bizimşifa dergisi - KadıköyŞifa Sağlık Grubu
Transkript
bizimşifa dergisi - KadıköyŞifa Sağlık Grubu
2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:21 Page 1 içindekiler RÖPORTAJ BASINDA KADIKÖYŞİFA Gökhan Özoğuz baba oldu... GERİATRİ GERİATRİ GERİATRİ DAHİLİYE Dengesiz hava sizi hasta etmesin GERİATRİ GERİATRİ Dosya konusu GERİATRİ KLİNİK PSİKOLOJİ BESLENME VE DİYET ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ Yaş osteropozun ve dolayısıyla kırık riskinin... MEDİKAL ESTETİK İleri yaşta cilt bakımı nasıl olmalı? BİZDEN HABERLER MEDİKAL ESTETİK GENEL CERRAHİ DOULA Emeklilik dönemi bir kabusa dönüşmesin... Dengeli beslenme ileri yaşlarda sağlığınızı... Meslek lisesi konulık prıogramı Fibroblast hücresel doku yenileme BİZDEN HABERLER Popüler romanın yükselişi Baskı İletişim Bilgileri Işıklar Cad. No: 31 Form-Ar Ataşehir, İstanbul Matbaacılık ve Ambalaj San. Tel: 0212 512 16 31 444 2 574 www.kadikoysifa.com info@kadikoysifa.com KÜLTÜR SANAT Doğumların en önemli destekçisi KADIN HASTALIKLARI AĞIZ VE DİŞ VE DOĞUM SAĞLIĞI Hamile kalmadan önce mutlaka diş... Menepoz yaşı değiştirilebilir mi? Bülteni Hazırlayanlar Kurucumuz DR. AHMET EMİNOĞLU AYŞEN ÖZKUL Yönetim Kurulu Başkanı ŞENAY EKİZOĞLU PİLAVCI BUKET GÖKÇE BABAYİĞİT FARUK GÜR Hamilelik hemoroidi tetikleyebilir 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:21 Page 2 " 1 % #$ (!& # % ,! 3' " !+ 3 " &' 0 #% "& *0 0" " % +! ' " ' ! *#" "' " % 1 ! + *0 % ' ) ! *#% % "&#" ( 0" %0 # '#%(!(+ 30! 0 % "&#" &' %, 3' % " ( % " %0!0+ , " * 0 ( '#$ "'0 %0!0+ % &0 0"'0&0"0 * 3 ! '.! , 03! 13 % ' 3 ! (% % ' # (1( ("(' %0!0+0 $ " 0*#%(+ %#" %0 %'0 ) ! 1+ % .'." ( ."* & " %" " +& 1 0 " %#" %, ,! * ) ." /( * 3 0 ". (& # &' 0 #% "0"0" 0+ 1 " -&' % *#% ) & " * $! * *#1(" * " " ". (&("(" ( 1""* ) 3* ) 3 # % % '% % 3! & * 30"0 3!03 # %0" ' 3 & ) ' %( ( * ", ". (& # % 0 .% * /" " " 0 % ( % 03010" * 3 ! ' %+ %0* -1% " *#% % "0 (' 10 1 # (3'(%! * , 03! %0* ! % &' ,# * $ )&" 0 -*2 * 3 0 ". (&(" "1!+ %0" ' +! ' , 3 ' " 10"0 ' (%( (3 %0 # % &' 0 " %! '#$ "'0 %0 * $0*#%(+ '0 % %' %0!0+ 1 % 1 0" + ! " ' ! % ", ". (&(" ,! .+ % 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:21 Page 3 ! ! "! Basında KadıköyŞifa MİLLİYET AKDE NİZ 02.09.2013 MİLLİYET 3 04.07.201 SÖZCÜ 3 5.08..201 2 ABY ER & B MOTH 013 01.07.2 GÜNEŞ 05.09.2013 TRENDY HÜRRİYET 08.07.2013 3 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:21 Page 4 GÜNEŞ 05.09.2013 AKŞAM 11.09.2013 TE FORMSAN 01.09.2013 ANNE BEBEK 01.09..2013 CUMHURİYET 29.08..2013 4 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:21 Page 5 ! ! "! Athena Grubu’nun solisti Gökhan Özoğuz ile keyifli bir söyleşi yaptık. KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi’nde dünyaya gelen minik kızları Derya’ya annesi, babası ve sevenleri ile birlikte mutlu bir hayat diliyoruz. Sizi yakından takip ediyoruz. Konserler, festivaller, turneler... Yoğun bir tempodasınız. Bu durumda sağlığınıza gereken önemi gösterebiliyor musunuz? Evet tabi. Şöyle söyleyebilirim. Biz hep spor yaptığımız için daha çok sportif sakatlıklar yaşıyoruz. Çapraz bağlarım yırtıldı. Ben güreş yapıyorum artık müsabakalara katılamıyorum, katılmak istiyorum ama şimdiye kadar katılmadım, çapraz bağımdan dolayı. Aslında normalde spor yapan bir insanın olması gerekiyor, Çünkü kitleniyor antrenman yaparken, bundan dolayı da rahatsız oluyorum. Bu yüzden o ameliyatı olacağım. Bir de çok enteresan bizim doğumumuz tam turne bitimine denk geldi. Ben buraya Karadeniz Ereğlisi’ndeki festivalden hemen sonra geldim ve doğum gerçekleşti. başladım. Böyle bir duygusallık oldu. Çok şükür onu aştım şimdi ama bu rutin kontrolleri yaptırıyorum. Onun dışında hiç bir problem yok çok şükür. Çilek festivaline gitmiştiniz yani? Evet çilek festivaline gitmiştim. Orada üşüttüm. Almanya sıcak olacak sanmıştım ama çok yağmur oldu, çok güzel bir konser geçti ama biraz hastalandım. Konserler bitti, doğum oldu. Birazda bebeğiniz hakkında soralım. Erkekler genellikle babalık hissini anne adayından çok sonra hissediyorlar. Öyle bir genel kanı var. Sizde durum nasıl? Doğumdan bahsetmek istermisiniz? Doğum sezeryan ile oldu. Zaten çok enteresan; kasılmalar öyle sıklaşmıştı ki 2 gün öncesinden artık yarım saatte bire inmeye başladı. Eğer 3’ünde olmasaydı 4’ünde veya maksimum 5’inde olacaktı. Yani doğum, gerçek doğum vaktine denk geldi. Düzenli chek-up yaptırıyor musunuz? Evet. Ben aslında her 6 ayda bir yaptırıyorum ama şimdi biraz daha rahatladım. Çünkü ben bir anda hipokondriyak olmak üzereyken 2004’te babamın vefatından sonra rahatsız hissetmeye başlamıştım kendimi. Babamdaki bütün semptomları hissetmeye 5 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:21 Page 6 Ben çocukları çok severim. Hatta bir ara kreş mi açsak acaba diye düşündüm. Şükürler olsun ki çocuğumuz da oldu. Şimdi işte hissiyat olarak tamamen çok şaşkınım ama inşallah iyi bir baba olabileceğim. Bir de bizim jenerasyonumuzda daha enteresan çünkü bizler çok fazla geçmişimizde olduğu gibi, aile kavramını çok iyi yaşayamıyoruz, daha farklı yaşıyoruz. Ama işte çocuk olduğu saniyeden itibaren ben kendimi çok enteresan o doğumhane kapısında bekleyen babammışım gibi hissettim. Sanki beraber doğuma girmişim hissiyatına girdim. Babalık ve aile mükemmel bir şey. İnşallah güzel bir şekilde devam ettirip çocuğumuzu büyüteceğiz. Babaların kızlarıyla bağları da bir başka oluyor. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? Ben hayatım boyunca kız arkadaşıma sevgilim diyemedim çok içten. Doğumdan sonra eşime de kızıma da sadece sevgilim diyebiliyorum. O çok başka bir hissiyat uyandırdı, yani garip bişey :) Baba olmaya karar vermeden önce dikkat ettiğiniz şeyler oldu mu ? Yani beslenmenize veya fiziksel aktivitelerinizde bir değişiklik oldu mu? Hayır yani zaten ben içki içmem, sigara kullanıyorum sadece. Onun dışında çok yoğun spor yaptığım için zaten ekstra bir şeye gerek kalmadı. Yani ben şuna inanıyorum insanlar çocukları olduktan sonra yaşamayı tercih ediyorlar. Bence tam tersi eğer siz hayatınızı Ben Derya’nın ismini rüyamda gördüm ilk. Melis daha hamile değildi rüyamda görmüştüm, kucağıma verdiler. Bu senin kızın. Adı da Derya dediler. Tabii kızımız olunca da adını Derya koyduk diğer adı da Ayşe. ona entegre etmezseniz bu sefer o büyüdükten sonra siz belirli bir zaman sonra elinizi bir şekilde çekmeye başladığınızda bence ayağının altı boşalıyor. Ben bebeklikten itibaren bir yere giderken omzuma alıp gitmeyi veya kendi hayatıma entegre etmeyi tercih ederim onu. Özel ilgilenimler tabiki çok apayrı onun büyümesiyle alakalı. Ama yaşanılacak olan hayatı baştan itibaren yaşarsan çok daha sağlıklı olacağını düşünüyorum. Çocuğun fiziksel ve ruhsal durumu açısından sağlıklı bir şekilde yetiştirilmesi sizin için nelere bağlıdır? Bi kere tartışmalar, o kötü enerjiler onun yanında olmamalı. Benim annem babam biz çok ufakken ayrıldılar.Onun vermiş olduğu bir hassiyet, garip bir ekstra ilgi hissetme de var . Birbirlerini çok sevmelerine rağmen anlaşamazlardı. Biz daha çocukken 5-6 yaşlarındayken 6 ayrılmışlardı. Bizde onun vermiş olduğu bir ön tutum var yani çocuk olacağı için bunu yaşatmamak gerektiğini önceden biliyorduk mesala. Sağlıklı yaşam ve hastalıklardan korunmak adına şimdiye kadar dikkat etmediğiniz ancak çocuğumda mutlaka dikkat edeceğim dediğiniz şeyler var mı? Valla benim kendimde dikkat etmediğim sadece yaşım çok ufakken çok daha hızlı yaşamamdı. Sanırım çok spor yapmaktan; çok enteresan şekilde hep korunduk kalıcı olabilecek durumlardan. Çocuğumda da aslında herşeyin hep gönlünce olmasını tercih ederim. Bir kere sağlığı için spor çok çok önemli. Hareket ve spor. Bir de bir şey daha ekleyim; ben Londra'daydım 5 senedir acaba doğumu orada mı yapalım diye düşünüyorduk. Sonra bence Türkiye’de doğmuş olması, biz o oksijeni teneffüs edip ne olursa olsun hani buranın hava kirliliği olsun nesi olursa 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:21 Page 7 ! ! "! sordum nerede doğum yapacağız diye. KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi deyince 'Aa ne enteresan ben orada ameliyatımı olmuştum' dedim. Melis de 'ben de orada doğmuştum' deyince kızımızın da KadıköyŞifa’da doğmuş olması mükemmel bir anı oldu. Bebeğinizi kucağınıza aldığınızda neler hissettiniz? Çok klişe bir cevabım var; “Anlatılmaz yaşanır :)” Doğuma girebilmiş miydiniz? Ben doğuma giremedim. Eşimde bel fıtığı olduğu için epidural değil de, genel anestezi ile oldu sezeryanı. Ondan dolayı da beni içeri almadılar. Ama ilk gördüğümde, ilk kucağıma aldığımda sadece hayat bir durdu hakikaten. Ve o durduğu an boşlukta bir yüzdüm ondan sonra uzun bir süre belleğim ve algım açılmadı, öyle kaldım. Doğumhane kapısında beklerken, bebek çıkarken cennet bahçesi gibi hissettim o sahneyi. Başka duygular içerisindeydim. Ve o anın, insanlığın, yaradılışımızın çemberinin bütünlendiği vakit olduğunu düşünüyorum. Allah herkese nasip eder inşallah. olsun, burada doğup büyümesi gerektiğini düşünüyordum. KadıköyŞifa Hastanesiyle de farklı bir şekilde bağlarımız var. Mesala eşim KadıköyŞifa Hastanesi’nde doğmuş. Ben 11 yaşındayken ölümden dönmüştüm apandisim patlamıştı. Biraz yerinde duramayan bir insanmışım çocukken. Olayı hatırlıyorum; okul sırasının üçgen kısmının tam ucuna apandistimi çarpmıştım hocaya bir yaramazlık yaparken. Sonra midem bulanmıştı ve revire gitmiştim. Bir kaç gün içerisnde ateşlendim. Bir sabah yataktan kalkamıyorum. 'Anne ben kalkamıyorum' dedim. Annem de bilir benim okula gitmek istemediğimi kalk kalk yapar, sonra bir baktı ki kolum kalkmıyor hastaneye götürdüler lökosit 25.000 çıkınca doktor hemen ameliyata alınması gerekiyor dedi. Beni götürüp ilk önce apandisti temizlediler, patladığı için 2 ay sonra da apandisti aldılar. Onlar da KadıköyŞifa’da olmuştu. Hep anne kucağı gibi hissederim KadiköyŞifa’yı. Bir de ülkemizdeki diğer Avrupa kökenli hastanelerden daha çok bizim hastanemizmiş gibi geliyor. İşte Melis’e 7 Zamanı geriye getiremediğiniz keşkeleriniz oldu mu? Bende hiç olmadı biliyormusunuz, hiç olmadı. Yani şükürler olsun ben hep yapmak istediğimi yaptım. Ailem öyle yetiştirdi. Benim dedem hafızdı. Babam eczacıydı. 5 vakit namaz kılardı. Ama çocukluğumuzdan beri biz böyle dövmeli, rock müzik dinleyen insanlar olduk. Ama hiç bir zaman da bizim evimizdeki o kucaklama bitmedi. Ve ben hiçbir şeyi keşke yapmasaydım demedim şükürler olsun. 