Yaşlı ve Engelli Turizmi

Transkript

Yaşlı ve Engelli Turizmi
YaúlÕ ve Engelli Turizmi
Prof. Dr. øsmail Tufan
1
Gçindekiler
GøRøù ...................................................................................................................... 3
DEMOGRAFøK GELøùMELER ......................................................................... 4
HEDEF GRUP: YAùLILAR ................................................................................ 6
YAùLILAR øÇøN TURøZM, “YAùLI TURøZMø” DEöøL! ............................. 7
GERONTOGRAFø ................................................................................................ 9
ENGELLøLER ..................................................................................................... 11
EKONOMøK DURUMLARI .............................................................................. 13
EN ÇOK NELERDEN ùøKAYETÇø ................................................................. 17
EN ÇOK NELERDEN HOùLANIYORLAR .................................................... 17
TÜRKøYE’DE TATøLø TAVSøYE EDøYORLAR MI? .................................. 22
HANGø KOùULLARDA TÜRKøYE’DE TATøLø ÖNERøRLER? ................ 23
SONUÇ ................................................................................................................. 28
LøTERATÜR ........................................................................................................ 31
2
Giriú
Halk deyimlerinden biri, kendimizi hissetti÷imiz yaúta oldu÷umuzu söyler.
Margaret Hilda Thatcher, 1979-1990 dönemi øngiltere BaúbakanÕ, hayatÕn
65 yaúÕnda baúladÕ÷ÕnÕ söylemiúti. AmerikalÕ film yÕldÕzÕ Jack Nicholson’a
göre, yaúlanmak daha iyi olmak demektir. Alman atasözlerinden biri,
herkesin yaúlÕ olmak, ama yaúlanmak istemedi÷ini belirtir. ùüphesiz bu
sözlerin içinde Türk turizminin gelece÷ini yakÕndan ilgilendiren gerçekler
yatÕyor.
ønsanlÕk tarihinde eúine rastlanmamÕú derecede seyahat yapmaya düúkün
olan yaúlÕlar, bankacÕlÕktan sigortacÕlÕ÷a, kozmetik sanayinden otomobil
endüstrisine, giyim sanayisinden iletiúim sanayisine kadar tüm sektörlerin
ilgi oda÷ÕnÕ meydana getiriyor.
Özellikle 20.yüzyÕlÕn ikinci yarÕsÕndan itibaren, yaúlÕ insan ve yaúlanma
olgusunun yeniden tanÕmlanmasÕ gerekti÷i anlaúÕldÕ. Her ne kadar
yaúlanmanÕn birden fazla tanÕmÕ bulunsa da, ne yaúlÕyÕ ne de yaúlanmayÕ
kesin olarak tanÕmlamanÕn mümkün olamayaca÷ÕnÕ gösteren çeúitli
geliúmelere tanÕk oluyoruz. Buna ra÷men yaúlÕlarÕ hedef grup seçen her
sektörün, yaúlÕnÕn
“kim”
ve “ekonomik” durumlarÕnÕn nasÕl oldu÷unu
bilmesi gerekiyor. Mesela bugünün AvrupalÕ yaúlÕsÕ, çeyrek asÕr önceki
yaúÕtlarÕndan daha fazla tatil yapÕyor ve yurtdÕúÕna seyahate çÕkan
yaúlÕlarÕn sayÕsÕ hÕzla yükseliyor (Statistische Bundesamt 2000)1. Turizm
açÕsÕndan ilginç bir tüketici grubu olmalarÕna ra÷men, Türk turizmcileri
tarafÕndan henüz dikkate alÕnmadÕlar.
Alman úair Goethe, insan yaúlanÕnca yaúamaya istekli oldu÷unu
göstermesi gerekti÷ini söylemiúti. Onun bu tavsiyesini biliyorlar mÕ
bilinmez,
1
ama milyonlarca yaúlÕ, aynÕ tecrübeyi
yapmÕú olmalÕlar ki,
Statistische Bundesamt, Tourismus in Zahlen, Wiesbaden 2000
3
hayatÕn hala yaúanmaya de÷er oldu÷unu gençlere göstermek için bile
olsa, o kent senin bu kent benim demeden dolaúÕyorlar. Gençlik
hayallerini gerçekleútirme iste÷i ve bu imkana sahip olmasÕ, yaúlÕ kuúa÷Õ
sektörlerin gözdesi yaptÕ ama, genç topluma sahip olmanÕn sevinç
sarhoúlu÷unu üzerinden bir türlü atamayan Türkiye’nin, buna pek aldÕrdÕ÷Õ
yok!
E÷er yaúlÕlarÕ hedef grup olarak seçerse, turizm sektörünün bu grubun
özelliklerini ve beklentilerini de bilmesi gerekir. ùu andaki ürün ve
destinasyonlar, yaúlÕlar açÕsÕndan da ilginçtir, fakat bunun yanÕ sÕra
aradÕklarÕ baúka niteliklerin de yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu yüzden
araútÕrmanÕn ön plana çÕkarmak istedi÷i konularÕn baúÕnda “yaúlÕ turizmi”
ve bunun yanÕ sÕra, úimdiye kadar daha da az dikkate alÕnmÕú olan “engelli
turizmi” geliyor.
Demografik geliúmeler
Endüstrileúmeyle birlikte sadece teknik olanaklar de÷il, nüfus da
ço÷almaya baúladÕ. øú bölümü ve yeni enerji kaynaklarÕnÕn kullanÕlmaya
baúlanmasÕ, üretim artÕúÕnÕ, tarÕmda modern makineler ve suni gübreleme,
hektar baúÕna daha fazla hasÕlat elde edilmesini ve bireylerin daha iyi
beslenmesini de sa÷ladÕ. TÕbbi ilerlemeler sayesinde özellikle kitlesel
ölümlere yol açan hastalÕklar kontrol altÕna alÕndÕ ve çocuk ölümleri azaldÕ.
Antikça÷da 20 yÕl olan ortalama yaúam süresi, 1900’ün baúlarÕnda 35 yÕla
ulaútÕ ve 1950’de 68 yÕl oldu (Mausolf-Zens 1975). Bugün ise BatÕ
toplumlarÕnda ortalama yaúam süresi yaklaúÕk 80 yÕldÕr ve bu süre giderek
artmaktadÕr (Lehr 2000)2.
2
Lehr, U. (2000): Psychologie des Alterns. Quelle & Meyer Verlag: Wiesbaden.
4
Yeryüzündeki 260 milyon yaúlÕdan (60 yaú ve üzerindekiler) 63 milyonu
Avrupa’da yaúÕyor (Statistisches Bundesamt 2002)3 ve bunlarÕn sayÕsÕ
devamlÕ yükseliyor. Endüstrileúmiú toplumlarÕn yaúlÕ oranÕ %20’e yaklaútÕ÷Õ
(Schulz-Nieswandt 2000)4 halde, Türk turizm sektörünün bu geliúmeye
tepkisiz kalÕúÕ úaúÕrtÕcÕdÕr.
ùekil 1: BazÕ ülkelerde ortalama yaúam süreleri (Kaynak: Lehr 2000).
“Yeni yaúlÕlar” (Schultz 1985)5 olarak tanÕmlanan bu insanlarÕn kendilerine
özgü bir kültür (Borscheid 1998) yaratÕp yaratmadÕklarÕ tartÕúÕlmaktadÕr.
BazÕ araútÕrmacÕlara göre yaúlÕlÕ÷a özgü bir kültür oluúmuú durumdadÕr.
Almanya’da sayÕlarÕ 18 milyonu aúan ve 20 yÕl gibi kÕsa bir süre içersinde
40 milyona ulaúacak (Statistisches Bundesamt 2002)6 olan yaúlÕlarÕn,
turizm açÕsÕndan yaratÕ÷Õ müúteri potansiyeli, üzerine tartÕúÕlan kongre ve
golf turizmlerinde yoktur.
ùekil 2: Geliúmiú ülkelerin toplumlarÕnda yaúlÕ oranlarÕ (Kaynak: Schulz-Nieswandt 2000) .
Günümüzün modern yaúlÕsÕ, anne ve babasÕnÕn çizgisinden büyük ölçüde
ayrÕldÕ. Aktif bir yaúam sürdüren yeni yaúlÕlar seyahate, e÷itime ve
kültürel etkinliklere katÕlmayÕ seviyor ve bunun için kesenin a÷zÕnÕ
açmaktan
çekinmiyorlar.
Bireysellik
ve
ba÷ÕmsÕzlÕk,
özellikleridir (Infratest Sozialforschung 1991) 7 ve
en
önemli
yaúamÕn sundu÷u
fÕrsatlarÕ de÷erlendirmek istiyorlar.
3
Statistisches Bundesamt, Wiesbaden, 2002
Schulz-Nieswandt, F. (2000): Altern in der Türkei. eurotrans-Verlag: Weiden und
Regensburg.
5
Schultz, H. J. (1985) (Hg.): Die neuen Alten. Erfahrungen aus dem Unruhestand. Kreuz
Verlag: Stuttgart.
6
Statistisches Bundesamt 2002, Weisbaden
7
Infratest Sozialforschung, Sinus u. H. Becker (1991): Die Älteren
— Zur
Lebenssituation der 55- bis 70 jährigen. Bonn.
4
5
Hedef Grup: YaúlÕlar
YaúlÕlarÕn katÕldÕ÷Õ serbest zaman etkinliklerinde meydana gelen
artÕúÕn (Almer & Tokarski 1996) 8 baúlÕca sebebi, bu kesimin kendini
“yaúlÕ” olarak kabul etmemesidir. Sa÷lÕklÕ, zinde ve ekonomik gücü iyi
olan bu kesimin Türk turizm sektörü de dikkate alÕrsa,
hedeflerine
ulaúma úansÕnÕ büyük ölçüde arttÕracaktÕr.
YaúlÕlara sunulan hizmetler arasÕnda seyahat ve úehir turlarÕ, hobi,
kültür ve spor gibi birçok hizmet türleri (Tews 1999) 9 vardÕr ve “turizm
sektörünün vazgeçemeyece÷i kadar önemli bir grup haline gelen
<yeni> ve <genç> yaúlÕlarÕn” (Tufan 2002)10
gönlünü kazanabilmek
için birçok ülkede çalÕúmalar hÕzla devam etmektedir. .
Heterojen bir grup olan yaúlÕlarÕn parolasÕ úudur: “Yolculuk insanÕn genç
kalmasÕnÕ sa÷lar!”
