tamam - Türkiye Sigorta Birliği
Transkript
tamam - Türkiye Sigorta Birliği
ISSN: 13057839 Ocak - Mart 2011 SAYI: 23 BIRLIK’ten TÜRK‹YE S‹GORTA VE REASÜRANS fi‹RKETLER‹ B‹RL‹⁄‹ YAYINIDIR Sigorta Sektörü Aç›s›ndan TUNUS L‹BYA MISIR Üç ülkede yaflanan olaylar sigorta sektörünü yak›ndan ilgilendirdi¤i gibi bundan sonra da ilgilendirmeye devam edecektir. BIRLIK’ten Türkiye Sigorta ve Reasürans fiirketleri Birli¤i yay›n›d›r 3 ayda bir yay›nlan›r Para ile sat›lmaz ISSN: 13057839 ‹mtiyaz Sahibi Türkiye Sigorta ve Reasürans fiirketleri Birli¤i Ad›na Hulusi TAfiKIRAN Genel Yay›n Yönetmeni Erhan TUNÇAY Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Gamze D‹LER Yay›n Kurulu Erhan TUNÇAY Zihni METEZADE Mehmet KALKAVAN Gamze D‹LER Yay›n Dan›flman› Noyan DO⁄AN Grafik Tasar›m ILGIN BALA Çizer Serdar GÜNB‹LEN Yönetim Yeri Türkiye Sigorta ve Reasürans fiirketleri Birli¤i Adres: Büyükdere Cad. Büyükdere Plaza No: 195/1–2 34394 Levent / ‹STANBUL Tel: 0212 324 19 50 Faks: 0212 325 61 08 E-posta: birlikten@tsrsb.org.tr B‹RL‹K’ten dergisinde yay›mlanan yaz› ve foto¤raflar›n tüm haklar› Türkiye Sigorta ve Reasürans fiirketleri Birli¤i’ne aittir. Kaynak gösterilerek kullan›labilir. Dergide yeralan köfle yaz›lar›ndan do¤abilecek hukuki sorumluluk, yazarlar›n kendisine aittir. Bask› Ömür Matbaac›l›k A.fi. Haramidere Beysan Sanayi Sitesi Birlik Cad. No: 20 34524 Büyükçekmece - ‹stanbul info@omur.com.tr ‹çin d e k i l e r GÖRÜfi Baflkan’dan ........................................................................................................................1 Bize Göre ............................................................................................................................ 2 Hazine Müsteflar› Sigorta Genel Müdürlü¤ü ..............................................39 B‹RL‹K’TEN HABERLER Nippon Life Birli¤i Ziyaret Etti ..............................................................................3 Bay Hoop K›br›s’la Sezona Veda Etti .................................................................. 4 Dünya Bankas› Heyeti ile Görüflme ....................................................................5 “Geleneksel Sektör Yeme¤i Swiss Otel’de Gerçekleflti” .............................6 OECD VIII Kurumlar aras› Eflgüdüm Toplant›s› .......................................... 6 Yeni Türk Ticaret Kanunu Sigorta Hukuku Kitab› Yay›nland› ...........7 ‹NCELEME - ARAfiTIRMA Sigortac›l›kta ‹flletmeler Kriz Yönetim Sürecinde Ne Yapabilir -2- .......... 8 Kapak Konusu: Sigorta Riskleri Aç›s›ndan Tunus, M›s›r ve Libya’daki Olaylar ........................................................13 Mevzuat Sorunlar ve Yarg› Kararlar› .............................................................18 Sigorta ‹statistikleri ................................................................................................... 26 AB ve S‹GORTA 2010 Y›l›nda Do¤al Afetler ve Sigorta Sektörü ..........................................21 HABERLER TSEV ...................................................................................................................................33 SEGEM ..............................................................................................................................41 GÜVENCE HESABI .....................................................................................................45 S‹GORTA B‹LG‹ MERKEZ‹ .....................................................................................45 DASK ..................................................................................................................................55 TARS‹M .............................................................................................................................59 DIfi BASIN 2011 Y›l›nda Sektörü Bekleyen Zorluklar .................................................... 64 BM Do¤al Afetlerin Faturas›n› Aç›klad› ......................................................... 65 Lloyd’s Uyard› ...............................................................................................................66 Otobüs Yolcular› ‹çin Yeni Haklar ..................................................................... 67 Avrupa’da Ortalama Yaflam Süresi Uzuyor .................................................68 DUYURU Rekabet Kurumu’ndan Mektup ..........................................................................70 BAfiKAN’dan De¤erli Meslektafllar›m ve De¤erli B‹RL‹KTEN Okurlar›, Birlik Baflkanl›¤›'na adayl›¤›m› aç›klad›¤›m zaman Birli¤in hem kamuoyu hem de kamu otoritesi nezdinde daha etkin hale gelmesi için çal›flaca¤›m›, pazar pay› yüksek ya da düflük olmas›na bak›lmaks›z›n flirketlerin eflit flekilde temsil edilmesine önem verece¤imi, emeklilik flirketlerinin de Birlik çat›s› alt›nda birleflmesi için gerekli çal›flmalar› yapaca¤›m› ve Birli¤in sesini duyurma konusunda daha aktif olaca¤›m› söylemifltim. Birlik Baflkanl›¤›na adayl›¤›n› koyan iki de¤erli meslektafl›mla, centilmence gerçekleflen seçim süreci sonunda bu onurlu görevi üstlenmifl bulunmaktay›m. Önceden bulundu¤um Yönetim Kurulu Üyeli¤i görevinden daha a¤›r bir sorumluluk bilinci ile Birli¤imizin gündemini h›zl›ca belirleyerek hiç zaman kaybetmeden çal›flmalara baflland›¤›n› bildirmek isterim. Sigorta sektörümüzün geldi¤i noktay› ve sektör olarak gitmek istedi¤imiz yeri daha net görmek için baz› rakamlara bakmak gerekiyor. Dünya sigorta sektöründe toplam prim büyüklü¤ü 2009 y›l› rakamlar› ile 4, 1 Trilyon USD, geliflmifl ülkelerin bu rakamdaki pay› 3, 5 Trilyon USD, geliflmekte olan ülkelerin ise 533 Milyar USD’ dir. Kifli bafl›na düflen prim büyüklü¤ü 595 USD iken, ülkemizde bu rakam 109 USD’ dir. Türkiye’nin prim büyüklü¤ü ise 2010 y›l› sonucuna göre 9,4 Milyar USD’ a ulaflm›flt›r. Ülkemizde sektörün üretim ve kârl›l›k rakamlar›na bakt›¤›m›zda prim üretimimiz istisnai y›llar haricinde olumlu bir trend izlemifl, ancak kârl›l›k anlam›nda ayn› fleyi söylemek mümkün olmam›flt›r. Fiyat konusunda ise sektörün do¤ru risklere do¤ru fiyat verememe sorunu süregelmektedir. Tüm bu verilerle sigorta sektörü ülkemizde prim üretimine göre baflka sektörlerle k›yaslay›nca çok büyük de¤il gibi görünebilir. Ama verilen teminata bak›ld›¤›nda sigorta sektörünün ekonomi için önemi daha iyi anlafl›l›r. Kan›mca sektörümüz art›k prim üretiminin d›fl›nda baflka büyüklüklerle de¤erlendirilmeyi hak ediyor. Bu sektör 75.000 den fazla kifliye istihdam sa¤lamaktad›r. Sigortal›lar›m›za ödenen tazminat rakamlar› ortadad›r. 2010 y›l› itibariyle tüm branfllarda 9.4 Milyar USD prim üretilirken, 5,7 Milyar USD hasar ödemesi gerçekleflmifltir. Sigortac›l›k ülkemizde rüfltünü ispatlam›flt›r ve ülke ekonomisine çok büyük teminat vermektedir. Deprem ve sel felaketlerinde sigorta flirketlerinin üstüne düflen görevleri en k›sa sürelerde gerçeklefltirmesi, bu konudaki kurum ve kurulufllar›n baflar›s› di¤er ülkelere örnek olacak seviyededir. Bugüne kadar gerçeklefltirilen olumlu geliflmeleri devam ettirmek, yap›lan hatalardan ders ala- rak, sektörümüzdeki olumsuzluklar› pozitife çevirmek bizlerin görevidir. Öncelikle, sektörümüzün ana problemlerinden biri olan ve uzunca bir süredir olumsuz sonuçlar›n› top yekûn yaflad›¤›m›z y›k›c› rekabetin yerini yap›c› rekabetin almas› hususunda çal›flaca¤›z. Kârl›l›k sorunu yaflayan branfllarda iyileflme sa¤lanmas›, teknik karfl›l›klar›n vergiden düflülmesi konusunun sonuçland›r›lmas›, sigorta sahtecili¤inin önlenmesi çal›flmalar›, hayat sigortac›l›¤›n› gelifltirme planlar› gündemimizi oluflturan di¤er önemli hususlard›r. Yeni yönetim olarak bundan sonra flirketlerimizle daha yak›n iliflkiler içerisinde olup, neler düflündüklerini daha s›k aral›klarla ö¤renme çabas› içerisinde olaca¤›z. Bilinçlendirme ve tan›t›m kampanyalar›na devam edece¤iz. Çünkü sigortac›l›kla ilgili önyarg›lar› de¤ifltirmek bizim elimizde. Hasar yaflayan ve poliçesinden hasar›n› vaktinde alan müflteriler sigortal› olmay› sürdürüyor. Ama birçok insan›m›z yaflamad›¤› için bilmiyor. Tabii ki bu çal›flmalar› etkin iletiflim faaliyetleri ile destekleyece¤iz, yaz›l› ve görsel medya ile sigorta sektörünün kendisini daha iyi ifade edebilmesi için iliflkilerin güçlendirilmesini sa¤layaca¤›z. Yolumuz uzun, yap›lacak ifl çok. Birli¤in Dergisi B‹RL‹KTEN’in bu say›s› ve sonras›nda her 3 ayda bir bu sayfadan sizlere seslenece¤im. Hedeflediklerimizi, çal›flmalar›m›z›, baflard›klar›m›z› sizlerle paylaflmaktan mutluluk duyaca¤›m. Sayg›lar›mla, Mustafa SU Baflkan B‹ZE GÖRE De¤erli B‹RL‹KTEN Okurlar›, 2011 ‘in bu ilk say›s›nda biraz gecikme ile yine birlikteyiz. Birlik Genel Kurul Toplant›s› ve iki y›lda bir gerçekleflen baflkanl›k seçimlerimiz sonuçland›. Yeni Baflkan ve Yönetim Kurulu ile birlikte Birli¤imiz faaliyetleri ve sektörel çal›flmalar›m›za ayn› ivme ile devam edece¤imizi ve sonuçlar›n hay›rl› olmas›n› diliyorum. Her ne kadar sektörümüz, prim üretimi aç›s›ndan ekonominin üzerinde büyüme gösterse de 2010 y›l›n› 27 flirketin bilanço zarar›, 32 flirketin de teknik zarar aç›klamas›yla kapatt›k. Ancak istatistiklere bakt›¤›m›zda sektörümüzün yüzünü güldüren bir branfl var; o da Hayat Sigortas›. 2010 y›lsonu verilerine göre Hayat d›fl› branfllarda cari fiyatlarla prim art›fl› % 14.08, reel prim art›fl› % 7.21 iken, hayat sigortalar›nda cari fiyatlarla prim art›fl› % 20.70, reel prim art›fl› % 13.44 olarak gerçekleflmifltir. Bu dönemde hayat sigortalar›n›n toplam prim içerisindeki pay› 15.44’dür. Di¤er taraftan hayat d›fl› branfllarda faaliyet gösteren flirketler 2010 y›l›nda 185,5 Milyon TL bilanço zarar› aç›klarken, hayat sigortalar›nda ise 300, 2 Milyon TL ' lik bilanço kâr› elde edilmifltir. Bugün ülkemizde aktif olarak 58 sigorta flirketi ve 1 reasürans flirketi ile sigorta piyasas›na yön verilmektedir. 24 fiirketimiz hayat sigortac›l›¤› yapmakta, birikimli hayat sigorta portföyü ise bireysel emeklilik sisteminin devreye girmesi ile giderek azalm›fl durumda bulunmaktad›r. Buna ra¤men kârl›l›k olarak bakt›¤›m›zda az önce paylaflt›¤›m›z rakamlar bize bir fleyler ifade ediyor. Hayat sigortas› portföyünün hemen hemen tamam› bankac›l›k sisteminin vermifl oldu¤u tüketici ve konut kredileri ile ba¤lant›l› olmak üzere koruma amaçl› ürünlerden olufluyor. Bu kapsamda hayat sigortac›l›¤›n›n gelifltirilmesine yönelik Birli¤imiz taraf›ndan haz›rlanan çal›flma Hazine Müsteflarl›¤›na sunuldu. Ülkemizin demografik yap›s›na uygun mortalite ve morbidite tablolar›n›n oluflturulmas›na yönelik çal›flmalar da 2010 y›l›nda sonuçland›. Dünyan›n en genç nüfusuna sahip olan ülkelerden biri olan ülkemizde sigortal›l›k oran›n› girmeye çal›flt›¤›m›z AB ülkeleri düzeyine ç›karmak k›sa zamanda gerçekleflebilecek bir süreç de¤ildir. Ama ne derler “bafllamak yolun yar›s›d›r “ Biz yolun yar›s›n› çoktan geçtik. T.C.Baflbakanl›k Hazine Müsteflarl›¤›’n›n 2009- 2013 y›llar› Sigortac›l›k Bilinçlendirme ve Tan›t›m Stratejisi Plan›nda sigortac›l›¤›n tan›t›m›na iliflkin olarak yer alan “ Sigorta- 02 c›l›k Haftas› “ her y›l May›s ay›n›n son Pazartesi gününden o haftan›n Pazar gününe kadar olan hafta olarak belirlenmifltir. 23- 24 May›s tarihlerinde gerçeklefltirilecek olan “ 2011 Uluslararas› Sigortac›l›k Zirvesi “ ise “Sigorta Haftas›” etkinlikleri içerisinde yer alacakt›r. Sigorta fiirketleri, sigorta acenteleri, çeflitli sigorta, dernek, vak›f, merkez ve kurulufllar da etkinliklerini bu takvimi dikkate alarak düzenlemeye hassasiyet göstereceklerdir. Dolu dolu bir “Sigorta Haftas›” geçirilmesini, Türkiye Sigorta ve Reasürans fiirketleri Birli¤i olarak ülkemizde sigortac›l›k mesle¤inin ve sigortac›l›k hizmetlerinin geliflmesi ve yayg›nlaflmas›, sigorta bilincinin art›r›lmas› ve toplumda sigorta alg›s› yaratma ad›na yapt›¤›m›z faaliyetlerle birlikte, ilan edilen “Sigorta Haftas›” ve düzenlenen “ Uluslararas› Sigorta Zirvesi”nin de çal›flmalar›m›za katk› sa¤layaca¤›na inan›yoruz. Sa¤l›k ve mutluluk dolu günler dile¤i ile, Erhan TUNÇAY Genel Sekreter B‹RL‹K’TEN HABERLER “2009 Y›l›nda Rakamlarla Avrupa Sigorta Piyasas›” Raporu Türkçe Özeti Yay›nlad› irlik, Avrupa Sigorta ve Reasürans Federasyonu (CEA) taraf›ndan haz›rlanan “2009 Y›l›nda Rakamlarla Avrupa Sigorta Piyasas›” bafll›kl› raporun Türkçe özetini yay›nlad›. CEA üyesi ülkelerin sigorta piyasalar›na B ait 2009 y›l› verileri ›fl›¤›nda haz›rlanan raporda Avrupa sigorta piyasas›n›n prim üretimi, sigorta flirketlerinin yat›r›m portföyleri ve sigorta piyasas›nda önemli rol oynayan flirket ve da¤›t›m kanallar› hakk›nda bilgiler yer al›yor. Nippon Life Birli¤i Ziyaret Etti Ocak 2011 tarihinde Japonya merkezli Nippon Life flirketinden bir heyet Birli¤e bir ziyaret gerçeklefltirdi. Türk sigorta sektöründe hayat branfl›na yönelik yat›r›m imkânlar›n›n de¤erlendirildi¤i toplant›da Birlik, Birlik Genel Sekreteri Erhan Tunçay, Birlik Genel Sekreter Yard›mc›s› Mehmet Kalkavan ve Uluslararas› ‹liflkiler Uz- 18 man› Müge Soysal taraf›ndan temsil edildi. Toplant›da Birlik taraf›ndan Birlik, Birli¤in gerçeklefltirdi¤i çal›flmalar, Türk sigorta sektörü ve sektörün temel göstergelerine iliflkin bir sunumun gerçeklefltirilmesinin ard›ndan Nippon Life flirketi yetkilileri taraf›ndan Türk sigorta sektörüne iliflkin yöneltilen sorular yan›tland›. AB Türkiye Delegasyonu Temsilcileri ile Toplant› irlik, 4 Ocak 2011 tarihinde Avrupa Birli¤i Türkiye Delegasyonu temsilcileri ile Ankara’da bir toplant› gerçeklefltirdi. Toplant›da Birli¤i Birlik Genel Sekreter Yard›mc›s› Mehmet Kalkavan, Teknik Birim Müdürü Atilla Oksay ve Uluslararas› ‹liflkiler Uzman› Müge Soysal temsil etti. B Toplant›da Delegasyon temsilcileri taraf›ndan Avrupa Birli¤i’nde Nisan 2010’da yürür- lü¤e giren yeni Vize Kanunu hakk›nda bilgilendirme yap›ld›. Bilgilendirmenin ard›ndan Delegasyon temsilcileri yeni düzenleme ile birlikte Schengen üyesi ülkelere girifl için verilen vizelerin geçerlilik süresi ile ilgili yap›lan de¤iflikli¤in vize baflvurular›nda gerekli görülen seyahat sa¤l›k sigortalar›nda da yap›lmas› gerekti¤ini belirterek flirketlerin konu hakk›nda bilgilendirilmesi için Birli¤in deste¤ini talep etti. 03 B‹RL‹K’TEN HABERLER “Bay Hoop Evde fiamata” Türkiye S›n›rlar›n› Aflt›; Oyun KKTC’de de Seyircileri ile Bulufltu irli¤in ülkemizde sigorta bilinci oluflturma çal›flmalar› kapsam›nda BKM taraf›ndan senaryosu özel olarak yaz›l›p sahnelenen ve sigortan›n gündelik yaflamda oynad›¤› role dikkat çekmeyi hedefleyen “Bay Hoop Evde fiamata” oyunu, son kez 19 – 20 fiubat 2011 tarihlerinde Kuzey K›br›s Türk Cumhuriyeti’nde sergilendi. Lefkofla’daki Yak›n Do¤u Üniversitesi Konferans Salonu’nda izleyicilerle buluflan final oyunu çocuklar›n yan› s›ra velilerin de büyük be¤enisini kazand›. Oyun öncesinde Kuzey K›br›s Sigorta fiirketleri Birli¤i Baflkan› Ülker Fahri gerçeklefltirdi¤i aç›fl konuflmas›nda sigorta bilinci için yap›lan çal›flmalar›n faydalar›na inand›klar›n› ifade ederek Birli¤e bu çal›flmas›ndan dolay› teflekkürlerini iletti. B Birlik Yönetim Kurulu Üyesi Aviva Sigorta Genel Müdürü Ertan F›rat ise bu proje ile KKTC’ de olmaktan büyük mutluluk duyduklar›n› belirterek benzer çal›flmalarla önümüzdeki dönemlerde 04 de tan›t›m ve bilinçlendirme faaliyetlerine devam edilece¤ini ifade etti. 2009 y›l›nda bafllayan turnenin ilk etab› 26 haftal›k bir sürede gerçekleflti. Hafta sonlar› oynanan oyun ilk olarak ‹stanbul’un birçok ilçesinde sahnelendi. ‹stanbul’u takiben bat›dan do¤uya do¤ru bir rota izleyerek Edirne, Tekirda¤, Bal›kesir, Çanakkale, ‹zmit, Bursa, Denizli, Antalya, ‹zmir, Konya, Kayseri, Adana, Gaziantep, Malatya, Elaz›¤, Trabzon, Samsun, Erzurum, Erzincan, Kütahya, Eskiflehir, Yalova, Kars, Urfa, Mardin, Hatay, ‹skenderun ve Ankara ’da seyredilen oyun 46 günde 49.000 çocuk ve veliye ulaflmay› baflard›. 2010 – 2011 Turnesinde Anadolu’yu dolaflmaya devam eden “Bay Hooop Evde fiamata” oyunu, ‹stanbul, Yalova, Kocaeli, Adapazar›, Bolu, Karabük, Karadeniz Ere¤li, Çank›r› Çorum, Ankara, ‹zmir, Ni¤de, Nevflehir, Adana, Gaziantep, Malatya, K. Marafl, Sivas, Giresun, Ordu, Samsun ve Trabzon illerinde de seyirci ile bulufltu. “Türk Sigorta Sektörünün Öncelikli Vergi Konular›” Toplant›s› irlik ve Maliye Bakanl›¤› Gelir ‹daresi Baflkanl›¤› aras›nda her y›l üst düzey kat›l›mla düzenlenen “Türk Sigorta Sektörünün Öncelikli Vergi Konular›” bafll›kl› toplant› bu y›l 19 Mart 2011 tarihinde Hazine Müsteflarl›¤› Sigortac›l›k Genel Müdürlü¤ünün de kat›l›m›yla gerçeklefltirildi. B Toplant›n›n aç›l›fl›nda konuflan Birlik Baflkan› Hulusi Taflk›ran, her y›l düzenlenen bu toplant›larda sigorta sektörünün vergisel düzenlemelerle ilgili s›k›nt›lar›n› ve çözüm önerilerini paylaflma f›rsat› bulduklar›n› belirterek sürdürülen verimli çal›flmalar için Gelir ‹daresi Baflkan› ve Sigortac›l›k Genel Müdürü baflta olmak üzere tüm kat›l›mc›lara teflekkürlerini iletti. Gelir ‹daresi Baflkan› Mehmet Kilci, gerçeklefltirilen toplant›lar›n sorunlar›n çözüme kavuflturulmas› için önemli oldu¤unu belirterek bu toplant›lar sonras›nda tüm taraflar›n ele al›nan konular›n takipçisi olmas› gerekti¤ini ifade etti. Birlik Genel Sekreteri Erhan Tunçay ise sektörün vergisel konulardaki sorunlar›yla ilgili olarak Gelir ‹daresi Baflkanl›¤› ile yürütülen verimli çal›flmalar› art›rarak devam ettirme arzusunda olduklar›n› vurgulad›. Toplant›da, sigorta teknik karfl›l›klar›n›n kurumlar vergisi matrah›ndan indirimi baflta olmak üzere kurumlar vergisi, gelir vergisi ve BSMV ile ilgili güncel konular ele al›nd›. Sigorta ve reasürans flirketlerince finansal tablolara yans›t›lan gerçekleflmifl ancak rapor edilmemifl hasar bedel- lerinin kurumlar vergisi matrah›ndan indirimine iliflkin bir Tebli¤ ile düzenlemeye gidilmesinin benimsendi¤i toplant›da, di¤er teknik karfl›l›klarla ilgili sorunlar da masaya yat›r›ld›. Hayat sigortalar› ve bireysel emeklilik sisteminde do¤rudan teflvik sisteminin önerildi¤i toplant›da bu konuda da bir çal›flma yap›lmas› benimsendi. Ayr›ca dernek, vak›f ve sand›klardan bireysel emeklilik sistemine ve y›ll›k gelir sigortas›na aktar›m sürecinde vergisel teflvikler getirilmesi konusu da ele al›nd›. Toplant›da KDV mükellefiyeti bulunmayan sigorta flirketleri ve acentelerin iade ettikleri mal ve hizmetlerin KDV’sinin bu mükelleflerce beyan edilmesine gerek olmaks›z›n gider pusulas› düzenlenmesi suretiyle sat›c› taraf›ndan indirilebilmesi ve konut finansman› sistemi kapsam›nda yap›lan sigortalarda BSMV istisnas›n›n uygulanmas› konular›nda da ivedilikle aç›klama yap›lmas›na iliflkin Birli¤in talebi iletildi. Gemi ve yat sigortalar› ile tehlikeli hastal›klar sigortalar›nda BSMV istisnas›na yönelik Birlik talebi de gündemin di¤er maddeleri aras›nda yer ald›. Söz konusu toplant›da Gelir ‹daresi Baflkanl›¤›nca belirtilen görüfller ve al›nan kararlar› içeren tutanak üye flirketlerimize ve ilgili taraflara iletilmifl olup, ele al›nan konular›n çözümüne yönelik somut sonuçlar elde edilebilmesi amac›yla Gelir ‹daresi Baflkanl›¤› ile yak›n iflbirli¤ine devam edilmesi hususunda mutab›k kal›nd›. Dünya Bankas› Heyeti ile Görüflme irlik, 30 Mart 2011 tarihinde Finansal Sektör De¤erlendirme Program› (FSAP) çal›flmas› kapsam›nda ülkemize ziyarette bulunan Dünya Bankas› heyetinden k›demli sigorta uzman› Eugene Gurenko ile bir görüflme gerçeklefltirdi. Toplant›da Birlik Genel Sekreteri Erhan Tunçay, Birlik Ge- B nel Sekreter Yard›mc›s› Mehmet Kalkavan ve Mali ve Finansal Düzenlemeler Sorumlusu Onur Acar taraf›ndan Türk sigorta sektörü ve sektörün ekonomideki yeri ile güncel yasal düzenlemeler ve kara paran›n aklanmas›n›n önlenmesine iliflkin sektör uygulamalar› hakk›nda kapsaml› bilgi verildi. 05 B‹RL‹K’TEN HABERLER Geleneksel Sigorta Sektör Yeme¤i Swissôtel’de Gerçeklefltirildi irlik taraf›ndan geleneksel olarak düzenlenen Sigorta Sektör Yeme¤i, sigorta flirketlerinin üst düzey yöneticileri ile Birlik çal›flma komite üyelerinin kat›l›mlar›yla 25 fiubat 2011 tarihinde Swissôtel’ de gerçeklefltirildi. B Aç›fl konuflmas›n› Birlik Baflkan› Hulusi Taflk›ran’›n yapt›¤› yemekte Hazine Müsteflarl›¤› Sigortac›l›k Genel Müdürü Ahmet Genç ve Hazine Müsteflarl›¤› Sigorta Denetleme Kurulu Baflkan› Arif Hikmet Cesur taraf›ndan 2010 y›l›nda sigorta sektörünün durumu hakk›ndaki de¤erlendirme- ler ve 2011 y›l›na iliflkin beklentiler davetlilerle paylafl›ld›. Sektör yeme¤ine Tar›m Bakanl›¤› Müsteflar Yard›mc›s› Dr. Ramazan Kadak, Hazine Müsteflarl›¤› Sigortac›l›k Genel Müdür Yard›mc›s› Turan Öz, Hazine Müsteflarl›¤› Sigorta Denetleme Kurulu Baflkan Yard›mc›lar› Emin Güre, Koray Erdo¤an, Ali ‹hsan Do¤an ve ‹stanbul Grup Baflkan› Mehmet Verim, MASAK Daire Baflkanlar› Kemalettin Kolutek ve Ömer Say›lgano¤lu’nun yan›s›ra sigorta flirketlerinin üst düzey yöneticileri, Birlik Komite üyeleri ve çok say›da davetli kat›ld›. OECD VIII. Kurumlar aras› Eflgüdüm Toplant›s› irlik, 8–9 fiubat 2011 tarihlerinde D›fliflleri Bakanl›¤› taraf›ndan Ankara’da düzenlenen OECD VIII. Kurumlar aras› Eflgüdüm Toplant›s› ile toplant› kapsam›nda gerçeklefltirilen “OLIS Sistemi ve Kullan›m› Semineri”ne kat›ld›. Birli¤in Ulus- B 06 lararas› ‹liflkiler Uzman› Müge Soysal taraf›ndan temsil edildi¤i toplant›n›n sabahki oturumunda OECD Nezdinde Daimi Temsilci Büyükelçi Ahmet Erozan taraf›ndan OECD’deki son geliflmeler ile eflgüdüm mekanizmas›n›n iflleyifli konusunda bilgi- lendirme yap›ld›. Toplant›n›n ö¤leden sonraki oturumunda ise küresel ekonomi ve G–20 gündemindeki geliflmeler, Nükleer Enerji Ajans› ve Az Geliflmifl Ülkeler Konferans› hakk›nda uzman konuklar taraf›ndan sunumlar gerçeklefltirildi. 9 fiubat 2011 tarihinde düzenlenen seminerde ise OECD Sekretaryas› yetkilileri taraf›ndan ilgili kurum yetkililerine OECD’nin veri taban› OLIS’in kullan›m› hakk›nda bilgi verildi. Seminer kapsam›nda ayr›ca OLIS’e eriflim ve OLIS bünyesindeki kaynaklardan faydalanma konusunda kullan›c›lar›n sorular› da yan›tland›. OECD Kurumlararas› Eflgüdüm Toplant›s› ve OLIS Seminerine OECD Ulusal Eflgüdüm Birimleri ile ilgili kurumlardan çok say›da uzman kat›ld›. “Yeni Türk Ticaret Kanunu Uyar›nca Tek Kiflilik Ortakl›k ve Cevap Verdi¤i ‹htiyaçlar” Konferans› irlik, 3 Mart 2011 tarihinde Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Nüsret-Semahat Arsel Uluslararas› Ticaret Hukuku Uygulama ve Araflt›rma Merkezi taraf›ndan düzenlenen “Yeni Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) Uyar›nca Tek Kiflilik Ortakl›k ve Cevap Verdi¤i ‹htiyaçlar” konulu konferansa kat›ld›. Konferansta Birlik Hukuk ve B Mevzuat Uzman› Av. Zeynep Reva taraf›ndan temsil edildi. Konferansta Doç Dr. Kerim Atamer taraf›ndan yap›lan aç›l›fl konuflmas›n›n ard›ndan Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyesi Prof. Dr. Yavuz Alangoya’ n›n yönetti¤i oturumda Prof. Dr. Ünal Tekinalp, yeni Türk Ticaret Kanunu hakk›nda kat›l›mc›lara detayl› bilgi verdi. ‘Yeni Türk Ticaret Kanunu Sigorta Hukuku’ Kitab› Yay›mland› eni Türk Ticaret Kanunu Sigorta Hukuku’ adl› kitap raflardaki yerini ald›. TSRfiB ‘de Yönetim Kurulu Hukuk Müflaviri olarak uzun y›llard›r çal›flmalar›n› yürüten Avukat Zihni Metezade ile serbest avukatl›k ve hukuk dan›flmanl›¤› yapan Avukat Nurettin T. Güleli taraf›ndan uzun süren çal›flmalar sonucunda kaleme al›nan kitap, Gürer Yay›nlar› taraf›ndan bas›ld›. Y TBMM taraf›ndan köklü de¤iflikliklerin yap›ld›¤› ve Ocak 2011 de yürürlü¤e konulan TTK ‘da Sigorta Hukuku 6. Kitap olarak düzenlendi. Meclis’in çal›flmalara bafllad›¤› zamanlarda ha- z›rl›klar›na bafllanan bu kitap, düzenlemelerin meclisten onaylan›p geçmesi sonras›nda nihai halini alarak tamamlanm›fl oldu. Yeni Türk Ticaret Kanunu Sigorta Hukuku kitab›n›n haz›rl›k süreci böylelikle bir y›la yak›n bir sürede gerçekleflti. Sigorta sektörünün hukuki ihtiyaçlar› göz önünde tutularak uzunca bir süredir bu alanda tecrübeleri bulunan Av. Zihni Metezade ile Av.Nurettin T. Güleli ‘nin bu çal›flmalar› sigorta hukuku alan›nda çal›flan avukatlar›n ve sigortac›lar›n yararlanabilece¤i flekilde, madde hükümlerinin aç›klamalar›na ve madde hükümlerle ilgili Yarg›tay kararlar›na yer verildi. 07 ‹NCELEME ARAfiTIRMA Sigortac›l›kta ‹flletmeler Kriz Yönetim Sürecinde Neler Yapabilirler? -2Doç. Dr. M. Akif ÖZER Gazi Ün. ‹‹BF Kamu Yönetimi Böl. Ö¤retim Üyesi riz Dönemi: Bu dönemde krizin boyutunun ne oldu¤unun anlafl›labilmesi için, zarar tespiti yap›lmas› ve bu zarar›n artma e¤iliminin olup olmad›¤›n›n ortaya konulmas› büyük önem tafl›maktad›r. Zararlar›n karfl›lanmas› veya yard›m yap›lmas› gibi uygulamalar için zarar tespitinin h›zl› bir biçimde yap›lmas› gerekmektedir (Aykaç, 2001,12-13). K Kriz yönetimi sürecinde, iflletmeler krizle karfl› karfl›ya kald›klar›nda, art›k somut uygulamalar› hayata geçirmek zorunda kal›rlar. Bu dönemde öncelikle iflletmelerin yapacaklar› faaliyetler; sorunun do¤ru belirlenmesi, en kötü olaya haz›rlanma, bilgi ak›fl›n› yönetme, sorun raporu haz›rlama ve kriz iletiflim stratejisi haz›rlama (Tüz, 2004,88-90) olarak belirtilebilir. Bu dönemde kriz yöneticileri mutlaka karfl› karfl›ya kald›klar› krizin boyutlar›n› belirlemelidirler. Bunun için afla¤›daki yöntemleri uygularlar: ❖ Krizin Etki De¤erini Hesaplamak: Burada olabilecek en kötü olay tasarlan›r. Bu anlamda 0-10 aras› de¤erler kullan›larak kriz etki de¤eri bulunur. 0 en yüksek de¤er kabul edilir. Bu de¤iflim hesaplan›rken krizin fliddeti, medyan›n ve devletin krizle ilgilenme boyutu, krizin iflletme imaj›n› etkilemesi gibi konularla ilgili sorular sorulur. Sorulara 0-10 aras› de¤erler verilir. Toplam rakam soru say›s›na bölünür. Ç›kan de¤er krizin iflletme üzerindeki etkisini gösterir (Tüz, 2004:75-90). 08 Kriz Barometresi Haz›rlamak: Kriz etki ölçe¤ine 0-10 aras› de¤erlerden oluflan bir yatay do¤ru ilave edilerek kriz barometresi haz›rlan›r. Yatay do¤ru üzerinde çeflitli faktörlere göre krizin gerçekleflme olas›l›¤› hesaplan›r. Kriz etki ölçe¤i ve olas›l›k do¤rusu üzerinde iflaretlenen de¤erlerin kesiflti¤i nokta krizin önemini ve yol açabilece¤i boyutlar› gösterir. Kriz barometresi üzerinde, krizin boyutu belirlendikten sonra, müdahale maliyeti hesaplan›r. Kriz etki de¤eri, olas›l›k faktörü ve olas› etki derecesi ile müdahale maliyeti bileflimlerine göre tan›mlan›r. Bu tan›ma göre krizi çözümleme yönünde bir fley yap›l›p yap›lmayaca¤› belirlenir (Tüz, 2004,90-91). Krizler öncesinde kriz yönetimi planlamas› yap›lmas› ve kriz an›nda iflletmenin yap›s›na uyarlanarak uygulanmas› (Öztürk, 2003:206) kriz yönetimi uygulamalar›n›n amac›na ulaflmas› aç›s›ndan çok önemlidir. Kriz döneminde baflar›l› olabilmek için iflletmelerin mutlaka bir kriz yönetim plan› olmal›d›r. Bu plan; iletiflim, kavrama, eylem plan›, medya de¤erlendirmeleri ve ses getirecek kararlar›n koordinasyonundan oluflur. Öncelikle krizi kontrol alt›na almak amac›n› tafl›r. Ayr›ca krize karfl› pozitif tutum yaratmak, iflletmenin performans›n› kamuoyunun beklentileri do¤rultusunda gerçeklefltirmek, kamuoyuna do¤ru bilgileri vererek iflletme imaj›n› güçlendirmek ve f›rsatlar› de¤erlendirmek gibi fonksiyonlar› da vard›r (Tüz, 2004,94). Bir kriz yönetim plan› haz›rlan›rken ilk gereksinim olas› krizlerin yaz›l› olarak saptanmas› ve böyle bir durumla karfl›lafl›ld›¤›nda kuruluflun bafla ç›kabilme yetene¤inin belirlenmesidir. Bir krizle karfl›lafl›ld›¤›nda ne yap›laca¤›n›n düflünülmesi yerine önceden haz›rlanm›fl olan bir plan›n yürürlü¤e girmesi, zaman kazanmak ve planl› hareket edebilmek aç›s›ndan büyük önem tafl›maktad›r. Böyle bir uygulamada amaç, ilgilileri en k›sa sürede bilgilendirmek için süratli hareket edilmesidir. Medyadan gelecek bilgiler, baflka kriz ihtimalleri, bunlar› önleyebilmek için tedbir al›nmas›, krizden etkileneceklerin belirlenmesi, bir kriz plan› haz›rlarken kesinlikle dikkate al›nmas› gereken konulard›r (Cener, 2007:8). ‹flletmeler aç›s›ndan kriz dönemlerinde kriz yönetimi planlar› çok gereklidir çünkü bir krizin ne zaman ve nas›l gelece¤ini öngörmek çok zordur. Kriz ç›kt›¤›nda hemen plan yapmak gerekir. E¤er mevcut bir plan varsa bu süreç baflar›yla atlat›l›r. Plan›n›z yoksa bir plan yapana kadar krizin olumsuz sonuçlar› ile karfl› karfl›ya kal›nabilir (Weting, 2005:1). Bu dönemde yap›lan kriz planlar› kesinlikle karmafl›k olmamal›d›r. En iyi planlar en genel ve do¤al olanlar›d›r. Planlar çok farkl› kriz türlerine göre haz›rlanmal› ve beklenmedik geliflmeler için mutlaka mekanizmalar oluflturmal›d›r (Weting, 2005:2). Böyle bir plan; sorunlar› saptamas›, sorunu öngörülen amaç çerçevesinde yeniden belirlemesi, soru sormas› ve veri toplamas›, eldeki verileri incelemesi, en uygulanabilir seçenekleri ve deneme çözüm uygulamalar› belirlemesi, çözümün ifllerli¤ini denemesi, son çözümü biçimlendirmesi ve çözümü uygulamas› (Cener, 2007:7-8) gibi özellikler tafl›mal›d›r. Bu dönemde iflletmeler krizi yönetmek için ayr›ca kriz yönetim merkezi ve kriz yönetim ekipleri de oluflturmal›d›rlar. Bu merkezlerin, genel haberleflme sisteminden ayr›, özel bir iletiflim sistemi olmal›d›r. Medya ile iliflkiler buradan yürütülmeli, bütün bilgiler burada toplanmal› ve buradan kamuoyuna aktar›lmal›d›r. Kriz yönetim merkezlerinde özel e¤itim görmüfl uzman kifliler çal›flmal›d›r. Kriz anlar›nda merkez tam yetkili olmal›, bürokratik kurulufllar merkezin emrine verilmelidir (Tutar, 2004,88). KR‹ZDEN KAÇMA VE KORUNMA Kriz dönemlerinde en çok boflluk yaratan, hatta iflletme yönetimini gerilim içine iten husus, olan veya olmas› muhtemel olaylar›n belirsizli¤i ve bu belirsizli¤in gecikmeksizin bir fleyler yapmay› zorunlu k›lmas›d›r. Kriz dönemlerinde plans›z de¤iflim, önceden tahmin edilemedi¤i ve çabuk hareket etmeyi gerektirdi¤i için amaçlar çeflitlenir. Daha önce baflar›ya götüren faaliyetlerin yeni durumda de¤iflmesi gerekebilir. Krizler, iflletmelerin önceki de¤erlerini, belirlenmifl temel amaçlar›n› ve ifl görme usullerini tehdit eder ve yeni duruma göre iflletmenin tüm yap› ve süreçlerinde yeniden yap›lanma faaliyetlerini gerekli k›lar (Tutar, 2004,19). Bundan dolay› iflletmeler krizlerin olumsuz sonuçlar›yla karfl› karfl›ya kalmamak için, krizden kaç›nma yöntemleri uygularlar. Krizden kaçmak için haz›rlanan planlar›n ilk aflamas› strateji belirlemektir. Kriz derecesi, örgülerin uzun dönemli stratejik planlama düzeyi ve kalitesiyle ters orant›l›d›r. Ard›ndan ana hedeflere ulaflmada önemli olan kilit isimler, hedefin niteli¤ine göre isim baz›nda belirlenir. Daha sonra, ana hedeflere ulaflmada son derece önemli olan kritik olay niteli¤indeki noktalar belirlenir. Bu konular, ana hedeflere ulaflma yönünden basamak oluflturacak, baflar›l›rsa ana hedeflere devam edilecek niteli¤indeki konular olmal›d›r. Kritik olaylar›n her biri için baflar› göstergesi olabilecek limitler gelifltirilir (Tutar, 2004,75). ‹flletmeler bu süreçte kriz faktörlerinin etkilerini azaltmak için flu temel unsurlar› yerine getirmelidirler (Tüz, 2004,60) ❖ Kaynak Edinimi: ‹flletmeler, kilit ve de¤erli kaynaklar› örgütsel faaliyete girdi olarak sunabildikleri sürece rekabette baflar›l› olabilirler. Etkinlik: De¤iflim sürecinde iflletmeler, ç›kt›lara girdilerin oran›n› en avantajl› flekilde korumak için çaba göstermelidir. 