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 8 Siz hep müziğin içerisindesiniz. Belli bir zaman sonra ileride çocuğunuz da müziğin içerisinde olacak mı? Öyle bir düşünceniz var mı? Valla bizim babamız da şarkı söylermiş. Hatta İtalyan müziğini çok severmiş. Babam biz ne istersek onu yapmamızı isterdi, bize hiç bir zaman şöyle yapın, bunu yapmayın demedi. Biz herşeyi yaşadık istediğimiz gibi. Sonunda da kendi yolumuzu bulduk. Bence herkesin öyle yapması gerekiyor. Bir tek şart şu; eğitim evde başlıyor, bunu hepimiz biliyoruz artık ama insanların en azından bir ilkokul hazırlık aşamasında çocuklarına hayatın ne olduğunu, inançları doğrultusunda anlatması lazım bence. Annemin evi de, babamın evi de hep dualıydı. O duaların vermiş olduğu bir hissiyatla beraber, ne kadar başka hayatlar yaşasak ta hep bizim yanımızdaydı o dualar. Bence bu çok önemli bir şey ve bizim toprağımızın en büyük velinimeti o. Ben bunun kesinlikle içten geldiğini düşünüyorum. Ve bu insanın ruhunun sağlığı açısından bence şart. İnançlar farklı olabilir bu kesinlikle göreceli. Annesi babası neyse çocuğuna da onu verir. Ben şükürler olsun ki her zaman inançlı büyüdüm. Ama benim çocuğuma vereceğim de bak bu böyledir, şu şöyledir nasıl istersen öyle yaşadır. En azından bana gösterildiği kadarıyla ben de ona göstereceğim. Hepimiz farklıyız, dayatarak hiçbir yere varamayız. Tam tersine baskıyla ters tepki yapar. Ondan dolayıdır ki ben hiç birşeyi dayatmam. Biraz da müzikten bahsedelim. Bu sene de Rock'n Coke Festivali’ne katılacak mısınız? Bu sene var mı bilmiyorum ama olsa bile biz büyük bir ihtimalle çıkmayız. Biz 3 sezondur çalıyoruz artık yeni bir albüm hazırlığı için kampa giriyoruz. Ondan dolayı öyle zamanlarda hiç konser yapmıyoruz. Frank Sinatra’nın meşhur parçası My Way’in Türkçe cover’ı 'Ben Böyleyim' parçası muhteşemdi. Bende şöyle bir his uyandırdı; geçmişte çok güzel işler başarmışsınızdır ve bu şarkı ile de artık demlenme noktasına ulaşmışsınızdır. Müzik eleştirmeni değilim ama gözlemlediğim şey tam anlamıyla bu. Bana göre müzik dinleyen herkes eleştirmendir. Bizim aklımızda öyle bir şarkı yoktu. Athena’nın ilk albümü zamanlarında bir barda çalardık. Şarkının sözlerini ve müziğini çok severdik. Bu tamamen bir itiraflar şarkısıydı. Hissiyatlar orada tamamen bir patlamaya erişiyor; düşüşler ve yükselişler. Biz de hissiyat olarak o şarkıyı şöyle hissettik; yaşam her an be an yenilenen bir şey olduğu için, bizde bitme yok, tam tersine her an farklı bir alemi algılayıp, farklı bir alemi aktarma olduğunu düşündüğüm için 'ben böyleyim' şarkısı 'benim yolum var, böyle böyle gidiyorum, bundan sonra da bu doğrultuda gideceğim, değişmeyeceğim' üstüneydi. Zor bir parça ve Türkçe’ye çok güzel uyarlandığını söyleyebilirim. Çok teşekkürler. O kadar kendi kendine oldu ki. Yani biz beraber bir ekip olarak yaptık. Biz beraber şirket çalışanlarımızla ve şirketimizdeki fikir danışmanlarıyla, herkesle. İşte ben başta böyle riskli bir şarkı yapmasak mı acaba dedim ondan sonra birazcık deneyelim dedik biraz oldu, olmadı sonra biran geldi 12 Dev Adam gibi o da. 12 Dev Adam 2 haftalık bir çalışmanın sonucunda kayıttan 1 gün evvel gece ikide çıktı. O dakikaya kadar hiçbişey yoktu. Ama hep büyülü anlar vardır, parmak çıtlatmak gibi o an oluyor ve siz bile nasıl olduğunu bilmiyorsunuz. “Ben Böyleyim”de öyle oldu. 8 “Melis’e sordum nerede doğum yapacağız diye. KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi deyince 'Aa ne enteresan ben orada ameliyatımı olmuştum' dedim. Melis de 'ben de orada doğmuştum' deyince kızımızın da KadıköyŞifa’da doğmuş olması mükemmel bir anı oldu.” 12 Dev Adam şarkısıyla Türklerin çok iyi motive olduklarını biliyoruz. Evet mükemmel bir his. Çok enteresan bir şey var, çocuk olayında da öyle oldu ben ne söylediğimi hissettiğim zaman, yani Yaradan bir çocuk verdi ve “buna bakın, bununla mükellefsiniz dedi” diye hissettim. Sadece ona bakmakla yükümlü olduğumu ve ona elimden geldiğince herşeyimi vereceğimi hissettim. Ve şarkı 12 Dev Adam’da onu yaptık, bu şarkıyı yaptığımız için kendimizi bir yerde görmek değil sadece işe yaradığı için mutlu olduk. O daha büyük bir keyif verdi. Çünkü öbür türlü böbürlenirsiniz. Yani bu şarkının işe yarıyor olması çok büyük bir olay. Bebeğiniz maşallah çok tatlı. Bebeğinizin ismine kim karar verdi ? Ayşe Derya. Ben Derya’nın ismini rüyamda gördüm ilk. Melis daha hamile değildi rüyamda görmüştüm kucağıma verdiler. “Bu senin kızın. Adı da Derya” dediler. Tabi kızımız olunca da adını Derya koyduk diğer adı da Ayşe. 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 9 DAHİLİYE ! ! "! DENGESİZ HAVA SİZİ HASTA ETMESİN Küresel ısınma, iklimin değişmesi, hava sıcaklığının mevsim normalinde seyretmemesi pek çok kişiyi hasta edebiliyor. Dengesiz hava değişiminden en çok kadınlar şikayetçi. KadıköyŞifa Kadıköy Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Deniz Hızlıbacak, dengesiz mevsimlerin yarattığı rahatsızlıklar ve çözümleri 10 maddede anlatıyor. ve astım gibi solunum sisteminde kronik hasarlar meydana gelebilir. Hava değişiminden etkilenmek ne demek? Bunun anlamı, o kişinin havadaki en ufak bir değişimi diğer insanlara göre daha kuvvetli bir şekilde algılaması. Kişinin organizması bu tür hava değişimlerine karşı baş ağrısı, uyku sorunu, bulantı, konsantrasyon bozukluğu ve depresyon gibi tepkiler veriyor. Diğer belirtiler ise dolaşım sisteminde bozukluk ve yara izlerinde ağrı. Hava değişiminin bünyede yaptığı etkiyle romatizma, osteoartrit Hava değişimine karşı tepkiler arasında fark var mı? Evet, insanların hava değişimlerine verdiği tepkiler arasında fark var. Halkın üçte biri hava değişimlerine hiç tepki göstermiyorken, diğer bir üçte bir kısım ise en ufak bir hava değişiminde hemen kolayca yoruluyor. Geri kalan kısım ise hava değişimlerine karşı oldukça hassas. Ayrıca kadınların hava değişimlerinden daha fazla etkilendikleri ispatlandı. Bünyenin hava değişimlerinden etkilenmesinin sebebi nedir? Sağlıklı bir bünye çok güçlü hava değişimleri karşısında bile dayanıklı olabilir. Bu sebepten hava değişimlerine bünyenin verdiği tepkiler çoğu zaman bazı hastalıkların habercisi olmuştur. Mesela her yağmur yağdığında eklemler ağrıyorsa bunun arkasında osteoropoz veya 9 osteoartrit gibi eklem hastalıkları yatabilir. Kadınların hava değişimlerinden daha fazla etkilenmelerinin sebebi ise zaten sürekli bir hormonel değişim yaşadıklarından dolayı, organizmanın daha hassas olması. Bunun dışında kadınların kan basıncı daha düşük olduğundan kış mevsiminde meydana gelen hava değişimlerine karşı daha hassas. Hava değişimi ile birlikte bünyede meydana gelen değişimin asıl sebeplerinden biri de beynin vücut ısısını yeteri kadar hızlı ayarlayamaması. Beynin bu durumla ne ilgisi var? Beyin organizmanın ısısını düzenleyen klima cihazı görevini görür. Hava şartları ne olursa olsun, beynin görevi vücut ısısını 37 derecede tutmak. Bu alandaki sorunlar sonucunda kişi hava değişimlerine karşı daha hassas oluyor. 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 10 Bu konuyla ilgili bilimsel araştırmalar var mı? Yapılan birçok araştırma sonucunda hava ve sağlık arasında ilişki olduğu kanıtlanmıştır. Fransız bilim adamları son on yılda meydana gelen kalp krizi vakalarıyla hava değişimlerini karşılaştırmış. Bunun sonucunda büyük ısı değişimlerinin kalp krizi riskini arttırdığı ortaya çıktı. Ayrıca değişik hava akımlarının da migren krizine sebep olduğu ispatlandı. Hava değişimlerinden bünyemi nasıl koruyabilirim? Kendini koruma düşüncesiyle evde kalmak yerine iyi veya kötü havada da dışarı çıkıp mutlaka yürüyüşler yapılabilir. Hamam veya sauna ziyaretleri, sıcak soğuk duşlar almak sizi hava değişimlerine karşı daha güçlü yapacaktır. Başka ne gibi takviyelerde bulunabilirim? Bazı mineraller ve vitaminlerle mesela selen ve E vitamini vücudun hava değişimlerine karşı biraz daha az etkilenmesinde bir rol oynuyor. Hava değişiminden etkilenenler için en zararlı iklim hangisi? Kan basıncı sabit olan durumlar en az problem yaşanan durumlardır. En sağlıksız hava şartlarından biri sıcak ve nemli hava şartlarıdır. Bu hava şartlarında her türlü rahatsızlık meydana gelebilir: Dolaşım sorunlarından tutun kan dolaşımı sorunlarına kadar her türlü ciddi rahatsızlık meydana gelebilir. Özellikle kalp ve romatizma hastalarının şikayetleri nemli ve yağmurlu havalarda artar. Kış aylarında oluşan hava basıncından dolayı kalp krizi vakaları meydana gelir. Hangi durumlarda doktora başvurmalıyım? Hava değişiminden sadece hafif etkilenenler bu sorunla baş edebilirler. Fakat romatizmaya bağlı olarak oluşan ağrılarda güçlenme meydana geliyor ve daha hassas olunuyorsa, bu durumda en kısa zamanda bir doktora başvurup mümkün olan tedavi yöntemleri hakkında konuşmakta fayda var. Hava değişiminin iyi geldiği durumlar da var mı? Evet. Mesela deniz havası alerjisi ve astımı olanlar ayrıca kan basıncı düşük olanlara çok iyi gelir. Çünkü deniz havası dolaşım sistemini harekete geçirir ve bronşları temizler. Deniz havasında alerjik tepkilere yol açacak hiçbir yabancı madde bulunmaz. Yüksek yerlerdeki ince hava ise kan üretiminde etkili. Deniz havasından uzak durması gerekenler ise kalp hastaları, kan basıncı yüksek olanlar ve tiroit bezlerinde sorunları olanlar. 10 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 11 ! ! "! DOSYA KONUSU Geriatri, Alzheimer Hastalığı başta olmak üzere sık görülen kognitif problemler ve bunların tıbbi ve davranışsal tedavileri ile de ilgilenmektedir. 11 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 12 GERİATRİ Yaşlanma, canlı molekül, hücre, doku, organ ve sistemlerinde zamanın ilerlemesinde ortaya çıkan, geriye dönüşü olmayan yapısal ve işlevsel değişikliklerin tümüdür. Yaşlılık hekimliği, yaşlılığa bağlı olarak oluşan sağlık sorunlarını ve bunların tedavilerini inceler. Vücutta yaşlılıkla birlikte meydana gelen değişiklikler nedeniyle (metabolizmanın yavaşlaması, strese karşı direncin azalması gibi) hastalıkların tedavileri ve hastaya yaklaşımda da nüanslar ortaya çıkmaktadır. Geriatri, Alzheimer Hastalığı başta olmak üzere sık görülen kognitif problemler ve bunların tıbbi ve davranışsal tedavileri ile de ilgilenmektedir. Yaşamın bu döneminde hastalıkların yoğunlaşmasıyla birlikte koruyucu hekimlik de ön plana çıkar. Bu hasta popülasyonunda strese karşı rezerv düşük olduğu için koruyucu hekimlik uygulamalarında gereksiz tahlil ve tetkiklerden kaçınarak mümkün olan en iyi koruyucu hekimlik hizmetini sunmak da geriatri uzmanlarının sorumlulukarındandır. 