ı. sanayi şurası yatırım malları sanayii
Transkript
ı. sanayi şurası yatırım malları sanayii
T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI I. SANAYİ ŞURASI YATIRIM MALLARI SANAYİİ YÖNLENDİRME PLANI ÖZET RAPORU 1— 4 EYLÜL 1987 ANKARA T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI ODC: YER: YIL: CLT: KSM: KOP: DEM: 89-1236 39-2168 KÜTÜPHANESİ YATIRM MALLARI SANAYİİ YÖNLENDİRME PLANI ÖZET RAPORU BÖLÜM : 1 I. SANAYİ ŞURASI ANKARA, 1987 3 -4 - IS S 3 — iii — ÖNSÖZ Memleketimizin uzun vadeli sanayi stratejisini tesbit edebilmek ve sanayi sektörümüzü yönlendirebilmek amacı ile Bakanlığımız Koordinatörlüğünde bir seri çalışma başlatılmıştı. Bunlardan öncelikli önem taşıyan birisi de yatırını maDarı sanayiidir. Bu alanda yapılan çalışmaların esas gayesi dün yadaki gelişmeleri ve ana hedeflerin neler olduğunu tesbit ederek ülkemiz yatınm mallan sanayiinin eriştiği mevcut durum u belirlemek; değerlendir mek, 2000 yılına uzanan bir perspektif içerisinde sanayileşmiş ülkeler se viyesine ulaşabilmek için alınması gerekli tedbirleri ve düzenlemeleri ortaya koymaktır. Bu konudaki çalışmalar Bakanlığımız, Üniversiteler Sanayi Kuruluşlarından 130'u aşan uzman ve yetkililerden oluşan onüç alt komisyonca yürütülmüş ve yaklaşık 6 aylık bir süre içerisinde tam am lanm ıştır. Bu çalışmanın sonu cu olan "Yatınm Mallan Sanayii Yönlendirme Planı" nihai raporu (1986— 2000) şu ana bölümlerden ibarettir: 1. Takım, Aparat, Kalıplar ve Avadanlıklar Sanayii. 2. Takım Tezgahlan Sanayii, 3. İleri Teknoloji ve ürünleri Sanayii, 4. Tanm Alet ve Makinaları Sanayii (traktör hariç) 5. Dokuma. Örme ve Tekstil Makinaları Sanayii, 6. İş Kazı ve Maden Makinaları Sanayii, 7. Güç ve Enerji Makinaları Sanayii, 8. Nakil ve Kaldırma Makinaları Sanayii, 9. Entegre Tesis Yatırım Makinalan Sanayii. 10. Araştırma ve Geliştirme Mühendislik Çaljşnıalan. 11. Gemi İnşa Sanayii. 12. H idrolik-Pnöm atik Makina Ekipman ve Enstrüman Sanayii, —iv — 13. D em iryolu T aşıtları im âlat Sanayii, 14. Y atırını M allan Y önlendirm e Çalışmaları Değerlendirme Raporu — S onuçlar. _ Oııdördüncü ve son olarak y atın ın malları sanayii alt sektör raporlannın ge nel incelenm esi ve sektörün tam am ının değerlendirilmesinin yapıldığı bölüm bu çalışm adan beklenen ve yerine getirilmesi gereken im kân, potansiyel du rum , düzenlem e ve tedbirleri içine alm aktadır. İşte bu kitap yukarıd a sözü geçen çalışm anın özeti olarak hazırlanm ıştır. İÇİNDEKİLER ANA BAŞLIKLAR Sayfa I. Takım, Aparat, Kalıp ve Avandanlık Sanayii II. Takım Tezgahlan Sanayii III. İleri Teknoloji Ürünleri Sanayii IV. Tarım Alet ve Makinalan Sanayii (Traktör Hariç) V. Dokuma, ö rm e ve Tekstil Makinalan Sanayii VI. İş, Kazı ve Maden Makinalan Sanayii, VII. Güç ve Eneıji Makinalan Sanayii VIII. Nakil ve Kaldırma Makinalan Sanayii IX. Entegre Tesis Yatırım Makinalan Sanayii X. Araştırma ve Geliştirme Mühendislik Çalışmaları XI. Gemi İnşa Sanayii XII. Hidrolik —Pnömatik Makina Ekipman ve Enstrüman Sanayii XIII. Demiryolu Taşıtları İmalat Sanayii XIV. Yatırım Mallan Yönlendirme Çalışmalan Değerlendirme Raporu — Sonuçlar TAKIM, APARAT, KALIP VE AVADANLIKLAR DEĞERLENDİRME RAPORU ■—ix — YATIRIM MALLARI SANAYİİ YÖNLENDİRME PLANI ANA ÇERÇEVESİ A -SEK TÖ RÜ N SINIFLANDIRILMASI 1. Takım A parat ve Kalıplan 2. Takım Tezgahlan 3. İleri Teknoloji Ürünleri 4. Tanm Aiet ve M akinalan (T raktör hariç) ■ 5. Dokuma ö rm e ve Tekstil M akinalan 6. İş, Kaz» ve Maden M akinalan , 7. Güç ve Eneği Makinalan a) Elektrik Makinalan b) M ekanikM akinalar ‘ 8. Ulaşım ve Nakil Makinalan 9. Diğer Yatırım Makinalan 10. Araştırma + Geliştirme ve Mühendislik grubu 11. Gemi Sanayii 12. Pnömatik Hidrolik Makina Sanayii 13. Demiryolu Taşıtlan İmalat Sanayii (Bu alt bölümlerden hangilerinde üretim yapıldığı ve mamul adları nın neler olduğu belirtilecek)' B - YATIRIM MALLARI SANAYİİNİN ÖNEMİ 1. Ülke kalkınmasında 2. Sanayileşmede 3. Savunmada C— GENEL DEĞERLENDİRME (Bu günkü durumu ve 2000 yılını da d ik kate alarak) 1. Mevcut yapısal ve teknolojik durum a) Kuruluşunuz'da b) Türkiye'de c) Dünya'da (genel) 2. Gelişmiş ülkelerde son durum ve geleceğe dönük hedefler. 3. a) Teknolojik yönlerden arzu edilen hedefler b) Bu hedeflere varmak için seçilen yol ve yöntemler D - ARAŞTIRMA—GELİŞTİRM E VE YÖNLENDİRME Sektördeki araştırm a—geliştirme faaliyetleri: a) Firmanızda araştırına-geliştirnıe faaliyetleri mevcut mudur? Bu husustaki hedefleriniz nelerdir? b) Lisansör firmalarla olan diyaloglar. Halen lisans ile mi çalışılıyor? Hangi konularda anlaşmanız var? c) Üniversite, TÜBİTAK gibi kuramlarla müşterek yürütülen araştır ma—geliştirme çalışmanız var mıdır? E - TEŞVİK Düşündüğünüz hedeflere varmak için ihtiyaç duyduğunuz ilave araç ve teşvikler neler olmalıdır? F - GELİŞMEYE e t k i e d e n f a k t ö r l e r a) Üretimdeki tıkanıklıklar, b) Kapasitenin rantabl seviyelerde kullanılmaması, c) Yan sanayideki tıkanıklıklar d) Eleman temini ve eğitim indeki güçlükler, e) Yöneticiler ve kilit personelle ilgili meseleler f) İthal malzeme, aksam ve parçalarla ilgili görüşler, g) ihracatla ilgili meseleler, h) Finansmanla ilgili konular. —xiii — YATIRIM MALLARI SANAYİİ YÖNLENDİRME PLANI ÇALIŞMASINA KATKIDA BULUNANLAR 19.6.1986 gönü saat 10.00 da Sanayi ve Ticaret Bakam Sayın Cahit ARAL başkanlığın da yapılan toplantı sonunda tesbit edilen "Yatırım Mallan" çalışma gruplan: Çalışma grubunun Firma ve Sanayici ve öğretim Görev veya km adı kuruluş adı üyesinin adı ve soyadı unvanı Madt Karabay Yrd.DoçJ)r. 1) Takım Aparat, Kalıp- 0 D.T.Ü. 1ar Avadanlık ve T .Şişe Cam Hadi Feke Fab-Möd. Kesid Takımlar İZELTAŞ İrfaa Kürüm Sanayici Kalıpsan Marko Sarda Murahhas Üye Pimaş Muzaffer Tamer Yük.Müh. ECA İhsan Dönmez Sanayici Erol Çönkü Mak.Takım Tuncay Tamer Sanayici MJUE.K. Turan Güneş Yük.Müh. Kalıp Tak.San.A-Ş. Muharrem Kaynar T.Koordinatör Kalıp Tak-SanA.Ş. Yalçın Özkaner Şirket Müd. San. ve Tic. Bakanlığı 2) Takım Tezgahlan Sanayii Yük.Müh. Etap Kalıp Y.Üniversitesi 9 Eylfl Ün. t.T.Ü. OD.T.Ü. OD.T.Ü. Taksan MJC.E.K. ffezsan Tezsan T.S.K.B. T.SJC.B. Osman Yılmaz Rap.Uzman Ahmet Taşkın Özdemir Bengisu Mustafa Akkurt Abdflkadir Erden Hakkı Eskicioğhı Adnan İğnebekçili Yılmaz Altan Memduh Soysal Ahmet Akay Mehmet Betil Necdet Arseven Haşan Okçu Prof Dr. Prof.Dr. P ro fil. Doç.Dr. Doç Dr. Gn.Müd. Daire Bşk. Paz Müd. Araştırmacı Araştırmacı Rap.Uzman — XIV — O.D.T.Ü. Bilgin Kaftanoğlu Prof.Dr. İ.T.Ü. Mustafa Gediktaş Prof.Dr. İ.T.Ü. Ahmet Kuzucu Doç Dr. OJ).T.Ü. Kemal Özgören Doç .Dr. O.D.T.Ü. Selçuk Yahşi Doç .Dr. O.D.T.Ü. Mehmet Çalışkan Yrd.DoçDr. O.D.T.Ü. M.İlhan Gökler Yrd.Doç.Dr. H.Ü. Atilla Aydınlı Doç .Dr. H.Ü. Selçuk Geçim Doç .Dr. Mehmet Madencan Raportör Uzman O.D.T.Ü. Eres Söylemez Prof.Dr. Makinalan Sanayii A.Ü.Z.F. ' Süleyman Kadayıfçılar Prof.Dr. (Traktör Hariç) Efe Tanm Naim Sahilioğlu Dr.Müh. T.O.K.Bak. Yavuz Ceyhan Z.YükjMüh. Pan Motor Fahrettin Özçelik Gıı.Müd. T.O.K.Bak. Abdi Yaltırık Dr.Z.Yük.Müh. T.O.K.Bak. Erol Karatekin Z.Yük.Müh. Taral Kayhan Bilgili Ank.Tem. A.Fevzi Toprak Raportör Uzman O.D.T.Ü. Eres Söylemez Prof.Dr. Tekstil Makinalan İ.T.Ü. Mustafa Köseoğlu Prof.Dr. Sanayii Ege Üniv. Güngör Başer Doç .Dr. Uludağ Ü. Mehmet Tasmacı Doç .Dr. Uludağ Ü. H.Rıfat Alpay Doç .Dr. M.K.E.K. Recep Çetin Tekstil Fab.Müd. İ.S.O. Özgün Dikiş Mehmet Şuhubi Mak. Coşar Şarer Rap.Uzman İ.T.Ü. Sedat Ersoy Prof.Dr. İ.T.Ü. Şinasi Eskikaya Prof.Dr. O.D.T.Ü. Nainı Ünlüsoy Doç .Dr. 3) İleri Teknoloji Ürünleri Sanayii Sanayi ve Tic. Bak. 4) Tarım Alet ve San.ve Tic. Bakanlığı 5) Dokuma, Örme ve San.ve Tic. Bakanlığı 6) İş Kazı ve Maden Makinalan Sanayii — XV — ÇİMSATAŞ Şadi Gücüm Gn.Müd. ÇİMSATAŞ C.Levent Baysal Bil.İşl.MOd. . PiAlak. Yüksel Sakarya Gn.Müd.Yrd. M.K.E.K. Burhan Ersen Mak.San.Müd. M.K.E.K. Bekir Uysal İnş.Kaz.Fab.Müd. Kutlutaş Taner Güner Mak.Yük.Müh. Koluman A.Ş. Ersan Öztuna Satış Müd. Urmak Mak.S. NJCemal Özerdem STFA İnş.A.Ş.Erdoğan Özgürbüz A.Ü. Cahit Kurbanoğlu Öğrt. Üyesi A.Ü. Remzi Varol Öğrt.Üyesi İ.T.Ü. Doğan Sorguç Öğrt .Üyesi İ.T.Ü. H.Fehmi Akbostancı Öğrt.Üyesi TCD D . Mustafa Sayın Sanayi ve Tic. Bak. Mürsel Yumuşak Raportör Uzman Göç tc Enerji İ.T.Ü. E.Fehmi Yazıa Prof .Dr. Makinalan Sanayii TÜBİTAK Ayhan Türeli Prof.Dr. a) Elektrik Mak. O.D.T.Ü. Bülent Ertan Doç Dr. O.D.T.Ü. Haluk Asel Doç Dr. TÜMOSAN Orhan Şahinoğlu Gn.Müd. TEK Erdoğan Demiryürek Daire Bşk. ESAŞ A.Ş. Hüseyin Tekinel Gn.Müd. Elsan A.Ş. Şakir Kınacı Gn.Müd. Pan.Motor Fahrettin Özçelik Gn.Müd. Motosan Abdülkadir Özgür İşbir Avni Silav Gn.Müd. Eltem Hidayet Başeşme Uzm.Müh. Emek A.Ş. Sinan Akkaynak b) Mekanik Mak. Temsan A.Ş. Hüsamettin Ateş Sanayi ve Tic. Bakan. Bekir Yıldırım Rap.Uzman • 4—xvi 8) Nakil ve Kaldırma Makinalan Sanayi J '• b'îfİJu^ .kıî^iisgJsî/, Sanayi ve Hc. Bak. '■■A' Turan Arıtan i.m '*' .-rjftoBT!1.-baS' Bülent Platin OD.T.U. ir" f *i. J ? A ı /-¿Y-li. Samim Ünlüsoy O.D.T.Ü. ProfDr. Naim Sahillioğlu arimCi M.Ş.M. Gürcan Keten i, ■ M Kutlutaş ^ • Taner Güner i*<{_t•~; vnaT-5 Sakıp Akdoğan ¡«•'I DtHüh. Efe Taran f*I*.-ûî'-SO fr-’: . V, •Hieti--3ÛmnLi 9) Entegre Tesis Yatırım OD.T.Ü. Nuri Saryal \İâ*. * Rûknettin Oskay ODT.Ü. Makina Sanayii ,v;ij *>0 .it1i •; ,*11f• * ■ \ * t**VK Üstün Engür Guriş îO',' • ■ ■ti-, t-i« J İ .j İsmet Ergün^ j £ ,v>'.ı . »*;> *", Burhan Ersen ıo» M â * * , MİÇLEJC. Qrhan Büj^kboy r "" 't. -T•? Ç ^ 0lr ■r Timşş- ..T TSsta*na:! ■(i 'f (. Tfistaş t .1•* f San-. ye^Iîç. Bak. ■ (Çetin A tuk,^.,, İ.T.Ü. ><jt, , Yük.Müh. Daire Başk. Mak^anJMüd. ; , . GıuMüd. , t f"• . *.-•<• GnJM|id. : Rap.Uzman r, ProfDr. Abdülkadir Erden Doç Dr. Ahmet Kuzucu c. DoçJ)r. R .^tilla Aydınlı Penkosan Doç Dr. Proje Daire Bşk. Selçuk Geçim t 'JJam za Tanyaş Tümaş _ -.-H . ProfDr. Grup Başk. me Mühendistik Tüştaş Rap.Uzman Aydın Akış İnönü Balikçjoğ^ Sankur Mak.YJWüh. G%Mpd.; „ , Mustafa Ayijaıjçı H.Ü. Gn.Müd. , . Gyrcan Keten .'•/-»'(itE , Osman Kılıç H.Ü. Doç .Dr. Müd.Yard. *• i ^ l r : '’< %<■ Vi; 11„^.: Bilgin Kaftanoğlıı 10) Araştımıa ve Geliştir- o ii.T .a Grubu Çalışmaları Doçi)r. Doç Dr. Doç Dr. MakYAluh. Gn.Müd. , İnönü Balıkçıoğlu Gn.Müd. Cahit Özgöçmen Gn.Müd. - 1, - —xvii — İnş.Tes.A.Ş. Atilla Doğan M.Aza İnş.TesA.Ş. Aydın Atabek Tek.Danışmaı San.veTic.Bak. 11) Gemi İnşa Sanayii t.T.Ü. Atilla Çınar Rap. Uzman Reşat Baykal Prof.Dr. T.Gemi SanayiM.Şûkrii Turgut Mak.Y.Müh. Gemi İnşa S. Celal Çiçek Birlik Bşk. San w Tic. Bakanlığı Tevfik Burduriu Rap. Uzman İ.T.Ü. Talha Dinibütün ProfDr. Makina Ekipman ve İ.T.Ü. Aitasim Büyüktür ProfDr. Enstrüman Sanayii İ.T.Ü. Kaan Ediz Prof.Dr. İ.T.Ü. Ahmet Kuzucu Doç J)r. Penkosan Cahit Özgöçmen Gn.Mid. 12) Hidrolik Pnomatik Mert Teknik Fatih Özcan MakMâı. Komsan Atilla Kuzucan YönX.Başk. Hidrd Selçuk Özkul MakJtfüh. Heıaa Ahmet Karabıyık Mak.Müh. Vema Haki Akçalar Mak.Müh. Ersan Gülük Rap. Uzman San. ve He. Bakanlığı 13) Demiryolu Taşıtma ları İmalat Sanayii TÜLOMSAŞ Çağatay Tor Gn.Müd. TÜLOMSAŞ Şevket Özbay Gn.Mud.Yrd. TÜLOMSAŞ Mithat Yüziçtil Gn.Müd.Yrd. TÜLOMSAŞ Galip Pala TÜDEMSAŞ San. ve Tic. Bakanlığı Erol Dokumaca San. ve Tic. Bakanlığı Ahmet Öztürk (Daire Bşk) Koordinatör. Rap. Uzman XVIII TÜRKİYE İLERİ TEKNOLOJİ KOMİSYON ÜYELERİ TEŞVİK PROJESİ ÖN RAPORU- Prof.Dr.M.Nimet ÖZDAŞ İSTANBUL—1985 Prof.Dr.Kemal SARIOĞLU Prof.DrX)uran LEBLEBİCİ (İSTANBUL TEKNİK ProfJOrJ^adir YÜCEL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ) Doç .Dr.Erdal PANAYIRCI DoçDr Ahmet KUZUCU - 1 - TAKIM. APARAT, KALIP VE AVADANLIKLAR DEĞERLENDİRME RAPORU I - GİRİŞ Türkiye'nin sanayileşmesiyle birlikte önemi her geçen gün daha da artan Yatırım Mallan Sanayii ve onun vazgeçilmez unsurları olan Takım Aparat, Kalıplar ve Avadanlıklannın yurt için kaynaklardan temininin araştırılması bu konuda sanayimizin bulunduğu noktanın tesbiti ve geleceğe dönük ne lerin yapılabileceğinin araştırılması ve gelişme stratejisinin belirlenmesi bu çalışmanın esasuıı teşkil etmektedir. Takını tezgahlanılın, preslerin takmışız, aparatsız, kalıpsız iş görmeleri im kanı olmadığına göre işe, tezgaha fonksiyon ve ekonom ik yönden en iyi uyacak Takını. Aparat, Kalıp ve Avadanlıkların tasarlanması, üretilmesi, kullanılması, bakım ve onarımlarmın yapılması, aşınmaya maruz parçala rın kolaylıkla ve ucuza değiştirilebilmesi esastır. Bu konuda ülkemizde durum incelendiğinde 1950'li yıllara kadar kayda de ğer büyük bir atılım olmadığını 1950'li yıllarda küçük atölyeler şeklinde bazı yatırımların gerçekleştiğini görmekteyiz. Ancak 1960'lı yılların son larına doğru canlılık gösteren bu sektör yeni yatırımlara sahne olm uştur. Bir yönden takım tezgahlan yapımı için yatırımlar yapılırken Takım Aparat — Kalıp ve Avadanlıkların yurt içinde üretilmesine çalışılmıştır. Bu itibarla Takım - Aparat — Kalıp ve Avadanlıkların endüstrisinin mevcut durumunu bilmek ve problemlerini araştırmak gelecekteki ihtiyaçlara uygun olarak kurulması ve ciddi esaslara bağlanması gerekli olan bu Takım — Aparat — Kalıp ve Avadanlıkları endüstrisini ciddi olarak planlamak demektir. Ancak mevcut durum envanterinin incelenmesinden sonra bu sektörün problemle rinin çözümü için gerekli tedbirleri almak gerekmektedir. -2 - 2 - SEKTÖRÜN SINIFLANDIRILMASI TANIM 2 —1 . TANIM : İnsan gücü ile veya tezgaha bağlanarak bir parçaya şekil ver meye yarayan alete denir. Takım ile talaş kaldırılırken bir takım ya doğru sal ya da eğrisel hareket yaparak parçaya şekil verir, bu da iki türlü olur ya iş parçası hareketli takını sabit ya da takım hareketli iş parçası sabit tutula bilir. Takım tezgahları ise; bir veya birkaç takım kullanılmak suretiyle, evvelce malum şekil ve ölçülere uygun olarak maden, ağaç veya taş gibi maddeler işleyen makinalara denir. Asıl işlemeyi yapan aletler tabii ki takımlardır. Takımların insan eli yerine daha ölçülü ve daha kudretli olarak makinalar tarafından kullanılması Takım Tezgahlarının doğmasına yol açmıştır. Yukarıdaki tariften de anlaşılacağı üzere, Takımlar ve Takım Tezgahlılan birbirinden ayrılmaz iki mefhum teşkil ederler. Binaenaleyh tezgahlar üze rinde kullanılan takımlar ve çalışma şekilleri hakkında esas bilgilere sahip olmak, Tezgahların anlaşılması için ana şartı teşkil eder. Takımlar; Talaş kaldıran takımlar gerek malzemeleri, gerek çalışma şekilleri bakımından çeşitlidirler. Kesici takımların önemi yukanda bahsedildiği gibi açıkça belirgindir. Üre timde amaç üretim hızım artırırken kaliteden fedakârlık yapmamaktır. Hız lı üretim güçlü, dayanıklı kesici takımları gerekli kılar. Takım tezgahlan ke sicilerin nitelikleri, kabiliyetleri gözönüne alınarak güçlü motorlarla donatı lır. 2 — 2. APARATLAR: Aparatlar bağlama — delme düzenleri ile, kaynak kontrol, bağlama gibi değişik işlemlerin kolayca gerçekleştirilmesinde -3 yardımcı elemanlardır. Aygıtlarla özdeş, birbiri yerine geçebilir parça üre timi sağlanır. Aygıtlarla tasarlanmış, üretilmiş ve denenmiş bir üretimde önemli bir aşama aşılmış sayılır. Bazı aygıtların üzerine takıldığı tezgah kadar fiyatta olduğu da bir gerçektir. Aygıtlar üretilecek parça sayısına göre bazan ço k basit, bazan da çok karmaşık, havalı, hidrolik, sıkmaU konum lam alı, çıkartm alı bir sistemde tasarlanırlar. Bu grupta başka bir yatınm malı grubu da el aletleridir. A nahtarı, tornavi dası, pensesi, çekici, vb. aygıtlar ile maharetli ellerin endüstrisinin yapıcı gücü olduğu kuşku götürmez. 2 - 3 . KALIPLAR KALIPÇILIĞIN TANIMI: Sanayi yönünden gelişmiş dünya ülkelerinde, özdeş olan, pek ço k sayıda ve seri halde üretilmesi gereken parçalar, kullanma alanlarına göre saç metal veya hacim kalıplarıyla üretilmektedir. Geniş kapsamlı kalıpçılık mesleğini sanayi alanında uygulama imkanı bulan gelişmiş ülkeler, eski yöntemlerin ve pratik bilgilerin ışığı altında modern kalıp yapımcılığını ve bu kalıpların çalıştırılmasında kullanılan pres tezgahlarım geliştirmişlerdir. Ülkemizde yeni olmakla beraber, kalıpçılık mesleğine büyük önem veril mekte ve bu konuda ülkemiz koşullan da gözönünde bulundurularak üstün çabalar sarfedilmektedir. Çünkü ekonomik yönden gelişmiş dünya ülkeleri ile az da olsa kendi gücümüzle boy ölçülebilmek için, günlük hayatımıza girmiş hemen her alanda kullanılabilecek pek çok parçalan düşük maliyette üretmek mecburiyetindeyiz. Bu üretimin gerçekleşebilmesi için malzeme : ^ 4 - ' sarfiyatını, minimuma düşürmek, üretim kapasitesini maksimuma çıkarmak ve işşiliği asgari düzeye indirmek başhca amaçlardan bir kaçını teşkil eder. Temel amaçları blrbirindto farklı olmayan, ancak yaptıkları işler bakımın dan farklılık gösterenkalıpçılık mesleğini aşağıdaki şekilde sınıflandırmak nıümküıidür. ' .‘»t I— Saç metal kalıpçılığı II— A telye iş kalıpçılığı (iş kalıplan) =; IU -H a c im kalıpçılığı ^ , . Yu kanda ana hatlanyla sınıflandırdığımız kalıpçılık mesleği bir bütün olup, bu mesleği bilen kişiye "KALIPÇI", çalışma alanlarına gpre .metal -malze melerden talaş kaldırmadan seri halde ve çok sayıdaki parçaların üretilme sinde kullanılan makina parçasına da "K A H P" denir. t Saç metal kalıpçılığında, talaş kaldırmadan çok sayıda ve seri halde saç malzemelerin üretilmesi gereken parçala- yapılabilmektedir. Hacim kalıpçı lığında ise sıcak döverek biçimlendirmek yöntemiyle, küçük boyutlu dövüle bilir malzemelerin seri halde özdeş malzeme ve işçilik sarfiyatı az parçalar üretilebilmektedir. - 52 -4 ÇALIŞMA ALANLARINA GÖRE KALIPÇILIĞIN SINIFLANDIRILMASI KALIPÇILIK Saç metal kalıpçılığı l Kesme Kabplan 1 1 Bükme Kabplan l Çekme Kalıplan 1 Şişirme Kabplan Atelye iş kabpçılığı Hacim kalipçılı -U Delme Kabplan i V Bağlama Kabplan ı Plastik Kabplan 1 l Montaj Kalıpları 1 l Ölçme ve Kontrol i Sıcak Dövme Hacim ^ Kalıplan Basmçb 1 Pres Döküm Kabplan 1 V Sıvama Kabplan 1 X Ardaşık Kalıplan I i Birleşik Kabplan . 1 4' Fışkırtm a Kabplan 1 4’ Basma Kabplan Genel olarak iyi dizayn edilmiş ve konstrüksiyoıı hatası bulunmayan kalıp ların fayda ve mahsurlu yönlerini şu şekilde açıklayabiliriz: ' - 6 - FAYDALI YÖNLERİ 1— Kalıplanan parçaların üretim oranı yüksektir. 2— Seri üretimi kolaydır. 3 — Her parça için sarfedilecek insan gücü azdır. 4 — Üretimin otom atik olarak yapılması mümkündür. 5— Kullanma yerine göre üretilen parçaların yeniden işlenmesine gerek yoktur. 6 — Üretilen parçalar tamamen özdeştir. 7 — Değişik biçim deki parçalanıv üretimi ekonom iktir.. 8 — Değişik m etotlarla üretilemeyen çok küçük parçaların üretimi ko laydır. 9 — Bazı hallerde kalıplama tezgahını ve kalıbı değiştirmeden farklı mal zemeler kalıplanabilmektedir. 10— Üretim süresince kalıplanan parçalar alt ölçülerin arzu edilen sınır lan içerisinde tutulması mümkündür. MAHSURLU YÖNLERİ 1- Kalıp maliyeti yüksektir. 2 — Kalıp yapımında kullanılan tezgah ve avadanlıklar pahalıdır. 3— Bazı hallerde üretimin kontrolü güçtür. 4 — İyi bir kalıpçının yetiştirilmesi kolay değildir. 5— Kalite kontrolü kısa zamanda yapılmayabilir. 6 — Probleme temel teşkil eden bilgiler eksiktir. -7 3 - SAÇ METAL KALIPÇILIĞININ SINIFLANDIRILMASI 3 - 1 . KESME KALIPLARI Talaş kaldırmadan çok sayıda ve seri halde saç malzemelerin üretilmesi ge reken parçalar yapılabilmektedir. 3 - 2 . BÜKME KALIPLARI Bükme, saç m etal malzemelerine şekil verme işlemidir. Diğer kalıplama iş lemlerine göre, bükme kalıplama işlemleri daha kolaydır. Biçimlendirme işleminin özelliğine göre bükme kalıplarını şu şekilde smıflandırabiliriz: a) Bükme b) Kenar bükme c) Katlama ve kenet yapma d) Kıvırma e) Oluklama olmak üzere beş ana gruba ayırabiliriz. 3-3. ÇEKME KALIPLARI Çekme kalıplarıyla üretilecek biçim kabın kaç kademede çekilebileceğini belirtir. Delme, kesme, bükme ve benzeri kalıplarla çekme kalıplarını karşılaştırdığı mızda bazı farklılıklar görülmektedir. Bazı tecrübe ve deneyimlere göre si metrik olmayan biçimdeki kalıpların çekme kalıplarıyla üretilmesi kolay olmamaktadır. -8 Bu nedenle; iyi bir çekme kalıbı tasarımının yapılabilmesi için, tasarımı ya pan kişinin çekme kalıpçılığı konusunda yeterli bilgi ve beceriye sahip ol ması gerekmektedir. 3 - 4 . ŞİŞİRM E KALIPLARI Şişirme kalıplarıyla elde edilmiş kap biçimindeki parça, şişirme kalıplama işleminin yapılabilmesi için önce parça çekme kalıplarında ön biçimlendir-, meye tabi tutulur. Sonra çekilen kap içerisine kauçuk doldurulur. Ayrıca hidrolik yağ basınçlı şişirme kalıplarıyla ön biçimlendirme işlemi yapılma dan istenilen biçimdeki parçalar kalıplanabilir. 3 - 5 . SIVAMA KALIPLARI Sıvama, saç malzemelerden dikişsiz tüp veya benzeri parçalara koni, yannı köre veya küresel parçaların üretim yöntemidir. 3 - 6 . ARDAŞIK KALIPLAR Üzerinde birçok seri kalıplama ve işlemi bulunan ve ayrı istasyonlarda arka arkaya işlenen parçaların üretilmesinde kullanılan kalıplara, ardaşık kalıp lar denir. 3 - 7 . BİRLEŞİK KALIPLAR Kalıplanacak parça üzerinde birden fazla işlemler tek kalıpta ve bir istas yonda yapılabiliyorsa, bu tip işlemlere birleşik kalıplama işlemi ve bunu yapan kalıba da birleşik kalıp denir. Delme, kesme ve bükme veya kesme, çekme ve traşlama işlemlerini aynı anda yapan bu tip kalıplarda bir vuruşta parçalar seri halde üretilebilir. -9 3 - 8 . FIŞKIRTMA (EKSTURİZYON KALIPLARI) Fışkırtma (eksturizyon) kalıplama sistemiyle yum uşak malzemeden tiip şeklinde parçalar kalıplanır. Bu kalıplama sisteminde kullanılan malzemeler kurşun, alüminyum, çinko ve bazen de magnezyum ve pirinçtir. 3 - 9 . BASMAKALIPLARI Saç malzeme üzerinde harf, rakam ve şekillerin kalıplanması basma kalıp larıyla yapılmaktadır. H arf veya rakamların kabartm a kısımları zımba üzeri ne, çökertme kısımları ise dişi kalıp üzerinde işlenir. Ayrıca bu tip kalıpla ma sistemine, süsleme kalıpçılığı da girmektedir. 4 - HACİM KALIPÇILIĞI 4 - 1 . PLASTİK KALIPLARI Endüstride uygulama alanı ço k yaygın olan ve günlük hayatımızın her yerin de rastlanabilen plastik malzemelerin sağladığı avantajlar oldukça fazladır. Bu malzemelerden yapılan parçalar; değiştirilebilme özellikleri, hassas işlenebilme kolaylığı, elektrik endüstrisinde kullanma özelliğinin fazlalığı, renklendirmenin kolaylığı, ağırlığının azlığı, ergime sıcaklığının düşüklüğü, seri üretiminin fazlalığı, maliyetinin azlığı nedeniyle endüstrisinin lıer dalın da emniyetle kullanılmaktadır. Plastik malzeme yapılan parçaların arzu edilen kalite ve özellikte olabilmesi için kalıp yapımcısına büyük sorumluluklar düşmektedir. Kalıp yapımcısı, her ihtimalleri önceden düşünüp kalıplanacak parçayı oluştururken, plastik malzemenin cinsini, uygulama alanını, kalıplama yöntemini, çalışma ortamını, kahplaııcak parçanın sayısını, kalıp malzemesini, kalıp işleme yöntemlerini ve kalıbın çalışma konumunu başlangıçta dizayn etmek zo rundadır. -1 0 Dizaynı iyi yapılmış ve konstrûksiyon hatası bulanmayan Plâstik Hacını kalıplarıyla kalıplamanın faydalarım şu şekilde sıralayabiliriz: 1— Parçaların üretim oranı yüksek 2 — Seri üretim kolay 3 — Her parça için sarfedilen işçilik az 4 — Üretimin otom atik olarak yapılabilmesi 5 — Kalıplanan parçaların yeniden işlemeye gprek duyulmayışı 6 — Farklı yüzey kalitesi, renk ve bitirme işlemlerine uygun oluşu 7 — İyi bir dekorasyon işlemine tabi tutulabilmesi 8 — Değişik biçim deki parça üretiminin ekonomik oluşu kolaylığı 9 — Diğer m etotlarla üretilemeyen çok küçük parçaların üretim kolaylı ğı 10— Yolluk, Dağıtıcı ve Giriş kanallarında meydana gelebilecek hataların giderilmesinde kolaylık 11 — Plastik malzeme içerisine kireç, karbon, asbest, cam, talaş vb. (Plas tik dolgu maddeleri) karıştırılıp kalıplanabilmesi 12— Plâstik malzeıpeden kalıplanan parçaların çekme dayanımı yüksek, korozyona karşı direnci fazla ve renkli olabileceği gibi şeffaf olarak da kalıplama özelliğinin oluşu ve benzeri pek çok faydalan. MAHSURLU YÖNLERİ İSE 1 — Kalıp maliyeti yüksek 2 — Kalıp yapımında kullanılan makina ve avadanlıklar pahalı 3 — Kalite kontrolün kısa zamanda yapılamayışı 4 — İyi bir kalıp yapımcısının bulunmasında güçlük çekilmesi 5 — Kalıp malzemesinin uzun ömürlü olmasını sağlayan temel bilgilerin yoksunluğu gibi bazı zararlı yönleri vardır. - 11 - 4 - 2 . SICAK DÖVME HACİM KALIPLARI Sıcak dövme hacim kalıpçılığının da endüstride ço k büyük bir yeri kapladı ğının en güzel örneğini sanayi yönünden gelişmiş ülkeler verm ektedir. İnsan hayatı He doğrudan ilgili olan ve endüstri dalında faaliyet gösteren im alatçı lar ulaşım araçları ve bu araçları oluşturan makina parçalarını sıcak dövme hacim kalıplarıyla üretmektedirler. Sıcak dövme hacim kalıplarıyla, seri üretim ve üretilen parçaların dayanımı artm akta, işçilik azalmakta ve kısa zamanda pek ço k sayıda parçalar kalıplanabilmektedir. Sanayide kullanılan makinaların hız aktarm a organları, otom otiv endüstrisi ve ulaşım araçlarının iç organları, günlük hayatta kul landığımız el aletleri ve benzeri yüksek dayanımlı parçalar, sıcak dövme ka lıplarıyla şekillendirmenin ürünlerindendir. Sıcak döverek biçimlendirmede yine hacim kalıpları seri üretimi arttırır. Parçalarda özdeşlik sağlar. Malzeme sarfiyatım ve işçiliği azaltır ve ayrıca kalıplanan parçaya özlülük kazandırarak m ukavemetini arttırır. 4 - 3 . BASINÇLI PRES DÖKÜM HACİM KALIPÇILIĞI Genel olarak düşük sıcaklıklarda eriyebilen malzemelerin kalıplanmasında uygulanmaktadır. Basınçlı pres döküm kalıplan, plâstik hacim kahplanna benzemekte olup aralarındaki fark sadece kalıplanan malzemenin farklılı ğıdır. Düşük sıcaklıkta ergime ve metal kalıplar içerisinde kalıplanabihne özelliği olup da demir ve çelik olmayan metal ve alaşımlarının yüksek basınç altın da biçimlendirilmesine basınçlı pres döküm denilmektedir. -1 2 Bu kalıplarla elde edilen parçalarım dayanımı yüksek, talaş kaldırma ve işle me payı yok denecek kadar azdır. Bu yöntemle üretilen parçaların malzeme sarfiyatı ve işçiliği oldukça azdır. Bunlara rağmen kalıp yapımı, kalıplana cak malzemenin ergitilmesi ve kalıplama tezgahına olan etkisi nedeniyle ba zı zararlı yönleri vardır. Son yıllarda, gelişen teknolojiye paralel olarak çelik ve alaşımlarının da basınçlı pres döküm hacım kalıplarıyla üretilmesi sağlanmış olup kalıplanan parçaların dayanım ve diğer özelliklerinin sıcak dövnje hacim kalıplarıyla elde edilenlerinkinden farksız olduğu belirtilmiştir. 5 - EN ÇOK KULLANILAN KALIP ÇELİKLERİ VE ÖZELLİKLERİ Sanayi alanında, metal malzemelerinden talaş kaldırmadan seri halde ve çok sayıdaki özdeş parçalatın üretilmesinde kullanılan çeliklere kalıp çeliği denir. Kalıplama işleminde kullanılan malzemelerin öncelikle çelik olacağı düşünülerek, aşağıdaki beli başlı özellikleri taşıması gerekmektedir. 1— Tam olarak sertleşebilme özelliğine sahip olmalı 2 — Aşırı sürtünmeye karşı dayanıklı olmalı 3 — Yüksek basınca ve ani yüklemelere karşı dayanıldı olmalı 4 — Isı farkından dolayı doğabilecek çatlama ve gerilmelere karşı daya nıklı olmalıdır. 6 - ÜLKEMİZDE KALIP - APARAT - KEÇİSİ TAKIM VE MASTAR İMAL EDEN KURULUŞLAR Kuruluşun Adı Uğraşı Konusu MKEK Mühimmat Fabrikası Her türlü Takım—Aparat, mastar imali Silah—Tüfek Fabrikası Her türlü Takım—Aparat, mastar imali -1 3 Gaz Maske Fabrikası Kalıp—Aparat imali Gazi Fişek Fabrikası Kalıp—Aparat imali Çankırı Silah Fabrikası Kalıp—Aparat imali DDY Eskişehir—Sivas Fabrikaları Kahp—A parat—Takım imali ASELSAN/ANKARA Kahp—Aparat imali KALEK A LIP/t ST ANBU L Saç pres, Plastik Enj. Kalıpları ECA Kahp Takım/İSTANBUL Pres döküm, plastik enj. kalıpları KAUPSAN/İZMİR Saç pres ve plastik kalıplan COŞKUNÖZ/BURSA Saç pres ve kaporta kalıplan GAMAK/ISTANBUL Elektrik mak. Laminasyon kalıplan Ş işe-Ç am MKF/İSTANBUL Cam Eşya—hacim kalıplan İTO Kilit/DÜZCE Saç Pres kalıpları KALE KİLİT/İSTANBUL Saç pres kalıplan PARSAN Dövme Kalıpları OMTAŞ Dövme kalıpları ORALS AN/KIRŞEHİR M atkap—Kesici takım MAKİNA TAKIM/İSTANBUL M atkap—Kesici takım ECA EVAR/TEKİRDAG M atkap—Kesici takım TOZMETAL/İSTANBUL Sinter kalıplan PİMAŞ/ISTANBUL Plastik ve saç pres kalıplan ETAP/İZMİR Plastik kalıplan 7 - SEKTÖRÜN MEVCUT DURUMU VE YAKIN GEÇMİŞTEKİ GELİŞMELER Memleketimizin 1976 — 1980 yıllarında yaşadığı ekonomik kriz nedeniyle sanayileşmemiz duraklama dönemine girmiş ve kurulu tesislerimiz de kapa sitelerinin çok altında üretim yaparak faaliyetlerini devam ettirebilmişler- - 14 Sanayimizin içinde bulunduğu darboğazlardan Takım, Aparat ve Kabplan sanayii de büyük ölçüde etkilenmiş ve 1976 yıbna kadar hızla artan talep o tarihten itibaren düşmeye başlamıştır. Takını, Aparat ve Kabplar ve Avandanlan (TAK) sektörünü Takım tezgah lan sanayimden ay n düşünmek mümkün olmadığından bu sektörün gelişme hızının ve talebindeki artışın yakından incelenmesinde yarar bulunmakta dır. Ekonomik darboğazın neticesinde paranın pahalılaşması sadece yatırım ci lan etkilememiş, aym zamanda tezgah kullanıcılarım da zor durum da bırak mıştır. Tezgah talebinin ekonomik durumla bu kadar bağımlı olduğu ger çeğini, en önemli ekonom ik göstergelerden biri olan kişi başına GSMH ile kişibaşma tezgah kullanımı arasındaki ilişkinin incelenmesi neticesinde istatistiki olarak da tesbit etm ek mümkündür. Şöyleki, 1967 — 1980 yıllan arasında kişi başına toplam takım tezgahı kullammı ile aynı yıllarda kişi başına GSMH değerleri beraber incelendiğin de her ikisinin benzer eğilimler içinde olduğu gözlenmektedir. Diğer ta raftan yıllara göre ekonom ik büyüme hızında aym trendi görmemiz müm kündür. Takım tezgahlan sanayinin ekonom’k durumdan etkilenmesi doğrudan Takım Aparat ve Kabplan Sektörünü de etkilemektedir. Zira bu sektör Ta kım Tezgahları için hayati önem taşımaktadır. Bazen tezgahlara ilâve edilen parçalar tezgah kadar pahab olabilmektedir. Ülkemizde başlangıçta firmalar kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Takım Aparat ve Kalıplan (TAK) üretmeye başlamışlar ancak daha sonralan özellikle pres kabplan tasarımı ve imalatı ile uğraşan iri firmalar ku rulmaya başlamıştır. -15TAK'lar hassas işletme tezgahlarını, ölçm e aletlerini gerekli kılar. Bilgisa yarlı sayısal denetimli tezgahlar yüksek yatırını gücü gerektirdiğinden ancak 'T A K " üretim hacimleri yüksek firmalar tarafından alınabilirler. Elektrik, elektronik, otom otiv, dayanıklı tüketim , inşaat, savunma sanayii gibi kuruluşların ürettikleri, m etal, plastik, bakalit, alüminyum enjeksiyon, seramik gibi mamullere form vermek için kalıplara ihtiyaçları vardır. Kalıp olmadan adı geçen mamullerin imalatına başlanılması mümkün değildir. Ülke sanayiinin gelişmişliği bir bakım a kalıp sanayiinin gelişmişliğine bağ lıdır. Ülkemizde değişik tarihlerde ithal ya da imal edilmiş önemli miktar da, değişik yapı, büyüklük ve hassasiyette takım tezgahı ve bunlar için önemli m iktarda Takım—A parat, Kalıp ve Avadanlıklar m evcuttur. Öteden beri ileri sürülen bir husus da Takım Tezgahlarında olduğu gibi Takım —Aparat Kalıplar ve Avadanlıklarda da bir atıl kapasitenin ülkemizde var olduğudur. 8 - SEKTÖRÜN GELECEKTEKİ DURUMU VE ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER: 8 - 1 . ORGANİZASYON Ülkemizde Takım—Aparat Kalıp ve Avadanlıkları (TAK) üretimi gerçekleş tiren firmalar genelde kendi üretimlerinde kullanmak üzere ’T A K " üret mektedirler. Bu nedenle her zaman atıl bir kapasite ortaya çıkmaktadır. Zi ra bir firmanın kahp ihtiyacı sınırlı olacağından o ihtiyaç karşılandıktan sonra aletler atıl beklemektedir. Son yıllarda bu tür firmalar dışarıya da iş yapmaya başlamış olmakla beraber henüz bu problem çözülmüş değildir. Eğer Türkiye'de 'T A K " üreten firmaların bir envanteri yapılır ve kim nere de ne yapabilmektedir şeklinde toplanarak bir bilgi bankasında depolanabi -16lirse kapasite kullanınu açısından olduğu kadar döviz tasarrufuna yardımcı olacağı için de çok yararlı olacaktır. 8 - 2 . EĞİTİM Ülkemizde henüz T akım -A parat, Kahp ve Avadanlıkları konusunda üniver site ve yüksekokullarımızda mesleki eğitim verilmemektedir. Ancak, son yıl larda meslek liselerinde kalıpçılık dersleri konulm uştur. Bu konuda sanayimizde çalışan teknik elemanlarımız kendi kendini yetiş tirerek bu işi öğrenmişlerdir. Ayrıca, bu konuda y ab an a dildeki literatürün dilimize çevirisi ço k kısıtlı m iktarda yapılmaktadır. Her meslekte olduğu gibi Takım, Aparat ve kalıpçılık mesleğini konu alan eğitim ve öğretim sistemi üç temel esası kapsamaktadır: a) Bilgi b) Beceri c) Tutum ve davranışlar Takım—Aparat, Kalıplar ve Avadanlıklar mesleği belli bir düzeyde eğitim ve öğretim görmüş ve ayrıca el becerisi oldukça, yüksek, mesleğini sevebilecek kişilere iyi tesbit edilmiş bir öğretim sûresi içerisinde uygulamalı olarak ve rilmelidir. Bilhassa Kalıpçılık mesleğinde teorik bilgilerle birlikte basit iş lemleri içeren kalıplardan, kademeli olarak karmaşık işlemleri kapsamına alan uygulama çalışmaları ön planda tutulmalıdır. Kalıpçılık mesleğini konu edilen kişiler, en azından basit matematik vc tasa rı geometri kurallarım, teknik resim çizimi ve okunuşu, markacıhk ve ölç me bilgisini, atelye uygulaması (Torna, Freze, Taşlama, Hassas Tesviye, ısı işlemleri ve montaj) ve benzeri becerilerle beraber pres tezgahlannda da nasıl çalışılacağını bilmelidir. -17Bilgi, Beceri, Tutum ve Davranışlarla birlikte deneyimler sonucu elde edilen pratik bilgileri iyi değerlendiren bir kalıpçı, aşağıdaki konularda da söz sa hibi olmalıdır. 1— İyi bir tasarımcı (dizayncı) bilgisine sahip olmalıdır. 2 — Teknik resim çizme ve okuma yeteneğine sahip olmalıdır. 3 — Kalıp konstrüksiyonunu hazırlamakta usta olmalıdır. 4 — Komple kalıbı oluşturan parçaların hangi tezgahta ve nasıl işlene bileceğini organize etm e yeteneğine sahip olmalıdır. 5 — Komple kalıbı oluşturan parçaların malzemesini en iyi şekilde hazır lamalı ve ayrıca iyi bir malzeme bilgisine sahip olmalıdır. 6 — Kalıp m ontajım yapmalıdır. 7 — Yapımı biten kalıbı pres tezgahına emniyetle bağlamalıdır. 8 - 3 . A RAŞTIRM A —GELİŞTİRM E: Bugün gelişmiş endüstrilerde Takım Aparat ve Kahplan ve Avadanlıkları konusunda gerek kum anda organları, gerekse yeni üretim teknikleri açı sından hızla artan bir gelişme sözkonusudur. Bir yandan kom püter aracılı ğıyla dizayn ve üretim sistemleri gittikçe yaygın bir şekilde hizmete girmek te, öbür yandan standart parçalarım kullanımı esas alınmaktadır. Ülkemizde henüz "TA K ” konusunda hiçbir araştırma yapılamamaktadır. Zira araştırma en az kurulacak tesis kadar masrafı gerektirdiğinden özel sektör kuruluşlarının gücü buna yetmemektedir. Devlet bu konuya el at madıkça ve üniversite—sanayi işbirliğini desteklemedikçe bu konuda bir atılım yapılması sözkonusu değildir. -189 - SEKTÖRE UYGULANACAK TEŞVİKLER 9 - 1 . YATIRIM TEŞVİKİ Yüksek enflasyon ve bunıın sonucunda uygulanan yüksek faiz oranlan ya tırımcıların cesaretini kırmaktadır. Bu nedenle kalıp sanayii Türkiye'nin bü tününde teşvik kapsamına alınmalıdır. Aynca düşük faizli ve uzun vadeli kredi veya kur garantisi temin edilmelidir. Yalnız bu yatıranlarda ağırlık nümerik kontrollü tezgahlarda ve hassas taşlamalarda olmalıdır. Kalıp sa nayii ile birlikte kurulacak entegre tesisler de teşvik kapsamına alınmalıdır. Tezgah Bakım ve Onanmı için yedek parça ve çeliklerin ithali kolaylaştınlmalıdır. Sektörde üretilen mallarda kaliteyi ve kapasite kullanımım a rtın a ve mali yeti iyileştirici yatınmlar teşvik edilmelidir. 9 - 2 . EGITIM VE A R -G E KURULUŞLARI TEŞVİKİ Takını Aparat ve Kalıplan üretimi sabır, gönül vererek çalışma ve geniş tec rübe isteyen bir imalat koludur. Bu nedenle öncelikle devlet tarafından ele alınmalı bir sosyal görev gibi görülerek okullarda ve işyerlerinde eğitimine ağırlık verilmelidir. Bugün için orta öğrenim kurumlanndan olan meslek liselerinin dışında kalıpçılıkla ilgili bir eğitim verilmemektedir. Halbuki kalıpçılık bütün sanayi kollarının temelini teşkil etmektedir. Bu nedenle bu konunun bilimsel eğiti mini verecek yüksek okullar ve üniversitelerde kalıpçılık kürsüleri kurularak bu konudaki bilgi açığı kapatılmaya çalışılmalı aynca üniversite, sanayi iş birliği teşvik edilmelidir. Sanayi içi eğitime de ağırlık verilerek bu dalda çırak yetiştirilmesi sağlanılmalıdır. - 19Bu daldaki elemanlar arasındaki dayanışm ayı ve bilgi alışverişini arttırmak amacıyla kalıpçılar derneğinin kurulması desteklenmelidir. Ülkemizdeki bilimsel araştırmaları yürütmekle görevli TÜBİTAK vc sanayi dalında eğitim vermeye yönelik SEGEM'iıı bu konulara eğilmesi sağlanıla rak seminerler ve kurslar düzenlenmelidir. 10 - SONUÇ Takım — Aparat Kalıplan ve Avadanlıklan üretimi bütün sanayi sektörüne hizmet vermekle birlikte hassas bilgisayarlı tezgahlan ve pahalı yatırımı gerektirdiğinden bugün için özel sektörün doğrudan girebileceği bir alan değildir. Bu nedenle Devlet konuyu çok yönlü olarak ele almalı öncelikle ara eleman yetiştirilm ek konusunda çıraklık eğitim ini desteklemelidir. Bu arada meslek liselerinde son yıllarda açılan kalıpçılık bölümlerine ilaveten bilgisayarlı tezgah kullanımı ve metreloji dersleri konulmalıdır. Konunun bilimsel yönünün öğrenilmesini sağlamak amacıyla üniversitele rimizde TAK kürsüleri kurulmalıdır. Y abana ülkelerde yayınlanan bilimsel eserler derhal Türkçeye çevirilerek bütün ilgililere gönderilmelidir. Bugünkü Türk kalıpçılığı henüz bir ihtisaslaşma düzeyinden çok uzaktır. Ancak, konu son derece hassas olduğundan mutlak surette ihtisaslaşma teş vik edilmelidir. Çeşitli teşvik tedbirleri ile yatırım cazip hale getirilmeli, tezgah bakını ve onarımı için yedek parça ve çeliklerin ithali kolaylaştınlmabdır. -20Aynca, kurulacak^ bir kalıpçılar dem eği meslekdaşlar arasm daönem li bir dayanışmanın ve bilgi alışverişinin doğmasına yardım edecektir. II - KAYNAKLAR — Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı — 27 Ağustos 1986 tarihinde Bakanlığımızda sanayieflerle y a p ılan toplantıda, Takım, Aparat, Kalıp ve Avadanlıkları konusunda alman notlar. TAKIM TEZGAHLARI SANAYİİ - 2 3 - YATIRIM MALLARI SANAYİİ YÖNLENDİRME PLANI ÇERÇEVESİNDE 'TA K IM TEZGAHLARI SANAYİİNİN İÇİNDE BULUNDUĞU DURUM VE GELİŞM ESİ İÇİN ALINMASI GEREKLİ TEDBİRLER" RAPORU 1. G İRİŞ: Memleketimizin uzun dönem li kalkınma perspektifinin asıl amacının, hızlı bir sanayileşmeyi, yapısal bir değişme ile birlikte gerçekleştirm ek olduğu bu yapısal değişm ede de en büyük katkının genellikle yatm ın malı üreten sanayilerce sağlanacağı bilinmektedir. Yatırım malı üreten sanayi dallan, içinde takım tezgahlan sanayi ağırlığı olan bir konudur. 2. TÜRKİYE'DE TAKIM TEZGAHLARI SANAYİİNİN DURUMU: Türkiye'de 19701i yıllarda başlam ış olan, takım tezgahı üretimi belirli bir gelişmişlik düzeyine erişm iştir. Daha 1970 yıllanmn başlarında Bursa ve Balıkesir'de metal ve ağaç işleme için m uhtelif pres ve tezgahlar (Friksiyon presler, eksantrik presler ve makaslar gibi); İzm ir'de; yine ağaç ve metal iş leri için özel presler; G aziantep'te ve Kahramanmaraş'ta kollu ve dairesel tip metal testere tezgahlan, bakır izabe ve hadde makıina ve teçhizatının imalatı; yine G aziantep'te karusel veya vidalı plastik enjeksiyon makinalan, maden cevheri, mineral, mermer öğütme makinalan imalatı sanayii kurul muştu. Ülkemizde takım tezgahlan imalatı ile iştigal eden halen irili ufakh 85'e yakın imalatçı kuruluşun dışında çağdaş normlarda üretim yapabilen ka muda M.KJE.K. ve TAKSAN ile özel sektörde TEZSAN, üretim teknolojile ri itibariyle batılı firmaların imkan ve potansiyellerine sahip kuruluşlardır. - 24 - TEZSAN, torna imalatında ihtisaslaşmış .ve yüksek adetlerde az tipte tez gah imalatını mümkün kılabilen modern bir tesise sahiptir. M.K.E.K. Silah Sanayi Müessesesi takım tezgahlan imalatının ülkemizdeki öncü kuruluşudur. Ancak, uzun bir geçmişe sahip olmasına rağmen M.K. E.K. takım tezgahları imalatında gereken mamul çeşitlenmesini süratle yaparak çağımızın yeni ihtiyaçlarına ayak uydurabilecek bir yapıya kavuş mamış, tesiste takım tezgahlan imalatı giderek önemini kaybetmiş, yerini otom otiv sanayii ve savunma sanayii imalatlarına terk etmiştir. TAKSAN ülkemizin çağdaş anlamda üretim yapabilecek en genç; en büyük makina imalat tesisidir. Ülkemizde takım tezgahlan imalat sanayiinin geçmişi 20 yılı aşkın bir süre ye uzanmakla birlikte, üretilen mamul çeşidi yönünden, geniş bir tabana yaygınlaştırılamanuştır. Kurulan tesislerin büyük bölümü üniversal torna ve delme tezgahlan ile kifayet etmişler ve daha komplike tezgah tiplerini mamul programlarına dahil etmemişlerdir. Halbuki, bilhassa büyük işletme lerin tünıü klasik torna dışında diğer torna tezgahlannı da imal edebilecek yeterli fabrika sahası ve makina parkuıa sahiptirler. Türkiye bilhassa konvansiyonel tezgah gruplannda her türlü tezgahı imal edebilecek tesis ve insangücüne sahiptir. Bu bakımdan, mevcut.işletmelerin tekerrüre mahal vermeden manıul programlarını giderek yaygınlaştırmaları, bu sanayi dalının ülkemizde gelişmesinde, im alatçı—kullanıcı bağlanmn güçlenmesinde önemli bir yaklaşım olacaktır. Takım tezgahları yatınm mallarının en geniş üretim alanını oluşturan üretim araçlarıdır. Dolayısıyla bunların kontrolü otomasyonu, hızı ve hassasiyeti ile ilgili yeni gelişmeler yatınm mallan üretim teknolojisini etkileyen ve -25 değiştiren en önemli unsurlardır. Takım tezgahlarının sınıflandırılması (Şekil 1) de verilmiştir. Türkiye'de takım tezgahlan sanayii gelişmekte olan ülkeler takım tezgahları sanayiinden pek farklı değildir. Küçük ya da büyük bütün üreticiler tezgah üretimi için gerekli bilgi ve verileri ya lisans anlaşmaları ile satın almışlardır ya da kopyacılık yöntemi ile sağlamışlardır. Her iki yöntem de başlangıç için geçerlidir. Ancak her iki yöntemde de çağdaş teknolojik gelişmeyi izleyebilmek için ileriye dönük Araştırm a—Geliştirme çalışmalarına başla mak gerekir. 1986 yılında 1990'ların 20001i yılların tezgahlarını planlıyor, olmalıyız ki, gelecekte dünya pazarlarında pay sahibi olabilelim. Gerçekte yapılan ise, satın alman teknolojiyi üretme çabasından öteye gitmemekte dir. Satmahnan ya da kopya edilen teknoloji hiç bir zaman aslı kadar iyi olmamaktadır. Tüm mühendislik hizmetlerinde olduğu gibi, satmahnan tek noloji, satınalınma, aşamasına girdiği anda eskimiş bir teknolojidir. Ülkemizde takım tezgahlan sanayiinin teknolojik sorunlarını, Türkiye'deki genel mühendislik sorunlarından soyutlamak imkansızdır. Türkiye'nin belli başlı teknolojik sorunlan şunlardır: 1. Satm ahnan ya da kopya edilen teknolojinin çağdaş ve yeni olduğu sanılmaktadır. Bu izlenim tüketiciden üst düzey yöneticilerine kadar geçerlidir. 2. Her aşamadaki mühendislik sorunlarına "Yabancı Uzman "lardan ça re aranm aktadır. 3. Mühendislik sorunlarına çözüm getirecek araştırmacı kadrosu en düstriyel Araştırma + Geliştirmeye yönlendirilnıemiştir. -26ŞEKll. 1 »Nİ t U > . \ ¡ . T0»:<» A*.l v M V t.K a..L W K /tl C ^.U A H U K I ¿ A J lr t fA Ş IJC U TU X A H lA K l KATKAP TtİCAHLAJlI a u u i l K H lU k O L U fS & ttT Jfr: KKE> IL 'Z . »«/Vll.Yt.ft IU«C.A 1E2C-V1! ÂAİ rh t.:a U ;\l.U I.A J II S ÍU S D U U TEZtiAMLAkl íttS A ittfK A P TEZGAHLARI m its iv o s r* £ s inZ ttU »L .\»l SCTUSLU TtZCAH V1í*: M tK A T TEZCAKlASt tKZAV TKU P U S lKZCAHlJUlt OTO.V*i I k tü*NA rt* & \H l..\X t I i w .J / .V . If. r ^ . : o '.n * /tJC A rfj.v -.. . KV:»TAS1Z TA$IAHA TtZCABUuCl V l£ ~ £ I 1 Î..U.IW*» i k t i j . I ? :.» * « - ! - : 1 ; Ua M U & A T 1A ŞUHV 1 r o c « u iu iti ÇOK X t U .l AYÏXA7 TfO C A Ü L Jil U İD M L I k I t t .V w K O S l K t l m s TEZC . o . u r . , 1 \ Y. r t .V j t l f r 1 UBO-Li. KUrVA * L S ¿. w ¿ .\t w w i: J i.lL ñ s H ^ k ! I I V i u * 1 A ? tÁ K \ TL/.(LUfLAkt KAOTAL Ä\TjL'»i* W Z C A S tU S l lJ u C! í¿ .* . »i> i ^ ¡ L:< '• wxXí .• !;( t lr.'...;.\l¡L A *l 1 i ttC JT IL It Z O U f U * : ! W A ÍtL TEZC A M .uU İ1KSTKÜ2VUS TE2CAHİJ01İ S tW H tto M i; t a $ l \ y .\ TEUUlliwUU V A kC tl. TKZCUlLAHi ü Z ilí. M tr.b TKZCAHUKI a¿ C L TA Ş IL A ’. TEZGAHLAKf Ä T A L T r .S r ^ E VATA'k LCVXt ritclS Ti'ZCAULAKI r r ñ l ¿ ^ l : - i « r3T»w V¿" T£2CAff<«\Rl ÎT İK -T B UTUrUCjK lAÏAY üCK-t x n u » L X R ! K.\m .v s ü v x » TE?XA!U-\AÍ w v ri TEZCAHUİII rAKl^TXA r t i ä L‘*1 Mr - ¿ U-m_v.vi TiC3U:*,HI AHI IÍ.WAL! bVHAKLl 1C« i £**i«Clr. H.ZUifaí-ARI t u i t i w - i .j w / .v a N t ,V K t / ç h .i í .v ^ iu y iK u . : i»; I j í . i . 'a : ^ r > :x * \ V-Atl.W .U Í X t . w . i i - l t* z /£ .’.UUsAi A İ.İS «lII'.A it« a>*SKl f k i .> T U W I * (V İD A LI P 2K SJ ■ • Ul i.% t k l . / i . h % - r . 1 İ^ i^ l jd ix i .„ .1 ^ İ U - ... d u ÿ A ii.r.« \ ..1 n tc z i. ' -m honhx\ T K /ty J H A k t am rt.II/.f 1 \ K U J J H iL T O U ttL A fc l .bXItf. • v ..U hKUt w\K Li t K i i U U . m J f .L i l>vV«L f r c z c u i i r.M U S Í.K I : ; ( N U K m . ‘. n ift «.-■ i v ,■jx v i- C lY U 'd :. XvK_\> K U K ik u :. i 1 VAX»- f c ttu tf T £2(«U Ü ^ k 1 K lV ittU -S A IlX A TCZOliUücI ü v a l íív % v t v u n «»ç TEZCAH İJÜ Iİ ULUS İ.LK.SE ic z c m il a k i UADOLI iJ 4 Í . - T 1 X V h ;uau* cLCMr: t c z &vh. l Öte yandan ülkeye transfer edilen teknolojiler sanayileşmiş ülkelerin 1 9 5 0 70 yıllan arasında geliştirilmiş konvensiyonel teknolojilerdir. Bu teknolo jiler geleceğin teknolojisi olan nümerik sistemlere dayanan teknolojiler de ğildir. Bu nedenle Türkiye, bu yeni teknolojiye yabancı kalmaktadır. Komputer ve nümerik kontrol sistemlerinin değil CİM ve CNC, CAD ve NC sistemlerinin başlangıcında dahi bulunmamaktadır. Türkiye'deki m evcut olan konvansiyonel teknolojiler, bilimsel yöntemlere dayalı rasyonel bir şekilde yürütülememektedir. Rasyonel teknoloji, herhan gi bir im alatı etkileyen faktörler, örneğin talaş kaldırmaya dayanan imalat ta kesme hızları, ilerleme, kesme derinliği, pay sayısı, yüzey kalitesi, takım ömrü, işleme operasyonları, takım — parça malzemesi, tezgah tipi vs. gibi faktörler arasında bilimsel bağlantılar kurarak söz konusu imalatı, gerek produktive, gerekse ekonom ik bakımdan optimum bir şekilde gerçekleştir m ektedir. Bu şekilde malzeme, takım, tezgah kullanımı, işleme zamanlan bakım ından büyük tasarruflar sağlanmaktadır. Türkiye'deki imalatın büyük bir çoğunluğu büyük malzeme, takım tezgah kullanımı ve işçilik kaybına neden olan am pirik yöntemlerle yürütülmektedir. Ancak gerek sanayileşmiş ülke olma, gerekse dışa açılma politikasından ve ileride AET'ye ortak olma sından dolayı Türkiye yeni teknolojik devreye girmek zorundadır. Aksi hal de ne sanayileşm e sürecini tamamlayabilir, ne de sanayileşmiş ülkelerin mallarıyla rekabet edebilir; ayrıca sürekli olarak gittikçe pahalılaşan tekno loji ve tak ım —tezgâhı transfer etme zorunda kalır. 3. T ü r k i y e t a k i m t e z g a h l a r i i m a l a t s a n a y i i n i n GELECEĞİ: Modern imalat usul ve teknolojilerine ayak uyduracak yeni takım tezgahlan teknolojileri, sanayileşmiş ülke takım tezgahlan imalatçılarını yeni bir geli şim sürecinin içine sokm uştur. -28Türk Takım Tezgahları Sanayii nispeten yakın bir geçmişe sahip olmasına rağmen, bugün bazı konvensiyonel tezgah tiplerinde dünya piyasalarında gerek kalite ve gerekse fiyat yönünden rekabet gücünü mümkün kılacak belli bir alt yapıya sahiptir. Sanayileşmiş ülkelerin yanısıra dünya takım tezgahları piyasalarında büyük pazar paylan elde edebilen ve kısa zamanda mamullerini sanayileşmiş ülke ler de dahil olmak üzere tüm dünyada satabilen G.Kore, Hindistan, Brezilya ve İspanya takım tezgahlan sanayilerinin kendi ülkelerinden gördükleri dev let desteği maalesef bugüne kadar Türk takım tezgahlan sanayiinde planlı bir şekilde gösterilememiştir. Bir diğer önemli konu, bu sanayi branşında yer alan im alatçıların teknolojik gelişme ve yeni mamul çabalarının hemen hemen hiç bulunmamasıdır. Birçok kuruluş, kopya veya lisans yoluyla imal ettiği belirli bir model tezgahın ötekinde, yeni konstrüksiyon ve model değişimini yapam amakta, belirli bir süre sonra teknolojik ömrünü dolduran tezgahlann üretimine herşeye rağmen devam etmektedir. Bu durumun neticesinde, bu sanayi dalı kendisinden beklenen lokomotif görevini yerine getiremez duruma düşmüş ve pazarın önemli bir bölümünü ithal mamullerine terk etm iştir. Halbuki kuvvetli bir mamul politikası ve yeterli devlet desteği ile bugün G.Kore, Hindistan ve Ispanya'nın elde ettiği' başarılardan Türk takım tezgahları imalatçılarının da pay alması mümkün olabilir. FMS uygulamasının ufak modeli mahiyetinde olan FMC (Esnek İmalat Hüc releri) bugün birden fazla aynı tip CNC tezgaha sahip olan, büyük kuruluş lar tarafından rahatça uygulamaya konulabilir. Bu sayede tezgahların opti mal kullanımının yanısıra yapılacak cüz’i ilave yatırımlarla imalat maliyet lerinde de belirli tasarruflar sağlanabilir. ~ 29 FMC uygulaması için eıı uygun tezgah gruplan, CNC freze ve delme tezgah ları olmaktadır. CNC tornalarda FMC uygulamasının bazı teknik zorlukları olabilir. Bu zorluklar, bilhassa parça yükleme boşaltm a operasyonlarında büyük ilâve yatırım lardan kaynaklanmaktadır. Robot uygulamaları, tüm dünyada olduğu gibi öncelikle dökümhane, boya hane gibi, işçi sağlığı ile yakın ilgili imalat atölyesinde, ayrıca bazı rutin montaj işlerinde yaygın kullanım sahası bulabilir. Ancak Türkiye şartların da robot uygulamasının ekonom ik hesabının gelişm iş—sanayileşmiş ülke lerdeki hesap ile aynı olmayacağı da gözden kaçınlm am alıdır. Kısaca, yeni im alat teknolojilerinin ülkemizde uygulama sahası bulacağın dan şüphe yoktur. Bu uygulama tedrici olarak, daha ziyade büyük işletme lerde ve m ünferit projelerde CAD, CAM, FMC uygulam alanm n ötesine on yıllık bir süreden öne geçemeyecektir. 4. YURT İÇİ ÜRETİM, İTHALAT, İHRACAT ve DAHİLİ TALEP DURUMU: D.P.T., Beşinci Beş Yıllık sektörel gelişmeler kitabında metal ve ağaç işle yen makinalar sanayiinde talep, üretim, ihracat ve ithalat (1983 yılı fiyatla rına göre Milyon TL olarak) aşağıda belirtilmiştir. -30(T A B L O (l) Üretim İthalat İhracat Dahili Talep 1978 12.474 *30.424 79 42.819 1983 14.300 25.114 2.568 36.846 1984 15.800 27.250 3.570 39.480 1989 hedefi 30.000 42.797 7.000 65.797 % 2.8 % -3 ,8 % 101,8 % -3 ,0 % 13,7 % 9,4 % 14,4 % 10,8 1 978-83 yıllık artış 1984-89 yıllık artış Görüldüğü gibi 1984—89 arası üretim ve ithalattaki yıllık artışlar % 14 ila % 10 civarında olup, ihracat ve dahili talebin de artışı bu oranlardadır. Tüm sanayi ürünlerindeki 1984—89 arası üretimdeki yıllık ortalama artış % 8 olarak alındığında takım tezgahı endüstrisindeki % 14'lük artış dik kat çekicidir. 5. MEVCUT MAMULLERİMİZİN İHRACAT PAZARLARINDAKİ ŞANSI Bütün dünya daha hassas, daha prodiktiv, daha otomasyona müsait tezgah lara yönelirken, mevcut mamul programları ile Türk takını tezgahları sana yiinin ihracat şansının olmayacağı görüşü yaygındır. Ancak, unutulmama lıdır ki, gelişmiş—sanayileşmiş ülkeler de dahil olmak üzere bir çok ülke nisbeten daha konvensiyonel yapıda, ancak ucuz takım tezgahlarının kul lanım ve ithalatına devam etmektedirler. Bugün yıllık olarak A.B.D. 1 mil -31yar, Japonya 400 milyon, B.Almanya 110 milyon A.B.D. dolan tutarında takım tezgahı ithalatı yapm aktadır. Bu ithalatın yansı nümerik kontrollü, yarısı ise konveıısiyonel tezgahlardan oluşm aktadır. Değer olarak verilen bu istatistik tezgah adeti olarak incelenirse, konveıısiyonel tezgahlanıl NC tezgalılılara göre düşük fıatları nedeniyle, konvensiyonel tezgahlar lehine büyük bir oran ortaya çıkacaktır. Bu konuda daha ilgi çekici bir istatistik, Türkiye'de imalatı yapılan bazı tezgah gruplarında ABD, Japonya ve B.Almanya'nm ithalat değerlerinin incelenmesi olacaktır (Tablo 2). 6. TAKIM TEZGAHLARI SANAYİİNİN G ELİŞM İŞ ÜLKELER SEVİYESİNE ULAŞMASI İÇİN ALINMASI GEREKLİ TEDBİRLER Türkiye'de yatırını malları sektörünün en önemli sorunları sınai eğitim, ar-ge alt yapısı (teşvik, kurum , insan gücü) ve uygun finansman araçları gibi daha çok softw are nitelikli faktörlerle ilgilidir. Ancak her şeyden önemlisi ortada hedefler yoktur. Sektörün özellikle "software"e (eğitim, ar—ge vb.) yatının yapabilmesi için en az 10 yıllık hedeflerini görmesi ge rekmektedir. Bu ise ancak uzun vadeli (15—20 yıl) bir sanayi planlaması ve hedefe yönelik sanayi ve eğitim politikaları ile gerçekleşebilir. Sektö rün geliştirilmesi için çok sayıda önlemler önerilebilir. Ancak öncelikle anahtar niteliğindeki tedbirler sırasıyla: a) Makiııa İmalatçıları Birliğinin kurulması: Tüm makina imalatçı gruplarını ve mümkün olduğu kadar çok makina imalatçısını tem sil edecek bir Makina İmalatçıları Birliği sektörle ilgili araştırma, tanıtm a ve lobi faaliyetlerini yürütebilir, teknoloji politikaları ile ilgili önerilerde bulunabilir. -32b) Uzun vadeli (15—20 yıllık) sanayi—teknoloji—eğitim master pla’ . ' • :ı ■ nının hazırlanması. ■ li- . • c) Kuruluşların hedefe yönelik koordinasyonu: Bu koordinasyon görevi Japonya MİTİ ve Federal Almanya’da BMFT'nin üstlen dikleri işlevlere benzetilebilir. d) Hedefe Yönelik Koruma ve Teşvik Politikalam Sektör stratejik öneme sahip bulunduğundan koruma ve teşvik politikası açısından ara malı ve tüketim malı sektörlerinden farklı ''bir şekilde ele alın ması gerekmektedir. Koruma ve teşvik politikaları şu özellikleri taşımalıdır. — Konu seçici olunması — Süreli ve efektif koruma — Sektörün yapısına uygun mali ve finansal teşvikler. 7. YENİ MAMUL POLİTİKALARI VE ÖNERİLER: Bugünkü mamul programlarının genişletilmesinin yaraşıra, bütün dünyada yaygın uygulama alanı bulan mikroprosesör teknolojinin Türkiye Takını Tezgahlan sanayiine girmesi mecburiyet arz etmektedir. Dünyada nıakina imalatında elektronik komponent kullanımının hızla gelişmesine karşılık Türkiye'de bu uygulama henüz yeni başlama dönemin dedir. Bilindiği üzere, elektronik komponent kullammı ile nihai mamulde ki parça sayısı büyük ölçüde düşerken, makinana hassasiyet, kalite ve gü venirliğinde büyük üstünlükler de sağlanmaktadır. Kaldı ki, nümerik kont rollü veya elektronik ağırlıklı takını tezgahı imalatının imalatçısı açısından çok daha büyük kolaylıkları da mevcuttur. Böyle bir mamulün konstrüksi- -33 yon çalışması çoğu kez, bilgisayar—elektronik teknolojisinde uzman firma lar tarafından ucuz ücretlerle yapılabilmektedir. İmalat açısından ise, tezga hın tüm kontrol ünitesi, ölçme sistemi ve tahrik mekanizmaları satın alındı ğından, takını tezgahı im alatçısı kuruluşların imal edeceği parça adedi son derece cüz’i olm akta, daha ziyade montaj ve adaptasyon işlemlerine ağırlık verilmektedir. Özetle, CNC tezgah imalatına geçişin zannedildiği kadar büyük teknik sı kıntıları olmayacaktır. CNC im alatında karşılaşılacak en önemli sıkıntı, işin ekonom ik yönüdür. 8. DÜNYADAKİ TAKIM TEZGAHLARI SANAYİINDEKİ GELİŞM ELER MODERN İMALAT USUL VE TEKNOLOJİLER: Geçtiğimiz 10 yıllık dönemde imalat teknolojisi büyük bir gelişme dönemi ne girmiş olup, bu gelişmenin önümüzdeki yıllarda artan bir hızla devam et mesi beklenm ektedir. Yeni teknolojiler aşağıdaki tabloda gösterildiği üzere: — CAD Bilgisayar destekli konstrüksiyon — CAM Bilgisayar destekli imalat — FMS Esnek imalat sistemleri — Sanayi robotları ve sensör sistemleri olarak belirlenmektedir (Şekil 2) İnsansız im alat sistemleri gelecekte imalat sistemleri için hedef olarak alın mış ve bu yönde çalışmalar yoğunlaştırılmıştır. Sanayi robotlarının ilk ürünleri 1980'li yıllarda ortaya atılmış ve geliştirriıe çalışmalarına dünyanın bir çok sanayileşmiş ülkesinde devam edilmektedir. -34Robot teknolojisinde çalışmalar, yükleme - boşaltma ve montaj robotları nın ötesinde akıllı robotlar (şekil algılayıcı robotlara) yönelmiştir. Akıllı robotların nihai hedefi ise öğrenen - bilgi işleyen ve problem çözebilen robotlara uzanmaktadır. 1. CAD /CAM: (Bilgisayar Destekli Konstrüksiyon/Bilgisayar Destekli İmalat -*■ CİM (Bilgisayar Bütünleşik İmalat) IMS (Entegre İmalat Sistemleri) 2. FMS (Esnek İmalat Sistemleri) -*• İnsansız Fabrikalar 3. Sanayi Robotları -*■ Akıllı Robotlar 4. Sensör Sistemleri -*• Akıllı Sensör Sistemler Şekil (2) 19801i Yılların Yeni İmalat Teknolojileri CİM uygulamasından bugüne kadar elde edilen fayda hususunda S ABD'li uygulayıcı firmanın verdiği cevaplar aşağıdaki neticeleri ortaya çıkarmıştır. Mühendislik—Dizayn masraflarında azalma % 1 5 -3 0 Toplam hazırlık zamanında azalma % 3 0 -6 0 Mamul kalitesindeki düzelme 2 —5 katı Mühendislerin problem çözıne zamanındaki azalma % 4 0 -7 0 Tezgah prodüktivitesindeki artış 2 - 3 defa Ara iş stoklarındaki azalma % Personel Harcamalarındaki azalma 3 0 -6 0 % 5 -2 0 -35 Bu olumlu neticelerin daha mükemmel hardware cihazları ve software prog ramlan ile daha geliştirilmesi beklenmektedir. BİLGİSAYAR BÜTÜNLEŞİK İMALAT (CİM) Ş e k i l ( 3) B İL G İ S A Y A R B Ü T Ü N L E Ş İ K FA B R İK A ________________(CİM )____________________ K onstrüksiyon Ü r e ti m Planlam a. CAP CAD İm alat Kalite K o n tro l Servis Pla nlam a CAM CAQ CAS B İL G İ S A Y A R D EN ETİM Lİ İM A L A T SİSTEM İ Talaşlı M ontaj N ak liy e Ö lç m e A m b a rla m a 1 I j B İLGİ SİST E M I M A L ZE M E ' SİSTEMİ Servis imalat Ö z d Maksatlı İm alat Hiicrderi (DM C) Esnek i n u h t H iicrderi (FM C) 9. DÜNYA TAKIM TEZGAHLARI SANAYİİNİN TEKNOLOJİK GELİŞİMİ: Takım tezgahları tüm im a la t tek n o lo jile r in in l o k o m o t i f i d uru m u n d a d ır. I I I YAPI -36Takırn tezgahlarının bireysel gelişiminde amaçlanan ana hedefler: 1. Prodüktiviteyi artırıcı ve otomasyonu teşvik edici yeni tezgahlar 2. Yüksek hassasiyet ihtiyaçlarına cevap verebilecek takım tezgahlan 3. Enerji, malzeme, işçilik gibi tüm kaynakların azami tasarrufunu sağlayacak takını tezgahları olarak sınıflandırılmaktadır. 10. DÜNYADAKİ TAKIM TEZGAHLARI ÜRETİMİ VE DIŞTİCARET DURUMU: (TABLO : 2) (kaynak National Machine tool Builders Association, ABD) Üretim İhracat İthalat 1. Japonya 3.538.0 1.254.1 171.0 2. B.Almanya 3.193.5 1.870.4 432.7 3. Sovyetler Birliği 3.019.8 243.0(c) 1.242.0(c) 4. A.B.D. 2.132.6 359.0 921.1 5. İtalya 1.047.9 603.4 181.8 6. D.Almanya 835.2 662.1 191.0 7. İsviçre 766.5 670.9 116.3 8. Fransa 560.1 295.2 351.1 9. Romanya 487.7(c) 114.5(c) 158.5(c) 10. Kızıl Çin 472.6(c) 25.1(c) 130.6(c) 11. İngiltere 432.9 289.2 286.6 12. Çekoslavakya 382.3 264.2 106.8 13. Bulgaristan 240.5 234.0 295.7 14. Kanada 231.3 54.6 208.4 15. Kore 210.0 85.0 145.0 16. Yogoslavya 208.5 133.9 137.2 -37 17. Taiwan 193.6 137.7 114.1 18. İspanya 188.2 99.4 86.2 19. İsveç 179.9 138.5 151.2 20. Hindistan 174.7 18.3 82.5 21. Avusturya 142.5 114.0 122.9 22. Macaristan 131.0 98.5 123.7 23. Brezilya 123.8 18.5 42.6 24. Polonya 120.8(c) 42.1(c) 44.0(c) 25. Belçika 90.9 105.0 99.3 26. İsrail 70.0 23.0 90.0 27. Avustralya 50.5Ü) 8 .80) 127.8ü) 28. Danimarka 48.7 33.4 26.2 29. Singapur 36.7(c) 20.1(c) 98.0(c) 30. Arjantin 31.8(c) 14.0(c) 42.3(c) 25.1 59.8 83.6 21.0(c) 2.0(c) 50.0(c) 14.4 0.0 135.0 14.0(c) 2.8(c) 45.2(c) 5.3(c) 1.0 8.3 19.422.3 8.075.6 6.646.5 31. Hollanda 32. Meksiko 33. Güney Afrika 34. Portekiz 35. Hong Koııg TOPLAM Görüleceği gibi, 1983 yılında dünya toplam ihracatının 9c 6 2 'si beş ülke ta rafından gerçekleştirilm iştir. Bu durum halen de öyledir, ancak sıra itibariy le aralarında değişm eler olm uştur. 1985 yılında Japonya ihracatta birinci, olmuş, sırasıyla, Batı Almanya. İsviçre. Doğu Almanya ve İtalya takip e t miştir . -38Tezgâh yatınmcısı olarak 1983 yılında ülkelerin sırası aşağıdaki gibi idi: Sıra No Sıralama No. 1. 1. Sovyetler Birliği $ 4 .0 1 8 .8 2. 2. A.B.D. p 2.694.7 3. 3. Japonya $ 2.454.9 4. 4. Beti Almanya J5 1.755.8 5. 5. İtalya $ 626.3 6. 6. Fransa $ 616.0 7. 11. Doğu Almanya $ 364.1 8. 16. İsviçre $ 211.9 12.742.5 Görülüyor ki, en büyük kullanıcılar Sovyetler Birliği ve ABD'dir. Halbuki dünya tezgah ihracatında her iki ülkenin önemli rolü yoktur. (Birim 1 milyon ABD Doları) 1. S.S.C.B. 1.242.0 $ 2 . A.B.D. 921.1 $ 3. Fransa 351.1 $ 4. İngiltere 286.6 $ 5. Kanada 208.4 $ 6. B.Almanya 432.7 $ 3.441.9 $ -39 Sanayisi gelişmiş 6 ülkenin yıllık toplam ithalatı 3.4 milyar dolar civarında olduğu görülm ektedir. Demek ki, bize ülke olarak büyük bir ihracat imkanı vardır. Keza tezgah yatırım cısı olarak toplam 8 ülkenin (S.S.C.B, A.B.D., Japonya, B.Almaııya, İtalya, Fransa, D.Almanya, İsviçre) takını tezgah ya tırımı 12.7 m ilyar dolardır. Ülkemizde üretimi yapılan konvensiyonel tez gahların sanayileşm iş ülkelere ihracat şansı açıkça görülmektedir. Bu şansın kalkınmamız yolunda çok iyi kullanılması gerekir. 11. SANAYİLEŞM İŞ ÜLKELER TAKIM TEZGAHLARI İTHALATI: (TABLO (3) (1983 yılı itibariyle tutarlar 1000 ABD doları olarak) A.B.D. JAPONYA Adet Tutar B.ALMANYA A det Tutar Adet — Üniversal Tornalar 3.773 30.543 971 — Frezeler 1.508 13.301 1.342 — Satıh Taşlam alar 1.060 17.729 733 13.047 4.820 — K utur Taşlam alar 265 13.585 139 — Delme Tezgahlan 528 7.653 1.528 Tutar 8.126 6.369 45.936 6.892 3.837* 79.579 7.670 3.747 9.469 5.272 45.711 * • İstatistiklerde konyansiyonel Bohnverkler dahildir. Yukarıdaki istatistikler şunu göstermektedir ki, gelişmiş, sanayileşmiş ülke ler sürekli yeni teknolojilere imkan verecek takını tezgahı tiplerini geliştirir ken, kendileri için yapılması artık ekonomik olmayan, konvensiyonel tez gahlan ithal etm ektedirler. -40Törkiye'nin dc kuvvetli bir mamul ve pazar politikası ile, dış pazarlarda ma mullerini satması pek mümkündür. Kaynak: Economie Handbook oT the Machine Tool Ind. National Machine Tools Builder's Association. ! J- T • >. . 12. GELİŞMEYE ETKİ EDEN FAKTÖRLER VE ALINMASI GEREKLİ TEDBİRLER (SONUÇ) • T ; 1. Takım tezgahları sanayii birinci derecede korumalı sanayi branşları ara sında mütalaa edilmelidir. Aynı Güney Kore örneğinde olduğu gibi önü müzdeki S yıllık dönemde bu sanayi sektörünün tam korum aya alınması ve geliştirilmesi için devletçe desteklenmesi, bilahare yarı korum a ile kısmen rekabete açılması, önerilir. Bugün için kanayan yara mahiyetinde bulunan kullanılmış tezgah itha latı kesinlikte durdurulmalı veya sıkı kontrol altına alınmalıdır. 2. Kapasitelerin rantabl seviyede kullanılabilmesi amacıyla, kuruluşlar, ta kım tezgahları imalatuıın yanı sıra diğer makina imalat sanayi branşla rında ve mümkünse savunma sanayiinde fason imalat ve yeni mamul ara yışı içinde olmalıdırlar. Takım tezgahı im alatçı» birçok batılı kuruluş takım tezgahı imalatının yanısıra, başka mamullerle üretim programlarını yaygınlaştırmaktadır lar. 3. Üretimdeki en önemli sıkıntı yüksek finansman maliyetleri ile kalifiye personel teminindeki güçlüklerdir. Finansman maliyetleri, gerek üretim maliyetlerinin artmasına, gerekse vadeli satışlarda kullanın ahm gücünün üstünde vade farkı uygulamasına neden olmaktadır. -41 En önemli sıkıntı döküm kalitesinin standardizasyonunda ortaya çık maktadır. Bu bakım dan Taksan ve M.K.E.K. gibi büyük kuruluşlar ken di dökümhanelerini kurarak soruna çözüm bulm uşlardır. Yan sanayi olarak elektronik sanayiinin takım tezgahları ihtiyaçlarına yönlendiril mesi konusunda ilgili kuruluşlarla koordinasyon sağlanmahdır. Bugün batılı takım tezgahı im alatçısı kuruluşlar, elektronik akşamın yaıüsıra, hidrolik, pnöm atik akşamı standart olarak dışardan tem in edilebilmek te, aynı zamanda bir ço k tezgah ünitesini de norm parça olarak ihtisas laşmış kuruluşlardan almaktadırlar. Türkiye’de böyle bir imkanın mev cut olmaması bilhassa yeni konstrüksiyon çalışmalarının ekonom ik re -3 alizasyonunda büyük bir engel teşkil etmektedir. Eleman temini ve bilhassa kalifiye eleman temini en önemli darboğaz lardan biridir. Yüksek sayıda kalifiye eleman ihtiyacının karşılanması, ancak iç ve dış eğitim programlan ile mümkündür. Bu durum ise, tabiatiyle son derece pahalı bir çözümdür. Üretimde kullanılan ithal malzeme ve akşamın ithalatinde teşvik uygula masına devam edilmelidir. Ancak, bu konuda giderek azalan nispetlerde ithalata müsaade ederek, yerli katma değeriıı yükseltilmesi sağlanmalı dır. ihracat sektörün gelişmesi için elzemdir. Sadece iç piyasa dikkate alına rak rekabet ortam ından uzak bir mamul politikası ileride atalete düşme ye, kendini yenilemeyerek gerilemeye mahkumdur. Ve nihayet uzun yıllardır gündeme getirilen ve bir türlü realize edilme yen TÜRKİYE TAKIM TEZGAHLARI DİZAYN VE GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ İLE TAKIM TEZGAHLARI İMALATÇILARI BİRLİĞİ’ nin kısa sürede kuruluş çalışmalarının tamamlanması, müşterek sorun- ııııııııı mı ların, çözümünde büyük yarar sağlayacaktır. Takım Tezgahlan Dizayn ve G elişirine Enştitüşü'nün mümkünse TÜBİTAK ve ODTÜ—ITÜ gibi üni versitelerin Çatkısı ile imalatçılar birliğinin ise Bakanlığımızın önderli ğinde TAKSAN, fyl.K.E.K. ve TEZSAN tarafından kuruluş çabşmalannın başlatılması ve diğer küçük imalatçıların da kısa sürede bünyeye da hil edilmesi uygun olacaktır. • .1- ■;• ; KAYNAKLAR *• . -*4 •••• — , • ■v. , •- f ;' . •,= ■ ‘‘ . . <• , . 1V ;f.; . v. a'r * *.î' ’ “X -~t r'Ö i " r'/ ’V '« ’■ ■ '’ lî ' f Yatınm Mallan A raştırm a», T.S.K.B., İstanbul, 1984 (llgili Bölümler). — Elektriksiz Makina Sektör Raporu, T.S.K.B. ,' ! * , ;.':Y 1 İLERİ TEKNOLOJİ ve ÜRÜNLERİ SANAYİİ -4 5 İLERİ TEKNOLOJİ VE ÜRÜNLERİ SANAYİİ GENEL DEĞERLENDİRME RAPORU I. G İRİŞ A şın hareket, dinamizm, hızlı değişm e, bilimsellik ve teknoloji çağımızı karakterize eden başlıca niteliklerdir. Bugün son derece gelişmiş bilim ve teknolojinin etkisi ile siyasi düzeyde teknokrasi sosyal hayatta toplumlar arası bütünleşme, ekonom ik alanda milletlerarası teşkilatlanma yönünde bü yük gelişmeler kaydedilm ektedir. Üretim alanında, dünün maddi sermayesi nin ağırlığı, bugün yerini bilgi sermayesine bırakm ıştır. Bütün uluslar bu sermayeyi artırm a ve daha fazla yararlanma yarışındadırlar. Günümüz toplum lan gelmiş geçm iş toplum lardan çok daha ileri seviyede bilgi birikimine ve teknolojiye sahip bulunm aktadır. Çağdaş insan teknolo jiyi hayatının en etkili bir unsuru olarak hissetmektedir. Bilim ve teknoloji günümüz kültürünün karakteristik niteliği durum una gelmiştir. Aşın bilgi birikimine sahip bazı toplumların etkisi ile dünya yeni bir endüst ri devrimini yaşam aya başlam ıştır. Endüstri ülkeleri yaratıcılığa dayanan gücü, bilim meşalesini, teknolojik ka pasiteyi ellerinde tutm aktadırlar. XXI. yüzyılın başında ve ötesinde geliş mekte olan ülkelerden hiçbirinin kendilerine bilimin uç noktalarında ve özellikle de ileri teknoloji alanlarında rakip olamayacağına emin bulunmak tadırlar. Çok yakın gelecekte dünya bir yanda temel bilimlerle haşır neşir ve gücünü bilimsel düşünceden alan toplum lar; öte yanda ancak kendisine verileni veya öğretileni üretebilen ve sadece günlük varlığını korumaya ça balayan toplum lar olarak ikiye ayrılacaktır. -46Bilinı ve teknoloji bugüne kadar dünyadaki önemli değişme ve gelişmelerin daima itici gücünü oluşturm uştur. Ancak son yıllarda ileri endüstri ülkele rinin sahip olduğu ileri teknolojiler politik, ekonomik ve askeri alanlarda da yepyeni boyutlarla ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda üçüncü endüstri devriminin de yapı taşlarını oluşturm akta olan bu ileri teknolojiler alanında kıtalar ve bloklar arasında olduğu kadar endüstri ülkeleri arasında da kıyası ya bir teknolojik savaş sürmektedir. Bilimin uç noktalarının ürünleri olan bu ileri teknolojiler ana başlıkları ile şu şekilde özetlenebilir. 1. Mikro elektronik, 2 . Bilgisayar yardımı ile tasarım—imalat, robotik, yapay zeka, uzman sistemler, 3. Telekomünikasyon, 4. Uzay teknolojileri, 5. Biyoteknoloji, 6. Yeni endüstriyel malzemeler, 7. Laser ve optik, 8. Yeni enerji kaynaklan vs. Ülkemizin teknolojik, ekonomik, politik, askeri vs. bir çok bakımdan gücü nün ve etkinliğinin artınlabilmesi için, ileri teknolojilere bir an önce sahip olabilmenin yollan, yöntemi araştırılmalıdır. İleri ülkelerin gelişmesine ayak uydurabilmek, onlarla rezonansa girebilmek ve bütünleşebilmek için, kaybedilen zamanı da dikkate alarak çok yönlü ve sonuç alıcı programlar başlatılmalıdır. — il. A l İLERİ TEKNOLOJİLER VE DÜNYADAKİ DURUM ÜÇÜNCÜ ENDÜSTRİ DEVRİMİ Dünya yeni bir endüstri çağının eşiğinde bulunm aktadır. Bu çağ itici gücü nü hızlı bir bilimsel gelişmeden ve çok yönlü olarak gelişme göstermekte olan ileri teknolojilerden alm aktadır. İleri teknolojilerin çok yaygın olarak Mikroelektronik, Bilgi İşlem ve Yapay Zeka (artificial intelligence), Teleko münikasyon, üretim ve ofis otom asyonu, yeni endüstriyel malzemeler, uzay teknolojisi, yeni enerji kaynaklan, biyoteknoloji ve lazer alanlannı kap sadığı, aynca hibrid teknolojiler olarak da tanımlanan, kom püter yardımı ile tasarım (CAD), kom pter yardımı ile imalat (CAM), robotik, fiberoptik ve se ramik malzemeleri içerdiği görülmektedir. Bilhassa, kom püter, havacılık ve uzay, elektronik teçhizat, telekomünikas yon, elektrik m akinalan, makina imalatı, nükleer alet ve teçhizat, ilaç ve kimya sanayii sektörlerinde araştırma ve geliştirme yoğunluğu fazla olan ve bu bakımdan da yüksek teknolojiler (High Technologies) olarak adlandı rılan, yukanda belirtilm iş teknolojiler, bir bütün olarak etkileri ve şumulleri bakımından bugüne kadar erişilmemiş çapta bir teknolojik değişme ve iler lemeye yol açacak niteliktedir. Gerçekten de üçüncü endüstri devriminin temelini oluşturduğu bilinen bu ileri teknolojiler; a) Ekonomi için kaynaklann daha verimli kullanılmasını sağlamak üze re yeni bir teknoloji bazı oluşturm ak, b) Yeni endüstri ve hizmetlerin yaratılması yanında eski sektörlerin de hayatiyetini sağlam ak, c) Ülkelerin rekabet gücünde, milletlerarası ticarette dengeleri ve önce likleri değiştirm ek, gibi köklü değişiklikler getirecektir. -48 Yııkanda sayılan sebeplerden ötürü yeni teknolojilerin stratejik değeri ço k büyük bir önenı taşımaktadır. Bu açıdan bu teknolojileri geliştirerek yarar lanmak üzere ileri ülkeler görülmemiş bir yarış içine girmişlerdir, tleri tek nolojileri kullanamayacak ülkelerin bu yüzyıl sonundan evvel ve XXI. yüz yılda ekonomik güçleri yanında askeri ve politik güçleri de zayıflayacaktır. Endüstri ülkelerinin ekonomilerinde ileri teknolojilerin şimdiden sahip ol duğu ağırlığı ve oynadığı rolü görmek için bu teknolojilerin ihracâttaki ar tan miktarlarına bir göz atmak yeterlidir. Cetvel l'd e A.B.D., Japonya ve ■t A.E.T. de 1975 ile 1983 yıllarında ileri teknoloji ürünlerinin değeri görül mektedir. 1975 1983 A.B.D. 19 47 A.E.T. 20 42 7 28 JAPONYA Cetvel 1: ileri Teknoloji Ürünleri İhracatı (Milyar dolar olarak) İleri teknoloji ürünlerinin ülkelerin ticaretinde kazandığı önemin diğer bir göstergesi de bu ürünlerin tüm imalat sanayii ürünleri ihracatı içindeki yeri dir. Cetvel 2'de bazı O.E.C.D. ülkelerinde 1983 yılı için ileri teknoloji ürün lerinin yiizdesi görülmektedir. % A.B.D. 30 İSVİÇRE 22 İNGİLTERE 22 İRLANDA 21 JAPONYA 19 FRANSA 19 I -49ALMANYA 16 A.E.T. 16 Cetvel 2 : İleri Teknoloji Ürünlerinin ihracattaki Yüzdesi (1983) O.E.C.D. ülkeleri içinde ileri teknoloji ürünlerinin bütün dünya ülkelerinde sağlayanların başında A.B.D.'leri, onu takiben sırasıyla Japonya, Almanya, İngiltere ve Fransa gelmektedir. Bu ülkeler 1983'de ileri teknoloji ürünleri nin % 75'ini dünyaya sağlamıştır. Bu arada Japonya’daki gelişmenin hızlan makta olduğu görülmektedir. Bahis konusu yoğun rekabetten ötürü, ülkelerin ileri teknoloji ürünleri ile ilgili ticari münasebetleri, O.E.C.D. tarafından aşağıdaki hususlarda yeni sorunlar çıkaracak nitelikte görülmektedir. — İleri teknolojiye sahip olabilme imkanı, ihracatın kontrolü sorunu; — Hükümetlerin A + G ve yatırımlara desteği ve bunun mertebesi, — Hükümetlerin satmalına politikalarında yeni uygulamalar, — Standartlar—Patentler, Testlerle ilgili yeni uygulamalar, — Savunma ve uzay programlarından sağlanan avantajların değerlendi rilmesi, — O rtak Araştırm a Projelerine Hükümet desteğinin gereği, — İhracat kredileri ve teşvik mekanizmalarında yeni uygulamalar. Milletlerarası ticarette önemi gittikçe artmakta olan ileri teknolojiler alanın da milletlerarası teknoloji transferinde yeni zorluklar vc kısıtlamalar beklen mektedir. O.E.C.D. Teknoloji Transferini ters yönde etkileyecek üç kritik faktör belirlem iştir. Bunlar: a) Birçok ileri teknoloji alanında ticari, askeri ve bilimsel menfaatlerin iç içe olması ve bu açılardan da bu teknolojilerin transferlerinin kontrol altında tutulması isteği. - 50 - b) Ticari teknoloji transfer anlaşmalarına bazı kısıtlamalar getirilmesi, ülkelerce patentler ve maddi haklar ile ilgili değişik uygulamalara gidilmesi, c) Hükümetlerin desteklediği Araştırma Geliştirme Programlarından diğer ülkelerin yararlanmalarına kısıtlamalar getirilmesi, dir. İleri teknoloji ürünleri yanmda ayrıca patent, lisans, mühendislik anlaşma ları şeklinde ödemeler de önemli boyutlardadır. Bu alanlarda aldığından fazla bilgi ve teknoloji satan ülkeler lider, durumundadır. Cetvel 3 'de tek nolojik ödemeler dengesini veren değerlerden görüleceği üzere, bu alanda A.B.D. rakipsiz bir durumdadır. A.E.T. ülkeleri içinde teknolojik ödemeler dengesi pozitif olan İngiltere ile Danimarka'nın durumları ilginçtir. 1980 1981 A.B.D. + 5,9 + 6,7 JAPONYA - 0,4 - 0,4 A.E.T. - 1 ,9 - 1 ,7 Cetvel 3 : Teknolojik ödemeler dengesi milyar dolar olarak. Teknolojik ödemeler dengesi açısından A.B.D.'nin dış ülkelerden geliri ha vacılık, uzay, kompüter ürünlerinden, gideri ise telekomünikasyondan ol maktadır. Japonya'nın dış ülkelerden geliri bilimsel alet ve teçhizatdan, telekomünikasyon ve kompüterlerden, giderleri ise ilaç ve kimya sanayii üriinlerindendir. A.E.T.'nin elektrik dış makina imalatı ve kimya sanayii dışında, her alanda gideri gelirinden fazladır ve giderler bilhassa kompüter ve bilimsel alet ve teçhizattadır. -51 Genellikle yapılan bütün değerlendirm elerde A.B.D.'leri ve ondan biraz da ha geride olm ak üzere Japonya yeni teknolojileri ekonomilerine Batı Avru pa'dan daha hızlı ve daha geniş çapta sokmaktadır. Bu hızlı teknolojik değişm e ve gelişme döneminde, endüstriyel araştırma ve geliştirme ilerlemenin tem el faktörlerinden birini oluşturm aktadır. Cet vel 4 ve 5'de 1975 ve 1983'de endüstriyel araştırma ve geliştirme harcama ları ve bu harcamaların gayrisafi endüstriyel hasılaya oram verilmektedir. A.B.D. JAPONYA A.E.T. Endüstri Endüstri + Devlet 1975 - 1983 1975 - 1983 15,6 24,4 24,2 36,2 5,8 10,7 5,9 10,9 10.0 14,4 13,9 19,2 C e tv e l 4 : E n d ü s t r iy e l A + G H arcam aları ( 1 9 7 5 'in m ily a r d o la r ı o la ra k ) Endüstri Endüstri + Devlet 1975 - 1983 1975 - 1983 A.B.D. 1.2 1.5 1.8 2.2 JAPONYA 1 .3 1 .8 1.3 1 .8 A.E.T. 1.0 1.2 1.3 1.6 ALMANYA 1.4 1.9 1.8 2.3 INGİLTERE 1.1 1.2 1.7 1.9 FRANSA 0.9 1.2 1.4 1.6 C etv el 5 : E n d ü str iy e l A r a ştır m a G e liştir m e H arcam alarının E n d ü st r iy e l H a sıla y a O ranı (Y ü zd e) - 52 - Bu cetvellerin incelenmesinden, endüstriyel araştırmalara, yenilikleri o rtay a koymadaki rollerinden ötürü, Hükümetlerce gittikçe artırılan destek görül mektedir. Diğer taraftan araştırıcı işgücünün kalite ve miktarı da önemli faktörlerden biridir. Cetvel 6'daki bin işgücüne düşen araştırıcı, diğer bir deyimle kalifiye bilim adamı ve mühendis sayılarında A.B.D.'nin gene başta olduğu görül mektedir. Ayrıca, nüfusun yüzdesi olarak yüksek öğretim görert öğrenci sa yısı da yaratıcı gücü oluşturm a kaynağı ve araştırıcı yetiştirm e kaynağı o la rak çok önemlidir. 1974 1982 A.B.D. 5.6 6.4 JAPONYA 42 5.2 A.E.T. 3.0 3.7 Cetvel 6 : Bin işgücüne düşen araştırıcı sayısı 1974 A.B.D. % 4,8 1982 % 5,4 JAPONYA 1,9 1,6 A.E.T. 1.6 1.9 Cetvel 7 : Toplam Nüfusun Yüzdesi Olarak Yüksek Öğretim Görenler - 53 - Yeni Hükümet Politikaları Yeni teknolojileri geliştirm ek ve bunlardan ekonom ik olarak yararlanmak için hükümetler nıikroelektronik, kom püterler ve biyoteknoloji vb. alanla rında Deylet—Endüstri—Üniversite işbirliğine dayalı Ulusal Araştırma ve Geliştirme Program lan yürütm ektedirler. Bunlar arasında: . -rr Ingiltere'de Devlet. Endüstri ve Üniversite işbirliği ile Enformasyon Teknolojisi alanında ALVEY programı, £ 350 milyon tutannda, 5 yıllık: — Japonya'da M İTİ (Sanayi Bakanlığı) ve 15 Japon firması işbirliği ile yürütülen 5. Jenerasyon Kom püter Programı; — Almanya, Fransa ve H ollanda'da Enformasyon Teknolojisi Ulusal Program lan; — Bölgesel alanda A .E.T.'nin 1984’de başlattığı Enform asyon Tekno lojisiyle ilgili ESPRIT Programı ($ 2 ,5 m ilyon, 5 yıl süreli). Avrupa' da da, gene A.B.D. ve Japonya ile rekabet edebilmek için yeni baş latılan E ureka programı belirtilebilir. Daha da şumullü olarak; — A.B.D. tarafından başlatılan ve şimdiye kadar İngiltere'nin ve Al m anya'nın katılm ayı kabul ettikleri Strategic Defense Iniativc (Stratejik Savunma Girişimi) projesi bulunm aktadır. Nüklere savaşa karşı uzayın da kontrolü ile ilgili bu uzun vadeli araştırm a geliştir me projesinin portresi 5 yıl için $ 2 6 milyar olup, ileride $ 100 mil yara kadar artabileceği düşünülmektedir. -54 — 1982 de yapılan Versailler zirvesinde de "Teknoloji, Büyüme, İs tihdam" başlığı altında 18 projeden oluşturulan bir teknoloji pake tine bir çok O.E.C.D. ülkesi katılmaktadır. — Comecon ülkeleri de ileri teknolojilerin geliştirilmesi ve bu alanda yoğun işbirliği yapmak üzere 15 yıllık bir işbirliği anlaşması imza lanmışlardır. İleri teknoloji alanındaki gerek ulusal gerekse bölgesel olarak yürütülmeye çalışılan bu teknolojik programlar açık olarak aşağıdaki hususları vurgula maktadır. 1. Yüksek teknolojinin ekonomik, politik ve askeri önemi gittikçe artmaktadır. 2. Bu tür projeleri başlatma, işbirliği sağlama ve mali destek vermede Hükümetlerin ana rolü oynadığı görülmektedir. 3. Kuvvetli rekabetin bulunduğu bu stratejik alanlarda geri kalmamak için her düzeyde işbirliği ve koordinasyon gerekmektedir. 4. Endüstri de bu alanlarda işbirliği zorunluğu duymaktadır. Hızlı gelişmekte olan ileri teknoloji alanında bazı ülkelerin sadece seyirci kalmamak için ne şekilde bir gelişme politikası öngördükleri, verilen örnek ler kısıtlı olmasına rağmen, aşağıdaki listeden anlaşılmaktadır. Çin : $ 100.000.000 yatırımla bir "Örnek Üniversite" kurma çaba sındadır. Enformasyon teknolojisi alanında iş hacmi 1982'den 1983’e % 70 artarak gelişmiştir. - 55 Hindistan : ileri teknoloji alanında Planlama ve koordinasyon için Natio nal M icroelectronic Council (NMC) kurulmaktadır. İrlanda :$ 180.000.000 yatırım la yeni bir mikroelektronik endüstrisi (Advanced Micro Devices) kurulm uştur. İspanya : AT + T gelecek yılların teknolojisi ile üretim yapacak bir mik roelektronik fabrikası kurm aktadır; (? 100.000.000). Avustralya :5 yıllık bir planda enformasyon teknolojileri alanında 3 170. 000.000 yatırım yapmayı programlamıştır. Hollanda : M ikroelektronik alanında ileri teknoloji araştırmaları için 3 üniversiteyi kapsavank bir ulusal proje kabul edilmiştir (80. 000.000 florin). Kore .-M ikroelektronik alamnda 100.000.000 S 'm üstünde bir yatı rımla bazı VLSI türleri için A.B.D. ve Japonya'nın ardından üçüncü en büyük üretici ülke haline gelmiştir. Konunun önem ini vurgulamak üzere, Rusya ve Doğu Bloku müttefiklerinin 20.000 seçkin personeli Batının ileri teknolojisini gizli ve diğer yollardan almak için görevlendirmiş olduğunu belirtmekte yarar vardır. Benzeri yol larla Rusya ve m üttefiklerinin ileri teknoloji transferinde S 50 milyar tasar ruf ettiği de tahm in edilm ektedir. -56III. BİLİM VE TEKNOLOJİ ALANINDA TÜRKİYE'NİN DURUMU TEMEL GÖSTERGELER Bir ülkenin araştırına çalışmalarının ve teknolojik durumunun değerlendiril mesi, ancak geniş bir bilim ve teknoloji perspektifi içinde ve uluslararası alanda belirli karşılaştırmalar yapılarak ele alınabilir. Bu arada ülkelerin A + G alanındaki çabaları aşağıdaki temel göstergelerle değerlendirilmek tedir: 1. Araştırma ve geliştirme için kullanılan ulusal kaynaklar, diğer bir deyimle araştırma ve geliştirme harcamaları ile kalifiye bilim ada mı ve mühendis, kısaca "araştırıcı" sayısı. 2. Bilimsel araştırmalarla ilgili yayınların niteliği ve niceliği, böylece uluslararası alanda bilimsel katkı. 