09 ‹NCELEME ARAfiTIRMA ❖ Üretim/Ç›kt›: ‹flletmesel sistemler mal veya hizmet teslimat›, istikrarl› ve aksaks›z yerine getirme kapasitesine sahip olmal›d›rlar. Gerçekçi Koordinasyon: ‹flletmenin çeflitli faaliyetleri, temel amaçlar›yla bütünleflmifl ve koordine edilmifl olmal›d›r. ❖ ‹flletmesel Yenilenme ve Adaptasyon: Zaman zaman baz› kaynaklar›n yenilenmesi, gelecekte iflletmenin net de¤er art›fl›n› sa¤layacak faaliyetler için yat›r›ma dönüfltürülmesi gerekir. Yenilenme olmazsa, pazardaki dalgalanmalar tehlike oluflturur. ❖ Uygunluk: ‹flletmeler çeflitli çevresel faktörler- le uyumlu hareket etmek zorundad›rlar. Sosyal normlardan, ahlaki de¤erlerden, yasalardan ve düzenlemelerden uzak kalmak, kriz için zemin haz›rlar. ❖ Denge: ‹flletme çal›flanlar›, ortaklar› ve tüketicileri tatmin edecek flekilde faaliyetlerini dengelemek ve düzenlemek durumundad›rlar. kir. ‹flletmenin nereye gitti¤ini bilmek, yönetimin temel süreç ve fonksiyonlar›nda bilgi ve de¤erleri paylaflmak, yönetimin felsefesini kavramak, krizden korunmak konusunda at›lmas› gereken önemli ad›mlard›r (Tutar, 2004,76). Bu süreçte ayr›ca afla¤›daki faaliyetlerin iflletme üst yönetimince titizlikle uygulanmas› gerekir: ❖ Sürekli ‹ç ve D›fl Çevre Analizi: Sistematik bir flekilde çevre analizi yapan iflletmeler, bu fonksiyonun önemini anlamayanlara oranla daha etkin ve verimlidirler. Çünkü çevresel analizler, stratejist ve planlamac›lara f›rsatlar› önceden ö¤renme ve uygun strateji seçme ve politika belirleme olana¤› sa¤lar. Ayr›ca iflletmeler bu faaliyetleri sayesinde bir erken uyar› sistemi gelifltirerek, tehlikeleri zaman›nda önleyecek veya erken uyar› sistemlerinden elde edilen veriler sayesinde korku ve kay›p krizlerini f›rsat krizlerine dönüfltürmek için strateji ve politikalar gelifltirebileceklerdir. ❖ Ekonomik Çevre Faktörlerinin Analizi: Bu fak- ‹flletmeler krizden kaçma yöntemleri uygularken, ayn› zamanda karfl› karfl›ya kal›nan krizlere karfl›, krizden korunma stratejileri gelifltirirler. Her fleyden önce, iflletmenin ihtiyaçlar›n› ve yönetimin de¤erlerini tan›mlamak, belirlenecek amaçlarla bu ihtiyaç ve de¤erleri göz önüne almak gerekir. ‹flletmenin nereye gitti¤ini bilmek, yönetimin temel süreç ve fonksiyonlar›nda bilgi ve de¤erleri paylaflmak, yönetimin felsefesini kavramak, krizden korunmak konusunda at›lmas› gereken ad›mlar›n bafl›nda gelir (Tutar, 2004,76). Krizden korunma stratejileri; kriz döneminde ortaya ç›kan zararlar› önlemek amac›yla, iflletmenin birimlerini ve çevresini, bozulman›n ortaya ç›karaca¤› zarar›n etkilerinden korumaya dönük faaliyetleri içerir. Bu stratejiler; arzu edilmeyen durumlar›n olumsuz etkilerini hafifletme veya kaç›nma yöntemlerini kapsar. Krizden korunmak için her fleyden önce, iflletmenin ihtiyaçlar›n› ve yönetimin de¤erlerini tan›mlamak, belirlenecek amaçlarla bu ihtiyaç ve de¤erleri göz önüne almak gere- 10 törler analiz edilirken, milli gelirin yap›s›, ekonomik büyüme ve yat›r›mlar, enflasyonist ya da deflasyonist e¤ilimler, istihdam ve iflsizlik oranlar›, ekonominin geliflme devresi, hükümetin ekonomik politikalar›, fiyatlar›n genel seviyesi ve de¤ifliklikler, fon ve kaynak kullan›mlar›, d›fl ticaret ve ödemeler dengesi, makro ve mikro ekonomik göstergeler dikkatle incelenmelidir. ❖ Hukuki ve Politik Çevre Faktörlerinin Analizi: Bir ülkenin siyasi yap›s› ile ekonominin iflleyifli kurallar› aras›nda do¤rudan bir iliflki vard›r. Toplumda ekonomik örgütlenme biçimleri, siyasal ve politik yap›ya uymal›d›r. Devletin, ekonomik faaliyetleri içinde yer al›p almamas› veya ekonomik olaylara müdahale biçim ve yo¤unlu¤u, iflletmelerin çal›flmalar›n› do¤rudan etkileyen faktörlerdir. ❖ Teknolojik Çevre Faktörlerinin Analizi: De¤ifli- min en h›zl› yafland›¤› alan olan teknolojik faktörlerin analizi, yeni üretim yöntem ve kal›plar›n› yak›ndan takip etmeyi zorunlu k›lmaktad›r. Söz konusu koflullara uyum sa¤layamayan iflletme- ler, teknolojik çevre koflullar›na uygun olmayan yap› ve süreçlerle çal›flmak durumunda kal›rlar. Bu durum onlar›n krizi önleme ve krizi yönetme sürecinde baflar›s›z olmalar›na yol açar. ❖ Beklenmeyen Geliflmeler ‹çin Esnek Planlama: Normal flartlarda gelecek belirsizdir. Belirsiz gelece¤i tümümle planlamaya kalkmak, planlaman›n ruhuna ayk›r›d›r. Kriz gibi belirsizliklerin yo¤un olarak yafland›¤› ortamlarda planlar ne kadar kapsaml› ve uzun süreli olursa, plan›n kendisinden beklenen yarar› karfl›lama oran›, o ölçüde azal›r. Belirsiz ortamlarda ancak, belirli kriterlerden hareket edilerek, plan süresine göre yaklafl›k ne tür geliflmelerin olaca¤› tahmin edilmelidir. ❖ Kriz ve De¤iflime Uyum Mekanizmalar›: De- ¤iflen flartlar›n ve kriz dönemlerinin temel sorunu, önceden belirlenmifl plan ve yöntemleri geçersiz k›lmas›d›r. Bu durum yöneticileri, olaylardan hareketle anl›k stratejiler gelifltirmeye zorlar. Bu zorunluluk, yetki karmaflas›, yeni kaynak ve yeteneklere gerek duyulmas› ve çal›flanlar aras›nda gerilimin artmas› gibi sorunlar› ortaya ç›kar›r (Tutar, 2004,77-84). Kriz öncesi ve sonras› iflletmeler aç›s›ndan genellikle kaotik anlard›r. Böyle durumlarda ifller birbirine kar›fl›r ve düzen geçici olarak alt üst olur. Yönetime en çok böyle durumlarda ihtiyaç duyulur ve liderlik, otoriteyi yerinde kullanabilme, iletiflim gibi yönetsel beceriler, böyle durumlarda gerçek anlam›na kavuflur. Kaotik sistemlerde, küçük de¤ifliklikler, öngörülemeyen büyük de¤iflikliklere yol açarken, kimi zaman da büyük de¤ifliklikler küçük ya da etkisiz de¤iflmeye yol açabilmektedir. Kaos teorisi, sistemlerin düz çizgisel ilerleyen denge durumunda olmad›¤›n›, buna karfl›l›k, denge durumu, dengeye yak›n durum ve kaos durumu olmak üzere üç durumdan geçtiklerini belirtmektedir. Kaos, düzenin parçalanmas› ya da da¤›lmas› sonucunda da oluflabilir. ‹flletmeler bu aflamal› süreçte krizle karfl›laflmaktad›rlar. Daha önce de belirtti¤imiz gibi krizler daha çok negatif sonuçlar do¤uran, önemli ve tah- min edilemeyen olaylard›r. Bu olay ve sonuç, iflletmede çal›flanlara ürünlere, finansal duruma ve iflletme imaj›na önemli derecede zarar verebilir. Sorunlar, s›n›rl› zaman çerçevesi içinde, dikkat çekmeden ve iflletmede insan kaynaklar› azalmas› gerektirmeden sürerler. Bunun tersine krizin büyüklü¤ü ve fliddetini kavramak önemli zaman alabilir (Tutar, 2004,14). Krizleri iyi yöneten iflletmeler, kriz ç›kmadan krize yönelik karar vermifl ve ilkeler oluflturmufl iflletmelerdir. Kriz döneminde ise krizden kaçma ve korunma stratejilerini baflar›l› bir flekilde uygularlar. ‹flletmeler bu süreçte karfl›laflt›klar› krizi dondurma yetene¤ine de sahip olabilmektedirler. Bu aflamada; birinci olarak bütün zaman›n› krizi dondurmak için çal›flan bir ekip oluflturulmal›d›r. ‹kinci olarak kamuoyuna aç›klama yapmak üzere bir sözcü seçilmeli, sonra da iflletmenin dayanaklar›n›, müflterilerin, ortaklar›n, çal›flanlar› ve sosyal çevrenin sadece medyadan alacaklar› enformasyonla yetinmelerine izin verilmemelidir. ‹flletme özel bilgilere ihtiyac› olanlar›n taleplerini karfl›lamal›d›r. Son olarak da kriz ekibinde fleytan›n avukat› özelli¤inde bir kifli bulunmal› ve bu kifli gerekti¤inde aç›k sözlülükle ve yüreklilikle gerçek durumu ortaya koymal›d›r (Zehir vd.; 2003:398). KR‹Z YÖNET‹M‹ UYGULAMASI Kriz yönetimi ve uygulamas› ile ilgili çok farkl› kaynaklarda çok farkl› görüfller öne sürülmektedir. Kriz dönemlerinde yöneticilerin, geleneksel yönetim uygulamalar›n›n d›fl›na ç›kmak istememelerinden dolay›, baz› sorunlar›n yafland›¤› görülmektedir. Özellikle yöneticilerin statükocu özelliklerinden dolay›, ola¤and›fl› durumlar›n, ola¤and›fl› uygulama gerektirmesinden rahats›zl›k duymalar› ve tür uygulamalara direnmeleri, bir refleks olarak ortaya ç›kabilir. Bu bak›mdan, krizin ortaya ç›kmas›yla birlikte, nas›l bir uygulama yap›lmas› gerekti¤i, hangi yöntemlerin, nas›l uygulanmas›n›n daha olumlu sonuç verece¤inin önceden ortaya konulmas›n›n önemi çok büyüktür. 11 ‹NCELEME ARAfiTIRMA Kriz yönetimi uygulamalar›nda dikkat edilmesi gereken di¤er bir unsur da, ekip çal›flmas›na gereken önemin verilmesidir. Ekip çal›flmas› için, çal›flanlar›n baz› konularda e¤itilmifl olmalar› ve ekip çal›flmas›n›n yararlar›na inanmalar› gerekir. Kriz yönetiminde baflar›l› olman›n ön koflullar›ndan birisinin de ekip çal›flmas›na yatk›nl›kt›r (Aykaç, 2001: 11). Kriz dönemlerinde yap›lacak uygulamalar›n baflar›l› sonuç vermesi için, nas›l bir yol izlenmesi gerekti¤i konusunda pek çok görüfl öne sürülmüfltür. Bunlar aras›nda, kriz yönetiminde üç aflamal› bir uygulaman›n olumlu sonuç verece¤i belirtilmektedir: ❖ Davran›flsal Aflama: Bu aflaman›n temel özelli¤i, iflletmelerde al›fl›lm›fl uygulamalardan ve yöntemlerden farkl› olarak davranma yetene¤inin gösterilebilmesi için gerekli önlemlerin al›nmas› ve bunlar›n uygulanmas›d›r. ‹flletmede çal›flanlar›n genel e¤ilimi, rutin çal›flmalara devam edilmesi, al›fl›lagelmifl yöntemlerin uygulanmas› fleklindedir. Kriz döneminde, al›fl›lagelmifl yöntemlerden farkl› uygulamalar yap›laca¤›n›n iflletme çal›flanlar›na benimsetilmesi ve bunun bir normal davran›fl biçimi haline getirilmesi hedeflenmektedir. ❖ Paradigmatik Aflama: Krizin boyutuna ve özelli¤ine göre yöntemler ve önlemler gelifltirilmesi, bu yöntemlerin uygulama alanlar›na uygunlu¤unun de¤erlendirilerek, uygulamaya konulmas› amaçlanmaktad›r. Burada, daha önce uygulanan ve olumlu sonuç veren önlemler üzerinde durulmas› ve yeni geliflmelere en uygun alternatif önlemlerin gelifltirilmesi gerekmektedir. ❖ Sistemik Aflama: Kriz dönemlerinde örgüt- sel yap›da, örgütlenme biçiminde, hedeflerde, mal veya hizmet üretimi politikalar›nda, örgütsel küçülme veya personel say›lar›n›n azalt›lmas›nda nas›l bir yöntem izlenece¤inin ortaya konulmas› gerekir. ‹flletme sistemini yak›ndan ilgilendiren bu aflama, kriz döneminin en etkili sonuç veren aflamas› olarak de¤erlendirilebilir (Aykaç, 2001: 11-12). Kriz yönetimi uygulamalar›n›n önemli bir ad›m› da krize yönelik kadrolar› oluflturmak, ekibi haz›rlamak ve gerekli e¤itimleri almalar›n› sa¤lamakt›r. Bu süreçte yap›lacaklar› da afla¤›daki flekilde özetleyebiliriz: ❖ Kadro Oluflturulmas›: Kriz aflamas›nda ifllet- me için en önemli kaynak, insan kayna¤›d›r. ‹nsan faktörü etkili seçilip kullan›labildi¤i ölçüde kriz süreci baflar›yla sonuçlanabilecektir. Aksi takdirde iflletmenin çöküflü h›zlanacakt›r. Bu nedenle kadro yap›s› son derece önemlidir. Kadro oluflturulurken, iflletmenin stratejisiyle ve stratejik ihtiyaçlar›yla tam olarak bütünleflen bir yap› haz›rlamaya özen gösterilmelidir. ❖ Kriz Ekibinin Haz›rlanmas›: Kriz ekibi, kriz yönetimini ve kontrolünü yürütecek kiflilerdir. Kriz ekibinin en önemli rolü, krizin meydana gelmesini mümkün oldu¤u kadar önlemektir. Kriz oldu¤unda ise ilk aflamada riski minimize etmek, ikinci aflamada iflletme imaj›na yönelik zarar› azaltmak, üçüncü aflamada ise iflletme kültürünü olumlu yönde de¤ifltirmeye çaba göstermektir. ❖ Kriz Durumunda Uygulanacak E¤itim Yön- temleri: Kriz flartlar›nda baflar› sa¤lamak, iflletme üyelerinin deste¤i ve ekip olarak hareket edebilme becerileri ile kriz ekibinin yetene¤ine ba¤l›d›r. Kriz bir de¤iflimdir ve ilk aflamada önemli olan iflletme üyelerini bu de¤iflime haz›rlamakt›r. Bu haz›rlama faaliyeti personele krizin nedenlerini, ne tür davran›fllarla hangi sonucu ulafl›laca¤›n› ve ekip olarak hareket etmenin önemini aç›klayarak onlar› düflünsel olgunlu¤a kavuflturmak fleklinde sa¤lanabilir. ‹kinci aflamada krizle yak›ndan ilgili olabilecek kifliler krize karfl› haz›rlanmal›d›r. Bu kiflilerin e¤itimi için tart›flma ve uygulamal› grup e¤itimi yöntemleri kullan›labilir. Ayr›ca dünyadaki de¤iflmelere, bunlar›n ekonomik ve politik etkilerine yönelik çeflitli olas› kriz senaryolar›n›n üretildi¤i, karfl› stratejilerin gelifltirildi¤i, tart›fl›ld›¤› ve de¤erlendirildi¤i senaryo yönteminden yararlan›labilir (Tüz, 2004:62-70). Devam Edecek 12 KAPAK KONUSU Sigorta Riskleri Aç›s›ndan Tunus, M›s›r ve Libya’daki Olaylar* Zihni METEZADE TSRfiB Yönetim Kurulu Müflaviri unus, M›s›r ve Libya’da yaflanan olaylar siyasi bak›mdan do¤urdu¤u ve do¤uraca¤› sonuçlar yan›nda, sigorta sektörünü de yak›ndan ilgilendirmifltir ve ilgilendirmeye devam edecektir. T Bu olaylar›n anlam› nas›l yorumlanabilir? Savafl m›d›r, iç savafl m›d›r? ‹syan, ayaklanma m›d›r? Protesto-nümayifl, halk hareketleri midir? Terör müdür? Kötü niyetli hareketler midir? Bütün bu deyimler sigortac›l›k bak›m›ndan önemlidir. Sigorta ve reasürans flirketlerinin dolayl› veya dolays›z olarak bu ülkelerdeki, yat›r›mlara, hizmetlere, ihracata, mallara ve canlara verdikleri teminatlar sigorta kapsam›nda m›d›r? Olaylar ve do¤urdu¤u riskler ne derece güvence sa¤lamaktad›r. Bu hususlar›n de¤erlendirilebilmesi için ilgili sigorta sözleflmelerinin bu olaylar karfl›s›nda verdikleri teminatlar›n anlam›n› bilmek ve olaylar› buna göre yorumlamak gerekir. Bu nedenle, k›sa bir flekilde yasal mevzuata de¤inmek isteriz. 01 Temmuz 2012’de yürürlü¤e girecek 6102 say›l› Türk Ticaret Kanunundan önce flimdiki 6762 say›l› Kanuna göre yap›lm›fl ve hüküm ifade etmeye bafllam›fl sigorta sözleflmelerine uygulanan Kanunun 1281nci maddesine göre “sigortac› harp ve isyandan baflka bir flekilde mallara ar›z olan telef (yok etme) ve tagayyür (de¤ifltirme, baflka türlü olma) gibi bütün hasarlardan mesuldür”. Bu maddeye istinaden uygulamada, genellikle sigorta poliçelerinde harp ve isyan zararlar› sigorta kapsam› d›fl›nda bulunmakla beraber, “all risks” veya “tous risques” poliçeleri ile bu risklerin teminata dâhil edildi¤i göz önüne de al›narak, 6102 say›l› kanunun 1409ncu maddesiyle, 1281nci madde de¤ifltirilmifl ve madde hükmü “ sigortac› sözleflmede öngörülen rizikonun gerçekleflmesinden do¤an zarardan veya bedelden” sorumlu tutulmufltur. Bu vesile ile deniz sigortalar›nda böyle bir tahdidin olmad›¤›n›, klozlarla teminat verildi¤ini, 6762 say›l› kanunun 1332nci maddesinde yer alan, isyan, kargaflal›k ve iç harp vukuunda sigorta mukavelesinin yürürlükte kalaca¤›n› ve d›fl harpte de prim ödendi¤i sürece yürürlü¤üne dair hükmün de 6102 say›l› kanunda yer almad›¤›n› ve sözleflme serbestîsinin devam etti¤ini belirtmek isteriz. Genel olarak, uluslar aras› ba¤lant›larla sigorta tarife ve fleraitinin tespit edildi¤i sigortalar hariç, sigorta genel flartlar›nda, savafl teminat› d›fl›nda kalan di¤er haller de say›lm›fl ve “savafl, her türlü savafl olaylar›, istila, yabanc› düflman hareketleri, çarp›flma (savafl ilan edilmifl olsun, olmas›n) iç savafl, ihtilal, isyan, ayaklanma ve bunlar›n gerektirdi¤i inzibati ve askeri hareketler sebebiyle meydana gelen ziya ve hasarlar” hükmü ile bu risklerin teminat d›fl›nda oldu¤u belirtilmifltir. 13 KAPAK KONUSU Terör riski ise, birçok genel flartta ek sözleflme ile teminat kapsam›na dâhil edilebilecek hallerden biri olarak say›lm›flt›r. Ayr›ca genel flartlarda ayn› flekilde, grev, lokavt, kargaflal›k ve halk hareketleri ile kötü niyetli hareketlere de yer verilmektedir. Doktrinde ve uygulamada savafl; bir veya birden ziyade devletin arzu ve isteklerini di¤er bir devlete veya devletlere kabul ettirmek için kuvvet kullanmas› fleklinde tan›mlanmaktad›r. Sigorta hukuku bak›m›ndan harbin ilan edilmifl olmas› veya olmamas› önemli de¤ildir, fiilen savafl›n bafllam›fl olmas› ile savafl hali mevcut olmaktad›r. 14 ‹ç savafl; devlet güçlerine karfl› yap›lan eylemlerin mücadelenin, en üst derecesini oluflturmaktad›r. Sigorta hukuku bak›m›ndan savafl ve iç savafl aras›ndaki tek fark savafl›n devletleraras›nda olmas›na mukabil, iç savafl›n, ülke s›n›rlar› içinde gerçekleflmesidir. ‹ç savafl›n de¤erlendirilmesinde, birbirleriyle savaflan iki veya daha fazla taraf›n bulunmas› ve bu taraflardan her birinin belirli bir amaca sahip olmas› aran›r. Bu amaç esas olarak hükümet etme gücünü ele geçirmek veya bu gücü muhafaza etmek fleklindedir. Bu de¤erlendirmede, gruplar›n organize bir flekilde hareket etmesi ve otoritesini kabul ettikleri bir liderin de bulunmas› aran›lan di¤er unsurlar olmaktad›r. ‹htilal (Devrim); ifl bafl›nda bulunan bir hükümetin güç kullanarak ve güç kullanma tehdidi ile görevden uzaklaflt›r›lmas› ve yerine yenisinin geçmesidir. Eyleme baflvuran grubun organize olmas› aran›lan bir husustur. Terörün ise mevzuat›m›zda da tan›m› vard›r. Terörle Mücadele Kanununda, Türk devletinin ve Cumhuriyetin varl›¤›n› tehlikeye düflürmek, devlet otoritesini zaafa u¤ratmak ve y›kmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve d›fl güvenli¤ini kamu düzenini veya genel sa¤l›¤› bozmak amac›yla bireysel veya mensup kifli veya kifliler taraf›ndan giriflilecek her türlü eylemler olarak tan›mlanm›flt›r. Doktrinde ise terör; halk üzerinde tesir icra etmek ve güvensizlik havas› do¤urmak amac›yla herhangi bir örgüt taraf›ndan veya bireysel olarak yap›lan fliddet fiilleri olarak ifade edilmektedir. Libya, devletinin en üst a¤›zlar›, Bingazi bölgesindeki eylemleri terörist hareketler ve el koymalar olarak aç›klam›flt›r. Ancak kan›m›zca, bu eylemlerle yukar›da de¤inilen maddi unsurlar ve amaç, tam olarak uyuflmamaktad›r. Zira al›nan duyumlara göre halk üzerinde tesir etmek, güvensizlik do¤urmak, temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesi gibi amaçlarla hareket edildi¤ini, eylem yap›ld›¤›n› söylemek do¤ru de¤ildir. Kan›m›zca baz› bölgedeki (Bingazi ve civar›) eylemlerin bu flekilde de¤erlendirilmesinin do¤ru olmayaca¤›n› düflünüyoruz. Afla¤›da bu konuya de¤inilmifltir. ‹syan ise; silahl› veya silahs›z birçok kimsenin cebir veya fliddet kullanarak Devlet kuvvetlerine karfl› gelmeleri ve bu surette ülkenin nizam ve düzeninin bozulmas›na yol açmak halidir. Nümayifl ile isyan› birbirinden ay›rmak icap eder. Nümayiflte; cebir ve fliddete baflvurulmaz, burada sadece muayyen bir toplulu¤un isteklerini devlet otoritelerine ve makamlar›na duyurma kabul ettirme arzusu vard›r. Ayaklanman›n tan›m›; isyan›n tan›m› ile ayn›d›r. Birçok kimsenin cebir ve fliddet kullanarak, devlet güçlerine karfl› gelmesi, baflkald›rmas›, isyand›r. Bu tan›mda ayaklanma, anayasal otoriteyi devirmek amac›yla silahl› ve organize grup veya gruplar taraf›ndan gerçeklefltirilen eylemler olarak ifade edilmektedir. Amaç, ülkenin yönetim fleklini de¤ifltirmektir. ‹htilal (Devrim)’e benzemekle beraber, devrim olarak gerçekleflip gerçekleflmeyece¤i henüz belli de¤ildir. Bu bak›mdan devrim kavram›ndan ayr›lmaktad›r. Birçok sigorta branfl›nda sigorta edilebilir risk olarak kabul edilmemekle beraber Nakliyat, Tekne, Harp, Yük Harp ve Havac›l›k sigortalar›nda teminat alt›na al›nabilmektedir. ‹syan; anayasal otoriteye karfl› k›smen organize olan grup veya gruplar›n silahl› hareketleri olan ayaklanmaya göre daha dar kapsaml›d›r. Amaç anayasal düzene karfl› olmakla beraber, çok kere bu ihtimal yok denecek kadar azd›r veya hiç yoktur. Ayaklanma gibi baz› branfllarda sigorta edilebilir kabul edilse de genelde teminat d›fl›d›r. Yukar›da tan›mlanan rizikolar›n müflterek noktas› bunlar›n anayasal otoriteye karfl› cebir ve silahl› güç kullan›lmas› suretiyle toplum hareketleri oldu¤u, bu halk hareketlerinin genifl veya dar kapsaml› olup almamas›na göre ihtilal (devrim), isyan veya ayaklanma olarak nitelendirildi¤idir. Sigorta flartlar› içinde ve çok kere teminattan istisnalar içinde yer alan GLKHHKNH klozundaki grev, lokavt yan›nda, kargaflal›k, halk hareketleri ile kötü niyetli hareketler klozunun tan›m›na bakmak laz›md›r. Kargaflal›k; Hukuka ayk›r› amaçla hareket eden bir grubun güç kullanarak veya güç kullanma tehdidiyle amaçlar›n› gerçeklefltirecek flekilde eylem yapmas›d›r. Kargafla hareketinin en önemli özelli¤i hukuka ayk›r› hareketin gerçekleflmifl olmas›d›r. Dâhili kar›fl›kl›k ve halk hareketleri olarak tan›mlanan eylemlerden daha dar kapsaml›d›r. 15 KAPAK KONUSU Halk hareketleri; Kargafla olarak tan›mlanan hareketlerden daha genifltir. Ülke nüfusunun belli bir bölümünün anayasal idareye karfl› yönetimi devirmek veya de¤ifltirmek gibi siyasi nitelikte olmayan herhangi bir amaçla hareket edilmesi ve organize olmayan bir flekilde güç kullanmas› ve çevreyi tehdit etmesi durumudur. Halk hareketi yapan grup veya gruplar›n organize olmas› ve yönetimi de¤ifltirme amac› gütmesi isyan veya ayaklanmaya dönüflebilir. Kötü Niyetli Hareketler; Sigortal› veya üçüncü kiflilerin kötü niyetli ve kas›tl› olarak yapm›fl oldu¤u zarar do¤urabilecek nitelikli eylemin veya hasar›n meydana gelmesini önleyecek durumda oldu¤u halde tedbir almamas›n› ifade eder. Yukar›daki tan›mlar dikkate al›nd›¤›nda, sigorta flartlar›na göre tamamen veya aksi kararlaflt›r›lmad›kça teminat d›fl› bu rizikolar›n Tunus, M›s›r ve Lübnan’daki olaylar aç›s›ndan de¤erlendirilebilmesi için bu olaylarda: Eylemlerin kapsam›n›n ne oldu¤unun, Eylemlerin organize gruplar taraf›ndan yap›l›p yap›lmad›¤›n›n, Cebir, fliddet ve silah kullan›l›p kullan›lmad›¤›n›n, Yönetimi de¤ifltirmek veya devirmek gibi bir amaç güdülüp güdülmedi¤inin, bilinmesi gerekir. Bu tür olaylar›n de¤erlendirilmesi yap›l›rken, en önemli nokta da ülke yetkili makamlar›n›n ve d›fl dünyan›n olaylarla ilgili yapt›klar› ve yapacaklar› deklarasyonlard›r. Bu beyanlar ve tespitler sigortac›n›n ispat külfetini kolaylaflt›r›c› veya zorlaflt›r›c› olacakt›r. Bilhassa, olaylar›n organize gruplar taraf›ndan yap›l›p yap›lmad›¤›, yönetimi devirmek veya de¤ifltirmek amac›n›n güdülüp güdülmedi¤inin netleflmesi laz›md›r. göre halk ayaklanmas›ndan, devrime geçifl niteli¤i tafl›yan bir eylem oluflmufltur. Geçici hükümet kurulmas›, erken seçime gidilmesine karar al›nmas› bunun sonucudur. Olaylar, genifl kapsaml› protestolar ile bafllam›fl; onlarca kiflinin ölümüne yol açan kanl› bir flekilde sonuçlar da vermifltir. Olaylar›n bafllang›c›, geliflmesi ve sonuçlar› tamamen farkl›d›r. M›s›r’da ise olaylar, Hüsnü Mübarek’in yönetimine karfl› protestolarla bafllam›flt›r. Ekonomik zorluklar içinde, seçim sisteminden, yarg›lama düzeninden memnun olmayan gruplar›n bafllatt›¤› olaylar tedirginlikten, nümayifllere dönüflmüfl ve yayg›nlaflm›flt›r. Eylemler, cebir ve fliddet kullanarak bafl kald›r›lmas› suretiyle isyan veya ayaklanma fleklinden ziyade gitgide geliflen bir toplulu¤un, isteklerini M›s›r Devlet Baflkan›na ve Devlet makamlar›na, duyurma arzusu olarak belirlenmifltir. Bu eylemler s›ras›nda mal veya can kayb› olmufl ise de bunlar›n, eylem s›ras›nda, kontrol alt›na al›namayan hareketleri sonucu oldu¤unu kabul etmek laz›md›r. Olaylar›n bir düzene, sisteme ve yap›ya karfl› halk hareketi olarak de¤erlendirilmesi, daha yerinde olacakt›r gibi görünmektedir. Nitekim bu bask› Hüsnü Mübarek’i istifa etmeye zorlam›fl, güvenlik ve düzenin, ekonomik sürecin yeniden tesisi için oluflturulan geçici bakanlar kurulu, idareyi M›s›r Yüksek Askeri Konseyine devretme, ola¤an üstü hal ilan›, yeni bir anayasa de¤iflikli¤ine ve referanduma gidilmesi zorunlulu¤u do¤mufltur. Libya’da ise; Bu ülkede, de¤erlendirmeyi, al›nan duyumlar ve medya haberlerine göre farkl› bölgelerde oluflan farkl› eylemler dikkate al›narak yapmak laz›md›r. Olaylara yukar›daki aç›lardan bak›ld›¤›nda; Tunus’ta; Hayat pahal›l›¤›, iflsizlik ve di¤er ekonomik sorunlar nedeniyle bir Tunuslunun kendisini yakarak bafllatt›¤› olay, protesto, nümayiflleri fleklinde genifllemifl, bu eylemler giderek daha genifl halk topluluklar›n›n hareketine dönüflmüfl; siyasi otoriteyi de¤ifltiren baz›lar›na 16 Bingazi ve civar›nda Ecdediye, Brego gibi Libya’n›n do¤u bölgelerinde eylemlerin cebir, fliddet unsuru içerdi¤i aç›kt›r. Yer yer baz› yerler bombalanmakta, silah kullan›lmakta, bayrak aç›ld›¤›, devlet silahlar›na, petrolüne ve di¤er yerlere el konuldu¤u, Libya Devleti en üst makamlar›nca da teyit edilmektedir. Bu durum bafllang›çta is- yan veya ayaklanma olarak, bafllayan eylemlerin iç savafla dönüfltü¤ünü göstermektedir. Buna mukabil, Trablusgarp ve civar›ndaki olaylarda, muhalif gruplar›n cebir ve fliddet kulland›klar› flüphelidir. Zira duyumlar, cebir ve silah olmaks›z›n protesto nümayifli fleklinde eylemlerin yap›ld›¤› yolundad›r. Eylemlerin cebir ve fliddete dönüflmesi halinde isyan veya iç savafl, d›fl müdahale halinde savafl olarak mütalaas› yerinde olacakt›r. Görülüyor ki, olaylar ve eylemler, vuku bulduklar› zamana ve zemine göre de¤iflmekte ve buna göre tan›mlanmalar› gerekmektedir. Bu tan›mlar›n do¤ru yap›labilmesi bilgi ve belgelerin olaylar› yans›tacak flekilde olmas› ve bunlar›n o ülke makamlar› yan›nda, uluslar aras› kurulufllar›n olaylara verdikleri nitelikle de ba¤- daflmas› laz›md›r. Bu hususlar risk-zarar-teminat aras›ndaki 3’lü iliflkinin sa¤lanmas›n› temin aç›s›ndan da gereklidir. Ayr›ca, sözleflmede öngörülen risklerden herhangi birinin veya baz›lar›n›n sigorta teminat› d›fl›nda kald›¤›n›n ispat-yükümlülü¤ü sigortac›ya ait oldu¤u cihetle, sigortac›n›n olaylar› de¤erlendirmesinde yapaca¤› çal›flmalar›n ve reasürörler ile iliflkisinin ve koordinasyonunun önemi daha belirgin olmaktad›r. Bu olaylar nedeniyle, küreselleflmenin yayg›nlaflt›¤› günümüzde isyan, ihtilal, ayaklanma, terörizm, savafl gibi çeflitli risklerin politik riskler ad› alt›nda yaln›z ihracat kredi sigortas›nda de¤il, di¤er sigortac›l›kta da yayg›nlaflt›¤›n› ve bu risklerin de teminat alt›na al›nd›¤›n› belirtmek isteriz. *Bu yaz› Mart ay›n›n ilk haftas›nda, o zamana kadar olan olaylara göre yorumdur. 