12 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 13 GERİATRİ KLİNİK PSİKOLOJİ ! ! "! EMEKLİLİK DÖNEMİ BİR KABUSA DÖNÜŞMESİN Emeklilik denince aslında bolca boş vakte sahip olmak, özgür olmak, sürekli tatilde olmak, gezilere çıkmak gibi durumlar akla geliyor ve hayatın belki de en cazip dönemlerinden biri gibi hayal ediliyor. Ancak her ne kadar kendi isteğinizle emekliliğe karar veriyor olsanız, maddi anlamda zorluk yaşamayacak ölçüde imkanlarınızı oluşturmuş olsanız da bu süreç ne yazık ki hayal ettiğiniz gibi olmayabiliyor. KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi Uzman Klinik Psikoloğu Merve Büyükkucak emeklilik döneminin bir kabusa dönüşmemesi için neler dikkat etmeniz gerektiğini anlatıyor Klinik Psikoloji Uzm. Psikolog Merve Büyükkucak Başlangıçta çalışma hayatının getirdiği var olan ileri yaşlarda çalışma ve sağlık emeklilik de her ne kadar farklı ve daha zorunlulukların kalkması kulağa çok koşulları arasındaki ilişkiye bakan rahat, daha özgür, daha keyifli olacağı hoş gelebilir ancak bir şey üretememek araştırmaların da oldukça muğlak tasarlanan yeni bir başlangıca kapı ve bunun yaratacağı sıkılma duygusu sonuçlar ortaya koyduğunu biliyoruz. açıyor olsa da ister zorunlu ister isteğe zamanla baş edilemez olabilir; yoğun bir çalışma temposundan sonra saatler geçmek bilmeyebilir. Daha da önemlisi birçoğumuz için iple çekilen bir dönem Kayıp sadece ölüm değildir, emeklilik de bir kayıp olarak görülebilir! olsa da emekliliğin fiziksel ve duygusal bağlı olarak gerçekleşiyor olsun, kendi içerisinde bir kayıp olarak değerlendirilebilir. Emeklilik süreciyle önceden var olan sağlık üzerine ciddi negatif etkileri Peki bu kadar rahat olan bir dönem birçok şey kaybedilir. Örneğin iş olabiliyor. Ve emeklilikle geçirilen süre neden kişiyi özellikle duygusal anlamda yerindeki itibar, bir şeyler üretiyor uzadıkça bu olumsuz etkilerin de arttığı bu kadar zorluyor? Bizler günlük olmakla ilgili işe yararlık duygusu, biliniyor. Son yıllarda yapılan hayatta belki sadece ölümü bir kayıp özellikle iş çevresiyle birlikte oluşmuş araştırmalar emekliliğin depresyon olarak nitelendiriyoruz ancak günlük sosyal çevre, para kazanma gücü ve ihtimalini %40’a yakın oranda hayatın hemen hemen her alanında genel aktivite düzeyindeki azalmalar arttırdığını, fiziksel bir hastalık yaşama “kayıp”tan ve kayıpla bağlantılı emeklilik süreciyle birlikte gelen olasılığını ise %60 oranında arttırdığını duygulardan bahsetmek mümkün. kayıplar olarak nitelendirilebilir. Tüm gösteriyor. Dolayısıyla, emeklilik süreci Örneğin alıştığınız bir mahalle ya da bunlara ek olarak belki de en önemli başlangıçta ruhsal ve fiziksel sağlık şehirden taşınmak, okuldan mezun kayıplar arasında bir kimlik kaybından açısından kişiye iyi geliyor olsa da uzun olmak, arkadaşınızla küsmek ya da da bahsedilebilir. Zira birçoğumuz için dönemde her iki alanda da sevgilinizden ayrılmak da tıpkı bir ölüm işimiz bizim kim olduğumuzu kötüleşmelere sebebiyet veriyor. Bu gibi kayıp hissini kişiye yaşatacak tanımlayan, kimliğimizin çok önemli bir sonuçlar elbette ki ölene kadar çalışma durumlardır; çünkü eski ve alışmış parçasıdır. Emeklilik durumunda ise kim gerekliliği anlamına da gelecek şekilde olduğunuz ilişkisel durumlar artık olduğumuzu tanımladığımız en temel de yorumlanmamalı. Zira halihazırda devam etmemektedir. Benzer şekilde rollerden biri, amacımız ve günlük 13 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 14 rutinimiz devam etmiyor oluyor. Elbette her kayıp sürecinde olduğu gibi bu noktada da kayıplarla birlikte gelen bir yas sürecinden bahsetmek mümkün. danışmanızda fayda var. Depresyonu önlemek için hayatınızı yeniden planlayın! Ancak kimi zaman bu yas süreci Ancak emekliliğinizi uzun zamandır arzu ettiğiniz ilgi alanlarına yönelmenize ve arkadaşlar ve ailenizle daha fazla vakit geçirmenize olanak tanıyacak şekilde şekillendirebilirseniz eskisinden de daha oldukça uzayarak kişiyi depresif bir Her ne kadar emeklilik süreci kişiyi mutlu olabilirsiniz. Araştırmalar böyle dönemece doğru sürükleyebilir. depresyona yatkın kılıyor olsa da bir emeklilik sürecinde depresyon riski Özellikle işinden zevk alan ve çeşitli elbette ki bu bir kader değildir. Ruh ve yorgunluğun, tükenmişliğin çok daha zorunluluklardan ötürü (ör: finansal sağlığınızı korumak ve emekliliğinizi aza indiğini göstermektedir. İyi sosyal sıkışıklıklar ya da sağlık problemleri hayatınızın güzel bir dönemi olarak bağların yaşam süresini olumlu yönde gibi) emekli olmak durumunda kalan geçirebilmek aslında sizin elinizde. etkilediği, aynı zamanda özellikle insanların bu dönemi çok daha zor Emeklilik kendinize yeni bir kimlik ve yaşlılıkta bir hastalık ve ihtiyaç atlattıklarını söylemek olasıdır. yeni bir rol belirleyebilmek için bir durumunda yardım alma becerisini anlamda özgür olduğunuz bir dönem. desteklediği ve zihni de aktif tuttuğu Örneğin kendinize yeni bir günlük rutin araştırmalar tarafından desteklenen bir oluşturmakla işe başlayabilir, belki işe gerçek. Aynı zamanda zihninizi ve gider gibi sabahın çok erken bir bedeninizi meşgul etmek sağlıklı Zaten 60 yaş üzeri grupta yaşlılık, genel saatinde kalkmak yerine daha makul kalmanın bilinen en önemli yollarından sağlık durumunda bozulmalar, ancak belirli bir saatte kalkmak üzere biri. Fiziksel olarak da aktif kalmak, akranların kaybı ve aile fertlerinin kendi saatinizi ayarlayabilir ve günün geri yürüyüşe çıkmak, bolca seyahat etmek yaşamlarını kurmaları sonucu kalanını önceden planlayabilirsiniz. de hem fiziksel hem de ruhsal sağlığınız yalnızlaşma ile gelen depresyon hiç de Kendinize bahçeyle ilgilenmek, evcil açısından büyük önem taşımakta. azımsanamayacak bir sıklıkta hayvanınızı gezdirmek ya da model görülmekte, ancak fiziksel sağlığa bağlı uçaklar yapmak gibi yeni hobiler Yakın ilişkiler anlamında ise bu birçok sorun daha ön planda edinebilirsiniz. Bunların yanı sıra gün dönemde en başta eşinizle ilişkinizde tutulduğundan ve ruh sağlığı ile ilgili içerisinde planladığınız aktivitelere değişimler göze çarpabilir. Elbette ki bu stigmalardan ötürü çoğunlukla teşhis başka kişileri de dahil etmeye özen süreçte eşinizle ilişkiniz de yeni bir edilemeden kalmaktadır. Malum, bu yaş göstermeniz iyi olacaktır. Bunlara ek motif kazanıyor olacak. Zira, büyük grubunda fiziksel sağlık sorunlarına olarak barınaklarda görev almak ya da olasılıkla emeklilik döneminde birden odaklanmak çok daha öncelikli bir görme engellilere kitap okumak gibi bire eşinizle her zamankine göre çok Depresyon ileri yaşlarda da görülebilir! meseledir. Elbette hayatının önceki hem boşluk hem de çalışmıyor olmanın daha fazla vakit geçirmeye başlıyor dönemlerinde depresif süreçler getirdiği bir şey üretememe ve işe olacaksınız ki bu da elinizde olmadan geçirmiş olan ya da ailesinde yaramazlık hislerinden kurtulmanıza gerginliklere yol açabilir. Bu gerginlikleri depresyon geçmişi bulunan yardımcı olacak gönüllü işler yapabilir, en aza indirgemek için aranızdaki yetişkinlerin bu hastalığa yakalanma aynı zamanda keyif de alacak şekilde iletişime önem vermeli, yeni düzende ihtimalleri daha yüksektir. Eğer siz de yarı zamanlı olarak kendinize iş neye ihtiyaç duyduğunuzu, nelerde en az iki hafta süreyle mutsuz, çökkün edinebilirsiniz. Yakın arkadaşlar ve zorlandığınızı açık bir şekilde hissediyor, hiçbirşeyden keyif alamıyor, akranlarla etkileşimden uzak, keyif konuşabilmeli ve kendinize yalnız uyku ve iştahınızda değişimler yaşıyor, alacağınız hobiler edinmeden bütün gün kalabileceğiniz zamanlar ayırmaya da günlük aktivitelerinizi yerine getirmekte evde oturur halde kendinizi bulursanız özen göstermelisiniz. zorlanıyor ve güçsüz hissediyorsanız hem bedensel hem de zihinsel mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına sağlığınızın olumsuz etkileneceği aşikar. 14 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 15 BESLENME VE DİYET "! DENGELİ BESLENME İLERİ YAŞLARDA SAĞLIĞINIZI KORUR GERİATRİ ! ! Geriatrik dönemde yeterli ve dengeli beslenme; hastalıklardan korunma, sağlığın iyileştirilmesi ve geliştirilmesi, yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve devamlılığının sağlanması için önem taşır. KadıköyŞifa Kadıköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Rabia Yurdagül ileri yaşlarda sağlığınızı korumak için nasıl beslenmeniz gerektiği konusunda bilgi veriyor. Beslenme ve Diyet Uzm. Dyt. Rabia Yurdagül Yaşlanmaya bağlı olarak gelişen yaşam biçimi değişiklikleri (yalnız yaşama, eşini kaybetme, aileden ya da arkadaşlardan ayrılma, işten ya da evden ayrılma, fiziksel engel veya hareket güçlüğünün olması, yardımcı kişi ve kurumların olmaması, gelir yetersizliği, bağımlılık, sosyal izolasyon, ruhsal problemler-depresyon ve bunama gibi, ilaç kullanımı), fiziksel değişiklikler (vücut ağırlığının azalmaya başlaması, yağsız doku miktarının azalıp yağ dokusunun artması, kemiklerden kalsiyum kaybı ve buna bağlı gelişen düşme ve kırık riskinin artması, eklem esnekliği ve hareketlerindeki kısıtlılık nedeniyle hareketsizliğin artması, vücut su yüzdesinin azalması) ve organ fonksiyonlarındaki değişiklikler (tat ve koku duygusunun, tükürük salgısının azalması, ağız ve diş problemleri, yutmanın güçleşmesi, mide, karaciğer, safra, barsak fonksiyonlarında azalma, bağışıklık sistemi ve sinir sistemi fonksiyonlarında azalma, bazal metabolizma hızında yavaşlama) bireylerin besin tüketimini olumsuz etkiler. Enerji gereksinimi karbonhidrat ağırlıklı karşılanmalı Bu dönemde besin öğesi yetersizliklerine daha sık rastlanır. Yaşlı bireylerin enerji, protein, folat, B12 vitamini, kalsiyum, D vitamini, demir, çinko ve riboflavin gibi bazı besin öğesi tüketimine özellikle dikkat edilmelidir. Bazal metabolik hız ve fiziksel aktivitedeki azalma nedeniyle bu dönemde enerji gereksinimi azalır. Enerji gereksinmesinin çoğunluğu karbonhidratlardan sağlanmalıdır. Karbonhidrat türü olarak basit şekerler yerine, vücut çalışması için gerekli olan protein, vitamin, mineraller ve posa içeren 15 kompleks karbonhidratlar (tahıllar, baklagiller, sebzeler) seçilmelidir. Özellikle posanın yaşlılarda koruyucu ve tedavi edici etkileri vardır. Geriatrik dönemde büyüme durmuş olmasına karşın