3. Uygulamalı A + G'den elde edilen sonuçlar, yeni buluşlar, patent sayısı, uluslararası ödemeler, vb. I'deki göstergeler "Araştırma Sistemi"nin paremetrelerini, 2 ve 3'le ilgili göstergeler ise çıkış parametrelerinin kaba ölçüsünü vermektedir. Ayrıca bilim sisteminin yapısı, enformasyon akışı sisteminin etkinliği, uluslararası ilişkilerin yoğunluğu, teknolojik yapı ve düzeyi değerlendiril mesi zor önemli göstergelerdir. Bütün bu göstergelerin birlikte değerlendi rilmesi ile bir ülkenin bilim ve teknoloji durumu hakkında sağlıklı bilgi sahibi olunabilir. Bilim ve bilhassa araştırma, giriş ve çıkış değişkenleri olan bir süreçtir. Modern toplunılarda çok önemli yüksek değerlerin yaratıldığı beşeri bir -57faaliyet olan araştırm anın, işgücü, harcama vc enformasyon (bilgi)'dan oluşan büyük çaplı girişleri bulunm aktadır. A raştırm a sisteminin giriş büyüklüklerinin tümünü araştırm a harcaması altında toplamak mümkün dür. Diğer taraftan üretici bir sistem olarak araştırm anın, ortaya çıkardığı mamul, sistem ve buluşların yayınlandığı bilimsel statüdeki makale sayı lan, bilimsel buluş ve sonuçların tartışıldığı konferans, kongre, sempoz yum sayıları ve çok önemli olarak da teknolojik buluşlar açılarından oluşan, bir çıkış büyüklüğü bulunm aktadır. Ancak "Araştırma Sistemi" nin çıkış büyüklüklerinin diğer bir deyimle bilgi veya yeni mamul, sistem vb.’nin değerini basit sebep—sonuç bağıntısı ile göstermek ve ölçmek pek mümkün değildir. Böylece araştırm a için muazzam bir endüstri portresi ortaya çıkmaktadır. Bu endüstrinin araştırıcı personel ve mali harcamalar yönünden bir maliye ti, bilimsel literatür ve buluşlardan oluşan bir ürünü vardır. Bu sistemde karartı bir bilimsel geliştirme sağlamak için üstel olarak artan bir çaba ge rekir. Buna karşın sabit tutulan çaba halinde (araştırıcı personel ve har cama) bilimin gelişme hızı azalır. Araştırma + Geliştirm e İçin Kullanılan Kaynaklar Cetvel 3.1'den son istatistikleri içeren 1981 yılı verilerine göre OECD ül kelerinin A + G harcamaları. A + G harcamalarının gayri safi milli hasıla ya (G.S.M.H.) oranı. A -f- G ’de kullanılan kalifiye bilim adamı, mühendis sayısı ve diğer bazı göstergeler verilmektedir. Cetvel 3.1'in incelenmesinden görüleceği üzere, endüstriyel toplumların A + G harcamaları çok yüksek m ertebededir. Aııcak ülkeler muhtelif büyüklüklerde olduklarından bu göstergeler içinde A + G harcamalarının GSMH'ya oranını, diğer bir deyimle bir ülkenin "Araştırma Yoğunluğu" nu veren yüzde, karşılaştırm alar açısından dalın anlamlı bir gösterge nite -58liğindedir. Bu arada, A.B.D. geri kalan bütün O.E.C.D. ülkelerinden daha fazla A + G harcamalarının büyüklüğü kullandıkları toplam araştırma per sonelinin sayısına bağlı olarak, beş grupta toplamak imkanı vardır. Birinci grupta dünyanın endüstri devleri bulunmaktadır. Son grupta ise ekonomik bünyeleri zayıf olan ülkeler yer almaktadır. A + G Harcamaları ve TÜRKİYE Şekil 3.1’de muhtelif ülkelerde A + G harcamalarının G.S.M.H.'ye oranının yıllara bağlı olarak değişmesi görülmektedir. A.B.D. için bu oranın 1964' de erişmiş olduğu % 3'den 1978'de % 2.3'e kadar düştüğü İngiltere ve Fransa'da benzer bir trendin olduğu ve fakat buna karşılık Almanya, Ja ponya ve geriden gelen diğer ülkelerde artmanın devam ettiği görülür. A.B.D.'de bu yüzde 1950 - 1960 döneminde % 15 gibi yüksek bir hızla art mış ve ondan sonra da doyum durumu ortaya çıkmıştır. 1980 yılından son ra ülkelerarası rekabetin yoğunlaşmasından ötürü bu yüzde gene artmaya başlamış olup, 1984'te Rusya'da % 3,66, A.B.D.'de % 2,65, Almanya'da % 2,97, Japonya'da % 2,58'e yükselmiş bulunmaktadır. Kore ve Taiwan'da bile bu yüzdeler % l'e erişmiştir. Gerçekten A + G harcamalarının G.S.M.H.'ya oram, sihirli bir oran niteli ğinde görülen % (2,5—3)'e eriştikten sonra bir doyma durumu ortaya çık maktadır. Sadece Rusya'da bu oramn % 3'ü biraz geçtiği bilinmektedir. Daha önce de belirtildiği üzere A + G harcamalarının G.S.M.H.'ya oranını veren yüzde, ülkelerin araştırma alanında yaptıkları harcamaların toplam hasıla içindeki izafi payını gösterdiğinden A + G harcamalarının yoğunlu ğunun bir ölçüsüdür. . Şekil 3.1'de görüleceği üzere Türkiye'nin A + G ödenekleri gelişmiş ülkele re oranla çok daha düşük düzeydedir. Ayrıca A + G harcamalarının yıllara göre G.S.M.H. içindeki payı artması gerekirken sabit kalmakta, hatta azal maktadır. -59 Türkiye'nin en son yapılan 1983 envanterine göre fiili A + G harcamaları nın toplamı 27.200 milyon TL. olarak tesbit edilmiştir. Bunun rr 57’si yüksek öğretim , % 2 8 ’i kam u araştırm a, % 15'i de endüstri kesimine aittir. Türkiye’nin 1983 yılındaki A + G harcamalarının gayri safi milli hasılaya oranı % 0,24 olarak hesaplanmaktadır. Bu yüzde ileri ülkelerin % 10'u mertebesindedir. ARAŞTIRICI PERSONEL A + G ’de kullanılan stratejik beşeri kaynak da bu alanda ulusal çabanın bir ölçüsüdür ve 10.000 çalışan nüfusa düşen araştırıcı sayısı gelişmişliğin önemli bir göstergesi olarak ele alınm aktadır. Araştırıcı sayılan Cetvel 3.2.' de verilm iştir. İleri endüstri toplum lannda 10.000 çalışan nüfusa düşen araştırıcı sayısı (45—90) arasında değişm ektedir. 1983 envanterine göre Türkiye'de 6 0 1 5 'i doktoralı 16.955 araştırın vardır; bunun tam zaman eş değeri 7747 araştırıcıdır; buna göre 10.000 çalışan nüfusa düşen araştırıcı sayısı 4 .2 ’dir ve çok düşük düzeyde olup, ileri ülkelerin % 10'undan azdır. ULUSLARIN BİLİME KATKISI Ülkelerin bilimsel ve teknik alandaki çabalarının ve başarılarının bir gös tergesi de bilimsel mecmualarda yayınlanan araştırm a, rapor ve tebliğler, Bu raporlarla ilgili olarak verilen referansların sayılan ve frekanslandır. Yeni araştırm alar, tabii ki bütün ülkelerin katkılan ile ortaya çıkmış olan bilgi hâzinesinden yararlanmakla mümkün olm aktadır. Buna karşılık yayın lanan araştırm alar da bu bilgi hâzinesine bir katkıdır. Araştırma sonuçlan -yeni araştırm alara yol açabileceği gibi önceden kestirilemeyen alanlarda yeni uygulamalarda da yararlı olabilir. Yayınlanan araştırmaların önemleri arasında büyük farklar bulunduğu bir gerçektir. Ancak muteber bilim mecmualanna kabul edilen yazılar genellikle derinliğine bir incelemeden geçiril diklerinden belirli bir standarttadırlar. -60Ülkelerin 1965 yılından beri bilimsel literatüre katkıları "Institute for Scientific Information" tarafından yayınlanan ve 2000 kadar en önemli bilimsel mecmuadaki yazıların taranması ve ilk yazarın milliyetine göre sınıflandırılması yolu ile değerlendirilmeye çalışmaktadır. 1983 yılı içinde 160 kadar ülkenin dünya bilim literatürüne katkısı 538.498 makale yazarı ile olmuştur. Şekil 3.2.'de 10 arlık gruplar halinde ülkelerin dünya bilimine katkıları görülmektedir. Bu sıralamada Türkiye 44. sıradadır. ENDÜSTRİYEL ARAŞTIRMA + GELİŞTİRME Endüstriyel alanda büyük çaplı organize araştırma ve geliştirme çalışmaları ve bu çabalara Devletin katılması genellikle II. Dünya Savaşı'ndan sonra ortaya çıkmış olan bir olaydır. Endüstriyel A + G ile ilgili etkenler, endüstrinin yapısal durumu ve endüstri kuruluşlarının boyutlarıdır. Boyut faktörü muhtelif ülkelerde ve endüstri kollarında farklılık göstermektedir. A.B.D.'de 5.000'den fazla personeli olan kuruluşlar endüstriyel araştırmanın % 85'sını yapmaktadır. İngiltere' de ise 2000'den fazla personeli olan firmalar endüstriyel araştırmanın % 86' sim yapmaktadır. Ingiltere'de ise 2000'den fazla personeli olan firmalar en düstriyel araştırmanın % 93'ünü, Hollanda'da 1.000'den fazla işçi çalıştı ranlar % 81 'ini, Belçika'da ise % 59'unu yapmaktadır. A + G çalışmalarının büyük kuruluşlarda toplanması, bu kuruluşların yeni mamuller için otofinansman riskini göze alabilmelerini sağlamak içindir. Bilhassa yeni buluşlara bağlı yeni mamuller, piyasada uzun süre rakipsiz kalamadıklarından endüstriyel kuruluşlar mamullerin diversifikasyonuna gitmek zorunda kalmakta, bu da boyutların büyük olmasını gerektirmekte dir. Ayrıca piyasaya bağlı olarak polivalan bir durum yaratmak için endüst ri kuruluşları bir bilimsel ve teknolojik potansiyeli de hazır bulundurmak -61 zorunluluğunu duym aktadır. Endüstriyel komplekslerin bu stratejilerine karşılık küçük, fakat araştırm a ve yenilik getirme kapasiteleri çok kuvvetli küçük firmalar da birçok ileri teknoloji alanlarında varlık göstermektedir. Endüstri kollarına bağlı olarak A + G yoğunluğu için aşağıdaki üç grup gözönüne alınabilir. Grup I Grup II Grup III Uçak, güdümlü sistem ler Petrol ürünleri Kağıt Elektronik T eçhizat Lastik mamuller Gıda Elektrik m akinalan Taş ve cam mamuller Tekstil Makiııalar Madeni eşya Ağaç ve mobilya Ölçme ve kontrol cihazı M otorlu araçlar ve Kimya sanayi Metaller diğer taşıtlar Nükleer sanayi Bilgi işlem sistemleri ENDÜSTRİYEL ARAŞTIRM A TİPLERİ Endüstri firmaları m aliyet, zaman, risk, kâr, öncülük etme ihtirası gibi fak törlere bağlı olarak aşağıdaki araştırma tipleri arasından kendilerine bir strateji seçerler. 1) Yepyeni fikirler ortaya koymak ile ilgili araştırma 2) Yeni mam ul, yeni süreç ile ilgili araştırma 3) Mevcudu geliştirm e ile ilgili araştırma 4) Maliyet düşürme ile ilgili araştırma 5) Malzeme ikamesi ile ilgili araştırma -62l ye 2. tip çalışmalara piyasada hakimiyeti amaçlayan araştırına, diğerleri ne de piyasada kendini savunmayı amaçlayan araştırma ve geliştirme denir. İleri endüstri ülkeleri yüksek teknolojileri ile piyasaya daima yeni mamul, yeni sistem, yeni süreç getirerek bunlann sağladığı ekonomik avantajlardan yararlanmaktadırlar. Gelişmekte olan ülkeler, belirli çapta A + G alt yapı ları olsa bile, yüksek teknoloji alanında rekabet eden ülkelerde yapılanları takip ve sonuçlannı kopya etmeye çalışmaktadırlar. TÜRKİYE'NİN TEKNOLOJİK YAPI VE DÜZEYİ Bir ülkenin teknolojik düzeyi endüstriyel araştırma ve geliştirme çalışmala rının çapı ile yakından ilgilidir. Türkiyenin endüstriyel yapışma bakınca sı nırlı sayıda büyük firma yanında çok sayıda küçük ve orta boyutta kurulu şun bulunduğu görülür. 1983 istatistiklerine göre 10 ve 10’dan fazla perso nel çalıştıran kuruluşların sayısı özel sektörde 9334 kamu sektöründe ise 433'dür. 10'dan küçük personel çalıştıran firma sayısı ise 177.000'dir. İma lat endüstrisinin % 44.6'sı tüketim malı, % 43.3'ü ara malı ve % 21.1'i de yatırım malı üretmektedir. 1983 araştırma geliştirme envanteri imalatçı firmaların sadece % 8 'inin büyük kuruluşlar olduğunu gösterm iştir. Kamu sektöründe, çelik, eneıji, kağıt, kağıt mamulleri, tütün, petro kimya, mü hendislik endüstrileri, alüminyum, maden üretimi vb. ağırlık taşımaktadır. Özel sektör daha ziyade tüketim mallan; tekstil ve konfeksiyon, mühendis lik endüstrileri, elektrik makinalan ve teçhizatı, otomotiv endüstrisi, mo bilya ve elektronik endüstrileri ile tarıma dayanan alanda üretim yapmak tadır. Büyük holdingler teknolojilerini dışardan patent lisans, k n o w -h o w ve mü hendislik anlaşmaları ile sağlamaktadırlar. Bunlann büyük bir kısmının ise çok uluslu şirketlerle ortaklıkları vardır. Genellikle holdinglerin kendi araştırma geliştirme ve teknoloji üretme çabalan çok sınırlıdır. Orta boyut -63 taki firmalar yeni m akina ve teçhizat satın almak ve kopya, adaptasyon yoluyla teknoloji transferi sağlamak yollarına başvurmaktadırlar. 1981 yılı na kadar dış ortaklı 83 kuruluşun kurulduğu ve 1000'e yakın lisans anlaş masının imzalandığı bilinen Türkiye'de bilhassa son 1 0 — 15 yıl içinde ku rulan fabrikaların m odern makina ve teçhizatla donatılm ış olmaları ülkenin endüstriyel ürünlerinin g ittik çe artan oranda ihraç edilebilmelerini mümkün kılmıştır. 1983 araştırma envanteri endüstri sektöründe 879 (veya 438 tam zamanlı) araştırıcı bulunduğunu gösterm iştir. Endüstriyel araştırma geliştirme harca ması da 4.4 milyar TL. olup, endüstriyel hasılanın sadece 9c 0,2 mertebesin dedir. Şekil 3.3. Bu oran İrlanda'da 9c 0,35 (1979) ve Avusturya'da 9c 0,78 (1978)'dir. Ayrıca bu oran ileri endüstri ülkelerininkinin 9c 10'u kadardır. Cetvel 3.3.'de sektörler itibarı ile A + G harcamalarının, satışların vüzdesi olarak verilen değerlerinden görüleceği üzere elektrik makina ve teçhizatın da Türkiye K ore'nin 5 'te biri, makina imalatında 3'te biri mertebesinde araştırma harcaması yapm aktadır. En büyük satış hacmi kimyada bulunma sına karşın, araştırm a çalışm aları çok zayıf olup, Kore'niııkinin 15'te biri kadardır. Genel olarak endüstri kuruluşları A + G’ye çok az ihtiyaç duymaktadırlar. A + G sonuçlarını kullanacak teknik kapasiteye de her zaman sahip değil lerdir. Yöneticiler firma içindeki (varsa) A + G birimlerini araştırma yap maktan ziyade bağlı bulundukları bölümlere teknolojik açıdan hizmet ver mekle görevli görm ektedirler. Ayrıca etkili bir endüstriyel iletişim ve bilgi alışverişi de yoktur. -64Kısaca Durum Değerlendirmesi 1) A + G harcamalarının G.S.M.H. oranı % 0,24’tür. Bu oran ileri endüstri ülkelerinin 1/10'u, büyük gelişme gösteren Kore gibi bir ülkenin 1/5'i merte besindedir. A + G harcamaları yılda en az % 15 —20 arttırılmalıdır. Türki ye, etkinlik sağlamak için A + G harcamalarını kritik sayılan % 1 oranına hızla eriştirmelidir. 2) Araştırıcı sayısı 10.000 işgücü 4,2'dir. Sayı olarak gene ileri ülkelerin 1/10'u mertebesinde araştırıcı bulunmaktadır. 1990 başında 10.000 işgücü ne 15 araştırıcı sağlamak üzere araştırıcı yetiştirmek gereklidir. 3) ileri ülkelerde bir yılda 2 araştırıcı bir yayın yaparken, Türkiye'de 15 — 20 araştırıcı bir yayın yapabilmektedir. Sayıdan çok daha büyük olarak, ka lite sorunu ön planda ele alınmalıdır. 4) Dünya bilim sistemine yayınlar açısından katkı gözönüne alındığında Türkiye; 1981*de41 1982'de 42 1983'de 44 1984'de 45 olmuştur. Türkiye kendi içindeki gelişmelere rağmen izafi olarak dünyada yer kaybetmektedir. 5) Endüstriyel araştırıcı sayısı ve bu alandaki araştırma harcaması çok dü şük düzeydedir. Kore ile karşılaştırmalarda bile ortaya çıkan 5 ila 15'de bir oranlan, bu alanda ileri teknolojiler için kuruluşlara vergi muafiyetleri ve -6 5 teşvik tedbirlerine şiddetle ihtiyaç olduğunu göstermektedir. 6) Türkiye sınırlı örnekler dışında teknoloji üretememektedir. Şu halde gittikçe artan çapta teknoloji transferi gerekecektir. Bu teknoloji transferi nin rasyonel bir şekilde yapılabilmesi ise ülkede A + G bazını hızla kuvvet lendirmek ve Endüstriyel A raştırm a çalışmalarını yoğunlaştırm aya bağlıdır. 7) Türkiye Bilim ve Teknolojide önemli bir alt yapıyı oluşturm uştur. Yu karıda sayılara bağlı olarak yapılmış bulunan değerlendirmelere rağmen, bi lim ve teknoloji sisteminin, belirlenm iş olan ülküsü ve hedeflerine erişmesini mümkün kılacak maddi ve manevi destek verilirse, çok dinamik bir şevki idare ve kurum ve kuruluşların beraberliğinin sağlanması ile, kısa sayılabile cek bir süre içinde ülkemizde önemli değişmelerin meydana gelebileceği beklenmelidir. Ancak tedbirlerin köklü olması ve Hükümetimizin konuyu bir bütün olarak gerekli boyutları ile ele alması gereklidir. Gerçekten de ileri Teknolojilere yönelik uygulamalar için Türkiye gerekli insangücü potansiyelini haizdir. Bu potansiyeli aşağıdaki bölümlerde irdele mek mümkündür: Deneyimli Araştırıcı Potansiyeli: Genç öğretim üyeleri arasında doktora ça lışmalarını yurt dışında yapm ış, veya doktora çalışması sırasında ya da son rasında ileri teknolojiye yönelik çalışmalar yapmış önemli sayıda eleman vardır. Deneyimsiz Araştırıcı Potansiyeli: Ülkemizdeki üniversite lisans eğitimi, tüm kısıtlamalara ve sıkıntılara rağmen en az beş yüksek öğretim kurumunda, dünya ortalama standartlarıyla boy ölçüşecek düzeyde verilmektedir. Li sans bilgisi ve uygulama eksikliklerini kısa sürede tamamlayacak bir prog ramla yeni mezunlar doğrudan doğruya ileri teknoloji düzeyinde istihdam edilebilirler. -66lleri Teknoloji Uygulamalarında Çalışacak Personel: Ülkemizde halen uygu lanmakta olan orta Öğretim müfredatı, özellikle lise mezunlan açısından, ÖSYM'nin de baskısı ile dünya standartlanna göre oldukça üst düzeydedir. Bu elemanlar, uygulama alanına dönük olarak, üniversite, araştırma merkez leri ve iş yerlerinde görecekleri kısa süreli yoğun eğitim programlanndan sonra doğrudan doğruya ileri teknoloji alanlannda istihdam edilebilir. IV. TÜRKİYE İÇİN İLERİ TEKNOLOJİNİN GERECİ VE ANA HEDEF İleri Teknoloji Gereği Bölüm H'de belirtildiği üzere endüstri ülkeleri bugün ileri teknolojileri ala nında acımasız bir teknolojik yanş ve mücadeile içine girmiş bulunmakta dır. Bir taraftan A.B.D. — Japonya rekabeti, diğer taraftan Avrupa ülkele rince bu alanda geri kalmamak için Avrupa Konseyi ve A.E.T. çerçevesinde bir bütün olarak ve A.B.D. ile Japonya'ya karşı denge sağlamak üzere, yürüt meye başlatılan programlar gittikçe yoğunluk kazanmaktadır. Dünyanın ileri ülkeleri arasında bu teknolojik savaş devam ederken, geri ka lan ülkelerden 20 ila 30 kadannın sadece seyirci, 100'den fazla ülkenin ise bu hızlı gelişimin seyircisi bile olamayacak durumda bulunduğu bir gerçek tir. Üçüncü endüstri devriminin getireceği en önemli gelişmeler şöyle özetlene bilir: (i) Bilgi işleme tekniklerinin endüstride, kamu yönetiminde ve savunma alanlannda kullanımının ve etkinliğinin çok büyük ölçüde artması, (ii) Bu yaygınlaşmanın ve bununla paralel olarak gelişen öteki ihtiyaçların gerektireceği "haberleşme" ihtiyacını karşılayacak niteliklere sahip yeni bir haberleşme ağının (ISDN - Integrated Services Digital Network) oluşması, -67 (iii)Endüstride bilgi işlem tekniklerinin vanısıra endüstri robotlarının da kullanılması sonucu sayıdan bağımsız esnek üretim sağlanması, endüstriyel verimliliğin ve mamul kalitesinin önemli ölçüde yükselmesidir. Ayrıca 1990'lu yıllarda biyoteknolojinin tarım da, gıda teknolojisinde, sağ lık, eneıji ve çevre alanlarında kendi başına büyük bir devrim yaratacağı beklenmektedir. Savunma alanında büyük öneme sahip olan laser teknoloja, yeni endüstriyel malzemeler, uzay teknolojisi, modern nıakina imalatı da öçuncû endüstri devriminin getireceği önemli gelişmelerdendir. İleri tekno lojilerin bulunup geliştirildiği ülkelerden başlayarak eski alanını genişlete cek olan bu yeni endüstri devriminde Türkiye'nin alacağı yer, olaya bakış açısı ve bu konuda göstereceği dinamizmle belirlenecektir. Stratejik bir bölgede bulunan Türkiye'nin de güçlü bir bilim ve teknoloji ba zı oluşturmadan dünyada beklenen büyük değişm eler karşısında ve ülkeler arası rekabette geleceğini sağlam temeller üzerine oturtm ası mümkün görül memektedir. Bu bakım dan Türkiye bu yarışın dışında kalamaz. Bugün ihracatında sanayi ürünlerinin payı % 8 0 ’e ulaşmış olan Türkiye'nin bu durumunu koruyabilm esi ve geliştirebilmesi, yeni sanayi devrimi içinde yerini kısa zamanda alması şartına bağlıdır. Sınai mamul ihracatımızın en önemli kalemlerinden biri olan tekstil ve konfeksiyonda kompüter yardımı ile tasarını (CAD) ve kom püter yardımı ile imalat (CAM) yöntemleri rakibi miz durumundaki ülkeler tarafından kullanılma yolundadır. Diğer önemli bir üretim alanı olan metal işleme ve m ontaj endüstrisinde, endüstri robotla rının sağladığı verimlilik ve kalite ile, klasik yöntemlerle rekabet etmenin im kansızlığı herkesçe kabul edilm ektedir. Bütün endüstrilerin her alanında; mü hendislik tasarımından kalite kontroluna kadar bilgisayar kullanımı hızla yay gınlaşmaktadır. O halde Türkiye, "endüstri ülkesi olm a" hedefini koruyabil mek ve endüstrinin gidişine ayak uydurabilm ek için; - 68 - — Yeni kurulacak endüstrilerini, "ileri teknolojiler"kullanarak üretim yapan tesisler olarak kurmak, — eski tesislerini imkan oranında ileri teknolojilerle destekleyerek çağ daşlaştırmak, — bilgisayar kullanımını endüstrinin her alanında hızla yaygınlaştır mak, — bu gelişmelerin gerektireceği nitelikte bir telekomünikasyon ağım oluşturmak, zorundadır. Buraya kadar öngörülen gelişmeler, başlamış olan üçüncü endüstri devriminin ürünlerinden yararlanma niteliğindedir ve er veya geç, kaçınılmazdır. Asıl önemli olan, ileri teknoloji ürünlerinin sadece kullanılması değil, Tür kiye'de üretilmesi, yenilerinin düşünülüp geliştirilmesi ile yeni endüstri dev rimi içinde gerçekten yer alabilmektir. Kullanımı yüksek olan ileri teknoloji ürünlerinin Türkiye'de başlangıçta: doğal olarak lisans altında imali şeklinde başlatılacak bir gelişme ve bunlarla paralel yürütülecek bilinçli bir araştır ma—geliştirme ve nitelikli insan gücü yetiştirme planı, Türkiye'nin ileri tek nolojilerin üreticileri araşma girmesini de sağlayacaktır. ANA HEDEF Teknolojik gelişme alanında Türkiye hedefini Avrupa çerçevesinde seçmek zorundadır. Avrupa Konseyinin bir üyesi olan ve halen asosiye üyesi bulun duğu A.E.T.'nin XXI. yüzyıldan önce tam üyesi haline gelmeyi siyasi bir karar olarak benimsemiş bulunan Türkiye'nin hedefi "bu topluluk içinde muteber bir yer işgal etm ek” olmalıdır. Türkiye'nin A.E.T. içindeki Alman - 69 y a , İn g ilte r e , F ra n sa v e İta ly a g ib i z a te n d ü n y a d a lid er o la n ü lk eler bir y a ııâ b ırak ılırsa, P o r t e k iz , Y u n a n is ta n v e İrla n d a 'n ın ö n ü n d e . İsp a n y a ile b o y ö l ç ü ş e b ile c e k bir d u r u m a g e lm e y i h e d e f a lm a sı g er ek ir . T ü rk iy e b elirli bir süre iç in d e bu d u r u m a g e le m e z s e A .E .T . t o p lu lu ğ u iç in d e p azarlık gücü ta h m in lerin ö t e s in d e a z a la c a k tır . Ş u b e n im s e y e c e ğ i h ed ef, h a ld e , T ü rk iy e 'n in ileri te k n o lo ji a lan ın d a y u k a r ıd a k i a n la m d a o lm a k ü z e r e ," A .E .T . iç in d e m u te b e r bir m e v k i" e g e lm e k o lm a lıd ır . D in a m ik o la n bu h e d e f Türk b ilim p o litik a s ın d a if a d e e d ile n v e B ü yü k A ta tü rk ta ra fın d a n Türk M ille tin in ö n ü n de b ir t e m e l ü lk e o la r a k k o y u la n " B ilim d e Ç a ğ d a ş U y g a rlık D ü z e y i" n e e r iş m ek h e d e f i ile d e u y u m h a lin d e d ir . T ü r k iy e 'n in b e şe r i v e d o ğ a l k a y n ak ları v e O r ta d o ğ u v e d iğ e r b ö lg e le r d e k i ö z e l p a za r p o ta n s iy e li b ö y le bir id d ialı h e d e fi b e n im s e m e s in i m ü m k ü n k ıla b ile c e k ç a p ta d ır . V . İL E R İ T E K N O L O J İ E D İN M E İL E İL G İL İ T E M E L F O N K S İY O N L A R İL E R İ T E K N O L O J İ L E R İ N İZ L E N M E S İ Ü lk e le r , b ilim v e t e k n o lo j i d a h il, g e liş m e a m a ç la r ı iç in d o ğ r u , gü ven ilir, o b j e k t if , a ç ık v e g iz li b ilg iy i z a m a n ın d a e ld e e t m e k , ü retm ek ve k u lla n m a k z o ru n d ad ırlar. " B ilim s e l İstih b a r a t" d e n e n b u f o n k s iy o n bir ü lk en in b ü yü m e, g e liş m e ve b e k a sı iç in g e r e k lid ir . " B ilim se l İstih b a r a t" ik i türde g erek lid ir: — U lu sa l y a ş a n t ın ın h er se k tö r ü ile ilg ili sis te m a tik ve za m a n ın d a b ilgi. — R a k ip le r , d o s tla r , g e le c e k te k i t e h d itle r , m u h te m e l e t k i ve n ü fu z alan ları ile ilg ili b ilg i. B ilim v e t e k n o lo j i h er ü lk e iç in u lu sa l g ü v e n lik k o n u su d u r . İlk e olarak h iç b ir ü lk e n in ö n e m li g ö r d ü ğ ü b ilg iy i p o lit ik v e y a e k o n o m ik k a r şılığ ı o lm a d a n a k ta r m a k is t e m e d iğ i k a b u l e d ilm e lid ir . T ü rk iy e 'n in d e e lin d e m ev cu t bilgi v e t e k n o lo ji b ir ik im in i a y n ı ş e k ild e h a ssa siy e tle k o ru m a sı, n e y i, k im e v er e -70ceğini veya göstereceğini dikkatle kararlaştırması gerekir. Bu çerçevede herhangi bir ülke ile işbirliğine gidilirken öncedenkendiiçimizde bunun sı nırlan belirlenmeli, uygulamada hiçbir aksaklığa meydan verilmemelidir. Bu esaslardan hareketle, Türkiye, uluslararası işbirliğindeki amaçlannı 4 kategoride sımflandırabilir: a. Bilimsel ve teknik alanda Türkiye'den ileri olan ülkelerden yüksek teknolojiye ilişkin yöntem ve bilgi aktarmak, teknoloji transfer et mek, eğitim imkanları, maddi yardım ve uzmanlık hizmetleri sağla mak, b. Bilimsel ve teknik alanda Türkiye ile aynı veya biraz ileri seviyede bulunan, ancak kendi teknolojisi geliştirmiş ülkelerin tecrübelerin den yararlanmak, teknoloji transfer etmek, uzman değişimi, ortak projeler gibi faaliyetlere girişmek, c. Bilimsel ve teknik alanda Türkiye'nin gerisinde bulunan ülkelere, hızla genişleyen Türk ekonomisinin dışa açılışına yardımcı olmak üzere, eğitim vermek, uzman göndermek, yurt içinde üretilen cihaz, araç-gereç yardımında bulunmak, d. Uluslararası örgütlerle yapılan işbirliğinde bilgi aktanmı ile maddi yardım, eğitim ve uzman imkanlannı azami derecede kullanmak. Yukanda belirtilen esaslar da gözönünde tutulursa ileri teknolojilerin izlen mesi için: a. Dünyada bilim literatürünü, teknoloji gelişmeleri izlemek ve yurt içinde hızlı yaymak: - 71 b. D ış ü lk e le r d e k i b ilim s e l to p la n tıla r a k o n g r e , k o n fe r a n sla r a , t e k n o lo jik a m a ç lı v e r g ile r e k a tılm a k ; c. D ış ü lk e le r d e b ilh a ssa A .B .D ., İn g ilte r e . F ra n sa , A lm a n y a , İsv iç r e , vs. d e ö n e m li k u r u lu ş la r d a k i T ü rk lerle b a ğ la n t ı k u rarak , T ü rk iy e 'd e y ü rü tü lec ek p r o je le r e k a tk ıla r ı sa ğ la n m a lıd ır . Bazı p rojeler iç in g e r e k li g iz lilik , b e lir li m is y o n la r iç in h a rca m a e s n e k lik le r i, bilgilerin bir m e r k e z d e t o p la n m a s ı v e b ilh a ssa sa ğ la n a n b ilg ile rin d e ğ e r le n d i rilm esi m e k a n iz m a la r ın ın o lu ş t u r u lm a s ı z o r u n lu g ö r ü lm e k te d ir . Bu a m a ç la , T Ü B İT A K b ü n y e s in d e üst d ü z e y d e bir d ış iliş k ile r b irim i ve g e n e o r g a n iz a s yon şe m a sın d a b e lir t ilm iş o la n bir İle ri T e k n o lo j i İ z le m e K o m ite s i k u r u lm a lıdır. A n c a k b u y o lla e t k in o la r a k ileri t e k n o lo j i a la n la rın d a e v r e n s e l g e liş m eleri iz le m e k , ö z ü m le m e k ve Türk e n d ü s tr is in e ö n b ilg ile r i a k ta r m a k m ü m kündür. N İT E L İK L İ İ N S A N G Ü C Ü P O T A N S İ Y E L İ N İ N O L U Ş T U R U L M A S I İleri te k n o lo ji v e u y g u la m a la r ın ın t e ş v ik i ile b ir lik te , b u te k n o lo jile r in ö n c e u y g u la n m a la rın d a , d a h a u z u n v a d e d e d e g e liş t ir ilm e le r in d e en ö n e m li fa k tö r "insan fa k tö rü " o la c a k t ır . B ir y a n d a n g e l iş m iş ü lk e le r d e k i t e k n o lo j ik ile r le m e ve ileri t e k n o lo j i ü rü n leri y a k ın d a n iz le n ir v e h a s s a s iy e tle s e ç ile r e k ü lk e ye tran sfer e d ilir k e n , d iğ e r y a n d a n b u t e k n o lo j ile r d ü z e y in d e u y g u la y ıc ı ve g eliştirici n it e lik t e in sa n g ü c ü p o t a n s iy e li d e o lu ş tu r u lm a lıd ır . N it e lik li in saııgücü y e t iş t ir ilm e s in d e d e k ısa v e u z u n v a d e li h e d e f le r b e lir le n m e li ve ileri tek n o lo jilerin ü lk e m iz d e g e liş t ir ilm e s i y ö n ü n d e s e ç ile n ana h e d e f d o ğ r u ltu sunda istih d a m v e e ğ it im p o lit ik a la r ı o lu ş t u r u lm a lıd ır . İleri d ü z e y d e a r a ş tır m a ç a lış m a la r ı (n ü k le e r v e u z a y t e k n o lo jile r i, sa v u n m a ) gönüm üzün sü p er b ilg isa y a r la r ı o lm a d a n d ü şü n ü le m e z . B ilgi iş le m gücü, k a ğ ıt kullan m ayan b ü ro v e y a n a k it para k u lla n m a y a n to p lu m a d o ğ r u g id e n , pa -72 zarlama ve hizmet sektörünü içiren uygulamaların temel unsurunu oluştur maktadır. Çok yakın bir gelecekte kişisel bilgisayar her mühendisin veya öğ retim üyesinin masasında bulunan sıradan bir gereç olacaktır. Sürekli olarak data üreten modern toplumsal hayata uymaya çalışan mühen disler, karar verme durumunda olanlar, "ekspres sistemler" kullanmak zo runda kalacaklardır. Bilginin elektronik olarak akışından çok, değerlendiril mesi, sınıflandırılması önem kazanacaktır. Böylece dikkatimiz daha çok (software) yazılıma dönmek zorundadır. Bu ise halen insangücü yoğun olan bir faaliyettir. Günümüzde bilgisayar içeren herhangi bir çalışmanın maliyetinde yazılım önemli bir yüzdeyi kapsar. Bu yüzden giderek artacağı % 80—90'ı bulacağı tahmin edilmektedir. Yazılımı bir endüstri gibi düşünmek doğru olur. Ürünlerin planlanması, geliştirilmesi ve uygulanabilir hale getirilmesi gibi. Yazılım personeli de bu nedenle, çok yüksek düzeyde "stratejik plan"cılardan programcılara kadar değişecektir. Büyük yazdım açığına rağmen dünya standartlarına uygun yazılımın üretil mesi ve pazarlanmasımn çok karmaşık bir faaliyet olduğu bilinmelidir. An cak lider kuruluşlarla işbirliği (teknoloji alışverişi) ile işe başlayarak belirli bir noktaya gelinebilir. Türkiye günümüzde yoğun eğitim programlan ile kısa zamanda ileri tekno loji düzeyinde uygulamacı olabilecek önemli bir kitleyi, lise eğitimi ile oluşturm uştur. Bu konuda biraz daha ileri düzeyde düşünülebilecek bir diğer kitle de temel ve uygulamak bilim dallarında üniversiteden yeni mezun olanlardır. Nihayet ülkemizde sayılan az da olsa ileri teknolojilerin geliştirilmesi yönün de etk in b iç im d e ç a l ış a b ile c e k , d a h a ö n c e b u k o n u la rd a ç a lış m ış a r a ştır ıc ı lar m ev c u ttu r. KISA V A D E Ç A L I Ş M A L A R I : G e liştir ilm esin d e ö n c e lik t a m a n ile ri t e k n o lo jile r a la n ın d a ç o k kısa v a d e d e y a p ıla b ilecek o la n la r ş ö y l e c e sır a la n a b ilir : a. U y g u la y ıc ı d ü z e y in d e : İle r i t e k n o lo j i ü rü n lerin in k u lla n ılm a sı y ö n ü n d e g erek li ara e le m a n ih t i y a c ı k ısa su reli y o ğ u n e ğ itim p ro gram ları ile kar şıla n a b ilir . Ü lk e m iz d e k i lis e m e z u n la n ö n e m li bir p o ta n s iy e l o lu ş t u r m a k ta d ır. B u k o n u d a k i u y g u la m a la r a en a ç ık ö r n e k b ilg isa y a r p ro g ra m . a l ı ğ ı v e s is te m o p e r a t ö r lü ğ ü k o n u s u n d a a ç ıla n resm i v e ö z e l k u rsların görd ü ğü r a ğ b e t t ir . Ara elem a n ih t iy a c ın ı s a ğ la m a k ü z e r e y a p ıla c a k ç a lışm a la r ik i y ö n d e o r g a n i ze ed ileb ilir: a. İleri t e k n o lo j i ü r ü n le r in i it h a l e d e r e k ü r e tim d e k u lla n m a k is t e y e n , bu k o n u d a d e v le tin t e ş v i k p o lit ik a s ın d a n ya ra rla n a n y a t ın m c ıla r m , k e n d i b ü n y e le r in d e n s e ç e c e k le r i e le m a n la r ı b u t e k n o lo jin in ü retild iğ i y e r d e k i kurslara g ö n d e r m e le r in i t e ş v ik e t m e k , b u b ilg ile rin y a z ılm a sın ı s a ğ la y a cak ç a lış m a la r ı o r g a n iz e e t m e k . b. T ransfer e d ile n ile r i t e k n o lo j i a la n la r ın d a E ğ itim v e A ra ştır m a k u r u lu şla n n d a k u lla n ıc ıla r a y ö n e l i k k ısa sü reli y o ğ u n e ğ itim p ro g ra m la rın ın (kurs, s e m in e r ) d ü z e n le n m e s in i t e ş v ik v e o r g a n iz e e t m e k . Bu e ğ itim p r o g r a m la r ı, k u lla n ıc ı d ü z e y in d e ( o p e r a tö r ) ö n c e lik le lise m e z u n larını h e d e f a la c a k v e lis e m e z u n la r ın ın is tih d a m ın ı te ş v ik e d e c e k tir . S o r u m lu elem an d ü z e y in d e is e , h a le n u y g u la n m a k t a o la n Y ü k sek Ö ğ r en im L isans -74Programına dayalı uzmanlaşma kurslan ve deneyimli mühendislerin kendi lerini yenilemeleri ile (sürekli öğrenim) yeni ünevirsite mezunlan hedef alınmaktadır. Nihayet lisansüstü eğitim programlarının öncelik tanınan ileri teknoloji alanları yönünde organizasyonu orta vadede olumlu sonuçlar ve recektir. ORTA VE UZUN VADE ÇALIŞMALARI: Türkiye, ileri teknoloji alanında gelişmiş ülkeleri izlemeyi, gerisinde kalma mayı ve önümüzdeki yıllarda bu ülkeler arasında saygın bir yer almayı ana hedef olarak benimsemiş ise, bu ülkelerle arasındaki mesafeyi mümkün olan en kısa sürede ve yoğun girişimlerle kapatmak mecburiyetindedir. Gelişmi ülkelerdeki uygulamaları, araştırma ve geliştirme çalışmalarını, bu ülkelerin çalışma ve gelişme hedeflerini sağlıklı biçimde izleyebilmek için de o ülke lerde ileri teknoloji atmosferinde çalışan ve deneyim kazanan elemanlara ihtiyaç vardır. Ancak bu ortamda eğitim görmüş, çalışmalar yapmış, bu ortamın organizasyonuna alışmış yüksek nitelikte elemanlar ülkemize dön düklerinde kısa ve uzun vadeli çalışmalarda etkin olabilecektir. Bu konuda en belirgin örnek Çin Halk Cumhuriyetinin uygulamasıdır. Çin Halk Cumhuriyeti 2000 yılı için aşağıdaki hedefleri benimsemiştir: 1— Tarımda ileri düzeyde mekanizasyon, 2— Endüstride dünya piyasasında rekabet edebilecek ileri teknoloji, 3— 2000 yılında süper güç olmak, ve bu üç hedefi sağlamak için müşterek payda olarak kabul edilen 4— Bilim ve teknolojide en ön sıralara çıkmak: Bu hedefler doğrultusunda uyguladıkları eğitim politikası ise, öncelikle ileri teknolojileri geliştiren, uygulayan ve pazarlayan ülkelere çok sayıda eleman göndermek olm uştur, ilk aşamada çeşitli ülkelere göre belirlediği - 75 k o n ten jan A .B .D . iç in y ıld a 5 0 0 0 k iş i. A lm a n y a . F ra n sa v e İn g ilter e iç in yılda 5 0 0 k iş id ir . U y g u la m a sır a sın d a b u k o n te n ja n la r ı d a a ş n u ş , ö r n e ğ in A lm a n y a 'y a 1 5 0 0 c iv a r ın d a e le m a n g ö n d e r m e y e b a ş la m ış tır . Ü lk em izd ek i e ğ i t i m , g e liş m iş ü lk e ler e k ıy a s la , ileri t e k n o lo ji ala n la rın d a u zm a n la şa b ilm e k iç i n g e r e k li te m e l b ilg ile r i h a le n v e r e b ilm e k te d ir . A n c a k , gerek g e liş m e y i iz le y e b i le c e k v e ç o k d in a m ik b iç im d e ü lk e y e g e tir e b ile c e k , gerekse ü lk e m iz d e k i ç a lış m a la r d a e t k in o la b ile c e k ileri d ü z e y d e y e t iş m iş elem an a ç ığ ın ın e n k ısa z a m a n d a k a p a tılm a s ı g e r e k m e k te d ir . B u n u n iç in b e n im s e n e b ile c e k b ir h e d e f , s e ç ile n ile ri t e k n o lo j i a la n la rın d a 5 y ıllık bir süre iç in d e 1 0 0 0 e le m a n ın y u r t d ış ın d a ve ileri d ü z e y d e u y g u la m a lı a ra ştır ma y ö n ü n d e e ğ itilm e le r id ir . İLERİ TEKNOLOJİNİN SEÇİMİ. TEKNOLOJİ TRANSFERİ Y eterli b irik im s a ğ la n m a d a n y a p ıla n t e k n o lo j i s e ç im le r in d e h a ta y a d ü şü l m esi d o ğ a ld ır v e b u n u n ö r n e k le r i d e vard ır. D iğ e r ta r a fta n , ileri te k n o lo j i lerin h ız lı g e liş m e s i, y a v a ş d a v r a n ıld ığ ı ta k d ir d e s e ç ilm iş o la n te k n o lo jile r in ö ğ ren ilm esi sü resi iç in d e e s k im e s in e d e y o l a ç a b ile c e k t ir . B u se b e p le r le , h er hangi bir ileri t e k n o lo j i a la n ın d a s e ç im y a p m a d u r u m u n d a o la n k u r u lu şla r ın ü lkem izde m e v c u t b ilg i b ir ik im in d e n e n v e r im li ş e k ild e y a ra r la n m a sı y o lu b ulu nm alı v e g e r e k s e ç im a şa m a s ın d a v e g e r e k s e s e ç ile n t e k n o lo jin in ö ğ r e nilip ö z ü m le n m e s i v e k u lla n ılm a sı a şa m a sın d a s o n d e r e c e d in a m ik d avran ılm alıdır. Bu h u su sla r s ö z k o n u s u a la n d a n ite lik li in sa n gücü b ir ik im in in y e t e r li d ü z ey d e o lm a s ı ile s a ğ la n a b ilir . A y r ıc a , t e k n o lo j id e k i g e liş m e h ız ı g ö z ö nünde b u lu n d u r u la r a k s e ç im d e u z a k g ö r ü şlü d a v ra n ılm a sı d a ö n e m li bir gerek liliktir. K o n u n u n e k o n o m ik y ö n le r i, y a n i s e ç ile c e k t e k n o lo jile r le y a p ı lacak ü retim lerin v e r im li v e d ış p azar ürünleri ile r e k a b e t e d e b ile c e k m a liy e t lerle g e r ç e k le ş t ir ile b ilm e s i d e y a p ıla c a k " f iz ib ilit e " ç a lışm a la r ı sırasın da p eşin en g ö z ö n ü ııd e b u lu n d u r u lm a s ı g e r e k e n h u su sla r d ır . -76lleri teknolojilerin yenilenme hızlarının çok yüksek olması, teknoloji belirli bir düzeyde uygulanmaya devam edilirken bir ileri düzey için araştırma ve hazırlıkların yapılması ve dış pazarlardaki yenilenme hızının fazla gerisinde kalınmaması sağlanmalıdır. ileri teknolojilerin seçiminde, ülkedeki mevcut bilgi birikiminden (üniversi teler, araştırma kurum lan) yararlanılmalıdır. Bu aşamada endüstri yönetici lerinin ve danışmanlık yapacak bilim ve teknoloji elemanlarının, dışarıdaki gelişmeleri görmeleri, izlemeleri, bundan sonra tartışarak çözümleri birlikte araştırmaları yararlı olacaktır. Plan, ilke ve hedeflerin oluşturulması aşamasında, ileri teknoloji alanların dan, ekonominin gelişmesi bakımından etkinliği yüksek alanlardan biri veya birkaçı pilot olarak seçilmelidir. Seçilecek alanların Türkiye'de halen belirli bir birikiminin ve pazar potansiyelinin olması ve başka ileri teknoloji alanla rını da olumlu yönde etkileyecek niteliklerinin bulunması gözetilmelidir. İleri teknolojiler, dinamik kuruluşların her zaman ilgi alanı içindedirler. Bununla beraber, kuruluşlarda var olabilecek çekingenliğin kırılması (a) yoğun dış gezi ve temaslar, (b) üniversiteler ve araştırma kuruluşlarında bu alanlarda yapılan çalışmaların kuruluşlara tanıtılması ile sa ğ la n a b ilir Teknoloji transferinin mekanizmaları bellidir. Türkiye'de b u n la rın her türü nü kullanmaktadır. 1981 yılına kadar dış ortaklı 81 kuruluşun kurulduğu ve 1000'e yakın lisans anlaşmasının satın alındığı bilinen ülkemize bazen ileri teknolojiler, bir çok halde de eskimiş teknolojiler girmektedir. Şekil 5.1.’de ülkelerin teknolojik düzeyine bağü olarak teknoloji transferinin nasıl yapılabildiği görülmektedir. Bilimsel buluştan, yukarıdaki aşamalardan geçerek ekonomik ürüne kadar uzananan teknoloji geliştirme düzeni düşey teknoloji edinme süreci olarak -11 tanım lanabilir. M e v c u t t e k n o lo j in in - b a şk a b ir ü lk e d e n (b a şk a bir d ü şe y zincird en ) a k ta r ılm a sı is e y a t a y t e k n o lo j i e d in m e ( t e k n o lo j i tra n sfe ri) o la ra k nitelendirilir. S a ğ lık lı b ir s is t e m d e h e r ik i sü r e ç b ir lik te yürür. D iğ e r bir d e y işle, d ü şe y t e k n o lo j i e d in m e z in c ir in in b e lir li a şa m a la r ın d a y a t a y g ir işle r in bulunm ası n o r m a l, h a tta g e r e k lid ir . T ek n olojik s is te m in ç e ş itli i ş l e y i ş b iç im le r i Ş e k il 6 .1 'd e ö z e t le n m iş t ir . Ş ek lin in c e le n m e s in d e n g ö r ü le c e ğ i g ib i 1 ile g ö s t e r ile n ç e v r in i, g e liş m e k te olan ü lk elerd e u y g u la n a n , y a ln ız y a t a y t e k n o lo j i g ir iş in e ( te k n o lo j i tr a n sfe rine) d a y a lı t e k n o lo j i e d in m e sü re cin i te m sil e t m e k te d ir . I ve II k a d e m e le r in i b ir lik t e iç e r e n s is te m ise u lu s a l b ilim s is te m in in (A + G sistem in in ) t e k n o lo j i e d in m e sü r e c in d e e tk in o ld u ğ u d ü z en i b e lir tm e k te d ir . Bu d ü z en d e , u lu sa l A 4- G sistemi te k n o lo j i s is t e m iy le ik i y ö n lü b a ğ la n tı için d ed ir. B u b a ğ la n tıla r d a n b iri, A + G s is t e m in in , t e k n o lo j i s is te m in e o la n girişleri, d iğ e r i d e t e k n o lo j i s is te m in in ç ık ış la r ın d a n g e r i b e s le m e o la r a k s a ğ lanan b ilg ilerd ir. Bu siste m e III ile g ö s t e r ile n k a d e m e n in d e k a tılm a s ıy la u lu sa l b ilim v e te k noloji s is te m in in d ü n y a b ilg i s is t e m iy le g ir iş v e ç ı k ış iliş k ile r i d e k u r u lm u ş olur. Bu e n s o n ş e k li y le t e k n o lo j i s is te m i g e liş m iş b ir sa n a y i ü lk e sin d e u y g u lanan A ve B ile g ö s t e r ilm iş y a t a y v e d ü ş e y ik i g ir iş i ve C ile g ö s t e r ilm iş bir Çıkışı b u lu n a n sistematiği te m s il e t m e k te d ir . Ş e k i l 6 . 1 ’d e g ö s te r ile n a k ış yönü ise ö z e llik le b u s is t e m a t iğ in J a p o n y a 'd a u y g u la n ış b iç im in i ve J a p o n tek noloji s is te m in in en b ü y ü k b a şa r ı u n su r u n u b e lir le m e k te d ir . T ra n sfer edilen te k n o lo jile r i A + G s is te m in d e n g e ç ir ip a d a p te e t m e k v e d ah a da g eliştirm ek , u lu sla ra ra sı a la n d a t e k n o lo j ik ü stü n lü k k a z a n m a n ın ö n e m li bir unsuru ola ra k g ö r ü lm e k te d ir . îleri teknoloji s e k t ö r le r in d e n b ir in d e y e n i y a tır ım y a p a c a k v e y a u luslararası Şirketlerle o r ta k lık k u r a c a k en d ü str i k u r u lu şla r ın a A r a ştır m a + G e liştir m e laboratuvarlan k u r m a la r ı m e c b u r i k ılın m a lıd ır . A y r ıc a , ileri t e k n o lo ji ile ilgi- - 78 li teknoloji transferi yapılırken teşvik tedbirlerinin (varsa vergi muafiyetleri nin) transfer edilen teknolojiyi adapte etmek ve geliştirmek için araştırma laboratuvarı bulunan veya kuracak olan firmalara uygulanması gerekir. önem li sektörlerde transfer edilen teknolojinin düzeyine çok dikkat etmek gerekir. Bu alanda D.P.T. ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tecrübeli bilim ada mı ve mühendislerden oluşan komisyonlar kurmalı ve bilhassa ileri teknoloji alanında, TÜBİTAK'ça kurulması öngörülmüş olan İleri Teknoloji Transferi Komisyonu ile işbirliği yapmalıdır. VI. İLERİ TEKNOLOJİLER İÇİN ORGANİZASYON YAPISI Bir ulusal proje olarak yürütülmesi gerekli olan ileri teknoloji edinme projesinin başarılı olması için; a) Kalifiye insan gücünde ve destek personelde kritik kütle, b) Bilgi düzeyinde kritik kütle, c) Mali destek ve finansmanda kritik kütle, ile tesbit edilen hedefe erişmeyi mümkün kılmak üzere kurumlararası hare ket birliğinin modern bir sevk ve idare ile sağlanması hayati önemdedir. Bu ise en üst düzeyde, Hükümet düzeyinde bir siyasi karar gerektirir. Kaynakların ne de olsa kısıtlı olacağı başlangıç döneminde çalışmaların; İstanbul Teknik Üniversitesi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu Makina Kimya Endüstrisi Kurumu Teletaş ve ASELSAN - 79 - da y o ğ u n la ş t ır ılm a s ı y a ra r lı o lu r . A y rıc a bu k u r u lu şla r a ra sın d a ç o k sık ı i ş b irliği s a ğ la n m a lıd ır . A m a ç , d iğ e r k u r u m v e k u r u lu ş la r ı d evre d ış ı b ır a k m a k d e ğ ild ir . A n c a k b i lim se l ve t e k n o lo j ik a ç ıd a n h e n ü z k ritik k ü tle o lu ş t u r m a m ış k u r u lu şla r iç in bir h a zır lık d e v r e si b ır a k ılm a k ta d ır . İki y ıl s ü r e c e ğ i ö n g ö r ü le n b u b a şla n g ıç d ö n e m in d e b ir in c i y ıl iç in d e d e t a y lı plan v e p ro g ra m la r v e p ro je ö n c e lik le r i te sb it e d ile b ilir . B u ö n r a p o r ç e r ç e v e s in d e ise d erh a l b a ş la y a b ile c e k p rojeler ve h ız la g e r ç e k le ş t ir ilm e le r i g e r e k e n U lu sa l M e tr o lo ji M e r k e z i g ib i y e n i k u ru lu şlar iç in ö n e r ile r y a p ılm ış t ır . B ölü m I v e I lI 'd e d e b e lir t ild iğ i üzere Heri te k n o lo j ile r m e v c u t b ilim v e t e k n o lo ji s is te m in e b a ğ lı o la r a k g e liş tir ile c e k tir . H a len a t a le t iç in d e o la n s is te m e b ir im p u ls v e r e b ilm e k a n c a k B ilim ve T e k n o lo ji Y ü k se k K u r u lu 'n u n d ev re y e g ir m e si v e k u r u lu şla r a r a sı k o m ü n ik a s y o n , k o o r d in a s y o n v e b era b er liğ in sa ğ la n m a sı ile m ü m k ü n d ü r . E sa sın d a , ç a ğ d a ş d ü n y a d a b ir h ü k ü m etin y ıld a b ir k a ç k e r e ü lk e n in b ilim s e l v e te k n o lo ji d u r u m u n u g ö z d e n g e ç ir m e s i zo r u n lu ğ u v ard ır. D iğ e r ta r a fta n ile ri t e k n o lo j ile r in b a zı k ısım la rın ın g iz li y ü rü tü lm esi z o r u n lu ğ u n d a n b ilim v e t e k n o lo j i iş le r i ile gö rev li D e v le t B a k a n ın ın b u p ro je n in b a şın d a o lm a s ı g e r e k lid ir . D e v le t B a k a n ı p r o je y i y ü rü tü rk en k e n d isin e b a ş la n g ıç sa fh a sın d a T Ü B İT A K B ilim K u ru lu B a ş k a n ı ile b a ş ta b e lir tilm iş o la n k u r u m v e k u r u lu şla r ın eıı üst d ü z e y d e k i y ö n e t ic ile r in d e n o lu ş a n bir ileri t e k n o lo ji k o o r d in a s y o n kurulu ( l.T .K .K .) y a r d ım c ı o lm a lıd ır ( Ş e k i l 6 .2 .) . A y r ıc a " l.T .K .K ." n ın s e k r e t e r y a h iz m e tle r in i T Ü B İT A K y e r in e g e tir m e lid ir ve p ro je y e n i b ir k u r u lu ş y e r in e T Ü B İT A K 'a g e n iş im k a n la r sa ğ la y a c a k e t k in ve e s n e k b ir id a re ile y ü rü tü lm elid ir . İ .T .K .K .’n m ileri te k n o lo jile r i izle- me, teknoloji transferi, eğitim ve istihdam sorunları alanında ihtisas komis yonları ile desteklenmesi gerekecektir. Bu komisyonlar da TÜBİTAK bün y e s in d e kurulmaüdır. ileri teknoloji geliştirme projeleri I.T.K.K. tarafından teklif edilmeli. Devlet Bakanının kabul ve onayı ile yürürlüğe konulmalıdır. İleri teknolojileri geliştirmek için Hükümetçe ayrılmış ödenek "allocation en bloc" tek kalemde blok ödenek olarak TÜBİTAK bütçesinde konulmalı ve sadece bu ulusal proje için sarfedilmelidir. Ayrıca ulusal projeler için özel bir yönetmelik çıkartılıp çok esnek bir mevzuat sağlanmalıdır. İki yıl lık bir uygulamadan sonra, gelişmelere göre yeni çözümler benimsenebilir. VII. İLERİ TEKNOLOJİ ALANINDA ÖNCELİKLİ PROJELER VE ÖNERİLER: Türkiye, bazı ileri teknoloji alanlarında kısa sürede büyük atılımlar yapabile cek durumdadır. Ülkemizin batı ile doğu arasında köprü niteliğindeki jeo politik ve sosyal yapısı, üniversiteler, A + G kuruluşları, kamu ve özel sek törün zor koşullara rağmen güncel teknolojiyi, izlemek için gösterdikleri ça ba, bu alanlarda ülkemizi şanslı kılmaktadır. Gerek dünya pazarlarına açıla rak ekonomik fayda sağlamak, gerekse yeni iş alanları açarak istihdamı ar tırm ak bakımından Türkiye'nin çabuk » m u t sonuçlar verecek bu alanlarda, evvelki bölümlerde belirtilen esaslara uygun olarak, öncelikli projeler biçi minde organizasyon çalışmalarını ve yatırımı hemen başlatması gerekmek tedir. İleri teknolojiler alanmda kalkınmayı bütünü ile etkileyecek ve hemen baş latılabilecek çabşmalar için, A. Haberleşme, iletişim, telekomünikasyon B. Büyük şehir idarelerinin alt yapılarının otomasyonu C. Bilgisayar kontrollü üretim tezgahlan D. Endüstriyel robotlar - E. 81 - U z a k ta n a lg ıla m a t e k n o lo j is i, (u y d u a r a c ılğ ı ile ) G ü n e y d o ğ u A n a d o lu P rojesi (G A P ) a ra zi k u lla n ım ı F. Ö z e l m a lz e m e a r a ştır m a la r ı İleri t e k n o lo j i a la n ın d a k i g e liş m e le r i h ız la n d ır m a k ü zere a y rıca ; G . B iy o t e k n o lo j i H. U lu sa l M e tr o lo ji M e r k e z i'n in k u r u lm a sı I. S ev k ve İd are E n s titü s ü ’nün u lu sla ra ra sı d ü z e y e g e tir ilm e s i g erek lid ir. D iğer ta r a fta n . T Ü B İ T A K 'a ve T ü r k iy e A to m E n erji K u r ıım u n a (T .A .E .K .) bağlı a ra ştır m a m e r k e z v e e n s t it ü le r i, e tk ili bir ş e k ild e d e s t e k le m e k , buralar da k ritik b o y u t la r ın sa ğ la n m a s ı, g e r e k en d ü stri ve g e r e k se h ü k ü m e t ta ra fın dan v e r ile c e k ö n e m li p r o je le r i y ü r ü te b ile c e k g ü ç lü b ir t e k n o lo j i a lt y a p ı o o lu ştu r u lm a sı z o r u n lu ğ u v ard ır. H A B E R L E Ş M E , İL E T İŞ İM . T E L E K O M Ü N İK A S Y O N G ünüm üzde b ir ü lk e n in g e r e k e k o n o m ik g e liş m e s in d e , g e r e k s e g ü v e n liğ in d e m od ern b ir h a b e r le ş m e a lt y a p ıs ı h a y a ti ö n e m t a ş ım a k ta d ır . H a b e r le şm e alanında ileri t e k n o lo j iy e d a y a n a n a lt y a p ı, sa y ıs a l (d ig ita l) ile t iş im ve sa n t ral te k n ik le r in i iç e r m e k t e , ile tim o r ta m ı o la r a k o p t ik e l y a f (fib e r o p tik ) v e/v ey a r a d y o —lin k k u lla n ılm a k ta ve h er türlü b ilg i ile t im in i (se s . resim , y azı, sa y ıs a l b ilg i) te k b ir h a b e r le ş m e a ğ ı (I n te g r a te d S e r v ic e s D ig ita l N e t w o rk , I .S .D .N .) ü z e r in d e n g e r ç e k le ş t ir m e y i a m a ç la m a k ta d ır . T ü rk iye, b u a la n d a u zu n v a d e li v e ç o k g e n iş k a p sa m lı b ir y a tır ım fa a liy e tin i esasen b a ş la t m ış d u r u m d a d ır . M o d e r n bir h a b e r le ş m e a lt y a p ıs ı iç in g erek li ileri te k n o lo j i ü rü n lerin in ith a l e d ilm e s i y e r in e , bu ürünlerin T ü rk iy e 'd e bir program a g ö r e d em ek tir . im a l e d ilm e s i ileri t e k n o lo j iy e g e r ç e k a n la m d a girilm esi -82Sözkonsu üretim türleri arasında "mikroelektronik teknolojisi" ile üretilen VLSI elemanları ve optik elyaf (Fiber Optik) kabloların özel bir önemi var dır: TELETAŞ ve NETAŞ firmalarının önümüzdeki yıllar için planlamış ol dukları toplam 1 milyon hattan fazla elektronik sayısal santral sitesi, tek başına bu alanda kurulacak bir VLSI üretim tesisinin "yapılabilir" olmasma yetecek lıacimde görülmektedir. Türkiye'de mevcut bakır haberleşme ağı, amaçlanan geniş kapsamlı haberleşme ağı yaranda ihmal edilebilecek kadar küçüktür. Bu nedenle, zaten cam teknolojisinde hatırı sayılır bir yeri olan ülkemizde sür'atle optik elyaf (Fiber Optic) kabloların üretimine geçil melidir. Gerek mikroelektronik eleman teknolojisi, gerekse parazitsiz bilgi iletimini sağlayan optik elyaf teknolojilerinin etkinliği yalnızca haberleşme alanıyla sınırlı değildir. Bu teknolojilerin yurda getirilmesi, yurt içinde geliştirilmesi, stratejik ürün sayılan bilgisayarlardan, endüstri ve savunma alanlannda kul lanılan ölçme ve kontrol aygıtlarına, üretim tesislerinin kumanda sistemleri ne kadar ileri teknoloji kullanmak zorunda olan birçok alanda dışa bağımlı lığı azaltacak, yurt içinde teknoloji geliştirme çalışmalarını daha da artıra caktır. Bu alanlara üniversite öğretim programlarında ve araştırma kunıluşlannm çalışma programlarında önem ve öncelik verilmelidir: Aynca bu alanlarda nitelikli eleman birikiminin en fazla olduğu kuruluşlarda araştırma odakla nılın kurulması, bunlann teçhizat ve insangücü bakımından özel olarak des teklenmesi, yurt dışı temas ve eğitim faaliyetlerine olanak sağlanması, böylece orta ve uzun vadede ileri teknoloji yönündeki çahşmalan yönlen direcek etkin bir sürükleyici grup oluşturulması sağlanmalıdır. Bu merkez ler kısa süreli yoğun eğitim faaliyetlerini de çalışma kapsamlarına alarak kendi alanlannda nitelikli insan gücünün yurt içi imkanlarla yetiştirilmesini - 83 - de sa ğ la y a c a k la rd ır. BÜYÜK Ş E H İR A L T Y A P IL A R IN IN O T O M A S Y O N U Ü lk em izin b ü y ü k ş e h ir le r in d e B ö lg e İd a re ler i g id e r e k b ü y ü y en k itle le r e g e n iş alan lard a h iz m e t le r g ö t ü r m e k , b ilg i to p la m a k d e n e t le m e le r y a p m a k ve en ö n e m lisi ş e h ir a lt y a p ıs ın ın k e s in t is iz b iç im d e ç a lış m a s ın ı sa ğ la m a k z o runda k a lm a k ta d ır la r . H ız la g e liş e n ş e h ir le r im iz d e a lt y a p ı o r g a n iz a s y o n u nun g e liş m e h ız ın a a y a k u y d u r a b ilm e s i a n c a k ile ri te k n o lo j i d ü z e y in d e bir o to m a s y o n s is te m in in k u r u lm a s ı ile m ü m k ü n d ü r . Büyük ş e h ir a lt y a p ıla r ın ın o t o m a s y o n u , ileri t e k n o lo j i te ç h iz a tın ı (b u k o n u y a ö z e l b ilg isa y a r ş e b e k e s i) g e r e k tir d iğ i g ib i, b u t e ç h iz a tın en e tk in b i ç im d e k u lla n ılm a s ın ı s a ğ la y a c a k b ilg i b ir ik im in i, a d a p ta s y o n y e t e n e ğ in i ve n ite lik le in sa ııg ü cü n ü d e g e r e k t ir m e k te d ir . A y r ıc a şe h ir le r in a lt y a p ı o rg a n i z a s y o n u ve o t o m a s y o n u ancak ilg ili ş e h r in ö z e llik le r i g ö z e tile r e k v e y er el d e n e y im d e n y a ra r la n a ra k y a p ıla b ilir . H em en b a ş la tılm a s ı g e r e k e n b u ç a lış m a la r iç in g e r e k li n ite lik li iıısangücü, te ç h iz a tın te m in e d ile c e ğ i y a d a o t o m a s y o n u y g u la m a sın ın y a p ıld ığ ı kısa süreli y o ğ u n e ğ i t i m le o lu ş t u r u la b ilir . A ra e lm a n v e p r o g r a m c ı p o ta n siy e li ise ü lk e m iz d e m e v c u t tu r v e y u r t iç in d e y a p ıla c a k ç o k k ısa kurslarla p e r so n el ih tiy a c ı k a r ş ıla n a b ilir . Büyük ş e h ir a lt y a p ıla r ın ın o to m a sy o n u ç a lış m a la r ı üç t e m e l a şa m a d a y a p ıla ca k tır: - Ş e h ir a lt y a p ı t e s is le r i, o ııb in le r c e h a rita , p a fta v e p la n la rı ile m er k e zi bir b ilg i iş le m s is te m in in b ilg i b a n k a sın d a to p la n a c a k tır . B ö y le c e , grafik k o la y lık la r ı üstün te r m in a lle r d e şe h r in h erh a n g i bir bölüm ü- -84nün haritasını ve alt yapı tesisi planlarını istendiği anda incelemek ve değişiklikleri anında kodlamak mümkün olacaktır. — Şehir alt yapısı (yollar, telefon, su, elektrik, havagazı, kanalizasyon şebekeleri, kitle ulaşım yollan vb.) bilgi bankasında toplandıktan sonra genel işletme ilkeleri belirlenecek ve işletme sorunlan, gelece ğe yönelik tekil projeler halinde araştırma proje gruplarına verile cektir. Bu türden problemlere örnek olarak şunlan sayabiliriz: — Alt yapı tesislerinin işletilmesi, bakımı, planlaması, personel or ganizasyonu, müşteri takibi. — Şehir içi ve banliyö kitle ulaşımının orgnazisayonu ve denetlen mesi, — Şehir içi trafiğinin sinyalizasyonu, saatlere göre kontrolü, yo ğun trafik akışının tali yollara kanalize edilmesi, — Şehir alt yapı tesislerinin durumu ve işletme sorunlarının her an izlenebilmesi, uzun vadeli gelişme politikalarının tespitini ve bu ko nudaki çalışmalan da kolaylaştıracaktır. Bu proje, teçhizat ihtiyacını belirleyecek ve seçimini yapacak, personel eği timi ve istihdamını planlayacak, bilgisayar programlarını yapacak veya yap tıracak araştırma—proje gruplarının oluşturulmasını gerektirmektedir. Bu gruplar, proje kapsamı içinde, üniversiteler, araştırma kuruluşlan ve kamu kuruluşlarının katkısı ile kurulup uyumlu bir çalışma içinde kısa sürede (9—12 ay) sonuç alabilirler. - 85 B İL G İS A Y A R K O N T R O L L Ü Ü R E T İM T E Z G A H L A R I ileri te k n o lo j in in g e r e k t ir d iğ i ç o k h a ssa s (m ik r o n m e r te b e s in d e ) iş le m e , optim iza sy o n ve y ü k s e k r a n d ım a n lı ü retim , a n ca k m o d e r n k o ııstr ü k siy o ıı ilk e lerine g ö r e ta sa r la n m ış te z g a h la r ın b ilg isa y a r la k o n tr o lü ile m üm kü n o la b il m ek ted ir. Ü r e tim s is te m le r in in h e m e n h er n o k ta s ın d a k u lla n ıla n m ik r o b il gisayarlarla ilg ili g ü n c e l t e k n o lo j i, ü n iv e r site le r im iz v e a ra ştırm a k u r u lu şla rım ızda y a k ın d a n iz le n e b ilm e k t e d ir . A n c a k ü lk e m iz d e b u gü n e k a d a r bu tek n oloji ü retim s is te m le r in e s is te m a t ik b iç im d e u y g u la n m a m ıştır . M ühendislik ve a r a ş tır m a m a liy e t i y ü z ü n d e n ü lk e m iz e ç o k p a h a lı ith a l ürün leri o la ra k g ir en b u te z g a h la r ın ta sa rla n m a sı, t e ç h iz a t s e ç im i, p ro g ra m la n m aları, im a l e d ilm e le r i v e iş le t ilm e le r i iç in g e r e k li p o ta n s iy e l y u rd u m u z d a m ev c u ttu r. A n c a k , bu k o n u d a k i te k il ç a lış m a la r ın y u r t ç a p ın d a org a n ize ed ilm esi g e r e k m e k te d ir . B ilgisayar k o n t r o llü ü retim t e z g a h la n ile ilgili ile ri t e k n o lo jin in iz len m esi, teşv ik i ve y u r t ç a p ın d a y a y ılm a s ı a ş a ğ ıd a k i a şa m a la rla y a p ıla b ilir . Birinci a ş a m a d a , b ir e ğ it im k u r u lu ş u ( ü n iv e r s it e ) v e y a bir ara ştırm a k u ru lu şunda ( T Ü B İ T A K ) k u r u la c a k d in a m ik bir a ra ştır m a gru b u a) Ö lç m e e le m a n la r ı, m o to r la r , b ilg isa y a r la r , g erek li t e ç h iz a t v e p rog r a m la m a . b) M o d ü ler t e z g a h k o n s t r ü k s iy o n u . k o n u la rın d a b ilg i to p la m a v e g e liş t ir m e ç a lış m a la r ın a b a şla y a b ilir . İkinci a şa m a d a , h a le n m e v c u t h a ssas tez g a h la r a u y g u n te ç h iz a tın ek len m esi ile b u te z g a h la r ın b ilg isa y a r la k o n tr o llü , o t o m a t ik ç a lış ır ve program lanabi- -86lir hale getirilmesi için gerekli çalışmalar yapılabilir. Nihayet son aşamada, özel sektör ve kamu kuruluşlarının ihtiyaçlarına göre seçilecek prototiplerin projelendirilmesi imali ve işletilmeleri sağlanabilir. Bu projenin yoğun yatırımla desteklendiği takdirde ilk iki aşamasının bir yd, üçüncü aşaması bir yıl olmak üzere iki yılda tamamlanabileceği ve böylece bu konuda dışa bağımlılığı azalttığı gibi dış pazarlarda da önemli imkanlar yaratabileceği düşünülmektedir. ROBOT PROJESİ Robotların endüstri uygulamalarında giderek daha çok önem kazandığı çağımızda, ülkemizde de ciddi ve sistematik bir robot geliştirme projesinin, deneme mahiyetinde de olsa, uygulamaya konmasının zamanı gelmiştir. Bu proje kapsamında imal edilecek ve geliştirilecek robotların seçiminde "en kısa zamanda kullanılabilirlik” en önemli faktördür. İmal edilen pro totipler en kısa zamanda üretimde kullanılmalı ve gerek kendi performans ları, gerekse üretime katkıları üretim sahasında denenmelidir. Robot geliştirme projesi yukarıdaki temel ilke ışığı altında, aşağıdaki bö lümleri kapsayabilir: a) Projelendirilecek robotların seçimi, b) Robotların projelendirilmesi, enstrümantasyon seçimi, c) Robotların imali, simülasyonu, performanslarının incelenmesi, d) Gerekli bilgisayarların seçimi, ithali, programların hazırlanması, e) Robotların montajı, ilk denemeler, gerekli değişiklikler, programla rın denenmesi, f) R o b o tla r ın ü retim sa h a sın a n a k li, ü retim ö z e llik le r in e g ö r e p rogram la n m a la rı, g) R o b o tla r ın ü r e tim k o ş u lla r ın d a verim v e p erfo r m a n sla r ın ın b elirlen m esi. Bu p roje sır a sın d a e n a z ik i. te r c ih e n ü ç ay rı tü rd en r o b o t k o lu n u n paralel b içim d e g e liş t ir ilm e s i d ü şü n ü le b ilir . B u p r o t o tip le r , r o b o t te k n o lo jis i ve u y gulam a a la n la rın ın o la b ild iğ in c e b ü yü k b ir k ısm ım k a p sa y a c a k b iç im d e s e çilm elid ir. Projenin u z a m a m a sı v e g ü n c e lliğ in i y itir m e m e s i a ç ıs ın d a n y o ğ u n y a tırım , y o ğ u n ç a lış m a ilk e s i b e n im s e n m e lid ir . P ro jen in an a h e d e fi g e liş tir ile c e k p ro to tip le rin e n k ısa z a m a n d a ü retim iç in d e y e r le r in i a lm alarıd ır. A y n c a , r o b o tla r M .K .E .K .'n u n t e h lik e li im a l sa h a la rın d a e tk in b iç im d e k u llan ılab ilirler. G erek k o n s t r ü k s iy o n , im a la t v e g e liş t ir m e o la n a k la r ı, g er ek se u y g u la m a alanlarının ç e ş i t l i l i ğ i b a k n n ın d a n M .K .E .K . b u p r o je d e en e tk in d e s te ğ i sa ğ la y a ca k k u r u lu ş t u r . U zak tan A lg ıla m a T e k n o lo j is i. G ü n e y D o ğ u A n a d o lu Projesi (G A P ), A razi K u lla n ım ı İleri te k n o lo jile r in T ü r k iy e a ç ıs ın d a n ç o k ö n e m li bir d alı da u z a k ta n algı lam a te k n o lo jis id ir . B u t e k n o lo j i u y d u la r a r a c ılığ ıy la y eryü zü n ü n resim leri nin ç e k ilm e s in i v e b u r e sim le r in b ilg isa y a r la iş le n e r e k y e r y ü z ü y le ilgili b il gilerin e ld e e d ilm e s i a la n la r ın ı k a p sa m a k ta d ır . S o n 15 y ıld a u yd u la rd a n sa y ıs a lla ştır ılm ış re sim a lm a s is te m le r in d e ve b ilg isa y a rla rd a k i ç o k büyük g e lişm e le r b u t e k n o lo j iy i m ü m k ü n k ılm ış tır . - 88 - Uzaktan algılamayla elde edilen resimler, ışığın yalnız gözle görünen dalga boylarında değil, enfraruj, ısısal enfraruj ve radarla da olmaktadır. Bu resim lerden yeryüzüne ait birçok bilginin çıkarılması mümkündür. Uzaktan algılama teknolojisinin en önemli uygulama alanları olarak şehir leşme ve arazi kullanımı, orman veya vejetasyon haritaları gibi çeşitli hari taların yapılması, tarımsal ürünlerin rekolte tahminleri, jeomorfolojik yapı ların ve dolayısıyla m uhtem el maden alanlarının tesbiti, toprak çeşitleri, toprak nemi, bölgelerin tarımsal potansiyelinin tayini, kar alanları ve su miktarı tahminleri sayılabilir. Uzaktan algılama teknolojisinin Türkiye’ye sağlayacağı imkanlar, gelişmiş ülkelere göre daha fazladır. Bunun sebebi, hem Almanya, Hollanda gibi gelişmiş ülkelerin her kilometrekaresiyle ilgili yeryüzü kaynaklarının Türki ye'ye göre çok daha iyi bilinmesi, hem de Türkiye'nin yüzölçümünün olduk ça büyük olmasıdır. Türkiye'de daha henüz kadastro bile yapılmamış çok büyük alanların bulunduğu gözönüne alınırsa, arazi kullanımı ve yeryüzü kaynaklarının ne kadar az bilindiği tahmin edilebilir. . Yukarıda belirtilen sebeplerden ötürü, özellikle stratejik planlamalarda, uzaktan algılama teknolojisinin Türkiye'ye sağlayacağı imkanlar çok büyük tür. Ülkemizde, henüz tanm ve jeolojide çok kısıtlı olarak kullanılan bu tekno lojiden daha fazla yararlanmak için, sosyal, ekonomik ve teknolojik açılar dan çok önemli ve hayati bir proje olan Güney Doğu Anadolu Projesinde (GAP) başlangıçta arazi kullanımı sorunlarında optimum çözümleri elde etmek üzere geniş kapsamlı bir uzaktan algılama çalışması başlatılmalıdır. - 89 ÖZEL M A L Z E M E A R A Ş T I R M A L A R I Ü lk em izd e t e le k o m ü n ik a s y o n , b ilg i iş le m v e e n e r ji a la n la r ın d a k i ileri t e k n oloji a tılım la r ım n m a lz e m e b ilim i d a lın d a k i A + G ile d e s t e k le n m e s i g e r e k ecek tir. Bu y ö n d e y a p ıla c a k ileri te k n o lo j i ile ilg ili A + G ç a lış m a la r s i lisyum t e k n o lo j is i, e n d ü s t r iy e l se r a m ik le r , k o ıııp o z e m a lz e m e le r ve süperalaşım lar ü z e r in d e y o ğ u n la ş t ır ılm ış t ır . Silisyu m t e k n o lo j is in d e m u h t e l i f k a lit e d e s a f s ilis y u m ü r e tim i, te k k rista l ve w a fer im a li, a m o r f s ilis y u m , g ü n e ş p ili g ib i v b . a r a ştır m a la r ın ın y a r ı—ile t ken v e tü m le ş ik d e v r e ü z e r in d e k i ç a lışm a la r a e n te g r e e d ilm e s i d ü şü n ü lm e li dir. E n d ü str iy e l s e r a m ik le r a la n ın d a ileri t e k n o lo j iy e y ö n e lik ç a lış m a la r m agn etik fe r r itle r i ve p i e z o —e le k tr ik k r ista lle r i k a p sa m a lıd ır . K om poze m a lzem eler v e sü p er a la ş ım la r ise ü lk e m iz d e u ç a k s a n a y ii v e en er ji s e k tö r ü nün g e r e k sin m e d u y a c a ğ ı ile r i te k n o lo j i ürü nlerid ir. B u a la n la rd a b ilh a ssa karbon e ly a f t a k v iy e li p la s t ik ve m e ta lle r , in —situ k o m p o z e le r ve n ik e l, k o b a lt ve d e m ir e s a s lı sü p e r a la şım la r ü zer in d e d u r u lm a lıd ır . B u a çıla rd a n T Ü B İT A K M arm ara B ilim s e l ve E n d ü str iy e l A r a ştır m a E n stitü sü ve ü n iv er site le r im iz d e ç o k k u v v e t li b ir a lt y a p ısı b u lu n a n m a lz e m e a ra ştırm a la rı d e ste k le n m e li v e e n d ü s tr i ile b a ğ la rı k u v v e tle n d ir ilm e lid ir . B îY O T E K N O L O J I M E R K E Z İ B iy o te k n o lo ji d ü n y a d a a r ta n n ü fu sla d ah a b e lir g in le ş e n d o ğ a l k a y n a k la rın y e te r s iz liğ in in d o ğ u r d u ğ u g ıd a , en erji v e t e m e l k im y a s a l m a d d e a ç ığ ın ı k a p a ta b ilm e p o t a n s iy e lin e s a h ip b a şlıc a bir te k n o lo jid ir . B iy o te k n o lo j i a la nında u y g u la n a n s ü r e ç le r s o n u c u ç e ş it li b esin m a d d e le r i, ila ç la r , b iy o k im yasal m a d d e le r in e ld e s i, a ş ı ü retim i, ta n ıd a k u lla n ıla b ile c e k e n z im le r ve m o n o k lo n a l a n tik o r la r ın e ld e s in in e k o n o m ik bir ş e k ild e g e r ç e k le ş tir ilm e s i m üm kün o lm u ş tu r . - 90 Biyoteknolojinin gelecekte ülkelerin sosyoekonomik yapılarının şekillenme sinde ve sağlık problemlerinin çözümünde oynayabileceği çok önemli rol lerin ışığında Türkiye'de bu alandaki faaliyetleri koordine etmek üzere TÜBİTAK tarafından kurulan Temel Bilimler Araştırma Enstitüsü Biyoteknoloji Merkezinin hızla geliştirilmesi gerekmektedir. Biyoteknoloji Merkezi’nin öngöreceği hedefler aşağıda belirtilmiştir: 1) Tarım, Ormancılık (ve Gıda Teknolojisi alam): Ülkemizde gelişmekte olan tohumculuk endüstrisinin önemli bir so rununu oluşturan (bakteri, virüs, vb.) patojenlerin belirlenmesi, to humların bu patojenlerle kontaminasyonunun tanısı için gerekli (hibridoma tekniklerine dayanan) imünolojik sistemlerin geliştiril mesi. 2) Tıp ve Veterinerlik A la n ı: Kalıtsal kan hastalıklarının (orak hücresi anemisi, talesemi) DNA düzeyinde Gen Mühendisliği teknikleri ile tanısı ve incelenmesi. A ntibiyotik sanayiinde yan sentetik penisilinlerin (Ampisilin, Amoksilin) üretiminde ara ürün olan 6—APA'nın eldesinde kullanı lan bakteriyel penisilin asilaz enziminin Gen Mühendisliği yöntem leriyle zenginleştirilmiş biçimde hazırlanıp endüstriye uygulanması ve bu şekilde ilaç sanayiinde iç kaynak sağlanması, İnsan hamilelik hormonuna (HCG) karşı hibridoma teknikleriyle monoklonak antikorlar elde edilip yaygın biçimde uygulanabilecek bir hamilelik test kitinin geliştirilmesi. İnsan büyüme hormonuna - 91 k a rşı g e n e a y n ı t e k n ik le r le m o n o k lo n a k a n tik o r la r e ld e e d ilip te şh is ve te d a v i a m a c ıy la k u lla n ılm a s ı. 3) E n erji Ü r e tim i A la n ı : S e lü lo z e n z im le r in in G e n M ü h e n d isliğ i t e k n ik le r iy le m ik r o o r g a n iz m alard a z e n g in b iç im d e e ld e e d ilip s e lü lo z d a n g lik o z e ld e s i iç in k u l la n ılm a s ı, b u ş e k il d e a rtık s e lü lo z iç e r ik li m a d d e le r d e n h a y v a n y e m i v e e n e r ji iç in fa y d a la n ılm a s ı. B i y o t e k ıı o lo j i m e r k e z in in g e liş t ir ilm e s i v e y u k a r ıd a b e lir tile n h e d e f le rin g e r ç e k l e ş t ir ile b ilm e s i iç in g e r e k li k a y n a k la r ın h ızla sa ğ la n m a sı z o r u n lu d u r . U LU SA L M E T R O L O Jİ M E R K E Z İ Hassas ve d o ğ r u ö lç ü m le r y a p a b ilm e k a b iliy e t i e n d ü s tr ile ş m e n in k a ç ın ılm a z g er ek le rin d e n o lu p , b u k a b iliy e t in y a y g ın h k d e r e c e s i, ü lk e ler in te k n o lo jik d ü zey in i b e lir le y e n t e m e l ö lç e k le r d e n b irid ir . H e r e k o n o m ik iliş k in in iç in d e, b ilim v e t e k n o lo j id e , t o p lu m u n h u z u r ve e m n iy e t in in sa ğ la n m a sın d a ö lç m e n in ö n e m li b ir y e r i v a rd ır. A n c a k , d o ğ r u lu k d e r e c e s i ne o lu rsa o lsu n , yap ılan ö lç ü m le r in u lu sla ra r a sı g e ç e r liliğ in in sa ğ la n m a s ı ve b a şk a y er le rd e yap ılan b e n z e r i ö lç ü m le r e e ş d e ğ e r liğ in in k a b u l g ö r e b ilm e s i iç in uluslararası ö lçü m sta n d a r d la r ıııa u y g u n lu ğ u isp a t e d ile b ilir esa sla ra g ö r e y a p ılm ış o lm a sı g e r e k m e k te d ir . G ü n ü m ü z t e k n o lo j is in d e y ü z le r c e h a ssa s ayrı p a rça d a n m ey d a n a g e le n ü rü n lerin seri ü r e tim in in , sın ırların ç o k ö t e s in e ta ş m ış e k o n o m ik iliş k ile r d e g ü v e n in , ü lk e k a lite k o n t r o l s is te m le r in in uluslararası g e ç e r liliğ in in sa ğ la n m a s ı v e d a h a b ir ç o k se b e p le r b u n u z o r u n lu k ılm a k ta d ır. Bu g er ek g e liş m iş s a n a y i to p lu m la r ın d a en d ü stri d ev rim i ile b erab er h isse d ilm iş , u lu sa l ve u lu sla ra r a sı ö lç ü m k o n t r o l sis te m le r in e ç e k ir d e k o lu ştu r a cak v a sıfta k u r u lu ş la r 1 9 .y ü z y ıl s o n la r ın d a k u r u lm u şla rd ır . -92 En üst düzeyinde "uluslararası primer" referans standartlannın bulunduğu ve bu standartlarda oluşturulan yüksek doğruluk derecesinin, farklı düzey lerde, kullanıcı seviyesine iletimini sağlayan ölçüm kontrol sistemleri, günü müzde, gelişmesini tamamlamış toplumlarda, ulaşım, iletişim gibi temel sosyoteknik yapılardan biri olarak görülmektedir. Değişik ülkelerde farklı şekiller alabilen bu organizasyonun en üst seviyesinde, genellikle ülke primer ölçme standardlarmı geliştirip muhafaza etmek ve sistemi koordine etmekle yükümlü bir merkez bulunur. "Ulusal Metroloji Merkezi" olarak ta nımlanan bu merkezin altındaki sistemi ise uygun sayıda ve yerlerde kullanı cı seviyesinde hizmet veren alt kademe laboratuvarlan oluşturur. Ülke için de, yapılan tüm ölçümlerin harmonisini sağlayan bu sistem, ulusal merkez kanalıyla da bu ölçümlerin uluslararası referans standartlarına uygunluğu nun izlenilir olmasını ve doğruluk derecelerinin uluslararası geçerlilik ile tes cil edilebilmesini sağlar. Türkiye'de mevcut ölçme alt yapısının değerlendirilmesini, desteklenmesini ve uluslararası sisteme akuple olmasını sağlayacak bir "Ulusal Metroloji Merkezi" kurulması çalışmaları Hükümetin verdiği görev üzerine 1983 yılın dan beri TÜBİTAK bünyesinde devam etmektedir. Dış ekonomik ilişkilerde Türk endüstrisine destek sağlayacak olan bu merkezin öncelikle kurulması gerçekleştirilmelidir. SEVK VE İDARE ENSTİTÜSÜ ileri teknolojilerle ülkemizde endüstriyel alandaki gelişmeleri hızlandırmak için Management (Sevk ve idare)'nin oynayacağı hayati role de işaret et mek gerekmektedir. Endüstri liderlerini, en modern tekniklerle yetiştirmek üzere kurulmuş olan Gebze'deki Sevk ve İdare Enstitüsü'nün uluslararası düzeye getirilmesi zorunludur. Bu açıdan ilk aşamada eğitim kadrosunun büyük bir kısmının A.B.D., İngiltere ve Almanya'daki tanınmış kuruluşlar dan getirtilmesi sağlanmalıdır. - 93 Endüstri ile sık ı iş b ir liğ i y a p m a s ı ö n g ö r ü lm ü ş b u lu n a n E n stitü n ü n g e n iş b il g i—işlem u y g u la m a la r ı, s is t e m a n a liz i, a n a litik t e k n ik le r , ileri te k n o lo jile r , tek noloji tr a n sfe r i, u lu sla r a r a sı iliş k ile r v b . k o n u la r ın d a u y g u la n a c a k kısa ve uzun süreli e ğ i t i m p r o g r a m la r ı d ü z e n le n m e lid ir . İki y ıllık te c r ü b e d e n s o n r a , k a b u l e d ile n bir ana h e d e f e d o ğ r u ü lk e m iz d e k i tüm araştırm a kurum ve k u r u lu ş la r ın ın h arek et b e r a b e r liğ in i sa ğ la m a k üzere g e n iş k a p sa m lı p la n v e p ro g ra m la r h a zır la n a b ilir. SO N UÇ : 1. D ünya y e n i b ir e n d ü str i ç a ğ ın ın e ş iğ in d e b u lu n m a k ta d ır . Bu ç a ğ , itic i gücünü h ız lı b ir b ilim s e l g e liş m e d e n ve b u n a d a y a lı ola ra k o r ta y a ç ık a n ileri t e k n o lo j ile r d e n a lm a k ta d ır . Ü ç ü n c ü e n d ü stri d e v r im in iıı te m e lin i o lu ştu r a n b u ile r i t e k n o lo j ile r : a) E konom i iç in k a y n a k la r ın d ah a v er im li k u lla n ılm a sın ı sa ğ la m a k ü zere y e n i b ir t e k n o lo j i b a z ı o lu ş tu r m a k , b) Y e n i e n d ü str i v e h iz m e t le r in y a r a tılm a sı y a n ın d a esk i s e k tö r le r in d e h a y a t iy e t in i s a ğ la m a k , c) Ü lk e le r in r e k a b e t g ü c ü n d e , m ille tle r a r a sı tic a r e tte d e n g e le r i v e ö n c e lik leri d e ğ iş t ir m e k , g ib i k ö k lü s o n u ç la r a y o l a ç a c a k tır . 2. E k o n o m ik , s o s y a l , p o lit ik v e a sk eri b o y u tla r ı g it t ik ç e b ü y ü y en ileri te k n o lo jile r a la n ın d a e n d ü s tr i ü lk eleri arasın d a a cım a sız bir y a r ış , bir rek a b et ve b ir t e k n o lo j ik sa v a ş sü rm ek te d ir. -943. XXI. yüzyıl başında Avrupa'da (Rusya hariç) nüfus ve yüzölçümü bakı mından en büyük, jeopolitik konumu itibariyle kıtalararası düğüm nok tasında bulunan Türkiye, bu yarışın dışında kalamaz. Dünya piyasasında rekabet edebilecek ürünler ve hizmetler üretilmesini sağlayıcı, ekonom ik kalkınmayı artırıcı gelir ve istihdamı dolaylı olarak geliştirmeye yardım cı olacak ileri teknolojiler sürekli teşvik edilmelidir. 4. Türkiye'nin ileri teknoloji alanında benimseyeceği hedef, AET'ye girilse de girilmese de Portekiz, Yunanistan ve İrlanda'nın önünde "m uteber bir mevki'e gelm ek" olmalıdır. Belirli bir süre içinde bu duruma geline mezse AET içinde pazarlık gücü tahminlerin ötesinde azalacaktır. 5. Türkiye'nin bugün A + G harcamalarının G.S.M.H.'a oranının, araş tı n a sayısının, araştıncılann yayınlan açısından veriminin ileri endüstri ülke lerinin onda birinden küçük olduğu ve son yıllarda diğer ülkelere göre izafi olarak yer kaybetmekte bulunduğu gözlenmektedir. Buna rağmen Türkiye bilim ve teknolojide önemli bir alt yapı ve üst düzeyde araştır maların yapılabileceği bilim ve teknoloji odaklan oluşturm uştur. Bunla rın bir an önce harekete geçirilmesi gerekmektedir. 6. Bu birikimin harekete geçirilebilmesi ve uluslararası teknoloji yan şta yer alınabilmesi için; a) Kalifiye insan gücünde ve destek personelde kritik kütle, b) Bilgi düzeyinde kritik kütle, c) Mali destek ve finansmanda kritik kütle, ile tesbit edilen hedefe erişmeyi mümkün kılmak üzere, kurumlararası haraket birliğinin modern bir sevk ve idare ile sağlanması hayati önemdedir. - 7. 95 - B u p roje ç e r ç e v e s in d e y ü r ü tü le c e k ç a lış m a la r ın , k a y n a k la r ın k ısıtlı o la ca ğ ı b a ş la n g ıç d ö n e m in d e : İsta n b u l T e k n ik Ü n iv e r s ite s i O rta D o ğ u T e k n ik Ü n iv e r s ite si T ü rk iy e B ilim s e l v e T e k n ik A r a ştır m a K u ru m u M ak in a K im y a E n d ü strisi K u ru m u T e le ta ş v e A S E L S A N da y o ğ u n la ş t ır ılm a s ı y a ra r lı o lu r . A y r ıc a b u k u r u lu şla r a ra sın d a ç o k sık ı iş b ir liğ i sa ğ la n m a lıd ır . 8. D iğ e r ta r a fta n ileri te k n o lo jile r in d in a m ik , u z u n v a d eli v e h ız lı g e liş m e le re a ç ık o lm a s ı, b u a la n d a y a p ıla c a k ç a lış m a la r ın k a p sa m ı, iç ve d ış e t k ile r i, b a z ı p r o je le r in g iz li y ü rü tü lm esi z o r u n lu ğ u , bu p r o je n in b a şın d a b ilim v e t e k n o lo j i ile ilg ili D e v le t B a k a n ın ın b u lu n m a sın ı g e r e k li k ılm a k ta d ır. 9. İlk a ş a m a d a ö n e r ile n p r o je le r şu n la r d ır: A ) H a b e r le ş m e , ile t iş im , t e le k o m ü n ik a s y o n B ) B ü y ü k ş e h ir id a r e le r in in alt y a p ıla r ın ın o t o m a s y o n u C) B ilg isa y a r k o n t r o llü ü retim tez g a h la r ı D ) E n d ü str iy e l r o b o tla r E ) U z a k ta n a lg ıla m a t e k n o lo j is i, (u y d u a r a c ılığ ı ile ) G ü n e y D o ğ u A n a d o lu P rojesi (G A P ) arazi k u lla n ım ı, F ) Ö z e l m a lz e m e a r a ştır m a la r ı. 1 0 . İleri t e k n o lo j i a la n ın d a k i g e liş m e le r i h ız la n d ır m a k ü zere a y r ıc a ; G ) B iy o t e k ııo lo j i M e rk ez in in • 'ü v j İ - ,„:r ı- w, fT r?6 , 1” .. . H) Ulusal Metroloji Merkezinin kurulması, I) Sevk ve İdare Enstitüsünün uluslararası düzeye getirilmesi gereklidir. -97 - — — —, A -G harcamalan Milyon $ A -G harcamalan G.S.M.H. % Araştırmacı Sayısı A.B.D. 73.676 2,51 691.400 JAPONYA 25.575 2.37 392.625 F.ALMANYA 15.645 2,48 128.162 FRANSA 10.701 2,01 85.500 İNGİLTERE 11.370 2,15 104.445 İTALYA 4.547 1,01 52.060 KANADA 3.877 1,24 29.670 İSPANYA 908 0,39 14.376 AUSTRALYA 1.540 - 24.210 HOLLANDA 2.508 1,88 19.436 İSVEÇ 2.167 1.17 15.235 BELÇİKA 1.066 1,37 10.943 İSVİÇRE 1.785 2,29 10.720 AUSTURYA 765 1,17 6.712 YUGOSLAVYA 522 0,76 24.881 DANİMARKA 540 1,00 5.988 NORVEÇ 593 1,29 7.496 YUNANİSTAN 102 0,21 2.634 TÜRKİYE (1983) 110 0,24 7.747 Ülke Cetvel.3.1 A - G Harcamaları ve Araştırmacı sayısı (1981) -98ARAŞTIRICI TEKNİSYEN | ı I Tam Zamana Tam Zamana j SEKTÖR Toplam Eşdeğer Toplam Eşdeğer j YÜKSEK ÖĞRETİM KURUMLARI 12.533 5.660 3.678 1.185 I I i KAMU ARAŞTIRMA KURUMLARI ENDÜSTRİ DOKTORALI „ f Y.LİSANSLI Cetvel: 3.2 3.543 1.649 3.755 - 1 854 j 879 438 1303 650 16.955 7.747 8.736 2.689 6.015 2.529 3.717 1.744 - 1.687 - 446 -99 A -G A —G harcamaları Satışlar Satış Yüzdesi Manıül 1982 M.TL. Türkiye Kore Grubu Milyon TL. 7c 222.5 5.0 24.2 0.5 282.516 0.008 702.5 15.9 154.060 0.46 2.44 496.5 11.2 1.276.800 0.039 0.58 Ulaşım teçhizat 401.5 9.2 217.680 0.18 0.73 Metaller—Metal Ürünleri 292.5 6.6 541.290 0.05 0.95 740.0 16.8 198.450 0.37 1.21 1.066.6 24.2 1.587.300 0.067 0.30 451.8 10.2 375.830 0.12 17.1 0.4 4.415.2 100.0 Tarımsal Ürünler Madencilik 1982 — 1982 — 1982 _ Elektrik Makinalan ve aletleri Kimyasal ve Petrol ürünleri Makina İmalatı ve Teçhizatı Gıda, M eşrubat, Tekstil Deri, Kauçuk ve Plastik Metalik olmayan mineral ürünleri Kağıt, A hşap Mühendislik TOPLAM Cetvel 3.3 Endüstriye A—G Harcamaları — — -— — - 100 — A.G Harcaması ' G. S. M. H. Şek il. 3.1 Toblû 13 - 102 - V >N/ 5 7» 0 .5 s/o Ş e k . 3.3 E n d ü s tr iy e l A .G harcam alarının dağılımı Şekil. 6.1 - 104 - D HüKOMET | Sekil 6 .2 . Organizasyon Şeması. - 105 - T A R IM A L E T ve M A K I N A L A R I S A N A Y İ İ ( T r a k tö r H a r iç ) - 107 - T A R IM A L E T V E M A K İ N A L A R I (T R A K T Ö R H A R İ Ç ) 1 - G İR İŞ : G e liş m e k te o la n tü m ü lk e le r g ib i T ü r k iy e 'n in d e k a lk ın m a sü reci iç in d e , tan m se k tö rü n ü n ö z e l b ir y e r i vard ır. T o p la m n ü fu su m u z u n rf 5 3 'ü ııü o lu ş t u ran kırsal n ü fu su n b ü y ü k b ir ç o ğ u n lu ğ u ta rım la u ğ r a ş m a k ta g e ç im le r n i bu k esim d en s a ğ la m a k ta v e s a n a y i k e s im in in d e ö n e m li bir m ü şter i g ru b u n u te şk il e t m e k te d ir . T a n n ı v e s a n a y i k e s im i e k o n o m ik y a p ın ın ik i an a ü retk en se k tö rü n ü te ş k il e tm e k te d ir . D a h a d o ğ r u s u f iz ik i ü retim bu iki s e k t ö r d e n k a y n a k la n m a k ta dır. S a n a y i s e k t ö r ü ile ç o k ö n e m li " I n p u t" v e " O u tp u t" iliş k ile r i o la n ta nırı s e k tö r ü , s a n a y i k e s im i iç in h e m h a m m a d d e ü retir, h e m d e b u k esim d e n girdi sa tın a lır . D o la y ıs ıy la ta rım se k tö r ü ''h a sıla k a tk ıs ı" ih ra ca ta e t k is i, n ü fu su m u z u n b e s in ih t iy a ç la r ım k a r şıla m a sı g ib i ö n e m li r o lle r i d ışın d a ta rım d ış ı s e k t ö r le r in g e liş e b ilm e s i iç in g e r e k li işg ü cü v e se r m a y e n in k a y n a ğ ı dır. B u n e d e n le e k o n o m ik k a lk ın m a sü r e c in d e ta rım ın p a y ın ı a za lta ra k e n d ü str ile şm e k . ta rım s e k tö r ü n ü k a lk ın m a n ın fin a n s m a n ın ı s a ğ la y a c a k sa ğ la m bir s e k tö r o la r a k e le a lm a d ık ç a m ü m k ü n o la m a z . Ü lk e m iz d e t a n ın y a p ıla b ilir a la n la r sın ırın a u la ş m ış b u lu n m a k ta d ır ( E K - 1 ). N ü fu su n ve k iş i b a ş ın a d ü ş e n g elirin a rtm a sı tarım ü rünlerine o la n ta le b i g i d erek a r tır a c a k tır . H e r ş e y d e n d ah a ö n e m lis i, ta rım sa l ürünler d ış sa tım d a p a y ın ı ö n e m li o r a n la r d a k o r u m a k ta d ır ve d a h a da a rtır a ca k tır. 2 - SEKTÖRÜN ÖNEM İ VE BU G Ü N K Ü DU RU M U: Bugün g ıd a m a d d e le r i, ü lk e le r a rasın d a str a te jik m a lz e m e v e m a d d ele r p a zar lığ ın d a ö n sır a y ı a lm a k ta d ır . - 108 Dünyamızın yakın gelecekte enerji sorununun yanısıra daha önemli olan açlık sorunu ile karşı karşıya geleceği bilim adamlarınca a k sık vurgulan maktadır. Böyle bir durumda tarım memleketi olan ülkemizin tarıma her zamankinden daha fazla önem vermesi gerekmektedir. Ancak son yıllarda belirgin üretim artışlarına rağmen tarımımızın çağdaş bir üretim biçimine eriştiğini söyleyemeyiz. Tarımsal işletmelerde toprak ve sermaye kaynaklarının yetersiz bulunması, üretimin doğa koşullarına büyük ölçüde bağımlı olması ve tarımsal üretim biçimini şekillendiren sosyal ve ekonomik yapının yetersiz bulunması nede niyle ekonomimiz içinde sürükleyici niteliğe sahip olması gereken tarım kesimi bu işlevlerinde istenildiği düzeye ulaşamamıştır. Ülkemizin tarımsal üretimde sermaye ve teknoloji yoğun üretim biçimini sü ratle gerçekleştirmesi ve yoğun tarımsal üretim biçimine geçmesi gerekmek tedir. Tarımda üretim artışı daha fazla tarım alanı işletmek ve girdi tüket mekle değil verimliliği artırma yolu ile sağlanmalıdır. Bu ise yeni bir ileri üretim teknolojilerinden yararlanmakla gerçekleştirilebilir. Bu teknolojile rin en önemlileri; toprak ve su kaynaklarının geliştirilmesi, sulama, gübrele me, ilaçlama, yüksek verimli tohum kullanma ve tarımda mekanizasyondur. Tarımsal üretim girdilerinin etkin ve ekonomik kullanılmalarında ayrıca tarımsal üretimin ve değerinin artırılmasında tarım makinalan en önemli araçlardır. Sanayileşme alanında yapılagelmiş ve halen devam etm ekte olan gayretlere rağmen, ülkemiz halen tarım ülkesi görünümüne ve özelliklerine sahip bulun maktadır. O halde tarım makinaları Türkiye’de yeterli pazan olan bir makina türüdür. Öte yandan ülkemizde elektriksiz makina sektöründe faaliyette bulunan iş yerlerinin toplam kapasitesi 420 bin ton düzeyindedir. Kapasite nin dağılımı ise aşağıdaki gibidir. - 109 - Ton/Yıl A lt S e k tö r 2 5 .0 0 0 1. İ ç te n y a n m a lı m o to r la r 2. T arım a le t ve m a k in a la r ı 3. M e ta l v e a ğ a ç iş le m e m a k in a la r ı 2 5 .0 0 0 4. Ö z e l s a n a y i m a k in a la r ı 5 0 .0 0 0 5. D iğ e r m a k in a v e p a r ç a la r 9 5 .0 0 0 TOPLAM 2 2 5 .0 0 0 4 2 0 .0 0 0 G örülüyor k i, b u s e k t ö r d e ta rım a le t v e m a k in a la r ı ü retim k a p a site si, to p la m k a p a siten in y a n s ın d a n fa z la s ın a sa h ip b u lu n m a k ta d ır . G e liş m e k t e o la n d i ğer ü lk elerd e o ld u ğ u g ib i ü lk e m iz d e d e tarım sa l m e k a n in iz a s y o n : tarım a let ve m a k in a la rı ü r e tim i iç in sın a i g e liş m e y i h ız la n d ır m a y a , b e s le n m e k o n u s u n da k e n d i k e n d in e y e t e r li h a le g e lm e y e ta rım m a lla rı sa n a y iin i g e liş t ir m e y e , istih d am d ü z e y le r in i a r tır m a y a u lu slararası t ic a r e t te k i p a y ı y ü k s e lt m e y e d e h izm et e t m e s i g e r e k m e k t e v e is t e n m e k te d ir . B ütün b u n e d e n le r d e d o la y ı tan m a le t v e m a k in a la r ı k o n u s u b ü tü n y ö n le r i ile ü lk e m iz d e ö n e m li b u lu n m akta v e g ü n c e lliğ in i k o r u m a k ta d ır . T ü r k iy e 'd e m e v c u t ta rım sa l araç v e g e reçler sa y ıla r ı E K —3 'd e ta k d im e d ilm iş tir . 