17 MEVZUAT - SORUNLAR - YARGI KARARLARI Destekten Yoksun Kalma Tazminat› Uygulamas›nda Rönesans Zihni METEZADE TSRfiB Yönetim Kurulu Müflaviri ilindi¤i üzere, kusurlu ve hukuka ayk›r› bir fiille baflkas›na zarar veren, bu fiilden do¤an zarar› gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kural› bulunmasa dahi, ahlaka ayk›r› bir fiille baflkas›na kasten zarar verilmesi halinde dahi bu zarar›n zarar veren taraf›ndan giderilmesi gerekir. B Zarar›n miktar›n›n tam olarak ispat edilememesi halinde, hâkim olaylar›n ak›fl›na ve zarar görenin ald›¤› tedbirleri göz önüne alarak, zarar›n miktar›n› hakkaniyete uygun olarak saptayacakt›r. Gerek flimdiki 818 say›l› Borçlar Kanununda, gerek 01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlü¤e girecek olan Türk Borçlar Kanununda yer alan bu kurallar çerçevesinde, tazminat›n kapsam›, ödenme biçimi ve gere¤i kusurun a¤›rl›¤›na göre belirlemesi hâkimin takdirinde kalmaktad›r. An›lan kanunlarda, özel durumlarda, bu zararlar›n nas›l saptanaca¤› belirtilmifltir. Yaz›m›z konusunun destekten yoksun kalma tazminat› olmas› nedeniyle bu tazminat›n hesaplanmas›nda aç›kl›¤a kavuflturulan yeni denilebilecek yöntem üzerinde durulmufltur. Destekten yoksun kalma tazminat› özel durumlardan biri olan ölüm nedeniyle do¤maktad›r. Ölüm halinde u¤ran›lan zararlar özellikle, ölüm hemen gerçekleflmemiflse tedavi giderleri ile çal›flma gücünün azalmas›ndan veya yitirilmesin- 18 den do¤an zararlar, ölenin cenaze giderleri, ölenin deste¤inden yoksun kalan kiflilerin bu sebeple u¤rad›klar› zararlar› içerir. fiimdiki Borçlar Kanununun 45. Maddesinin 2. f›kras›nda, 01 Temmuz 2012 de yürürlü¤e girecek olan 6098 say›l› Türk Borçlar Kanununun 55nci maddesinde yer alan bu tazminat kendilerine yard›m eden ölen kimsenin gelirinden veya yard›m›ndan mahrum kalan kimselerin, menfaatlerinin ihlale u¤ramas› halinde, bu kay›p oran›nda zarar›n›n karfl›lanmas›d›r. Manevi tazminat, yan›nda bu maddi tazminat›n istenebilmesi için ölen deste¤in, yoksun kalana fiilen bakmas› veya ona ileride bakmas› ihtimalinin bulunmas› aran›r. Ölenin mirasç›s› olmak flart de¤ildir. Haks›z fiil sonucu bedeni zarara u¤rayan kimse, tamamen veya k›smen çal›flmamas›ndan do¤an ve ilerde de iktisaden u¤rayaca¤› kay›plardan do¤an zarar›n› ve bütün masraflar›n› isteyebilir. 2012’de yürürlü¤e girecek 6098 say›l› kanunda da bedensel zararlar›n özellikle tedavi giderleri, kazanç kayb›, çal›flma gücünün azalmas›ndan ya da yitirilmesinden do¤an kay›plar, ekonomik gelece¤in sars›lmas›ndan do¤an kay›plar oldu¤u belirtilmifltir. (Mad. 54) Aktüeryal hesaplaman›n önem kazand›¤› bu tazminat ödemelerinde, bilhassa destekten yoksun kalma tazminat›n›n hesab›, hesaptan düflülecek giderler, sosyal güvenlik kurumlar›ndan sa¤lanan gelirlerin tazminattaki yeri, indirime tabi tutulup tutulmayaca¤› gibi hususlar yarg›da da farkl› ve adeta birbirini nakzeder uygulamalara neden olmufltur. Özellikle, sosyal güvenlik kurumlar›nca ba¤lanan gelir ve ayl›klar›n baz› yüksek yarg› kararlar›nda düflülmesi yolunda karar al›nm›flsa da, genelde bu gelirlerin düflülmemesi yolunda içtihat oluflmufltur. Aktüeryal hesaplamadaki, bazen bu gelirleri düflen, bazen düflmeyen farkl›l›klara karfl›n yarg› içtihatlar› ba¤lanan gelir ve ayl›klar›n kökenine göre de¤erlendirme yapm›flt›r. Bu de¤erlendirmede ölüm sigortas›ndan ba¤lanan gelir ve ayl›klar›n tazminattan indirilmedi¤i; ifl kazas› sigortas›nda, rücu hallerinde, gelir ve ayl›klar›n peflin sermaye de¤erinin maddi tazminattan indirildi¤i, bu meyanda, T.C. Emekli Sand›¤›nca ba¤lanan gelirlerinin tazminattan indirilmemesinin yerleflmifl bir içtihat oldu¤u anlafl›lmaktad›r. Görülüyor ki, ödemelerin mahiyetine göre destekten yoksun kalma tazminat›ndan mahsup yap›lmakta; ancak bu hususta yasal kural bulunmamaktad›r. Bu bofllu¤u kapatmak ve yeknesakl›¤› temin için 6082 say›l› yasan›n 55nci maddesiyle yeni bir hüküm getirilmifltir. 55nci maddeye göre, “Destekten yoksun kalma zararlar› ile bedensel zararlar, bu kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplan›r. K›smen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amac›n› tafl›mayan ödemeler, bu tür zararlar›n belirlenmesinde gözetilemez; zarar ve tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas al›narak hakkaniyet düflüncesi ile art›r›lamaz veya azalt›lamaz. Bu kanun hükümleri her türlü idare eylem ve ifllemler ile idarenin sorumlu oldu¤u di¤er sebeplerin yol açt›¤› vücut bütünlü¤ünün k›smen veya tamamen yitirilmesine ya da kiflinin ölümüne ba¤l› zararlara iliflkin istem ve davalarda uygulan›r.” Madde sorumluluk ilkeleri göz önüne al›narak haz›rlanm›fl; zararlar›n belirlenmesinde farkl› uygulamalar kald›r›larak, tek bir esastan hareket edilmifltir. Burada sosyal güvenlik kurumlar›nca yap›lan ödemelerde indirim ifllevinin yap›l›p yap›lmamas› için bu giderlerin, olaya neden olanlara yap›labilecek rücu durumuna bak›lacakt›r. Bu nedenle rücu edilemeyen emekli sand›¤a maafl›, ölüm sigortas› ayl›¤›, malullük ayl›¤› ödemeleri ve benzeri ödemeler mahsup edilemeyecektir. Bu tür ödemelerin, tazminat hesab›ndan düflülmemesi zarar verenin, aksi bir uygulama ile ödüllendirilmemesi içindir. Burada, rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemelerinin oluflmas›nda, zarar verenin hiçbir katk›s›n›n olmad›¤› dikkate al›nmakta; zarar verenin rücu dolay›s›yla bir ödemesi olmad›¤› için mükerrer ödemesi de bulunmamaktad›r. 55nci maddede ifa amac› tafl›mayan ödemelerin de destekten yoksun kalma zararlar ile bedensel zararlar›n belirlenmesinde, düflülmeyece¤i hükme ba¤lanm›flt›r. Burada, zarar veren yahut üçüncü kifli taraf›ndan ödeme kast› d›fl›nda kalan saiklerle yap›lan yard›mlar ve benzerleri gibi ödemeler kastedilmifltir. Ancak, sosyal güvenlik kurumunca yap›lan ödemelerin hangisinin k›smen veya tamamen mahsup edilip edilmeyece¤i, ödemelerin ifl kazas› kapsam›nda mütalaa edilip edilmeyece¤i, uygulamada sorun olmaya devam edecektir. Zira 5510 say›l› Sosyal Sigortalar ve Genel Sa¤l›k Sigortas› Kanunun 21nci maddesinde de ifl kazas› ve meslek hastal›¤› ile hastal›k bak›m›ndan iflverenin ve üçüncü kiflilerin sorumlulu¤u düzenlenmifltir. Madde hükmüne göre bu durumlar›n üçüncü bir kiflinin kusuru nedeniyle meydana gelmesi halinde, sigortal›ya ve hak sahiplerine ba¤lanan gelirin bafllad›¤› tarihteki ilk peflin sermaye de¤erinin yar›s› için sebep olan üçüncü kiflilere ve flayet kusuru varsa bunlar› çal›flt›ranlara rücu edilir. Gene ayn› kanunun 39ncu maddesinde uzun vadeli sigorta kollar›nda, üçüncü bir kiflinin kast› nedeniyle malul kalan sigortal›ya veya ölümü halinde hak sahiplerine bu kanun uyar›nca ba¤lanacak ayl›¤›n bafllad›¤› tarihteki ilk peflin sermaye di¤erinin yar›s› için Kurumca zarara sebep olan kiflilere rücu edilece¤i belirtilmifltir. Di¤er yandan, Borçlar Kanununun 55nci maddesi, Sosyal Güvenlik Kurumunun tüm/k›smi kaç›n›lmazl›k teknik ar›za ve benzeri sebepler nedeniyle yapt›¤› ve rücu edilemeyen nitelikteki ödemeleri- 19 MEVZUAT - SORUNLAR - YARGI KARARLARI nin de mahsubuna imkân vermektedir. Aktüeryal hesaplarla saptanan destekten yoksun kalma tazminat›n›n hesaplanmas›nda, sosyal güvenlik kurumunca yap›lan ödemelerin oluflumunu, sebebini, zarar verenin niyetini, rücu durumunu ve giderin kayna¤›n› bilmek önemlidir. Bu hususlar›n sigorta flirketlerince bilinmesi zordur. Kurum ile sigorta flirketleri aras›nda yöntem ve çözüm yollar› için iflbirli¤inin sa¤lanmas› gerekli görülmektedir. 55nci madde ile getirilen bir yenilik, 818 say›l› Borçlar Kanunun 43ncü maddesinde yer alan hakimin hal ve mevkiin icab›na göre tazminat sureti ve flümulünün derecesini takdir hususundaki yetkisinin dikkate al›nmas›d›r. Madde de aç›kça, “hesaplanan tazminat miktar› esas al›narak hakkaniyet düflüncesi ile art›r›lamaz veya azalt›lamaz” denilmektedir. Bu ifade, tazminat›n azl›¤› ve çoklu¤unu dikkate alarak, hâkimin takdir tasarrufunu kullanmas›n› önlemektedir. Kanun maddesinde, yasaya ve hesaplama ilkelerine uygun olarak belirlenen tazminata azalt›c› veya art›r›c› yönde müdahalenin tazminat hakk›n›n mahiyeti ve hakkaniyete uygunlukla ba¤daflmayaca¤› dikkate al›nm›flt›r. Verilere göre belirlenen tazminata ba¤l› kal›nmas› as›l olmufltur. Ancak bu derece kat› düflünmemek laz›md›r. Her türlü delilleri de¤erlendiren, bilirkifli raporlar›na ba¤l› olmayan, yasalar›n amir hükümleri hariç, hak ve nefaset kurallar›n› gözeterek, hiçbir kimsenin müdahalesi olmaks›z›n karar verme muhtariyetine sahip hâkime, 55nci madde ile takyit getirilmesi tart›fl›labilir. Bize göre hâkimin baz› özel halleri dikkate alarak tazminattan mahsup yapmas› mümkündür. Hat›r tafl›mas›, kaç›n›lmazl›k halleri böyledir. Di¤er yandan, 818 say›l› Borçlar Kanununun 44ncü maddesinde yer alan “e¤er zarar kasten ve a¤›r bir ihmal veya tedbirsizlikle yap›lmam›fl oldu¤u ve tazmini de borçluyu müzayakaya maruz b›rakt›¤› takdirde hakim hakkaniyeti tevfikan zarar ve ziyan› tenkis edebilir” hükmü, 01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlü¤e girecek olan Türk Borçlar Kanununun 52nci maddesinde “zarar gören, zarar› do¤uran fiile raz› olmufl veya zarar›n do¤mas›nda ya da artmas›nda etkili olmufl yahut tazminat yükümlüsünün durumunu a¤›rlaflt›rm›fl ise, hakim tazminat› indirebilir veya 20 tamamen kald›rabilir. Zarara hafif kusurla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminat› ödedi¤inde yoksullu¤a düflecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim tazminat› indirebilir” fleklinde yer alm›flt›r. Bu hükmün 55nci maddenin uygulanmas›nda da dikkate al›nabilece¤i flüphesizdir. fiimdiye kadar ki, kökleflmifl yüksek yarg› içtihatlar› yan›nda, 55nci madde ile getirilen yasal durum çerçevesinde, destekten yoksun kalma tazminat›n› tespitin hukuken ve uygulama farkl›l›¤›na mahal vermeden, yerleflece¤i aç›kt›r. Hazine Müsteflarl›¤›n›n, Zorunlu Sigortalar Güvence Hesab› Kapsam›ndaki Sigortalar Çerçevesinde Aktüeryal Hesaplamay› Gerektiren Tazminat Ödemelerinde Uygulamaya ‹liflkin Genelgede de¤ifliklik yap›lmas›na iliflkin 2011/4 say›l› Genelge ile de, Türk Borçlar Kanununun 55nci maddesi ile destekten yoksun kalma tazminat›n›n tespitinde yeni esaslar›n kabul edildi¤i dikkate al›narak, sosyal güvenlik kurumunca hak sahiplerine sa¤lanan ve zarar sorumlusuna rücu edilebilen ödemelerin bu tazminat›n hesab›nda mahsup edilebilece¤i, rücu edilmeyenlerin mahsup edilmeyece¤i belirtilmifltir. 01 Mart.2011 tarihinden itibaren bafllamas› öngörülen genelge uygulamas› ile sigorta sektörünün y›ll›k tazminat yükünün 3060 Milyon TL aras›nda artaca¤› ifade edilmektedir. Teknik yönden olan bu durum karfl›s›nda, uygulama ve yarg› kararlar›ndaki çeliflkilerin giderilmesi ve hukuki yönden 55nci maddenin yasal olarak uygulamaya girmesi ile uygulaman›n hukuki baz›n da yeknesak flekilde oluflaca¤› aç›kt›r. Bu konuda önemli bir husus 01 Temmuz 2012’de yürürlü¤e girecek olan Türk Ticaret Kanununun 1484ncü maddesinin 3. F›kras›ndaki hükümdür. Zorunlu sorumluluk sigortalar›na iliflkin bu maddenin 3ncü f›kras›nda “Zarar, sosyal güvenlik kurumlar› taraf›ndan karfl›land›¤› ölçüde sigortac›n›n sorumlulu¤u sona erer” denilmifltir. Zorunlu sigortan›n ve Sosyal Güvenlik Kurumunun yapt›¤› ödemelerin ayr› ayr› nitelikleri dikkate al›narak, olay›n ve destekten yoksun kalma tazminat›n›n de¤erlendirilmesi gerekece¤inden bu madde uygulamas›nda ileride çok ihtilaf do¤acak ve yüksek yarg›n›n yorumlar›na ihtiyaç duyulacakt›r. AVRUPA B‹RL‹⁄‹ VE S‹GORTA 2010 Y›l›nda Do¤al Afetler ve Sigorta Sektörü* Müge Soysal / TSRfiB AB ve Uluslararas› ‹liflkiler Onur ACAR / TSRfiB, Mali ve Finansal Düzenlemeler 010 y›l›, 2007’nin ard›ndan 1980 y›l›ndan beri en fazla do¤al afetin meydana geldi¤i y›l olarak kaydedilmifltir. 2010 y›l›nda meydana gelen do¤al afet say›s› (960), son 10 2 y›lda kaydedilen do¤al afet say›s› ortalamas›n› (785) aç›k farkla geride b›rakm›flt›r. Buna göre 2010 y›l›nda Haiti, fiili, Çin ve Yeni Zelanda’da meydana gelen dört büyük depremle birlikte toplam kay›p miktar› yaklafl›k 150 Milyar Dolar› bulmufltur. 2010 y›l›nda sigorta sektörünün karfl› karfl›ya kald›¤› kay›p miktar› ise 37 Milyar Dolar olmufltur. 2010 Y›l›nda Oluflan Sigortal› Kayba Göre En Büyük Do¤al Afetler Do¤al Afet Deprem (fiili) Sel (Avustralya) Deprem (Yeni Zelanda) Xynthia F›rt›nas› (Bat› Avrupa) F›rt›na ve sel (Do¤u ABD) Sel (Fransa) Kar f›rt›nas› (Avrupa) F›rt›na (Avustralya) Dolu (Avustralya) F›rt›na ve sel (ABD) Ölü say›s› 520 65 11 25 32 DO⁄AL AFET SAYISI Munich Re, do¤al afetleri maddi zarar ve insan kayb›na göre 6 farkl› kategoriye ay›rmaktad›r. 2010 y›l›nda meydana gelen 5 do¤al afet “büyük do¤al afet” kategorisinde de¤erlendirilmifltir. Buna ek olarak, 50 do¤al afet,“y›k›c› do¤al afet” (kay›p miktar›n›n 650 Milyon Dolar› geçti¤i ve ölü say›s›n›n ise 500’ü aflt›¤› 5.kategori), 55 Toplam hasar (milyon USD) 30.000 >10.000 6.500 6.100 1.700 1.500 1.730 1.390 1.330 2.700 Sigortal› hasar (milyon USD) 8.000 >5.000 5.000 3.100 1.220 1.070 1.000 990 950 800 do¤al afet ise “fliddetli do¤al afet” (kay›p miktar›n›n 250 Milyon Dolar›; ölü say›s›n›n ise 100’ü aflt›¤› 4.kategori) ad› alt›nda s›n›fland›r›lm›flt›r. 2010 y›l›nda dünya genelindeki do¤al afetlerin yüzde 91’inin atmosferik koflullar, yüzde 9’unun ise deprem ve volkanik patlamalara ba¤l› nedenlerle olufltu¤u görülmektedir. Do¤al afetlerin k›talararas› da¤›l›ma bak›ld›¤›nda ise afetle- 21 AVRUPA B‹RL‹⁄‹ VE S‹GORTA rin önceki y›llarda oldu¤u gibi baflta Amerika (367) ve Asya (317) k›talar›nda olmak üzere s›ras›yla Avrupa (119), Afrika (91) ve Avustralya’da (66) meydana geldi¤i görülmektedir. 960 do¤al afet ÖLÜ SAYISI Geçti¤imiz y›l, do¤al afetler sonucu ölen kifli say›s› önceki y›llara k›yasla büyük art›fl göstermifltir. Buna göre 2010 y›l› 295,000 ölü say›s› ile son 30 y›lda do¤al afetler sonucu hayat›n› kaybeden kifli say›s› aç›s›ndan ikinci s›ray› alm›flt›r. Ocak 2010’da Haiti’de meydana gelen deprem 222,570 kiflinin ölümüne yol açarak 2010 y›l›nda en çok ölü say›s›na neden olan do¤al afet olmufltur. Ölü say›s›: 295,000 EKONOM‹K ZARARLAR VE S‹GORTALI HASAR M‹KTARI 2010 y›l› 1980 y›l›ndan beri en büyük beflinci kay›p miktar›n›n kaydedildi¤i y›l olmufltur. Buna göre yaklafl›k 150 Milyar Dolar de¤erindeki kayb›n yar›s› Kuzey ve Güney Amerika’da (74 Milyar Dolar) gerçekleflmifltir. Sigortal› hasarlar ise kabaca 37 Milyar Dolar› bulmufltur. Sigortal› hasarlar›n yüzde 34’ü depremler nedeniyle oluflmufltur. En fazla sigortal› hasar (yüzde 63) ise Kuzey ve Güney Amerika’da meydana gelmifltir. Avrupa’da meydana gelen Xynthia kas›rgas›n›n neden oldu¤u sigortal› hasar bedeli 3,1 Milyar Dolar; kas›rga sonucu oluflan sigortal› hasar miktar›n›n tüm zararlar içindeki pay› ise yüzde 15 olarak kaydedilmifltir. Avustralya’da meydana gelen sigortal› hasar miktar›n›n pay› ise yüzde 20’ dir. Buna göre Yeni Zelanda’daki deprem, Avustralya’daki iki dolu f›rt›nas› ve Queensland’daki seller geçti¤imiz y›l meydana gelen en maliyetli do¤al afetler aras›nda yer alm›flt›r. Deprem, volkanik patlama Tropik f›rt›na, kas›rga, kötü hava koflullar›, dolu, yerel f›rt›na Sel, toprak kaymalar›, nehir taflmas› S›cakl›k dalgas›, don, orman yang›n›, kurakl›k 22 Toplam kay›p miktar›: 150 Milyar Dolar Sigortal› kay›p miktar›: 37 Milyar Dolar 2010 Y›l›nda Meydana Gelen Önemli Do¤al Afetler XYNTH‹A KASIRGASI fiubat 2010’da meydana gelen ve Portekiz’den Almanya’ya kadar etkili olan Xynthia kas›rgas› 2010 y›l›nda önemli kayba neden olan do¤al afetler aras›nda yerini alm›flt›r. Kas›rga, 2009 y›l›nda meydana gelen Klaus kas›rgas›n›n ard›ndan Fransa’da önemli tahribata yol açan ikinci büyük kas›rga olmufltur. Frans›z Sigorta fiirketleri Birli¤i’ne (FFSA) göre sigortal› hasar miktar› toplamda 715 Milyon Euro olmufltur. Kas›rgan›n Almanya’da neden oldu¤u hasar miktar›, 500 Milyon Euro olarak tahmin edilirken; Portekiz, Belçika ve ‹sviçre gibi ülkelerdeki hasar miktar›n›n ise birkaç yüz Milyon Euro oldu¤u san›lmaktad›r. Xynthia kas›rgas› 2010 y›l›n›n en fliddetli kas›rgas› olarak kaydedilmifltir. Kas›rgan›n fliddeti ve yol açt›¤› ölü say›s›, Fran- sa’da k›y› barajlar›n›n standard›, koruyucu önlemlerin baflar›s›zl›¤› ve tehlikeye aç›k k›y› alanlar›ndaki yerleflme uygulamalar› hakk›nda kamuoyu tart›flmalar›n› gündeme getirmifltir. Kas›rga ayr›ca Fransa’da do¤al afet sisteminin yap›s›n›n reforme edilmesi gerekti¤ine yönelik görüfllerin daha s›k dile getirilmesine yol açm›flt›r. RUSYA’DAK‹ YANGINLAR Temmuz-Eylül 2010 tarihleri aras›nda Rusya’y› etkisi alt›na alan s›cakl›k dalgas› baflta Moskova olmak üzere ülkenin birçok bölümünde yang›nlar›n ç›kmas›na neden olmufltur. Buna karfl›n, Rus sigorta flirketleri çok fazla kay›pla karfl› karfl›ya kalmam›flt›r. Zira mal ve yang›n sigortalar›n›n Rusya genelinde fazla yayg›n olmamas› ve yang›ndan etkilenen bölgelerdeki sigortal› hasar miktar›n›n az olmas› Rus sigorta sektörünün bu felaketten 23 AVRUPA B‹RL‹⁄‹ VE S‹GORTA çok zarar görmemesine neden olmufltur. Buna ek olarak, özellikle k›rsal kesimde yaflayan nüfusun ekonomik yetersizlikler nedeniyle sigortaya yönelik talebinin artt›rmas› da yak›n zamanda pek mümkün görünmemektedir. Buna karfl›n yang›nlar sonucunda Rusya’daki tar›m sektörü büyük kay›plarla karfl› karfl›ya kalm›flt›r. Ülkede uzun y›llard›r mevcut olan devlet destekli ürün sigortas› ise zararlar›n karfl›lanmas›nda yetersiz kalm›flt›r. Rus hükümeti yang›n felaketinin ard›ndan ülkede sigorta kullan›m›n›n artmas› için baz› tedbirler almaya bafllam›flt›r. Bu kapsamda tar›m sigortas› sisteminin reforme edilmesi için giriflimler h›zland›r›lm›fl ve yeni bir kanun tasar›s› Ekim 2010’da Meclise sunulmufltur. Kas›m 2010’da kabul edilen yasa ile her türlü devlet deste¤i alan tar›m faaliyetinin sigortal› olmas› zorunlu hale getirilmifltir. Buna ek olarak hükümet taraf›ndan mal sahiplerinin yang›n sigortas› sahibi olmas›n› zorunlu k›lacak bir yasa tasar›s› üzerinde daha çal›flmalar yürütülmektedir. PAK‹STAN’DAK‹ SELLER Pakistan, 2010 yaz›nda tarihindeki en büyük sel felaketine maruz kalm›flt›r. Ülkenin kuzeyinde bafllayan sel k›sa zamanda ülkenin güneyine ulaflarak 1.000 kiflinin ölümüne yol açm›flt›r. Ülkedeki mevcut altyap›y› ciddi flekilde tahribata u¤ratan sellerin yaratt›¤› do¤rudan hasar miktar›n›n 10 Milyar Dolar civar›nda oldu¤u tahmin edilmektedir. Pakistan’da sigorta ço¤unlukla toplumun orta ve üst s›n›flar› taraf›ndan tercih edilmektedir. Bu oran ise toplam nüfusun % 20’sine tekabül etmektedir. Bir y›l içinde Pakistanl› bir bireyin sigortaya ödedi¤i ortalama miktar ise 2 dolard›r. Pakistan’da mal sigortas› yaln›zca inflaat projeleri ve sanayiler taraf›ndan tercih edilmektedir. 2010 y›l›n›n yaz›nda meydana gelen sel felaketi büyük ölçüde k›rsal bölgeleri ve düflük gelir düzeyindeki nüfusu etkilemifltir. Ancak bu bölgelerdeki sigorta yo¤unlu¤unun az olmas› nedeniyle seller sonucu meydana gelen sigortal› hasar miktar› da göreceli olarak düflük düzeydedir. 24 EYJAFJALLAJÖKULL VOLKANI Nisan 2010 tarihinde ‹zlanda’da bulunan Eyjafjallajökull volkan›n›n patlamas› sonucu oluflan kül bulutu özellikle Kuzey ve Orta Avrupa’da hava trafi¤ini günlerce olumsuz etkilemifltir. Volkanik patlama önemli bir kayba yol açmasa da, do¤al afetlerin globalleflen dünyam›z› ne ölçüde etkileyebilece¤ini göstermesi aç›s›ndan güzel bir örnek olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r. Ayr›ca, volkanik patlaman›n büyük bir patlama olmamas›na karfl›n politikac›lar›n, toplumun ve sigorta sektörünün bu tür volkanik olaylara yeterince haz›rl›kl› olmad›¤›n› da ortaya koymufltur. Genifl bir alan› ve çok say›da ülkeyi etkileyen ve büyük hasarlara yol açabilecek bu tür afetlerle ilgili bütünlükçü bir yaklafl›m gelifltirilmesi gerekmektedir. OECD taraf›ndan gelifltirilen Küresel Deprem Modeli (Global Earthquake ModelGEM) bütünlükçü yaklafl›ma bir örnek olarak gösterilmektedir. Bu noktada sigorta sektörünün de risk ölçüm yöntemleri gelifltirerek ve muhtemel finansal kay›plara karfl› uygun sigorta ürünleri sunarak ciddi bir katk› yapmas› beklenmektedir. KASIRGA SEZONU 2010 y›l› kas›rga sezonu son 100 y›l›n en aktif kas›rga sezonlar›ndan biri olmufltur. Adet olarak, son 100 y›lda görülen en fazla tropik siklon 2005 (28 adet) ve 1933 (21 adet) y›llar›ndan sonra 19 adetle 2010 y›l›nda gerçekleflmifltir. Bunlar›n 12 tanesi kas›rgaya dönüflmüfltür. Son 50 y›lda y›ll›k ortalama 6 kas›rgan›n olufltu¤u dikkate al›nd›¤›nda, 2010 y›l›nda oluflan kas›rga say›s› ortalaman›n iki kat›na denk gelmektedir. Ancak, kas›rgalar›n karada çok fazla etkili olmamas› sayesinde, kas›rgalardan kaynaklanan toplam ekonomik kay›p ve sigortal› hasar miktar› 2010 y›l›nda çok s›n›rl› kalm›flt›r. Son 10 y›lda kas›rgalardan dolay› oluflan ekonomik kay›plar y›ll›k ortalama 30 Milyar Dolar iken, 2010 y›l›nda ekonomik kay›p 6,5 Milyar Dolar olarak gerçekleflmifltir. Son 10 y›lda kas›rgalardan dolay› oluflan sigortal› hasar ortalamas› ise y›ll›k 16 Milyar Dolar iken 2010 y›l›nda sigortal› hasar 500 Milyon Dolarda kalm›flt›r. 2010 sezonunun en büyük kas›rgas› olan ve h›z› saatte 250 km’ ye ulaflan Igor kas›rgas› Bermuda’ya ulaflt›¤›nda h›z› düfltü¤ü için sadece b›rakt›¤› afl›r› ya¤›fllar nedeniyle hasara neden olmufltur. Meksika’y› vuran ve 3,9 Milyar Dolar kayba neden olan Karl kas›rgas› ise sezonun en maliyetli kas›rgas›d›r. Karl kas›rgas›ndan dolay› oluflan sigortal› hasar ise 150 Milyon Dolar olarak gerçekleflmifltir. DEPREMLER Mart 2011 tarihinde Japonya’da meydana gelen deprem ve ard›ndan yaflanan tsunami felaketi hem ölü say›s›, hem ekonomik kay›plar hem de sigortal› hasarlar aç›s›ndan tarihin en büyük do¤al afetlerinden biri olarak 2011 y›l›nda kay›tlara geçecektir. 2010 y›l›nda ise, Haiti, fiile, Çin ve Yeni Zelanda’da meydana gelen depremler büyük kay›plara neden olmufltur. 2010 y›l› için gözler Atlantik Okyanusunda meydana gelecek kas›rgalara çevrilmiflken, büyük kay›plara neden olan depremler 2010 y›l›na damgas›n› vurmufltur. En büyük deprem kuflkusuz 220 binden fazla kiflinin hayat›n› kaybetmesine neden olan Haiti depremidir. Depreme yeterince haz›rl›kl› olmayan Haiti’de bu kadar büyük insan kayb› meydana gelmesine karfl›n, sigortal›l›k bilincinin geliflmedi¤i ülkede sigortal› hasar son derece s›n›rl› kalm›flt›r. fiili’de meydana gelen ve Haiti’de oldu¤u gibi deprem kufla¤›nda yer ald›¤› için asl›nda beklenmekte olan bu depremde ise, binalar›n depremde dayan›kl› olmas› ve kat› mevzuat›n tam anlam›yla uygulanmas› sayesinde ölü sa- Deprem Haiti Çin (Qinghai) fiili Yeni Zelanda Ölü say›s› 222.570 2.700 520 - y›s› s›n›rl› kalm›flt›r. Yaklafl›k 8 Milyar Dolara ulaflan sigortal› hasarlar›n büyük k›sm› depremden sonraki 7 ay içinde ödenmifltir. 2010 y›l›nda Çin’in Qinghai bölgesinde meydana gelen depremde ise 2700 kifli hayat›n› kaybetmifltir. Buna karfl›n yine benzer büyüklükte olan ve Yeni Zelanda’da Eylül 2010 tarihinde meydana gelen depremde ise 5 Milyar Dolar düzeyinde oluflan sigortal› hasara karfl›n kimse hayat›n› kaybetmemifltir. fiubat 2011 tarihinde ülkede meydana gelen ikinci büyük depremde ise aralar›nda bir Türk vatandafl›n›n da bulundu¤u çok say›da kifli hayat›n› kaybetmifltir. Yeni Zelanda Deprem Komisyonu (EQC), konutlara yönelik deprem teminat›n›n tek sa¤lay›c›s› durumundad›r. Konutlar için yang›n sigortas› yapan sigorta flirketleri, belli bir limite kadar koruma sa¤layan EQC teminat›n› zorunlu olarak vermektedir. EQC teminat› arsalara, konutlara (en az %50’den fazlas› ticari amaçla kullan›lmamak kayd›yla) ve buradaki kiflisel eflyalara yönelik olarak deprem, yer kaymas›, tsunami, volkanik püskürme, hidrotermal aktivite ile bunlardan kaynaklanan yang›n riskini ve sadece arsalar için f›rt›na ve sel riskini teminat alt›na almaktad›r. Fonlar tazminat ödemeleri için yetersiz kald›¤›nda, s›n›rs›z devlet garantisi bulunmas› sistemin en önemli özelliklerindendir. fiili ve Yeni Zelanda’da meydana gelen ve milyarlarca dolar sigortal› hasara neden olan do¤al afetler, küresel sigorta sektörünün ABD, Japonya ve Avrupa Birli¤i gibi geliflmifl sigorta piyasalar›n›n d›fl›nda da hasarlar› karfl›lama kapasitesine sahip oldu¤unu kan›tlam›flt›r. *Munich Re taraf›ndan haz›rlanan “Do¤al Afetler 2010” bafll›kl› çal›flmadan derlenmifltir. Toplam hasar (milyon USD) 8.000 500 30.000 6.500 Sigortal› hasar (milyon USD) 200 8.000 5.000 25 S‹GORTA ‹STAT‹ST‹KLER‹ Sigorta Sektörünün 2010 Y›l› De¤erlendirmesi Mehmet KALKAVAN TSRfiB Genel Sekreter Yard›mc›s› ergimizin bu say›s›nda Sigorta Sektörünün 2010 y›l› sonuçlar›n›n bir de¤erlendirmesini yapaca¤›z. 2010 y›l› sonunda, sektör hayat d›fl› branfllarda son derece olumsuz bir tablo çizerek y›l› 5 Milyon TL teknik zararla, hayat branfl›n› ise 193 Milyon TL teknik kâr ile ka- D patm›flt›r. Mali gelirlerdeki düflüfl de teknik sonuçlara eklenince, bilançolarda da zararlar ortaya ç›km›flt›r. 2009 y›l›nda trafik branfl›nda beliren umutlar 2010 y›l› sonuçlar›yla ortadan kalkm›fl ve bu branflta bugüne kadar görülmeyen bir zararla sigorta sektörü karfl› karfl›ya kalm›flt›r. I- HAYAT DIfiI fi‹RKETLER A- B‹LANÇO 1- Aktif 2010-12 Cari Varl›klar Nakit ve Nakit Benzeri Varl›klar 2009-12 Aktifeki Pay› (%) De¤iflim % 12.377.771.737 87 12.683.217.225 85 -2,41 4.876.341.917 34 3.409.314.947 23 43,03 Fin. Varl. ‹le Riski Sigort. Ait Fin. Yat. 3.129.509.310 22 5.183.386.839 35 -39,62 Esas Faaliyetlerden Alacaklar 3.234.575.210 23 3.102.622.224 21 4,25 ‹liflkili Taraflardan Alacaklar 4.679.454 0 55.928.665 0 -91,63 38.530.325 0 38.917.175 0 -0,99 Gelecek Aylara Ait Giderler 970.310.309 7 809.971.273 5 19,80 Di¤er Cari Varl›klar 123.825.212 1 83.076.102 1 49,05 1.905.365.172 13 2.260.382.384 15 -15,71 36.804.693 0 13.605.047 0 170,52 245.397 0 1.136.759 0 -78,41 Di¤er Alacaklar Cari Olmayan Varl›klar Esas Faaliyetlerden Alacaklar ‹liflkili Taraflardan Alacaklar Di¤er Alacaklar Finansal Varl›klar 1.008.950 0 828.611 0 21,76 781.693.751 5 1.248.769.177 8 -37,40 Maddi Varl›klar 585.444.990 4 571.300.297 4 2,48 Maddi Olmayan Varl›klar 370.462.690 3 355.809.584 2 4,12 Gelecek Y›llara Ait Giderler 12.458.298 0 10.109.161 0 23,24 Di¤er Cari Olmayan Varl›klar 117.246.404 1 58.823.748 0 99,32 14.283.136.908 100 14.943.599.609 100 -4,42 AKTIF TOPLAMI 26 Aktifeki Pay›(%) Hayat D›fl› branfllarda faaliyet gösteren sigorta flirketlerinin Aktif Toplam› geçen y›l›n ayn› dönemine göre yaklafl›k yüzde 4,4 oran›nda bir azal›fl göstererek 14.283 Milyon TL’ye gerilemifltir. Cari Varl›klarda yüzde 2 oran›nda, Cari Olmayan Varl›klarda ise yüzde 16 oran›nda bir azal›fl meydana gelmifltir. 2009 y›lsonu bilanço- sunun aktifindeki en büyük pay yüzde 35 ile “Finansal Varl›klar ile Riski Sigortal›lara Ait Finansal Yat›r›mlar”a ait iken, bu kalemin cari y›l aktifleri içerisindeki pay› yüzde 22 ile üçüncü s›raya gerilemifltir. “Nakit ve Nakit Benzeri Varl›klar”›n aktif içerisindeki pay› ise yüzde 23’ten yüzde 34’e yükselerek ilk s›raya oturmufltur. 2- Pasif Pasifteki 20010-12 K›sa Vadeli Yükümlülükler Pay›(%) 2009-12 Pasifteki De¤iflim Pay›(%) % 8.942.825.463 63 7.571.493.896 51 18,11 12.811.221 0 4.598.984 0 178,57 787.377.730 6 676.230.503 5 16,44 18.387.414 0 24.869.408 0 -26,06 147.718.368 1 143.581.358 1 2,88 7.430.059.718 52 6.225.955.470 42 19,34 175.414.241 1 137.108.563 1 27,94 62.859.512 0 35.631.182 0 76,42 285.039.382 2 293.123.114 2 -2,76 23.157.877 0 30.395.314 0 -23,81 311.949.895 2 209.828.872 1 48,67 70.257 0 324.147 0 -78,33 29.320.058 0 9.911.524 0 195,82 ‹liflkili Taraflara Borçlar 5.927.219 0 60 0 9.876.951,71 Di¤er Borçlar 3.122.074 0 2.661.199 0 17,32 219.878.171 2 147.846.528 1 48,72 268.530 0 2.189.694 0 -87,74 53.203.457 0 40.628.221 0 30,95 Gelecek Y›llara Ait Gelir ve Gider Tahakk. 2.332.367 0 2.773.633 0 -15,91 Di¤er Uzun Vadeli Yükümlülükler -2.172.239 0 3.493.866 0 -162,17 Özsermaye 5.028.361.551 35 7.162.276.840 48 -29,79 Ödenmifl Sermaye 3.886.489.795 27 3.480.177.073 23 11,68 Sermaye Yedekleri 442.093.421 3 547.866.310 4 -19,31 1.481.627.436 10 3.360.775.729 22 -55,91 41.140.257 0 44.771.424 0 -8,11 Finansal Borçlar Esas Faaliyetlerden Borçlar ‹liflkili Taraflardan Borçlar Di¤er Borçlar Sigortac›l›k Teknik Karfl›l›klar› Ödenecek Vergi vb. Yüküm. Di¤er Risklere ‹liflkin Karfl›l›klar Gelecek Aylara Ait Gelirler Di¤er K›sa Vadeli Yükümlülükler Uzun Vadeli Yükümlülükler Finansal Borçlar Esas Faaliyetlerden Borçlar Sigortac›l›k Teknik Karfl›l›klar› Di¤er Yükümlülükler ve Karfl›l›klar Di¤er Risklere ‹liflkin Karfl›l›klar Kar Yedekleri Geçmifl Y›llar Kârlar› Geçmifl Y›llar Zararlar›(-) -637.455.349 -4 - 453.124.263 -3 40,68 Dönem Net Kâr› -185.534.010 -1 181.810.567 1 -202,05 14.283.136.908 100 14.943.599.609 100 -4,42 PAS‹F TOPLAMI 27 S‹GORTA ‹STAT‹ST‹KLER‹ Özsermaye, 2010 y›l›nda 406 Milyon TL tutar›nda ilave bir tutar›n ödenmifl sermaye kalemine eklenmesine ra¤men, bir önceki y›l›n ayn› dönemine göre yüzde 30 oran›nda bir azal›flla 5.028 Milyon TL’ye gerilemifltir. Bu azal›flla birlikte, söz konusu kalemin Pasif Toplam› içerisindeki pay›nda 13 puanl›k bir düflüfl meydana gelmifltir. K›sa Vadeli Yükümlülüklerin pasif içerisindeki pay› 12 puanl›k art›flla yüzde 63’e, toplam teknik karfl›l›klar›n pay› ise yüzde 43’ten yüzde 54’e yükselmifltir. 