vücut fonksiyonlarının gerçekleştirilmesi, kas kütlesi ve dokuların korunması, immün sistem ve bilişsel fonksiyonlar için gerekli olan besin öğesi protein gereksinimi stres, yaralanma, enfeksiyon, ameliyat ve kırık durumlarında artarken, böbrek ve karaciğer yetersizlikleri durumunda azalır. Hayvansal protein ve bitkisel protein iyi dengelenmeli Biyoyararlılığı yüksek olmasına karşın yüksek yağ ve kolesterol içermesi nedeniyle hayvansal kaynaklı protein (et ve süt grubu besinler) alımı ile bitkisel protein (kurubaklagiller, tahıllar, bazı sebze ve meyveler, yağlı 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 16 tohumlar) alımı arasındaki denge sağlanmalıdır. Yüksek doymuş ve trans yağ, yüksek kolesterol içeren beslenme tarzı kalp damar hastalıkları için risk faktörüdür. Diyetle alınan doymamış yağ asitleri (özellikle balık ve deniz ürünlerinde, yeşil yapraklı sebzelerde, yağlı tohumlarda bulunan Omega-3 yağ asitleri) kan yağlarının ve damarlarda plak birikiminin azalmasına yardımcıdır, kanın pıhtılaşmasını ve eklemlerdeki iltihaplanmaları engeller, bağışıklık sistemini güçlendirir, yaşa bağlı bilişsel fonksiyonun azalmasına karşı koruyucudur. Düşük yağlı süt ve süt ürünleri tercih edilmeli Yaşlılarda ayrıca beslenmede düşük yağlı süt ve ürünlerini, yağsız et ve ürünlerini sebze ve meyveler ile birlikte tüketmek diğer bir risk faktörü olan kan homosistein düzeyini azaltarak kalp hastalığı riskini önlemeye yardımcıdır. Sebze ve meyveler lif kaynağı olmalarının yanı sıra pek çok vitamin ve mineral içeren besinlerdir. Vitamin, mineral eksikliği akut ve kronik hastalıkları tetikler Yaşlılık döneminde enerji gereksinmesinin azalması, vücut direncinin azalması, hareket kısıtlılığı, kronik hastalıkların görülme sıklığının artması gibi nedenlerle vitamin ve minerallere olan gereksinim artar. Vitamin ve mineral yetersizliği akut ve kronik hastalıkların seyrini etkiler, ağırlaştırarak ölümlere neden olabilir. Bu nedenle kemik ve sağlığının korunması ve devamlılığı için süt ve ürünlerinde bol miktarda bulunan kalsiyumun güneş ışınları aracılığı ile derimizde sentezlenen D vitamini ile birlikte alınması, demir eksikliği oluşmaması için yeterli miktarda hayvansal ve bitkisel demir kaynaklarının tüketilmesi, bu dönemde zayıflamış bağışıklık sistemine karşı yeterli çinkonun alınması, yine hem bağışıklıkta ama özellikle bilişsel fonksiyonlarda önemli olan B12, B6 ve folatın yeterli miktarda alınması, D vitamini sentezi için yeterince güneşlenilmesi, antioksidan özellikleri olan C vitamini, E vitamini ve A vitaminin besinlerle gereksinmeler kadar karşılanabilir olması gerekir. Yeteri kadar su tüketimi çok önemlidir! Ayrıca yaşam için elzem öğe olan suyun yeterli miktarda tüketilmesi, sıcak havalarda, fazla fiziksel aktivite yapıldığında, fazla proteinli ve tuzlu besinler tüketildiğinde, ateşli hastalıklarda, ishalde vücuttan kaybedilen sıvının mutlaka yerine konulması gerekir. Besin grupları günlük olarak dengeli bir şekilde beslenme düzeninde yer almalı ve öğünler az ve sık olacak şekilde atlanmadan tüketilmelidir. Bireylerin ihtiyaçlarına, mevcut sağlık durumlarına göre özelleştirilmiş yeterli ve dengeli bir beslenme programı geriatrik dönemde daha kaliteli bir yaşam için elzemdir. 16 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 17 GERİATRİ ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ ! ! "! YAŞ, OSTEOPOROZUN VE DOLAYISIYLA KIRIK RİSKİNİN EN ÖNEMLİ BELİRLEYİCİ UNSURUDUR İleri yaşlarda en çok görülen rahatsızlıkların başında kırıklar görülür. Yaşın ilerlemesi ile birlikte reflekslerin azalması, ev kazaları veya çeşitli akut, kronik hastalıklar kırıkların oluşmasına neden olur. KadıköyŞifa Kadıköy Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Ali Canpolat ileri yaşlarda kırıkların nasıl oluştuğu, nasıl tedavi edildiği ve nasıl korunabileceğimiz konusunda bilgi veriyor Son yüzyılda kırsal yaşamdan şehir yaşamına hızlı geçiş sonrası özellikle ileri yaşlarda hareket azlığı, güneş ile temas eksikliği, beslenme alışkanlıklarındaki değişme çeşitli rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden oldu. İnsan ömrünün uzaması ve yaşlı insanların artması (şu an da %20, 2050 yılında %40 yaşlı nüfus olucaktır.) sonucu yaşlı kırıkları denilen bir başlığı açılmasına ihtiyaç olmuştur. Yaş, osteoporozun ve dolayısıyla kırık riskinin en önemli belirleyici unsurudur. 65 yaş üsttü kadınların 3/1 erkeklerin 8/1 osteoporatiktir. Yaşlıların 3/1 her yıl en az bir defa düşerler. Tekrar düşme korkusuyla hareketleri azalır, bu da osteoporozu tetikler. En çok görülen kırık nedenleri nelerdir? 65 yaşından sonra hareketsizlik mental bozukluklar eklemlerde kordinasyon kaybına neden olur. Kas kütlesi kaybı çok olur postür bozukluğu gelişir, görme bozukluğu, anemi, hipertansiyon, hipotansiyon, diyabete bağlı bayılmaları kırık nedenleri arasına girer. İleri yaşlarda yaşanan kırıkların en çok görülüdükleri bölgeler şunlardır: • El bileği kırıkları • Ayak bileği kırıkları • Kalça kırıkları • Omurga kırıkları • Omuz kırıkları • Dirsek kırıkları Kırık tedavisi nasıl yapılır? Daha basit olan kırıklarda tedavi bandaj ve omuz kol askısıyla yapılır. Ancak daha ciddi durumlarda ayrılmamış kırıklar alçı ile tedavi edilir. Saydığımız bu yöntemlerle tedavi edilemeyen kırıklarda ise cerrahi müdahale gereklidir. Yapılan ameliyatlarda ya plak, vidalar ve uygun çiviler kullanılır ya da tedavi uygun protezler ile gerçekleştirilir. Yaşlı kırıkları gerekli tetkikleri yapıldıktan sonra olabilecek en uygun sürede deneyimli uzmanlar tarafından ameliyat edilmelidir. Özellikle protez ameliyatları erken harekete müsaade ettiği için yüz güldürücü sonuçlar verir: • Hasta 48 saat içinde ayağa kalkar. 17 Ortopedi ve Travmatoloji Op. Dr. Ali Canpolat • Kendisi yemeğini yer. • Wolker ile yürüyerek tuvaletine gider. • Yatak yarası açılmaz. • Enfeksiyon ve akciğer iltihabı riski azalır. • Enboli riski azalır. İleri yaşlarda kırıktan korunmak için ne gibi önlemler alınabilir? • Ev içinde halı ve kilimleri kaldırılması veya raptiye ile tutturulması kayma ve takılma ile düşmeyi önler. • Banyo zeminlerinde kaymayı önleyen örtüler kullanılması uygundur. • Geceleri hafif bir ışık bulunmalıdır. • Duvarlara bant halinde korkuluklar çakmak güvenli yürümeyi sağlar. • Yatak yanında Wolker yürüme cihazı bulunması uygundur. • Yatak başında ve banyoda telefon bulunması acil durumda ulaşılmayı kolaylaştırır. 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 18 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 19 GERİATRİ MEDİKAL ESTETİK ! ! "! İLERİ YAŞTA CİLT BAKIMI NASIL OLMALI? Normal olarak gençlikte herkesin cildi güzeldir, önemli olan cildin güzelliğini sağlayan diriliği, tazeliği ileri yaşlarda da olabildiğince sürdürebilmektir. Doğru yürütülen sistemli bir bakım programı kişinin kırkından sonra bile kırışıksız, canlı bir deriye sahip olmasını sağlar. KadıköyŞifa Kadıköy Hastanesi Medikal Estetik Uzmanı Dr. Okan Yücel ileri yaşta pürüzsüz ve genç bir cilde sahip olmalının sırlarını anlatıyor. Yaşın ilerlemesiyle birlikte kullanılan ilaçlar, hava kirliliği, geçirilen rahatsızlıklar cilt üzerinde olumsuz etkilere yol açmaktadır. İlerleyen yaşlarda kullanılacak nemlendiricilerin cildi nemlendirmenin yanı sıra onarıcı özelliklerinin de bulunması gerekir. Cildimiz güneş ışınları, olumsuz çevre koşulları, uzun süreli rahatsızlıklar ve ilaç kullanımları, hormonlu gıdalar, dengesiz beslenme, sigara gibi etkenlerle yıpranır. Doğal olan yaşlanma süreci ise hormonal ve genetik (ailesel) faktörlere de bağlı olarak yaşam boyunca devam eder. Zamanla cildimizde kırışıklıklar, renk değişikliği (sararma, kahverengi lekeler, ince kırmızı damarlanmalar) gevşeklik ve esneklik kaybı gözlenir. Bu durum bakımsızlıkla birleştiğinde gözle görülür şekilde hızlanır ve derinleşir. Bununla beraber, zamanın ve olumsuz faktörlerin cildimizde yaptığı tahribatı yumuşatmak ve geciktirmek elimizdedir. Cildinizi güzelleştirmek için yapabileceğiniz çok şey var. Bu yöntemler cildinizi doğru tanımaktan başlayan ve cildin ihtiyaçlarına yönelik bakım ve uygulamaları içeren bir süreci kapsar. Uzman kişilerin size önerip titizlikle uygulayacakları profesyonel cilt bakımı, ev bakımınızda kullanmanızı önerecekleri cilt bakım ürünleri, sağlıklı ve taze bir cilde sahip olmanıza yardımcı olacaktır. PROFESYONEL CİLT BAKIMI UYGULAMALARI Cilt bakımı işleminden önce mutlaka cilt kontrolünüz yapılıdır. Cilt tipiniz, yıpranma derecesi, mevcut problemler, yaşınız gibi faktörler dikkate alınarak hangi cilt bakımı ürünlerinin kullanılacağı tespit edilmeli ve size özel cilt bakım programınız oluşturulmalıdır. Kullanılacak ürünler hassasiyetle seçilmeli ve doğru işlem sırası takip edilerek özenle uygulanmalıdır. Profesyonel cilt bakımı yapılmasının amacı gözeneklerin temizlenmesi, cilde oksijen sağlanması, parlaklık, canlılık ve tazelik kazanması için metabolizmanın hızlandırılması ve lenf drenajı ile toksinlerin atılmasıdır. Cildinizin üzerinde kalıcı, koruyucu ve besleyici bir tabaka oluşturarak; kırışıklıkların oluşumunun geciktirilmesi, cildinizin daha genç ve ger- 19 Medikal Estetik Uzm. Dr. Okan Yücel gin bir hal alması hedeflenmektedir. Cilt bakımı işlemi, yapılacak bakımın özelliklerine göre 45 - 90 dakika sürebilir. Yaşa uygun cilt bakımı uygulamalarının yanısıra Dolguyla yapılan küçük, sihirli dokunuşlar! Kırışıklık ve yaşlılık çizgilerinden kurtulmak için bir başka çözüm de ‘dolgu’ yaptırmaktır. Küçük dokunuşlarla yüzün ifadesi bir anda değişir. Üstelik sosyal yaşamdan uzaklaşmadan, depresyona girmeden gayet doğal bir görünümü koruyarak. • Dolgu uygulamaları ; • Gülme çizgileri • Sigara çizgileri • Dudak kenarlarındaki çizgiler • Yara izleri • Dudaklarda, yanaklarda, elmacık kemiklerinde, göz altlarında Bu uygulamada insan vücudunun kabul edeceği nitelikteki dolgu maddeleri, cilde enjekte edilir. Uygulamayı yapacak kişinin bu konuda tecrübeli bir dermatolog, plastik cerrah veya medikal estetik doktorları olabilir. 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 20 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 21 BİZDEN HABERLER ! ! "! 