3 - T A R IM S A L M E K A N lZ A S Y O N T a n m sa l m e k a n iz a s y o n , ü r e tim in h er a şa m a sın d a k u lla n ıla n a ra ç ve g e r e ç le rin y a p ım ı, s e ç i m i , k u lla n ılm a s ı ve k o r u n m a sı ile ilg ili tüm ta rım sa l h iz m e t ler ile b ir lik te ü r e tim d e in sa n e l e m e ğ i y e r in e iş v e r im in i a rtırm a k iç in k u l lanılan h er türlü a r a ç la r ın g e liş t ir ilm e s i, u y g u la m a d e n e y le r i, p azarlam a, bakım , o n a r ım v e y a y ım ın ı da iç in e alır. T arım sa l m e k a n iz a s y o ıu m am acı tarım da m o to r la ş m a , e le k t r ik le ş m e ve o t o m a t ik le ş m e y o lu y la üretim ve verim in a r tır ılm a sıd ır . - 110 — Bir kuvvet kaynağı olarak kullanıldığında insan, tarım işlerinde yetersiz ve etkisiz kalmaktadır. Sürekli bir iş yapıldığında insan yaklaşık 0,1 BG.lük bir verim ile çalışabilmektedir. Basit el aletleri ile bir dekarlık bir arazinin bir günde sürütebilmesi için en az 5 işçiye gerek duyulmaktadır. Ancak 20 BG.deki bir traktör ve bu traktör üzerine oturtulan bir insan 200 işçi nin yapabileceği bir güçle çalışarak bir saatte 4 hektar toprağı sürebilir. 3 -1 . TARIMSAL MEKANlZASYONUN YARARLARI Tarımsal mekanizasyondan sağlanacak başlıca yararlar; birim alandan elde edilecek ürün miktarının artırılması, ürün maliyetinin azaltılması, ürün nite liğinin geliştirilmesi, insan gücünün yetersiz olduğu işlerin başanlabilmesi, tanm işlerinin kolaylaştırılarak çekici duruma getirilmesi ve kırsal kesimde yaşayan nüfusun bir kısmının sanayi kesimine iş gücü olarak kaydırılması ve kısaca kaynaklan en iyi şekilde kullanarak en düşük maliyette en yüksek üretimi gerçekleştirmek şeklinde özetlenebilir. 3 -2 . TARIMSAL MEKANlZASYONUN GELİŞİMİ Geçen asırda kullanılan tarımsal üretim yöntemlerinde büyük değişmeler ve gelişmeler olm uştur. Özellikle 1940 yılından bu yana mekanizasyon araçlarında hidrolik ve otom atik kumandalar hassas pamuk ve mısır mibzer leri, otom atik bağlamah ve pikaplı balya makinalan, mekanik pamuk hasat makinalan, şeker pancan hasat makinaları, geliştirilmiş tırmıklar, kendi yürür mısır hasat m akinalan, düşük hacimli ve basınçlı püskürtücüler buhar biçiminde gübre atıcılar, selectiv ot mücadelesinde alevin kullanılması, heli kopter ve uçağın tanm aracı olarak kullanılması, askılı ve kendi yürür, makinalann yaygınlaştırılması ve özellikle dizel motorlarının traktörlere uygu lanması gibi gelişmeler bazı ülkelerin tanmsal mekanizasyon uygulamalannın en üst düzeye çıkmasına neden olmuştur. — 1 11 — Bütün b u n la rın y a n ın d a m e k a n iz a s v o n d ü z e y in in a rtm a sı ik in c i d ü n y a sa vaşın dan so n ra s a ğ la n a n n is p i s iy a s i v e e k o n o m ik istik ra r ın g e tir d ik le r iy le m üm kün o la b ilm iş t ir . 3 -3 . T Ü R K İ Y E 'D E T A R I M S A L M E K A N İ Z A S Y O N D Ü Z E Y İ Tarım n ıa k in a sı e m e k —y o ğ u n , s e r m a y e y a v g ın k b ir ü retim g e r e k t ir m e k te dir. K u r u lu ş s e r m a y e s in e i h t i y a ç g ö s t e r m e k t e v e d a h a b ü y ü k o r a n d a is tih dam gücü y a r a t a b ilm e k te d ir . T ü r k iy e h a le n A v ru p a ü lk e le r in e n a za ra n el em e ğ i u c u z bir ü lk e d ir . G ü n ü m ü z d e v e ü lk e m iz d e ta rım m a k in a sı im a la tı, daha ç o k m e s le k t e n o lm a y a n y a n i k o n u ile ilg ili h e r h a n g i bir e ğ it im i b u lu n m ayan v e k ü ç ü k s a a y ic i d e n ile b ile c e k c ü c e iş le t m e c ile r in e lin d e d ir . U y g u la m ada ta rım a le t v e m a k in a la r ı b ir k ısım te k n ik h a ta la r a r a ğ m e n en d ü stri alanında b ü y ü k b ir ih tis a s v e y ü k s e k t e k n o lo j ik b ilg iy e sa h ip o lm a y a n k u ru lu şlar ta r a fın d a n im a l e d ile b ilm e k t e d ir . B u n e d e n le ta rım m a k in a la r ı im a la t çıları a ra sın d a a r a ş tır m a v e g e liş t ir m e ç a lış m a la r ı y o k d e n e c e k k a d a r a zd ır. Z aten T ü r k iy e g ib i ü lk e le r in g e n e ld e h a la e m e k m a lz e m e v e e n e r ji y o ğ u n alanlarda f a a liy e t sü rd ü r d ü k leri, b ilg i y o ğ u n a la n la rı ih m a l e t t ik le r i d aha ö n e m lisi b e ş v e y a o n y ıl s o n r a b u a la n la rd a n e y a p m a k is te d ik le r in i b ile o r taya k o y a m a d ık la r ı g ö r ü lm e k te d ir . ü lk e m iz d e s o n y d la r d a tr a k tö r p a rk ı 6 0 0 b in i b u lm u ş v e ü lke o rta la m a sı olarak d a ııs ite s i. g e l iş m e k t e o la n ü lk e le r iç in g e ç e r li b u lu n a n v e m in im u m d eğ er o la n 0 ,8 B G /lıa d e ğ e r in e u la ş m ış b u lu n m a k ta d ır . A n c a k ta rım sa l i ş le tm e a d e d i 3 ,5 m ily o n u n ü z e r in d e o ld u ğ u g ö z ö n ü n e a lın ır sa , h a len y a k la şık 3 m ily o n iş le t m e n in m a k in a g ü c ü n d e n m a h ru m o ld u ğ u a n la şılm a k ta d ır . G e lişm iş ü lk e le r d e tr a k tö r b a ş ın a d ü şe n e k ip m a n 1 3 - 1 5 to n o la r a k h esa p la n ırk en , b u rak am ü lk e m iz d e h a le n 3 t o n u n a ltın d a s e y r e tm e k te d ir . Ü lk e m iz d e b u lu n a n tarım a le t ve m a k in a la r ı üreten tesisler in o rta la m a ç a lış ına k a p a site si rr 3 1 o la r a k t e s b it e d ilm iş t ir . A ra ştır m a ve g e liş t ir m e y e ö n eııı -1 1 2 verilmemesi, üretim planlan yapılamaması, mamüllere olan talebin sezonluk olması ve tesislerin belli sezon dönemlerinde çalışması sonucu, boş olan zamanlarda tanm aletleri üretiminden sıyrılıp kâr getirecek başka imalata geçiciş gerçekleştirmek istemeleri sonucu tesisler istenilen çalışma düzeyine erişememektedirler. Yapılan araştırmalarda Türkiye'de biçer döver alımı doyum noktasına gel miştir. Biçer döver sayısı hasat alanlarına göre yeterli sayıdadır. Çiftçimiz pahalı bir yatınm olduğu için biçer döver alamamaktadır. Bundan dolayı ülkenin bir çok yerinde biçer döver müteahhitliği gelişmiştir. John Deer ve New Holland marka biçer döverler mevcudun % 95'ini kapsamaktadır. Türkiyemiz şartlan için New Holland marka daha çok rağbet görmektedir. 4 - DİĞER ÜLKELERDE DURUM Dünyada tanmsal üretimle uğraşan insanların (özellikle Asya ve Afrika kı talarında yaşayanların) yaklaşık % 8 0 'ini çapa, orak, bel vb. basit el aletleri ni % lS kadan hayvanla çekilen ekipmanı ve ancak % 5 kadan traktör ve ekipmanını kullanmaktadır. Dünya tanm makinalannın % 12'si kalkınmakta olan ülkelerde kullanılmak tadır. Bu ülkelerin 1,8 milyarlık tanm işçisi Birleşik Amerika'da tanm sek töründe çalışan 5 milyon üreticisinin yararlandığı modern makina ve aletin ancak yansına sahiptir. Gelişmiş ülkelerde, bir traktöre düşen ekipman m iktan, kalkınmakta olan ülkelere nazaran çok fazla bulunmaktadır. Esasen dünyada mevcut tratyör miktarının % 9 0 ’dan fazlası bu ülkelerde bulunmaktadır. Ülkemizde tanm kesiminin daha çok küçük işletmelere dayandığı bilinmek tedir. Japonya'daki başarılı uygulamada görüldüğü gibi küçük işletmelerin mekanizasyonu önemlidir vc güncellik kazanmıştır. — 113 — 5 - İHRACAT ŞANSI Ü lk em iz s o n y ılla r d a , ta rım a le t v e m a k in a la r ı ile ilg ili d ış tic a r e t k o n u su n d a ö n em k a z a n m a y a b a ş la m ış t ır . 1 9 7 6 — 1 9 8 0 y ılla n a rasın d a d ü n y a d a tarım alet v e m a k in a la r ı ih r a c a t d e ğ e r i y a k la ş ık % 5 9 o r a n ın d a b ü y ü m ü ştü r. 1 9 8 0 yılın d a u la ş ıla n 1 4 ,8 m ily a r d o la r lık ih r a c a tın g e r ç e k le ş tir ilm iş tir . 7C 7 7 ,9 'u g e liş m iş ü lk elerce 7c 2 0 . 5 'i m e r k e z i p la n la m a y a sa h ip o la n la rd a n k a y n a k lan ırk en , g e l iş m e k t e o la n ü lk e le r in p a y ı G e liş m e k te o la n la r d a n 7: 1 , 6 'da k a lm ıştır . 1 9 8 0 v ıh n d a ta rım a le t ve m a k in a la r ı tic a r e tin d e , ön d e g e le n 5 ü lk e n in sıra v e o r a n sa l p a y ı a ş a ğ ıd a v e r ilm iştir . İT H A L A T Sıra O ran ( # ) İH R A C A T Sıra O ran ('"£) 1. M ek sik a 1 3 .2 1. B r e z ily a 7 1 .7 2. Irak 1 1 ,0 2 . .A rjantin 6 ,7 3. S .A r a b ista n 8 .9 3 . T ü rk iy e 3 .6 4. N ije r y a 5 ,9 4 . G ü n e y K ore 3 ,2 5. L ib y a 5 ,0 5 . M e k sik a 3 ,0 (1 2 . T ü rk iy e 1 ,8 Bu k o n u d a ü lk e m iz y ö n ü n d e n ih r a c a tın a rtır ılm a sın d a h en ı z o r u n lu k ve h em de şa n s ım ız b u lu n m a k ta d ır . U n u tu lm a m a lıd ır k i, 1 9 7 9 - 1 9 8 0 d ö n e m in d e 1 6 0 ü lk e y e tra k tö r ve tarım m akin aları ih r a ç e d e n J a p o n y a 'd a tarım a le t v e m a k in a la rı ih ra ca tın a 1 9 3 1 ' d e E t iy o p y a 'y a b a s it a le t ve m a k in a la r ı ih r a c a tı ile b a şla m ıştır . - 114 — Günümüzde koşulları bize,çok benzeyen ve hatta aynı olan komşularımıza, toprak işleme ve sulama ekipmanı ile hasat ve harman makinaları, ihraç şan sımız bulunmaktadır (Ek—2). 6 - MEKANİZASYONUN BÜYÜMESİNİ ENGELLEYEN FAKTÖRLER Bu faktörleri kısaca şöyle özetleyibiliriz. a) Miras yolu ile babadan evlada geçen tarım arazileri, bölünerek istenilen verim düzeyine ulaşılamamaktadır. b) Arazilerin çeşitli nedenlerle verimsiz işletilmesi (bazılan çok büyük ba zıları da çok küçüktür). c) Dıştan alınmış olan veya yerli olarak üretilen tanm iş makinalannm ül ke ve yerel koşullara uymaması, d) Tarlalara ulaşılacak yolların bozuk veya hiç olmaması, e) Makinalann ortak kullanılmasıyla ilgili uygun bir modelin tesbit edile rek uygulamaya geçilememesi, f) Araç ve gereçlerin bakım ve onanm hizmetlerinin noksanlığı ve yedek parça sağlamadaki güçlükler, g) Ülkemizde mekanizasyon için ana yatınm ın ilk tahminlerden daha yük sek olması, hızlı eskime, aşınma, kırılma ve gereksiz kullanma nedeniyle işletme masraflarının yüksek olması, h) Dağınık küçük arazi sistemleri altında makinalı üretim masraflanmn, dü şük ürün fiyatı ile karşılanamaması ve ülkede insan gücünün ucuz olması, i) 115 - Ç iftç ile r in e k o n o m ik , g ü ç le r in m a k in a s a tın a lm a y a y e te r li o la m a m a s ı y a n ın d a k r e d i o la n a k la r ın ın y a y g ın la ş t ır ıla m a m ış o lm a s ı. gib i n e d e n le r ile T ü r k iy e 'd e ta r ım sa l m e k a n iz a s v o n u n is t e n e n d ü z e y e g etir ilm esi m ü m k ü n o lm a m ış t ır . 7 - ANA SO RUNLAR: Tarım sal ü r e tim d e v e r im a r tır ıc ı g ird i o la r a k ta r ım sa l n ıe k a n iz a s y o n u y g u la ması so n ç e y r e k a sır lık d ö n e m d e b ir ç o k ü lk e d e o ld u ğ u g ib i T ü r k iy e ’d e d e ön em li b ir g e liş m e g ö s t e r m i ş b u lu n m a k ta d ır . D e ğ iş e n k o ş u lla r z a m a n z a man b u g e liş m e n in t e m p o s u n u h ız la n d ır m a k ta v e y a y a v a ş la tm a k ta ise d e . zam an iç e r is in d e ü lk e d e ta r ım a le t v e m a k in a la n y a p ım c ıla r ın ın sa y ıs ı art m ış b u lu n m a k ta d ır . A n c a k ü lk e m iz d e tarım m a k in a la r ım n y a p ım ı, p a za rla n m ası, k u lla n ım ı k o n u la r ın d a c id d i so r u n la r b u lu n m a k ta d ır v e b u so r u n la r, k a lk ın m ak ta o la n ü lk e le r d e var o la n so r u n la ra ç o k b e n z e m e k t e d ir . Ana so ru n ları ş ö y l e s ır a la y a b ilir iz : a) A ra ştırm a v e g e l iş t ir m e y e ö n e m v e r ilm e m e s i. b) T arım sal m e k a n iz a s y o n e ğ it im i y e t e r s iz liğ i i ş ç i ve p e r s o n e l e ğ itim n o k sa n lığ ı, c) Ü retim p la n la m a sı y a p ılm a m a s ı. d) F in a n sm a n y e t e r s iz liğ i . e) E n fo r m a s y o n ve is t a t is t ik i b ilg ile r in s ıh h a ts iz o lu ş u v e iş b ir liğ i y a p ıla m a m a sı, f) P azarlam a p r o b le m le r i. - 1 1 6 - 8 - TEKLİF VE ÖNERİLER Kural olarak insan gücünün bol ve ucuz olduğu az gelişmiş ülkelerde tarım sal mekanizasyonun gelişmesi ne kadar teşvik edilse de, istenen düzeye çıkartılması kolay olmamaktadır. Bu konuda devlete büyük görevler düş mektedir. 8 - 1 . TASARIM Tarımsal mekanizasyon derecesi artırılarak tarım işlerinin mükemmel bir şekilde yapılmasının ve tanında üretim ve verimin yükseltilmesini sağlamak üzere kullanılacak tanm makinasının, o ülkenin veya çalıştırılacağı bölgenin iklim, toprak, bitki ve kullanıcı koşullanna uygun olması gereklidir. Bu ne denle, bir ülke veya bölge için çok başanlı olan bir makina başka bir ülke veya bölge için kabule şayan olmayabilir. Bu konuda gerçekten bir ülke için önem taşımayan bir koşul diğer bir ülke için ısrarlı bir istek olabilir. Bu yüzden özellikle kalkınmakta olan ülkelerde tanm makinalan tasarımın çok önemi bulunm aktadır. Yetiştirilen ürünler çevrelerinin ve çevresel iklim koşullarının etkileri ile şekillenmişlerdir. Bu nedenle bunlann üretilmesinde kullanılacak makinalann çevresel ve bölgesel zorunluk ve istekler gözönüne alınarak tasarlanmış olmaları gerekli ve yararlı bulunmaktadır. 8 - 2. KOPYACILIK Kalkınmakta olan ülkelerde, genel makina tasannunda olduğu gibi tanm makinalan tasarımı ile ilgili kendi öz araştırma ve geliştirme çalışmalan çok sınırlı ve yetersiz kalmıştır. Y abana deneyimlerinden yararlanmada içe ge nellikle bilinçsiz olarak basitleştirerek kopya uygulamasından pek de ileriye gidilememiştir. Bu nedenle ülkemizin de dahil olduğu kalkınmakta olan ülkelerde tarım makinalan tasanmmın, başta üniversiteler olmak üzere ka mu kuruluşlarınca gerçekleştirilmesi bir nevi zorunluluk olmaktadır. - 8 -3 . 117 - D İY A L O G M E R K E Z İ S ayısı o ld u k ç a k a b a r ık ta rım m a k in a la r ı ü r e tic ile r i b irb irlerin in ü retim leri h akk ınd a b ilg i s a h ib i d e ğ ild ir . B u d u r u m s a ğ lık lı a r z —ta lep ta h m in le r in in y a p d m a sın d a v e ü r e tim p r o g r a m la r ın ın h a z ır la n m a sın d a cid d i ter ed d ü tle re y o l a ç m a k ta d ır . B u k o n u la r d a f a a liy e t g ö s t e r e n "T arım sal M e k a n iz a sv o n D aire "sin in k a p a t ılm a s ı, a y r ıc a ü n iv e r s ite —b a k a n lık v e üretim te m s ilc ile r in in te şk il e t t iğ i " T a r ım sa l M e k a n iz a s v o n K u r u lu " ııu n f e s li e d ilm e si s o n u c u , üre tim p la n ı, iş b ir liğ i, s o r u n a ç ö z ü m iç in s a n a y ic i bir m u h a ta p b u la m a m a k ta dır. 8 -4 . G .A .P . P R O J E S İ A ra ştır m a , ta sa rım g e liş t ir m e ve ü retim p la n la n ve ta le p ta h m in le r i sıh h a tli y a p ıla m a d ığ ın d a n o r t a y a ç ık a n k a r ış ık lığ ın , T ü rk iy e 'n in y e n i ü m id i o la n G .A .P . p r o je si u y g u la m a s ın d a da b e k le n e n p e r fo r m a n sı o lu m s u z e t k ile y e c e ğ i t e h lik e s in in ş im d id e n b ilin m e s i g e r e k lid ir . B ir a d et ü retim p la n la m a sı n a esas o la r a k ile r iy e y ö n e lik b ir p r o j e k s iy o n , b ir y e t k ili m u h a ta p v e k o o r d i n a sy o n o lm a d ığ ı s ü r e c e s e k t ö r d e ğ iş i k ü retim a la n la rın a k a y m a z o r u n lu lu ğ u iç in d e k a lm a k ta d ır . 8 -5 . K A L İT E K a lk ın m a k ta o la n ü lk e le r d e , im a la t k o n u la n n ı. ç o ğ u zam an p iy a sa ilıtiy a ç la n n a g ö r e a y a r la y a n ta n m m a k in a la r ı y a p ım c ıla r ı g e n e l ola ra k m o d e r n y ö n etim v e im a la t t e k n ik le r in d e n (y a h a b e r siz y a da im k a n sız lık la r n e d e n iy le ) m a h ru m b ir ş e k il d e ç a lış m a la n n ı sü rd ü r m e k ted ir ler . Bu n e d e n , k a lited en ç o k d ü şü k s a t ış f iy a t ın ın ö n e m s e n d iğ i ta rım m a k in a la rı p iy a sa sın d a , k a lite n in ü zer in d e y e t e r in c e d u r u lm a m a sın a n e d e n o lm a k ta d ır . - 118 — 8 - 6. STANDARTLAR Gelişmekte olan ülkeler tanm makinalan yapımında gerekli kaliteyi sağla mak ve devam ettirm ek, aynı zamanda standardizasyon uygulamasını geliş tirmek zorundadırlar. Böyle ülkelerde bu alanda önemli zorluklar ve boşluk lar bulunmaktadır. Günümüzde tarım makinalan ile ilgili olarak 700’den faz la standartlaştınlm ış ölçü bulunması bu konuda yeter bir fikir verebilir. Yüksek kaliteli ürün gerçekleştiren kuruluşlar teşvik edilerek desteklenmeli dir. 8 -7 . KÜÇÜK İŞLETMELER Ülkemizde tanm kesiminin daha küçük işletmelere dayandığı bilinmektedir. Bu balomdan ulusal kalkınmayı hedef tutan tanmsal mekanizasyoıı hareke tinin, tanm işletmelerinin çoğunu oluşturan bu küçük aile işletmelerini de içine alması gerekir. Bugünkü durumda maddi imkansızlıklar içinde kıvra nan bu küçük işletmelerin modern teknik araçlardan yararlanabilmeleri için gereken koşulların tetkiki ile ülkenin ekonomik ve sosyal bünyesine uygun çözüm yollarının bulunması gereklidir. 8 - 8 . HASAT Kural olarak tanmsal üretimde hasat işlemi en kritik işlemi oluşturur. Ülke mizde özellikle tahıl hasadı bir yönü ile tamamen müteahhitlik işi durum u na gelmiştir. Günümüzde bu nedenle gerek biçer döverle hasatta, gerekse di ğer yöntemlerle hasatta, dane kaybı ile dane ve saman maliyeti önemli ölçü de yüksek değerlere tırmanmış bulunmaktadır. Özellikle kalkınmakta olan ülkelerde tarla ürünlerindeki kayıplann % 30'a kadar çıkabildiği gözönüne getirilirse hasat işleminin ne denli önem arzettiği kolayca anlaşılmaktadır (1984 yılında ülkemizdeki biçer döver sayısı 13.931 adettir.) — 119 — Pamuk h a şa tın d a da b e n z e r d u r u m v ard ır. S o n y ılla rd a ö r n e ğ in Ç u k u r o v a B ölgesin d e h a s a tta k i d a r b o ğ a z n e d e n iy le p a m u k e k im alan ları daralm a tem ayülü g ö s t e r m e y e b a ş la m ış t ır . İn san ile to p la n a n v e fa k a t d alıa k o la y ve daha e tk ili iş s a ğ la y a n b ir " p a m u k h a sa t m a k iııa sı" g e liştir ilm e si g e r e ğ i vardır. 8 -9 . BALYALAM A VE SAM AN Hasat s o n u c u ç ık a n sa p la r ın d e ğ e r le n d ir ilm e s i d e ö n e m lid ir . Bu saplar d ö v ü lm ed en v e y a d ö v ü le r e k sa m a n ş e k lin d e b a ly a la n m a k ta d ır ,-ia y v a n y e m i olarak T ü r k iy e 'd e k u lla n ıld ığ ı g ib i M ısır. Ira n , Ira k . S u r iy e g ib i ü lk elerd e d e .k u lla n ılm ak tad ır. Sap v e s a m a n ın b a ly a la n m a s ı s u r e tiy le h e m n a k liy e d e k o la y lık (a r a ç la r a y ü k le n ip , b o ş a lt ılm a s ı v b .) h e m d e ö z e llik le D o ğ u A n a d olu B ö lg e m iz d e u z u n sü ren k ış m e v s im in d e m u h a fa z a sın d a fa y d a la r s a ğ lam aktad ır. O r ta k a p a s it e li v e s ilin d ir ik tip b a ly a y a p a n bir " b a ly a m a k in a sı"nın g e liş t ir ilm e s i z o r u n lu d u r . Ü lk e m iz d e sa n k i b a ly a m e fh u m u ve b a ly a lama iş le m i h i ç y o k m u ş v e y a ö n e m li d e ğ ilm iş g ib i y e r li b a ly a m a k in a sı k o n usuna ta m a m e n ilg is iz k a lın m ış t ır . G e r ç e k t e k o n u ç o k b ü yü k ö n e m t a ş ı m aktadır. 8 - 1 0 .P A Z A R T an m a le t v e m a k in a la r ın m y u r t i ç i n d e , tarım ü lk esi o ld u ğ u m u z d a n d o la y ı pazarı vard ır. E k o n o m ik ö m rü n ü d o ld u r a n m a k in a v e ek ip m a n ın y e n ile n m e si z o r u n lu lu ğ u y e n ile m e t a le b in i d o ğ u r m a k ta d ır . D a h a d ü z en li ve süratli ç a lışm a o r ta m ın ın y a r a tılm a s ı iç in d e y e n i t e k n o lo j i ile g e liş tir ilm iş m am ü llcre de ih tiy a ç z o r u n lu lu ğ u v a rd ır. Y urt d ış ın d a M ısır. S u d a n , Ira k , İ r a n ’a tarım a le t ve m a k in a la n ih ra ç e t m e k te y iz . N a k liy e m a sr a fla r ın ı a sg a r iy e in d ir m e k ve d ah a k o la y ihraç im kan ı bulm ak iç in k o m ş u ü lk e le r e sın ır d a ürünler teslim e d ile b ilir . - 120 - Son yıllarda özellikle îtalyanlar pazarları miza girmek üzeredirler. Hükümeti mizin de bu ürünlerin ihracı için daha hassas ve destekleyici tedbirlerini ge nişletmeleri gereklidir, özellikle müslüınan ülkelerden yurdumuza davet edecekleri teknik elemanlar, tarım alet ve makinaları konusunu işleyen ka mu veya özel sektör fabrikalarında dönemler halinde kurslara davet edilm e lidir. Bu yolla hem mamullerimiz tanıtılmış, hem de yurduna dönen ele manlara, sonraki yıllarda gerek duydukları tarım alet ve makinaları kendi ülkeleri için "Türkiye'den kolaylıkla alabiliriz" imajını yaratmış oluruz. 9 - SONUÇ Tarımsal üretimde alet, makina, cihaz ve tesislerin ileri tarım tekniğine uy gun olarak kullanılması şeklinde tanımlanan tarımsal mekanizasyon, herşeyden önce ilkel taran düzeyindeki ülkemizi ileri tarım düzeyine, dolayısıyla ileri endüstri düzeyine aşama yaptırıcı bir eylemdir ve ülkelerin tanm sal potansiyel seviyelerini ortaya koyan bir değerdir. Tanmsal mekanizasyonu en üst düzeye çıkarmak dünyamızın ihmal edem e yeceği bir yaşama olgusudur. Ülkemizin de bu olgudan nasibini almasında pek çok yarar bulunm aktadır. 1 0 - KAYNAKLAR - D.Î.E. - 5.5.Y.K.P. - T.S.K.B. - Toplantı Görüşmeleri. EK: 1 TARIM ALANININ KULLANILIŞA GÖRE DAĞILIMI VE ORMAN ALANI (BİN HEKTAR) İŞLENEN ALAN SEBZE MEYVE BAHÇELERİNİN ALANI YIL Ekilen Nadas BAHÇELERİ BAĞLAR ZEYTİN AĞAÇLARI ALANI ORMANLAR 1977 16.531 7.941 592 760 1.290 816 20.155 1978 16.349 8.200 571 790 1.321 811 20.155 1979 16.607 8.388 616 850 1.352 812 20.199 1980 16.372 8.188 596 820 1.386 813 20.199 w 1981 16.711 8.204 568 800 1.397 833 20.199 1982 16.967 6.614 618 655 1.426 81 1 20.199 1983 17.164 5.854 678 655 814 20.199 1984 17.453 6.421 628 625 816 20.199 1.453 1.470 | 1 EK: 2 1984 YILI TARIM ALETLERİ İHRACATI (kg) Pulluk Kiiltivatör Tezek Kırıcı Disclıarrow Çapa Mak. Mibzer Kombir ■ IRAK 2.800 İRAN 6.622.065 — — — — 151.053 — — — — — LİŞYA LÜBNAN PAKİSTAN SURİYE 118.400 — 80.000 6.916 101.665 — — SUUDİ ARABİSTAN 10.848 7.848 ÜRDÜN 27.629 2.200 ADET OLARAK 23.624 440 2.974 10.340 28.050 - — — — — — — — - - — — — — 7.700 3.260 — 2.820 — — 11 — 5 1.910 800 — — 6 19 128 EK: 2 Devamı G ü b r ele m e P u llu k ve M ak in ası D em ir ler B iç e r le r İR A K 8 7 7 .8 6 4 İR A N L İB Y A 3 2 .2 0 0 1 0 .0 0 0 3 0 .3 9 6 5 5 .9 5 3 LÜBNAN P A K İS T A N S U R İY E 530 600 S U U D İ A R A B İS T A N 275 ÜRDÜN M ISIR 800 K . Y EM EN I E l). A L M A N Y A K .K .T Ü R K C U M . SUDAN ADET OLARAK 1 756 D a ııe T e m iz le m e ve a y ır m a m a k . Y u n a n is t a n : 2 1 . 8 0 0 A det : 4 B iç e r — D över H arm an B a ly a Ç a y ır M ak in ası M ak. B iç m e M ak. 2 8 .8 0 0 1 .2 5 0 900 J ] 8 .2 4 0 370 10.000 7 .8 0 0 3 9 4 .3 0 5 7 .0 0 0 1 1 6 .0 0 0 770 2 6 .4 7 6 40 536 183 D iğ er le ri K .K .T iirk C u ııı. : 6 .2 6 8 S u u d i A rab . ADET : 8 0 .6 2 8 14 7 İHRAÇ EDİLEN AKSAM VE PARÇALAR (Kg) Pulluk Uç Demirlerine Biçer Döğerlere Ait Ait Diğer Parçalan İRAN Harman Mak. Ait 546.520 Diğerlerine 23.850 LİBYA SURİYE 36.744 ÜRDÜN 540 SUUDİ ARAB. IRAK K.K.TÜRK CUM. İTALYA MISIR YUNANİSTAN SUDAN 3.425 1.510 6.823 7.880 410 37.950 25.004 467 21.310 1.160 2.960 70 4.181 - 125 - Y IL L A R A G Ö R E T A R I M S A L A R A Ç V E G E R E Ç S A Y IS I A r a ç v e G e r e ç S a y ısı Araç v e G e r e ç A d ı: 1983 1984 Karasaban 8 0 3 .8 6 3 7 6 6 .3 4 9 H ayvan P u llu ğ u 7 4 0 .8 1 0 7 0 8 .9 7 7 K ulaklı T r a k tö r P u llu ğ u 4 6 2 .2 2 7 4 7 3 .3 8 0 D öner K u la k lı T r a k t ö r P u llu ğ u 3 9 .7 4 5 4 0 .5 7 5 D iskli T r a k tö r P u llu ğ u 8 3 .6 3 9 8 1 .5 4 4 D ü şey D isk li P u llu k 1 2 .0 3 6 1 2 .8 9 5 D işli T ırm ık 9 2 .9 7 9 9 9 .3 4 4 K ültivatör 1 9 9 .3 8 9 2 1 0 .1 7 6 D işli T ırm ık 3 6 0 .1 6 1 3 5 7 .1 3 3 Ot y o lu c u la r 1 0 .2 5 7 9 .4 5 6 M erdane 3 7 .0 8 1 3 9 .0 1 4 9 .8 2 2 1 0 .8 5 1 7 6 6 .9 1 1 7 6 9 .1 1 2 2 1 .3 1 5 2 6 .5 4 1 6 .5 3 0 9 .0 7 0 H ayvanla Ç e k ile n Ç a p a M a k in a sı 1 3 .0 8 1 1 3 .9 6 7 T rak törle Ç e k ile n Ç a p a M a k in a sı 7 8 .2 9 9 8 3 .7 9 2 H ayvanh Ç e k ile n E k im M a k in a sı 1 5 .9 0 9 1 3 .8 7 9 T rak törle Ç e k ile n E k im M a k in a sı 9 9 .8 2 4 1 1 0 .5 6 0 Gübre E k im M a k in a sı 6 4 .5 5 3 6 9 .3 8 7 9 .3 4 0 1 0 .3 4 3 D ön er T ır m ık Sürgü Arık P u llu ğ u T oprak F r e z e s i Pancar E k im M a k in a sı Ü niversal E k im M a k in a sı Ç iftlik G ü b re D a ğ ıt ıc ı K im yevi G ü b re D a ğ ıt ıc ı P atates E k im M a k in a sı 2 5 .7 9 3 2 9 .1 2 1 1 .5 7 4 1 .4 5 0 1 0 2 .9 6 6 1 1 3 .7 1 1 488 887 — 126 — 322.332 339.375 Kuyruk Mil Hareketli Pulvarizatör 57.012 63.534 •Motorlu pulvarizatör 59.904 60.535 Tozlayıcı 41.096 41.384 Atomizör 79.534 79.946 7 4 66.183 64.650 243.104 252.094 Derin Kuyu Pompası 26.183 24.423 Yağmurlayıcılar 43.665 49.764 Orak Makinası 28.024 32.478 4.919 4.696 146 434 13.615 13.497 704.040 653.195 74.414 92.883 115.522 118.955 45.807 55.344 Patates Sökme Makinası 977 1.328 Pancar Sökme Makinası 1.452 1.784 Hayvanla Çekilen Çayır Biçme Makinası 4.147 4.307 Traktörle Çekilen Çayır Makinası 8.940 10.778 Balya Makinası 7.721 8.037 91.831 92.785 385 400 Selektör 3.415 3.674 Tarar 1.121 1.335 Yem Kırma Makinası 5.333 - 6.830 13.710 14.820 284.923 279.751 1.001.531 999.834 Sırt Pülverizatörü Zirai Mücadele Helikopteri Santrifüj Pompa Motopomp Biçer Bağlar Çekilen Biçerdöver Kendi Yürür Biçerdöver Döven Savurucu Harman Makinası Sap Döver Ot Tırmığı Slaj Makinası Sap Keser Krema Makinası Yayık - 127 - K uluçka M a k in a sı 1.276 1.273 G vciv A n a M a k in a sı 2.686 2.221 472.405 495.340 Süt S a ğ m a M a k in a sı 2.037 2.075 Tarım da K u lla n ıla n J e e p 3.103 2.904 Tarım da K u lla n ıla n K a m y o n 5.677 5.686 513.516 566.781 Tarım da K u lla n ıla n T r e y le r Traktör — 129 — D O K U M A . Ö R M E V E T E K S T İL M A K İ N A L A R I S A N A Y İİ - 131 - DOKUMA, Ö R M E V E T E K S T İ L M A K İ N A L A R I 1. Y A T IR IM M A L L A R I ( D o k u m a , Ö rm e v e T e k s t il M a k in a la rı İ m a lâ tı) S A N A Y İİN İN Ö N E M İ T ek stil s e k tö r ü , ü lk e m iz s a n a y i y a p ıs ı iç e r is in d e ö n e m li bir y e r e sa h ip tir. 1 9 8 6 y ılı itib a r ı il e , im a lâ t s a n a y ii se k tö r ü n ü n to p la m ü r e tim in in istih d am a ç ıs ın d a n 7c 14'ünü, % 2 4 'ü n ü , s a n a y i ürünleri ih r a c a tım ız ın % 3 2 's in i, ayrıca toplam ih r a c a tım ız ın % 2 8 'in i ( 2 ,6 M ily a r d o la r ) t e k s til se k tö r ü sa ğ la m a k ta dır. Ü lk em iz iç i n b u k a d a r ö n e m li b ir se k tö r ü n te m e li v e b e s le y ic i te k s til m akin alan ü r e tim i o lm a lıd ır . T ek stil m a k in a la n m n y u r t iç in d e ü r e tilm e si, — İ s tih d a m y a r a tm a s ı — Ü r e tim i a r ttır m a s ı n e d e n i ile k a tm a d e ğ e r y a r a tm a sı — İh ra c a ta o la n a k s a ğ la d ığ ı iç in d ö v iz g e tir m e si seb ep leri ile Ü L K E K A L K I N M A S I N D A , d o k u m a v e ö r m e m a k in a la rı sürekli g elişen k a r m a ş ık m a k in a la r o lm a s ı, b ü n y e le r in d e ç o k ç e ş it li m e k a n ik ve e le k tr o n ik k o m p o n e n t le r b u lu n d u r m a la r ı s e b e b i ile , a) M a lz e m e , p r o j e le n d ir m e , im a lâ t , m o n ta j, iş le t m e , a r a ş t ır m a - g e liş tir m e , k a lit e , s t a n d a r t, y ö n e t im , g ib i k o n u la r d a ü retici ü lk en in y e te r li s a y ıd a b ilg ili, y e t e n e k li , k a lif iy e e le m a n y e t iş t ir m e s in e daha ileri h a m le le r iç in d e g e r e k li b ilg i b ir ik im in e v e alt y a p ıy a sa h ip olm asın a da o la n a k s a ğ la y a c a ğ ın d a n ; - 132 b) Dokuma, örme ve tekstil makinaları üretimi yan sanayie en fazla ih tiyaç duyan bir ana üretim dalı olması dolayısı ile yan sanayi yara tıcı, yan sanayi geliştirici özellik taşıdığından, sanayileşmeyi teşvik edici, hızlandırıcı, çeşitlendirici bir etkiye sahip olduğundan ÜLKE NİN SANAYİLEŞMESİNDE, Bugün, bilindiği gibi, ekonomik ve teknik üstünlüğe sahip olmak güçlü obrıak demektir. Güçlü olan ise savunmasını kendi elinde tutm ak olanağına sahiptir. Ülke ekonomisinde vazgeçilmez bir yeri olan tekstil sektörün, temeli olan tekstil makinaları üretimi aracılığı ile ülkemizin güçlenmesine ve giderek güçlü bir savunma sanayiinin kurulmasına katkıları dolayısı ile SAVUNMA SANA YİİNDE önemli bir yere sahiptir. 2. MEVCUT YAPISAL VE TEKNOLOJİK DURUM: a) ÜLKEMİZDE: Tekstil ana sanayiini dört alt sektörde toplamak mümkündür. 1. İplik üretimi 2. Dokuma ve örme sanayii 3. Boya—Apre 4. Konfeksiyon, Ham madde açısından ise genel olarak, 1. Pamuklu sanayi 2. Yünlü sanayi 3. Sentetik sanayi sınıflandırmak mümkün. - 133 - Pamuklu s a n a y iin d e , 3 . 6 0 0 . 0 0 0 iğ ve 4 8 . 0 0 0 a d e t p a m u k lu tezg a h m e v c u t tur. Yönlü s a n a y iin d e , 4 2 5 . 0 0 0 iğ k a m g a m ve y a rı k a m g a m , 1 0 0 .0 0 0 iğ i d e stayhgam o lm a k ü zer e 5 2 5 . 0 0 0 iğ fa a l d u r u m d a d ır . T o p la m y ö n lü tezgah sayısı da 6 . 0 0 0 k a d a r d ır . Sentetik e l y a f s a n a y ii ta m a m ı ö z e l s e k t ö r e a it o lu p , k u ru lu k a p a sitesi 2 2 0 .0 0 0 t o m / y ı l o lu p , t o p la m 1 5 0 .0 0 0 t o n / y ı l e l y a f v e ip lik ü retm ek ted ir. Ü lk em izd e p a m u k lu , y ü n lü , s e n t e t ik ip e k li v e d iğ e r le r i o lm a k ü zere 7 0 .0 0 0 kadar d o k u m a t e z g â h ı o ld u ğ u ta lim in e d ilm e k t e d ir . B u n la rın 4 .0 0 0 kadarı m ek ik siz, 4 . 0 0 0 k a d a r ı d a k a r a te z g â h t ır . Halihazırda ü lk e m iz d e , bir b ö lü m ü m o n t a j, bir b ö lü m ü a t ö ly e te k n iğ iy le üretim o lm a k ü z e r e çeşitli t e k s t i l m a k in a la n ü r e tilm e k te d ir . A y r ıc a M .K .E . Kurumu, S ü m e r b a n k ve b a z ı b ü y ü k ö z e l k u r u lu şla r ın t e k s til m a k in a la n m etim i vardır. K o n f e k s iy o n v e te r b iy e m a k in a la r ın d a ise o ld u k ç a g e liş m iş bir m a k in a y a p ım o la n a ğ ı m e v c u t t u r . B u n la n n d e s te k le n m e s i g erek lid ir. Ü retim i e n f a z la o la n , B u r sa tip i d iy e a d la n d ır ıla n v e B u r sa ’da y a p ıla n t e z gâhtır. K ara t e z g â h d iy e d e a n ıla n b u t e z g â h 1 2 0 c m . ta ra k e n in d e v e 1 4 0 1 5 0 a t k ı/d a k . ç a lış a b ile n b ir t e z g â h t ır . A rm ü r v e Jak arlı o la n la n vardır. U cu zd u r. 1 9 2 8 'I e r in t e k n o lo j is in e u y g u n bir te z g â h tır . 1 9 8 2 y ılın d a M .K .E . K u r u m u n c a b a ş la tıla n m e k ik s iz d o k u m a te z g â h ı üre tim ç a lış m a la n s o n u ç la n d ır ıla r a k . T arak e n i 1 9 0 cm . A tk ı a tm a s is te m i E sn e k k a n c a A tk ı ren k sa y ıs ı 8 D a k . A tk ı sa y ıs ı 280 —134 — özelliklerinde olan bu tezgâhın satışa arzedilme hazırlıkları yapılm aktadır. Yılda 3 0 0 -5 0 0 adet yapılabilecektir. b) DÜNYADA: Dünyada halen yaklaşık 3.500.000 adet dokuma tezgâhı vardır ve bunların % 85'i mekikti tezgâhtır. 1982 yılı itibarı ile mekiksiz tezgâh sayısı Mekik cikli 150.000 Kancalı 230.000 Hava Jetli 79.000 Su Jetli 50.000 olmak üzere Toplam 509.000 dir. Türkiye'de ise mekiksiz tezgâh/mekikli tezgâh oranı henüz % 5 civarında dır. Mekiksiz dokuma tezgâhlan ile geniş enlerde yüksek devirlere u laşm ış tır. 390 cm. tarak eninde 450 devir/dakika yapılabilmektedir. Dokuma mâkinalannda, özellikle gelişmiş ülkelerde mekiksiz dokum a makinalan kullanımı hızla artmaktadır. Mekiksiz dokuma makinaları yatırım ı, mekiklilere göre tezgâh başına en az 4 misli daha fazla yatırım a ih tiy aç gösterdiğinden gelişmekte olan ülkelerde mekiksiz tezgâhlara geçiş daha yavaş olmaktadır. Sanayileşmiş ülkeler iyi bir organizasyonla otomasyona gitm ektedir. R o botlar ve elektronik sistemler geniş bir şekilde kullanılmaktadır. Eski makinaları atıp en modern tesisleri optimum büyüklükte kurm aktadırlar. Bu arada rekabete dayanamayıp kapanan firmalar da olmaktadır. - 135 - G elişm ek te o la n ü lk e le r d e e m e k d ah a u c u z d u r . D o la v ıs ı ile d a h a a z m o d e rn ve o to m a tik m a k in a la r iş g ö r m e k t e d ir . B u ü lk e ler d e k ısa z a m a n d a g e liş m iş ülkelerin t e k n o lo j is in e y e t iş m e k t e d ir . G elişm iş ü lk e le r d e k i m a k in a ü retim i g e liş m e k t e o la n ü lk e ler d e Iıenüz y o k tur. Bu b a k ım d a n g e l iş m iş ü lk e le r e b ü yü k ö lç ü d e b a ğ ım lıd ır . 3. G E L İŞ M İŞ Ü L K E L E R D E S O N D U R U M VE G E LE C E Ğ E DÖNÜK H EDEFLER : D ünyada h a v a j e t l i d o k u m a te z g a h la r ın ın lıız la g e liş m e s i ve y a y g ın lık k a zanm ası d e v a m e t m e k le b e r a b e r , h a p ie r 'li v e m e k ik c ik li te z g â lıia r da ö n e m lerini v e p a y la r ın ı k o r u m a y a d e v a m e t m e k te d ir le r . 4. T E K N O L O J İK Y Ö N D E N A R Z U E D İ L E N H E D E F L E R : — T e k s til m a k in a la n m n ç o ğ u n lu k la y e r li o la r a k ü retilm e si, — D o k u m a t e z g a h la r ın d a tarak e n le r in in v e d e v ir sa y ıla rın ın a rtırılm a s ı, — B ilg isa y a r la ç a lış a b ilm e o la n a ğ ın a k a v u şu lm a sı, — O t o m a s y o n a g e ç ilm e s i, — S ta n d a r t v e k a lit e k o n u la r ın d a g e liş m iş ü lk e ler m a m u lle r in d e k i se v i y e le r in t u t u lm a s ı. — M ak in a ü r e tim k a p a s ite s in in a rtır ılm a sı. -1 3 6 — • J-l ülkedeki dâir efili' ve y ^ lı yaklaşık 40.000 adet dokuma tezgahının ' ^ “Jııiîa daha ğeniş enli yıiksek httli tezgahlarla değiştirilmesi. ■; ■> î ‘ \ , i ’ . . 5. BU HEDEFLERE VARMAK İÇİN SEÇİLEN YOL VE YÖNTEMLER: ■ ı.ı fiil;, \ ' v v i;. . .' j ¡<:: - — Her şeyden önce dokurtıa ve tekstil makinalarıiun çoğunlukla yerli olarak üretilmesine karar verilmelidir. . '■ 1 ' • • ■* ’ ’ ) ■' . . 5 1 ; • ' i G / i ' . 1 • . J ' ‘ . " y ı. ■ ’■ — İhracat potansiyeline sahip kuruluşlarımın için teknolojinin doğru ve tam olarak seçilmesi ülkemizi fevkalade bir yere getirebilir. Türkiye ekohomisinde tekstil sektörünün sahip olduğa önem dereicesine uy gun olarak dokuma, örme ve tekstil ttıakinalarmm ülkemizde yerli olarak üretilmesi zorunludur. Tekstil makinaları, özellikle dokuma makinalan üre timi sanayii, yalnız makin** imalat sanayiini değil,' Elektrik Ve elektronik sanayiini de malzeme imal ve işleme sanayilerini de ilgilendirdiğinden bu yönüyle diğer» ana sanayii dallarına d» hizmet verebilecek gelişmiş bir yan sanayiin de kurulmasına sebep olacak bir sanayii dalıdır. Bu husus çok önemlidir. Şöyle M, gelişmiş bir yan sanayii taraluıdan desteklenmedikçe ana üretim sanayilerimiz kalite, fiat ve üretim miktarı itibarı ile dünyadaki benzerleri ile rekabet edemezler. Tekstil makinaları üretim sanayii, diğer yan sanayileri de peşinden sürükle yerek, direkt ve dolaylı olarak istihdam yaratıcı, betim i artırıcı özellikleri nin yaranda ve daha önemli olarak teknik vasıflı eleman yetişmesine, bilgi birikimi sağlanmasınaolanak vererek ülkenin teknolojik gelişmesine katkı da olan bir sanayii dahdır. , . Bu bakımdan kurulması, korunpp kollanarak? geliştirilmesi gereken bir sa nayi dalıdır. - 137 — Yerli yapılan im alat korunm alıdır. Ancak bu ithalatın yasaklanması suretiyle olmamalıdır, ithalatın serbest ol ması, yaşamak isteyen yerli üretimi, kalite ve fiat bakımından dünya stan dartlarını yakalam ağa itecektir. — Dar enli örneğin 15 yaşın üzerindeki tezgahlanıl kullanımdan kal dırılması, yerlerine yerli tezgâhlanıl alınması özendirilmelidir. — Kullanılmış makina ithalatı yasaklanmalıdır. — Kullanıcılara, gerçekçi, yerli tezgah satın alma kredisi verilmelidir. Bu işlerle ilgili bir kuruluş bile kurulabilir. örneğin, Türkiye'de m evcut 70.000 kadar dokuma tezgahının 40.000 kadarnun örgütlenmem iş sek tö r denilen 1—2 tezgah sahibi küçük işletme ve aileler elinde bulunduğu bilinm ektedir. Bunlan, yeni geniş yerli mekiksiz tezgahlarla değiştirebilm elerine olanak verecek düzenlemeler yapılmaktadır. — Yerli üretim in, ithal benzerleri ile kalite açısından olduğu kadar, fiat yönüyle de rekabet edebilmesi için, en azından yatırım teşviki almış yatırım larda kullanılacak makinalar için makinanın bünyesindeki ithal girdilerine de aynen ithal makinalaruıa uygulanan kolaylıklar uygulanmalıdır (Orta vadeli, düşük faizli, gerçekçi krediler düşünüle bilir). Bu surette yerli yapımcılar da kollanmış olacaktır. — Yerli üretim a r a ş t ı r m a —geliştirme ihtiyacını getirecektir. Araştırma geliştirm enin, hatta adaptasyon ve kopyacılığın bile çok masraflı ve zaman alıcı olduğu bilinmektedir. Bu konuda araştırma ve geliş tirme yapan kuruluş ve kişiler teşvik edilmelidir. - 1 38 — 6. ARAŞTIRMA—GELİŞTİRME VE YÖNLENDİRME: Ülkemiz ekonomisi içerisinde önemli bir yere sahip olan tekstil sektörünün, temeli ve besleyicisi olan tekstil makinalannın, yerli olarak üretim konusu, paralelinde, araştırma ve geliştirme çalışmalarını da getirmekte. Bu açıdan özellikle orijinal tasarımlar teşvik edilmeli, gerek üniversitelerde gerekse tekstil makinalan üreten kuruluşların araştırma bölümlerinde tasarıma yö nelik çalışmalar yapılmalı ve bu çalışmalar parasal yönden desteklenmeli dir. Ülkemizde tekstil sektöründe teknoloji transfer edildiğinden makina üreti mi, firmaların empoze ettiği teknoloji ile gerçekleşmektedir. Ancak M.K.E. Kurumunca 1982 yılında mekiksiz tezgah üretimi çalışmalarına başlanmış olup, üretilen prototip kullanıcılar tarafından olumlu karşılanmış, yakında seri üretim gerçekleştirilerek AR—GE çalışmalarının önemi hususunda iyi bir örnek teşkil edecektir. Ayrıca Sümerbank Genel Müdürlüğüne bağlı Bursa'da kurulu Tekstil Eğitim, Araştırma ve Geliştirme Merkezi tüm teks til sektörümüze hitap edecek şekilde yeni bir düzen getirilmelidir. Birçok araştırma geliştirme, eğitimi aksatmadan burada yapılabilir. Üniversitelerde bugünkü durumu ile ancak mevcut cihazlarla kalite kontrol gerçeklenebilir. Mali olanakları oldukça yetersizdir. F akat projelerle destek lendiği takdirde üniversitelerden netice almak mümkün olur. Birçok yasal formalitelerle bağlı durumda bulunan TÜBlTAK, şimdiye kadar bir araştır ma ve geliştirme merkezini kuramamıştır. Araştırmaya ve geliştirmeye fir maları teşvik etm ek için vergi sisteminde bazı düzenlemeler gerekir. Aynca devletin çeşitli yollardan topladığı fonlardan muayyen bir nisbeti bu konu ya ayrılabilir. Araştırma geliştirmenin, hatta adaptasyon ve kopyacılığın bile çok masraflı ve zaman alıcı olduğu bilinmektedir. Bu konuda araştırma—geliştirme ya pan kuruluş ve kişiler teşvik edilmelidir. - 139 7. GELİŞMEYE ETKİ EDEN FAKTÖRLER: a) Gelişmeye olum suz yönde etki eden en önemli faktör talep darlığı dır. b) Yeterli talep olm adığından ekonom ik m iktarlar üzerinden üretim yapılamamaktadır. Bu sebepten mevcut kapasiteler rantabl seviyede kullanılmadığı gibi yeni yatırımlar da yapılam am aktadır. Gelişmiş yan sanayii noksanlığı ana sana yiin de gelişimini yavaşlatm aktadır. - 141 - İŞ , KAZI ve MADEN MAKINALARI SANAYİİ - 143 İŞ, KAZI VE MADEN MAKİNALARI DEĞERLENDİRME RAPORU I - GİRİŞ ->; Eski çağlardan lö.yüzyıla kadar inşaat işleri, binlerce işçi ve ilkel aletlerle, çok uzun sürelerde yapılırken, ilk defa lö.vüzyılda su altı kazılan için elle çalıştırılan ve bugünkü çeneli ekskavatörleri andıran bir takını aletler kulla nılmış ve bugünkü iş m akinalannın nüvesini oluşturm uşlardır. Daha sonra at ile çalıştırılanlar ortaya çıkmış ve ilk defa A.B.D. de 1834 yılında meka nik şekilde çalışan kazı makinası demiryolu inşaasmda kullanılmıştır. Dizel motorun keşfi ile büyük gelişmeler kaydeden iş m akinalan, günümüz de binlerce işçinin birkaç ayda yapacağı işi birkaç saate indirmiş bulunr maktadır. Bugün iş m akinalan, kazm a, itme, koparma, kaldırma, taşım a, düzeltme, ' seviyeleme, sıkıştırm a, yükleme, delme yapabilen araçlar olarak tanımlana bilir. Genel olarak inşaat yapı, maden ve ormancılık sektörlerinde kullanı lan iş ma kınalarını yapılışlarına, çalışma tarzlanna, hareket şekillerine, iler■feme tertibatlarına ve yaptıklan işlere göre smıflandırabılmek mümkündür. iş m akin a la n çeşitleri esas olarak loder, dik delik delme m akinalan, tünel açma makinalan, dozer, ekskavatör, greyder, skreyper, boru döşeyici, kompaktör ve ağır iş (kaya) kam yonlan gibi ağır iş makinalan ile konkasör, silindir, kompresör, vinç, betonyer, asfalt makinası, taşkıncı elavatör gibi yardımcı teçhizat ve donanım dan ibarettir. Türkiye'de yardımcı teçhizat donanımının hemen hepsinin imalatı gerçek leştirilirken, ağır iş m akinalan arasında skreyper, boru döşeyici, ağır iş (kaya) kamyonları dışında üretim çabaları 1976 yılında başlamış olan lo der, dozer, ekskavatör ve greyderlerin belirli kısımlannın imalatı süre gelmektedir. - 1442. ÜLKEMİZ KALKINMASINDA İŞ MAKİNALARININ ÖNEMİ: Ülkemiz gelişm ekte olan bir ülke olması nedeniyle kaynaklarının büyük bir bölümünü alt yapı yatırımlarına ayırmak zorundadır. Bunun için Toplu K onut Fonu kurulm uş, Belediyelere tanınan mali imkanlarla alt yapı yatı rımlarına hız verilmiş, GAP projesi ile Güneydoğu Anadolu'da sulama ve enerji üretimine yönelik baraj yapımlarına hız verilmiş, şehirler arası kara yolu ulaşımının otoyol haline getirilmesi çalışmaları başlatılmıştır. Yeni eneıji kaynaklan içinde baraj yatmmlan yapılmaktadır. Bu yatınm lar yanında başta karayollan olmak üzere altyapı yatırımlarının tamir, bakını, onanm ve yenileme çalışmalan devam edecektir. Bütün bu hizmetler için ülkemiz büyük bir şantiye durumundadır. Ülkemizin coğrafi özellikleri de gözönüne alındığında durum daha iyi anlaşılacaktır. Yukandaki yatırım ların yapılabilmesi için tek çare iş makinalandır. Aksi takdirde bu y atınm lann bitmesi yüzyıllan bulur. Ülkemizde iş makinalan kullanılarak yapılan kamu yatmmlan bütün kamu yatıranlannm % 20'sini (önümüzdeki yıllarda daha da artması beklenmektedir.) oluşturması bu sanayiinin ülke kalkınmasındaki yerini ortaya koymaktadır. İş m akinalan sanayi nitelik bakımından adeta otom otiv sanayinin ağır sanayii dalı görünümündedir. Ancak iş makinalanmn üretim adetleri oto motiv ürünlerine kıyasla oldukça düşüktür. Birer yatm m malı olan bu makinalar ileri teknoloji gerektirdiğinden yurdumuzda ağır sanayiye ge çişte büyük rolü olmaktadır. İş makinalan ağır hizmet ve aşın yükler al tında çalışm aya mecbur olduklarından çok hassas üretim toleranslan ile imal edilirler. Bu durum sanayimize yeni bir kalite standardı getirmektedir. İş m akinalan üretimi yapan kuruluşlar ve yan sanayi kuruluşlannın devamlı gelişen teknolojileri takip etmeleri gerekmektedir. - 145 - Iş makinaları üreten tesisler kolaylıkla savunma sanayinde aktif rol alabilir ler. Zırhlı personel taşıyıcı (Kariyer) ve tank gibi paletle araçların iş makinalan ile birçok benzer yönleri vardır. Savunma sanayi paletle araçlarını iş makinası üreten tesislerden temin edeceği gibi mevcut araçları içinde yedek parça temini mümkündür. İş makinaları sanayi, istihdamı negatif yönde etkiler gibi görünürse de esa sında istihdam artırıcı yönde etkileri vardır. İş makinaları olmasa idi birçok yatırıma hiç girilmez dolayısıyla oralarda da istihdam gerekmezdi. - 146 - 3. DÜNYA’DA DURUM: İş makinaları sektöründe son senelerde bir kriz sürmektedir. Üretim model leri fazla olan üreticilerin en önemlileri, — A .B .D .'de-C aterpillar — Japonya’da Komatsu — A.B.D.'nin Aüis Chalmers’i, İtalyan Fiat ile birleşerek F iat—AUis adı altında çok uluslu olmasına rağmen üstüste zarar etmiş ve ka panm ıştır. — International Harvester yeni adıyla International Haugh markası ile, — Alman Hanomaq. Amerikan Terex gibi firmalara I.B.M. adı altında toplanm ış ancak iflas etmiştir. Bunlardan başka firmalar ise genellikle toplamacı yani motor, şansızman, hidrolik gibi akşam lan çeşitli imalatçılardan satın alıp kendi tesislerinde bunların m ontajını yapıp iş makinası üreten firmalardır ki bu gibi firmaların genelde satış sonrası hizmetleri zayıf olmaktadır. Bugün için dünya'da iş makinaları sanayine Amerikan ve Japon firmalan hakim durum dadır. Bunun nedeni yüksek teknoloji ürünü sayılan mamulle rin sübvansiyonsuz üretimlerini her ülkenin ekonomisinin kaldırmamasıdır. İş makinalan üretimi otom otiv sanayi ürünlerine kıyasla düşük olmasına karşılık A r-G e masraflan oldukça yüksektir. Caterpiller firmasının 1985 yılı A r-G e masrafı 326 Milyon dolar bu miktar yıllık satış cirosunun % 5 'i kadardır. Dünyada toplam yıllık iş makinası üretimi 30.000 kadardır. 4 - 147 - Dünya'da g e liş m iş ü lk e le r in g e n e l o la r a k a lt y a p ı y a tır ım la r ın ı ta m a m la m ış olduklarını görürüz. B u ü lk e le r d e i ş m a k in a la r ı g e n e ld e b a k ım , o n a rım ve hizmetler iç in k u lla n ılm a k ta d ır . O r ta d o ğ u , K u z e y A fr ik a v e b a z ı A s y a ül kelerinde ise d u r u m ta m a m e n fa r k lıd ır . B u ra la rd a b ü y ü k a lt y a p ı y a tır ım ları, p etrol b o r u h a tla r ı, e n e r j i, y o l, baraj v e k o n u t y a tır ım la r ı vardır. Ortadoğu’d ak i sa v a ş d u r u m u n u n s o n a e r m e si ile b u b ö lg e le r d e b üyü k ş a n tiyeler a çıla ca k v e b u r a la r d a i ş n ıa k in a la r ın a t a le p ö n e m li ö lç ü d e a rta ca k tır. Dünya ü zerin d ek i g e n e l k r iz iş m a k in a la r ı s a n a y in i o ld u k ç a e tk ile m e k t e d ir . Zor rekabet şa r tla r ı i ç i n d e a y a k ta k a lm a y ı b a şa r a b ile n firm a la r m a liy e tle r iw aşağıya ç e k e r e k d a h a k a lit e li v e t e k n o lo j ik o la r a k d a h a üstün ürünleri Piyasaya sü r m e k te d ir le r . Caterpillar g ib i ç o k u lu s lu bir ş ir k e t i ş ç i l i k ü c r e tle r in in y ü k s e k liğ i n e d e n iy le A .B .D . v e I n g ilt e r e ’d e k i b a z ı te sis le r i k a p a t ıp b u r a la rd a k i ü retim lerin i Fransa, B e lç ik a v e K o r e g ib i ü lk e le r e k a y d ır m a k ta d ır . J a p o n firm a la rı ise Japon h ü k ü m etin in ih r a c a tı d e s t e k le m e fo r m ü lle r i iç in d e f ia t la n n ı a ş a ğ ıy a çeldp ih racat p a z a r la r ım e l e g e ç ir m e y e ç a b a g ö s t e r m e k t e d ir . 2.000 y ılla rın d a i ş m a k in a la r ı s e k t ö r ü n d e A .B .D . v e J a p o n y a h e g e m o n y a s ı nın süreceği d ü n y a ü z e r in d e k i r e k a b e t i d e v a m e t t ir e b ilm e k a m a c ıy la , y ü k se k teknolojiyi k e n d i ü lk e le r in d e g e l iş t ir i p , i ş ç i l i k ü c r e tle r i-ile im a la t g id erleri nisbeten d ü şü k o la n v e i ş n ıa k in a la r ın a fa z la c a ta le p g ö s t e r e n ü lk e le r d e im al edecekler v e y a e t t ir e c e k le r d ir . Ü r e tim a d e t le r in d e b ü y ü k a r tışla r b e k le n m e mekle b irlik te 2 . 0 0 0 y d ım n iş m a k in a la r ı ç o k d a h a ü r e tk e n , a lt e r n a t if y a k ıt harcayan, y ü k se k t e k n o lo j iy e d a y a n a n m a k in a la r o la c a k tır . — 148 - 4. TÜRKİYE’DE DURUM: Türkiye büyük bir şantiye olmasına, altyapı yatırımlarını hızla tamamlama ya çok önem vermesine rağmen, maalesef iş makinalan sanayinin yurt için de gelişmesine gerekli önem vermemiştir. Bugün Türkiye'de bu konuda cid di bir şekilde üretim yapan d ört kuruluş bulunmaktadır : M.K.E.K. Bu kuruluş PolatlI'daki tesislerinde bir Alman konsorsiyumunun (Fuchs / Kaeble / Gmeinder) teknik işbirliği ile üretim yapmaktadır. Teknolojik darboğazlar m evcuttur. Makina üzerine kullanılan parça ve kom ponentkr değişik finnalann ürünleri olduğundan bunlar hakkında teknik malumatı Alman firmasından almak mümkün görünmemektedir. Üretim adetleri ol dukça düşüktür. Bunun haricinde makina sanayi müessesesinde de M.K.E.K. kendi dizaynı olan 40 adet yol bakım greyderi üretmiştir. Geçmişte M.K.E.K. Fiat ile iş makinalan üretimi ile ilgili bir lisans anlaşması yapmışsa da bu proje uygula maya konulm am ıştır. İş makinalannda çok önemli olan satış sonrası hiz metleri, bakım, onanm desteği yok gibidir. - 149 - Ç lM SA T A Ş Çukurova in ş a a t M a k in a la n S a n a y i v e T ic a r e t A . Ş . A m e r ik a n C a terp illa r firmasının lisan sı ile M e r s in 'd e k i t e s is le r in d e ü retim y a p m a k ta d ır . 1 9 7 4 v ıbnda p a letli iş m a k in a la r ım n y ü r ü y ü ş ta k ım la r ı ü r e tim iy le iş m a k in a la n sanayine giren Ç im s a ta ş ç e lik , p ik , s f e r o d ö k ü m te s is le r i ile sıc a k d ö v m e tesisleriyle b ü tü n le ş m iş b ir iş l e t m e o lu p , h a le n 9 5 5 tip i p a le tli y ü k le y ic i ile 950 B tip i la stik te k e r le k li y ü k le y ic i im a l e t m e k t e d ir . 1 9 8 6 p ro g ra m ı 1 2 0 adet p a letli ile , 4 0 a d e t la s tik t e k e r le k li y ü k le y ic id ir . C a te r p illa r ’m d iğ e r fabrikalarda ü retim m o d e lle r in in e ş i o la n y ü k le y ic ile r ; p a r ç a v e b a k ın ı o n a nın im kanına sa h ip tir . E k o n o m in in e lv e r d iğ i ö lç ü d e ü retim in ç e ş it le n d ir il mesine ç a lışılm a k ta d ır . D 8 L a y a r ı b ü y ü k d o z e r ile D 6 a y a r ı k ü çü k d o z e r . 936 a y a n k ü ç ü k la s tik li y ü k le y ic i, g a r y d e r v e p a le t le e k s k a v a tö r ilerik i yıllarda ü retim e a lın a c a k tır . K o m p le iş m a k in a la r ım n im a la tı, y a n ısıra Çûntasatş tüm d iğ e r m a rk a p a le t li iş m a k in a la r ın a da p a le t , m a k a ra , p im . borç vb . yü rü yü ş ta k ım ı p a r ç a la r ı im a l e d ip v e r m e k te d ir . ÇUKUROVA Çukurova ith a la t v e ih r a c a t T . A . Ş . İ z m ir 'd e k i t e s is le r in d e ta m a m e n y er li ofihendislik ile d iz a y n e d ilm iş , it h a l g ir d ile r i m in im u m s e v iy e d e t u tu lm u ş olan p a letli ve la stik te k e r le k li e k s k a v a tö r le r ile la s t ik te k e r le k li y ü k le y ic ile r «mal e tm e k te d ir . Ü r e tim a d e tle r i y ıld a 6 0 c iv a r ın d a o lu p , y a y g ın y e d e k Parça v e bakım o n a rım im k a n la r ı m e v c u t tu r . W -M A K İN A Eı? in şa a t S a n a y ii ve T ic . A . Ş . A n k a r a G ö lb a ş ın d a 1 9 6 6 y ılın d a k u r u lm u ştar. T am am en y e r li s e r m a y e d e n m ü t e ş e k k ild ir . H iç b ir lisa n s b a ğ ı o lm a y a n fcendi projeleri k e n d i d iz a y n la r ı ile im a la t y a p m a k ta d ır . L a stik tek er lek li •»derler, h id ro lik p a le tli ve la s tik t e k e r le k li e k s k a v a tö r le r , p a le tli lo d e r vc - 150 yükleyiciler, greyderler, vibrasyonlu ve tendem silindirler, muhtelif kapasite beton pom pa ve santralleri, kırma ve eleme tesisleri, asfalt finişer ve plantleri, firmanın en son teknolojiye göre yaptığı imalatlardır. Yaygın yedek par ça ve bakım onarım imkanları mevcuttur. ÜLKE İMKANLARI Türkiye kalkınmakta olan bir ülke olarak, kaynaklarını en rasyonel biçimde değerlendirmek zorundadır. Gelişmek için öngörülen yatırımların büyük bir bölümünü inşaat işleri oluşturmaktadır. Dolayısıyla, yatırımların sağlıklı bir biçimde gerçekleştirilmesi için en önemli etkenlerden biri iş makinaları ol maktadır. Mevcut parktaki iş nıakinalannın marka, model ve tip çeşitleri çok fazla, sayılan ise yeterli değildir. IŞ MAKİNALARININ KULLANICILARI OLAN KURULUŞLAR: Söz konusu iş m akinalan, Türkiye'de aşağıda belirtilen kuruluş ve sektör lerde bulunm aktadır. — Kamu sektörü, — ö zel sektör, — Ordu Birlikleri, — Valilikler ve Belediyeler, Kamu ve özel sektör, iş nıakinalannın en büyük kullanıcıları durumundadır lar. Ellerinde bulunan iş makinalannı dışandan ithal ederek, ya da piyasa dan sağlamaktadırlar. Yurdumuzda, 1985 yılında da yapı makinaları açığı ithalat yoluyla kapatılm ıştır. Son d ört yıllık iş makinaları ithali şöyle gerçekleşmiştir. j9 8 3 Gümrük Tarif Num. Makina Adı Adet; Ton Değeri Adet 1000 $ Ton 1984 Değeıi 1000$ 1985 O cak-Eylül Değeri 1000 $ Adet Ton Adet Ton Değeri 1000 S 29060 842246 Las.Tekcrlek. Yük.'(Loder) 6843.6 842251 Lastik Tek. Yükl. Akşamı 7634 7263 842321 Buldozerler 27165 5496 22653 842322 Greyderler 6930 2040 9872 45777 18853 75997 842323 842324 Ekskavatörler Skreyper 64 Ad. 2548 14512 21 Ad. 304 2554 221 Ad. 6252 2 Ad. 61 123 Ad. 14821 2027 48 Ad. 728 4085 247 Ad. 40017 22374 3881 537 3 Ad. 170 939 210 Ad. 5775 125 Ad. 1558 595 Ad. 12006 1 Ad. 28 144 343 5688 —152— O r d u d a b u lu n a n iş m a k in a la n ç o ğ u n lu k la d ış yard ım lar y o lu y la , V a lilik le r v e B e le d iy e le r ’d e o la n la n ise , büyük ö lç ü d e h ib e ler y o lu y la sa ğ la n m ışla r d ır . K a m u se k tö r ü iç in d e ; — Köy hizmetleri — Karayolları (T.C.K.) — Devlet Su İşleri (D.S.İ.) — T o p r a k —S u en büyük parka sahip kuruluşlardır. GEÇMİŞ YILLARA AİT PARK DURUMLARI: Bugün için Türkiye’de iş makinalan normal ömürlerinin çok üstünde kulla nılmaktadır. İş makinalan parklannda ekonomik ömrü S yıl kabul edilen Loder’den, halen yirm ibeş yaşının üstünde olup, çalışanlan mevcuttur. Bu sebeple verilen pank bilgileri Türkiye'nin gelişmesini tam olarak yansıt mamakta olsa da, park artışları gerekli ön bilgiyi sağlamaktadır. İş makinalan parklan için daha ayrıntılı bilgi verebilmek amacı ile m otor güçlerine göre Türkiye'deki kullanım oranlan aşağıda sunulmaktadır. DOZERLER Valonda güç: 110 HP'a kadar %9 110—200 HP arası % 63 - GREYDERLER 200 HP ve üstü % 28 TOPLAM % 100 - GREYDERLER Volanda güç: 150 H P'a kadar % 85 150—2 0 0 HP arası % 13 - %2 TOPLAM % 100 150 HP ’a kadar % 84 150 HP ve üstü % 16 TOPLAM % 100 EKSKAVATÖRLER Volanda güç: - 200 HP ve üstü LASTİK TEKERLEKLİ LODERLER Volanda güç: 100 H P'a kadar % 72 1 0 0 -2 0 0 HP arası % 24 200 HP ve üstü . %4 TOPLAM % 100 150 H P’a kadar % 89 150 HP ve üstü %11 TOPLAM % 100 ~ PALETLİ LODERLER Volanda göç: ~ TÜRKİYE’DE IŞ MAKİNALARI PARKININ MARKALARA DAĞILIMI: Paletli iş makinaları toplam parkında 9c 57.5, lastik tekerlekli iş makinaları toplam parkında % 24.5 oranlarıyla Caterpillar Türkiye'de en büyük paya - 154 — sahiptir. Ülkemizdeki İş nıakinalannın % 50'si Caterpiller diğerleri ise International Harvester, Fiat-A llis, Komatsu, Hanomag ve Massey-Ferguson markalanın taşımaktadır. Âdı geçen lider markaların dışında, iş makinaları parkında 100’c yakın mar ka bulunm aktadır ve paylan toplamı dahi oldukça küçük kalmaktadır. İş makinalannda ortalama ekonomik ömür Greyder 12.000 Saat Dozer 15.000 Saat Lastik tekerlekli loder 12.000 Saat Paletle ekskavatör 15.000 Saat Konkasör 12.300 Saat Paletli Loder 9.600 Saat Lastik tekerlekli ekskavatör 12.000 Saat Silindir 19.500 Saat Vibrasyonlu silindir 15.000 Saat Kaya kamyonu 150.000 km. İş Makinalanmn Yıllık Ortalama Çalışma Süreleri: KİT 1750 Saat/Yıl BL.LER. 1500 Saat/Yıl ö zel Sektör 3000 Saat/Yıl - 155 İŞ MAKİNALAR1 1977 - 1986 PARK DURUMU: ANA M ALLAR 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1 — P a le tli L o d e r 3 .7 3 7 3 .8 5 4 3 .9 4 4 4 .1 1 4 4 .2 4 6 4 .2 4 6 4 .2 5 7 4 .2 7 6 4 .3 2 7 4 .3 7 8 2 — L a stik T e k . L o d e r 1 .6 8 8 1 .7 3 5 1 .7 7 9 1 .8 4 3 2 .0 2 1 2 .0 7 1 2 .1 2 6 2 .1 8 1 2 .9 0 0 3 — D ozer 5 .7 7 5 5 .8 0 5 5 .8 2 0 6 .0 0 6 6 .1 9 8 6 .2 6 2 6 .3 8 5 6 .6 0 3 6 .8 2 1 7 .0 2 5 965 1 .0 1 6 1 .0 5 9 1 .1 1 8 1 .2 7 2 1 .4 9 3 1 .7 7 0 2 .4 2 5 8 .0 0 0 3 .9 0 0 4 .0 7 3 4 .1 3 7 4 .1 7 5 4 .2 7 0 4 .3 2 5 4 .3 8 6 4 .4 7 4 4 .6 3 9 4 .8 0 4 5 .0 0 1 696 686 686 686 692 694 697 701 712 A Ğ IR I Ş M A K İN A L A R I 4 - E k sk a v a tö r 5 - G reyd er 6 — S krcyp er t i 700, —156 — GELİŞMEYE ETKİ EDEN FAKTÖRLER: Yurdumuzda yol, baraj, eneıji ve diğer altyapı yatırımlarına büyük önem ve rilirken, iş makinaları sanayinin neden bu denli cılız kalmış olduğunun se beplerini şöylece sıralamak mümkündür: a) İş makinaları imalatı düşük imalat adetleri, yüksek maliyetler, ileri tek noloji ve yüksek yatırım gerektirmektedir. Bu nedenle gerekli korunma tedbirleri alınmadığı sürece bu konuda yatırım yapmaya gönüllü olanlar çıkmamaktadır. b) Döviz rezervlerimizin bol olduğu dönemlerde İthalat yolu daima yerli üretime tercih edilmiştir. Yurt içinde yatmm yapıp, uzun vadede yurt ekonomisine katkıda bulunulmak yerine, ithalat yapıp kısa sürede, yük sek kârlar elde etmek ön planda tutulmuştur. c) İş makinalanmn imalatı, satışı kadar satış sonrası yedek parça, servis bakım onarım hizmetleri de çok önemlidir. Milyonlarca liraya mal ol muş bir makinamn parçasızlıktan beklemesi ve çalıştığı altyapı yatırı mının geri kalması milyarlarca liraya mal olmaktadır. Bu nedenlerle bu sanayiye girmek isteyen kuruluşun bu satış sonrası hizmetlere de çok önem verip, tesisler kurması zorunludur. Yüksek teknoloji ile imal edi len bu makinalann köşe başı tamircilerin eline bırakılmaması gerekir. Gerekli devlet desteğini bulamayan yatırımcılar bu nedenle de bu konu da yatırımdan kaçmışlardır. d) Yurdumuzda iş makinaları ithalatında uygulanan gümrük nisbetleri adeta bu sanayinin gelişmemesi yönünde çalışmaktadır, örneğin; komp le iş makinası ithal edildiğinde uygulanan %5 lik gibi küçük bir gümrük nisbeti, yerli imalat için ithal edilen c.k.d. parçalan için % 30—40 ol maktadır. Bu durum diğer otomotiv finallerine uygulanan nisbetlerden tamamen farklıdır. Bir otomobilde komple araca uygulanan nisbet yu- - 157 tamamen farklıdır. Bir otom obilde kom ple araca uygulanan nisbct yu karılarda kalırken, c.k.d.’lerin gümrük nisbeti düşük olup, yerli üretim teşvik görm ektedir. Bu nedenle tüm otom otiv sanayi yüksek gümrük ko rumacılığı ardında gelişip dal budak salarken, iş makinaları sanayi kav ruk kalmaya mahkum edilm iştir. Bugün konulm uş olan fonlarla yerli üretime biraz olsun destek sağlanm ış olmasına karşılık, diğer otomotiv ürünlerindeki korumacılığa kıyasla iş m akinalanndaki korumacılık sem bolik kalmıştır. e) Yurdumuzda geçen senenin son yarısına kadar iş makinaları bedelli be delsiz ithalatında herhangi bir fon sistem i uygulanmamaktaydı ve vurt içinde üretilm ekte olan iş m akinalannın eş değerleri rahatça ithal edile biliyordu. Hal böyle iken, diğer otom otiv sanayi yüksek fon ve gümrük lerle belirli bir korum a altındaydı. Bedelsiz ithalat yoluyla hurda hale . gelmiş makinalar düşük fiyatlarla ithal edildi. 1985 yılı ikinci yansında konan fonlar sonucu bir d u r a k la m a o l d u ve ithalat büyük çapta teşvik bedeli ithalata dönüştü. Y urt içinde üretilen iş makinalannın eş değer leri hiçbir fon ve gümrük ödem eden teşvik belgeleri kapsamında ithal edilmeye başlandı ve bu durum halen devam etm ektedir. Bugün y u rt içinde üretilen otobüs, çekici, kam yon gibi otom otiv ürün leri çok özel haller dışında teşvik belgesine bağlı gümrüksüz ithal edile mezken, y u rt içinde imal edilen iş makinaları pek rahatlıkla fonsuz vc gümrüksüz yurda girebilm ektedir. 0 Yurdumuzda kam u kuruluşlarının inşaat makinaları alımlan belirsiz zamanlarda ve yüksek adetlerde olm aktadır. Halbuki bu abmlar prog ramlanıp, yıllara dağıtdsa yerli kuruluşlar üretim planlamalarını çoJc daha sıhhatli yapabileceklerdir. g) Yurdumuzda inşaat makiııalarma yan sanayici olarak ça lışa b ilece k cid d i, kalite mevhumu olan kuruluşlar parm akla sayılacak ka d a r a zd ır. Bu -1 5 8 nedenle bunların geliştirilmesi ana fabrikalara düşmektedir. Bu sistem hem zaman almakta hem de pahalı olmaktadır. h) Yurdumuzda inşaat makinalan sanayiinde tecrübeli eleman bulunma maktadır. Bu nedenle tüm elemanlan sıfırdan alıp, yurtiçi ve dışında eğitime tabi tutm ak gerekmektedir. 5 -ALINM ASI GEREKLİ TEDBİRLER: 1) 84.22 ve 84.23 G.T.I.P.'lan içinde kalan iş makinalannın gümrük nisbetlerinin diğer otom otiv ürünleri gümrük nisbetlerine çıkarılması veya sadece imalatçıların sadece kendi imalatlarında kullanacakları c.k.d. parçaların ithalatında gümrük vergilerinin % 1 nisbetine indi rilmesi, 2) Halen komple iş makinalan ithalatında CİF bedel üzerine uygulan makta olan % 30'luk fonun asgari bu seviyede muhafaza edilmesi. 3) Türkiye'de halen imal edilmekte olan iş makinalannuı eşdeğerinin teşvik belgesi yoluyla gümrüksüz ve fonsuz ithal edilmelerinin mutlaka önlenmesi. Ayrıca D.P.T.'na başvuran ve iş makinalannın ithalatını öngören her projeye teşvik verilmemesi ve teşvik belgesi nin sadece çok önemli ve belirli adedin ve kapasitenin üstündeki makinalara verilmesi. 4) Teşvik belgesi ile yapılan ithalatta sağlanan KDV ödemesinin tecil edilmesi uygulamasının ihracat sayılan yurt içi satışlarda da uygu lamasının temini. 5) Şayet 3. madde de belirtilen husus serbest piyasa politikası ile çakı şıyorsa, BYKP'nda bulunan sektörel ilkeler ve politikalara uygun - 159o tarak 1986 yıh program ında "Yatırımların ve Döviz Kazandırıcı Hizmetlerin Teşviki ve Yönlendirilmesine Ait Esaslar" ve bunlarla ilgili 86/1 sayılı tebliğe göre, yatırım cıdan yerli firmaya temin etti ği yatırım m allarında yüzde 15 yerine, yüzde 20 oranında teşvik primi uygulaması ve yatırım cının ithal yolunu seçmesi halinde ise. Merkez Bankası tarafından yüzde 5 oranında kesilen primin yüzde 10 oranına yükselmesi. Şim di yüzde 15 olan ve yüzde 20'ye arünl. ması istenen teşvik prim inin süratle uygulanması. 6) 1986 yılı programının "Yatırım Mallarının Kullanılması” bölümünün 6 nolu paragrafında" kuruluşlarca satın alınacak iş makinalannda yurt düzeyinde yaygın servis ve yedek parça imkanlarını tevsik ede bilen markalar tercih edilecektir" ibaresinin bir şart haline dönüştü rülmesi. 1986 Yıh İthal Yönetm eliğinin eki "İthalat 8 6 /7 " sayılı tebliğde yer alan maddeler için aranan "Bakım Onarım ve Servis Garantisi Yeterlilik Belgesinin" 84.23 pozisyonlara giren iş makinaları ithala tında da aranması. 7) 1986 yıh programının "Yatırım Mallarının Kullanılması" bölümünün 11 nolu paragrafında "Bütün kamu kurum ve kuruluşları (Belediye ler ve bunlara bağlı kuruluşlar dahil) yatırım malı atımlarında, yerli sanayinin daha fazla iştirakine imkan tanım ak üzere, aralıklarla ve uygün miktarlarda ihaleye çıkacaklardır" tedbirinin temenniden öteye götürülerek bu konuda DPT bünyesindeki Standardizasyon Komitesi'nin daha ak tif ve düzenleyici bir rol oynamasının sağlan ması. 8 ) Bir iş le tm e d e a y n ı a m a c a y ö n e lik iş n ıa k in a la n n ın t a ş ıt v e e k ip m a n ların ç e ş it li m ark a, m o d e l, tip ve k a p a site le r d e o lm a sı o rnakina par- -1 6 0 kının bakım, tam ir ve bunlar için lüzumlu yedek parça, usta ve ope ratör yönünden çok mahzurludur. Böyle bir makina parkının sevk ve idaresi, yedek parça stok ve kontrolünün sıhhatli ve ekonomik olmadığı bellidir. Bunun için standardizasyona gidilmesi. 9) Son yıllarda Belediyelerin gelir kaynaklarının artması ve ellerindeki parayı harcayacak yer bulamaz duruma gelmeleri nedeniyle büyüklü, küçüklü birçok belediye iş makinası ahmma gitmiştir. Belediye hiz metlerinin çok üstünde büyük makinalar alınmaktadır. Bu makinalara ithal müsaadesi verilirken belediyelerin hizmet alanlarının gözönüne alınması, atıl kapasiteye meydan verilmemesinin sağlanması, dış kredilerle alınanların da birgün ödeneceği gözardı edilmemelidir. 10) Kamu kuruluşları tarafından dış kredilerle alınan iş makinalannm komple ithali yerine, ülkemizde kalitesini ispat etmiş ve ihracatı ya pılan (kepçe, palet, kabin, koltuk, vs.) parçaların yurt içinden alın ması ile ilave işgücü yaratılacağı gibi, tesislerin de atıl kapasite ile çalışması önlenmiş olacağı, buradan temin edilecek gelirlerle de ye ni yatırım lara im kan sağlanmış olacaktır. 6. SONUÇ: Yol baraj, eeıji.ve diğer tüm altyapı yatırımlarını mutlaka en kısa za manda tamamlamak zorunluluğunda olan Türkiye'nin iş makfnalanna büyük çapta ihtiyacı vardır. Bu nedenle, iş makinalan sanayinin diğer otom otiv sanayiyi gibi hiç olmazsa bir müddet için elinden tutulması şarttır. Bugün yurdumuzda kıvançla bahsettiğimiz bir otom otiv sanayi varsa bu sanayi zamanında devlet tarafından verilmiş olan desteklerle bu hale gelmiştir. Aynı şansın iş makinalan sanayine de tanınması lazımdır. - 16-1 - İş makinaları sanayinin yurdum uzda gelişmesi için m utlaka en son tek nolojiyi içeren makinalarm inıal edilmesi şarttır. Yerli dizayn veya yur dumuzda gelişmemiş bir iş makinaları sanayi ile toplamacı üretimle bir yere varmak mümkün değildir. Bu sanayinin hakiki anlamda büyümesi için öncelikle yüksek teknoloji transferine ve yabancı sermayeye gerek vardır. Yabancı sermayenin bu konuda yatırım yapması için uzun vade li kolaylıklar gösterilmeli ve bu konuda uzman çok uluslu şirketlerin Türkiye'de üretim tesisleri kurmaları ve buradan iç ve dış pazara dönük satış yapmaları sağlanm alıdır. Yüksek teknolojinin nisbeten ucuz iş çilik ile birleştirilebilmesi Türkiye topraklarında yapılmalıdır. Bu iş makinaları sanayi gelişmesi için en önemli fırsattır. GÜÇ VE ENERJ İ MAKl NALARI SANAYİ İ - 165 - GÜÇ VE ENERJİ MAKİNALARI DEĞERLENDİRME RAPORU A —Elektrik Makinabn B —Mekanik Makinalar 1. GİRİŞ Ülke ekonomisinde önemli rol oynayan yatırım mallan sanayiinde göç ve enerji makinaları, enerji yatınmlannın hızla yapıldığı ve büyüdüğü ülkemiz de çağdaş teknolojinin bu aşamada kullanıma girmesi enerji kaynaklannın etkin kullanımı açısından önem taşımaktadır. Yatmm mallannın yurt içinde üretilmesi teknolojik gelişme, katma değer ve istihdam gücü yaratmaktadır. Kaliteli ya tın m malı üretimi araştırma — geliştirmeye bağlı olup uzun vadede kalıcı, rekabet edebilir ve dışa bağımlı olmayan imalat sanayisinin doğmasını sağlar. Dünyada teknolojinin çok ile ri olduğu ülkeler yatınm malı üretimlerini de bırakmaya ve daha çok proje ile teknoloji ihracına yönelmektedir. Bu durum karşısında bizim de ileri teknoloji üretebilmemiz için yatınm mallan üretimi yamnda araştırma —ge liştirmeye büyük önem vermemiz gerekmektedir. - w - 2. SEKTÖRÜN TABIMI VE Ş ^ |. A ^ ^ M A S I UMü*!/,.fi 2 V H İW j.ı;i-K * 2.1. ELEKTRİK MAKlNALARI: Elektrik enerjisini mekanik enerjiye veya mekanik enerjiyi elektrik enerjisi"i. •;<, *\x * î . t ' - i* ne dönüştüren elektrik makinalan, elektrik eneıjisinin niteliğini değiştiren statik veya dönen elektrik makinalan ile, salt sahası cihazlarından sadece ölçü, koruma ve kumanda cihazlarını ve kesicileri kapsayan bir çerçevede ta rif edilmiştir. Bu taıum ve kapsamın içine -'i ■ > . ■ ■ : i'.i / ’ *i : ' ■'•us . _ı •! ‘ / '5 ı- i - . •:? 1. Elektrik,Motorlan ■-*» ■ ■^ ' - -s ' ■ ■ . ' . ; • .:-r ■ 2. Jeneratörler •* ■\M-1 t, . _ ■■ V-' .• ¡- ./■ *; , ' ■ r” . . >\.U' - 3. Transformatörler 4. Şalt sahası ekipmanlan (kesid, kapasitör vs.) gbmektedfr. 1. Elektrik Motorlan: Elektrik enerjisini mekanik enerjiye çeviren bîr makinadır. Elektrik Motorlan motor güçlerine göre şu şekilde smıflandınhrlar. 1.1.— Mikro Motorlar: Oyuncak motorlan, elektrikli traş makinası motor lan, servo motorlar. 1.2.— Gücü Kesirli Motorlar: Gücü 1 HP'den küçük olan motorlardır. Buz dolabı, çamaşır makinası, ev ve büro motorlan. 1.3.— Küçük Motorlar: Ünite gücü 1 —60 HP arasında olan motorlardır. - 167 1.4.- Orta Güçlü Motorlar: Gücü 60 — 220 HP arasında olan motorlardır. 1.5.— Büyük ve çok Büyük Güçlü Motorlar: Gücü 220 HP den büyük olan motorlardır. 2. Jeneratörler: Mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çeviren makinalardır. 3. Transformatörler: Bir alternatif akım sistemini, aynı frekansta ve farklı akım ve gerilim değerlerinde bir ya da birkaç alternatif akım sistemine dö nüştürmeye yarayan elektromanyetik endüklemeli statik aygıta TRANS FORMATÖR denir. Sektör kapsamı içindeki güç transformatörleri aşağıdaki şekilde sınıflandı rılmaktadır. 3.1.- Dağıtım Tranformatörler: (Alçak gerilim sargısı 400 V'a kadar olan) 32.— Orta Gerilim Göç Transformatörleri: (Alçak gerilim sargısı 400 V'un üstünde, yüksek gerilimleri 36 KV olan -36 KV dahil-) 33.— Yüksek Gerilim Güç Transform atörleri: (Yüksek gerilimle» 154 KV ohn -154 KV dahil-) 3.4.- Çok Yüksek Gerilim Güç Transformatörleri: (Yüksek gerilinden 154 KVIn üstünde olan) 3.5.- özel Güç Transformatörleri ve Reaktörler 22. MEKANİK MAKİNALAR Kullandığı yakıt veya yakıt yerine geçerli gaz veya hidrolik ile güç veya - 168 elektrik üreten makinalara mekanik makinalar denir. Her türlü benzin, dizel ve gazolin motorlari ile son yıllarda az da olsa üretilen bütan gazla çalışan motorlar ve imalat kuruluşları olmayan buharlı türbinler, gazlı türbinler ser best pistonlu jeneratörler, hidrolik türbinler bu kapsam içinde düşünülmeli dir. Bu kapsama giren mekanik makinalar. 1. İçten yanmalı, pistonlu benzin ve dizel motorları 2. Pistonlu buhar makinaları 3. Buhar türbinleri 4. Gaz türbinleri 5. Serbest pistonlu jeneratörler 6. Hidrolik motorlar. - 169 3. YATIRIM M ALLARI SANAYİNİN ÖNEMİ Kalkınma her yönü ile sanayileşm eye bağlıdır. Sanayileşme ise yatırım malİan konusunda söz sahibi olm akla belli bir çözüme ulaşm ış olup, teknoloji de yaratıcılığın ta tb ik at sahasına konulması yatırım mallan sanayiinin mev cudiyeti ile orantılıdır. M evcutlarının geliştirilmesi ve yeni teknoloji üretimi buna bağlıdır. Y aratıcılık yaratan beyin gücüne bağlıdır. Yetişen beyin gü cün kaybı bu gücün y arattığ ı ürünlerin pahalılığı k ıt kaynakların devamlı dı şa akmasına neden olur. Gerçek sanayi kendi teknolojisini üretebilmek dem ektir. Bu ise yatırını mal lan sanayinin rantabl ö lçekte yurdum uzda gerçekleştirilmesi ile mümkün dür. Bir Şikenin savunma gücü ekonom ik ve teknik gücüne bağlıdır. Mevcut sana yi kısa sürede savunma m aksatlarına yönlendirilebilir. Savaşta üstünlüğü ye ni buluşlar sağlam aktadır. Ayrıca konvensionel silah ve malzemenin kaliteli olarak süratle yeterli m iktarda üretimi bu sanayiinin gücüne bağlıdır. - 170 4. GENEL DEĞERLENDİRME 4.1. Türkiye'de Elektrik Makinaiannm Bugünkü Durumu: Yurdumuzda 120 KW güce kadar alçak gerilim beslemeli alternatif akım elektrik motorları, 270 kw güçte doğru akım elektrik motorları; — 25 MVA güce kadar hidro —generatörler 1000 KVA güce kadar orta ve küçük güçlü jeneratörler, — 154 kv/100 MVA güce kadar güç transformatörleri (380 kv/150 MVA transformatör üretim kapasitelerine ulaşılmıştır) — 420 KV’a kadar gerilim ayıraçları — Muhtelif güçlerde kondansatörler, ölçü ve kumanda cihazları imal edil mektedir. - Bunların toplam üretim kapasiteleri ite yıllık üretim satıştan aşağıda belir tilmiştir. Güç ve dağıtım trafoları Elektrik Motorları Hidro —Generatörler Mevcut kapasite Üretim —Satış 9510 MVA/yıl 3323 MVA/yıl 2750 MW/yd 1200 MW/yıl 150 MW/yıl 20 MW/yıl 100 KVA/yıl 50 KVA/yıl Küçük ve orta güç jeneratörler (1000 KVA *ya kadar) Tablodan görüleceği gibi yurdumuzda elektrik makinaları sanayiinde kapasi te kullanım oranı % 15 — 50 arasında değişmektedir. Bunun nedeni yurt içinden karşılanabilecek elektrik makınalannın ithal edilmesi görülmekte dir. - 171 42 Tifrkiye'de M otor Sanayiinin Bugünkü D urum u: Motor sanayii ülkemizde bugüne kadar daha ziyade tarıma dönük hedeflere yönelik kurulmuş ve m otor güçleri de yine bu durum a göre düşünülmüş olup üretim kapasiteleri de ona göre ayarlanm ış yillar boyu aynı teknoloji tc güçte ve hatta tek silindirli motorlarla ayakta duran bir sanayi olm uştur. Bu yatıran m allan arasında yer alan enerji nıakinalanndan bir bölümünün parçası olan (Dizel M otorlan) ele alacak olursak şu andaki kullanma alanlan — Taşıt m otorlan - Zirai maksatlı m otorlar - Stasyonel m otorlar — İnşaat ve ağır sanayi m otorlan gibi alanlarda kullanılarak geniş sahada hizmet görmektedirler. Ancak ülkemizde kurulm uş olan fabrikalar ister sa nayi alanına, ister tanın alanına hizmet veren üretim çeşitlerinde olsun, dai ma diğer ülkelerin terk etm ek üzere olduğu teknoloji ve modelleri üretmek durumunda bulunm aktadır. 43. Gelişmiş Ülkelerde Son Durum ve Geleceğe Dönük Hedefler: Bugün dünyada teknolojinin çok ileri olduğu ülkeler yatırım malı üretimleri ni de bırakmaya ve daha çok proje ile teknoloji ihracına yönelmekte olup, kendi ihtiyaçlannı da dışandan karşılamayı planlamaktadırlar. -1724.4. Teknolojik Yönlerden Arzu Edilpp, Hedefler: 1. Mevcut ürünlerin kalitesinin dünya standartlarına uygun hale getirilmesi. 2. Tasanın yöntemlerinin geliştirilmesi, bilgisayarla yapılabilir hale getiril mesi. ■, ; _ 3. Ürün performansım artına araştırmaların yapılması. 4. Elektrik dalındaki kapasite.fazlasını daha büyük güçlü yüksek gerilimli motor üretimi için değerlendirmek amacıyla yatırım ve geliştirme çalışmalan. 5. Küçük güçlü enerji üreten maltinalarda hacım küçültülmesi ve yeni mal zemelerin kullanımı yoluyla mevcut teknolojinin geliştirilmesi. '6. Transformatör sanayiinde özel transformatörlerin (yüksek frekanslı güç kaynaklan) üretimi için ve gerilim düzeyinin yükseltilmesi ve üretimin en son teknolojinin uygulandığı düzeye getirilmesi yönünde çalışmalar. 7. Metal glass malzemenin genel olarak elektromekanik sanayide kullanımı üzerinde çalışmalar, 8. Savunma sanayiinde kullanılacak her türlü elektrik makinalanıun imali ne yönelik araştırma ve geliştirme çalışmalarının desteklenmesi. 9. Eneği üreten büyük güçlü makinalar sektöründe, mevcut kapasitenin yetersiz olduğu dikkate alınarak gerekirse yabancı sermaye iştirakiyle kapa site artınını ve satın alınan teknolojilerin özümlenmesi ve geliştirilmesi ama cıyla araştırma ve geliştirme faaliyetlerine önem verilmesi. — 173 — 10. Trafo merkezleri ve santralleri için entegre ölçü ve kontrol sistemleri ge liştirilmesi için araştırma ve geliştirme çalışmaları arzu edilen hedeflerdir. S. ARAŞTIRMA - GELİŞTİRME VE YÖNLENDİRME Olkemizde bugüne kadar araştırma ve geliştirme sahasında birşeyler yapıl mamış olup, hazır ve geri teknolojiler satın alınarak montaj sanayiiden yerli üretime geçilmiştir. 1. Bilgi Birikiminin Artırılması ve Bilim Adamı Yetiştirilmesi Yönünden Çalışmalar: Araştırma ve bilim adamı yetiştirilmesinin sağlanması amacıyla doktora ya pan araştırmacılara ve araştırma konularına yeterli finansman sağlanması ve faiversitelerin cazip iş a la n la rı haline gelmesine teşvik edici ücret politikalannın izlenmesi ve genel olarak kaliteli insan yetiştirmeye yönelik bir eğitim politikası uygulanması. 2. Finansman Desteği: Yasa ile getirilen teşviklere ilaveten kuruluşların kendi bünyelerinde yaptıkları araştırma çalışmalarına düşük faizli kredi ve amortisman indirimi yoluyla destek sağlanması. 3. Test Merkezleri Kurulması: Sektörde üretilen ürünlerin kalitesinin yükseltilebilınesini sağlaya bilmek amacıyla test sonuçlan uluslararası kuruluş larca tanmaıı test merkezleri oluşturulması ve bu merkezlerin üniversitedeki uzmanlardan yararlanabilmek amacıyla imkan nisbetinde üniversite kampus larında kurulması. Bu çerçevede aşağıdaki test. merkezlerinin kurulması öngörülmektedir. -174- <. a) Y ü k s e k g ü ç kısa —devre test merkezi. b) Elektrik makinaları test merkezi 4. Araştırma Merkezleri Kurulması: Mevcut araştırmacı bina ve cihaz im kanlarından en iyi şekilde yararlanabilmek, üniversitenin sanayi ihtiyaçla rına doğrudan cevap verecek araştırmalara yönelmesini sağlamak amacıyla üniversite bünyesinde bir Elektromekanik ve Güç Elektroniği Enstitüsü ku rulması gerçekleştirİlmelidir. Bu kuruluş TÜBİTAK eliyle ve/veya sanayici birliklerinin finansman desteğiyle oluşturulabilir. - 175 6. SONUÇ: Türkiye üretim yapısını bilgi yoğun sektörler ve bu arada öncelikle makina tc yatmm mallan doğ rultusunda şekillendirilmelidir. Yatırım mallannın yurt içinde üretilmesi teknolojik gelişme, katm a değer ve istihdam gücü ya ratmaktadır. Kaliteli y atın m malı üretimi uzun vadede kalıcı, rekabet ede bilir ve dışa bağımlı olm ayan im alat sanayiinin doğm asını sağlar. Bu sanayi de fara ve orta vadede öncelikle insan faktörüne dayalı alt yapısını (eğitim, otganizasyon, planlama vb.) iyileştirm ek zorunludur. ülkemizde elektrik genellikle doğuda üretilip batıda tüketilmektedir. DolaİFİSi ite uzun iletim h atlan şebeke kaybını arttırm aktadır. Ancak son yıllarda batıda da santrallann işletm eye alınması ile kayıplar % 3,7 seviyesine düşürîhnüştür. Aynca kayıplanıı düşmesi iletim hatlanm n yeterli derecede ol ması ve nominal güçlerinin üzerinde yüklenmemesinden de meydana gelmiş tir. Ancak şehir şebekelerinde kapı oldukça fazladır. Bunun da en büyük nede ni bu şebekelerin eski ve düzensiz olmasıdır. Hatların ve trafoların kapasite lerinin üzerinde yüklü oluşu, iletim ve izolasyon malzemelerin kalitesi ile bağlantı elemanların eski ve kalitesiz oluşu en büyük etkendir. Bunu ortadan kaldırm ak için öncelikle iletim ve izolasyon malzemelerinin kalitesi ve standardizasyonun yeterli seviyeye çıkarılması, kalite kontrol ümün sık sık yapılması lazım dır. Şehir şebekelerinin ileriye dönük olarak yenileştirilmesi, trafo ve hat kapa sitelerinin normal seviyeye düşürülmesi ilave trafo merkezleri kurulması ve yeni iletim hatlan yapdması gereklidir. Hatların dengeli olarak yüklenmesi için özen gösterilmelidir. H atların güç katsayılanru 0,9'un üzerine çıkaracak Çalışmalamı yapılması gereklidir. - 176 — Elektrik şebekelerinde güç katsayısının (cos 0nin) yüksek tutulması kullanı lan trafodan veya iletim hattından azami seviyede istifade etmek demektir, (örneğin: 100 kVA. trafodan 0,8 cos 0de 80 kW. ile çalışabilirken, aynı trafodan Cos 00,9 iken 90 kW. ile çalışabilecektir.) Bu kadar önemli olan bu faktörün düşmesine neden faktörlerin ortadan kaldırılmasına özen göste rilmelidir. özellikle motor seçimlerinde işin kapasitesine göre motor seçil melidir. Ancak bu tedbirler de yeterli olmadığı taktirde otomatik kompanzasyon tesislerinin kurulması bir işletme için hem tesis yönünden hem de maddi yönden daha kârlı ve güvenilir olacaktır. Ülkemizde enerji iletim ve dağıtım şebekelerinde kullanılan alüminyum ve çelik özlü alüminyum iletkenler tüm dimyada en yaygın kullanılan iletken lerdir. Şu anda da çok önemli bir gelişme söz konusu değildir. Ancak ko ruma iletkenlerinin özü fiber glas yapılıp muhaberede yararlanılmaktadır. Fakat bu sistem hünez ülkemizde kullanılmamaktadır. 7. KAYNAKLAR — 5.5 Y. Kalkınma Planı - TEK NAKİL VE KALDIRMA MAKİNALARI SANA YU 180 1.1. ÜLKE KALKINMASINDAKİ ÖNEMİ: - - Limanlarda, istasyonlarda, yükleme — boşaltmanın hızlandırılması, baraj larda, santrallarda, tersanelerde büyük yük değerleri Qe dahi süratli, güvenli çalışmalar, kömürlü termik santrallerin yakıt ve küllerinin, güvenli ve sürekli olarak, ayrıca çevre temizliğine önem vererek taşınması, fabrikaların mine ral ve hammadde ihtiyacının ekonomik olarak, hatta uzak mesafelerden bandl* konveyörlerle veya teleferiklerle taşınması, yol ulaşımı zor olan yer lerde ulaşım için teleferiklere başvurulması, dağ sporları ve turistik maksat larla teleferik ve telesiyejlerin ön planda tutulması, yüksek bina ve kulelerde > •. ' r , düşey doğrultuda hızlı ve rahat ulaşım sağlanması bakımından asansörler, fabrikalarda, işletmelerde her türlü endüstriyel üretim prosesi ve Setimi için taşıyıcı tesisler, ülkemizin kalkınmasında önemli rol oynayacaktır. 