Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Transkript
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Türkiye’deki terör Kosova’da kýnandý Kosova Türklerinin anavatanla anlamlý dayanýþmasý P Kosova Türkleri, terörle mücadelede anavatan Türkiye’ye her türlü destek sunma hazýrlýlýðýný ifade etti. rizren’de Kosova Türk Sivil Toplum Kuruluþlarý, “Filizler” Türk Kültür Sanat Derneði ve Kosova Türk Aydýnlar Ocaðýnýn ev sahipliðinde düzenlenen “Anaülke Türkiye’de Teröre Hayýr” toplantýsýnda terörü kýnadý ve Türk Silahlý Kuvvetleri’nin terörle mücadelesine destek verildi. Toplantýya Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutaný Binbaþý Kerim Acar, SAÝ Birliði Komutanlarý, Tugay Bünyesinde görev yapan Hava Birlikleri mensuplarý, Kosova Türk Sivil Toplum Kuruluþlarý, dernek üyeleri, aydýnlar, yazarlar ve çok sayýda davetli katýldý. 28 Haziran Perþembe akþamý “Filizler” Derneðinde düzenlenen terörü kýnama töreni Ýstiklal marþý’nýn okunmasýyla ve þehitlere bir dakikalýk saygý duruþuyla baþladý. “Filizler” TKSD ve Kosova Türk Aydýnlar Ocaðý Baþkaný Ferhat Derviþ, açýlýþ konuþmada Türkiye’de terör olaylarý nedeniyle üzüntülerini dile getirdi ve PKK’yý kýnadý. “Türkiye üzerinde oynanan oyunlarýn bizim üzerimize oynanan oyunlardýr. Ana ülke Türkiye, Türk dünyasýnýn çekirdeði ve temelidir. Türkiye’nin parçalanmasý Türk dünyasýnýn yok olmasý demektir. Jur köyüne TÝKA’dan su þebekesi, Türk Askerinden Mehmetçik Çeþmesi YIL: 9 Perþembe, 5 Temmuz 2007 Fiyatý: 0.50 Jur köyü’nde TÝKA (Türk Ýþbirliði ve Kalkýnma Ýdaresi Baþkanlýðý) tarafýndan yapýlan içme suyu þebekesi ve Kosova Türk Tabur Görev Komutanlýðýnca Jur köyü meydanýnda inþa edilen “Türk Çeþmesi” 2 Temmuz Pazartesi günü törenli bir þekilde hizmete açýldý. TÝKA tarafýndan 11 km üzerinde yapýlan içme suyu þebekesi boru baðlantýsý ile Kosova’nýn ikinci en büyük köyü olan Jur, 25 yýl için su ihtiyacýný kesin, kalýcý ve saðlýklý bir çözüme kavuþturuldu. 86.740,00 Avro’ya mal olan Jur su þebekesi açýlýþ törenine çok sayýda uluslar arasý ve yerel yetkili katýldý. Açýlýþta Çokuluslu Güney Tugayý Komutaný Tuðgeneral Uður Tarçýn, Kosova Türk Tabur Görev Komutaný Kurmay Binbaþý Kerim Acar, Türkiye Cumhuriyeti Diyanet Ýþleri Kosova Temsilcisi Tevfik Yücesoy, TÝKA Kosova Koordinatörü Metin Arslanbaþ, Alman KFOR’u askerleri, Mehmetçik Çeþmesinin açýlýþ töreni de v a m ý sa y f a 6 ’ d a Türk askeri hafta içerisinde de insani yardým faaliyetlerini sürdürdü KOSOVA TÜRKLERÝ`NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ SAYI: 384 Dedelerimizin kurduðu Türkiye Cumhuriyetinin parçalanmasýna izin vermeyeceðiz. KDTP Genel BaþkanýMilletvekili Mahir Yaðcýlar, Ticaret Bakan Yardýmcýsý Kadri Krüeziu, Prizren Belediyesi Baþkan Vekili TÝKA Kosova Program Ercan Þpat, Koordinatörü Ýslam Birliði Metin Arslanbaþ Prizren Þubesi Baþkaný Ali Vezay, belediye yetkilileri, parti ve dernek temsilcileri ile yayýnbasýn kuruluþlarý yaný sýra çok sayýda davetli ve köy sakini katýldý. Açýlýþta konuþma yapan Jur Köyü Muhtarý Bedri Hoca da yaptýðý açýklamada, sözkonusu projelerin hayati önem taþýdýðýný ve yýllardan sürüp giden içme suyu gibi hayati bir sorunun Türk Milleti, Türk Hükümeti ve Türk askeri sayesinde çözümlenmesinden büyük mutluluk duyduklarýný belirtti. de v a m ý s a y f a 2 ’ d e Etnik ayrýmý gözetmeden uzanan yardým eli Türk KFOR’u hafta içerisinde Brod’ta gerçekleþtirdiði saðlýk taramasýnda 21 hastayý muayene ederek, gerekli görülen ilaçlarý ücretsiz olarak verdi. Ayrýca Rahovça ve Prizren’deki Sýrp ailelerinin Alman KFOR’una yaptýðý talep üzerine Türk askeri, Alman KFOR’uyla birlikte 70 kadar gýda paketini Sýrp ailelerine daðýttý. K osova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutanlýðý, hafta içerisinde de insani yardým faaliyetlerine devam etti. 28 Haziran 2007 tarihinde, Dragaþ’ýn Brod köyünde; Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutanlýðýnda görev yapan Türk askeri doktorlarý tarafýndan, köy sakinlerine saðlýk taramasý yapýldý. de vamý s ayfa 7’ de Bush ve Putin görüþmesinden Kosova çözümü çýkmadý Amerika Birleþik Devletleri Baþkaný George Bush ile Rusya Devlet Baþkaný Valdimir Putin arasýnda yapýlan iki günlük görüþme üzerine haber ajanslarý, Kosova konusunda çok sayýda fikir ayrýlýðý yüzünden net bir tutum ortaya çýkmadýðý ve konunun hala belirsizliðini koruduðunu duyurdular. B aþkan Bush ile Rusya Cumhurbaþkaný Vladimir Putin 2 Temmuz Pazartesi günü Maine’de yaptýklarý görüþmede, Kosova konusu üzerinde de durdu, ancak görüþmede fazla bir ilerleme kaydedilmedi. Ulusal Güvenlik Danýþmaný Stephen Hadley görüþmede, ilerleme saðlayabilecek bir çözüm bulmak için, Avrupalý müttefikler ve Birleþmiþ Milletler çerçevesinde görüþmelere devam etme kararý alýndýðýný bildirdi. Her iki baþkan görüþmelerden sonra yaptýklarý basýn toplantýsýnda Kosova statüsü çözümü konusunda konuþmadýlar. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danýþmaný Stephen Hadley, iki baþkanýn birkaç düzeyde Kosova nihai statü çözümü konusunun görüþülmesi konusunda anlaþtýðýný kaydetti. ABD ve Rusya arasýnda Kosova diyalogunun resmi takipçileri iki ülke dýþiþleri bakanlarý olacak. Rusya Devlet Baþkaný Vladimir Putin, Avrupa’ya yerleþtirilecek füze savar sistemi konusunda karþý plan önerdi. Bush ailesinin Maine eyaletindeki evinde yapýlan görüþmelerden sonra Putin, füze kalkanýnýn Polonya ve Çek Cumhuriyetine yerleþtirilmesine gerek görmediðini açýkladý. d e v a m ý s a y f a 7 ’t e Güncel Perþembe, 5 Temmuz 2007 Jur köyüne TÝKA’dan su þebekesi, Türk Askerinden Mehmetçik Çeþmesi 2 inþa edilen yeni su þebekesiyle Jur köyünün en önemli problemi çözüme kavuþturulmuþtur. Ýyi iþ yalnýzca iyi baþlanmýþ, iyi niyetle devam eden iþ deðildir, iyi iþ baþlandýðý gibi, planlandýðý, öngörüldüðü gibi hýzlý, sorunsuz ve kaliteli tamamlanan iþtir. Kýsaca iyi iþ bana göre sadece proje baþlangýcýnda deðil özellikle sonuçta ilgililerin , yetkililerin ve özellikle taraflarýn birbirlerine içtenlikle özde ve sözde teþekkür ettiði ve kutladýðý iþtir. Bugün açýlýþýný gerçekleþtirdiðimiz projeler buna en güzel örnektir. Bu Prizren Belediyesi Baþkan Vekili anlamda müteahhitlerimizi Reþat Ercan Þpat Çokuluslu Güney Tugayý Komutaný Krüeziu ve Ramiz Þehu’yu, konTuðgeneral Uður Tarçýn Tuðgeneral Uður Tarçýn ise, köy sakintrolörümüz Galip Hoda’yý, baþta lerinin saðlýðý için zarar arz eden su boruBedri Hoca olmak üzere köy yetkyapacaðýmýz Sinan Paþa Cami ve Priþtine larýnýn deðiþtirilmesinin önemine dikkati ililerini huzurlarýnýzda bir kez daha tebrik Fatih Camii restorasyonlarý ve Mamuþa’ya çekerken, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk ediyor, baþarýlarýnýn devamýný diliyorum. yeni modern bir ilköðretim okulu yapýmý Askerinin ve Kosova’daki Türk kuruBeraber iyi bir iþ kotardýðýmýzý gönül gibi prestijli ve luþlarýnýn bu tür projelere ileride de devam rahatlýðýyla ifade ediyorum. Taraflarla büyük projelerle edeceklerini ifade etti. Projede emeði olumlu iliþki ve ilgililerle uyumlu iþbirTÝKA Kosova geçen herkesi kutlayan Çokuluslu Güney liðimiz sayesinde, kronikleþen, da vites büyütTugayý Komutaný Tuðgeneral Uður Tarçýn, eskimiþ,artýk hastalýk saçan teknolojik mektedir. Her “Mehmetçik Çeþmesi”nin Jur halkýna ömrünü dolduran su þebekesi sorun ve alanda Türkiye hayýrlý uðurlu olmasýný diledi. ihtiyacýna TÝKA sayesinde kesin, saðlýklý bilgi ve Konuþmalarýn ardýndan su þebekesi ve ve kalýcý çözüm saðlanmýþtýr. tecrübesinin pay“Mehmetçik Çeþmesi”nin açýlýþý kesilen Memnuniyetle ve onurla ifade etmeliyim laþýlmasý için kurdeleyle törenli bir þekilde açýldý. Halk ki, baþta sayýn komutaným, eþgüdüm köprü misyonunu danslarý yaný sýra türkülerden oluþan proofisimiz, Türk taburumuz ve TÝKA olmak görmekteyiz. gramýn sonunda projede emeði ve katkýsý üzere, Türkiye kurumlarý olarak bizler, Bilindiði üzere geçenlere teþekkür belgeleri sunuldu. Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti dünya üzerinde Açýlýþýn sonunda katýlýmcýlara mütevazi bir Devletinin kendi alanlarýnda temsilcileri gittikçe büyüyen kokteyl verildi. olarak, Kosova da tam bir koordinasyon bir problem alaný Kosova’da savaþtan sonra içme suyu içinde ve birbirinin faaliyetlerini destekler olan temiz ve Mehmetçik Çeþmesi Jur halkýnýn gururu sorunlarý yaþanmakta. Bu sorun köylerde ve tamamlayýcý bir fonksiyon icra etmeksaðlýklý içme daha yüksek olup, merkezi ve yerel yöneteyiz. Burada bunun güzel bir örneðini suyunun azlýðý Kosova’da su kaynaklarýnýn timlerin yeterli mali kaynaklara sahip yaþamaktayýz. Kosova’nýn ve Kosovalýlarýn Türkiye kýtlýðýndan ziyade saðlýklý bir alt yapýyla olmamasý nedeniyle içme suyu sorunu bu Büyük önderimiz, devletimizin kurucusu Cumhuriyeti Devletimiz ve türk milletinin temiz su kaynaklarýnýn halka ulaþtýrýlbölgelerde daha ciddi bir hal almakta. Jur ATATÜRK’ün ‘Yurtta barýþ, cihanda gözünde ve gönlünde ki yeri özeldir, masýndaki eksikliklerden ve aksaklýklardan köyü 8 bin kiþilik Arnavut asýllý nüfusuyla barýþ’ özdeyiþi bizlerin Kosova’da da müstesnadýr. Bizler Kosovalýlarý kardeþler- kaynaklanmaktadýr. Kosova’nýn en büyük rehberimizdir. Bizler imiz, akrabalarýmýz ve dostlarýmýz olarak ikinci köyü olan Jur köyünün uzun yýlde Kosova da barýþ deðerlendiriyoruz. Ýçme suyu projemiz ve lardýr hizmet vermekten eskimiþ ve ve refahý, kalkýnmayý bu çeþme de türk milletinin bugünlerde asbestli borularla döþendiði için insan samimiyetle istiyyardýma ve yatýrýma ihtiyaç duyan saðlýðýna son derece zararlý kanserojen oruz. Projelerimizin Kosovaya uzanan bir dostluk elidir,kardeþ- maddesi içeren eski þebekesi yerine yeni ve faaliyetlerimizin lik baðýdýr. Kosovanýn ikinci büyük köyü bir içme suyu þebekesi inþa etme projesi olan Jura iki güzel armaðanýdýr. çerçevesinde Jur köyünün bu en önemli ve ana hedefi bu çabalarýnýza katkýda Türk Ýþbirliði ve kalkýnma Ýdaresi hayati problemi çözülmüþtür. ve katýlýmda bulunBaþkanlýðý (TÝKA) olarak, her geçen gün 140 bin avro yaklaþýk maliyeti olan proje, maktýr. Ýçme suyu sayý ve çeþitlilikle artan TÝKA proje ve 26 Þubat 2007 tarihinde yapýlan ihaleyle þebekesi projemiz ve faaliyetlerimiz Kosova geneline yayýlmak- 86.740 avro gibi yaklaþýk maliyetin çok Türk çeþmesinin tadýr. Eðitimden, saðlýða, tarýmdan hayaltýnda bir rakamla N.N. Ramiz Shehu — baþta Jur köyüne vancýlýða, altyapýdan ortak kültür N.T.P. Zýrza iþ ortaklýðýna ihale edilmiþtir. olmak üzere, mirasýmýzýn korunmasý ve yaþatýlmasýna 13 Mart 2007 de yer tesliminin ardýndan Prizren’e, Kosova’ya kadar kýsaca hayatýn her alanýna hitap eden çok kýsa bir sure içinde, 58 günde, çalýþve Türkiye Kosova malar þirketin kardeþliðine, iþbirve köy yetkliðine ve iliþkilerine ililerinin ve hayýrlý uðurlu sakinlerinin Projenin baþarýlý gerçekleþmesinde þirket sahiplerine olmasýný diliyorum. özverili ve Projelerin gerçektakdir belgeleri daðýtýldý uyumlu çalýþleþmesinde ve açýlýþ malarý ile ve yirmi mahallesi ile Kosova’nýn ikinci töreninin yapýlmasýnda emeði geçen, katký tamamlanen büyük köyü sayýlýyor. Kanserojen riski ve katýlýmda bulunan kiþi ve kurumlarý bir mýþtýr. 11 Km taþýyan, özellikle ciðerlere solunum yoluykez daha tebrik ediyor, olumlu iliþki ve uzunluðundaki la ulaþmasý halinde insan saðlýðýna son uyumlu iþbirliðimizin artarak devamýný boru baðlantýsý derece zararlý asbestli borularýn kuldiliyorum.” ile Jur köyü lanýldýðý eski þebeke yerine inþa edilen Katýlýmcýlarý ve projenin mimarý temiz ve yeni þebeke, artýk yöre insanýna huzurlu ve TÝKA’yý katkýlarýndan dolayý selamlayan saðlýklý bir saðlýklý bir gelecek sunuyor. Türk Prizren Belediyesi Baþkan Vekili Ercan içme suyuna Askerinin köy merkezine inþa ettiði Þpat, Prizren Belediyesi’nin de yöreye Jur’da büyük bir sevinç, halk en nihayet su þebekesi kavuþturulmuþ“Mehmetçik Çeþmesi” de köy sakinleri ve yönelik 40 bin euro deðerinde Výrmiça su ve Mehmetçik Çeþmesi ile çaðdaþ bir yaþama adým attý tur. Ayrýca yöre halkýnýn serinlemesi, dolayýsýyla 1999 þebekesi projenin olduðunu söyledi. Þpat, köyün hýzla NATO müdahalesinden sonra Türk 40 dan fazla projemiz tamamlanmýþtýr. bu projenin de Prizren Belediyesi ile Türk artan büyüme ve geniþleme süreci ve nüfus askerinin güvenliði saðlamada, altyapýnýn Çok sayýda ve türde proje ve faaliyetlerim- artýþý göz önünde bulundurularak 25 yýllýk Devleti’nin iþbirliðinin en iyi göstergesi kalkýndýrýlmasý ve insani yardýmlarýnýn bir iz Kosova genelini kapsayacak þekilde olduðunun altýný çizdi. içme suyu ihtiyacýný karþýlayacak biçimde niþanesi olarak hatýra sembolü oluþturacak. sürdürülmektedir. Ýki hafta sonra ihalesini Çokuluslu Güney Tugayý Komutaný Hoca, katkýlarýndan dolayý Türk Devletine ve TÝKA’ya teþekkürlerini iletti ve bu proje ile köy sakinlerinin kanser riskinden kurtulduðunu, dolayýsýyla Türkiye’nin katkýlarýyla endiþesiz ve saðlýklý bir geleceðe adým attýklarýný ifade etti. Törende yaptýðý konuþmada Kosova ve Kosovalýlarýn Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türk milletinin gözünde ve gönlündeki yerinin özel ve müstesna olduðunu belirten TÝKA Kosova Koordinatörü Metin Arslanbaþ çok deðerli bir konuþma yaptý: “Sayýn Komutaným, Sayýn Prizren Belediye Baþkan Vekilim, saygýdeðer misafirler, deðerli basýn ve yayýn temsilcileri ve kýymetli, konuksever Jur sakinleri. Bu gün bu güzel havada ve ortamda hep birlikte mutlu ve onurlu bir günü yaþamaktayýz, paylaþmaktayýz. Katýlýmcýlarý þahsým ve TÝKA adýna sevgi ve saygýyla selamlýyor, bu anlamlý günde çoþkumuzu paylaþtýðýnýz için þükranlarýmý sunuyorum. 3 Kosova Ahtisari’nin paketini Bozulan dostluktan sonraki nefret, meyvelerin en öldürücüsüdür. savunacaðýz Perþembe, 5 Temmuz 2007 Güzel sözler (G. E.LESSÝNG) Rusya’nýn karþý çýkmasý ile bir ardýndan gündeme oturan yeni karar tasarýsýnda yer alan görüþmelerin baþarýsýzlýkla sonuçlanmasý durumunda Ahtisari planýnýn otomatikman uygulamaya konulmasý noktasý tartýþýlmaya devam ediyor. Sýrp tarafý bu noktayý kabul edilmez olarak nitelendirirken, Kosova tarafý ise bunun gerekliliðine vurgu yapan açýklamalarda bulunuyor. B elçika Dýþiþleri bakaný Karel de Gucht, Kosova statüsünün belirlenmesi için taraflar arasýnda yapýlacak olan yeni görüþmelerin ön koþulsuz yapýlacaðý açýklamasý Kosova siyasi parti liderleri ve milletvekilleri tarafýndan tepki ile karþýlandý. Kosova sürecinin uzatýlmasýný (sürüklenmesini) ve Marthi Ahtisari’nin Kosova çözüm önerisinin bir kenara itilmesine izin vermeyeceklerini belirten, Baþkan Seydi, “Kosova’ya bu güne dek destek sunan devletlerle beraber yeni çözüm arayýþlarý içinde bulunacaðýz” dedi. PDK Baþkaný Haþim Thaçi, ABD’nin taraflar arasýnda görüþmelerin yapýlmasýný uygun görmesini prosedürün bir parçasý olarak deðerlendiriken, “Biz uluslararasý toplum tarafýndan Kosova gerçeðinin resmileþme çalýþmalarýný destekliyoruz. Kosova’nýn baðýmsýzlýðý için ek görüþmelerin yapýlmasý taraftarý deðiliz. Kosova’nýn baðýmsýzlýða taþýyacak olan prosedür kararlarýný destekleyeceðiz” dedi. PDK Meclis Gurubu baþkaný Yakup Krasniçi ise Kosova statüsüsün ertelenmesini anlamsýz olarak deðerlendirdi. Kosova ile ilgili yeni karar tasarýsýnda otomatikman ilkesinin çekilmesi durumunda Kosova Meclisi’nin baðýmsýzlýðýný ilan etme hakký bulunduðunu ifade etti. Krasniçi, “Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilan etmeliyiz. Bunun yanýnda da devletlerden tek taraflý olarak Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýmalarýný istemeliyiz” dedi. Kosova Baþ müzakere heyetinin çalýþmalarýný da deðerlendiren Krasniçi, heyetin görüþmelere katýlma hakký olmadýðýný ve fesih edilmesi gerekliliðine dikkat çekti. Krasniçi, “Bu güne dek görüþmelere katýlan siyasiler çalýþmalarýna ara vermelerinin zamaný gelmiþtir. Zaten onlarýn çalýþma süreleri Ahtisari’nin Güvenlik Konseyi’ne çözüm öneri paketini sunmasý ile tamamlanmýþtýr. Dört ay sürecek olan görüþmeler ardýndan Ahtisari’nin önerisinin otomatikman kabul edilmemesi halinde görüþmelere katýlmamalýyýz” dedi. Endonezya’dan Sýrbistan’a mesaj Wiraduyu, Kosova’nýn da diðer eski Yugoslavya Cumhuriyetleri gibi baðýmsýzlýklarýný kazanmasý gerektiðini ve AB üye olmasý gerektiðini dile getirirken, Sýrbistan’ýn da Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyýp AB’deki yerini almasý gerektiðini söyledi. E ndonezya Dýþiþleri Bakaný Hassan Wirayudu Kosova statüsünün belirlenmesi ile ilgili çarpýcý açýklamalarda bulundu. Wirayudu, The Jakarta Post gazetesine verdiði demeçte Kosova’nýn da diðer eski Yugoslavya Cumhuriyetleri gibi baðýmsýzlýklarýný kazanmasý gerektiðini ve AB üye olmasý gerektiðini dile getirdi. AB ve NATO’nun Kosova statüsünün belirlenmesi ile ilgili ivedi bir kararýn almasýnda acele etmemesi gerektiðini belirten Wirayudu, “Sýrbistan ve Kosova’nýn diðer eski sosyalist Yugoslavya ülkeleri ile AB çatýsý altýnda tekrar toplanacaktýr. Sýrbistan, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kabul etmediði için cezalandýrýlacaktýr. Oysa Sýrbistan’ýn Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kabul ettiði takdirde AB giriþi süresi de kýsalacaktýr. Sýrbistan, üye olmak için zaman harcamayacak ve en kýsa zaman içinde birlik içine dahil olacaktýr” dedi. AB’nin Kosova ile ilgili özel bir duruma tekabül ettiði tutumunu desteklediðini belirten Wirayudu, Kosova’nýn baðýmsýzlýðý eski sosyalist Yugoslavya ülkelerine verilen baðýmsýzlýðýn devam niteliðinde olduðunu ifade etti. Kosova’nýn baðýmsýzlýðý uluslararasý iliþkilerinde sui generis’a tekabül ettiðini belirten Wirayudu, dünyada bölücü örgütleri durdurmanýn zorluðuna dikkat çekti. Wirayudu “Endonezya, BM Beyannamesi ile korunan bir egemen devletin parçalanmasýný kabul etmesi þu an mümkün gibi gözükmemektedir. Eðer BM Güvenlik Konseyi egemen ve baðýmsýz bir devletin var oluþunu kabul eder ise, bu eylem dünyada bölücü eylemlerin durmasýna olumlu etki edecek” dedi. Statü için þartlý görüþme istenmiyor Statünün 4 ay ertelenmesinden sonra Kosova sorunu ile ilgili fikir ayrýlýklarý daha da derileþiyor. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný destekleyen batýlý devletlerin Kosova ile ilgili hazýrladýðý son karar tasarýsý da Rusya tarafýndan kabul edilmedi. Rusya, sonucu önceden belli olan görüþmelere karþý olduðunu belirtirken, görüþmelerin baþarýsýzlýkla sonuçlanmasý halinde Ahtisari planýnýn otomatikman yürürlüðe girmesi noktasýnýn kaldýrýlmasý isteðini dile getirdi. K osova statüsünün 4 aylýk bir ertelemeye tabii tutulmasýna raðmen Kosova statüsü ile ilgi çalýþmalar tam gaz devam ediliyor. ABD’nin baþýný çektiði Güvenlik Konseyi üyelerinin Kosova sorunu ile ilgili üçüncü önerisi de Rusya tarafýndan beðenilmedi. Güvenlik Konseyi’ne sunulan bu son öneride iki taraf arasýnda yapýlacak görüþmelerin olasý baþarýsýzlýkla sonuçlanmasý halinde belli bir zaman sonra Ahtisari’nin önerisi otomatikman uygulamaya konulacak hükmü içinde bulunuyordu. Rusya tarafýndan dile getirilen veto tehdidi ardýndan iki taraf arasýnda 120 gün süre zarfý içinde yapýlacak olan görüþmelerin baþarýsýzlýkla sonuçlanmasý halinde otomatikman Ahtisari planýnýn uygulanacaðý bölümünün deðiþtirilmesi bekleniyor. BM Güvenlik Konseyi dönem baþkanlýðýný yürüten Belçika’da bunu doðrular açýklamalarda bulundu. Belçika Dýþiþleri bakaný Karel de Gucht, Brüksel’de Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Yeremiç ile gerçekleþtirdiði görüþme sonrasý yaptýðý açýklamada uluslararasý toplumun Priþtine ile Belgrat arasýnda yapýlacak olan yeni görüþmelerin hiçbir þartta baðlanmadan yapýlmasýnýn tartýþýldýðýný ifade etti. Bu fikri sadece Belçika’nýn paylaþmadýðýný belirten De Gucht, fikrin birçok Güvenlik Konseyi üyesi tarafýndan da desteklendiðini belirtti. Taraflar arasýnda yeni görüþmelerin yapýlmasýndan yana olduklarýnýn altýný çizen Belçika Dýþiþleri Bakaný, dört aylýk zaman diliminden sonra Kosova için bir çözüm bulunmasý gerekliliðine iþaret etti. De Gucht, “Görüþmelerin baþarýlý bir þekilde yapýlmasýný istiyorsak, görüþmeler baþlamadan önce sonucun ne olacaðý ile ilgili þimdiden konuþmanýn yanlýþ olduðunu düþünüyorum. Dört aydan fazla sürmeyecek görüþmelerden yana olduðumuzu tekrarlýyorum. Bu süre içinde, sonucu önceden belirlenmemiþ görüþmeler yapýlacaktýr” dedi. Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Yeremiç, De Gucht ile görüþme sonrasý yaptýðý açýklamada Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný hiçbir zaman kabul etmeyeceklerini tekrarladý. Rusya Dýþiþleri bakaný Sergey Lavrov geçenlerde, yaptýðý açýklamasýnda görüþmeler öncesi nasýl sonuçlanacaðý bilinen bir dizi görüþmenin yapýlmasýna gereksinme olmadýðýný söylemiþti. Kosova statüsünün belirlenmesi ile görevlendirilmiþ olan Kosova Baþ müzakere heyeti iki haftadan beri bir araya gelmedi. Kosova tarafý görüþmeler ile ilgili sessizliðini koruyor. Baþkan Fatmir Seydiu, Kosova UNMIK Yöneticisi Rüker ile yaptýðý görüþme ardýndan açýklama yapmaktan kaçýnýrken, Baþkanlýk bürosu tarafýndan basýna yayýnlanan bildiride “Ahtisari’nin paket önerisinin desteklediði” bildirildi. PDK ve ORA milletvekilleri Kosova Meclisi’nin son toplantýsýnda Kosova statüsünün ertelenmesi ile bundan çýkacak sonuçlarýn meclis gündemine alýnmasýný talep ettiler. 4 Kosova Baþbakan’dan Polt: “ABD ile Sýrbistan þirketlere destek arasýnda savaþ yoktur” Perþembe, 5 Temmuz 2007 Baþbakan Çeku, Kosova ekonomisinin geliþimi için küçük ve orta ölçekli þirketleri desteklediklerini ve bundan sonra da kurulacak þirketleri desteklemeye hazýr olduklarýný söyledi. K osova’nýn þu anda en büyük problem ekonominin çað atlayamamasýdýr. Ekonominin geliþimi için yýllardýr yürütülen çalýþmalar bir sonuç vermedi. Son günlerde özellikle statünün ertelenmesi sonrasý ekonomi ile ilgili çalýþmalar hýzlanmýþ bulunuyor. Geçtiðimiz günlerde Priþtine’de küçük ve orta ölçekli þirketlerin kurulmasý, geliþmesi ve desteklenmesi ile ilgili bir yuvarlak masa toplantýsý düzenlendi. Toplantýsý Kosova’nýn önde gelen iktisatçýlarýnýn yanýnda Baþbakan Agim Çeku, Ticari ve Endüstri Bakaný Buyar Dugoli, Priþtine Avrupa Yeniden kalkýnma ajansý þefi Thierry Bernard-Guele ve diðer konuklarýn katýlýmý ile yapýldý. Kosova’nýn ekonomik geliþimi ile ilgili program hakkýnda açýklamalarda bulunan Çeku, hükümetinin Kosova ekonomisinin geleceði için küçük ve orta ölçekli þirketleri destekleyeceðini belirtti. Çeku, “Orta ölçekli sektörde gözle görülür artýþlar gözlerden kaçmamaktadýr. Geçen yýl Kosova ekonomisi %3’lük bir artýþ gösterdi. Bu artýþ özel sektör gelirleri, küçük ve orta ölçekli þirketlerin katkýlarýyla gerçekleþebildi” dedi. Hükümetinin ekonomi ile ilgili çalýþmalarýna da deðinen Çeku, somut planlar üzerine çalýþmalarý yoðunlaþtýrdýklarýný belirtirken, Kosova’nýn karþýlaþtýðý sorunlarý çözmek için çabaladýklarýný ifade etti. Kosova küçük ve orta ölçekli þirketlerin kurulmasý ile ilgili ajans çalýþmalarýný deðerlendiren Çeku, yeni küçük ve ortak ölçekli þirketlerin kurulmasýný ile ilgili özel sektöre yardýmda bulunacaklarýný belirtti. Kosova Ticari ve Endüstri : 3 84 ý y a S KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Haftalýk gazete Sahibi ve Genel Müdürü: Mehmet BÜTÜÇ Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO Kültür: Ýskender MUZBEG Bakaný Buyar Dugoli, Kosova statüsünün hala belirlenmemesinin bakanlýk çalýþmalarýný olumsuz etki etmediðini belirtirken, çalýþmalarýný küçük ve orta ölçekli þirketlerin desteklenmesi ile sürdüreceklerini ifade etti. Dugoli, Kosova’da küçük ve orta ölçekli þirketlerin geliþmesi yalýnýz Kosova için deðil bölgenin ekonomik geliþmesi için de önemli olduðunu belirtti. Diðer taraftan, Priþtine Avrupa Yeniden Kalkýnma ajansý þefi Thiery Bernard — Guele küçük ve orta þirketlerin dünyanýn bir çok ülkelerinde o ülkenin ekonomi geliþmesinde önemli yapý taþý olduðunu hatýrlatýrken, bu þirketlerin çevresinde de çok sayýda genci barýndýrdýðýný söyledi. Guele, “Biz ortaklaþa çalýþmalar ile ekonomiyi geliþtirmeliyiz. Ayný zamanda bölgenin mevcut ortaklaþa ekonomik geliþmesi ile konularýný da ele almalýyýz” dedi. Avrupa Birliði tarafýndan yapýlan bir açýklamada Avrupa Yeniden Kalkýnma Ajansý, Kosova kurumlarý ile ortaklaþa Kosova’nýn ekonomik geliþmesi ile yeni iþ yerlerin açýlmasýnýn destekleneceði bildirildi. Kosova Ticari ve Endüstri bakanlýðý tarafýndan yapýlan açýklamada 2003 yýlýnda 28 bin, 2004 yýlýnda 39 bin, 2006 yýlýnda 55 bin, 2007 yýlýnda 59 bin þirketin bakanlýða kaydýný yaptýrdýðý bildirildi. Yayýn Koordinatörü: Taner GÜÇLÜTÜRK Balkan ve Ankara Muhabiri: Erhan TÜRBEDAR Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK Kadýn: Sezen HASKUKA Gençlik: Sinem ÞÝÞKO Çocuk Sayfasý: Eda BÜTÜÇ Spor: Ýsmail MAKASÇÝ Luan MORÝNA Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ ABD’nin Kosova statü sürecine aðýrlýðýný koymasý ve Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný desteklemesi Sýrplar tarafýndan endiþe ile izleniyor. Polt, Koþtuniça’nýn ABD’nin Sýrbistan ile bir savaþ hali içinde olduðunu dile getirmesini eleþtirirken, Sýrbistan’ýn ABD’nin dostu olduðunu ifade etti. K osova’nýn en büyük destekçisi olan ABD’nin son yýllarda Kosova ile ilgili izlediði politika Sýrbistan tarafýndan endiþe ile takip ediliyor. Son günlerde Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile ilgili yapýlan açýklamalarý Sýrbistan Baþbakaný Voyislav Koþtuniça sert bir dille eleþtirdi. Koþtuniça, ABD’nin Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile ilgili yaptýðý açýklardan duyduðu rahatsýzlýðý dile getirirken, ABD’nin bu tutumunu Sýrbistan ile savaþ olarak deðerlendirdi. Koþtuniça, “Bütün dünyanýn önünde Kosova için yeni bir savaþ patlak vermiþ bulunuyor. Savaþ dünyanýn büyük bir gücü ABD ile Sýrbistan arasýnda cereyan ediyor” dedi. ABD Belgrat büyükelçisi Maykýl Polt Baþbakan Koþtuniça’nýn ABD ile ilgili yapmýþ olduðu açýklamalarý tepki ile karþýladý. ABD’nin Sýrbistan’ýn bir dostu olduðunu belirten Polt, ABD’nin Sýrbistan ile savaþmak diye bir gayesinin bulunmadýðýný ifade etti. Polt, “Ýki ülke arasýnda kimi bazý konularda sorunlar bulunmaktadýr. Bu sorunlar dýþýnda hiçbir savaþ yoktur” dedi. Ýki ülke arasýnda çok sayýda konu üzerinde hem fikir olduklarýný belirten Polt, bunlarýn arasýnda iþbirliði programlarýnýn bulunduðunun altýný çizdi. Yazýlarda ortaya atýlan fikirler, yazarlara aittir. Gazetemizin resmi görüþü deðildir. Yazýlarýn sorumluluðu yazarlara aittir. e-mail: yenidonem@hotmail.com yenidonem_kosova@yahoo.com Adres: Adem Yaþari No: 8, Prizren/Kosova Tel. 029 623 503 Fax: + 381 (0)29 623 503 Polt, “Amacýmýz Sýrbistan vatandaþlarýnýn hayallerinin gerçekleþtirilmesine yardýmcý olmaktýr. Her bir mücadele için iki taraf gerekiyor. Biz bu konuda yalýnýz bir tarafý yanýmýzda görüyoruz” dedi. Diðer taraftan Sýrbistan Baþbakaný medya danýþmaný Sýrcan Curiç, Baþbakan Koþtuniça’nýn konuþmasýný desteklerken, Kosova’ya verdiði desteði kestiði zaman ABD ile dostluk kurabileceklerini ifade etti. Curiç, “Son günlerde kimi bazý Amerikan yönetici Sýrbistan’ýn ABD’nin bir dostu olduðunu yönünde açýklamalarda bulunuyor. ABD, son yýllarda Sýrbistan’ýn bir parçasýný Arnavutlara vermek istemektedir. Bu hareket dostlukla baðdaþmadýðý açýktýr. Burada da bir dostluktan bahsetmek hayalden baþka bir þey deðildir” dedi. Baðýmsýzlýk Tunelinin açýlýþý daha 120 gün ertelendi Banka: Raiffeisen Bank Yeni Dönem Hesap No: 1502001000171635 Baský: “SIPRINT” basýmevi Prizren “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý yayýnýdýr. Yeni Dönem KTM Þirketi Danýþma Kurulu: Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý) Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný) Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði Baþkaný) Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi) Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý) Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný) Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni) 5 Perþembe, 5 Temmuz 2007 Kosova Bush – Putin görüþmesinden beklentiler K osova’nýn geleceði ile ilgili dönüm noktasý olarak görülen Bush — Putin görüþmesi yapýlmadan önce tartýþýlmaya baþlandý. Görüþmede Kosova statüsü ile ilgili bir karar alýnýp alýnmayacaðý tartýþýlmaya baþlandý. Bu konuda farklý fikirleri ortaya atýlmaya baþlandý. “Herald Tribune” gazetesine göre Bush - Putin görüþmesinde ana noktasýný beklendiði gibi Irak, Ýran ve savunma füzelerinin deðil Kosova’nýn olacaðýný yazdý. Gazeteye göre, Baþkan Bush’un görüþmede Kosova statüsü ile ilgili somut adým atýlmasý için diretmesi ve Kosova ile ilgili Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile ilgili karar alýnmadýðý takdirde ortaya çýkacak olumsuzluklara da iþaret edeceði ifade ediliyor. “Washington Post” gazetesine göre iki baþkan arasýnda yapýlacak görüþmenin gündeminin bilinmediðini yazdý. ABD siyasi yorumcularýna göre Baþkan Bush ile Putin aralarýnda var olan soðuk iliþkilerin giderilmesi için çaba gösterecekler ama bu çabalar sorunlarý çözmek için yeterli olmayacaktýr. Büyük Britanya’nýn ünlü siyasi yorumcusu Tim Yudah, Bush - Putin arasýnda Kosova için anlaþma saðlanamayacaðýný belirtirken, “Ýki baþkan arasýnda yapýlacak görüþmede Kosova için anlaþmaya varýlacaðýna inanmýyorum” dedi. Almanya Dýþiþleri Bakaný Frank Valter Staynmayer “Deutsche Wele” kanalýna verdiði demeçte Kosova statüsünün belirlenmesinin belirsiz bir zamana dek ertelenemeyeceðini belirtirken, Kosova statüsünün belirlenmemesi Kosova’da denetim altýna alýnamayacak þiddet olaylarýna yol açacaðýný ifade etti. ABD Dýþiþleri bakaný danýþmaný Rosemary Di Caprio, BBC kanalýna verdiði bir demeçte Bush - Putin görüþmesinde Kosova ile ilgili iyimser olduðunu dile getirdi. Caprio “Bu bileþik sorunun kýsa bir zaman içinde çözülmesi için etkinliklerimizi sürdüreceðimizi söyleyebilirim” dedi. Rus diplomatlar konu ile ilgili yaptýklarý açýklamalarda Kosova sorunun kýsa bir zaman diliminde belirlenemeyeceðini dile getirdiler. Putin’in danýþmaný Sergei Prihodko, Putin’in Bush ile yapacaðý görüþmede Belgrat ile Priþtine arasýnda görüþmelerin sürmesini dile getirteceðini ifade etti. Prihodko, Rusya’nýn BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile ilgili yeni kararý veto edeceði ile ilgili her hangi bir açýklamada bulunmadýðýný söyledi. Kremlin Basýn sözcüsü Dimitri Peskov, iki ülke arasýnda anlaþmazlýðýn Kosova ve savunma rokett sisteminden kaynaklandýðýný ifade etti. Rus gazetesi “Moskovski List” ABD ile Rusya liderlerinin bir araya gelmelerini büyük bir baþarý olarak nitelendirdi. ABD Ukrayna büyükelçisi Steven Pifer, ABD ile Rusya arasýnda son yýllarda cereyan eden soðuk iliþkilerin düzeltilmesi için güzel bir olanak olduðunu ifade etti. Kosova müzakere heyeti üyelerinde Bush ve Putin görüþmesinden Kosova çözümü çýkmadý B aþkan Bush ise bu iki ülkenin, füze kalkaný planýnýn asli parçasý olduðunu söyledi. Ancak Bush, Putin’in planýný tümüyle reddetmeyerek bunu çok ciddi ve deðiþik bir buluþ olarak gördüðünü bildirdi. Putin’in planý, NATO ve tüm Avrupa ülkelerinin projeye katýlmasýný ve füze kalkanýnýn bazý bölümlerinin Azerbeycan’da ya da gerekirse Rusya’nýn güneyinde kurulmasýný öngörüyor. Ýki lider, Ýran’ýn nükleer faaliyetlerini sýnýrlama konusunda ise daha fazla görüþ birliði içinde göründüler ve bu konuda Güvenlik Konseyi’yle birlikte çalýþma sözü verdiler. Görüþmeye eski Baþkan George Bush ve eþi Barbara ev sahipliði yaptý. Rusya Devlet Baþkaný Vladimir Putin, geride Kosova, Ýran ve füze kalkaný konularýnda çözülemeyen bir anlaþmazlýk, tekrar devlet baþkaný olmayacaðýna dair verilen bir teyit ve Amerikan sularýndan yakalanmýþ bir balýk býrakarak ABD’den ayrýldý. “Amerikalýlarýn yazlýðýnda” gerçekleþen görüþmede iki lider de birçok konuda geri adým atmazken, haber ajanslarý ziyareti “Putin’in üstünlüðüyle” sona erdiði yorumlandý. “Amerikan’ýn Sesi” Radyosu ise, haberi “Kosova ABD Diplomasisini Zorluyor” baþlýðýyla yayýnladý. Haber, gözlemcilerin bu raporu uygulamadaki gecikmenin, Amerika ile Avrupa Birliði arasýndaki iliþkileri gerebileceði þeklinde yorumladýklarýný yazýyor. Ahtisaari, NATO’nun Kosova’da barýþý koruma ve hükümetini denetleme görevlerini Avrupa Birliði’nin üstlenmesini istiyor. Yunanistan’ýn Washington Büyükelçisi Alexandros Mallias ayný zamanda bir Balkan uzmaný.Yunan büyükelçi, Güvenlik Konseyi’nin onayý olmadan Avrupa Birliði’nin Kosova’da bu görevleri üstlenemeyeceðini söylüyor: “Güvenlik Konseyi’nin tüm daimi üyelerinin uzlaþmasý lazým. Bu nedenle, Rusya’yý bu iþe razý etmek ve çözüme dahil etmek gerekir. Kosova esasýnda bir Avrupa sorunudur. Kosova Avrupa üzerinde ve Avrupa sahnesinde yer alan bir topraktýr.” Amerikalýlarla Avrupalýlar, Kosova’nýn baðýmsýz olmasý gerektiðine inanýyor. Ancak Steven Meyer, eðer gecikmeler devam ederse, bu konudaki görüþbirliðini kaybetme tehlikesinin doðacaðýný ve egemen bir devletin topraklarýndan bir bölümünde baðýmsýz devletin kurulmasýna karþý çýkanlarýn olabileceðine iþaret ediyor. Bu görüþtekiler, kaygý verici bir örnek oluþturmaktan kaçýnmaya çalýþýyor. MESK her geçen gün büyüyor P rizren’in Bistriça açýk hava sinemasýnda 27 Haziran Çarþamba akþamý “MESK” Kosova Çok Uluslu Derneði konser verdi. Türk, Arnavut, Boþnak ve Rom halk danslarý gösterileri yaný sýra þarký ve türkülerin de icra edildiði konser kalabalýk bir seyirci izleyicisinin beðenisini topladý. “MESK” Çok Uluslu Derneði’nin yüzün üzerinde üyeden oluþan üç ayrý ekibi ve “Þarski Behar” Kültür Sanat Derneðinin halk danslarý seyirciler tarafýndan dakikalarca alkýþ aldý. Konserde ilk defa derneðin en küçük üyeleri sahne aldý. Konserde birkaç dilde þarkýlar söylenirken, konserin sonunda çekilen halaya seyirciler de katýldý. “MESK” Çok Uluslu Derneði, 28 Haziran Perþembe günü “Þarski Behar” Kültür Sanat Derneðiyle birlikte Bosna Hersek yolculuðuna çýktý. Her iki dernek Sarayevo, Bihaç ve Yablaniça’da konserler verecek. Baþkan Bush’un Putin’e Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kabul ettirebileceði inancý hakim. Kosovalý siyasiler Bush’un Tiran ziyareti sýrasýnda Kosova’nýn baðýmsýzlýðý hakkýnda yaptýðý açýklamayý göz önünde bulundurarak bu fikri ortaya atýyorlar. Sýrbistan yöneticileri ise Bush Putin görüþmesinin Sýrbistan’ýn egemenlik ve toprak bütünlüðünün korunmasý ile sonuçlanacaðý fikrini ortaya atýyorlar. Koþtuniça, “Kosova için bu güne dek yapýlan görüþmelerin bir daha deðerlendirilmesi ve ileride yeni adýmlarýn atýlmasýnda çok önemlidir” dedi. ABD ve Rusya, Bush ile Putin arasýnda yapýlacak görüþmede büyük kararlarýn alýnmasýnýn beklenmediðini belirtirken, formal olmayan bir görüþme olarak deðerlendiriyorlar. Kremlin basýn sözcüsü Dimitri Peskov, “Görüþmeden büyük kararlar beklemiyoruz. Dost dosta karþýlaþtýðýmýz sorunlarý açýklama ve bunlara çözüm bulmaktýr” dedi. Rusya baþkaný Vladimir Putin, ABD’ye hareket etmeden önce dostluk mesajlarý verirken dostu Bush ile dostluk görüþmesinde bulunacaðýný dile getirdi. Kosova’da protesto yürüyüþü K osova’ya baðýmsýzlýk tanýnmasý sürecinin týkanmasýný protesto etmek için binlerce Kosovalý sokaklara döküldü. “Kendin Karar Ver Hareketi” tarafýndan Priþtine’de tertip edilen protesto yürüyüþünde Kosova Müzakere Heyeti, Birleþmiþ Milletler Kosova