Tüketici beklenti ve davranÕúlarÕ, yaú grubuna göre
farklÕlÕk gösterseler bile, di÷er taraftan paylaútÕklarÕ ortak de÷erler ve
kültürel tecrübeler de vardÕr ve bunlarÕ ömür boyu bÕrakmazlar (Perkins
199311: Solomon et.al. 2001).
Turizm sektörü, bugüne dek edindi÷i tecrübelerden, yabancÕ turistlerin
ortak özellikleri hakkÕnda úüphesiz çok úeyi ö÷rendi. Bunun yanÕnda, e÷er
yaúlÕ
turizminde
baúarÕ
bekleniyorsa,
yaúlÕlarÕ
gençlerden
ayÕran
özelliklerin de bilinmesi gerekiyor.
8
Almer, H. & Tokarski, W. (1996): Bewegung, Spiel und Sport im Alter. Band II:
Strukturelle Merkmale von Angeboten. Berichte und Materialien des Bundes Instituts für
Sportwissenschaft 3. Sport und Buch Strauss: Köln.
9
Tews, H.P. (1999): Von der Pyramide zum Pilz. Demographische Veränderungen in der
Gesellschaft. In: Niederfranke, A., Neagele, G. & Frahm, E. (Hg.): Funkkolleg Altern 1.
Westdeutscher Verlag: Wiesbaden/Opladen. S. 137-185.
10
Tufan, ø. (2002): Modernleúen Türkiye’de YaúlÕlÕk ve Yaúlanmak, østanbul.
11
Perkins, N. (1993): Zeroing in on Consumer Values, in: Ad Age, 22. Mart 1993: 23.
6
YaúlÕlar øçin Turizm, “YaúlÕ Turizmi” De÷il!
Otuz yÕl önce Alman bilim adamÕ Schmitz-Scherzer (1974)12 bir yazÕnda
úöyle diyordu: “24, 39, 48 ya da 66 yaúÕnda olmak neyi ifade edebilir ki?
AynÕ yaúÕn ardÕnda farklÕ hayat hikayeleri ve kiúilikler bulunabilece÷i gibi,
bunun tam tersi de olabilir; farklÕ yaúlarÕn ardÕnda benzerleri de
bulunabilir.” Çünkü bir insanÕn giriúimci yapÕsÕ ve zihinsel özellikleri,
yaúam süresi ve yaúam kalitesine ba÷lÕdÕr, biyolojik yaúÕna de÷il. Psikolojik
faktörlerin yanÕ sÕra, insanÕn yaúÕnÕ tayin eden kültürel faktörler bulundu÷u
da unutulmamalÕdÕr.
YaúlÕlÕ÷Õn hem psikolojik hem de kültürel boyutlarÕnda, son yüz yÕlda,
yaúlÕlarÕn lehine belirgin de÷iúimler meydana geldi. Bu yüzden yaúlÕlarÕn
“kim” oldu÷unu belirlemek için, insanÕn kendisini hissetti÷i yaútan hareket
etmek gerekiyor.
YaúlÕlar piyasasÕnÕn tuzaklarla dolu oldu÷una dikkat çeken araútÕrmacÕlar,
çok fikirlerin, insanlara yaúÕnÕ hatÕrlatmasÕndan ötürü boúa çÕktÕ÷ÕnÕ
özellikle vurguluyorlar. Örne÷in Heinz firmasÕ, küçük porsiyonlar halinde
olmalarÕndan ve daha kolay çi÷nendiklerinden dolayÕ, yaúlÕlarÕn bebek
mamasÕ satÕn aldÕklarÕnÕ belirledi. Bunun üzerine takma diúliler için “Senior
Food” adÕ altÕnda özel bir ürün paketini büyük umutlarla piyasaya sürdü.
Sonucun hüsran oldu÷unu özellikle belirtmeye gerek yok. ønsanlar, hem de
kasa baúÕnda para öderken, lapayla beslendiklerini herkese duyurmaktan
hoúlanmÕyorlar. Bebek mamasÕ satÕn alÕrken, hiç olmazsa bunu, torununa
aldÕ÷ÕnÕ söyleyebiliyor (Solomon et. al. 2001). Turizm açÕsÕndan bunun
anlamÕ úudur: YaúlÕlarÕ Türkiye’ye çekmenin yollarÕnÕ ararken, hiçbir zaman
yaúlÕlar için özel bir turizm yarattÕ÷ÕnÕ kocaman harflerle duyurmamalÕdÕr.
Basit kural úu olmalÕ: YaúlÕlar için turizme “evet”, “yaúlÕ turizmine” hayÕr!
12
Schmitz-Scherzer, R. (1974): Sozialpsychologie der Freizeit. Bericht über den
Stand der Freizeitforschung in Soziologie und Psychologie. Kohlhammer: Stuttgart,
Berlin, Köln, Mainz.
7
Gerontolojik araútÕrmalarÕn ortaya koydu÷u ve turizmcilerin hiçbir zaman
unutmamalarÕ gereken önemli bir bulgu: 50 yaúÕnÕ aúmÕú olanlar,
kendilerini ortalama 14 yÕl daha genç hissediyorlar. 50+ kuúa÷ÕnÕ hedef
grup seçenler, bu insanlarÕn kendilerini 35-40 yaúlarÕndakilerle bir
tuttu÷unu akÕldan çÕkarmamalÕ. Modern pazarlama stratejilerinin üst sÕnÕrÕ
50 yaúÕndakilerdir. AsÕl hedefleri 60 yaú ve üzerindekiler olsa da, bunu
a÷ÕzlarÕna dahi almazlar. Sihirli sÕnÕr kabul edilen “50.yaú” yÕkÕlmaya
çalÕúÕlÕrsa, sonunda kendi yÕkmaktadÕrlar (Bk: Hahn & Kagelann 1993)13.
YaúlÕlarÕn nasÕl tanÕmlanmasÕ Avrupa’da olay oldu. Bunun için Avrupa
çapÕnda
bir
tanÕmlanmak
araútÕrma
yaptÕran
AB
Komisyonu,
yaúlÕlarÕn
nasÕl
istediklerini direkt olarak kendilerine sordu. (Ristau &
Mackroth 199414, Tufan 200215). Görüldü÷ü durum bu kadar ciddiye
alÕnmaktadÕr, çünkü ortada sadece bir tanÕmlama meselesi yok. Özellikle
de siyasi ve ekonomik boyutlarÕ çok büyük. Ne siyasetçi ne de iúletmeci,
yaúlÕlara karúÕ bir kusur iúlemek istemiyor, çünkü biri siyasi kariyerinden,
di÷eri kazancÕndan olabilir! Örne÷in 1984’de ABD’de yapÕlan 477000
estetik ameliyatÕn %50’den fazlasÕ, yaúÕ 50’nin üzerindekiler tarafÕndan
yaptÕrÕldÕ (Friedan 1997)16. Sadece zinde ve sa÷lÕklÕ olmayÕp, ekonomik
gücü de bulunan yaúlÕlarÕn sayÕsÕ, onlarÕ hem toplumun gelece÷ini tehdit
eden, hem de yeni iú sahalarÕ yaratan bir grup olarak kabul edilmesine yol
açtÕ.
ùekil 3: YaúlÕlar nasÕl tanÕmlanmalÕ? (Kaynak: Ristau & Mackroth 1994).
13
Hahn, H. & Kagelann, H.J. (1993): Tourismuspsychologie und Toursimussoziologie.
Ein Handbuch zur Tourismuswissenschaft, München.
14
Ristau, M. & Mackroth, P. (1994): Eine neue Landkarte des Alters. Daten, Hinweise,
Adressen. In: Verheugen, G. (Hrsg.): 60plus. Die wachsende Macht der Älteren. Bund
verlag: Köln.
15
Tufan, ø. (2002): 60+ Kuúa÷Õ, yayÕnlanmamÕú çalÕúma
16
Friedan, B. (1997): Mythos Alter. Rowohlt: Reinbek bei Hamburg.
8
Gerontografi
YaúÕ 62’nin üzerinde olan AvrupalÕlarÕn sayÕsÕ, neredeyse Türkiye’nin
nüfusu kadardÕr! (Demographic Statistics 1997)17. Bu kadar büyük bir
kitlenin, homojen olabilece÷ini düúünmek imkansÕz oldu÷undan, onu
parçalara ayÕrmanÕn mantÕklÕ olaca÷Õ düúünüldü. 55-64, 65-74, 75-84 yaú
gruplarÕ ve 85 yaú ve üzerindekiler olmak üzere dört yaúlÕ insan grubunun
bulundu÷u (Solomon et. al. 2001) kabul ediliyor.
YaúlÕlar piyasasÕnÕ da parçalara ayÕrmak kolaydÕr, çünkü yaúlÕ tüketicileri
rahatlÕkla yaúÕndan ve aile yaúamÕ safhasÕndan belirlemek mümkündür.
Ço÷u devletten yardÕm veya emeklilik maaúÕ aldÕklarÕndan tespit edilmeleri
de kolaydÕr ve birço÷u yaúlÕlar için yayÕnlanan dergilerden birine
abonedirler. Mesela øngiltere’de yayÕnlanan “Saga” adlÕ derginin 750000
abonmeni vardÕr ve “Tatil seyahatleri ve sigorta ürünlerini 50 yaúÕn
üzerindekilere satan ana úirketin veri bankasÕnda, bu yaú grubuna mensup
4 milyondan fazla üyesi bulunmaktadÕr” (Solomon et. al. 2001).
Gerontografi
55+
Profil
Piyasa açÕsÕndan
önemi
%18
YaúlÕlÕk tecrübesi en az
olan (örne÷in: emeklilik
ya da eúinin ölümü)
grup. Daha çok genç
tüketiciler gibi
davranÕyorlar. Odak
noktasÕnda, yaúamdan
zevk almak geliyor.
Ba÷ÕmsÕz yaúam
iste÷ine sahipler ve
hizmet sektörünün iyi
müúterileri arasÕnda yer
alÕyorlar.
Sa÷lÕklÕ Tekler
%36
Eúinin ölümü gibi
olaylara, kendilerini geri
çekmek úeklinde tepki
veriyorlar. YaúlÕ bir
insan gibi davranmayÕ
ret ediyorlar.
Uyum sa÷layabildiklerini
vurguluyorlar. Toplum
tarafÕndan kabul
edildiklerini görmekten
hoúlanÕyorlar. TanÕnmÕú
markalara ilgileri büyük.