12. SAVUNMADA ÖNEMt: Her türlü silah, mermi ve mühimmatın taşınması, füzelerin rampalara kaldı* , rılması, rampaların ayan, savaş ganilerinde alalıların ve uçakların indirilip kaldırılması ve daha bir çok ikmal işlemleri, taşıma ve kaldırma tekniğinin yardımı ve katkısı ile üstün başan yolunda ilerler. Savunmada tarihi eserle rin korunması, barikat teşkili ve giderilmesi işlemlerinde, konuna hattı ve mania inşasında, enkaz kaldırılması çalışmasında, âv3 ve askeri ihtiyaç hal lerinde, iletim, kurtarma, tamir ve montaj işlerinde yeterli kapasitede makina ve tesisat. İstiklal savaşının sırtında mermi taşıyan kadını, savunma taşımacılığımızın ulusal sembolüdür. Kıbrıs harekatının daha arifesinde, 150 tonluk KOCAYUSUF Macunasmın, İstanbul'dan Mersin'e doğru yola çıkışı, o günün mütevazi şartlarım ifade ederek, kaldırmanın savunmadaki önemini gösteren küçük bir örnektir. - 181 2. MEVCUT YAPILAN VE TEKNOLOJİK DURUM: 2.1. Yurt İçi Durum: Memleketimizde transport işlerinde, kısmen insan gücüne dayalı basit taşı macılıktan, düzenli ve hızlı mekanizasyona geçişin önem i epey zamandan beri anlaşılm ıştır. Daha geniş ve büyük çapta olmak üzere devlet sektöründe olduğu gibi, özel sektörde de modem ve büyük kapasiteli makina ve tesisle re yer verilmektedir. Yatırıma verilen önem ile orantılı olarak, yerli im alat imkanlarında da önemli gelişmeler görülmektedir. İhtiyacın imkanları hareket geçirdiği, kamçıladığı bir gerçektir. İhtiyacın mevcudiyetini tesbit için de bilgiye, görgüye, açık düşünebilmeye ve teşeb büs sahibi olmaya gerek vardır. Bilineni yeniden keşfetm eye çalışmakta fay da yoktur. Japon gemi inşaat sanayiinin, dev yapılı, yüksek kapasiteli portal vinçlere dayanarak geliştiği görülmüş, ülkemizde de benzerlerinin uygulan masına başlanm ıştır. 2000 yılına kadar Türkiye’de gerçekleşmesi gereken daha çok şey vardır. Gidişi hızlandırmadığımız takdirde başarımız yetersiz olacaktır. - 1823. DÜNYADA, GELİŞMİŞ ÜLKELERDEKİ DURUM VE GELECEKTE ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER: Nakil ve kaldırma makinaları sanayi konusunda memleketimizde kamu ve özel sektör kuruluşlarında büyük bir bilgi, teknolojik düzey, dünyada bazı gelişmiş ülkelerin ulaştığı düzeyle mukayese edildiğinde, bazı özel konular da ve elektrik —elektronik ve bilgisayar uygulamaları açısından, ülkemizin 5 — 10 yıl gerilerde olduğu görülmektedir. Bu bakımdan, bu açığın süratle kapatılabilmesi için özel konular, ileri tek nolojiler, bilgisayarlar uygulamaları hususlarında yabana firmalarla know — how patent anlaşmaları teknik işbirliği yapılması zarureti ortaya çıkmakta dır. Nakil ve kaldırma makinaları konusunda özellikle, Federal Almanya, ABD, İngiltere, Fransa, Japonya gibi ülkeler çok uzun yıllardan beri standardizas yon çalışmalarını sürdürerek, günümüzde artık denenmiş ve yerleşmiş ulusal ve uluslararası standartlar oluşturmuşlardır. Ülkemizde ise bu konudaki çalışmalar son derece yetersizdir. Kullanılan ya bancı standartlar, tanımlar ve kavramlar, makinaların sınıflandırılm a« tüke tici açısından bir düzensizlik mevcuttur. Ülkemiz koşullarına uygun ayrıntı lı ve eksiksiz standartlar öncelikle hazırlanmalı ve zorunlu olarak yürürlüğe konmalıdır. Dünyanın birçok gelişmiş ülkelerinde, taşıma ve kaldırma tekniği önemli bir düzeyde tutulmaktadır. Üniversitelere bağlı öğretim ve araştırma müesseseleri, fabrikalar, organizasyon büroları çok sayıda modern uygulam alar bunun isbat ve ifadesidir. Bir Japon mütehassısı, gemi inşaat faaliyeti ve ba şarısının, sadece ve sadece kaldırma — taşıma tekniğine dayandığım ifade etmiştir. - 183 — 4. te k n o lo jik y ö n d e n a r z u e d ile n h e d e f le r v e BU HEDEFLERE VARMAK IÇÎN SEÇİLEN YOL VE YÖNTEMLER: Ekonomik, ticari ve teknolojik koşullar içinde savaşma ve işletme isteyen, pazarlama isteyen, yan sanayi gerektiren, kaliteli hammadde ve yan mamul gerektiren, gelişen teknolojileri ile üretim yaparak Türkiye'ye satış yapmak isteyen y ab an a finnalarla rekabet etm ek mecburiyetinde olan bu sanayinin sorunlarına çözüm getirilebilmesi için öngördüğümüz tedbirler — teşvikler aşağıdaki gibi sıralanabilir. 1. Atıl kapasiteye çözüm getirilmeli, aydı konularda üretim yeni yatınm talepleri hassasiyetle değerlendirilerek incelenip sonuçlandırılmalıdır. Bo şuna özkaynak sarfına meydan verilmemelidir. 2. İstenilen katilede hammadde, yan mamul, mamul bulunabilmeli; gere klise bu akşamın kolaylıkla ithalatının yapılması sağlanmalıdır. 3. Bu alanda sanayinin gelişmesine paralel olarak özellikle modern taşı ma makina, araç ve gereçler konusunda konstrüktör (mühendis, teknisyen) işletmeci yetiştirilm esi gerekmektedir. 4. Mevcut ve hayli gelişmiş bulunan bu endüstri dalında teknik ve idari şartnamelerin yönlendirici, zorlayıa kayıtlan paralelinde yerli sanayimizin kalite ve em niyet yükseltilmesi; denetim test ve kontrolün çok etkin, sürat li olarak yönlendirilmesi ve geliştirilmesi gerekmektedir. 5. Yatırım mallanm , yatmmcı, teşvik belgesine istinaden yurt dışından gümrük muafiyetli olarak temin etme olanağına sahiptir. Yerli yatınm malı üreticileri, mamulün bünyesindeki bazı girdileri gümrüklü olarak temin etti ğinden fıatı pahalı olmakta, bu sebeple yapımcının ürettiği makina yaijnmcı için teknik olarak uygun halde, pahalılık sebebiyle yapımcının sıpnrisi nl -184ma şansı azalmaktadır. İthal ikamesi için getirilmiş olan teşvik tedbirleri nin, yerli yapımcıları fiyat yönünden iç pazarda gümrük muafiyetli dış men şeli mallarla rekabet edebilecek düzeye getirilmesi lazımdır. 6. Yerli katkı oranının öngörülecek bir seviyeden yüksek olması halinde, yerli yapımcının fiaünın yabana yapımcılara karşı öngörülecek bir oranda (% 15'e kadar) preferansa sahip olması ilkesi benimsenmeli, geliştirilmeli ve genelleştirilmelidir. 7. Dış pazarlarda Türk yapım cılarının memleket menfaatlerine uygun bir şekilde hareket etmeleri düzenlenmelidir. 8. Türkiye'nin son zamanlarda çok yakın ilişkilerde bulunduğu Cezayir, Tunus, Pakistan, Endonezya vb. ülkelerde yapılagebnekte olan ekonomik temaslarda yerli yapımcıların üretim programlarında etkinliğini artırmak amacıyla Devlet politikası güdülmeli ve gayret sarfedilmeEdir. 9. Devletin ve kamu kuruluşlarının satm aldığı yatırım mallarım yerli te min etmesi sağlanmalıdır. 10. Yerli üretilenlerin ithaline izin verilmemeli veya yerli üretimin yabancı ile rekabet edebilmesini mümkün kılacak kolaylıklar, tercihler sağlanmalı dır. 11. Yurtiçi yatırımlar için açılan uluslararası ihalelerde yerli firmaların hak lan yabancı rakiplerine karşı devletçe korunmalıdır. - 185 5. ARAŞTIRMA - GELİŞTİRM E VE YÖNLENDİRME Nakil ve kaldırma makinalar sektöründe araştırma ve geliştirme faaliyetleri son derece sınırlı ve yetersizdir. Bu sektörde faaliyet gösteren kuruluşlar kendi mali ve teknik kaynaklarım daya ziyade satın alma, imalat ve üretim üzerinde kullanm aktadırlar. Üniversiteler A —G konularında işbirliği yapıl malıdır. Ayrıca A — Gçalışm alan pahalı çalışmalar olduğundan devletçe teşviki sağlanmalıdır. Yönlendirme konusuna gelince; halen memleketimizde üretilmeyen fakat yabancı teknoloji işbirliği ile üretilebilecek konular belirlenirken, memleke timizin kalkınma plan ve programlarında öngörülen faaliyetlere hizmet vere cek yeni türlerin üretiminin yönlendirilmesi uygun olacaktır. - 186 - 6. SONUÇ: Nakil ve kaldırma makinalan sektöründe en acü problem ülke çapında stan dardizasyona gidilmesidir. İmalat kalitelerinin standartlara uygun hale geti rilme» gerekmektedir. Bu gerçekleşmediği takdirde; yeterli ve yetersiz ku ruluşların birbirinden ayrılarak, yetersiz kuruluşların ayıklanması veya ek sikliklerini tamamlamaya yöneltilmesi mümkün olacaktır. Haksız rekabet ortamının önlenmesiyle, teknoloji düzeyinin de yükselmesi ve araştırma — geliştirme çalışmalarının hız kazanması beklenebilir. Ancak bu konularda gerekli teşvik ve yönlendirmenin yapılması da zorunludur. ENTEGRE TESİS YATIRIM MARÍNALARI SANAYİİ - 189- YAT1RIM MALLARI SANAYİİ ENTEGRE TESİS YATIRIM MAKlNALARI 1— Giriş: Entegre Tesis Yatırım Makinalannda Mevcut Durum: Kalkınmakta olan ülkelerde tarımdan, sanayi'e doğru bir akış olmaktadır. Ülkemizde de bu durum bariz şekilde aşağıdaki tablodan müşahade edil mektedir. Sektörlerin GSYlH içindeki paylan % Sektör 1982 1983 1984 1985 1986 Tarım 20,7 19,5 19,4 17,8 17,5 Sanayi 27,0 28,5 29,4 31,8 32,1 Hizmetler 523 52,0 51,2 20,4 50,4 YEKÛN % 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 Yatırım mallan sanayii'nin bir bölümünü oluşturan Entegre Tesis Makinalan İmalat sanayii'nin diğer sektörlere göre belirgin vasfı her projeye göre de ğişen boyutlarda ve ağırlıkta imalat yapılmasıdır. Dolayısıyla emek — yo ğun bir imalat türüdür. 2 —Türkiye'de Durum: Ülkemizde komple tesis imalatı konusunda bugün için 100 civannda resmi ve özel sektör faaliyet göstermektedir. Komple şeker, çimento, maden işle me ve çıkarma, cevher işleme, petrokimya, rafineriler, tüketim malı üreten sanaynler ile ara malı üreten sanayilerin ihtiyacı olan mal ve hizmetler üre tilmektedir. Bu konularda gerek özel sektör ve gerekse resmi sektörde bü yük çapta imalat ve proje konusunda bilgi vc tecrübe birikimi vardır - 190 — Son yıllarda bu sektör grubuna giren imalatçılar dış ülkelerden komple tesis taahhütlerini almış ve bunları muvaffakiyetle yerine getirmişlerdir. Aslında coğrafî konum un yarattığı avantajlar sebebiyle Orta Doğu ve 3. Dünya ülke lerine ihracat yapma kolaylıkları vardır. Bu imkan özellikle müteahhitlik fir maları tarafından değerlendirilebilmektedir. Yukarıda belirtildiği gibi bu sektör emek - yoğun olan bir imalat türünü kapsadığından bu tip imalata uygun düşen enerji tesislerini de kolaylıkla imal etmek mümkündür, özellikle Hidrolik ve Termik Santral için gerekli üniteler kolaylıkla imal edilebilir. 3 — Dünya'da Durum: Gelişmiş ülkelerde makina imalat sanayinin GSMH içindeki payı büyük ol maktadır. Dolayısıyla katma değer ve istihdam yaratma yönünden ekonomi ye çok büyük katkısı vardır. Gelişmekte olan ülkelerde ise yatırım mallan sanayii'ni geliştirerek kendi ü t kelerinin sanayileşme sürecini kısaltmaktadırlar. Bu ülkelerde emek faktörü ucuz olduğundan ucuz insan gücünü kullanmak suretiyle hizmet ve ürünleri ni dış ülkelere rahatlıkla pazarlayabilmektedirler. Bu gruba, Güney Kore, Brezilya, Hindistan iyi bir örnek teşkil etmektedir. Ülkemizde entegre tesis makina imalat sektörü yukarıda belirtilen ülkelerde olduğu gibi ucuz insan faktörünü kullanmaktadır. Dolayısıyla her zaman çe şitli entegre tesislerini dış pazarlarda değerlendirebilrirler. Bu tip üretim insan faktörüne çok bağh olduğundan eğitim ve araştırmaya ağırlık vermek suretiyle gelişmiş sanayii ülkeleri düzeyine gelinebilir. Ülke mizde ilk yerli şeker fabrikası 1962 yılında, ilk çim ento fabrikası 1968 yı lında, ilk hidrolik türbin 1983 yılmda gerçekleştirildiğine göre entegre tesis - 191 makinalan imalatı çok yenidir. Şeker, çimento sanayiinde gerekli ilerleme ler olm uş, diğer entegre tesis makinalan gerektiren sanayilerde ise henüz geEşme durum undadır. Gelişmiş Ülkelerde Son Durum ve Geleceğe Dönük Hedefler: 18. yüzyılda llgintere'de başlıyan bilahare Fransa, Almanya, Belçika, Hol landa, Avusturya ve İsveç'te yapılan sanayi devrimi Avrupa’da teknoloji geEşmesini hızlandırm ıştır. 20. yüzyılın ikinci yansında geliştirilen bilgiler ne deniyle bu çağa 'T eknoloji Çağı” adı da verilmektedir, özellikle gelişen bilgisayar Teknolojisi ile ikinci sanayi devrimini yapan gelişmiş ülkelerde ulaşılan teknolojik seviye Japonya gibi ülkeleri bile yaşam standartlarının en üst seviyelerine çıkarmıştır. Bu gelişmeye paralel olarak artan ilmi araş tırmaların astronom ik masrafları artık tek bir ülke tarafından değil, enternasyonel kuruluşlar aracılığıyla karşılanmağa başlanm ıştır. Amerika ve Av rupa'da pekçok kuruluş daha güçlü olabilmek için birbirleriyle birleşmeyi tercih etm eğe başlamışlardır. Ülkeler bile evvela ekonomik yolla birleştik ten sonra siyasal birleşme hazırlıkları konusunda hayli ileri safhaya ulaşmış lardır. Çok gelişmiş sanayi ülkelerinde geliştirilen robotlar sayesinde beden gücüne dayanan çalışma çok yakın bir gelecekte ortadan kaldırılabilecektir. Bu sayede oluşacak yeni gelişmiş beyin potansiyelinin teknolojinin daha ileri seviyelere erişmesini sağlıyacağı aşikardır. 4 — Gelişmenin hız kazanması için alınacak tedbirler: A) Kısa vadeli planlama safhasında: 1— Entegre tesis yatırım makinalan imalatı yukanda da belirtildiği gibi ül kemizde yeni gelişen bir sanayidir. Bu sebeple dış rekabetten korunmalı dır. - 192 — 2— Entegre tesisler ekseri dış kredilerle temin edildiğinden Türk firmaları bu işe girememektedirler. Bu konuda tıpkı hidrolik santral ünitelerinin yurt içinden temini hakkında çıkartılan kararnamede olduğu gibi (27.7.1983 ta rih ve 83/6911 saydı kararname) Türk mühendislik ve imalatçı kuruluşların imkanları desteklenmelidir. 3— Dış kredilerle gerçekleştirilen bu tip tesisler için yerli imalatçıların ver dikleri teklifleri, yatırımcı firmanın Türk Parası imkansızlığı dolayısıyla yer li firmaları değerlendirememektedir. Bu konuda Türk firmalarına gerekli im kan yaratılmalıdır. 4— Ülkemizde yatırım makinalan üreten yerli firmalara müşterileri adına kredi açabilecek bir veya bir kaç banka oluşturulmalı, yerli ve y ab an a müş terilere kredi verilebilmelidir. 5— Ülke düzeyinde prodüktivite artışım sağlıyacak projeler desteklenmeli dir. 6— Türkiye'nin İslam ülkelerinde yatırım yapabilmesi için Devlet desteğin de firmaların ortak hareket etmesi sağlanmalıdır. B) Uzun vadeli planlama safhasında: 1 - Bugün dışa açılmış Türkiye Ekonomisinde yarının sağlam temellerinin atılması ancak, yerli kaynaklara dönük ve dışa ancak gerektiği kadar bağım lı olan, Türk insanının yapısı ve alışkanlıklarına uygun ve Türkiye'nin yan sanayii ve sanayileşme paralelinde geliştirilecek teknolojilerle mümkün ola bilecektir. - 193 Bu yaklaşım, böyle bir teknolojinin yeniden dizayn şeklinde anlıyabileceğimiz gibi, en uygun teknolojinin adaptasyonu ve geliştirilmesi olarak da ifa de edilebilir. Bu gibi hizmetler ihtisaslaşmış mühendislik firmalarına destek sağlanması ile temin edilebilir. 2— Türkiye gibi gelişmekte ve sanayileşmekte olan ülkelerde mühendislik — müşavirlik hizmetlerinin geliştirilmesinde, bilhassa kamu yatırımlarında izlenen politikalar birinci derecede rol oynam aktadır. Türkiye'de ise yatı rımcı kamu kuruluşları tarafından genellikle benemsenen yöntem , sanayi tesislerinin projlendirilmesinde yerli mühendislik firmalarına genellikle taşaronluk görevi verilmesidir. Türkiye'de mühendislik bilgi ve tecrübe birikiminin nicelik ve nitelik bakı mından geliştirilebilmesi için, ihtiyaç halinde yabancı müteahhit ve lisansörler ta ra f ın d a n yapılacak temel mühendislik hizmetlerine yerli mühendislik kuruluşlarının katılmasının yerli mühendislik kuruluşlarınca yapılmasına zorlanması ve Ugili ihale şartnamelerine bu yönde hükümler konulması, en pratik ve süratli bir yol olarak görülmektedir. Bunun için, diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ileri ülkelerde etkili ve başa rılı bir şekilde uygulanan yöntem , Türkiye'de uygulanabilir. Bu yöntem, ya tırımlarda projelerin genel sorum luluğunun pilot firma olarak yerli firmala ra verilmesi ile proses ve "know — how " ile ilgili gerekli anlaşmaların yerli firmalar tarafından proses ve teknoloji çalışmalarına dahil olan imkanının sağlanmasıdır. 3— Genellikle entegre tesisler yatırımcı kuruluşlar tarafından kısa sürede gerçekleştirilmeye çalışılır. Bu sebeple de yatırımın kârlılığı yönünden dışa rıdan hazır proje ve yatırım makinaları temin edilir. Zamanın kıs3 oluşun dan dolayı yerli firmalar bu konularda gerekli deneyim ve bilgi birimine ha iz olmadıklarından bu gibi ihalelere katılm am aktadırlar. Bu sebeple yerli - 194 mühendislik ve müşavirlik firmalarının ihtisas kazanmaları için gerekli des tek sağlanmalıdır. Yani; — Yapılacak entegre tesis yatırım kararı alınmadan proje ve araştırma hiz metleri başlatılmalı, bu konuda ihtisaslaşmış mühendislik müşavirlik fir maları desteklenmeli, — Devlet — Kamu sektörü ve özel sektör iş akımı ilişkilerini sağlamalı. — Mali kaynak temininde fon oluşturulmalı, — Teknoloji seçimi ve tem el mühendislik hizmetlerinde milli sanayi ve Türk Mühendisliği kavranılan ön plana çaıkanlmah, — Mevcut üretimlerde ve mühendislik hizmetlerinde standardizasyonun uygulanmasını sağlamalı, — İhtisas dallannda, ilgili mühendislik kuruluşlarının önderliğinde, gene il gili özel ve kamu kuruluşlarının katkı ve ortaklığı ile araştırm a —geliş tirme merkezlerinin yapımım teşvik etmelidir. 4— Entegre, tesis makinaları sanayii elektriksiz makinalar grubuna girdiğine göre bu konuda yapılan ithalat ve ihracata göz atılırsa; Yıllar 1977 1979 1980 1981 1242 915 896 1254 7,5 8,6 15,1 47,4 Yapılan ithalat Milyon US. Dolan Yapılan ihracat Milyon US. Dolan - 195 İthal edilecek malların daha çok iç pazardan karşılanması hedef alınmalı, ül kemizdeki firmalar bu konuda teşvik ve organize edilmelidir. 5— Uzun vadeli pazarlama politikası tesbit edilmeli, dış ülkelere anahtar tes limi iş yapıldığında tamir, bakım hizmetlerini sağlayacak satış büroları ge liştirilmelidir. 6— Dış ülkelerde rekabet edebilmek için yenu buluşlar esastır. Araştırma — geliştirme faaliyeti yanında yenilik yaratma çabaları teşvik edilmeli ve desteklenmelidir. 7— Entegre tesis m akinalan imalatında kullanılacak olan malzemenin çeşit liliği ve kalitesi bakım ından yerli ağır sanayii teşvik edilmeli, bu malzemele rin Türkiye'de imaline çalışılmalıdır. 8—Eğitim: a) Her kademede çalışanların eğitim seviyesini yükseltici programlar uygu lanmalı ve geliştirilmelidir. Tüm sanayi ülkelerinde işbaşında yapılan planlı eğitime ülkemizde de ağırlık verilmelidir. Japonya'da büyük firmalar işe yeni aldıkları Lise ve üniversite mezunlarına işten önce 5 — 12 ay işbaşı eğitimi yapmaktadır. A.B.D.'de pratik eğitim, iş başında eğitim ve üniversite öğrencilerine parttime iş imkanları yaratılarak sağlanmaktadır. Almanya'da sanayi; üniversite öğrencilerine staj imkanlarıyla pratik ve teo rik eğitimi sağlamaktadır. - 196 Ülkemizde ise araştırıcı mühendis yetiştiren (yüksek mühendis) 1. T. Ü. 5 yıllık eğitim den 4 yıla, meslek liselerinde eğitim 5 yıldan 3 yıla indirilmiş, pratik eğitim süreleri kısaltılmıştır. Okul — sanayi işbirliği de çok zayıflamıştır. Bu sebeple eğitimin her kade mede yeniden ele alınması gereklidir. 5 - ARAŞTIRMA - GELİŞTİRME VE YÖNLENDİRME: Sanayide yeni gelişmeler için Ar - ge ye verilen önem firmaların rekabet gücünü, yeni pazar olanaklarını artırdığı gibi istihdam açısından da olumlu etkiler yapar. Yatırını m allan sektöründe ar — ge giderlerinin payı diğer sektörlere göre daha fazladır. Dünya toplam ar — ge harcamalarının yaklaşık % 60'ı, ABD ve SSCB tarafından yapılmaktadır. Diğer sanayileşmiş ülkelerden Japonya, Federal Almanya, İngiltere ve Fran sa'nın katılması ile bu pay % 80’i geçmektedir. Ar — ge harcamalarının GSMH içindeki payı, ülkelerin bu konuya verdikleri önemin bir göstergesi dir. Araştırma — Geliştirme ve Mühendislik — Müşavirlik hizmetleri pahalı bir hizmettir. Zira, çeşitli alanlardaki mühendislik hizmetlerini yapabilmek için çok tecrübeli ve geniş bir kadroya ihtiyaç vardır. Mühendislik ve araştırma —geliştirme hizmetlerinin düzenli, sürekli ve orga nize bir şekilde yaratıcı insanlar tarafından yapılması halinde başarılı olun ması mümkündür. Bu durum ise mühendislik firmalarını, altından kalkama yacakları kadar bir finansman sorunu veya işletme sermayesi ihtiyacı ile karşı karşıya getirmektedir. Bu önemli sorunun çözümü için yerli mühen dislik firmalarına "paid research" uygulamalarının başlatılması ve yaygın laştırılması sağlanmalıdır. - 197 6- t e k n o l o jik y ö n l e r d e n Gelişmiş Ye a r z u e d il e n h e d e fl e r : sanayileşmiş ülkelerde yatırım mallan sektöründe gerçekleşen büyük teknolojik gelişmeler sonucu bu ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler arasındaki teknolojik düzey farkı iyice artmıştır. Bu ülkelerin bu farkı kapatmalan yatırını mallan sektörünün hızla güçlendirilmesi gerçeğinden geç tiği artık tartışmasız kabul edilmektedir. Bu sektörün ürettiği mamüllerle gelişmiş ülkeler seviyesine erişmek ilk hedef olmalıdır. Daha sonraki hedef ise muhakkak ki bu mamulleri gelişmiş ülkelere de satmak, ya da müştere ken yapıp başka ülkelere satabilmek olmalıdır. Bu ise gelişen her teknoloji nin yakiııen takibi ve uygulanması ile mümkün olabilecektir. Teknoloji ile ilgili .Araştırma ve Geliştirme konulan verilerek ve araştırma giderleri karşılanarak (paid research), yukanda esas olarak belirtilen husus lar yerine getirildiği takdirde yeni organizasyonlara gerek kalmadan mevcut yerli mühendislik kuruluşlarının gelişmeleri ve dış ülkelere hizme ve tekno loji satabilmeleri mümkün olabilecektir. Kısaca; Türkiye'de araştırma —ge liştirme ve mühendislik —müşavirlik hizmetlerinin en üst düzeye çıkarılabil mesi ve verimli hale getirilebilmesi için, AR — GE ve Mühendislik —Müşa virlik hizmetlerinin kanun ve kararnamelerle bir devlet politikası olarak tesbit edilmelidir. 7 - BU HEDEFLERE VARMAK İÇİN SEÇİLEN YOL VE YÖNTEMLER: — Know —how (lisans) satın almak, — Patent satın almak, — Y abana sermayeden yararlanmak, — Daha önce anahtar teslimi kurdurulm uş tesis ve makinalan kopye et mek. - 198— Teknoloji casusluğu yapmak, — Araştırma - geliştirme ve teknik eğitim müesseselerinin bilgi birikimin den faydalanmak, — Teknik yardım programlarım iyi değerlendirmek, — Bilgi ve görgü artırıcı her aracı kullanmak ve değerlendirmek, — Eğitim yapmak, — Kendi teknolojisini yaratmak, Yatırım mallarının uluslararası ticaretinde tek makina satışı yerine komple tesis satışı önem kazanmıştır. Ülkemiz dünya ticaretindeki yeni durumda yerini almalıdır. Fransa bu yolla ihracatını artırdığı gibi, Hindistan da anahtar teslimi gübre, sülfürik asit tesisleri kurmaktadır. G. Kore 1970 yılmdan itibaren devlet des teği ile mühendislik firmaları kurmaya başlamış, Suudi Arabistan da polyes ter ve rafine tesisi kurmuştur. Ülkemizde şeker, çimento gibi sanayi dallarında proses teknolojisine yöne lik mühendislik hizmetleri vardır. Gübre, demir —çelik, alüminyum, rafine ri, cevher işleme gibi sahalarda proses mühendislik hizmetleri geliştirilmeli bu konuda gerekli Ar — Ge çalışmaları yapılmalıdır. Komşu ülkelerde bu konuda büyük pazar imkanı vardır, özellikle rafinerilerde kullanılan cihaz ve makınalar büyük boyutlu ve agir tesislerdir. Türkiye'nin coğrafi avantajı, emek faktörünün ucuzluğu ve halen mevcut mühendis kadrosu değerlendi rilmeye çalışılmalıdır. - 1998 - SONUÇ: Yatınm mallan sanayiinin bir bölümünü oluşturan entegre tesis makinalan imalat sanayiinin diğer sektörlere göre belirgin vasfı her projeye göre deği şen boyutlarda ve ağırlıkta imalat yapılmasıdır. Dolayısıyla emek — yoğun bir imalat türüdür. Ülkemizde kom ple tesis imalatı konusunda bugün için 100 civannda resmi ve özel sektör faaliyet gösterm ektedir. Komple şeker, çimento, maden iş leme ve çıkarm a, cevher işleme, petro — kimya, rafineriler, tüketim malı üreten sanayiler ile ara malı üreten sanayilerin ihtiyacı olan mal ve hizmetler üretilmektedir. Bu konuda gerek özel sektör ve gerekse resmi sektörde büyük çapta imalat ve proje konusunda bilgi ve tecrübe birikimi vardır. Bu sektör em ek — yoğun olan bir imalat türünü kapsadığından bu tip imala ta uygun düşen enerji tesislerini de kolaylıkla imal etm ek mümkündür, özel ikle hidrolik ve term ik santral için gerekli üniteler kolaylıkla imal edilebilir. Gelişmiş ülkelerde makina imalat sanayiinin GSMH içindeki payı büyük ol maktadır. Dolayısıyla katm a değer ve istihdam yaratma yönünden ekonomi ye çok büyük katkısı vardır. Gelişmekte olan ülkeler ise yatınm mallan sanayiini geliştirerek kendi ülke lerinin sanayileşme sürecini kısaltmaktadır. Bu ülkelerde emek faktörü ucuz olduğundan ucuz insan gücünü kullanmak suretiyle hizm et ve ürünlerini dış ülkelere rahatlıkla pazarlayabilmektedirler. Bu gruba; G. Kore. Breziyla, Hindistan iyi bir örnek teşkil etmektedir. -2 0 0 - ÜDcemizde entegre tesis maklna imalat sektörü yukarıda belirtilen ülkelerde olduğu gibi ucuz insan faktörünü kullanmaktadır. Bu tip üretim insan faktö rüne çok bağlı olduğundan eğitim ve araştırmaya ağırlık vermek suretiyle gelişmiş sanayi ülkeleri düzeyine gelinebilir. Entegre tesis yatırım makinaları imalatı ülkemizde yeni gelişen bir sanayi dir. Bu sebeple dış rekabetten korunmalıdır. Entegre tesisler ekseri dış kredilerle temin edildiğinden Türk fîrmaian bu işe girememektedir. Bu konuda çalışan Türk mühendislik ve imalatçı kuru luşların imkanları desteklenmelidir. Bugün dışa açılmış Türkiye ekonomisinde yarının sağlam temellerinin atıl ması ancak, yerli kaynaklara dönük ve dışa ancak gerektiği kadar bağımlı olan, Türk insanının yapısı ve alışkanlıklarına uygun ve Türkiye'nin yan sa nayii ve sanayileşme paralelinde geliştirilecek teknolojilerle mümkün ola caktır. Türkiye'de Araştırana —geliştirme ve mühendislik — müşavirlik hizmetleri nin en üst düzeye çıkarılabilmesi ve verimli hale getirilebilmesi için AR—GE ve mühendislik —müşavirlik hizmetlerinin kanun ve kararnamelerle bir dev let politikası olarak tesbit edilmelidir. Yatırım mallarının uluslararası ticaretinde tek makjjna satışı yerine komple tesis satışı önem kazanmıştır. Ülkemiz dünya ticaretindeki yeni rfnmmriji yerini almalıdır. Ülkemizde şeker, çimento gibi sanayi dallarında proses teknolojisine yöne lik mühendislik hizmetini vardır. Gübre, Demir —Çelik, alüminyum, rafine ri, cevher işleme gibi sahalarda proses mühendisEk hizmetleri geliştirilmeli bu konuda gerekli Ar —Ge çalışmaları yapılmalıdır. - 201 - Her kademede çalışanların eğitim seviyesini yükseltici programlar uygulan malı ve geliştirilmelidir. Tüm sanayi ülkelerinde işbaşında yapılan planlı eği time ülkemizde de ağırlık verilmelidir. ARAŞTIRM A VE GELİŞTİRME MÜHENDİSLİK ÇALIŞMALARI -2 0 5 YATIRIM MALLARI SANAYİİ YÖNLENDİRME PLANI ARAŞTIRMA GELİŞTİRM E VE MÜHENDİSLİK GRUBU RAPORU (SONUÇ VE ÖNERİLER) k o m is y o n San. ve Tic. Bak. 1. Türkiye'de Araştırm a — Geliştirme ve Mühendislik —Müşavirlik hizmet lerinin en üst düzeye çıkarılabilmesi ve verimli hale getirilebilmesi içiıı, AR — GE ve Mühendislik — Müşavirlik hizmetlerinin kanun ve kararname lerle bir Devlet politikası olarak tesbit edilmesi. 2. Araştırma — Geliştirme ve Mühendislik — Müşavirlik hizmetleri ile ilgiH Devlet politikasının, ülkemizin kalkınma hedefleri doğrultusunda yönlen dirilmesi ve koordinasyonunun sağlanması amacıyla, kamu kuruluşlarının üstünde, yönlendirici, denetleyici ve planlayıcı yapı ve yetkiye salıip bir koordinasyon kurulu oluşturulması. 3. Araştırma — Geliştirme faaliyetlerini özendirici hale getirebilmek için teknolojik altyapının temel unsuru olan araştırıcı insangücü sayısının ve ka litesinin artırılabilmesi amacıyla AR — GE personelinin ayrı bir statüye ka vuşturulması. 4. AR — GE ve Mühendislik — Müşavirlik hizmetlerinde istihdam edilecek personelin uygun ortam larda yetişmelerini sağlayacak tarzda, orta öğretim kademesinden itibaren bu alandaki eğitim ve öğretim faaliyetlerine özel bir önem ve ağırlık verilmesi. 5. İleriye dönük sanayi planlamalarında öncelikli alanların tesbiti ile AR — GE ve Mühendislik — Müşavirlik hizmetleri ihtiyaçlarının karşılana bilmesi için gerekli tedbirlerin belirlenmesi. -2066. Yurtiçinde üretilen AR - GE ve Mühendislik —Müşavirlik hizmetlerin den etkin bir şekilde yararlanılabilmesi için, yatıranlarda projelerin genel sorumluluğunun pilot firma olarak yerli firmalara verilmesi suretiyle ya bancı firma veya kuruluşların yerli firma tarafından seçilmesinin sağlan ması ve proses veya know — how ile ilgili anlaşmaların yerli firmalar tarafın dan yapılması. 7. Türkiye’de AR — GE ve Mühendislik —Müşavirlik bilgi ve tecrübe biri kiminin nicelik ve nitelik bakımından geliştirilebilmesi için ihtiyaç halinde yabana müteahhit ve lisansörler tarafından yapılacak (özellikle) temel mü hendislik hizmetlerine, yerli mühendislik kuruluşlarının da katılmasını sağ lamak ve detay mühendislik hizmetlerinin tamamının yerli mühendislik ku ruluşlarınca yapılmasını temin etmek üzere ilgili, ihale şartnamelerine bu yönde hükümler konulması ve yabana firmaların bu şekilde zorlanması. 8. Ekonomik ve sosyal yönden gelişmenin yön gösterici ve itici gücü olan AR — GE ve Mühendislik —Müşavirlik hizmetlerini önceden belirlenmiş he deflere yöneltmek ve dinamik bir yapıya kavuşturabilmek amaayla ülkemi zin sınırlı kaynaklan ve gelişme hamleleri de dikkate alınarak, öncelikli sek törlerin ve pilot alanların tesbit edilip, mevcut im kanların bunlar üzerinde yoğunlaştırılması. 9. AR — GE ve Mühendislik —Müşavirlik hizmetlerinin çok tecrübeli ve geniş bir kadro ile sürekli, düzenli ve organize bir şekilde yaratıcı insanlar tarafından yapılması zorunluluğu ve önemli miktarlara ulaşan finansman ih tiyaçtan gözönünde bulundurularak, öncelikle veya pilot alanlarda "paid research" uygulamalarının başlatılması. 10. AR — GE ve Mühendislik —Müşavirlik hizmetlerinin geliştirilmesi ve bu konuda gelişmiş bir piyasa oluşturulabilmesi için; - 207 a) AR — GE ve Mühendislik — Müşavirlik hizmetleri için yapılan harcama ların vergi matrahından düşürülmesi, b) Gelecek yıllarda yapılacak AR — GE ve Mühendislik hizmetleri harca malarını karşılamak üzere, vergi matrahının belirli bir oram kadar fon i ayrılmasının sağlanması, c) AR — GE ve Mühendislik — Müşavirlik hizmetleri için düşük faizli vc uzun vadeli kredi imkanlarının sağlanması. d) AR — GE ve Mühendislik —Müşavirlik hizmetlerinde kullanılmak üzere ithal edilecek makina ekipman ve malzemelerden gümrük vergisi alınma ması. KOMİSYON San. ve Tic. Bak. -208YATIRIM MALLARI SANAYİİ YÖNLENDİRME PLANI BÜNYESİNDE ARAŞTIRMA GELİŞTİRME - MÜHENDİSLİK KONULARININ TAKDİMİ VE İRDELENMESİ Ülkelerin sanayi gelişmesinde yatırım mallan sanayii, sanayinin esası olan teknolojiyi içeren ve geliştiren bölüm olması sebebiyle özel bir önem ve ağırlık taşımaktadır. Yatırım mallan sanayiini iki ana gruba ayırmak müm kündür. 1. Yatırım mallarını üreten sanayiler (hardware) 2. Bir sınai tesisi (fabrikayı) tasarlayıp projelendirip, kurarak çalışır hale getiren sanayileşme gücü ve seviyesi (Soft ware) Yatırım mallan sektörlerinde yeterli gelişme olmadan bu sektörlerin ürünle ri olan yatırım üniteleri yurt içinde üretilip geliştirmeden bir sınai tesisin komple kuruluşunu sağlayacak yatırım malı dizaynı ve üretimiyle ilgili tek noloji gelişemez. Yatırım mallan gruplan arasında hem aralarında bağlılık (Interdépendance) hem de bir ölçüde entegrasyon vardır ve bunların gerçek leştirilmesi ve geliştirilmesi gerekir. Esas olarak, sanayileşme her safhası (proje, mühendislik, araştırma, geliştirme, tesis, işletme vs.) ile bir bütündür. Tek yönlü bir gelişme birçok yetersizlikleri beraberinde getirir. Ülkemizde, Cumhuriyetin kurulması ile birlikte bu konularda büyük aşama lar kaydedilmiştir. Birçok tüketim, aramalı ve yatırım malı sanayileri kurul muştur. Ancak Türkiye tam olarak sanayileşmiş, özellikle modem teknolo jiyle ilişkili tesislerini rahatlıkla kurabilen, üretim araçlarım teminde dışa bağımlılıktan kurtulmuş bir ülke değildir. Bilimsel ve teknolojik gelişmeyi, teorik, tatbiki, ekonomik ve sosyal safha olarak ele almak mümkündür. -2 0 9 Gözlem ve deney şeklinde sürdürülen bilimsel kuralların tesbit ve izahı mak sadına yönelik çalışmalara temel araştırma (basic reseacrh) denilmektedir. Teknolojik gelişmenin teorik safhasını teşkil eden bu çalışmalar, üniversite veya özel araştırm a merkezlerinde bilim adamlarınca sürdürülmektedir. Dev let bu çalışmaları, bilim politikası ve bilim adamı politikası vasıtasıyla etki lemekte ve yönlendirmektedir. Bu çalışmaların neticesinde elde edilen teo rik bilgiler, günlük hayatta kullanılabilir hale getirilmeye çalışılmaktadır. Teorik bilgiyi, üretim bilgisine dönüştürmeye yönelik çalışmalar uygulamalı araştırma (applied research) veya araştırma — geliştirme (research and development) faaliyetleri şeklinde anılmaktadır. Uygulamalı araştırmalar, sı nai kuruluşların bünyesinde yer alan veya özel olarak kurulm uş bulunan AR —GE merkezlerinde sürdürülmektedir. Bilimsel ve teknolojik gelişmelere ait çalışmaların neticesi icat veya yenilik (Innovation) şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bir malın üretim usulü ile ilgili bilgiler proses teknolojisi, ürünle ilgili bilgiser ise ürün teknolojisini oluştur maktadır. BOinısel gelişmenin maksadı teknolojik gelişmeyi hızlandırmak, teknolojik gelişmenin hedefi ise ekonomik büyümeyi sağlamaktır. Bilimsel teknolojik ve ekonom ik gelişme süreci içinde yer alan çalışmaların nihai hedefi sosyal refaha ulaşm akta-. Çünkü daha çok üretim daha çok ihtiyacın karşılanması demektir. Böylece ihtiyaçlar karşılandığı nisbette m utlu ve müreffeh bir toplum meydana getirmek mümkün olacaktır. Her ne kadar günümüzde m utlak anlamda tam bağımsızlık yok ise de, bu noktada en büyük eksiklik yatırım mallarının araştırma —geliştirmesindeki kaynaklardır. Mühendislik hizmetlerinin birçok safhasında özellikle proses mühendisliği (tesis dizaynı ve kuruculuğu, enstrümantasyon test ve işletme) konusundaki yetersizlikler daha doğrusu politika eksikliği ile organizasyon eksikliği önem taşımaktadır. -^210 — Artış'tirtiıâ /- ‘ geHştirmöaröhba2*ida viya.yatırnü flıâhalt sektörieri itiban!a*ve gerielSkle bir lisan&veya taroto-^ how'a dayalı yapıldığından dağınık bif^âpı göstermektedir. Ancak ülkemizde so b yıllarda araştırma —geliş tirme ' faaliyetleri, merkezi enstitüler . veya kuruluşlar;bünyesinde ahıştu‘tulaıl vbölümlerde-'ytfpılmaktadın Önemli tecrübe ve tatbikat verilerini ge rektiren proses mühendisliği ise çok daha yetersiz ve sahipsiz bir yapıdadır. Tüketimi mallan sanayi için, tesis işletmeciliği için hatta Standart tezgah lanıl ıfretimive geliştirilmesi içor.dış firmalardan teknoloji, bilgi ve yardım alınabilir.: fAncak komple bir derair—çeBk, çimento, tekstil fabrikası veya şeker fabrikası, petro — kimya ünitesi vs. için dış firmalardan teknoloji, bilgi ve mühendislik almak mümkün değildir. Proses mühendislikleri ile bazı dizayn ve özel mühendislik bilgilermi her âke kendi bünyesi, gücü ve ekonomik yapışma göre kendi geliştirmelidir. ’-'tv.'-' , - •.‘•v i-,.. • f. ■ ■- . ■. .• Ülkemizde araştırına —geliştirme faaliyetleri, gelişmiş ülkelerde olduğu gi bi sanayi Me devlet desteğinden yeterince!; yararlanamamakta, mühendislik hizmetlerinde ise ihtisaslaşma süreci yaşanmaktadır. Aynca dış mühendislik firmalarının, Türkiye'deki ihalelere son zamanlarda, ileride satacağı teknolo ji ve makina teçhizat avantajlannı dikkate alarak, mühendislik ve etüd hiz metlerini oldukça ucuza yapmaktadırlar. Başlangıçda ucuz görünse de, ni hai. bedelin daha pahalıya ödeneceği gerçeğinden hareket ederek, Türk mü hendislik Kuruluşlarına aynı ımkanlann sağlanması için gerekli yasal düzen lemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Türkiye’de mühendislik — müşavirlik hizmetlerinin geliştirilmesi, desteklen mesi ve teşvik edilmesine dair Sanayi ve Ticaret Bak an lığ ın a hazırlan an ka rarın bir an evvel yürürlüğe girmesi son derece yararlı olacaktır. GEMİ İNŞA SANAYİİ -2 1 3 YATIRIM MALLARI SANAYİİ YÖNLENDİRME PLANI GEMİ İNŞA SANAYİ GENEL DEĞERLENDİRME 1. DÜNYA GEMİCİLİĞİNİN DURUMU VE DÜNYA GEMİ İNŞA SANAYIİNDEKI GELİŞM ELER Bütün dünyada 1970'Ii yıllarda başlayan petrol krizi, bir yandan taşıma ma liyetlerini artırırken diğer yandan tüketici ülkelerin mal atımlarında kısın tıya gitmeleri deniz ticareti filosunda büyük sansmtıya neden olmuştur. 1979 yılından itibaren dünyada gemi inşa sanayiindeki siparişlerde büyük düşmeler görülmektedir. 1978 yılında dünya tersanelerinde 50 milyon DYVT olarak gerçekleşen ticari tipteki gemilerin siparişi 1979 yılında 35 milyon DWT olarak gerçekleşen ticari tipteki gemilerin siparişi 1979 yılında 35 milyon DWT'a düşmüş, işsizlik nedeniyle faaliyet dışı kalan filo kapasitesi 8 milyon DWT iken 1982'de 26 milyon DWT, 1984'de 77 milyon DWT ve 1985 yılı sonunda 63,5 milyon DWT değerlerine ulaşmıştır. 1985 yılı dün ya istatistiklerine göre deniz ticaret filosu 54.000 parça, 70.2 milyon DWT büyüklüğündedir. Dünya, petrol krizi sonrasında özellikle tankerlerin navlun bedelleri düşük, kalırken yeni gemilerin siparişleri fazlalaşmıştır. Son beş vıl içerisinde dün ya deniz ticaret filosunun yapısında önemli değişiklikler olm uştur. Tanker lerin dünya filosu içerisindeki % 4 2 'lik payı % 33'e düşerken; dökme yük gemilerinin filodaki yaklaşık l/41ük payı % 3'e yükselmiştir. Petrol tanker lerindeki aşırı to n a j fazlabğı nedeniyle uzun süre petrol tankerleri inşasının olamıyacağı aşikardır. Ö te y a n d a n sıvı v e g a z t a ş ıy ıc ıla r ı v e k o n t e y n e r filo ların d a artışlar g ö z l e n m ek ted ir. İ s v e ç , B . A l m a n y a ve H o lla n d a gibi d iğ e r g e le n e k se l g em i ya- -2 1 4 pımcısı ülkeler de bu alandaki teknolojik gelişmelere ayak uydurm ak zo runda kalmışlar ve teknolojik üstünlüğe haiz ihtisas gemileri konusunda ya tırımlara yönelmişlerdir. Gemicilik sektöründe söz sahibi en önemli kuruluşlar arasında yer alan Batı Avrupa Gemi Yapımcıları Birliği (AVVES) ile (Japon Gemi Yapımcıları Bir liği SAJ)’ın birlikte yapmış olduklan çalışmalarda 1985—1995 yıllan araısnda yeni gemi inşa kapasitesi tahminini ve tiplerini: 106,5 milyon DVVT tanker, 131,5 milyon DVVT dökme yük, 59,3 milyon DWT kuru yük, 9,4 milyon GRT sıvı gaz tankeri ve 17,3 milyon GRT diğerleri olarak belirlen miş, yükleme boşaltm a kolaylıkları nedeniyle RO—RO, lash, Container, OB (ore, bulk, oil) gibi gemilerle kontinat hattında çalışacak çok am açlı gemilerin, frigorifik, asit tankeri, ağır yük vinci, boru döşeme, kirlilik önle me... vb. ihtisas gemileri de dünya pazarlarında ihtiyaç duyulan gemiler ola caktır. Navlun fiyatlarında görülen büyük düşüşler ile gemi işletme masraflan iç in de yakıt giderlerinin önemli payı olması sonucu gemi inşa eden büyük fir maları ciddi araştırmalara yöneltm ek zorunluluğunu ortaya koym uştur. - 215 3. TÜRK DENİZ TİCARET FİLOSU VE TÜRK GEMİ İNŞA SANAYİİNUN DURUMU : 2.1. TERSANELERİMİZİN DURUMU : Türkiye'de: çelik gemi in şaat kuruluşları Marmara Bölgesinde toplanmış bulunmaktadır. Bunun dışında İzmir ve Van'da gemi inşa üniteleri bulun maktadır. Ahşap gemi inşaatı gfenellikle Karadeniz sahili boyunca yaygındır. Ege, Marmara ve Akdeniz sahillerinde de sınırlı ölçüde ahşap gemi inşa yerleri mevcuttur. Ülkemizde çelik gemi inşa kuruluşları üç grupta toplanm aktadır : a- DENİZ KUVVETLERİNE AİT TERSANELER b - KAMU'YA AİT TERSANELER c- ÖZEL SEKTÖRE AİT TERSANELER 2.1.1. - DENİZ KUVVETLERİNE AİT TERSANELERİMİZ Bunlardan Deniz Kuvvetleri K om utanlığına ait tersanelerde kuruluş ve gö rev am açlan nedeniyle sivil tersanelere kıyasla farklılıklar göstermekte olup öncelikle askeri amaçlı görevleri yerine getirmek, donanmanın desteğinden artan iş güçlerini Döner Sermaye Kanunu çerçevesinde kamu ve özel sek töre ait gemi inşa ve onannı taleplerini karşılamaktadır. Deniz Kuvvetleri Komutanlığının iki güçlü tersanesi bulunmaktadır. Taşkızak tersanesi; 20.000 DWT. kapasiteli ve ayrıca aynı anda 5 adet 500 ton'luk gemi inşa ve donatım kapasitesine sahiptir. 65 ve 35 tonluk ana — 216 — montaj ve donatım kreynlerine ek olarak gezici kreyn ve kaldırma makinalan ile modern makina parkı ile laboratuvar cihazları ile donatılan Taşkızak tersanesinin 2500—3000 ton kapasiteli 2 yüzer havuzu, 2,5 m su kesimli tekneleri havuzlayabilecek taş havuzu, 4000 tona kadar olabilen gemilerin çekilebileceği 1 raylı kızağı mevcuttur. Gölcük Tersanesi; 6.000 — 30.000 DWT'na kadar hertürlü gemi inşası mev cut kızaklarla yapılabilmektedir. 60 tonluk portal kreyni ve 90 ton kal dırma kapasiteli yüzer kreyne sahip olan tersanenin kaldırma kapasitesi 12.000 ton ve 16.000 ton olan havuzu bulunmaktadır. Tersane Türkiye'nin ikinci büyük tersaneli olan Dz.K.K.lığı Gölcük Tersanesi en modem teknikle donatılmış makina parkı ve laboratuvar teçhizatlara sahiptir. Türkiye Gemi Sanayi A.Ş. Genel Müdürlüğüne ait İstanbul'da 4 adet, İzmir ve Van'da l'er adet olmak üzere 6 adet tersane halen çalışmalarını sürdür mekte, bunlara ilave olarak Pendik'te lisans ile çalışan gemi motor fabrikası mevcuttur. 2.1.2. KAMUYA AİT TERSANELERİMİZ : 2.12.1. HALİÇ TERSANESİ: Türkiyenin en eski ünitelerinden biri olup toplam 16.101 m2 lik bir araziye yerleşmiştir. Tersanede modem teknolojiye ayak uydurabilmek için sürekli tevsii yatırımlarına devam etmektedir. Haliç tersanesinin kızak ve havuz boyutları ise şöyledir : Kızaklar : Eski kızak : B oy-56 m, e n - 18 m. Yeni kızak : B oy-90 m, en 18 m. - 217 Havuzlan Derinlik Boy En 1 N o'lu havuz 118 m 20 m 13.5 m 2 N o'lu havuz 85 m 16 m 10.5 m 3 N o’lu havuz 153 m 10,5 nı 9,56 m Tersane havuzlannın havuzlayabileceği en büyük tonajdaki gemi 8000 DWT’dur. Haliç tersanesinin kapasitesi ile ilgili bilgiler şöyledir : — Tesisin kurulu kapasitesi : 9.000 DWT YIL — İnşa edebileceği en büyük gemi tonajı : 6.000 DWT/YIL — Tesisin çelik işleme kapasitesi : 3.000 TON/YIL. Tersanenin inşa edebileceği gemi tipleri, 6.500 DWT'na kadar tanker, 6.000 DVVT’na kadar kuru yük gemisi, cevher gemileri, araba ve yolcu gemileri, rom orkörler, su gemileri, özel gemiler ile küçük tekneler, su tankerleri ve m uhtelif maksatlı ağaç ve çelik tekneleridir. Tersanede sipariş durumuna bağlı olarak küçük özel maksatlı LPG gemilerin inşası da yapılabilmektedir. 2 .1 .2 2 . CAMİALTI TERSANESİ : Tersaneler içerisinde kapasite ve teçhizat bakımından en büyük tersane du rumundadır. Tersanenin toplam 72.000 m - lik sahaya sahiptir. Tesisin kapah alanı 16.200“ m ’dir. Rıhtım uzunluğu 350 metredir. Tersanenin kızak boyutlan ise şöyledir. - 1 NoJu kızak : B o y - 9 1 , 7 m , e n - 16,5m (1 adet) (Bu kızağa alt 1 adet 15 tonluk kızak vinci vardır) .0 i - -• 2 No'lu kızak : Boy - 140 m, en - 24 m (1 adet) (Bu kızağa ait 1 adet 15 ve l «det 30 ton'Iuk kızak vinçleri vardır). Tersanenin kapasitesi ile ilgili bilgiler şöyledir : - Kurulu kapasitesi :27,000 - İnşa edilebileceği en böyük gemi tonajı: - 20.000 DWTna kadar tanker veya cevher gemisi, — 15.000 DWTna kadar yük gemileri — 160 m. boya kadar yolcu ve özel tip gemi. - Çelik işletme Kapasitesi: 6.000 ton/yıL Camialtı tersanesinde inşa edilen gemi tip ve tonajları aşağıdadır. 4000—20.000 DWT arası har nevi tanker, cevher ve koru yük gemileri ile 160 m boya kadar yolcu gemileri, feribotlar ve özel tipteki gemilerin inşaatı'dır. 2.1 2 3 . İSHNYE TERSANESİ: lstinye tersanesi 1912 yılında faaliyete geçmiş, 1938 yılmda tevsi edilmiş, tersanede zaman zaman küçük çapta yenileme çalışmaları devam etmekte dir. Tersaneye ait özel bilgiler aşağıdadır. -219- Tersanenin toplam yerleşim alanı 26.000m " dur. - Tersanenin 10 x 14 m ebatında bir kızağı mevcuttur. Halen üç tip ha vuzu ite hizm etini sürdürm ektedir. Bunlar : fi . . . , 1 Nolu Havuz : ((135 x 15 x 28) ve (95 x 13 x 26) m _ Havuz; 7500 ton kaldırma kapasiteli olup 150 m 'ye kadar gemi havuzlayabilmektedir. 2No'hı Havuz : (67 x 82 x 37) ve (20 x 16 x 25) m Havuz; 5 0 0 0 ton kaldırma kapasitededir. 75 m 'ye kadar gemi havuzlanabilmektedir. 3No'hı Havuz : (152 x 74 x 37) ve (20 x 16 x 25) m Havuz; 12.500 ton kaldırma kapasitededir. 170 m ’ye kadar gemi havuzlanabilmektedir. Aynca 2 ve 3 N o'lu havuzların birleştirilmesiyle 17.500 ton Kaldırma Kapasitesine kadar gemiler havuzlanabilmektedir. Istinye tersanesinin; kurulu kapasitesi 3.000 DWT/yıI, inşa edebileceği en bfiyûkgemi 2.700 DWT/yıl, çelik işleme kapasitesi 2.300 ton/yıl'dır. Istinye tersanesinde inşa edilebilecek en büyük gemi boyu 80 m, genişliği 14 m’dir. Bu itibarla tersanede rom orkör, kuru yük gemisi, şehir hatları yolcu gemileri ile duba ve küçük motarların yapımı mümkündür. 2 .U .4 . HASKÖY TERSANESİ : Toplanı olarak 11.237 m 2 Iik bir saha üzerinde yer alan tersanenin 4727 «n2 İik kapalı sahası vlardır. Rıhtım uzunluğu 110 m.dir. Tersanede «emi - 220- ' «•' bakım-onarımı ile kısmen yeni gemi inşa edilebilmektedir. Tersanede tamirat, bakım—onanm faaliyetim için (45 x 12) m ve (50 x 12) .m ebatlarında iki raylı kızağı evcuttur. * ri Hasköy tersanelim ; kurula kapasitesi 500 DWT, inşa edebileceği en büyük tonajdaki gemi 1.500 DWTa kadar tanker, 1.000 DWTna kadar kuru yük gemisi ve 60 m boya kadar yolcu veya özel gemilerin yapım ve inşası, tamir kapasitesi yılda 80—90 geminin tamir ve kıZaklama hizmeti, çefik işleme kapasitesi 6 5 0 0 ton/yıl'dnr. 2 .1 2 .5 . - ALAYBEY TERSANESİ: 1925yılında İzmir'de kurulan tersane 1973 yılından bu yana tevsi ve yeni leme çalışmalarını sürdürmektedir. Tersane *66.778 lik bir alan üzerine kurulmuştur. Alaybey Tersanesindeki kızak boyutları ve bunların kapasiteleri aşağıdadır. > ¿ir adet 49 m boyunda, bir adet26 m boyunda, 1 adet 22 m boyunda ve 1 adet 8 m boyunda olmak üzere 4 adet kızak mevcuttur. Ayrıca seyyar kızaklar da mevcuttur. - Kızakların kapasiteleri 150-450 ton'dur. Kızaklarda 2 adet sabit ve 8 adet seyyar olmak üzere 8 çekme yerleri vardır. Tersanede tevsii işlemlerinin tamamlanmasına takiben gemi asansörü (sinkrolift) sistemi kurulacaktır. Bu sistem Türkiye'de ilk defa burada kurulacak tır. Alaybey tersanesinin; kurulu kapasitesi 2500 DWT/yıI, inşa edebileceği -2 2 1 en büyük gemi tonajı 2.500 DWT, çelik işleme kapasitesi 1.900 ton/yıl'dır. Tersanede inşa edilebilecek gemi tip ve tonaj lan ise; — Her tip rom orkör inşası — 2.500 DVYTna kadar tanker inşası — 1 5 0 0 yolcu kapasiteli körfez gemisi inşası — Her türlü plam ar m otoru inşası şeklindedir : Alaybey tersanesinde 1979 yılı içerisinde 2.500 BHP'lik rom orkör 2 adet, •900 BHP'lik 4 ad et rom orkör inşası yapılıp teslim edilmiş, halen inşası de vam edenler ise şunlardır : — 2.500 BHP'lik Yangın Söndürme tertibatlı rom orkör (7 adet) — 1 2 5 0 lik rom orkör (4 adet) — 1.100 kişi kapasiteli körfez yolcu gemisi (2 adet) — TCDD 1.500 BHP'lik rom orkör, (6 adet) — TCDD palamar m otoru (6 adet) 2 .1 2 .6 . - PENDİK TERSANESİ : 1983 yılı sonunda işletm eye alınan tersane gerek kurulu kapasitesi ve gerek se dizayn yönünden kamu kesimindeki en büyük tersanedir. Tersanenin toplam alanı 953.000 m ve kapalı alanı 60.000 m " dır. Tersanede; 38 x 203 m ebadında ve 60.000 DWT kaldırma kapasiteli kızağı, 70 x 300 m boyutlarında ve 170.000 DWT kaldırma kapasiteli havuz bulun maktadır. ¿£222 — dendik tersaheSiniı*; ktfrtrttf kap&it)esirkt&i kaaânç75J)0Q DWT/jnl, ikinci kademede 240.000 DWT/yıl olacak, inşa edebileceği en böyük tonajlı gemi ise l j ı d kademede eOtO0ö:l>WTvikmd'kaıfcn»ede 170.000 P)?nr,dur. Çe lik işleme kapasitesi ile Ok kademede 160.000 ton/yıl, ikinci kademede 48.000 ton/yıl olacaktır. ; îo,î o*f v Pendik tersanesi yüksek e m f l t l e d f i ^ l tra a j^ se m ile r inşa etm ek için kurulm uş ve modem telaotojifc m etpdlann kullanılabileceği bir tersane hâyiyetindedir. 2 .1 3 . ÖZEL SEKTÖRE AİT TER&ANELERİMİZ: ’• v '.‘. i î : ! / . , ■■: < •' r -»¡'t, . t Yakm zamana kadar yeterli sermaye gücfi ohnayan, teknolojik uygulama yönünden yeterli kapatiseleri bulunmayan ve özellikle yerleri bakmandan sınırlı ve baskı altında balpınaB.,özd sektöre ait gemi inşakurutuştan büyük ölçüde Marmara bölgesinde toplanmış, bulunmakla beraber İzmir, Gelibolu, Çanakkale ile Karadeniz BQlgesmde Kdz. Ezeğfisi, Bartın, Giresun, Ordu - • • • ■i * • • ve Trabzon'da düşük ve yüksek kapasiteli,gemi inşa kuruluştan vardır. Bugün hali hazırda özel sektöre ait 33 adet tersane faaliyete geçmiş veya geçmek üzeredir, özel sektöre ait tersaneler, ve özellikleri ile ilgili olarak bil giler Tablo 1 ve Tablo 1/A da bulunmaktadır. ö zel sektöre ait mevcut tersanelerin. (Tuzla Kompleksi hariç) kurulu kapa siteleri toplamı 155.862 DWT/yıl dır. Tuzla kompleksinin projede öngörül düğü şekilde tamamlanmasıyla özel sektöre ait tersanelerin kurulu kapasite lerinin 3 - 4 misli artacağı aşikardır. Ancak önemli olan tersanelerin kapasi telerinin karttmlmasından ziyade mevcut kapasiteden faydalanma imkanla rının arttırılmasıdır. özel sektörün geçmiş yıllardaki üretim faaliyetleri ince lendiğinde çeşitli nedenlerden dolayı gemi inşa sürelerinde büyük gecikme lerin ortaya çıktığı gözlenmiştir. -2 2 3 3. DENİZ TİCARET FİLOMUZUN MEVCUT DURUMU : Buraya kadarki kısımlarda gerek kamu tersaneleri ve gerekse özel sektöre ait tersaneler ele alınarak kısaca işlenm iş, ancak ticaret filomuza değinilmemiştir. Burada deniz ticareti ve deniz ticaret filomuz hakkında kısa bilgi verilecektir. Gerek tersanelerimizin ve gerekse deniz ticaret filomuzun kar şılaştığı s n n ın la r ve bunlarla ilgili çözüm yollan daha sonraki kısımlarda yer verilecektir. ÎAUU 1: TIKMA VI.YA 1-lüLS- 1UZLA.'IRSAIIC KOHİ’LLKSİÜUL YIK .. !■itiî'J-İ!P-J.. SLSLIllîl AUI URSAHE KAPAI | SAMA II10R0 01HAIİİK 15.307 GEMAK A. 5. 17.375 DESAH 17.312 ; 9.139 - SAKİN ÇELİK YILDIRIM A.S. KURULU m il. :> KAPASI Tl S! KAI‘A?:'L (İMİ/YIL) (TO!l.<> lu 31.500 13.469 - 6.900 22.500 5.35C 30.000 ».320 35.000 8.750 22.500 5.890 GOK-SİN 14.969 35.000 9.300 GAHSAR 4 8 .2 $ 40.000 10.000 ANADOLU OFNİZ İNŞAAT KIZAKLARI LTD. STI. 40.250 38.000 10.000 DENİZ EN00STR1 A .5. 41.250 - 40.000 11.749 TORKTCR 41.250 - 15.000 5.500 YILDIZ 41.250 * 26.000 8.000 ÇELİK TEKNE 82.500 92.000 27.290 PKM 97.250 30.000 6.000 . . ¡cR şm tR ___İJÎJI.V'!.' ......... •ıı. Ihsa e p c b iu c m i kiza c adem havuz eb a d ia r İN BOVÜK r,U-‘l (PHT) VI l.'.'TLAr (n) >(nj 6.000 100x22 6.500 ¡10x16 6.000 100x20 128x25 15.000 120x30 6.$00' “ 100x10 80x16 10.000 50x12 15.000 140x24 170x27 10.000 110x10 30.000 <100x20W18ÖxJ5J (120x23) 15.000 110x18 135x20 6.000 30x15 115x22 20.000 120x20 150x22 180x25 20.000 110x29 130x29 120x22 ^ ‘ T A B L O .......... ........... J U 2 L A _ TERSAH E_KO j^LCKS_l|IO Cn YER _A LAN T E R Ş A H C L E R . j J M ) K I P M A V E Y A I1ÜI.S- AL Ati I J m 2 )_____ stscritr: ADİ TtRSAHE KOK T E R SA N E C İLİK 132.312 KAPALI SAHA KURULU K A P A SIT E SI (DUT/Y I L ) CC LIK İSLEME KAPASİTESİ (IOM/YU.) V ı J j J t j t o r j y J « ) _______ Ih s a EDE3ii.rcr.rti EM HÖYÜK r.r.ııı (DWT) K IZ A K ADET I VE EDATLAK (ra) HAVUZ EIIATLAH1 7 5 .0 0 0 15.000 3 5 .0 0 0 185x35 ]Jpx24;.]?0_x2_4 (İEMI İS KOLL. S T İ 41.SOO M). 000 10.000 2 5 .0 0 0 SALAH M . 625 3 6 .000 9.200 15.000 M 0 x 2 < l- 170x27 DEARSAN GEMİ INSA SAN. K O LL. S T | .- 110 x2 0 -1 0 0 x2 7 150x27 M A K -SA N -T IC . A .S . 100x20 36 .000 10.830 15.000 M0x27 (m) TABLO 1-A: FİRMA VEYA MÜES SESE ADI TUZLA KOHPLEXI DIŞIMDA KALAN TERSANELER ALANI laf ) rr D«ANr" 1" ILKbANt w » l l SAHA KIZAK VE HAVUZ KURULU BOYUTLARI KAPASİTE (ra) (DHT/YIL) CElIK ISLEIC KAPASI TEî I TON/YIL 2.900 400 45 ve 22 m b o - ' <.750 yunda ik i Kay. Kızak 1.400 ÇELİK TRANS 2.100 450 I adet (70x11)m 3.000 1 adet (50x8,5) 100 6.000 1.100 GEMİ-İ5.TIC. A.S. 2.100 ANADOLU DENİZ İNŞAAT KIZAKLARI SAN. TIC. LTD. STI. 4.200 INSA ETTİĞİ GEMİ TİP VE TONAJLARI ım GEMİ IS KOLL. STI CELIK TEKNE SANAYİ IHSA EDEÜILECECI Eli 00YÜK CEMİ 1.500 3.500 OUT'na ka dar k oster ve tanker -looo/ınoo DUT Kuru Yük G enişi - 1600 OlrlT SINGLE DECK -1600 OUT Tanker -5000 HP Romorkör -Yüksek tonajda t ic a r i gemi 4.000 4000 DUT larda -Kuruyilk g e n iş i -Konteyner -Remorkör -Dökme yUk g e n iş i 2600 1 adet 1.200 1600 1 adet 3.600 2.000 4.000 3.600 DUT tona kadar tu r nevi k oster ve tankt-r Açık deniz 1 inan ro n ö rk ö rleri- Kuruyük gem ileri a s i t , kimyevi' ve y a k ıt ta n k er ler i 1 adet(65x4.5m) l.5mj 1 «detC70x4. 5.000 100 70x13 1 «det 60x13 1 adet 200 2 adet (70xl4)m kızak 5.000 1.430 ... 1Î^LO. J-Aj ______________ Jiyii. riRM A VLYA M ü tSS tS L ADI ALANI (m2 ) rro cA H r"v-iD » 7 i~ IIB İA N L KArAL SAHA ALAI’LI 1.799 A im r TOR-GEM 3.1 5 6 4 .2 0 0 1.052 (103x9)m k ız a k ' 6.5 0 0 2 .5 0 0 2 .0 0 0 55 n 1 .n c l k ız a k 6.5 0 0 45 m 2. " 50 n 3. ” 1.5 0 0 9 .0 0 0 1.920 * l( U 5 x 8 ) n 2 (7 0 *9 ) n 7.500 2.6 0 0 1.2 0 0 000 K IY I GEMt IHSAAT1 8 0 .0 0 0 5.000 (2 0 0 x 3 0 ) £0.000 1 5 .000 MARMARA 2 6 .0 0 0 3 . 3 « (120x10.5)90000111 12.000 (1 3 0 x2 4 ) 16000 DUT 4 .0 0 0 i’ROTtKSAN 12.3 8 3 4.0 1 0 1 » ı(.(8 5 x 1 3 )n 5 .0 0 0 3 .1 4 0 1-70x1 3 2 -7 0 x1 3 3-70x16 9 .0 0 0 2 .7 0 0 GÜN-SİN 3 .0 0 0 70 50 2 atitt BO m ltk k ız a k C C LİK IS IO I E K A P A S U t îl TOfl/V IL 6.312 MELTEM 130 JtKV.NCLn»___ KIZAK VE HAVUZ KURULU UOVUTLARI KAPASİTE (m) (O M T /Y Il) HI5A rorııiLC- Ihsa er11fiı ce û i :n ooYÜK GEMİ CEMİ T IP VE TONAJLARI - J M J ____ 1 .5 0 0 6.000 5 0 0 - Î5 0 0 DUT a r a s ı K o s t e r ve t a n k e r -6000 DUT' c k a d a r k o s t e r •5500 OlIT’ a k a d a r tan ke r ve k o m o r k ö rle r 6 .5 0 0 1 1 3 0 -5 2 0 0 t W t a n k e r 3200 DUT S U l . A s t t ta n ke r 1 2 0 0 -2 6 0 0 DUT YaQ ta n k e r i 1590 m RO-RO g e n i s t 3 0 0 -3 1 0 0 OUT Yük g e n i ş i v .b . 4 0 .0 0 0 4 0 .0 0 0 O H T'na k a d a r h e rn e v l qcmi I n s a s ı 1 6 .0 0 0 -LPG t a n k e r ) 1300 ra3 -T a n ke r 1 1 0 0 -5 6 0 0 DUT Kuruyük, G em isi 2 7 0 0 -3 1 0 0 DUT - K o s t e r 1 9 9 9 -1 1 0 0 DUT -M o t o r lu Mavna 180 DUT -K u ru Y ilk -K o n t o y n e r { i 2 0 0 -7 1 0 0 DUT) 3 .0 0 0 3 .0 0 0 D U T '« k a d a r h e r t ü r lU , 90 n. b o ya k a d a r ö ıe l r v s k s a t li'j c n i f n j a s ı 3.150 3 .1 5 0 D U T 'a k a d a r kuruylik nem lst t a n k e r ve ö ı e l am a çlı qcf.ii 1er 227 5 .0 0 0 1 .3 0 0 TABLO l - A :____; FİRMA VEYA MÜES SESE AD! TUZLA KOMPLE» OtŞUlOA KALAN TERSANELER AtAHİ (■*) TERSANE KAPALI SAHA KIZAK VE HAVUZ KURULU BOYUTLARI KAPASİTE (a) (OUT/YIL) 11.500 300 107x15-1 OYAR-15 1.360 550 ı 72.000 10.000 IMSA EOEBILECEOI EN 80YOK CEMİ INSA ETT1Ö1 GEMİ TIP VE TONAJLARI -JfflJ)_____ ERDCH SEDEF GEMİ ENDÜSTRİSİ CELIK İSLEME KAPASİTE!! TOK/YU 10.000 3.000 l.n c l Kızak 80x17 ¿ .n et kızak 45x9 1.500 6C0 1-105x15 2-170x20 3-46x13 26.000 10.000 10.000 *1zeV m aksatlı LNP, LPG G onilerl dışında kalan hertUr kuroyilk ge«rls < vc tanker İn şası l .n c l kızakta 1.500 0WT t a s ı* kapusl1500 DUT 2.nc1 t e l i k oster ve cok kızakta 300 OUT n ak S atlı ç e lik tekne 26.000 - 229 Bugün D ü n ya tic a r e t t a ş ım a c ılığ ın ın y a k la ş ık 9 8 0 ’i d e n iz y o lu y la y a p ıl m aktadır. G e r e k h a v a y o lu t a ş ım a c ılığ ı v e g e r e k se k a r a y o lu t a ş ım a c ılığ ın da b üyük b ir a r t ış g ö r ü lm e s in e r a ğ m e n b u g ü n d ü n y a d a ta ş ın a n m alların fa z lalığı v e h a c m i n e d e n iy le d e n iz t a ş ım a c ılığ ın d a k i bu o r a n ın fa z la c a d e ğ iş e ce ğ i d ü şü n ü le m e z . B u n e d e n le b ir ç o k ü lk e d e n iz ta ş ım a c ılığ ın a a ğ ır lık ver m iş v e d e n iz t ic a r e t in i ö n p la n d a t u t m u ş t u r . Ü lk em izin c o ğ r a f î k o m ım u n e d e n iy le üç ta r a fın ın d ö r t fa rk lı d e n iz le ç e v rili o lm a sı. K a r a d e n iz . A k d e n iz k ıy ıla r ın d a k i 8 3 3 3 k m .lik k iv i şe r id in e sah ip olm ası n e d e n iy le d e n iz c iliğ im iz e y ö n e lik h ertü rlü f a a liy e tin n e ş e k ild e yürü tü le ce ğ i. g e liş t ir ilm e s i v e g e m i in ş a s a n a y im iz in b u g ü n k ü d u ru m u v e g e liş tirilm esin in z o r u n lu lu ğ u ile b u n la r iç in a lın a c a k te d b ir le r in n e le r o ld u ğ u uzu n y ılla r d a n b e r i ta r tış ılm a k ta d ır . B u n u n la b e r a b e r d e n iz tic a r e tim iz d e b ek len en g e liş m e le r g e r ç e k le ş m e m iş t ir . T ürk d e n iz c iliğ in in d u r u m u in c e le n d iğ in d e , c id d i b ir g e liş m e n in g ö r ü lm e d iğ i, h a zır la n a n B e ş y ılh k K alk ın m a P lanlarında g e m i in ş a s e k tö r ü n e v er ile n önemden d o la y ı bir g e liş m e n in g ö z le n d iğ i, fa k a t b u u y g u la m a n ın h e d e f le n e n p la n ın ö t e s in d e k a ld ığ ı g ö r ü lm e k tedir. Ü lk e m iz , d ü n y a d e n iz c ilik k r iz in in b a ş la d ığ ı 1 9 7 0 'I i d ö n e m le r d e k e n d i ter sa n elerin d e in ş a e t t iğ i g e m ile r le A k d e n iz d e ç a lış a n e n g e n ç v e d in a m ik fi lo y u g e r ç e k le ş t ir m iş t i. A n c a k f ilo n u n y in e d e y e t e r li o lm a m a sı ü zerin e d ış ö d em ele r d e n g e s in d e p e t r o l ve g ü b r e d e n so n r a ü çü n cü sırada y e r alan n av lun ö d e m e le r in i a sg a r iy e in d ir m e k iç in 1 9 S 0 d e n itib a r e n y u r t d ış ın d a n k u l la n ılm ış g e m i a lım ı t e ş v ik e d ilm e y e b a ş la n m ış tır . Türk d e n iz t ic a r e t f ilo m u z 1 9 8 1 y ılı itib a r iy le 1 . 4 8 7 .7 9 9 grostona u la ş m ış tır. T ü rk iy e, d ü n y a d e n iz tic a r e tin in b ü yü k b u n a lım la r y a ş a d ığ ı so n yıllarda gem i fiy a tla r ın ın u c u z la m a s ı ile b ir lik te b ü y ü k fed a k a r lık la rla y a tırım la r yaparak d e n iz tic a r e t f ilo s u n u p la n la n a n h e d e f le r i a şa c a k ş e k ild e g e n iş le t m iştir. G e r ç e k te n d e bu d ö n e m d e m illi f ilo m u z y a p ıla n d ö v iz li yatırım lar -2 3 0 birkaçkez geri olan bir döviz kazana ile döviz tasarrufu gerçekleştirilmiştir. 1985 yıb istatistiklerine göre ülkemiz 817 gemi ve 3.684.357 gross tonla dünya deniz ticaret filosu sıralamasında 24 ncü sarıya almaktadır. Ülkemizin ihtiyacı olan gemilerin ticari gelişme ve tartışma ihtiyaçlarımızı esas alarak yapılacak hat, tonaj vetip incelemelerine dayalı olarak temini ye rine büyük ölçüde ekonomik yaş sınırını aşmış veya aşmak üzere olan yaşb gemilerin plansız şekilde satın alınması sonucu ticaret filomuzdaki büyüme hızı düşmüştür. Ticaret filomuzdaki gemilerin yaş ortalaması 26'dır. Bu ge tiriler SOLAS, MARPOL, IMO... gibi milletlerarası denizcilik anlaşma ve tesirilafla rca belirlenen kurallar çerçevesinde yük alamayıp limanlara gire memesi, ya da gemilere çok pahalı cihaz ve tesis ilavesinin zorunluluğu bazı sigorta şirketlerinin 15 yaş üzerindeki gemilere ekotra prim uygulamaları, bunun yanısıra körfezdeki saldırılar sonucunda filodan çıkan büyük tonajlı tankerlerle yaşlanan ve rantabüitesim kaybederek hurdaya ayrılan gemiler sektördeki krizin büyümesine neden olmaktadır. Türk deniz ticaret filosundaki gemilerden; kuruyük gemileri tonajın % 24,2 sini, dökme yük gemileri %37,4 ünü, tankerler ise %30,5 ini oluşturmakta dırlar. Filodaki tanker yüzdelerindc görülen bu azalmaya karşın dökme yük ve kuru yük gemilerinde artma eğilimi devam etmektedir. Türk deniz ticaret filosunun % 36,2'si on yaş ve daha aşağı yaşlarda, % 36,6’sı 11—15 yaşlarında, % 32,2'si on beş yaşdan büyük gemileri oluş turmaktadır. Filomuzun temmuz 1986 tarihi itibariyle tip tonaj ve yaş gruplan hakkında bilgi tablo 2'de verilmiştir. — 231 — 4. KAMU VE ÖZEL SEKTÖRE AİT TERSANELERİMİZİN VE DENİZ TİCARET FİLOMUZUN DEĞERLENDİRİLMESİ Endüstrileşmiş ülkelerde gemi inşaatı kapasitesinde önemli ölçüde azalma görülürken gelişmekte olan ülkelerde bu kapasite süratle artm akta olup bu ölkeler gemi inşa sektöründe söz sahibi durumuna gelmişlerdir. Ülkemizde ise bugüne kadar gemi inşaatı ve tersanecilik alanındaki yatırım lara birinci derece teşvik verilmiş, olmalarına karşılık dünyadaki krizden etkilenmiştir. 1981 —1985 yıllarında deniz taşımacılığına yapılan teşviklerin uygun tip ve tonaj gözetilm eksizin kısa dönem sonra hurdaya çıkacak nitefikte gemilerin yurt dışından hazır gemi olarak alınması şekilnde kullanıl ması gemi inşa sektörünün gelişmesini engelleyici en önemli hususlardan biri olmuştur. Son yıllarda ülkemizde yeni gemi inşa kredisi verilmesi he men hemen durma noktasına gelmiş ve yeni inşa talepleri azalmıştır. Bu nedenle uç yıl önce Tuzla ö zel Sektör Tersaneleri bölgesinde 40 gemi inşa edilirken, 1986 yılında bu bölgede 10—15 geminin inşa halinde olduğu ve to n la r d a n yalnız 3 tanesinin yeni kredi aldığı, diğerlerinin 2 —5 yıldan beri inşası devam eden gemilerin olduğu gözlenmektedir. Bu durum Tuzla'daki özel sektör tersanelerinin yatırım larını ve kuruluşlarını günün icabına göre uygun şekilde tam am layam am ışlar, bu tersanelerin çoğu natamam durum da kalmıştır. ülkemizde modern işletm ecilik usulleri uygulanmamakta ve özellikle özel sektör tersanelerinin büyük bir çoğunluğu teknolojik seviyeninaltındadır. Bu yüzden üretilen gemilerin kalitesinde teknolojik yönden önemli farklıikiar görülmektedir. Yeni gem i inşasında yetersiz taleple karşılaşan ve sı kıntılı bir dönem geçiren sektör için işlerliği olan önlemlerle ülke ihtiyacına uygun gemiler y a p m a y ı teşvik yanında, dışa açılabilmesinde teknolojik -2 3 2 yönden geliştirilmesi ve modem işletmedfik usullerinin uygulanması ile mümkündür. Türk deniz ticaret filosunun; gerek adet gerekse tonaj olarak ortalama yaşı nın ekonomik sınırlan aşarak yaşlı hale geldiği, dünya deniz ticareti içinde daha etkin bir hale gelebilmesi için yakıt giderlerinin az, modem, genç ve rekabet şansı olan gemilerle yenilenmesi gerekmektedir. Deniz ticaret filomuzun yenilenmesi için planlı hedefler çizilerek, ileriki yıllara bakış açısmı gerektirecek ve gelecekte nelerin yapılabileceğinin be lirlenmesi için ciddi çalışmalar yapılmalıdır. Bunun için öncelikle deniz den yapılacak naküyenin trendlerinin iyi bühunest gereklidir. Beşinci Beş Yıllık Kalkınma ftanmda hedeflenen ve 1993 yılına kadar deniz yoluyla ya pılması öngörülen 58,5 milyon ton ihracat ve ithalat taşımasının; — % 53'ünü teşkil eden 19.3 milyon ton «m m ise yaklaşık % lOO'taân, Türkbayrakh gemilerle taşınması için 1984—1993 yıllan arasında temin edilmesi gereken 321 parça yeni gemiden 5,2 milyon DWT büyüdüğündeki 296 adedinin kendi özel ve kamuya ait tersanelerimizde üretilmesi bu sek töre büyük caiıhhk sağlayacaktır. - 233 5* ARAŞTIRMA - G ELİŞTİR M E—YÖNLENDİRME : Bugün dünyada m odern teknolojilere uyum batıdaki gemi inşaat endüstrisi üniversitelerle uyum içerisinde ve sıkı işbirliği içerisinde olup sürekli olarak gelişme gösterm ektedirler. Hal böyleyken klasik inşaat yöntemlerini değiş tirmeyen ve yeni gelişen teknolojilere uym adan gemi inşa sektöründeki ge rek kamu sektörü ve gerekse özel sektördeki gemi inşası ile ilgilenen kuru luşlarımız üniversite—endüstri işbirliğinden uzak bulunmaktadırlar. Türkiye'nin gemi inşa sektöründe ve diğer sektörlerde gelişme gösterebilme si için genelde teknoloji transferine dayanm aktadır. Maalesef uygulamadaki teknolojiler eskimiş ve güncelliğini yitirm iş teknolojiler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle y u rt dışından alınan yeni teknolojilerin ülke şartbrtna uygulanmasında ço k özen gösterilmesiyle birlikte gelişme içinde tek noloji geliştirilmesi gereklidir. Endüstri için teknoloji üretiminde istenen ve arzulanan hedeflere ulaşabil mek içiıı devlet destek ve kontrolünde üniversitelerimiz ve araştırma kurunıtaranuzın birlikte ve uyum lu hareket etm e zorunluluğu vardır. Denizciliğe yatırım yapan özel sektör araştırına ve incelemeye finansman tahsisi yapmamaktadır. Denizcilik kredisinden yararlananların bir bölümü denizcilikle ilgili olmayıp kısa yoldan krediyi kullanmayı amaçladığından iyi bir proje için m ali-ekononıik ve teknik yönden bir araştırma ve ince lemeye gerek duyulm am aktadır. Genri dizaynında en önemli meselelerden biri de belirli bir servis hızında en büyük taşıma kapasitesini en küçük güçle sağlayacak ekonomik bir işlet meciliğe ulaşm aktır. Şu halde bir geminin istenilen bir hızda gidebilmesi için uygun bir makina gücünün doğru seçimi ile mümkündür. Bugün cıı kü çük bir gemi için birkaç milyarlık b& yanfiıri yapıbhakta, bu yan tanda da devledmizin teşvik ve kredilerinden yararlanılarak gerçekleştirilmektedir. Böyle bir yantım için uyguh form, makina Vfr Sevk sistemini belirleyecek ve sevk deneyleri üe değişik yfltleıhe durumlarında denizcilik vasıflarım belirleyici kompütfire dayalıhesaplarm yakılması şart koşubnahdır. Denizciliğimizin Üefi teknolojilerinin seçiminde gerekfi araştırmanın çok iyi yapılması gerekmektedir. ihracaatta sanayi ârünlerinin payı % 80'e ula şan öncemizde gemi inşaat endüstrimizin gerçekçi hedeflerin seçilerek dün ya gemi üretiminde yeterli düzeyde b^pay alabilmesi, ileri teknolojileri kol lanarak genelde orta kapasitede modem tersanelide mtknkündür. Bu neden le mevcut tersanelerimizi ve yetti kurulacak tersanelerimizi yeni ve Seri tek nolojileri kullanır hâle getirip dizayn ve imalat kesimlerinde bilgi sayar kul lanımına önem ve özen gösterilerek buralardaki verim re kalitenin arttı rılması gereklidir. -235 6 .GEMİ İNŞA SANAYİNDE TEŞV İK 6.1. DÜNYADA UYGULANAN TE ŞV İK POLİTİKALARI : Bugün tüm dünya ülkelerinde uygulanan gemi inşa sanayiine yönelik devlet desteği beş ana grupta toplanm aktadır. Banlar; — Tersanelerin doğrudan d oğruya devlet kanalıyla desteklenmesine iliş kin kararlar. — Milli pazarların korunm ası yönünde alınan kararlar. — Tersanecilik yatırım larının gümrük ve vergi mevzuatları yoluyla teşviki — Kredi yatırım lan — Diğer müdahale ve yardım lar'dır. İthalatta gümrük vergilerinin uygulanması, ithalatın dolaylı ya da dolaysız olarak sınırlandırmasıdır. Buna karşılık teşvik tedbirlerinin hedefi ise ihracata yöneliktir. Gümrük vergileri açısından gemi ithalatında; Japonya da % 15, Ispanya'da % 20 vergi alınm aktadır. Gümrük vergisinden m uaf olan «keler ise, Batı Almanya, İsveç, Hollanda, Ingiltere, İtalya ve Türkiye'dir. Kredi Uygulamaları açısından ise; İspanya da 7c 6 faizli 15 yıl vadeli kredi irilirken Hollanda'da % 5,5 faizli 20 yıl vadeli kredi kullandırılmaktadır. Japonya'da ise; Japon Kalkınma Bankasınca finansmanı planlanan gemi inşa Projelerinde Japon Kalkınma Bankasınca finansmanı planlanan gemi inşa Projelerinde Japon Kalkınma Bankasının faiz ile milletlerarası standart faiz -2 3 6 - n ;. - oranlannı karşılamak özere bir fon kunılmuş. uzun vadeli kredilerde uygu lanacak faiz oram %8,4 olarak belirlenmiştir. Dünyanın öçöncö ticaret filosuna sahip olan Yunanistanda yurt içi gemi in şaatı için özel bir kanon çıkarılmıştır. Bu kanona göre % 7 faizli 9 yıl va’ .’-O'' .! ‘ =■ ' V; ' ' i. . * ;■ deli, gemi inşa maliyetinin % 80’ine kadar kredi vermektedir. Aynca Yunanistan'da inşa edilen gemiler için 12 yıl vergi muafiyeti vardır. 6 2 TÜRKİYE’DE UYGULANAN TEŞVİK POLİTİKALARI: Gemi inşa sanayi ve deniz ticaret filosunun gelişmesini sağlamak amacıyla ülkemizde gemi yapımı, satm alınması ve teraneler kurulması konularında teşvikler uygulanmakla beraber bu teşviklerin yeterli olmadığı görülmüştür. Türkiye'de finansman yetersizliği ve teknolojik eksüdikferden dolayı inşası uzun sflren gemilerin maliyetleri, dış girdiler ve enflasyondan dolayı yüksel mekte, hemen hemen aynı veya çok az farldı teşvik şartlan içerisinde yurt içinde gani yaptırmadan çok ithalini daha cazip bulmaktadır. Bugün gemi inşa tesislerimizde (tersanelerimizde) gemi inşa maliyetlerinin % 100 gümrük muafiyetine rağmen ithal gemiler maliyetlerinden %20 daha ucuza gelmektedir. 6emi inşası ve deniz taşımacılığının mOfi ve milletlerarası nitelikli olduğu dikkate alınarak gemi inşa sanayimiz ve deniz ticaret filomuz mille ttelarası sularda rekabet edebilecek uygun tip ve tonajdaki gemilerle takviye edile bilmesi için sağlanacak teşriklerle uygun düzeyde desteklenmelidir. Gemi değişik kategorilere ayrılarak tip ve büyüklüğüne farklı teşvikler uygulan ması sağlanmalıdır. Konteyner, RO/RO gibi özel tip gemiler daha çok des teklenmelidir. Gemi maliyetlerinin mUyairlarca liraya ulaştığı göz önüne alı narak özkaynak oranı teşvik edici nitelikte düşürülmelidir. - 237 7. GELİŞMEYE ETKİ EDEN FAKTÖRLER : i Geni yapımı ve donatımında kullanılan malzeme ve cihaz imalatçıları gemi ' ' yan sanayii yan kolu olarak dikkate alındığında diğer yan sanayilerde rastbmlmayan ölçü ve sayıda yan sanayi ürünlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Yon inşaat ve tamir tersaneleri özellikle standartlarla belirlenmiş uluslar¡ir-'» ■ • ■ •• arası şarlara uygun kaliteleri kontrol altına alınmış gemi yan sanayi OrünleWn kolaylıkla temini mümkün olamamaktadır. Gemi tnşa Sanayi Sektörü özelliği nedeniyle iç ve dış kaynaklı pekçok sayı ve özellikteki melzemeleri bürokratik işlemlerin uzun sürmesi nedeniyle zamanında sağlayamamakta dır. '»iV'‘ • 'V- -2 3 8 - 8. SONUÇ VE ÖNERİLER : ' ;. r1 7 M r'< T ; r.'- ; t !: Planlı ödemelerde gemi inşa endüstrisinin gelişmesi diğer endüstri kollarına göre yavaş olmaktadır. Kaflojurça Planlarında ba sanayi sektörünü kalkmrimıak için bazı yaptm a ve özendirici,tedbirlerin konmuş olmasına rağmen bugüne kadar gerçekleşme imkanı sağluıânamtştır. Tiirk deniz ticaret d o su ülke ekonomisinin gösterdijşi ayak uydurabilecek nitelikte de ğildir. özeffikfe ihracat seferberiiği içerisindeki üikpniz için bu konu çok önemlidir .Ticaret fikimuzun^geEşmesi ise gemi inşaat sanayiine büyük ölçüdebağlıdır. Bu gibi ticaret fitomusşa p^şmesmi yönlendirecek bir ana master plamnm bulunmayışıdır. GâHfipözçkadar dddi bir çabşmamn yapıla mamış obnas sonucunda deniz ticaretini etkileyen değişik teşvik tedbirleri uygulamaları üe beklenen gefişme sağhnamaıraştır. Filonun gençleşmetirilmesi zorunlu olmakla beraber ilk etapta kısa ve uzun vadede alınması ge reken önlemler belirlenmelidir. Türk deniz ticaret filosu mevcut durumu ile daha verimli olarak çahştffildığında Türk gemileri 3e ithalat ve ihracat taşı macılığı büyük boyutlara ulaşacaktır. Bunun sağlanabilmesi ise uygulanan teşvik tedbirlerinin genişletilerek geSştirilmesi, bunun yaraşıra bürokratik engellerin ortadan kaldırılmasıyla sağlanabilecektir. Gemi inşa sanayiinin gelişmesi için : - Teşvik tedbîrlerinin nitefiği özendirici olmalı, bugün armatörler için yurdumuzda gemi yaptırma daha çekici hale getirilmelidir. Gemi tip lerinin standartlaştırılarak seri imalata yönefik ihtisas tersanelerinin oluşturulmasını sağlayacak tedbirler alınmalıdır. - Gemi işletmeciliğinin daha verimli bir düzeyde tutulması ve işletmeci liğin rasyonel bir şekilde yürütülmesi için kamu ve özel sektör tarafın dan tersane ve gemi yan sanayi kuruluşları kurularak düşük faiz ve uzun vadeli yatırım kredileri üe desteklenmelidir. - 239 Gemi inşa sanayim deki m evcut tersanelerimizin çalışma kapasitelerin den en iyi bir şekilde yararlanabilm ek için devletçe iş durumlarının denetlenmesi, gerektiğinde devlet eliyle sipariş verilmesi imkanları araştırılmalıdır. Gemi inşa sânayimizin ihracata yönelik olabilmesi için ihraç edilebilet . cek gemilerin inşası için önem li ölçüde teşvik tedbirleri uygulanarak devlet desteği sağlanmalıdır. Bu sektörde inşa edilm ekte olan gemilerin devri, satışı veya ihraç için yapılmış olan bir siparişin başka bir ülkeye devri mevcut kanunlar çerçevesinde mümkün olam am aktadır. Bu nedenle gemi ihraç imkanla rının sağlanabilmesi için gerekli kanuni düzenlemeler yapılmalıdır. Deniz ticaret filom uzun gelişmiş ülkelerdeki deniz ticaret filolarında bulunan en m odem haberleşm e sistemine kavuşturulabilmesi için gerekE kanuni düzenlemeler yapılmalıdır. Gemi yan sanayimizin gelişebilmesi için bu sektörde kullanılan imalat malzemelerinde ortaya çıkan esnek fiyat far klan ortadan kaldırılma lıdır. Deniz ticaret filom uzun y a b a n a gemilerle rekabet edebilmesi için uluslararası piyasada istenilen biçim de işlctebilm e im kânına erişebil mek için yürürlükte bulunan sigorta mevzuatı günün şartlanna göre yeniden düzenlenmelidir. Gemi inşa sanayiindeki kuruluşlar: araştırma ve geliştirmeyi ön plana alarak planlama, organizasyon, üretim, maliyet ve muhasebe metodlan ile modern teknolojik gelişmeye ayak uyduracak şekilde düzenle- - 240- . , •■. nerek tersanelerdeki maliye düşişrcçek ve inşa kolaylığını sağlayacak tedbirleri bir an önce alıp uygulamaya koymalıdırlar. t _ Günümüzde deniz ticareti başta işletmecilik, ticaret, gemi inşaatı, limancılık tahmil—tahliye, gemi şevk ye idaresi, deniz ekonomisi, de niz hukuku balıkçılık, ye uluslararası ilişkiler gibi bir çok dalda yetiş miş personele ihtiyaç vardır. Bu sebeple yetişmiş eleman sağlanması için eğitim ve öğretime özen gösterilmelidir. Kabotaj hattı taşımalarının ağırlığı mümkün olan en yüksek oranda de niz yoluna kaldırılması sağlanmaljdıy. Gemi inşaatı yüksek maliyetler nedeniyle kredili olarak yapılmaktadır. Yurt dışından gemi talebinde bulunan yabana firmalar kredi şartlarım sormakta ve kredili obfak gemi inşaa anlaşması yapabileceklerini be lirtmektedirler. Bunun için dış ülkelerde uygulandığı tarzda kredi an laşması sağlanmalıdır. Gelişecek Türk Deniz ticaret filosunım ve yurdumuz çerçevesindeki transit Umanları arasında çalışan yabana gemilerin balam—onarım ve tutum (havuzlama) lannı yapacak onaran tersaneleri kurularak mevcut tersanelerimizin onaran vc havuzlama kapasitelerinin arttırılması sağ lanmalıdır. -241 9. KAYNAKLAR 1. GEMİ İNŞA SANAYİ ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU RAPORLARI DPT 2. TÜRKİYE'DE GEMİ İN ŞA SANAYİ MPM. 263 ANKARA—1986 3. GEMİ SANAYİ ÇALIŞMA GRUBU RAPORU 4. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ RAPORU HİDROLİK - PNÖMATİK MAKINA EKİPMAN ve ENSTRÜMAN SANAYİİ -2 4 5 YATIR1M MALLARI SANAYİİNDE HİDROLİK PNÖMATlK MAKİNA EKİPMAN VE ENSTRÜMAN SANAYİİNİN GENEL İRDELENMESİ : I - KONUNUN TAKDİMİ Dünyada bütün endüstri dallarında, enerjinin pahalı bir ana girdi halini aldığı vc önemini gitgide artırdığı bilinen bir gerçektir. Teknolojik gelişmelerde enerji kullanımının cn ekonomik seviyeye getirilmesi mücadelesi verilmek tedir. Bu sebeple teknolojide ileri ülkeler, Basınçlı havanın bir enetji potan siyeli olduğunun bilincindedirler. Bundan dolayı, elektrik enerjisi endüst ride direkt olarak kullanılmayıp bir kompresörü çalıştırmakta kullanılmak ta, böylece üretilen basınçlı havadan sanayide enerji kaynağı olarak faydala nılmaktadır. Netice basınçlı havayı talep eden saha olarak pnömatik endüst risi gelişmiş olup, enerji kullanımında yeni bir enerji kaynağı ortaya konul muştur. Üretim amacıyla tasarlanan ve imal edilen yatırım mallarının çoğunda kont rollü ve kumandalı ardışık hareketler, kuvvet uygulamaları ve ayarlanabilir (hız, göç, konum) tahrik sistemleri gerekmekte ve bu sistemler genellikle pnömatik—hidrolik sistemlerle gerçekleştirilmektcdir. Yüksek kuvvet—güç, noktadan noktaya transfer ancak temiz çalışma gerektiren sistemlerde ise pnömatik tertibatlar uygulanmaktadır, örneğin takım tezgahlan konum kontrolunda, hidrolik preslerde, ağır iş makinelerinde, gemi vinçlerinde, uçak, silah ve tank kule kumandasında hidrolik tertibatlar kullanılmakta; doldurma, paketleme makineleri, hafif otomasyon sistemlerinde basınçlı hava ile kalite kotrolunda, hatta basınçlı döküm sistemlerinde pnömatik tertibatlar uygulanmaktadır. Hidrolik ve pnömatik tertibatlar; daha verimli güç iletimi vc kontrolü, ba kım kolaylıklan nedeniyle arıza zamanlarının düşük oluşu, hızlı çalışabilme yeteneği, modüler yapı ve hassasiyet gifa özellikleriyle çağdaş teknolojiyi uygulayan hemen her yatıran malında kullanılmaktadır. Bu alandaki uygu lamalar üzerine araştırma ve yatırım yapılmakta, ohnaa, hidrolik ve pnömatik tertibatların gelecekte daha da önem kazanacağım göstermektedir. Hidrolik—pnömatik makine ve tertibatlar, tasarımı yoğun mühendislik ça lışmasını gerektirmektedir. Gerekli teçhizat genellikle çok hassas işleme dü zeyindedir. Dolayısıyla bir ilkede yerleşmiş hidrolik güç (hidrolik pompa sayısı) ve tüketilen silindir sayısı, o ülkenin çağdaş teknolojiyi uygulama daki düzeyinin bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Pnömatik ve hidro lik makine ve tertibatların daha yaygın olarak kullanılması ve ülkemizde oluşmuş olan talebin karşılanabilmesi amacıyla bu konudaki bilgi birikimi ve üretimin teşvik edilmesi gerekmektedir. Yatırım mallan sanayiinde hidrolik pnömatik elemanlar grubu büyük bir öneme haizdir. Genelde hemen hemen her yatırım malında uzaktan kuman da ile güç iletimini sağlayan hidrolik ve pnömatik makine ve tertibatlar bu lunmaktadır. özellikle son yıllarda otomasyon sağlayan makinelerin birço ğu ve hafriyat makinelerinin hemen hemen bütün hareketleri hidrolik ve pnömatik elemanlar vasıtasıyla gerçekleştirilmektedir. Otomotiv sanayii başta olmak üzere gemi, uçak, askeri araç gereçte ve maden iş makineleri nin % 10'u hidrolik—pnömatik donanıma sahip ohıp bazı hallerde bu oran %30lara kadar y ükselmektedir. - 247 D - TÜRKİYE’DE MEVCUT DURUM Pnömatik—Hidrolik makina ve tertibatları beş ana grupta sınıflandırmak mümkündür. Bunlar ; - Silindirler - Yön Valileri - Pompa—Kompresörler - , Motorlar - Servo Sistemler Silindirlerin % 80'iniıı üstünde büyük bir kısmı ülkemizde imal edilmektedir. Yön T a lile r i imali için yatırım lar yapılm ış ancak, standartlaşm ış kalite kontrolü ile pazarlamaya henüz geçilem em iştir. Kullanıcı, bu alanda genelHkfe ithal mallan tercih etm ektedir. Aynı durum otom otiv sanayiinde kul lanılan düşük debili dişli pom pa ve pistonlu kom presörler dışında, pompa w kompresörler için de geçerlidir. Hidrolik m otorlar yabancı tasanmlann bilinçli kopyası ile prototip niteliğinde imal edilm ektedir. Servo sistemlerin gerek projesi ve gerekse imali konusunda ülkemizde tekil çalışmalar mevcut ohıp, bu konuda teçhizat imali yoktur. - 248 —■ III - SONUÇ ve TEKLİFLER 1 — Hidrolik—pnömatik makine ve tertibatların uygulama alanı ve eleman çeşitliliğine göre envanteri yapılmalı, bakım, yedek parça, yeni üretim ve yeni uygulama açılarından sağlıklı bir teçhizat ve eleman talep tahmini yapılmalıdır. 2 — Pnömatik—hidrolik makine ve tertibatların üretimi hassas işleme tez gahlarıyla mümkün olmaktadır. Ülkemizde üretim kapasitesi büyük olan firmalar otomotiv ve traktör sanayime hitap ettiklerinden iç pi yasanın bu konuda çok çeşitli olan talebini karşılayamamaktadır. Di ğer firmalar ise güçlü bir teknik kadro ve büyük yatırımları gerektiren valf, motor ve pompa gibi elemanların seri öretimine girememektedir ler. Bu sebeple, özellikle iş makineleri ve takım tezgahlarındaki uygula malarda bir kısım teçhizat ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Yüksek performanslı elemanların çok pahalı olması, tasarlanan sistemlerin ba sit ve düşük performanslı olmalarına sebep olmaktadır. Ayrıca yurt dışından komple ithal edilen bir pnömatik—hidrolik makine, iç pazar dan temin edilen elemanlardan (ithal da olsa) oluşturularak yurt için de gerçekleştirilen aynı sistemin maliyetinin iki üç katına malolmaktadır. Bu sebeple, projelendirme—uygulamada bilgi birikiminin sağlan ması ve yaygınlaştırılması amacıyla bu sektörde çalışan üretici ve pro jelendirme firmaları teşvik edilmeli ve çalışmaları koordine edilmeli dir. 3 — Kısa vadede standart kalite kontrolü yön valilerinin ve eksenel—radyal pistonlu pompa ve motorların yurt içi üretimleri teşvik edilmelidir. Ancak bu alan hassas işleme tezgahlarının ithalini gerektirmektedir. Hassas işleme konusunda oluşacak tezgah ve bilgi birikimi ise, sanayi leşmenin her dalında yararlı olacaktır. Uzun vadede ise yurt içi pazarın - 249 ihtiyaçlarına göre daha yüksek performanslı tertibatların gerçekleşti rilmesi mümkün olabilecektir. Savunma sanayiinin yerli üreticilere bu konudaki desteği, gelişme sürecini kısaltabilecektir. Pnömatik terti b a tlıd a yüksek verimli elemanlar ve mantık elemanlarının üretimi he def olarak alınmalıdır. Sektördeki teknolojik gelişmenin teşvik edilmesi amacıyla araştırm a— geliştirme harcamaları belirli bir katsayıyla çarpılarak vergiden düşürülmefi; herhangi bir çevre problemine sebep olmaması nedeniyle elektro nik ve kalıp sanayiilerinde olduğu gibi büyük şehirlerin civarlarında kurulmalarına müsaade edilmeli ve aynı teşvik tedbirlerinden yararlandınlm ahdır. Hidrolik—pnöm atik sanayii çok kalifiye eleman gerektiren sektörler dir. Bu sebeple orta ve yüksek öğrenim kurum lannda konuya gereken önem verilm eli; mümkünse bir "A kışkan Sistemler Araştırma Merkezi" kurulmalıdır. Üniversite—sanayi işbirliği sağlanmalı, konuyla i^ilı standartlar bir an önce tamamlanmalıdır. Hidrolik—pnömatik makine ve tertibatları yaygın olarak kullanan kamu ve özel teşekkülierce eğitici kursların açılması sağlanmalı ve bu konuda gerekli maddi des tek verilmeli; konuyla ilgili yay m lar için özel teşvik tedbirleri getiril melidir. Hidrolik ve pnöm atik makine ve teçhizat mamullerimiz ihraç edilebilir kalitede mamullerdir. Ancak bizden mal alabilccek birçok ülkece bu durum bilinmemektedir. Bi sebeple in-etici firmaların Dünya fuarlarına katılmaları teşvik edilmeli, katılım masrafları devletçe desteklenmeli dir. -2 5 0 7 - Sektörün canlandırılması amacıyla devlet ihalelerinde, ister yerli ister yabana firma olsun konuyla ilgili makine ve teçhizattan, uluslararası normlara uygun olarak öretikn mamullerin iç piyasadan alınması teş vik edilmelidir. . 