Misyonu (UNMIK) ve Ahtisaari paketi protesto edildi. UNMIK ve Kosova Müzakere heyeti aleyhine sloganlar atan göstericiler, Kosova hükümet binasýna tuvalet kaðýtlarý attý. Protesto yürüyüþü nedeniyle Priþtine kent merkezinde tüm caddeler trafiðe kapatýlýrken, kamu binalarý çevresinde emniyet güçleri tarafýndan sýký önlemler alýndý. Protesto yürüyüþü çerçevesinde gerçekleþtiren diðer bir eylem, þehrin merkezindeki tiyatro binasý önünde, temsili olarak baþlarý yerine kabak koyulan Kosova Müzakere Heyeti üyelerinin sandalyelerde oturtulmalarýydý. Önce kabaklarýn kapaklarý açýlarak, müzakere heyetinin oluþturduðu Kosova liderlerinin temsili olarak beyinleri incelendi, daha sonra kuklalar tekmelendi. Burada bir konuþma yapan Kendin Karar Ver Hareketi’nin liderlerinden Glauk Konjufca, Kosova Müzakere Heyeti’nin aldýðý kararlarýn halka zarar verdiðini savundu ve Kosova’nýn kendi kaderini referandum yoluyla tayin etmesi gerektiðini belirtti. Daha sonra UNMIK binasýna doðru yol alan göstericiler, UNMIK binasýnýn avlusuna Ahtisaari’nin çözüm paketini temsilen “bu paketi al” yazýlý karton kutuyu attý. Eylem sýrasýnda polis binayý koruma altýna alýrken, göstericilere herhangi bir müdahalede bulunmadý. Kendin Karar Ver Hareketi’nin karargahý önünde baþlayan ve birkaç bin kiþinin katýldýðý protesto yürüyüþünde, son dönemlerde kamu binalarýndan Arnavut bayraðýnýn kaldýrýlmasýný protesto etmek amacýyla, merkezdeki bir binaya dev boyutlarda Arnavut bayraðý da çekildi. Protesto yürüyüþü olaysýz þekilde sona erdi. (ÝHA) B Güncel Türkiye’deki terör Kosova’da kýnandý izler, PKK hainlerine karþý savaþan, þanlý Türk Silahlý Kuvvetlerimizin her zaman yanýnda olacaðýz ve her çeþit desteði vermeye hazýrýz diyen Derviþ, konuþmasýný þöyle sürdürdü: “Türk Silahlý Kuvvetleri, kurucusu Atatürk’ün ilke ve düþünceleri üzerine yetiþtirilmiþtir. Atatürk ilke ve düþüncelerine sadýk olan bütün Türk Topluluklarý yenilemez ve parçalanamaz. Atatürk ilke ve düþüncelerini benimsemiþ olan her Türk ayný düþünür. Büyük Türkiye Cumhuriyetini yaþatmak için Atatürk’ün dediklerini yerine getirmeye her zaman hazýrdýr” diyen Derviþ, her Türk çocuðuna vataný için þehit olmak bir þeref olduðunu, bu yüzden de Türk annelerinin askere giden çocuklarýna vatanlarý için kurban olsun diye kýna yaktýklarýný ifade etti. Atatürk’ün kurduðu Türkiye Cumhuriyetinin gölgesinde Balkanlardaki Türklerin de ayakta durduðunu ifade eden Derviþ, “Türkiye Cumhuriyeti Balkanlarda geleneklerimizin, eðitimimizin, Türkçe’mizin güvencesidir. Bu topraklarda Türkçe eðitimi, gelenekleri ve Türk dili yoksa bizler de yokuz. Türkiye Cumhuriyetinin parçalanmasý benim Balkanlarda eðitimimin, geleneklerimin ve Türkçe’min de yok olmasý demektir” dedi. Derviþ konuþmasýný, bugün Türkiye’de PKK terörüne karþý savaþýrken þehit düþen Türk evlatlarýnýn, ayný zamanda Balkanlarda Türkçe’mizin korumak için þehit düþtüklerinin altýný çizerek sonlandýrdý. PKK terörünü sert bir dille kýnayan Derviþ, Türkiye ve dünyada teröre bir an önce son verilmesini istedi. “Bizler Türkiye’de þehit verenlerin gurur ve onuruyla yetiþtik” diyen “Esnaf” Ýþadamlarý Derneði Baþkaný Cemil Luma, kendisi gibi tüm Kosovalý Türklerin, büyüklerinin “Allah baþýmýzdan Türk Devletini ve askerini Gilan’lýlar Türkçe’nin resmiyetini kutladý G ilan Belediye Meclisi tarafýndan Gilan Belediyesinde Türkçe’nin resmi kullanýmda dil olarak kabul edilmesi nedeniyle 28 Haziran tarihinde kutlama düzenlendi. KDTP Gilan-Doburçan Þubesi Baþkaný Refike Sulçevsi, “Düþünce dili yaratýr. Dikkat etmemiz gereken en önemli hususlardan biri, anadilimizde düþünme alýþkanlýðýný kazandýrmak ve kimliðimize sahip çýkmaktýr” dedi ve Gilan’da Türkçe’nin resmiyetine destek olanlara teþekkürlerini iletti. Ýnsanlar arasýnda iletiþimde dilin önemine ve dilin sahip çýkýlmasý gereðine iþaret eden KDTP Gilan-Doburçan Þubesi Baþkaný Refike Sulçevsi, dil ve kültür arasýnda sýký bir bað olduðunu, Kosovalý Türklerin Türkçe’ye, Türk kültürüne ve Türkçe eðitime önem verilmesi gerektiðinin altýný çizdi. KDTP Gilan- Dobýrçan Þubesi tarafýndan 5 Nisan 2007 tarihinde alýnan karardan sonra Türkçe’nin, Gilan Belediyesinde resmi kullanýlmasý için müracaat edildiðini kaydeden Sulçevsi, Türkçe’nin 14 Haziran 2007 tarihinden itibaren Gilan Belediyesi sýnýrlarý içerisinde, Gilan Belediye Meclisinin oy birliðiyle almýþ olduðu kararýyla, resmi olarak kullanýlacaðý ilan ettiðini belirtti. Sulçevsi, bu kararýn, sadece Gilan ve Doburçanlýlarý deðil tüm Kosova Türklerini memnun ettiðini ifade etti. Kutlamaya Türkiye Eþgüdüm Ofisi Þefi Volkan Türk Vural, Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutaný Binbaþý Kerim Acar, Gilan Belediye Ast Baþkaný Liriye Kaytazi, Gilan Belediye Meclisi parti temsilcileri ve çok sayýda davetli katýldý. Gilan Belediyesi adýna kutlamaya katýlan baþkan yardýmcýsý Liriye Kaytaz, Gilan’da Türkçe’nin her zaman kullanýldýðýný ve kullanýlacaðýný söyledi. “Gilan’da Türkçe zaten resmi dildi, meclis olarak bunu sadece onayladýk” diyen Liriye Kaytaz, Arnavutlarýn Türklerle ortak bir tarihi ve akrabalýklarý olduðunu hatýrlattý. Perþembe, 5 Temmuz 2007 eksik etmesin” dualarýyla büyüdüðünü anlattý. Kosova Türklerin Türkiye’de yaþanan terör olaylarý kýnadýðýný söyleyen Luma, Türkiye’nin terörle mücadelede vermiþ olduðu çabaya her türlü desteði sunmaya hazýr olduklarýný dile getirdi. Luma, bu toplantýnýn daha geniþ çaplý düzenlenmesi gerektiðini ve ayný tepkiye diðer sivil toplum kuruluþlarýmýzýn da katýlmasý gerektiðine dikkati çekti. “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý Sahibi Mehmet Bütüç, Türkiye’de þehit düþenlerin acýsýyla Kosovalý Türklerinin de yüreklerinin parçalandýðýný ifade etti. Terörle mücadelede birlik ve beraberliðin önemine dikkati çeken Bütüç, bugüne kadar anavatan tarafýndan Kosova Türklerinden birlik ve beraberlik istendiðini, geçenlerde Edirne Trakya Üniversitesinin kuruluþ yýl dönümü kutlamalarýnda Kosova Türklerinin anavatandaki soydaþlarýna Türk vatanseverliði ve birlik- beraberlik çaðrýsýnda bulunduðunu söyledi. Kosova Türklerinin her zaman milli bilinç ve deðerlerinin savunucusu olduklarýnýn altýný çizen Bütüç, “Balkanlý Türkler bu bilinç ve hassasiyetle gerekirse her yýl Türkiye’ye 6 birer Atatürk yetiþtirmeye hazýrdýr” dedi. Bütüç, Türkiye’nin yýllarca parçalanmaya çalýþýldýðýný ama bunu hiç kimsenin baþaramayacaðýný vurguladý. “Zübeyde Haným” Kosova Türk Kadýnlar Derneði Eþ Baþkaný Vildan Cibo, þehit düþenlerle ilgili konuþmasýný duygulanarak gözyaþlarýyla noktalandýrdý. “Rumeli” Türk Tiyatro Sanatçýlarý Derneði Baþkaný Etem Kazaz, derneði ve üyesi olduðu Prizren Kültürevi “Nafis Gürcüali” Türk Tiyatrosu adýna, son dönemlerdeki terör olaylarýný kýnarken, þaire Özcan Micalar’la birlikte terörü þiirlerle lanetlediler. Toplantýda Priþtine’nin “Gerçek” Kültür Sanat Spor Derneði Baþkaný Zeynelabidin Ustaibo’nun terörü kýnama mesajý okunurken, devamýnda “Filizler” Derneði üyeleri tarafýndan hazýrlanan türkü ve þiirlerden oluþan program sunuldu. Aksu Dýrvar’ýn okuduðu Ýstiklal Marþý ile söylenen milli þarký ve türküler katýlýmcýlara duygulu anlar yaþattý. Kosova emniyetinin yetkileri Türk müdürüne geçti N ATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer’in Kosova’ya konuþlandýrýlacak Avrupa Birliði Polis Gücü’nde Kýbrýslý Rumlarýn yer almasý talebine Ankara karþý çýkarken, Türk polisi Kosova’da emniyetten sorumlu ikinci önemli kademenin sorumluluðunu üstlendi. Önceki yýl Kosova polis güçlerini eðitmek üzere Kosova’ya gönderilen Emniyet Müdürü Reþat Tekinbaþ, Birleþmiþ Milletler Barýþ Misyonu’nda genel müdür yardýmcýlýðý görevine getirildi. Tekinbaþ, 45 ülkeden 3 bin polis ile 11 bin Kosovalý polise amirlik yapýyor. BM’nin açtýðý sýnavý kazanan Tekinbaþ, 2005’te görev yaptýðý Diyarbakýr’dan Kosova’ya giderek Barýþ Misyonu’nda göreve baþladý. Tekinbaþ, kýsa sürede idarecilik görevine yükselerek, Kosova UNMIK þefinin önerisi ile personel ve idari iþlerden sorumlu genel müdür yardýmcýlýðý görevine getirildi. H Türkiye Cumhuriyeti Emniyet Genel Müdürlüðü, Birleþmiþ Milletler barýþ misyonlarýna en fazla destek veren ülkelerin baþýnda geliyor. Liberya’dan Burundi’ye, Doðu Timor’dan Haiti’ye, Ýsrail’e, Sierra Leone’ye birçok ülkede Türk polisi Birleþmiþ Milletler Barýþ gücünde görev yapýyor. Türkiye 43 yýl aradan sonra Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi’ne üye olmaya hazýrlanýyor. 2008 yýlýnda toplanacak BM 68. Genel Kurulu’nda geçici üye seçilebilmek amacýyla Ankara ataða geçti. Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi’ne seçilebilmesinde Türk polisinin BM’de aldýðý görevler önemli rol oynayacak. Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, geçtiðimiz yýllarda Güvenlik Konseyi’ne seçilebilmek amacýyla Türk polisinden ve Genelkurmay Baþkanlýðý’ndan BM’ye olan katkýlarýný artýrmalarýný istemiþti. Prizren ve yöresinde istikrar hakim afta içerisinde Prizren Belediyesinde güvenlik toplantýsý düzenlendi. Olaðanüstü bir hareketliliðin beklenmediðini belirten Prizren Belediye Ast Baþkaný Prizren ve yöresinde durumun sakin ve istikrarlý olduðunu söyledi. Kosova Polis Teþkilatý yetkil- isi Avdi Krüeziu ise, yaz aylarý süresince vatandaþlarýn trafikte daha dikkatli olmalarý çaðrýsýnda bulundu. Kryeziu, düðün konvoylarýnda otomobil pencerelerinden sarkan çocuklarýn trafik için büyük tehlike yarattýðýný ve polisin bu tür olaylara müdahale edeceðini duyurdu. 7 S Güncel Sýrplar Kosova Meydan Eðitim fakültesinde muharebesini andý sýnav Perþembe, 5 Temmuz 2007 ýrbistan’dan gelen Sýrplar, Kosova’da yaþayan soydaþlarýyla birlikte Osmanlý ile Sýrp ordularýnýn çarpýþtýðý ve Osmanlý’nýn zaferiyle sonuçlanan Kosova Meydan Muharebesi’nin 618. yýldönümünü anmak için Priþtine yakýnlarýndaki Gazimestan yerine akýn etti. Yýllar önce Sýrp kahramanlarýnýn anýsýna yaptýrýlan ve 1989 yýlýnda Balkan Kasabý olarak bilinen Miloþeviç’in savaþ haykýrýþlarýný yaptýðý heykel önünde, Sýrplar’ýn “Vidovdan” olarak adlandýrdýðý dini ayin düzenledi. KFOR askerleri tarafýndan korunan anýt etrafýnda toplanan Sýrplar, Sýrp Ortodoks Kilisesi’nin dini lideri Patrik Pavle’nin temsilcileri Mitropolit Amfilohije ve Vladika Artemije’nin önderliðinde bir grup papaz tarafýndan yapýlan dini ayine katýldý. 1389 yýlýnda Kosova Meydan Muharebesi’nde ölen Sýrp askerler anýsýna yapýlan ve 1 saat süren ayine Sýrbistan Hükümeti’nin Kosova’dan ve din iþlerinden sorumlu bakanlarý da katýldý. Dini ayine katýlan yaklaþýk bin 500 kadar Sýrp’a seslenen Amfilohije, Kosova’nýn Sýrbistan’ýn vazgeçemeyeceði bölünmez parçasý olduðu mesajýný verdi. Sýrp bayraklarýnýn dalgalandýðý törende Amfilohije, “Kosova, adalet ve gerçek karþýsýnda bir hükümdür. Dini tören olan bu Vidovdan’ýn, adaletin kaydettiði zaferin devamý olacaðýný ve bu topraklarda insanlar arasýnda sevginin hüküm süreceðini umut ediyoruz” diye konuþtu. Dini ayinin sonunda söz alan Sýrp Prensi Aleksandar, soydaþlarýndan Kosova konusunda birlik ve beraberlik içinde olmalarýný talep etti. Tören nedeniyle Kosova’nýn kuzeyi ve Priþtine çevresinde Kosova polisi geniþ çaplý tedbirler aldý. Törene “Çar Lazar’ýn Muhafýzlarý” olarak adlandýrýlan paramiliter hareketi mensuplarýnýn katýlacaðý ihbarý, KFOR, Kosova ile UNMÝK polisini alarma geçirmiþti. Sýrp paramiliterlerin, Arnavut tarafýnýn tepkisine yol açmasýndan endiþelenen emniyet güçleri, tören alanýna girenlerin tek tek üstünü aradý, þoven içerikli tiþörtleri, taþýyanlarýn üstlerinden çýkardý. Güvenlik nedeniyle Priþtine-Výçýtýrýn karayolu saatlerce ulaþýma kapatýldý. Yol boyunca polis tarafýndan kurulan kontrol noktalarýnda, Sýrplar’ý taþýyan otobüs ve arabalarýn polis tarafýndan arandýðý bildirildi. Tören, Kosova polisi ile öfkeli bazý Sýrplar arasýnda geçen ufak çaplý tartýþmalar dýþýnda olaysýz geçti. Etnik ayrýmý gözetmeden uzanan yardým eli Dolayýsýyla tedaviye ihtiyaç duyan toplam 21 hasta muayene edilerek, gerekli görülen ilaçlarý ücretsiz olarak verildi. Köy sakinleri, Türk askerinin saðlýk gibi önemli bir insani husus üzerinde gösterdiði hassasiyet ve belirli aralýklarla sürdürdüðü saðlýk taramalarýndan dolayý teþekkürlerini ilettiler. “DAG” Kültür ve Araþtýrma Derneði Baþkaný Yahya Maznikar, NATO müdahalesinden ardýndan Kosova’da görev yapmaya baþlayan Türk askerinin Brod köyü ile Gora yöresinde altyapýdan insani faaliyetlere kadar birçok projeye imza attýðýný, ayný hassasiyetle faaliyetlerini sürdüðünü vurguladý. Türk askerinin imkanlarý çerçevesinde üzerine düþeninden fazlasýný yaptýðýnýn altýný çizen Maznikar, ancak yöre insanýný yardýmlara baðýmlý kýlmaktan ziyade, Gora’da istihdamýn saðlanabilmesi ve yaþanýlabilir bir hale getirilmesi için yatýrým zamanýnýn geldiðini vurguladý. Kosova hükümetine ve Türk devletine çaðrýda bulunan Maznikar, Gora yöresinde göçün önüne geçilebilmesi ve fakirliðin azaltýlmasý için bir an önce iþyerlerinin açýlmasýný talep etti. Maznikar, Gora insanýnýn geçmekte olduðu bu zor günlerinde imdadýna yetiþen ve yardýmlarýný esirgemeyen Türk askerine minnettar olduklarýný vurguladý. Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutanlýðýnda görev yapan Türk askeri doktorlarý, sorumluluk sahalarý çerçevesinde ve gelen talep üzerine “Sultan Murat Kýþlasý” revirinde Kosovalýlara týbbi yardým sunmaya çalýþtýklarýný, belirlenen faaliyet stratejisi doðrultusunda köylerdeki saðlýk taramalarýna devam edeceklerini ifade etti. Türk askerinden Rahovça ve Prizren’deki Sýrp ailelerine yardým Geçenlerde Türk Kýzýlayý tarafýndan Kosova’ya gönderilen gýda yardýmlarýnýn hafta içerisinde de ihtiyaç sahiplerine daðýtýmýna devam edildi. Rahovça ve Prizren’deki Sýrp ailelerinin Alman KFOR’una yaptýðý talep üzerine Türk askeri, Alman KFOR’uyla birlikte 70 kadar gýda paketini Sýrp ailelerine daðýttý. Alman CIMIC Birliði eþliðinde daðýtýlan yardýmlar Sýrplý aileleri tarafýndan büyük bir memnuniyetle ve misafirperverlikle karþýlandý. Sýrp aileleri de yardýmlarýndan dolayý Türk askerine teþekkürlerini iletirken, söz konusu faaliyet Türk askerinin Kosova’da etnik ayrým gözetmeksizin yardýmlarýný sürdürdüðünün göstergesi oldu. Türk Taburundan gençlere destek Hafta sonu KDTP Prizren Þubesi Gençlik Kolu tarafýndan Salagrajda’da gençlere yönelik düzenlenen havuz keyfine ulaþým konusunda Türk Taburundan destek geldi. 90 kadar gencin katýldýðý havuz pikniðine gençlerin ulaþýmý Türk KFOR’unun otobüsleriyle saðlandý. KDTP Prizren Þubesi Gençlik Kolu Baþkaný Enis Kervan, Türk, Arnavut, Boþnak, her topluluða mensup gençlere yönelik düzenlenen bu faaliyetin baþlýca amacýnýn, Kosova’nýn entegrasyon sürecinde gençler arasýnda kaynaþma olduðunu vurguladý. Kervan, her yýl olduðu gibi bu yýl da gençlerimize yönelik düzenlenen bu faaliyete desteklerini esirgemeyen Türk Taburuna teþekkürlerini iletti. Havuz keyfinde eðlenceli anlar yaþayan Prizrenli gençler, unutulmaz bir gün geçirdi. Prizren Eðitim Fakültesi Türkçe Sýnýf Öðretmenliði Bölümü kabul sýnavlarý yapýldý. Bu yýl sýnava ilk kez Gilan’dan 2 aday katýldý. Diðer þehirlerden de Eylül ayý kayýt dönemi için baþvurularýn yapýlmasýný bekleniyor. P rizren Eðitim Fakültesi’nde hafta içerisinde sýnav heyecaný yaþandý. Sýnav heyecanýný öðrenci adaylarýyla fakülteye gelen yakýnlarý da yaþadý. Bu yýl Eðitim Fakültesi bünyesinde eðitim veren Türkçe Sýnýf Öðretmenliði Bölümü 30 öðrenciye daha kapýlarýný açacak. Bu yýl ilk 15 mezununu veren bölüme girebilmek için 20 aday sýnavda ter döktü. Bu yýl sýnava giren adaylar arasýnda 2 Gilanlý öðrenci de bulunuyor. Eylül ayýnda yapýlmasý beklenen ikinci kayýt döneminde Priþtine, Mitroviça, Výçýtýrýn gibi diðer þehirlerden de adaylarýn baþvurularý bekleniyor. “Esnaf” Ýþadamlarý Derneði ve TÜMED Türkiye Mezunlarý Derneðinin ortaklaþa gerçekleþtirdiði Arnavutça kursu sona erdi “Esnaf” Ýþadamlarý Derneði Baþkaný Cemil Luma, uzman gençlerimizin Kosova’da mesleki olarak her alanda yer alabilmeleri ve Kosova’nýn her kademesinde iþ edinebilmeleri için orta ve ileri düzeydeki Arnavutça kurslarýna, uzman hocalarýn da angaje edilmesiyle ileride devam edileceðini vurguladý. G eçenlerde baþlatýlan “Esnaf” Ýþadamlarý Derneði ile TÜMED Türkiye Mezunlarý Derneðinin ortaklaþa gerçekleþtirdiði Arnavutça kursu sona erdi. Ýki guruptan oluþan ve üç ay süren Arnavutça kursu “Esnaf” Ýþadamlarý Derneðinin maddi ve manevi katkýlarýyla gerçekleþti. Arnavutça dili hocasý Abdül Simitçi tarafýndan ders verilen kursun sertifika töreninin yakýnda düzenlenmesi bekleniyor. “Ýþ hayatýna entegre olabilmek için gençlerimizin Arnavutça bilmesi lazým. Beþ yýl önce bu yönde kimi giriþimlerde bulunmamýza raðmen, kimi nedenlerden dolayý bu projeyi gerçekleþtiremedik. Türkiye’den mezun olan gençlerimizin bu eksikliklerinin giderilmesi için kurslara ilgisi büyük oldu” diyen “Esnaf” Ýþadamlarý Derneði Baþkaný Cemil Luma, uzman gençlerimizin Kosova’da mesleki olarak her alanda yer alabilmeleri ve Kosova’nýn her kademesinde iþ edinebilmeleri için orta ve ileri düzeydeki Arnavutça kurslarýna, uzman hocalarýn da angaje edilmesiyle ileride devam edileceðini vurguladý. Luma, yýllarca uzmanlaþma alanýnda emek veren gençlerimizin, yüksek tahsillerini de tamamladýktan sonra iþ hayatýna tam donanýmlý bir þekilde atýlmalarýnýn baþlýca amaçlarý olduðunu ifade etti. Prizren Belediyesinin 20. Yürütme Kurulu toplantýsýnda Prizren’in “Akdere” sinemasýnýn yýkým kararý alýndý Yýkým ardýndan alanýn ulaþýmda kolaylýklar saðlayacaðý gibi yeþillendirilerek, ileride düþünülen birkaç altyapý inþasý projesiyle kamu yararýna uygun hale dönüþtürülecek. Uzun zaman bakýmsýzlýk yüzünden kullanýlamaz hale gelen kapalý sinemanýn bahçesinde, son yýllarda “Dokufest” Belgesel ve Kýsa Metraj Filim festivali düzenleniyordu. P rizren Belediyesinin hafta içerisinde düzenlenen 20. Yürütme Kurulu toplantýsýnda Prizren’in eski “Akdere” sinemasýnýn yýkým kararý alýndý. Prizren Belediyesi Basýn Ýliþkileri Bürosundan yapýlan yazýlý açýklamada, sinema binasýnýn yýkýmý yolun geniþlemesi, dolayýsýyla yaya ve araç ulaþýmýnda da kolaylýklar saðlayacaðý vurgulandý. Trotuar yapýmý yaný sýra yeþil alana dönüþtürülecek sinema binasýna ait alanda, ileride kamu yararýna uygun olduðu düþünülen birkaç altyapý inþasýnýn planlandýðý ifade edildi. Yürütme Kurulu ayný toplantýda, Ekonomi ve Maliye Müdürlüðünün belediye hizmetleri, harcamalarý ve cezalarýyla ilgili düzenlemenin uyumlaþtýrýlmasýna yönelik önerisini onayladý ve önerinin Maliye ve Siyasi Komitesi ardýndan görüþülmesi için Belediye Meclisine gönderilmesini kararlaþtýrdý. Güncel Perþembe, 5 Temmuz 2007 Koþtuniça’dan Putin’e mesaj Hafta Boyunca Olaylar Trafiðinde Kosova K osova, dünya gündemindeki yerini korumaya devam ediyor. Hafta içerisinde yaþanan kimi olaylara tadýmlýk halinde ýþýk tutmayý amaçlayan OLAYLAR TRAFÝÐÝNDE KOSOVA adý altýndaki programýn ilk haberi, hafta baþýnda Prizren’de Kosova Türk Taburu’nda yaþanan devir teslim töreniydi. Huzur ve barýþýn saðlanmasýnda olduðu kadar; dil, din, ýrk ayrýmý yapmaksýzýn sosyal, kültürel, eðitim, altyapý gibi birçok alanda sürdürdüðü etkinlik ve yardýmlarla halkýn gönlünde taht kuran Kosova Barýþ Gücü (KFOR) bünyesinde görev yapan Sultan Murat Kýþlasý’nda konuþlanan Kosova Türk Taburu’nda sýrasýyla sekizinci kez yaþanan devir telsim töreninde Kurmay Yarbay Mehmet Partigöç , 12 ay üstlenip baþarýyla icra ettiði tabur komutaný görevini Kurmay Binbaþý Kerim Acar’a devretti. Kosova Türk Taburu forsunun devir teslimi Çok Uluslu Güney Tugayý Komutaný Tuðgeneral Uður Tarçýn tarafýndan yapýldý. Partigöç, Kosova’daki silah arkadaþlarýyla ve Kosovalý dostlarla vedalaþýrken, Kosova’da görev yapmaktan duyduðu mutluluðu dile getirdi. 