HastalÕklÕ, Ama øzole
%29
Kötü tecrübelere sahip
Sa÷lÕk problemlerinden
Grup
Sa÷lÕklÕ østifade Edici
17
Demographic Statistics 1997
9
OlmamÕúlar
Bitkin Yerleúikler
%17
olmalarÕna ra÷men,
özgüvenlerine
duyduklarÕ saygÕ dimdik
ayakta. YaúamlarÕnda
meydana gelen
sÕnÕrlanmalarÕ
kabulleniyorlar, ama
yaúam sevincini
sürdürmeyi de istiyorlar.
dolayÕ, özel beslenme
tarzlarÕna ihtiyaçlarÕ
olabilir. Örne÷in özel
yemekler ve
kampanyalar sayesinde,
ihtiyaçlarÕna uygun
yemek çeúitleri sunan
restoranlarÕ tercih
ediyorlar.
Yaúam stillerini yaúlÕlÕ÷a
göre ayarlamÕú olanlar;
kötü tecrübelerini
spiritüel giriúimlerle
dengelemeye
çalÕúanlar.
Ailesiyle birlikte yaúadÕ÷Õ
evde oturmak istiyorlar.
Bunlar ev tadilatlarÕ
yapan veya acil servis
hizmeti sunan úirketlerin
en iyi müúterileridir.
Tablo 1: Gerontografi (Kaynak: George P. Moschis 199618: Solomon et.al. 2001)
Bir úirketin veya sektörün baúarÕsÕ, “müúteriye yönelik” (Bruhn 1999)19
oluúuyla yakÕndan ba÷lantÕlÕdÕr. YukarÕda verilen bilgiler yaúlÕlarÕn iyi
müúteriler sÕnÕfÕnda yer aldÕklarÕnÕ gösteriyor. Son yÕllarda turizmcilerin en
çok sordu÷u soru, hangi ürün ve destinasyonlarÕn gelecek vaat etti÷i oldu.
Verilecek cevaplar, sadece sektörün baúarÕsÕnÕ de÷il, aynÕ zamanda
turizme yatÕrÕm yapmayÕ düúünenleri de ilgilendiriyor.
Türk turizm sektörünün önemli özelliklerinden biri de,
toplum geneline
sa÷ladÕ÷Õ katkÕnÕn çok sÕnÕrlÕ kalmasÕdÕr. BatÕ ve güney bölgelerinin
kalkÕnmasÕnda payÕ inkar edilemese bile, o bölgelerde bile katkÕsÕ belirli
yerlerle sÕnÕrlÕ kalmÕútÕr. Turistik tesislerin yer aldÕ÷Õ yerler dÕúÕnda modern
bir yapÕlaúmaya yol açtÕ÷Õ söylenemez.
YaúlÕ ve engelli turizminin bu açÕdan katkÕsÕ da farklÕ olacaktÕr. Örne÷in
fiziksel çevrenin, trafi÷in ya da toplu taúÕmacÕlÕ÷Õn yaúlÕ ve engelli turistlere
göre uyarlanmasÕ için yapÕlacak giriúimler, indirekt yoldan aslÕnda Türk
yaúlÕsÕ ve engellisi için yapÕlmÕú yatÕrÕmlar olup, Türk turizmcilik tarihinde ilk
18
Moschis, G. P. (1996): Life Stages of the Mature Market, American Demographics,
September 1996: Solomon et.al. 2001.
19
Bruhn, M. (1999): Kundenorientierung – Bausteine eines exzellenten Unternehmen,
1.Aufl., Beck-Wissenschaftsberater im dtv: München
10
defa, turizm sektörünün turistler için yaptÕ÷Õ yatÕrÕmlar, yöre halkÕnÕn da
do÷rudan do÷ruya yararlanabildi÷i yatÕrÕmlara dönüúecektir. Turizm
sektörünün temel hedefi, kendi alanÕnda eriúece÷i baúarÕlardÕr; buna
ra÷men Türkiye’nin gelece÷ine damgasÕnÕ vurmak iste÷inden kaynaklanan
baúka sorumluluklarÕ birlikte üstlendi÷i unutulmamalÕ. Do÷aya ve çevreye
karúÕ sorumlulu÷u oldu÷u kadar, baúarÕsÕnÕ borçlu oldu÷u topluma karúÕ da
bir sorumlulu÷u vardÕr.
Turizmin baúarÕsÕ, topluma getirdi÷i refah, gençlere sundu÷u çalÕúma ve
çevreyi ne ölçüde yaúanÕlÕr kÕlabildi÷iyle ölçülebilir, getirdi÷i döviz miktarÕ
ise, bu baúarÕnÕn güzel bir yan ürünüdür. ùimdiye kadar hem turizmcilerin
hem de siyasetçilerin yaptÕklarÕ açÕklamalarda, turizmin bu yönüyle ele
alÕndÕ÷Õ söylenemez. Üzerinde önemle durulan tek konu, turist sayÕsÕndaki
artÕú
ve
getirece÷i
döviz
oldu.
Baúka
ülkelerin
tecrübelerinden
bilinmektedir ki, turizmde elde edilen baúarÕlarÕn, her halükarda toplum
açÕsÕndan bir baúarÕ olmasÕ gerekmiyor. Turizm sektörünü tekdüzelikten
kurtaracak, yÕl boyunca Türkiye’ye turist getirecek, az uluslu turizmden çok
uluslu turizme geçiú yapmamÕza yardÕmcÕ olacak, daha kaliteli tesislere ve
kalifiye personel artÕúÕna yol açacak olan yaúlÕ ve engelli turizminin önemi,
bundan ileri geliyor.
Engelliler
YaúlÕlarÕn
yanÕ sÕra, engelli sayÕsÕ da giderek artÕyor. Her toplumun
ortalama %10’luk kesimi engellilerden meydana geliyor. Birleúmiú Milletler
TeúkilatÕ UNO dünyada 500 milyon engelli yaúadÕ÷ÕnÕ belirtiyor (Metzler,
Wachtel & Wacker 199720; Hellbrügge et. al. 197621). Engellili÷in çok farklÕ
20
Metzler, H., Wachtel, G. & Wacker, E. (1997): Die Wende in der Behindertenhilfe. Zur
Situation behinderter Kinder und Jugendlicher in der neuen Bundesländern. Attempto
Verlag: Tübingen.
21
Hellbrügge, Th., Schirm, H., Mikschiczek, D., Pucher, F. (1976): Wie gesund sind
unsere Vorschulkinder?, in: Katzenberger, L. (Hg.): Hygiene in der Schule, medizinische,
psychologische, paedagogische Aspekte, in: Hensle, U. (1979): Einführung in die Arbeit
11
türlerinden (Török 197722; Sander 1973)23 ötürü, mümkün oldu÷unca
normal bir yaúam sürdürebilmeleri, onlarÕn koúullarÕna cevap verilebildi÷i
ölçüde mümkün olabiliyor. Turizm sektörü açÕsÕndan bunun anlamÕ úudur:
Engelli turizmine girebilmenin temel úart, engellilerin ihtiyaçlarÕna cevap
verebilen tesis, çevre ve personele sahip olabilmektir.
Yerel yönetim,
turizmci ve ticaret odalarÕ arasÕnda sÕkÕ bir iúbirli÷iyle bu problemlere
çözüm getirmenin mümkün olabilece÷ine iúaret ediyor.
Engellilerin çok azÕ do÷uútan, ço÷unlu÷u ise yetiúkinlik ça÷Õnda ortaya
çÕkan bir sebepten dolayÕ engellidir. Sanayileúmiú ülkeler, engellilerin
sosyal ve ekonomik gereksinimlerini büyük ölçüde karúÕlamayÕ baúarmÕú
olduklarÕndan (Winkler 1994)24, engellilerin dÕú
ülkelere gidebilecek
ekonomik durumlarÕ büyük bir sorun teúkil etmiyor. Baúka bir ülkeye
yolculuk yapabilmedeki en büyük engel parasal de÷il, daha ziyade
ba÷ÕmsÕz hareket edebilecekleri koúullarÕn yerine getirilmemiú olmasÕndan
kaynaklanÕyor. Engelli nüfus arasÕnda, bedensel engelliler ço÷unlukta
oldu÷undan,
fiziksel çevrenin
onlarÕn koúullarÕna göre düzenlenmesi
gerekiyor.
Böyle bir çevrenin, sadece turistlerin iúine yaramakla kalmayÕp, tesis
dÕúÕndaki fiziksel çevrenin genelinde bir iyileúme yaratmasÕ gerekti÷ini
düúünecek olursak, engelli ve yaúlÕ turizmine girmekle birlikte, turizmin tüm
çevrede gözle görünür bir kalkÕnma sa÷layaca÷Õ uzak bir olasÕlÕk de÷ildir.
YaúlÕ ve engellileri birlikte düúününce, turizm sektörünün arzuladÕ÷Õ
hedeflere ulaúabilmesine yardÕmcÕ olabilecek Avrupa nüfusunun %30’luk
mit Behinderten, Heidelberg.Hensle, U. (1979): Einführung in die Arbeit mit Behinderten,
Heidelberg.
22
Török, M. (1977): Methode zur Fesstellung der Zahl körperbehinderter Kinder und
Jugendlicher, Stuttgart.
23
Sander, A. (1973): Die statistische Erfassung von Behinderten in der Bundesrepublik
deutschland. In: Deutscher Bildiungsrat (Hrsg.): Gutachten und Studien der
Bildungskommission, Bd.25, 23-109, Stuttgart.
24
Winkler, G. (1994): Behindertenreport 1994, Daten und Fakten zur sozialen Lage von
behinderten Bürgern in den neuem Bundeslaendern. SFZ/GSFP Berlin
12
bir kesiminden söz etti÷imiz unutulmamalÕ. Türk turizmcilerinin hedef
olarak seçtikleri 30 milyon turist sayÕsÕndan fazla olan yaúlÕ ve engellilerin
Türkiye’de tatil yapmalarÕnÕ sa÷layacak ortamlar sa÷lanÕrsa, sayÕsal
hedefle birlikte, parasal hedeflere de daha fazla yaklaúÕlmÕú olunacaktÕr.
Ekonomik DurumlarÕ
Her yÕl turizm sektörüne 7,5 milyar EURO harcayan yaúlÕlardan Türkiye
çok ufak bir gelir elde ediyor. YaúlÕlarÕn %41’i 1972’de yurtdÕúÕnda tatil
yaparken, 1995’te bu rakam %71’e yükselmiúti. 2003’te ise %80’den
fazlasÕ yurtdÕúÕna tatile gitti.