0HVOHN/LVHVL MESLEK LİSESİ .RoOXN3URJUDPÕ KOÇLUK PROGRAMI 0HVOHN/LVHVL .RoOXN3URJUDPÕ 'H÷HUOL.DGÕN|\ùLIDOÕ¶ODU Değerli KadıköyŞifalı’lar, .Ro+ROGLQJ¶LQ\ÕOÕQGDQEX\DQDVUGUG÷³0HVOHN/LVHVL0HPOHNHW Koç Holding’in 2006 yılından bu yana sürdürdüğü “Meslek Lisesi Memleket Meselesi Projesi” 0HVHOHVL3URMHVL´NDSVDPÕQGDNL³0HVOHN/LVHVL.RoOXN3URJUDPÕ´NXUXPVDO kapsamındaki “Meslek Lisesi Koçluk Programı” kurumsal üyesi olduğumuz ve pek çok sosyal \HVLROGX÷XPX]YHSHNoRNVRV\DOVRUXPOXOXNSURMHPL]GHGHVWHNDOGÕ÷ÕPÕ] sorumluluk projemizde destek aldığımız Özel Sektör Gönüllüleri Derneği’ne devredilmişti. Devir g]HO6HNW|U*|QOOOHUL'HUQH÷L¶QHGHYUHGLOPLúWL'HYLUVRQUDVÕQGDSURMHGH 'H÷HUOL.DGÕN|\ùLIDOÕ¶ODU sonrasında projede var olmak isteyen bizim de arasında olduğumuz 21 şirket ve Meslek Lisesi YDUROPDNLVWH\HQEL]LPGHDUDVÕQGDROGX÷XPX]úLUNHWYH0HVOHN/LVHVL .Ro+ROGLQJ¶LQ\ÕOÕQGDQEX\DQDVUGUG÷³0HVOHN/LVHVL0HPOHNHW Koçları ilk çalışmalarımızı 2012-2013 öğretim yılında gerçekleştirdik. Projede gönüllü olarak .RoODUÕLONoDOÕúPDODUÕPÕ]Õ|÷UHWLP\ÕOÕQGDJHUoHNOHúWLUGLN 0HVHOHVL3URMHVL´NDSVDPÕQGDNL³0HVOHN/LVHVL.RoOXN3URJUDPÕ´NXUXPVDO Olay Küçükdeveci (İşletme Gözde Olanbatur (Destek Hizmetler Müdür Yardımcısı), 3URMHGH J|QOO RODUDNDirektörü), 2OD\ .oNGHYHFL øúOHWPH 'LUHNW|U *|]GH \HVLROGX÷XPX]YHSHNoRNVRV\DOVRUXPOXOXNSURMHPL]GHGHVWHNDOGÕ÷ÕPÕ] Sezen Dinas'HVWHN (Medikal Arşiv ve SIM Sorumlusu), Mustafa Kaplan (Teknik Servis Sorumlusu 2ODQEDWXU +L]PHWOHU 0GU <DUGÕPFÕVÕ 6H]HQ 'LQDV 0HGLNDO g]HO6HNW|U*|QOOOHUL'HUQH÷L¶QHGHYUHGLOPLúWL'HYLUVRQUDVÕQGDSURMHGH/ $UúLY YH Elif 6,0 6RUXPOXVX 0XVWDID .DSODQ /7HNQLN Ataşehir), İspekter Gör (Laboratuvar Sorumlusu Kadıköy)6HUYLV “Meslek6RUXPOXVX Lisesi Koçu”olmak YDUROPDNLVWH\HQEL]LPGHDUDVÕQGDROGX÷XPX]úLUNHWYH0HVOHN/LVHVL $WDúHKLU (OLI øVSHNWHU *|U /DERUDWXYDU 6RUXPOXVX .DGÕN|\ ³0HVOHN için 2 tam gün koçluk eğitimi aldık. Kartal Yakacık Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi ve .RoODUÕLONoDOÕúPDODUÕPÕ]Õ|÷UHWLP\ÕOÕQGDJHUoHNOHúWLUGLN /LVHVL.RoX´ROPDNLoLQWDPJQNRoOXNH÷LWLPLDOGÕN.DUWDO<DNDFÕN7HNQLN 3URMHGH J|QOO RODUDN 2OD\ .oNGHYHFL øúOHWPH 'LUHNW|U Haydarpaşa Bülent Akarcalı Anadolu Sağlık Meslek Lisesi 11 ve 12. Sınıf öğrencilerinden*|]GH oluşan 0GUuyguladık, 2ODQEDWXU 'HVWHN +L]PHWOHU <DUGÕPFÕVÕ 6H]HQ 'LQDV 0HGLNDO YH(QGVWUL0HVOHN/LVHVLYH+D\GDUSDúD%OHQW$NDUFDOÕ$QDGROX6D÷OÕN yaklaşık 30 öğrenci grubumuzla programın modüllerini hastanemizde ağırladık, Genel 7HNQLN $UúLY 6,06ÕQÕI 6RUXPOXVX 0XVWDID .DSODQ 6HUYLV 6RUXPOXVX 0HVOHN /LVHVL YH |÷UHQFLOHULQGHQ ROXúDQ \DNODúÕN |÷UHQFL Müdürümüz Sn. Buket Pilavcı ile keyifli sohbetler yaptık, geleceklerini hayal etmeleri için (OLIPRGOOHULQL øVSHNWHU *|UX\JXODGÕN /DERUDWXYDU 6RUXPOXVX .DGÕN|\ ³0HVOHN JUXEXPX]OD$WDúHKLU SURJUDPÕQ KDVWDQHPL]GH D÷ÕUODGÕN Marmara Üniversitesi Öğrenci Şenliğine gittik, heyecanlı bowling turnuvaları yaptık ve 2013 /LVHVL.RoX´ROPDNLoLQWDPJQNRoOXNH÷LWLPLDOGÕN.DUWDO<DNDFÕN7HNQLN *HQHO0GUP]6Q%XNHW3LODYFÕLOHNH\LÀLVRKEHWOHU\DSWÕNJHOHFHNOHULQL 2014 öğretim yılında öğrencilerimizle yeniden buluşmak ve onlarla keyifli saatler geçirmek YH(QGVWUL0HVOHN/LVHVLYH+D\GDUSDúD%OHQW$NDUFDOÕ$QDGROX6D÷OÕN KD\DOHWPHOHULLoLQ0DUPDUDhQLYHUVLWHVLg÷UHQFLùHQOL÷LQHJLWWLNKH\HFDQOÕ 0HVOHN /LVHVL YH 6ÕQÕI|÷UHQFLOHULQGHQ ROXúDQ \DNODúÕN|÷UHQFL üzere ayrıldık… ERZOLQJWXUQXYDODUÕ\DSWÕNYH|÷UHWLP\ÕOÕQGD|÷UHQFLOHULPL]OH JUXEXPX]OD SURJUDPÕQ PRGOOHULQL X\JXODGÕN KDVWDQHPL]GH D÷ÕUODGÕN \HQLGHQEXOXúPDNYHRQODUODNH\LÀLVDDWOHUJHoLUPHN]HUHD\UÕOGÕN« *HQHO0GUP]6Q%XNHW3LODYFÕLOHNH\LÀLVRKEHWOHU\DSWÕNJHOHFHNOHULQL KadıköyŞifa Meslek Lisesi Koçları .DGÕN|\ùLID0HVOHN/LVHVL.RoODUÕ KD\DOHWPHOHULLoLQ0DUPDUDhQLYHUVLWHVLg÷UHQFLùHQOL÷LQHJLWWLNKH\HFDQOÕ ERZOLQJWXUQXYDODUÕ\DSWÕNYH|÷UHWLP\ÕOÕQGD|÷UHQFLOHULPL]OH \HQLGHQEXOXúPDNYHRQODUODNH\LÀLVDDWOHUJHoLUPHN]HUHD\UÕOGÕN« .DGÕN|\ùLID0HVOHN/LVHVL.RoODUÕ Tadına doyamadığım öğrencilik yıllarıma Karanlıkta bir ışık olmak amacıyla Öncelikle böyle güzel bir sosyal Gençlerle birlikte olmak, onlara bir sorumluluk projesinin bir parçası büyülü bir yolculuk oldu bu koçluk heyecan, merak ve kafamızda birçok şeyler verebildiğini, katabildiğini olmaktan gurur duyuyorum. İlk programı. Öğrencilerimiz ile birlikte yine bilinmeyenle bu projeye dahil olduk. hissetmek, farkındalıklarını arttırmak, zamanlar hem öğrenci arkadaşlar hem yeniden büyüyor, eğleniyor ve Birlikte düşündük, düşündürdük, güldük, var olan potansiyellerini birlikte *HQoOHUOHELUOLNWHROPDN 7DGÕQDGR\DPDGÕ÷ÕP|÷UHQFLOLN .DUDQOÕNWDELUÕúÕNROPDN gQFHOLNOHE|\OHJ]HOELU de biz biraz çekingendik ama kısa başkalaşıyorum adeta. Onların akıl eğlendik. Ve sonunda çalışmalarımızın keşfedip ortaya çıkarmaya çalışmak, DPDFÕ\ODKH\HFDQPHUDNYH VRV\DOVRUXPOXOXNSURMHVLQLQ RQODUDELUúH\OHUYHUHELOGL÷LQL \ÕOODUÕPDE\OELU\ROFXOXN zamanda sağlam ilişkiler kurduk. almaz, beklenmedik sorularına cevap ELUSDUoDVÕROPDNWDQJXUXU NDWDELOGL÷LQLKLVVHWPHN ROGXEXNRoOXNSURJUDPÕ NDIDPÕ]GDELUoRNELOLQPH\HQOH onlara kazandırdığı özgüveni ve başarı yön *HQoOHUOHELUOLNWHROPDN gösterici olmak, bazen saflıklarına, 7DGÕQDGR\DPDGÕ÷ÕP|÷UHQFLOLN .DUDQOÕNWDELUÕúÕNROPDN Konserlerde gQFHOLNOHE|\OHJ]HOELU birlikte coştuk, sürpriz IDUNÕQGDOÕNODUÕQÕDUWWÕUPDNYDU g÷UHQFLOHULPL]LOHELUOLNWH\LQH EXSURMH\HGDKLOROGXN%LUOLNWH GX\X\RUXPøON]DPDQODUKHP verebilmenin adrenalini, \ÕOODUÕPDE\OELU\ROFXOXN gözlerinde isteğini gördük. Baktık ki doğru bazen cinliklerine şahit olmak, RQODUDELUúH\OHUYHUHELOGL÷LQL DPDFÕ\ODKH\HFDQPHUDNYH VRV\DOVRUXPOXOXNSURMHVLQLQ doğum günü kutlamaları yaptık. RODQSRWDQVL\HOOHULQLELUOLNWH GúQGNGúQGUGN |÷UHQFLDUNDGDúODUKHPGHEL] \HQLGHQE\\RUH÷OHQL\RU NDWDELOGL÷LQLKLVVHWPHN ROGXEXNRoOXNSURJUDPÕ NDIDPÕ]GDELUoRNELOLQPH\HQOH beliren o merak dolu sorgulayan yoldayız, yeni eğitim döneminde tekrar öğrencilik yıllarının keyfini özlemle BirlikteykenELUSDUoDVÕROPDNWDQJXUXU zamanın ne kadar hızlı ELUD]oHNLQJHQGLNDPDNÕVD NHúIHGLSRUWD\DoÕNDUPD\D YHEDúNDODúÕ\RUXPDGHWD JOGNH÷OHQGLN9HVRQXQGD IDUNÕQGDOÕNODUÕQÕDUWWÕUPDNYDU g÷UHQFLOHULPL]LOHELUOLNWH\LQH EXSURMH\HGDKLOROGXN%LUOLNWH GX\X\RUXPøON]DPDQODUKHP bakışların parıltısı, bizi her an zirvede aktığının farkına bile varmadık. buluşmak üzere ayrıldık. Bu projede bir hatırlamak ve hatta onların da yerinde oDOÕúPDN\|QJ|VWHULFLROPDN 2QODUÕQDNÕODOPD]EHNOHQPHGLN oDOÕúPDODUÕPÕ]ÕQRQODUD RODQSRWDQVL\HOOHULQLELUOLNWH \HQLGHQE\\RUH÷OHQL\RU GúQGNGúQGUGN ]DPDQGDVD÷ODPLOLúNLOHUNXUGXN |÷UHQFLDUNDGDúODUKHPGHEL] tutan ilgileri ve düşünmeyeni Öğrencilerimle birlikte olmaktan, onların izND]DQGÕUGÕ÷Õ|]JYHQLYHEDúDUÕ bırakacak olmanın mutluluğu ile yeni olmayı istemek… Bana hiç NHúIHGLSRUWD\DoÕNDUPD\D YHEDúNDODúÕ\RUXPDGHWD JOGNH÷OHQGLN9HVRQXQGD ELUD]oHNLQJHQGLNDPDNÕVD ED]HQVDÀÕNODUÕQDED]HQ .RQVHUOHUGHELUOLNWHFRúWXN VRUXODUÕQDFHYDSYHUHELOPHQLQ hayatlarında çok küçük de olsa bir düşünmelerini sağlayabilmenin hazzı dönemi sabırsızlıkla bekliyoruz... beklemediğim deneyimleri ve keyfi oDOÕúPDN\|QJ|VWHULFLROPDN 2QODUÕQDNÕODOPD]EHNOHQPHGLN oDOÕúPDODUÕPÕ]ÕQRQODUD ]DPDQGDVD÷ODPLOLúNLOHUNXUGXN VUSUL]GR÷XPJQNXWODPDODUÕ FLQOLNOHULQHúDKLWROPDN|÷UHQFLOLN DGUHQDOLQLJ|]OHULQGHEHOLUHQR LVWH÷LQLJ|UGN%DNWÕNNLGR÷UX farkındalık .RQVHUOHUGHELUOLNWHFRúWXN yaratmaktan inanılmaz keyif gerçekten paha biçilemezVRUXODUÕQDFHYDSYHUHELOPHQLQ bir tecrübe. ED]HQVDÀÕNODUÕQDED]HQ ND]DQGÕUGÕ÷Õ|]JYHQLYHEDúDUÕ Sezen Dinas & Elif İspekter Gör yaşattığı için gençlerimize ve birlikte \ÕOODUÕQÕQNH\¿QL|]OHPOH PHUDNGROXVRUJXOD\DQEDNÕúODUÕQ \ROGD\Õ]\HQLH÷LWLPG|QHPLQGH \DSWÕN%LUOLNWH\NHQ]DPDQÕQQH alıyorum. Sorumluklarımızın farkına FLQOLNOHULQHúDKLWROPDN|÷UHQFLOLN DGUHQDOLQLJ|]OHULQGHEHOLUHQR LVWH÷LQLJ|UGN%DNWÕNNLGR÷UX VUSUL]GR÷XPJQNXWODPDODUÕ HayalSDUÕOWÕVÕEL]LKHUDQ]LUYHGH ettiğimin çok üstünde bir deneyim KDWÕUODPDNYHKDWWDRQODUÕQGD WHNUDUEXOXúPDN]HUHD\UÕOGÕN NDGDUKÕ]OÕDNWÕ÷ÕQÕQIDUNÕQDELOH çalıştığım “Şifa’lı Koçlarımıza” vardığımız,\DSWÕN%LUOLNWH\NHQ]DPDQÕQQH motive edici, keyifli bir \ÕOODUÕQÕQNH\¿QL|]OHPOH PHUDNGROXVRUJXOD\DQEDNÕúODUÕQ \ROGD\Õ]\HQLH÷LWLPG|QHPLQGH yaşadığım için emeği geçen herkese %XSURMHGHELUL]EÕUDNDFDN YDUPDGÕNg÷UHQFLOHULPOHELUOLNWH \HULQGHROPD\ÕLVWHPHN«%DQD WXWDQLOJLOHULYHGúQPH\HQL teşekkürler… KDWÕUODPDNYHKDWWDRQODUÕQGD SDUÕOWÕVÕEL]LKHUDQ]LUYHGH WHNUDUEXOXúPDN]HUHD\UÕOGÕN NDGDUKÕ]OÕDNWÕ÷ÕQÕQIDUNÕQDELOH deneyim. Geleceğin pırlantalarını çok KLoEHNOHPHGL÷LPGHQH\LPOHULYH GúQPHOHULQLVD÷OD\DELOPHQLQ ROPDQÕQPXWOXOX÷XLOH\HQL ROPDNWDQRQODUÕQKD\DWODUÕQGD yürekten teşekkürler… WXWDQLOJLOHULYHGúQPH\HQL Küçükdeveci %XSURMHGHELUL]EÕUDNDFDNseviyorum… YDUPDGÕNg÷UHQFLOHULPOHELUOLNWHOlay\HULQGHROPD\ÕLVWHPHN«%DQD NH\¿\DúDWWÕ÷ÕLoLQJHQoOHULPL]H G|QHPLVDEÕUVÕ]OÕNODEHNOL\RUX] KD]]ÕJHUoHNWHQSDKDELoLOHPH] Gözde Olanbatur KLoEHNOHPHGL÷LPGHQH\LPOHULYH GúQPHOHULQLVD÷OD\DELOPHQLQ ROPDQÕQPXWOXOX÷XLOH\HQLoRNNoNGHROVDELUIDUNÕQGDOÕN ROPDNWDQRQODUÕQKD\DWODUÕQGD Mustafa Kaplan \DUDWPDNWDQLQDQÕOPD]NH\LI YHELUOLNWHoDOÕúWÕ÷ÕP³ùLID¶OÕ ELUWHFUEH+D\DOHWWL÷LPLQoRN KD]]ÕJHUoHNWHQSDKDELoLOHPH] G|QHPLVDEÕUVÕ]OÕNODEHNOL\RUX] oRNNoNGHROVDELUIDUNÕQGDOÕN NH\¿\DúDWWÕ÷ÕLoLQJHQoOHULPL]H VWQGHELUGHQH\LP\DúDGÕ÷ÕP 6H]HQ'LQDV(OLIøVSHNWHU*|U DOÕ\RUXP6RUXPOXNODUÕPÕ]ÕQ YHELUOLNWHoDOÕúWÕ÷ÕP³ùLID¶OÕ ELUWHFUEH+D\DOHWWL÷LPLQoRN \DUDWPDNWDQLQDQÕOPD]NH\LI .RoODUÕPÕ]D´WHúHNNUOHU« IDUNÕQDYDUGÕ÷ÕPÕ]PRWLYHHGLFL LoLQHPH÷LJHoHQKHUNHVH .RoODUÕPÕ]D´WHúHNNUOHU« VWQGHELUGHQH\LP\DúDGÕ÷ÕP 6H]HQ'LQDV(OLIøVSHNWHU*|U DOÕ\RUXP6RUXPOXNODUÕPÕ]ÕQ 21 NH\LÀLELUGHQH\LP*HOHFH÷LQ 2OD\.oNGHYHFL \UHNWHQWHúHNNUOHU« LoLQHPH÷LJHoHQKHUNHVH IDUNÕQDYDUGÕ÷ÕPÕ]PRWLYHHGLFL 2OD\.oNGHYHFL \UHNWHQWHúHNNUOHU« NH\LÀLELUGHQH\LP*HOHFH÷LQ SÕUODQWDODUÕQÕoRNVHYL\RUXP« SÕUODQWDODUÕQÕoRNVHYL\RUXP« *|]GH2ODQEDWXU *|]GH2ODQEDWXU 0XVWDID.DSODQ 0XVWDID.DSODQ 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 22 'H÷HUOL.DGÕN|\ùLID¶OÕODU*(7(0%R÷D]LoL Değerli KadıköyŞifa’lılar, GETEM (Boğaziçi hQLYHUVLWHVL*|UPH(QJHOOLOHU7HNQRORMLYH Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji ve (÷LWLP0HUNH]L3URMHPL]LWDPDPODGÕN Eğitim Merkezi) Projemizi tamamladık. Görme / okuma engelli vatandaşlarımızın ihtiyacı olan temel sağlık bilgileri *|UPH RNXPD HQJHOOL YDWDQGDúODUÕPÕ]ÕQ LKWL\DFÕ RODQ WHPHO ilgili branş hekimlerimiz tarafından 16 branşta ve 79 farklı içerikte VD÷OÕN ELOJLOHUL LOJLOL EUDQú KHNLPOHULPL] WDUDIÕQGDQ EUDQúWD oluşturuldu. İçerikler görme/okuma bir kişinin YH IDUNOÕ oluşturulurken LoHULNWH ROXúWXUXOGX øoHULNOHU engelli ROXúWXUXOXUNHQ J|UPHRNXPD HQJHOOL ELU NLúLQLQ LKWL\DFÕQÕ NDUúÕOD\DFDN ihtiyacını karşılayacak şekilde olmasına özen gösterildi. Acil müdahaleler, úHNLOGH ROPDVÕQD |]HQ J|VWHULOGL $FLO PGDKDOHOHU oRFXN çocuk sağlığı, kadın sağlığı, dahiliye, sağlıklı beslenme, enfeksiyon VD÷OÕ÷ÕNDGÕQVD÷OÕ÷ÕGDKLOL\HVD÷OÕNOÕEHVOHQPHHQIHNVL\RQ hastalıkları, psikoloji, SVLNRORML üroloji vb.URORML branşlarda