12 ay beraber olduðu silah arkadaþlarýyla duygularýný paylaþýrken:” Gücünü yüce Türk milletinin tarihi sevgi ve güveninden alan kahraman Türk Silahlý Kuvvetlerinin bir unsuru olan sizlerin dün olduðu gibi bugün de içtiðiniz anda sadýk olarak, ayný inanç ve görev heyecanýyla vazifelerinizi yerine getireceðinize inancým tamdýr” dedi. Gürcistan, Azerbaycan ve Türkiye Ýstiklal Marþlarýnýn okunmasý ardýndan, klasik müziðin yer aldýðý bir kokteylin verilmesiyle tören sona erdi. Türklerin yoðun olarak yaþadýðý Kosova’nýn güneydoðusundaki Gilan Belediyesi sýnýrlarý içerisinde Türkçenin Gilan Belediye Meclisi tarafýndan resmi dil olarak kabul edilmesi münasebetiyle bir kutlama düzenlendi. T.C. Kosova Eºgüdüm Ofisi Þefi Volkan Türk Vural, Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutaný Binbaþý Kerim Acar, Gilan Belediye Baþkan Yardýmcýsý Liriye Kaytazi ve Gilan Belediye Meclisi’nin diðer üst düzey yöneticileri, parti temsilcileri ve çok sayýda kurum ve kuruluþ temsilcilerinin katýldýðý kutlamada Kosova Demokratik Türk Partisi Gilan-Doburçan Þubesi Baþkaný Refike Sulçevsi, “Düþünce dili yarattýr. Bizlerin dikkat etmemiz gereken en önemli hususlardan biri, anadilimizde düþünme alýþkanlýðýný kazandýrmak ve kimliðimize sahip çýkmaktýr.” dedi Kosovalý Türklerin Türkçe’ye, Türk kültürüne ve Türkçe eðitime çok büyük önem verdiðine dikkat çeken Sulçevsi, Gilan Belediyesinde Türkçenin resmi dil olmasýnda destek ve katkýlarý olan herkese teþekkürlerini sundu. T.C. Eþgüdüm Ofisi Þefi Volkan Türk Vural, Kosova’da Türk dilinin eþitliði mücadelesinden kýsaca bilgi verdikten sonra ortak kültür, TürkArnavut dostluðu ve tarihten gelen kültürel birliktelikten söz etti. Gilan’da Türkçe’nin resmileþmesi Kosova’nýn ileriye doðru adýmladýðýnýn bir göstergesi olduðunu savunan Vural, topluluklarýn kendini eþit hissetmeleri için kurumlarýn sunmuþ olduklarý çabalarýný takdir etti. Gilan Belediyesi adýna kutlamaya katýlan baþkan yardýmcýsý Liriye Kaytaz, Gilan’da Türkçe’nin her zaman kullanýldýðýný ve kullanýlacaðýný söylerek, “Gilan’da Türkçe zaten resmi dildi, bizler meclis olarak bunu sadece onayladýk” dedi. Kaytaz, ayrýca Arnavutlarýn Türklerle ortak tarihi ve akrabalýklarýn olduðunu hatýrlattý. Bir ay önce Kosova’da Çok Uluslu Güney Kuvvet Komutanlýðý görevini üstlenen Tuðgeneral Uður Tarçýn, ilk kez basýn mensuplarýyla bir araya geldi. Konuþmasýnýn baþýnda Tarçýn, “Çok Uluslu Güney Komutanlýðý’nýn emir ve komutasýný önümüzdeki 12 ay için almýþ olmak, benim için büyük bir gurur kaynaðýdýr,” dedi. KFOR’un Kosova’da bir baþarý öyküsü olduðunu savunan Tarçýn, 1999’dan beri Çok Zeynel BEKSAÇ Uluslu Güney Görev Kuvveti Komutanlýðý mensubu ülkelere ait olan birliklerin, sorumluluk sahasýnýn genelinde, omuz omuza baþarýyla görev yaptýklarýný belirtti. Faaliyetlerini Prizren’de sürdüren “Filizler”Türk Kültür Sanat Derneði ve Kosova Türk Aydýnlar Ocaðý Derneði “ANA ÜLKE TÜRKÝYE’DE TERÖRE HAYIR” adý altýnda bir toplantý düzenledi. Filizler derneði binasýnda düzenlenen ve Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutaný, sivil toplum dernek baþkanlarý, öðretmenler, aydýnlarýn hazýr bulunduðu toplantýda Filizler Derneði ve Aydýnlar Ocaðý Derneði Baþkaný Ferhat Derviþ, “Ana Ülke Türkiye’de Teröre Hayýr” konulu bir konuþma yaptý. Derviþ,”Þehit düþenlerin cenaze törenlerini izlerken, gözyaþlarýmýza boðuluyoruz. Bizler de Türk’üz ve Anadolu çocuðuyuz. Hamurumuz Anadolu topraðýndan yoðrulmuþtur. Türkiye üzerine oynanan oyunlar bizim üzerimize de oynanan oyunlardýr,” dedi. Dedelerimizin kurduðu Türkiye Cumhuriyeti’nin parçalanmasýna izin verilmeyeceðine iþaret eden Derviþ, tarih boyunca Türk milletinin çok þehit verdiðine, çok büyük savaþlar kazandýðýna, sýkýþýnca dünyada hiçbir milletin yapamadýðýný yaparak, bu yüzden bizlere çýlgýn Türkler derler, diye altýný çizdi. Konuþmasýnýn devamýnda, Türk Silahlý Kuvvetlerinin Atatürk’ün ilke ve düþünceleriyle yetiþtirildiðini, bu yüzden laik Cumhuriyeti hiç kimsenin yýkmaya gücü yetmeyeceðini savunan Derviþ, Balkanlardaki geleneðimizin, eðitimimizin ve Türkçemizin de güvencesi o Cumhuriyettir, dedi. Derviþ konuþmasýnýn sonunda, PKK terör örgütü ve hainlerine destek verenlerden duyulan rahatsýzlýða iþaret edip, Türk Silahlý Kuvvetleri ve Türk milletine teröre karþý yürüttüðü savaþta tam destek sunduklarýný belirtti. Derviþ’in ardýndan sözü alan tartýþmacýlar da PKK terörünü kýnayýp, lanet yaðdýrdýlar. Osmanlý ile Sýrp Ordularýnýn Çarpýþtýðý ve Osmanlý’nýn Zaferiyle Sonuçlanan Kosova Meydan Muharebesi’nin 618.yýldönümünü anmak için , Sýrbistan’ýn dört bir yanýndan gelen Sýrplar, Kosova’da yaþayan soydaþlarýyla birlikte Priþtine yakýnlarýndaki Gazimestan yerinde buluºtu. Yýllar önce Sýrp kahramanlarýnýn anýsýna yaptýrýlan ve 1989 yýlýnda Balkan Kasabý olarak bilinen Miloþeviç’in savaþ haykýrýþlarýný yaptýðý heykel önünde, Sýrplar’ýn “Vidovdan” olarak adlandýrdýðý dini ayin düzenledi. Dini ayine yaklaþýk bin 500 kadar Sýrp katýldý. Tören nedeniyle Kosova’nýn kuzeyi ve Priþtine çevresinde Kosova polisi geniþ çaplý önlemler aldý. Törene “Çar Lazar’ýn Muhafýzlarý” olarak adlandýrýlan paramiliter hareketi mensuplarýnýn katýlacaðý ihbarý, Kosova’da KFOR, Kosova ile UNMÝK polisini alarma geçirmiþti. Güvenlik nedeniyle Priþtine-Výçýtýrýn karayolu saatlerce ulaþýma kapatýldý. Tören, Kosova polisi ile öfkeli bazý Sýrplar arasýnda geçen ufak çaplý tartýþmalar dýþýnda olaysýz geçti. Öte yandan, Statü ile ilgili yaþanan son geliþmeleri ele almak için Kosova’ya gelen NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, Kosovalýlar’dan nihai statünün arzu ettikleri gibi sonuçlanmasý için biraz daha beklemeleri ve sabýrlý olmalarýný istedi. Bir günlük ziyareti çerçevesinde Priþtine’de bir dizi temasta bulunan NATO Genel Sekreteri Scheffer, Kosova Müzakere Heyeti ile gerçekleþtirdiði temaslarýnýn ardýndan yaptýðý açýklamada, Kosova liderlerinden sabýr göstermelerini istedi. Kosova’nýn nihai statüsünün belirlenmesi sürecinde yaþanan gereksiz gecikmelerin hiçbir haklý tarafý olmadýðýný savunan Scheffer, “Statünün belirlenmesinde görülen gereksiz gecikmeler sürece zarar vermektedir. Birleþmiþ Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin, Kosova’nýn statüsü konusunda esnek davranmasýný bekliyoruz. Rusya ve Sýrbistan da tavýrlarýnda esneklik göstermeliler” diye konuþtu. 8 Kosova sorunu açýsýndan hayati önem taþýyan Bush — Putin görüþmesi öncesi Koþtuniça’nýn Putin’e gönderdiði mesaj bomba etkisi yarattý. Mesaj içeriði ile kesin bilgi verilmezken, Prprokoviç mesajýn görüþmelerin prosedürel niteliði ile ilgili olduðunu söylemekle yetindi. S ýrbistan Baþbakaný Voyislav Koþtuiça, Kosova sorunu açýsýndan hayati önem taþýyabilecek Bush - Putin görüþmesi öncesi Putin’e bir mesaj gönderdi. Koþtuniça, Sýrbistan’ýn Kosova statüsü ile ilgili tutum ve beklentilerini konu alan bir mesajý.Rusya Devlet Baþkanýna gönderdi. Sýrbistan hükümetinin Kosova’dan sorumlu Devlet Bakaný Duþan Prorokoviç konu ile ilgili gazetecilere yaptýðý açýklamada mesajýn yeni görüþmelerin yapýlmasý ile ilgili olduðunu belirtirken, “Baþbakan tarafýndan Baþkan Putin’e gönderilen mesaj yeni görüþmelerin prosedürel niteliði ile ilgilidir. Yani, yeni görüþmelerin nasýl yapýlacaðý, hangi konularýn görüþüleceði gibi genel görüþme çerçevesi ile ilgili noktalardan oluþmaktadýr. Ýki taraf arasýnda yapýlmasý beklenen görüþmelerde arabuluculuk görevini Marthi Ahtisari yapmamasý esas talebimizdir. Çünkü onun bugüne kadar yürütmeye çalýþtýðý misyonu büsbütün yýkýlmýþtýr. Ayrýca biz görüþmelerin bir zamanla sýnýrlandýrýlmasý istemiyoruz. Bunun yanýnda da zoraki bir çözüm de istemediklerimiz arasýnda bulunmaktadýr.Eðer bunlar saðlanamazsa yapýlmasý planlanan görüþmelerin hiçbir anlamý kalmayacaktýr” dedi. Baþbakan Koþtuniça’nýn mesajý ile ilgili basýnýn niye bilgilendirilmediði sorusuna Prprokoviç, Baþbakan Koþtuniça’nýn parlamentodan aldýðý ilkeler çerçevesinde çalýþmaya özen gösterdiðinde açýklama yapmadýðýný ifade etti. Prorpkoviç, “Sýrbistan meclisi tarafýndan Kosova statüsü ile ilgili görüþmelerin yapýlmasý için alýnan kararlar çerçevesinde yetkililer çalýþmalarýný sürdürmektedirler. Yetkililer tarafýndan bir karar kabul edilmiþtir. Bu karara göre Sýrbistan’ýn egemenliði ve toprak bütünlüðü içinde yer alan Kosova’nýn kimseye verilmeyecektir. Kosova’ya sadece özerklik verebileceðimizi bir daha tekrarlamak istiyorum” dedi. Baþbakan Voyislav Koþtuniça tarafýndan Rusya Devlet Baþkaný Putin’e gönderdiði mesajýn içeriliðinin açýklanmamasý tepki ile karþýlandý. Kosova’nýn tapusu bizde! Koþtuniça, Kosova’yý Sýrbistan’dan ayýracak bir gücün olmadýðýný ifade ederken bunun gerçekleþmesine izin vermeyeceklerini tekrarlarken, Kosova’nýn tapusunun kendilerinde olduðunu söyledi. S ýrbistan Baþbakaný Voyislav Koþtuniça Belgrat’a yayýnlanan ve hükümet yanlýsý olarak bilinen “Politika” gazetesine Kosova ile ilgili açýklamalarda bulundu. Koþtuniça, silah siyasetti ardýna saklananlarýn Sýrbistan’dan adaleti unutmalarýný istediklerini ve baský unsurlarý sayesinde bu amaçlarýna ulaþmak istediklerini ifade etti. Koþtuniça, “Kosova için güç mü yoksa adalet mi daha önemlidir sorunu ortaya çýkmaya baþladý. Bir yanda büyük güce sahip olan bir otorite diðer taraftan da Kosova’nýn gerçek sahibi Sýrbistan bulunuyor. Herkesin bilmesi gereken bir þey var o da Kosova’nýn tapularýnýn bizde olduðudur. Bizler, Kosova’da adaletin galip geleceðine inanýyorum. Bu da Vidovdan’da verilen mesajýdýr. Güç, siyasetti bugünlerde geçersiz kýlýyor” dedi. Kosova’nýn Sýrbistan sýnýrlarý dýþýnda tutacak hiç bir güç olmadýðýný ifade eden Koþtuniça, dünyanýn her yerinde yaþayan Sýrplarýn Kosova ile ilgili var olan baðlarýnýn altýný çizdi. Koþtuniça, “Kosova Sýrbistan’ýn bir bölümü olduðu gerçeðini deðiþtirecek bir güç bulunmamaktadýr. Sýrbistan Anayasasýnda bu yazýlý olarak bulunmaktadýr ve bulunmaya da devam edecektir” dedi. 9 Balkan Arnavutluk’ta, elektrik sýkýntýsý Perþembe, 5 Temmuz 2007 A rnavutluk’ta demokrasiye geçiþ süreci, halký büyük fedakarlýklarda bulunmak zorunda býrakýyor. Sýradan vatandaþlar için en büyük sorun, uzun bir süredir elektrik tedariði konusunda yaþanan istikrarsýzlýk. Eski rejim döneminde halkýn elektrik gerektiren eþyalarýnýn sayýsý çok az olduðundan, bu talebi karþýlamak kolaydý ve hatta o günlerde ülke, enerji ihracatçýsý konumundaydý. Yeni Arnavutluk’ta ise durum bambaþka — ülkede 1990 yýlýndan bu yana giderek daha kötü bir hal alan bir elektrik sorunu yaþanýyor. Artýk pek çok Arnavutluk vatandaþý, bu elektrik sorununu günlük yaþamýn bir parçasý olarak kabul ediyor. Elektrik kesintileri söz konusu olduðunda Arnavutluk, bölgede bu sorunun yaþandýðý tek yer deðil. Komþu Kosova’da da durum ayný. Balkan ülkeleri, Bulgaristan’ýn Sovyet döneminden kalma nükleer santrallerin kapatýlmasýnýn olumsuz etkilerini yaþýyor. Arnavutlar her yýl, yaþadýklarý son kýþ mevsiminin þimdiye kadarki kýþlarýn en kötüsü olduðunu söyler. Geçtiðimiz kýþ, her gün yaþanan elektrik kesintileri ve benzinli jeneratörlerin gürültüsü ile gerçekten çok zor geçti. AP: Srebrenica’nýn statüsü deðiþmeyecek A vrupa Parlamentosu (AP) Uluslararasý Adalet Divaný’nýn Srebrenica’da iþlenen soykýrýmla ilgili verdiði yakýn tarihli kararýný kasabanýn statüsünü deðiþtirmek için bir neden olarak görmemekte ve BH içinde, bu durumda tamamen Müslüman, topraklar oluþturma yönündeki her türlü giriþime karþý duracaktýr. Bu, AP-BH Avrupa entegrasyonu ortak komitesinin dokuzuncu ortak toplantýsý sonrasýnda yayýnlanan açýklamanýn bir parçasýydý. Açýklamada, AP’nin Güneydoðu Avrupa heyeti BH’de kötüye giden siyasi atmosfer ve reformlarda girilen çýkmazla ilgili endiþelerini de dile getirdi. Öte yandan Sýrp Cumhuriyeti ana muhalefet partisi Sýrp Demokrat Partisi (SDS), Cumartesi günü gerçekleþen parti kongresinde Mladen Bosiç’i tekrar genel baþkaný seçti SDS, 1992-1995 ihtlafý sýrasýnda Bosnalý Sýrp lider Radovan Karadziç tarafýndan kurulmuþtu. Cumartesi günü ayný zamanda BH’de görev yapan Yeni Zelandalý askerlerin de son çalýþma günüydü. Askerler önümüzdeki birkaç gün içinde ülkeden ayrýlarak, 15 yýldýr devam eden caydýrýcý/barýþ görevine son verecekler. Drakula’nýn Þatosu satýþa çýktý! N ew York’lu mimar Dominic Hapsburg, Transilvanya’da bulunan ve kendisine annesinden miras kalan Drakula ªatosunu satýþa çýkardýðýný açýkladý. Ortaçaðlardan kalma, Romanya’nýn Brasov yamaçlarýnýn ucunda yer alan Bran Þatosu, ayný zamanda Kont Drakula olarak da bilinen Prens Vlad (Kazýklý Voyvoda) ile olan baðlantýsý sebebi ile turistlerin en çok gezdikleri yerlerin baþýnda geliyordu. 1897’de Bram Stoker tarafýndan ‘Drakula’ isimli romanla da anlatýlan Kazýklý Voyvoda, efsaneye göre ismini düþmanlarýný kazýða oturtarak öldürmesinden alýyor. Gene efsaneye göre 1400’lü yýllarda Bran Þatosunda bir gece geçirdiðine inanýlýyor. Habsburg ailesi þatoyu satýlýða çýkardýklarýný Pazartesi günü resmen açýkladý. Þatonun satýþ fiyatýnýn henüz belirlenmediði belirtildi. 14. yüzyýlda Avrupa’yý yavaþ yavaþ ele geçiren Osmanlý Ýmparatorluðu ordularýndan korunmak amacý ile inþa edilen Bran Þatosu, 1920’lerin baþýndan 1948’de komünist rejim yýkýlana kadar Romanya Kraliyet ailesi üyelerinin evi olmuþtu. 1980’lerde yapýlan restorasyonun ardýndan ‘Drakula’nýn Þatosu’ olarak Romanya’nýn en ünlü turist merkezi haline gelen þato, 2006 yýlýnda kraliyet ailesi üyelerinden Prenses Ileana’nýn oðlu New York’lu mimar Dominic Hapsburg’a geri verilmiþti. Dominic Hapsburg þatonun 2009’a kadar müze olarak kalacaðý sözünü vermiþti. 