Endüstri
ülkelerinde
kuúak
çatÕúmalarÕnÕn
baúladÕ÷ÕnÕ
iddia
eden
araútÕrmacÕ ve bilim adamlarÕna göre bunun sebebi, yaúlÕlarÕn elinde
bulundurdu÷u ekonomik imkanlara dayanÕyor. Kuúaklar arasÕ dayanÕúmayÕ
ön plana çÕkaranlarÕn da, aslÕnda baúka bir úey söylemedikleri, yani
yaúlÕlarÕn ekonomik yönden gençlerden daha güçlü olduklarÕnÕ kabul
ettikleri gözden kaçmÕyor. Kuúaklar arasÕ para transferinin genellikle
yaúlÕlardan gençlere do÷ru oldu÷una (Donfur 1992) 25 dikkat çekiliyor.
Son yÕllarda Türkiye’ye gelen ve ço÷u genç olan turistlerin, para
harcamadÕklarÕndan úikayetçi olanlarÕn baúÕnda gelen turizmcilerimizin
AvrupalÕ yaúlÕlarÕn ekonomik durumuna dikkat etmeleri, yeni ürün ve
destinasyonlar bazÕnda yapacaklarÕ giriúimlerde “yaúlÕ” turistlere
yönelik çalÕúmalarÕ baúlatmalarÕ, turizm sektörünün gelece÷i açÕsÕndan
da büyük bir önem taúÕyor.
Di÷er taraftan, bugün Türkiye’yi zirate eden gelece÷in yaúlÕlarÕnÕ da ihmal
etmemek gerekir. Bir taraftan henüz genç ve orta yaútaki turistlerin
gelecekte de Türkiye’yi tercih etmelerini sa÷layacak giriúimlere baúlamak,
25
Donfur, C. A. (1992): The Double Channel of Transmission: First Results of a
Nationwide Research Project on Three Generations.
13
öte yandan da Türkiye’de tatil yapmayÕ düúünmeyen yaúlÕlara ulaúmanÕn
yollarÕnÕ bulmak gerekiyor.
Engellilerin Ekonomik Durumu
çok kötü
2%
iyi
44%
Di÷erleri
51%
çok iyi
3%
Kaynak: Winkler 1994
ùekil 4: Almanya’daki engelliler arasÕnda yapÕlan bir araútÕrma, engellilerin ekonomik
açÕdan sÕkÕntÕ çekmediklerini ortaya çÕkardÕ (Winkler 1994).
Ekonomik durumlarÕ ve engellili÷in türüne, aynÕ zamanda sunulan
imkanlara ba÷lÕ olarak, engelliler baúka ülkelerde de tatil yapÕyor, seyahate
çÕkÕyor ve yaúamlarÕna yeni bir anlam kazandÕrmanÕn yollarÕnÕ arÕyorlar.
Nitekim Winkler (1994), 1993’te Alman engellilerden %19’nun seyahate
çÕktÕ÷ÕnÕ belirtmektedir. Sosyoekonomik koúullar, AB’nin sanayileúmiú
ülkelerinde benzerlik gösterdi÷inden, bu rakamÕn di÷er ülkelerde de aúa÷Õ
yukarÕ aynÕ olaca÷Õndan hareket edilebilir. Türk turizminin yararlanamadÕ÷Õ
1,5 milyondan fazla Alman engellinin yanÕ sÕra, di÷er ülkelerdekileri de
hesaba katarsak, tatil yapmayÕ arzu eden büyük bir engelli kitlesinin
bulundu÷u anlaúÕlÕyor.
14
Engellilerin ølgi ve U÷raú AlanlarÕ
%
100
75
73
63
50
25
19
14
5
0
TV
Okumak
Seyahet
Kültürel etkinlikler
Sportif etkinlikler
Kaynak: Winkler 1994
ùekil 5: Engellilerin %19’u seyahate çÕkÕyor (Winkler 1994)
Türk turizmciler bu potansiyeli kullanmayÕ düúünmezken, baúka ülkelerde
yaúlÕ ve engellileri dikkate alan yeni bir turizm anlayÕúÕnÕn úekillenmeye
baúladÕ÷Õ görülüyor. Ekonomik gücü iyi olan yaúlÕ ve engelli vatandaúlarÕnÕ
baúka ülkelere kaptÕrmamanÕn çarelerini arayan Almanya,
bir dizi pilot
projeler baúlatarak, bu sektörün inceliklerini araútÕrÕyor. Almanya YaúlÕ
OrganizasyonlarÕ Birli÷i (BAGSO), Katolik Kilisesine ba÷lÕ Katolik Tatil
Kurumu (Katolisches Ferienwerk Oberhausen), YaúlÕlar Seyahat Kulübü
(Reiseklub für Senioren), kendi üyelerine refakatçilik hizmeti de veren “Der
Würmtaler” adlÕ kuruluú, FFW-Club ve Avusturya’da yaúlÕlara özel bir otel
zinciri açan “50plus Hotels”, yaúlÕlarÕn yanÕ sÕra, engellilere de tatil yapma
imkanlarÕnÕ úimdiden sunuyorlar ve bu alandaki etkinliklerini geliútirmeye
çalÕúÕyorlar (Jans & Jeebe 2001).
YaúlÕlara
ve
engellilere
sunulan
turistik
ürünler
arasÕnda
otobüs
yolculuklarÕ, uçak ve gemi seyahatleri ya da kur tatilleri gibi çeúitli
15
hizmetler yer alÕyor. YaúlÕ ve engelli turizminden büyük gelir elde eden
Avusturya, örne÷in ABD ya da øsveç ile karúÕlaútÕrÕldÕ÷Õnda, özellikle
engelliler açÕsÕndan pek de çekici bir ülke de÷ildir. Avrupa’daki sayÕlarÕ 36
milyona ulaúan engelliler, kendilerine imkan yaratÕlmasÕnÕ bekliyorlar.
Avusturya gibi ufak bir ülkede 16000’den fazla konaklama tesisi bulunuyor,
ama bunlardan sadece 375’i engellilere uygun özellikler taúÕyor. Buna
ra÷men Avusturya’nÕn engelli turizminden elde etti÷i kazanç, Türkiye’nin
turizmden elde etti÷i kazancÕ aúÕyor.
YaúlÕ ve engelliler sonbahar, kÕú ve ilkbahar aylarÕnda tatil ya÷mayÕ tercih
ediyorlar. Yani Türk turizminin en dura÷an oldu÷u dönemlerde, milyonlarca
yaúlÕ ve engelli, tatil için yollara dökülüyor. AyrÕca günübirlik yolculuklara
da büyük ilgi duyuyorlar (ebd.).
Turizm sektörü açÕsÕndan önemli gelir kayna÷Õ olan yaúlÕ ve engellilerden
Almanya ve Avusturya, komúu ülke olmalarÕnÕn avantajÕnÕ iyi kullandÕklarÕ
için, pastanÕn en büyük dilimlerini kendi aralarÕnda paylaúÕyorlar. Fakat
günümüzün ulaúÕm, mimari, tÕbbi ve iletiúim imkanlarÕ göz önüne alÕndÕ÷Õ
takdirde, bir Alman yaúlÕnÕn veya engellinin, günübirlik bile olsa Türkiye’ye
yolculuk yapabilmesi mümkündür. Türk turizmcileri de bu alana adÕm
atmalÕdÕrlar, ama acaba turistlerin bu konuyla ilgili görüúleri acaba nasÕl?
Bu sorunun cevabÕnÕ verebilmek için deneklere yaúlÕ ve engelli tanÕdÕklarÕ
hakkÕnda bir dizi soru yöneltildi. Verdikleri cevaplar, Türk turizm sektörü
açÕsÕndan umut verici de÷il, ama hangi adÕmlarÕn atÕlmasÕ gerekti÷i
açÕsÕndan da birer sinyal niteli÷i taúÕyor. Aúa÷Õda turistlerin sorulara
verdikleri cevaplarÕ, bu ba÷lamda inceleyerek, engelli ve yaúlÕ turizmine
girmek için hangi beklentilerin yerine getirilmesi gerekti÷ini belirlemeye
çalÕúaca÷Õz.
16
En Çok Nelerden ùikayetçi
TanÕdÕk çevredeki yaúlÕ ve engellileri, en çok úikayetçi olduklarÕ konular
açÕsÕndan de÷erlendirmelerini istedi÷imiz turistlerin verdikleri cevaplara
göre, yaúlÕ ve engellilerin úikayet ettikleri konularÕn baúÕnda can sÕkÕntÕsÕ
geliyor. 3 denekten 1’i bu görüúü paylaúÕyor. Deneklerin %24’üne göre
engelli ve yaúlÕ insanlarÕn úikayetçi olduklarÕ durumlar arasÕnda “yalnÕzlÕk”
en önemlisi. %20’ne göre monoton bir hayat sürdürmekten yakÕnÕyorlar.
Bütün bunlar, yaúlÕ ve engellilere sunulacak ürünler geliútirilirken, mutlaka
dikkate alÕnmasÕ gereken konulardÕr.
ùekil 6: YaúlÕlar ve engelliler en çok nelerden úikayetçiler
YaúlÕlar ve Engellilerin ùikayeti
Turistlerin Görüúü
yalnÕzlÕk
24
32
cansÕkÕntÕsÕ
monotonluk
20
10
TV seyretmek
7
kitap okumak
8
parasÕzlÕk
0
10
20
30
40
%
Tufan 2004
En Çok Nelerden HoúlanÕyorlar
TanÕdÕklarÕ yaúlÕ veya engelli insanlarÕ hoúlandÕklarÕ úeyler açÕsÕndan da
de÷erlendirmeleri istendi. Fakat yukarÕdakinden bir farkla: Her konuyla ilgili
17
yarÕ bir de÷erlendirme yapmalarÕ talep edildi. Aúa÷Õdaki tablo, her cevap
alternatifinde deneklerin nasÕl bir tercih kullandÕklarÕnÕ gösteriyor.
YaúlÕ/Engelli TanÕdÕklarÕnÕz
Hangilerinden HoúlanÕyor?
HayÕr
Evet
SayÕ
SayÕ
HAYVANLAR
93
207
DOöA
55
245
KÜLTÜR
51
249
TARIH
49
251
116
184
ALIù VERøù
59
241
ÖöRENMEK
207
93
RESIM YAPMAK
241
59
KOLEKSIYON
173
127
KURA GøTMEK
113
187
ùEHIR TURLARI
Tablo 2: Turistlere göre yaúlÕ ve engellilerin hoúlandÕ÷Õ alanlar
Deneklere göre yaúlÕlar, ö÷renmekten, resim ve koleksiyon yapmaktan
hoúlanmÕyorlar. Buna karúÕn hayvanlardan, do÷adan, kültür, tarih ve úehir
turlarÕndan hoúlanÕyorlar. Yeni kültürleri tanÕmak ve tarihle ilgilenmek,
aslÕnda yeni bir úeyler ö÷renmekle aynÕ anlama geldi÷inden, yaúlÕ ve
engellilerin, ö÷renmekten hoúlandÕklarÕnÕ söyleyebiliriz.
