca karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği, 13.9.1999 günlü göreve iade talebinin ise 8.10.1999 günlü Bakanlık oluru ve 18.10.1999 günlü, 504973 sayılı düzenleyici işlemler nedeniyle reddedildiği, davacının da, başvurusunun reddine ilişkin işlemin ve işlemin dayanağı olan 8.10.1999 günlü Bakan oluru ile 18.10.1999 günlü, 504973 sayılı genel düzenleyici işlemlerin iptali 318 Devlet Memurları Kanunu istemi ile bu davayı açtığının anlaşıldığı; İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün 8.10.1999 günlü Bakan olurunda, meslekten çıkarma ve Devlet memurluğundan çıkarma cezaları ile tecziye edilen ve durumları 4455 sayılı Yasa kapsamında olmakla birlikte mesleğe iade talep edenlerin, işlemiş oldukları disiplin suçlarının meslekte kalmalarına engel teşkil eden suçlardan olduğu ve bu nedenle emniyet teşkilatı personelinin taşıması gereken niteliklere haiz olmadıkları, mesleğe iadeleri halinde, disiplinli ve görevini layıkıyla yapan personel arasında huzursuzluğa yol açacağı ve emniyet teşkilatı üzerinde olumsuz etkiler yapacağı kamuoyu gündemine de getirilerek rahatsızlıklar doğuran bu tür personelin emniyet teşkilatına bu kanun hükümleri çerçevesinde yeniden atanmalarının uygun olmadığının belirtildiği, 8.10.1999 günlü Bakan olurundan sonra çıkarılan 18.10.1999 günlü, 504973 sayılı düzenleyici işlemde de paralel düzenlemeler getirildiği ve 8.10.1999 günlü Bakanlık makamının onayı gereğince, 4455 sayılı Kanunda belirtilen 23.4.1999 tarihinden önce işledikleri disiplin suçları sebebiyle meslekten veya Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile tecziye edilerek ilişiği kesilen emniyet teşkilatı mensuplarının talepleri halinde tekrar emniyet teşkilatına alınmalarının uygun görülmediği, Normlar hiyararşisine göre ilgililerin hak ve ödevleri hakkında yapılacak olan bir düzenlemenin üst hukuk normlarına aykırı olmaması, onlara aykırı hükümler içermemesi ve de üst normların düzenlenme sahasını daraltıcı nitelikte hükümlere yer vermemiş nitelikte olması gerektiği, 4455 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkındaki Kanunda belirtildiği üzere, kanunda belirtilen şartlar dahilinde, memurlar ve diğer kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile affedildiği ve ilgililerin bu cezaların sonuçlarına katlanma sorumlulukları da 4455 sayılı Kanun ile ortadan kaldırıldığı, 3.9.1999 günlü, 23805 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 28.8.1999 günlü, 4455 sayılı Kanunun uygulanmasında tereddüte düşüldüğünden, uygulamada birliği sağlamak ve tereddütleri gidermek maksadı ile 11.9.1999 günlü, 23813 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Devlet Personel Başkanlığının 1999/1 sayılı Genelgesinde de 4455 sayılı Kanun paralelinde düzenlemeye yer verildiği, 4455 sayılı Af Kanunu ile Kanunda belirtilen şartlar dahilinde, memur ve Devlet Memurları Kanunu 319 diğer kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında verilmiş olan disiplin cezaları bütün sonuçları ile affedilmiş bulunmasına rağmen, yukarıda belirtildiği üzere normlar hiyararşisinde kanundan daha alt düzeyde olan ve kanunun çizdiği sınırları daraltamayacak nitelikte hükümlere sahip olması zorunlu olan düzenleyici işlem ile Kanunun ilgililere tanıdığı bu imkanın daraltıldığı ve kısıtlandığı görüldüğünden, 4455 sayılı Kanunda belirtilen 23.4.1999 tarihinden önce işledikleri disiplin suçları sebebiyle meslekten veya Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile tecziye edilerek ilişiği kesilenlerin talepleri halinde tekrar emniyet teşkilatına alınmalarını uygun görmeyen 8.10.1999 günlü Bakanlık onayı ile 18.10.1999 günlü, 504973 sayılı İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü genel düzenleyici işleminde hukuka uyarlık görülmediği; 4455 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkındaki Kanunun 1. maddesinin 3. fıkrasında "Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce işlenen ve af kapsamına giren disiplin cezalarının verilmesini gerektiren fiillerden dolayı, ilgililer hakkında disiplin soruşturma ve kovuşturması yapılmaz, devam etmekte olan disiplin soruşturma ve kovuşturmaları işlemden kaldırılır, kesinleşmiş olan disiplin cezaları infaz edilmez. Disiplin cezaları affedilenlerin sicil dosyalarındaki bu disiplin cezalarına dair kayıtlar ilgililerin müracaatı aranmaksızın hükümsüz kalır ve dosyalardan çıkarılır" denilmekte, 2. maddesinde ise, Bu Kanun kapsamına giren 23 Nisan 1999 tarihinden önce işlenmiş suçları nedeniyle verilmiş disiplin cezalarına karşı, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargı mercilerine başvurmuş olanlardan, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 30 gün içinde dosyanın bulunduğu yargı merciine müracaat etmek suretiyle davaya devam etmek istediklerini bildirmeyenlerin davaları hakkında; davayı gören mahkemece, karar temyiz edilmişse, Danıştay'ca "karar verilmesine yer olmadığı" şeklinde karar verileceği" belirtilmek suretiyle, yasa koyucu tarafından "karara yer olmadığı" şeklindeki kararlar doğuracakları sonuçlar yönünden iptal davası sonucunda verilen iptal kararına benzer nitelikte sayıldığı, ancak, Af Yasasının yürürlüğünden önce verilmiş disiplin kurulu kararları dava edilmemiş, açılmış davada "red" kararı verilmiş, "iptal" kararı veya "karar verilmesine yer olmadığı" şeklinde karar alınmasına rağmen ilgilisi kendi iradesiyle makul bir süre içinde göreve dönmemiş ya da görev 320 Devlet Memurları Kanunu talep etmemişse böyle bir durumda açıktan atama koşullarının söz konusu olacağı, bir kamu görevine açıktan veya yeniden atama yapmak konusunda idarelere takdir yetkisinin tanınmış bulunduğu, idarenin bu konuda yargı kararı ile zorlanamayacağı, diğer bir ifadeyle idari işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceği, ancak bu takdir yetkisinin de mutlak olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu, takdire dayanan işlemlerin sebep ve maksat bakımından yargı denetimine tabi bulunduğunun, idare hukukunun bilinen ilkelerinden olduğu, diğer bir anlatımla,bu takdir yetkisi açıktan atamaya ilişkin bir işlemde kullanılmış ise, bunun kadro, ihtiyaç, hizmet gerekleri ve atama isteminde bulunan kişinin kişisel konumu gibi durumlar dikkate alınarak kullanılıp kullanılmadığının yargı merciince incelenmesi idari eylem ve işlem niteliğinde karar vermeyi değil, idari işlemin sebep ve maksat yönlerinden yargı denetiminin işlevini sağlamak olarak kabulü gerektiği, olayda, ? Emniyet Müdürlüğünde çarşı ve mahalle bekçisi olarak görev yapmakta iken, 10.6.1999 günlü İl Polis Disiplin Kurulu Kararı ile Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 6/B-5. maddesi uyarınca "hizmet dışında resmi sıfatın gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" suçundan 6 ay kısa süreli durdurma, tüzüğün 8/6. maddesi hükmü uyarınca "kasten adam öldürmek veya bu suçları işlemeye teşebbüs etmek" suçundan ve aynı tüzüğün 8/18. maddesi hükmü uyarınca "göreve sarhoş veya içki içtiği belli olacak şekilde gelme" suçundan meslekten ihraç cezası alan davacının bu işlemlere karşı açtığı dava devam ederken, 4455 sayılı Af Kanununun yürürlüğe girmesi ile 13.9.1999 günlü dilekçe ile göreve iade talebinde bulunduğu, bu talebin reddi üzerine bakılan davayı açtığının anlaşıldığı, 4455 sayılı Af Kanununun davacı yönünden ileriye yönelik hukuki sonuçlar doğuracağı açık olup, davacının göreve son verme sonucunu doğuran disiplin cezalarına ilişkin davaları devam ederken, 13.9.1999 günlü göreve iade istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlemin, açıktan atanma koşulları içinde değerlendirilerek incelenmesi gerektiği, bu durumda, davacının yeniden göreve atanma istemiyle yaptığı başvurusunun açıktan atama koşulları içerisinde ve geçmişte meslekle bağdaşmayan tutum ve davranışları ile meslekten çıkarılmasına neden olan eylemleri ve almış olduğu disiplin cezaları nedeniyle, atanmak istediği görevin özelliği dikkate alınarak 321 Devlet Memurları Kanunu reddedildiği anlaşıldığından, davacının göreve iade isteminin reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacının göreve iade talebinin reddine ilişkin işlemin iptaline yönelik isteminin reddine, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün 8.10.1999 günlü Bakan onayı ile, 18.10.1999 günlü, 504973 sayılı düzenleyici işlemlerin iptaline karar verilmiştir. Davalı idarelerden İçişleri Bakanlığı kararın iptale ilişkin kısımlarını temyiz etmekte ve işlemlerin 4455 sayılı Yasaya uygun olduğunu belirterek bozulmasını istemektedir. Dosyanın incelenmesinden; Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın temyize konu olan iptale ilişkin kısımları usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalı idarelerden İçişleri Bakanlığının temyiz isteminin reddine, Danıştay Onikinci Dairesinin 24.1.2002 günlü, E:2000/915, K:2002/108 sayılı kararının ONANMASINA, 7.3.2003 günü oybirliği ile karar verildi. DAN-KAR-DER ; SAYI:2 YÖ/ÖEK Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi İDARİ DAVA DAİRELERİ 2003 24 2002 348 31/01/2003 KARAR METNİ ESKİ HÜKÜMLÜLERİN İSTİHDAMİ HAKKINDA TÜZÜK'TE AMME HİZMETİNDEN YASAKLANANLARIN ATAMALARININ YAPILABİLE-CEĞİNE İLİŞKİN HÜKÜM BULUNMAMAKTA OLUP, İDARENİN MEVZUATA AYKIRI OLAN İŞLEMİNİ HER ZAMAN GERİ ALABİLECEĞİ, DAVA KONUSU İŞLEM TARİHİNDEN SONRAKİ BİR TARİHTE 322 Devlet Memurları Kanunu YAPILAN DEĞİŞİKLİK İLE KAMU HİZMETİNDEN YASAKLI OLANLAR DA TÜZÜK KAPSAMINA ALINMIŞ OLSALAR DA, DEĞİŞİKLİĞİN DAVA KONUSU İŞLEME KARŞI ANILAN BU DAVADA ESAS ALINAMAYACAĞI, 399 SAYILI KHK'NİN 7/A MADDESİNİN DE BU HUSUSLARI TEYİD EDER NİTELİKTE OLDUĞU HK. Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Posta İşletmesi Genel Müdürlüğü Vekilleri : Av. ?, Av. ? Karşı Taraf (Davacı) : ? Vekili : Av. ? İstemin Özeti :... İdare Mahkemesince verilen... günlü,... sayılı ısrar kararına karşı, davalı idare temyiz isteminde bulunmakta ve kararın bozulmasını istemektedir. Savunmanın Özeti : Israr kararının onanması gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi Tuncay Dündar'ın Düşüncesi : 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin "İşe Alınacaklarda Aranılacak Şartlar" başlıklı 7. maddesinde sözleşmeli olarak işe alınacak personelde aranılacak özellikler belirlenmiş olup (a) fıkrasında "Kamu haklarından mahrum bulunmamaları, (c) fıkrasında "Taksirli suçlar hariç olmak üzere, ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakcılığı hariç kaçakcılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlanını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamaları" gerektiği belirtilmiştir. Bu düzenlemenin 657 sayılı Yasaya da paralel olduğu görülmektedir. Eski hükümlülerin işçi pozisyonunda çalışabilmelerine ilişkin düzenleme 1475 sayılı İş Kanununda ayrıca düzenlenmiş olup bu Yasanın 25. maddesine dayalı olarak da Eski Hükümlülerin İstihdamı Hakkında Tüzük 17.3.1987 günlü, 19403 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Devlet Memurları Kanunu 323 1994, 1995, 1996 yılı Bütçe Kanunlarında sakat ve eski hükümlüler için kadroların nasıl kullanılacağına ilişkin bir maddenin de yer aldığı görülmekte olup bu düzenlemenin yukarıda yer alan Yasa kuralları çerçevesinde bir açıklama getirdiği görülmektedir. 657 sayılı Yasa ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde memur veya sözleşmeli personel olarak çalıştırılacak personelin öncelikle kamu haklarından yasaklı olmaması ve anılan maddelerde yer alan suçlardan hükümlü olmaması gerektiği ancak kamu hizmetinin görümü sırasında çalıştırılacak işçilerin 1475 sayılı Yasa ve bu Yasa uyarınca çıkarılan Tüzük hükümlerine göre çalıştırılmalarının esas olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda kamu haklarından ömür boyu yasaklı olan davacının 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye tabi olarak çalışması hukuken mümkün olmayıp dava konusu işlem bu nedenle hukuka uygun olup ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı Yaşar Uğurlu'nun Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, İdare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi ısrar kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulmasına ilişkin istem incelenmeksizin işin esası görüşüldü: Davacı ? Posta İşletmesi Müdürlüğünde sözleşmeli personel olarak çalışmakta iken hizmet sözleşmesi feshedilerek görevine son verilmesine ilişkin 28.6.1996 günlü 2081 sayılı işlemin iptali, özlük haklarının verilmesi istemiyle dava açmıştır. ... İdare Mahkemesi... günlü... sayılı kararıyla, Eski Hükümlülerin İstihdamı Hakkında Tüzüğün 2. maddesinde; "Altı aydan daha uzun 324 Devlet Memurları Kanunu süreli hürriyeti bağlayıcı bir cezaya hüküm giymiş ve cezasını infaz kurumlarında tamamlamış veya cezası tecil edilmiş, şartlı salıverilme yoluyla tahliye edilmiş olanlar bu Tüzük hükümleri yönünden eski hükümlü sayılırlar. Mükerrer suç işlediği belirlenen eski hükümlüler, bu Tüzük hükümlerinden yeniden yararlanamazlar" hükmünün yer aldığı, ? Posta İşletmesi Başmüdürlüğünde eski hükümlü kadrosunda sözleşmeli personel statüsünde çalışan davacının, ? Başmüdürlüğünce 12.12.1994 tarihinde yapılan eski hükümlü memur sınavında başarılı olması üzerine, 3.1.1995 tarihinde göreve başladığı, sözleşme yapıldığı, daha sonra sözleşmesinin yenilendiği, 5.5.1995 tarihinde de ? Başmüdürlüğü memurluğuna naklen tayin edildiği, ancak davacı hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 31. maddesi uyarınca müebbeden kamu hizmetlerinden men cezası verilmesi nedeniyle yapılan sınav şartlarından birisini sınav tarihinde taşımadığı gerekçesiyle sözleşmesinin feshedildiği ve ilişiğinin kesildiğinin anlaşıldığı, anılan Eski Hükümlülerin İstihdamı Hakkında Tüzüğün 2. maddesinde kimlerin eski hükümlü sayılacağı belirtilmiş olup, mükerrer suç işlediği belirlenen eski hükümlülerin bu tüzük hükmünden yararlanamayacağı, Türk Ceza Kanununun 31. maddesi uyarınca müebbeden kamu hizmetinden men cezası almış olanların yararlandırılmayacağına ilişkin bir hükme yer verilmediği, Mahkemece davalı idareden, davacının 12.12.1994 tarihinde yapılan sınava girmeden önce kuruma ibraz ettiği belgelerin istenildiği, idarece gönderilen belgelerin incelenmesinden, davacı hakkında ? Ağır Ceza Mahkemesinin E.No:1993/281, K.No:1996/1 sayılı kararının davalı idareye sınava girmeden önce verildiği, başvurusunun kabul edildiği, sınavı kazandığı ve göreve başlatıldığı, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 günlü, E.No:1968/8, K.No:1973/14 sayılı kararıyla idarenin yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde süre aranmaksızın kanunsuz yaptığı işlerin her zaman geri alınabileceği, oysa bakılan bu davada işlemin davacının gerçek dışı beyanı veya hilesi nedeniyle değil davalı idarenin hatasına dayandığı bu durumda açık hataya dayalı olduğunun kabulüne olanak bulunmayan davacının hizmet sözleşmesinin davacının göreve başlatıldığı tarihten itibaren idari dava açma süresi geçirildikten sonda feshine ilişkin işlemde hukuka Devlet Memurları Kanunu 325 uygunluk bulunmadığı, kaldı ki 24 Aralık 1996 gün ve 22857 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Eski Hükümlülerin İstihdamı Hakkında Tüzükte Değişiklik Yapılmasına Dair Tüzük'ün (2). maddesinde "Altı aydan daha uzun süreli hürriyeti bağlayıcı bir cezadan veya Devlet memuru olmaya engel bir suçtan hüküm giymiş veya cezası tecil edilmiş yahut şartlı salıverme yoluyla tahliye edilmiş olanlar ile özel kanunlarında belirtilen şartlardan dolayı istihdam edilmeleri olanağı bulunmayanlar veya ömür boyu kamu hizmetlerinden yasaklı bulunanlar bu Tüzük hükümleri bakımından eski hükümlü sayılırlar" hükmünün yer aldığı, ömür boyu kamu hizmetlerinden yasaklı bulunanların da bu Tüzük hükmünden yararlandırılacağı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacının yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine karar verilmiştir. Bu karar temyiz incelemesi sonucu Danıştay Onikinci Dairesinin 21.6.2001 günlü, E:2000/4801, K:2001/2870 sayılı kararıyla, dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan Eski Hükümlülerin İstihdamı Hakkında Tüzüğün 2. maddesinde;"Altı aydan daha uzun süreli hürriyeti bağlayıcı bir cezaya hüküm giymiş ve cezasını infaz kurumlarında tamamlamış veya cezası tecil edilmiş yahut şartlı salıverme yoluyla tahliye edilmiş olanlar bu Tüzük hükümleri yönünden eski hükümlü sayılırlar." hükmünün yer aldığı, davacının, ? Başmüdürlüğünce 12.12.1994 tarihinde yapılan eski hükümlü memur sınavında başarılı olması üzerine 3.1.1995 tarihinde göreve başlatıldığı, daha sonra sözleşmesinin yenilendiği ve 5.5.1995 tarihinde ? Başmüdürlüğü memurluğuna naklen atandığı ancak ? Ağır Ceza Mahkemesinin 16.1.1986 gün ve E:1993/281, K:1986/1 sayılı kararı ile Türk Ceza Kanunu'nun 450/10 ve 463. maddesi uyarınca 16 yıl 8 ay ağır hapis ve Türk Ceza Kanununun 31. maddesi uyarınca müebbeden kamu hizmetlerinden yasaklanmasına karar verilmesi nedeniyle davalı idarenin 8.8.1994 gün ve 28796 sayılı genelgesinde, yapılacak eski hükümlü sınavına katılabilmek için Türk Ceza Kanunu'nun 31. maddesine göre kamu hizmetlerinden men cezası verilmemiş olması şartı aranmasına karşın, yapılan hatalı değerlendirme sonucu davacının sınava kabul edilerek başarılı olduğu, sınava alınma şartlarını taşımadığının anlaşıl- 326 Devlet Memurları Kanunu ması üzerine de sözleşmesinin feshedildiğinin anlaşıldığı, sınav ve işlem tarihinde yürürlükte bulunan ve 17 Mart 1987 gün ve 19403 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Eski Hükümlülerin İstihdamı Hakkında Tüzük' te amme hizmetinden yasaklananların atamalarının yapılabileceğinden söz edilmemekte olup, idarelerin kanuna açıkca aykırı olan işlemini her zaman geri alabileceği açık bulunduğundan dava konusu işlemde yasal isabetsizliğin bulunmadığı, işlem tarihinden sonra yürürlüğe giren ve 24 Aralık 1996 gün ve 22857 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Eski Hükümlülerin İstihdamı Hakkında Tüzükte Değişiklik Yapılmasına Dair Tüzük" ile kamu hizmetinden yasaklı olanlar da bu tüzük hükümleri bakımından eski hükümlü sayılmış iseler de, anılan tüzüğün dava konusu işleme uygulanamayacağı gerekçesiyle bozulmuş ise de... İdare Mahkemesi... günlü,... sayılı kararıyla ilk kararında ısrar etmiştir. Davalı idare davacının göreve başlatılmasına ilişkin işlemin hataen yapıldığı belirtilerek bu kararı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir. Danıştay Onikinci Dairesinin kararında belirttiği üzere dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki 17 Mart 1987 günlü 19403 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Eski Hükümlülerin İstihdamı Hakkında Tüzük" te amme hizmetinden yasaklananların atamalarının yapılabileceğine ilişkin hüküm bulunmamakta olup idareler mevzuata aykırı olan işlemini her zaman geri alabileceği hususu da gözönüne alındığında dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Dava konusu işlem tarihinden sonraki bir tarihte yapılan değişiklik ile kamu hizmetinden yasaklı olanlar da Tüzük kapsamına alınmış olsalar da değişiklikliğin dava konusu işleme karşı açılan bu davada esas alınamayacağı açıktır. 399 sayılı KHK'nin 7/a maddesi de bu hususu teyid eder niteliktedir. Açıklanan nedenlerle davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle... İdare Mahkemesinin... günlü,... sayılı ısrar kararının Danıştay Onikinci Dairesi kararı doğrultusunda BOZULMASINA, dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine 31.1.2003 günü oyçokluğu ile karar verildi. 327 Devlet Memurları Kanunu KARŞI OY Davalı idanenin temyiz istemin reddi ile... İdare Mahkemesinin... günlü,... sayılı ısrar kararının onanması oyu ile karara karşıyız. DAN-KAR-DER ; SAYI:2 YÖ/ŞGK Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi İDARİ DAVA DAİRELERİ 2000 949 2000 594 15/09/2000 KARAR METNİ DAVACIYA İSNAT OLUNAN FİİLİN ÖĞRETİM ELEMANI SIFATI İLE BAĞDAŞMAYACAK ŞEREF VE HAYSİYET KIRICI SUÇLAR KAPSAMINDA OLMASI NEDENİYLE AF KAPSAMI DIŞINDA OLGUĞU HK. Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Vekili : Av.... Karşı Taraf (Davacı) :... Vekili : Av.... İstemin Özeti : Davacıya, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin 8.2.2000 günlü, E:1998/658, K:2000/1156 sayılı kararı, davalı idare temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir. Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir. Danıştay Tetkik Hakimi Nalan Terzi'nin Düşüncesi: Davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. 328 Devlet Memurları Kanunu Danıştay Savcısı H.Erol Çanga'nın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle Daire kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca gereği görüşüldü. ... Üniversitesi... Eğitim Fakültesinde araştırma görevlisi olan davacıya Üniversite Öğretim Mesleğinden Çıkarma cezası verilmesine ilişkin Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun 5.11.1997 günlü, 97/55 sayılı kararının iptali istemiyle açılan dava sonucunda; Danıştay Sekizinci Dairesince verilen ve 4455 sayılı Yasa gereğince karar verilmesine yer olmadığına ilişkin bulunan 8.2.2000 günlü, E:1998/658, K:2000/1156 sayılı kararı, davalı idare temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir. Danıştay Sekizinci Dairesince; 3.9.1999 günlü, 23805 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 4455 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkındaki Yasanın 1. maddesinde, 23 Nisan 1999 tarihinden önce işlenmiş, Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit veya nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar veya istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçları sebebiyle kurumla sürekli olarak ilişik kesilmesi sonucunu doğuran disiplin cezaları ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 68. maddesinin (e) ve (f) bentlerine ve 69. maddesinin 1 ila 4. fıkralarına göre verilmiş yer değiştirme veya meslekten çıkarma, mülga 2556 sayılı Hakimler Kanununun 92. maddesinin 1, 2, 4 ve 6. fıkralarına göre verilmiş Devlet Memurları Kanunu 329 meslekten çıkarma cezaları hariç olmak üzere; kanun, tüzük ve yönetmelikler gereğince memurlar ve diğer kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile affedilmiştir, denilmek suretiyle Yasanın kapsamının belirlendiği, 4455 sayılı Yasada af dışı bırakılan suçlar aynı zamanda Türk Ceza Yasasına göre de suç olduğundan, bu suçlardan dolayı yapılan soruşturma sonucu, disiplin kurulu kararı ile kurumlarıyla sürekli ilişikleri kesilen kamu görevlilerinin af yasasından yararlanabilmeleri için, anılan suçlardan ceza yargılaması sonucu hüküm giymemiş olmaları gerektiği, esasen, 657 sayılı Devlet Memurları Yasasının 48. maddesinin A/5 bendi, bu suçlardan hüküm giyenlerin memurluğa alınmalarını yasaklamış ve memurlukları sırasında memur olma koşullarını kaybeden kamu görevlilerinin de memuriyetlerinin sona ereceği, aynı Yasanın 98/b maddesinde belirtildiğinden, söz konusu suçlardan hükümlü bulunanların memur olarak görevlerine devam etmeleri veya memurluğa yeniden alınmalarının mümkün olmadığı, bu durumda, disiplin suçu nedeniyle kurumlarıyla sürekli olarak ilişiği kesilmiş olan kamu görevlilerinden, 4455 sayılı Yasada belirtilen suçlar nedeniyle haklarında adli yargıda dava açılmayan veya dava açılmakla birlikte mahkumiyet kararı olmayanların af yasası kapsamına alındığı, davacı hakkında, 4455 sayılı Yasada belirtilen suçlar nedeniyle adli yargı yerince verilmiş bir mahkumiyet kararı bulunmadığına göre, durumunun Af Yasası kapsamında olduğu, davasına devam edilmesi isteminde bulunmadığı anlaşıldığından, anılan Yasanın 2. maddesi uyarınca karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı, Danıştay Sekizinci Dairesinin, davacının fiilinin af yasası kapsamında kabul edilmesine ilişkin kararını, disiplin hukukunun ceza hukukundan farklı olarak adli ceza yargılamasının dışında, idari yargı denetimine tabi, ilmi ve idari bir disiplin dalı olduğu, birbirinden tamamen bağımsız veya ayrı olan ceza hukuku ile disiplin hukukunda kararların birbiri üzerinde doğrudan bir etkisi bulunmadığı, davacının "Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar" kapsamına girebilecek nitelikteki eylemlerinin sırf adli yargı yerince verilmiş mahkumiyet kararı olmaması nedeniyle 4455 sayılı Yasa kapsamında 330 Devlet Memurları Kanunu değerlendirilmesinin işin niteliği ve 657 sayılı Kanunun 131. maddesi ile ulaşılmak istenen amaca aykırı düştüğü, davacının araştırma görevlisi olarak lisansüstü eğitimini yurtdışında devam ettirirken amacını saptırarak, kendisine tanınan imkanları kötüye kullanarak Atatürk İlkeleri ve Devrimleri aleyhine internet vasıtasıyla propoganda yaptığı, devlet aleyhine faaliyetlerde bulunarak suç işlediği davacının bu fiilinin af yasası kapsamına girmesine imkan bulunmadığı gerekçesiyle temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir. 4455 sayılı yasa, 1. maddesinde affın kapsamını belirlerken, bazı suçları tek tek saymış, bazılarını ise "şeref ve haysiyet kırıcı suçlar" ibaresi altında belirlemiştir. Sayılan suçlar, aynı zamanda Türk Ceza Kanununda yer alan suçlar olduğundan bunlar hakkında herhangi bir mahkumiyet kararı bulunmadıkça af yasası kapsamına gireceği açıktır. Ancak "şeref ve haysiyet kırıcı suç" Türk Ceza Kanununda yer almadığından, bir fiilin bu nitelikte olup olmadığını takdir, yargı yerine aittir. Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; davacının yurt dışında lisansüstü öğrenim gördüğü sırada irticai faaliyetlerde bulunan çevrelerle ilişkilerde bulunduğu ve Atatürk İlke ve Devrimleri aleyhinde İnternet aracılığı ile propoganda yaptığının anlaşılması nedeniyle yapılan soruşturma sonucu Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 11. maddesi uyarınca Üniversite Öğretim Mesleğinden Çıkarma cezası verildiği anlaşılmaktadır. 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununun 20. maddesinde bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri uygulanır hükmü yer almıştır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun devlet memurlarının ödev ve sorumluluklarını düzenleyen 2. bölümünün sadakat başlıklı 6. maddesinde, devlet memurlarının Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına sadakatle bağlı kalmak ve milletin hizmetinde Türkiye Devlet Memurları Kanunu 331 Cumhuriyeti Kanunlarını sadakatla uygulamak zorunda olduğu, bu hususun yetkili amirlerin huzurunda yapacakları yeminle belirlendiği ve bu yeminde Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk İnkılap ve İlkelerine...bağlı kalacağına Anayasanın temel ilkelerine dayanan milli demokratik, laik, bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilerek, bunları davranış halinde göstereceğine...yemin edeceği düzenlenmiş; Kanunun 7. maddesinde ise devlet memurlarının her durumda Devletin menfaatlerini korumak mecburiyetinde olup, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına aykırı olan, memleketin bağımsızlığını ve bütünlüğünü bozan Türkiye Cumhuriyetinin güvenliğini tehlikeye düşüren herhangi bir faaliyette bulunamayacakları hüküm altına alınmıştır. Yukarıda yer alan 657 sayılı Kanunun ilgili hükümleri dikkate alındığında, davacıya isnat olunan fiilin öğretim elemanı sıfatı ile bağdaşmayacak şeref ve haysiyeti kırıcı suçlar kapsamında olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Bu itibarla fiil af yasası kapsamı dışındadır. Açıklanan nedenlerle, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen ve davacının fiilinin 4455 sayılı Af Yasası kapsamında kabul edilmesine ilişkin bulunan kararda, hukuki isabet görülmediğinden, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Danıştay Sekizinci Dairesince verilen 8.2.2000 günlü, E:1998/658, K:2000/1156 ayılı kararın BOZULMASINA, dava dosyasının işin esası incelenerek bir karar verilmek üzere Danıştay Sekizinci Dairesine gönderilmesine 15.9.2000 günü oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY 4455 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanunun 1. maddesi ile 23 Nisan 1999 tarihinden önce işlenmiş, Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit veya nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref haysiyet kırıcı suçlar veya istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma 332 Devlet Memurları Kanunu suçları sebebiyle kurumla sürekli olarak ilişik kesilmesi sonucunu doğuran disiplin cezaları ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 68. maddesinin (e) ve (f) bendlerine ve 69. maddesinin 1 ila 4. fıkralarına göre verilmiş yer değiştirme ve meslekten çıkarma, mülga 2556 sayılı Hakimler Kanununun 92. maddesinin 1,2,4 ve 6. fıkralarına göre verilmiş meslekten çıkarma cezaları hariç olmak üzere; kanun, tüzük ve yönetmelikler gereğince memurlar ve diğer kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile beraber affedilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, davacının Üniversite Öğrenim mesleğinden çıkarma cezası verilmesine neden olan eyleminin 4455 sayılı yasanın af kapsamı dışında bıraktığı "şeref ve haysiyet kırıcı suç" niteliğinde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Anılan yasa 1. maddesinde, af kapsamına aldığı suçlarla bunun dışında bıraktığı suçları saymak suretiyle tesbit etmiş bulunduğundan, bu suçlar arasında yer verilmeyen davacı eyleminin, yorum yoluyla affın kapsamı dışında tutulan suçlar arasına sokulması yasa koyucunun öngörmediği bir sonuç olup, kanunilik ilkesi ile de bağdaşmaz. Bu nedenle,davacıya "Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası verilmesini gerektiren fiilinin, af yasası kapsamında olduğu gerekçesine dayalı temyiz konusu Danıştay Sekizinci Dairesinin 8.2.2000 günlü, E:1998/658, K:2000/1056 sayılı kararına yönelik davalı idare temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği oyuyla, çoğunluk kararına karşıyız. YÖ/ŞGK 2.2.2. Disiplin Cezası ile Adli Ceza Arasındaki İlişkiye Dair Kararlar MEMUR OLARAK GÖREV YAPMAKTA İKEN ZİMMET SUÇU DOLAYISIYLA HAKKINDA AÇILAN SORUŞTURMA SONUCU GÖREVDEN ÇIKARMA CEZASI İLE CEZALANDIRILAN DAVACININ AYNI EYLEM NEDENİYLE ADLİ YARGIDA BERAAT ETTİĞİNDEN Devlet Memurları Kanunu 333 BAHİSLE GÖREVE İADE İSTEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİNDE İDARENİN TAKDİR YETKİSİNİN BULUNDUĞU HK. Türk milleti adına hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü: Dava,... Bankası... Şubesinde veznedar olarak görev yapmakta iken, zimmet suçu dolayısıyla hakkında açılan soruşturma sonucu görevden çıkarma cezası ile cezalandırılan davacının, aynı eylem nedeniyle adli yargıda beraat ettiğinden bahisle göreve iade edilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır. Ankara 2. İdare Mahkemesinin 27.01.1995 günlü, E: 1990/655, K: 1995/190 sayılı kararıyla, bir kamu görevine açıktan atama yapmak konusunda idarelerin takdir yetkisi bulunduğu, idarenin bu konuda yargı kararı ile zorlanamayacağı, ancak bu takdir yetkisininde mutlak olmadığı kamu yararı ile sınırlı bulunduğunun idare hukukunun bilinen ilkelerinden olduğu, davacının... Bankası... Şubesinde veznedar olarak görevli iken zimmetine para geçirdiği iddiası ile açığa alındığı ve hakkında cezai koğuşturma başlatıldığı, yapılan yargılama sonucu... 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.10.1988 gün ve E: 1988/85, K: 1998/240 sayılı kararı ile suçun vasfının görevi suiistimal olarak nitelendirildiği ve para cezasına mahkum edilerek tecil edildiği, anılan kararın temyiz aşamasında, Yargıtay 2. Ceza Dairesi ise mahkumiyet için şüpheden uzak kesin kanıt elde edilmediğinden bahisle kararı bozduğu ve yenden yapılan yargılamada... 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.10.1989 günlü, E: 1989/131, K: 1989/212 sayılı kararıyla beraat ettiği, göreve iade istemiyle yaptığı başvurunun ise hakkında verilen disiplin cezasının kesinleşmiş olduğu, delil yetersizliği nedeniyle verilen beraat kararına istinaden yeniden görev verilmesinin mümkün olmadığından bahisle reddedildiğinin dosyanın incelenmesinden anlaşıldığı; olayda davacının adli yargıda yargılanması sonucu beraat etmesi karşısında göreve iade isteminin açıktan atama koşulları itibariyle değerlendirilmesi gerektiğinden isteminin reddi yönünde tesis edilen işlemde mevzuata uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir. Davalı idare, davacının zimmetine para geçirmek suçundan dolayı Yüksek Disiplin Kurulu ve yönetim kurulunca alınan kararla görevden 334 Devlet Memurları Kanunu çıkarma cezası ile cezalandırıldığını, bu cezaya karşı süresinde dava açmadığı için anılan cezanın kesinleştiğini, açıktan atama konusunda idarenin takdir yetkisine sahip olduğunu öne sürmekte ve idare mahkemesince verilen kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir. Bir kamu görevine açıktan veya yeniden atama yapmak konusunda idarelere takdir yetkisinin tanınmış bulunduğu, idarenin bu konuda yargı kararı ile zorlanamayacağı, diğer bir ifadeyle idari işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceği, ancak bu takdir yetkisinin de mutlak olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı bulunduğu, takdire dayanan işlemlerin sebep ve maksat bakımından yargı denetimine tabi bulunduğu hususu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. Bir başka ifadeyle, bu takdir yetkisi, açıktan atamaya ilişkin bir işlemde kullanılmış ise; bunun kadro, ihtiyaç, hizmet gerekleri ve atama isteminde bulunan kişinin kişisel konumu gibi durumlar dikkate alınarak, kullanılıp kullanılmadığının yargı merciince incelenmesi idari eylem ve işlem niteliğinde karar vermeyi değil, idari işlemin sebep ve maksat yönlerinden yargı denetiminin işlevini sağlamak olarak kabulü gerekir. Dava konusu olayda, davacının yeniden göreve atanma istemiyle yaptığı başvurusu savunmalarda da ifade edildiği üzere davalı idarece, açıktan atama koşulları çerçevesinde değerlendirilmek suretiyle Yüksek Disiplin Kurulu ve yönetim kurulu kararıyla meslekten çıkarma cezası ile cezalandırıldığından ve adli yargıda yapılan yargılamada da delil yetersizliği nedeniyle beraat ettiğinden bahisle reddedildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar zimmet suçundan hakkında yapılan yargılamada beraat etmesi nedeniyle 657 sayılı Yasanın 48. maddesi hükmü açısından adı geçenin memuriyete engel bir halinin bulunmadığı açık ise de, hakkında Yüksek Disiplin Kurulu Kararıyla meslekten çıkarma cezası verilmiş bulunan davacının yeniden göreve atanmak istemiyle yaptığı başvuru üzerine istemin reddi yolunda tesis edilen işlemde, idarece kendisine tanınan takdir yetkisinin, hukuka uygun şekilde kullanılmış olduğu kanaatine varıldığından idare mahkemesince dava konusu işlemin iptali hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, Ankara 2. idare Mahkemesince verilen 27.01.1995 günlü, E: 1990/655, Devlet Memurları Kanunu 335 K: 1995/190 sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu`nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 08.04.1997 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY Davalı İdarece temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar idare mahkemesince hukuk ve usule uygun olarak verilen kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddiyle anılan kararın onanması gerekeceği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz. (DANIŞTAY 12.DAİRE ESAS NO:1995/7836 KARAR NO:1997/846 ) BİR KAMU GÖREVLİSİNİN ÜZERİNE ATILI DİSİPLİN SUÇU; CEZA YASASINA GÖRE DE SUÇ NİTELİĞİNDE İSE VE CEZA YARGILAMASI SONUCUNDA SUÇUN UNSURLARININ OLUŞMADIĞI YADA SUÇUN O KİŞİ TARAFINDAN İŞLENMEDİĞİ MAHKEME KARARIYLA SAPTANMIŞSA, BÖYLE BİR CEZA MAHKEMESİ KARARININ DİSİPLİN HUKUKU YÖNÜNDEN BAĞLAYICI OLACAĞI HK. Yargıtay’ca hakkında mahkumiyet kararının bozulmasından sonra yeniden yapılan yargılanması sonucu, kesinleşen yargı kararı ile beraat eden davacının zimmet suçu işlediğinden bahisle işten çıkarma cezası ile tecziyesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. (DANIŞTAY 10.D. ESAS NO: 1990/1731 ; KARAR NO: 1990/1248) ÜNİVERSİTEDE MEMUR OLARAK GÖREV YAPAN DAVACININ KAMU GÖREVİNDEN ÇIKARMA CEZASIYLA CEZALANDIRILMASINA İLİŞKİN İŞLEMİN İPTALİ İSTEMİYLE AÇILAN DAVADA, DAVACI HAKKINDA AYNI FİİL NEDENİYLE ADLİ YARGIDA AÇILAN DAVANIN SONUCUNUN BEKLENMESİ GEREKTİĞİ HK. Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü : Danıştay Başkanlar Kurulunun 16.6.2004 gün ve 2004/13 sayılı kararı ile Danıştay Onikinci Dairesinde görülmekte olan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda belirtilen öğretim elemanları, memur ve diğer personelin disiplin işlerine ilişkin dava ve temyiz başvurularının 336 Devlet Memurları Kanunu Dairemizde görülmesine ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca kararın düzeltilmesi istemlerinin dosya devri yapılan dairece sonuçlandırılmasına karar verildiğinden işin esasına geçildi. Uyuşmazlık; İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsünde memur olarak görev yapan davacının, Yükseköğretim Kurumları Yönetici Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 11/b-6 maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemden doğmuştur. Yükseköğretim Kurumları Yönetici Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 11/b-6 maddesinde, kamu hizmeti veya öğretim elemanı sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmanın kamu görevinden çıkarma cezası gerektirdiği hükme bağlanmıştır. Dosyanın incelenmesinden; İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsünde memur olan davacı hakkında verilen şikayet dilekçeleri üzerine başlatılan soruşturma sonucunda, davacının bazı şahısları kandırarak özel öğrenci statüsünde Sosyal Bilimler Enstitüsüne kaydetmek vaadi ile para aldığının sübuta erdiği nedeniyle Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 11/b-6 maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırıldığı, öte yandan, davacı hakkında aynı fiilerden dolayı yapılan ceza kovuşturması sonucunda davacının ikna yoluyla inandırarak kendisine menfaat sağladığı ve aynı suçu dört kez işlediğinden bahisle T.C.K'nun 209/2, 219/son-33 maddeleri uyarınca İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldığı ve yargılamanın devam ettiği anlaşılmaktadır. Disiplin hukuku ile ceza hukuku soruşturma ve yargılama usulü, verilen cezanın niteliği ve bu cezanın doğurduğu sonuçlar ve etkileri ile ceza ve suçların tanımı ve konuluş amaçları birbirinden farklı özellikler taşısa da; disiplin hukuku içinde suç tanımlaması aynı zamanda ceza hukuku yönünden de aynı olan suçların sübuta erip ermediği konusunda ceza mahkemelerinin vermiş olduğu kesin mahkumiyet kararlarının disiplin hukuku açısından bağlayıcılığı bulunmaktadır. Devlet Memurları Kanunu 337 Olayda; her ne kadar İdare Mahkemesince, davacının bazı öğrencilerin işlerini onlar adına takip ettiği ve bu sırada bir takım paralar aldığı, dolayısıyla kamu hizmeti ile bağdaşmayacak davranışlarda bulunduğu gerekçesiyle davayı reddetmiş ise de; davacının üzerine atılı bulunan fiili nedeniyle yapılan ceza kovuşturması sonucunda davacının ikna yoluyla inandırarak kendisine menfaat sağladığından bahisle hakkında İstanbul 1. Ağır ceza Mahkemesinde açılan davanın devam ettiğinin dosyada bulunan bilgi ve belgelerden anlaşıldığından, davacı hakkında adli yargıda açılan davada verilecek kararın disiplin cezasının sonucunu etkileyeceği kanaatine ulaşıldığından, mahkeme tarafından adli yargıda açılan ve devam eden davanın sonucu beklenip karar verilmesi gerekirken, fiilin sübuta erdiği nedeniyle adli yargıda açılan davanın sonucu beklenilmeden davanın reddi yolunda verilen kararda yasal isabet bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, İstanbul 4. İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere, dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine 28.01.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (D.8.D.,28.01.2005,K:2005-281,E:2004-2701) DAVACININ KAMU GÖREVİNDEN ÇIKARMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA YOL AÇAN EYLEMİ, AYNI ZAMANDA ADLİ YARGIDA YARGILANMASINI DA GEREKTİRDİĞİNDEN, BU DAVANIN SONUCU BEKLENİLEREK DAVACI HAKKINDA KARAR VERİLMESİ GEREKTİĞİ HK. Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü: Danıştay Başkanlar Kurulunun 16.6.2004 gün ve 2004/13 sayılı kararı ile Danıştay Onikinci Dairesinde görülmekte olan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda belirtilen öğretim elemanları, memur ve diğer personelin disiplin işlerine ilişkin dava ve temyiz başvurularının Dairemizde görülmesine ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca kararın düzeltilmesi istemlerinin dosya devri yapılan dairece sonuçlandırılmasına karar verildiğinden işin esasına geçildi. Uyuşmazlık, bilim dalı başkanı olan davacının kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yükseköğretim Kurulu Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali isteminden kaynaklanmıştır. 338 Devlet Memurları Kanunu Dosyanın incelenmesinden, davacı... Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Bilim Dalı Başkanı olarak çalışmakta iken hakkında disiplin soruşturması açıldığı, hazırlanan raporda "bağış olarak alınan 1 ve 18 nolu probların 28.1.2002 tarihinde İstanbul'da bulunan... firmasına gönderildiği, 1.2.2002 tarihinde de 1999 yılında miadı dolmuş bulunan 6 numaralı probun 6 mikrolitrelik kısmının davacının %8 oranında ortağı bulunduğu... şirketine gönderilmiş olduğu, bunlardan birincinin davacının isteği üzerine kargo ile gönderilmiş olduğu, ikincisinin ise bizzat davacı tarafından... şirketine götürülmüş olduğu, davacının bu fiillerinin Disiplin Yönetmeliğinin 11/b (6) maddesine girdiği, bu nedenle davacının kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılması gerektiği tespit ve görüşlerine yer verildiği, bu tespit ve teklif doğrultusunda, davacının dava konusu işlemle kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmaktadır. Aynı eylemlerden dolayı davacının Üniversite Son Soruşturma Kurulunun 1.5.2003 günlü kararı ile davacının yargılanması gerektiğine karar verildiği, bu karara yaptığı itirazın Danıştay İkinci Dairesinin 24.9.2003 gün ve E:2003/683, K:2003/1863 sayılı kararı ile davacının itirazı oyçokluğu ile reddedilerek TCK'nun 240. maddesi uyarınca yargılanmasına karar verildiği açıktır. Davacı ise, dosya içeriğinde bulunan dilekçe ve savunmalarında "miadi 1999 yılında dolmuş 6 numaralı probun üniversitede çalıştırılmadığını bu nedenle belki çalıştırılabilir ümidi ile... şirketine gönderildiğini amacının miadı dolmuş malzemeyi üniversiteye kazandırmak olduğunu, 1 ve 18 nolu probların bir bilimsel çalışmada kullanılmak üzere... firmasından bağış olarak alındığını, üniversitede çalıştırılamayınca tekrar bağış aldıkları firmaya iade edildiğini; herhangi bir kötü niyetinin veya menfaat temin etme kastının ve amacının olmadığını, davalı idarenin kendisine karşı subjektif ve kasıtlı davrandığını, eğer bir menfaat sağlama kastı ve amacı olsaydı daha fazla probun gönderilebileceğinin ancak tamamen iyiniyetle yapılmış iki tane olay davalı idarece gündeme getirilerek ve sadece iki tane olay bulunarak kendisine kasıtlı olarak bu cezanın verildiğini öne sürmektedir. Devlet Memurları Kanunu 339 Disiplin hukuku ile ceza hukukunun; soruşturma ve yargılama usulü, verilen cezanın niteliği ve bu cezanın doğurduğu sonuçlar ve etkiler ile ceza ve suçların tanımı ve konuluş amaçları yönlerinden birbirinden farklı özellikler taşıdığında kuşku yoktur. Ancak disiplin cezası ile yaptırıma bağlanan suç aynı zamanda ceza hukuku yönünden de yargılama konusu olmuşsa ceza mahkemelerinin verecekleri kesin kararların, disiplin hukukunda göz önünde bulundurulacak veri ve bilgiler arasında yer alacağı kuşkusuzdur. Bu durumda, kamu malını özel şirket ve labaratuvara yollamak suretiyle kişisel menfaat temin etmek suçu yüklenerek davacı hakkında açılan ceza davasının sonucu beklenilmeden, bu konudaki adli yargı kararı irdelenmeden verilen karar eksik inceleme ürünü olmaktadır. Açıklanan nedenlerle Eskişehir İdare Mahkemesinin kararının bozulmasına dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 26.1.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (D.8.D.,26.01.2005,K:2005-238,E:2004-3157) 657 SAYILI YASANIN 131. MADDESİNE GÖRE MEMURUN CEZA YASASINA GÖRE MAHKUM OLMASI YADA OLMAMASININ DİSİPLİN CEZASININ UYGULANMASINA ENGEL TEŞKİL ETMEYECEĞİ, DİSİPLİN HÜKÜMLERİ BAKIMINDAN MEMURLUK SIFATI İLE BAĞDAŞMAYACAK NİTELİKTE VE DERECEDE YÜZ KIZARTICI VE UTANÇ VERİCİ HAREKETLERDE BULUNDUĞU ANLAŞILAN DAVACIYA ADLİ YARGIDA SUÇ SAYILAN FİİLİ NEDENİYLE DELİL YETERSİZLİĞİNDEN BERAAT ETMİŞ OLDUĞUNA BAKILMAKSIZIN DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇIKARMA CEZASI VERİLMESİNDE HUKUKA AYKIRILIK BULUNMADIĞI HK. Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarenin yürütmenin durdurulmasına ilişkin istemi görüşülmeksizin işin esası incelendi: Polis memuru olan davacıya... Emniyet Müdürlüğü, Özel Hareket Şube Müdürlüğünde görev yaptığı sırada, çalıntı otoyu bilerek elinde bulundurmak, satma girişiminde bulunmak ve sahtecilik suçundan dolayı verilen Devlet memurluğundan çıkarma cezasına ilişkin 340 Devlet Memurları Kanunu 25.9.1996 gülü, 38 sayılı İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu Kararının iptali ile açıkta geçen sürelere ilişkin tüm maddi haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle dava açılmıştır. ... İdare Mahkemesi 20.5.1999 günlü, E:1997/102, K:1999/570 sayılı kararıyla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin Devlet Memurluğundan Çıkarma başlıklı E bendinin (g) fıkrasında "Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" fiiline yer verildiği, polis memuru olan davacının... Emniyet Müdürlüğü, Özel Hareket Şube Müdürlüğünde görevli bulunduğu sırada, Haluk Demir isimli polis memuru ile birlikte 13.7.1995 tarihinde İstanbul'dan çalınan... plakalı Doğan SLX oto ile 23.4.1995 tarihinde çalınan... plakalı Tempra SXA marka otomobillerin çalıntı olduklarını bildikleri halde ellerinde bulundurdukları, söz konusu otoları kendi çabaları ve akrabaları aracılığı ile satma girişiminde bulundukları, otolar ele geçirildiğinde belgelerinin sahte olduğunun anlaşılması üzerine yapılan soruşturma sonucunda fiillerinin sübuta erdiği gerekçesi ile dava konusu işlemin tesis edildiğinin anlaşıldığı, davacının eyleminin adli yönünün bulunması ve davacı hakkında verilen lüzumu muhakeme kararı gereğince yargılandığı... Asliye Ceza Mahkemesinde,... sayılı kararla üzerine atılı fiiller hakkında hiçbir delil elde edilemediği, fiillerinin sübuta ermediği gerekçesi ile beraat ettiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmakla davacı hakkında verilen Devlet memurluğundan çıkarma cezasının dayanağı kalmadığından verilen disiplin cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacının dava konusu işlem nedeniyle açıkta geçirdiği sürelere ilişkin parasal haklarının davanın açıldığı 8.2.1997 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Temyiz incelemesi aşamasında Danıştay Onikinci Dairesi 14.5.2001 günlü, E:1999/3673, K:2001/2095 sayılı kararıyla, 657 sayılı Yasanın 125/E-g maddesinde; memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmanın Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil olarak kabul edildiği, aynı Yasanın 131. maddesinde de memurun ceza kanununa Devlet Memurları Kanunu 341 göre mahkum olması ya da olmamasının ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel teşkil etmeyeceğinin belirtildiği, davacının... Emniyet Müdürlüğü, Özel Hareket Şube Müdürlüğünde görevli bulunduğu sırada,... isimli polis memuru ile birlikte İstanbul'da çalınan... plakalı Doğan SLX oto ile... plakalı Tempra SXA marka otomobillerin çalıntı olduklarını bildikleri halde ellerinde bulundurdukları, söz konusu otoları kendi çabaları ve akrabaları aracılığı ile satma girişiminde bulundukları, otolar ele geçirildiğinde belgelerinin sahte olduğunun anlaşılması üzerine yapılan soruşturma sonucunda fiillerinin sübuta erdiği gerekçesiyle Devlet memurluğundan çıkarıldığı, aynı fiilden dolayı yapılan ceza yargılaması sonucu Elazığ 2. Asliye Ceza Mahkemesinde E:1996/177, K:1999/95 sayılı kararıyla delil yetersizliğinden beraatine hükmedildiği ve bu kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiğinin anlaşıldığı, dava dosyası ile soruşturma dosyasının ve soruşturma dosyasında bulunan ifadelerin birlikte incelenip değerlendirilmesi sonucu davacının disiplin hükümleri bakımından üzerine atılı fiili işlediği sonucuna ulaşıldığı, 657 sayılı yasanın yukarıda belirtilen 131. maddesine göre de, memurun Ceza Kanununa göre mahkum olması yada olmamasının ayrıca disiplin cezası uygulanmasına engel teşkil etmediğinden, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile karar bozulmuştur. ... İdare Mahkemesi... günlü,... sayılı kararıyla bir kamu görevlisinin, üzerine atılı disiplin suçu, ceza yasasına göre de suç niteliğinde ise ve ceza yargılaması sonucunda suçun unsurlarının oluşmadığı ya da suçun o kişi tarafından işlenmediği mahkeme kararıyla saptanmışsa, böyle bir ceza mahkemesi kararının disiplin hukuku yönünden bağlayıcı olacağı, bu itibarla adli yargıda beraat eden davacının üstüne atılı fiilin idari yönden de işlendiği kesinlik kazanamayacağı kanaatine ulaşılarak davacı hakkında verilen devlet memurluğundan çıkarma cezasında hukuka uyarlık bulunmadığını da gerekçesine ekleyerek ilk kararında ısrar etmiştir. Davalı idare işlemin 657 sayılı Yasanın ilgili hükümlerine uygun olarak kurulduğunu belirterek kararı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir. 342 Devlet Memurları Kanunu Danıştay Onikinci Dairesinin kararında belirttiği üzere; 657 sayılı Yasanın 131. maddesine göre memurun ceza yasasına göre mahkum olması yada olmamasının disiplin cezasının uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği açıktır. Dosyanın incelenmesinden davacının disiplin hükümleri bakımından memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğunun tespiti üzerine, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırıldığı anlaşıldığından verilen ceza yerinde olup; dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir. Bu nedenlerle davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle... İdare Mahkemesinin... günlü, E... sayılı kararının Danıştay Onikinci Dairesinin kararı doğrultusunda BOZULMASINA, 20.6.2003 günü oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY X-Davacının devlet memurluğundan çıkarılmasına ilişkin 25.9.1996 günlü işlem ile yoksun kaldığı parasal haklarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle açtığı davada;... İdare Mahkemesince verilen ve Danıştay Onikinci Dairesinin 14.5.2001 günlü, E:1999/3673, K:2001/2095 sayılı bozma kararına uymayarak dava konusu işlemin iptaline, bu nedenle açıkta geçirdiği sürelere ilişkin parasal haklarının davanın açıldığı 8.2.1997 gününden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte ödenmesine ilişkin ilk kararında ısrarına dair bulunan 11.11.2002 günlü, E:2002/1581, K:2002/1424 sayılı kararı davalı idare temyiz etmekte ve bozulmasını durdurulmasını istemektedir. Bir kamu görevlisine isnat edilen disiplin suçu ceza yasası kapsamında da suç niteliğinde ise ve ceza yargılaması sonucunda suçun unsurlarının oluşmadığı saptanmışsa ceza mahkemesi kararının disiplin hukuku yönünden dikkate alınması gerektiği kuşkusuzdur. Davacının disiplin cezası almasına neden olan olay nedeniyle... Asliye Ceza Mahkemesinde yargılandığı, bu yargılama sonucunda mahkumiyetlerine yeterli kesin ve inandırıcı delil elde edilmediği gerekçesi ile beraat kararı verildiği anlaşıldığından İdare Mahkemesince Devlet Memurları Kanunu 343 verilen ısrar kararının onanması oyu ile karara karşıyız. (İDARİ DAVA DAİRELERİ.,20.06.2003,K:2003-436,E:2003-67) DAN-KAR-DER ; SAYI:3 HAKKINDA AÇILAN CEZA DAVASI NEDENİYLE GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILAN DAVACININ, MAHKEMEDE BERAAT ETMESİ ÜZERİNE ESKİ GÖREVİNE İADE EDİLMESİNİN ZORUNLU OLDUĞU HK.(D.5.D.,24.04.1985,K:85-1101,E:81-580) 2.2.3. Sayıştay Genel Kurul Kararları ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ İKEN 2547 SAYILI KANUNUN 35'İNCİ MADDESİ UYARINCA DOKTORA EĞİTİMİ YAPMAK AMACIYLA GAZİ ÜNİVERSİTESİNDE GÖREVLENDİRİLEN ÖZLEM ÖZSARAÇ’IN BU EĞİTİMİNİ TAMAMLAYIP GÖREVİNE DÖNDÜKTEN SONRA, ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI BÜNYESİNDE BİR GÖREVE NAKLEN ATANABİLMESİ İÇİN, MECBURİ HİZMETİNE TEKABÜL EDEN BORCUNUN TAKSİTLER HALİNDE ÖDENMESİ HUSUSUNDA, Rektörlükçe 2547 sayılı Kanunun 56'ncı maddesinin (d) fıkrası uyarınca görüş istenilmesi üzerine 5. Dairece verilen 3.5.2005 tarih ve 2005-26/Taşra 28352 sayılı karar okunarak, Gereği Görüşüldü : Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlüğünün 20.4.2005 tarih ve B.30.2.ÇAÜ.0.70.71.02/2374/2607 sayılı yazısı ile eklerinin incelenmesinden: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Araştırma Görevlisi Özlem Özsaraç’ın 2547 sayılı Kanunun 35’inci maddesi uyarınca doktora eğitimi yapmak amacıyla 19.10.1998 tarihinde Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde görevlendirildiği, bu amaçla kadrosunun geçici olarak Gazi Üniversitesine tahsis edildiği, Gazi Üniversitesinde görevlendirilmesinden dolayı Özlem Özsaraç ve kefillerinden Çanakkale 1. Noterliğince düzenlenen 15.10.1998 tarih ve 14470 no.lu Taahhütname ve Kefalet Senedinin alınmış olduğu, 344 Devlet Memurları Kanunu Adı geçenin doktora eğitimini tamamlayarak 21.9.2004 tarihinde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesindeki görevine başladığı, Daha sonra Çevre ve Orman Bakanlığının 28.7.2004 tarih ve B.18.0.PER.0.00.01/ 7556-40198 sayılı yazısıyla, Bakanlık bünyesinde bir göreve naklen atanması düşünülen Araştırma Görevlisi Özlem Özsaraç’ın tasdikli sicil özeti ile son üç yıla ait gizli sicil raporlarının gönderilmesinin ve adı geçen hakkında adli veya idari bir soruşturma bulunup bulunmadığının bildirilmesinin istendiği, Bunun üzerine, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlüğünün 21.10.2004 tarih ve B.30.2.