1983-2009 Sanatta Yeterlik Tez Listesi
Transkript
1983-2009 Sanatta Yeterlik Tez Listesi
İÇ MİMARLIK ANASANAT DALI SANATTA YETERLİK TEZ ÖZETLERİ [1983-2009] Tez Adı : Gelişim Süreci İçinde Malzeme, Yapım Yönetimi, Biçim İlişkisi Yazar Adı: Nuran Yener Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi Danışmanı: Prof. Dr. Sadun Ersin Teslim Tarihi: Temmuz-1983 Tez Adı : Endüstri Tasarımında Rasyonel Davranış Olgusu ve Çağdaş İlkeler Yazar Adı: Önder Turan Danışmanı: Teslim Tarihi: Ağustos-1983 Tez Adı : Hastanelerde İnsan-Çevre Etkileşimi ve Çevrenin Hastanın Tinsel Yapısı Üzerindeki Etkileri Yazar Adı: Seba Türker Danışmanı: Prof. Dr. Sadun Ersin Teslim Tarihi: Ağustos-1983 Tez Adı : Endüstri Şehirlerinde Orta Gelir Grubundaki İnsanların İhtiyacı Olan Toplu Konutların İç Mekân Kullanım Alanları Standartlarına İlişkin Sistem Önemlerinin Geliştirilmesi ve Ülkemizden İzmit Örneği Yazar Adı: Deniz DEMİRARSLAN Danışman: Prof. Erol TÜRKGENÇ Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi Teslim Tarihi: Haziran- 1997 ÖZET Bugünün Türkiye'sinde nitelikli, iç mekân konforu bulunan ve Türk aile yapısına uygun, başka bir deyişle bireyin tüm gereksinimlerine cevap verebilecek bir konuta sahip olma ihtiyacının giderek artmakta olduğu görülmektedir. Batı ülkelerine kıyasla; farklılıklar gösteren Türk- İslâm kültürüne dayalı bir yaşam biçimine sahip olan toplumumuz, son yıllardaki hızlı teknolojik gelişmeler sonucu batı kültürünün etkisinde kalmıştır. Ancak, Türk ailesinin yaşam biçimini etkileyen kültürün özellikle konut ve çevresinde bazı sorunlara yol açtığı görülmektedir. Ülkemizde yapılan toplu konutlar, bir yandan maliyeti düşürmek amacı ile çok düşük kalitede yapılmakta, diğer yandan ise dar gelirli grubun satın alamayacağı derecede lüks olarak inşa edilmektedir. Bu nedenle ülkemizdeki toplu konut politikası dar gelirli halkımızın ihtiyaçlarına cevap verememektedir. Bu durumdan çıkardığımız sonuç ise, toplu konut kullanıcılarının hanehalkı yapılan, ekonomik durumları ve yaşam biçimleri konusunda bilgi eksikliğinin bulunması olmaktadır. Toplu konutları kullanan hanehalklarının hangi standartlardaki mekânlarda yaşadıkları saptanmalıdır. Hanehalklarının konutlan konusundaki şikâyetleri, konutlarından neler bekledikleri belirlenmelidir. Özetleyecek olursak; bu araştırmada mekân standartlarının çok geniş bir kapsam içinde ortaya konulması hedeflenmiştir. Bunun için Türkiye'deki konut stoku, ülkemizdeki ve uluslararası iç mekân standartları sırasıyla araştırılarak irdelenmiştir. Özellikle konut alanları, mekânlarda yer alan eylemler, gerekli yardımcı araçlar gibi standart önerileri getirilmeye çalışılmıştır. Bu doktora tezi kapsamı içerisinde bir sanayi kenti olan Kocaeli'ndeki toplu konut çalışmaları irdelenmiş böylece ülkemizdeki endüstri şehirlerinde bu konuda yapılacak yeni çalışmalar için bir sistem geliştirilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla sosyoloji biliminin araştırma metotlarından faydalanılarak "İzmit Yenişehir (Yahyakaptan) Konutları" ile " Sopalı Yeni Yerleşmeler Konutları" üzerinde anket çalışması yapılmış ve konut kullanıcılarının ihtiyaçları belirlenmiştir. Bu çalışma sonucunda da ülkemizdeki endüstri şehirlerinde yaşayan orta gelir düzeyine mensup halkın barınma ihtiyacını sağlayacak konut iç mekânları geliştirilmiştir. Çalışma dört ana bölümden oluşmaktadır: Giriş bölümünde, sorunun önemi ve çalışmanın gereği üzerinde durulmuş, problem tanıtılmaya çalışılmış, araştırma ve kaynaklardan edinilen bilgiler doğrultusunda bazı saptamalar yapılmış ve sorunu ele alırken belirlenen bakış açısı vurgulanmaya çalışılmıştır. Birinci bölümde; insan, irdelenmiştir. mekân kavramları açıklanmıştır. Konut içindeki mekânlar İkinci bölümde; toplu konut tanımı yapılmış, standart, modül, modülasyon kavranılan incelenmiştir. Dünyada ve Türkiye'de toplu konut uygulamaları irdelenmiştir. Üçüncü bölümde; araştırmanın yöntemi ve uygulanması konusunda bilgiler verilmiştir. Yapılan anket çalışmasının verileri sunulmuştur. Dördüncü bölümde; inceleme yapılan toplu konutlardaki şikayetler ve istekler irdelenmiştir. Aile tiplerine göre uygun toplu konut iç mekân düzenleri modüler açıdan irdelenmiştir. Sonuçta ise; toplu konut projelerinde izlenmesi gereken metotlar, uygulanması öngörülen politikalar hakkında görüşler belirtilmiştir. ABSTRACT Developed of System Suggestions about Standarts of Inner-Sites Use Areas in HousingEstates Which Demand by The Middle Income People in Industry Cities and A Case Study in Izmit In today's Turkey, it's obvious that there's a growth in the necessity of having a house which has a quality and comfortable inner- site and suitable for the form of Turkish- family. Our society; which has a way of life that is based on the Turkish- Islamic culture- that shows differences when it is compared to the western countries- has been under the effects of these countries because of the rapid technological developments in the recent times. However, the culture that influences the way of living of the Turkish families, causes some problems and particularly the residence. The housing- estates in our country are on the one hand built unqualified in order to decrease the cost, but on the other hand has been building up such luxurious that the people with constrained income can not buy. For that reason, the housing- estate policy in our country can not satisfy the needs of our public. Finally, the result is that the users of these have a large lack of knowledge of the houses, their economical situations and the way they're living standarts on which the householder's life should be fixed. Their complains about their houses should be defined expectations from these houses should be defined. In short, the purpose of this research is to define clearly the residence standarts in detail. For this reason, the residence standarts in our country and the international standarts have been searched in order. Some suggestions such as the activities in the residents and housing areas and some necessary helping tools have been brought. In this doctorate thesis the studies of housing estate in the industry city of Kocaeli are examined and by this way a new system of the new services about this subject which will be performed in the other industry countries is tired to be developed. For this aim, the research methods of sociology are used, an inquiry has been made on “İzmit Yenişehir (Yahyakaptan) Konutları (Housing Estates)", "Sopalı Yeni Yerleşmeler Konutları “and the needs of the inhabitants have been defined. Finally, at the result of this study, inner- sites (in the residents) which will satisfy the sheltering problem of the middle- pillar, living in the industrial cities in our country. This thesis is divided into four chapters: The first introduces the definitions of the concepts people and site. In addition, the inner-sites of housing are explored. The second chapter examines conceptualizations of the housing-estate definitional standarts, modul and modulation. In addition, the implementations of housing- estates in the world and in Turkey are explored. The third chapter describes the method and the implementation of the research and presents the data of survey analysis. The fourth chapter considers the complaints and the demands in the examined housingestates and explores appropriate housing- estate inner- sites ranges according to its modular for the various household structure. At the finally, a series of general and specific suggestions are made for the policy implications and the methods are described to use in the housing-estate projects. Tez Adı : Mobilya Biçimlenişine Etki Eden Faktörler ve Tasarımcı Kullanıcı Faktörü Üzerine Bir Yöntem Önerisi Yazar Adı: Senem ONUR Danışman: Yrd. Doç. Önder TURAN Anabilim Dalı: İç Mimarlık AnaSanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi Teslim Tarihi: Haziran- 2000 ÖZET Resim, Heykel, Müzik, Tiyatro insanlara güzellik sunmak üzere üretilir. Sunulana bir mesaj da veriyor olsa, güzellik sunma ilk ve değişmez işlevidir. Bina, alet, eşya, giysi gibi eserler, bir eyleme cevap verme özelliğinin yanı sıra, insanın güzellik ihtiyacını karşılamak üzere biçimlendirilirler. Mobilyalar da, insanların günlük eylemlerini gerçekleştirebilmek üzere üretilirken, insanın güzellik ihtiyacını karşılaması gözetilerek üretilen araçlardır. İnsan bulunduğu çevrede güvenlik, korunma, savunma ihtiyacı duyar. Bunlar fizyolojik ihtiyaçlardır. İçinde bulunduğu çevrede yaşamını devam ettirebilmesi için bir takım mekânlar yaratır. Yaşamını devam ettirebilmesi için kurduğu bu çevrede, maddi rahatlık, konfor ihtiyacından ortamını düzenler. Ortamı düzenleme, iyileştirme anlamına da gelebilen çevresini bu düzenleme eylemi, mobilyalar yardımı ile yapılmaktadır. Mobilyaların biçimlenmesine objektif ve sübjektif faktörler etki eder. Objektif faktörler ölçülebilen değerlerdir. İnsanın antropometrik ölçüleri, kendi eliyle oluşturduğu ve içinde bulunduğu doğal çevre özellikleri, yaşamını sürdürebilmesi için gerçekleştirebilmek zorunda olduğu eylemler ve malzeme çeşitleri objektif faktörlerdir. Sübjektif faktörler ise kişiye göre değişen değerlerdir. Toplumun değer yargıları, tasarımcı faktörü, iletişim ve kullanıcı ile tasarımcının özgünlük eğilimi mobilyaların biçimlenmesine sübjektif etki eder. Aynı malzeme ile benzer çevre koşullarına, belli işlevi karşılamak üzere üretilen mobilyaların diğerlerinin arasından seçilebilir olmasının gerek şartı işlevini karşılamasının yanı sıra, diğer Güzel sanat dallarında olduğu gibi komposizyon değerlerini içermesi, kişinin statüsünü belirlerken, ona ayrıcalık sağlayabilmesidir. Anahtar Kelimeler: Mobilya, işlev, biçim, objektif, sübjektif. ABSTRACT Picture, statue, music, theatre are Produced to offer the beauty for all the people. To offer the beauty is the first and unchangeable function as they give a message for the people. The works like building, object, tool and clothes etc. are given shape to answer some functions of the people and the sametime they give us the necessity of beauty. While the furnitures are producing to do daily functions of the people, as they are thought the symboles of the beauty. The furnitures are classified about their state, there are three parts; one of them is moving furniture, the other is half moving furniture and the last one is motionless furniture. If the furnitures are classified about their structure, there are two parts; first is skeleton system and the second is able to carry up itself with their own shapes. Some objective and subjective factors effect to give shape to the furniture. The objective factors are measured things. Some of them are antropometric size of the people, the natural surrounding properties what are produced by the people and living in, the functions that are done for living and the materials. And the subjective factors are changed by the people. The worth of the community, the factors of the designer, communication, user and the orjinality of the designer effect to give shape to furniture as subjective. If the furniture is produced the same material in the same natural environment and we want it prefer to others; the necessary conditions are balance of the furniture, determinations of the precedence of the people and privileged of the people. At the giving up to shape to the furniture, balance condition is interested in the symmetry, the asymmetry, the effect of the dominant element, rhythm, contrast and harmony of the balance. Tez Adı : Yüzeylerin Dokusal İfadeleri İle Mekân Kimliğinin Oluşturulmasında Yapısal Çözümlemeye Dayanan Bir Yöntem Önerisi Yazar Adı: Didem BAŞ Danışman: Doç. Nuran YENER Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi Teslim Tarihi: 2000 ÖZET Mekân, kullanıcının algısal etkileşim arayışlarına cevap veren tasarımcının yarattığı bir bildirişim ortamıdır. Bu ortam içinde tasarım etkinliğini kapsayan bir mekân dilinin oluşturulması, dilbilime dayanan göstergebilim kuramları içinde gerçekleştirilebilmektedir. Mekân sanatında gerekli akademik eğitimin temelini oluşturan tasarımcı kimliğinin benimsetilmesi süreci ancak böyle bir üst dilin yapılandırılması ile işlerlik kazanacaktır. Mekân, bir veya birçok yüzeyin uzaysal koordinatlar içinde belirli bir kurguya dayanarak örgütlendiği sanatsal bir anlatımdır. Bu anlatım içinde tasarımcının, yüzeyleri oluşturan malzemelerin dokusal ifadeleri ile mekân kimliğini kurgulanmış bir metin olarak okuyabilmesi için gerekli, anlatım-iletim mekânizmasını kapsayan bir yöntem önerisinin geliştirilmesi çalışmamızın amacım oluşturmaktadır. ABSTRACT Space is the informing environment created by designer for the demand of sensational influence. The formation of a space language extended design activity in this environment can be realized in concerning semiotical theories. The period of designer identity constition as the base of the academic education about the art of space will be able to get fluency only with the structural formation of such a super-language. Space is the artistic expression consisting the organization of one or more surface in space coordination system dealing with an identical concept. Suggesting a method consisting of informing transmittal mechanism needed for the designer in this expression to read the identity of the space as a composed reading with the senses of materials that form surfaces is the aim of our study. Tez Adı : Kurum Kimliği ve Banka Şubeleri Yazar Adı: Funda Bahar ÜLKER Danışman: Prof. Nuran YENER Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi Teslim Tarihi: Mayıs- 2001 ÖZET Araştırmanın amacı, İstanbul'daki banka şubelerinin; kurum kimliğinin bir öğesi olan görsel kimliklerini oluştururken iç mimari tasarım konusunda yaptıkları uygulamaları ve bu uygulamalar konusunda İstanbul'da İç Mimarlık Bölümü olan üniversitelerin mimar ve iç mimar öğretim elemanlarının değerlendirmelerini saptamaktır. Bu saptama göz önünde bulundurularak, banka şubelerinin görsel kimliklerini oluştururken, iç mimari açıdan hangi boyutlara önem verdikleri ortaya çıkacak ve kimlik ile mekân arasındaki bağlantının analizi yapılacaktır. Tez çalışmasının I Bölümünde; kurum kimliğinin tanımı, tarihçesi, yapıları, etkileşim içinde olduğu alanlar ve öğeleri üzerinde durulmuştur. İkinci Bölümde ise, kurum kimliği ile mekân arasındaki ilişkinin açıklanabilmesi için, algılama kavramı, algılama, konusunda kurumsal yaklaşımlar ve mekânsal algılama kavramı açıklanmıştır. Üçüncü bölümde; araştırmanın modeli, evren ve örneklemi, verilerin toplanması ve çözümü anlatılmıştır. Kurum kimliği çalışması sadece İstanbul'daki ticari bankalar üzerinde yapılmıştır. Araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Tesadüfî örneklem yolu ile seçilen beş bankanın kurum kimliği çalışmaları incelenerek mevcut durum betimlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca İstanbul'da İç Mimarlık eğitimi veren dört üniversitedeki mimar ve iç mimar öğretim elemanlarına bankaların kurum kimliği çalışmalarına ilişkin görüşleri soru listesi aracılığı ile sorulmuştur. Dördüncü bölümde, banka şubelerinin görsel kimlik çalışmaları anlatılmış ve uygulanan anket sonucu ortaya çıkan uzman görüşleri tablolar ile gösterilmiştir ve yorumlan yapılmıştır. Beşinci bölümde, araştırmanın sonucu ve önerilere yer verilmiştir. Araştırma sonucunda banka şubelerinde yapılmış olan görsel kimlik çalışmaları ile öğretim elemanlarının bu konudaki algılamaları arasında benzerlik olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak, iç mimari tasarım çalışmalarının banka şubelerinin görsel kimlik oluşturmasında önemli bir yeri olduğu görülmektedir Anahtar Kelimeler: Kimlik, Kurum Kimliği, Görsel Kimlik, Algılama, Mekânsal Algılama ABSTRACT The purpose of the study is to determine practices of branch offices of banks located in Istanbul about interior design while constructing their visual identity which is part of corporate identity, and views of faculty members from Istanbul universities those have Department of interior Architecture. By taking this into attention, it will become obvious which dimensions of interior design is attached greater importance while branch offices of banks constructing their visual identities, and the connection between identity and place will be analyzed. In the first part of the study, definition, history, structure, interactive areas and factors of corporate identity were emphasized. The term perception, theoretical approaches on perception, and the perception of place were analyzed in the second part in order to be able to explain the relationship between corporate identity and place. In the third part, research method, the universe and sample of the study, data collection and its analysis were elucidated. The work of corporate identity was conducted on commercial banks located in Istanbul. Survey model was employed in the study. The current situation was tried ı to be described by analyzing works of the construction of identity of five selected banks via random sampling. Furthermore, views of faculty members from four universities located in Istanbul and have the Department of interior Architecture were asked via a questionnaire. In the fourth part, works of branch offices of banks on visual identity was evaluated; views of experts taken via the questionnaire and they were interpreted. In the final part of the study, results and prospect were listed. The study demonstrates that there was a similarity between works of visual identity made by branch offices of banks and views of faculty members on the subject. In conclusion, interior design has an important place in the construction of visual identity of banks. Keywords: Identity, Corporate identity, Visual identity, Perception, Perception of Place Tez Adı : Yüzeylerin Dokusal İfadeleri İle Mekân Kimliğinin Oluşturulmasında Yapısal çözümlemeye Dayanan Bir Yöntem Önerisi Yazar Adı: Didem BAŞ YANARATEŞ Danışman: Prof. Nuran YENER Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi Teslim Tarihi: Haziran- 2001 ÖZET Sosyal bir varlık olan insan, yaşantısının her anında bireysel kimliğinin gerektirdiği yaşam koşullarına uygun ortamların arayışı içindedir. Bu ortamların yaratıcısı olan tasarımcı, kullanıcıya arayışı içinde olduğu yaşam tarzım "mekân" olarak sunmalıdır. Mekân kimliği; kullanıcının, kendisine sunulan yaşama ortamını benimsemesini sağlayan, sosyo-kültürel yapısına uygun etkileşimlerin, tasarımcı tarafından mekân aracılığı ile ifade edildiği bir "bildiri" dir. Her biri farklı sosyo-kültürel yapıya sahip kullanıcı kitlesine cevap verebilen mekânlar yaratabilmek için tasarımcı, kullanıcının algılayabileceği evrensel bir tasarım dili kullanmalıdır. Kullanıcıya, arayışı içinde olduğu mekân kimliğini, tasarım olarak anlatabilmesi için tasarımcı, belirli ifadeler taşıyan mekânsal öğelerin anlam karşılıklarını yorumlayabilmelidir. Mekân dili olarak tanımlayabileceğimiz, böyle bir, anlatım mekânizmasının mantıksal bir düzen içinde kurulması anlamına gelen yapılandırma, ancak dilbilgisi kurallarının belirlendiği yapısal çözümlemeye dayanan bir yöntem geliştirilmesi ile mümkün olmaktadır. Mekân kimliğinin anlatılabilmesini sağlayan yapısal çözümleme; dilbilim başta olmak üzere, tüm sanat dallarının ve tasarım etkinliğine dayanan tüm disiplinlerin toplumların sosyo-kültürel kimliklerini anlatan, evrensel nitelikte birer iletişim aracı gibi ele alınmasını sağlayarak başlı basma bir yöntem bilimi olan "göstergebilim"'in kuramları içinde gerçekleştirilebilmektedir. Tasarım etkinliğine dayanan diğer tüm disiplinlerde de olduğu gibi, iç mimarlık alanında da tasarımcıya, "kullanıcının sosyal bir varlık olarak aradığı duygusal etkileşimleri mekânda özgün bir anlatım içinde ifade edebilme" yetisinin kazandırılması; mekânların yaşayan, kimlikli birer sanat tasarımlan olarak ortaya konulmasında mesleki eğitime bağlı önemli bir etkendir. Bu önem üzerine gerçekleştirilmesine gerek duyduğumuz çalışmamızda; "kullanıcının, mekânı oluşturan yüzeyler ile karşılaştığı andan itibaren gerçekleşen görsel algı sonucunda fark ettiği dokusal ifadelerin, mekân kimliğinin oluşturulmasında tasarımcı tarafından yorumlanmasına dayanan bir anlatım, analiz yöntemi" önerilmektedir. ABSTRACT Every instant of his life human as a social living creature is in the search of suitable environments to his living conditions needed for his individual] identity. Designer being the creator of these environments has to perform the life styles as "the space" that the user is in expected. The identity of the space that is expressed by the designer in the mean of space is a "proclamation" of the suitable effections to socio-cultural structure of the user that provide him to adjust the living environment which is being performed to himself. A universal design language that the user can perceived has to be used by the designer for creating the spaces answering each of the users who has individual socio-cultural structure. For performing to the user the identity of the space as a design that he is in expected the designer should have to interpret the meaning of the special components carrying definited statements. The structuring means the setting of such an expression mechanism which we can define as the space language in a logical order is being possible by only suggesting a method based on the structural analysis in defining of the linguistic rules. The structural analysis providing the mean of the space can be expressed can be realized in the theories of 'the semiotic" which is an individual methodical science providing to study all the art science, all the disciplines based on the design activity and before all else the linguistics as a communication canal in the mean of the universal expressing the socio-cultural identities. The earning to the designer in interior architecture as in all other disciplines based on the design. activity of the ability "performing the semimental influences which is expecting for the user as a social living in an original expression" is an important factor dependent on academicals education for creating the spaces as a living, identical product of art in our study that we needed to realized for this purpose "An expressing, analysis method based on, the statement of the textures noticed in the result of the visual sensation of the user occurred in the first contact with the surfaces of the space explained by the designer in forming space identity" is being suggested. Tez Adı : Erken Cumhuriyet Dönemi Konutlarında Mekân ve Mobilya Yazar Adı: H.