2009 y›l›n› sektör 182 Milyon TL net kar ile kapam›flken, bu y›l›n sonunda, 186 Milyon TL net zararla karfl›laflm›flt›r. “K›sa Vadeli Yükümlülükler” içindeki 787 Milyon TL tutar›ndaki “Esas Faaliyetlerden Borçlar”›n en büyük kalemi 519 Milyon TL tutar›ndaki “Sigortac›l›k Faaliyetinden Borçlar” kalemidir. Bu kalemin 326 Milyon TL’si reasürörlere iliflkin iken, arac›lara iliflkin borç tutar› ise 97 Milyon TL, sigorta flirketlerine borçlar ise 91 Milyon TL’dir. Bu bölümde yer alan “Sigortac›l›k Teknik Karfl›l›klar›”n›n 4.409 Milyon TL’si “Kazan›lmam›fl Primler Karfl›l›¤›”ndan, 2.919 Milyon TL’si ise “Muallâk Hasar ve Tazminat Karfl›l›¤›”ndan oluflmaktad›r. “Gelecek Aylara Ait Gelirler”in 236 Milyon TL’si “Ertelenmifl Komisyon Gelirleri”nden oluflmaktad›r. B- KÂR/ZARAR HESABI 1- Teknik Sonuçlar YAZILAN PR‹MLER 2010-12 De¤iflim% 2010-12 2009-12 De¤iflim(%) 598.441.610 534.836.843 11,89 198.543.814 235.888.816 -15,83 HASTALIK/SA⁄LIK 1.705.425.201 1.415.166.400 20,51 -34.356.105 -116.934.603 -70,62 KARA ARAÇLARI 3.116.701.275 2.632.269.343 18,40 -128.304.075 -364.350.572 -64,79 KAZA RAYLI ARAÇLAR 680.829 152.925 345,21 -572.809 82.983 -790,27 HAVA ARAÇLARI 47.498.033 57.327.385 -17,15 -5.881.257 -615.536 855,47 107.863.975 112.531.352 -4,15 15.353.127 18.170.306 -15,50 SU ARAÇLARI NAKL‹YAT 298.603.361 258.431.178 15,54 114.826.688 95.743.877 19,93 1.980.079.977 1.911.150.462 3,61 194.122.063 187.526.019 3,52 993.253.148 904.312.573 9,84 51.619.099 74.234.042 -30,46 KARA ARAÇLARI SOR. 2.546.068.102 2.203.110.187 15,57 -438.372.638 -116.077.241 277,66 HAVA ARAÇLARI SOR. 50.256.018 47.104.205 6,69 161.594 -163.489 -198,84 YANGIN VE DO⁄. AF. GENEL ZARARLAR SU ARAÇLARI SORUML. 544.021 374.488 45,27 27.802 56.948 -51,18 327.470.531 251.164.772 30,38 -18.280.768 71.136.914 -125,70 KRED‹ 31.847.583 27.711.707 14,92 5.947.595 -1.900.772 -412,90 EMN‹YET‹ SU‹ST‹MAL 16.441.179 16.641.819 -1,21 4.826.323 595.344 710,68 F‹NANSAL KAYIPLAR 84.708.038 65.386.768 29,55 13.785.275 4.361.456 216,07 HUKUKSAL KORUMA 43.162.335 36.693.364 17,63 21.769.042 20.969.049 3,82 GENEL SORUMLULUK DESTEK 141.059 0 - 1.204 0 - 11.949.186.276 10.474.365.771 14,08 -4.784.025 108.723.542 -104,40 TRAF‹K 2.305.578.574 1.702.950.436 35,39 -586.668.358 -296.003.657 98,20 KASKO 3.116.701.275 2.404.707.197 29,61 -128.304.075 -364.079.080 -64,76 HAYAT DIfiI TOPLAM Elemanter branfllarda yaz›lan primlerde bir önceki y›l›n ayn› dönemine göre yüzde 14 oran›nda bir art›fl sa¤lanm›fl ve prim üretim tutar› 11.949 Milyon TL’ye yükselmifltir. Sektörün ele- 28 TEKN‹K KÂR 2009-12 manter branfllardaki teknik sonuçlar› ise geçen y›l 109 Milyon TL teknik kârla kapanm›flken, bu y›l yüzde 104 oran›nda bir gerilemeyle 5 Milyon TL teknik zararla kapanm›flt›r. En fazla dikkat çeken branfl geçen y›l 116 Milyon TL zarar eden kara araçlar› sorumluluk branfl›n›n bu sene yüzde 278 oran›nda bir art›flla 438 Milyon TL zarar etmesidir. Muallâk hasar karfl›l›¤›nda gerçekleflen 549 Milyon TL tutar›ndaki art›fl bu sonuca etki eden faktörlerin bafl›nda gelmektedir. Muallâk Hasar Karfl›l›¤›n›n bu kadar artmas›n›n en önemli nedeni IBNR hesaplamas›nda kullan›lan AZMM metodunun 2010 y›l› içinde de¤iflmesidir. Teknik sonuçlardaki ikinci dikkat çeken husus ise kasko branfl›nda 2009 y›lsonunda ortaya ç›kan zarar›n yüzde 65 oran›nda azalarak 128 Milyon TL’ye gerilemesidir. Burada özellikle dikkat çekil- mesi gereken husus, hayat d›fl› branfllar› toplam›nda, teknik olmayan bölümden aktar›lan yat›r›m gelirleri kalemi 2010 y›l›nda yüzde 14 oran›nda azalarak 679 Milyon TL’den 587 Milyon TL’ye gerilerken, kasko branfl›na aktar›lan gelir yüzde 108 oran›nda artarak 63 Milyon TL’den 132 Milyon TL’ye yükselmifltir. Di¤er taraftan, rücu tahakkuklar›n›n muallâk hasarlardan düflülebilmesi uygulamas›na 2010 y›l›nda son verilmesi nedeniyle ortaya ç›kan 114 Milyon TL tutar›ndaki gider, mali tarafta muhasebelefltirilmifl olup bu uygulama kasko branfl›na bu miktar kadar katk› yapm›flt›r. 2- Mali Sonuçlar Yat›r›m Gelirleri Fin. Yat›r›mlardan Elde Edilen Gelirler Fin. Yat. Nakte Çevrilmesinden Elde Edilen Kârlar Finansal Yat›r›mlar›n De¤erlemesi Kambiyo Kârlar› ‹fltiraklerden Gelirler Ba¤l› Ort.ve Müflt.Yön.Tabi Tefleb.Gel. Arazi, Arsa ‹le Bin.'dan Eld.Ed.Gel. Türev Ürünlerden Elde Edilen Gelirler Di¤er Yat›r›mlar Hayat Teknik Bölümünden Aktar›lan Yat›r›m Gel. Yat›r›m Giderleri Yat›r›m Yönetim Giderleri (-) Yat›r›mlar De¤er Azal›fllar› (-) Yat›r›mlar›n Nakte Çevrilmesinden Oluflan Zararlar (-) Hayat D›fl› Teknik Böl. Aktar›lan Yat›r›m Gelirleri (-) Türev Ürünler Son. Oluflan Zararlar (-) Kambiyo Zararlar› (-) Amortisman Giderleri (-) Di¤er Yat›r›m Giderleri (-) Di¤er Faal. Gelir &Giderler(+/-) Karfl›l›klar Hesab› (+/-) Reeskont Hesab› (+/-) Zorunlu Deprem Sigortas› Hesab› (+/-) Enflasyon Düzeltmesi Hesab› (+/-) Ertelenmifl Vergi Varl›¤› Hesab› (+/-) Ert. Vergi Yükümlülü¤ü Gideri (-) Di¤er Gelir ve Kârlar Di¤er Gider ve Zararlar (-) Önceki Y›l Gelir ve Kârlar› Önceki Y›l Gider ve Zararlar›(-) Net Dönem Kâr› veya Zarar› 20010-12 2009-12 De¤iflim (%) 904.252.189 472.829.676 95.616.321 52.696.824 101.872.476 89.410.135 1.496.446 83.044.856 6.601.429 637.001 47.027 -793.746.220 -19.410.413 -2.184.221 -19.193.898 -563.914.522 -4.231.893 -115.624.899 -66.039.786 -3.146.590 -218.082.683 -301.495.454 3.483.172 11.495.374 0 82.471.612 -2.542.359 30.752.448 -42.812.745 981.463 -416.194 -107.576.714 1.008.611.978 588.293.532 116.285.017 102.580.639 121.475.536 57.002.656 1.149.918 20.780.760 552.703 298.500 192.718 -852.498.618 -17.245.154 -5.847.515 -6.361.902 -644.411.549 -1.500 -117.224.473 -58.329.750 -3.076.777 -33.051.526 -58.305.848 20.530.414 2.348.637 0 20.546.226 -14.421.789 20.960.971 -23.313.774 425.418 -1.821.781 123.061.834 -10,35 -19,63 -17,77 -48,63 -16,14 56,85 30,13 299,62 1.094,39 113,40 -75,60 -6,89 12,56 -62,65 201,70 -12,49 282.026,19 -1,36 13,22 2,27 559,83 417,09 -83,03 389,45 301,40 -82,37 46,71 83,64 130,71 -77,15 -187,42 29 S‹GORTA ‹STAT‹ST‹KLER‹ 904 Milyon TL’lik yat›r›m gelirlerine karfl›l›k 794 Milyon TL’lik yat›r›m giderleri ve 218 Milyon TL’lik di¤er faaliyetlerden kaynaklanan giderler sonucunda, 2010 y›l› sonunda 108 Milyon TL mali kar zarar ortaya ç›km›flt›r. Bu tutar geçen y›l›n ayn› dönemine göre yüzde 187 oran›nda bir azal›fl› ifade etmektedir. Yat›r›m gelirlerinde yüzde 10 oran›nda bir azal›fl meydana gelmifl olup “Finansal Yat›r›mlardan Elde Edilen Gelirler”, “Finansal Yat›r›mlar›n De¤erlemesi” ve “Kambiyo Zararla- r›” kalemi bu azal›fl›n temel belirleyicisi olmufltur. Ayn› dönemde yat›r›m giderlerinde yüzde 7 oran›nda bir azal›fl meydana gelmifltir. Bu azal›fl›n en büyük sebebi ise “Hayat D›fl› Teknik Bölüme Aktar›lan Yat›r›m Gelirleri” kalemindeki yüzde 12 oran›ndaki azal›flt›r. Mali sonuçlar›n negatife dönmesindeki en önemli etken, bir önceki bölümde de¤inmifl oldu¤umuz kasko branfl›nda ortaya ç›kan teknik giderin mali tarafta giderlefltirilmesi sonucu artan karfl›l›klar hesab›ndan kaynaklanmaktad›r. II- HAYAT - EMEKL‹L‹K fi‹RKETLER‹ A- B‹LANÇO 1- Aktif Aktifeki Cari Varl›klar Nakit ve Nakit Benzeri Varl›klar Fin.Varl. ile Riski Sigort.Ait Fin.Yat. Esas Faaliyetlerden Alacaklar ‹liflkili Taraflardan Alacaklar Di¤er Alacaklar Gelecek Aylara Ait Giderler Di¤er Cari Varl›klar Cari Olmayan Varl›klar Esas Faaliyetlerden Alacaklar ‹liflkili Taraflardan Alacaklar Di¤er Alacaklar Finansal Varl›klar Maddi Varl›klar Maddi Olmayan Varl›klar Gelecek Y›llara Ait Giderler Di¤er Cari Olmayan Varl›klar AKT‹F TOPLAMI De¤iflim 2010-9 Pay›(%) 2009-9 Pay›(%) % 14.644.430.847 1.927.135.937 5.764.975.781 6.760.607.861 6.187.278 10.383.377 140.831.613 34.309.000 6.200.559.284 5.747.901.284 134.616 62.341.679 103.238.039 32.717.607 239.292.029 14.934.032 20.844.990.131 70 9 28 32 0 0 1 0 30 28 0 0 0 0 0 1 0 100 12.098.308.367 1.174.567.375 5.773.116.491 4.971.162.619 6.468.653 5.581.870 128.042.952 39.368.408 4.212.727.066 4.038.633.508 140.635 16.822.909 110.841.139 24.559.741 7.892.586 13.836.548 16.311.035.433 74 7 35 30 0 0 1 0 26 25 0 0 0 1 0 0 0 100 21,05 64,07 -0,14 36,00 -4,35 86,02 9,99 -12,85 47,19 42,32 -4,28 270,58 -6,86 33,22 2.931,86 7,93 27,80 Hayat ve Emeklilik branfllar›nda faaliyet gösteren sigorta flirketlerinin Aktif Toplam› geçen y›l›n ayn› dönemine oranla yaklafl›k yüzde 28 oran›nda bir art›fl göstererek 20.845 Milyon TL’ye ulaflm›flt›r. Cari Varl›klar yüzde 21 oran›nda artarken, Cari Olmayan Varl›klarda ise yüzde 47 oran›nda bir art›fl meydana gelmifltir. Cari Varl›klar ile Cari Olmayan Varl›klar›n aktif içindeki paylar› s›ras›yla yüzde 70 ve yüzde 30 oran›nda gerçekleflmifltir. 30 Aktifeki 6.761 Milyon TL tutar›ndaki “Esas Faaliyetlerden Alacaklar” tutar›n›n 6.452 Milyon TL’si “Emeklilik Faaliyetinden Alacaklar” kaleminden gelmektedir. “Cari Olmayan Varl›klar” alt›nda yer alan 5.748 Milyon TL tutar›ndaki “Esas Faaliyetlerden Alacaklar” kaleminin 5.609 Milyon TL tutar›ndaki k›sm› da “Emeklilik Faaliyetinden Alacaklar” alt›ndaki “Saklay›c› fiirketten Alacaklar” kaleminden oluflmaktad›r. 2- Pasif 2010-12 K›sa Vadeli Yükümlülükler Finansal Borçlar Esas Faaliyetlerden Borçlar ‹liflkili Taraflardan Borçlar Di¤er Borçlar Sigortac›l›k Teknik Karfl›l›klar› Ödenecek Vergi vb. Yüküm. Di¤er Risklere ‹liflkin Karfl›l›klar Gelecek Aylara Ait Gelirler Di¤er K›sa Vadeli Yükümlülükler Uzun Vadeli Yükümlülükler Finansal Borçlar Esas Faaliyetlerden Borçlar ‹liflkili Taraflara Borçlar Di¤er Borçlar Sigortac›l›k Teknik Karfl›l›klar› Di¤er Yükümlülükler ve Karfl›l›klar Di¤er Risklere ‹liflkin Karfl›l›klar Gelecek Y›llara Ait Gelir ve Gider Tah. Di¤er Uzun Vadeli Yükümlülükler Özsermaye Ödenmifl Sermaye Sermaye Yedekleri Kar Yedekleri Geçmifl Y›llar Kârlar› Geçmifl Y›llar Zararlar›(-)Dönem Net Kâr› PASIF TOPLAMI 9.957.967.168 4.855.070 6.713.767.990 70.053.518 32.215.797 2.965.472.817 62.301.932 38.650.288 46.467.948 24.181.807 8.720.314.300 18.712 5.608.594.163 240.742 3.066.912.968 4.585.278 14.121.721 67.196 25.907.913 2.166.708.664 1.302.613.899 168.663.425 557.136.492 125.316.702 287.300.625 300.278.771 20.844.990.131 Özsermaye bir önceki döneme göre yüzde 31 oran›nda art›fl göstererek 2.167 Milyon TL’ye yükselmifltir. Özsermayenin Pasif Toplam› içindeki pay› her iki dönemde de yüzde 10 olarak gerçekleflmifltir. K›sa ve uzun vadeli yükümlülüklerin pasif içerisindeki pay› yüzde 48 ve yüzde 42 olarak gerçekleflmifltir. K›sa vadeli yükümlülükler kalemi yüzde 25 oran›nda art›fl göstererek 9.958 Milyon TL’ye ulafl›rken, uzun vadeli yükümlülükler kalemi ise yüzde 30 oran›nda art›fl göstererek 8.720 Milyon TL’ye ulaflm›flt›r. Bir önceki dönemde toplam pasif içerisindeki pay› yüzde 34 olan K›sa ve Uzun Vadeli Sigortac›l›k Teknik Karfl›l›klar›, yüzde 5 gerileyerek yüzde 29 olarak gerçekleflmifltir. 2010 y›lsonu itibariyle, sektör 300 Milyon TL Aktifeki Pay›(%) 48 0 32 0 0 14 0 0 0 0 42 0 27 0 0 15 0 0 0 0 10 6 1 3 1 -1 1 100 2009-12 7.942.297.277 2.378.755 4.923.993.380 11.379.955 32.339.517 2.833.253.244 57.537.874 26.688.783 33.954.468 20.771.303 6.709.937.313 31.652 3.911.856.627 145.494 2.759.359.457 2.856.535 11.458.932 24.228.616 1.658.800.843 998.627.630 132.384.837 426.915.244 83.689.419 256.510.624 273.694.337 16.311.035.433 Aktifeki Pay›(%) 49 0 30 0 0 17 0 0 0 0 41 0 24 0 0 17 0 0 0 0 10 6 1 3 1 -2 2 100 De¤iflim % 25,38 104,10 36,35 515,59 -0,38 4,67 8,28 44,82 36,85 16,42 29,96 -40,88 43,37 65,47 11,15 60,52 23,24 6,93 30,62 30,44 27,40 30,50 49,74 12,00 9,71 27,80 tutar›nda net kâr elde etmifl olup bu tutar geçen y›la k›yasla yüzde 10 oran›nda bir art›fl› ifade etmektedir. Pasif taraf›ndaki kalemlere dikkat etti¤imizde, k›sa ve uzun vadeli yükümlükler aras›nda yer alan ve pasif taraf›n büyüklük anlam›nda ilk iki kalemini oluflturan “Esas Faaliyetlerden Borçlar” kalemlerinin tamam›na yak›n› “Emeklilik Faaliyetlerinden Borçlar” kalemi alt›ndaki “Kat›l›mc›lara Borçlar”dan meydana gelmektedir. K›sa ve uzun vadeli yükümlülükler alt›nda yer alan ve s›ras›yla 2.965 Milyon TL ile 3.067 Milyon TL olan “Sigortac›l›k Teknik Karfl›l›klar›”n›n k›sa vadeli yükümlükler taraf›ndaki tutar›n 2.308 Milyon TL’si, uzun vadeli yükümlülükler taraf›ndaki tutar›n ise 2.782 Milyon TL’si hayat matematik karfl›l›klar›ndan oluflmaktad›r. 31 S‹GORTA ‹STAT‹ST‹KLER‹ B- KÂR/ZARAR HESABI 1- Teknik Sonuçlar Hayat Yaz›lan Primler Hayat Net Teknik Kâr Emeklilik Teknik Kâr Hayat/Emeklilik Mali Kâr Kâr Hayat D›fl› Faaliyet Kâr› Vergi Hayat Toplam Kâr (Vergi öncesi) Hayat Net Kâr 2010-12 2009-12 De¤iflim% 2.181.089.906 193.161.339 56.409.888 198.098.850 447.670.076 -56.409.888 -90.981.417 391.260.188 300.278.771 1.807.022.698 97.188.036 11.047.986 258.478.227 366.714.250 -11.047.986 -81.971.927 355.666.263 273.694.337 20,70 98,75 410,59 -23,36 22,08 410,59 10,99 10,01 9,71 2- Mali Sonuçlar 2010-12 2009-12 De¤iflim(%) Yat›r›m Gelirleri 287.502.259 330.010.118 -12,88 Finansal Yat›r›mlardan Elde Edilen Gelirler 172.503.991 155.461.767 10,96 Finansal Yat›r›mlar›n Nakde Çevr. Elde Edilen Kârlar 45.386.505 61.748.437 -26,50 Finansal Yat›r›mlar›n De¤erlemesi 30.714.483 68.227.962 -54,98 Kambiyo Kârlar› 9.671.006 13.622.451 -29,01 ‹fltiraklerden Gelirler 1.776.854 3.301.845 -46,19 Ba¤l› Ortak. ve Müflterek Yönetime Tabi Tefleb. Gel. 0 - - Arazi, Arsa ‹le Binalardan Elde Edilen Gelirler 3.842.770 3.117.239 23,27 Türev Ürünlerden Elde Edilen Gelirler 1.550.944 985.965 57,30 Di¤er Yat›r›mlar 7.782.840 5.918.339 31,50 Hayat Teknik Bölümünden Aktar›lan Yat›r›m Gel. 14.272.866 17.626.114 -19,02 Yat›r›m Giderleri -72.026.749 -61.814.218 16,52 -6.221.445 -2.918.819 113,15 Yat›r›m Yönetim Giderleri (-) Yat›r›mlar De¤er Azal›fllar› (-) Yat›r›mlar›n Nakte Çevr. Oluflan Zararlar (-) Hayat D›fl› Teknik Böl. Aktar›lan Yat›r›m Gelirleri (-) Türev Ürünler Sonucunda Oluflan Zararlar (-) Kambiyo Zararlar› (-) -4.325.683 7,58 -2.566.196 615,70 -5.946.400 -7.747.972 -23,25 -44.625 0 -41,10 -7.667.292 -13.017.962 -28.526.100 -30.876.615 -7,61 -601.111 -360.970 66,53 Di¤er Faaliyetlerden Gelir &Giderler(+/-) -17.376.660 -9.717.673 78,82 Karfl›l›klar Hesab› (+/-) -14.104.157 -8.596.894 64,06 Reeskont Hesab› (+/-) Amortisman Giderleri (-) Di¤er Yat›r›m Giderleri (-) -576.397 1.759.919 -132,75 Zorunlu Deprem Sigortas› Hesab› (+/-) 0 0 - Enflasyon Düzeltmesi Hesab› (+/-) 0 0 - Ertelenmifl Vergi Varl›¤› Hesab› (+/-) 442.617 -1.169.795 -137,84 Ertelenmifl Vergi Yükümlülü¤ü Gideri (-) -232.158 -478.190 -51,45 8.468.777 10.148.450 -16,55 -11.078.406 -11.260.662 -1,62 -42,86 Di¤er Gelir ve Kârlar Di¤er Gider ve Zararlar (-) Önceki Y›l Gelir ve Kârlar› Önceki Y›l Gider ve Zararlar›(-) Net Dönem Kar› Veya Zarar› 32 -4.653.434 -18.366.343 45.052 78.841 -341.989 -199.342 71,56 198.098.850 258.478.227 -23,36 Hayat branfl› prim üretiminde bir önceki y›l›n ayn› dönemine göre yüzde 21 oran›nda bir art›fl gerçekleflmifl ve prim üretimi 2.181 Milyon TL olarak gerçekleflmifltir. Hayat branfl› Teknik Kar› yüzde 99 oran›nda artarak 193 Milyon TL’ye yükselmifltir. Emeklilik branfl›nda ise bir önceki dönem sonunda 11 Milyon TL tutar›nda gerçekleflen teknik kar miktar›, bu dönem sonunda 56 Milyon TL olarak gerçekleflmifltir. Mali kârdaki yüzde 23 oran›ndaki azal›fla ra¤men hayat/emeklilik flirketlerinin kâr› yüzde 22 oran›nda art›fl göstermifl ve 448 Milyon TL olarak gerçekleflmifltir. 288 Milyon TL yat›r›m gelirlerine karfl›l›k 72 Milyon TL yat›r›m giderleri ve 17 Milyon TL tutar›nda di¤er faaliyetlerden kaynaklanan giderler sonucunda, 2010 y›l› sonunda 198 Milyon TL mali kâr yarat›lm›flt›r. Bu tutar geçen y›la göre yüzde 23 oran›nda bir azal›fl› ifade etmektedir. Yat›r›m gelirlerinde yüzde 13 oran›nda azal›fl meydana gelirken, yat›r›m giderlerinde ise yüzde 17 oran›nda bir art›fl meydana gelmifltir. Burada da mali gelirlerin azalmas›na “Finansal Yat›r›mlar›n De¤erlemesi” ile “Finansal Yat›r›mlar›n Nakde Çevrilmesinden Elde Edilen Karlar” kalemi sebebiyet vermifltir. TSEV TSEV Seminerlerinde Türkiye’nin Önde Gelen ‹simleri Sektörle Bulufltu Prof Dr. Suna ÖZYÜKSEL Türk Sigorta Enstitüsü Vak›f Müdürü ürk Sigorta Enstitüsü Vakf›, ilk olarak 2007–2008 akademik y›l›nda bafllatt›¤› Seminerler Dizisini bu y›l dördüncü kez gerçeklefltirdi. Vakf›n Temel Sigortac›l›k E¤itim Program› kapsam›nda, ö¤rencilerin vizyonunu zenginlefltirmek amac›yla haz›rlanan seminerler, sektörün talebiyle genel kat›l›ma da aç›k olarak yap›ld›. T 23 fiubat’ta bafllayan Seminerler Dizisinin ilk konu¤u “Türk Sigorta Sektörünün Mevcut Durumu ve Gelece¤e Yönelik Beklentiler” bafll›kl› sunumuyla Zurich Sigorta Genel Müdürü Ertu¤rul Bul oldu. Ertu¤rul Bul, sunumu çerçevesinde kat›l›mc›lara sigora sektörünün dünü, bugünü ve yar›n› hakk›nda bilgiler sundu. Kat›l›mc›lar taraf›ndan ilgiyle izlenen seminer sonras›nda Ertu¤rul Bul sorular› yan›tlad›. TSEV Seminerler Dizisi'nin ikinci konuflmac›s› ise AB Uzman› Dr. M. Can Baydarol oldu. 25 fiubat tarihinde gerçeklefltirilen "Küresel Sorunlar ve Eksen Kay- mas›" konulu seminer çerçevesinde Dr. Can Baydarol gündemdeki uluslararas› sorunlar› Türkiye perspektifinden ve eksen kaymas› tart›flmalar› çerçevesinde de¤erlendirdi. TSEV Seminerler Dizisi, 1 Mart tarihinde Bahçeflehir Üniversitesi ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Taner Berksoy’un küresel krizi izleyen dönemde Türkiye’de ve dünyada meydana gelen geliflmeleri de¤erlendirdi¤i “Küresel Kriz Sonras›” bafll›kl› semineriyle sürdü. 33 TSEV 3 Mart tarihinde ise ‹fl Dünyas› ve Sürdürülebilir Kalk›nma Derne¤i Genel Sekreteri Engin Güvenç, “‹fl Dünyas› ve Sürdürülebilirlik” konulu seminerleriyle TSEV’in konu¤u oldu. TSEV Seminerler Dizisi, 10 Mart tarihinde Alternatif Yaflam Derne¤i Kurucu Baflkan› Ercan Tutal’›n “Herkes ‹çin Kentsel Tasar›m” bafll›kl› semineriyle sona erdi. 5 farkl› konu bafll›¤›nda Türkiye’nin önde gelen isimlerini sigorta sektörüyle buluflturan ve ücretsiz olarak düzenlenen Seminerler Dizisine baflta sigorta sektörü olmak üzere di¤er sektörler ve üniversiteler de ilgi gösterdi. Sigorta Araflt›rmalar› Dergisi’nin 7. Say›s› Yay›mland› SEV taraf›ndan yay›nlanan ve “Sigortac›l›k” alan›nda Türkiye’nin ilk ve tek hakemli dergisi olma özelli¤ini tafl›yan “Sigorta Araflt›rmalar› Dergisi”nin 7. Say›s› ç›kt›. Sektörün gündemindeki teknik ve teorik konular›n incelendi¤i bir kaynak niteli¤ini tafl›yan Sigorta Araflt›rmalar› Dergisi’nin bu say›s›nda Türk finans sektörünün yap›s›, bireylerin sigorta flirketi tercihlerini etkileyen faktörler, rekabet üstünlü¤ünün sürdürülebilirli¤i için seçilmifl sigorta flirketleri T 34 üzerine araflt›rmalar, bireysel emeklilik sistemlerinin etkinli¤i ve sigorta sözleflmelerinde sözleflme öncesi bilgilendirme problemi gibi farkl› konularda akademik çal›flmalar yer al›yor. 7.Say›n›n yay›nlanmas›n›n ard›ndan TSEV derginin 8. Say›s› için haz›rl›klara bafllad›. Dergiye çal›flma göndermek isteyen araflt›rmac›lar›n yaz›m kurallar› ve di¤er detaylar hakk›nda bilgiye www.tsev.org.tr adresinden ulaflmas› mümkün. TSEV-Ray Sigorta ‹flbirli¤iyle Yaflar Üniversitesi’nde E¤itim… ürkiye genelinde sigortac›l›k ve aktüerya e¤itimi veren fakülte ve yüksekokul ö¤rencilerine yönelik olarak TSEV taraf›ndan düzenlenen e¤itimlerin 24’üncüsü Yaflar Üniversitesi’nde gerçeklefltirildi. 1 Mart 2011 tarihindeki seminere Ray Sigorta sponsor oldu. T 24. Sigorta E¤itim Semineri “Ray Sigorta” sponsorlu¤u ile Yaflar Üniversitesi’nde düzenlendi 35 TSEV Seminerde TSEV D›fl ‹liflkiler ve Projeler Birim Yöneticisi Dr. Berna Özflar Kumcu “Türk Sigorta Sektörünün Yap›s› ve Kurumlar›”; Ray Sigorta Sat›fl E¤itim Müdürü Serpil Akyol Erden “Oto Kaza Sigortalar› ve Türkiye’deki Uygulamalar›” ile “Özel Sa¤l›k Sigortalar› ve Ürün Analizi”; Ray Sigorta ‹nsan Kaynaklar› Uzman› Duygu Atayurt ise “Türk Sigorta Sektöründe Kariyer Olanaklar›” bafll›kl› sunumlar› yapt›. Seminere Yaflar Üniversitesi ö¤rencileri ile ‹zmir’de faaliyet gösteren acenteler kat›l›m sa¤lad›. TTK ve Borçlar Kanunu De¤ifliklikleri Ele Al›nd› SEV, mevzuat de¤ifliklikleri konusunda sektörün ve ilgili çevrelerin nabz›n› tutmay› sürdürüyor. Bu çerçevede, Türk Ticaret Kanunu ile Borçlar Kanunu’ndaki de¤iflikliklerin sektöre aktar›lmas› amac›yla “Mevzuat Uyum E¤itim Programlar›” kapsam›nda haz›rlanan iki yeni e¤itim program› fiubat ay›nda tamamlanm›flt›. 28 fiubat – 01 Mart tarihlerinde Avukat Ahmet Karayazgan taraf›ndan verilen ve eski mevzuat ile yeni düzenlemelerin karfl›laflt›rmal› olarak yorumland›¤› “Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu'nun fiirketler Aç›s›ndan Getirdi¤i Yenilikler" e¤itim program› sektörden gelen talep üzerine tekrar aç›lacak. T 16 fiubat tarihinde Avukat Nuray Dinçment taraf›ndan verilen "Türk Ticaret Kanunu Sigorta Kitab›'n›n Sigorta Hukuku Alan›nda Getirdi¤i Yenilikler" bafll›kl› di¤er e¤itim program›n›n ta- mamlay›c›s› niteli¤inde olan "Türk Ticaret Kanunu Sigorta Kitab›'n›n Sigorta Hukuku Alan›nda Getirdi¤i Yenilikler ve Can Sigortalar›" bafll›kl› program da 29 Mart tarihinde aç›ld›. Hastal›k ve Sa¤l›k Sigortalar›, (Ferdi) Kaza Sigortalar› ve Can Sigortalar›’n›n Yeni Sigorta Kitab›’na göre de¤erlendirildi¤i ve bu kapsamda ilgili sigorta türlerine uygulanacak özel hükümlerin incelendi¤i programa; Hukuk, ‹ç Denetim, Sa¤l›k, AR-GE, Bireysel Hasar, Aktüerya ve Teftifl Kurulu gibi farkl› birimlerin üst düzey yöneticileri kat›ld›. Program süresince, eski ve yeni mevzuat karfl›laflt›rmal› bir biçimde ele al›narak yaflan›lan de¤iflikliklerin ve uygulamada getirece¤i yeniliklerin alt› çizilmeye çal›fl›ld›. "TTK ve Sorumluluk Sigortalar›" konulu e¤itim program›n›n haz›rl›klar› ise devam ediyor. “Mevzuat E¤itim Programlar›” Devam Ediyor… 010 y›l› içerisinde gerçeklefltirilen ve tekrarlanmas› talep edilen iki Mevzuat Uyum E¤itim Program› Mart ay› içerisinde gerçeklefltirildi. Bu çerçevede, 10 Mart'ta "Bireysel Kredilerle Ba¤lant›l› Sigortalar Uygulama Esaslar› Yönetmeli¤i Ifl›¤›nda Getirilen Düzen- 2 36 lemeler" e¤itim program›, 11 Mart’ta ise "Yeni Düzenlemeler Ifl›¤›nda Hayat Sigortalar› Mevzuat›" e¤itim program› düzenlendi. Her iki program da Hazine Müsteflarl›¤› Sigortac›l›k Genel Müdürlü¤ü Daire Baflkan› N. fierif Çak›rsoy taraf›ndan verildi. Aktüer Adaylar›na Yönelik E¤itim Programlar› Bafllad› SEV taraf›ndan aktüer adaylar›na yönelik olarak haz›rlanan e¤itim programlar›, 9 Mart'ta ilk dersi gerçeklefltirilen "Matematik" e¤itim program› ile bafllad›. Daha genifl bir kat›l›mc› kitlesine ulaflmas› hedefiyle akflam 17.0020.00 saatleri aras›nda gerçeklefltirilen ve 20 Ni- T san Çarflamba gününe kadar 13 derslik bir seri halinde sürecek olan programa aktüer adaylar› ilgi gösteriyor. "Matematik" e¤itim program›n› takiben Nisan ay›nda "Finansal Matematik", May›s ay›nda "Olas›l›k" ve Haziran ay›nda "‹statistik" programlar›n›n da aç›lmas› planlan›yor. ‹leri Düzey E¤itimler Sektör Profesyonellerini Bir Üst Basama¤a Tafl›yor SEV taraf›ndan haz›rlanan ‹leri Düzey E¤itim Programlar› sektör profesyonellerine faaliyet gösterdikleri alanlarda kendilerini daha da gelifltirme f›rsat› sunuyor. T Bu çerçevede, Eylül 2010’da bafllayan Yang›n – Mühendislik Sigortalar› ‹leri Düzey Sigortac›l›k E¤itim Program› ile Kas›m 2010’da bafl- layan Kaza ve Sorumluluk Sigortalar› ‹leri Düzey Sigortac›l›k E¤itim Program› tamamland›. Her iki program›n mezuniyet törenleri 2011 y›l› Ekim ay› içerisinde gerçeklefltirilecek. TSEV, 2011 y›l› bahar döneminde aç›lmas› planlan Reasürans ve Sigorta Hukuku alanlar›ndaki yeni ‹leri Düzey Sigortac›l›k E¤itim Programlar› ile ilgili haz›rl›klar›n› sürdürüyor. Sigorta Sektörüne Yönelik Mesleki Standartlar B ile uyumlu Ulusal Mesleki Yeterliliklerin oluflturulmas› projesinde sigorta sektörüne yönelik mesleki standartlar› belirlemek üzere Mesleki Yeterlilik Kurumu ve Türkiye Sigorta ve Reasürans fiirketleri Birli¤i ile 22 Eylül 2010 tarihinde protokol imzalayan TSEV, konuya iliflkin çal›flmalar›n› sürdürüyor. Bu çerçevede, sigorta flirketi teknik personeli, arac›lar, eksperler A ve aktüerler için mesleki standartlar›n belirlenmesi amac›yla TSEV ve di¤er ilgili taraflar›n temsilcilerinin kat›l›m›yla Komiteler kurulacak. Meslek standartlar›n›n haz›rlanmas› sürecinin Komitelerle iflbirli¤i halinde tamamlanmas› ve bunu takiben haz›rlanan standartlar›n Mesleki Yeterlilik Kurumu’na gönderilmesi plânlan›yor. 37 TSEV Hat›rlanaca¤› gibi, TSEV, mesleki yeterlilik çal›flmalar›n› Avrupa boyutuna da tafl›m›fl ve üyesi oldu¤u Avrupa Finansal Belgelendirme Organizasyonu (eficert) taraf›ndan Avrupa sigorta sektöründe mesleki yeterliliklerin belirlenmesi amac›yla Ekim 2010’da oluflturulan “AB Sigorta Sektörü Yeterliliklerini Belirleme Komitesi”ne de seçilerek çal›flmalar›na bafllam›flt›. TSEV Bowling Liginde Heyecan Sürüyor… ektör çal›flanlar›n› bir araya getirmek, ifl ortam›n›n d›fl›nda da birlikteli¤i sa¤lamak ve sporun tatl› rekabetini farkl› flirketlerin çal›flanlar› aras›nda iletiflim arac› olarak kullanmak amac›yla TSEV taraf›ndan bu y›l 3.’sü düzenlenen “Türk Sigorta Sektörü Bowling Ligi” oyunlar› tüm heyecan›yla devam ediyor. 19 Ocak - 25 May›s 2011 ta- S 38 rihleri aras›nda, 3 haftada bir oynanacak toplam 7 oyundan oluflan Türk Sigorta Sektörü Bowling Ligi’ne 14 flirketten toplam 15 tak›m kat›l›yor. “TSEV Türk Sigorta Sektörü Bowling Ligi”nde bu y›l ilk defa en yüksek puan› alan tak›ma “Y›ld›z Tak›m” unvan› verilecek ve s›ralamada takip eden di¤er 3 tak›m ilk üç dereceyi paylaflacak. HAZ‹NE MÜSTEfiARLI⁄I S‹GORTACILIK GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü Motorlu Araç Sigortalar› Hasar ‹hbarlar›n›n Yap›lmas› ve De¤erlendirilmesi Prosedürüne ‹liflkin 2011/5 Say›l› Genelge ile Getirilenler Dr. Ahmet GENÇ Hazine Müsteflarl›k Sigortac›l›k Genel Müdürlü¤ü 684 say›l› Sigortac›l›k Kanununun 22 nci maddesinin 19 uncu f›kras› ile sigorta eksperinin, sigortac› veya sigorta ettiren ya da sigorta sözleflmesinden menfaat sa¤layan kifliler taraf›ndan serbestçe tayin edilmesine imkân sa¤lanm›flt›r. Ancak, fiiliyatta bu durum bugüne kadar gerçekleflememifltir. Bunun nedenleri aras›nda temel olarak, vatandafllar›n ekspere ulafl›m›ndaki sorunlar, hangi tarife üzerinden eksper ücretinin ödenece¤i v.b. hususlar yer almaktad›r. 5 Kanunun getirdi¤i bu hükmün icraata geçirilmesi amac›yla vatandafl›n eksper tayininin önündeki fiili engellerin kald›r›lmas› yönünde çal›flmalar yap›lm›flt›r. Sigorta ettiren ve sigorta sözleflmesinden menfaat sa¤layanlara tan›nan eksper tayini hakk› mevzuat›m›z aç›s›ndan yeni bir husus olup an›lan hakk›n ihdas amac›na uygun olarak ve ekspertiz sürecindeki tüm taraflar›n ifllevleri dikkate al›narak kullan›lmas› bak›m›ndan Hazine Müsteflarl›¤›n›n 14.02.2011 tarihli ve 2011/5 say›l› Genelgesi istihsal edilmifltir. Söz konusu Genelge 1 Nisan 2011 tarihi itibariyle yürürlü¤e girecektir. GENELGEN‹N ‹ÇER‹⁄‹ A.Hasar Tedvir Sürecinin fieffaflaflt›r›lmas›: Belirtmek gerekir ki Genelge sadece eksper atamay› düzenlememekte otomobil sigortalar›ndaki hasar tedvir sürecini fleffaflaflt›rmaktad›r. Genelge ekinde yer alan hasar sürecindeki önemli ifl ak›fl noktalar›n›n elektronik ortamda Sigorta Bilgi Merkezine bildirimi kurala ba¤lanm›flt›r. Ayr›ca hasar ihbarlar›n›n asgari elektronik ortamda veya güvenli iletiflim araçlar›yla al›nabilmesi için gerekli altyap›n›n tesisi zorunlulu¤u getirilmifltir. B.Eksper Tayini: Eksper tayini kanun ile ilgililere tan›nan bir hak olmakla beraber her hakta oldu¤u gibi bu hakk›n da kullan›m› ikincil düzenlemelerle mümkündür. Bu çerçevede, hakk›n özüne dokunulmadan bu hakk›n kullan›lma usulü Müsteflarl›k genelgesiyle belirlenmifltir. ❖ Sistem Üzerinden Elektronik Ortamda Tesa- düfi Atama : Eksper mevzuat gere¤i tüm taraflardan ba¤›ms›z olarak ifllem yapma yükümlüsü olup bu çerçevede tayininin de taraflar›n müdahalesinden ba¤›ms›z bir zeminde gerçeklefltirilmesini teminen atamalar›n Sigorta Bilgi Merkezi (Merkez) nezdinde “Eksper Atama ve Takip Sistemi” (Sistem) üzerinden yap›lmas› esas› benimsenmifltir. Bu çerçevede, eksper tayininin bölge, branfl, ifl da¤›l›m› gibi nesnel kriterlere göre yap›lmas› da mümkün hale getirilmifltir. ❖ Ekspertizin Sistem üzerinden Takibi: Genelgede tüm süreçler sistem ile ba¤lant›l› ve tüm taraflar›n sistem üzerinden temas halinde olduklar› bir ortamda düzenlenmifltir. Bu kapsamda ekspere iliflkin atama bilgisi ilgili flirkete sistem üzerinden 1 ifl gününde iletilecek ve flirket bu bildirim üzerinden hasar tedvir sürecini bafllatacak, atanan eksper de HATMER taraf›ndan talep edilen di¤er bilgileri de sisteme girerek ekspertize bafllayacakt›r. fiirket sistem üzerinden kendisine iletilen bilgilere göre, 1 ifl günü içinde, sürece yeni bir eksper tayin etmek veya atanan eksperi benimsemek suretiyle devam edebilecektir. 