8 — Yukarıda belirtilen bütün bu çalışmaları tek elden koordine edecek ve yönlendirebilecek bir ih|isas komisyonu kurulmalı; taelebe göre bilgi üretimi ve yayını, teknoloji transferinin izlenmesi ve planlanm ası, eği tim faaliyetlerinin izleme ve yönlendirme çalışm aları gerçekleştirilmefidir. DEMİRYOLU TA ŞITLA R I İMALAT SANAYİİ -2 5 3 DEMlRYOLU TAŞITLARI İMALAT SANAYİİ GENEL DEĞERLENDİRME RAPORU 1. GİRİŞ Sanayi devrimiııin gerçekleştmbnesiyie birlikte ortaya çıkan taşımacılık ihtiyacının karşılanabilmesi amacıyla demiryolu taşımacılığı ve demiryolu sanayii bütün dünya ülkelerinde hızla gelişmeye başlamıştır. Uzun vadeli demiryolu sanayi stratejimizi tescil edebilmek ve demiryolu sanayi sektörümüzü yönlendirebilmek amacı ile yapılan bu çalışmanın esas gayesi bu sahada dünyadaki gelişmeleri ve ana hedeflerin neler olduğunu tesbit ederek Türkiye'nin eriştiği hali hazır durumu iyice belirlemek; de ğerlendirmek ; 2000 yılma uzanan bir perspektif içerisinde neler yapılma» gerektiğini olabildiğince ortaya koymak ve stratejisini tesbit etmek ve bu hedefe varmak için, özel ve kamu kesimlerinin, bilim ve araştırma kurumlannm katkılarını da sağlayarak gerekli düzenleme ve tedbirleri vaz etmektir. ! M A L A T S A N A ¥ İ İ N |N ^ N ^ 5 , 2.1. - Ülke Kalkınmasında : Ülkemizde ihtiyaç ^uyulan çeşiü itip v e güçtekidizel motorları, lokomo tif imali ve tamirleri yapılarak dfşajobn bağımlılığı azaltılabileceği ve ülke gelişmesinde büyük kalcısı olacağı şöylroe^üjr. özellikle demiryolu taşıma cılığı çağdaş taşımacılığın başlıca özeDikferi olan hız, konfor, ucuzluk ve büyük .kapasite nedeniyle tek taşjpa ^ teım demiryoDandır. Demiryollannın yük ve yolcu taşımalarında; jbir^roerji tüketimi üe karayoluna üstün lük sağlanmadı ve bu enerjinin türap ile petrole dayalı olması hele hele 1970 İr yıllardansonra petroldeki fiat artışları djaçya ülkelerini ve memleketimizi demiryolu taşımacılığına gereken Çneijni vermeye yöneltmiştir. Demiryolu fn^ımanlığı ile karayolu taşımaçılığı araandaki yakıt ve taşıma mukayesesi yapılacak olursa birim güç başma demiryolunda, karayoluna göre 581/82 = 7 defa fazla yük taşımaktadır. Yakıt yönünden mukayese edersek, bir dizel lokom otif 1250 ton yükü bir (1) saat taşımak için 408 litre yakıt sarfetmekte, aynı yükü karayolu ile taşıyacak olursak 1823 litre yalat sarfetmektedir. Yakıt yönünden de demiryolu taşıması, karayolu taşımasına göre 1823/408 = 4,5 defa ekonomik olmaktadır. 2.2 —Sanayileşme de : Yukarıda bahsedilen, demiryolunun karayoluna, toplu taşıma ve yakıt sar fiyatı yönünden üstünlüğü yamsıra, ülke kalkınmasında önemli olan loko m otif, vagon üretimleriyle ilgili teknoloji transferlerinin yan sanayiye yan sıması, standartların yerleşmesi ve gelişmesi, yan sanayinin günün ihtiyaç larına cevap verebilecek şekilde organize edilmesi ve gelişmesi ile istihdam imkânlarının artmasının yamara; -255 — iş alanlarının açılması. — Enerji tasarrufu sağlanması, — Gayri safî milli hasılaya katkısı, — Teknolojik gelişmeler izlenerek ülkemiz için faydalı olan teknolojinin araştırılması ve yerleştirilmesi, — Yan sanayii kuruluşlarından temin edilen malların kalite, evsaf yönün den, standartlarının teşekkül etmesine yardımcı olunması, — Hizmet içi eğitim le personelin eğitim düzeyinin yükseltilmesi şekilnde sıralayabiliriz. 2 3 - Savunmada : Demiryolu Taşıtları, im alat Sanayii ; — Oluşturulan dem iryolu ağı flc milli bütünlüğü sağlama ve korumada yardımcı olunm akta, — Silahlı kuvvetlerin desteklenmesi ve olağanüstü hallerde (silah, asker, cephane gibi sevkıyat) ihtiyaçlarına yönelik faaliyet göstermesini sağ lar. -2 5 6 3. GENEL DEĞERLENDİRME : 3.1 - Türkiye'de : Türkiye'de mevcut demiryolu taşıtları imalat sanayii sektöründe d ö rt kuruluş vardır. 26 Nisan 1986 tarih ve 19089 isıyıh T.C. Resmi Gazete'de yayın lanan Bakanlar Kurulunun 86/10527 sayılı kararına göre; Türkiye Cumhuri yeti Devlet Demiryolları işletmesi Genel Müdürlüğü müesseselerinden Es• it , -i*• - idşehir Lokom otif ve M otor Sanayii MüessesesTnin "Türkiye Lokom otif -’V. ve M otor Sanayii Ananom Şirketi", Adapazan Vagon Sanayii Müessesesi’nin "Türkiye Vagon Sanayii Anonim Şirketi’* ve Sivas Demiryolu MakiT ' _ ;----- .;f- I _ - ; -*>: naları Sanayii Müessesesinin, "Türkiye Demiryolu Makinalan Sanayii Ano nim Ş irk e ti'' unvanıyla, adıgeçen Genel Müdurifiğe bağh ortaklıklar olarak teşkilâtlandırılm ışlar dır. 1. TÜLOMSAŞ (Türkiye Lokom otif ve Motor Sanayii A .Ş. Gn. Md.) T.C.D.D. Genel Müdürlüğüne bağh fabrikahcm ilki 1894 yıhnda Anadolu — Bağdat demiryolu hattının inşasından bakım ve revizyon atelyesi "C er Atelyesi" olarak kurulm uştur. 1923 yılında 33 lokomotif, 124 yolcu vagonu ve 590 yük vagonu onarım kapasitesi olan Eskişehir Cer Atelyesine, 1929 yıhnda yol atelyeleri kısmı ilâve edilmiş vc 1930 yıhnda madeni eşya fab rikası 1941'de kantar imalathanesi, 1947’de takım fabrikası katılm ıştır. Cer atelyeterinin gelişmelerini sağlamak üzere 21.1.1948 tarihinde T.C. D.D. Genel Müdürlüğü bünyesinde Atelyeks- Dairesi kurulmuş ve Siva, Es kişehir, Ankara Cer Atelyeleri daha sonra kurulan Adapazan Vagon Atöl yesi bu daireye bağlanmıştır. 1.9.1950 tarihinde cer atelyeleri, demiryolu fabrikalan, Atölyeler Dairesi ve Fabrikalar Dairesi ismini almıştır. - 257 Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planında (1. B.Y.K.P.) Eskişehir Fabrikasında bir dizel lokom otif imal ve m ontaj fabrikasının kurulması öngörülmüş ve 1065 yılında fabrikanın genişletilm esine başlanmıştır. Planlı dönemden hemen önce yük ve yolcu vagonu imalatının gerçekleştiril diği Eskişehir Fabrikasında 1967 yılında manevra lokom otifi imalatına baş lanmıştır. 1.8.1970 tarihinde Eskişehir Demiryolu Fabrikaları Müessese ha ine getirilmiş ve "Eskişehir Lokom otif ve Motor Sanayii Müesesesi" ismini ataıştır. Ve son değişiklikle Nisan 1986'dan itibaren "Türkiye Lokom otif W Motor Sanayii Anonim Ş irk e ti" (TÜLOMSAŞ) ismi ile Anonim Şirket kafine dönüşmüştür. Bugün sözkonusu şirket lokom otif fabrikası, vagon ve genel makina fabrikası olm ak üzere üç ana bölümden oluşm aktadır. 2 —TÜDEMSAŞ (Türkiye Demiryolu Makinalan Sanayii A .Ş .) Kwas Cer Atölyesi olarak 1939 yılında Sivas'ta doğu, iç ve güneydoğu Ana dolu bölgelerinde hizm ete giren vagonların ve buharlı lokom otiflerin onan ını amacıyla kurulm uştur. 1944 yılında lastik fabrikası ismini alan müessesede yük vagonu yapımı, küçük yol malzemesi yapımı yanında, vagon ve bu harlı lokom otif onarım ve bakım ı yapılmaktadır. Sivas fabrikalan, lokomo tif onanm fabrikası, vagon onarım fabrikası, genel makina fabrikası olmak özere üç ana bölüme ayrılm ıştır. Yapılan son değişiklikle Nisan 1986 tari hinden id b araı "Türkiye Demiryolu Makinalan Sanayii A .Ş ." (TÜDEM SAŞ) adını alarak anonim şirket haline dönüşmüştür. 3 —Türkiye Vagon Sanayii A nonim Şirketi : ADVAS, T.C.D.D. A dapazan Vagon Sanayii Müesesesi olarak yük ve yolcu vagonlarını onaracak şekilde 1951 yılında kurulm uştur. 1961 yılında ilk yolcu vagonu im alatı yapan fabrika, 1. B.Y.K.P. döneminde genişletilmiştir. -2 5 8 Böylece işletme ihtiyacını karşıhyacak miktarda yolcu vagonu yapımına başlamış ve 1971 yılında yatıklı vagon yapımına geçmiştir. Şirket 1979 yılından beri yolcu vagonları imalat ve o narımı yanında elekt rikli üçlü, dizi imalatını sürdürmektedir. 4 - ADF (Ankara Demiryolu Fabrikası) T.C.D.D, İşletmesinde mevçat olan karayolu taşıtları, motorlu drezinler ve elekrtojei) gruplarının onanım için 1944 yılında kurulmuştur. 1948 yılında m otorlu trenlerin tam ir onarım işlerinde bu atölyede yapılmaya ve zamanla cer araçlarının onanm ı, fabrikada ağırlık kazanmaya başlamıştır. Bugün fabrikada Eskişehir'de (TULOMSAŞ)'da imal edilen dizel elektrik lokomo* •" *' “ %"l - - -. ■■ * tifleri hariç, diğer dizel elektrik lokomotifler 3e her çeşit motorlu tren sa bit ve seyyar elektrojen gruplan, yol ve inşaat makinalan, motorlu trenler ve her ç şşit karayolu taşıtının onaranıyla ve bu araçların yapımı, dört si lindirli yirmi beygir gücünde elektrojen grubu ve çeşitli motorlu drezin ima li yapılmaktadır. Sermayesi olmayıp T.C.D.D. bütçesi içinde faaliyet gös termektedir. a) Durum : V i * • . . . 1985 yılında 25 ad et dizel anahat lokom otif üretimi ile 30 adet dizel anahat lokom otif yenilemesi yapılmış, 11 adet elektrikli tren (otom otris) ile 28 adet yolcu, 1300 adet tip ve tonajda yük vagonu üretimi gerçekleştirilmesi beklenmektedir. 1985 yılında 5 adet PKD, 7 adet CKD olmak üzere toplam 12 adet dizel manevra lokom otifi üretimindeki en önemli sorun, geçmiş yıllarda olduğu gibi dış girdilerin uzun vadeli bir programa bağlanarak yeterli ölçü ve za- - 259 - inanda sağlaıımamasıdır. Bakım ve onannı hizm etlerindeki sorunlar devanı etm ekte olup, halen ona ran bekleyen 130 adet dizel aııahat lokom otif bulunmaktadır. Ayrıca çeken araç parkında da ciddi bir gelişme olm am ıştır. b) 1986 Yılında Beklenen Gelişmeler : 1986 yılında 30 adet dizel anahat lo k o m o tif yenilemesi, 30 adet dizel ma nevra lokomotifi, 10 adet elektrikli tren (otom otris), 30 adet yolcu vagonu 3e 1500 adet çeşitli tip ve tonajda yük vagonu üretimi programlanmıştır. İ986 yılında dış girdilerin yeterince ve zamanında sağlanmasıyla ulaştırma « a planı hedefleri doğrultusunda iç talebe yönelik ürünleri imalatı artırı lacak ve gelişmekte olan dış ilişkiler çerçevesinde ihracat imkanları da araştnlacaktır. c) Tedbirler : 1. Kamu kuruluşlarının T.C.D.D. müesseselcrinde yaptıracakları yük va gonlarının gerek tip tesbiti, gerekse ihraca tının zamanında yapılarak programlanan sürede üretimine im kan vermek üzere, s ö z ü g e d ile n kuru luşlar bu gibi vagon ihtiyaçlarını, tip ve adet belirtmek suretiyle imal edileceği yıldan daha önce T.C.D .D.'na bildirilmelidirler. 2. Uzun dönemde im alat, bakım ve onarım programı ile paralel olarak dış malzemenin zam anında sağlanması için her türlü çaba gösterilmelidir. - Avrupa'da artık hiç örneği kalmayan birbirlerinden ayrı ray döşeme sisteminin terkedilerek, Ankara — lsteııbul, Ankara —İzmir hatlarında -2 6 0 alüıninoternıit tekniği ile raylann birleştirilmesi suretiyle darbenin ortadan kalkması dolayısıyla, ray taşıt ömrü bakımından son derecc lüzumlu ve faydalı olacaktır. A y n a bu yapıldığı takdirde mevcut yol larımızda Hahi ortalama sfratin artırılması mümkün olacaktır. — Demiryolu taşımacılığında süratin artırılması esas itibariyle ; a) Mevcut hatlarda iyileştirme yapılarak, b) İşletmecilikte yeni görüş ve yaklaşım, — Ya tam am iyle yeni teknoloji ile ilgili teçh izata tesisi ve işletilmesi ve ya m evcut sisteme kısmen yeni teknoloji ve Teçhizatın m ontajı ve adaptasyonu usullerinden biri veya birkaçının uygulanmasıyla müm kündür. Demiryolu taşımacılığımızın mevcut durumu itibariyle burada belirtilen teknolojik tesis ve teçhizattan yeteri,kadar yararlamlmadığı, iyileştirm e ve işletmecilikteki yeni yaklaşımların gereği gibi uygulan m adığı kanaati mevcuttur. Ş u halde sektörde sinyalizasyon entegrasyonu, mikroprosör kullanımı gibi yollarla işletmeciliğin modernleştirilerek optimize edilmesi son derece ge rekli ve yaradı olacaktır. — Demiryolu taşımacılığının karayoluna olan birkaç kat enerji tasarrufu ve m aliyet avantajlımı iyi değerlendirilmesi konusunda, gerek ilgili Bakanlık ve kamu kuruluştan, gerekse uluslararası taşımacılık açısın dan teşvik, özendirme, destekleme ve kolaylıklar manzumesinin ıslahı ve geliştirilmesi şarttır. — Buraya kadar sözü edilen tedbirlerin uygulanması ve mekanizmanın yeterli çalışabilmesi için vagon ve lokomotif sayılarının gerekli ve ye terli seviyelere artırılması mecburiyeti vardır. - - 261 - Ankara — İstanbul, Ankara — Adana vc diğer önemli güzergahlara ge rekli elektrifikasyon ve sinyalizasyon yapılmalıdır. - Ankara, İstanbul, İzmir m etropolitan alanlarında bölgesel hızlı özel ve yeni ray ve alt yapı üe ulaşım sistemlerinin tesisi projeleri ele alın malıdır. - Demiryolu taşımacılığımızın önemli karakteristikleri ile birlikte iyileş tirilmesi hedefine yönelik projelerin gerçekleştirilmesinde teknolojik bütünlüğün sağlanması ve gerek yol gerekse katar standartlarının mo dern gelişmelere paralel ve çağın geresinde kalmayacak şekilde geliş meleri takip etm ek lo k o m o tif ve vagon üretimlerini buna göre planla mak zorunluluğu vardır. TABLO i M : A d e l. : D enıiryufo T a y İt a n la n la lı S a t a y g T a k t i D : M ttyon T L 19 S5 Y ılı Fîyaıtan yla IM 5 T M i D rc c r (11 İM A » . ( îî \a t¥ U I » -*5 ® M -4 7 Defctr M) ¡ « 5 Prt*. F ic i ( A v 15) 40.409 V4. A rt> }% rvç« 1W 5 19 U W u m (W4J »i fc.7W 5 5 -S l,ıfcnw <ir» Dfctd - \z L115 X *.700 - 0.7 - II 4 İ» 19 4-5*0 “ - 5.1 L ı* w » r f E k iiıU T . V tta ttu . 41 ı Om m u 191« 9.144 M ts :.4 M - JW 0.7 J«0 IS.4 0,7 ım 11.700 !»«• - M £9S ft.4 Î9 S 7 0 o.c. - 5Ü 4Î - T1 3 * 2 IÜ «. - IL C t - 24.170 «*.3 7 1 (.740 (3 3 0 0 113-55« - R .IS I 32.1 ?« c - 3 j,i - 262 - TABLO 2 : Demiryolu Taşıttan Itnabı Sanayii üretimi M : Adcı. O : Milyo« TL.. I98J Yrft Ryaltanyia \U b* * 1984 OryrUn»*» Or** tî) (D iSk tor DbriAn- »-•17 htfUİMM. 9CS ım n MM» D«ft«r (4» W l«trta|.ıw . t t ı » 0 *a <« (O TMArtnl İM) (4/a 19» (t/4) 9 -M Tim M C799 -a j ~<s.ı DhrİMMt. Ufc— - - 12 HM M mı - 1JM CkkariUT. - - II 49M d ; 41« - >9.1 j* IC14 M ‘ 1749 -sw 1390 117*0 ISM ■ ıssa» YatnVar-m 49 \« V « tw lol< Q »w w DCnlnl - TnrtAM: _ »M 11« 2BÖ» - 9417» (f» _ Î7IÛC - 9.7 19.« 2997« M Î4.9 01(1 W -y -263 - (1) 5 0 a tk ı lö k am o lif üretimi île 47 adet lokom otif yenilemesi yaptlmrçîrr. (2) 25 adc! lokm ım tif üretimi ile 30 adet lökam olif ymiActncsj jraptbcakin 131 3 0 adcı lo m o tif yeıtilcmesi prnsr3m bnm ı>(tr. TABLO 3 : D e m iry o lu T a ş ı ll a r im alat San ayii D ış Ticareti W : Adcr. f ) : M ily o n T L .. 1985 Y ılı Fiyatlarıyla !9CS1 rr « c . İ M . VAur IVJrr VAıx IVfjtt vU ur D<İ«t (M (I) (3> H) (5) {« V«*.i . IMS 19 *4 <*ra (Sf«i YanChteAk h ^ ıır nSİ- ’ - TUT İS J T 3 » İl» 2L370 •17^34 S U I 19M(VnçAV ı»t Î?fST*tafe« !9t£ İİk ı*r IVfcrr V S İtır D rğ rr ICVLar D r jr r {1} (?) 13) (4) İ SI ( wj M tll.l VrfUk 1«S X I* U {■«i?» tt/4) liERACNT Al**«» r**«/a * DiitıVn 17^ 390 3?** 3üO 15.4 4VP I V« -2 6 4 3.2. - Dünya'da Dünya üzerinde Avrupa'nın birçok ökesinde Amerika'da, Japonya'da loko m otif, vagon ve çeken —çekilen araç teknolojisi çok gelişmiş olup, daha da gelişmeye devam etmektedir. Bugün dünyada bu gibi çalışmalar sonucunda 300 km /saat civarında hız yapan lokomotiflerin imalatı yapılmakta ayrıca çok maksatlı yolcu ve yük vagonları (açık veya kapalı tin kullanılabilen va gon) özel maksatlı vagonlar (Tahıl Vagonları, araba vagonları vb.) yönelik imalatlar yapılmaktadır. - 265 Ş E H İR L E R A R A S I Y Ü K T A Ş I M A S I N D A U L A Ş T I R M A S İST E M L E R İN İN P A Y I Ulaştırma Sistemleri T ü r k iy ı G e liş m iş Ü lk e le r ( 7 ) Karayolu 1 9 .2 5 8 .2 Demiryolu 4 6 ,4 2 2 ,6 Denizyolu 1 7 .2 1 4 .8 Bora hattı 1 7 .2 3 ,9 Yukanda görü ld ü ğ ü g ib i y ü k ta ş ım a s ın d a k i en b ü yü k p a y g e l iş m iş ü lk elerd e % 46,4 ile d e m ir y o lla n n d a d ır . B u oran T ü r k iy e 'd e ^ 2 2 ,6 'd ır . ülkeler D e m ir y o lu u z u n lu ğ u (k m . ) Y ü k v a g o n a d ed i Ingiltere 20841 80535 F. Almanya 39326 316508 İtalya 24910 112347 Fransa 45434 233700 8378 22571 Türkiye Yukanda: d e m ir y o lla r ın d a g e liş m iş ü lk e le r le T ü r k iy e 'n in d e m ir y o lu u z u n luğu ve yük v a g o n u a d e d i y ö n ü n d e n m u k a y e s e s i g ö r ü lm e k te d ir . Gelişmiş ü lk elerd e d e m ir y o lla n u la ş ım ın d a b ü y ü k g e liş m e le r m e v c u ttu r . Ancak son y ılla rd a d e m ir y o lu sa n a y iin d e p a za r b u lm a k , sip a r iş a lm a k k o n u sunda sıkıntılar m e v c u t tu r . U la ştır m a d a to p lu ta ş ım a c ılığ a ç o k ö n e m v eren bu ülkeler d ü n ya p a za rla rın d a iş k a p a site le r in i d o ld u r a c a k ih a le v e s ip a r iş i n yeterince a la m a m a k ta d ır la r . G e n e llik le g e liş m e m iş v e y a a z g e liş m iş ül kelerin ih tiy a ç la n n ı k a r şıla m a k iç in r e k a b e te g ir m işle r d ir . H a tta g ü çlü o la n bu ölke kuruluşları iyi imkanlarla kredi dahi temin edip sipariş alabilmekte dirler. Gelişmiş ülkelerde araştırma ve geliştirme konularına büyük önem veril mekte ve teşvik edilmektedir. Bu çalışmalardaki esas amaç teknolojinin geliştirilmesi vc maliyetlerin dü şürülmesidir. - 267 4 - GENEL BAKIŞ VE MEVCUT DURUMUN İRDELENMESİ Türkiye'miz 1980’1j yıllarda ekonom ik kalkınma ve hızlı büyüme için gerekS olan alt yapı ve enerji alanlarında büyük hamleler yapmak zorunda kal mıştır. Bunu yapm ak için fevkalade bir gayretle çalışma içine girilmiştir. Demiryolu taşımacılığı hiç şüphesiz baraj ve liman inşası kadar önemlidir, ihmal edilmemelidir. Türkiye'nin demiryolu taşımacılığı alanında, üç büyük temel problemi var dır. Birincisi mevcut demiryolu şebekesini çağımızın modern ihtiyaçlarına göre; - Süratin artırılması, - Konforun artırılması ve - Emniyet unsurunun araştırılması hususlarını gerçekleştirecek şekilde ıslah edilmesidir. İkincisi demiryolu ağının km. olarak yükseltilmesi; uygun, yeni ve önceki demiryolu hatlarının tesisi örnek olarak : İlk etapta Amasya — Çan k ın ; Ankara — Konya — Karaman — Mut — Silifke; İsparta —Antalya daha sonra ise Kültepe (Kayseri) —Pınarbaşı - Malatya hatlarının tesisi suretiyle Karadeniz'i Akdeniz'e iki yeni al ternatifle bağlamak suretiyle genel raylı ulaşım sistemimizin rasyonel leştirilmesi ve bu suretle toplu taşımacılıkta ve özellikle yük taşımacı lığında zaman tasarrufu ve büyük ekonom ik katkıların sağlanması im kan dahiline girecektir. Ücüncüsü genel enerji ekonomisi ve işletmecilik prensipleri bakım ından fevkalade önem ve ağırlık taşıyan gerek mev cut, gerekse yeni tesis edilecek hatların elektrifikasyonu projesidir. Bi lindiği gibi evvelce işletilen lokom otiflerin (alman mekanik iş . verilen enerji) randımanları 7c 6 idi; halen ekseriyeti teşkil eden dizel motorla- - 268 - nyla mücehhez lokomotiflerin veiihileri % 35'i pek geçmez, oysaki elektrik motorlarıyla muharrik lokomotiflerde enerji verimi % 70 mer tebesindedir. Türkiye'mizde mevcut demiryolu şebekesi 8373 km.'dir. Nisbeten ileri bir batı ülkesi olan Ingilere'de 1983 yılı itibriyte demiryolu şebekesi 16984 km .'dir. Bunun 3750 km.'si (% 22) elektrik sistemdir. Türkiye'mizle nüfus bakımından mukayese edildiğinde yaklaşık 56,5 milyon nüfus üe İngiltere Türkiye'ye göre % 10 fazladır. Evvelce ekonomisi, üstünlükleri ve gereklili ği belirtilen demiryolu işletmeciliği önümüzdeki on sene zarfında çok daha fazla değerlendirilmelidir. 1. Yüzölçümü itibariyle ülkemizin % 40'ı kadar olan bir ülkenin dem iryo lu ağı bizimkinin iki katı uzunlukta olduğuna göre demiryolu kullanım potansiyeli beş (5) katı demektir. 2. Ortalama süratin 70 km /saat'in üzerinde olması da Tfifrk demiryolu iş letmeciliğine göre en az iki kat daha hızlı oluşu ifade erer. Bilindiği gibi Fransa'da TGV ile, Paris —Lyon arası yaklaşık 500 km . olup bu mesafe 2 saatte alınabilmekte yani bazı özel hatlı trenler saatte 270 km. hıza ulaşm aktadır. Keza Japonya'da 1970'li yılların başmda birçok hatlarda saatte 160 km .'nin üstünde seyir sürati, özel hatlarda 200 km .'nin üzerinde katar hızlan mevcut idi. İtalya'da 1967'lerde dahi 120 km .'nin üzerinde hız lar uygulanm akta idi. Ş u halde Avrupa'nın bütün ülkelerinden geniş olan ülkemizde ulaşım ve özellikle demiryolu ulaşımının üzerinde fevkalade hassasiyetle ve layık ol duğu önem derecesinde durmak; bunu geliştirmek mecburiyeti vardır. -2 6 9 GeBşmiş ülkelerde genel eğilim olarak; Avrupa'nın birçok ülkesinde, Ame rika ve Japonya'da lo k o m o tif vagon ve çeken — çekilen araç teknolojisi geliştirilmekte ve bu konularda araştırm a geliştirme faaliyetleri devam et mektedir. Bugün dünyada sözkonusu çalışmalar sonucunda hızı 300 —400 km/saat arasında değişen lokom otif üretilmiştir. Aynca taşımacılıkta çok maksatlı ve özel maksatlı vagonların daralannı hafifletmek üzere uygun göıflen yerlerde (yan duvar, alın duvar saçları vb.) alüminyum levhalar kulla nılmaktadır. Aynı şekilde daha kaliteli malzemeler kullanılarak, vagon darafanmn düşürüldüğü bilinm ektedir. Gelişmiş teknolojilerde araştırm a geliştirme konularına büyük önem veril mekte ve teşvik edilm ektedir. Bu çalışmalar teknolojik gelişmeye paralel olarak maliyet azaltm a yönlerinde de davam etm ektedir. -2 7 0 5 -SO N U Ç: "Demiryol Taşıtları" şu şekilde suuflandmlmıştir. Çeken Taşıtlar — Buharlı lokomotifler — Dizel lokomotifler — Elektrikli lokomotifler — Motorlu ve elektrikli trenler Çekilen Taşıtlar — Yolcu vafonlan — Yük vagonları Bu m am u llerin üretiminde, sektörün başanh olması, çağdaş teknolojinin gerektirdiği üretim yöntemlerinin uygulanması, kaliteli üretim yapılması ve ürün maliyetinin düşürülmesine bağlıdır. — Lokomotif imal eden bazı firmalarda tank da yapılabilmektedir, (ör neğin, Aselsan, M.K.E.K., Taksan ve diğer özel sektörler) Mekanik elektronik, optik kısımlar ve silah ekipmanları konusunda kamu ve özel sektör kuruluşları işbirliği 3e yapılabilecektir. Devletçe yönlendi rilmelidir. — Dünyada enetji verimleri dizel motorlu lokomotiflere göre 2 kat yük sek olan elektrikli lokomotiflere yönelmiştir. Bizde de bu konuya ağır lık verilmelidir. — 271 — — Demiryolu şebekesinde tamaıniyle yeni teknoloji kullanılmalı, önemli güzergahlara gerekli elektrifikasyon ve sinyalizasyon yapılmalıdır. — Sektörde sinyalizasyon entegrasyonu, mikroprosesör kullanımı gibi yollarla işletmeciliğin modernize edilmesi son derece gerekli ve faydalı görülmektedir. — Ankara — Istanbul — Izmir m etropolitan alanlarında bölgesel hızlı, özel ve yeni ra, alt yapı ile ulaşım projeleri e le alınmalıdır. — Tiffkiye L okom otif ve M otor Sanayii A.Ş. (TÜLOMSAŞ) ve Türkiye Demiryolu M akinalan Sanayii A .Ş . (TÜDEMSAŞ) ile belli başlı üni versitelerin iştiraki ile oluşacak "Ulaşım Teknikleri ve Taşıt Geliştir me Enstitüsü''nün kurulm ası faydalı ve lüzumlu görülmektedir. YATIRIM MALLARI YÖNLENDİRME ÇALIŞMALARI DEĞERLENDİRME RAPORU SONUÇLARI - 275 - YATIRIM MALLARI SANAYİİ YÖNLENDİRME PLAN ÇALIŞMALARI I II — Takım A parat. Kalıplar ve Avadanlıkları Sanayii — Takım Tezgahlan Sanayii III — İleri Teknoloji ve ürünleri Sanayii IV — Tarım Alet ve M akinalan Sanayii (Traktör Hariç) V VI VII VIII IX X XI xn — Dokum a, ö rm e ve Tekstil M akinalan Sanayii — Iş Kazı ve Maden Makinalan Sanayii — Güç ve Eneıji M akinalan Sanayii — Nakil ve Kaldırma M akinalan Sanayii — Entegre Tesis Yatırım M akinalan Sanayii — A raştırm a ve Geliştirme Mühendislik Çalışmalan — Gemi İnşa Sanayii — Yatırım Mallan Sanayiinde Hidrolik — Pnömatik Makina Ekip man ve Enstrüm an Sanayii XIII — Demiryolu Taşım a lan İm alat Sanayii XTV — Y atının Mallan Y önlendirm e Çalışmalan Değerlendirme Raporu — Sonuçlar -2 7 7 - YATIRIM MALLARI - SANAYİLERİ YÖNLENDİRME ÇALIŞMASI DEĞERLENDİRME RAPORU İÇİNDEKİLER Sayfa No Genel (Konunun Takdim i)................................................ Türkiye'de Yatsım Mallan Sanayii................................... Yurt İçi Üretim, İthalat —İhracat Ye İç Tüketim ........... Dünyada Yatsım Mallan Teknolojisi ve Endüstrilerindeki Gelişmeler.............................................. Yatıran Mallan Sanayiine Dünyada Bakış........................ Türk Yatsım Mallan Endüstri Sektörü İçin Gelişmeye Etki Eden Faktörler, Atanması Gerekli Tedbirler.............................................................................. -279 YATIRIM MALLARI - SANAYİLERİ YÖNLENDİRME ÇAUŞMASI DEĞERLENDİRME RAPORU GENEL (Konunun Takdimi) Yatırım malı üretimi bir tükenin bilim ve teknolojide, sanayide belirli bir ol gunluk ve gelişmişlik düzeyine eriştiğinin en çarpıcı göstergelerinden birini teşkil eder. Yatarım malı üretimi çok çeşitli mühendislik ve uygulama alan larının bir araya getirildiği malzeme, imal usulü (proses), konstrükâyon bil gisi, üretim teknikleri, sistem etüdleri gibi, farklı çalışmaların bir meyvasıdır. Uluslararası ticarette ve ülkenin ekonomisinde dış ödemeler dengesine fevkalade büyük pozitif katkı potansiyeli, istihdam artırma göçü, çok disip linli mühendislik fonksiyonlarına ve nihayet araştırma ve geliştirme faali yetlerinde çok yüksek ve kapsandı talep göstermesi gibi üstün karakteristik leri doayısıyla gelişmekte olan bir ilkenin Seri ve gelişmiş sanayi ülkesi ol ma hedefinden vazgeçilmez, onsuz olunamaz (olmazsa olmaz) niteliktedir. Yatırım malı üretimi Türkiye'de 19701i yıllarda nazarı dikkati çekecek şe kilde başlamış ise de 19801i yıllarda beklenen ve arzu edilen düzeylere ge lebilmiş değildir. Yatırım malının modern ihtiyaçlara uygun, yeterli olarak üretflebömesi çok önemli ve hangi birinin dahi eksik ya da yetersiz bulunması halinde başarı sızlıkla sonuçlanması mukadder olan bir çok uğraşı ve fonksiyonun bir bileşimini ifade eder, işte bu noktada, bir yatırım malı üretiminde kullanı lan teknolojinin, malzemelerin ve diğer unsurların orta ve uzun vadede ba şarı için mutlaka "state of the art" durumuna getirilmesi gerektiğini vur gulamak yerinde olacaktır. Bir yatırım malı üretiminde genelde birçok tek noloji, birçok "konw — how" ve muhtelif malzemeler usta ve bilgili bir -2 8 0 konstrflksiyonla, hem fonksiyonel üstünlük, hem ekonomik olm a k a r a k te r ■ ,î ' . t ^ . ' .■/ ; ı y i ■ , lerine aynı zamanda sahip olmak kaydıyla kullanılır ve bir araya getirilir1er. Sözü geçen ana fonksiyon ve elemanlar, diğer sınai ve ticari ürünler için de geçerli olan teknoloji ortamı; teknolojinin faaliyet ve çıktısı olan ürünler sistemi olup aşağıdaki gibidir (Şekil 1 ): Yatırım mallan, teknolojilerin genel tasnif listesinde yer alan 3 0 ana teknoloji dalından doğrudan ilişkili olmadığı varsaydabüen şehir planlam a teknolojisi dışında 29 teknoloji sistemiyle yakmdan ilişkilidir. Bazı örnekler vermek icap ederse, tıbbi teknolojide suni organlar, protez ciluızlan im alatı ileri teknolojiler grubunda yor alan robotlar ve akşamı ile bağlantılıdır. Diğer taraftan yatırım tnaOan tanım ve kapsamı yönlerinden yo ğ u n lu k taŞtyan tejçnoloji alanları başlıca şöyle sıralanabilir : Makina teknolojisi (3313); elektrik, elektronik teknolojisi (3306); kimya teknolojisi (3303); genel endüstriyel teknoloji (3310); ölçme ve kontrol teknolojisi (3311); maden teknolojisi (3318); dokuma teknolojisi (3326); güç teknolojisi (3322); metalürji teknolojisi (3315); deniz teknolojisi (3319); dem iryolu teknolopsi (3323); birim işleme teknolojisi (3328); havacılık teknolojisi (3301); uzay teknolojisi (3324); elektronik teknolojisi (3307); ve silah sana yii teknolojisi (3330) dur. Deri teknoloji ya da yüksek teknoloji (Hi - Tech) tarifine giren n ü k le e r t e k noloji; opto elektronik (LASER vb.); enformasyon teknolojisi ( In f o r m a t i que); bioteknoloji; malzeme; robotik ve CAD/CAM (Computer dizayn / Kompüter yardımlı imalat) den oluşan yedi alanın dışındaki diğer alü branşda keza yatırım malı kavram ve iç içedir. y a r d ım lı b io t e k n o lo ji u y g u la m a la r ıy la -2 8 1 - Şcfc3:l -2 8 2 1985 yılında A.B.D.'de faaliyet gösteren başta gelen 20 büyük firmanın yıl lık ciroları toplanu 660.016 milyor dolar olduğu halde içlerinde General M otor, IBM, General Electric gibi 5 firmanın bulunduğu grubun cirosu 284 m ilyar dolar ile % 43’ü teşkil etmektedir. Buraya kadar verilen izahattan da anlaşılacağı üzere sanayileşmek; ileri sanayi ülkesi olmak ancak ve yalnız birbirlerini tamamlayan önemli bir kaç ana sektörde; yani : — Makina im alat sanayiinde; — Elektronik ve mikro elektronikte; — Malzeme ve metalürji teknolojilerinde; — Güç üretimi ve nakli dahil elektrik ve elektronikte çağın gerektirdiği çalışma, araştırma — geliştirme ve yatırımlar içerisinde bulunm akla mümkündür. Bu temel hedef fonksiyona 1990'lı yıllarda eriş m ek her Türk'ün, her mühendisin, her ustanın, her sanayicinin, her bilim adam ının görevi, büyük ülküsü ve tutkusu olmalıdır. Bu bilimsel ve moral ham lenin gerçekleştirilmemesi halinde 21. yüzyıla girerken uluslar ailesi içerisinde hakikaten en gerilerde yer alacağımız, milli refah ve zenginlikten gittikçe yoksul olacağımız kuşkusuzdur. O halde ne yapmak lazımdır? Bu sorunun cevabı sonuçta tam olarak yer alacaktır. Ancak ülkelerarası eko nomik ve teknolojik yarışta geri kalmamak, hatta ön safhalara geçebilmek için araştırm a - geliştirme faaliyetlerini organize etmek; mali kaynaklara kavuşturm ak ve bilinçli, sistemli çalışma mecburiyeti vardır. Çözüm bura dadır. Yatırım mallan ve onun en önemli dallarından biri olan makina imalatı sa nayii; milli endüstrimiz içerisinde çok önemli bir rol oynar. Nitekim dış ti caretimize baktığım ızda 1971, 1981 ve 1985 yıllarında rakamlar şöyledir : - 283 - T A B L O ( l ) T Ü R K İ Y E ’N İN İT H A L A T I (M İL Y O N A B D D o la r ı) (A ) T o p la m ith a la t (B ) T o p la m M a k in a İth . (B ) / (A ) P a y % 1971 1981 1985 10SS 8953 1 0 2 5 7 .3 333 1629 1 3 3 7 ,0 3 0 .6 1 8 ,2 1 3 ,0 197 1981 19S5 6” 4703 7 1 4 8 ,4 2 .4 9 2 .4 3 6 S .I 0 .3 5 1 .9 6 5 .1 5 İH R A C A T (M İL Y O N A B D D oL an ) (A ) T o p la m İh r a c a t (B ) T o p la m M a k . İhr. (B ) / (A ) P a y ( f i ) Son o n d ö r t y ıllık p e r iy o t t a b ir ta r a fta n ith a la tım ız y a k la ş ık 9 .5 kat artar ik en ; ih r a c ıtım ız 1 0 .6 k a tın a ç ı k m ış : bu arada to p la m m a k iııa ith a la tım ız ın to p la m it h a la tım ız ın iç e r is in d e k i p a y ı 1 9 7 1 y ılın d a f i 3 0 ,6 o lm a sın a k a rşılık 1 9 8 5 y ılın d a 2 , 3 5 k a t a z a la r a k ~ 1 3 .0 'e d ü şm ü ştü r. Ö te y a n d a n t o p la m m a k in a ih r a c a tım ız ın to p la m ih r a c ıtım ız iç e r isin d e k i p ayı 1 9 7 1 y ılın d a ri 0 , 3 5 g ib i ç o k k ü ç ü k b ir d e ğ e r d e n o n d ö r t y ıl son ra 1 4 .“ katm a ç ık a r a k ^ 5 ,1 5 'e e r iş m iş t ir . S a n a y ile ş m e y i v e g e liş m e y i n e t olarak g ö r m e k te y iz . A n c a k b u e r iş ile n s e v iy e y i y e te r li g ö r m e k m üm kü n d eğ ild ir. (G e r ç e k te n d e 1 9 S 5 y ılı m a k in a t ic a r e tim iz d e ith a la tım ız ih ra c ıtm 3 .6 k a tıdır.} 1 9 9 0 y ılın d a bu o r a n ın H- 1 0 u g e ç m e s i. 2 0 0 0 'li y ılla ra varırk en t o p lam ih r a c a tım ız iç e r is in d e y a tır ım m a lla n p a y ım ız ın 1 5 .in ü zerin e çık a r tılm ası g ib i ö n e m li b ir h e d e f i e sa s a lm a lıy ız . Ş ü p h e siz bu n o k ta la ra g elm e k h iç d e k o la y d e ğ ild ir . M ille t ç e d is ip lin li, b ilin ç li, siste m li v e iş b ir liğ i iç e r i sin de ç a lış m a y ı, f e d a k â r o lm a y ı, z a m a n d a , m a lz e m e d e , te k n o lo jid e tu tu m lu -2 8 4 olnıayı; düşüncede, çalışmada, üretkenlikte cömert olmayı toplum ve iş hayatımızda ortak temel ve işleyen kurallar olarak benimseyip uygulama mız lazımdır. Konunun önemini, uluslararası ticaretteki yeri ve rolünü çok kesin olarak belirten iki tabloya göz atm ak ve bunu hep hatırda tutmak faydalıdır. TABLO (2) Bazı Ülkelerin İmalat Sanayii (ISIC 382 —383) Üretim Değerleri ve İmalat Sanayii İçindeki Paylan Ülke Yılı Milyar Birim Mak. İm. Toplam (B) Pay (%) Sanayii (A) İm. San. ( A ) / (B) 1977 Dolar 223 1360 16 B. Almanya 1977 Mark 218 1079 20 Japonya 1978 (M in)Y en 35 181 19 İngiltere 1978 Paund 25 146 17 G. Kore 1978 Won 2,6 21,2 12 Hindistan 1977 Rupi 42,9 358,9 12 Türkiye 1981 TL 290,0 3470 8 A.B.D. (OECD Industrial Statistics 1983) Görülmektedir ki, ileri sanayi ülkelerinde makina imalat sanayiinin toplam imalat sanayii içerisindeki payı % 16'dan aşağı değildir. Şu halde 9 0 ’lı yıllarm başlarında hedef % 12’yi 2000'e girerken % 16’yı tutturm ak olmalıdır. Şüphesiz yalnızca oranlan gerçekleştirme hedefi yalın ve yetersizdir. Toplanı imalat sanayii üretim değerlerini mutlaka değer olarak da yükselt mek ve mesela İngiltere'nin 1978'deki makina imalat sanayii değeri olan 50 milyar dolar düzeylerini en geç 20 yıl sonra aşmış olmamız da gerekir. - 2S5 T A B L O ( 3 ) D ü n y a M akiıın Ilıra c a tım n Ü lk e le r e D a ğ ılım ı ( 1 9 8 0 ) Y ü zd e o la r a k ( S S .4 ) G e lişm iş P azar E k o n o m i l e r i ................................ A .B .D . 1 6 .6 B. A lm a n y a 1 7 .1 Fransa 7 ,4 İn giltere 7 .9 İtalya 5 .0 Japonya 1 5 ,2 Kanada 3 .3 1 5 .9 D iğerleri Planlı e k o n o m i l e r ........................................................ (S . 4 ı G e lişm e k te O la n P azar E k o n o m i l e r i ............... ( 3 .2 ) 100 A .B .D . t o p la m im a la t s a n a y ii ve m akirıa im a la t sa n a y i ü retim d e ğ e r le r i o la rak d ah a b ü y ü k o ld u ğ u h a ld e d ü n ya m a k in a ih r a c a tın d a e n b ü y ü k p a y ı Tr 17,1 ile B . A lm a n y a e lin d e t u t m u ş t u r . A .B .D ., .A lm an ya v e J a p o n y a bu üç ö k e d ü n y a m a k in a ih r a c a tın ın y a k la ş ık y a r ışım {‘~c 4 8 .9 ) y a p m a k ta d ır . "Sa n ayi r e k a b e t e d e b ilm e d u r u m u n u k a y b e d iy o r " F ra n sa D ış T ica r et B akanı M. M ic h e l N o ir 'ın 1 9 S 6 y ılı iç in y e n i p e t r o l fiy a tla r ı ( 1 5 d o la n .v a r il) ve 7,5 F F 'ı = 1 d o la r y e n i k u rlar k a r şıs ın d a v a rd ığ ı s o n u ç t u r , " f le x ib ilit y ; lo n g w a y t o g o " İn g ilte r e sa n a y iin d e e s n e k liğ e e r iş m e k iç in u zu n m esa fe k a te d ilm e si g e r e k ir b a ş lık lı y a zıla r A v r u p a 'd a m e v c u t sa n a y i y a n ışın d a da birtakım r a h a tsız lık la r ın v a r lığ ın ı o r ta y a k o y m a k tıd ır . " S in gapu r d ü şü n e n m a k in a la n n ark asın a b e y in gücü k o y u y o r " b a şlık lı m a kale, S in g a p u r 'u n s u n 'i z e k a y a (a r tifîc a l I n te llig e n c e : A l ı y ö n e lik d ü m a ça- -2 8 6 pmda bir merkez kurduğunu bu hedef yolunda bir ço k engeller bulunsa da ülkenin elektronik — Bilgisayar alanlarında geniş kapsamlı planlan olduğu ifade etm ektedir. Bununla ilgili olarak 21.5 milyon dolar yatm m la bir is tihbarat teknoloji enstitüsü (Inf. Techn. Inst.) kurmakla enformasyon tek nolojisinin bütün yönlerinde uygulamalı araştırına ve geliştirme için bir merkez olarak hizm et verilecektir. Ticari bankerlik kuruluşu Rothschild tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 1984 yılı içerisinde yapay zeka "hardware ve softw are" saüşlan 700 milyon A.B.D. dolarına erişm iştir. Bütün bunlan niçin sıraladık? Dünya 19801i yıllarda büyük gelişmelere sah ne olmakta; bilim ve teknolojide önemli ve köklü yenilik ve ilerlemeler kay detm ektedir. G enetik mühendisliği, bioteknoloji bilim dallan hızla boy at maktadır. Ş u halde klasik teknolojik uygulamalan ihmal etmemekle birlikte dünyada ki gelişmeleri takip etmemiz hatta çok uluslu ortak A — G projelerine de katılmamız da gereklidir. Türkiye gelişmişlik yönlerinden bugün (1985 — 1986) nerededir, şeklinde bir soruya karşılık genel bir tablo içerisinde şunlan gözlemekteyiz ; (a) Yüzölçümü (b) Nüfusu (c) : 800 bin km2 : Yaklaşık 51 milyon Okuma—yazma Oram : % 80 (Gelişmiş Ökelerde % 95'in üzerinde) (d) Sanayideki istihdamın toplam istihdama oram : % 13 (e) Kişi başına dem ir — çelik tü k etim i: Yaklaşık 120 kg. (Oysa dünya ortalaması 170 kg. civarındadır) - 287 - (f) Kişi başına elektrik enerjisi tüketimi : 800 kwh. (Halbuki 10 yıl önce A.B.D.'de 9911, Norveç'de 18769: B. Almanya' da 5440; Bulgaristan ve Polonya'da 3000'iıı üzerinde idi.) (g) Bin kişi başına düşen otom obil : 1980'de 19; 1985'de 17,7 dir. (Dünya ortalaması 93; A.B.D.'de 480, B. .Almanya'da 310) (h) Araştırma — geliştirm eye tahsis edilen kaynaklar / GSMH : rc 0,24 civan. (Oysa ileri ülkelerde bunun on katı mertebelerinde ^ 2 —3 aralığın dadır.) (i) 10.000 çalışan nüfusa düşen araştırıcı sayısı : 4,2 dir. (İleri sanayi ülkelerinde bu sayı 22 —45 arasında oynam aktadır.) Yukandaki göstergelerden birincisi sabit: İkincisi belirli bir gelişme temposu içerisinde olm ak üzere ilk ikisi güçlü, gelişmiş bir devlet olmamız için asgari yeter şartlan haiz bulunm aktadır. Üçüncü sıradaki okuma yazma oram için 19901ı yıllarda % 9 6 ’nın üzerine erişmeyi amaç edinmekle birlikte oku muşluk seviyesinin yükseltilmesi ve halen bulunduğum uz ortalama ilkokul 4. sınıf yerine orta okul 3. sınıf düzeylerine gelmeyi de planlamamız gerek mektedir. Demir — çelik tüketimimizin 1990 başlarında 200 kg kişi, 2000'de 350 kg/kişi mertebelerine erişmesi endüstriyel, ekonomik ve toplumsal kalkın mamız için şarttır. Bunun yanında kaliteli çeliklerin miktar ve kalite çeşitBliğinin artırılması lüzumlu ve faydalıdır. Nitekim halen yurdumuzda pas lanmaz çelik imal edilm em ektedir. - 288 Demir — çelik sanayimizin kapasitesi yükseltilirken dış pazarlarda rekabet diğer sanayi sektörlerine düşük girdi maliyetli ürün verebilmek için mutlaka yerine getirilmesi ve gözön&ıde bulundurulması gerekmektedir. O da şudur: Sm çelik üretim kapasitesinin yandan fazlasını sürekli döküm teknolojisi (continous ratfing (ing) coulee contiue (Fr) 3e elde etmeye yönelinmelidir. Nitekim B. Almanya'da 1983 itibariyle demir - çelik sanayii sıvı çelik üre timinin 2/3'ünün bu metodla yapıldığı Thyssen grubunca verilen bir konfe ransta açıklanmıştır. Kişi başına elektrik enerjisi tüketimi halen 1000 kwh’e erişmemiştir. Oysa küçük komşularımız 1976'da 3000 kwh'a erişmişlerdi, ilgili mercilerin 1996 - 2000 aralığı için şimdiye kadar optimistik enerji talep - üretim trendlerinde dahi 2000 kwh. değerinden korktukları gözlenmiştir. O halde 1996 için ne yapıp edip 3000 kwh/kişi hedefini gerçekleş tirmeliyiz. Halen % 35 veri geçmeyen dizel motorlarıyla muharrik trenlerimizin hızlı bir dönüşümle elektrifikasyona tabi tutulması ekonomik büyüme, ta sarruf ve gelişme yönlerinden lüzumlu ve faydalı olacaktır. Zira elektrik motorlarının verimi %70'dir. Otomotiv sanayiinde bir kişi başına düşen otomobil sayısı yerinde saymak tadır. Tek vardiyada 120 bin adet/yıl minimum kapasiteli benzin ve dizel motoruyla muharrik olabilecek, ileri teknoloji ürünü (5 vitesli, elektronik ateşlemcli vs.) otomobil üretimine ihtiyaç vardır. Bütün bu göstergeler için yeni hedefler belirlemeye neden lüzum görüldü? Çünkü Türkiye'nin büyümesi kendi kendine olmaz, yatmm mallan sanayi mizin gelişmesi için metalürji, metal diğer malzemeler, güç üretim —dönü şüm, otomotiv, tarım alet ve makinalan, sağlık ve hijyenik makina alet ve -2 8 9 t e ç h iz a tı gib i en d ü str i s e k t ö r le r in in d in a m iz m in e , b ü y ü y e n ta lep le rin e ih tiy a ç vardır. B u n la r y e n i b o y u t la r ıy la T ü r k iy e iç in y e n i k u r u la c a k y a da tev si e d ile c e k te s is le r in k a p is ite le r in in y a ln ız c a te k v a r d iy a d a k a rşıla n a ca ğ ın a g ö re e sa s a lın a c a k , b ö y l e c e ih r a c a t k a p a s ite s i en a z b ir o k ad ar k e n d iliğ in den y a r a tılm ış o la c a k tır . Ş im d i y a tırım m a lla r ın ın a n a b a tla r ıy la n e le r o ld u ğ u n a b ir g o z a ta lım . -2 9 0 - YATIRIMIN DOLAYSIZ TANIMI: Genel olarak brüt yatırım bir ekonomide belli bir dönem içinde, üretim için kullanılan reel sermayeye yapılan brüt ilâvelerin değeridir. YATIRIMIN DOLAYLI TANIMI: Yatırım bir dönem içinde üretilen ve ithal edilen mal ve hizmetlerin, özel sektör ve devlet sektörü tarafından tüketilmeyen ve ihraç edilmeyen kıs mıdır. Yatırım ve tüketim malı ayırımı, mahn kullanış şekli ve kullanıldığı yere göre yapılır. Mesela bir bakkal tarafından alınan buzdolabı, dükkanda kulla nılıyorsa yatırım malıdır, evinde kullanılıyorsa tüketim malıdır. Keza mobil ya vesair diğer ev mefruşatı gibi ömürlü mallar yatırım malı değildir. Ekonomik ve endüstriyel kalkınmamızdaki rolünü ve fonksiyonunu dikkate alarak yatırım malının tarifini "kendisiyle mal ve hizmet üretimi yapılan mal —genelde makina teçhizat ve alettir—yatırım malıdır" şeklinde yapmak yerinde olur. Onbir grupta toplanabilen "Yatıran Mallan"nın teknolojik, endüstriyel ve ekonomik kalkınmada çok önemli yer tutan şu dört grubuna dikkat etmek gerekir. -2 9 1 - E N E R J İ Ü R E T E N E K İP M A N Ü R E T İM İ B u har k a z a n la r ı v e t e ç h iz a t ı ( 8 4 ,0 1 — 8 4 , 0 2 ) B u h ar tü r b in le r i ( 8 4 , 0 5 ) G üz tü r b in le r i ( 8 4 , 0 8 ) H id ro lik tü r b in le r ( 8 4 , 0 7 ) H id r o lik p o m p a v e t e ç h iz a t ( S 4 ,0 7 — 8 4 , 1 0 ) E le k tr ik m o to r la r ı E lek tr ik j e n e r a tö r le r i ( 8 5 ,0 1 ) T r a n s fo r m a tö r le r D iğ e r e le k t r ik t e ç lıiz a t ı (k e s ic ile r , g e r ilim vc a k ım re g ü la tö rleri, v b .) -2 9 2 TAKIM TEZGAHLARI (84,54) Talaşlı imalat tezgahlan Ağaç mantar, kemik, ebonit, sun'i plastik maddeler (84,47) Metallere plastik form verme (sıcak, soğuk) tezgahlan (Presler, haddeler dahil) (84,44 - 84,45) Döküm teknolojisi teçhizatı (84,43) Taş, seramik, cam vs. işleme makinaları (84,46) Cam ve cam mamülleri sıcak olarak imal ve işlemeye mahsus makina ve cihazlar (84,57) - 293 - İLERİ T E K N O L O JİL E R VEYA ÜRÜNLERİ R o b o tla r N ü k le er t e ç h iz a t E n fo r m a tik M ikro e le k tr o n ik (b ilg isa y a r , b ilg iy a z a r , ile t iş im ) B iy o t e k n o lo j i Ç evre k o r u n m a s ı T e le k o m ü n ik a s y o n U la şım t e k n o lo j ile r i L aser İleri m a lz e m e le r (k a r b o n , e ly a f , ö z e l a la şım la r , k o m p o z e m a lz e m e le r ) -2 9 4 4 - K A L I P , T A K IM V E A P A R A T L A R ( 8 4 ,4 3 ; 8 4 ,4 4 ; 8 4 ,4 8 ; 8 4 ,4 9 ; 8 4 ,6 0 ) ( 1 ) , ( 2 ) v e (4)'ü rıcü g ru p ta y e r alan y a tırın ı m a lla n görü ld ü ğü g ib i 1 6 'd a ıı fa zla gü m rü k ta r ife p o z is y o n u n u n k apsam ın a g irm ek ted ir. Ş u h a ld e T ü r k iy e y a tırım m a lla n san ayilerin i n e kadar d e ste k le r v e g e liş t i rirse o ö lç ü d e sın a i v e e k o n o m ik g e lişm e h e d e fle r in e sü ratle e r iş m iş o la c a k tır. Y a tır ım m a lla r ın ın g e n e l an lam d a bir ta sn ifi (ana g ru p lar itib a r iy le ) E k l ’d e v e r ilm iş tir . G e r e k d ü n y a tic a r e tin in g lo b a l in c e le n m e si, g erek se m a l b a z ın d a y a p ıla n in c e le m e le r y a t ın m m a lı ü retim in i üretim d eğ eri ç o k y ü k se k k a tm a d e ğ e r ; is tih d a m k a lit e s i y ü k se k lik le r i v e d iğ er bir ç o k g e liş m e le r e im k a n h a zır la n m a sı, o r t a m y a r a tm a sı se b e p le r iy le y a tın ın m a lı s a n a y ile r in in g e liş m e s i, t e ş v ik i, y ö n le n d ir ilm e s i v e d e ste k le n m e si hüküm ler iç in v a z g e ç ilm e z v e ısrarla ta k ib i g e r e k e n b ir t e m e l stra teji o lm a k zoru n d a d ır. İ ç in d e b u lu n d u ğ u m u z p o lit ik , e k o n o m ik , h u k u k i v e idari sistem ler b ütü n lü ğü iç e r is in d e y a tırın ı m a lı ü r e tim in in t e k n o lo j ik , e k o n o m ik ve m ali im k a n la rla d e s te k le n m e s i, h ız la n d ır ılm a sı v e g e liş t ir ilm e s i tarilıi bir görevdir. Y a tırım M alı Ü r e tim in in G e liş m e s iy le : a) İ th a l ik a m e le r i h ız la artar; b )_ İh r a c a t p o t a n s iy e li fev k a la d e büyür; c) M ü h e n d islik , m ü şa v irlik h izm etle rin in y u r t i ç i ç o ğ a l ır ; v e y u r t d ış ı k atk ıla rı - 295 d) Dış pazarlarda rekabet sucu yükselir: e) Mevcut sınai işletmelerinde olsun, yeni projelerde olsun dışa bağım lılıktan d o ğ a n gecikmelerin önlenmesi zaman kazancı büyük ekonomik gelişmelere müncer olur; f) Daha ucuza tesis kurulması çoğu kez mümkündür. Bu ise aynı kaynak potansiyeli ile daha fazla yatırıma imkan sağlar. Örnek olarak 1976 — 1975 d ö n e m in d e termik makina teçhizat üreten bir tesis için Gaziantep'de konstruksiyonu yapılmış olan bir özel hidrolik presi]', ithal de ğeri 1 m ilyon m ark olduğu halde t o tarihte 1 DM : 6 TL. idi) hidrolik piston — silindir takımı ile merkez kum anda kutusu ithal edildiği halde pres 3 7 5 .0 0 0 TL. sına mal olm uştu. Böylece en az döviz paritesi ora nında yatırım maliyeti küçülmüş oldu. g) Yüksek oranlı mühendislik hizmeti ve icar veya keşif niteliği gerektiren yatırını mallarının ham m adde maliyetlerine göre asgari 3 ila 300 katı bir üretim değeri yaratması ekonom ik büyüme: araştırma —geliştirme hizm et ve faaliyetlerinin gelişir,esi yönlerinden emsalsiz bir ortam ya ratır. G enelde endüstrinin bütün alanlarında arzu edilen üniversite sanayi işbirliği için de en yüksek potansiyele sahip olan sektördür. Yatırım malları bilim ve teknolojisinin çok çeşitli alanlarını uygulaması ve meyvası olan m am ul, y a n mamul ve hizmet gibi ürünlerin girdi teşkil ettiği oldukça k arm aşık ve belirli fonksiyonlar: yeterli ömür süresi için ve çeşitli periyod ve tekerrür sayılarında yerine getirmek üzere inşa ve imal edilmiş nihai ürünler olması dolayısıyla : Yatırım m allan üretimi ekonomide, top lumda yüksek potansiyelde olumlu katkılara ve etkiye sahip belki de en başta gelen sanayi uygulama alanını teşkil eder. Nitekim yatırım malları -296iiretimi yüksek seviyede ve yoğun mühendislik hizmeti, kalite malzeme ve malzemede kalite iyileştirmesi, kalite işçilik gibi istihdamı artına ve iyileş tirici, teknolojik düzeyi yükseltici, bilim ve teknolojiyi araştırma ve geliştir meye yönlendirerek sosyal ve ekonomik gelişmeye müsait çok geniş bir ortam yaratma gibi fevkalade önemli ve asla ihmal edilmeyecek karakteris tiklere sahiptir. T Ü R K İY E 'D E YATIRIM MALLARI SANAYİİ Türkiye'de küçük — orta sanayii eşelinde m uhtelif makina ve teçhizatın üre tildiği gözlenm ektedir. Daha 1970 1i yılların başlarında Bursa ve Balıkesir’ de metal ve ağaç işleme için m uhtelif pres ve tezgahlar (friksiyon presler, eksantrik presler ve makaslar gibi): İzmir'de ağaç ve metal işçileri için özel presler; G aziantep’de ve K.ahramanmanmaraş'da kollu ve dairesel tip metal testere tezgahlan, bakır izabe ve hadde makina ve teçhizatının imalatı: yine Gaziantep'de karusel veya vidalı plastik enjeksiyon makinaları, maden cev heri, mineral m erm er, öğütme m akinalan imalatı sanayii kurulm uştu. Son olarak ç o k yakın bir tarihte Bursa'da bir tesis (Asil Teknik Makina ve Ekipman Sanayi A .Ş .) mekiksiz dokum a tezgahı imalatını gerçekleştirmiş bulunmaktadır. Türkiye’de üretilen ürünler B3Q Avrupa ülkelerininki ile karşılaştırıldığında, genelde gerek ürün teknolojisi ve gerekse ürün kalitesi açısından önemli fark lılıklar gösterm ektedir. Genellikle kullanıcı açısından verim ve prodüktivite düşüklüğü yaratan teknoloji farkı, daha ço k lisans kullanmadan üretilen makinalarda görülmektedir. Dünyada yatırım m allannda elektronik k o m p o n en t kullanımlımı hızla ge lişmesine karşılık, Türkiye'de b u n lan n kullanımı henüz yeni başlama dö nemindedir. Bilindiği gibi elektronik kom p o n en t kullanımı, hassasiyeti ve kaliteyi artırm akta, buna karşılık üründeki parça sayısını büyük ölçüde azalt maktadır. TSKB anket çalışmasına göre yerli üreticiler yurt dışında kendilerine rakip olarak gördükleri Batı Avrupa ürünlerini kendi ürünlerine kıyasla r" 23 (50 firma), ABD ürünlerini ^ 37 (7 firma ı Japon ürünlerini '“r 100 (1 firma) da- -2 9 8 ha kaliteli bulduklarım söylemişlerdir. Türkiye'de karmaşık sayılabilecek yatırım mallarının düşük kapasitelerde (güçlerde) olanları üretilebilmektedir. Hindistan, Brezilya ve G.Kore için ve rilen örneklerle karşılaştırıldığında yerli üretimde ulaşılan üst kapasite (güç) değerlerinin oldukça düşük kaldığı söylenebilir. Karmaşık mallarda yerli katkı onumun, özellikle Brezilya ve Hindistan'a göre, oldukça düşük olduğu görülmektedir. Türkiye'deki imalatçıların komple tesis ve sistem teklifi verebilme potansi yelleri un, yem, soğuk hava tesisleri vb. az sayıda konu ile kısıdıdır. Bunun başlıca nedeni dizayn ve arge kapasitesinin yetersizliğidir. Yurt içi ve yurt dışında komple tesis taahhüdüne giren yerli firmalar, genellikle yabana fir maların çelik konstrüksiyon ve basit makina taşaronluğunu üstlenmeye çalışmaktadırlar. Türkiye'de firmaların büyük imalat kapasitelerine sahip olmaları ve sanayi leşmiş ülkelerdeki rakiplerine göre esnekliklerini kaybetme sorunları yok tur. Aksine birçok konuda ekonomik üretim ölçeğinden düşük üretim kapa sitelerine sahiptirler. Türkiye'de mevcut ölçek küçüklüğü genelde yerli ma kina imalat sanayiinin nispeten basit ürün çeşidine, ekonomik üretim ölçe ğinden uzak düşük imalat kapasitelerine ve bir ölçüde de karmaşık ürünler de düşük yerli katkı oranlarına sahip olduğunu göstermektedir. Bu küçük lük sektörün geliştirilmesinde kısa vadede : sınai eğitimde, lisans k u lla n ım ın da, ar — ge'de ve pazarlama organizasyonunda önemli sorunlar yaratabile cektir. Buna rağmen çözüm, esnekliği olmayan entegre tesisler yaratmak olmamalıdır. Türkiye'de büyük atıl kapasiteler yaratmadan sektörün büyü mesi için şu hususlar üzerinde önemle durulması gerekmektedir : - 299 — Ü r e tim d e r e k a b e t gü cü sa ğ la n a b ile n m in im u m e k o n o m ik üretim ö l ç e ğ in in g ö z ö ııü n e a lın m a s ı, — Ü r e tim d e e s n e k o t o m a s y o n u n t e ş v ik i. — F irm alararası iş b ir liğ in in ve b ir le şm e le r in t e ş v ik i, — Y a n s a n a y in in v e ö z e llik le k o m p o n e n t im a la tın ın da ana ü retici firm a larla b ir lik te t e ş v ik i. Y a to ım m a lla n s a n a y iin in k e n d i iş ç is in i k e n d isin in e ğ itm e s i tüm sa n a v ile şn a ş ü lk elerd e k a b u l e d ilm iş b ir p r e n sip tir . D iğ e r b ir p ren sip d e ğ itim m as rafların dan ta sa r r u f o la m a y a c a ğ ıd ır . T üm s a n a y i ü lk e le r in d e iş b a şu ıd a p la n lı e ğ itim e sa s o lm a k la b ir lik t e ; ö z e llik le J a p o n y a 'd a iş ö n c e k i o k u l (k u rs) e ğ itim in e d e a ğ ır lık v e r ilm e k t e d ir . Bu a m a ç la b ü y ü k fir m a la r ın b ir ç o ğ u ö z e l e ğ itim m e r k e z le r in i k u r m u şla rd ır. T ü rk iye'd e h er s e v iy e d e ( i ş ç i , t e k n is y e n ve m ü h e n d is ) e ğ itim so r u n u b ü y ü k tür. P la n lı b ir iş b a ş ı e ğ i t i m i b u lu n m a m a k ta , çıra k la rın e ğ itim i u sta — çırak ilişk ile r in e b ır a k ılm a k ta d ır . İ ş ç i e ğ it im i so r u n u k ü ç ü k firm alard a, y a n sa n a y id e v e ş a n tiy e le r d e d a h a d a b ü y ü k tü r . Ö z e llik le şa n tiy e le r d e düz iş ç iy e b irk a ç gü n d e k a y n a k ö ğ r e t ip iş v e r ild iğ i sık sık g ö r ü lm e k te d ir . Türk sa n a y iin in g e l iş m iş ü lk e le r s e v iy e s in e ç ık a b ilm e s i ve re k a b e t e d e b ilm e sinin e n b a ş ta g e le n şa r tı; e ğ i t i n i s o r u n u n u n ç ö z ü m ü n e b a ğ lıd ır. T ürkiye y a tırım m a lla n ü r e tim in d e u la ş t ığ ı d ü z e y o la ra k H in d ista n , B rezil ya v e G .K o re g ib i y e n i s a n a y ile ş e n ü lk elerin g e r isin d e k a lm ıştır . K arm aşık bazı ürünlere g e ç m e y e ç a lış m a s ın a r a ğ m e n , b a sit ürünlerde d ahi rek a b et sücünü e n g e lle y e n ö n e m li so r u n la r ı vard ır. S oru n la rı d aha ç o k a lty a p ı sorun - -300lan olup, eğitim, tecrübe, planlama ve organizasyon gibi insan faktörü ile ilgilidir. Türkiye ne yapmalıdır? Diğer yandan jeopolitik konumu, Türkiye'nin en kısa sürede bir makina ve yatırım m allan üreticisi haline gelmesini ve mevcut tek taraflı teknolojik bağımlılığım dengeli bir duruma getirmesini gerektirmektedir. Uzun vadedeki üretim hedefleri katma değeri yüksek, bilgi yoğun ve strate jik öneme sahip üretim konulan olmalıdır. Kısa ve orta vadede ise en önem li kısıtlama nitelikli insan kaynağında bulunmaktadır. Buna göre Türkiye, kısa ve orta vadede öncelikle insan faktörüne dayalı alt yapısını (eğitim, or ganizasyon, planlama vb.) iyileştirmek zorundadır. Türkiye'nin kısa ve orta vadede üreteceği, teşvik edeceği ve destekleyeceği konuların seçiminde ise şu kriteri» uygulanabilir. Stratejik önem : Türkiye'de belirli Ur sektörün (enerji, m ak in a imalat, gıda, savunma vb.) güçlenmesi veya rekabet gücünün artırılması için bazı makina ve yatırım mallarına öncelik verilebilir. Savunma açısından askeri uçak, ma kina imalatı açısından nümerik kontrollü takım tezgahlan bunlara örnek gösterilebilir. Pazar İmkanları : Türkiye 1.6 milyar dolarlık makina ithal ederken, çevre deki Ortadoğu ve K. Afrika ülkelerinin de önemli bir ithalatı vardır. Türkiye iç pazar artı dış pazar imkanlarım gözönüne almak durumundadır. Elektrik güç makinalan, inşaat ve maden makinalan, pompa ve santrifüj ler, elektrik devresi açıp kapayan ve koruyan aletler ve içten yanmalı mo torlar Türkiye açısından en yüksek pazar potansiyeline sahip makina grup landır. - 301 R ekabet G ücü : M a liy e t u n su r la r ın d a n b a z ıla r ı ( iş ç i lik , m a lz e m e tem in i, im alat ö l ç e ğ i , ö z e l im a la t p a za rla m a ve ar — g e ) r e k a b e t gücü a ç ısın d a n k ri tik d e ğ e r t a ş ım a k ta d ır . K ritik m a liy e t u n su rla r ı k o n u d a n k o n u y a ve zam an için d e d e d e ğ iş e b ilm e k t e d ir . T û ir iy e’n in k ısa v a d e d e g ir e b ile c e ğ i k o n u la n n b a ş ın d a , k ritik m a liy e t u n sa m olarak iş ç i l i ğ i n ö n e m li o ld u ğ u k o n u la r g e lm e k t e d ir . M a lz e m e te m in in de ö lç e k e k o n o m is in in k r itik u n su r o lm a d ığ ı d u r u m la r d a , m a lz e m e y o ğ u n luğu ö n e m li b ir p r o b le m t e ş k il e t m e y e c e k t ir . T ek n o lo jik K a r m a ş ık lık v e Y a p ıla b ilir lik : T e k n o lo jik k a r m a ş ık lık k a v ra m ın a g ö r e , y a tır ım m a lla n g e r e k sin m e g ö ste r dikleri " h a rd w a re " v e " s o ft w a r e " iç e r ik li t e k n o lo j ik u n su rla r a ç ısın d a n ç o k farkh d ü z e y le r d e b u lu n m a k ta d ır . T ü r k iy e 'n in t e k n o lo j ik d ü z e y i, k a rm a şık m allann ü r e tim in e g e ç ilm e y e ç a lış ılm a s ın a r a ğ m e n , ö z e llik le " S o ftw a r e " unsurlar a ç ıs ın d a n y e t e r s iz lik le r g ö s t e r m e k t e d ir . Ü lk e m iz ö z e llik le kısa vc orta v a d e d e ü r e t e c e ğ i k a r m a ş ık ü rü n lerd e b u k ısıtla m a la r ı g ö z ö n tm e a lm ak zo ru n d ad ır. A k s i h a ld e s a n a y id e n iz o le a d a c ık la n n y a r a tılm a sı te h lik e si var4 r v e b u d a k a lit e v e r a k a b e t g ü cü e k s ik liğ in i g e tir e c e k tir . -302YURT İÇ! ÜRETİM, İTHALAT - İHRACAT VE İÇ TÜKETİM Milletlerarası ticarette dış ödemeler dengesi bakımından en büyük paylara sahip olan yatırım mallarau ithalat ve ihracat miktarlan (1000 USA $ ola rak) ekte ayrı ayrı listeler halinde verilmiştir. 84 pozisyonunda yer alan bazı önemli yatmm mallan ithalatının analizi (Tablo 4) de madde bazında yapılarak bu konudaki görüş ve düşünceler aşağıda ifade edilmiştir. YATIRIM MALLARI ÎTHİLATI (Tablo 4) Gutu. Ta. Yatmm Mafanm Adı No. 1983 Mik. Ad. 84.06 Pistonlu Patlamalı 49551 1984 Değer Ifik. 1000 Ad. Değer 1985 Mik. 1000 Ad. usa ; usa ; 182.726 61020 163.669 Değer 1000 usa; 90248 144.972 Motorlar 1970'li yıllarda kurulan otomotiv sanayinin gelişmesine karşılık 1985 yı lında 90248 adet dizel motoru için 144.972 X 103 $ ithalatın realize edil mesi bu sektörü olumsuz yönde etkilemiştir, önümüzdeki yıllarda ithalat asgari seviyeye indirilerek döviz tasarrufu sağlanması, sağlanan tasarrufun ise bu sanayinin geliştirilmesi yolunda harcanılma» daha makul olacaktır. Güm. Ta. Yatmm Malının Adı No. 84.10 Sıvılar için tulumba. elevator vb. 1983 1984 1985 Mik. Değer Mik. Değer Mik. Değer Ad. 1000 Ad. 1000 Ad. 1000 USA Ş USA f USA? 79.258 336.452 48.294 311.760 USA? 461.696 54.565 — 303 — Bu sa n ayi d a lın d a d a y ılla r it ib a r iy le sıv ıla r iç in tu lu m b a v e e le v a tö r ic r m it halatının azaltılıııa& ı y e r in e d e v a m lı a r tış o lm u ş ve b u a r tışla b ir lik te ith a la ta ö d en en d ö v iz m ik ta r ı d a a r t m ış t ır . Güm. Ta. Yatırım Malının Ad; No. Mik. Deçcr Mik. Deccr Mik. DıÇ'cr Ad. 1000 Ad. 1000 Ad. 1000 USA USA S 84.11 Hava ve vakum tulumba. İ9S5 19S4 1983 4S.045 42.424 59.673 Ş, 3 8 .S0 i USA S 102.662 29.206 jeneratör vb. Bu p o z is y o n d a y e r a la n y a tır ım m a lla n it h a la tı y ılla r itib a r iy le y u k a r ıd a g ö rüldüğü g ib i sü re k li a r t ış g ö s t e r m iş tir . E k o n o m in in iş le r h a le g e lm e s i iç in bu p o zisy o n d a v e d iğ e r y a tır ım m a lla n n d a o ld u ğ u g ib i a r t ış y e r in e ith a la tın azaltılm ası f a y d a lı o la c a k tır . Cin. Ta. Yatırım Malımn Adı No. Mik. Değer Mik. D eğ” Klik. Değer Ton !90Q Ton 1000 Ton 1000 USA S USA S 84.17 Suhunet değişikLiği İ9S5 1984 1985 so?o 52.6:1 SS57 40144 USA S S2Î6 25.22? için cihazlar S uhunet d e ğ iş ik liğ i iç in c ih a z it h a la tı m ik ta r v e k ıy m e t ola ra k y u k a n d a k i tabloya b a k ıld ığ ın d a a z a ld ığ ı g ö r ü lm e k te d ir . Ö n ü m ü z d e k i y ılla rd a ith a la tın daha k ü çü k b o y u tla r a in m e s i h a tta tüm ih tiy a c ın iç p iy a sa d a n k a rşıla n m a sı bu san ayi se k tö r ü n ü n g e liş m iş liğ in in g ö s te r g e s i o la c a k tır , z a te n arzu ed ilen am aç da b u d u r . -304Göm. Ta. Yatıran Malının Adı No. 1984 Mik. Değer Mik. Değer m . Ad. 1000 Ad. 1000 Ad. Nakil işleri için Değer 1000 USA f u sa; usa; 84.22 1985 1983 395 96.610 1028 71.677 6517 108.931 592 97.527 1217 131.432 6641 264.918 Makinalı cihazlar Toprağı kazan, delen 84.23 nakledcn cihazlar Her iki pozisyonda yer alan iş ve kazı makinalan gerek özel, gerekse kamu kuruluştan tarafından iç piyasa ihtiyacına cevap verecek kalite ve miktar larda üretimleri yapdabilmektedir. Ancak belediyelere verilen imkanlarla gerçek piyasa araştırması yapılmadan bu kuruluşlar tarafından adeta birbirleriyle yarış edercesine ithalat yapmalan Türkiye'de kurulu bulunan bu sektörü fevkalade olumsuz yönde etkilemektedir. Zira yukarıdaki tabloya bakıldığında 1985 yılında her iki pozisyondan toplam 13158 adet iş makinasının ithalatına karşılık Merkez Bankasınca ödenen döviz miktarı 373.849 X 10^ USA $ dır. Sektörün hayatiyetini devam ettirebilmesi için gerek ka mu ve gerekse özel sektör ihtiyaçlarının azami ölçüde iç piyasadan temini yoluna gidilmesi ekonomimiz açısından daha faydalı olacaktır. Güm. Ta. Yatırım Malının Adı No. 1983 1984 Mik. Değer Mik. Ad. 1000 Ad. usa ; 84.31 Kağıt hamuru, kağıt mukavva cihazları 119 32.912 1985 Değer Mik. 1000 Ad. usa; 30 17.472 Değer 1000 usa 2609 ; 17.289 - 305 Türk sanayi k a ğ ıt m akinalan üretme durum una gelmesine rağm en, belli bir norma o tu r tu la m a m ış tır . Bu sanayi dalında ülkeye ithal edilen 84.31 gümrâk tarife n o ’lu pozisyonunda yer alan yatınm malları ithalatı m iktar ve değer olarak a r tış gösterm iştir. Bu durum ise adı geçen sektörde h o ş n u t suzluk y a ra tm a k ta d ır. f t o .T ı. Yatının Malının Adı Xo. 1Qg3 Mik. D eicr Mik. Ad. 1000 Ad. Dokumaya elverişli 5 9 i: 67.560 15S0 59.225 Deccr Mik. 1000 Ad. Değer 1000 USA S USA S USA S MJ6 19S5 19 S4 1 ¡4.5?; 44 T0 103.144 ; s .: 5 : Sİ 12 53S91 maddeler için Mak. «J7 Dokuma, Örme vb. işler ı:ı: için mak. cihazlar Tfrtdye'de dokum a tezgahlan ve diğer tekstil makina teçhizatının imalatını öngören bir kuruluşun tam am ıyla yeni bir proje olarak ya da Sümerbaıık. MiLE.K. ve T a k sa n ortaklığında müstakil bir kuruluş olarak ele alınması fevkalade fa y d a lı ve lüzumlu olacaktır. Son üç yıllık toplanı ithalat 4 3 5 .SS. nûyon dolara b a liğ olm aktadır. Dolayısıyla öncelikle önem verilmelidir. Bu konuda ileri teknolojiye sa h ip imalatçılardan lisans alınması yoluyla ya da y a b a n a s e r m a y e ortaklığı yoluyla vakit geçirilmeden teşebbüse geÇdmelidir. Örnek o la r a k sullzer ya da Japon teknoloji benimsenebilir. Vatının Mahran Adı Xo. 1953 Mik. Ad. 19Î4 Dccer Mik. îogo USA 5 ^•^5 Maden İşîeme Mak. (Tiken Tezgahlan) Zcztt Ad. 1985 Mik. Değer Ad. ıooo USA S USA S S2.S4Î -306Ülkemizde takını tezgahlan imalatı ile iştigal eden irili ufaklı kuruluşlann yanında çağdaş normlarda üretim yapabilen kamuda MKEK ve Taksan ile ■■i ' özel sektörde Tezsan üretim teknolojileri ile batılı firmaların imkan ve po tansiyellerine sahip kuruluşlardır. Taksan ülkemizin çağdaş anlamda üretim yapabilen en genç ve en büyük makina imalat tesisidir. Taksan'ın yakın bir gelecekte üretim programına dahil edecek nümerik kontrollü ve daha hassas tezgahlarla mamul programım daha da genişletmeyi amaçlamaktadır. Bu sebeple Taksan'ın hükümet olarak desteklenmesi ve mühendislik kadrosu nun güçlenmesi, kapasitesinin yüksek oranlarda tutulması gereklidir. Zira yu kandaki tablodan görüleceği üzere takım tezgahlan ithalatı yıllar itibariyla azalacağı yerde adet ve kıymet olarak artış göstermektedir. Bu da ta kım tezgahlan sanayimizi baltalamaktadır. Güm. Ta. Yatırıra Malmın Adı Ko. 1383 1984 Değer İfik. Değer Mik. Değer Ad. 1000 Ad. 1000 Ad. 1000 u sa; 84.53 DcBkfi Kartla çalışan 1985 Mik. 6062 21.277 u sa; 26506 46.764 USA? 99004 62J63 istatistik Mak. Delikli kartla çalışan istatistik makina ithalatının 1983 yılından 1985 yılı na kadar ithalat miktarına bakıldığı zaman, çok büyük hatlama olduğu gö rülür. Dolayısıyla bu ithalata dayalı olarak ödenen döviz miktarı da artmak tadır. Bu ise dövize ihtiyacı olan ülkemiz için büyük bir kayıptır. Güm. Ta. Yatırım Malının Adı No. 1983 1984 Değer Mik. Değer Mik. Değer Ad. 1000 Ad. 1000 Ad. 1000 usa; 84.56 Toprak, ta} vb. ayırma, 1985 Mik. 46 21.027 usa; 125 usa ; 28.696 2493 57.570 3506 187.629 9001 88334 eleme vb. için makinalar. 84.59 Diğer Makina ve mekanik cihazlar. 3050 103.183 - 307 Her iki p o z is y o n d a ta b lo d a v e r a lan y a tır ım m a lla r ın ın ith a la tı d iğ e r k a le m le r de o ld u ğ u g ib i m ik ta r ve k ıy m e t o la r a k a r t ış g ö s t e r m e k t e d ir . ( 1 9 8 3 — 1 9 8 4 - 1 9 8 5 ) B u d u r u m is e ü lk e m iz in im a la t ç ı h ü v iy e tin e h e n ü z ta m m a n a sıy la g ü tm e d iğ in i g ö s t e r m e k t e d ir , ü l k e o la r a k h er m a lın (y a tır ım m alları d a h il) üretimi y e r in e it h a la tı y o lu n a g id ilm e s i s a n a y ic im iz i d ah a k â r lı r iz ik o su z tc k o la y o la n ta ra fa it m e k t e d ir . D o la y ıs ıy la y e r li s a n a y im iz bu d u ru m k a rşı sında g e r ile m e k te g e r e k li t e k n o lo j ik d e ğ iş im le r i z a m a n ın d a y a p a m a d ığ ın dan y u rt iç i ve y u r t d ış ın a m al s a ta m a z h a le g e lm e k t e d ir . Göm. T i. Y atın ın M alının Adı No. Mik. Ad. D eğer Mis. 1000 Ad. VS A S 84-62 Her nevi rulnar-lir. Y ukarıdaki ta b lo n u n 19S5 1954 1953 5 £41 Dcecr Mik. ;oco A d. ¡000 USA S V5A S 4 ? .? ;? D c£c: •;:î5 :-■• -45 ; tetkikinden de görüleceği d bi ülkemiz rulman ihti- vacı günden güne artm aktadır. Bu ihtiyacın büyük bir bölüm ü ithala î yohıyla k a r şıla n m a k ta diğer bir bölümü ise iç piyasadan temin edilmektedir. Rulınan ü retim i iç in yeni kurulm uş bulunan Orsan A.Ş. sanayi ithalattan dolayı m e n fi y ö n d e etkilenm ektedir. 1983 — 8 4 — 8 5 yıllarında S4 pozisyonundan (Tablo 4 ı de yer alan yatırım »lallarının ithalatı için T.C. Merkez Bankasınca ödenen (3 yıllık I döviz mik tarı 3 . 1 4 9 .6 7 5 . 0 0 0 USA S dır. Bu ithalata karşılık aynı pozisyonda yer alıp (Tablo 5) de görülen yatırım mallarının 1984 - 55 ve 19S6 yılı (8 aylık) gerçekleştirilen ihracat miktarı ise; 21 " .7 5 0 .4 5 6 LSA Sdır. Buna g ö re dikkat çeken bir husus mevcut sınai yapımızla bu pozisyonlar daki ih racatın ithalata ödenen döviz meblağlarına göre çok düşük olduğu, d olayısıyla hiç bir zaman dış ticaret açığının kapatamayacağıdır. (Yaklaşık 3 yıllık yatırım mal ihracat ' ithalat : r? . .4 ı 'latırım iann dengeli olarak - 308 artırılarak işsizliğin önlenebilmesi ancak sanayileşmiş ülkelerde olduğu gibi ihracatımızın artmasına bağlıdır. Bu sebeple parolamız daima artan ih racata. karşılık oransal olarak azalan ithalat olmalıdır. Tasarruf edilen döviz ler ile mevcut sanayi kuruluşlarının tevsi ve modernizasyonunun yapılması veya ihracata yönelebilecek yeni tesislerin bir an evvel hizmete girmesi sağlanmalıdır. Gtlnı. TA . No: D irin Y a t ır ım M a l. A d ı: M . 06 IM s ln n l ıı l*o tlarıa 11 Mıı to r 1» r fon ( M . 10 S ı v ı l a r 1c. t n tu l umlıA 1! la va t ü r vl>. Ton m . 11 Hava vo Vakum Tulumba, J i'iıiir a lö r vlı. Ton M . 17 Sühunet Drf) i s i k lif l i C t ha i 1a r Ton M. M Maki 1 Is U > r 1 İ t i n M a k. vc C th a / ln r Ton M . 23 To(irn')' Ka/on, d c lr n Nakli'cli'ft c i h a t l a r Ton 81.11 Kaflıt Hamuru knflıt Mukavva f. Ih a / la r ı ton fî'l.K . Dokumaya r l v c r i j l l 1er i (.m Mak. 84.37 [lokuma, Drr.ıc v.b . İ s l e r U i n ll.ı k . ve f. i ha; 1ar Ton Maden İsle tm e H a k in a la r ı (l.ıkım T r / g a h la r t ) Ton İle l i k i t K a r t la Cal ıs a ıı 1•; t a t i 1 i k M.ık. v h . Ton tu .« [M.S.I İC İn M.nlılo Ton YATİRİM MAI I ARI IJWACMJ __ ( TABIO 5Ji 1984 11Ik tur 19C5 Ocjer Ï 1080 (0 a y l ı k ) Miktar OeJerJI M iktar____ Oo(Jcr_l 2 .2 4 8 .4 43, 651. 752 1 .4 1 9 ,2 14.120. 296 1.406,5 9..61’,3. 698 1 .8 9 4 ,9 9.564. 654 98B .5 41.021. 6 5 ? 5tl0.fi 1 .9 5 5 529 4 7 4 ,6 2.235. 7 % 520,8 9. 304. 654 1 .3 2 3 ,2 2.519. 884 5 4 ,9 2/4. 312 40,7 199. 7/n 61 .8 558. 128 5 2 4 ,B 945. 415 B 10.5 ?.. 222. 524 4 8 1 ,8 5.0 0 2 . 041 59.1.6 1 . 1J0. 35 ! 686,6 782. 107 36 1 ,3 3.829. 205 3. 4. 211 4 ,6 20. 058 - . 5.5 14. (.20 Ifl.5 55. 267 8 3 ,6 /10. 73/ o .o m 24 7B.5 1.. 193.,059 2 1 2 ,9 550..852 1.445,9 6..'171 , 616 1804,1 5.753. 203 1, i 29 .933 1 .8 110 . 3C4 5 /2 . 0 - 3.03':ı.rr/ı u> O vO YATIRIM MALLARI İTHALATI h ik m ADET TON 2 .7 5 3 7.7 47 84 .0 Z BUHAR ÜRETEN JE N E RATÖR YARDIMCI C İ HAZLARI ADET' TON 177 (i. 056 B 4.0 3 CAZOJENLER SULU. HAVALI GAZ JEN E RATÖRLERİ ADET TON 84.04 BUHARLI LOKO MOBİLLER ADET TON B 4.0 5 BUHAR ÜRETEN MAKINALAR ADET TON M ™ C 7 "O C T f f f f f îM f li— :: m m — II BIRJM 114.01 UUHAR ÜRETEN JENERATÖRLER (04 Pozisyonu) 36.780 74 14.335 5 0 .7 3 3 87 1.303 33.290 614 5.5 8 8 2 2 .1 0 5 855 1.068 4 .0 1 8 5 189 1.476 3.005 97 1.078 13 32 230 - - - - - - - - 3 14 233 39.30/ 12 10.734 7 9 .2 8 5 29 752 4.457 163 .66 9 90.248 16.147 144.972 6 .2 8 4 3.231 1.913 12.737 1.837 983 92 11.412 3.5 5 7 231 1.754 6 .7 0 8 4 8 .2 9 4 461 .69 6 4.0 9 2 54 .,565 31 r». 306 B 4.0 5 PİSTONLU PATLAMALI MOTöRLER ADET TON 49.551 19.946 84.07 H İD R O LİK CARK TOR6 IN VE MOTÖRLER ADET TON 1.239 1.51 6 B4.0B S A İR MOTÖRLER VE GOC ÜRETEN MAK. ADET TON 206 26 8 4 .0 9 MAKINA İLE IS L İY E N YOL S İL İN D İR L E R İ ADET TON 66 782 8 4 .1 0 S IV IL A R IC IN TULUM BA, ELEVATÖR vb. ADET TON 3 1 1 .7 6 0 4.9 1 7 132.726 61.0 2 0 18.187 15.623 2.814 744 9B6 389 62 3.447 100 743 79.258 336.452 3.4 6 5 10.326 YATIRIM «ALLARI 1 _ J 9 8 3 ____________ ÖTrIM " m ik ta r " DEflEROİOPO) 43.04S 3.131 42.424 5.065 370 6.052 84.11 HAVA VE VAKUM TULUM ADET BA, JENERATUR vb. TON 84.12 Klima CİHAZLARI' 8 4.13 OCAK BR0LÖRLER1 OTO ADET MATİK OCAKLAR TON 2.341 12.011 84.14 SANAYİ VE LABORATUVAR FIRINLARI ADET TON 89 3.784 15.732 84.15 SOĞUTMA tERTIBATLI . ADET MAKİNALAR TON 383 464 5.532 84.16 KALENDERLER VE HADDE ADET KAKIMALARI TOH 15 311 2.623 84.17 SUHUNET DEûlSIKLlûl İCIN CİHAZLAR ADET TON 8.090 52.611 84.18 SANTRİFOJLO MAK1NA VB. CİHAZLAR ADET TON 110.514 2.742 283.569 16.274 84.1 9 SİSE TEMİZLEME, BU ADET LAŞIK YIKAMA CİHAZI. TON VB. 523 942 19.978 8 4.2 0 TARTI ALET VE Cİ HAZLARI ADET TON 178 140 2.220 84.21 POSKORTME, DAÛITMA, POLVERIZE CİHAZLARI ADET TON 50.818 551 4.137 84.22 NAKİL İŞLERİ 1C1N MAK1NA VE CİHAZLAR ADET TON 395 17.593 96.610 ADET TON - _ niALATI ¿84 P ozisyonu) _________1984 . _____________________ J98Ş____________ MİKTAR 59.673 2.761 5.500 370 nPER(?1000~)___ MİKTAR 74 406 933 537 35 247 29.206 9.702 21.993 772 8.40« 25.792 3.758 609 3.743 2.9 3 0 403 534 3.550 8.195 598 6.675 40 164 850 40.144 15.583 3.286 23.228 17.720 1.432 17.992 44.903 7.530 1.436 21.326 2.146 4.288 101 1.221 3.106 83.380 382 4.710 71.677 6.517 22.082 6.789 ; 1.891 _ 3.057 2U3.5U9 1.709 1.164 2.001 232 101 70.741 270 1.020 14.021 0e6£R(SlQQ0). 38.801 . 4.011 ‘ 102.662 2.311 108.931 YATIRIM MALLARI ITIIALA 1983 DİRİB fflKÎ/fö DEâERr»İQOÖr~ 04.23 TOPRAĞI KAZAN, DELEN, NAKLEDEN CİHAZLAR ADET TON 592 17.670 9 7 .5 2 7 04.24 TARLA, OAHCE İSLEME HAK 1NA VE CİH AZLARI ADET TON 34 19 113 0 0 .2 S HASAT. HARMAN VB. MAK1NA VE CİHAZLARI ADET TON 405 259 1.343 84.26 SÜTÇÜLÜKTE KULLANILAN MAKINA VE CİHAZLAR ADET TON 267 111 1.006 84.27 ŞARAP İM ALİ IC1N ÇE Ş İT L İ CİHAZLAR ADET TON 3 10 122 8 4.2 8 TA R IM , TAVUKÇULUK VE A R I C IL IK CİH AZLARI ADET TON 147 221 1.592 D EĞ İR M E N C İLİK . TANELİ KURU SEBZE 1SL. C İH . ADET TON 295 680 2 .5 2 9 HAMUR İS L E R İ ŞEK E R LE ME VB. İM ALI CİHAZLARI ADET TON 4.479 433 5 .9 3 9 04.31 KAÛIT HAMURU, KAĞIT, MUKAVVA İMAL CİHAZLARI TON TON 119 1.805 32 .9 1 2 84.32 C İL T VE FORMA OIKME MAKINALARI ADET TON 54 97 1.653 84.33 KAĞIT HAMURU, K A SI T İSLEM E C İH . (D İĞ ER ) ADET TON 52 260 3.557 84.34 MATBAA, K lt S C VB. IC IN CİHAZ VE MALZEMELER AOET TON 90.007 99 2 .0 6 6 (14..?!, G R AFİK VC M ATBAACILIK Dlf.FB CİHAZI AKI ADET TON 212 406 II. 17« 84.29 04.3 0 TI (84 P oıltyonu) im 1905 TTTkTAR___OErtERQII m £ _ 1.217 26 .836 217 81 1.711 ' 460 35 57 6 19 177 50 275 387 HlKTAH __ DEflER(jHOOO) 131.432 6.641 53.294 2 6 4 .9 1 8 329 1.735 131 704 2.3 6 8 1.909 559 2’. 004 009 71 31 28 25 2 413 36 5.471 370 m 3.9 15 1.639 2 .2 3 8 730 139 1.074 11.914 ' U06 456 7.2 5 3 30 928 17.791 17.472 2.6 0 9 17.289 1.103 271 95 034 3.331 411 400 6.9 27 1.962 36B 17 2.2 « 6 11.414 9 .4 2 0 .If.;1 9 . 1H 192 64 172 282 71.023 )07 1.017 mío 3.7 3 2 Glim.TU. No; Yatı h u Hal. Adı: Birim Miktar 84.56 Toprak, Ta* vb. Ayıriı», elem* vb. Icin MaKlhalar Ton 1884,6 3.890.921 84.59 Oltar Makina ve Mekanik Cihatlar Ton 1373,7 4.886.407 84.02 H«r «evi Rulmanlar Ton 10,3 84.165 Bu pozisyonlardaki TOPLAM 1984, 1985 ve 1986 (» aylık) Yılları ihracat Genel Toplamı Ton TON 8063.1 Defter 59.478.889 217.750.456 > v Miktar Defler i 1643ÎV 3.409.77& >; ; !•- - r''' T-'. /■ Miktar ' Defler t . 108.254« , ; • • 'İt 290.8 '<*.1 3 0 / 9 ^ 13,5. 9268,1 112.002.550,^9088,7 S7,ÎŞfc-*£ .; 46.189.017 ’* * * <- ‘ :. ' '- v ^ - ■ »t;.**. " 1.135,*J ;& 2 ® D ^ S P t ; 353,3 34.605.9& 13,7 ■r r ı ,■ ■-. • ■v ; in! ^ YATIRIM KALLARI ATI (84 Pozisyonu) 193? BİRİM MİKTAR OEOER(glOOO) 67:360 2.777 12.926 1.580 3.977 AOET TON 1.100 ADET TON 2 24 DOKUMA, MADDELERİ İCIN ADET DİÛER CİHAZLAR TON 709 2.154 84.36 DOKUMAYA ELVERİŞLİ MAD. 1CIN MAKİNALAR ADET TON 1.917 7.966 84.37 DOKUMA, DRME VB.' İSLER İCIN MAK. VE CİHAZLAR DOKUMA VB. MAKİNALAR İCIN YARDIMCI CIH. AOET TON 84.39 KEÇE İMAL VE FINISAJ CİHAZLARI 04.40 84.38 1984 MİKTAR 1985 OEftER(İUOOO)__ MİKTAR ___ 0E<îER(31 114.331 4.470 11.713 103.144 39.026 5.727 6.421 58.135 8.112 6.074 53.891 18.083 1.302 21.971 2.114 30.658 279 13 93 1 1.046 10 56 23.690 1.073 2.406 23.594 6.921 4.042 39.190 27.427 u> OIKIS MAK1NALARI VE İANELERİ ADET TON 12.888 724 12.179 25.547 1.143 16.479 50.678 2.142 DERİ VE KÖSELE HAZIR LAMA İSLEME CİHAZLARI ADET TON 88 152 1.101 205 304 2.182 651 458 3.376 84.43 MADEN SANAYİİNDE KUL LANILAN OOKOM MAK. ADET TON 261 2.763 3.327 2.805 1.489 6.207 84.44 HADDELER VE SİLİN DİRLERİ ADET TON 1 4.338 7.283 252 3.491 10.638 84.45 AOET MADEN İSLEME MAK1NALAF.I (Takım Tezgahları)TON 3.364 7.425 72.872 2.993 9.737 84.46 MADENSEL MADDE İSLE ME ALETLERİ ADET TON 1.676 450 4.793 412 569 84.47 AâAC. KEMİK VB. İSLEME ADET MAK1NALARI (TORNALAR) TOK 2 853 664 6.829 310 458 84.41 84.42 69.944 258 3.958 4.664 9.505 82.341 3.768 364 300 2.197 3.621 415 303 2.424 10.367 YATIRIP MALLARI İTHALATI (04 PoıH.vnnıı) ________1083______________ DİRİM 34.40 Ü4.49 34.50 04.52 84.53 İM. 54 U4.55 H4.56 H4.57 TON EL İLE KULLANILAN IttTORlU. KAKINALI ALETLER ADET TOll 0EftER(* 1000) - tt|ı;TA-P_____ OErtERİÎlOÇO)— M1~KTAR 6.423 316 5.021 322 5.4 5 5 31.022 51 7.335 3 1 .5 2 0 3G3 7.56»! 30.657 145 6 .5 7 3 4.535 81 1.300 2.7 4 9 123 2.1 5 3 10.024 143 1.857 AOCT TON 55.990 939 0.923 37.569 321 5 . 30i 25.562 262 3.831 HESAP. KUHASEÜE. DAM-ADET CA MAKİHALAR1 VB, TOtt 31.393 84 2.415 29.954 51 1 . 7(1< 179.439 229 4 .8 5 0 OtLIKLI KARTLA ÇALI AOET ŞAN İSTATİSTİK m a k . T011 G.062 163 21.277 2 6 .5 0 6 621 4 6 . 76i 99.004 1.06« 6 2 .3 6 3 YAZIHAKE ICIN SAİR KAKINA VE CİHAZLAR AOCT TOM 3.524 97 2.445 2 .6 4 9 114 1.590 193.099 95 1.263 YAZIHANE KAKINA AK SAM VE TEFERRUATI AOET 73 4.234 108 11.153 312 1 4 .1 0 0 46 3.224 21.027 125 1 . nen 2 » .£ 9 6 2.4 9 3 6 .0 1 R 1 7 .5 7 0 72 363 0.049 20 65 1.070 40 2« 3 5.211 KAYNAK, k e s m e v d . I- ADET CIN CAZLA ÇALIŞAN Cilt.TON YAZI VE CEK YAZAN «a k i m a l a r TOPRAK, TAS VB. AYIR MA ELEME VB. ICIN AOET KAKİNALAR TON ÇAM VE CAM EŞYAYI İMAL, İSLEME MAKİAOCT NA VE CİHAZLARI TON 371 315 84.51 KAKINALI ALETLERE AlT AKSAM VE TE FERRUAT H1KTAR YATIRIM MALLARI İTHALATI (04 Pozisyonu) 1983 BİRİN 84.5C ■OTOMATİK SATIS CİHAZLARI ADET TON MİKTAR 1934 DE?.ER(S1000) MİKTAR 1985 0EAER(?100n) 11 MİKTAR DEfiER(îlOOO) 98 5 65 88.934 84.59 DİÛER MAKINA VE MEKANİK CİHAZLAR ADET TON 3.050 7.679 34.60 MADEN DOKOMHANELERI tÇIN DÖKÜK KASALARI ADET TON 508 84.61 MUSLUKCU EŞYASI, 80RUCULUK İÇİN BENZERİ 010. EŞYA 84.62 HER NEVİ RULMANLAR ADET TON TON 84.63 MANİVELA,' DIŞLI, MAKARA VB. CİHAZLAR TON 84.64 İNCE MADENİ YAPRAKLAROAN CONTALAR VB. TON 270 5.048 232 4.152 334 5.554 84.65 I MAKİNALARIN ELEKTRİK TERTlOATSİZ AKSAM VE PARÇASI TON 70 1.819 119 2.422 160 2.920 1.449.436 203.226 1.618.326 189.117 GENEL TOPLAM: TÜRKİYE İTHALAT TOPLAMI {YATIRIM MALI İTHALATI) x 10„ (TOPLAM İTHALAT) 103.193 3.506 30.257 •187.629 9.001 7.759 8.332 660 15.660 766 11.013 3.251 50.255 2.471 32.627 1.834 25.363 5.640 51.156 6.005 49.935 6.285 51.431 64.313 161.503 9.235.000 * 15,7 59.529 10.757.000 X 1 5,04 60.436 1.550.501 11.343.600 » 13,7 YATIRIM MALLARI İHRACATI 1904 __ ____ _ ______________ BjJU_M____ MİKTAR IVJ.OI O UMAR ÜRE TC M JENERATÖRLER ADET TON 84.02 BUHAR KAZANLARI ICİH DlflER YARDIMCI CİHAZ LAR ADET 84.03 GAZ JENERATÖRLERİN AKSAM VE PARÇALARI TON PİSTONLU, PATLAMALI MOTöRLER. ENJEKTÖR POMPASI V.B. AOCT TON 04.07 STATORLAR, GOC ÜRETEN HİDROLİK MAKINA AKSAM VE PARÇALARI TON 114.08 SAİR MOTÖRLER VE GÜC ÜRETEN MAK1NALAR TON SIVILAR ICIN ELEVATOR ÇEŞİTLİ TİPTE POMPALAR V.D. ADET TON 84.04 04.05 84.06 84.09 84.10 OEfiER(»1000) (8 1 P o z i s y o n u ) 1905 198 6(0 A y l ı k ) H KTAR_____ OEfiEHfİtjnOOJ_____ H IK [ A R _____t)Cı*.C«( g t 0 00) 10 71 59 162 -1 16 23 24 24 1 1003 1 5 B 35 84 | ihrtal e d i l e b i l i r M . 610 2 .2 4 8 1 13 2.9.18 4 3 .6 5 2 ihm al e d i l e b i l i r 1075 989 158 6 .5 0 0 30 14 3.9 7 3 14 ihm al e d 'l e l ı i l i r . 44.86(1 1.407 5 .1 8 0 9.6 8 4 19.368 1.770 5.5 5 9 5.973 JjJ I YATIRIM MALLARI İHRACATI 1984 BİRİM MİKTAR •_____________ DE6ER01000) 1985_______________ ________ 1986 MİKTAR 0EfıER(81000) MİKTAR ___________ DEGERtSlOOO) 84.1) HAVA VE VAKUM TULUM BA, JENERATÖR V.B. ADET TON 40.111 521 1.427 9.385 36.392 1.132 869 1.260 84.12 KLİMA CİHAZLARI ADET TON 3 229 23 95 1.822 1.831 8.681 5 22 156 4 13 3 275 15.575 1.362 15.235 16.509 - - - ' 84.13 OCAK BROLORLERİ OTOMATİK OCAKLAR AOET TOK 15.130 5 84.14 SANAYİ VE LABORATUVAR FIRINLARI AOET TON 21 302 12 1.8 39 373 84.15 SOĞUTMA TERTİBATLI MAKİNALAR VE AKSAM VE PARÇALARI ADET TON 14.753 2.717 6.607 12.192 84.16 84.17 - ISI OEâlSIKLlûI YA RATAN CİHAZLAR VE PARÇALARI ADET TON 42 41 48 200 368 30 .12 280 84.18 SANTRIFOJLO MAKINA V.B. CİHAZLAR ADET TON 2.331.004 1.612 4.419 18.007 806.262 613 6.232 6.799 84.19 SİSE TEMİZLEME, DOL DURMA BULAŞIK YIKA MA CİHAZLARI V.B. ADET TON 24 40 93 151 67 31 368 369 YAT IRAM MALLARI İHRACATI 1904 . ...... _ ......... İH R IM _ M j . K J A R D E Û f. R j ’îlü O O ) 19115 1986 ' . J İ İ İ k TAP MIKTAR DEftE R( ? 100 84. 20 TARTI Al. E T VE C IH A Z lA R I ADET TUH 3. 13? 56 130 145 787 19 164 164 34. V>1 PÜSKÜRTME. DAÖITMA. POLVERIZE C IIIA ZLA H l ADET TON 6 .9 4 8 76 269 373 6 .0 0 5 103 669 688 04. 22 KALDIRMA, YÜKLEME, NA K İL MAKINA VE CİHAZLARI İL E OUNLARIN AKSAM Vt PARÇALARI ADET TON 79 m ı 796 2 .2 2 3 107 146 61 415 84.23 TOPRACl KAZAN, DELEN NAKLEOEN CİHAZLAR * ADET TON 137 607 135 782 5 233 20 3 .4 1 2 84.24 TARLA. BAIICE İSLEME MAKINA VE CİHAZLARI ADLİ TON 7 .9 7 9 3 .2 1 6 1.673 4.002 2.946 794 731 975 84.25 H ASAT, HAFMAN V.ll. MAKİ HA VE CİHAZLARI ADET TON 1.600 1.635 1.995 2.495 1.395 1.346 1.665 2 .2 2 0 84.26 SÜTÇÜLÜKTE K111.1 ANILAN MAKINA VE CİHAZLAR ADET TON 118 6 23 23 İhmal i.'(11 le b i 1 1 r. YATIRIM MALLARI İHRACATI 1984___________ _ ________ _ ____ D İR İK 34.27 ŞARAP İMALİ ICIN CESITll CİHAZLAR AOET TON 84.28 TARIM, TAVUKÇULUK VE ARICILIK CİHAZLARI AOFT TON 84I29 DEĞİRMENCİLİK TANELİ KURU SEBZE İSLEME CİHAZLARI ADET TON 84.30 HAMUR İSLERİ, ŞEKERLEME V.B. İMALI CİHAZLARI ADET TON 84.31 KAÖIT SANAYİİ MAKİKILA RININ AKSAM VE PARÇALARI TON 84.32 KAĞIT KATLAMA VE TEL Dİ KİŞLİ MAK1NA VE CİHAZLAR 84.33 KAûIT, KARTON İSLEYEN MAKINA VE CİHAZLAR (Dİ CER) ADET TON MATBAA, KLISE V.B. 1CIN CİHAZ VE MALZEMELER ADET TON 84.34 _ Ş K T A R _ _ "n W E R Î* 1 0 0 _ ))_ J9fi5______________________ ____ 1 9 8 6 ( 6 A y l ı k) MİKTAR DE<%CF(( JtlOOO) MİKTAR 0E6ER|[£1000J i hıııa 1 e d i l e b i l i r 634 4 11 14 15 342 5.901 5 .9 5 7 470 70 149 149 9 129 1.0 5 5 1.0 5 9 6 7 32-1 91 1 .0 5 9 312 6 23 26 32 ?3 3 4 İHMAL E D İL E B İL İR 103 - Y A T 1H I M M A L LAHI İHRACAT( 19IM D İR İM M . 3'j GHAf 1K vt: MATI1AAC İ L I K 01GLH CİHAZLARI ADLİ 1011 ?a . :ifj l i r YAPAN MAKİNAIAR. TAüAK, KAT LAHA VE IlOKHt »OHIN. C i l t , TURA, FLAIUR ROTOR MAKİNALARI ADI. T TON I M . 37 DOKUMA, (1RHI V.U. IS L IR 1CIN MAK1NA Vt CİHAZLAR ADI r TON İ M . ,1» DOKUMA. ÜRMl V.U. MAKİNALARA YARDIMCI CİHAZLAR ADI 1 1ÜN U1. OU DOKUMA MADDİ I t R I Olftl » CIHA/IAR ADCI TON İM . -11 I I 1K 1i MAKINALAR! VI İftN LLIRI ADt I TOH « 4 .4 2 1)1.RI K O S IIt HAZIRLAMA, IM I M t C IH A /IA RI ADt 1 TON B4.<U MADİN SANAYİ İNDİ. KUL L A N ILAN DOKUM MAKİNALARI AOU TON İ M . 39 1C1N Dl'r.ER(ÎIOOO) İOÜİ. 198 6(6 A y l ı k ) Dtr.t:H(i 1000) * M İKTAR S 21 t 71 .’ J !JKTAK__ . OtCj-_H(21000) 2 ? \ 2 17 19 f.S ü' j <14 1.191 n /■i ı . i 9? ı?ı l/b 1.1/0 l'A /.no , SS./90 6 69 636 636 ?9f! m 1/ 6 . ; . ’91 MS / . <>;’ ■> 1. 6111 S4 14/ 169 11?/ 300 S3 t v\ ? z .09i 14 v.rm 19 70 31 3? / 1.1 41) 13 31Hıma 1 rd i 1üt) i 1 i ı YATIRIM MALLARI İHRACATI 1984______________ ________ BİRİM_____ MİKTAR T DEf.ER(IIOCO) " 1985 ________ _____________ 84.44 HADDELER VE SİLİNDİRLERİ ADET TON 1 15 13 34 84.45 MADEN İSLEME HAKİNALARI (Takıa T t z g a h la n ) . AOCT TON 1.271 1.446 6.910 6.972 84.4 6 TAS, SERAMİK ÇIMENTOLO MAMULLER İŞLEYEN MAKINA- ADET LAfi TON 13 15 12 12 84.47 84.4 8 84.49 AOAÇ, KEMİK V .8. İSLEME AOET MAK1NALARI (TORNALAR^ TON KAKINALI ALETLERE AİT AKSAM VE TEFERRUAT. TON EL İLE KULLANILAN MOTORLU AOfT KAKINALI ALETLER TON 1986______________ MİKTAR___KfiERjJljÖÖpj^_____ MİKTAR 2.010 1.376 ' DCCERtilOOO) - 4.319 4.319 609 1.016 ihmal e d tle b i l i r 3.506 3.506 641 588 ■ 1.154 1.1S4 149 748 316 5 17 - 18 25 80 20 634 5.313 11 13 3 23 1 84.50 KAYNAK KESME V .8. KİN CİHAZLAR AOST TON ) 4 84.51 YAZI VE CEK YAZAN MAKİNALAR ADET TON 9 3 84.52 HESAP, MUHASEBE V.B. İSLER 1C1N HAKİNALAR AOCT TON - - Ihnal e d i l e b i l i r 29 3 YATIRIM H A H ARI İHRACATI 1904 B İR İM lîlKTAR ’ DEftERjL* 1000) 1985 " MİKTAR 1906 (6 A y l ı k ) OEfıER(îlOOO) MİKTAR Dlfi_ER($10l B i.6 3 D fL lK L I KARTLA CALİ SAN İS T A T İS T İK HAK1NA VU, ADET TON 2319 1 30 30 9 2 118 (10 8 i.M B0R0 İÇ İN S A İR MAKINA VE CİHAZLAR ADET TON 90.700 33 125 125 3-1.742 14 33 33 04. SS DURO HAK IHA AKSAM VE TEFERRUATI TON Ihma) c d l l o h t l t r 2 43 0 1 .5 6 TAS. CEVHER V .B . K IR MA AYIRMA. ELEME V.B. K I N HAK İNAL AR. AOET TON 3ZB 1.643 471 3. -1)0 12 7)3 127 1.406 CAM VE CAM ESTAY1 İMAL İSLEME KAKINA VE CİHAZLARI AOET TON 1 8 ?2 22 - - R 4 . S9 DIGCH HAK İHA VE MEKANİK C İH A ZI AR AOET TOH 2S3 Si) 3 «95 34.606 • İS ? 