Şebnem UZUNARSLAN Danışman: Prof. Oya BOYLA Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi Teslim Tarihi: Mayıs-2002 ÖZET ‘Erken Cumhuriyet Dönemi Konutlarında Mekân ve Mobilya’ların araştırıldığı bu çalışmada, konutlar dönem içinde gösterdikleri mekân özelliklerine göre değerlendirilmiş ve bu mekânlarda kullanılan mobilyalar incelenmiştir. Birinci bölümde Cumhuriyet döneminin başlangıcından itibaren yaşanan değişim süreci, toplumsal, ekonomik ve kültürel boyutları ile ele alınmış, bu sürecin kent ve kırsal bölge konutlarındaki mekânsal etkileri ortaya konmuştur. İkinci bölümde dönemin kent yapılarındaki iç mekânlar, konut tipleri, plan özellikleri ve oda düzenine bağlı olarak belirginleşen özellikleri ile irdelenmiştir. Mekân düzenini etkileyen unsurlar da tüm boyutları ile ele alınmıştır. Üçüncü bölümde Cumhuriyetin ilk yirmi yılının mekânlarında kullanılan mobilyalar, kullanım ve biçimsel özellikleri ile değerlendirilmiştir. Seçiminde rol oynayan etkenler belirlenmiş; işlevlerine göre sınıflandırılan mobilya türleri ayrı ayrı incelenmiştir. Dördüncü bölümde mekân ve mobilyaları ile dönemin özelliklerini taşıyan konut örneklerine yer verilmiştir. Sonuç bölümünde ise "Erken Cumhuriyet" dönemi konutlarının mekân ve mobilyalarında belirginleşen özellikler ve dönemin günümüze etkileri değerlendirilmiştir. ABSTRACT In this thesis studying "interiors and Furniture in the Houses of Early Republican Period" , houses are evaluated according to their special properties and the furniture used in the interiors are examined. In the first chapter, the changes occurring since the beginning of the Republican Period have been considered according to the social, economic and cultural aspects; the special effects of this process on urban and rural houses are shown. In the second chapter, the city house interiors of the period are examined by their properties determined according to the house types, layouts and room arrangements- The elements effecting special order are considered with al their aspects. In the third chapter, furniture used in the first 20 years of the Republic are examined by their form and functional properties. Factors playing a role in the choices of furniture' are determined. Furniture types being classified by their functions, are studied one by one separately. In the fourth chapter, house examples carrying the properties of the period are studied by their interiors and furniture. In the conclusion part, properties seen in the "Early Republican Period" house interiors and furniture as well as effects of this period to today are determined. Tez Adı : Bilgi / İletişim Çağı ve Mekân Tasarımı Yazar Adı: Didem BEDÜK Danışman: Yrd. Doç. Dr. Saadet AYTIS Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi Teslim Tarihi: Mart-2003 ÖZET "Bilgi/İletişim Çağı ve İç Mekân Tasarımı" konulu bu çalışmada bilgi ve iletişim çağında ortaya çıkan akımlar incelenmiş, bunların etkisinde gelişen iç mekân tasarımları araştırılmıştır. Birinci bölümde 1970'lerde gelişen bu dönemin tanımı, kapsamı ve gelişimi araştırılmış; yeni teknolojilerin getirdiği imkanlar belirtilmiştir. Daha sonra teknolojik, gelişmelerin 20. yüzyılın son çeyreğinde insana olan yansımaları ve bu değişimlerin toplumun, yaşamım olumlu ve olumsuz olarak nasıl etkilediği ele alınmıştır. İkinci bölümde bilgi-iletişim çağına geçiş yılları olan 1970-1980 yılları arasındaki on yıllık dönemde gelişen sosyal yaşam aktarılmış; bu atmosferde ortaya çıkan mimarlık ve tasarım alanlarındaki akımlar araştırılmıştır. İç mekân tasarımlan ise onları etkileyen unsurlar incelenerek örneklerle anlatılmıştır. Üçüncü bölümde ve dördüncü bölümde sırayla 1980-1990 yılları ve 1990-2000 yılları arasındaki on yıllık periyotlarla aynı şekilde ele alınmıştır. Her on yıllık dönem sonunda bölüm değerlendirmesi yapılmıştır. Beşinci ve son bölümde ise araştırmalar sonucunda bilgi-iletişim çağında iç mekânların belirginleşen özellikleri ile her on yıllık periyodun birbirinden farkları ortaya konulmuş; gelecekte oluşabilecek teknolojiler ile bunların tasarıma ve yaşama etkilerine dair düşünceler belirtilmiştir. ABSTRACT In this thesis studying the subject "Information/Communication Age and Interior Design", the movements of this era have been examined and the research about interior space designs developed by these influences have been done. In the first chapter the definition, content and the development of the information and communication age has been given; the possibilities of the new technologies are shown. After that the reflections of developing technologies on mankind with the positive and negative aspects of these changes on social life in the last quarter of the 20th century have been discussed. In the second chapter the social life in the decade of 1970-1980 as the transition years to the information-communication age are given and architectural and design movements that came up in this atmosphere are examined. Also the interior designs are shown evaluating the elements effecting the examples. In the third chapter and the fourth chapter, the years between 1980-1990 and 1990-2000 are considered in the same way as ten year periods. At the end of every decade there is a chapter analysis. In the fifth and last chapter, the properties of the interiors that came up as a result of our studies about this era and the differences between every decade have been shown. Also, thoughts about the effects of the upcoming technologies on design and our lives in the future are considered Tez Adı : İnanışların Mekânın Betimlenmesi Üzerindeki Etkileri Yazar Adı: Osman ARAYICI Danışman: Prof. Erol TÜRKGENÇ Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi Teslim Tarihi: 2003 ÖZET Mekân tüm algılanabilir özellikleriyle kullanıcıyı kuşatan, algılanabilir özelliklerinin de dışında kalan tüm özellikleriyle kullanıcısını etkileyen, kullanıcısından mesajlar veren, zamanla, çevresiyle sürekli etkileşim içinde olan fiziksel bir varlık olup aynı zamanda kavramsal olarak da çeşitli bilim dallan tarafından incelenmiştir. Mekân tasarımı yapılırken kullanıcısının fizyolojik olduğu kadar moral değerleri de göz önünde bulundurulur. Moral değerleri pek çok sosyolojik araştırmaya konu olmuş geniş bir inceleme dalıdır. Biz bu tezimizde mekân tasarımına etki eden moral değerlerinden inanışların hem tasarımcı hem kullanıcı üzerindeki etkilerini inceledik. Giriş kısmında mekân, inanç ve betimleme konularına genel bir bakış yer alırken, birinci bölümde; algı, algı inanç ilişkisi ve inançlar, ikinci bölümde; mekân konusu, mekânın çeşitli bilim ve sanat dallarında yorumlanışı, üçüncü bölümde; betimleme, betimlemenin çeşitli bilim ve sanat dallarındaki yorumlanışı, son bölüm olan dördüncü bölümde ise mekânın betimlenmesini etkileyen faktörler yer almaktadır. ABSTRACT Space is an entity that swaddles one with its perceptible specifications and also transmits hints from one with its non perceptible specifications is interactive with time and environment and has been analysed from the point of its conceptual peculiarities by science and art disciplines. Psychological data is also assessed when space is designed with physical data. Psychologic data is a wide issue of social sciences. In this thesis we analysed the affects of beliefs on the designer and user when space is designed. In the head words there is a brief definition of beliefs, space and description. in the first chapter there is perception and beliefs and the relations between two concepts, in the second there takes place the definitions and interperations of space by different art and science disciplines, in the third chapter there is the description and in the final part there is the description of space and the affects that interact on description of space. Tez Adı : Konut Mutfağı Tasarımında Teknolojinin Etkileri Yazar Adı: İsmail EMRE KAVUT Danışman: Prof. Onur ALTAN Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Sanatta Yeterlik Tezi Teslim Tarihi: Ocak- 2004 ÖZET Bilim ve teknolojideki gelişmeler sayesinde elde ettiğimiz her türlü yenilik, daha önce varlığı dahi söz konusu değilken, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmekte, bu sayede her tür üretim alanında oluşan rekabet ortamı üreticileri devamlı yenilikler yapmaya yönlendirmektedir. Teknolojik gelişmeler insanları elbetteki yeniliklere, yeni şeyler üretmeye ve kullanmaya yönlendirmektedir. Değişik görüntü ve tarzda üretim yapmak kullanıcı ihtiyaçlarını en sağlıklı şekilde karşılayacak, kullanımı ve bakımı kolay, verimi, yüksek ve uzun ömürlü ürünler tasarlamak ve üretmek olmalıdır. Günümüzde kullanılan konut mutfağında kullanılan teknoloji, günümüz yaşantısının bir örneği olarak karşımıza çıkmıştır. Yüzyılımızda yaşam çok hızlı çok işlevli; olarak devam etmektedir. Bu paralelde konutlarımızın mutfak mekânlarında aynı hızı ve işlev yelpazesini görebiliyoruz. Günümüz yoğun temposunda bir şeyler yaparken, bir şeylere yetişirken yemek işlemlerini de halletmek için bu teknolojilerden yaralanırız. Tezimin içindeki bölümleri kısaca açmak istersek; Birinci bölümde; yemek ve insan birlikteliğini incelemeye çalıştık, insanoğlunun var oluşunla beraber karşılaştığımız ve bizler için yaşam için zorunlu olan yemek eylemini, bununla beraber yemek yeme eyleminin çağlar boyu nasıl geliştiğini incelemeye çalıştık. Bu gelişimle beraber yaşadığımız konut mutfaklarının da çağlar boyu geliştiğini, sosyal değişimlerden nasıl etkilendiğini, dönemin teknolojisinin nasıl kullanıldığını anlamaya çalıştık. İkinci bölümde ise; İç mimari tasarımda mutfağın yerini ve önemini, insanlar için mutfağın önemini, sosyolojik olarak insana etkilerini insanın (yani kullanıcının) konut mutfağı ile ilişkisini, yemek yeme eyleminin nasıl geliştiğini ve mimari bakımdan yemek yeme eyleminin nasıl gerçekleştiğini ve temel kavramlarının ne olduğuna değinmeye çalıştık. Üçüncü bölümümüzde; konut mutfağında kullanılan tüm bileşenleri inceledik. Konut mutfağımızın içinde kullanılan depolama elemanlarından, dolaplardan başlayarak aksesuarlarına, aydınlatma elemanlarına varana kadar inceledik ve konut mutfağına teknolojik olarak neler getirdiğine, konfor ve yaşam şartlarımızı nasıl etkilediğini anlamaya çalıştık. Sonuçtan önceki bölümümüz de yani dördüncü bölümde ise; Teknolojinin konut mutfağına etkilerini, buna bağlı olarak gerekli teknolojik faktörleri, değişik kültürlerin ve ırk çeşitliliklerinin etkilerini, konutlarımızdaki mutfak tiplerini (gerek işlevsel, gerekse mimari biçim) inceledik. Bu veriler ile ' kullanılan teknolojik altyapıları ekipmanları, malzemeyi, konut mutfaklarında teknolojinin işleve üretime ve servise etkilerini, konut mutfaklarında yeni yaşam standartlarına göre yiyecek hazırlamasını ve üretimini son olarak da günümüz mutfaklarını inceledik. Beşinci bölümde sonuç olarak elde ettiğimiz fikri paylaşmaya çalıştık. ABSTRACT Every newness we obtain with the help of advancements in science and technology, even its existence wasn't known in the past, is becoming a part of our life and the competition environment resulting from that development is enforcing manufacturers concentrating innovations. Technological advancements direct people towards newness and producing and using new tools. Producing in a different style and look must be producing and designing products which, meet user requirements, usable and easy to repair and efficient and durable. The technology used in residence kitchens can be considered as a representation of contemporary life. In our century daily life has a fast and multi-functional structure. From this point of view we can observe a similar tempo and function spectrum. Today, while doing something, hurrying for something we use that technology The thesis consists of following chapters; In the first chapter, the relationship of human and food and the development of the eating culture beginning from the early days of civilization has been investigated. The development of residence kitchens during centuries, in which we live, how they are affected from social changes and the application of contemporary technology has been investigated. In the second chapter, the place and importance of kitchen in interior architectural design and for people its sociological effect on people, the relation of human (or user) with the kitchen, the development process of eating, architectural effects of eating and basic concepts has been explored. In the third chapter, all the elements used in residential kitchens have been studied. The storage units used in kitchens, cupboards, accessories, lighting products are observed. Their technological effects on the kitchen and the changes on people's comfort and life conditions has been examined. In the fourth chapter; the effects of technology on residential kitchens, necessary technological factors, the effects of various cultures and ethnical differences, different types of kitchens (functional or architectural forms) in homes have been explored. The technological infrastructure used with these data, materials, tools, the effects of technology to function, production and service, the preparation of food in residential kitchen according to contemporary life standards, its production and contemporary kitchens have been studied. In the fifth chapter the conclusion has been discussed. Tez Adı : Oturma Elemanlarının Tasarımında Strüktür ve Yüzey Kaplama Malzemesinin Biçime Etkisi Yazar Adı: Atilla SÖĞÜT Danışman: Prof. Cengiz EREN Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi Teslim Tarihi: Nisan- 2004 ÖZET 21. yüzyılda, tasarımda görsel etki bütün ve onu oluşturan parçalar arasındaki ilişki bağlamında güçlenmekte ve bu olgu, biçimsel değerlerle irdelenmektedir. Oturma elemanı tasarımında görsel düzeni oluşturan biçimsel oluşumlar, parçalar ve bütün arasındaki yapısal bağlantılar ve bu kurguyu oluşturan malzeme sayesinde oluşmaktadır. Oturma elemanında biçimi oluşturan malzeme, strüktür ve yüzey kaplama materyali olarak, tasarımın gerçekleşmesini sağlayan etken faktördür. Bu araştırmada oturma elemanı tasarımına etki eden malzemenin, strüktür ve yüzey kaplama materyali olarak sağladığı görsel etki ve etkileşimleri incelenmiştir. Birinci bölümde, oturma eylemi ve oturma elemanının Antropometrik değerlere göre biçimlenişi. İkinci bölümde oturma elemanının, malzeme etkisi ile tarih boyunca biçimlenişi. Üçüncü bölümde oturma elemanının tasarımında etken faktörler ve malzeme ile biçimlenişi. Dördüncü bölümde ise tasarım prensipleri yardımı ile doğru biçimlendirme ve oturma elemanında konfor yer almaktadır. ABSTRACT In the 21th century, visual influences in desing is becoming stronger at the point of interaction between the whole and the parts of the desing and is being considered with the formal values. The forms that are shaping the visual order while designing sitting equipment are shaped by the connections between the whole and the pieces of the design and he material being used. The material used to shape the form of sitting equipment as structure and cover is the main factor that makes the design real. In this-research the visual influences and interactions by the material as structure and cover that effect to the sitting equipment design are examined. In the first chapter of this research, the function of sitting and the forming of the sitting equipment by the effect of antropometric values; in the second chapter the evolution: of sitting equipment with the effect of material during the history; in the third chapter the factors that are effecting the sitting equipment design and forming by material; and in the fourth chapter the right forming with the help of design principles and comfort of sitting equipment are explained. Tez Adı : Mobilya Tasarımında Metalin Yeri Yazar Adı: S.Selhan YALÇIN UYSAL Danışman: Yrd. Doç. Dr. Saadet AYTIS Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi Teslim Tarihi: Aralık- 2004 ÖZET Metal malzemelerden eski çağlardan bu yana pek çok alanın yanında mobilya yapımında da yararlanılmıştır. Çoğunlukla birleştirme elemanı, aksesuar ve taşıyıcı olarak kullanılan metaller, günümüzde tamamen bir mobilyayı oluşturmada da kullanılmaktadır. Tunç, aran, gümüş ve demir geçmiş dönemlerin, çelik ve alüminyum ise günümüzün mobilya yapımında en çok kullanılan metalleridir. Metallerin işlenişi geçmiş dönemlerden bugüne çok büyük farklılıklar taşımamaktadır. Isıyla ergitilerek, kuvvet etkisiyle veya kesme, delme, aşındırma yöntemleriyle biçimlendirilebilirler. Ancak, teknolojinin ilerlemesi ve yeni üretim tekniklerinin, yeni malzemelerin -kompozitler, çeşitli alaşımlar- sürekli geliştirilmesi yeni biçimler oluşturulmasına da katkı sağlamaktadır. Mobilya üretiminde kullanılan metaller, teknolojik olanakları ve psikolojik etkileriyle endüstri, tasarımcı ve tüketici açısından tercih edilebilen malzemelerdir. Malzemenin biçimlendirme ve birleştirme kolaylıkları, standart ebatlarda bulunabilmesi, dayanıklılığı; geri dönüştürülebilirliği güven vermektedir. Metaller psikolojik olarak genellikle görkemi veya ileri teknolojiyi simgeler. Ancak her metalin algılanışı ve teknolojik özellikleri farklı olabileceğinden malzemenin nerede ve ne amaçla kullanılacağına bağlı olarak seçiminin yapılması önemlidir. Örneğin, hijyen gerektiren mekânlarda paslanmaz çelik, hafifliğin önemli olduğu mekânlarda alüminyum, görkemin vurgulanması istenen mekânlarda ise tunç veya aran tercih edilebilmektedir. Teknolojinin sürekli geliştirildiği, sınırların kalktığı, herşeyin büyük bir hızla değişim içerisinde olduğu günümüz koşullan, mobilya tasarımını da etkilemektedir. Hızlı, sorunsuz ve ekonomik üretimin gerekliliği karşısında seri üretim kaçınılmazdır. Mobilya tasarımını artık teknolojik yemlikler yönlendirmektedir. Malzeme teknolojisi sürekli geliştirilirken, acımasız rekabet koşullarında öne çıkabilmek için mobilyanın psikolojik yönü de önem kazanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Mobilya / Metal / Tasarım / Teknoloji / Psikoloji ABSTRACT Since ancient times metals have been used in furniture making as well as in many other productive areas. Metals are generally used as