39 HAZ‹NE MÜSTEfiARLI⁄I S‹GORTACILIK GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü ❖ fiirketlerce Atanan Eksper: yapmalar›n› kurala ba¤lamaktad›r. Görülece¤i üzere Genelge ile hasar tedviri ve eksper tayini süreçleri tasarlan›rken sektör uygulamas› dikkate al›nmakla beraber kanun ile tan›nan hakk›n kullan›m›n›n amaca uygun olarak hayata geçirilmesi hedeflenmifl olup, bu amaçla ilgili taraflar›n süreçteki rolleri içerik ve süre yönlerinden net olarak tespit edilmifltir. Bu sayede hasar tedvir sürecinin fleffaflaflt›r›lmas› ve takibinin kolaylaflt›r›lmas› amaçlanm›flt›r. Sistem flirketlerin kendi usullerine göre eksper tayinlerini düzenlememekte, yaln›zca bu flekilde atanan eksperlerin Merkez üzerinden takibi için flirketlerin gerekli bildirimi Bafllang›çta yaln›zca oto hasarlar› için getirilen uygulama, al›nacak sonuçlar çerçevesinde, di¤er sigortalara da teflmil edilebilecektir. fiirket de kendi eksperini tayin ederse her iki flirketin eksperi hasar›n sigorta kapsam›nda olup olmad›¤› ve onar›ma bafllan›p bafllanmama konular›nda beraber karar alacak bu konularda eksperler aras›nda uyuflmazl›k olmas› durumunda Merkez taraf›ndan sistem üzerinden tesadüfi olarak yeni bir eksper atanacak ve hasar hakk›nda bu üçüncü eksper taraf›ndan rapor yaz›lacakt›r. 40 SEGEM “2011 U l u s l a r a r a s › S i g o r t a Arac›lar› Konferans›” Doç Dr. Fuat ERDAL SEGEM Müdürü 8-29 Mart 2011 tarihlerinde ‹stanbul Grand Hyatt Oteli’nde 2011 Uluslararas› Sigorta Arac›lar› Konferans› ( International Insurance Mediation Conference)” gerçeklefltirildi. 2 Alt›dan fazla ülkeden sigortac›lar›n kat›ld›¤› ve üç bölümden oluflan konferans›n aç›l›fl konuflmalar›n›, konferans organizatörleri, Media XPRIMM Baflkan› Sergiu COSTACHE ve Istanbul Underwriting Center Genel Müdürü Menekfle UÇARO⁄LU yapt›lar. Moderatörlü¤ünü Romanya AXA Hayat Sigortalar› Baflkan› Violeta CIUREL’in yapt›¤› “ Kriz Zaman› Sigortac›l›k” konu bafll›kl› birinci bölümde konuflmac›lardan Sigortac›l›k E¤itim Merkezi Müdürü Doç. Dr. Fuat ERDAL “How insurance sector is affected from economic fluctuations? (Sigorta Sektörü Ekonomik Dalgalanmalardan Nas›l Etkilenir?)” konulu bir konuflma yapt›. Dr. Erdal bildirisinde, finansal krizler ile ekonomideki inifl ve ç›k›fllar›n, Türk sigorta sektörüne etkilerini, branfllar baz›nda makroekonomik analizini yapt›. E¤itim ve ‹stihdam Sorunlar› ‹çin Sektör Bir Arada… ürkiye’de Sigortac›l›k ve Aktüerya E¤itimi Çal›fltay›” öncesi Çal›flma Gruplar› Toplant›s› ‹stanbul’da yap›ld›. SEGEM’ in organize etti¤i ve sektörün kat›l›m› ile gerçeklefltirilecek olan, sektörün tüm kurumlar›n› bir araya getirmeyi, ayn› e¤itim ad›yla kodlanm›fl bir sistemde üniversiteler aras› farkl›l›klar› ortaya koymay›, sektörün mezunlardan bekledi¤i teknik ve bilgi donan›m› ve ifl olanaklar›n› tart›flmay›, yasal eksiklikleri tespit etmeyi, üniversitelerin sektöre bak›fl› ve sektörün üniversitelere bak›fl›n› karfl› karfl›ya getirmeyi, ortaya ç›kacak sonuç ve öneriler do¤rultusunda e¤itim ve istihdam politikalar› belirlemeyi amaçlayan “Türkiye’de Sigortac›l›k ve Aktüerya E¤itimi Çal›fltay›” öncesi Çal›flma Gruplar› Toplant›s› 24 Ocak 2011 tarihinde yap›ld›. Toplant›, ‹stanbul ve Anadolu’daki üniversitelerden gelen akademisyenler, aktüerler, acente dernekle- T 41 SEGEM ri/flirketlerinin yetkilileri, sigorta flirketlerinin yetkilileri, eksper dernekleri/ekspertiz flirketlerinin yetkilileri, Türkiye Bankalar Birli¤i yetkilileri, broker flirketlerinin yetkilileri, Hazine Müsteflarl›¤› Sigortac›l›k Genel Müdürlü¤ü uzmanlar›, Aktüerler Derne¤i yetkilileri, Sigorta Denetleme Kurulu uzmanlar›, Türk Sigorta Enstitüsü Vakf› yetkilileri ve üniversitelerin sigortac›l›k ve aktüerlik bölümlerinin mezunlar› ve SEGEM yetkililerinden oluflan 86 kiflinin kat›l›m› ile gerçekleflti. TOBB Konferans Salonunda SEGEM Müdürü Doç. Dr. Fuat ERDAL’ ›n yapt›¤› aç›l›fl konuflmas› ile bafllayan toplant›, Faruk ÖMRÜUZAK’ ›n Organizasyon Komitesi ad›na yapt›¤› selamlama konuflmas› ile devam etti. Daha sonra Yrd. Doç. Dr. Özlem YALAZ SEÇ‹M, Bologna Sürecinde Sigortac›l›k E¤itimi hakk›nda bilgiler aktard›. Konuflmalar›n ard›ndan, Üniversitelerde Sigortac›l›k Önlisans E¤itimi, Üniversitelerde Sigortac›l›k Lisans E¤itimi, Üniversitelerde Sigortac›l›k Lisansüstü E¤itimi, Üniversitelerde Aktüerya Lisans E¤itimi, Üniversitelerde Aktüerya Lisansüstü E¤itimi, Önlisans Mezunlar›n›n ‹stihdam›, Li- 42 sans ve Lisansüstü Mezunlar›n›n ‹stihdam› konular›nda çal›flacak olan yedi çal›flma grubunun kendi içlerinde yapacaklar› toplant›lara geçildi. Bu toplant›lar TOBB, TSRfiB ve SEGEM’ e ait toplant› salonlar›nda yap›ld›. Tan›flman›n ard›ndan moderatör ve raportör seçimi ile devam eden Çal›flma Gruplar› toplant›lar›, grup üyelerinin iletifliminin organize edilmesi, çal›flma yap›lacak konu bafll›klar›n›n tespiti, görev da¤›l›m›n›n yap›lmas›, çal›flma takviminin ve toplant› tarihlerinin belirlenmesi, görüfl ve önerilerin al›nmas› ile son buldu. GÜVENCE HESABI Tedavi Giderlerinde Yeni Dönem A. Kadir KÜÇÜK Güvence Hesab› Müdürü 918 say›l› Karayollar› Trafik Kanununun 85 inci maddesinde bir arac›n iflletilmesi s›ras›nda meydana gelecek bedeni ve maddi zararlardan motorlu arac›na iflleteninin ve ba¤l› oldu¤u teflebbüsün sahibinin do¤an zararlardan müfltereken ve müteselsilen sorumlu olaca¤› aç›klanm›flt›r. ‹flletenlerin bu sorumluluklar›n›n karfl›lanmas›n› sa¤lamak üzere mali sorumluluk sigortas› yapt›rmalar› zorunlu tutulmufltur. 2 ‹flletenlerin bu sigortay› yapt›rmamalar› halinde, kifliye gelen bedeni zararlar›n 5684 Say›l› Sigortac›l›k Kanununun 14 üncü madde gere¤i kurulmufl olan Güvence Hesab›’ndan karfl›lanaca¤› hükme ba¤lanm›flt›r. Kifliye gelen zarar bedeni zararlar yaralanma, sakatl›k ve ölüm olarak tan›mlanm›flt›r. Bu yaz›da ele al›nacak konu, yaralanmaya ba¤l› olarak verilecek tedavi hizmetleriyle ilgili yeni uygulama olacakt›r. Karayollar› Trafik Kanununda aç›kland›¤› üzere trafik kazalar›ndan kaynaklanan yaralanmalara iliflkin verilen tedavi hizmetleri zorunlu mali sorumluluk (trafik) poliçesi ile teminat alt›na al›nm›flt›r. Ayn› Kanunun 8 ve 98’inci maddesinde tedavi hizmetlerinin uygulanmas› ve ödenmesine iliflkin hükümler bulunmakta idi. Genel uygulama olarak meydana gelen zararlar sigorta flirketlerince sigortalanm›fl olan arac›n kusuru nispetinde ödenir. Kusurlu arac›n iflleteninin u¤rayaca¤› zararlar Genel fiartlar gere¤i kapsam d›fl›nda b›rak›l- d›¤›ndan sigorta flirketlerince ve ayn› flartlarda ödeme yapan Güvence Hesab› taraf›nda da ödenmez. Ancak Sa¤l›k Bakanl›¤›nca 27 fiubat 2004 tarihinde ç›kar›lm›fl olan 2004/7 No’lu Genelge ile K.T.K.’nun 8b kapsam›nda tahakkuk ettirilmifl tedavi giderlerine ait fatura tutarlar›n›n tamam›n›n (arac›n kusuru olup olmad›¤›na bak›lmaks›z›n) yasal süre olan 8 gün içersinde ödenmesi öngörülmüfltür. Sigorta tekni¤ine uygun olmayan bu talepler sigorta flirketleri ve Güvence Hesab›nca karfl›lanmam›flt›r. SGK da bu uygulamaya paralel hareket etmifl ve sosyal güvenlik a¤› içerisinde bulunan kifliler dâhil trafik kazalar›ndan kaynaklanan tedavi giderini ödememe karar› alm›flt›r. Bu durum ciddi sorunlara yol açm›fl ve bilhassa kendi kusurlar› nedeniyle kazaya u¤rayanlar›n tedavi giderleri karfl›lanmam›fl ve bu kifliler ciddi ma¤duriyetlere u¤ram›fllard›r. Bütün bu konulara bir çözüm getirmek üzere yeni bir uygulamaya karar verilmifl ve 25 fiubat 2011 tarihinde yay›mlanan 6111 Say›l› Kanun ile de¤ifliklikler yap›lmak Karayollar› Trafik Kanununun tedavi hizmetlerinin verilmesiyle ilgili 8-b maddesinin son üç paragraf› yürürlükten kald›r›lm›fl, tedavi giderlerinin ödenmesine iliflkin 98 inci maddesi yeniden düzenlenmifltir. Yeni düzenlemeye göre, trafik kazas› geçiren kiflilerin yolcu veya sürücü, kusurlu veya kusursuz, sosyal güvencesi olup olmad›¤›na bak›lmaks›z›n kazadan kaynaklanan tedavi hizmet bedellerinin tamam›n›n SGK taraf›ndan karfl›lanaca¤› hüküm alt›na al›nm›flt›r. SGK yapaca¤› bu ödemeler için, trafik kazalar›na sa¤l›k teminat› sa¤layan zorunlu sigorta- 43 GÜVENCE HESABI lar üzerinden sigorta flirketlerince yaz›lan primlerin yüzde 15’ini aflmamak üzere münhas›ran tedavi giderleri teminat› karfl›l›¤› olarak Hazine Müsteflarl›¤›nca maktu veya nispi olarak belirlenecek tutarlar›n tamam›n› sigorta flirketlerinden ve 5684 say›l› Kanunun 14 üncü maddesinde belirlenen durumlar için de Güvence Hesab›ndan katk› pay› almas› kararlaflt›r›lm›flt›r. Bu uygulama, Güvence Hesab›’n›n sigorta flirketlerinden katk› pay› alarak kapsam›ndaki sigortalara ait yükümlü oldu¤u tazminatlar› karfl›lama usulüne çok benzemektedir. SGK tahsil flekli ve tutar› daha sonra ç›kart›lacak tebli¤ler ile belirlenecek olan katk› paylar›n› bir nevi götürü usulde sigorta flirketlerinden tahsil edecektir. Toplad›¤› katk› paylar›yla da trafik kazalar›ndan kaynaklanan tedavi hizmeti bedellerinin tamam›n› kendisi karfl›layacakt›r. Her yeni uygulamada oldu¤u gibi, bu uygulaman›n da olumlu ve olumsuz taraflar› vard›r. Olumlu taraflar›ndan en önemlisi herkesin bu kapsamda olmas› ve bundan böyle hiç kimsenin tedavi hizmetleri konusunda ma¤dur olmayaca¤› düflüncesidir. Zira kaza geçirenlerin tamam› bu haktan yararlanacak ve verilen tedavi hizmet bedellerinin tamam› SGK taraf›ndan karfl›lanacakt›r. SGK’n›n tabi ki bu uygulamada belli bir fiyat tarifesini kullanaca¤› muhakkakt›r. Bu uygulama ile daha önce sigorta flirketlerinden talep edilen afl›r› fatura düzenlenmesinin de önüne geçilmifl olunacakt›r. ‹lerleyen günlerde uygulaman›n bu yönleri daha iyi anlafl›lacakt›r. Ancak bu uygulaman›n olumsuz ve eksik olan taraflar› da mevcuttur. Örne¤in sigortas›z araçlar›n vermifl oldu¤u zararlar için sigortas›n› yapt›rmam›fl olan araç sahiplerine, iflletene rücu yap›lacak m›d›r? Yurt d›fl›nda sigortal› yabanc› plakal› araçlar›n vermifl oldu¤u zararlar nedeniyle do¤an tedavi giderleri bu flirketlerden geri al›nacak m›d›r? Bunlar önemli bir hususlard›r. Zira rücu yap›lmad›¤› takdirde, sigortas›z araçlar›n vermifl oldu¤u zararlar cezas›z kalaca¤› için bu durum insanlar› sigorta yapt›rmamaya teflvik edecektir. fiayet rücu yap›lmad›¤› takdirde sigorta yapt›ranlar ile yapt›rmayanlar ayn› konuma gelecektir. Di¤er bir ifadeyle testiyi k›ran 44 da doldurun da bir olacakt›r ki, bu durum adalet ve eflitlik ilkelerine uygun olmayacakt›r. Di¤er önemli bir husus ise, ayn› Kanun ile ç›kar›lm›fl olan Geçici 1 inci Maddenin uygulamas› ilgilidir. Bu madde ile Kanun yay›mland›¤› tarihten önce meydana gelen trafik kazalar› nedeniyle verilecek hizmet bedellerinin de SGK taraf›ndan karfl›lanaca¤› hükme ba¤lanm›flt›r. Geriye dönük olarak verilecek bu hizmetler için, ayr›ca SGK’ya ödenmesi öngörülen katk› pay› tutarlar›n›n yüzde 20’sini geçmemek üzere belirlenecek ek bir katk› pay› tutar›n da sigorta flirketleri ve Güvence Hesab›nca 3 y›l süre ile ödenmesi öngörülmüfltür. Geriye dönük kazalar› da kapsayan bu uygulama flimdiden ciddi kar›fl›kl›klara yol açm›flt›r. Daha önceden sigorta flirketlerince veya Güvence Hesab›’nca ödenmifl ancak rücu aflamas›nda olan tazminat talepleri, sorumlularca bu maddenin varl›¤›na dayanarak ret edilmektedir. Yine ayn› kapsamda hak sahibince ödenmifl ve Kanunun yay›m tarihinden önce baflvurusu yap›lm›fl tedavi giderleri de, SGK taraf›ndan ödenece¤i gerekçesiyle yine ret edilmektedir. Bilhassa yürürlük tarihinden önce trafik kazalar› nedeniyle özel hastanelerin vermifl oldu¤u tedavi hizmetleri için kendi fiyatlar› üzerinden düzenlenmifl ve hak sahipleri taraf›ndan ödenmifl veya henüz ödenmemifl olan ikincil tedavilere iliflkin faturalar›n SGK taraf›ndan karfl›lanmas› nas›l olacakt›r? Bu yeni uygulama geçici veya kal›c› baz› yeni ma¤duriyetlerin do¤mas›na yol açacak m›d›r? Yine ileri ki dönemlerde yürürlük tarihinden önce meydana gelen kazalar› ile ilgili olarak SGK’dan talep edilen tedavi bedellerinin sigorta flirketlerince veya Güvence Hesab›nca ödenip ödenmedi¤i sorular› gündeme gelecektir. Yine önemli bir husus ise, tedavi teminat› içersinde ödenen sürekli bak›c› giderinin durumu ne olacakt›r? Sürekli bak›ma muhtaç kifliler ne yapacakt›r? SGK sürekli bak›m giderlerini de ödeyecek midir? Bütün bu sorular›n cevaplar›n›n önümüzdeki günlerde ç›kar›lacak duyuru ve genelgelerle aç›kl›¤a kavuflmas›n› temenni ediyoruz. S‹GORTA B‹LG‹ MERKEZ‹ Gelifltirilen ve Hayata Geçirilen Projeler Mehmet Üst Sigorta Bilgi Merkezi Müdürü igorta Bilgi Merkezi bünyesinde gelifltirilip hayata geçirilen projeler, Merkezin dört alt birimi alt›nda gruplanarak okuyucuya sunulmaktad›r. TRAMER, SAGMER, HAYMER ve HATMER. S ❖ Online Trafik Sigortas› ‹çin EGM Entegrasyo- nu Devreye Al›nm›flt›r Mevcut Online Trafik Uygulamas›nda, Emniyet Genel Müdürlü¤ünden Tescil Belge Seri No ve Plaka bilgisi ile sorgulama yap›larak, araç temel bilgileri al›nmakta olup, yap›lan sorgu sonucu araç bilgisinin dönmemesi durumunda poliçe düzenlenmesine izin verilmektedir. 01.04.2011 tarihinden itibaren EGM'den yap›lan sorgu sonucu araç bilgilerinin dönmemesi durumunda, poliçenin düzenlenmesine izin verilmeyecektir. ❖ Poliçe Sorgulama Web Servisleri UBAK’ ›n Kullan›m›na Aç›lm›flt›r Trafik ve ZYT (Zorunlu Yolcu Tafl›mac›l›k Sigortas› ve Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortas›) poliçe web servis sorgulamalar› UBAK’ ›n kullan›m›na aç›lm›flt›r. ❖ Kullan›c› Yönetimi Çal›flmalar› fiirket Teste Aç›lacakt›r Yaklafl›k 1,5 y›ld›r devam eden “Kullan›c› Yönetimi Projesi” ile kapsaml› bir altyap› çal›flmas› yap›lm›fl ve WEB’ den sunulan mevcut tüm uygulamalar, bu altyap›y› kullanacak flekilde tekrar yaz›lm›flt›r. Her kullan›c›ya tek bir kullan›c› ad› ve flifresi, kullan›c› flifre standartlar›na uygun olarak verilerek, kendisine tan›nan yetki ve haklar› ölçüsünde uygulamalara eriflebilece¤i bir ortam yarat›lm›flt›r. Uygulama, flirket test aflamas›na gelmifltir. ❖ STKP – Sigorta Tahkim Komisyonu Program› Projesi 5684 say›l› Kanunun 30. maddesi çerçevesinde oluflturulan Sigorta Tahkim Komisyonu, sigorta ettiren veya sigortadan menfaat sa¤layan kifliler ile sigorta tahkim sistemine üye sigorta kurulufllar› aras›ndaki sigorta sözleflmesinden kaynaklanan uyuflmazl›klar› çözmeyi amaçlamaktad›r. Bu uyuflmazl›klar›n çözümünde ise bu alanda uzmanlaflm›fl hakemler taraf›ndan basit, süratli ve adil bir biçimde çözülmesini misyon edinmifltir. Kendisine yap›lan baflvurulara konu olan uyuflmazl›klar›n en süratli ve isabetli bir flekilde çözülmesi hedefinden yola ç›kan Komisyon, sigorta uyuflmazl›klar› bak›m›ndan baflvuru sahiplerine, mahkeme sürecine göre daha h›zl› ve daha kolay sonuç almalar› imkân›n› tan›yan yeni ve pratik bir alternatif sunmaktad›r. Bu çerçevede, yasayla belirlenen kurallarla uyumlu, ba¤›ms›z ve tarafs›z çal›flacak flekilde kurgulanm›fl, h›zl›, kullan›c›s›n› dolay›s›yla uyuflmazl›ktaki taraflar› memnun edecek kalitede, etkili ve aç›k sonuçlar üretebilen, esnek ve yeni bir programa ihtiyaç duyulmufltur. Bu amaçla, Sigorta Bilgi Merkezi ile Sigorta Tahkim Komisyonu taraf›ndan A¤ustos 2010 y›l›nda projeyi bafllatmak için bir proje ekibi oluflturulmufl ve düzenli toplant›lar yap›lm›flt›r. Analiz çal›flmalar› tamamlanm›fl olan projenin, yaz›l›m çal›flmalar› da 2011 y›l›n›n ilk çeyre¤i sonuna kadar devam eden ve tamamen Web tabanl› haz›rlanan projede test aflamas›na gelinmifltir. 45 S‹GORTA B‹LG‹ MERKEZ‹ 1 Nisan 2011 itibari ile eski ve yeni sistem paralel olarak çal›flacak flekilde kullan›ma aç›lacakt›r. 1 May›s 2011 tarihinde eski sistem kapat›l›p yeni uygulama ile devam edilecektir. Proje devreye girdikten sonra tüm raporlama ihtiyaçlar›, SBM ‹fl Zekâs› bölümü taraf›ndan haz›rlanacak flekilde programa al›nm›flt›r. ❖ Sektör Üretim ‹statistikleri Trafik Sigortalar› Bilgi Merkezi-TRAMER veri taban›nda yer alan poliçe bilgilerine ba¤l› olarak, 2010 y›l› Ocak-Aral›k döneminde yaklafl›k on üç milyon adet poliçenin tanzim edildi¤i ve sektörün 2.240.593 Bin TL prim üretimi gerçeklefltirdi¤i tespit edilmifltir. Geçen y›l›n ayn› dö- neminde ise 11.5 milyon adet poliçenin tanzim edilerek 1.917.342 Bin TL prim geliri elde edildi¤i görülmektedir. Sektör genelinde geçen y›la göre poliçe adedinde %12,68 prim üretiminde ise %16,86 oran›nda art›fl sa¤lanm›flt›r. Tarife basamaklar› aç›s›ndan poliçe üretimi de¤erlendirildi¤inde, prim art›r›m› uygulanan 1., 2., 3. basamaklardaki poliçe adedindeki azal›fla karfl›l›k. Normal tarifede yani; 4. basamakta yüzde 38, yüzde 20 prim indirimi uygulanan 7. basamakta ise yüzde 12.67 oran›nda adetsel art›fl oldu¤u görülmektedir. fiekil: 1’de ise 2003 y›l›ndan bugüne kadar olan sektör üretim de¤erlerinin ve poliçe bafl›na prim tutar›n›n geliflimi yer almaktad›r. Trafik Sigortas› Yaz›lan Poliçe Adedi ve Prim Üretimi Dönemsel (1) Karfl›laflt›rma Raporu (Ocak-Aral›k 2009-2010, Bin TL) Tablo 1: Ocak-Aral›k 2009 TAR‹FE BASAMA⁄I 1. Basamak 2. Basamak 3. Basamak 4. Basamak 5. Basamak 6. Basamak 7. Basamak Genel Toplam Ocak-Aral›k 2010 Poliçe Adedi Poliçe Primi Poliçe Adedi Poliçe Primi Adet De¤iflimi Adet De¤iflimi Prim De¤iflimi Prim De¤iflimi 43.893 280.208 436.984 3.558.074 2.321.185 1.621.474 3.242.454 11.504.272 25.272 62.528 104.173 599.608 380.077 267.217 478.467 1.917.342 29.223 83.414 341.680 4.914.596 2.253.166 1.687.466 3.653.146 12.962.691 26.151 37.419 92.809 859.090 384.266 278.071 562.787 2.240.593 -14.670 -196.794 -95.304 1.356.522 -68.019 65.992 410.692 1.458.419 -33.42% -70.23% -21.81% 38.13% -2.93% 4.07% 12.67% 12.68% 879 -25.109 -11.365 259.482 4.189 10.854 84.320 323.251 3.48% -40.16% -10.91% 43.28% 1.10% 4.06% 17.62% 16.86% Trafik Sigortas› Y›llar Baz›nda Yaz›lan Poliçe Adedi ve Prim Üretimi(1) fiekil 1. 46 De¤iflim 2011 y›l›n›n ilk çeyre¤ine ait üretim istatistikleri incelendi¤inde, 2010 y›l›n›n ayn› dönemine göre yaz›lan poliçe adedinde yüzde 10,07 oran›nda, yaz›lan primde yüzde 8,93 oran›nda art›fl oldu¤u görülmektedir. Ortalama prim de¤eri ise geçen y›l›n ilk çeyre¤ine göre yüzde 1,04 oran›nda azalma göstermifltir. Tablo 2’de sektör üretim de¤erlerinin araç türleri baz›nda da¤›l›m›na iliflkin detaylar yer almaktad›r. Tablo 2: Trafik Sigortas› Araç Türü Baz›nda Yaz›lan Poliçe Adedi ve Prim (1) Üretimi Dönemsel Karfl›laflt›rma Raporu (Ocak-Mart 2010-2011) Ocak-Mart 2010 ARAÇ TÜRÜ Yaz›lan Poliçe Adedi OTOMOB‹L 1.853.238 TAKS‹ 19.187 M‹N‹BÜS (9-15) 79.363 OTOBÜS (16-30) 28.708 OTOBÜS (30+) 13.531 KAMYONET 529.640 KAMYON 112.358 ‹fi MAK‹NES‹ 9.060 TRAKTÖR 150.342 RÖMORK 1.698 MOTOS‹KLET VE YÜK MTS. 139.890 TANKER 3.704 ÇEK‹C‹ 29.665 ÖZEL AMAÇLI TAfiIT 4.658 DOLMUfi (5-8) 69 M‹N‹BÜS DOLMUfi (9-15) 990 OTOBÜS DOLMUfi (16-30) 329 OTOBÜS DOLMUfi (31+) 90 D‹⁄ER ARAÇLAR 930 GENEL TOPLAM 2.977.450 Ocak-Mart 2011 Yaz›lan Ortalama Prim Prim (Bin TL) (TL) 265.271 11.798 24.453 11.471 11.771 123.861 48.717 1.152 4.646 92 4.968 1.277 12.177 1.119 33 346 121 101 442 523.816 143,14 614,89 308,12 399,56 869,93 233,86 433,59 127,18 30,90 54,40 35,51 344,70 410,48 240,31 481,96 349,65 369,29 1.117,01 475,55 175,93 De¤iflim Yaz›lan Poliçe Adedi Yaz›lan Prim (Bin TL) Ortalama Prim (TL) Adet De¤iflimi (%) Prim Ortalama De¤iflimi Prim De¤. De¤. (%) 2.033.617 19.296 80.898 34.182 12.476 593.502 112.327 10.600 165.909 1.646 155.830 4.080 40.014 5.229 361 4.926 1.233 408 855 3.277.389 289.765 11.015 22.436 13.484 10.895 136.670 49.836 1.357 5.558 93 5.982 1.361 16.554 1.227 176 2.649 668 644 235 570.606 142,49 570,85 277,33 394,49 873,31 230,28 443,67 128,06 33,50 56,28 38,39 333,62 413,71 234,56 488,53 537,76 542,00 1.577,62 275,01 174,10 9,73% 0,57% 1,93% 19,07% -7,80% 12,06% -0,03% 17,00% 10,35% -3,06% 11,39% 10,15% 34,89% 12,26% 423,19% 397,58% 274,77% 353,33% -8,06% 10,07% 9,23% -6,63% -8,25% 17,56% -7,44% 10,34% 2,30% 17,81% 19,64% 0,29% 20,43% 6,61% 35,95% 9,57% 430,32% 665,26% 450,04% 540,27% -46,83% 8,93% Notlar (1) 1. Yaz›lan Poliçe Adedi: Belirlenen zaman diliminde üretilen poliçelerin adedinden yine ayn› zaman diliminde bafllang›çtan iptal edilen poliçelerin adedi düflülerek hesaplanm›flt›r (K›smi iptaller düflülmemifltir). 2. Yaz›lan Prim: Belirlenen zaman diliminde üretilen poliçelerin primlerinden yine ayn› zaman diliminde iptal edilen poliçelerin primleri düflülerek hesaplanm›flt›r. 3. Adet ve prim de¤erleri, 28 Mart 2011 tarihinde hesaplanm›fl olan de¤erleri göstermektedir. 4. Tarife Basama¤›: Trafik sigortas› tarife ve talimat› kapsam›nda poliçelere uygulanan hasars›zl›k indirim ve prim art›r›m basamaklar›d›r. Bir, iki ve üçüncü basamaklar prim art›r›m› uygulanan; befl, alt› ve yedinci basamaklar hasars›zl›k indirimi uygulanan; dördüncü basamak ise indirim veya art›r›m uygulanmayan basamaklard›r. 5. Araç türleri, trafik sigortas› araç tarife gruplar›n› göstermektedir. Parantez içindeki rakamlar koltuk say›lar›d›r. -0,46% -7,16% -9,99% -1,27% 0,39% -1,53% 2,33% 0,70% 8,41% 3,46% 8,11% -3,21% 0,79% -2,39% 1,36% 53,80% 46,77% 41,24% -42,17% -1,04% ❖ Sektör Hasar Verileri Hasar dosya bilgileri ve tazminat ödemeleri ile ilgili olarak sigorta flirketleri ile 2010 y›l› mutabakat çal›flmalar› tamamlanm›fl, Trafik Sigortas› hasar verilerinde tespit edilen hatalar›n giderilmesi amac›yla sigorta flirketleri ile koordineli olarak çal›flmalara bafllanm›flt›r. Hasar kay›tlar›ndaki hatalar; hatal› hasar durum belgesi üretimine, rehber tarife çal›flmalar› ve sunulan istatistiki raporlarda olumsuz sonuçlara neden olmas›n›n yan› s›ra, hasar verileri tarife de¤iflikli¤i dönemlerinde sigorta flirketlerinin bildirmifl oldu¤u tarifeler için Hazine Müsteflarl›¤› Sigortac›l›k Genel Müdürlü¤ü için de önemli bir referans noktas› olmas› sebebiyle kritik öneme sahiptir. Bu nedenle TRAMER veri taban›na sigorta flirketleri taraf›ndan günlük olarak transfer edilen hasar verilerinin do¤rulu¤u ve veri kalitesi ile ilgili çal›flmalar 2011 y›l›nda da öncelikli konulardan birisi olacakt›r. TRAMER veri taban›na transfer edilen hasar bilgilerine ba¤l› olarak trafik branfl›na ait hasar istatistikleri afla¤›da özetlenmifltir. 47 S‹GORTA B‹LG‹ MERKEZ‹ Sigorta y›l› baz›nda de¤erlendirme yap›ld›¤›nda 2003 bafllang›ç tarihli trafik sigortas› poliçelerine 2010 sonu itibariyle toplam 408.086 Bin TL tazminat ödemesi gerçeklefltirilmifl oldu¤u, 2010 bafllang›çl› poliçeler için 2010 y›l› sonunda ödenen hasar tutar›n›n 415.110 Bin TL olarak gerçekleflti¤i görülmüfltür. fiekil 2’de TRAMER veri taban›ndaki Trafik Sigortas› hasar verilerine göre sigorta y›llar› baz›nda ödenen hasar geliflim trendi görülmektedir. Tablo 3: Trafik Sigortas› Ödenen Hasarlar Geliflim Raporu (Sigorta Y›l›/ UWY Baz›nda, 16.03.2011 ‹tibariyle, Bin TL) Trafik Sigortas› Ödenen Hasarlar Geliflim Raporu fiekil 2. Sigorta Y›l› Baz›nda(2) Kaza Tespit Tutana¤› Uygulamas› 1 Nisan 2010’da iki senesini tamamlayan uygulama ile merkezimizde toplanan verilerden düzenli olarak al›nan istatistiki raporlara bak›ld›¤›nda, illere göre da¤›l›mda ilk befl s›ran›n ‹stanbul, Ankara, ‹zmir, Bursa ve Antalya olarak de¤ifliklik göstermedi¤i görülmektedir. Grafik 1. ‹llere Göre Maddi Hasarl› Kaza Tespit Tutanak Adetleri Da¤›l›m› (29.03.2011 tarihi itibariyle) D‹⁄ER ‹LLER 825.770 % 37.66 Notlar (2): Ödenen hasar tutarlar›na dosya masraflar› ve rücu tahsilâtlar› dâhil edilmemifltir. Rapor muallâk tazminat tutarlar›n› içermemektedir. Ödenen hasarlar sigorta y›l› esas›na göre ödeme tarihi baz›nda, yaz›lan prim de¤erleri sigorta y›l› esas›na göre hesaplanm›flt›r 48 ‹STANBUL 766.900 % 34.98 ‹ZM‹R 165.700 % 7.56 ADANA 100.000 % 4.56 BURSA 100.242 % 4.57 ANKARA 233.845 % 10.67 detayl› sorgusu için gelifltirilmifltir. Poliçe sorgulama uygulamas› tamamlanm›fl olup, kullan›c› yönetimi ile birlikte flirketlere aç›lacakt›r. fiirketler kendi verilerini detaylar› ile sorgulayabileceklerdir. Veri Transferi Projesi Çal›flmalar› Veri transferi projesi kapsam›nda tüm sektörün verilerini kapsayacak detayl› bir veri taban› tasar›m› tamamlanm›flt›r. Fazland›rma yap›lan veri transferi projesinde; Poliçe/ Sigortal› ve ek bilgileri, Hasar, Teminat ve Geçifl bilgileri ayr› fazlar halinde projelendirilmifl olup her faz, toplu ve günlük veri transferi için ayr› olarak kurgulanmaktad›r. 1 Mart 2011 tarihinde birinci faz veri transferleri sonland›r›lm›fl, ikinci faz- Teminat Veri transferleri 1 Nisan 2011 tarihinde günlük olarak devreye al›nacakt›r. 2010 ve 2011 y›l› tanzimli, sigorta flirketlerinden Merkezimize transfer edilen poliçe adetleri afla¤›dad›r. Branfllar›na Göre Özel Sa¤l›k Sigortas› 2010 Y›l› Poliçe Adetleri ve Poliçe Primleri Da¤›l›m› Tablo 1 2010 Y›l› Adet/Prim Da¤l›m› BRANfi ALT KIRILIMI SA⁄LIK NET POL‹ÇE PR‹M‹ POL‹ÇE ADED‹ 1.159.161.010,20 435.405 SEYAHAT 18.384.491,05 473.265 AC‹L SA⁄LIK 13.388.230,84 80.447 NOT: fiirketler taraf›ndan SBM'ne transfer edilen ve tanzim y›l› 2010 olan poliçeler Branfllar›na Göre Özel Sa¤l›k Sigortas› 2011 (Ocak-Mart) Y›l› Poliçe Adetleri ve Poliçe Primleri Da¤›l›m› Tablo 2 SA⁄LIK NET POL‹ÇE PR‹M‹ Veri Yap›s› Çal›flmalar› 17 Ocak 2010 tarihinde gerçek ortamda kullan›ma aç›lan uygulamada flirketler veri gönderimine devam etmektedirler. Henüz ayl›k veri gönderimine bafllanmayan uygulamada fluana kadar yaklafl›k olarak 900 grup poliçe, 5.500.000 poliçe/sertifika bilgileri sisteme aktar›lm›flt›r. Ayl›k veri gönderimine bafllanmas› ile birlikte istatistik üretimi için analiz çal›flmalar›na bafllanm›flt›r. ❖ Poliçe ve Hasar Görüntüleme Ekranlar› Ça- l›flmalar› HAYMER veri taban›na gönderilen poliçelerin görüntülenmesi için ekran çal›flmalar›na bafllanm›flt›r. Uygulama ile tüm poliçelerin genel poliçe bilgileri ile sigortal›, teminat, prim (tahakkuk ve tahsilât prim detaylar›), matematik karfl›l›k ve tazminat bilgilerine ulaflma imkân› verilecektir. Uygulaman›n analiz aflamas› tamamlanm›fl, yaz›l›m aflamas›ndad›r. ❖ 2011 Ocak ay› istatistikleri Direkt Prim Üretimi (Ocak-2011) 2% 2% 9% 2010 Y›l› Adet/Prim Da¤l›m› BRANfi ALT KIRILIMI ❖ HAYMER Hayat Sigortalar› Poliçe ve Hasar POL‹ÇE ADED‹ 223.295.533,09 54.256 SEYAHAT 3.558.898,68 81.345 AC‹L SA⁄LIK 4.321.342,03 20.427 2% 28% 57% NOT: fiirketler taraf›ndan SBM'ne transfer edilen ve tanzim y›l› 2010 olan poliçeler ❖ Poliçe Sorgulama Çal›flmas› Poliçe sorgulama uygulamas› sistemimize al›nan poliçe, sigortal› ve zeyil bilgilerinin Birikimli Hayat (Sermaye ‹tfa Dahil) Sadece Yaflam Teminatl› Karma Sigorta Y›ll›k Vefat Uzun Süreli Vefat ‹rat Ödemeli Sigortalar 49 S‹GORTA B‹LG‹ MERKEZ‹ Ferdi Ürünler TL Sermaye ‹tfa Birikimli Hayat Grup % Ferdi+Grup TL % TL % 25.226 0 0 0 25.226 0 25.416.218 47 1.384.632 1 26.800.849 9 Sadece Yaflam Teminatl› 7.108.448 13 0 0 7.108.448 2 Karma Sigorta 5.180.600 10 0 0 5.180.600 2 Y›ll›k Vefat 2.710.475 5 174.698.636 68 177.409.111 57 Uzun Süreli Vefat 6.838.912 13 81.851.223 32 88.690.135 28 ‹rat Ödemeli Sigortalar GENEL TOPLAM 6.886.758 13 0 0 6.886.758 2 54.166.636 100 257.934.490 100% 312.101.126 100 Yeni ‹fl-Tahakkuk Prim Üretimi (Ocak 2011) Ferdi Grup Toplam 2% 13% 31% 69% 87% 98% Yeni ‹fl(*) Tahakkuk Yeni ‹fl(*) Yeni ‹fl TL Yeni ‹fl(*) Tahakkuk Tahakkuk % TL Tahakkuk Yeni ‹fl + Tahakkuk % TL % Ferdi 16.920.990 31% 37.245.647 69% 54.166.636 100% Grup 253.420.520 98% 4.513.970 2% 257.934.490 100% Ferdi + Grup 270.341.509 87% 41.759.617 13% 312.101.126 100% (*) Yeni ‹fl: Yeni ifl prim ve yeni ifl tahakkukun toplam›ndan oluflmaktad›r. 100% 90% 80% Da¤›t›m Kanal› Baz›nda Direkt Prim Üretimi (Ocak 2011) 70% 60% 50% 40% 30% 20% 10% 0% Banka 50 Acente ve Broker Merkez ve Direkt Sat›fl Alternatif Da¤›t›m Kanallar› Ferdi Da¤›t›m Kanal› Grup TL % Ferdi + Grup TL % TL % Banka 13.545.632 25% 227.887.577 