ÇAÜ.0.70.71.02/3986/6307 sayılı yazısıyla, Araştırma Görevlisi Özlem Özsaraç’ın mecburi hizmet yükümlülüğünün Çevre ve Orman Bakanlığına devredilmesinde herhangi bir sakınca bulunmadığının Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına iletildiği, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 19.11.2004 tarih ve B.30.APK.0.00.00.05/093918-023035 sayılı cevabî yazısında, Genel Kurulun 12.11.2004 tarihli toplantısında, adı geçenin mecburi hizmet yükümlülüğünün anılan kuruma devredilmesinin uygun bulunmadığının bildirildiği, Araştırma Görevlisi Özlem Özsaraç’ın, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesine verdiği 5.4.2005 tarihli dilekçesiyle, daha önceki müracaatında mecburi hizmet yükümlülüğünün parasal karşılığının hesaplanarak taksitlendirilmesi talebinde bulunduğunu belirterek, kalan mecburi hizmet yükümlülüğünün parasal karşılığını taksitlendirerek ödemek istediğini belirttiği, Gazi Üniversitesi Rektörlüğünce Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlüğüne gönderilen yazı ekinde yer alan hesap tablosunda, Özlem Özsaraç’a Kasım 1998-Eylül 2004 tarihleri arasında ödenen brüt maaş toplamının 46.539.562.000 lira olarak gösterildiği, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlüğünün de mecburi hizmet süresinden çalışılan süreyi düştükten sonra, 30.3.2005 tarihi itibariyle % 50 cezai şartla birlikte toplam borcu 63.704,16 YTL olarak tespit ettiği, Özlem Özsaraç’ın, yukarıda bahsedilen dilekçesi ile, 63.704,16 YTL olarak hesaplanan söz konusu borcu; 18.05.2005 – 18.10.2005 tarihleri arasında aylık 250,00 YTL, Devlet Memurları Kanunu 345 18.11.2005 – 18.04.2006 tarihleri arasında aylık 500,00 YTL, 18.05.2006 – 18.04.2007 tarihleri arasında aylık 600,00 YTL, 18.05.2007 – 18.04.2008 tarihleri arasında aylık 1.200,00 YTL, 18.05.2008 –18.04.2010 tarihleri arasında aylık 1.566,84 YTL taksitlerle olmak üzere ödemek istediğini bildirdiği, Araştırma Görevlisi Özlem Özsaraç’tan bu taahhüdünü teminat altına alacak bir taahhüt ve kefalet senedinin alınmadığı, Borçlu Özlem Özsaraç tarafından sunulan ödeme planının, Rektörlükçe de uygun görüldüğü ve 2547 sayılı Kanunun 56’ncı maddesinin (d) fıkrası hükmü uyarınca Sayıştay Başkanlığı görüşünün istenildiği, Anlaşılmıştır. 2547 sayılı Kanunun 56’ncı maddesinin (d) fıkrasında, birmilyon liraya kadar (birmilyon lira dahil) bir hakkın veya menfaatin terkinini gerektiren, maddi veya hukuki nedenlerle kovuşturulmasında yüksek mahkeme ve mercilerde incelenmesini istemekte yarar bulunmayan, açılacak veya açılmış olan dava, icra ve benzeri takiplerden vazgeçilmesine veya uygun ödeme kararı koymaya rektör ve üst kuruluşların başkanlarının; birmilyon liradan fazlası için üst kuruluşlarda başkanın, üniversitelerde rektörün önerisi ve Sayıştay Başkanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığının karar vereceği hükme bağlanmıştır. Anılan fıkrada, açılacak veya açılmış olan dava, icra ve benzeri takiplerden vazgeçilmesine veya uygun ödeme kararı konulmasına yer verilmiş olması karşısında, söz konusu Üniversite alacağının taksitle ödenmesi önerisi fıkra hükmü kapsamında bulunmaktadır. Araştırma Görevlisi Özlem Özsaraç, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 35’inci maddesi uyarınca Gazi Üniversitesine gönderilmiştir. Bu maddede, yükseköğretim kurumlarının, kendilerinin ve yeni kurulmuş ve kurulacak diğer yükseköğretim kurumlarının ihtiyacı için yurt içinde ve yurt dışında öğretim elemanı yetiştirecekleri, öğretim elemanı yetiştirilmesi amacıyla üniversitelerin araştırma görevlisi kadrolarının araştırma veya doktora çalışmaları yaptırmak üzere başka bir üniversiteye, Yükseköğretim Kurulunca geçici olarak tahsis edilebileceği, bu 346 Devlet Memurları Kanunu şekilde doktora, tıpta uzmanlık veya sanatta yeterlik payesi alanların, bu eğitimin sonunda kadrolarıyla birlikte kendi üniversitelerine dönecekleri, yurt içinde veya yurt dışında yetiştirilen öğretim elemanlarının genel hükümlere göre bağlı oldukları yükseköğretim kurumlarında mecburi hizmetlerini yerine getirmek zorunda oldukları belirtilmiştir. Aynı Kanunun 65’inci maddesinde de, öğretim elemanlarının yetiştirilme esaslarının, Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği hükmü bulunmaktadır. Yükseköğretim Kurulunca çıkarılarak 16.11.1983 tarih ve 18223 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Bir Üniversite Adına Bir Diğer Üniversitede Lisansüstü Eğitim Gören Araştırma Görevlileri Hakkında Yönetmeliğin 4’üncü maddesinde, atama işleminden önce adaylardan, kendilerine kadrosu tahsis edilen üniversitede, 2547 sayılı Kanunun 35’inci maddesi şartları içinde lisansüstü eğitim-öğretim süresi (tatiller dahil) kadar mecburi hizmeti yerine getirmek zorunda olduklarına dair bir taahhüt ve kefalet senedi alınacağı belirtilmiştir. Bu hükme istinaden Özlem Özsaraç’dan alınan taahhütnamenin ‘Öğrenimi Bitirdikten Sonra’ başlıklı bölümündeki 10’uncu ve 11’inci maddelerinde; “Mecburi hizmet sürem sona ermeden meslekten, memurluktan veya hizmetinde bulunduğum müesseseden ihraç olduğum veya ayrıldığım, iş bu tahsil ve mecburi hizmet taahhütümle ilgili olarak çıkmış veya çıkacak olan tüm kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerine uymadığım ve yükleyecekleri mükellefiyetlere rıza göstermediğim takdirde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin benim için yapmış olduğu bütün masrafların %50 fazlasıyla her biri için tediye veya sarf tarihinden itibaren tahakkuk ettirilecek kanuni faiz vesair kanuni ödemelerle birlikte ilgili kurum veya hazine emrine hüküm istihsaline hacet kalmaksızın nakden ve def’aten tediye edeceğimi, ancak mecburi hizmet sürem dolmadan görevimden ayrıldığım takdirde iş bu taahhütname gereğince namıma tahakkuk ettirilen borcun yekününden ifa ettiğim mecburi hizmet süresine tekabül eden miktar tenzil olduktan sonra bakiyesini %50 fazlası ve kanuni faiz vesair kanuni ödemelerle birlikte hüküm istihsaline hacet kalmaksızın nakden ve def’aten tediye edeceğimi şimdiden kabul ve taahhüt ederim” hükmü yer almıştır. Devlet Memurları Kanunu 347 Bu durum karşısında, Araştırma görevlisi Özlem Özsaraç’ın mecburi hizmetine tekabül eden borcunun, öğreniminin başında kendisinden alınan yüklenme senedi hükümlerine göre hesaplanması ve buna göre de kendisi için yapılan giderlerin % 50 fazlasıyla ve faiziyle birlikte tahsil edilmesi gerekmektedir. Ancak adı geçenin mecburi hizmet yükümlülüğünden doğan borç tutarının hesabında, kanuni faiz tutarının dikkate alınmadığı görülmüştür. Bu itibarla, Üniversite alacağının taksitle tahsili yönündeki Rektörlük önerisinin, hesaplanan borç tutarına kanuni faizin de ilâve edilmesi ve bu suretle bulunacak toplam borcun beş yılı geçmeyecek şekilde taksitler halinde tahsilini öngören noter tasdikli bir taahhütname ve kefaletnamenin ilgilisinden alınması kaydıyla uygun bulunduğuna çoğunlukla karar verildi. (16.05.2005/5121/3) SAYIŞTAYCA YAPILAN İNCELEMELER SONUCUNDA KAMU ZARARI TESPİT EDİLDİĞİNDE VE KAMU KAYNAĞININ VERİMLİ, ETKİN VE EKONOMİK KULLANILMADIĞI SAPTANDIĞINDA, 10.12.2003 TARİHLİ VE 5018 SAYILI KAMU MALİ YÖNETİMİ VE KONTROL KANUNU ÇERÇEVESİNDE SORUMLU TUTULACAK GÖREVLİ VE YETKİLİLERİN BELİRLENMESİ HUSUSUNDAKİ TEREDDÜT. İNCELEME Konu ile ilgili mevzuat, denetçi müzekkeresi ve bu husustaki Daire kararı incelendikten sonra gereği görüşüldü : I- HESAP VERME 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 8’inci maddesi hükmü uyarınca, her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanların yetkili kılınmış mercilere hesap vermeleri zorunludur. Yine aynı Kanunun 68’inci maddesinde dış denetimin, kamu idaresi hesapları ve bunlara ilişkin belgeler esas alınarak, malî tabloların güvenilirliği ve doğruluğuna ilişkin mali denetim ile kamu idarelerinin gelir, gider ve mallarına ilişkin mali işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygun olup olmadığının tespiti ve kamu kaynakla- 348 Devlet Memurları Kanunu rının etkili, ekonomik ve verimli olarak kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi, faaliyet sonuçlarının ölçülmesi ve performans bakımından değerlendirilmesi suretiyle gerçekleştirileceği ifade edilmiştir. 1- Yönetim Dönemi Hesabının Verilmesi Uygunluk denetiminin ve hesap yargısının temelini muhasebe birimi hesapları oluşturmaktadır. 5018 sayılı Kanunda muhasebe yetkililerinin Sayıştaya karşı hesap verme sorumluluklarını düzenleyen açık bir hüküm bulunmamakla birlikte, Kanunun 61’inci maddesinde defter, kayıt ve belgelerin usulüne uygun olarak tutulmasından, muhafaza edilmesinden ve denetim için hazır bulundurulmasından muhasebe yetkililerinin sorumlu oldukları, 8’inci maddesinde de her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanların, kaynakların muhasebeleştirilmesinden ve raporlanmasından sorumlu oldukları ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorunda oldukları belirtilmiştir. Muhasebe Yetkililerinin Eğitimi, Sertifika Verilmesi ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 36’ncı maddesinin ikinci fıkrasında da “Yönetim dönemi hesabı, görev başındaki muhasebe yetkilisi tarafından, mevzuatında belirtilen süre içerisinde yetkili mercilere verilir” şeklinde düzenlenmiştir. Anılan Kanun ve Yönetmelikteki bu hükümler karşısında, muhasebe yetkililerini Sayıştaya hesap verme konusunda birinci derece sorumlu kabul etmek gerekmektedir. 2- Kamu İdaresi Hesabının Verilmesi Kamu idaresi hesabı, kuruluşun konsolide hesabıdır. Kamu idare hesabı mali denetim ve performans denetiminin konusunu oluşturmaktadır. 5018 sayılı Kanunun 61’inci maddesinin ikinci fıkrasında, muhasebe yetkililerinin gerekli bilgi ve raporları düzenli olarak kamu idarelerine vermeleri öngörülmüştür. Aynı Kanunun 60’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentlerinde ise, bütçe kayıtlarını tutmak, bütçe uygulama sonuçlarına ilişkin verileri toplamak, değerlendirmek ve bütçe Devlet Memurları Kanunu 349 kesin hesabı ile mali istatistikleri hazırlamak, idarelerin faaliyet raporunu hazırlamak mali hizmetler biriminin görevi olarak gösterilmiştir. Aynı Kanunun 76’ncı maddesinde de, kamu idareleri ve görevlilerinin, muhasebeleştirme ve raporlama işlemlerine ilişkin bilgi ve belgeleri denetimle görevlendirilmiş olanlara ibraz etmek, görevin sağlıklı yapılmasını sağlayacak önlemleri almak ve her türlü yardım ve kolaylığı göstermek zorunda oldukları hükme bağlanmıştır. II- SORUMLULUK 5018 sayılı Kanunda, yönetim dönemi hesabı ve buna bağlı olarak genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin gelir, gider ve mal hesapları ile bu hesaplara ilişkin işlemlerinin doğruluğu ve kanunlara uygunluğu yanında, kamu idaresi hesabıyla kuruluşun tüm mali ve idari performansı da esas alınmış, hesap verme sorumluluğu bu bağlamda düzenlenmiştir. 5018 sayılı Kanunla, 1927 yılında çıkarılıp uzun süre yürürlüğünü sürdürmüş bulunan 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunuyla oluşturulan kamu mali yönetim sistemimiz neredeyse tümüyle değiştirilerek daha etkin, daha çağdaş, uluslararası ölçütlere daha uygun bir kamu mali yönetim ve kontrol sistemi oluşturulması amaçlanmıştır. Bu Kanunla bütçe kapsamının genişletilmesi suretiyle bütçe hakkının en iyi şekilde kullanılması, bütçe hazırlama ve uygulama sürecinde etkinliğin artırılması, mali yönetimde saydamlığın sağlanması, iyi bir hesap verme mekanizmasının kurulması ve bu açıdan harcama sürecinde yetki ve sorumluluk dengesinin tesisi amaçlanmıştır. Yetki ve sorumluluk dengesi kurulurken yetkiler yanında Kanunun pek çok maddesinde sorumluluklardan söz edilmektedir. Gerçekten 5018 sayılı Kanunun 8’inci maddesinde hesap verme sorumluluğundan, 31’inci maddesinde harcama yetkisinden doğan sorumluluktan, 32’nci maddesinde harcama yetkililerinin sorumluluğundan, 33’üncü maddesinde gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğundan, 38’inci maddesinde gelirlerin toplanma sorumluluğundan, 44’üncü maddesinde mal yönetim sorumluluklarından, 48’inci maddesinde mal yönetiminde etkililik ve sorumluluktan, 58’inci maddesinde ön mali kontrol görevinin 350 Devlet Memurları Kanunu yönetim sorumluluğu çerçevesinde yürütülmesinden, 61’inci maddesinde muhasebe yetkililerinin sorumluğundan, 76’ncı maddesinde kamu idarelerinin sorumluluğundan bahsedilmektedir. 5018 sayılı Kanunla kamu mali yönetim ve kontrol sistemi oluşturulurken iç denetim ile dış denetime birlikte düzenlenmiştir. Kanunun “Dış denetim” başlıklı 68’inci maddesinin ilk fıkrasında, Sayıştay tarafından yapılacak harcama sonrası dış denetimin amacının, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin hesap verme sorumluluğu çerçevesinde yönetimin mali faaliyet, karar ve işlemlerinin kanunlara, kurumsal amaç, hedef ve planlara uygunluk yönünden incelenerek sonuçlarının Türkiye Büyük Millet Meclisine raporlanması olduğu belirtilmiş, izleyen fıkralarda dış denetimin mali denetim, hukuka uygunluk denetimi ve performans denetimi suretiyle gerçekleştirileceği ifade edilmiş, dördüncü fıkrasında Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulacak dış denetim genel değerlendirme raporunun nasıl hazırlanacağı düzenlenmiş ve beşinci fıkrasında da Sayıştay tarafından hesapların hükme bağlanması, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin gelir, gider ve mal hesapları ile bu hesaplarla ilgili işlemlerin yasal düzenlemelere uygun olup almadığına karar verilmesi şeklinde tanımlandıktan sonra, son fıkrasında dış denetim ve hesapların hükme bağlanmasına ilişkin diğer hususların ilgili kanunda düzenlenmesi öngörülmüştür. Söz konusu maddede hesap verme sorumluluğu çerçevesinde yapılacak işlerin dış denetiminin hangi tür denetimlerle gerçekleştirileceği, dış denetim genel değerlendirme raporunun Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulması ve hesapların hükme bağlanmasına kadar Sayıştaya mevdu pek çok görev ve yetki düzenlenmiş bulunmaktadır. Ancak tereddüt konusu olan husus, mali sorumluluğa ilişkin sorumluluk halleri ve sorumlu tutulacak yetkili ve görevlilerin belirlenmesi olduğundan, maddenin sorumlulukla ilgili son iki fıkrasından hareketle soruna çözüm aranmıştır. Bahse konu Kanunun 68’inci maddesinde, kamu idarelerinin mali faaliyet, karar ve işlemlerinin kanunlara, kurumsal amaç, hedef ve planlara uygunluk yönünden incelenerek performans ve mali denetime ilişkin sonuçlarının raporlanması öngörülmüş ise de, “kamu idarelerinin Devlet Memurları Kanunu 351 gelir, gider ve mallarına ilişkin mali işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygun olup olmadığının tespiti” de öngörülmek suretiyle hukuka uygunluk denetiminin, dış denetimin gerçekleştirilme yollarından biri olduğu belirtilmiştir. Hatta bununla da yetinilmeyerek maddenin beşinci fıkrasında Sayıştayca hesapların hükme bağlanmasının, kamu idarelerinin gelir, gider ve mal hesaplarıyla bu hesaplarla ilgili işlemlerin yasal düzenlemelere uygun olup olmadığına karar verilmesi anlamına geldiği ifade edilmiştir. Son fıkasında da, dış denetim ve hesapların hükme bağlanmasına ilişkin diğer hususların ilgili kanunda düzenlenmesi öngörülmüştür. Anılan maddede, hesapların hükme bağlanmasından söz edilmekle Sayıştay yargısal fonksiyonuna işaret edilmiş olmaktadır. Maddenin ikinci fıkrasında bahsedilen hukuka uygunluk denetimiyle kamu idarelerinin gelir, gider ve mal hesapları ve işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygun olup olmadığı tespit edilecek, bu tespitler Sayıştay yargısına intikal ettirilerek hesap ve işlemlerin yasal düzenlemelere uygun olup olmadığına ilişkin olarak karar verilecektir. Başka bir deyişle, sorumluların hesap ve işlemleri hükme bağlanmış olacaktır. Sayıştayın, hesap ve işlemlerin hukuka uygunluğunun tespiti ile sorumluların sorumluluklarını ve sorumluluk derecelerini kapsayan yargılama faaliyeti, Anayasanın 160’ıncı maddesindeki “kesin hükme bağlama” deyiminde ifadesini bulmuştur. 5018 sayılı Kanunun 68’inci maddesinin hesapların Sayıştayca hükme bağlanmasına ilişkin beşinci fıkrasını, Anayasanın “Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak……” şeklindeki 160’ıncı maddesi hükmü karşısında başka türlü değerlendirme imkânı yoktur. Esasen Anayasanın, “Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.” şeklindeki 11’inci maddesi hükmü karşısında başka şekilde düşünmek de mümkün değildir. 352 Devlet Memurları Kanunu Belirtilen 68’inci maddenin beşinci fıkrasında, Sayıştayca hesapların hükme bağlanması tanımlandıktan sonra daha fazla ayrıntıya girilmeden, son fıkrada dış denetim ve hesapların hükme bağlanmasına ilişkin diğer hususlar ilgili kanuna bırakılmıştır. Bu düzenleme tarzı, Anayasanın 160’ıncı maddesinde izlenen yönteme de uygundur. Zira Anayasanın bu maddesinde “… sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak …” ve “Sayıştayın kesin hükümleri hakkında ilgililer yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir kereye mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde bulunabilirler.” denilmiş, madde gerekçesinde de açıklandığı üzere “sorumlular” ve “ilgililer”in belirlenmesi ise kanuna bırakılmıştır. 68’inci maddede sözü edilen ilgili kanun, 832 sayılı Sayıştay Kanunudur. 832 sayılı Kanunun 45’inci maddesinin “Sorumlularca; gelir, gider, mal ve kıymetlerden mevzuata uygun olarak tahakkuk ettirilmediği, alınmadığı, harcanmadığı, verilmediği, saklanmadığı veya idare edilmediği Sayıştayca kesin hükme bağlananları, sorumlular keyfiyetin idarece kendilerine bildirilmesinden başlıyarak üç ay içinde Hazineye ödemekle zorunludurlar.” şeklindeki ilk fıkrasıyla sorumluluk halleri belirlenmiş, ancak Sayıştay Kanununda “sorumlular”ın kimler olduğu belirtilmemiştir. 832 sayılı Kanunun anılan 45’inci maddesi hükmüne göre sorumluluk için yegâne şart, mevzuata aykırılıktır. 832 sayılı Kanun, Anayasadaki ifadeye uygun olarak sorumlular demekle yetinmiş, bunların kimler olduğunu sayma yoluna gitmemiş, eski deyişle meskut geçmiş, sorumluların tayinini başka kanunlara bırakmıştır. III- SORUMLULAR 5018 sayılı Kanunda dört grup sorumlu belirlenmiştir. 1- Bakanlar 5018 sayılı Kanunun 10’uncu maddesinde, “Bakanlar hükümet politikasının uygulanması ile bakanlıklarının ve bakanlıklarına bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşların stratejik planları ile bütçelerinin kalkınma planlarına, yıllık programlara uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından, Devlet Memurları Kanunu 353 bu çerçevede diğer bakanlıklarla koordinasyon ve işbirliğini sağlamaktan sorumludur” denilmek suretiyle bakanların sorumluluk esasları belirlenmiştir. Ancak Sayıştay yargılaması sırasında bakanın sorumluluğu ile ilgili bir hususa rastlanması durumunda bu hususun ilgili mercilere bildirilmesi mümkün bulunmaktadır. 2- Üst Yöneticiler 5018 sayılı Kanunun 11’inci maddesinde; “Bakanlıklarda müsteşar, diğer kamu idarelerinde en üst yönetici, il özel idarelerinde vali ve belediyelerde belediye başkanı üst yöneticidir. Ancak, Millî Savunma Bakanlığında üst yönetici Bakandır. Üst yöneticiler, idarelerinin stratejik planlarının ve bütçelerinin kalkınma planına, yıllık programlara, kurumun stratejik plan ve performans hedefleri ile hizmet gereklerine uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından, sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanımını sağlamaktan, kayıp ve kötüye kullanımının önlenmesinden, malî yönetim ve kontrol sisteminin işleyişinin gözetilmesi, izlenmesi ve bu Kanunda belirtilen görev ve sorumlulukların yerine getirilmesinden Bakana; mahallî idarelerde ise meclislerine karşı sorumludurlar. Üst yöneticiler, bu sorumluluğun gereklerini harcama yetkilileri, malî hizmetler birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine getirirler.” denilmek suretiyle üst yöneticilerin sorumlulukları düzenlenmiştir. Üst yöneticiler işlerin gidişatından harcama yetkililerinin ve diğer görevlilerin bilgilendirmeleri ve raporları ile bilgi sahibi olmaktadırlar. Bununla birlikte üst yöneticilerin özel kanunlardan doğan Sayıştaya karşı mali sorumlulukları olabileceği gibi, münferit bir olayda sorumluluklarına hükmedilmeleri de gerekebilir. Bu husus, meselenin Sayıştay yargısında görüşülmesi sırasında hükme bağlanacak bir konudur. Dolayısıyla bu aşamada bir genelleme yaparak üst yöneticilerin, işlemlerin hukuka uygun olarak yürütülmesinden sorumlu olacakları ya da olmayacakları yönünde bir görüş belirtilmesi uygun bulunmamaktadır. 354 Devlet Memurları Kanunu 3- Harcama Yetkilileri 5018 sayılı Kanunun 3’üncü maddesinin (k) bendinde, kamu idaresi bütçesinde ödenek tahsis edilen ve harcama yetkisi bulunan birim, harcama birimi olarak tanımlanmıştır. Kanunun 31’inci maddesinde, bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisinin harcama yetkilisi olduğu ifade edilmiş, 32’nci maddesinde ise, bütçeden harcama yapılabilmesi harcama yetkilisinin, harcama talimatı vermesine bağlanmış, harcama talimatlarında da hizmet gerekçesi, yapılacak işin konusu ve tutarı, süresi, kullanılabilir ödeneği, gerçekleştirme usulü ile gerçekleştirmeyle görevli olanlara ilişkin bilgilerin yer alacağı, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygun olmasından, ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken işlemlerden harcama yetkililerinin sorumlu oldukları belirtilmiştir. 5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesinde de, giderin gerçekleştirilmesinin, harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesi ile tamamlanacağı hüküm altına alınmıştır. Mevzuatın yukarıda belirtilen hükümlerine göre, bütçeden yapılacak harcamalarda süreç, harcama talimatı ile başlamakta ve ödeme emri belgesi uyarınca hak sahibine ödeme yapılması ile son bulmaktadır. 5018 sayılı Kanunda, giderin yapılmasından ödeme aşamasına kadar tüm işlemlerin harcama yetkilisinin gözetim ve denetimi altında, onun emir ve talimatı ile yürütülmesi öngörüldüğünden, sorumluluk konusunda da harcama yetkilisi ön plana çıkmaktadır. Kanunda harcama yetkilisinin, bütçeyle ödenek tahsis edilen her harcama biriminin en üst yöneticisi olarak tanımlanması, idari açıdan üst yöneticilere; hukuka uygunluk açısından da yetkili kılınmış mercilere hesap vermekle sorumlu olduğunu göstermektedir. Bu anlamda harcama yetkililerinin Sayıştaya hesap verme sorumluluğu bulunmaktadır. a) Harcama Yetkililerinin Genel Sorumluluğu Devlet Memurları Kanunu 355 5018 sayılı Kanunda harcama yetkilisi ifadesiyle bir program sorumlusuna ve statü hukukunda tanımlanan daire/birim amirine işaret edilmektedir. Bu konumda olan yöneticilerin, 657 sayılı Kanunun 10’uncu maddesinde belirtildiği gibi, amiri oldukları kuruluş ve hizmet biriminde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurları takip ve kontrol etmekten görevli ve sorumlu tutulacakları da tabiidir. Bu hükümler karşısında, bütçeden yapılacak harcamalar konusunda 5018 sayılı Kanunda öngörülen harcama sürecinde tek ve tam yetkili olan, giderin yapılmasına karar vermekten ödeme aşamasına kadar tüm işlemleri emir ve talimatı çerçevesinde yürüten ve maiyetindekileri ve onların eylem ve işlemlerini gözetmek ve denetlemekle yükümlü olan harcama yetkilisinin, Sayıştaya karşı hesap verme konusunda tam ve doğrudan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, harcama yetkililerinin, harcama talimatlarının ve buna konu olan harcamaların bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygunluğundan sorumlu olduklarına oybirliğiyle, c) Kurul, Komite veya Komisyon Üyelerinin Harcama Yetkisinden Doğan Sorumluluğu d) 5018 sayılı Kanunun 31’inci maddesinin üçüncü fıkrasında, “Kanunların verdiği yetkiye istinaden yönetim kurulu, icra komitesi, komisyon ve benzeri kurul veya komite kararıyla yapılan harcamalarda, harcama yetkisinden doğan sorumluluk kurul, komite veya komisyona ait olur” denilmektedir. Kurul halinde görev yapan karar organlarının genellikle icra yetkileri bulunmamaktadır. Ancak Savunma Sanayi Müsteşarlığında olduğu gibi bazı kuruluşların karar organlarının icra yetkisi bulunmaktadır. Bu nedenle Kanunun 31’inci maddesinin üçüncü fıkrasında sayılan yönetim kurulu, icra komitesi, komisyon ve benzeri kurul veya komite kararıyla yapılan harcamalarda, harcama yetkisinden doğan sorumluluk belirlenirken; kararın, harcama talimatının unsurlarını taşıyıp taşımadığının ve kurul, komisyon veya komitenin harcama sürecinde rol alıp almadığının belirlenmesi gerekmektedir. 356 Devlet Memurları Kanunu Bu durumda; - Kanunların verdiği yetkiye istinaden yönetim kurulu, icra komitesi, encümen gibi adlarla teşkil edilen yönetim organlarının kararı, harcama talimatının taşıması gereken unsurları taşıyor ve kurul, komisyon, komite harcama sürecinde yer alıyorsa, harcama yetkisinden doğan sorumluluğun yönetim kurulu, icra komitesi, komisyon ve benzeri kurul, komite veya komisyona ait olacağına, - Yönetim kurulu, icra komitesi, encümen gibi adlarla teşkil edilen yönetim organlarının kararı, harcama talimatının taşıması gereken unsurları taşıyor, ancak kurul, komisyon, komite harcama sürecinde yer almıyorsa, yönetim kurulu, icra komitesi, komisyon ve benzeri kurul veya komitenin sadece harcama talimatının kanun, tüzük ve yönetmeliklere uygun olmasından sorumlu olacağına, - Yönetim kurulu, icra komitesi, encümen gibi adlarla teşkil edilen yönetim organlarının kararı bir giderin yapılması için harcama yetkilisine izin verme şeklinde düzenlenmiş ise, bu halde kurul, komisyon veya komitenin harcamaya izin veren kararın kanun, tüzük ve yönetmeliğe uygun olmasıyla sınırlı olarak sorumlu olacağına, Çoğunlukla, c) Harcama Yetkisinin Devri Halinde Sorumluluk 5018 sayılı Kanunun 31’inci maddesinin birinci fıkrasında, harcama yetkilisi, “Bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisidir” şeklinde tanımlanmış, dördüncü fıkrasında, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinde merkez ve merkez dışı birimler ve görev unvanları itibarıyla harcama yetkililerinin belirlenmesine, harcama yetkisinin bir üst yönetim kademesinde birleştirilmesine ve devredilmesine ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığınca belirleneceği öngörüldükten sonra, harcama yetkisinin devredilmesinin, yetkiyi devredenin “idari sorumluluğunu” ortadan kaldırmayacağı hükme bağlanmıştır. 5018 sayılı Kanunun 31’inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmünden, doktrinde imza yetkisi olarak adlandırılan yönetsel uygulama kapsamında bir devir anlamı çıkartılamayacağı gibi, yetkiyi devredenin idari sorumluluğunu kaldırmayacağına dair hükümde geçen idari Devlet Memurları Kanunu 357 sorumluluğun, mali sorumluluğu da içerdiği varsayımıyla yetkiyi devredenle devralanın Sayıştaya karşı birlikte sorumlu tutulmaları, başka bir deyişle harcama yetkilerini devretmeleri halinde dahi, harcama yetkililerinin mali sorumluluklarının devam ettiği sonucu da çıkartılamaz. Zira yetki devri ve imza yetkisi tanınması ayrı ayrı kavramlardır. Yetki devrinde, yetkisini devreden, yetki devri kaldırılıncaya kadar devrettiği yetkisini kullanamaz, yapılan işlem kendisine yetki devredilenin işlemidir. Karar alma yetkisi, devreden makamdan çıkıp devredilen makama geçmektedir. Bir makam veya görevlinin ödevlerinden bir kısmını bilgisi dahilinde ve karar alma yetkisi kendisinde kalmak üzere başkasına yaptırarak yükünü hafifletmesi anlamındaki imza yetkisi tanınması, yetki devri değildir. Bunun içindir ki, imza yetkisi tanınmasında, yetki tanıyanın sorumluluğu devam eder. Ancak, 31’inci maddenin dördüncü fıkrasında, kanundan kaynaklanan ve idari karar ve onayla yapılan yetki devri ayırımı yapılmadan sadece yetki devrinden bahsedilmektedir. Kanunda imza yetkisinin tanınmasından değil, açıkça harcama yetkisinin devrinden söz edilmektedir. Bu yetki devrinin, imza yetkisi olarak değerlendirilmesine olanak verecek en ufak bir ipucu dahi yoktur. Nitekim Maliye Bakanlığınca bu fıkraya dayanılarak çıkarılan 1 seri numaralı Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğde de mesele bu şekilde değerlendirilerek harcama yetkisinin devrinden söz edilmiştir. Bunun gibi 5.5.2005 tarihli ve 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun 25’inci maddesinde, harcama yetkisinin, 5018 sayılı Kanunun 31’inci maddesinde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde vergi dairesi başkanlığınca kısmen veya tamamen grup müdürlüklerine veya vergi dairesi müdürlüklerine devredilebileceği hüküm altına alınmıştır. Literatürde de yetki devri halinde, yapılan işlemin yetki devredilenin işlemi olduğu ve dolayısıyla bu işlemden doğan sorumluluğun yetki devredilen makama geçtiği genel kabul gören bir husustur. 3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 38’inci maddesinde yetki devrinin, yetki devreden amirin sorumluluğunu kaldırmayacağı belirtilmekte ise de, 5018 sayılı Kanun, 3046 sayılı Kanuna göre özel kanun niteliğindedir. Ayrıca, 3046 sayılı Kanunun 358 Devlet Memurları Kanunu “Sorumluluk ve Yetkiler” başlıklı üçüncü kısmında yer alan anılan 38’inci maddede geçen sorumluluk, aynı Kanunun “Yöneticilerin sorumlulukları” başlıklı 34’üncü maddesinde, yöneticilerin, yapmakla yükümlü oldukları görevleri, bakanlık emir ve direktifleri yönünde mevzuata, plan ve programlara uygun olarak düzenlenmesi ve yürütülmesinden bir üst kademeye karşı sorumlu olduklarına ilişkin hiyerarşik veya idari sorumluluk olup, 5018 sayılı Kanunun 31’inci maddesinin, harcama yetkisinin devredilmesinin, devredenin idari sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağına ilişkin dördüncü fıkrasıyla aynı paraleldedir. Anılan 31’inci maddenin harcama yetkisinin devri halinde idari sorumluluğun sürmesini öngören hükmü, işin tabiatına da uygundur. Zira, 5018 sayılı Kanunun üst yöneticilerin hesap verme sorumluluğuna ilişkin 11’inci maddesinin son fıkrasında, üst yöneticilerin, bu sorumluluğun gereklerini harcama yetkilileri, mali hizmetler birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine getireceklerinin belirtilmiş olması karşısında, harcama yetkililerinin idari sorumluluklarının sürmesi, işin gereğinden kaynaklanmaktadır. Harcama yetkisini devreden harcama yetkilisinin mali sorumluluğunun bulunmaması, 5018 sayılı Kanunla öngörülen mali sorumluluk sisteminin de doğal bir sonucudur. 5018 sayılı Kanundan önceki mevzuatımızda mali sorumluluk için yegâne şart, mevzuata aykırılık olup, buna ilaveten zarar, kusur gibi başkaca bir şart öngörülmemiştir. Sorumlulukta sadece mevzuata aykırılığın yeterli sayıldığı bu sistem, 5018 sayılı Kanunla değiştirilmiş bulunmaktadır. Gerçekten, bu Kanunun 71’inci maddesinde, “Kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır” şeklinde tanımlanarak kamu zararının belirlenmesinde esas alınacak unsurlar a-g işaretli bentlerde sayılmıştır. Gerek bu madde gerek diğer maddeler nazara alındığında 5018 sayılı Kanuna göre mali sorumluluğun şartları şöylece sıralanabilir: - Kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem, eylem bulunmalıdır. -Ortada bir kamu zararı olmalıdır. Devlet Memurları Kanunu 359 -Mevzuata aykırı karar, işlem ve eylemle zarar arasında bir illiyet olmalıdır. Bu yeni sorumluluk sisteminde objektif (kusursuz) sorumluluk anlayışından vazgeçilmiş bulunulmaktadır. Harcama yetkilisinin, harcama yetkisini devretmesi halinde harcama yetkisi, devralana geçtiğinden harcama yetkisine ilişkin karar, işlem ve eylemler devir alan tarafından gerçekleştirilmekte, yetkisini devreden harcama yetkilisinin mevzuata aykırı karar alması, işlem yapması veya eylemde bulunması söz konusu olmamaktadır. Yetkisini devretmek suretiyle harcama sürecinin dışında kalan harcama yetkilisinin kasıt, kusur veya ihmalinden de söz edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemi bulunmayan kasıt, kusur veya ihmali söz konusu olmayan ve bu haliyle herhangi bir zarar ika etmesi de mümkün olmayan harcama yetkilisine mali sorumluluk yüklenmesi mümkün bulunmamaktadır. Harcama yetkilisinin bu durumda sorumlu tutulması, hem 5018 sayılı Kanunla hem de hukukun genel ilkeleriyle bağdaştırılamaz. 5018 sayılı Kanunun anılan 31’inci maddesinin dördüncü fıkrasının harcama yetkisinin devrinin yetkiyi devredenin idari sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı yolundaki hükmünde geçen idari sorumluluğun, mali sorumluluğu da içerdiği söylenemez. Zira “idari sorumluluk” ve “mali sorumluluk” ayrı kavramlar olup, idari sorumluluk, mali sorumluluğu içermemektedir. Gerçekten 5018 sayılı Kanunun Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülmesi sırasında düzenlenen Plan ve Bütçe Komisyonu raporunda “mali yönetim alanında siyasi, idari ve mali sorumluluk birbirinden ayrılmakta, … harcama yetkilisinin, mali yönden yaptığı harcamaların mevzuata uygunluğundan, yönetsel yönden ise verimlilik, etkinlik ve tutumluluk ilkeleri çerçevesinde sorumluluğu düzenlenerek görev, yetki ve sorumluluklar açık bir şekilde ortaya konulmakta, yetki-sorumluluk dengesi yeniden kurulmaktadır” denilmek suretiyle idari ve mali sorumluğun ayrı sorumluluk türleri olduğu açıkça ifade edilmiştir. Sayıştay açısından mali sorumluluğun bir tazmin sorumluluğu olmasına karşın, 31’inci maddenin dördüncü fıkrasında geçen idari sorumluluk, 657 sayılı Kanunun 10’uncu 360 Devlet Memurları Kanunu maddesi anlamında, Devlet memurlarının, amiri oldukları kuruluş ve hizmet birimlerinde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurları yetiştirmekten, hal ve hareketlerini takip ve kontrol etmekten görevli ve sorumlu olduklarına dair yönetsel bir sorumluluktur. Bahse konu 31’inci maddenin dördüncü fıkrasında harcama yetkisinin devrinin idari sorumluluğu kaldırmayacağı belirtilmektedir. Bunun mefhumu muhalifinden harcama yetkisinin devri halinde, devredenin mali sorumluluğunun ortadan kalktığı anlaşılmaktadır. Gerçekten Kanun Koyucu, harcama yetkisinin devri halinde mali sorumluluğun da sürmesini amaçlamış olsaydı, pekâlâ mali ve idari sorumluluğun ortadan kalkmayacağını açıkça ifade eder ya da yetki devrinin kapsayıcı şekilde sorumluluğu ortadan kaldırmayacağını belirtmekle yetinebilirdi. Bu yapılmamış, sadece idari sorumluluğun ortadan kalkmayacağına vurgu yapılmıştır. Dolayısıyla, harcama yetkisinin devredilmesi, yetkiyi devredenin idari sorumluluğunu kaldırmamakla birlikte, yetkiyi devreden harcama yetkilisinin mali sorumluluğunu ortadan kaldırmaktadır. Bu nedenlerle, harcama talimatının kullanılmasından doğan sorumluluğun, harcama yetkisinin devredildiği görevliye ait olması gerektiğine çoğunlukla, d) Görev Ayrılığı Nedeniyle Yetki Devrinde Harcama Yetkisinden Doğan Sorumluluk 5018 sayılı Kanunun 31’inci maddesinin ikinci fıkrasında, teşkilat yapısı ve personel durumu gibi nedenlerle harcama yetkililerinin belirlenmesinde güçlük bulunan idareler ile bütçelerinde harcama birimleri sınıflandırılmayan idarelerde harcama yetkisi, üst yönetici veya üst yöneticinin belirleyeceği kişiler tarafından, mahalli idarelerde İçişleri Bakanlığının, diğer idarelerde ise Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine yürütülebilir denilmektedir. Kanunun anılan hükmü uyarınca ya da bütçe kanunlarında yer verilen bazı hükümler ile idareler veya idarelerin değişik birimleri arasında iş ve hizmet ilişkisine bağlı olarak yapılan ödenek aktarımları ve buna Devlet Memurları Kanunu 361 bağlı olarak harcama süreçleri, genel harcama sürecinin dışına çıkabilmektedir. Kanundan veya işin gereğinden kaynaklanan bu tür görev paylaşımlarında, aktarılan ödeneğin kullanım yetkisi ve bu ödenekle yerine getirilen işlemlerin gerçekleştirilmesi görevi, ödeneği devralan idareye veya birime geçeceğinden, harcama yetkisinden doğan sorumluluğun da, genel harcama yetkililerinin sorumluluğu çerçevesinde, ödenek aktarımının yapıldığı idare veya birimin harcama yetkilisine ait olması gerekmektedir. Öte yandan, idare veya birimin teşkilat yapısı nedeniyle, personel ücretlerinin kuruluşun personel biriminde, kurumun elektrik su giderlerinin idari ve mali işler birimince ödenmesinde olduğu gibi, destek hizmet birimlerinde birleştirilen harcamalar için üst yöneticinin onayı ile harcama yetkisinin, destek hizmet birimi harcama yetkilisine verilmesi halinde de, harcama yetkisinden doğan sorumluluğun görev verilen destek hizmet birimi harcama yetkilisine ait olması gerekmektedir. Bu nedenlerle, mevzuatta yer alan bazı hükümler nedeniyle kamu idareleri arasında veya idarenin değişik birimleri arasında iş ve hizmet ilişkisine bağlı olarak yapılan ödenek aktarmalarında, harcama yetkisinden doğan sorumluluğun, ödenek aktarılan birimin en üst yöneticisine ait olduğuna oybirliğiyle, e) Vekâlet Görevi Nedeniyle Yetki Devrinde Harcama Yetkisinden Doğan Sorumluluk 5018 sayılı Kanunun 31’inci maddesi uyarınca bütçeyle ödenek tahsis edilen harcama biriminin en üst yöneticisi harcama yetkilisidir. Kanunda öngörülen harcama yetkilisinin izin, hastalık ve geçici görev gibi sebeplerle görevlerinde bulunmadığı durumlarda, bu kişilerin yerine, mevzuatlarında öngören usulle vekâleten atanan kişi asilin tüm yetki ve sorumluluklarını taşıyacağından harcama yetkisini de kullanacaktır. Bu nedenle, harcama yetkilisinin yerine, mevzuatında öngörülen usullere uygun olarak vekâleten atanan görevlinin, vekâlet ettiği göreve ait harcama yetkisini kullanmasından doğan sorumluluğun bu görevi vekâleten yürüten görevliye ait olduğuna oybirliğiyle, 362 Devlet Memurları Kanunu 4- Gerçekleştirme Görevlileri 5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesi uyarınca bütçeden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekmektedir. 5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesinde; “Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir. Giderlerin gerçekleştirilmesi; harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanır. Gerçekleştirme görevlileri, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler. Elektronik ortamda oluşturulan ortak bir veri tabanından yararlanmak suretiyle yapılacak harcamalarda, veri giriş işlemleri gerçekleştirme görevi sayılır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin esas ve usûller Maliye Bakanlığınca belirlenir. Gerçekleştirme görevlileri, bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumludurlar” denilmektedir. Bu hüküm uyarınca, bir mali işlemi gerçekleştirmede görevli olanların sorumluluğunun belirlenmesinde, gerçekleştirme işlemini yapan memurun, yetkili ve görevli olması ve yapılan giderin de bu görevli tarafından düzenlenip imzalanan belgeye dayanıyor olması zorunludur. Bir başka deyişle, yukarıda anılan belge ve imza olmadan ödeme emri belgesinin tamamlanmış sayılmaması gerekmektedir. Aynı şekilde, belgeyi düzenleyenin de gerçekleştirme konusunda yetkisinin bulunması ve harcama talimatı ile veya sair surette amir tarafından görevlendirilmiş olması gerekmektedir. Devlet Memurları Kanunu 363 Bu anlamda gerçekleştirme belgelerinin hazırlanması, taslak metinlerin yazılması, temize çekilmesi, kaydedilmesi, bilgisayara giriş yapılması gibi yardımcı hizmetlerin gerçekleştirme görevi kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. a) Ödeme Emri Belgesini Düzenlemekle Görevlendirilen Gerçekleştirme Görevlisinin Sorumluluğu 5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca ödeme emri belgesi, harcama yetkilisi tarafından belirlenen bir görevli tarafından düzenlenecektir. Ödeme emri belgesi tek başına mali bir işlem sayılmamakla birlikte taahhüt ve tahakkuk aşamalarından sonra ödeme aşamasına geçilmesine esas teşkil etmektedir. 31.12.2005 tarihli ve 26040 sayılı 3. mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan İç Kontrol ve Ön Mali Kontrole İlişkin Usul ve Esasların 12 ve 13’üncü maddelerinde ödeme emri belgesi düzenleme görevi, ön mali kontrol kapsamında ele alınmakta ve “kontrol edilmiş ve uygun görülmüştür” şerhi çerçevesinde değerlendirilmektedir. Aynı esaslarda belirtildiği üzere, harcama yetkilileri, yardımcıları veya hiyerarşik olarak kendisine en yakın üst kademe yöneticileri arasından bir veya daha fazla sayıda gerçekleştirme görevlisini ödeme emri belgesi düzenlemekle görevlendirecek, ödeme emri belgesini düzenlemekle görevlendirilen gerçekleştirme görevlileri de, ödeme emri belgesi ve eki belgeler üzerinde ön mali kontrol yapacaklardır. Bu nedenle ödeme emri belgesini düzenleyen gerçekleştirme görevlisinin yaptığı işlemler nedeniyle sorumluluk üstlenmesi tabiidir. Ayrıca, harcama birimlerinde süreç kontrolü yapılarak her bir işlem daha önceki işlemlerin kontrolünü içerecek şekilde tasarlanıp uygulanacak, mali işlemlerin yürütülmesinde görev alanlar, yapacakları işlemden önceki işlemleri de kontrol edeceklerdir. Bu bağlamda ödeme emri belgesini düzenlemekle görevlendirilen gerçekleştirme görevlileri de, ödeme emri belgesi ve eki belgeler üzerinde ön mali kontrol yaparak, ödeme emri belgesi üzerine “Kontrol edilmiş ve uygun görülmüştür” şerhi düşüp imzalayacaklardır. Bu nedenle ödeme emri belgesini 364 Devlet Memurları Kanunu düzenleyen görevli, gerçekleştirme belgelerinin ödeme emri belgesine doğru aktarılması yanında, düzenlediği belge ile birlikte harcama sürecindeki diğer belgelerin doğruluğundan ve mevzuata uygunluğundan da sorumludur. Yapılan bu açıklamalara göre, aslî bir gerçekleştirme belgesi olan ödeme emri belgesini düzenleyen sıfatıyla imzalayan gerçekleştirme görevlisinin, düzenlediği belge ile birlikte harcama sürecindeki diğer belgelerin doğruluğundan ve mevzuata uygunluğundan harcama yetkilisi ile birlikte sorumlu tutulması gerektiğine çoğunlukla, b) Ödeme Emri Belgesine Eklenmesi Gereken Taahhüt ve Tahakkuk Belgelerine İlişkin Sorumluluk 5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesi uyarınca bütçeden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanmış ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekmektedir. Öte yandan anılan maddede, bir mali işlemin gerçekleştirilmesinde görevli olanların sorumluluğunun belirlenmesinde, bu görevlilerin yetkili ve görevli olması ve yapılan giderin de bu görevlilerce düzenlenen belgeye dayanıyor olması hususlarına bakılması gerekmektedir. Yani mali işlemin gerçekleştirilmesinde, görevli olanların imzası olmadan ödeme belgesinin tamamlanmış sayılmaması gerekmektedir. Bu nedenle, ödeme emri belgesine eklenmesi gereken taahhüt ve tahakkuk işlemlerine ilişkin fatura, beyanname, tutanak gibi gerçekleştirme belgelerini düzenleyen veya bu belgeleri kabul eden gerçekleştirme görevlilerinin, bu görevleriyle ilgili olarak yapmaları gereken iş ve işlemlerle sınırlı olarak harcama yetkilisiyle birlikte sorumlu tutulmaları gerektiğine çoğunlukla, c) Kurul, Komisyon veya Benzeri Bir Organca Düzenlenen Gerçekleştirme Belgelerinde Sorumluluk 5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesi uyarınca mali işlemin gerçekleştirilmesinde görevli olanların sorumluluğu, bu işlemleri yetkili ve Devlet Memurları Kanunu 365 görevli olarak yapmalarına ve yapılan giderin bu kişilerce düzenlenen belgeye dayanılarak yapılması hususlarına göre belirlenmektedir. Bu nedenle mevzuatına göre oluşturulan kurul, komisyon veya benzeri bir organ tarafından düzenlenen keşif, rapor, tutanak, karar veya ödemeye esas benzeri belgelerden doğacak sorumluluğa, işlemi gerçekleştiren ve bu belgeyi düzenleyip imzalayan kurul üyelerinin de dahil edilmeleri ve bu işlem nedeniyle harcama yetkilisiyle birlikte sorumlu tutulmaları gerektiğine çoğunlukla, d) Elektronik Ortamda Oluşturulan Ortak Veri Tabanına Bilgi Girişine Esas Olacak Belgelere İlişkin Sorumluluk 5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesine 5436 sayılı Kanunla eklenen üçüncü fıkrada; “Elektronik ortamda oluşturulan ortak bir veri tabanından yararlanmak suretiyle yapılacak harcamalarda, veri giriş işlemleri gerçekleştirme görevi sayılır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin esas ve usûller Maliye Bakanlığınca belirlenir.” denilmektedir. Kanunun anılan maddesine dayanılarak çıkarılan ve 31.12.2005 tarihli ve 26040 sayılı 3. mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Merkezi Yönetim Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin 5’inci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında “Elektronik ortamda oluşturulan ortak bir veri tabanından yararlanmak suretiyle yapılacak harcamalarda, veri giriş işlemleri gerçekleştirme görevi sayıldığından, ödeme belgesine ayrıca bu verileri kanıtlayıcı belge bağlanmaz. Üçüncü ve dördüncü fıkraların uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.” denilmektedir. Yönetmeliğin söz konusu hükmüne göre 28.9.2006 tarihli ve 26303 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Merkezi Yönetim Harcama Belgeleri Hakkında Genel Tebliğde de, veri giriş işlemlerinin gerçekleştirme görevi sayılacağı, ödeme belgesine aylık bordroların bağlanmayacağı, değişikliklere ilişkin kanıtlayıcı belgelerin ödeme belgesine bağlanacağı belirtilmiştir. Ortak veri tabanına girilen verilerin doğruluğu halinde, çıktının doğruluğu sistemce güvenceye bağlandığından, elektronik ortamdan alınan 366 Devlet Memurları Kanunu çıktının sıhhati, doğrudan doğruya veri girişinin doğruluğuyla ilgili bulunmaktadır. Bu nedenlerle, elektronik ortamda oluşturulan veri tabanından yararlanılarak yapılacak harcamalarda, sisteme girilecek verilerin bulunduğu belgeleri düzenleyen ve imzalayan görevlilerin, bu işlemle ilgili gerçekleştirme görevlisi olarak kabul edilmesi ve yaptığı işlemlerden harcama yetkilisi ve sorumluluğu bulunan diğer gerçekleştirme görevlileriyle birlikte sorumlu tutulmaları gerektiğine çoğunlukla, 5- Muhasebe Yetkilisinin Görev ve Sorumlulukları Muhasebe yetkilisinin harcama sürecindeki rolü belge kontrolü ve ödeme olarak görülmekte ise de, kuruluş muhasebesinin genel düzenlemesi ve yönetim dönemi hesabının verilmesi bakımından bu görevlinin özel bir yeri ve işlevi vardır. Bu itibarla Sayıştaya karşı sorumluluk noktasında muhasebe yetkilisinin sorumluluğunun ayrıntılı olarak ele alınması gerekmektedir. a) Muhasebe Yetkilisinin İmza Kontrol Görev ve Sorumluluğu 5018 sayılı Kanunun 61’inci maddesi uyarınca muhasebe yetkilisinin, ödeme aşamasında, ödeme emri belgesi ve eki belgeler üzerinde yetkililerin imzasını arama yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu nedenle; - Ödeme aşamasında, ödeme emri belgesi üzerinde harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisinin imzaları olmakla birlikte, ödeme emri belgesi eki belgeler üzerinde herhangi bir imza eksiği varsa muhasebe yetkilisinin, ödeme emri belgesi üzerinde imzası bulunan harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisiyle birlikte sorumlu tutulması gerektiğine, - Ödeme emri belgesi üzerinde harcama yetkilisi veya gerçekleştirme görevlisinden sadece birinin imzası varsa, muhasebe yetkilisinin, imzası bulunan görevliyle birlikte sorumlu tutulması gerektiğine, - Ödeme emri belgesi üzerinde harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisinin imzaları yoksa muhasebe yetkilisinin tek başına sorumlu tutulması gerektiğine, Çoğunlukla, Devlet Memurları Kanunu 367 b) Ödemeye Esas Belgelerin Eksikliği ve Maddi Hata Bulunması Durumunda Sorumluluk 5018 sayılı Kanunun 61’inci maddesi ile Muhasebe Yetkililerinin Eğitimi, Sertifika Verilmesi ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 29’uncu maddesinde, muhasebe yetkilisinin taahhüt ve tahakkuk aşamaları tamamlanmış, ödeme emri belgesi düzenlenmiş ve ön mali kontrolden geçerek ödenmek üzere muhasebe birimine gelmiş bulunan gider ve muhasebe belgeleri ile ön ödeme belgeleri üzerinde, ödemeye ilişkin belgelerin tamam olup olmadığını ve maddi hata bulunup bulunmadığını kontrol etmekle yükümlü olduğu, ilgili mevzuatında belirtilen belgeler dışında belge aramayacağı ve sorumluğunun görevi gereği incelemesi gereken belgelerle sınırlı olduğu belirtilmektedir. 5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesi uyarınca bütçeden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanmış ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekmektedir. Bu çerçevede gerçekleştirme görevlilerinin, harcama talimatı üzerine işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması yanında bu işlemlerin belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevi de bulunmaktadır. Dolayısıyla ödemeye esas teşkil eden belgelerdeki noksanlıklardan gerçekleştirme görevlisinin sorumlu olmadığı söylenemez. Öte yandan, giderin taahhüt ve tahakkuk aşamalarına ait olup, çeşitli gerçekleştirme görevlilerinin kendi yasal görevleri çerçevesinde düzenledikleri ve imzaladıkları belgelerdeki maddi hatalardan muhasebe yetkilisi de sorumlu tutulmaktadır. Bu olgu, Muhasebe Yetkililerinin Eğitimi, Sertifika Verilmesi ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 29’uncu maddesinin dördüncü fıkrasında; “Muhasebe yetkililerinin maddi hataya ilişkin sorumlulukları; bir mali işlemin muhasebeleştirilmesine dayanak teşkil eden karar, onay, sözleşme, hakediş raporu, bordro, fatura, alındı ve benzeri belgelerde; gelir, alacak, gider ya da borç tutarının tespit edilmesine esas rakamların hiçbir farklı yoruma yer vermeyecek biçimde, bilerek veya bilmeyerek yanlış seçilmesi, oranların yanlış uygulanması, aritmetik işlemlerin yanlış 368 Devlet Memurları Kanunu yapılması ve muhasebeleştirmeye esas toplamlarının muhasebeleştirme belgesinde ilgili hesaplara noksan veya fazla kaydedilmek suretiyle yapılan yersiz ve fazla alma, verme, ödeme ve gönderilmesiyle sınırlıdır. Teknik nitelikteki belgelerde, bu niteliğe ilişkin olarak yapılmış maddi hatalardan bu belgeleri düzenleyen ve onaylayan gerçekleştirme görevlileri sorumlu olup, muhasebe yetkililerinin bu belgelere ilişkin sorumlulukları aritmetik işlemlerdeki yanlışlıklarla sınırlıdır.” biçiminde, 30’uncu maddesinde de, “Ödeme emirleri, muhasebe birimine geliş tarihinden itibaren, en geç dört iş günü içinde incelenir, uygun bulunanlar muhasebeleştirilerek tutarları hak sahiplerinin banka hesabına aktarılır. Eksik veya hatalı olan ödeme emri belgesi ve eki belgeler, düzeltilmek veya tamamlanmak üzere en geç, hata veya eksikliğin tespit edildiği günü izleyen iş günü içinde gerekçeleriyle birlikte harcama yetkilisine yazılı olarak gönderilir. Hata veya eksiklikleri tamamlanarak tekrar muhasebe birimine verilenler, en geç iki iş günü sonuna kadar incelenerek muhasebeleştirme ve ödeme işlemi gerçekleştirilir. Hak sahiplerinin banka hesaplarına aktarılmaksızın kasadan veya çek düzenlenmek suretiyle bankadan yapılabilecek ödeme tür ve tutarları ile kontrol, muhasebeleştirme ve ödeme süresini dört iş gününden daha az olarak belirlemeye, genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinde Bakanlık, kapsamdaki diğer kamu idarelerinde üst yöneticiler yetkilidir.” şeklinde ifade edilmiş bulunmaktadır. Yönetmeliğin yukarıya alınan maddesinde ifade edildiği gibi, bir mali işlemin muhasebeleştirilmesine dayanak teşkil eden belgelerde gelir, alacak, gider ya da borç tutarının tespit edilmesine esas rakamlardaki açık, kolayca görülebilen ve yorum gerektirmeyen hatalar maddi hata olarak nitelendirilmektedir. Söz konusu mevzuat hükümleri karşısında, ödemeye esas teşkil etme niteliği bulunan, fakat gider evrakı arasında yer almayan bir belge nedeniyle ortaya çıkan kamu zararı ile giderin taahhüt ve tahakkuk aşamalarına ait olup çeşitli gerçekleştirme görevlilerinin kendi yasal görevleri çerçevesinde düzenledikleri ve imzaladıkları belgelerdeki açık ve kolayca görülebilen ve yorum gerektirmeyen maddi hatalardan muhasebe yetkilisinin, harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisiyle birlikte sorumlu Devlet Memurları Kanunu 369 tutulması gerektiğine, hatanın bariz olup olmadığı hususunun ise yargı dairelerince kararlaştırılacak bir husus olduğuna çoğunlukla, c) Muhasebe Yetkilisinin Gideri Hak Sahibine Ödeme Görevi Muhasebe yetkilisinin, usul ve mevzuatına göre tahakkuk ettirilmiş gideri hak sahibine ödemek ve ödeme yaparken hak sahibinin kimliğini kontrol etmekle görevli olduğu, 5018 sayılı Kanunun 61’inci maddesinde ve Muhasebe Yetkililerinin Eğitimi, Sertifika Verilmesi ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 23 ve 29’uncu maddelerinde hüküm altına alınmıştır. Muhasebe yetkilisi mutemetlerinin hesabına bakmak ve onları aklamak, Kanunun 61’inci maddesinin son fıkrasına göre, muhasebe yetkilisinin görevi olduğundan, gideri hak sahibine ödemeden doğan sorumlulukta mutemetlerin, Sayıştaya karşı sorumlu kabul edilmemesi gerekmektedir. Bu nedenle, hak sahibi olmayan kişilere ödeme yapılması nedeniyle ortaya çıkan kamu zararından, doğrudan ve tek başına muhasebe yetkilisinin sorumlu tutulması gerektiğine oybirliğiyle, d) Muhasebe Yetkilisinin Gelir ve Alacakları Tahsil Görevi 5018 sayılı Kanunun 61’inci maddesinin birinci fıkrasında, muhasebe hizmeti; “gelirlerin ve alacakların tahsili, giderlerin hak sahiplerine ödenmesi, para ve parayla ifade edilebilen değerler ile emanetlerin alınması, saklanması, ilgililere verilmesi, gönderilmesi ve diğer tüm malî işlemlerin kayıtlarının yapılması ve raporlanması işlemleridir.” şeklinde tanımlanmış; aynı maddenin ikinci fıkrasında muhasebe yetkilisinin, bu hizmetlerin yapılmasından ve muhasebe kayıtlarının usulüne uygun, saydam ve erişilebilir şekilde tutulmasından sorumlu olduğu belirtilmiş, aynı Kanunun 60’ıncı maddesinde de, ilgili mevzuatı çerçevesinde idare gelirlerini tahakkuk ettirmek, gelir ve alacaklarının takip ve tahsil işlemlerini yürütmek mali hizmetler biriminin görevleri arasında sayılmıştır. Muhasebe Yetkililerinin Eğitimi, Sertifika Verilmesi ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 23’üncü maddesinde, gelirleri ve alacakları ilgili mevzuatına göre tahsil etmek, yersiz ve fazla tahsil edilenleri ilgililerine iade etmek ve bu işlemlere ilişkin kayıtları usulüne 370 Devlet Memurları Kanunu uygun, saydam ve erişilebilir şekilde tutmak, mali rapor ve tabloları her türlü müdahaleden bağımsız olarak düzenlemek muhasebe yetkilisinin görevlerinden kabul edilmiş, aynı Yönetmeliğin 32’nci maddesinde de idarelerce ilgili kanunlarına göre tarh ve tahakkuk ettirilerek tahsil edilebilir hale gelmiş kamu gelir ve alacaklarının yükümlüleri ve sorumluları adına ilgili hesaplara kaydedilerek tahsil edilmesinden muhasebe yetkilisinin sorumlu olduğu açıkça ifade edilmiştir. Açıklanan nedenlerle, idarelerce ilgili kanunlarına göre tarh ve tahakkuk ettirilerek tahsil edilebilir hale gelmiş kamu gelir ve alacaklarının takip ve tahsil edilmesinden muhasebe yetkilisinin tek başına sorumlu olduğuna çoğunlukla, Karar verildi. (14.06.2007/5189/1) ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI MERKEZ SAYMANLIĞI 2002 YILI HESABININ MERKEZDE İNCELENMESİ SIRASINDA, 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN DEĞİŞİK 59’UNCU MADDESİ HÜKMÜ UYARINCA İSTİSNAÎ MEMURİYET KADROSUNA ATANANLARIN, KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVINA KATILMADIKLARI HALDE, BU ATAMADAN BİR SÜRE SONRA SINAVLA GİRİLEBİLECEK MEMUR KADROLARINA ATANDIKLARININ TESPİT EDİLMESİ ÜZERİNE, SÖZ KONUSU KANUN HÜKMÜNÜN UYGULAMA VE SONUÇLARI BAKIMINDAN HAZİNE MENFAATLERİNİ ZARARA UĞRATICI NİTELİKTE GÖRÜLDÜĞÜNDEN BAHİSLE, 832 sayılı Kanunun 25’inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca yazılan müzekkere hakkında 5. Dairece verilen 21.2.2005 tarih ve 2005-13/Müzekkere 8140 sayılı karar okunarak, Gereği Görüşüldü Öncelikle söz konusu 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 59’uncu maddesi hükmünün uygulama ve sonuçları bakımından Hazine menfaatlerini zarara uğratıcı bir mevzuat hükmü olarak değerlendirilip Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmasının gerekip gerekmediği hususu üzerinde duruldu. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 59’uncu maddesinin birinci fıkrasında, bu fıkrada unvanı sayılan kadrolara, 657 sayılı Kanunun Devlet Memurları Kanunu 371 atanma, sınavlar, kademe ilerlemesi ve derece yükselmesine ilişkin hükümleriyle bağlı olmaksızın tahsis edilmiş derece aylığı ile memur atanabileceği, ikinci fıkrasında ise, birinci fıkrada sayılan memurların bulundukları bu kadroların emeklilik aylığı hesabında ve diğer memurluklara naklen atanmalarında herhangi bir sınıf için kazanılmış hak sayılmayacağı hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanunun 60’ıncı maddesi hükmüne göre, istisnaî Devlet memurluklarına bu Kanunun 48’inci maddesinde yazılı genel şartları taşıyan kimselerden atama yapılabilmekte, Kanunun 61’inci maddesi hükmüne göre de, istisnaî memurluklara atananlar hakkında bu Kanunun atanma, sınavlar, kademe ilerlemesi ve derece yükselmesi dışında kalan bütün hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. 657 sayılı Kanunun istisnaî memurluklardan ayrılanların durumunu düzenleyen 163’üncü maddesinin (a) fıkrasında, istisnaî memuriyetlere, bu Kanuna tabi kurumlardan atanmış olanların, ayrıldıkları sınıfa dönmek istedikleri takdirde, istisnaî memuriyette geçirilmiş olan sürenin, bu Kanunda derece terfisi için belirtilen esaslara göre girebilecekleri yeni derecenin tayininde normal derece ve kademe terfi sürelerine karşılık sayılacağı, bu gibilerin aynı şartlardan faydalanarak bu Kanunun 71’inci madde hükümlerine uyulmak kaydıyla, başka bir sınıfa da girebilecekleri; maddenin (b) fıkrasında da, bu Kanuna tabi olmayan kurumlardan istisnaî memuriyetlere atananların ise, bu Kanuna tabi kurumlarda bir göreve atanmayı istedikleri takdirde, istisnaî memuriyette geçirilen sürenin, (a) fıkrasındaki esaslara göre ve girilecek derecenin sınav veya seçmesini başarmak kaydıyla, derece ve kademe ilerlemesinde sayılacağı ve bu gibiler için adaylık hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir. Ancak, istisnaî memuriyete açıktan atandıktan sonra, diğer memur kadrolarına atanmak isteyenlerin durumuna ilişkin olarak, 657 sayılı Kanunda açık olarak bir düzenleme yapılmadığı görülmektedir. 657 sayılı Kanunun anılan 59’uncu maddesinin gerekçesinde, istisnaî memurlukların bu tasarı ile de muhafaza edildiği, ancak tasarıda bu kadronun çok daraltılmış olduğundan ve bir taraftan zaruretler kabul 372 Devlet Memurları Kanunu edilirken, öte yandan zaruretlerin zorlanması yoluyla normal bir meslek sınıfının imtiyazlı statüye sokulmaması için dikkat gösterildiği, bu memurluklara atama yapılırken tasarıdaki atanma, sınavlar, kademe ilerlemesi ve derece yükselmesi gibi hükümlerle bağlı kalınmayacağı, buna karşılık bu memurlar arasında kendi sınıflarından yükselerek gelmeyenlerin memurluktan ayrılışlarında almakta oldukları aylıkların veya bulundukları derece ve kademelerin kazanılmış hak sayılmayacağı, yalnızca bu görevlerde geçirdikleri sürenin emeklilik sürelerine ekleneceği; bu hükümle istisnaî memuriyet kadrolarına genel görünüşü ile atanmada kolaylık sağlanmasına karşılık, bu atamayla kazanılan memuriyet statüsünün garantisiz bir statü olduğu, çünkü istisnaî memurluk usulünün, tasarının sistemi içinde teşvik edilecek bir usul olarak görülmediği ifade edilmiştir. Esasen, Kanunun ilk yürürlüğe girişinde bu maddede belirtilen kadrolar çok sınırlı tutulmuşken, sonradan yapılan ilâvelerle, sözü edilen 59’uncu maddenin kapsamına yeni unvanlar eklenerek bu şekilde atanabilecek kadroların sayısı artırılmıştır. Buna karşılık, Devlet memurluğuna alınma hususu, 657 sayılı Kanunun 46-57’inci maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, 46’ncı maddede kurumların atama yapılacak boş kadrolarını Devlet Personel Başkanlığına bildirecekleri, 47’nci maddede bu kadrolar için yapılacak sınav dahil olmak üzere kadrolarla ilgili bilgilerin duyurulacağı, 48’inci maddede Devlet memurluğuna alınacaklarda bulunması gereken genel ve özel şartların neler olduğu, 49’uncu maddede sınavlara katılma hususu, 50’nci maddede Devlet kamu hizmet ve görevlerine Devlet memuru olarak atanacakların açılacak Devlet memurluğu sınavlarına girmeleri ve sınavı kazanmalarının şart olduğu, 51’inci maddede sınav sonuçlarının ilan edileceği, 52’nci maddede kurumların memur ihtiyaçlarının yayımlanan sınav sonuçlarında belirlenen başarı sırasına göre ilgili kurumlarca atama yapılmak suretiyle karşılanacağı, müteakip maddelerde ise, sakatların Devlet memurluğuna alınması ile yukarıda bahsedilen prosedürlere uygun biçimde Devlet memurluğuna alınanların adaylıkları düzenlenmiştir. Dolayısıyla, bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, aslî Devlet memurluğuna atanabilmek için, atanacakların bunun için açılmış olan sınava girmesi ve bu sınavı başarmasının öncelikli şart olduğu anlaşılmaktadır. Devlet Memurları Kanunu 373 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Merkez Saymanlığı 2002 yılı hesabının merkezde incelenmesi sırasında, bazı kişilerin anılan 657 sayılı Kanunun 59’uncu maddesi hükmüne istinaden Devlet memurluğuna atanmalarından kısa bir süre sonra, Devlet memurluklarına atanacak olanlar için yapılmış bulunan sınavlara katılmadıkları ve dolayısıyla bu sınavlarda başarılı olmadıkları halde, diğer memurluklara naklen atandıkları anlaşılmaktadır. Ancak, açıktan istisnaî memurluklara atananların diğer memur kadrolarına naklen atanabilecekleri kabul edilse bile, bu konuda açılmış olan sınavlara girmiş ve başarılı olmuş kişilerin atanmayı bekledikleri bir durumda, bu sınavlara girmediği halde bazı kişilerin istisnaî memurluklar kullanılarak diğer memurluk kadrolarına atanmaları, Devlet memurluğu alımı için duyurulan sınava katılarak başarılı olmuş ve atanmayı bekleyen kişiler aleyhine haksız bir durum yaratmaktadır. Ayrıca, sınavlarda başarılı olarak atanmayı bekleyenler varken, istisnaî memurluk kadrolarının sınavsız Devlet memuru teminine yönelik bir uygulamaya dönüştürülmesi, bu memuriyete atanmada tanınan kolaylığın istismarı anlamına da gelmektedir. Bu da, Anayasanın kişilerin kanun önünde eşitlik ve kamu hizmetine girmede eşitlik ilkelerini ihlal edici nitelikte bulunmaktadır. Öte yandan, 657 sayılı Kanunun temel ilkelerinden birisi de, liyakat ilkesidir. Anılan Kanun, Devlet kamu hizmetlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmış ve bu sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında, Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmıştır. Açıktan istisnaî memurluk kadrolarına atananların daha sonra diğer memurluk kadrolarına, Devlet memurluğuna alınma için açılmış bulunan sınava girmeden veya başarmadan naklen atanmaları durumu, naklen atandıkları görevlerin gerektirdiği niteliklere sahip olmamaları durumuna neden olabileceğinden, yukarıda ifade edilen liyakat ilkesinin ihlali anlamına da gelmektedir. Bu durumda, Devlet memurluğuna giriş için açılmış olan sınavlara girmemiş ve dolayısıyla bu sınavlarda başarılı olmamış kişilerin aslî memurluk kadrolarının gerektirdiği niteliklere sahip olmadan naklen atanmış olmaları, kamu kaynaklarının etkili, verimli ve tutumlu kullanılmaması sonucunu yol açabilecektir. Dolayısıyla bu şekildeki atamaların Hazine menfaatlerini zarara uğratıcı niteliği bulunmaktadır. 374 Devlet Memurları Kanunu 832 sayılı Sayıştay Kanununun 25’inci maddesinin ikinci fıkrasında, denetçilerin anlam, uygulama veya sonuçları bakımından Hazine menfaatlerini zarara uğratıcı nitelikte gördükleri kanun, tüzük, yönetmelik, kararname ve sair mevzuat hükümlerini, inceleme sırasında tespit ederek bunları gerekçesiyle birlikte ve yazılı olarak Birinci Başkanlığa bildirecekleri, Birinci Başkanın bu bildirileri derhal Genel Kurula havale edeceği, bunlardan Genel Kurul kararıyla kabule değer görülenlerin Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulacağı hüküm altına alınmıştır. Bazı kişilerin, 657 sayılı Kanunun 59’uncu maddesi hükümleri uyarınca açıktan istisnaî memuriyet kadrolarına atandıktan bir müddet sonra, Devlet memurluğuna alınma için açılmış bulunan sınavlara girmeden ve dolayısıyla bu sınavlarda başarılı olmadan diğer memurluk kadrolarına atanmaları hususu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Merkez Saymanlığı 2002 yılı hesabının incelenmesi sırasında, hesabı inceleyen denetçi tarafından tespit edilerek, durum Birinci Başkanlığa bildirilmiş, Birinci Başkanlık da görüşülmesi için Genel Kurula havale etmiştir. Bu itibarla, sadece hizmetin gereği olarak kullanılması gereken istisnaî memurluk kadrolarının, Devlet memurluğuna girmede esas olan sınav sistemini aşmaya yönelik olarak diğer memur kadrolarına naklen atanma amacıyla kullanılması, Anayasa ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile getirilmiş bulunan kanun önünde eşitlik ve kamu görevi hizmetine girmede eşitlik ile liyakat ilkesinin ihlali anlamına geldiğinden, bu yolla Devlet memurluğu kadrolarının liyakat esasına uymayan ve bu kadroların gerektirdiği niteliklere sahip bulunmayan kişilerin atanmasına imkan sağlayabileceğinden, 657 sayılı Kanunun anılan 59’uncu maddesi hükümleri uyarınca açıktan istisnaî memurluk kadrolarına atananların bir müddet sonra Devlet memurluğuna alınma için açılmış bulunan sınavlara katılmadan ve dolayısıyla bu sınavlarda başarılı olmadan diğer memurluk kadrolarına atanmaları hususu, uygulama ve sonuçları bakımından Hazine menfaatlerini zarara uğratıcı nitelikte bulunduğundan, söz konusu hususun 832 sayılı Kanunun 25’inci maddesi hükümleri uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulması gerektiğine çoğunlukla karar verildi. Konunun Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmasına karar verildikten sonra, 657 sayılı Kanunun 59’uncu maddesi hükümleri uyarınca Devlet Memurları Kanunu 375 açıktan istisnaî memurluk kadrolarına atandıktan bir müddet sonra, Devlet memurluğuna alınma için açılmış bulunan sınavlara girmeden diğer memurluk kadrolarına naklen atama uygulamasının genellik arz edip etmediği yönünden bir araştırma yapılmasının gerekip gerekmediği hususu üzerinde duruldu. Bu konu ile ilgili müzekkerenin yazılması ve konunun Genel Kurul gündemine gelmesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Merkez Saymanlığı 2002 yılı hesabının incelenmesi sırasında yapılan tespitlere dayanmaktadır. Ancak, burada yapılan tespitler, birkaç kişi ile sınırlı bulunmaktadır. Söz konusu hususun Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmasından önce, bu tür uygulamaların yaygın olup olmadığının tespit edilmesi bakımından, konunun daha detaylı incelenerek genellik arz eden bir uygulama olup olmadığı araştırılmalıdır. Bu itibarla, söz konusu hususun Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmasından önce, 657 sayılı Kanunun değişik 59’uncu maddesi hükümleri uyarınca istisnaî memuriyet kadrolarına atananların, bu atamadan bir müddet sonra, Devlet memurluğu alımı için açılmış bulunan sınavlara girmeden diğer memur kadrolarına naklen atama uygulamasının genellik arz edip etmediği yönünden detaylı bir şekilde araştırılması gerektiğine çoğunlukla karar verildi. (04.04.2005/5119/1) 4688 SAYILI KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI KANUNUNA GÖRE SENDİKALARIN VE KONFEDERASYONLARIN YÖNETİM KURULLARINDA GÖREV ALMALARI NEDENİYLE AYLIKSIZ İZİNLİ SAYILAN KAMU GÖREVLİLERİNİN VE BUNLARIN EŞLERİ İLE BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUKLARI ANA, BABA VE ÇOCUKLARININ TEDAVİ GİDERLERİNİN KURUMLARINCA KARŞILANMASININ MÜMKÜN BULUNMADIĞI HK. (25.11.2002/5048/2) 2.3. Devlet Personel Başkanlığı Görüşleri 2.3.1. İntibak ve İlerleme ÖZET: İLKOKUL MEZUNLARI İÇİN YAPILAN SINAVI KAZANARAK GÖREVE BAŞLAYAN ANCAK ORTAOKUL MEZUNU OLDUĞU SİCİL DOSYASININ İNCELENMESİ SONUCU ANLAŞILAN VE 1993 YILINDA LİSEYİ BİTİREN PERSONELİN, 657 SAYILI KANUNUN 36 376 Devlet Memurları Kanunu NCI MADDESİNİN A FIKRASININ 12/D BENDİ GEREĞİNCE İNTİBAK İŞLEMİNİN YAPILMASI GEREKTİĞİ HK. (09.01.2003) Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Devlet memurluğuna alınacaklarda aranan genel ve özel şartların belirtildiği 48 nci maddesinin 3 üncü alt bendinde “Bu Kanunun 41 inci maddesindeki öğrenim şartlarını taşımak”, 41 inci maddesinde de “Genel olarak ortaokulu bitirenler memur olabilirler. Ortaokul mezunlarından istekli bulunmadığı takdirde ilkokulu bitirenlerin de alınması caizdir...” hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, Danıştay Beşinci Dairesi Esas No:1987/1673, Karar No:1988/773 sayılı kararında, bir üst öğrenimi bitirdiği halde açılan memuriyet sınavına bir alt öğrenime ait diploması ile giren ve sınavı kazanan ilgilinin durumunun memuriyete alınma şartlarını taşımadığı şeklinde yorumlanmasının mümkün olmadığını, sınava girilen tarihte 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde öngörülen ve sınav duyurusunda belirtilen öğrenim şartını taşıdığı hususunda ihtilaf bulunmadığını belirtmiştir. Bu itibarla, Bakanlığınız bünyesinde istihdam edilmek üzere Devlet memuru alımı için 28.10.1983 tarihinde yapılan sınavın yukarıda yer alan hüküm ve bahse konu karar çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmekte olup, ilgilinin intibakı konusunda ise memuriyette iken bitirmiş olduğu üst öğrenimi nedeniyle anılan Kanunun 36 ncı maddesinin (A) bendinin 12/d fıkrası hükmü doğrultusunda işlem tesis edilmesi gerekmektedir. ÖZET: 4046 SAYILI KANUNUN 22 MADDESİ GEREĞİNCE ATANAN PERSONELİN, 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN 36 NCI MADDESİNİN “ORTAK HÜKÜMLER” (C/1) MADDESİ İLE AYNI KANUNUN 68/B MADDESİ HÜKÜMLERİ SAKLI KALMAK ÜZERE, KAZANILMIŞ HAK AYLIĞINA ESAS DERECE VE KADEMESİNİN BELİRLENMESİNDE SADECE SÖZLEŞMELİ STATÜDE GEÇEN HİZMETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİNİN GEREKTİĞİ HK. (28.02.2003) Bilindiği üzere 4046 sayılı Kanunun Geçici 9 uncu maddesinde, “Kamu iktisadî teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarda sözleşmeli statüde Devlet Memurları Kanunu 377 çalışmakta iken bu Kanunun 22’nci maddesi uyarınca 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi kurumlara nakledilerek Devlet memuru statüsüne geçirilenlerin sözleşmeli statüde (kapsam dışı personel dahil) geçen hizmet süreleri; aynı Kanunun ek geçici 1, 2 ve 3 üncü maddelerine göre, 458 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri de dikkate alınmak suretiyle, öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri tavanı aşmamak kaydıyla kadro şartı aranmaksızın kazanılmış hak aylık, derece ve kademelerinin tespitinde değerlendirilir.” hükmüne yer verilmektedir. Bu itibarla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinin “Ortak Hükümler” (C/1) maddesi ile aynı Kanunun 68/B maddesi hükümleri saklı kalmak üzere söz konusu personelin kazanılmış hak aylığına esas derece ve kademesinin belirlenmesinde sadece sözleşmeli statüde geçen hizmetlerinin değerlendirilmesi gerektiği mütalaa edilmekte olup, ilgilinin emekli keseneğine esas derece ve kademesinin tespiti hususunda ise T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünden görüş alınmak suretiyle işlem yapılmasının uygun olacağı düşünülmektedir. ÖZET: MEMURİYET ÖNCESİNDE SİGORTALI OLARAK GEÇEN HİZMET SÜRELERİNİN MEMURİYETTE DEĞERLENDİRİLMESİ HK. (12.03.2003) ........... .... İl Müdürlüğünde görev yaptığınızı ve 12.04.1973..9.2.1990....tarihleri arasında.... Fabrikasında sigortalı olarak çalıştığınızı belirten ve memuriyet öncesi sigortalı olarak geçen hizmetinizin emeklilik esas aylığında değerlendirilmesine rağmen kazanılmış hak aylığı yönünden değerlendirilmediğinden bahisle bu husustaki mağduriyetinizin giderilmesi talebini içeren ilgi dilekçeniz incelenmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek Geçici 58’inci maddesinde “Bu Kanuna tabi kurumlarda halen sürekli işçi statüsü ile çalışanlarla sözleşmeli personelden 1984 yılı sonuna kadar memurluğa geçmek için yazılı olarak başvuranlar, öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri tavanı aşmamak kaydı ile, bu Kanunun ek geçici 1, 2 ve 3 üncü maddeleri hükümleri, 8.6.1984 tarih ve 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde sayılan kuruluşlarda 378 Devlet Memurları Kanunu 1.3.1979 tarihinde görevli olanlar için ayrıca 20.12.1979 tarih ve 2182 sayılı Kanun hükümleri de dikkate alınarak derece ve kademeleri tespit edilmek suretiyle sınav şartı aranmaksızın boş memur kadrolarına intibak ettirilebilirler. 87 nci maddede belirtilen kurumlarda işçi veya sözleşmeli olarak çalışmakta iken 1.3.1975-1.3.1982 tarihleri arasında memuriyette geçmiş olanların bu statülerde geçen hizmetleri ile memuriyette geçmiş olan hizmetleri kadro şartı aranmaksızın kazanılmış hak aylıklarının tespitinde birinci fıkra hükümlerine göre değerlendirilir” hükmü yer almaktadır. Bu itibarla, 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin “Ortak Hükümler” başlıklı bölümünün (C) bendi hükümleri saklı kalmak şartıyla, söz konusu Kanunun Ek Geçici 58 inci maddesinde belirlenmiş olan sürede memurluğa geçmediğinizden, sigortalı olarak geçen hizmetinizin kazanılmış hak aylık derecesinin tespitinde dikkate alınmasının mümkün olmadığı değerlendirilmektedir. ÖZET: KURUMDAN GİZLEMEK SURETİYLE BİR ALT ÖĞRENİMDEN GÖREVE BAŞLAYAN FAKAT MAHKEME KARALARI SEBEBİYLE GÖREVLERİNE SON VERİLMEYEN DEVLET MEMURLARININ, 657 SAYILI KANUNUN 36 MADDESİNİN 12/D FIKRASINDA ARANILAN ŞARTLARI TAŞIMAMALARI SEBEBİYLE İNTİBAKLARININ YAPILAMAYACAĞINA İLİŞKİN(10005, 21/06/2005) Bakanlığınızda görev yapan personelden bir kısmının, en son öğrenim durumlarını gizleyerek alt öğrenimli olarak sınava girdikleri ve kazandıkları, görev aldıktan sonra diplomalarını ibraz ederek intibaklarında değerlendirilmesini istedikleri, bir kısmının ise asaletleri onandıktan sonra diplomalarını ibraz ederek intibaklarının yapılması talebinde bulunduklarından bahisle, ilgililer hakkında yapılacak işleme esas olmak üzere Başkanlığımız görüşünün istendiği ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 41 inci maddesinde, genel olarak ortaokulu bitirenlerin memur olabilecekleri, ortaokul mezunlarından istekli bulunmadığı takdirde ilkokulu bitirenlerin de memur olarak alınmasının caiz olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanunun 48 Devlet Memurları Kanunu 379 inci maddesinin (A) bendinin üçüncü alt bendinde; “Bu Kanunun 41 inci maddesindeki öğrenim şartlarını taşımak, ” hükmüne yer verilmiş, 98 inci maddesinin (b) bendinde de; Devlet memurlarının memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadıklarının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybetmeleri halinde memurluklarının sona ereceği belirtilmiş bulunmaktadır. 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin “(A) Ortak Hükümleri” bölümünün 12/d bendinde ise; “Memuriyette iken veya memuriyetten ayrılarak (87 nci maddeye tabi kurumlarda çalışanlar dahil) üst öğrenimi bitirenler, aynı üst öğrenimi tahsile ara vermeden başlayan ve normal süresi içinde bitirdikten sonra memuriyete giren emsallerinin ulaştıkları derece ve kademeyi aşmamak kaydıyla, bitirdikleri üst öğrenimin giriş derece ve kademesine memuriyette geçirdikleri başarılı hizmet sürelerinin tamamı her yıl bir kademe her üç yıl bir derece hesabıyla ilave edilmek suretiyle bulunacak derece ve kademeye yükseltilirler.” hükmü bulunmakta olup, bu madde gereğince intibak yapılabilmesi için; memuriyette iken veya memuriyetten ayrılarak (87 nci maddeye tabi kurumlarda çalışanlar dahil) üst öğrenimin bitirilmesi, bitirilen üst öğrenim için belirlenen memuriyete giriş derece ve kademesi üzerine memuriyette geçirilen başarılı hizmet süreleri her yıl bir kademe, her üç yıl bir derece hesabı ile ilave edilmesi ve bitirilen aynı üst öğrenimi, tahsile ara vermeden devam ederek normal süresinde bitiren ve memuriyete başlayan kişinin emsal alınması ve yukarıdaki bentte belirlenen derece ve kademenin ise hiçbir şekilde emsalin ulaştığı derece ve kademeyi aşmaması gerekmektedir. Diğer taraftan, Danıştay 5. Dairesinin 23.03.1988 tarihli ve E: 1987/1673, K: 1988/773 sayılı Kararında, yüksekokul mezunu olduğu halde açılan sınava ilişkin formda kendisini lise mezunu olarak gösteren ve sınavı kazanan davacının bu davranışının 657 sayılı Kanunun 98 inci maddesine göre görevine son verilmesini gerektirmeyeceğinden, aynı Kanunun 48 inci maddesinde belirtilen memurluğa atanma şartlarını taşıdığı anlaşılan davacının görevine son verilmesine ilişkin işlemde mevzuata ve hizmet gereklerine uyarlık bulunmadığına karar verilmiştir. 380 Devlet Memurları Kanunu Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, bir üst öğrenim mezunu olduğu halde en son öğrenim durumlarını gizleyerek alt öğrenimli olarak girdikleri ve kazandıkları sınav sonucu memuriyete atananların, bir üst öğrenimden dolayı intibaklarının yapılabilmesi için üst öğrenimi memuriyette iken veya memuriyetten ayrılarak bitirmeleri gerekmekte olup, memuriyete girmeden önce bitirilmiş olan üst öğrenim sebebiyle ilgililerin intibaklarının yapılamayacağı mütalaa edilmektedir. ÖZET: MEMURİYETTE İKEN BİR ÜST ÖĞRENİMİ BİTİREN İLGİLİ HAKKINDA EMSAL UYGULAMASI YAPILARAK BULUNACAK DERECE VE KADEMEYE İNTİBAK ETTİRİLMESİ; BU ŞEKİLDE İNTİBAK YAPILIRKEN DE İLGİLİLERİN ÖĞRENİM DURUMU VEYA YAPTIKLARI HİZMETİN ÖZELLİĞİNE DAYALI OLARAK YASAL BAKIMDAN FAYDALANDIRILMALARI ÖNGÖRÜLEN DERECE VE KADEME İLERLEMELERİNDEN DE AYRICA YARARLANDIRILMALARININ GEREKTİĞİ HK. (30.7.2003) Kurumunuz.... Bölge Müdürlüğüne bağlı...... .. Bekçi olarak görev...... .. ’ın...... .. Üniversitesi.... Su Ürünleri Fakültesinden Su Ürünleri Mühendisi unvanı ile mezun olması nedeniyle ilgilinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinin A/2 fıkrası uyarınca kazanılmış hak aylık derece ve kademesine bir derece eklenmesi ile ilgili tereddütleri içeren ilgi yazınız incelenmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinin A/2 fıkrasında, “ Dört yıl süreli yüksek öğrenimi bitirenlerden yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar, mimar sıfatını almış olanlar ile bunlardan öğretmenlik hizmetinde çalışanlar, Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu, Erkek Teknik Öğretmen Okulu ve Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu mezunları, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi ile Uygulamalı Endüstri Sanatları Yüksek Okulu mezunları, Teknik Eğitim Fakültesi (Yüksek Teknik Öğretmen Okulu) ve Güzel Sanatlar Fakültesi, (İstanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu) mezunları, öğrenimlerine göre tespit edilen giriş derece ve kademelerine bir derece, “ verileceği hükme bağlanmış aynı maddenin 12/d fıkrasında ise “Memuriyette iken veya memuriyetten ayrılarak (87 nci maddeye tabi kurumlarda çalışanlar dahil) üst öğrenimi bitirenler, aynı üst öğrenimi tahsile ara Devlet Memurları Kanunu 381 vermeden başlayan ve normal süresi içinde bitirdikten sonra memuriyete giren emsallerinin ulaştıkları derece ve kademeyi aşmamak kaydıyla, bitirdikleri üst öğrenimin giriş derece ve kademesine memuriyette geçirdikleri başarılı hizmet sürelerinin tamamı, her yıl bir kademe her üç yıl bir derece hesabıyla ilave edilmek suretiyle bulunacak derece ve kademeye yükseltilirler” hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla, memuriyette iken bir üst öğrenimi bitirmesi nedeniyle ilgili hakkında 657 sayılı Kanunun mezkur 36 ncı maddesinin A/12-d fıkrası uyarınca emsal uygulaması yapılarak bulunacak derece ve kademe intibak ettirilmesi gerektiği; bu şekilde intibak yapılırken de ilgililerin öğrenim durumu veya yaptıkları hizmetin özelliğine dayalı olarak yararlandıkları derece ve kademe ilerlemelerinden ayrıca yararlandırılması gerektiği yolundaki 142 sayılı Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği hükmü dikkate alındığında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinin 12/d fıkrası uyarınca intibakının yapılarak ulaştığı derece ve kademenin tespit edilmesi gerektiği mütalaa edilmektedir. ÖZET: LİSE MEZUNU OLARAK ÇALIŞMAKTA İKEN FARK DERSLERİNİ VERİP, MESLEK LİSESİ DİPLOMASI ALAN PERSONELİN, 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN 36 NCI MADDESİ ÇERÇEVESİNDE BELİRLENEN KAZANILMIŞ HAK AYLIK DERECESİNİN SON ÖĞRENİM DURUMU İTİBARİYLE MEMURİYETE GİREBİLECEĞİ DERECE VE KADEMESİNİN ALTINDA BULUNMASI HALİNDE KAZANILMIŞ HAK AYLIĞININ BU DERECE VE KADEMEYE YÜKSELTİLEBİLECEĞİ HK. (01.04.2003) Lise mezunu olarak çalışmakta iken fark derslerini verip, meslek lisesi diploması aldığınızdan bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesi çerçevesinde intibakınızın yapılıp yapılamayacağına ilişkin ilgi dilekçeniz incelenmiştir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 36 ncı maddesinde, memurların giriş ve yükselebilecekleri dereceler sınıfların öğrenim durumlarına göre belirlenmiş olup, memuriyete giriş derecesi, liseyi bitirenler için 13 üncü derecenin 3 üncü kademesi olarak tespit edilmiş bulunmaktadır. Anılan maddenin, (A) bendinin 12/d fıkrası ile memuri- 382 Devlet Memurları Kanunu yette iken veya memuriyetten ayrılarak üst öğrenimi bitirenlerin intibakı, (D) bendi ile de memur iken girişteki öğrenim derecelerinden bir üst derecedeki öğrenimi tamamlayanların, bu üst öğrenim derecesi için 36 ncı maddede yazılı memuriyete giriş derecelerinde boş kadro bulunduğu takdirde bu derecelere derece yükselmesindeki süre kaydı aranmaksızın atanabilmelerini düzenlemekte olup, bu hükme göre ilgililerin 36 ncı maddedeki giriş derecesi farklı bir öğrenimi bitirmeleri halinde kazanılmış hak aylık dereceleri, bu öğrenim için belirlenen giriş derecesinden aşağıda ise, son öğrenim durumları için Kanunen öngörülen giriş derecelerine yükseltilmektedir. Bu itibarla, öğrenim seviyesi lise ile aynı fakat memuriyete giriş derecesi farklı olan Ticaret Meslek Lisesini bitirmenizden dolayı hakkınızda intibak işleminin uygulanamayacağı ve bu iki öğrenim için belirlenmiş bulunan giriş derece ve kademe farkının kazanılmış hak aylık derecenize ilave edilemeyeceği ancak kazanılmış hak aylık derecenizin son öğrenim durumunuz itibariyle memuriyete girebileceğiniz derece ve kademenizin altında bulunması halinde kazanılmış hak aylığınızın bu derece ve kademeye yükseltilebileceği mütalaa edilmektedir. ÖZET: ASKERLİKTE GEÇEN SÜRENİN 657 SAYILI KANUNUN DEĞİŞİK 4/B MADDESİNE GÖRE SÖZLEŞMELİ STATÜDE ARANILAN TECRÜBE SÜRESİNDE DEĞERLENDİRİLEMEYECEĞİNE İLİŞKİN (14/04/2006-4754) …… Bakanlığında 657 sayılı Kanunun değişik 4/B maddesine göre sözleşmeli makine mühendisi olarak çalıştığınızdan bahisle, askerlikte geçen sürenin sözleşmeli olarak çalıştığınız sürede değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususundaki ilgi dilekçe incelenmiştir. Bilindiği üzere; her yıl Başkanlığımız ile Maliye Bakanlığının beraber hazırladıkları Ücret Skalasında, mesleki tecrübenin belirlenmesinde, makine mühendisi olarak 657 sayılı Kanuna tabi kadrolu veya aynı Kanunun değişik 4/B maddesi ile 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi sözleşmeli ile Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olarak özel sektörde mesleği ile ilgili olarak geçirdiği belgelenen hizmet sürelerinin esas alınacağı belirtilmiştir. Devlet Memurları Kanunu 383 Bu çerçevede yapılan değerlendirme neticesinde, söz konusu Skalada hangi sürelerin mesleki tecrübenin belirlenmesinde esas alınacağı ayrıntılı bir şekilde düzenlendiğinden, askerlikte geçen sürenin mesleki tecrübenin belirlenmesinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı mütalaa edilmektedir. ÖZET: AVUKATLIK STAJINDA GEÇEN VE EMEKLİ SANDIĞINA BORÇLANILAN SÜRENİN 657 SAYILI KANUNUN 68 İNCİ MADDESİNİN (B) BENDİNDE DEĞERLENDİRİLECEĞİNE İLİŞKİN (08/10/200420246) Karşılığı emekli sandığına yatırılmış bulunan Avukatlık stajında geçen sürelerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68 inci maddesinin (B) bendi çerçevesinde 1,2,3 ve 4 üncü derecedeki kadrolara derece yükselmesindeki süre kaydı aranmaksızın daha aşağı derecelerden atama yapılmasında dikkate alınıp alınmayacağı hususundaki ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68 inci maddesinin (B) bendinde; “Eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı hariç, sınıfların 1,2,3 ve 4 üncü derecelerindeki kadrolarına, derece yükselmesindeki süre kaydı aranmaksızın, atanmasındaki usule göre daha aşağıdaki derecelerden atama yapılabilir. Ancak, bu şekilde bir atamanın yapılabilmesi için ilgilinin; a) 1 inci dereceli görevlerden ek göstergesi 650 ve daha yukarıda olanlar için en az 12 yıl, b) 1 ve 2 nci derece görevlerden ek göstergesi 650’den az olanlar için en az 10 yıl, c) 3 ve 4 üncü dereceli görevler için en az 8 yıl, 8.6.1984 tarih ve 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesi kapsamına dahil kurumlarda fiilen çalışmış olması ve yüksek öğrenim görmüş bulunması şarttır. Ancak dört yıldan daha az süreli yüksek öğrenim görenler için yukarıdaki sürelere ikişer yıl ilave edilir. Yasama Organı Üyeliğinde, Kanunlarla kurulan fonlarda, muvazzaf askerlikte ve okul devresi dahil yedek subaylıkta ve uluslararası kuruluş- 384 Devlet Memurları Kanunu larda geçen sürelerin tamamı ile yüksek öğrenim gördükten sonra özel kurumlarda veya serbest olarak çalıştıkları sürenin 6 yılı geçmemek üzere 3/4'ü yukarıdaki sürelerin hesabında dikkate alınır.” hükmü yer almakta olup, bu hükme göre, Yasama Organı Üyeliğinde, Kanunlarla kurulan fonlarda, muvazzaf askerlikte ve okul devresi dahil yedek subaylıkta ve uluslararası kuruluşlarda geçen sürelerin değerlendirilmesi hariç, 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesi kapsamına dahil kurumlarda geçen sürelerin “fiilen çalışılarak”, yüksek öğrenim gördükten sonra özel kurumlarda veya serbest olarak geçen sürelerin ise “çalışılarak” geçirilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 23 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; “Stajyer, avukatla birlikte duruşmalara girmek, avukatın mahkemeler ve idari makamlardaki işlerini yapmak, dava dosyaları ve yazışmaları düzenlemek, baroca düzenlenen eğitim çalışmalarına katılmak, baro yönetim kurulunca verilen ve yönetmelikte gösterilecek diğer ödevleri yerine getirmekle yükümlüdür...” 24 üncü maddesinin birinci fıkrasında; “Staj, Adalet Komisyonunun, baronun ve yanında çalışılan avukatın gözetimi altında yapılır.” hükmü yer almakta olup, bu hükümlerden, stajyer avukatların, “staj yaptıkları serbest meslek sahibi avukatların yanında çalıştıklarının” kabul edildiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68 inci maddesinin (B) bendi çerçevesinde, Avukatlık stajında geçen sürelerin, yüksek öğrenim gördükten sonra özel kurumlarda veya serbest olarak çalışılarak geçirilen süreler kapsamında değerlendirilmesi gerektiği mütalaa edilmektedir. ÖZET:657 SAYILI KANUNUN 137 MADDESİ HÜKMÜ UYARINCA GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILAN PERSONELİN AÇIKTA GEÇEN SÜRELERİNİN DERECE İLERLEMESİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ, SİCİL NOTUNUN VERİLMESİ VE YENİDEN TAHSİLDAR OLARAK ATANMASINA İLİŞKİN (26/01/2007-24959) …… Belediyesinde 1991 tarihinde hizmetli kadrosunda göreve başlayıp, 1998 tarihinden itibaren tahsildar kadrosunda görev yapmakta Devlet Memurları Kanunu 385 iken 1999 tarihinde zimmet suçundan hakkında dava açılan ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 137 nci maddesine göre görevden uzaklaştırılan …….’nun 31/05/2004 tarihinde hizmetli kadrosunda yeniden göreve başlatıldığı belirtilmekte olup, adı geçenin tahsildar kadrosuna atamasının yapılıp yapılmayacağı ile açıkta geçen sürelerde derece ilerlemesi yapılarak sicil notunun verilip verilmeyeceği hususlarındaki ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Değişik 141 inci maddesinde; “Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Bu gibiler bu Kanunun öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ederler. 143 üncü maddede sayılan durumların gerçekleşmesi halinde, bunların aylıklarının kesilmiş olan üçte biri kendilerine ödenir ve görevden uzakta geçirdikleri süre, derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan kısmı, üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir.” ve 143 üncü maddesinde de; “Soruşturma veya yargılama sonunda yetkili mercilerce: a) Haklarında memurluktan çıkarmadan başka bir disiplin cezası verilenler; b) Yargılamanın men'ine veya beraatine karar verilenler; c) Hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar; ç) Görevlerine ve memurluklarına ilişkin olsun veya olmasın memurluğa engel olmayacak bir ceza ile hükümlü olup cezası ertelenenler; Bu kararların kesinleşmesi üzerine haklarındaki görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılır.” hükmü yer almakta olup, bunlardan 141 inci madde hükmüne göre, haklarında görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanan, görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan Devlet memurları, soruşturma veya yargılama aşamasında veya sonucunda 143 üncü maddede sayılan hallerden birisi kapsamına girmeleri halinde görevlerine iade edilmekte 386 Devlet Memurları Kanunu ve görevden uzak geçirdikleri süreler, sicil şartı aranmaksızın intibaklarında değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, 18.10.1986 tarih ve 19255 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin birinci ve altıncı fıkralarında; “Haklarında sicil raporu düzenlenecek memurların, değerlendirmelerini yapacak sicil amirlerinin yanında en az altı ay çalışmış olmaları şarttır. Sicil amirinin yanında çalışırken alınan mazeret izinleri ile yıllık izinler ve doktor veya sağlık kurulu raporuna dayanan hastalık izinleri, hizmetiçi eğitimde geçen süreler, sicil raporu düzenlenmesi için gereken 6 aylık süreye dahildir. Şu kadar ki amirin yanında 3 ay fiilen çalışmış olmak şarttır. Hizmetiçi eğitimin veya hastalığın sicil raporu doldurmak için gerekli sürenin geçmesine imkan vermeyecek kadar uzun sürmesi ve dolayısıyla memur hakkında sicil raporu doldurma imkanının bulunmaması halinde, bir defaya mahsus olmak üzere geriye doğru en çok üç yılın sicil notlarının ortalaması esas alınır.” hükmü yer almakta olup, bu hükümlere göre, sicil raporu doldurma döneminde, bir sicil amiri yanında, 3 ay fiilen olmak üzere en az 6 ay çalışan Devlet memurların sicillerinin, birlikte çalıştığı amir tarafından doldurulması mümkün bulunmaktadır. Bu itibarla, yukarıdaki hükümlerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda; adı geçen Devlet memurunun; 1- Tahsildar kadrosuna görevde yükselme ve unvan değişikliği mevzuatına tabi olmadan atamasının yapılmasının daha önce bu kadroya asaleten atanmış olması şartına bağlı olduğu, 2- Görevden uzakta geçirdiği sürelerin 657 sayılı Kanunun 141 nci maddesi çerçevesinde sicil şartı aranmaksızın kademe ilerlemesi ve derece yükselmesinde değerlendirilmesi gerektiği, 3- Sicil raporu doldurma döneminde, bir sicil amiri yanında, 3 ay fiilen olmak üzere en az 6 ay çalışmış olması halinde hakkında, birlikte çalıştığı amir tarafından sicil raporu doldurulabileceği, tamamını görevden uzakta geçirdiği yıllara ilişkin olarak ise hakkında sicil raporu doldurulamayacağı, mütalaa edilmektedir. Devlet Memurları Kanunu 387 ÖZET: SÖZLEŞMELİ SUBAY OLARAK GEÇEN HİZMETLERİNİN İLGİLİNİN KAZANILMIŞ HAK AYLIK DERECE VE KADEMESİNİN HESAPLANMASINDA DİKKATE ALINIP ALINAMAYACAĞINA İLİŞKİN (31/12/2007-21593) Jandarma Genel Komutanlığı İstanbul İl Jandarma Komutanlığı emrinde Sözleşmeli Jandarma Astsubay Çavuş olarak çalışmakta iken 29/08/2007 tarihinde görevinden istifa eden ve 2007/5 KPSS sonucu Kurumunuz emrine Sicil Katibi olarak ataması yapılan …’in sözleşmeli subay olarak geçen hizmetlerinin ilgilinin kazanılmış hak aylık derece ve kademesinin hesaplanmasında dikkate alınıp alınamayacağı hususundaki ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinin (C) bendinde; söz konusu bentte sayılan hizmet sınıflarına atanan Devlet memurlarından, memurluğa girmeden önce yurt içinde veya yurt dışında mesleklerini serbest olarak veya resmi veya özel müesseselerde ifa edenlerle, memuriyetten ayrıldıktan sonra bu işlerde çalışarak yeniden memuriyete girmek isteyenlerin buralarda geçen hizmet sürelerinin kazanılmış hak aylığında değerlendirilmesi hüküm altına alınmıştır. Ayrıca, 26.6.1984 tarih ve 241 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 15 inci maddesi ile 657 sayılı Kanuna eklenen Ek Geçici 58 inci maddede, 657 sayılı Kanuna tabi kurumlarda sürekli işçi statüsü ile çalışanlarla, sözleşmeli personelden bu maddede belirtilen süre içinde memurluğa geçmek için yazılı olarak başvuran ve Devlet memuru kadrolarına atanmış olanların işçilikte ve sözleşmeli statüde geçen hizmetlerinin kazanılmış hak aylığında değerlendirileceği hüküm altına alınmıştır. Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda ilgilinin 4678 sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanuna tabi olarak geçen hizmet süresinin kazanılmış hak aylığında değerlendirilmesine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. ÖZET: MEMURİYETE BAŞLADIKTAN SONRA, AVUKATLIK STAJI İLE MEMURİYETE GİRMEDEN ÖNCE VEYA MEMURLUKTAN 388 Devlet Memurları Kanunu AYRILARAK SERBEST AVUKATLIKTA GEÇİRDİKLERİ SÜRELERİN MEMURİYETTE GEÇMİŞ SAYILMASINI TALEP EDEN İLGİLİLERİN İNTİBAK İŞLEMLERİNİN YAPILACAĞI TARİH KONUSUNA İLİŞKİN (31/12/2007-21773) Memuriyete başladıktan sonra, avukatlık stajı ile memuriyete girmeden önce veya memurluktan ayrılarak serbest avukatlıkta geçirdikleri sürelerin memuriyette geçmiş sayılmasını talep eden ilgililerin intibak işlemlerinin yapılacağı tarih konusunda tereddüde düşüldüğünü belirterek söz konusu tereddüdün giderilmesi hususundaki ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36/A-1 maddesinde; “Avukatlık stajını açıkta iken yapanlara iki, memuriyette iken yapanlara bir kademe ilerlemesi uygulanır.” hükmü, 36/C-3 maddesinde; “Avukatlık hizmetleri sınıfına girenlerin memuriyete girmeden önce veya memurluktan ayrılarak serbest avukatlıkla geçirdikleri sürelerin 3/4 ü memuriyette geçmiş sayılarak, bu sürelerin her yılı bir kademe ilerlemesine ve her üç yılı bir derece yükselmesine esas olacak şekilde değerlendirilir.” hükmü yer almakta; 158 inci maddesinde ise; aday memurlara, asaletleri tasdik edilinceye kadar kademe ilerlemesinin uygulanmayacağı ifade edilmektedir. Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; Kurumunuz emrine aday memur veya yeniden memur olarak atananların kazanılmış hak aylık derece ve kademelerine bahsi geçen maddeler uyarınca kademe ilerlemesi ilave edilmesinin ilgililerin söz konusu hizmetlerine ilişkin belgeleri Bakanlığınıza ibraz etmek suretiyle intibak talebinde bulundukları tarih itibariyle yapılması gerektiği mütalaa edilmektedir. ÖZET: YARGI KARARI DIŞINDA 5436 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ 2 NCİ MADDESİ UYARINCA MALİ HİZMETLER UZMANI OLARAK ATANAN ….’İN, 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN 36/A-11 İNCİ MADDE HÜKMÜNDEN YARARLANAMAYACAĞINA İLİŞKİN (26/06/2008-11280) Üniversiteniz Strateji Geliştirme Daire Başkanlığına 5436 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesi uyarınca Mali Hizmetler Uzmanı olarak Devlet Memurları Kanunu 389 atanan ….’in, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36/A-11 inci madde hükmünden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda görüş talep eden ilgi yazı ve ekleri incelenmiştir. Bilindiği üzere, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Mali Hizmetler Birimi” başlıklı 60 ıncı maddesinin 5 inci ve 6 ncı fıkralarında; “İdarelerin malî hizmetler birimlerinde malî hizmetler uzman yardımcısı ve malî hizmetler uzmanı çalıştırılabilir. Malî hizmetler uzman yardımcısı kadrolarına veya pozisyonlarına atanabilmek için 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde sayılan genel şartlara ilave olarak; a) En az dört yıllık lisans eğitimi veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler fakültelerinden veya bunlara denkliği yetkili makamlarca kabul edilen yurt içi veya yurt dışındaki öğretim kurumlarından mezun olmak, b) Yapılacak özel yarışma sınavında başarılı olmak, c) Sınavın yapıldığı yılın başı itibarıyla 30 yaşını doldurmamış olmak, şartları aranır. Özel yarışma sınavı, Maliye Bakanlığı tarafından Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezine yaptırılacak yazılı sınav ve Maliye Bakanlığınca yapılacak sözlü sınavdan oluşur. Özel yarışma sınavında başarılı olanlar, ÖSYM tarafından başarı sırası ve yaptıkları tercihler dikkate alınarak belirlenir ve bunlar idarelerde malî hizmetler uzman yardımcısı kadro veya pozisyonlarına atanırlar. Bu kadro veya pozisyonlara atananlar en az üç yıl çalışmak ve başarılı olmak şartıyla, açılacak yeterlik sınavına girme hakkını kazanırlar. Maliye Bakanlığınca yapılacak yeterlik sınavında başarılı olanlar malî hizmetler uzmanı kadro veya pozisyonlarına atanırlar…” denilmek suretiyle, Mali Hizmetler Uzman Yardımcısı kadrolarına atanabilmek için gerekli şartlar sayılmış, bu kadrolara atananların en az üç yıl çalışmak ve olumlu sicil almak şartıyla açılacak yeterlik sınavına girme hakkını kazanacakları ve yeterlik sınavında başarılı olanların Mali Hizmetler Uzmanı olarak atanacakları hükme bağlanmıştır. 390 Devlet Memurları Kanunu 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 36/A-11 inci maddesinde; “Mesleğe özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle alınan; …, Mali Hizmetler Uzman Yardımcıları, … özel yeterlik sınavı yönetmeliklerine göre yapılacak yeterlik sınavlarında başarı göstererek …, Mali Hizmetler Uzmanlığına, … atanmaları sırasında ve bir defaya mahsus olmak üzere haklarında ayrıca bir derece yükselmesi uygulanır.” hükmüne yer verilmek suretiyle, mesleğe özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle alınan Mali Hizmetler Uzman Yardımcılarına özel yeterlik sınavı yönetmeliklerine göre yapılacak yeterlik sınavlarında başarı göstererek Mali Hizmetler Uzmanlığına atanmaları sırasında ve bir defaya mahsus olmak üzere haklarında ayrıca bir derece yükselmesinin uygulanması öngörülmüştür. 24/12/2005 tarihli ve 26033 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5436 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un Geçici 2 nci maddesinde; “16 ncı maddenin altıncı fıkrasına göre ihdas edilip kurumlara tahsis edilecek Malî Hizmetler Uzmanı unvanlı serbest kadro adedinin yarısını geçmemek üzere; a) Strateji Geliştirme Başkanlığı veya Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı kurulan idarelerin, 1) Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu başkanlıklarında, 2) İdarî ve Malî İşler Dairesi başkanlıklarında, 3) Araştırma Planlama ve Koordinasyon Dairesi başkanlıklarında, 4) Strateji Geliştirme Daire başkanlıklarında, 5) İdarî ve Malî İşler Şube müdürlüklerinde, 6) Saymanlıklarında, b) Geçici 1 inci maddenin dördüncü fıkrası uyarınca devredilen personel dahil Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünde ve Muhasebat Genel Müdürlüğünde, Genel idare hizmetleri sınıfına dahil kadrolarda sınav tarihi itibarıyla fiilen toplam en az üç yıl hizmeti bulunmuş ve Malî Hizmetler Uzman Yardımcılığı giriş sınavına katılabilmek için gerekli öğrenim şartını Devlet Memurları Kanunu 391 taşıyanlar, 30.5.2006 tarihine kadar bir defaya mahsus olmak üzere Maliye Bakanlığınca Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığına veya Millî Eğitim Bakanlığı Ölçme ve Değerlendirme Merkezine yaptırılacak yazılı sınav ve yerleştirme sonucuna göre Malî Hizmetler Uzmanı kadrolarına atanırlar…” hükmü yer almaktadır. Geçiş dönemini düzenleyen 5436 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesiyle, kamu idarelerinin bazı birimlerinde çalışan personelin anılan maddede belirtilen şartları taşımak kaydıyla, Mali Hizmetler Uzman Yardımcısı görevinde bulunmaksızın, 30/05/2006 tarihine kadar bir defaya mahsus olmak üzere yapılacak yazılı sınav ve yerleştirme sonuçlarına göre doğrudan Mali Hizmetler Uzmanı kadrolarına atanacakları hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca bir defaya mahsus olmak üzere yapılacak yazılı sınav, 5018 sayılı Kanunun 60 ncı maddesinin 6 ncı fıkrasında belirtilen özel yarışma sınavı ve yeterlik sınavı mahiyetinde olmayıp; geçici 2 nci maddede sayılanların gerekli şartları taşımaları halinde, yine aynı maddede belirtilen sınava girerek başarılı oldukları takdirde, Mali Hizmetler Uzman Yardımcısı görevinde bulunmaksızın, doğrudan Mali Hizmetler Uzmanı kadrolarına atanmalarına ilişkin geçici ve istisnai bir düzenleme niteliği taşımaktadır. Dolayısıyla, mali hizmetler uzmanı kadrolarına 5436 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca yapılan atamalar özel yarışma ve yeterlik sınavlarına girme şartlarına bağlı olmadığından, söz konusu kadrolara geçici 2 nci madde uyarınca atananlar hakkında 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) bendinin (11) numaralı fıkrasına göre bir derece yükselmesinin uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Diğer taraftan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun, 1/3/1975 tarihinde yürürlüğe giren 1897 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle değişik, Ek Geçici 28 inci maddesinde; “36 ncı maddenin (A) bendinin 11 inci fıkrasında sayılan unvanları ve belediyelerdeki teftiş heyetlerine dahil müfettiş unvanlarını söz konusu fıkrada belirtilen şartlarla kazanmamış olmakla beraber, kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerine dayanarak almış bulunanların intibakları yapılırken, bunların söz konusu fıkrada belirtilen unvanları bu fıkrada gösterilen şekilde almış oldukları kabul edilmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere işlem yapılır.” ve 392 Devlet Memurları Kanunu 28/3/1988 tarihli ve 318 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri İle İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname’nin Geçici 1 inci maddesinin ilk fıkrasında; “657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinin Ortak Hükümler Bölümünün (A) bendinin 11 inci fıkrasında sayılan unvanları sözkonusu fıkrada belirtilen şartlarla kazanmamış olmakla birlikte ilgili kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerine dayanarak almış bulunanlardan bir derece yükseltmesinden yararlanmamış olanlar hakkında, bir defaya mahsus olmak üzere sözkonusu unvanları fıkrada gösterilen şekilde almış oldukları kabul edilmek suretiyle işlem yapılır.” hükümleri yer almakta olup, bu hükümlerin her ne kadar 5436 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesi uyarınca Mali Hizmetler Uzmanı kadrolarına atananlar hakkında da uygulanacağı düşünülebilir ise de, anılan hükümlerin yürürlüğe girdikleri tarihler itibariyle bir defaya mahsus olmak üzere uygulanma olanağı bulunan geçici nitelikte düzenlemeler olmaları sebebiyle; 657 sayılı Kanunun Ek Geçici 28 inci maddesi yürürlüğe girdiği 1/3/1975 tarihine ve 318 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1 inci maddesi yürürlüğe girdiği olduğu 28/3/1988 tarihine kadar, 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün (11) numaralı fıkrasında belirtilen şartları taşımadan ilgili kanun, tüzük ve yönetmelik hükümleri uyarınca atanmış olanlar hakkında uygulanması; söz konusu tarihlerden sonra aynı şekilde atanmış olanlar hakkında ise uygulanmaması gerekmektedir. Nitekim, söz konusu düzenlemeler yürürlüğe girdikleri tarihten sonra da uygulanacak olsa idi, 657 sayılı Kanunun Ek Geçici 28 inci maddesi yürürlükte iken, aynı mahiyetteki 318 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1 inci maddesi düzenlenmez ve yürürlüğe konulmazdı. Kaldı ki, mezkur geçici maddelerin, yürürlüğe girdikleri tarihlerden sonra aynı şekilde atanmış olanlar hakkında da uygulanmaları amaçlanmış olsaydı, bu hususun geçici madde şeklinde değil 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin (A) bendinin (11) numaralı fıkrasındaki “mesleğe özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle alınmak” ve “özel yeterlik sınavı yönetmeliklerine göre yapılacak yeterlik sınavlarında başarılı olmak” şartlarının kaldırılması suretiyle ana maddede; yahut 657 sayılı Kanunda Geçici madde olarak değil Ek Devlet Memurları Kanunu 393 Madde şeklinde düzenlenmesi yoluna gidilir ve bu durumda olan herkes için uygulanacak sürekli bir düzenleme haline getirilirdi. Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, 5436 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesi uyarınca yapılan sınavda başarı göstererek Mali Hizmetler Uzmanı kadrolarına atamaları yapılanlar hakkında, 657 sayılı Kanununun 36 ncı maddesinin “Ortak Hükümler” Bölümünün (A) bendinin (11) numaralı fıkrası ile aynı Kanunun Ek Geçici 28 inci maddesi ve 318 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1 inci maddesi uyarınca bir derece yükselmesinin uygulanması imkanı bulunmadığı düşünülmekle birlikte, konunun bu husustaki yargı kararları doğrultusunda değerlendirilmesi gerekmektedir. ÖZET: TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME İDARESİ ENSTİTÜSÜ TARAFINDAN DÜZENLENEN “TEZLİ” VE “TEZSİZ” YÜKSEK LİSANS PROGRAMI BİTİREN PERSONELİN 657 SAYILI KANUNUNUN 36/A12-C MADDESİNE GÖRE KADEME İLERLEMESİNİN NASIL YAPILACAĞINA İLİŞKİN (12/08/2008- 15423) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü tarafından düzenlenen Kamu Yönetimi Yüksek Lisans Programının “Tezli” ve “Tezsiz” olarak iki kategoride yürütüldüğünü belirterek 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36/A-12-c maddesine göre söz konusu Lisans Programının “Tezsiz” yürütülen bölümünü bitiren personelin kademe ilerlemesinin nasıl yapılacağı hususundaki ilgi (a) yazı incelenmiştir. İlgi (b) yazı ile TODAİE Genel Müdürlüğüne söz konusu Lisans Programının “Tezli” ve “Tezsiz” yürütülen bölümleri arasında öğrenim süresi ve niteliği açısından ne gibi bir faklılık olduğu sorulmuş olup; adı geçen Genel Müdürlük ilgi (c) yazıda, her iki lisans programının normal tamamlanma süresinin dört dönem, yani iki öğretim yılı olduğunu ancak “Tezsiz” yürütülen programa dahil öğrencilerden normal süresi içerisinde başarılı olamayanlara iki dönemlik ek süre tanındığından, bunların programı tamamlama sürelerinin üç öğretim yılına çıkabildiğini ifade etmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36/A-12-c maddesinde; “Memuriyetleri sırasında Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsünü bitirenlere her başarılı öğrenim yılı için öğrenim 394 Devlet Memurları Kanunu süreleri kadar (2 yılı geçmemek şartiyle) her yıl için bir kademe ilerlemesi uygulanır.” hükmü yer almakta olup; bu hüküm ile TODAİE tarafından yürütülen programlara katılan memurların intibaklarının iki yılı geçmemek şartıyla başarılı olunan her öğrenim yılı için bir kademe ilerlemesi verilmek suretiyle yapılması, katıldıkları programı bitirdiklerine dair belgeyi kurumlarına ibraz etmeleri şartına bağlanmıştır. Diğer taraftan, 18.1.2001 tarih ve 24291 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Lisansüstü Öğretim Yönetmeliğinin; 23, 32, 40, 44 ve 49 uncu maddesi hükümlerinden ve ilgi (c) yazıdan, her iki programın normal öğrenim süresinin iki öğretim yılı olduğu, başarılı olamayan öğrencilere bir öğretim yılı ek süre tanındığı, programları bitirenlere “Tezli” veya “Tezsiz” ibareli mezuniyet diploması verildiği ve katılımcıların mezun sıfatıyla söz konusu diplomayı alabilmek için en az iki öğretim yılında başarılı olmaları gerektiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple, “Tezli” veya “Tezsiz” ibareli “Yüksek Lisans Diploması” öğrenim süreleri ile ilgili olup, bunları ibraz edenler hakkında yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılması gerektiği değerlendirilmektedir. ÖZET: 657 SAYILI KANUNUN EK 17 NCİ MADDESİNİN, KANUNUN YÜRÜRLÜĞE GİRDİĞİ TARİHTE TÜRKİYE KIZILAY’INDA ÇALIŞMAKTA OLANLARIN DEVLET MEMURLUĞUNA GİRMEK İSTEMELERİ VE ATAMALARININ YAPILMASI HALİNDE UYGULANABİLECEK BİR DÜZENLEME OLDUĞUNDAN BU TARİHTEN SONRA KIZILAY’DA GÖREV ALANLARIN BU HİZMETLERİNİN DEVLET MEMURLUĞUNDA DEĞERLENDİRİLEMEYECEĞİNE İLİŞKİN (08/09/2008-16370) Kurumunuz personellerinden …’nın 01/03/1994-23/03/1998 tarihleri arasında Türkiye Kızılay Derneği’nde sigortalı olarak çalıştıktan sonra 23/03/1998 tarihinde memuriyet görevine başladığını, 657 sayılı Kanunun Ek 17 nci maddesindeki “Halen Türkiye Kızılay'ında özel statüsüne dayanarak ücret karşılığı çalışmakta olanlardan…” şeklindeki ifade uyarınca, anılan maddenin bir defaya mahsus olmak üzere Kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki personele uygulanabilecek geçici nitelikte bir Devlet Memurları Kanunu 395 madde olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği noktasında tereddüt hasıl olduğundan bahisle, ilgili hakkında mezkur Kanunun Ek 17 nci maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı ve söz konusu değerlendirmenin yapılabilmesi için sigortalı hizmetin bitimi ile memuriyete başlama tarihi arasında fasıla olmaması şartının aranıp aranmayacağı hususlarında görüş talep eden ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 15/05/1975 tarihli ve 1897 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa eklenen Ek 17 nci maddede; “Halen Türkiye Kızılay'ında özel statüsüne dayanarak ücret karşılığı çalışmakta olanlardan sonradan Devlet memuriyetine girmek isteyenlerin söz konusu kuruluşta geçen hizmet sürelerinin 2/3'nün her yılı için bir kademe ve her üç yılı için bir derece verilmek suretiyle tespit edilecek derece ve kademe üzerinden atanmaları yapılabilir. (Bu şekilde değerlendirilecek süre 12 yılı geçemez.)” hükmüne yer verilmiştir. Kanunlar, soyut ve genel nitelikte düzenlemeler içeren ve yürürlüğe girdikten sonra tüm hukuki olaylara uygulanma olanağı olan, dolayısıyla süreklilik arz eden normlardır. Kanunlar, madde metinlerinde yürürlükte bulunacakları sürelere dair açık hükümler içermediği yahut madde başlıklarında “Geçici Madde” ifadesi bulunmadığı sürece, yürürlüğe girdikten sonraki tüm hukuki olaylara uygulanması gereken hukuk kurallarıdır. Madde başlığında “geçici madde” ifadesi kullanılmasa dahi, madde metninde hukuksal normun belirli bir süre yürürlükte kalacağı açıkça ifade ediliyorsa veya lafzi yorumdan maddenin geçici bir düzenleme olduğu anlaşılıyorsa, madde başlığına bakılmaksızın, Kanunun geçici nitelik arz ettiğinin kabulü gerekmektedir. Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; 657 sayılı Kanunun Ek 17 nci maddesinin, kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Türkiye Kızılay’ında çalışmakta olanların Devlet memurluğuna girmek istemeleri ve atamalarının yapılması halinde uygulanabilecek bir düzenleme olduğundan, dolayısıyla mezkur maddenin yürürlüğe girdiği tarihte çalışmakta olanları kapsayan bir madde olmasından bahisle; anılan maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra Türk Kızılayında görev yapmaya başlayan ilgilinin mezkur madde hükmünden yararlanabilmesinin mümkün bulunmadığı mütalaa edilmektedir. 396 Devlet Memurları Kanunu ÖZET: ARAŞTIRMACI KADROLARINDA ÇALIŞAN PERSONELİN APK UZMANI KADROLARINA NAKLEN ATANMALARININ; İLGİLİ BAKANLIKLARIN KENDİ GÖREVDE YÜKSELME YÖNETMELİKLERİNDE YER VERİLEN DÜZENLEMELER ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRİLMEK SURETİYLE YAPILABİLECEĞİ HK (24.06.2009) Bakanlığınız Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığında Araştırmacı olarak görev yapan Personelin APK Uzmanı kadrosuna atanıp taramayacağı hususundaki ilgi yazınız incelenmiştir. Devlet Memurlarının Görevde Yükselme Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin 2 nci maddesinde "Bu Yönetmelik, özel kanunlarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla genel ve katma bütçeli kurumlar, il özel idareleri, belediyeler, il özel idare ve belediyelerin kurdukları birlik müessese ve işletmeler ile döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan (unlarda, kefalet sandıklarında 657 sayılı Devlet Memurlun Kanununa tabi olarak çalışan Devlet memurlarından müdür (başmüdür, il ve bölge müdürleri ve bunların yardımcıları ile Dışişleri Bakanlığı kadrolarında bulunan uzmanlar hariç) ve daha alt görevlere atanacaklar hakkında uygulanır.", değişik ek 1 inci maddesinde "Kurumlar aynı unvana veya bu unvanın bulunduğu aynı ak gruptaki diğer unvanlara veya daha alt unvanlara naklen atama yapabilir.." hükmü yer almakta olup, 5 inci maddesinde de Araştırmacı unvanı, APK Uzmanı unvanı ile birlikte sayılmıştır. ..... Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme Yönetmeliğinin 25 inci maddesinin birinci fıkrasında "Ancak aynı alt hizmet grubunda yer alan kadrolar arasındaki geçişler, atanılacak kadronun özel niteliklerini taşımak kaydıyla görevde yükselme eğitimi ve görevde yükselme sınavına bağlı kalmaksızın yapılabilir.." hükmü yer almakta olup, 6 inci maddesinde de yönetmeliğe tabi Bakanlık personeli yedi ana hizmet grubunu ayrılmış ve bu maddenin "Mesleki Grup" başlıklı (B) bendinin a) alt bendinde "APK Uzmanı" unvanına yer verilmiştir. Diğer taraftan, kamu kurum ve kuruluşlarında "Araştırmacı" unvanını ihraz eden personelin çalışmakta olduğu kurumun görev ve hizmet alanına giren konularda araştırma, inceleme, koordinasyon, danışmanlık ve değerlendirme yapmak, rapor yazmak, araştırma programlarını Devlet Memurları Kanunu 397 hazırlamak ve verilecek diğer görevleri yapmak üzere görevlendirilebileceği değerlendirilmekledir TH Sınıfına geçen ve memuriyete girmeden önceki hizmetleri kazanılmış hak aylığında değerlendirilen personelin, GİH Sınıfına ait bir kadroya atanması durumunda, bulunduğu derecede kademesinin durdurulup durdurulmayacağı ile kazanılmış hak aylığında değerlendirilen hizmet süresinin yıllık izne esas hizmet süresinin hesabında dikkate alınıp alınmayacağı hk. 21.10.2009 Teknik Hizmetler Sınıfına geçmesi sebebiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36’ncı maddesinin C/1 fıkrası gereğince memuriyete girmeden önceki hizmetleri kazanılmış hak aylığında değerlendirilen personelin Genel İdare Hizmetleri Sınıfına ait bir kadroya atandığından bahisle, ilgilinin sınıf değiştirmesi sebebiyle mezkur Kanunun 71’inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince bulunduğu derecede kademesinin durdurulup durdurulmayacağı ile kazanılmış hak aylığında değerlendirilen hizmet süresinin yıllık izne esas hizmet süresinin hesabında dikkate alınıp alınmayacağı hususlarında görüş talep eden ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36’ncı maddesinin C/1 fıkrasında, “Teknik hizmetler sınıfına girenlerden memurluğa girmeden önce yurt içinde veya yurt dışında mesleklerini serbest olarak veya resmi veya özel müesseselerde ifa edenlerle memuriyetten ayrıldıktan sonra bu işlerde çalışarak yeniden memuriyete girmek isteyenlerin teknik hizmetlerde geçen süresinden bu kanun ve bu kanunun 87 nci maddesinde sözü edilen kurumlarda geçen sürenin tamamı ve geri kalan sürenin 3/4 ü toplamı memuriyette geçmiş sayılarak bu süreler her yılı bir kademe ilerlemesi ve her üç yıl için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir.” hükmü, 71’inci maddesinin üçüncü fıkrasında ise, “Eski sınıflarında, görev alacakları yeni sınıfa göre memurluğa daha yüksek bir derece ve kademeden başlamış olup da sınıf değiştirenlerin yeni görevlerindeki ilk ilerleme süreleri eski sınıflarında kazandıkları derece ve kademelere tekabül eden süre kadar uzatılır ve bu süre tamamlanıncaya kadar kendilerine sınıf değiştirmeleri sırasında bulundukları derecede kademe ilerlemesi verilmez.” hükmü yer almaktadır. 398 Devlet Memurları Kanunu Diğer taraftan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 102’nci maddesinde; “Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar (On yıl dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilir.” hükmü bulunmakta, 06/06/2002 tarihli ve 24777 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 154 seri nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde ise; yıllık izin sürelerinin hesabında, hangi statüde olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmet süreleri ile kamu kurum ve kuruluşlarında geçmese dahi Devlet memurlarının kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilen hizmet sürelerinin dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir. Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; - 657 sayılı Kanunun 36’ncı maddenin C/1 fıkrası gereğince özel sektörde geçen hizmetlerin kazanılmış hak aylık derece ve kademesinde değerlendirilmesine ilişkin intibak işleminin, mezkur Kanunun 71’inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Eski sınıflarında, görev alacakları yeni sınıfa göre memurluğa daha yüksek bir derece ve kademeden başlamış olma” kapsamında değerlendirilmemesi sebebiyle, sınıf değiştiren ilgilinin bahsi geçen hüküm gereğince bulunduğu derecede kademesinin durdurulmaması gerektiği, - Devlet memurlarının kamu kurum ve kuruluşlarında geçmese dahi kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilen hizmet sürelerinin, yıllık izne esas hizmet süresinin hesabında dikkate alınması gerektiği, mütalaa edilmektedir. ÖZET: KPSS SINAVINDAN SONRA ÖĞRENİM SEVİYESİ DEĞİŞEN, GEÇERLİ SINAV ESAS ALINARAK ATAMASI YAPILAN ADAYIN BAŞVURU SIRASINDA YENİ ÖĞRETİM SEVİYESİNİN BİLDİRMEMESİ NETİCESİNDE İNTİBAKININ YAPILMASI VE DİPLOMASI İLE GÖREVDE YÜKSELME SINAVLARINA BAŞVURMASINA İLİŞKİN (19.02.2009) 2007 KPSS yerleştirme işlemi neticesinde Bakanlığınız emrine önlisans mezunu olarak Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni kadrosuna yerleştirilen ve ataması yapılarak göreve başlayan bir adayın, daha Devlet Memurları Kanunu 399 sonra 04/09/2006 tarihinde lisans düzeyinden mezun olduğunu gösterir belgeyi ibraz ederek intibakının yapılmasını talep ettiği belirtilerek, adayın ataması ile intibak işlemi hususlarında tereddüde düşüldüğünden bahisle Başkanlığımız görüşünün sorulduğu ilgi yazı incelenmiştir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 50’nci maddesinin birinci fıkrasında, Devlet kamu hizmeti ve görevlerine Devlet memuru olarak atanacakların açılacak Devlet memurluğu sınavlarına girmeleri ve sınavı kazanmalarının şart olduğu; Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelikte ise kamu kurum ve kuruluşlarında Devlet memuru olarak çalışmak isteyenlerin Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) tarafından merkezi olarak yapılacak Kamu Personel Seçme Sınavı’nda (KPSS) (B) grubu kadrolar için yapılacak oturumlara katılmak zorunda oldukları hükme bağlanmıştır. Bilindiği üzere, 18/03/2002 tarihli ve 2002/3975 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik çerçevesinde gerçekleştirilen Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS); memur alımlarında kayırmacılığın önüne geçilmesi ve objektif bir yerleştirme yapılabilmesi amacıyla aynı öğrenim düzeyinden adayların birbirleriyle yarışmalarını sağlayacak şekilde, kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyaçları dikkate alınarak farklı öğrenim düzeylerinden yapılan bir yarışma sınavı olduğundan, bu sınava girecek adaylar arasında haksız rekabete sebebiyet verilmemesi için, adayların son öğrenim düzeylerinden sınava girmeleri hususu, tartışılmaz bir zarurettir. Bu sebeple, son öğrenim düzeyleri altında bir öğrenim düzeyinden KPSS’ye girip tercihleri çerçevesinde yerleştirilmesi yapılan adayların, bu durumun tespit edilmesi halinde yerleştirilmeleri geçersiz sayılmaktadır. Lisans mezunu adaylar için yapılan 2006-KPSS/1 Kılavuzunun “1.Genel Bilgiler, Temel İlke ve Kurallar” başlıklı 1.5 maddesinin ikinci fıkrasında “2004 KPSS’ye ortaöğretim ya da önlisans düzeyinden girmiş adaylardan, 2006-KPSS/1’e başvuru tarihi itibariyle öğrenim düzeyinde değişiklik olanların (lisans düzeyinden bir öğrenim kurumundan mezun olanların) 2004 KPSS sonuçları geçerliliğini yitireceğinden 2006- 400 Devlet Memurları Kanunu KPSS/1’e girmeleri gerekir.” açıklaması yer verilmiştir. Aynı Kılavuzda 2006 KPSS/1’e başvuru tarihleri olarak (01 Mayıs 2006–12 Mayıs 2006) tarihleri belirlenmiştir. Mezkur açıklamalar çerçevesinde, 2006 KPSS/1’e son başvuru tarihi olan 12/05/2006 tarihi itibariyle henüz lisans düzeyinden mezun durumda olmayan, dolayısıyla son öğrenim düzeyi olan önlisans düzeyinden KPSS’ye girerek kurumunuz emrine yerleştirilen adayın, söz konusu kadroya atanmasına engel herhangi bir husus bulunmamaktadır. Diğer taraftan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36/A/12-d maddesinde “Memuriyette iken veya memuriyetten ayrılarak (87 nci maddeye tâbi kurumlarda çalışanlar dahil) üst öğrenimi bitirenler, aynı üst öğrenimi tahsile ara vermeden başlayan ve normal süresi içinde bitirdikten sonra memuriyete giren emsallerinin ulaştıkları derece ve kademeyi aşmamak kaydıyla, bitirdikleri üst öğrenimin giriş derece ve kademesine memuriyette geçirdikleri başarılı hizmet sürelerinin tamamı her yıl bir kademe, her üç yıl bir derece hesabıyla ilave edilmek suretiyle bulunacak derece ve kademeye yükseltilirler.” hükmüne, 18/04/1999 tarih ve 23670 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet memurlarının liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde yükselmelerine ilişkin usul ve esasların düzenlendiği “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik”in Öğrenim düzeyi başlıklı 5 inci maddesinde ise; “Devlet memurlarının bu Yönetmelik kapsamındaki görevlere atanabilmeleri için gerekli olan öğrenim düzeyleri kurumları tarafından çıkarılacak yönetmeliklerinde unvanlar itibariyle gösterilir. Devlet memurlarının; a) Müdür, Şube Müdürü, Başmühendis, APK Uzmanı, Araştırmacı, Eğitim Uzmanı, Uzman, Müdür Yardımcısı, Çözümleyici ve bu düzeyde bulunan görevler ile daha üstü görevlere atanabilmeleri için en az dört yıllık yüksek öğrenim, b) Programcı, Şef, Amir ve bu düzeyde görevlere atanabilmeleri için en az iki yıllık yüksek öğrenim, c) Memur, Muhasebeci, Bilgisayar İşletmeni, Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni, Şoför ve bu düzeydeki görevlere atanabilmeleri için en az orta öğrenim, görmüş olmaları şarttır.” hükmüne yer verilmiştir. Devlet Memurları Kanunu 401 Bu itibarla, söz konusu intibak işleminin memuriyette iken veya memuriyetten ayrılarak üst öğrenimi bitirenler hakkında uygulanabileceği, haklarında intibak hükümleri uygulanamayanların ise Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik hükümleri uyarınca yapılacak öğrenim seviyelerine uygun görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarına katılabilecekleri mütalaa edilmektedir. ÖZET: DAHA ÖNCE BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISI OLARAK ÇALIŞAN PERSONELİN, HALEN VEKÂLETEN GÖREV YAPMAKTA OLDUĞU ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ KADROSUNA, GÖREVDE YÜKSELME EĞİTİMİ VE SINAVINA TABİ TUTULMADAN ASALETEN ATANIP ATANAMAYACAĞI HK. (12.01.2010) Daha önce …. İli. … Belediye Başkanlığında “Belediye Başkan Yardımcısı” olarak dört sene çalıştığınızdan bahisle; halen vekâleten görev yapmakta olduğunuz.... İli … Müdürlüğü bünyesinde bulunan “Şube Müdürü” kadrosuna, görevde yükselme eğitimi ve sınavına tabi tutulmadan asaleten atanıp atanamayacağınıza ilişkin ilgi dilekçe incelenmiştir. Bilindiği üzere, 15/03/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilerek 18/04/1999 tarihli ve 23670 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 21/09/2004 tarihli ve 2004/8246 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile değiştirilen Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin 2’nci maddesinde; bu Yönetmeliğin, 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kadrolarda, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmelere ait memur kadrolarında, özelleştirme kapsam ve programında bulunan kuruluşlar da dahil olmak üzere kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarına ait memur kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilen personelin, müdür ve daha alt görevlere görevde yükselme mahiyetindeki asaleten atamaları ile en az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin unvan değişikliği mahiyetindeki asaleten atamaları hakkında uygulanacağı hüküm altına alınmış olup; geçici 3’üncü maddesinde de, bu Yönetmelik kapsamına 402 Devlet Memurları Kanunu giren unvanları, ilgili mevzuatları uyarınca kazananların haklarının saklı olduğu ifade edilmiştir. Diğer taraftan, 11/02/2006 tarihli ve 26077 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren … Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin “Hizmet grupları” başlıklı 5’inci maddesinin ikinci fıkrasının “Yönetim Hizmetleri Grubu”nun düzenlendiği (a) bendinin (3) numaralı alt bendinde, “Şube Müdürü” kadrosuna da yer verilmiş olup; aynı Yönetmeliğin “Görevde yükselme suretiyle atanacaklarda aranacak şartlar” başlıklı 7’nci maddesinin (a) ve (b) bentlerinde ise, söz konusu kadroya atanabilmek için hangi şartların aranacağı ifade edilmiştir. Ayrıca, adı geçen Kurum Yönetmeliğinin “Görev grupları arasındaki geçişler” başlıklı 20’nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde de; “Gruplar arası görevde yükselme niteliğindeki geçişler ve alt gruptan üst gruplara geçişler görevde yükselme eğitimi ve sınavına tabidir. Ancak, Bakanlıkta veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarında daha önce bulunulan görevler ile bu görevlerle aynı düzey görevlere veya alt görevlere, görevde yükselme eğitimi ve sınavına tabi tutulmadan ve hizmet şartı aranmadan atama yapılabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Yukarıdaki hükümler çerçevesinde, “Şube Müdürü” kadrosunun “Belediye Başkan Yardımcısı” kadrosuna göre alt düzeyde bir görev olması sebebiyle; “Belediye Başkan Yardımcısı” kadrosunda asaleten görev yapmak suretiyle bu unvanı ihraz etmiş olmanız ve mevzuatta aranan diğer şartları taşımanız kaydıyla; görevde yükselme eğitimi ve sınavına tabi tutulmadan, “Şube Müdürü” kadrosuna asaleten atanmanızın halen görev yaptığınız Kurumun takdirinde bulunduğu mütalaa edilmektedir. 2.3.2. Disiplin ÖZET: 657 SAYILI KANUNUN 125 İNCİ MADDESİNİN (C) BENDİ UYARINCA VERİLEN AYLIKTAN KESME CEZASININ MEMURLARA YÖNELİK BİR DÜZENLEME OLMASI NEDENİYLE MEMURİYETTEN EMEKLİ OLAN KİŞİLER HAKKINDA UYGULANAMAYACAĞI HK. (28.8.2003) Devlet Memurları Kanunu 403 Aylıktan kesme cezası ile tecziye edilen ancak emekliye ayrılan personel hakkında yapılacak işlem hususundaki ilgi yazınız incelenmiştir. Bilindiği üzere 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 98 nci maddesinde Devlet Memurunun istek, yaş haddi, malullük ve sicil sebeplerinden biri ile emekliye ayrılması durumunda memurluğun sona ereceği hükme bağlanmıştır. Bu itibarla aylıktan kesme cezasının anılan Kanunun 125 inci maddesinin (c) bendi uyarınca memurlara yönelik bir düzenleme olması nedeniyle tarafına emekli aylığı bağlanmış kişilere söz konusu cezanın tatbik olunamayacağı ancak ilgilinin aynı Kanunun 93 üncü maddesi uyarınca yeniden memurluğa alınması halinde cezanın uygulanabileceği mütalaa edilmektedir. ÖZET: RÜŞVET SUÇUNUN MEMURLAR İLE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN BAZI DİSİPLİN CEZALARININ AFFI HAKKINDA KANUNUNUN KAPSAMINDA BULUNMADIĞINA İLİŞKİN (03/08/200614840) Rüşvet suçundan dolayı memuriyetten ihraç edildiğinizi belirterek memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında çıkarılan disiplin affı kanunu kapsamına girip girmediğiniz hususundaki ilgi dilekçe incelenmiştir. 5525 sayılı Memurlar İle Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasında; “Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit veya nitelikli zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar veya istimal ve istihlâk kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçları sebebiyle görevleriyle sürekli olarak ilişik kesilmesi sonucunu doğuran disiplin cezaları ile 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 68 inci maddesinin ikinci fıkrasının (e) ve (f) bentlerine göre verilmiş yer değiştirme cezaları ve 69 uncu maddesine göre verilmiş meslekten çıkarma cezaları ile emniyet hizmetleri sınıfına dahil personel ile çarşı 404 Devlet Memurları Kanunu ve mahalle bekçileri hakkında verilen meslekten çıkarma cezaları hariç olmak üzere; kanun, tüzük ve yönetmelikler gereğince memurlar ve diğer kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında 23/4/1999 tarihinden 14/2/2005 tarihine kadar işlenmiş fiillerden dolayı verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile affedilmiştir.” hükmü yer almaktadır. Bu itibarla, rüşvet suçundan dolayı Devlet memuriyetinden çıkarma cezasının disiplin affı kapsamına girmediği değerlendirilmektedir. ÖZET: TEFTİŞ RAPORLARINDA, HAKKINDA UYARMA, KINAMA VE AYLIKTAN KESME CEZALARININ TECZİYESİ TALEP EDİLEN MEMURLARDAN SAVUNMA İSTEYECEK VE BUNLARA CEZA TAYİN EDECEK MAKAMIN BİLDİRİLMESİNE İLİŞKİN (19/01/2007-24355) Teftiş raporlarında, hakkında Uyarma, Kınama ve Aylıktan Kesme cezalarının tecziyesi talep edilen memurlardan savunma isteyecek ve bunlara ceza tayin edecek makamın bildirilmesi hususundaki ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 124 üncü maddesinin birinci fıkrasında; “Disiplin amirleri; kurumların kuruluş ve görev özellikleri dikkate alınarak Devlet Personel Başkanlığı'nın görüşüne dayanılarak özel yönetmeliklerinde tayin ve tesbit edilecek amirlerdir.”, 126 ncı maddesinin birinci fıkrasında; “Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından; …verilir.”, 130 uncu maddesinde; “Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmıyan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.” ve 24/10/1982 tarihli ve 17848 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin ikinci fıkrasında da; “Başbakan ve bakanlar başında bulundukları Başbakanlık ve Bakanlık teşkilatı ile bunlara bağlı kuruluşlarda görevli bütün memurların disiplin amiridirler. Bu sıfatla haiz bulundukları yetkileri her derecedeki memur hakkında doğrudan kullanabilirler.” hükmü yer almaktadır. Devlet Memurları Kanunu 405 Bu itibarla, 1- Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarında savunma isteyerek ceza tecziye edecek makamın; a) 657 sayılı Kanunun 124 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü çerçevesinde yayımlanmış olan Bakanlığınız Disiplin Amirleri Yönetmeliği eki cetvelde Disiplin Amiri ve Üst Disiplin Amiri olarak tespit edilmiş olan amirler, b) 657 sayılı Kanunun 126 ncı maddesinin birinci fıkrası ile Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince ise, Bakanlığınız Disiplin Amirleri Yönetmeliği eki cetvelde Disiplin Amiri ve Üst Disiplin Amiri olarak tespit edilip edilmediğine bakılmaksızın, ……… Bakanı, olduğu mütalaa edilmektedir. ÖZET: KİT’LERDE DİSİPLİNE AYKIRI EYLEMİ KADEME İLERLEMESİNİN DURDURULMASI CEZASINI GEREKTİREN SÖZLEŞMELİ PERSONEL HAKKINDA SÖZLEŞME ÜCRETİNDEN KESME CEZASININ 657 SAYILI KANUNUN 125 NCİ MADDESİNİN (C) BENDİ ÇERÇEVESİNDE VERİLMESİ GEREKTİĞİNE İLİŞKİN (10/05/2007- 6736) … Genel Müdürlüğünde 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnameye göre sözleşmeli olarak çalışan bir personelin disipline aykırı eyleminin kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektirmesi durumunda, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 44 üncü maddesi gereğince sözleşme ücretinden kesme cezası, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/C maddesi gereğince aylıktan kesme cezası hükümlerine göre 1/30 ile 1/8 oranlarında mı, yoksa aynı maddenin E bendinin altıncı fıkrası gereğince mi uygulanacağı hususundaki ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 44 üncü maddesinde; “Teşebbüs veya bağlı ortaklıklardaki hizmetlerin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacıyla sözleşmeli personelin görevleri ile 406 Devlet Memurları Kanunu ilgili kusurlu hareketleri, iş yerinde veya dışında teşebbüs ve bağlı ortaklıkla ilgili mevzuata aykırı davranışları nedeniyle kademe ilerlemesinin durdurulması hariç verilmesi gereken disiplin cezaları ile disiplin cezası vermeye yetkili merciler ve disiplin kurulları hakkında bu Kanun Hükmünde Kararnamede hüküm bulunmayan hallerde teşebbüs veya bağlı ortaklık memurlarının tabi olduğu hükümler uygulanır. Ancak, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiiller için sözleşme ücretinden kesme cezası, aylıktan kesme cezası esaslarına göre uygulanır.” ve 657 sayılı Kanunun 125 nci maddesinin (C) bendinde; “Aylıktan kesme: Memurun, brüt aylığından 1/30 - 1/8 arasında kesinti yapılmasıdır.”, (E) bendinin altıncı fıkrasında ise; “Öğrenim durumları nedeniyle yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde bulunan Devlet memurlarının, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesini gerektiren hallerde, brüt aylıklarının 1/4'ü - 1/2'si kesilir ve tekerrüründe görevlerine son verilir.” hükmü yer almakta olup, bunlardan 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 44 üncü maddesinde, teşebbüs veya bağlı ortaklıklarda çalışan sözleşmeli personelden kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiilleri işleyenlere sözleşme ücretinden kesme cezasının 657 sayılı Kanundaki aylıktan kesme cezası esaslarına göre verilmesi gerektiği, 657 sayılı Kanunun 125 nci maddenin (C) bendinde, aylıktan kesme cezasının tanımı yapılarak, bu cezanın disipline aykırı hangi fiil ve haller için uygulanacağı, (E) bendi hükmünde ise, öğrenim durumları itibariyle yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde bulunmaları sebebiyle haklarında kademe ilerlemesinin durdurulması cezası uygulanamayan Devlet memurlarına kademe ilerlemesi cezası yerine aylıktan kesme cezası uygulanması ve tekerrürü halinde ise Devlet memurluğundan çıkartılmaları, hususu düzenlenmektedir. Bu hükümler ve açıklamalar çerçevesinde; … Genel Müdürlüğünde disipline aykırı eylemi kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren sözleşmeli personel hakkında sözleşme ücretinden kesme cezasının 657 sayılı Kanunun 125 nci maddesinin (C) bendi çerçevesinde verilmesi gerektiği mütalaa edilmektedir. Devlet Memurları Kanunu 407 ÖZET: 399 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN EKİ II SAYILI CETVELE TABİ SÖZLEŞMELİ PERSONEL POZİSYONUNDA ÇALIŞMAKTA İKEN “MESKEN MASUNİYETİNİ İHLAL VE SİLAH ÇEKMEK” SUÇUNDAN 1 YIL 6 AY HAPİS CEZASI İLE TECZİYE EDİLEN ……’NİN İŞLEMİŞ OLDUĞU FİİLİN 5525 SAYILI MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN BAZI DİSİPLİN CEZALARININ AFFI HAKKINDA KANUN KAPSAMINA GİRİP GİRMEDİĞİNE İLİŞKİN (06/04/2007- 5888) Türkiye Demir Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğü Divriği- Hekimhan Madenleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürlüğü emrinde 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki II sayılı cetvele tabi sözleşmeli personel pozisyonunda çalışmakta iken “Mesken masuniyetini ihlal ve silah çekmek” suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası ile tecziye edilen ……’nin işlemiş olduğu fiilin 5525 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun kapsamına girip girmediği hususundaki ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 04/07/2006 tarihli ve 26218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5525 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasında; “Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit veya nitelikli zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar veya istimal ve istihlâk kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçları sebebiyle görevleriyle sürekli olarak ilişik kesilmesi sonucunu doğuran disiplin cezaları ile 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 68 inci maddesinin ikinci fıkrasının (e) ve (f) bentlerine göre verilmiş yer değiştirme cezaları ve 69 uncu maddesine göre verilmiş meslekten çıkarma cezaları ile emniyet hizmetleri sınıfına dahil personel ile çarşı ve mahalle bekçileri hakkında verilen meslekten çıkarma cezaları hariç olmak üzere; kanun, tüzük ve yönetmelikler gereğince memurlar ve diğer kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında 23/4/1999 tarihinden 14/2/2005 tarihine kadar işlenmiş fiillerden dolayı verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile 408 Devlet Memurları Kanunu affedilmiştir.” hükmü yer almakta olup; söz konusu Kanunun uygulanmasına ilişkin olarak Devlet Personel Başkanlığı tarafından 19/07/2006 tarihli ve 26233 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2006/1 sayılı Genelge’nin 3 üncü maddesinde; Devlet memurluğundan ya da meslekten çıkarılanlar ile sözleşmesi feshedilenlerin herhangi bir kuruma müracaatları halinde, yeniden göreve alınmaları; durumlarına uygun boş kadro veya pozisyon olması, hizmetlerine ihtiyaç duyulması ve bu kadro ve pozisyonlara ait nitelikleri taşımaları kaydıyla, ilgili mevzuatı ve açıktan atama prosedürü çerçevesinde kamu kurum ve kuruluşlarının takdirinde bulunduğu ifade edilmiştir. Diğer taraftan, 29/01/1990 tarihli ve 20417 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında; “Sözleşmeli personel yönetim kurulu kararı ile işe alınır. Yönetim kurulları bu yetkilerini, sınırlarını göstermek suretiyle devredebilirler. Sözleşmeli personel ile akdedilecek sözleşmeler Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak yönetmelikle tespit edilecek tip sözleşme çerçevesinde ve takvim yılı itibariyle yıllık olarak düzenlenir” hükmüne, 45 inci maddesinde ise; “Teşebbüs veya bağlı ortaklıklarda çalışan sözleşmeli personelin sözleşmesi aşağıdaki hallerde feshedilir: a) İzinsiz veya kabul edilebilir bir mazereti olmaksızın kesintisiz 5 gün veya bir sözleşme dönemi içinde kesintili 10 gün göreve gelmemek, b) İşe alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının anlaşılması veya bu şartlardan birinin sonradan kaybedilmesi, c) Görev veya görev yerinin değişmesi halinde belirlenen süre içinde mücbir bir sebep olmaksızın yeni görevine başlamamak, d) Bu Kanun Hükmünde Kararname ile sözleşme hükümlerine aykırı davranışlarda bulunmak, e) Sicil ve başarı değerlendirmeleri birbirini izleyen iki sözleşme döneminde (D) düzeyinde olmak, Devlet Memurları Kanunu 409 İstek, yaş haddi,malüllük veya sicil sebeplerinden biri ile emekliye ayrılma hallerinde sözleşme sona erer.” hükmüne yer verilmiştir. Ayrıca, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında; “Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak; a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten, b) Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan, c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan, d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan, e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun bırakılır.” hükmü, bahsi geçen maddenin ikinci fıkrasında ise; “Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.” hükmü yer almaktadır. Danıştay 1. Dairesinin 13/03/2006 tarihli ve E:2005/1290, K:2006/298 sayılı Kararında; “… 5237 sayılı Kanunda memnu hakların iadesine imkan veren hukuki yola yer verilmemekle birlikte, 765 sayılı Kanunun süresiz olarak mahkumiyete bağlı hak yoksunluğunu düzenlediği halde memnu hakların iadesi gibi bir düzenlemeye yer vererek kişilerin süresiz şekilde hak yoksunluğuna mahkum olmamalarını sağladığı, 5237 sayılı Kanunun ise, mahkumiyete bağlı hak yoksunluklarını belli sürelerle sınırlayarak, bu yoksunluğun kişinin hayatının sonuna kadar devam etmesine engel olduğu, hak yoksunluğu sona erince de 410 Devlet Memurları Kanunu kişinin toplumun diğer bireyleri gibi kanunlar çerçevesinde haklarını kullanabilmesine imkan tanıdığı görülmektedir. Bu durumda, Devlet memuru iken 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde sayılan suçların herhangi birinden mahkum olan ve bu mahkumiyete bağlı olarak belli hakları kullanmaktan yasaklanan, söz konusu mahkumiyeti nedeniyle memuriyeti sona eren kişiler ile Devlet memurluğuna atanmadan önce söz konusu suçların herhangi birinden mahkum olan ve bu mahkumiyete bağlı olarak belli hakları kullanmaktan yasaklanan, bu mahkumiyeti nedeniyle Devlet memurluğuna atanma şartlarını taşımayan kişilerin, hak yoksunlukları sona ererek yasaklanan haklarını yeniden kazanmaları durumunda, Devlet memurluğuna atanmalarının mümkün olduğu ancak, ilgililerin arşiv kaydına alınan adli sicil bilgileri de göz önüne alınmak suretiyle idarelerin bu atamalar konusunda takdir yetkilerinin bulunduğu sonucuna varılarak dosyanın Danıştay Başkanlığına sunulmasında 13/03/2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” ifadelerine yer verilmiştir. Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; ilgilinin işlemiş olduğu fiilin 5525 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde disiplin affı kapsamı dışında tutulan fillerden olmamakla birlikte sözleşmenin feshi ve sona ermesini gerektiren fiillerin tamamının, disiplin işlemi yapılmak suretiyle disiplin ve yüksek disiplin kurullarınca ceza verilmeyi gerektiren haller arasında olmaması sebebiyle esasen 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 45 inci maddesinde yazılı fillerden dolayı hakkında disiplin işlemi yapılanların 5525 sayılı Kanundan yararlanabilecekleri düşünülmekte olduğundan, ilgili hakkında 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 45/b maddesine göre hakkında soruşturma açılarak disiplin hükümleri uygulanmak suretiyle ve disiplin cezası olarak sözleşmesinin feshedilmiş olması halinde ilgilinin 5525 sayılı Kanundan faydalanabileceği aksi takdirde faydalanamayacağı düşünülmektedir. Diğer taraftan; bahsi geçen kişinin mezkur Danıştay Kararı çerçevesinde tekrar 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki II sayılı cetvele tabi sözleşmeli personel pozisyonuna yerleştirilmesi hususunun ilgili mevzuatına uyulmak suretiyle, Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve Bağlı Ortaklıklarının 2007 Yılına ait Genel Yatırım ve Finansman Programının Devlet Memurları Kanunu 411 Tespiti Hakkındaki 16/10/2006 tarihli ve 2006/11106 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Karar’ın 3 üncü maddesinde yer alan hükümler dahilinde Kurumunuzun takdirinde bulunduğu değerlendirilmektedir. ÖZET: 23 NİSAN 1999 TARİHİNDEN ÖNCE İŞLENEN VE AF KAPSAMINA GİREN DİSİPLİN CEZALARININ 4455 SAYILI MEMURLAR İLE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN DİSİPLİN CEZALARININ AFFI HAKKINDA KANUNUN KAPSAMINDA OLDUĞUNA İLİŞKİN (25/11/2008-21757) Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hemşire olarak görev yapmakta iken Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 11/b-11 maddesi gereğince kamu görevinden çıkartılma cezası ile cezalandırıldığınızı ve bu işlemin iptali için Danıştay 12. Dairesi’nde nezdinde açtığınız davayı kaybettiğinizi belirterek Devlet memuru olarak kamu kurum ve kuruluşları emrinde durumunuza uygun herhangi bir kadroya atamanızın yapılıp yapılamayacağı hususunda bilgi talep eden ilgi dilekçe ve ekleri incelenmiştir. Bilindiği üzere, 02.09.1999 tarih ve 4455 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde “23 Nisan 1999 tarihinden önce işlenmiş, Devletin Şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit veya nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar veya istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçları sebebiyle kurumla sürekli olarak ilişik kesilmesi sonucunu doğuran disiplin cezaları ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 68 inci maddesinin (e) ve (f) bentlerine göre verilmiş yer değiştirme veya meslekten çıkarma, mülga 2556 sayılı Hakimler Kanununun 92 nci maddesinin bir, iki, dört ve altıncı fıkralarına göre verilmiş meslekten çıkarma cezaları hariç olmak üzere; kanun, tüzük ve yönetmelikler gereğince memurlar ve diğer kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile affedilmiştir. 412 Devlet Memurları Kanunu Ancak, bu af ilgililerin geçmiş süreler için parasal yönden herhangi bir talep hakkı vermez. 23 Nisan 1999 tarihinden önce işlenen ve af kapsamına giren disiplin cezalarının verilmesini gerektiren fiillerden dolayı, ilgililer hakkında disiplin soruşturma ve kovuşturması yapılmaz; devam etmekte olan disiplin soruşturma ve kovuşturmaları işlemden kaldırılır; kesinleşmiş olan disiplin cezaları infaz edilmez. Disiplin cezaları affedilenlerin sicil dosyalarındaki bu disiplin cezalarına dair kayıtlar, ilgililerin müracaatı aranmaksızın hükümsüz kalır ve dosyalarından çıkarılır.” hükmü yer almakta olup, bu hükümde birinci fıkrada sayılan suçlara dayanan disiplin cezalarının dışında kalan disiplin cezaları sonuçları ile birlikte affedilmiştir. Bu itibarla, 23 Nisan 1999 tarihinden önce işlenen ve af kapsamına giren bir disiplin cezası ile tecziye edilmiş olmanız sebebiyle açıktan atanma talebine ilişkin başvurunuzun, hizmet gerekleri ve genel hükümler çerçevesinde değerlendirilmesinin, atanmak istediğiniz kamu kurum ve kuruluşlarının takdirinde bulunduğu hususunda bilgilerinizi rica ederim. ÖZET: ÖZEL YÖNETMELİKLERİNDE DİSİPLİN AMİRİ VE ÜST DİSİPLİN AMİRİ OLARAK TESPİT EDİLMEMİŞ OLSA BİLE BÖLGE MÜDÜRLERİNİN DİSİPLİN KURULLARI VE DİSİPLİN AMİRLERİ HAKKINDA YÖNETMELİĞİN 16 NCI MADDESİNİN SON FIKRASINA İSTİNADEN İL VE İLÇE TEŞKİLATINDA GÖREVLİ MEMURLAR İLE İL İDARE ŞUBE BAŞKANLARI VE İLÇE İDARE ŞUBE BAŞKANLARI HAKKINDA DOĞRUDAN DİSİPLİN CEZASI VERME YETKİSİNE SAHİP OLDUKLARINA İLİŞKİN (04/12/2008-22381) Mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde Kurum bölge müdürlerinin illerde görevli istasyon müdürleri hakkında uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezası verme yetkilerinin bulunup bulunmadığı; disiplin amiri sayılmayan üstlerin astları hakkında doğrudan disiplin cezası vermelerinin uygun olup olmadığı hususundaki ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 124 üncü maddesinde; “Disiplin amirleri; kurumların kuruluş ve görev özellikleri Devlet Memurları Kanunu 413 dikkate alınarak Devlet Personel Başkanlığı'nın görüşüne dayanılarak özel yönetmeliklerinde tayin ve tesbit edilecek amirlerdir. Kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre 125 inci maddede sıralanan disiplin cezalarından birisi verilir.” hükmü; 126 ncı maddesinde ise; “Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra,atamaya yetkili amirler il disiplin kurullarının kararlarına dayanan hallerde Valiler tarafından verilir. Devlet memurluğundan çıkarma cezası amirlerin bu yoldaki isteği üzerine, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu kararı ile verilir. Disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde atamaya yetkili amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler. Özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullarla ilgili hükümleri saklıdır.” hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, 24/10/1982 tarihli ve 17848 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğin 16 ncı maddesinde; Başbakan ve bakanların başında bulundukları Başbakanlık ve Bakanlık teşkilatı ile bunlara bağlı kuruluşlarda görevli bütün memurların disiplin amiri olduğu ve bu sıfatla haiz bulundukları yetkileri her derecedeki memur hakkında doğrudan kullanabilecekleri; Başbakanlık ve bakanlıklarda, bunların bağlı kuruluşlarında ilgisine göre Başbakanlık Müsteşarının, Bakanlık Müsteşarının, bağlı kuruluşların başında bulunan müsteşar, başkan, genel müdür, genel sekreter ve müdürler, illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar, belediyelerde belediye başkanları, yurtdışı teşkilatında misyon şeflerinin buralarda görevli bütün memurların en üst disiplin amirleri oldukları ve 414 Devlet Memurları Kanunu en üst disiplin amirleri haiz oldukları yetkileri her derecedeki memur hakkında doğrudan kullanabilecekleri; bölge müdürlüklerinde bölge müdürlerinin il ve ilçe teşkilatında görevli memurlar ile il idare şube başkanları ve ilçe idare şube başkanları hakkında doğrudan disiplin cezası verme yetkisine sahip oldukları ifade edilmiştir. Ayrıca, Danıştay 8. Dairesinin 10/11/1998 tarihli ve E: 1998/4598, K: 1998/3633 sayılı Kararında; ilçe milli eğitim müdürlüğünde şube müdürü olan kişiye aylıktan kesme cezasının ilçe milli eğitim müdürü veya üst disiplin amiri olarak kaymakam tarafından verilmesi gerekirse de müsteşar tarafından ceza verilmiş olmasının işlemi sakatlamayacağı ifade edilmiştir. Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; her ne kadar Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Disiplin Amirleri Yönetmeliğinin eki cetvelde taşra teşkilatında görev yapan İstasyon Müdürü için disiplin amiri olarak Vali belirlenmiş ve üst disiplin amiri belirlenmemiş ve söz konusu cetvelde İstasyon Müdürü unvanlı kadronun disiplin amirleri arasında Bölge Müdürü unvanlı kadroya yer verilmemiş olsa da; Disiplin ve Yüksek Disiplin Kurullarının kuruluş, üyelerinin görev süresi, görüşme ve karar usulü ile hangi memurlar hakkında karar verebileceklerini ve disiplin amirlerinin tayin ve tespitinde uygulanacak esasları, bunların yetki ve sorumluluklarını düzenlemek amacıyla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değişik 134 üncü maddesine dayanılarak hazırlanan ve konuya ilişkin olarak genel düzenleme niteliği taşıyan Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin son fıkrasında bölge müdürlüklerinde bölge müdürlerinin il ve ilçe teşkilatında görevli memurlar ile il idare şube başkanları ve ilçe idare şube başkanları hakkında doğrudan disiplin cezası verme yetkisine sahip olduklarının ifade edilmiş olması sebebiyle; kamu kurum ve kuruluşlarının özel yönetmeliklerinde disiplin amiri ve üst disiplin amiri olarak tespit edilmemiş olsa bile Bölge Müdürlerinin Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin son fıkrasına istinaden il ve ilçe teşkilatında görevli memurlar ile il idare şube başkanları ve ilçe idare şube başkanları hakkında doğrudan disiplin cezası verme yetkisine sahip oldukları mütalaa edilmektedir. Devlet Memurları Kanunu 415 ÖZET: DİSİPLİN KURULUNDA KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI TEMSİLCİLERİNİN BULUNUP BULUNAMAYACAĞI HK. (03.06.2009) Maden Teknik ve Arama Genel Müdürlüğü Disiplin Kurulunda kamu görevlileri sendikaları temsilcilerinin bulunup bulunamayacağına ilişkin ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, Anayasa Mahkemesinin E:1988/5, K:1988/55 sayılı 22.12.1988 tarihli kararında belirtildiği üzere, 23/7/1965 tarihli ve 12056 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunundan önce, Devlet Memurlarının aylık ve kadrolarına ilişkin hükümler, 3656 sayılı Devlet Memurları Aylıklarının Tevhit ve Teadülüne Dair Kanun ile 3659 sayılı Bakanlar ve Devlet Müesseseleri Memurları Aylıklarının Tevhit ve Teadülü Hakkında Kanun ile düzenlenmişti. Ancak, daha sonra 657 sayılı Kanun yürürlüğe konularak, 3656 sayılı Kanun yürürlükten kaldırıldığı halde, söz konusu 117’nci maddede kamu iktisadi teşebbüslerinden söz edilmediği için, 3659 sayılı Kanun, yerine geçecek yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar yürürlükte tutulmuş, bu Kanuna tabi personelin hak ve yararlarını korumak ve dengeyi kurmak amacıyla 657 sayılı Kanunun Ek Geçici 9 ve 21’inci maddeleriyle ilişki kurulmuştu. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek Geçici 9’uncu maddesinin birinci fıkrasında; “3659 sayılı Kanunla ek değişiklikleri, 2847 sayılı Kanun ile ek ve değişikliklerine tabi olan kurumların (Et ve Balık Kurumu ve Petrol Ofisi dahil) personeli hakkında kendi özel kanunları yürürlüğe girinceye kadar, söz konusu kanunların ilgili hükümleri ile özel kanunlardaki hükümlerin uygulanmasına devam olunur.”, 3659 sayılı Bankalar ve Devlet Müesseseleri Memurları Aylıklarının Tevhit ve Teadülü Hakkında Kanununun 1’inci maddesinde; “Aşağıda yazılı müesseseler memurları bu kanun hükümlerine tabidir: A)Sermayesinin tamamı Devlet tarafından verilmek suretiyle kurulan iktisadi teşekküllerin teşkilatiyle idare ve murakabeleri hakkındaki 3460 sayılı Kanun hükümlerine tabi teşekküller ve müesseseler, 416 Devlet Memurları Kanunu B)Hususi kanunlarla kurulan bankalar ve teşekküllerle hususi surette teşekkül eden ve sermayesinin yarısından fazlası Devletin veya bu kanunda yazılı teşekkül ve müesseselerin elinde bulunan milli bankalardaki memurlar, C)Devletçe veya mülhak veya hususi bütçeli idarelerce veya belediyelerce veya yukarıdaki bendlerde yazılı teşekkül ve bankalar tarafından sermayesinin yarısından fazlasına iştirak suretiyle kurulan teşekküller ve bunların aynı nispette iştirakleriyle vücut bulan kurumlar ve ticaret ve sanayi odaları ve borsalar veya satın alınıp belediyelere bağlanan müesseseler.” ve 2804 sayılı Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Kanununun 12’nci maddesinde; “M.T.A. Enstitüsünün memur ve müstahdemleri halk ile ve mensup oldukları Enstitü ile, muamele ve münasebetlerinde, hususi müessese müstahdemleri gibi muameleye tabi olup haklarında Memurin Muhakematı hakkındaki Kanun ile Memurin Kanunu hükümleri tatbik olunmaz.” hükümleri yer almakta olup, bu hükümlerden, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü memurlarının, 3460 sayılı Kanun hükümlerine tabi teşekkül ve müesseselerin memurları gibi aylıklarının tevhit ve teadülü hakkında 3659 sayılı Kanuna tabi oldukları anlaşılmaktadır. Ancak, 4.7.1938 tarih ve 3950 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3460 sayılı Sermayesinin Tamamı Devlet Tarafından Verilmek Suretiyle Kurulan İktisadi Teşekküllerin Teşkilatıyla İdare ve Murakabeleri Hakkında Kanun, 21.3.1964 tarih ve 11662 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 440 sayılı İktisadi Devlet Teşekkülleriyle Müesseseleri ve İştirakler Hakkında Kanunun 36’ncı maddesiyle, 440 sayılı Kanun, 22.10.1983 tarih ve 18199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2929 sayılı İktisadi Devlet Teşekkülleri ve Kamu İktisadi Kuruluşları Hakkında Kanunun 66’ncı maddesiyle, 2929 sayılı Kanun, 18.6.1984 tarih ve 18435 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmümde Kararnamenin 63’üncü maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. Dolayısıyla, 3659 sayılı Kanunun 1’inci maddesinde 3460 sayılı Kanununa yapılan atıf 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye yapılmış sayılmaktadır. Devlet Memurları Kanunu 417 Diğer taraftan, Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 3’üncü maddesinin (b) bendinde; “...Teşebbüs ve bağlı ortaklıkların genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken asli ve sürekli görevleri; genel müdür, genel müdür yardımcısı, teftiş kurulu başkanı, kurul ve daire başkanları, müessese, bölge, fabrika, işletme ve şube müdürleri, müfettiş ve müfettiş yardımcıları ile ekli 1 sayılı cetvelde kadro unvanları gösterilen diğer personel eliyle gördürülür. Bunlar hakkında bu Kanun Hükmünde Kararnamede belirtilen hükümler dışında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır. 2004 yılında kamu görevlileri sendikaları ile Kamu İşveren Kurulu arasında gerçekleştirilen toplu görüşmelerde taraflar arasında mutabakata varılan konulardan birisi de “disiplin cezası vermeye yetkili kurullarda memurun bağlı bulunduğu sendikanın temsilcisinin bulunması konusunda Avrupa Birliği uygulamasına bakılarak değerlendirme yapılması” olup, mutabakat zaptının bu maddesinin gerçekleştirilmesini temin etmek üzere aynı Yönetmeliğin “Kurulların kuruluşuna ilişkin esaslar” başlıklı 4’üncü maddesine 4/7/2005 tarihli ve 2005/9138 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan Yönetmelikle eklenen fıkrada; “Hakkında disiplin soruşturması yürütülen Devlet memurunun üyesi olduğu sendikanın temsilcisi de bu maddede belirtilen disiplin ve yüksek disiplin kurullarında yer alır. Her bir disiplin ve yüksek disiplin kurulunda görevlendirilen temsilci ilgili sendika tarafından önceden bildirilir. Bu şekilde üyesi çift sayıya ulaşan kurullarda oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın kararına itibar edilir.” hükmüne yer verilmiştir. Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar muvacehesinde, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü memurlarının, kamu iktisadi teşebbüsleri memurları gibi 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılmış olan genel yönetmeliklere tabi oldukları değerlendirildiğinden, disiplin ve yüksek disiplin kurullarında sendika temsilcisinin yer alması gerektiği mütalaa edilmektedir. 418 Devlet Memurları Kanunu ÖZET: KENDİSİ HAKKINDA YÜRÜTÜLEN ADLİ SORUŞTURMA NEDENİYLE GÖREVİNDEN UZAKLAŞTIRILAN PERSONEL HAKKINDA.... AĞIR CEZA MAHKEMESİNİN... /.../2009 TARİHLİ VE 2009/… E.., 2009/… K. SAYILI “HÜKMÜN AÇIKLAMASININ GERİ BIRAKILMASINA İLİŞKİN KARARI NEDENİYLE YAPILMASI GEREKEN İŞLEM HAKKINDA. (03.02.2010) Müsteşarlığınızda görev yapan personel hakkında yürütülen adli soruşturma sebebiyle …/.../2004 tarihinde görevden uzaklaştırıldığını belirterek, … Ağır Ceza Mahkemesinin... /.../2009 tarihli ve Dos. No:2009/… K:2009/… sayılı “hükmün açıklamasının geri bırakılması”na ilişkin karar nedeniyle söz konusu personel hakkında yapılacak işleme ilişkin görüş talep eden ilgi yazı incelenmiştir. (6) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması, c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,gerekir. (7) Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkûm olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez. (8) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak; a) Bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine, Devlet Memurları Kanunu 419 b) Bir meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına, c) Belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine, karar verilebilir. Denetim süresi içinde dava zamanaşımı durur. (9) Altıncı fıkranın (c) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir. (10) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir. (11) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir. (12) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir. (13) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir. (14) Bu maddenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümleri, Anayasanın 174 üncü maddesinde koruma altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlarla ilgili olarak uygulanmaz.” hükmü yer almaktadır. 420 Devlet Memurları Kanunu Bu itibarla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231 inci maddesine göre “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararında, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmaması ve sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verildiği hususları dikkate alındığında “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararı ile beraat kararının benzer hukuki sonuçlar doğurduğu düşünüldüğünden, söz konusu personelin durumunun 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 143 üncü maddesinin (b) bendi kapsamında değerlendirilerek, hakkında alınan görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılması gerektiği mütalaa edilmektedir. ÖZET: 657 SAYILI KANUNUN 4/B MADDESİ KAPSAMINDA ÇALIŞAN PERSONEL İÇİN “GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA” TEDBİRİNİN UYGULANIP UYGULANAMAYACAĞI, UYGULANMAYACAK İSE YAPILACAK İŞLEM HK. (03.03.2010) Bakanlığınız taşra teşkilatında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli sınıf öğretmeni olarak görev yapan …’nın trafik kazası sonucu ölüme sebebiyet verme nedeniyle mahkeme kararıyla tutuklanması neticesinde … görevden uzaklaştırıldığı ve halen tutukluluk halinin devam ettiğinden bahisle sözleşmesinin fesh edilip edilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği ilgi (a) yazıya cevaben ilgi (b) yazıda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 137-145 inci maddelerinde Devlet memurları için öngörülen “Görevden uzaklaştırma” tedbirinin sözleşmeli personel hakkında uygulanamayacağı ve bu durumda hizmet sözleşmesinde yer alan hükümler çerçevesinde işlem yapılması gerektiği belirtilmiş bulunmakla birlikte, bu defa hizmet sözleşmesinde herhangi bir hükme yer verilmediğinden bahisle yapılacak işlem hakkında uygulamaya esas görüş bildirilmesi talebini içeren ilgi (c) yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların 12’nci maddesinde yer alan “Sözleşmeli olarak çalıştırılacakların, ilgili kurumun saptayacağı özel koşulların yanı sıra, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin (A) fıkrasının 4, 5, 6 ve 7 nci Devlet Memurları Kanunu 421 bentlerinde belirtilen koşulları da taşımaları gerekli” olduğu, 5 inci maddesinde ise sözleşme surelerinin Bütçe Yılı ile sınırlı olduğu, ancak zorunlu durumlarda Maliye Bakanlığının olumlu görüsü alınmak kaydıyla iki yıla kadar sözleşme yapılabileceği hükümlerinden, sözleşmeli personel olabilme şartlarını taşımadığı sonradan anlaşılanlar ile sonradan bu şartları kaybedenlerin sözleşmelerinin sona ereceği ve bunların sözleşmelerinin yenilenmeyeceği anlaşılmakla birlikte, bu hükümlerden sözleşmeli personel istihdamına engel olan yada olmayan herhangi bir suçtan dolayı tutuklananlar için nasıl bir uygulama yapılacağına ilişkin bir yoruma ulaşılması mümkün olamamaktadır. Ancak, sözleşmeli personelin çalışma saatlerinde bilfiil görevinin başında ve istihdam edildiği görev yerinde olmasının aranması ve genel hükümlere göre sözleşmenin esasının karşılıklı edimlerin yerine getirilmesini gerektireceği ve sözleşmeli personelin edimini Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar ve sözleşmeli personel ile imzalanan hizmet sözleşmesinde sayılan mazeret veya izin hakları dışında herhangi bir sebeple yerine getirememesi veya getiremeyeceğinin anlaşılması durumunda, idarenin fesih hakkının doğacağı, aksi takdirde sözleşmeli personel pozisyonun lüzumsuz yere münhal kalacağı ve bunun 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B maddesi kapsamındaki amacı ile hizmet gereklerine uygun düşmeyeceği değerlendirilmektedir. 2.3.3. Sicil1 ÖZET: 399 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEYE TABİ SÖZLEŞMELİ PERSONEL OLARAK GÖREV YAPAN VE 2003 YILI SİCİL NOTU 70 (YETMİŞ)- C DÜZEYİNDE OLANLARIN BAHSİ GEÇEN KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN EKİ I SAYILI CETVELE TABİ MEMUR KADROLARINA ATANIP ATANAMAYACAKLARI. Bilindiği üzere, 399 sayıl Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında; “... sözleşmeli personelin daha üst bir 1 Devlet Memurları Kanununun sicille ilgili hükümlerinin 6111 sayılı Kanunla kaldırılmış olmasına karşın DPB’nin geçmişteki görüşlerinin yansıtılması amacıyla bu konudaki kararlara da kitabımızda yer verilmiştir. 422 Devlet Memurları Kanunu göreve getirilebilmesi için bu görevin iş gereklerini taşıması, boş bir pozisyonun bulunması ve sicil ve başarı değerlendirmesinin A veya B düzeyinde olması gerekir.” hükmü yer almaktadır. Bu itibarla; halen sözleşmeli statüde görev yapan personelin son sicil notunun (C) düzeyinde olması sebebiyle 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin birinci fıkrası çerçevesinde aynı statüde daha üst bir göreve atanabilmesi mümkün olamamakla beraber, söz konusu Kararnamede teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda sözleşmeli statüden memur statüsüne geçişin sınavsız olacağı haricinde herhangi bir şarta yer verilmemiştir. ÖZET: BAKANLIKLARA DOĞRUDAN BAĞLI TAŞRA KURULUŞLARININ İL MERKEZİNDE VEYA İLÇELERDE BULUNMASI DURUMUNA GÖRE BU KURULUŞLARDA GÖREVLİ BİRİNCİ VE İKİNCİ SİCİL AMİRLERİNİN KİMLER OLDUĞU İLE BAKANLIKLARIN TAŞRA KURULUŞLARINDA ATAMAYA YETKİLİ OLMAYAN AMİRLERCE KURUM İÇİNDE YAPILAN GÖREVLENDİRMELERLE GETİRİLENLERİN SİCİL RAPORU DÜZENLEME YETKİLERİNİN BULUNUP BULUNMADIĞI. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 112 nci maddesinde; “Sicil raporu vermeye yetkili sicil amirleri, kurumlarınca, Devlet Personel Başkanlığının olumlu görüşü alınmak suretiyle 121 inci maddede öngörülen yönetmeliğe uygun olarak çıkarılacak özel yönetmeliklerde belirlenir. Kurumların taşra teşkilatlarında bulunan memurların sicil amirleri Vali ve Kaymakamlardır.” hükmü, 121 inci maddesinde ise; “... Vali ve Kaymakamların hangi memurların birinci, ikinci ve üçüncü sicil amirleri olduğu, hangi memurlar hakkında da ek sicil raporu verecekleri ve diğer hususlar genel yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, 18.10.1986 tarih ve 19255 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 3 üncü maddesi (b) fıkrasında; “Sicil Amiri; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 112 nci maddesinde öngörüldüğü şekilde yürürlüğe konulan yönetmelikler gereğince sicil raporlarını ilk (birinci), ikinci ve üçüncü derecede yetkili olarak doldurmakla görevlendirilen amirleri,” hükmü, 11 Devlet Memurları Kanunu 423 inci maddesinde; “Kurumlarınca bu Yönetmeliğe ekli Sicil raporlarını doldurarak memurların mesleki ehliyetlerine ve şahsi kusur ve meziyetlerini tesbit yetkisi tanınacak sicil amirleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 112 nci maddesi uyarınca yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirtilir.” hükmü bulunmaktadır. Aynı Yönetmeliğin 30 uncu maddesinin altıncı fıkrasında; “Bölge kuruluşu bulunan kurumlar sicil amirleri yönetmeliklerini kaymakamların ilçede, valilerin ise illerin merkezinde görevli bölge memurlarının gereğine göre birinci, ikinci veya üçüncü derecede sicil amiri olmalarını sağlayacak şekilde düzenlemek mecburiyetindedirler.” hükmü, yedinci fıkrasında; “Taşra teşkilatı olarak 27.9.1984 tarihli ve 3046 sayılı Kanun ile özel kanunlarındaki hükümlere göre kurulmuş olan kamu kurum ve kuruluşlarının da yukarıdaki fıkra hükmüne uymaları mecburidir.” hükmü, geçici 5 inci maddesinde ise; “sicil amirleri; bu Yönetmeliğin yayımlandığı tarihi takip eden iki ay içinde kurumlarınca özel Yönetmelikle tespit edilir.” hükmüne yer verilmiştir. Yukarıda yer verilen hükümler birlikte değerlendirildiğinde, sicil amirlerinin ve bu sicil amirlerinden hangilerinin birinci, ikinci ya da üçüncü sicil amiri oldukları hususunu, yukarıda bahsi geçen Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin ilgili hükümleri de dikkate alınarak kurumlar tarafından belirlendiği, bu çerçevede Sendikanız üyesi olan personelin sicil amirlerinin kimler olduğu hususunun tespiti için görev yaptıkları kurumların yönetmeliklerine müracaat edilmesinin uygun olacağı, vekil olarak atananların ise ilgili mevzuatı uyarınca sicil raporu düzenleyebilecekleri mütalaa edilmektedir. ÖZET: ADAY MEMURLARA DOLDURULAN ADAYLIK SİCİLLERİNİN 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN 64 ÜNCÜ MADDESİNİN İKİNCİ FIKRASININ UYGULANMASINDA DİKKATE ALINIP ALINAMAYACAĞINA İLİŞKİN (14/05/2008-8689) Aday memurların adaylık sürelerinin sonunda düzenlenen sicil raporunun o yılın sicil raporu olarak kabul edilip edilmeyeceği ile söz konusu sicilin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 64 üncü maddesinin ikinci fıkrasının uygulanmasında dikkate alınıp alınamayacağı hususundaki ilgi yazı incelenmiştir. 424 Devlet Memurları Kanunu Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 64 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; “Devlet memurlarından 6 yıllık sicil notu ortalaması 90 ve daha yukarı olanların aylık derecelerinin yükseltilmesinde dikkate alınmak üzere bir kademe ilerlemesi uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, 18/10/1986 tarihli ve 19255 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 12 nci maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarında; “Gizli sicil raporları her yılın Aralık ayının ikinci yarısı içinde doldurulur. Raporların ilgililerce en geç 31 Aralık günü, tatile rasladığı takdirde müteakip çalışma günü mesai saati sonuna kadar bunları muhafaza ile görevli makamlara teslim edilmesi şarttır. Aday memurların sicil raporları işe başladıkları tarihi takip eden birinci yılın dolmasından sonraki 15 gün içinde, 2 yıl süre ile adaylığa tabi tutulan aday memurların ikinci yıl sicilleri aynı şekilde doldurulur. Bir yıldan çok iki yıldan az bir süre ile adaylığa tabi tutulan memurların ikinci sicil raporları, adaylıklarının kaldırılmasının söz konusu olduğu tarihte doldurulur.” hükmü yer almaktadır. Yukarıda yer verilen hükümler çerçevesinde; aday memurlar hakkında, hem adaylığın kaldırılmasının söz konusu olduğu tarihte hem de adaylık kaldırıldıktan sonra ilk sicil raporu doldurulma tarihi olan Aralık ayının ikinci yarısında, sicil raporu doldurulması gerekmektedir. Ancak, söz konusu 64 üncü maddenin ikinci fıkrasın uygulanmasında, bir yıl süreyle adaylığa tabi tutulanların, adaylıklarının kaldırılmasından sonra doldurulan sicil raporunda yer alan sicil notunun, bir yıldan fazla iki yıldan az bir süreyle veya iki yıl süreyle adaylığa tabi tutulanların ise, birinci yıl sonunda doldurulan sicil raporlarında yer alan sicil notları ile adaylığın kaldırılmasından sonra doldurulan sicil raporunda yer alan sicil notunun esas alınması gerektiği mütalaa edilmektedir. ÖZET: NAKLEN ATAMA SONRASI ASKERE GİDEN MEMURUN SİCİLİNİN DOLDURULMASINA İLİŞKİN (07/11/2008-20711) 2008 yılı içerisinde, Kurumunuz emrinde görevli bir personelin 10/03/2008 tarihi itibariyle Aydın Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünde çalışmakta iken Ankara Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne naklen tayin Devlet Memurları Kanunu 425 olduğunu, 24/03/2008 tarihinde yeni yerinde göreve başladığını, 01/04/2008 tarihinde askerlik hizmetini yapmak üzere aylıksız izne ayrıldığını, 13/10/2008 tarihinde tekrar göreve başladığını belirterek ilgili hakkında 2008 yılı için sicil raporu tanzim edilip edilmeyeceği ve tanzim edilmez ise ilgili hakkında Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin son fıkrası gereğince işlem tesis edilip edilemeyeceği hususundaki ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 18/10/1986 tarihli ve 19255 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinde; “Haklarında sicil raporu düzenlenecek memurların, değerlendirilmelerini yapacak sicil amirlerinin yanında en az altı ay çalışmış olmaları şarttır. Üç sicil amiri bulunan memurlar hakkında sicil verecek amirlerden bir veya ikisinin bulunmaması halinde mevcut amirlerin raporuna itibar edilir. İki sicil amiri bulunan memurlar hakkında da yukarıdaki fıkrada belirtilen durumda birinci veya ikinci sicil amirinin dolduracağı sicil raporu o yıl için geçerli sayılır. Bir sicil amiri bulunan memurlar hakkında o sicil amirinin değerlendirmesine göre işlem yapılır. Sicil amirlerinin hiçbirinin bulunmaması veya sicil verecek süre görevde kalmamaları halinde sicil raporları sonradan göreve atananlar veya vekilleri tarafından üç aylık bir sürenin sonunda derhal doldurulur. Bu uygulama sonunda da memura o yıl için sicil raporu verme imkanı bulunmazsa sicil raporu, düzenleme döneminde üç aydan az olmamak üzere memurla en fazla çalışan sicil amiri tarafından doldurulur. Sicil amirinin yanında çalışırken alınan mazeret izinleri ile yıllık izinler ve doktor veya sağlık kurulu raporuna dayanan hastalık izinleri, hizmetiçi eğitimde geçen süreler, sicil raporu düzenlenmesi için gereken 6 aylık süreye dahildir. Şu kadar ki amirin yanında 3 ay fiilen çalışmış olmak şarttır. Hizmetiçi eğitimin veya hastalığın sicil raporu doldurmak için gerekli sürenin geçmesine imkan vermeyecek kadar uzun sürmesi ve dolayısıyla memur hakkında sicil raporu doldurma imkanının bulun- 426 Devlet Memurları Kanunu maması halinde, bir defaya mahsus olmak üzere geriye doğru en çok üç yılın sicil notlarının ortalaması esas alınır.” hükmü yer almaktadır. Yukarıda yer verilen hüküm çerçevesinde; 1-Haklarında sicil raporu düzenlenecek memurların, değerlendirilmelerini yapacak sicil amirlerinin yanında en az altı ay çalışmış olmaları şart olması; sicil amirinin yanında çalışırken alınan mazeret izinleri ile yıllık izinler ve doktor veya sağlık kurulu raporuna dayanan hastalık izinleri, hizmetiçi eğitimde geçen sürelerin, sicil raporu düzenlenmesi için gereken 6 aylık süreye dahil olması ve amirin yanında 3 ay fiilen çalışmış olmanın gerekli olması karşısında; ilgilinin 2008 yılı içerisinde herhangi bir sicil amirinin yanında fiilen en az 3 ay çalışmamış olması sebebi ile ilgili hakkında 2008 yılı için sicil raporu tanzim edilmesinin mümkün bulunmadığı; 2- Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin son fıkrasında; hizmetiçi eğitimin veya hastalığın sicil raporu doldurmak için gerekli sürenin geçmesine imkan vermeyecek kadar uzun sürmesi ve dolayısıyla memur hakkında sicil raporu doldurma imkanının bulunmaması halinde, bir defaya mahsus olmak üzere geriye doğru en çok üç yılın sicil notlarının ortalaması esas alınacağının ifade edilmiş olması ve söz konusu fıkrada aylıksız izinde geçen sürelere ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiş olması sebebiyle; ilgili hakkında 2008 yılı için geriye doğru en çok üç yılın sicil notlarının ortalamasının esas alınmasının mümkün olmadığı mütalaa edilmektedir. ÖZET: MEMUR SİCİLLERİNİN DOLDURULMASINDA İNSAN HAKLARINA SAYGI İLE İLGİLİ SORUYA EN AZ KAÇ PUAN VERMESİ GEREKTİĞİ; VE DAHA ÖNCEKİ KURUMLARINDA UZMAN OLARAK GÖREV YAPAN PERSONELİN EĞİTİM UZMANI KADROSUNA ATANMASINA İLİŞKİN (23/05/2008-9555) Sicil amirlerinin maiyetlerinde çalışan personele sicil verirken insan haklarına saygı ile ilgili soruya en az kaç puan vermesi gerektiği; Karabük Demir ve Çelik A.Ş. Genel Müdürlüğü emrinde uzman olarak çalışmakta iken 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesi çerçevesinde Kurumunuz emrine Şef unvanlı kadroya ataması yapılan …’ın Eğitim Uzmanı unvanlı kadroya atamasının yapılıp yapılamayacağı ve Kuru- Devlet Memurları Kanunu 427 munuz emrinde Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni unvanlı kadroda görev yapan …’nın önceki kurumu olan Genelkurmay Başkanlığında Nükleer Biyolojik Kimyasal Silahlar (NBC) Uzmanı olarak görev yaptığını belirterek ilgilinin Eğitim Uzmanı unvanlı kadroya atamasının yapılıp yapılamayacağı hususlarındaki ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 18/10/1986 tarihli ve 19255 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 16 ncı maddesinin birinci fıkrasında; “Sicil amirleri, sicil raporunun memurların mesleki, yöneticilik ve yurt dışı görevlerdeki ehliyetlerinin belirlenmesini sağlayan soruların her birini, ihtiva ettikleri unsurları esas almak suretiyle 100 tam not üzerinden değerlendirir ve sorulara verdikleri notların toplamını soru sayısına bölerek memurların sicil notunu tespit ederler. Her bir sicil amirince bu şekilde belirlenen sicil notlarının toplamının sicil amiri sayısına bölünmesi sureti ile de memurların sicil notu ortalaması bulunur ve buna göre sicil notu ortalaması: a) 60 dan 75'e kadar olanlar orta, b) 76 dan 89'a kadar olanlar iyi, c) 90 dan 100'e kadar olanlar çok iyi, derecede başarılı olmuş, olumlu; 59 ve daha aşağı not alanlar ise yetersiz görülmüş, olumsuz sicil almış sayılır.” hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, 15/03/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilerek 18/04/1999 tarihli ve 23670 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 21/09/2004 tarihli ve 2004/8246 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile değiştirilen Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin 2’nci maddesinde; bu Yönetmeliğin, 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kadrolarda, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmelere ait memur kadrolarında, özelleştirme kapsam ve programında bulunan kuruluşlar da dahil olmak üzere kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarına ait memur kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilen personelin, müdür ve daha alt görevlere görevde yükselme mahiyetindeki asaleten atamaları ile en az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya 428 Devlet Memurları Kanunu teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin unvan değişikliği mahiyetindeki asaleten atamaları hakkında uygulanacağı hüküm altına alınmış olup; geçici 3’üncü maddesinde ise; bu Yönetmelik kapsamına giren unvanları, ilgili mevzuatları uyarınca kazananların haklarının saklı olduğu ifade edilmiştir. Ayrıca, 08/07/2005 tarihli ve 25869 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin 5’inci maddesinin (a) bendinin (5) numaralı alt bendinde “Yönetim Hizmetleri Grubu”nda “Şef” kadrosuna, söz konusu maddenin “İdari Hizmetler Grubu”nun düzenlendiği (e) bendinin (2) numaralı alt bendinde “Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni” kadrosuna, aynı maddenin (c) bendinde ise “Araştırma-Planlama Hizmetleri Grubu” içerisinde “Eğitim Uzmanı” kadrosuna yer verilmiş olup; “Eğitim Uzmanı” kadrosuna görevde yükselme suretiyle atanabilmek için de, aranacak genel koşulların yanında adı geçen Yönetmeliğin 7/c/1 maddesinde, “Fakülte veya dört yıllık yüksekokul mezunu olmak; sınav tarihi itibariyle Kurumda Şef, Aktüer, Muhasebeci, Çözümleyici, Programcı, Çocuk Gelişimcisi, Tekniker, Ayniyat Saymanı ve Mütercim unvanlı kadrolarda ayrı ayrı veya toplam en az iki (2) yıl görev yapmış olmak kaydıyla, sekiz (8) yıl hizmeti bulunmak; yapılacak görevde yükselme sınavında başarılı olmak.” özel şartları getirilmiştir. Sözü edilen Kurum Yönetmeliğinin “Hizmet grupları arasında ve aynı gruplar arasında geçişler” başlıklı 25’inci maddesinin (b) bendinde, “Hizmet grupları arasındaki unvanlara geçişlerde ve aynı hizmet grubu içerisinde üst unvanlara geçişlerde görevde yükselme eğitimi ve sınavı şartı aranır. ” hükmüne yer verilmiştir. Yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde; 1- İnsan haklarına saygı ile ilgili soruya verilecek not tespit edilirken personelin bir sicil doldurma dönemi içerisindeki tutum ve davranışlarının 100 puandan az olmasını gerektirecek objektif gerekçelerin olması halinde söz konusu notun 100’den aşağı puanlanabileceği; 2- Halen Kurumunuz emrinde “Şef” unvanlı kadroda görev yapan …. ile “Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni” unvanlı kadroda görev Devlet Memurları Kanunu 429 yapan …’nın; daha önce uzman olarak asaleten görev yapmış olmaları ve mevzuatta aranan diğer şartları taşımaları kaydıyla, görevde yükselme eğitimi ve sınavına tabi tutulmadan “Eğitim Uzmanı” kadrosuna atanmaları hususunun Kurumunuzun takdirinde olduğu mütalaa edilmektedir. ÖZET: KURUM DEĞİŞTİREN ADAY MEMURUN SİCİL RAPORUNUN DOLDURULMASINA İLİŞKİN (15/07/2008-13626) Gümrük Müsteşarlığı İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü emrinde 29/09/2005 tarihinde Muhafaza Memuru olarak göreve başlayan ve adaylık süresi devam etmekte iken Kurumunuz emrine naklen atanıp 26/07/2006 tarihinde adı geçen Kurumdan ayrılarak 10/08/2006 tarihinde Gelir Uzman Yardımcısı olarak göreve başlayan … hakkında Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 12 nci maddesine göre doldurulması gereken sicil raporunun hangi kurum tarafından doldurulması gerektiği ve adaylığın kaldırılmasına ilişkin sicil raporu 10/08/2007 tarihinde doldurulan adı geçen hakkında 31/12/2006 tarihinde sicil raporu doldurulup doldurulamayacağı hususundaki ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 18/10/1986 tarihli ve 19255 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 12 nci maddesinde; “Gizli sicil raporları her yılın Aralık ayının ikinci yarısı içinde doldurulur. Raporların ilgililerce en geç 31 Aralık günü, tatile rasladığı takdirde müteakip çalışma günü mesai saati sonuna kadar bunları muhafaza ile görevli makamlara teslim edilmesi şarttır. Her ne sebeple olursa olsun sicil raporlarını birinci fıkrada belirtilen tarihlerden sonra teslim edenler hakkında idari soruşturma açılır. Aday memurların sicil raporları işe başladıkları tarihi takip eden birinci yılın dolmasından sonraki 15 gün içinde, 2 yıl süre ile adaylığa tabi tutulan aday memurların ikinci yıl sicilleri aynı şekilde doldurulur. Bir yıldan çok iki yıldan az bir süre ile adaylığa tabi tutulan memurların ikinci sicil raporları, adaylıklarının kaldırılmasının söz konusu olduğu tarihte doldurulur.” hükmü; 13 üncü maddesinde; “Haklarında sicil raporu düzenlenecek memurların, değerlendirilmelerini yapacak sicil amirlerinin yanında en az altı ay çalışmış olmaları şarttır. 430 Devlet Memurları Kanunu Üç sicil amiri bulunan memurlar hakkında sicil verecek amirlerden bir veya ikisinin bulunmaması halinde mevcut amirlerin raporuna itibar edilir. İki sicil amiri bulunan memurlar hakkında da yukarıdaki fıkrada belirtilen durumda birinci veya ikinci sicil amirinin dolduracağı sicil raporu o yıl için geçerli sayılır. Bir sicil amiri bulunan memurlar hakkında o sicil amirinin değerlendirmesine göre işlem yapılır. Sicil amirlerinin hiçbirinin bulunmaması veya sicil verecek süre görevde kalmamaları halinde sicil raporları sonradan göreve atananlar veya vekilleri tarafından üç aylık bir sürenin sonunda derhal doldurulur. Bu uygulama sonunda da memura o yıl için sicil raporu verme imkanı bulunmazsa sicil raporu, düzenleme döneminde üç aydan az olmamak üzere memurla en fazla çalışan sicil amiri tarafından doldurulur. Sicil amirinin yanında çalışırken alınan mazeret izinleri ile yıllık izinler ve doktor veya sağlık kurulu raporuna dayanan hastalık izinleri, hizmetiçi eğitimde geçen süreler, sicil raporu düzenlenmesi için gereken 6 aylık süreye dahildir. Şu kadar ki amirin yanında 3 ay fiilen çalışmış olmak şarttır. Hizmetiçi eğitimin veya hastalığın sicil raporu doldurmak için gerekli sürenin geçmesine imkan vermeyecek kadar uzun sürmesi ve dolayısıyla memur hakkında sicil raporu doldurma imkanının bulunmaması halinde, bir defaya mahsus olmak üzere geriye doğru en çok üç yılın sicil notlarının ortalaması esas alınır.” hükmü yer almakta; “Görevden Ayrılış Halinde Sicil Raporlarının Doldurulması” başlıklı 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında ise; bir görevde 6 ay veya daha fazla bir süre bulunup başka göreve atananların sicil raporlarının, bunların atanmalarından önceki sicil amirlerince ayrıldıkları tarihi takip eden onbeş gün içinde doldurulacağı ve yeni görev yerlerine gönderilmek üzere ilgili makamlara teslim edileceği ifade edilmiştir. Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; 1-Gümrük Müsteşarlığı İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü emrinde 29/09/2005 tarihinde Muhafaza Memuru olarak göreve başlayan ve adaylık süresi devam etmekte iken Kurumunuz emrine Devlet Memurları Kanunu 431 naklen atanıp 26/07/2006 tarihinde adı geçen Kurumdan ayrılarak 10/08/2006 tarihinde Gelir Uzman Yardımcısı olarak göreve başlayan … hakkında Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan; “Aday memurların sicil raporları işe başladıkları tarihi takip eden birinci yılın dolmasından sonraki 15 gün içinde, 2 yıl süre ile adaylığa tabi tutulan aday memurların ikinci yıl sicilleri aynı şekilde doldurulur.” hüküm gereğince göre doldurulması gereken sicil raporunun; mezkur Yönetmeliğin 14 üncü maddesinde; bir görevde 6 ay veya daha fazla bir süre bulunup başka göreve atananların sicil raporlarının, bunların atanmalarından önceki sicil amirlerince ayrıldıkları tarihi takip eden onbeş gün içinde doldurulacağının ve yeni görev yerlerine gönderilmek üzere ilgili makamlara teslim edileceğinin hüküm altına alınmış olması karşısında; ilgilinin Kurumuz emrine naklen atanmasından önceki sicil amirlerince doldurulması gerektiği; 2- Aday memurlar hakkında asaletleri tasdik edilinceye kadar her yılın Aralık ayının ikinci yarısında sicil raporu doldurulmasının mümkün olmadığı ve aday memurların sicil raporlarının doldurulması işleminin Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 12 nci maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında yer alan hükümler çerçevesinde yapılması gerektiği; aday memurlar hakkında ancak asaletleri tasdik edildikten sonra her yılın Aralık ayının ikinci yarısında sicil raporu doldurulmasının mümkün olduğu; mütalaa edilmektedir. ÖZET: DAHA ÖNCE ÇALIŞTIKLARI KURUM VE KURULUŞLARDA TAKDİRNAME VE ÖDÜL ALAN VE BAŞKA BİR KURUMA NAKLEN ATANAN PERSONELİN BU TAKDİRNAME VE ÖDÜLLERİNİN 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN 122 VE 123 ÜNCÜ MADDELERİNE GÖRE VERİLMEMESİ DURUMUNDA BU TAKDİRNAME VE ÖDÜLLERİN SİCİLLERİNE İŞLENİP İŞLENMEYECEĞİ HK. (25.01.2010) Başka kurum ve kuruluşlarda çalışmakta iken Bakanlığınıza naklen atanan personelin sicillerine işlenmek üzere verdikleri, ancak üzerinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 122 ve 123 üncü maddelerine 432 Devlet Memurları Kanunu göre verildiği belirtilmeyen takdirname ve ödüllerin sicillerine işlenip işlenmeyeceği hususundaki ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 122’nci maddesinde; “Görevinde olağanüstü gayret ve çalışması ile başarı sağlayan memurlara merkezde atamaya yetkili amirler, illerde valiler ve kaymakamlar tarafından takdirname verilebilir. Takdirname sicile geçer.” ve 123’üncü maddesinde; “Bağlı bulundukları kurumlarda olağanüstü gayret ve çalışmaları sonucunda emsallerine göre başarılı görev yaptıkları görülen Devlet memurlarına bağlı veya ilgili Bakanın uygun görmesi üzerine bir mali yıl içinde bir aylıkları tutarını, Emniyet Hizmetleri Sınıfına dahil memurlarla Maliye ve Gümrük Bakanlığında Gümrük işlerinde görevli memurlara iki aylıkları tutarını aşmamak üzere ödül verilebilir. Bunlardan uygun görülenlere ilgili Bakanın teklifi ve Başbakanın tasvibi ile bir aylıkları tutarında daha ödeme yapılabilir. Bu maddeye göre bir mali yıl içinde ödüllendirileceklerin sayısı, kurumun yılbaşındaki serbest kadro mevcudunun binde onundan, Maliye ve Gümrük Bakanlığına tahsis edilmiş serbest kadrolar ile Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı ve Emniyet Hizmetleri Sınıfına dahil kadrolar için binde yirmisinden fazla olamaz.” hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan; 18/10/1986 tarihli ve 19255 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 6’ncı maddesinde; “Her memur için kurumlarınca bir özlük dosyası düzenlenir. Bu dosyada memurun adı ve soyadı, kütük sıra numarası, doğum yeri ve tarihi, cinsiyeti, medeni hali, nüfus hüviyeti cüzdanı ile öğrenim belgesinin dairece tasdik edilmiş suretleri, bakmakla yükümlü olduğu kimseler, öğrenim durumu, bildiği yabancı diller ve derecesi, yaptığı lisansüstü eğitimi, staj ve incelemeleri, sınıfı, derece ve kademesi, mecburi hizmetleri, askerlik durumu, adaylık ve asli memurluğa atanma ve işe başlama tarihi, derece ve kademe ilerlemeleri, imtihan başarı dereceleri, sınıf ve yer değişiklikleri, hizmetiçi eğitim durumu, siciline işaretlenmek üzere kendisi tarafından verilen yayın ve eserleri, aldığı takdirname ve ödüller, hakkında yapılan disiplin soruşturmalarına dair evrak ve verilen disiplin cezaları, herhangi bir Devlet Memurları Kanunu 433 suçtan dolayı hakkında dava açılmış ise hükümlülük (affedilmiş olsalar bile) men'i muhakeme veya beraat kararı; sağlık durumuna, görevden uzaklaştırma, yaptığı fahri hizmetler, aldığı izinlere ait bilgi ve belgeler ile memurluğa alınırken istenen diğer belgeler bulunur. Bu Yönetmeliğin uygulanmasında özlük dosyaları memurların sicillerinin bir parçası sayılır; gizli sicil raporlarının doldurulması esnasında ilgili sicil amirlerince incelenebilir.” hükmü yer almaktadır. Bu itibarla, yukarıda yer verilen hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden; takdirname ve ödüllere ilişkin belgelerin özlük dosyalarının içine konulması gerektiği ve bunlardan ancak 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 122’nci maddesine göre verilmiş olan “Takdirname”lerin sicile işlenebileceği değerlendirilmektedir. 2.3.4. Naklen Atama ÖZET: DİĞER KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDA ÇALIŞAN PERSONELİN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NDA APK VE İL PLANLAMA UZMAN YARDIMCILIĞI KADROLARINA NAKLEN ATAMALARININ YAPILMASININ MÜMKÜN OLMADIĞI HK. (28.04.2003) Devlet Üniversitelerinde öğretim görevlisi olarak görev yapan personelden, Bakanlığınızdaki münhal bulunan APK ve İl Planlama Uzman Yardımcısı kadrolarına naklen atama yapılıp yapılamayacağı hususundaki ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, Bakanlığınız İl Planlama Uzmanlığı Yönetmeliğinin 11 inci maddesinde; “Uzman Yardımcılığına atanabilmek için yazılı ve sözlü sınavları kazanmak şarttır.” yine Bakanlığınız Memurlarının Nitelikleri ve Atanma Usulleri ile Görevde Yükselme Esaslarına Dair Yönetmeliğin 11/A-4 maddesinde ise APK ve İl Planlama Uzman Yardımcılıklarına ilişkin olarak; “İlk defa atanacaklar için sınavın yapıldığı tarihte 30 yaşını doldurmamış olmak gerekir.” hükümleri yer almaktadır. Diğer taraftan, Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmeliğin Kapsam başlıklı 2 nci maddesinin birinci fıkrasında, “a) A-Grubu Kadrolar: Başbakanlık, bakanlıklar, bunların müsteşarlık, başkanlık ve bağımsız genel müdürlük 434 Devlet Memurları Kanunu düzeyindeki bağlı ve ilgili kuruluşları ile bağlı ortaklıklarındaki, özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle girilen ve belirli bir yetişme programı sonrası yeterlik sınavına tabi tutulan mesleklere ilişkin kadro ve görevler ile il özel idareleri ve belediyelerin teftiş kurullarına, Atanacaklar için yapılacak işlem ve sınavları kapsar” denilmektedir. Bu itibarla, APK ve İl Planlama Uzman Yardımcılıklarının, özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle girilen ve belirli bir yetişme programı sonrası yeterlik sınavına tabi tutulan mesleklerden olması sebebiyle diğer kamu kurum ve kuruluşlarında halen çalışan personelin APK ve İl Planlama Uzman Yardımcılığı kadrolarına naklen atamalarının yapılmasının mümkün olmadığı mütalaa edilmektedir. ÖZET:DAHA ÖNCE 926 SAYILI KANUNA TABİ OLARAK 2 YIL SÜRE İLE GÖREV YAPMIŞ OLANLARIN ADAY MEMUR OLARAK DEĞERLENDİRİLEMEYECEĞİ VE DİĞER KAMU KURUM VE KURULUŞLARINA NAKLİNİN MÜMKÜN BULUNDUĞU HK. (01.05.2003) 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa tabi muvazzaf subay olarak 1998-2000 yılları arasında görev yaptıktan sonra istifa eden ve halen...... .. Bakanlığında İngilizce Öğretmeni olarak çalışan...... .. ’ın.... Kuvvetleri Komutanlığı emrinde bir göreve naklen atanma talep ettiği,.... Bakanlığınca aday memur statüsünde olduğu gerekçesiyle adaylığının kalkmasını müteakip naklinin yapılacağından bahisle, ilgilinin naklen atanması hususunda tereddüte düşüldüğünü belirttiğiniz ilgi yazı incelenmiştir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 54 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında; “Aday olarak atanmış Devlet memurunun adaylık süresi bir yıldan az iki yıldan çok olamaz ve bu süre içinde aday memurun başka kurumlara nakli yapılamaz.” hükmü, aynı Kanunun 92 nci maddesinin 2 nci fıkrasında; “657 sayılı Kanuna tabi olmayan personelden kendi istekleriyle görevinden çekilmiş olanlar, boş kadro bulunmak ve gireceği sınıfın niteliklerini taşımak kaydı ile bu Kanuna tabi Kurumlardaki memuriyetlere atanabilirler.” hükmü yer almaktadır. Yukarıda yer verilen hükümler çerçevesinde, daha önce 926 sayılı Kanuna tabi olarak 2 yıl süre ile görev yapmış olması halinde ilgilinin Devlet Memurları Kanunu 435 aday memur olarak değerlendirilemeyeceği düşünüldüğünden, adı geçenin diğer kamu kurum ve kuruluşlarına naklinde bu hususun gözönünde bulundurulması gerektiği mütalaa edilmektedir. ÖZET: ÜNİVERSİTEDE 8 AY SÜREYLE 2547 SAYILI KANUNUN 33/C MADDESİNE GÖRE UZMAN OLARAK GÖREV YAPAN BİR ÖĞRETİM ELEMANININ 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNU HÜKÜMLERİNE GÖRE NAKLEN ATANAMAYACAĞINA İLİŞKİN (19.10.2005/16131) Üniversitede 8 ay süreyle 2547 sayılı Kanunun 33/c maddesine göre Uzman olarak görev yapan bir öğretim elemanının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerine göre naklen atanıp atanamayacağı hususundaki talep incelenmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Memurların Bir Kurumdan Diğerine Nakilleri” başlıklı değişik 74 üncü maddesinin son fıkrasında; “13.12.1960 tarihli ve 160 sayılı Kanunun 4 ncü maddesi kapsamına giren kurumlarla bu Kanuna tabi kurumlar arasındaki nakillerde de yukarıdaki hükümler uygulanır. Aynı Kanunun 4 ncü maddesi kapsamına giren kurumlarda çalışıp 657 sayılı Kanuna tabi olmayan personelden, hizmete giriş dereceleri 36 ncı madde ile tespit edilen giriş derecelerinin üzerinde olanların ilk ilerleme ve yükselmeleri için kanuni bekleme sürelerine yukarıda yazılı dereceler arasındaki sürelere tekabül eden süre kadar ilave edilir.” hükmü yer almakta olup, 243 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 55 inci maddesi uyarınca 13.12.1960 tarih ve 160 sayılı Kanunun 4 üncü maddesine yapılan atıflar 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesine yapılmış sayılmaktadır. Ayrıca, aynı Kanunun değişik 54 üncü maddesinin son fıkrasında ise, “Aday olarak atanmış Devlet memurunun adaylık süresi bir yıldan az iki yıldan çok olamaz ve bu süre içinde aday memurun başka kurumlara nakli yapılamaz.” denilmektedir. Diğer taraftan, 11.10.1983 tarihli ve 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanununun öğretim elemanlarının sınıflandırılmasına ilişkin 3 üncü maddesinin (c) bendinde, öğretim yardımcıları sınıfının araştırma 436 Devlet Memurları Kanunu görevlileri ile uzman, çevirici ve eğitim-öğretim planlamacılarından oluştuğu belirtilmiştir. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 33 üncü maddesinin (a) bendinde de, uzman, çevirici ve eğitim-öğretim planlamacılarının atanmaları veya sözleşme ile görevlendirilmeleri; ilgili yönetim kurullarının görüşleri alınarak fakültelerde ve fakülteye bağlı birimlerde dekanın, rektörlüğe bağlı enstitü veya yüksekokullarda müdürlerin, rektörlüğe bağlı bölümlerde bölüm başkanının önerisi ve rektörün onayı ile en çok iki yıl için yapılacağı hüküm altına alınmış bulunmaktadır. Yukarıdaki hükümlerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde, 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamına giren üniversitelerdeki akademik personelin, bu görevlerinde azami adaylık süresi olan 2 yıl kadar görev yapmış olmaları kaydıyla 657 sayılı Kanuna tabi olarak personel istihdam eden kamu kurum ve kuruluşlarına ilgili diğer mevzuat çerçevesinde naklen atanabilmelerinin mümkün olduğu, ancak, hizmet süresi 8 ay olan bir öğretim elemanının 657 sayılı Kanuna tabi memur statüsünde naklen atanmasının mümkün olmadığı değerlendirilmektedir. ÖZET: TİCARET VE SANAYİ ODASINDA ÇALIŞAN PERSONELİN KURUMUNUZ DEVLET MEMURU KADROSUNA NAKLEN ATANIP ATANAMAYACAĞINA İLİŞKİN (08.12.2005/19356) Mardin Ticaret ve Sanayi Odasında çalışan personelin Kurumunuza naklen atanıp atanamayacağına ilişkin görüş talep eden ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 74 üncü maddesinin birinci fıkrasında; “Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakatı ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya nakilleri mümkündür. Kazanılmış hak derecelerinin altındaki derecelere atanabilmeleri için ise atanacakları kadro derecesi ile kazanılmış hak dereceleri arasındaki farkın 3 dereceden çok olmaması ve memurların isteği de şarttır.” hükmü yer almakta olup, söz konusu hüküm çerçevesinde Devlet memuru olan personelin kurumlar arasında nakli mümkün bulunmaktadır. Devlet Memurları Kanunu 437 Bu itibarla, Ticaret ve Sanayi Odasında çalışan personelin memur olmaması sebebiyle Üniversitenize naklen atanamayacağı değerlendirilmektedir. ÖZET: ÜNİVERSİTEDE ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ OLARAK ÇALIŞAN PERSONELİN KADROSU İLE BİRLİKTE BİR BAŞKA KAMU KURUM VE KURULUŞUNA NAKLEDİLEMEYECEĞİNE İLİŞKİN (30.05.2006/10241) Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği bölümünde araştırma görevlisi olarak görev yapmakta olduğunuz ve Özel Çevre Koruma Kurumuna naklen geçmek istediğinizden bahisle söz konusu Kuruma kadronuzla birlikte naklen atanıp atanamayacağınıza dair ilgi dilekçe incelenmiştir. Bilindiği üzere, kamu kurum ve kuruluşlarınca açıktan ve naklen yapılacak personel atama işlemlerinin hangi usul ve esaslar dahilinde tesis edileceği, 10/03/2006 tarihli ve 26104 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2006/9 sayılı Genelge ile düzenlenmiş bulunmaktadır. 2547 sayılı Kanuna tabi personelin diğer kamu kurum ve kuruluşlarına atanması durumunda ise ilgilinin mezkur Kanuna göre en az 2 yıl çalışmış olması, öğretim durumu, hizmet süresi ve ilgili diğer mevzuat hükümlerine uygunluğun yanısıra, atanacağı kurumda durumuna uygun boş bir kadronun bulunması da gerekmektedir. Bu sebeple, kurumlararası nakil işlemlerinde ilgilinin kadrosu ile birlikte başka bir kuruma geçmesi mümkün bulunmamaktadır. ÖZET: KİT’LERDE SÖZLEŞMELİ ÇALIŞAN PERSONELİN KAMU KURUM VE KURULUŞLARININ MEMUR KADROLARI İLE SÖZLEŞMELİ PERSONEL POZİSYONLARINA NAKLEN ATANAMAYACAĞI, ANCAK, BU İLDE TEŞKİLATI BULUNAN KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİNDEKİ DURUMUNA UYGUN MÜNHAL POZİSYONLARA İZNE TABİ OLMAKSIZIN AÇIKTAN ATANMASININ İLGİLİ KURULUŞLARIN TAKDİRİNDE OLDUĞU (25/05/2007 – 9308) Ankara ili Etimesgut ilçesinde bir hava birliğinde görev yapmakta olan …. Konya’daki başka bir hava birliğine atandığından bahisle, ilgilinin Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürlüğünde sözleşmeli statüde müdür yardımcısı olarak görev yapmakta olan ve Konya’da 438 Devlet Memurları Kanunu görev yerinin olmadığı belirtilen eşi …’ın bu ilde teşkilatı bulunan başka bir kamu kuruluşuna naklinin mümkün olup olmadığına ilişkin ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarının personel rejimini düzenleyen, 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede, sözleşmeli personelin hak ve yükümlülükleri, memuriyet statüsünden bağımsız olarak düzenlenmiş olup, aynı Kanun Hükmünde Kararnamede sözleşmeli personelin diğer kamu kurum ve kuruluşlarındaki kadro ve pozisyonlara naklen atanabileceğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Ayrıca, 13/3/1990 tarih ve 02162 sayılı yazımızda yer alan I seri nolu KİT Personel Rejimi Genel Tebliğinde “Sözleşmeli personelin naklen atanması söz konusu olmadığından bir sözleşmeli personelin diğer bir teşebbüs veya bağlı ortaklıkta görev alması, açıktan işe alma niteliğindedir...” hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve Bağlı Ortaklıklarının 2007 Yılına Ait Genel Yatırım ve Finansman Programının Tespitine İlişkin 16/10/2006 tarihli ve 2006/11106 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Karar’ın 3/a maddesinde, eşinin kamu görevlisi olması kaydıyla eş durumu nedeniyle nakli yapılacak personelin kuruluşlarca boş kadro/pozisyon dahilinde herhangi bir izne tabi olmaksızın göreve başlatılabileceği hükme bağlanmıştır. Yukarıdaki hükümler çerçevesinde, ….’ın, Konya ilindeki kamu kurum ve kuruluşlarının memur kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonlarına naklen atanamayacağı, ancak, bu ilde teşkilatı bulunan kamu iktisadi teşebbüslerindeki durumuna uygun münhal pozisyonlara izne tabi olmaksızın açıktan atanmasının ilgili kuruluşların takdirinde olduğu değerlendirilmektedir. ÖZET: ŞUBE MÜDÜRÜ UNVANLI KADRODA GÖREV YAPMAKTA İKEN EMEKLİ OLAN, EMEKLİ OLDUKTAN SONRA İÇİŞLERİ BAKANLIĞININ ONAYI İLE.. BELEDİYESİ TEMİZLİK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ EMRİNE TEMİZLİK İŞLERİ MÜDÜRÜ OLARAK ATAMASI YAPILAN ……’NIN KURUMUNUZ EMRİNE NAKLEN ATANMASININ MÜMKÜN OLUP OLMADIĞINA İLİŞKİN (24/04/2007- 6891) Devlet Memurları Kanunu 439 Antalya … Bölge Müdürlüğü emrinde Şube Müdürü unvanlı kadroda görev yapmakta iken emekli olan, emekli olduktan sonra İçişleri Bakanlığının … tarihli onayı ile … Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü emrine Temizlik İşleri Müdürü olarak ataması yapılan …nın Kurumunuz emrine naklen atanmasının mümkün olup olmadığı hususundaki ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun memurların bir kurumdan diğerine nakillerini düzenleyen 74 üncü maddesinde; memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların karşılıklı muvafakatı ile kazanılmış hak aylık dereceleri üzerinden veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya nakillerinin mümkün olduğu belirtilmiştir. Diğer taraftan, 5335 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasında; “Cumhurbaşkanı tarafından atananlar, Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek kararnameyle atanan veya görevlendirilenler, Türkiye Büyük Millet Meclisince yapılan seçimler sonucunda görev verilenler ile yükseköğretim kurumlarının öğretim üyeliklerine yapılacak atamalar hariç olmak üzere, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar, genel bütçeye dahil dairelerin, katma bütçeli idarelerin, döner sermayelerin, kefalet sandıklarının, sosyal güvenlik kurumlarının ve bütçeden yardım alan kuruluşların kadrolarına açıktan atanamazlar. Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar bu aylıkları kesilmeksizin; genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50'sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarda herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılamaz ve görev yapamazlar.” hükmüne yer verilmiştir. 440 Devlet Memurları Kanunu Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, … Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü emrinde Temizlik İşleri Müdürü olarak çalışan ilgilinin Kurumunuz emrine naklen atanması hususunun 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren açıktan atama mahiyetinde bir işlem olmaması sebebiyle bahsi geçen kişinin naklen atanmasının ilgilinin halen çalıştığı Kurum ile Kurumunuzun karşılıklı muvafakatı ile mümkün bulunduğu değerlendirilmektedir. ÖZET: ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ OLARAK 8 YIL SÜREYLE GÖREV YAPAN VE HERHANGİ BİR KAMU KURUMUNDA UZMAN UNVANLI KADROYA GÖREVDE YÜKSELME EĞİTİMİ VE SINAVINA TABİ TUTULMAKSIZIN ATANIP ATANAMAYACAĞINA İLİŞKİN (26/01/2007- 1122) Gazi Üniversitesi Tarih Bölümü mezunu olduğunuz ve Harran Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak 8 yıl süreyle görev yaptığınızdan bahisle, herhangi bir kamu kurumunda uzman unvanlı kadroya görevde yükselme eğitimi ve sınavına tabi tutulmaksızın atanıp atanamayacağınıza ilişkin ilgi dilekçe incelenmiştir. Bilindiği üzere, 15/03/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilerek 18/04/1999 tarihli ve 23670 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 21/09/2004 tarihli ve 2004/8246 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile değiştirilen “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik” in 2’nci maddesinde, bu Yönetmeliğin, 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kadrolarda, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmelere ait memur kadrolarında, özelleştirme kapsam ve programında bulunan kuruluşlar da dahil olmak üzere kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarına ait memur kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilen personelin, müdür ve daha alt görevlere görevde yükselme mahiyetindeki asaleten atamaları ile en az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin unvan değişikliği mahiyetindeki asaleten atamaları hakkında uygulanacağı hüküm altına alınmış; ek 1’inci maddesinde de, “ Diğer personel kanunlarına tabi Devlet Memurları Kanunu 441 olanların 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi görevlere atanmalarında ihraz ettikleri unvanlar, aynı unvanın olmaması halinde öğrenim durumu ve ihraz ettiği unvanla birlikte atanacağı unvan ve Devlet Personel Başkanlığının olumlu görüşü dikkate alınır.” hükmüne yer verilmiştir. Yukarıdaki hükümler çerçevesinde, daha önce en az iki yıl araştırma görevlisi olarak görev yapmış olmanız ve mevzuatta yer alan diğer şartları taşımanız kaydıyla, görevde yükselme eğitimi ve sınavına tabi tutulmaksızın uzman unvanlı kadroya atanmanız hususunun ilgili Kurumun takdirinde bulunduğu değerlendirilmektedir. ÖZET: KPSS SONUÇLARINA GÖRE MERKEZİ YERLEŞTİRME İŞLEMİ NETİCESİNDE YÜKSEK ÖĞRENİME DEVAM ETTİKLERİ YER DIŞINDA BİR YERE YERLEŞTİRİLMESİ YAPILAN ADAYLARIN, ATANMALARINI MÜTEAKİP, ÖĞRENİM GÖRDÜKLERİ YERE NAKLEN ATANMALARINA İLİŞKİN (27/07/2007-13871) Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun memurların bir kurumdan diğer bir kuruma naklinin düzenlendiği 74 üncü maddesinin birinci fıkrasında; “Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında kurumların muvafakatı ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan bir kadroya nakilleri mümkündür.” denilmektedir. Diğer taraftan, 25/06/1983 tarihli ve 18088 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına Dair Yönetmeliğin “Memurun İsteği Üzerine Yapılabilecek Yer Değiştirmeler” başlıklı 12 nci maddesinde, memurun isteği üzerine yapılabilecek yer değiştirme suretiyle atanmalarda Sağlık Durumu ve Eş Durumunu özür olarak kabul etmiş, kişilerin eğitim görme hakkını ise bu kapsamda değerlendirilmemiştir. Sonuç olarak, KPSS sonuçlarına göre merkezi yerleştirme işlemi neticesinde eğitime devam ettikleri yer dışında bir yere yerleştirilmesi yapılan adayların, atanmaları müteakip, eğitim gördükleri yere atanmaları hususu çalıştıkları kurumun taktirinde bulunmaktadır. 442 Devlet Memurları Kanunu Ayrıca, Başbakanlığın http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr adresinden, 05/2002 tarihli ve 24744 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmeliğin en son haline ulaşmanız mümkün bulunmaktadır. ÖZET: YER DEĞİŞTİRME YÖNETMELİĞİNİN 15 İNCİ MADDESİ UYARINCA BURDUR NÜFUSUNA KAYITLI İKEN EVLİLİK NEDENİYLE SİVAS NÜFUSUNA NAKLEDİLEN PERSONELİN BURDUR’A ATANABİLECEĞİNE İLİŞKİN (02/05/2008-8401) Bakanlığınızca Burdur İl Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü görevine asaleten atama yapılması planlandığını, Burdur İli’nin nüfusunun 100.000’in altında olduğunu, aynı il’in Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğe ekli 1 sayılı Cetvelde III üncü hizmet bölgesi olarak tespit edildiğini belirten ve eşi daha önce Burdur nüfusuna kayıtlı iken evlilik nedeniyle Sivas nüfusuna nakledilen bir personelin Burdur İl ve Sanayi Ticaret Müdürlüğü görevine atanmasının Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 15 inci maddesinin (a) bendine aykırılık teşkil edip etmeyeceği hususunda görüş talep eden ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Yer Değiştirme Suretiyle Atanma” başlıklı 72 nci maddesinin son fıkrasına istinaden çıkarılan ve 25/6/1983 tarihli ve 18088 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin “Memurun Yer Değiştirme Suretiyle Atanamıyacağı Hizmet Yerleri” başlıklı 15 inci maddesinde; “Vali, kaymakam, bölge müdürü, başmüdür, il ve ilçe müdürleri, emniyet müdürü, emniyet amiri, milli eğitim müdürü, defterdar, mal müdürü, kadastro müdürü, tapu sicil müdürü, Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü, Nüfus Müdürü ve bunların yardımcıları, taşra teşkilatında görevli şube müdürü, müdür, il ve ilçe müftüsü ve bunların yardımcıları ile koruma ve güvenlik hizmetlerini yürüten personel; a) Kendisinin veya eşinin nüfusa kayıtlı olduğu il ve bu il'e bağlı ilçelere, b) Nüfusa kayıtlı olmamakla birlikte, en az 15 yıl müddetle devamlı olarak ikamet ettikleri veya hizmetini olumsuz yönde etkileyecek maddi Devlet Memurları Kanunu 443 ilişkisinin bulunduğu il veya ilçeye, bu il'e bağlı ilçelere, ilçenin bağlı bulunduğu il ve bu il'e bağlı diğer ilçelere, atanamazlar. Ancak, son genel nüfus sayımına göre; a) Ekli 1 Sayılı Cetvelde IV, V ve VI ncı bölge kapsamında belirlenen il merkezleri ile bunlara bağlı ilçe merkezlerinden nüfusa 50.000'i aşan yerlere, b) Diğer il veya ilçe merkezlerinden nüfusu 100.000’i aşan yerlere, yapılacak atamalarda yukarıdaki fıkra hükmü uygulanmaz. Kurumlar hizmet gereği ve özelliklerini dikkate alarak ikinci fıkrada belirtilen sınırın üzerinde bir rakam tesbit edebilirler.” hükmü yer almaktadır. Bu itibarla, eşi daha önce Burdur nüfusuna kayıtlı iken evlilik nedeniyle Sivas nüfusuna nakledilen bir personelin, eşinin nüfusunun Burdur İline kayıtlı olmaması halinde, merkez nüfusu 100.000’in altında olan ve Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğe ekli 1 sayılı Cetvelde III üncü hizmet bölgesi olarak belirlenen Burdur İli’ne, İl Sanayi ve Ticaret Müdürü olarak atanmasının, mezkur Yönetmeliğin 15 inci maddesinin (a) bendine aykırılık içermeyeceği mütalaa edilmektedir. ÖZET: DAİRE BAŞKAN YARDIMCISI KADROSUNDA BULUNAN VE MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ DİPLOMASINA SAHİP OLAN PERSONELİN, DİĞER KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDA MÜHENDİS KADROSUNA NAKLEN ATANIP ATANAMAYACAĞI HK. (12.01.2010) Görev yürüttüğünüz Kurumda daire başkan yardımcısı kadrosunda bulunduğunuz ve makine mühendisliği diplomasına sahip olduğunuzdan bahisle, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında mühendis kadrosuna naklen atanıp atanamayacağınıza ilişkin ilgi dilekçe incelenmiştir. Bilindiği üzere, 15/03/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan 21/09/2004 tarihli ve 2004/8246 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla değiştirilen, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin, “Kapsam” başlıklı 2’nci maddesinin birinci fıkrasında, bu Yönetmeliğin, özel kanunlardaki düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla, 444 Devlet Memurları Kanunu 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki I ve III sayılı cetvellerde yer alan kadrolarda, özelleştirme kapsam ve programında bulunan kuruluşlar da dahil olmak üzere kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarına ait memur kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilen personelin müdür ve daha alt görevlere yapılacak görevde yükselme mahiyetindeki asaleten atamaları ile en az ortaöğretim düzeyindeki mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin unvan değişikliği mahiyetindeki asaleten atamaları hakkında uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Yönetmeliğin ek 3’üncü maddesinde de, “Bu Yönetmelik kapsamındaki personelin, en az ortaöğretim düzeyinde mesleki ve teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin görevlere atanmaları, bu Yönetmeliğin üçüncü bölümünde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde eğitime tabi tutulmaksızın yapılacak unvan değişikliği sınavı sonundaki başarısına göre gerçekleştirilir.” hükmü yer almaktadır. Söz konusu Yönetmeliğin 15’inci maddesinde ise “Kurumlar, bu Yönetmeliğin kapsamına giren görevlere atanacaklarda aranacak öğrenim düzeyi ile hizmet süresi, alt görevlerde bulunma süresi, sicil ve disipline ilişkin şartlar ile bunlar için verilecek görevde yükselme eğitiminin ilanı, şekli, süresi, konuları, ağırlıkları ve kapsama dahil edilecek diğer unvanlar ve konulara ilişkin diğer hususları Devlet Personel Başkanlığının olumlu görüşünü alarak çıkaracakları yönetmelikle düzenlerler.” hükmü gereğince, kurumlar görevde yükselme ve unvan değişikliğine ilişkin usul ve esasları özel yönetmeliklerinde düzenlemişlerdir. Diğer taraftan, 23/12/2006 tarihli ve 26385 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü ve Bağlı Ortaklıkları Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği”nin 5’inci maddesinin “Yönetim Hizmetleri Grubu” başlıklı a)/1 bendinde; “Daire Başkanı, I. Hukuk Müşaviri, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müşaviri, Bölge Müdürü, Daire Başkan Yardımcısı, Bölge Müdür Yardımcısı, Fabrika Müdürü, Fabrika Müdür Yardımcısı, İşletme Müdürü, Liman İşletme Müdürü, Liman İşletme Müdür Yardımcısı ile doğrudan merkeze bağlı taşra kuruluşlarının müdür ve yardımcıları” yer almaktadır. Devlet Memurları Kanunu 445 Yukarıdaki hükümler çerçevesinde, görevde yükselme kapsamında yer almayan daire başkan yardımcısı görevinde bulunmanız sebebiyle, başka kurumlarda mühendis unvanlı kadroya naklen atanabilmeniz hususunun, bahsedilen kadroya ilişkin öğrenim durumu ile hizmetlerin yerine getirilebilmesi için gerekli eğitim, sertifika ve ehliyet gibi belgelere sahip olunması kaydıyla, başvurulan kurumların takdirinde bulunduğu değerlendirilmektedir. 2.3.5. Mali ve Sosyal Haklar ÖZET: 399 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME KAPSAMINDA ÇALIŞAN VE HAKKINDA ADLİ VEYA İDARİ KOVUŞTURMA AÇILAN SÖZLEŞMELİ PERSONELİN ÖZLÜK HAKLARINA İLİŞKİN (5559, 19/03/2004) 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında çalışan ve hakkında adli veya idari kovuşturma açılan sözleşmeli personelin özlük haklarına ilişkin çeşitli hususlarda bilgi talep eden ilgi yazı ve eki dilekçe incelenmiştir. Bilindiği üzere, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 51 inci maddesinde “Görevden uzaklaştırma, 53 üncü maddede gösterilen haller nedeniyle görevi başında kalmasında sakınca görülecek sözleşmeli personel hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir.” hükmü, 53 üncü maddesinde ise “Görevden uzaklaştırma, sözleşmeli personel tarafından: a) Teşebbüs ve bağlı ortaklığın; paraları, para hükmündeki evrak ve senetleri ile diğer mevcutlarına karşı veya bilanço, tutanak, rapor ve benzeri her türlü belge ve defterler üzerinde suç işlenmesi, b) Kasayı, ambarları saydırmaktan, para, para hükmündeki evrak, senet veya ayniyat veya bunların kayıt ve hesaplarını göstermekten veya sorulan sorulara kanuni bir sebep olmaksızın cevap vermekten kaçınılması, Teftiş veya soruşturmanın güçlendirilmesi, Sözleşmeli personel hakkında cezai kovuşturma yapılması, 446 Devlet Memurları Kanunu İş yerinde kişilere veya mallara karşı ağır zarar ika edileceği hakkında kuvvetli emarelerin bulunması, Hallerinde uygulanır.” hükmü bulunmaktadır. Diğer taraftan, söz konusu Kanun Hükmünde Kararnamenin 55 inci maddesinde görevden uzaklaştırılan sözleşmeli personelin bu süre içinde her türlü hak ve yükümlülüklerinin süreceği; ancak, ilgiliye bu halin devamı süresince sözleşme ücretinin 2/3’ ünün ödeneceği belirtilmiş ve 56 ncı maddesinde ise “Soruşturma veya yargılama sonunda yetkili mercilerce: Haklarında sözleşmenin feshi cezasından başka bir disiplin cezası verilenler, Takibata mahal olmadığına veya beraatine karar verilenler, Hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar, d) Görevlerine ilişkin olsun veya olmasın çalıştırılmasına engel olmayacak bir ceza ile hükümlü olup da bu cezası ertelenenler, Hakkında bu karaların kesinleşmesi üzerine görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılır. (b) bendindeki halin gerçekleşmesi durumunda sözleşme ücretinin kesilmiş bulunan 1/3 oranındaki kısmı ilgililere ödenir. Görevden uzaklaştırma tedbiri sözleşmeli personelin soruşturmaya konu olan fiilinin hizmetlerine devama engel olmadığı hallerde, her zaman kaldırılabilir. Ceza kovuşturması tutuksuz olarak devam edenlerden göreve başlamasında sakınca görülmeyenler görevlerine döndürülebilirler.” hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan, bahsi geçen KHK’nın 49 uncu maddesinde; sözleşmeli personel hakkında, aynı olaydan dolayı ceza kovuşturmasının başlamış olmasının, disiplin kovuşturmasının yapılmasını engellemeyeceği ve ceza kovuşturması sonunda sözleşmeli personelin hüküm giymesi veya hakkında beraat yahut takipsizlik kararı verilmesinin, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olmayacağı belirtilmiştir. Bu itibarla, yukarıda yer verilen mevzuat gereğince hakkında görevden uzaklaştırma uygulanan sözleşmeli personele, bu halin devamı süresince sözleşme ücretinin 2/3’ünün ödeneceği; aynı olaydan dolayı ceza kovuşturmasının başlamış olmasının ise disiplin kovuşturmasının Devlet Memurları Kanunu 447 yapılmasını engellemeyeceği ve adli mercilerce verilecek kararların, disiplin cezasının uygulanmasını geciktirmeyeceği mütalaa edilmektedir. ÖZET: KADRO KARŞILIĞI SÖZLEŞME YAPILABİLEN KADROLARA VEKALET EDENLERE YALNIZ ZAM VE TAZMİNAT KARARNAMESİ ÇERÇEVESİNDE VEKALET ÜCRETİ ÖDENEBİLECEĞİNE İLİŞKİN (04/07/2008-13125) Kurumunuz emrinde Bilgisayar İşletmeni unvanlı kadroda görev yapan ve Malzeme ve Satınalma Şube Müdürlüğü unvanlı kadroya vekaleten atanan … ile Kurumunuz emrinde Programcı unvanlı kadroda görev yapan ve Şube Müdürlüğü unvanlı kadroya vekaleten atanan ….’in vekalet ettikleri kadroları karşılık gösterilmek suretiyle Şube Müdürü statüsünde sözleşme yapılıp yapılmayacağı hususundaki ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı maddesinde; “Memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabilir. Bir görevin memurlar eliyle vekaleten yürütülmesi halinde aylıksız vekalet asıldır. Ancak, ilkokul öğretmenliği (Yaz tatili hariç), tabiplik, diş tabipliği, eczacılık, köy ve beldelerdeki ebelik ve hemşirelik, mühendis ve mimarlık, veterinerlik, köy ve kasaba imamlığına ait boş kadrolara Maliye Bakanlığının izni (mahallî idarelerde izin şartı aranmaz) ile, açıktan vekil atanabilir. Aynı kurumdan birinci fıkrada sayılan ayrılmalar dolayısiyle atanan vekil memurlara vekalet görevinin 3 aydan fazla devam eden süresi için, kurum dışından veya açıktan atananlarla kurum içinden ilkokul öğretmenliğine atanan öğretmenler ile veznedarlık görevine atananlara göreve başladıkları tarihten itibaren vekalet aylığı ödenir. Bu Kanuna tabi kurumlarda çalışan veteriner hekim veya hayvan sağlık memurları, veteriner hekim veya hayvan sağlık memuru bulunmayan belediyelerin veterinerlik veya hayvan sağlık memurluğu hizmet- 448 Devlet Memurları Kanunu lerini ifa etmek üzere bu hizmetlerle ilgili kadrolara vekalet aylığı verilmek suretiyle atanabilirler. Yukarıda sayılan haller dışında, boş kadrolara ait görevler lüzum görüldüğü takdirde memurlara ücretsiz olarak vekaleten gördürülebilir. Bu Kanuna tabi kurumlarda, mali, nakdi ve ayni sorumluluğu bulunan saymanlık kadrolarının boşalması halinde bu kadrolara işe başladıkları tarihten itibaren vekalet aylığı verilmek suretiyle memurlar arasından atama yapılabilir.” hükmü; 175 inci maddesinde ise; “Bir göreve vekaleten atanan memurlara vekalet edilen görevin kadro derecesinin birinci kademesinin üçte biri, açıktan atananlara ise (Köy ve kasaba imamlığı kadrolarına atananlara 146 ncı maddede yazılı asgari ücret aylık tutarından aşağı olmamak üzere) üçte ikisi verilir. Bulundukları yerden başka bir yerdeki bir göreve vekalet suretiyle atananlara, Harcırah Kanununun geçici görevle başka yere gönderilenlere ilişkin hükümleri uygulanır. Ancak, kurum içinden veya diğer kurumlardan vekalet edenlere vekalet aylığı ödenebilmesi için, vekilin asilde aranan şartları taşıması zorunludur. 