Bu iki sorudan ortaya çÕkan bir baúka durum ise, yaúlÕ ve engellilerle ilgili
düúüncelerini dile getirirken, deneklerin aynÕ zamanda kendi hoúlandÕklarÕ
alanlar
hakkÕnda
(Ingenkamp 1964)
da
26
enformasyon
verdikleridir.
YansÕtÕcÕ testlerde
kullanÕlan bu metotta denekler, baúkasÕ hakkÕnda
düúüncelerini belirtti÷ini kabul ederken, aslÕnda kendileri hakkÕnda bilgi
26
Ingenkamp, K. (1964): Psychologische Tests für die Hand des Lehrers, Weinheim.
18
vermektedirler.
Buradan hareket ederek, deneklerin can sÕkÕntÕsÕ
çektikleri, yalnÕzlÕktan ve monoton bir yaúam sürdürmekten úikayetçi
olduklarÕnÕ söyleyebiliriz. Hayvan, do÷a, kültür ve tarih gibi konulara ilgileri
oldu÷u halde, ö÷renmeyi sevmediklerine inanan bu popülasyon, anlaúÕlan
resim ve koleksiyon yapmak gibi alÕúkanlÕklara da sahip de÷il.
Di÷er taraftan yakÕn çevrelerinden tanÕdÕklarÕ yaúlÕ veya engellilerin,
benzer bir yaúam tarzÕ ve e÷itim düzeyine sahip olduklarÕndan hareket
edebilir ve verilen cevaplarÕn, aynÕ zamanda tanÕdÕklarÕ engelli veya
yaúlÕlar için de kÕsmen de olsa geçerli olabilece÷ini kabul edebiliriz.
BunlarÕ dikkate aldÕ÷ÕmÕz zaman, yaúlÕlar hakkÕnda bize en do÷ru bilginin,
ilk etapta yaúlÕ deneklerden gelmesi gerekti÷i sonucuna ulaúÕrÕz. Bu
yüzden sadece 50 yaú ve üzerindeki deneklerin verdikleri cevaplardan
hareket ederek yaptÕ÷ÕmÕz incelemeler, genel olarak genç deneklerle aynÕ
görüúleri paylaútÕklarÕnÕ gösterdi.
Görüúler arasÕndaki benzerli÷in cinsiyet, e÷itim ve yaú gruplarÕna göre de
bulunup bulunmadÕ÷ÕnÕ incelemek üzere yaptÕ÷ÕmÕz analizler, bazÕ
konularda “yaú”
faktörüne ba÷lÕ görüú ayrÕlÕ÷ÕnÕn bulundu÷unu, buna
karúÕn cinsiyete ve e÷itime ba÷lÕ görüú farklÕlÕ÷ÕnÕn bulunmadÕ÷ÕnÕ ortaya
çÕkardÕ.
Yaú faktörünün rol oynadÕ÷Õ alanlarÕn kültür, tarih, kur ve resim konularÕ
oldu÷u belirlendi. Özellikle kültür, tarih ve kurlarÕn, yaúlÕ turizmindeki önemi
dikkate alÕnÕnca, yaúlÕlarÕn nasÕl bir tercih yaptÕ÷Õ daha büyük önem
kazanÕyor.
19
ùekil 7: YaúÕ 50 ve üzerinde olan deneklerin görüúleri
Kültür
phi = 0,018
100%
90%
80%
70%
73,30%
60%
78,00%
82,00%
79,30%
87,50%
96,70%
50%
40%
30%
20%
26,70%
10%
22,00%
18,00%
20,70%
40-49
50-59
12,50%
3,30%
0%
< 20
20-29
30-39
hayÕr
> 60
evet
Aúa÷Õdaki grafikler, yaú faktörüne ba÷lÕ olarak farklÕ cevaplarÕn verildi÷ini,
yani yaúa ba÷lÕ olarak görüúlerin belirgin úekilde de÷iúti÷ini gösteriyor.
Cevaplarda yaúa ba÷lÕ korelasyon tespit edildi÷i, grafiklerin sol üst
köúesindeki “Cramer-V veya phi” olarak adlandÕrÕlan de÷erden anlÕyoruz
(p< 0,05). YaúlÕ ve engelli turizminde önemli kültüre, tarihe ve sa÷lÕk
turizmine, deneklerin yaúÕ ilerledikçe daha fazla ilgi oldu÷u anlaúÕlÕyor.
20
ùekil 8: YaúlÕ ve engellilerin, kültür turizmine ilgisi
Tarih
phi = 0,019
100%
90%
80%
70%
68,30%
60%
86,00%
85,00%
86,90%
89,70%
90,00%
14,00%
15,00%
13,10%
10,30%
10,00%
20-29
30-39
40-49
50-59
> 60
65,60%
65,50%
50%
40%
30%
20%
31,70%
10%
0%
< 20
hayÕr
evet
ùekil 9: YaúlÕ ve engellilerin tarihe ilgisi
phi =0,014
Kur
100%
90%
80%
43,30%
60,00%
70%
67,50%
75,00%
60%
50%
40%
30%
56,70%
20%
40,00%
34,40%
32,50%
34,50%
25,00%
10%
0%
< 20
20-29
30-39
40-49
hayÕr
50-59
> 60
evet
21
ùekil 10: YaúlÕ ve engellilerin, kurlara ilgisi
Kültür ve sa÷lÕk turizminin, yaúlÕ turistlerle canlanabilece÷ine iúaret eden
bu bulgulara, turizm sektörünün yapaca÷Õ yeni araútÕrmalardan elde
edilebilecek yeni bulgular eklenebilirse, Türk turizminin birçok yeni ürün ve
destinasyon
alternatifi
yaratabilece÷i
düúünülebilir.
Ancak
turistler,
tanÕdÕklarÕ yaúlÕlara ve engellilere Türkiye’de tatil yapmalarÕnÕ tavsiye eder
miydi? Aúa÷Õda bu sorunun cevabÕnÕ bulacaksÕnÕz.
Türkiye’de Tatili Tavsiye Ediyorlar mÕ?
A÷Õz propagandasÕ, her reklamdan çok daha tesirlidir. Bir kimseye
arkadaúÕ, dostu ya da akrabasÕ, úu veya bu yer tatil yapmayÕ önerirse, bir
sunucunun televizyonda yaptÕ÷Õ önerilerden daha fazla iúe yarar. Bu
yüzden deneklerden bilmek istenilen konulardan biri de, tanÕdÕklarÕ yaúlÕ
veya engellilere, Türkiye’de tatil yapmalarÕnÕ önerip önermeyecekleri
soruldu. Elde edilen bulgular, Türk turizm sektörü açÕsÕndan olumsuz, ama
karar olarak do÷ruydu. Bugünkü koúullarda, özellikle engellilerin ve artÕk
eskisi kadar zinde olmayan yaúlÕlarÕn, Türkiye’de yapacaklarÕ tatilden
kazançlÕ çÕkma olasÕlÕ÷Õ pek fazla de÷ildir. Burada tesis, altyapÕ veya
kalifiye personel gibi bir dizi noksanlÕklarÕmÕzÕn giderilmesi halinde, yaúlÕ ve
engelli turizminden elde edilecek gelir, úimdiye kadar elde edilen geliri,
kÕsa bir süre içinde geçmiú olacaktÕr.
Tavsiyeyle ilgili beú soruyla, olaya farklÕ perspektiflerden bakÕlarak
cevaplar verilmesi sa÷landÕ. Birinci soruda yaúlÕlara Türkiye’de tatil
yapmalarÕnÕ önerip önermeyecekleri soruldu. %52’si buna olumsuz cevap
verdi. 2 denekten 1’i, tanÕdÕ÷Õ yaúlÕlara ülkemizde tatili önermeyece÷ini
belirtti. Engellilerde durum daha da olumsuzdu. 4 denekten sadece 1’i,
engelli tanÕdÕklarÕna Türkiye’de tatil yapmasÕnÕ önerebilece÷ini söylerken,
%76’sÕ bunun mümkün olmadÕ÷ÕnÕ belirtti. YaúlÕ ebeveyniyle birlikte tatile
22
çÕkan ailelere de Türkiye’de tatil yapmalarÕnÕ önerecek olanlarÕn azÕnlÕkta
kaldÕklarÕ (%45,3) tespit edildi. Engellisiyle birlikte tatil yapan ailelere
Türkiye’de tatili tavsiye edeceklerin oranÕ %33’e ulaúÕrken, %67’si bu
tavsiyeyi yapmayaca÷ÕnÕ söyledi. Sonuncu soruda ise yaúlÕ derneklerine
tavsiye edip etmeyecekleri soruldu. Sadece buna ço÷unluk “evet” cevabÕnÕ
(%67) verdi. Geriye kalanlar ise (%33), bunlara da Türkiye’de tatil
yapmalarÕnÕ tavsiye edemeyece÷ini söyledi.
Hangi Koúullarda Türkiye’de Tatili Önerirler?
Türkiye’de tatili hangi nedenlerden ötürü yaúlÕ ve engellilere tavsiye
etmeyeceklerini anlamak maksadÕyla, içinde 12 alternatifli bir soru
yöneltildi ve bunlardan hangilerinin yerine geldi÷i takdirde, yaúlÕ veya
engelliler Türkiye’de tatili önerebileceklerini belirtmeleri istendi.
Bu faktörlerden hepsi engelli ve yaúlÕ turizmiyle ilgili de÷ildir ve bütün turist
gruplarÕ için aynÕ derecede önemli ya da önemsiz olabilirler. Mesela
“konfor”, bu faktörlerden biridir. Buna karúÕn uygun tesis, sa÷lÕk hizmetleri,
kalifiye personel ya da diyet yemekleri gibi unsurlar, yaúlÕ ve engelli
turizminde mutlaka olmasÕ gereken faktörlerdir. Bu yüzden sadece bunlara
verilen cevaplar ele alÕndÕ.