88% 241.433.208 77% Acente ve Broker 24.632.645 45% 8.339.983 3% 32.972.628 11% Merkez ve Direkt Sat›fl 15.809.053 29% 14.655.427 6% 30.464.480 10% 179.306 0% 7.051.504 3% 7.230.810 2% 54.166.636 100% 257.934.490 100% 312.101.126 100% Alternatif Da¤›t›m Kanallar› GENEL TOPLAM Sigortal› Adetleri (Ocak 2011) 2% Ferdi Grup 2% 2% 14% 16% %53 %47 64% ‹rat Ödemeli Sigortalar Sermaye ‹tfa Birikimli Hayat Sermaye ‹tfa Karma Sigorta Sadece Yaflam Teminat› Karma Sigorta Birikimli Hayat Y›ll›k Vefat Uzun Süreli Vefat Sadece Yaflam Teminat› Uzun Süreli Vefat Y›ll›k Vefat Ferdi Ürünler Grup Adet Sermaye ‹tfa Birikimli Hayat % Adet Ferdi + Grup % Adet % 93 0 0 0 93 0 285.583 14 36.701 0 322.284 2 Sadece Yaflam Teminatl› 46.096 2 236 0 46.332 0 Karma Sigorta 32.987 2 0 0 32.987 0 Y›ll›k Vefat Uzun Süreli Vefat ‹rat Ödemeli Sigortalar GENEL TOPLAM 314.940 16 6.448.941 53 6.763.881 48 1.283.797 64 5.647.762 47 6.931.559 49 42.721 2 0 0 42.721 0 2.006.217 100 12.133.640 100 14.139.857 100 Kâr Pay› ve Matematik Karfl›l›klar (Ocak- 2011) 100% 90% 80% 70% 60% Birikimli Hayat (Sermaye ‹tfa Dahil) Karma Sigorta ‹rat Ödemeli Sigortalar Sadece Yaflam Teminatl› Uzun Süreli Vefat 50% 40% 30% 20% 10% 0% Ferch Grup Toplam 51 S‹GORTA B‹LG‹ MERKEZ‹ Ferdi Ürünler Grup TL Sermaye ‹tfa % TL Ferdi + Grup % TL % 313.776 0 0 0 313.776 0% 2.221.285.544 54 282.896.502 30 2.504.182.046 50 Sadece Yaflam Teminatl› 542.326.060 13 171.949 0 542.498.009 11 Karma Sigorta 327.290.108 8 0 0 327.290.108 7 Birikimli Hayat Uzun Süreli Vefat ‹rat Ödemeli Sigortalar GENEL TOPLAM 48.247.954 1 648.394.545 70 696.642.499 14 946.734.631 23 0 0 946.734.631 19 4.086.198.073 100% 931.462.996 100% 5.017.661.069 100% Kâr Pay› ve Matematik Karfl›l›klar (Milyon TL) (12 Ayl›k De¤iflim) muyla haz›rlanan hasar yap›s› paylafl›lm›fl ve uygulaman›n yaz›l›m›na bafllanm›flt›r. T›bbi Kötü Uygulamaya ‹liflkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortas› (TKUZMSS) T›bbi Kötü Uygulamaya ‹liflkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortas› Genel fiartlar› kapsam›nda; TKUZMSS Poliçe ve Hasar Veri Taban› Projesi’nin ikinci ad›m› olan Hasar Veri Transferi Uygulamas› Web Servis Transferi'nin analiz çal›flmalar› tamamlanm›flt›r. 9 Mart 2011 tarihinde TSRfiB Konferans Salonu’nda gerçekleflen sektör sunu- 52 TKUZMSS Projesi’nin üçüncü ad›m› olan “Poliçe Web Sorgulamas›” uygulamas›nda ise test aflamas›na gelinmifltir. Bu uygulama ile t›bbi kötü uygulamaya maruz kalanlar ya da poliçesini kontrol etmek isteyen doktorlar, belirlenen anahtar bilgileri girerek poliçe sorgulamalar›n› gerçeklefltirebileceklerdir. Ma¤durlar bu sorgulamalar arac›l›¤›yla, hangi sigorta flirketine baflvurmalar› gerekti¤ini de ö¤renebileceklerdir. Sigorta flirketlerinin güncel doktor bilgileriyle poliçe düzenlemelerini sa¤layacak olan, Sa¤l›k Bakanl›¤› Doktor Bilgi Bankas› Veri Taban›'na yönelik entegrasyon çal›flmalar› sürmektedir. Ayr›ca, TKUZMSS poliçe yenilemelerinde kullan›lacak olan fonksiyonlar›nda analizleri devam etmektedir. ❖ TSRfiB Bünyesinde Kurulan Bilgi Sistemleri Komitesi Sigorta sektöründe raporlama ve veri standartlar›n›n oluflturulmas› amac›yla 12 Ocak 2011 tarihinde Bilgi Sistemleri Komitesi TSRfiB nezdinde kurulmufltur. Komite, belirtilen amaçlar do¤rultusunda Sigorta fiirketleri, Sigorta Bilgi Merkezi ve TSRfiB yetkili ve uzmanlar›n›n kat›l›m› ile çal›flmalara bafllam›flt›r. Komite’nin ilk projesi olan BÜYÜTEÇ projesi, oto sigortalar›na iliflkin raporlama ve veri standartlar›n›n oluflturulmas›; Sigorta Bilgi Merkezi taraf›ndan sunulmakta olan mevcut raporlar›n bu standartlara uygun hale getirilmesinin sa¤lanmas›, yeni gelifltirilmesi gereken raporlar›n belirlenmesi, SBM raporlama platformunun sektör ihtiyaçlar› ile uyumlu hale getirilmesini hedeflemektedir. Bilgi Sistemleri Komitesi, Büyüteç projesi çal›flmalar› için her hafta düzenli olarak bir araya gelmekte olup, Mart ay› sonu itibariyle toplam on toplant› gerçeklefltirmifltir. Komite ilk aflamada oto sigortalar›na iliflkin istatistik kavramlar›n› ele alarak, takvim y›l›, sigorta y›l› ve hasar y›l› esasl› olmak üzere üç grupta toplanan istatistikleri tan›mlam›fl ve dökümante etmifltir. Oto sigortalar›na iliflkin sigorta istatistik kavramlar›na ait tan›mlamalar› içeren doküman sektör ile önümüzdeki günlerde paylafl›lacakt›r. Komitenin SBM Raporlama platformunun iyilefltirilmesi ve sektör ihtiyaçlar› do¤rultusunda yeni raporlar›n gelifltirilmesine yönelik çal›flmalar› devam etmektedir. Projenin birinci faz›nda maddi hasarl› trafik kazalar›na iliflkin “Kaza Tespit Tutana¤›” verilerine iliflkin yeni raporlar tasarlanm›fl olup SBM bünyesinde bu yeni raporlar›n gelifltirilmesi çal›flmalar›na bafllanm›flt›r. ❖ ZYT – Zorunlu Karayolu Tafl›mac›l›k ve Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortas› Zorunlu Karayolu Tafl›mac›l›k ve Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortas› Projesi’nin ikinci ad›m› olan Hasar Veri Transferi Web Servis Uygulamas› çal›flmalar›na bafllanm›flt›r. Haz›rlanan hasar yap›s›, TSRfiB Konferans Salonu’nda 9 Mart 2011 tarihinde gerçekleflen sektör sunumu ile paylafl›lm›fl ve bu dala ait hasar verilerinin belirlenen veri deseninde SBM veritaban›na transferlerini sa¤layacak olan web servis fonksiyonlar›n›n yaz›l›mlar›na bafllanm›flt›r. ❖ Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli At›k Mali Sorumluluk ve Tüp Gaz Sorumluluk Sigortas› Hazine Müsteflarl›¤›n›n 08 Kas›m 2010 Tarih ve 2010/19 say›l› genelgesi kapsam›nda; Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli At›k Mali Sorumluluk ve Tüp Gaz Sorumluluk Sigortas› dallar›nda Poliçe Veri Transferi Web Servis Uygulamas› çal›flmalar›na tamamlanarak bu kapsamda haz›rlanan ortak poliçe veri yap›s›, sektör ile paylafl›lm›fl ve poliçe veri transferlerine bafllanm›flt›r. Projenin ikinci ad›m› olan Hasar Veri Transferi Web Servis Uygulamas› kapsam›nda hasar veri yap›s› çal›flmalar› analizleri devam etmektedir. Yaz›l›m ve testleri devam eden, belirli anahtar verileri girerek sorgulama imkan› veren "Poliçe Sorgulama Uygulamas›" Hatmer Web Sayfas›nda Nisan Ay› içinde hizmete aç›lacakt›r. ❖ Eksper Atama ve ‹zleme (EKS‹ST) Projesi Hazine Müsteflarl›¤› taraf›ndan yay›nlanan 14 fiubat 2011 tarih ve 2011/5 say›l› “Motorlu Araç Sigortalar› Hasar ‹hbarlar›n›n Yap›lmas› ve De¤erlendirilmesi Prosedürüne ‹liflkin Genelge” gere¤ince, sigorta ettiren veya sigorta sözleflmesinden menfaat sa¤layan kiflilerin eksper atama talebinde bulunmas› halinde ataman›n, SBM nezdinde teflkil edilen “Eksper Atama ve Takip Sistemi” (EKS‹ST) üzerinden tesadüfi bir flekilde yap›labilece¤i hükme ba¤lanm›flt›r. 1 Nisan 2011 tarihi itibariyle yürürlü¤e girecek genelgeye göre uygulaman›n genel ifl ak›fl› ise yandaki gibidir: 53 S‹GORTA B‹LG‹ MERKEZ‹ 54 DASK DASK’tan Zorunlu Deprem Sigortas› Seferberli¤i: “fiehirler Yar›fl›yor, Sigortal›lar Kazan›yor” o¤al Afet Sigortalar› Kurumu (DASK), Devlet Bakan› ve Baflbakan Yard›mc›s› Ali Babacan’›n kat›ld›¤› toplant›yla “fiehirler Yar›fl›yor, Sigortal›lar Kazan›yor” yar›flmas›n› bafllatt›. Türkiye’nin 81 ilini kapsayan, Zorunlu Deprem Sigortas› seferberli¤i niteli¤indeki yar›flmayla ülke genelinde sigortal›l›k oran›n›n art›r›lmas›, deprem güvenceli hayat›n teflvik edilmesi amaçlan›yor. D DASK’›n 2011 boyunca sürecek “fiehirler Yar›fl›yor, Sigortal›lar Kazan›yor” yar›flmas› kapsam›nda iller en yüksek sigortal›l›k oran›, en yüksek oranda poliçe art›fl› ve en iyi Zorunlu Deprem Sigortas› teflvik kampanyas› olmak üzere üç ayr› kategoride yar›flacak. ‹llerdeki Zorunlu Deprem Sigortal› konut say›s›n› art›rmaya yönelik çal›flmalar›n koordinasyonu için DASK, Valiler, Belediye Baflkanlar› ve ‹l Afet ve Acil Durum Müdürleri’yle irtibat halinde olacak. DASK, “fiehirler Yar›fl›yor, Sigortal›lar Kazan›yor” yar›flmas›n›n her üç kategorideki birincilerine DASK Güvenli Hayat Park› arma¤an edecek. Tüm vatandafllar›n yararlanmas› için kent merkezine infla edilecek parklar oyun grubu, yürüyüfl parkuru ve yeflil alan›n yan› s›ra deprem ve Zorunlu Deprem Sigortas›’yla ilgili e¤itim materyalleri de içerecek. Yar›flman›n her üç kategorisinde ikinci ve üçüncü olan illerin ‹l Afet ve Acil Durum Müdürlükleri’ne ise depremle ilgili çal›flmalarda kullan›lmak üzere ayni yard›m yap›lacak. 55 DASK “DASK 2. K›sa Film Yar›flmas› Ödül Töreni” niversitelerin iletiflim fakültelerinde okuyan ö¤rencilere yönelik, “Deprem geçecek, hayat devam edecek” temal› DASK 2. K›sa Film Yar›flmas›’nda dereceye giren ö¤renciler de ödüllerini Devlet Bakan› ve Baflbakan Yard›mc›s› Ali Babacan’›n elinden ald›. 21 üniversiteden 80 filmin kat›ld›¤› yar›flmada birincilik ödülüne Marmara Üniversitesi’nden Akif Çelebio¤lu’nun “Ç›¤l›k” filmi lay›k görülürken ‹stanbul Üniversitesi’nden Onur Bar›fl “El” filmiyle ikinci, F›rat Üniversitesi’nden Süleyman Atlan “Umursamaman›n Önlenebilirli¤i” filmiyle üçüncü oldu. Yar›flmadaki Ü mansiyon ödüllerini ise Do¤u Akdeniz Üniversitesi’nden Kürflat Sekmen “Kap›”, Ege Üniversitesi’nden Ömer Sinir “Maalle” filmiyle ald›. DASK’›n Fay Hatlar› TIR’› ABD’den Ödülle Döndü o¤al Afet Sigortalar› Kurumu’nun (DASK), Bo¤aziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araflt›rma Enstitüsü iflbirli¤iyle hayata geçirdi¤i Fay Hatlar› TIR’› projesi, halkla iliflkiler alan›nda dünyan›n en sayg›n yay›nlar›ndan biri olan PR News’un Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projeleri yar›flmas›nda ödüle lay›k görüldü. Yar›flman›n Kamu Projeleri kategorisinde finale kalan DASK, Alyeska Pipeline Service Company, Entergy Corporation, First Choice Power, Oracle Corporation, Siemens Foundation olmak üzere dünya çap›nda befl flirketle yar›flt›. Fay Hatlar› TIR’› projesi Washington’daki törende mansiyonla ödüllendirildi. Pr News’un ödül törenine DASK Yönetim Kurulu Baflkan› Selamet Yaz›c›, DASK Yönetim Kurulu üyelerinden Kurum ‹darecisi Eureko Sigorta’n›n Genel Müdürü Okan Utkueri ve Bo¤aziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem D 56 Araflt›rma Enstitüsü Müdürü Mustafa Erdik kat›ld›. Yaz›c› ödülle ilgili flöyle konufltu: “‹lk kez böyle bir yar›flmaya kat›lmaktan ve finalistler aras›nda yer al›p ödüle lay›k görülmekten mutluluk duyduk. PR News’un ödülü, bu tarz toplumu bilgilendirici çal›flmalara devam etme konusunda bize daha da cesaret verdi. Afet bilincini gelifltirme ad›na üniversiteler, kamu yöneticileri, akademisyenler, yerel idareler gibi çok de¤iflik hedef kitlelere ulaflmay› planlad›¤›m›z daha birçok projemiz var. Bu projelerle PR News'un yar›flmas›na gelecek y›l tekrar baflvurmay› düflünüyoruz.” Fay Hatlar› TIR’› projesi, uluslararas› itibara sahip halkla iliflkiler birli¤i International Public Relations Association’›n (IPRA) Frontline adl› online dergisinde de yer buldu. Derginin Mart say›s›nda yay›nlanan “Deprem sigortas› bilinci yaratmak” adl› makalede, fay hatlar› üzerindeki deprem riski yüksek illeri kapsayan Türkiye turuna, deprem ve Zorunlu Deprem Sigortas› bilincini art›rmaya yönelik e¤itimlere ve projenin sonuçlar›na yer veriliyor. Fay Hatlar› TIR’›yla 46 Merkezde 110 Bin Kifliyle Do¤rudan Temas ASK, Fay Hatlar› TIR’› projesine 2011’de de devam edecek. Fay hatlar› üzerindeki deprem riski yüksek illeri gezerek kamu görevlileri, ö¤renciler ve yetiflkinlere deprem ve Zorunlu Deprem Sigortas› e¤itimi veren TIR, 2011 sonbahar›nda Do¤u Anadolu Fay Hatlar› üzerinde üçüncü yolculu¤una ç›kacak. Do¤u Anadolu Fay Hatlar› TIR’› yolculu¤u boyunca 9 D il ve 13 ilçeyi ziyaret edecek. DASK, Fay Hatlar› TIR’› ad› verilen deprem simülasyon TIR’›yla Kuzey ve Bat› Anadolu’da 2010’da yapt›¤› iki turda 30 il ve 16 ilçe olmak üzere toplam 46 merkezi ziyaret etti. DASK, proje kapsam›nda düzenlenen deprem ve Zorunlu Deprem Sigortas› seminerleri ve TIR’daki uygulamal› deprem e¤itimiyle 110 bin kifliye do¤rudan ulaflt›. DASK Sigorta fiirketlerinin Yöneticileriyle Bir Araya Geldi o¤al Afet Sigortalar› Kurumu (DASK), en önemli ifl ortaklar› aras›nda yer alan sigorta ve reasürans flirketlerinin yöneticileriyle bir araya geldi. DASK Yönetim Kurulu Baflkan› Selamet Yaz›c› baflta olmak üzere tüm Yönetim Kurulu üyelerinin kat›ld›¤› toplant›da kurumun bugüne kadarki çal›flmalar› sektör temsilcileriyle paylafl›ld›. D Toplant›da DASK’›n son dönemde hayata geçirdi¤i projelere, Zorunlu Deprem Sigortas›’yla ilgili araflt›rmalar›n sonuçlar›na de¤inen Yaz›c›, kurumun sigortal›l›k oran›n› art›rmaya, hasar ve risk yönetimini etkinlefltirmeye yönelik gelecek hedeflerini de aktard›. Yaz›c›’n›n sunumunu dinleyen sektör temsilcileri, mevcut çal›flmalar ve planlanan projelerle ilgili görüfl ve önerilerini paylaflma f›rsat› yakalad›. DASK’›n gelecek planlar› aras›nda poliçelerin internet üzerinden sat›fl›n› kolaylaflt›racak sistemin oluflturulmas›, hasar eksperi kayna¤›n› art›rmay› amaçlayan e¤itimlerin yayg›nlaflt›r›lmas›, Ça¤r› Merkezi’ni gelifltirmek, geniflletmek ve etkinlefltirmek bulunuyor. DASK tüm bu çal›flmalar› yürütürken sigorta flirketleriyle iletiflim halinde olmay›, fikir al›flveriflinde bulunmay› amaçl›yor. 57 DASK Deprem Uzmanlar› Ulusal Modelleme Çal›fltay›’nda Bulufltu o¤al Afet Sigortalar› Kurumu (DASK), deprem riskinin yaratt›¤› hasargörebilirlik oran›n›n ölçümlenmesi, deprem hasar›n› azaltmaya yönelik önlemler ile deprem sonras›nda hasara et- D YILLARA GÖRE HASAR ÖDEMELER‹ (23.03.2011) YIL DEPREM SAYISI DOSYA SAYISI ÖDEME (TL) 1 17 21 20 31 41 22 42 44 38 35 1 313 6 338 1.558 2.504 587 3.488 499 990 475 252 430 1 11.128 23.022 127.497 2.284.835 5.203.990 768.927 8.107.968 1.296.871 1.378.564 561.289 483.369 673.063 980 0.910.375 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 TOPLAM kin müdahaleye yönelik eylem planlar›n›n belirlenmesi konular›n› içeren Ulusal Modelleme Çal›fltay› düzenledi. Çal›fltayda Zorunlu Deprem Sigortas› da yabanc› ülkelerdeki benzer sistemlerle karfl›laflt›rmal› olarak ele al›nd›. DASK Yönetim Kurulu Baflkan› Selamet Yaz›c›’n›n aç›l›fl konuflmas›yla bafllayan çal›fltayda Bo¤aziçi Üniversitesi, ‹stanbul Teknik Üniversitesi ve Orta Do¤u Teknik Üniversitesi’nden akademisyenler araflt›rmalar›n›n sonuçlar›n› paylaflt›. Çal›fltay kapsam›nda Afet ve Acil Durum Yönetimi Baflkanl›¤›, ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi ve Allianz Sigorta’dan temsilciler de sunum yapt›. Depremle ilgili 21 farkl› sunumun yap›ld›¤› çal›fltay› içlerinde ‹stanbul Valili¤i, ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi, Afet ve Acil Durum Yönetimi Baflkanl›¤›’ndan yetkililer, akademisyenler ve sigorta flirketi temsilcilerinin oldu¤u yaklafl›k 100 kifli kat›ld›. ‹STAT‹ST‹KLER Ocak 58 fiubat Mart Nisan May›s Haziran Temmuz A¤ustos Eylül Ekim Kas›m Aral›k TARS‹M Tar›m Sigortas›nda Dolu Riskinin Köy Baz›nda Fiyatland›r›lmas› ve Risk Haritas›n›n Haz›rlanmas› Necati ‹ÇER Tar›m Sigortalar› Havuz ‹flletmesi A.fi. Teknik Müdür lkemizde tar›msal üretimi tehdit eden meteorolojik karakterli risklerden dolunun neden oldu¤u hasarlar, üretici gelirinde istikrars›zl›¤a neden olmakta ve k›rsal nüfusun sosyo- ekonomik yap›s›n› olumsuz yönde etkilemektedir. Bu riskin üretici gelirindeki olumsuz etkileri, en etkin risk yönetim arac› olan tar›m sigortas› ile büyük ölçüde azalt›labilmektedir. Ülkemizde Tar›m Sigortas› Sisteminin sa¤l›kl› bir flekilde gelifltirilmesi, yayg›nlaflt›r›lmas› ve sürdürülebilirli¤inin sa¤lanmas›nda en önemli unsurlardan biri, eldeki k›s›tl› verilerden hareketle meteorolojik risklerin s›kl›¤›n›n ve fliddetinin do¤ru bir flekilde tahmin edilerek prim fiyatlar›n›n sigorta prensipleri çerçevesinde çiftçilerin ödeyebilece¤i kadar makul, co¤rafi olarak dengeli ve y›llar itibariyle istikrarl› olacak flekilde belirlenmesidir. Ü Dolu risk fiyat›n›n istikrarl› ve dengeli bir flekilde belirlenememesi halinde; olmas› gerekti¤inden daha düflük prim fiyat› uyguland›¤›nda çiftçilerin sigortay› sat›n almas› kolaylaflacak ancak çiftçilerin en büyük güvencesi olan tar›m sigortas› sisteminin finansal aç›dan sürdürülebilirli¤i tehlikeye girecektir. Di¤er taraftan, olmas› gerekti¤inden daha yüksek prim fiyat› uyguland›¤›nda ise sigorta yapt›rmak zorlaflacak ve sadece risk potansiyeli çok yüksek olan çiftçiler sigorta yapt›rabilecektir (anti seleksiyon). Bu durumda; sigorta yapt›ranlara daha yüksek hasar ödemesi yap›lacak, bozulan hasar-prim dengesini düzeltmek için prim fiyatlar› daha da yükselecek ve sonuçta çiftçinin sigorta yapt›rmas› imkâns›z hale gelecektir. Tar›m sigortalar›n›n di¤er branfllara göre farkl› özellikler göstermesi nedeniyle uygulanacak fiyatland›rma metodu; risklerin çeflidine, fiyatland›rmada kullan›lacak meteorolojik, tar›msal üretim, hasar ve sigorta verilerinin niteli¤ine, kalitesine, büyüklü¤üne ve süresine ba¤l› olarak de¤iflmektedir. DOLU R‹SK‹N‹N ÖZELL‹⁄‹ Meteorolojik bir olay olan dolu f›rt›nas›, genellikle geniflli¤i 15-20 km ve uzunlu¤u ise birkaç km’den 80-100 km’ye kadar varan bir alan› kapsamaktad›r. Çap› 0,5’den 20 cm’ye ve a¤›rl›¤› 1 kg.’a kadar ulaflabilen dolu tanesinin düflme h›z› saatte 160 km’ye kadar ç›kabilmektedir. Dolunun ABD’de her y›l yaklafl›k 1 Milyar dolarl›k bir zarara yol açt›¤› belirtilmektedir. Resimler: Dolu Riskinin Üzüm, M›s›r ve Meyve A¤ac›na Verdi¤i Hasar Örnekleri 59 TARS‹M S‹GORTA VER‹LER‹ Bitkisel ürünlerde meydana gelen hasarlar›n büyüklü¤ü; dolu tanesinin büyüklü¤üne, s›kl›¤›na, h›z›na ve ürün türüne ba¤l› olarak de¤iflmektedir. Dolu olay›n›n s›kl›¤› ve fliddeti, büyük kara ve su kitleleri taraf›ndan etkilenmekle birlikte lokal topografik özellikler de çok k›sa mesafelerde de¤iflkenlik göstermesinde önemli rol oynamaktad›r. VER‹ KAYNAKLARI VE KULLANILAB‹L‹RL‹⁄‹ Dolu riskinin fiyatland›r›lmas›nda kullan›labilen temel veri kaynaklar›; Tar›msal Üretim- Hasar, Sigorta, Meteoroloji ve Topografya olarak say›labilir. TARIMSAL ÜRET‹M VE HASAR VER‹LER‹ Ülkemizde köy ve risk baz›nda kullan›labilir nitelikte tar›msal üretim ve hasar kay›tlar›n›n bulunmamas› nedeniyle risk fiyat›n›n di¤er veri kaynaklar› ile belirlenmesi bir zorunluluk arz etmektedir. Dolu ya¤›fl›, belirli bir alanda uzun y›llar gerçekleflmeyebilir. Bu meteorolojik özellik nedeniyle sadece 5-10 y›ll›k verilerle s›n›rl› co¤rafi alanlar için yak›n gelece¤e ait dolu riskinin do¤ru tahmin edilmesi mümkün de¤ildir. 15-20 y›ll›k veriler bile bazen bir köyün hasar maliyeti konusunda sa¤l›kl› fikir vermeyebilir. Yüksek derecede tahmin edilebilirlik ve dolu risk fiyat›n› do¤ruya yak›n tespit için dolu sigortas› verilerinin her bir lokasyon için istatistiksel olarak anlaml› büyüklükte ve en az 30-40 y›ll›k olmas›n›n gerekti¤i öngörülmektedir. Verilerin ait oldu¤u y›l say›s› ne kadar fazla olursa, ola¤anüstü büyük (katastrofik) hasarlar›n da de¤erlendirme kapsam›na al›nmas› o kadar fazla mümkün olur. Bu nedenle, sa¤l›kl› bir fiyatland›rma çal›flmas› için Tablo 1 de örne¤i görülen 12 y›ll›k sigorta verileri tar›msal üretim yap›lan tüm köylerde uzun bir dönemi kapsayacak flekilde elde edilinceye kadar baflka veri kaynaklar›ndan da yararlan›lmas›n› gerektirmektedir. Tablo 1: Sigorta fiirketlerinden Derlenen 12 y›ll›k Dolu Sigortas› ‹statistikleri Örne¤i Y›l 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2005 2006 60 ‹l ‹lçe Köy Ürün Sigorta Bedeli Prim Hasar Hasar Maliyeti Çorum Çorum Çorum Çorum Çorum Çorum Çorum Çorum Çorum Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Merkez Gökköy Gökköy Gökköy Gökköy Gökköy Gökköy Gökköy Gökköy Gökköy Bu¤day Bu¤day Bu¤day Bu¤day Bu¤day Bu¤day Bu¤day Bu¤day Bu¤day 5.673 6.620 7.943 2.882 6.755 1.439 1.494 5.447 12.649 302 338 405 147 343 72 76 256 493 1.198 0 0 0 0 0 0 0 361 21,1% 0,0% 0,0% 0,0% 0,0% 0,0% 0,0% 0,0% 2,85% METEOROLOJ‹K VER‹LER Meteorolojik kaynakl› risklerin her biri her ürünün farkl› geliflme evrelerinde farkl› fliddette hasara neden olmaktad›r. Örne¤in, dolu riski bu¤day ürününde “kardefllenme evresinde” çok az, “olgunluk evresinde” çok fazla hasara neden olurken, kurakl›k riski bu¤day›n ol- gunlaflma evresinde hiç hasara neden olmaz. Grafik 1’de bu¤day ürününün farkl› geliflme evrelerinde dolu riskinin neden oldu¤u hasar fliddetleri görülmektedir. Bu özellik dolay›s›yla bir tar›msal ürünün prim fiyatlar› belirlenirken farkl› geliflme evrelerindeki doludan hasar görme oranlar›n›n da göz önüne al›nmas› gerekmektedir. AZ YÜKSEK Grafik 1: Dolu Riskinin Bu¤day›n Farkl› Geliflme Evrelerinde Neden Oldu¤u Hasar ÇIKIfi 1.3. YAPRAK KARDEfiLENME SAPOLUfiUMU Söz konusu tar›msal ürünün geçmifl y›llara ait “Bölgelere Göre De¤iflen Vejetasyon Dönemindeki Aylara Ait Dolu Ya¤›fl Verileri”, dolu riskinin fiyatland›r›lmas›nda yararlan›labile- BAfiAK ÇIKIfiI Ç‹ÇEKLENME DANE OLUfiUMU OLGUNLUK cek kaynaklardan biridir. Grafik 2’de bölgelerin uzun dönemli Mart-A¤ustos Dönemindeki Dolu Ya¤›fll› Günlerin Ortalamas› görülmektedir. Grafik 2: Ayl›k Dolu Ya¤›fll› Günlerin Ortalamas› (Mart- A¤ustos) Dolu riskinin fiyat›n›n sa¤l›kl› olarak belirlenmesinde, gözlem süresinin yan› s›ra meteoroloji istasyonlar›n›n farkl› dolu risk bölgelerini temsil edebilirli¤i önemli rol oynamaktad›r. Dolu ya¤›fllar› topografik özelliklere, rüzgâra veya di¤er baz› nedenlere ba¤l› olarak k›sa mesafelerde bile önemli de¤ifliklik gösterebilmektedir. Bu nedenle il merkezinde bulunan meteoroloji istasyonunun noktasal verileri çok uzun y›llara ait olsa bile örne¤in 30 km uza¤›ndaki köyleri temsil edemeyebilece¤i düflünüldü¤ünde, mevcut meteoroloji verilerinin yan› s›ra köy baz›nda fiyatland›rma çal›flmas›nda baflka veri kaynaklar›n›n kullan›lmas›na da ihtiyaç duyulmaktad›r. TOPOGRAF‹K VER‹LER Bir yerdeki dolu ya¤›fl›n›n bir baflka yere göre daha fazla olmas›n›n nedenleri hakk›nda elimizde fazla bir bilgi bulunmamakla beraber, s›cakl›k, rüzgâr gibi iklimsel faktörlerle birlikte, arazinin rak›m›, e¤imi, bak›s› ve çevresindeki su kütlelerinin büyük- 61 TARS‹M lü¤ü gibi di¤er fiziki-co¤rafi faktörlerin dolu olay›n›n meydana gelip gelmemesini ve fliddetini etkilemesi söz konusudur. ‹klimsel, fiziksel ve co¤rafi faktörlerden yararlan›labilmesi için dolu ya¤›fl› ile aras›ndaki iliflkinin araflt›r›lmas› gerekmektedir. Fiziksel faktörlerden, rak›m ile dolu ya¤›fl s›kl›¤› aras›nda pozitif iliflki oldu¤una dair yayg›n bir görüfl bulunmaktad›r. Ancak, ülkemizde farkl› rak›m kate- gorilerinde yeterli sigorta verilerinin olmamas› nedeniyle hasar-rak›m iliflkisinin bulunmas› amac›yla henüz bir araflt›rma yap›lmam›flt›r. Bununla beraber, Türkiye’de 68 meteoroloji istasyonundan elde edilen en az 40 y›ll›k verilere göre bölgeler baz›nda bu¤day›n doludan etkilendi¤i vejetasyon dönemindeki dolu ya¤›fll› gün ortalamas› ile il merkezlerinin rak›mlar› aras›ndaki iliflki belirlenmifl olup, bununla ilgili örnek Grafik 3’de görülmektedir. Grafik 3: Rak›m ile Dolu Ya¤›fll› Günler Aras›ndaki ‹liflkinin Bölgesel Karfl›laflt›r›lmas› Grafik 3 incelendi¤inde görülece¤i üzere, meteoroloji istasyonlar›n›n bulundu¤u noktalar›n rak›mlar› ile dolu ya¤›fl frekanslar› aras›ndaki iliflki bölgesel bazda farkl›l›k göstermektedir. Bu farkl›l›¤›n iklimsel ve deniz, göl, da¤, vb. fiziki özelliklerin bölgeler aras›ndaki farkl› olmas›ndan kaynakland›¤› düflünülerek, risk fiyatland›rma çal›flmas›nda rak›mlar›n etkisi yans›t›l›rken her bölge ayr› de¤erlendirilmifltir. Bölge baz›nda dolu ya¤›fll› gün ortalamas› ile rak›m aras›ndaki iliflkiyi belirlemek amac› ile serpilme diyagram› çizilmifl ve korelasyon katsay›s› hesaplanm›fl, anlaml›l›¤› test edilmifltir. Test sonucuna göre rak›m ve dolu riski aras›nda ‹ç Anadolu Bölgesinde orta fliddetli pozitif yönlü bir iliflki görülürken, Do¤u Anadolu Bölgesinde yüksek fliddetli pozitif bir iliflki görülmektedir. Dolu ya¤›fl s›kl›¤› ile rak›m aras›ndaki korelasyonun çok yüksek gerçekleflmemesine ra¤men köylerin dolu riskinin fiyatland›r›lmas›nda daha anlaml› sonuç elde edilebilece¤i düflüncesiyle dolu ya¤›fl› verilerinin yan› s›ra ile köylerin rak›m bilgilerinin de sigorta verilerine entegre edilmifltir. R‹SK F‹YATININ BEL‹RLENMES‹NDE UYGULANAN METODOLOJ‹ Dolu riskinin küçük co¤rafi alanlarda de¤iflkenlik gösterebilmesi ve mümkün oldu¤u kadar homo- 62 jen fiyatland›rma bölgelerini gerektirmesi nedeniyle co¤rafi olarak “köy” ve ürün olarak en yayg›n yetifltirilen ve sigortal›l›k oran› en yüksek olan “bu¤day” fiyatland›rma birimi seçilmifltir. Dolu risk fiyat›n›n belirlenmesinde çözülmesi gerek sorunlar›n bafl›nda küçük co¤rafi alanlarda dolu riski frekans›n›n genel olarak düflük olmas›, sigorta verilerinin k›sa süreli (12 y›l) olmas› ve istatistikî verilerden anlaml› sonuçlar elde edebilecek kadar yeterli verinin bulunmamas› gelmektedir. Di¤er taraftan, dolu ya¤›fllar›n›n küçük co¤rafi alanlarda tesadüfî olarak da farkl›l›k gösterebilme özelli¤i nedeniyle risk fiyat›n›n komflu köyler aras›ndaki büyük fiyat farkl›l›klar›n›n oluflmas›n›n önlenmesi gerekiyor. fiema 1’de görüldü¤ü üzere 12 y›ll›k köy baz›ndaki sigorta verilerinden elde edilen tüm co¤rafi birimlerin (ülke, bölge, il, ilçe, köy) kümülatif hasar maliyetleri için* belirlenen “Denge Faktörleri” ile kullan›larak yukar›daki sorunlar›n büyük ölçüde giderilmesi ve böylece, risk fiyatlar›nda köyler aras›nda denge ile y›llar itibariyle istikrar ve güvenilirlik amaçlanm›flt›r. Ayr›ca, çok az sigorta yap›lan bir ilde örne¤in sadece bir kaç poliçenin hasar de¤erinin il ve ilçe içindeki di¤er köylerdeki etkisinin s›n›rland›r›lmas› amac›yla kullan›lan “Sigortal›l›k Faktörü” belirlenirken uç de¤erleri ortalamaya yaklaflt›racak flekilde karekök yöntemi uygulanm›flt›r. fiema 1: Köy Risk Fiyat›n›n Bulunmas›* Hasar Maliyeti Denge Faktörü Türkiye (%) %50 Bölge (%) %20 ‹l (%) %15 ‹lçe (%) %10 Köy (%) %5 Sigortal›l›k Faktörü A¤›rl›kl› Ortalama Hasar Maliyeti KÖY R‹SK F‹YATI * Sigortal›l›k oran› belirli de¤erin alt›nda olan iller için sadece “Bölge Hasar Maliyeti” esas al›nm›flt›r. ** Hasar Maliyeti: Sigortal› ürün için ödenen hasar›n sigorta bedeline oran› Sigorta verilerinden bulunan “Nihai Hasar Maliyeti”ne meteoroloji ve rak›m verilerinden bulunan faktörler eklenerek tüm köyler için Risk Fiyatlar› bu- lunmufltur. Mevcut veriler ve sigortac›l›k deneyimi ile belirlenen faktörlere göre haz›rlanan Türkiye Dolu Risk Haritas› Resim 1’de görülmektedir. Kaynaklar: ment of Agriculture. [5] Roth R.J., The Rating of Crop-Hail Insurance, Discussion of Papers, Volume XLVII, Page 108-146. [1] Dean C.G., Hafling D.N., Wenger M.S., Wilson W.F., Smoothing Weather Losses: A Two-sided Percentile Model. [2] Josephson G.R., Klein A., Stom T.M., Zacharias T. (1993), Crop-Hail Insurance Ratemaking, Special Forum. [3] Meteoroloji ‹flleri Genel Müdürlü¤ü Verileri. [4] Risk Management Agency - Rate-making Methods and Practices of Risk Management Agency (RMA), United State Depart- [6] Schnapp F., Zacharias T., National Crop Insurance Services NCIS - Rate Making Procedures for Multi- peril Crop Insurance. [8] William D. (2001), Infornation Requirement and Data Sources for Rating, International Agricultural Insurance Seminar, PartnerRe [9] Wilson G.S. CAS Ratemaking Committee, Results of the International Survey on Ratemaking Principles and Methods Used in Other Countries. Resim 1: Dolu Risk Haritas› 63 DIfi BASIN 2011 Y›l›nda Sektörü Bekleyen Zorluklar vrupa Risk Yönetimi Birlikleri Federasyonu, 2011 y›l›nda sigorta sektörünü bekleyen zorlu konular› belirledi. Buna göre FERMA Baflkan Yard›mc›s› Julia Graham, 2011 y›l›nda ekonomik krizin sektör üzerinde fazla bask› yaratmayaca¤›n› ancak hükümet altyap›lar›n›n flirketlerin risk yönetim kabiliyetlerini s›n›rland›raca¤›n› belirtti. A FERMA Baflkan Yard›mc›s› taraf›ndan yap›lan uyar›lar aras›nda hastal›klar, terörizm ve iklim de¤iflikli¤inin de potansiyel riskleri beraberinde getirece¤i, yasal ve düzenleyici konulardaki de¤iflikliklerin de sektör üzerinde bask› oluflturmaya devam edece¤i yer ald›. Teknolojinin geliflmesi ile flirketlerin veri koruma konusunda daha fazla tehlikeye maruz kalaca¤› ve risk müdürlerinin daha fazla donan›ma sahip olmas› gereklili¤i de FERMA taraf›ndan 2011 y›l›nda sigorta sektörü için yap›lan uyar›lar aras›nda yer ald›. (Kaynak: Insurance Journal, 21 Ocak 2011) ‹klim De¤iflikli¤inden Kaynakl› Riskin Artmas›ndan Duyulan Endifle eçti¤imiz günlerde Avustralya ve Brezilya’da meydana gelen seller sonucu ortaya ç›kan büyük kay›plarla birlikte sigortac›lar iklim de¤iflikli¤inden kaynaklanan riskleri yeniden inceleme