değişik KDVWDOÕNODUÕ YE oluşturulan EUDQúODUGD bilgiler ROXúWXUXODQ ELOJLOHUGH÷LúLNJ|UHYOHUGHNLùLID*|QOOVWDUDIÕQGDQKHU görevlerdeki 38 Şifa Gönüllüsü tarafından her iki hastanemizde LNL KDVWDQHPL]GH ROXúWXUGX÷XPX] |]HO VHV ND\ÕW DODQODUÕQGD oluşturduğumuz özel ses kayıt alanlarında seslendirilerek kayıtlandı. VHVOHQGLULOHUHN ND\ÕWODQGÕ 2OXúWXUXODQ VHV ND\ÕWODUÕ J|UPH Oluşturulan ses kayıtları görme/ okuma engeli vatandaşlarımızın dinleyerek RNXPD HQJHOL YDWDQGDúODUÕPÕ]ÕQ GLQOH\HUHN |÷UHQPHOHUL LoLQ *(7(0¶LQZHEVD\IDVÕQGDQHULúLPOHULQHDoÕOGÕ(QJHOOLOHULQEX öğrenmeleri için GETEM’in web sayfasından erişimlerine açıldı. Engellilerin ELOJLOHUL7UNL\H¶QLQKHUQRNWDVÕQGDQ7UN7HOHNRPDUDFÕOÕ÷ÕLOH bu bilgileri Türkiye’nin herKDWODUÕQÕ noktasından Türk Telekom aracılığı ile ücretsiz FUHWVL] WHOHIRQ NXOODQDUDN GLQOHPHOHULQL VD÷OD\DFDN telefon oDOÕúPDQÕQVRQXoODQPDVÕQÕKH\HFDQODEHNOL\RUX]« hatlarını kullanarak dinlemelerini sağlayacak çalışmanın sonuçlanmasını heyecanla bekliyoruz… .XUXPVDO6RV\DO6RUXPOXOXNdDOÕúPD*UXEX Kurumsal Sosyal Sorumluluk Çalışma Grubu 22 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 23 ! ! "! KENDİ DOKUNUZLA YENİLENİN FİBROBLAST - HÜCRESEL DOKU YENİLEME Daha genç bir görünüme kavuşmak için günümüzde uygulanan pek çok yöntem vardır. Bu yöntemler etkili olabileceği gibi hasta için yan etkileri de olabilir. Ancak son yıllarda uygulanmaya başlanan Fibroplast – Hücresel Doku Yenileme sayesinde, herhangi bir yan etki olmadan, kendi dokularınızla daha genç bir görünüme kavuşmanız mümkün. KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Gülden Avcı, Fibroblast; kendi dokularınızla gençleşme yöntemi hakkında bilgi veriyor Yaşın ilerlemesi ile deride kolajen ve elastin üretimi azalır. Bu azalma ciltte kırışıklık, gevşeme ve sarkma olarak görülür, cilt parlaklığı azalırken, gerginliği de azalır. Fazla güneşe maruz kalma, sigara içimi gibi faktörler bu yaşlanma bulgularını hızlandırır. Bu sorunları çözebilmek için günümüzde dolgu materyalleri kullanımı yaygındır. Ancak dolgu maddelerinin etkinliği kısıtlıdır ve etki süreleri sınırlıdır. Bu sorunu çözmek amaçlı doku mühendisliği çalışmaları sonrasında ilk kez 1995’de ABD’de otolog kültüre fibroblastlar estetik amaçlı kullanılmıştır. 2002’de İngiltere ve Avusturalya’da da otolog fibroblast enjeksiyonu estetik amaçlı yapılmaya başlanmıştır. Cilt kendi dokusu ile yenileniyor FDA tarafından onaylı bu yöntemde güneş hasarı olmayan bir bölgeden alınan küçük bir deri biyopsisi 4 hafta kadar gerekli ortamda bulundurularak fibroblastların kültüre edilmesi sağlanır. 3 hafta sonra 3 seans şeklinde sorunlu bölgelere gerekli enjeksiyon yapılır. Böylece yaşlanma belirtilerine sebep olan kollajen ve elastin azalması için kollajeni ve elastini sentezleyecek fibroblastlar bölgeye verilmiş olunur. Özetle cilde enjekte edilen genç ve taze fibroblast hücreleri, bırakıldıkları bölgede faaliyete geçerek kollajen ve elastin üretimi yaparlar; ciltte kuvvetli bir anti-aging aktivite göstererek cildi sıkılaştırırlar. Genel anlamda bir cilt gençleştirme ve canlandırma etkisi sağlanmış olur. Yöntemin yan etkisi yoktur ve etkisi 5 yıl devam eder Gençleşmeyi sağlayan fibroblastlar kişinin kendine ait olduğu için, herhangi bir yabancı cisim reaksiyonu veya alerjiye sebep 23 Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzm. Dr. Gülden Avcı olmaz. Uygulama sonrası ilk 6 ay ile 24 ay arasında düzelmenin devam ettiği ve sağlanan düzelmenin yaklaşık 5 yıl devamlılığını koruduğu bilinmektedir. Kırışıklık tedavisi haricinde yüz yenileme ve gençleştirmede, akne, suçiçeği, ameliyat izleri, yanık izleri gibi derin izlerde, saç dökülmesi tedavisinde, dudak biçimlendirmede, cilt çatlaklarında ve iyileşmeyen / kapanmayan yaralarda kullanılabilen otolog fibroblast enjeksiyonun herhangi bir yan etkisi yoktur. Karsinojenik veya teratojenik değildir. Her hastada uygulanabilen bu tedavi yöntemi sadece hamilelerde yapılan yeterli çalışma olmadığı için kullanılmamaktadır. Otolog fibroblast enjeksiyonu, hastanın kendi dokusu olması, etkisinin uzun ve kalıcı olması, yan etkilerinin olmaması nedeniyle günümüzün önemli tedavi metodlarının başında yer almaktadır. 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 24 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 25 GENEL CERRAHİ ! ! "! HAMİLELİK HEMOROİDİ TETİKLEYEBİLİR. Hamilelikte sıkça rastlanan rahatsızlıklardan biri hemoroidlerdir. KadıköyŞifa Sağlık Grubu Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Levent Eminoğlu, anne adaylarının bedeninde meydana gelen değişikliklerin sonucunda ortaya çıkan hemoroidler hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Hemoroid dokusu her insanda normalde var olan, istemsiz gaz ve sıvı çıkışını engelleyen bir yastıkçık mekanizmadır. Bu yastıkçıkları oluşturan damar yumağının şişmesi, sarkması, kanama ve ağrı yapması durumunda ise hemoroidal hastalık oluşur. Gebelik dönemi çeşitli nedenlerle hemoroid sorunlarının sıklaştığı veya başladığı bir dönemdir. Gebelik döneminde vücuttaki kan miktarı % 25 – 40 arttığından, toplardamar sisteminin basıncı direkt olarak artar. Büyüyen rahim, giderek toplardamar sistemi üzerine baskı yapacağından, hemoroid ve bacaklarda varis oluşumunu çok kolaylaştırır. Gebelik döneminde doğal olarak artan progesteron hormonu ve damar duvarında gevşeme, rahatlama yaratarak, doğrudan hemoroid durumuna neden olabilirken, aynı zamanda bağırsak hareketlerini yavaşlatıp kabızlığı tetikleyerek de hemoroid hastalığının oluşumuna katkıda bulunur. Gebelik döneminde en etkili önlem olarak su masajı, şişlik ve ağrı döneminde buzlu kortizon denenebilir. Kaşıntı ve kanamanın ön planda olduğu durumlarda ise, kortikosteroid içerikli pomatlar kısa süreli olmak üzere kullanılabilir. Nadir durumlarda ise, hemoroid memesi içinde pıhtılaşma oluşması ve / veya ilaçla kontrol altına alınamaması durumunda cerrahi gerekebilir. 25 Genel Cerrahi Op. Dr. Levent Eminoğlu 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 26 Doğumların en önemli destekçisi Doula Aslında biliyoruz ki yüzyıllardır hamile, doğuran ve lohusa kadın fiziksel, duygusal ve bilgisel destek almaktadır. Bu destekçi kişi yeri geldiğinde annenin eşi, bir aile yakını ya da arkadaşı olabilmektedir. Doulanın farkı ise, bu işi eğitimini alarak daha tanımlı ve profesyonel uygulamalara dayandırarak yapmasıdır. Araştırmalar, doğumlarında kesintisiz destek alan kadınların doğumlarının daha kısa ve kolay olduğunu, bebeklerin daha sağlıklı ve kolayca emdiklerini ve doğum sonrasında ailelerin daha kolay bir geçiş dönemi yaşadıklarını göstermektedir. Doulanın en temel görevi, annenin yürüdüğü yolu onurlandırmak; Doula, anneye ve ailesine doğumdan önce, doğum sırasında ve lohusalıkta fiziksel, duygusal ve bilgisel destek sağlayan, bu konuda eğitimli profesyonellere denir. hamilelik, doğum ve ebeveynlik yolculuğunun farkına varılan bir şekilde yapabilmesi için bu yolu anne ve baba ile birlikte bir danışman ve destekçi olarak yürümektir. Doula ne yapar? Doğumunuzun başından sonuna kadar sizinle birlikte olur. Bir kadının bedenine ve kendi bebeğini dünyaya getirebilme yeteneğine inanır. Bu sebeple kadının bedenine ve doğumun mahremiyetine saygılıdır. Doğum yapan kadının ihtiyaç duyduğu kutsal ve mahrem alanı korumaya yardımcı olur. Doğumunuzla ilgili tercihlerinizi yaparken sizi seçenekleriniz hakkında 26 bilgilendirir ve seçimlerinizde sizi destekler. Ayrıca doğum tercihlerine göre beklenmedik durumlar ile de baş etmenize de yardımcı olur. Doğumda kullanılabilecek pozisyonlar, masajlar ve nefes çalışmaları ile ilgili bilgiler öğretir. Doğum sırasında da size masaj yapar, cesaretlendirir, rahatlatıcı pozisyonlar önerir, nefes tekniklerini uygulamanızda size yardımcı olur. Medikal prosedürler uygulamaz ve sağlık profesyonellerinin yaptığı işlere müdahale etmez. 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 27 KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ! ! "! MENOPOZ YAŞI DEĞİŞTİRİLEBİLİR Mİ? Kadınlar için hayatlarının en zor dönemlerinden biri menopoztur. Üreme faaliyetlerinin durup, hormon üretiminin azalması ile birlikte kadınların vücutlarında önemli değişiklikler görülür. KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Emrah Kol menopoz ile ilgili en çok merak edilen soruları yanıtladı Menopoz nedir? Ergenlikte 300 - 400 bin yumurta taslağı içeren yumurtalık, 40’lı yaşların başına kadar 300 civarında olgun yumurta üretip gebelik oluşumunda kullanılmasını sağlar. Diğer binlerce yumurta taslağı olgunlaşanlara destek görevinde bulunurlar. 50 yaşa gelindiğinde yumurta üretimi durup, yumurta üretimiyle tetiklenen östrojen üretimi azalınca rahim içinde aylık kalınlaşma olmaz ve artık ritmik kanama görülmez. Bu durumun adı menopozdur. Bu dönemde sadece östrojenin değil diğer hormonların da kan seviyelerinde de belli seviyelerde düşüşler olur. Menopoz hangi yaşta görülür? Toplumlar arası farklılıklar olmakla beraber menopoz yaşı için genel kabul 49-52 yaşlardır. Menopoz yaşı değiştirilebilir mi? Her kız çocuk doğduğunda genetik kodları ile menopoz yaşı belirlenmiştir. Bu nedenle menopoz yaşını daha ileriye taşımak mümkün değildir. Ancak bazı olumsuz faktörler (sigara tüketimi, ilaç kullanımı, ameliyat, otoimmün hastalıklar, X-ışını) menopoz yaşını öne çekebilir. Menopoz öncesi dönem nedir? Aktif dönemden sonra yumurta oluşumu, kanama ve doğurma fonksiyonunun tamamen bittiği ana kadar geçen dönem menopoz öncesi dönem olarak adlandırılır. Bu süreç 42 - 45 yaşlarında başlar ve her kadında farklı belirtilerle seyreder. Belirti yelpazesi o kadar geniştir ki, bir kadın fiziksel ve ruhsal sıkıntı yaşamazken, diğeri menopozun tüm zorluklarını bu dönemde de omuzlarında taşır. 27 Kadın Hastalıkları ve Doğum Op. Dr. Emrah Kol Erken Menopoz nedir? 