69 yaþýndaki Hapsburg’un þatoyu geçtiðimiz yýl 80 milyon dolar karþýlýðýnda Romanya Hükümeti’ne satmayý teklif ettiði fakat bu teklifin kabul edilmediði bildirildi. Hapsburg dün þatosunu ‘doðru kiþiye doðru fiyattan satmak istediðini ‘ açýklayarak satýþ sürecini baþlatmýþ oldu. Emlak piyasalarý þatonun 135 milyon dolar civarý bir deðeri olduðu görüþünde. Ýçinde uçan gerçek yarasalarý ve korkutucu görünümüyle birçok Hollywood filmine de ev sahipliði yapan þatonun yýlda 450 bin ziyaretçisi var. E R HA N T Ü RB E D AR Ankara Mektubu E-posta:eturbedar@gmail.com B Think-Tank ilginin en büyük güç olduðu günümüzde, dünya çapýnda 5.500 üzerinde stratejik araþtýrma kurumu (think-tank) uluslararasý iliþkiler, iktisat, güvenlik, çevre, toplumsal sorunlar vb. alanlarda çalýþýp bilgi üretiyor. Ne var ki bu tür konular yakýn geçmiþe kadar sadece devletin sorumluluk alanýnda görüldüðü için, Balkan ülkelerinde araþtýrma kurumu geleneði yeni yeni geliþiyor. Bu geliþme sürecinin oldukça sancýlý geçtiði de biliniyor. Birçok Balkan ülkesi kamudan baðýmsýz olarak araþtýrma kurumlarýna karþý uzun süre “devlet düþmaný” muamelesini yaptý. Ancak, Balkanlar’da artýk otoriter yönetimler kalmadýðý için, barýþ ve güvenliðin saðlanmasý ile dönüþüm süreçlerinin baþarýyla sonuçlanmasý konusunda araþtýrma kurumlarýna ve diðer sivil toplum kuruluþlara önemli görevler düþüyor. Balkanlar’daki sorunlara karþý diyalog yoluyla ortak çözümler üretmek maksadýyla, araþtýrma kurumlarý arasýnda iþbirliðine ihtiyaç var. Sebebine gelince, Balkanlar’daki araþtýrma kurumlarý yalnýz baþýna düþüncelerini uluslararasý kuruluþlara duyurmaya çalýþsa, büyük ihtimalle çok baþarýlý olamayacaklar. Ancak, bu alanda ortak hareket edilirse, bölgenin sesini dünyaya duyurmak daha kolay olacak. Neticede, böyle bir iþbirliðinin, bütün bölgenin faydasýna olacaðý, Avrupa Birliði ile diðer uluslararasý kuruluþlar tarafýndan olumlu karþýlanacaðý ve Balkanlar’ýn Avrupa ile Atlantik kurumlarla bütünleþmesini hýzlandýracaðý söylenebilir. Öte yandan, araþtýrma kurumlarý arasýndaki iþbirliðinin, geliþmelere karþý verilen tepkiler þeklinde deðil, dinamik bir yapý içinde yürütülmesi gerekir. Bir baþka ifadeyle, bilinçli geliþtirilmiþ planlý eylem- lerle ortak hedeflere doðru ilerlenmelidir. Balkanlar’daki araþtýrma kurumlarý arasýnda deðiþik bireysel iþbirliði platformlarý var. Ancak, bütün bölge ülkelerinin sivil ve devletin desteklediði araþtýrma kurumlarýný ortak çatý altýnda toplayan “Balkan Ýletiþim Aðý”dýr. 9-10 Haziran 2005 tarihlerinde Ankara’da temelleri atýlan bu giriþimin üçüncü yýllýk toplantýsý 28 Haziran — 1 Temmuz 2007 tarihleri arasýnda Bükreþ’te gerçekleþti. Avrupa Birliði ve NATO’nun Balkanlar ve Karadeniz bölgesindeki rolü, bölgesel iþbirliði, ayrýca sivil düzeyde bölgesel iþbirliði gibi konular üzerinde tartýþýldý. Kuþkusuz, Balkan Ýletiþim Aðý önemli bir giriþim. Ne var ki, görüþ alýþ veriþleri sadece toplantýdan toplantýya yapýlýyor. Oysa temelleri atýldýðýnda, Balkan Ýletiþim Aðý’na üye araþtýrma kuruluþlarýn dinamik bir bilgi alýþ veriþi içinde olmalarý öngörülmüþtü. Dinamik bilgi alýþ veriþini ise http://www.balkannet.info/ Ýnternet sitesi saðlayacaktý. Ancak, bu site de genellikle boþ býrakýldý, üye kuruluþlar taahhüt ettikleri görevlerini yerine getirmedi. Öyle anlaþýlýyor ki, Balkanlar’daki sivil araþtýrma kurumlarý, bazý bölgesel giriþimleri ve diðer faaliyetler, daha çok Avrupa fonlarýndan yararlanmanýn bir aracý olarak görüyor. O yüzden birkaç kiþi bir araya gelip, sözde araþtýrma kurumu kurabiliyor. Bu durum ayný zamanda, istisnalar hariç, Balkanlar’daki sivil toplum kuruluþlarýnýn güçsüzlüðünü, profesyonel bir þekilde örgütlenemediklerini gösteriyor. Neticede, Balkanlar’da profesyonel araþtýrma kurumlarý kurulmadýðý sürece, bu alanda saðlýklý bir sivil iþbirliði de gerçekleþemeyecek ve iþbirliði daha çok devlet diplomasisi þeklinde yürütülecek. Dünya Bush Putin’i Malikanede Aðýrladý A merika Birleþik DevletleriRusya iliþkileri, Bush-Putin Zirvesi’nde masaya yatýrýlýyor. Baþkan George Bush, Rusya Devlet Baþkaný Vladimir Putin’i, ailesinin tarihi yazlýk malikanesinde aðýrladý. Bush ailesinin Maine Eyaleti’ndeki tarihi malikanesine elinde çiçeklerle gelen Putin, Baþkan Bush ve Amerika Birleþik Devletleri eski baþkaný baba Bush tarafýndan karþýlandý. Görüþmeye, Amerika Birleþik Devletleri Dýþiþleri Bakaný Condolezza Rice ile Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey Lavrov da katýldý. Lavrov, 2 saat süren görüþmenin çok dostça geçtiðini belirterek, temel konularýn ele alýnacaðýný söyledi. Baþkan Bush’un ilk kez Maine’deki Bush malikanesinde bir siyasi lideri aðýrladýðýna dikkat çekiliyor. Moskova, Washington’un Polonya ve Çek Cumhuriyeti’ne füzesavar sis- temi yerleþtirme planlarýna karþý çýkýyor. Liderlerin gündeminde, Irak’taki durum, Kosova’nýn nihai statüsü ve Ýran’ýn nükleer programý gibi konular da yer alýyor. Bu arada, Putin’in ziyaretinden önce, malikane yakýnýnda toplanan yaklaþýk bin 500 kiþi, Irak’ýn iþgali ile Bush’un dýþ politika kararlarýný protesto etti. AB Dönem Baþkaný Portekiz A vrupa Birliði Dönem Baþkanlýðý Berlin’den Lizbon’a geçti. Yeni Dönem Baþkaný Portekiz, Türkiye’nin üyelik sürecine destek verdiðini her fýrsatta dile getiriyor. Portekiz Baþbakaný Jose Socrates, Fransa’nýn muhalefetine raðmen Türkiye ile müzakereleri sürdürme niyetinde olduðunu açýkladý. Lizbon’un Hedefi ‘Reform Anlaþmasý’ný Nihai Hale Getirmek. Portekiz 6 ay sürecek dönem baþkanlýðý boyunca, öncelikli olarak, anayasa yerine geçecek ‘’reform anlaþmasý’’nýn nihai hale getirilmesini hedefliyor. Temmuz sonunda Brüksel’de düzenlenecek Hükümetlerarasý konferansla, bu kapsamda ilk somut adýmý atacak olan Portekiz, yeni anlaþmanýn, baþkanlýðý döneminde tamamlanmasýný istiyor. Lizbon üyelik sürecinde, Türkiye’ye somut ve açýk destek veriyor. Dönem Baþkanlýðý programlarýna iliþkin bilgi veren Portekizli yetkililer, kriterlerin karþýlanmasý þartýyla, bütün katýlým müzakerlerinin tek amacýnýn üyelik olduðunu vurguluyor. Lizbon, Avrupa Birliði-Türkiye müzakere sürecini rayýna oturtmak istediðini Rusya’dan Füze Denemesi Rusya, yeni bir denizden füze denemesi gerçekleºtirdi. Rusya, yeni füze teknolojileri çerçevesinde, birkaç sefer baþarýsýzlýða uðrayan denizden fýrlatýlan balistik füze denemesini, bu sefer baþarýyla gerçekleþtirdiðini açýkladý. Rus Komutan Igor Dygalo, Rusya’nýn kuzeyindeki Kuzey Buz Denizi’ndeki Dimitry Donskoi denizaltýsýndan fýrlatýlan Bulava füzesinin, 6 bin 700 kilometre uzaklýkta bulunan Kamçatka yarýmadasýndaki hedefi vurduðunu bildirdi. 10 bin kilometre menzilli olarak tasarlanan Bulava balistik füzesinin, 6 adet nükleer baþlýk Perþembe, 5 Temmuz 2007 10 Japonya Savunma Bakaný: ‘ABD’ye kýzgýn deðilim’ J aponya Savunma Bakaný Fumio Kyuma, Ýkinci Dünya Savaþý sonunda ülkesine atom bombasý atmasýndan dolayý ABD’ye kýzgýn olmadýðýný, “bomba atýlmasaydý, Japonya’nýn Sovyet iþgaline uðrayacaðýný” söyledi. Hiroþima ve Nagazaki’ye atýlan bombalarýn kurbanlarýnýn tepkisini çeken Kyuma, baþkent Tokyo yakýnlarýndaki bir üniversitede yaptýðý konuþmada, “Nükleer bombalar savaþa son verdi. Bu, kaçýnýlmazdý. ABD Hiroþima ve Nagazaki’ye Japonya’nýn er ya da geç savaþý kaybedeceðini bile bile bomba attý. Ama Amerikalýlar, atom bombasý atmanýn Japonya’nýn teslim olmasýný hýzlandýracaðýný ve Sovyetler Birliði’nin Japonya’ya savaþ ilan etmesini önleyeceðini düþünüyordu. ABD’ye kýzgýn deðilim” dedi. Açýk konuþmasýyla tanýnan Bakanýn bu yorumlarý, bombalardan kurtulanlar tarafýndan kurulan derneklerce “skandal” olarak nitelendirildi. Muhalefet de Kyuma’nýn görevine layýk olmadýðýný düþünüyor. Bomba Kurbanlarý Konfederasyonu Genel Sekreteri Terumi Tanaka, “Hükümetin bir üyesi olarak yorumlarý skandal niteliðinde. Yüz binlerce insanýn korkunç acýlar çekerek öldüðünü biliyordur herhalde. Kendisinden bu açýklamalarýný geri almasýný istiyorum” dedi ve Bakanýn Nagazaki kökenli olduðunu hatýrlatarak, “Ondan utanýyorum” ifadesini kullandý. Muhalefetten Naoto Kan da, “Kyuma’nýn yorumlarý nükleer silahlarýn kökünün kazýnmasýndan yana tavýr koyan hükümetin tutumuna aykýrýdýr. Kyuma, Savunma Bakanlýðý görevine layýk deðildir” dedi. Bu arada, bazý tarihçiler, 210 bin kadar kiþinin yanarak ölümüne yol açan bombalarýn Japonya’yý teslim olmaya zorlamak için kaçýnýlmaz olmadýðýný, çünkü Japon Ýmparatorluðu ordusunun Pasifik’teki savaþýn ardýndan zaten aþýrý derecede zayýflamýþ olduðunu düþünüyor. Ýngiltere’de Terör Alarmý Ý de her düzeyde dile getiriyor. Portekiz Baþbakaný Socrates, düzenlediði basýn toplantýsýnda Türkiye ile Avrupa Birliði arasýndaki müzakerelere iliþkin olarak “Verdiðimiz sözleri tutmalýyýz, ýlýmlý ve dengeli olmalýyýz” dedi. Üye ülkelerin anlaþmalar çerçevesinde verdikleri sözlere sadýk kalmalarý gerektiðini ifade eden Socrates, Fransa Cumhurbaþkaný Sarkozy’nin ‘’Avrupa’nýn sýnýrlarý’’ konusunda baþlatmak istediði tartýþmanýn öncelikleri arasýnda bulunmadýðýný da belirtiyor. taþýdýðý kaydediliyor. Ýsrailin Hamaslý Bakanlardan Ýsteði Ýsrail cezaevlerinde tutuklu bulunan Hamaslý bakanlar, Filistin Yasama Meclisi üyesi milletvekilleri ve belediye baþkanlarýndan, cezaevinden salýverilmeleri için görevlerinden istifa etmelerinin istendiði bildirildi. Filistin basýnýnda yer alan haberlerde, Ýsrail iç güvenlik servisi Þin Bet’in, Filistinli tutuklu yetkililerden, serbest býrakýlmalarý için, istifalarýna iliþkin yazýlý taahhütte ngiltere’nin baþkenti Londra’da patlayýcý yüklü iki araç bulunmasý ve Glasgow Havaalaný’ndaki saldýrý giriþiminin ardýndan polis soruþturmayý yoðunlaþtýrýyor. Gözaltýna alýnan 5 kiþinin sorgusu sürüyor. Glasgow polisi, havaalanýnýn ana terminaline giriþilen saldýrýnýn ardýndan bölgede ev ev dolaþarak geniþ çaplý arama yaptý. Londra ve Glasgow’daki olaylarla ilgili olarak gözaltýna alýnan beþ zanlýnýn sorgusunun devam ettiði bildirildi. Aralarýnda hücrenin baþý olduðu sanýlan bir kiþinin de bulunduðu 3 zanlý da aranýyor. Londra’nýn yüksek güvenlikli Paddington polis merkezinde sorgulanan zanlýlarýn Ýngiliz olmadýðý belirtildi. Olaylarý deðerlendirmek için güvenlik komitesini toplayan Baþbakan Gordon Brown, Ýngilizlerden terörizmle mücadelede uzun ve yorucu bir sürece hazýrlýklý olmalarýný istedi. Ýngiliz polisi iki kentteki olaylarýn birbiriyle ve El Kaide ile baðlantýlý göründüðünü bildirdi. Amerika Birleþik Devletleri de, ülkedeki havaalanlarýnda güvenlik seviyesinin artýrýlacaðýný açýkladý. bulunmalarýný istediði kaydediliyor. Filistinli tutuklularýn haklarý için mücadele veren Nafha örgütü , Ýsrail’in bu isteðini, yakýþýksýz bir davranýþ olarak nitelendirdi. Hamaslý tutuklularýn ise ömür boyu cezaevinde kalmaya bile zorlansalar, böyle bir uzlaþmaya razý olmayacaklarýný söyledikleri haber veriliyor. Hong Kong’da 10.Yýl Kutlamalarý 10 yýl önce Ýngiltere’den ayrýlarak tekrar Çin’in yönetimi altýna giren Hong Kong’da, yýldönümü kutlamalarý baþladý. Çin ve Hong Kong bayraklarýnýn göndere çekilme- D ünya Tu ru siyle baþlayan kutlamalara Çin Devlet Baþkaný Hu Jintao da katýldý. Jintao, Hong Kong lideri Donald Tsang’in ikinci kez bu göreve atandýðýný söyledi. Ýkinci kez Hong Kong lideri seçilen Donald Tsang de daha demokratik bir sistem oluþturmayý amaçladýðýný söyledi. Kutlamalar sýrasýnda tam demokrasi sloganlarý atan bir grup gösterici polis tarafýndan engellendi. Liderini Çin’in belirlediði ve “Tek ülke 2 yönetim”, sistemi ile yönetilen Hong Kong, bu yüzden Ýngiliz yasal sistemini koruyor. 150 yýldan fazla Ýngiliz sömürgesi olarak yaþayan Hong Kong, 1997 yýlýnda tekrar Çin’in egemenliði altýna girmiþti. Türkiye Büyükanýt’tan ‘Terör’ Eleþtirisi 11 Perþembe, 5 Temmuz 2007 G enelkurmay Baþkaný Orgeneral Yaþar Büyükanýt, terörle mücadelede uluslararasý iþbirliði beklediklerini ancak karþýlaþýlan bazý tavýrlarý anlamakta güçlük çektiklerini söyledi. Büyükanýt, “Bu tavýrlar sadece bizi hayal kýrýklýðýna uðratmakla kalmamakta, daha iyi iþbirliðinin gerektiði terörle mücadelenin temel esasýný oluþturan anlayýþa da ciddi biçimde zarar vermektedir” dedi. Orgeneral Büyükanýt, Genelkurmay Baþkanlýðý’nýn Antalya’da düzenlediði “Ýpekyolu-2007 General-Amiral Semineri”nin açýlýþýnda, terörizmle ilgili düþüncelerini açýkladý. Türkiye’nin bölücü terörden binlerce vatandaþýný kaybettiðini hatýrlatan Büyükanýt, örgütün Türkiye’nin güneydoðusunda deðiþik usul ve yöntemler kullanarak alçakça saldýrýlarýna devam ettiðine iþaret etti. “Biz bu terör örgütüyle mücadelemizi sürdürürken ve bu mücadelede uluslararasý iþbirliði beklerken, karþýlaþtýðýmýz bazý durum ve tavýrlarý anlamakta güçlük çekmekteyiz. Bu tavýrlar sadece bizi hayal kýrýklýðýna uðratmakla kalmamakta, daha iyi iþbirliðinin gerektiði terörle mücadelenin temel esasýný oluþturan anlayýþa da ciddi biçimde zarar vermektedir” dedi. ABD PKK’ya Silah Saðlýyor mu? T erör örgütünden kaçarak Türkiye’ye teslim olan itirafçýlarýn, ABD’nin Kandil Daðý’na silah sevk ettiði yolundaki açýklamalarýnýn yankýlarý sürüyor. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, bu ifadeleri kesin bir dille yalanlayarak ülkesinin terör örgütüne silah saðlamadýðýný açýkladý. Amerikan Büyükelçiliði’nin internet sayfasýnda yer alan “Büyükelçi’ye sorun” bölümünde terör örgütü itirafçýlarýnýn ifadelerini deðerlendiren Wilson, þunlarý söyledi: “ABD terör örgütüne silah saðlamamaktadýr. ABD’nin politikasý bu terör örgütüyle hiçbir temas kurmamaktýr. ABD, Türkiye’den sonra PKK’yý terörist örgüt ilan eden ilk ülkedir.” Büyükelçi Wilson, ülkesinin PKK’yý terör örgütü olarak sýnýflandýrmaya devam ettiðini vurgulayarak, “Bundan ötürü terör örgütüyle ya da liderleriyle müzakere A etmesi, örgüte ya da örgüt personeline silah saðlamasý asla söz konusu olamaz, olmayacaktýr” ifadelerini kullandý. Portekiz’den Türkiye’ye rahatlatan açýklama vrupa Birliði Dönem Baþkanlýðý’ný 1 Temmuz itibariyle Almanya’dan devralan Portekiz, Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerini desteklediðini ve ileri götürmek istediðini duyurdu. Portekiz ayrýca müzakerelerin amacýnýn tam üyelik olduðunu da vurguladý. AB Dönem Baþkaný Portekiz’in Ankara Büyükelçiliði, Dönem Baþkaný sýfatýyla ilk resmi açýklamasýný yayýnladý. Portekiz’in bu sýfatý üçüncü kez aldýðý kaydedilen açýklamada, Avrupa Birliði’nin daha güçlü, daha donanýmlý olmasý ve dönemin sorunlarýyla baþa çýkabilmesi, Avrupalý vatandaþlarýn beklentilerini karþýlayabilmesi gerektiði ifade edildi. Açýklamada, Portekiz’in AB Dönem Baþkanlýðý sýrasýndaki sloganýnýn “Daha iyi bir dünya için daha güçlü bir Birlik” olduðu belirtildi. Portekiz Büyükelçiliði tarafýndan yapýlan açýklamada, Fransa’da Nicholas Sarkozy’nin cumhurbaþkaný seçilmesi ardýndan Türkiye aleyhine atýlan adýmlarýn aksine Türkiye’ye destek mesajý da verildi. Açýklamada, Portekiz’in Dönem Baþkanlýðý sýrasýnda Türkiye ve Hýrvatistan’ýn müzakere sürecini desteklemeye ve bu süreci ileri götürmeye kararlý olduðu ifade edildi. Açýklamada, müzakerelerde ortak amacýn tam üyelik olduðuna da vurgu yapýldý. Seçmen söyleneni deðil, duymak istediðini duyar... Ç etin Altan’ýn 1965 seçimlerine rahmetli Mehmet Ali Aybar’ýn Türkiye Ýþçi Partisi’nden aday olarak katýlýp milletvekili olduðunu hatýrlayan var mý? Ben ise, o seçimlerden kalma bir anekdotu hatýrlayanlardaným. Çetin Altan miting meydanýnda konuþurken, seçmen topluluðunu uyarýyor:- Oylarýnýzý kullanýrken dikkatli olun, dünya çok deðiþti, ülkeleri yönetmek çok zorlaþtý. Geçenlerde Sovyet semalarýndan Alaska’ya uçan yaban kazlarý, Amerikan radarlarýnda savaþ uçaklarý gibi görünmüþ. Amerikalýlar tam nükleer baþlýklý füzeleri Sovyetlere göndereceklerken, ABD baþkaný ile Sovyet lideri kýrmýzý telefonda konuþup, 3’üncü dünya savaþýný önlemiþler. Seçeceðiniz kiþiler çok bilgili çok dirayetli olmalý. Dünya çok deðiþti Çetin Altan’ýn bu sözleri meydandaki kalabalýktan müthiþ bir alkýþ tufaný gelmesine neden oluyor. Alkýþlar dinmiyor. Çetin Altan þaþkýn… Kitlenin bu konuþmayý neden böyle coþku içinde karþýladýðýný anlamaya çalýþýyor. Birazdan da anlýyor. Kürsünün arkasýna gelenler, onun omzunu sývazlayýp, “Bravo, çok cesursunuz. Baþbakana açýk açýk kaz dediniz” diyorlar. Ya inanmýyorlarsa? Peki içinizde Turan Güneþ ve Ekrem Alican’ýn 1957 seçimlerinde Hürriyet Partisi’nin Kocaeli adaylarý olduðunu hatýrlayan var mý? Bana rahmetli Turan Güneþ anlatmýþtý o seçim kampanyasýnda yaþadýklarýný. Güneþ ve Alican hangi meydanda konuþsalar, kalabalýklara iktidardaki Demokrat Parti kadrolarýnýn kokuþmuþ olduklarýný, rüþvet ve yolsuzluklarýn ayyuka çýktýðýný anlatýyorlar. Onlar “Bu iktidar hýrsýz” dedikçe kalabalýklar alkýþlýyor onlarý. Sonra seçim yapýlýyor. Oylarýn büyük çoðunluðu Demokrat Parti’ye çýkýyor. Hürriyet Partisi ise ancak birkaç bin oy alabiliyor. O gece Ekrem Alican, Turan Güneþ’e soruyor: - Turancýðým, biz “Bunlar hýrsýz” dedikçe halk bizi alkýþladý. Peki neden oylarýný bize deðil de Demokrat partiye verdiler? Turan Güneþ, býyýðýnýn ucunu çekiþtirip gülüyor, cevap veriyor Alican’a: - Biz “Bunlar hýrsýz” dedikçe, bizi dinleyen halk “Biraz da biz çalsak” diye ellerini çýrpýyordu... Ya da bize inanmýyorlardý. Söylemek istediðim þu… Meydanlarda seçmene söylenenler, eðer gerçekten bir deðiþim beklentisi varsa, amacýna ulaþýr.Siz siyasetçi olarak istediðiniz kadar atýn tutun. Hatta ipin ucunu kaçýrýp, meydana ilmikli idam ipi de atýn isterseniz. Soykýrým mý? 1980’lerin sonundaki bir Trakya gezisinde rahmetli Aydýn Güven Gürkan, ay çiçeði alým fiyatlarýnýn düþük olduðunu vurgulamak için yeterli þiddette bir söz bulamayýnca, “Bu kadar düþük fiyat vermek soykýrýmdýr” demiþti. O sýrada Bulgaristanlý Türkler Jivkov yönetimi tarafýndan yok edilmek istendiði için, “soykýrým” sözcüðü çok kullanýlmaktaydý. Gürkan ay çiçeði fiyatlarý için de “Soykýrým” deyince, hepimiz gülümsemiþtik. Hep Kandýralý Demokrat Partilinin 1950 seçim kampanyasýnda Ýsmet Ýnönü için “Ýsmet Paþa asker kaçaðýdýr” diye konuþtuðunu hatýrlatýrým. “Hem paþa, hem asker kaçaðý diyorsun” diyenlere de, “Ne yapayým, onu sevmiyorum. En kýsa yoldan böyle anlatýyorum bunu” cevabýný vermiþ ya. Baksanýza Prof. Dr. Erbakan da Flaþ TV’de, “AKP’ye oy vermek, cehenneme bilet almak gibidir” diye konuþmuþ… Ne dersiniz? Bu seçimde AK Parti’ye oy verenler, bileti sadece “gidiþ” mi, yoksa “gidiþ-dönüþ” mü kestirecekler?.. Çünkü bazý partiler muhalefete düþünce bir türlü iktidara geri dönemiyorlar ya. (Mehmet Barlas’ýn yazýsý Posta gazetesinden alýnmýþtýr.) Kültür Perþembe, 5 Temmuz 2007 Gelenek ve Göreneklerimiz Tefrika (9) Bahar Tören ve Geleneklerinden- HIDIRELEZ (4) 6 Mayýsýn erken saatlerinde evlerde Hýdrellez için hazýrlýklar baþlar. Kurbanlar kesilir ve çeþitli yemekler hazýrlanýr. Öðle saatlerinde mahalle kýzlarý ve genç kadýnlarý bir evde toplanýr, “niyet” oyununu düzenlerdi. Bu oyunun bir gün önce hazýrlýðý yapýlýr. Su dolu çömleðin içine herkes kendi nisanýný atardý. Buraya genellikle yüzük, küpe vd. niþanlar yanýnda fesleðen çiçeði de atýlýr. Çömlek, Hýdrellezden bir gün önce üstü bir örtü ile örtülerek bir gül aðacýnýn dibine býrakýlýr. Ertesi gün bir araya kýzlar ve genç kadýnlar, gül aðacýnýn dibinden çömleði alýr ve avlunun ortasýna býrakýrlar. Avluda toplananlar çömleðin etrafýnda halka oluþturur, çömlek içinden niyetler 6-7 yaþlarýnda bir erkek çocuk veya daha yaþlý bir kadýn tarafýndan çektirilir. Prizren’de bu oyuna “Martifal Oyunu” denilir. Çocuk çömlekten niþaný çýkarmadan önce, genç kýz veya kadýnlardan