fittings, accessory and structural elements, however today they are also used for constructing whole furniture. Bronze, gold, silver and iron have always been used in furniture making whereas steel and aluminium are the ones that are preferred today. On the basic approachs to metal processing not much has been changed since ancient times. Metal can be formed by melting, forging or cutting, punching and abrasion methods. But, technological progress and continuous improvement of new production methods and new materials -composites and various alloys- contribute to create new forms. Consumers and designers prefer metal in furniture for their technological advantages and psychological effects. Forming and joining facilities, standard size availability, strength and recycling opportunity of the material create reliance. Metals usually represent magnificence or high-tech psychologically.. However, because how each metal is perceived and its technological features may differ, it is important to choose the material according to-where it is used and what purpose it is used for. For instance; stainless steel in hygienic areas, aluminium in areas where lightness is important, bronze and gold in areas which magnificence is needed to be emphasized are usually preferred. Today's conditions including continual technological improvement, vanishing borders and rapid changes in everything also are affecting furniture design. In response to necessity of fast, problem free and economic production, mass production is inevitable. Now, furniture design is guided by technological innovations. While the material technology is constantly improved, psychological side of furniture is becoming more important to be one step forward under the crucial competition conditions. Keywords: Furniture / Design / Metal / Technology / Psychology Tez Adı : Kürerselleşmenin Mekân Kimliğine Etkisinin Ege Yerleşmeleri Örneğinde İncelenmesi Yazar Adı: İkbal Ece POSTALCI Danışman: Prof. Cengiz EREN Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi Teslim Tarihi: Ocak -2005 ÖZET Tezin amacı, mekân kimliğinin küreselleşme sürecinden nasıl etkilendiği ve nasıl bir değişime uğradığını ortaya koymaktır. Bu değişimi ortaya koymak için benzer özellikleri taşıyan mekânların bu süreç boyunca farklılaşmasının nedenleri ve sonuçlan irdelenecektir. Küreselleşme bölümünde bu süreç; ekonomik, siyasi ve kültürel boyutları ele alınmıştır. Bu süreç boyunca kültürler arası etkileşimin mekâna yansıması irdelenmiştir. Küreselleşmenin mekânsal etkileri, Ibelings'in sınıflandırmasıyla ele alınmıştır. Son olarak, bir ülkenin ya da bir bölgenin küreselleşme sürecinden ne kadar, etkilendiği gösteren ölçütler saptanmış ve ne tür verilerden yararlanılacağı ortaya konmuştur. Mekân Kimliği bölümü mekân, kimlik ve kültür bölümlerinden oluşmaktadır. Mekân bölümünde, mekân kavramı ve mekâna anlam kazandıran insanla ilişkisi irdelenmiştir. Bir saptama olarak zaman-mekân sıkışması küreselleşmeyle ilgili olarak ele alınmıştır. Kimlik bölümünde, insana ve mekâna ait kimlikler ayrı ayrı ele alınmıştır. Kent ve mimari yapı ölçeğindeki mekâna kimlik kazandıran etkenler incelenmiştir. "Mekân Kimliği"nin oluşumunda önemli rolü olan "Kültür" ayrı bir başlık altında, küreselleşmenin etkili olduğu kavramlarla beraber incelenmiştir. Küreselleşme sürecinde toplumlar arası etkileşimin hangi kültürel süreçlerle gerçekleştiği ve bunların mekânsal etkileri tablolarla açıklanmıştır. Farklı ölçeklerdeki mekânların anlamlandırılmasında ve kimlik kazanmasında değişik unsurlar etkendir. Küreselleşme sürecinin etkileri kentlerde ve yerleşme ölçeğindeki mekânlarda belirgin biçimde gözlemlenebilmektedir. Bu çalışma, küreselleşme süreciyle artan turist gelişinden etkilenen yerleşme ölçeğindeki mekânlarda irdelenmiştir. Bu ölçekteki mekân kimliğine etki eden unsurlar, doğal çevre özellikleri, yapay çevre özellikleri, toplumsal yapı/kültür olarak saptanmış ve ele alınmıştır. Ege Bölgesi'nin kültürel bir alan oluşturduğu kabul edilerek, çalışma için bu bölgedeki iki ülkeye ait yerleşmeler seçilmiştir. Bu bölgelerde yaşayan toplumların ve kültürlerin tarih boyunca etkileşimleri anlatılarak, toplumsal yapının oluşumu irdelenmiştir. Bölgede doğal çevre özelliklerinin mekân oluşumuna etkileri, seçilen örneklerdeki benzerlikleri ve farklılıkları incelenmiştir. İki karşı kıyıdan benzer topografyalardaki bu yerleşimlerdeki yapay çevre özellikleri karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Bu yerleşmelerin içinde bulundukları bölgeler ve ülkeler, küreselleşme ölçütlerine göre karşılaştırılarak, küreselleşme sürecinden ne kadar etkilendikleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Son olarak, seçilen yerleşmelerde küreselleşme bölümünde ortaya konan mekânsal etkiler irdelenmiştir. Sonuç olarak, küreselleşmenin mekânsal etkileri, aynı kültür coğrafyası içinde' yer alan iki farklı ülkeden seçilen yerleşmelerde incelenmiştir. Küreselleşme sürecinin, 'ekonomik-siyasi durum', 'göçe bağlı nüfus artışı/azalması', 'ulaşım' ve 'toplumun eğitim/kültür düzeyi' olarak adlandırabileceğimiz yerel ölçütlerdeki etmenlere bağlı olarak, 'mekân kimliğine' bağlı etkileri olduğu ortaya konmuştur. Anahtar Kelimeler: mekân kimliği, kimlik, küreselleşme, küre yerelleşme, mekân algısı ABSTRACT The aim of the thesis is to expose the changes and the influences in spatial identity through the globalization process in need of putting forward these changes, the differences within the causes and outcomes through this process, will be investigated in spaces having similar characteristics. The process has been considered in Chapter 2 titled 'Globalization within its political and cultural dimensions. Through this process, the reflections of cultural interactions in space have been exposed. Ibelings' classification proposal has been used to work out the spatial effects of globalization. Finally, the criteria about the quantity of the 'globalization process' effect on either one country or one region have been determined. These determinations helped in utilizing the type of the data. Spatial identity stated in Chapter 3, consists of 'space', 'identity' and culture. Space is exposed through the relations of human-who acquires meaning to space-and the concepts of space itself. Time and space congestion in terms of globalization has been tried to be discussed. In 'identity' (section), identities related to human and space have been examined, each in their own contents. The factors in city scale and architectural structure scale which acquires 'identity' into space, have been examined. 'Culture' (section) which has a considerable role in creating the 'space identity' has been investigated as a title itself, within the concepts in which globalization seems to be effective. Through the globalization process, to realize the impacts between the societies, their configuration of cultural processes and their spatial effects have been disclosed in the given tables. In signification of spaces and acquiring their identities in different scales, different factors are effective. The effects of 'globalization process' can easily be seen through the spaces in cities and local settlements scales which are affected by increasing tourist income. This is mostly related with the 'globalization process'. The factors that effect 'spatial identity' in this chosen scale , are determined and examined as characteristics of natura! and artificial environment, social structure/culture. Aegean Region is considered as a cultural area. Different local settlements are selected from Greece and Turkey. Social structure phenomenon of these societies and their cultures have been exposed in terms of influencing each other. The effects of natural environment characteristics on social structure phenomenon in this region are examined in terms of the similarities and differences of the selected examples. Artificial environment characteristics of these settlements chosen from opposite coasts that exist in similar topographical states are held by using a comparison method. This comparison has been verified by considering 'globalization criterion' and with the help of this process, the effects of 'globalization' in 'local settlements' 'regions' and 'countries' have been exposed. Finally, spatial effects on selected settlements which have been put forward in chapter 2,titled 'globalization' have been considered. The spatial effects of globalization are examined in local settlements chosen from 2 countries belonging to the same cultural geographic area. Due to the effects of factors such as 'economical-political state', 'increase/decrease in population', 'transportation' and 'social education/cultural level', 'globalization process' acting in different ways in each settlement due to those differentiations in local settlements has been exposed as a conclusion. Keywords: spatial identity, identity, globalization, glocalization, spatial perception Tez Adı : Renk Kavramı ve Konut İç Mekânında Tasarıma Etkileri Yazar Adı: Tülay ÖZDEMİR Danışman: Prof. Onur ALTAN Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi Teslim Tarihi: Ocak -2005 ÖZET Renk, iç mekân tasarımının en önemli öğelerinden biridir. İç mekânda yer alan tüm biçimler, yüzeyler renk farklılıkları ile daha iyi algılanır. Tasarımcı, iç mekânda hisleriyle beraber, renklerin fiziksel özelliklerini ve niteliklerinden dolayı birbirlerini nasıl etkiledikleri konularını bilerek, renk armoni yöntemlerini uygulamalıdır. Tasarımcıların bu konuda sadece hisleriyle hareket etmeleri ve renkleri tanımlamada bilimsel birikimlere sahip olmamaları bu çalışmanın yapılmasında önemli bir etken olmuştur. Rengin fiziksel özellikleri bilinmeden, konut iç mekân tasarımına etkilerinin incelenmesi, çalışmayı yetersiz kılacak ve bilimsel verilerden uzak tutacaktır. Bu nedenle birinci bölümde Renk Kavramının; rengi görme ve algılama, ışıkta ve boyada rengin durumu, renk sistemleri, rengin tanımlanma kriterleri, renk çeşitleri, renk çemberi, sıcak-soğuk renkler, renklerin niteliklerine göre birbirleriyle etkileşimleri, renk zıtlıkları, renkte kontrast ve renkte pasaj özellikleri incelenmiştir. Böylece; renk kavramı, iç mekân tasarımına etkileri konusunda ortak bir dil birliği sağlamak amacıyla incelenmiştir. İkinci bölümde, renk seçimini etkileyen kriterler ve renksel algılamanın önemini arttıran etmenler incelenmiştir. Başta psikolojik etkiler olmak üzere, şartlanmış refleksler, kullanıcı kimliği, moda, dönem stilleri, yaş-cinsiyet, coğrafi bölge, toplumsal yargılar, gelenekler inanç sistemi, renklerin sembolik ve fonksiyonel anlamları, mekânın işlevine uygunluk, mekân boyutları gibi özellikler, tasarımcıyı ve kullanıcıyı renk seçiminde etkileyen kriterler olarak ele alınmıştır. Tasarımcının bu özellikleri dikkate alması, özellikle konutta yaşayacak bireylerin farklı durumlarına göre, farklı biçimlerde ele alınması ile önem kazanır. Renklerin algılanması ise; doku, malzeme, biçim, boyut, miktar ve ışık özellikleri ile önem kazanacağından ikinci bölümün sonunda yer almıştır. Üçüncü bölümde ise, renk kavramından edinilen bilgiler ışığında rengin konut iç mekân tasarımına etkileri üzerinde durulmuştur. Bu bölümde öncelikle renklerin mekân algılamasına etkisi incelenerek tasarımdaki yerine giriş yapılmıştır. Sıcak-soğuk, doymuş-doymamış ve açık-koyu renklerde perspektif etkiler, konut iç mekânından örnekler verilerek incelenmiştir. Tasarımcının önemli bir sorunu olan amaca ve anlatım türüne uyan bir atmosfer yaratma, renkte armoni yöntemleri ve etkileri, yine konut iç mekânından örnekler verilerek anlatılmaya çalışılmıştır. Armoni yöntemleri renk çemberindeki ilişkileri, nitelik ve miktarca kullanımları göz önünde bulundurularak ele alınmıştır. Bunlar sırasıyla; yakın-uzak renkler armonisi, zıt renkler armonisi, sıcak-soğuk renkler armonisi, renk baskınlığı ve armonisi, tek renk, iki renk ve çok renk armonisi olarak incelenmiştir. Bu çalışmada amaç, mekân ifadesini en etkin biçimde sağlayan elemanlardan biri olan rengin, konut iç mekân tasarımına etkisini incelemek, renklerin uyum, beraberlik ve bütünlüklerini sağlayabilmeleri için gereken konuları ele almaktır. Bu tezde tasarımcılara kaynak oluşturabilmek için, mekânlar, konut iç mekânından pek çok örnekle anlatılarak vurgulanmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Renk, iç mekân, konut, tasarım, armoni ABSTRACT The colour is one of the most important item for the interior space. The forms there are in all interiors, the different colours of surface are better to perception. The designer knows the colour’s physical peculiarity and quality, also affectivity to each other and they apply the colour harmony method with their sensation. Designers work only with their sensation and designer's Scientific experience for the description the colours are the most important factor of this study. Unknown the colour’s physical property investigated to the interior of the residence, insufficient the work and removed from scientific data. Because of this, in this section, seen the colour perceived the colour condition on the light and on the paint, colour systems the colour criterion to description, variety of colour, colour scale, warm-cold colours, the colours impression to each other as to colour's quality, the colour's opposition, examined the contrast and passage property of the colour, so the colour concept examined to obtain the common language. In the second section, effecting of the colour choosing and increasing factor of the colour perceiving examined. First, psychological effects, conditioned reflex, user identity, fashion term style, age-sex, geographical area, social judgments, tradition-belief system, symbolic and functional meaning of the colours, function fitting of the place, size of the place; all of these items, the most important factor for a designer or a user, while the choosing the colour. Designer noticed these property, especially, it will be very important for the people that leaving in the residence. Perceiving the colours; became to importance with light property and tissue, material, form, size, quantity, so had found at the end of the second section. In the third section, in the light of the information obtained from the colour concept, effects of the colour to the interior residence are locality accented. First of all this section, the effect of the perceiving the colour to the locality is studied and entered to the design subject. The perspective influenced of colours, which are warm - cold, saturated-unsaturated, light - dark examined giving examples from the interior of residence locality. The important problem of a designer creating an atmosphere of matching to object and -expression, method and effect of harmony in the colour is told by again from the examples of residence interior locality. The harmony methods relations with colour circle are studied with considered through usage of quality and quantity. These are -arranged in order- near-far colours, colour harmony, opposite colours harmony, warm-cold colours harmony, colour dominance and harmony, single colour, two colour and many colour harmony. The purpose of this study is to examine the colour, which is one of the elements efficiently, provides locality-expression, the effect of interior locality design and harmony of the colours integrity, wholeness. In this thesis to form source for the designers with lots of examples from the interior of residence locality is tried to emphasize. Keywords: Colour, interior, residence, design, harmony Tez Adı : Kent Konutlarında Çocuk Odası Mekân Tasarımı Ve Mobilyası Yazar Adı: Didem ERTEN BİLGİÇ Danışman: Prof. Onur ALTAN Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi Teslim Tarihi: Mayıs -2005 ÖZET Kendine göre düşünme, algılama ve yorumlama biçimine sahip olan çocuk için eğitimin başladığı ilk yer (istisnaların dışında) ailesinin yanıdır. Türk toplumunda aile önemli bir olgudur, toplumun en küçük yapı taşı olarak kabul edilir ve çocuk için her türlü eğitimin verilip hayatının biçimlendirildiği bir kurumdur. Çocuğun bilgi birikiminin ve ilgi alanlarının nasıl ve ne yönde geliştiği, evindeki ortamı ile olan ilişkileri ile doğrudan ilgilidir. 19. yüzyıl sonunda J. Dewey'in felsefe ve S.Freud'un psikoloji alanında çocuklar hakkında yaptıkları çalışmalar günümüz araştırmalarına da ışık tutmaktadır. Tezin ilk bölümünde Çocuk Gelişimi, Çocuk Psikolojisi ve Deneysel Psikoloji bilim dallarından yararlanılarak kullanıcının diğer bir deyişle çocuğun, gelişimi süresince mekân ve mekânda kullanılacak diğer elemanlar ile olan iletişimi, etkileşimi, istek ve ihtiyaçlarını yönlendirecek gelişmeleri irdelenmiştir. Fiziksel, hareketsel, algısal, zihinsel, toplumsal, duygusal ve psikolojik gelişmeler başlıkları altında toplanan bu veriler mekânın ve mobilyanın biçimlenişine etki etmektedirler. Tezin ikinci bölümünde, Sanat Tarihi ve Toplumsal Tarih bilim dallarından yararlanılarak günümüz çocuk mobilyalarının biçimlenmesinde etkili olan çocuk odası mekân ve mobilyalarının tarihsel süreç içindeki gelişimi araştırılmıştır. Tarihsel perspektifte çocuğun toplumdaki yerine ve çocuk kavramının gelişimine bakıldığında Aries'e göre 16. yüzyıldan önce çocuk olgusunun bugünkü anlamında değerlendirilmediği bilinmektedir. 16. yüzyıldan önceki sanat eserleri ve belgeler incelendiğinde sadece figür olarak betimlenen çocukların günümüzün çocukluk anlayışının ötesinde mağrur kişilikleri ve taşımaları gereken diğer rolleri ile betimlendikleri görülmektedir. Öyle ki, 17. yüzyıl ortalarına değin Avrupa'da bugünkü anlamda "bebek, çocuk ve genç" ayrımının yapılmadığı ve "çocukluk" kavramının "bağımlılık" kavramı ile özdeş tutulduğu bilinmektedir. 