30 - 35 yaşlar ve daha öncesinde menopoz gerçekleşmesi erken menopoz olarak tanımlanır. Ameliyat, ilaç kullanımı, X-ışını ve başka nedenler olmaksızın ortaya çıkar, genetik özellik taşır ve görülme sıklığı % 1’dir. Menopoz döneminde hangi şikayetler görülür? Sıcak basması Sıcak basması, menopoz geçiş döneminde ve sonrasında en sık görülen şikayettir. Beyindeki lokal doku maddelerinin salınımı ve etkileri azalan östrojene bağlı olarak değişim gösterir. Bunun sonucunda bedenin sıcaklık ayar merkezi olumsuz etkilenir. Bu olumsuzluk sonucunda, menopozdaki kadında nöbetler halinde ısı yükselmesi meydana gelir. Adı geçen lokal doku maddelerindeki değişiklikler ayrıca ruhsal emosyonel sorunları da beraberinde 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 28 getirir. Uyku bozuklukları, anlık günlük ruhsal dalgalanmalar, hafıza sorunları, konsantrasyon eksikliği kadının yaşam kalitesini bozar ve bu tablo yıllar boyu sürebildiğinden içinden çıkılmaz bir hal alır. Fiziksel sorunlar Cilt, kemikler, cinsel organlar menopozdan olumsuz etkilenir. Kolay yorulma, güç kaybı yaşamı zorlaştıran diğer faktörlerdir.Kemik erimesi bu dönemde zellikle dikkat edilmesi gereken bir konudur. Cilt değişiklikleri Cilt, vücudun en büyük organıdır ve östrojene çok duyarlıdır. Böyle olunca menopozla birlikte çok hızlı ve geri döndürülemez değişiklikler olmaktadır. Sıcak basması ile birlikte kadını en çok rahatsız eden durumdur ancak çoğunlukla östrojenle ilişkisi düşünülmediği ve yönlendirilmediği için çaresiz kalmaktadır. Cinsel organ değişiklikleri Menopozda cinsel organlarda da ciltteki değişikliklere paralel gerileme olur. Fiziksel görünümdeki değişikliklerin yanı sıra kuruluk ve yanma hissi, idrar şikayetleri ve enfeksiyon riskinde artış diğer önemli sorunlardır. Menopoz döneminde hangi hastalıklar ortaya çıkabilir? Kalp Hastalıkları Menopozdan önce kalp krizi riski erkeklere göre daha düşükken menopozla birlikte bu oran erkeklerle eşit seviyeye yükselir. Bu durum ciddi sorun olarak menopozdaki kadının karşısında durmaktadır. Kemik Erimesi Kemik erimesi iki ayrı nedenle olur. Birinde östrojen azlığı temel sebep iken diğerinde yaşlanmanın kendisi erimenin nedenidir. Irk, doğum sayısı, iklim, beslenme kemik erimesini etkilemektedir. Doğum sayısı, kalça kemik açısı, ülkemizin güneşli gün sayısı Türk kadınını bu konuda kuzey ülkelerinde yaşayanlara göre şanslı hale getirmektedir. Bununla birlikte östrojen azalması kemik erime ve kırık riskini artırmaktadır. Menopoz Dönemi Kanserleri Menopoz döneminde öncelikle meme, rahim, yumurtalık ve bağırsak kanseri üzerinde durulmalı kontroller bu kanser tipleri üzerinde yoğunlaştırılmalıdır. Menopoz döneminde hangi tetkikler yapılmalı? Rutin kan tetkikleri, CA 125,CEA, EKG, tüm batın ve jinekolojik USG, smear testi, mamografi, kemik yoğunluk ölçümü, gaitada gizli kan araştırması menopozdaki kadında başlıca yapılması gerekenlerdir. Menopoz tedavisinin amacı nedir? Menopozda eksilen hormonu yerine koyma tedavisi esastır (hormon replasman tedavisi). Menopozda esas olan şikayet ve bulguları esas alarak kadını (hasta değil) bir bütün olarak ele almaktır. O halde temel eksik östrojen olduğu için onun eksikliğini gidermek gerekmektedir. Cilt için kozmetik ürünler kullanılabilir, kemik erimesi için sadece o amaca dönük ürünler kullanılabilir, kalp hastalığı olunca bazı ilaçlar alınabilir ancak hiçbirisi yeterli olmayacağı gibi zaman kaybına da yol açacaktır. O halde hasta değerlendirilmeli risk içermiyorsa en az 5 yıl, risk içeriyorsa riske göre daha kısa süre hormon tedavisi yapılmalıdır. Var olan kanser hastalığı temel engel teşkil eder. Onun dışındaki tüm durumlarda menopozdaki kadının durumu bireyselleştirilerek ele alınmalı multidisipliner yaklaşımla hayat kalitesi yükseltilmeye çalışılmalıdır. Ergenlik döneminden itibaren hayatının bir parçası olan östrojen hormonunun düşük dozda yani, menopoz öncesi döneminde ritmik kanamalarının 3.günündeki kan seviyesiyle desteklenmesi ve yanına doğada olduğu gibi progesteron ilavesi konusunda cesaretlendirilmelidir. 28 Menopozda cinsel yaşam değişir mi? Gebelikten korunma kaygısından uzak olup hormon tedavisi ile de günlük şikayetlerinden kurtulan kadınların menopoz döneminde de doyurucu cinsellik yaşayabilecekleri öngörülmektedir. Menopoz öncesinde korunma 42 Yaşından sonra menopoz dönemine kadar yumurta oluşumu az da olsa devam eder. Bu nedenle aktif cinsel yaşamı olanlara düşük dozlu doğum kontrol hapları önerilir. Menopozda korunma Menopozla birlikte yumurta üretimi olamayacağı için hormon replasman tedavisi alınsa bile gebelik ihtimali olamayacağı için gebelikten korunmaya gerek yoktur. Menopozdaki kadın nasıl bir yol izlemeli? İçinde bulunduğu durumun hastalık tablosu olmadığını bilmeli, uzayan ortalama ömürle 30 -40 yıl süreyle yaşam kalitesinin düşmesine izin vermemeli, destek almak için aktif çaba göstermeli, akıl fonksiyonları, kalbi, cildi ve kemikleri için, risk faktörü içermiyorsa ve uygun takip aralıklarıyla hormon tedavisinden uzak durmamalıdır. 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 29 AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI ! ! "! HAMİLE KALMADAN ÖNCE MUTLAKA DİŞ MUAYENESİ YAPTIRILMALI Planlanmış bir hamilelikte nasıl öncelikle muayene olup gerekli tetkikler yapılıyorsa gebelik öncesinde de tüm ağız içi muayene ve gerekli röntgenler alınmalıdır. Böylece önceden çeşitli önlemler alınarak sorunsuz bir gebelik geçirilebilir. KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dt. Erhan Palamutçu, hamilelikte diş sağlığı ile ilgili merak edilenleri derledi. Hamile kadınlarda hormonal dengenin (östrojen, progesteron) ani değişimine bağlı olarak özellikle diş etleri diş iltihaplanmalarına çok eğilimlidir. Eğer dişler üzerinde biriken yiyecek artıkları tamamen temizlenmezse, “Gingivitis” adı verilen basit dişeti iltihabı gelişir. Diş etleri şişkin, kırmızı ve kanamalı bir hal alır. Bunu engellemek, etkili bir şekilde fırçalayarak ve diş ipi kullanarak mümkün olabilmektedir. Ayrıca hamilelik döneminde iyi huylu diş eti tümörleri de gelişir ve gebelik sonunda kendiliğinden geçer. Sabah bulantıları olan, sık sık kusan gebelerde ağız ortamı asit seviyesi yüksek olduğu için dişlerde aşınma, çürüme, hassasiyet oranı artar. Bu da yine iyi bakımla önlenebilir. Fakat kusmadan hemen sonra fırçalamak ortam asiditesinin maksimum olmasından dolayı pek tercih edilmez. Çünkü dişlerde arınma görülebilir. Bu yüzden kusmadan hemen sonra ağzı bol su ile çalkalamak ve ancak 20 - 30 dakika sonra dişleri fırçalamak daha uygundur. Gebe kadınlarda fırçalama bulantıyı artırıyorsa, en azından bol su ile ağzı çalkalamak yine de faydalı olacaktır. Çevremizde anne karnındaki bebeğin, annenin vücudunda bulunan kalsiyumu çektiği ve dişlerini çürüttüğü gibi bir inanış vardır. Fakat bu doğru değildir. Bebek kalsiyumu önce tüketilen gıdalardan, sonra da annenin kemiklerinden sağlar. Hamilelik esnasında oluşan çürükler yetersiz ağız bakımı ve diğer faktörlerden kaynaklanır. Gebeliğin ilk 3 ayı bebeğin oluşumunun başladığı ve en hızlı gerçekleştiği evrelerdir. Bu dönemde mecbur kalmadıkça diş uygulaması yaptırmaktan kaçınmak gerekir. Dişetlerinde şişme, kızarıklık, kanama arttığı için diş temizliği ve ağız hijyen eğitimi bu dönemde önemlidir. 3 – 6 ay arasındaki dönemde röntgen ve diş çekimi dahil, tüm uygulamalar yapılabilmektedir. Bu dönemde ihmal edilecek her sorun, ileride ağrı ile doğumun daha erken başlamasına sebep olabilir. Bu yüzden başlangıçta, yani gebelik öncesi kontrolden geçmediyseniz bile 3 – 6 aylık dönemde mutlaka kontrolden geçilmelidir. İlk 3 aylık dönemde oluşabilecek sorunlarda mecbur kalınmadıkça daha çok geçici tedaviler uygulanıp, kalıcı tedaviler 3 - 6 ay arasındaki döneme veya gebelik sonrasına bırakılır. Hastanın kadın doğum uzmanıyla görüşülerek, düşük, erken doğum riski, aşırı korku, panik gibi faktörlerin elenmesi ile her dönemde diş çekilebilir, dolgu yapılabilir, apse tedavi edilebilir. Çünkü ağrının yaptığı stres bebek için daha zararlı olabilir. 29 Ağız ve Diş Sağlığı Dt. Erhan Palamutçu Gebelik döneminde tükürük akışının azalmasıyla da, zaten hassas olan diş etlerinin tükürüğün yıkayıcı etkisinin azalmasıyla da daha kötü bir hal ortaya çıkabilir. Bu yüzden ağızda oluşan plak çok iyi bir şekilde uzaklaştırılmalı ve azalan tükürüğün yıkayıcı etkisi iyi fırçalama, diş ipi kullanımı ve bol su ile çalkalama ile önlenmelidir. Gebelik döneminde oluşan apselerde, tetrasiklin grubu antibiyotikler dışındakiler kadın doğum uzmanıyla görüşülerek kullanılabilir. Eğer çok gerekli ise, röntgen de anneye giydirilen kurşun önlük ile çekilebilir. Gebelik döneminde direnç, dengeli beslenme, sağlıklı olma, ilaçlardan uzak durma, bebeğin gelişimi için en önemli faktörlerdir. 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 30 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 31 ! ! "! kitap İstanbul’un İncileri: Adalar Adalar İstanbul’un İncileri Kadir Can Adalar Turizm Geliştirme Merkezi 2013, 159 sayfa Gitmek istiyorum!” İstanbul’da yaşayan birçoklarının gün içinde en azından bir kere dile getirdiği bir cümle bu. Trafiğinden, gürültüsünden, insanların vurdumduymazlığından sıkılıp bir anda her şeyi bırakıp gitmek istiyor insan. Alıp başını betondan uzak, deniz kenarında, içinde rengârenk çiçekler olan bahçeli ufak bir eve belki… Böyle sıkıldığın her an arkana bakmadan gitmek herkes için mümkün mü bilmiyorum ama bir an için hayalini kurabilmek bile iyi geliyor. Durup nefes almak istediğinizde, canınız sıkıldığı halde uzaklaşamadığınız zamanlarda, çok yakınlarda bir günlük de olsa kaçabileceğiniz bir hazineyi hatırlatıyor Kadir Can. İstanbul’un İncileri: Adalar kitabındaki fotoğraflara baktıkça Prens Adaları okurun yanı başına geliyor. Sanatçı ve imgesinin Oluşumu 1980 Sonrası Türkiye’de Popüler Roman Sanatçı İmgesinin Oluşumu Ernst Kris, Otto Kurz Çeviren: Sabri Gürses İthaki Yayınları 2013, 160 sayfa 1980 Sonrası Türkiye’de Popüler Roman Koç Üniversitesi Yayınları 2013, 348 sayfa Bu kitap, elbette ki konusu gereği, kitapların ticari başarısını bir kriter olarak gösteriyor. Öte yandan popülerlik, piyasa, pazar sözcükleri edebiyat ve sanatla zorlukla ilişkilendirdiğimiz deyimler. Yazarı malını satan tüccar, kitabı da ticari bir mal olarak görmek çok zor ama popüler romanlar söz konusu olduğu için seçilen deyimler bu yönde. Bunu eleştirmiyorum sadece doğal olarak yadırgadığımı dile getirmeden edemedim. Eldeki kitabın başka disiplinler ve türler üzerinde düşünmeye imkân veren geçişkenliği, bu imge meşruiyetinin oluşumu meselesi üzerine de yoğunlaşmaktadır. “Bir sanatçının isminin kayda geçirilmiş olup olmadığı bundan nesnel olarak emin olmak mümkün olmasa bilesanatsal başarısının büyüklüğü ve kusursuzluğuna bağlı değil, o sanat eserine verilen öneme bağlıdır.” İşte tam da bu, seçmek, sunmak önem ithaf etmektir ve bundan çıkan sonuç imgedir. Yazılı kültürün ve yüksek sanatın neredeyse kutsal olduğu yakın zamanlara kadar bu çok önemliydi. Şimdi ise, kendi kendisinin kayda geçireni olmak gibi tuhaf olduğu kadar sorunlu bir çağ var… İmge, imaja ve şöhrete dönmüş çoktan. 