80 401 «30 8 4 .6 0 MADEN DÖKÜMHANELERİ K I N PtIKÜH KASALARI Vt KALIPLAR TON Z06 33.134 nı 4. lifi 04. 57 H 4 .5 0 ihm.ı 1 <'(J i 1ut> 11 i r - YATIRIH MALLARI İHRACATI 1984 ________________ 1585 Sl.RİN_......HflğAR' ""pEûER/XlOOO}__ 84.61 MUSLUKÇU EŞYASI, BURUCULUK ICİH BENZERİ ADET OifiER EŞYA TON _ 1986 (£ A v lık )_ _ Mİ rlÂR'~'~"Dtif.E »(İIÖ O O T '"M İK T A R DE>.~tR( Ş İOOÖ)" 4.71S 35.498 266 9.236 84.62 HER NEVİ RULMANLAR TON 14 180 11 37 84.63 Ma n i v e l a oi s l i m a k a ■RA V.8. CİHAZLAR TON 263 29.090 46 2.895 84.64 lNCt MADENİ YAPRAK LARDAN CONTALAR V.8. TON 351 26.140 74 1.827 84.65 MAKINALARIN ELEKTRİK TERT1BATSIZ AKSAM * VE PARÇASI TON 36 1.441 GENEL TOPLAM TON T0RK1YE İHRACAT TOPLAMI YATIRIM MALİ İHRACATI x 1 M TOPLAM İHRACAT 218.000 27.759 377.639 7.958.000 , Ihotl «dilebilir. 12.995 91.895 1986 Yıllık Progran 8.700.000 -325 â li - YATIRIH HALLARI İTHALATI (84 Pozisyonu) •V* T * (O rjer) 2.S4 84.01 84.02 84.03 84.04 «*.«•, 2 -9 - 3.14 -1,37 , 4.9 0 ; ■ 12.61 1.08 0.07 0.24 5 .« 10.11 84.12 84.13 2 .9 3 0 .« 0 ,8 3 2 .4 0 0.60 8 4 .1 - 1.08 8«'. 15 0 .3 8 .0 .1 8 3 .6 3 0.18 0.42 34.06 84.07 84.08 . 84.09 84.10 84.11 , 84.16 84.17 84.18 84.19 84.20 9*.2\ 0.12 2.48 1.10 2.77 o .ıs 0.13 0.19 4.43 34.22 34.23 84.24 6 .7 3 0.01 84.2S 0 .0 9 »1.32 84.33 84.34 1.59 1.12 1.38 0.2 8 6 .8 6 84.26 84.27 84.28 84.29 8 4 .X 84.31 0.39 «.11 0.22 2.9e ojar0.01 8.12 0.02 0.15 0.06 i t n l e d ile b ilir l<KS IJ ttr J c rJ 0.67 0.26 0.02 0.02 0 .2 i 9.35 0,32 0.74 0,43 3.52 3 y ılla o rU jM u sı 2.12 1.31 0.06 - 2.6Ï 10.69 0.76 0.31 0,30 3.99 1.88 0.54 0.24 2.40 0.52 0.89 0.23 0.50 0,41 0.43 0.0« 1.50 0.11 2.54 1.16 1.13 1.38 0 .0 8 0 .3 0 1.M 0,12 0.26 .6.04 7.03 17.09 0.04 0.19 10.65 0.02 0.14 0 .0 3 - 0.05 - Ô.Ï1 0 .1 7 0 .« 0.02 0.10 0.74 0.25 0.24 0.47 0,13 0.17 0.54 2M 1.08 0.07 0.21 0.12 1.12 0.05 0.45 0 .1 3 0.08 0 .3 0.13 O.W 0 .2 « 0.1 4 1.49 - 326 - YATIRItl MALLARI İTHALATI (84 Pozisyonu) 1983 X (Oe< 1984 X (Oeğer) 1935 * LPpâer) 3 y ılır . o r t a la n a s ı 84.35 0,56 0.70 0.63 84.36 4,65 7.06 6.65 84.37 2,69 3.59 3.48 84.38 1.25 1,36 1.98 84.39 0,02 0,06 8^.40 1,63 1.46 2,53 84.41 0.84 1.02 1.77 1.21 84.42 0,08 0.13 0.22 0 ,1 4 - 0 ,6 3 ' 6.12 3.2 5 1.53 0 ,0 3 1.87 84.43 0,19 0,17 0,40 0 ,2 5 84.44 0,50 0,66 0,67 0,61 84.45 5,03 4,32 5,31 4 ,8 9 84.46 0,33 0,23 0,14 0 ,2 3 84.47 0.47 0,15 0 .2 8 84.48 0.44 0,22 0.31 0,35 0 ,3 7 84.49 0.5) 0,47 0,42 0 ,4 7 84,50 0.09 0,13 0,12 0,11 84.51 0,48 0.33 0,25 0 ,3 5 84.52 0,17 O.U 0,31 0,20 84.53 84.54 1.47 2.89 4.02 2 .7 9 0,17 0.10 0.06 0,12 84.55 0,29 0,69 0.91 0 ,6 3 84.56 1.45 1.77 2.42 1.88 84.57 0,56 0.07 0,34 0 ,3 3 84.58 - 84.59 7.12 11.59 5,79 8 ,1 5 84,60 0*58 0.97 0,71 0 ,7 5 84,61 3.47 2.02 1.64 2 ,3 8 84.62 3,53 3.0$ 3,32 3 .3 2 84.63 4.44 3,68 3,90 4,01 84.64 0,35 0.26 0,36 0 ,3 2 84.65 0,12 0.15 0.19 0 ,1 5 106,00 100.00 100.00 100,00 D Ü N Y A D A Y A T IR IM M A L L A R I T E K N O L O J İS İ V E E N D Ü S T R İ L E R İ N D E K İ G E L İŞ M E L E R Mikroprosesör teknolojisinin tüm makina imalat sanayiinde yaygın kulla nım sahası bulmasına paralel olarak dünya yatının mallan sanayiinde son on ydhk dönemde büyük gelişmeler kaydedilm ekte, giderek daha yaygın elekt roniğin kullanıldığı, yüksek prodüktiviten, otomasyon ağırlıklı ve daha eko nomik tezgah imalatı dünya pazarlannda ön plana geçmektedir. Yatırını mallan sanayiinde geniş uygulama alanlan bulan mikroelcktronik teknolojisi önemli rol oynam aktadır. Mikroelektronik dışında çeşitli maki na elemanlarında da (hız donanım ı, yataklar, hidrolik ve pnömatik tahrik ler) konstrüksiyonu etkileyen gelişmeler görülmektedir. Yatmm mallan sanayii bir ülkede katm a değer ve istihdam yaratma gibi ekonomiye .yaptığı katkıların yanında, diğer tüm sektörlerin (tanm. maden cilik, eneıji, ulaşım ve hizm et dahil) teknolojik düzeylerinin yükselmesine katkıda bulunur ki, bu da genelde bir ülkenin rekabet gücünü belirler. Sağlıklı bir ekonom inin temel unsuru rekabet gücüdür. .Asıl amaç insanların refah düzeyini y ü k s e l t m e k olduğuna göre, ücretlerin düşük seviyelerde tu tulması gibi uygulamaların bir ülkeye kısa vadede rekabet gücü kazandır dığı samlabilirse de, uzun vadede rekabet gücünü belirleyen faktörlerin ba şında, bir ülkenin diğer ülkelere göre gösterdiği prodüktivite performansı ve yenilik yaratma gücü gelmektedir. Her iki faktörde teknolojiye bağımlı dır. Teknoloji ise, donanım (hardvvare) ve bilgisel varhklan (Software) ola rak iki ana unsurdan teşekkül eder. -3 2 8 Tüm sektörlerde prodüktiviyeti ve prodüktivite ile yakın ilişkisi olduğu ka bul edilen kaliteyi a rtın a ve çalışma şartlanm iyileştirici makinalaşına ve otomasyon sürecinde, yeniliklerin en önemli kaynağı yatırım mallan sanayii dir. Ülke düzeyinde prodüktivite artışı öncelikle üretim mekanizmasının sü rekli makinalaşmasına, otomasyonuna ve yenilenmesine bağlıdır. B unun gereği ise teknolojik açıdan uygun yatm m mallarının kolaylıkla tem in edile bilmesidir. Isveç'de 1980 yılında elektronik ve metal eşya sektörleri dışında kalan makina imalat sanayii sektörlerindeki 'firmaların % 36’sı ürünlerinde elektronik kom ponent kullanmışlardır. .Beş yıl içinde bu oranın % 45 ar tacağı tahmin edilmektedir, özellikle mikro işlemcilerin (m icroprocessor) fiyatlarında önümüzdeki yıllarda olması beklenen düşüşlerle, bu oranın tüm ülkelerde çok yüksek değerlere ulaşacağı söylenmektedir. A rtık birçok makinanın teknik ve ekonomik performansı, kullanılan elektronik kom ponentlerin kalitesi ile ölçülmektedir. 1980 yılına ait 3 3 2 milyar dolarlık dikıya elektronik kom ponent üretiminin yaklaşık % 10’u endüstriyel kontrol alanında kullanılmaktadır. Bu komponentleri kullanan endüstriyel elektronik kontrol ekipmanlarının dünya üretimi ise 1980 yılında 28 milyar dolar olm uştur. Endüstriyel elek t ronik kontrolün en önemli kullanım alanları ise 8.9 milyar dolar ile proses kontrolü ve 7.8 milyar dolar ile makina (takım tezgahı vb.) kontrolüdür. Elektronik komponentlerin yatınm mallarında tel elektrik devrelerini v e çok çeşitli mekanik parçalan ikamesi sonucu, makinalarda parça sayılan büyük ölçüde azalmaktadır, örneğin, bir dikiş makinastnda 375 m e k a n ik parçanın yerini bir mikroişlemci almıştır. Böyle bir uygulamanın m o n t a j sırasında işgücü prodüktivitesini a rtm a etkisi d e büyüktür. Elektronik ü rü n lerin yatırım mallannda ara malı olarak yaygın kullanımının d iğ e r bir s o n u c u da ürün fo n k siy o n la r ın ın g e liştir ilm e si v e y e n i fo n k siy o n la r ın y a r a iıln 1;5' - 329 - sdır. Örneğin, nıikroelektronik sayesinde, tezgahlarda takımların otomatik programlı olarak değiştirilmesi mümkün olm uştur. Bilgisayarların ve endüstriyel elektronik kontrolün yatırım mallarında yay gın kullanımı kullanıcı sektörlerdeki otomasyon düzeyini de hızla yükselt mektedir. Bu otom asyon sistemlerinde makina ve ekipmanlar artık sistemin birer parçasını oluşturm aya başladıklarından, dizaynlarda uyumluluk gerek mektedir. Bunun neticesinde, on yıl öncesine göre, makinalann tek tek satışı yanında, sistem satışları daha çok önem kazanmaya başlamıştır. Buna bağlı olarak birçok konuda üretim teknolojisi kullanıcı firmalardan makina üreticilerine geçm ektedir. \ Malzemelerdeki Gelişmeler Poümerlerin ve kom pozit malzemelerin kullanımlarının yaygınlaşmaya baş lamasına rağm en, yatırım mallan üretiminde kısa ve orta vadede çelik ve ha fif metaller önem lerini koruyacaklardır. Plastiğin bir petrol ürünü olduğu ve kitlesel kullanım alanlarının daralacağı öngörülse bile, yatınm mallan gibi teknolojik kullanım alanlarında uzun vadede önemini artıracağı düşünüle bilir. Mekanik özellikleri geliştirilmiş, yüksek sıcaklıklara dayanıklı ve mali yeti düşük, yüksek vasıflı poümerlerin geliştirilmesi günümüzün önemli araş tırma konularından biri olup geliştirildiği ölçüde yatınm mallanm etkile yecektir. Demir ve çelik malzeme için döküme karşı düşük maliyetli seçenek olarak kaynaklı malzeme uygulaması yeni bir gelişme değildir. Ancak bu eğilimin, gelecekte de devam ederek artacağı tahmin edilmektedir. -3 3 0 H treşim söndürme özelliği mükemmel olan çelik takviyeli beton, kaynaklı çelik konstrüksiyona göre daha ucuz bir malzemedir. Günümüzde ABD tez gah üreticileri, nümerik kontrollü tezgah gövdelerinde beton kullanm akta dırlar. Gelecekte granit gibi taşlardan mamul kompozit malzemelererin, özellikle ma kin alarm gövdelerinde, dökme demir ve çelik konstrüksiyonu ikame edebileceği düşünülmekte ve bu konuda yoğun araştırmalar yapıl maktadır. Seramik malzeme kullanımı başta elektrik ve elektronik sanayilerinde ol mak üzere, hızla yaygınlaşmaktadır. Çok yüksek sıcaklığa dayanıklı serami ğin, kırılganlık sorununun çözümü ile, m otor ve türbin gibi güç ma kin alanlı da m etal malzemeyi ikame ederek çok geniş kullanım alanları bulması bek lenmektedir. Diğer taraftan karbon elyafı ülkezimde 19701i yıllarda başlayan otom otiv sanayi, ulaşım teknolojileri ve sürtünmeden dolayı yüksek sıcaklığa eriş memesi bakımından uçak sanayinde geniş uygulama ve kullanma alanı bul m uştur. Klasik elektrikle ısıtma ve tavlama m etodlan yerine yine 1970'li yıllarda ge liştirilen elektronik voltaj ve akım değiştiricileri ve_regülatörleri (tyristör gibi) elektronik cihaz ve teknolojiler yardımıyla klasik elektrikle ısıtma ve torlama m etodlanna nazaran 1 /3 ,1 /4 oranlarında bir enerji ile aynı ısıtmayı temin etm ek mümkün olmaktadır. - 331 TARIM MALLARI SANAYİİNE DÜNYA DA BAKIŞ Uluslararası ticarette dış ödemeler dengesi bakım ından en büyük paylara sahip olan sektörün bu se k tö r olduğu hiçbir nazar-ı dikkatten kaçmaz. Dünya makina imalat sanayiinde "SITC I" tasnifine göre 36S'i elektriksiz makinalarda ve 158'i elektrikli makinalarda olmak üzere, toplanı 526 ma kina türü ticarete konudur. Yatmm mallan imalat sanayii dış ticaretinde gelişmiş ülkeler üstünlüğü eile nde bulundurm aktadır. Makina imalat s a n a y i i ihracatında üç önemli ihra catçı ülke, ABD. B. Almanya ve Japonya, dünya ihracatının ^ 49'una snKptir. Ancak incelenen 1963 - 19S0 döneminde gelişmekte olan ülkelerin. özeDikle yeni sanayileşen ülkelerin, dünya ticaretinde ihracatçı olarak yer almaya başladıkları görülmüştür. Gelişmekte olan ülkelerin ithalatında önejnli yer tu ta n m akina gruplan elektrik dağıtım cihazlan. elektrik güç makinalan, güç üreten makinalar, metal işleme makinalan ile tekstil ve deri Meme m akinalandır. Yine de. elektrik dağıtım cihazlan hariç, makina ima- btsanayiinde yer alan diğer 12 makina grubunda en önemli itlıalatçdar geIşnriş ülkelerdir. Gelişm ekte olan ülkeler, elektrikli makina ihracatında, elektriksiz makinalar grubuna oranla daha başanlıdırlar. 1980 yılında gerçekleştirilen 1.938 milyar dolarlık toplam dünya ihracatı içinde makina imalat sanayii ilıracatımn payı ■r 1^.4 dür. Makina imalat sa nayii dış ticaretinde ülke ve ülke gruplan arasında önemli dengesizlikler var dır. Dünva dış ticaretinin büyük bölümü gelişmiş ülkelerce gerçekleştiril miştir (Tablo 6) -3 3 2 TABLO - 6 1980 YtlıDönya Makina İmalat Sanayi Tlcaıeti - (Milyar U S $ ) İhracat İthalat Fark Pazar ekonomileri 280,4 278,4 2,0 Gelişmiş ülkeler 270,8 178,4 92,4 9,6 100,0 - 9 0 ,4 25,8 27,8 - 2 ,0 306,2 306,2 0 Gelişmekte olan ülkeler Planlı ekonomiler Toplam Kaynak : Bulletin OF Statistics on World Trade in Engineering Products. Tablo 6'da görüldüğü gibi gelişmekte olan ülkeler dünya makina dış ticare tinde 90 milyar dolar açık vermektedirler. Yedi gelişmiş ülke, ABD, B. Al manya, Japonya, İngiltere, Fransa, İtalya ve Kanada dünya ihracatının % 72’sini, ithalatının ise % 3 7 'sini gerçekleştirmişlerdir. Planlı ekonom iler grubundaki en önemli ihracatçılar ise SSCB, D. Almanya ve Polonya'dır. İhracatın ülke gruplarına göre dağılımı ise (Tablo - 7'de) verilmiştir. -333 TABLO - 7 DÜNYA MAKİNA İHRACATININ ÜLKELERE DAĞILIMI 1963 1970 1980 Gelişmiş pazar ekonomileri 86,1 87.7 88,4 ABD 22,7 20,0 16.6 B. Almanya 18,9 17,8 17.1 6,0 6.6 7.4 14.0 8.9 7,9 İtalya 4,4 5.4 5,0 Japonya 4,2 8.8 15.2 Kanada 1.8 5.9^ 3.3 Fransa İngiltere Diğerleri 14,1 14,4 Planlı ekonomiler 13,4 ı u Gelişmekte olan pazar ekonom. Toplam Kaynak : 15,9 8.4 0,5 1.9 32 100,0 100,0 100,0 1) UNIDO, World Industry in 1980. 2) Bulletin of Statistics on World Trade in Engineering Pro ducts. 1980 1963 - 1980 dönem inde Japonya, dünya makina pazarındaki paymı en fazla büyüten ülkedir, im alat sanayiinde yarattığı üretim ve prodüktivite artış hızına paralel olarak, Japonya, büyük bir ihracat artış hızı sağlamıştır. Bu dönemde Japonya ihracat yapısı hızla değişm iştir. - 3 3 4 r ... Bilindiği gibi sanayide gelişmiş dfinya ilkelerinde yatmm mallanna olan ta lebi tahrik eden ve yütaelten fcoşhca sektör otomotiv sanayidir. Yılda bir milyonun üzerindeki sayılarda üretimin yapıldığı binek otomobilleri ve di ğer ürünler gözönüne ahndığntda kalıp, takım, aparat ile, klasik takım tez gahlarından ziyade özet maksatlı nisbeten yüksek hassasiyetti nümerik kont rollü programlanabilir imalat tezgahlarına olan talep özellikle 19701i yıllar dan bu yana yükselmişolduğu gibi otomotiv sanayiinin belirli üretim saf halarında robotların kullanılması özellikle 1979 dan bu yana fevkalade ger Eşmiş ve yaygmlaşmışür. Muhtelif tip teçhizat için esneklik te üretkenlik arasındaki fonksiyonel iliş kinin gösterilimi (Şekil:—>2) de gösterilmiştir. Klasik tezgahlarla yapılan üretimde, imalat esnekliği çok küçük olmasına rağmen transfer hatlarsım kullanıldığı üretimlerde ise imdat esnekliği ve OretkenEk yüksek olmaktadır. Bilgi - işleme İle imalat kontrol fonksi yonları arasındaki etkileşimler (Ş ek il: 3) de gösterilmiştir. t. ; * Bilgisayar kullanımı sanayileşmiş ülkelerde sanayinin her türüne girerken, Ökemizde ise çeşitli sektörlerde kullanım «aban bulmuştur, zaten sanayileş* mek için de bana İhtiyaç vardır. Bilgisayar kullanımı üretimde hassasiyeti ve kaliteyi artırmaktadır. T6r]dyemi% açısından yatnm nah sanayilerimizin yKynw» yalnızca alt sektörlerin genel ve alışagelmiş % 1er içerisindeki büyüme hırlarına bağlı olarak önemli ölçüde gtâşmesmt beklemek mŞmkfln değildir. O halde oto motiv sanayii, milli savanına sanayii, inşaat malzemeleri ve konut yapım sanayilerinde çok büyük yatsım ve gelişme hamleleri gerçekleştirilmesi (yurt için üretim — ihracat) matriksi içerisinde büyük boyutlara eriştiril- - 335 - Şek fl : 2 Ytkttk (*stt Ora (Mep) (to-) X_ ■z3 - w - M£ M U A TES«K Ü C 1 S <Rn»<yl Kaya* T . Pala*«). " M a x im in o s Ptw tactkm - T i r A m w rr : F M S ” P ro ccrtü n ; af the ConTctm cc. Sth N C In d u U rU l Autom ation an d R o b o t E x h äiitim i. M ib a . I - j March. I9 S2. - 336- ŞEKİL : 3 CAO ■tldSAYAR DESTEKLİ KONSTROKStYON CAM BİLCİSAYAR DESTEKLİ İMALAT SINAİ ROBOTLAR (M m M R J ıılıl SAYISALKONTROLLÜ(NC1 TAKIMTEZGAHLARI OC-lbdıneTM İi) KAYNAK: CA. IhJ— "Guf l c n i» H— fımriış ScitM .nl. 215. Fcknotr « O . i' C AT ULdSAYAR DESTEKLİ TİCARET OTOMATİK MALZEME NAKLİ'Aataonud aatcriıllaadEag) - 337 meşine 2000'li yıllara kadar sürdürülmesi halinde yatırım mallan sanayimi zin süratle büyüme ve çağdaş seviyelere erişmesi için gerekli şart yerine gel miş olacaktır. Bunun yanında yatının mallan sanayimizin gelişmesi için di ğer gerek ve yeter şartlar olarak şunlann behenıahal sağlanması da icab eder : — Mühendislik —müşavirlik hizmetlerinin gelişmesi, desteklenmesi; — Endüstride ve endüstriyel uygulamalara dönük A — G hizmet ve faali yetlerinin yönlendirilmesi, zorunlu kılınması, bu alanda devamlı bir ilgi ve çalışm a ortam ının yaratılması : — Elektronik, elektroteknik, malzeme imalat teknolojilerinde sınai ve teknolojik kapasitelerin yükseltilmesi ve ürünlerinin kalite, miktar ve çeşitlik yönlerinden yeterli düzeylere getirilmesi; — R obot inşa ve imali konularında, laser uygulamaları ve imalatı alanın da A —G ve sınai ve ticari üretime yakın gelecekte geçilm esi; — Ulaştırma, bilişim, iletişim alanlarında hızlı gelişmelere imkan verecek yapısal değişiklikler ve önemli yatırım alanlarına kayıtması suretiyle Tikle insanının um duğu çağdaşlaşma ve hızlı gelişme ereklerine ula şılması mümkün olacaktır. - 338 TÜRK YATIRIM MALLARI ENDÜSTRİ SEKTÖRÜ İÇÎN GELİŞMEYE ETKİ EDEN FAKTÖRLER: ALINMASI GEREKLİ TEDBİRLER : Türkiye'de yatının mattan üretiminin batili ülkelerde ©etilenler düzeyine (kalite, performans ve fonksıyonlan yerine getirine yönlerinden) erişebilme si için önemli bazı ortam ve şartlann sağlanmaa yerine getirilmesi gerek mektedir. Bunları şöylece sıralamak mümkündür : A - Bilgi - Teknoloji yapısında gereken gelişme; ,B — Mamül - kapasite bağıntısının ve dengesinin iyi kurulması; C — Gerek yatırım malı üreten kuruluşun kendi bünyesinde gerekse mevcut yan sanayi ile ilgili organizasyon, idare problemlerinin teşhisi, çözümü; D — Üretilen yatırım mallarına girdi teşkil eden hammadde, y an mamul ve mamullerin y u rt içindeki sanayi kuruluşlarından temin edilmesi duru. m unda bunların yeterli, kalite ve dayanıklılıkta olması, şartnamelerde öngörülen fonksiyon ye performanslan yerine getirecek yapıda olmala rı m utlaka gereklidir. Bu malzeme ve parçaların yurt içerisinde yeterli m iktar ve kalitede ve zamanda ikmal edilmeleri esas alınmalıdır. Hiç şüphesiz y u rt içinde üretilmeyen ve üretilemeyen aksam ve parçaların İthal edilmesi mümkündür, ye bir çok halde uygulanmaktadır. Ancak büyük bir ölçüde yatırım malının kütle ağırlığı ve maliyet içerisinde girdilerin önemli kısmının yurt içinden sağlanması halinde yatırım ma lının yerli ve milli sınai ürün olduğu kabul edildiği gibi dengeli suıai kalkınma bakımından fevkalade ehemmiyete haizdir. Oysa ki, özellik le gelişmiş yatırım maü üretimi için gerekli kaliteli demir döküm (sfero döküm) gibi, 'ö zei alaşım dökümleri pinom otik, hidrolik, elektrik ve elektronik m uhtelif parça ve akşamın (ayar ve kontrol vcntilleri, mikro - 339- swicler, özel yatak malzemeleri, suya korumalı özel kablolar, özel pompalar gibi) halen yurt içinde üstün kalitede üretilmediklerini kabul etmek gerekir. Şu halde yalnızca yatırım malı imalatının değil fakat bir bölüm olarak yatırını malı üretimine bir girdi veren sanayi konularının da teşvik edilmesi, yönlendirilmesi ve geliştirilmesi mecburiyeti vardır. E — Yatırım malı üretimi ile uğraşan sanayinin yapısal özelliği dolayısıyla imal edilecek pres, makina ya da diğer yatırım malının seçimi, plan laması son derecede önem taşır ve müşteri talepleri, yenilikler, iç ve dış pazardaki süratli değişmeler müessesenin ürünleri olan talebi yıldan yıla hatta mevsimden mevsime büyük ölçüde etkiler, dolayısıyla bu ko nuda yatırım malı imalatçısı yalnız bölgesel veya y urt içi pazarlan ta kip etm ekte kalmayıp, ihracat için gerekli hertürlü bilgi ve haberleş me sistemine ihtiyaç vardır. Hiç şüphesiz dünya ekonom ik konjoktürü yurt dışı rakip firmaların durumu, gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlan ve temayülleri gibi çok değişik ve farklı kaynakh faktör ve so runların gözönünde bulundurulması bu sanayinin ve ilgili kuruluşlann sürekli uğraşı isteyen hayati konulanndandır. F — Özellikle yatınm malı üreten sanayi kuruluşlarında beyin gücünün ve araştırma geliştirme gibi iki önemli ortam ı teknolojinin, üretme, ge liştirme, transfer ve adaptasyon proseslerinin, iyi, sağlıklı ve başarılı çalışabilmesi için bu ortamların fevkalade iyi bir atmosferde olması ve iyi korunması m utlaka lazımdır. Sözü edilen teknoloji edinme yolları nın ürünleri olan : proses, ürün ve hizmet çıktılarının kesin, belirli ve iyi dizayn edilm iş proje bütünleri olarak ortaya konulmaları zorunlu dur. Burada beyin gücü oİ3rak birinci derecede kuruluşun sahip olduğu teknik eleman (planlaınncı, konstrüktör, im alatçı, kalite kontroloü, - 340 endüstri mühendisliği gibi) yanında tecrübeli müşavirlik hizmetlerini verenler özel ve belirli bir projede A — G'de çalıştırılan elemanlar da dahildir. G - Yatırım malı imalatı ve bununla ilgili sanayi kuruluşlarının, genelde, mallarına nazaran oldukça esnek olan talep durumu ve yatı rımlarının nispeten büyük oluşu dolayısıyla projenin geri ödeme süre sinin uzunca oluşu yüzünden bu dalda yatnun yapan kuruluşların daha farklı bir koruma ve teşvik manzumesi içerisinde mütalaa edilmeleri ve hükümet programlarında teşvik listelerinde en fazla teşvike mazhar olmaları görülmektedir. H — Gerçek teknolojik ve endüstriyel transformasyonu gerçekleştirecek olanuzman, mühendis ve araşbrmacı kadronun kalite ve kapasitesinin yükseltilmesi fonksiyonları da her t&lü imkan ve fırsatlardan faydala nılarak işietdmefi ve gfefiştitibtel^ ■ 1 — Teknoloji üretilin için yapılacak harcamalar, uzman istihdamı özendi rilmeli; biı amaçla kullanılacak malzeme ve teçhizatın gümrük vergi lerinden muaf tutulması düzenlenmelidir. J — özellikle küçük ve orta ölçekli kuruluşların bilimsel, teknolojik yayın ve verilerden yararlanmalarını; araştırma — geliştirme enstitülerinin hizmetlerinden faydalanabilmelerini kolaylaştıracak yasal bir düzenle me yapılması ve ideal olarak bir "Araştırma —Geliştirme Fonları Ya sasının geçirilmesi suretiyle bilimsel teknolojik ve sınai kapasiteleri nin yükseltilmesi imkanının yaratılması lâzımdır. K — Bilim ve teknoloji merkezleri ile (üniversite ve enstitüler, özel araştır ma —geliştirme ünitelerine sahip sanayi kuruluşları gibi) teknolojinin - 341 uygulama yerleri olan sınai kuruluşlarının proses dizaynı, mamul konstrüksiyonu, bunlarla ilgili iyileştirme ve geliştirmeler: mevcut ana sana yi ve yan sanayiler arası teknolojik ve teknik bilgi doküman akışı vc nihayet özellikle yatırım mallarının üretimi kollarında sanayi —üniver site ilişkilerinin hizmetlerin geliştirilmesi, genişletilmesi, yönlendiril mesi ve desteklenmesi gibi katalzör fonksiyonların yerine getirilmesi mutlaka ve m utlaka gereklidir. L — Sözü geçen bu fonksiyonu yapmak durum unda bulunan bir takım ku ruluşlarımızın başında kendi kuruluş kanununda yer alan hükümlerden de bilineceği üzere. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yer alır. Bu fonksiyon ların en iyi şekilde yerine getirilmesi: mevcut sınai ve teknolojik po tansiyeli ve müessir olarak değerlendirip yönlendirme durumunda bu lunması dolayısıyla Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın tüm Türk sanayii nin meseleleriyle iştigal etmesi, gerek mevcut çalışma alanları, gerekse son birkaç yıl içerisindeki gelişmeler dolayısıyla başka kuruluşlara ve rilen görev, ve yetki belgeleri kaldırılarak yeni bir düzenlemeyle Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na tevdi edilmesi kaçınılmaz görülmektedir. Bu görevlerin başhcalan Türk sanayi kuruluşlarının kapasite kullanımı, üretim, fiyat' ve kalite standartlarının belirlenmesi, sürekliliği ve iyi leştirilmesi; y u rt içi im alat kapiste ve yeterlik imal belgelerinin yanın da ithal edilebilecek olanlarına uygunluk belgeleri verilmesi. Teknoloji envanteri ve teknolojide yapılacak gelişme çalışmaları ve . geliştirmeyle ilgili çalışmalar. Teknoloji transferi ile (Lisans. Know How, teknik yardım gibi) ilgili her türlü yardımların takip ve kontrolü, yabancı uzman ihtiyaçlarının karşılanması ile ilgili çalışmalar: Türk mühendis ve teknisyenlerinin iş -342— başında başkakuruluşlarda, yurt dışında yapacakları oryantasyon v eğitim çalışmalarının takibi, aynetı satranç oyunumda olduğu gibi bir ülkede ancak kuruluşların gerçek fonksiyonlarının uygun ve yerinde işletilmesi halinde teknolojik ve ekonomik kalkınmanın diğer ülkelere karşı muzafferiyete erişmesinin bu suretle mümkün olacağım hiç bir zaman unutmamak lâzımdır. - -* • ’• k - r M —Türk sanayiinin ve ilgili problemlerinin çözümüyle alâkalı çalışma ve ' progrdmlanyürütmek yine Şanayi.ve Ticaret Bakanlığı veilgüi diğer Bakanlık vekunriuşlarlaTÜBİTAK'm birlikteve sürekli çalışmalarım • gerektirmektedir. , - N rr Yatırım:mallarının Türkiye'de, jffetiminjn- gerçekleşmesinin konusu o ; c kadar, önem taşımaktadır ki,yalnızca sanayive ekonomi ile t ilgilenen yetişkinlerin değil, geçlerim izin ve çocuklarımızın da bu konuya ilgi ve meraklarının yaratılması ve canlı tutulması gerekmektedir. Bu alandş nasıl ki, eneği ve enerji tasarrufu sık sık toplantı, seminer, kongre ve basm yayın yoluyla canlı tutulmakta ise yatmm mallarının imalatı konusunda sivil ve teknik liselerimizde, üniversitelerimizde, kamu ve . özel sektör faaliyetlerinde ve, kamu, oyunda temel prensibin sürekliliği j Ve fakat uygulamaları belirli periyotlarda açıklanması, gösterilmesi, teşhir edilmesi, yol gösterilmesi, yönlendirilmesi fonksiyonlarının da yürütülmesi mecburiyeti vardır. -3 4 3 - YATIRIM MALLARININ YATIRIM HARCAMALARI : Türkiye'de devlet sektörünün A — G için yaptığı harcamalar 1981 yılı için 9.7 milyar TL. olarak hesaplanm ıştır. Bunun % 8 3 'ü kamu kesiminde, % 16'sı da üniversitelerce harcanm ıştır. Bu harcamaların *7e 55'i tan m, % 16'sı ise mühendislik alanlarında yapılm ıştır. Ar —ge türlerinin sektörün özelliklerine göre de değiştiği gözönüne alınarak Türk makina im alat sanayii için şu genel özellikler söylenebilir : — Yeni mamul geliştirm e faaliyeti yok denecek seviyededir ; — Firmaların önemli bir bölümü (yaklaşık 1/3'i) b o yut değişikliği yap maktadırlar. Ancak b o y u t değişikliği sırasında optimizasyon yapabilen firma sayısı fazla değildir. — Boyut değişikliğine göre daha zo r fonksiyon geliştirm e henüz yeterli ölçüde yapılamamaktadır. — Müşteriye özel dizany hizm etleri düşük seviyededir. — Maliyeti düşürmek nispeten önem kazanmaya başlam ıştır. — Kaliteyi yükseltme henüz önemli bir araştırm a konusu değildir. — Üretimi araştırm a ve özellikle pazarlamanın toplam ar —ge faaliyetleri içindeki önemi düşüktür. lorldye’de ar — ge yapan makina im alatçılarının hiçbirinde Hindistan vc G. Kore gibi ülkelerde görülen yeni, ar - ge kadroları (örneğin 100 kişilik) - 344 - mevcut değildir. Türkiye’de ar - ge kaynaklarının kullanımı açısından sanayinin payı çok düşüktür (tahminen % 10). Bu oran sanayi ülkelerinden ABD'de % 68, Japonya'da % 58, Almanya'da % 69 yeni gelişen sanayileşen ülkelerde G. Kore’de ise % 34 dolayındadır. Ar — ge'nin finansmanına bakıldığında Japonya dışında birçok ülkede dev letin sanayi kesimine ar — ge harcamaları için önemli fonlar aktardığı gö rülmektedir. Japonya'da ise durum tersine olup, sanayi kendi yaptığı har camalardan daha fazlasuu finanse etmektedir. Türkiye'de bilindiği kadarıy la özel sektöre fon aktarımı sadece TÜBİTAK kanalıyla yapılmakta olup, m iktarı ise ih m a l edilecek düzeydedir. Ar — ge faaliyetlerinin yoğunluğu yatm m maDarı sektörünün gelişme düze yi ile yakından ilişkilidir. Diğer bir deyişle bu sektörün en kritik unsuru olan yaratıcı insanın, düzenli ar — ge faaliyetleri aracılığı ile sektöre ve sek tördeki firmalara katkılarının sağlanması gereklidir. Bununla beraber ar — ge'ye yöneltilecek fonların tek teminatı yaratıcı insandır, insana duyulan güvendir. Çünkü ar — ge faaliyetleri hem pahalı, hem de bu faaliyetlere tah sis edilecek fonların mali risk derecesi yüksektir, karşılanabilecek ilk risk, ar —ge faaliyetlerinin ticari hale getirilmeden, a n . aşamalardan birinde d u r durulmasıdır. Diğer bir risk ise, ar —ge sonuçlarının ticari uygulamaya geçi rilmesi sonucunda başarısızlığa uğrama ihtimalidir. Karşılanabilecek riskle rin asgariye indirilmesi ise, ar — ge faaliyetlerinin düzenli, organize ve yara tıcı insanların yönetiminde geleceğe ve müşteri ihtiyaçlarına cevap verebi lecek şekilde sistema tize edilmesiyle, bir ölçüde mümkün olabilmektedir. Ülkemiz yatırım mallan üretimine göre ABD üretimi yaklaşık 101 katı, J a ponya üretimi 75 k a tı.B . Almanya üretimi 55 katıdır. Sektörün toplam ima- -3 4 5 h t sanayii içindeki payı ABD'de % 16, Japonya'da 7c 19, B. Almanya'da %20'dir. Türkiye'de ise sektörün payı % 8'lerde seyretm ektedir. Üretime yönelik karşılaştırm alar Tablo 8 'de verilmiştir. Mal gruplan ara m da üretimdeki gelişmeler ise ülkeden ülkeye farklılaşmalar göstermekte dir. ABD'nin sınai ve alt sektörler üretim endeksi, 1975 — 1980 döneminde elektriksiz ve ticari makinalar üretiminin yüksek taşıt araçlarının ise, yavaş büyüme sürecinde olduğuna işaret etm ektedir (Tablo 9) TABLO 8 BAZI ÜLKELERİN MAKİNA İMALAT SANAYİİ (ISIC 382 - 383) ÜRETİM DEĞERLERİ VE İMALAT SANAYİİ İÇİNDEKİ PAYLARI ÜLKE Yıl Milyar Kur $ (1 £) Birim Makina Toplam Payı % İmalat İmalat (A/B) Sanayi Sanayi (A) ABD 1$ Milyar 3 223 1360 16 B. Almanya 1977 122 1.78 Milyar DM 218 1079 20 Japonya 210 Trilyon 35 181 19 Yen Yen 0,50 Milyar 25 146 17 Paund Paund 484 Trilyon Won Won 8.79 Milyar Rupi Rupi İngiltere G. Kore Hindistan Türkiye 1977 223 (B) 1978 166 1978 50 1978 5,4 1977 4,9 1981 2,2 2,6 42,9 140 TL. Milyar TL 290 Kaynak: Industrial Statistics, OECD, 1983 21,2 12 358,9 12 3470 8 TABLO (9) ABD SIN Al ÜRETİM ENDEKSİ (1975 = 100) 1975 1976 1977 1978 1979 1980 Smıi üretim 100 111 117 124 130 126 Elektriksiz Makinalar 100 108 115 123 131 131 BdttrikB Makinalar 100 115 124 136 150 150 Taşıt Araçları 100 114 126 137 139 122 Sektör / Yıllar Kaynak: Statistical A bstract o f the USA 1980 öte yandan aynı dönem de Jap o n y a’da elektrikli makinalarda hızlı, diğerle rinde ise daha yavaş bir öre tim artışı olduğu gözlenmektedir (Bkz. Tablo 9). Aynca Japonya bu dönem de makin a im alat sanayiinde ABD'den daha bü yük Kr gelişme gerçekleştirm iştir. TABLO - 10 JAPONYA SINAİ ÜRETİM ENDEKSİ (1975 = 100) 1975 1976 1977 1978 1979 1980 Genel Makina Üretimi 100 114 122 133 148 174 Elektriksiz Makinalar 100 110 116 127 145 161 Öektrikli Makinalar 100 130 136 153 174 206 Taşıt Araçları 100 105 112 117 123 145 Sektör / Yıllar Kaynak: Japon Statistical Year Book, 1981. -3 4 8 2) YATIRIM MALLARININ KATMA DEĞERLERİ Dört gelişmiş ülkede elektrikli ve elektriksiz makinalar sektörü katma değe rinin, imalat sanayii içindeki payı %20'lerin üstünde Türkiye’de ise % 10'un altındadır (Bkz. Tablo 11). Bir ülkenin güçlenmesinde bilgili insan faktörünün nispi öneminin ağırlığı, bir çok kritik temel malda deniz aşın ülkelere %90'ın üstünde bağımlı bulu nan Japonya örneğiyle çok güzel açıklanmaktadır. Enerji, temel hammadde ve temel gıda maddelerinde % 87 — 99 arasında değişen oranlarda dışa ba ğımlı bulunan Japonya, bu açığı bilgi üretimini ve üretim tekniklerini geliş tirip güçlendirerek elde ettiği yüksek reel katma değerle kapatmaktadır, öyleki hammadde ve yakıt ithalatı, toplam ithalatının %60'ım bulan Japonya gelişmiş ülkelerle olan ticaretinde büyük farlahklnr vermektedir. -3 4 9 TABLO 11 BAZI ÜLKELERİN MAKİNA İMALAT SANAYİİ (ISIC 382 - 383) KATMA DEĞERLERİ VE İMALAT SANAYİİ İÇİNDEKİ PAYLARI Makina Toplanı Payı İmalat tm alat (%) Sanayi Sanayi (A/B) (A) (B) Ülke Yılı Birim ABD 1977 Milyar US $ 122 584 21 B. Almanya 1979 Milyar DM 130 521 25 Japonya 1978 Trilyon Yen 13 58 22 İngiltere 1978 Milyar Paund 12 58 21 G. Koro 1978 Milyar WON 1045 8193 12,8 Hindistan 1977 Milyon Rupi 11315 70188 16,1 Türkiye 1981 Milyar TL. 108 1144 9,5 Kaynak: Industrial Statistics, OECD, 1983. -3 5 0 3) YATIRIM MALLARININ MÜHENDİSLİK ETKİLERİ KALİTELİ İŞÇİLİK GlBl KALİTELİ İSTİHDAM ARTIRICI BEYİN GÜCÜNÜ YÜKSELTİR: Makina imalat sanayii diğer birçok sektöre göre daha nitelikli işgücü gerek tirir. Sektörün kalifiye işçi yanında teknisyen ve mühendis kullanım oram da yüksektir. Bu özellik nispeten basit makinalart üreten Türkiye'de de gö rülmektedir. 1975 yılında elektriksiz makmalar sektörü toplam imalat sana yi isfiKHam»nın % (.I'in i yaratırken, orta düzeyde işgücünün % 8,1 in i, yük sek düzeydeki işgücünün ise %9,5'unu çalıştırmıştır. Elektrikli makinalar ve taşıt araçları sektörleri de benzer özellikler göstermektedir. Sektör içinde istihdam edilen işgücünün <fe önemli bir bölümü "Software" 3e ilgili faaliyetlerde çalışmaktadır. Genel olarak yatırım mallan sektöründe dizayn, ar —ge, planlam a ve kalite kontrol gibi "software" nitelikli işlerde çalışanların oranı % 25 —30 düzeyindedir, ö te yandan aym oran tüketim mallan ve ara mallan üretiminde % 10 —15 dolayındadır. Son yıllarda Türkiye'de yatmm mallan sektöründe çalışan mühendis oranı nın 100 çalışan başına 5 mühendis düzeyine çıktığı görülmektedir. Bn ora nın sanayileşmiş ülkeler kıyasla düşük olduğu söylenebilir, örneğin, Türki ye'de takım tezgahı üreticilerinde, 100 çalışan başına 3 —5 mühendis istih dam edilirken, Amerikan Landis Tool firmasında 8 mühendis, Japon Hitachi Şeiki firmasında ise 22 mühendis istihdam edilmektedir. Aradaki fark bir ölçüde "Software" nitelikli faaliyetindeki farla yansıtmaktadır. Yatırım mallan üretiminde yetişkin, yeterli miktarda mühendis ve kaliteli işçilik imalatın arzu edilen seviyede gerçekleşmesine sebep olacaktır. -3514) YATIRIM MALLARININ HASILA VE SERMAYE ORANLARI: Son yirmi yılı kapsayan planlı dönem de, yatırım malları sektöründe serma ye yatırımlarının başlayabilmesi için gerekli şartlar diğer öncelikli sektör lerle beraber mütalaa edilmiş, döviz ve TL'sı kredilerinin bu sektöre destek olarak şekilde yönlendirilmesine gidilmemiştir. Diğer bir anlatımla, bu sek töre özel bir öncelik verilmemiştir. Yatırım mallan sektöründeki yatırım ların gerçekleşmesinde, diğer sektör lerde yapıldığı gibi fiziki üretim kapasitesi esas alınıp, kısa vadeli kaynak ya latma gücü yatının kararlarında temel kriter olarak kabul edilmiş, sektörün yapısal özellikleri yatının aşamasında değerlendirilem em iştir. Halbuki bu sektördeki üretim birimlerinin hayatiyeti sadece fiziki üretim kapasitelerine değil, büyük ölçüde ar - ge, dizayn, vb. mühendislik hizmetlerine (software) bağhdır. Fiziki üretim kapasiteleri yanında, her türlü "softw are" unsurunun finansmanı da ya t ı n m aşamasından başlayarak önemle ele alınsaydı, sektö rün sanayileşmiş ülkelerde olduğu gibi uzun vadeli kaynak yaratarak diğer sektörlerle bütünleşmesi beklenebilirdi. Yatırım m allan sanayiinin yönlendirilmesi çerçevesinde alınması gereken yakanda yer alan tedbirler yanında araştırm a geliştirme ve mühendislik hizmetlerinin itici gücünü ve katalizör etkisini dikkate alarak, aşağıdaki hu susların düzenli ve sürekli işler şeklinde gerçekleştirilmesi son derece önem lidir. 1— Türkiye'de araştırm a —geliştirme ve mühendislik —müşavirlik hizmet lerinin en üst düzeye çıkarılabilmesi ve verimli hale getirilebilmesi için, AR - GE ve Mühendislik - Müşavirlik hizm etlerinin kanun ve kararname lerle bir devlet politikası olarak tesbit edilmesi; - 352 2— Araştırma - Geliştirme ve Mühendislik - Müşavirlik hizmetleri ile ilgi li Devlet politikasının, ülkemizin kalkınma hedefleri doğrultusunda yönlen dirilmesi ve koordinasyonunun sağlanması amacıyla, kamu kuruluşlarının üstünde, yönlendirici, denetleyici ve planlayıcı yapı ve yetkiye sahip bir koordinasyon kurulu oluşturulması (Bu koordinasyon kuruluna üniversite lerin ve çalışma alanı AR - GE olan kuruluşların temsilcilerinin de katılma sı lüzumlu ve faydalı olacaktır.). 3— Araştırma - Geliştirme faaliyetlerini özendirici hale getirebilmek için teknolojik altyapının temel unsuru ofcın araştırıcı insangücü sayismin ve ka litesinin artırılabilmesi amacıyla kamu kuruluşlanıtda ve üniversitelerde AR —GE personelinin ayrı bir statüye kavuşturulması, 4— AR —GE ve Mühendislik —Müşavirlik hizmetlerinde istihdam edilecek personelin uygun ortamlarda yetişmelerini sağlayacak tarzda, orta öğretim kademesinden itibaren bu alandaki eğitim ve öğretim faaliyetlerine özel Wr önem ve ağırlık Verilmesi; 5— İleriye dönük sanayi planlarında öncelikli alanların tesbiti ile AR —GE ve Mühendislik —Müşavirlik hizmetleri ihtiyaçlarının önceden belirlenmesi ve bu çalışmalar için yeterli sürenin bırakılması; 6— Yurt içinde üretilen AR —GE ve Mühendislik —Müşavirlik hizmetlerin den etkin bir şekilde yararlanılabilmesi için, yatırımlarda projelerin genel sorumluluğunun pilot firma olarak yerli kuruluşlara verilmesi suretiyle ya bana kuruluşların yerli kuruluşlar tarafından seçilmesinin sağlanması ve proses veya know —how ile QgQi anlaşmaların yerli kuruluşlar tarafından yapılması (Bu şekilde yabancı teknolojinin ülkemize adaptasyonu da sağ lanabilir.); - 353 7 - Türkiye'de AR — GE ve Mühendislik —Müşavir bilgi ve tecrübe birikinmin nicelik ve nitelik bakım ından geliştirilebilmesi için ihtiyaç halinde yabancı müteahhit ve lisansörler tarafından yapılacak (özellikle) temel mübendisük hizmetlerine, yerli mühendislik kuruluşlarının da katılmasını sağfamak ve detay mühendislik hizmetlerinin tamamının yerli mühendislik kunılnşlannca yapılmasını tem in etm ek üzere ilgili ihale şartnam elerine bu yönde hükümler konulması ve y ab an a firmaların bu şekilde zorlanması; 8 - Ekonomik ve sosyal yönden gelişmenin yön gösterici ve itici gücü olan AR —GE ve Mühendislik —Müşavirlik hizmetlerini önceden belirlenmiş he deflere yöneltmek ve dinamik bir yapıya kavuşturabilmek amacıyla ülkemisınırlı kaynaklan ve gelişme hamleleri de dikkate alınarak, öncelikli sek törlerin ve pilot alanların tesbit edilip, mevcut imkanların bunlar üzerinde yoğunlaştırılması; 9 - AR - GE Mühendislik - Müşavirlik hizmetlerinin ço k tecrübeli ve geniş h r kadro ile sürekli, düzenli ve organize bir şekilde yaratıcı insanlar tarafın dan yapılması zorunluluğu ve önemli miktarlara ulaşan finansm an ihtiyaçlan gözönünde bulundurularak, öncelikli veya pilot alanlarda paid research Hygulamalannın başlatılması (Bu am açla bir Araştırma F o n u kurulabilir ve ya mevcut fonlardan gerekli destek yapılabilir); 10- AR - GE Mühendislik - M ü ş a v ir lik hizmetlerinin geliştirilmesi ve bu konuda gelişmiş bir piyasa oluşturulabilm esi için; a) AR - GE Mühendislik - Müşavirlik hizmetleri için yapılan harcama- kon vergi matrahından düşülmesi, b) Gelecek yıllarda yapılacak AR — GE ve Mühendislik hizmetleri harca- malarını karşılamak üzere, vergi matrahının belirli bir oram kadar fon aynl*'®mın sağlanması, -3 5 4 c) AR — GE ve Mühendislik — Müşavirlik hizmetteki için düşük faizli ve uzun vadeü kredi imkanlarının sağlanması, d) AR — GE ve Mühendislik —Müşavirlik hizmetlerinde kullanılmak üze re ithal edilecek makina ekipman ve malzemelerden gümrük vergisi alınma ması, gümrük muafiyeti uygulanmasının üniversitelerde sürdürülmesi, 11—Üniversitelerdeki AR — GE potansiyelinden endüstrimizin yararlana bilmesi için uygun teşviklerin yaratılması ve madde 10'da belirtilen öneri lerin uygulanması. T. C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI YATIRIM MALLARI SANAYİİ YÖNLENDİRME PLANI ÖZET RAPORU bölüm :2 I. SANAYİ ŞURASI ANKARA 1987 I. SANAYİ ŞURASI - PANEL KONUŞMALARI - SORU VE CEVAPLAR - NİHAİ RAPOR I. SANAYİ ŞURASI PANEL KONUŞMALARI İÇİNDEKİLER YATIRIM MALLARI SANAYİ RAPORU TAKDİMİ ENERJİ SEKTÖRÜ RAPORU TAKDİMİ ................. PROFESÖR Dr. Ömer SAA TÇİO G LU ........................ PROFESÖR Dr. Mustafa G E D İK T A Ş ........................ Şükrü ER (Yük. Mak. M ü h .)........................................... İdris YAM ANTÜRK......................................................... Ü zeyirG A R İH .................................................................. Şahap TELLİO G LU ......................................................... Yaşar T U N C E R ................................................................ PROFESÖR Dr. Özdemir BENGİSU .......................... Ünal KALAYLI (Sorular —C evaplar).......................... NİHAİ RAPOR ................................................................ SAYFA NO -3 6 4 TAKIM, APARAT, KALIPLAR VE AVADANLIKLARI SANAYİİ: Yatınm m a lla rın ın alt yapı ve sınai gelişme yönlerinden önemi olan bir sek törü Takım, Aparat, Kalıplar ve Avadanlıkları sanayiidir. Türkiye’nin sana yileşmesiyle birlikte önemi her güçen gün daha da artan Yatırım Mallan Sa nayi ve onun vazgeçilmez unsurları olan Takım, Aparat, Kalıplar ve Avadan lıklarının yurt için kaynaklardan temininin araştırılması bu konuda sanayi mizin bulunduğu noktanın tesbiti ve geleceğe dönük nelerin yapılabileceği nin a r a ş tır ılm a « ve gelişme stratejisinin belirlenmesi bu çalışmanın esasını teşkil etm ektedir. Takım te zgahlarının, preslerin takımsız, aparatsız, kahpsız iş görmeleri imka nı olmadığına göre işe, tezgaha fonksiyon ve ekonom ik yönden en iyi uya cak Takım, Aparat, Kalıp ve Avadanlıklarının tasarlanması, üretilmesi, kul lanılması, bakım ve onanm laruun yapılması, aşınmaya maruz parçaların ko laylıkla ve ucuza değiştirilebilmesi esastır. Bu konuda ülkemizde durum incelendiğinde 1950'li yıllara kadar kayda de ğer büyük bir atılım olmadığım 1950'li yıllarda küçük atölyeler şeklinde ba zı yatırımların gerçekleştiğini görmekteyiz. Ancak 1960'h yılların sonlarına doğru canhlık gösteren bu sektör yeni yatırımlara sahne olmuştur. İnsan gücüyle veya tezgaha bağlanarak bir parçaya şekil vermeye yarayan alete takım (tool) denir. Aparatlar, bağlama — delme düzenleriyle kaynak kontrol bağlama ve tesbit gibi değişik işlemlerin kolayca gerçekleştirilmesi ne yardımcı olan elemandır. Bunlar sayesinde üretimin hızı arttığı gibi hata lı parça oram da asgariye iner. Kalıplar metal, lastik, plastik ve diğer malzemelerden belirli tezgah veya dü zeneklere monte edilerek, birbirleriyle özleş olan çok sayıda ve seri halde -3 6 5 parça üretimine im kan veren araçlardır. Bunlar otom otiv sanayiinde madeni eşya ve makina im alat sanayiinde, ulaşım haberleşm e sektörlerinde ihtiyaç olan saç, döküm ve döğm e gibi m uhtelif parçalatın im alatına yararlar. Kalıp mıalatı ve kalıpçılık teknolojisi bir ülkede sınai ve teknolojik gelişmenin se ciyesini gösterecek kadar önem arzeder. Kahp im alatında üretilen parçalar da tolerans seviyeleri ilgili sanayiye bağlı olmakla beraber 10 ila 100 Mik ron; kalıpların kendilerinde ise 1 ila 10 Mikron arasında tolerans değerleri kollanılır. Bazı döğm e ve ekstrüzyon kalıplarında yüksek imalat hacimleri için kahp ömürlerinin arttırılm ası amacıyla yüzey pürüzlülüğünün 0 2 Mikftn ve daha aşağıya düşürülmesi ve gerekli ısıl işlemlerden sonra çalışan par çalara nitrürasyon (A zotlandırm a) uygulanarak 63 —70 Fockw ell C seviye lerinde sertliklere erişilm ektedir. Kalıpçılık esas itibariyle üç ana bölümde mütalaa edilebilir; —' Saç metal kalıpçılığı: Kesme, bükme, şişirm e, sıvama, basma, ekstrüz yon kahplan gibi Atelye iş kalıpçılığı: Delme, bağlama, m ontaj, ölçm e ve kontrol kalıp la t ~ Hacim k a lıp ç ılığ ı- Lastik, plastik kahplan, sıcak döğme kahplan, ba sınçlı kahplan, pres döküm kahplan vs. Takım, kahp ve aparatlar endüstrimizin gelişmesi diğer ana sanayi sektörlennin olduğu kadar takım tezgahlan sanayi ve takım tezgahı parkının kullammı ile yalandan ilişkilidir. Gelişmiş ülkelerde bu endüstri alanında 100 yılı aşan bir bilgi ve tecrübe birikimi vardır, ve orada kalıp imalatında çalışan lnr teknisyen hangi seviyede olursa olsun m utlaka kahpla ilgili bir ön eği tenden geçm iştir. Gelişm iş ülkelerde kahp sanayi çağdaş teknolojinin büimkanlarım kullanm aktadır. Yeni Com piter yardım lı tezgahlar kalıp sa- - 366 nayiindeadeta vazgeçilmez olm uştur. Kalıp gravürlerinin; tasannu, hesaplan ması Ve nihaidizaym n klasik yöntemle yapılana göre ço k daha net ve başa rılı sonuçlar vermesi yanında proje ve çizimler çok daha kısa zamanda tamamlanabilmektedir. Bu verilere ve yapılan programlara göre çalışan nüne* rik kontrolla tezgahlarda hatasız olarak parçalar imal edilmekte ve tezgah başında bir operatörün sürekli* beklenmesine ihtiyaç kalmadan 24 saat devamU/çalışabilmektedir. Dolayısıyla verini ço k yüksektir. Ülkemizde takım, aparat, kalıp ve avadanlıklar üretimini gerçekleştiren fir-. malann çoğunluğu kgndi üretimlerinde bnlımmak üzere kahp imalatı yap maktadırlar. Kısmen de bunun sonucu olarak genelde atıl bir kapasite or taya çıkm aktadır. Bu alanda kalıp üretimi yapan kuruluşlanmızuı bir atılım yaparak y u rt dışından da sipariş almaları ve ihracatı gerçekleştirmeleri güzel bir gelişme olacaktır. Türkiye"de henüz takm ı, kahp ve avad a n lık la r konu sunda üniversite ye yüksek okullarımızda mesleki eğitim verilmemektedir. Bu arada araştırma da son derece azdır. Kahp takım ve aparatiann imalatmııı gelişmesi daha rasyonel hale getirilme' si için sanayi —üniversite işbirliği, eğitim ihtisaslaşma konularına fevkalade önem vermek zorundayız. TAKIM TEZGAHLARI SANAYİİ: r: Takım Tezgahlan Sanayimiz 1970'li y ı lla r d a i l k atıİjnıJanna torna, freze ve matkap tezgahlan üretimiyle başlam ış belirli bir gelişmişlik düzeyine eriş miştir. Ülkemizde takım tezgahlan imalatı ile iştigal eden halen irili ufaklı 85'e ja la n im alatçı kuruluşun dışında çağdaş norm larda üretim yapabilen ka^ntıda M.K.E.K. ve TAKSAN ile özel sektörde TEZS AN. üretim teknoloji leri itibariyle batılı firmaların im kan ve potansiyellerine sahip kuruluşlardır. TEZSAN, to n ıa imalatında ihtisaslaşm ış ve yüksek adetlerde az tipte tezgah >imalatını mümkün kılabilen m odern b ir tesise sahiptir. M.K.E.K. S ila h Müessesesi t a k ı m tezgahlan im alatının ülkemizdeki öncü kunıluşdur. A ncak, uzun bir geçmişe sahip olmasına rağm en M.K.E.K. takım İNgahlan im alatında gereken mamul çeşitlenm esini süratle yaparak çağımıam yeni ihtiyaçlarına ayak uydurabilecek bir yapıya kavuşmam ış, tesiste ta kım tezgahlan im alatı giderek önem ini kaybetm iş, yerini otom otiv sanayii w savunma sanayii imalatlarına terk etm iştir. TAKSAN ülkemizin çağdaş anlamda üretim yapabilecek en genç; en büyük maldna imalat tesisidir. Olkemizde takım tezgahlan imalat sanayiinin geçm işi 20 yılı aşkın bir süre ye uzanmakla birlikte, üretilen m am ul çeşidi yönünden, geniş bir tabana yayguılaştınlamamış kurulun tesislerin büyük bölümü üniversal torna ve del me tezgahlan ile kifayet etm işler ve daha komplike tezgah tiplerini mamul programlarına dahil etm em işlerdir. Halbuki, bilhassa büyük işletmelerin tümü klasik torna dışında diğer torna tezgahlarını da imal edebilecck yeterli fabrika sahası ve makina parkına sahiptirler. -3 6 8 Türkiye bilhassa könvensiyonel tezgah gruplarında h er tifrlü tezgahı imal edebilecek tesis ve insan gücüne sahiptir. Bu bakımdan mevcut işletmelerin tekerrüre mahal vermeden marrtul programlarını giderek yaygınlaştırmaları, bu sanayi daimin ülkemizde gelişmifsinde, im alatçı kullaıütı bağlarının güçlenmesinde önemli bir yaklaşım olacaktır. Öte yaıtdan ülkeyi transfer edilen teknolojiler sanayileşmiş ülkelerce 1950 — 70 yıflan araistfıda geliştirilmiş konvensiyonel teknolojilerdir. Bu teknolojiler geleceğin teknöîojisi olan’ nümerik sistemlere dayanan teknbIojîter dfeğildir. Bu nedenle Türkiye, bu yeni teknolojiye y ab an a kalmakta dır. Kompüter ve nümerik kontrol sistemlerinin değil CİM ve CNC, CAD, CAM ve NC sistemlerinin başlangıcında dahi bulunm amaktadır. Türkiye’deki m ev cu tö lan konvansiyonel teknolojiler, bilimsel yöntemlere dayah rasyonel bir şekilde yüriitülememektedir. Rasyonel teknoloji, herfıangi bir imalatı etkileyen faktörler, örneğin talaş kaldırmaya dayanan imalat ta kesme hızlan, ilerleme, kesme derinliği, pay sayısı, yüzeykalitesi, takım ömrü işleme operasyonlan, takım — parça malzemesi, tezgah tipi vs. gibi faktörler arasında bilimsel bağlantılar kurarak sözkonusu imalatı, gerek prodflktive, gerekse ekonom ik balam dan optimum bir şekilde gerçekleştirmek tedir. Bu şekilde malzeme, takım, tezgah kullanımı, işleme zamanlan bakı mından büyük tasarruflar sağlamak tadır. Türkiye'deki imalatın büyük bir çoğunluğu büyük malzeme, takım tezgah kullanımının ve işçilik kaybına neden olan ampirik yöntemlerle yürütülmektedir. Ancak gerek sanayileş miş ülke olma, gerekse dışa açılma politikasından ve ileride A E T ye ortak olmasmdan dolayı Türkiye yeni teknolojik devreye girmek zorundadır. Aksi halde ne sanayileşme sürecini tamamlayabilir, ne de sanayileşmiş ülkelerin mallanyla rekabet edebilir; aynca sürekli olarak gittikçe pahalılaşan tekno loji ve takım - tezgahı transfer etm e zorunda kalır. -3 6 9 Modem imalat usul ve teknolojilerine ayak uyduracak yeni takını tezgahları İieknoîojileri, sanayileşmiş ülke takını tezgahlan im alatçılarını yeni bir gelifnn surecinin içine sokm uştur. Türk Takım Tezgahlan Sanayii nispeten yakın bir geçm işe sahip olmasına ngmen, bugün bazı konvensiyonel tezgah tiplerinde dünya piyasalannda geÎÜK kalite ve gerekse fiyat yönünden rekabet göçünü mümkün kılacak belli l i r alt yapıya sahiptir. Sanayileşmiş ülkelerin yanısıra dünya takım tezgahlan piyasalannda büyük p^zar paylan elde edebilen ve kısa zam anda m am ullerini sanayileşmiş ülkede dahil olm ak üzere tüm dünyada satabilen G. K ore, Hindistan, Brezilya w İspanya takım tezgahlan sanayilerinin kendi ülkelerinden gördükleri dev let desteği maalesef bugüne kadar Türk takını tezgahlan sanayiinde planlı bir şekilde gösterilem em iştir. Bir diğer önem li konu, bu sanayi branşında yer alan im alatçıların teknolojik gelişme ve yeni m am ul çabalannın hemen te n e n hiç bulunm am asıdır. Birçok kuruluş, kopya veya lisans yoluyla imal ettiği belirli bir m odel tezgahın ötesinde, yeni konstrüksiyon ve model deği rm ini yapam am akta, belirli bir süre sonra teknolojik ömrünü dolduran tezgshlann üretimine herşeye rağm en devam etm ektedir. Bn dorumun neticesinde, b u sanayi dalı kendisinden beklenen lokom otif görevini yerine getiremez durum a düşmüş ve pazarın önemli bir bölümünü tihal mamullerine terk etm iştir. Halbuki k u w etli bir mamul politikası ve yeterfi devlet desteği ile bugün G. Kore, Hindistan ve Ispanya nın elde ettiği başarılardan Türk takım tezgahları im alatçılarının da pay alması mümkün olabilir. PMS uygulamasının ufak modeli m ahiyetinde olan FMC (Esnek imalat Hücrelen) bugün birden fazla aynı tip CNC tezgaha sahip olan, büyük kuruluşlar tarafından rahatça uygulamaya konulabilir. Bu sayede tezgahların optimal k u lla n ım ın ın yaıusıra yapılacak cöz'i ilave yatmmlaıia, imalat maliyetlerinde de belirli tasarruflar sağlanabilir. !:■ w ;!« : ;- r " . FMC uygulam aa içİB en'juygun tezgah gruplan CNC freze ve delme tezgah lan olmaktadK.jCNC tpm alarda.FM C uygulamasının Jbazı teknik zorluktan olabilir. Bu zorluklar, bilhassa parça yükleme boşaltm a operasyonlarında büyük ilave yatınm lardan kaynaklanmaktadır. ■'i'î .'»i/.;.; '■ ... R obot uygulaflialan, tum dünyada olduğu gibi öncelikle dökümlıane, boya hane gibi, işçi sağhğı ile yakın ilgi im alat.atölyesinde^ aynca bazı ru tin m ontaj işlerinde yaygm kullanımsahaş» bulabifir.Ancak Türkiye şartlarm da rpbot uygulaması nuı ekonom ik hesabının gelişmiş sanayileşmiş ülkelerdeki hesap ile aynı alm ayacağı da gözden kaçırılmamalıdır. Kısaca, yeni im alat teknolojilerinin ülkemizde uygulama sahası bulacağından şüphe yoktur.. Bu uygulama ted rid olarak, daha ziyade büyük işletm e lerde ve münferid projelerde ÇAD/CAM, FMC uygulamalamun ötesine on yıllık bir süreden önce geçemeyecektir. -3 7 1 İLERİ TEKNOLOJİ VE ÜRÜNLERİ SANAYİİ: GöRömfizün topluııılan gelmiş geçm iş toplum lardan ço k daha ileri seviyede bügi birikimine ve teknolojiye sahip bulunm aktadır. Çağdaş insan, teknolo jiyi hayatın en etkili bir unsuru olarak hissetm ektedir. Bilim ve Teknoloji, gününüz kültürünün karakteristik niteliği durum una gelmiştir. Aşm bilgi birikim ine sahip bazı toplum lann etkisi ile dünya yeni bir endüs tri devrimini yaşam aya başlam ıştır. Bifimin u ç noktalarının ürünleri olan ileri teknolojiler ana başlıkları ile şu şekilde özetlenebilir: 1. Mikro elektronik, 2. Bilgisayar yardım ı ile tasarım — im alat, ro botik, yapay zeka, uzman âdem ler, 3. Telekomünikasyon, 4. Uzay teknolojileri, 5. Biyo teknoloji, 6. Yeni endüstriyel malzemeler, 7. Lazer ve optik, 8. Yeni enerji kaynaklan v s. -3 7 2 İteri ülkelerin gelişmesine ayak uydurabilmek, onlarla rezonansa girebilmek ve bütünleşebilmek için kaybedilen zamanı da dikkate alarak çok yönlü ve sonuç ahcıprogç?»mlar başlatılmalıdır. - •■■İV ‘ ' ;• Dünya yeni ,bir endüstri çağının eşiğinde bulunm aktadır. Bu çağ itici gücü ■ ■ -i“ ■ ■ nü hızlı bir infimsel gelişmeden v& çok yönlü olarak gefişme göstermekte olan ileri teknolojilerden almaktadır. O.E.C.D. ülkeleri içinde ileri teknoloji ürünlerini bütün dünya ülkelerinde sağlayanların başında A.B.D., onu takiben sırasıyla Japonya, Almanya, In. giltese ye. Fransa geJmçktedir. Bu ülkeler 1983'te ileri teknoloji ürünlerinin % 75'ini dünyaya sağlamıştır. Bu arada Japonya'daki gelişmenin hızlanmak ta olduğu görülmektedir. Teknolojik ödemeler dengesi açısından A.B.D.'nin dış ülkelerden geliri tıa; vacılıki u zay , kompüter ürünlerinden.gideri isetelekom inikasyondan ol m aktadır. Japonya'nın dış ülkelerden geliri bilimsel alet ve teçhizattan, telekominikasyon ve kompüterlerden, giderleri ise ilaç ve kimya sanayii ürünlerindendir. A .E.T.'nin elektrik dışı makina imalatı ve kim ya sanayii dışında her alanda gideri gelirinden fazladır. Giderler bilhassa kom püter ve bilimsel alet ve teç hizattadır. Genellikle yapılan bütün değerlendirmelerde A.B.D. ve ondan biraz daha ge ride olmak üzere Japonya yeni teknolojileri ekonomilerine Batı Avrupa'dan daha hızlı ve daha geniş çapta adapte etmektedir. Yeni teknolojiler geliştirmek ve bunlardan ekonom ik olarak yararlanmak için hükümetler mikroelektronik, kompüterler ve biyoteknoloji v.b. alanlar- - 373 da Devlet —Endüstri — Üniversite işbirliğine dayalı Ulusal Araştırma vc Ge liştirme Programlan yürütm ektedirler. Bunlar arasında: — Ingiltere'de E nfonnasyon Teknolojisi alanında ALVEY programı, — Japonya'da MİTİ (Sanayi Bakanlığı) ve 15 Japon finııası işbirliği ile yfrütülen 5 Jenerasyon Kompüter Programı, — Almanya, Fransa ve H ollanda’da Enfonnasyon Teknolojisi Ulusal programlan, Bölgesel alanda A .E.T.'nin 1984 yılında başlattığı Enform asyon Tek nolojisi ile ilgili ESPRIT Programı, A vrupa'da da gene A.B.D. vc Japonya ile rekabet edebilm ek için yeni başlatılan EUREKA Programı belirtilebilir. Hızlı gelişen ileri teknoloji alanında bazı ülkeler (Çin, Hindistan, İrlanda, İs panya, Avustralya, Hollanda, K ore) seyirci kalmamak için gelişme politika4*n öngörmüşlerdir. Konunun önem ini vurgulamak üzere Rusya ve Doğu Bloku müttefiklerinin 20.000 seçkin personeli Batının ileri teknolojisini gizli ve diğer yollardan almak için görevlendirmiş olduğunu belirtm ekte yarar vardır. Benzeri yolbria Rusya ve m üttefiklerinin ile r i t e k n o l o j i transferinde nıf ettiği de tahm in edilm ektedir. 50 milyar tasar- - 374 A ^ T VE MAKINALARI SANAYİİ: ' , ' 'T . i; 1'i'.fc: ... Tanm ve sanayi kesimi ekonomik yapmın iki ana üretken sektörünü teşkil etmektedir. Fiziki üretim bu iki sektörden kaynaklanm aktadır. Sanayi sek törü ile çok önemli "In p u t" ve "O utput" ilişkileri olan tan m sektörü sanayi kesimi için hem hammadde üretir, hem de bu kesimden girdi satın alır. Dolayısıyle tanm sektörü "hasıla katkısı" ihracata etkisi, nüfusumuzun besin ihtiyaçlarını karşılaması gibi önemli rolleri dişin da tan m dışı sektörlerin ge lişebilmesi için gerekli işgücü vesermayenin kaynağıdır. Ülkemizin tarımsal üretimde sermaye ve teknoloji yoğun üretim biçimini sü ratle gerçekleştirmesi ve yoğun tarımsal b e tim biçim ine geçmesi gerekmek tedir. Tarımda üretim artışı daha fazla tanm alam işlem ek Ve girdi tüket mekle değil, verimliliği artırma yolu ile sağlanmalıdır. Bu ise ileri üretim teknolojilerinden yararlanmakİa gerçekleştirilebilir. Bu teknolojilerin en önemlileri toprak ve su kaynaklarının geliştirilmesi, sulama, gübreleme, ilaç lama, yüksek verimli tohum kuüanınâve tarımda mekanizasyondur. Tarımsal üretim girdilerinin etkin ve ekonomik kullanılmalarında aynca ta rımsal üretimin ve değerinin artmlmasmda tan m m akinalan en önemli araç lardır. ' Tarımsal mekan&asyohım amacı tarımda m otorlaşm a, elektriklcşm e ve o to matikleşme yoluyla ftretim ve verimin artırılmasıdır. Günümüzde tanm makinası imalatı, daha çok meslekten olm ayan yani konu ile ilgili herhangi bir eğitimi bulunmayan ve küçük sanayici denebilecek cü ce işletmelerin elindedir. Uygulamada tanm alet ve makinalan bir kısım tek nik hatalara rağmen endüstri alanında büyük bir ihtisas ve yüksek teknolojik bilgiye sahip olmayan kuruluşlar tarafından imal edilebilmektedir. Türkiye - 375 gibi ülkelerin genelde hala em ek, malzeme ve enerji yoğun alanlarda faaliyet , sürdürdükleri, bilgi yoğun alanları ihmal ettikleri daha önemlisi beş veya on ' yıl sonra bu alanlarda ne yapm ak istediklerini bile ortaya koyam adıktan gö. ıflınektedir. Ülkemizde son yıllarda trak tö r, parkı 600 bini bulm uştur. Gelişmiş ülkeler de traktör başına düşen ekipm an 13 — 15 ton olarak hesaplanırken, bu rat kanı ülkemizde halen 3 to n u n altında seyretm ektedir. Ülkemizde tarımsal işletm e adedi 3,5 m ilyonun üzerinde olduğu bilinmek tedir. Tarım alet ve m akinalan üreten tesislerin ortalam a çalışma kapasitesi , %31 olarak tesbit edilm iştir. A raştırm a ve geliştirm eye önem verilmemesi, üretim p la n la n yapılmaması, m am ullere olan talebin sezonluk ohnası, fi nansman ihtiyacı ve tesislerinde belli sezon dönem lerinde çalışması sonucu boş olan zamanlarda da k âr getirecek başka im alata geçişi gerçekleştirmek Biçmeleri sonucu tesisler istenilen çalışm a düzeyine erişememektedirler. Dünya'da tarım m akinalannın % 12'si kalkınm akta olan ülkelerde kullanıl maktadır. Bu ülkelerin 1,8 m ilyarlık tarım işçisi, ABD de tanm sektöründe çalışan 5 milyon üreticinin yararlandığı m odem m akina ve aletin ancak ya nsına sahiptir. Geişmiş ülkelerde bir trak tö re düşen ekipm an m iktarı kalkınm akta olan ül kelere nazaran çok fazla bulunm aktadır. Dünya da me>cut traktör m iktarl ım % 90'dan fazlası bu ülkelerde bulunm aktadır. Tarımsal üretimde alet, m akina, cihaz ve tesislerin ileri tarım tekniğine uy gun olarak kullanılması şeklinde tanım lanan tarım sal mekanızasyon herşeyden önce ilkel tarım düzeyindeki ülkemize ileri tanm düzeyine dolayısıyla 3cn endüstri seviyesine aşam a ycptıncı bir eylem dir ve ülkelerin tarımsal potansiyel seviyelerini ortaya koyen bir değerdir. - 376 ■ ■‘ ; 'V - - ' _ " vt;l - Tarımsal mekanizasyonn en üst düzeye çıkarmak Dünyamızın ihmal edeme yeceği bir yaşanıa olgusudur. Ülkemizin bu ofeudan nasibini almasında pek çok yararlar bulunmaktadır. - 377 - DOKUMA ÖRME TEKSTİL M AKİNALARI SANAYİİ. Dokuma örm e ve tekstil m akinalan sanayimiz hiç şüphesiz henüz büyüne safhasında ve teşvik ve desteklenm eye m u h taçtır, özellikle son 15 yılda tekstil sektöründe yapılan büyük yatırım lar dolayısıyla dünya çapında reka bet ve ihraç gücünde olan tekstil ürünlerimizin 1986 yılı itibariyle imalat sa nayi sektörünün, değer olarak, toplam üretiminin saldan % 2 4 'ünü, sanayi ürünleri ihracatım ızın 7c 7c 14'ünü, istihdam açı 32'sini. ayrıca toplam ihra catımızın da % 28'ini (2,6 milyar dolar) gerçekleştirdiği görülmektedir. Bu gelişmişlik seviyesine paralel olarak tekstil makinalan sanayimizin de çağ- ve en gelişmiş tezgahlan üretm e, tevsi ve yenileme y atınm lan dolayısıy la doğan ihtiyacı büyük ölçüde karşılam ası, zamanla, gelişerek bu alanda komple yeni yatırım lara dahi ih tiyaçlanna cevap verme aşamasına gelmesi lazımdır. Dokuma örme ma İtinalarının sürekli gelişen karm aşık makinalar olması bün yelerinde ç o k çeşitli m ekanik ve elektronik konıponentler bulundurulması sebebiyle: Malzeme, projelendirm e, imalat, m ontaj, işletm e, araştırına — geliştirme, kaSte standart, yönetim gibi konularda üretici ülkenin yeterli sayıda bilgili, yetenekli kalifiye eleman yetişm esine, daha ileri hamleler içinde gerekli bil8* birikimine ve alt yapıya sahip olmasına da im kan sağlayacağından, ~ Dokuma, önııe ve tekstil m akinalan üretimi, yan sanayie en fazla ihti yaç duyulan bir ana üretim dalı olması dolayısıyie yan sanayii yaratıcı, ge liştirici özellik taşıdığından, sanayileşm eyi teşvik edici hızlandırıcı, çoşitfendirid bir etkiye sahip olduğundan ülkcnii] sanayileşmesinde önemli bir yeri vardır. -3 7 8 Bilindiği gibi ekonomik ve teknik üstünlüğe sahip olmak güçlü olmak de mektir. Olke ekonomisinde vaigeÇîlnıez bir yeri olan tekstil sektörünün te meli olan tekstil makinalan üretimi aracılığı ile ülkemizin güçlenmesine ve giderek güçlü bir savünma sanayiinin kurulmasına katlatan dolayısıyla sa vunma sanayiinde de önemli bir yere sahiptir. Tekstil ana sanayiini dört alt sektörde toplamak mümkündür. 1- İ p l i k «etim i, 2 — Dokuma ve örme sanayii, » 3— Boya —apre, 4- Konfeksiyon, Hammadde açısından da: 1— Pamuklu sanayi, 2 — Yünlü sanayi, 3— Sentetik sanayi olarak sınıflandırmak mümkündür. Yurdumuzdaki duruma göz attığımızda pamuklu sanayiimizde 3,6 milyon iğ ye 48.000 adet pamuklu tezgahı mevcuttur. -3 7 9 Yûnüfsanayiinde 425.000 iğ kangam ve van kangam ; 100.000 iğ'de ştroygar olmak özere 525.000 iğ faal durum dadır. Toplanı yünlü tezgah sayısı da 6.000 kadardır. Sentetik elyaf sanayi tamamen özel sektöre ait olup kurulu kapasitesi 220.000 ton /yıl olup toplanı 150.000 ton/yıl elyaf ve iplik üretmektedir. Ülkemizde pam uklu yünlü, sentetik ipekli ve diğerleri olmak üzere 70.000 dokuma tezgahı olduğu tahmin edilm ektedir. Bunların 4.000 kadarı mekiksiz, 4.000 kadarı da kara tezgahtır. Hafi hazırda yurdum uzda bir bölümü m ontaj bir bölümü atölye tekniği ile üretim olmak üzere çeşitli tekstil makinalan üretilm ektedir. Ayrıca MKEK. Sânerbank ve bazı özel kuruluşların tekstil makinalan üretimi vardır. Kon feksiyon ve terbiye makinalannda ise oldukça gelişmiş bir nıakina yapım imkanı m evcuttur. H a le n üretimi f a z la olan Bursa tipi diye adlandırılan (Karatezgah) bu tezgah 120 cm. tarak eninde 140 — 150 atkı/dak. çalışabi len bir tezgahtır. Armür ve jakarlı olanlan vardır. 1982 yılında MKE'nce başlatılan mekiksiz dokuma tezgahı üretimi sonuçlandınlarak tarak eni 190 cm. olan atkı renk sayısı 8, dakikada atkı sayısı 280 özelliğinde tezgah una! edilmiştir. Dokuma örme ve tekstil makinalan alanında t e k n o l o j i k yönden arzu edilen hedeflerimiz başlıca; - İsviçre ve Japonya gibi ileri ülkelerle işbirliği yaparak tekstil makina- knnm ileri teknoloji ile çoğunlukla yerli olarak üretilmesi: - Dokuma tezgahlannda tarak enlerinin savılannın artırılması. -3 « a — ogpmpütûrte çahşma imkanının azami derecede değerlendirilmesi, — Standart ve kalite konularında gelişmiş ölkeler mamullerindeki sevi yelere erişilmesi, —, Makina üretim kapasitesinin artırılması ülkedeki yaklaşık 40.000 adet dar enli dokum a tezgahım daha geniş enli ve yüksek hızlı tezgahlarla değiş tirilmesi, buncan yaparken yerliimalatın gelişmesi ve teşviki sağlanmalıdır. - 381 İŞ'TCAZI VE MADEN MAKINALARI SANAYİİ: !ş, kazı ve maden m akinalan endüstrimize göz attığım ızda önemli ve çok yönlü gelişmelere şaline olduğunu görürüz. Türkiye 1983’ten başlıyarak yeni ve büyük alt yapı yatırımlarına yönelmiş ve adeta heryer şantiye olm uştur. Günümüzde yurt içinde ciddi şekilde üre tim yapan d ö rt kuruluş M.K.E.K., ÇİMSATAŞ. ÇUKUROVA ve Pl-M A KİNA'dır. Bunlardan son ikisi hariç diğer kuruluşlar lisans anlaşmaları ile vetim yapm aktadır. Bir takım teknolojik darboğazlar vardır. Çukurova İn şaat Makinalan Sanayi ve Tic. A. Ş. (ÇİMSATAŞ) Amerikan Caterpillar fim ası lisansı ile: Çukurova ith alat ve İhracat T. A. Ş. ise yerli mühendislik le dizayn edilm iş, ithal girdileri asgari de olan paletli ve lastik tekerlekli eks kavatör ve yükleyiciler üretm ektedir. Erg İnşaat San. ve Tic. A. Ş. (PI—MA KİNA) ise kendi projeleriyle lastik tekerlekli ekskavatör, paletli yükleyici ler, grayderler, vibrasyonlu ve tandem silindirler, beton pompa ve santralle ri, kırma ve eleme tesisleri, asfalt finişer ve plentleri imal etmektedir. İş makinalan alanında son yıllarda Dünya’da bir kriz sürmektedir. Üretim sayılan otom otiv sanayimdeki gibi yüksek olmadığından ve gelişmekte olan ilkeler rakip m akina üretimine geçtiğinden A.B.D. ve Ingiltere’deki bazı fir malar tesislerini ya tamamen kapatm ak ya da başka ülkelerde üretim yap mak zorunda kalmışlardır. Bo makinalann üretimiyle ilgili .Ar — Ge masraflan oldukça yüksektir. Catepillar’ın 1985 yıh Ar — Ge harcamalan 326 milyon dolar olm uştur. 2000 yıllannda iş m akinalan sektöründe A.B.D. ve Japonya hegemonyası nın süreceği, rekabeti devam ettirebilm ek için yüksek teknolojiyi kendi ül kelerinde geliştirip, işçilik ücretleri ve im alat giderleri düşük olaıı ve iş ma- -3 8 2 - itinalarına fazlaca talep gösteren ülkelerde imal edecek veya ettireceklerdir. Bu açıdan ülkemizin şansı fazla olabilir. Üretim adetlerinde büyük artışlar beklenmemekle birlikte 2000 yılının iş makinalan çok daha üretken, alter natif yakıt kullanabilen ürünler olacaktır. Yeterli'kafite ve kapasitede üretilen yerli iş makinalanmızın kullanımının, hfialhıihteşvikiVeyönlendirilmesiyapılmalıdır. - 383 GÜÇ VE ENERJİ MAKİNALARI SANAYİİ: Yatarım mallarının alt yapı ve sınai gelişme yönlerinden önemi olan bir sek törde elektrik makina ve teçhizatıdır. Banlar esas itibariyle; i ;: Jeneratörler, - Transformatörler, - Ş aft ekipmanı olarak belirlenebilir. Ülkemizde bugün 1 2 0 K \Y güce kadar alçak gerilim beslemeli alternatif motorlan; 270 KW güçte doğru akım elektrik m otorları; 25 MVA güce kadar hidrojeneratörler; 1000 KVA güce kadar orta ve küçük güçlü jeneratörler; 154 KV/100 MVA güce kadar güç transform atörleri. (380 KV/150 MVA transform atör üretim kapasitesine ulaşmıştır). 420 KV’a kadar gerilim ayırıcıları m uhtelif güçlerle kondansatörler, ölçü ve faunanda cihazları imal edilm ektedir. Yurdumuzda halen elektrik m akinalan kapasite kullanım oram ortalama % 35'tir. Gelişmeye etki eden en büyük faktör satış imkanlarının sınırlı ol masıdır. Bu bakımdan yurt içi ihtiyaçların yerli olarak karşılanması benim®hmeli ve ihracata yönelinmelidir. t f •-.f-r. .^384- . Göç ve eneıji makinalan sanayiinde oldukça önemli potansiyele erişilm iş hı^m^malaadn^ ?i ^ -r n * u v . Ku , Jlt, . İl'.. ■ :: ' f;. r .1;' Bu alanda Pendik tersanesi motor fabrikası; Eskişehir m otor fabrikası; Özel Sektöre ait Ankara'daki m otor fabrikası birkaç yüz ilâ birkaç bin beygir gü cünde dizel motorları TEMSAN'ın tesislerinde elektrik generator ve m o to r ları üretim imkanları teknolojik tevsi programlarıyla yönlendirilip y u rt içi ihtiyacı karşılama ve ihracata geçme aşamasına gelmelidir. Büyük güçlü elektrik generatörleri ve motorları; hidrolik türbin ve çarkları; kavramaları ve buhar ve gaz türbinleri üretimi konulan halen üzerinde çalışm aya; mü hendislik ve proje hizmetlerine; teknoloji transferine açıktır. Sanayimizin bu alanda koordineli ve azimli çalışmalara girmesi gerekmektedir. Güç eneıji makine ve teçhizatı üretimi özel bazı ekipmana sahip obuası ge reken tesislerde gerçekleştirilebilir. Ancak bugün hiçbir kuruluş tek başına bir sınai mamulün tamamım kendi bünyesinde gerçekleştiremez. Butür makina ve teçhizatın bazı parçalarım gövde dökümü, dövme p arça işleri stataor, rotor, kutuplar, şaft, dişli kutusu vs. işleri TAKSAN, TU LOMSAŞ, TEMSAN, ALAMSAŞ, T. Şeker Makina Fabrikalan gibi kuruluşlanmızda yaptırılarak büyük bir iş hacmi yaratılabilir. Böylece ihracat için de yeni im kanlar doğacaktır. -3 8 5 NAKJL VE KALDIRIM MAKlNA SAİKAYI Nakfl ve kaldırma makmalan sanayii yâk ve insanlann genellikle kısa mesa; fede çok defa bir işletme içinde taşmmasun. sağlarlar. Taşıma işlerinde ge rekli yflk ve hız kapasitesinde yeterli güvenlik içinde mümkün olan yatırım ve işletm e masrafları ekonomisi sağlanması, gerçekleştirilmesi istenen hu suslardır. Yük ve hız kapasitelerinin artırılması yohında sürekli bir eğilim vardır. Nakil ve kaldırma makinalan sanayiinde kamu ve özel sektör kuruluşların da bir yük birliği ve teknolojik birikim olmuştur. 1980*11 yıllann başında liman vinçleri konuşanda Dünya Bankası ihalesi kazanan firmalannuz var dır. Dünyada ileri gelişmişlik düzeyindeki ülkelere göre bazı özel konularda ve elektrik—elektronik ve bilgisayar kontrollü sistem uygulamaları açısından üfkemizİB 5 —10 yıl gerilerde olduğu görülmektedir. Bu açığın süratle kapa tılabilmesi için özel konularda, ileri teknolojik tatbikat ve bilgisayarlı kont rol alanlarında yabancı firmalarla "Know-How anlaşmaları yapmak gere kir. Japon gemi inşaat sanayinin dev yapılı yüksek kapasiteli portal vinçlere dayanarak geliştiği konusu uzmanlarınca ifade edilmiştir. Türkiye'de nakil ve kaldırma makinalan sektöründe en acil problem ülkede standardizasyona gidilmesidir. Mamul ve işçilik kalitelerinin standartlara uygun hale getirilmesi şarttır. Haksız rekabet ortamının önlenmesiyle, tek noloji düzeyinin yükselmesi ve A—G çalışmalarının hız kazanması beklenir. Bu konularda gerekli teşvik ve yönlendirme üzerinde kaba çözümler sağlan malıdır. Sanayicilerimize düşen bir' görevde öniveısiteierie AR—GE konula rında işbirliği yapmalarıdır. İ& G ENTEGRE TESİS YATIRIM MAKÎNA T tÇ rffö T İ SAN A Yİ i Yatınm hallim'sanayİTMit bir bÖÎOmâırö otu^turart Entegre Tesis Makinalan lri»aÎiitlîiM ^^5h df$&!isfclrt6fie^fp & b d fit^ ^ ı^ lıe r projece göre deği•§en" 'ı^âİKb'föafiÜ yâ^ fchaS^r^İayisıyla em ek-yoğun •di vj .> s id HJ-:-\îrr nbftu i c - . »¿rrrln it. .uv' ,-A' h \-;i '' v ■- Ülkemizde komple tesis imalatı konusunda buğun için 100 civarında resmi ve özel sektör faaliyet göstermektedir. Komple şeker, çimento, maden iş.îefne ve çıkanrâi, deVfıier işföftie'!, ı&trbkhnya’ fcifihtfri, tüketim malı üreten «mayiilefl^'kra maliürfcteft sâıiaynlerin ihti^icı blân mal ve hizmetler örefalmektedir. Bu konübtdft gerek Özel Sektbr>e gfeteksfe resmİ sektörde bü^ çapta İ ıh a tr fV ^ je 1 İ 6 ^ ^ b n g ik te < T û te !’•; • ■/’ ’ ■’ vardır. . v - ' u '.r.r İJ.Kİ Son ydlardabu sektör grtibuna giren imalatçılaV dış ülkelerden komple te sis taaHhiilieritfi almış »re bunlanmuvaffakiyetle yeriıie getirmişlerdir. Aslın da coğrafi kontafltin yarattığı avantajlar Sebebiyle Orta Doğu ve 3. Dünya ülkelerine ihtatat yapilıa kolaylıkları varthr.Bu imkan özellikle müteahhitfik firmalan taraflıdan değertendirilebilmektedir. Entegre tesisler ekseriye dış kredilerle temin edildiklerinden Türk firmalarının bu işleri almaları için mühendislik müşavirlik ve imalatçı kuruluşların imkanlarıyla birlikte çalış malarında Tayda Vardır. '> Ülkemizde yatırım makinalan üreten yerli firmalara müşterileri adma kredi açabilecek bir banka veya bankalar konsörsiyomu oluşturularak yerli ve yabancı müşterilere kredi verilmesi önemli ihracat imkanları yaratacaktır. -3 8 7 - ARAŞTIRMA—GELİŞTİRME ÇALIŞMALARI: Bir sanayi ürünü şu kademelerden geçer ; — AR—GE (Tasanın ve mühendislik hizmetleri dahil) — İmalat, — Montaj — Pazarlama imalat teknolojisi tasanm yaparken düşünübnesi gereken bir unsurdur. Ge nellikle bir mamul, bir veya birkaç sanayi dalında imal edilen parçaların montajı sonucu ekle edilir. Dünyada : gerek Avrupa Amerika ve gerekse sanayileri gelişmiş diğer ülke lerde araştırma —geliştirme hizmetleri sanayi ve devlet desteğinde olup be lirli hedefler doğrultusunda organize olmuş durumdadırlar. Geniştirler ve ih ti« « d a y n a cfim cim fa m a m la m ışlartiır Gönünüz, imalat sanayimde AR—GE kaynak kullanımı açısndan A.B.D. Havacılık ve Uçak Sanayii % 23, Elektronik % 19,8 Makina İmalat, % 13,3 He Ok sıralarda yer almaktadır. F. Almanya'da ise Elektronik % 27 kimya % 24, Makina İmalat % 14 ve taşıt araçları % 14 ile önde gelen sektörlerdir. Sanayileşmiş ülkelerde genellikle büyük firmaların kaynak kullanımındaki paylan çok yüksektir. GeEşmiş sanayi ülkelerinde ve yeni sanayileşen ülkeler arasında Araştırma— Geliştirme harcamalarının GSMH içindeki payı %2—%3 arasında değişmek tedir. Güney Kore 1986 da bu oranı % 2 ve 1991 de % 2,5 (sanayileşmiş ülkeler seviyesi) a çıkarmayı planlamıştır. - 388 Ülkemizde maalesef aym oran %0,5 mertebelerindedir. Bu itibarla önümü/. deki y ıllard a aşağıdaki tedbir ve uygulamalarının mutlaka yerine getirilmesi gerekmektedir. — ' Kamu ve özel sektörünün AR—GE harcamalarının vergi muafiyeti vc diğer yardımcı faktörlerle desteklenmesi, — AR—GE personelinin ayn bir statüye kavuşturulması, — Bir çok sanayi dalı ve yatırım mallan sanayi sektörlerinin m ü h e n d is lik yoğun hizmetlere ihtiyaç göstermesi dolayısıyla mühendislik—müşavir lik hizmetlerinin de ayn bir sistem içerisinde teşvik edilmesi ve yönlendirihnesi, Sanayi—Üniversite işbirliğinin artırılması amacıyla bu konuda da idari ve mali düzenlemelerin yapılması, gerekmektedir. - 389 - GEMİ İNŞA SANAYİİ: Bütün tersanelerimizde 100.000 Dead„ »weight Ton’a kadar gemi inşaaa müm* • ’ 1 * ' -* * ; t-' * ■ ■ , ‘ » i '• ■■ ■' •. i .. * 1. j * . , j.» kündür. özellikle içinde bulunduğumuz yıllarda çoğunluğu yaşh ve ekono mik rantşbüitenin dışına çıkmış ticaret filomuzun gençleştirilmesi sorunu na jUlaştema Bakanlığımızla birlikte hassasiyetle eğilm iş bulunuyoruz. ' Dünya deniz ticaret hacminde nisbi bir daralma olmakla birlikte bu durum arızidir. Tankerinin dünya filosundaki payı % 42‘den % 33’e düşerken dök me yük gemileri 1/4'ten 1/3,'e yükselmiştir. Bp arada RO—RO, Lash, Con tainer, 08 (madan cevheri, petrol) gibigemilerle koptinan hattında çalışı lacak çok amaçlı gemilere, Frigorifik asit tankeri, balıkçı gemisi, yük vinci, bora döşem e, kitüfik giderme gibi ihtisas gemilerine olan talep giderek art maktadır. ^ •: , Gemi inşa ve işletm eciliği özendirilecek; bunun için gerekli teşvik ve uygu lamalara etkinlik kazandırılacaktır. Türkiye'de çelik gemi inşa kuruluşları Marmara bölgesinde toplanmış bu lunmaktadır. Bunun dışında İzmir ve Van'da gemi inşa üniteleri bulunmak tadır. Ahşap gemi inşaatı genellikle Karadeniz sahili boyunda yaygındır. Ege Mar mara "ve Akdeniz sahillerinde de sınırlı ölçüde ahşap gemi inşa yerleri mev cuttur. Ülkemizde çelik gemi inşa kuruluşları üç grupta toplanmaktadır. a — Deniz küvetlerine ait tersaneler b — Kamuya ait tersaneler c — ö zel sektöre ait tersaneler -3 9 fO a) Deniz kuvvetlerine ait Tersaneler; 1. Ifaşlcızak ve Göfcuk olmak özârĞ ila büyük tersanerhevcuttur. b) Kamuya ait tersanelerimiz Haliç tersanesi; Ckftu<ı Tersanesi; tstinye Tersanesi; lEIa&koy Tersanesi; Âlaybey Tersanesi ve Pendik Tersanesi olmak özere 6 adet tersanemiz vardır. c) Özel Sektöre ait gemi inşa kuruluşlaii büyük ölçüde marmara bölgesin de töplanmış btıİünmâkla beraber İzmir, Gelibolu, Çanakkale ile Karâcfehiz Bölgesiride Kdz. Ereğlisi, Bartın, Giresun, Ordu ve T rabzon’da döşükveyûksek kapasiteligemi inşa kuruluşları vardır. A.,.'- -,4 '• /¡" : ■ Yatmm mallan sanayiimizin önemli bir alt sektörü de gemi inşa endüstri sidir. Bfiyfik bir katma değer ve istihdam potansiyeline sahiptir. Bir gemi adeta yüzen Tjir yerteşıne merkezidir. Her türlü raakina, aksam, mefruşat ve malzeme ile donatılmak mecburiyetindedir. < f " HİDROLİK - PNÖMATİK MAJÇİNA ŞKİPM^N VE ENSTRÜMAN SANAYİİ: f'< J jf.: r.i A f ' -r-V J " '. ' ;• j * * V* “\ . T. '.'I..' -i " ^ . •' ; V î ; . i . Yatıran mallarında ve mairina jmajat sanayiinin hemen h a dalında yer alan hidrolik, pnömatik, elektrik ve bunların kombinezonlarıyla üretilen ekip man ve enstrümanlar da ileri endüstri ülkelerinde olduğu gibi yurdumuzda da tamamlayıcı ve gelişmeyi teşvik edicjj bir mteliktediruEndüsîrinin birçok nygniamalarmda basınçlı havanın çeşitli hareket mekanizmalarında ve kont rol elemanı olarak servo sistemlerinde muhtelif valilerde, silindirlerde, pompa ve kompresör gruplarında kullanıldığı keza hidrolik makina, ve tertibat larında preslerde, iş makinalannda yaygm olarak kullanıldığı malumdur. Nisbeten mühendislik y o ğ a n b n te ç h iz a t ve enstrümanların sınai üretimi beffi bir gelişm işlik seviyesine erişmiş olmakla birlikte batıdan 2 ila S yıl geri bulunduğu kanaati «ardır. Daha yüksek sayıda imalat miktarlarının, ön gördüğü yeni ve genişletme projeleriyle teknoloji farkının kapatılması kolaylaşır. Pnömatik—hidrolik makma ve tertibatları beş ana grupta sınıflandırmak mümkündür. Bunlar; — Silindir, — Yön valfteri, — Pompa—Kompresör, — Motorlar, — Servo sistemler. ■r * -- Türkiye'de pnömatik alanında gereken herşey üretilebilir durumdadır. Bazı elemanlar halen üretilmiyorlar ise sebebi sadece talep azlığıdır. Batıdan tek- - $4 Teknoloji geliştirmek için eğitfrn, Araştırma—Geliştirme çalışm aları, uz man kuruluşlarla yakın İlişki ve bol dış tenias gerekmektedir. A ynca Ulus lararası rekabete girebilıtıek için kaliteli mamul, maliyeti düşürme, verim li liği artırma, sürekli olarak iç ve dış pazar araştırması gerekm ektedir. 395 TÜRK YATIRIM MALLARI ENDÜSTRİ SEKTÖRÜ İÇİN GELİŞMEYE ETKİ EDEN FAKTÖRLER. ALINMASI GEREKLİ TEDBİRLER : Türkiye'de yatırım mallan üretiminin batılı ülkelerde üretilenler düzeyine (kalite, performans ve fonksiyonlan yerine getirme yönlerinden) erişebilmesi için önemli bazı ortam ve şartların sağlanması, yerine getirilmesi gerekmektedir. Banlan şöylece sıralamak mümkündür : t . ■ ., * r *. * ' A — Bilgi—Teknoloji yapısında gereken gelişme: B — Mamul—Kapasite bağıntısının ve dengesinin iyi kurulması; C — Gerek yatırım malı « e te n kuruluş kendi bünyesinde gerekse mevcut yan sanayi ile ilgili organizasyon, idare problemlerinin teşhisi, çözümü; D — Üretilen yatırım mallarına girdi teşkil eden hammadde, y an mamul ve mamullerinin y u rt içindeki sanayi kuruluşların dan temin edilmesi durum unda bunların yeterli kalite ve dayanıklılıkta olması gereklidir. Bu malzeme ve parçaların y u rt içerisinde yeterli m iktar ve kalitede olması gereklidir. Bu malzeme ve parçaların y u rt içerisinde yeterli m iktar ve kalitede ve zamanda ikm al edilmeleri esas alınmalıdır. Hiç şüphesiz y u rt içinde üretilmeyen veya üretiiemiyen aksam ve parçala rın ithal edilmesi mümkündür ve birçok halde uygulanmaktadır. E — Yatırını malı üretimi ile uğraşan sanayinin yapısal özelliği dolayısıyla imal edilecek pres, makina ve diğer yatınnı malının seçimi, planlaması son derece önem taşır ve m üşteri talepleri, yenilikler, iç ve d ış pazar daki süratli değişmeler nıüessesenin ürünlerine olan talebi yıldan yıla -3 9 6 hatta mevsimden mevsime büyük ölçüde etkiler, dolayısıyla bu konuda yatırım malı imalatçısı yalnız bölgesel veya yurt içi pazarlan takip etmekle kalmayıp, ihracat için gerekli her türlü bilgi ve haberleşme sis temine ihtiyaç vardır. . • - J . *,. = 'i. r ■ ■ ! . . . ! ■ . : V 1 i ' ' k> •t " F — özellikle yatırım mah üreten sanayi kuruluşlarında beyin gücünün ve araştırma ve adaptasyon proseslerinin, iyi, sağlıklı ve başanh çalışa bilmesi için bu ortam lann fevkalade iyi bir atmosferde olması ve iyi korunması lazımdır. ‘ •'.İÜ/.*-.: s^ G — Yatırım malı imalatı ve bununla ilgili sanayi kuruluşların, genelde, tüketim mallarına nazaran oldukça esnek olan talep durumu ve yatı rımlarının nispeten büyük oluşu dolayısıyla projenin geri ödeme süresimn uzunca oluşu yüzünden bu dalda yatmm yapan kuruluşların daha farklı bir korum a ve teşvik manzumesi içerisinde mütalaa edilmeleri ve hükümet programlannda teşvik listelerinde en fazla teşvike mazhar olmalan gerekmektedir. H —‘G erçek teknolojik ve endüstriyel transformasyonu gerçekleştirecek olan uzman mühendis ve araştırmacı kadronun kalite ve kapasitesinin yükseltilmesi fonksiyonları da her türlü imkan ve fır satlardan faydalanılarak işletilmeli ve geliştirilmelidir. 