biri martý falý (maniyi) söylerdi. Her mani, niþaný çýkan kýzýn veya genç kadýnýn bahtýna kabul edilirdi. Prizren halkýnda bu oyunda söylenen maniler genelde umut, neþe, aþk, sevgi, hasret, þefkat, iyilik, saðlýk, gurbet gibi konularý içerir. Eskiden Prizren’de Martý fal oyununda” en çok söylenen martifallerin-manilerin bir bölümünü sunuyoruz. Fesleðen ektim evlek evlek Dadandý bir kara lilek Beni yardan ayýran Satsýn kalburlen elek Ay akam akam Cümüþli tokam Allah’dýr arkam Çimseden korkmam Evým ününde çýnar Kuþlar ona konar Ceç buldum tez kaybettim Yüreðim ona yanar Ak anteri asarým Halilari basarým Ya o yari alýrým Ya cendými asarým Aglama beným içýn Yanayým senýn içýn Alacakmýsýn beni Süle cençlýgýn için Ak cünlümün aklýgi Cünlümün iraklýgi Ne canýma tak dedi Yarýmýn iraklýgi Alýþmadým yalana Ýnanmadým ben sana Ben aklýmý kaptýrdým Cüzel cvüzli Destana Ararým sayýbými Aþkýmýn sebebýni Sandým çi yar yanýmdadýr Yastýgi kucakladým Denizde karabalýk Yüregým sana yanýk Ben istedým konoþma Burasý kalabalýk Kala ardýnda bunar Kuysam elimi donar Ben o kýzi alamadým Hala yüregým yanar Kala ardýnda mezar Altýnda bir kýz yazar Sorarsanýz ne yazar Derdýne derman arar Kalanýn ardýndayým Cecenýn derdýndeyým Herçes cece uykusunda Ben yarýn derdýndeyým Karþidayým çirezde Kuþ besledým kafeste Dediler çi yar celdi Yetýþtým son nefeste O vefasýz kýz celdi Çaldý citti kalbimi Ah sandýgým sandýgým Sandýgýma dayandým Haram olson cençlýgým Çi ben sana inandým Ateþten yanmadýnmi Su içtin kanmadýnmi Üç aydýr ayrýlalý Yarým hiç angmadýnmi Ay ürümce ürümce Kaþik saldým pirince Bi incecik ter düktüm Yar koynuma cirince Bahçelerde saz olor Cül açýlýr yaz olur Ben yarýma cül demem cülüm ümri az olor Bindým çirez dalýna Baktým serez yoluna Cürdüm bir ak mintanli Benzetýrdým yarýma Benim var yeþil þalým Maraþta konoþalým Yüregýmde korki var Yok nasýl konoþalým Bi yüzügüm var beným Parmaðýma dar celýr Mahlemizin içinde Ala çüzlüm var beným Bucün hava serindýr Suya baktým derindýr Darýlma nazlý yarým Sevdah Ahllah çerimdýr Ciyan bana dar celdi Sülemesi az celdi Cünül niçýn uyursun Aç cüzüni yar celdi Çevrey çiçekledým Almayi biçakladým Dereler müreçep olsa Derdými bilen olsa Otorsaydým aglama Yaþými silen olsa Dutun çüki çürüdi Su çüküne yürüdi Sen ütede ben beride Yüregýmýz çürüdi Elimde pembe mendil Bilmece sülerým bil Sevgilimden ayrýldým Aklým baþýmda dil Elmaz yüzük parmakta Çifte benk yanakta Beným bi sevdýgým var Kaþidaçi konakta Karþi karþi kapýmýz Karþida düçanýmýz Cel sarýlarým yatalým Patlasýn duþmanlarýmýz Kýna çiçegi Balta çiçegi Bakmanýn yarýma Salarým biçagi Lale sübül biçilmez Souk sular içilmez Her þiden vazceçýlýr Nazli yardan ceçýlmez Mavi yelek mor yala Bayýldým baka baka Evde cünül olmaz Hade çýkam sokaga Nar ortadan ayrýlýr Hiç sebepsýz darýlýr Aþk cülüne düþenler Yar eline sarýlýr Endým dere akmay Yar yüzüme bakmay Türli çiçek kokladým Yarým cibi kokmay Sýrada sarýsýni Begendým aldým seni Beþbin dinar verseler Elimden vermem seni Fesligen ektým duvara Celen ceçen suvara Agzi dili kurusun Çim sülerse bu yara Yeþil çimen bi oglan Hercün bundan ceç oglan Beni sanan vermeylar Tut kolomdan kaç oglan Ev arkasi kayisi Yere düþümiþ yarýþi Bulamadým o yari Oldi cece yarýsi Fesligeni ekerým Budur yoli ceçerým Ne baþka yar severým Ne senden vaz ceçerým Gas üstüne su oynar Su üstüne yaz oynar Teli yorgan üstüne Celin cüvegi oynar Kafes kuþsuz olurmi Dere taþsýz olormi Kabýmdaçi yaralar Sensýz ceþmiþ olormi www.yenidonem.org Unutum neydi adi Cünülde kaldi dadi Seni sevdým seveli Cüzyaþým kurumadi Bugün Prizren’de Hýdrellez þenlikleri eskisi gibi görkemli ve büyük þenliklere kutlanmaz. Baharýn geldiði için Hýdrellezde evler temizlenir, silinir, badalanaýp sokak duvar- 12 RAÝF VIRMÝÇA larý kireçlenir. Hýdrellez arifesinde eski Türk mezarlýðýnda yani 5 Mayýsta Karabaþ Baba günü yani þenlikleri devamlý olarak yapýlmaktadýr. Bugün çok daha mütevazý yapýlan bu kutlamalar ve eski adetlerinden çoðunu yitirmiþtir. Eskiden gibi bu mezarlýðýn kuytu yerlerinde ateþ yakmak, horoz kesmek, pilav ve helva piþirmek gibi gelenekler yapýlmamaktadýr. Günümüzde de Karabaþ Baba Türbesi, halk tarafýndan, niyet tutan ziyaretçiler tarafýndan devamlý olarak ziyaret edilmektedir. Akþam karanlýðý baþlayýnca, gençler etraf baðlara gider, ceviz aðaçlarýnýn yeþil dallarýný kopararak evlerine götürürler. Toçila Çeþmesine gidenler de vardýr fakat çok az sayýda. Gidenler bu çeþme baþýnda eski adet ve geleneklerini yaparak su alýp evlerine götürürler. Bugün bile bazý evlerde özel yemekler piþirilir, tatlýlar yapýlýr ve kimilerinde kurban da kesilir. Bugün çok az evlerde Martý fal Oyunu ve salýncaklar da yapýlýr. Düþüncemize göre yaþamýn, doðanýn adeta çeþitli renklere büründüðü zamanda yapýlan bu adaklarýn ve dileklerin sunulduðu, bütün arzularýn gerçekleþeceðine inanýlan bu günde yani bütün bu bahar tören ve geleneklerinde, Türk ve Ýslam dünyasýnda Hýdrellez olarak odaklanmasý ve insanlar tarafýndan bir bayram havasýnda kutlanmasýnýn atalarýmýzdan bizlere kalan çok iyi niyetli bir gelenek olduðunu beyan etmek bizim için bir gururdur. Sürecek 13 Perþembe, 5 Temmuz 2007 Kültür ÝZLENÝMLER Ýstanbul’da Mevlana’yý Yaþamak UNESCO’nun 2007 yýlýný Dünyada Mevlana Hoþgörü Yýlý olarak kutlama kararý Mevlana’nýn, dolayýsýyla Türk kültürünün dünyada tanýtýlmasý için bir fýrsattýr. Hoþgörüye muhtaç dünyamýzda Mevlana hoþgörüsünün — Mevlana felsefesinden yayýlan huzur verici aydýnlýðýn paslanmýþ kalplere, hýrslý beyinlere yeni, 21. yüzyýla özgü bir biçimde hitap etmesinin çok yönlü yararlarý olacaktýr. Kosova Türk aydýnlarý, dernekleri ve kuruluþlarý olarak bu Mevlana Hoþgörü Yýlý’nda etkinliklerimizi Mevlana’nýn kendi aramýzda olduðu gibi, iç içe yaþadýðýmýz diðer toplumlar arasýnda da tanýtýlmasý alanýnda çalýþmalýyýz. 2007 Haziranýnýn sonu. Ýstanbul’da sýcaklýk derecesi kýrk’ýn üstünde. Palmiyeler adeta gülüyor bu sýcaklýða. Ana ülkelerinden buraya geldiklerinden beri belki ilk gülüþü bu palmiyelerin… Anlaþalým, bu bir þiir deðil, bu bir izlenim. S Ýstanbul’a her geliþimde bir baþka duyguya — sözle anlatýlamaz bir duyguya kapýlýrým; düþüncelere dalar, esinlenir, birkaç mýsra yazarým. Bu mýsralar benim en kýymetli Ýstanbul hatýralarýmdýr: Benim Topkapý Günlüðüm, Ýstanbul Çeþitlemelerim bu türden hatýralarýmdýr. Bu kez Ýstanbul’da, bu haziran sonu sýcaklarýnda ben her adýmda Mevlana ile adeta karþýlaþýyordum. Yeraltý Çarþýsý’na inerken, Eminönü’nde Kadýköy vapuruna binerken kalabalýklarýn geçtiði yerlerde gençlerin Mevlana Mercan Dede Konseri davetiyelerini büyük bir sevgi ve ilgi ile gelene geçene vermesi bende bir baþka duyguyu uyandýrýyordu. … Ve ben Ýstanbul’da Mevlana’yý yaþarken hatýralarýmda onlarca yýl önceye gittim, 80’li yýllarýn baþlangýcýndan itibaren Mevlana’nýn sevgi ve hoþgörü ile þiirimize girdiðini, yýllar boyunca Mevlana konulu þiir saatlerini büyük bir titizlikle hazýrladýðýmýzý hatýrladým. Her þeyden önce þairimiz Necati Zekeriya’yý hatýrladým. Necati Zekeriya’ya göre “Mevlana bugün her ülkede, bizde de, ortaya koyduðu ebedi erdemleri yüzünden her mevsim meyve veren bir aðaç gibidir. Sabah onunla uyanmalýyýz, yamalýyýz onunla…” Sonra 1987’de bana Mevlana konulu þiirlerini gönderen þairlerimizi (Necati Zekeriya, Ýlhami Emin, Hasan Mercan, Avni Engüllü, Zeynel Beksaç, Fahri Mermer, Osman Baymak, A.R. Yeþeren’i) teker teker saygýyla hatýrladým. Hatýralar beni neden sonra 1997’de Prizren’de “Ve Sanat” Sanatçýlar Kulübünde” düzenlediðimiz Mevlana konulu toplantýya götürdü: O yýllarda “Ve Sanat” Prizren’in kültür etkinliklerinin dallanýp budaklandýðý önemli merkezlerimizden biriydi. Mevlana gecesi’nde Mevlana hakkýnda konuþanlar arasýnda benden baþka Türkiyeli konuðumuz hoca efendi Orhan Genç de vardý, sanatçý dostumuz Aluþ Nuþ da. Konuðumuz Orhan Genç “Mevlana’da Allah Sevgisi”, Aluþ Nuþ kardeþimiz de “Mevlana ve Müziðimiz” konusunda birer konuþma yapmýþlardýr. Malumunuz, aradan yýllar geçti. ÝS KE N DE R MU Z BE G Mevlana belki giderek daha çok girdi içimize ama bizde Mevlana konulu bildirili toplantýlar pek düzenli yapýlmadý. Yine de önemli olan, Mevlana þiirinin, Mevlana felsefesinin hayatýmýza girmesidir. Artýk rahatça þu gerçeðin altýný çizmek mümkün: Mevlana sesi ulu bir sestir. Doðudan yüzyýllarca gelen bu ses bizi hem sosyal hem de bireysel olarak etkilemektedir, esinlendirmektedir. Doðu’ya kulak vermeliyiz. Çünkü Doðu’ya kulak verirsek, þimdi, þu anda bile Mevlana’nýn “gel, gene gel… burasý ümitsizlik kapýsý deðildir” gibi güçlü sesini iþitebiliriz. Mevlana’nýn o okþayýcý, o huzur verici sesi aramýzdadýr, içimizdedir. Bu ses okþayýcý olduðu kadar birleþtirici de olmalýdýr. Yeter ki biz bu sese hem topluluk olarak hem de bireyler olarak kulak verelim, gönülden baðlanalým. Ben, bu haziran ayý sonunda 40 derecenin üstünde bir sýcaklýðýn yakýp kavurduðu Ýstanbul’da Mevlana’yý kendime göre yaþadým. Mevlana’yý ve bizi yaþayarak birkaç yeni dize yazabildim. Bir baþka fýrsatta bu dizelerimi de sizlerle paylaþacaðým. Ýstanbul’dan Mevlanaca selamlar sunar, hoþgörülü günler dilerim. Türk Öðretmenler: “Balkanlar’daki en büyük sorunumuz eðitim” amsun 19 Mayýs Üniversitesi (OMÜ)’de branþlarý ile ilgili eðitim görmek amacýyla Samsun Balkan Türkleri Kültür ve Haberleþme Derneði’nin misafiri olarak Kosova ve Madedonya’dan Samsun’a gelen 20 Türk öðretmen, görev yaptýklarý kentlerdeki sorunlarý anlattý. Makedonya Türk Öðretmenler Derneði ile Kosova Türk Öðretmenler Derneði üyeleri, karþýlaþtýklarý en büyük sorunun Türkçe’yi yaþatmadaki zorluklar olduðunu kaydetti. Eðitim alanýnda Türkçe’yi ve Türklüðü ön plana çýkarýp, öðrencileri bu doðrultuda yetiþtirmek için büyük sýkýntýlar çektiklerini dile getiren öðretmen, bu sýkýntýlarýn aþýlmasý için Türkiye’den yardým beklediklerini söylüyor. OMÜ Konukevi’nde öðle yemeðinde gazetecilerle bir araya gelen Türk öðretmenler, Balkanlardaki ortak problemlerinin kadro ve kitap olduðunun altýný çizdi. Konuyla ilgili konuþan Makedonya Türk Öðretmenler Derneði Baþkaný Sevim Abaz, Makedonya Hükümeti’nin kitap bastýracak parasý olmadýðýný belirterek, kendilerini maðdur ettiklerini kaydetti. Kitap bulabilmek amacýyla sivil toplum kuruluþlarýna baþvurup destek istediklerini anlatan Abaz, “Türkler olarak Makedonya’da zor durumdayýz. Üsküp’te daha toplu halde yaþýyoruz. Ama Batý Makedonya’daki Türk kardeþlerimizin durumu daha içler acýsý. Makedon ve Arnavutlarýn baskýsý ile Türk nüfusu gittikçe azalýyor. Eðitim ise kanayan yaramýz. Bunun kalýcý olarak çözüme kavuþturulmasý lazým. Güvencemiz olsa, sayýmýz artacak. Sesimizi daha çok duyurmuþ olacaðýz. Eðitimi daha güçlü vermiþ olacaðýz. Ama bu þu anda mümkün deðil.” dedi. Kosova Türk Öðretmenler Derneði ve Makedonya Türk Öðretmenler Derneði tarafýndan belirlenen 18 öðretmene ilk gün ders veren Dil Uzmaný Kadir Yalýnkýlýç, bir toplumun kendi diliyle tanýmlaya- madýðý, anlamlandýramadýðý hiçbir þeyin o toplumun kendisine ait olamayacaðýný vurguladý. OMÜ Fen Edebiyat Fakültesi Türkçe Bölüm Baþkaný Dr. Mustafa Kýrcý, misâfir öðretmenlerin “evlâd-ý Fatihan” olduðunu hatýrlatarak, þöyle konuþtu: “Bizim derin kültür baðlantýmýz ve Balkanlar’da dil konusunda temsilcilerimiz olan öðretmenlerimizle bilgi ve kültür alýþveriþinde bulunuyoruz. Aramýzda her zaman olan manevi baðý canlý tutmaya çalýþýyoruz. Bir milletin varlýðýnýn devamý dilinin yaþamasýna baðlý. Öðretmenlerimiz Balkanlar’da Türkçe’yi öðretiyor. Dilini kaybetmiþ olan milletlerin yeri tarihin çöplüðü olmuþtur. Milletin yaþamasý diline baðlý. Dilimizi diri tutmaya çalýþýyoruz. Öðretmenlerimiz ders verdikleri yerlerde Türk milletini temsil ediyorlar. Türkçe’yi dünyanýn her yerinde konuþmalý ve yaygýnlaþtýrmalýyýz.” Balkan Türkleri Konfederasyonu Genel Baþkan Vekili Ýzzet Altuntaþ’ýn, Samsun Balkan Türkleri Derneði baþkanýyken OMÜ Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay ile görüþerek 3 yýl önce baþlattýðý uygulamayla bu yýl 3’üncüsü düzenlenen eðitimin 15 gün süreceði belirtildi. Tiyatro Günlüðü (8) Röportaj Perdeler Ýnerken... Kosova Türk Tiyatrosuna emek veren sanatçýlarýmýz bir bir perdelerini indirip çekiliyorlar kendi köþelerine, tiyatronun geleceðine umutsuzca bakarak. Onlarýn bu sessizce perde çekiþindeki çýðlýðýn, yetkili ve etkili kurumlarýn kulak zarlarýný paralar umuduyla yayýnlýyoruz röportajlar dizimizin son bölümünü... Yardýmlarý da artýk kendimiz doðrudan istiyorduk. Günümüzde bile Türkçe tiyatro için ne Kültür Evi ne de baþka bir kuruluþ yardým ister. Biz tüm iþlemleri kendimiz yapýyoruz. Ýþte derneði de biraz bu yüzden kurduk. Biz tiyatroya sadece aracýlýk yapýyoruz. Organizasyonunu yapýyor, sponsorlarýný buluyoruz... Biz tiyatro oyunu hazýrlamýyoruz. Ama gün gelir Kültür Evinden de kovarlarsa o zaman biz tiyatro oyunu da hazýrKosova Türk Tiyatrosunun 70’inci yýlý kutlarýz.” lamalarý çerçevesinde Kosova’ya gelen Ýstanbul Devlet Tiyatrosu sanatçýlarý, Asým Mongovci ile devam ortamýn duygusallýðýna dayanamayýp gözyaþlarýna boðuldular. O coþkulu günler- ediyoruz sohbete... Tiyatronun misyonundan den bir kesit. T ürk Tiyatrosu hiçbir zaman profesyonelleþemedi. Fakat bu profesyonellik o kadar çok dillendirildi ve umuda býrakýldý ki, yýllarýný tiyatroya veren tiyatrocular bile “Artýk umuda ihtiyacýmýz olmasýn” dedi. Tiyatro çok çeþit sorunla karþý karþýya kaldý. Bunlardan birçoðunun çözüm mekanizmalarýný kendileri ürettiler. Mesela kostümü evlerden getirdiler, kýyafetlerini kendileri diktiler. Dekoru eski parçalardan kendileri yaptýlar... Ama aþýlamayan bürokratik engeller de vardý. Mesela tiyatro için resmi kanalla destek istemek veya bir festivale katýlmak için bir dizi bürokratik engelle karþýlaþýyorlardý. En sonunda bunu aþmanýn da mekanizmasýný geliþtirdiler. Rumeli Türk Tiyatro Sanatçýlarý Derneði Baþkaný Etem Kazaz, bu derneðin kuruluþ sürecini, amacýný ve gerekçesini þöyle anlatýyor: “Bu sýkýntýlar baþ gösterince gördük ki tiyatronun bir derneðe ihtiyacý var. Biz baþka bir tiyatro kurmadýk. Bazý cahil kesim zannediyor ki bu Türklerin parçalanmasýdýr. Biz kendi ihtiyacýmýz için bu Rumeli Derneðini kurduk. Biz bir tiyatro kurmadýk. Türk Tiyatro Sanatçýlarý Derneðini kurduk. Bazý konularda kendimize çözüm bulmak için kurduk ve çok yararlý oldu bu dernek. Derneði kurduktan sonra her yerle irtibata geçebiliyorduk. Önümüze çýkan bürokratik engelleri çözmek için bu derneði kurduk. Artýk yazýþmalarý Kültür Evi üzerinden deðil, kendi derneðimizden yapýyorduk. bahsederken Asým þu kelimeleri sarf ediyor: “Tiyatronun belli bir misyonu var. Hele hele Kültür Evi çerçevesindeki “Nafis Gürcüali” Türk tiyatrosunun belli bir çizgisi var ki bu çizgiden hiçbir zaman sapmamýþtýr ve toplumdaki yeri de çok büyüktür. Son yýllarda bu çalkantýlý dönemde Kosova Tiyatrolar Festivalinde katýlýp orada birincilikler almýþ ve böylece Kosova’da Türk toplumunun yaþadýðýný kanýtlamýþtýr. Bazýlarý burada Türkleri inkar etmek istese de bu tiyatro burada Türklerin varlýðýný kanýtlamayý baþarmýþtýr.” Söz tiyatrocular derneðine gelince de Asým, Etem Kazaz’ýn dedikleriyle örtüþen cümleler söylüyor: “Rumeli Türk Tiyatro Sanatçýlarý Derneðinin kuruluþ amacý Kosova’daki Türk Tiyatrosuna bir çeþit yardýmda bulunmaktý. Nasýl bir yardým diyecek olursak, çeþitli festivallere katýlmak için baþvurularda bulunmak. Belli bir yerden tiyatroya maddi destekler saðlamak gibi....” Eski tiyatrocu Mehmet Bütüç de Derneðin kuruluþundan bahsederken þunlarý söylüyor: “Rumeli Derneðini Türk tiyatrocularýnýn Türk tiyatrosunun çýkarlarýný korumak için o zamanlarda kurduk. Bu konularda bazý giriþimlerde bulunabilmek, kendi çýkarlarýmýzý koruyabilmek için kurduk.” Ýyi kötü bugüne kadar geldi Kosova Türk Tiyatrosu... Zaman zaman devlet organlarýnýn desteði, zaman zaman da kösteði ile bugüne kadar ulaþýldý. Destek dönemlerinde zirveye ulaþýldý, köstek dönemlerinde ise bu kösteði aþma mekanizmalarý geliþtirildi. Þimdi ise ne desteðin ne de kösteðin olduðu bir döneme girildi: Sahipsizlik dönemi. En aðýr olan dönem de bu dönem. Ortada baþý boþ býrakýlmýþ bir avuç sanatçý, gelecekleri konusunda yani tiyatroya iliþkin gelecekleri konusunda oldukça endiþeli sanatçýlarýmýz... Bekir Hocalar’a soruyorum geleceðinizi nasýl görüyorsunuz diye? “Tiyatronun geleceðini hiç bilmiyorum ben bayaðý karamsarým. Söz vermekle birþey olmaz. Ýlle de çalýþacaðýz. Ama çalýþmak için de bir destek lazým. Birilerinin bizim elimizden tutmasý lazým ama bugüne kadar böyle bir desteði ben görmedim.” Mehmet Bütüç de tiyatro konusundaki sahipsizliðe dikkat çekerek bu dönemde de bir desteðin saðlanamamasý durumunda geleceðin parlak olamayacaðýný düþünenlerden... “Eðer bundan sonra da olmazsa; Perþembe, 5 Temmuz 2007 14 ekonomiktir.” Ve Bekir’in dediði gibi “Bekir Hocalar 31 sene sahneden hiç ayrýlmadý, hep etkindi. Ama maalesef gördüðünüz gibi artýk gitmiyor.” Peki geleceði ne olacaktý bu tiyatronun? Ayný soruyu Etem Kazaz’a da yönlendirdiðim zaman epey bir duraksayýp yutkunuyor sonra da aðýr aðýr konuþmaya baþlýyor: “Tiyatronun geleceði .... ya çok baþarýlý olur ve herkesi korkutur. Yani böyle iyimser bir korku var içimde; ya da yok olur. Ýkisinden biri olur. Böyle ikisi arasý bir þey yok. Ya çok güzel olur, herkesi korkutur ki ben de korkmaya baþlarým.... ya da yok olur.” Deniz Dadale de serzeniþini ve tiyatrodan kopuþunu içi sýzlayarak anlatýyor: “Mesele biz tiyatroda maaþ almadan bile saatlerce orda zaman kaybettik. Geçlere kadar orada kaldýk; hatta sabahlara kadar kalýrdýk. Dekoruyla, kostümüyle her þeyiyle uðraþýrdýk. Bir de