18. yüzyılda çocukların sadece bedensel sağlık ve hijyeni ilgi konusu olmaktan çıkmış ve varlığı ile ilgili her konu araştırılmaya başlamıştır. Osmanlı'da ise, Tanzimat dönemine kadar Çocuğun ayrı bir yeri ve önemi yoktur. Tanzimat'tan önceki dönemde Osmanlı toplumundaki çocukların gündelik hayatlarına ilişkin bilgiler fazla değildir. Ancak, Padişah çocuklarının ya da üst düzey bürokratların çocukları hakkındaki bilgilere az da olsa rastlanmaktadır. Sıradan çocukların gündelik yaşamlarına ilişkin yeterli bilginin bulunamamasının nedeni, belirli yaşa değin eve bağlı ve kapalı bir hayat yaşamaları gösterilebilir. Tezin üçüncü bölümü, ilk bölümde elde edilen bilgilerin ve yapılan saptamaların ışığında çocuk odasının düzenlenme dönemlerinin belirlenmesi hakkındadır. Beş ana başlık altında toplanan bu bölümde dönemler; Bebeklik Dönemi (0–1 yaş), Çocukluğa Geçiş Dönemi (1–3 yaş), İlk Çocukluk Dönemi (3–6/7 yaş), Son Çocukluk Dönemi (6/7–1 l/13yaş), Ergenlik Dönemi (11/13–20 yaş) olarak belirlenmiştir. Her dönemin mekâna ait eylemleri ile bu eylemlere göre mekânın ve mekândaki diğer elemanların biçimlenişi ilgili resim ve çizimlerle anlatılmıştır. Bölüm sonunda örnekleme amaçlı her döneme ait mekân çizimleri yapılmış, çalışma bir tablo ile özetlenmiştir. Tezin son bölümünde, konutlardaki çocuk odalarına dair belirlenen düzenlenme dönemlerinin ve tasarım kriterlerinin gerçek hayatta üretici ve tüketici platformunda ne derecede uygulandığının sorgulanması yapılmıştır. Tüketiciler ve üreticilerle ayrı olarak yapılan kalitatif ve kantitatif çalışmalarda, MSGSÜ Fen Edebiyat Fakültesi İstatistik Bölümü ve Frekans Araştırma Ltd. Şti.'den destek alınmış ve günümüz çocuk odasına dair elde edilen veriler tablolarla yorumlanmıştır. Sonuç olarak; konutlardaki çocuk odasının tasarım sürecinde, mekânın mobilya ve diğer donatı elemanları ile beraber ele alınması gerektiği, farklı yaş dönemlerinde farklı tasarım kriterlerinin ön plana çıktığı saptanmıştır. Bu çalışma, çocuk odasının projelendirilmesinde tasarımcının sahip olması gereken bilgi birikimi ile taşıması gereken sorumluluğu ortaya çıkarmıştır. Anahtar Kelimeler: konut, iç mekân, tasarım, çocuk, çocuk odası ABSTRACT The education starts firstly in the family for a child who has a self-perception and selfdetermination ability. In Turkish community the family is the major phenomenon. The family is the nuclear community. it is an institution that the child models his /her life. The progress in the background and domains of the child is directly related with his/her relations towards setting of the home. In the late 19th. century J. Dewey's philosophy and S.Freud's psychology field studies on the children, lights the way for today's researchers. in the first chapter of the thesis, with the help of studies concerning the child growth, child psychology and empirical disciplines child's progress, his/her communication, interaction and demands, needs on the components of the setting are examined. The data gathered under the headlines of physical, behavioural, perceptive, mental, communal, emotional and psychologic developments shape space and the furniture. In the second chapter of the thesis, benefiting from Art History and Societal History disciplines, the evolution of the historical process of today's child furniture is examined. In the historical perspective when we take a look at the position of the child and the concept of the infancy progress in a society, according to Aries before 16th. century people has not given the due importance to the child phenomenon as today. When the art works and manuscripts before 16th. century are examined, apart from today's model, we see that the child has been described only as a proud mature figure. Until the middle of 17th. century there was not a baby, child and teenager classification in Europe. The "childhood" concept is considered as identical with "dependence". in the 18th. century the children's corporal health and hygiene was not the only deal and started a research. In the Ottoman Empire till the Reform Period the child did not have an important role in the society. There is not enough data before the Reform Period regarding the daily life of the children. This is because that they were isolated. But the royal children's records are available. The third chapter is about the determination of the information gathered in the first chapter in the light of designation the child room organisation periods. The periods are held in five major headlines in this chapter; the infancy period (ages between 0-1), toddler (ages between 1-3), boyhood (ages between 3-7), preteen period (ages between 6/7-11/13), teenager period (11/13-20 ages). Each period's activities and the shaping of the space and the furniture according to these activities are explained by drawings and photographs. At the end of this chapter there are case studies that presents each period's space drawings. And the study is summarized with a graph. In the end part of the thesis, the design criteria arrangement periods in child rooms in the residences, how they are applied by producer and the consumer platform in real life, are questioned. With the interviews and qualitative and quantitative studies executed between the consumers and manufacturers separately, MSGSU Science and Letters Faculty Statistics Department and Frekans Research Field & Data Processing Co. Ltd. has supported the research and today's child room data has been commented according to these graphics. As a result; the design process of the child room in the residences underlines that; the space has to be considered together with the furniture and in the diverse age periods the design criteria’s are differing. This study has put forward the responsibility and knowledge levels that a designer has to gain in order to be able to design a child room. Keywords: residence, interior, design, child, child room. Tez Adı : Akıllı Bina Sistemleri İle Etkileşimli Kişiselleşebilir İç Mekân Kavramı Ve Geleceğin Akıllı İç Mekân Tasarımı Süreci İçin Bir Model Önerisi Yazar Adı: Burçin CEM ARABACIOĞLU Danışman: Prof. Cengiz EREN Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi Teslim Tarihi: Haziran- 2005 ÖZET Akıllı bina olgusunun ilk ortaya çıkışından bu yana akıllı bina teknolojilerinde büyük gelişmeler olmuştur. Özellikle 80'li yılların başlarında yaşanan bilgi teknolojilerindeki hızlı gelişim ile insan yaşamının her alanına giren bilgisayarlar ilk akıllı bina sistemlerinin de alt yapısını oluşturmuştur. Günümüzde akıllı bina sistemleri sadece yapıların daha ekonomik işletilmesi amacıyla değil, daha fazla konforun sağlanması amacıyla da kullanılmaktadır. Çağdaş akıllı bina sistemleri bu ihtiyaca göre çok çeşitli ara birimlerle ilişkilenen komplike bir otomatik algılama, karar verme ve tepki verme mekânizması durumuna gelirken bu teknolojilerdeki son gelişmelerle artık sisteme yüklenmemiş verileri de öğrenebilme yeteneğini kazanmaktadır. Tüm ürün ve yapılarda özellikle 20.yy. yoğun bir şekilde hissedilen standartlaşma karşısında bu sistemlerin sağlamış olduğu etkileşimli kişiselleşebilirlik özelliği çok önemli avantajlar doğurmaktadır. Bu tezin amacı, "Akıllı Bina" kavramının ilk çıkışındaki halinden farklı olarak günümüzde çok daha kapsamlı hale gelerek günümüzde "Etkileşimli Kişiselleşebilir" iç mekân tasarımına ne şekilde bir alt yapı oluşturduğunu incelemektir. Bunun yanı sıra mekân tasarımcılarının yaşanan teknolojik değişimlerin de etkisiyle ortaya çıkan toplumsal talepler karşısında tasarımlarında etkileşimli kişiselleşebilirliği gelecekte de sunması olasıdır. Bu açıdan tezin sonucunda akıllı iç mekânların geleceği hakkında yeni bir bakış açısı sunularak etkileşimli kişiselleşebilir bir mekân tasarım süreci modeli önerisi getirilmektedir. Bu amaçla-hazırlanmış olan bu tez kapsamında öncelikle 1.Bölüm'de tez içerisinde kullanılan temel kavram ve tanımlar yapılmıştır. Akıllı bina kavramı, akıllı bina sistemlerinin bileşenleri, standartlaşma, kişiselleşebilirlik ve etkileşimlilik kavramlarının tanımları bu bölüm içerisinde açıklanmıştır. 2.Bölüm'de İstanbul'daki akıllı bina örnekleri analiz edilmiştir. "Metrocity" binaları, "Tekfen Tower binası ve "İş Kule" binaları bu bölümde incelenmiştir. Tüm örnek binalar hakkında tanıtıcı bilgiler verilmiş, binalarda kullanılan akıllı bina sistemlerine kısaca değinilmiş, her örnek ayrı ayrı akıllı bina kavramı açısından değerlendirilmiştir. 3.Bölüm'de akıllı bina sistemleri ile birlikte gelişmekte olan etkileşimli kişiselleşebilir iç mekân kavramı ve geleceğin akıllı iç mekânları anlatılmıştır. Bu kapsamda öncelikle mekân tasarımında standartlaşma ve kişiselleşebilirlik arasındaki ikileme değinilmiştir. Bu konuların ardından bilgi ve iletişim teknolojileri ile birlikte gelişen etkileşimli sanal ara yüzler ve etkileşimli ürünler incelenmiştir. Yukarıda bahsi geçen etkiler sonucunda ortaya çıkan akıllı bina sistemleri ile etkileşimlilik ve kişiselleşebilirlik kavramlarının iç mekânda birlikte kullanımı açıklanmıştır. 3.Bölüm'de son olarak etkileşimli kişiselleşebilir iç mekânlar ile akıllı iç mekânların geleceği konusu ele alınmaktadır. Tezin sonucunda tüm bölümlerde yapılan inceleme, alan çalışmaları ve araştırmaların ışığında konunun değerlendirilmesi yapılmış ve yeni "Etkileşimli Kişiselleşebilir Mekân”ın iç mimari tasarımında akıllı bina sistemlerinin kullanımının yeri, sağladığı imkânlar anlatılmış, bu avantajlardan verimli şekilde yararlanmak ve çağdaş iç mekân düzenlemesine akıllı bina sistemlerini "Etkileşimli Kişiselleşebilir Mekân”ı elde edecek şekilde entegre edebilmek için güncel mekân tasarım süreci ile geleceğin mekân tasarım süreci arasındaki farkları ortaya koyulmuş, "Etkileşimli Kişiselleşebilir Mekân" tasarımı süreci için bir model önerisi sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Akıllı bina, etkileşimlilik, kişiselleşebilirlik, ara yüz, otomasyon ABSTRACT There have been serious developments on intelligent building technologies since the fact of intelligent building first came on scene. Especially with the rapid development of information technologies at the beginning of 80's, the computers that have accessed every fields of human life have constituted the infrastructure of intelligent building systems. At present the intelligent building systems are used not only for operating the buildings more economically, but also for providing more comfort. According to these needs contemporary intelligent building systems are becoming a complicated mechanism of automatic perception, decision and response, related with various interfaces, as well as capable of learning the data which were not installed to the system, with the last development in these technologies. Over against the Standardization, which can be densely felt in the 20th century in every product and buildings, the characteristics of the interactively personalization of these systems are providing are cause to arise very important advantages. The aim of this thesis is to analyse differently from the "intelligent building" concept in-its emergence, how it became comprehensive and recently how it has built an infrastructure to the "Interactively personalizable" interior space design. Inter alias it is possible that the space designers are going to present the interactively personalizability in their designs in the future as a result of the demand affected with the technological changes. From this aspect as the result of the thesis, a new viewpoint for the future of the intelligent interior spaces is being presented and a model of interactively personalizable space design process is proposed. Within the scope of the thesis, on the 1st chapter the main notions and definitions, which have been used in the thesis, have received priority consideration. The concept of intelligent building, the components of the intelligent building systems, Standardization, personalizability and interactivity are defined on this chapter. On the 2nd chapter the examples of intelligentbuildings in İstanbul are analyzed. The buildings of "Metrocity", "Tekfen Tower" and "İş Towers" are examined within this chapter. Initiatory information about all of the example buildings are given, the intelligent building systems used in these buildings are briefly mentioned, and each example has been rated in terms of intelligent building notions. On the 3rd. chapter the notion of interactively personalizable interior design, which is developing with the intelligent building systems, and the intelligent interior spaces of the future are explained. Within this scope before all else the dilemma of standardization in space design and personalization are mentioned. After these subjects interactive virtual interfaces and interactive products which develop with the information and communication technologies are analyzed. As a result of these effects mentioned above, the common use of intelligent building systems and the notions of interactivity and personalization in interior spaces are explained. Finally the future of interactively personalizable interior spaces and intelligent interior spaces are discussed. As the result of the thesis in the light of the analyses, case studies and researches made in former chapters, the subject is discussed and the usage and the advantages of intelligent building systems in interior space design of the new "Interactively Personalizable Space" are explained, the differences between the recent and future space design process are displayed in order to use the advantages affectively and integrate the intelligent building systems with the contemporary interior space design to create the "İnteractively Personalizable Space" and a model suggestion for this process is proposed. Keywords: Intelligent building, interactivity, personalizability, interface, automation Tez Adı : Konutlarda Evrensel Tasarım Kavramı Ve Örnekler Üzerinde Analizi Yazar Adı: Şenay BODUROĞLU Danışman: Yrd. Doç. Dr. Saadet AYTIS Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi Teslim Tarihi: Haziran- 2005 ÖZET Evrensel tasarım kavramının doğru anlaşılması önemlidir. Evrensel tasarım kullanıcıyı temel alan, sadece engelli insanlar üzerine odaklanmayan, bütün insanları kapsayan bir tasarım yaklaşımıdır. Evrensel tasarımın tanımlanmasında ve uygulama aşamasında açık bir şekilde ifade edilen amaç şudur: Tasarlanan ürünlerin, yapıların ve çevrelerin farklı ölçülere ve yeteneklere sahip bütün kullanıcı grupları tarafından eşit şartlarda kullanılabilir olması sağlanmalıdır. Bugünün toplumundaki önemli değişimler, ürünlerin ve çevrelerin evrensel olarak daha kullanılabilir olmasını sağlayan tasarım yaklaşımının gerekliliğini ortaya koymaktadır. Gelişen teknoloji ile birlikte insanların daha uzun süre ve daha bağımsız olarak yaşamaya başlamaları konut tasarım anlayışının yeniden ele alınması zorunluluğunu ortaya koymuştur. Kişilerin farklı ihtiyaçları için farklı tasarımlar yapmak yerine herkes tarafından kullanılabilir konutlar tasarlamanın önemi anlaşılmaya başlanmıştır. Evrensel özelliklerin kullanımı herkes için daha kolay ve daha güvenlidir. Konut tasarımında uygulanması gereken evrensel özelliklerin belirlendiği tezin birinci bölümünde evrensel tasarım kavramının tanımı ve gelişimi incelenmiş, bu kavramı etkileyen kullanıcı farklılıkları ortaya konmuştur. Evrensel tasarım kavramını kapsamlı bir biçimde ifade eden prensipler tanımlanmış ve bu prensiplerle ilişkili rehberler örneklerle açıklanmıştır. Tezin ikinci bölümünde kullanıcı-konut ilişkisi temel alındığında, bütün insanlar için kullanılabilir ortam sağlayan evrensel konutların özellikleri belirtilmiş ve evrensel tasarım prensiplerinin, konut tasarımında uygulamaları ile ilgili örnekler verilmiştir. Konutlarda evrensel olarak tasarlanacak bölümler sıralanmış, tasarım özellikleri ve kullanılması gereken ürünler şekiller yardımıyla açıklanmıştır. Üçüncü bölümde ise, uygulanmış evrensel konut, mutfak ve banyo tasarımı ile ilgili örnekler incelenmiştir. Taşıdıkları evrensel özellikler, görüntüler yardımıyla analiz edilmiştir. Sonuç olarak geleceğin konut tasarım yaklaşımına rehber olabilecek bu çalışmada evrensel konut tasarımı ile ilgili uyulması gereken esaslar belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Evrensel Tasarım, Herkes İçin Tasarım, Eşit Kullanım, Ulaşılabilirlik, Evrensel Konut ABSTRACT It is important for the concept of universal design to be understood correctly. Universal design is a user based approach to design including every human being, not only the handicapped. The main purpose expressed plainly in the definition and application of universal design is this: The products, buildings and environments designed should have equal usage conditions for all user groups that have different dimensions and abilities from each other. The great changes of today’s society stresses importance to the universally useful product and environment design approaches. To rethink the residential design understanding has become a necessity for the modern people living more independently with the developing technologies. Instead of making different designs for different needs of people, the importance of designing homes able to be used by all is beginning to be understood. The usage of universal properties are safer and easier for everybody. In the first chapter of this thesis where the universal properties for house designs are defined, the definition and development of universal design concept is examined and the user differences that effect this concept are studied. The principles expressing the universal design concept are defined and guides related with these principles are explained by examples. In the second chapter, based on user-house relationship; the properties of universal houses that provide environments used by everyone are stated and examples of house design applications of universal design principles are given. The parts that are to be designed universally in houses are stated, the products to be used and design properties are explained with the help of sketches. In the third chapter, examples of applied universal residence, kitchen and bathroom designs are studied. Their universal properties are analyzed by images. In conclusion, in this study aimed to be a guide for the future house design approach, the principles regarding universal house design are determined. Keywords: Universal Design, Design for AH, Equality in Use, Accessibility, Universal House Tez Adı : Mimari Yapılarda Saydamlık ve Mekân Tasarımında Işık Kontrolü Yazar Adı: Kamuran Müge GÖKER Danışman: Yrd. Doç. Dr. Saadet AYTIS Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi Teslim Tarihi: Ocak-2006 ÖZET İnsanların yaşam alışkanlıklarına uygun yaşam çevreleri düzenleme, mimar ve içmimarların görevidir. Yaşadığımız çevrelerin algılanmasında sığın mekâna katkısı ve insanda yaratacak ruhsal etkilerinin bir tasarımcı tarafından iyi bilinmesi gerekmektedir. Bu çalışmada; mimari yapılarda saydamlık ve mekânlarda doğal ışıktan doğru biçimde yararlanılarak, hacim yüzeylerinde meydana gelen yansımalar incelenmektedir. Elde edilen sonuçlar ile doğal ışığın hacim tasarımına etkileri, uygulanmış örneklerde incelenerek değerlendirilmesi, yeni tasarımların oluşturulmasına bir doküman olacaktır. Araştırma çalışması giriş bölümü ve dört bölümden oluşmaktadır. Giriş Bölümü'nde araştırmanın; hedefi, amacı ve yöntemi belirtilmektedir. Çalışmanın sonunda sonuç ve öneriler ile yararlanılan kaynaklar yer almaktadır. Bölüm 1'de; saydamlık-kavramının tanımı ve tanımlamanın içinde var olan yan kavramların, fiziksel ve psikolojik etkileri incelenerek, ışık iletkenliğine giriş yapılmaktadır. Saydamlığa bağlı olarak gelişen ışık ve iletkenliğin güneş ışığıyla bağlantısı kurulmakta, anlatımlar şema ile desteklenmektedir. Bölüm 2'de; mimari yapılarda saydamlık kavramı ele alınıp, tarihsel süreç içindeki örnekler incelenerek, saydamlığın mimarideki gelişiminin teknolojiyle olan bağlantısı resimlerle desteklenerek anlatılmaktadır. Cephelerdeki saydamlığın, iç mekân fonksiyonlarına göre etkisi ve doğal ışığın yüzeylere yansıması şemalar ile desteklenmektedir. Geçirgenliğin malzeme ile bağıntısı kurularak örneklerle açıklamalar yapılmaktadır. Bölüm 3'de; mimari yapılarda saydamlık ve iç mekân ilişkisi kurulurken doğal aydınlatma sistemleri şemalar, resimler ve tablolarla desteklenerek anlatılmaktadır. Araştırmanın gelişimine göre yapılarda saydam olma kriterleri belirlenerek, konu ile ilgili yurt içinde uygulanan 12 örnek incelenerek değerlendirilmektedir. Sonuç olarak; teknolojiye paralel gelişen süreç içinde, saydam olma kavramının oluşturduğu doğal aydınlatmanın, iç mekân fonksiyonuna etkileri incelenerek, geçirgenlik ile malzeme bağıntısı kurulmaktadır. İncelenen örneklerin değerlendirilmesi sonucunda; duygusal faktörlerin de dikkate alınarak, yapılardaki saydamlık oranlarının ve buna bağlı oluşan aydınlık düzeylerinin uygun biçimde denetim altına alınması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Anahtar Kelimeler: Mimari Yapılarda Saydamlık, Işık Kontrolü, Geçirgenlik, Saydamlık ve Mekân, Geçirgenlik ve Malzeme İlişkisi. ABSTRACT It is the primary objective of architects and interior architects to design suitable living environments for human beings. Therefore, a designer must know how the light affects the perceptions of our living environment and what types of psychological effects it has on human beings. This study examines the reflections on Interior surfaces, in terms of benefits from appropriate utilization of natural light on interiors and transparency in architectural constructions. Obtained results pertaining to the effects of light to design surfaces, supported with adapted real case examples, will be a basis for creating new designs; This research consists of an introduction and four other parts. In introduction, this study’s objective and methodology is identified. The final section includes conclusions, suggestions and bibliography. In part one, the topic of light permeability is introduced with respect to definition of transparency, related supporting definitions and its physical and psychological effects. The relation between natural sun light and permeability and transparency is further analyzed with illustrated examples and schemas. In part two, the concept of transparency in architectural constructions is examined based on historical development. The development of transparency related with technology in architecture is explained and supported with illustrations. According to functions in interior spaces, a connection between permeability and material science is further explained with examples and transparency on front spaces is supported with drawn sketches. In part three, while the relationship between the transparency in architectural constructions and interior spaces are affiliated with the main topic; the natural illumination systems are