88 inci maddeye göre ikinci görev verilen memurlara, bu görevleri karşılığında aylık ödenebilmesi için boş bir kadroya ait görevin ikinci görev olarak yürütülmesi gerekir. Bu şekilde görevlendirilenlere, görevlendirildikleri kadro derecesinin ilk kademe aylığının üçte ikisi ödenir. Ancak, sağlık grup başkanlığı, baştabip ve baştabip yardımcılığı hizmetlerinin ikinci görev olarak yürütülmesi halinde kadro şartı aranmaz ve bu hizmetleri yürütenlere almakta oldukları aylığın üçte ikisi ikinci görev aylığı olarak ödenir. Açıktan vekil olarak atananlar bu Kanunla memurlara tanınan sosyal haklardan da yararlanırlar ve bunlara ödenecek vekalet aylığının hesabına memuriyet taban aylığı da dahil edilir.” hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan; 05/05/2006 tarihli ve 26159 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 9 uncu maddesinde ise; “(1) 657 sayılı Kanunun 86 ncı maddesi uyarınca; Devlet Memurları Kanunu 449 a) 1) Kurumlarınca bir göreve kurum içinden veya diğer kurumlardan vekalet ettirilenlere; aa) Vekaletin, 657 sayılı Kanunun 86 ncı maddesine binaen yapılması ve bu hususun onayda belirtilmiş olması, bb) Vekaletin, Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek karar ile atama yapılması gereken kadro veya görevler için ilgili Bakan, diğer kadro veya görevler için asili atamaya yetkili amir tarafından verilmesi, cc) Vekillerin, genel ve ilgili özel mevzuatı uyarınca asaleten atanmada aranan tüm şartları (asaleten atanmada sınav şartı aranılan kadro veya görevler için bu sınavlara girebilme hakkının elde edilmiş olması dahil) bir arada taşımaları, kaydıyla; vekalet ettikleri kadro veya görevler için bu Karar uyarınca öngörülen zam ve tazminatların toplam net tutarının, asli kadro veya görevleri karşılığında fiilen aldıkları zam ve tazminatların toplam net tutarından fazla olması halinde, aradaki fark; 657 sayılı Kanunun 175 inci maddesindeki oranlar dikkate alınmaksızın, vekalet görevine başlanıldığı tarihten itibaren ve vekalet görevinin fiilen yapıldığı sürece ödenir. 2) aa) Esas ve usule ilişkin olarak yukarıda belirtilen şartları bir arada taşımayanlara, bb) Mehil müddeti, yıllık izin, mazeret izni, hastalık izni, geçici görev, vekalet, görevden uzaklaştırma, tutuklanma, gözaltına alınma, hizmetiçi eğitim, kurs veya seminer nedeniyle görevlerinden ayrılanlara vekalet edenlere, cc) Vekaletleri esnasında yıllık izin, mazeret izni, hastalık izni, vekalet görevine ilişkin olmayan geçici görev, görevden uzaklaştırma, tutuklanma, gözaltına alınma, hizmetiçi eğitim, kurs, seminer ve benzeri nedenlerle vekalet görevine ara verenlere (ara verdikleri günler için), çç) Diğer personel kanunlarına tabi olanlardan bu Kararname uyarınca zam ve tazminat ödenmesi öngörülen kadro veya görevlere vekalet edenlere, dd) Kurumların 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerinde kadrosu bulunmayan okul müdürlüğü, okul müdür başyardımcılığı ve okul müdür yardımcılığı görevlerini yürütenlere, 450 Devlet Memurları Kanunu ee) Bu Kararname uyarınca zam ve tazminat ödenmesi öngörülen kadro veya görevlere vekalet eden her statüdeki sözleşmeli personele (6/2/1997 tarihli ve 97/9021 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamındaki kadro karşılığı sözleşmeli personel hariç), vekalet nedeniyle öngörülen zam ve tazminatlar ödenmez.” denilmektedir. Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; 1- 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasında sayılan ayrılmalar dolayısıyla aynı kurumdan atanan vekil memurlara vekalet görevinin 3 aydan fazla devam eden süresi için vekalet aylığı ödenebilmesinin mümkün bulunduğu; söz konusu maddede sayılan kadro unvanları dışında boş kadrolara yapılan vekaleten atamalarda vekalet aylığı ödenmesinin mümkün bulunmadığı; 2- Vekaleten atananlara ödenecek olan zam ve tazminatlar hususunda ise; Kurumlarınca bir göreve kurum içinden veya diğer kurumlardan vekalet ettirilenlere, bu kararnamede asli kadroları için öngörülen zam ve tazminatların toplamı ile vekalet ettikleri kadro için öngörülen zam ve tazminatları toplamının net tutarları mukayese edilerek fazla olanının; 657 sayılı Kanunun 175 inci maddesindeki oranlar dikkate alınmaksızın, vekalet görevine başlanıldığı tarihten itibaren ve bu görevin filen yapıldığı sürece ödenebilmesi için; Vekaletin, 657 sayılı Kanunun 86 ncı maddesine binaen yapılması ve bu hususun onayda belirtilmiş olması; vekaletin, Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek karar ile atama yapılması gereken kadro veya görevler için ilgili Bakan, diğer kadro veya görevler için asili atamaya yetkili amir tarafından verilmesi; vekillerin, genel ve ilgili özel mevzuatı uyarınca asaleten atanmada aranan tüm şartları (asaleten atanmada sınav şartı aranılan kadro veya görevler için bu sınavlara girebilme hakkının elde edilmiş olması dahil) bir arada taşımaları ve vekaleten atanma işleminin 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 9 uncu maddesinin (2) numaralı bendi kapsamında bulunmaması gerektiği; mütalaa edilmektedir. Devlet Memurları Kanunu 451 ÖZET: VEKALETEN GENEL MÜDÜR VE YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINI ATANAN…………….’ NA GENEL MÜDÜR OLABİLME ŞARTLARINI TAŞIMASI KAYDIYLA YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI ÜCRETİNİN ÖDENECEĞİ HAKKINDA (5796, 22/04/2004) Asaleten Genel Müdür atanıncaya kadar Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanlığını vekaleten yürütmek amacıyla ilgili Bakan tarafından görevlendirilen …………….. na Yönetim Kurulu Başkanlığı ücretinin ödenip ödenmeyeceği hususundaki ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasında, “Genel müdür yönetim kurulu başkanıdır ve ilgili bakanın teklifi üzerine ortak karar ile atanır.” Denilmekte olup, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 3 üncü maddesinin (b) bendinde ise “...Teşebbüs ve bağlı ortaklıkların genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken asli ve sürekli görevleri; genel müdür, genel müdür yardımcısı, teftiş kurul başkanı, kurul ve daire başkanları, müessese, bölge, fabrika, işletme ve şube müdürleri, müfettiş ve müfettiş yardımcıları ile ekli I sayılı cetvelde kadro unvanları diğer personel eliyle gördürülür. Bunlar hakkında bu Kanun Hükmünde Kararnamede belirtilen hükümler dışında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri uygulanır.” hükümlerine yer verilmiştir. Diğer taraftan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 175 inci maddesinin ikinci fıkrasında da, “Ancak kurum içinden veya diğer kurumlardan vekalet edenlere vekalet aylığı ödenebilmesi için, vekilin asilde aranan şartları taşıması zorunludur.” hükmü yer almaktadır. Bu itibarla, 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 6 ncı maddesinde de belirtildiği üzere yönetim kurulu başkanlığı görevinin Genel Müdürlük görevinin uzantısı mahiyetinde bir görev olması sebebiyle, Bakan oluru ile Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanlığına vekaleten atanan ………………….. nun Genel Müdür olabilme şartlarını taşıması kaydıyla yönetim kurulu başkanlığı ücretinin ödeneceği mütalaa edilmektedir. 452 Devlet Memurları Kanunu ÖZET: KAMU GÖREVLİSİ YÖNETİM VE DENETİM KURULU ÜYELERİNE VERİLECEK ÜCRETLERE İLİŞKİN (22/12/2008-22483) Başkanlığınızın, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ücretlerine ilişkin ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere 5/4/2001 tarihli ve 4636 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında, “Yönetim Kurulu üyelerine, Kamu İktisadî Teşebbüsleri Yönetim Kurulunun kamu görevlisi üyeleri için Yüksek Plânlama Kurulunca belirlenen miktarın yarısı tutarında aylık ücret ödenir.” hükmü, 11 inci maddesinde ise, “…Denetim Kurulu üyelerine, Yönetim Kurulu üyelerinin aldığı ücret ödenir.” hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, Yüksek Planlama Kurulunun 26/9/2008 tarihli ve 2008/T-16 sayılı Kararının 3 üncü maddesinde, “(1) 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 34 üncü maddesine tabi yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile denetçi ve tasfiye kurulu üyelerinin aylık ücretleri (EK-II)’de gösterildiği şekilde tespit edilmiştir. (2) Kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarının (özelleştirme kapsam ve programında olanlar dahil) yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile denetçilerine, 15 Ocak ve 15 Temmuz tarihlerinde birer aylık ücret tutarında ek ödeme yapılır.” denilmekte olup, söz konusu Karar eki EKII’ nin 1 inci maddesinde ise kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarının yönetim kurulu başkan ve üyelerine, 1.426 –YTL net aylık ücret verileceği, bu aylık ücretin her türlü vergi ve kesintilerinin ilgili kuruluş tarafından ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yukarıdaki hükümler çerçevesinde, söz konusu Yüksek Planlama Kurulu kararında aylık ücret ve ek ödemenin ayrı ödeme olarak düzenlenmiş olması ve 4636 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde aylık ücret belirtilerek diğer ödemelere atıf yapılmaması sebebiyle Başkanlığınız yönetim ve denetim kurulu üyelerine Yüksek Planlama Kurulu Kararı eki EK-II’nin 1 inci maddesinde belirtilen tutarın yarısı tutarında aylık ücret ödeneceği değerlendirilmektedir. Devlet Memurları Kanunu 453 2.3.6. İzin ÖZET: DOĞUM YAPAN DEVLET MEMURUNUN 657 SAYILI KANUNUN 104 ÜNCÜ MADDESİ HÜKMÜ UYARINCA KULLANDIĞI MAZERET İZİNLERİ İLE 108 İNCİ MADDESİ UYARINCA KULLANABİLECEĞİ AYLIKSIZ İZİNİN BİRLİKTE UYGULANMASINA DAİR (12119, 06/07/2005) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 104 ve 108 inci maddelerini değiştiren 14.07.2004 tarihli ve 5223 sayılı Kanunun uygulanmasına yönelik tereddütlerine dair ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 21.07.2004 tarihli ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 14.07.2004 tarihli ve 5223 sayılı Kanun ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 104 üncü maddesinin (A) bendi; “Memura doğum yapmasından önce 8 hafta ve doğum yaptığı tarihten itibaren 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta süre ile aylıklı izin verilir. Çoğul gebelik halinde, doğumdan önceki 8 haftalık süreye 2 hafta süre eklenir. Ancak sağlık durumu uygun olduğu takdirde, tabibin onayı ile memur isterse doğumdan önceki 3 haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, memurun çalıştığı süreler, doğum sonrası sürelere eklenir. Yukarıda öngörülen süreler memurun sağlık durumuna göre tabip raporunda belirlenecek miktarda uzatılabilir. Memurlara, bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Süt izninin kullanımında annenin saat seçimi hakkı vardır.” şeklinde ve 108 inci maddesinin üçüncü paragrafı “Doğum yapan memurlara istekleri halinde 104 üncü maddenin (A) bendinde belirtilen sürelerin bitiminden itibaren 12 aya kadar aylıksız izin verilir.” şeklinde değiştirilmiştir. Bu düzenleme doğrultusunda; - Doğum sonrası mazeret izninin bitiminde hastalık izni veya yıllık izin kullanan personelin bu izinlerini müteakip aylıksız izin kullanabileceği, ancak aylıksız izin süresinin doğum sonrası mazeret izninin bitiş tarihini takip eden bir yıllık süreyi aşmaması gereğinden hareketle, mezkur Kanunun 108 inci maddesinde belirtilen süre kadar aylıksız izin talebinde bulunulması halinde hastalık izninde veya yıllık izinde geçen sürelerin verilecek aylıksız izin süresinden düşülmesi, 454 Devlet Memurları Kanunu - Memurun doğum sonrası mazeret iznine ilişkin sürelerin memurun sağlık durumuna göre tabip raporunda belirlenecek miktarda uzatılabileceği hususundaki düzenlemede; memurun sağlık durumuna göre uzatılacak sürenin mazeret izni olarak düzenlendiği bu sebeple de doğuma dayalı bir mazerete bağlı bir raporun ancak doğum sonrası mazeret izin süresini uzatabileceği aksi takdirde farklı sağlık sorunlarından kaynaklanan raporların sağlık izni kapsamında değil mazeret izni olarak kullandırılması yolu açılarak yanlış uygulamalara sebebiyet vereceği düşünüldüğünden, ilgililerin doğum sonrası almış oldukları raporun doğuma dayalı olup olmadığı hususunda da gerekli incelemeyi kurumların yapması ve sağlık izni olarak değil mazeret izni olarak verilen rapora dayalı sürenin aylıksız izin süresinden düşülmemesi, gerektiği mütalaa edilmektedir. ÖZET: AVRUPA BİRLİĞİ ORGANLARINDA GÖREV ALAN MEMURLARA HANGİ MEVZUATA GÖRE İZİN VERİLECEĞİNE İLİŞKİN (8747, 18/5/2005) Bakanlık ve resmi kuruluşlarda çalışan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi personelin, AB organlarında çeşitli sürelerle görev almaya kabul edildikleri, ancak bağlı bulundukları kurumların izin verme konusunda yasal dayanak bulamadıklarından bahisle, söz konusu personele görev izni verilmesi konusunda kolaylıkların araştırılmasına ilişkin ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 77 nci maddesinin birinci fıkrasında; “Yabancı memleketlerde veya uluslararası kuruluşlarda, kurumlarının muvafakatı ile görev alacak memurlara ilgili Bakanlığın teklifi ve Başbakanın izni ile (her üç yılda bir Başbakanın izni alınmak kaydıyla) memuriyeti süresince toplam yabancı memleketlerde on yıla, uluslararası kuruluşlarda yirmi bir yıla kadar maaşsız izin verilebilir.” hükmü yer almaktadır. Yukarıda yer verilen hükümden de anlaşılacağı üzere, kamu kurum ve kuruluşlarında 657 sayılı Kanuna göre görev yapan personelin yabancı memleketlerde yada uluslararası kuruluşlarda kurumlarının muvafakatını almaları ve maddede belirtilen prosedürü yerine getirmele- Devlet Memurları Kanunu 455 ri kaydıyla, görev yapmalarında engel bir husus bulunmamaktadır. Bunun dışında personelin yabancı memleketlerde veya uluslararası kuruluşlarda farklı bir şekilde görev alabilmesi için ise ayrı bir yasal düzenlemeye ihtiyaç bulunmaktadır. ÖZET: TÜRKİYE VE ORTA DOĞU AMME İDARESİ ENSTİTÜSÜNDE DOKTORA PROGRAMINA DEVAM EDEN DEVLET MEMURUNA DOKTORA PROGRAMI SÜRESİNCE İZİN VERİLMESİ HUSUSUNUN KURUMUNUZ TAKDİRİNDE BULUNDUĞUNA İLİŞKİN (26.12.2005/20996) Genel Müdürlüğünüz emrinde Müfettiş unvanlı kadroda görev yapan ……. …………’ın Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsünde doktora programına devam ettiğini, ancak adı geçenin dosyasının incelenmesi neticesinde doktora programına katıldığına dair bir kayıt bulunamadığını belirterek ilgilinin işlerini aksatmamak kaydıyla Kurum izni olmadan söz konusu doktora programına katılıp katılamayacağı hususundaki ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 7163 sayılı Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Teşkilat Kanununun 15 inci maddesinde; “Amme İdaresi Enstitüsünün giriş müsabakasına katılabilmek için üniversite veya yüksek okul mezunu olmak şarttır. Bu şartı haiz bulunan kimseler arasından, idare heyetinin tespit edeceği esaslar dairesinde yapılacak müsabaka imtihanını kazananlar Türkiye ve Orta Doğu Amme Enstitüsüne devam edebilirler. Yukarıdaki evsafı haiz olup da Devlet dairelerinde, mahalli idarelerde, İktisadi Devlet Teşekküllerinde çalışanlardan müsabaka imtihanını kazananlara tahsil süresince izin verilir. Bu kimseler bütün özlük haklarından faydalanmakta, maaş ve ödeneklerini kendilerine izin veren daire, müessese ve teşekküllerden almakta devam ederler. Enstitüdeki tahsillerini başarı ile bitirenlerin Enstitüde geçirdikleri müddet kıdemlerine sayılır ve bu müddetin bir katı (1 seneden az olmamak üzere) kıdemlerine eklenir.” hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, 18.1.2001 tarihli ve 24291 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Lisansüstü 456 Devlet Memurları Kanunu Öğretim Yönetmeliğinin 51 inci maddesinde;“ Programa katılabilmek için aşağıdaki ön koşulların yerine getirilmesi zorunludur: a) Yüksek lisans diploması almış olmak (yüksek lisans derecesinin yurt dışından alınmış olması durumunda, denklik belgesi aranır), b) Yüksek lisans mezuniyet notunun; tezli yüksek lisans programından mezun olanlar için 100 tam puan üzerinden en az 70 puan (4 tam puan üzerinden yapılan değerlendirmelerde en az 3), tezsiz yüksek lisans programından mezun olanlar için 100 tam puan üzerinden en az 85 puan (4 tam puan üzerinden yapılan değerlendirmelerde en az 3.5) olduğunu belgelemek, c) ÖSYM tarafından yapılmış Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavına (LES) girmiş olmak” hükmüne yer verilmiş; 54 üncü maddesinde ise; doktora programının sekiz dönemde tamamlanacağı ifade edilmiştir. Ayrıca; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36/A-9 uncu maddesinde; “Memurluğa girmeden önce veya memuriyetleri sırasında yüksek öğrenim üstü master derecesi almış olanlarla yüksek öğrenim kurumlarında en az bir yıl ilave öğrenim yaparak lisans üstü ihtisas sertifikası alanlara bir kademe ilerlemesi, tıpta uzmanlık belgesi alanlara, meslekleri ile ilgili öğrenim dallarında doktora yapanlara bir derece yükselmesi uygulanır. Master derecesini alıp bir kademe ilerlemesinden yararlanan memura, mesleği ile ilgili öğrenim dalında doktora yaptığı takdirde iki kademe ilerlemesi uygulanır” hükmü yer almaktadır. Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda memuriyetleri sırasında doktora yapanların intibaklarının yapılması hususunda yer alan düzenleme karşısında; ilgi yazıda adı geçen ilgilinin Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsünde doktora programına devam ettiğinin resmi olarak tespit edilmesi halinde ilgiliye doktora programı süresince izin verilmesi hususunun Kurumunuz takdiri ile mümkün bulunduğu değerlendirilmektedir. ÖZET: 657 SAYILI KANUNUN 4/B MADDESİ UYARINCA SÖZLEŞMELİ ÇALIŞANLARIN YILLIK İZİNLERİNİN BİR SONRAKİ YILA AKTARILAMAYACAĞINA İLİŞKİN (29.12.2005 /20630) Devlet Memurları Kanunu 457 Bakanlığınızda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 4/B maddesi kapsamında istihdam edilen sözleşmeli personelin senelik izinlerinden, yıl içerisinde kullanılmayan sürelerin bir sonraki yılda kullandırılıp kullandırılamayacağı hususundaki ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 06/06/1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların 09/02/1979 tarih ve 7/17150 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile değişik 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında: "217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nei maddesinde sayılan kurumlarda ve Sosyal Güvenlik Kurumlarına Ödenmek suretiyle geçen hizmet süresi, bir yıldan on yıla kadar olan personele yirmi gün, on yıldan fazla olanlara otuz gün ücretli yıllık izin verilir..." hükmüne yer verilmektedir. Yukarıdaki hüküm çerçevesinde; yıl içerisinde kullanılmayan sürelerin bir sonraki yılda kullandırılıp kullandırılmayacağı hususunda mezkur Esaslarda bir düzenleme bulunmaması ve sözleşmelerin mali yılla sınırlı olması sebebiyle sözleşmeli istihdam edilen personelin önceki yıldan kalan izninin kullandırılamayacağı değerlendirilmektedir. ÖZET: 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN 105 İNCİ MADDESİ UYARINCA HASTALIK İZİN SÜRESİNİN UZATILMASINA İLİŞKİN (08.06.2006/9227) Kurumunuz personeli ………………’ın kullandığı hastalık izninin 213 gün olduğunu belirten ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda yer alan 6 aylık hastalık izin süresinin bir katına kadar uzatılıp uzatılmayacağı, hangi tarih itibariyle uzatılması gerektiği hususunda görüş talep eden ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği gibi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Hastalık İzni” başlıklı 105 inci maddesinde “Memurların hastalıkları halinde, verilecek raporlarda gösterilecek lüzum üzerine, aylık ve özlük haklarına dokunulmaksızın aşağıdaki esaslara göre izin verilir. A)On yıla kadar (on yıl dahil) hizmeti olanlara altı aya kadar, B)On yıldan fazla hizmeti olanlara oniki aya kadar, C)Kanser, verem ve akıl hastalıkları gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığa yakalananlara onsekiz aya kadar, 458 Devlet Memurları Kanunu izin verilir. Memurların, hastalıkları sebebiyle yataklı tedavi kurumlarında yatarak gördükleri, tedavi süreleri hastalık izinlerine ait sürelerin hesabında dikkate alınır. İzin süresinin sonunda hastalıklarının devam ettiği resmi sağlık kurullarının raporu ile tespit edilenlerin izinleri bir katına kadar uzatılır. Bu sürelerin sonunda da iyileşmeyen memurlar hakkında emeklilik hükümleri uygulanır...” şeklinde bir düzenleme yapılmıştır. Diğer taraftan, Sayıştay Genel Kurulunun 05.04.1990 tarih ve 4664/1 sayılı Kararında; “657 sayılı Devlet Memurları Kanunun Değişik 105’inci maddesiyle ilgili olarak; 1-Bu maddede öngörülen hastalık izin sürelerinin, tek bir hastalık, nedeniyle verilen sağlık izinlerine ilişkin bulunduğu, 2-Hastalık izni sürelerinin hesaplanmasında, hasta memura verilen raporların 5434 sayılı kanunun 47’inci maddesi uyarınca bir yıl içinde nükseden aynı hastalığa ilişkin olup olmadığının araştırılıp ancak bu şarta uyan yazılı izin sınırını aşıp aşmadığının belirlenmesi gerektiği...”şeklinde karar verilmiştir. Yukarıda yer verilen hüküm ve kararlar çerçevesinde on yıldan az hizmeti olan kurumunuz personelinin 6 aya kadar kullanmış olduğu hastalık izin süresinin sonunda hastalığının devam ettiğinin resmi sağlık kurulu raporu ile tespit edilmesi halinde bu rapor tarihinden başlatılmak üzere, hastalık izin süresinin bir katına kadar uzatılması gerektiği mütalaa edilmekle birlikte, mezkur Kanunda birbirinin devamı niteliğinde olmayan hastalıklarla ilgili verilecek raporlardaki süreleri düzenleyen bir hüküm bulunmamaktadır ÖZET: 7 GÜNDEN AZ SÜRE İLE YILLIK İZİN VERİLİP VERİLMEMESİNE İLİŞKİN (26/01/2007-1228) …… hemşire olarak görev yaptığınızı ve yıllık izin uygulamalarında 7 günden az izin verilip verilemeyeceği hususunda bilgi talep eden ilgi yazı incelenmiştir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun ‘İzin’ başlıklı 23 üncü maddesinde; "Devlet memurları, bu kanunda gösterilen süre ve şartlarla izin Devlet Memurları Kanunu 459 hakkına sahiptirler." denilmektedir. Mezkur Kanunun 102 nci maddesinde "Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar (on yıl dahil) olanlar için 20 gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilir." hükmü ve 103 üncü maddesinde de; "Yıllık izinler, amirin uygun bulacağı zamanlarda, toptan veya ihtiyaca göre kısım kısım kullanılabilir. Birbirini izleyen iki yılın izni bir arada verilebilir. Cari yıl ile bir önceki yıl hariç, önceki yıllara ait kullanılmayan izin hakları düşer... " hükmü yer almaktadır. Yukarıda yer verilen hükümler çerçevesinde yıllık iznin kullanılacağı zaman bakımından idareye takdir yetkisi tanınmış olmakla birlikte kamu kurum ve kuruluşlarının yıllık iznin kullanılma süresini sınırlamasına ilişkin bir düzenleme 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda yer almamaktadır. ÖZET: ÖLÜ DOĞUM YAPMIŞ DEVLET MEMURUNUN DOĞUM SONRASI MAZERET İZNİNİ KULLANIP KULLANAMAYACAĞINA İLİŞKİN (31/05/2007 – 9425) Genel Müdürlüğünüz personelinin ölü doğum yapmış olması sebebiyle doğum sonrası mazeret iznini kullanıp kullanamayacağı hususunda görüş talep eden ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 21.07.2004 tarihli ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 14.07.2004 tarihli ve 5223 sayılı Kanun ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 104 üncü maddesinin (A) bendi; “Memura doğum yapmasından önce 8 hafta ve doğum yaptığı tarihten itibaren 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta süre ile aylıklı izin verilir. Çoğul gebelik halinde, doğumdan önceki 8 haftalık süreye 2 hafta süre eklenir. Ancak sağlık durumu uygun olduğu takdirde, tabibin onayı ile memur isterse doğumdan önceki 3 haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, memurun çalıştığı süreler, doğum sonrası sürelere eklenir. Yukarıda öngörülen süreler memurun sağlık durumuna göre tabip raporunda belirlenecek miktarda uzatılabilir. Memurlara, bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Süt izninin kullanımında annenin saat seçimi hakkı vardır.” şeklinde ve 108 inci maddesinin üçüncü paragrafı “Doğum yapan memurlara istekleri halinde 460 Devlet Memurları Kanunu 104 üncü maddenin (A) bendinde belirtilen sürelerin bitiminden itibaren 12 aya kadar aylıksız izin verilir.” şeklinde değiştirilmiştir. Mezkur Kanunun 104 üncü maddesinin (A) bendinde belirtilen mazeret izinlerinin verilebilmesi için doğum olayının gerçekleşmiş olması kriteri esas alındığından ve madde metninde doğum yapan memura ifadesi kullanıldığından, doğum olayının gerçekleşmesi halinde personelin doğum sonrası mazeret iznini kullanması gerektiği değerlendirilmektedir. ÖZET: DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN 104 ÜNCÜ MADDESİ GEREĞİNCE VERİLEN SÜT İZNİNİN TOPLU OLARAK KULLANDIRILIP KULLANDIRILMAYACAĞI İLE MEZKUR KANUN 108 İNCİ MADDESİ UYARINCA 6 AY AYLIKSIZ İZİN ALAN MEMURUN İSTEĞİ DURUMUNDA SÖZ KONUSU İZNİN BİTİM TARİHİNDEN İTİBAREN AYLIKSIZ İZNİNİ 12 AYA KADAR UZATIP UZATAMAYACAĞINA İLİŞKİN (22/06/2007- 10622) Bakanlığınız emrinde görev yapan memurlara 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 104 üncü maddesinin (A) bendi gereğince verilen süt izninin toplu olarak kullandırılıp kullandırılmayacağı ile mezkur Kanun gereğince doğum sonrası 6 ay aylıksız izin alan memurun isteği durumunda söz konusu iznin bitim tarihinden itibaren aylıksız iznini uzatıp uzatamayacağı hususlarında görüş talep eden ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 104 üncü maddesinin (A) bendinde; ‘Memura doğum yapmasından önce 8 hafta ve doğum yaptığı tarihten itibaren 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta süre ile aylıklı izin verilir. Çoğul gebelik halinde, doğumdan önceki 8 haftalık süreye 2 hafta süre eklenir. Ancak sağlık durumu uygun olduğu takdirde, tabibin onayı ile memur isterse doğumdan önceki 3 haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, memurun çalıştığı süreler, doğum sonrası sürelere eklenir. Yukarıda öngörülen süreler memurun sağlık durumuna göre tabip raporunda belirlenecek miktarda uzatılabilir. Memurlara, bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Süt izninin kullanımında annenin saat seçimi hakkı vardır.’ hükmü ve 108 inci maddesinin üçüncü fıkrasında ise; “Doğum yapan memurlara istekleri halinde 104 üncü madde- Devlet Memurları Kanunu 461 nin (A) bendinde belirtilen sürelerin bitiminden itibaren 12 aya kadar aylıksız izin verilir.” hükmü bulunmaktadır. Yukarıda yer verilen hükümler çerçevesinde, -Devlet memurlarının mazeret izinlerini düzenleyen 104 üncü maddenin (A) bendine göre doğum yapan Devlet memuruna bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verileceği belirtilmekte olup, söz konusu süt izninin birleştirilmesine ilişkin bir düzenlenme yer almamakta, -108 inci maddede ise 104 üncü maddenin (A) bendinde belirtilen mazeret izninin bitimini müteakip doğum yapan memurların ücretsiz izin talebinde bulunabileceğine ilişkin düzenleme hükme bağlanmış olup, doğum sonrası 6 ay aylıksız izin alan Devlet memuruna kullanmış olduğu iznin bitiminden itibaren talep etmesi durumunda aylıksız izin verilebileceği ancak, aylıksız izin süresinin doğum sonrası mazeret izninin bitiş tarihini takip eden bir yıllık süreyi aşmaması gerektiği mütalaa edilmektedir. ÖZET: DEVLET MEMURU OLARAK ÇALIŞMAKTA İKEN GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILAN VE BİLAHARE GÖREVE İADE EDİLEN DEVLET MEMURLARININ YILLIK İZİN HAKLARINA İLİŞKİN (21/09/2007-16172) Devlet memuru olarak çalışmakta iken görevden uzaklaştırılan ve bilahare göreve iade edilen Devlet memurlarının yıllık izin hakları hususundaki ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Yıllık İzin” başlıklı 102 nci maddesinde; “Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar (On yıl dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilir.” hükmü, “Yıllık İzinlerin Kullanılışı” başlıklı 103 üncü maddesinin birinci fıkrasında ise “Yıllık izinler, amirin uygun bulacağı zamanlarda, toptan veya ihtiyaca göre kısım kısım kullanılabilir. Birbirini izleyen iki yılın izni bir arada verilebilir. Cari yıl ile bir önceki yıl hariç, önceki yıllara ait kullanılmayan izin hakları düşer.” hükmü ;141 inci maddesinde; “Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya 462 Devlet Memurları Kanunu olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Bu gibiler bu Kanunun öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ederler. 143 üncü maddede sayılan durumların gerçekleşmesi halinde, bunların aylıklarının kesilmiş olan üçte biri kendilerine ödenir ve görevden uzakta geçirdikleri süre, derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan kısmı,üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir.” hükmü, 143 üncü maddesinde ise; “Soruşturma veya yargılama sonunda yetkili mercilerce: a) Haklarında memurluktan çıkarmadan başka bir disiplin cezası verilenler; b) Yargılamanın men'ine veya beraatine karar verilenler; c) Hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar; ç) Görevlerine ve memurluklarına ilişkin olsun veya olmasın memurluğa engel olmayacak bir ceza ile hükümlü olup cezası ertelenenler; Bu kararların kesinleşmesi üzerine haklarındaki görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılır.” hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, Danıştay Beşinci Dairesinin 15/02/2001 tarihli ve K:2001/375, E:1999/538 sayılı Kararında ise; görevden uzaklaştırılan Devlet memurlarının görevden uzakta geçirdikleri sürenin ilgililerinin intibakında değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, 06/06/2002 tarihli ve 24777 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 154 seri nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde ise; yıllık izin sürelerinin hesabında, hangi statüde olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmet süreleri ile kamu kurum ve kuruluşlarında geçmese dahi Devlet memurlarının kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilen hizmet sürelerinin dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir. Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 141 inci maddesine istinaden görevinden uzaklaştırılan ve bilahare görevine iade edilen Devlet memurlarının görevden uzakta geçirdikleri sürenin ilgililerin kazanılmış hak aylığında Devlet Memurları Kanunu 463 değerlendirilmesi ve yıllık izin sürelerinin hesabında Devlet memurlarının kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilen hizmet sürelerinin dikkate alınması karşısında; ilgi yazıda göreve iade edildiği belirtilen personelin yıllık izinlerinin, 657 sayılı Kanunun 102 ve 103 üncü maddeleri hükümleri çerçevesinde kullandırılması gerekmekte olup, mezkur 103 üncü maddede cari yıl ile bir önceki yıl hariç önceki yıllara ait kullanılmamış izin haklarının düşeceği belirtildiğinden ilgiliye cari yıl ile birlikte önceki yıla ait izin hakkının kullandırılması gerektiği mütalaa edilmektedir. ÖZET: AYLIKSIZ İZİN, MEHİL MÜDDETİ, YILLIK İZİNDE HİZMET SÜRESİ VE İSTİFA SONRASI DÖNÜŞTE YILLIK İZNİN KULLANILMASINA İLİŞKİN (25/04/2008-6015) 1- Eşinin yurtdışında sürekli görevle görevlendirilmesi veya yurtdışına eğitim amacıyla gönderilmesi sebebiyle aylıksız izinli sayılan personelin, eşinin görev/eğitim süresinin bir yıldan az süre ile uzatılması halinde aylıksız izninin bir yıldan az uzatılıp uzatılamayacağı, 2- 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 77, 78 ve 108 inci maddeleri uyarınca aylıksız izinli sayılıp da yurtdışına gönderilen personele yurda dönüşlerde aylıksız izin bitim tarihinden farklı olarak mehil müddeti kullandırılıp kullandırılamayacağı, şayet uygunsa ne kadar mehil müddetinin tanınabileceği, 3- Kurumlarca yurtdışına gönderilen öğrenci ve memurlara yurda dönüşlerinde tanınan mehil müddetinin, eşlerinin aylıksız izninin bitim tarihini ne şekilde etkileyeceği, 4- 4924 sayılı Kanuna tabi sözleşmeli personelin, 657 sayılı Kanuna tabi bir göreve başlaması durumunda, yirmi günlük yıllık izninin bir yıllık memuriyet süresinin dolduğu tarihten itibaren mi kullandırılacağı, yoksa 4924 sayılı Kanun ve 657 sayılı Kanun gereği çalışılan sürenin toplam bir yıl olması halinde mi kullandırılacağı, 5- 2007 Yılında istifa ederek görevinden ayrılan personelin, 2008 Yılında tekrar memuriyete atanması halinde, 2007 Yılında kullanmadığı yıllık izninin 2008 Yılında 657 sayılı Kanunun 103 üncü maddesi uyarınca kullandırılıp kullandırılamayacağı, 464 Devlet Memurları Kanunu hususlarında görüş talep eden ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Aylıksız izin” başlıklı 108 inci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında; “Yetiştirilmek üzere (bursla gidenler dahil) yurt dışına Devlet tarafından gönderilen öğrenci ve memurlarla, yurt içine ve yurt dışına sürekli görevle atanan memurların eşlerine memuriyetleri süresince her defasında bir yıldan az olmamak üzere en çok sekiz yıla kadar aylıksız izin verilebilir. Bunların dönüşlerinde, bu Kanunun 72 nci maddesi çerçevesinde, görev yerlerine bağlı olmaksızın atamaları yapılır. Aylıksız izin süresinin bitiminden önce mazeretini gerektiren sebebin kalkması halinde, memur derhal görevine dönmek zorundadır. Mazeret sebebinin kalkması halinde veya aylıksız izin süresinin bitiminde görevine dönmeyenler, memuriyetten çekilmiş sayılırlar.”, “Yıllık izin” başlıklı 102 nci maddesinde; “Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar (On yıl dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilir.”, 4924 sayılı Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un “Hizmet Sözleşmesi” başlıklı 5 inci maddesinin yedinci fıkrasında; “Sözleşmeli personelin izinleri hususunda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uygulanır. Ancak, otuz günü aşan hastalık izinlerinde sözleşmeli personele yarım sözleşme ücreti ödenir. Ayrıca, sözleşmeli personelin yıllık izinleri birleştirilemez ve bu personele yıllık izinden düşülmek üzere mazeret izni verilemez.” hükümleri yer almaktadır. ÖZET: İDARENİN YILLIK İZİNLERİN KULLANIMI ESNASINDA İZİNİN BİTİMİNE TEKABÜL EDEN CUMARTESİ VE PAZAR GÜNLERİNİN İZİN SÜRESİNE DAHİL EDİLİP EDİLEMEYECEĞİ İLİŞKİN (26/05/2008-9556) Yıllık izinlerin kullanımı esnasında izinin bitimine tekabül eden Cumartesi ve Pazar günlerinin izin süresine dahil edilip edilemeyeceği hususunda görüş talebinde bulunduğunuz ilgi yazı incelenmiştir. Devlet Memurları Kanunu 465 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun ‘İzin’ başlıklı 23’üncü maddesinde; "Devlet memurları, bu kanunda gösterilen süre ve şartlarla izin hakkına sahiptirler." denilmektedir. Mezkur Kanunun 102’nci maddesinde "Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar (on yıl dahil) olanlar için 20 gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilir." hükmü ve 103’üncü maddesinde de; "Yıllık izinler, amirin uygun bulacağı zamanlarda, toptan veya ihtiyaca göre kısım kısım kullanılabilir. Birbirini izleyen iki yılın izni bir arada verilebilir. Cari yıl ile bir önceki yıl hariç, önceki yıllara ait kullanılmayan izin hakları düşer... " hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, mezkur Kanunun Çalışma Saatleri başlıklı 99’uncu maddesinde “Memurların haftalık çalışma süresi genel olarak 40 saattir. Bu süre Cumartesi ve Pazar günleri tatil olmak üzere düzenlenir.” hükmü bulunmaktadır. Yukarıda yer verilen hükümler çerçevesinde yıllık iznin kullanılacağı zaman bakımından idareye takdir yetkisi tanınmış olmakla birlikte, 5 gün yıllık izin talebinde bulunan personele, verilen bu izne, iznin bitimine tekabül eden ve yıllık izin süresinin içerisinde kalmayan Cumartesi Pazar günlerinin dahil edilmesinin uygun olmadığı değerlendirilmektedir. ÖZET: 657 SAYILI KANUNUN 108 İNCİ MADDENİN 1 İNCİ FIKRASINA GÖRE 6 AY ÜCRETSİZ İZİN VERİLEN DEVLET MEMURLARINA AYNI ŞARTLARDA VERİLEN SÜRENİN BİR KATINA KADAR UZATILABİLECEĞİ, FARKLI SEBEP VE KİŞİLER NEDENİYLE İSE TEKRAR BİR 6 AY DAHA İZİN VERİLMESİNİN MÜMKÜN OLDUĞUNA İLİŞKİN (18/06/2008-11286) Kurumunuz personeli …’ in 21/05/2008 tarihli dilekçesi ile epilepsi hastası olan kardeşinin tedavisi için 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 108 inci maddesine istinaden 6 ay ücretsiz izin talebinde bulunduğu, adı geçenin daha önce de aynı sebepten dolayı 6 ay ücretsiz izin kullandığından bahisle, mezkur Kanunun 108 inci maddesinden ikinci kez faydalanıp faydalanamayacağı hususunda görüş talep eden ilgi yazı incelenmiştir. 466 Devlet Memurları Kanunu Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 108 inci maddesinde; “Devlet memurunun bakmaya mecbur olduğu veya memur refakat etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya önemli bir hastalığa tutulmuş olması hallerinde, bu hallerin raporla belgelendirilmesi şartıyla Devlet memurlarına, istekleri üzerine en çok altı aya kadar aylıksız izin verilebilir. Aynı şartlarla bu süre bir katına kadar uzatılabilir.” hükmü yer almaktadır. Yukarıdaki hüküm çerçevesinde, 6 ay ücretsiz izin verilen Devlet memurlarına aynı şartlarda verilen sürenin bir katına kadar uzatılabileceği, farklı sebep ve kişiler nedeniyle ise tekrar bir 6 ay daha izin verilmesinin mümkün olduğu mütalaa edilmektedir. ÖZET: BAKMAYA MECBUR OLDUĞU BİRİNCİ DERECE YAKINININ RAHATSIZLIĞINDAN DOLAYI TOPLAM 12 AY AYLIKSIZ İZİN KULLANAN DEVLET MEMURUNUN, AYNI YAKINININ FARKLI BİR RAHATSIZLIĞI İÇİN DE AYRICA AYLIKSIZ İZİN KULLANABİLECEĞİNE İLİŞKİN (31/10/2008-18683) Her ikisi de Devlet memuru olan anne ve babanın birinci derece yakınının rahatsızlığı sebebiyle aynı tarihlerde veya farklı tarihlerde her iki memura da ayrı ayrı aylıksız izin verilip verilmeyeceği ile bakmaya mecbur olduğu birinci derece yakınının rahatsızlığından dolayı toplam 12 ay aylıksız izin kullanan Devlet memurunun, aynı çocuğun farklı bir rahatsızlığı için de ayrıca aylıksız izin kullanıp kullanamayacağı hususlarında tereddüde düşüldüğünden bahisle, yapılacak işleme esas Başkanlık görüşümüzün talep edildiği ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 108 inci maddesinde; “Devlet memurunun bakmaya mecbur olduğu veya memur refakat etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya önemli bir hastalığa tutulmuş olması hallerinde, bu hallerin raporla belgelendirilmesi şartıyla Devlet memurlarına, istekleri üzerine en çok altı aya kadar aylıksız izin verilebilir. Aynı şartlarla bu süre bir katına kadar uzatılabilir.” hükmü yer almaktadır. Devlet Memurları Kanunu 467 Yukarıdaki hüküm çerçevesinde, Devlet memuru olan anne ve babanın birinci derece yakınının rahatsızlığından dolayı aynı tarihlerde veya farklı tarihlerde her iki memura da ayrı ayrı aylıksız izin verilmesi hususunda aksine bir hüküm bulunmaması sebebiyle, Devlet memuru olan anne ve babaya 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu çerçevesinde, hastaya aynı tarihte birden fazla kişinin refakat etmesi gerektiği hususunun rapor ile belgelendirilmesi kaydıyla ayrı ayrı aylıksız izin verilmesinin mümkün olduğu; 6 ay ücretsiz izin verilen Devlet memurlarına aynı şartlarda verilen sürenin bir katına kadar uzatılabilmesinin ve farklı konu ve kişilere bağlı olarak tekrar bir 6 ay daha izin verilebilmesinin mümkün olması sebebiyle, bakmaya mecbur olduğu birinci derece yakınının rahatsızlığından dolayı toplam 12 ay aylıksız izin kullanan Devlet memurunun, aynı yakınının farklı bir rahatsızlığı için de ayrıca aylıksız izin kullanabileceği mütalaa edilmektedir ÖZET: 108 İNCİ MADDENİN 2 NCİ FIKRASI GEREĞİNCE AYLIKSIZ İZİN VERİLEBİLMESİ İÇİN GEREKLİ OLAN 10 YILLIK HİZMET SÜRESİNİN TESPİTİNDE; KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDA GEÇMESE DAHİ DEVLET MEMURLARININ KAZANILMIŞ HAK AYLIKLARINDA DEĞERLENDİRİLEN HİZMET SÜRELERİNİN DİKKATE ALINMASI GEREKTİĞİNE İLİŞKİN (23/07/2008-13362) Akdeniz Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi (Hastanesi) Müdürlüğü’nde hemşire olarak görev yapan …’ın 16/06/2008 tarihi itibariyle 8 yıl 1 ay 24 gün kamu hizmeti ve 6 yıl 9 ay 21 gün sigortalı (özel sektör) hizmeti bulunmakta olduğunu ve özel sektör hizmetlerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36/C-2 nci maddesi gereğince kazanılmış hak aylığında değerlendirildiğini, söz konusu personelin 657 sayılı Kanunun 108 inci maddesinin 2 nci fıkrası gereğince 6 ay süre ile aylıksız izne ayrılmak istediğini belirten ve ilgilinin mezkur fıkra gereğince aylıksız izne ayrılıp ayrılamayacağı hususunda görüş talep eden ilgi yazı ve eki incelenmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36/C-2 nci maddesinde; “Sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına girenlerden memurluğa girmeden önce yurt içinde veya yurt dışında mesleklerini serbest olarak veya resmi veya özel kurumlarda yapanlarla, 468 Devlet Memurları Kanunu memurluktan ayrıldıktan sonra bu işlerde çalışarak yeniden memurluğa girmek isteyenlerin sağlık hizmetlerinde geçen süresinden, bu kanun ve bu kanunun 87 nci maddesinde sözü edilen kurumlarda geçen süreleri ile 196 ncı maddede belirtilen şekilde tespit edilecek mahrumiyet bölgelerinde en az 3 yıl çalışanların veya çalışacak olanların sürelerinin tamamı ve geri kalan sürelerinin 3/4 ü toplamı memurlukta geçmiş sayılarak bu sürelerin her yılı için bir kademe ilerlemesi ve her üç yılı için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir.” ve “Aylıksız izin” başlıklı 108 inci maddesinin ikinci fıkrasında; “Devlet memurlarına 10 hizmet yılını tamamlamış olmaları ve istekleri halinde memuriyet süreleri boyunca ve bir defada kullanılmak üzere altı aya kadar aylıksız izin verilebilir….” hükümlerine yer verilmiş, diğer taraftan 06/06/2002 tarihli ve 24777 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 154 Seri Nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde; “…yıllık izin sürelerinin hesabında, hangi statüde olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmet süreleri ile kamu kurum ve kuruluşlarında geçmese dahi Devlet memurlarının kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilen hizmet sürelerinin dikkate alınması…” gerektiği ifade edilmiştir. 657 sayılı Kanunun 36/C-2 inci maddesinde, sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına girenlerin memuriyete girmeden önce veya memurluktan ayrılarak özel sektörde sağlık hizmetleri alanında geçirdikleri sürelerinin 3/4'ünün memuriyette geçmiş sayılarak, bu sürelerinin her yılı bir kademe ilerlemesine ve her üç yılı bir derece yükselmesine esas olacak şekilde değerlendirileceği hükme bağlanmıştır. Görüldüğü üzere, 657 sayılı Kanunun 36/C-2 nci maddesi ile Yasakoyucu, sağlık hizmetlerinde geçirilen sürelerin memuriyette geçmiş gibi sayılarak derece yükselmesi yada kademe ilerlemesinde değerlendirilmesini öngörmekte olup; mezkur Kanunun 108 inci maddesinin 2 nci fıkrası, devlet memurlarının aylıksız izin alabilme koşullarını memuriyette geçirilen hizmet sürelerine göre belirlemekte, aylıksız izin alabilme şartlarının tespitinde hizmet ve hizmetin süresini esas almakta, hizmetin kamu kurumlarında geçmesi gerektiği şeklinde bir kabule götürecek mahiyet taşımamaktadır. Ayrıca, ilgililerin özel sektörde sağlık hizmetlerinde geçen hizmet sürelerinin; 657 sayılı Kanunun 36/C-2 nci maddesi Devlet Memurları Kanunu 469 gereğince intibaklarında ve mezkur Kanunun 102 nci maddesi ve 154 Seri No’lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği uyarınca yıllık izin sürelerinin tespitinde değerlendirildiği, dolayısıyla 108 inci maddenin 2 nci fıkrasına göre aylıksız izin alınabilmesi için öngörülen 10 yıllık hizmet süresinin tespitinde de dikkate alınması gerektiği düşünülmektedir. 2.4. Devlet Memurları Kanunu ile İlgili Genel Yönetmelikler2 2.4.1. Aday Memurların Yetiştirilmelerine İlişkin Genel Yönetmelik Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi : 21/2/1983, No: 83/6061 Dayandığı Kanunun Tarihi : 14/7/1965, No: 657 Yayımlandığı R. Gazetenin Tarihi : 27/6/1983, No: 18090 BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler Amaç : Madde 1 – Bu yönetmelik; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 2670 sayılı Kanunla değişik 55 inci maddesine dayanılarak; aday memurların yetiştirilmesi için uygulanacak eğitim proğramlarını, eğitim sürelerini, eğitimlerde uygulanacak sınavları, sınav değerlendirme esaslarını ve ilgili diğer hususları belirlemek amacıyla düzenlenmiştir. Kapsam : Madde 2 – Bu yönetmelik hükümleri; a. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, b. 160 sayılı Devlet Personel Dairesi Kurulması Hakkında Kanun kapsamına giren kurum veya kuruluşlarda (Milli İstihbarat Teşkilatı hariç) Devlet memurluğuna aday olarak atanacaklar hakkında uygulanır. 2 Devlet memurları ve kamu görevlileriyle ilgili genel yönetmeliklerden büyük bir bölümü kitabımızda yer almış; kitapta metin olarak yer verilmeyen genel yönetmelikler de bu bölümün sonundaki listede isim olarak belirtilmiştir. Bazı yönetmeliklere de ilgili bölümünde yer verilmiştir. Örneğin Kamu Konutları Yönetmeliğine Kamu Konutları Kanunundan sonra yer verilmiştir. 470 Devlet Memurları Kanunu Tanımlar: Madde 3 – Bu yönetmelikte geçen; a. Aday Memur: "İlk defa Devlet memurluğuna atanacaklar için uygulanacak" merkezi sınavı kazanarak temel, hazırlayıcı eğitim ve staj'a tabi tutulmak üzere herhangi bir kurum veya kuruluşa atananları. b. Asli Memur: Adaylık süresi içinde Temel, Hazırlayıcı Eğitim ve Staj devrelerinin herbirinde başarılı olan ve bu süre içinde olumlu sicil alarak adaylığı kaldırılan kişileri. c. Adaylık Süresi: Devlet kamu hizmet ve görevlerine ilk defa atananların atandıkları tarihten başlamak üzere bir yıldan az iki yıldan çok olmayan süreyi, d. Temel Eğitim : Bütün aday memurların,asli memur olabilmeleri için tabi tutuldukları, Devlet memurlarının ortak vasıfları ile ilgili hususları kapsayan eğitimi, e. Hazırlayıcı Eğitim : Aday memurların atandığı kurum veya kuruluşu, sınıfı ve görevi ile ilgili olarak yapılan eğitimi, f. Staj: Aday memurlara kurum veya kuruluşlarındaki görevleri ile ilgili olarak yapılan uygulamalı eğitimi, g. Sınav : Temel ve Hazırlayıcı Eğitim dönemleri sonunda yapılacak değerlendirmeler için bilgi seviyesini ölçme işlemini, h. Değerlendirme: Temel ve Hazırlayıcı Eğitim dönemleri sonunda yapılacak sınavlar ile staj dönemi sonundaki bilgi seviyesini ölçme işlemini, ifade eder. İKİNCİ KISIM Eğitim ile ilgili ilke ve esaslar İlkeler : Madde 4 – Aday memurların eğitimi ile ilgili ilkeler aşağıda belirtilmiştir. a.Genel İlkeler; (1) Eğitimin amacı; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına,Atatürk inkilap ve ilkelerine, Anayasada ifadesi bulunan Atatürk Milliyetçiliğine Devlet Memurları Kanunu 471 sadakatle bağlı kalacak, Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarını milletin hizmetinde olarak tarafsızlık ve eşitlik ilkelerine bağlı kalarak uygulayacak yurt ve vatandaş sevgisi ile dolu, güleryüzlü, yol gösterici, vatandaşlara daima yardımcı, disiplinli ve bilgili memur yetiştirmektir. (2) Kamu görevlerinde istihdam edilecek personelin; kamu hizmetlerinin gerektirdiği bilgi ve becerileri kazanarak hizmetlerin zaman ve kaynak israfına meydan vermeden en verimli bir şekilde yerine getirilmesini sağlayacak şekilde yetiştirilmeleri esastır. (3) Eğitimleri başarı ile tamamlayamayan aday memurlar asli memurluğa atanamazlar. (4) Temel Eğitim,Hazırlayıcı Eğitim ve Staj birbirini takip eden sıra içinde devam eder. (5) Eğitimler aday memurların tahsil derecelerine göre düzenlenir ve yürütülür. (6) Eğitimler kurum veya kuruluşların sorumluluğunda yapılır. (7) Eğitim sürelerine sınavlar dahildir. b. Temel Eğitim ile ilgili ilkeler; (1) Temel eğitimin hedefi; Aday memurlara,Devlet memurlarının ortak vasıfları ile ilgili bilinmesi gereken, asgari bilgileri vermektir. (2) Bu eğitim her sınıf ve kadrodaki memura ortak bir program dahilinde ve aday memurların öğrenim durumları dikkate alınarak uygulanır. (3) Bu eğitimin süresi on günden az iki aydan çok olamaz. c. Hazırlayıcı Eğitim ile ilgili ilkeler; (1) Hazırlayıcı eğitimin hedefi; Aday memurların işgal ettikleri kadro ve görevleri dikkate alınarak bu görevlerin yürütülmesi için gerekli bilgi ve becerileri kazandırmak ve görevlerine intibakını sağlamaktır. (2) Hazırlayıcı eğitim bir aydan az 3 aydan çok olamaz. d. Staj ile ilgili ilkeler; (1) Stajin hedefi; Aday memurlara hazırlayıcı eğitim döneminde verilen teorik bilgileri ve işgal ettikleri kadro ve görevleri ile ilgili diğer bilgi 472 Devlet Memurları Kanunu ve işlemleri ve kazandırılan becerileri uygulamak suretiyle tecrübe kazandırmaktır. (2) Staj; Aday memurun görev ile ilgili olmak üzere diğer bir kurum veya kuruluşa yaptırılabilir. (3) Staj iki aydan az olmamak kaydıyla adaylık süresi içinde tamamlanır. Eğitim Konuları: Madde 5 – Aday memurların eğitim konuları aşağıda gösterilmiştir; a. Temel Eğitim konuları; (1) Atatürk ilkeleri, (2) T.C.Anayasası, (a) Genel Esaslar, (b) Temel Hak ve Ödevler, (c) Cumhuriyetin Temel Organları, (d) Yürütme. (3) Genel olarak Devlet teşkilatı. (4) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu. (a) Ödev ve sorumluluklar, (b) Genel Haklar, (c) Yasalar, (d) Sicil ve disiplin işleri, (e) Sosyal ve Mali Haklar, (f) Amir - Memur ilişkileri, (g) Müracaat ve şikayetler, (h) Kılık kıyafet, (i) Yer değiştirme, (j) Beşeri ilişkiler. (5) Yazışma - Dosyalama usulleri. (6) Devlet malını koruma ve tasarruf tedbirleri. (7) Halkla ilişkiler. (8) Gizlilik ve gizliliğin önemi. Devlet Memurları Kanunu 473 (9) İnkilap tarihi. (10) Milli Güvenlik Bilgileri. (11) Haberleşme. (12) Türkçe Dilbilgisi Kuralları. (13) (Ek: 19/1/1998 - 98/10566 K.) İnsan Hakları b. Hazırlayıcı Eğitim Konuları, aday memurların kadro ve görevleri dikkate alınarak; 1) Kurum ve kuruluşun; (a) Tanıtılması, (b) Görevleri, (c) Teşkilatı. (d) İlgili mevzuatı, (e) Diğer kurumlarla ilişkileri, (2) Aday memurun görevi ile ilgili hususlar, (3) Kurum veya kuruluşun uygun göreceği diğer konular, c. Staj Dönemi Konuları; ilgili kurum veya kuruluşlarca belirlenir. Eğitim Proğramları: Madde 6 – Eğitim proğramlarını hazırlayacak kurum veya kuruluşlar aşağıda belirtilmiştir. a. Temel Eğitim proğramları; Beşinci maddede belirlenmiş olan konuları kapsayacak şekilde Başbakanlık Devlet Personel Dairesi Başkanlığı koordinatörlüğünde oluşturulacak Temel Eğitim Kurulu tarafından, (1) İlkokul - Ortaokul, (2) Lise ve dengi okullar, (3) Yükseköğretim kurumları mezunları seviyesine göre ayrı, ayrı hazırlanır. b. Kurum veya kuruluşlar,temel eğitim proğramlarında yer alan aşağıdaki konuların süre- lerinde kısaltma yapamazlar. (1) Atatürk İlkeleri, 474 Devlet Memurları Kanunu (2) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, (3) İnkilap Tarihi, (4) Milli Güvenlik Bilgileri, c. Hazırlayıcı Eğitim Proğramları, 5 inci maddede belirtilen esaslar çerçevesinde aday memurlarına eğitim yaptıran kurum veya kuruluşlarınca ayrı ayrı hazırlanır. d.Staj Proğramları, kurum veya kuruluşlarınca hazırlanır. Proğramların Dağıtımı: Madde 7 – Altıncı maddede belirtilen kurul tarafından hazırlanan temel eğitim proğramları ilgili kurum veya kuruluşca Başbakanlık Devlet Personel Dairesinden temin edilir. Hazırlayıcı Eğitim ve Staj proğramları ilgili kurum veya kuruluşlarca dağıtılır. Eğitim Yapılması: Madde 8 – Temel Eğitim,Başbakanlık Devlet Personel Dairesi tarafından belirlenen proğramlar çerçevesinde,Hazırlayıcı Eğitim ve Stajlar kurum veya kuruluş larınca hazırlanan proğramlar çerçevesinde Eğitim ve Sınav Yürütme Komisyonlarınca yaptırılır. Her kurum veya kuruluş hazırlayıcı eğitim ve staj proğramlarını, bu eğitimlerin başlangıç ve bitim tarihlerini,yerini,eğitime katılacakların sayısını, eğitimlerin başlamasıyla birlikte Başbakanlık Devlet Personel Dairesine bildirirler. ÜÇÜNCÜ KISIM Sınavlara İlişkin Esaslar Sınav Sorularının Hazırlanması : Madde 9 – Sınav soruları aşağıda belirtilen şekilde hazırlanır; a.Temel Eğitim; Bu eğitim sonunda yapılacak sınavlarda sorulacak sorular 18 nci maddede belirtilen kurul tarafından,soruların eğitime tabi tutulacak aday memurlara önceden verileceği dikkate alınarak, 5 nci maddede tesbit edilen konuları kapsayacak ve eğitim proğramlarında her konu için tesbit edilecek zamanlarla orantılı olacak şekilde en az 100 adet hazırlanır. Devlet Memurları Kanunu 475 Kurum ve kuruluşlar bu eğitimle ilgili sınav sorularını eğitim proğramları ile birlikte Başbakanlık Devlet Personel Dairesinden temin ederler. b. Hazırlayıcı eğitim ve stajlarla ilgili sınav soruları ilgili kurum veya kuruluşlarca hazırlanır. Sınavlar: Madde 10 – Sınavlar; test,uzun cevaplı veya uygulamalı şekilde yapılır. Bunlardan biri veya birkaçı da uygulanabilir. a. Sınavlarda köşesi kapalı kağıt kullanılması zorunludur. b. Sınavlar, duyurulan yer,gün ve saatte başlar. c. Sınav soruları,salon başkanı tarafından yoklama yapılıp sınava katılmayanların tutanakla tesbit edilmesinden ve sınav kurallarının açıklanmasından sonra dağıtılır. d. Sınav sonunda başlayışını,akışını ve bitimini,kullanılan kağıtların ve sınava giren adayların sayısını ve her adayın kullandığı kağıt adedini gösteren bir tutanak düzenlenir. Bu tutanaklar salon başkanı ve enaz iki gözetmen tarafından imzalanır. e. Eğitim dönemlerinin süreleri dikkate alınarak kurum veya kuruluşlarca temel, hazırlayıcı eğitim ve staj süreleri içinde de ara sınavlar yapılabilir. Temel Eğitim Sınavları: Madde 11 – Bu eğitimin sonunda yapılacak sınavlarda 10 ncu madde esasları uygulanır. Ancak sınav soruları, Temel Eğitim Kurulunca belirlenen sorular arasından konuların eğitim proğramındaki ağırlıkları dikkate alınarak, her konu için ayrı ayrı olmak üzere kura usulü ile adayların huzurunda tesbit edilir. Değerlendirme: Madde 12 – Eğitimler aşağıdaki şekilde değerlendirilir. a. Temel ve Hazırlayıcı Eğitim; Bu eğitimlerde sınav kağıtları eğitim ve sınav yürütme komisyonları tarafından değerlendirilir. Değerlendirme 100 tam puan üzerinden 476 Devlet Memurları Kanunu yapılır. 