1 — Teknoloji üretimi için yapılacalc harcamalar, uzman istihdamı özendi rilmeli; bu am açla kullanılacak malzeme ve teçhizatın gümrük vergile rinden ıtıuaf tutulması düzenlenmelidir. J — özellikle küçük ve orta ölçekli kuruluşlann bilimsel, teknolojik yayın ve verilerden yararlanmalarını, araştırma—geliştirme enstitülerinin hiz metlerinden faydalanabilmelerini kolaylaştıracak yasal bir düzenleme - 397 yapılması ve ideal olarak bir "A raştırm a—Geliştirme Fonları Yasası"* m n geçirilmesi suretiyle bilimsel, teknolojik ve smai kapasitelerinin yükseltilmesi im kanının yaratılması lazımdır. Bilim ve Teknoloji merkezleri ile (Üniversite ve enstitüler, özel araştır ma — geliştirm e enstitülerine sahip sanayi kuruluşları gibi) teknoloji nin uygulama yerleri olan sınai kuruluşların proses dizaynı, mamul konstrüksiyonu, bunlarla, ilgili iyileştirm e ve geliştirmeler; mevcut ana sanayi ve yan sanayiler arası teknolojik ve teknik bOgi doküman akışı ve nihayet özellikle yatırım mallarının üretimi kollarında sanayi—üni versite ilişkilerinin hizm etlerinin geliştirilmesi: genişletilmesi, yönlen dirilmesi ve desteklenmesi gibi katalizör fonksiyonların yerine getiril mesi m utlaka ve m utlaka gereklidir. Türk sanayinin ve ilgiG problem lerinin çözümüyle alâkalı çalışma ve program lan yürütmek yine Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve İlgili diğer Bakanlık ve kuruluşlarla TÜBİTAK'ın birlikte ve sürekli çatışmalarım gerektirm ektedir. - 398 . Sakıp AKDOĞAN Ş.T.B. Ş u b e Md. Sayın Başkamın, Şuranın Değerli Delegeleri, ben sizlere eneıji sektörü ra porunu takdim edeceğim. ENERJİ TÜRLERİ VE TİCARİ ENERJİ KAYNAKLARI, Birincil Enerji Kaynaklan : A —Fosil Yakıtlar : Bilindiği gibi fosil yakıtlar kömür (Taşkömürü, Linyit, Asfaltit) doğal gaz, petrol ve odundur. Kömür sanayileşme aşamasında bulunan ve petrol kay naklan k ıt olan ülkm izdeönde gelen eneıji kaynaklarından birisidir. Taşkö mürü üretimimiz halen iç talebi karşılayamadığından önemli m iktarda it halat yapılmaktadır. Linyit ve asfaltitte ise yurt içi üretim tüketimi karşıla maktadır. Ülkemiz linyitleri genelde düşük kaliteli olması nedeniyle giderek termik santraüarda değerlendirilmektedir (Tablo 1). Doğal <gaz kullanımına henüz girmekte olan ülkemizde Trakya Ham itabad ve Mardin Çamurlu sahasından ticari miktarda üretim yapılmaktadır (Tablo 1). -399TABLO 1 : Fosil Yakıtlarda 1986 Yılı Üretim , ith alat ve Tüketim Durumu Taşkömürü (bin Ton) Lm yit (Bin T o n ) Nihai ö z Sanayi Üretim İthalat Tüketim Tüketimi 3.527 3.000 5.452 5.093 42.208 — 14.242 4.943 Asfaltit (Bin T on) 607 —■ 605 22 Doğal Gaz (M ilyon M^) 457 — 46 46 15.367 4.279 17.570 — 13.918 — Petrol (Bin T on) 2.394 Odun (Bin T on) 17.570 Tezek ve Bitki A rtıklan 13.018 18.191 — _ <BinTon) Temiz U r y ak ıt olan do ğ al gazın büyük sanayi tesislerinin ihtiyacında ayrıca gerek gübre sanayilerinde nafta yerine ham madde olarak kullanılabilmesi ge rekse büyük şehirlerin ısıtılabilmesi amacıyla da Sovyetler Birliği'nden it hali başlam ış ve artarak devam edecektir. H am p etro l üretimimiz tüketimimizin ancak % 15'ini karşılamakta ve önem li m iktarda ith alat yapılm aktadır. Ülkemizde toplam eneıji tüketiminin % 45'ini petrol ohışturm aktadır. Bunun da % 42'si fuel—oil, % 27*si de m oto rindir. İthal edilen ham petrol, rafinaj kapasitesi 33,5 milyon ton/yıl'a ula şan ülkemiz rafinerilerinde işlenmekte ve ürün fazlası da ihraç edilmektedir (Tablo 1). Yakacak odun yüzölçümünün % 11,8’ini ve ormanlık alanların % 55,8'ini kaplayan 9,2 m ilyon h ek tar tatarındaki ormanlık alanlardaki ağaçlardan ekle edilm ektedir. O dunun toplam enerji tüketimi içindeki önemini koru duğu ve 1983 yılı toplam ticari eneıji tüketimi içindeki paymın % 17 mer- - 400 tebesinde olduğu bilinmektedir, önemli bir sanayigirdisi olan odunun ya kacak olarak tüketilmemesi için gerekli önlemler alınmalıdır. Bitki ve hayvan artıklan d#-eneği deriğemfizde yerini korumaktadır. Halen yılda 1 milyon ton civarında bitki artığı ve 14,6 milyon ton civarında da te zek tüketilmektedir. Hala â § i başına 300 kg. kadar tezek tüketilmektedir. Bıı hayvansal artıkların en verimsiz kullanım şeklidir. Bir an önce biyogaz ¿etim i artırılmalı, hayvansal artıkların da gübre olarak kullamırti yoluna gi dilmelidir. B —Yenilenebilir tnerji Kaynaklan : — Su kaynaklar : Akarsularımız ülkemizin önemli bir doğal kaynağıdır. Bü tün kalkınmış ülkelerde bu kaynakların tamamına yakın bir kısmı gelişti rilmiş olduğundan, açık kalan elektrik enerjisi ihtiyaçtan termik kaynaklar dan karşılanmaktadır. ' i - .. . ’ '' j :! . 1985 yılında ülkemizde 34,21 milyar kwh elektrik eneıjisi üretilmiştir. Bu nun 22,17 milyar kwh'ı termik, 12,04 milyar kwh'ı hidrolik santrallardan üretilmiştir. İhtiyacımızın 2,13 milyar fcwh'ı da ithal edilmiştir. Halbuki ülkemizde yaklaşık 110 milyar kwh'lık hidrolik potansiyelimiz var ve halen bunun % 12,2'ük kısmı kullanılıyor. Son yıllarda enerji ve sulama yatırımla rına önem verilmesi sonucunda eneıji ithalatı durdurulduğu gibi bir kısım ihracatİHİe yapılmaktadır. - Biyomas (Biyogaz) Üretimi : Biyogaz, çeşitli bitkisel artıkların, hayvan gübresinin ve insan dışkısının, hava almayacak şekilde korunmuş tankların içinde; gözle görünmeyen canlılar tarafından parçalanmasısonucu meydana gelir. Biyogaz ısı değeri yüksek yama bir gazdır. Türkiye ortalama toprak sıçaldığında biyogaz potansiyelinin taşkömürü eşdeğeri 2.360.000 ton/yıl -401chr. Bu önemli bir potansiyeldir. Olkeınizde biyogaz üretim üniteleri pilot tesis aşamasından çıkarılıp yaygınlaştmlmalıdır. Böyleoe bu artıklan? gübre fonksiyonlan araştadabilecek ve verimsiz bir şekilde tezek olarak tüke tilmesinin de önüne geçilm iş olunacaktır. tleriki yıllarda eneıji dengesinde mutlaka önemli yer alacak şekilde bu tesisler yayguüaştmlmaİKİır. —Gtİneş Enerjisi: Türkiye güneş enerjisi potansiyeli yönünden oldukça zen gin bir durumdadır. Ülke genelinde 7—8 ay müddetle güneş enerjisinden tam olarak fa y dalanm a imkanı vardır. Ülkemizde yıllık ortalama enerji 1344 kwh/m^, güneşleme süresi ise 2.610 saattir. Yapılan hesaplara göre memleketimizin %94'ünü kapsayan bölümde güneşli su ısıtıcılarının çalışma oram % 80 olmaktadır. Bu önemli potansiyelden yararlanma imkân ve yol lan araştırılmalıdır. Bu yolla önemli enerji tasarrufu da sağlanabileceği açık tır. — Jeotermal Enerji : Yerkabuğunun işletilebilir derinliklerinde birikmiş olan ismin oluşturduğu bir enerji tülüdür. Yeryüzüne sıcak su, buhar veya su buhan karışımı şeklinde çıkmakta ve buna göre de kullanım yerleri ve işlet me teknolojileri değişmektedir. Ülkemizde halen 20 MVTık bir güç jeototermal kaynağa dayalıdır. Eldeki verilere göre 4.500 MVTık bir potansiyel olduğu hesaplanmaktadır. İleride bu kaynaktan geniş şekilde yararlanılabi lir. — Rüzgâr Enerjisi : Ülkemizin bu potansiyeli tam olarak çıkarılamamıştır. D.M.l. Genel Müdürlüğü ölçümlerine göre birinci derecede rüzgarlı istasyon Antakya olmaktadır, bunu Çanakkale ve Sinop izlemektedir. Ancak ölçüm ler 10 m. yükseklikte yapılmaktadır, halbuki rüzgar enerjisi dönüştürücüleri yerden 25—50 m. yükseklikte çalıştırılmaktadır. Bu da dikkate alındığında halen ülkemiz için bilinen rüzgar enerjisi potansiyeli daha da artacaktır. Bu tesisler enterkonnekte sistemin çalışamadığı yörelere kurulabilir. Hatta en- - 402 terkonnekte sisteme takviye de yapabilir. :: ■•■■■■■•. - r '' .iî* .• - 1 ' ' C —Nükleer E n e rji: 1 1950'İ&rin ortalanndihitibaren bîr ç ö l itidi sebebten dolayı dünyadaki ileri Şikeler nükleer eneftjiden yarailanmaya başlamışlardır. Daha sonra p etro l krizlerinin de etkisi ile konvansiyonal eneıji türlerine alternatif olması seb e biyle önemi artm ıştır. Halen birçok ileri ülkede elektrik enerjisinin önem li bir kısmı nükleer eneıji yoluyla sağlanmaktadır. Dünyada 249.754 M V'e gücünde 374 tesis faaliyet halindedir. 1990'İı yıllarda bu güç 400.000 M V'e çıkacaktır. Ülkemizde 1970'den sonra konuya ciddi yaklaşımlar olmuş ancak arzu ed i lir ilerlemeler kaydedflememiştir. Halen Mersin—A kkuyu'da zemin etüdleri bitirilmiş ve alt yapı inşaatları da önemli ölçüde sonuçlanmıştır. Eneıji talebi üzerine yapılan çalışmalar 1990’h yıllardan sonra ülkemiz en er ji akzında ciddi açıkların olacağım ortaya koym uştur. Bu sebeble ülkemizin bu teknolojiye bîr an önce sahip olması gerekmektedir. 2000’li yıllarda en az 3.000 MWfik İra güç devreye sokulmalıdır. İkindi Eneıji S istem leri: A —Elektrik E n eıjisi: Ülkemizin elektrik eneıjisitalebi, ekonominin ta n m d a n endüstriye kaym ası nın ve yükselen yaşam düzeyinin bir simgesi olarak hızla artm aktadır. E lek t rik arzı 1985 yılmda 36,31 milyar kwh olup 1976 yılında genel nüfusa göre 450 kwh olan kişi başına düşen elektrik eneı$si 1986 yılında 8 0 4 k w h 'a ulaşmıştır. Bu gelişmeye rağmen Türkiye kişi başma elektrik tüketim inde -4 0 3 - A.B.D., sanayileşmiş Batı Avrupa dikelen ve bazı komşu ülkelerin çok geri sinde kalmıştır. Yeri gelmişken sanayinin vazgeçilmez girdisi elektrik enerjisine göz atalım. /, 'r ' Türkiye'de elektrik eneıjisi tüketimine ve dağılımına baktığımızda şöyle bir tablo ortaya çıkmaktadır. — Toplam elektrik eneıjisi tüketimi (1986) 33,940 milyar kwh — Meskenlerde tüketim % İ5 3 8 — Toprak ve çim ento sanayii %9,75 — İdare ve Kamu hizm etleri sektörü % 9 ,3 4 — Tekstil, Deri ve Giyim % 8,91 — Demir—çelik üretimi ve işletmesi %8,56 — Kimya. Sanayii % 7,51 — G ıda, m eşrubat, iç k i, tütün % 7,43 7 Alt Sektör Toplamı % 66,88 33,94 Milyar kwh tüketimi 19 alt sektör oluşturduğu halde bunun ilk 7 si öçte iki tüketmektedir. Bir yandan sanayi ve hizmetlerde daha çok üretim için gerekli elektrik enerjisi tüketim ve üretimi artarken diğer taraftan her sektör kendi içerisinde proses ve üretimde ve yan faaliyetlerinde harcadığı ürünün birim miktarı başına düşen enerji sarfiyatım düşürmek zorundadır. Bu hem milli servetin korunması ve değerlendirilmesi hem de dış dünya ile rekabet için gereklidir. Nitekim demir çelik sanayi sektörümüzde başlatılan çalışmalarla son üç yıl içerisinde % 25—30 tasarruf değerlerine erişilmiş tir. Dünya'da demir—çelikte en ileri ülkelere göre ise entegre demir—çelik tesislerimizde % 10—20; hurdadan çelik izole edenlerde ise % 5—10 kadar bir fazlalık mertebelerine inilmiştir. Bu çalışmalar devam etmektedir. Ener ji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Bakanlığımızın 4—5 yıldır birlikte yürüt tükleri çalışmajar giderek .daha da başarılı olmaktadır. Elektrik enerjisinin ülkemizde uretiminin gelişmesine baktığımızda; 1960 yılında 2,815 milyar kwh; 1970 yılında 8,623 milyar kwh 1977’de 21,84 milyar kwh ve 1986'da, elektrik eneıjisi ithali de kalkmış olmakla, 39,69 milyar kwh'e yükselmiştir. Bu artışta yeni devreye sokulan hidroelektrik ve termik santrallerin payı büyüktür. Güneydoğu Anadolu projesinde yer nlan barajların bitirilmesiyle elektrik eneıjisi üretiminde büyük artışlar ola caktır. Kişi başına» kalkınmakta olan ülkelerde elektrik eneıjisi tüketimi 341 kwh iken bu yeni projelerin bitmesi ile Türk vatandaşının tüketimi bu değerin üç katma erişecektir. TABLO 2 : İkincil Eneıjide 1986 Yıh Üretim, İthalat, Tüketim Tablosu Elektrik Enerjisi (Gwh) Nihai Sanayi Brüt Üretim İthalat Tüketim Tüketimi 39.692 777 33.540 21.455 Kok Kömürü (Bin Ton) — 234 177 — Şehir Gazı (Milyon nr*) 108 - 108 — B —Kok Kömürü: Bilindiği gibi taşkömürü 900 °C üzerindeki sıcaklıklarda havasız ortam da gazlaştmlması 9e oluşan kok kömürü Ereğli—Karabük, İskenderun demir çelik fabrikalarında metaluıjik kok Ankara, İstanbul, İzmir'de bulunan 6 şehir gazı fabrikasında ise hava gazı elde edilmesi amacıyla üretilmektedir. Çok iyi bir yakıt olmasına rağmen taşkömürü rezervlerinin sınırlı olduğu ve demir çelik sanayi talebinin ithalatla karşılanıp gerçeği göz önünde bulun durulursa kok ekonomik olmayan pahalı bir yalat türü olmaktadır. -4 0 5 Kok kömürü demir çelik fabrikaları ihtiyacının yaranda son yıllarda başta A n kara olmak özere bazı şehirlerde hava kirliliğinin artması üzerine ithal kok kullanımı da artmıştır (Tablo 2). C —Şehir G azı: Yaygın olarak ev ihtiyaçların da kullanılmakta olan şehir gazı ülkemizde 6 hava gan fabrikasında üretilmektedir. Ankara Güvercinlik’teki fabrikada yakıt olarak fuel—oil diğerlerinde taşkömürü kullnıİntaktadır. Havagazımn tüketildiği sektörün gelecekteki ihtiyaçlarının karşılanmasında fuel—oil ve taşkömürüne dayalı teknolojilerin ekonomik yönden incelenmesi, hammad de girdisi olarak doğal gaz ve linyite dayalı teknolojilerin irdelenmesi ve rasyonel değerlendirilmeler yapılabilmesi bakımından şu anda çok yay gın olarak kullanılan LPG yerine getirilecek seçenekler üzerinde çalışma lar yapılması zorunlu görülmektedir. İleride büyük şehirlerde doğal gaz kul lanımının yaygınlaşması beklenmektedir. - 406 TÜRKİYE'DE ENERJİ ÜRETİMİ İLE TÜKETİMİ a) Türkiye’nin Eneıji Üretimi (Bin Ton Petrol Eşdeğeri) 1980 J981 1982 1983 1984 1985 Taşkömürü linyit , Asfaltit Doğal Gaz Petrol Hidrolik Odun Hayvan ve Bitki Art, 2.197 4341 240 20 2.446 2.937 2.664 3363 2.422 4543 241 14 2.481 3.154 2.158 6.085 323 7 2313 2.836 2387 3.574 2.215 7.904 91 30 2.190 3356 2.552 3396 2.199 8.951 225 61 2.126 2.463 3.439 2.445 5.346 370 41 2.450 3542 2.485 3.569 TOPLAM 18.109 19.157 20248 19.683 21.740 22.752 3.011 2.852 3.238 (*) Kamu Üretimi b) Türidye'nin Enerji Tüketimi (Bin Ton Petrol Eşdeğeri) 1980 1981 1982 1983 1984 1985 Taşkömürü Linyit Asfaltit Doğal Gaz Hidrolik Petrol Odun Hayvan ve Bitki Art. Elektrik İtha. 2.732 4.573 240 10 2.837 16212 4.729 3363 355 2.758 4*54 241 7 3.154 16.052 4.807 3.439 410 3.033 5297 370 20 3542 17.140 5.028 3.569 443 3208 5.994 323 4 2.836 17.706 5.126 3574 525 3.442 8557 97 17 3357 17.835 5.177 3396 663 3.443 8.627 225 29 3.010 18.236 5.732 3.238 585 TOPLAM 35.031 35.722 38.442 39296 42.541 43.125 - 407 Enetji Tflcetiminde Yerii Üretimin Payı Yedi üretim (1) Y IL L A R (b + p e) 1980 198 1 1982 1983 19 8 4 20.251 21.598 22889 22.528 23.566 Toplanı Üretim (b + p e ) (1) Odunan Kaçak Kesimi İle Rafineri Dışı Oran üretimi Dahildir. %Pay 34.821 35.458 38.172 38.965 40.142 582 60,9 60,0 57,8 58,7 -4 0 8 TÜRKİYE'NİN DÜNYA ENERJİ SİSTEMİ İÇİNDEKİ YERİ : 1) Ülkemizde alışılagelmiş eneıji kaynaklan çeşidinin zengin olmasına karşın, bu kaynaklar, nitelik ve nicelik yönünden belli başlı dünya re zervleri ile karşılaştırıldığında oldukça fakir bir görünümdedirler, özel likle, petrol ve doğal gaz rezervleri çok yetersiz kalmakta ve linyit re zervlerimizin, kalorifik değerleri gözönüne alındığında, eneıji eşdeğe rinin pek yüksek olmadığı görülmektedir. 2) Türkiye, yeni ve yenilenebilir eneıji kaynaklan bakımından oldukça zengin bir görünümde olup, genel eneıji dengesi içinde önemli paylar almamakla birlikte, özellikle biyokütle, güneş, jeotermal ve rüzgar eneıjilerinden geniş yararlanma imkanlan bulunmaktadır. 3) 1981 yılı Birleşmiş Milletler istatistiklerine göre, ülkemiz, ticari enerji üretimi yönünden dünya ülkeleri arasında 42 inci, eneıji tüketimi yö nünden ise 32 inci şurada bulunmaktadır. 1961 yılı değerine göre üre tim yönünden 42 ind ve tüketim yönünden 38 inci sırada yer alan ül kemizde, 20 yıllık dönemde, üretimde herhangi bir atılım yapılama mış, tüketimde ise ancak 6 ülke geride bırakılabilmiştir. Kalkınmışlık düzeyinin göstergelerinden biri olarak sayılan kişi başına eneıji tüketiminde ise, 1961 yılında 102 ind olan sıramız, 1981 yılında 87'ye yük selmişse de, Türkiye'nin kişi başına eneıji tüketimi, halen dünya ortalam ası nın ancak yansı civarında olmaktadır. Söz konusu değer; Irak, Pakistan, Hindistan, Mısır ve Suriye gibi ülkelerin daha üzerinde olmakla birlikte, Yu nanistan, Bulgaristan, Yugoslavya, İspanya ve İtalya gibi ülkelerin ço k geri sindedir. Kişi başına elektrik tüketiminde ise, Tifrkiye 98 inci ülke olup, bu değer dünya o rtala m a sın ın 1/4’ü civarındadır. Doğu ve Güney Doğu komşularımı za göre daha yüksek olan kişi başına elektrik tüketimi, komşu Avrupa ülke lerine göre çok düşük bulunmaktadır. 1984 yılında, ithalat (petrol, taşkömürü, elektrik) ve kaçak odun kesiminin oluşturduğu 20 mtpe dolayındaki eneıji açığının, 2000 yılında 38 nıtpe'e ulaşacağı tahmin edilmektedir. Yukarıda belirtilen açıklamalar çerçevesinde, Türkiye, önemli toprak ve in«a»ngıVTı potansiyeline k a rş ın , bugün için,enerfi kaynaklar bakımından zen gin ülkeler arasında sayılmamaktadır. Bununla birlikte, uluslararası eneıji sistemi içindeki önemi giderek artan, dünyanın en zengin petrol kaynakları nın yer aldığı O rta —Doğu Bölgesi ile Avrupa'nın (Balkanlar Bölgesi) arasın da kalan son derece stratejik bir konumda yer almaktadır. Diğer taraftan, halen Batı Avrupa'nın toplam birindi enerji talebinin 7c14'ünü karşılamakta olan doğal gazın tedarikinde, 1990'lardan sonra Kuzey Denizi üretiminin yetersiz kalacağı; — Dünya görünür gaz rezervlerinin % 40'ına sahip olan (34 x 1 0 ^ m^) Sovyetlerden ithal edilecek doğal gaz miktarının, tek kaynağa aşın ölçüde bağımlı kalınma ması şeklinde belirlenen arz güvenliği politikalan ile birlikte gözönüne alınması ve artan işletme maliyetlerinin söz konusu projenin fi nansmanında doğurduğu yeni sorunlar; uzun dönemde diğer alternatif kay naklardan gaz tedariki hususunu gündeme getirmiştir. Bu çerçevede, Afri ka'dan doğal gaz ithalatına paralel olarak, Orta—Doğu Bölgesinden gaz te dariki de giderek artan bir önem kazanacağa benzemektedir. -^ 0 - Doğal gazin Orta—Doğu'dan Avrupa'ya taşınabilirmesafede olması, dünya doğal gaz rezervlerinin 24,2'sine Whip -olan Orta Doğu Bölgesinin en büyük gaz rezervlerine sahi^ olah İran'dan (dünya rezervlerinin 15,1’i) Avrupa'ya gaz naklinin önemi ile birlikte Türkiye enerji pâzannin büyüklüğü dikkate alındığında, Türkiye'nin konumunun stratejik önemini de arttırmaktadır. Bu çerçevede* Avrtipa ve Ortaı-Doğu arasında köprü durumunda olan ve 2000 yıllarında, 65 Milyon nüfusu ile dünyanın sayılı güçlü ülkeleri a ra s ın d a yer almayı hedeflemiş olan Türkiye'nin, sanayileşme ve sosyal gelişme ç a balarının gerektirdiği enerjinin yeterli ve güvenli bir biçimde temin edilm esi ni amaçlayan uzun dönemli’ulusal enerji politik aların ^ uluslararası enerji durumundaki mevcut ve/veya olabilecek gelişmeleri çok yalandan izleye rek^ dünya eneıji sistemi içinde yer aldığı stratejik konumun önemini ge reken şekflde; yansıtacak bir yaklaşımla yürütmesi zorunlu olmaktadır. -4 1 1 ULUSLARARASI ENERJİ DURUMU Dünya ticari enerji tüketim içinde, 1960 yılında 32'den, 1976 yılında 45'e yükselmiş olan petrolün payı sonraki yıllarda giderde azalan bir trend izle miştir. Bununla birlikte, rezervleri sınırlı olan ve Orta—Doğu bölgesi hariç 30 yıl içinde tükeneceği tahmin edilen petrolün, dünya eneıji dengesi için de halâ en büyük ağırlığım koruduğu ve 1983 yıfanda dünya eneıji talebi nin 40'ının petrol ile karşılandığı görülmektedir (Doğal gaz 19. kömür 30 hidrolik ve nükleer 30). 2000 ile 2020 yıllarını kapsayan uzun dönemli projeksiyonlar, eneıji ve petrol piyasalarındaki bir daralmanın (arz/talep dengesizliğinin) yeniden gündeme geleceğine işaret etmektedir. Bu dununun ortaya çıkmasına. a) OPEC dışında, özellikle Kuzey Amerika, Kuzey Denizi ve Sovyetler petrol üretiminin sabit kalmasının veya azalmasının, b) OPEC üretiminin, bazı üye ülkelerde rezerv azalması ve diğerlerinde - politik nedenlerle sınırlı kalmasının, c) GYÜ'lerin petrol taleplerinin, yüksek sosyo—ekonomik gelişmeye pa ralel olarak artmasının, d) 1983 yılından itibaren, ekonomik durgunluktan çıkışa paralel olarak, sanayileşmiş ülkelerin petrol taleplerinde tekrar artışlar olmasının et ken olduğu söylenebilir. -412ULUSLARARASI ENERJİ AJANSI’NIN TEMEL POLİTİKALARI Petrole olan aşın bağımlılığının; enetji tasarrufa, alternatif enerji kaynakla rının geliştirilmesi ve enerji AR-GE çalışmalan ile azaltılması için Oye öl keler arasında işbirliği sağlanması; — Uluslararası petrol piyasasına ilişkin etkin bir bileşim sisteminin ve aynı zamanda petrol şirketleri ile görüş alışverişinin geliştirilmesi; — Petrol ikmalinde olabilecek önemli kesintilerin riskine karşı ve acil bir kriz durumunda, mevcut petrol stok ve ikmal kaynaklarının pay- î laştmlması için, üye ülkelerin hazırlıklı olmalarını sağlayacak planlanıl geliştirilmesi, istikrarlı bir uluslararası eneıji ticareti ortamı yaratılması ve aynı zamanda dünya enerji kaynaklarının tüm ülkelerin yararına hizmet edecek şekilde rasyonel idaresi ve kullanımı amacıyla, UEK üyesi olmayan petrol üreten ve tüketen ülkelerle işbirliği ortamı sağlanması; üzerinde yoğunlaşmaktadır. -4 1 3 AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞUNUN YENİ ENERJLHEDEFLERİ AETdeki Eneıji talebinde son yıllarda meydana gelen düşüş, ekonomik durgunluktan ve eneıji kullanımındaki yapısal değişiklikten meydana gel miştir. Bununla birlikte gelişmekte olan ve yeni sanayileşen ilkelerin artan ihtiyaçları dolayısıyla dünya eneıji tüketimi artmaya devam edecektir. Yüz yılın geri kalan bölümünde de dünyamız büyük ölçüde petrole bağımlı kalacaktır. AET de 1973 ile 1983 yıllan arasında GSYİH % 18 artmasına rağmen top lam eneıji tüketiminde %6 azalış olmuştur. Toplam eneıji tüketiminde pet rolün payı % 62'den %32'ye düşmüştür. Doğal gaz tüketimi büyük artış gös termiş, nükleer enerjiden elektrik üretiminde dört katı aşkın artış gerçek leşm iştir. Katı yakıtların toplam tüketimi artmamış, ama elektrik sektörün deki kullanım düzeyi yükselmiştir. Elektrik üretimindeki nicel hedefe (1990 itibariyle % 70—75 oranında katı yakıt; gerisi nükleer yakıt) şimdiden ula şılmıştır. Bu gelişmeler, dünya toplam eneıji arzının çok önemli bir bölününu kulla nan AET ülkelerinin eneıji konusunda son 10 yılda vardıkları noktayı vc hatta gelecekte varabilecekleri yeri belirlemede önemli bir gösterge olmakta dır. önümüzdeki yıllarda eneıji durumunu belirleyecek etkenler şu şekilde sıra lanabilir : — Eneıji etkenliğinin yükselmesi, — Elektrik sektöründeki gelişmeler, — Yerli eneıji üretiminin durumu, — Yakıt türleri arasındaki rekabet, -4 1 4 Avrupa Ekonomik Topluluğu 1990*a kadarki eneiji hedeflerini yatay ve sektörel hedefler olarak iki kısımda ele alarak şu şekilde belirlemiştir. - Yatay Hedefler; 1 _ Toplulukça koordine edilecek dış eneiji ilişkilerinin geliştirilmesi; 2 — Topluluk enerji piyasasında 'entegrasyonun artırılması, 3- Eneiji ikmal güvenliğinin sağlamak özlere öncelikli önlemlerin belirlen mesi, 4 - Gerçekçi eneiji fiyatlaması, 5 - Eneiji politikası ile çevre politikası arasında sıkı bağ kurulması, 6 — Eneiji politikasının bölgesel boyutunun güçlendirilmesi, 7 — Teknolojik yenileşmenin sürekli özendirilmesi, — Sektörel Hedefler ; 1 - Eneiji etkinliğinin en az %25 oranında artırılması, 2 — Petrol ithalinin toplam enerji tüketiminin üçte birinin altında tutulması 3 — Doğal gazın piyasa payının korunması ve mümkünse artırılması, 4 — Katı yakıtların piyasa payının korunması ve mümkünse artırılması, 5 — Petrol ve gazdan üretilen elektrik oranının % 10'u geçmemesinin sağ lanması, 6 — Elektrik üretiminin yaklaşık % 40'ının nükleer enerjiden elde edilmesi. 7 — Yeni ve yenilebilir eneıji kaynaklarına dayalı üretimin yüzyılın sonuna kadar üç katma çıkarılması, — Eneıji Konusunda Faaliyette Bulunan Çeşitli Uluslararası Kuruluşların Eneıji Hedefim; 1 — Kısa ve orta dönemde kömür ve nükleer eneıji kullanımının arttırıl ması, 2 — Etkin fiyat politikaları ve AR—GE çabalan ile eneıji kullanım verim liliğinin arttırılması, 3 — Uzun dönemde ise; kömürden sıvı yakıt elde edilmesi, ağır petrol, kat ranlı kumlar, petrol şeyli ve biyokütie gibi petrol ikamesinde önemli katkılarda bulunabilecek geleneksel teknolojilerin geliştirilmesi, 4 — Yeni eneıji teknolojileri (füzyon eneıjisi, akışkan yatakta yakma, fotovoltaik uygulamalar) üzerine araştırmaların yoğunlaştırılması ve ekonomik olarak kullanımının arttırılması; şeklinde özetlenebilir. —416 — TÜRKİYE'MİZ AÇISINDAN SORUNLAR VE ALINACAK TEDBÎRLER Enerji talebi ye üretim projeksiyonlarının incelenmesinden görüleceği üze- ■V -■ ’ ^ re 2000 yıllarına doğru gittikçe azalmakla birlikte talep fazlası ve arz açığı önemli oranlarda sürecektir. Bu konudaki sorunları ve çözüme yönelik te d birleri şöylece. sıralamak müm kündür: 1- 11' ■ Enerjiye olan talep, genel ekonomik ve işletme prensipleri açısından da vazgeçilmez bir uygulama olarak, mümkün olduğu kadar daha ç o k sayıdaki enerji tür ve kaynaklarıyla karşılanmalıdır. Örnek olarak gü neş eneq'isi (aktif ve pasif ısıtma sistemleri), biogaz, rüzgar enerjisi gibi türlerle çeşitlendirilmeli ve böylece alternatif sayısının a rtırılm a sıyla ekonomik kalkınma, istihdam sorununa çözüm oluşturm a p o ta n siyeli yükseltilmelidir. 2— özellikle kırsal alandaki küçük yerleşim yerleri için (a) biogaz üretimi: (b) güneş eneıjisi (fotovoltaik çevrimle) elektrik enerjisi üretimi; (c) güneş enerjisiyle ak tif (su ısıtma vb.) ve pasif ısıtma (ve yalıtım ) sis temlerinin yaygınlaştırılması; (d) bu sahalarda teknoloji üretimi ve transferi ile ilgili "Hardware" ve bilhassa "Software" üzerinde çalış malara devam edilmesi; (e) ısı iletimi, yalıtımı ve ilgili diğer inşai m al zemeler için teknoloji ve sanayi uygulamalarına bilimsel ve ekonom ik nitelikli projelere yönelinmesi türünden çözümlere gidilmek m ecbu riyeti vardır. 3- Bu tür yeni ve yenilenebilir eneıji kaynaklarına dayah yatırım ve teşübbüslerin gerçekleştirilebilmesi için idari ve icrai kademelerde sağ lam ve sürekli bir teşvik ve yönlendirme programının uygulanması ge reği ortadadır. Keza özel kredi şartlarıyla finansman desteği sağlan malıdır. -4 1 7 4 — Küçük akarsulardan başhyarak, bent ve barajlarda büyüyen yurt içi hidrolik potansiyeli en iyi şekilde değerlendirebilmek için 50—200 Kw; 200—1000 Kw; 1—20MV ve yukarısı hidrolik türbinlerin ve çark ların tip projelerinin geliştirilmesi konusuna özel bir önem ve destek verilmelidir. Bu konuda Türkiye'de yirno yıh aşan bir süredir teknoloji ve sınai kapasite birikimi mevcuttur. Eneiji üreten makina ve teçhizatın büyük çapta yurt içinde üretilmesi aşa ğıdaki sebeblerden gerekli ve kaçınılmazdır; a) Bu alan ekonomik, teknolojik ve mali yönlerden Türkiye'nin vazge çem eyeceği kadar büyük, yatırım mallan içerisinde ağırlığı olan ve onsuz olunamayacak bir mahiyettedir. b) Bilgi, teknoloji üretimine son derece açık; mevcut sınai ve teknolojik kapasiteyi değerlendirme özelliği yüksek olması dolayısıyla da aynca ekonomik ve sosyal kalkınmaya katkısı fazladır. c) İthal yoluyla temin edilecek teçhizatın mahzurları ise, tatbikattan ge len bilgiler ışığında, şunlar olmaktadır. Teslim sürelerinde, gecikme ; İmalat veya teslimat ha talan dolayısı ile projenin gecikmesi ve yatırım ma liyetinin yükselmesi; — Tamir—bakım imkanlan ve yedek parça teminindeki güçlükler; — Teknoloji üretimini sıfıra; teknoloji transferini asgari düzeye indirmesi -4 1 8 - d) ödemeler dengesi yönünden olumsuz etkisi : örnek olarak 10 milyon dolat fob değerindeki bir teclılzatın yerli temin edilmemesi halinde en az 11 milyon dolar (cif) dış ödeme {+ ) kendisinden İthal edilen ülkeyi o kadar zenginleştirip kendi ülkemizi de aynı miktar kadar bu gelirden mahrum bırakmış olmakla (+ ) yedek parça, motor vb. giderlerle bir likte 25 milyon dolar karşılığı milli gelirden eksiltmiş oluruz. 5 — Enerjinin endüstride etkin ve akılcı kıillanımını artırmak amacıyla bir dizi tedbir ve uygulama içerisine girilmeli ve bu sürekli bir süreç ola rak benimsenmelidir. Bu alanda başlıca, a) Sanayi tesislerinde proseste kullanılan özgül eneıji miktarlarının (ürü nün birimi başına tüketilen eneıji miktarı) mümkün olduğu kadar asga riye çekilmesi; b) Atık Kılardan yararlanma suretiyle sanayi tesisinin global enerji veri minin yükseltilmesi ireküperatör ilavesi, boru ve tesisata ısıl yalıtım ı, buharlı sistemlerde "Kondenstop" k ullanım ı, mevcut veya yeni ısı üreteçlerinin yanmadan başlayarak termik verimlerinin yükseltilmesiy le ilgili konstrüktif tedbirlerin sağlanması gibi; c) Özellikle büyük miktarlarda elektrik eneıjisi sarfeden tesislerde (alü minyum, bakır, demir çelik, çimento, şeker, gübre, kağıt, kimya, petrökimya, tekstil v.b.) cos 4> faktörünü l'e yaklaştırma amacıyla yapı lacak düzenlemeler ve kapasitör kullanımı mutlaka sıkı takibe alın malı; reaktif güç kayıplarının belirli sınırlan aşması halinde çok daha yüksek elektronik eneıji fiyatı uygulaması gibi tedbirlerle çözüm bu lunmalıdır. -4 1 9 - 6 — Demiryolu taşımacılığında (elektrik motorlarının veriminin ^ 70; di zel motorlu lokomotiflerin % 30—35; buharlı lokomotiflerin *£ 6 olan verimleri dikkate alınarak öncelik sırasıyla: — Ankara, İstanbul, İzmir ve Çukurova metropoliten alanlarında raylı sistem taşımacılığında elektrifikasyona gidilmesi; mevcudun genişletil mesi; — İstanbul—Ankara; Ankara—İzmir hatlarında elektrifikasyonun gerçek leştirilmesi en geç 3—4 yıllık bir program içerisinde sağlanmalıdır; 7 — Tabii gazın ısıtmada ve endüstride: Sınai fırınlarda ve yakma sistemle rinde yanma ve kullanım verimlerinin genelde daha yüksek olması (ör nek olarak direk kullanımda (doğrudan kullanımda) sistem verimi ola rak : kömürde % 25, Petrolde % 31, Tabi gazda %61 dolayısıyla 1990'h yıllara girmeden, enerji tüketim ve üretim tablolarında da yer aldığı üzere gerçekleştirilmesi ve mümkünse Diyarbakır—Gaziantep; Kay seri—Konya; Ankara—İstanbul; Kayseri—Sivas; Sivas—Kırıkkale—Anka ra biçiminde bir çevrimin gerçekleştirilmesi ve arz güvenliği içinde iki ayrı kaynaktan beslenmesi proje setinin ele aim ması zorunlu görülmek tedir. 8 — Otomotiv sanayiinde kullanılan içten yanmalı motorların ve genel oto motiv verimlerinin yükseltilmesi : bu alanda mevcut otomotiv sanayi mizin motor dizaynında imalatında gerekli konstrüksiyon iyileştiril melerine ve yalat ve yanma sistemlerinin (elektronik ateşleme gibi) ve rimlerinin yükseltilmesine yönelik çalışmalara önem vermeleri gerek lidir. Benzer şekilde motordan tekerlere intikal eden transmisyon sis temlerinin genel verimlerinin yükseltilmesi ve 5. vites uygulamalarının yaygınlaştırılması lazımdır. .-4 2 0 9 — Kombine ısı ve jgiiç üretimi örnek olarak nüfusu milyonun üzerinde y er leşim bölgelerinde özellikle daha belirgin ekonomik avantajlara sahip olan sıkma amaçlı ya da büyük sınai komplekslerde tüketilen büyük miktarlardaki proses suyu veya buharı ile elektronik enerjisi üretim inin dengelendiği sistemlerin; bileşik ısı-güç santrallannın kurulması ve ç a lıştırılması milli ekonomik ve enerji tasarrufu açısından çok büyük ta sarruf ve katkı potansiyeline sahiptir. Münferit ve gelişigüzel ısıtm a sis temlerinin bulunduğu bir kasabada global verim % 20—25 civarında iken bileşik ısı-güç santrallannın bulunduğu durumlarda % 75’e k ad ar değişmekle birlikte her halükarda % 50'nin üzerindedir. 10 —Sobalar, kalorifer kazanlan, sınai fınnlan, elektrikli veya term ik ev cihazlarının ısıl verimlerinin yükseltilmesi hususunda a) K onstrüksiyon ve imalat; b) kullanıcı (operatör) ve kullanım verimliliklerinin ar tırılması alanlarında çalışmalar ve bunlarla ilgili düzenlemeler, (kalorifer kazanı ve soba yönetmeliklerinde olduğu gibi) takip ve kontroller sür dürülecektir. Bu tür termik, termo dinamik makina teçhizatın ve aletlerin ısıl verim lerini belirli ve referans olma niteliğindeki mercilerce verilmiş deney raporlarına dayalı ısıl verimlerini gösteren etiketlerin bunlar üzerine konulması mecburiyetine 1988’den itibaren başlanabilir. 11 —Enerjinin akılcı kullanımı ve tasarrufuyla ilgili olarak sürekli ve k ap samlı bir Ar—Ge programı ele alınmalıdır. Bunun için Enerji ve Tabii Kaynaklar, Sanayi ve Ticaret Bak., Bayındırlık ve İskan, U laştırm a Bakanlıklanm n, Üniversite ve San. kesimlerinin katılmasıyla o lu ştu ru lan bir daimi kurul çalışması gerekli ve yararlı olacaktır. 12 —E n e r j in in akılcı kullanımı, tasarrufu, üretimi, dağıtımı ve işletm eciliği ile ilgili alanlarda Ar—Ge faaliyet ve hizmetleri için olduğu kadar bu konuda çalışan mühendislik müşavirlik kuruluşlarının, projelendirme si hizmetleri dahi teşvik yönlendirme ve destekleme amacıyla özel teş vik tedbirleri mevzuatına ve mali yardıma mazhar olmalıdır. 13 —Hayat tarzımızı muhafaza etmek bakımından elektrik enerjisine git tikçe daha fazla bağh olan bir dünyada nükleer güç sürekli olarak önemli bir eneıji kaynağı olmuştur. Nükleer güç santrallan halen dün yada 27 ülkede çalışmaktadırlar ve yakın gelecekte daha başka ülkeler de de devreye gireceklerdir. 1985 yılında A.B.D.'de elektrik enerjisi nin % 15'inden fazlası bu ülkede kurulu 100'den fazla nükleer güç santralında üretilmiştir. Fransa elektrik enerjisinin % 6 5 'ini nükleer san tırıllardan temin etmektedir. Halen dünyada nükleer santral sayısı 370 olup 1990 yılında 500'ün üzerine çıkması beklenmektedir. 14 —Görüldüğü gibi işletme sürekliliği dolayısıyla elektrik üretim perfor mansı (verimi) yüksek olan nükleer — termik santrallardan ticari nük leer teknolojisinin ülkemizde kurulması ve genişletilmesi için bir nevi mecburiyet vardır. Ülkemizde de 2000 yılma kadar 3 ila 4 yıl faz far kıyla herbiri 1200 MV gücünde 3 nükleer santralın devreye girmesi ha linde elektrik enerjisi açığımızın karşılanması mümkün olacaktır. Elektrikeneıjisinin üretimi, dağıtım, tasarrufu, çevre kirliliği yönünden ideal nitelikleri ve diğer ekonomik avantajları dikkate alındığında mo dem Türk toplumunun 2000 yılına girerken kişi başına 2700 kwh/yıl tüketim düzeyine erişeceği esas tutulmuştur. Buna göre pek sınırlı ve 250 MV geçmeyecek olan jeotermal eneıji hariç tutulursa 2000 yıhnda elektrik enerjisi başlıca üç kaynaktan sağlanabilecektir : Bunlar ter mik, hidrolik ve nükleer enerji kaynaklandır. Bunlardan hidrolik ener ji % 53 ile I . sırayı; % 37 ile 2. sırayı termik alacak, geri kalanı ise nük- -4 2 2 leer ve jeöteirm'al eneıjitürleri oluşturacaktır. -E n eğ i politikalarının tesbitinde; endüstriyi ilgilendiren enerji uygula maları, yönlendirmeleri ve temel nitelikteki tesis ve teçhizatın Türki ye’de kurulması ile ilgili planlama, yönlendirme ve tatbikatı alanlaruıdaki hizmet ve faaliyetlerinde Eiieıji ve Tabn Kaynaklar Bakanhğınm Blı çâhşmada güdülen ana hedefler ve ekonominin gerekleri olarak. Sanayi ve Ticret Bakanlığı ile sürekli işbirliği ve koordinasyon içeri klide çalışması elzemdir. Buğöreğin basit bir örneğini vermek gerekir se doğal ¿az projesi dolayısı ile hangi yörelere hangi sanayi dallarına ve kuruluşlarına öncelikle doğal gaz verilmesi icab edeceği; hangi sanayi dallarına ise doğal gazm uygun düşmeyeceği gibi detay etüt gerektiren çalışmalar tntttlak-surette bu Od bakanlık arasında ve sanayi ile koor dinasyonun vazgeçilmez olduğu aşikârdır. Prof. Dr. Ömer SAATÇIOGLU O.D.T.Ü. Rektörü Sayın Bakan, Birinci Sanayi Şurasının değerli üyeleri ve konuklar, konuş mama başlamadan önoe, ülkemiz sanayiinin stratejik yapısının belirlenme sinde ve yönlenmesinde böyle bir şuranın organize edilmesi bizleri son de rece mudu etti. Bir teknik üniversitenin rektörü olarak huzurlarınızda bu görüşümü belirtmeyi bir borç biliyor ve başta Sayın Bakaıı'imiz olmak üzere Sanayi ve Ticaret Bakanhğı'nın bu konuda görev almış tüm mensuplarım huzurlarınızda kutlamak istiyorum. Ayrıca bu şuranın temelini oluşturan, çok büyük bir hacme sahip yapıtın oluşturulmasıyla Türk Endüstri'sinin bir envanteri ortaya çıkarılmış, eksik likler saptanmış ve öneriler konusunda da bir çok konuda bilgi kapsanmışür. Böyle bir yapıtlar dizisinin oluşturulmasında emeği geçen -sanıyo rum açış konuşmasında Sayın Bakan 'ımızın söylediği kadarıyla) 1000 uz man görev almış, onları da burada kutlamadan geçemiyeceğiz efendim. Konuşmam konu itibariyle bana verildiği şekliyle aynen şöyle; "Milli Sa nayinin Geliştirilmesi İçin Yapısal Değişildik önerileri". Ben konuşmamı fasa sikeli n ln » ° K a k ım ın d a n özlü olarak iki temel başlık altında toplamayı yeğledim. Bunlardan bir tanesi "Dünya Sanayimdeki Değişiklikler Neler dir?” Ikindsi ise "Milli Sanayide Yapısal Değişiklik Önerileri". -4 2 4 MİLLİ SANAYİNİN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN YAPISAL DEĞİŞİKLİK ÖNERİLERİ DÜNYA SANAYİINDEKI DEĞİŞİKLİKLER (Konuşm a Metni özetidir). 1 — Sâri&yi Toplıimundan Bilgi Topluma Geçiş : Bilgi yeni bir kaynak olarak ete alınmakta ve bilgi teknolojisinden yararla narak sağlıklı kardT verme mekanizmalarının kurularak diğer kaynakların verimliliği artırılm aktadır. : — ' Bilicim sistemleri kuruluyor. 2 — Ülke Ekonömisinden Dünya Ekonomisine Geçiş : Bütün ülkeler karşılıklı olarak bağımlı bale geliyorlar ve üretim paylaşı lıyor. . Gelişmiş ökeler sanayisizleşmeye doğru gidiyorlar. Japonya çelik üre timi ve gemi yapımcilığmdan çekiliyor. Gelecekte Güney K ore'nin ç e liği, Brezilya ve lspanya'nm gemileri daha ucuz ve iyi olacak. Bu değişikliğin temelinde artan işgücü var. Asya ve Pasifik ülkelerinin işgücü yüzde 55 artacak. A.B.D.’de bu artış yüzde 10 dolayında kala cak. Değişen şartlar, gelişmekte olan Üçüncü Dünya Ülkeleri için sert bir rekabet ortam ı oluşturacak, A.B.D. otomobil endüstrisindeki öncülü ğünü kaybetti. Bir otom obil üretimi için A.B.D.'li işçiler 31 saat harcı yorlar. Japonya'da robotlar marifeti ile bu süre 9 saate indi. -4 2 5 Gelişmiş ülkeler yeni teknolojiler peşinde koşuyorlar. — Elektronik — Bio—Teknoloji — Alternatif enerji kaynaklan — Deniz yataklarında madencilik — R obotlar ve diğerleri Son 20 yıl elektronik dönemi ise önümüzdeki 20 yıl da biyoloji dönem i olacaktır. Kendi Kendine Yeterliliğe Gidiş ve Yönetici Bir Toplumdan Müteşeb bis Bir Toplum a G e ç iş : Gıda, K onut, Sağlık ve Eğitim kurum lanna güvensizlik insanları kendi im kanlarına dayanmayı öğretiyor. Yüksek fiyatlara karşı toplumun kendi kendine yardım anlayışı, iş hacm ini arttırm akta. Hiyerarşilerden İletişim Ağlarına Geçiş : Piramidin parçalanması, Piram it bilgi akışım engelliyor. İletişini ağı, insanların birbirleri ile k o n u şm as, bilgi ve kaynak alışve rişinde bulunması. İşçilerin yönetim e katılması. Günümüz işçileri, eğitim düzeylerinin yükselmesi nedeniyle kendilerini yönetebilecek aşamaya geldiler. -4 2 6 MİLLİ SANAYİDE YAPISAL DEĞİŞİKLİK ÖNERİLERİ 1- Rilgiyi Bir Kaynak Olarak Kabul Etmeli ve Bilgi Teknolojisinden Ya rarlanarak Kararlar Doğru ve Hızlı Olarak Alınmalı. Bunun İçin G erek li Bilişim Sistemleri Kurulmalıdır. Bunlardan Bazılan : Karar Destek Sistemleri Entegre im alat Sistemleri Uzman Sistemler 2 — Yeniliklere Açık Olmak. Yeni Ürün ve Teknolojileri G eliştirm ek : Yenilik merkezleri kurulmalı. Bilim ve teknoloji parkları kurulmalı. Üniversite sanayi köprüsü kurulmalı. Üniversite—Savunma—İm alat— Hizmet Sektörleri arasında ilişki etkin bir düzeye getirilmeli. CAD—CAM sistemlerinden yararlanmalı. 3 — Dünya Ekonomisinde Üretimi Paylaşacak Biçimde Yer Almak : Seçilen alanlarda yüksek teknolojiden yararlanmak. Üretim alanlarını ,seçerken insangücü artışım bir ölçüt olarak kullan m ak. - 427 4 — Ş irketler Yeniden ŞekiUenmeli ve Ç alışan ların Rolü Tespit Edilmelidir önerilen Organizasyon Yöntemi : i. ii. Organizasyon am açlan belirlenmeli Bu am açlara ulaşmak için hangi faaliyetlerin organizasyonunun kapsam ına alınması gerektiği belirlenmelidir. iii. Faaliyetlerin en verimli şekilde hangi yöntem ler ile sürdürülebilece ği belirlenm elidir. iv. Belirlenen am aç, faaliyet ve yöntem lere göre organizasyon yapısı : Prosedfr G örev Tamını Yönetm elikler Yetkiler Sorumluluklar Organizasyon Şeması Birimlererası İlişkiler Hiyerarşiden iletişim ağına kademeli olarak geçilmelidir. Yö netim de Patron müdahaleleri asgari düzeye indirilmelidir. -4 2 8 Uzman işçilerin operasyonel kararlara katılımı sağlanmalıdır. 5- Milli Sanayiin Etkin ve Verimli Çalışmasını Sağlayacak Desteğin Veril mesi : Ara insan gücü yetiştirilmelidir. Uzman İşçi yetiştirilmelidir. Kaliteli yönetici ve mühendis yetiştirilmelidir. Milli Prodüktivite Merkezi ve Üniversitelerin katkısı ile etkin ve verimli çalışma yöntem ve tekniklerinin tartışıldığı bir ortam yaratılmalıdır. Sanayim gelişmesi için alınan üst düzey kararlan doğru tu tarh ve etk in olmalıdır. Bürokrasi azaltılmalıdır. Müteşebbislik özendirilmelidir. -4 2 9 Prof. Dr. Mustafa GEDlKTAŞ l.T.U. İşletm e Pak. Dekanı Saym Başkan. Sayın Dinleyiciler, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının, ölke sanayiinin uzun vadeli stratejilerinin fesbiti ve yönlendirilmesi am acıyla bir sûredir yaptığı yoğun ve kapsamlı ça lışmaların en iyi bir şekilde değerlendirilmesi ve buna göıe 2000 yılı ve daha ileriki dönem lere ait kararların alınabilmesine yardım cı olmak amacı ü e tertiplediği 1. Sanayi Şurası için, ta ş t a Sayın Bakan olmak üzere tüm Bakanlık mensuplarını teb rik eder, şükranlarımı sunarım. 8 O turum da, 8 ana grup halinde incelenecek Sanayi dallan içinde, kanımca ,TY atm m Mallan* Yun, özellikle "Takım T ezgahlan''m n diğerlerine göre özel bir durumu vardır. Zira üretim in her aşam asında daima bir tezgah söz konu sudur. Bu nedenle konuşm am da bu konuya tem as edeceğim. Sözlerime, Türk Sanayiinin hepinizce malum tarihsel gelişimini özetliyerek başlam ak istiyorum : 1920*6 yıllarda, Cum huriyetin ilan edildiği dönem lerde dikkate değer bir sanayi kuruluşunun bulunm adığı, teknik eleman sayısının çok az olduğu, ekonom ik açıdan da ço k zayıf olduğum uz ve yeterli sermaye birikiminin bulunmadığı bilinm ektedir. 1930 hı yıllarda Devlet desteği ile ağır sanayi dahil bazı yatıranlara girişildiğini, bu arada teknik eğitim ve öğrenim e ağırlık verildiğini, çeşitli sanat okullan açıldığım, y u rt içinde ve dışında eleman yetiştirildiğini. 1950’li yıl- - 430 lara kadar belirli bir gelişme olduğunu gözlüyoruz. 1950 ve özellikle 1960'lardan sonra, gelişmenin hızlandığı görülmektedir. Bu gelişmenin, 1) Sermaye Birikimi, 2) Yeterli sayıda elemanın yetişm iş ol ması, 3) Talep m iktarının artması ile mümkün olduğunu söyleyebiliriz. B un dan sonra büyük ve hızlı bir gelişme ile 1980'li yıllara gelmiş bulunuyoruz. Bu aşamada özellikle 1983'ten sonra Türkiye ekonomisinde ve özellikle Sa nayide geleneksel yapı değişmiş ve dışa açılma dönemi başlam ış, ek o n o mide de liberal görüş ağırlık kazanmıştır. İhracatta Endüstri mallarının payı şaşırtıcı bir artm a göstermiştir. . Artık dünya pazarlarında ileri endüstri ülkeleri ile rekabet edebiliyoruz ve başardı oluyoruz. Ortak pazara girdiğimiz takdirde durum ço k daha farklı ve iyi olacaktır. Dünya pazarlarında rekabet edebilmek ve yerimizi alabilmek için durum u çok dar bir çerçeve içinde değerlendireceğim : Bugün için endüstri kuruluştan belirli miktar malı, istenen zam anda, öngö rülen kalitede ve rekabet edebilecek bir fiyatla üretmek zorundadır. Bunun içinde kuruluşlar üretimde en yeni teknolojileri kullanmak, yeni üretim ırıetodlan geliştirmek zorundadır. Endüstrinin tarihsel gelişmesine bakarsak, 1. ve 2. Endüstri devrimlerinden sonra bilindiği gibi üniversal tezgahlardan, özel tezgahlara geçilmiş, büyük seri imalatta mekanizasyon, b an t işçiliği, transfer tezgahlan ve caddeleri ve otomasyon dönemleri yaşanm ıştır. B u gün ve yakın gelecekte ise, "R o b o t" devri başlamaktadır. Bu gelişmeye pa ralel olarak üretim m etodlannda band ve transfer tezgahlan sistem inden, "Esnek İmalat Sistemi — Fleksibl İm alat" a geçme olanağı ve z o r u n lu lu ğ u doğm uştur. Bu gelişmeler yatınm mallan grubunda ve özellikle "TAKIM TEZGAHLARI" grubunda çok hızlı gelişmeyi de zorunlu kılm ıştır. Bir va- -4 3 1 kitler bir tezgahın teknolojik ömrü 10—15 yıl iken öne 4 —5 yıla inm iş, bu gün ise en yeni tezgah 2 —3 yılda teknolojik ömrimü doldurm aktadır, ö zel likle Oeri teknoloji ve elektroniğin giderek artan ölçüde kullanılması tekno lojik ömrü kısaltm aktadır. Türkiye gibi, teknolojiyi büyük ölçüde satın alan ülkelerde, bir tezgahı satın aldığımız gün çok defa bunun dem ode olduğunu gözlemektesiniz. Yukarıda arzettiğinı ve uym ak zorunda olduğumuz gelişmeyi nasıl takip edeceğiz. Çözülmesi gereken ana problem budur. Bütün bu gelişmelerde en önemli faktör, gelişmelerin tem el taşı insan, iyi yetişm iş, bilgili, ileri görüş lü insandır. Bu unsur olmazsa yapılacak hiç bir şey yoktur. Bu nedenle eği tim ve öğretim e her kadem ede gereken önem verilmelidir. 2. unsur; tekno loji iliş tir m e k , yeni birşeyler bulm ak kısaca "ARA ŞTIRM A + G E L İŞ TİRM E" yapm aktır. Kendi teknolojimizi kendimiz üretmediğimiz takdirde Deri ülkelerle aram ızdaki mesafe giderek artacaktır. Bu iki tem el sorunun çözüm ü ö ğ retim Kurumlan, özellikle üniversiteler ile Endüstrinin elele vermesi ile m üm kündü’. Eleman yetiştiren kaynak Üni versitelerdir. A + G nin de öncelikle yapıldığı yer Üniversiteler ve A raştır m a Enstitüleridir. Belli b ir aşamadan sonra Endüstri ve üniversiteler bu ge lişmeleri birlikte yapacaklardır. Üniversiteler yapıları icabı en son bilimsel ve teknolojik gelişmeleri takip edebilecek, o uian ujılıyabilecek ve transfer edebilecek kuruluşlardır. Üniver siteler Endüstriye ışık tu tm ak ve onlara yön göstermek durum undadır. Eğer bir endüstride gelişme isteniyorsa, Üniversite endüstriden en az 5 yıl ilerde olm alıdır. Buna paralel olarak A + G desteklenmeli, gerekli mali imkanlar sağlanmalıdır. -4 3 2 - Bakanlığın hazırladığı çeşitli raporlarda da belirtildiği ğİbi 2000 yılında ül keler, 1 — İleri telaıoloji üreten ve bunlati satan ülkeler,' 2- Teknolojiyi satın alan, dolayısıyla ileri ülkelere bağımlı olanlar olarak smıflandınlacaktır. 1. Gruba girmek istiyorsak A + G’ye önem ve rm e k ve desteklemek gerekir. Türkiye'deki durumun ne olduğu bazı rakam lar verilerek belirtm ek istiyorum. İleri ülkelerde A + G 'ye ayrılan para milli geliriıi % 2.,.3’ü m ertebesinde dir. Türkiye'de ise bu rakam % 0,24'dür. Yani yaklaşık 8....10 defa azdır. Aynca, çeşitli nedenlerle ayrılan miktarlar da temin edilemediği veya harcanamadığı için rakam daha da azdır. Bu şartlar altında öngörülen hedeflere varmanın mümkün olduğunu söylemek çok zordur. Eğer 20001i yıllarda layık olduğumuz yeri almak, teknoloji alanında söz sahibi olmak istiyorsak yukarıda temas ettiğim 2 tem el unsura; a) Eğitim + öğretim e önem verilmeli, Üniversitelerin çağdaş s e v iy e y e gelmesi için gereken yapılmalı, b) A + G 'ye tüm kuruluşlarda (Üniversite + Endüstri + Ar. L aboratuar ları) önem verilmeli ve gerekli fonlar ayrılarak desteklenmelidir. c) Gelişmelere yön verecek olan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu çalı şır duruma getirilmelidir. -4 3 3 Y. MÜH. ŞÜ K R Ü ER ' 1 ' "• : t . IŞIK MAKİNA S A N A Y İİ/£ $ . • ■ , .1 . • - Saym Bakan, başkanlık divanı ve Şura üyeleri, misafirlerimiz. Hepinizi saygı üe selamlar, bana da konuşm a imkam verildiği için teşekkür lerimi sunarım . : 1 1} - _ ! * ; ! J, i ■■ -! . 1 i,< ; r , : Y atm m m allan sanayii, bir memleketin kalkınmasında kurucu olarak ve ■ '(,<r - teknolojik gelişm eyi saklayan temel sanayidir. Bu sanayi hem kendinin ku rucusudur, hem de dayanıklı tüketim m allan da dahil h er türlü sanayinin ku rucusudur. Bununla beraber bir m em lekette sanayileşme, bizde de olduğu gibi t ü k e t i m m allan üreten sanayinin kurulması fle başlar ve yatm m mallan üreten sanayi ile gelişir. Bu suretle memleket dışa bağımlı olm aktan kurtul duğu gibi ekonom ik gelişmede hızlanır. Bir ekonom ide; Sanayi, tarım ve hizm et sektörleri dengeli olarak gelişir, bunlar birbirlerinin tamamlayıcısı ve aynı zam anda m üşterisidir. Dolayısıyla aralarındaki oran ilişkisine, geri kalmışlık durum una göre teşvik edilmelidir ler. Ayrıca; tem el endüstri k ab u l edilen; dem ir—çelik, metal, takım tezgahlan, otom otiv ve silah endüstrilerinin özel bir durum u vardır, ileri teknoloji ka bul edilen ro b o t, bilgisayar ve nükleer endüstrisinin, enerji tasarrufu ve çev re sağlığı ile ilgili tesislerin ve ileri mühendislik hizm etlerinin müşterisi de yatırım m allan üreten sanayi ile tem el sanayi tesisleridir. Bunlar olmadan ileri teknoloji yalnız başına hiçbir işe yaramaz, ileri teknoloji, tem el sanayi ler seviyesinde bir istihdam da yaratamaz. 4 •'< >■’■- p •;; v - 434 - Bu 'bakım dan iferi teknolojiyi düşünürken, temel endüstri tesislerini ve e k o nomik verimliliği de beraber düşünmek, değerlendirmek ve temel endüstriyi ihmal etmemek gerekir. 7anj.nimi7.ifa sanayileşme arzusu bütün milletleri sarmış durumda ve az ço k pek çok memleketlerde ilerlemeler olduğunu görüyoruz. Ancak yatırım m alları sanayii Qe savunma sanayii önemini korumaktadır. Bu yöndeki sa nayileşme savaşma ticari savaşta eklenmiş durumdadır. Bütün sanayileşm iş ülkeler pazar kapma kavgası yaparken, işsizlik dar boğazma düşm em ek ıçm de himayecilik tedbirlerine önem vermiş durumdadır. Bir zamanların k ay ıt sız şartsız serbest piyasa ekonomisini savunan gelişmiş devletleri bugün k o talarla, standartlarla endüstrilerini himaye etmektedirler. A.B.D. dahil birçok batılı ülkeler ihraç mallarımıza kotalar uygulamakta, m uhtelif bah a nelerle mallarımızı memleketlerine sokmamaktadırlar. Japon yöneticileri endüstrilerini bir taraftan dünya piyasaları ile e şit rek ab et şartlarına serbest biralarken, diğer taraftan gizli yollarla destekliyorlar. Bunlardan biri de halkta y ab an a mallara karşı ilgi ve hayranlık yaratacak her türlü davranıştan kaçınmak ve yerli üretimi kötülememektir. İstihdam sorunumuzun önem kazandığı ve tartışıldığı bir dönemde bizim de karşı tedbirler almamız, kapılanınızı dış pazarlara k ayıtsız şartsız a ç m a m a m ız lazımdır. Ticari mecburiyetler karşısında açılan kapılardan yapılan ith alata karşı, vatandaşlarımız itibar etmiyecek şekilde bilinçlendirilmelidir. Çalışma hukuku yönünden endüstrimiz kanuni teminat altına a lın m a lıd ır. Hafızalarımızı biraz tazelersek görürüz ki ideolojik kavganın yoğunlaştığı işyerleri, yatının mallan üreten fabrikalarla, temel endüstri tesisleridir. Dün yanın hiçbir-ülkesinde sanayi tesisleri ve işyerleri bizdeki kadar kanun tem i natından yoksun değildir. - 435 Bir trafik kazasn d a hasar gören arabaların sahiplerini, milli serveti heba etti diye suçlayanlar, fabrikalarda makinalan tahrip edenlere karşı hiçbir işlem yapmadığı gibi fabrikaların kapatılmasına da om uz silkerek seyirci kalmıl•.•»¡'i m ış ü r. •.ın r ı: Her işyeri istihdam yaratan b ir ekm ek kapısıdır. Bu kapı hiçbir şekilde ka‘I ■ v ‘i ’ - / patılma malıdır. Bilhassa yatırim mallan üretentesisler uzun vadede gerçek leşen, ekonom ik krizlerden en ço k etkilenen ve m illetçe birinci derecede sahip çıkm ak zorunda olduğum uz işyerleridir. Yatıran m allan endüstrisinde, işçilik oranlan yüksek olup, % 35’e kadar va rabilmektedir. A ynca b u endüstri gerçek anlamda kalifiye eleman kullanır. Önün için ha- m em lekette en büyük sendikal kavga M etal Endüstrisinde ol maktadır. Memleketimizde uygulanan ‘sosyal yardımlar ve yan ödem eler özerinde dur mak İsterim. Bu ödem eler' pretimle, çalışkanlıkla, verimle ilgisi olmayan, suistimale elvefişB, ay n ca vergi kaybına sebebiyet veren ek ücretlerdir. Maalesef m em leketim izde bu ödemeler ücretin üstünde, zengin olsun sos yalist olsun diğer ülkelerde rastlanmayan m ertebededir. Devlet m em urlan da dahil her kesim de yaygın olan sosyal yardım politikalarının gözden geçi rilmesi gerekir. Rakip m em leketlerde uygulanan sosyal yardım politikaları, o memleketin şartlarm a göre ço k sınırlı ve asg a ri seviyede tutulm aktadır. Biz ise her çıem- lekette uygulanan kuralların hepsini birden toplayarak, farklı uygulamalan da örnek göstererek üst sınırlan ile to p tan ithal ettik. Yan ödeme ve sosyal yardımların ücrete eklenerek, verime bağlanması şart tır. Bu ekonom ik savaşş içinde sendikalar; verimliliği azaltan, maliyeti yüksel ten ve rekabeti zorlaştıran toplu sözleşme kurallarından ye isteklerinden vaz geçmelidirler. Biz halkımızın menfaatini ve refaha kavuşmasını, ekonom im i zin menfaati ve gelişmesi içinde mümkün görüyoruz. Dünyada hayranlık ve endişe yaratan Japon endüstri ve ekonomisinin b aşa rdı hamleleri, bunun, sebepleri, uyguladıkları politikalar bütün milletlerce çok incelenmiştir. Çalışma sistemleri, psikolojik faktörler de dahil disiplin okullarına varıncaya kadar detayları ile bilinmektedir, öğrenm ek isteyenler için memleketimizde de yeteri derecede literatür vardır. Fakat çalışm a ha yatımızda onların prensiplerini, beğenilmesine rağmen, uygulamağa kimse yanaşmamaktadır. , Japon işçisine göre; işyeri ve görev kutsaldır. Bunu memleketimizde de sağ lamak için ailede ve okulda, basında ne gibi bir olumlu çalışmamız gayreti miz vardır? İş hayatımızda hep anlayış ve şevkatten bahsederiz. O kulda ve işyerinde disiplin sağlayabilmek için bunlar yeterli midir? Üretimin esası insan unsurudur, derken sorumlu yöneticilerimizde dahil çalışanlarımıza vazife aşkmı, üretime saygı ve ekonomik düşünmeyi ö ğ ret mek, bunları öğrenmeye mecbur etmek, çözmek zorunda olduğum uz b aş lıca problemimizdir. İşyeri; İşvereni fle, yöneticisiyle, mühendis ve işçisiyle bir bütündür. Yatı« rımları ve istihdamı arttırm ak istiyorsak en başta müteşebbislerimize cesa re t vermek üzere işyerlerinin yaşamasını kanuni teminat altına almalıyız. Dünyadaki ekonom ik savaşta yerimizi alabilmemiz ve başardı olabilmemiz; tesbit edilip, raflarda kalan, sürekli olarak tartaklanan stratejilerle sağlana- -4 3 7 - maz. Bir milli stratejim iz olm alıdır. Yani iktidarlarla değişm iyen ve fakat gelişen, önce yöneticilerim ize ve sonra da halkımıza benim setilm iş, ruhu muza işlem iş bir stratejidir bu. Toplanan bu Ş U R A 'nuı endüstrimizin ih tiy a a olan Milli S trateji'yi tesbitte ,i: ' , faydah ve uygulamada ak tif olmasını gönülden dileriz. -4 3 8 -\ . ■ ■>; • YATIRIM MALLARI SANAYİİNDE TEŞVİKLER VE TEDBİRLER ,<• Raporları incelediğimizde görüyoruz ki teşvik edilmeyen endüstri dalı yok. Başka bir yerde tarımla ilgili bir toplantı yapılsaydı, orada da; Ormancılığı teşvik edelim yum urta üreticileri desteklensin, gibi isteklerde bulunulurdu. Bu isteklerin hepsi de yerindedir. Ancak bir iş dalının desteklenmesi dem ek, diğer iş dallarından sağlanan gelirin o tarafa kaydırılmasıdır. O vakit akla "neyi feda edeceğiz" gibi bir soru gelir. Teşvik tedbirleri düşünülürken ekonomi kül halinde düşünülmeli, hangi dal lar teşvik edilirse ekonomide verim artar ve bunun için gerekli mali im kan ları hangi iş kollan karşılayacaktır. Burada örnek olarak turizmin teşviki ele alınabilir. Turizm getirm esi, d ö v iz vatandaşlar arasında kültür kaynaşması, bilgi ve ticarette alışverişe y a r d ım c ı olması dolayısıyle teşvik edilmelidir. Fakat>bu teşvik, yatırımları fa z la s ıy la o tarafa kaydırıp, temel sanayiimizi fiilen teşviksiz bırakacak m ertebede ol mamalıdır. Turizm mevsimliktir. Yatırımıyla orantılı bir istihdam y a ra ta m a z ve sağladığı dövizle dışa bağımlıdır. Milli kaynaklan ne derece turizm e k ay dıracağımızı iyi düşünmek zorundayız. DPT'nin programlarında, kanunlarda, hükümet kararnamelerinde p ek ço k ve faydalı himaye yollan vardır. Bunlardan uygulamada dikkatimizi ç eten , aksaldık kabul ettiğim iz birkaç hususa da değinmek isterim. — Teşvik tedbirlerinden bahsederken, yabancı teknoloji üzerinde kısaca ve önemle durm ak gerekir. - 439 H içbir firm a diğer bir firm ayı, hiçbir m illet diğer bir milleti kendine ra kip olarak yaratm ak istem ez. Bunun bir tek istisnası var. Amerika önceden tahm in edem iyerek Jap o n y a'y ı kendine rakip yarattı. Ş im di önlemenin ça resini anyor. Y ab an a teknoloji alırken, milletlerarası anlaşmalarda ço k dikkatli olmalı yız. Gözü kapalı im zalamam ahyız. Bunun ekonom im ize zararı dokunan pekçok örnekleri var. Basit ve yakuı bir ö m ek olarak; Avrupa zeytinyağı piyasasında en büyük rakiplerim iz İtalya ve İspanya iken, zeytinciliğimizi geliştirm ek için oradan uzm an getirilir mi? Buna ihtiyaç varsa, bizim uz m anlar gider, onlara belE ettirm eden öğreneceğini öğrenir gelir. Rakipler den birşey öğrenm enin yolu budur. — Gümrük M uafiyeti : Gümrük gelirlerinin h er m em lekette vergi tahsisatın da büyük b ir payı varda-. A .B.D.'de bu böylcdir. H atta Amerika Sanayii do ğuşunu gümrük duvarlarına borçludur. Japonya kendi memleketlerine gire cek mallarda sınırlama yapm ak için tarifelerde ço k oynak bir politika uygulam akta, ani değişiklikler yapm aktadır. Yatırım larda gümrük m uafiyeti faydah olm aktadır. Ancak zararlı tarafları da var. Mesela Takım Tezgahlan endüstrimiz, üniveısal tezgahlarda gelişmiş durum dadır. F ak at gümrük m uafiyetinden faydalamldığı için siparişe dayalı ola rak çalışan özel tezgahların im alatı geEşememektedir. A ynca yatınnıcı, im alatınız için sizden teklif istiyor. Size dış piyasada bile uygulanması imkansız bir süre tanıyor. Y atm m ın aksamamasını bahane ede rek dışardan getiriyor. Zira dışarıya ço k önceden özel olarak tezgah sipariş • y _ . i i.. ■i -,. • -4 4 °-. edilmiştir. Veya, sizin standart karakteristiklerin dışında, gereği olm adığı halde farklı ölçüler istiyor. Bugün bütün dünyada y ab an a mala karşı bir ilgi var. Amerikan vatandaşı bile amerikan malım beğenmiyor, kalitesine kusur buluyor. Kalite tarifi o kadar zor bir şey ki makinamn rengi ve estetiği bile onu beğenip beğenm e meye etki yapıyor. Gümrük muafiyeti bu yönden de yerli endüstri aleyhine istismar ediliyor. Buna bir çare bulunmalı, belki de diğer teşvik tedbirlerine ağırlık verip, o r tak pazara girmeden önce bu kaldırılmalıdır. — Vergiler : Yatırımda vergi indirimi olarak uygulanan teşvik tedbiri g elişti rilmelidir. Japon endüstrisinin bir avantajı da endiştride düşük vergi uygula masıdır. İstihdama dayah olması dolayısıyla endüstri zarar da etse h er türlü ş a rtta vergi ödemektedir. Dolayısıyla endüstriden sağlanan vergi üstelik devlet iç in garantili veıgidir. Onun içindir ki bu vergiler düşük tutulabilir. Güney K o re' de yatarım malı üreten fabrikalar için 15 sene vergi muafiyeti tan ın m ıştır. Yatnmnlann teşviki ve istihdam için bu konu üzerinde durulm alıdır. Görülüyorki önemli olan teşviklerin öncelikleri ve dereceleridir, m e to d u ve rakamlardır. Hastalığı teşhis, ilacı ve dozunu iyi tayin tedavinin esasıdır. Bu nun için de doktorun esaslı olması layım Teşvikler devlete ait bir görev olduğuna göre, bu iş devlet personeli tarafın dan yapılacaktır. Bu görevi üstlenenlerin bilgilerine ilave olarak endüstri- - 441 nin nabzım her an yoklama lan, piyasayı yakından takip etmeleri gerekir. Meslek adam lan iş hayatından gebe dahi bîr süre m em uriyetten sonra, piya sadan kopm aktadır. Bu yüzden bazı memleketlerde planlama teşkilatı uz man personelini sözleşmeli olarak çalıştırm akta, memuriyetle iş hayatı ara sında rotasyona tabi tutm aktadır. Bir sektöre yapılan teşvik diğer sektörü yaralamamabdır; — İhracatı teşvik ederken, dahilde mal darlığına ve sonradan daha pahalı olarak ithal mecburiyetine sebebiyet verilmemelidir. — İthal kolayiıklan getirilirken, yerli im alatçılar sıkıntıya düşürülmeme lidir. Bir taraf onanhrken, diğer taraf öldürülmemelidir. J Bu dengeyi sağlayacak uzman kişilerin; kalifiye, sorumluluğunu idrak et m iş, milli endüstrinin gelişmesinden heyecan duyan, ümidini ve sabnnı yitir m eyen, öğrenm ekten ve çalışm aktan bıkm ayan kişiler olması gerekir. Bu ö z e llik le rin i saydığımız kimseler aslında dünyada da az bulunan nisanlar dandır. ö n em li olan buna en yakın olanını bulup, görevlendirmektir. Çünkü görevin şerefi kadar, yükü ve sorumluluğu da ağırdır. Devlet de bizim gibi kalifiye eleman sıkıntısı çekiyor. Türkiye'nin dar boğa zı budur. Üniversitelerimiz o k uttuklan ve mezun ettikleri öğrenci sayılan ile değil, kaliteleri ile öğünmeS ve aralarında kaliteli öğrenci yetiştirm e rekabetine girmelidirler. Layık olmayana verilen diploma, o kimsenin iş hayatım şa şırttığı gibi, layık olmanın diplomasının da değerini düşürür. Bu ise her şey- -4 4 2 den önce kaliteli öğretim üyeleri Oe mümkündür. A.B.D.'de bazı üniversite lerde olduğu gibi bizde de öğretim üyelerine endüstri ile üniversite arasında rotasyon uygulanmalıdır. Bu suretle öğretim üyesi kendini yenilem ek ve teknoloji transferine aracı olmak imkanını bulacaktır. Dikkatlerimizi ve gay retlerimizi bu yönlere çevirmeByiz. Bir fransız sanayicisi der ki; "Bir iş adamını, Oyunun kötüsü (Kumar), Kadının kötüsü, Mühendisin kötüsü mahveder", Bu, devlette görev alanlar için de geçerlidir. -4 4 3 KREDİLER VE FAİZLER Yatırun m allan imali uzun zaman aldığından, işi banka kredileri ile yürüt m ek zorunludur. Mal devri kısa sûrede olm adığından aynı mamul için uzun sûre Caiz ödem ek zorundayız. Bu yüzden finansm an masrafımız ile personel giderimiz bugünkü şartlarda eşittir. Bu faizler m aliyetin % 20'si civarında bir ağırlık taşır. Yüksek faiz oranlan, paradan para kazanm ağa im kan verir. Bu ise verimli ve ekonom ik bir yol değildir. İş yaratan, verimliliğe yatm m yapan, büyümeyi am açlayan ve devletin vergisini em niyet altına alan sanayidir. Onun için banka ve sanayi işbirliğini geliştirici tedbirler ekonom ik kalkınmada çok önem taşır. Japon ekonom isinin gelişmesinde, bankalarla endüstri arasındaki işbirliği nin en yüksek seviyede olmasuun rolü başta'geKr. Bizde bu en düşük seviye dedir. Endüstrimiz için teşviklerde düşük faizli kredi uygulaması vardır. Fakat m evduat faizinin altında bir faizle kredi vermeğe M erkez Bankası da dahil hiçbir banka yanaşm a m akta, birço k engeller çıkarılm aktadır. Mesela DPT teşvik belgesi verirken sermayenin öz varlıkla arttırılmasını is tem ekte ve bir rakam tespit edilm ektedir. Merkez Bankası bunu düşük bul m akta, kendisi daha yüksek bir rakam ı şart koşm aktadır. Esasen bankalar dan kredi alabilmek için, mevduatınız (yani paranızın) olması, güçlü olma nız, krediye ihtiyacınızın olmaması lâzım dır. -4 4 4 Yatırım mallan için düşük faizli kredi sağlanmalıdır, demek isterim . F ak at bunun zorluklarım da biliyorum. Zira; Kredi faizlerini düşürebilmek için, mevduat faizlerinin ve banka giderlerinin düşmesi lazımdır. Halbuki uygula mada bu ters olmakta ve Bankacılarımız en kötü işveren örneğini verm ekte dirler. Şöyleki; — Bankalar arasında birbirlerine güven ve dayanışma, o rtak politika y o k tur. Çirkin bir rekabet vardır. Bunun en yalan örneği m evduat faizi konusundaki centilmen anlaşmasının centilmence olm ayan yollarla ve karşılıklı ithamlarla bozulması olayıdır. Sanayici olarak, iş hayatı mızın finansmanını böyle bir davranışa dayamanın tehlikeleri a şik â r dır. — Giderlerde tasarruf sağlanması da bu durumda zordur. Ş u b e enflasyo nu, lüks bina yanşlan, standart ve adil olmayan bir ücret politikası bu nun sebepleri arasındadır. Adil bir ücret politikası uygulayabilmeleri için banka işverenlerinin sendika laşması gerekir. Bu suretle bir bankada müdürün aldığı m aaşı, diğerinde odacısının alması gibi anormal durumlar önlenmiş olacaktır. A ynca, biri di ğerinin grevinden çıkar sağlamak gibi yollar da kapatılabilir. Vatandaşlanmız da gerçekten tasarruflanm değerlendirmek istiyorlarsa sa nayiimizi tanımalı ve ekonomik düşünmeyi öğrenmelidir. Evindeki eşyasını satıp, yüksek faiz alacağım diye, bankerlere para kaptırm ak, olm ayacak d u aya amin demek akıllı işi değildir. Havadan para kazanmak hırsıyla h a r e k e t e d e n le r , kaybedince hükümetleri suçladılar ve az da olsa kum ar yükünü k a m u mâliyesinin üzerine yıkmayı başardılar. Maalesef para kaptıranlar içinde h ü k ü m e tle r e akıl vermek iddiasında olan ekonomi profesörleriniııde bulun- -4 4 5 ması, onların da ekonom ik düşünmeye alışmadıklarını, macera akıntısına kapıldıklarını gösterm ektedir. Mevduat faizleri, bankalann zaruri ve fuzuli giderleri, kârlarını sonunda sa nayicinin sırtındançıkarm aktadırM evduat faizleri ve banka masrafları, kredi faizlerini düşürecek yönde bir denge içinde olmalıdır. Bunun için de banka cılığın çıkarlarını uzun vadede düşünen, memleket çıkartan ile bağdaştıran ve otoritesi olan bir kuruluşa ihtiyaç vardır. - ;■i 4. ~ 446~ SABİT ve KAYAR FİATLAR Yatırım m allan imalinin başlıca özelliği, vitrin malı olmayıp, sipariş esasına dayanması ve imalinin uzun zaman almasıdır. Memleketimizde yatırım m al lan imalatçıları Avrupalı rakiplerine ve inşaat müteahhitlerine nazaran talih sizdirler. Şöyleki; — ! Bu sanayi dalının yaşaması yatırımlara bağlıdır ve müşterisi sınırlıdır. — • Sipariş edilen makinalann projesi, malzeme ihzarı, imali, yerine nakli ve montajı bazen yıllarca sürmektedir. Banka faizleri, ham m alzem e ve yan mamul fîat artışlan bu makinalann maliyetinde bazen % 4 0 'lara varan bir ağırlık taşır. Buna mukabil memleketimizde makina imalatçılarına sabit fîat esası ile si parişte, devlet kuruluşlarınca ısrar edilmektedir. Bizlere, inşaatçılara o ld u ğu gibi aylık istihkak sistemi uygulanmaz, makinayı çalışır vaziyette tes lim edince ödeme yapılır. Ancak bazı kuruluşlar avans ödem ektedirler. Onun için iş hayatma yatırım malı imali ile başlayıp, holdingleşebilen sana yici olmadığı gibi vergi rekortmenleri de yoktur. Batı memleketlerinde bu sıkıntı Kayar Fiat uygulaması ile h a f if le t i lm i ş t i r . Bu memleketlerde sözleşme içinde malın teslim amndaki fiatını h e s a p la mayı sağlayan (malzeme ve işçilik artışlarım içeren) formüller yer a lm a k t a dır. Bu suretle siparişlerde ilerikı rizikoları yüksek veya düşük tahm in ed e rek, anorm al fiatlarla iş kumar olmaktan kurtulm uştur. Ne acıdır ki Avrupalı sanayicilere, bu hakkı tanıyan yatırım cılanmız, b a ş t a devlet kuruluşları olmak üzere bize bunu tanımamış ve sabit fiat u y g u la m a sında direnm işlerdir. Bizimdirennıe gücümüz olmadığından ve yatırım m a lla - - 447 n sanayicileri arasında ortak çıkartan koruyacak bir kuruluş bulunmadığın dan bu ısrara boyun eğm iş durumdayız. Aynca aramızdaki rekabet dolayı sıyla bu farklılık kaliteye dc yansım aktadır. Yatırımcılar da firma vc uygun fiat seçim inde zorluklarla karşılaşm akta, onlarda rizikoya girmektedirler. Yatırım malı inınalatında kayar fiat uygulamasına devlet öncülük etmelidir. -' . M PROJE HİZMETLERİ .,!■ i:.. ■ -4 4 8 ■ -i. ■ . V. Her imalâtın başlangıcı' projeden geçer. İmalatçı eğer bir'proje bürosundan faydalanacaksa, sıkı bir işbirliği içinde olmalıdır. Proje büroları da piyasayı ve tekriolöjik ¡gelişmeyi yakından izlemek zorundadır. Aksi halde proje uygulama alanı bulamaz ve kağıt üzerinde kalır. Yüksek Mühendis Mektebinde okurken, lise öğrencileri okulu gezmeye gelir lerdi. Bir defasında, bir öğrenci proje çizmekte olan arkadaşımıza, "Bu p ro je ne işe yarar" diye sormuştu. O da "Biz çizeriz, hocamız da bize n o t ve rir" demişti. Proje bürolarının gelişebilmesi için, gözönüne almaları gereken hususları, yerli ve yabana projelerin uygulanmasında karşılaştığımız aksaklıkları açık layarak belirtmek isterim. — Proje yapılırken, o projeyi uygulayacak imalatçının im kanları yani makina ve teçhizat dikkate alınmalıdır. Bu; malzeme temini, işlem e imkanları ve toleranslar yönünden önemlidir. Dolayısıyla projeci piya sa ve imalat usullerine hakim olmalıdır. . Malzeme piyasada buluna- bılmeli, tolerans ve işleme işaretleri, imalatı pahalılaştıracak ve bazen imkânsızlaştıracak kadar dar olmamalıdır. Makinanın çalışmasına ve kalitesine gerekli ve yeterli derecede olmalıdır. Bu hususlarda biz, bil hassa yabana projelerde gereksiz yere zorlanıyor, bilhassa m alzem ede ithalat mecburiyeti ile dışa bağımlı kalıyoruz. Bu bakımdan yabancı projeler yerli imkanlara göre adapte edilmelidir. Yerli proje büroları desteklenmelidir. Zira y ab an a projelere, konuya hakim değilsek güvenilemez. Şöyle ki; -4 4 9 - İm alatın rekab et gücü olmasın diye, gereksiz yüksek kaliteli malzeme ve toleranslarla im alatı patlaklaştırıyorlar. - İthal zorunda kaldığım ız parçaların fiatını anorm al şekilde yüksek olarak dikte ediyorlar. - Proje sorum luluktan yoksa, yanlış ve bozulm uş projeler veriyorlar. Projelere göre p arçalan yapıyoruz, m ontajda birbirlerine uymuyor. Kırk senelik m eslek hayatım da yukarıda işaret ettiğim hileleri. Uçak Fabrikasından itibaren bir ço k konularda defalarca ve a a bir şekilde yaşadım . Bu sıkıntılar, y atm m m allan sanayiimizin dış piyasaya açılm asında daha da artıyor. Mesela; Bir m em leketin limanını başka bir m em leketin proje büro su üzerine alıyor ve kendi mem leketine uygun bir şartnam e ile diğerlerini saf dışı etm eğe g a y r e t e d i y o r l a r . Yemende M a'rib Barajı teçhizatının sipari şini sözleşm eye bağladıktan sonra, proje safhasında Türkiye'de olmayan ve fiat balonundan da bizi zorlayan bir malzeme ile siparişin bir kısmım bize iptal ettirdiler. D irenseydik, projenin kontrolü olarak onlar bizi zor duruma sokacaklardı. Bu bakım dan yerli proje bürolarının teşvik edilmesi zaruridir. Halbuki yetiş miş ve güçlü proje büroları kapanıyor. Bunun sebepleri üzerinde de kısaca duracağım; - Yerli projelere hakkı olan ücret verilmezken, yabancı projeler (mamul değeri kadar) yüksek fiatlarla satın alınıyor. - Türkiye'de devlet daireleri y ab an a proje am bandır. İmha etm em işler se "ki bizde arşivcilik hala ciddiye alınm ıyor" her konuda ve mükerre- - 450 ren satın alınmış kıyamet kadar proje var. Fakat daireler, yerli proje bürolarını ve imalatçıları bu projelerden, parası millet kesesinden ö d en miş tecrübelerden faydalandırmıyorlar. Kendileri de değerlendirmiyorlar. Bir konuda sıkışsak, "git firm asından sa tın al" diyorlar. Yabancıya döviz ödetiyorlar. Devlet dairelerinde mesuliyetten kaçmak için yabancı projelere teslim iyet zihniyeti, yerli projeciliğin gelişmesinde başlıca engeldir. JT Bu şu demektir; Teknoloji seçemeyiz, teknoloji transferini hazm edem eyiz ve teknoloji üretemeyiz. Proje, teknoloji transferinin ilk basamağıdır. Bu, imalatta işbirliği yaparak sağlanabileceği gibi, kopyacılık ve endüstri casus luğu (çalma) da bıı transferin yollandır. Bizden gayri bütün milletler bu yol lan bir asırdır bolca uyguluyorlar. 1962 yılında ziyaret ettiğimizde Alman Patent bürosu yetkilileri Japonlardan çok isviçrelilerin patent hırsızlığından dertliydiler. Osmanlı dönemimizde ekonomide yabancıların jandarmalığını y a p ıy o r d u k , bugün avukatlığını. Her kademeden mühendis ve yöneticilerimiz bilgi tran s feri için birbirlerine bütün imkanlan ile ve şuurlu olarak yardım etm ekle gö revlidir. Bu konuda mühendislik kuruluşlarına büyük görevler d ü şm ek ted ir. Konuşmanın sonunda bu hususlara da değineceğim. -4 5 1 M ALZEM E V E K A LİTE : Y atırım malı imalinde tesis ve can güvenliği yönünden kaliteli malzeme kul lanm ak, daha doğrusu projenin hedef aldığı ve kullanacağımız malzemeyi iyi tanım ak zorundayız. Bu balam dan bilhassa demir—çelik mamullerinde im alatçılar ve satıcılar, mamulün gerçek durum unu gösteren sertifikalar ver mek durum undadır. Müşteri kullandığımız mamulün güvenilir sertifikasını im alat safhasında ve kontrollerde görmek istemektedir. Makina im alatı için tem el m allan üreten fabrikalar bu hususa alışmalıdır. Bîr tarihte yaptığım ız tersane vincinin rayı için Denizyolları bizden 5 yıllık garanti istem işti. Rayı imal eden Karabük bize hiçbir garanti vermedi. Mccburen firm a olarak Karabük rayına biz garanti verdik. Bir diğer sıkıntım ız, sertifikaların gerçeği yansıtmamasıdır. Bu sıkıntılar dem ir perde ve h atta diğer Avrupa m allan için de bahis konusudur. Bu yüz den sürekli olarak malzeme analizleri ile uğraşıyoruz. En kötüsü, temin etti ğim iz malzeme istenen kalitede olmadığında, yeniden temin etm ek için kaybettiğim iz zaman ve satıcı firma ile ihtilafa düşmemizdir. Temel mal üreten, bilhassa devlet fabrikaları Türk Standartlarına uymalı ve sertifika vermelidirler. Bu hususta ithal mallan için de sıkı kontroller uygu lanmalıdır. Y ab an a stan d art ve sertifikalara da teslim olmak doğru değildir. Zira uluslar arasında ki ticarette her biri kendi standardını esas almakta, ra kip mem leketin malını reddetm ek için bunu bahane olarak kullanmaktadır. İhracatta ise kendi malının kalitesizliğine göz yum m aktadır. - 452 İŞÇİLİK ve V ERİM LİLİK: Yatırını malı imalinde kalite ve verim insiyatifî işçinin elindedir. Seri im alat ve bant sistemi olmadığından, aynca imalatta işçilik oranı yüksek o ld u ğ u n dan işçinin kalitesi önemlidir. Mesela; Çelik konstrüksiyonda kaynaklar sü rekli röntgen kontrolü altındadır. Aynca birçok şartnameler sertifikalı k a y nakçı kullanmak mecburiyetini getirmiştir. Çalışan işçi her an yaptığı işin kalitesini ve verimini düşünmek, insiyatifini kullanarak çalışmak durumundadır. İşin imal süresini de sıhhatli bir şekilde önceden tesbit zordur. Bu yüzden çalıştıracağımız işçi; — Bilgi ve iş ahlakı yönünden sorumluluğunu idrak etmiş, sanatında güç lü olmalıdır. Onun içindir ki kalifiye eleman sıkıntısı en ço k bizim işkolumuzda vardır. Birçok kurslar ve çırak okulları halen çalışır vazi yettedir. Bunlar için milletçe masraftan kaçınılmamaktadır. A ncak y e tişmek isteyenler okumaktan ümidini baştan kesmiş kimselerdir. Hal buki bugünün ve işkolumuzun işçisi iyi bir okur—yazar olm alıdır. K a taloglan ve teknik bültenleri okuyup, anlayacak ve uygulayabilecek öğrenim seviyesinde işçiye ihtiyaç vardır. Ne yazık ki lise tahsili gör müş olanların sanata hevesli olanlan azdır. Gençlerin bu dünyada ayakta durabilmesi için bilgili bir işçi olmak z o r u n d a olduğu ve tahsilini bir meslekle, sanatla tamamlaması gerektiği fikri ailesi, öğretmenleri ve basın tarafmdan sürekli telkin edilmelidir. Devlet, meslek ve sanatla ilgili yayınlan desteklemelidir. -4 5 3 ORTAK P A Z A R : Durumumuz hakkında da birkaç söz söylemek isterini. O rtak pazarın kendi içinde büyük bir rekabet vardır. Her memleket bilgi ve m em leket sevgisi ile kendi malını him aye etm ektedir, ö rtülü himayeler vardır. Yatırım m a lla n konusunda kalite ve fîat yönünden genellikle rekabet edebilecek durumda yız. Birçok uygulamalar, m üteahhitlerimizin dış ülkelerdeki başarılan cesa ret vericidir. Ancak psikolojik bir tehlikeden endişe etm ekteyim . Nasıl ki, fakiri ve zen gini ile tiryakilerim iz y a b a n a sigara kullanıyorsa, belediyelerimiz otobüs ithal ediyorsa, m aldna siparişinde de yatırımcılarımız ithal yoluna kayabi lirler. Devlet kuruluşları b aşta olm ak üzere, döviz durum um uz biraz ferah layınca hem en ith al yolunu tercih ediyorlar. Gümrük yoluyla, yasaklarla bu yolu tıkam ak zordur. O rtak pazara girdiğimizde ise imkansızdır. Bunun sağlam yolu, ekonom imizde ve endüstrimizde milli bir zihniyet ya ratm aktır. Her ne şartlarda olursa olsun endüstrimize sahip çıkm ak fikri yöneticilerim izde ve Türk malını kullanma sevgisi halkımızda geliştirilmeli dir. O rtak pazar ülkelerinde ve Orda D oğu’da yaptığımız gezilerde bizlere, ne satabilirsiniz diye soran olmadı. Sorular; ne satın alabilirsiniz, oldu. O rtak pazar ticaret hayatında m illiyetçilik şuurunu her vesile ile müşahade ettik. Yatırımcı bizim malımızı kullanacak ki, bizde onun ürettiği mah kullanalım. Kendi malımıza biz sahip çıkmazsak, yabancılar hiç sahip çıkmaz. - 454 Bu sorunun çözümü sürekli bir eğitimi gerektirmektedir. Zor ve fakat sağ lam bir çözüm yoludur. Tabi burda yazarlarımıza ve edebiyatçılarımıza da görevler düşmektedir. Kültür milliyetçiliği yanında ekonomide ve teknolojide milliyetçilik fikrini işlemeliyiz. - 455 TEKNOLOJİ TRA N SFERİ VE MESLEK KURU LU ŞLA RI Endüstrimizin gelişmesinde teknoloji transferinin önemi hepimizce bilin m ektedir. Özellikle yatırım mallan endüstisinde b u daha çok önem kazan m ış. Zira yatırım m allan endüstrisi, bir balam a mühendislik endüstrisidir. O halde teknoloji transferini her şeyden önce mühendisler arasında sağla mak lazımdır. Benim ağırlıklı olarak üzerinde duracağım husus bııdur. Mühendisler arasındaki bilgi akım ında; — Tecrübeli mühendisle tecrübesiz arasında bilgi akamı sözkonusudur. Bu, m ühendis dem ekleri ve bunların yayınlan ile sağlanır. Meslek d ö n e k le ri bilgi alışverişleri için en elverişli kuruluşlardır. Zira; ö ğ retim Üyesi, bürokrat, sanayici ve tüccar, p ro jed ve uygulayıcı bü tün m ezunların bir araya geldikleri yer, en uygun kuruluş meslek demekleri dir. A ynca genç üyeler için referans müessese» olarak da hizmet görür. Mühendislik kuruluşlarım değerlendirirken dem eklerle odalar birbirine kanştm lm ak tad ır. Dem ekler aynı b ranşta veya aynı okulda okuyan eski mezunlardan kurulur. Buralara üye olm ak m ecburi değildir. Kuruluş amaç larını ve aidatlarını tüzüklerinde kendileri belirtirler. Ancak dernekler kanu nu çerçevesinde çalışırlar. Giriş ve aynlış serbesttir. Almanya’da VDl, VDE, A m erika'da ASME ve bizde mesela Yüksek Mühendisler Birliği, Hu kukçular D em eği gibi belli bir fakültenin m ezunlannı biraraya getiren der nekler bunlardandır. Hafızamda kaldığına göre ABD'de yalnız Mişıgan me zunlarının kurduklan 4 0 - 5 0 dem ek vardır (Mişigan 1952 yılı mezunlan veya O hio'daki mişiganlılar dem eği gibi). - 456 Batı memleketlerindeki bu demeklerin başlıca özelliği güçlü ilim k u ru lu şla rı olmasıdır. Adlan memleketimize kadar gelmiş olan dem ekler; üniversite deki, endüstrideki, ticaret hayatındaki, devlet yönetimindeki m ezunlarını bir araya getiren, kendi konularında otorite olan kuruluşlardır. 1962 yılı başında Alman endüstrisini tanımak üzere davetli olarak g it m iş t ik . Bir kaç gün Alman Mühendisler Birliği (VDİ) ile ilgilendik. Tesbit e t t ik le r i miz başlıca şu n lard ı: ■t Prusya Kralı Büyük Frederik'in isteği üzerine 30 mühendis tarafından k u ru lan VDl’nin üye sayısı 1961'de 40.000 idi. Yıllık genel kurul toplantılarına katılabilmek için 35 DM giriş ücreti alıyorlar. Biz ise burda üyeler genel kum la gelsinler diye ikramda bulunuyoruz. V- -• ' ' r r.’ : VDl'de 50—60'ı tecrübeli mühendis (emekli prof, ve sa n a y i yöneticileri lıil) olmak üzere 500 civannda ücretli personel çalışıyordu. da- Y a y ın la n a c a k bütün yazılar didik didik incelenir, ilmi ve teknik değeri araştırılır ve o n d an sonra basılır. O tarihte basılmak için gönderilen ve incelenmek üzere alınan 2000 civannda yazı vardı. Bu geniş personel kadrosunun s ır a y a m a a ş la r ın ı, teknik yayınların satışı sağlıyordu. Buradan, alman mühendisinin öğrenm e ve teknik gelişmeleri takip etme hususundaki arzusunun şiddeti tahm in e d i lebilir. 1957 yılında bir dergi çıkanyorduk. İnşaat mühendisleri odası üyeleri ara sında yaptığımız bir ankette, hepsinin günlük gazeteleri ve çoğunun m aga zin dergileri takip ettiğini ve maalesef ancak % 10'unun mesleki y a y ın la r ı takip ettikleri gibi acı bir gerçeği tesbit etmiştik. VDİ senede 150 civannda teknik kongre düzenliyordu. Fakat zannetm iyelim ki bu kongrelere yüzlerce mühendis katılıyor. Genel olarak 1 0 - 5 0 kişi -4 5 7 arasında değişiyor. Fakak katılan m utlaka o konuda o torite olan veya o to rite olmaya aday kimseler. Ayrıca kongreye renk katm ak için hanından da beraber oluyor ve akşam yemeklerini beraber yiyecekleri, geceleri de konulan özel olarak tartışabilecekleri güzel yerleri seçiyorlar. Bu hususta bir ha ta am ı anlatm ak isterim; 1954 yılında Yüksek Mühendisler Birliği yönetim kurulunda görevli idim. Almanya'dan dizel m otorlan ve bilhassa krank milleri üzerinde otorite olan, bir fabrikanın baş mühendisi gelmişti. Kendisinden Birliğimizde bir konfe rans vermesini rica ettim . Krank millerinde burulm a titreşim leri, üzerinde konferans vermeyi kabul etti ve ben de etrafa ilan ettim . F ak at kongre saatında salonda ancak 8 kişi vardı. Adama karşı rezil olduk havasıyla üst kattaki oyun salonuna çıkarak, iskambil oynayanları (ki çoğu inşaat mü hendisi idi) zorla konferans salonuna indirdim. 