explained with sketches, tables and pictures. Paralel to the development of the study, the criteria of being transparent are also determined and twelve applied examples in Turkey are examined in detail. Finally, the development process parallel to technology is examined with the effects of transparency by natural illumination to the functions of interiors. A relationship is further set up between permeability and material. After examining the examples, it is evident that the psychological factors must be also taken into consideration. It is necessary to control the transperancy proportions in buildings and, in paralel, the level of illumination. Keywords: Tranceparency in Architectural Constructions, Controlling the Illumination, Permeability," Transparency and Space, Relationship Between Permeability and Material Tez Adı : Aydınlatma Tasarımı ve Mağaza Kimliğine Katkısı Yazar Adı: Pınar ŞAHİN Danışman: Yrd. Doç. Dr. İpek FİTOZ Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi Teslim Tarihi: Ocak-2006 ÖZET Mağazacılıkta birincil amaç satış yapmaktır. Doğru mağaza tasarımı, potansiyel müşteriyi gerçek müşteriye dönüştürecek düzenlemelerin bir araya getirilmesidir. Aydınlatma tasannu, mağaza tasarımının en önemli bileşenidir. İç mimari detaylar ve sergilenen ürünlerin niteliği ancak doğru aydınlatmayla ortaya çıkarılmaktadır. Aydınlatma, mekânın ilgi çekici nitelikte olması için etkili bir araçtır. Bu nedenle müşteriyle iletişimin başlama noktası olan vitrinlerde ürünün dikkat çekmesi için devamlı değişen temalara uyum sağlayacak esnek ve yenilikçi bir aydınlatma sistemine gereksinim duyulmaktadır. Hatta bazen sadece binanın dış cephesi şaşırtıcı ışık oyunlarıyla aydınlatılarak bu etki yaratılabilmektedir. Diğer önemli nokta ise içeride sergilenen ürünlerin renk, biçim ve dokularının rahat ve doğru olarak algılanabilmesi için görülebilirliğin sağlanması gerekliliğidir. Ayrıca, lambaların ve armatürlerin seçimi özenle yapılmalı, kamaşma kontrollü olmalı, ürünlerin özün renklerinde algılanması için, uygun renk sıcaklığına ve yüksek renksel geriverime sahip olmasına dikkat edilmelidir. Mekânda sağlanması gereken aydınlık düzeyinin ne olduğu ve genel (direkt, yan-endirekt, endirekt ve direkt+endirekt aydınlatma) veya lokal aydınlatma sistemlerinden hangisinin tercih edilmesi gerektiği ise mağazanın hangi gruba dahil olduğuyla ilişkilidir. I. Bölge mağazalar büyük ölçekli, 'zorunlu ihtiyaçların karşılandığı mağazalardır. Mekânın tamamı genel aydınlatma ile tekdüze aydınlatılır. II. Bölge mağazalar orta ölçekli en yaygın mağaza türüdür ve genel aydınlatma ile vurgu amaçlı lokal aydınlatma birlikte uygulanır. III. Bölge mağazalar ise pahalı ve değerli ürünlerin satıldığı, tasarım ile kimliğin önem taşıdığı lüks mağazalardır. Bu grupta mağaza atmosferi ve marka kimliği önem taşımakla birlikte aydınlatma da başlı basma bir tasarım öğesidir. Lokal aydınlatma yoğun, genel aydınlatma ise çok kısıtlıdır; hatta bazı tasarımlarda mağazanın tamamı sadece lokal aydınlatma sistemi ile çözülmektedir. Mağaza kimliği yaratmak ürün pazarlama stratejisinin en önemli kısmım oluşturmaktadır. Mekânda geçirilen sürenin kalitesi de oldukça önemlidir. Müşterinin bulunduğu ortamda kendim rahat hissetmesi ve bu mekândan zevk alması mağazada uzun süre vakit geçirmesini sağlamakta, satın alma motivasyonunu daha da artırmaktadır. Ayrıca dışarıda da mağazadan övgüyle söz etmesi de sosyal yaşam içinde aktif bir reklam niteliği taşımaktadır. Bu nedenle firmalar alt yapışım özenle hazırladıkları markalarını sunacakları mağaza konseptini belirlerken, aydınlatmanın baskın olan “karakter ve kimlik kazandırma” niteliğinden faydalanmalıdırlar. Anahtar Kelimeler: Işık, Armatürler, Aydınlatma tasarımı, Mağaza tasarımı, Marka kimliği ABSTRACT Primary objective in retail is to sell. Appropriate shop design is gathering the correct applications in order to change the potential client into a real client. Lighting design is the most important component in shop design. Details of the interior design and the characteristics of the products in display can only be emphasized by a correct lighting. Lighting is an affective tool to make the spaces interesting. Therefore, an innovative and flexible lighting system that can adapt the changing themes applied in the shop windows, places where the first interaction with the client start, is needed. Moreover, sometimes only by lighting the exterior of the building by surprising light affects can give this impression. Another important point is the necessity of supplying the visibility that can help the correct perception of the texture, color and the form of the products exhibited inside. Also, selection of lambs and luminaries must be done carefully, so that they carry the correct glare control, color temperature, high color rendering index. What will the illumination level to be achieved in the space be and the decision if ambient (direct, semi-direct, indirect and direct+ indirect lighting) or local lighting should be applied depends on, in which group the shop belongs to. I. Zone shops are big-box store, shopping malls, outlet stores and are places where the obligatory necessities are covered. Complete space will be illuminated with an ambient lighting and is monotonous. II. Zone shops are the most common ones and are medium scaled. General lighting is applied together with local lighting which is used to emphasize. III. Zone shops are high-end stores where luxury and precious products are sold and design branding and identity caries an important role. In this group, shop atmosphere and brand identity are very important and illumination is by itself a design element. Accent lighting is intensive, however the ambient lighting is very limited; even in some designs complete shop is solved by local lighting systems. Forming a shop identity is the most important part of the marketing strategy. Quality of the time spent in the space is a very important output. Feeling comfortable inside and enjoying the space and as a result spending long time in the shop will create the purchasing motivation for the customer. Moreover, making a customer talk in praise about the shop is itself an active marketing for the brand. In this respect, companies, in deciding their shop concepts where they will exhibit the brands whose infrastructures have been carried out with a great care; should benefit from the dominant “character and identity addition” of illumination. Keywords: Light, Luminaries, Lighting Design, Shop Design, Branding Tez Adı : Teknolojik Gelişmelerin Konut İç Mekân Tasarımına Etkisi ve Akıllı Evler Yazar Adı: Füsun Seçer Danışman: Prof. Onur ALTAN Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi Teslim Tarihi: Mayıs- 2006 ÖZET Konut ve iç mekân düzeni ilk çağlardan bu yana toplumun gelişim süreci içinde değişim geçirmiştir. İnsanlar konutlarının düzenlenmesinde, işlev, rahatlık, dayanıklılık, maliyet ve estetik değerleri ön planda tutmuştur. Eski çağlardan günümüze kadar bu değerlerin bazıları öne çıkmış; bazıları değerini kaybetmiştir. Ancak, sanayi devrimi dönüm noktası olmuş; sanayi devrimi ile teknoloji ve endüstri gelişmeye başlamıştır. Bu gelişmeler tüm sektörleri etkilediği gibi konut ve inşaat sektörünü de etkilemiştir. Konutun yapım aşamasında ve teknolojinin konutun içine girmesiyle, konut iç mekân düzeninde de büyük değişimler olmuştur. Bu tezin amacı, teknolojik gelişmelerin konut iç mekânı üzerindeki olumlu etkilerinin ve kullanıcılara sağladığı yararların gösterilmesidir. Yaşanan teknolojik gelişmelerin de etkisiyle ortaya çıkan toplumsal talepler karsısında konutların iç mekânları da değişime uğramış; teknolojinin konutun iç mekânında yarattığı bu değişim tüm mekânları etkilemiştir. Bu nedenle tezde konut iç mekânı incelenirken bölümlere ayrılmış ve bölümlere göre değişim anlatılarak ve örnekler verilmiştir. Yakın gelecekte, teknolojinin gelişmesinin devam edeceği ve insanların taleplerinin de buna göre değişeceği göz önüne alınarak tezin son bölümünde teknolojinin konutlarda geldiği son nokta olan akıllı evler konusu incelenmiştir. Bu amaçla hazırlanmış olan tez kapsamında öncelikle birinci bölümde teknolojinin gelişim süreci incelenmiş; teknolojinin tanımı ve teknolojik gelişmelerdeki tarihsel süreç anlatılmış; tarihsel süreç, sanayi devrimi öncesi ve sonrası olarak ayrılmış, son olaraktan teknolojide büyük ilerlemelerin yaşandığı ve teknoloji devrimi olarak nitelenen 20.yüzyıl dönemi ele alınmıştır. İkinci bölümde konutta iç mekân tasarımı kavramı hakkında kısaca bilgi verilmiş, mekân, mimari mekân ve iç mekân tanımları yapılmıştır. Eski çağlardan günümüze kadar olan dönemde konut iç mekânında görülen değişimler anlatılmış ve örnekler verilmiştir. Konut iç mekânı ana bölümleri gündüz bölümü, gece bölümü ve ortak bölümler olarak ayrılmış; her bölüm kendi içinde değerlendirilmiştir. Üçüncü bölümde tezin ana konusu olan gelişen teknolojinin konuta etkisi ve akıllı evler konusu ele alınmış; öncelikle teknolojik gelişmelerin konut iç mekânına etkisi anlatılmıştır. Konut iç mekânı, tezin ikinci bölümünde olduğu gibi yine üç bölüme ayrılmış ve konutun gece, gündüz ve ortak bölümlerinde teknolojik gelişmelerin ne gibi değişimlere neden olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, bu bölümde teknolojinin çok kullanıldığı akıllı evler araştırılmış; akıllı ev tanımı, akıllı evlerde kullanılan teknolojiler, akıllı evlerin temelini oluşturan otomasyon sistemi ve bu sisteme bağlı olan diğer sistemler örneklerle anlatılmış; bölümün sonunda günlük hayatta akıllı bir evin kullanıcıya sağladığı yararlar maddeler halinde belirtilmiştir. Tezin sonucunda tüm bölümlerde yapılan araştırmaların ışığında konunun değerlendirmesi yapılmış ve konutun tüm bölümleri ele alınarak bu bölümlerdeki teknolojik ekipman ve bu ekipmanın sağladığı yararlar bir tablo halinde sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Teknoloji, konut, iç mekân, akıllı ev, otomasyon ABSTRACT Since the ancient era, the house and it’s interior formation has been changed, within the same period of development in community. Functionality, comfort, endurance, cost and easthetic has been the main factors at the organization of house. However, industrial revolution were the milestone for the development of industry and technology. This development affected house and contructions sectors as well as the other sectors. Thanks to technology, there is a great development in the formation of house interior space in the construction of house. The scope of this thesis is to indicate the positive effects of technological development in house interior design and benefits of it to the users. As a result of technological development, society demand increased terms of in alternation/change of house interior design. This development affects all the spaces as weel as house interior. So, house interior has been divided into parts its development procedure has been explained and some examples of this procedure are given in detail. In near future, considering the ongoing development of technology and changes in societal demand the intelligent house, which is the end point of technological development, is studied. Within the context of this thesis, definition and development of the technology has been reviewed. Then, historical process of technological development has been explained by dividing this process into two parts as pre-industrial revolution, post-industrial revolution. At the end of this section, the 20th century, in which the great development has taken place and which is identified as the time of technological revolution, has been discussed. In second section, a brief information is given about house interior space design and the definitions of space, architectural space, interior space have been made as well. Since the ancient time to present, the alternation of residence interior space has been explained and some examples are given within this scope. The residence interior space is divided to three parts as day-time part, night-time part and common part. Each part of residence interior space is explained in detail. In third section, the effects of developing technology on house and intelligent houses are considered. Within this context, the effects of technological developments on house interior space are explained. House interior space is divided into three parts like it is in second section. Then, the kind of changes that occurs in day-time, night-time and the common parts of house are explained depending on technological development. In addition to this, intelligent houses, in which the technological oppurtunities are widely used, are studied. Furthermore, technologies used for intelligent houses, the automation system fundemental for intelligent houses and related systems to the automation system are explained via examples. At the end of this section, the benefits of intelligent houses are listed as items/articles in daily life. At the end of this thesis, by taking the all the researches in whole contents into consideration, evaluation of thesis subject has been made. In addition to this, by taking whole parts of the house into consideration, technological equipments and the benefits of these equipments are shown as a table. Keywords: Technology, house, interior space, intelligent house, automation Tez Adı : Deniz Aracı Tasarımında İç Mimarlık Disiplininin Sınır Geçişleri ve İnterdisipliner Görünümlerinin Değerlendirilmesi Yazar Adı: Mehmet Aziz GÖKSEL Danışman: Prof. Onur ALTAN Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi Teslim Tarihi: Haziran-2006 ÖZET Bu çalışmada, “deniz aracı tasarlama sürecinin”, çeşitli disiplinler içindeki görünümleri tanıtılmış ve holistik (bütüncül) bir yaklaşımla bu görünümler incelenerek tartışılmıştır. Bu incelemede, “olası” yeni bir uzmanlık alanının çerçevesi çok genel hatlarıyla tanımlanmıştır. Bu işlem, iç mimarlık disiplininin deniz aracı tasarlama etkinliğindeki eylem ve etkinlik alanlarını düzenleme amacına hizmet etmiştir. Bu alanların tanımsızlığının ve belirsizliğinin “varlığı iddia ve savunusu”, ileri sürülen tezin çekirdeğini oluşturmuştur. Araştırmada ele alınan konular günümüze aittir. Ancak günümüz koşullarına dayanarak yapılan gelecek tasvirleri de araştırmada önemli bir yer tutmuştur. Birinci bölümde akuatik yasam pratiklerine değinilmiş, deniz aracının tarihi gelişim süreçlerine bakılarak, yolculuk kavramı ve akuatik mekânın tanımı yapılmıştır. İkinci bölümde, deniz araçlarının sınıflandırma biçimleri üzerinde durulmuştur. İç mimarlık disiplini açısından işlev temelli sınıflandırma biçimi benimsenmiş ve bu biçimde deniz araçları tutarlı bir taksonomik dizgeye yerleştirilebilmiştir. Üçüncü bölümde, öncelikle deniz araçlarının projelendirilme süreci üzerinde durulmuş ve bu süreç tanımlanırken gemi inşaatı mühendisliğinin önerdiği –dizayn spirali vb.- kurgulardan yararlanılmıştır. Bu noktada gemi inşaatı mühendisliği disiplininin, deniz aracı tasarlama etkinliğinin “tek meşru akademik temsilcisi” biçimine dönüşme süreci “iki kültür” kuramı desteğiyle derinlemesine sorgulanmıştır. Bu sorgulamada, önce modern bilimin üniversitede örgütlenmesi, sonra da disiplinler arası uzaklaşma olguları büyüteç altına alınmıştır. Ancak bu olgulara gidilerek, gemi inşaatı mühendisliği disiplininin diğer tasarım disiplinleriyle yol ayrımını hazırlayan koşullar yoklanabilmiştir. Dördüncü bölümde deniz aracı tasarımında çeşitli disiplinlerin eylem alanlarının birbiriyle örtüşen ve ayrılan kesimleri belirginleştirilmeye çalışılmıştır. Styling kavramı üzerinde durulmuş, bu kavramın deniz aracı tasarlama etkinliği içindeki anlam yükü tartışılmıştır. Böylelikle bir deniz aracı “mimarlık ürünü” kimliğiyle değerlendirilebilmiştir. Ardından bir deniz aracını mühendislik ürünü yapan nitelikler ayrıntılarıyla ortaya konmuştur. Bu bütünlüklü üstyapının kurulusu, deniz aracı iç mekânının oluşum süreçleri irdelenerek tamamlanmıştır. Bunun yanında deniz araçlarının kütlesel biçimleniş süreçlerine ve sosyokültürel alanlardaki görsel etkileşimsel kimliklerine bağlı olarak “yabancılaşma” olgusu gözden geçirilmiştir. Deniz aracı tasarlama etkinliğinde buluş ve yaratıcılık olgusuna da değinilmiş; bu sayede tasarım pratiğinin -deniz araçları temelinde- doğası ve etik sorumluluk çerçevesi belirlenmeye çalışılmıştır. Bu bulgular ışığında, ortaya konulan varsayım test edilebilmiş ve konulara parçalı bir gözlük yerine, bütünleyici bir mercekten bakmak gerekliliği kesinlik kazanmıştır. Bu aşamada holistik bir tablonun ilk taslağı ortaya konmuştur. Bu tablo belirdikten sonra, genel çerçevesi kesin hatlarla çizilmiş bir disiplin olan iç mimarlık disiplini için, deniz aracı tasarlama etkinliğinde kendi sorumluluk ve etkinlik alanını belirlemesi çok daha kolay olmuştur. İç mimarlık disiplininin gerek akademik eksende gerekse denizcilik endüstrisinde, bu yeni koordinatla olan ilişkisi sağlıklı biçimde tanımlanabilmiştir. Bu yeni gerçeklikler tablosunda bazı yasal sorumluluklar konusunda da görüş belirtilerek bu bölüm tamamlanmıştır. Sonuç bölümündeyse, araştırmanın giriş bölümünde kurulan çalışma taslağının isleyiş aşamaları değerlendirilmiş, araştırma sırasınca oluşan mesleki kaygı ve çeşitli düşünce kurguları; kendilerine eslik eden tanıt (argüman)lar eşliğinde düzenlenmiştir. Bu tanıtlar, araştırma sonunda ortaya çıkan yeni koordinatın bileşenlerini belli belirsiz önceleyen çeşitli izlerden oluşmaktadır. Bu izler sonuç bölümünün tümleşik yapısına “alıntılar” biçiminde eklemlenen uzmanca kanaatlerdir. Bunlar da, çalışma sonucunda ortaya çıkan anayapısal bütünlük içine alınmış; elde edilen kuşatıcı vargı tekrar vurgulanarak, araştırma sonlandırılmıştır. ABSTRACT In this thesis study nautical vehicle design process aspects has been presented in several disciplines. These aspects were examined with a holistic approach. These examinations put forward that a probable new profession has occured. This procedure serves to arrange the dynamics to design a vessel. The indefiniteness and undeterminedness of these fields “assertion and claims”, forms the nucleus of the thesis set forth. The subjects considered in the thesis are daily matters. Future projections have been estimated according to present conditions. In the first chapter aquatic life experiences has been mentioned. The vessel evolution chronology has been touched on and journey concept and aquatic space has been defined. In the second chapter the classification of the vessels has been stressed. According to interior architecture discipline, functional classification has been espoused and by this way vessels are accommodated into a taxonomic system. In the third chapter vessel project process is emphasized. In this process I have referred to a naval architecture recommendation, the design spiral fiction. At this point the conversion of naval architecture discipline to the “one and only legal academic vessel design representative” form process has been questioned with the “two cultures” theory. In this questioning the formation of modern science organisation in the universities and interdisciplinary divergence phenomenon has been examined. These phenomenons are realised in order to find out the conditions that set the segregation between naval architecture and other design disciplines. In the fourth chapter covering and diverging subjects of naval architecture and several disciplines has been tried to make clear. The styling concept has been emphasized in vessel design activity. By this way a nautical vehicle has been commentated through architectural identity. After this, the characteristics that make a nautical vehicle an engineering product has been put forward. This superstructure construction has been studied through the interior formation process. Besides, the nautical vehicle massive design and the alienation process bound to visual interactive identity in the socio-cultural fields has been examined. In this process invention and creativity phenomenon has been mentioned, too. Through these findings the hypothesis in this study has been tested. The interior architecture discipline and these findings has been inspected through academic and naval industry. In the conclusion, flow phases of the work draft presented in the introduction part of the study has been evaluated. The