60 ve daha yukarı puan alanlar başarılı sayılır. Başarısız olan aday memurların kağıtları komisyonca bir daha okunarak değerlendirmeye tabi tutulur. Buçuklu puanlar bir üst tam puana tamamlanır. Uzun cevaplı, yazılı ve uygulamalı sınavların kesin puanı sınavları yapmakla görevli komisyon üyelerinin verdikleri puanların aritmetik ortalaması alınarak bulunur. b. Staj Değerlendirme Belgesi; Staja katılanlar staj değerlendirme belgesi ile değerlendirilirler. Kurum ve kuruluşlar bu dönemdeki aday memurlarının yazılı veya uygulamalı sınava tabi tutarakta değerlendirebilirler, bu takdirde değerlendirme bu maddenin (a) fıkrası esaslarına göre yapılır. Staj değerlendirme belgesi (Ek - 1) de gösterilmiştir. Sınav Sonuçlarının Bildirilmesi: Madde 13 – Sınav sonuçları sınavların yapıldığı günü takiben iki gün içinde ilan edilir. Ayrıca sonuçlar başarısız adaylara yazılı olarak tebliğ edilir. Yazılı Sınavlara İtiraz: Madde 14 – Aday memurlar yazılı sınav sonuçlarına itiraz edebilirler. İtirazlar sınav sonuçlarının adaylara duyurulmasından başlayarak iki gün içinde dilekçe ile Eğitim ve Sınav Yürütme Komisyonu Başkanlığına yapılır. Komisyon, dilekçelere on gün içinde cevap vermek zorundadır. Yapılan bu inceleme neticesi kesindir. Sınavlara itiraz edenlerin itirazları neticelendirilinceye kadar aday memurlar müteakip eğitime devam ettirilirler. Sınavlara Katılmama Hali: Madde 15 – Sağlık sebepleri dışında sınavlara katılmayanlar başarısız sayılır. Sağlık sebebiyle sınava katılmayanların sınavları adaylık süresi içinde uygun bir zamanda yapılır. Soruların açılması ve yazdırılmasından veya dağıtılmasından sonra sınav salonuna gelenlerde sınava katılmamış sayılır ve başarısız olarak değerlendirilirler. Devlet Memurları Kanunu 477 Sınavları Geçersiz Sayılacaklar: Madde 16 – Adaylar aşağıdaki durumlarda sınavlarda başarısız sayılırlar; a. Kopya girişiminde bulunanlar veya kopya çekenler, kopya verenler, b. Sınav düzenine aykırı davranışlarda bulunanlar, c. Kendi yerine başkasını sınava sokanlar, hakkında bir tutanak düzenlenerek, sınavları geçersiz sayılır ve haklarında gereken kanuni işlem yapılır. Sınavların İptalini Gerektiren Haller: Madde 17 – Aşağıda belirtilen hallerde sınavlar Merkezi Eğitim Yönetme Kurullarınca iptal edilir. a. Sınav sorularının çalınmış olduğunun tesbiti, b. Soru zarflarının sınav zamanından önce açıldığının tesbiti, c. Soruların yetkili olmayan kişilerce sınavlardan önce görülmüş olması, Yukarıda sayılan hususlara sebep olanlar hakkında kanuni işlem yapılır. DÖRDÜNCÜ KISIM Eğitim ve Sınavlarla İlgili İşlemleri Yürütecek Kurullar ve Görevleri Temel Eğitim Kurulu: Madde 18 – Temel Eğitimle ilgili proğramların ve sınav sorularının hazırlanması maksadıyla Başbakanlık Devlet Personel Dairesi Başkanlığında bir Temel Eğitim Kurulu kurulur. Bu Kurul; Başbakanlık Devlet Personel Dairesi Genel Sekreterinin Başkanlığında Milli Eğitim,Sağlık ve Sosyal Yardım, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıkları Eğitim ve Personel birimi başkanları ile Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Genel Müdürlüğü, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurulu Başkanlığından konuyla ilgili en az daire başkanı seviyesindeki temsilcilerden oluşur. Kurul, kurul başkanının çağrısı üzerine toplanır. Kurulla ilgili kurum veya kuruluşlardan da temsilciler çağrılabilir. 478 Devlet Memurları Kanunu Temel Eğitim Kurulunun Görevleri. Madde 19 – Kurul aşağıdaki görevleri yerine getirir; a. Temel Eğitim proğramlarını hazırlamak veya hazırlatmak, b. Proğramlara paralel olarak Temel Eğitim sonunda yapılacak sınavlara ait soruları hazırlamak ve soruları puanlamak, c. Temel Eğitimle ilgili proğram ve sınav sorularını dağıtıma hazır bulundurmak üzere gerekli tedbirleri almak, d. Temel Eğitimle ilgili olarak referans dökümanları tesbit etmek, e. Temel Eğitim konularının geliştirilmesini sağlamak, f. Durumları normal eğitime elverişli olmayan sakat aday memurlarla ilgili olarak Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı temsilcilerinden oluşan bir komisyon kurmak ve aşağıdaki hususları bu komisyon vasıtasıyla yerine getirmek; (1) Temel Eğitim proğramlarını hazırlamak, (2) Temel Eğitim sınav sorularını hazırlatmak, (3) Eğitim ve sınavların nerede ve nasıl yapılacağına karar vermek, (4) Öğretim ve eğitim elemanlarının seçimi ve sınav komisyonlarının teşekkül tarzını tesbit etmek, (5) Gerektiğinde mevcut eğitim proğramlarına göre sakatların eğitimlerinin sağlanması ve sınavlarının yapılması için sakatlara eğitim veren okullar ve rehabilitasyon merkezlerinden nasıl yararlanılacağını belirlemektir. Merkezi Eğitim Yönetme Kurulları: Madde 20 – Bu Kurul, kurum amirinin (Bakan dışındaki) veya görevlendireceği kendi kadro derecesinden, yoksa en yakın kadro derecesinden bir memurun başkanlığında özlük işleri birim amiri, eğitim işleri birim amiri, yoksa eğitim işleriyle ilgili bir görevli ile, ilgili üç Daire Başkanından oluşur. Merkezi Eğitimi Yönetme Kurulunun Görevleri: Madde 21 – Bu Kurulun görevleri aşağıda belirtilmiştir. Devlet Memurları Kanunu 479 a. Eğitimlerin proğram dahilinde yürütülmesini sağlamak, b. Temel Eğitim proğramlarını ve sorularını Başbakanlık Devlet Personel Dairesinden temin etmek, c. Eğitim yardımcı malzemesini sağlamak, d. Eğitici personel temin etmek, e. Eğitimlerin ve sınavların belirtilen süre içinde yürütülmesi için gerekli tedbirleri almak. f. Eğitim yapılacak yerleri planlamak ve belirlemek. g. Diğer kurum ve kuruluşlarla hertürlü işbirliğini sağlamak. h. Eğitimleri denetlemek. i. Hazırlayıcı eğitim ve staj proğramlarını düzenlemek ve sorularını hazılamak, eğitim yerlerine dağıtılmasını sağlamak. k. Eğitim ve sınav yürütme komisyonlarını kurmak. Eğitim ve Sınav Yürütme Komisyonları: Madde 22 – Her kurum veya kuruluşta aday memurların eğitime tabi tutulacaklar yerlerinde bir Eğitim ve Sınav Yürütme Komisyonu Kurulur. Komisyonların başkan ve üyeleri; o kurum veya kuruluşun Eğitim Yürütme Kurulunca eğitilecek aday memur miktarı,adayların eğitim seviyeleri ve atandıkları görevler dikkate alınarak asgari şube müdürü seviyesindeki yöneticiler arasından üç kişiden az olmamak üzere seçilir. Komisyonun görevleri aşağıda belirtilmiştir. a. Sınavları yapmak ve değerlendirmek, b. Adaylara yetecek kadar salon temin etmek, c. Eğitimleri Merkezi Eğitim Yönetme Kurulunca tesbit edilen proğramlar ve esaslar dahilinde yürütmek, d. Yeteri kadar sınav uygulayıcısı,gözetmen ve salon başkanını belirlemek, e. Sınavlar için gerekli güvenlik önlemlerini almak, f. Eğitim ve sınavları belirtilen süre içinde tamamlamak, g. Sınav sonuçlarını aday memurlara tebliğ etmek, h. Sınav sonuçlarına yapılacak itirazları inceleyerek sonuca bağlamak. 480 Devlet Memurları Kanunu BEŞİNCİ KISIM Çeşitli Hükümler Askerlik Hali: Madde 23 – Aday memurların askerlik hizmeti ile ilgili hususlar,1111 sayılı Askerlik Kanununun 35 nci maddesi (E) ve (F) fıkraları gözönünde bulundurularak kurumlarınca belirlenir. Aday memurların adaylık süresi içinde silah altına alınmaları durumunda tamamlanamayan eğitimleri terhislerinden sonra müracaatlarını takip eden durumlarına uygun ilk eğitim gru- buna dahil edilerek tamamlattırılır. Bildirme: Madde 24 – (Değişik: 3/3/1990 - 90/205 K.) Görevlerine son verilen aday memurlar, Devlet Personel Başkanlığı tarafından tesbit edilen form doldurulmak suretiyle ilgili kurum veya kuruluş tarafından en geç bir ay içinde adı geçen Başkanlığa bildirilir. Bu durumdaki aday memurların kayıtları Devlet Personel Başkanlığında tutulur. Memuriyete Alınmama: Madde 25 – Temel Eğitim hazırlayıcı eğitim ve staj devrelerinin her birinde başarısız olan ve bu sebeple görevlerine son verilen aday memurlar üç yıl süreyle Devlet memurluğuna alınmazlar. Sağlık sebebiyle kurumları ile ilişikleri kesilenler için bu şart aranmaz. Üç yıllık sürenin tesbitinde Başbakanlık Devlet Personel Dairesinde tutulan kayıtlar esas alınır. Ders Ücretleri Madde 26 – Eğitim işlerinde eğitim - öğretim elemanı olarak görev alanlara verilecek ücretler 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile Bütçe Kanunları hükümleri gereğince ödenir. Denetim : Madde 27 – Başbakanlık Devlet Personel Dairesi kurumların temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve staj faaliyetlerini yerinde denetler. Devlet Memurları Kanunu 481 Sınav Belgelerinin Saklanması: Madde 28 – Sınav belgeleri aşağıda belirtilen işlemlere tabi tutulur. a. Soruların cevap anahtarları,cevap kağıtları bir yıl, b. Tutanaklar, değerlendirme fişleri iki yıl, Kanuni süresi içinde yargı yoluna başvuranların evrakları ise dava sonuçlanıncaya kadar saklanır. Bu şekilde yargı yoluna başvuran aday memurlar durumunu yazılı olarak bağlı oldukları kurum veya kuruluşada bildirirler. İşbirliği ve Ortak Eğitim: Madde 29 – Kurum ve kuruluşlar temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve staj proğramlarının uygulanmasında işbirliği yapabilirler,ortak eğitim imkanlarından yararlanabilirler. Eğitim ve Öğretim Elemanları: Madde 30 – Kurum ve kuruluşlar temel eğitim,hazırlayıcı eğitim ve staj faaliyetlerinden; a. Kendi personeli arasından görevlendireceği uzman - ehil kişilerden, b. Diğer kurum ve kuruluşlardaki uzman - ehil kişilerden, c. Üniversite ve yüksek okulların eğitim ve öğretim elemanları ile diğer eğitim ve öğretim elemanlarından yararlanırlar. Eğitim Yeri: Madde 31 – Hazırlayıcı eğitim temel eğitimin yapıldığı kurum veya kuruluşda yapılır. Mecburi hizmetle yükümlü olan aday memurların eğitimleri: Madde 32 – Mecburi hizmetle yükümlü olupta aday memur olarak atanmış olanlar da bu yönetmelik hükümlerine göre eğitime tabi tutulurlar. Temel hazırlayıcı eğitimlerle staj devrelerinin her birinde başarısız olanlar hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 225 inci maddesinin (c) fıkrası hükmü uygulanır. Kurum ve Kuruluşların Yönetmelikleri Madde 33 – Kurum ve kuruluşlar bu genel yönetmelikte belirtilen esaslara aykırı olmamak ve kendi hizmet özelliklerini dikkate almak 482 Devlet Memurları Kanunu üzere yönetmeliklerini, bu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde çıkarırlar. Yürürlükten Kaldırılan Hükümler: Madde 34 – Kurum ve kuruluşların özel yönetmeliklerinde yer alan ve bu yönetmelik hükümlerine aykırı olan aday memurların yetiştirilmelerine ilişkin hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır. Geçici Madde 1 – Bu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte önce aday memur olarak görevde bulunanlar hakkında kurum ve kuruluşların özel yönetmeliklerinde yer alan aday memurların yetiştirilmesine ilişkin hükümlerin uygulanmasına devam olunur. Geçici Madde 2 – Bu Yönetmelik Başbakanlık Devlet Personel Dairesi Başkanlığınca tertip edilerek sınava girerek sınavı kazanan ve aday memur olarak atananlara uygulanır. Ancak, kurum veya kuruluşlar ihtiyaç duydukları takdirde merkezi sınav yapılmadan önce aday memur olarak atananlarında bu yönetmelik esaslarına göre yapılacak eğitimlere iştirak ettirebilirler. Yürürlük: Madde 35 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinden itibaren yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 36 – Bu Yönetmeliği Bakanlar Kurulu yürütür. 2.4.2. Asli Devlet Memurluğuna Atananların Yemin Merasimi Yönetmeliği Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi : 25/10/1982, No: 8/5483 Dayandığı Kanunun Tarihi : 14/7/1965, No: 657 Yayımlandığı R.Gazetenin Tarihi : 30/11/1982, No: 17884 Yayımlandığı Düsturun Tertibi : 5, Cilt: 22, S. 3043 Amaç ve Kapsam Madde 1– Bu Yönetmelik 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi tüm kamu kurum ve kuruluşları ile bunların personelinden, Asli Devlet Memurları Kanunu 483 Devlet Memurluğuna atanan personelin, 657 Sayılı Kanunun 2670 sayılı Kanunla değişik 6 ncı maddesi gereğince yemin etmeleri için kurum veya kuruluşlarınca düzenlenecek yemin, merasi minin usul ve esaslarını belirlemek amacıyla düzenlenmiştir. Özel Hükümler Madde 2– Devlet Memurları Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına sadakatla bağlı kalmak ve kanunları sadakatle uygulamak zorundadırlar. Devlet Memurları bu hususu asli Devlet Memurluğuna atandıktan sonra en geç bir ay içinde kurumlarınca düzenlenecek merasimde yapacakları yeminle belirlerler. Yemin Metni Aşağıdadır: "Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk İnkılap ve İlkelerine, Anayasada ifadesi bulunan Türk Milliyetciliğine sadakatla bağlı kalacağıma; Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını Milletin hizmetinde olarak tarafsız ve eşitlik ilkelerine bağlı kalarak uygulayacağıma; Türk Milletinin milli, ahlaki insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup, bunları geliştirmek için çalışacağıma; insan haklarına ve Anayasanın temel ilkelerine dayanan milli, demokratik, laik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarımı bilerek, bunları davranış halinde göstereceğime namusum ve şerefim üzerine yemin ederim." Madde 3– Kurum ve Kuruluşlarda yemin merasiminin yapılacağı gün atamaya yetkili amirler tarafından tayin ve tesbit edilir. Madde 4– Asli Memurluğa atanan personelin tesbit edilen günde yemin merasimine iştirak etmesi şarttır. Ancak, hastalık v.s. gibi yetkili amirlerce kabul edilebilecek mücbir sebeplerle yemin merasimine iştirak edemeyen memurlar tayin edilecek bir günde amirlerinin huzurunda yemin eder. Yemin Merasimi Usul ve Esasları: Madde 5– Yemin edecek memurlar; atamaya yetkili amir veya görevlendireceği bir yetkili tarafından tesbit edilen günde, toplanarak önce edecekleri yeminin önemi hatırlatılır, yurt sevgileri, milletin kendilerinden 484 Devlet Memurları Kanunu neler beklediği, çalışmada göstermeleri gereken fedakarlıklar tekrar tazelenir. Madde 6– Atamaya yetkili amir veya görevlendireceği yetkili, bakanlık ve kuruluşlarda Müsteşar, Müsteşar Yardımcıları, Ünite Amirleri, İllerde daire amirleri merasimde bulunurlar. Madde 7– Yemin edecek memurların mensubu olduğu kurum veya kuruluşun memurları da (Hizmet ve görevi aksatmayacak şekilde bir kısmı görev başında kalmak suretiyle) merasim yapılacak yerde hazır bulundurulur. Madde 8– Yemin edecek memurlar, "Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafet Yönetmeliğinde" belirtilen Kılık ve Kıyafetle, temiz ve beyaz örtülü masanın üzerine ve masa kenarından sarkmayacak şekilde konulan TÜRK BAYRAĞI etrafında sıralanırlar. Bayrak üzerine kesinlikle hiçbir şey konulmaz. İstiklal Marşının çalınıp ve söylenmesinden sonra günün anlam ve önemi görevlendirilecek bir üst yönetici tarafından açıklanır ve yemine başlanır. Memurlar masanın üzerinde bulunan Bayrağın üzerine ellerini koymak suretiyle yemin ederler. Madde 9– Yemin metnini ihtiva eden Yemin Belgesi yemini yapan memur tarafından merasimden sonra imzalanarak sicil dosyasına konulur. Yürürlük ve Yürütme Madde 10– Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 11– Bu Yönetmeliği Bakanlar Kurulu yürütür. 2.4.3. Devlet Memurları Geçici Süreli Görevlendirme Yönetmeliği Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi : 15/1/1974, No: 7/7753 Dayandığı Kanunun Tarihi : 14/7/1965, No: 657 Yayımlandığı R.Gazetenin Tarihi : 31/1/1974, No: 14785 Yayımlandığı Düsturun Tertibi : 5, Cildi: 13, S. 626 Devlet Memurları Kanunu 485 BÖLÜM I Konu ve Kapsam Konu: Madde 1– 657 sayılı Kanuna 1327 sayılı Kanunla eklenen ek 1 ve 8 sayılı Kanun hükmünde kararname ile değiştirilen ek 2 nci maddelerde öngörülen "Geçici Süreli Görevlendirme" ile ilgili hususlarda bu Yönetmelik hükümleri uygulanır. Kapsam: Madde 2– Devlet Memurları, 13/12/1960 tarihli ve 160 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde belirtilen kurumlarda geçici olarak görevlendirilebilirler. BÖLÜM II Geçici Süreli Görevlendirme Geçici Süreli Görevlendirme Halleri: Madde 3– a) 7 ve daha yukarı bir dereceden göreve ilişkin boş bir kadronun bulunması, b) Kurum içinden bu görevi yürütecek elemanın kısa sürede sağlanamaması, c) Görevin, yetenekli ve iyi yetişmiş personele ihtiyaç gösteren işlerden olması, hallerinde geçici süreli görevlendirme mümkündür. Geçici Süreli Olarak Görevlendirilecek Personele İlişkin Şartlar: Madde 4– Memur: a) Görevin gerektirdiği şartlara sahip olması ve yapılacak işin mesleği ile ilgili bulunması, b) Bu görevde çalışmayı kabul etmesi, c) Çalıştığı kurumdaki kadronun 7 ve daha yukarı derecelerde olması, hallerinde geçici süreli olarak görevlendirilebilir. 486 Devlet Memurları Kanunu BÖLÜM III Geçici Süreli Görevlendirmede Usul Duyurma: Madde 5– Kurum 3 üncü maddede sayılan şartların varolması halinde; geçici süreli olarak görevlendirilecek elemanları sağlamak amacıyla durumu, Resmi Gazete ile duyurur. Madde 6– Geçici süreli görevlendirme, Devlet Personel Dairesinin uygun görüşü üzerine, ilgili bakanlıklar ile Maliye Bakanlığınca birlikte kararlaştırılır. BÖLÜM IV Geçici Süreli Görevlendirilen Memurun Hak ve Yükümlülükleri Kadro ile İlişki: Madde 7– Geçici süreli olarak görevlendirilen memurun asıl kadrosu ile ilişkisi devam eder. Geçici görevde geçirdiği süre asıl kadrosunda dikkate alınır. Bu işlemler memurun asıl kurumunca yürütülür. Madde 8– (Mülga: 23/5/1975 - 7/9956 K.) Aylık ve Diğer Haklar: Madde 9– Geçici süreli olarak görevlendirilen memur, görevlendirildiği kadronun aylığını alır ve bu kadronun diğer mali ve sosyal haklarından yararlandırılır. Mevzuata Uyma: Madde 10– Geçici süreli olarak görevlendirilen memur asıl sınıf ve mesleğinin ve geçici süreli olarak görevlendirildiği işin tabi olduğu yasalara uymakla yükümlüdür. Sicil Raporları: Madde 11– Altı ay ve daha uzun süreyle geçici süreli olarak görevlendirilen memurun sicili gittiği kurumda yaptığı görevin gereğine göre yetkili sicil amirince düzenlenir ve asıl kurumuna bildirilir. Amir Durumunda Olma Hali: Madde 12– Geçici süreyle görevlendirilen memur, emrindeki memurların sicilini, sicil amiri olarak yürürlükteki hükümlere göre düzenler. Devlet Memurları Kanunu 487 BÖLÜM V Geçici Süreli Görevlendirmenin Sona Ermesi Sona Erme: Madde 13– Geçici süreli olarak görevlendirmede sürenin bitimi ilgili kuruma ve memura bildirilir. Memur asıl görevine döner. Ancak öngörülen süre bitmeden, atamadaki usulüne göre eski görevine dönebilir. Şu kadar ki bu halde dahi memur, "Devlet Memurlarının çekilmelerinde Devir ve Teslim Süreleri Yönetmeliği"ne uymakla yükümlüdür. Süre: Madde 14– Geçici süreli görevlendirme 2 yılı geçemez. BÖLÜM VI Çeşitli Hükümler, Yürürlük, Yürütme Madde 15– Geçici süreli olarak görevlendirilen memurun asıl kurumundaki kadrosuna, bir diğer memur geçici süreli olarak görevlendirilemez. Ek Madde 1– (Ek: 20/5/1976 - 7/11994 K.) Dışişleri Bakanlığının dış kuruluşlarına güvenlik görevlisi olarak atanacaklar hakkında bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin (c) bendi ile 5 inci maddesi hükümleri uygulanmaz. Ek Madde 2– (Ek: 20/5/1976 - 7/11994 K.) Güvenlik görevlilerinin aylık ve yolluklarının tesbitinde Dışişleri Bakanlığı İdari memurlarına ilişkin hükümler aynen uygulanır. Yürürlük: Madde 16– Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 17– Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 488 Devlet Memurları Kanunu 2.4.4. Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları ile Hastalık ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Bakanlar Kurulu kararı : 22.08.2011/2011-2226 Resmi Gazete : 29.10.2011/28099 Amaç Madde 1- (1) Bu Yönetmeliğin amacı, hastalık raporlarının hangi hâllerde, hangi hekimler veya sağlık kurulları tarafından verileceği, raporların süreleri ile hastalık ve refakat iznine ilişkin usûl ve esasları düzenlemektir. Kapsam Madde 2- (1) Bu Yönetmelik; 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren memurlarla anılan Kanunun ek geçici maddelerine göre aylık almakta olan personel hakkında uygulanır. Dayanak Madde 3- (1) Bu Yönetmelik, 657 sayılı Kanunun 105 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar Madde 4- (1) Bu Yönetmeliğin uygulamasında; a) Aile hekimi: 24/11/2004 tarihli ve 5258 sayılı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında tanımı yapılan kişileri, b) Bakmakla yükümlü olduğu kişi: 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinde tanımlanan kişileri, c) Kurum tabipliği: 6/1/2005 tarihli ve 5283 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığına Devredilmesine Dair Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde tanımlanan birimleri, Devlet Memurları Kanunu 489 ç) Sağlık hizmeti sunucusu: Sağlık hizmeti sunan ve/veya üreten gerçek kişiler ile kamu tüzel kişileri veya özel hukuk tüzel kişilerini ve bunların tüzel kişiliği bulunmayan şubelerini, ç) SGK: Sosyal Güvenlik Kurumunu, d) Usûle aykırı rapor: Bu Yönetmelik ile tespit edilen usûl ve esaslara uyulmaksızın alman hastalık raporlarını. ifade eder. Hastalık Raporlarının Verilmesi Madde 5- (1) Memurların hastalık raporlarının, 5510 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatında belirtilen usûl ve esaslar çerçevesinde kendilerini tedavi eden kurum tabipliği, aile hekimliği veya SGK ile sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları tarafından düzenlenmesi esastır. (2) SGK ile sözleşmesi bulunmayan sağlık hizmeti sunucuları tarafından verilen ve istirahat süresi on günü geçmeyen raporlar, SGK ile sözleşmeli sağlık hizmeti sunucusu hekim tarafından, istirahat süresi on günü aşan raporlar ise SGK ile sözleşmeli sağlık hizmeti sunucusu sağlık kurulunca onandığı takdirde geçerli olur. (3) Yurt dışında sürekli görevli memurlar ile geçici görevle veya bilgi ve görgüsünü artırmak, staj yapmak gibi sebeplerle yurt dışına gönderilen ya da yıllık izinlerini yurt dışında kullanırken hastalanan memurların hastalık raporları ilgili ülkenin mahallî mevzuatına göre düzenlenir. Hastalık Raporu ve İzin Süreleri Madde 6- (1) Memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine, kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı hâlinde onsekiz aya kadar, diğer hastalık hâllerinde ise oniki aya kadar izin verilir. Azamî izin sürelerinin hesabında, aynı hastalığa bağlı olarak fasılalarla kullanılan hastalık izinleri de iki izin arasında geçen sürenin bir yıldan az olması kaydıyla dikkate alınır. (2) izin süresinin sonunda, hastalığının devam ettiği resmî sağlık kurulu raporu ile tespit edilen memurun izni, birinci fıkrada belirtilen 490 Devlet Memurları Kanunu süreler kadar uzatılır, bu sürenin sonunda da iyileşemeyen memur hakkında emeklilik hükümleri uygulanır. Memurun, hastalığı sebebiyle yataklı tedavi kurumunda yatarak gördüğü tedavi süreleri, birinci fıkrada belirtilen hastalık iznine ait sürenin hesabında dikkate alınır. (3) Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya veya saldırıya uğrayan veya bir meslek hastalığına tutulan memur, iyileşinceye kadar izinli sayılır. (4) Memurlara tek hekim raporu ile bir defada en çok on gün rapor verilebilir. Raporda kontrol muayenesi öngörülmüş ise kontrol muayenesi sonrasında tek hekim tarafından en çok on gün daha rapor verilebilir. (5) Kontrol muayenesi sonrası hastalığın devam etmesi sebebiyle verilecek hastalık raporlarının on günü aşması durumunda bu raporun sağlık kurulunca verilmesi zorunludur. Ancak o yerde sağlık kurulu bulunan SGK ile sözleşmeli bir sağlık hizmet sunucusu bulunmaması ve hastanın tıbbî sebeplerle sağlık kurulu bulunan SGK ile sözleşmeli sağlık hizmet sunucusuna nakline imkân bulunmaması hâlinde tek hekimler en çok on gün daha hastalık raporu düzenleyebilir. Raporda nakle engel olan tıbbî sebeplerin hekim tarafından belirtilmesi zorunludur. Bu şekilde tek hekim tarafından düzenlenen hastalık raporlarının geçerli sayılabilmesi için, bunların İl Sağlık Müdürlüğünün belirleyeceği sağlık kurullarınca onaylanması şarttır. (6) Memurlara bir takvim yılı içinde tek hekim tarafından verilecek raporların toplamı kırk günü geçemez. Bu süreyi geçen hastalık raporları sağlık kurulunca verilir. Tek hekimlerin değişik tarihlerde düzenledikleri hastalık raporlarında gösterdikleri zorunluluk üzerine yıl içinde toplam kırk gün hastalık izni kullanan memurların, o yıl içinde bu süreyi aşacak şekilde tek hekimlerden aldıkları ilk ve müteakip raporların geçerli sayılabilmesi için bunların resmî sağlık kurullarınca onaylanması gereklidir. (7) Aile hekimi ve kurum tabiplerinin vereceği raporlar da tek hekim raporu kapsamında değerlendirilir. (8) Yurt dışında tek hekim veya sağlık kurulları, ilgili ülkenin mahallî mevzuatında tespit edilmiş süreler dâhilinde hastalık raporu düzenle- Devlet Memurları Kanunu 491 yebilirler. Ancak bu şekilde alınan raporlara dayalı olarak birinci fıkradaki süreler dâhilinde hastalık izni verilebilmesi için raporun ve raporda belirtilen sürelerin o ülke mevzuatına uygunluğunun dış temsilciliklerce onaylanması zorunludur. Hastalık İzni Verilmesi Madde 7- (1) Memurlara hastalık raporlarında gösterilen süreler kadar hastalık izni verilir. (2) Hastalık izni, memurun görev yaptığı kurum veya kuruluşun izin vermeye yetkili kıldığı birim amirlerince verilir. Yurt dışında verilecek hastalık izinlerinde misyon şefinin onayı zorunludur. (3) Kamu hizmetlerinde aksamaya yol açılmaması ve bu Yönetmelik ile belirlenen usûl ve esaslara uygunluğunun tespit edilebilmesi için, hastalık raporlarının aslının veya bir örneğinin en geç raporun düzenlendiği günü takip eden günün mesai saati bitimine kadar elektronik ortamda veya uygun yollarla bağlı olunan disiplin amirine intikal ettirilmesi; örneği gönderilmiş ise, rapor süresi sonunda raporun aslının teslim edilmesi zorunludur. Yıllık iznini yurtdışında geçiren memurların aldıkları hastalık raporları, dış temsilciliklerce onaylanmalarını müteakip en geç izin bitim tarihinde disiplin amirlerine intikal ettirilir. (4) Geçici görev veya vekâlet sebebiyle diğer kurumlarda görevli memurlara görev yaptıkları kurumların izin vermeye yetkili amirlerince, yurtdışında geçici görevli memurlara ise misyon şeflerince hastalık izni verilir. (5) Bu Yönetmelik ile tespit edilen usûl ve esaslara uyulmaksızın alman hastalık raporlarına dayanılarak hastalık izni verilemez. Hastalık raporlarının bu Yönetmelik ile tespit edilen usûl ve esaslara uygun olmaması hâlinde bu durum memura yazılı olarak bildirilir. Bu bildirim üzerine memur, bildirimin yapıldığı günü takip eden gün göreve gelmekle yükümlüdür. Bildirim yapıldığı hâlde görevlerine başlamayan memurlar izinsiz ve özürsüz olarak görevlerini terk etmiş sayılarak haklarında 657 sayılı Kanun ve özel kanunların ilgili hükümleri uyarınca işlem yapılır. (6) Hastalık izni verilebilmesi için hastalık raporlarının, geçici görev ve kanunî izinlerin kullanılması durumu ile acil vakalar hariç, memuriyet 492 Devlet Memurları Kanunu mahallindeki veya hastanın şevkinin yapıldığı sağlık hizmeti sunucularından alınması zorunludur. (7) Hastalık raporlarının fenne aykırı olduğu konusunda tereddüt bulunması hâlinde, memur hastalık izni kullanıyor sayılmakla birlikte Sağlık Bakanlığınca belirlenen ve memurun bulunduğu yere yakın bir hakem hastaneye sevk edilir ve sonucuna göre işlem yapılır. Hakem hastane sağlık kurulları bu nitelikteki başvuruları öncelikle sonuçlandırır. Yıllık İzinde Hastalık Raporu Alınması Madde 8- (1) Yıllık iznini kullanmakta iken hastalık raporu verilen memurun hastalık izin süresinin, yıllık izninin bittiği tarihten önce sona ermesi hâlinde, memur kalan yıllık iznini kullanmaya devam eder. (2) Yıllık iznini kullanmakta iken hastalık raporu verilen memurun hastalık izin süresinin yıllık izninin kalan kısmından daha fazla olması hâlinde, hastalık izninin bitimini müteakiben memurun göreve başlaması zorunludur. (3) Yıllık iznini kullanmakta iken hastalık raporu verilen memurun hastalık izni ile yıllık izninin aynı tarihte bitmesi hâlinde, memur izinlerin bittiği tarihte görevine başlar. (4) Hastalık izinleri sebebiyle kullanılamayan yıllık izinler 657 sayılı Kanunun 103 üncü maddesine göre kullandırılır. Memurun İyileştiğine Dair Sağlık Raporu Madde 9- (1) 657 sayılı Kanunun 105 inci maddesinde belirtilen süreler kadar izin kullanan memurun, bu iznin sonunda işe başlayabilmesi için, iyileştiğine dair resmî sağlık kurulu raporunu ibraz etmesi zorunludur. Bu rapor, yurt dışındaki memurlar için mahallî usûle göre düzenlenir. İzin süresinin sonunda, hastalığının devam ettiği resmî sağlık kurulu raporu ile tespit edilen memurun izni, 105 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen süreler kadar uzatılır, bu sürenin sonunda da iyileşemeyen memur hakkında emeklilik hükümleri uygulanır. Refakat İznine İlişkin Esaslar Madde 10- (1) Memurlara 657 sayılı Kanunun 105 inci maddesinin son fıkrası uyarınca izin verilebilmesi için memurun; Devlet Memurları Kanunu 493 a) Bakmakla yükümlü olduğu ana, baba, eş ve çocuklarından birinin, b) Bakmakla yükümlü olmamakla birlikte refakat edilmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocuklarıyla kardeşlerinden birinin, ağır bir kaza geçirdiğinin veya tedavisi uzun süren bir hastalığı bulunduğunun sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi zorunludur. (2) Birinci fıkra çerçevesinde düzenlenecek ve refakat sebebiyle izin verilmesine esas teşkil edecek sağlık kurulu raporunda; refakati gerektiren tıbbî sebepler, refakat edilmediği takdirde hayatî tehlike bulunup bulunmadığı, sürekli ve yakm bakım gerekip gerekmediği, üç ayı geçmeyecek şekilde refakat süresi ve varsa refakatçinin sahip olması gereken özel nitelikler yer alır. Gerekli görülmesi hâlinde üç aylık süre aynı koşullarda bir katma kadar uzatılır. (3) Aynı kişiyle ilgili olarak aynı dönemde birden fazla memur refakat izni kullanamaz. (4) Aynı kişi ve aynı vakaya dayalı olarak vcrilecek refakat izninin toplam süresi altı ayı geçemez. (5) İzin süresi içinde refakati gerektiren durumun ortadan kalkması hâlinde memur iznin bitmesini beklemeksizin göreve başlar. Bu durumda veya izin süresinin bitiminde, göreve başlamayan memurlar izinsiz ve özürsüz olarak görevlerini terk etmiş sayılarak haklarında 657 sayılı Kanun ve özel kanunların ilgili hükümlerine göre işlem yapılır. (6) Refakat izni kullanılırken memurun aylık ve özlük hakları korunur. Hüküm Bulunmayan Hâller Madde 11- (1) Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hâllerde 5510 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatı çerçevesinde işlem yapılır. Yürürlükten Kaldırılan Mevzuat Madde 12- (1) 30/12/1980 tarihli ve 8/2175 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Memurların Hastalık Raporlarını Verecek Hekim ve Sağlık Kurulları Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır. 494 Devlet Memurları Kanunu Yürürlük Madde 13- (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme Madde 14- (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 2.4.5. Devlet Memurlarının Çekilmelerinde Devir ve Teslim Süreleri Hakkında Yönetmelik Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi : 12.11.1974, No: 7/9044 Dayandığı Kanunun Tarihi : 14.7.1965, No: 657 Yayımlandığı R. Gazetenin Tarihi : 3.12.1974, No: 15081 1– Kapsam: Madde 1 – 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 95 inci maddesi gereğince düzenlenen bu yönetmelik hükümleri, çekilen Devlet Memurlarından devir ve teslim ile yükümlü olanlara uygulanır. Hizmet icaplarına göre devir ve teslim işlemleri için gerekli olan süreleri, bu yönetmelik hükümleri düzenler. II – Devir ve Teslim Konusu: Madde 2 – Bu yönetmelik hükümleri uyarınca devir ve teslim ile yükümlü bulunanların devir ve teslim işlemlerinin kapsamına giren hususlar şunlardır: a) Para ve para hükmündeki kıymetler, b) Ayniyat, demirbaş, taşınmayan mallar ve bunlara ait belgeler, c) Pul ve kıymetli evrak, (210 sayılı Değerli Kağıtlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanununa göre kıymetli evrak sayılanlar) d) Tahsil, tediye ve mahsuba esas teşkil eden ve ispata yarıyan evrak, kullanılmış veya kullanılmamış makbuzlar, e) Görevi ile ilgili her türlü evrak, hesap ve defterler, Yukarıda sayılanları uhdesinde bulundurulan Devlet Memurları devir ve teslim ile yükümlüdür. Devlet Memurları Kanunu 495 III– Çekilen Devlet Memurlarının Devir ve Teslim Süreleri: Madde 3 – Çekilen Devlet Memurları, Yönetmeliğin 2 nci maddesinde sayılanları yerlerine asaleten veya vekaleten atananlara, atama yapılacak memur bulunmadığı, yerlerine atanacak kimse bir aya kadar gelmediği veya yerlerine bir vekil atanmadığı takdirde yetkili amirce görevlendirilecek bir memura hizmetin özelliğine ve kurumca belirtilen esaslara göre 30 günü aşmamak (Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde sayılan olağanüstü haller hariç) şartı ile yine yetkili amirince saptanacak süre içinde devir ve teslim etmek zorundadır. Hesaplarını yerlerine gelenlere devir zorunda bulunan saymanların devir ve teslim süresi 30 gün, sayman mutemetlerinin 15 gündür. IV– Devir ve Teslim Sürelerinin Uzatılması: Madde 4 – Yönetmeliğin 3 üncü maddesi uyarınca saptanan devir ve teslim süreleri; savaş halinde, olağanüstü hallerde veya genel hayata müessir afetlere uğranılan yerlerde bir ayı aşmamak şartı ile yetkili amirce uzatılabilir. V – Devir ve Teslim Sürelerinin Başlangıcı ve Tamamlanması: Madde 5 – Yönetmeliğin 3 üncü maddesi uyarınca saptanan devir ve teslim süreleri,çekilen Devlet Memurlarının yerlerine asaleten veya vekaleten atananların işe başladığı; atama yapılacak memur bulunmadığı, yerlerine atanacak kimse bir aya kadar gelmediği veya yerlerine bir vekil atanmadığı takdirde yetkili amirce görevlendirilecek memurun bu göreve başladığı tarihten itibaren başlar. Madde 6 – Tesbit edilen devir ve teslim sürelerinin bitiminden önce devir ve teslim işlemlerini tamamlayanlar yetkili amirini haberdar ederek görevlerini bırakabilirler. Madde 7 – Yönetmeliğin 3 üncü ve 4 üncü maddeleri ile tesbit edilen sürelerde veya teslim sürelerinin bitiminden önce devir ve teslim işlerini tamamlayanların aylıkları; çalıştıkları sürelerle kayıtlı olmak üzere, eski görev yerlerinde kadro tasarrufundan ödenir. Madde 8 – Çekilme suretiyle görevlerinden ayrılanların, devir ve teslim işlemlerini bu yönetmeliğin 3 üncü ve 4 üncü maddelerine göre 496 Devlet Memurları Kanunu tesbit edilen süreler içinde tamamlayamıyanlara, fazla çalıştıkları süreler için ayrıca ücret ödenmez. VI– Yürürlük: Madde 9 – Bu yönetmelik hükümleri yayımı tarihinden itibaren yürürlüğe girer. VII– Yürütme Yetkisi: Madde 10 – Bu yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 2.4.6. Devlet Memurlarının Şikayet ve Müracaatları Hakkında Yönetmelik Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi :28/11/1982, No: 8/5743 Dayandığı Kanunun Tarihi : 14/7/1965, No: 657 Yayımlandığı R. Gazetenin Tarihi :12/1/1983, No: 17926 BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler Amaç: Madde 1– Bu Yönetmelik, Devlet Memurlarının Şikayet ve Müracaatları ile ilgili usul ve esasları belirlemek amacıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 21 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. Kapsam: Madde 2– Bu Yönetmelik hükümleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik birinci fıkrasında sayılan kurum ve kuruluşlarda çalışan memurlar hakkında uygulanır. Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli subay, astsubay, sivil memur, sözleşmeli ve yevmiyeli personel; Anayasa ve Uyuşmazlık Mahkemesi Üye ve Yedek Üyeleri ile raportörleri; 2656 sayılı Hakimler Kanununun 2661 sayılı Kanunla değiştirilen 18 ve 19 uncu maddeleri uyarınca bu Kanuna eklenen (1) ve (2) sayılı cetvellerde gösterilen Adli ve İdari Yargı mensupları; Danıştay ve Sayıştay meslek mensupları ve Sayıştay Savcı ve Savcı Yardımcıları; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa tabi kurumlarda çalışan öğretim elemanları hakkında bu Yönetmelik hükümleri uygulanmaz. 497 Devlet Memurları Kanunu İKİNCİ KISIM Şikayet Şikayet Hakkı: Madde 3– Devlet Memurları amirleri veya kurumları tarafından kendilerine uygulanan idari eylem ve işlemlerden dolayı şikayet hakkına sahiptirler. Toplu Şikayet Yasağı: Madde 4– Birden fazla Devlet Memurunun toplu olarak söz veya yazı ile şikayette bulunmaları yasaktır. Bir veya aynı hadise birden fazla memurun şikayetlerine sebep veya konu olursa bunların herbiri, ayrı ayrı ve tek başına şikayet haklarını kullanabilirler. Yapılma Şekli: Madde 5– Şikayetler söz veya yazı ile en yakın amirden başlanarak silsile yolu ile ve şikayet edilen amirler atlanarak yapılır. Yazılı şikayetler maksadı en iyi ifade edecek şekilde ve mevzuat hükümlerine uygun olarak yazılan bir dilekçe ile yapılır. Dilekçede tespit edilen eksiklikler ile suç teşkil etmeyen usulsüzlüklerin giderilmesi şikayeti kabul eden amirlerce sağlanır. (Örnek: 1). Sözlü şikayetlerde de bu esaslara uyulur. Sözlü olarak yapılan şikayetler, şikayeti yapanın istemi halinde yapıldıkları anda şikayetçi ile şikayeti kabul eden amir tarafından birlikte imzalanan bir tutanakla tespit olunur ve iki tarafa verilir. Amir de şikayetin tutanağa geçirilmesini isteyebilir. Şikayetçi tutanak düzenlenmesinden kaçınırsa şikayet yapılmamış sayılır. Karar Mercii: Madde 6– Şikayet hakkında karar verme yetkisi şikayet edilenin ilk disiplin amirine aittir. Şikayeti kabul eden ancak karar verme yetkisi bulunmayan amirler bunları silsile yolu ile ve kendi görüşlerini de ilave etmek suretiyle birinci fıkrada belirtilen amirlere 3 gün içinde intikal ettirirler. Şikayet edene de durum hakkında bilgi verirler. 498 Devlet Memurları Kanunu Yapılacak İşlemler: Madde 7– Bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara uygun olarak yapılan şikayetler karar vermeye yetkili amirlerce incelenir ve karara bağlanır. Kararlar şikayet sahiplerine ve lüzum görülürse şikayet edilene yazı ile bildirilir. Süre: Madde 8– Şikayetlerin incelenmesi ve bir karara bağlanarak şikayet sahiplerine tebliğ edilmesi ile ilgili bütün işlemlerin en geç şikayet dilekçesinin karar merciine intikal ettiği tarihi izleyen 30 gün içinde tamamlanması zorunludur. Adli ve idari tahkikata konu olacak nitelikteki şikayetler hakkında ilgili mevzuat hükümleri uygulanır. İtiraz: Madde 9– Şikayette bulunan ve şikayet edilen memurlar yetkili amirlerce verilen kararlara karşı bir defaya mahsus olmak üzere kararın kendilerine tebliğini izleyen 10 gün içinde bir üst mercie itiraz edebilirler. İtirazların yapılmasında ve incelenip karara bağlanmasında şikayetler hakkında bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar geçerlidir. Şikayet Edenin Sorumluluğu: Madde 10– Şikayet haklarını kullanan Devlet Memurlarına şikayetlerinden dolayı bir ceza verilemez. Ancak, şikayet haklarını bu Yönetmelikte tespit edilen usul ve esaslara aykırı surette kullananların veya her ne surette olursa olsun bu haklarını kullanırken bir suç işleyenlerin sorumlulukları saklıdır. ÜÇÜNCÜ KISIM Müracaat ve İhbar Müracaat Hakkı ve İhbar Yükümlülüğü: Madde 11– (Değişik: 14/9/2009-2009/15428 K.) Devlet memurları, kurumları ile ilgili resmi ve şahsi işlerinden dolayı müracaat hakkına sahiptirler. Ayrıca Devlet memurları, görevleri Devlet Memurları Kanunu 499 sırasında haberdar oldukları konusu suç teşkil eden durumları yetkili makamlara bildirmekle yükümlüdürler.3 Karar Mercii: Madde 12– Müracaatlar hakkında karar verme yetkisi, kurumların çalışma usul ve esaslarını belirleyen Kanun, Tüzük ve Yönetmelikler ile müracaat konusunu çözümlemeye yetkili kılınan mercilere aittir. Müracaatı kabul eden ancak sorunu çözümleme yetkisi bulunmayan amirler bunları silsile yolu ile birinci fıkrada belirtilen mercilere 3 gün içinde intikal ettirilir. Toplu müracaat yasağı, şekil, yapılacak işlemler, süre, itiraz, müracaat edenin sorumluluğu konularında uygulanacak hükümler. Madde 13– Bu yönetmeliğin 4, 5, 7, 8, 9 ve 10 ncu maddeleri ile belirlenen usul ve esaslar Devlet Memurlarının yapacakları müracaatlar hakkında da geçerlidir. DÖRDÜNCÜ KISIM Diğer Hükümler Amirlerin Sorumlulukları: Madde 14– Bu Yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara uygun olarak yapılmış bulunan şikayet ve müracaatlar hakkında Yönetmelikte öngörülen görevlerini zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirmeyen amirlere durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 125 nci maddesinde sayılan disiplin cezalarından birisi verilir. (Ek fıkra: 14/9/2009-2009/15428 K.) İhbar yükümlülüğünü yerine getiren Devlet memurlarına ihbarlarından dolayı bir ceza verilemez, doğrudan veya dolaylı olarak hizmet koşulları kısmen de olsa ağırlaştırılamaz ve değiştirilemez. Diğer Kamu Görevlilerinin Durumu : Madde 15– Bu Yönetmelik hükümleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 1 inci maddesinin 1 inci fıkrasında sayılan kurumlar- 3 Bu cümle Danıştay Beşinci Dairesinin 25/05/2011 tarihli 2009/6755 E. 2011/2758 K. Sayılı kararıyla iptal edilmiştir. 500 Devlet Memurları Kanunu da çalışan sözleşmeli ve geçici personel; aynı Kanunun ek geçici 12,13 ve 14 ncü maddeleri kapsamına giren personel; ek geçici 9 ncu maddede sayılan kurumlarda çalışan memurlar ile sözleşmeli ve geçici personel hakkında da uygulanır. Birinci fıkra kapsamına giren ve memur olmayan personelin bu Yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara aykırı şikayet ve müracaatları hakkında tabi oldukları mevzuat hükümleri uyarınca işlem yapılır. Yürürlük: Madde 16– Bu Yönetmelik yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 17– Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. ÖRNEK - 1 YAZILI MÜRACAAT/ŞİKAYET DİLEKÇE ÖRNEĞİ TARİH : GÖREVİ : ÜNVANI : ADI SOYADI : BABA ADI : MEMLEKETİ : DOĞUM TARİHİ : MEMURİYETE BAŞLAMA TARİHİ : SİCİL NO : ÖZÜ : DİLEKÇENİN VERİLECEĞİ AMİR'İN MAKAM ÜNVANI DİLEKÇENİN METNİ İMZA 2.4.7. Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliği Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi : 27.7.1973, No : 7/6913 Dayandığı Kanunun Tarihi : 14.7.1965, No : 657 Yayımlandığı R.Gazetenin Tarihi : 11.8.1973, No : 14622 Devlet Memurları Kanunu 501 I. BÖLÜM Konu ve kapsam Konu: Madde 1 – 14/7/1965 tarihli 657 sayılı "Devlet Memurları Kanunu"nun 23/5/1972 tarihli 1589 sayılı Yetki Kanununa dayanılarak çıkarılan 30/5/1973 tarihli 5 sayılı "Kanun Hükmünde Kararname" ile değişik 209 uncu maddesinde öngörülen tedavi yardımı ve yol giderleri ile 657 sayılı Kanunun 1589 sayılı Yetki Kanununa dayanılarak çıkarılan 23/12/1972 tarihli 2 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik 210 uncu maddesinde öngörülen cenaze giderleri ile ilgili hususlarda bu Yönetmelik hükümleri uygulanır. Kapsam: Madde 2 – Bu Yönetmelik, tedavi yardımı ve yol giderleri ile cenaze masraflarının kimlere, hangi hallerde ve şartlarda, kurumlarca nasıl ve ne şekilde sağlanacağı, hastalık halinde başvurma şekli ve bunun üzerine ne şekilde işlem yürütüleceği hususlarını ve bunlara ilişkin diğer konuları, kapsar. (Bu Yönetmelikte geçen tedavi deyimi muayene, teşhis ve tedaviyi kapsar.) II. BÖLÜM Tedavi Ve Yol Giderlerinin Kimler İçin, Hangi Hal ve Şartlarda Sağlanacağı Tedavi ve Yol Giderlerinden Yararlanacak Olanlar: Madde 3 – (Değişik : 19/1/1983 - 83/6022 K.) Tedavi ve yol giderlerinden yararlanacak olanlar şunlardır. A. Yurtiçinde: a) Devlet Memuru, b) Devlet Memurunun herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanamayan eşi, c) Devlet Memurunun bakmakla yükümlü olduğu ve herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanamayan ana, babası, d) Devlet Memurunun aile yardımı ödeneğine hak kazanan çocukları, B. Yurtdışında 502 Devlet Memurları Kanunu a) Yurtdışında sürekli görevde bulunan Devlet Memuru, b) Geçici görev, bilgi ve görgü artırmak veya staj yapmak üzere yurtdışına gönderilen Devlet Memuru, c) Yurdışında sürekli görevde bulunan Devlet Memurunun herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanamayan eşi, bakmakla yükümlü olduğu ana, babası ve aile yardımı ödeneğine hak kazanan çocukları, Yukarıda (A) ve (B) fıkralarına göre tedavi ve yol giderlerinden yararlanacak olanların yurtiçinde veya yurtdışında hastalanıp organ nakline gerek görülmesi halinde 2238 sayılı "Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Hakkında Kanun" hükümleri dikkate alınmak şartıyla verici durumunda bulunan kimselerin (bu Yönetmeliğin kapsamına girip girmediğine bakılmaksızın) bu işlemle ilgili tedavi giderleri de, alıcı durumundaki hastanın kurumu tarafından aynen ödenir. Sürekli görevle yurt dışında bulunan Devlet Memuru ile yurtdışında tedavi yardımına müstehak aile bireylerinin Yıllık izin dolayısıyle gittikleri başka bir yabancı ülkede acilen hastalanmaları durumunda, görevli oldukları ülkeye dönerek tedavi görmelerinin mümkün bulunmaması ve tedavilerinin zorunlu olması halinde izinlerini geçirmekte oldukları yerde bu Yönetmelikteki kurallara uygun biçimde yapılan tedavi giderleri, sürekli görevle bulunan ülkede aynı tedavi için belirlenecek mutad tedavi gideri tutarıyla sınırlı olmak şartıyla kurumlarınca ödenir. Devlet Memurunun bakmakla yükümlü olduğu ana, babasını bu sıfatından dolayı tedavi ve yol giderlerinden yararlanabilmesi için Devlet Memurunun yardım etmemesi halinde muhtaç duruma düşmesi, her ne şekilde olursa olsun ücret karşılığı çalışmaması ve yasalar uyarınca kendisine sağlık yardımı sağlanmamış olması gerekmektedir. Geçici görev, bilgi ve görgülerini artırmak veya staj yapmak üzere yurt dışına gönderilen memurların yanlarında olan veya herhangi bir sebeple yurt dışında bulunan eşleri, bakmakla yükümlü oldukları ana, babaları ve aile yardımına müstehak çocukları ile kanuni izinlerini geçirmek üzere yurt dışına giden memurların yurt dışında yapılan tedavi giderleri, yurt dışında tedavi için Yönetmelikte öngörülen usullere Devlet Memurları Kanunu 503 uyulmak Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Yataklı Tedavi Kurumları Resmi Fiyat Tarifesinde aynı tedavi için belirlenen tutar ile sınırlı olmak şartıyla Türkiye'de ve Türk parası olarak kurumlarınca ödenir. Yurt Dışında Tedavinin Sağlanması Yolları: Madde 4 – Yurt dışında tedavi ve yol giderlerinden yararlanacak olanların hastalanmaları halinde tedavilerinin sağlanabilmesi için tedaviye mahalli usule göre lüzum gösterilmiş olması gerekmektedir. (Geçici görevle yurt dışında bulunanlar hariç) 3 üncü maddenin B bendine girenlerin, Dışişleri Bakanlığının görüşü alındıktan sonra Maliye Bakanlığınca tesbit olunan esaslar dairesinde, bulundukları ülkelerdeki uygulamalara göre kurumları tarafından sigorta ettirilmeleri mümkündür. Bu takdirde ilgililerin sigorta primleri Devlet Memurunun bağlı olduğu kurumca karşılanır. Bu kişiler için ayrıca tedavi ve yol giderleri ödenmez. Yurt İçinde Tedavinin Mümkün Olmaması Hali: Madde 5 – (Mülga : 9/7/1999 - 99/13144 K.) Yurt İçinde Tedavinin Yapılacağı Resmi veya Özel Sağlık Kurumları ile Kuruluşları: Madde 6 – Genel ve katma bütçeli dairelere, kamu iktisadi teşebbüslerine, özel idarelere ve belediyelere, Tıp Fakültelerine bağlı yataklı veya yataksız tedavi kurumlarına "resmi sağlık kurumu", hükümet, sağlık ocağı, belediye ve kurum tabipliklerine de "resmi sağlık kuruluşu" denir. Gerçek veya tüzel kişiler tarafından kurulmuş yataklı veya yataksız tedavi kurumları ile tedavi amacıyle hasta kabul eden ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca işletme müsaadesi verilmiş bulunan içmece ve kaplıcalar "özel sağlık kurumu", serbest tabiplikler "özel sağlık kuruluşu" sayılır. Tedavi Şekilleri: Madde 7 – Hastanın yataklı bir tedavi kurumunda yatırılarak tedavi edilmesine "yataklı tedavi", tabiplerin hastayı kendilerine tahsis edilmiş hizmet veya işyerlerinde ve yatırmadan tedavi etmelerine "ayakta tedavi", hastayı bulunduğu yerde tedavi etmelerine "evde tedavi" denir. 504 Devlet Memurları Kanunu III. BÖLÜM Hastalık Halinde Başvurma ve Bunun Üzerine Yürütülecek İşlem Memurun Yurt İçinde Ve Görevinin Bulunduğu Yerde Hastalanması Hali: Madde 8 – Memurun yurt içinde ve görevinin bulunduğu yerde hastalanması halinde durum bağlı olduğu kurumun amirine duyurulur. Bu duyurma üzerine; A) Kurumun tabibi, bulunduğu takdirde,hasta yollama kağıdı düzenlenerek hasta eliyle veya dairesince bu tabibe gönderilir. Hasta, tabibe tahsis edilmiş hizmet yerine gidebilecek durumda ise oraya gider, muayene ve gerekiyorsa tedavisi orada yapılır. Hasta, tabibe tahsis edilmiş hizmet yerine gidebilecek durumda değilse, tabip, hastayı bulunduğu yerde görerek muayene ve gerekiyorsa tedavisini yapar. Tabipçe lüzum görüldüğü takdirde hasta memur, o yerdeki genel ve katma bütçeli kurumlara, kamu iktisadi teşebbüslerine, özel idarelere veya belediyelere bağlı hastanelerden birine veya bir sağlık merkezine yollanır. Tabipce zaruret görüldüğü takdirde hasta memur Tıp Fakültelerinin hastanelerinden birine de gönderilebilir. Gerekli muayene ve tedavi buraca sağlanır. B) Kurumun tabibi olmadığı takdirde, hasta yollama kağıdı düzenlenerek, hasta eliyle veya dairesince hastanın bulunduğu yere en yakın olan resmi tabibe gönderilir. Hasta, tabibe tahsis edilmiş hizmet yerine gidebilecek durumda ise oraya gider, muayene ve gerekiyorsa tedavisi orada yapılır. Hasta, tabibe tahsis edilmiş hizmet yerine gidebilecek durumda değilse, tabip hastayı bulunduğu yerde görerek muayene ve gerekiyorsa tedavisini yapar. Bu tabiplerce lüzum görüldüğü takdirde hasta, o yerdeki genel ve katma bütçeli kurumlara, kamu iktisadi teşebbüslerine, özel idarelere ve belediyelere bağlı hastanelerden birine veya bir sağlık merkezine gönderilerek muayene ve tedavisi sağlanır. Tabipce lüzum görüldüğü takdirde hasta memur Tıp Fakültelerinin hastanelerinden birine de gönderilebilir. Devlet Memurları Kanunu 505 Hasta memurun bulunduğu yerde hükümet tabibi, sağlık ocağı veya belediye tabibi bulunmadığı ve ulaşım mümkün olmadğı takdirde, hastanın ilk muayene ve tedavisinin, serbest tabip varsa onun, bu da yoksa ilk yardımın sağlık memuru, hemşire veya ebe tarafından sağlanması yoluna gidilir. Hastanın kurum, hükümet tabibi, sağlık ocağı veya belediye tabibine, gerektiğinde serbest tabip, sağlık memuru hemşire veya ebeye gönderilmesi ve lüzumlu görüldüğü takdirde resmi bir hastaneye veya sağlık merkezine yollanması işlemi, örneği ekli hasta yollama kağıtları ile yapılır. (Örnek: 1,2) Memurun, Yurt İçinde, Görevinin Bulunduğu Yer Dışında Hastalanması Hali: Madde 9 – Memurun, yurt içinde, görevinin bulunduğu yer dışında hastalanması halinde; A) Memurun mensup olduğu kurumun o yerde teşkilatı var ve kurumca tabip çalıştırılıyorsa, durum kurumun o yerdeki teşkilatına durululur. Bunun üzerine 8 inci maddenin (A) bendine göre işlem yürütülür. B) Memurun mensup olduğu kurumun o yerden teşkilatı olmakla beraber ayrıca tabip çalıştırılmıyorsa, durum kurumun o yerdeki amirine veya en büyük mülkiye amirine duyurulur. Bu duyurma üzerine 8 inci maddenin (B) bendine göre işlem yapılır. C) Memurun mensup olduğu kurumun o yerdeki teşkilatı yoksa, durum o yerin en büyük mülkiye amirine duyurulur. Bunun üzerine 8 inci maddenin (B) bendine göre işlem yapılır. Hastanın Gönderildiği Resmi Sağlık Kurumunda Tedavinin Sağlanamaması Hali: Madde 10 – Hastanın gönderildiği resmi sağlık kurumunda yer bulunmadığı veya teknik sebepler dolayısiyle burada tedavisine imkan olmadığı kurumun baştabibi tarafından resmen bildirildiği takdirde hasta, bağlı olduğu kurumun tabibi varsa buraca, yoksa hükümet tabipliğince, aynı yerde istenilen tedaviyi sağlıyabilecek başka bir resmi sağlık kurumu bulunuyorsa oraya, yoksa bunu sağlıyabilecek en yakın diğer 506 Devlet Memurları Kanunu bir yerdeki resmi bir sağlık kurumuna veya özel bir sağlık kurumuna gönderilerek buraca tedavisi sağlanır. Muayene ve Tedavi Sonucunun Bildirilmesi: Madde 11 – Hasta memurun muayene ve tedavisi resmi sağlık kuruluşunca sağlandığı takdirde, hasta yollama kağıdı muayene ve tedaviyi yapan tabip tarafından 16 ncı maddenin (A) bendindeki esaslar dairesinde doldurularak bir nüshası derhal memurun dairesine gönderilir. Hastanın muayene ve tedavisinin serbest tabip tarafından yapılması veya ilk yardımın sağlık memuru, hemşire veya ebe tarafından sağlanması halinde de yukardaki esaslar dairesinde işlem yürütülür. Ancak serbest tabipler tarafından doldurulacak hasta yollama kağıtlarının muteber addedilebilmesi için tabibin bulunduğu yerin bağlı olduğu ocak veya Hükümet tabipliği tarafından tabibin imzasının, sağlık memuru, hemşire veya ebe tarafından doldurulacak hasta yollama kağıtlarının muteber addedilebilmeleri için de bunların, o yerin bağlı bulunduğu sağlık ocağı veya Hükümet tabipliğince onaylanması şarttır. Hasta sağlık kurumuna gönderildiği takdirde, hasta yollama kağıdı hasta ile ilgilenen tabipce 16 ncı maddenin (A) bendindeki esaslar dairesinde doldurulur. Bunun bir nüshası (Durumun sağlık kuruluna intikal etmesi halinde sağlık kurulu raporu ile birlikte) memurun dairesine gönderilir. Hastane sağlık kurullarınca rapor düzenlenirken ilişik örnek kullanılır. (Örnek 3) Yurtdışında Bulunanların Hastalanması Hali: Madde 12 – (Değişik : 19/1/1983 - 83/6022 K.) Yönetmeliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrası (B) bendine göre tedavi ve yol giderlerinden yararlanacak olanlar, görevleri bakımından bağlı bulundukları Misyon Şefliğine, Misyon Şefliğinin başka bir yerde olması durumunda kendisine en yakın olan Büyükelçilik, Elçilik, Başkonsolosluk veya Konsolosluğa başvururlar. Aynı maddenin üçüncü fıkrasından yararlanacak olanlar ise bulundukları yere en yakın Misyon Şefliğine başvururlar. Bunun üzerine mahalli uygulamaya göre saptanan Devlet Memurları Kanunu 507 yöntem ve ilkeler ile tedavi Yönetmeliğindeki hükümler çerçevesinde hastanın tedavisi yaptırılır. Bulunulan yerdeki tıbbi olanaksızlıklar veya teknik nedenlerle tedavilerinin mümkün olmadığı belgelendirilen hastalar, gidiş dönüş yol giderleri, yapılacak tedavi giderleri ve bunlara ilişkin diğer giderler ile hastalığın durumunda dikkate alınarak Misyon Şefliğince tedavi için yurda veya diğer bir ülkeye gönderilerek tedavilerinin yaptırılması yoluna gidilir. Bu durumda gidiş dönüş yol giderleri ile yapılan tedavi giderlerine ait masraflar, ibraz edilen ve Misyon Şefliğince onaylanan belgelere göre ilgililere ödenir. Yurt içinde mümkün olan tedaviler Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca tüm Misyon Şefliklerimize genelge ile duyurulur. Yabancı ülkelerde bulunan memurların tedavi usul ve esasları o ülkedeki Misyon Şeflikleri tarafından tesbit edilir. Tespit edilen usul ve esaslar, ilgili Misyon Şeflikleri tarafından Dışişleri Bakanlığına bildirilir. Sigorta sisteminin uygulandığı memleketlerde, bu sistem dairesinde hareket edilir. Hastanın ilk başvurusundaki durumun, kesin teşhisinin uygulanan tedavinin ve tedaviden alınan sonucun, gerekiyorsa verilen istirahatin açıkca belirtildiği bir raporun, hastayı sevk eden Misyon Şefliğine bildirilmesi sağlanır. Misyon Şefliği, her ne şekilde olursa olsun tedavi ve yol giderlerinin ödenebilmesi için alınan rapor, reçete ve benzeri gibi belgelerin yukarıdaki esaslar çerçevesinde alınmış ve bunların yetkili sağlık kurumları veya tabipler tarafından düzenlenmiş olduğunu tasdik ederek memurun bağlı olduğu kuruma bildirir. (Bu Yönetmelik bakımından Misyon Şefliği, o yerdeki Büyükelçilik, Elçilik, Daimi Temsilcilik, Başkonsolosluk ve Konsolosluktur.) Memurun Eşi ve Bakmakla Yükümlü Olduğu Ana, Baba ve Aile Yardımı Ödeneğine Müstehak Çocuklarının Hastalanması Hali: Madde 13 – Memurun eşi ve bakmakla yükümlü olduğu ana, baba ve aile yardımı ödeneğine müstehak çocuklarının hastalanmaları halinde: 508 Devlet Memurları Kanunu A) Memurun görevi, yurt içinde ve bu şahıslar memurun görevinin bulunduğu yerde iseler, haklarında bu Yönetmeliğin 8, 10, 11 inci maddelerine; B) Memurun görevi yurt içinde, bu şahıslar memurun görevinin bulunduğu yer dışında iseler, haklarında bu Yönetmeliğin 9, 10, 11 inci maddelerine; C) Memurun görevi yurt dışında ve bu şahıslar yurt içinde iseler, haklarında bu Yönetmeliğin 9, 10, 11 inci maddelerine; D) Bu şahıslar yurt dışında iseler ve bu Yönetmelik gereğince tedavi yardımından yararlanabiliyorlarsa, haklarında bu Yönetmeliğin 12 nci maddesine; göre işlem yapılır. (Değişik son fıkra: 9/7/2007-2007/12379 K.) Bu şahıslar, yurt içindeki sağlık kurum ve kuruluşlarına, hasta yollama kâğıdı olmaksızın müracaat edebilirler.Bu konuya dair esas ve usuller Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Maliye Bakanlığınca, tedavi yardımına ilişkin uygulama tebliğleri ile belirlenir. Hastalığın Devamı Halinde: Madde 14 – Hastanın bulunduğu yerde sağlık kurumu yok ve hastalık devam ediyor ise, hastanın sağlık durumu müsait ve ulaştırma mümkün olduğu takdirde, hasta, ilk tedaviyi ve sağlık yardımı yapan tarafından en yakın resmi sağlık kurumuna gönderilir. Acil Vakalar: Madde 15 – Acil vakalarda, yukarıdaki maddelerde söz konusu edilen işlemlere başvurulmaksızın, hastanın gerekli tedavisi hastanın bizzat kendisi veya hasta ile ilgili biri tarafından derhal yaptırılır. Bu muayene ve tedavi: Mümkün olduğu takdirde, memurun bağlı olduğu kurum tabibine, olmadığı takdirde hükümet tabibine veya belediye tabibine veya sağlık ocağına; Mümkün olamadığı takdirde, bu Yönetmeliğin 8 inci maddesinde belirtilen hastanelerden birine veya bir sağlık merkezine; Devlet Memurları Kanunu 509 Bu da mümkün olmadığı takdirde, serbest tabibe veya özel sağlık kuruluna; başvurulmak suretiyle yaptırılır. Gerekli işlemler sonradan tamamlanır. IV. BÖLÜM Raporların Düzenlenmesi Genel Olarak Raporların Düzenlenmesi: Madde 16 – Tedavi sonucunda düzenlenen raporlar; A) Tek tabip tarafından verilmiş ise hastalığın esas arazının, teşhisinin, seyrinin, muhtemel akibetinin, yapılan ve tavsiye edilen tedavinin, B) Sağlık kurulu tarafından verilmiş ise hastalığın esas arazının, teşhisinin, seyrinin, muhtemel akibetinin, yapılan ve tavsiye edilen tedavinin, her ihtisas dalına ait bulgularla gerekli laboratuvar muayene sonuçlarının, açıkça yazılması zorunludur. Sağlık Durumu Dolayısiyle Naklen Tayinin Gerektiği Hallerde Düzenlenecek Rapor: Madde 17 – Memurun bir yerden başka bir yere naklen tayinini gerektirecek sağlık kurulu raporlarında 16 ncı maddenin (B) bendinde belirtilen hususlarla birlikte, nakli gerektiren hastalık bulguları ve laboratuvar muayene sonuçlarının açıkça yazılması ve bu bulgulara göre hastanın hangi özelliklere sahip sağlık kurumu bulunan veya hangi iklim ve coğrafi şartların hakim olduğu bir yere nakli hususundaki kararın mucip sebeplerinin belirtilmesi zorunludur. Fizik Tedaviyi Öngören Raporların Düzenlenmesi: Madde 18 – Fizik tedaviye (Mekanik tedavi, her çeşit şifalı su ve çamur tedavileri ile benzeri diğer tedaviler) lüzum gösterilen sağlık kurulu raporlarında 16 ncı maddenin (B) bendinde belirtilen hususlarla birlikte hastalığın mahiyetine ve mevcut bulgulara göre hastanın hangi tip ve vasıftaki fizik tedaviye muhtaç bulunduğunun, bu tedavilerin yapılabileceği yerlerle kurumların hangileri olduğunun mucip sebepleriyle birlikte, açıkca yazılması zorunludur. 