Soru katalo÷undaki 12 faktörden 7’nin yaúlÕlar ve engelliler açÕsÕndan
önemli olduklarÕ kabul edilerek, bunlara verilen cevaplar incelendi. Bunlar:
Engellilere uygun tesis, engellilere refakatçi, engebesiz çevre, uygun yaúlÕ
ve engellilere turistik ürünler, kur yerleri, diyet yemekleri ve kalifiye eleman
faktörleridir. E÷itim düzeyine ba÷lÕ olarak herhangi bir korelasyona
rastlanmazken, yaú faktörünün “refakat” ve “uygun tesis” faktörlerine
verilen cevaplarda korelatif rol oynadÕ÷Õ saptandÕ. Uygun tesis parametresi
ve yaú gruplarÕ parametreleri arasÕnda uygulanan ki-kare ba÷ÕmsÕzlÕk testi,
23
yaú faktörüne ba÷lÕ asimtotik signifikans de÷erinin 0,035 oldu÷unu, yaú
gruplarÕ ve refakat parametresinde ise 0,001 signifikans de÷erine
ulaúÕldÕ÷ÕnÕ ortaya koydu.
Cevaplardaki da÷ÕlÕmlara bakÕldÕ÷Õnda, her ne kadar neredeyse bütün yaú
gruplarÕnda, bu faktörlerin bulunmasÕ gerekti÷ine inananlarÕn ço÷unlukta
olduklarÕ, ama deneklerin yaúÕ gençleútikçe, bu taleplerde artÕú oldu÷u
belirlendi. BaúlangÕçtaki tahminlerimiz, daha ziyade yaúlÕ deneklerden
böyle bir iste÷in gelece÷i yöndeydi. Bunun olasÕ bir açÕklamasÕ, yukarÕda
verilen “Heinz firmasÕ” örne÷indeki “bebek mamasÕ efekti” olabilir.
Deneklerin yaúÕ yükseldikçe, “özel tesis” ve “refakatçi” kavramlarÕyla
kendilerini ba÷daútÕrmadÕklarÕnÕ gösterme çabasÕnÕn arttÕ÷Õ ve bu yüzden
birçok engelli ve yaúlÕnÕn ihtiyacÕ olan durumlarÕ, ret etme e÷iliminin
ço÷aldÕ÷Õ düúünülebilir.
ùekil 11: Yaú gruplarÕna göre “refakat” parametresine verilen cevaplar
ùekil 12: Yaú gruplarÕna göre “uygun tesis” parametresine verilen cevaplar
Di÷er taraftan turistler arasÕnda engelli olan hiçbir denek yoktu. Engelliler
ve yaúlÕlar adÕna cevap verenlerin hepsi “sa÷lamlardan” meydana
geliyordu. Burada tahminleri yanlÕú çÕkaran bir cevap e÷iliminin karúÕmÕza
çÕkmasÕnÕ açÕklayan baúka sebepler de olabilir. Bir tanesi yukarÕ da
belirtildi. økinci bir sebep ise, “sa÷lamlarda” yaúlÕlara ve engellilere karúÕ
bulunan önyargÕlar olabilir (Thimm 199227; Tufan 200428). Muhtemelen bu
önyargÕlarÕn da etkisiyle, mesela yaúlÕlar en ileri yaúlara kadar bir
27
Thimm, W. (1992): Normalisierung in der Bundesrepublik Deutschland. In: Geistige
Behinderung 4.
28
Tufan, ø. (2004): Toplumun Engellilerden Beklentileri ve Engellilerin Bunlara Cevap
Verebilme ømkanlarÕ. BasÕma hazÕrlanan kesitsel araútÕrma.
24
huzurevine taúÕnmaktansa kendi evlerinde tek baúlarÕna oturmayÕ tercih
ediyorlar (Otto 1990)29
.
ùekil 13: YaúÕ 90’nÕn üzerinde olanlarÕn bile yaklaúÕk %80’ni kendi evinde yaúÕyor (Kaynak:
Otto 1990).
Görüútü÷ümüz en yaúlÕ dene÷in 72 yaúÕnda ve denek popülasyonu yaú
ortalamasÕnÕn 39,6 yÕl oldu÷unu dikkate alÕrsak ve bunlarÕ yukarÕdaki
grafikle ba÷daútÕrarak de÷erlendirirsek, henüz kendisini ne yaúlÕ ne de
engelli insanlarla ba÷daútÕran veya ba÷daútÕrmak isteyen bir grupla
konuúmadÕ÷ÕmÕzÕ anlar ve cevaplarÕn neden bu úekilde verilmiú olabilece÷i
Konusunda bir fikir edinmiú oluruz. Yüzde 75’nin 55 yaúÕn altÕndakilerden
meydana geldi÷i bu denek popülasyonu, engelli ve yaúlÕ turizmi açÕsÕndan
kesin bir ölçü olarak de÷erlendirilemez. Bunun için ayrÕ bir araútÕrma
yapmak ve denek popülasyonunu sadece yaúlÕlardan ve engellilerden
meydana getirmek daha do÷ru bulgulara ulaúmamÕza yardÕmcÕ olacaktÕr.
Turizmcilerin dikkatle üzerinde durmalarÕ gereken olgulardan biri de
kültürel faktörlerden ba÷ÕmsÕz olarak, de÷er kavramÕnÕn içeri÷inde
meydana gelen sürekli de÷iúimlerdir. Bugün kabul gören de÷erlerin
gelecek dönemlerde aynÕ kalamayacaklarÕnÕ (Bengston, Kuypers 197130:
Filipp 199931) hesaba katmalarÕ ve stratejilerine, de÷iúimlere uyum
sa÷layabilen dinamik bir yapÕ kazandÕrmalÕdÕrlar. Çünkü gelece÷in yaúlÕsÕ
ve engellisi de, artan imkanlardan dolayÕ úüphesiz bugünkülerden farklÕ
beklenti ve ihtiyaçlardan yola çÕkarak, de÷erlerinin içeri÷ini tanÕmlamaya
çalÕúacaklardÕr.
29
Otto, U. (1990): Wohnsitz - Lebenslage - Ruhestand. Alternativen des Wohnens im
Alter?. In: Schmidthals, O. (Hrsg.): die grauen kommen. Chancen eines anderen Alters.
Palette Verlag: Bamberg
30
Bengston, V.; Kuypers, J. A. (1971): Generational Difference and the Developmental
Stake. In: Aging and Human Development 2, S.249-261.
31
Filipp, S.-H. (1999): Lebenserfahrung und Lebenssinn. Biographische Aspekte des
Alterns. In: NIEDERFRANKE, A., NAEGELE, G. & FRAHM, E. (Hrsg.): Funkkolleg Altern
1. Westdeutscher Verlag: Wiesbaden/Opladen. S. 101-136.
25
Analizlerimizin bakÕú açsÕnÕ de÷iútirerek, engelli ve yaúlÕlarÕn Türkiye’de
tatil yapmalarÕ açÕsÕndan önemli görülen unsurlarÕ, “toplam cevap” içindeki
konumlarÕnÕ belirlemek suretiyle, ilk etapta deneklerin hangi unsurlarÕ bu
ba÷lamda daha önemli olarak kabul ettiklerini görebiliriz.
ølk önce yaúlÕ veya engellilerin nelerden hoúlandÕklarÕ sorusuna verilen
cevaplara bakaca÷Õz. Aúa÷Õdaki tabloda yer alan rakam sütunlarÕndan
birincisi, cevap alterantifine kaç tane dene÷in “evet” cevabÕnÕ verdi÷ini,
ikinci sütundaki rakamlar “toplam cevap” içersindeki oranÕnÕ ve son
sütundaki rakamlar ise 300 denekten yüzde kaçÕnÕn, buna “evet” dedi÷ini
ifade ediyor. Yani birinci ve üçüncü sütunlarda yer alan rakamlar, bir
soruya 300 denekten kaç kiúinin veya bunun oran olarak de÷erini verirken,
ortadaki sütun asÕl ilginç olan sonuçlarÕ iletiyor. Tablonun alt kÕsmÕnda
“toplam cevap” kategorisinde 1843 sayÕsÕnÕ görüyoruz. Böylece 10 soruya
verilebilecek en fazla 3000 “evet” cevabÕndan 1843’nün kullanÕldÕ÷Õ
anlaúÕlÕyor. Bu da deneklerin %61,4’nün 10 soruda yer alan ifadelere
“evet” cevabÕnÕ verdiklerini gösteriyor. Demek ki genel olarak bakÕlÕnca,
engelli ve yaúlÕlarÕn, verilen cevap alternatiflerinden “hoúlanacaklarÕna”
inanÕlÕyor.
Tablo 3: YaúlÕ ve engellilerin hoúlandÕklarÕ hizmet veya turistik ürünler
Toplam cevap içersindeki oranlarÕ dikkate alÕndÕ÷Õnda bazÕ kategorilerin
tek rakamlÕ olduklarÕ, yani deneklerin görüúüne göre yaúlÕ ve engellilerin
bunlara pek ilgi göstermeyecekleri kabul ediliyor. Buna göre engelli ve
yaúlÕlarÕn, resim yapmaktan (%3,2), bir úeyler ö÷renmekten (%5,0) ve
koleksiyon yapmaktan (%6,9) pek hoúlanmayacaklarÕ belirtiliyor. Buna
karúÕn tarih (%13,6), kültür (%13,5), do÷a (%13,3) ve alÕú veriú (%13,1)
konularÕna ilgilerinin büyük oldu÷una inanÕlÕyor. AyrÕca hayvanlardan
(%11,2) ve úehir turlarÕndan (%10,0) hoúlandÕklarÕ da belirtiliyor.
26
Deneklere 5 sorudan oluúan bir soru seti sunularak, engellilere ve yaúlÕlara
“Türkiye’de tatil yapmayÕ tavsiye ederler mi?” soru yöneltildi. Her ne kadar
bu sorularÕ daha önce el almÕú olsak da, burada bakÕú açÕmÕzÕ de÷iútirmiú
olmaktan kaynaklanan bulgular, öncekilerden farklÕdÕr. Bu tür bir analizin
ne kadar önemli oldu÷u, aúa÷Õdaki tablodan anlaúÕlÕyor. Özellikle
dikkatinizi tablonun en alt kÕsmÕnda yer alna “115 missing cases “
ifadesine çekmek isterim. Çünkü bunun anlamÕ 300 denekten 115’nin
tabloda yer alan tüm ifadelere “hayÕr” cevabÕnÕ verdi÷idir. Ne yaúlÕlar, ne
engellilere, ne yaúlÕsÕyla tatil yapanlara, ne engellisi olan ailelere, ne de
yaúlÕ
veya
engelli
derneklerine,
Türkiye’de
tatil
yapmalarÕnÕ
önermeyenlerin oranÕ %38,3’tür. Neredeyse 10 denekten 4’ü bu soru
setinde yer alan tüm sorulara “hayÕr” cevabÕnÕ vermiútir. Bu da Türkiye’nin
engelli ve yaúlÕ turizminde baúarÕlÕ olabilmesine büyük bir engel teúkil
edecek olan, negatif bir kanÕnÕn hakimiyetine iúaret ediyor.