4 0 —50 kişinin dinlediği gü zel bir hava içinde konferans bitti. K onferansa da konuya hakim ve ayrıca basit örneklerle ço k tatlı anlatm ıştı, inşaatçılar bile m em nun oldular. Konferansçıyı oteline götürürken bana, Türkiye’de m otor ve krank mili imal edilip edilmediğini sordu. Benden olumsuz cevap alınca (Peki bu kadar adam beni dinlemeye niçin geldiler? Ben bu k onferans Almanya'da verseydim, oh kişi ancak gelirdi. F akat gelenler, m utlaka krank mili üzerinde çalı şan, konunun mühendisleri olurlardı ve sorulan ile de beni epey terletirler di) dedi. Bir konferans veya kongredüzenlendiğindehep (kaç kişi geldi?) diye sorarız da (kimler geldi?) diye sormayız. Kalabalık dinleyici a ra m . Bu, oy mesele sidir, bir politikacı için gereklidir. Fakat ilmi ve meslekî konularda dinleyi cinin kalitesi önemlidir. Sayının çokluğunu veya azlığını o memleketin o konudaki seviyesi tayin eder. : ‘•* -4 5 8 - . V Dl'de yöneticilere sorduğum bir sual de şu idi : Mühendislerin haklarını nasıl sağlıyorsunuz? Cevaplan özet obşrak şöyle oldu; "Burası mühendislerin, üyelerin haklannın savunulduğu bir yer değildir, Al manya'da mahkemeler var. Haksızlığa uğradığım iddia eden m ahkem eye gider. Biz böyle şeylere kanşm ayız, alet olmayız. O vakit itibarım ızı y itiri riz. Sosyal dayanışm a, ilmi toplantılar çerçevesinde tanışma, arkadaşlık kurmadan öteye gitmez. Ancak VDl'de görev alanların Almanya'da itib a n yardır. Dolayısıyla özel olarak Birliğimize danışmalar olur, onlann tavsiye leri dikkate abrar. Gazetemiz mühendisler arasında haberleşmeyi ve tek n ik aktualiteden bilgi sahibi olmayı sağlar." Sonuç olarak; bir memlekette, meslek kuruluşlarının mesleki çalışm alanm incelediğimiz vakit, o memleketin teknolojik ve endüstriyel seviyesi hak kında yeterli derecede bilgi sahibi olabilirsiniz diyebilirim. Mühendis odalarına gelince; Bunlar kanunla ve sırf meslek disiplinini sağlamak için kurulur. Ü ye o lu n ması mecburidir. Mesleki faaliyette bulunmayan istifa edebilir. Mesleki h a ta yapan, çalışmaktan men edilir. Bizdeki mevzuatla yabancı m evzuatı k arşı laştırırsak aşağıdaki farklan görürüz: — Mühendis ve mimar odalan, diğer ülkelerde yalnız bayındırlık hizm et leri için kurulm uştur. Mimarlar odası her yerde vardır. K im ya, o r man, harita, ziraat gibi odalar, dünyada ancak birkaç m em lekette var dır. Makina ve elektrik mühendisleri odalan da yalnız fenni sorum luluk alan, tesisat proje büroları için yardır. Fransa'da, İngiltere'de ve Al manya'da (Rheinland—pflalz gibi) bazı eyaletlerde olmak üzere yalnız mimarlar odası vardır. -4 5 9 O dalann am aç maddesi hükümet içinde hükümet olmaya müsait değildir. Meselâ Fransa'da 31.12.1940 tarihli kanunda mimarlık m esleğini icra ede bilmek için zaruri ahlaki tem inatı haiz olup olmadığını incelemekle görev li oda yönetim kurulu tarafından üyeliğe kabul edilmek gerekir. Ingiltere'de oda kanununun adı. Mimarlar T eşdi kanunudur. Odanın adı da Mimarlar Tescil Meclisi 'dir. Odalar hükümet adına ve kendilerine verilen yetki çerçevesinde çalışırlar. Bağlı okluğu bakanlığa karşı sorum ludurlar. Odalara yalnız serbest çalışanlar, fenni sorum luluk taşıyanlar üye otar. Bu rada mesleki faaliyetin tarifi île karşılaşıyoruz. Projeye im za atm tyan, fenni sorum luluk alnnyanlar, ticaret yapanlar ve devlet memurları (ki bunların disiplin işleri personel kanunları ile düzenlenir.) üye olamazlar. Fransız kanunu fiye olan m imarların ayrıca ticaret yapmalarını, ticari şirketlere o r ta olmalarını ve firm a temsilcisi olm alarını yasaklar. Mimar okrayan b ir kimse, yanında fenni sorum luluk alma hakkına haiz bir mimar çalıştırm ak şartıyla büro açabilir. Ayrıca meslek sorum luluğundan doğacak hata ve za rarlara karşı m üşteri lehine sigorta sistemi vardır. Y unanistan'dakinin ad ı (Güzel sanatlar odası) Orda uygulama hayli farklı. O işkolunda serbest çalışan bütün teknisyenler odaya üye olm ak zorunda dır. Oda hepsinin sicilini tu tar. Ancak seçme hakkı yalnız mühendislere ta nınm ıştır. Y önetim kurullarına seçilebilmek için meslek yaşı şartı konul m uştur. Yunanistan Güzel Sanatlar odasının genel kuruluna başkanlık ede bilmek için 20 senelik mühendis olm ak ve 50 üye tarafından adaylığı yazıh -4Ö P-T olarak teklif e4ilmek ye ondaft şcşnra <da seçilebilmek gerekir. Macaristan Via da ^ynı şekikte ancak şerbset çalışanlar üye olabilir. Fenni sorumluluk alabUtncjk için «kuldan soma 3 şene Trir mühendis yanında staj yapmak lazım. Burda mühendis odası, ticaret bakanlığına bağlıdır. Oda başkanını, ınühendisler divanının (ki. bu divandaüniversitetemsilcileri de var dır.) göstereceği 3 aday arasından ticaret bakam seçer. ... Almanya’da maliye ve kalkınma bakanı (Q ^ kararlarım) iptal edebilir. Avusturya'da fenni mesuliyet alabilmek için 5 sene staj yapmış olmak gerekir, fenni mesul, planların devtet mühürü gibi mühürleri vardır. Bunlar yaptıktan projeleri kendileri tasdik ederler. Ayrıca başka bir makam tasdik etmez. . Bu açıklamalardan da anlaşıldığı gibi ekonomi ve endüstride ilerlemek için gerekli olan bilgiye iş disiplini önce meslek mensuplan arasında mevcut olnuthdir. Bunun riçin meslek sahiplerinde, öğrenme, ye öğretme aşkının, kendini disipline alabilme iradesinin var olması, şarttır. Veya memleketin sorumluluğunu taşıyanlar meslek sahiplerini buna mecbur edici ortamı ha zırlamak zorundadırlar. Bilgi alışverişinde gerekli diğer bir organizasyon da sanayiciler arasında ola nıdır. Bazı memleketlerde bu oıganizasyon gönüllü olarak dernekler kurarak meydana gelmekte, bazılarında ise yasalarla zorhyarak sağlanmaktadır. A.B.D.’de metal işkolunda faaliyet gösteren 175 civarında (alüminyunıcu- - 461 - iar, çellkçüer, motor imalatçüan gibij demek tesbit etm iştim . Bunlarda1 kfendi konularında yaym ve araştırma yapmaktadırlar. Fransa gibi bazı memleketlerde de, bazı işkollan İçin yasalarla o işte çalı şan enstitü şeklinde kuruluşlarına aidat ödemeye mecbur tutulmaktadır. Bunlar da yayınlan ve araştırmaları ile o işte çalışan işyerlerine hizmet ver mekte, yol göstermektedirler. Memleketimizde de gerek meslek adamlarmm, gerekse imalatçılann yukarı dakilere benzer organizasyonum ümit verici bir şekilde gelişmektedir. Mev cutların «laha verimli çalışmalan da en büyük arzumuzdur. Bir memleket için geri diyorsak, bu ¡fimde geri demektir. Zira ilim de geri bir memleketin ekonomide ve endüstride ileri 'olmasına imkan yoktur. Onun için denirki; İlmin tfMiBti fakirdir, fakat zengin olm ana yollarını öğretir. Hepinizi saygı ve sevgilerle tekrar selâmlayarak sözlerimi burada bitiriyo rum. q; , , İdris YAMANTÜRK GÜRİŞ Yön. Krl. Bşk. : ir j- j . .î ; Sayın Bakanım, evvela böyle bir tçplantıyi tertip etme emrini verdiğiniz için sizş ve bu toplantıyı hazırlayan arkadaşlarımıza şükranlarımızı arz edi yorum. Efendim, bu yatırım mallan sanayimden beıtne. anlıyorum, onu arz edece ğim. Yatınm mallan sanayiini pvvela bir, üçe ayırmak istiyorum; Birisi dinamik olanlar, yeni, ürçtilen sanayi mamulünün de« üretime devam etmesi şekilnde tecelli eden üretimler; takım tezgahlan gibi, hidrom ekanik ekipman gibi, elektromekanik ekipman gibi , . \ Bir ksnıı da statik olanlar; meseJa bir fabrika yapıyorsanız, kapıdaki kilitten, çatıdaki kiremite kadar her şey yatırım malidir; amma bu hiçbir şey üret mez. Bu statik bir yatırım malıdır. Buna da yatırım malı diyemeyiz. Tuğla da yatırım malıdır. Bir de bunların ikisinin arasında olanlar var, araçlar, gereçler veya aletler. Bu iki sınıfın arasında olanların birinciye yakınlık dereceleri hiç şüphesiz o l dukça fazladır. Dinamik olan sanayi ürünleri veya yatırım mallan üretimi bana göre mühendislikle başlar, gerçi bu belirtildi. Mühendislik olmadan, bu sanayide bir gelişme yapmaya imkân ihtimal yoktur. Tersine, bu sanayi de, mühendislikde bu sanayi olmadan olmaz. Çünkü bu sanayide çok kere Iıer üretim kendi kendinin prototipidir. Bazen İkincisi yoktur. Bunu bir mi salle belirtmek istersem, mesela su tribünü; her debi ve her yükseklik için , - 463 - mutlaka değişik bir projelendirme sonucu imal edilmektedir. Bu balamdan su tribünlerinde bir prototip mümkün değildir, lin y it kazanları da böyledir. lin y it kazanları, her kömür, her kalori, her kül derecesi, her rutubet derece si için ayrı ayn dizayn edilir. Hatta külün erime noktalarına göre de ayn ay rı dizayn edilir. Dolayısıyla her kazan, adeta, hiç olmazsa bir yatak için, her dizayn edilen ve imal edilen her kazan, kendi kendinin prototipidir. Dolayı sıyla bu sahadaki mühendisliğin değeri, mühendisliğin katkısı inkâr edile mez ve bu dham n da mühendisliği geliştirme yönündeki faydalan göz ardı edilemez. Bu sahada, çalışmanın bir başka şeyi de, ülkenin geleceği olan silah sanayii nin yaratılmasındaki faydalandır. Bu sanayi aynı zamanda çok kolay şekil de silah sanayiine adapte edilebilir. Benim yaşımda olanlar, lise talebesiyken İkind Cihan Harbinde Amerikalıların Almanların* bu konuda ne derece büyük adaptasyon gösterdiklerini, hatta Amerika'nın geniş potansiyelini bu sahada geliştirerek, sonunda nasıl harbi kazandığını bilenler bilir. İçimiz de zannediyorum, birkaç kişi de benden yaşlılar var, onlar herhalde çok daha iyi bilirler. Bu sebeple, yatırım mallan derken, ben Türkiye’deki duruma geçmek isti yorum. Türkiye'de bu ne durumdadır, neredeyiz? Tirkiye'de sadece şu ma sanın etrafında 2 hocamız hariç, diğerleri yatırını mallan da üreten kuruluş ların birinci derecede söz sahiplerinden oluşmaktadır. Sayın Üzeyin Garih Alarko'nun, Sayın Şahap bey Şeker Şirketinin Umum Müdür Muavini ola rak buradadır. Şükrü ER yanımda dır, bendeniz de naçizane böyle bir sanayi kolunun başında bulunan kimseyim. Bu sanayi, devamlı siparişleri olmayan, dolayısıyle tüketiciye hitap etmeyen bir kol olmasa hasebiyle de, fevkalede - 464 - kritik bir durumdadır ve bugünzannediyoriırn ki, bir çoğu kapasitesinin al tıda çalışmakta veya çalıştırılmaya zorlanmaktadır. Bu sahada yatırım yajiLi.îr y v V ' !' i-!} 1 ' "i pan arkadaşlar, çok kere devlet hâriç, —devletteki arkadaşların da, tabii oradaki mühendislerin de rolü ölmüştür ;âma— Özel sektörde olup da bu sahaiya yatırım yapanlar, bâna öylegeEyor İd,“mühendisliklerinin kurbanı dır. Rahmötİi Örtıan IŞIK müheridisliğiıiinkürbkhı olarak o sahaya girm iş tir, lien tabii biraz daha açık göz davranarak evvela inşaattan sermaye biri kimiyle buraya geçenkirdertiriı; Üzeyir Mühendisliğinin tesiriyle öyle zannediyorum ki, Alarko grubunu yaratmıştır. Ancak, bunlar bugün maa lesef hiç de iyi durumda değildir, özür dileyerek söylüyorum. Devlet adeta bizi demirperde Şikeleriyle haksız bir rekabete zorlamıştır. Ben dünyayı biraz dolaşmaya gayret ettim. Demirperde ülkelerindeki en gelişmiş teknoloji, İkinci Ghan Harbinden önceki teknolojilerdir. Bu Rus ya'da da köyle, ikinci Cihan Harbinde de değil, yani mesela Çarlığa 50 sene 60 sene hizmet etmiş fabrika bugün Rusya'da o haliyle çalışmaktadır. Çe koslovakya'da böyledir. Romanya oldukça yenidir; ama hiçbir teknolojik performansı yoktur, hiçbir araştırma görmezsiniz. Yani mühendislik hatala rını burada saymak istemiyorum. Buna rağmen, bunlar sırf kredi getirdikleri için, Türkiye’de gelip işleri alıp götürüyorlar ve biz de onların ucuz taşaronlan oluyoruz. Dolayısıyla onlar kendi ülkelerine dolar götürüyorlar, biz ise Şükrü Bey'm de biraz evvel söylediği gib i- adeta sabit fiyatlarla bu geri teknolojik teçhizatı imal etmek zorunda bırakılıyoruz. Bizim zorluklarımızdan birisi, bu devletin tercihlerindeki —kusura bakmasın Sayın Bakanım— yanhşlıktır. Bunu her kademede söylemeye çalıştım . Kre di getiriyorlar diye iş veriliyor. Bizler için de bir kredi imkânı çıkarıldı. -465- teşvflc uygulama falan. Sonra Merkez Bankası dedi ki, sizin bu kredi şeyiniz işlemez, çünkü Merkez Bankası kamuya kredi veremez. Dolayısıyla siz bu krediyi alamazsınız, ö zel sektör de................(Bant değişim i) ................ -Gösterdiği gibi ve göstermekte olduğu, gerçekten açık söylüyo rum Sanayi Bakanlığının yaptığı yazışmalar falan. Bütün çabalara rağmen, tercih kredi getirenler lehine işlemektedir. Bir isviçreli bana sordu, "Çinli ler sizden tribün alıyorlar, bizden de lisans istiyorlar bu nasıl oluyor?" dedi. "Vallahi ben bunu sizden duydum ve zaten izah edemiyorum, demek ki bunların bir yemen aldıkları bir şey vardır, ona benzeterek birşeyler yapı yorlar, satıyorlar". Yani bir taraftan İsviçre'den tribün lisansı istiyor, diğer taraftan da bize satıyor. Bu tercihlerin içinde sadece kredi mi var. Biraz da politik. Her gün bir yabana bakan Türkiye'den iş istemeye geliyor. Türkiye alt yatmmlqnm yapmak için, Türkiye'de iş var, yabancılar gelip Türki ye'den iş a lm a y a gayret ediyorlar. Ve biz de, affedersiniz ağababaları gibi şuna buna iş veriyoruz. Acaba, biz bunların ne kadarım yapabiliriz, veyahut da kendi kendimizi yapacak hale getirmek için davranışımız ne olmalıdır. Bu konuda ciddi ciddi düşünenler olsa bile, bunları icraata geçiren maale sef yoktur. Diyeceksin ki sen niye söylüyorsun, öldüğüm zaman bana öteki dünyada diyecekler ki, "Sen vazifeni yaptın mı?". Hiç olmazsa söyledim di yeceğim. Ama, ben devlet makamında değildim, devlet makamında oturan lara söyledim. Siz de şahitsiniz. Sanayideki teşvikleri biraz evvel Şükrü Bey'de bahsetti, sanayideki teşvik ler fevkalede a lız, fevkalade yetersizdir. Niye yetersiz söyleyeyim , Avrupa lI bir makineyi satın aldığı zaman, bir vilayetten ötekine, hatta belki aynı şehirden, şehrin bir ucundan öteki ucuna, hatta belki komşusundaki fab- -4 6 6 rilc ü d a n alarak kendi fabrikasına getiriyor: Akreditif masrafı yok, deniz aşın nakliye masrafı yok, deniz aşırt ambalaj şartı yok, hatta deniz aşırı sigor talama yok. Bir de, Türkiye inin bu faizlerle yatırım öncesi dönemi faizi yok. Bugün orta vadeli kredilerin maliyeti Merkez Bankası kaynaklarında ortalama maliyet 50 civarında, -kısa vadelilerdeki 8 0 -8 5 Terden bahsetmi yorum— sınai kalkınma kanalıyla sınai Yatırım Bankası kanalıyla verilen kredeterin faiz de yüzde 30 ilâ 40 civarında. Ve bu imzayı attığınız gün de, bu kredilerin faizi işlemeye başlıyor. Dolayısıyla bu teşvikler, yüzde 30 yatırım indirimi veya gerice yörelerde yüzde 40 yatıran indirimi, yüzde 50 yatırım indirimi, biraz da güya ucuzlatılmış kredi, pahalılığın biraz altına inmiş kredi ile sanayi‘olmaz. Gayri menkul değerlerinin senede yüzde 100 değer kazandığı bir dönemde, Uz sanayicileri yeniden sanayiciliğe döndür mek zor olabilir. Bu açıkçası bu memleketin kendi ölçülerine göre, memle ketini seven bir çocuğu sıfatıyla ilgililere aktarıyorum ve ikaz etm eye çalı şıyorum. Sanayicilikten», bina yapıp satmak daha iyidir. Nitekim, içimizde bu yolu seçenler vardır ve bu daha tath gelmektedir. Niçin sanayicilikle uğraşsın; kıdem tazminatı yok, banka yok, kredi yok, yedek parça yok , yok oğlu yok. O halde bu teşvikler yetersiz. İngiltere'de ve bazı ülkelerde, mesela Kuzey İngiltere'de sınai tesislerin arazileri bedava veriliyor, sınai tesislerin bazan binaları bedava veriliyor. Enflasyon da malum nerede. Bizde, bu enflasyona, bu sahadaki özellikle bu sahadaki sanayi dayanmaz. Tabii otomobil yaparsak, buzdolabı yaparsak iki kişiye satıyoruz. Biraz da ihtiyacın altında tuttuk mu rakamı, al müşteri den depozitoya, koy kasaya imalata devam et. Ama, bizde öyle değil, 1 tribünü 1—1,5 senede yapıp teslim etmek mümkündür, hidromekanik ekip manı 1.5 senede yapmak mümkündür. 1. 150 megavat kazanı 18 aydan evvel - 467 yapıp teslim etmek mümkün değildir. Bütün bunlar İçin, sermayemizi 1,5 sene bağlayacaksınız, 1,5 sene paranızı alacaksınız. Ne çıkar yüzde 30 eskalasyonu alsanız, ben Şükrü Beyle rağmen eskalasyon aldığımızı da kabul ediyorum. Faizler lasa vadeli kredi faizleri yüzde 8 0 -8 5 . Dolayısıyla bu şeye sanayici olarak dayanamazsınız. Kimsenin moralini bozmuyorum, biz bu yola girmişiz, geriye dönüş yolu muz yok, Atbntiğin ikinci yanandayız, biz karşıya doğru gid eceğ i* , inşal lah bir buzdağına çarpmayız. Ama, bir gerçeği de vurgulamak zorundayım efendim, birim bu sahadaki dertlerimizden birisi de, biraz evvel bahsettim, yetişm iş insan göçüdür. Eğer tezgahlan ahr, bir de bina yapar içine koyar sanız, siz tezgahlan muntazam şekilde istif etmiş olursunuz, ambar yapmış r-' olursunuz. Adamlandmnadıktan sonra, fabrikayı siz fabrika yapmış olmaz sınız. Türkiye'de adam yetiştirme konusunda üniversiteler ellerinden geleni yapıyorlar; ama gerekeni yaptıklarım söyleyemem, özü- dilerim. Ama bun ların kabahati mı var, hayır, yok. Ben hasbel kader teknik üniversitenin elekt rik fakültesinin yaptığı bir toplantıya geçenlerde katıldım. Üniversitenin, fakültenin 1 senelik yolluğu 1 milyon 800 bin hra. Yolluk parası, 1 fakülte nin Newyork'a gider gelirsiniz uçakla, ondan sonra haydi eyvallah. Yani böyle, üniversite bu şekilde desteklenmez. Tabii bu arada bir kanaatimi söy leyeyim. Güney Kore'de eğitimin tamamı paralıdır. Yüzde yüzü paralıdır. Okuma yazma da yüzde 9 9'dur. Biz ata ot yazana da at yazana da diploma v e rm e k kaydıyla, ancak yüzde 70lere gelebildik. Demek ki, eğitimde bir metod hatamız var. Latin harflerini almışız ki, kolaylık olsun diye, ama yine yüzde 7 0’deyiz. Okuma yazma çağındaki insanlan. Cumhuriyetin 60'ıncı kuruluş y ılın d a, bile, 64'ncü yılında bile ancak yüzde 70 Tere getirebil mişiz. Bu paralı eğitim orada nasıl yürüyor, burada nasıl yürür. Hiç olmazsa — 468 — _ parası olandan alsın. Lütfen, benim çocuğum Amerika'da gidip 15 milyona qkunıasm, ama teknik üniversiteye gitsin, iktisat fakültesine gitsin, hukuk fakültesine gitsin de 1,5 milyon versin efendim, niye vermesin. Bunu söyle diğim zaman herkes ayağa kalkıyor, "efendim fukara nasıl okuyacak?" r ‘ •■ • “ ■ I. i ■ i Gayet basit, benim gibi leyli meccailTOkuyacak. Bundan kolay ne var, gire cek imtihana kazanacak okuyacak. Parası olmayan da, hem. parası olmaya cak, hem de imtihan kazanmayacak, hem de bedava okuyacak. Olmaz, bi risini seçecek, ya parası olacak verecek, ya çalışkanlığı olacak. Aha, burada yanımda işte, benim tanıdıklarım burada, bu da benim gibi leyli meccani. Sayın Bakanım özür dilerim.' Yine ipin ucunu kaçırdık. Ben bu konuda as lında birkaç gün konuşabilirim, ama sözlerimi bitireceğim. Kimsenin sözünü kesmediniz biliyorum teşekkür ederim, sağolasmız. -: ; ' i- ■ j ■ ' Başta siz olmak üzere hepinize saygılarımı sunuyorum. Tabii arkadaşlarımı da şahit göstereceğim Sayın Bakanım.(AIkışlar) _ :.r . - 469 BAŞKAN —Yalnız, diğer konulara geçmeden ben hemen şu hususu söyle yeyim, tabii yatırım mallan endüstrisinin dertlerini dile getiren muhterem arkadaşımız îdris Bey ve aynı zamanda Şükrü ER Bey ve diğer arkadaşlar da aynı şeylere temas edecekler, dert büyük olduğu için, başta söyleyeyim buna ait bir özel toplantı yapalım. Yani, şura dışında özel bir toplantı ya palım ben bunu teklif ediyorum; bu meseleyi Ur daha gözden geçireEm. Yani, devletteki anlayışın tersliğini doğuran noktalar neler ise, orada ne yapacak isek, nere törpülenecek ise orayı törpüleyelim. Yani, tabiatıyla bi raz evvelde ifade ettiğim iz gibi, en büyük dert uzun müddet, 1 —1,5 sene zar fında bir stasyon alamıyorsunuz, para bağlıyorsunuz, yapıyorsunuz, işlet me sermayenizin dönüş sürati çok düşük, bu durumda tabiatıyla â z de güç durumdasınız. Bunu diğer bir sanayi ile de mukayese etmemiz mümkün de ğil. O bakımdan, dert büyüktür, bunu tamamen bu sahadaki sanayicileri özel bir toplantıya davet edip, münasip gördüğünüz bir zaman, bunu tekrar görüşelim, çünkü öyle zannediyorum ki, bugünkü toplantıda ancak dertlere temas edilecektir. Belki onlar zapta geçiyor; ama şu tedbirler yönünden, acil tedbirler yönünden de avn bir toplantı yapmamız icap edecektir, öyle zannediyorum, öyle görülüyor. Şimdi, şuranın ana hedefleri yönünden. Sayın hocalarımız çok güzel hedef ler verdiler; o mesele değil. Fakat, içteki büyük problemin çözümü yönün den de, ayn bir toplantı zarureti hemen belli oldu. Efendim, Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Üzeyir GARlH Bey'e söz veriyorum. Buyurun Saym GARlH. - 470 Üzeyir GARİH ALARKO Holding . , Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Bakanım, Sayın Müşteşarım, değerli divan öyeleri, değerli hocalarım, sayın dinleyiciler, sayın panel üyeleri ve değerli basın mensuplan; bu sana yi şurasının bugünkü tpplantısında bana,söz verildiği için teşekkürle sözle rime başlamak istiyorum. Hep mühe^disEkjten bahsettik, mühendislik d e mek program demek, zaman demek. Burada 6 kişiye 1 saat ayrılmış, dolayısıyle kişi başına 10 dakikâ..Ben mümkün mertebe 10 dakikayı geçmemek üzere sîzlere fikirlerimi somut olarak anlatmaya çalışacağım. BAŞKAN -r Biraz daha uzun konuşabilirsiniz. Üzeyir GARİH (Devamla) —Teşekkür ederim Sayın Başkan. Efendim, burada benden önce konuşan mümtaz kişiler bir çok şeyler söyle diler. Bizim şanssızlığımız sona yakın kalmamızdır. Dolayısıyla söylenenleri bir daha tekrarlamamaya çalışacağım. ■. Efendim, benim konum daha ziyade bu kitapda yatınm mallan sanayii en tegre tesis yatınm makinalan denen makinalar üzerinde durmak istiyorum. Bu kitabın 140'ncı sayfasında, biraz önce takdimci arkadaşımızın da belirt tiği özere, yatırım malları sanayiinin bir bölümünü oluşturan entegre tesis makinalan, imalat sanayiinin diğer sektörlere göre belirgin vasfı, her projeye göre değişen boyutlarda bir ağırlıkta imalat yapılmasıdır. Dolayısıyle emek yoğun bir sanayi türüdür. Bunun için de, benim ilgili olduğum konular, -4 7 1 kimya, petrokimya, çim ento gibi M nlerin yapılması ve prosesi için gerekli aksam, makina ve ekipmanın yamsra, demirçefik, maden sanayii ve ayrıca kuvvet santrallannda kullanılan ekipmanlardır. Bu du m anlan şöyle bir kısaca sıralarsak; bunlar, göç kazanları, tazyikli kaplar, distüasyon kuleleri, döner ve sabit formlar, sıtm a klima soğutma matrînalan, maden makinalan km alar vesaire, vinçler ve trenler ve diğer çefik konstrüksiyo nla ilgili ekipmanlar. Bd alanda, Türkiye'mizde mevcut ana fabrikalar ve yan sanayinin kapasitesini Ur araya toplaısak, zannediyor u n ii Smai Kalkmma Bankaanm bu konuda önemli araştırmalan ve bu nunla ilgili bir kitabı vardır. Bu kitaba göre, ürî vardiya özetinde çalışıldığı takdirde, takriben 400 bin ton kapasite vatıdır Türkiye'de. Fakat, bu kapasi tenin hangi, ne kadan çalışıyor, ne kadan atıldır ne kadan çalışmıyor diye bir araştırına yaptığımızda, maalesef şunu söyleyebiliriz ki, önemli bir kapasite boşluğu vardır. Bu alanda Türkiye 'de çalışan büyük sanayii tetkik ettirdik, uzmanlarımız tetkik etti ve şunu söylemek lazım ki, yatmmlan bugünkü şartlara getiril diği takdirde, gelirlerinin maksimumu yüzde 4,5 civarındadır. Yani Türki ye'de bu konuda yatın mına göre yözde 4,5 dan fazla kazanan hiçbir sanayi yoktur. Bunun içinde zarar edenler vardır. Zarar edenisin bir kısmı da, za rarlarım tahahhüt işleriyle telafi etmek suretiyle bir takım kârlar gösterme durumundadırlar. Bunu da kesin olarak belirlemiş bulunuyoruz. Dolayısıy la bu sanayi zarardadır. Acaba, neden bu sanayi zarardadır? Ben mühendis kökenli bir iş adamıyım. Dolayısıyla zararlı bir sanayi kurulmaması gerekti- 1 —472 -r ğine inanıyorum. Qazı ülkede» , bazı hususları geliştirmçk için, kurulacak olan tesisler eğer para kazanmıyorsa, bunların ya devlet çliyle veya vakıflar eliyle kurulması gerekir. Hamasi olarak, Vatan-Millet diyerekkâr etm eye cek tesisleri kurmak, ticaretle, iş adamlığıyla kabili telif değildir kanaatin deyim Bu durumda, acaba bu sanayi neden zarar etmektedir, acaba yanlış mı kurulmuştur, bunu kuranlar ve —bu masada üç kişi vardı, iki kişi kaldık, bir arkadaşımız ayrıldı— acaba b ir yanlış bir sanayimi kurduk, bu sanayii kurmamak mı taamdı? Ben Hayır, bu sanayii kurmak lazımdı diyorum. Bu sanayi doğrur kurulmuştur. Neden doğru kurulmuştur; biraz önce bu radaki 140'na sayfada okuduğum ^bi, çünkü emek yoğun bir sanayidir. Emek yoğun sanayi derken, yalnız mavi yakalı emek yoğun olarak kastet miyorum. Aynı zamanda beyaz yakalı emek yoğun. Yani, mühendisliğe dayalı bir sanayidir. Bu mühendislikte, eğer mühendisi sıralarsak, başta bir araştırma vardı, ondan sonra temel mühendislik vardır, ondan sonra detay mühendisliği vardır; ondan sonra imalat usulleri mühendisliği vardır. Benim kanıma göre ve tecrübeme göre, Türkiye'de araştırma, proses mühendisliği ve BASIC Engıneermg dediğimiz temel mühendislik yok ise de, detay mü hendisliği ve imalat usulleri mühendisliği mevcuttur. Bu detay mühendisliği ve imalat usulleri mühendisliği de Türkiye'de ucuzdur ve bu tüm mühendis liğin maliyet itibariyle yüzde 40'ına yakın bir değeri taşır. Eğer bunun ya nında da, mavi yakalı ^kişilerin ücretlerini ve Türkiye'deki durumlarını he saba katarsanız, bu tür bir sanayiin dünya ile rekabet edebileceği ortaya ç ı kar. Biraz önce ortak pazardan bahsettiler. Ortak Pazara girince, Ortak Pa zarda bizim rakip bit durumda olmamamız, bizim rekabet yerine kom plenıantcr yani mütemmim bir sanayi durumunda olmamız gerekir. Biz ancak o şartlarda ortak pazara girebiliriz ve ortak pazara girebiliriz ve ortak pazara girdiğimizde bu tür bir sanayinin iş yapabilmesi lazım. -4 7 3 Pekala, o halde bu sanayi neden iş yapmıyor? Evvela şöyle kısa bir rnüşahade de bulunacağım, geri kalmış ülkelerde, ahalinin, yani halkın yüzde zanne diyorum k i, 701 ziraatte, yüzde 10 ilâ 20%i sanayide, geriye kalan S ilâ 10'u takriben 5 ilâ İS İ diyelim, servis yani hizmetlerde çalışır, hizmetlerde istihdam edilir. Bir toplum; geliştikçe zfraatte çalışanların nisbeti döşer, sanayide çalışanların nispeti yükselir, serviste çalışanların nispeti daha da yükselir. Çok gelişmiş toplumlarda ise, sanayi ve ziraat düşüktü-, servisler en yoğundur. Bugün, gelişm iş ülkelerde tün kişiler beyaz yakalı olmak is tiyorlar, ve softver satmak istiyorlar. Biz ise ancak o andahardveraşamasın dayız. Ve Haniverimizi kanımca rahatlıkla satabiliriz. Peki, neden satamıyo ruz? birçok sebeplerle satamıyoruz,'bu sebeplerin bir kısmım arkadaşları mız söyledi; fakat ben yine de bunlan kısa ve öz olarak toparlamaya çalışa cağım. Evvela, eğer daha iyi para kazanmak istiyorsak, daha ileri bir toplum olmak istiyorsak, araştırmaya ve temel mühendisliğe önem vermemiz gerekir. Araş tırma ve temel mühendislik, devlet kurumlan tarafından yapılabilir, özel sektör tarafından yapılabilir. Devlet kurumlan tarafından yapılırsa, tama men bir hibe şeklinde olur, özel sektör tarafından yapılabilirse, bunun kar şılığının tekrar özel sektöre dönüşümü gerekir. Acaba bu Türkiye'de müm kün müdür? Kanımca mümkündür, her şirketin kendi araştırma geliştirmesi ni yapmak için para ayırması, büyük parça ayırması bugüıkü sermaye tera kümleri muvacehesinde Türkiye'de mümkün değildir. Ancak, küçük paralar, bu konuda aynlabifir. Bunun için de, işgücü—sanayi, üniversite işbirliğine ihtiyaç vardır. Yani, sanayi araştırmalarım üniversite kanalıyla yaptıracak tır. Peki, acaba sanayi bu araştırmalarım niye üniversite kanalıyla yaptır mıyor? Savın Profesör Gediktaş burada, kendileriyle 10 sene önce sanayi— -474- öniversite işbiırliği^- derneği demeyelim der- MjŞSŞ'in de içinde bulunduğu bir topluluk kurduk, tarabya otelinde toplantılar yapıldı. Fakat bir neticeye varılamadı. Acabaneden varılamadı. Benim kaçıma göre burada ekonom ik bir nitelik vardır, şöyle ki, sanayici araştırmasını üniversiteye yaptırdığı zaman bir para ödüyor- Bunu yapan araştırmacıise cebine de bir para giri yor ve bu ikisi arasında bir nispetsizlik yar.-Evvela kanımca sanayicinin üni versiteye daha çok yaklaşması jçin, bu nispetsizliği ortadan kaldırmak lazımdır. Yani döner sermaye kanalıyla yapılan işlerde, bu araştırmayı yapan hocanın veyahut da öğretim görevlisinin cejbinp jpren paranın miktarmm artırılması, yani başka bir. deyimle bunu telif hakkı sayılması ve bundan ke sinlikle vergi kesilmemesi icap eda:. Bizim yapmış olduğumuz hesaplara g ö re, bizden 100 çıktığı zaman, btinu yapan kişilerin cebine 20 girmektedir ve bu önemli bir nispetsizliktir. Bize çok pahalıya mal olmakta, halbuki bu işi yapan kişi de karşılığım alamamaktadır. Bu bakımdan, burada yasal bir düzenlemeye gerek olduğu kanısındayım. Sayın Sanayi ve Ticaret Ba kamın, Türk Sanayiine ve aym zamanda Türk ekonomisine koordinasyon heyeti dolayısıyla yön veren en önemli bakanlardan bir tanesidir. D olayısıy la ben kendisinden özetle şu ricada bulunuyorum, Profesörler kendi hakları nı isteyemiyorlar, onların adına değil de, ben kendi düşüncemi ortaya ç ı karıyorum, onlardan herhangi bir mesaj almış değilim, fakat müşahadem de budur. ikinci olarak, bir konu daha vprdır. Mühendisliğe Türkiye'de özen gösteril miyor. Mühendislikte mesela vergi indiriminden mühendisi özendirici teşvik lere gidilmiyor. Ben devamlı korumaya karşıyım. Fakat , bir çocuğu en azından üniversiteyi bitirinceye kadar anası babası tarafından korunması ge rektiğine inanıyorum. Dolayısıyla korumacılık diğer ülkelerin k o ru m a c ı -4 7 5 nispetinde ne daha fazla, ne daha az yapılmalı. Yani bir sanayi tedricen aza-J • •_ > lan bir trentle, sıfıra varacak bir bentle önceden belirlenen bir sfce için mutlaka korunmalı.- Bunun tercihlerini Sanayi ve Ticaret Babnhgı, veya devlet, veya hükümet yapmalıdır, politikalar tespit etmelidir. TBHdye'de hangi sanayie önem verilmelidir; eğer bu tür entegre sanayi Türkiye için bir çıkış yolu olarak görülüyorsa, dünya Üç rekabet edebileceği benim gördü ğüm‘gibi devlet tarafından da benimseniyorsa bu sanayiin bir süre için bir program, dahilinde ve azalan bir trentle korunması gerektiğine kesinlikle inanıyorum. Bu korumacılığı aşın bir korumacılık olarak görmüyorum. Bu n a sl yapılabileceğini somut örneklerîe, zamanımı da pek aşmadan anlat- r maya çalışacağım. Abaca, bizim ülkemizde bu kapasite kuflamm düşüklüğünün nedenleri ne dir? Bunların bir kısmı söylendi, eğer tekrar edersem Ve bu bakımdan biraz vaktinizi alırsam, şimdiden özür dilerim. Birincisi, dış kredi dolayısıyla ithalat. Şimdi, bir dış firma, mesela Türki ye'de bir güç santralı, kuvvet santrah veya bir petrokimya tesisi yapacak. Ben müşaha de ettim, bunların birçoğunu biz yaptık Türkiye'de, müteahhit olarak yaptık, fakat yürekler acısıdır ki, gelen ekipmanlar içinde. Türkiye'de yapılabilenlerin nispeti, değer üzerinde, değer bakımından yüzde 70 ^n üs tündedir diyebilirim. Yani değer olarak Türkiye’de yapılabilenler dışarı dan gelmiştir. Bu dışarıdan elde edilen dış kredi dolayısıyla ithalattır. Bu dışamun kendi sanayisini korumasıdır. Yani, başka bir deyimle bir yaban cı ülke, kendi fabrikalarım çalıştırabilmek için, bir kredi mekanizmasını ve bir Sigorta mekanizmasını harekete geçiriyor ve İrendi firmalarına uzun va deli kredi veriyor veyahut onlara peşin ödüyor kendisi krediyi sağlıyor, ken di &cdi muhatabı Rendisi oluyor. Yani, TQık Devleti ile eks gelişm iş ülke, . bir devlette» devlete bir krediveriliyor,yabancı fırına işini yaparken para, anı peşin ahyor. , Biz burada handikap altındayız. Dolayısıyle bunlar bizi ezmektedir. Ben k o rumacılık istetniypnım; fakat karşımızdaki topla geldiği zaman, bizim k ılıç la savaşmamızmünık^.d?ğj^ir^ . , İkinci olarak, mühendislikten bahsettim, mühendisliğin mutlaka Türkiye’de eğer mühendislik dalı hükümetimizce gelişecek bir dal olarak görülüyorsa, mutlaka ve mutlaka bu daim bir şekilde, bir süre için korunması gerekir Ben sonsuz korumaya taraftar.değilim; fakat önceden belirlenecek azalan tren din de belirleneceği bir-şekilde korunması gerektiğine inanıyorum. ■ . “r . ■ Üçüncü olarak............... BAŞKAN —Ona misal verebilir misiniz? Üzeyir GARİH (Devamla) — Şöyle demek istiyorum efendim, eğer bir m ü hendislik firması Türkiye'de kuruluyorsa, mesçla vergi indirimi düşünülebi lir. özellikle mühendislik firmaları için. Bunun da bir kontrol m e k a n iz m a s ı getirilebilir. Yam kişiler i n mühendislik yapıyorum diye olmayacak fa tu ralar kesmelerinin de önü alınabilir kanısındayım. İkinci olarak bu tür müessesekav bizim türümüzde, yani entegre tesis y a t ı r ı m makinalan imal eden müesseseler ihracat kabiliyetleri son derece müesseseierdir. Bir misal vermek üzere, gerek GÜRİŞ gerek bizim ü stün t a r a fım ız - 477 dan aynı dış Alman firmasına, onların markasını vurmak özere, 2.85 Mark'a yaptığımız mal. Irak ve Suudi Arabistan'a aynı firma tarafından 15.5 Mark’a satılmıştır. Ben bunu kesin olarak söylüyorum, rakamlar benim elimde var, fiyatlar var. Demek ki, bizim bir rakabet gücümüz var. Tabii 14 Mark'ın içinde, softwer de vardır ve bu softwer bizde yoktur. Yani başka bir deyim le, biz mutfakta pişiriyoruz, biz aşçıyız, menüyü onlar veriyorlar, naol pi şirileceğini onlar gösteriyorlar, onlar nasıl tabağın üzerine düzenleyeceğimi zi gösteriyorlar, masanın başında metrodotel onlann, güzel masayı onlar süslüyorlar, biz bunları bilmiyoruz; biz mutfaktayız. Fakat, mutfaktaki hak kımız bu kadar çalıştıktan sonra, herhalde 14'e 2.85 değildir kanısındayım. Diğer taraftan, diğer flkefetde yapılmakta olan birçok tesislerde, yabana firmalar bizden istifade etmek istemektedirfer bn konularda. Fakat, eğer kendileri kredi veciyorlaısa, kendi ülke, kendi devletleri bizden mal almalarau men etmektedir^ Mesela, misal olarak vereceğim, sorant misaller. Beyji rafinerisi var Irak'ta, beyji rafinemi Çekoslovakya, Fransa kredisi ile yapıl makta olan bk rafineridir. Bu rafineri için, Türkiye'deki bu tür sanayicinin vermiş olduğu fiyatlar, Fransız fîyatiarmın yansının altındadır. Ve Fransız firması Teknip ve Tekni Petrol bu mallan Türkiye'den alamamışlardır. Çün kü, kendi fiikrferi bn krediyi verirken, bu malların kendi ülkelerinde yapıl masını istemiştir ve bu en doğal haklarıdır. Acaba, bizim ülkemizde, bu ko nularda, bu sanayii kanunam z için bir garantili kredi mekanizmasını dev reye sokamaz mı? Y ani biz paramızı peşin alırken, devletimiz uzun vadeli olarak kredi ile bn malı, başkasına satamaz m ı, bu Ur hazır bir mamul sa tışı değildir. Uzun zamana mfitevakkıf bir mamul olduğu için, bunun kredi sinin de uzun vadeli olması gerekir. Yani, bu bir herhangi bir buğday sa tışı gibi değildir, yani ma İmi ver param al 1 senelik kredi yap, bu mümkün değildir. Dolayısıyla burada bir finansman kredisinin yalnız bize değil, dış - 4 7 8 - ülkeye verilmesi lazıriı, ve „görülmekte olan şudur ki, paraaz ülkeler bunu yapıyorlar; Yugoslavya’nın parası ywk bunu yapıyor. Romanya’nm parası yok bunu yapıyor ve şunu da söylemek gerekir ki, Türkiye mesela R om an ya’ya iş yapıyor, Romanya aynı malı Türkiye'ye 4 misli fiyatına satıyor. Bu b ir hakikattir, 4 tane barajda halihazırda bu durum m evcuttur ve yürekler acısıdır diyebilirim ve bunu da ispat edebiliriz. Bunun dışında, ihaleler yapılmaktadır, diyelim ki kredisiz ihaleler yapılm aktadır. Yabancı mal ile, yabançı firmalara yapılan, yapılmakta olan ihaleler de, kanımca y ab an a para cezalandırılmalıdır. Balan burada o zaman firm a lar korunm az Türkiye'de. Ama, Türk sanayi Türk mühendisi korunur. N a sıl; SaTutem SaıayibdeiiİM teeffiHiği, İnen âıvoim û s n a y n üzerinde b ir— iki dakika durmak istiyorutn. 5 Dakika da zamanımı geçîfdim, özür dilerim . Şunu söylemek istiyorum efendim, mesela bir ihale açıldığında, eğer y a bancı para -cezalandırilsa, yani dense ki bu dolar bazı esası üzerinden yapı lacaktır. Y abana para veya doların dolar kısmı, yani y ab an a para kısmı yüzde 30 nispetinde cezalandırılacak; cezalandırma yalnızca varyasyonda yapılacak, Türk parası da aynen kalacaktır. Dolayısıyla şöyle dem ek istiy o rum, bir kişi burada 100 dolar fiyat verilse, 130 dolar olarak devalüe edile cek, bir Türk firması 100 dolar karşılığı Türk lirası verirse, 100 dolar ola rak devalüe edilecek yani yüzde 30 daha Ucuz olacaktır. Bunlar benim ö n gördüğüm bazı ilaçlar. Bunlar tatbik edildiği takdirde, zannediyorum ki bizim b u konuda rekabet etmemiz ve firmalarımızın, hele Türkiye gibi y a tı rım ın bulunduğu bir yerde, b u tür firmaların canlandırılması, mühendisliğin geliştirilmesi, yavaş yavaş proses mühendisliğinin güçlendirilmesi, ortaya çıkması mümkün olacaktır. - 479 Beni dinlediğiniz için çok teşekkür ederim (A lkışlar). BAŞKAN — Sayın Garih Bey'e teşekkür ediyorum . Hem en iki noktaya tem as edeceğim. Bir tanesi tabii Türkiye Hükümeti, d ı şarıda alm an ihalelerin firansm am yönünden prom iseri bontlann Merkez Bankası aıacılığtyla kırılması suretiyle 100 m ilyon doların f i r a r i n d i p ro jelere, kesin G arih B eyin söylediği sistemi tatbike başladık. Bu b ir başlan g ıçta-, b u bir. tk in d si de, tabii savunma sanayii dahil diğer sanayide dediği sm ır y ü z d e 30 değil, yüzde 2 0 olarak —kaynakta vergi iadesi geçen sene 15'ti bu sene 20 ye çıkardık— 1987 yıh program kararnam esinden itibaren düzenlenen te ş vik belgeleriyle ilgiH olarak y a fm m a la n n global listelerden yerli olarak te m in ettikleri y u rt içinde im al edilen ve doğrudan üretim e dönük makina teçhizat tutarlarının yüzde 20%i oranında m eblağ yatırım cıya teşvik primi olarak iade edilir. Burada, arkadaşlarım ız haklıdır, iki gim önce zannediyo rum. yine savunma sanayii konusunda meseleyi dile getirdik. Şim di, orada da b u önümüzdeki ay içerisinde ümit ediyorum yem kararlan almış olaca ğız ve aym zam anda da Türk sanayiinde tabii o bir im pluse meydana geti recektir. ö y le üm it ediyorum ve o devam edecektir. H atta bugün 500 mil yar var. Biz o mekanizm anın ço k süratli mükemmel çalıştığını müşahede edersek, ileride Saym Başbakanın da ifade ettiğ i gibi, 7 0 0 'd e yaparız. 1 Tril yon da yaparız, yani o mesele değildir. Ve bunu da biliyoruz ki, bu sanayi bizim yatanm m allan endüstrisi ile meşgul olan bütün sanayimizi fevkalade destekleyecektir. Yani buna da inancımız tam dır. -4 8 0 Buna ait malumatı daha evvel verdiğim için dün ve evvelki gön bu lu n an a r kadaşlarım malumatdarlar. Siz yoktunuz herhalde. -4 8 1 Ş ahap TELÜO G LU T .Ş .F .A .Ş . Gi». Md. Y nl. ' Saym Bakan'un, S aym M öşteşar'ıın, Başkanlık Dtvam, Şnranm m uhterem üyeleri; y a ta n tı m allan ve enerji m ak iıalan sanayii konusunda uzan bir ça lışm alım ürünü olan rapor özetinin ve benden evvel k onuşan Saygıdeğer k o nuşm acıların paralelindeki görüşlerimi mümkün m ertebe dubfikasyona m a hal vermeyecek tarzda te k ra r etm em eye gayret ederek, değinümesinde yarar gördüğüm b azı konular hakkm da görüşlerim i izaha başlam adan önce; Birinci Sanayi Şurasını o lu ştu ran Sanayi ve Ticaret Bakanhğı'm n başta Sa yın Bakan olm ak üzere i ^ f i tüm m en su p h nn a şahsan ve kurutuşum adma m innet ve teşekkürlerim i arz etm eyi bir b o rç bflm m . Y atıran m allan üretim indeki gelişimin, b ir ülkenin teknoloji, bilim ve en düstride belirli bir olgunluk ve gelişmişlik düzeyine eriştiğinin en belirgin göstergesi o ld u ğ a herkesçe bilinen b ir gerçektir. Ülkelerin güçlenmesinde stratejik önem e sahiptir. Bilgi yoğundur, ço k çeşitli mühendistik ve proses usullerinin, sonsuz malzeme çeşidinin mahsulü olan bir alandır. Bu hafiyle batı ülkelerinde b u sektör "Mühendislik Sanayii'' olarak tanım lanm aktadır. RalmnhgımiMn hazırladığı raporda 11 grupta toplanm ış olan yatarım inalla n düzenlemesinden de görüleceği gibi, "kendisiyle mal ve hizm et üretimi y apılan m a l" dem ek olan y atıran mallan, genel anlamda "M akina—Teçhi zat—A let" dem ektir. Bu ta rif ve düzenlemeden hareket edilerek ve yatırım ma İma geniş an lam da m akina gözüyle bakarak, m akina im alat sanayiinin tüm benzerlik ve problem lerini haiz olduğunu söylem ek h içte yanlış olma yacaktır. Konuya b u şekliyle yanaşıldıkça sözü edilen raporun bir pasa- jm da belirtilen ve yatırım malı üretiminin Türkiye’de 19701i yıllarda b a şla mış olduğunu ifade eden cümleyi "19 7 0 ’li yıllarda nazarı dikkati çekecck şekilde gelişmeye başlam ıştır" şeklinde ifade etmek belki daha d o ğ ru o la caktır. Zira, rapkina imalatının Türkiye’de bu tarihten ço k önceleri b a şla d ı ğı bilinen bir gerçektir. ö zel sektörde, l?501erde, kamu kesim inde 19 3 0 'lara kadar iner.bu başlangıç, bir elin parmaklan kadar azdır. Bunların sayısı, yeterli,şermaye vp teşvik unsurlarından yoksun özel sektör y o ğ u n bir bilgi ve beçeri gerektiren ^>u sektöre e l a t ın c a cesaret edemez. E denlere d e m a ceraperest gözüyle bakıbm ktadu .T icaret ve müteahhitlik hizm etlerinden sağhnaıı sermaye, birikimi* çeşitli teşvik tedbirleri ve kredi im kanları ile birlenince giderek cesaret ve gücü artan girişimcilerin 19701i yılların b a ş ın dan itibaren b u ak n a gjrdiğm yo zamandaki deyimiyle "fabrika y ap an fa b rikalar "'m d d d i boyut ve kapasitelerde peşpeşe kurulduğunu görüyoruz. 1 i ' - ." ■ ^0 '' ■' ’î ■-i ’■’' V’ -? ! ■ ;' **' - ’- ' 1’ Yeterli ve kaliteli malzeme y o lu ğ u , kalifiye işçi ve teknik p ersonel azlığı gibi Jıer başlangıç olayının tabiatından gelen sıkıntılara rağm en, piyasaya arzedilen mamul, hoşgörülü bir talebin iyi niyeti ve biraz d a çaresiz ih ti yacı ile emilince, kurulan ciddi nıüesseselerin hemen tam am ı—bugünkü sevi yelerine ulaşıcı aşama içine girmeyi başarabilmişlerdir. Bugün için dönüp geriye bakıldıkça, olayda görülen bariz tek y a n lış ın fazla inçeleyeme lüzum görülmeksizin verilen teşviklerin olduğu söylenebilir. Bunların sonucu oluşan duplikasyonlar nedeniyle atıl kapasiteler y aratıl mıştır. Oysa yatırımcılara bazı uzlaştırıcı kurallar em poze e d ile b ils e y d i, ya tırım maliyetleri düşürülüp atıl kapasiteler yaratılmadığı gibi, birbirleriyle daha koordineli çalışım alışkanlığı kazandırılmış bir sanayi, yapısı o z a mandan hazırlanm ış olurdu. -4 8 3 - Bakanlık raporunun sözü edilen pasajında belirtildiği veçhile yatırını mal ları üretim i!9 8 0 Ti yıllarda beklenen ve arzu edilen düzeye gelem em iştir. Ya tırını malının m odern ihtiyaçlara uygun ve yeterli olarak üretilebilmesi, pek çok uğraşı ve fonksiyonun belirli kurallar içinde eksiksiz entegrasyonu ile mümkündür. Şüphesiz diğer sanayiler için de geçerli olan bu güçlüğün ko laylaştırılması, ana sanayiler yanında yan sanayiler oluşturulm ası, gerekli durum larda SKD ithallerinin yapılması, m üşterek problem lerin çözümünü çeşitli kuruluşlar nezdinde sağhyabilen dem eklerin ve birliklerin kurulması ile mümkün olabilm iştir. Yatırım mallan sanayiine, özellikle entegre tesis ve m akinalan im alatına bakıyoruz; Aynı şeyleri görem iyoruz. Standardize edil miş m akina elem anian yan sanayii henüz ço k kısırdır. Pek çok müessese ha la pek ço k m akina elemanım kendisi imal etm ekte, yan sanayi ve piyasadan aldıklarım ise ekonom ik olmıyan ölçülerde stok etm ek ve bu stok seviyesini muhafaza etm ek zorunda kalmaktadır. Pek çok kam u kuruluşu meyanında, özel kuruluşlarım ızın b ir kısmı da döküm malzeme ihtiyacım kendi döküm hanelerinde üretm ek zorunluğunu hissetm ektedirler. Kalitesiz mal üretmek istem iyen ciddi kuruluşlar, elbetteki bunun bedelini ödem ek zorunda kala caklardır. Yani m aliyetleri ve satış fiyatlan artacaktır ve rekabet güçleri aza lacaktır. Bu sektörde üretilen mal genellikle sipariş üzerine üretilir. Yani pa zarlık veya ihale sonucu verilen bir sipariş söz konusudur. Malı fiyat yönün den de rekabet gücü olması gereklidir. Ana m üşteri, genellikle en büyük ya tırım cı olan ve İhale Kanununa tabi kamu kuruluşlandır. Maliyetler altında teklif verip teknolojik fedekarlıklar em poze edemezsiniz. Yapılacak tek şey masrafların kısılması suretiyle maliyetlerin düşürülmesidir, iş te bu safhada teknolojik gelişmeyi sağlayıcı araştırm a — geliştirm e için aynlan masrafta nasibini alacaktır. Kısılacak veya tanıanuyle kaldırılacaktır. - 484 Karamca b u sektörün 19801i yıllarda bile beklenen ve arzu edilen bir sevi yeye getirilmeyişin ana sebeplerinden biri budur. Bunun çözüme k av u şm a sı — yatırım cı kam u kuruluşlarının konuya farklı gözle bakmasıyla sağ lan a bilir. Gerçekçi takibi yapılmış ve müeyyideleri iyi hazırlanmış sıkı bir p rekalifikasyon kuralı ciddi kuruluşları teşvik edici ve teknoloji geliştirici y ö n de işletilirse maksat hasıl olur. Elbetteki bu sektördeki im alatçı kuruluşlara da görevler düşm ektedir. Bu konuda, Türkiye sanayiinin diğer kesimlerinde uğraşı veren pek ço k k u ru lu şun dernekler kurarak örgütlenmiş olduğunu görmemize karşın, y atırım malı üreticilerinin çoğunluğu böyle bir örgütleşmeyi henüz k u ram a m ıştır. Bu husus, bu kesimin çok büyük bir eksikliğidir. Bu salonda bulunan d e ğ e r li bazı sanayicilerimizin son zamanlarda bu konuda yaptıkları çalışm a ve t e şebbüslerinin en kısa zamanda müsbet sonuca ulaşmasını, sonuçlandıysa b a şarıya ulaşmasını gönülden diliyorum. Bu vesile ile özellikle entegre tesis ve güç ve enerji makinalan üretimi y ap an kuruluşların ana problemlerinden birine de değinmeden geçmek istem iy o ru m Bilindiği gibi ülkemizin elektrik eneıjisi talebi, ekonominin tarım dan en d ü s triye kaymasının ve yükselen yaşam düzeyinin bir simgesi olarak hızla a rta rak 40 milyar kwlı/yıllar mertebesine ulaşmıştır. Programdaki ve program a alınacak, santrallerin 1995 yılına kadar tamamlanmasıyla III milyar kw h /yıl ulaşılacaktır. Y urdum uzun net hidrolik potansiyelinin 110 milyar k w h /yıl olduğu ve henüz ço k cüzi bir kısmının kullanılmakta olduğu düşünülürse özellikle hidroelektrik santral kuruluşlarının önemi açıkça görülür. - 485 - Bu işin bir yüzü... ö b ü r yüzde görülenler şunlar: 60 Yılı aşkın b ir zam andanberi kurulun tüm büyük H. E. santrallerin ana m akinalan y u rt dışından tem inedilm iştir. Yedek parçalar dahil bugün de aynı usul devam etm ektedir. Sıkıntı çekilen, darboğaz olarak görülen her sahada ülkemiz imkanları de ğerlendirilmeye çalışılmış, büyük atıhm lar yapılm ış olmasına rağmen, hidrolik santral m akinalan im alatı konusunda gelişmeler çok ağır cereyan e t m iştir. örneğin, Şeker, Çim ento, Petro — Kimya sanayileri ile T. P. A. O., T. K. I., Demir — Çelik, Etibank gibi y a tırım a kuruluşlar büyük ölçüde yerli imalat imkanlarını zorlayarak ihtiyaçlarını iç piyasadan tem in eder duruma gelmiş lerdir; Şeker ve Çim ento sanayileri gibi kuruluşlar bir aşama daha yaparak anahtar teslimi bazında dış ülkelerle ilişki kurmağa başlam ışlardır. Endüstri tipi buhar kazanlarının da büyük ölçüde yerli yapımının gerçekleştirilmesiy le örneği bir şeker fabrikasın m Türbo —Jeneratör gruplan hariç tüm nıakinalan ve tesislerinin yerli olarak yapılabildiğinin gururunu yaşama aşaması na gelinmiştir. Manevi hazzı ve dışa bağımlılıktan kurtulunm uş olmanın ya nı sıra temin ettiği ekonom ik y aran şöyle ifade etm ek mümkündür: 6000 Ton/gün pancar işleme kapasiteli bir fabrikanın anahtar teslim fiyatı için, 1985 yılında, ülke dışından alınan tekliflerde Fransa 'mn 100 milyar. Dani m arka'nın 90 milyar. Polonya'nın 63 milyar TL.Tık fiyatlarına karşın şeker sanayi yerli ve kendi imkanlarıyla 32 milyara maledilebildiğini görmüştür. i, -4 8 6 Bütün bu örnekler gözler önünde cereyan ederken hidrolik santral üniteleri nin hala dışardan getirilmesinin sebebini izah etm ek, izah edilse de anlıyabilmek oldukça güçtür. Zira Hirfanh'da 4 yıldan beri başarıyla çalışm akta olan 32 MW gücündeki 4. hidrojeneratör, projesi T. E. K. tarafından yapıl mak suretiyle ve onun öncülüğünde, şeker makina fabrikası ve ülkemizin 27 değişik kuruluşuna ait 38 işyerinde yapılarak dış fiyatlardan % 57 daha ucuza ınaledilmiştir. (620 milyon TL.) 29 AĞUSTOS 1983 tarihli 18150 nolu Resmi Gazetede yayınlanan K arar name ile Hidro - Jeneratör ünitelerinin siparişini alacak yabancı firm a n ın yerli imalatla ilgili mükellefiyetleri karar altına alınarak iyi bir adım atılm ış olmasına rağmen, görüldüğü kadarıyla aslan payı hala y ab an a firm alarda kalmaktadır (% 85). Kanımızca bu konunun ana sebebi D. S İ. ve T. E. K. arasındaki, kuruluş kanunlarında gelen, kopukluktur. D. S. 1. ihale ve m o n taj bitimine kadarki işle ilgilidir. T. E. K. kendim işletmeci olarak gördüğün den, santralı işletme safhasında devralmaktadır. D. S. 1. örneğin 100 milyarlık bir barajın % 10'unu teşkil eden 10 m ilyar gi bi kendine göre küçük bir rakam nedeniyle işin rizke edilmemesini, güvenli ve garantili bir iş yapma görevi olarak görmektedir ve bu inanç için d ed ir. Oysa ülkemizin menfaatleri açısından konunun evvela bu iki kuruluş tarafuıdan ele alınarak, bu konuda bilgi, tecrübe ve mühendislik birikimi b u lu nan yerli kuruluşlarımızın potansiyel ve kapasitelerinden istifade etm enin yollan mutlaka bulunmalıdır. Zira: - 487 Bu alan ekonom ik — teknolojik ve mali yönden Türkiye'nin vazgeçemiyeceği kadar büyük ve yatarım m allan içinde ağırlığı olan bir alandır. Yeni bilgi ve teknoloji üretimleri için vasi ve atıl kapasiteleri kompanse edi ci görünümdedir. İth al yoluyla tem inedişteki gecikmeler ve imalat hatalan dolayısıyla proje nin gecikmesi ve yatırım m aliyetinin artışım önleyici bir çözümdür. Tam ir — Bakım ve yedek parça tem inindeki güçlükler ortadan kalkacaktır. ödem eler dengesindeki olum suzluklan azaltacaktır. Ç ok uzun çalışm alardan sonra hazırlanm ış olan yönlendirme planı özet ra porunda zikredilen kısa, o r ta ve uzun vadelerde alınması gerekli tedbirlerin hemen hepsiyle hem fikir olduğum u belirterek sözlerime son vermeden önce artık orta veya uzun vadeler içinde çözüm beklemeye tahammülü kalmamış olması nedeniyle kısa vadeli tedbirlerle çözümü gereken araştırm a - geliştir me konusunun önem ini bir kere daha belirtmek ve bu konuda sanayiciye sağlanacak gerçekçi teşviklerin uygulanmasında, sadece yeni teknoloji ge liştirm eler için değil, yeni teknolojiler uygulayarak üretime fazlalık, kalite ve ekonom iklik sağlayıcı sonuçlar alanların da belli ölçülerde yararlandırıl ması paralelinde tedbirler getirilmesinin gerekli olacağı görüşümü, çeşitli konuşm acılara ilaveten vurgulamak istiyorum . - 488 MADEN MAKİNALARI İMALAT SANAYİİNİN MADENCİLİK SEKTÖRÜNDEKİ ÖNEMİ VE ÜLKEMİZDEKİ DURUMU Yaşar TUNCER T. T. K. Gn. Md. Y rd. Madencilik sektörünün ölke ekonomilerinde temel taşlardan biri olduğu ve bu sektörün entegre olarak birçok sanayiye hitap ettiği bilinm ektedir. A y rı ca bu sektör yoğun emeğe dayalı olması nedeniyle istihdam ağırlıklı o lu p *^ bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için son derece önemli sosyal yönü b u lu n maktadır. Durum böyle iken Ülkemizde bu sektörün GSMH içindeki p ay ı giderek azalmış ve son 3 — 5 yıldan beri % 2 gibi çok düşük bir seviyede b u lunmaktadır. Madencilik sektörünün ağırlığını çeken kömür madenciliği ise b irin d i enerji kaynaklarının başında gelmektedir. Petrole alternatif olabilen köm üre ta le bimiz geçen yıl yapılan Türkiye 4. Eneıji Kongresinde taşköm ürü için 1987 yılında 7,3 milyon ton, 5 yıl sonra yani 1992 yılında 15 m ilyon to n , 2 0 0 0 yılında ise 20 milyonu sanayi sektörü olmak üzere 32 m ilyon to n olarak ortaya konmuştur. Buna karşılık halen taşkömürü üretimi 3,6 m ilyon to n olup 2000 yılında plânlanan miktar ise 7,5 milyon tondur. Benzer d urum linyit içinde söz konusudur. Bu açıklamalardan sonra şu noktaya gelmek istiyorum. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin madencilik sektöründeki gelişm elerini tetkik ettiğim izde ülkelerin öncelikle maden makinalan im alat sanayim kur- -4 8 9 dukları görülm ektedir. 1957 yılında Avrupa taşköm ür madenciliğinde 1,5 ton civarında olan işç i —vardiya başına kömür üretimi geliştirdikleri yoğun mekanizasyon sonucu genel olarak 4 to n , özel mekanizasyon projelerinin uygulandığı yerlerde ise 12 ton/adam var d iy e n e yükselmiştir. Ülkemizde ise bu rakam sadece 700- 800 kg/adam —vardiye seviyesindedir. İnceleme yaptığım ız h içb ir ülke madencilik sektörlerindeki gelişmelerini şu veya bu ülkeden sağladıktan makina ve teçhizata bağlı olduğunu ifade e t memekte ve önce ülkelerinin maden makina lan sanayi hakkında bilgi ver mektedir. Her ülke kendisinden bu konuda ileri durum da bulunun ülkelerle yaptığı anlaşma ve teknoloji transferleriyle bu sanayii kurm uş, geliştirmiş ve yönlendirm ektedir. Ülkemizde ise devlet tarafından takip edilen im alat sanayileri bilindiği gibi tüketim malı, ara malı ve yatırını malı üreten sanayiler olarak grublandınlrmştır. Bunlar arasında gıda sanayinden uçak sanayine kadar 30 'a yakın imalat sanayi bulunm asına rağmen "Maden Makinalan İmalat Sanayii" yer almamaktadır. Bu nedenle de bu sanayi yeterince tanınmam akta ve bilinme mektedir. Bu durum u Türk Endüstri Katalogunun tetkikinden de görmek mümkündür. Madencilik sektörü b u güı yeraltı ve açık ocak işletmeciliği olarak ikiye ay rılmaktadır. Bu iki işletm e tarzı, şartlan gereği ayrı özellik göstermekte ve bu nedenle kullanılan maden makinalan da birbirinden ayrılmaktadır. Yaklaşık 140 yıldan beri yeraltı kömür işletmeciliği yapılan Taşkömür hav zasında, ihtiyacı olan makina ve teçhizatın bir kısmı alevsızdırmak teçhizat- - 490 ta dahil olmak özere -yılda 5 - 6 milyon $ tutarında- imal edilm ektedir. A n cak bu husus ycterince yurt içi imkanlarıyla desteklenmediğinden arzu e d i len bir gelişme gösterememiştir. Yıllarca yeraltı madenciliğinin yükünü çeken bu işyerimizin tecrübeleri daima dikkate alınmalıdır. I. Sanayi Şurası için hazırlanan "Yatırım Mallan Sanayii Yönlendirme Planı ö z e t Raporunun iş, kazı ve Maden Makinalan Sanayii" adı altındaki V I. b ö lümünde ise genel olarak bazı iş ve kazı makinalanna değinilm ekte an cak açık ocak ve yeraltı maden makinalan hakkında bir incelemeye ve görüşe rastlanmamaktadır. İhracattaki payı tanm sektörünü geçecek şekilde gelişen sanayimizde b u k o nuda arzulanan bir gelişme görülmemektedir. Sanayii hızla gelişen ülkem iz de Batı Dünyası sanayileri arasında en büyük fark Maden M akinalan Sana yinde meydana gelmiştir. Diğer taraftan ise Maden M a k in a la n İm alat S ana yii bugün ülkemizin içinde bulunduğu ve hedef aldığı sanayinin üstünde bir teknolojiyi de gerektirmemektedir. Bu bakımdan geç kalman bu yolun kısa sürede alınmasını sağlayacak şek il de konunun ele alınması, bu sanayinin diğer imalat sanayileri arasında ilave edilerek bu boşluğun doldurulması, tanıtılması, teşvik edilmesi ve mesi zorunludur. Böylece Ülkemizde var olan potansiyel ö z e n d ir il y ö n le n d ir ile b ile cek ve Dünyanın önde gelen kuruluşlanyla yapılacak işbirliği ile de te k n o lo ji transferi mümkün olabilecektir. Aksi takdirde, 'Türkiye'de Eneıji Sektörü ve Sanayii Ana Plânı R a p o ru " nun 18. sayfasında görülebilceği gibi ülkemizin birincil eneıji ü r e t im in in -4 9 1 % 5 0 ’ni teşkil eden köm ür madenciliği başta olmak üzere yoğun mekanizasyona bağlı olan madencilik sektörünün gelişmesini ve verimliliğini beklemek fazla iyimserlik olacaktır. Bu nedenle, Dünya sanayi ve teknolojik gelişmelerini izlemek suretiyle Ül kemizin uzun vadeli sanayi stratejilerini tespit etmek ve yönlendirmek ama cıyla düzenlenen I. Sanayi Şurası "Yatırım Mallan ve Eneıji Sanayi Sonuç R aporu" na Maden M akinalan Sanayinin Yeraltı ve Açık Ocak Maden Ma kinalan Sanayii olarak yer alması ve yukanda belirtildiği hususlan da ihtiva eden bir stratejinin belirlenmesi kaçınılm az olm aktadır. -4 9 2 AET YOLUNDA ÖZ TEKNOLOJİMİZ Prof. Dr. özdem ir BENGİSU D. Eylül Ü. Mak. Müh. F ak. Bl. B şk. 1— SINAİ İŞLETMELERİN BAĞIMLILIKLARI Kuruluşlarından beş on yıl gibi bir süre sonunda üretim ve satışları ile b elir li bir rejime erişen endüstri işletmelerinde, şayet yeni atılımlar isteği uy an ır sa, işletmenin bir çok bağımlılıklarla atalet içinde olduğunun farkına varı lır. İşletmenin yeni atılımlar yapabilmesini önleyen bu bağımlılıkları şöylece sıralayabiliriz. 1— Kapital, pazar ve diğer ekonomik bağımlılıklar. 2— Teknolojik bilgi lisans v.s. bağımlılıklar. 3— Üst düzey yöneticilerinin psikolojik ataletleri. 4— Kanun ve mevzuatlar. 5— Sendikal bağımlılıklar. 6- Kalifiye personel. -4 9 3 7— Hammadde, Eneıji temini ve nakliye. 8— İşletm eye özgü diğer b ağ ı m lılıklar. Bu bağımlılıklar aslında birbirlerinden ço k ayrı da değillerdir. Pazar payı, teknolojik üstünlüklerle ve ucuz fakat kaliteli ham madde temini ile artar, kapitali yükseltir. Sendikal problem ler, ekonom ik bağımlılıklarla ilgili olup, kanun ve mevzuatlarla iç içedir. Lisans bağımlılığı üst düzey yöneticilerinde psikolojik atalet yaratır. İşletm enin bu bağım lılıklar içinde rejim halinde çalışırken atılıma geçm e sinde flk adım üst düzey yöneticilerinin psikolojik ataletlerinden stryılabilmelerine bağlıdır. Rejim halinde çalışan b ir işletm enin sorum lu yöneticisi, b u rejim haline yıllar sonra gelinebildiği için , psikolojik olarak tek yönlü kendisinin yarattığı kom pleks fakat başarılm ış bir tek yönlülükte ısrar eder, örneğin, ço k ucuza kapattığı bir Esansla üretm ekte olduğu malın modern rakiplerini görm em ekte direnir. M odem teknolojilerin getireceği mali yükün rizikosu kendini ürkütür. .Araş tırm a ve geliştirm eye harcanacak paranın kısa zamanda geri dönmiyeceği ka n ısın d a d tr. Ancak araştırm aya istek duym ası nedeni ile de. çok küçük prob- le n ierin masrafsız araştırılm ası taraftandır. Bu ise işletm eye yeni bir atılım verecek kuvvetten ço k uzaktır. "Bilgi A raştırm a ve Teknolojik Geliştirme Birim i" açısından önemli olan Teknolojik bilgi ve lisans bağımlılığı, bu ata letler arasında genellikle fark edilmesi en zor olanıdır. Ciddi bir üretim içiıı lisans gereklidir ancak yeterli değildir. Aksine paralelinde araştırm a olmazsa işletm eyi çok kolay rehavete’de itebilir. Genelde lisans vericinin sattığı bu - 494 teknoloji, kendisinin kullanmağa başladığı en son teknoloji değildir, on d an bir veya birkaç generasyon öncesi bir teknolojidir. Nadiren de olsa en son teknolojilerin de lisans .olarak aktarıldığı olasıdır. Ancak gelen lisansın p a ra lelinde, o lisansı üretmiş olanların yaptığı araştırmaya benzer bir araştırm a genelde devreye sokulmaz. Dolayısı ile ilk yıllar ihracat dahil parlak bir m uaffakiyetle seyreden satış, zamanla yanlız yurt içine dönük, bir m üddet s o n rada pazar payı kapmağa çalışan bir üretime dönüşür. Pazarın sönm eye b a ş laması üzerine tekrar canlandırmak için yeni bir lisans alma yoluna gidilir ve durum tekerrür eder. Bazı lisans anlaşmalarında ise, lisans .üretici firm ada yapılan son araştırma mahsûllerinin de lisansı satın alana bildirilm esi söz konusu olabilir. Bu tip çalışma bir defalık lisans almaya nazaran dah a b a ş a rılıdır ve ömrü daha uzundur. Ancak yine de lisans alıcı, araştırm anın yan ürünlerinden faydalanamaz, gelişmelerin bir kısmını da bağımlılıklar b ah sin de geçen diğer hususlara uymadığı için kullanamaz. Araştırm a hangi iş le t mede yapılıyorsa teknolojik bilgi birikimi orada olur. Bu birikim , firm anın özüne uygun, diğer bağımlılıkları da kolayca aşabilen gelişimlerin üretilm e sinde kullanılır. Ülkemizde bir firma oniki yıl kadar önce yüksek basınçlı, trak tö r hidroliği dişli pompasını bir Alman Lisansı ile üretmeye başladı. İlk altı yılını altın devrinde geçiren bu çok ciddi yatırım, dış pazar konusu gündeme gelince nasıl olupta, dış pazarda pay alamadığını araştırmaya başladı. S o n u çta , pom palarının çok yüksek gürültüsü nedeni ile satılmadığını, aynı pazarda r a kip olarak lisans verici firm anın gürültü düzeyi az bir pompası ile k a rşıla ştık larını gördü ve maalesef bu rakip pompanın lisansını da satm alm ak zorunda kaldı. Bu yeni pompanın, süper bir rakibi ile karşılaşıp karşılaşm adıkları malumatın haricindedir.A ncak yeni pompa ile birlikte ciddi bir dizayn araş- -4 9 5 tırmasma girdiklerini biliyorum. Ankara'da bir T rak tö r Fabrikasında tüm lisansını geri alan Ford firmasının ardından uzun yıllar m e t i m durm uş, fabrika çok basit başka üretimlerle can lı tutulm ağa çalışılm ıştı. Bugün ülkemizdeki en başarılı Torna tezgahlanm a çoz ucuz (10.000 $ bir lisansla ve onyedi yıl öncesinden hem en h iç farklılaşmadan üretilmesi büyük bir başan olarak görülebilir. Ancak, üretici ülkede "Baustein" 'İn ş a a t ta şı" prensibi De üretilen ve ti m takım tezgahfanm t k a lfandan , tip dişli kutuların dan biri ile ötüştürülm üş olan bu torna tezgahının dişli çark fazlalığının ötüştürdüğü gürültü ve m aliyet artışı torna tezgahsan dış pazarlarda satış şansuu negatif yönde etkilem iştir. Yukarıdaki örnekler maalesef ülkemizde ve gelişmekte olan ülkelerde pek çoktur. ö z e t olarak şunu söytiyebiliriz: "Lisans, tecrübe kazanm ak, ilk atılımı yapmak açısından şarttır. .Ancak, daha önce ve hiç olmazsa aynı anda başlatılmış bir ciddi boyuttaki araştır ma ile eşleşmiyorsa maalesef yanlız başına lisans yeni lisanslarla takviye edilse bile, rahavet verici ve zamanla pazar paymı düşürücü bir etk en d ir". -4 9 6 I I - LİSANS BAĞIMLILIĞINA "ARAŞTIRMA"NIN ETKİSİ Lisans alıınlannın en gelişmiş şekli "Jointventure", teknoloji üreten firma* mn lisans sattığı kuruluşa ortak oluşu anlamındadır. Lisans konusundaki en son yenilikler de teknolojiler, ortağa aktarılır. Ancak, daha önce de belirtildiği gibi, teknoloji üretimindeki yan ürünler, y a rı gelişmiş teknolojik ürünler karşı tarafa bildirilmez. Çünkü ortaklık k o n u su muayyen bir cins mal üretimini kapsar. Teknoloji üretim çalışmaları* bazı araştırma yatırımlarının, (hazır bilgi, S o f t ware, bilgi işlem ve depolama cihazları, kitap, m akak, tezler, tebliğler, m ec mualar, raporlar, deneysel düzenek ve cihazlar, kontrfiksiyon bürosu vs.) yapılmasını gerektirir. Ancak bunlar birer araç olup esas olan insan kafası dır. önce konunun sınırlan saptaıup belirli kafa yapısına sahip kimseler m uay yen bir disiplin dahilinde konuyu araştırırlar. Bu grup, elektronik, o p tik , va kum teknolojileri ve diğer yüksek teknolojilerde toplara işletm e kadrosunda hemen lıemen yan yanyadır. Kapsamında bilim adanılan, mühendisler, uygulamalı temel bilimciler b u lundurur. Makina üretiminde bu oran 1 /3 kadardır, örneğin İsrail'de bu sek törde çalışan bir fabrikada 1600 personelden 6 8 0 ! araştırm acıdır. R om an ya'da Takım Tezgahları Sanayii’nde çaüşan tüm d e v le t sektörü için , b in ler ce araştırm acıyı, konstrüktörü ve dizayn mühendisi kapsayan merkezi bir kuruluş m evcut olup, Romanya Takım Tezgahlan Sanayii'nin dünya çapm - -4 9 7 daki hızlı gelişimini sağlam ışlardır. İspanya Yun Bask bölgesinde de takım tezgahlan fabrikalarındaki dizayn ve araştırm a personelinin oranlan 1/10 ile 1 /4 arasında değişm ektedir. İsrail in araştırm a geliştirm e için bütçesinden ayırdığı pay % 6 ile 8 iken ül kem izde bindeler m ertebesindedir. Bu da hükümet politikamızda araştırm a ya inançsızlığımızın açık örneğidir. Kısa »ire sonra AET'ye tam 0ye olaca ğına inandığım ız ülkemizin, makina üretiminde hammadde vs. ile ne kadar pahalı bir üretici olduğu bilindiğine göre, bugünkü y urt içi pazar payımızın sıfıra düşeceği de hesaplanm alıdır. Teknolojik araştırm aların ülkemiz için bir lıîks olduğu kanısı ço k yaygındır. Paranın en hızlı geri dönüş ş e k i lisans üretimi ile gerçekleşir, (Ş ek il 1). Paranın çıkış (yatırım nedeni ile) (a) ve girişi (yeni bir teknolojik lisans nedeni ile) (b) ço k hızlıdır. Eğirinin çok sert iniş ve çıkışının anormal durumları " k a p -k a ç " sanayi iş letm elerim iz'de ço k daha belirgindir. 498- ■Clor & vorhk VARLIK Poro çıkısı ® p o r° S ‘r!> - S EKİL •' I H i o m ü t e lim i ( ------ Iv r o ı o j h r m o p o r o le lin û r H i o n s ü t f ti m i ( ---------■>/»/> jtılloro g - r i i ve Çıkışı ¡.V ii r m o vorhAırun gö te p o ta eŞtU eti -4 9 9 Bu eğri (c) noktasında pazarın teknolojik doym uşluğuna ulaşır ve bundan sora her yıl pazar kaybı artar; (d). Eğri sıfır para girişine eriştiğinde (e) el de yalnız modası geçm iş yatırım makinalan kalm ıştır. İlk yıllan yanhz araştırm a y atın ım ile başlayan (f) ve belirli bir bilgi birikiminden sonra, istenilen kadar ve bilerek Teknolojik lisans satın alan (g) bir işletmede yatı nın hızı ağırdır ve paranın geri dönüşü de ağırdır (h), zira paranın geri dö nüşünde de araştırm a yatınım devam etm ektedir. Her iki halde d e para ç ı kışının toplam ı (taralı alanlar) takriben eşit alınabilir. Çünkü ik in d halde lisans alıntında ç o k daha bilinçli davnınılabilmiştir. Ancak araştırma pa ralelinde dahi olsa, lisans bir müddet sonra güncelliğini kaybeder ve paranın girişi daha da ağırlaşır (i) ; b u durumda teknolojik birikim yan ürünleri ile firm ayı zayıflatm aktan girişin sıfıra inmesinden kurtarır (j). Genelde O - A şeklindedir. Yani paranın yıllar boyu toplam girişi toplam çılaşm dan büyüktür. Ancak (e) noktasına erişen işletmede, nakitler makina bina v s . * y e dönüşm üş durum dadır. Gene'de C > A'dır. Pazar kaybı devam ederde işletm e kredilerle beslenmeye devam ederse bir m üddet sonra sabit yatırım ların değerlerinin ilk yatırını kadar olduğu (k) noktasına varılır. Bun dan sonra geçecek her yıl sabit yatm m lann dahi, borçlan karşılayamıyacağı durum a getirecektir. Araştırma *da sihirli bir değnek değildir. Her yıl bütçenin önemli bir kısmı araştırm a harcam alarına a y r ılm a z s a ( j ) yükselişi (d) gibi ve daha az bir eğim le düşüşe geçer, (j) eğrisinin yani lisansının değerâzleşm eşinden sonra an cak teknolojik birikim ve yan ürünlerle devam eden eğrinin hiç yükselme den gitm esi'de bir olasıükdır. Böylece gittikçe artan farklılaşması sağlanır ki bu da bir m uaffakiyettir. -5 0 0 Şckil 1 in altındaki eğri ise şirket varlığının yıllara bağlı değişimidir. Aslın da varlık eğrisi para eğrisinden çıkarılmıştır. Her yıl harcanan veya kazan ı lan paraların toplamı, "varlığı" yarattığından alttaki eğri üsttekinin entegral eğrisidir. Bu nedenle para eğrisinin sıfır noktalarından geçtiği yerler, varlıkta minimuma veya maksimuma tekabül eder. örneğin (1) ve (m) noktası, (p) ile (q) noktası gibi. Aynca varlığın maksimum olduğu (r) noktası ise, para hareketinin sıfır olduğu, yani kazancın sıfır olduğu (e) noktasına tekabül eder. Firm anın en borçlu olduğu yıl (m) para dönüşünün ve faaliyetlerinin en yüksek o ld u ğ u yıldır. En varlıklı olduğu yıl (r) ise en kötü yılıdır. Bir firmanın en zengin ve müreffeh yıllarının, kazancın sıfır olduğu yıllar olması ilginçtir. Öz varlığın kuruluşundan beri en yüksek seviyede olup da; k aza n a a rtm a yan bir firmanın, herhangi bir manipilasyonla, kredi ile veya sübvansiyonla kurtulması mümkün değildir. Dolayısı ile ilk alarm olan "Kazancın artm ası" durumunda alınabilecek yegane tedbir derhal öz teknolojiyi yaratabilecek teknolojik araştırmaya girmektir, ancak bu sayede (s) noktasına gelinm ek ten kurtulunabilir. Manisa'da gaz tüpleri üretmekte olan bir firma lisanslarının değersizleşnıesi piyasanın tüpe doymuşluğa erişmesi üzerine, işe aldığı genç ve dinam ik genüi müdürüne problemi gösterdi. Firma ilk iki yıl mevcut üretimin paralelin de üç makina mühendisi ile araştırmaya koyuldu. Pazarlamada zor yıllar yaşanırken birikmiş teknolojilerine ilaveten bir know -h o w satın ahnarak üçüncü yılda uçak bombası imalatı gerçekleştirildi. Bunu uçak bom balan- - 501 ran büyük çap ta ve boyda olanları takip etti, bir y an d an ’d a tüm.malzeme m uayene ve konstrüksiyon la bora tu varlan tamamlandı. Firma bugün Tüp im alatında TSE standart mm müellifi durum una gelmiştir. Avrupa Ekonom ik Topluluğuna girmemize, yazar M riiretBARLAS’a göre o n yıl var. AET Sonrasında sınai işletmelerimizin durum u ne olacaktır? Bugün halâ m akina sektöründe ihracat yapabiliyoruz, fakat genellikle, y urt içi satışı için üretiyoruz. Ülkemizde hammadde pahalı, kütle imalatı yapılamadığı için üretim yöntem leri pahalı olduğu halde dış p aza ıım z varsa, bu maalesef em eğin ucuzluğundadır. AET Sonrası, ilk değişen emeğin pahalılaşması olacağından, firmaların varlıklanm n sıfıra inm esinden nasıl kaçınabileceğiz. Gerçi kütle imalatı ile üretim ucuzlayabilir, ancak bu da yeterli olmaz. Bunun için en akılcı çözüm, firma bütçelerinden önemli bir kısmı araştır maya ayırm aktır. Belki böylelikle on yıllık sürede kendi öz teknolojimizi kurabilir h atta devletin kontrolünde dış ülkelere teknolojimizi satabiliriz. Devlet kontrolü her gelişmiş ülkenin teknoloji ihracından çok etkindir. Bu gün Specıal Metali Co. 'den uçak türbinleri kanatlarının çift katlı vakum al tında dökümünün teknolojisini satm almak kabil değildir. .Almanya içinde durum aynıdır. Dolayısı ile kendi öz teknolojisini geliştirmeyen ve k urtu luşu devamlı veni enjeksiyonlarda arayan bir firma maalesef dönüş yolun dadır, akibetten kurtulm ası'da mümkün değildir. - 502 SON U Ç : Bir teknolojik işletmenin devamlılığında d d d i araştırma teşkilatlarının r o lü çok büyüktür. "Amerika'nın yeniden keşfedilmemesi" görüşünde o lan yöneticiler Christof Colomb Amerika» ile dünya pazarlarında pay k ap m ağ a çah şmaktadırlar. Halbuki Amerika her geçen gim yeniden keşfedilmekte, bu k eşif d e b ir müddet sonra parlaklığını kaybetmektedir. Onun için yegâne çare iş le tm e nin önce araştırmaya başlıyarak konuyu öğrenmesi sonra pazara girm ek iç in tir lisans satmalması, üretim esnasında lisansı öğrenmesi ve araştırm aları ile teknolojik bilgi birikimi yaratması, icabında işletmeyi bu bilgi ve y an ü ü ıfen ile sıfira dönüşten kurtarmasıdır. I. SANAYİ ŞURASI SORU VE CEVAPLARI - 505 ÜNAL KALAYLI (Ü nkal Firması) Saym Bakanım, Saym YAVUZTÜRK'ön konuşm alarında canlı bir şahit olarak söz aldım. Şöyle bir durum var, mahalli idarelerimiz maalesef bakanlığımızın ve m ensuplarının göstermiş olduğu ilgiyi bizfcre göstermekte* ler ve bizlere her türlü güçlüğü çıkarmaktadırlar. Şöyle bir misal vermek is terim, evvela özür dilerim kendimi takdim edeyim önce, Taysad Yönetim Kurulu Üyesi ve Ünkal Firmasından Ünal KALAYLI. 25 Yıla yakındır aynı işi yapan ve otom otiv sanayiine hizm et veren bir ima latçıyım. Büyük hayallerle işi getirdim ve yaptığım işi entegre tesis haline getirm ek için, bir sanayi yeri aldım. Ve buraya, bu te sis kurmak için teşeb büse geçtim . Yerim halihazırda sanayi bölgesidir. Yeni yapılan planda ar kasında okul yeri istenm ektedir. İstanbul güneşlide. Buna itiraz ettim , pla na yasal dönem içinde ve hukukçulara araştırdım , dilekçemin çok haklı olduğunu, bunu bugün olmasa bile mahkeme veyahut da bakanlık nezdinde teşebbüse geçerek alınabileceğini söylerler. .Ancak bu bana çok zor ve ağır gelm ektedir. Bir sanayi bölgesinin arkasından okul yeri kesilmez. Bir okulun yanm a, sanayi bölgesi kurulamayacağına göre, sanayi tesisi kurulamayaca ğına g ö r e ....... - 506 BAKAN - Yerini söylerseniz, Genel Müdür b u ra d a............ ÜNAL KALAYLI (Devamla) — Güneşli sanayi bölgesinde. BAKAN — Siz not alın, siz de müracaat edin. ÜNAL KALAYLI (Devamla) — Dilekçem var efendim. Müracaat ettim, ancak bana çok acı. Şimdi müteahhitler derler ki, sen u ğ raşma, yorulma biz herşeyi halledelim, buraya sanayi sitesi yapalım. Sen d e rahat et, çocukların da. F akat ben otom otiv sanayiine, Tüık sanayiine 26 yıl hizmet etmiş bir sanayici olarak, bunu istemiyorum. İşime devam etm ek istiyorum ve bu yönde de çalışmalarım vardır. Ancak, sayın panelistin söz lerin şahit olması bakanından, bu konuşmayı yaptım. Teşekkür ederini BAKAN - Ben teşekkür ederim. Genel Müdür bey ve arkadaşlar buradalar, ilginecekler. Buyurun efendim. Sayın Bakanım, sayı müsteşarım, sayın konuklar, Birinci Sanayi Ş uram ızın değerli mensuplan ve dinleyici arkadaşlanm ; Sayın Bakanım, Türkiye ç a pulda ilk defa ihdas edilmiş olan ve biz sanayicilere büyük önem teşkil eden bu toplantının vakar ve gururu beni söz almaya mecbur etti. Zatıalinizin - 507 şahsında butun emeği geçen Sanayi Bakanlığımız mensuplarına şükranları mı lütfen kabul etm enizi istirham ederim . Bendeniz küçük sanayi siteleri konusunda, Gaziantep sanayi sitesi yapı koo peratifi başkam , G aziantep O to Makina Sanayicileri Demeği Başkam ola rak, tekrar şükranlarımı arz edeyim. BAKAN — Teşekkür için konuştuğunuza göre mesele yok. Çünkü Küçük Sanayii yönlendirm e toplantısı hem en bunun arkasından başlayacak. O zam an, bendeniz teşekkürlerimi arz edeyim. Sözümü bilahare istirham edeyim efendim . BAKAN — Tabii efendim, bu yalmz şimdi Yatırım Mallan sanayii ve eneıji sek tö ri|çin soru soracaklar veya konuşacaklar için söz veriyorum. B uyurun efendim. Efendim, yatırım m allan özet kibm da, l l ' n d sayfaya bakıldığında kalıp fabrikalan olan Makina Kimya Mühimmat Fabrikası, silah fabrikası, gaz maske fabrikası. Devlet Dem ıryollan, Aselsan, Kale Kalıp, ECA, Coşkun ÖZ, GAMA. Ş işe Cam. Pimaş, TAB. Görülüyor ki, bu kahp fabrikalan arasında, hepsi hem kahp hem entegre tesislerdir. Müsaadenizle burada Ka lıpsan sadece kahp yapan bir fabrikadır. Konuyu şuraya getirmek istiyo rum. 14'ncü sayfanızda. Kahp sanayii ile birlikte kurulacak entegre tesisler teşvik kapsamına alınmalıdır, zaten kahp fabrikaları kurulunca entegre -5 0 8 tesisler ile beraber kurulmaktadır. Yalnız, bir üst kısmında, düşük faizli ve uzun vadeli kredi veya kur garantisi temin edilmelidir sözü, "ve k u r g aran tisi'1 olarak düzeltilirse, ihtisaslaşma, arzu ettiğiniz ihtisaslaşma düzeyinden çok uzaktır, kalıp konusu ihtisaslaşmaya başlama aşamasına gelebilir. Diyeceksiniz ki, siz neden ihtisas konusuna girmiş oldunuz? Biz de hasbel kader ithalatla uğraşmamıza rağmen, hasbel kader konut işine girdik. F a kat bir işi bitirme namusumuz o işi sonuna kadar, yardım almasak bile yü rüteceğiz. Fakat bizim hizmetimiz çok önemli 1 0 -2 0 tane formülle kalıp ithalatına ve yedek parça ithalatına yardım a oluyoruz, desteklenirse m ik ta rımız daha da artacak. 11 ve 12 aylık tesEm sürelerimizi de düşürmüş o lab i leceğiz. Maruzatım bundan ibarettir, teşekkür ederim. BAKAN - Ben de teşekkür ederim. Üç kişiye söz verdim, bundan sonra soru varsa, yazdı olarak vermenizi rica ediyorum. Şim di efendini, sayın panelistlere ve üye arkadaşlarımıza ço k ç o k te ş e k kür ederini Bu oturum u kapıyorum. 15 dakika sonra diğer otu ru m b a şla yacaktır. Sağolun efendim. (Alkışlar) I. SANAYİ ŞURASI NİHAİ RAPOR -511Birinci sanayi Şurası — Yatırım Mallan Sanayii, Eneıji ve Enerji Makina ve T eçhizatı oturum unda. Başkanlık Divanı, Panelist ve Konuşmacılar tarafın dan ifade edilen hedef ve önerileri kapsayan sonuç raporu takdim edilmek tedir. Şuranın bilgi ve onayına sunulur. 1 — Dünya'da gelişmiş sanayi ürünlerinin giderek bilgi toplumuna dönüş tükleri; bilgisayar ve elektronik endüstrisinin geEşmesiyle ve Computer kullanımıyla ekonom ik ve sosyal faaliyetlerin, işletmelerin yalnız ka rar almada zamanında, sağlıklı, hızh ve tutarlı sonuçlara ulaşmasında değil fakat aym zamanda daha iyi gelişmiş sistemlere geçildiği gözlen mektedir. 2 — Ülkelerin ekonom ik faaliyetlerinden önemli ikisini teşkil eden üretim ve hizm etlerde artık yalnız milli sınırlar değil dış ülkelerde de faaliyet gösterme ve ürün satm aya dönüş hızlanmıştır. Hatta bugün dünya, ölke ekonom isinden, dünya ekonomisine doğru geçiş içindedir. 3 — İleri ülkelerde bioteknoloji, yeni imalat teknolojileri, deniz kaynakla rından daha ço k faydalanma başlamıştır. 4 — Üniversite. Sanayi işbirliği fevkalade artırılarak .Ar. Ge faaliyetleri tek nolojinin üretimi, transferi ve uyarlamasında çok etken hale getirilme lidir. Sanayide otom asyon, robotik gibi ileri sistemlerin tasarını imali gibi alanlarda: com püter yardımlı sistem, ürünlerin dizaynı uygulamala rı yaygıniaştınlınalıdır. —512 — 5- Sanayi sektörü daha ziyade uygulamalı geliştirme çalışmaları için şim dikinin birkaç katı kaynak ayırarak; ürün ve teknoloji geliştirm esinde aktif rol oynamalıdır. 6- Belli başh üniversitelerimizde "Innovatıon Centers" ve "Bilim ve T ek noloji Merkezi" kurulmalıdır. 7 — Yeni teknolojileri takip mekanizması kurulm alı;biüra-teknoloji o d ak lan arasında sürekli bir haberleşme ağı ve etki alanlan yaratılm alıdır. 8 — İnsan gücü, ileri ve yüksek teknoloji çağı gereklerine adapte olacak b i çimde eğitim ve istihdam itibariyle iyi değerlendirilmeli ve y ö n len d i rilmelidir. Bu alanda özellikle ara kademe kalifiye teknisyen ih tiy acı nın karşılanması için iyi programlar gerçekleştirilmeHdir. 9 — Yatırım Mallan Sanayii esas itibariyle mühendislik sanayii oldu ğ u n d an ve emek—yoğun ve katm a değeri yüksek bulunduğundan savunma sanayii otom otiv sanayii için de büyük önem taşım aktadır ve dolayısıyle özel bir önemi haizdir. Bu endüstri Hükümetlerce önceden b elir lenen belirli bir süre için korumaya alınmak durum undadır. 1 0 —Yatınm m allan sanayiinde teşvikler demir perde ülkelerinin şa rtla n da dikkate alınarak yetersiz görülmektedir. Yatırım mallan endüstrisi nin hızla değişen im kan ve şartlannı; yurt içi ve yurt dışı taahhüt — imalat işleri ve diğer hususları belirlemek ve bu endüstriyi daha elveriş li ortamda çalışır hale getirmek için bilahare sanayicilerle görüşm e ve geliştirme toplantıları yapılacaktır. —513 — 11 —Yurt dışı yatırım malı ihalelerinin gerçekleştirilebilmesi için diğer ileri ülkelerin uyguladıktan gibi kendi şirketlerimize Garantili Kredi Meka nizması uygulanmasına özel önem verilmelidir ve bunun sürekli işlerli ği sağlanmalıdır. 12 —Yatırım malı üretimlerinin genellikle bir kaç ay ilâ 1.5—2 yıla varabi len im alat süreleri dikkate alınarak yatırım mallan endüstrimizin geliş mesine ve bu alanda faaliyet gösteren kuruluşların önemli maddi kayıplanna sebep olan Sabit Fiyat Sistemi terk edilmeli Avrupa Ülkele rinde olduğu gibi Kayan Fiyat Uygulamasına geçilmesi hayati önemde dir. 13 —Yatırım malı üreti çilerimizin imal ettikleri makina ve teçhizatın stan dart—kalite ilişkisine itina edilmeli ve kalite sertifikası verilmesi yolu na gidilmelidir. 1 4 —İhtisas kalıpçılığının teşriki için düşük faizli kredi uygulamasına gi dilmelidir. 15 —Arz—talep dengesi ile iç ve dış pazar, maliyet ve fiyat analizleri titiz ve gerçekçi olarak yapıldıktan sonra w tekno—ekonomik yapılabilir liği güven vereceği anlaşılan projelerin teşrik edilmesi, diğerlerinin bu im kandan yararLandınlmaması hususunda görüş birliğine varılmıştır. 1 6 —Enerji politikasında; AET ülkelerince benimsenen prensiplerin Türki ye’de de genelde geçerli olduğu ¡güneş enerjisi {aktif ve pasif ısıtma sis tem leri); bio —gaz, rüzgar eneıjisi gibi türlerin de çok daha geniş sınai —514 — tatbikatına geçilmesi. Enerjinin daha akılcı ve tasarruflu kullanılmasıyla ilgili olarak son yıl larda başlatılmış olan çalışmaların hızlandırılması, özellikle çimento, şeker, demir—çelik, alüminyum sanayiilerinde b i rim eneıji tüketimini azaltıcı çalışmalara yoğun olarak devam edilmesi zaruri görülmektedir. i 17 - Enerji üreten ve dağıtan makina ve teçhizatın büyük çapta yurt için d e üretilmesi de geliştirilmeli, desteklenmeli, teşvik edilmeli ve yönlendi rilmelidir. 18 - Hidrolik, termik erieıji üretimi makina ve teçhizatı, türbinler, su m a k in e n ve generatörlerin ülkemizde üretimi konusunda Eneıji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, TEK, DSİ gibi kuruluşlarımızın; mevcut ve yeni sınai kuruluşlarına bu alanda azami yardım ve yönlendirmeyi yapm a ları gerekli görülmektedir. 19 —1990Tı yıllarda, 20001i yıllara kadar enerji talebi, büyük arz/talep açığı yaratacağından her biri 1000-2000'er MVV'lık en az 3 veya e ş değer güçte nükleer santralın kurulması gerektiği hususu önemle göz önünde bulundurulmalıdır. 2 0 —Türkiye'de belirli bir gelişme seviyesine erişmiş olan çim ento, şeker, yeni sanayilerinin makina ve teçhizatının üretiminde olduğu g ib i; deıııir-çelik (entegre ve mini çelik), kağıt (çok daha kaliteli kağıtlar da- -515 hil). diğer metallerin ilgili izabe hadde ve ekstrüzyonu gibi sanayi dalla rının da makine ve teçhizatının üretimi ile çevre korum a, atık tasfiye tesis ve teçhizatının da projelendirme, temel mühendislik, detay mü hendislik ve üretimi ile ikpli bilgi, "konw—how ’"un ithal ya da üretimi yoluyla b u endüstri alanlarının da geliştirilmesi gerekmektedir. 21 —Yatırım m allan endüstrimizin, teknoloji ve ürün üretiminin gelişme si amacıyla; entegre tesis, proses, ve tek üniteler halinde olabilen yatı rım mallarının temel ve detay imalat mühendisliği, projelendirme, müşavirlik hizmetlerimizin de geliştirilmesi ve desteklenmesine her za m ankinden fazla ihtiyaç olduğu aşikârdır. Bu konuyla ihpli olarak Bakanlığımız ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yürütülecek özel bir düzenlemeye gidelecektir. 2 2 —Y atınm Mallan Sanayimizin teşviki ve desteklenmesi için Bakanlar arası koordineli çalışmanın sağlanması ve aşağıdaki gibi düzenlemeye gidilmesi zaruri görülmektedir. — Kredi faizleri selektif olarak düşürülmelidir. - Sınai kredilerde kredi miktarı gerçek ihtiyacı yetecek kadar ve kesintisiz olarak (kredi sözleşmesinde yazılanın tamamı veri lerek) uygulanmalıdır. 23 - Milli Sanayide Yapılan Değişiklik Önerileri : a) B ilg iy i b ir k a y n a k olarak k a b u l e t m e li v e b ilg i te k n o lo jis in d e n yararlan arak kararlar d o ğ r u v e h ız lı o la r a k a lın m a lı. B u n u n iç in - 516 — gerekli bilişini sistemleri kurulmalıdır. Bunlardan bazıları; Karar destek sistemleri. Entegre imalat sistemleri. Uzman sistemleri. Yeniliklere açık olmak. Yeni ürün ve teknoloji geliştirmek. Yenilik merkezleri kurulmalı. Bilim ve teknoloji parkları kurulmalı. Üniversite sanayi köprüsü kurulmalı. Üniversite—Savunma— im alat—Hizmet Sektörleri arasında ilişki etkin bir düzeye geti rilmeli. CAD ve CAM Sistemlerinden yararlanılmalı. Dünya Ekonomisinde üretimi paylaşacak biçimde yer almak. Seçilen alanlarda yüksek teknolojiden yararlanmak. Üretim alanlarını seçerken insan gücü artışını bir ölçüt olarak kullanmak. - 517 d) Şirketler yeniden şekillenmeli w çalışmaların rolü tespit edil melidir. — önerilen Organizasyon Y öntem i; i ii. Organizasyon am açlan belirlenmeli. Bu am açlara ulaşm ak için hangi faaliyetlerin organizasyonu nun kapsamına alınması gerektiği belirlenmelidir. iii. Faaliyetlerin en verimli şekilde hangi yöntem ler ile sürdürüle bileceği belirlenmeli. iv.Belirlenen am aç, faaliyet ve yöntem lere göre organizasyon yapısı. — Prosedür. — Görev tanıtım ı. — Yönetm elikler. — Yetkiler. — Sorumluluklar. — Organizasyon şeması. —518 — — Birimlerarası ilişkiler. — Hiyerarşiden iletişim ağına kademeli olarak geçilmelidir. Y ön teminde patron müdahaleleri asgari düzeye indirilmelidir. 24 —Son olarak, fakat temel karakterde olmak üzere, Milli Sanayi Strateji mizin gelişmeye müsait, katı olmayan, Entegral ve özlü maddeleri içe risinde cn başta yer alması gereken şu prensip bulunmalıdır : SANAYİ STRATEJİMİZ, MİLLİ SANAYİ STRATEJİSİ ŞUURU İLE OLUŞMALI, GELİŞTİRİLMELİ VE ISRARLA UYGULANMALIDIR.