31 Işığın Çocuğu Arel Işığın Çocuğu Arel Koray Avcı Çakman Resimleyen: Elif Deneç Can Yayınları 2013, 176 sayfa Elif Deneç’in çizdiği kapak resmine baktığımız anda, bu kitabın içinde başka bir dünya olduğunun farkına varıyoruz Çikolata ile ben. Bir çizere, böyle tatlı karakterleri çizdiren bir hikâye olmalı ortada. Sayfaları karıştırdığımızda sarı saçları ve mor elbisesiyle bir peri resmi geliyor önümüze. Söz konusu kanatlı bir ufaklık olduğunda ikimizin de en sevdiği renkler bunlar. Kimmiş acaba bu Arel diye okumaya başlıyoruz Koray Avcı Çakman’ın yazdığı Can Çocuk’un yayımladığı kitabımızı. 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 32 Popüler romanın yükselişi Veli Uğur, 1980 Sonrası Türkiye’de Popüler Roman’da, popüler romanların son otuz yılda piyasayı ele geçiren türlerinin incelemesini yapıyor. Geniş bir yelpazede türleri ele aldığını söyleyebiliriz. türün okuyucusu olduğu gibi, her okur her türün okuyucusu olabilir. Her kitabın yeri ayrıdır. Yayıncılar Birliği’nin verilerine göre 2011’de 1676 yayınevi çalışır durumda, kitap yayımlıyormuş. Bu sayı herhalde son iki senede azalmamış, artmıştır. Ayrıca senede yaklaşık üç yüz milyon bandrollü kitap piyasaya sürülüyormuş. Bütün bu bilgileri Veli Uğur’un 1980 Sonrası Türkiye’de Popüler Roman kitabından öğrendim. Genelde klasik eserler, edebiyat kanonu ve çağdaş edebiyatla ilgilenmekten, eleştirmenlerin öksüz bıraktığı türler oluyor; onların ne denli çok olduğunu bu kitabı okurken görmek mümkün. Kitapla ilgili yazıya başlamadan söylemeliyim ki özellikle polisiye, casusluk, aşk ve kadın temaları romanları çok severek okuyan biriyim. Üst edebiyat, alt kültür ayırımlarını yapmaktan ve özellikle de ticari eserleri küçümsemekten yana biri olmadım hiç. Çocukluğum ve gençliğim Agatha Christie, Harold Robbins, Barbara Cartland ve daha nicelerini okuyarak geçti. Bir yaz tatilinde evde bırakılmış otuz kadar (hiç abartmıyorum) pembe dizi aşk romanını bir haftada okumakla türün yabancısı olmadığımı sanırım kanıtlamış oldum. Kitap söz konusu olduğunda bana elitizm anlamlı gelmez. Her Böyle bir açıklama yaptıktan sonra bile popüler romanın sınırlarını belirlemenin, türü tanımlayacak bir olgu bulmanın zorluğunun da farkındayım. Popüler romanın tanımını yapmak bir hayli zordur. Popüler mi, çok satan mı, ticari roman mı demeli? Yoksa tümden genel kategorileri bir kenara bırakıp sadece alt türün adıyla mı anılmalı, örneğin polisiye, korku romanı ya da erotik roman gibi? “Ticari roman” bir aşağılama çağrıştırabilir oysa “popüler” geniş kitle tarafından kabul edilmişlik şeklinde anlaşılır. Veli Uğur kitabın giriş bölümünde bu konuyu etraflıca ele alıyor. Popüler olanın aslında kapitalist düzende kitleler üzerinde bilinç yaratmak oluşunun örneğini veren Derrida ve Adorno gibi çağdaş felsefecilerin izinden giriyor konuya. Popüler kültürün hegemonyasının sanatlar üzerindeki ezici baskısı dile getiriliyor fakat yazar hemen bununla birlikte popüler romanın sorunlarına da değiniyor. En başta edebiyat kanonu dışında bırakılmış olmak ve bugüne kadar akademik ilgi görmemek. Bu dışlanmanın nedenlerine değinmiyor çünkü bu tezin konusu değil, Veli Uğur sadece popüler romanların son otuz yılda piyasayı ele geçiren türlerinin incelemesini yapıyor. Kitap çok başarılı bir birinci bölümle başlıyor: “Popüler romanın doğuşu ve 1980’e kadar olan gelişim”. Bu bölümde özellikle ciddi bir katalog sunduğu için hem adını çok iyi bildiğimiz yazarların eserlerini hem de Güzide Sabri gibi çok daha az tanınan popüler yazarları kapsayan tarihsel süreç anlatılıyor. Kitabın asıl amacı 80’lerden sonraki dönem ama öncesinin böyle netlikle ortaya konmuş olması çok iyi fikir veriyor. Veli Uğur 1980’lerden sonrasını ele almasının nedenini, darbe sonrası siyasi kutuplaşmanın dağılması ve daha merkezi akımlara yerini bırakması olarak açıklıyor. Bu durum yeni türlerin ortaya çıkmasına neden oluyor ve piyasada kolay tüketilen eserler egemen oluyor. Bütün bunlar son otuz yıldır sanat ve edebiyat eserlerinin ticari değerleriyle öne çıkmasını da açıklıyor. Bu kitap, elbette ki konusu gereği, kitapların ticari başarısını bir kriter olarak gösteriyor. Öte yandan popülerlik, piyasa, pazar sözcükleri edebiyat ve sanatla zorlukla ilişkilendirdiğimiz deyimler. Yazarı malını satan tüccar, kitabı da ticari bir mal olarak görmek çok zor ama popüler romanlar söz konusu olduğu için seçilen deyimler bu yönde. Bunu eleştirmiyorum sadece doğal olarak yadırgadığımı dile getirmeden edemedim. Veli Uğur tezini popüler roman türlerini incelemek üzerine kuruyor. Geniş bir yelpazede türleri de ele aldığını söylemek mümkün. Burada ele aldığı konuların hepsinden söz etmek olanaksız, sadece eksik bulduğum birkaç konuya değineceğim. Son yıllarda okuduğum bilim kurgu romanlarında sık rastladığım temalardan biri büyük metropollerin içinde çevreden kopuk yaşayan insanların korkusu. Gülayşe Koçak, Sadık Yemni gibi yazarlar bilinçsizce 32 gelişmiş şehirlerin ve yanlış çevre politikaların korkusunu hissettiren romanlar yazdılar. Veli Uğur bilim kurgu ve fantastik romanlara yer vermiş kitabında ama bu kitapların yazılmalarına neden olan çevre kirliliği ve nüfus patlaması ile bağlamamış. Kitabın bütünü ele alındığında çok önemsiz görünecek bir kusur ama bu kadar iyi araştırılmış bir kitapta bu konuyu görmeyi bekledim. Yeni ruhanilik Ele alınan konular içinde “hidayet romanları”na geniş yer ayırmış yazar. Ayrıca İslami temalı aşk öyküleri, dindar dedektifler, türbanlı isyan gibi konulara yer vermiş. Bunların yanı sıra İslamiyet’ten kopuk olarak gelişen yeni tür bir spiritüalizmle karşılaşıyoruz popüler romanlarda. Yazar bu konuya fazla değinmiyor. Popüler romanlarda yoga, reiki, insanın ruhsal gelişimi, kendini bulma gibi konuları Mevlana ile birleştiren, yeni bir tür ruhanilik çizgisinden bahsetmek mümkün. Üniversitelerin popüler kültüre ilgilerinin artması çok desteklenecek bir durum. Bu konuları ele alan çok sayıda yüksek lisans teziyle karşılaşıyoruz artık. Daha önceleri arabesk müzik, televizyon dizileri, popüler romanlar hakkında yapılmış bilimsel araştırmalar ya yoktu ya da çok azdı. “Popüler” sözcüğünün doğru tanımlanması çok önemli; elbette sadece ne olduğu ve nasıl geliştiği konuları değil, nedenselliği de ele alınmalı. Özellikle popüler eserlerin hegemonyasının sanata ödettiği bedel, artık araştırılması ve tartışılması gereken bir konu. İçerikler Radikal Kitap’tan alınmıştır. http://www.kitap.radikal.com.tr 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 14:09 Page 33 insan kaynakları bizden haberler Kadıköy ve Ataşehir Belediyeleri tarafından her yıl düzenlenen Sünnet Şöleni’ne bu yıl da destek verdik. Belediyelerle işbirliği halinde yürütülen çalışma kapsamında, Kadıköy Hastanemizde 35, Ataşehir Hastanemizde ise 79 çocuğun sünneti ücretsiz olarak gerçekleştirildi. Kurumsal sosyal sorumluluk bilincimiz kapsamında, 2003 yılından bugüne belediyelerin organizasyonu ile desteklediğimiz Ücretsiz Sünnet Kampanyası, değerli hekimlerimizin özverileri ile her yıl daha fazla ihtiyaç sahibine ulaşır hale geldi. Kampanya kapsamında büyük bir özveri ile çalışarak, desteklerini esirgemeyen hekimlere (Op. Dr. Mustafa Günhan, Op. Dr. Levent Gürkan, Op. Dr. Murat Tan, Op. Dr. Gülden Avcı, Op. Dr. Murat Mutuş) teşekkür plaketleri düzenlenen organizasyonda Genel Müdürümüz Sayın Buket Pilavcı tarafından takdim edildi. Evlenenler... Çalışanlarımıza bir ömür boyu mutluluklar diliyoruz. KADIKÖYŞİFA SAĞLIK GRUBU çalışanlarımıza yeni görevlerinde başarılar diliyoruz. BELMA DAĞITMAÇ HASTA KABUL YETKİLİSİ FATURA KONTROL UZMANI - AH DİDEM ÖZSEZGİN HASTA DANIŞMANI HASTA KABUL YETKİLİSİ -KŞH HATİCE ÇUBUKÇU HASTA KABUL YETKİLİSİ MEDİKAL MUHASEBE ELEMANI SULTAN ŞAHİN HASTA DANIŞMANI HASTA KABUL YETKİLİSİ -KŞH MEHTAP KAYA HASTA DANIŞMANI CHECK-UP DANIŞMANI-AH SEVDA ARSLAN CHECK-UP DANIŞMANI KURUMSAL PAZARLAMA UZMANI CEM ÇETİN 18.05.2013 LEYLA YILMAZ 25.05.2013 PERİHAN BEKTAŞ 15.06.2013 HÜLYA ALPTEKİN 29.06.2013 GÜLÇİN DEMİR-VEDAT TURUNCA 31.08.2013 AYFER KAYA 08.09.2013 İREM KONAKÇI-HAKAN YENİCE 24.08.2013 PELİN KEMEÇ 14.09.2013 FATMA KARTALOĞLU 21.09.2013 Sifalı Miniklerimiz Çocuklarınızla birlikte sağlıklı ve şifalı bir ömür dileriz Emre-Beril - Ediz Akkurt Duygu - Defne İl Nilüfer - Kuzey Aras Yılmaz Hasan-Nazan-Buğra Yalvaç 33 Selda - Miraç Oğuzhan Tuba - Defne Irmak Tabak 2013:BİZİMŞİFA DERGİSİ 08.10.2013 12:22 Page 34 e ronelinizd da ve pe ız n rı a rl to ok nenizde d ilgili hasta e uz. Z.M. v n z lu ü o y r e çizgid u diği güle b te n is a k m e r za k görm kürler. He nın en ço için teşek n u Bir hasta n K. u B etmesi . İ. mevcut. .İ. le tedavi y ü çok fazla z ü ry üper. Y.A le nce gü i Zehra s s ö e n ir a ce ş d re m a ü e ımız s bek h ne olm ellikle be de kaldığ z y’in muya e e Ö n B . ta s m in a ri g e H n E ı dil ri) çok iyi. Devamın hemşirele fesyonel. k e ro b p e e rçekten b v li le bilgisi ge ok bilinç ı (özellik e ç v i ım s ş g e il la , rk k z e a H elryü isi, y rinin güz ilgisi, bilg . ik. S.K. hemşirele tt Prsonelin e s ım k is ürler. Y.K a h k b k u e yoğun se teş i huzurl e e iz v rk e ri im C.M. H d le . n e e ir k un kadık. üvendim k hemş n g e m b e e e v b m m n n i a evd elde Yenidoğ n person kibi çok s lü ilgilene m. Tüm e z e ş ü y te r h sı. le u ü m inde g ağlanma izmetin s üre içeris h s ü ız rl ım tü r ığ t ald e he bir şekild en hizme orunsuz Hastaned s e v i iğ ll üze eti işleyişin g e hakimiy ı kibarlığı, ır ş a n dilerinin iş li n e e ş, K u r. lm o o Person ıy l çalış destek çok güze boyunca olr k n la ü ş te g a s d e 2 C.A. a d nuda bizlere kti. Ark o e k ç ım r i n e a m h h ti a re e k izle and celikle dik sürekli b umlusu H onusu ön da hanım işkileri sır e il S ta a s d a a Temizlik k H el. nışm mükemm miştir. Da ebilei hissettir kesinlikle ib g e için seçil d iz im im iz v B e . . i z iz ri .Ö e C r ed kendim ekkürler. k teşekkü epiniz teş rkese ço e h re e muştur. H z kü aşta olma Yakınlaeleriniz b ir ş m e h labildim. e a v i iz iy n g ri il le . diğim Hekim ydiniz. A.C ardan iste i hastane e doktorl v n e cek en iy rd le şire ldım. Hem mnun ka e er. Z.P. m rl k ü o k ç k en ok teşe Ç . im Hastaned ğ e c vsiye ede rımada ta