Tablo 4: Deneklerin %38’i engelli ve yaúlÕlara, hiçbir durumda Türkiye’de tatil yapmalarÕnÕ
tavsiye etmeyece÷ini belirtti
Geriye kalan 185 kiúinin vermiú oldu÷u toplam 636 cevabÕn analizini
yapÕnca, olumsuz havanÕn, devam etti÷ine úahit oluyoruz. Türkiye’de
engellilere tatil yapmayÕ tavsiye edece÷ini belirtenlerin toplam içindeki
oranÕnÕn sadece %11,3 oldu÷unu görüyoruz. Onu ikinci sÕrada “engellisi
olan aileler” geliyor ve bunlara Türkiye’de tatil yapmayÕ tavsiye
edebilece÷ini belirtenlerin toplam içindeki oranÕ ise %15,6 olarak belirlendi.
En olumlu sonucun “yaúlÕ/engelli dernekleri” ile ilgili olanda alÕndÕ÷Õ
görülüyor. Toplam içindeki oranÕ %29,1 oldu÷u görülüyor. YaúlÕlara
(%22,6) ve yaúlÕsÕyla tatil yapanlara (%21,), Türkiye’de tatili önerenlerin,
engellilere aynÕ tavsiyeyi yapanlardan belirgin düzeyde daha fazla oldu÷u
da dikkat çekiyor. Bu bulgulardan sonra úöyle diyebiliriz: Türkiye’yi ziyaret
eden turistlerin neredeyse %40’Õ, yaúlÕ ve engellilere uygun bir tatil
ortamÕmÕn ülkemizde bulundu÷una inanmÕyor. Buna karúÕn geriye kalan
27
%60’lÕk bir kesim, Türkiye’de bir tatili, daha ziyade yaúlÕlara tavsiye
diyorlar.
Deneklere úu soru da yöneltildi: Hangi koúullar yerine gelirse, yaúlÕlara ve
engellilere Türkiye’de tatil yapmalarÕnÕ tavsiye ederdiniz? Bunun için
hazÕrlanan 12 sorudan oluúan bir soru setine verilen “evet” cevaplarÕ
aúa÷Õdaki tabloda görülmektedir. E÷er denekler bütün sorulara “evet”
deseydi, 3600 toplam cevap hanesinde yer alacaktÕ, ama görüyoruz ki
bunun sayÕsÕ 2073’te kalÕyor. “Missing” hanesinde sÕfÕr rakamÕnÕn yer
almasÕ, bütün sorulara “hayÕr” diyen hiçbir dene÷in bulunmadÕ÷Õ anlamÕna
geliyor.
Tablo 5: Hangi koúullar yerine gelirse, yaúlÕ veya engellilere Türkiye’de tatil yapmalarÕnÕ
tavsiye ederler?
Özellikle iki cevap alternatifinin hemen dikkat çekti÷ini görüyoruz. Sadece
bu ikisinde cevap oranÕ iki haneli rakamlardan meydana geliyor. Bunlardan
birincisi %11 ile “sa÷lÕk hizmetleri”, di÷eri %10,6 ile “engellilere refakatçi
olmalÕ” cevaplarÕdÕr. En az önem verilen husus ise %3,5 cevap oranÕyla
“kur yerlerinin bulunmasÕ” olarak belirlendi. Diyet yemekleri (%5,9) ve
uygun turistik ürünlerin (%6,8), engellilere uygun tesis (%9,1), engebesiz
çevre (%9,6), uygun fiyat (%9,4) ve kalifiye eleman (%8,6) kadar
önemsenmediklerini de tablodan okuyoruz.
Sonuç
YaúlÕ ve engelli turizmi, Türkiye’nin turizm sektöründe ulaúmak istedi÷i
hedeflere varabilmesi için önemli iki turizm alanÕdÕr. Ülkelerin birço÷u,
yaúlÕlara ve engellilere özel ürün ve destinasyonlar sunabilmek için adeta
aralarÕnda büyük bir yarÕú baúlattÕlar. BunlarÕn baúÕnda, Türkiye’ye uzak
kalan ABD geliyor. Fakat Avrupa ülkelerinin de boú durmadÕklarÕ, özellikle
28
çevre koúullarÕnÕ sürekli iyileútirerek, “engebesiz çevre” koúulunu yerine
getirdikleri görülüyor.
“Mümkün oldu÷unca normal bir yaúam” (Bk.: Tufan 2004) parolasÕ altÕnda
yapÕlan bu çalÕúmalar, hem kendi ülkelerinde yaúayan yaúlÕ ve engelli
vatandaúlarÕn iúine yarÕyor, hem de yaúlÕ ve engelli turizmi açÕsÕndan
“olmazsa olmaz” koúuluna uyularak, bu sektörde baúarÕnÕn “kilidi” sayÕlan
ortamlar hÕzla yaratÕlÕyor. Uzun süreden beri turizmde yenilik arayÕúÕ içine
giren Türkiye’de, bu arayÕúÕn bir sonucu olarak bazÕ ilginç ve mutlaka takip
edilmesinde fayda olan öneriler gelmektedir. Örne÷in kongre ve golf
turizmi gibi bazÕ turistik gelir kaynaklarÕna yönelmenin faydalarÕ çarpÕcÕ
rakamlar verilerek, Türk turizm sektöründeki noksanlÕklara dikkat çekiliyor.
Ancak úimdiye kadar yaúlÕlardan ve engellilerden faydalanma fikrine sÕcak
bakÕldÕ÷Õ söylenemez. Hatta bunlarla ilgili bir öneri getirildi÷i olmadÕ. Bu iki
kesimin, sadece Avrupa’da de÷il, tüm dünyada hÕzla ço÷aldÕ÷Õ bilindi÷i
halde, turizmcilerimizin yaúlÕ ve engelli turizminden neden söz etmedikleri,
cevaplandÕrÕlmasÕ gereken sorularÕn baúÕnda geliyor. Çünkü bu iki grubun
Avrupa’daki nüfusu, Türkiye’nin nüfusunun neredeyse iki katÕna yaklaúÕyor
ve ekonomik durumu yurtdÕúÕnda tatil yapmaya elveriúli olan yaúlÕlarÕn ve
engellilerin sayÕsÕ da, Türkiye’nin vizyonu olan 30 milyonu açÕyor.
Bu araútÕrmanÕn ortaya çÕkardÕ÷Õ en önemli bulgu, Türkiye’nin yaúlÕ ve
engelli turizmine uygun bir ülke olarak görülmeyiúi oldu. Oysa tesislerimiz,
ulaúÕm ve iletiúim olanaklarÕmÕz, turistlerin kabul etti÷inden çok daha iyidir.
Özellikle Antalya ve çevresi, ama aynÕ zamanda di÷er turistik yörelerimiz,
özellikle “yaúlÕ” turistlerin de yararlanabilece÷i koúullara sahiptir. Daha
önce de belirtti÷im gibi bugünün yaúlÕsÕ, 90 yaúÕndan sonra bile kendi
evinde tek baúÕna yaúabilecek fiziksel gücü kendisinde bulabiliyor.
Ortalama 75 yaúÕna kadar sa÷lÕk sorunlarÕ, yurtdÕúÕnda tatil yapamayacak
kadar kötüleúmiyor (Otto 1990). AyrÕca istatistiklerden de görülmektedir ki,
BatÕ toplumun yaúlÕsÕ, dünyanÕn dört bir yerine seyahate çÕkÕyor. Türkiye’yi
29
bu kadar az tercih etmelerinin sebepleri, muhtemelen baúka alanlarda
aranmalÕ.
AraútÕrmanÕn elde etti÷i bulgulara göre, Türkiye, yaúlÕ ve engelli turizmine
göreceli uygun bir ülke oldu÷unu daha iyi tanÕtmalÕ. Bunun için yapÕlacak
giriúimlerin, sadece televizyonlara verilen reklamlarla kÕsÕtlÕ olamadÕ÷Õ da
aúikar. Özellikle “a÷Õz propagandasÕnÕn” önemli oldu÷unu, yukarÕdaki
bulgulardan da görüyoruz. Bugün Avrupa’da yaúÕp, yaúÕ 50 civarÕnda olan
insanlarÕn ço÷unun ebeveyni ya da en azÕndan yaúlÕ akrabalarÕ var. Ama
onlar, ülkelerine döndüklerinde, Türkiye’de tatilin “sadece gençler” için
uygun oldu÷unu, galiba daha fazla vurguluyorlar. Turizmde yeni ürün ve
destinasyon ararken, önemli bir úeyi de gözden kaçÕrmayalÕm: Türkiye’ye
gelen her turist, ülkesine döndü÷ünde, Türkiye’nin “herkes” için uygun bir
tatil ülkesi oldu÷unu anlatmalÕ!
Herkes
denilince,
bunun
içinde
sadece
yaúlÕlar
ve
engellileri
düúünmüyorum, aynÕ zamanda görüútü÷ümüz turistler de dahil olmak
üzere, ülkemizi ziyaret eden 15 milyon turisti de buna dahil ediyorum.
Çünkü onlar da zamanÕ durduramÕyor ve herkes gibi yaúlanÕyorlar. E÷er
araútÕrmada belirlenen düúüncelerin genel olarak hepsinde bulundu÷u
varsayÕmÕndan hareket edersek, bugün tatilini Türkiye’de geçiren turistlerin
gelecekte baúka ülkelerin müúterisi olaca÷Õ anlaúÕlÕyor. Onlar úu anda
sadece, di÷er ülkelerden ödünç alÕnan turistler olarak, ucu fiyat peúinde
koúuyorlar. Gelecekte onlar açÕsÕndan para ikinci plana, sa÷lÕk hizmetleri,
çevre koúullarÕ ve halinden anlayan kalifiye elemanlar ön plana geçecektir.
Bu yönde atÕlacak olan her adÕm, turizm sektörünün gelece÷ini garanti
ederken, genel olarak turizmden beklenen gelirde de artÕú olacaktÕr.
30
Literatür
Alman Turizm AraútÕrmalarÕ Merkezi “Studienkreis”, 2003
Almer, H. & Tokarski, W. (1996): Bewegung, Spiel und Sport im Alter. Band II:
Strukturelle Merkmale von Angeboten. Berichte und Materialien des Bundes
Instituts für Sportwissenschaft 3. Sport und Buch Strauss: Köln.
Atteslander, P. (1971): Methoden der empirischen Sozialforschung, 2.Aufl., Sammlung
Göschen Band 4229, Berlin, New York.