profesyonel olsa, yani geçimimiz oradan saðlansa hiç Yeni bir kuþak yetiþiyor. Yollarý açýk olsun... tiyatronun geleceðini pek parlak göremiyorum bu þartlarda. Çünkü hiç olmazsa, dekor, kostüm parasý bulunmazsa, yönetmene bir miktar para bulunmazsa, oyunculara bir destek olunmazsa nasýl devam etsin tiyatro...” Hayat zorlaþmýþtý. Artýk baþka bir iþ yayýp, boþ vakitte tiyatro yapma dönemi sona ermiþti. Asým’ýn dediði gibi “Tiyatro artýk çok pahalý bir hobi olmaya baþlamýþtý”; ve Deniz’in dediði gibi “Bu yolda hep büyük bir ümidimiz vardý. Ama artýk umuda ihtiyacýmýz olmasýn. Bu gerçekleþsin.” Ve Hayrullah’ýn dediði gibi “Þimdiye kadar amatörce demeyeyim ama ödeneksiz olarak çalýþtýk, ama artýk olmuyor.” Ve Etem’in dediði gibi “Tiyatroda en büyük kriz geçen sene baþladý; kaynaðý da çýkmazdýk oradan, orada kalýrdýk. Ama olmadý, umut, umut hep umut bir yere kadar... Sonra mecburen ayrýldým. Bütün tiyatrocu arkadaþlarým çok üzüldüler; ama bir de bana sorsalar, bir de bana baksalar... ama yine de her zaman gülüyorum. Gerçekten çok zor.” Tiyatro Günlüðünün 7. bölümü ile noktalýyoruz “Batýk Bir Projeden Kurtardýðýmýz Malzemeleri.” Tiyatro Günlüðünün öznel bir tarihsel güncesini tuttuk bu süre içinde, eksikliðin ve kapsanamamýþlýðýn bilinci ile... Çünkü tiyatro bu 7 haftaya kesinlikle sýðmayan bir geniþliðe sahip. Son 15 Perþembe, 5 Temmuz 2007 Türkçenin Kosova’sý 15. PÝRÝ REÝS HARÝTASININ “SIRLAR”I yüzyýlýn büyük Türk denizcilerinden Piri Reis’in haritasýna dair bir þeyler okumuþtum. Hem þahsiyeti olarak hem de eserleri olarak çok deðerli bir isim. Osmanlý Ýmparatorluðu’nun ihtiþamýný da ayrý bir yönden gösteriyor. Öyle bir devletin öyle denizcileri, bilim adamlarý olacaktý; oldu da. Akdeniz’de yaptýðý gezilerle bölgeyi tanýdý. Eserlerinde yeni yerler anlattý. Cezmi Yurtsever isimli bir araþtýrmacýnýn verilerinden de yararlanarak þöyle bilgilere vardým. Osmanlý Devleti’nden geriye kalan bir büyük hazine Topkapý Sarayý’nda bulunan haritaya iliþkin çok sayýda araþtýrma yapýlmýþ. Piri Reis’imiz ve eserleri, dünyanýn ilgisini çekmiþ. Nasýl çekmesin? Hazýrladýðý haritadaki bilgiler muazzam ve insaný düþünmeye sevk ediyor. Ýbrahim Halil Edhem Bey’in yürüttüðü çalýþmalar esnasýnda kütüphanenin haritalar bölümünde ceylan derisi üzerine yapýlmýþ bir harita dikkatleri çekmiþ. Harita üzerindeki yazýlar okunduðunda yeni dünya olarak da bilinen Amerika kýtasý hakkýndaki ilk haritalardan birisi olduðu görüþüne varýlmýþ. Bir Türk denizcisi ve harita yapým ustasý olan Piri Mehmet Paþa’nýn kaleminden çýkan harita hakkýndaki ilk bilgiler böylece yayýlmaya baþlamýþ. Haritayý görmek üzere Ankara’ya getirten Gazi Mustafa Kemal, en kýsa zamanda bir bilim heyetinin incelemesi sonucu ortaya çýkan gerçeklerin dünyaya duyurulmasýný istemiþ. Atatürk’ün bu isteði ancak 1935 yýlýnda sonuçlanabildi. Haritanýn çevirisi ile birlikte týpkýbasýmý batý dillerinde yayýnlandý. Ve Piri Reis’in haritasý dünyada büyük yankýlar yaptý. Aradan geçen zaman içinde harita meraklýlarý, tarihçiler harita ile ilgili farklý görüþlerini sundular. Haritanýn þekillerine bakýlarak ilk fark edilen özelliði Atlas Okyanusu’nu çevreleyen bölgenin doðusunda Portekiz ve Ýspanya’nýn yer aldýðý yarým ada ile, Fas, Moritanya, Yeni Gine ve biraz daha aþaðýda Nijerya sahillerine kadar inen Sahra Afrika’sý… Daha batýda ise günümüzde Orta Amerika olarak bilinen Küba, Haiti, Jamaika adalarýndan Güney Amerika ülkelerinden Venezüella, Brezilya ve Arjantin’e oradan da aþaðýlara inen çizgilerle Güney kutup sahillerine kadar uzanýyordu. Haritada Amerika, kuzeyi, ortasý ve güneyiyle var. Bunun yanýnda Grönland ve Antarktika da mevcut. Doðu kýsmýndaysa Avrupa yukarýdan aþaðýya yer alýyor. Haritanýn çizimini gerçekleþtiren Piri Reis, tarihini de þifreli yazý ile “Harere el fakir Piri bin Hacý Mehmed el müþtehir Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka Güncel biraderzade-i Kemal Reis fi þehr-i Gelibolu. Afiullah anhüma þehr-i muharrem sene tisa aþer ve tisama” olarak kayda almýþtý. Ayný sözlerin çevirisi ise “ Ýþbu haritayý Kemal Reis’in biraderzadesi unvanýyla bilinen Hacý Mehmet oðlu Piri 919 senesi muharreminde (1513 senesi 9 mart ila 7 nisan tarihleri arasýnda) Gelibolu’da çizmiþ ve yazýya aktarmýþtýr.” Piri Reis, haritanýn çizimini sonuçlandýrdýðýnda kendi baþarýsýný “Uþbu harti (harita) misalinde harti, asýr içinde kimesnede (kimsede) yokdur” diyordu ki gerçekten de Piri Reis’in haritasý bilinen dünya keþifler tarihini sarsacak özelliklere sahipti. Harita çizildiði tarihten sonraki yüzyýllar içinde Topkapý Sarayý’nda sýký sýkýya korunmuþtu. Haritaya dikkatlice bakanlar bir ayrýntýyý hemen görebiliyordu. Haritanýn sað tarafýndaki kýsmý yani Ýspanya’dan Sahra Afrika’sýna kadar inen bölümü sanki bir makas veya býçakla çentiklenerek kesilmiþti. Haritanýn kesilen parçasýnýn geride kalan kýsmý Afrika ve Asya’yý gösteriyordu ve kuvvetle muhtemel bir dünya haritasý idi. Ancak, elde kalan kýsým sadece Atlas Okyanusu ve civarýný gösteriyordu. Bir þekilde birileri kendi ihtiyacý için olsa gerek, haritanýn önemli kýsmýný kesmiþ yok etmiþti. Her þeye raðmen, haritanýn bu hâli bile çok büyük bilgiler içeriyordu. Haritanýn sol alt kýsmýnda Osmanlý yazýsý ile yazýlan bölümde de haritanýn hangi yollardan yapýldýðý hakkýnda ayrýntýlý açýklamalar vardý. “ Bu diyara Antilya derler… Arab tarihinin sekiz yüz doksan altý yýlýnda bulunmýþdur… Amma þöyle rivayet iderler kim Ceneviz’den bir kâfir adýna Kolonbo dirler imiþ, bu yerleri o bulmýþdur. Merhum Gazi Kemal (Reis)’in Ýspanyalu bir kulu vardý. Mezbur (adý geçen þahýs) kul Kolonbo ile üç defa ol diyara vardým diyü Kemal Reis’e hikâyet idüp (anlatýp)… Ve hem Kolonbo ulu müneccim imiþ. Mezbur (þimdiki) haritada olan bu kenarlar ve cezireler (adalar) kim vardur, Kolonbo’nun haritasýndan yazýlmýþdur”. Bu bilgilerin ýþýðýnda Piri Reis, dünya haritasýný çizerken Kristof Kolomb’un haritasýnýn kendi eline geçtiðini ve ona bakarak sahil kýsýmlarýný çizdiðini itiraf ediyor. Piri Reis’in, haritayý hazýrlarken Kolomb’un bilgilerinden yararlandýðý belirtiliyor. Bu bilginin, yazýnýn kesin doðru olup olmadýðýný tespit edememekle beraber burada yazma gereði duydum. Ne olursa olsun, haritanýn Piri Reis ve Osmanlý denizcilerinin emeðiyle oluþtuðu ortada. Diðer yandan Piri Reis, haritada Alpay ÝÐCÝ görülen ülkenin adýnýn da “Antilya” olduðunu vurgulayarak batýlýlarýn “Amerika” olarak isimlendirdiði ismine de uymuyor. Piri Reis’in dünya haritasý üzerindeki verdiði bilgiler þaþýrtýcý özellikleri yansýtýrken bütün bilim dünyasýnýn cevabýný vermekte zorlandýðý görüþleri de gözler önüne seriyor. Bilgiler ýþýðýnda Antilya ülkesinin bulunduðu tarih olarak hicrî 870’in karþýlýðý 1465 yýlýna denk gelmektedir. Fatih Sultan Mehmet’in Ýstanbul’u fethinden kýsa bir süre sonrasýna rastlar. O günlerin dünya devletler sahnesinde Mýsýr’da hüküm süren Memluklular ile Anadolu ve Balkanlar’da giderek güçlenen ayný zamanda Akdeniz’de büyük bir güç hâline gelen Osmanlýlarýn adý geçiyordu. Öncelikle þu sorunun cevabýný tarihçiler vermekte zorlanýyor. 1492, 1493, 1498, 1503 yýllarýnda dört kez o ülkeye (Amerika’ya) keþif seferi yapan Kristof Kolomb’un yanýnda harita çizim uzmanlarý da vardý. Özellikle 1498 yýlýnda çizilen Venezüella ve Brezilya sahillerini gösteren Kolomb’un haritasýna ne oldu? Piri Reis, Kolomb’un haritasýna bakarak kýta sahillerini çizdiðini söylediðine göre bir þekilde bahsi geçen harita Osmanlý’nýn dolayýsýyla da Piri Reis’in eline geçmiþtir. Kemal Reis’in kulu (adamý/casusu) olarak gösterilen bir kiþinin de Kolomb ile üç defa keþif gezisine katýldýðýný söylemesi bütün bilgilerini Piri Reis’e aktarmasý da önemli. Bir þekilde Osmanlý ile iþbirliði yapan bilgileri toparlayan þahýslar/casuslarýn varlýðý da ortaya çýkýyor. Öyle bir dünya devleti için hiç de þaþýlacak bir þey deðil. Harita üzerinde þimdiki Haiti adasýnýn bulunduðu yer “el cezire izle despanya” (Ýspanya adasý) adýyla çizilmiþ. Ama ayný adanýn yakýnlarýnda birbirini izleyen küçük adalar topluluðu var: Varak, Vasit, Gadanda, Santmoriyo, Samokoslo, Kavad isimlerini taþýyan… Ýlginç olan ise Ýspanya (Haiti) adasýnýn doðusunda deniz içinde “üç kayýk” þekli çok sade olarak çizilmiþ bir hâlde duruyor. Bölgenin bugünkü adý “Turcs and Caicos” adýyla adalar topluluðu ve Ýngiltere’ye baðlý bir sömürge ülkesi. Ýngilizce yazýlý ülkenin adýný Türkçeye çevirirsek “Türkler ve Kayýklar” ülkesi oluyor. Ayný ülkenin bütününü teþkil eden adalar topluluðunun isimleri de Rumkaya, Onkaya, Yüzkaya, Binkaya, Keskinada, Gökburun, Saltkaya, Grandtürk olarak ortaya çýkýyor. “Türkler ve kayýklar” ülkesi tarihi üzerinde yapýlan bir araþtýrma sonucu ayný adalar topluluðunun merkezi olan Soldan Saða 1. Türkiye’nin bayan þarkýcýnýn adý ve soyadý 2. Doðum iþi yapan kadýn — Türkiye’nin bir rock grubu 3. Fransýzca su — Voz — Titan 4. Ýtalya — Asya’da bir dað — Sodyumun kýsaltmasý 5. Tuðla ile odalarda yapýlan ocak — Irmak taþýdý 6. Kadýn giysisi — Geçmiþ zaman Yukarýdan Aþaðýya 1. Padiþahýn karýsý 2. Ýbrahim Tatlýses’in kýsaltmasý — Binek bir hayvan Cockburn (Gökburun) þehir meclisinin aldýðý karar gereði 1869—75 yýllarý arasýnda bayrak tespiti yapýlýyor. Haç simgesi bulunan çizgilerin orta yerinde bir daire içinde “hilal ve üç yýldýz” þekilleri yerleþtirilmiþ. Haç simgesinin ayný topraklarýn Ýngiliz sömürgesi olduðuna bir iþarettir. Ama iç kýsýmdaki dairede bulunan hilal ve üç yýldýz ayný dönemin Osmanlý/Türk bayraðýnýn bir yansýmasýdýr. Ada halkýnýn kendisini Türk soylu hissettiðinin bir sonucu olabilir. Piri Reis’in 1513 yýlýnda harita üzerinde bir þifre olarak gösterdiði “üç kayýk” veya “kayýklar” simgesinin bulunduðu yerde Türk soylu insanlarýn bulunmasý hatta onlarýn Ýngiltere’ye baðlý bir devlet hayatý yaþamalarý Amerika kýtasýnda Kolomb öncesi Türklerin yaþadýðýný da gösterebilir. Piri Reis’in ýsrarla söylediði Antilya ülkesinin hicrî 870 (miladî 1465) yýlýnda bulunmuþ olduðu görüþleri haklýlýk kazanýr. Bu bilgilerin ýþýðýnda Fatih Sultan Mehmet zamanýnda Osmanlý’nýn yönlendirdiði Türk denizciler Antilya (Amerika) kýtasýna keþif seferi düzenlemiþler, bulduklarý ülkeye yerleþerek isimlerini de vermiþlerdir. Piri Reis’in haritasýndaki birtakým iþaretlerin sýrlarý 20. yüzyýl ortalarýndaki uzay çalýþmalarý ile de doðrulandý. 1982 yýlýnda Astronot Eduardo Herran, Peru’nun güneyindeki And Daðlarý ile okyanus arasýndaki bölgede kalan Nazca’daki daðlýk bölgenin uydu resmini inceledi. Daðlarýn derinliklerinde 32 metre boyunda bir “insana benzeyen” þekil gördü. Ve görünüþüne bakarak “Astronot adamý” ismi verildi. Piri Reis’in 1513 tarihli haritasý da dikkatle incelendiðinde Brezilya’nýn batýsýnda kalan yüksek sýradaðlarda yaþayan bir dað adamýnýn çizimi yapýlmýþtý. Piri Reis, dað adamýnýn özelliðini; “Bu canavarýn yedi karýþ boyu vardýr. Göz aralýðý bir karýþtýr” sözleriyle açýklamýþ. Piri Reis, günümüzden yüzyýllar öncesi insanoðlunun henüz ayak basmadýðý Güney Amerika’daki And Daðlarý’nýn Büyük Okyanus’a bakan daðlýk bölgesinde “Uzun boylu” garip bir adama, insana veya maymuna benzeyen kuyruklu canlýlarýn varlýðýndan bahsetti. Piri Reis’e, haritasýný çizerken insanoðlunun ancak 20. yüzyýl sonlarýnda varlýðýný belirleyebildiði And Daðlarý’nýn vadilerinde insan ve hayvan þekillerinin bulunduðu görüntülerin ortaya çýkmasý bir tesadüf olmasa gerekir. Pek çok araþtýrmacý Nazca’daki garip insan ve hayvan þekilleri ve geometrik çizimlere bakarak bunlarýn uzaydan gelenler tarafýndan çizilmiþ olduðu görüþlerini ileri sürdüler. Peki ünlü Türk haritacýsý Piri Reis, bir uzaylý olmadýðýna göre ünlü haritasýnda daðlarda yaþayan garip insan ve hayvan çizimlerini nasýl yaptý? Bugünkü karýþýklýk ve sýkýntýlar içinde, geçmiþimizi, kültürümüzün derinliliðini bazen unutuyoruz. Övünecek ve ileriye güçle bakmamýzý saðlayacak o kadar çok özelliðimiz var ki... 3. Neon — Unimited Mision Ýnternational 4. Elektron — Sirkte veya futbolda aldatma 5. G.S Ümit ..... 6. Turistlere yatma imkaný saðlama Motel — Metre 7. F.B eski yöneticisi Ali ... — Dilek, þart eki 8. Ýki tarla arasýnda sýnýr — Kendini beðendirmek 9. A.B.D’li bayan aktör ... Vud Geçen haftaki bulmacanýn çözümü no:8 Arif, Toto, Matematik, ec, son, ns, rai, l, tai, i, plato, j, krep, akçe, atký, maun To p l u m 16 Türk Diyanetinden Din ve Toplum Kosova’ya anlamlý hediye Perþembe, 5 Temmuz 2007 M. Tevfik Yücesoy E tyucesoy@mynet.com tyucesoy@hotmail.com ERKEKLERÝN KÜPE TAKMASI rkeklerin bayanlar gibi ister kulaklarýna, isterse Batý toplumlarýnda bazý gençlerin yaptýðý gibi dil, dudak, göbek ve yanaklarýna küpe takmasý ele alacaðýz. Kosova da genç erkeklerin hatta orta yaþlý erkeklerin bile küpe taktýklarýný müþahade ediyorum. Bu husus -Küpe takmak islama göre caiz mi?- bana hem küpe takan genç kardeþlerimden hem de cami cemaatinden defalarca sorulmuþtur sorulmaktadýr. Bu yazýmda kalýcý bir cevap olsun düþüncesi ile Sn. Ahmet Korucan’dan da alýntý yapmak sureti ile cevap yazmaya çalýþacaðým. Öncelikle küpe bir ziynet eþyasýdýr. Yani süslenme vasýtasý. “Allah güzeldir, güzeli sever.” (Müslim, Ýman, 147) fehvasýnca fýtrî ölçüler içinde kalmak þartýyla bayanlarýn da erkeklerin de süslenmeleri hem ihtiyaç hem hak hem de vecibedir. Fýtrî ölçüler; yaratýlýþ deðiþikliðine yol açacak tasarruflara girmeme, karþý cinse benzememe, erkekler için genel-geçer Ýslami emirlerle yasaklanan altýn, gümüþ, ipek gibi ziynet eþyalarý kullanmama ve israf etmeme gibi þeylerdir. Genel bir ölçü olarak da þu denilebilir: Beden ve ruh saðlýðýný tehlikeye atacak yollara girmeme. Bu açýdan erkek adýna süslenme nedir, o süsleneyim derken hangi ziynet eþyalarý kullanýr/kullanabilir gibi hususlarda Ýslam alimleri farklý müzakerelerde bulunmuþ, farklý sonuçlara ulaþmýþlardýr. Kilit kavram, içinde yaþanýlan ülkenin genel kültürüdür. Bu aþama küpenin yeri nedir diyecek olursanýz; çok ender de olsa bazý çaðdaþ Ýslam bilginleri Müslüman’ýn içinde yaþadýðý toplumun kabullenmesine baðlý olarak erkeklerin küpe takabileceðini söylemektedirler. Onlar Osmanlýlar döneminde bazý leventlerin (denizci) ve eðer tarihî rivayetler doðruysa Yavuz Sultan Selim’in küpe takmasýný bu görüþlerine delil olarak gösterirler. Ama çoðunluðu teþkil eden ulema, meseleye fýtrat açýsýndan bakarak erkeklerin küpe takmasýnýn caiz olmadýðýný söylemektedirler. Bizim de katýldýðýmýz bu görüþte esas olan, müslim-gayrimüslim adeta bütün insanlýða mal olmuþ genel kabuldür. Bugün her ne kadar bazý Batý toplumlarýnda erkekler küpe taksa da, bunlar marjinal bir grubu oluþturmakta ve kendi aileleri baþta olmak üzere toplumlarýndan kabul görmemektedir. Ýnsan haklarý, ferdî özgürlükler, küpe takan erkeklerin hoþ görülmesine yetmemektedir. Bu grupta yer alan alimlere göre Sultan Yavuz Selim’in küpe takmasý delil olarak kullanýlamaz; çünkü o, Mýsýr seferinde kölelerin köle olduklarýnýn tescili için küpe taktýklarýný öðrenince, ‘Biz de Allah’ýn kölesiyiz’ deyip küpe takmýþtýr. Yavuz’un bu davranýþý kulluk anlayýþý ve Allah’a baðlýlýðý adýna sadece takdir edilir derler. Ayrýca Ýbn Abbas’tan gelen bir rivayette Efendimiz (sas), erkeklere benzemeye çalýþan kadýnlara, kadýnlara benzemeye çalýþan erkeklere lanet etmiþtir. (Buhari, Libas, 61) Nitekim 15 asýrlýk Ýslam tarihinde erkeklerin küpe takmasýnýn hemen hemen hiçbir coðrafyada genel kabule mazhar bir âdet olmamasýnda Efendimiz’in bu yaklaþýmýnýn payý büyüktür. Fýkhi açýdan söylenenler bir tarafa, esas bizim bu hastalýðýn kökenlerine inmemiz lazýmdýr. Kendimizi aldatmanýn bir manasý yok. Gerçeklerle yüzleþmekten korkmayalým. Gençlerimizin bugün küpe takmalarýnýn asýl sebebi tek kelime ile Batý hayranlýðýna kurban olmalarýdýr. Yaptýklarý, körü körüne bir taklittir. Dinî ve ahlakî deðerlerden alabildiðine uzak, asýrlýk örf-âdet, gelenek ve göreneklerimize kapalý bir camiada kendine yer bulabilmektedirler bu türlü þeyler. Bizler belki 2 asýrdýr tarihe özne olamamýþýz. Zavallý birer nesne olarak hayatýmýzý idame ettiriyoruz. Ferdî açýdan da bu böyle, içtimaî açýdan da. Dolayýsýyla bu sonuca þaþýrmamak gerek. Asýl þaþýlacak þey, kültürel açýdan yabancýlarýn bunca istilasýna raðmen hâlâ ayakta kalýþýmýz olmalý. Bunda da kerameti kendimizde aramayalým. Eðer ortada bir keramet varsa, önce Allah’ýn inayeti, sonra inandýðýmýz deðerlerin saðlamlýðýndadýr. Öyleyse, dert bu olduðuna göre, derman apaçýk ortada; öze dönme. Bizi biz yapan deðerlerle yeniden tanýþma, buluþma, kaynaþma ve hayata taþýma. Ýþte o zaman bu ve benzeri meseleler kendiliðinden hal olacaktýr. T ürkiye Cumhuriyeti Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý tarafýndan Kosova’ya gönderilen yaklaþýk 10 bin adet Kuran-ý Kerim ve temel dini kitaplar hafta içerisinde baþta Prizren olmak üzere tüm Kosova geneline daðýtýldý. Türkiye Cumhuriyeti Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Kosova Temsilcisi Tevfik Yücesoy, konuyla ilgili gazetemize yapmýþ olduðu açýklamada, Türkiye Cumhuriyeti Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý tarafýndan Kosova’ya gönderilen yaklaþýk 10 bin adet Kuran-ý Kerim ve temel dini kitaplarýnýn etnik ayrýmý gözetmeksizin Ýslam dinine mensup tüm Kosovalýlara daðýtýldýðýný ifade etti. Yücesoy, faaliyetin baþlýca amacýnýn Kosovalý kardeþlerimizin bu taleplerini elden geldiðince yerine getirebilmek ve onlarýn dini bilgiler konusunda gerekli kitap yardýmý yaparak her türlü destek sunabilmek olduðunu vurguladý. Geçen Cuma günü kýlýnan Cuma namazý çýkýþýnda Prizren’in “Sinan Paþa” ile diðer camilerinde Türkiye Cumhuriyeti Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Kosova Temsilciliði tarafýndan daðýtýlan Kuran-ý Kerim kitaplarý Prizrenliler tarafýndan memnuniyetle karþýlandý. Türkçe mealli Kuran-ý Kerime sahip olan Prizren vatandaþlarý bu yardýmlarýndan dolayý Türkiye Cumhuriyeti Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýna ve Kosova Temsilciliðine teþekkürlerini iletirken, savaþtan sonra her türlü yardýmlarýyla Kosova insanýnýn yanýnda olan Türkiye Cumhuriyeti’ne þükranlarýný dile getirdiler. Kosova ve Kosova insanýn geçmekte olduðu bu tarihi süreçte Türkiye Cumhuriyeti’nin katkýlarýný unutmanýn mümkün olmadýðýný dile getiren “Sinan Paþa” cemaati, bu desteðin artarak devam etmesini istediler. D UYURU Cuma günü 6 Temmuz 2007 tarihinde, Kosova AGÝT Misyonu ve Mamuþa Pilot Belediyesi Birimi iþbirliði içerisinde gerçekleþen “Topluluklar ve Arabuluculuk Komitelerinin Promosyonu” projesi çerçevesinde halka açýk toplantý düzenlenecektir. Mamuþa Kültür Merkezi’nde Cuma günü saat 10:30’da düzenlenecek olan toplantýya Mamuþa halký davet edilmektedir. Kosova AGÝT Misyonu ve Mamuþa PBM NJOFTIM Misioni i OSBE-së në Kosovë në bashkëpunim me Pilot Njësinë Komunale Mamushë, në kuadër të promovimit të projektit “Promovimi i Komitetit për Komunitete dhe Komitetit për Ndërmjetësim” do të organizojë një takim publik me qytetarët. Ftohen qytetarët për pjesëmarrje në këtë takim që do të mbahet më 06 Korrik (E Premtë) në ora 10:30 në Shtëpinë e Kulturës në Mamushë. Yardým Kampanyasý Misioni i OSBE-së në Kosovë dhe Pilot Njësia Komunale Mamushë Sevgili okuyucularýmýz, saðlýk sorunlarý yüzünden baþlatýlan bir yardým kampanyasý çerçevesinde Sebahat Demir isimli hemþehrimizin tedavisi için bir katký siz de sunun. Yardýmlarýnýzý Procredit Bankasý, 1120145803000131 numaralý cari hesabýna yatýrýn. Esirgemeyeceðiniz destek bir hayata yaþam kaynaðý oluþturacak. 