professional concern and cogitations are organised through arguments. These arguments have formed concluded opinions constructed by the extracts of the new coordinates. These opinions are mentioned in a structural unity and the clustering consequence has been emphasized and concluded. Tez Adı : 1950–1970 Arası Süreçte Sosyal Yaşam ve İç Mekânın Değişenleri Yazar Adı: Pınar ARTIKOĞLU Danışman: Yrd. Doç. Dr. Saadet AYTIS Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi Tez Adı : 1950–1970 Arası Süreçte Sosyal Yaşam ve İç Mekânın Değişenleri Teslim Tarihi: Eylül-2006 ÖZET Yaşam biçimleri, toplumun alışkanlıkları ve gelenekleri doğrultusunda şekillenen kültürel yapının bir göstergesidir. Toplumsal değişimin en belirgin ortaya çıktığı yer, ailenin günlük yaşamı ve ev kullanım biçimleri olarak değerlendirilebilir. Yaşanan ev, onu yaşanır kılan mobilyalarıyla birlikte ailenin kimliğinin ve toplumsal statüsünün sembolüdür. Mekânı ve mobilyayı kullanım alışkanlıklarına göre aileler, en belirgin farklılaşma noktalarına göre iki başlık altında irdelenebilir. Sahip oldukları aile geçmişlerine dayanan rafine kültürün bir ifadesi olarak gördükleri kültürel varlıklarını modernleşme programlarının içinde de korumaya devam eden gelenekçi aileler ve karşılarında gelenekçi ailenin aristokrasi temelli kurallarının karşısına çağdaşlaşmayı ve rahatı yerleştirmiş yenilikçi aileler yer almaktadır. Gelenekçi ve yenilikçi aileler arasındaki mekânı ve mobilyayı kullanış biçimlerinde ki farklılaşma, düşünce yapılarında olduğu kadar birbirlerinden ayrı değildir. Her iki aile yapısında da benzer yapısal değişimler ya da süreklilik gösteren tavırlar olsa da temelde düşünce yapısından kaynaklanan farklılaşmalar göze çarpmaktadır. Yürütülen araştırmanın amacı da farklı aile yapılarından gelen bireylerin ev içi gündelik yaşamlarına ait anlatılarda yer verdikleri öykülerin üzerinden ev içi mekânın ve mobilyalarının değişenlerini saptamaktır. ABSTRACT Life style is took on shape with society’s habits and traditions. The most important places of community improvement are family daily life and house using style. House and its’ furniture are the symbols of family’s identity and social statue. Families can seperated two styles according to differences between their habits of space usage and furniture usage. The former is old-line family which protects their cultures in the program of progress. The latter is innovative family which considers modernization and comfort. The space and furniture using style of old-line and innovative families are similar in spite of the differences between their ideas. The main purpose of this research is the determination of space and furniture variables between two family styles by analyzing the story of people who belong to old-line or innovative families. Tez Adı : Yapıların Otel Olarak Yeniden Kullanım Bağlamında Mekânsal Dönüşümlerinin Kavramsal ve Kuramsal Analizi Yazar Adı: Banu APAYDIN BAŞA Danışman: Prof. Cengiz EREN Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi Teslim Tarihi: Ocak- 2007 ÖZET Bu tez kapsamı içinde ele alınan araştırmanın konusu; yeniden kullanım bağlamında yapılara otel işlevinin verilmesi ve bu dönüşüm sürecinde mekânsal oluşumların mevcut örnekler üzerinden analiz edilerek, sonuçların ortaya konmasıdır. Tez çalışması giriş bölümü ile birlikte yedi bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde tezin çıkış noktasını oluşturan problemin genel tanımı bununla beraber tezin amacı, kapsamı ve yöntemi yer almaktadır. Birinci bölümde konunun ele alınışında önemli olan bazı tanım ve kavramların açıklamaları yapılmıştır. İkinci bölümde otel tarihçesi, tarih boyunca konaklama ve otelcilik sektörünü etkileyen otel kilometre tasları ve gelişmeler kronolojik olarak verilmiştir. Buna ek olarak, otel yapılarının değişim ve gelişimlerini daha iyi anlamamız için otel yapılarının tarihsel süreç içerisinde mekânsal çeşitlenmesi incelenmiştir. Üçüncü bölümde otellerin mekânsal oluşumu ile ilgili kriterler, gerekli mekân ve kullanım alanları araştırılmış, günümüz otel tasarımı için gerekli ön bilgiler sunulmuştur. Dördüncü bölümde ise yapıların yeniden kullanımı ile ilgili temel veriler incelenmiş, yeniden kullanım nedenleri belirtilerek, yararları maddeler halinde ortaya konmuştur. Daha sonra yeniden kullanım yöntemlerinde izlenecek yol için gerekli veriler ortaya konmuş, yeniden kullanım yöntemleri müdahale derecesine göre sınıflandırılmıştır. Ayrıca yeniden kullanım aşamasında tasarım açısından en uygun yaklaşımlar belirlenmiştir. Buna ek olarak yeniden kullanıma ilişkin kanun ve yönetmelikler ayrıca yeniden kullanımda çıkabilecek sorunlar ekseninde araştırmalar yapılmış ve ülkemizde bu bağlamda yapılmış değişik örnekler sunulmuştur. Beşinci bölümde otel olarak yeniden kullanım sürecinde yapının seçimi için gereken ölçütlerden bahsedilmiş, seçilen yapının otel işlevine uygunluğu ile ilgili araştırma yapılıp örnekler üzerinde analizi yapılmıştır. Altıncı bölüm tezin bir bakıma sonucunu ortaya koyan alan çalışmasını içermektedir. Bu bölümde öncelikle mekân kavramı ve otel mekânlarına kavramsal yaklaşımlar ele alınmıştır. Ardından yapıların otel olarak yeniden kullanımlarında mekânsal dönüşümlerin nasıl bir kurgusu olması gerektiği hakkında genel bir bilgi verilmiştir. Daha sonra çalışma, İstanbul’dan seçilmiş örnekler olan Four Seasons Oteli, Sumahan Oteli ve Sofa Otel özelinde yapıların tanımlanması, otel işlevine uygunluğunun denetlenmesi ve otel olarak yeniden kullanım bağlamında mekânsal dönüşümlerin değerlendirilmesi seklinde yapılmıştır. Sonuç bölümünde yapılan araştırma ile ilgili bulgular ortaya konmuştur. Anahtar Kelimeler: Otel, Yeniden Kullanım, Otel Olarak Yeniden Kullanım, Mekân, Mekânsal Dönüşüm ABSTRACT This thesis is a research about transforming buildings into hotels in the context of adaptive reusing. Some buildings are analyzed and outcomes are discussed. This research consists of an introduction part and seven sections. The introduction part includes the definition of the basic problem, the aim, the content and the method of the thesis. In the first section some relevant definitions and concepts are explained. In the second section the short history of the hotel is given. Also the milestones of hotels that affect accommodation during the past and development of hotels are explained in chronological order. In addition varieties in spaces of hotel buildings during history have been examined in order to realize the changes and the developments. In the third part criteria about the space formation of hotels are investigated and the information for todays’ hotel design is presented. In the fourth section basic data about adaptive reusing of the building are examined, reusing causes are determined and the advantages are defined as items. After that the data for the methods of adaptive reusing are defined and these methods are classified according to the interference degree. Furthermore the most suitable approaches for designing these buildings are clarified. In addition laws and regulation issues that are related to reusing and some possible problems are investigated with the aid of examples from our country. In the fifth section selective criteria for buildings which are reused as hotels are presented. Examples of selected buildings are analyzed in view of their adaptability to a hotel. The sixth section includes the field study. This section is about space concept and gives general information about how the spaces are transformed during adaptive reusing. Three hotels are selected in Istanbul: Four Seasons Hotel, Sumahan on the Water Hotel and Sofa Hotel. These buildings are first defined, and then checked whether they are functional as a hotel or not lastly how their spaces are transformed. In conclusion, the results of the research are explained. Keywords: Hotel, Adaptive Re-usage, Adaptive Re-usage As a Hotel, Space, Space Transformation Tez Adı : Türkiye Stadyumu Oturma Elemanları Tasarımında Sorunlar ve Bir Çözüm Önerisi Yazar Adı: Cem DOĞAN Danışman: Prof. Onur ALTAN Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi Teslim Tarihi: Şubat-2007 ÖZET “Türkiye Stadyumları Oturma Elemanı Tasarımında Sorunlar ve Bir Çözüm Önerisi” başlığı altındaki bu çalışmada amaç; kişinin ( o çevreyi kullananın ) , kullanımına sunulan öge ( oturma elemanı ) ile ilişkilerinin incelenmesi, bu yolla onun ( kişinin ) , o anlık durum ve tutumuna her açıdan en iyi yanıtı verebilecek tasar ölçütlerinin belirlenmesidir. Bu çalışmanın ikinci bir amacı daha vardır. O da; Tasarımcılara, bu çevreler için yapacakları tasarımlarında Kullanıcı – Çevre etmenlerini göz önünde bulundurmalarına yardımcı olmaktır. Çalışma, Giriş, 3 Ana Bölüm ve Sonuç tan oluşmaktadır. Giriş’te, Türkiye Stadyumları Oturma Elemanlarının kullanıcılar tarafından nasıl kullanıldığı çeşitli görüntülerle ortaya konmakta ve bu olgunun salt bir tasarım sorunu olduğu açıklanmaktadır. 1.inci Bölüm , “Kullanıcı Kimliği”nin incelendiği bölümdür. Bu bölümde “Kullanıcı”, önce yaşambilimsel varlık olarak ele alınmakta, Antropometrik ve Ergonomik yapı, yeti ve bunların limitleriyle ortaya konmaktadır. Gene bu bölümde, bu kez, çalışmanın eksenini oluşturan Oturma Elemanı ve bu elemanın zaman içindeki değişimi incelenmekte, bölümün sonucunda ise, ortaya konulanlarla yapılan analiz sonrası, çevreyi kullanan ( kullanıcı ) tanımlanmaya çalışılmaktadır. 2. Bölüm , “Çevrenin Bileşenleri ve Stadyum Oturma Elemanlarının Tasarımına Etkileri” başlığı altında açık ve kapalı Stadyumlar incelenmektedir. Bu çerçeve içinde Antik Çağ Stadyumları, 19. ve 20. y.yıl Stadyumları ile 21. y.yıl Stadyumları oturma elemanlarının genel bir görünümü ele alınmaktadır. Stadyum oturma elemanlarının tasarımına yön veren çevre etkenleri ve bunların tasarımları nasıl ve hangi yönde etkiledikleri açıklanmaktadır. 3.Bölüm, kişi, Stadyum açıdan incelendiği bölümdür. oturma elemanı ilişkilerinin Toplumsal (sosyolojik) Bu bölümde, Kişi (kullanıcı) – Stadyum oturma elemanı ilişkileri ve Türkiye deki Görüntüler başlığı altında kişinin içsel ve düşünsel özellikleri ve bunların ürünü olan davranış biçimleri ele alınmakta, bu davranışlara yön veren Toplumsal Etmenler açıklanmaktadır. 4. Bölüm olan Sonuç’ta ise, çalışmanın 1, 2 ve 3 üncü bölümlerinde ortaya konulanların ışığında belirlenenler değerlendirilmekte, “Türkiye Stadyumları Oturma Elemanı Tasarımı”nda kullanılması gerekli ölçütler bir çözüm önerisi olarak sunulmaktadır. ABSTRACT The aim of this study is to analyse the relationship between the subject (one who experiences the environment) and the object (the seating element) and to determine design criterion which fulfils the requirements of the user in every aspect. This study has a subsidiary aim: that is to help the designers to review the UserEnvironmental factors in their designs. This study consists of an Introduction, 3 Main Chapters and a Conclusion section. In the Introduction section, the seating habits of the Turkish people in the stadiums of Turkey have been pointed out with various pictures and this case has been clarified as a result of a design problem. In the First Chapter the user profile has been studied. In this Chapter the user has been discussed initially as a biological being, then anthropometric and ergonomic structure, ability and their limitations has been put forward. In this section also, the Seating Element’s evolution which constitutes the main subject of the study has been analysed chronologically and at the end of this section, it is attempted to describe the user. In the Second Chapter, the covered and uncovered stadiums have been studied under the topic of “Environmental Factors and Their Effects on the Stadium Seating Elements Design”. In these circumstances, the general view of the seating elements of the stadiums, including the ancient period, 19th, 20th and 21st centuries have been analysed and the environmental factors which shaped the stadium seat design has been discussed. In the Third Chapter, the user and the stadium seat relationship, under the title “Views from Turkey” has been studied sociologically. In this section, the relationship between the individual user and the stadium seats and behaviours which leads to the effects of the masses has been studied. In the Fourth Chapter, chapters 1, 2 and 3 are evaluated and a conclusion has been put forward. This has been asserted as criteria for the design issues of stadium seats in Turkey provided with recommendations for solutions. Tez Adı : İmgesel Aritmetik Yöntemiyle Mekân Tasarımı ve Bir Tasarım Örneği Yazar Adı: Özkal Barış ÖZTÜRK Danışman: Prof. Cengiz EREN Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi Teslim Tarihi: Mayıs- 2007 ÖZET İnsan tanımladığı kadar bilecek, bildiği kadar tasarlayacaktır. İnsanın yasamdaki yerine ve doğası gereği üstlenmesi gereken görevlerine bakılacağı zaman ulaşılacak sonuçların altında gizlenecek olan kavramlar, sistem ve yöntemdir. Bilgi edinme durumunu sürekli korumak zorunda olan insanın topladığı veriler uyarınca atacağı adımları hesaplayacak olmasına bakılacağı zaman sistemsizliğin beraberinde istikrarsızlığı taşıyacağı fark edilecektir. Özellikle yukarıda sözü edilen adımları bilim ve sanatla birleştirerek ulaşılamayacak kadar basit varılmayanların peşinde kosan tasarımcıların sistemsizliği ve yöntemsizliği olağan görebilmeleri düşünülemez. Bir taraftan duyargalarının açıklığına muhtaç olan diğer taraftan da sistem kurmayı ve yöntem oluşturmayı kaçınılmaz bir hedef olarak gören tasarımcının bu noktada başvuracağı tek belirleyici, tanımlarıdır. İmgesel aritmetik yöntemiyle mekân tasarımı ve bir tasarım örneği baslıklı bu çalışma, mekân tasarlama eylemine tanımlar üzerinde kurgulanmış yöntemler penceresinden bakılması gerektiğini savunmakta ve bu savı örneklenmiş bir yöntem önersiyle ortaya koymayı hedeflemektedir. Tez üç ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde imgesel aritmetik yöntemi, ikinci bölümde mekân tanımlanmıştır. Üçüncü bölümde ise tasarımında imgesel aritmetiğin kullanıldığı bir mekân örneği irdelenmiştir Anahtar Kelimeler: Tasarım, Tasarımcı, İmgeleme, Aritmetik, Mekân ABSTRACT Space Design with Method of Imaginary Arithmetic and A Design Model Human will know as much as he describe and design as much as he knows. When it is payed attention the duties necessary to take on as it’s place and human nature in the human life, the concepts which should be hided under the results to be reached are system and method. Human has to protect the status of obtaining information continous, in accordance with data collected when it is played attention to calculate the steps to be taken it will be notized that it will bring the unstability following unsystematic conditions. It is not taken into account that unsystematic designers and they can see those without method in usual in the manner of specially to take the above mentioned steps simply as not to reach. Designers who see the form method as an inevitable target and from on hand who dependent the openning of antennas and on the other hand to form system is an unique designation definitions thet he will apply at this point. This study with the headline of “space design with method of imaginary arithmetic and a design model” is defending it has to be inspected from window of methods installed ok definitions of action of design of place and this study is aimed to this thesis to put forward by a suggestion of method having sample. Thesis formed of three main sections. In the first section, imaginary arithmetic method is defined and space in second section. In third section, a sample of space that imaginary arithmetic is used in it’s design has been examined. Keywords: Design, Designer, Imagination, Arithmetic, Space. Tez Adı : Sürdürülebilir mimarlık çerçevesinde ofis yapılarının değerlendirilmesi ve çevresel performans analizi için bir model önerisi Yazar Adı: H.Umut Tuğlu Karslı Danışman: Yrd.Doç.Dr.Saadet Aytıs Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi Teslim Tarihi: Ocak - 2008 ÖZET İnsan ve çevre sağlığı sorunlarına bir çözüm önerisi olarak ileri sürülen sürdürülebilirlik kavramının gündelik yasam için uygulama metotları, diğer birçok disiplinde olduğu gibi mimarlık alanında da araştırılmaktadır. Yapılar, üretim asamalarından itibaren enerji ve kaynak tüketmekte, biyoçeşitliliğe zarar vermekte ve atık üretmektedir. Yapım, kullanım ve yıkım asamalarında, büyük ölçekleri ve barındırdıkları yoğun kullanıcı nüfusu nedeni ile çevre yükleri diğer yapı tiplerine göre çok daha fazla olan ofis yapılarının, sürdürülebilir mimarlık ilkeleri ile tasarım metotlarının gelistirilmesi, sürdürülebilirlik kavramının uygulama araştırmaları içinde önemli bir yere sahiptir. Bu çerçevede, ofis yapıları gibi çevresel etkisi yüksek yapılarda, sürdürülebilir mimarlık uygulamalarının yaygınlaştırılması ve bu tür yapıların tasarım ve yapımını teşvik amacıyla bir çevresel performans analizi modelinin oluşturulması amaçlanmıştır. Model olusturulurken İngiltere, Amerika, İsviçre gibi gelişmiş ülkelerde, sürdürülebilir yapıları bir sertifika ile ödüllendiren kurumlar ve uyguladıkları çevresel performans analizi modelleri birer ön veri olarak incelenmistir. Arastırmanın ilk bölümünde sürdürülebilirlik kavramı ve sürdürülebilir mimarlık ilkeleri tanımlanmış, bu kavram çerçevesinde ofis yapıları değerlendirilmis ve oluşturulan tasarım kriterleri ışığında yurtdışındaki modellere benzer biçimde Türkiye için bir çevresel performans analizi modeli önerilmistir. Anahtar Kelimeler: Sürdürülebilirlik, Ekoloji, Mimarlık, Ofis Yapıları,Çevresel Performans ABSTRACT Application methods for sustainability concept, put forward as a solution proposal for human and environment health problems in daily life are also being researched in the architectural field as other disciplines. Development of design and application methods for office buildings in accordance with principles of sustainable architecture has a great importance since they have a bigger amount of environmental charge due to their scale and the intense user population regarding the phases of construction, use and deconstruction. In this framework, it’s aimed to form an environmental performance analyse model by examining the certificate programmes in use abroad in order to expand sustainable architectural applications and to encourage the sustainable design Establishments rewarding the sustainable buildings with a certificate in developed countries such as Great Britain, United States and Switzerland and environmental performance analysis models of these establishments are examined before the model is formed. In the research, primarily the sustainability concept and the principles of sustainable architecture are defined, in the framework of these definitions, office buildings are assessed and in accordance with the determined design criteria, an environmental performanceanalysis model for office buildings in Turkey is proposed. Key Words: Sustainability, Ecology, Architecture, Office Buildings, Environmental Performance Tez Adı : Teknopark Ortak Kullanım Mekanlarında İç Mekan Tasarım Kriterlerinin Belirlenmesi ve Örnek Çalışma Olarak Kocaeli Üniversitesi Teknoparkı Yazar Adı: Bülent Ayberk Danışman: Yrd.Doç.Didem Tuncel Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi Teslim Tarihi: Nisan - 2008 ÖZET Teknoparklar üniversite ve sanayi işbirliğinin oluşturduğu önemli bir güç birliğidir. Tüm dünyada teknoparklarla alınan sonuçlar göz önüne alındığında Türkiye açısından sağlayacağı yararlar ortadadır. Bilim ve teknoloji üretiminde yüksek uzmanlık gerektiren çalışmaların gerçekleştirildiği teknopark, aynı zamanda içinde günün büyük bir bölümünün çalışılarak geçirildiği yaşam birimleridir. Ancak bu yoğunlaşma tek boyutlu bir çalışma süreci değildir. Çünkü her şeyden önce içinde yaratıcı düşünceyi barındırmaktadır. Bu durum tasarımcı açısından kullanıcılara farklı bir yaklaşım açısı getirmektedir. Bu yaklaşım, gözlemlenen halihazırdaki örnekler göz önüne alınarak bazı temel prensipler çerçevesinden hareket edilerek gerçekleştirilmelidir. Tez 7 bölümden oluşmaktadır. 2. 3. ve 4. bölüm, 5. bölümde ortaya konan kriterler için hazırlayıcı ve kavramları toplayıcı bir içeriğe sahiptir. 