Bengston, V.; Kuypers, J. A. (1971): Generational Difference and the Developmental
Stake. In: Aging and Human Development 2, S.249-261.
Berliner Wirtschaft, Informationen der Industrie und handelskammer, SayÕ 4, April 2000.
Borscheid, Bausinger, Rosenmayr u.a. (1998): Die Gesellschaft braucht die Alten.
Opladen.
Bosphorus, Zaman Gazetesi’nin Ücretsiz Turizm dergisi, Ocak 2003
Bruhn, M. (1999): Kundenorientierung – Bausteine eines exzellenten Unternehmen,
1.Aufl., Beck-Wissenschaftsberater im dtv: München
Coleman, R.: The Contunuing Significance of Social Class to Marketing, Journal of
Consumer Research, 10, December 1983, 265-80 (Bk. Solomon et. al. 2001).
Davies, G.: What Should Time Be?, European Journal of Marketing Science, 1994, 10013 (Bk.: Solomon et. al. 2001).
Demographic Statistics 1997
Diekmann, A. (1995): Empirische Sozialforschung. Grundlagen, Methoden,
Anwendungen., Hamburg.
Donfur, C. A. (1992): The Double Channel of Transmission: First Results of a Nationwide
Research Project on Three Generations.
Eggert, U.: Konsumöenten Trends. Worauf Sie sich einstellen müssen, um Erfolg zu
haben, Düsseldorf, 1997.
Filipp, S.-H. (1999): Lebenserfahrung und Lebenssinn. Biographische Aspekte des
Alterns. In: NIEDERFRANKE, A., NAEGELE, G. & FRAHM, E. (Hrsg.):
Funkkolleg Altern 1. Westdeutscher Verlag: Wiesbaden/Opladen. S. 101-136.
Friedan, B. (1997): Mythos Alter. Rowohlt: Reinbek bei Hamburg.
Fuß, K.: Geschichte der Reisebüros, Darmstadt, 1960
Gayler, B. & Unger, K.: Jugendtourismus 1987, Studienkreis für Tourismus und W.
Scharow Stiftung.
Gronmo, S.: Consepts of Time: Some Implications for Consumer Research, in: Thomas
K. Srull (ed.): Advances in Consumer Research XXVI (Provo, UT: Association for
Consumer Research 1989, 339-45 (Bk.: Solomon et. al. 2001).
Hahn, H. & Kagelann, H.J. (1993): Tourismuspsychologie und Toursimussoziologie. Ein
Handbuch zur Tourismuswissenschaft, München.
Hellbrügge, Th., Schirm, H., Mikschiczek, D., Pucher, F. (1976): Wie gesund sind unsere
Vorschulkinder?, in: Katzenberger, L. (Hg.): Hygiene in der Schule,
medizinische, psychologische, paedagogische Aspekte, in: Hensle, U. (1979):
Einführung in die Arbeit mit Behinderten, Heidelberg.Hensle, U. (1979):
Einführung in die Arbeit mit Behinderten, Heidelberg.
Hoplitschek, E., Scharpf, H. & Thiel, F. (1991): Urlaub und Freizeit mit der Natur. Das
praktische Handbuch für ein umweltschonendes Freizeitverhalten, Stuttgart,
Wien.
Höckmann, O.: Antike Seefahrt, München, 1985
Hug, W. & Busley, H.: Gescichte Weltkunde, Bd. 1, Frankfurt, 1975
Infratest Sozialforschung, Sinus u. H. Becker (1991): Die Älteren — Zur Lebenssituation
der 55- bis 70 jährigen. Bonn.
Ingenkamp, K. (1964): Psychologische Tests für die Hand des Lehrers, Weinheim.
Jans, B. & Jeebe, H.-J. (2001): Reisen hält jung! Der reiseratgeber, Sankt Augistin.
31
Karaduman, S. (2004): Yatak sayÕsÕ artÕyor ama..., Tourism Today, AylÕk Turizm Aktüalite
dergisi A÷ustos 2004, SayÕ 23, østanbul.
Krempien, P.: Geschichte des Reisens und des Tourismus – Ein Überblick von den
Anfängen bÕs zur Gegenwart, Limburgerhof, 2000
Lanquar, R. (1991): Sociologie du tourisme et des Voyages, Paris.
Lehr, U. & Thomae, H. (Hrsg.) (1987): Formen seelischen Alterns. Stuttgart.
Lehr, U. (2000): Psychologie des Alterns. Quelle & Meyer Verlag: Wiesbaden.
Metzler, H., Wachtel, G. & Wacker, E. (1997): Die Wende in der Behindertenhilfe. Zur
Situation behinderter Kinder und Jugendlicher in der neuen Bundesländern.
Attempto Verlag: Tübingen.
Mickisch, H.: Taschenleikon der Antike, München, 1972
Moschis, G. P. (1996): Life Stages of the Mature Market, American Demographics,
September 1996: Solomon et.al. 2001.
Müller, R.: Boombranche Tourismus. Ei,nstieg, Praxis, Chancen. Frankfurt/Main, 1996
Münchrath, R. (1995): Qualitätsmanagement in Verkauf und Service. Kundenorientierte
Dienstleistungen nach DIN EN ISO 9000 ff, Frankfurt, New York.
Noelle, E. (1963): Umfragen in der Massengesellschaft, Hamburg.
Opaschowski, H.W. : Trendwende im Urlaubsverhalten? Die Grenzen grenzenloser
Reisens, Ergebnisse, Analysen und Tendenzen, Projektstudie zur
Freizetforschung von BAT Freizeit-Forschungsinstitut, Hamburg, 1990.
Otto, U. (1990): Wohnsitz - Lebenslage - Ruhestand. Alternativen des Wohnens im
Alter?. In: Schmidthals, O. (Hrsg.): die grauen kommen. Chancen eines anderen
Alters. Palette Verlag: Bamberg
Perkins, N. (1993): Zeroing in on Consumer Values, in: Ad Age, 22. Mart 1993: 23.
Peters, Th.& Watermann, R. H. (1982): In Search of Exellence. Lessons to learn from
America’s Best Run Companies, New York.
Popcorn, F. & Marigold, L. (2002): “Clicking” Der neue Popcorn Report. Die neuesten
Trends für unsere Zukunft, München.
Pudney, J.: The Man and his Family, Thomas Cook Travel Archive, London
Richardson, St. A., Dohrenwend, B. S. & Klein, D. (1965): Interviewing. Ist Forms and
Funtions, New York.
Ristau, M. & Mackroth, P. (1994): Eine neue Landkarte des Alters. Daten, Hinweise,
Adressen. In: Verheugen, G. (Hrsg.): 60plus. Die wachsende Macht der Älteren.
Bund verlag: Köln.
Rizk-Antonious, R. (2002): Qualitätswahnehmung aus Kundensicht. Bein Kunden besser
ankommen – Konzepte und Praxisbeispiele aus 5 Branchen, Wiesbaden.
Rudinger, G. (1980): Zur Intelligenzentwicklung im Erwachsenenalter. Zeitschrift für
Gerontologie 13.
Sander, A. (1973): Die statistische Erfassung von Behinderten in der Bundesrepublik
deutschland. In: Deutscher Bildiungsrat (Hrsg.): Gutachten und Studien der
Bildungskommission, Bd.25, 23-109, Stuttgart.
Scheuch, E. K. (1962): Das Interview in der Sozialforschung, in: König, R. (Hg.):
Handbuch der empirischen Sozialforschung, Bd. I, Stuttgart, S.136-190.
Schmitz-Scherzer, R. (1974): Sozialpsychologie der Freizeit. Bericht über den
Stand der Freizeitforschung in Soziologie und Psychologie. Kohlhammer:
Stuttgart, Berlin, Köln, Mainz.
Schultz, H. J. (1985) (Hg.): Die neuen Alten. Erfahrungen aus dem Unruhestand. Kreuz
Verlag: Stuttgart.
Schulz-Nieswandt, F. (2000): Altern in der Türkei. eurotrans-Verlag: Weiden und
Regensburg.
Siefker, M.: Reisen und Tourismus, Berlin, 1987
Solomon, M., Bamossy, G. & Askegaard, S.: Konsumentenverhalten. Der europäische
Markt, München, 2001.
Statistische Bundesamt, Tourismus in Zahlen, Wiesbaden 2000
32
Symanowski, H. & Vilmar, F.: Die Welt der Arbeiters, Junge Pfarrer berichten aus der
Fabrik, Frankfurt, 1963
Tews, H.P. (1999): Von der Pyramide zum Pilz. Demographische Veränderungen in der
Gesellschaft. In: Niederfranke, A., Neagele, G. & Frahm, E. (Hg.): Funkkolleg
Altern 1. Westdeutscher Verlag: Wiesbaden/Opladen. S. 137-185.
Thiel, F. & Homrighausen, K. (1996): Reisen auf die sanfte Tour. Ein Buch für
Urlaubreisen, Jugendbegegnungen und Klassenfahrten, 1. Aufl. 1993, Göttingen.
Thimm, W. (1992): Normalisierung in der Bundesrepublik Deutschland. In: Geistige
Behinderung 4.
Tourism Today, Mart 2004, SayÕ 17, S.18
Tourism Today, ùubat 2004, S. 20, Baúbakan Tayyip Erdo÷an’Õn açÕklamasÕ
Török, M. (1977): Methode zur Fesstellung der Zahl körperbehinderter Kinder und
Jugendlicher, Stuttgart.
Tufan, ø. (2002): 60+ Kuúa÷Õ, yayÕnlanmamÕú çalÕúma
Tufan, ø. (2002): Modernleúen Türkiye’de YaúlÕlÕk ve Yaúlanmak, østanbul.
Tufan, ø. (2004): Toplumun Engellilerden Beklentileri ve Engellilerin Bunlara Cevap
Verebilme ømkanlarÕ. BasÕma hazÕrlanan kesitsel araútÕrma.
Tufan, ø.: Sosyolojik Yaúlanma, østanbul, 2002
Veit, L.: Handel und Wandel mit aller Welt, 1960
Weis, H. C. & Steinmetz , P. (1995): Marktforschung – Modernes Marketing für Studium
und Praxis, , 2., überarb. u. erw. Aufl., Kiehl
Winkler, G. (1994): Behindertenreport 1994, Daten und Fakten zur sozialen Lage von
behinderten Bürgern in den neuem Bundeslaendern. SFZ/GSFP Berlin
Zens, P. A. & Mausolf, W.: Handeln in der Gesellschaft, Information – Diskussion
Grundlagen zur Politik, Neuss/Rhein, 1975
33