JORGE LUIS BORGES sunum
Transkript
JORGE LUIS BORGES sunum
JORGE LUIS BORGES ‘PIERRE MENARD’A GÖRE DON QUIXOTE’&’HOMER’İN BAZI UYARLAMALARI’ Hazırlayan: Rabia ARIKAN JORGE LUIS BORGES (1899-1986) • ARJANTİNLİ ŞAİR, DENEME VE KISA ÖYKÜ YAZARIDIR. • 20. YÜZYILIN EN ETKİLİ YAZARLARINDAN BİRİ OLMUŞTUR. • ‘Pierre Menard’a göre Don Quixote’ 1939’da İspanyolca ‘Sud’ adlı dergide, ‘Homer’in Bazı Uyarlamaları’ da 1932’de ‘Discussion’ adlı bir denemesinde yayınlanmıştır. • İspanyol Edebiyatına yön veren Borges, yazar kimliğiyle Latin Amerikan Edebiyatının mihenktaşlarından birisi olarak kabul edilir. • Kendisini ‘Uluslararası bir Edebiyatçı’ olarak niteleyen Borges, zamandan ve mekandan bağımsız, hayali ve simgesel sözcükler yaratır. Jorge LuIS BORGES • Çağdaş yazın edebiyatının temel konularından birisi olan ‘eserleri yeniden yazmak’ felsefesini benimser ve aynı zamanda eserler arası bağlantı kurmaya çalışarak kendince bir edebiyat akımı oluşturur. • Yazı üslubunda gerçekle kurmacayı birbirine karıştırarak okuyucuyu kendini sorgulamaya yöneltir. • Her sıradışı yazar gibi, edebiyata ulaşma amacının dili etkin kullanmakla gerçekleşeceğine inanır; dilin ‘büyü’ olarak başladığını, dilin sınırsız ve özgürce kullanılması görüşünü savunur. • Borges’a göre modernleşme denilen olgu; yeni bir dil ve duyarlılık ortamı oluştururken aynı zamanda da geleneğe bağlı kalmaktır. Jorge LuIS BORGES • Sanatın bir süreç olduğunu mağalardaki duvar resimlerinden başlayıp günümüze kadar tüm ülke ve toplumların sanat ve edebiyatını kapsayan global bir oluşum olduğunu ve eş zamanlı olarak doğduğunu savunanların, geçmişinden emin olanlar, geleceğe gönderme yapabilenler ve geçmişi tıpkı bir aile albümü gibi yaşatabilenlerin olduğunu sözlerine ekler. • Borges bütün konuları, metinler arasılık yöntemiyle yani kendisinden önce ve kendisiyle birlikte yazan, düşünen ve yorumlayan bir tartışma ve beyin fırtınasına dönüştürür. Jorge LuIS BORGES • Bugün düşündüğümüz herşey çoktan yazılmış olduğundan, Borges’a göre yeni bir eser üretmek, gerçekte yeniden yazma anlamına gelir. • Pierre Menard’a Göre Don Quixote’ öyküsünde de yaptığı gibi eski bir eseri satır satır yazmak bile, yeni bir eser üretmek anlamına gelmektedir. • Çünkü aradan geçen zaman içinde sözcüklerin anlamı değişmiş, yazarın ve okurun bakış açıları gelişmiş, hayat felsefeleri yenilenmiş ve yaşanan kültürel etkileşimlerle bilgi birikimleri artmıştır. • Borges, bir esere bitmiş bir eser olarak bakmaktan ziyade sürekli yeni ve farklı değişimler gerçekleştiren bir eser olarak bakmamız gerektiğini savunur. Jorge LuIs Borges • Don Quixote’un tüm sözcükleri teker teker yeniden yazıldığında ortaya çıkacak eserde, çok belli olmasa da önceki eserin izlerinin görüldüğü bir açıdan bakılabileceğini söyleyen anlatıcı, yazar ve eleştirmen Menard’ın, okuma sanatını yeni bir teknikle zenginleştirdiğini ve tüm eserlere sonsuzluk kapısını sonuna kadar açtığını şu sözleriyle de destekler: ‘Gerçek olmayan şey’ ya da ‘gerçek olmayan olay’ terimleri bir çelişki içeriyor. Bir şey hakkında konuşabiliyorsak, ya da düşleyebiliyorsak, o gerçektir demektir. Hamlet’in Lloyd Goerge’dan daha az gerçek olması için geçerli bir neden görmüyorum.’ PIerre Menard’A GÖRE, DON QUIXOTE • Menard, düşşel bir yazının sahtecisidir. Birinci kişinin adından anlatılan öyküde Nimes’li sembolist bir şair, kendisini Cervantes’in Don Quixote’unun dokuz ve sekizince bölümleriyle, yirmi ikinci bölümden bir kesiti kelimesi kelimesine kopyalamakla geçirir. • Eserde çalışma teknikleri ayrıntılı bir şekilde açıklanmasına rağmen, Menard’ın gerçek amacı Quixote’u bütünüyle kopyalamak olmuştur; çoğu zaman kendi öykülerini tekrar tekrar yazar. • Don Quixote’da Cervantes bir varlık kazanır, yazar yoktur artık, yazarı var etmek, tekrardan yaratmak gerekmektedir. PIerre Menard’A GÖRE, DON QUIXOTE • Borges’ın bu eseri de, Pierre Menard’ın okuma sanatını farklı bir teknikle yenileştirme çabasını ispatlar niteliktedir. • Borges, yazarın eserde bir ayrıcalığının olmadığını, yazmayı bitirdiği andan itibaren eserdeki gücünü yitirdiğini, eserin yayınlanır yayınlanmaz artık kamunun bir malı olduğunu bu eserinde de vurgular. • Her kitabın her okumada yeniden doğduğuna, yazın tarihinin, biçimlerinin ve okuma nedenlerinin bir tarihi olduğuna: kısacası bir yazın türü diğerinden ancak metniyle değil okunma biçimiyle de ayrıldığına bu öyküsü örnektir. HOMER’İN BAZI UYARLAMALARI • ‘Homer’in Bazı Uyarlamaları’da bu serinin içinde yer alan, o anki edebi tartışmaların odak noktasını oluşturan bir eseridir. • Borges, ‘Homer’in Bazı Uyarlamaları’ adlı eserinde, Homer’in yüzyıllar önce yazılan aynı paragrafında İngiliz çevirmenlerin yaptıkları farklı tür yorumları karşılaştırır. • Homer’in Bazı Uyarlamaları’nda, ‘Pierre Menard’da, ‘Kafka ve Öncülerinde’ onun arabuluculuğuyla daha da irdelenen, Borges’ın yazarlığı hakkındaki okur görüşünü E.Rodriquez Monegal’in ön sunusu olarak açıklar. Sonuç • J.L.Borges, ‘Pierre Menard’a Göre Don Quixote’ ve ‘Homer’in Bazı Uyarlamaları’ adlı eserleriyle 1930’lu yıllar öncesindeki eserlere bakış açımızı değiştirmiş; bizleri yorumlama tekniği ve çevirinin doğası ile ilgili konularda daha farklı düşünmeye sevk etmiştir. • Borges, Cervantes ve Homer aracılığıyla bizlere edebiyatın asıl konusunun zamanın ötesine bulmak olduğunu, geçmiş edebiyatın her zaman günümüz edebiyatının içinde olduğunu yineler. SONUÇ • Borges böylelikle tüm yazınlarında bir eserin bir kişi için değil, tüm okurlar tarafından yazıldığını sürekli olarak tekrar eder. • Pierre Menard, Don Quixote’un yazarıdır; çünkü her okur gibi o da bir yazardır. • Bütün yazarlar tek bir yazardır; çünkü bütün kitaplar tek bir kitaptır; nitekim tek bir kitapta bütün kitaplardır. • Babil Kütüphanesinde olduğu gibi insanın kendisi sonsuz bir kütüphanedir; bazen aradığı kitabı bulamadığında bir başkasını yazar; ya da aynısını; yada benzerini…. • Böylece edebiyat tam da Borges’ın istediği gibi, sonsuz bir sayıda gerçekleşen bir işlem halini alır….... Saygılarımla… Aralık 2015 Rabia ARIKAN