17 Perþembe, 5 Temmuz 2007 Esengül Laya Anma Aramýzdan ebediyete ayrýlýþlarýnýn yedinci yýlýnda Ertan Laya Erkan Laya Tamer Güçlütürk Rahmetle ve büyük bir özlemle anýyoruz. Gülcan Laya Bir bilseniz, özleminizi mýsralara sýðdýrmak, yýllarca hasretin acýsýný dindirmeye çalýþmak ve ciðerimizde kanayan sýzýyý ifade etmede kelime bulamamak ne kadar zor... Dualarýmýz hep sizinle, ruhunuz þad, mekanýnýz Cennet olsun. Evlatlar, kardeþler, yokluðunuza bir türlü alýþamadýk... Laya ve Güçlütürk Ailesi Ýhsan (Randobrava) Baymak’ý Deðerli annemiz, ablamýz, kayýnvalidemiz, ninemiz 14’üncü gününde rahmetle ve saygýyla anýyoruz. Acýyanlar: Oðullarý: Þükrü, Fikri ve Naser. Kýzý: Türkan. Kardeþi: Süleyman. Gelinleri: Bahar ve Ariyeta. Damadý: Nafiz. Torunlarý: Sebil, Saner, Selen, Fati ve Bertan. Ölümünün 14’üncü gününde hepimiz mekanýnýn cennette olmasý için yüce Mevla’ya duacýyýz. Seni her zaman kalbimizde yaþatýyoruz. Seni hiçbir zaman unutamayacaðýz. Kadýn Egzersizi bilinçli mi yapýyorsunuz? Yaz geldi, herkesi kilolardan nasýl çabuk kurtulurum telaþý sardý... Zayýflarým umuduyla bilinçsizce yapýlan egzersizlerin size faydadan ziyade zarar getirdiðinin farkýnda mýsýnýz? Yürüyüþ, düþük-orta þiddetli koþular en ideal olan çalýþmalardýr. Fakat önemli olan çalýþmanýn þiddetini (tempo) ve süresini ayarlamaktýr. Genel olarak, bu tür çalýþmalar tamamen görsel ve seçilen model çalýþmalara dayanmaktadýr. Yani saðlýk için egzersiz yapan bireylerin yüzde 90’ý ya da fazlasý, bilimsel ve sistematik bir program uygulamamaktadýr. Görsel bilgilere dayanarak yapýlan çalýþmalar istenilen hedefi yakalayamaz. Unutulmamasý gereken en önemli þey; her bireyin tüm Genel saðlýk kontrolü þart Antrenman programlarýna baþlamadan önce hekiminize baþvurarak genel bir saðlýk kontrolünden geçmeniz gerekir. Özellikle efor testi 18 yaptýrmanýz gereklidir. Bu test sonucu eforlara direncinizi dolayýsýyla kapasitenize uygun antrenman programlarýný elde edebilirsiniz. Çalýþma þiddetinin tayini; en önemli problem çalýþma þiddetinin tayinidir. Þayet düþük þiddette çalýþýrsanýz bir geliþim saðlayamazsýnýz, yüksek þiddette çalýþýrsanýz yaralanma riskiniz vardýr üstelik istenilen olumlu etkileri elde edemezsiniz. Çalýþma þiddetinin tayini, kesin yöntemler ile, bireyin maksimal oksijen kullanma kapasitesi (max.VO2) ölçülerek laboratuarda gerçekleþtirilebilir. Fakat basit ve yaklaþýk olarak çalýþma þiddetini tayin için; maksimal kardiyak frekans (nabýz) yüzdesini alarak efor þiddeti ayarlanabilir. Aerobik kapasitenizi geliþtirmek için maksimal kardiyak frekansýnýzýn yüzde 60-90’ý arasý bölgede antrenman yapmanýz gerekir. Öyleyse aerobik antrenmanýnýz 108 ile 162 nabýz arasýnda bir bölgede gerçekleþmelidir. Nabzý bilmek önemli Þayet yeni baþlýyor iseniz, en iyisi bu aralýðýn alt sýnýrýndan (maksimal kardiyak frekansýnýzýn yüzde 60-70) baþlamak gerekir. Antrenmanlarýn ilerlemesi sonrasý, ne kadar form kazanýrsanýz o kadar daha yüksek yüzde ile çalýþabilirsiniz. Nabýz alýmý; bir dakikalýk nabýz sayýsý rehber olarak alýnýr. En iyi yöntem özel amaçlý Polar saatler dir. Fakat boynun iki yanýndaki karotis (þah damarý) damarlarýn biri üzerine tek taraflý olarak orta ve yüzük parmak birleþtirilerek hafifçe bastýrýlýr, 15 saniye nabýz sayýlýr 4 ile çarpýlarak çalýþma nabzý bulunur. fiziksel ve fizyolojik özellikleri, dolayýsýyla kapasiteleri farklýdýr. Bunun için antrenman yükleri de farklý olacaktýr. Perþembe, 5 Temmuz 2007 Bunun için önce maksimal kardiyak frekans tespit edilir (yani kalbinizin dakikada vurum yapabileceði en yüksek deðer). Bu deðeri bulmak için 220 sabit sayýsýndan ‘yýl’ olarak ‘yaþ’ çýkarýlýr. Örnek: þayet 40 yaþýnda iseniz; 22040= 180, sizin maksimal kardiyak frekansýnýzdýr. Bu yöntemin yanýnda, çalýþma þiddetini tayin için ‘solunum yöntemi’, ‘aerobi egzersiz’ bölümünde açýklanmýþtýr. Antrenmanýn sýklýðý Baþlangýçta çalýþmayý kýsa bir süre uygulayýnýz, asla kendinizi zorlamayýnýz. 5 dakika koþtuktan sonra dinlenin. Elbette ki çalýþma öncesi ýsýnmayý unutmuyorsunuz. Antrenman süresini önce 1 sonra 2 sonra 3 km koþabilmek için düzenli olarak ayarlayýnýz. Soluk soluða kalmadan ýlýmlý tempoda koþmayý unutmayýnýz. Þayet iyi bir düzeye gelirseniz koþarken arkadaþlarýnýz ile sohbet edebilirsiniz. Bir kaç ay antrenmanýn sonunda, yorulmadan kas aðrýlarý olmadan, önemli mesafelere ulaþabilirsiniz (10 km). Haftada 3 antrenman seansý idealdir. Haftanýn bir günü 15 km koþmaktansa 3 kere 5 km koþmak daha iyidir. Çalýþma yükünü dilimlere bölün Bir seanslýk 15 km koþu kalbi ve tendonlarý daha fazla zorlar, lokmalarý küçülterek almanýn sindirimi daha kolay olacaðý gibi, çalýþma yükünü de dilimlere bölmek organizmanýn yüklenmeyi sindirmesi bakýmýndan daha uygun olacaktýr. Ayrýca bu koþular günün ayni saatlerinde gerçekleþtirilmelidir, form durumunuz ilerledikçe haftada 4-5 seans düzenleyebilirsiniz. Koþu esnasýnda baþ öne eðik olmamalýdýr. Þayet yürüyüþ düþünülüyor ise her gün en az bir saat yapýlmalýdýr. Koþular maksimal kalp atým hýzýnýzýn altýnda olmalýdýr, 20 ya da 30 dakika yeterlidir. Þayet bazý kurallara uyarsanýz yaþýnýz ilerlemiþ olsa da uzun süre koþabilirsiniz. Kalp-damar sisteminin antrenmaný devam eden bir süreçtir ve sabýrlý olarak kuvvetlendirilmesi gerekir. 19 Ý Perþembe, 5 Temmuz 2007 Çok Eski Bir Þehir, Petra ki bin yýl önce Ürdün çölünün derinlerinde geliþmiþ, PETRA adý verilen eski bir þehir vardý. Bu þehir güçlü Nabataean krallýðýnýn baþkentiydi. Petra, Arabistan, Mýsýr ve Akdeniz ticaret yolu üzerinde inþa edildi. Ticaret merkezi olarak, çok varlýklý ve güçlü bir baþkent oldu. Hareketli bir þehir yaþamý vardý, bol çiçekli bahçeler, çok süslü evler ve Hindistan, Arabistan ve Mýsýr’dan getirilen egzotik eþyalarla dolu dükkanlarý vardý. Petra, Roma Ýmparatorluðu tarafýndan alýndýktan sonra yüzyýllar içinde istikrarlý þekilde geliþti. Sonunda Roma ticaret merkezini Petra’dan uzaklaþtýrdýðýnda,þehrin önemi yavaþça kayboldu. Zamanla bu yaþayan,canlý þehir terk edildi ve bir enkaz haline dönüþtü. 500 yýl geçtikten sonra þehir unutuldu ve yalnýzca oranýn halký tarafýndan bilindi.1800’lerde batýlý kaþifler Petra’yý yeniden keþfettiler. Bugün dünyanýn en ünlü eski Roma þehirlerinden biridir. Halen % 5 i ortaya çýkarýlmýþ ve pek çok sýrrý saklýdýr. Petra’nýn hikayesi Nabataeans adý verilen bir grup Arap göçebesiyle baþlar. Diðer göçebeler gibi vatansýz, oradan oraya göç ederek develer,koyunlar ve keçi sürüleriyle yaþarlardý. Zamanla hayatta kalma becerileri ve çöl bilgileri Nabateans lara yardým etti. Baþarýlý birer tüccar oldular. Arabistan, Mýsýr ve Akdeniz den gelen önemli kazanç bölgesinin baharat ve tütsü ticaretini kontrol etmeye baþladýlar. Bu göçebe tacirlerin,çöl tüccarlarý kadar zengin olduðunu biliyoruz. Onlarýn koyun derisi çadýrlarý yavaþça büyüyüp geliþti, dev eserlere ve büyük evlere dönüþerek bugünkü Petra oldu. avus kuþlarýnýn kuyruðunda bulunan “gözler”deki parlaklýk ve ýþýltýlýyý tüylerdeki mikroskobik, yansýtýcý yapý oluþturmaktadýr. Bilim adamlarý tüylerin bazý bölümleriyle ýþýðýn birbirini etkilemesi sonucu renklerin oluþtuðunu bilmektedir. Fakat þimdiye dek hangi kýsým olduðunu öðrenememiþlerdir. Çin, Shangai Fudan Üniversitesinden fizikçiler, Tavus kuþu tüylerini çok güçlü elektron mikroskoplarý altýnda incelemiþlerdir. Her tüyde insan cildini koyulaþtýran madde olan melaninden oluþan çubuk katmanlarý görmüþlerdir. Bu çubuklar kaleydoskop (çiçek dürbünü) gibi hareket edip ýþýk dalgalarýný ayrýþtýrarak göz kamaþtýrýcý yansýmalara neden olur. T Elmanýn güzelliði... E lma, her zaman en kolay ulaþýlabilen, sarýsý, kýrmýzýsý ve yeþili gibi türlü renk ve tatlarda çeþitleri olan bir meyve. Bu kadar bol olmasýnýn bir sebebi olmalý. Ýþte sebep- leri... Elma, tüm dünyada çok eskiden beri bilinen ve sevilerek yenen bir meyve. Eski Çin týbbýnda elmanýn ateþ düþürücü olduðuna inanýlýr ve akciðerin ateþli hastalýklarýnda serinletici bir etkisi olduðu kabul edilirdi. Tarih boyunca herkes tarafýndan kabul edilen ve þu anda bilimsel olarak ispat edilen etkisi ise, içerdiði posadan dolayý baðýrsaklarý iyi çalýþtýrdýðýdýr. Ýçerdiði elma asidinin zararlý bazý baðýrsak bakterilerinin üretimini frenlediði düþünülüyor. Eski Romalýlar elmanýn baðýrsak çalýþtýrýcý özelliðini bildiklerinden dolayý kabýzlýk durumunda ilaç gibi kullanmýþlar. Tavuskuþu O Filiz ve Umut Ali ve Ýsra Elektrikçi nlar olmadan, ýþýklar yanmaz, bilgisayarlar çalýþmaz , televizyonlar duvarlara yerleþtirilmezdi. Elektrikçiler bize elektriði saðlar. Onlar evlere, ofislere ve fabrikalara elektrik kablosu baðlar. Ayný zamanda elektrikli aletleri monte eder. Elektrikçiler, elektriðin akýþ þemalarýný gösteren haritalarý okuyarak iþe baþlarlar. Haritalar kablolarýn, elektrik gereçlerinin ve çýkýþlarýn nerelere baðlanacaðýný gösterir. Yeni bir bina için çalýþýrken elektrikçiler yeni haritalar yaparlar. Sonra, kablolarý ve tüpleri duvarlarýn içine yerleþtirirler. Elektrik kutularýný ve anahtarlarýný duvara monte ederler. Bu yol elektrik devresi olarak adlandýrýlýr. Bütün bu yaptýklarý yerleþtirme olayýndan sonra, ohm metre, voltmetre ve osiloskoplarý kullanarak yaptýklarý devrenin doðru çalýþýp çalýþmadýðýný kontrol ederler. Bazý elektrikçiler fabrikalarda çalýþýr. Motorlarý, jeneratörleri ve elektronik robotlarý üretirler. Yöneticilere elektrik tesisatýnýn yenilenmesi gerektiðini yada tehlikeli olduðunu haber verirler. Bazý elektrikçiler tozlu, kirli yada sýcak yerlerde çalýþmak zorundadýrlar. Elektrikçiler elektrik þokundan, kesilme ve düþmelerden sakýnmalýdýr. F Ali Bilgin imzaladý Spor Kulüplere Þok haber Kendisini 3 yýllýðýna Fenerbahçeli yapan sözleþmeyi törenle imzalayan Ali Bilgin, ‘Tam zamanýnda geldiðimi düþünüyorum’ dedi. enerbahçe’nin Antalyaspor’dan transfer ettiði Ali Bilgin, genel sekreter Vedat Olcay ile asbaþkanlar Ali Koç ve Mahmut Uslu’nun da katýldýðý törenle 3 yýllýk sözleþmeye imza attý. Kendisini birçok takým istemesine karþýn Fenerbahçe’yi tercih etmesinde, geçen sezon Antalya formasýyla çýktýðý maçta Kadýköy’de gördüðü atmosferin en büyük etken olduðunu söyleyen gurbetçi oyuncu, “Ayrýca Fenerbahçe þampiyon takým biliyorsunuz. Bu transferde emeði geçen yöneticilerimize teþekkür ediyorum” diye konuþtu. Ýþte dünyanýn en iyi 3 futbolcusu T he Times, þu anda futbol oynayan isimler arasýnda zirvedeki 11 ismi seçti. Brezilyalý kramponlar zirveye kurulurken araþtýrmada Kaka ‘dünyanýn en iyi futbolcusu’ oldu. 1- Kaka : Brezilyalýlarýn tekniðiyle Avrupalýlarýn disiplinini birleþtirin, bakýn ortaya nasýl bir oyunvu çýkýyor. Ve eðer kadronuzda Kaka gibi bir oyuncu varsa maçý kaybetmekten korkmayýn ve takýmýnýzýn 1. sýnýf bir takým olduðunu unutmayýn. Ýþte dünyanýn F þuandaki en iyi oyuncusu. 2- Ronaldinho : Bu adamýn sürekli gülümsemesinin bir nedeni var elbette. Sizin de karþýnýzdaki defans oyuncularýnýn dizleri titrerse gülmek ve rahatça topunuzu oynamak hakkýnýz olur. Ýyisi mi topu Ronaldinho’ya verin ve þovu izlemeye devam edin. 3- C.Ronaldo : Bu çocuktan önceki devirde sað kanatlar pek bir yavaþ, silik ve hareketsizdi. Bundan sonraki senelerde de sol beklerin caný çok yanacaða benzer. Ferrari dublesi ormula 1’de Fransa Grand Prix’inde Ferrari duble yaparken, Finli Kimi Raikkonen birinciliði kazandý. 1 saat 30 dakika 54.200 saniye ile Avustralya’dan sonra bu sezon 2. kez birincili kürsüsüne çýkan Raikkonen’in ardýndan takým arkadaþý Brezilyalý Felipe Massa ikinciliði elde etti. Magny-Cours Pisti’nin Fransa Grand Prix’ine son kez ev sahipliði yaptýðý yarýþta McLaren Mercedes-Benz’in Britanyalý pilotu Lewis Hamilton üçüncülüðü alýrken, takým arkadaþý 2 kez dünya þampiyonu olan Ýspanyol Fernando Alonso 10. cepte baþladýðý mücadeleyi 7. bitirebildi. Ferrari, McLaren’in 3 yarýþlýk birincilik serisine son verdi. Ancak McLaren 114 puanla markalar klasmanýnda 89 puanlý Ferrari’nin, Hamilton da 64 puanla sürücüler klasmanýnda 50 puanlý takým arkadaþý Alonso’nun önünde liderliklerini sürdürdü. Linderoth müthiþ bir oyuncu B aþkan Özhan Canaydýn, Galatasaray’ýn Danimarka’nýn Kopenhag takýmýndan transfer ettiði Tobias Linderoth’a övgüler yaðdýrdý. Canaydýn, futbol kamuoyunda herkesin Lincoln’e odaklandýðýna dikkat çekerek “Herkes Lincoln’ü doðal olarak ön plana çýkartýyor ama ben Linderoth’a hayran kaldým. Türkiye’ye gelmiþ geçmiþ en iyi yabancýlardan biri. Allah bir kaza sakatlýk vermezse ‘Baþkan uçakta söylemiþti’ dersiniz. Ýlk idmanda izledim. Hoca bire bir çalýþmasý yaptýrdý. Ayrý ayrý 10 kiþi ile karþýlaþtý. Hiçbiri onu geçemedi. Müthiþ bir oyuncu. Bu sene herkes onu izlesin’’ diye konuþtu. Futbol kamuoyunda en iyi transferleri Galatasaray’ýn yaptýðý konusunda hemfikir olunduðunu ifade eden Canaydýn, “Son yýllarýn en iyi takýmýný kurduk. Futbolcularýmýzýn uyum saðlamasý halinde çok baþarýlý olacaðýmýza inanýyorum’’ dedi. Perþembe, 5 Temmuz 2007 F utbol Federasyonu Baþkan Vekili Affan Keçeci, Türk futbolunun gündemindeki yabancý kontenjaný tartýþmalarýna nokta koydu. Affan Keçeci, “Biz yabancý oyuncu ile ilgili kararýmýzý 6 oyuncu þeklinde vermiþtik. Bu tarihten sonra yabancý sayýsýyla ilgili bir karara gerek duymadýk. Gündemimizde yabancý oyuncu sayýsý yok. Ýlk toplantýmýzda istifa eden kurullarýmýzýn yerine yenilerinin atanmasýný görüþeceðiz. Futbol Federasyonu ciddi bir kurumdur ve sýk sýk kararlarýný deðiþtirmez” dedi. E Fenerbahçe’ye büyük onur urosport’un hazýrladýðý ‘Kýtanýn en elit 20 ekibi’ listesinde, Türkiye’den sadece bir takým yer aldý: Roberto Carlos’u transfer eden Fenerbahçe. Ýspanya Þampiyonu Real Madrid’den Roberto Carlos’u kapan Türkiye Süper Ligi Þampiyonu Fenerbahçe, bu transferle Avrupa devlerinin arasýna girmeyi baþardý. Takýmlarýn transfer hamlelerini gözönüne alarak ‘Kýtanýn en elit 20 ekibi’ni oluþturan Eurosport’un futbol uzmaný Alex Chick, Sarý-Lacivertliler’e 18. sýrada yer verdi. Lincoln’ü alarak büyük sükse yapan Galatasaray listeye giremedi. Thieri Henry’i alan Barcelona zirveyi kaparken, Fransýz yýldýzý elinden kaçýran Arsenal ise ilk 20 arasýnda gösterilmedi. Tarihi silemezler M .Boro’lu Tuncay Þanlý, 100. yýl klibinden çýkarýlmasýyla ilgili çok özel açýklamalar yaptý. Tuncay Þanlý ,F.Bahçe’nin 100. yýldaki þampiyonluk görüntüsünden çýkartýlmasý için “Baþarýlý olduk. Görüntü olmasa da tarihte yeri var” dedi. Ýngiltere’ye gitmenin sebebi neydi? 4 yýllýk anlaþma yaptýk. Ýngiltere Ligi Avrupa’nýn en iyi ligi. Maçlarý 50 televizyon kanalý veriyor. Yurtdýþýnda oynamak özellikle de Ýngiltere’de oynamak istiyordum. Bundan sonrasý daha da zor ve heyecanlý olacak. Messi ile Maradona’nýn farký A rjantin Teknik Direktörü Alfio Basile, Maradona ile Messi’yi kýyaslayanlara cevap verdi. “Ýnþallah Messi, Maradona’nýn yüzde 80’i kadar olabilir. Çünkü Maradona eþsizdir. Yüzde 100 Marodana gibi olmak imkansýzdýr” diye konuþtu. Messi’nin çok büyük bir oyuncu olmasý için yeterli altyapýsý olduðunu söyleyen Basile, “O her geçen gün geliþen büyük bir oyuncu. Ama hala gerçek yörüngesine girmesine zaman var. Burada, Copa America’da uluslarasý bir oyuncu olduðunu sergileme fýrsatý olacak. O çok farklý bir oyuncu” yorumunda bulundu. Appiah için 5 milyon sterlin! Ý ngiltere Premier Ligi ekiplerinden West Ham United’ýn, Fenerbahçe’nin Ganalý futbolcusu Stephen Appiah’ýn transferi için 5 milyon sterlini gözden çýkardýðý belirtildi. Ýngiliz basýnýnda yer alan haberlerde, Gana Milli Futbol Takýmý’nýn da formasýný giyen 26 yaþýndaki futbolcunun Ýngiltere’de oynamak istediði ve geçen yaz Arsenal’e transferinin söz konusu olduðu kaydedildi. Haberlerde, Appaih’ýn Fenerbahçe ile 2 yýllýk daha sözleþmesi bulunduðu, ancak 5 milyon sterlinlik bonservis ücretinin kulüp yönetimini ikna etmeye yeterli olabileceði ifade edildi.