alt›na ald›. Buna göre baz› sigortac›lar iklim de¤iflikli¤i ile artan riskler aras›nda bir ba¤lant› oldu¤unu savunurken di¤er bir grup ise iklim de¤iflikli¤inin G artan kay›plar üzerinde etkili olmad›¤› görüflünü temsil ediyor. Uzmanlar ise hava ile ba¤lant›l› olarak meydana gelen do¤al afetler sonucu özellikle Asya bölgesinde k›rsal nüfusun büyük flehirlere tafl›nd›¤›n› belirterek her geçen gün büyüyen mega kentlerin büyük risklere neden olaca¤› uyar›s›nda bulunuyor. (Kaynak: Insurance Journal, 19 Ocak 2011) AB, Solvency II’ye Geçifl ‹çin Ek Süre Tan›yacak vrupa Birli¤i Komisyonu, 2013 y›l›nda yürürlü¤e girmesi planlanan Solvency II’ ye iliflkin çal›flmalar›n› sürdürüyor. Buna karfl›n, Avrupa Birli¤i, tüketicilerin haklar›n› daha iyi korumak üzere tasarlanm›fl sermaye kurallar›n›n flirketler taraf›ndan uygulanmas› için ek zaman verilebilece¤ini aç›klad›. Sigortac›lar ise Solvency A 64 II’nin baz› yönlerinin karmafl›k oldu¤unu belirterek yeni uygulaman›n k›sa sürede yürürlü¤e girecek olmas›ndan endifle duyuyor. Munich Re ve Swiss Re gibi reasürans flirketleri ise yeni kurallarla birlikte sigorta flirketlerinin reasüransa olan talebinin yükselece¤ini belirtiyor. (Kaynak: Business Insurance, 19 Ocak 2011) BM, Do¤al Afetlerin Faturas›n› Aç›klad› irleflmifl Milletler (BM) taraf›ndan yap›lan aç›klamada 2010 y›l›nda do¤al afetlerin 109 Milyar Dolar de¤erinde ekonomik kayba yol açt›¤› belirtildi. BM, söz konusu kay›p miktar›n›n 2009 y›l›nda kaydedilen kay›p miktar›n›n üç kat› oldu¤unu belirterek do¤al afetler nedeniyle en fazla ekonomik kayb›n Çin ve fiili’de meydana geldi¤ini ortaya koydu. BM yetkilileri, 2010 y›l›nda deprem, f›rt›na, s›cak ve so¤uk hava dalgalar›ndan B etkilenen kifli say›s›n› 207 Milyon; afetler sonucu ölen kifli say›s›n› ise 297,000 olarak aç›klad›. BM, do¤al afetlerden en fazla altyap›s› geliflmemifl flehirlerin etkilendi¤ine de dikkat çekti. Yetkililer ayr›ca deprem, f›rt›na gibi ani ölüm ve kay›plara yol açan do¤al afetlerin yan›nda kurakl›k gibi uzun dönemli do¤al afet risklerinin de art›fl gösterdi¤i uyar›s›nda bulundu. (Kaynak: Business Insurance, 24 Ocak 2011) WMO Verileri Dünyan›n Giderek Is›nd›¤›na ‹flaret Ediyor ünya Meteoroloji Örgütü (WMO), 2010 y›l›n›n hava s›cakl›¤› aç›s›ndan en s›cak y›l olarak kay›tlara geçti¤ini aç›klad›. WMO, ayr›ca söz konusu ›s›nma trendinin uzun soluklu oldu¤una dikkat çekerek gelecek dönemdeki ›s›nman›n sera etkisi yaratan gazlar›n sal›n›m› ile orant›l› olarak artaca¤› konusunda uyard›. WMO Genel Sekreteri Michel Jarraud ise verilerin, iklim de¤iflikli¤inin insan kaynakl› oldu¤una D flüphe b›rakmad›¤›na da dikkat çekti. WMO, iklim de¤iflikli¤inin y›ldan y›la artaca¤›n› ve bu nedenle sera etkisi yaratan gazlar›n sal›n›m›n›n azalt›lmas›na yönelik eylemlerin hayata geçirilmesi gerekti¤ini belirtti. Buna göre WMO, iklim de¤iflikli¤inin önümüzdeki dönemde daha fazla sel, kurakl›k gibi do¤al afetleri beraberinde getirece¤ine dikkat çekti. (Kaynak: Insurance Journal, 21 Ocak 2011) AB, Do¤al Kaynaklara ‹liflkin Stratejisini Aç›klad› ›s›tl› do¤al kaynaklar hem Avrupa’da hem de küresel düzeyde önemli bir gündem maddesi olarak yerini koruyor. Bu kapsamda Avrupa Birli¤i Komisyonu da Avrupa’n›n ekonomik ve ekolojik güvenli¤i için hammadde, g›da, su, hava ve ekosistemlerin daha verimli flekilde kullan›lmas›n› hedefliyor. Bu do¤rultuda geçti¤imiz günlerde aç›klanan AB’nin stratejik çerçevesinde do¤al kaynaklar›n daha uzun süre kullan›m› ve K düflük karbon üretimi hedefleniyor. Söz konusu strateji, Avrupa’da ak›lc› ve sürdürülebilir büyümeyi hedefleyen “Avrupa 2020” kapsam›ndaki önemli giriflimlerden birini oluflturuyor. Çerçeve stratejide kaynak verimlili¤inin Avrupa Birli¤i’nin enerji, ulafl›m, iklim de¤iflikli¤i, tar›m, bal›kç›l›k, bioçeflitlilik ve bölgesel kalk›nma gibi politikalar›nda bafll›ca ilke olarak benimsenmesi amaçlan›yor. (Kaynak: Europolitics, 26 Ocak 2011) 65 DIfi BASIN CEA, Solvency II’ye ‹liflkin Endiflelerini Yeniden Dile Getirdi vrupa Sigorta ve Reasürans Federasyonu (CEA) QIS 5’in (say›sal etki çal›flmas›) yeni Solvency II düzenlemeleri için bir test oldu¤unu ve QIS 5 testinin önerilen düzenlemelerin Avrupa sigorta sektörü üzerindeki etkilerinin anlafl›lmas› aç›s›ndan önemli oldu¤unu belirtti. CEA Baflkan› Tommy Persson yapt›¤› aç›klamada geçen y›l›n sonunda gerçeklefltirilen QIS 5’in sonuçlar›n›n aceleye getirilmemesi gerekti¤i konusunda da uyar›da bulundu. CEA Baflkan›, yeni sermaye gereklilikleri nedeniyle baz› küçük A sigorta flirketlerinin birleflme veya devralma zorunda b›rak›labilece¤ini ve bu nedenle mevcut baz› hesaplama ve gerekliliklerin karmafl›kl›¤›ndan endifle duyduklar›n› ifade etti. Bu çerçevede CEA yeni düzenleyici rejimin tüm sigortac›lar için iflletilebilir olmas› gerekti¤ini belirterek yeni düzenlemelerin özellikle küçük ve orta ölçekli sigorta flirketleri için fazla karmafl›k ve maliyetli olmamas› gerekti¤ini de dile getirdi. (Kaynak: Commercialriskeurope.com, 4 fiubat 2011) Lloyd’s Uyard› aloyd’s taraf›ndan sigorta sahtecili¤i üzerine yay›nlanan makalede sahte tazminat taleplerinin giderek artt›¤›na yer veriliyor. Lloyd’s’un makalesinde sahte tazminat taleplerinin özellikle ekonomik kriz dönemlerinde yükseldi¤i belirtilerek bu art›fl›n sigorta sektörüne yüklü bir bedele neden oldu¤una da dikkat çekiliyor. L Lloyd’s makalesinde ‹ngiliz Sigortalar Birli¤i taraf›ndan yap›lan bir anketin sonuçlar›na da yer veriyor. Buna göre ‹ngiltere’de her gün de- ¤eri 2,3 Milyon Pound’u bulan ortalama 335 sahte tazminat talebinin kaydedildi¤i belirtiliyor. Lloyd’s, ‹ngiltere’de sahte tazminat talebinin özellikle konut sigortalar›nda yayg›n oldu¤unu aç›kl›yor. Lloyd’s,’a göre sahte tazminat taleplerinin azalt›lmas› sigorta sektörü için sürekli bir mücadeleyi gerektiriyor. Bu nedenle sigorta flirketleri sahte tazminat taleplerini tespit etmek üzere ilgili teknolojilere her geçen gün daha fazla yat›r›m yap›yor. (Kaynak: Insurance Journal, 7 fiubat 2011) Munich Re, 2011 Y›l› Kâr Hedefini Tutturamayacak unich Re, Japonya’da meydana gelen deprem ve tsunaminin ard›ndan flirketin ödeyece¤i hasar tazminat miktar›n› 1,5 Milyar Euro olarak aç›klad›. Munich Re, 2011 y›l› için 2,4 Milyar Euro olarak belirlenen kâr hedefine ulafl›lamayaca¤›n› da ilân etti. Munich Re taraf›ndan yap›lan aç›klamada afete iliflkin kay›p miktar›n›n net flekilde de¤erlendirilmesinin zaman alaca¤› da M 66 ifade edildi. Munich Re, bu y›l›n bafl›nda Yeni Zelanda’da meydana gelen deprem ve Avusturalya’ daki seller nedeniyle yine yüklü bir faturayla karfl› karfl›ya kalm›flt›. Japonya’da yaflanan felakete iliflkin tahmini kay›plarla birlikte do¤al afetler sonucu meydana gelen kay›plar›n Munich Re için faturas›n›n 2,5 Milyar Euro’yu geçti¤i aç›kland›. (Kaynak: Business Insurance, 22 Mart 2011) Munich Re, Deniz Korsanl›¤›na Karfl› Silahl› Savunmay› Desteklemiyor enizcilik flirketleri özellikle Ortado¤u co¤rafyas› ve Hint Okyanusu’nda ticaret gemilerine ve petrol tankerlerine karfl› artan korsan sald›r›lar› karfl›s›nda çaresiz kal›yor. Veriler, deniz korsanl›¤›n›n y›lda 7 ila 12 Milyar Dolar de¤erinde ekonomik zarara neden oldu¤unu ortaya koyuyor. Söz konusu korsan sald›r›lar› denizcilik flirketlerinin artan sigorta maliyetleri ile de karfl› karfl›ya kalma- D s›na neden oluyor. Munich Re ise korsan sald›r›lar›na karfl› denizcilik flirketlerinin gemi ve tankerlere silah ve silahl› ekipler yerlefltirilmesi fikri üzerinde durduklar›n› belirtiyor. Uzmanlar ise bu önlemin yeterli olmayaca¤›n› ve geminin batmas› halinde ortaya ç›kan çevresel zarar›n daha maliyetli olaca¤› görüflünü savunuyor. (Kaynak: Business Insurance, 11 fiubat 2011) Otobüs Yolcular› ‹çin Yeni Haklar tobüs yolcular›na yeni haklar tan›nmas›na iliflkin karar, Avrupa Parlamentosu taraf›ndan kabul edildi.Karara göre AB genelinde otobüs yolcular› gecikme ve kay›p bagaj durumunda tazminat hakk›ndan faydalanabilecek. Karara destek veren milletvekilleri yolculara yeni haklar tan›nmas›n›n ulafl›m ve turizm aç›s›ndan önemli oldu¤unu belirterek yeni haklar›n küçük flirketleri koruyaca¤› ve engelli kiflilerin hayat›n› kolaylaflt›raca¤› görüflünü savunuyor. O Buna göre tüm otobüs yolcular› 2013 y›l› itibariyle vatandafll›k, maluliyet ve s›n›rl› hareketlilik nedeniyle herhangi bir ayr›mc›l›¤a maruz kalmayacak. Yeni haklar kapsam›nda ulafl›m arac›n›n tipi veya seyahatin süresine bak›lmaks›z›n yolculara kaza sonucu oluflan kay›p veya araca gelen hasar için tazminat hakk› tan›nacak. Karar ile birlikte yolcu bafl›na toplam 220,000 Euro’ya; bagaj bafl›na ise 1,200 Euro’ya kadar tazminat verilmesi öngörülüyor. 250 kilometreden fazla mesafedeki yolculuklar s›ras›nda yolcular yol kazalar› nedeniyle meydana gelen ölüm, kay›p ve sakatlanma hallerinde de koruma alt›na al›nacak. (Kaynak: Euractiv.com, ing, 15 fiubat 2011) 67 DIfi BASIN Almanya’da Hava Ba¤lant›l› Do¤al Afetlerde Art›fl unich Re taraf›ndan yap›lan aç›klamada Almanya’da son 40 y›l içerisinde hava ile ba¤lant›l› do¤al afetlerin artt›¤› ifade edildi. Yetkililer, artan küresel ›s›nma nedeniyle meydana gelen f›rt›nalar sonucunda Alman sigorta flirketlerinin daha fazla kay›pla karfl› karfl›ya kald›¤›n› belirtiyor. M Munich Re, 2010 y›l›nda Almanya’da meydana gelen sel, f›rt›na ve dolu olaylar›n›n flir- kete faturas›n›n 137 Milyon Euro oldu¤unu duyurdu. Uzmanlar ise geçti¤imiz fiubat ay›nda Avrupa’da meydana gelen ve Portekiz, ‹spanya, Fransa ve Almanya gibi ülkeleri etkisi alt›na alan f›rt›nan›n sigorta flirketlerine maliyetini 3,4 Milyar Dolar olarak aç›kl›yor. Yetkililer ayr›ca artan hava s›cakl›klar›n›n daha fazla ya¤›fl ve f›rt›nay› beraberinde getirmeye devam edece¤ine de dikkat çekiyor. (Kaynak: Business Insurance, 18 fiubat 2011) Avrupal› Sigorta ve Reasürans fiirketleri De¤erlendirildi inci Say›sal Etki Çal›flmas›n›n (QIS 5) sonuçlar› Frankfurt merkezli Avrupa Sigorta ve Mesleki Emeklilik Otoritesi (EIOPA) taraf›ndan geçti¤imiz günlerde aç›kland›. Sonuçlar do¤rultusunda EIOPA taraf›ndan yap›lan analiz ise Avrupal› sigorta ve reasürans flirketlerinin finansal durumlar›n›n kuvvetli oldu¤unu ortaya koydu. EIOPA’ ya göre Avrupal› sigorta ve reasürans flirketlerinin % 70’i Haziran ve Kas›m 2010 tarihleri aras›nda gerçeklefltirilen QIS 5’e 5 kat›ld›.2008 y›l›nda hayata geçirilen QIS 4’te ise flirketlerin % 33’ü yer alm›flt›. Son analiz verilerine göre QIS 5’e kat›lan flirketler yeni düzenlemeler alt›nda sermaye yeterliliklerini karfl›lamak üzere 395 Milyar Euro; asgari sermaye yeterliliklerini karfl›lamak üzere ise 676 Milyar Euro de¤erinde fazladan sermayeye sahip bulunuyor. (Kaynak: Business Insurance, 14 Mart 2011) Avrupa’da Ortalama Yaflam Süresi Uzuyor a¤l›k konusunda yap›lan yeni bir araflt›rma Avrupa’da ortalama yaflam süresinin uzad›¤›n› ortaya koydu. Araflt›rmada özellikle ‹ngiltere’de kalp hastal›klar›na ba¤l› ölüm oran›n›n tedavi tekniklerindeki ilerleme ve sigara kullan›m›n›n azalmas›na ba¤l› olarak düflüfle geçti¤i yer al›yor. Buna karfl›n uzmanlar henüz S 68 etkileri kan›tlanmam›fl olmas›na ra¤men gelecek dönemde yaflam süresini etkileyecek etkenlerin bafl›nda obeziteyi gösteriyor. Araflt›rmada ayr›ca artan sa¤l›k harcamalar› ile orant›l› olarak ortalama yaflam süresinin de artt›¤›na yönelik düflüncenin yanl›fl oldu¤u belirtiliyor. (Kaynak: Euractiv-tr, 21 Mart 2011) Japonya’daki Felaket Avrupal› Sigortac›lar› Etkilemeyecek vrupa Sigorta ve Mesleki Emeklilik Otoritesi (EIOPA) Mart ay›nda Japonya’da meydana gelen deprem ve tsunaminin Avrupal› sigorta flirketleri üzerinde büyük bir tehdit oluflturmayaca¤› yönünde aç›klamada bulundu. Munich Re ve Hannover Re ise deprem felaketinin yol açt›¤› hasar›n tahmin edilmesi için henüz erken oldu¤unu belirterek sadece depremin neden oldu¤u hasar miktar›n›n 35 Milyar A Dolar› bulabilece¤ini ifade etti. Sigorta sektörü ise hasar ödemelerinin sektör üzerinde yarataca¤› etki üzerinde yo¤unlaflt›. Buna göre sigorta brokerleri hasar tazminat ödemelerinin sigortac›lar›n sermaye rezervleri üzerinde olumsuz etki yarataca¤›n› belirterek bu durumun sigortac›lar› gelecek dönemde sigorta fiyatlar›n› yükseltmeye zorlayaca¤›na dikkat çekti. (Kaynak: Insurance Journal, 17 Mart 2011) Japonya’daki Felaketin Tahmini Faturas› ünyan›n ikinci büyük reasürans flirketi Swiss Re, Japonya’da meydana gelen deprem ve tsunami felaketlerinin ard›ndan flirket için ç›kacak hasar tazminat tutar›n›n 1.2 Milyar Dolar de¤erinde oldu¤unu tahmin ediyor. Geçti¤imiz fiubat ay›nda Yeni Zelanda’y› vuran depremin ard›ndan 800 Milyon Dolar de¤erinde bir fatura ile karfl› karfl›ya kalan Swiss Re, Japonya’daki felaketin faturas› ile de bafla ç›kabilece- D ¤ini aç›klad›. Swiss Re, Japonya’da meydana gelen felaketlerin dünya çap›ndaki reasürörler için en maliyetli do¤al afetler oldu¤una dikkat çekerek sigortal› kay›p bedelinin 12 Milyar Dolar ile 25 Milyar Dolar aras›nda oldu¤unu aç›klad›. Swiss Re, ayr›ca felakete iliflkin tahmini faturan›n beklentilerinin üzerinde oldu¤unu ancak yine de en kötü senaryo olmad›¤›n› ifade etti. (Kaynak: Business Insurance, 21 Mart 2011) 69 DUYURU De¤erli Yönetici, eni bir Rekabet Mektubu’nu sizinle paylaflman›n sevinci içindeyiz. Mektuplar›m›za göstermifl oldu¤unuz ilgi ve akabinde çeflitli kesimlerden Kurumumuza gelen iflbirli¤i talepleri, bu mektuplar› sizinle paylaflmam›z›n arkas›ndaki gerekçeleri büyük ölçüde teyit etmifl oldu, bir anlamda bizi cesaretlendirdi. Y 2009 Rekabet Mektubu’nun amac›, 4054 say›l› Rekabetin Korunmas› Hakk›nda Kanun ile Rekabet Kurumu’nun temel hedeflerini ortaya koymak ve gerekli uyar›lar› yaparak, kriz döneminde teflebbüs ya da iflletmelerimizin eksik bilgi nedeniyle önemli cezalarla karfl› karfl›ya kalmalar›n› engellemeye çal›flmak olmufltu. 2010 Rekabet Mektubu’nun gerekçesi de, ekonomik krizden ç›k›fl aflamas›nda, rekabetçi düzenin herkes taraf›ndan korunmas› gerekti¤ine iliflkin “rekabet savunuculu¤u” anlay›fl ve duyarl›l›¤›n›n yayg›nlaflmas›n›n önemini vurgulamakt›. Bütün ülkeleri, bütün teflebbüsleri derinden etkileyen ça¤dafl ve evrensel bir olguya dönüflen “rekabetçi ortam”, ayakta kalmak ve güçlenmek için gerekli “oyun kurallar›” na ya da rekabetle ilgili hukuki altyap›ya uyum sa¤lanmas›n› da zorunlu k›lmaktad›r. Kendi ayaklar› üzerinde duran, verimlilik ve etkinli¤i öne ç›karan, rekabet gücü yüksek teflebbüslerin varl›¤› ile uyulmas› zorunlu kurallar› olan rekabetçi ortam aras›nda do¤rudan bir iliflki bulunmaktad›r. Bu sebeple, 2011 Rekabet Mektubu’nun ana temas›n›, “rekabet gücü ve rekabet hukuku iliflkisi” olarak belirlemeyi uygun gördük. Rekabet gücünün önemli oldu¤unu ama ancak hukuka uygun bir rekabet ortam›n›n ve hukuka uygun teflebbüs faaliyetlerinin rekabet gücünü yükseltece¤ini vurgulad›k. Mektubumuzla, rekabetçi bir ekonomi düzeni oluflturmay› ve gelifltirmeyi amaçlayan rekabet mevzuat›na uyumun, iflletmelerimiz aç›s›ndan niçin önemli oldu¤unu ve bunu nas›l baflaracaklar›n› anlatmaya çal›flt›k. Ayn› zamanda, iflletmelerimizin, böyle bir duyarl›l›kla kendi rekabet güçlerini oldu¤u kadar ulusal rekabet gücümüzün artmas›na katk› sa¤layaca¤›na dikkat çektik. Teflebbüslerimizin, rekabet hukukuna uygunluk aç›s›ndan, kendi kendilerini de¤erlendirmelerine yard›mc› olaca¤›na inand›¤›m›z tavsiyeler, mektubumuzun a¤›rl›kl› bir bölümünü teflkil etmektedir. Teflebbüs yönetici ve çal›flanlar›n›n rekabetin hukuki boyutuna dair bilgileri ve bu yönde gösterecekleri uyum derecesi, ayn› zamanda onlar›n yönetim baflar›lar›n›n da bir göstergesi olacakt›r. Ayr›ca, belirmeliyim ki, “Rekabet Uyum Program›” bafll›kl› kurumsal çal›flmam›z, en k›sa zamanda, internet sitemizde yay›mlanacak ve ilgili kamuoyumuzun bilgisine sunulacakt›r. Rekabet Kurumu olarak aslî görevimiz, ülkemizde rekabetçi bir düzenin yap›land›r›lmas› ve iflleyiflinin sa¤lanmas›d›r. Bu görev, ayn› zamanda yetki ve sorumlulu¤umuzun, Anayasa ve ilgili yasadan kaynaklanan temelini de oluflturmaktad›r. Ancak aç›kça ifade edelim ki, piyasalar›n varl›¤› söz konusu olmasayd›, ne rekabetten ne de rekabet hukukundan söz edebilirdik. Bütün çabam›z, teflebbüslerimizin daha güçlü, daha baflar›l› olmalar› için elimizden geldi¤ince yard›mc› olmakt›r. 2011 y›l›n›n ülkemiz, ifl hayat›m›z, teflebbüs ve çal›flanlar›m›z için baflar›l› bir y›l olmas›n› diliyor, bu vesileyle en içten selâm ve sayg›lar›m› sunuyorum. Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI Baflkan 70 I-Rekabet Gücü REKABET GÜCÜ HER BAKIMDAN ÖNEML‹D‹R! Modern dünyadaki çok yönlü, çok boyutlu de¤iflim sürecinin bize ö¤retti¤i en önemli olgu, her alanda rekabetin var oldu¤u gerçe¤idir. Bireyler, teflebbüsler, sektörler, ülkeler yar›fl›yor; ürünler, teknolojiler, fiyatlar yar›fl›yor, ama belki de en önemlisi ak›llar yar›fl›yor. Bu yüzden, yenidünyan›n gerçeklerine duyars›z kalmamak gerekiyor. Rekabet gücü önemlidir, çünkü bir toplumda“hayat kalitesi” nin yükselmesinin arka plan›n› oluflturmaktad›r. Günümüz dünyas›nda “rekabet gücü”, bir ülkenin ekonomik refah düzeyini belirleyen temel özellik ya da unsurlardan biri olarak kabul edilmektedir. Ülke kalk›nmas›n›n sa¤lanmas›, milli gelirin art›fl›, tüketici refah›n›n yayg›nlaflmas› gibi hayati önemi haiz ekonomik alanlarda oldu¤u kadar, e¤itim, sa¤l›k, sosyal güvenlik, hukuk devleti, demokrasi standard›n›n yükselmesi gibi sosyal geliflmenin göstergesi olan alanlar bak›m›ndan da yeterli bir rekabet gücü zorunlu bir unsurdur. “Rekabet gücü” kavram›, önemine binaen, hemen her ortamda gündeme gelebilmektedir. Her ne kadar, ortak payda büyük ölçüde ayn› olsa da, farkl› kesimlerin, farkl› kriterlere göre tan›mlad›¤› ve kulland›¤› “rekabet gücü” kavramlar›ndan söz edilebilir. Bizim bak›fl aç›m›z, önemli olan›n rekabetçi bir ortam›n tesisi, rekabetin kurals›z bir yar›fl olmad›¤›, bu yar›fl›n hak ve hukuka uygun flekilde yap›lmas› yönündedir. Dolay›s›yla, rekabet gücü, “teflebbüslerin hukuk zemininde kalmak kayd› ile, belirli bir piyasada rekabet edebilme, piyasa pay›n› art›rabilme, ihracat yoluyla yeni pazarlara girebilme, sürdürülebilir bir büyüme ve kâr edebilme kapasitesi” olarak tan›mlanabilir. Teflebbüs, sektör ve ülke düzeyinde rekabetçi bir güce sahip olmak ya da olmamak hayati sonuçlar do¤urmaktad›r! Serbest piyasa ortam›nda faaliyette bulunan ve fakat rekabet gücü yetersiz bir iflletmenin maliyetleri piyasa fiyat›nda sat›fllara imkân vermeyecek, böyle bir iflletme kâr edemeyecek, yeni yat›r›mlar için kaynak bulamayacak, büyümekten mahrum olacak, yenilik yapamaya- cak, geliflip güçlenemeyecek, sonuç olarak da varl›¤›n› sürdüremeyecektir. Rekabetçi özellikler tafl›mayan iflletmelerden oluflan bir sektör ya da endüstri, di¤er sektörler karfl›s›nda c›l›z kalacak, di¤er ülkelerin endüstrileri ile yar›flamayacakt›r. Yine bunun gibi, iç ve d›fl pazarlar itibariyle rekabet gücünden yoksun bir sektör ya da ülke ekonomisi de toplumsal aç›dan a¤›r bedeller ödetecektir. Rekabet, hem ülkeler ve iflletmeler hem de tüketiciler aç›s›ndan önemlidir. Güçlü ve etkin rekabetçi bir düzen, aç›k ve dinamik pazarlar›n ortaya ç›kmas›n› sa¤lad›¤› gibi verimlili¤i, yenilikleri ve tüketici refah›n›n yükselmesini de sa¤lar. Uzun vadede halk›n refah düzeyini art›ran, istihdam düzeyini yükselten, d›fl ticarette öne ç›kmaya imkân veren ekonomik refah›n sürdürülebilmesi ise büyük ölçüde ulusal düzeyde rekabet gücüne sahip olmakla mümkündür. REKABET GÜCÜNÜ YÜKSELTMEN‹N EV ÖDEVLER‹! Rekabetçi ortam›, kendili¤inden var olan, de¤ifltiremedi¤imiz bir olgu olarak de¤il, aksine her gün etkileflim içinde oldu¤umuz çok yönlü, çok boyutlu bir konu olarak de¤erlendirmek gerekmektedir. Rekabet gücü yüksek bir ekonomi, iyi yönetilen, rekabete duyarl› teflebbüslerin varl›¤› ile geliflir ve güçlenir. Rekabet gücü ak›l ve baflar› göstergesidir! Teflebbüs, sektör ve ülke düzeyinde kal›c› rekabet gücü, hak edilmifl baflar›lar›n sonucu veya arka plan›d›r! Sürdürülebilir rekabet gücü e¤er önemli ise, sürdürülebilirli¤in gerektirdi¤i çok yönlü hassasiyet ve zorunluluklar›n ne oldu¤unun fark›nda olmak gerekir! Kal›c› ve sürdürülebilen rekabet gücünün, rekabet hukuku ve politikas› d›fl›nda kalan makro ve mikro düzeyde düflünülebilecek unsurlar›ndan bahsedilebilir. Ekonomik, sosyal, politik istikrar en baflta gelen unsurlar aras›ndad›r. Uluslararas› iliflkilerin, uluslar aras› kural ve düzenlemelere uyumun önemine iflaret etmek gerekir. Fiziki ve sosyal altyap›n›n yeterlili¤i, hukuk düzeni, e¤itim, sa¤l›k ve güvenlik sistemlerinin uygunlu¤u dikkate al›nmas› gereken bafll›klard›r. Devletin ekonomideki rolü, mali piyasalar›n uygunlu¤u, yabanc› sermaye, döviz kurlar›, tabii kaynaklar›n azl›¤› ya da 71 DUYURU çoklu¤u, kamu yönetiminin etkin olup olmamas›, bürokrasi, vergiler, kamu teflebbüslerinin nitelikleri, iflgücü /insan kayna¤›n›n özellikleri rekabet gücünü etkileyen d›fl faktörlerdir. Serbest piyasa ortam›n›n kurumsallaflmas› bak›m›ndan yap›lmas› gereken mikro reformlar›n ne ölçüde gerçeklefltirilip gerçeklefltirilmedi¤i önemli sonuçlar do¤uracakt›r; bir ülkedeki mevzuat / hukuk altyap›s›, telekomünikasyon, bankac›l›k, sigortac›l›k, teflvik politikalar›, ulaflt›rma, enerji altyap›s› rekabet gücünü etkileyen önemli unsurlar aras›nda kabul edilmelidir. Teflebbüs aç›s›ndan rekabetçi de¤iflkenlere gereken dikkat sarfedilmelidir. Teflebbüsün bulundu¤u sektördeki teknoloji, maliyetler, verimlilik, kapasite ve kârl›l›k oranlar›n›n alt›nda kalmamak herhalde gereklidir. Ölçek ekonomisinin sonuçlar›n› önemsemek gerekir. Teflebbüsün üretti¤i mal›n kalitesi, fiyat›, standartlara uygun olup olmad›¤›, ürün tasar›m›, da¤›t›m ve sat›fl uygulamalar›; servis, tüketici memnuniyeti vb. hususlar, rekabetçi aç›dan belirleyici olabilecektir. Rekabet gücü yüksek bir teflebbüsün, fizibilite etüdü, giriflimcilik, finansman, yönetim yetene¤i, yöneticilik anlay›fl›, kurulufl yeri, organizasyon, insan kayna¤› vb. unsur ve de¤iflkenler bak›m›ndan yeterli olmas› ve gereken özeni göstermesi zorunluluk arz etmektedir. Rekabet gücünün art›r›lmas› her fleyden önce teflebbüslerin kendi çabalar›n›n bir sonucudur. Teflebbüslerin, bu yönde amaç ve hedefler belirleyip yine bu yönde strateji ve politika benimsemeleri illa ki, gerekli bir husustur. Evet, dünya de¤iflti, küçüldü, düzleflti! Zaman h›zland›, mesafeler azald›, insanlar, teflebbüs ve ülkeler aras›ndaki engeller ortadan kalk›yor! Bu yüzden, hayat›m›z hem kolaylaflt›, hem de zorlaflt›. Birey, teflebbüs ve ülkelerin yeni koflullara uyum sa¤lama, ayakta durabilme ve geliflme kabiliyeti, evrensel de¤iflimle ortaya ç›kan “tehdit” karfl›s›ndaki en önemli baflar›, en önemli güç haline geldi. Ça¤dafl bir toplumsal düzen kurmak, bu çerçevede ekonomi ve hukuku buluflturmak, gerekirse de¤ifltirmek, kamu yönetiminin oldu¤u kadar 72 bütün toplumsal kesimlerin de ortak hedefi ve sorumlulu¤u olarak düflünülmelidir! Ayakta kalabilmek, ülke içi ve ülkeleraras› arenaya ç›kabilmek, baflar›l› olabilmek için haz›rl›k yapmak gerekir! Ama, bunun gerçekleflmesi için de rekabetçi ortam›n derinleflip kurumsallaflmas› ve rekabetçi anlay›fl›n tüm kesimlerce benimsenmesi gerekecektir. K›saca, “baflar›s›n› gücünden alma” yerine “gücünü baflar›s›ndan alma” anlay›fl›n›n zihinlerimize yerleflmesi ve eylemlerimize yans›mas› gerekmektedir. II-Rekabet Hukuku ve Politikas› Rekabetçi Ortam›n “Oyun Kurallar›” Vard›r! Rekabet hukuku ve politikas›n›n yasal alt yap›s›n› oluflturan rekabet kanunlar› piyasa ekonomisinin anayasas› olarak kabul edilmektedir. Piyasa koflullar›nda faaliyet gösteren teflebbüsler rekabet hukukunun fark›nda olmak ve bu hukukun gereklerini yerine getirmek durumundad›rlar. Genel anlamda, âdil bir rekabet ortam›n›n varl›¤› ile ekonomik performans ve rekabet gücü aras›nda çok yak›n bir iliflki bulunmaktad›r. Sürekli ve istikrarl› bir ekonomik geliflmenin temel dinamikleri aras›nda uzun dönemli rekabetçi bir piyasa yap›s› ve bu yap›y› sa¤lay›c› ve koruyucu bir stratejinin parças› olarak da rekabet hukuku ve politikas› bulunmaktad›r. Geliflme ve kalk›nma yolunda mesafe alm›fl, ekonomik ve sosyal aç›dan geliflmifl denebilecek ülke yönetimleri rekabet ihlallerine ilgisiz kalm›yor! Kartelleri, hofl görmüyor ve cayd›r›c› cezalar veriyor. Rekabet hukuku ve uygulamalar›n›n etkili oldu¤u bu ülkeler, belirli piyasalarda hâkim durumda bulunan teflebbüslerin güçlerini kötüye kullanmalar›n› önlemek için tedbirler al›yor, birleflme ve devralmalar› yak›ndan takip ediyor, birleflme ve devralmalar› gerekirse yok saymak, flartl› kabul etmek gibi a¤›r müeyyidelerle uygulamalar›n› sürdürüyorlar! Bilindi¤i gibi, rekabetçi düzene ayk›r› ekonomik gücün ve davran›fllar›n en somut örne¤i kartel- lerdir. Karteller, teflebbüsler aras›nda yap›lan, özellikle fiyat, arz miktar›, sat›fl flartlar› vb. piyasa unsurlar›n›n birlikte belirlendi¤i ya da müflteri veya bölge baz›nda pazar›n paylafl›ld›¤› anlaflmalard›r. Kartelci e¤ilimler rekabeti önler, k›s›tlar! K›sa vadeli, kartelci kârlara dayal› bir iflletme politikas›, uzun vadede küresel ekonomik düzenin koflullar› karfl›s›nda kaybetmeye mahkûmdur. Bölgesel ve küresel ölçekte sürdürülebilir bir rekabet gücüne kavuflmak, kartelci e¤ilimlerden uzak olmay› gerektirir! Hâkim durumdaki teflebbüslerin, uzun süreyle maliyetlerin alt›nda fiyat belirleyerek veya da¤›t›m kanallar›n› kapatarak, rakiplerinin pazara giriflini önlemeye, onlar› pazar d›fl›na ç›kartmaya ya da faaliyetlerini zorlaflt›rmaya dönük eylemleri kötüye kullanma hallerine birer örnek teflkil etmektedir. Özellikli ve önemli bir alan olarak, “kamu ihaleleri”, bütün dünyada hassasiyet gösterilen bir konudur. Rekabetçi flartlardan uzak, dan›fl›kl›, iflbirlikçi veya anlaflmal› yollarla kamu kaynaklar›n›n ele geçirilmesinin önüne geçmek için ihaleye fesat kar›flt›ranlar ve rekabete ayk›r› flekilde ihalelerde iflbirli¤i yapanlar, en a¤›r cezalar ile karfl›lanmakta, ihalelerin fleffaf ve rekabetçi olmas› ad›na yo¤un çabalar sarf edilmektedir. Sadece rekabet olsun diye düzenlemeler yapmak, müeyyide uygulamak söz konusu de¤ildir. Baz› durumlarda, e¤er toplumsal aç›dan olumlu sonuçlar do¤acak ise, ekonomik, teknolojik, sosyal gerekçeler var ise, rekabete k›s›tlay›c› bir anlaflma, karar ya da düzenlemeye “muafiyet” verilebilmektedir! Rekabet politikas› çerçevesinde benimsenen muafiyet yaklafl›m›, rekabet gücünün önemsendi¤inin anlaml› bir göstergesidir! Âdil paylafl›ml› bir refah art›fl›n›n önündeki önemli engellerden birisi olan piyasa aksakl›klar›n› gidermenin en etkin araçlar›ndan birisi rekabet hukuku ve politikas›d›r. Kartellerin ve hâkim durumunu kötüye kullanan teflebbüslerin etkili oldu¤u sektör ve ekonomilerin varl›¤›, piyasalar›n sa¤l›kl› iflleyiflini önlemekte, rekabet gücünü azaltmakta, ülke imkanlar›n›n israf edilmesine yol açmaktad›r. Dolay›s›yla, toplumsal refah, kaynak etkinli¤i ve tüketici yarar› ile rekabetçi yap›lanma ve iflleyifl aras›nda karfl›l›kl› ba¤›ml›l›k vard›r! III-Dünya ve Türkiye REKABETÇ‹ YAKLAfiIM DÜNYANIN ORTAK D‹L‹ HAL‹NE GEL‹YOR! Rekabet politikas› ve hukuku, rekabetçi bir ortam›n oluflmas›, gelifltirilmesi ve böyle bir ortam›n oluflmas›n› engelleyen unsurlar›n bertaraf edilmesi için yap›lan düzenlemeler anlam›na gelmektedir. E¤er, serbest piyasa, kendili¤inden oluflsa ve aksamadan iflleyebilseydi belki herhangi bir kamu müdahalesi gerekmeyecekti. Ne var ki, “görünmez el” denilen güç veya mekanizma beklendi¤i gibi, her durumda beklenen sonuçlar› vermemekte, piyasalar›n serbest denebilecek özellikler kazanmas› için kamu otoriteleri taraf›ndan çaba gösterilmektedir. Rekabet hukuku uygulamas›, günümüz dünyas›nda müteflebbis ve yöneticilerin dikkate ald›¤› en önemli düzenlemelerin bafl›nda yer alm›flt›r. OECD, UNCTAD, ICN gibi uluslar aras› kurulufllar, serbest rekabet düzeninin bütün dünyada yayg›nlaflmas› için yo¤un bir çaba sarf etmektedir. Rekabet hukukundaki ça¤dafl geliflmeleri özetlemek bile hayli zordur! Bütün ülkeler, bir an önce rekabetçi piyasalar›n oluflmas› ad›na yo¤un çaba göstermektedir. Kanunlar ç›kar›lmakta, düzenlemeler yap›lmakta ve rekabet aç›s›ndan piyasalar›n iflleyiflini engelleyen flartlar›n ortadan kalkmas› için a¤›r cezalar verilmekte, cayd›r›c› tedbirler al›nmaktad›r. Geliflmifl ülkelerde, özellikle ABD ve Avrupa Birli¤i’nde, rekabet hukukuna dönük ilginin ve uygulamalar›n ön plana ç›kt›¤› herkes taraf›ndan bilinmektedir. Örne¤in, ABD’de vitamin üreticileri