Alper Kürük - Antoloji.Com
Transkript
Alper Kürük - Antoloji.Com
Alper Kürük - şiirler - Yayın Tarihi: 6.12.2006 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve taraf değildir. Alper Kürük (1938 -) İstanbul Hukuk Fakültesinde başlayan öğrenim süresi sonucu Hukukçuluk + yıllar süren Hâkimlik Mesleği + kendi isteğimle Hâkimlikten emeklilik + Serbest Avukatlık + şimdi de candan sevdiğim ve saydığım eşimle(yarı parçamla) merhum Barış Manço'nun: 'Bir yastıkta kırk yıl...'bestesinin gerçek muhatap ve sahiplerinden olarak sürdürmeye gayret ve özen gösterdiğimiz,daha daha yıllarca da sürmesini Allah'tan dua ve niyaz ettiğimiz a s u d e h a y a t ı m ı z + Aramıza bir kara kedi olarak giren değil,aksine aramızda bizimle yaşamısını istediğimiz pamuk kedimiz: Ş İ İ R = İşte bu ben... Şiirin ve güzel sanatların yaşı yok ki... www.antoloji.com - kültür ve sanat Ab -ı Hayatımsın Atam 10 Kasımla başlayacak benim her yılım Ağlayacağım,ağlayacağım güler gibi, 10 Kasım dökülürken ağzımdan Titreyecek dudaklarım tiril tiril Sanki MUSTAFA KEMAL der gibi. Okşasın diye saçlarımı Terkedeceğim rüzgârlara, Hür eser bu toprakta yeller MUSTAFA KEMAL eser gibi. Yaşlı kirpiklerim arasından gözlerim Dalar ölüm karanlığına Seçer birini ölümsüzler içinden MUSTAFA KEMAL'i seçer gibi. Sessizliğe açılmış kulaklarım Süzer sessizlikten tek ses Bitmeyen bir âhenkle duyarım MUSTAFA KEMAL'i duyar gibi. Koklarım,koklarım hür havayı Bir canlılık dolar ciğerlerime MUSTAFA KEMAL dolar gibi. MUSTAFA KEMAL emrediyor başımda Emrediyor büyük kumandan Ben dimdik duracağım yanı başında Ölmeyen nefer gibi. Yılda bir gündür 10 Kasım Üzüntü orduları için sefer gibi, Eyvah! gitti elden başbuğ Düştü başlarımız önümüze Düştü fethedilmiş kaleler gibi. 10 Kasımla başlayacak benim her yılım Ağlayacağım,ağlayacağım güler gibi, Noel Baba,benim bu yılbaşlarımda Beni sevindirmek istersen İstemem ben oyuncak filan Onları çocuklara at bacalarından Bana tek MUSTAFA KEMAL'imi ver Ben MUSTAFA KEMAL'imi isterim Yaşamağı ister gibi. Ab -ı hayatımsın Ata'm İçerim fikirlerini tekrar tekrar içerim Ben sana kanamam,ben sana doyamam... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Acı Biber Hayatı hiçe saydım Boşa saydım hayatı, Aşk hayatın tadıymış Bunu önce anlasaydım. Ayrılık aşkın zehri Aşkın biberiymiş ayrılık, Felek,hiç yanmazdım Biber sürmene ağzıma Eğer çocukcasına Aşk için ağlasaydım. Bense güldüm... Ayrılığı bilmeyişime gülmüşüm demek... Ben gençtim Felek Sen çocuk yerine koydun beni Biber sürdün ağzıma. Kendimden geçtim Her şeyden geçtim ben Tek aşktan geçemedim. Dilim yanık Dilim parça parça o biberden Zehri geçmese de dilimden Aşkım tek Yekvücuduz aşk içinde o ve ben. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Acı Gönül Bestesi Bir acı duyduğunuz gün olursa Ki insan oldukça acı duyacaksınız O geceyi unutamayacaksınız. Dinleyin geceyi içten Karanlık sizlere birşeyler söyleyecek Dikkat kesilsin kulaklarınız. Dinleyin,dinleyin durmadan Bir inilti duyacaksıız Karanlıklardan süzüle süzüle gelen. Dinleyin sabrınız tükenmesin Dişinizi sıkın birazcık daha Bu duyduğunuz inilti Bir ölecek hastanın iniltisi değil. Bu,ne de bir insan sesi Belki bu inildeyen bence Acı bir gönül bestesi... Artık bize düşen tek şey Yatağa girip erkence Yıldızlara göz yaşını göstermeksizin Ağlamak karanlığa doğru. Ben ağlasam da yıldız yıldız gülen gök Yine hepimzin, Yine hepimizin. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Acıkmayayım Mı? Sözümü dinleyen yok Beni söz edense pek çok, Gözüm düşmana tok Dosta acıkmayayım mı? Günah hep benim eserim Sevap düşmanlarımınmış, Cehennemmiş benim yerim Cennete acıkmayayım mı? Çirkin yaraşırmış bana Sevgi belâymış insana, Verin o belâyı bana Aşka acıkmayayım mı? Her şeyciğe karnım toksa Dünyada bana yâr yoksa, Bir sen varsın ey güzel kız Ben sana acıkmayayım mı? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aç Ve Muhteris Açım diyorsun Kuru ekmek ye diyorum Tutmaz diyorsun. Peynir-ekmek ye diyorum Yetmez diyorsun. Tabak tabak ye diyorum Bitmez diyorsun. Açım diyorsun Doymam diyorsun. Evi ye diyorum Doymam diyorsun. Mahalleyi ye diyorum Doymam diyorsun. Semti ye diyorum Doymam diyorsun. İstanbul'u ye... Doymam... Türkiye'yi ye... Doymam... Avrupayı ye... Doymam... Dünyayı ye... Doymam... Evreni ye diyorum Doymam diyorsun. İyisi mi başını ye Kurtulursun... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Açıl Açılabildiğine Hatırla birkaç mevsim öncesini Bir öpücük vermekten kaçınmıştın Şu dikenimsi sakallarım biraz büyümüş diye. Toz kondurmazdın kendine hiç Meğer yalanmış söylediklerin Niye övündün bunca an niye? 'Yaza bayılırım...'derdin Ki seveceğin mevsimi bilmemişsin sen Kışı sevmeliydin çünkü Vücudunu örten elbiselerin Yalanlarını onaylıyordu. Sözlerine kanıp Diyecek birşey bulamıyordum ben. Sevgili yazın geldi Çiçekçesine açıldın sen de Açıklığından utandı çiçekler Mecbur oldu kapanmaya Çünkü onlar edepsizce açılmazlar. Senin gibi kırıştırsaydı köşede,bucakta Gül,olurdu bülbüle çoktan yâr. Hatırla bir öpücük vermemiştin Güya sakallarım biraz büyümüş diye. Komadın hâlâ elden nazı Sen sev yine her yazı Açıl açılabildiğine... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Açılmış Bahar,çiçekleri açmış Çiçekler de gönülleri. Yazla gökyüzü açılmış Bulutlar kaçışmış Kışlı ruhların semasına. Hayatın zevkinden bir an Bir nefes tatlı,ılık rüzgârlarından Sisli hülyaları silmiş. Taze bir hava doldurmuş ciğerleri Kokularla,sıcakla İnsanı bir hoş eden Sarhoş eden bir hava... Plajlarda renk renk Cins cins kızlarla,kadınlarla İyi,kötü ihtiraslar taşmış... Kıyıdan,insandan bıkan Sadelik,sessizlik arayan insan Mevsim bu mevsim diyerek Çekmiş altına bir yelken Ufka açılmış. Herşey açılmış dururken Bir kenarda yalnızca ben Ezerken dertlerimle ruhumu, Bir kerecik gönlüm benden Açılıvermiş...çok mu? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Adak Adaklar adanır Evliya Dedelere Umutlar kadar çok adaklar, Kumaş parçaları,ipler bağlanır Türbe penceresindeki demirlere. Mumlar dikilir şamdanlara Gerçekleştikçe ümitler, Yapılır âyinler,okunur mevlidler Sevindirilir ruhlar, Adanır yine taze adaklar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Adem'in İtirafı Yasaklanmış o meyva kabarttı iştahımı Şeytana uyup yaptım kaçamak siftahımı, Gücendirdim bir kere yaratan Alah'ımı Şimdi gökler kapsamaz çıkardığım âhımı. Cennetinden dünyana atılmışım bu yüzden Affın için yıllarca sana tevbe ederken Farkına varmamışım. kaçırıvermişim gözden Güzelllikleri gördüm Havva ile yeniden. Dünyada da Cennetten köşeler varmış meğer Görür güzellikleri insan isterse eğer, Sevgilerden doğuyor bence bütün sevgiler Fâni olsa da dünya yaşamaya da değer... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Adem'le Havva'nın Aşkı Adem'le Havva'yı gördüm rüyamda Ne güzel de sevişiyorlardı, İlk aşkı gördüm rüyamda. Sâdeydi,çıplaktı aşkları Kendi çıplaklıklarınca, Işık ışıktı gönülleri Baktım da çıplak gözümle gördüm. Sıcak sıcak sevişirlerken Buğday ya da elma ağacının altında Bir rüzgâr esti hafiften. Titreyen yapraklarla Titredi içi Havva'nın Bu,aşkta ilk korkuydu beliren. Şeytan rüyamda da buldu onları Benim rüyalarım zanetmem hiç Olmaya ki şeytansız olsun. Ayrılık girdi araya Hasretin sillesini yedi Adem ve Havva Böyle oldu ilk aşkta ilk ayrılık Bir şeytan yıktı,rüyada ilk aşkı Başladı yine benim rüyalarım Başladı şeytanlı rüya... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ağacın Derdi Ben kuru bir daldım İnce uzun öylesine, O,üstümde yemyeşil Yemyeşil bir yapraktı. Onunla beraberken Gören göz hayran seyrederdi bizi Kuşlar bile sık sık Ziyaret ederdi ikimizi. Rahatımız yoktu hiç Göz bizde,gönül bizde,kuş bizde Yalnız yaşamak Sessiz yaşamak istiyorduk İkimiz de. Mevsimler dahi kıskandı Bu bağlılığımızı İyi-kötü geçirdik neyse Bahar balayımızı. Yaz ateş püskürüyordu Bizim sevişmemize, Zaten sevgili yaprağımı Kavuran da o oldu. Şimdi o güz yellerini düşünüyorum Nefretle,içim içime sığmayarak, Fitne dolu gözler artık Bende değil. Anladım,hepsi ondaymış Ki nazar değdirdiler ona. Ben yine kuru dalım Fırtınalı günlerde Yellerle ağlarım. Sesimi duyarsınız insanlar Ama beni anlamazsınız. Gitti benim yaprağım Gitti yeşil yaprağım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ağaç Güz mevsimi Ümitlerin yaprak yaprak Sararıp döküldüğü mevsim. İnce hastalıklıların Ortadan kesip el-ayak Yaprak yaprak döküldüğü mevsim. El kaldırmış,avuç açmış Ağaç Allah'a karşı Bütün çektiği âminler Doldurup Arşı Yağıyor baharda kucağına... Son buluyor artık Bir kışlık çile. Dallarda tomurcuklanan ümitler Dönüyor teker teker Kâh çiçeğe,kâh yeşile... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ağaçlar Ve İnsanlar Kıskanıyorum sizi ağaçlar Rahatlığınızdan ötürü, Aldırdığınız yok hiçbir şeye. Başınızda kavak yelleri eser bazan İki inler durursunuz, Ya bir dalınız kırılır Ya da birkaç yaprağınız dökülür Ümidinizi kesmezsiniz yeşermekten. Kesseler birkaç yerinizden Aşılandım der geçiştirirsiniz, Kısacası memnunsunuz hâlinizden. Biz insanlar öyle değiliz Kılı kırk yararız biz insanlar. Başımızda kavak yelleri esse Fırtına kesiliriz. Hem bizim aşılar sizinkilere benzemez Biz; verem,tifo,çiçek,kuduz...aşısı oluruz Ama tesir etmez aşı bize Yine ölür,yine delirir,yine kudururuz Aç kalacak olsak Birbirimizi yeriz Kendi kendimizi yeriz düşünceden. Toprağımızla beslendiğinden Bir huyun da bize çekmiş olsa gerek Belki bu huy: yeşermektir,yeşermek... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ağaçtır Deyip Geçme... Şu dünyada dikili bir ağacın olsun gel Ağaçla bütünleşen toprak şanslı ve güzel. Estikçe,salladıkıça yaprağı çoşar rüzgâr Sanki seslerden sarhoş olmuş büyük bestekâr... O yapraklardan çıkar o en güzel besteler Makamlar binbir çeşit,ne usûller var neler? Kuşlar o şarkılarla hep aşkı fısıldaşır Kelebekler çiçekten çiçeğe sevgi taşır. Yaptı da o ağaçtan NUH NEBİ gemisini Kurtararak yarattı 'Tufan Efsanesi'ni. Emirnâmesinde der KANUNİ:'Keserim baş Kim ki bir ağaç kese,ola o ağaç da yaş...' Ormanı NERON gibi yakıp bakmak ne demek? Ömründe kalsa son gün olsun iş ağaç dikmek. Öneriyor bak bunu Yüce PEYGAMBER'imiz Ağaç dikmekle olur CENNET 'te de yerimiz. Küçümseme ağacı olsa da dünya malın Ağaç ile yapılır t a b u t u n ve de s a l ı n... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ağıt Sen nesin? Belki güzel bir bestesin Duyan kulak değil Gönlümdü seni. Sen beni Öylesine bıraktın ki yalnız Bir tatlı ses duyarım içimden Nedir bu? Kendi kendime sorarım Anlayamam. Sen beste olsaydın Gönlümün telleri susar mıydı hiç? Tirtir titrerdi aşkının Hafif,ürpertici rüzgârından. Sen bir ağıtsın Şu ölen gönlüme yakılmış. Ama ne bana acıyan Ne seni çığıran var. Yanık yanık inle sen ben yandım Bana yan,kendine yan... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ağlamak Havada kara yağmur bulutları Kafamda kara düşünceler, Yel gelir dağıtır bulutları Mavi yüzü güler göğün, Ne olur esse başımda Düşüncelerimi dağıtacak teselli rüzgârı. İçim açılsa benim Gözüm gün görse gün... Soğukluk girmesin araya Bulut ağlar,gök ağlar Yağmur yağmur. Hasret,dert,aşk Ah! bir de şu düşünceler... Her neyse... Dokunsalar ben de ağlarım Nerdeyse... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ağlayamıyorum... Ağlamak istiyorum Ağlamak istiyorum tatlı tatlı İçimi çeke çeke ağlamak istiyorum. Ah bu gözlerim Nereden gördü seni? Ağlamak istiyorum Yaşların gözlerimdeki o güzel O sevimli hayâlini Sileceğinden korkuyorum. Erkek ağlar mı hiç? Diyeceklerinden korkuyorum... O kadar ağlamak istiyorum O kadar istiyorum Ağlayamıyorum... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ağlayan Asma Vaktiyle bir asma vardı Küçücük kulübenin önünde. Yeşildi,körpeydi önce... Koruğunu mahalle çocukları çalardı. Salkım salkım üzümlerini yiyen Evdeki lâf anlamazlardı. Her sene gittikçe azaldı Yiyecekleri üzüm, Birgün geldi vermez oldu Artık bir yaprakcık bile... Ana bir taraftan üzgün Eksik oldu sofradan Nefis yaprak sarması, Vermediğinden şimdiye dek Taze yaprağa para Baba üzgün öte yandan. Kestiler orasından,burasından... Geçerken bir sabah baktım Kesik yerlerinde su damlacıkları vardı Sandım asma ağladı... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ağlayanlar Damla damla vişne kanı Tuzlu tuzlu yaşlı gözler, Duymazlar ki sustursunlar İçin için ağlayanı. Aşk günleri demet demet Anılarda ıslanmış, Geçen her gün tüter elbet Burcu burcu burunda. Sarı sarı yeşil yaprak Solgun solgun pembe beniz, Kara kara kara toprak Meğer biz de sendeniz. Bizi bize bağlayanı Bizim için ağlayanı Ağlatmasın Tanrı'm gayrı... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ah Bir Güneş Olsaydım... Ah bir güneş olsaydım Tüm sıcaklığımı verirdim sana, Eritirdim saçlarındaki karları Gençlik hep senin olacaktı anlasana. Ah bir güneş olsaydım Kuruturdum göz yaşlarını, Gülmek senin için olacaktı Ne olur bir kez gülsene. Ah bir güneş olsaydım Geceleri de doğardım senin için, Aydınlıklar hep senin olacaktı Yanı başındayım beni görsene. Ah bir güneş olsaydım Sana verecektim tüm ışıklarımı, Gözlerin olacaktı ışıl ışıl Saçlarınsa sarı mı sarı... Aşkının beni yakan ateşi Yetseydi güneş olmam için, Senin ateşinle seni ısıtırdım Ah bir güneş olsaydım. Ah bir güneş olsaydım Ben bu güneş gibi duramazdım yerimde Dertleşmeğe giderdim yıldızlara. Bu güneşin bir amacı yok Benim amacım sen olurdun Ve etrafında senin Garip garip dolanır dururdum. Ah bir güneş olsaydım Şimdi canlı için hayat kaynağı olan güneş O zaman senin uğruna feda edecekti her şeyi Ölü soğukluğu ortasında. Bak korkma güneş filan değilim Ne olur bir an olsun bana aç kollarını Seni sevmekten başka elimden ne gelir? Ne de bir farkım var âşıklar arasında. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ah Güzel İstanbul Ah... İstanbul gençliğimdeki İstanbul değil... İstanbul'u dinlerdi Orhan Veli gözleri kapalı... Ben de İstanbul'u dinledim Ama gözlerim faltaşı gibi açık Dört bir yanda kapkaççıları var Olmalıyım uyanık. İstanbul'u dinledim Dinleyip de inim inim inledim... İstanbul'un ortası sinema değil artık O,o zamanlarmış meğer, Şimdi İstanbul'un ortasında gökdelenler Ayağı yerde,başı göğe erer Belki de göğü bile deler de geçer... Bulundu Ozon'u delen fâiller... Ayasofya,Sultan Ahmet,Süleymaniye Ve diğer câmiler ve de minareler, Galata,Beyazıt Kuleleri, Hisarlar ve daha nice kusursuz yükselenler Kurtuldu suçluluktan Hepsi mâsum şimdi hepsi... Gerçek suçlu gökdelenlerle doluyor Yedi Tepesi... Nerde? Hani? İstanbul'un taşı-toprağı altın? Sonu bu mu olacaktı medeniyetteki saltanatın? Orhan Veli garipliğini isterdi annesi duymasın. Oysa ben çaresizliğimi,yoksulluğumu Değil anneme Cümle âleme Duyurmak,anlatmak istiyorum Duyuramıyorum,anlatamıyorum... Benim gençliğimde Beyoğlu'nda gezer Güzelleri,gözleri süzer, Paraları ezer... Şimdi de Beyoğlu'nda Pejmürde,sefil gezer Elinde ekmek arası kokoreç yer Karınca ezmez,insan ezer... Benim gençliğimde Boğaz'da Balıkçı salt misina olta ile balık tutardı O misina yarık yarık parmaklarını yarardı Zira evde ekmek bekleyenleri vardı... İşi bittiğinde kimi gün üzgün kimi gün neş'eyle Oltasını sarardı... Şimdi Boğaz'ın iki yakasında Amatör motorlu kamışlar www.antoloji.com - kültür ve sanat Zevk için umudun peşinden Suya dalar dalar çıkar. Bir kemer yetmedi Takıldı güzelin incecik beline ikinci kemer 'Boğaziçi' ve 'Fatih' isimli köprüler... Dünyası,kimyası farklı iki yakası Yine de bir araya gelemediler... Boğaz'dan akan su dün ve bu gün aynı akar Gece eğlencelerinde safahat ayyuka çıkar... İstanbul, ah güzel İstanbul! Gönlünce yaşanacak şehir Olsun da yine İstanbul olsun... Yapaylarıyla çirkin, Varoşlarıyla yoksul... Yine de doğasıyla,doğalıyla güzel Yine de Haliç'iyle,Boğaz'ıyla güzel... Eh! varsın bu kadarcık da kusuru olsun... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ah Kavuşmak... Ayrılık bir kara kuş Uçar başımda başımda, Ne yer,ne vazgeçebilir Gözü aşımda aşımda. Birleşmek tek umudum Doğar içimde içimde, Küçüklüğünü bilirim O,ne biçimde biçimde? Bir Allah,bir Peygamber Bir o dilimde dilimde, Kavuşmak için birşey Yok ki elimde elimde... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ah Şu Kadınlar... Güvenilmez oldu kadınlara... Gündüz yüz vermezlerken Hiçbir anlaşma olmadan Girerler kendiliğinden Geceleri rüyalara... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ak Ve Kara Teneşirde yıkanınca Tenimiz pâk, Kefenin rengi ak Kar soğukluğunca. İçimiz kara günahtan Mezar karanlk içimizden, Mezarın içinde biz Mezar içimizde bizim. Mezar kara,içimiz kara İnsanoğlu bu Gözünü karadan sakınsa Girer miydi mezara? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Akıl Kadere Pusula Kader,emek vermemek Kader,aklı engellemek Olaylar ollduğunda aczini söylemek Kurtuluşsa: 'Kaderim buymuş...' demek. Kader yok değil kader var İnsan seçeneğiyle kaderini yapar... Bir yere gelir ki yol ikilem İster kötüye isterse iyi yola sapar. Nasıl bilebilsin diyeceksin İyinin,kötünün hangisi olduğunu, Zorda hayır,kolayda şer bulduğunu Yaşayanlardan öğreneceksin, Yaşadıklarından öğreneceksin... Allah sana boş yere vermemiş ki aklı Senin en büyük hizmetkârın Onu kuş tüyü yatağında uyutursan Sen de uyursun hem bu gün hem de yarın... Sonuçta ne olacak kârın Yaşarsın işte öylesine yaşarsın, Kaderine ağlar,kaderine yanarsın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Akıl Mı Kalır Gençte? Bir görüp gönlümü vermek istedim sana Sen gönlümü koyup aklımı alıp gittin. Söyle sanki iyi mi ettin? Gönül dağıta dağıta Gönlüm yine de bende kaldı Oysaki başımda kalmayan şey Her güzelle gidiveren aklımdı. Akıl yaşta değil başta derler, Gelip görsünler gencin hâlini Bu çağda,bu yaşta Akıl mı kalır hiç? Akıl güzelliklerde Ya yeşil gözde Ya kara kaşta. Gencim,akıl aramayın bende... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Akis Suda oynayan akisin gibi Gönlümde dalgalandı aşkın, Su bulandı görünmez dibi Gönlümse şaşkın... Akislerin aksi gerçek Hayâller gerçekle kol kola, Göz bunlardan birini seçecek Gönlüme hayrola... Çalkalandıkça aşk gelir özümden Can sevgiyle coşmuş,taşkın, Hayâlin düşmez gözümden Gönül sana alışkın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aklını Kullan Safahatin er geç sonu sefillik, Resmiyetin sonu ise sivillik, Bir gün başa dert olur bu sivrilik Gider baştan akıl,gelir delilik... Bir pusula ancak dört yön gösterir Akıl pusulası tek yönü verir İbresi hep doğrulara yönelir, Seçmek senin,başka elden ne gelir? Gel aklını kullan,olmasın ziyan, Durduk yerde niçin bu telaş,isyan? Şükret Allah'ına kalmadın yayan Çıplak ayaktır pabucu anlayan... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Akrep Ateş sarmış dört yanımı Duman gözlerime perde Hayatı göremiyorum net. Ben hayattan geçmişim Hayat benden Bir vefasız için Bir vefasız için evet. Düşüncelerimin karmakarışık ağında Hayalî bir örümcek Hareketsiz ve donuk. Bu gidişle ateşten Kurtuluş yok pek. Kıvranıp duruyorum ümitsiz Diyorlar ne olacak hâli... Kendi kendimi ben Zehrimle,derdimle öldüreceğim Akrebin kuyruğu misâli... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Akrostiş - 2 - (Eşime) (D) ileğim oldu benim (İ) stemem başka bir yâr. (L) âyık olmak isterim (E) lim tuttuğu kadar (K) albim attığı kadar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Akrostiş - 3 - (Kızıma) (P) (I) (N) (A) (R) ınar,ismin gibi sen tertemiz bir kaynaksın lımlısın,sevecen ve oldukça berrâksın. âmın,ünün dünyaya yayılıp dâim olsun, dını işittikçe kalbimiz gurur duysun, âbbim seni korusun,tuttuğun altın olsun... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Akrostiş - 5 (Sevdiğim bir ailenin biricik cici kızları için....) (D) eniz bir başka güzel,onda başka hayat var (E) ngin sularını bak hudutluyor ufuklar (N) ehirler denizlere kavuşmaya can atar (İ) z bıraksan kumsalda kaldırıyor dalgalar (Z) annedersin ki seni takip eden biri var... C) anların en lezizi o güzelim balıklar (A) ğlarda çırpınırken, balıkçıda umutlar (N) eş'eye dönüşüyor,sevinir eş çocuklar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Akrostiş - 7 (Bülent Ecevit) ( SAYIN BÜLENT ECEVİT'İN AZİZ HATIRASINA... (B) (Ü) (L) (E) (N) (T) (E) (C) (E) (V) (İ) (T) uyruk Yüce ALLAH'tan tek yol bu HAK'ka giden mit oldun Halk için kurmaya hakça düzen... aik TÜRKİYE'mizin lâyıkıdır bu değer bediyyen sürecek uymayanlar kaybeder! ice kara günlere iki ışıktı doğan ÜRKLER'e Güneş ATA, Ay ise KARAOĞLAN... CEVİT umudumuz,AK GÜNLER hedefimiz ümle âlem bilsin ki karayı ak ederiz... r-geç sabah olacak uzun sürmez bu kâbus aktaki güneş doğar ne sis kalır ne de pus... şte AK GÜNLER için uçan AK GÜVERCİNSİN ANRI' dan dûam:rahmet...en güzel CENNET versin... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Akrostiş -4 - (Damadıma) (T) (U) (F) (A) (N) ûfan birleşmesidir yer ve gök sularının lu efsanesidir Tanrı Kitaplarının. ırtınalar esse de senin ruhun sütliman dı 'Pınar' teknenin,limanına sığınan. ûh'un Gemisi'nde de yoksa sen miydin kaptan? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Akrostiş -6 (Yaşar Nuri Öztürk) (Y) aptıkların din için,ALLAH rızası için (A) LLAH ile kulunun bire-birliği için. (Ş) EMS 'i oldun sen nice nice MEVLANA'ların (A) lacaksın hakkını hem bu gün hem de yarın. (R) AB 'bim sana en güzel ödülünü verecek (N) URİ ismin nûrsuza nûr neymiş bildirecek... (U) ğruna verdiğin bu uğraşın gerçek CİHAT (R) uhun özgürlüğüne dinler ulvî nasihat. (İ) badet özgürcedir,zorla ruh sürüklemez (Ö) zgür olmayanlara din vecibe yüklemez. (Z) ahmetin karşılığı muhakkak ki nimettir (T) ANRI 'm cümleye versin en güzel ganimettir. (Ü) lkeler ilkelerle yönetilir,yücelir (R) AB 'bim ilkelerini din yoluyla gönderir (K) UR'AN söyler, Hazretî MUHAMMED yol gösterir... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Akrostişim -1(A) (L) (P) (E) (R) dım gibi gönlüm de hem yiğittir hem de er âkin şimdi çok insan yiğide vermez değer. araya önem verir çok şeyi onla ölçer line fırsat geçse hem hor görür, hem ezer âbbime şükrolsun ki mert sever,nâmert üzer... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Akşamda Baykuşlarla Bir idi bin oldu şimdi gam Gün görmez oldu gözüm, Neden tez yandı ışıklar? Ne çabuk oldu akşam? Baykuşları mı dinleyeceğim hep Viranelerde virane gönülle? Gözüm karanlıktan başka şey Görmeyecek mi gayri? Düşüncelerim hep böyle kara mı olacak? Böyle mi geçecek ne olacağı bilinmez hayat Sen ayrı,ben ayrı? Sönsün,istemem uzak ışıklar Gerçekleşmeyen son arzular misâli, Kopun,bırakın beni hayata bağlayan bağlar Gömülüp gideyim karanlığa Bakmayın gidince arkamdan benim Baksanız da göremezsiniz ya... Ama baykuş seslerini siz de duyarsınız Sizin de arzularınızı besler uzak ışıklar, Duyunuz,duyunuz ey âşıklar Korkmayınız baykuş seslerinden, Seviniz karanlığı Ki karanlık her şeyi paklar. Gelsin akşam,gelsin yine akşam Ben karanlığa alıştım alışalı Zevk olur oldu bana şimdi tasam. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Alın Yazısı Öyle bir yazıdır ki bu Ne Türkçe'ye benzer,ne Hintçe'ye, Ne İngilizce'ye,ne de Çince'ye... Velhasıl hiçbir yazıya benzemez bu yazı... Okumak için uğraşıyorum bazı Seçemiyorum ne bir kelimesini, Ne de bir harfini. Nasıl bir yazıdır edemem tarifini? Gözüme ilişen munis iki kelime Ki ilgilidir onlarla cümle. Bunlar:doğum ve ölümdür... İşte bunların arasını dolduran Ve mukadderâta tâbi olan Bir meçhûldür ömür... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Allah'a Çok Yakınız Allah'a çok yakınız mezarlıklarda Selvilerin ucundan, Bir yanda o bir yanda biz Aramızdaki mesafe:can. Allah'a çok yakınız câmilerde Minareler ucundan, Bir yanda o bir yanda biz Aramızdaki mesafe: ezan. Allah bize bizden yakın Dilimizin ucunda, İçinize dönüp bakın İşte orada Allah,işte bizi Yaratan. Biz demişiz çok mu sanki; Bismillah,maşaallah,inşaallah... Ölüme gidiyor da Mehmetçik Temiz ağzında tek temiz isim var ki Belki son nefesiyle çıktı çıkan: ALLAH! ALLAH! ALLAH! ALLAH! ... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Allah'ım... Hepimizi sen yarattın Allah'ım Hem güldürdün hem ağlattın Allah'ım, Süründürdün ve yaşattın Allah'ım Bizlerdeki bu farklılıklar niçin? İnancımız kul olduğumuz için... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Allah'ın Güzel isimleri Ya Da Esma- ül Hüsna - 2 (D E V A M I) 67-Ortağı yoktur onun zâtında ve işinde 'El-Vâhid 'adının da bu gerçek var içinde. 68-Izdıraplar gideren,bitiren cümle hâcet Tek mercî odur zira onun adı 'Es-Samed '. 69-İstediğini yapmak tek onun gücündedir Çünkü onun bir adı söylenir 'El-Kaadir'. 70-O her kuvvetliden de daha da kuvvetlidir Gücü yeter hepsine ki adı 'El-Muktedir'. 71-'El-Mukaddim' adının gereği ilerleten Odur öne çıkaran,yükseklere erdiren. 72-'El-Muahhir' ismiyle dilerse gerileten Geri koyan da odur,geri atan gerçekten. 73-Kendinin varlığından bile yoktur bir evvel O ilkin de ilkidir çünkü adı 'El-Evvel'. 74-'El-Ahir' ismiyle o yine en son olacak Onun iradesiyle kâinat son bulacak. 75-Göz görse,görmese gerçek örtülmez aşikâr 'Ez-Zâhir' ismine bak,gör her şeyde Allah var. 76-Bu ismi de anlatır esrârını Allah'ın Ona nüfûz imkânsız,giz doludur 'El-Bâtın'. 77-Tedbir ve idaredir ki 'El-Vâlî' adıyla Tek başına idaredir işi yarattığıyla. 78-Halkedilmişlerden o hem ârîdir hem âlî Onun güzel bir adı ise 'El-Müteâli'. 79-Yüce Allah'ım bize bol bol iyilikler ver Bahşişin boldur senin çünkü adındır 'El-Berr'. 80-Tevbeyi kabul eder,katar sevaba sevab Güzel ismi gereği ki o isim 'Et-Tevvâb'. 81-Emirlerine âsî,tevbesiz ölürse kim İntikamı korkunçtur zira o 'El-Müntekîm'. 82-Affı çoktur Râbbimin,cezası ağır,hafif İsterse de cezasız bırakır o 'El-Afüvv'. 83-'Er-Ra'ûf' güzel ismin gereğidir pek refet O bize muhtaç değil,ona muhtacız elbet. 84-'Mâlîk'ül-Mülk'ismiyle mülkün tek sahibidir Kulların bazısına kullanma izni verir. 85-'Zü'l-Celâl-i Ve'l İkrâm'adıyla ikrâm eder En iyisinden verir kuluna neler neler... 86-'El-Muksît'adıyla o yerinde işler yapar Bütün işleri denktir,ne yapsa iyi yapar. 87-İstediği anda o istediğini toplar Bu toplama kudreti 'El-Câmi' adında var. 88-Onun zenginliğine ulaşamaz bir kulu 'El-Ganiyy' ismindeyse bitmez hazine dolu. 89-Dilediğini maddî,manevî zengin kılar Adı onu 'El-Muğnî'zenginlik ondan çıkar. 90-İstemediklerinin vukuunu engeller 'El-Mânî' güzel adı bu eylemine yeter. 91-Hüzün ve elem veren şeylere eder dûçar Yaratılanlar için gerekli ismi'Ed-Darr'. 92-Hayır ve yararları yaratır o 'En-Nâfî' www.antoloji.com - kültür ve sanat Zararları eder o çıkarlarla telâfi. 93-Sönmez ışık dağıtır güzel ismiyle 'En-Nûr' O ışıkla nûrlanmak yaratılana onur. 94-Hidayete,murada erdirir o 'El-Hâdi' Zira isteyenlere vermek onun vaadi. 95-Birbirine benzemez bir hâlde yaratandır Bu da yüce Râbbimin 'El-Bedî' adındandır. 96-Varlığının önü yok ve de yoktur hiç sonu Sonsuzluğa erdirir 'El-Bâki' adı onu. 97-Dünyadaki serveti anlık kazanır vâris Her çeşit servetlere dâim sahip 'El-Vâris'. 98-Her işi hikmet,refah,selâmetlikle eşit Güzel adı gereği ki zira o 'Er-Reşîd'. 99-Yegâne sabırlı o ve de o verir sabır Sabırda selâmet var,güzel adı 'Es-Sabûr'. Bir tesbihte tam doksan dokuz tane bulunur İsm-i A'zâm hem tane hem de imame olur. Bu güzel isimleri dil söyler,gönül söyler Bunlar ile kâinat,dünya her gün kurulur. Dîn Gününde son Büyük Mizana oturtulur Sorulmamış sorular işte o gün sorulur. Dil konuşamaz olur,dilsiz bir sanık olur Ettiklerine vücud âzâsı tanık olur. Allah'ın merhameti ve de affı çok boldur Umar,niyaz ederiz tüm mü'minler kurtulur. Ben de kulunum Râbbim günahım,hatam çoktur Bunda da hatam varsa tümüne affın olur... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Allah'ın Güzel İsimleri Ya Da Esma -ül Hüsna - 1 Esma-ül hüsna demek güzel isimler demek Mü'minlere yakışan anlayarak söylemek. Doksan dokuz ismini saygıyla söyleyelim Allah ne demek imiş adlarından bilelim: 1-'Hüvallahüllezî lâ ilâhe illâ hû' dur İsm-i A'zâm denilir, başka bir Allah yoktur. 2-Ey Allah'ım isminin birisi de 'Er-Rahm'an' Tüm yarattıklarına hayreder ayırmadan. 3-Sonsuzdur merhametin'Er-Rah'im 'diğer ismin Sen en merhametliden daha merhametlisin. 4-'El-Melîk' adı ile kâinatın sahibi Ezelî ve ebedî hükümdar ve mâliki. 5-Her türlü eksiklikten,hata,gafletten uzak 'El-Kuddûs' isminle sen çok kutsalsın, pür-ü pâk. 6-'Es-Selâm' isminle de her türlü tehlikeden Kullarını kurtaran,selâmete erdiren. 7-Gönüllere imânın ışığını verensin Çünkü senin bir adın biliriz ki 'El-Mü'min'. 8-'El-Müheymin' diyedir,bir adı da odur Varlığı bu ismiyle hem gözetir,hem korur. 9-'El-Azîz' adıyla da bütün kuvvete sahip Maglûp edilemezsin,sen her zaman hep gâlip. 10-O güzel adlarından birisi de 'El-Cebbâr' Eksikleri tamamlar,her şeyi yola koyar. 11-Ey Allah'ım adının biri 'El-Mütekebbir' Sana mahsus ululuk,sırf sana mahsus kibir. 12-'El-Hâlik' adın ile yoktan var eden sensin Hâlleri,olayları tayin,tesbit edensin. 13-'El-Bârî 'ismin ile genel ahenge uygun Yaratırsın herşeyi bu estetik bir duygun. 14-Ressamın hiçbirisi edemez böyle tasvir Şekil veren tek sensin,bir adın 'El-Musavvir'. 15-Mağfiretin pek çoktur çünkü adın 'El-Gaffâr' Günahları örter o,olsan da bin günahkâr. 16-Herşeyi içten-dıştan kuşatan tüm kudret var Yücenin isimleri arasında:'El-Kahhâr'. 17-Küçükten en büyüğe nimet dağıtır o Râb Çünkü bir güzel adı çağrılır ki 'El-Vehhâb'. 18-Yaratılmışlarına kim ihsan ediyor bak? Her türlü yiyeceği,rızkı verir 'Er-Rezzak'. 19-Fakiri zengin yapar kimseler çekmesin ah Müşkülleri kaldırır çünkü odur'El-Fettâh'. 20-Onun hazinesinde her zaman hazır ilim Olmuş ve olacağı tek bilendir 'El-Alîm'. 21-İstediği kulundan herşeyi kabzı sabit Bir ismi gereği bu,ki o ismi 'El-Kâbıd'. 22-İstediği kulunu ferahlatması basit Yeni bir hayat verir çünkü odur 'El-Bâsıt'. 23-Asîlik yapanları aşağılara atıp 'El-Hâfıd' adıyla da rezil eder ağlatıp. 24-Kimi şan ve şerefle yükselir,eder terfi www.antoloji.com - kültür ve sanat Onu yüceliklere erdirendir 'Er-Râfi'. 25-İzzet ve ikrâmıyla vakarlı oluruz biz 'El-Mûiz' ismi ile olur haysiyetimiz. 26-Başkasından el açıp isteyen olur rezil Zillete düşürür o,çünkü adı 'El-Mûzil'. 27-Yürekteki sesleri,uzaktaki sesleri İşitir tüm sesleri,onun adı 'Es-Semî'. 28-Görünmeyen şeyleri görür ona yoktur sır Onun güzel bir adı biliniyor 'El-Basîr'. 29-Hükümleri o verir çünkü adı 'El-Hakem'. Verdikleri bozulmaz,verdiği hüküm mûhkem. 30-'El-Adl'ismi ile o adaleti çok sever Adilleri kollar o,zâlimleriyse ezer. 31-Yaptığı işler ince, bir tüyden bile hafif Güzel isimlerinden birisiyse 'El-Lâtif'. 32-'El-Habîr' ismiyle o herşeyden haberdardır Zerre harekâtının iç yüzünde o vardır. 33-Hemen cezalandırmaz deme ne olur hâlim Tevbe et ve af dile çünkü odur' El-Halîm'. 34-Ne kadar büyüktür o,küçüklük dâim bizim O en büyük,tek büyük,onun adı 'El-Azîm'. 35-Mağfireti çok onun mü'min ol ya da gâvur Kusuru yüze vurmaz,saklar çünkü 'El-Gafûr'. 36-Kul görevini bilip ederse ona şükür İyiliği karşılar iyilikle 'Eş-Şekûr'. 37-'El-Alîy' ismiyle o yücelerin yücesi Herşey onun yanında cücelerin cücesi. 38-Göklerde ve yerde tek,eşsiz ve büyük odur 'El-Kebîr' adıyla o kâinatlar oldurur. 39-Kaza,belâdan korur,herbir zerreye nâfiz Kötü cezasız kalmaz,bir adı da 'El-Hafîz'. 40-'El-Mukît' adıyla da azığını o verir Tayin ettiği ömre göre rızık gönderir. 41-İyi hesap tutmayı etsin her kula nasip Herkesin hesabını tutar,bilir 'El-Hasîb'. 42-Onun büyüklüğüne şu kâinat bir delil O herşeyden yücedir,çünkü odur 'El-Celîl'. 43-Keremi bol Râbbime lütuflar eyle derim Zira onun lütfu bol,zira odur 'El-Kerîm'. 44-Hiçbir konuda olmaz ona eş,ona rakip Herşeye o gözcüdür bir adı da 'Er-Rakîb'. 45-'El-Mucîb' adıyla o isteyenleri bilir Çevirmez yalvaranı isteklerini verir. 46-'El-Vâsî' adıyla tüm genişlikler ondadır İlim,mağfiret,kudret,şefaat onunladır. 47-Buyruğu,yasağında hayır ve menfaat var 'El-Hakîm' adı ile her yere hikmet yağar. 48-İyi kulları sever,gaflettekini yerer 'El-Vedûd' adında da kul rızasına erer. 49-'El-Mecîd' adıyla o gökte,yerde şandadır Kuvvet,ihsan,afv,rahmet,bol inayet ondadır. 50-'El-Bâis' adı ile ölüyü o diriltir www.antoloji.com - kültür ve sanat Ölüp de dirilenler 'Arafat'ta birikir. 51-Allah hâzır ve nâzır,her olana o şahit Her zaman ve her yerde en yakın o 'Eş-Şehîd'. 52-Varlığı hiç değişmez ezelden ebede,bak Yokluğu kabul etmez zâtı gereği 'El-Hakk'. 53-İşleri düzelten o,sen eyle onu vekil 'El-Vekîl' adı yeter,gayri ol mütevekkil. 54-'El-Kavîy' adıyla o,kudretin timsalidir Bitmez,tükenmez gücün o,bir ifadesidir. 55-'El-Metîn' adı ile kimseye değil muhtaç O en dayanaklıdır,odur her derde ilaç. 56-'El-Velîy' adı ile iyi dostu kulların Sıkıntı,darlık vermez hem bugün hem de yarın. 57-Biricik övülen o,övgüler ona ait Dilde tesbih olunur bir adı da 'El-Hamîd'. 58-Sayılarını bilir sonsuz olsa mevcudat 'El-Muhsî' ismi ile herşeyi eder tadat. 59-Maddesiz ve örneksiz yarattı mahlûkatı 'El-Mübdî' adı ile yarattı kâinatı. 60-'El-Müîd' adının da gereğidir yaratmak Bu sefer diriltip de yeni baştan yaşatmak. 61-'El-Muhyî' olan Allah cansıza da verir can Sağlığı veren odur,odur can bağışlıyan. 62-O,'El-Mümît' adıyla ölümü de yarattı. Yaşayanın ömrünün sonuna acı kattı. 63-Herşeyi bilendir o,o her dâim diridir 'El-Hayy' güzel isimi adlarından biridir. 64-Gökleri,yeri ve herşeyi vaktine kadar Tutmak için 'El-Kayyûm' adında çok sebep var. 65-İstediğini bulur o istediği anda 'El-Vacîd' ismi için herşeyler huzurunda. 66-Bolcadır semahati ve keremi bolcadır Kadri ve şanı büyük 'El-Mâcid' adındandır. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat (D E V A M I V A R) Altmış Beş Yaş... (Sevgi ve Saygıdeğer Eşime İthaf...) Yaşın oldu altmış beş Dünyamı dolduran eş, Ufkumda doğan güneş Sensin sevgili karım. Beni sende yaşadım Sevgine adım adım Yaklaştıkça yaklaştım Senle hayatta varım... Ömürden vermek olsa Bu iş sırf bana kalsa Ne kadar ömrüm varsa Tek sana bağışlarım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Altmış Yaşıma Basarken Altmışlı yaşlarda insan daha daha çok istiyor... Bir lokmada yutası geliyor dünyayı... Burnuyla daha çok solumak Ciğerlerine doldurmak atmosferdeki tüm havayı... Bir gözüyle tüm güzellikleri daha çok görmek, Kör etmek bir gözünü tüm çirkinliklere... Bütün güzel sesleri ve tatlı sözleri Bir kulağının kepçesinde daha çok toplamak,duymak, Bir kulağını tüm çirkin ses ve sözlere sağır etmek. Daha çok okşamak,okşanmak,dokunmak istiyor elleriyle, Daha çok yürümek,gezmek,dolaşmak istiyor ayaklarıyla Döneceği toprağın en iyi ve en güzelini ararcasına... Beyninin her iki yarı-küreleriyle Daha çok iyi düşünmek,iyi fikirler üretmek... Daha daha çok sevmek ve sevilmek istiyor... Ben böyle görüyor,duyuyor,düşünüyor ve hissediyorum... Benim gibiler ya siz? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Amâ Çıkalıdanberi ana karnından Açmadı bir kerecik gözünü, Nûr gibi bir ışıkla ruhundan Seyrediyor dünyasını. Görmek,sevmek isterdi Babasını,anasını... Gözlerinin görmediği bir ufuktan İşte bekliyor o da Güneşin doğmasını. Gözleri açılıp ta ne olacaktı sanki? Belki kötü bakacaktı. Dünyanın dertleri Gözünü yaşartacaktı. Yaptıklarından utananlar gibi Kendi kendinden kaçacaktı. Şimdi ise bilmiyor Ağaç ne? İnsan ne? Düşünür:niye bakmazlar çirkine? Niçin meylederler güzele ve iyiye? Bilseydi insanları Belki kalbi düzelmezdi ölesiye... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ana Kucağı Beni saran kollar Bunlar değildi önce, Şevkatle sarılan o kollar Vücuduma değince Ana sevgisi kalbimi yakardı... Başımı koyduğum bu diz Eski diz değil Ki o beşikti benim için, Ağladığımda o iki ayak Beni sallardı. Şimdi sarılan kollar Şimdi açılan kucak Aşk karışmış bir ömrü paylaşmak için Beni sarar,bana açık. Kollar var,dizler var yine Ama,bambaşka sevgisiyle Nerde o analık? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Anılar Atılmaz Satılmaz Ki... Eskileri karıştırma diyorsun Eski giysi değil ki çıkarıp atasın, Evet bunlar da oldukça eski ama Bunlar eski hâtıralarım Bir zamanlar bunları yaşadık anlayasın... Anılar kabuğum,derim Onlardan soyunmak imkânsız, Çıplaklığımı nasıl giysilerle örtersem Ruhumu da anılarımla örterim. Yılan kav değiştirir her yıl Ben kav üstüne kav eklerim, Anılar kapımı çalacak diye Her gün ümitle beklerim... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Anılar Sofrası Eski hâtıralarım Ne olur gelin birlikte Bir anı sofrası kurup Etrafında çepeçevre Oturalım,konuşalım. Siz,evet çocukluk anılarım Siz gelin önce yanıma İlk lokmayı siz alın bu sofrada Çünkü en eskiler En yaşlılar sizlersiniz. Sizlerleyim şimdilik Artık başlayalım: İşte değnek atlar, İşte kendileriyle birlikte Büyük Adam olduğumuz arkadaşlar... Ve okumaya başladığım okul Dört duvarı arasında beş senem, İçlerinde aşk olmayan Küçük kızlar... Siz susun artık Kafamda belirli,belirsiz Çocukluk hâtıralarım susun. Gençlik anılarım, Tatlı anılarım siz konuşun: Büyüdüğüm,büyüdüğümüz yıllar... Boyum öylesine uzamıştı ki Anamın,babamın ki kadar. Kız arkadaşlarım Boyları boyuma denk, İlk terleyen bıyıklarım Ve onların körpe memeleri... Sarmaş-dolaş oynardık eskiden İçimiz boştu, Şimdi kaçıyorlar benden Birşey mi var bende acaba? Çocukken olduğu gibi Oyunlarını da bozmuyorum ki? Neden kaçıyorlar neden? İlk randevum... Saat delisi sanmışlardı beni Gözlerimi ayıramadığım saatler, Saat bir yerde saya dursun O gün ben de içimden Saniyeleri sayıyordum. Bâliğ olduğum seneler... Küçüklüğümde korktuğum şeytanı Ara vermeksizin rüyalarımda Gördüğüm geceler... Şeytan,korktuğum kadar Hiç de korkulacak değilmiş www.antoloji.com - kültür ve sanat Değil mi ki alt tarafı kadın... Uyuyamadığım zaman gözümde Kadını çıplaklaştırdığım anlar... Yarın için aldığım randevu Ve onun düşüncesiyle kavrulan kafam Kuru tahtada yatarcasına Bir o yana,bir bu yana kıvranışlarım Oysaki yattığım pamuk yatak. Mehtaplı gecelerin birinde Tadına hiç doyamadığım İlk öptüğüm dudak... Yıllarca değişen sevgililer... Nişan gecem,nikâhım Düğünüm ve telli duvaklı Kollarımın arasındaki karım... Balayına çıktığımız günler... Ona elini sıcak sudan soğuk suya Sokturmayan sevgim... Hayatın tadına doyulmaz İlk meyvası ilk çocuğum, Oğlan mı? kız mı? diye Heyecana düştüğüm dakikalar Ve eşe-dosta verdiğim ilk müjde Oldu güzeller güzeli bir kızım... Siz de aldınız sayılır az çok Nasibinizi bu sofradan Gençlik anılarım. En taze,en yakın anılarımı Saklı tutmak istiyorum herkesten Dumanı üstünde onların daha Onları anmam küllenmeden... Artık ağardı saçlarım Ey sofra arkadaşlarım Sizler ve ben Zamanla birlikte aktık. Zaman,biliyorum birgün Bizi bir yerde ekecek... . Saçlardaki aklık Çeşit çeşit adlandırılır bir bilseniz Kâh diyorlar ihtiyarlık Kimi diyor bunaklık. Gelin birlikte bir ad seçelim Saçlarımdaki aklıklara, Sizleri hâtırlayabildiğime göre Bunak olmasam gerek Benimkine ihtiyarlık diyelim... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Anılara Sığınış Kütür kütür eriğini yediğim ağaçların Kütür kütür dallarını kırdı yel, Benim olan yaşadığım anılar Siz de mi el, siz de mi el? Sığındım yaşanmış anıların sıcaklığına Yarının bilmediğim yellerine karşı Şimdi içimde bir durgunluk Bir sessizlik var içimde. Belki yarın başımda Yine bir kavak yeli eser Yine duyarım eriklerin Dişlerimi kamaştırdığını Ve yeni aşkların başıma Görürüm türlü dertler açtığını.. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ankara'lım Ruhuma bir his olup düştün de Ankara'da Denizlerden vazgeçip yaşar oldum karada. Şifa beklenmez mi hiç onulmaz bir yarada? Renkler var binbir çeşit,sonuç ak ve karada. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Anladım Artık Seyreyledim ben senin aşkının aynasında Bütün güzelliğini,kusursuz endamını, Meğer şeytan gizliymiş aynanın arkasında Yanılıp da zannettim düşlerimin kadını... Nice gözler kamaşıp kararmış ışıltından, Gerçek arkada kalır, akseden hep hayâlmiş, Yalancı görüntüye,sevgiye gönlü kayan Yalnız ben değilmişim niceler gelmiş geçmiş... İş işten geçse bile artık ben de anladım Hayatta yanılıyor tek duyguya kapılan, Yanılmam,beş duyumla ben seni algıladım! Tatlı bir burukluktur şimdi içimde kalan... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Anlasana Sana herşeyimi anlatamam ben Bir sevdiğimi söylememe bile inanmıyorsun, Kin oldu içimde bütün sevgim Sızlanmaktan başka şey yapamıyorum, Yalvarmaktan başka şey yapamıyorum. Dinletemiyorum sözümü bir türlü sana Tanrıçalaşsan kulun bile etmezdin beni, Sen hainsin,gaddarsın Öylesine de güzelsin... Herşeyimi anlatamam ben sana Bir sevdiğimi söylesem yetmez mi? Biraz olsun anlasana... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Anlayacaksınız Hâlime gülmeyin benim Sizin de başınıza gelecek... Her mevsimi bahar görecek Her çiçeği gül sanacaksınız. Siz de yanacaksınız. Öten kargaya bülbül diyecek Bir sevginin uğruna Feda edeceksiniz tüm sevdiklerinizi. Her ağlayanı âşık sanacaksınız. Herşeyinizi vermek isteyeceksiniz üstelik Bir kalbinizi sığdırabilmeniz için Bir kâlbe. Heyhat! aldanacaksınız... Aşk içinde tatlı geçen ömrünüz Olacak ayrılıkla zehir-zıkkım Ergeç anlayacaksınız Neden böyle çıkarmış benim âhım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Anneler Günü İçin Sözüm gabiye değil,lâftan anlayanadır Kadın doğurmasa da o her zaman anadır. Erkeğin kazandığı,mal,mülk,onca paradır Süs,kozmetik sanayi hep kadından yanadır. Havva ana Adem'in kemiğinden halkoldu Oysa bütün insanlık Havva ile var oldu. Hayat erkekte başlar,kadın ile var olur Tek kadın doğurunca,tüm kadın ana olur. Kaynana dedikleri anasıdır erkeğin Sürtüşme sürecektir dünya sonuna değin. Gelini olan kadın bence cici anadır Herşeye karışırsa o kadın kaynanadır. Yoksul köylü kadını tarlada atar çapa Varsıl sosyetedeki etrafa satar caka. Yavrusunun başını uyurken kaşıyan o Vatan için mermiyi sırtında taşıyan o. Süslüsü,süssüzü de hem kadın,hem anadır Helâl süt emmiş ya da sütsüzü şansınadır. Kadın için yatırım gümüşe,altınadır CENNET bile ANANIN AYAĞI ALTINADIR. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Anneler Gününde Bir anaydın sen onu benden de çok severdin Bana pırlanta yürekli evlâdını verdin. Sevgin bölündü şimdi kızınla damadına Bir ad daha eklendi o mübarek adına. Kimi kayınvalide diyor kimi kaynana... Ne derlerse desinler sen benim için ana... Anaların öptüğü yanakta gül açarmış, Ananın duasıyla kişi Cennete varmış... , Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Annemize... Nice 'Anne Günü'ne zaman seni taşısın Sahip olan bizlerin sen en büyük şansısın. Bekaya verdiğimiz tüm annelerimizsin Onları temsil eden tek varlığımız sensin. Gönlümüzün tahtında hep böyle kurul,otur Evlerimiz seninle şenlenir,huzur bulur... Kulağımızdan sesin yıllarca eksilmesin Ellerini saygıyla öperiz annemizin... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Antoloji. Com Antoloji.Com bence sanki Üniversite Her bölümü Fakülte,kendi ünü var site... Orkestra sesleri veren enstrümandır Mâzi ile âtiyi birleştiren zamandır. Geçmişi,gençliğimi şiir şiir yaşadım Yürüyorum âtime ben onda adım adım... Hayatın adı sevgi,sevginin adı hayat Gerisi boş...bir araç:makam,mülk,para,kat,yat... Herkese sevgi sunmak,sevilmektir muradım Nâçizane şairim,ALPER KÜRÜK 'tür adım. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aradaki Uzaklık Arada olsa da bunca mesafe Gidip gelmeyince gönül boş kalır, Üzgü duymayınız hiçbir esefe Öyle sağlam,öyle geniş bu kefe Çok şey taşır,alır, yine boş kalır Gönüller avunur, böyle hoş kalır... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Arzu Bir ara yapayalnız kaldık seninle Odada başbaşa, O kadar yakındık ki birbirimize Nerdeyse yekvücud olacaktık. İşte o zaman ister istemez Belki aşkla,belki sadece şehvetle Biribirimize bakıştık... En çok gözlerin hoşuma gitmişti benim Onun için gözlerine bakmıştım Bir de ne göreyim? Göz bebeğinde kendimi gördüm O an gözüne girdiğimi sanmıştım... O mavi gözlerinin derinliklerinde İmdat istemezdim boğulsaydım... Ah, ne olur sevdiğini bilseydim Bir de kalbine girebilseydim... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Asil Mahpus Vücuduyla beraber hapsetti Zamanı dört duvar arasına. Yanındaki bir sopasına Hergün geçen bir gününü çentti. Vücudu içerdeydi ama Hayallerin diyarında Ruhu hür gezerdi... Sevmezdi esareti ne yapsın? Alnıma yazılmış derdi İster-istemez çekerdi... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Askerlikte Aşk Artık hep kâğıt üzerinde öpüşmekten bıktım O tatlı öpücüklerine candan acıktım. Sana gelmek istedim yollara çıktım Vatan borcu önüme dikiliverdi... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aslına Dönüş Zaman zaman boşuna hemcinslerime şaştım Kınadığım hayata uç ve kıyı bulaştım... Zannımca dünyada ben artık kendimi aştım Hak'dan geldiğim gibi yine Hak'ka ulaştım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşık Dudağı Susuzluktan çatlak çatlak olmuş Kurak toprak gibidir Aşka susamış dudak... Nemle karış karış karışan Çatlak toprak Nasıl verirse bitkiye can, Aşıkının dudağına kavuşan Aşka susamış dudak Birçok bûseler alacak, Neme doyan toprak gibi O da öpüşe doyacak. Yavaş yavaş kımıldayarak Açılan bu dudaklardan Topraktan fışkıran bitki yerine Şehvet dolu aşk sözleridir çıkan... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşıklar Çağ çatıp aşka tutulanlar Arzunun ateşiyle yanarmış, Ruhunda birgün isyanı duyanlar Sızlanarak yine cânanı anarmış. Masallar gibi başlayıp biten Bir varmış...bir yokmuş...insan oğlu Bir de ah şu aşk varmış... Ki onunla tutuşup yandı gönlüm İtirafı bile dilimi yakar, Nice nice âşıklar gördüm Bencileyin hepsi de ağlar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşıklara Birgün gelip Gözleriniz alev alev yanacak, Etrafınıza bakacak,bakacak Ama birşey göremiyeceksiniz Tıpkı benim gibi. Sizin içinizi de bir şeyler kemirecek Bir sıkıntı duyacaksınız içinizde Kâlbiniz ağzınıza gelecek Yine de niye sıkıldığınızı bilemiyeceksiniz. İşte bu hâller gelince başınıza Beni hatırlayın canım insanlar Eminim birisi de bir zamanlar Meğer âşıkmış...diyeceksiniz. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşk-1Aşk iki başlı bir dev Biri senin başın biri benim, Gel artık güzelim Arayalım seninle birlikte Başımızı sokacak ev... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşk -2Hislerim o kadar temiz Okadar aydınlık ki Gün ışığı gibi. Ne olur buz tutmuş kâlbini Biraz ısıtabilseydim Senin beni üşüttüğün kadar... Sen bu gidişle yalnız Kendini üşüteceksin Yazık olur sana Senin de kâlbin var. İnan bana Ki göreceksin Aşkın ısıttığı kâlp Başka türlü atar Ve öğreneceksin Buzlu kâlplerde aşkın Ayağının kaydığını Tutunaksız... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşk Ağacı Bir sevgi yükseldi iki taş arasından Bir tohum düştü toprağa Ve bir umut yeşerdi arkasından. Gündüzden geceye uzadı boyu Olmaya koyu gölgelik için Dallarda yürüdü hayat suyu. Kökten taşıdı yeşili göğe dek Maviyle birleşti yeşil Bu böyle bir öykü ki Masal değil. Sevmekti kökün ucundaki Sevilmekti dalın ucu, Görmek istemedi ağaç Bu sonucu: Sevgi döküldü yaprak yaprak Dal kırıldı çatırdayarak Aşk meltemi eserdi başında Şimdi fırtınayla çıplak... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşk Blançosu Gel,hayatımızın blançosunu yapalım Bir ömrü beraberce İki vücutta kaynaştıralım Gel,bunu istersen. Birer elbisemiz olsun ne çıkar? Ocakta bir bakır tencere kaynasın Düdüklü tenceremiz olmasın isterse. Çamaşır makinasına da lüzum yok Çamaşırlarımızı sen yıka elinle, Elbisemizi yatak ütüsü yapalım. Sinemaya gitmesek de olur Sen ve ben varken. Kendimiz için biz de Aşk sahnelerini canlandırabiliriz Hatta canlandırmak şöyle dursun Gerçekten yaşayabiliriz Hem de içten... Saat kulanmayalım Çok tatlı geçecek dakikaları Hatta saniyeleri Saatin tesbit etmesini istemiyorum Yalnız ikimizden başka. Acıktığımızda yiyelim Karnımıza uysun öğünler. İşlerimizden arta kalan zamanı Fasılasız yedirelim aşka Aşkımız tombullaşsın Bir çocuk güzelliğiyle Görünsün gözlere. Bir şeyi unutuyordum az kalsın: Ha...eşe-dosta da gidelim ara-sıra Sırf aşk adamı olmayalım İnsanlığımızı unuturuz sonra... Hayat adamı olalım Olalım hayatın herşeyine âşık Onu hesaba katmazsak İnan,blançomuzda olacak Onarılmaz bir açık... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşk Bu Şu aşk dedikleri neymiş a dostlar Adını tarife diller yetmiyor, Yoluna serilmiş her çeşit postlar Tadını tarife ballar yetmiyor. Bakarsın gül olur seherde açan, Kavak yeli olur başlarda uçan, Erişen gönüle neş'e,nur saçan Bir ışık kaynağı,pili bitmiyor. Kuvvet de servet de onun esiri Onu alt edecek çıkmamış biri, Dikbaşları eğmiş,kırmış kibiri, Başa zor geliyor kolay gitmiyor. Kaçanı yakalar,sen tutamazsın Öyle bir dert,başından atamazsın Yatağında huzurla yatamazsın Tutmaya uzanan eller yetmiyor. Ağlarsın gözünün yaşını silmez, Yüzün gülse bile için hiç gülmez, Aşık olmayanlar hâlini bilmez Bağlıyor dilini söz söyletmiyor. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşk Coşkusu Gönlüm unutmaz seni Hatırlar o bûseni, Gün geçse,yol uzasa Beklerim hep gelmeni. Aşkınla yanmaktayım Seni ben anmaktayım, Beni sevmesen bile Seviyor sanmaktayım. Güzelim sevişelim Neş'eye erişelim, Saadetimiz için Bir ahde girişelim. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşk Çelengi Sana ulaşmak için Akan göz yaşlarıma Sicim sicim tutunsam Kendine çeker misin? Karanlık yolarımın Ucunda yanan ışık Kaybolma arasında Uzanan kollarımın. Kopmaz,kırılmaz telden Bin bağla bağlanayım, Aşka çelenk öreyim Lâle,zambak ve gülden... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşk Denekleri Bunca şiir hâlâ yazılıyorsa Bunca beste hâlâ yapılıyorsa Bunca türkü hâlâ yakılıyorsa Aşk henüz tam tanınmamış demektir. O güzel tad damakta kalıyorsa İnsan,onunla oyalanıyorsa Yitirdiği an içi yanıyorsa Bu,aşka tutsaklığı söylemektir. Yine kimler bu köprüden geçecek Geçen herkes mutlak suya düşecek, Boğulurken hâlâ sudan içecek Aşk uğruna her kişi bir denektir. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşk Gemisi Sevgilerle yüklendi gemilerim Sevgiyle dolup şişti yelkenlerim Aşk denizinde bu ilk seferim Fenerlerim bile aşk diye çaktı. Öyle birgün geldi rüzgârım durdu Sandım gemiler karaya oturdu, Yıldırımlar düştü,yer-gök kudurdu Deniz engin,sahil ise uzaktı. Yükü,safra gibi denize attım Aklımsıra böyle kurtulacaktım, Bir iskele bir sancak yana yattım Sevgide boğuldum,gemiler battı... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşk Kapıyı Çalınca Seni gördüğüm zaman tüm vücudum sımsıcak Göğsümde kanatsız kuş uçup havalanacak... Gelen hastalık değil kapını çalıyor aşk Gerisini sen düşün ki hâlin ne olacak? Belki serinlenirsin bu sevgi denizinde, Katmer katmer gül açar belki de benizinde, Suyu yutmamaya bak,sakla,tut genizinde Batma unutulursun,kalmaz bir tek izin de... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşk Oyunu Çocukluğumuzda çok oyunlar oynardık Körebesinden saklambaçına kadar.. Gençliğimizde yepyeni Bir oyun daha öğrendik Çok hoş bir oyundu Çok da kolaydı hem Adı:iki dudak.. Öpüştükçe tatlı tatlı Kalplerde bir sıcaklık Bir görünmez bağ olacak. Küçükken hangi oyunu Oynadık doğru-dürüst bozmadan Ki bunu bozmayalım? Çıkar bir oyun bozan... Bu oyuna da elbet Olmaz tam doyan. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşk Ve Kadın Bir sözcük söyle olsun hem acı ve hem de şık Onun kurbanlarına deniyor mecnun,âşık. Muhteşem kelimeyi söylüyorum sıkı dur Dünya AŞK ile döner,Aşk olmayınca durur. Dünyadaki savaşlar kadınlar için çıkar Kadın var yuva yapar,kadın var yuva yıkar... Hikmeti ile Tanrı yaratmış ki kadını Kadın kaçırır,verir şu hayatın tadını... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşka Can Verir Pişmanlıklar... Tartışmaların bittiği an Özlemler başlar Başlar da o zaman Belki yine aşk canlanır Belki aşk yeniden doğar... Keşkeler vicdan muhasebesi Keşkeler suskun gönülün sesi. Keşkeler kanatır aşk yarasını Keşkelerde kavuşma ümidi Belki yapar küskünlerin arasını... An an acıyıp kanayan Yaraya kabuk Unutmak ve zaman... Artık aşk külllü Artık tütmüyor duman... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşka Dair -1Kaybına gönül razı olmuyor bu aşkın Ya Râb bu ne bitmez,tükenmez üzüntüdür? Ben sana,sen bana bir nefes kadar yakın Görmeye engel olan sadece bir örtüdür. Kalksın o örtü bütün ihtişâmıyla Görünsün cihanı eriten güzelliğin, Kalbim dönük hep sana bütün ihtiramıyla Affetmek bir sıfatın ve dâim yüceliğin... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşka Dair -2Ey aşk! Mikropsuz hastalık Nerde mikrobun senin? Dudaklarda mı? Yoksa eritici bakışlarda mı? Ey aşk! Bir kurd musun sen Kırmızı elmanın içinde? Ey aşk! Sen bu kadar aç mısın? Yiyip yiyip bitirirsin insanların içini Hiç doymaz mısın? Ey aşk! Niçin düşmansın bu kadar insanlara? En sağlamları bile Senin yüzünden hasta... Ey aşk! Ben seni ararken Mikrobunu buldum ateşli dudaklarda. Sen,sen Ey aşk denen hastalık Gel gör hastalarını bir kez Ki onlara derler zavallı âşık Ve işte bir de ben... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşkı Arayanlara Aşkı bulmak istersen Ayrılığı tümden yitir, Aşk,insanı gençleştirir Izdırabı eskitir. Aşkı bulmak istersen Yaş eksilmesin gözlerinden, Aşık oldun mu bir kez Gülüp dururken Ağlayıverirsin Ağlayıverirsin İçten... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşkı İyi Tanı Her aşkta cinsellik yok,her cinsellik aşk değil Aşk Tanrısal bir fetiş; sev,say,önünde eğil. Aşkı Tanrı yaratır,cinseli yaratan cin Aşk bir kere yaşanır,cinsel yaşamlarsa bin... Aşk köprüsü altından köpüren sevgi akar, Cinsel,ateş söndüren sanki dağlardaki kar. Aşk ırmağındaki su serinletmez,hep yakar Ruhu asilleştiren o yakışta hikmet var. Ateş söner,kar erir bedenlere haz verir Aşkı bulan kendini kaybeder,onda erir. Aşk can alır görünür,onla başka ruh gelir O ruh taşıyan gönül aşk ile zenginlenir. Aşkı sakın cinselle bir tutma som âşıksan, Değil isen sözüm yok cinselliği hep aşk san... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşkın Doğası Tek başına sürülmez zevki bu saltanatın Bir ayağı erkekse diğer ayağı kadın. Sırrına ererlerse bu ilâhî san'atın Yaratılan esere kâinatta aşk derler. Niye kadın sevgide bir ayrıcalık arar? Sevişmekte ayrılık-gayrılık yok birlik var, Yapılan naz boşuna,yapsan ne işe yarar? Birleşince bedenler ruhlar Cennet'e gider... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşkın Resmini Çizmek Ya Da Fotoğrafını Çekmek Aşkı değil kendini tarif eder Aşık olan,aşkı yaşayan, Çıkmamıştır bunca zaman Birgün çıkar belki Aşkı hakkıyla anlatan... Uygun bir kalem bulabilsem, Bir kamera icat edebilsem O kadar çok istiyorum ki Salt aşkın resmini çizmek Ve de fotoğrafını çekmek... Boşuna gitmeyecek Aşkı arayanda bunca emek... İstiyorum ki herkes Aşkı görsün,tanısın Aşkı arasın bilerek Yanacaksa da aşkı bile bile yansın, Bile bile ağlasın isterse... Mağdur ve mahzun olmasın kimse İşine gelirse Aşkla tanışsın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşkmış Bu... Anam,uykusuz gecelerinin uykusunu Bana verdi küçükken, Biri var ki aşkın için üstelik Sana uykusunu toptan veren. Aldın uykumu umurunda mı? Yıldızlı gecelerde başımı yastığa sokup Senin için,aşkın için ağlasam ben... Anam beni düşünür Oğlum gurbette diyerek, Ben de seni düşünürüm. Senin aklından ben geçer miyim acaba Hiç olmazsa istemiyerek? Seni düşündükçe bilsen Kötü kötü şeyler geçer de aklımdan Anam aklımdan geçmez. Boşa mı demişler sanki: 'Anadan geçilir,yardan geçilmez...' Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ata'nın 50.Ölüm Yıldönümü İçin 10 Kasım 1938 10 Kasım 1988 Aradan geçen bunca yıl tam elli. Adın hep dillerde,sevgin gönüllerde Ölmediğin,yaşadığın besbelli... Uzun uzun nice yıllar geçtikçe Devrimlerin gitgide yerleştikçe, Fikirler dâima sende birleştikçe Kalplerde taht kuracaksın temelli. Mustafa'ydın küçükken Kemâl oldun, Sayılan,sevilen bir cemâl oldun, Dehanla bütün dünyaya mal oldun Yurda Bayrak oldun İstklâl oldun, Özünle de sözünle de TÜRK 'sün sen Bir tanecik KEMAL ATATÜRK 'sün sen. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Atatürk - 1 Bir ihtiyar yaşardı bir zamanlar 600 yaşlarında bir ihtiyar. Oyuncak olmuş sultan elinde Kurtulmak için ölümü arar. Barut olmuş bütün vatan Ateş olmuş hürriyet, Bir kurşun fırladı vatan bağrından Bir kurşundu ATATÜRK evet. Saplandı ihtiyarın kalbine Bir anda devrildi dev vücud Artık nâil olmuştu emeline. Tüfek oldu Anadolu Anıt-Kabir namlu, Aramızdan eksik Kurşun yerleşti yerine. Güven Ata'm gençlerine Elinde tetik Bekliyor GENÇLİK... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Atatürk - 2 Huzur bulmak gerekir her yerinde Vatanın Bir başka huzurudur Ata'mız Ankara'nın. N e kadar gurur duysak hakkıdır o yatanın Türk'lüğe ve dünyaya lûtfudur Yaratan'ın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ateş Kelime Dökülürken dudakları yakan Hasretten başka bir kelime Bilirseniz söyleyin Allah aşkına. Hasretti dudaklarımdan dökülen Hasretti en kızdığım kelime Beni de yakan o oldu zaten. Ben vefayı yârda görmedim Ayrılıkta gördüm ama... Ben ayrılığı sevmedim O beni sevdi. Kurudu,büzüştü dudaklarım Üzerinde hasretin zehri sıvalı Korkuyorum yapıştırmaktan Hasreti bilmeyen dudaklara. Bende bu kader oldukça Bilirim ayrılık yakamı koymaz, Varsın ben dudağa doymayayım Onlar hayatı anlasın... Böyle sızlanacağım ben ömrüm sonuna dek 'Yansın bu dudaklarım hasretle yansın... ' Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Avrupa Birliği (AB - Akrostiş) (A) (V) (R) (U) (P) (A) (B) (İ) (R) (L) (İ) (G) (İ) dam edecekler sanki (B) izi daha girmeden ah hâlimize bir de girince... UM' un VETO'sunu yemeden marız er-geç gerçekleşir rüya lâtonik bir aşktır bu kimince... VRUPA (B) İRLİĞİ'ne girersek güya aşımız bal küpüne batacak ya... nsan insanca yaşayacak... uh maddeleşirmiş,bunca zaman maneviymiş de ne olacak? âyıkını böyle bulurmuş insan ancak... yiden iyiye incelmiş kimilerine bak ibi olmuş kimi insan yumuşak (Ğ) nan dilim varmıyor onlara... demeğe... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aydınlığa Doğru Ten için ekmek ne ise Can için de sevgi odur. İnsan bunlarla var olur Bunlar olmazsa yok olur. Canlar sevgi paylaştıkça Tenler ekmek bölüştükçe, Fâni dünyayı aştıkça Canlar yeni bir can bulur. Uzat ki tut ellerinle Sevgi dört yanını sarmış, İnsan insanla yaşarmış, Gece bitmiş,gün ağarmış... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aydınlığı Özlüyorum Karanlıklar içinde boğuluyorum Bir canım var Gündüzler boyu sakladığım bir can Ki ölüyor karanlıklar içinde İçimde doğarken hicran. Karanlıklar içine gömülüyorum Yıldız yıldız uzak derinliklerce. Gönlümde bir kıvılcım aydınlık görüyorum Aydınlığa yöneliyor gözlerim Aydınlığı özlüyorum... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Aylı Gecelerin Rüyaları Aşık mıdır nedir bilmem? Ay her gece pencerenizde, İkinizi dertleşirken gördüm O gökte,sen evinizde. Benden haberiniz yoktu Öyle geçmiştiniz ki kendinizden Bir,bulut kulak kesildi size Bir de ben. Kararsızlık içinde kaldım doğrusu Hanginize bakacağımı şaşırdım, Ay bana ta o kadar uzaktı ama Onu göremediğim akşamlar Zevkten mahrum kalır rüyalarım. Sen bana aydan yakındın Seni istesem ellerimle tutabilirdim Vücutlarımız birleşirdi,fakat Değil mi ki ruhlarımız uzak Ayın bana uzaklığından kat kat. İşte o gece sizi sessizce seyrettim Aşkımı gömdüm içime Heyecandan titredi dudaklarım. Örtttün pencereni Ay hâlâ pencerende gülümsedi Doya doya ayımı seyrettim Kâh gözlerimi göğe dikerek Kâh pencerene. Sevinçten içim içime sığmıyor Aylı gecelerimin rüyaları başlayacak O tatlı rüyalar bu gece yine... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ayrılık - Gayrılık Yok Bir Kürt meselesidir şimdi ağızda sakız Kürt diye bir sorun yok; Türk,Kürt,Sair biz varız. Bölücülüğe karşı seslenişim,haykırım, Amaçlar çözüm değil bu siyasal soykırım. Tarih boyu var olduk tek Ulusça yaşarız Bölünmez VATANIMIZ,tektir AL BAYRAĞIMIZ. Soyumuz,kökenimiz İç Asya'ya dayanır, Gerekse kanımızla BAYRAK tekrar boyanır. İkilikler yaratmak VAHDET'e yakışıksız, Biz yan yana,iç içe yaşadık ve yaşarız. Tek Vatanda egemen yaşamaktır ülkümüz Türk'ü,Kürt'ü ve diğer aksamımızla TÜRK'üz. Tarihlleri doldurur yaşamımız,öykümüz Yanık yanık ezgiyle bezenmiştir türkümüz. ATATÜRK hepimizin vazgeçilmez ATA'sı Irkçılık gütmüyoruz,ne de iş kafatası... Teklik bize yaraşır ve tektir ALLAH'ımız, Tek vücutta canımız,tek damarda kanımız. Türk'le Kürt arasında bunca zaman var mı dert? Kelimeye göz atın ikisinde de harf dört. Türk'te (T) başa gelmiş,Kürt'te sonda ne çıkar? (Ü) (R) (K) harfleri de oldu mu KÜRT -TÜRK çıkar. Bizi bölmek isteyen oldu,hep de olacak Böyleleri kendi pis suyuyla boğulacak! 'KORKMA! SÖNMEZ! BU ŞAFAKLARDA YÜZEN AL SANCAK! ' TÜRK yaşarsa KÜRT yaşar,T Ü R K İ Y E yaşayacak... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ayrılık -1Dizim dizim dizildi gözümde yaşlar Boğum boğum boğuldu boğazda hıçkırık İşte böyle başladı bizim ayrılık. Gün yeni doğuyordu Günü batıyordu tatlı hayatımızın En acısıydı bu ânımızın. Son öpüşe hazırlandık ikimiz de İlk defa birbirinden utandı dudaklarımız Bir soldu,bir güldü,bir ateşti yanaklarımız Ve zangır zangır titredi ayaklarımız. Öpüşün tadını unutturdu bize Hasretin ağzımızı buran acılığı Ondandır sevmiyorum ben ayrılığı. Ölümden bir andı yaşadığım Bir mendilli el uzandı pencereden Oydu giden bendim burada ölen. Dizim dizim dizildi gözümde yaşlar Boğum boğum boğuldu boğazda hıçkırık, Bir düdük öttü öylesine yanık Ve böyle başladı bizim ayrılık... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ayrılık -2Coşuyor içim coşuyor Okyanus dalgaları gibi, Taşıyor göz yaşım taşıyor Vâdisiz sular gibi. Attı Mevlâ'm gurbete Günlerim çabuk geçmiyor, Dayanmak zor hasrete Gönlü hiçbirşey açmıyor... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ayrılık -3Seninle birlikte iken Hiçbir düşünce geçmez kafamdan Doğruyum sözümde inan Hani bir uzun ayrılık Girmişti araya Benim yerimde sabır taşı olsaydı Çatlardı ortasından doğrusu ya... Ama,benim de arzularım çatladı... Senin dönüşünde Ayrılık kelimesini sildim sözlüklerden Ne çare ki silinti yerleri belliydi Hortladı harfler teker teker Ve başladı ayrılık yeniden... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ayrılık -4Ayrılık o kadar alışmış ki bana Ehlî güvercin misâli Salarım salarım git diye Biraz uçar,biraz uçar Dolaşır başımda dolaşır Gelir beni arar beni Gelir omuzuma konar. Ben bıktım,o bıkmadı Ürkmek te bilmiyor bir türlü Sadakatin en güzel örneğini Ben onda gördüm. Râb'bim sana yalvarırım Onun yemini kes benden Sana da karşı gelemez elbet. Kanatlarını kır Bir tüyünü de ver bana Şapkamın kenarına takayım Bunca beraberlik hâtırasına... Ayrılık olmazsa hayat tatlı diyorlar Allahım bu deneyi esirgeme benden Söylenenler doğru mu bir bakayım? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ayrılmak Kolay Mı? İşte sen et, ben tırnak Ayır ayırabilirsen... Sana koşarak giderim Sen yürüyerek gelsen. Ayrılmak bu kadar mı kolay Dostça kalalım demekle? Yıkan bir depremsel olay... Sevgi kurulur binbir emekle, Sevgi ucuza mal olmaz, Gönül dışı imâl olmaz... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ayşem Ayşem bilirsin seni eskiden Tâ çocukluğundan beri severim. Ayşem,dalını kırdığım yeşil ağaçların kutsallığını Yeşil gözlerinin sevgisinde sezdim. Ayşem,sarı saçların hürmetine Başağa orak sallarken Kuvvetim artıyor dersem inan Ayşem. Ayşem senin için de beni çekiyor Karşılaştığımızda gözlerini kaçırıyorsun da Arzularını kaçıramıyorsun anlıyorum. Ayşem bu cadaloz anan, Bu palabıyık baban, Bu külhanbey kardaşın aşkımızı anlamaz. Anlasalar bile seni bana vermezler Benim tarlam,öküzüm,karasabanım yok.... Eğer Ayşem beni seviyorsan çok Bohçanı al gel gidelim bu yerlerden Ha..Kafa kâğıdını da unutma sakın! Ayşem.anla gayrı seni pek çok sevdim ben... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ayyaş Sarı saçlı,yüzü solgun Bir adam dolaşır meyhaneleri. İstediği yalnız bir şey Aklından hiç silinmez bu Onu ister,istemez su. Bu şey onun hayatıdır Görünce şişeleri dolu Satar-savar pantolonu Sadece bir kadeh atmak Sonra da baygın yatmak Ona en büyük hazzı verir O anda herşeyi devirir. Hayâllerinde hep o hâkim Bu şahıs içki yüzünden Dâima ölüme mahkûm. Jestlerinde,mimiklerinde Alkolün tesirleri okunur Bu ayyaşçığın hâli Bayağı bana dokunur... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Azrail'le Başbaşa Ne o? Sen mi geldin? Kimsin? Tanıyamadım ben seni. Dostlarım evime gelirken Ya kapımı çalar ya penceremi Bana bir haber verirler. Duymadım senin geldiğini. Hastayım kaç zamandır Yatıyorum yalnız Dostlardan bir haber yok... Bir sen varsın gelen. Ama,in misin,cin misin? Dilim varmıyor söylemeye Sen Azrail'sin... Biliyorum canımı almaya geldin Yalvarırım canımı alma! Daha gencim... Yok! yok! olmaz Sözüme bakma benim Can tadı böyle söyletir insanı... Yalnızca genç olan ben değilim ya! O kadar öldürdüğün Gencin de vardı canı... Sen de bir emir kulusun Gel işini bitir... Ne oldu? Gidiyor musun? Ümidini kestin mi benden? Fakat,biliyorum birgün yine geleceksin Yalnız,o gelişinde odama Haber ver de gir Çünkü elin dolu döneceksin... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bahar -1Renklendi bahar her ağaçta Dallarla sallandı arzular, Bir başka aşk başladı şimdi Her yaşta. Yaprakların zümrüt yeşilliği Gözlerden girip ruhlarda duruldu, Durduramam,gönül bu ya Gitti birine vuruldu. Güller açtı öylesine güller Renk renk bu bahar da, Bir kış boyu susmuş diller Döke döke bitiremedi aşklarını. Soğukluk çıktı aradan Eğlen gönül bu günler senin için, Birgün gelip sevdiğin Bir baharı hatırlarsan Biri de bu bahar olacak onlardan... Gönül,gençliğinde bu tatlı anları Ver şimdi bahar yellerine, İnan,ihtiyarladığında tertemiz Yine bahar yelleri eskisi gibi Ver ki teslim etsin ellerine... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bahar -2Her günkü doğan güneş Bu günlerde bambaşka hep Bana mı öyle geliyor Siz ne dersiniz insanlar? Bambaşka doğar değil mi güneş Gelince bahar? Bakıyorum güneş sanki Bana daha yakıcı geldi Gözlerim mi nurlandı nedir? Hergün gördüğüm saçların Daha akıcı geldi. Her gördüğümü sever oldum Hayatımı sevdiğim kadar... Ne tatlıymış ah şu bahar... Ne de güzelmiş kızlar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bahar -3Bir şeyler vermek istiyorum Bahara bir şeyler vermek Ve arkasından verdiklerimin Karşılığını istemek. Bahar Sayılı günlerinden Ben de hak istiyorum Bir aşkın tatlı anılarını Günlerinin arasına gizlemek için Kışı zor ettim doğrusu. Ben, seveceğim bir güzeli Şahidim olsun bahar günlerin senin Sevgimi unuttu Önceki yâr. Günlerinden gün ayır aşkıma Sırdaşım ol,şahidim ol sen bahar. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bahar Ve Ben Allah'ım bu kaçıncı bahar ömrümde Daha ne kadar göreceğim? Kaçı daha eklenecek anılarıyla Eskiyen kalbime yeniden, Kaç defa daha ıslanacağım Nisan yağmurlarıyla? Allah'ım ömrümün acılarını bir yana koyup Tatlı taraflarını kaçıncı defa seveceğim? Allah'ım daha kaç bahar Hayatın tadı ağzımda Hayatın acılarını unutup Yaşamak isteyeceğim? Kaç bahar daha gençleşeceğim acaba Kaç aşk canlanacak her bahar? Günde bir yaşıma daha bassam da Ömrümün sonuna kadar Aşk için,gençlik için baharı bekliyeceğim... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bak Ama Gör Gözüm... Kimi göz üste bakar bakmaz ki aşağıya Gösterişi sever o düşkündür şaşaaya. Aşağısına baksa o neler neler görür... Gördükleri ürpertir,birçok can var sürünür. Kiminin ömrü günâh,işlediğiyse hep suç Kimi Ramazan değil yıl on iki ay oruç... Kiminin üstü - başı dökülüyor ve yırtık Moda değildir asla görüntüye alışık... Neye baksın ki bu göz üste baksa kamaşır Alta baksa gülen yok; yasla,yaşla ağlaşır... Göz gördüğüne baksın yeter ki bakıp görsün Yalnızca bakmak olmaz,görmek olmazsa körsün... Şükürler olsun Tanrı'm görüyor iki gözüm Biri alt,bir üstü; yaşantıma yok sözüm... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bak Ve Gör Bir perdeden bak dünyaya dâima Perdeyi açarsan yüzün pis olur, Vurulursa temiz yüzüne damga O kara damgayla hâlin ne olur? Bazı çirkef insanlar bin çâre arar Yüzündeki perdeyi açmak için, Ettiğin kötülük de işine yarar Alnına kara damgayı vurmak için. Dünyaya renkli perdeden bakarsan O renkte görürsün bu âlemi, Yüzüne kötülük perdesi takarsan Getirirsin bu âleme elemi. İyilik perdesi çek te yüzüne Ulaşasın tümden iyiliklere, Yalan katma işlerine,sözüne Doğruluk işlesin iliklerine... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bakış Açım Kim? Eşim... Şiirim sana ilk el İlk duyanım da sensin, Şiirim sözde güzel Sen ki özde güzelsin. Eğer şiir güzelse Daha güzelleşirsin, Bir de yüzün gülerse Kendin şiirleşirsin. Şiirde ölçüm sensin Sensin benim kâfiyem, İlham isterse gelsin... Sen bakışta zâviyem... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bambaşka Bahar Yeşili yeşil eden Allah Sana çok şükürler olsun. Yeşil göz gördüğüm anda Bambaşka bahar başlar ufkumda Sihirli bakış dolu... Güzel kokular hep o baharındır Zevk desen üstelik öyle, Her gözün daldığı hülya Her gönüldeki umut Güzelliklerle dolu yarındır. Gün ışığıyla al al Aşık sabrıyla sapsarıdır o bahar. Aç yeşil gözlerini Gözlerinin içinde bahar ve ben Tek sensin aşkı öksüz eden... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Başını Vermeyen Şehit Destanı 'Grijgal Palangası...' Sırtını dayamış tepeye Yayılır önü sıra göz alabildiğine Ufka çatan Macar Ovası. Dile kolay bu Tam yüz elli yıl sınır bekçiliği yaptı Girmesin diye nâmert ayaklar Bu aziz topraklara. Yolu düşen gaziler Uğrayıverirlerdişehitliğe, Birer Fâtiha okur Şehitlik dilerlerdi Tanrı'dan Ki bu arzu yaraşırdı yiğitliğe. Vardı orada binlerce mezar Ama ilk nazar Çarpardı bir yosunlu mezar taşına. Ana-çocuk gibi koyun koyuna Yatan O iki arslan Yarattılar işte böyle bir destan... Nûra gömüldüyse eğer cisimleri İlâhî bir yazıyla Kalbine yazıldı binlerce erin Kutsallaşmış isimleri... Gitmişti Palanga Beyi Yanında güzide yiğitlerle 'Kapaşvar Kalesi'nin fethine. Kış bastırdı ansızın. Kısmet olursa kaleyi Alacaklardı yazın, Şimdilik geçiverdiler 'Budin'e. Grijgal'den altı menzil ötesi 'Zigetvar Kalesi'. Bir Kurban Bayramı arifesi... Kale beyi 'Kraçin' Bu hâli fırsat sandı Ama gâfil aldandı. Eşkiyalarla saldırdı Grijgal'e Bu hâl hiç gelmezdi hayâle. Kalede vardı tam yüz on dört kişi Hepsinin cenkten başka Yok idi gücü-işi. Toplar atıldı Grijgal'den Duysun da yardıma koşsun Diye civar Türk'ler. Ama çıkmadı bir ses Ne gelen var ne giden... Zigetvar Beyi Kraçin Adam gönderdi Grijgal'e www.antoloji.com - kültür ve sanat Kalenin teslimi için. Elçi dedi:' VİRE... Kumandanım ediyor yemin Sâlibe,İncile, Zebûra,ateşe ve nûra.... Gelmeyecek kılınıza bir hile....' Olamazlardı buna emin Hepsi karşı durdu İstek gibi görünen bu emire. Çıkıp cenk edecekler Ya ölecekler Ya öldürecekler... İçlerinden seçtiler Kadı'yı O,onlara açacaktı Sonu şehitlikte biten kapıyı. Kadı seslendi mertçe: 'Duacıdır Arafat'ta hacılar Câmilerde mü'minlerle,hocalar Biz gazilere. Kılalım namazımızı Kapanalım vecd ile yere, Öpüşelim,helâlleşelim, Herkes keserken kurban Biz de Vatan'a kurban...' Tuttular sözünü Kadı'nın Hemen arkasından cuma namazının Çıktılar kapıdan iki koldan Koştular tek uğurda uğraşa. Bir kolun başında 'Delî Hüsrev' Birinde de 'Delî Mehmed' Şehit olmaktı herbirinin Gönlündeki tek niyet. Onların hepsi,hepsi civan Hepsi mert. Ama karşılarındakilerse tümden nâmert. Bir ölüm-kalım cengine Girişti kollar, Kısalıyordu şehitlik mertebesine Erişen yollar... 'Delî Mehmed'di ilk şehit olan Başını gövdesinden ayırdı düşman. Ve kâfir başını götürürken 'Delî Hüsrev' gördü birden Haykırdı:'Delî,başını verme Almadan kâfirden başını Şehidlik yüceliğine erme...' Sanki kükredi arslan Koşmaya başladı başsız gövde Başının arkasından. 'Delî' alıp kâfiri atından Cansız çaldı yere www.antoloji.com - kültür ve sanat Ve kaptı başını yıkıldı Bir daha kalkmamak üzere... Hüsrev,bu hâli görüp sevindi. Delî Mehmed gitti diye Bir yandan da dövündü. Seyreyledi başından sonuna dek Olup biteni Grijgal Kadı'sı, Döndü gaziler kaleye Tam gece yarısı. Şehitler defnedildi bir bir... Delî'yi de defnettiler. Kadı bekledi başını Gece-gündüz durmadan. Açıldı nûr dolu mezarı Melekler girdi oradan... Herbiri bir bûse aldı Delî Mehmed'in alnından. Kadı hayretle donakaldı... Hâlâ yaşayan şu sözler döküldü ağzından: 'Rüya değil bu ayniyle vâki...' Kadı,Hüsrevi habersiz sanmıştı bundan Oysa Kadı'nın gördüğü hâli Ona anlatıverdi bir bir Delî... Delî Mehmed'in nûru Işık oldu Delî Hüsrev'e Şehitlik yolunda. Yer ayırdı Mehmed seve seve Grijgal Şehitliğinde Ona,nûrdan koynunda..... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bataklık İbret hocam desem haklı... Taş atardım küçükken Taşı yutardı. Bir sızlanma bile duymazdım. Ne taşlar yedi kimbilir? Taş dolsa gerek kursağı Hep bildim bileli bataklık o hep bataklık... Yanı başında sazlar yok mu Kıskançlıktan bir deri,bir kemik, Kuruluk şöyle dursun Dert çekmek kolay mı? Kehribarcasına sararmışlar üstelik... Sabır gizli bataklığın içinde Ayağımı soksam batacağım Beni bu kendine çeken Sabır olsa gerek belki de... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bayramlar Hazreti İsmail'i adamıştı İbrahim, Yüce Allah hem Kerîm,hem Rahmandır,hem Rahîm... İsmail'in yerine gönderdi tarafından Kesilmek için bir koç,edilmek için kurban. Hoşnut etmişti O'nu,olmak sözünün eri Söz verip de yapanın başkadır O'nda yeri. Ne kesilenin eti ne de akıtılan kan Erişmez Yaratan'a,yalnızca erişir can. O can ki ücretini bekler sadece HAK'tan Yapılacak ameli böyle emreder imân. Canlar yok edilerek var edilir mi ki can? Canlar beslemek için akıtılmaktadır kan. Bu ibadette bile açıkça infak vardır Allah'tan yardım bulmak,yardım etmek kadardır. Gel! HAK'kın verdiğinden hasis olma ver halka Çoğalsın iyilikler,büyüsün halka halka. Bir iyilik giderir gönülden binlerce gam Ramazan...Kurban...Her gün sen de edesin bayram... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bekâr Düşüncelerde Gidiyor bilmediği bir yere Ayağı kadere bağlı ömrü Günlerle getiriyor sevâbı Gecelerde günahla öpüşüyor. Umut kararıyor bulutlarda Gerçek iniyor yağmur yağmur Genç kız teri burcu burcu Bekâr odalarında... Ölümsüzlüğü taşıyor ölüm İnsanlara değil ruhlara. Karanlık aşkı itiyor gönül Aydınlığa açık pencerelerinden, Bir bekâr çıkıyor sokaklara Soğuk yataklı evinden. Ayaklarında uzun yollar Başında kesiksiz düşünceler Yürüyor,yürüyor bilmediği bir yere Etrafta tek-tük ışıklı evler. Belki düşüncelerinin bitiminden Geri dönecek güzelliklere, Belki gidecek,gidecek yine kararsız Karşısına çıkıncaya dek Ya ölüm ya da güzel kız... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bekârın Rüyası -1Gönülden çıkıp gitti umutlar Yıldızlara dek, Anahtar deliğinden girdi şeytan Rüyalar taşıdı kucak kucak Yıldızlar kıstı ışıklarını Sessizliği dinledi karanlık ürkek, Gözüne perde indi karanlığın Yumdu gözlerini bir bekâr erkek Ve başladı şeytanın getirdiği rüyalar Bütün tatlı çıplaklığıyla... Yüzü kızarmadı hiç gecenin Karardı karadıkça kıskançlığından, Kavruldu umutları tümden bekârın Şeytanlı rüyaların sıcaklığından... Gözlerini yumup yine Rüyalı uykular bekler bekâr İçinde değil, şeytanı o, rüyada arar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bekârın RÜyası -2Şurada kuru bir masa Kara umutlar kurulur başında, Ötede çivileri dökülmüş bir iskemle Ve işte kuru ot dolu yatak. Yumduğunda gözünü Koynuna giren nikâhsız karı, Rüyalarda onun olan ev Hep kaybolur gün ışığında. Nerede bilmediği evler? Nerede rüyanın heyecanı? Nerede rüyalarının şeytanı? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bekleyiş Senin uzaklığın kadar Ölüm bana yakın, Sevgin olmadığından Hayatı tatsız buluyorum, Gel sor bana,gel bak Günden güne mahvoluyorum. Hayattayken ölmek ne demek? Gel gör bende. Sevgim için ölmeye de razıyım Bilmem ki sever misin Beni sen de? Seni seviyorum,seviyorum Elimden birşey gelmez Ama bir ümit içinde Ölmekle ölmemek arası bekliyorum. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Belki? Yıllar geçti ömrümden Sen geçmedin kapımdan, Geçen güne küfrettim Sana edemiyorum. Bir sensin sürükleyen Beni ümit ardından, Belki gelir diyerek Yolunu gözlüyorum, Göz yaşımla geceyi Gündüze ekliyorum... Ya geleceğin gün Beni bulamazsan sen, Yapmacık üzüntüyü Bırak ta bir tarafa, Selvileri sallayan Bahar yeli eserken Mezarımın başında Kendini çalış affa... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Belli Değil Aşkı göz göze bakışmak sandım Sandım da bakındım yeşil gözlerine, Çakmak çakmaktı gözümdeki umut Ki parladı aşktan yana. Gelecek gecelerin uykusuzluğu Daha şimdiden üstümde Şaşkınım,affet Ama ilk defa âşık değil. Gelecekte bir günlük olsa insan ömrü Sevişmekle geçerdi o gün Kavaklar boyusıra aşklara gebe... Aşıkım bir şeye işte Sana mı, gözlerine mi belli değil? İçimde ilahlara has sevgi İlah ki seni yaratan Sense ilah değil. Seviyorum,sevmek sevmemekten çok daha iyi Hayatı mı,seni mi belli değil? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Belli Ki Güzelsin Sen Senin için yazılır şiirler Sen çıkarsın her taşın altından Söyle sen kimsin? Güzelsin belki çok güzel Belki sendedir iyilikten yana kusursuzluk Belki de yalnızca sensin insanı Günaha sokup sokup çıkaran, Belki doğruluksun tümden Belki sâfi yalan. Belki umutsun mısralarda Ber-bereket dolu. Her neyse sensensin Belki kuru bir rüzgâr Belki meltem meltem esensin. Gönüller seninle serin Şiirler seninle dolu Sen şairlere tek avuntu. Seni haykıran şiirler güzel Belli ki sen de güzelsin. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ben Dağ başında ateş yakar çobanlar Dumanını bulutlar görür, İçimde ateş yanar Dumanı çıkmaz ki bir gören olsun... Dal ucunda yaprak titrer Sesini kuşlar duyar, İçim tiril tiril aşktan,arzudan Beni dinleyen yok ki İçimi duyan olsun... Yağmuru gök görür,dağ görür, Yaprak görür,çoban görür Gözümdeki yaşları Göz görür,herkes görür Gözü yaşlı,bağrı taşlı olmayanlar anlamaz... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ben Böyle Değildim Sanmayın ki ben böyleydim Gençliğimi sorun aynalara, Savurmayın ateşin küllerini Açılmasın artık kapanmış yara. Bir gönlüm vardı ki İstemeden herkese verdiğim, Bir çağımdaydm işte öylesine Dişiyi dişice sevdiğim.... Gün geldi gün üstüne Yaş üstüne yaş yığıldı, Saçlara aklar yayıldı. Ben böyle değildim böyle Gönlümse hâlâ öyle... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ben Gibi Misiniz? Sizler de ağlar mısınız Durup dururken sebepsiz? Yıldızlı gecelerde Ne olduğunu anlayamadığınız Bir sıkıntı duyar mısınız sizler de? Başınızı yastığa gömüp Düşünür müsünüz tatlı tatlı? Geceden koyu düşünceler Kafanızı yorar mı sizin de? Sizin de sevdikleriniz Elde edemedikleriniz Var mı benim gibi? Hayata küfreder misiniz Ümitsizliğe kapıldığınız anlar? İnsanlar,ey insanlar Aşk nedir bilir misiniz? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ben O Zaman... Ben paramla insanım, Ben arabamla insanım, Ben aşklarımla insanım... ....... Diyenler bir gün de Ben insanım insanlığımla, Ben insanım karımla, Ben insanım umutlarımla Dedikleri gün ben de varım Dedikleri gün ben de onlarlanım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ben Şairim... Gözlerimle kalemsiz aşkı yazabilenim Sessiz sesleri bir bir seçen, duyabilenim Ben şairim... Tanrı hep yaratırsa ben de hep üretirim Birçok sevginin köklerindedir terim Ben şairim... İnsanlar şu dünyada şen yaşasın isterim Hayâlimle buluşur rüyamda gerçeklerim Ben şairim... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bencileyin Garipliği bilebilmek için Aşık olmalı insan bencileyin, Yârin gezdiği yerleri Gezip durmalı bencileyin. Akıtabilmeli göz yaşlarını Yâr aklına geldikçe, Her gülen mes'ut mu ola? Gülüp durmalı bencileyin. Garipliği bilebilmek için Aşık olmalı insan bencileyin, Gezen aç kurda,uçan kuşa Yârini sormalı bencileyin... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Benden Herşeyini Sakınırsın Nasıl ifrit olmayayım? Nasıl deli olmayayım ben? Saçlarını okşamak istesem Okşatmazsın Gider kuaföre teslim edersin başını. Elini elimin içine koy desem Çekinirsin,naz edersin Yabancınmışım gibi kaçarsın benden Ama manikürcüye Yumuk yumuk ellerini az mı oynattın? Bacakların güzel dedim Ben kötülük düşünmesem de Kötülük geldi içine Sıyrılan eteklerini hışımla Yüzüme kapı çarparcasına kapattın. Örttün. E...artık içimdeki şeytanı dürttün Yalan mı? Ayakkabı boyatırken Boyacıya bacaklarını uzattın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Benim Dünyamda Gibilere Yer Yok Bal yerine sevgiler doldurdum peteğine Nefretinle üstünü sıvadın çerçevenin, Gül yerine şiirler serpmiştim eteğine Çiğnediğin gönlümde ömrü bitti çimenin. 'Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok Bir yer ki sevenler,sevilenlerden eser yok.' Diye şarkılar çınlar oldu şimdi bu yerde, 'Sessiz Gemi'ler işler dönülmez seferlerde... Ben sana gibi diye benzetmeler yapamam Gibilerle sanal bir dünyacık yaratamam. İnsanlar için fâni bir tek bu dünya yeter Gerçeğe erişmek zor,sanal yaşamsa beter! Muhtaç etme ey Tanrı'm canımı şu tenime, Canı cana,teni tene ve başkalarına... Acılar dünde kalsın,uzamasın yarına Sevgiler götürülsün sonsuzluk diyarına... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Berrak Veya Flu Sanma ki bu dünyada iyi insanlar bitmiş İyiler sindirilmiş,kötü istilâ etmiş. Bir yanda ölülerle yaşar fâni diriler Güneş hergün doğarken dünyaya günaydın der. Terazinin dengesi sabit,bozulmaz asla Ne kötüde bir eksik,ne iyide bir fazla... Dünyayı batırmayan bu çok hassas dengedir İyi - kötü arası ibre hep gider,gelir. İyiden bir eksiliş kötüyle tamamlanır İyiler kötü olur,kötüler de uslanır. Hüner iyilik kadar konumu korumaktır, Akın sonu karaysa,karanın sonu aktır. Böyle kurulmuş dünya ve böyle de dönecek, Gülenler ağlayacak,ağlayanlar gülecek. Gerçekçi ve dürüstün hayatı hep berraktır Flu yaşayanlarsa ahmak oğlu ahmaktır... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Beyaz Beni beyaza bağlayan bağlar çok; Anamın sütü aktı. Kışın soğukluğundan üşüdüğümüz Kar da ak değil mi? Saçlarımız renkler içinden Beyazı seçmez mi Kendiliğinden? Ölüm acı olduğu halde Ölü evine keder dolduğu halde Onlar kara giyer de Ölene niçin giydirmezler? Evet,en son kılıf da beyaz... Talihim kara olsa da Çaresiz,üzülürüm biraz Hamdolsun ki yüzüm ak... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bırakılan Gönül Kadından bir öpücük Sigaradan bir yudum Dudağımdan içime Sızan bir zehir duydum. Bir tatlı sarhoşluk Sardı boyumca beni, Bir kadın yokluğuymuş Hayatımdakı boşluk. Zevk zevki doğurdu Aşk da üstüne biber, Dudakları bir kordu Sigara ateşine benzer. Bir an geldi ki o da Sigara gibi benden Kül kül uzaklaştı İzmaritçesine attım ağzımdan Ben onu terkettim O beni bıraktı. Dudağımın izi Benden ona yadigâr Kendi artık yok ama İçim dolusu zehri var... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bırakın Gideyim Ona Gecelere bakmışsın belli Ondan gözlerin böyle kara, Bir parlaklık gözlerinde ışıl ışıl Yıldızlardan huy kapmış. Tarlalarda geçmiş ömrün Yastık yapıp uyumuşsun buğday demetlerini Saçların sararmış. Dert yüzü görmüş olacaksın Ki benzin de sararmış. Bir yıldız görüyorum gecelerde Sen de görüyorsundur elbet Bakışlarımız birleşsin onda Işıkcasına görelim birbirimizi Gönüllerimizde doğsun Başlanmadık bir aşka niyet. Saçların gündüzler gibi uzun Göğüslerin aşk yolunda çift tepe, Dönüşü yok zıt yolculuğumuzun Haykırmak istiyorum sessizliğe: Ulak ulak olun yolar Alıp gideyim başımı, Yoluma durmayın dağlar Çiğner giderim sizi. Bir sevgili gözetlermiş yolumu Belki güler,belki ağlar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bilinmeyen Yolun Yolcusu Durakta bekliyorum, bir otobüs geçecek Bilmediğim bir semte alıp da götürecek. Nerde ineceğimi ne gördüm,ne bilirim Oraya varır varmaz durmadan indirecek. Otobüs,her duraktan bir defa gelir geçer, Binecek yolcusunu dâima kendi seçer. İlk bindiğin durağa sanma tekrar gelirim, Aşk şarabını insan ömründe bir kez içer... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bilmem Ki Üzüntülü günlerimin gecelerinde Rüyalar görmeseydim eğer Hayat hiçti o zaman bana İçimi anlasana. Güzel isminin hecelerinde Bir aşkın olduğunu bilmeseydim Dilim bülbül gibi şakısa Mânâsını anlayamayacaktım kelimelerin Sözlerimi dinlesene. Görünmediğin zaman Açık-saçık gün ışığı altında, Rüyaların geçici zevki içinde Karanlıklar arasında seçerdim seni İsmin düğüm düğüm bağlanırdı dilimde. Gündüz,rüyalarımı bozan gündüz... Oyuncağı bozulan çocuklar misâli Hırsla,içimi çeke çeke o ağlayışlar Ve rüyaların güzelliğini bozan yaşlar. Bir tel koptu Hayatımın sazından Yalvarıyorum şimdi sana Elinden gelirse eğer O teli bağlasana. Sen rüyalarıma giriyorsun Söyle,ben de senin acaba Düşüncelerin arasımda mıyım? Söylesene? Söylesene? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bilmem Ki Niçin? Hep böyle kaçacak mı uykum? Tımarhane kaçkınına Hayat şaşkınına mı döneceğim hep? Düşüncelerimle ve herşeyimle. Körsen ışıklar Kör geceleri delip Hep ötekilere mi getirecek Deliksiz uykuları yüklenip.? Kalbura mı dönecek hep benim uykum? Gecelerin ilhamıyla Bir kalkıp Bir yatacak mıyım Sıkıntılarla kıvranıp? Seni hep yazdığım şiirlerin Mısralarında mı seyredeceğim çıplak? Ben şiir yazıyorum senin için Sen hayal-meyal görüneceksin ve silik Ben yine uykumu böleceğim senin için. Bilmem ki bunların hepsi niçin? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir Aşk Yitik Güzeli güzel sevenin Cümle günahı boynuma, Perde insin gözlerine Aşıkı deli görenin. Uzasın geceler upuzun Aşkın yüzü suyu hürmetine, Ay sularla öpüşe doysun Sohbet katsın sohbetine. Yağmur yağmur delinsin gök Ağlamak şöyle dursun, Kudursun aşk kudursun İstersen dişini sök. Güzeli güzel sevenin Cümle günahı boynuma, Bir aşkımı yitirdim ben Bulana helâl olsun. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir Ayağa Deyişler (Sayın Mansur İlhan Yakar 'ın 'Amma sen gel bana sor' ayağına ithafen.....) Ayağına uygun gerek bir adım Kuralına uydum da uyguladım, Mısraları çatıp çatıp yolladım Çatıyorum 'amma sen gel bana sor'. Geceleri insan uykuya yatar Benim gibileri olanı da var, Uykusuz gözlerim yıldızlar yakar Yatıyorum 'amma sen gel bana sor'. Kimi altınını okkayla tartar Kimi meteliğe bin kurşun atar, Bencileyin şair hep caka satar Satıyorum'amma sen gel bana sor'. Büyük lokma ye de büyük söyleme Rezil rüsvay olmak var tüm âleme, Büyük lokma düştü başa elleme! Yutuyorum 'amma sen gel bana sor'... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir Ben Bilirim Bir ben girip çıkarım evime Bir de bencileyin bekâr kedim, Bir ben bilirim sessiz sokakları Erken sabahlarda Bir de aç köpekler. Efkârlanırım bazı bazı... Bir ben bilirim gecenin dostluğunu Bir de gece dostu dertliler. Unuturum şarkıların,türkülerin tümünü Dert dert üstüne doğunca ah... Tek şu şarkı dökülür dudaklarımdan: 'Bir ben bilirim çektiğimi Bir dahi Allah...' Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir Ben Yeterim Sevsen beni sen de güzel Aşkın bana hep ızdırap mı? Benden iyi yedi kat el Nedir bana düşmanlığın? Kınalar görmesin ellerin Dualar etmesin dillerin Kıvır kıvır kopsa bellerin Desem bana ben ederim. Seni seven olsun amma Eli değmeye varmasın, Ben yandım yanar giderim Dilerim başkası yanmasın. Benim dilim anar durur Başka diller anmasın, Ben aklına gelmedikçe Kulakların çınlamasın. Cehennemlik olsan dilber Kıyamam Vallahi sana Yığın yığı odunla yakmasın Tanrı'm Bir beni altına sürsünler Ben seni bütün yangımla Beni yaktığın kadar yakarım. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir Çift Asi Dağ Yanımdan geçerken kız Bir kaynar su döküldü başımdan Kalbimi birşey dürttü. Hafiften kaldırdım başımı Şöyle bir bakıverdim, Kız utançla başını eğdi Ama o âsi göğüsler Sanki bağrımı deldi... Dayanamadım artık... Kız ruhumu şehvete saldı, Bir şeyler oldu ansızın Ve başım alev alev yandı, Gülen yüzü al al kızardı kızın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir De Beni Dinle... Kulağa uzaktır kâlbin duyulmaz Gel sen yakın olan beynini dinle, Kâlbini dinleyen pek iflâh olmaz Son sözünü söyle akıl dilinle... Yalandır yolların kâlpten geçtiği Bir damar girer,çıkar yürekten, Kanla dolar onun el eriştiği Gamla dolar âşık yürek gerçekten... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir Evlilik Yıldönümü İçin Seksen altı yılının o 3 Ağustos günü Mutluluğa ilk adım: Pınar - Tufan düğünü. Çırpınarak iki kuş,iki gönül bir oldu Kurdukları yuvaya sevgi, mutluluk doldu. Bak yine 3 Ağustos yirmi yıl doldu bu gün Arada sevgi varsa her geçen yıl birer gün... Bu çift nice yılları birlikte kucaklasın TANRI 'M sevgilerini kem gözlerden saklasın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir Garip Ölmüş... Bir garip ölmüş... Kimmiş? Neyin nesiymiş? Sevgilisi var mıymış acaba? Mektup mu alamamış? İzini mi kaybetmiş sevgilisinin? Kaç zamandır ayrı dolaşıyormuş yârdan? Son çıkan kelime neymiş dudağından? Yârinin ismini mi çağırmış? Anasını, babasını mı? Allah mı demiş? Bir derin ah mı çekmiş? Yoksa bir yudum su mu dilenmiş insanlardan? Yalnızlığa mı küfretmiş acaba? Bir...Garip...Ölmüş... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir Gölge Serinliği Kafamda hayâl ağaçlar Arzudan meyvalar Taş atıyorum Patır patır düşüşünü duyuyorum Kimi olgun,kimi ham meyvaların. Sulanan ağzımın dişleriyle Hepsinden tadıyorum. Olgunların damağımda kalıyor tadı Buruş buruş buruşuyor avurtlarım hamlardan Hayatın tadını anlıyorum o zaman. Meyvasında değilim ama Ağaçlar da olmasa Zaten çölün susuzluğu içindeyiz Bir ağaç gölgesi Susuzluğumuzu giderir biraz İçkisiz sarhoşluğu gider sıcaklığın. Serinlerken kafamız hayâl ağaçların gölgesinde Biraz zevk alalım şu dünyadan Ne kaldı ki zaten biz kalacağız Fâniler beldesinde... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir Görüp Bir Düşüneyim Bir görüşte Gözüm kaldı sende Gözümü aldın. Bir öpüşte Aklım kaldı sende Aklımı çaldın. Gözüme ver kendini Ver de bir daha göreyim Gerçekten görülecek kadar mısın? Aklımı da bağışla bana Son bir kere düşüneyim Ben sana çoktan yârim ama Sen de bana yâr mısın? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir Kız Ki... Yeşiller giyinmiş baştan ayağa Ben diyeyim fıstık içi Siz deyin ördek başı, Neydi o sarı saçlar ya Râb? Gönlüm değil gözlerim düştü ağa. Yeşil giym,iş beni çıldırtmak için yeşil... Yeşil sonlanıyordu gözlerinde, Ben diyeyim sabır vardı Siz deyin sitem Sözlerinde... Ne derseniz deyiniz Bana herşeyi hoş geliyor işte... Bıktım aşkın deliliğinden... Ah! elimden gelse Gönlümü bırakıp kupkuru gelirdim Bir ikinci gelişte... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir O Değil Gün ışığı çeker,dürerdi erken Gecenin üstümdeki yorgan yogan karanlığını, Rüzgârlar saçımı tarardı Çiğli yapraklar yıkardı yüzümü ıslak ıslak Güneş benim için doğardı Tatlı umutlara nispet, Saf çocuk sevincimin sıcağında Gölge veren ağaçlar Büyürdü geceyi gündüze katıp hep benim için. Günler,aylar,seneler Çarçabuk geçerlerdi tek beni büyüsün diye Yaşlıların beddualarını ala ala. Önceleri sevâp benimdi hep Sonraları günah hep benim oldu. Şeytan benim rüyalarım için yaratıldı, Hayatın acıları hep beni buldu. Aşk benim için oldu, Sevilmeden sevmek hep benim oldu, Hayatı sevenlerin korktuğu ölüm nerde? Bir o mudur benim için olmayan Ne oldu ölüm,ne oldu? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir Toprak Ki Ne kadar titizlensen güzelliğinde Yokluktadır bütün gerçek. Ölüm gelmese de aklına Ruhunun ölümsüzlüğü hürmetine O güzel vücudun ölümü isteyecek. Sen de insansın nihayet Ölüm içine korku katar. Toprağı çiğnersin ama Görme topraktan üstün kendini, Sen toprağa hor bakma Toprakta neler yatar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir Türkü Geldi Aklıma Düşmanım kadınlara şimdi... Cennet kapısında bekçi olsam Bir kadın sokmazdım içeri Neden mi? Atam Adem'i aldatan Beni de aldattı kadın şeytan Belki Cennetin de altını üstüne getirir... Ama... Bakmayın söylediklerime... Hurisiz Cennetin tadı mı olur? Ne o? Gözlerimde yaş gördünüz değil mi? Evet...hem gülerim hem ağlarım... 'Aşk adamı ağlatır Deli deli söyletir...' Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir Varmış Bir Yokmuş Döndüm diyar-ı gurbetten Yârin ülkesinde ne bir yaprak Ne de bir dal kalmış. Sararmış güllerin rengi İçinde ne bir al kalmış. Karanlık geceler üstünde açan N e bir hilâl kalmış. Heyhat! bunca özlemden arda Yalnızca melâl kalmış. Kendimi zorladım nice sızlanmaya Anladım ki ne mecâl kalmış? Yâri alan almış, Saran sarmış, Benimse saçlarım ağarmış, Gönlüm kararmış... Aşk bir masalmış, İnsan bir masalmış, Hayat bir masalmış Ki bir varmış,bir yokmuş... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir Yağmur Bulutu Bir yağmur bulutu olsam yücelerde Yellerle gezsem diyar diyar Görebilir miyim seni acaba Nerelerdesin ey sevgili yâr? Bir yağmur bulutu olsam yücelerde Yeşilliklerle bezenmiş yerlerde Sevinçle murat murat yağarım. Vardığım kara topraklar üzerinde Sıkıntıdan çatlar yüreğim Yağmur yağmur ağlarım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir Yeni Yıl İçin İşim yok nasıl olsa Bir mektup yazayım dedim. Tarih atmayı severim. Bilemezsin,tarih avutur beni... Hani birgün ağaç gövdesine Kalbinle kalbimi bir okla İliştirdiğim zaman bile Altına tarih atmayı unutmadım. İşte onları hatırladım... Hatırladım da bir tarih daha Ekleyivereyim dedim hâtıralara. .../.../2005 yazdım Birden geldi başıma aklım Beşi sildim altı yazdım. Kimbilir bu karalama bilmem Daha ne kadar olacak? Anılarla dolu bir koca yıl Karalanan bir rakammış anladım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir Yılbaşı Daha Bir tesbih boyu ömür Yaşanan her gün bir tane Üç yüz altmış beş sonrası görünür Her yılbaşı bir imame. Bizi ölüme götüren Bir yı ldaha başlayacak 1/Ocak...1/Ocak... Peşinen söyleyeyim size Yıl boyunca hepimizin Dertleri de olacak Zevkleri de olacak... Kimimiz gülecek Kimimiz ağlayacak... Ben mutluluk dilerim Vatanım,Ulusum Ve tüm insanlık için. Ama öldüremem gerçeği Bizler insan oldukça Dert,zevk kimin olacak? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir Yıldönümü Şükürler olsun Tanrı'm ne güzel geçti zaman Tam kırk bir yıl öncesi bugün yapmıştık nişan... Bu güzel yıllarımız nice yılla uzasın Anısı ruhumuzda,tadı damakta kalsın... Geçen bunca sürede sevgi acıyı yedi Yedikçe de semirdi,başkası var mı? dedi. İşte biz bu günlere böyleliklerle geldik Çevre çirkin olsa da biz sevdikçe güzeldik... Dilimizden düşmedi bizim ortak şarkımız: ' Para, pul mühim değil,mühim olan aşkımız...' Biz bu teranelere inanarak yaşadık Gönlümüz hep genç kaldı,vücut ile yaşlandık... Şimdi demek gerekir; ' kırk bir kere Maşaaallah! ' Sağlık versin,aşkımız yıllar sürsün İnşaaallah... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Birbirinden Uzak Ayrı âşıklar misâli Umutlar ve gerçek Cehennem uzaklığı bir boşluk Ve aralarında ben. Ortada koydular beni ortada... Gerçek hakikatsizmiş ama Umudun postu serili bende; Bir yanda umut Bir yanda gerçek Ve beni koydular kederde. Öyle bir türkü tutturdu ikisi birden İkiayrı düşmüş âşık misâli: 'Kader ayırdı bizi Her birimiz bir yerde...' Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bire Bir Yüzünü ay dediler Gönlünü alamadım, Eller aya gidiyor Ben sana varamadım. Gel azalt şu gururu Bana ver bütün nûru, Üstten attım onuru Yine yaranamadım. Gönlüm düştü bir sana Gurbet dedim vatana, Bir yeter dedim bana İkiyi aramadım. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Birinci Boğaz Köprüsü İçin Uçup da gitti yıllar Aşkımızın üstünden, Akıp da geçti sular O Boğaz Köprü'sünden. Sen o yaka güzeli Ben bu yaka öksüzü, Yakalar birleşeli Güldürdü yüzümüzü. Mehtabı seyrederken Köprüde gezerdik biz, Bitmesin rüya derken Bozuldu düşlerimiz, Ayrıldı ellerimiz. Böylesi acı bitti Aşkımızın öyküsü, Akıp ne sular gitti... Duran 'Boğaz Köprüsü'. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bitti Gurbet Sılaya göç göründü Gurbet ateşi söndü, Hasretlik çekmek dündü Bugüne kalmış vuslat. Bunca yıllar gördüğüm Gariplik bir kördüğüm, Ömür boyu çözdüğüm Tek bulmacaymış heyhat... Elgin diyorlar bana Tutsak oldum yabana, Senin de kasabana Uğratır bindiğim at. Teslim oldum zamana Çözümsüzdedir mânâ, Işık aramayana Zindan olurdu hayat. Keder,bana öğündü Bugün bugündür,dün dündü, Gelecek bitmez düğündü Kaçırılmaz bu fırsat. Çok oldu kayıplarım, Bugün için ben varım, Gerçek aşkı yaşarım Ben Mecnun'um,ben Ferhat... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Biz De Bir Zamanlar Hababam Sınıfıymışız Meğer... -1- HOCA SADULLAH ('SANDER YAYINEVİ' nin sahibinin muhterem babaları,zamanının sayılı ve çok değerli Edebiyat öğretmenlerinden biri olan merhum hocam 'MİTHAT SADULLAH SANDER ' in aziz hâtırasına saygıyla ithaf olunur...) Dersimiz edebiyat Gülmekten yerlere yat... Hoca Sadullah gelir Sınıfta 'maşallahlar...' yükselir. Hoca Sadullah başlar derse O sırada birisi içeri girerse Yükselir yine o 'maşallahlar...' Gırla gider ördek gibi vak-vaklar... Hoca Sadullah birini derse kaldırır Kalkan da kulaklarını anten gibi uzatır. Birden bire bir gülme duyulur Gülen derhal dışarıyı bulur. Hoca Sadullah başlar nasihate Talebeler söz verir itaaate. Hoca Sadullah bir şeye güler Kahkahayla o ders de sona erer... -2- 2/A ' DAN ÇEHRELER... Sınıfımız 2/A 'dır Bilgi,ilim yatağıdır. Mevcudumuz elli bir Boldur bizde âlim,şair... Müzisyenimiz: GÜNAYDIN KAYNAK'tır Bütün besteleri oynaktır... Şairlerimiz:FERİT EDGÜ, YAŞAR... Basketçiler:DOĞAN, HAYDAR... Güler yüzlü bücür BADİK Her zaman canlı ve atik. Karikatürist: ATALAY Herkes ile eder alay. CAHİT: 'Alabi...' diye başlar söze Sert şakalar yapar herkese. TURAN daima dersten bahseder Hafız gibi kitabı hatmeder. RECEP sınıfın imamı Ayetleriyle sihirler adamı. METİN sessiz sessiz durur Takma adı: Aptaloğludur. CEMAL Mısır'ın eski Ramses'i ÖMER sınıfın efesi. İşte böyle çehrelerle www.antoloji.com - kültür ve sanat Daima kalırız baş başa, Koşarız her an bilgiye Kalplerimiz coşa coşa... 3/A EDEBİYAT 3/A 'dır sınıfımız Bahçeye bakar kapımız. Müteşekkil bir sınıfız Gazeteciden,atletten... NURHAN bahs açar siyasetten. SELAMİ bir sihirbaz Herkes ondan duyar haz. Bilmem '192 AVRAM 'ı ' Tanıtmaya lüzum var mı? Şair ruhlu ALTAN Sessiz durur her an. Çocuklu ruhlu ARGUN CAN, Sarı PAPA: ÖZTÜRK SARIDOĞAN. Gazeteci: TOLONHAN KURDOĞLU, AYHAN ARI: kürtoğlu. Karikatürist:ERGÜN Tahtayı doldurur her gün. Voleybolcü: ÇETİN, Para maçı üstadı: METİN. HALİT yarının çiftçisi, HÜSEYİN otobüs biletçisi. Uzun boylular: OSMAN.SALAH... Bu sene yardımcımız olsun ALLAH... NURİ istikbâlde şantör, KADİR şimdiden aktör. Yazdım bu şiiri Sınıfımızı tanıtmak için, Bana takacağınız adı Arkadaşlar lütfen siz seçin... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Boş Kadeh Gittim aşkın meyhanesine Yâr idi orada barmen, Geldi yanıma işveyle Şarap istedim hemen İçerde bir o vardı bir de ben. Sundu dudaklarını kadeh yerine Ne bitmez bir içkiymiş bu? İçtikçe kadeh kendi kendine doldu... Bir yudumda sarhoş olmuştum Sadece sarhoş olan değildi vücudum Sarhoştu hem de kalbim ve ruhum... Fasılasız bu kadehi diktikçe Kızarıyordu gittikçe... Dolu kadehler ayyaşa tesir edemezken Daha ilk yudumda mest olmuştum ben. Hangi keskin bir meyle dolu Ki boş kadeh sihirlemişti ruhu... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Boynum Bükük Seyrine doymazdım kuğuların Nazlı nazlı büklüm boyunlarını, Ah ben de kuğu olsam diye Düşünürdüm küçükken. Felek oyunlarını Oynadı bana da Oynadı çok erken. Boynum büküldü benim Omzuma düştü başım, Eskiden sevdiğim kuğular Şimdi dert arkadaşım... Onların boynu neden Bükük bilmiyorum ama Talihime küskünüm Derttir boynumu büken. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Böyleyim Ufkumda bir güneş battı doğmamasıya Doğmaz oldu bir ay gecelerimde Yıldızlar göz kırpmıyor eskisi gibi. Bir ruha çöktü karanlık Bir göz var Ağlamak ister,ağlayamaz. Bir dil var tutuldu âni Söyleyemez oldu kelimeleri Yutkunur,geveler,çıkaramaz. Bir ah var çıkar derinden Hayatın acı sessizliğine. Bir insan ki düşünün kederinden Ne dost görür,ne düşman... Hasretten bahsetmeyin bana artık Anladım o da ne demekmiş. Yaralarıma değmiş gibi sızlanırım böyle. Acı içindeyken Göstermeyin göz yaşlarınızı Bir başkadır hâlim benim Ağlayamasam da dolukur gözlerim Çünkü yufka yüreğim... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bu Suç İşlenmeyecekti Hayır,adım gibi biliyorum Bu suç işlenmeyecekti. Bir günahtır işlendi ama Hayır,bunlar olmayacaktı İşlenmeyecekti bu suç. Onun karısı da ne olur Birazcık güzel olsaydı Göz koymazdı elin karısına. Ne o hapse girecek Ne öteki ölecek Ne de beriki kem ellere düşecekti Hayır,bu suç işlenmeyecekti. Olsaydı güzellikten yana eşitlik Her göze çarpan güzel olsaydı Kem düşüncelerimiz olsa da Kem bakmazdı gözlerimiz... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bulutlara Ey,başımın üstündeki bulutlar İçimden geçenleri bir bir Gözlerimle üstünüze yazsam Ona götürür müsünüz? Ben bilmiyorum şimdi o nerde? Ama siz göğünden geçeceksiniz Ey bulutlar siz O kadar çok sevdiklerimizsiniz Ki başımız üstünde yeriniz var Ve daima başımız üstünde gezersiniz. Bulutlar,ey bulutlar Varın,iletin gözlerimle dediklerimi Eğer o görmezlikten gelirse Suratınızı asın ona Kararın kalbim gibi Daha umursamazsa Ne olur benim yerime ağlayın Islatın göz yaşlarınızla onu yağmur yağmur Ama,üşütmeyin sakın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bumerang (Bu şiir,sözlerinin nerelere gideceğini hesaplayamayan,kimleri üzeceğini bilmeden ve düşünmeden ulu-orta lâf eden densizlere ithaf olunur...) Neler icat ettirdi insandaki bu merak İşte onlardan biri,onun adı: BUMERANG. Bir hilâl aya benzer,atınca öne gider Sanki uçan daire,yine atana döner. Atasözü boş değil:'kem söz sahibinindir. ' İnsanın çektikleri; elinden,dilindendir. Gel güzel amel eyle ve güzel sözler söyle, 'Zararla otururmuş kalkan ise öfkeyle...' Öğütü vermek kolay,zor olan öğüt tutmak, Tövbe edip,söz verip,en kötüsü: unutmak... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Burak Reis Destanı 28Temmuz1499 Venedik seferinde İki Venedik'li kaptan Kadırgalarıyla iki yandan Rampaladı Reis'in gemisine. Yanaşınca iki kalita daha İki binden fazla düşman Saldırdı geminin içine. Yalvarmak gerekti Allah'a... Ağırdı gemi zaten Manevrası da az Artık ne yapsa kendini kurtaramaz. Başladı gırtlaklamaca. Saldırsalar düşmana Tek sağ kalmayacak kendilerinden. Ölseler de kahramanca Gemi çıkacaktı ellerinden. Burak Reis haykırdı Bir an tereddüt etmeden: 'Düşman gemilerini yakın! Atın palamar ve kanca Kaçırtmayın sakın...' Emir yerine getirildi. Birkaç saniyede hızla Yağlı paçavralı oklar gerildi, Ateşlenip bir bir Ateşe verildi kadırgalar. Gemiler yanıyordu cayır cayır, Ak Deniz dolusu su vardı Ama gelmezdi artık Hiçbirisinden hayır. Burak Reis gemisini Sardı yangın iki yandan, Koca Reisle gemicileri Emektar gemilerinde Batmaya hazırdılar her an. Atlayıp kurtulmak için Gerçi fırsat da vardı ellerinde. Kahraman Burak Reis Alevler arasında Germisinin üstünde Duruyordu dimdik ve metin. Şu sözler belirdi ağzında: 'Denize atlayın Siz kurtulun yavrularım. Sizler yaşadıkça Ben de yaşarım...' Bu sözleri duymuştu Sonradan kurtarılan Birkaç yaralı kahraman. Alevli düşman gemileri www.antoloji.com - kültür ve sanat Ateşini söndürmek için Gömülürken denize, Burak Reis ve gemicileri Mertcesine öldüler, Ak Denizin sularına Bir destanı gömdüler Ve daldılar kalbimize... Bu korkunç manzara karşıdan Seyredilirken donanmadan İçlerinde doğdu bir gurur Öte yandan yüzlerinde Sonsuz acı okunur... Gemiler geçer 'Burak Adası'ndan Geçerken atılan selâm topundan Ruhu şad olur Burak'ın Ve gider arkasından Bir yığın şehidin ruhu Gemilerle akın akın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Bursa Ve Uludağ İçin Bir yeşil halı sermişler Bursa'ya Bir dağ çıkmış ortasından Sivrilmiş göğe doğru. Bir dağ ama Beli bükülmemiş bir ihtiyar. Tepesinde bir tutam Beyaz saç gibi kar İhtiyara haşmet vermiş... Ne olur del de gök yüzünü Seyredelim oradan Anahtar deliğinden gözetler gibi Başka âlemlerde olup biteni. Gel etme ihtiyar Bize bu iyiliği yap, Bak hem sana Ulu diyorlar Biz küçük insanlar Anladık günahkâr dünyayı artık Başka âlemlerde ne var? Görürsek oradakilerini Belki hafifler ruhlar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Büyük Değişiklik Küçükken gürültüsüz geçinip giderdik seninle Saftı,temizdi kalplerimiz, Beraber yaşardık evcilik oynarken Hayalî evimizde. Ama,şimdi senin göğüslerin çıktı Benim de sakallarım Artı bir değişiklik oldu bizde... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Büyük Mâtem On Kasım saat dokuzu beş geçe Tam bir gece Vatanın can çekişen kâlbi durdu. Göğe ulaştı bir ruh Melekler birbirine yeni geleni sordu. Gözlerde yaş kesilmiş Şimdi akıyor kan, Yükseliyor ilâhî hıçkırıklar Mâtem içinde Vatan. Birbirine bağlanan göz yaşları Dökülüyor Dolmabahçe'de denize Bir hüzün çökmüş her benize Eğilmiş herkesin o hür başları. Bir acı dolaşır kâlpleri teker teker Genç,ihtiyar,kadın,erkek,asker... Hûşû ile anarken Ata'sını Öte yandan unutamaz yasını. Ne desek böyleymiş kader... Cismin ayrılsa da bizden İsmin silinmez kâlplerimizden... Her On Kasım günü gelir Milletin kâlbine kriz, Eserinle çizdiğin iz Ona her an şifa verir. Sana her Türk kâlbi mezar Tarihteki şöyle dursun Allah'ın yanında da yerin var.... Türk kanında cevhersin, Cihanda bir mihversin, Türkler bir yana Dünya önüne gelsin... Ne desem yeri sana ATATAÜRK'üm benim, Bir defa dünya gözüyle Seni görmekti emelim. Dalgalanırken önümde Bayrak Seni görüyorum işte Seni görüyorum,bak... Senin için kan ağlıyor bütün bir âlem Örtmüş sessizliği koca bir mâtem... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Can Ve Ten Can tende mahpus değil Tense can için vardır, Ten cana eder meyil Ten,can kadar kutsaldır. Can ten ile bağlanır Canı tene eder yâr Ki o fâni dünyadır Burada ayrılırlar. İkisi tekten çıkar Bir olur mu hiç iki? Tene dünyada yer var Can âhirette bâki. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Cananıma Resmindeki gibi hep gül Neş'eli ol sevgilim, Aşkınla yanan şu kalbe Sevginle dol sevgilim. Kulak ver yıldızlı gecelerde Beni sessizliklerde dinle, Vücudum senden ayrıymış ne çıkar? Her an ruhum seninle... Beni yak,beni kahret Sevginden mahrum etme, Cennete çıksa yolun Beni bırakıp gitme. Resmindeki gibi hep gül Neş'eli ol sevgilim, Gönlümün tek Dileği Emelim ol sevgilim... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Cananla Sohbet Birgün gelse de görsem O güzel cemâlini, Nedir? Söyle diye sorsam Senin acıklı hâlini. Söyler misin bana sen Geçirdiğin zamanları? Dinler misin anlatsam ben Sensiz geçirdiğim anları? Kapatalım eski anları Seninle kaldıkça beraber, Çözülsün ruhumuzun dumanları Olalım dünyadan bîhaber... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Canlanan Bir Anı Bir defa daha geçmiştik bu sokaktan Dün gibi hatırlıyorum Sen sağ yanımdaydın Belinden tutmuştum seni. Karanlıktı hava,ıslaktı zemin Köşe başındaki elektrik lâmbası yanıyordu tek Ağır ağır,beyaz bayaz kar yağıyordu. Kar ki ısssız,sessiz yerler için kefendir. İyiden iyiye sokulmuştun koltuğumun altına Bir sevişmemizdi bu,tabiata karşı koyduğumuz. Ama gel ki kader boyun eğiyor Bu yüzdendir kaç zamandır hep ayrı olduğumuz... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Cumhuriyet Bayramı Ben Cumhuriyetin çocuğu Cumhuriyet ne güzelmiş... Atatürk'le büyüklerimiz elele vermiş Ekimin 29 unda 1923 ün Dünyaya duyurulmuş Cumhuriyet olduğu Devletimizin ve ülkümüzün. Kutlu olsun bayramı bütünümüzün... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Cumhuriyet Ve Bayramı İçin Ulusal Bayramların ulusu Cumhuriyet Onda demokrat yaşam,onda gerçek hürriyet. Kurulması kadar güç yaşatabilmek onu Kaybeder isen gelir mutlu yaşamın sonu. Korumak baş görevdir yedisinden yetmişe Gençlikse tek güvendir odaklanmış bu işe. Kaybolunca kıymeti bilinen sıhhat gibi Üstüne titreyelem,çünkü biz tek sahibi... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Cümle Son Noktayla Biter. Ten toprağa düşünce acıyı zaman alır Nice büyük acılar zaman geçer ufalır. Unutulmaz ki acı küçük de olsa kalır Unutulmayan cümle onunla noktalanır. Bu Bu Bu Bu cümle cümle cümle cümle bir hayattır başı da sonu da var, sanki aşktır başı hoş sonu yakar, yalvarıştır sonda göz yaşı akar, bir yarıştır varış Allah'a kadar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Çavuş- Memiş-Bodur Cafer Ve Süleyman Reisler Destanı Çavuş,Memiş, Bodur Cafer, Süleyman Reis Bu dört denizci kahraman Girit Harbi içinde Bin iki yüz asker Bindirdiler gemilere Götürmek için Vatan'dan. Bunu haber alan Venedik'li düşman Yakaladı üç gemiyi. Otuz iki kadırga,dört mavnadan Oluşmuş bir filo ile. Böyle bir deniz savaşı Sürmezdi bir saatçik bile... Ama yardım geldi Allah'tan... Savaş başlamadan Koptu bir kasırga, Battı Venedik'lilerden İki büyük kadırga. Bodur Cafer gemisinin Direkleri kırıldı, Ağırdı aldığı yara Hafiften yana yıkıldı, Allah'ına sığındı. Savaş başladı sonra... Çavuş Reis'in kadırgasını Daha ilk safhada Düşman çembere aldı. İlk çıkan fırsatta o da Gemiler çemberini yardı. Arkasından düşman Şaşkın bakakaldı. Ortada Reis Memiş Beş kadırgayla çevrilmiş, Gemideki yeniçeriler Mertçe bir savaşa daldı. Ettiler altı saat harbe devam Gelip çattı akşam. Gemi kurtulup Venedik elinden Girit yolunu rota aldı. Bu iki gemiyle cenk olurken Geri kalan kuvvet Cafer Reis'i sardı. Bu yaralı gemide Cafer'in ikinci kaptanı Bir deniz arslanı Süleyman Reis vardı. Gemideki tayfalar Allah'a yalvardı... Damarındaki Türk kanı Dile getirdi Süleyman'ı: www.antoloji.com - kültür ve sanat 'Gaziler... Bize bu gün göründü şehitlik, Olmayalım esir, Ölelim hep beraber...' Allah! Allah! sesleriyle çınladı sema. Sürdü savaş günboyu o gün Sabahtan ta akşama Akşamdan ta sabaha... Yerleri çok dardı. Yavaş yavaş sonunda Gemi suları yardı Görünmedi bir daha... Gemi derinlere indikçe Ruhları yükseldi gittikçe Su altından ta Allah'a... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Çekmek Çekmek,evet çekmek Bin zorluğun ucuna Bağlanmış bir lokma ekmek İçin ne zorlıuklar Çekmek lâzım çekmek Kalın halat çeker gibi... Tarlaya tohum ekmek Beklemek,beklemek Ta ki tohumlar başak olsun Sabırdan sararsın Sabır lâzım bize de... Hayatın göbek adını Çekmek koymuşlar çekmek. Herkes muhakkak onu O kadar benimsemiş ki Çekemez hâle gelsek Yine de bir of...çekiyoruz. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Çerçici Tezgâhı Dağarcığında birşey var mı diye sorana Gönlümü açıverip de dökerim ortaya, Çerçici tezgâhıdır bilerek arayana Uygunu bulunur da yanaşmam mal satmaya. Gönlümdeki sevgiler kopuk zincir baklası Perçinle birleşmeye gerçek sevgili ister, İçimdeki umutlar halkacının halkası Sigaralardan sekip sekip de boşa geçer... Sana belki yaramaz malım kıymetli benim Herbirini ömürden karşılık verip aldım, Yıllarca taşıyorum alıştı bu bedenim Çok tezgâhlar kapandı bir ben ayakta kaldım. Birgün ben de yükümü sırtımdan atacağım Ben de anlayacağım o gün yaşlandığımı, Gün gelecek tezgâhı ben de kapatacağım Kimseler görmeyecek ne alıp sattığımı... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Çık Rüyalarımdan Çık artık çık rüyalarımdan Düşlerimi paylaşma benle, Zehrettikten sonra hayatı bana Gam dolmasın artık düşlerim senle. Nereden gördü seni gözlerim? Görmez olsaydım... Aşk,ah tatlı aşk...dediklerini Bilmez olsaydım. Çık artık çık rüyalarımdan Tümden unutmak istiyorum seni, O ayrılık arkasından Kendimi unuttuğum gibi Seni de unutmak istiyorum. Çık artık rüyalarımdan Bâri huzur bulayım düşlerimde, Unutmak istiyorum seni ama Öyle bir oturuş oturmuşsun ki içimde... Arzum istekçe kalıyor tek Unutamıyorum; Kavuşmak ta,ölmek te istiyorum Şimdilik boş her ne desek... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Çıkan Çıkana Tranvay rayından çıkar Tren rayından çıkar İçindekilerde bir telaş Dışardakilerde bir telaş, Hep korku ve üzüntü. Bir kız yoldan çıkar İçindeki şeytan sevinir Çıkarı olan sevinir Herkes kendi havasında. Alışmak lâzım herşeye Gün olur İşler yolundan çıkar, Akıl yerinden çıkar... Çıkan çıkana bu dünyada Can çıkıncaya dek yaşayacağız Kâh çıkmazlarla beraber. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Çiçek Akşam üstü giderken gülistanlara Rastladım çiçek gibi güzel bir yâra. Sordum ismini meğer adı da'Çiçek'miş Bulmazsa bir bûse o anda ölecekmiş... Bulunduğum âlem çiçekler diyarı Hangi çiçeği seçsem? Gülü mü? Yoksa bu yârı... Boşver,gülü bülbüle bırakayım Bu körpe çiçeğimle şu akşam vakti Ben baş başa kalayım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Çift Ana Benim bir çift anam var Biri bastığım toprak Biri fedakâr ihtiyar. Ceninken taşır karnında Beni dokuz ay on gün, Nihayet meçhûl birgün Verir öbür anama. Yapmadığım kalmaz ona Hatta çiğnerim onu. Ne de olsa ana kalbi Alınca Azrail ruhumu O da beni basar bağrına. Yalnız ben olsam iyi Ben gibi her âdemi Alır,karnına doldurur. Yerdeki şu şişkinlikler Biri sensin,biri benim, Mezar derler adına ama Mezar sanma onları. Bunlar,ruhumuzu alıp Anamızı gebe koyan Azrail'in tohumları. Mâdem ki bu karında Toplanmışız hepimiz Öyle ise kardeşiz... Anamızın karnı şişer durmadan Taşır cesedimizi bizim Ahret gününe kadar. Görününce Cenette üzüm Cehennemde duman Yeni bir âleme kapı açarız İster istemez onun karnından. Kimimiz mey arar,kimimiz yâr, Kimimiz Cehennemde ısına dursun Kimimiz Cennette Huriler sarar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Çocuk Ve Vatan Bugün uçurtma uçurtan, Düşen,kalkan, Kıran,yaran Sübyan. Yarın emanettir sana Uçurtma yerine göğe değdireceğin BAYRAK Ve canını seve seve verceğin Bu güzel VATAN... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Çocuklar Yaşamalı... Toprak üstü açan çiçek Gülecek,güldürecek... Çocuğu öldürmeyelim Topraklara gömmeyelim... Biz büyükler bir olalım Çocukları koruyalım. Çocuğu öldürmeyelim Topraklara gömmeyelim... Dünya güzel,çocuk güzel Çocuklar dünyada özel. Çocuğu öldürmeyelim Topraklara gömmeyelim... Çocuklardır tüm gelecek Boş değil çocuğa emek. Çocuğu öldürmeyelim Topraklara gömmeyelim... Çocuk çocukca yaşarsa Nerede bir çocuk varsa Çocuğu öldürmeyelim Topraklara gömmeyelim... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Çok Değişmişsin Sen Sen eskiden böyle değildin Şimdi çok değişmişsin. Soyadın başkaydı eskiden Ayrılınca ilk işin benden Soyadını değiştirmek olmuş. İsmindeki bu değişiklik Senin sen olduğunu bana İnandırmakta zorluk çektirdi. Göğüslerin dimdikti eskiden Şimdi solmuş. Yüzün pürüzsüzdü Herkes kıskanırdı seni Artık kırışıklar dolmuş. Şimdi ikileşmişsin Başkalarına eşmişsin. Gözlerin değişmemiş tek O şeytanlık hâlâ gözlerinde. Allah üstümde tek Ben yerde yalnız Elimden geçti çok kız... Keşke bakmasaydım gözlerine Gözlerindeki o şeytanı İçime aktaran sen oldun. Kandırdığım genç kızların Utanıyorum bakamıyorum yüzlerine. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Çoktan... Biz evlenmesek de sevgilim ne çıkar? Ruhlarımız düğün-dernek yaptı çoktan... Gönüllerimiz bir oldu Aşkı yaratıverdi yoktan. Biz gülmesek de sevgilim Göz yaşımız kurudu çoktan... Bir de kurtulsaydı gönlümüz Hasret denilen oktan. Biz ağlasak da sevgilim ne çıkar? Delice âşıkız çünkü Hak'tan, Gülen göz bizde de bizde de var... Aman yok ki ayrı yaşamaktan. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Çöp Çatan Bir ihtiyar bekler heran Hayat denizinin önünde. Dallar keser evlilik ağacından İrili-ufaklı çöpler yapar Gönlünün dilediği gibi Birleştirir onları çifter çifter Sonra önündeki suya atar Ve burada işi biter... Sessiz,dalgasız günlerde denizde Çöplerde bir durgunluk Bir hayat akışı var. Ama olmaz ki bu dâima böyle Güvenilmez denize. Birgün bir rüzgâr çıkar İşte bu hengâmeyle Kimi ayrılır çöplerin, Kimi didinir,çabalar Sanki yekvücud olur Başlar bin minnetle duaya: 'Ey çöp çatan kırılmasın ellerin...' Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Çöp Tenekesi Senin için kadar Benim içim de türlü şeyle dolu İkimizin de kaderi İçimiz hep böyle dolup dolup Boşalmak imiş. Yalnız senden farkım var: İçim temiz benim. Bazı kötü şeyler İçime girerse de Seninki kadar değil İşe yaramazlar sende. Umut var,hayat var Velhâsıl herşey var bende Hemen hemen hepsi iyiden yana. Ben iyiyim hamdolsun Çöpüm sana,çöpler sana Aşkolsun... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Daha Ne Kadar? Ne zaman bitecek bu bekârlık? Daha ne kadar yalnız Yatacağım otel odalarında? Ne zaman bir evin kapısında Karşılayacak bir kadın beni Eve dönüşümde akşam üzeri? Ne zaman artık Yatak ütüsünden kurtulacak Kırış kırış elbiselerim? Kız çok ama sözüm tek Onu alan aldı bir kere... Ne zaman bitecek bu ayrılık Ne zaman gelecek sözlüm Sarı saçlım,yeşil gözlüm? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Danimarka'yı Tel'inimdir Sana övgü yaraşır ki yakışmaz hakaret İnsanlığa örneksin güzel adın:MUHAMMED. Sana uzanan eller,diller lânetlendi hep Onlara temsilcidir KUR'AN da Ebu Leheb. Adınmış Danimarka edepsizliğin marka Zannetme bulamazsın sana çıkacak arka. MUHAMMED'in arkası ne ülkeler,ne silah O tek mükemmel insan,habib eyledi Allah... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Değişmeyen Aşık Gözü Bahçene indim Koklanacak ne bir çiçek kalmış Herşey bir varmış,bir yokmuş... Geçmiş çoktan o günler... Masallara konu aşklar Aşk dolu masallar varmış Dillerde dolaşan Gönüllerce makbûl. Gözler varmış Yıkıcı nazarlı gözler Tatlı aşklara çoğunluk Hicran ve ayrılık katarmış. Kulak varmış Cıvıl cıvıl sesler duyan Acı-tatlı sözler duyan Kulak varmış,duymuş bir kez Demişler ki:'Dün ve bugün Değişmeyen âşık gözü Hem gülermiş,hem ağlarmış...' Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Değiştirir İnsan bu... Birgün yaş,birgün diş, Birgün meslek,birgün iş, Birgün elbise,birgün kravat, Birgün değiştirir san'at. Birgün çatal,birgün kaşık Birgün değiştirir âşık. Birgün kâğıt,birgün kalem Ve nihayet son deminde Birgün değiştirir âlem... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Delî Osman Destanı Onaltıncı asır sonlarında Bir İran seferinde Tebriz'i almıştı Özdemiroğlu Osman. Ama ne çare ki Ecel vermedi aman. Hamza Mirza emrindeki Bir İran ordusu Kuşattı Tebriz'i. Kaleyi savunan Cafer Paşa adında Kahraman bir kumandan. Kale duvarlarını uçurmak için İran'lılar koskocaman Bir lağım kazmışlardı. Kahraman Delî Osman Bu lağımı keşfetti. Bir tünel açıp Bin fedaîsi ile Girdi lağıma oradan. Yemek zamanı olduğundan İşi terketmişti lağımcılar. Geçerek yer altından Osman'la bin kahraman Geldiler ansızın Serdarın otağına. Hamza Mirza Soluna ve sağına Oturttuğu sakiler elinden İçip içip eğlenirken Düşüvermişti birden Hasmının ağına. Deli Osman hemen: 'Aşkolsun güzel Şah...' Diye nâra atarak Yalınkılıç içeri daldı. Serdar ise yalın ayak Zor kurtardı canını Ve arkasından bin gazi Paylaştılar o anda Çadırdaki malını. Delî Osman esir aldı Bir gözde saki, Bir de çengi. Tekrar kaleye döndü Aynı lağımdan. Kazanıldı böylece işte Rahatlıkla İran cengi... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Deliller... İkazındır kuluna yeni hastalık yine Buna delil kıldığın yaratığın bir kene. Yüce RAB'bim delille yönetir dünyasını, Zaman denen delille kul unutur yasını. Allah,ikazı için hayvanat delil eder İnsan,tüm marazlara hastalık deyip geçer... Veba için aracı kılmış TANRI'm fareyi, Her hastallığı için O yaratmış çareyi. Kuş Gribi yaymaya emir almış kanatlar, Ruam hastalığına biçilmiş kaftan:atlar. Şarbon hastalığına inek,sığır ve koyun... Etobur insanlara bu deliller en uygun. Kuduz hastalığının delilidir köpekler, Tüm hayvanat TANRI'dan delil olmayı bekler... Sivrisineği delil NEMRUT için hem sıtma... Korun,yaşatma onu ve kendini ısırtma! Kara sinekleriyle trahomu halkeder O hastalıkla dünya kararır,kördür gözler... Canlılar arasında bir canlı var ki hep 'TOP' Onun adı kâh virüs,genel adıysa:mikrop. Onu ince işlerde kullanıyor O EKREM İşte her türlü kanser,ince hastalık:verem... Mahkeme davacıdan yeterli delil ister KABE'ye giden bile yine delille gider... Bir de delili var ki.o da siyasal kene Musallat etttiği halk sarılır ak kefene... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Demet Demet Aşkını demet demet Satılığa çıkardın, Bir demet te bin nazla Bana sattın. Diğerlerindeki demetler Eminim ki soldu,buruştu Pörsük pörsük... Bana verdiğin demet İnan dün kadar taze Gıcır gıcır... Ama beni koyduğun gibi bulamazsın Ben çok değiştim Hâlimi gören acır. Gönlüm çöktü Sen altında kaldın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Demir Baş Hasan Destanı Sokollu Mehmed'in amcazâdesi Mustafa Paşa Babasıydı ejderha,kasırga Serdengeçti gazilerin... 'Paşa Baba' derlerdi adına. Cenk isteyen yiğitlerin Tercüman olurdu muradına. Nice kaleler fethedildi nice... Yüksek bir kaya üstünde 'Filek Kalesi' Sanki kartal yuvası. Ne top ile yıkılır Ne süngüyle alınır. Ama Paşa Babanın akbabası 'Demir Baş Hasan' Aldı yanına kendine benzer Gözü pek kırk pehlivan Yola çıktı Budin'den Gidecekleri yer Filek, Kaleyi almaktı hepsinin Gönüllerindeki tek dilek. Çıktılar üstüne bir kayanın Bağladılar üç-dört merdiveni İplerle,kuşaklarla, İçlerinden Hasan seslendi: 'Dayanın,yiğitler dayanın...' Uzatldı bir mangal deliğine. En önde Demir Baş Hasan Sarıldı merdivene Sanki olmuştu kükreyen arslan. Geçebilirdi delikten ancak bir insan Ama engel oluyordu Dışarı uzanan topun namlusu, Hasan'ın yoktu korkusu, Bir an tereddüt etmeden Deliğin iki kenarına Geçirdi pençelerini, Sonra sığınıp Allah'ına Dayadı namluya göğsünü Onun asla korkutmadı Kayalık uçurumlar gözünü. Kollarını geriverince Bir ses çıktı ince ince Top geriye fırladı Allah'tan ki birşey olmadı Hasan'ın hiçbir azasına. Namlu geldi dayandı Duvarın iç hizasına Hasan bunu görünce Birden düştü sevince Ve başını dayadı namluya. Gülle olmuştu başı... www.antoloji.com - kültür ve sanat Top gülleyi atar ama Gülle topu atıverdi bu seferlik... Kale dalmıştı uykuya Girdi,atladı delikten Arkasından yalın kılınç Kırk gazi yoldaşı. Demirdi Hasan'ın başı Göğsü ise çelikten. Artık yaklaşan dakikalar Kaledekiler için sondu. Bu kartal yuvasına Bizim gazi akbabalar Çok kısa zaman içinde Demirbaş ile kondu... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Demokrasi Adına... Bir kişiyle düzelmez yurdumun pis işleri, Çıkar gruplarının egemen oluşları. Seçim adı altında bu gidiş-gelişleri Yıllar sürdü, sürecek,bitmez var oluşları. Hani,demokraside çoğunluk yönetirdi? Öyle bir sistem bulduk kendisini bitirdi, Yönetime dâima azınlıklar getirdi, Şehir kendi yarattı bu tümör varoşları. Orta yerde duruyor fırından çıkmış börek Bu böreğin çoğunu sıcakken yemek gerek, Çok parçaya bölersen soğutursun bilerek, Sal ortaya,kartalın parçalasın kuşları... Dünyanın düzeni bu:herkes birbirini yer, Büyük küçüğü yutar,küçük,didik didikler, Para ile kudreti elde etmişse eğer Düzleri yokuş eder, düz eder yokuşları... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Deniz Suyu Denizin bir ucunda sen Bir ucunda ben... Beni anmak istersen Hayâle dalma boş yere. Bir kere Bir avuç su al denizden Tadına bak yeter. Tuzlu değil mi? İşte göz yaşlarım Denize karışmış olacak Ki tuzluluğu ondandır. Hasret,insana Denizin tuzlu olduğunu öğretir. İnan bana Ayrılık olmadan önce Bilemezdim denizin tadını Göz yaşının durup dururen sebepsiz aktığını Kaç zamandır... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Deniz Ve İnsanlar Sorarım sana ey deniz Bu maviliğin derinliğinde Gizlediğin neler var? Altında bilinmez neler döner? Üstünde sefere çıkan gemiler Seferden döner. Sana değil rengine âşık herkes. Aldanma insanlara Çünkü nankördür bazı insanlar. Çölde kalınca biraz Su...su...diye seraba can atar Getirir ummana koyarlar Gözleri bir noktaya dikilr Bakar ufuklara hareketsiz Toprak hülyasına dalar. Doyurmaz gözünü Ne hava ne de su, Onun ancak Aç gözünü doyurur toprak Başlarken son uykusu... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Deniz Ve Kadın Kadın,denize benzer Deniz,kadına, Doyulmaz ikisinin de tadına. Bir serinliktir insanı çeker Deniz kucağına Kadın bağrına. Güzeldir deniz,kadın gibi Doludur kadın,deniz gibi Pırıl pırıl parlar suları berrak Yine de görünmez dibi. Kadın,denize benzer Deniz,kadına Bir serinlik insanı kendine çeker O serinlikle aldanır gönül Oynanır artk oyunlar; Deniz,sularıyla boğar Kadınsa cilvesiyle perişan eder... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Dert Üstüne Uzaktan geliyorum uzaktan Adına gurbet diyorlar, Bence gurbet ha var,ha yok Yok ki yoluma bakan. Biri burda biri şurda âşılar Acıya hasret diyorlar, Bence hasret ha var,ha yok Yok ki bana yâr. Hep dert çeken canlıya Amma dertli...diyorlar, Bende dert bende dert çok Dertli olan anlaya... Yine de şükür Tanrı'ya... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Dertlerim Ve Aşkım Dertlerimi siyah kalemle yazarım Kara,ne de uygun renk dertlerime, Birgün gelip hayat ve kaderin Bir silgi yumuşaklığıyla Kara yazıları sileceğine inanırım. Aşkımı kopye kalemle yazarım Ayrılık olursa arada Bilirim göz yaşının akacağını. Ayrılık ve akan yaşlar Bu yazıları nası silebilsin? Silebilmek şöyle dursun Böğeşir kâğıtta yazılar. Aşkımz bölünse de ayrılıkla Yaş akar gözden böğer yazıları Aşkımız böyle uzar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Dertleşme Gözlerimde kıskançlığı yanan sigaranın Kıskansam yeri onu Dost dudaklarla sarmaş-dolaş... Böylesine dost dudaklar Dostça bir nefes çekseydi benden Zehrimle doldururdum ciğerlerini. Şimdiye dek Bana bir dudak değmedi. Kara kedi gibi kara ağızlık Dudaklarla aramda duvar, Bendeki istek Bir dost dudak,bir dost nefes Zifirimi dökmek istiyorum ciğerlere. Ağızlık çıksı aradan Dost dudak açılsın arkadan... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Dertli Ana Süt akarken memelerinden bir zamanlar Çocukla ana ne kadar Birbirlerine bağlıydılar. Çocuk büyüdü pekçok Sütü kurudu memelerin Bir de hasretlik girdi araya Sorma gitsin zehroldu hayat Zehroldu gayrı anaya. Kuruyan ak sütlerle Hasretlik de düşmanıydı ananın. Oğlum büyüsün derdi ninnilerinde Oğlu büyüdü,derdi büyüdü zavallının. Sütü kurudu memelerinin çoktan Boncuk boncuk doluktu gözleri Öyle bir ağladı ki ana Gözünden yaş iniyordu ama İçi kan ağlıyordu,kan... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Dertli Aşıklar Sıtma mıydı bizi böyle titreten Neden sarıydı benizlerimiz? Hayır sıtma olamazdı asla! Yanıyorduk içten,içten Anlayın artık a canım âşıktık biz... Bir dalda değildik Ayrı ayrı dallarda iki ayvaydık ikimiz Gün gün sarardık aşktan,sabırdan Bizdik aynı aşkın ateşiyle yanan. Umutlar geçti içimizden, Rüzgârlar geçti başımaızdan, Bizden gayrı üşüyen olmadı Bizden gayrı yaşayan olmadı Böyle kâh sararmıış,kâh ürpermeyle. Bir karanlık gece içindeyiz hâlâ Bizim için daha sabah olmadı Belli ki daha çile dolmadı Ama, ne de olsa göründü tan... El uyur muşul muşul uykusunda Bizleriz uykusuz gözlerle yatan... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Dertli Lokması Zavallıya Allah bir lokma verdi Onu da binbir zorlukla... Koymadığı gibi arasına Bir parça peynir,bir parça katık, Topladı dünyadaki zehri,derdi Lokmasına yağ diye sürüverdi. Boğazını yaka yaka geçerdi İşte o zaman ölümünü isterdi. Kesmezdi ümidini Allah'tan Hergün aynı zehirli lokmayı yerdi Yine de Allah'ına şükrederdi... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Dertlilere Bırakın Geceleri Yıldızlarımı mum mum yaktığım zaman Anlayın geceye derdimi döktüğümü Kapatın pencerelerinizi sımsıkı Dertlerin kokusu sinmesin evinize. Neş'enizi kaçırmasın loş karanlık Yakın, ışıklarınızı ışıl ışıl Yıldızları bırakın dertlilere İçi aydın olmazsa da Yıldız yıldız parlasın göğü dertlilerin. Tez yaşayın aydınlık günleri Çabuk gelsin gece, Kahkahalarınız odanızda kalsın İğne iğne batmasın gecenin sessizliğine Bırakın,yıldızlara bakıp ağlayarak Bencileyin dertliler gecelerden kâm alsın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Dev Cüceler İnsan yükselir olur Erişilmez bir yüce, Alttan baksan doğrudur Üstten bak gör bir cüce. İşbu dev cücelerdir Dünyamızı yöneten, Gün susup gecelerdir Baykuşlar gibi öten... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Deve Dikeni (Çakır Dikeni) Dünyası iyiydi adamcağızın Bıraktılar artık onu yalnız Dostları,ahbapları, Dünyasını Cennet yapan Soktuğu her kapıyı açan paraları... Ölünce kalmadı hiçbir seveni. Gül ekiverdiler toprağına, Dünyada ettiklerinden soldu gül Yerine fışkırdı çakır dikeni... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Dilsiz Aşkı Aşkta dil ha olmuş ha olmamış Zaten olsa daha beter... Gerçk aşkı duymasa kalpler Diller konuşur Yalancı aşkı terennüm eder. Dilsizlere sorun siz esas aşkı... Diler susar,kalpler konuşur, Gözleri rehberidir aşklarının. Gözle âşık olurlar Göz ve kalple konuşurlar... l Dilleri açık olsaydı eğer Başlardı yalancılığa. Dille bağlanılsa bile bir an O yalanlar filiz aşkı ezer Boşa gider geçen zaman. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Dilsiz Mehmetçikler Destanı Mohaç'tan Viyana önlerine Yürüdü Kanunî Süleyman, Bir kez de Türk kılıcından Tiril tiril titredi Alman... Bir çarpışmada düşman Kahpece kurdu pusu, Esir verdi beş arslan Kahraman Türk Ordusu. Bir esir getirene Ömre yeter hazine Vadetmişti kumandan. Getirdiler beş eri Hepsinin başı gökte Ve göğüsler ileri. Bilgi alırım ümidiyle Kurmuştu kumandan hayâl, Türk eri esir iken Ölse de çıkmaz ağzından Bir kelime değil bir harf Sanki hepsi doğuştan lâl. Kumandan sordu: 'Siz hangi Paşanın erisiniz? .............................................. Lâl misiniz,nesiniz? .............................................. Ordunuzda kaç top var? .............................................. Kaç bin asker? ............................................. Dilsiz Mehmetçiklerin Bu çocuksu sorular Hoşlarına gitti ki besbelli Kumandanın yüzüne Hepsi alaylı bakar, Kumandan olmuştu deli. Aklına geldi bir hile Tatbik ederse onu Belki, birisi gelirdi dile. Soydular herbirini anadan doğma İşkenceye başlandı, Parça parça,oyuk oyuk oyuldu etleri, Vücutları ezilirken Yine de ses çıkmadı hiçbirinden. Yüzlerinde hep aynı alaylı gülüş... Beş çuval getirdiler birden Koydular Mehmetçiğin birini Attılar kalenin üstünden Tuna kıyısı kayalığına. Çuvalın ağzı bağlanırken Onların da ağzı kapandı iyice. www.antoloji.com - kültür ve sanat Bu yapılan işkence Yine çözemedi hiçbirinin dilini. Her soru tekrarlanışında Cevap diye alıyordu kumandan Bir ölü sessizliğini... Dördü atıldı teker teker Artık dayanamadı Beşinci asker Haykırıp söyledi nefretini Ve düşmanın gafletini. Dedi:konuşacağım... Çözün bağlarımı Çok fena sıktı bağım. Bana bir yudum da su verin.... Verdiler suyu Çözdüler bağlarını. Tahammülü yoktu bağlanmaya. Başladı gözlerinde Şehitlikle karışık Bir hürriyet kıvılcımı yanmaya. Haykırdı ansızın: 'Ey gafil düşman Biz olsaydık ölümden korkan Eğik olması gerekti başımızın...' Bir ara durdu Ve bağırdı o an:'İşte geliyor Ordu...' Bir yaralı arslan Uçtu sarp kayalıklara doğru Dört şehidin arkasından... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Diye Geldim Beni saldın ezelden sen gurbete Gönlüm doydu bunca zaman hasrete, Birlikte biz veda edip zulmete Peşimsıra benimle gez diye geldim. Ezilmiş âşıkın âhı var bende Sendin,o aşk ilahı,şu gönlümde, Aşıkım,yalnızım bugün de dün de Bir daha kalbimi ez diye geldim. Seni çok istettim ana-babandan Ayrlık acını çektim bir yandan, Öyle bağlandım ki ben sana candan Sen benim olasın tez diye geldim. Kışın bile burcu burcu gülümsün Hem hayatsın bana hem de ölümsün, O gül benzin her mevsimde görünsün Kış olmuş mevsimin,yaz diye geldim. Düğün dernek edip baş-göz olmuşsun Sevgi değil,sade koca bulmuşsun, Dul adınla tekrar eve dönmüşsün Bana kız dediler,kız diye geldim... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Doğaya Dönmek Kulak verip de çıplak yalnızlığın sesine Doğa,ben ve hava beraberdik yine. Havayı kirleten yalnızca benim nefesim Tüm kalabalıklar benim Doğada yankılanan tüm sesler benim sesim. Ruhum gündelik safrayı attı Doğaya kendini boşalttı. Şimdi kuş kanadında hafif,yüksek... Hergün hergün şehirde Yaşadığımızı zannedip ölsek de Sanki yeniden doğmak için keşke Hergün hergün doğaya dönsek,dönebilsek... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Doğrusu Bu Ya... Ben hep böyle düşünür,daima böyle derim: Bindiğin araç değil,gittiğin yol çok mühim, Bir de önemli olan varmak istenen erim, İşte hayatın özü,aksinisöyleyen kim? Güzellik ve de para değil makbulüm benim, Aklını sergileyen,mert insanı severim... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Doksan Derece Düşüş Hepsine hamdolsun diyoruz Hamdetmesek elimizden ne gelir? Şu günahkâr ömrümüz içinde Kâh düşüp,kâh kalkıp Geçinip gidiyoruz. Şİmdi düşsek de hiç olmazsa Bir el uzanır kaldırmak için, Ama ömrün Bizi doksan derece yatırdığı gün Dünya elini uzatsa Gömülür toprağa gömülüp giden... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Dostluk Bir dağ başı uykusunun mutluluğudur Dostluğunda bulduğum huzur, Böyle bir uykuda haşre kadar uyunur Belki de bu mezarlıklarda bulunur... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Dostluk Üzerine Unumu eledim astım eleği Yenemedim bir kez olsun Feleği, Düşeş attı kuvvetliymiş bileği Bükmediğim eli öpmem gerekir. Kırktan sonra bu saz çalmak neyime Beğendirmek zordur gönül beyime, Bir koşum var o deyimden deyime Yüz akıyla bundan çıkmam gerekir. Hayat yalnızlıkla gelip geçmiyor İnsan uygun bir dost bulup seçmiyor, Arkadaş olmaksa cana yetmiyor Dostluk için eller sıkmam gerekir... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Dört YapraklıYonca Evimiz vardı yoncalığın yanında, Evleri vardı yoncalığın başında, Sabah-akşam oynardık İkimiz yoncalıkta. İnanırdım efsanelere Ki inanç hakikat yolunun kılavuzudur, Derlerdi dört yapraklı yoncayı bulursan Çıkarmış altından Çil çil,sarı sarı altınlar... Dört yapraklı yoncayı Beraberce aradık... Günler,aylar geçtikçe Birbirimize bağlandık. Büyümüştük de artık... Yoncaların köküne takılı kalmış Eski anılarımızı söküp çıkarmak için Bu kez gittik onunla Hayalimizin yoncalığına... Yine aradık... Sarışın kız dört yapraklı yoncayı buldu... Ben dibinden altın çıkacak sandım Ama birşey yoktu... Fakat ne çıkar? Sarışınım benim oldu.... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Dua Seni dünyama sokan Duamı yapıyorum, Rüyamda bulmak için Gözümü kapıyorum. Başka şey yapamıyor İnan kahroluyorum, Ben sana yaklaşmayı Duamda buluyorum. Ne saçını okşuyor Ne de elin elimde, Yalnız ismin dilimde İnan mahvoluyorum. Başka şey yapamıyor İnan kahroluyorum, Ben sana kavuşmayı Rüyamda buluyorum. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Dua Sabır İster... Dua ile kurulmuş ibadetin yapısı Ayet âyet verilir KUR'AN 'daki her olay, Dua ile açılır o yapının kapısı Açmak için has niyet yeter gerisi kolay... Dua ibadetlerin hem başı hem sonudur Dua ile varılır yönelinen erime, İbadetin özünde o başlıca konudur Makbûl dua iledir buz ruhtaki erime... Umutlar dualarla birleşip de Huzur'a Ulaşınca artık bir kabûl olmayı bekler, 'Makbûlümdür...'müjdesi ruhu iletir nûra Hayaller gerçekleşir ama bu sabır ister... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Dut Yaprağı Sen ne çilekeştin ilk zamanlar Bakmazdı kimse yüzüne İnatçı keçi bile Seni arzu eylemezdi. Bir kurt düşkündü sana Sen onun hayatıydın, Dut yaprağıyken birgün O kurdun sihriyle Birden ipeğe döndün. Seni kıskansam yeri Şimdi bir rüzgâr eserken Dut tanesi güzelleri Kucakladın,sardın, Pembe -beyaz tenlerinden Tiril tiril tatlı öpüşler aldın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Düğünümüz Yıl 1961,27 Temmuz... Ben Konya/Seydişehir'li damat Sen Gelibolu'lu gelin kız. Çalan orkestrayla salona girerken biz Evliliğe atılan beraber bu ilk adımdı Sağımda ölene dek benim olacak kadındı. Ayakta muhabbetle bekliyordu gönüller Saadetimiz için alkış tuttu tüm eller. Yüzlerimizdeki utançtı Bekârlıktan son kalan bu görüntü, Bir devri kapayıp bir devri açtı sanki Ellerimle açtığım yüzündeki tül örtü... Saadetti gözlerimizde ışık ışık parlayan, Anneler,babalar,kardeşler ve dostlarla Çepçevre yanımızı dolduran masalarda Müşterek neş'emizdi bizimle paylaşılan... Çalınan 'KOMPARSİTA ' yekvücut etti bizi Gökten yağan saadet kapladı kalbimizi... Başından geçen duyar,bu ne tatlı bir danstı? Bizi şimdiye kadar bağlayan bir alyanstı. Ondan sonra var oldu saadetten zincirler Kopmaz,kalpler ayrılmaz,ölüm olmazsa eğer... Kadın dolusu salon içinde bence tektin Bembeyaz duvağınla gerçekten bir melektin... Kollarımın içinde kuş gibi uçtun,sektin, Saadetle yapılmış yuvana girecektin... Düğün-derneğimizin gelip çatınca sonu Terkediverdik gittik biz sessizce salonu. Değil asla üzgüden,sevinçten boşanmıştı Güzel,elâ gözünün birkaç damlacık yaşı, Böylece oluverdik biz hayat arkadaşı... Evimize atarken birlikte ilk adımı Yine tekrar edeyim o anki şu duamı: 'Şükürler olsun Tanrı'm verdin bu muradımı...' Bir yatak,yorgan,yastık yetişir ikimize Sevgilerle,saadet dolsun hep evimize... Darısı bekârların başına olsun derim... 'DİLEĞİME' erdiren Tanrı'ma şükrederim... www.antoloji.com - kültür ve sanat Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Dünya Dünya koskocaman Üzerinde ben küçücük ben Umutlarımsa dünya kadar... Dünya döndükçe Ben de umutlar arkasından Dönerim gerçeğe dek. Dünya üzerinde ben Umutlar üzerinde gerçek, Dünya tek Ama umutlar dünyası İnsanlara denk. Dünya döner İnsan Umutlar dünyasında mihver... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Dünya Ağacı Dünya ağacında dallar Tomur tomur tumurcuklar açar. Bir dalda onlarca tomurcuk Yeşile tutkulu, Çiçekler açar ki dünya güzeli... Ama o çiçek değişmeli... Henüz görmemiştir yeli Neşeli mi neşeli... Değişim süreci başlar... Farkındadır özündeki değişikliğin Çiçek kendini aşar, Taç yapraklarını aşar... Onu da bulur güneşin eli Dolgunlaşır, Olgunlaşır Dallarda meyveler bollaşır. Kimini dalındayken yer Kuşlar,arılar,böcekler... Kimini koparır eller Pazarlarda sergiler... Kimilerini fark etmez kimse Yere düşüşür Başına sinekler,karıncalar üşüşür... Dünyada alınan boştur Alan aldığını verir Dünya böyle dengelenir... Bu olguların tümünü Görür ağaçtaki sararmış yaprak O da bilir ne olacağını Sonu kendini besleyen toprak... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Dünya Evi Evlerin en güzeli Evleri en çirkini.. Kimine göre rahat ve aydınlık Kimine göre zulmet ve karanlık... İnsan dünya evine Girer sevine sevine... Girildi mi de bir kere Kapıyı çekiverip Hemen çıkılamaz içinden Ta ki gidilsin mahkemelere... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Dünyadaşım Dünya böyle dünyadaşım Dayanabildikçe varsın, Ne eksik ne bir gün fazla Biçilmiş ömrü yaşarsın. Dünya böyle dünyadaşım Çiçekler çevreni sarsın, En güzel sevgi ve hazla Bir tek çiçeği koklarsın. Dünya böyle dünyadaşım Yâr olduğun kadar yârsın, Sevgide haksızlık asla! Kurala sen de uyarsın. Dünya böyle dünyadaşım Andıkça arar,yanarsın, Birlikte içtiğin tasla Hem serinler,hem kanarsın. Dünya böyle dünyadaşım Belki yirmi dört ayarsın, Ettiğin dua,niyazla Kendini uçar sayasın. Dünya böyle dünyadaşım Galakside sen de varsın, Bir gün kuyruklu yıldızla Bir olur sen de akarsın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Düşünce Düşünce,düşünce,düşünce... Korkuyorum ne olur benim hâlim? Ben yatağa düşünce... Ben toprağa düşünce... Nerde kalır düşünce? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Düşünce Ve Arzu Düşüncelere gebe başım Gönlüm arzulara. Düşüncelerimin ebesi yokluğun Güzelliğin ve aşkın arzularımınki. Başım çok ağrıyor Sancıdan çatlayacak sanki. İçim içime sığmıyor Gönlüm daralıyor,kasılıyor Doğum sancıları olacak... Düşünce ve arzular işte Bak doğuyor çıplak. İsmini koydum düşüncelerimin Kara de,gamlı de,gamsız de onlara. İsmini koy arzularımın Sonsuz de onlara... Ne dersen de tek yaraşır olsun İsresen gemsiz de... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Düşüncem Olmazdı Petek petek balına Olsaydım arı, Benzim olur muydu Balmumu sarı? Olsa da gönül Böyle uçarı Gül gül açtığın Dala konardım. Talihi,kaderi Hep hiçe sayıp Uyardım ben senin Kıblegâhına, Gözlerim yaşıyla Abdestim alıp El üste el bağlayıp. Çıkardım dergâhına. Bir ölüm olurdu Tek gailem Bir de ayrılık... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Düşünen Adam Eller yüzde, Kollarda dirsekler yer etmiş Gözler düşünceden kara Yüzde bir ölü soğukluğu Bir adam düşünür,düşünür... Geleceği gelecek nasıl olsa Belli ki geçmişini düşünür. İhtiyar gönlünü şimdi neler eğlendirir? Topraktan korkusu yok onun Ama,şu tatlı can korkusu Ruhuna bir karanlık hüznü verir. Güldüğü anlar da olur Gözlerinde pırıl pırıl umut yanınca, Ağladığı zamanlar da olur Düşünceden gözleri kararınca. Derinden nefes de çeker ara sıra Kâh sigarasından, Kâh ciğerlerinden, Bir of çıkacak sanırsınız arkasından. Tek lâf ettiği olmaz onun Ne olur bir de konuşsa... Dinleyeni çok olurdu ama Hâlinden anlayanı bulınmazdı... Bir adam düşünür,düşünür Düşündüklerini bilmeyenler arasında... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Egoizm Kalbimi değiştirme Senin değişsin biçimin, Uyarsa şekilleri birbirine O zaman sahibi sen olursun içimin... Beynimi değiştirme Senin değişsin beynin, Tutarsa aklımız birbirini Sen benim olursun,ben senin... Ben sana uyamam Sen bana uy, Bak göreceksin nasıl güzel güzel Geçinip gideceğiz İşte benim istediğim güzel huy... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Eksilmez Bir evren yaratacaktı Tanrı Bu arada bir de dünya, Bir şeyler yaratmalıydı önce Sarsılmaz temel olsun. Biz insanlar gibi düşünecek değildi uzun uzun Bir çırpıda yaratıverdi aşkı Yaratır ya... Bir erkek,bir dişi,bir aşk Temelindir senin dünya. Çiftler tekleri Tekler çiftleri takip ediyordu, Fakat aşk yine tekti Yine tek. Girmeliydi kıskançlık araya Ölümün girdiği gibi. Adam'le Havva'da başlayan aşk Sebep oldu,merhem -ilaç kâr ettirmez yaraya O gündür, bu gündür Şirin için dağlar delen Ferhat eksilmez. Aslı için bir âhıyla köyler yakan Kerem eksilmez. Ne Zühre eksilir ne de Tahir Ne Yusuf,ne Züleyha... Aşk ateşi düştü mü başa Şükürler olsun Allah'a Kimse bilmez sevdiğimi Bencileyin,bencileyin Adsız âşık eksilmez... . Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Eller Eller... On parmaktan ibaret diye görülen eller Ne işlere muktedir,ne işler görür neler? Eller var yere düşmüş çaresizi kaldırır Eller var berrak suyu çalkalar bulandırır. Eller var parmağının onunda da marifet Eller var işe-güce yaramaz,sırf zarafet... Eller var kazma, kürek, belle toprağı işler Atalar o elleri öp,başa koy demişler. Eller var güven veren uzatılacak eller İşte öyle ellere güzel,dost eli derler. Eller var secde için yapışıyor yerlere Arasında alınlar yer öper binbir kere... Eller var dua için açılır hep semaya O duadaki şükür bitmez,tükenmez maya... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Emel Bin emel çağırdım ama Kimi küskündü Kimi kuşkulu Bu yüzden ruhum üzgündü. Sallasam bir el Bir sevdiğim gelmez yanıma. Ne çare ecel Göz dikmiş canıma Bir defa dedi:gel Bir dediğini iki edemedim. Ne yapayım ki hep Bir dediğim iki oldu benim... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Erkek Düşkünü Seni suratın asık gördüğümde Derdini sormak Derdini paylaşmak isterim. Derdinin ne olduğunu Yine biliyorum hep o dert, Ama merak bu ya Belki yeni bir derdi vardır derim. Anladım,yine erkeklerin Sana çok bakmamasından sızlanacaksın. Aşk baharını yalnız benle Ben gibi tek çiçekle Geçirmeyi tatminkâr bulmuyorsun. Birden çok,çok istiyorsun. O halde sana bir tavsiyem var Erkekleri kendine baktırmak istersen Yakanı göğüslerin görününceye kadar Yarı gizli açar Kalçalarını belirtmek için Dar etek giyersin. Göreceksin Sen çiçek gibi açıldıkça Bal alan arı çok olacak senden, Kimi gözleriyle yiyecek seni, Kimi öpmek isteyecek, Kiminin kalbi kötüleşecek Hep senin için. Yalnız ben Acıyarak bakacağım sana Düştüğün bu kuyunun ağzından Ve yapraklarımın arasına çekileceğim Tek beni klendine er yapacak birinin Yapraklarımı aralamasını bekleyeceğim... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Erkeklik Biz erkekler horoz misâli Koşarız kâh yem Kâh tavuk arkasından. Bazan ekmeği kadına tercih ettik... Hep bu böyle olmazdı ya Bizde de vardı erkeklik... İçimizdeki tatlı istek Çıkarır kadını ta arşa dek Rakip yapar onu aya. Bir de düştü mü gözümüzden Bakmayız yüzüne ölsek, Artık gözümüzde tek arzu,tek emel Belirir ekmek,ekmek... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Erken Sabahlarda Şehrin Sahipleri Geceler saçını döküp Çıkmadan henüz dişleri günün Sabahın çok erken saatlerinde Canınıza tak demiş te geceki düşünceler Bekârlık,hasret,sıkıntı Kapınzı çalmış ta topluca Hâlâ yalnızlık türküsü tutturup Yollara dolup dökülüvermişsiniz. Sokakları paylaşma hırsı yok gözünüzde Aç köpekler,soğuk hava Bekçi düdükleri,siz, İlk sefere çıkacak şoförler,biletçiler, Bir lokmanın yüzü suyu hürmetine Erkenci işçiler... Artık şehir tümüyle hepinizin. Yollar alabildiğine Uzuyor sabahlara dek, Kocaman şehir sessizliğin. Yarı karanlık yeni güne gebe. Ne demek olduğu güzelliğin Seste,ışıkta gizli. Ölümde de bir gizlilik var Gizlilikten yana Senin göğüslerinden de gizli ölüm. Güneş doğsun da şehrin kucağına Alnından öpsün de denizin, Sesle evlensin de ışık Gör ne demek olduğunu sevişmenin... Şehirlerin aşkı ne demekmiş gör Hele dur bir kez güneş doğsun Hele bir kez daha şehir herkesin olsun... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Erteli Hayat Ben sözde sevmek için geldim dünyaya Hem de sevmek için gelmiştim ya... Günü gün yaşayamıyorum Dünü hiç yaşamadım ki Dünü bu gün yaşıyorum Yaşamaya yetmiyor Bu günü bu gün... Yarını yaşayacaktım hani? Yarını da yaşayamayacağım belki Yarının gelişi de dünden belli Perşembenin gelişi çarşambadan belli olduğu gibi. Hayatım ebediyete erteli Çünkü ben fâni... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Eski Beste Gözümde bir aşkın Küllenmiş kıvılcımı var. Dilimde bir aşkın hep aynı güftesi, Kafamda hep aynı sisli düşünceler Kulaklarımda yârin sesi. Gönlümde umutlar Hepsi ona yönelmiş, Ben onu kendimden bir parça sanırdım Anladım o da elmiş... Önce,gülmek benim içinmiş derdim Ah! şimdi ağlamak işten bile değil İçten... O besteyi değiştirmek istiyorum Sazlar bile bıktı o besteden Sabreylemiştim ona bir ben... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Eski Mahmutpaşa Gel dostum gel Eski 'MAHMUTPAŞA'ya gidelim İnsan selini sana orada göstereyim Güzelleri orada göstereyim sana Güzelin ne olduğunu orada gör. Dostum sen evlenecektin Eşini orada seç 'KAPALI ÇARŞI'dan yüzüklerinizi alalım Altın simitçilerinden. Güzelin hatırı için Yokuşu çekilir Mahmutpaşa'nın Kesenin hatırı için. Orhan Veli'nin cıvıl cıvıl Kapalıçarşısına Biz de bir cıvıltı salalım Güzeller için... Orhan Veli için... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Eski Ve Yeni Aşklar Ey aşk sen ne büyüksün,sen nelere kâdirsin Anıtlaşmış bir' Kapı ' yaptırırsın TARSUSTa, Güzel Kleopatra şehre oradan girsin Diye çalıştı belki binlerce işçi,usta... AMASYA'da su için kayalar deldirirsin Bir demir külünk ile yiğit âşık FERHAT'a, Onun sevgisi büyük,onun amacı ŞİRİN Seven herşeye razı ermek için vuslata... Ben de bir yapı yaptım,yapı değil bir saray Gönlümün erişilmez en zirvesinda durur, Oradan doğar Güneş ve oradan çıkar Ay Ece kadınım benim işte orda oturur... Ne kapı yaptıran var şimdi ne kaya delen Bekleme sevgi için yok yollara gül döken, Çıplak ayakla basma aşk yolları hep diken Sanma bastığın yerde fışkıracak kardelen... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Eski Ve Yeni Zaman Kırdım eski şeylerimi Eski zaman sinmiş ta içredek Yayıldı yeni havalarıma. Geçmiş zaman,yeni zaman Sarmaş-dolaş oldular Meğer bir ömür boyu Bana olmuş olan... Anılar bırakmışım arkamda Acısından,tatlısından. Dudaklarım kalmış kadehlerde Gençliğime şâhit, Gözlerim didiklemiş güzellikleri Paramparça,didik didik Gözlerimin takıldığı yerde Başlamış gençlik hayâlleri. Aşk peşine takıp gönlümü Bir bağlamış,bir salıvermişim başıboş Anılar vermişim zamana Unutmayı almışım karşılık. Unutmuşum geçmişi çoktan Neyleyim,zaman sinmiş eşyalarıma Sinsi sinsi eskitmiş onları Yenilere nispet... Dışımda her şey yeniden yana İçim dolu yeniye niyet... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Eskiciyim Torbam arkamda değil İçimde benim torbam Gönlüm benim torbam. Çıkarım sabahtan akşama dek Çalarım gönüllerin kapılarını Tek tek. Dertlilerle alış-verişim benim Dertliyi gözünden anlarım Meslek icabı. Eskiciyim,eski dertleri toplarım Yenileri istesem de vermezsiniz Vermek isteseniz bile Onlar sizi terk etmez. Ama,şu zaman ve unutmak yok mu Yeniyi eski eder. Ben de zaten eskileri alırım Torbaya daha uygun düşer Böylesi mesleğe uygun düşer. Boş geldim,torbam dolu gidiyorum İçinde eskiler denk denk İçinde eskiler renk renk... Müşterim karanlık geceler Gecelere satarım eskilerimi; Gece,onları keser,biçer yeniler Doğan güneşle tekrar Önünüze yeni dertler Yepyeni dertler sürer... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Evliliğimizin Kırkıncı Yılı İçin Yuvamızın kırkıncı basamağına bastık Önümüzde ellinci belki altmışıncı var... Birlikte başımızı koyduğumuz tek yastık Tanıktır sevgimize,bir de mutlu dört duvar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Evlilik Yıldönümü Dört dörtlük bir eşimsin,sevgi dolu evimiz Kırk dördüncü yılına bastı evliliğimiz. Mutluluğun sırrını artık ifşa edelim Yeni evli gençlere anahtarcık verelim: Ben,sen değil biz varız,biz böylece yaşarız Kenetlenip elele hep ileri koşarız. İki eşittir bire,gelin bizde görünüz Geçip giden yıllarla siz de taçlar örünüz. Birlikten sevgi doğar,saygı doğar,güç doğar Tek kalan güç kaybeder,ateş yakar,su boğar... Gönlümüzün tahtında kraliçe,kral biz Gönlümüze hükmeder,hep saltanat süreriz... Allah'a boyun eğer,bir ona eğiliriz Başımız dik yürürüz,değilse eziliriz. Kendimizle öğünür,biz bize güveniriz Tanrı izin verdikçe yılları deviririz... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Evliya Ruhlunun Kalbi Beni hapsetti dünyasına Bıraktı iyilikler,kötülükler içinde. Bazan iyiye niyet ettim Kötüye saptım. Ne yapsam? Ben de insandım... Uymayayım dedim şeytana Ama ne çıkar? Adem ile Havva'yı aldatan Bir âdemoğlunu o lahzada yıkar. Çaresiz şeytana kandım Hatta rüyalarımda bile... Tümden kötü değildim İyi taraflarım da vardı: İşte,kafam ve kalbim... Bunlar arkadaşlıklarını bırakmadı... Kaç zaman başımın derdini Kalbim sabırla çekti Ama vazgeçemezdi başımdan, O da ne yapsa ne etse Ayrılamazdı sırdaşından. Bir gün bir fikir geldi başıma: Artık dünyaya küsecek, Herşeyi bırakacaktım. Beni Yaratanı görmesem de Bir yere kapatacaktım. Fakat nereye? Onu da buldum. Öyle bir yer ki Nöbetçisi yalnız ben. Biraz meyletsem kötüye Uçacağı belliydi birden. Küçüktü biraz Ama O Uluyu alırdı bol bol... Artık herşeyden temizlenmiş Bir et parçasıydı bu. Gerçekleşti emelim Hapishane oldu böylece Allah için kalbim. Kurtulabilir buradan bence Ancak ben ölünce... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ey Güzel... Ey gözleri hayâlim kadar güzel kadın Her bakışın bir başka umut vermekte bana, İnsan için bir umut bir bağıdır hayatın Hoş gördürmek nâfile hülyasız yaşayana. Melek yapar çıkarsın bir bakışla beni sen Şeytan şerrimden korkar,elimde sen istersen, Ey gözleri hayâlim kadar özel kadın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Eyleşmez Dağ olsam başımda Bilirim kar eyleşmezdi Aşktan,hasretten ateş püskürüyorum. Göl olsa gözümde Yaş eyleşmezdi Ağlamaklı gözlerim. İnsanım,âşıkım hem de Öbür âşıklar gibi ben de Sevgilimi özlerim. Dedim ya birşey eyleşmez bende Yâr da eyleşmez oldu... Şaşıyorum eyleştiğine Kafamda kara düşüncelerin. Karadan,dertten yana hep İşte böyle sözlerim. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ezan-ı Muhammedî & Türkçe Ezan Okunur beş vakitte EZAN-I MUHAMMEDİ Ruhumda hûşû duydum,beynim zorlandı biraz, Sözleri Arabîydi anladın mı ne dedi? YARATAN bile der ki:'DİNDE ZORLAMA OLMAZ...' Günün beş vakitinde tekrarlanan bu sözler Dâvetin en güzeli,sözlerin en güzeli... MUHAMMED'in elçi ve kul olduğunu söyler Üstümüzden kalkmasın O koruyanın eli. Bak,hep seni çağırır,senden ibadet bekler Çünkü tek tapınacak O'dur ALLAHÜEKBER... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ezelî Köprü Aşk denizinin üstüne Zevkten köprü kurmuşlar Korku gelmemiş içlerine geçenlerin Ya köprü yıkılırsa? Her geçişte yıkılmiş köprü Aksilik bu ya Hep genç gençmiş denizde boğulanlar... Kurtaran da olmamış her düşeni Düşenin içine de bir kurd düşermiş Yermiş,yermiş,yermiş... Lokman bile bulamamış buna çâre. Düşmeyenler gülermiş... Düşen:'gülmeyin,gülmeyin bimezsiniz Aşk bu...'dermiş. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Fahişe Yatağın belli değil Gecen desen öyle. Kalbin karanlık, Kalbin fitne dolu Erkek dolu gecelerin misâli. Bu hayatttan sen de memnun değilsin Ama,biliyorum ki diyeceksin: 'Ne yapayım düştük bir kere...' Desem şeytanın dünyada gölgesisin Yanılmasam gerek, Yalnız bir fark var aranızda O,rüyaya girer boyuna Sense yatakta koyuna... Doğrulıktan yana çırılçıplaksınız İkiniz de,ikiniz de... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Fantazi Şiir Bu değildir bir isyan Fantazi bir düşünce, Tersini yapsa insan Bir daha dünyaya dönünce... Seveceksin sevmediklerini, Yapmadıklarını yapacaksın, Aşk seni değil Sen aşkı aldatacaksın... Ters bineceksin eşşeğe Hoca Nasreddin gibi binmek, Bakmaktan daha iyi geleceğe Gerindekilerini gözlemek... Yapa yapa tersini Belki göze çarpar düzler, Alan alır dersini Umarım açılır gözler... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Fare Ve Kadın Kadın,kahramanım derse Lüzum yok harbe sokmağa, Koyuver önüne Sürmeli bir fare... Bence İkisi de faydalı Vazgeçmek olmaz ikisinden de... Ev kadını güzeldir işyerinde ve evde, Sokak güzeli heran gezmede... Aynıdır fareler de Biri mutfakların davetsiz misafiri Ötekisi insanlık için canını verir Tecrübe masasında deneyde. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Felek Felek,besbelli bu sefer de Çocuk aldatırcasına aldattın Bir güzel çıkardın karşıma Peşi sıra sürükledin beni Sürüm sürüm, Felek beni yine yaktın... Nasıl olsa birgün ben de Aşık olacaktım Ama öyle bir yaşta,çağdayım Ancak iyi yönünü görebiliyorum aşkın. Sen de fırsatı hiç kaçırır mısın? Zaten odur mesleğin: Çektirmek,çektirmek... Kerem'e dişlerine varıncaya dek çektirdin... Ayırdığın zaman beni ondan Günleri urganla çekmek isterdim Çektirmezdin. Bir işin bir işine uymaz İşte ondan kalleşsin... İşte ondan kahpesin... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Felsefe Hayatın sonunda ölüm olmasaydı İnsanlığımdan şüphe ederdim doğrusu... Süleyman'ın aradığı su Dillere destan olur muydu? Ölüm olmasaydı Allah'la kul nasıl belli olacaktı? Tatlının sonu acı olmasaydı Hayatın tadı damakta kalır mıydı? Hayâl olmasaydı Hakikat,boynunu bükerdi insanların Öksüzleşirdi insanlar. Aşk olmasaydı Kadın,erkek ne işe yararlardı? Şükretmek gerek Allah'a... Ölümle bizi kul etti Allah'lığını kabul ettirdi bize. Kâh hayatın tadını Kâh zehrini sürdü dilimize. Hakikatin kimi sertti Kimi dimdikti karşımızda Hayâl,evet hayâl Bir ikinci hayattı tertemiz Yanıbaşımızda. Aşk,aşk... Kadını melek yaptı Şeytan yaptı gözümüzde Kalbimizde dumansız ateşler yaktı. Kadın,ister melek olsun ister şeytan Benim karım yalnızca bana baktı, Sağolsun elimden tutacak Bana baston olacak Bir de çocuk bıraktı... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Fethiye Güzelliğin timsalisin FETHİYE Sana lâyık bu yazılan methiye. Yıllar boyu güzelliğini niye Sakladın da şimdi ettin aşikâr? Yeşil orman,mavi denizle ikiz ÇALIŞ,HİSARÖNÜ ve ÖLÜ DENİZ... Mercan,Akya,Lagos ile yüzeriz Bey Dağları tepesi bembeyaz kar. Karşındaki bekçin:ada ŞÖVALYE Bağrında doğayla tarih elele, Yazın yaylalara,kışın sahile Fethiye'im göçer,iner de çıkar. Kucaklaşmış orda denizle yayla O güzelim el değmemiş FARALYA, Güneş yarışıyor râkibi ayla İkisi gün - gece denize bakar. Kaya mezarları ve KAYA KÖYÜ, Çözülmemiş hâlâ sendeki büyü, Kitaplar yazmadı böyle öyküyü Taşın ve toptağın Kral'a mezar. Güzelliklerin dünyaya armağan, Her koyun bir dantel,her koyun liman Öpüşüyor sende Umman - Asûman Sevgi dolu yerde kalır mı efkâr? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Fırtına Ve Liman Gizli fırtına eser Gönlümün limanında, Kulluktan yok bir eser Senin şu imânında. Sana inanıp da ben Sende liman alamam, Sığ suyunda yüzerken Batıp dile dalamam. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Fotoğraflar Uçuşan aynı kuşlar Yine aynı semalar, Fotoğrafta değişen Değişen hep simalar. Bunda şaşacak ne var? Ne arıyor insanlar? Biraz mutsuz,biraz şen Yaşanmış hâtıralar... Mümkünse dünü yaşa, Çekilen gelir başa, En son yazılır taşa Yalvarışlar,dualar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Garip Garip,garipliğini akşam olunca anlar Dünyadaki tüm hüzünler çöküverir ruhuna. Gülmeyi unutur dudakları Gözleri ağlar,içi ağlar. Garibin türküsü aşk üstünedir Öbür türküleri neylesin garip? Bir de gurbet şarkılarından hoşlanır gönlü. Garbi öldüren ah bu gecelerdir... Garip,garip,garip, Gönlü muzdarip,kalbi muzdarip... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Garip (Elgin) Elgin diyorlar bana Hem ermiş,hem elmişim, Kader atmış yabana Bu yerlere gelmişim. Tahammül ettim sana Sabır dolu geçmişim, Takdir et,anlasana Mey diye gam içmişim. Kuvvet ola tabana Durmadan gezermişim, Düşmüşüm bir kapana Oysa ben de zermişim. Her taş yerinde ağır Demiş atalarımız, Ne desen duymaz sağır Bitmez hatalarımız. Mekâna bağlı değil Ben her zaman özgürüm, Girmek istersen eğil Alçak kapılı gönlüm... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Garip Kuş Garip kuşun yuvası karanlık olur Güneş bile gelmez ziyaretine. Rüzgâr,kar,yağmur fırtına Üstelik öbek öbek dert Garip kuşun yuvasını doldurur. Eller düğün-bayram eder Dertler de garip kuşun gönlünde... Uçsa uçamaz Gönlü bulanmış dertten Gözü karakmış dertten İki kanadını da bastırığa vurmuş dert. Ne yer,ne içer Ömrü keder,keder,keder... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gecelerdeki Hikmet Geceleri karanlık deyip de geçme sakın Onda ne bilinmez gizler,ne ağlayan gözler var... Karanlık var ise aydınlık da o nisbette yakın Karanlığın bittiği yerde mutlaka aydınlık başlar. Gün katili karanlık öldürüp teslim eder Gecenin süzgecinden geçip doğar aydın günler. Akıl ermez gecenin gizine,hikmetine Kul kavuştu gecenin o büyük nimetine Yüce Kitabını bile Allah bir gece indirdi Kararmış nice ruhu nurlandırıp sevindirdi. Kur'an' ın her hecesinde bir gece esrarı var Geceler sırları gizler,izinsiz çözülmez bu esrar. Bir gece gerçekleştirdi Yüce Allah, Mirac'ı O gece Habibine gösterdi İlâhî tahtı,tacı... Geceler doğurgandır,her gece bir anadır Kendi karanlıkta olsa bir ana evlâttan yanadır. O ana her sabah seherde aydınlıklar doğurur O yüzdendir asaleti,o yüzden ondaki bu haklı gurur... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Geçim Yolu Koskocaman ayı Kıptinin tefiyle oynar. Hayvanlar padişahı arslan Kafese girer sirkte. Geçim yolu Rızık kavgası Ekmek parası... Hiçbir şeye benzemez İnsanın başına türlü dert açar Boğaz derdi bu Allah vermesin o kötülüğünü İnsanda ne namus kor,ne ar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Geçmiş - Gelecek Geleceği görmekten hoş geçmişi yaşamak Görülen her hâyâlde zira gerçeklik vardır, Geleceği görmekse ki dürbün ile bakmak Görülebilen her şey dürbün camı kadardır. Geçmişe döndüğünde gönül bazan hoş olur Bazan da kalp yarası içten kanıyor kansız, Bazı kez sâkinleşir çok kere sarhoş olur Geçmiş - gelecek aynı hepsi hâyâl ve cansız... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Geçmişi Tekrar Yaşamak Yasemini koklarken burnuma kokun geldi Tenin de bir zamanlar çiçek kadar güzeldi... Güzellik değişmedi değişen sen,ben,biziz... Zamana güzelliği yaşlanırken veririz. Geçmişe özenmeden özümseyip yaşamak Başka bir haz veriyor geçmişe dönüp bakmak. Severek,sevilerek gelirse ihtiyarlık Budur tükenmez varlık,bundadır bahtiyarlık... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Geçmişini Unutma Geçmişi unutmadan yaşamak zor mu sanki? Hayata bağlayacak hayaller,umutlar ki Parlak ışıklarıyla gözleri kamaştırır Kör eder düşünceyi,kafayı karıştırır. Anılara sığınmak,ne tümden unutmak hoş, Huzur bulmak istersen mâziden âtiye koş, Dal ne ise kök odur,ağaç bunlarla durur Geçmişini unutan kendisi geçmiş olur... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gel De Sev Bir sabah ölüm Silkine silkine kalktı uykusundan Çocukca bir korku ile Korkuttu hayatı sevenleri. Tabiat yine güzeldi Her zamanki kadar. Hele yaşamak Yaşamak umutlar dolu günleri Doyamamaktan yana delice yaşamak. Gel de sev ölümü Bir de sevgilin varsa, Gel de sev ölümü Yenice öpüşmeyi öğrenmişsen. Dünyalık ödünç bir canın olduğunu Gel de unutma 'Yaşamak güzel...'derken. Ölüm silkindi uykudan Uykusu döküldü yaşamanın üstüne Bir tabut daha yöneldi selviliklere Bir kez daha ayrıldı:yaşayan,yaşamayan... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gel Sevgilim Bir zamanlar dolaştık O güzel bahçelerde, Gel sevişelim artık Mehtaplı gecelerde. Kıskansın sîm ışıklar Bizi böyle görerek, Kuvvet alsın âşıklar Birbirini severek... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gelgit Ya Da Med - Cezir Sevgilerden yapılmış eğer bir gemin varsa Onu aşk denizinin kumsalına koy bekle, Ruhumdaki med - cezir gelecek nasıl olsa İçeriye alacak çekip tüm gemileri... Meddimde dalgaların doruğuna erersin Ordan düşmemek için çabana çaba ekle, Cezrimde munisleşir,sükûnete girersin Bu deniz böyle deniz yuttu acemileri... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gelibolu Yolculuğu Ve Anısı Vapurla beraber deniz üstünde Kayıyor ümitlerim bir yolculuğun Verdiği yorgunluk zevkiyle. Sallarken bir yandan deniz dalgası İnsanı çileden çıkarıverdi 'Santurî Ethem'in 'Şehnaz Longa'sı... Seyahat hayâlim son buldu artık Boğaz'a kapanmış Gelibolu'da. Ümitlerim gerçekleşsin diye ben de Çektim en uzun direğe tepede Kıpkırmızı bir bayrak 'Bayraklı Dede'ye. Kaptanıyken hayâl gemimin Tutuldum fırtınaya Doldurdum gazyağını bir şişeye Saldım kurtulmak niyetiyle Şişeyi 'Kaptan Dede'ye. Namık Kemâl'in memleketinden geçtim... Gördüm Gelibolu'daydı konulduğu zindan, Öptüm duvarlarından Öptüm toprağını, Burcu burcu tüttü burnumda özgürlük Ve Kemâl'le karışık güzelim Vatan... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gelincik Yükselir penbe rengin zevkinden Hislerin hafif,ılık rüzgârlarıyla Ürperme duyar yaşamak sevincinden. Onun da ümitleri var Öyle ümitler ki bunlar O,renk alır herbirinden. Yoksa ilk çiçek tomurcuğuyken Sığmamazlık etmezdi kabuğuna, Çekilir,büzülürdü yeşil yapraklarına. Fakat sonunda bilmeksizin solacağını Durmadı,çatladı yerinde, Güzelliğine doyamayan çocuların Canverdi küçük,temiz ellerinde... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gençliğe İthaf Eski toprak üzerinde fideleriz yepyeni, Hamurumuz ATATÜRK'ün mayasıyla yoğurulmuş, Haksız yere,insafsızca gençlikleri ezeni Ezmek için Gençliğimiz hak fikriyle doyurulmuş. Kemâl 'lerin memleketi kemâllerle yücelir Soyad almış Gençliğimiz kenisine KEMAL 'i, Gitse NAMIK,arkasından MUSTAFA'ları gelir, Ülkü ülkü kalbe dolar her gidenin cemâli. Kılınç ile atılmıştır bu Vatan'ın temeli, Fikir ile âsil Gençlik çatısını çatmıştır, İcabında kılınç tutar kalem tutan bu eli Esareti tokatlayıp,Hürriyeti tatmıştır. Genciz,artık içimizde ihtiyarlık kalmadı, Vatan da genç şimdi ama idealler daha genç, Milletimin ellerini tuttu Gençlik salmadı, Hür değise fikir,Gençlik o memleket ne iğrenç! Bekçisiyken biz VATAN 'ın parolamız:İSTİKLAL, Devrimlerde,fikirlerde önderimiz:ATATÜRK, Şimdi bülbül oldu GENÇLİK olmayacak asla lâl Bunu böyle bilsİn dünya zira bilir her GENÇ TÜRK. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gençlik İçin Soldurmuştu Saltanat Gençliğin al yüzünü, Göstermedi hiç rahat Dinlemedi sözünü. Soldu güneş ve birgün Soldu rengi Bayrağın, Millet harap ve ölgün Altındaydı bir ağın. Bayrağı al boyayla Boyayacak tek Gençlik, Bir yıldızı bir ayla Koyacaktı üstelik. Yüzü solgun olsa da Hem kanı var, hem canı, Hem inancı var Hak'ka Kendisine imânı. Kaybolmuştu âniden Yüzündeki sarılık, Belirmişti yeniden Kanındaki arılık. Dayanağı Gençliğin Bölünmez bir Vatandır, Bayrak için tek rengin Özü gençten akandır. Asla solmaz bir daha Şimdi rengi koyu pek, Yüz tutmasın solmağa GENÇLİK boyar ölerek... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Genelev Bir ev ki Tıpkı ötekiler gibi... Penceresi var Damı var üstünde, Bir kapısı Parası olana açık Hem de ardına kadar. Aynı yatak,aynı yorgan Bir yastıkta iki baş Biri değişir heran. Bacası var Dumanı tütmez, Dört duvar arasında Kimi azgın,kimi kızgın, Kimi zavallı kadınlar... Yorgan altında rezalet Yorgan altında yüz karası Bitmez,yine bitmez... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gerçekçi Olalım Dünyayı sev,sev diyorsun Dile klolay söylemesi, Sanki sen çok seviyorsun Sevilecek kaldı nesi? Hoşgörülük istiyorsun Herkes mutlu, herşey mi hoş? Gerçekleri gizliyorsun Dünya fâni,hayatsa boş... Yaşam çileli bir yokuş Her çıkışın inişi var, İnsan değil olsan da kuş Kanatsızsan neye yarar? Altta taban,ya baş üstte, Yokuşun yerleri düzmüş, Kulak duymazmış yüksekte Misal: tavşan dağa küsmüş... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Geri Verin Selâmlarımı Ne selâmlar dağıttım bunca yıldır Ne de sabırlıydım doğrusu ya. Giden selâm gelmez oldu kaç zamandır. Ta ki ağardı saçlarım Artık beklediğim kalmadı dünyada Şimdi verdiğim selâmlarımı topluyorum Kâh köşe başında,kâh evde,kâh toplumda. Verin o eski selâmlarımı benim Ey yarının ihtiyarları gençler Anlayacaksınız siz de bu dilenmemi... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gidiyorum Gidiyorum arkamda Cama yapışmış burunlar kaldı. Gidiyorum Yarın yatacağım toprağı çiğneyerek Belki isteyerek Belki istemeyerek. Gidiyorum Dönüş ne zaman bilmem, Cebim dolu mendilim var Sallarım eşe-dosta Ağlasam gözümü silmem. Rüyalarımda hep geliyordum Senin için uzun yollardan. Çoktan geçiyordu yorgunluğum Sabah olmadan. Rüyalar tersine döndü Şimdi hep gidiyorum, Senden bir adımlık ayrılığın yorgunluğu Gğnahkâr ruhlara döndürdü beni. Bu kadar acı duymazdım inan Boyum sıra felçlensem. Gidiyorum senden uzaklara Ya mektup satırlarında göreceğim seni Ya da yine rüyalarımda... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Göbek Bağı Her ana sevgisi dilenen çocuk Çok sever anasını. Ne kadar diye sorsalar Açar iki kolunu gururla Demek ister:bu kadar... Yavruyu anaya bağlayan Bağlardan İşte biri de göbek bağı. Koparamaz öbürlerini Yalnız Allah’tan başkası. Ama bu bağa gelince Onu koparan biri var Ebe denen kadın... Dokuz aydır birbirinden Bir saniye ayrılmayan Bu iki insanı Gıpta edercesine keser sanki Bu kuvvetli bağı Ayırır yavruyu anadan Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gökler Ve Yer Düşünürüm derin derin Râbbim ne anlamdadır bazı sözlerin? Yüce Kitabında yer yer Ve de sıksık söz eder: 'Gökler ve Yer...' Acep ne demek ister? Bana verdiğin aklım kadar İnsanca değerlendirirsem eğer O zaman şöyle derim ben de: 'Gökler ve Yer'deki yer Dünyamıza işaret eder. Allah dünyaya ayrıca vermiş te önem Yaratmamış yaşanacak dünyadan başka âlem Dünyayı tek yaratmış meğer. Çokta görüntü kudret Tekte ise çok değer... Yaratıklarının en şerflisi insan İşte bu dünyada yaşar, Yaşar inanan,inanmayan... Aralarında da Yüce Râbbimin Yüzü suyu hürmetine kâinatı yarattığını söylediği El-Emin, Emsâlsiz,örnek,en sevgili kulu,insanların hâsı ve ası Var Hazreti Muhammed Mustafa'sı. İster suda olsun ister karada Dünyada başlayan hayat Yine dünyada biter. Ahiretin yolu da Bu kapıdan geçer,gider. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gölgem Sabah küçültür beni gölgem Küçüklük çöker ruhuma. Öğleden sonra büyültür Haddimden fazla. Set çekilmez olur Artık gururuma. Gece olur Başım bu dertten kurtulur. Gölgemle kaybolur Küçüklüğüm,gururum, Sıyrılır çıkar meydana Gerçek,mütevazi vücudum... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gönlünü Verme Taşımasını öğren gönlünü kendin taşı Verme onu kimseye sonra alıp giderler, Sevmenin,sevilmenin yok ki belirli yaşı Aklını baştan alır sonra da seyrederler... Gönül kırmak çok kolay gönül yapmak ise zor Gönül camdan bir saray yapılmaz kırılırsa, Sevgi gönüllerde ay,sevgisizlik yakan kor Yaktığı söndürülmez Umman dolu su olsa... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gönül Bu Söz Dinlemez... Gibiler benzetmedir,yaşamım neye benzer? Gönlüm başını almış o da gönlünce gezer. Ben çekerim bir yana, o çeker öte yana Gönlüm takılmış kalmış gönülden anlayana. İkimiz bir araya ah bir de gelebilsek Bir daha ayrılmayız asla biz ölene dek. Birinin yaptığını diğerimiz bozuyor Ben gerçeğin peşinde,gönlüm ise tozuyor... Birgün gelip geçecek ya ben ondan,o benden Gönül tüm kurtulacak şu köhnemiş bedenden... Ben de rahat edecek, o da rahat edecek O uçup yükselecek,ben yerde dinlenecek... Gönül bu...hep uçarı...daldan dala konacak Bu gönlümün hâlinden hâlim nice olacak? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gönül Bu... Nereye girmez bu gönül? Kalplerden kalbe akar, Hava olur göğe çıkar, Birgün âşığından bıkar Kaçar ellerle ellerle. Derdinden ney gibi inler, Şair olur tabiatı dinler, Aşığa yalan yeminler Uçurur yellerle yellerle. Aşık olur güzellere Düşer peşi sıra peşi, Alıp kendine denk eşi Getirir tellerle tellerle. Bestelerle neş'elenir, Hep içip içip sallanır, Acı aşk dilinde ballanır, Önü sıra dilberleri Oynatır tellerle tellerle. Hasretliği başladı mı Gurbet gurbet uzaklaşır, Gariplik şarabı içti mi Tozar yollarla yolarla. Renk sevdasına düşünce Sever yeşili,karayı, Aşktan aldığı yarayı Bağlar allarla allarla. Gök yüzünde melek olur, Yerde fenalık savurur, Gülden,dikenden dost bulur Düşüp kullarla kullarla. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gönül Eğlendirmek Gönülün dili olsa Söylerdi neler,neler? Sevgisini kim sorsa Bulurdu bahaneler. Sessiz gibi görünür Becerir o ne işler, Yaptığıyla övünür Olsa da serzenişler. Gönül kendi konuşmaz Başkasına söyletir, Çünkü onda işve,naz Onun kavli böyledir. Bak ki türlü türlüdür Gönülden söyleyişler, Sende şarkı,türküdür, Bende şiir,deyişler... Hepimizin amacı Kendini beğendirmek, Sevgi bunun aracı İş gönül eğlendirmek... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gönül Hastası Kalbimde derin bir yara var Doktor,boş yere vurma neşter! Bayıltmak istersen eğer Kullanma eter Al gel yâri bir göz atsın Bayıltmaya yeter. Yoksa delecek bir şeyin Baksın süzgün bir bakışla Derhal yaramı deler. Durdurma fazla karşımda Konuşur dilim olmasa kalbim... Geçmez senin ilacınla asla Kalbimdeki bu derdim. Yâr onu hafifletir ancak Tatlı sesini duyurarak. O anda kuş olur uçarım Şair ve bestekârların İlham perileri diyarına... Sen,iyileştirmek için kestiğin bu yarayı İplıkle dikme tutmaz! Dik yârin bir tel saçıyla Bir daha onu bırakmaz. Sürme üstüne merhem Öpsün bir kere yaramdan Aniden durur sızan kan. Ayıltırken yine koklatma eter Onun sıcak ellerini alnıma koyup Derinden derine öpüvermesi yeter... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gönül Sultanları Çevrede asîlzâde nice kadın dururken Padişahın gönlüne taht kurar bir odalık, Valide Sultanlar hep hırsından kudururken Yeşermeye yüz tutar orman içi fundalık... Gönül ferman dinlemez kendi fermanı varken... Erkek gönlü hoş eden asîl değil kadındır, Asla kural tanımaz gönül sevgi ararken Kimindir belli olmaz sahİbi kapanındır... İster sâde bir erkek,ister padişah olsun Yaradılışı aynı,aşka açık kapısı, 'TANRILAR DEVRİ'ndeki seven bir İLAH olsun Ne olsa da fark etmez gönlün birdir yapısı... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gönül Yükü Taşıyordum yıllardır çünkü hafifti yüküm Senin ile başladı acılar dolu öyküm. Ağır sevgiler ile doldurunca gönlümü Gece gibi kararttım ışık saçan günümü. Taşımak zor gelmiyor yükü, gönül sevince Tüy olsa ağır gelir seven sevilmeyince... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gönül Zenginliği Fakirim belki, Üstümde modern resimler gibi Renk renk yamalı bir ceket, Ayaklarımda suya yan batmış Gemiler misâli bir çift Yarım pabuçlarım var. Ben fakirlikten kaçarım Fakirlik yakamı bırakmaz Onun için dünyada besbelli İki yakam bir araya gelmeyecek. Şükrederim Allah'ıma Fakir de olsam gönlüm zengin... Aşk parıldar gönlümde Aşk doyurur gönlümü. Nilüfer yaprağı su üstünde Sanki bir adacık, Gömülü değil içinde Fakat bekler beni Bir hazine apaçık Her türlü gizlilikten. Gönlümden salıveriyorum gemileri O adacığa doğru sessiz, Sabun köpüğü düşünceler Köpürüp köpürüp şişiyor Uçuyorum,uçuyorum onlarla. Gemilerim kurtuldu kasırgalardan Yaklaştı sahile, Aşkla doldu gemilerimin içi Gönülde zenginlik geldi dile: 'Yürü,şansın açık gayri...' Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gör Hâlini İnsanın Allah'ın gözüyle bak gör hâlini dünyanın Eşref-i mahlûkatım dediği bu insanın Şerefi elden gitti kaldı çıplak mahlûkat Geriye dönüşü yok gidiş kötüye heyhat! Bak ne hâllere geldi güzel yaratık insan Yediği-içtiği bir şimdi yoldaşı şeytan, Hem güçlü ve mûtiydi,hem akıllı,sevecen... Hak,hukuk,sevgi,barış...eskidenmiş eskiden... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gösterge Sen söyleme ben tahmin edeyim geçmişini Nelerle o günlerden bugüne gelişini. Geleceği görmeye göze büyük engel var İnsan hatalarını geçmişe bakıp anlar. Bir anlamda geçmişin geleceğin demektir Hata ve günahları bu,tekrar etmemektir. Gününü yaşıyorken geçmişini de yaşa Ergeç yaşanacaktır,yazılan gelir başa. Günümü gün edeyim diyenlerse aldanır Senin gibi herbiri böyle sevensiz kalır... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Göz Boncuğu Denize batmış çıkmış elbiseyle Masmavi olmuş her yeri, Az da olsa dost olmuş Mavi renkle gözleri. Saçları kurumuş ta güneşten Sararmış deniz suyuyla Dem vurmuş kestane renginden. Çocuk değilim ama Gel benim boncuğum ol Seni göğsüme takayım, Gel nazarlık boncuğum Sevdim renginle seni Nazardan sakla beni... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Göz Yaşı Bir adam tanırdım Ağlardı,ağlardı durmadan Deli sanırdım. Bir adam tanırdım Gülerdi,ağzı kulaklarına kadar Onu da kıskanırdım. Biri ağlaya ağlaya Göz yaşı biriktirdi Ölü suyu oldu kendine. Öteki güle güle göbek şişirdi O da birgün boyun eğdi eceline... Güldür,ya Râb güldür Kederde boğma beni, Razıyım gülerken aksın Gülüş göz yaşım. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Göz Yaşı Rengi Benim gözlerim kara Ağlayınca da karadır gözlerimden damlayan. Senin gözlerin yeşil Niye göz yaşın kırmızı? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gözler Ve Bakışlar Hayata bir bebek gözüyle bakıyorum Süt beyaz dağlar,tepeler Sanki değsen süt fışkıracak memeler Hep süt süt akıyor dereler Baktıkça acıkıyorum... Hayata bir çocuk gözüyle bakıyorum Her tarafta oyun,oyuncak her yer Birini kırıyor,birini bırakıyorum Her şeyden çarçabukça bıkıyorum... Hayata bir genç gözüyle bakıyorum Gördüğüm her renk toz-pembe, Cıva gönlümce akıyorum Bir türlü içim içime sığmıyor benim de... Roma'yı NERON mu yakıyor? Beni mi yakıyorlar? Ben mi yakıyorum? Hayata bir çapkın gözüyle bakıyorum Neye baksam gördüğüm ya sevgi, ya aşk Gün gelip aşktan da sıkılıyorum Serseri bir mayınım denizde Yine birilerine ha çarptım,çarpıyorum... Bir de evli gözüyle bakıyorum hayata Çevremde eşim,çocuklarım... Erişmek hem güç, hem kolay böyle saltanata Anlıyorum ki bu evrende Bir nokta olsam ben de varım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gözlerim Gözlerim geceden almış rengini Rengi biraz Talihime de çalar. Gözlerimdeki ışıltılar Gözlerimdeki arzular Ki gece gökteki yıldızlar misâli. Onlar kadar uzak bana Onlar gibi kendi hâlinde Söner,yanar... Aşkıyla ruhuma ışık saçan Yolumu açan,aydınlatan Bir kız hayâli var. Gecelerin hâkimi ay Gönlümün ise o kız Geceler uyku getirir Benim gözlerim uykusuz... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gözlerimi Açsam Bir rüya gördüm uykumda Öylesine kötü bir düş. Açtım gözlerimi Bölündü de uykum Öylelikle kurtuldum. Kötülüğe saptım da gündüzün Açılmadı açık gözüm Dünya,gözünü bağlıyor insanın Kuyusunu kazdırıyor kendi eliyle. Ne olur gözümü açıp Kurtuluversem fenalıklardan Uykumu böler misâli. Kaçırtırım o zaman bakışlarımı Kötülükler üzerinden Gözlerimde ışıldarsa iyilikler hayâli. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gözlerinden Kalbine girdim gözlerinden Sevgini sezdim gözlerinden Seni her görüşümde ben. Aç,göz kapaklarından Kurtar güzel gözlerini Bulutlar arkasından Güneş sıyrılır misâli. Can versin aşkın güneşi gözlerin Titremiş aşkın filizlerine, Kalbimin karanlığında yol açan Gözlerinin ışığından yürü Gir kalbime Rastlarsın silinmekte olan aşk izlerine. Beni teselli etmek istersen Aç,bir daha bir daha bakayım O güzel,o yeşil gözlerine... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Grafik Elime bir grafik verdi hayat Alnımın yazısıymış... Bir gölge rengi kâğıt üstünde Koyu,simsiyah bir hat Çiziyor bir girinti bir çıkıntı Kimi o kadar büyük ki Beni aldı bir merak ve sıkıntı. Aydınlıkta başlıyor ucu Gölgeye dalıyor birden Bu hâl kaçmadı gözümden. Düşünce sardı beni bir anlık Ve çizgiyi takiben Erişti bir karanlık... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gurbet -2 Feleğin papağanı oldum Küçük yaşımdan beri Tek kelime ezberletti bana: Gurbet...gurbet...gurbet... Akıl ermez bu feleğin işine Koydu gurbet kelimesini Hayat sözlüğümün ta başına. Binmediğim taşıt mı kaldı sanki? Gün oldu topal eşeğe bindim... Bir an ki Unutamam onu hiç: Şehrim küçüldü gözümde Hasret büyüdü gönlümde O kadar ki Bir dev oldu benliğimi yiyip bitirdi. Yollarda tepeler yeşil Tepeler mor, Ayrılık,ah ayrılık yok mu ya İnsanın içine kor... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gurbet Birşey istemem sizden Bencileyin garip insanlar, Bilmediğim bu yerlerde Yanımdan geçerken Güler yüzle bir selâmınızı Esirgemeyin benden. Sadaka beklerken Dilenci köşede, Bir tanıdık çehre Gözlerim hergün ben Hayâl içinde... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gurbet Akşamlarında Havanın karardığını Akşam olduğunu ben Anlamazdım gurbette olduğum anlar. Elin günü vardı Aydınlık,güneşli günü, Günüm kısaydı benim Dertle,düşünceyle çökerdi Gece gönlüme erken. Derken... Günümü,gecemi ben de Ayırabilir oldum Karşımda yâr gülerken. Acıyorum,nasıl geçtiğini bilmediğim Yaşanmış günlerime çok, Kaderde gurbet varmış ama Elde birşey yok... Yaşamak istiyorum yeniden Gözüm hayata aç Artık gurbete tok. www.antoloji.com - kültür ve sanat www.antoloji.com - kültür ve sanat ben de Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gurbette Nasıl acı demeyeyim Gurbet beni bundan yakar; İnsanlar geçer karşımdan Yüzüme bön bön bakar Bende ne var sanki? Gülseler yüzüme hafif Bir yabancı gülüşüyle Bir selâmcık verseler içten Bir selâmdan ne çıkar? Gurbetteyim kaç zamandır İçim kapalı,kapım kapalı Açan olmadı şimdiye kadar. Kimbilir? belki gurbette Garip kapısı açmak Büyük günah olmalı... Ey rüzgâr! Sen de olmasaydın Yalnızca ben açmış olacaktım Kapımı ölünceye dek. Bir dost eli değmedi ona Kapımı sen açtın tek. Gurbette bir garip kapısı açıldı Ne hoş! anlasana,anlasana... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Güfte Gönül kime yandı,kimi sevdi,kimi aldı? Daldan dala kondu ve en sonunda aldandı. Her yüzüne güleni dost oluverir sandı Daldan dala kondu ve en sonunda aldandı... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gül Bahçem Bilirsin gül bahçemi Ellerimle yetiştirdim, Bir ananın fedakârlığına dek Fedakârlık gösterdim herbirine Titredim üzerlerine. Seni o bahçede sevdim ilk defa Sen,güllerimin renkleriyle büyülenmiş Kokularıyla kendinden geçmiştin. Bir aşk vardı içinde Ama söyleyemiyordun. Bakışlarından Nefes alışlarından sezdim Beni seviyordun. O öpüşüm yok mu ya Beni çileden çıkardı Seni baştan... Ne güllerimi hatırlar oldum Ne zamanı. Zevki içiriyordum günlerime... Ah! bir ayrılış ki unutamam Güller soldu,günler karardı Ve böyle serseri etti beni... Benim,böyle kaldırımlarda Sarhoş olup sarhoş yatmam Hep senin için. Yumuşak yataklar Sert gelir oldu bana, Gül kokusunu anlayamaz oldum gayrı. O aşk ve o ayrılış Çok şeyler götürdü insanlığımdan Öyle ki en sevgili dostlarıma Bir selâm vermeği dahi unutturdu. Belki bir daha kavuşursak Biliyorum,bana güllerimi soracaksın İşte söylüyorum bak Senin o ilk gelişin Onları gücendirmiş Bir daha açmaz oldular. Bilirsin kıskançlığın ne olduğunu... Güller kurudu,dal kaldı,diken kaldı artık Bir daha bahçeme gelirsen Aradığını ne bende bulursun ne güllerde. Senden öcünü alacak Gülleri diken âhıyla Ve soldurduğun,kıskandırdığın Güller ise diken diken... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gül Bahçesi Bir zamanlar sen güldün Ben de senin bülbülün, Nihayet birgün öldün Acı verdi ölümün. Senden sonra bıraktım Dünyanın zevklerini, Etrafımdakilere baktım Hiç bozmamışlar âhenklerini... Gönlümü avuturdum O güzel gül bahçelerinde, Şimdi onları bulurum Güneşin doğup,battığı yerde... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gül Ve Diken Gülün güzelliği yalan, Ne renk,koku ve katmerindendir. Arzuları kamçılayan Yasaklayıcı dikenindendir... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gülmek Kendi kendine gülen Kişiye deli derler, İnsanlar hep bu yüzden Toplulukla gülerler. Gülmesini bilmeyen Bir güldüreni arar, Oysaki güdülmeyen Özgür nice insan var... Kendini idareye Bir alışsa insanlar, Bilmem gider nereye İşsiz kalan çobanlar... Gülme yeteneğini Önce kendinde dene, Kendin sağ ineğini Bırakma bilmeyene. Başkasının sırtına Çıkan belki yükselir, Bu yükseliş ardına Mutlaka düşüş gelir... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gün Babaların... Mübarek anamıza bir günü özgüledik Bir günü de muhterem babamız için verdik. Yılda bu iki günde biz onları anarız Yılın her günü anar bizi ana - babamız... Onlar da bir gün anne ve baba olacaklar Bir günlük anılmaya elbet katlanacaklar... Onlara verilecek SEVGİ,SAYGI çok büyük Bölüp bölüp her güne verelim küçük küçük... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gün Gelir Kendini geçmeyecek sen hep bahar sanarsın Lale,zambak,orkide,papatyada sen varsın. Gün bu gün aşk çemberi seni hep böyle sarsın Gün gelir bu günleri sen de bir gün ararsın. Diken gülü korumaz ama öyle bilinir Dikeni göstermeyen güldeki albenidir, Gül solunca görünür diken dal üstü bir bir Gün batınca kaybolur güzellikler,silinir. Dikenine katlanıp sevilir canan yıllar Sevginin kendi tatlı,dozajında acı var, Zehirin azı ilaç,çoğu ise can yakar Sevgiler sığmıyorsa senin gönlün pekçe dar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gün Gelir Olur Bir eser bırak belki Seni de anan olur, Aşk o kadar güzel ki Senin de anan olur... Sevgi yoksa ülkede Orası yaban olur, Ağacı tüketme de Elinde yaban olur... Yaşadığına sevin Hayat hep yaman olur, Sevgi olsun ödevin Derdine yaman olur... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Günah Çıkarma Sonbaharın hüznü Kâlbini dinlemeyi öğretti ona, Yürüdü giyik ayaklarıyla Çiğnedi çıplak caddeleri. Anlamadı hâlâ insafsızlığını O kadar yürüdüğü halde Hâlâ çiğniyordu caddeleri Düşünmeden ve acımaksızın. Oysaki dalgındı düşünceden Bir kahpe selâmı vermedi bu sefer Gece dostlarının kaçı geçmişti önünden. Yürüyordu kâlbinde güzün hüznü Yaprağını döken ağaçlar gördü yollarda Mayır mayır yandı gözleri Kilisenin önünde buldu kendini Ağır ağır girdi içeri. Döktü durdu günahlarını Kafesin bir yanında papaz vardı Bir yanında o Ve aralarında günah... Döktükçe o günahını Papaz günaha girdi... Uçarcasına çıktı kiliseden Yüzünü aydınlığa çevirdi, Yaprağını döken ağaçları düşündü Düşündü tüyünü döken kuşları Ve kendini düşündü. Çırılçıplaktı artık günahtan yana Ve hafifti o kadar da... Bir,umutların ağırlığı vardı üzerinde... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Günah Tanrısı Günahsız geçen bir günün gecesinde Işıklarla ruhlaşıverip Karanlıkların kucağına süzül sevgilim. Duy âhengin ne âhank olduğunu, Gör dünyanın hâlini bir kez, Günahın sevgiye denk olduğunu Anlasaydı herkes Ne sen benim sevgilim olurdun Nede ben senin. İsmin aklımın kıyısından bile geçmezdi. Seni kısacası sevemezdim, Senikoklayamazdım, Seni öpemezdim. Her öpüşün bir zehir olduğunu Anlayabilseydim. Karanlığı sen de sev sevgilim Günahı sen de kabul et benim gibi, Günah,delice sevişmekse Bin günah işlerim ömrümce Hep seninle ve senin için. Günahın eziciliği kalmaz bence Keşke her günüm sevişmekle geçsin Bir 'Günah Tanrısı ' yaratabilirim Sevgilerle,sevgilerle delice... . Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Güneş Batarken Bir kederli günümde ben Karşıda batan güneşi Seyreyledim Kadıköy'den. Parlak,bakır bir tepsi Yaklaştı tepelere, Sevinçle karışık bir hüzün Çöktü onu seyredenlere. Bir değişme oldu ansızın Kapanmış fincana döndü, Gelecek gece ve gündüzün Sırlarını topladı bir bir Fal gibi içine gömdü... Tepeler mi yükseldi bilmem? Kayboluverdi ortadan. Ben birşeyler sezmek isterken ondan Belki de beni falcı sandı hâlimden. Tepeler yuttu fal fincanımı Ben çözemeden falımı... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Güneş Doğdu Ve Battı Güneşin yuvası Kedersiz,dertsiz,sessiz Doğduğu tepelerin arkası. Sanki bizi gözetlercesine Dolaşır tepemizde bir adam her gün Sıcak kanlı ve işsiz. Günlerin dertlerini teker teker Kara boncuk gibi dizer Işıktan saçının tellerine. Binbir dertle,mihnetle Ağırlaşan bu adam Artık duramaz üstte. Yavaş yavaş alçalır Batıdaki tepelere. Kan ağlar bu anda güneş Gözünden dökülen kanlar Kızıllık saçar ortaya. Guruba bakanlar Hâlini görür ve anlar... Nasıl kan ağlamasın? Türlü dert ve belâyla Gömülür batı tepelerinin arkasına. Kıskanırdım önce ben Batıdaki tepeleri. Hoşuma giderdi rengi ama Anlamazdım gurubun renginden. Şimdi biliyorum artık Battığı tepelerin arkası Kasvetli ve dertli, Güneş burda dertler anası. Gecenin sessizliğine dertler dağılırken Kaybolur güneşteki analık, Herşeyi örter bir anda Ağır ağır basan karanlık. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Gününe Değil Dünya Kadınlarına... Havva ana yaratıldıktan beri Dünyayı tutmuştur kadının ünü, Bana kalsa özgünlenirse yeri Yılın değil asırların her günü... Erkeklik arıma sığdıramam ben Üç yüz altmış beş içinden bir günü, Nasıl yücelirim o ezilirken Onlarla yaşadık dünü,bugünü... Kadına saygım karakterimdir Kadın rezil olsa ben daha rezil, Kadın yeri neyse benim yerimdir Gerçek erkek isen ezme,sen ezil... Kalmasa bir damla kanım korkum yok Ben kadını koyarım damarıma, Bende iki kadınımın hakkı çok En büyük pay anam ile karıma... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Güvercinler Ve Yemciler Gittim 'Yeni Cami'ye Kuş yemi aldım yemciden. Güvercinler tarla oldu Çiftçi de ben... Birkaç avuç yem attım İki aç boğaz kapattım. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Güzel Gözler Gözler,bu güzel gözler hicrana kapıldı Kendi kendinden geçerek tatlı hülyalara daldı. Yârini gözetlerken başka bir yâra takıldı Kendi kendinden geçerek tatlı hülyalara daldı. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Güzel Kız Gözleri menkşe rengi Her saçı bir altın tel, Gözlerime gözleri Bakarkensanki der:gel... Narin,uzun bacaklarıyla Yürüyorken kıskıvrak, O güzel endamıyla Sanki der ki:tek bana bak... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Güzele Tapınamam Artık yetişir Tahammülüm kalmadı Beni tapacak mı zannederdin kendine? Hâşâ! sana tapmak ha! Allah'sız değilim ben Hamdolsun dinim de var Allah'ım da.. Git putperestlere Atelere Güzel Mabûdeleri yapsınlar seni Ama şunu da unutma: Çok putlar kırıldı bu dünyada... Güzelsin şimdi güzelsin... Güzelliğin gidince İlâhî kudreti sönmüş put misâli Hayat,parça parça eder seni... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Güzelliğin-Özelliğin-Benliğin Beni sana yıllardır bağlayan,güzelliğin! Sevmemi,sevilmeni sağlayan,güzelliğin! Kor olup yüreğimi dağlayan,güzelliğin! Umutsuz günlerime ağlayan,güzelliğin? Tertemiz ruh taşırsın,bu senin özelliğin... Kendinle yarışırsın,bu senin özelliğn... Her dilde anlaşırsın,bu senin özelliğin... Küs durmaz barışırsin,bu senii özelliğin... Oturmuştur değişmez,artık senin benliğin. Olgunlaşmıştır pişmez,artık senin benliğin. Eren baştır erişmez,artık senin benliğin. Yüceliklerden düşmez,artık senin benliğin... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Halıcı Kız İpten yapılmış Bir porte üzerinde Yer yer serpiştirilmiş Renk renk yumaklar Nota olur çıkar Halıcı kızın ellerinde. Bu renk âleminin İnce uzun parmaklı halıcı kızı Sihrine kapılır bestesinin Renkler akıştıkça önünde... Hele şarabî kırmızı Büyüler halıcı kızı. Çözülür,erir yumaklar Bizim halıcı kız ne besteler yapar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hamsinde Kediler Bekâr evinin penceresi önüne Kedilerle geldi Hamsin, Bekâr kıskançlığı attı içinden Bırak dedi kendi kendine Bırak varsın Yeni doğmuş çocuk gibi ağlasın. Sen de bir zamanlar böyleydin oğlum... Az mı inim inim inletti aşk seni de? Küskünlüğün unutturduğu bekârlığını Hatırla şimdi kedi sesinde. Bırak,sevişsinler bildikleri gibi Sen de bildiğin gibi sevişmek istemez miydin? Hem yılda bir kere gelir Hamsin Senin her günün aşkla geçerdi önceleri. Sonu gelmediyse yalnız aşka küs. Aşk,sahilsiz denizlerin tek gemisidir Dalgalarla çalkalanır coşan gönüllerde... Kovma kedileri pencerenden Yum,aşk serüvenli rüyalara gözlerini. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hamurumuz Toprak Hani yağmur yağdığından hemen sonra Mis gibi bir topra kkokusu var ya İşte o,benim terimden alır kokusunu. Koklayabilrsen o kokuyu Beni de koklayabilirsin. Hem benim ecdadım toprak Bakma şimdi böyle olduğuma Ben de toprağım,eğer sen Ölümden korkmaz,toprağı seversen Beni de sevebilirsin. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Harcayış Güzeli,seni gördükten sonra anladım... Güzel neye derler deseler Seni söylerim onlara. Hasretin ne demek olduğunu Ayrı kalplarde yaşadığını Ayrılık öğretti bana. Yaşadım,cansızca yaşadım Canımı,kavuşacağım günlerde Harcamak arzysuyla sakladım. O günlere sakladığım bu cana Azrail göz koyup Benden önce harcarsa İşte üzülürüm buna... Nasıl olsa harcanacak amma Sana ve iyiye harcamak isterdim Ben onu sonuna dek sonuna... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hasretin Sabrı İçinde Seni benden ayıran Kömür tozundan kapkara o trenden Öyle nefret ediyorum ki... Siyahlığıyla beraber Seni aldı gitti ama Hasretin karanlık gecesini Dert etti başıma. Sen raylar üzeründen kayıp giderken Kalbim aksi yönde ray oldu Bana doğru yaklaştı Sen uzaklaştıkça hasretin Ezdi raylarımı ağırlığıyla. Dönmese artık bu tekerlekler Paslansa artık bu ray, Sabrımı kıskandı melekler Günler geçti bir alay... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hasta Bir yıldız uzakta,ötede Göz kırpıştırır, Bir kâlp burada yalnız Kimsesiz bir kâlp atar. İşte böyle garabetlerle dolu Koskoca bir âlem var... Bir rüzgâr ufka yapışmış Kotranın yelkenlerini açar. Burada bir soluk hafif Bir de acı ah çıkar. Bir derin iniltiler duyulur Bir dal kırılır bir yelle, Bin dert altında kıvranan gönül Sıkı bir pazarlık eder ecelle. Bir hasta dider yatakları Titrerken ruhu ölümün pençesinde Bir başka görür yıldızları Belki şimdi ölecek bu insanla Yarın ayrılacak âşıklar Bambaşka o son gecesinde... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hayâl Ağacı Hayâl ağacı altına Şöylece bir oturayım Dedim hayâller kurayım. Sırtım ağaca dayalı Geçti hayat yorgunluğum Şimdi duygu yoğunluğum... Gökten şiirler yağıyor Altında ıslanayım Sırılsıklam olayım. Yine de kuru kalan Umutlar var ıslanmayan... Onlar öyle bir çekirdek Uygun ortam,toprak gerek Bulunca da fışkıracak Yemyeşil ağaç olacak... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hayâl Külü Kafam hayâl mangalı İçi dolu külle Duydum bir tatlı sıcaklık Dokununca elle. Sıcaklık doldurdu ruhumu Kaldırdım kolumu Kavradım gerçeği bir maşa gibi Mangalı eşip deştim Üstüne geldi küllerin dibi. Bir kor parladı kül içinden Sarstı bütün varlığımı Koştum binlerce emel peşinden Renk aldı hayâllerim Kimi kordan,kimi külden. Gömdüm mangalın içine Küllenmesin diye birkaç Cehennem koru,gönülden... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hayal Sevgili Birgün yine ' J ü l y a ' çalsın plâkta Aşk ile sen gül,ben yine ağlayayım sevgilim, Sen orada,bense senden yollarca uzakta İnan seni anar kalbim,seni söyler dilim. Günüme gölge ol merhametinle Kollarımı açıp sana koşarsam beni kovma! Aç kollarını,uzat dudaklarını Sevginle yorgunum,nazınla da yorma. Aç kollarını,uzat dudaklarını Sana bütün sevgimi anlatacağım, Yollar uzun olmuş bence ne çıkar? Seni ben kendimde yaşatacağım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hayal Ve Hint Fakiri Sihir âlemi Hindistan Hayâl âlemine eş. Görünmekte ufuktan Belki şimdi güneş. Yavaş yavaş ısınarak Buğulanan toprak Verir her fakirin ruhuna nem. Ciğerlerine dolan meltem Çıktıkça fakirin ağzından Rakseder dansöz gibi önünde Kıvrıla kıvrıla en zehirli yılan. Neler yok neler bu nefeste? Orta Asya'nın kurak rüzgârları, Himalaya'nın karları, Tar'ın kumlu fırtınaları Ve mis gibi baharat kokuları Sihir katar bu nefese. Bu kadar kuvvetli nefes Ki karşısınde sihirlenir elbette herkes. Başında bir beyaz sarık Altında bir uzun don, Belinde dolam dolam kuşak Göbekten yukarısı çıplak Fakir. Oturur bir köşe başına Önüne sevgilisini alır Oynatır,durmadan oynatır. Bahşiş çanağını uzatır Toplar biraz bahşiş Bundan ibaret bütün iş. Aşıkını boynuna sarar Kavalını dudağına dayar Çalar bir sihirli nağme. Sanki yılan kolye olur Uzanır boynundan gerdanına. Sonra torbasını,çanağını toplar Yavaş yavaş uzaklaşır oradan, Yeni bir köşe başı ile Yeni yeni kısmetler arar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hayalet Aşık Yüzüne baktım Bakışlarım bindi göz kapaklarına Ağırlığından açamadı gözlerini. Görmek isterdi belki içinden Fakat bakamadı yüzüme bir türlü Başkasını gördü gözleri Aşkını başkasına içirdi gözlerinden Işık ışık. Görenler oldu sarhoş Onu seven bir benim ben Ki hayâlet âşık... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hayat Bandı Uzayıp yürüyen zaman bandında Seçilip seçilp dökülenleriz. Ömrümüz bitip de ecel anında Bir el tarafından çekilenleriz... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hayat Masal Ne uzun,kısa boyum Sözüm eri doğruyum, Dünya batsa ben buyum İstikametim okmuş. Ademden gelir soyum Güzel sevmektir huyum, Göze olmazmış doyum Kimi aç,kimi tokmuş. Değil isen duygusal Bâri ol biraz uysal, Çünkü hayat bir masal Ha bir varmış,bir yokmuş... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hayat Ve Aşk Erittim zamanı avuçlarımda Bir sabun köpüğüdür şimdi hayat, Dönüp dönüp geçmişe bakarım da Neler görmüş ve geçirmişim heyhat! Ömrümce ayırdım sapla samanı Bir saman aleviymiş aşkı tatmak, Söndürmek için boşaltma Ummanı Yeter,üstüne bir kova atmak... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hayat Ve İnsanlar Hayat bir deniz gibidir İnsanlar da yelkenlidir Rüzgâra bağlı mukadderatı... Bazan bir fırtına çıkar Yelkenlileri çalkalar Batırır birkaç yelkenli... Fakat deniz aynı kalır Değişen kayıklardır. Batanlar deniz dibine Çökerlerken izlerine Rastlanmazsa kaybolurlar Başka bir âlem bulurlar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hayırlı Evlat Hayırlı evlât; hayatta Anadan,babadan geçmeyen evlâttır, Eğitim,ilim,fikriyatta Anayı,babayı geçen evlâttır, Bu günü dününü aşan evlattır... Analar,babalar için bence Böylesi evlât murattır... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hem Of Hem Şükür Ben kafayı çekerim... Felek duymuş ola ki Gel bir de benden çek dedi. Bir kocaman of çektim Koca dağlar misali. O gün bu gün Ofum yalnız,dağım yalnız,ben yalnız... Üçümüz hep bir ağız Of! Of! Of! dedik Allah geldi aklımıza Of değil Allah'a şükür dedik... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hep Aşk Desin Dillerimiz Dünyamız üstündeydi ayaklarımız Yıldızlar ışığını yaktı gözlerimizden, Bir tatlı öpüş titretirken bizi Uçurduk o akşamlar kuş misâli Renk renk şen umutları elimizden. Kımıldar hâlâ ruhumuz akan yıldızlarla Başımız dumanlı Yine gecenin sarhoşluğu var Bir hayalet korkusu veren gölgemizde Boşalıyor içimiz umut umut Gözlerimizden geçip ta yıldızlara kadar. Gömelim her gecenin hüznünü rüyalara Vuralım dert çektikçe başları kayalara. Bir sabah çok erkenden uyanınca ürpererek Sevelim hayatı yeni baştan Severek,sevilerek. Yakmasın,incitmesin daillerimizi Sözlük dolu kelimelerin gayrısı,aşktan... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hep Yâr İçin Şarkılarda,şiirlerde Niçin hep bu hüzün niçin? Fikirler de,zikirler de Hep yâr,için,hep yâr için. Sazlar çalar aynı telden Böyle akort ta ezelden, Başka birşey gelmez elden Hem kâr için,hem yâr için. Dünya tersine dönmez mi? Ateş,yanmadan sönmez mi? Bir bakışta görünmez mi? Benim içim,senin için... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hepsi Benim Akıldan Aklım çıkıp gitti gözümden Takıldı peşine, Aklımdan ne istersin Beni al onu koyver. Hem o,gittiği yeri bilmez Bakarsın bir sendedir Bir de bakarsın başkasında. Akıl toplamağa mı çıktın Bu delice güzellikle? Deli çengeli olmuş güzelliğin Takılmış sallanıyor akıllar Senin aklın nerde? Aklım düştü peşine İnan olsun akıl ermez işine... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hepsi Sevgili İçin Dili lâl Gözü kör, Yese bal Ağzı tatsız Gönlü yârsız olanın. Sevgili olmayınca Dil güzelikten kime bahseder? Kimi görür gözü? Gördüğnden ne zevk alır? Ağzının tadını anlar Hayatın zevki dudaklar Bal emen arı gibi Sevgilinin dudaklarından Öptükçe her seferinde Bir başka çeşit kalır O öpüşlerin tadı damakta... Düşünce karadan geçti Düşünce şimdi akta. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hepsinden Bir Hediye Her okşayan bir şeyini vermiş sana... Deniz okşamış bir zamanlar Gözlerine içirmiş rengini. Rüzgâr okşamış bir zamanlar Keskin nefesini sende bırakmış. Bulut okşamış bir zamanlar Yaşlar gözünde toplanmış. Güneş okşamış bir zamanlar Saçların buğdayca sararmış. Güller okşamış bir zamanlar Dudaklarında rengi kalmış. Kader okşamış bir zamanlar Başını dertlere çalmış. Şimdi de okşuyorum seni ben Başka birşey vereceğim yok sana İstiyorum benliğimi al benden... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Her An Açık Sergi Bir sergi açmış Ulu Sanatkâr Kâinatın oluşundan Kayboluşuna kadar... Neler teşhir edilmiş bu sergide neler... Adem ile Havva'dan tutun Her türlü yaratık Yaratanının yaratış edasını Öne sermiş birer birer. Ey sergi eserleri Hergün biz Kendimizi teşhir eder Kendimizi seyrederiz... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Her Şeyde Tanrı'm Yaprağın yeşilinde seni görüyorum Seni duyuyorum kuşun sesinde, Güzellerin güzelliğinde güzelliğini Ve korkunç fırtınaların Tanrısal nefesinde... Olgunluğunu olgun meyvalarda gördüm, Sabrını sabırlı âşıklarda, Parıltın var gözümde ışıldayan Titreyen parlak ışıklarda. Benim yalnızlığım var,senin tekliğin Benim küçüklüğüm kadar büyüklüğün var, Şu ki dünyada bütün tesellim: Her şeyde senden bir şey arar Her şey Tanrılaşır gözümde. Ben Allah'tan bir parçayım Allah kalbimde oldukça benim. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Her Yaşta Bahar Var Gün aynı gün olsa da birbirinden var farkı İşte bundan güzeldir baharlardaki şarkı. Bahar geldi içimde bir kıpırtı belirdi Baharlar şimdi değil eskiden de gelirdi. Eski baharlarımda aşk denen bir şey vardı O aşk bir ömür boyu baharlarımı sardı. Gönlümdeki kıpırtı anladım şimdi neymiş Eski aşk ayak sesi baharla yine gelmiş... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Herkes Dünyasını Kurar Her insana bir dünya gün doğarken kurulur O gün zevk ya kederle yaşanır akşam olur. Kimilerin dünyası lâle ve gül bahçesi Kiminin dünyasında yok bir tek menekşesi. Kimiler dünyasına bol bol sevgi doldurur Sevgiden anlamayan onu doğarken vurur. Kimi var dünyasını bir kucak gibi açar Kimisi insanlardan hep köşe-bucak kaçar. Kimine göre Cennet-Cehennem dünyadadır Kimisi için onlar başka yıldız,aydadır... Günlük dünyalar ölüp tesbih gibi dizilir O taneler 'UKBA'da önüne gelir bir bir... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Herşey Çağında Güzel Ağaç,dağında güzel Üzüm,bağında güzel Balık,ağında güzel Herşey çağında güzel. Ben,yanağında güzel Aşk,dudağında güzel Meşk,kucağında güzel Herşey çağında güzel. Aş,çanağında güzel Od,ocağında güzel Köşk,konağında güzel Herşey çağında güzel. Sana çirkin diyemem Deyip de küçülemem, Güzelsin derim lâkin Herşey çağında güzel... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hırka Hayat bize Zamandan yumağıyla sıra sıra Senelerden ördüğü bir hırka Giydirir bir ömrü kılıf diye, Ecele verir ardı sıra İpin bir ucunu hediye. Her sene ömrümüzde bir çengel Çeker,bir şeyler alır ömrümüzden Biz geçmesek de senelerden Seneler vazgeçer bizden. Sökülür yavaş yavaş hırka Bilmeyiz ecelin bizi soyduğunu, Bakarız birgün dolmuş Bir sürü sökülmüş iple arka. Ömrün sıcaklığı o iplerin Büklüm yerlerinde gizli. Ölüm rüzgârı eser Bir titreme gelir üzerimize. Ecel kuyusunun buz suyundan Suyumuzu kızdırırlar Kızdırırlar ama Seneler yine geçer Birkaçı yine göçer. Bu diyar göçmenleri Tutuşurlar elele, Ah ne olur düğüm düğüm Eklenseydi birbirine Dünyadaki büklüm büklüm Sökük iplikler... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hırsız - Polis Bu yaşa gelinceye dek Hırsızlık bilmezdim ben de Bütün çocuklar gibi. Ama yok mu bu yaş Yok mu bu çağ? Ve delikanlılık... Hırsızlığı da öğretir insana... Evet,hırsızım şimdi Hem de azılı cinsinden. İnanın bana Kaç genç kızın Yükte hafif aşkta ağır Kalbini çaldım. Polisten hayır yok onlara Ben hırsız,onlar polis Hırsız-polis oynuyoruz tatlı tatlı Eski çocuk şenliğimizle... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hocalar Konuşuyor HOCALAR KONUŞUYOR (İSTANBUL HUKUK FAKÜLTESİ ÜÇÜNCÜ SINIFTA YAZILMIŞTIR.) CEZA HUKUKU KÜRSÜSÜNDEN: Prof.DR.NACİ ŞENSOY (MERHUM) “ Tehirinde mazarrat melhuz bulunan ahvâl müstesna Tekrar edelim bir daha... -Gülmek ve konuşmak yok! atarım dışarı ha! Yegân yegân tesbit eylediğimiz İşbu hâdiseler muvacehesinde Halli iktiza eden mesele... -Gülen,konuşan olsun hele Haşlarım,atarım dışarı ha! - “ CEZA USULÜ HUKUKU KÜRSÜSÜNDEN: Prof.Dr.NURULLAH KUNTER (şimdi EMEKLİ) “ Patagonya Usul Kanunu Cart-curt kaideler koyuyor Falan filan,filan falan oluyor..” İDARE HUKUKU KÜRSÜSÜNDEN: Asistan Dr.İSMET GİRİTLİ (Halen Prof. Dr.EMEKLİ) “Tabir caizse af buyurun Kalleşçe sizi buraya topluyor Yine de yoklama âdem-i ifa oluyor...” DEVLETLER HUKUKU KÜRSÜSÜNDEN: Prof.Dr. CHARLES CROZAT & MÜTERCİMİ Asistan Dr. Bayan.. Hoca der:Mes étudiants! Tercümesi:Talebeleğim Yanınızda biğeğ coğğafya hağitanız olsun. (Dikkat! alkış var burada...) Göğünüz kuzeydeki kutup buzlu pasta Nasıl paylaşıldı.(Zıkkımlansınlar...) İCRA VE İFLAS HUKUKU KÜRSÜSÜNDEN: Prof.Dr.İLHAN POSTACIOĞLU (MERHUM) “Arkadaşlar davacının hakk-ı hıyarı var. Gülecek ne var sanki? Netice-i talep,semere-i ihtilâf E...benim bu tâbirler hoşuma gider. Hem sizin kompozisyonunuz sıkıcı Okurken zorluk çekiyorum,eğer www.antoloji.com - kültür ve sanat Havalandırsaydınız biraz şöyle yıllanmış şaraplar gibi Mest olmamak elden gelir miydi? ......Bunlar teferruat Ben bile aklımda tutamam Size de imtihanda sormam. Temiz temiz dökerim Sizi de kendimi de yormam. Haydi bakalım bunu kim söyleyecek Aferin...Numaran kaç senin? ” MALİYE HUKUKU KÜRSÜSÜNDEN: Prof.Dr.ORHAN DİKMEN (ŞİMDİ emekli) “İlk çocuk pahalı olur,sonrakiler ucuz Asgarî geçim indirimi için insanın Doğrusu Kraliçe Süreya’yı acıyası geliyor Vermeliydi Allah on bir değil dokuz... Adam Smith beş kuruşluk simidin ona çıktığını görseydi Adamcağız yeni nazariyeler peşinde koşardı Türkiye için...” MEDENİ HUKUK KÜRSÜSÜNDEN: Doç Dr. İSMET GÜLÜMSER SUNGURBEY (Şimdi Prof. Ve EMEKLİ) “Alkışla inletiyorsunuz öğreneği Duyan “görmük” zannedecek Cık cık tarlasına düştük Altı kaval üstü şeşhâne diyecek. Bu yasa bu yasadan esi almış (Tabii ben de Ataç’tan...) “GUGUK”çıkıyor artık “sınavlara”az kalmış...” MEDENİ HUKUK KÜRSÜSÜNDEN: Ordinaryüs Prof.Dr.HIFZI VELDET VELİDEDEOĞLU (MERHUM) “Bir tanıdık gelmiş bana fikrimi sordu Şöyle şöyle oldu dedi Hallediverdim işini, adamcağız Dua ede ede gitti “Hay Allah senden razı olsun...” Meğer içi yanıkmış zavallının...” Ne hoş ki rahat rahat İstediğime diyebilirim üstad. Ne doktoramı veriyorum Ne de yazdığım doktora tezi... Hem iğreti adım da var Eskiler ona der:”nam-ı müstear” SİVRİ UÇ... Batarsa da kan çıkmaz Hanefi abdestini bozmaz. www.antoloji.com - kültür ve sanat Bu da sana arkadaş: “Bu taşındır diyerek AMME’yi diksem başına İDARE otursa gelip gelip karşına Çarpışsan sınav sınav Olsan Başını Vermeyen Şehit Eder seni boyun sıra kitaplar istiap... N olurdu şu bilgi olsaydı hap Bir sabah,bir öğle,bir akşam alsaydık Hepimiz âlim olsaydık. Ey giriş kapısı ardına dek açık Çıkış kapısı hafif aralık okul Yıllardan beri kurulduğun yetmezse eğer Yine yıllarca gönül tahtına kurul. Ey talebe arkadaş isteme benden dua Evde karın ve boy boy çocukların diploma bekler Allah’a açılmış temiz eller... ALPER KÜRÜK Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hoş Nağme Gurbet arası yolar Feleğin sazında tel Ayrılık mızrabı değdikçe Bir hoş nağme düşer tellerden İşte o ben. Size hoş gelir belki Ama bana sorun bir de. İçim beni yakar Dışım eli, Benden başka yok sanırım inleyen. Gurbet oldukça mesken Yol uzun bana feleğin eli gibi. Yine nağmeyim,bir hoş nağmeyim ben Kulaklar duymayacak beni birgün Teller yine aynı teller Tek nağmelerdir değişen... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Huzur Yıllanmış şarap oldum boş kadehlere doldum Doldukça da boşaldım boşaldıkça da doldum. Huzura çıkmadan ben huzuru arıyorum Ömür boyu karayken şimdi ağarıyorum... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Huzursuzluk Bu gece beynim hasta,bu gece ruhum cüzzam Şiirlerim hep dertli,bestelerimse hüzzam. Gönlümde kopardığın telleri bağlıyorum Sesler tellerden değil ben içten ağlıyorum... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hz.Mevlâna -1Ben de Konya'lıyım Mevlâna Aynı topraktayız ikimiz de. Önce bir selâm gönderiyorum Dünya coğrafyasından sana. Senelerin arasına senden habersiz Gizlenmiş nefesin ince ince Her nefes bir hayatmış meğer... Geçmiş seneler,geçiyor seneler,geçecek seneler Sen yine ölmiyeceksin. Neyi sende Meyi sende Peşrevi sende sevdim Seni sende sevdim Mevlâna. Tarikata girmemişiz Girmemişiz ama ne çıkar? Senin aşkın,senin neyin Ve herşeyin Rakseden devrişlerin gibi döndürdü hep Kafamızı düşünceden. Aşıkız biz de âşık... Aşıklar kâfileni alıp giderken Bizi de alıver kâfilene. Mey içtik mey, Ney inler ney, Aşk sardı gönlümüzü Biz de yandık epey... Küçük dilim ne söylesin Hey! Koca MEVLANA hey... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hz.Mevlâna -2Belh'te filizlenen tohum Göçüp de kondu Konya'ya, Hayırlı,nurlu bir doğum: Mevlânâ gelmiş dünyaya... Kökü, yeraltını sardı Gövdesi,yeryüzünü bu ağacın, Dallarında meyve vardı Gözü doydu tokun,acın. Kemâli aradı,durdu Gönlü kimi zaman durgun, Denizler gibi kudurdu Hamdı,pişti,şimdi olgun. Şems'te ışığını buldu, Erkini ilahî tacın, Aşkıyla da sarhoş oldu Faydası yoktu ilacın. Pervaneler gibi döndü Döndükçe kendini aştı, Bütün ihtirası söndü Güzelliklere ulaştı. Ayrılığın acısını Sevdiği Şems'inden tattı, Buldu Yaratıcısını Elemi üstünden attı. Döndükçe döküldü bir bir İnsanlığına yapışan Kötülükler,gurur,kibir, Para,servet,şöhret ve şan... 'Bir ayağım eksen ve dik, Huzurunda başım eğik, Gönlüm doygun,yeter aşım, Külahımdır mezar taşım, Uçan ak kaftan kefenim, Göğe,yere açık elim HAK'tan halka naklederim, Canlar,erenler yoldaşım, Dönerim Allah dönerim, Sanki kutsal mey içerim Dönüp kendimden geçerim Af dilerim,şükrederim, Ebediyete uçarım, Geçici bir göç ederim Bura değil ora yerim Hadde uygun yer seçerim. Fâniliği terkederim www.antoloji.com - kültür ve sanat Bâkiliğe yükselirim, Alem arası seferim Bir giderim,bir gelirim Dünyada sınav veririm. Tam dön! emriyle dönerim Aslıma rücu ederim... İşte buna SEMA derim...' Kudüm,neyle ruhlar coştu, Doğu,semaya alıştı, Batı,Mesnevî'ye şaştı. İsmin sınırları aştı. Gel! çağrını duyan koştu Canlar KONYA'da buluştu.... Hayat boştu,ölüm hoştu, Ona 'Şeb-i Arûs' muştu Onda MEVLA'ya kavuştu... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Hz.Mevlâna -3 (Yeşil Türbenin İncisi...) Karşıda bir Yeşil Türbe Ben içinde küçük bir ben, Benim içimde Mevlâna O,Yeşil Türbe'nin incisi Doğu - Batı birincisi. İnsanlar ziyaretçisi Sel sel olur da akarlar, Deyişlerinde hikmet var. Mevlâna'nın içindeyse İnsan,hayat ve de ölüm, Mesnevî'dir ilk ikisi 'Şeb - i Arûs' ikincisi. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Islanmış Sigara Sen bir 'Gelincik Sigarası' kadar İnce ve güzeldin. Seni bulduğum zaman 'Köylü Sigarası' içenler gibi Ciğerlerim bayram yapacak diye Ben de sevinmiştim o an. Heyhat... Bir nefes doya doya Ya çektim ya çekmedim Hastalığa tutuluverdin birden Suya düşmüş sigara misâli Islandın tümden.. Güneşe koydum kuruttum Kuruttum ama bir kez Zehrini vurmuştun dışarı Kesildi kağıdın sapsarı. Olan oldu bir kere Ey güzel kadın Yine içilirsin lâkin Kalmadı eski kokun,eski tadın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İçimi Göreceksin Gözlerime iyi bak İçimi göreceksin, Bu kapalı mâbede Oradan gireceksin. Yakarsan sen beni yak Yine söndüreceksin, Bir çiçek dünyasında Sen başka bir çiçeksin... Kendini bana bırak Herşeyi bileceksin, Bir hayâl rüyasında Uçup,gezineceksin... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İhale Şartnâmesi Bir yapı istiyorum Bol aşk çimento olsun, Sevgi ile yıkanmış Kulanılsın bol bol kum. Demiriyse nervürlü Olsun çelik ve kalın, Hayatta türlü türlü Sarsıntıya dayansın. Moloz değil temele Saadet doldurulsun, Dokuz şiddet depreme Bile dayanır olsun. Mutluluktan takılsın Penceresindeki cam, Dışarıya bakılsın Hiç görünmesin odam. Yapım hiç soğumasın Sevgiyle ılık ılık, Klimadan yayılsın Sevgi sevgi ferahlık. İstiyorum işte ben Güzel gönül yapısı, Elemi engeleyen Olsun çelik kapısı. Böyle yapıya tâlip Bir müteahhit varsa, Gir kazan ihalemi Gönlüm güzel bir arsa... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İhanet -1Aşkımın katilisin sana ne ceza gerek? Koynumda beslediğim bir yılansın:engerek. Aşkımı sana sundum,hem de ettim emanet Hani,olmaz derlerdi emanete hiyanet? Sen bana nefretini aşk kınında sakladın O bıçakla sen beni sırtımdan bıçakladın. Aşkıma inancım var,artık kalmadı sana Aşkım değil,sen oldun ihanet eden bana. Aşkta temizlik vardır ve ölümsüzlük vardır Beşerin insanlığı ancak aşkı kadardır... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İhanet -2Kızdırır mısın beni gündüzün? Hep senin dediğin mi olacak? Bir öpücük veriversen ölür müydün? Kızdırıp ta beni ne olacak? Rüyam sana kapalıyken dün gece Kadınlarla bir odada kapalı kaldık, Senden doya doya intikam aldık Oh olsun! oh olsun! işte bir iyice... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İhanet Değil Bir yeşil gözlüye bakıyorsam Kıskanma sakın Sevgilim senin de gözlerin yeşil. Bir sarı saçlıya bakıyorsam Aklına kötülük gelmesin sevgilim Senin saçların da sarı. Bir güzel görünce sevgilim Dönüp dönüp bakıyorsam Aşkın kutsallığıyla yemin ederim İhanet etmiyorum sana Çünkü sen de güzelsin. Gördüğüm her güzel kadında Sana benzer tarafını ararım; Yolda,sokakta,köşe başında Her yerde,her yerde sevgilim Gördüğüm her kadına bakarım Gücenme,kıskanma sakın Ki seni o bakışlarla ararım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İhtiyarın Hâtırası Küçüktüm Çoktu oyuncaklarım, Sonra büyüdüm Yeni yeni çıktı bıyıklarım Artık elim burnumun altında Yeni bir oyuncak buldu. Gün oldu Sakallarım da çıktı Gün oldu kestim Çoçuk,kedi tırmık yaraları yerine Yüzüm bıçak yarasıyla doldu. Gün oldu Ağardı sakallarım Şimdi okşarken onları Dizimde torunlarım, Tekrar ellerimi bekler İhtiyar bıyıklarım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İhtiyarlık -1Seneler öncesi dümdüzdü yüzüm Bir tohum gibi fışkırdı birden Bu zemin üstünde sarımsı tüyler Ki boy aldı senelerden... Tüyler kıl oldu Sertleşti sertleştikçe, Büyüdükçe kestim Büyüdüler kestikçe. Bir zaman geldi artık Kesmeye takat yok. Bıraktım kendi hâline Büyüdü,büyüdü,ağardı Onlar ağardıkça beni bir halsizlik sardı. Heyhat! göründü ömrün arka kapısı Ve önünde kucakladı Varlığımı ihtiyarlık... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İhtiyarlık -2Yaşanmış günlerin günahı önünde Yaşanmamiş günlerin sevâbı, Şimdiye değin geçen zamanın Ağarmış saçlardır cevabı. Geride kaldı yollar Ki daha oralardan geçmeyenler var. Kalbim çarpa çarpa geçtim o yollardan Kalbimin bana ettiğini kimse etmedi; Aşktan aşka düştüm o yollarda, Gençliğimi bıraktım o yollarda, Nice nice mumlar yaktım o yollarda. Bir dağın başındayım ama dumanlı Ocak yanmış,kül kalmış gayri şimdi Anladım artık ölmeden öldüğümü... O yollardan geçip gelen Kimdi ya Râb acep kimdi? Kör olmadan görmez oldum gördüğümü... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İkimiz Bir sen,bir ben Sandalla gezerken İkimiz birden Dışımızdan,içimizden Sevişmemiz ne hoştu? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İlham Bazan başı döner ilhamın Gözleri de kararır, Gelir dikilir ansızın Kapısında odamın. Yatsam yatırmaz Çeker bir köşeye beni, Elime bir kâğıtla Bir de kalem aldırır Sert bir sesle der:başla! Gitmemiş hiçbir yere Yine ansızın birgün, İlham tosladı bana Ben ise güzellere... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İlk Aşkım Garipliği çitiledim sularda Acısını hiç arıtamıyorum, Gönlüme ne sevgiler katıyorum Tanrı'ca aşklar yaratamıyorum. Gündüz geceye ulanırcasına Günah günah uzasa da hayatım, Ömrümde olacaktır tek sevabım Unutamadığım ah o ilk aşkım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İlk Ateşi O Yaktı... Bin dokuz yüz on dokuz Mayısın on dokuzu 'BANDIRMA VAPURU'nda Ulusumun son kozu... SAMSUN semalarında bir şimşek gibi çaktı O çakış kurtuluşun ilk ateşini yaktı. Özgürlük Sancağını taşımak güzel ve zor Taşıyan o uğura canını,başını kor. O yüceden istendi canı ve tüm rütbesi Sanıldı ki korkar da belki kesilir sesi. Bileğinin hakkını eliyle söküp attı Düşman yandaşlarının pis yüzüne fırlattı. Şimdi Ulus bağrında o rütbesiz bir nefer Hedefe hür koşacak,onu bekliyor zafer. İkbâl için kimsenin asla olmaz maşası Çünkü MUSTAFA KEMAL gönüllerin PAŞASI. Bir avuç kahramanla başladı hikâyesi Bu öykü TÜRK'ün en son KURTULUŞ EFSANESİ. Yazılan destan sonu bir cumhuriyet doğar O 'TÜRK CUMHURİYETİ' SONSUZA KADAR YAŞAR... Sönmeyen meş'alede ilk ateşi o yaktı 'KUTSAL EMANETİNİ' GENÇLİĞİNE BIRAKTI... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İlkbahar Açıldı ilkbaharla kalbimin gonca gülü Kuzularla haykırsın gönlün şakrak bülbülü. Martın başlangıcıyla gitti kışın son günü Ey gönül durma eylen bu günler bahar günü. Renk renk binbir çiçekle donanmıştır her taraf Veremez ölse de çiçeğin şeklini sarraf, Gül bahçelerinin üstüne doğunca güneş. Bülbül gülü kendine seçer sevgili,eş... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İmanlı Ol Yeter Ne yaptık da dertleri hak,reva gördü Felek Kötüler kalbur üstü,iyiyi eler elek. İyi olacak sanma bozuluyor giderek Çadırın damı göçtü kırıldı orta direk. Öyle günler geldi ki cezan yok deve yutsan Kıymetini bilen yok ağzınla da kuş tutsan. Bin nasihat eden çok, bir nasihat tutan yok Aç hâlinden ne anlar, açlık görmemiş ki tok? Gidişat ortadayken fazla söze ne gerek? Ağlanacak acıya bakıyoruz gülerek. Kuralı koyan koymuş: herşey aslına döner İnsan reha bulsaydı uçardı Mevlivîler. Hayat çıplak başladı,yine çıplak bitecek Gün gelince İsrafil 'sur'unu üfleyecek. Öyle bir gün gelecek kâr etmez olsa paran Dostların çekilecek yalnız seninle kalan Tek desteğin olacak,tek yardımcın o zaman Göğsünde taşımışsan eğer bir zerre imân... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İnan Ki... İnan ki bu sevgim yalancı değil, Sana yaklaşan ben,yabancı değil, Gezsem ardın sıra belde ve il il Yine de izini bulamıyorum. Görünüp kaybolman bir oldu ey yâr, Evren bana küçük,dünya ise çok dar, Bu gönlüm yıllarca hep seni arar Bir kerecik bâri rüyada görün... Gözlerin bahardı,saçların gece, Oluverdin benim için bimece, Gir koynuma,gir koynuma gizlice İnan ki ben sensiz olamıyorum... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İniş - Çıkış Ben sana söyledim ya bu da gelir ve geçer Göçebe olan kişi gün olur yine göçer. Kimi birikintiden,kimi kaynaktan içer Dünyanın hâli böyle,bu,Yaratan kuralı. Aleme gücün yetmez,sen kendini değiştir O kadar büyüklensen bile dünya geniştir, Her çıkışın mutlaka sonu yine iniştir Boşa düzlük arama,ya in ya çık yukarı... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İnkârcı İnsanı insan yaratan Tanrı'm İnkârcılığını bile bile yarattı, Ancak her yadsıyan uzvunun yanına Bir de tanık kattı. Günde en az üç öğün patlayıncaya kadar yer Boğaz yine de yediğini inkâr eder Göz bakar iyiye ve de kötüye Hâlâ bakışlardaki bitmez haset niye? Ağız,dil konuşur,coşar Sıra geldi mi gerçeği söylemeye Şakıyan nicesi dut yemiş bülbül gibi susar... Kulak her sözü duymaya teşne Duymaz,sağırlaşır gelmeyen olursa işine... Burun koklamak ister daima mis Çevre kokuşmuş ne yapsın Ve de kalmamış koku alan his... Otuz iki dişten en sağlamı dört köpek dişi Isırmaya gelince işi Bu yüzden köpekleşir insan bilinen kişi... İnsan bu...yaratıldığını bile inkâr eder evet Dönünce dünyada delili kalsın diye Yaratılmıştır iskelet... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İnsaf Be... Madem ki geldik cihane Olmayalım biz divane Başını sokacak hâne Buldun mu yaşamaya bak... Bin ölü olsa umutlar Dal dal olur bir tomurcuk, Kötümserlik ırak olsun Yaşanacak bir hayat var. İnsan insan yaşayalım Madem ki geldik cihane Cihan niçinmiş virane? Bunca hayat istemeyen Boşuna bulur bahane, Kör olmasın gözlerimiz Boy boy,çift çift güzeli çok Olur mu bunca nankörlük İnsanız,bizde insaf yok. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İnsan Uzat,uzat elini Kaldır onu yerden Düşmüş işte bir kere. Kutsallığına inan onun Kitap kadar,ekmek kadar kutsal o da... Yerde bir parça ekmek görsen Alır,öper,başına koyarsın Sen osun, o sen İnsansınız doğrusu ikiniz de... Uzat elini kaldır onu Düştüğü çirkeften. Merhametin öpsün Onu kaldırsında merhametin İsterse başına koymasın... Kıymetini bilen taçsız padişahların o,başının tacıdır zaten... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İnsanca Yaşamak Karanlığın karnını deşe deşe Parladı geldi bir ışık Düştü dünyanın üstüne. Günlük-güneşlik oldu her yan Gün doğdu âşıklara Gün doğdu dertlilere. Sevinç sevinç paralandı hayat Her parçası bir kalbe girdi Ve her kafada birden Yeniden,yepyeniden Yaşamak belirdi. Türküler dolandı dillere Gönüller garkoldu türlü sevgilere. Günler doğdu yeniden Yeniden kuruldu hayat Geçmişin üzerine. Sert başı,dik başı,çıplak başı gelecekte... Unutmak da getirdi gün Tatlı anılara dokunmaksızın, Dün ölgün olsa da anılar Tatlı anılara doğmaz umut Hayatı insanca yaşamaksızın. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İnsanlardan Uzak Hayal denizinde Kuğucasına yüzer arzular. Ben de onların izinde Giderim yüzerekten. Bakarım çoğalır âniden Bir sürü boynu bükük Yavru yavru kuğular Kimi denize dalar Bir daha görünmez olur Kafam arzudan bıkar. Kimi havalanır denizden Kalbim de beraber Onunla gökte uçar. Havalanır ki o kadar Bilseniz ey insanlar Kendimi çok uzak görürüm sizden... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İntihar Mektubu Sevgilim, Bu yazdıklarım artık Son kelimelerim. İnsanlık ne erişilmez saadet... Şu aşk denilen şey olmasa Tadı az olurdu saadetin sanırım. Her bahçenin meyvasını yer gibi Hayatın her saadetinden Az da olsa bir pay aldım. Hepsinin dil buruşturucu Bir tadı vardı Aşk yoktu da ondan... Seni bana Allah gönderdi sandım Sarhoş olmuştum ilk yudumda aşkından Ne yazık ki aldndım. Seni benden yine Allah aldı sandım Keşke Allah alsaydı... Zâlim Felek girmeseydi araya. O sarhoşluk hâlâ üzerimde Uyanmak istemiyorum Şekerlendi hayatım. Senin de kusurun yok bunda Gönlün akağanmış ne yaparsın... Sana şunu bil ki diyorum: Şimdi ölüm bana senden daha yakın Sen uzaklaşınca benden Bu sarhoşluk içerisinde Ölümün yaklaştığını biliyordum. Azrail'e zahmet olmasın... Ben ölümün kucağında Ölüm tabancamın içinde Bak,şakağımı öpüyor şimdi Gel diye sallladım ona elimi Sana da elveda...elveda... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İsa Ve Asi Tanrı'm İnsanı dünyaya gönderince Kötülüğü de gönderdin arkasından. Varlığına inandığımdan Her şey sendendir inanırım... Sabır vermeden önce İsa,İsa değildi. Asi Nemrut'a gelince; Burnunu büyütmeseydin onun Haddini bilirdi Bilirdi de önünde eğilirdi. Hür olmak benim için Senin için değil İsmin ağzımda hapis Aşkın kâlbimde... Ölüm büyük ayrılık derler Korkusundan kafaları durur cahillerin Büyük kavuşmayı bilmezler. Sana kavuşmak için Elimde olsaydı bu Neler vermezdim neler? Dünyadan sana doğru Beni çekseydi elin... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İstanbul'a -1Övgü övgü dolusun Güzel yatağı İstanbul, Sende kızı kız sevdim, Sevdim dulu dul. Çok istemem bir mezarlık Toprağından bana yer ver, Ne selvi isterim baş ucumda Ne de mezar taşı, Gelip geçtikçe çiğnesin güzeller. Hayaldir garibin işi Öylesine zehir aşı, Gülerken akıtır yaşı Bencileyin garip kişi Mezarımı sezerse eğer... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İstanbul'a -2Dünyada Cennetmişsin İstanbul Cehennem günahı dolu; Kızı,karısı,dulu Hûrileşmiş hep sende. İstanbul'un göğü daha mavi Suları daha tatlı, İstanbul'lu insanlar Yarı günaha batık Melekler ki tek kanatlı. İstanbul'un kızları Oynak mı desen oynak, Göğündeki yıldızlar Parlak mı parlak. Dünya Cenneti ancak bu kadar olur Yarı sevap,yarı günah, Geçmeli bu cennette ömür Geçmeli sonuna dek ah... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İstanbul'a Yolculuk Sabahın erken saatlerinde Tren keskin bir düdük sesiyle KONYA ' ya yaklaşıyor. Gar bir mahşer gibi dolu İnsanlar oraya-buraya koşuşuyor... Ellerde bavul,çanta,sepet... Trene binebilmek için bir hücum... 'Allah'ım sen beni koru! Medet! ...' Sesleri arasında zorlukla bir yer buldum. Kendi kendime: 'Eh yerleştik az-çok Artık bana korku yok...' Diyerek düşünürken Tren sarsıldı birden Anladım hareket ettiğimizi... KONYA' nın geniş ovaları Yeşillli,sarılı bir halı gibi Uzanıyor önümde hudutsuz... Hava açık ve güneşli Sema yer yer bulutsuz Bir günde geldim HAYDARPAŞA ' ya... Tren girerken gara Son kudretiyle öttürüyordu düdüğünü... Artık vapur düdükleri Çınlatıyor etrafı... Görünce karşıda KÖPRÜ 'yü Bir anda hâyal ettim SIRAT 'ı... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İstanbul'un Fethi Haftasında... Yirmi Dokuz Mayısta çağ açtı, taştı ünü Bir On Dokuz Mayıs da TÜRK'ün' Kurtuluş Günü'... Tarihte çağ açılır FATİH 'in edasıyla, Laik Devlet kurulur ATATÜRK dehasıyla. Mayıs ayı TANRI'nın Türk'e lütuf ayıdır Bu lütufla barışın o NOBEL adayıdır. ATA'nın vasiyeti Dünyada - Yurtta barış, Ne alır,ne veririz Ülkemizden bir karış! FATİH armağan etti Dünyaya İSTANBUL'u, ATA'dan' KUTSAL ÖDÜL':TRAKYA-ANADOLU... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İstanbul ' da Bir Gezinti... Unutmaz Milletim anısını FATİH HAN 'ın İçinde dertler diner sanki AYASOFYA' nın. Göreni âşık eder DOLMABAHÇE SARAYI O ' ALTIN BOYNUZ ' HALİÇ hayran kıldı dünyayı. Yıkılmaz kalelerdir,HİSARLARI,SURLARI İçinde saklıyor SUR sır gibi zamanları... AYASOFYA önünde dikilitaş yükselir CAMİSİYLE alana bak: 'SULTAN AHMET ' DENİR. Ecdat mezarlarından ruhlar göğe yücelir Gezdikçe İSTANBUL 'U gönüle huzur gelir... İSTANBUL içi dolu CAMİLER,ESERLERLE... Anlatılması güç nazımlar,nesirlerle... Kimisi yıkılsa da doğadan tesirlerle Koru da sen ters düşme gelecek nesillerle... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İstanbul Ve Deniz Sahillerin dev dalgası Yalpa vuruyor kıyılara, Deniz denen dev anası Yayılıyor kumsallara. Örtüyor İstanbul'u Bir perde gibi sis, Kapanıyor deniz yolu Adalar karşıda sessiz. Akşam üstü bir sessizlik Çöküyor mavi sulara, Dalgalar oluyor birlik Dalıyorlar uykulara. Sabahleyin kabarıyor Gecenin sessiz dalgaları, Yavaş yavaş çalkalıyor Gemileri,sandalları. İşte böyle devam eder Bu suların akışları, İnsanları meftun eder Mavi,derin bakışları... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İstediğim Evren Bazan öylesine duymak isterim evreni Seslerden bir buket olmuş, Aşk fısıltılarıyla coşkun Doğan güncesine yeni. Öylesine görmek isterim bazan Evreni bir kuş kanadında Taşınabilsin heran Sevapkâr insanlarcasına hafif... Benim bildiğim evren böyle değil! Bir dünyasında kızılca kıyamet, Bir insanının başı tonlarca ağır düşünceden. Oysa benim evrenim iyiliklerle hafif Benim evrenim güzelliklerle kurulu. Sen benim istediğim gibi bir evren de yaratabilirsin Tanrı'm Tüm insanlarına iyilik ver önceden Ki böylesine bir evren isterdim ben... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İstek Dallarda asılı umutlarım Senden bol güneş olsun Tanrı'm, Almaya uzanır kollarım Koparamıyorum,koparamıyorum. Güzellere takılı gözlerim Saçın sarısında,gözün yeşilinde, Aşk içinde hep ağlarım Açılamıyorum,açılamıyorum. Göğüs kafesinde olmuş bülbül Her çiçeği gül sanan deli gönül, Bir öpücük verseydin bana ödül Ki olurdu o tüm varım. Kopsun telleri sazımın Saçlarını al gel bana Her telinden bir garip türkü çıkaracağım Ben çalıp,ben yanacağım Ağlayacağım,ağlayacağım. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat İtiraf Dostlar,size bir itirafım var: Dostumsunuz ama bilmezsiniz iç hâlimi, En yakın dostlarımı En uzak dostlarımı sorsam sizden Bilirim cevaplandıramazsınız sualimi. Öyleyse dinleyin: Bana en yakın En uzak dosttur yıldızlar... Bu dediklerime bakıp Gücenmeyin sakın. Gece dostu,karanlık dostu Başka olur da ondan... Gerçeklik görürsünüz onlarda Bakın,bir daha bakın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kabul Olsun Yeter Ki... Müslüman kullarının ALLAH'a karşı borcu Farz ve emrolunmuştur RAMAZAN ay orucu. ALLAH'ın affı çoktur,bol bol ödül verecek Ne kadar da dağıtsa hazine bitmeyecek... Kulun bir iyiliği kat kat ödül görecek Ödül için ALLAH'ın rızası gerekecek. Kötülük karşılıksız kalmaz ceza verirken İyilik gibi kat kat değil bire bir mislen. Meleklerle kuluna ödüller gönderirken Orucun ödülünü O,der vereceğim ben... Oruçlunun nefesi burcu burcu gül kokar Bu Cennet kokusuyla oruçlu eder iftar... Açlığın,yoksulluğun ne demek olduğunu Kul RAMAZANDA anlar kimin doyurduğunu... Yaratan,kullarından borcunu eda ister Kul da Yaratanına der ki: önce sağlık ver... Oruç tutacak kula allah SAĞLIK şart koşar Hasta ve güçsüz için icazet,kolaylık var. Bizzat ödül verirken kulu mahzûn mu eder Öylesi kullarına 'FİDYENİ VER! ' emreder. Bilir ki fidye ile nice açlar doyacak En azından bu ayda tokla aç bir olacak. Oruçlar ve fidyeler inşallah makbûl olur Kullar BAYRAMDA huzur ve kurtuluşu bulur... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kâbus Kasvetli olursa hava Kâbusla dolar rüya. Böyle bir gecede gözlerimi kapadım Rüya âlemine daldım. Bu âlemde herkes donjuan olur Herkes kendine göre bir eş bulur. Var mıdır hiç evlenmeyen dünyada? Onlar dahi evlenirler rüyada... Çok büyüktür mâzinin bu âleme tesiri Her insan bu âlemde tahayyülünün esiri. Ben de güzel tahayyüllerle girdim bu âleme Önümde bir aşk merdiveni belirdi kademe kademe. En üst kademede taçlı,güzel bir peri Aşkından oluvermiştim âniden serseri. Çıktım yavaş yavaş en üst kata Kuş bakışı bir nazar atfettim alta. Uçurum kenarında bulunuyordum Korkudan gözüm açıldı,bölündü uykum. Meğer karyolunun kenarına gelmişim Rüya âleminin aşk perisine ulaşmakiçin Bir basamak daha çıksam hemen düşecekmişim... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kaçaklar Bir bekçisi bile olamadı gözlerim Uykularım kaçık, Bir gardiyanı bile değil vücudum Gönlüm firarî âşık. Kaçaklar yakalanır Nasıl olsa birgün olur, Rüyalaşır gözlerimde uykum Gönlümse kimbilir Olacak kime mahkûm? O zaman ben de ben olurum... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kadeh Ve Ben Ey kadeh,dolu kadeh Sen yalnız,ben yalnız Gel bir işe yarayalım ikimiz Ayrı ayrı durmaktan ne çıkar? Senin için dolu,benimki dolu Sen boşalt içini içime Ben içimi meyhaneye boşaltayım. Bilmezsin beni sen Ben çok eskiden beri böyle Her gece yalnızlıktan içimi yerken Dertlerle üstüste-altaltayım. Boşalt ki boşaltayım... Ne çare senin için boşalır İçim ne kadar boşaltsam yine dolu Bereketli kılmış Tanrı beni Dertten yana. Sen boşalttıkça,ben boşalttıkça Gözlerim doluyor gözlerim. Dertler gözlerimde perde Görünmez oldu ayım, Boşalt,boşalt ki boşaltayım... Karanlık gecelerin sessizliğine Bir de acı nâra atayım. Dostlarım,çok görmeyin bunu bana Bırakın,yıldızlar altında sarhoşça yatayım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kadehle Dertleşme Sizi boşken sevmem kadehler Boşken hiçsiniz Ancak camdan ibaretsiniz. Dertsiz insanları hatırlatırsınız Bu hâlinizle. Benim içimi dert doldurur Sizinkini içki Sizin için candır içki. Öyle ya Dert ortağı bulamadığım zamanlar Bir candaş bulmak gerek İşte o canı bulamasaydım sizde Meyhane meyhane sürünmezdim Esir olmazdım elinizde. Dert yakacaktı içimi burcu burcu Ateş çıkmasa da Duman tütecekti içimde Doğrusu pek yalnız kalacaktım hayatta Bilirim bulunmazdı tez Kördüğümler içinden ölümün ucu Dertten yana. Senin çok iyiliğin dokundu bana Çözülmese de kördüğümler Gevşiyor ne kadar olsa Yarı kör bir hayat yaşayıp gidiyorum... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kader Bu... Izdırap çekmek için yaratılmışsa insan Bir tatlı ânı bile ürkek kalp ile yaşar, Ona aittir ızdırap,onundur bütün hicran Bir ancık yüzü gülse ardından kalbi ağlar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kader Ortağı ( Saygıdeğer Sevgili Eşime İthaf...) Neler neler kazandık biz seninle... Neleri kaybettik kader ortağım... Ne oldu zararım? Ne oldu kârım? Aldığını veriyorsun elinle... Bir ömrü paylaştık tatlı ve acı Biz yine mutluyuz kader ortağım, Geçse güzelliğin,geçse de çağın Bil ki yine sensin başımın tacı... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kaderim Ağlamak gülmenin habercisidir Bilmem ki bu sesler neyin nesidir? Sevişmek hayatın bilmecesidir Çözebilenlere aşk olsun derim. Ben de bir zamanlar böyle değildim Gençlikte kılıktan kılığa girdim, Şimdi artık yorgun düştüm,tükendim Bu yüzdendir şikâyetim,kederim. Niceleri köle oldu yoluma Hep sen çıktın fincandaki falıma, Bir dost olup giremedin koluma Bu hâlime düşürendir kaderim... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kadıköy Eski isminle hitap etsem Beni deli zannederler Sen de kızar mısın bilmem? Ey 'Körler Şehri...' Asırların,senelerin getirdiği İyiliklerle,güzeller Artık şevk vermiş gözlerine. Bilmem ne kadar zaman önce Bir Paşanın kurbanı olup gözlerini oydurduğu Günahsız körler Yaşarken üzerinde, Şimdi boy atmış yer yer Fidan boylu güzeller. Ben onları görünce Utancım beni yendi, İsmini koydum kendimce: Kadıköy:'Güzeller Şehri...' Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kadın Ve Para... Olaylar tesbih taneleri İplere irili-ufaklı dizilir, Düğümlendiği noktada Ya kadın ya para belirir... Görünmezdeki gerçek sebep bunlar Diğerleri görünüştedir, Dünyadaki bütün sorunlar Bu iki anahtarla açılır,çözümlenir... Akılsa çoğu kez bunların emrindedir... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kadınım Böyle Demeli Seni öylesine severim Erim,erkeğim Erkekler erkeği Masallarımın 'Bamsı Beyreki'. Sensin hâyallerimdeki sihir Umutlarımdaki bereket, Olmuş şehir dolusu erkek Erkek dolusu şehir Sen olmamışsın neylerim? Hayatımın ilk ve son uğrağı, Evimin,evliliğimin bayrağı Akpak renk. Namus rüzgârları esmesin başında Al olmasın ak rengin, Namuslu fakir oluverelim varsın Olacağımıza mutsuz zengin. Günümün,gecemin mânâsı sende; Gün,işinle başlar Gece,gelir yorgunluğunla. Nikâhla birleşti yataklarımız Ölümle ayrılsın,gecinden... Ulu Tanrı'dan hep böyle dilerim. Erim,dünya ve ahiret erkeğim Bir seni sevdim içten,gerçek ve tek, Vücudumla,ruhumla Seveceğim,seveceğim ölene dek... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kadınların Rüyası Doğru mu söylemiş âlimler Kadın rüyası renk renk olurmuş. Söyle sen de renkli rüyalar görür müsün? Beni görür müsün rüyalarında Özleyişle yattığın geceler? Üzüntüden kara - sarı mı görürsün benzimi? Acı duyacak olsan Renkleri uçar mı rüyalarının? Gülsen gül rengi mi olur rüyaların, Ağlasan kara bulutlar mı görürsün? Bir erkek girse rüyalarına Farzet ki ben girsem Erkek rüyalarına mı döner rüyaların Kara -kuru baştan ayağa? Söyle,âlimler mi yanılıyor Sen de renkli rüya görür müsün? Bak,şeytan demiyorum Bir erkek girse rüyalarına Rüya içinde rüya görür müsün? Şeytanlı rüyalarımı bir gecelik versem sana Benim için de renkli rüyalar görür müsün? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kadir Gecesi ' Oku...' ilk âyetiyle bu gecede başlayan İnip inip yirmi üç yılda tamlandı KUR'AN... Ayet âyet iniyor muhteşem Kitap KUR'AN ALLAH lûtfuna erdi aylar içi RAMAZAN. ' Bin aydan hayırlıdır...' der ki sûre bundandır Çünkü bu ay içinde KADİR GECESİ vardır. CEBRAİL ve MELEKLER hayır için inerler Gün doğumuna kadar hayır dolar gökler,yer. Güvercin kanadında açılır can yarışa Melekler şahit olur yakarıp, yalvarışa. Bu gecenin affıyla günâhlar erir bir bir İşte mübarek gece emsâlsiz bir gecedir... Hûşû ile okuyup her âyetten ders alan Müminlere sen şahit ol Yüce Kitap: KUR'AN... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kadir Gecesi İçin Ebedî hayat için yaratıldı tüm ruhlar Hâşâ olamaz zira kusursuz bu yaratış, Fâni olan dünyaya gönderişte hikmet var Allah'a dönmek için ömür denen,bu yarış. Amaç değil ruh için fâni dünyada kalmak, Ruha ibadet olur yapılan her güzel iş, Amaç, O'na dönüşte ön sırada yer almak, O'na en yakın olmak,bu yakarış,yöneliş. Yarattığını bâki kılmak için Yaratan Dünyaya göndererek test ediyor insanı, Onu günahsız kılmış yaratırken ilk baştan Tüm günaha affı bol,olsa zerre imânı... İşte böyle bir gece indirdi 'KUR'AN 'ını Mutluluğa erdiren,yol gösteren pusula, 'LEYLE -İ KADİR ' diye koydu onun adını Ettiğimiz günah af,dualar kabul ola... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kahpe Bir sensin kahpe Bir de Felek... Kahpe derlerdi de Feleğe İnanmazdım. Şâhit olmasaydım kahpeliğine Elime kalemi almazdım Başıma geleni yazmazdım. Sana gelince Biliyorum senin de ne mal olduğunu Bir gece şunun,bir gece bunun olduğunu. Şimdi de fikrince Aklımı sulandıracaksın. Çekil git karşımdan Açma göğüslerini Gösterme baldırlarını. Onlarda El-âlemin eli var. İstemiyorum senden olmanı Bana bir gece yataklık yâr. Gülüşlerin bile geçici Adı üstünde:kahpe gülüşü... Öyle bir yola çıkmışsın ki Ne yazık yok dönüşü. Artık boş yere durma karşımda Kadınlığına asla imrenmeyeceğim İntikam alacağım Felekten Eğer tükenmezse sabrım. Ne yapayım Sütten ağzım yandı Ayranı üfleyerek içeceğim... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kahve Falı Fallar bakılmak için kapanmış hep fincanlar Falda çıkan sevgiden fal bilmeyen ne anlar? Kâh kabarmış yürekler,kâh ferah bulmuş canlar Canların hâllerinden hâl bilmeyen ne anlar? Fallar gerçek olsaydı çoktan benim olurdun Ümitlerim fincana girip de sığınmazdı, Ben fincanları değil sen hep beni okurdun Dünyada senin gibi bir falcı bulunmazdı... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kalbim Ve Dudaklar Bıktım serinliklerden Bıktım kar soğukluğundan Bıktım gülmeyen çehrelerden... Kavurucu sıcaklar istiyorum Güneş istiyorum güneş! Her tarafım sıcak Her yanım yanıyor Tek kalbim üşünük Güneş te kâr etmiyor. Belki bir dudak İçinin ateşini içime püskürebilir. Ateşli dudaklar acıyın bana Benim kalbim de ısınsın Bir ateşli dudaktan bir kıvılcım Yangın çıkarmasa da Sanırım iyi gelir... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kalem Kalemin dost olabileceğini Bilmezdim bu kadar, Her dediğimi dinledi bir bir Usanmadı Ama biraz boşboğazlığı var Sır tutmuyor hiç, Söylediklerimin hepsini kâğıda Anlatmaktan utanmadı... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kalp Atışları Gel,kalbimin üstüne şöyle başını bir koy Atışlarını değil,isyan edişini duy. Tik taklarıyla her gün gönül kapını çalar Tek atışına bile başkası kapı açar. Gönlünün kulakları bana karşı kapanmış Cümle âlemi duyar,bana ise yabanmış. Kalbim çırpınışlarla bir gün gelip duracak Farkına vardığında vakit geçmiş olacak... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kalpler Bir doktorunki kadar Acıyla delik deşik olmuş, Bir kadınınki kadar ürkek, Ananınki kadar yufka, Çocuğunki kadar sâf, İnsafsızınki kadar pek, Katı,yumuşak,yaralı kalpler Çarpar çeşit çeşit... Aşk olmasa kalpleri Birbirine ne ekler? Yıkılır mı insafsızın sur gibi kalbi İncecik merhamet oklarıyla? Esir eder tabiat şair kalbini Sonbahar yapraklarıyla... Yavrum diye çarpar Ananın yufka kalbi, Dolaşır damarlarında kan kan Al kandan da sâf yavrusu. Aşıkların kalbini burkan Kavuşamamak korkusu. Vicdanı deler insaf. Yumuşatır yufka kalbi Acındırıcı bir lâf. Namus diye çarpan kalpler Değişmez cana namusu. Bütün bunların yanında Geleceğe ilk açılışında Uykulu gözlerle bakan, Herşeyden temiz ve kaygısız Yeni doğan yumurcağın kalbi var Hayat...Hayat...Hayat...diye atar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kanije'nin Esir Mehmetçiği Destanı Macaristan'da Balaton Gölü... Gölden çıkar Berk Irmağı Karışır Drava'ya. Irmağın ortasında Dümdüz bir adacık Adacık ortasında Bütün görkemiyle 'Kanije'... Adanın kıyıları Sazlık,bataklık. Türk'lere Macaristan Yetmiş-seksen yıldır Ederken mallık Kanije Alman elinde Bırakılamazdı artık... Kaleyi almak için Ardı ardına Yapıldı çok seferler. Esir düştü her akında Nice Türk askerler. Yine denendi talih Bin altı yüz yılında. Güvenliydi kale... Uzaktan uzağa birkaç topla Elbet geçmezdi ele. Topların açtığı gediklerden Saldırmak gerekti hemen. Ama sazlar olmuş çengel, Öte yandan bataklık Yürüyüşe oluyor engel. Kaledeki zindanlarda Çürüyen Türk erleri Çıkarılıp zindandan geceleri Kinle,nefretle Örüyorlardı delikleri Zincir kamçılar altında. Bu zoraki çalıştırma Ne de olsa geciktiriyordu zaferi. Ama zafer gecikirken Onların da içinden Parlıyordu isyan alevler.... Yine karanlık bir gece Uykuya dalmış Kanije... Tatlı bir öç hissi geliverdi Esirlerden bir gence. Sabah zindana dönerken Yolları geçti esirlerin Barut mahzeni kulesi önünden. Kapı aralıktı Cephane çıkarılıyordu içeriden. 'Allah! Allah! 'dedi fırladı öne www.antoloji.com - kültür ve sanat Tuttu nöbetçiyi gırtlağından Sürükledi mahzene. Önce hıncını aldı ondan... Kaya gibi dayandı Demir kapının arkasına. Karanlıkta bir kıvılcım yandı Parladı iri bir kav, Kin,intikam,özgürlük Sanki olmuş bir lâv Birdenbire boşandı. Ateş aldı bin kantar barut Sarsıldı koca kale Ve göklere uçtu kule... Bütün kaleyi kapladı Tam iki saat bir duman, Mehmetçiğin şehit ruhu Çıktı açtığı gedikten Artık dileği olmuştu O koskoca delikten Şimdi giriyordu Şanlı Ordu. Göğe uçan kumandan Seyreyledi kalesini havadan... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kanije'nin Savunma Destanı Kanije denince gelir akla Koca 'Tiryaki Hasan' Ki yerleşmişti saraya Delikanlıyken 'Sultan Süleyman'. Kılıçtan keskin zekayla Herkesi bıraktı kendine hayran. Türk'ü temsil etmek için gelmiş dünyaya Cesur,zeki ve kahraman... Macaristan'a bir seferde Toplar çamura saplandı. Samurunu çıkarıp sırtından Salıverdi çift mandayı boyunduruktan Koşuldu onların yerine... Bu fedakârlık üzerine Kahraman erler toplandı Koşuldular onlarda bir bir Ağızlarında TEKBİR Çıkardılar topları çamurdan. İçten sevdi herkes Paşa'yı Seçmişti asker o an Kendine yaraşır 'Baba'yı. Birgün Paşa gönüllüce gitti Kanije'ye kumandan. Avusturya'lı Ferdinand Emrinde elli bin düşman Kış çatar çatmaz Fırsat bu fırsat Geldi dayandı kaleye. İçtiler and Kaleyi vermemeye Başta Tiryaki Hasan Ve kendisi gibi bir avuç kahraman. Yardım ümidi kesildi bir yandan, Topladı önce eratını Yükseltti mâniviyatını. Kale önündeki söğütler ile Yaptırdı barut, Baş vurulacak son çare idi hile... Türk Serdarına güya Yazdığı gizli mektuplar Geçtikçe düşman eline Sardı kâfiri tatlı bir rüya... Tam yetmiş gün Hasan Paşa Nâil oldu emeline Kaleyi vermedi düşman eline. Rastlamaz mektupların www.antoloji.com - kültür ve sanat Böylesi güzeline. Bir mektubu şöyle: 'Askerim haddinden fazla, Depolarım dolu cephane,erzak Bizi etmeyin merak'. Bir diğeri böyle: 'Cephanem,erzakım yok, Çarpışmam diyor erat Çabuk yetişin,imdat! ' Çılgına döner sevinçten düşman Kafası karışır kumandanın. Getirilir bir mektup daha o an Yine Tiryaki Paşa'nın; 'Erzakım,cephanem yok dedim Kandırdım düşmanı Kale önüne çektim. Yola çıktığınız haberi geldi... Dileğimiz Vatan için ölmektir, Düşmanı iki ateş arasına Artık kıstırdık demektir...' Paşa'nın emrindeki İki dönme hıristiyan Kaçmıştı kaleden. Haberdar ettiler düşmanı Kalenin feci hâlinden. Birkaç gece geçmeden Ele geçti bir mektup: 'Muvaffak oluyorum hilemde Güya kaçmış gibi benden İki casusumu soktum Düşman arasına sezdirmeden. Onları kandırmak için Kalemi kötüleyecek, Düşman da bu karda,kışta Kalemizin önünde Gafil,gafil bekleyecek... İç yüzü budur işin Aman çabuk yetişin! ' Ertesi sabah iki hâinin Mızraklarda kesik başı Bağırdı kale önünde bir Alman: 'Hasan Paşa...Hasan Paşa... Hilen meydana çıktı, İşte adamlarının hâli, Çıktık say senle başa...' Yetmiş gün böyle geçti Hep mektup uçurarak. Yapılan birkaç hücumda Topçubaşı 'İncekara Ahmet Ağa' Atış yaptı sola,sağa... www.antoloji.com - kültür ve sanat Attığı her gülle tam hedefini buldu Etti düşmanı perişan. Karlı bir kış gecesi Koca Tiryaki Hasan Bir huruç yaptı ansızın Bozguna uğrayan düşman Gelip vurdu zannetti Türk Serdarı arkadan. Kimi nâmert öldü Kaçtı canını kurtaran. Harp meydanı sanki Kâfir kanından bir göldü Suladılar atlarını bu gölden En önde Tiryaki Hasan Ardı sıra bir avuç kahraman. Kanije duvarları değil Sarmıştı onları Vatan Ebediyyen ve gönülden... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kanunlar Diyarı Kavramış insanları her taraftan Sımsıkı sarmış onları bağlarıyla. Bahseder kimi Devletten,kimi tabiattan... İnsan zarurî uyacak her birine. Bir tarafta' Yer Çekimi Kanunu ' Canın isterse uyma Bir daha rastlanmaz eserine... Öte yanda 'Cinsî Cazibe Kanunu '... Bırakıyor insan kendini onun İster istemez seyrine Kaybediyor yolunu. Eğer olmasaydı içinde korku Saymazdı hiçbirini insan oğlu Tek uyardı ikincisine... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kapalı Çarşı İçim dolu dert, İçim dolu umut Dertten umuttan pazar kurulu içimde Ne ararsan bulursun Tek arayan olsun... Kıskanıyorum seni KAPALI ÇARŞI Senin aydınlığa açılan O kadar çok kapıların var Benimse içim her yanından kapalı Açılacak bir dostu bile yok. Senin malların kapış kapış gider Bende dert çok,umut çok Kuru umut neye yarar? Herkes derdi neylesin? Herkes dertliden kaçar. Senin o geniş kapılarından Aydınlıkla birlikte giren insanların Karanlık kâlplilerinden biri de benim. İçim dolu dert, İçim dolu umut Neyleyim,böyle geçinip giderim... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kapalı Kutu Ah şu karanlık gece Yorgan altına sokar herşeyi Kapalı kutu mübarek... İçine almış kilitlemiş; Köpeklerin dalaşmasını, Gariplerin sessizce Yıldızlara karşı ağlaşmasını. Daha neler neler... Rujlu dudakların rujunun Öpüşürken gizlice Bulaşmasını. Ne diyeyim daha Bu kadarı yeter 'Açtırma kututyu,söyletme kötüyü...' Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kapılar Kapılar da azap çeker Tıpkı insanlar gibi. Açılıp kapanırken Çıkardığı o sesler Azabının sesleri. Kimi kapanmış iyice Dünyasından bıkıp İçine kapanan insanlar misâli. Kimi gerilmiş gerildikçe Gelsin,geçsin diyor ahâli. Kimi Devlet kapısı Başında boy boy memurlar, Kimi han kapısı Önünde gurbetçi yolcular. Bu kapı,şu kapı Hepsi insan yapısı, Dilerim açık olsun Her an 'Hâcet Kapısı '... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kara Bulutlar Bulutlar geliyor kara gözlümün memleketinden Bulutlar geliyor,kara bulutlar Kara düşünceler dolu. Nedir bu boğucu hava? Kara bahtım mı çekiyor bulutları? İstemiyorum artık onları. Nerdesiniz ey eskiden Nerdesiniz başımda esen Kavak yelleri? Dağıtın,dağıtın bulutları. Benim göğüm mavi olmalı her an Denizler kıskanmalı göğümü, Ruhları yakan Aşk sesleri doldurmalı göğümü. Bir ben sevmeliyim hayatı Bir de bana banzeyenler Deniz hasretiyle yanarken. İşte gelsin o zaman kara bulutlar Biz dalalım yine kara düşüncelere, Elbet tatlı tatlı bir yağmur yağar Ve kara düşünceler rengini içirir gecelere Duyarım o an burcu burcu toprak kokusunu Toprağı sevdirir kara bulutlar bana, Duyarım derin sessizliklerde Ölülerin bölünmez uykusunu... ... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kara Sevda Aşk bir tatlı uykudur Ama hastalık değil. Yokmu şu kara sevda İşte hastalık budur. İnsan bir tutulursa Artık kara olur dünyası, Tüm âlem derman olsa Bulunmaz derdinin devası. Baktığı herşey kara Yalnız sevgili nur, Morarır gözlerin altı Kara kara halka olur. Bir siyah kasvetli dağ Gelir gözlere oturur, Ruhu yakan bir ateş Durmaz,fışkırır gözlerden. Zavallı Rahmi bey Rahattı bu derde düşmeden önce... O,bu derde düşünce Aldı onu düşünce Düşündü ince ince... Gün gün eridi,soldu, Gece sayıkladı, Gündüz uyukladı, İştahı kesildi,boğazı kurudu Kaldı bir deri,bir kemik Şimdi oldu rahmetlik... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Karadul Aydınlık çıkarmak zor zifirî karanlıktan Ak tavşanı çıkarmak kolay kara şapkadan, Hurafe kazınamaz örümcekli kafadan Ağ yırtılır,karadul bir köşeye saklanır Uygun zaman gelince yeniden ayaklanır. Bir zorlar ülkesinde yıllardır bu yaşanan Şanssızdır hep kurunun yanında kalıp yanan, Zıtlıklar yakasını hiç bırakmaz bir yandan, Ateş söner geride bir sıcak külü kalır Elini küle sokan yanınca akıllanır... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Karamsar Bir Günüm Kinlensem hayata her gün yeniden Yine de olanı değiştiremem. Ben yine yalnızım Ben yine ayrıyım sevgiliden. Sevsem hayatı sanki ne çıkar Beni seven biri olmayınca. Ben yine sevgisiz Ben yine öksüz biriyim Gönlünce,umudunca sevgiyi arar... Yaşamaya zorlayıp kendimi Her günün günce kıymetini ah bir verebilsem, Karanlıkları sevemiyorum bir türlü Bir türlü keyfimce geçmiyor gecem. Bağlansam hayata sımsıkı Sevsem insanları kucak kucak sevgilerle, Ölümü unutamıyorum hiç İlk aşkımı unutamadığımgibi... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Karanlık Herkes kendine göre Bir sır dostu seçer Onunla içli-dışlı Ölesiye eder arkadaşlık. Bana ise sırdaş oldu Kendiliğinden karanlık. Dertleşirim her geceyle başbaşa Yalnız, seçerim mehtapsız geceleri Hatta korkarız konuşurken Uzaktaki yıldızların Bize kulak kesilmesinden. Aydınlık günlerden Koparıp getirdiği dertleri Anlatır bana durmadan Dinlerim onu candan. Ben de seriveririm dertlerimi önüne Saklar benimkileri Herkesten ayrı,herkesten uzak Kalbinin en loş En görünmez hücresine. Çıkıyorum hergün Yepyeni dertlerle önüne... Bıkıp dertlerimden birgün Korkuyorum kaçmasından. Beni terkediverirse elbet Aydınlık nasıl olsa Görünecek arkasından... Koskoca bir kilitle Kitlenirken dertler hücresi Belki de bambaşka bir insan Oluveririm o zaman... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Karanlıklarla Uyanış Karanlıkta yüzer gözlerim Apaydın yıldızlara doğru Uzandıkça uzanır. Yarım aşkları döker damla damla Ağlamaklı mahzun gözler Kızardıkça kızarır. Ben koyu karanlık gecelerde Kör düşüncelerle uyurum, Uzakta,çok uzakta birkaç yıldız Belki beni uyanık sanır. Haklıdır yıldızlar bence Gündüzleri dertle uyuyan gönlüm Gece karanlıklarla uyanır... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kardelen Çıktın da Toroslarda karları dele dele Tüm dünya hayran kaldı sen emsalsiz güzele. Baharı bekleyip de binlerce çiçek açar Kışın karın üstünde açansa tek çiçek var. Kış olmasını bekler çamlarıyla bu belen Çünkü açmaya hazır o güzelim kardelen. Nasıl oluyor da kar çiçek açar gör,şaşır Güzeli yer üstüne o kardelenler taşır. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Karın Büyüsü Sevgimi indiriyorum sana Harf harf,bir bir Lapa lapa yağan kar tanelerinde Aç avuçlarında oku,biriktir Kartopu olsun ellerinde... Tekrar bana at kendi kartopumu Tam isabet vuracaksın kâlbimden Boşuna dondurma olur mu? Sevgiyi tutamasa bile yârin elleri Unutma,kar taneleri Avuçlarına değince erir İzi bir hâtıra olur,ıslaklık verir... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Karla Randevu Ha kar,ha sen İkiniz de aynısınız. Herkes hemen hemen Kardan randevu almıştır Kış mevsiminde. Senin randevuların da tıpkı Onunkiler gibi. Az mı bekleyen oldu onu Randevusuna sâdık sanarak Odunla,kömürle karşılayarak. Aynı benim seni elimde Bir demet çiçekle beklemem gibi... Odunlar,kömürler yandı kül oldu Elimde çiçek buruştu,soldu, Karın keyfi çattı,geldi oturdu Yüzlere oturan şaşkınlık ile Ama geç de olsa sözünde durdu. Senden bir habercik çıkmadı bile... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Karpuz Kabuğu İçini yiyip seni de Denize atıverdiler değil mi? Yalnız sen değilsin Böyle atılmış Kendi hâline bırakılmış. Hasret,acı ve aşk bitirdi Bir sevgili bıraktı beni Tıpkı seni bırakanlar gibi Kendi dertlerimle başbaşa. İkimiz de şuna sevinelim karpuz kabuğu, Başıboş,serbest,almış başımızı Gidiyoruz kendimizin de bilmediği bir yere. Karpuz kabuğu, senin için boş ama Ben insanım ne de olsa İçim dolmağa meyilli, Artık şimdiden sonra Zannımca gerek hep dert dolsa. Karpuz kabuğu, senin içini Tam tavında yediler Ondan çıkarmazsın sesini. Vakitsiz içimi yedi hasret... Daha ben şu yaşımda Hasretliğe dayanacak tavda mıydım sanki? Aşk dersen işte ona bir şey diyemem... Çünkü aşk ne çağ dinler ne tav. Her neyse gidiyoruz işte böyle Senin batman bir dalga elinden Benim can alıcım Azrail. Karpuz kabuğu,deniz üstünde Ne de hoşuma gittin yüzerken... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kasabın Kalbi Adamın kasap olduğuna bakma Onun da bir kalbi var Kesip kıydığı etten yapılı. İşine bakıp da düşünme sakın Doğuştan câni ruhlu diye, Oysa tanırım onu Karıncayı ezmekten korkar... Korkar ama ne yapsın ekmek parası Koca öküzü,boğazlar,bıçaklar,satırlar... Dünyanın hâli bu: Yaradılışa göre iş Cana göre eş Ayağa göre yol bulmak Güçtür kardeşim çok güç. Konuşma ile anlaşma devri geçti O bir zamanlarmış İnsanların konuşa konuşa anlaştıkları zaman... Oysa şimdi sözler anlaşmazlık yaratıyor... Sosyal adaletçiyim,halkçıyım demekle Sosyal demokrat olunmaz. Sağcıyım demekle de müslüman olunmaz. İnsan yaşamını çok kısa durdurmalı İnsan önce kendini tanımalı. İnsan insanla içten anlaşmalı Sağduyu ile birleşip kaynaşmalı... İnsan sarrafları eksildi artık Zira çoğul insanlar Maddesel ruhla altına yönelik, Parasal yollar,yöntemler yaratmak işi - gücü, Altını anlamaktan insanı anlamaya zaman ve gerek yok. Bu süreç Maddenin maddeyi tanıyamayacağı Ana kadar uzayacak İşte kıyamet o zaman kopacak... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kaş Doğa sanki bir nakkaş Güzel eseri bu KAŞ. Dantel dantel oyulmuş MEİS seyre koyulmuş... Dağlar ağaçca fakir Deniz oldukça bâkir... Mayo ıslak,dingin baş Denizle bütün uğraş. Manzara hoş çak flaş Gel kendin gör,kendin şaş... Balık taze ve bol aş Hayat sade ve yavaş. Sen de buraya ulaş İşte:şirin,küçük KAŞ... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kavuşma Anamın fedakârlığını unutmam hiç Sütünü paylaştım çocukluğumda Uykusunu böldüm geceleri... Anam günlerini bana hasretti. Felek bizi ayırdığı gün Koca erkek olsam da Yine büyümemiştim anamın nazarında Bilirim,ayrılığın acısını duyurmamak için Benim duyacağım acıyı da o çekti Kendi acısına üstelik. Anamı o acılar mahvetti... Bu kavuşma sahnemize gülmeyin Ben erkektim,ağlayamazdım Öylesine gülüp geçiştirdim Ama anam tutamazdı gayrı yaşlarıı... Anam şimdiye dek yine iyi sabretti Anam bunca yıldır bana hasretti... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kavuşmak Arzusu Ya Da Sigara Sen Ege tütünüydün Ben ağaçtım dağ başında Herşeyden uzak ve sessiz. Ne yeller esti başımdan... Ne seller aktı altımdan... Daha dolmamıştı çilem. Kâğıt fabrikasında beni birgün İpince sigara kâğıdı yaptılar. Bilmiyordum ne olacağımı... Belki bir rüzgâr önünde Uçup gidecektim bilmediğim bir yere Belki de suya düşüp İçin için eriyecektim. Bir başka ihtimâl çıktı karşıma: Hayat bizi karşılaştırdı. Sen çok körpeydin Varlığımla sardım seni Sen beni içten destekledin Ben seni kucakladım. Ateş,aşkımız oldu bizim. Sen duman duman ayrıldın benden Ben kül kül ayrıldım senden Ateşin bitimine dek. Sen gökte bulut oldun Ben yerde toprak, Şimdi bende tek istek: Birleşip çamur olmak... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kayak Bir kayak kafilesidir zaman... Geçeceği yerlerde yer yer Uzanır sarımsı otlarla Yeşil filizler... Kayak sessizce geçerken Ezer,yeşildi,sarıydı demeden Otları,filizleri birden. O yollarda daha binlerce tohum Kimi batar,kimi çıkar... Eski olsun,yeni olsun Kayağın tabanından Kurtulabilen yaşar. Bir kurtulsa,beş kurtulsa Ucu-sonu belirsiz kafilenin Kurbanı olacak nasıl olsa... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kaybolan Yıllar Değil Kaybolan yıllar değil gerçek kaybolan benim Şimdi nerelerdeler sayısız sevenlerim? Tozlanan aşk yoluma akan göz yaşı nerde? Bir vuslata yücenin eğilen başı nerde? Kaybolan yıllar değil gerçek kaybolan benim Beklediğim tek sensin bense hep bekleyenim. Kaybolan yıllar değil gerçek kaybolan benim Beni tertemiz saran bir sendin,bir kefenim... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kaynak Gönül pınarımda sular kaynıyor İçeceksen gel de kaynağımdan iç, Ne olsa ayakta su bulanıyor Kaynaktaki kadar berrak olmaz hiç. Zahmet et her şeyin kaynağına çık Orda tüm temizlik,güzellikler var, Orda her şey saydam,her şey apaçık Gerçeklik kaynakta,kaynakta yarar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kaypak Zemin Çevrilidir hakikatler diyarı Hayaller diyarıyla. Biri bir tozlu yol ki Yürüdükçe toz bulaşır ayağa. Diğeri kaypak bir zemin... İnsan bu... Yürürken tozlu yolda demin Geçiverir bu tarafa bazan Ayağı kayar Düşer hayallerin kucağına. Başı yarılır,burnu kanar Aldırış bile etmez. Çünkü bu zemindeki yürüyüş Daha temiz,daha rahat. Tozlu yolun Ağır yorgunluğu yerine Tatlı bir yorgunluktan başka Bu yolda hiçbir şey geçmez İnsanın eline... İ Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kedim Ve Ben Kedim, Ne olur dilinden anlayabilseydim... Ben senin dilinden anlamam Sen benim. Sana neler anlatmak Seni dinlemek isterdim. Diyeceksin ki:'işte kendin gibi insanların Dilinden anlıyorsun ya Diyeceklerini onlara de...' Haklısın,gel bir de onlara sor Onlar da karşılarında Dinleyecek bir adam arar... Ben seni dertsiz gördüm de Şöyle içimi döküvereyim dedim. Şu ki senden tek isteğim Dertlerime insanlar gibi yabancı kalma Dinle beni horlama... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kıbrıs Destanı Kahpe Yunan'ın kahpe kurşunu Albayımı alnından vurdu... Mehmetçiğim artık hiç durur muydu? Vuruyordu...vuruyordu...vuruyordu... Vuruyordu Yüce Yaratan için, Vuruyordu şehit komutan için, Vuruyordu KIBRIS ve VATAN için, Vuruyordu hak için, Vuruyordu buna müstahak için, Vuruyordu,şeref için,şan için, Vuruyordu Demokrasiye imân için, Vuruyordu can için,canan için, Vuruyordu taşıdığı kan için, Vuruyordu Ulu Kahraman için Vuruyordu yeni bir destan için, Vuruyordu bu topraklar uğruna Bu topraklarda tüm yatan için: ATA için,OSMAN için,ALPARSLAN için... Vuruyordu...vuruyordu her an için, Vuruyordu BARIŞ için,cihan için, Soysuza dedirtinceye dek aman için, Vuruyordu ak günler getirecek Yepyeni bir yakın zaman için... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kıbrıs İçin (Bu şiir,soydaşlarımız Kıbrıs'lı Türklerin,kara papaz Makarios'un öncülüğünde ENOSİS rüyasıyla hunharca katliâmları yıllarının ürünüdür.O devir anımsanırsa gerçek değeri anlaşılabilir...) KIBRIS...KIBRIS... Bizim güzel kızımız. Yeşil gözlü Mavi şallı kızımız... Yarım pabuçlu,beli kuşaklı Helen Yeter artık! yeter ulan! Kara sakallı Makarios Kopuk ipli kara makara, Haydi milliyetinden utanmadaın İnsanlığından utan bâri maskara. Kıbrıs'ı bizden ayrı diyorlar Arada deniz var diyorlar Varsın desinler... İnsanın sonu toprak değil mi ki? Kıbrıs'a dek vücutlarımızla Sıra sıra doldururuz denizi Bilmeyenler bilsinler. Ulan Helen,ulan Helen Kızdırmaya,haksızlığa gelmez Ne çabuk unuttun Anadolu'yu... Bilir bizi deneyen... Beşikte uyuturken Ağlayan çocuklarını susturmak için Ninni bulamazsın da sonra Sus...sus...dersin: 'Türkler gelen...Türkler gelen...' Ulan Helen,ulan Helen Ecelin geldiyse Kıbrıs bahâne Demezler mi:'Vâde gelmiş cihane,baş ağrısı bahâne...' Alır götürür seni. Eh,ne yapalım? çok azan başını yer... Çekilir başa gelen. Ulan Helen,ulan Geçmez her işte dalavere,yalan. Yavruya anasını sormuşlar sanki Bak,KIBRIS'ın şahadet parmağı Ana Vatanı gösteriyor durmadan... Öyle bir milletsin ki Sevinir dostluğunu kaybeden Tedirgin olur bulan. Bu iş böyle gitmez ama giderse Masallar başlar birgün gayrı www.antoloji.com - kültür ve sanat Dünya dillerinde şöyle: 'Bir varmış...bir yokmuş Yunan...' Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kınalı Keklik Hasretliği demeye varmaz dilim Dudaklarım titrer hasretlik sıtmasndan, Kavuşmayı dile sen hep sevgilim Ayrılık kelimesi çıkmasın ağzından... Benden sana uzanan yolları Kendine çek iplik iplik, Avcı değil seni dört gözle arayan Ey sevgili kınalı keklik... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kırk Biri Doldurunca... Kalbimde kök salıp tek gülsün açan Kanımla sulanıp bende yaşayan. Emsâlin bulunmaz,sen:yediveran, Kırk bir maşallahla korur Yaratan... Bende bulduk,sende bulduk biz bizi Tanrı uygun görmüş her ikimizi, Kan yerine sevgi bedenimizi Dolanır,doldurur canevimizi. Birleştirmiş Allah kaderimizi Nazardan korusun biz çiftimizi, Fânide terketsek birbirimizi Buluşup da süreriz bâkimizi... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kırk Yedinci Yıl İçin... Seni dün tanımıştım,yıllar kırk yedi bu gün Şükrederim Tanrı'ma aşkım sâf,gönül gülgün. Mutluluk sana gelmez,sen ona koşacaksın Zorlarla kucaklaşıp,aşkla barışacaksın. Dudağından çıkanı kâlbin onaylayacak Sevmenin,sevilmenin gerçeği budur ancak. İki tende bir canla yaşamayı bilirsen Bir can kalıveririz yıllar geçse sen ve ben... 23.Haziran.2006 -Cuma/ANKARA Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kırmızı Elma Ya da Kadere Rıza... Ben bir kırmızı elmayım içini kurt yemiş Elden değil ne yapayım ALLAH'ım istemiş... Gerçekle bir olmuyor ki görünüm,gösteriş Emrine şükür RAB'bim kaderim böyle imiş... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kıskanan Kıskanana... Mevsimler hayatı doldurur bir bir Biri çıkar peşinden diğeri gelir, Hayat ancak mevsimlerle sevilir Sana bahar desem yazlar kıskanır. Besteyi sevdirir notalar,sözler Besteyle açılır gönülde gözler, Sevmesini bilen sevgiyi söyler Sevmiyorum dese kızlar kıskanır. Her telde gezdirdin güzelim beni Unutmadım,unutamam o teni, Bülbüllere öğrettiğim besteni Çaldırmak istediğim sazlar kıskanır... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kıskançlık Sen de güzeldin sen de Güzelliğini kabul ettirdin hiç zorsuz Tıpkı güzel olan herşey gibi. Güzelin dostu çok olur Düşmanı da ondan kalmaz, Dostlarına gülsen de Yaşar giderdin bir arada Düşmanlarınla korkusuz. Günahına girdiler senin Balon balon uçurdular yalanları Çekememezlik ne demek bilirsin. Düşmanın dili uzun Keşke kopsaydı kökünden... Kanaktın gönülden yana amma Güzellikten yana olgun... Dilleriyle bağladılar seni Kıskandılar beni sevmeni... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kıskanıyorum Örtün, örtün pencerenizi Sırf ben açmalıyım ardına dek Bu esen yel sızmasın odalarınıza Bu esen yel sizin değil Örtün,örtün pencernizi. Bu yel sırf benim odama dolmalı Sırf ben teneffüs etmeliyim bu havayı Sırf ben. Bu yel benim için esiyor O'nun her zerresinin kokusu var bunda Bir nefeslik sızarsa içinize Kıskanırım. Tümleyemem kokusunu içimde Ne olur örtün pencerenizi. İşte,bir koku duyuyorum Tüm kokulara benzemeyen bir koku Yâr oturmuş içime Burnumla değil içimle kokluyorum... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kış Kış geldi. Her taraf soğuk. İnsanlar,çehreler uyuşuk. Tanıdığım simalar Dargınlar bana sanki. Yüzüme ülümseseler dahi Soğuk bir gülümsemedir ki Soğukluk verir insana. Her taraf soğuk, Her taraf sessiz, Hava her zaman bozuk, Kış günleri neşesiz... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kız Ve Kadın Akla karayı seçmek Belki kızla kadını Ayırmak kadar zor değildir. Göze çarpan bir işaret Bir fark yok ki... Eğer olsaydı Ölmüş Rahmi beyin dul karısı Birkaç kız cilvesiyle Kız diye yutturabilir miydi hiç Kendini tecrübesiz delikanlılara? Ömer beyin uzun ömürlü Uzun saçlı ve boylu ihtiyar kızının Hâlâ kız olduğunu bilselerdi Dul avrat zannetmezler Mutlaka evlenme teklif ederlerdi... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kızıma... Biricik kızım benim yaşın bastı kırk dörde Gülüşün deva olur,şifa olur her derde. Yan yana iki dörtler gelirse kırk dört eder Bulunduğun mecliste ne gam kalır, ne keder... Allah'ın izni ile ömür merdiveninde Nice basamaklar çık,mutlu yaşa evinde... Ana-baba duamız zırhtan elbise sana Kötü göz,kötü sözden sığın Yaratan'ına... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kimyacı Nasıl ki sel gider de geride kumu kalır Aşk baştan gidiverir elde zakkumu kalır. Zakkum öyle bir ağaç al ve ak çiçek açar Onda hem zehir saklı hem de gizli deva var. Kimyager Toprak Ana neler neler üretir Fark etmez onun için tek ona tohum getir. Acıyı tatlı eder tatlıyı ise acı İşte böyle emsâlsiz akıllı bir kimyacı. Topraktan anlamayan su katıp eder çamur Ehli elinde toprak şekillenen bir hamur... Topraktır var oluşun kaçınılmaz dokusu Yağmur sonu kokulan en hoş toprak kokusu. Çekinme ver ömrünü,sakınma ver gönlünü O toprakta sonlanır ölümlünün son günü... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Korkma Ölümün kul,kölesi ölene dek korkanlar Onlar ancak öldükten sonra korkusuz yaşar. Cesur üç günlük ömür uzundur yüz yıl kadar Yaşanan o ömürde ölümsüz bir lezzet var. Korkak kendinden kaçar,sığınır bir korkağa Gölgesinden ürperir,güvenmez sola,sağa, Düz yolda tökezlenir,mümkün mü çıkmak dağa? Son değil ilk düşen o kaçıp korktuğu ağa. Gel korkuyla yaşama şu kısacık ömründe Gerçek cesur olmasan sen de cesur görün de Göreceksin diz çöker korkuların önünde, Yarını yaşar kalbin,korkular kalır dünde... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Korkunç Dünya İnsanları Arzular büyür apartmanlar boyu Zenginlik tüter burunda, Kafalar döner tekerleklerince Ele geçmez en lüks arabaların. Ufuktaki sisleri dağıtır hayâl, Kulaklarda maden şakırtıları; Allah'ı unutmuş diller konuşur: Para...para...para...mey...mey...mey... Cenneti dünyaya aktarır Çifte güzellerin çifte memeleri... Geçer zaman,gün kararır Günah kaplar sevaba örtük elleri Ölümdür artık tiksinilen şey... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Koy Ve Köy Koyda mehtap ve deniz Gümüş sular, Köyde güneş ve buğday Altın harman. Koyda sandal Ki içinde âşıklar Köyde öküz ve döğen Üstünde köylü kızlar, Hafiften bir de kaval... Koyda karanlık altında Aydınlık umutlar, Köyde toprağa damla damla Haziran sıcağında Ter akar Bereket yağar. Koyda aşk,köyde aşk... Koyda umutlar,köyde umutlar... Koyda hayat,köyde hayat var... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kör Kıskançlığa Dair Elimde değil Kıskanıyorum. Dünya çirkinleşiyor gözümde Yalnız ve yalnız o güzel Bir o bana benden Ondan gayrısı el... O,benim için gerçek O,erişilmeyen umut Birgün ölecek Yine de kıskanıyorum. Tutuşup hûri oğlanlarıyla elele Bensiz bahçelerde gezecek Allah'ım yine kıskanıyorum Ellerini tutacak temiz elleri çek! Ne de olsa bir insan oğluyum... Kötü düşünebilirim ne de olsa. Allah'ım,Allah'ım kıskanıyorum Onu,niçin bilmiyorum? Bir türlü içim rahat etmeyecek... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kördüğüm -1Tel tel kopuşmakta hayat sazımız Çoğumuz umutsuz,mutlu azımız, Ne çare böyleymiş alın yazımız İlmik ilmik çözülmeyen kördüğüm. Kimimiz ağladı,kimimiz güldü, Kimisi menekşe,kimi sümbüldü Tümünün sonunda boynu büküldü Bir kez değil bin kezdir bu gördüğüm. Bir tuhaf oluyor insan sevince Felâket başlıyor sevilmeyince, Acıyı tatlıyla birleştirince Karışık bir çelenk sana ördüğüm. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kördüğüm -2Sen gidince arkandan Elime gittiğin yol kadar Uzun,upuzun bir iplik almıştım Makaralardan. Ayrılık günlerini bir bir Bağlamıştım düğüm düğüm. Yaşlar da bir taraftan Düğümleniyordu gözümde, En son düğüm sendin Sen gönlüme düğümlendin... Ki o kadar düğümlendin Oldun artık kördüğüm. İnan ne ben ayrılırım senden Ne de çözülür bu düğüm. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kötümser Toprağı sevindiren Tanrı'm Toprak et beni de sevindir. Gönlümden bir parça toprağa düştü Anlıyorum acının ne olduğunu İnsan olduğumu anladım ya Unutmam bir daha. Toprağı sevindiren Tanrı'm Toprak et beni de sevindir, Ölüm benim için arzu Emir,senindir... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Köy Kahvesi Dışarda soğuk,içerde sıcak Buzlu cam gibi olmuş camlar. Acı rüzgârın zehrini akıtıyor Parmaklarını sıkarak Kahveye giren adamlar. Ağası,çiftçisi,çobanı gelmiş kahveye Kimi altmış altı atıyor köşede, Kimi dinliyor ağaların sohbetini, Kimi arıyor ocak başında bucak... Tavla,domino taşlarının şıkırtısına Katılıyor ağaların sesleri, Hamama döndürüyor odayı Sigara dumanıyla karışık Sıcak nefesleri. Köyde olup bitenler... Yosmalarla yiğitlerin aşk hikâyeleri... Geçmişe ait efsâneler Dökülüyor ağaların ağzından, Kahvenin dumanlı havasına. Şu çatı altında duyulan sesler Açılan ağızlar hep ağaların, Nasıl ki dağda,ovada,açık havada Kavalı dinlenirse sadece çobanların... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kumandan ve İlham Harp içinde bir kumandan düşün Başı dertte,uykusuz... İşte ben onun gibiyim Hatta ondan da beterim. Onun askerleri var Kelimeler benim askerlerim... Bir gözcüm var ama İki yüzlü bir dostum. Bazan bucak bucak kaçar benden Bazan gelir kendiliğinden. O geldi mi büsbütün kaçar uykum, Bir değişme olur bende tümden. Getirdiği haberlere uyar Sokarım askerlerimi harbe Sıralarım saf saf onları. Bazan onun fikrine uyar Değiştiririm taktikleri,plânları. Kazandık onunla birlikte Şimdiye dek nice nice muharebe... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Kutlu Olsun Onbir aya bir Sultan diye o tanımlanan Şükür olsun yaşadık bir kez daha Ramazan. Toparlandık bir daha Ramazan sevinciyle İnşallah geçer günler Ramazan bilinciyle... Bu iş bu ayda kalmaz belki ömre yayılır Sevgi,infak,paylaşma da ibadet sayılır. Diliyorum Allah'tan bayramlar olsun kutlu Yuvalarımız mutlu,tüm insanlar umutlu... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Küskünlük Gün olur hayata küsüyorum tümden Fikirlerimle,umutlarımla... Birden geçiyor içimden Dolaşmak diyar diyar. Gün olur küsüyorum insanlara O an sen geliyorsun aklıma Aşkının hürmetine geçiyorum küskünlükten Sevmeye çalışıyorum insanları Yeniden,yepyeniden. Ölüm geliyor aklıma kâh İçim ürperiyor hafiften Ve tüylerim diken diken... Sanma ki korkuyorum ölümden Gencim,gençlik neler istetir neler... Yaşamak isterim ben de ölmeden Bu yaşta,bu çağda ölmek Çektirir insana bir derin eyvah... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat L'amour Je veux aimer et être aimé Je ne sait pas l'amoure encore, Je nais comme une fleure dans sa petite coeure. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Lefkoşe - Barbarlık Müzesi Böyle gaddarlık olmaz,bunu yapamaz insan Yapsa yapsa RUM yapar çünkü kökeni YUNAN... Bin Dokuz Yüz Altmış Üç- ARALIK- gün Yirmi Dört Çocuklar:MURAT,KUTSİ,HAKAN,ana:MÜRÜVVET. Ev sahibi:FERİDE GÜDÜM ile beraber T u v a l e t ve k ü v e t t e kurşuna dizildiler. Sıktı kurşunlarıyla RUM,şerefsizliğini Kurşun oyuklarına bilmeden dizdiğini... Doktor NİHAT İLHAN'ın eş ve çocuklarını Hunharca katlederek gösterdi ayarını... Nice TÜRK köylerini göz kırpmadan katletti 'Toplu Mezarlar 'açıp gömmekse ona yetti... O RUM böyle yaparak TÜRK'ü bitirdim sandı YAVRU'nun arkasında ANA VATANI vardı... Beş parmakları gibi yumruk olmuş bir elin 'BEŞ PARMAK DAĞLARI ' ysa setti sandı TÜRK'lerin. 'ÇANAKKALE GEÇİLMEZ! ' öğrendi bunu DÜNYA TÜRK 'LER geçmek isterse BEŞ PARMAK vız gelir ya... Nerde o kahpecik RUM? İşte geldi TÜRKİYE Erkekliğin vardı da durduramadın niye? Sen GADDARSIN,BARBARSIN,İNSAN DEĞİLSİN diye Bu ' BARBARLIK MÜZESİ ' Kâinata hediye... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Mart-Nisan Ayları Hayat uyandı uykusundan Etrafına baktı Keskin nazarlarıyla; Kanları kaynattı, Canları oynattı. Su yürür ağacın,bitkinin O kuru damarlarına Yeşil hayata girişmek için. İnsanların kimisi Adem'e,kimisi Havva'ya Benzetmeye çalışır kendisini, Kuluçkalık tavuk ateşini Söndürmek ister yumurtalar üstünde Analık ruhu belirince kendinde. Sanki sokağa bırakılmış Ağlayan çocuk sesiyle bağırır Hamsine kavuşan kediler. Dişisi kuyruk sallar Haber yolar Erkeğini çağırır Hayata göz açar körpe yavrular... Anaları tencere açıp Yapamazsa hırsızlık Yavrularını teker teker Doğurduğu gibi yer... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Masal Seninle Zümrütü Anka'ya binelim, Yedi kat göğe çıkalım Katılalım gökteki meleklere. Batalım yedi kat yere Cinleri,devleri seyreyleyelim. Karşıdan gelsin Alt dudağı yer Üst dudağı gök süpüren Koca devler. Sen korkudan bana sarıl Kuvvet alayım senden, Keseyim her birinin Yedi başını teker teker... Kavrulalım,savrulalım maceralar içinde... Sen padişah kızı ol Ben de Kel Oğlan, Seni almaya geleyim, Senin için Canımı bile vereyim. Dağlar,tepeler aşayım Seni bulacağım diye Elimde bir demir âsa Ayağımda demir çarık Delinene dek dolaşayım... Aslı ol,Kerem olayım. Zühre ol,Tahir olayım. Leylâ ol,Mecnun olayım. Senin aşkınla yanayım, Delireyim,verem olayım... Üç defasında da 'Devlet Kuşu'uçup uçup başıma konsun Seni versinler bana. Kırk gün,kırk gece düğün Yapılsın Kel Oğlana. Tacımız,tahtımız dileyenlere Tanrı bize sağlık vere Aşkımız da dâim ola... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Mavilerin Öpüştüğü Yer Mavilerin kucaklaştığı yerde Göğün denizi öptüğü yerde Yitik gemimi ararım Nerde? dumanı tütmez gemim nerde? Mis kokular taşır rüzgâr Hasretliği bilmez burunlara, Burcu burcu tüter burnumda benim Kavuşmak ve sen. Görülmez geceler görür oldum Yıldızlarımı yaktıkça erken, Herbir yıldızdan bir can buldum Gündüzleri canlanınca insanlar Ve içlerinde yalnız ölürken ben. Gitmeyin,ey kuğular gitmeyin Göğün denizi öptüğü yere, Zaten boynu bükük zavallılarsınız İstemem kırılsın bir de kanatlarınız. Hâla dumanı tütmez gemimin Oysa tüter burnumda kavuşmak, Denizler dolusu yaş var Bana artık düşmez ağlamak. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Mâzide Kalanlar Şimdi sevenler mutsuz Meşkler mâzide kaldı, Arkadaşlıklar tatsız Dostlar mâzide kaldı. Seven az,sevmeyen çok Aşklar mâzide kaldı, Gözlerde artık yaş yok Yaşlar mâzide kaldı. Gözler ileri bakar Başlar mâzide kaldı, Yollar gitgide uzar Eşler mâzide kaldı. Mevsim her an sonbahar Yazlar mâzide kaldı, Dümdüz olmuş mezarlar Taşlar mâzide kaldı... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Mâziye Sesleniş Yine kıvranıyor önümde bu gece Gebe bir kadın gibi mâzi. Hâtıralar torbasını Eski bir hâtıra yırttı Gebe kadını doğurttu... Ben de çocuktum bir zamanlar... Değnekten atlara biner Savaşlara girer Olurdum gâzi. Tozu dumana katardım, Camlara taş atardım. Soğuk pınarlardan su içer Çamlar altında yatardım... Ben ta küçücükken severdim Çiçeğin,değneğin,kızın güzelini... Çekinmeden uzatırdı her kız bana elini. Büyüdükçe değişti Ruhum,sevgim herşeyim... İşte artık ben de gencim Benim de hakkımdı sevmek İsterdim ben de sevilmek... Bir menekşe gözlü gem vurdu Eyer vurulmamış taycasına Şu tecrübesiz gönlüme. Sarı saçlarını kement yapıp Doladı,geçirdi boynuma Kattı yeni hâtıralar Aşksız geçen ömrüme. Hâl her şeyi sildi,süpürdü O tatlı ânıları Sınırsız hayâl diyarına götürdü... Şimdi ise âti yayılır El falı gibi Bilmece gibi önüme... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Mehmetçik Ey bu toprakların bekçisi,güçlü arslanı Seninle yükseliyor yüce Ulusun şanı. Düşmanların olsun parlak süngünün kurbanı Çiğne,ez ayaklarınla kâfir yabanı! Sen hep ay-yıldız için çarpışıyorsun Türk'leri sayanı sen de sayıyorsun, Her zaman özgürlük aşkıyla yanıyorsun Mehmetçik,Allah yardımcın olsun... Cephede Vatan için Mehmetçik ölebilir Şehitliğe ancak o,böyle yücelebilir, Türk'ler dâim seninle övünebilr, Her millet Türk'e güvenebilir. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Melez Uykudan uyanmışsın belli Gözlerin yumuk yumuk Gözlerinde Japon kızlarının esrarı var. Sen uyandın da gözlerin şiş Benimkiler uykusuzluktan... Bacakların ve vücudunda İspanyol sıcaklığı su gibi akar. Sesinde İtalyan şarkılarının Yarı kıvrak,yarı hüzünlü çeşnisi... Verdiğin sözleri tuttuğundan ötürü Türk kadınlarının sadakati üstünde. Karnaval ayı yakınlığını Rio ve Alman kızlarından kapmışsın. O kadar ki cana yakınsın Erkekleri sürü sürü Kendine dost yapmışsın. Ben Türk'üm Sadakatin için sevdim seni Öyle sev,öyle sevsen de beni. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Menfaat,Dünya ve İnsan Dünya kendi etrafında döner Güneşin etrafında döner. Kendi etrafında dönse neyse Kendi bilir ne yapacağını Ama,güneşin etrafında dönmesi yok mu Beni düşünceye sevkeder. İnsanlar da onun bunun Etrafında dönmüş çok mu? Koskocaman dünya bile Gece demez,gündüz demez Dört mevsimlik bir menfaat için Döner,dolaşır durur. E...insanlar da Ondan bir parça sayılır Ne de olsa. Dünya döner Dönerken başını döndürür insanların O yana,bu yana baş vuruşlarından Menfaat uğrunda Birbirleriyle çarpışışlarından belli... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Mezar Gündüzün arkasında gece Hayatın arkasında ölüm; Öbür âlemin kapısını Daha dünyada gördüm. Kaderin vurduğu pençe Çaldırdı bu kapıyı Hem yaşlıya hem gence. Ses vermedi her giren Belki rahat bir yer bu Belki dolu işkence... Yok hiç hâlini bilen... Söyle bana ey mezar Korkma içini dök Sırdaş olayım sana. Oralarda neler var? Tecessüsümü sök Olmadan ben sana yâr... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Mezar Taşı Kitabesi Ölü,sağdan ne mal ne para ister Esirgeme ondan FATİHA'n yeter. İnsan oğlu gel lâyık ol atana FATİHA sun toprak olmuş yatana... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Mızıkçı Küçüktük ikimiz de Annenle annem Söze dalardı misafir odasında bizde. Senle ben saklambaç oynardık... Sen mızıkçı idin Hep oyuncaklarımı alır vermezdin. Şimdi de hem paramı,hem gönlümü aldın Bana yine mızıkçılık yaptın. O zaman küçüktüm Ama şimdi aklım başımda Seni isterim karşılık... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Mon Ami Allemand J'ai senti ta beauté que tu definis dans ta lettre, Je te donne quelque chose de mon âme Tu peux me voir par ma photo, peut-etre? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Mor Dudaklar Beni karşılamağa gelince Dudakların mosmordu Oysaki seni koyup gittiğimde Dudakların kırmızı kordu. Şimdi ayrılığın soğukluğundan Üşümüş olacak Ama,ziyanı yok artık Koruyucusuna yine kavuştu. O morarmış dudaklarını Bir çift dudak Aşkın ateşiyle ayrılığın buzunu eritip Islatacak,ısıtacak Sen de hazırsan ancak... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Mum Yeni doğmuş bir insan Yanmamış bir muma benzer. Açınca gözlerini dünyaya Başlar bu mum yanmaya. Türlü cefalar cenderesinde Hayat o mumu sıkıştırır Mum,ezilir,büzülür,yassılır. Mum erir gün geçtikçe, Yaş kemâle erdikçe İnsan hayatta kavrulur, Hakikatleri bulur. Birgün gelir bir toz gibi Uhrevî âleme savrulur... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Mum Çiçeği Yanmak,hep yanmak Kerem gibi Aslı için Yunus gibi Allah için. Aşıklara karıştım ben de... Ama ben yanmaktan Dem vurmayacağım. Bana bir söz ver de Aşkından içime bir fide Mum Çiçeği fidesi dikeyim. Yedi sene sırf yeşil yaprak açayım Çiçeğimi saklayayım içimde Senin için. Sabrımı verir Allah Sen yalnız söz ver Ve dur sözünde. Sabırla açan mum çiçeğinden Elimle bir taç yapayım Ben onu başına takayım Tek sen beni peşine tak... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Mustafa Kemâl İçin Bir an irkildi şehit Ve sonra toparladı kendini sevinçle Müjdeler dağıttı ölümsüz ecdadına. O an tüm ihtiramındaydı yiğit Ayakta dimdik Başı eğik Gözleri bakıyordu kadere hınçla. Toplandık bu yanda biz fâniler Ötedeyse ölümsüzler, Üzüntüyle sevinç ikiz kardeşti Biri bize düştü Diğeri onların kısmetine. Biz ağladık,onlar güldü, Bizce hâlâ yaşar Mustafa Kemâl Onlarcaysa Tanrı emri bu:öldü... Biz Ata'yı bize çekeriz Onlar kendilerine, Biz yine çekeceğiz Ölene dek çekeceğiz Gerçeği görmek istemez bir türlü gözlerimiz. Ölüm,gece gibi karanlık Aydın güncesine gerçek. Nasip olsaydı dilerim herkese Mustafa Kemâl gibi doğmak, Mustafa Kemâl'cesine yaşamak ve yaşatmak Mustafa Kemâl gibi ölmek... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Mutlaka Anacaksın Anmak,yaşanan geçmişe duyulan özleyiş, Aramak,yaşanmaktaki hâli beğenmeyiş, Boşuna mı bunca sitem,bunca serzeniş? Hâlde iyi yaşa ve yaşat mâzide kalsın Bir gün sen de mutlaka geçmişini anarsın Tatlı huzuru bulur ya da ağlar,yanarsın... Sözün süzmesi 'Ata Sözleri',öz-deyişler Yaşamışlar,görmüşler de öyle söylemişler, Arı bile peteğe bal diye özü işler... Bunlarla birbirine insan nasihat eder Gel inanmazlık etme,yaşadığın hep k a d e r İnançlı olur isen ne gam kalır,ne keder... İşte Uludan biri biz kullara şöyle der: 'ALLAH neylerse neyler,neylerse güzel eyler...' Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Mutluluk Mutluluk bir ürkek kuş Onu hep sen ürküttün, Sevgi tatlı bir yokuş Sen hep düzlükte gittin. Geçip te gitti zaman Sen daima kin güttün, Tanelerimi azman Taşlarınla öğüttün. Sevgim bir soğan kadar Akıtsa göz yaşını, Terkederdi acılar Ve ağrılar başını... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Müşteki Ve Asi Alah sızlanmayı sever,isyanı ise asla! Sızlanmada dua vardır,isyanda Allah'ı ret. Şikayetler sona erer Allah ile temasla, İsyancılar çölde kalır bir damla suya hasret. Şikayetsiz kul mu olur sığınmasın Allah'a? Kuşlar bile karanlıkta yuvasına sığınan, Susuzluktan içi yanan çölde ararsa vaha Kulu için Allah neyse odur kuşa âşiyan... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Nafile İster eziyetinden Hergün ezilsin gönlüm, İsterse hasretinden Yansın,kavrulsun ömrüm. Gönlüm içinde bir yer... Tek açan çiçek umut, Arada vitamin ver İstersen beni unut... Ne yapsan o temelli Onu söndüremezsin, Benim de yolum belli Beni döndüremezsin... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Nazarımda Hiçsin Sen Bu can çekici havalara Nerdeyse aldanıp açılacak ağaçlar Benim sana gönlümü açtığım gibi. Sen hiç oralı olmadın Çünkü ben parasızdım,fakirdim Sen zengin isterdin Tutturdun ille de zengin... Aklını paraya verdin Kendini paraya sattın. Artık gönlümün dallarından Senin koparabileceğin ne bir meyva Koklayabileceğin ne bir çiçek kaldı... Sana güvenen dallarım kurudu... Seninse artık taptaze hayat dolu dallarına Başkaları el attı Bol olsun yiyecekleri meyva... Mis olsun koklayacakları çiçek... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ne Desem Ki? Gel,gel demiyeceğim Gelsen de bulamazsın, Gül,gül demiyeceğim Gülsem koklayamazsın. Öl,öl demiyeceğim Ölsen kurtulamazsın, Sen benim için vardın Ben senin için yokum, Gelsem yine kovardın Artık sözüne tokum. Döksen göz yaşlarını Deniz hiç yıkanır mı? Kalpte açtığın delik Bir sözle tıkanır mı? Öl,öl demiyeceğim Ölsen kurtulamazsın, Ben kurtulur giderim Yine kurtulamazsın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ne Oldu Sevgilere? Eskiden sürerdiler Sevgiler bir ömürlük, Şimdiler de neş'eler Zevkler hep birer günlük. Ömürler mi kısaldı? Sevgiler mi küçüldü? Neden böyle azaldı? Neyle,nasıl ölçüldü? Topu kaçtı kantarın Tadı kaçtı mantarın Kültürle doğaların Pabuçları atıldı. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ne Yapayım Ki? Sevgi yok,saygı yok hepsi uydurma Böyle bir hayatım varmış nideyim? Belki dönerim,önümde durma Ardıma bakmadan çekip gideyim... Sararan ben oldum,yeşeren sen ol Patlayacak tomurcukta umutlar, Kırıldı gövdeler,kırıldı dal,kol Kahıra dönüştü tüm mutluluklar. Sen beni,ben seni yaşar bilelim Derler ki çıkmayan canda ümit var, Biz böylece bir teselli bulalım Dönmekte mi zarar gitmek mi yarar? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ne Yapsan Kabulüm Dua yerine geçer beddua etsen bana, Sevinir,zevk duyarım,hergün zûlmetsen bana. Dünyada kötülükler yeter ki senden gelsin, Başkalarına çirkin,sen bana hep güzelsin... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ne Yaptık Ki? Zaman geçmez biz geçeriz Yolumuzu biz seçeriz Kâh yürürüz,kâh uçarız. Ne geçerse elimize Haram,helâl demez yeriz, Ne gelirse dilimize Bir an düşünmez söyleriz. Kaderimize kızarız, Yazgımızı biz yazarız, İflâh olmaz hep azarız. Hem severiz,hem üzeriz, O dal,bu dal biz konarız, Meyve daha hamken yeriz Şansa,talihe küseriz. Yâr elinden biz içeriz, Biz ölçeriz,biz biçeriz, El boş diyardan göçeriz... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ne Zaman Diyebileceğim? Şu görünen kara dağlar Eskiden de böyle değildi. Basmıştı her yanı eşkiyalar Korkudan nice başlar eğildi. Kar yerine kan vardı bu dağlarda Hergün birkaç ölü bulunurdu eteklerinde, Soyulanlar yana yakara ağlar da Yine birkaç kuruş kalmazdı yeleklerinde. Kurşun yoktu,fakat korku çok, Herkes canından bıkmış, Dağda adam öldürene hiçbir ceza yok, Eline bir silah alan duğruca dağa çıkmış... Her taraf kan,ateş içinde yüzüyordu, Her saat başında bir silah sesi, Bir ölüm haberi herkesi üzüyordu Silah sesiyle söndü nice insan nefesi. Aradan aylar,yıllar geçti... Bir efsane oldu kanlı dağlar, O dağlar şimdi karlı dağlar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Neden Sustum? Şimdiye kadar neden sustum? Susmadım kendimle konuştum. Zehrimi hep içime kustum Uçup uçup şimdi konuştum. Herkes konuşur bâri sen dinle, Sen de konuş o gür sesinle, Yeter ki konuş edebinle, Duy nefsinle,gör nefesinle. Susmak,ebedî konuşmaktır Konuşmak,sonunda susmaktır, Sözün,özün cevheri Hak'tır Bunu anlamayan ahmaktır... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Neler Düşünürdüm... Bir kez beni güldürseydin Gül kokacaktı masallarım... Hayatım değişecekti belki de 'Mes'utlar...'diye yalnız bize diyeceklerdi. Sen anne olacaktın ben baba Ve sana,bana benzeyen yavrularım... Hayatımızdan memnun yaşayıp gidecektik... Kıskandıklarımız olmayacaktı hiç Aşktan,saadetten yana. Alaylı alaylı gülecektik biz de Aşk için içten ağlayana. Şimdi kâğıtlarda kalacak bu hayâller Sen beni düşünmeyeceksin bile Sararken seni yabancı kollar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Nesin Sen? Güfteler yazsa idim sen dillere düşerdin Şiirimi doldurdun tek bana huzur verdin, İlhamlar uyandırır hem neş'en hem de derdin Gönül ise muradın işte gönlüme erdin... Bir zamanlar gül oldun şakıdı hep bülbüller Lâle olduğun zaman kıskandı seni güller Zira tarihe geçti ismin ile devirler Senin için söylendi şarkılar ve şiirler... Şimdi ben neye baksam gördüğüm yine hep sen Gönüllere çizdiğin sevgiler desen desen... Yaşamın kaynağısın,ağlatsan ya da gülsen Şiir kabristan olur bırakır da gidersen... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Neyi Arıyor Bu İnsanlar? Bu dünyaya gelmenin amacını anlamak Gerekir bunun için yaşananlara bakmak... Soru işaretiyle insanlar koşuşarak Kuş gibi daldan dala konarak,uçuşarak Ne bekliyor dünyadan, neyi arıyor neyi? Kimi Kimi Kimi Kimi Kimi Kimi Kimi aracı kılmış kendine yoldaş, meyi, gâye edinmiş gezmeyi eğlenmeyi, ibadet saymış musikî dinlemeyi, marifet bilmiş gün boyu sevişmeyi, uğraş edinmiş çalışıp,didişmeyi, tekte aramış huzuru,yalnız kalmış güç çokluk demiş çocuk yapıp bunalmış... Herkes bir tarafını yakalamış hayatın, Fili tanımlamışsa nasıl herbir âmânın Tuttuğu kadarıyla koca fili o sanmış Sırrına erememiş böyle bir hayvanatın, Huzurunu bulmamış gizemli saltanatın. İnsan oğlu dünyaya değil aramak için Gelmesinin hikmeti:nedendir ve de niçin? Bir nebze düşünerek hayatı yaşasaydı Halbuki o dünyayı sanki ebedî saydı. Bu yüzdendir herşeyi bu dünyada arıyor Ne yazık ki hep böyle aranıp aldanıyor. Arayan buldum derse küllüyen bu yalandır Gerçek ise kendini tanıyandır,bulandır. Dünyaya gelmek demek:burda ekmek ve emek Olgunlaşan meyveyi ebediyette yemek... Ekin,çirkin,güzel mi? bu dünyada bellidir Hasenatı olanlar Cennette temellidir... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Nisan Yağmurları Bekliyorum,bekliyorum o yağmurları Islanmak istiyorum sırılsıklam Yine o yağmurlar altında. Burnumda tütüyor toprak Buram buram nisan yağmuru yağarken Daha şimdiden. Nisan geliyor,bahar geliyor Bize yeni aşklar getiriyor nisan Eskiliğimizi unutturuyor bize Bizi bizden geçiriyor. Bir yara kaşındı içimde Eski anılar geçti de kafamdan Unutuklara karışıyor anılar gün gün. Nisan yağmuru,'kırk ikindi yağmuru' Sen hep kırkla. İçimde bir kavruntu Bir kavruntu aşktan,güzelden,anılardan yana Serinlik istiyorum püfür püfür Yağ,yitik hâtıraların üstüne Damla damla serinlesin içim Kırk gün yağ Kırk gece de benden... Anılar için sessiz sedasız Sen şıprdatırken geceleri Ben yatağa gireceğim erkenden Belki rüyalarımda görürüm Kırk gün kırk gece düğün... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat O'na.... Benim hep kendimledir Dünyadaki yarışım, O'nadır sana değil Yalvarıp,yakarışım. Değerim yoktur belki Bazı gözlerde hiçim, Sana hep kapalıdır O'na açıktır içim. Bir yolun yolcusuyuz Artık ben anlamışım, Ne geride kalmak var O'nadır bu varışım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat O Da Aşıktı... Ölmüş... Ağlardı durup dururken Sebebini anlayamazdı. Niçin ağlarsın? dedim birgün Gülmek insanlar için dururken... Acıydı ama gülüverdi bir kez Dedi:bilmez misin ne demişler? Aşık olan ağlarmış... Ağlardı,göstermezdi göz yaşlarını İçi erkeklik gururuyla burkulurken. Şimdi hak verir oldum sözlerine Değil mi ki korka korka ağlamak Kuru göz kapaklarını ıslatmaksızın Sebepsiz,durup dururken. Başa geldi bir kere Belki göz yaşı tek avunak Belki,belki bir çare... O da uyku uyumazdı geceleri Tüm âşıklar gibi Yorgundu. Bir de türkü tuttururdu dudaklarına Duyulmamış aşk türkülerinden. Artık toprağı uyanıyor horoz sesinde Berrak sabahlar. Geceler yağıyor üstüne gölge gölge Emiyor karanlığı toprağıyla toprak altına Titreyen ışıklardan ayıklayıp Uykusuz gecelerinin uykusunda Gerçeğin rüyalarını görüyor şimdi. Aşk,yanı başında ölü soğukluğu, Yorgun düşünceler artık ak-pak Soyuvermişyorgunluğu... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat O Gidiş İştahım yok Ne aş isterim ne iş İştahtan kesti bağladı düşünceye Beni o gidiş. Gemiler geçtikçe Boğaz'dan Dizim dizim diziliyor lokma Geçmiyor boğazımdan. Seni düşünüyorum Yemek-içmekten kesildim hep Bir deri,bir kemik kaldım artık. İştahım yok Ne aş ister gönlüm ne iş Yok mu o gidiş,yok mu o gidiş... Bir hasretin acısını gömdü Acılar mezarlığı gönlüme, Gittin o gidişte bensiz Bensiz dalmışındır suların derinliğine Yalnızlık ve aşkımızdan ürpermiştir Belki için tiril tiril. Bir vapur götürdü seni Bir vapr düdüğünde acı düşünceler Öldürdü beni,öldürdü beni. Düştü gönlüm düştü yine Anılar serinliğine... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat O Ne Bakış Tanrı'm? Ben nice gözler gördüm,ne gözler beni gördü İçimi göremedi sanki o gözler kördü. Yüzüme derin derin ve içten bakıyorsun Gözlerinle gönlümde ışıklar yakıyorsun. Bakışın gözlerimden eksik olursa eğer Dünyam kararıverir,gözlerimde kalmaz fer. Ben ne böyle göz gördüm, ne de böyle bir bakış Bakışınla bahara döndü gönlümdeki kış... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Olamadım Sıra dağlar kesivermiş yolunu Gurbet çökmüş dizlerinin dibine Yolunu kesen dağ olamadım. Ellerindi salkım salkım üzümüm Sarhoş oldu şarabımla çok kişi Önüne serili bağ olamadım. Yem oldum oltaların ucunda Günahımla girdim balık ağzına Seni yakalayan ağ olamadım. Dert başta,göz yaşta yıllar yaşadım Üstümde gök şahit,altımda toprak Vallahi,Billahi çağ olamadım. Sütünü sağdı körpe çocuklar Kaymaklaştı sende benden gayrısı Yayık yayık sütünle yağ olamadım. Seni buldum tez yaşadım günleri Sen yittin başımı toprağa vurdum Dirildim diridim sağ olamadım. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Olayım... Ağlarken gözlerinden süzülen yaş olayım Gülerken yanağında açan gamze olayım, Yürürken ayağına ben yol,yoldaş olayım Aşkının iksirine bile meze olayım Ben seninle var oldum tek sende son bulayım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Olta Ve Balık Hakikat olta Ümit denizde balık. At oltanı denize Takılırsa ne âlâ... Takılmazsa Boşa giden zamanın arkasından Bakınır bakınır durursun Hey babalık... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Olumlu Düşünelim Bütün olumsuzları Bir yana bırakalım Elimize ne geçer Şöylece bir bakalım: Gecelersiz hep gündüz, Tepeler yok hep dümdüz, Acılar yok hep tatlı, Yayalar yok hep atlı, Göz ağlamaz,yüz güler, Dikensiz bütün güller. Küslük nedir,kin nedir? Düşman da sevgilidir. Elin biri yağdadır Birisi de baldadır. İnsan insan olalı Böyle dünya olmadı, Şeytan insanı değil İnsan,şeytan aldatır... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Oluruna Koy Gitsin Bu hayat böyle geçmez Susamayan su içmez, Ekmeyen başak biçmez Oluruna koy gitsin... Kaderi silemezsin Ne olur bişlemezsin, Olsa,önleyemezsin Oluruna koy gitsin... Zehiri içemezsin Ne tatlı diyemezsin, Bu ömür böyle bitsin Oluruna koy gitsin... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat On Kasım Düşen yapraktaki bu hüzün neden? Neden böyle boynu bükük Bayrağın? Gözlerdeki yaş gibi havadaki nem Yine geldi On Kasım anlayacağın... Ölünün büyüklüğünden ölüm bu kadar acı, Bir insandı ki o başlarımızın tacı, Öldüğü gerçek ama Türk'lerin inancı: İsmiyle,eseriyle kalpte yaşatcağın Tek örneğindir o,gönül bağlayacağın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat On Kasımlar Yas Günü Değil Artık... On Kasımda bir yaprak düştü orman sallandı Dokuz yüz otuz sekiz...tüm dünya tasalandı. O yaprakla genç ağaç artık kurur sandılar Ağaçlar kökten kurur,gafiller aldandılar. Fırsat sanıp kurt,böcek; içten,dıştan dadandı Örümceklenmiş kafa, asıl o aldanandı... Bir kökü Trakya'da,Anadolu'da biri Sonsuz saçaklarıyla o ağaç hep dipdiri! Devrimler kabuklaştı,korur o genç gövdeyi, LAİKLİK'se yaratır ferahlatan gölgeyi. LAİKLİK gölgesine sığınıp yaşayanlar Başının yandığını gölge giderse anlar... O ağaç her yıl yeşil binlerce yaprak açar Her yaprağında ümit,her yaprakta ATA var. O yaprak sensin,benim; o ağaç tüm TÜRKİYE 'm, O ağaç şahlanmış at ona vurulamaz gem... ATA 'sız yıllar geçti hasretine alıştık On Kasımlar gelse de ağlamayız biz artık. İşte bir tane daha geldi yine On Kasım, ATA 'ya dil uzatan bizler için tek hasım. O 'na kem söz söyletmem ki atar kafa tasım ATA 'ya değil benim ATA 'sızadır yasım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat On Sekizi Bitirme Yaşı Ya Da Rüşt Yaşı Şiiri Önümde görünmez uzay Arkamda geçmiş on yedi tane Aralıkta Sönmüş on yedi mumun yarı gölgesi. Bu ay on sekizincisini Söndüren üfrüğümde Bambaşka bir kuvvet var. Bu,medenî hayat havası... Söndürürken bir yandan mumu Delikanlılık kıvılcımıyla tutuşan Bir gençlik çırasıyla Yakıyorum on dokuzumcumu. Kavuştuğum medenî serbestlik Doldururken ruhumu Diyorum kendi kendime: Reşitim ben de reşit Hem tüm reşitlerle eşit... Önceki yapamadıklarımı Bir anda yapmak aç gözlülüğü Kasıyor,kalbimidaraltıyor, Kalbim duruyor şimdi Arzularım atıyor... Düşünceler artıyor... Dumanlıyor kafamı âni Korkuya bürünen bir düşünce: Başıma vurmasın bu serbestlik? Veriyor bunun cevabını da kafam Dinle diyor şu sözümü önce: İnsanın içine kurt düşünce Var ise yok gibidir serbestlik Yine eski tas,eski hamam... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ona Benzer Başımız dumanlı dağlar misâli Kupkuru gözümüz ağlar misâli Sanki perişan bağlar misâli Misâl misâl benzemiş herşey hâlimize. Yıldızlar ışığını yakmış her gece Aşk ile çakmak çakmak gözlerimizden Ya biz de âşık olmasaydık Daha da karanlık olacaktı dünya Bizim içimizden. Aşımız acı aş misâli Başımız dertli baş misâli Bağıra basılan taş misâli Hasret yatar gönlümüzde yavru yavru Aşktan vazgeçemeyiz Ana kâlbi misâli... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Orhan Veli'nin Aksine 'Orhan Veli'yi bu güzel havalar mahvetti...' Mahvetti beni bu bozuk havalarla Bir de yeşil gözler... Böyle havalarda girdin Rüyalarıma melek yüzle, Günahsız güneşler doğdu Sen,şeytanca çıktın rüyalarımdan Belinedek günaha batık. Gözlerimi her açışımda yeniden Günahlar üstünde kurulan dünyaya Kara gözlerimde yeşil gözler İçim meyhanelerin kirli duvarları... 'Cahit Sıtkı'nın bekâr yatağından'da Daha soğuk yatağım, Geçtim çor-çocuktan Nerde eş? Kim kurtaracak bu bekârı? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ortada Herşey Herşey herşeyini dökmüş ortaya Pazarda satılık misâli. Tabiat tüm güzelliğini Bak şu karşıdan gelen dilber Dik göğüsleriyle yuvarlak kalçasını Gözlere hedef etmiş Ve daha neler... İçinden ötürü melekleşen Çocuk çocukluğunu Ortaya koyarken Tecessüsten açılmış faltaşı gibi gözleri. Her manzara karşısında Gönül oynarken her telden Ortaya koydum sâf hayranlığımı Her sevişimde hayatı içten... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ortaklaşa Cinayet Mutlu olamadıksa kusur yalnız bende mi? Kabahatin büyüğü öldüren,ölende mi? Kusur değil sevgiyi,olmaz mı arasaydık? İki katil bir olup aşkımıza biz kıydık... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Öğretmenler Günü Ve Öğretmenlerim İçin Bu günlere gelmişsek,bir değersek sen ve ben Bunun mimarı kimdir? Tabii ki ÖĞRETMEN. HAZRETİ MUHAMMED 'dir güzel ahlâk öğreten İlim ÇİN 'de olsa bul diye ilme yönelten. Bir harf öğretene kırk yıl der köle olurum HAZRETİ ALİ gibi ben hep yazar,okurum. İslâm Dini âlimi şehitlerle bir tutan Canlar yaşasın diye şehitlerdir veren can. TÜRKLÜĞÜ uyandırıp canlandıran yeniden Ulu Önder ATATÜRK her TÜRK 'e BAŞÖĞRETMEN. 24 KASIM sizin gününüz öğretmenim Kutsal ellerinizden SAYGILARLA ÖPERİM... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Öksürük Aşkımızın bölünmesine Bir kem öksürük sebep oldu. Hatırla bir güz sonu Mehtaplı bir gecede dönüşümüzü... Ben unutamadım bir türlü Dün gibi hatırlıyorum: Bir rüzgâr vardı hafiften Ğığış gığış ayaklarımızın altında Bizi bir başka âleme sessizce Aktaran yapraklar... İçin ürperdi ansızın Seni daha fazla kollarımda sıktım ısınasın diye Boğazın gıcıklandı Ve arkasından başladın tatlı tatlı öksürmeye Öksürüklerden ördüğün acı bir besteyi... Aşkımıza ve bana ithaf ettin... Nöbetçin oldum günlerce yatağının başında Senin her öksürüşüne Ben bir sessiz hıçkırık kattım Ayakta olduğuma bakma benim Seninle birlikte ben de hastalanıp yattım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Öküz Ve Boğa Öküzün arkasında değişen:kişi Öğenderelemektir onun hep işi. Öküzün geleceği tıpkı geçmişi Bir kez başı kaptırmış boyunduruğa... İspanya'da yılda birgün o koşturur Önündeki kaçanları o coşurur, Arenada özgürdür,onundur gurur Artık o öküz değil olmuştur boğa... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ölüm Can vücuda girdiğinde Heves dolu bir giyiniş Başlar çıplaklığı örterekten. Yerinde can dururken Gönül geniş. Bir de Can burnun ucuna gelmeye görsün Gönül daralır Geliş tersi bir gidiş. Ölüm acı ve kara Ama giydirir beyaz, Alışır bu insanlar Herşeye biraz biraz... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ölümlü Ve Ölümsüzler Selâmın üstümüzde daim olsun Rabbimiz, Bizler birer fâniyiz,sizler ey ehl-i kubur Cenetten birer bahçe olsun kabirleriniz Etme Rabbim, olmasın cehenneminde çukur. Bizler her zaman yoksul,sen her zaman bir varsıl Ne kadar zengin olsak bizler yine bir fakir, Bizler bir kullanıcı, sahibisin sen asıl, Sen ne dersen o olur,bizi etme hor,hakir... Ezelde iken yoktum,sen istedin ben varım, Sen istedin de oldum sana köle,sana kul, Şimdi fâni de olsam ebedî yarınlarım O zaman bir olacak varsıl ile her yoksul... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ölümün Kendi Şiir Ölümün şiirini ölenler yazar O yüzdendir ölümdeki bu sır, Yaşayan ölüme ağıtlar düzer İnsan var olalı bunca asır. En güzel olsa gerek ölümü yaşamak Ki yaşayanların hepsi kıskanç. İnsan oğlu kefenleyip saklıyor Öleni değil ölümü ak-pak. Bundandır ölümü acıyla gömmek Doğumu sevinçle karşılamak... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ölünce Böyle Konuşacağım Ergeç gözlerim kapanacak Göremiyeceğim bir kez daha güzellikleri tümden, Gözlerim ağlamayacak Ne de bana ağlayan olacak... Bir zifirî karanlık içine çekecek beni Gecelerden,ruhumun neş'esiz günlerinden koyu Bir karanlık ki bana dost Koymadı içimde ölümden yana korku. Birgün görmeyecek gözlerim Hayatı,güzellikleri tümden, Avunmak mı düşecek bana Yastıksız,yataksız bir uykuda eski gördüklerimden? Tek güzel şey karanlık Aydın fikirliler,güzeller hep birer soğuk iskelet.. İnleyenlerin şarkısı Meltemler gibi ılık. Konuş,konuş benimle Ruhların meçhûl dilinden, Korkma! ne duyan olur ne anlayan... Bir kavak hışırrtısıdır mezarlıklarda Ölümsüzlerden öğrendiğimiz şarkılar... Başımızda kavak yelleri esmez ama Mevsimimiz şimdi bir başka bahar... Biz karanlıklar insanıyız Tek güzelimiz,gözümüz hep karanlık, Allah'a ısmarladık... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ömrümüz Tükeniyor ömrümüz yaprak yaprak Takvimden eksilen sayfalar gibi, Gün gelip insan ihtiyarlayarak Eriyor dağlarda karlar gibi... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ömrümüzden Bir Yaprak Birgün gelip ölecek Bülbülleri gönül bahçelerimizin, Elbette birgün solacak Güzel gülleri kalplerimizin... O zaman erişeceğiz Ömrümüzün sonbaharına, Ansızın düşeceğiz Yolumuzun so yarına... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ömrün Devirleri Ömrün çocukluk devrinde Tohumcasına ekilir umut Gün ışığında ısınır Titrer akşam serinliğinde Boy verir incecikten. Ömrün gençlik devrinde Kavrulurken umutlar ateşiyle genç Göze çarpmaz bir bulut Göğü masmavi dolduran Hayâllerin içinden. Gelip çatınca ömürde kış Kökü sarsılır umutların, Artık yok umut Havadaysa çok bulut... Gözlerden yağan yağmur Süzülürken kalakalmış ömrün süzgecinde Kalbur üstü bir kelime: Unut,dünyayı unut... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ömür Defteri Her insanın doğumuyla Açılır Allah önünde Ön kapağı beyaz-aydınlık Arkası siyah-karanlık Çeşit çeşit,boy boy Kalınlıktaki defterler... Yazılır günü gününe, Saati saatine, Günahlar,sevaplar, İyilikler,kötülükler, İbadetler,kabahatlar... Defterdeki yerlerine. İşlenir boş yapraklar Dolan atılır geriye. Bugün şu,yarın o dolar Siyah kapaklar örtülür, Defterler dürülür, Uhrevî âlemde Hesaplar görülür... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ömür Yolcusu Yolcu olup olmadığını bilmem ama Uzun bir yoldan geldiğin hâlinden belli. Yüzünde yoldan şekil almış Kıvrım kıvrım çizgiler... Tuhaf! yolun tozu ayağında değil Saçlarına dolmuş Ağarmış saçların. Durma,devam et yoluna Bir anı da götür benden O gideceğin yere. Ben gelinceye dek sabret Hiç sorma beni gelenlere Oraya gelen Tanısa da tanımamazlıktan gelir Bekle,anılarla yüklü geleceğim ben... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ömürden Bir An Beraber olduğumuz günler Sabuna basmışcasına zaman Bilirsin nasıl kayıp da geçer. Sanki mübareğin ardından Atlı kovalar Bilmez ki aşk yolunda Zaman kavramını yitirmiş İki yay var... Kaç defa susturduk saatlerimizi Susmadı,durmadı zaman Habersiz geçti, Piç bırakırcasına bıraktık arkamızda Aşkımızdan doğan Ömrümüz içinde bir an Belki de unutulmuştur şimdi? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ön Ve Son Hesap Benim için Güneş bir daha doğmamacasına batacak Yere battığım zaman ben. Güneş başkalarını ısıtacak, Başkaları teneffüs edecek bu havayı, Herkes fâniler için her şeyden Faydalanacak bir zaman Tıpkı benim gibi. Payıma şimdi düşen bir toprak... Yağmur başkalarını ıslatacak Benim de toprağımı. Biliyorum,toprak ana Verdiğini alacaksın benden En son zerresine kadar Ki dünyada ilk hesap bu önceden. Evet, bir de ötekini düşünüyorum... Düşünüyorum da iyilikten yana Her şeyi yapmak istiyorum. Ama olmuyor ki öyle hep... İnsanlığımı unutuyorum bazan Ve uyuveriyorum şeytana... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Öpüş Sefası Ay,suları mehtapta, Gölge,toprağı güneşte, Alim,ilmi kitapta öper. Kâlem de kâğıdı hatta Öpe öpe usanmadı. Ne ayım,ne gölgeyim, Ne âlimim,ne kalem... Bilmem ki neyim? Deli gönül kanmadı Öpüşten yana. Öpüşe dalmış herşey Öpeyim,ben de seni öpeyim... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Örtünmeye Dair Karşı değilim asla örtün emrine hâşâ! İtirazım türbana! ne örtüye,ne başa... Gün gelir kendi çözer türbanı kafasından Endişem:kurtulamaz kısır saplantısından... Allah örtün diyorsa beynini ört demiyor Sana örtünsün diye tek tip örtü vermiyor. Kusur örten Râb bile önüne set germiyor Sana yol gösteriyor,türbanı önermiyor... Örtün ki görünmesin tahrik eden süslerin Süs diye tanımlanan takı ve göğüslerin. Abdestin uzuvları açık kalsın ruhsat var Bu yerler açık iken kul Huzura da çıkar... Abdestte yıkanır yüz,eller dirseğe kadar Ya mesh ya da yıkanır ayak bileğe kadar. Bir de başa mesh ile bir abdest tamamlanır, Abdestin organları örtü dışında kalır. Sen bunları bilip de örtünüyorsan eğer Bu örtünüş gerekli ve de matluba değer. Baş örtüsü bu diye kendince yaratırsan Bunun adı türbandır diye adlandırırsan... Senin niyetin belli:dinî simge yaratmak Bu kalkana sığınıp laikliğe su katmak... Karanlıklar örterse nasıl ki kusurları, Aydınlıklarsa açar ufuktaki surları. Gel beynini açık tut,teslim ol Yaratan'a Hizmetin böyle olur Vatana ve İmana. Böyle yapmazsan senin eline birşey geçmez Kadınlık onurunsa yüceliğe erişmez. Sen anamsın, eşimsin,bacımsın ve kadınsın Seni siyaset için araç eden utansın! Siyaset taciri o,örtüyü türban eder Saltanatı uğruna o başı kurban eder... Siyasî ol,kaptırma yakanı bezirgâna Us kullanmak yaraşır ' SALİHAT - I NİSVAN 'a... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Özlem Bir sokuluşun vardı Anayı arar gibi, Bir dokunuşun vardı Sevgili sarar gibi, Şevkate ve sevgiye Muhtaçtın anlaşılan, Bir de öpüşün vardı Yarayı sarar gibi... Bir kıvrılışın vardı İbadet yapar gibi, Bir kırılışın vardı Kabahat yapar gibi, Boyun sıra günaha Girmiştin anlaşılan Bir diz çöküşün vardı Tanrı'ya tapar gibi... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Papa 16. Benedikt İçin... Hıristiyan Alemi başı olan ey PAPA Konuştuğun sözlerin gelmiyor ipe-sapa... Hıristiyan Dininde TANRI tek değil üçtür Bir de PAPA girerse bu dine bir hörgüçtür... ALLAH'ımız TEK bizim elçi MUHAMMED'imiz İSLAM son DİN, son Elçi aziz PEYGAMBERİMİZ. Bizler k u l u z ALLAH'la kimse girmez araya Bunca NEBİ var iken PAPALAR kalır yaya... PAPA var öldürecek teröristi af eder Bu son PAPA gibisi lâfın içine eder... Kutsallığını bilsen sen bir değer edersin Bu örümcek kafayla CEHENNEME gidersin... Nerde kalmış CENNETE aracı olman senin Gir bakalım CENNETE girebilirsen kendin... Hıristiyan Dinine biz saygılıysak eğer Hz. İSA'nın KUL olması ve PEYGAMBER... Hâşâ ALLAH'ın oğlu olduğundan değildir Sen ey PAP BENEDİKT bunu böyle bil,bildir! Bilirsin de muhakkak demek işine gelmez Çünkü gerçek kul olmak sana SALTANAT vermez... Din adamı olarak dine saygın var ise ALLAH onu af eder kim ki ÖZÜR DİLERSE... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Papağan Aşk insanı bir papağan Aynı şeyi söyler her an. Dilinde sevgilinin ismi Gözünde sevgilinin cismi Sevgiliye dönüşmüş artık Kalbindeki kan. Aşk insanı bir papağan Ezberlemiş tek kelime; Onu söyler güler Onu söyler ağlar: Yâr,yâr,yâr... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Para Renkten renklere sokar insanları şu para Kendinde iki renk var: ya beyazdır ya kara. Karası kolay geçer ele pek zor saklanır Beyazını bulmak güç,terle yunur,aklanır. Karasının kokusu kan kokar, namus kokar Akında burcu burcu akan ter kokusu var. Dokunmuştur hileyle kara para dokusu Sahibinin o yüzden bu aşırı korkusu. Bozuk ekonomide kara para aklanır Yatakta iken hasta sırtından bıçaklanır. Aklansa da karada renk gri ve bozlaşır Akın kendisi değil aklayan el yozlaşır. Zenginlik para ile değil gönül iledir Paranın varlığı da yokluğu da çiledir... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Pervane Gibi Tek bir şeyi hatırlıyorum: Seni vapur götürmüştü değil mi? Seni götüren vapurun Pervanesi ne ise Senin ayrılığın da aynı. Uskurun döndürdüğü su Çok kısa bir zamanda durgun Ve berraklaştı. Ama senin ayrılığın yok mu doğrusu Bana günlerimi şaşırtacak kadar Sersem etti kafamı. Hâlâ o pervane döner başımda Deniz tutmuş gibi bulanır içim, Başımda düşünceler karmakarışık Başım durgunlaşmadı, Berraklaşmadı daha Sanki hayâlin titreyen Suda bir ışık. Net göremiyorum seni Pervanece dönüyor kafam Pervane ayırdı senden beni... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Platonik Aşk Aşkını söylemeye şairliğe ne gerek Her bir yanın bir başka aşka dâvet ediyor, Ben sana tutulmuşum gönülden isteyerek Aşkı ben,ışığı mum vere vere eriyor... Sevgim anlaşılmazsa ne fark eder kâr,zarar Bu gidişle geride benden acı ah! kalır, Vuslat tek umut olsa ne sana,bana yarar Bir de kuru can kalır,onu da Allah alır... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Postacı İşte yine postacı göründü Zaten tüm hasretlikler bizim mahallede. Elinde mektup dulu Kapıları çalar postacı Sevinç dağıtır evlere. Postacı kapıları İnsanlardan iyi tanır. Hem bütün kapıları sever Sever ama benimkinin önünden geçerken Biraz utanır Çünkü eli değmedi ona Kapım ona yabancı. Bir gidişi var ki postacının Ah! bilseniz ne acı... Niçin ben böyleyim ya Râb? Çocuklaşacağım gelir postacıyı görünce Bir daha mektupsuz gelince Desem ayıp olur mu bilmem Ey postacı,postacı bir mektup satar mısın? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Pozitif İlme Kıyas İçi boş kürenin Yarısı sensin yarısı ben. Fizikte bir deney var: Birleştirilir yarım küreler Boşaltılır içinin havası Kolaysa ayırsınlar onları artık. İsterse bir ucundan Ekvatorun kuzeyindekiler Öbür ucundan Güneyindekiler Tutup çeksin. Boş yere uğraşırlar Çünkü ortada kuvvete bakmaz Fizik kanunları var. Ben ve sen tıpkı O yarım kürecikler gibiyiz Birleştiğimizde biz İçimizden hasret çıktı Aşk girdi. Korkma,bizi de kolay kolay ayıramazlar... İsterse senin düşmanların bana dost Benim dostlarım sana düşman olsunlar. Ne çıkar? Bizim de aramızda tıpkı Tabiat kanunları gibi Kimsenin karşı koyamadığı Aşk Kanunu var. Ne yapsak çaresisiz Hem yarım kürecikler Hem de biz. Fizikçi Yarım kürecikleri ayırmak için Hiç zorluk çekmez Başvuruverir havaya. Allah bizi Fizikçiden de kolay ayırır Ölümü sokar araya... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Rahmetli Zenginin Arkasından Rahmetli... Seni düşünürüm de hergün Şaşarım insanların hâline. Dünyada rahat bırakmadılar seni Çünkü sen zengindin Paralarına göz dikmişlerdi Mirasçların bile Sabırsızlıkla bekliyorlardı Ölmeni. Kendi malını kendine Yedirmek istemiyorlardı. Sen hayırsever adamdın Hayır sevmez mirasçıların Seni severdi... Hayrat yapmak isterdin Onlar 'hayır' derdi. Paran çok,mirasçıların kadar Hiçbiri bir taş Dikivermediği gibi baş ucuna Ziyaretine bile uğramazlar. Son ziyaretçin oldu senin Bir mezar hırsızı. Dört azı altın dişin O ziyaretçinin Ziyaretini sağladı birkaç gececik sana. Kurak geçti ömrün sevgiden yana Artık bol olsun rahmetin... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ramazan Geldi Sen mübarek Ramazansın Sana erenler kazansın... Sana erişen şâd olsun Mekânları âbad olsun. Akşam okunan o ezan Ki onunla oruç bozan Dünyanın en mutlu canı Nurlar kaplıdır her yanı. Allah'ın rızası onda Önde gider,kalmaz sonda. Allah'tan ona boldur af Çünkü onun imanı saf. Ramazan bereket demek Onda bol bol af dilemek Rabbin çok hoşuna gider Çünkü Rabbim hep şunu der: 'Oruç hariç ibadetler Tabi ki sevaba erer, Kulumun orucu bana Ecri ben verecem ona...' Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Razıyım Razıyım ben neler gelse Senden bana,senden bana, Dirilip dirilp ölse Bu can sana,bu can sana. Kul borcumu bilemem ki Öder miyim,öder miyim? Gel demeden gelemem ki Gider miyim,gider miyim? Verdiğin şu can Cennetlik Cehenneme gider miyim... Hiyanetlik,hiyanetlik Eder miyim eder miyim? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Reşat Nuri Güntekin İçin Hayat bu kardeşim Bozar bozar harcar Birgün seni,bir gün beni... İşte harcadı şimdi de Reşat altını gibi merhum Reşat'ı... Nesine gerek mezar taşı onun Edebî hayatının yokuşundan Uçup selviler üzerine konar Ağıt söyler Çalıkuşu Ninni söyler Çalıkuşu Ebedî hayatına doğru... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ruh Ve Musiki Razı olmazdı hapse hergün Ten kafeste ruh. Eğer olmasaydı musikî Sessiz bülbül gibi Ve yapraksız ağaç misâli Ne olurdu ruun hâli? Tellerde nağmeler gezer Ses gezer şarkılarda Bir ölüm çöker ruha Bir gezinti başlar ruh için İlâhîlerle Allah'a... Şarkılarla gezer aşk ülkelerinde Türkülerle gezer Anadolu'mu, Ruhlarla öpüşür ruhcasına Böyle bir öpüşten Bir derin musikî doğar, Bir ölüm gelir tene Ağlayanlar,ağlayanlar Son bestesini söyler ruhun En acı seslerin bestesidir bu Acır duyanlar... Acır duyanlar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Rüya Şehri... Ruhum yine hayâller âleminde gezindi Görürüm ümidiyle Rüya Şehrine indi... Bu öyle bir şehir ki gözler açık,uykulu Gözler hayâller ile,bakışlar füsûn dolu. Görüntü bir kez gelir kaçınca tekrar gelmez Rüya âlemlerinde gezen gönül üzülmez. Sevgiden iplik iplik örgü aşk örgüsüdür İç içe geçmiş kâlpler nakışıdır,süsüdür. Bu örgü genç-ihtiyar tüm ellerde örülür Gerçekler göz açıkken,hayâl düşde görülür... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Rüyada Murad Bir havuz kenarındaydım Yeşildi suyun rengi, Bir güzel geçti karşıma Gözleri suyun dengi Anladım rüyadaydım. Kız tutuverdi elimden Ben ürperdim biraz, Silkiniverdi birden. Bir duvak ansızın Hâsıl oldu başında Rüya perisi kızın. Bana bir zümrüt verdi Zümrütü alırken ben Bir ses duydum içimden 'Alper murada erdi...' Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Rüzgâr Ne makinası var Ne usturası, Ne tarağı. Sadece yüz karası... Berberlik denemeye çıkmış ortaya Bilmem nasıl bir berber bu? Saçlarım elinde maskara oldu. Sevdiğim kızı görmüştüm uzaktan Süsümü bozdu. Ansızın câniye döndürdü beni Başımı belâya soktu... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Saadet Katili Neş'esiz,renksiz kuru dallarımla Saadeti ağacıma konduramadım, Saadeti aradım kör ellerimle Boğazına geçti tırnaklarım. Ben saadet katili Ben kendime karşı suçlu, Ben günahkâr,zehirli yem Saadet bana oruçlu. Saadeti aradım kör ellerimle Boğazına geçti tırnaklarım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Saadet Renklerde Mi? Esmer ya da sarışın Sonu yok bu yarışın, Saadete varışın Rengi nedir acaba? Belki de tad karada, Ak bekliyor sırada, Erer isen murada Renk olur üste caba. Renge bakarsan kandın Kadın her renkle kadın, Anlamadınsa yandın Seçimde boştur çaba... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Saadete Arzu -1( Sevgili eşime ithaf...) Dal dal büyüyen ağaç olsan bahçemde Kuş olup da konmazdım dallarına, Renk renk açan gül olsaydın Dönüp de bakmazdım allarına. Boşluklar dolduran deniz olsaydın Balık olmazdm sularında, Sen kâinat olsaydın Bir sönük yıldız bile olmazdım Galaksine tâbi. Sen herşey olsaydın Herşey sen olsaydı Yokluk senin olmazdı yine Yokluk ben olurdum çünkü. İyi ki insanız ikimiz de Yumruk kadar kalplerimiz var, Bilemezsin bu küçücük yere Ulu Allah ve nice nice aşklar sığar... Gurbet sana deselerdi Uzanan yollar ben olurdum, Seni bana verselerdi Sen ben,ben sen olurdum, Telli duvaklı saadet bulurdum Sana âşık olduğumu Ah bir kere bilselerdi. Bana çıplak aşk gerek ve merhamet... Bana para ne gerek? Sevmek,sevmek,sevmek... İşte bütün gerçek... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Saadete Arzu -2Başım göğsündeyken Sıcak nefesin Nem nem otursun Şu alnımın üstüne. Bir hayat boyu Neş'eli sesin Kulağımı doldursun Ses ses üstüne. Eksilmesin bir yastıkta Çift başımızın izi, Çocuklarımızla süsleyelim Keyfimizce evimizi. Sabah umutla açılan Kapanan akşam üstü bereketle Bir kapımız olsun. Kuşlar yuvasına dönerken Çocuklarıma sevinç dolsun Sabırsızlıkla yolumubekleyen Bir sevgili karım olsun... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Saadeti Arıyorum Saadeti bir güzel kuş dediler Aşk illerinde yaşarmış. Sevgilerle beslenirmiş hep. Kafese girmek istemezmiş bir türlü. Ehli imiş bazıları öyle söylüyor Yırtıcıymış bazılarının dediğine bakılırsa. İki kalpten bir kafes yaptırdım ona Ehlisine çatarız da Bizim kafesten hoşlanır belki? Arıyorum yoluna düştüm onun Allah yardımcım olsun... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Saltanat Arabası Yolcu taşır fâniler diyarından Ebedîler diyarına... Dünyanın atlı,öküzlü arabası Taksilerin en can alan markalısı Değil bu... Parası olan sanma Sırası gelen biner buna... Allah sevdiğinden eşitliği Çırılçıplak salıveriyor Her kulunu dünyasına. Zengin-fakir gözetmeden Bu yolun her yolcusunu Bindiriyor bir kefenlik ücretle Saltanat Arabasına... Bencil duygulara kurban Güya en hakir görülen insan Dün ayaklar altında çiğnenirken Eller üzerinde Taşınır oldu birden Çıkarken bu son yolculuğuna... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sana Mektup Adresini bilmiyorum Ama yine de sana Bir mektup yazmak Olanı-biteni anlatmak istiyorum. Bilmezsin,şu elimin altındaki kâğıda Birkaç kelimecik Birkaç cümlecik karalıyorum ya İnan,içim rahatlıyor biraz. Yazıyorum,yazıyorum Kendi yazdığımı kendim okuyorum Benden başka okuyan olmaz. Hem adresini bilmiyorum Hem kararsızım Hoşuma gitmezse yazım Tekrar tekrar yazarım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sarhoş Ne de allı-güllü Yaratmış Tanrı'm Seni gören gözler İçmeden sarhoş. Olsa diye karım Arzular eller, Seni öpmek olsa Tüm arzularım Öpmeden dudağım Yine de sarhoş... Ne benim olasın Ne de ellerin, Râkibiolasın Bütün güllerin, Adını bilmeyen Bütün dillerin Deyişi sarhoş Deyişi sarhoş... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sarhoşum Bugün Kafayı çektim derdimden Kafayı çektim keyfimden Arzularım sisli,bulanık Arzularım şarap rengi Akar,içimi yakar. Arzum deli,ben deli Yakamı bırakmaz hiç Feleğin lânet eli. Arzum arzular doğurur Doğan arzular piç Ne anası,ne babası belli... Kafayı çektim derdimden Kafamı vurdum taşlara Uslanmadı deili başım Çektim,yine çektim Hem kafayı,hem derdi Kafam yarıldı dertten Tuz ektm,tütün ektim Kan durdu,dert durmadı... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sarmaşık Benden ne kaçarsın öyle Sana birşey yapmadım ki? Seni çok seviyorsam Kötü mü sanki? Yaklaş bana biraz Ruhun yaklaşmazsa bile Vücudun yaklaşsın. Bak,sana birşey göstereceğim: Bahçedeki kuru bir deyneğe Sarılan sarmaşığı görüyor musun? Evet,sarmaşık... O bile kuru bir deyneğe Sarım sarım sarılmış Belli ki âşık. Gel seninle sarmaş-dolaş olalım Sar beni kollarınla Ben kupkuru değilim o deynek gibi Başımda düşünceler,içimde aşk Boynumda senin kolların var Gözlerimde ışık. Şuna da dikkat et sararken: Ne erkekliğimi çiğne Ne kadınlığını unut Olma yılışık... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sebeb-i Ziyaretim:Ata'm Hâlimizi Gör Diye Geldim... Ruhuna FATİHALAR hediyem ziyarette Kimi kez bulunulur durumdan şikâyette... 'NUTUK' taki tesbitler bir bir gerçek oluyor Ekonomi 'TAHTA AT' işgalciler doluyor. Hile ve desiseyle feth oluyor kaleler Ülke topraklarını satın alıyor eller. Sen bunları açıkca NUTKUNDA göstermiştin Tanrı dehasıyla sen ermişlerden ermiştin... Dudaklar riya için açılır,susmuş diller Kulaklar sağırlaşmış,ıslak ıslak mendiller... Efkârına sâdıkız,âciz değiliz asla! Çözülecek sorun çok,şikâyetimiz fazla... 'ANITTEPE' eyledik eski 'RASAT TEPE'yi ATA net görsün diye ÜLKEM'deki her şeyi. ATA' m hâllerimizi sen de gör diye geldim Çünkü kimileri var bakar-kör diye geldim... Bu Ülke 'T Ü R K İ Y E 'dir burda doğan TÜRK olur Şartlar gerektirmesin her TÜRK 'ATATÜRK' olur... ANKARA/18. MAYIS.2006 Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Selâm Dağıtıcı Gitmek istersiniz bir yere Haber vermeden kimseye, Fazla yük olmasın diye Bir küçük valizi bile Taşırsınız istemeye istemeye. Ama yerin kulağı delik derler... Duyar dostunuz,akrabanız Seyahat hazırlığınizı Sizi selâmlarla yüklerler. Gidinceye kadar Zorluk çekilmezse de Vâsıl oldunuz mu bir kere Ruhunuza bir sıkıntı çöker Kafanızı ağır bir düşünce kaplar. Artık oturmak yok boş yere Selâm dağıtıcı olup Selâm dağıtacaksınız bol bol Kendinizden de ilâvelerle.. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Selvi Ve Salkım Söğüt Selvi,salkım söğüt Yabancı değiller bunlar bana Ben yalnızca onlardan alırım öğüt. Birisi sivrilip Allah'a kadar uzanan ruhum, Diğeri dertlerle beli büklüm büklüm Allah'a yalvararak Toprağa yüz süren vücudum... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sen -1Bin beste çıkarırım saçının bir telinden, Bir bakışın eritir dağlardaki karları, Sevgi ve saygım ile öptüğüm ellerinden Gündüzleri aş çıkar,aşk çıkar akşamları Dağıtır gönlümdeki gamları bir gülüşün Acılarım yok olur sen yanımdaysan eğer, Dünyaları bağışlar bana bir tek öpüşün Bir saniye seninle olmak bir ömre değer. Taşınan bir sevgisin kuşların kanadında, En doyulmaz sütüsün emzikli bebeklerin, Tanrısal bir hikmet var adında ve tadında En mis kokanı sensin bal veren çiçeklerin... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sen De Ana Olacaksın Anan olduğu gibi Sen de ana olacaksın. Tokluk akacak memelerinden Süt süt Aç karınlara. Çift eller dolaşacak memelerinde Avuçları dolu sevap, Ne sende utanç kalacak Ne de kocanda kıskançlık. Uykusuz gözlerinle Bekçisi olacaksın öksüz gecelerin, Güneş kucağında doğacak Ve batacak geceleyin saçlarında. Sen de ana olacaksın Merhamet akacak memelerinden Analık kopacak ciğerinden. Sen de ana olacaksın Bambaşka bir sevgi uğrunda Kâh mahvolacaksın Kâh kahrolacaksın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sen Hiç Böyle Değildin Sen hiç böyle değildin hâline sen de şaştın Ben sana yaklaştıkça sen hep yabancılaştın. Sen hiç böyle değildin ne oldu şimdi sana? Güven,huzur verirdin gülümserken insana. Sen hiç böyle değildin dolaşırdın şen-şakrak Sevgiler aktarırdın sevgi ile bakarak. Sen hiç böyle değildin eski hâlin gibi ol Ben kahrolsam,yok olsam,eski neş'enle sağol... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sen Ve Ben Şu gurbettir beni sana Hergün daha çok bağlayan, Hasrettir acılarla Gönül yaramı dağlayan. Duy bir hıçkırık sesi Sorma kimdir ağlayan... Sen orada Ben burada Ayrılık var arada. Sen oradan aşkla seslen Bense şiirle coşayım, Aşkına eren yollarda Aç,susuz sana koşayım. Sen oradan Ben buradan Yalvaralım Yaradana, Ayrılık çıksın aradan Hasretliği dağ dağ yıkıp Ayaklarım altına döküp Sen yârime kavuşayım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sen Ve O Bahar Bir bahar yeli esmişti hafiften Karmakarışık olmuştu saçların Tıpkı düşüncelerim gibi. O hâlinle de güzeldin sen Değil mi ki bir kere gözüm Seni güzel gördü, Bin güzel görsem Birbirinden taze Ve güzel birbirinden, Kaç bahar geçse ömrümden Birbirinden canlı Ve tatlı birbirinden, Ben yalnız seni sevdim Ve bir de o baharı. Yine bir bahar geldi işte Aralandı saçların bahar rüzgârıyla Ne o? beyazlar görüyorum saçlarında Üzülme,sana ihtiyar demem Kepeklenmiş saçların apak... Aşkımın kelebeğisin sen. Bahar bu...oturmak olmaz öyle Çiçeklerden içelim baharı, Havasını dolduralım buğulanan toprakla Meczedip meczedip ruhumuza. Aşkı baharda öğrenmedik mi? Öğrenmedik mi sevip,sevilmeyi baharda? Bahar yine hep aşk ayı bahar Canlanan tek gönüller yâr arar. Benim aradığım falan yok Gel,âşık olalım yeni baştan Sen kollarını boynuma sar, Öpeyim dudaklarından, Sarsın pekçe belini elim Aşk bu...bahar bu... Gençkızı fıkırdatan Ve benim kanımı kaynatan Bahar bu... Ne yapayım güzelim? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sen...-2Zevkin tükenmeden bildir Zevk doğuran aşk Bilsen ne güzeldir... Rüyalarımı İstediğin gibi düzenle Şeytanı da çıkar istersen Yeter ki kalasın sen... İstemiyorum artık geceleri Göz kapaklarıma dökülsün siyah saçların, Şimdi sarhoş etsin öpüşlerin Ve ayıltsın yarın. Varlığım varlığında erisin Yitirip yitirip Sende bulmalıyım kendimi, Sen bana o kadar yakın O kadar yakın ruhumdan da Daha berisin... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sen...Sen...Yine Sen... Gönlümü öylesine doldurmuşsun ki güzel Artık ikincisine kalmamış boş bir yanı, Seni ordan çıkarır ancak gelirse ecel Benim sen olacaksın arkamdan ağlayanı... Senle dolu günlerim,sensiz hiç hoş olmuyor Senle anlıyorum ben ölü müyüm,sağ mıyım? Tüm iksirleri içsem gönül sarhoş olmuyor Sensizlik korkutuyor boş yere ağlar mıyım? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Senin İçin... Mıknatısın bir kutbu sen Bir kutbu ben; Biz bu hasrete düşeli beri Alın yazısı bu Gezdirdi ardından izi iz Senin gezdiğin yerleri. Ben geligelivermişim Sen gidigidivermişsin benden habersiz. Bilirim bırakıp gitmezsin Elinden bir şeycikler gelse. Bilirsin ben de Günümü gün edemezdim sensiz. Hayatla zıtlaşa zıtlaşa Bir uzun kader yolculuğundayız şimdi Dolanıp dururuz kara ve deniz... Sen,kaderin bana yasakladığı Bir yasak meyvesın. Güçlüklerin doğurduğu umutlar Zevk zevk,tad tad üstün olurmuş, Hayata karşı savaşacağım Gücüm,kuvvetim kadar... Ya tümden zehrolacak ağzım Ya sana yaklaşacağım Ölüm karşıma kapı kapı dikilinceye dek Çalışacağım,bu uğurda çalışacağım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Seninle... Ne gülün burda solduğuna bak Ne bülbülün tüylerini döktüğüne, Ne kendini naza çek Ne beni aşkınla yak. Gülün rengiyle bülbülün sesi Şimdi acılar üstünde sarmaş-dolaş Gel kendimizi düşünelim biz de Ama anlamazsın ki hâlden Senin kalbin taş Benim gözüm yaş. Bir yolun yolcusuyuz bunca yıldır Yılların yorgınluğu üstümde, Gözümde bir hayâl şehir İnan erişiriz gidelim Gel bana sen ol tek yoldaş... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Serseriler Mavisi Denizde ufka kadar avâre bir renk Masmavi. Gök kubbesini doldurmuş Keyifli,sarhoş o renk Yansılanmış denizden. Oburlaşmış martı, Nazlı nazlı bükülmüş Kuğunun boynu zevkten. Kırlangıç uçarken Bir alttan,bir üstten Bulaşmış tüylerine gece vakti Gökteki renkten. Bendeki bu maviden yana istek Mavi gözle serseri etti beni Ne olur doysam maviye ben de Ölünceyedek... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Serzeniş Sık kurşunu vur beni alnımın ortasından Sök mümkünse beynimi çıkar kafatasımdan, Ben o hâlimle yine hep seni düşünürüm Seni düşmanım değil dostum diye görürüm. Kurşunlarının teki yabancıya gitmesin, Cürmün hep beni yaksın elleri incitmesin. Gam yemem kurşunların tümü üstümde bitmiş, Benim hayatım zaten daha başlarken yitmiş... Bana ettiğin cefa ne olur artık yetsin! Yine duamdır sana:Allah eksik etmesin... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sessizlik Ölüm gibi ürpertir Sessizlik soğukluğu, Sessizliği deliyor Şu saat tik takları, İnsanı deli eder Bir cânanın yokluğu Bitmeyen gecelerin Gelmeyen sabahları. Yalnızlık hiç hoş değil İnsan insanla yaşar, Bitmese de kavgalar, Gülmese de suratlar, İnsan olan her yerde Enerji var,hayat var Eriyen gecelerde Hemen gelir sabahlar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sev Sev Sev Çekilmez ama bu zahmetler Çekilir hayatın kahrı Güzelin yüzü suyu hürmetine. Çirkin de olsa sev dâim Sev güzel niyetine. Sevgi olsun içini ısıtan alev Ama neyi seversen sev İster kadını,ister bir çiçeği... Sev yeter ki durmadan sev. Ben,yalnız duyulmadık şarkılar söylemek isterim Beni ben gibi seven sevgilime. Sevgi bağlar insanı hayata, Dilerim yağmur yağmur hep sevgi yağsın kâinata... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevda Akıp gider sevda seli Eteklerinde gönüller Kucağı dolu sevgilerle Göğsü dalga dalga. Esip gelir gençlik yeli Deli deli,deli deli... Bir gidiş ki vesselâm Geçmiş sevgilerden Gelecek sevgilere selâm... Ellerimi soksam sevda suyuna Ovsam yana şakaklarımı Serin serin. Sevda yağmadıkça gönlüme gölge gölge Ne geçer gençlik hararetim Ne ıslanır dudaklarım Bir ömür boyuna dek Su gelse de gözlerimden Yine susarım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevenin Duası Seni sevmekten başka güzel bir şey olamaz Aşk yolunda gezmekten güzel bir şey olamaz. Sevenleri ayırma,heran koru sen Tanrı'm Ki sana sevenlerin diliyle yalvarırım. Tertemiz sevgilerle dolsun bütün gönüller En tatlı sevgilerle sevişsin sevgililer. Koru Tanrı'm tertemiz aşka nazar değmesin Sevenlerin boynunu ayrıllıklar eğmesin. Sevenleri ayırma,her an koru sen Tanrı'm Ki sana sevenlerin diliyle yalvarırım. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Severdim Seni Tanrı'm Can verdi gönül şu batan akşam güneşinde Bugün de akşam oldu. Bir garip, medet umdu karanlıklardan Elllerin tüm neş'esi benim bir tasam oldu. Hani benim önceki neş'elerim? Hani iç ürpertici umutlarım? Ne oldu onlara Tanrı'm ne oldu? Güzelden yok kısmetimiz,neyse... Bir çirkini bile reva görmez eller Ben mi değiştim Dünya mı değişti Tanrı'm Bu insanlara böyle ne oldu? Bir değişme olsa ömrümde köklü Yalnız,ölüm olmaksızın... Sevmesem sevgiye değer her şeyi Tüm güzellikler ki sevgi yüklü. Yine de sevmemezlik edemezdim seni Tanrı'm Sevgi nedir tatmamış bir adam olsam bile Yine de sevgiden anlarım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevgi Ev olur mu eskisiz? Köy olur mu yaşlısız? İnsan insan mı olur Şu dünyada sevgisiz? Sevgi,Râbbin dünyaya Akseden gölgesidir, Değil dünya kâinat Sevgiyle yönetilir. Gel de sığın gölgeye Sevgi doldur gövdeye, Herşey güzel görünür Gözler baksa nereye... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevgi Budur Bence... Sevgi gelir kurulur sevmeyi bilenlerin Gönlünün en mûtena,seyrangâh cumbasına, Talihi yâr,şansı bol bütün sevilenlerin Altın altın aşk dolar gönlünün torbasına. Sevilip okşandıkça kediler munisleşir Horlanıp,haşlandıkça gerilir tırnakları, Sevgiyle yaklaştıkça aslan da kedileşir Sevgi sâkinleştirir haşin yaratıkları... Ses ve notalardaki âhenk hep sevgidendir Ki onlarla örülür aşkın ölmez bestesi, Duyanı büyüleyen,çılgın eden nedendir Şarkı ve tütkülerde sevgililerin sesi... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevgi Makinesi Sevgi üretmek için kodlanmışken insanlar Nedense görevini kâh ihmâl,inkâr eder? Güzellik ve mutluluk ne var ise onda var Düzgün giden eşeğe neden bilmem ters biner? Üretmenin kötüsü olmaz yeter ki üret Hele hele hep sevgi üretirsen ne mutlu... Bunun karşılığında alacağın tek ücret Bol bol sevgi olacak,yaşamınsa hep kutlu... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevgi Nefreti Kovar Bir çıkmaya görsün sevgi Yerini nefret doldurur, Öyle yakıcı bir yel ki Eser,kavurur,soldurur. Büyür,azmanlaşır nefret Yere-göğe sığmaz dev ki Onu büyüten herbir ret Dalgalanan bir alev ki... Kurulmuştur üzerine Denge olan binbir tezat, Varolmuş ölüm yerine Gözler kamaştıran hayat. Dünyada tüm zıtlıklar Birbirini takip eder, Değişmeyen bir kural var: Biri gelir,biri gider... Nefret de gidecek birgün Sevgi arkasında bekler, Büyük aşkları doğuran Yine o büyük nefretler... Diyeceksin boşunaymış Duyulan elem keder, Ona kavuştuğun o gün Değecek bunca emekler... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevgi Olmayınca Ben seni, unutmak için Sevdim eski sevgilimi, Bana hatırlattın niçin Aşksız geçen günlerimi? Aramıza sen de ördün Çıkılmaz,yıkılmaz duvar, Sevilmemek neymiş gördün Kırılıp,küsecek ne var? Değişse de sevgililer Değişmeyen bir kural var; Sevgi gerçek ise eğer Çöker aradaki duvar. İşte böyle geçer günler Sevgi olmayınca başta, Biri gelir,biri gider Gönül yasta,gözler yaşta... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevgi Ormanlarında... Ürkek genç karaca gibiydin geçen yıl Sekiyordun ince bileklerinle, Bakışların korkaktı, İşte bu hâllerin içimi yaktı... Bu kadar mı büyür bir yılda sevdalar? Bu kadar mı serpilir? Seviyor musun desem Unutmuşsundur Allah bilir... Şimdi sen sevgi ormanlarında Dişi leoparsın koşturan, Yetişemez sana bilirim Yetişemez bu can... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevgi Paylaşılmaz Ki... Sevgi paylaşılmaz ki Yarımlar bütünlenir Uyar ise birlenir. Zorluklar aşılmaz ki Kolaylık öne gelir Sivrilikler düzlenir. Gerçeğe varılmaz ki Öyle bir güne gelir Gerçekler de gizlenir. Sırra ayak basınca Aşk gönülden kaçınca İzlenir ha izlenir... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevgi Yaşlanmaz Ki... Saçlara aklar düşer,ellere de benekler, Belki yüzler kırışır,söner gözlerdeki fer, Eski mağlubiyetler şimdi sanki bir zafer, Bir durakta pinekler,kimbilir neyi bekler? Gönül öyle bir aç ki sevgiye doymaz,kanmaz, Yaşa başa hiç bakmaz,kimseden de utanmaz, Derler demir ıslanmaz,delilerse uslanmaz, Vücut yaşlanırsa da sevmek,sevgi yaşlanmaz... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevgide Bütünleşenlere... Yüz suyun olmak için dolsam avuçlarına Rızam vardır seninle olsam sonuçlarına... Yıkanıp,dökündüğün suyun olup paklasam Girdiğin denizlerde seni hep kucaklasam... Akıttığın ter olsam sıcak sevgilerinden Akacak son göz yaşın olayım gözlerinden... Çiğnediğin toprağın zerreciği olsam ben Boyunu seyrederim üzerimde gezerken... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevgideki Öngörü Gel seninle bir olup Hüznü ayıklayalım, Gerçek aşkı biz bulup Gönülde saklayalım. Uyuyan gözler olur Gönüller uyuklamaz, Soğutan sözler olur Seven dil aşk saklamaz. Gönül ile görülen Göz ile de görülür, Sevgide öngörülen Sürmesi tam bir ömür... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevgili Eşime Sen tatlı sesli bülbül Gönlüm altın kafesin, Saadetle karışsın nefesin nefesime, O şakrak cıvıltınla bambaşka bir neş'esin Hep tazelik verirsin bitmeyen baharıma. Dört duvar arasında çınlıyor tatlı sesin Seni yuvacığımdan Allah eksik etmesin... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevgililer Günü Bu nihayet bir güldür Kuruyup hem solacak, Sevgim sana ödüldür Boşaldıkça dolacak... Bu çiçektir şiirim Canda yetiştirdiğim, Sevgililer gününde Kalpten kesip verdiğim. Yıl,üç yüz altmış beş gün Sevgimiz hep hayatta, Sevgililer günüymüş Kutla On Dört Şubatta. Bize yetmez bir tek gün Gerekir yıllar hatta, Sevgimiz bir ömürmüş Kutla ki her gün kutla... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevgiliye -1Ey karanlık gecelerde bensiz ağlayan güzel yâr Yıldızların ışıkları kurutsun göz yaşlarını, Umudunu boğdurma karanlıklara Hasretle yan,aşkla sızlan. Kaybolan umutların ne olduğunu Sor sararmış kuru yapraklardan. Hüzün dolu biten gündüzlerimin Hüzünle başlayan koyu gecelerinde Gördüğüm yıldızlar nemliydi bütün... Seni düşündüm günlerce Güneş battı akşamları Ve yeniden doğdu her gün. Geçen günlerin,yılların Senden ayırdığı bir öksüzüm, Bu ne çözülmez bilmece? Sağken ayrı yaşamak ölüm... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevgiliye -2Aşkınla tutuşup yansın bu garip gönlüm Hep seni sevmekle son bulsun ömrüm. Seni seven olmayacak bil ki benden başka Gel seninle başlayalım her an yeni bir aşka. Gün bambaşka doğar âşık gönüllerde Aşk için can verir bülbül güllerde. Sev güzelim içime sevgini boşalt Sensiz geçen günlerim inan sayılmaz hayat. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevgiliye -3Bir sahil şehrinde yaşar sevgilim Gözleri denize dalar düşüncelerle, Bir unutur bir anar geçmişi Kabarır arzuları deniz coştukça Ve durgunlaşır ümitlerle. Dalglara yükler selâmlarını Bir coşuverir ki içi bazan Bu günden tez yaşamak ister yarını. Bir sahil şehrinde yaşar sevgilim Martılarla paylaşır dertlerini, Balıklara açar aşkını sır sır, Bir bekleyişi var ki upuzun Her ânı sanki asır... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevgilller Gününe Sevgi bir güne sığmaz Ona gün kesmek niye? Bir On Dört Şubat mıdır Sevenlere hediye? Nice On Dört Şubatlar Gelip de geçer gider, Şubatta bir hikmet var Ömrü de kısa sürer. Sevmeyi bilmeyenin On Dört Şubat neyine? Bu günü bekleyenin İnanmam sevdiğine... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevgiyi Çoğaltmak Bir sevgi yeter bana Sığınıp Yaratana Onu köklendiririm Gönlümde salkım saçak, Dallandırırım onu Kol kol ve yaprak yaprak, Ballandırırım ve de Kovanda petek petek, Dolaşıp çiçek çiçek Arılar bu peteğe Ballar taşır severek. Bir sevgi yeter bana Çoğaltılan tek ağaç Bile yeter ormana... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevilmeyenlerin Uykusu Yine rüyalara geçişti hayat Şeytanlar ısıttı soğuk yatakları. Rüya da olmasa doğrusu ya Yaşanılır tarafı olur muydu hayatın Bizcileyin bekârlardan yana? Sevmek dolu bir hayatın içinde Sevilmemek ölümün kan kardeşi, İşte rüyaları sevilmeyenlerin, İşte yanı başta sevilmeyenlerce sevilenler, Sevilmeyenlerin ellerinin eremediğine Umutları değer... Çocuklaştırır insanı sevilmemek Hem korkar, hem sever kadını Yırtıcı kedi güzelliğiyle. Gün ışığında berrakça yaşamak Sizin olsun ey sevilenler! Sevilmeyenler için Hayat rüyalarda geçer... Günahı düşünmeden ey karanlık geceler Onlara çıplak şeytan dolu rüyalar getirin... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevmek Ve Unutmak Yaratılış doğasına uygun Sevmek ve unutmak. Her şeyi,dünyayı unutmak Sırf aşkı yaşamak için yoğun. Olmaya ki bir ayrılık olsun Duygu durgun Gönül yorgun Acıları uyutmak Ve kendini unutmak... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Seydişehir Toroslarda son sırayız Küpe Dağı'dır dağımız, Seyyid Hârun Sancağımız Bize SEYDİŞEHİR derler. Bereketlidir ovamız Meyvelik bahçe,bağımız, Tatlı olur bostanımız Bize SEYDİŞEHİR derler. Bolca akar sularımız Tek gölümüzdür Suğla 'mız, Karabalık balığımız Bize SEYDİŞEHİR derler. Dağ - taş aliminyum dolu Mesire yerimiz Kuğulu, Yaşar batılı - doğulu Bize SEYDİŞEHİR derler. Sıcak geçer her yazımız Yayla dolu her yanımız, Cana yakın insanımız Bize SEYDİŞEHİR derler... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sıkıntı Bu ayrılık bana acı geldi pek Gözlerim doluktu, Gülmek isterdim ben gülmek Ağlamak yine mi beni buldu? Ağlamakmış aldığım bol kısmet Ağlamakmış hep böyle,hayattan, Gülmedim,gülmem de belki dünyada. Gülmeyi unuttum ağlamaktan... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sırdaş Deniz Deniz,seni severim bilirsin Sırdaşlığımı yaptın bunca zaman Derinliklerine az sırrımı mı gömdüm sanki? Az derdimi mi anlatmadım gözlerimle? Geçenlerde benim o sevdiğim kız Sularına teslim etmiş kendini Bir iyice yıkanmış Sarmaş-dolaş olmuş sularınla. Söyle,onun göğüsleri Eskisi gibi dik mi? Yine ter kokar mı vücudu Esanslanmadığı zamanlar? Sana bir şey daha soracağım Ama dosdoğru cevap ver. Söyle o yıkanışta Kaç erkek elinin günahını Sana döktü? O,güzelliği kadar günahı olan kızı Söyle bana benden sonra Daha kaç kişi öptü? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sırrın Çözümü Gözlerimle içerim yeşilini doğanın, Denizin mavisini,göklerin mavisini, Ölümün korkusu var boynuzunda boğanın Duydum kulaklarımla yaşamın mânisini O patlak gözlü, çirkin bilinen kurbağanın... Doğayı tanımaya kulak gerek,göz gerek Ne anlamı kalırdı dünyada var olmanın, İnsanı anlamaya baş değil gönül gerek Mânâsı kalır mıydı böyle esrar olmanın, Hayatın sırlarını düşünüp çözmek gerek... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sıtmalı Ağaç Ağaçları da sıtma tutar Yaprak dökümü mevsiminde, Birgün şiddetle esti mi rüzgâr Kıvranır nöbet içinde Tir tir titreyen ağaç. Kış mevsimi tedavi eder Onun sonbahar sıtmasını, Mikrobu kırılmış ağaç bekler Yaz güneşinin ısıtmasını. İhtiyarladıkça yakalanır arap sıtmasına Kabuğu simsiyah geçer. Yazda ısınır,güzde titrer, Gün gelir Keskin baltanın ağzını öper Boyu devrilir Kaybolur gölgelikler... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Siyasal Sülükler İnsanın vazgeçilmez hakkıdır özgürlükler, Ulusun belâsı,bazı siyasal sülükler... Ensemize yapışıp kanımızı emiyor Doyunca şişip şişip,çatlayıp geberiyor. Sonu yok bu zincirin,bir gitse beş geliyor Eksildikçe büyüyor,koptukça ekleniyor... Sırtlarda yükseliyor,kanımızla yaşıyor, Bedenler bu kamburu sevâp diye taşıyor. Demokrasi adına kurulmuş 'Tahta At'tan Kurtuluş yok ne yapsak siyasal hacımattan. Şükür ki bîteviye emdiği pis kanımız Yoksa dayanır mıydı bu emişe canımız? Kanımız temizlenir,yenilenir diyerek Sülükleri ensede taşımaya ne gerek? Toplumca bilinçlenip arı kan yaratalım Artık bu sülükleri üstümüzden atalım. Bunun tek bir yolu var: hakka saygılı olmak, Sınırları aşmadan özgürlüklerle dolmak... Yaşam fırsatı kalmaz,bu başarıldığı an Siyasal sülüklere kalmaz emilecek kan... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Son Ayrılık Hasreti benliğimle Ayrılık potasında kaynatıp Bir yolculuğa çkıyorsun. Beni elemli görünce Eskiden cayardın ansızın Buna benzemeyen yolculuklarından. Benim üzgümü görsen de Caymak olmaz şimdi bu yoldan Anlıyorum,haklısın... Yolcunun arkasından su dökerler Tez dönsün diye. İşte döküyorum ardından Göz yaşlarımı selcesine Ne gelen var ne dönen.. Seni bana değil Beni sana götürecek bu sular... Öbürlerinden farkı bu ayrılğında Bir başka acı var niye? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Son Hatıra Onunla ayrılışımızın Son anısıdır vapur dumanı, Maziye karışacak acı seslerin Son çığlığıdır vapur figanı. Ayrılığın acı gülüşünü okurum Geride kalan Halka halka dumanlardan, Acı,kara dumanlardan. Son tesellimi bulurum Ufka mendil sallayanlardan... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Son İstek Ölüme mahkûm olmuş suçlu gibi olsaydım Söylemek isterdim ben,ismini son sözümde, Yıllar öncesi birgün eğer seni bulsaydım Ne hayata küserdim,ne de dünya gözümde... Sen şimdi benim için yarım kalan şarkısın Ben terkedilmiş âşık,gönülden öksüzüm de... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sonbahar Akşamı (Merhum Ağabeyim RİFAT KÜRÜK hatırasına ithafen...) Bir sonbahar akşamı Hava bulutla dolu, Tuttuğum yol: Dolmabahçe- Sergi Sarayı yolu. Yolun kenarlarında Uzanıyor ağaçlar, Sürünüyor yollarda Ölmüş sarı yapraklar. Gözlerim birdenbire Bir âleme dalıyor, Sevgilimin gözleri Gözümde canlanıyor. Memleket dilberleri Tütüyordu burnumda, Ağaçlar dilberleşip Duruverdi yolumda. Akşamın karanlığı Örtüyordu herşeyi, Gönlümdeki paslığı Etraftaki neş'eyi. Nihayet vâsıl oldum Ben gideceğim yere, Gönlümdeki hislerim Gömüldü gölgelere... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sonu Acı Geldi Rüyalar görürdük bir zamanlar Duyulmamış masallar dolu, Esip bize gelen rüzgâr Tam dört mevsim kokulu. Güneşle açtık gündüzün kapısını Geleceğe sabırsız gecelerde, Türbe oldu yaşamak uğrunda gönlümüz Mum mum yandı umutlar Kamaşmış gözlerle baktık Geleceğe dümdüz. Sürgülüydü sımsıkı ardından Hasretliğe açılan kapımız, Ne bir ses duyduk,ne bir gıcırtı Oysaki başlamış ayrılığımız... Yollara döktük boş umutları Boş gönüllerle çıktık gurbete, Çoktan doldu gönlümüz öbek öbek Sonu kötü bitti masalımız. Yine rüyalar görür müyüz bilmem Acıklı masallar dolu? Ölülerin sessizliğini bozacak Arkamızda bir ağlama komadan O ve ben birlikte ölsek... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sonumuz Düşün karanlık gecelerde sevişmemizi Memelerini kör gözlerle arardım, Bir çocuk saflığıyla sevinir Bir genç ateşiyle yanardım. Kıs kıs kıvranırdım dizlerinin dibinde Ellerim ellerinde,ellerin ellerimde. Geceler kıskançlığndan sabah olurdu Sabahlarsa gece... Ömür,yokluğu çağırırdı Bizler herşeyden habersiz Sevişir giderdik... Bir aşk vardı gerçek dostumuz Aşk Allah'tı yaratıcılıktan yana, Kıskançlıktı yanımız çepçevre Ne sorsunlar ne söyleyelim Ne oldu bizim sonumuz... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sosyete Hanımı Küçüklüğün gözlerimin önünde Dünyaya şaşıyorum doğrusu... Bir entarin vardı Yamalı,yer yer yırtık O yırtıklardan tenin gözükürdü Namussuz gözler yok mu Yırtık yerlerine bakardı. Fakirdin ama neme lâzım Güzeldin doğrusu... Biliyordum namus korkusu İçini yakardı... Oranı,buranı örterdin az-çok. Kurtardı o hayattan seni O güzelliğin Şimdi kocan zengin. Sosyete hanımısın sen de Açık göğüslü tuvaletler içinde. Dün fakirlik açmıştı oranı,buranı Bugün sen kendi elinle açıyorsun Kalbinde mâzinin tesiri silinmiş değil O eski hâline benzeyen kızcağızlara Hâlâ acıyorsun... Allah'ın verdiği nimeti tepme Dikkat et hâline Sosyetede sana açılan kollar Allah'ınki gibi değildir Ki o kollardan düşersen Temenni etmem ki o yer yerindir... Kurtulamazsın ölsen... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sönen Yıldızlar Ömürdeki seneler Gökte çakılı yıldız, Bilinmemekten yana bir Gökte yıldız kaç Ve ömrüm kaç senedir? 19 üflemeyle söndü 19 yıldız Yerlerini doldurdu karanlık, Yaşanan günler bir çırpıda Mâzi oluverdi artık. Bir ılık hava dudaklarımda Gözlerimde yeni yıldızlar 20 yaşa kul oldum ben Değil mi ki gençliğiaratır kızlar. Kız kadar sarhoş etmez mey insanı Bir öpen söyler şarkısını kızların Bir öpmeyen,ağıtını... Bir ömür kızlar Bir ölüm, Aşkları kalpte kördüğüm. Ömrüm yaksın yıldızlarını Ben yine söndüreceğim üfleyerek Kimbilir kaçıncı yıldızımı söndürürken Yakamı bırakacak bekârlık? Kimbilir kaçıncısında Yüzü kızaracak hasretliğin al al utançtan Ve bir daha gelemiyecek yüzyüze benimle? Kimbilir kaçıncısında Ne gökte yıldız kalacak Ne ömrümde yaşanacak yıl? Toprağın üstü güzel Güzel ama kimbilir altı nasıl? Son sönen yıldızımla Bilinmezlik benimle olacak... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Söyle Ne Zaman? Güzel günlerin arkasından Bir rüzgâr esti serin Hâfızamda hâlâ o yelin Tatlı serinliği Ve anıların acı sıcaklığı var. Gün doğdu karanlıklar ötesinde Işıkla karanlık elele şimdi Biz bize oldukça artık. Her aşkta var ayrılık Söyle bizim ayrılık Aşkın neresinde? Neresinden kopacak bu zevk ve tad Ne zaman buruşturacak ansızın Bedava,bol bol zehriyle Ağzımızı hayat? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Söyleyecek Çok Şey Var Söyleyecek çok şey var Şu insanlar üstüne, Söylesen de ne çıkar Çünkü kalmış sütüne. Sevgiden söz eylesen Lâfı ağzına tıkar, Bak sen haksızsın desen Yağ olur üste çıkar. Saygıdan vurursan dem Sen hep yaya kalırsın, Ağzına vurur da gem Çektikçe şahlanırsın. Sen hep sus,o konuşsun Söz gümüş, susmak altın, Sen boşa okumuşsun O sürer saltanatın. İnsanlık dersi verme Seni bin pişman eder, Hiç adalet önerme Elindeki de gider. İnsanlık için bırak Yarayanı o alsın, Kuru gerçek ve berrak İnsanlık sana kalsın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Sulara Bir ürperiş Binbir gülüş, Binbir gülüş Bir yükseliş. Kıyılarla Binbir öpüş, Türlü sevgi Her baharla. Maviliği Gökten emiş, Bir yankıyla Tekrar veriş. Gözler sessiz Gök sessiz Deniz sesssiz. Olmaya ki olsun bir gün Gönül dertsiz. Bakışlarımı yıkasın sular Temiz göreyim dışımı, Belki içim kara Belki pâk. İçimi ben de bilmem Tanrı'm kadar. Tek temiz göreyim dışımı Bakışlarımı yıkasın sular Ki hayatı güzel görmek istiyorum... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Şair Farkı... Bir başka yaratık sanırdım şairi Şiir yazmadan önce... O da bizlerden biri, O da insanmış meğer... Onun da kalbi var O da sevilir,sever... O da ağlar ağlanacak hâllere, O da gülünce kahkahalarla güler... Siyasetlede uğraşır Uğraşır dinle de... İster onayla,ister reddet Onu bir kez olsun dinle de... Herkes gibi ben de Duyguları yoğun yaşadım Şairâne güzellikler karşısında... Şairce gördüm, Şairce duydum, Şairce düşündüm... Bir fark vardı aramızda bence küçük Belki bana öyle geliyor Oysa ki büyük... Benim söyleyemediklerimi O ne güzel de söyleyebiliyor... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Şairin İşi Hata en büyük okul Hatasız mı olur kul? Sen hatanı kendin bul Bence böylesi makbûl. Hatayı kendi bulan İşlerinde gelişir, Hatayı gören insan Düzelir,zenginleşir. Şairin budur işi Serbest,aruz ve hece... Ne yazsan farksız bence Şiir bir iç deyişi. Sağlam tut kâfiyeyle Şiirde kelimeyi, İlhamı konuk eyle Söyle,ha bire söyle... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Şarkı Kıvrıla kıvrıla yürüme güzel Yılanı kendine düşman edersin, Saçını sallayıp sürüme güzel Seni sevmeyeni pişman edersin. Gün gelir sende de güzellik kalmaz Çevren dolu güller hep diken olur, Sevmeyen aldanır,seven aldanmaz Yaşlar,gözlerinde biriken olur... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Şarkılar Şarkılar bitti dedim,aşk bitmedi dediler Nice aşklara türlü şarkılar söylediler. Aşkının bittiğine sakın ola üzülme! Hayatın cilvesi bu:hem ağlama,hem gülme. Bitmeyen aşk var mı ki,öylesine ne denir? Şarkılar sona ermiş aşklar için söylenir. Şarkılar arasına senden şarkı girecek Yeni şarkıya kadar bir süre söylenecek. Şarkı ağlamak için,şarkı gülmek içindir, Şarkının memleketi ne Avrupa ne Çin'dir... Aşk,dünyada oldukça şarkılar hep olacak Ömürler türkülerle,şarkılarla dolacak... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Şeytan Kadın Oturup bir sofrada Şeytanla yemek yemişsin Ondan bu yana Onu-bunu aldatmaya sanki And içmişsin. O aldananlardan biri de Bilmeden ben oldum Beni de aldattın hilelerinle Sen ne bilmişsin... Suç bende,kusur bende Senden başka kadın yok muydu? Ama sen ötekilerden bambaşkasın... Göğüslerin daha dik Gözlerinde yalancı bir aşkın sihri, Hele şu kalçaların Alt-üst etti bir şehri... Saçlarında iç ezici bir akış Her yerin haziran sıcaklığı, İnsanlara tek ruhun kış Gel,bırak şeytanlığı... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Şiirde Kışın Resmi Kışın resmini çizdim şiirde Kullandığım renkler hep soğuktu, Yaprak yaprak sevgiler yerleştirdim ağaçlara Sevgiler de donuktu. Kışın resmini çizdim şiirde Kullandığım renk hep karbeyazdı, Aşkı yerleştirdiğim geceler Birbirinden ayazdı. Kışın resmini çizdim şiirde Çizerken kâlbimi koydum ortaya, Ateşinden eridi buzlar Kış varsa kâlbim de var ya... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Şiirlerdeki Desen Sen yine sen Şiirlerde ana motif, Doğar senden Çıkar senden Umulmadık,duyulmadık,görülmedik Birbirinden değişik Binlerce,binlerce desen. Bir gülsen Her yer gülüstan Gül kokar burcu burcu her yan. Bir ağlasan Yaşanır Nuh zamanı ikinci tufan. Bir kelâm etsen Yazılır şiirler destan destan. Bir sitem etsen Çoğalır şiirlerinde ağlayan. Sen ağlama sen hep gül Ki şen olsun cümle gönül. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Şimdi Ruhum Seninle Sanma ki ben burdayım Senin gidişinle birlikte Gönlüm de gitti Burda kalan tek vücudum. Ölünce de öyle olmaz mı? Ruh çıkar gider Nasıl vücut kalırsa Ölmeden de ruhum çıktı benim Seninle birlikte yolculuğa. Ölünce ikinci kez çıkacak Evet o çıkıştan tek fark Şimdi gittiği yeri biliyorum Sensin... Ama ikincisinde Gideceği yeri Tanrı bilir Sen bilemezsin.... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Şükürler Olsun Alırsın ne verirsen Şükür olsun Allah'ım, Duamı çevirirsen Dilde kalır tüm âhım. Senden gelen ürkütmez Çünkü onda sen varsın, Hiç de gücüme gitmez Sevdiğine yaparsın. Sevgi dolu kolları Sevdiğine açarsın, Kapıları,yolları Sevmez isen kaparsın. Açarım ellerimi İsterim Allah'ımdan, Koklarım güllerimi Yalnız kendi dalimdan. Başkasında gözüm yok Gözüm hep sende Tanrı'm, Söyleyecek sözüm yok Tek kelimem: Allah'ım... Doğmak bizim işimiz Yaratmak senin işin, Boğmak dolu içimiz Sonu ne bu gidişin? Ağlamak,gülmek gibi Gülmesini bilene, Gülmek yakışır mı ki Gülmeyi bilmeyene? Ölmek,dönmek demektir Gerçeğe,gönderene, Sayısız şükretmektir Kurban olam verene... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Tanrı'm Yeni Bir Aşık Yarat Her âşığın yaptığından gayrısını yapamıyorum: Ağlıyorum,yalnızca ağlıyorum... İçimde Eyüp sabrı Gözlerimde ağlayanların göz yaşı var. Nedir bendeki bu dert? Gülerken ağlıyorum. Siliyorum gözlerimdeki tüm görüntüleri Bir onu silemiyorum Bir onu... Unutuyorum tüm isimleri Unutamadığım bir isim isimlerden Bir onunki... Aşıklar ne düşünür sanki? Bitmeyen karanlık geceler Gecelerde asla istemezler Olsun bir tek yıldız olmaya ki... Karanlıklardan kaçıyorum Karanlıklar abanıyor üzerime, Yalvarıyorum Tanrı'ma yalvarıyorum: Yeni bir aşk içinde Tatlı tatlı işkence edeceğin Yeni bir âşık yarat Koy onu benim yerime.... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Tatlı Yolculuk Ben bu yolculuğa çıkalıberi Huzur buldum her ağacın altında, Kimi kara,kimi yeşil gözleri Çok güzeller gördüm çılgın çağında. Gölge düştükçe üstüme sepserin Yorgunluk durmadı kalktı üstümden, Hayâlini gördüm sevdiğim yerin Gözlerim doluktu,gözlerim tümden... Hoş geldine geldi bir köylü kızı Elindeydi bir tas soğukça ayran Biran durdu içimi buran sızı Ve başladım süzmeye hayran hayran... Bir yaprak kopardı çam ağacından Attı pırıl pırıl tasın içine, Dedim:'Bahset bana bu yaptığından...' Ve o sıra elim değdi eline. Bir ayrandan içtim,bir onu öptüm Bir yandı,bir söndü içimde ateş, O mutlu ânımda korkunçtu ölüm Göğüme çakılı kalsın hep güneş... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Tek Dişli Çocuk Teker teker Gece,yıldızları çaktı göğe Aydın sessizlik yırttı karanlığı Ölülerin uykusu çıktı mezarlardan Uzayı korku korku örttü. Peçe peçe çekti yüzüne Şeffaf bulutları ay Utançtan. Belli ki ona çapkın çapkın Biri vardı bakan. Teker teker Gece,yıldızları çaktı göğe Sabahı düşünmeksizin. Gün ışığında gecenin Döküldü dişleri solan yıldızlarla, Bir çocuk körpeliğiyle Yeni umutlar doğurdu günü. Zamana ilk gülüşünde Tek dişi oldu Sabah Yıldızı, Unutuldu ölülerin uykusu Karanlığın her sabah ölüşünde. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Tek Saltanat Birgün de benim için minareden Okunup,verilecek dua,salâ, Bir saltanat süreceğim görmeden Her fâniye yüksek makam:musalla... Kâh el uzatıp,kâh omuz vererek Başlar üzerinde tutup kaldırarak, Varır varmaz zemine indirerek Denecek:'al emanetini toprak...' Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Tek Sen Söyle Tek senin ağzından duymak istiyorum Bütün kelimeleri... Sen daha güzel heceliyor Daha güzel söylüyorsun. Söylediğin en kötü sıfatlar bile O kadar iyi ve güzel ki... Aşkın gözü kördür Kulağı sağır. Her kötü sözün Bana güzelliğin kadar güzel geliyor Ah! aşk bir de dilsiz olsaydı Ne dillere destan olurdu Ne masallara konu... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Tekbir İnsan bir damladan oluşan selmiş Tanrı yaratırken bir de can vermiş. Sabit nokta değil o küreselmiş, Derviş hu ve çile çekerek ermiş. Gönlün erdiği huzur ne güzelmiş... Ağlayan göz bir gün olur gülermiş, Sevgide saltanat,vefa ezelmiş Allah lâyıkına onu da vermiş. Bir azalıp,artıp çoğalacağız Çağrısıyla onda bir olacağız, Tek ruhta,tek göz,kulak,tek bir ağız Olup da TEKBİR'i haykıracağız. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ten ve Can Ya da İnsan Allah'ım tenime can diye yüklediğin yük Öylesine kutsal ve öylesine de büyük. Yükün altında bu ten gün be gün ezilirken İnsan başka zevk duyar yaşamak güzel derken... Et tırnaktan ayrılmaz,ayrılmaz can da tenden Yüce Allah'ın emri ecel başa gelmeden. Ben canımdan hoşnutum canım da benden Hoşnut olsun bu candan dilerim bana veren... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Teselli Senin yanımda yokluğun Düşüncelerimden başka Varlığımdaki olanları değiştirmedi. Sen yanımdayken de Görüyordum,konuşuyordum... Velhâsıl beş duyum da İşliyor eskisi gibi Sen yokken de yanımda. Eskisinden fazla olarak sadece Seni düşünüyorum şimdi. Ne çıkar sanki? Sen ve ben yine aynı atmosfer altındayız Bastığımız toprak biz ayrı olsak da aynı İsmi değişik olsun isterse Değil mi ki toprak? İşte benim tesellim bunlar Bir tesellim daha var: Allah'ı da görmüyorum senin gibi Allah'ı da seviyorum,hatta senden çok... Sevgi,görmeksizin de yaşarmış değil mi? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Teselli Değil Kahrol sen de ömür güzel kahrına Bunca zaman kahrolan sen değilsin, Aldırma dünyanın yokla varına Ruhun güzel için her dem eğilsin. Güzel olmasaydı dünyada eğer Göz verir miydi hiç boş yere Allah? Tüm güzellikleri görmeğe değer Bence şu göz dediğin vallah, billah. Çocukca küssün mü Yaradanına Güzel olmadıksa diye çirkinler, Aşkın kör gözleriyle bakanına Güzelleşir çirkinler bu da yeter... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Tiryakilik Başa Belâ (Bu şiir kahvenin kıtlığı yıllarınındır...) Ey insan kardeşler Harp bizim neyimize? Şurada bir koyunluk ömrümüz kalmış İyi geçini geçiniversek İyi iyi geçiverse günlerimiz... Ey Brezilya'lı kardeş Ne üzersin biz tiryakileri? Denize dökeceğine, Cayır cayır yakacağına Ver kahvenle bayram etsin boğazlarımız. Kavga neyimize bizim Ey Brezilya'lı kardeş Bak,kendini düşünmeyip Azıcık da bizi düşünseydin Biz tiryakileri... Bir sigaramdan çekecektim nefes Bir de kahvemden yudum Başım yerine gelecekti Ne böyle sızlanacaktım Ne de bozulacaktı kahve rüyalı uykum... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Tophaneli Babası tavla atarken kahvede O,köşe başında dokuz taş oynardı. Babası nargile fokurdatırken Nefes çekerdi çöp sigarasından Bir tiryaki neş'esiyle içten. Huysuzdu babası... Aç-susuz yattı Tophane kahvelerinde günlerce İçtiği bir bardak çayın hatırı için Babasına karşı geldiğizamanlar. Kâh korsana benzetti kendini Kâh cinayet filimlerinin katillerine Saçı sakalına karıştığı anlar. Tophane kahvelerinin havası Baba evinden de çok sardı onu Esrara orada alıştı, Orada alıştı büyük yalanlar kıvırmayı Allah korkusunu duymaksızın. Ter döktü birkaç kuruşla oturduğu Sigara yanığı kumar masalarında, Monte Karlo kontuna dönerdi Loş ışıklar altında Kâh rest,kâh pes çekerken. Aç kaldığı da olurdu bu yüzden O,aldırmazdı açlığa. Dışı insandı içi şeytan Hak verirdi kendine her an Kaderi her edişinde bahane, Dünyada Cennetiydi onun Kafadar dolu kahveleriyle Tophane... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Toplantı İnsan gözünü bir kere Dünyaya açmaya görsün Bakar ilk topluluk nazarıyla Doğumevinde Yolunu bekleyenlere. Artık arkası gelir toplantıların... Ta ölünceye kadar Hatta daha da uzar. Dünyadaki toplantılar bir yana Saymakla tükanmez: Doğumda,düğünde,ölümde... Fakat âlem değişir değişmez Başlar bir son toplantı Ki kâinat içinde... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Toprak Toprak sizi de düşündürür mü? Böyle beni düşündürdüğü gibi Düşünmek istediğiniz anlar. Düşünmek bana Hak vergisi Bir de o olmasa ben Çırılçıplak kalacaktım tümden Dünyada. Düşünüyorum,düşünüyorum da Cevaplandıramıyorum bir türlü; Bu toprak ki ekilen tohumu Filiz filiz çıkarır, Yarın kaybedersem ruhumu Tıpkı tohumcasına ekileceğim Toprağa ben. Şu ki beni düşündüren: Ben gibi nice tohumlardan Ekildi şimdiye dek Olmadı bir fışkıran. Kalbimde var şu imân: Belki filiz vermiştir Bu ekilen tohumlar O,bilinmez âlemde... İmân eden etmeyen Hepsi bir,hepsi aynı Değilmi ki ekileceğiz hep Olmayacak ekilmeyen Ne gelir elden? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Tozkoparan İskender Destanı Zaman aka aka geldi Ta on beşinci asra kadar... Bu asırda, bu yurtta Nevcivanlar içinde 'Tozkoparan İskender' de yüceldi. Daha çocuktu yaşı Ama cesur mu cesur, O kadar da güzeldi... Atıcılar dergâhında Yay kabzası kavradı, Birgün arslan pençesiyle Kirişini bağladı. Ağzından 'Bismillah' yükselirken Çekiverdi yayını Hayrette bıraktı âniden Kemankeş Alayını. 'Toz'u kopmuştu yayın... İhtiyar kemankeş 'Yıldırımlı Baba' Seslendi içinden alayın: Bu nevcivan kemankeşten Dâim kuvvet akacak, Görürsünüz bizi birgün Gölgesinde bırakacak... O esnada bütün alay İskender'i çembere aldı Bundan böyle lâkabı: 'TOZKOPARAN İSKENDER' kaldı. Dillerde bütün hep o, Kuvvetini kıskandı kemankeşler, Bu uğurda kazandı nice nice Dostlar,düşmanlar,eşler... Bıyıkları terlemişti henüz On altı yaşındayken Bir sefer yeli esti tatlı tatlı Venedik'e doğru. Kaptan Paşa 'Küçük Davut'a Bir muhafız takımı verilirken Tozkoparan İskender de Biriydi kırk kemankeşten. 'Burak Reis' o seferde Şanlı deniz tarihinin Sayfaları arasına Şehitlikle gömülürken, Savaşın geleceği Bilinemezdi önceden. Bir Venedik kadırgası Ustaca bir manevrayla Rampaladı Paşa Gemisinin kıç yanına. Zırhlı bir Venedik'li Zırhına güvenerek Sarıldı şimşek gibi www.antoloji.com - kültür ve sanat Amiral Sancağına. Suya düşmüştü Sancak! Aman ne felâket? Arslan Türk Kaptanları Görürse şanlı Sancağı Öyle savaşırdı ancak... Durur mu hiç İskender gayri Nişan aldı o an Venedik'liye karşı. Ok, göğüs ve arkadan İki defa zırhı deldi... Sıra Sancağa geldi. Yıldırımcasına birden Atladı denize yalın pala Kara sulara gömülürken Sancağı aldı Ve kâfirin boynuna Bir de palasını çaldı. Sancağı tutmuştu bir elle Bir elinde de kesik kelle Tırmandı Paşa Gemisine. Başı sapladı önce Sancağın alemine Sonra dikti Sancağı yerine. Bu baş döndüren sahne Sürmemişti bir dakikacık bile. Kaptanlar Sancağı görünce Sevinçten deliye döndü Binlerce top düşmanı dövdü... Tozkoparan İskender Pehlivan... Bu nevcivan,bu yiğit Helâl süt emmiş anadan, Yücelik dilerken Tanrı'dan Nihayet düştü şehit... İstanbul'da Ok Meydanı Şan,şeref veriyordu bir zamanlar. Pazusuna güvenen pehlivanlar Sıra sıra merasimle ok atar Dikilirdi 'Nişan Taşları'... On beşinde taşını Dikerken Tozkoparan Fethetti cesaretle,imânla Şehitlik kalesini, Dikti kalplere oradan Unutulmaz bir ikincisini... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Trafik Feneri Kırmızı dudağını gören dudaklar Frenlemiştir dudağının üzerinde Kimbilir kaçı şimdiye kadar? Yeşil gözlerini görünce gözler Kalpler durur,düşünceler dağılır Ve insanın içi geçer. Biraz sitemle söylüyorum kızma sakın Kızıl,kıpkızıl dudak,yeşil göz... Surat değil trafik feneri suratın. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Turgut Reis Destanı Avrupa'yı dolaşır bir isim: 'DRAGOT' geliyor... Ağlayan çocuklara sussun diye Bu isim söyleniyor. Duruyor çocuğun sesi Hatta tıknefes olup Korkudan zor alıyor nefesi. Dehşet timsali olmuş Koca Turgut Reis Korkuya kapılmış Ak Deniz... Cerbe Adasında birgün Gemilerini yağlarken Papa Sancağı taşıyan Müttefik donanması Başında 'Amiral de Cigala' kumandan Bastırdı birden. Çıkarttığı toplarla Turgut karadan Ateş etti düşmana. Gündüz geçti öylece... Kurtuluşa yoktu imkân. Hummalıca çalıştı Tayfalar ve forsalar Yağlandı kalaslar. Karanlıkta o gece Yapılan yağlı yoldan Gemilerini gizlice Yürüttü karadan Öte sahiline adanın. Turgut'u ertesi gün Göremeyince düşman Şaşkın ve üzgün... Sonunda deniz kurdu Görünüverdi arkada. Koca bir gemisi düşmanın Geliyordu Sicilya'dan. Gözlerinin önünde zaptetti Gemiyi birkaç dakikada Kayboldu deniz kurdu. Amiral de Cigala Bağırdı arkasından: 'Bu adam insan değil, Şeytandır Şeytan! ' Bir sefer de Malta'da Denizlerin Turgut'u Erişti seksen yaşta En büyük saltanata... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Tutulan Güneşler... İki bin altı yılı Yirmi dokuz Martında Dört kez gördü ayın yüzünü Güneş dört kez tutuldu MANAVGAT -KONYA - NEVŞEHİR - ORDU Üç- dört dakika içinde Öğle vakti gündüz iken gece oldu... Güneş bile dayanamaz ay yüze Gelirlerse bir an için yüzyüze Tutulan hep ay değil güneş olur Alllah'tan ki bundan çabuk kurtulur Yoksa kâinatın bu sonu olur... Ben de gördüm ay yüzlümü bir kere Tutulup kaldım tam kırk beş sene Şikayetçi değilim şükür bu hayatımdan Zararı yok olsa bile kime ne? Benim gibi ay yüzlüsüne tutulan Nice güneşler var hepsi de memnun, İsterim ömrüm bu tutulmamın sonu olsun Gönlüm hep cânanıma tutulsun ha tutulsun... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Tüm Evlilerin Evlilik Yıldönümleri İçin Evlilik eskidikçe şarap gibi yıllanır Sevgisi gönüllerde,tadı damakta kalır. Dileriz sizinki de nice yıllarca sürsün Birlikteliğiniz hep örnek olsun,övülsün... Bir yılınızı daha içtenlikle kutlarız, Sizler mutlu oldukça bizler yaşarız,varız... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Tütsüleme Boş dünya dostum Aldırmak olmaz herşeye. Yarın çekilip gideceğiz Kadehimizden başkaları içecek Bizim gittiğimiz kalır. Arkamızdan bir Mevlid okutan Okuturken Mevlidi câmide Mangala öd ağacı atıp Ruhumuzu tütsüleyen Ya olur,ya olmaz... İyisi mi kafaları tütsüleyelim Şimdi birkaç kadehle. Feleği masamıza dâvet edelim Biz içerken o istediğini yapsın Umurumda bile değil Çıkan çıksın,batan batsın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Uçarı Bıktım uçarılıktan Yeter bu hayat gayrı Başıma dertler açtı uçarılık Ayrı ayrı. Ağır başlı olayım dedim Doldurdum başımı düşünceyle Baş ağrılı oldum da Ağır başlı olamadım. Ben ağır olsam,gönül uçarı Elde yapılacak yok. Dilde söylenenler çok Kaderim erkekse de Neyleyim Felek karı... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ulu Umutlara Kul Ulu umutlar peşinde koşarım Gece gündüz uyanık fikrimle, Küçük umutları neyleyim ki? Cebimde ufaklık para Başımda ulu umutlar... Ya herkes uyurken ben gelirim Karanlık yollardan aydınlıklarla yüklü, Ya herkes uyanıkken ben yatarım Rüyalarla başlar hikâyem Yeniden umutlar pır pır eder gözümde Küçüklü,büyüklü. Gözlerimden çıkar uykum Gözlerimden girer düşünceler... Ulu umutlar beni kendine çeker. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Umut Birgün de benim için doğsun güneş Sıcak aydınlıklar dağılsın evrene, Bir aşkı fısıldasın meltem nefesiyle Bir zaman önceki sevgilim yine. Gün batımı uçan kırlangıçlar Akşamı taşırken kanatlarında, Birgün çıkıverip gelsin sevgilim Aşk üstüne hülya saatlarında. Birgün yine doğan güneş Yere gölge düşüremiyecek benden, Ölümün kendisi değil beni korkutan Beni korkutan,beni korkutan: Daha gencim ben... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Umut Yiyen Balıklar Gerçek dolu günler başladığında Suya döktük umutları Dertlerle beraber. Suya düşen umutlar ülkesinin Denizlerindeki balıkların karnı toktur İsterse gözleri aç olsun umursamam. Bir akıntı olsa Boğaz'da Balığa çıksak ya kısmet! diyerek O balıklar takılsa oltamıza Tatsak etlerinden İştahla yiyerek. Acaba onların da etleri Umut gibi tatlı mıdır? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Umut,Hayâl Ve Kader Görmedi şu gözlerim görmek istediğimi Duymayı istediğim söze kulağım sağır, Hayatım bir yokuş ki dike yakın eğimi Üstelik sevgini de yüklendim cismim ağır. Yüküm ezse de beni dönmem yine yolumdan Meyilim dikleştikçe çok şeye meylederim, Hayâlim okyanustan,umutlarımsa kumdan Yapılan saraylarmış,buymuş benim kaderim... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Umuttan İnsan Bir rüya ertesi düşünceler Tatlı anılarca gönülde takıntı, Gündüz ve geceler Yokluğa taraf bir akıntı. Coşma gönlüm coşma Bak yine oluyor akşam Karanlıklara kızacak sen değil misin? Sen gücenmiyecek misin yine kaderine? Umut kur geleceğin üzerine Bekâr yatağında kimsesiz İnan olamıyorsunuz bir türlü Sen umutsuz Umut sensiz... Tüm insanların ruhu var Sende ruh yerine umut Ki ondan yaşıyorsun Umutlu dünyalarda... Umutlu rüyalarda... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Unutulmuş Hısımlık İlk insanla başlayan hısımlığımız Ki onu yok etti zaman, Unutmak bastırdı üstünü Ve doğdu şimdiki aşklarımız. Düşün,sevişiyoruz habersiz Sen ve ben, Oysaki Adem'di ilk babamız Havva'ydı ilk anamız, Kalbimizdir bize ihanet eden, Aşk üstüne aşk tüm günahlarımız Ve o denlû saf. Etimiz,güzelliğimiz her şeyimiz bir yana Kuru iskeletlerde gerçek eşitliğimiz. Biz bir kökün dalları Geçmiş zaman ve unutmak Ayrılığımıza sebep, Unutulmuş bir hısımlık içinde Aşklarla biz bizi severiz hep... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Utanç Mevsim sonbahardı Gün yepyeni umutlarla Benim bahçemde ağardı. Vedaya gelmişti bülbül Canını yakan dikenlere, Gözlerinde bahar Tatlı sesinde bahar Gönlünde kış vardı. Ne yapacaklarını şaşırdı dikenler Ettiklerinden utandı Bülbülün sesiyle titrediler. Yine bahar geldi İndim bahçemde Sorguya çektim güllerimi Dedim:ağlatılır mı hiç O güzel sesli yâr.? Nasıl geçiririm şimdi Sesten mahrum öksüz günlerimi? Yüzleri kızardı utançtan İnanmazsanız gelin görün O gün bu gün Bahçemde güllerim kırmızı açar. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Uzak Ülkeler Ötesinden... Uzak ülkeler ötesinden Büyücek bir selâmım var, Bir küçücük mektup onu sana ileten Ve hasretlikten boynu bükük satırlar. Uzak ülkeler ötesinde Rüyalarıma aktarıyorum seni, Kokular taşıyan rüzgârlarla Bir hayat başlar hergün yepyeni. Uzak ülkeler ötesinde Aşklarla birlikte başlar masallar, Öten her kuşun sesinde Bir teselli aramakta insanlar. Uzak ülkeler ötesinde Dört mevsim geçse de her yıl, Üç mevsimim var benim Sevdiğim de o mevsimdi asıl. Uzak ülkeler ötesi Benim de anlayamadığım yer, Umut dolu başlayan aşklar Gördüm göreli acı biter. Uzak ülkeler ötesinde Yeter,gördüğüm esmer akşamlar, Artık uzak ülkeler ötesinden Dört mevsimli ülkeme yolculuğum var... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Üç Dost Her taraf sessiz... Uzanıyor ıslak ıslak caddeler Yürüyorum ağır ağır, kimsesiz. Yolar,rüzgâr ve ben Bu gece biz bizeyiz. Bizi eğlendirmek için rüzgâr Aldı saçlarımı eline Vurdukça saçımın her teline Yükseldi derinden derine Sihirli nağmeler... Yol gibi uzayıp gidiyor Duyulmamış o besteler. Ayaklarım yolu Kulaklarım onu takip ediyor. Dudaklarım mırıldanırken Bestenin güftesini Rüzgâr bir ara kesti sazın sesini O anda kırıverdi gönlümün neş'esini. Rüzgâr terkedip gitti bizi... Islak caddeler gibi Gözleri ve gönlü ıslak olan ben Uzaklaştıkça şehrimden Dinliyor artık ruhum ve kulaklarım Yolların anlattığı Gurbet hikâyemizi... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Üç İklimin Kızları Sıcak,yakıcı sıcak Arzular arzulara gebe Yanık deriler,yanık toprak Aşktan fokur fokur kaynayan kan Sıcak ülkelerin tabû kızları Aşkları muz kokulu Umutları vaha, Korkunç bir yalvarış Herşeyde Allah'a. İçleri aydınlık,yüzleri kara Yıldızlarca uzak düşüncelerden Gündüzler boyu sevişmek Kör sevgiler kucağında. Sevmek,sevmek ekvator sıcaklığıyla Ölüm akla gelnceye dek. Soğuk,dondurucu soğuk Donuk arzulu donuk gönüller Ayı postuna bürülü aşklar Buz evler içinde sıcak sevişme. Aşkı yutuvermiş uzun uykular... Soğuk ülkelerin mor kızları Aşkları fok kokulu Umutları buz. İçleri kara,dışları kar, Bilirler ki ortalıkta hayat var Ölüm sessizliğince Ölüm soğukluğunca. Çaresiz yaşamak ölene kadar... Sıcak aşk onlar için bir serap... Ilık ülkeler kızları Düşünce ve umutlar ki onların üstüne Her yeni doğan günle doğar. Gün olur sevişmekle geçer hayat Gün olur tümden düşünceyle. Meltemler aşkı taşır kucak kucak Ilık ülkeler kızlarına. İyi devran eder mi donuk kanlar? Olmaya ki aşk dolu bahar olsun... Başlarında kavak yelleri eser hafiften Öyle bir sevişme başlar ki Kuru gözler bir bakarsın oluvermiş ıslak. Ben sizi seveceğim tüm benliğimle Ey ılık ülkelerin kızları. Siz beni sevmeseniz de ne çıkar? Sevilmeyenlerin gözü ben olacağım Güleceğim günler olsa bile Yine de onlar için ağlayacağım... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ümit Gönül ümitler tarlası Açar çeşit çeşit Renk renk ümitlerin Pembesi,yeşili,karası... Kimi koca koca ağaç olur Tatlı tatlı meyva verir, Kimi donmuş filiz gibi Hakikatler karşısında Henüz fışkırmadan erir. Hepsi solsa da bana yeter Yeşil,taptaze ümitler... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Üstüme Titresen De... Bir efilcik yel esse Sen beni sakınırdın, İçine bir kurt düşse Arkamdan bakınırdın. Kuşku verirdi sana Yerdeki,gökteki nem, Çok sevgi verdin bana Bir o kadar da önem. Birşey olmasın diye Ürkeklikle beklerdin, Günün bana hediye Geceni de eklerdin. Beni götürecekler Olamazsın sen mâni, Üstümü örtecekler O sevgin nerde,hani? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Üstüste Bir çift kadın bacağı Koca dünya üstünde Koca dünyanın aklı,fikri Onun üstünde... Zaman bu... Bir çift bacaklı kadını Gökten yere at Bak gör ki dört ayak üstünde... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Vadesi Gelen Senet Bekler vâdesini sükûnetle Vâdesi geldiği gün Ümitsiz ve üzgün... Hayat iyi de kötü de olsa Dünyada yaşamak iççin bir an, Vâdesinde ödemek şartıyla Versiye can alır Allah'tan. Gün gelir Allah adına Azrail Kırar senetleri bir bir... Kırılınca senet Allah verdiğini alır Ve geride kalır ceset. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Vakit Geçti Vakit geçti bir kalıba giremem Uzansam da umutlara eremem, İstesem de bol bol sevgi veremem Sevgi pınarlarım kurudu artık... Kimselere derdimi söyleyemem Bundan sonra nasihat dinleyemem, Kaderime ağlarım ben gülemem Efkâr dört yanımı bürüdü artık... Gençlik gitti allı-pullu giyemem Giyinip el âlemi güldüremem, Kahırlanıp kendimi öldüremem Kaçırdım,kervanım yürüdü artık... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Var Mı? Bir ilkbahar akşamı Rastaldım bülbülle güle, Gül darılmış bülbüle O yüzdenmiş tüm gamı. Üzüntümü duyar mı? Bu hüzün içinde ben Ayrıldım bülbülle gülden Aradım seven gül var mı? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Var VeYok Oluşun Hikâyesidir Zaman Eriyor zamana bak Mumun boyu kısaldı, Gece içinde berrak Şamdan ellerde kaldı... Hayâller kaldı gözde Yok oldu hep cisimler, Sevgiler kaldı sözde Dilde kaldı isimler... Bir var oluş,yok oluş Hikâyesidir zaman, Yok ki bundan kurtuluş Dayan insanım dayan... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Vay Hâlimize Vay... Gerçeğin yerini doldurmuş sanal Doğal unutulmuş,güzellik yapay, Gözlere ağ örmüş yüzlerce kanal Ne güne kaldık vay hâlimize vay... Döğünmekle elden bir şey gelmiyor Mutlu damlar viran,her taraf saray, Giden gider,tekrar geri dönmüyor Ne güne kaldık vay hâlimize vay... Ruh ölmüş geride kalmış bu ceset Güneş gibi ısı verir mi hiç ay? Hayır demez diller her şeye evet Ne güne kaldık vay hâlimize vay... Bunun da bir sonu gelir nihayet Ok fırlayacak,gerginleşmiş yay, Bu yaşamın sonu felâket,cinnet O güne geldik vay hâlimize vay... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Vazgeçemem Ömrüm geçiyor hayata küskün Sen geç ömür,ben umuttan geçemem, Zehrolsa da hayat bana gün gün Gençliğim var severim yaşamağı Birdenbire ben ölümü seçemem. Sevdiğim insanlar var benim Aşklarım var çifte çifte Dallarda henüz asılı ellerim Tatlı tatlı meyvalardan Tatmadan vazgeçemem. Gözlerim ileride Geride kalmış gönlüm, Sütten ağzım yandı Ayranı üflemeden içemem. Seviyorum insanların İyisini-kötüsünü,delisini-dolusunu... Cayır cayır yansam da yine Aşktan vazgeçemem... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Vazgeçilmez Sevgiliye Gönlümde çağıl çağıl şiirlerden şelale Bir elinde kırmızı gül,ötekisinde lâle. Sekerek geliyordun eteklerin uçarak Kâlbim ayaklarına döküldü yaprak yaprak. Çiğnedikçe ezildim,çiğnedikçe yüceldin Sen beni severken de ezerken de güzeldin. Gönlüm dayanamıyor düşürdüğün bu hâle Gel de kendin bir son ver bu hüzüne,melâle. Sen benimle doğmuştun nasıl bensiz yaşarsın? Baktığım her nesnede sen görünür,sen varsın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Vazgeçmek Zor Gözlerim takılıyor güzellik çengeline Kopamıyorum ne de ondan kurtuluyorum, Gönlüm ise yerleşmiş aşkının çemberine Peşin sıra bak dönüp dönüp de duruyorum... Gözlerim kararıyor başım fır fır dönüyor Geçti geçecek sanki benliğim benliğimden, Ruhumdaki ümitler ha söndü ha sönüyor Vazgeçmem kolay değil sevgiden,sevgilimden... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Vefasız Sevgili Bir bakışta bin ruhu Esir eden o gözler Kamaşır karşısında Çapkın güneşin. Terkeder rüzgârlara Kendisini bu saçlar, Yel onları oynar,okşar Şekiden şekle sokar. Kıskanır rüzgârı taraklar Çünkü âsidir o saçlar Taraklara. Aşınır diye bir bûse vermeyen O dudaklar, Soğuk havanın kurbanı olur Yarık,yarık çatlar. İncinmesin diye bir an Bir benim elim değmeyen o vücudu Belki de aşkına doymadan Basacak bağrına topraklar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Vektör (Kırk Beşinci Yılını Dolduran Evliliğimiz Anısına...) Çift koşulu,tek oklu arabadır evlilik Eşler yüksünmeksizin onu birlikte çeker, İki olan yerlerde olur ise hep birlik Ahengini buldu mu oku doğrusu gider. Birleşen kuvvetlerin v e k t ö r d ü r bileşkesi Arabanın tek oku aynı işlevi görür, Yükten yana hiç çıkmaz koşuluların sesi Düzlüklerde uçar o, dağ- taş demez hep yürür. Yüke halat geçirip (V) şeklini vererek Boşta kalan uçlardan o'nunla sen çekersin, Yükü taşımak kolay,başka güce yok gerek Uçarak gidişine sen de hayret edersin. Halata yük takmadan kimi onu düz çeker İp gerilir,gerilir; gerildikçe incelir, Bir gün mutlaka kopar, çekenleri çeker yer Ayrılıklar bilgisiz çekiş ardından gelir... Sevinçler paylaşılır çok çok büyüsün diye Bizim sevincimiz de bu şiirle hediye, Şiiri okuyanlar n i c e y ı l l a r o l s u n der Gönlümüz onlar için bizden de uzun ister... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Volkan Şair bir volkan gibidir Lâvlar şiirleridir. Fışkırmazsa bu lâvlar Şair de volkan gibi Halindedir solfatar... Kızgın lâvlar volkandan Doğa yasasına göre çıkar. Şairlerin şiirleri Olgun hâle gelince, Andırır patlayacak Bir çıbanın başını. İlham bir iğne gibi Dokununca bu başa Fışkırır ateşli şiirler Coşkunlaşa,coşkunlaşa.. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Vuslat (Hz.MEVLANA'nın vuslata erdiği Şeb-i Arûs'düğün gecesi'yıldönümü anısına ithaftır.17.Aralık.2005) Gerçeklerle geldim burun buruna Dünyada çâre yok bazı soruna Öylesini bırak sen oluruna... Nice can ömür yolunda süründü. Yola başlarken yol bitmez sandımdı Yürürken bazan da usandımdı, Ben de yaldızlı hayata kandımdı Yağı,pili bitti fenerim söndü. Tünele girmeden çıramı yaktım Sevenlerine dünyayı bıraktım, Önce yolladıklarımdan ıraktım Tünel bitti ve artık nûr göründü... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ya Ağarmasaydı Saçlarımız... Yaşamak öğretti bize İyinin,kötünün ne olduğunu, Günler getirdi kucak kucak Sevâbı ve günahı, Aldık nasibimizi her birinden Ekmek kavgalarında, Düşünecek vaktimiz mi kaldı Daha çok aldığımızı acaba hangisinden? Gençlik öğretti bize güya Günahın sevâp olduğunu Bir kaynayan kan uğruna Girdik boyumuzdan uzun günahlara. Ya ağarmasaydı saçlarımız? Ya buruşmasaydı çehre? Ne zaman kullanablirdik aklımızı Yerli yere... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yağmur Duası Kuraklığn hüznünü Bitkilerle beraber içer çiftçiler. Susuzluk öksüzlük demek Bitki için,çiftçi için. Ölen kimse yok ama Hepsinin ağzından dökülür: 'Allah rahmet eylesin...' Çorun-çocuğun ağzında Yağmur duası, Hacı beklercesine bekler Yağmuru herkes Erkeği,kadını,anası... Kalplerdeki ümitler Dua olur yağmur için, Her iş tarladakine bağlı Ahmet onunla olacak güvey Ayşe onunla gelin... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yahya Ağa Destanı İki metre boyunda Bir çam yarması... Lâkabı:'Adem Ejderhası'. Henüz bıyıkları terlemiş iken Yok idi onun bileğini büken. İlk şöhreti başlar on sekizinde. Basınca yirmi beşine Adem Ejderhası, Macaristan'da Budin'e Oldu Yeniçeri Ağası. Pekçe bastığı yer çöker, Bilek gibi demirleri Sanki tel gibi büker. Bin beş yüz doksan beşte Almanya'ya yapılmıştı bir sefer. Kış gelince Türk'ler Barınamazdı sınır topraklarında, Yeteri kadar donatılır kaleler Arta kalan ağırlıkla Yüz binlerce asker Çekilirdi kışın Belgrad'a. On bin asker bu arada Kalmıştı Estonibelgrad'da. Kırk binlik bir kuvvetle Almanlar bulundular Kaleyi muhasarada. Kuşatım sürerse uzun Etraftan da gelmezse Erzak,cephane,yardım Yiğitler harbe girse Atamazlardı tek adım. Kalenin imdadına En yakın yerlerden Koştu birkaç bin gönüllü birden. Göze çarptı ilk nazarda Çam yarması Yahya Ağa Nice yiğitler içinden. Kuşatımın ilk haftasında Bir yudum su kalmadı Neferlerin tasında. Belki on kılınç darbesinde Yere düşürülemeyecek İri vücudlu babayiğitler Serim serim serilmişler Yalıyorlar taşlarını sarnıcın İçecek bir yudum su bulmak için. Kaledekiler çok perişan... Türk Ordusu Belgrad'dan Kalenin yardımına ancak İki ayda koşacak. www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir tek çare vardı: İstenmiyordu boşuna döküsün kan Kaleyi VİRE ile teslim etmek Sonra da çekilip gitmek... Düşman teklif etti vire Estonibelgrad Paşasına. Bir kişi karşı koydu bu emire. Zira ağır gelmişti teklif Adem Ejderhasına. Paşa kabul etti Yoksa red devlete karşı ağır mes'uliyetti... Kırdırmak istemiyordu susuzlıktan Kaledeki birçok yiğidi. Karşılıklı ikişer rehine Göndererek iki kumandan İmzaladılar hemen Vire anlaşmasını. Konuşmalarda bulunan Kahraman Yahya Ağa Söz aldı birden: 'Kabul etmiyorum kendimce Vireyi ben. Önüme baka bak başımı eğip Düşmana kaleyi bırakıp gidemem. Kalede kalıp susuzluktan yana Köpek gibi de ölemem. Önce tek başıma Kaleden ben çıkacağım. Ya öleceğim ya da Düşmanı yıkacağm. Belli olduktan sonra Benim kaderim Ve beni alırsa yer Vire anlaşması ancak o zaman Yürürlüğe girer...' Estonibelgrad Paşası Çıkarmadı sesini Onu iyi tanıdığından. Düşman temsilcisi dahi Kabu etti teklifi. Gidecekti daha sekiz fedai Yahya Ağanın arkasından. Okudular dokuz kişi Kırk bin kişiye meydan. Kale bedenlerinde Dolaştı bir heyecan. Yahya Ağa yanına beş yüz ok aldı Dokuzu da çıktı kaleden Ve kâfirin içine daldı. Yanlarını zırhlarla bürülü Düşmanlar sardı birden, Attığı herbir oktan www.antoloji.com - kültür ve sanat Yok idi boşa giden. Okları tüketince El attı kılıcına Yüz düşman daha mal oldu Taşan sonsuz hıncına. Kılıçtan geçirirken Sağını ve solunu, Heyhat bir darb eile düşürdüler İnsafsızca,sağ kolunu. Adem Ejderhası Yahya Ve sekiz yiğit Nihayet olduar şehit... Kaldı onlara hayran Düşman kumandan. Naklettirdi merasimle cesetlerini Estonibelgrad'da bir tepeye. Boş yere tepede dursunlar niye Bu büyük kahramanlar? Kanlarının aktığı yerde Ele geçmez şehitlik tacı, Ayaklarının bastığı yerde Destan dolu şanlı bir tarih var... dahi Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yakarış Dizinde ağlarsam bedbahttır sanma, Aşkıma imanet,ele aldanma, Her zaman doğru ol şeytana kanma Çünkü seni seven var ey güzelim! Bu ayrılık aramıza gireli Günüm gece midir? Gecem gün müdür? O tatlı dudağından öptüm öpeli Hasret acı mıydı? Bilemez oldum. Seninle ilk aşka başlayalı ben İhaneti sildim sözlüklerimden, Dolsa birbirinden dilberle çevrem Senden güzelini göremez oldum... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yalan Dünya Dünya yalan,yalancı anan,atan En yakınların seni ilk aldatan... Yalancı emzikle başlar bu yalan Sanma ki süt gelir,em em oyalan.... Yalan geçicidir bu yüzden fâni Dünya dediğimiz dönektir yâni, Dün yaşadıkların nerede,hani? Ölüm geldiğinde kim olur mâni? Bu dünya geçici bir rüya,yalan, Göç gerçek,aldanır uyuyup kalan... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yalancı Dert Arkadaşı Söyle dinlerim dedin Dinlemen şöyle dursun Ben derdimi döktükçe Sen taş kesildin. Söylediklerim bir bir Yankıdı senden bana Derdimi dökeydim keşke Ya kuyuya,ya duvara... Ama sen benden şaşma Getir dök dertlerini Dert kuyum dolsun Bir damla da senden olsun... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yalansın Dünya Yalan Yılları eze eze kırkıncı yıla geldik Şimdi bu yıllar güzel,önce bizler güzeldik... Değirmenin taşları hayatımız ve zaman Bunların arasında ezilen,ufalanan Sanki bizler değil de bütün ümitlerimiz... Geçmişimiz,hâlimiz ve de geleceğimiz... Yalnız anılarımız kurtulup elde kalan Boşuna dememişler:yalansın dünya yalan... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yalnız Sen Sen şimdi uyuyor Tatlı tatlı rüya görüyorsun uzaklarda. Bense kalem elimde Senin için bu geç saatlerde Birşeyler karalıyorum kâğıda. Belki o tatlı sesinle Boşluğa şarkı söylüyorsun. Bense kendi hâlimde Kendi kendimeyim buracıkta. Sen şimdi ne kadar güzelsen Benim sana yazdığım şiirler de O kadar güzel,o kadar Ki bir bilsen... Yalnız sen gözlerimin önünde, Yalnız seni seviyorum, Kalp kalbin aynası derler Sen de beniseviyorsun Biliyorum... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yalnızlık Yalnızlık benim için olmuş sanki Yalnız deyince kendim gelir aklıma, O kadar insan içinde bir adamım ki Yalnızım,tekim,kendi başıma... Ay gökte yıldızlar içinde yalnız Ben yerde insanlar içinde öylesine, Elimde birşey yok,hayâlde bir kız Tutup götürür beni âşıklar gecesine. Yalnızım ne desem yine de yalnız Hâlimi görür,anlamazsınız... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yalvarış -1Etme güzel Kara haber Sılada tez duyulur. Etme güzel Kıyma bana, Beni de doğuran Senin gibi bir ana... Bir dişi ceylan için Kıyılır mı aslana? Etme güzel Kara haber Sılada tez duyulur, Genç dediğin Gönlün, gözün Güzel diye gördüğüne vurulur. Günahıma girme güzel Günahlara girenlerin Geç dünyadan Hesapları kıyamette sorulur... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yalvarış -2 O yeşilim gözler Kaşın altında, İz iz olmada ter Kolun altında, Dizin yastık ola Başım altında. Seni seven oldu Ben sevemedim, Düşüm dışı seni Benle görmedim, Saçın çözdü eller Ben öremedim. Ağlatma pek beni Yüreğim yanık, Seni göreli beri Kıblem yönüne dönük, Kalbim ateş ateş yanar Ocağım sönük. Yaşın var gösterir Yirminin altında, Hasret hasret yanar Yeşil muradında, Bir büyü gizli ki Güzel adında... Lâl olsa dilim İsmini söyler, Sağır olsa kulağım Sesini dinler, Birisi senin için İnim inim inler. Onu ağlatma fazla Günahtır,yazıktır, Seven kadınla erkek Aşk çıkınında azıktır Gel azık karışalım Dünya alışıktır. Yeter artık benim Çektiğim azap, Saray,köşk yaptırayım İstersen yıktır, Senden tek isteğim Yıkılan gönlümü yap... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yamalı Kuşak Dünya Belinin bükülmediğine bakılırsa İhtiyar olmamalısın Ama pek genç te sayılmazsın... 'Cennette düğün oluyur...' denen Bir havalar var ya hani Bir tarafta güneş Ve incecikten yağmur... Böyle havalar iyi gitmez sana Belin ağrır Bel romatizmaların kabarır Yedi renkli yamalı kuşağını Çepçevre kuşandığından belli... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yamyamlar Boşuna mı olmuş insanlarda akıl? Boşuna mı yanışlarlar onu-bunu? Şimdi ve dünya kurulalıdan beri Yamyamları yanışlamaktan usanmadılar. Bir davul buldular,bir de kazan Birbirlerinin başını şişirdiler Sersem ettiler birbirlerini, Ayaklarını çelip kazana düşürdüler. Birbirlerinin suyunu ısıttılar, Birbirlerini yediler... Akıl onlara menfaat gözetmeyi Kalplerini hırsla doyurup Gözlerini aç bırakmayı Öğretti öğreteli... Can çıkmayınca huy çıkmaz Herşeyi anlayacaklar birgün Kazan patlar patlamaz... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yanardağ Göğsüne bakıyorum Doğrusu bakarken de Çok korkuyorum... Göğsünün sağında FUJİ-YAMA Solunda VEZÜV... Dedim ya korkuyorum... Vezüv, o kadar dolgun O kadar sabırsız ki Belli altında kalbin var Kızgın lâvı bitmek,tükenmek bilmiyor. O Vezüv, o Fuji-Yama kaç şehri alt-üst ettiler Ama seninkiler Lâv kusmadan da Nice kâlpler erittiler... Biliyorum hep bunları da Bakarken korkuyorum göğüslerine Anlıyorum içimde beliren sıcaklıktan Benim kâlbim de yanacak O lâvlar yorganım olacak... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yangın Söndürücü Gözümden yaş akar damla damla Gözüm dolu yaş, Kârı olmaz ateşine aşkın Gözlerden akan yaşın. Sevgi tutuşmuş gözlerimde Alevi gönlümün saçağını sardı Göz yaşımla söndürebilecek olsaydım Ne sızlanırdım,ne şiir yazardım Kalbinden kalbime merdiven dayardım İtfaiyeci olurdum,itfaiyeci... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yâr Sevgimi kalbine vefayla doldur Doldur ki birgün vefanı göreyim, İster beni öldür,istersen ondur Bir gün olsun bâri sefanı süreyim... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yaratan - Yaratılan Cennet ve Cehennemi öncelikle Yaratan Dünyada halifesi olsun istedi insan. Meleklerinden geldi az da olsa itiraz İnsan üstünlüğünü kıskanmışlardı biraz... Onlar ibadet üzre,Cennete lâyık,olgun Korktular yer yüzünde çıkarılırsa bozgun... Yüce ALLAH onları sınavla ikna etti Arkasından ADEM'i dünya için var etti. Cennet ve Cehennem boş olmaz bir şeyler gerek Doldurmak için ise yarattı:kadın-erkek... ADEM ile HAVVA'yı kıyamadı dünyaya Cenettinde temelli kalsınlar istedi ya... İlk yasağı ilk meyva oldu Yüce ALLAH'ın En câzibi o oldu mevcut tüm meyvaların. Meleklere insana uy emretti Yaratan Bu emrine uymadı yarattığı tek Şeytan. Kendini üstün gördü özündeki metadan Ateşten yaratılmış idi o lâin Şeytan. Topraktan yaratılan ADEM'i inkâr etti Cennet mekânı bile ADEMLERE dar etti. Yasaklanmış meyvaysa Şeytan için bir kozdu İlk insan o meyvayla geleceğini bozdu... Emre uyumsuzluktan çıkarıldı Cennetten Ayrılarak dünyaya gönderildiler hemen. ADEM,HAVVA anamız nice istiğfar etti Affı çok seven ALLAH onları da af etti. Cehennem bomboş kalsın diye yaratılmadı Doldurmak için Şeytan, ALLAH'tan süre aldı. O süre dünya ile başlar ve sürer gider Son günü Kıyametin başında sona erer. Zaman dilimlerinde dünyaya gelen insan İmanlı olur ise aldatamaz ki Şeytan! Çünkü ALLAH süreyi verir iken Şeytana Sonsuz güveni vardı yarattığı insana... Bu yüzden; 'Ne günahlar işler ise de kulum www.antoloji.com - kültür ve sanat Bol bol af dilesin ben onun ile olurum...' Diye RAHMAN ve RAHİM sıfatıyla her zaman Karşında duruyor bak...ümitsiz olma insan... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yarışamam Ellerle Güzel sevmezsen gönül Var git içimden, Yufka sandığım kalbim Gayrı taş olsun, Dil sürülmez zehir Bana aş olsun. Nideyim göz güzelmiş Dudak bal tatlı, Yoluna yaya çıktım Ellerse atlı, Sana ödül verirler Çift çift apartman Bilmem kaç katlı. Ne istersin anlamam Bencileyin garipten Başımı sokacak Dam bulamadım. Bir aklım vardı Az işe yarar, Al onu da n'olur Beni de kurtar, Neyleyim teselli Verme dert artar. El sürdüğü zevki Okkayla tartar, Zevkimi tartacak Gram ne arar? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yaş Günü -1Yavrucuğumuz bastın bak otuz beş yaşına Allah acı katmasın yuvana ve aşına. Sağlıktan,saadetten örülmüş bir taç olsun Yaşayacağın yıllar,uzun ömür...başına.... Yeni yaşın,yaşların...hayırlı,kutlu olsun Rızkın bol,yuvan mutlu,gönlün umutlu olsun. Talihin ise açık,ağzın hep tatlı olsun... Duamızla seninle,sevgimizle sendeyiz Sen bizim içimizde,R'ab emanetindeyiz... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yaş Günü -2Nebîlik verildiği yıllardır kırklı yaşlar Boşuna mı demişler? 'Hayat kırkında başlar...' Şimdi sen o yaşların basarken kırkbeşine Niyazımız:sürmesi yaşların peş peşine... Sıfatın damat olmuş,bize sen öz evlâtsın Şanını yüceltsin Hak,ömrünü de uzatsın... Sağlık ve mutluluklar,selâmetler yuvana Dua etmek bir görev, biz anne ve babana. Eşin,yakınların ve dostlarınla çok yaşa Ulvî asker mesleğin yarasın hep barışa... Ne mutlu ki'Donanma Günü'dür bu doğduğun 'YİRMİ YEDİ EYLÜL'ün sana çift kutlu olsun... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yaşa Bakma Sen... Anti-aging denilen şimdi bir moda esen İhtiyarlığa karşı açılan savaş neden? Gününü gün yaşayan ve gününü gün eden Bilincinde hayatın olsa da hangi yaşta... Yalan mı söylediler bunca geçmiş bilgeler? Göründüğün yaş değil gönlün genç ise eğer Yaşadığın yaşınmış hakikî yaşın meğer, Aklın var ise başta yaşam güzel her yaşta... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yaşamak Yaşamak,bizlere hep yorulmaksa Dinlence yüzü görmeyiz ne yazık! Ömrü tatil diye biçilmiş kim varsa Çakmak için gelmiş dünyaya kazık... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yaşamak Bu İse... Nerde o şair ve o güzel deyişi nerde? ' İç bâde,güzel sev,varsa aklın,şuurun...'der de İnsanı bırakmazdı bu söz gamda,kederde, Güç verir ve şifa olurdu sanki her derde... Kestiler zehrimi tümden,kısmen meyimden de... Sağlıklı hayat için buna değer de.... İnsanım ki cismen var olduğum bu bedende Yaşamak isterim ömrümü özgürce ben de... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yaşamın Lezzeti Altın tabak içinde zehirli bir yemekse Hayat,bundan başkası değil,budur demekse Yiyince bedelini can ile ödemekse Tadılmadan târifi mümkün olmaz hayatın. Kimi panzehirini bulmuş,tabak tabak yer Kimisi bir lokmada bedeli öder,gider... Merak edip tadına bakmak istersen eğer Gemle,eyerle de bin,zevki yok çıplak atın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yaşamın Sırrı Gidiyorum arkamda Sevdiceklerim kaldı, Yaşadığım hayat ta Gerçekten bir masaldı. Dünyaya gelmek kolay Gitmek ise hayli zor, Yaşanılan her olay Sonradan insana kor. Ey yüce Tanrı'm niye Kuluna bu sınavın? Kemâle ersin diye Yoluna tuzak avın... Bir işe yaradıysa Ne mutlu o kuluna, Ya işi bıraktıysa O kulun oluruna... Ne sen kaybettin Tanrı'm Ne kazandı o kulun, Ben senin ile varım Sırrındayım yokluğun... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yaşanan Zelzeleler (Pakistan Depreminin Duyguları) 17 Ağustosta deprem felâketini Ailecek Gölcük'te gördük biz de yaşadık. Şimdi de vurdu yine Pakistan Milletini 9 Ekim İkibin beşte sanki biz vardık. Allah merhamet etsin,yaşayan başka anlar Unutulmuyor asla geçse nice zamanlar, Felâketi görüp te içinde yaşayanlar O günlerine döner, o günlerini yaşar... Bazı öyle olaylar anlatmakla yaşanmaz, Tarife imkân olmaz onu yaşayan bilir, İşte tüm felâketler yaşanır,anlatılmaz Acılarla doludur,yıkan bir aşk gibidir... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yaşayan Ölü Gönül sabret diye diye Artık gön oldu kalbim. Önce bir nazlı reddinle Çatır çatır kırardın Kalbimi insafsızca. Ama gel gör şimdi Değil o eski nazın O sivri tırnakların Deler mi hiç bu gönü? Sen kendine yönü İyi seçmedin doğrusu ya... Şeytana uyup azdın Ço azan başını yer... Öyle oldu sen de Mezarını kazdın Yaşayan ölüsün nâfile... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yaşayın Rüyalarınızda Uykulara emanet vücudum Ruhum mevsim mevsim uzaklarda, Şimdi uyku getiren geceler Yalnızca kışın Ruhum rüya rüya yazda,baharda... Bu sihirli ülkelerin Sihri yumulan gözlerde mi? Uyku getiren gecelerde mi? Öyle bir âlem ki Yaşanmışı tekrar, Yaşanacağı önceden yaşamak. Dün ve yarın Bugünleşir rüyada. Ey sevdiğim insanlar Rüyalarda istediğiniz gibi İstediğiniz mevsimlerle yaşayın Yaşayın,tek yaşayın... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yaşlan Da Gör... Gönlün istediğini beden yapmaz yaştayım İşte kır saçlarımla böyle bir uğraştayım. Eskiden beden ister gönülse yan çizerdi Gönül bir yanda gezer,ten bir yanda gezerdi... Gençlik güzelmiş meğer,acılarsa tatlıymış Yaşlı hayıflanırken meğer pek çok haklıymış... Şimdi gönül duruyor bedenin zirvesinde Beden ayakta durmak,o uçmak hevesinde... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yayabaşıoğlu Şeyh Hızır Destanı Yeniçeri İlyas'ın Babasıydı Abdülnevvâb. İlyas'a birgün Oğlan çocuk verdi Râb. Bütün güzelliğiyle Kusursuz vermişti veren, Güzelliği düştü dile 'Yusuf-u Sâni' derdi gören. Olmuştu yeniçeri On dokuz yaşındayken. Câmi dersleri Askerlik hevesine galebe çaldı Ve bu güzel askeri Duvarları arasına aldı. Kaydını sildirtti ocaktan Yayabaşıoğlu Hızır Dem vurur oldu Hâk'tan... Oldu bir Halvetî Şeyhi Toplandı müridler Etrafında birer birer. Yaşlanmıştı epeyce... Ama taş çıkartırdı Karşısındaki çok gence... Üçüncü Mehmed'le beraber Macaristan seferinde Oldu bir ihtiyar asker. Alındı Eğri Kalesi, Bekliyor şimdi de onu Haçova Meydan muharebesi. Harbin ilk safhasında Bozguna uğrayan askerin Olması için metin Şeyh verdi nasihat,eyledi vaaz Asker düzeldi biraz. Dedi bir müridine: 'Oğul, bu gece düşümde Öğrendi zaferi Benim şehitlik kanımla Türk askerleri...' Sonra ihtiyar kahraman Sıyrılıp asker arasından Ona olmak içn örnek Elinde yalın kılınç Atıldı ön saflara. Artık bitmişti cenk Kazanıldı zafer. Savaş alanını arayan müridler Buldular Şeyh Hızır'ı Kan ve çamura gömülmüş Paramparça bir hâlde. www.antoloji.com - kültür ve sanat Sol eli yumulmuş Kalmış avucu içinde Bir tutam düşman saçı Ve kafa derisi de... Zafer onlarındı ama Bu hüzünlümanzara Müridlere geldi çok acı... Sahip oldu üç yere Bu kahraman ihtiyar; Biri Allah katında, Biri tarih içinde Ve her müridin kalbinde Birer tane köşkü var... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yaz Akşamları Sessizlik dinleniyor hareketsiz yapraklarda Abanmış üstüne sıcaklık, Bir masal korkusu her taraf Ve zihinler öylesine açık. Bir rüzgâr esti tatlıdan Dallarla titredi arzular, Giden bir andı bu yazdan Esen o hafif rüzgârla Gitti geri dönmeyecek... Bir rüzgâr esecek yine Taşıyacak kucak kucak masalları Bir koku kaplayacak âni Zamansız görülen rüyaları. Mâzinin ölümsüz anıları Öpecek alnımdan sıcak öpüşlerle Onları doğuran eş Gün ve gecelerde. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ye...Ye...Ye... Söğütlüçeşmenin sivrisineği Kavaklıderenin kurbağası Elele verip gençliği temsile hevesli... Yaylı sazlar,telli sazlar ve nefesli... Ağızlarda bir müzik Ye...Ye...Ye... Ne yersen ye,ne yersen ye, Bırakma da birşey geriye, Dönme de geriye İlericilik dediğin de bu değil mi ki? Mini etekler çıkalıberi Uyandırdı softanın kinini, Ne durursun be kızım hanım-hanımcık Atıver gitsin üstündekini... Açlıktan çıkar herşey Doyur şu aç gözlülerin gözlerini. İlericilik bu,garpçılık bu Dâima ileriye,dönme geriye Ye...Ye...Ye...Ye...Ye...Ye...Ye..Ye...Ye... Neydi eskiden hamamda bırakılan? Söyleyin,söyleyin,çekinmeyin. Öyleyse ben diyeyim siz dinleyin: H i ç... Şimdi diskotekte bir sallan,bir yuvarlan Bir de üstüne Ye...Ye...Ye... Bir de ondan... Dur babam dur! bu gidiş nereye? Dedik ya canım dâima ileriye... Yoluna durma sözüm ona bu tiplerin Softa kafalı! gerici! ne anlarsın ki sen? Karşındakini deden mi sandın cepheden cepheye koşan? Karşındakini nenen mi sandın sırtında mermi taşiyan? Haydi oradan,kafasız,sersem! Dünya değişti şimdi,buğday biçerim darı ekersem. Hele şöyle bir de yağ çekersem Ekmeden,biçmeden de ambarlarım dolar,taşar Ondan sonra ye babam ye.... Ye...Ye...Ye... Memleket böyle refaha kavuşur,böyle kalkınır, Özgür,medenî insan böyle yaşar. Sözlerime inanmayın,alt tarafı mizahtır,hicivdir Alınıp ta kızmaya kalkan bence ahmaktır. Lâf aramızda ama alınmayanlar için Bir ufacık tokmaktır... Ne demişler eskiler:'Anlayana sivrisinek saz...' Anlamayan kendini ördek sanan Koca bir k a z.... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yeni İstanbul'dan Eskisine Masalların yedi başlı devi Gerçek imiş meğer, Yedi başında yedi can Kalbi Marmara ki içinde Masmavi kan. Diş diş açılmış hisarlar Göğe doğru Ulumakta koca dev sessiz. Bir şehzâde cenk etti devle Tıpkı masallardaki gibi Kuvvetli,cesûr,zeki ve eşsiz. Beş yüz yılla beş canı öldü devin Daha geride var iki can Canını dişine tak Ölmemeğe bak. Yeni İstanbul'dan sesleniyorum sana Uyan,eski İstanbul uyan... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yer Değiştirme Sen benim yerimde olsaydın Ben senin, Adım gibi biliyorum Benden öpücük isterdin, Al derdim ben de sana... Ne olur sen de öyle deyiversen Gençlik bu,arzu bu Anlasana... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yeşillik Koyunlar yayılırdı rahat Göz alabildiğine uzanan Yemyeşil otlakta. Karınları açtı Tek istekleri otlamaktı. İstedikleri olmuştu da Hazzı içindeydiler tokluğun. Sen de beni düşün Ben de açım ama Doyamıyorum bir türlü Senle geçen aşkıma İçime oturmuş yokluğun. Gözlerin otlak gibi pürüzsüz yeşil Aşk,şaha kalkmış ata döndürdü beni Bırak salınayım Yeşilliklerinde Yılkı atı gibi başıboş... Köstek vurma arzularıma Köstek vurma ayaklarıma... Aşkı gözlerden içmek Gözlerde boğulmak ne hoş... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yeter Sen olmadıkça yanımda Her yer bana gurbettir, Cehennemde olsan bile Ora bana Cennettir. Alaylı bakışların Çölde seraba benzer Bir daha bak o bakışla. Beni getirdiğin bu aşk çölünde Susuzluk ölümden beter. Canıma tak dedi artık Çekemez oldum,yeter! Ya bana sevgini ver Ya benle öl beraber. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yeter Ki İste... Tutunacak dal iste İşte sana Allah'ın, Elen elen kal üstte Yerlerde kalmaz âhın. Sevgiden doğar sevgi Sevgi ile büyür can, Sende herşeyi sev ki Aydınlık olsun dünyan. Almadan önce iste Sonra uzat elini, Sabırlı ve âheste Öde aşk bedelini. Vermeden var mı alan Pekâlâ biliyorsun? Verdi,sonra aldı can Emir O'ndan diyorsun. İnsanı karşılıksız Sevmesini bir dene, Sevgilerde katıksız Olacaksın bir tane. Küçüğe sığar büyük Dersem beni kınama, Benim kalbim çok küçük Allah'ım sığdı ama... Çok,hem büyük günahım Büyüğün büyüğü var, Sığınırım Allah'ım Affın neleri kapsar... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yılbaşı Bağdaş kurmuş oturmuş Postuna bir ihtiyar Tesbihçi olsa gerek. Önünde günlerden hep bir boy Tanecikler var Bir kısmını severek Dizmiş bir uzun ipliğe. Bunca geçen senedir Yanında çırağım ama Benzemem hiç ustama. Sıralardı bir bir Günleri taneler gibi, Sıra gelince üç yüz altmış beşincisine O zaman ustam El atardı gedik başı incisine. Avucunda yeni taneler belirir Bir yeni inciye doğru Taneler geçerken elinden Ustamın eli de ötekinden Uzaklaşır gün gün.. İşte ustamın yaptığı iş hep bu Benim gördüğüm... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yıldızlar Karanlık geceleri sevmezdim küçükken Yıldızlı geceler dostumdu benim, Bir şeyler arardım gecelerde ben Yıldızları teker teker gözlerdim. Her insanın bir yıldızı varmış Aradım yıldızımı bulurum ümidiyle, İnsanlar yıldızlara sıkı sıkı bağlıymış Bir yıldız aktığında Bir insan da batarmış... Bin korku duyardım yıldız aktığı akşam Ümitsizliğe kapılırdım birden Karmakarışık olurdu rüyam. O gün,bu gün hep yıldızımı ararım Belki de her gün gözlerimin önünde, Ne çare ki ben görmeden akacak O akınca vücudum da kalkacak... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yine 10 Kasım Sana ne yazsam ki ben Toprağın kadar yazılanın var... Şu küçücük kuş, Şu dağ,şu taş, Şu Türk,şu beşer, Kemâl'im,Ata'm,Mustafa'm diye ağlar. 10 Kasım ah 10 Kasım... İnan Ata'm bu ağaç Yazın yeşil yapraklıydı. 10 Kasımı duydu da bir kez Yapraklarını döktü senin için. Sakarya böyle bulanık akmazdı O şerefli 22 gününden Bugüne gelinceyedek. İnan Ata'm duydu bir kere Bir kere daha duydu 10 Kasımı Eğilmez başlılar düşük başla ağlarken. Uykusuzluk değil gözümüzü yaşartan Tek göz olmuş Millet,tek göz olmuş ağlıyor Vatan. Hıçkırıklar sarmış koca dünyayı Bir Koca Türk ki âlemi içten içten ağlatan Sensin,sensin,sensin yine Ata'm. Ah yine o 10 Kasım Biz bir kere daha öldük Sen bir kere daha dirildin tüm heybetinle, Ruh ruh parçalandın Ve girdin benliğimize bu ölüm günümüzde İki ruhlu oluverdik hepimiz Ruhumuzun biri:TÜRK Biri:KEMAL ATATÜRK. Ata'm ya rüyalarımda gördüm seni Ya Koca Tepedeki resminde seyrettim seni. Koca Tepedeki o resminde Anlıyorum,seni göremiyeceklerin kaderini düşündüğünü... Onlar da seni düşünürler Ata'm Yalnız 10 Kasımda değil Her akıla gelişte.... Seni koynunda ısıtan toprak Allah'ına ne şükürler ederdir toprak olduğuna Ve üstünde yürüyen Türk'ün Allah'a şükrederiz yüzü ak Ölümsüzlerin uykusu gibi... 10 Kasım ah 10 Kasım Neden dolandın dilime Tutuştu dilim,ağzım. Hıçkırıksız çıksa avazım Bağır bağır bağırırım, Kemâl'im,Mustafa'm,Ata'm... www.antoloji.com - kültür ve sanat Sen yat uykularımın tümü senin Yalnız,toprağından toprağıma Bir zerrecik maya katam... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yine Yaz Başladı Bülbül için gül neyse benim için sen osun Bülbül mutlu olmadı,bırak şu gönlüm olsun. Mutsuzluğu terennüm ediyorken şarkılar İnsanlar şarkılardan neden teselli arar? Sevgi denizlerinde boğulmadan yüzelim Hıdırellez gününde biz kırlarda gezelim. Aşkı yaratan Tanrı acıyı yaratmamış İnsanlar kendileri tatlıya acı katmış. Akıl,aşkı emreder perişanlığı değil Eğilmek istiyorsan aşkın önünde eğil. Paraya,pula tapma tapacaksan aşka tap Aşkın yaratıcısı,aşkın kendisidir Rab. Hâlâ aşk arıyorsan çıkmaz yola girersin Sana olanlar olmuş,müstehakını versin... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yitik Umutlarla donattığım gök Dertlerle yitiklere karıştı Ağlasam doldururum boşlukları Yarı beline dek ıslak karanlıklarla. Bir ağaç olmak isterdim Karanlıktan aydınlığa boy atan, Bir ömür isterdim Önce yeşil,sonra sarı yaprak yaprak, Bir gök isterdim Kâlpte dualar gibi çaklı Isı ve ışık Ve bir rüzgâr isterdim Başımda ılık. İstediklerimin hepsi de var Bulmak mı istemiyorum nedir? Oysaki istediklerime paydaş olmuş insanlar Bir başımı kaldırıverip Şöyle bakıversem Aradığımı bulurum gökçe gözlerde Hem de kendimi... Öyleyse yitiğim Işıl ışıl göğüm değil Gökçe gözlüm. Bir murat diye çırpınan gönlüm Şimdi yeşil gözlerde Şimdi yeşil gözlerde... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yok Mu? Dertliyim türkümü söyleyen yok mu? Hastayım derdimden anlayan yok mu? Kimsesiz,sessizce ölüp gidersem Arkamdan tek kişi ağlayan yok mu? Günümü yitirdim,gecem nerede? Bir vefasız düşürdü beni bu derde, Akıl denen bir şey kalmadı serde Bu aşk delisini anlayan yok mu? Başım düşüncede,ayağım yolda Gözüm bir noktada ne sağda,solda Ey sevgili birazcık vefakâr ol da Demeyim yolumu bekleyenyok mu? Gün geçer ben kendimden geçerim Elbet birgün bu diyardan göçerim, Hasret şarabını hep ben içerim Bir kadeh benimle kaldıran yok mu? Sözüm kendimedir ele ne diyem Mısralarım olsun size hediyem, Gönlümce zenginim ama neyliyem Bir kefenle ölümü kaldıran yok mu? Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yolcu Geçirirken Hasretlik saati yaklaştıkça Gözlerde yaş,ruhlarda sükûnet, Atiden bir şeyler sezerken gönül Nerdeyse insan getirecek cinnet... Bir düdük sesi koparır birden Bağlı gönüllerin son bağını Ya şimdilik ya da ebediyyen. Bir acı gülümseme dolaşır Üzgün,bîçare,solgun yüzlerde, Tam hareket saati yaklaşır Yaşlar çözülüverir gözlerde. Yırtıcı,acı bir düdük sesi, Ani,zorakî bir gülümseme, Söner ruhların en son neş'esi Bir ara insan döner serseme... Toplanabilen son kuvvet Sarfedilir mendil sallamak için, O,uzaklaşıp gittikçe artık Görünür ön kapısı hasretin... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yolculuk Bilmezdim bu kadar güçsüz olduğumu Bu kadar çocuklaşacağımı, Bir yolculuk öğretti bana Ölümsüz öksüz olduğumu. Göz pınarlarım kurudu sanmıştım Bu kadar ayrılıktan sonra Son yaşın aktığına inanmıştım İlk tesellisidir her ayrılığın Bu,kadere uymaz inançlar. Bir düdük sesinde gördüm Azrail'i Bir duman renginde kara ruhumu, Anladım gittiğim her yerde ben Selâmsız,sabahsız garip olduğumu... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yollar Hangi yola girersen Sonu ölüme çıkar, Nerelere gidersen Seninle gider yollar. Kimi uzun incedir Kimi geniş ve kısa, Çözülmez bilmecedir Bilineni de olsa... Birbirine bağlanır Kısa ve uzun yollar, Yolculukta ağlanır Yıllar ki nice yıllar... Yıllar yıllara ekli Yollar ise yollara, Koşuyorum âhenkli Açılmış o kollara... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yosunlu Gözler Çok mu ağladın böyle Yosun tutmuş gözlerin? Gerçek âşıksın belli hâlinden. Ağlamak lâzım ara-sıra Yeşertmek için gözlerde Yeni aşk filizlerini. İşte Ateşin cavcavlı zamanında Kavrulurken filizler Bazı kere Bir ayrılık samı eser Gözleri kurutur O an kâlplerdeki sıcaklık Ölü soğukluğuna bürünür âniden. Dinmez göz yaşı artık Yosun bağlar gözler seninki gibi... Şimdi bakacak olsam gözlerine Kayıyor,tutunamıyor gözlerim Benzemiyor gözlerin eskisine. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Yükselme Hırsı İnsanın insan olduğunu İnsan içinde olduğumda anladım. Tıpkı benim gibilerdi hepsi Hepsinin bir ağzı,iki kaşı Velhâsıl düşünce ve arzuyla şişmiş Vardı birer başı. Bir ruhu vardı hepsinin Bir aşk taşırlardı içlerinde Para aşkı,kadın aşkı,Allah aşkı... Aşkta birleşir ve tekleşirdi Kâlpleri kâlp olalıdan beri. Ne zaman ki onlardan Kule kule yükseldim Yol yol uzaklaştım İçime kapanalı. Büyüdüm,evet büyüdüm Ama küçüldü insanları görüşüm Bir an Beyazıt Kule'sindeydim Gözüme az göründü yükseklik Gururum örselendi. Eyfel'e geçtim... Gözüm doymuyordu bir türlü İnsanları gözümde hiç eden yüksekliğe. Hırsımdan çabaladım,çabaladım Ne yapsam, ne etsem Hâşâ Allah olamazdım ya... Çünkü bir insandım... Nihayet bir insandım... Toprağa mum oldum şimdi Ne geçti elime sanki? Yükselmek istiyordum mâdem ki Çıkıp minareye Ezan okusaydım. Ne olurdu insanı insan görebilseydim İnsanca duyabilseydim İnsan olduğum müddetçe... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Zafere Doğru... (ŞANLI ORDUMUZA SAYGIYLA VE MİNNETLE SUNULUR...) Zafer göründü bize biz de zafere koştuk 26 AĞUSTOS günü sel gibi coştuk. AFYON tepelerinde girlevikleşti pınar Başımızda MUSTAFA KEMAL PAŞA bir çınar. Bu günler bir Ulusun namus kurtuluşuydu Bu günler AKDENİZDE bitecek bir koşuydu. BAŞ KOMUTAN buyurmuş: ' ORDULAR HEDEFİNİZ Bir saniye durmak yok! İlk duraktır: AKDENİZ...' Kaçan kovalanır hep savaş özünde bu var Kaçan kalleş olursa kaçarken yakar,yıkar... İşte YUNAN ORDUSU dökülürken denize Yanmış bir İZMİR geçti o anda elimize... Yakılan,yıkılanlar yapılır,onarılır Ne yazık ki burunda yangın kokusu kalır... TANRI 'm böyle tarihler yazdırma artık bize Kıskancız ÜLKEMİZE ve de ŞEREFİMİZE... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Zalim Ve Mazlum Gelin ata biner,ya nasipten başka demez, Zulmetmeyen Allah zulmü ve zâlimi sevmez. Hem kendine,başkasına zulmeden insandır Mazlum Allah'tan bilir bu ne biçim imandır? Mazlumun âhı yakar mutlaka zulmedeni Başka neden aranmaz apaçıktır nedeni. Alma mazlumun âhını çıkarmış âheste Kurtuluşu yok bunun son taksit son nefeste... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Zaman Akreple yelkovan arasına Sıkışan dakikalar Çoğaldıkça uzanır saatlar. Saatler günleri, Günler ayları,yılları takibeder. Kısa,uzun her an Çığ gibi karda yuvarlanan Büyüdükçe büyür. Yer yer toplu anıları Eski anıların,günlerin Beyaz-siyah,acı-tatlı Yaşanan rüyası içinde Ezer,birleştirir kendinde. Heyecanla beklenen saniyeler Olurken yıl kadar uzun, Boş geçen nice seneler Geçer bir saniye hızıyla Hâfızalara bir hâtıra oymadan. Nankördür bütün saatler Su gibi içerler zamanı Usanmadan,doymadan, Geride birşey koymadan... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Zamane Kadın Zaman Katil yaptı zayıf kadını... İşte yırtıcı parmaklarından Oje değil kandır damlayan... Kesiyor erkeğin nefesini, Emiyor kesesini, Kimi kaldırmış ar perdesini... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Zayıf Kâlpli Aşık Dün sancıdı kâlbim yine Ayak-üstü uğrayıverdim doktora Bir iyi muayene ediverdi dost işi Sağ olsun. Kâlbim zayıfmış tümden Doktor da biliverdi güzele dayanamadığımı. Üzülmeyeceksin dedi 'Aldırış etmeyeceksin, Gözü sen olma ağlayanların, Boş vereceksin bazı bazı... Ve acımayacaksın...' Bırak dedim doktor bırak! İnsanım ne de olsa Üzülme...aldırma...ağlama...acıma... Kabil mi dediklerini tutmak Bir insan için. Dedim yok mu iğnen,ilacın? Bırak tavsiyeyi bırak! Kâlbimi zayıflatan kız İşte son defa geldim kapına Kâlbime erk ver,yalvarışlarıma umut Ya da sert kâlbini ver bana Tutayım doktorun dediklerini. Ver de tutabileyim... Başa gelen çekilirmiş diyeyim... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Zikir Nice zaman ahlar çektim kederimden Bir de yine ah çektim ki derinden Şiddetinden ayrıldı birbirinden Uzaklaştı elif (A) ile (H) ha Arasını doldurdu iki lâm (LL) ile bir elif (A) Şükürler olsun ALLAH' A... Hamdolsun ALLAH' a kavuştum yeniden... Şimdi artık ağzımdan çıkmaz bir ah Dilimdense düşmez ALLAH... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Ziyaret Ziyaretine gitmiştim Bilmediğim insanlar vardı evinde Sordum bizimki nerde? 'Gitti...'dediler 'Adres bırakmadı mı? 'dedim 'Gitti kendi başına, Falan mezarlığa git Bir adres yazdırmıştır Belki mezar taşına Oradan al adresi...' Deyince inan dostum Beni kapladı keder. Ben ağlayamadım Ama onlar güldüler. İşte böyle... Yoklamağa geldim seni Mezarının başına. Kabir taşında adresini Bulacağımı zannederdim. Kusura bakma,sana Mektup göndermek isterdim Ama adresini bilmiyorum. Zarfsız,pulsuz sana birşey gönderiyorum İstediğin de o zaten: Al,bir FATİHA benden... Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Zor Günler A dostlarım ben de varım yarışta Diye tezgâh açtım aşk pazarında, Bütün yol bitiyor sona varışta Değerler yitiyor halk nazarında. Çare yok,umut yok bu yakarışta Karşıyı görmek yok lâle zarında, Donmamaya çaba bu karakışta İşi zor şairin ve yazarın da.. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat Zulmüm Kendime Bir bulut gelir kapkara Bir yağmur başlar arkasından Bir gün başlar toprak kokulu Ve biter kimi neş'e kimi dert dolu. Bir bahar gelir kırıtarak Ardısıra bir kızgın yaz Ve beni kızdırır hayata karşı Gelgelelim ruhu açmaz. Göğümden bir bulut geçer Aklımdan hayata küsmek geçer Gönlümden bir tatlı umut geçer Bir kızar,bir melek kesilirim İnanın aklımdan kötülük geçmez Kendime zulmüm hep böyle benim. Alper Kürük www.antoloji.com - kültür ve sanat