6. Bölümde bu prensipler bir tasarım önerisine dönüştürülmüş ve 7. bölüm olan sonuç ile bu öneriler ana hatları ile belirtilmiştir. 2. bölüm de tarih boyu birbirinden ayrı gelişen bilim ve teknoloji kavramlarına değinilerek açıklamalar yapılmıştır. Çağımızda bir araya gelebilmiş bu iki gücün küreselleşmeye nasıl yol açtığı ve ondan nasıl etkilendiği, ülkeler açısından artık ayakta kalmanın bir ön koşulu haline bilim ve teknoloji yönetiminin bir devlet politikası haline dönüştürüldüğü anlatılmaktadır. 3. bölümde üniversite-sanayi işbirliği tanımlanmakta; bu birlikteliğin oluşturduğu teknoparkın gücü ve etkinliği anlatılarak dünyada ortaya çıkan biçimleri ile teknoparkların bir sınıflandırılması verilmekte, kuruluş modelleri ve kurucu şirketin katılımcıları açısından sağladığı faydalar maddelendirilmektedir. 4. bölümde Türkiye’deki teknoparklar hakkında bazı bilgiler ve verilmekte ve özellikle ortak kullanılan iç mekanları fotoğraflarla anlatılarak irdelenmektedir. Dünyadaki örnekler hakkında kısa bilgiler verilmektedir. 5. bölümde teknoparklarla ilgili belirlenen bazı kriterler açıklanmaktadır. Ortak mekanlar olan giriş holü, konferans salonu, kafe, yemek salonları, sıhhi alanlar ve ortak mutfak alanları üzerinden değerlendirme yapılmaktadır. 6. bölümde KOU teknoparkı hakkında idari bilgiler ortaya konmakta teknoparkın şu anda kullanmakta olduğu binadaki mekan düzeni fotoğraflarla gösterilerek yeni öneri ortaya konmaktadır. 7. ve son bölümde yapılan çalışma ile ilgili olarak bir değerlendirme yapılmaktadır. ABSTRACT Technoparks are the efficient unity of the coorperation formed by the universities and the industry. Technoparks have produced good results in all over the world. These good results will create good examples for Turkiye as well. Technoparks are the places where advanced science and technology are developed. The people, who work for science and technology, spend many hours in the same place beyond the working hours. Technopark design should be inspired from existing technopark examples the basic design principles of the technoparks should be taken into account. This thesis consists of 7 chapters. The chapters of number 2, 3 and 4 has certain prepatory information for the chapter 5. In the chapter 6 all the information have focused on the design proposal and in the last chapter design proposals are discussed as a result. In chapter 2, science and technology have been examined in a historical perspective, social and political results of today have been explained. In the 3rd chapter, basic information about technoparks and university-industry cooperation have been examined. The selected examples from all over the world technoparks have been introduced and some basic information has been given. In 4rd chapter, technoparks of Turkiye have been introduced and some information are given. In 5th chapter, some basic design criterias have been given and discussed. In the chapter 6, as a case study, Kocaeli university technopark has been explained in detail and a proposal have been given. In the 7 th and the last chapter, an discussion has been made on the subject. Tez Adı : Sosyo-Kültürel ve Psikolojik Çevre Bileşenlerinin Mekan Kurulumuna Etkileri Yazar Adı: Yaprak Özel Danışman: Yrd.Doç.Senem Onur Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi Teslim Tarihi: Haziran – 2008 ÖZET Mekân tasarımında, kullanıcı faktörünün ve kullanıcının tüm fiziksel, psikolojik gereksinimlerine olanak sağlayacak fiziksel ortamların oluşturulmasıyla, tasarım gerçek amacına ulaşmış olacaktır. Bu noktadan hareketle gereksinimlerin neler olduğu, nelerden kaynaklandığı insanın psikolojik açıdan ne tip çevre etmenlerinden nasıl etkilendiği ve bunların geri yansıması olarak davranışlarının ne yönde geliştiği hakkında kuramlar ile ileri sürülmüş veriler incelenmiştir. Gerekli noktaların başlıklar olarak toplanması ile önerilen tablo oluşturulmuş ve kültür – mekân – davranış etkileşimi konusunda çevrenin oluşumuna katkı sağlamak amacı ortaya konmuştur. Araştırmanın ilk bölümünde tez kapsamında daha net olarak açıklanabilmesi ve çevrenin kapsamının genişliği gözönünde bulundurularak mikro çevre, yani mekân kavramı tanımlanmış, ardından asıl çalışmanın kapsadığı iç mekân tanımına geçilmiştir. Konut mekânı üzerinde tasarım yönünden tarihsel bir gelişim süreci incelenmiştir. Sonraki bölümlerde davranış, gereksinim ve mekân örgütlenmesi bileşenleri verilmiştir. Sonuç olarak da bu veriler toplanarak temel başlıklar haline getirilmiş, tasarımı gerçek amacına ulaştırmak için gerekli adımları sunan bir tablo oluşturulmuştur. ABSTRACT In the space design, by creating the physical environment, users factor and providing the physical and physcological needs of the user will make the design reach its main target. The datas examined and the theories were given for the human psychological case effects by which environment’s factors and with theirs reflections. Also in that case, it is offered what are the neccessities, where they arises from. The chart wihicih is proposed get formed and by collecting the headline, the interaction between the culture, the place and attitude offered to contribute to the environment formation. On the first chapter of the research, the space concept is described by extensive meaning and after this passed on the interior place describing. At the other chapters, attitude’s necessity proposed and with the place association’s components formed by model. Tez Adı : Ekolojik Malzeme ve Mobilya Tasarımına Etkisi Yazar Adı: Emine Yüksel Danışman: Yrd.Doç.Senem Onur Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi Teslim Tarihi: Haziran - 2008 ÖZET Günümüzde ham madde azlığı, ormanların azalması, su ve havanın kirlenmesi gibi etmenlerden dolayı çevre problemlerin ciddi bir boyut kazanması tüm tasarım alanlarında olduğu gibi iç mekan ve mobilya tasarımını da etkilemiştir. Mobilya tasarımında kullanılan malzemelerin ekolojik dengeye zarar vermeyecek şekilde seçilmesi, kullanılan malzemelerin zararsız hale getirilmesi gibi önlemlerin yanı sıra belirli tasarım akımlarının yaratılması ile çevre problemlerine karşı önlemler alınmaya çalışılmaktadır. Ekolojik yaklaşım mobilya tasarımı için ara bir dönem olarak görülür. Şüphesiz ki her malzemenin kaynağı doğadır. Ekolojik kapsamda tasarlanan mobilyalarda tasarımcıların iki türlü eğilimi vardır. Bunlardan birincisi; doğal malzemelerin kullanımını ve malzemenin olduğu gibi kullanılmasını savunurken, diğeri geri dönüşümlü ve hazır malzemelerin kullanılmasını savunur. Her iki yaklaşım kendi içerisinde tutarlı olsa da günümüzün koşulları göz önüne alındığında ikinci yaklaşım doğru kabul edilir. Çevre bilincine sahip mobilyaların tasarlanması günümüzde belirli yaptırımlarla gerçekleşebilmiştir. 1950’lerden itibaren endüstriyel üretime cevap veren alüminyum, kağıt, cam, plastik gibi malzemelerin kullanıldığı ürünler dikkati çekmektedir. Dayanıklılık ve biçimlendirmeye en uygun malzeme olarak plastik ve alüminyumun çokça kullanılması ve içerdiği katkı maddelerinin zararları nedeniyle kullanımlarında belirli kısıtlamalar geliştirilmiştir. Zaman zaman bu tür malzemelerin çokça kullanımı ham madde problemleri nedeniyle daha az kullanımına yol açmıştır. Bu nedenle kağıt, cam, atık ve hazır malzemelerin kullanımı mobilya tasarımında geliştirilmektedir. Bu tür malzemelerle yapılan tasarımlar her ne kadar dayanıklı olmasa da ekolojik dengeye sağlayacağı katkı açısından önemlidir. Tez çalışması üç bölümden oluşmakta olup, sonuç bölümünde tez konumuz üzerinde bir değerlendirme yapılmıştır. Bölüm I Çalışmamızın bu bölümünde tezimizin ana temasını oluşturan ekolojinin tanımı yapılarak, ekolojik malzemelerin tanımı, ortaya çıkaran etmenler ve özelliklerinden bahsedilmiştir. Bölüm II İkinci bölümde mobilya tasarımda kullanılan ekolojik malzemeler ele alınmıştır. Mobilya tasarımında kullanılan ekolojik malzemeler sınıflandırılarak, malzemelerin özellikleri, üretim yöntemleri ve ekolojik kapsamda mobilya tasarımlarında kullanımlarına değinilmiştir. Bölüm III Üçüncü bölüm tezimizin ana bölümünü oluşturmaktadır. Bu bölümde mobilya tasarımının tarihsel gelişiminden bahsedilerek ekolojik kapsamda değerlendirilen örneklerden bahsedilmiştir. Kullanım alanlarına göre mobilyalar sınıflandırılmış ve ekolojik kapsamda alınan önlemlerden bahsedilerek, çevresel denge konusu ile bölüm bitirilmiştir. Sonuç Çevresel problemler nedeniyle geliştirilen malzemelerin mobilya tasarımına etkileri sonuç bölümünde açıklanmıştır. Anahtar Kelimeler: Ekoloji, Mobilya, Geri dönüşüm, Ekolojik Tasarım, Çevre Tez Adı : Mobilya Tasarımı ve Yönetim Sürecinde Geleceği Nokta Yazar Adı: Zerrin Funda Ürük Danışman: Prof.Cengiz Eren Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi Teslim Tarihi: Haziran - 2008 ÖZET Mimarlık mesleği, tarihsel süreç içinde birçok değişim gösterdi. Yapı ustası mimar; tasarım, uygulama, mühendislik ve şehircilik bağlamında tek başına sistemi kurup hayata geçirirken, sistemin bütününü tasarlamakta idi. Bu alanda Mimar Sinan verilebilecek en iyi örneklerdendir. Ancak süreç içerisinde yapı ustası mimarın işlevleri, endüstrileşmenin ihtiyaç duyduğu biçimde sürekli ayrışarak bugün yaşadığımız ihtisaslaşmayı ortaya çıkarmıştır. Önce mühendislik alanı, sonra şehircilik, en sonda ise tasarım ve uygulamanın kendi içindeki ayrışması gibi. Endüstrileşme sonucu, 20 yy sonlarından bu yana ise tasarım sürecinin kısalması ihtisaslaşmanın önemini daha da arttırdı. Mekansal tasarımda, mekanın ana kurgusu, ekleri (çıkma, balkon), takıları (perde, duvar) ve hareketli elemanları (mobilyalar) ihtisas konusu olarak ortaya çıktı. Zaman içinde de farklı ihtisas konusu olan hareketli elemanlar yani mobilyalar ana tasarımın kurgusuna bağlı olarak gelişti. Mobilya imalatında sanatsal ve teknik branşlar yanında hizmet sektörü (yönetim, pazarlama, sosyoloji - psikoloji, işletme, danışmanlık) faktörlerinin de devreye girmesi ile Tasarım Yönetimi kavramı ortaya çıktı. Tasarım yönetimine bağlı olarak hareket eden bir mobilya firması tasarımın, kendi stratejik planlamasını kolaylaştırır ve teknik gelişimini, üretim ve pazarlama süreçlerini geliştirir. Bu kavram, mobilya firmaların rekabet gücüyle de yakından ilgilidir. Tasarım yönetimi, günümüzde tasarımın, iş dünyasıyla ilişkisini kurar ve tasarımın hayata geçmesini kolaylaştırır, bu nedenle yakın gelecekte önemi daha çok artacaktır. Bu yüzdendir ki, artık mobilya tasarımcısı sadece kurguda kalmayıp, arge ve teknolojinin getirdiklerinden, tasarım sürecinden, malzeme çeşitlerinden, maliyet ve zaman yönetiminden, imalat noktalarından ve ürününü gerekirse pazarlama stratejilerinden haberdar olmakla beraber yeni çağdaş dünya sosyal dinamikleri, teknolojik ve organizasyonel değişiklere göre kendini geliştirmek zorundadır. 21.yy başlarında bilgi çağındaki değişimlerin günümüzde topluma yansımasından tasarımcılarda payını almaya başladılar. Coates’e göre, 2025 itibariyle toplumda ön plana çıkacak dört tip teknoloji olacaktır; 1. Bilgi teknolojisi 2. Genetik teknoloji 3. Malzeme teknolojisi 4. Çevre ile Enerji teknolojisi. Tasarımın, bu teknolojilerin ortaya çıkması ile doğrudan bir ilişkisi olmamasına rağmen, toplumsal yansımaları sonucu etkileşimler olacaktır. ABSTRACT An architecture profession showed many changes in a historic process. An architect who is a building master is designing, applying, engineering and city planning set up a to single head system at your coherence, envisaged whole. The architect Sinan will be given the best model. The process is in however, the building master architect functions, for a need of become industrialized are continuously becoming decomposed and nowadays become experted. First engineering, later city planning and the last one designing and applying which one is become decomposed in. After industrialized, 20 century last side to the soot as the conceiving process becomes shorter expert importance becomes increased. Space at the conceiving, the space's main winder, additional (balcony), accessory (curtain, wall) and their active staff member (furniture) becoming a specialization subject. The furniture which become a different specialization subject in the time, developed by the main conceiving's winder. Artistic at furniture products and technical side, a service sector management, (marketing, sociology-psychology, management, counseling) factors enter the circuit and concept discovered Design Management. The furniture firms which are behaving suitable to Design Management, becoming their strategically plans easily and make their technical developments, productions and marketing processes. This concept is related close hard to the competition power of the furniture firms. Design Management nowadays, work set up a relation in business world and the design and conceiving to the life easily, for this reason, in the close future its importance will increase more much. Therefore, no longer furniture designer, does not stay at only winder, they be aware about arge and the technology which they brought conceiving from the process, material variety, a cost and time from management, from products points and marketing strategy the products. Besides they must develop themselves about contemporaneous new world social dynamics, technological and organizational changes. At the beginning of the 21 century, the changes at the knowledge time reflected to the community and at the designers. According to Coates, with the 2025 periods will become four type technologies in the community. 1. Knowledge technology 2. Genetics technology 3. Material technology 4. Ecological and Energy technology. Although the design process does not become relation interactions with the technologies which will appear in the future, but the societal results of they become reflected. Tez Adı : Mimari Mekanın Aktarımında Algılayıcı Hareketinin Önemi Yazar Adı: Fatih Us Danışman: Yrd.Doç.Dr.Saadet Aytıs Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi Teslim Tarihi: Aralık - 2008 ÖZET Bu çalışmada mimari mekânın aktarım tekniklerini destekleyen hareket faktörünün önemi günümüz teknolojik koşulları ile birlikte ortaya konmuştur. Bu yapılırken öncelikle gerekli tanımlamalar yapılmış, varolan ve tasarlanan mekânın aktarım teknikleri incelenmiş, son olarak da mimari mekânın görsel algısında ve aktarımında hareket faktörünün önemi örneklerle ve yeni teknolojilerle açıklanmıştır. Üçüncü bölümde, öncelikle mimari mekânın aktarım tekniklerinin tarihi süreçteki durumu incelenmiştir. Bu çalışmada mimari mekânın aktarımında algılayıcı hareketinin önemini anlatabilmek için aktarım teknikleri, varolan mekânın aktarım teknikleri ve tasarlanan mekânın aktarım teknikleri olarak iki sınıfa ayrılmıştır. Dördüncü bölümde mimari mekânın görsel algısında algılayıcı hareketinin önemi belirtilmiştir. Bu bölümde hareket faktörünün etkili olduğu mimari mekân tasarımlarından örnekler verilmiş ve mekân aktarımında nasıl kullanıldığı araştırılmıştır. Son olarak da mimari mekânın aktarımında algılayıcı hareketinin bilgisayar teknolojileri desteği ile nasıl gerçekleştirilebileceği gösterilmiştir. ABSTRACT The importance of the movement factor which supports the representation techniques of the architectural space is put forward together with the technological conditions of today in this study. While doing this, first of all the necessary definitions are made, the representation techniques of both present and planned space are properly examined and finally the importance of the movement factor in the visual perception and representation of the architectural space is explained by means of the examples and new technologies. In the third chapter, first of all the situation of the representation techniques of the architectural space in the historical process is examined. In this study, the representation techniques are separated into two classes as the representation techniques of the present space and the representation techniques of the planned space in order to explain the importance of the perceptive movement in the representation of the architectural space. In the fourth chapter, the importance of the perceptive movements in the visual perception of the architectural space is specified. In this chapter, the examples are given from the architectural space designs in which the factor of movement is effective and it is researched how it is used in the representation of the space. Finally, it is demonstrated how the perception movement could be realized with the support of the computer technologies in the representation of the architectural space. Tez Adı : Restoran Bar İşlevi Kazandırılmış Tarihi Mekanlarda Yapay Aydınlatmayla Atmosfer Yaratma Yazar Adı: Damla Altuncu Danışman: Yrd.Doç.Dr.Burak Tansel Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi Teslim Tarihi: Ocak – 2009 ÖZET Aydınlatma konusu, çevrenin görsel olarak algılanmasında önemlidir. Verilen hizmetin özelligi, mekâna yüklenen fonksiyonlar ve kullanıcıları nedeniyle hastaneler, aydınlatma yönünden diger yapılardan ayrılırlar. Hastanelerde, aydınlatma sisteminin kullanıcıların ihtiyaçlarına göre tasarlanması gerekmektedir. Bu yönüyle hastane aydınlatması, aydınlatma konusu içinde özel bir alt baslık olarak karsımıza çıkar. Tasarım bakımından basarılı bir aydınlatma sistemi, kullanıcıların psikolojik ve fizyolojik durumlarını etkileyecegi gibi ekonomik bakımdan da yarar saglayacaktır. Bu noktadan hareketle; aydınlatmanın hastane örneginde incelenmesi, hastane kullanıcıları bakımından degerlendirilmesi, farklı aydınlatma sistemlerinin karsılastırılarak ideal bir hastane aydınlatması kontrol siteminin gelistirilmesine, bu çalısmada yer verilmistir. Ayrıca günümüzün gelisen teknolojisinin sagladıgı ürünlerin aydınlatma sistemlerinde kullanımı, bu alanda gelistirilen sistemlerin hastane örneginde degerlendirmesi yapılmıs, kullanıcıların psikolojik ve fizyolojik ihtiyaçlarına cevap verirken, enerji verimliligi esaslarına göre çalısarak aynı zamanda ekonomik yarar da saglayan bir sistem önerisi getirilmeye çalısılmıstır. Sonuç olarak,halen faal olan ve mevcut aydınlatma sistemi çalısır durumda olan bir hastane seçilmis, seçilen hastanenin aydınlatma sisteminin olumlu ve olumsuz özellikleri, kullanıcıların aydınlatma sistemini degerlendirmelerine yönelik olarak hazırlanan bir anket çalısmasıyla belirlenmeye çalısılmıstır. Elde edilen veriler dogrultusunda, aydınlatmanın bir düzen dahilinde kontrol edildigi bir sistem, hastane aydınlatmasının özelliklerine göre yeniden düzenlenmistir. ABSTRACT The illumination subject is important for the visual conception of the environment. The hospitals are distinguished from the other buildings in terms of the illumination for their characteristics of the provided services, their functions imposed on the location and their user properties. In the hospitals, the illumination system should be designed in accordance with the requirements of the patients. With this aspect, the hospital illumination needs to be investigated separately within the illumination topic. An illumination system that is successful in terms of its design will influence the psychological and physiological conditions of the users as well as it will ensure advantages economical wise. From this point of view, the investigation of the hospital illumination example, its assessment from the point of the hospital users, the development of an ideal hospital illumination control system through the comparisons of different illumination systems were covered in this study. In addition, the usage of the products brought in by the enhanced technology of our age in the illumination systems and the assessments of the developed systems in this area in the hospital example were also covered in this study. Finally, we tried on bringing a system proposal ensuring advantages economical wise through operation on the energy efficiency principles while responding to the requirements of the users. Consequently, an operational hospital with the currently active and existing illumination system was selected; the positive and negative characteristics of the selected hospital’s illumination system were intended to be determined through the assessments of the users on the illumination systems via a survey study prepared for this purpose. A system, in which the illumination controlled in an arrangement, was developed for the purposes