510 Devlet Memurları Kanunu V. BÖLÜM Tedavi giderleri I. Kesim Yurt içinde Resmi Sağlık Kuruluşlarında Tedavi: Madde 19 – (Değişik : 19/1/1983 - 83/6022 K.) Tedavi resmi sağlık kuruluşlarınca sağlandığı taktirde, tabibin hastanın almasını gerekli gördüğü ilaçlar kurumca sağlanıyorsa hastaya imza karşılığında kurumca verilir. Bu mümkün değilse ve kurumca bir veya birkaç eczane veya ecza dolabı ile anlaşma yapılmışsa, ilaçlar doktorun verdiği reçete ile ve imza karşılığında bu eczane veya ecza dolaplarından alınır. Bu da mümkün olmadığı takdirde herhangi bir eczane veya ecza dolabından reçetede yazılı ilaçlar alınır. İlaç alınan yerin yetkilisi tarafından reçetedeki ilaçların verildiği ve tutarının ne olduğunu gösterir bir fatura verilir. Bu fatura tutarının, resmi sağlık kurumlarında yatarak tedavilerde tamamı,ayakta veya meskende sağlanan tedavilerde % 80'i kurumca, % 20'si ise hasta tarafından ödenir. Ancak, resmi sağlık kurulu raporu ile belirlenen ve tüberküloz, kanser, kronik böbrek, akıl hastalıkları, organ nakli ve benzeri uzun süreli tedaviye ihtiyaç gösteren hastalıkların ayakta veya meskende tedavileri sırasında kullanılmasına lüzum gösterilen ilaçlardan, hayati önemi haiz oldukları Sağlık ve Sosyal Bakanlığınca tesbit edilecek olanların bedellerinin tamamı kurumlarınca ödenir. Yurt içinden sağlanması mümkün olmayan ilaçlar (bunların yurt içinde bulunmadığı ve kullanılmasının zorunlu olduğu Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca onandığı takdirde) yurt dışından getirtilebilir. Bu takdirde, söz konusu ilacın alındığını, bunun için ödenen bedeli gösterir ve memurun bulunduğu yerdeki Sağlık Müdürü veya Hükümet Tabibince, memur Ankara'da ise Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca tasdik edilmiş fatura kuruma verilmek suretiyle bedeli tahsil edilir. Resmi sağlık kuruluşlarınca yapılan ayakta veya evde tedavi sırasında hastalara uygulanması gerekli görülen enjeksiyonların bu kuruluş- Devlet Memurları Kanunu 511 larca yapılması sağlanır. Bu mümkün olmadığı takdirde enjeksiyonlar dışarıdaki yetkili kimselere yaptırılır. Enjeksiyon yapan kişiden alınan fatura ve ilacın alınmasını sağlayan reçeteye dayanılarak yapılmış olan masraf, Maliye ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıklarınca tesbit edilen rayici geçmemek üzere kurumdan alınır. Resmi sağlık kuruluşları tabiplerinin hastayı evde tedavi etmeleri halinde, kendilerine ayrılmış bir araç yoksa, gidip döndüğü yer arasındaki taşıt aracı ücretleri, hastanın bağlı olduğu kurumca ödenir. Resmi Sağlık Kurumlarında Tedavi: Madde 20 – Tedavi resmi sağlık kurumlarında sağlandığı takdirde, bu kurumlarca hastadan hiç bir surette para alınmaz. Sağlık kurumunca, hastanın tedavisi dolayısiyle yapılan bütün işlemler sonucu istenilmesi gereken ücretleri göstermek üzere fatura düzenlenerek ilgili kuruma gönderilir,bedeli en geç aynı mali yol sonuna kadar bu kurumca sağlık kurumuna ödenir. İlacın sağlık kurumunca sağlanamaması, enjeksiyonun sağlık kurumunca yapılmaması hallerinde bu Yönetmeliğin 19 uncu maddesine göre işlem yürütülür. Tedavide Yatak Ayrılması: Madde 21 – (Değişik : 20/5/1975 - 7/10036 K.) Resmi sağlık kurumlarından yatakları üç sınıfa ayrılmış olanlara tedavi edilen devlet memurlarından: A) 1 - 4 üncü kadro derecesindekiler birinci sınıf, B) 5 - 10 uncu kadro derecesindekiler ikinci sınıf, C) 11 - 15 inci kadro derecesindekiler üçüncü sınıf, yataklar iki sınıfa ayrılmış olanlarda tedavi edilen Devlet memurlarından: A) 1 - 4 üncü kadro derecesindekiler, bu yatak sınıflarının üst derecesindeki, B) 5 - 15 inci kadro derecesindekiler, bu yatak sınıflarının alt derecesindeki, yataklarda yatırılırlar. 512 Devlet Memurları Kanunu Kurumda lüks oda bulunduğu takdirde 1 inci ve 2 nci kadro derecesindeki memurlar bu odalarda yatırılır. Yatak sınıfında yer bulunmadığı ve tedavinin gecikmesinde sakınca bulunduğu takdirde, memur daha üst sınıf yatakta yatırılır. Tedavinin gecikmesinde bir sakınca bulunmadığı halde memurun isteği üzerine üst sınıfa yatırılması halinde, sınıf farkından doğan meblağ memur tarafından ödenir ve kurumdan tahsil edilemez. Memurun eşi ile bakmakla yükümlü olduğu ana, baba ve aile yardım ödeneğine müstehak çocuklarının resmi sağlık kurumlarında yatakta tedavileri gerektiği takdirde, bunlar hakkında da memurun durumu esas alınmak suretiyle işlem yapılır." (Ek: 2/8/2002-2002/4635) 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamındaki görevlerden dolayı yaralanan veya sakat kalan memurun resmi sağlık kurumlarında yataklı tedavileri gerektiği takdirde, bunlar 4 üncü kadro derecesinden alt bir kadro derecesinde bulunsalar dahi birinci sınıf yataklarda yatırılırlar. Sınıf farkından doğan meblağ memurun kurumundan, memur emekliye sevk edilmişse Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünden tahsil edilir. Özel Sağlık Kuruluşlarında Tedavi: Madde 22 – Tedavi özel sağlık kuruluşlarında sağlandığı takdirde, (tabip tarafından kabul edilmek şartiyle) muayene ücreti ve yapılmışsa sair giderler hastadan alınmaz. Tabip tarafından bunlar gösterilmek suretiyle bir fatura düzenlenerek ilgili kuruma gönderilir, bedeli en geç aynı mali yıl sonuna kadar bu kurumca tabibe ödenir. Bu yol tabip tarafından kabul edilmediği takdirde, talep edilen para hasta tarafından tabibe ödenir. Alınacak fatura ilgili kuruma verilerek bedeli kurumdan alınır. Tabip tarafından verilen reçeteye dayanılarak ilaçların sağlanması veya enjeksiyon yaptırılması halinde, bu Yönetmeliğin 19 uncu maddesine göre işlem yürütülür. Özel Sağlık Kurumlarında Tedavi: Madde 23 – Tedavi özel sağlık kurumlarında sağlandığı takdirde, (sağlık kurumu tarafından kabul edilmek şartiyle) hastadan hiç bir ücret Devlet Memurları Kanunu 513 alınmaz, tedavi dolayısiyle yapılan bütün işlemler sonucu istenilmesi gereken ücretleri göstermek üzere fatura düzenlenerek ilgili kuruma gönderilir, bedeli en geç aynı mali yıl sonuna ka dar bu kurumca sağlık kurumuna ödenir. Bu yol sağlık kurumu tarafından kabul edilmediği takdirde, istenilen ücret hasta tarafından sağlık kurumuna ödenir. Alınacak fatura ilgili kuruma verilerek bedeli kurumdan alınır. İlacın sağlık kurumunca sağlanamaması, enjeksiyonun sağlık kurumunca yapılamaması hallerinde, bu Yönetmeliğin 19 uncu maddesine göre işlem yapılır. Sağlık Memuru, Hemşire veya Ebe Tarafından İlk Sağlık Yardımı ve Bakımının Yapılması Hali: Madde 24 – Sağlık memuru, hemşire veya ebe tarafından ilk yardım bakımının yapılması halinde, bunlar tarafından hastanın kullanması istenilen ilaçlar hasta tarafından sağlanır. İlaçlara lüzum gösteren belge ve ilaçların alındığını gösteren faturaya dayanılarak ilgili tarafından bedeli kurumdan alınır. Acil Vakalarda: Madde 25 – Vakanın acil olması nedeniyle, gerekli başvurma ve yollama işlemleri yaptırılmadan tedavi sağlandığı takdirde, tedavi giderlerinin ödenebilmesi için: A) Lüzumlu işlem ve belgelerin usulü dairesinde tamamlanması; B) Bu tedavi, resmi sağlık kurumları veya kuruluşlarına başvurmaya imkan bulunamadan özel sağlık kurumları veya kuruluşlarında yaptırılmışsa, ayrıca, vakaya el koyan ve ilk müdahaleyi yapan tabip tarafından, vakanın acil nitelikte olduğunun ve derhal müdahaleyi gerektirdiğinin raporla belgelendirilmesi; gerekir. Gerekli işlem ve belgeler tamamlanmadan yapılmış olan giderlerin bedeli, bunların tamamlanmasından sonra, faturalar verilmek suretiyle kurumdan alınır. Başka Yerde Tedavi: Madde 26 – Hasta memurun tedavi için bulunduğu yarden başka yere gönderilmesi halinde; 514 Devlet Memurları Kanunu A) Gönderildiği yerde yatakta tedavi sağlanırsa; a) Tedavi kurumunun bulunduğu yere kadar gidiş dönüş yol masrafı ile hamal, bagaj gibi zaruri giderler. b) Yolda geçen süreler için yevmiye, c) Yataklı tedavi kurumunun bulunduğu yerde, tedavi kurumuna başvurulduğu tarihten kabul işlemi sonuçlanıncaya kadar ve beş günü geçmemek üzere yevmiye ödenir. B) Gönderildiği yerde ayakta tedavi sağlanırsa; a) Tedavi kurumunun bulunduğu yere kadar gidiş dönüş yol masrafı ile hamal, bagaj gibi zaruri giderler. b) Yolda geçen süreler için yevmiye, c) Tedavi kurumunca sürekli ayakta tedaviye lüzum gösterildiği takdirde tedavi süresince yevmiye ve ikamet ettiği yer ile tedavi kurumu arasındaki mutad taşıt aracı ücreti, ödenir. C) Gönderildiği yerdeki tedavi kurumunca yatak sağlanıp yemek verilmediği takdirde; a) Tedavi kurumunun bulunduğu yere kadar gidiş dönüş yol masrafı ile hamal, bagaj gibi zaruri giderler; b) Yolda geçen süreler için yevmiye, c) Yatakta tedavi süresince2/3 oranında yevmiye ödenir. Yol masrafı ve yevmiyeler "Harcırah Kanunu" hükümlerine göre hesaplanır. Ancak, hastayı sevkeden sağlık kurumu veya kurulunca hastanın durumu gözönüne alınarak hangi taşıt aracı ile ve aracın hangi mevkiinde gitmesi gerektiği belirtilmişse, harcırah buna göre ödenir. Memurun eşi, bakmakla yükümlü olduğu ana, baba ve aile yardımı ödeneğine müstehak çocuklarının bulundukları yerden başka yere gönderilerek tedavi ettirilmeleri halinde de aynı şekilde işlem yapılır. Bunların yol masrafları ile yevmiyeleri ilgili memurun kanuni yol masrafı ve yevmiyesi üzerinden hesaplanır. Devlet Memurları Kanunu 515 Eşlik Etme Zorunluğu: Madde 27 – Yatakta tedavi edilenlerin, hastalıkları gereği yanlarında bir kimsenin bulundurulmasının zorunlu olduğu tedaviyi yapan sağlık kurumunun raporu ile belgelendiği takdirde, hastaya biri eşlik ettirilir. Bu takdirde ödenmesi gereken yatak ücreti, sağlık kurumunca düzenlenecek faturada gösterilmek ve belge eklenmek suretiyle, ilgili kurumca ödenir. Hasta özel sağlık kurumunda tedavi edilir ve giderler hasta tarafından bu sağlık kurumuna ödenirse, alınacak fatura ve belge ilgili kuruma verilerek bedeli kurumdan alınır. Hastanın tedavi edilmek üzere başka bir yere gönderilmesi sırasında yanında bir kimsenin bulundurulmasının zorunlu olduğu hastayı gönderen sağlık kurumu veya kuruluşunun raporunda belirtildiği takdirde, hastaya biri eşlik ettirilir. Eşlik eden kimseye de, memurun bağlı olduğu kurumca, "Harcırah Kanunu" hükümleri dairesinde yolluk ve gündelik verilir. Hasta bu Yönetmeliğin 26 ncı maddesi gereğince belirli bir araç ile gönderiliyorsa, eşlik edenin yollukları da aynı madde hükümleri uyarınca ödenir. İçmece ve Kaplıca Tedavisi: Madde 28 – (Değişik : 19/1/1983 - 83/6022 K.) Sağlık kurulları tarafından içmece veya kaplıcalarda tedavilerine lüzum gösterilenler, Maliye ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıkları tarafından tesbit edilerek tüm kurumlara gönderilen listede mevcut içmece ve kaplıcalardan birisinde tedavi ettirilirler. Tedavi, bu sağlık kurullarınca içmece veya kaplıcanın listedeki yeri belirtilmiş ise orada, belirtilmemiş ise listede bulunanlardan memurun görevinin bulunduğu yere en yakın içmece veya kaplıcada sağlanır. İçmece ve kaplıca tedavilerine tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca verilecek rapor ile gerek görülenlere, 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümleri gereğince yol masrafı ve gündelik ödenir. Ayrıca yatak ve yemek bedeli ödenmez. 516 Devlet Memurları Kanunu 2. Kesim Yurt dışında Tedavi İle İlgili Gider Belgeleri: Madde 29 – Yurt dışında tedavi, sigorta sistemine dayanılarak sağlandığı takdirde, kurumca sadece sigorta pirimi ödenmesi gerektiğinden, tedavi dolayisiyle yapılan gider belgelerinin tespit ve teminine mahal bulunmamaktadır. Sigorta sisteminin uygulanmadığı memleketlerde sağlanan tedavi dolayısiyle yapılan giderlerin ödenebilmesi için ne şekilde hareket edilmesi gerektiği, ne gibi belgelere lüzum görüldüğü, bu belgelerin nerelerden ne şekilde sağlanması lazım geldiği hususu, yabancı memleketlerden her birinde, o ülkeye şamil olmak ve mahalli usul gözönünde bulundurulmak suretiyle, o memleketteki büyükelçilik veya elçilik tarafından tespit edilir. Tespit edilen esaslar,ilgili büyükelçilik veya elçilik tarafından Dışişleri Bakanlığına bu Bakanlıkca'da Maliye Bakanlığına bildirilir. Uygulamada beraberlik Dışişleri ve Maliye Bakanlıklarınca sağlanır. Tedavi Giderlerinin Ödenmesi: Madde 30 – Misyon şefliğince, Devlet Muhasebesi Genel Yönetmeliği ve Devlet Muhasebesi Muamelat Yönetmeliğine göre, tedavi dolayısiyle yapılan harcamalara ait belgeler incelenerek, ödeme yapılır. Yapılan ödeme, belgeler de gönderilmek suretiyle ilgili kuruma bildirilir. Bunun üzerine, kurumca misyon şefliğine gerekli ödeme yapılır. 3. Kesim Özel hükümler Diş Hastalıklarının Tedavisi: Madde 31 – (Değişik : 19/1/1983 - 83/6022 K.) Diş hastalıklarının tedavisinde kullanılan altın veya benzeri diğer kıymetli madenlerin bedeli ödenmez. Protezin yenilenebilmesi, bunun değiştirilmesinin zorunlu olduğunun raporla belgelendirilmesi halinde mümkündür. Doğum: Madde 32 – (Değişik : 19/1/1983 - 83/6022 K.) Devlet Memurları Kanunu 517 Devlet Memurlarından çocuğu dünyaya gelenler için 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 207 nci maddesi gereğince yapılan doğum yardımından başka, Resmi Sağlık Kurumlarında doğum dolayısiyle yapılan her türlü giderler Kurumlarınca ödenir. Resmi Sağlık Kurum ve Kuruluşları dışında, sağlanan doğum dolayısiyle yapılacak ödeme yukarıdaki fıkraya göre yapılabilecek ödemeyi geçemez. Gözlük: Madde 33 – (Değişik : 19/1/1983 - 83/6022 K.) Göz hastalıkları uzmanları tarafından düzenlenen reçeteye dayanılarak alınan renkli ve renksiz gözlük camları ile çerçeve bedelleri kurumlarınca ödenir. Çeşitli gözlük camı kullanılmasına lüzum görüldüğünde her cam için ayrı bir çerçeve bedeli kurumca ödenir. Gözlük camı ve çerçeve 2 yılı geçmeden yenilenemez. Ancak, Sağlık zarureti görülmesi dolayısıyla gözlük camları değiştirildiği takdirde, reçeteye dayanılarak alınan yeni gözlük camları bedeli süre söz konusu edilmeden kurumca ödenir. İşitme Cihazı: Madde 34 – İşitmenin cihaz ile düzeltilmesinin kabil olduğu resmi hastahanelerin uzman tabipleri tarafından verilecek raporla sabit olanların aldıkları işitme cihazlarının bedelleri, kurumlarınca ödenir. İşitme cihazının yenilenebilmesi, en az 10 yıl geçmesi ve bunun değiştirilmesinin zorunlu olduğunun resmi hastahane uzman tabip raporu ile belgelenmesi halinde mümkündür. Çeşitli Protezler: Madde 35 – (Değişik : 19/1/1983 - 83/6022 K.) Sağlık kurumları veya kuruluşlarının yetkili uzmanlarınca gösterilen lüzum üzerine tedavi amacıyla kullanılan ve gerek yurtiçinden sağlanan gerekse yurtiçinden sağlanmasının mümkün olmaması nedeniyle yurtdışından getirilmesi zorunlu olan vücut organı protezlerinin bedelleri ödenir. Ancak, yurtdışından ithali zorunlu görülen organ protezlerinin bedellerinin ödenebilmesi için sağlık kurulu raporu bulunması şarttır. 518 Devlet Memurları Kanunu Verilecek protezlerin listesi Maliye ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıklarınca belirlenir. Protezin yenilenebilmesi, bunun değiştirilmesinin zorunlu olduğunun yukarıdaki esaslar çerçevesinde raporla belgelendirilmesi halinde mümkündür." Estetik Bakımdan Yapılan Müdahaleler: Madde 36 – Estetik bakımdan yapılan tıbbi ve cerrahi müdahalelerin parası ödenmez. Sağlık Karnesine İşleme: Madde 37 – Bu Yönetmeliğin 31 inci maddesine göre sağlanan diş protezleri, 33 üncü maddesine göre sağlanan gözlük camı ve çerçevesi ile çerçeve bedeli, 34 üncü maddesine göre sağlanan işitme cihazı, 35 inci maddesine göre sağlanan çeşitli protezler; ilgili şahsın sağlık karnesine, alındıkları tarih belirtilmek suretiyle, ödemeyi yapan kurumca işlenir. VI. BÖLÜM Sağlık karnesi Sağlık Karnesi: Madde 38 – (Değişik : 14/5/2001 - 2001/2473 K.) Bu Yönetmeliğin tedavi ve yol giderlerinden yararlanacaklara ilişkin 3 üncü maddesinde belirlenenlere birer sağlık karnesi verilir (Örnek 4, 5, 6). Sağlık karneleri, kendinden kopyalı reçeteli olarak verilir. Memur ve bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri, sağlık kurum ve kuruluşlarına sağlık karneleri ile birlikte müracaat etmek zorundadır. Tabip tarafından gerekli görülen ilaçlar bu karnelere ekli reçetelere yazılır. Müteakip muayenelerde önceki tedaviler gözönünde bulundurulur. Sağlık Dosyası: Madde 39 – Her Devlet memuru için, kurumların özlük işlerini yürüten ünitelerince biri memura diğeri bakmakla yükümlü olduğu kişilere ait olmak üzere 2 sağlık dosyası tutulur. Devlet Memurları Kanunu 519 Memur ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin tedavileri ile ilgili bütün belgeler bu sağlık dosyalarında saklanır. Sağlık durumu ile ilgili belgeler gizli olup içindekiler ilgililerden başkasına açıklanamaz. Bakmakla Yükümlü Olduğu Kişileri Bildirme: Madde 40 – Her Devlet memuru, tedavi yardımından yararlanabilecek eşi, bakmakla yükümlü olduğu ana, baba ve aile yardımı ödeneğine müstehak çocuklarını gösterir bir beyanname vermekle yükümlüdür. (Örnek 6). Tedavi yardımından yararlanacak ana ve babanın birden fazla Devlet memuru (bu yönetmeliğin 48 inci maddesi kapsamına giren kurumlar personeli dahil) olan çocukları varsa, bu ana ve baba çocuklarından birinin beyannamesinde gösterilir. Beyannamede gösterilen şahısların durumunda bir değişiklik meydana geldiğinde memur 15 gün içinde yeniden bir beyanname düzenleyerek ilgili mercie verir. (Değişik : 14/5/2001 - 2001/2473 K.) Karı ve kocanın her ikisinin de bu Yönetmelikten yararlanan memur olması halinde, aile yardımı ödeneğine müstehak çocuklar anne veya babadan yalnız biri tarafından düzenlenecek beyannamede, boşanma ve ayrılık vukuunda ise, mahkeme çocuğun velayetini hangi tarafa vermişse, çocuk onun tarafından düzenlenecek beyannamede gösterilir. Sağlık Karnesini Gösterme Yükümlülüğü: Madde 41 – Şahıs, yurt içinde sağlık muayene ve tedavisi için başvurduğu tabip ve sağlık kurumlarına sağlık karnesini göstermekle yükümlüdür. Sağlık Karnesinin İşlenmesi: Madde 42 – Memurların ve tedavi yardımından yararlanacak yakınlarının sağlık durumları, sağlık karnelerine tarih sırasiyle işlenir. Tedavi hastahanede yapılmışsa, konulan teşhis, yapılan tedavi ve verilen istirahat süresi, tedavi eden tabip tarafından, sağlık karnesine imzası altında işlenir. Tedavi hastanede yapılmışsa yukarda sayılan hususlar mütehassıs veya sağlık kurulu başkanı tarafından, imzası 520 Devlet Memurları Kanunu altında sağlık karnesine işlenir. Ayrıca memurlukları ile adları, açık ve okunaklı şekilde yazılır ve hastane baştabibi tarafından tasdik edilir. Sağlık Karnesinin Yenilenmesi: Madde 43 – Zamanla dolan veya kaybedilen sağlık karnelerinin yerine, ilgili makama yapılacak yazılı müracaatı müteakip yenileri verilir. Bu durumda eski sağlık karnesinde veya sağlık dosyasında bulunan, şahsın sağlık durumu ile ilgili olarak bilinmesi zorunlu görülen hususlar ve verilmiş sıhhi cihazlara ait kayıtlar yeni karneye işlenir. Sağlık karnesinin kaçıncı defa ve nesebeple verilmiş olduğu karnenin üzerine işaret edilir. Sağlık Karnesinin İptali: Madde 44 – Memurun herhangi bir sebeple Devlet Memuru sıfatını kaybetmesi halinde kendisine ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere ait sağlık karneleri; bakmakla yükümlü olduğu kişilerden birinin bu hakkı kaybetmesi halinde ise ona ait sağlık karnesi, ilgili kurumca iptal edilir. VII. Bölüm Cenaze Giderlerinin Kimler İçin Hangi Hal ve Şartlarda Ne Şekilde Karşılanacağı Kimlere Ait Cenaze Masraflarının Verileceği: Madde 45 – Devlet memurlarının ölümleri halinde cenaze giderleri, (cenazenin başka yere nakli dahil) kurumlarınca ödenir. Yurt dışında sürekli veya geçici görevle bulunan veya yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak veya staj yapmak veya bu Yönetmeliğin 5 inci maddesine dayanılarak tedavi görmek üzere yurt dışına gönderilmiş olan Devlet memurlarından ölenlerle, sürekli görevle yurt dışında bulunanların eş ve bakmakla yükümlü oldukları ana, baba ve aile yardımı ödeneğine müstehak çocuklarından ölenlerin cenazelerinin yurda getirilmesi için zorunlu giderler kurumlarınca ödenir. Cenaze Giderleri: Madde 46 – Cenaze giderleri; ölüm olayının meydana geldiği yerde, ölünün gömülmesi ile ilgili olarak yapılan giderleri kapsar. (Çelenk, törene ait taşıt giderleri ve benzeri tören harcamaları için herhangi bir ödeme yapılmaz.) Devlet Memurları Kanunu 521 Cenaze, kişinin hastalığında tedavi edilmekte olduğu sağlık kurumunca kaldırılmış ise,buna ait masraflar ibraz edecek faturaya dayanılarak yukarıdaki esaslar dairesinde bu kuruma ödenir. Cenazenin, memurun bağlı olduğu kurum tarafından kaldırılması halinde, kurum mütemetlerinin yapacakları masraflar, ibraz edilecek fatura, senet veya belgelere dayanılarak yukarıdaki esaslar dairesinde avanstan mahsup edilir. Cenaze ölenin ailesi veya yakınları tarafından, defnedilmiş ise, bunların yaptıkları giderler de, gösterecekleri belgelere dayanılarak, yukarıdaki esaslar dairesinde kendilerine ödenir. Bir memurun, öldüğü yerden başka bir yere nakli ailesince istenildiği takdirde, gömüleceği yerdeki cenaze masrafı ile "Umumi Hıfzıssıhha Kanunu" hükümlerine göre mahallinde tahnit yapmak imkanı varsa yapılacak tahnit gideri ve zaruri nakil ücreti, belediyece onaylanan fatura üzerinde ödenir. Devlet memurlarından ölenlerin cenazesi yurda getirildiğinde bunlar için yurtta yapılacak cenaze giderleri de gömülme işleminin yapılacağı mahal itibariyle yukarıdaki esaslar dairesinde ödenir. Cenazelerin Yurda Getirilmesi İçin Zaruri Giderler: Madde 47 – Yurt dışında ölenlerden cenazeleri bu Yönetmeliğin 45. maddesinin 2 nci fıkrası gereğince yurda getirilecek olanların cenazelerini yurda getirilmesi için yapılacak zorunlu giderler, ölünün tahniti ve yurtta gömüleceği yere kadar normal ve zorunlu nakil giderlerini kapsar. Bunların ödenebilmesi için bu giderlere ait belgelerin mahalli rayice uygunluğunun yetkili misyon şefliğince onaylanması gerekir. VIII. BÖLÜM Çeşitli Hükümler, Yürürlük, Yürütme Devlet Memurları Kanunu Kapsamı Dışında Olanların Durumu: Madde 48 – (Değişik : 20/5/1975 - 7/10036 K.) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa 1327 sayılı Kanunla eklenen ve Kanun Hükmünde Kararnamelerle değiştirilen 7, 9, 12, 13, 14 ve 522 Devlet Memurları Kanunu 16 ncı maddelerde sözü edilen personel hakkında da bu Yönetmelik hükümleri uygulanır. Yürürlükten Kaldırma: Madde 49 – (Değişik : 20/5/1975 - 7/10036 K.) 18/12/1962 tarih ve 6/1214 sayılı Kararname ile yürürlüğe konulan "4598 sayılı Kanunun 7351 sayılı Kanunla değiştirilen 9 uncu maddesi gereğince verilecek Tedavi Masrafları Hakkında Yönetmelik" ile bunun ek ve değişiklikleri "Memurlara Hastalıklarından dolayı Verilecek Raporların Verilme Şekli ve Resmi Tabip Raporları Hakkında Talimatname", Bu Yönetmelik kapsanıma giren Kurum ve Kuruluşlar için 1/9/1973 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır. Ek Madde 1 – (Değişik : 19/1/1983 - 83/6022 K.) Bu Yönetmelikte öngörülen yurtiçi ve yurtdışı tüm tedavi ücretlerini ve işitme cihazı, tekerlekli sandalye, gözlük, suni aza, organ protezi, diş tedavisi ve protez gibi cihaz ücretlerini kapsayacak şekilde gerekli sınırlamaların konması, günün şartlarına göre her iki yılda bir ve dengeli bir şekilde birim fiyatlarının saptanması, Maliye, Milli savunma, Dışişleri ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıklarınca müştereken yapılır. Özel Sağlık Kurum Ve Kuruluşlarında Tedavi: Ek Madde 2 – (Ek: 3/4/2003-2003/5443 K.; Değişik: 7/8/20062006/10876 K.) Bu Yönetmeliğin 3 üncü maddesine göre tedavi ve yol giderlerinden yararlanacak olanlar resmi sağlık kurum ve kuruluşları tarafından, tedavi amacıyla, özel sağlık kurum ve kuruluşlarına sevk edilebilir. Hangi özel sağlık kurum ve kuruluşlarına doğrudan sevk yapılabileceği, hangi tür tedaviler için hasta gönderileceği hususları ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığınca müştereken tespit edilir. Özel sağlık kurum ve kuruluşlarından sağlık hizmeti alımı ve bunlara ilişkin fiyatlandırma işlemleri ile ilgili olarak özel sağlık kurum ve kuruluşları ile Maliye Bakanlığı arasında anlaşma yapılabilir. Devlet Memurları Kanunu 523 Kurumlarca özel sağlık kurum ve kuruluşlarına yapılacak ödemeler, Sağlık Bakanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığınca tedavi yardımına ilişkin uygulama tebliğleri ile belirlenir. Sendika Yöneticisi Kamu Görevlilerinin Hastane Sevk İşlemleri Ek Madde 3 – (Ek: 11/12/2009-2009/15655 K.) 25/6/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun 18 inci maddesi kapsamında aylıksız izinli sayılanlar, yurt içindeki sağlık kurum ve kuruluşlarına, hasta yollama kağıdı olmaksızın müracaat edebilir. Yürürlük: Madde 50 – Bu Yönetmelik 1/9/1973 tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme: Madde 51 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanları Kurulu yürütür. 2.4.8. Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmelik Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi : 27/6/1983, No : 83/6510 Dayandığı Kanunun Tarihi : 14/7/1965, No : 657 Yayımlandığı R. Gazetenin Tarihi : 13/8/1983, No : 18134 Yayımlandığı Düsturun Tertibi : 5, Cilt: 22, S. 3218 BİRİNCİ KISIM Amaç: Madde 1– Bu yönetnelik memurların kasıt, kusur, ihmal ve tedbirsizlik sonucu idareye verdikleri zararlar ile kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak kişilerin uğradıkları zararların nevi ve miktarlarının tesbiti, takibi, amirlerin sorumlulukları, yapılacak işlemlerle ilgili usul ve esasları belirlemek amacıyla hazırlanmıştır. 524 Devlet Memurları Kanunu Kapsam Madde 2– Bu yönetmelik hükümleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değişik 1 nci maddesinin 1 inci fıkrası kapsamına giren kurumlarda çalışan memurlar hakkında uygulanır. Aynı maddenin 3 ncü fıkrasında sayılanlar hakkında bu yönetmelik hükümleri uygulanmaz. Tanımlar Madde 3– 1 - Kasdi zarar: Memurların idare veya kişilere bile bile, isteyerek zarar vermesi halidir. 2 - İhmal sonucu zarar: Memurların sorumlu oldukları işlere gerekli özeni göstermemeleri veya işleri savsaklamaları sebebiyle idare veya kişilerin zarara uğraması halidir. 3 - Tedbirsizlik sonucu zarar: Memurların gerekli önlemleri zamanında almamaları veya eksik olarak almaları sonucunda idarenin veya kişilerin zarara uğraması halidir. 4 - Memur: 657 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin 1 inci fıkrasında sayılan kurumlarda çalışan ve aynı kanunun 4 üncü maddesinin (B), (C) ve (D) bentleri kapsamına girmeyen kamu görevlileridir. 5 - Devlet malı: Devletin malik olduğu her çeşit taşınır ve taşınmaz varlıklardır. İKİNCİ KISIM Zarar-Tazmin Mükellefiyeti, Zarar Miktarının Tesbiti Memurların Sorumlulukları ve Zararları Tazmin Mükellefiyeti Madde 4– Memurlar görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek; Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almakla görevli ve sorumludurlar. Memurlar, bu görev ve sorumlulukların yerine getirilmemesi sebebiyle doğan zararları bu yönetmelikte belli edilen usul ve esaslar uyarınca tazminle mükelleftirler. Sayıştaya karşı sorumlu Devlet Memurları Kanunu 525 olanların sorumlulukları hakkında 832 sayılı Sayıştay Kanunu hükümleri saklıdır. Madde 5– Bu yönetmelik hükümlerine göre memurlarca tazmin edilecek zararlar: a) Kanun, tüzük ve yönetmelik hükümleri ile belirlenmiş görevlerini kasıt, ihmal veya tedbirsizlik sonucu gerekli dikkat ve itina ile yapmamaları sebebiyle idarenin veya kişilerin uğradığı zararlar, b) Kendilerine teslim edilen Devlet malının korunması ve heran hizmete hazır halde bulundurulması için gerekli tedbirleri kasıt, ihmal veya tedbirsizlik sonucu almamaları sonucu Devlet malında meydana gelen zararlardan, ibarettir. Zararların Tazmini İçin Gerekli Şartlar Madde 6– Memurların zararları tazmin mükellefiyetinin doğması için; a) Zararın mevcut olması, b) Zararın doğrudan doğruya memurun fiilinden doğması, c) Zararın mücbir sebebten hasıl olmaması, şarttır. Zararın ve Miktarın Tesbiti Madde 7– Memurun kasıt, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idarenin malca uğradığı zararın ilgili tarafından rayiç bedel üzerinden ödenmesi esastır. Zarara uğrayan Devlet malının rayiç bedelinin tesbitinde aşağıdaki usul ve esaslar uygulanır. a) Demirbaş defterinde alındığı tarihteki değeride belli edilmek suretiyle kayıtlı bulunan veya demirbaş defterinde kayıtlı olmakla beraber değeri belli olmayan veya teberru yoluyla veya başka suretle Devlete mal edilen mallarda zarar sözkonusu ise ait oldukları kurumlarca üç kişiden az olmamak üzere teşkil edilecek bir heyet tarafından zarara uğrayan malın rayiç değeri, piyasa araştırması yapılmak, ticaret odaları ile belediyelerden bilgi istemek suretiyle belirlenir ve ondan sonra zararın miktarı tesbit edilir. 526 Devlet Memurları Kanunu Zarar gören Devlet malı eğer amortismana tabii mallardan ise rayiç bedelden amortisman payı düşülür. b) Tarihi ve bedii değeri olan her nevi eşya ve mallarda bir zarar sözkonusu ise bilirkişilerden oluşan (eski eser uzmanları) bir heyet tarafından önce eserin değeri, ondan sonra husule gelen zararın miktarı tesbit edilir. c) Zarar gören Devlet malı, biryerden gönderilmiş veya getirilmiş ise taşıma masrafları malın rayiç fiatına ilave edilmek suretiyle malın esas fiatı belirlenerek ondan sonra zararın miktarı tesbit edilir Memurların 5 nci maddenin (a) fıkrasında tanımlanan hizmet kusurlarından doğan zararların miktarı kurum ve kuruluşların en üst yöneticilerinin belirleyeceği iki kişi ile zarara sebebiyet veren memurun ilk amirinden oluşan 3 kişilik bir heyet tarafından tesbit edilir. ÜÇÜNCÜ KISIM Zararın Ödenmesi Zararların Ödettirilme Şekli Madde 8– 7 nci maddede belirtilen usul ve esaslar uyarınca tesbit edilen zarar miktarının, en alt derecenin birinci kademesinde bulunan memurun brüt aylığının yarısını geçmediği hallerde memurun kabul etmesi kaydıyla zarar disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulu kararına göre memurca ödenir. Ödemeyi kabul etmeyen memurların verdikleri zararlar hükmen tahsil edilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen miktarı aşan zararlar, işin icabına ve genel hükümlere göre sorumlularından sulh yolu ile veya hükmen tahsil edilir. Birinci fıkra kapsamına giren zararlar, ödemeyi kabul edenler hakkında disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulunca verilen kararların kesinleştiği tarihi izleyen aşbaşından itibaren kararda belirtilen esaslara göre, memurların aylıklarından kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilir. Zararın ödenmesinin sulh yolu ile sağlanması halinde de sulh işleminin kesinleştiği tarihi izleyen aybaşından itibaren anlaşma esaslarına göre memurların aylıklarından kesinti yapılır. Memurların aylıklarından yapılacak kesinti miktarı, kendilerine ödenecek net aylıkların 1/3 ünden fazla ve 1/4 ünden az olamaz. Devlet Memurları Kanunu 527 DÖRDÜNCÜ KISIM Diğer Hükümler Amirlerin Sorumlulukları Madde 9– a) Amirler, emirlerindeki memurların, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmelerini, Devlet malını korumak ve heran hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almalarını temin ve takip etmekle görevli ve sorumludurlar. b) Memurlarca verilen zararların miktarının tesbiti ve ilgililerden bu yönetmelik veya genel hükümlere göre tahsili konusunda yapılacak işlemlerin zamanında ve eksiksiz yürütülmesinden, zararı veren memurların görevli bulundukları kurum ve kuruluşların o mahaldeki amirleri müteselsilen sorumludurlar. Zararların Takibi ve Yapılacak Diğer İşlemler Madde 10– Zararı veren memurun amirleri, zararın vukubulduğu tarihi izleyen 3 gün içinde zararın konusu ile memurun sorumluluğunu belirten tüm bilgi ve belgeleri, o kurum ve kuruluşun en üst yöneticisine iletirler. En üst yöneticiler bilgi ve belgelerin kendilerine intikal ettiği tarihi izleyen 10 gün içinde bu yönetmeliğin 7 nci maddesinde belirtilen usul ve esaslar uyarınca zarar miktarını tesbit ettirirler. Zarar miktarının bu yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen miktarı geçmediği hallerde, zararlarla ilgili belgeler en üst yöneticiler tarafından karar verilmek üzere ilgili disiplin amirine, gerektiğinde yetkili disiplin kuruluna gönderilir. Ayrıca zarar veren memurdan ödemeyi kabul edip etmediği hususunda yazılı beyanda bulunması istenir. Bu işlemler en geç 10 gün içinde tamamlanır. Yukarıdaki fıkra kapsamına giren miktardaki zararları ödemeyi kabul eden memurlar hakkında düzenlenen dosya disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulunca dosyanın intikalini izleyen 10 gün içinde incelenip karara bağlanır. Kararda aylıklardan yapılacak kesinti miktarı ve taksit sayısı belli edilir. İdareye verdikleri zararı ödemeyi kabul etmeyen memurlar hakkında genel hükümlere göre takibat yapılmak ve dava açılmak üzere zarara 528 Devlet Memurları Kanunu ait bütün bilgi ve belgeler kurum ve kuruluşun en üst yöneticilerince konuyla ilgili mercilere gönderilir. İdarenin Rücu Hakkı Madde 11– Memurların görevlerini, kasıt, ihmal veya tedbirsizlik sonucu gereken dikkat ve itina ile yapmamaları sebebiyle zarara uğrayan kişilerin zararları, başvurdukları mahkeme veya makamlarca verilen kararlar uyarınca ilgili kurumlarca karşılanır. Kurumların genel hükümlere göre sorumlu memurlara rücu hakları saklıdır Zamanaşımı Madde 12– Memurların bu Yönetmelik hükümlerine göre ödeyecekleri tazminat borçlarının zamanaşımına uğraması genel hükümlere tabidir. Yürürlük Madde 13– 832 sayılı Kanunun 105 inci maddesi uyarınca Sayıştayca da incelenmiş olan bu Yönetmelik yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer. Yürütme Madde 14– Bu Yönetmelik hükümleri Bakanlar Kurulu yürütür. 2.4.9. Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelik Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi : 17/9/1982, No: 8/5336 Dayandığı Kanunun Tarihi : 14/7/1965, No: 657 Yayımlandığı R. Gazetenin Tarihi : 24/10/1982, No : 17848 Yayımlandığı Düsturun Tertibi : 5, Cilt: 22, S.1022 Amaç: Madde 1– Bu Yönetmelik, Disiplin ve Yüksek Disiplin Kurullarının kuruluş, üyelerinin görev süresi, görüşme ve karar usulü ile hangi memurlar hakkında karar verebileceklerini ve disiplin amirlerinin tayin ve tespitinde uygulanacak esasları, bunların yetki ve sorumluluklarını Devlet Memurları Kanunu 529 düzenlemek amacıyla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değişik 134 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. Kapsam: Madde 2– Bu Yönetmelik, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değişik 1 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren memurlar hakkında uygulanır. (Değişik: 13/1/1986 - 86/10286 K.) Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinde ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde görevli memurların disiplin işleriyle ilgili olarak bu Yönetmeliğin öngördüğü bütün düzenlemeleri yapma yetkisi ilgisine göre Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanına; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile tespit edilen çeşitli hizmet sınıflarına dahil olup da MİT Müsteşarlığı emrinde çalışan memurlar hakkında aynı konuda yapılacak düzenleme yetkisi ise Başbakana aittir. Türk Silahlı Kuvvetlerinde çalışan sivil memurlar ile sözleşmeli ve yevmiyeli personelin disiplin işlerinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 233 üncü maddesi hükümlerine göre hareket edilir. Disiplin ve Yüksek Disiplin Kurulları: Madde 3– Disiplin ve soruşturma işlerinde kanunlarla verilen görevleri yapmak üzere kurum merkezinde bir Yüksek Disiplin Kurulu ile her ilde, bölge esasına göre çalışan kuruluşlarda bölge merkezinde ve her kurum merkezinde ayrıca İl Milli Eğitim Müdürlüklerinde, Başkan ve Üyeleri bu Yönetmelikte belli edilen yetkililer tarafından görevlendirilmek suretiyle birer Disiplin Kurulu kurulur. Milli Eğitim Müdürlüklerindeki Disiplin Kurulunun adı İl Milli Eğitim Disiplin Kuruludur. Bu Yönetmelikte geçen kurul deyiminden Disiplin ve Yüksek Disiplin Kurulları anlaşılır. Kurulların Kuruluşuna İlişkin Esaslar: Madde 4– Başbakanlık ile Bakanlıkların ve bunlara bağlı Müsteşarlık, Genel Müdürlük ve Başkanlıkların Kurum Merkezindeki Disiplin Kurulları ve Yüksek Disiplin Kurulları aşağıda belirtilen esaslara uymak kaydıyla kurumlarınca kurulur. 530 Devlet Memurları Kanunu a) Kurulların başkan ve üyeleri, Başbakanlık ve Bakanlıklarda Müsteşarlar, bunlara bağlı kurumlarda kurumların başında bulunan Müsteşar, Genel Müdür ve Başkanların teklifi ve ilgili Bakanın onayı ile görevlendirilirler. b) Kurullar bir başkan ve dört üye olmak üzere beş kişiden oluşur. c) Disiplin Kurullarının başkanlıklarına (a) fıkrasında sayılan memurların, üyeliklerine ise kurumların üstlendikleri ana görevlerle doğrudan ilgili birim veya birimler ile Hukuk, Personel, Teftiş veya tetkik hizmetlerini yürüten birimlerin başında bulunan memurların en yakın yardımcıları arasından görevlendirme yapılır. d) Yüksek Disiplin Kurullarının Başkanlıklarında (a) fıkrasında sayılan memurlar, üyeliklerinde (c) fıkrasındaki belirtilen hizmet birimlerinin başında bulunan memurlar görevlendirilir. (Ek fıkra: 4/7/2005 – 2005/9138) Hakkında disiplin soruşturması yürütülen Devlet memurunun üyesi olduğu sendikanın temsilcisi de bu maddede belirtilen disiplin ve yüksek disiplin kurullarında yer alır. Her bir disiplin ve yüksek disiplin kurulunda görevlendirilen temsilci ilgili sendika tarafından önceden bildirilir. Bu şekilde üyesi çift sayıya ulaşan kurullarda oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın kararına itibar edilir. (c) ve (d) fıkraları uyarınca kurulların üyeliklerine yapılacak görevlendirme esnasında ana görevleri ile ilgili birim veya birimler için bir, yukarıda sayılan diğer birimlerin her biri için bir üye belirlenmesi zorunludur. Personel, Hukuk, Teftiş veya Tetkik hizmetlerini yürüten birimlerden bir veya birkaçı bulunmayan kurumların Disiplin ve Yüksek Disiplin Kurulu üyeliklerine ana görevlerle doğrudan ilişkili birimlerden, (c) ve (d) fıkralarında belirtilen esaslara uyulmak kaydıyla görevlendirme yapılır. Hizmet özellikleri veya kadro ünvanlarındaki değişiklik sebebiyle kurulların başkan ve üyelerini (c) ve (d) fıkralarında belirtilen esaslara uygun şekilde tespit edemeyen kurumlar, Devlet Personel Dairesinin olumlu görüşünü almak kaydıyla kurullarını farklı yapıda kurabilirler. Bu halde de (a), (b) fıkraları hükümlerine uyulması zorunludur. Devlet Memurları Kanunu 531 Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra kurulacak olan kurumların kurulları da bu maddede belirtilen esaslara göre kurulur. Kuruluş esasları itibariyle yukarıdaki fıkralar kapsamına girmeyen Disiplin ve Yüksek Disiplin Kurulları aşağıda gösterilmiştir. I - (Değişik: 13/1/1986-86/10286 K.) İL DİSİPLİN KURULU: Valinin veya görevlendireceği Vali Muavininin Başkanlığında, a) Hukuk İşleri Müdürü, b) Defterdar, c) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürü, d) Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürü, e) Tarım Orman ve Köyişleri Müdürü, f) Bayındırlık ve İskan Müdüründen. II - (Değişik: 13/1/1986-86/10286 K.) İL MİLLİ EĞİTİM GENÇLİK VE SPOR DİSİPLİN KURULU: Valinin veya görevlendireceği bir Vali Yardımcısının Başkanlığında, a) İl Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürü, b) İl Hukuk İşleri Müdürü, c) İlk Öğretim Müfettişleri Kurulu Başkanı, d) Valinin görevlendireceği; 1. İlköğretim Okulu Müdürlüklerinden bir üye, 2. Orta Öğretim Kurumları (Liseler) Müdürlerinden bir üyeden. III – (Değişik: 4/7/2005 – 2005/9138) BÖLGE DİSİPLİN KURULU: Valinin veya görevlendireceği vali yardımcısının başkanlığında, a) Bölge Müdürü (Başkan), b) Bölge Müdürü (Başkan)’nün görevlendireceği bir müdür yardımcısı, c) Sosyal ve idari hizmetleri yürütmekle görevli amir, d) Personel veya ünite amiri veya benzer hizmetleri yürütmekle görevli amirden kurulur. 532 Devlet Memurları Kanunu IV - ANAYASA MAHKEMESİ: 1 - Disiplin Kurulu, Genel Sekreter Yardımcısının Başkanlığında, a) Anayasa Mahkemesi Başkanınca görevlendirilecek bir Başkatip, b) Levazım Müdürü, c) Zabıt Katipleri ve Personel Müdürlüğü memurları arasından Anayasa Mahkemesi Başkanınca görevlendirilecek birer kişiden. 2 - Yüksek Disiplin Kurulu; Genel Sekreter veya en kıdemli Raportörün Başkanlığında. a) Anayasa Mahkemesi Başkanınca görevlendirilecek iki Raportör, b) Kararlar Müdürü, c) Personel Müdürü veya en kıdemli Başkatipten. V – (Değişik: 4/7/2005 – 2005/9138) MAHALLİ İDARELERİN DİSİPLİN KURULLARI: A. İL ÖZEL İDARESİ DİSİPLİN KURULU: Valinin veya genel sekreterin başkanlığında, a) İl hukuk işleri müdürü, hukuk işleri müdürü yoksa, valinin il idare kurulu üyeleri arasından görevlendireceği bir kişi, b) Vali tarafından belirlenecek bir birim müdürü, c) İl daimi encümeni üyelerinin kendi aralarında bir yıl içinde seçecekleri iki üyeden, kurulur. B. BELEDİYE DİSİPLİN KURULU: 1) Büyük şehir Belediyelerinde; genel sekreter veya başkanın görevlendireceği genel sekreter yardımcılarından birinin başkanlığında; a) Hukuk müşaviri veya görevlendirilecek bir avukat, b) Personel şube müdürü, c) Kararlar şube müdürü, d) Fen işleri daire başkanlığından görevlendirilecek bir şube müdüründen kurulur. Devlet Memurları Kanunu 533 2) Belediyelerde; belediye başkanının veya görevlendireceği yardımcısının başkanlığında encümenin atanmış üyelerinden kurulur. C. BİRLİK DİSİPLİN KURULU: Birlik disiplin kurulu, birlik encümenidir. D. MAHALLİ İDARELERİN YÜKSEK DİSİPLİN KURULU: Mahalli idarelerin yüksek disiplin kurulu, İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kuruludur. Ancak, büyük şehir belediye başkanlıklarında bu kurullar büyük şehir belediye encümeninden teşekkül eder. Kurullarda Görevlendirilmeyecek Olanlar: Madde 5– Haklarında aylıktan kesme veya daha ağır disiplin cezası uygulanmış olanlar, 657 sayılı Kanunun değişik 133 üncü maddesi hükümlerinden yararlanmış olsalar dahi 3. maddede sayılan kurullarda görevlendirilemezler. Kurul Toplantılarına Katılamayacak Olanlar: Madde 6– Kurulların Başkan ve Üyeleri kendilerine, eşlerine, ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve sıhri hısımlarına, disiplin cezası verilmesini teklif ettikleri, disiplin soruşturmasını yaptıkları veya atanmasına yetkili oldukları memurlara ait işlerle ilgili Kurul toplantılarına katılamazlar. Üyelerin Görev Süresi: Madde 7– Kurulların Başkan ve Üyelerinin görevlendirilme süresi 2 yıldır. Süresi dolanların yeniden aynı süre ile görevlendirilmeleri mümkündür. Kurulların Görev Alanları: Madde 8– (Değişik: 13/1/1986 - 86/10286 K.) Başbakanlık ve Bakanlıklar ile bunların bağlı kuruluşlarında görevli memurların kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile ilgili işleri memurların bağlı oldukları kurumların disiplin kurullarınca karara bağlanır. Ancak, bu kurumların illerde görevli memurlarından Bakanlar Kurulu kararı veya ortak kararlar atananlar dışındakilerin aynı disiplin 534 Devlet Memurları Kanunu cezası ile ilgili işleri hakkında karar verme yetkisi ilgili İl Disiplin Kuruluna; illerde Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı teşkilatta görevli öğretmen, yönetici, uzman ve uzman yardımcısı ile gezici öğretmenlerin kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile ilgili işleri hakkında karar verme yetkisi ise ilgili İl Milli Eğitim Gençlik ve Spor Disiplin Kuruluna aittir. Yukarıda sayılan memurların Devlet Memurluğundan çıkarma cezaları hakkında bunların bağlı bulundukları kurumların Yüksek Disiplin Kurullarınca karar verilir. İl özel idarelerinde, belediyelerde, bu kurumların kurdukları birliklerde, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda görevli memurların kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile ilgili işleri ilgisine göre özel idare, belediye veya birlik disiplin kurulunca incelenip karara bağlanır. İkinci fıkrada sayılan kurumlarda görevli memurların Devlet Memurluğundan çıkarma cezası ile ilgili işleri İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunca görülür. Büyük Şehir Belediyelerinde çalışan memurlar hakkında Devlet Memurluğundan çıkarma cezası verme yetkisi Büyük Şehir Belediyesi Yüksek Disiplin Kuruluna aittir. Başbakan, Bakanlar ve en üst disiplin amirlerince doğrudan verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı ilgili memurlarca yapılan itirazlar, cezayı veren amirin esas görev yerindeki Disiplin Kurulunca karara bağlanır. İllerde Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı teşkilatta çalışan öğretmen, yönetici, uzman ve uzman yardımcısı ile gezici öğretmenlerin, kaymakam ve valilerce verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı itirazları, İl Milli Eğitim Gençlik ve Spor Disiplin Kurullarınca karara bağlanır. Devlet Bakanlıklarında görevli memurların disiplin işleri, Başbakanlığın yetkili Kurulunca görülür. Kefalet sandıkları, döner sermayeli kuruluşlar ve kanunlarla kurulan fonlarda görevli memurların disiplin işlerinde, bu kuruluşların bağlı veya ilgili oldukları kurumlardaki kurullar yetkilidir. Özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili kurullarla ilgili hükümleri saklıdır. Devlet Memurları Kanunu 535 Kurulların Toplantı ve Çalışmalarına İlişkin Esaslar: Madde 9– Toplantı gündeminin düzenlenip ilgililere dağıtılması, toplantının belirli gün, saat ve yerde yapılması, Kurul çalışmalarının gereği gibi yürütülüp sonuçlandırılması Başkan tarafından sağlanır. Kurullarda raportörlük görevi Başkanın görevlendireceği bir üye tarafından yürütülür. Üyeler kendilerine havale edilen dosyaları en geç 7 gün içinde incelerler. Toplantı Yeter Sayısı: Madde 10– Üç kişilik Kurullar üye tam sayısı ile üye sayısı 3'den fazla olan Kurullar salt çoğunlukla toplanır. Kurulların başkan ve üyelerinin görev başında bulunmamaları halinde Kurula vekilleri, seçimle gelenlerin yedekleri katılır. Kurulların başkanlarının 6. maddedeki sebepler ile toplantılara katılamamaları halinde başkanlık görevi en kıdemli üye tarafından yürütülür. Yukarıdaki fıkra uyarınca toplantılara katılamayan üyeler toplantı yeter sayısının tespitinde gözönünde bulundurulmaz. Disiplin Kurullarının Karar Süresi ve Usulü: Madde 11– Disiplin Kurulları kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile ilgili işlerde soruşturma dosyasını aldıkları tarihten itibaren; uyarma ve kınama cezalarına karşı yapılan itirazlar ile ilgili işlerde itiraz dilekçesi ile cezaya ilişkin karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren, 30 gün içinde kararlarını verirler. Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile ilgili kararlar, soruşturma dosyasına göre verilir. Yüksek Disiplin Kurullarının Karar Süresi ve Usulleri: Madde 12– Amirlerin memurluktan çıkarma cezasına ilişkin talepleri, soruşturma dosyasının memurun bağlı bulunduğu kurumun Yüksek Disiplin Kuruluna tevdiinden itibaren en geç 6 ay içinde karara bağlanır. Yüksek Disiplin Kurulları kendilerine intikal eden dosyaların tetkiki sırasında gerekli gördükleri takdirde ilgilinin sicil dosyasını ve her türlü 536 Devlet Memurları Kanunu evrakı incelemeye, kurumlardan bilgi almaya, yeminli tanık ve bilirkişi dinlemeye veya niyabeten dinletmeye, mahallen keşif yapmaya veya yaptırmaya yetkilidirler. Kurulların Görüşme Usulü: Madde 13– Kurullarda raportörün açıklamaları dinlendikten sonra işin görüşülmesine geçilir. Konunun aydınlandığı ve görüşmelerin yeterliği sonucuna varılınca oylama yapılır. Kurullar oy çokluğu ile ve açık oyla karar verirler. Oylamada çekimser kalınamaz. Başkan oyunu en son kullanır. Oyların eşitliği halinde Başkanın bulunduğu tarafın oyu üstün sayılır. Karar Başkan tarafından açıklanır. Karar özeti üyeler tarafından imzalanan bir tutanakla tespit edilir. Kararların Yazılması: Madde 14– Kararlar, karar tarihini izleyen 7 gün içinde, gerekçeli olarak ve oybirliği veya oy çokluğu ile alındığı da belli edilmek suretiyle raportörler tarafından yazılır, Başkan ve üyelerce imzalanır. Karşı oy kullananların görüşlerine kararda yer verilir. Kararların Tebliği: Madde 15– Disiplin amirlerince verilen disiplin cezaları bu amirler kademe ilerlemesinin durdurulması cezası atamaya yetkili amirler ve memuriyetten çıkarma cezasına ilişkin Yüksek Disiplin Kurulu kararı Kurul Başkanı tarafından en geç kararların verildiği tarihi izleyen 15 gün içinde ilgililere tebliğ olunur. Disiplin Amirlerinin Tayin ve Tespitine Dair Esaslar: Madde 16– (Değişik: 4/7/2005 - 2005/9138) Disiplin amirleri, bu maddede belirtilen esaslara uyulmak ve Devlet Personel Başkanlığının görüşüne dayanılmak suretiyle, kurumların kuruluş ve görev özelliklerine göre hazırlayarak yürürlüğe koyacakları özel yönetmelikler ile tespit edilir. Başbakan ve bakanlar başında bulundukları Başbakanlık ve Bakanlık teşkilatı ile bunlara bağlı kuruluşlarda görevli bütün memurların disiplin amiridirler. Bu sıfatla haiz bulundukları yetkileri her derecedeki memur hakkında doğrudan kullanabilirler. Devlet Memurları Kanunu 537 Başbakanlık ve bakanlıklarda, bunların bağlı kuruluşlarında ilgisine göre Başbakanlık Müsteşarı, Bakanlık Müsteşarı, bağlı kuruluşların başında bulunan müsteşar, başkan, genel müdür, genel sekreter ve müdürler, illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar, belediyelerde belediye başkanları, yurtdışı teşkilatında misyon şefleri buralarda görevli bütün memurların en üst disiplin amirleridirler. Daha alt seviyedeki disiplin amirlerinin astlık üstlük sıralaması bu esasa göre tespit edilir. En üst disiplin amirleri haiz oldukları yetkileri her derecedeki memur hakkında doğrudan kullanabilir. Ayrıca disiplin işlerinde denetimi, etkin ve süratli bir uygulamayı sağlamak için, yukarıdaki fıkrada sayılan disiplin amirlerinin birinci sicil amiri oldukları memurlar ve bakanlıkların doğrudan bakana bağlı birimlerinin başında bulunanlar idari yönden veya sicil bakımından kendilerine bağlı memurların disiplin amiri olarak tayin ve tespit edilirler. Yukarıdaki fıkrada sayılanların birinci sicil amiri oldukları memurlar ile şube müdürlerinin de idari yönden veya sicil bakımından kendilerine bağlı memurların disiplin amiri olarak tayin ve tespit edilmeleri şa