kartelinin bir üyesine 500 milyon Dolar para cezas› verilirken, deniz tafl›mac›l›¤› karteli nedeniyle bir kifli 48 ay hapis cezas›na çarpt›r›lm›flt›r. Benzer flekilde, AB Komisyonu 2008 y›l›nda otomobil cam› kartelinin üyelerine toplam yaklafl›k 1,4 milyar Avro para cezas› vermifl, 2010 y›l› içinde, Frans›z Rekabet Otoritesi’nin bankalara kartel nedeniyle uygulam›fl oldu¤u ceza, yaklafl›k 385 milyon Avro olmufltur. Rekabet hukukunun karteller d›fl›nda, piyasaya hâkim olan flirketlerin davran›fllar› bak›m›ndan 73 DUYURU da, özellikle AB’de olmak üzere uygulama alan› bulundu¤unu belirtmek gerekir. Bu uygulaman›n iki çarp›c› örne¤i, son y›llarda AB Komisyonu taraf›ndan al›nan Microsoft ve Intel kararlar›d›r. Her iki flirkete ayr› ayr› verilen toplamda 1 milyar Avroyu aflan para cezalar› ve getirilen yükümlülükler, belli bir piyasada hâkim durumda bulunan teflebbüslerin davran›fllar›na getirilen s›n›rlar›n önemini göstermektedir. ÜLKEM‹ZDE DE REKABETÇ‹ ANLAYIfi VE UYGULAMALAR HIZLA GEL‹fiMEKTED‹R! Rekabetçi aç›dan de¤iflen, geliflen bir Türkiye tablosunun varl›¤› hepimizin ortak gözlemidir! Dünyaya aç›lma, uluslar aras› piyasalarda güçlenme, özellefltirme ve serbestleflme uygulamalar› yeni ekonomik ortam› ve artan rekabet olgusunu temsil etmektedir. Telekomünikasyon, havac›l›k hizmetleri, perakendecilik, ulaflt›rma vb. çeflitli mal ve hizmet piyasalar›ndaki somut, ölçülebilen, gözlenebilen geliflmeler, genel olarak ekonomide ve özel olarak da çeflitli piyasalarda rekabetin gelifltirilmesine yönelik düzenlemelerin, dolay›s›yla rekabet kurallar›n›n önemini daha da art›rm›flt›r. Bir sektörde faaliyette bulunan teflebbüslerin, kolay yoldan kâr etme amac›yla, üretim ve sat›fl miktarlar›, sat›fl fiyatlar› ve koflullar› gibi temel ticari kararlar› anlaflarak birlikte belirledikleri durumlarda, sonuç olarak, “toplumun refah›ndan çalma” anlam›na gelecek “kartel anlaflmalar›” ortaya ç›kmaktad›r. Rekabet Kurulu, flikayet üzerine veya re’sen, çeflitli sektörlerde açt›¤› soruflturmalarda, baz› iflletmelerin rekabeti s›n›rlay›c› anlaflmalar içinde olduklar›n›; zaman zaman, bölge ya da il baz›nda co¤rafi pazar paylafl›m›na gittiklerini, hangi miktarda ya da oranda sat›fl yapacaklar›n›, sat›fl fiyat›n›, indirim ve kâr oranlar›n› belirlediklerini tespit etmifl ve söz konusu teflebbüsleri a¤›r idari para cezalar› ile cezaland›rm›flt›r. Bu soruflturmalar›n bir bölümünde, iflletmelerin üst ve orta düzey yöneticilerinin s›kl›kla bir araya geldikleri, üyesi olduklar› dernek ya da birlikleri yaln›zca teknik ya da sektörel sorunlar› tart›flmak için de¤il, ayn› zamanda rekabeti s›n›rlay›c› nite- 74 likte iflbirli¤ine yönelik ticari konular› da görüflmek için kulland›klar› belirlenmifltir. Rekabet Kurulu, yap›lan baflka inceleme ve soruflturmalar çerçevesinde, yine baz› mal ve hizmet piyasalar›nda hâkim durumda olan iflletmelerin, hâkim durumlar›n› kötüye kulland›klar›n› tespit etmifltir. Bu çerçevede, objektif gerekçeler olmaks›z›n müflterileri aras›nda ayr›mc›l›k yapan, fiyatlar› haks›z kazanç elde edecek flekilde art›ran veya di¤er teflebbüsleri piyasaya sokmamak amac›yla y›k›c› fiyatlama yoluna giden birçok iflletmeye idari para cezalar› verilmifltir. Bunun d›fl›nda belirli bir mal›n al›m›n› baflka bir mal›n al›m›na ba¤layan sat›fl politikalar› ya da tekelci fiyat uygulamalar› Rekabet Kurulu’nun çeflitli soruflturmalar›na konu teflkil etmifltir. Bugüne kadar, Rekabet Kurumuna intikal eden flikâyetler üzerine ya da re’sen aç›lan soruflturmalar sonucu verilen cezalar, ciddi bir yekûn tutmaktad›r ve teflebbüsler aç›s›ndan duyarl› olunmas›n›n ne kadar önemli oldu¤unu göstermektedir. Mevcut kanun çerçevesinde, Rekabet Kurumu uzmanlar›n›n yerinde inceleme yaparken engellenmeleri veya incelemelerinin zorlaflt›r›lmas› halinde, ilgili teflebbüse bir önceki y›l›n gayri safi gelirleri/cirosu üzerinden binde befl oran›nda ceza verilmektedir. E¤er rekabet ihlali tespiti yap›lm›fl ise, teflebbüslerin bir önceki y›l cirosu üzerinden yüzde on’a kadar verilen cezalar›n ne kadar a¤›r bir müeyyide oldu¤unu hat›rlatmaya gerek yoktur! Sonuç olarak ifade etmek gerekirse, e¤er, rekabet ortam›n› k›s›tlayan, engelleyen davran›fllar olmasayd›, Rekabet Kurumu, soruflturma açmayacak ve ceza vermek zorunda kalmayacakt›! Halen uygulanmakta olan mevzuat hükümlerine göre, belli bir efli¤in üzerindeki birleflme ve devralmalar izne tabidir. Zaman›nda bildirim yap›lmad›¤› durumlarda bildirmeme cezas› verilmesi yine mevzuat gere¤idir. Birleflme veya devir ifllemleri sonucunda bir teflebbüsün hakim duruma geçmesi, ya da halihaz›rda hakim durumda bulunan bir teflebbüsün bu durumunu güçlendirmesi halinde Rekabet Kurulu iflleme onay vermeyebilmektedir. Kurul rekabeti s›n›rlay›c› etkile- rin söz konusu oldu¤u kimi devirlerde de, ifllemin gerçekleflmesini belirli koflullar›n yerine getirilmesi flart›na ba¤lam›flt›r. Devralmalar›n özel bir halini teflkil eden özellefltirme ifllemlerinde Rekabet Kurulu, henüz ihaleye ç›k›lmadan evvel Özellefltirme ‹daresi’ne, Tasarruf Mevduat› Sigorta Fonu’na ya da ilgili idareye özellefltirme ya da ihale ile ilgili bir öngörüfl göndermektedir. Temel olarak yap›lacak ifllemin rekabet üzerindeki olas› etkilerinin de¤erlendirildi¤i bu öngörüfller, Rekabet Kurulu’nun, var ise, ihale flartnamesine temel teflkil edecek koflullar›n› da ihtiva edebilmektedir. Baz› al›c›lar bu görüfller çerçevesinde yap›lacak ihalelere kat›lmayabilmektedirler. Ayr›ca, ihaleler sonuçland›¤›nda, al›c›lar aç›s›ndan bir de¤erlendirme yap›lmakta ve flartl› ya da do¤rudan izin verilmektedir. IV-Rekabet Uyum Program› REKABET GÜCÜNÜ YÜKSELTMEN‹N YOLU REKABETÇ‹ ORTAMDA HUKUKA UYGUNLUKTAN GEÇER! Rekabet, hukuki zeminde, kurallar çerçevesinde düflünülmesi icap edecek bir yar›fl olarak ele al›nd›¤›nda, prensip olarak, rekabet gücü ile rekabet gücünün elde edilece¤i rekabetçi ortam yani hukuki zemin, biri di¤erinin “olmazsa olmaz›” d›r. Dolay›s›yla teflebbüsler, ayakta kalmak, güçlü olmak için kendilerini, rekabet hukukunun gereklerine, rekabetin “oyun kurallar›” na uygun flekilde yap›land›rmal›, bunun için de duyarl› ya da “haz›rl›kl›” olmal›d›rlar. Kurals›z oyun, oyun de¤ildir! Bir teflebbüsün, bir yönetimin “duyarl› ve haz›rl›kl› olmas›”, sadece, maliyet ve verimlilik, teknoloji ve yat›r›m gücü ile de¤il, hukuka uygun rekabet anlay›fl›, hukuka uygun eylem ve ifllemler itibariyle de yeterli olmak anlam›na gelecektir. Teflebbüsler ve teflebbüs yöneticileri, kendi kendilerini rekabetçi aç›dan ya da rekabet hukukuna uygunluk aç›s›ndan de¤erlendirmelidirler. Teflebbüsler aç›s›ndan rekabet hukukuna, rekabet ortam›na uyum ya da uygunluk önemlidir. Bilgi, duyarl›l›k, yap›lanma ve davran›fl aç›s›ndan bulunulan yerin ne oldu¤u, teflebbüsün ve yönetim anlay›fl›n›n bu aç›dan mevcut durumu ya da yeterlili¤i anlafl›lmaya çal›fl›labilir! Dolay›s›yla, teflebbüs veya yöneticiler, bir durum tespiti yaparak, eksikliklerini görebilir, gerekli tedbirleri alabilir ve gelece¤e haz›rlanabilirler. Bu noktada, rekabet hukuku ve politikas› alan›nda görece daha tecrübeli olan ülkelerde teflebbüslerin rekabet hukukunun gereklerine uyum gösterme konusunda özel çabalar sarf etti¤ine iflaret etmek gerekir. Teflebbüslerimizin de, ölçek ya da büyüklüklerinden ba¤›ms›z olarak, söz konusu uyum programlar›n› gelifltirmelerinde öncelikle kendileri aç›s›ndan büyük faydalar vard›r. Teflebbüslerin rekabet hukukuna uyum için program gelifltirmelerinin niçin önemli oldu¤unu k›saca hat›rlatal›m: Rekabet Kurumu’nun 14 y›la yaklaflan faaliyetleri esnas›nda dikkatimizi çeken bir husus, Kurum’un yürüttü¤ü inceleme ve soruflturmalar›n önemli bir bölümünde, ilgili teflebbüslerin ya da yönetici ve çal›flanlar›n, rekabet kurallar›n› ihlal ettiklerinin fark›nda olmad›klar›d›r! Teflebbüs yetkili ve temsilcilerinin, “Bu eylemimizin bir rekabet ihlâli oluflturdu¤unu bilmiyorduk” ya da “Bilseydik, bu uygulamam›za derhal son verirdik” türünden savunmalar›na çokça flahit olduk. Bu tür geç kalm›fl itiraf ya da tespitler, maalesef ço¤u durumda teflebbüslerimizi a¤›r idari para cezalar›ndan kurtarmamaktad›r. Oysaki teflebbüslerin, rekabet ihlallerinin neler oldu¤unu önceden bilmeleri, daha sonraki birçok problemi ortadan kald›rabilmektedir. Tabiidir ki, sorumlu ve profesyonel bir yönetim ve iflletmecilik anlay›fl›, olacaklar› önceden görebilmeyi gerektirir. Bilgili ve bilinçli bir yönetici, sadece mali aç›dan de¤il itibar aç›s›ndan da teflebbüsü zor durumda b›rakabilecek yapt›r›mlardan kaç›nmak için gerekli tedbirleri alacakt›r. Bu bak›mdan teflebbüslerimizin “rekabet hukukuna uyum programlar›” haz›rlayarak uygulamaya koymalar›, al›nabilecek tedbirlerin bafl›nda gelmektedir. Geliflmifl ülkelerde küçük veya büyük iflletmelerin birço¤unda görülen bu türden çal›flmalar, maalesef, ülkemizde henüz yayg›nl›k kazanmam›flt›r. 75 DUYURU Uyum programlar›, çok önemli iki amaca hizmet etmektedir: Bunlardan ilki, teflebbüs yöneticilerinin ve çal›flanlar›n›n rekabet kurallar› hakk›nda bilgi sahibi olmalar›n› sa¤lamas›d›r. Böylece teflebbüs yöneticilerinin rekabet ihlali anlam›na gelebilecek karar ve eylemlerden kaç›nmalar› mümkün olabilecektir. ‹kincisi ise, e¤er herhangi bir uyum program› var ise, rekabet mevzuat›na ayk›r› davran›fl ya da uygulamalar›n tespit edilmesine ve bu tür eylemlere son vermeye imkân vermesidir. Esasen, rekabet ihlalinin oluflmadan önlenmesi esas›na dayanan uyum programlar›n›n yayg›nlaflmas›, hem teflebbüslerimizin idari yapt›r›mlarla karfl› karfl›ya kalma riskini azaltacak, hem de ülkemizde rekabetçi bir ekonomi düzeninin inflas›na katk›da bulunacakt›r. Rekabet mevzuat› çerçevesinde Rekabet Kurumunun çal›flmalar›n›n yan› s›ra, bu duyarl›l›k ve uygulamalar›n yayg›nlaflmas›, ülkemizdeki rekabetçi ortam›n oluflmas› ve kurumsallaflmas› bak›m›ndan, belki de daha etkili olacakt›r. REKABET UYUM PROGRAMININ BAfiARISINI ETK‹LEYEN BAZI TEMEL UNSURLAR VARDIR! Her teflebbüs için, her durumda hayata geçirilebilecek standart bir uyum program›ndan söz etmek mümkün gözükmemektedir. Aksine, bir uyum program›n›n, teflebbüslerin faaliyet gösterdikleri sektörlerin yap›s›na ve koflullar›na, iflletmenin kendi ihtiyaçlar›na göre flekillendirilmesi tercih edilen bir husustur. Ancak yine de teflebbüslerimize yard›mc› olmak, bir bak›ma yol göstermek ad›na bir uyum program›n›n baflar›s›n› belirleyecek baz› temel unsurlara k›saca iflaret edelim. Bu temel unsurlar› befl bafll›kta özetleyebiliriz: 1- Üst yönetimin kararl›l›¤› ve deste¤i 2- Uygun politika ve prosedürlerin varl›¤› 3- Sürekli e¤itim 4- Düzenli bir de¤erlendirme süreci 5- Tutarl› bir disiplin ve teflvik uygulamas› Sözü edilen unsurlardan en önemlisi, üst yönetimin kararl›l›¤› ve bu konuda personele liderlik etmesidir. Üst düzey yönetimin programa aç›kça destek vermesi ve düzenli olarak duyarl› oldu¤unu pekifltirmesi, program›n baflar›s› aç›s›ndan 76 önemli bir göstergedir. Mümkün ise tepe yöneticisi, yönetim kadrosu olarak programa ba¤l›l›klar›n› bir mesaj ile bütün çal›flanlara duyurmal›d›r. Bir teflebbüsün misyonunda veya davran›fl kurallar›nda aç›kça bu duyarl›l›ktan söz edilerek, yine üst yönetim ekibinden bir kifliye program›n uygulanmas› sorumlulu¤u verilerek ve yine bu kiflinin konuyla ilgili olarak düzenli rapor vermesi istenerek üst yönetim deste¤i somutlaflt›r›labilir. Bu unsur, iç ve d›fl çevreye dönük bir uyar› sembolü olman›n yan› s›ra mevcut çal›flanlar kadar yeni çal›flanlar›n da programa ilgisini ve kat›l›m›n› güçlendirecektir. Etkili bir program, rekabet hukukuna uyulaca¤›na dair sözlü taahhütten daha fazlas›n› gerektirir. Bu amaçla haz›rlanm›fl politika ve prosedürlerin gere¤inin yap›lmas› ile yak›ndan ilgilenilmelidir. Bütün çal›flanlardan, görevlerini yapmak ve sorumluluklar›n› yerine getirmek konusunda mümkün ise yaz›l› bir taahhüt al›nmas›, rekabet hukukuna ayk›r› davran›fllar içinde olabilecek ya da rekabeti ihlal edecek yönetici ve çal›flanlara disiplin ifllemlerinin tavizsiz uygulanaca¤›n› bildirmek, program›n ciddiye al›nmas› bak›m›ndan önem arz edecektir. Yasal olmayan ya da rekabet hukukuna ayk›r› bir davran›fl› gerçeklefltirme e¤ilimi olan personele sorumluluk verilmemesine özen gösterilmelidir. Tabiidir ki, teflebbüs bünyesinde yap›lan ifllemlerin rekabet hukukuna uygun olup olmad›¤› ve hangi durumda nas›l hareket edecekleri konusunda çal›flanlar›n dan›flmanl›k hizmetinden yararlanmas›na imkân vermelidir. Konuyla ilgili olarak haz›rlanacak ve içinde gerekti¤i kadar rekabet mevzuat›n›n da bulunaca¤› ve di¤er ayr›nt›lar› ihtiva edecek bir “el kitab›” ya da “kitapç›k” bu konuda hayli faydal› olabilecektir. E¤itim, etkin bir uyum program›n›n çok önemli bir parças›d›r. Bütün çal›flanlara, e¤er bu gerekli görülmez ise en az›ndan teflebbüsün stratejik ve ticari karar ve uygulamalar›ndan sorumlu yöneticilerine ve çal›flanlar›na yönelik etkili e¤itim programlar› ihmal edilmemelidir. Baflar›l› olmak için takip edilecek kat› ve standart bir flekil ve yöntem yoktur. Teflebbüsün ve e¤itime tabi olacak çal›flanlar›n özellikleri dikkate al›narak uygun bir yol bulunabilir. Konferans, seminer, video su- numlar› ve canland›rma gibi yöntemlerle verilecek e¤itimlerin kayd› tutulmal›, gerekti¤inde ilgililere hat›rlat›lmal›d›r. Program, firman›n rekabet kurallar›na uyum konusundaki kararl›l›¤›n› aç›k bir flekilde ifade etmeli ve her çal›flan›n anlayaca¤› sade ve anlafl›l›r bir dille uygulanabilir “yap ve yapma”lar listesini içermelidir. Ayr›ca, firma bilgili bir dan›flman›n bizzat gerçeklefltirdi¤i bir e¤itim program›na da sahip olmal›d›r. Olan bitenlerin sürekli olarak de¤erlendirilmesi baflar› aç›s›ndan önemli bir di¤er unsurdur. Çal›flanlar›n kanun, teflebbüs politikas› ve prosedürler hakk›ndaki bilgilerinin zaman zaman yoklanmas›, mevcut veya potansiyel ihlalleri kontrol için belirli bir tarihte veya habersiz olarak, di¤er teflebbüslerle iliflkiler, sat›fl, fiyat ve tedarik süreçlerinin denetlenmesi gerekecektir. Ayr›ca, mevcut veya potansiyel ihlallerin üst yönetime bildirilmesi ve sorunlar› gidermeye yönelik mekanizmalar›n belirlenmesi, düzenli bir de¤erlendirme sisteminin gelifltirilmesini gerekli k›lmaktad›r. De¤erlendirme süreci, mümkün oldu¤unca aç›k bir flekilde yürütülmeli ve çal›flanlar›n davran›fllar›n›n denetlendi¤ini bilmelerine yard›mc› olunmal›d›r. Rekabet hukukuna uygun bir iflleyiflin temini için rekabet aç›s›ndan önemli faaliyetlerin ve çal›flanlar›n izlenmesi, raporlanmas› ve gerekli disiplin tedbirlerinin al›nmas› bir baflka gerekliliktir. Yöneticilerin ve çal›flanlar›n, teflebbüsün maruz kalaca¤› ceza ve di¤er olumsuzluklar›n, hem teflebbüs hem de çal›flanlar için bir faturas›n›n olaca¤›n›, özellikle yönetici pozisyonda bulunanlar›n rekabeti ihlâl etmelerinin cezalar› art›raca¤›n›, bu kiflilerin flahsi olarak ceza alabileceklerini bilmeleri, sistemin baflar›s› aç›s›ndan zorunluluk arz edecektir. Baflar›l› bir uyum program› aç›s›ndan, uyum politikas›n› görmezden gelen ya da baflkas›n›n yanl›fl davran›fl›n› bildirmeyen çal›flanlar›n sorumlu olabileceklerini veya cezaland›r›labileceklerini bilmeleri son derece önemlidir. UYGULAMA ‹Ç‹N TAVS‹YELER! Bir uyum program›n›n gerçekten etkili olabilmesi için, program›n, teflebbüsün ifline, organizasyonuna, personeline ve kültürüne göre tasarlanm›fl olmas› gerekir. Teflebbüs, e¤er ölçe¤i uygun ise, proaktif bir hukuk servisine ya da rekabet hukuku dan›flman›na sahip olmal›d›r. Teflebbüsün avukat ve dan›flmanlar›, yönetici toplant›lar›na kat›lmal› ve düzenli olarak teflebbüsün tesislerini ziyaret ederek, çal›flanlar›n rekabet mevzuat› ile ilgili bir sorular› oldu¤unda kimi arayacaklar›n› bilmelerini sa¤lamal›d›r. Buna ek olarak çal›flanlar›n yanl›fl bir uygulamadan haberdar olduklar›nda bu durumu kime rapor edeceklerini bilmelerini sa¤layan düzgün bir raporlama sistemi oluflturulmal›d›r. Baz› flirketler, bunun için teflebbüs bünyesinde bir dan›flman ya da do¤rudan bilgi vermeye imkan veren bir dan›flma hatt› tesis ettikleri gibi, baz›lar› hukuk departmanlar›n› bu iflle görevlendirebilmektedir. Hangi yöntem seçilirse seçilsin, hatal› davran›fl ya da uygulamay› bildiren çal›flan›n gizlili¤i korunmal›d›r. Son olarak firma yetkilisi veya görevlendirilen kifli, tercihen önceden haber vermeksizin, düzenli rekabet denetimleri gerçeklefltirmeli ve uyumla ilgili çabalar›n genel olarak nas›l gitti¤ini gözlemelidir. Bu denetimler haberli veya gerekti¤inde haber verilmeden yap›lmal›; ço¤unlukla rekabete iliflkin karar alma yetkisi bulunanlar›n ve/veya sat›fl- pazarlama birimlerindeki çal›flanlar›n, hem yaz›l› belgelerinin hem de bilgisayarlar›n›n (özellikle e-postalar›n) denetlenmesini içermelidir. Ayr›ca çal›flanlarla, rakiplerle olan iliflkileri konusunda görüflmeler gerçeklefltirilebilir. Teflebbüs veya yönetim, bir rekabet ihlali içinde bulunuldu¤unu fark etti¤i anda hemen harekete geçmeli, ihlale son vermeli, olay› araflt›rmaya bafllamal› ve gerekirse rekabet otoritesini haberdar etmelidir. Özellikle, kartel anlaflmalar›nda aktif iflbirli¤ine girerek piflmanl›ktan yararlanman›n, rekabet otoritesine ilk haber veren firman›n en avantajl› olmas› nedeniyle, bazen bir çeflit yar›fl haline geldi¤i ak›ldan ç›kar›lmamal›d›r. Uyum program›n›n yürütülmesinde teflebbüs birliklerine de önemli roller düflmektedir! Bu süreçte teflebbüslerin yan› s›ra bu teflebbüslerin üyesi oldu¤u dernek, oda, birlik gibi teflebbüs birlikleri de önemli bir rol üstlenmelidir. Bu rol çerçevesinde ilgili teflebbüs birlikleri, hem bünyesinde yürütülen faaliyetlerin rekabet kurallar›n› ihlal etmesinin önüne geçmeli hem de genel anlamda üyelerin 77 DUYURU rekabet hukuku ve politikas› konusunda bilgi ve fark›ndal›k sahibi olmas›n› temin etmelidir. ❖ Rekabet Kurumu’nun düzenlemeleri, faaliyet- Tek bafl›na teflebbüslerin oldu¤u kadar teflebbüs birliklerinin de “rekabet uyum politikas›” olarak tan›mlanabilecek bir tak›m rehberler/aç›klamalar/politika belgeleri yay›mlamalar› yerinde olacakt›r. Bu politika belgeleri, ilgili teflebbüslerin ve teflebbüs birliklerinin etik ilke ve kurallara uygun davranma politikas›n›n bir parças› olarak ilan edilmeli ve ilgili kamuoyuyla paylafl›lmal›d›r. Bir baflka ifade ile teflebbüsler ve üyesi olduklar› birlikler, rekabet hukukuna uyum meselesine ahlâki ve hukuki bir mesele olarak bakmal›d›r. ❖ Rekabet Kurumu’nun internet sitesini düzenli leri ve kararlar› hakk›nda bilginiz var m›? olarak takip ediyor musunuz? ❖ Rekabet mevzuat› ve uygulamalar› ile ilgilenen kurum içi özel bir biriminiz ya da yetkiliniz var m›? ❖ Rekabet hukukuna uyum için haz›rlanm›fl, bütün çal›flanlar›n ya da ilgililerin bilgi sahibi olmas›n› ve gerekli uygulamalar›n ne oldu¤unu gösteren kurallara, el kitap盤›na veya prosedüre sahip misiniz? ❖ Rekabet mevzuat› ve uygulamalar› ile ilgili Teflebbüsler, rekabet hukukuna uyum konusunda kendi durumlar›n›n ne oldu¤unu gözden geçirmeli ve de¤erlendirmelidirler. Afla¤›da, teflebbüs ve teflebbüs birliklerimize yard›mc› olmak aç›s›ndan, bir “kontrol listesi” oluflturmay› uygun gördük. Hemen belirtmek gerekir ki, söz konusu liste her durumu kapsay›c› nitelikte olmay›p, rekabet mevzuat› bak›m›ndan üzerinde durulmas› gereken temel hususlar› içermektedir. Özellikle teflebbüs ve teflebbüs birli¤i yöneticilerinin bu kontrol ya da soru listesine göre kendi durumlar›n› de¤erlendirmelerinde fayda görmekteyiz. Sorulara verilecek cevaplar, baflar›l› olmak bak›m›ndan nas›l bir uygulama ve yaklafl›m›n gerekli oldu¤unu büyük ölçüde belirleyecektir. ❖ Kurum üst düzey yöneticileri ya da çal›flanlar› rekabet mevzuat› ve uygulamalar› ile ilgili herhangi bir e¤itim ald› m›? B. Rakiplerle ‹liflkiler REKABET UYUM PROGRAMI KONTROL L‹STES‹ Âdil bir rekabet ortam› oluflturman›n önündeki en büyük engel, iflletmeler aras›nda yap›lan ve rekabeti ihlâl eden anlaflmalard›r. “Kartel” diye tan›mlanabilecek bu anlaflma türleri, fliddetle yasaklanmaktad›r. “Toplumun refah›ndan çalma” anlam›na gelecek bu tür karar , eylem ve ifllemler, hem itibar sars›c› hem de a¤›r cezay› gerektiren rekabet ihlâlleridir. A. Rekabet Mevzuat› ve Rekabet Kurumu Hakk›nda Bilgiler ❖ Fiyat, fiyat› oluflturan maliyet unsurlar›n› ve sat›fl koflullar›n› rakiplerinizle birlikte mi belirliyorsunuz? Rekabet hukuku ve Rekabet Kurumu hakk›nda yeterli bilgiye sahip olmak, daha sonra alt›ndan kalk›lamayacak birçok problemi önceden görmek bak›m›ndan hayati önemi haizdir. Teflebbüs yöneticilerinin ve rekabet ihlâli anlam›na gelecek kararlar› alabilecek yetkililerin, hukuka uygun davran›fllar›n neler oldu¤u; ne tür karar ve eylemlerin yasakland›¤›na dair bilgi ve duyarl›l›klar›n›n derecesi, teflebbüsün ve yönetimin bu alandaki baflar› ya da baflar›s›zl›¤›n›n esas›n› teflkil edecektir. ❖ Rakiplerle fiyat ve fiyat› oluflturan maliyet un- ❖ Rekabet mevzuat› hakk›nda yeterli bilginiz var m›? 78 kurum d›fl›ndan bir dan›flmanl›k hizmeti al›yor musunuz? surlar› hakk›nda görüfl al›fl-veriflinde bulunuyor musunuz? ❖ Rakiplerle co¤rafi ya da müflteri temelli bir piyasa paylafl›m›na gidiyor musunuz? ❖ Rakiplerle arz›n ve di¤er girdi kaynaklar›n›n s›n›rland›r›lmas›na iliflkin bir anlay›fl birli¤i içinde misiniz? ❖ Rakiplerle yaz›l› veya sözlü olarak rekabetten kaç›nma konusunda bir mutabakat›n›z var m›? ❖ Müflteriye, sat›lan bir mal ile birlikte bir baflka ❖ Rakiplerle belirli rakip ve/veya müflterilerin piyasa d›fl›na ç›kar›lmas›n› temin etmek amac›yla ortaklafla hareket ediyor musunuz? mal veya hizmeti sat›n almas› konusunda koflul getiriyor musunuz? ❖ Maliyetlerin alt›nda veya çok üzerinde bir fiyat politikas› m› izliyorsunuz? ❖ ‹halelere kat›l›m öncesinde ve kat›l›m s›ras›nda fiyat, maliyet unsurlar› vb rekabeti etkileyebilecek hususlarda rakiplerle görüflüyor musunuz? Bu konularda ortaklafla hareket ediyor musunuz? C. Müflteri ve Bayilerle ‹liflkiler Daha çok dikey nitelikte anlaflmalar yaparak mal ve hizmet da¤›t›m› ve sat›fl› yapan teflebbüslerin, rekabet ihlâli olarak tan›mlanacak davran›fllardan uzak kalmas› gerekir. Bu tür teflebbüslerin, kurduklar› pazarlama sisteminin rekabet hukukuna uygunlu¤u konusunda duyarl› olmalar› ve çaba göstermeleri gerekmektedir. ❖ Bayinizin ya da müflterinizin yeniden sat›fl fiyat›n› tespit ediyor musunuz? ❖ Bayinizin ya da müflterinizin indirim oranlar› ve vade gibi sat›fl koflullar›na müdahale ediyor musunuz? ❖ Bayilerinizle imzalad›¤›n›z sözleflmelerde bayile- rin müflterilerine yönelik sat›fllar›na k›s›tlamalar getiriyor musunuz? ❖ Hakl› bir gerekçe olmaks›z›n müflteri veya rakiplere mal arz›n› k›s›yor musunz? ❖ Rakiplerinizin faaliyetlerini zorlaflt›racak bir fi- yat politikas› izliyor musunuz? ❖ Bir piyasada sahip oldu¤unuz finansal ya da teknolojik üstünlü¤ü, çal›flt›¤›n›z di¤er piyasalarda rakiplerinizin faaliyetlerini zorlaflt›racak flekilde kullan›yor musunuz? E. Teflebbüs Birlikleri Genellikle bir sektörde faaliyette bulunan teflebbüsler, çeflitli amaçlar için, oda, dernek, birlik veya baflka adlar alt›nda kurulan organizasyonlarda bir araya gelebilmektedirler. Tüzel kiflili¤i haiz ya da tüzel kiflili¤i olmayan bu organizasyonlar›n, üyelerinin baflar›l› olmalar› için çaba göstermeleri tabiidir. Ama bu teflebbüs birlikleri baz› durumlarda, bilerek veya bilmeyerek, rekabeti ihlâl edecek kararlar›n al›nmas›na öncülük edebilmekte ve yine rekabet hukukuna ayk›r› uygulamalar›n ortaya ç›kmas›na da sebep olabilmektedir. ❖ Teflebbüs birli¤inin kurulufl flartnamesinde reka- ❖ Farkl› bölgelerde yetkilendirilen bayilerinizin birbirlerinin bölgesine yapt›¤› sat›fllara yasak getiriyor musunuz? D. Hâkim Durumdaki/Piyasa Gücüne Sahip Teflebbüsler Belirli piyasalarda, bir veya birden fazla teflebbüsün, rakipleri ve müflterilerinden ba¤›ms›z hareket ederek fiyat, arz, üretim ve da¤›t›m miktar› gibi ekonomik parametreleri belirleyebilme gücüne kavuflmalar› mümkündür. Bu tür teflebbüslerin rekabeti ihlâl etmeyecek flekilde davranmalar› esast›r. ❖ Ayn› konumdaki müflterilere farkl› fiyat ve sat›fl koflullar› uyguluyor musunuz? beti s›n›rland›r›c› nitelikte herhangi bir hüküm var m›? ❖ Teflebbüs birli¤inin üyeleri üzerinde sahip oldu¤u yetkiler, üyeler aras›ndaki rekabeti etkiliyor mu? ❖ Teflebbüs birli¤i, üyelerin sat›fl fiyatlar› ve di¤er sat›fl koflullar› konusunda kararlar al›yor mu? ❖ Teflebbüs birli¤i, üyelerin faaliyet alanlar›n› k›s›tlayan kararlar al›yor mu? ❖ Üyelerin toplant›lar s›ras›nda fiyat, sat›fl koflullar›, pazar paylafl›m›/müflteri paylafl›m› gibi konularda görüflmesi teflvik ediliyor mu? 79 ❖ Üyelerin faaliyetlerini düzenlemeye dönük be- lirlenen teknik standartlar üyelerin ticari faaliyetlerini k›s›tl›yor mu? (A) bölümüne iliflkin sorularda “Hay›r” cevab›n›n ço¤unlukta olmas›, ilgili teflebbüs ya da teflebbüs birli¤inin karar ve eylemlerinin rekabet mevzuat›n› ihlal etme potansiyelinin daha yüksek oldu¤una iflaret etmektedir. Bu konumdaki teflebbüs ve teflebbüs birliklerinin bir uyum program›n› yürürlü¤e koymalar› ya da en az›ndan rekabet hukuku ile ilgili dan›flmanl›k/e¤itim hizmeti almalar› yararlar›na olacakt›r. B, C, D, E bölümlerinde ise, sorulardan herhangi birisi için verilen “Evet” cevab›, ilgili teflebbüs ya da teflebbüs birli¤inin rekabet ihlali anlam›na gelen bir uygulama içinde olabilece¤ini göstermektedir. Bu tür bir teflebbüsün ya da teflebbüs birli¤inin söz konusu uygulama ya da eylemini rekabet mevzuat› bak›m›ndan yeniden de¤erlendirmesi, gerekirse ilgili eylemine son vermesi yerinde olacakt›r. K›saca, teflebbüslerin, muhtemel bir rekabet ihlâlini önlemek amac›yla bir uyum program›n› yürürlü¤e koymas› en uygun çözüm yolu olacakt›r. V-Son Söz Rekabet gücünün hukuk zemininde elde edilmesi, hukuka uygun yap›lanma, hukuka uygun ifllem ve eylemler çerçevesinde düflünülmesi icap edecek bir konudur. Buna göre, prensip olarak, rekabet gücü ve hukuki zemin, biri di¤erinin “olmazsa olmaz›”d›r. Dolay›s›yla, ekonomi dünyas›n›n oyuncular› olan teflebbüsler, kendilerini, rekabetin “oyun kurallar›”na uygun flekilde yap›land›rmal›, bunun için de “haz›rl›kl›” olmal›d›rlar. Rekabet Kurumu dünden bugüne, düzenlemeler yapt›, e¤itti, ö¤retti, rekabetçi bir piyasa düzeninin oluflmas› için rekabet kültürü ve anlay›fl›n›n yayg›nlaflmas›n› sa¤lamaya çal›flt›. Rekabetçi piyasalar›n oluflmas› ve gelifltirilmesi için düzenlemeler yapt›, görüfller haz›rlad›, denetledi ve ceza verdi! Soruflturmalar sonucunda verdi¤imiz cezalar›n as›l gerekçesi, reka- 80 bete ayk›r›, ahlâki ve hukuki olmayan davran›fllar›n önlenmesi, rekabetçi düzenin korunmas› ve gelifltirilmesidir. Rekabet Kurumu’nun, bu Mektup ile ulaflmak istedi¤i as›l amaç, teflebbüslerimizin yasaklanan davran›fllardan uzak kalmalar›n› temin etmek ve rekabet hukukuna uyum sa¤lamaya çal›fl›rken baflar›l› olmalar› için kendilerine yard›mc› olmakt›r. Esasen “rekabet politikas›” n›n odak noktas› ve as›l amac›, öncelikle rekabetçi bir çevre oluflturmak, sonra da firma ve ülke ölçe¤inde rekabet gücünün artmas›na katk›da bulunmakt›r. Bu anlamda rekabet politikas› firmalar› her alanda etkinli¤e ve yenili¤e sevk ederek firmalar›n ülke içinde ve uluslar aras› pazarlarda rekabet gücüne ulaflmalar›na imkân sa¤layacakt›r. ‹lerlemenin süreklili¤ini ve art›fl›n› sa¤layan en önemli dinamik, etkin iflleyen âdil bir rekabet ortam›d›r. Rekabetçi ortam› kurumsallaflt›rmak, rekabet anlay›fl›n› derinlefltirmek ve hayat›n bir parças›, önemli unsuru haline getirebilmek, toplumsal bir duyarl›l›¤› gerektirmektedir! Bu duyarl›l›¤›n, bu yöndeki inanç ve de¤erler ile beslenmesi, hukuki zeminin buna göre oluflturulmas› gibi bir görevimiz vard›r. Amaç, hakk›n ve adaletin sa¤land›¤› bir piyasa düzenidir. Rekabet hukukunun gereklerini yerine getirmek sorumlulu¤u, kamu ve özel sektöre mensup bütün teflebbüslerin, bütün yöneticilerin görev ve ifl ahlak›n›n bir parças› olarak alg›lanmal› ve kabul edilmelidir. Tüketici ve üreticilerin oluflturduklar› dernek, oda, birlik, federasyon ve konfederasyonlar›n, di¤er sivil toplum kurulufllar› ile medya organlar›n›n destekledi¤i, takip etti¤i rekabetçi bir ortam, teflebbüslerin ve yöneticilerinin duyarl›l›klar›n› art›racakt›r. Bugünkü flartlar itibariyle rekabete, rekabetin oyun kurallar›na uyum sa¤lamak ve rekabet hukukunun gerektirdi¤i tedbir ve düzenlemeleri yapmak, ayn› zamanda “gelece¤e haz›rlanmak” demek olacakt›r. (Bütün yöneticilerimize yararl› olaca¤› ümidi ve dile¤iyle...)