of allowing the hospital users following the rearrangement as per the characteristics of a hospital illumination in accordance withthe obtained data Tez Adı : Eski Türk Evi’nin Butik Otele Dönüşümünde Karşılaşılan Problemler (Safranbolu Evleri ve Soğukçeşme Sokağı) Yazar Adı: İlknur Yüksel Danışman: Prof.Dr.Onur Altan Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi Teslim Tarihi: Mayıs – 2009 ÖZET Turizm de, geleneksel Türk evi de ülkemiz ve İstanbul için önemli iki unsurdur. Her ikisinde de koruma ve süreklilik sağlanması gerekli bir özelliktir. Eski Türk evinin butik otele dönüşümünde karşılaşılan problemler konulu araştırma sonuçları; geleneksel Türk evinin gelecek kuşaklara korunarak ulaştırılması konusuna değişik açılardan bakılmıştır. Türk evinini değişim ve dönüşümünde ortaya çıkan teknik, teknolojik ve yasal prosedürler incelenmiştir. Geleneksel Türk evinin değişen kullanım koşulları ve gereklilikleri yeniden değerlendirilmiş, bir evin konaklama işlevine dönüşümü koruyarak yenileme açısından ele alınmıştır. Bu konudaki yasal gerekler; yetersiz ya da eksik kalmaktadır. Teknik değişiklikler yapılırken de binanın strüktür ve konstrüksiyonun özgünlüğünün korunması amaçlanmalıdır. Bu çalışma, geleneksel Türk evinin korunması ve butik otel konseptiyle yenilenmesinde; karşılaşılan sorunlar, nedenleri ve çözümleri konusunda yardımcı olacaktır. Değişim ve dönüşüm projelerinde eski dokuya ait özgünlüğün korunması ana amaç olmalıdır. Teknik ve teknolojik yeni ihtiyaçlar, eskiye ait özelliklere zarar vermemelidir. Hukuki düzenlemeler ve bu konudaki eksiklikler ve aksaklıklar kanun koyucular tarafından yeniden ele alınmalıdır. Belediyeler, yaptıkları çalışmalarla özel ve tüzel girişimlere örnek olmalıdır. Onay mercileri özgünlüğün korunması konusunda titiz davranmalıdır. ABSTRACT Both tourism and traditional Turkish house are most important for us ours country and İstanbul. For each other conservation and continuity are required one particular. “Traditional Turkish house’s transformation of boutique hotel is confronted problems (Safranbolu Houses and Soğukçeşme Street Comparative)” guest a study results; traditional Turkish house’s various point of view looked in future generations are protected transportation matter. This that matter is to studied technical, technological and legal procedure. Traditional Turkish house’s changed and transformated again realised used to exchanged and needs. This that matter is legal necessities either not enough or absence. Both technical changes are should be purposed structure’s and construction’s originality protected. Tez Adı : Mekanın Kurgulanmasında ve Algılanmasında “Bellek”in Belirleyici Etkisinin Analizi Yazar Adı: OrkuntTurgay Danışman: Yrd.Doç.Dr.Saadet Aytıs Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi Teslim Tarihi: Haziran – 2009 ÖZET Gündelik hayatımızın neredeyse tümünü geçirdiğimiz mekanların; fiziksel, sosyal ve psikolojik açılardan insan hayatında belirleyici özellikleri bulunmaktadır. İnsanların mekanlarla ilgili olarak duygusal ve anlamsal olarak deneyimleri bulunduğundan mekanlar kişilerin iç dünyasına bağlı kalarak varolmaktadırlar. Ancak günümüzde birey ile yaratılmış mekan arasında kurulan bağın temelinin derin düşünceye dayanmadığı ve bireylerin mekanların düşünsel yapısını, tasarım dilini değerlendirmeyi gözardı ettikleri gözlenmektedir. Mekanın sosyal yönüne ve düşünsel boyutuna ilişkin bakış açıları çalışmanın 1.bölümünde ele alınmıştır. Mekanın kişi için “anlamlı” olma hissi yaratması kişilerin iç dünyasındaki bu mekanla ilgili deneyimlerine bağlı olarak zihinlerinde biçimin ve anlamın ilişkilendirilmesiyle bağlantılıdır. Tasarımcının belleğindeki imgeler, içinde bulunduğu koşullar ile etkileşerek tasarıma aktarılırken, mekanı deneyimleyen kişinin belleğinde yeni ve farklı yansımalara neden olarak bir “eşik” olma potansiyeline ulaşmaktadır. Mekan ortaya konulduktan sonra değişiklik göstermese de aynı biçimin farklı zamanlarda, farklı bireylerde birbirinden farklı çağrışımsal anlamlar ortaya çıkmasına imkan verdiği görülmektedir. Mekanı oluşturan elemanların kişi tarafından algılanması ile elde edilen duyusal, simgesel ve izlenimsel bütün doğrultusundaki düşünce sistematiği, “algı” kavramının yapısına bağlı, oldukça değişken ve kişiseldir. Bu yaklaşım çalışmanın 2. Bölümünde ele alınmıştır. Çalışmanın 3. bölümünde tanımlanan bellek, biraz önce görülmüş olan ile şu anda görülen arasındaki ilişkilendirme, eşleştirme, karşılaştırma, sıralama gibi işlemler kullanılarak algılamayı bağlam kurmayı sağlamaktadır. İnsanın belleğinde oluşturduğu varoluşsal mekanı aslında gerçek mekanın zihindeki kavramsal karşılığı olarak tanımlamak mümkündür. Mekanın özelliklerini fiziksel sınırlayıcı bir etmen olarak görmek yerine mekanın anlam boyutunu algılamak için bir araç olarak değerlendirmek ön plana çıktığında varoluşsal mekan yaklaşımı anlamını bulmaktadır. Varoluşsal mekan fiziksel kurgulardan çok, toplumsal, kültürel, simgesel verilere ve deneyimlere bağlı olarak insanın zihninde oluşmaktadır. Varoluşsal mekan olarak ifade edilen bu yaklaşım, daha çok mekan düşüncesiyle ve mekan ilişkileri üzerine oluşturulan zihinsel şemaların sistematiği olarak da açıklanabilir. Çalışmanın 4. bölümünde ele alınan analiz yaklaşımları seçilen örneklere göre kullanıcı , tasarımcı ve toplumsal bellek bakımından ele alınmıştır. Bildirişim araçları olarak değerlendirilebilecek mekanların analizleri, anlamsal olarak ortaya konulduğu toplumdaki bireyler tarafından rahatlıkla anlaşılabilmeyi ve bireylerin kendi deneyimleri doğrultusunda anlamlandırılmayı amaçlamalıdırlar. Mekan dizimi analiz yöntemi mekanın kurgusunu, buna bağlı olarak gelişen biçimsel yapısını sosyal bir olgu olarak ele alarak algılanmasını, yorumlanmasını, tanımlanmasını amaçlamaktadır. Ortaya konulan bu çalışmada, biçimsel yapı temel alınarak, mekanın kurgulanmasında ve algılanmasında belleğin etkisini irdelenmiş, tasarımın kurgusu ve kullanımına ilişkin yaklaşımlar analiz edilmiş; tasarımcı-mekan-kullanıcı arasındaki etkileşimler gözlemlerle sorgulanarak 5. bölümde farklı bir bakış açısı getirilmeye çalışılarak sonuca varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Mekan, kurgu, bellek, mekan dizimi, mekansal algı ABSTRACT Majority of the spaces where we pass most of our routine lives are physically, socially and psychologically determinant for people's lives. Due to emotional and semiological experiences of people vis-a-vis spaces, spaces exist in association with the inner world of individuals. However, it is observed that the link between an individual and a created space is not based on rooted philosophy and individuals ignore evaluating ideational structure and design language of the spaces. The first chapter of the study tackles certain perspectives pertaining to social and ideational aspects of space. What makes space “meaningful” for an individual is the association of form and sense in his/her mind in parallel with the experiences that individual has in this space. While images in the memory of a designer interact with the designer's current circumstances and in return, are reflected on the design, they also have the potential of becoming a “threshold”, causing new and different reflections in the memory of the individual experiencing the space. When space comes into the scene, even if it stays without alterations, the same form may lead to different evocations for different individuals in different times. Sensual, symbolic and impressionistic thought systematics reached at by perceiving the elements that make up a space by an individual, is inconsistent and personal based on the concept of “perpection”. The second Chapter eleborates on this approach. Memory, defined in the third Chapter of the study, enables perception and establishes a concept of perception by employing actions such as associating, matching, comparing and sequencing of the one seen a while ago and at the moment. Existential space in the memory of an individual can be in fact defined as the conceptual correspondence of the real space in the mind. Instead of accepting the characteristics of a space as physical restraints, accepting them as instruments to perceive the meaning of the space gives ground to the existential space approach. Existential space comes into existence in the mind of an individual based on societal, cultural and symbolic inputs and experiences, rather than the physical setup. Therefore, the concept of existential space can also be well expressed as the systematics of mental schemes formed on the basis of relations with the space and the idea of space. In the fourth Chapter of the study, analysis methods are discussed through selected examples from the perspective of user, designer and collective memory. Spaces, which can also be considered as communication and information instruments, can be analyzed and these analyses, having a semantic significance in a society, aim at being easily understood by the individuals pertaining to that society. Spatial composition analysing method opts for perceving, interpreting and defining the spatial setup and its formal structure as a social phenomenon. Taking formal structure as the basis, in this study, the role of memory in a spatial setup and perception is researched thoroughly, different approaches towards design setup and use are analysed. This study, organized in five chapters, proposes respective outputs based on observations through questioning the interactions among designer-space-user. Keywords: Space, fiction, memory, spatial composition, spatial perception Tez Adı : Lokanta, Yeme İçme ve Eğlence Mekanlarında Aydınlatma Tasarımı Işık ve Rengin Atmosfer Oluşumuna Etkisi Yazar Adı: Ahu Tuncel Danışman: Prof.Dr.Onur Altan Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi Teslim Tarihi: Haziran – 2009 ÖZET İnsanların görsel algılamasında ışık çok büyük öneme sahiptir. Doğal ışığın yetersiz kaldığı yerde, yapay ışıktan faydalanılmaya çalışılmıştır. Günümüzde yapay aydınlatma bir bilim dalı olarak kabul edilmiştir. Yapılan çalışmaların sonucunda, mimari için yapılan aydınlatmanın bir lüks değil; bir gereklilik olduğu ortaya çıkmıştır. Görsel konfor şartlarının sağlanmasının, insan sağlığı ve psikolojisi açısından da önemli olduğu görülmüştür. Aydınlatma tasarımı, atmosfer oluşumuna da önemli ölçüde etki eder. Atmosfer oluşumu için gerekli olan görsel düzenlemeler ve bu düzenlemelerde kullanılan renkler ve malzemelerin dokusal özellikleri aydınlatmanın daha profesyonel şekilde düzenlenmesiyle istenildiği ölçüde ön plana çıkarılabilecektir. Bu tezde, lokanta, yeme-içme ve eğlence mekanlarında aydınlatma tasarımının yapılması, burada kullanılan ışık ve rengin atmosfer oluşumuna etkisi araştırılmıştır. Bu çalışmada, ışığın mekanlar için sadece dekoratif bir aksesuar olmadığı, atmosfer kavramının ve görselliğin vazgeçilmez bir parçası olduğu anlatılmaya çalışılmıştır. Bunun için önce mekan kavramına kısa bir tanımlama yapılmış, aydınlatma tekniğinin tanımı ve amacı belirtilmiş, aydınlatma sistemleri incelenmiş, bunların psikolojik etkilerine değinilmiş ve aydınlatmanın mekanın estetik değerlendirmesindeki rolü araştırılmış. Daha sonraki bölümlerde ise aydınlatma elemanları sınıflandırılmış, ışık ve görme olayının detaylarına girilmiş ve eğlence mekanlarında aydınlatma tasarımı yapılırken dikkat edilmesi gereken aydınlatmanın nitelik ve nicelik özelliklerine yer verilmiştir. Renk konusuna da değinip atmosfer oluşumu üzerinde rengin ve malzeme özelliklerinin etkileri de incelendikten sonra bunların aydınlatma elemanları ile bağlantısı kurulmuş ve detayları araştırılmıştır. Sonuç bölümünde ise, eğlence mekanlarında aydınlatmanın, rengin ve malzeme seçiminin nasıl dengeli yapılabileceği birkaç örnekle anlatılmaya çalışılmış, ve doğru seçimlerle nasıl değişik atmosferler elde edilebileceği görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Aydınlatma, Yapay Işık, Atmosfer, LED, Fiber Optik, Restaurant, Gece Kulübü, Renk ABSTRACT Light has a a great importance in human’ s visual perception. The advantages of artificial light will be denived, when the neutral light is not enough in a space. And now artificial lighting is accepted as a science. With all these studies it is understood that, science of lighting is not a luxury but a need for architecture. Providing the visual confort is also important for human’ s health and physicology. Lighting design has an important effect on the atmospheric formation. The visual order will show itself with the help of lighting design and also the colour and the pattern of the materials will be easily seen and more effective by the right lighting solutions. In this thesis, the design of lighting in food&beverage spaces, restaurants and night clubs and the effect of this lighting on the atnospheric formation is studied. In this study, it is tried to explain that lighting is not only a decorative element for a space but also is a very important part of visual effect. To explore this, a short definition is given for space, the rules of lighting science is explained, the physicological effect of lighting and the ethetic effect of lighting in a space is also defined. In the following parts, the classification of lighting elements, explanation and the details of the sight, the quality and the quantity of lighting is given. Then Colour is explained as another part of the study to understand the relationship between the vision, sight and colour by the help of lighting. As a result, the combination of lighting, colour and material is inspected for the food&beverage spaces, night clubs to provide the optimum visual perception and most effective decoration. Key Words: Lighting, Artificial Light, Atmosphere, LED, Fiber Optic, Restaurant, Night Club Tez Adı : 20. Yüzyıl Mimarisinde Form ve Renk Kavramlarının Mekana Etkisinin Mimari Akımlar Çerçevesinde Analizi Yazar Adı: Handan Özsırkıntı Danışman: Yrd.Doç.Burak Tansel Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi Teslim Tarihi: Ekim – 2009 ÖZET Form ve renk, mimari mekân oluşumlarında kaçınılmaz olarak ele alınması gereken iki kavramdır. Mekân oluşturmada renk kavramından önce ele alınan form, mimari biçimlenme ve şekillenmenin temel kavramlarını oluşturur. Nokta, çizgi, yüzey ve hacim oluşturma aşamalarından geçilerek formal yapı içerisinde mekân yaratılır. Mekân örgütlenmesi dâhilinde zemin, duvar ve tepe yüzeyleri düşünülerek form oluşturulur. Eğrisel veya düz yüzeyli olarak oluşturulan mekânın formal yapısı mimari form çeşitleri içinde soyut veya somut, organik ya da inorganik formlar olarak tanımlanabilmektedir. Formal yapısı kurulan mekânda daha sonra renk kavramı ele alınır. Boya ve ışık renk olarak ele alınabilen renk kavramı, mimari yapı içerisinde de her iki anlamda kullanılabilmektedir. Renk ışık ve göz sayesinde görme olayının gerçekleşmesiyle algılanmaktadır. Renk kavramını araştıran sanatçılar ve bilim adamları bilimsel buluşlar içerisinde renk sistemleri elde etmişlerdir. Böylece dönemlere göre farklılık gösteren mimari renk oluşumları, plastik ve estetik değerlerden bilimsel niteliğe ulaşmıştır. Dolayısıyla mimarlar ve tasarımcılar bu sistemlerden ve bilimsel terimlerden yararlanarak mimari anlamda renk oluşumlarına katkıda bulunmuşlardır. Böylece renk kavramı iç yâda dış mekân olsun mimaride bilinçli olarak kullanılmaya başlanmıştır. Beş duyuyla algılanan mimari mekânın oluşumu içerisinde form ve renk kavramları bulunmaktadır. Form oluşturmada yüzey farklılıklarının mekâna etkileri ele alınmaktadır. Renk kavramıyla ise mekânda armoni oluşturma ve mekâna kattığı görsel etkileri araştırılmaktadır. Böylece form ve renk bakımından mekân oluşumları incelenmiştir. Yirminci yüzyıl mimarisini etkileyen sosyal ve siyasi olaylar, ekonomik koşullar, din olgusu, bilimsel ve sanatsal gelişmeler tek tek incelenmiştir. Bu koşullar içerisinde gelişen yirminci yüzyıl mimarisi dönemlere ayrılmıştır. Her bir dönem ise, içinde meydana gelen siyasi veya sosyal olaylar vb. gibi hadiselerin etkisiyle sanatsal akımlara bölünmüştür. Meydana gelen bu akımlardaki mimari örnekler hem dış hem de iç mekân örnekleriyle form ve renk bakımından irdelenmiştir. Form ve renk kavramları tanımlanarak mekân içerisindeki yerleri incelenmiş ve yirminci yüzyıl mimarisindeki etkileri araştırılmıştır. Sonuç olarak karşılaştırmalı bir tablo oluşturulmuştur. Dolayısıyla yirminci yüzyıl içerisinde gelişen akımların çokluğu gözler önüne serilerek birbirleriyle hem tarihsel, hem de formal ve renksel olarak kıyaslanmaları sağlanmıştır. Bu kıyaslama sayesinde akımların tarihsel olarak birbirleriyle kesiştikleri görülmüştür. Aynı zamanda taşıdıkları formal ve renksel özellikler bakımdan benzer veya ayrı yönleri gözler önüne serilmiştir. Hatta yirminci yüzyıl mimarının herhangi bir yapıtının, birden fazla akım içinde yer alabileceği görülmüştür. Böylece günümüz mimarlık tarihine en yakın dönem olan yirminci yüzyıl mimarisi özgünlüğü ve bireyselliği içinde iki temel mimari kavram altında incelenmiş ve kıyaslamalı tablo ile gözler önüne sunulmuştur. ABSTRACT Form and color is the two concepts shall be inevitably dealt in architectural space creations. Form, which is dealt before color concept in creating space, constitutes the basic concepts of architectural forming. Space is created within formal structure passing through creation steps of point, line, surface and volume. While form is created by considering ground, wall and top surfaces within space organization. Formal structure of space created with either curvilinear or linear may be defined as either abstract or concrete, or organic or inorganic within architectural form varieties. Color concept is considered for the space following form structure has been established. Color concept, which may be considered as dye and light color may also be used in both meanings in architectural structure. Color may be perceived by realization of vision due to light and eye. Artists and scientists studying on the concept of vision have obtained color systems among other scientific findings. Therefore, architectural color creations differentiating as per terms, moving from plastic and esthetic values have reached to scientific characteristics. Hence, architects and designers utilizing from these systems and scientific terms have contributed to architectural color creations. Thus, color concept whether indoor or outdoor has become to be consciously used in architecture. Form and color concepts are present in creation of architectural space sensed through the five senses. Impacts of surface varieties are considered in form creation. Also with color concept, harmony creation in space and of which impacts to space is analyzed. Thus, space creations are studied in terms of form and color. Social and political issues, economical conditions, religion case, scientific and artistic developments influencing 20th century’s architecture are individually analyzed. 20th Century’s Architecture developing in these conditions is divided into terms. Also each term has been divided into art movements according to the impact of political and social, etc. cases where they occurred. Architectural examples in these movements occurred, are examined in terms of form and color due to space examples which are both indoor and outdoor. Form and color concepts are defined and of which position in space are studied, and their impacts in 20th century’s architecture were studied. As a result, a comparative table was given. Therefore, both historical, and formal and chromatic comparisons are provided by displaying variety of movements occurring in 20th century. Thanks to this comparison, it is observed that the movements are chronologically coincides. At the same time, their similar and different aspects are shown in respect of form and color features they have. Moreover, it was experienced that any creation of a twentieth century architect may involve in more than one movement. Thus, twentieth century architecture being the most adjacent term to today’s architecture history were analyzed through the two concepts in respect of its originality and individuality, and presented in a comparative table. Keywords: Form, Color, Space, Architecture, Twentieth Century Architecture (20th Century’s Architecture).