Türkçe
Transkript
Türkçe
Rapor No. 102017-TR TÜRKİYE’DE FİNANSAL HİZMETLERİN KULLANIMINDA CİNSİYET UÇURUMU Aralık 2015 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu © 2015 International Bank for Reconstruction and Development / The World Bank 1818 H Street NW Washington DC 20433 Telephone: 202-473-1000 Internet: www.worldbank.org Standart Feragat Metni: Bu rapor Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası / Dünya Bankası personelinin çalışmalarının bir ürünüdür. Rapor, İsveç Uluslararası Kalkınma ve İşbirliği Ajansının (SIDA) mali desteğinde, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Dünya Bankası ile ortaklaşa olarak yürütülen "Türkiye’de Kadınların Ekonomik Fırsatlara Erişiminin Artırılması Projesi (2012-2017)" kapsamında hazırlanmıştır. Bu çalışmada ifade edilen bulgular, yorumlar ve sonuçlar Dünya Bankası’nın, Dünya Bankası İcra Direktörleri Kurulu’nun, temsil ettikleri hükümetlerin ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile İsveç Uluslararası Kalkınma ve İşbirliği Ajansı'nın görüşlerini yansıtmaz. Dünya Bankası bu çalışmada yer alan verilerin doğruluğunu garanti etmez. Bu çalışmadaki herhangi bir haritada gösterilen sınırlar, renkler, birimler ve diğer bilgiler Dünya Bankası adına herhangi bir ülkenin hukuki statüsü hakkında herhangi bir değerlendirme veya bu sınırların onayı veya kabulü anlamına gelmemektedir. Telif Hakkı Bildirimi: Bu çalışmadaki materyaller telif haklarına tabidir. Bu çalışmanın izinsiz olarak kısmen veya tamamen kopyalanması ve/veya yayınlanması ilgili kanunların ihlaline yol açabilir. Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası /Dünya Bankası ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı çalışmaların yayılmasını teşvik etmektedir; dolayısıyla normal olarak raporun belirli bölümlerinin çoğaltılmasına izin verecektir. 1 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ .......................................................................................................................................................... 4 2. RESMİ HESAP SAHİPLİĞİ ............................................................................................................................ 6 2.1 HESAPLAR NASIL KULLANILIYOR?.............................................................................................................. 11 2.2 HESAPLAR NEDEN KULLANILIYOR? ............................................................................................................ 12 2.3 HESAP SAHİBİ OLMANIN ÖNÜNDEKİ ENGELLER .......................................................................................... 14 2.4 YASAL VE KÜLTÜREL NORMLAR ................................................................................................................ 15 2.5 HESAP PENETRASYONUNDA BÖLGESEL FARKLAR ......................................................................................... 16 3. TASARRUFLAR ......................................................................................................................................... 18 4. KREDİ ....................................................................................................................................................... 20 5. ŞİRKET FİNANSMANI ............................................................................................................................... 22 2 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu YÖNETİCİ ÖZETİ 1. Hesap sahipliği, elektronik ödemelerden faydalanma ve kredi kartı sahipliği ile ölçüldüğü şekliyle Türkiye'de finans sektöründen faydalanan bireylerin oranı, hem gelişmekte olan hem de yüksek gelirli ülkelere göre yüksektir. Örneğin, Küresel Finansal Tabana Yayılma (Findeks) veri tabanına göre, yetişkinlerin % 58'i resmi banka hesabı olduğunu, % 45'i ise kredi kartı olduğunu belirtmiştir (buna karşılık, orta gelirli ülkelerde yetişkinlerin ortalama % 43'ü bir banka hesabı olduğunu ve % 7'si bir kredi kartı olduğunu belirtmektedir). Bununla birlikte, verilere daha yakından bakıldığında, erkekler arasında banka hesabı sahipliği çok yüksek bir düzeyde iken, bu oranın kadınlar için nispeten düşük olduğu ortaya çıkmaktadır. Türkiy e'de banka hesabı sahipliğindeki cinsiyet farklılığı 49 puan ile tüm orta gelirli ülkeler içinde en yüksek orandır. Çok-değişkenli regresyonlar, Türkiye’de, gelir, istihdam, eğitim ve yaş gibi diğer bireysel özellikleri benzer olan erkeklere göre kadınların banka hesabı sahibi olma olasılığının 38 puan daha az olduğunu ortaya koymaktadır 1. 2. Türkiye'de hem erkeklerin hem de kadınların yaptığı resmi ve gayri resmi tasarruflar, düşük ulusal tasarruf oranları ile tutarlı bir biçimde çok düşüktür. Yetişkinlerin sadece % 10'u bir önceki yılda tasarruf yaptığını belirtmiştir. Bir banka hesabına sahip olduğunu belirten yetişkinlerin bile sadece % 8’i resmi bir finansal kurumda tasarrufu olduğunu belirtirken, diğer bir % 6’lık kısmı başka şekillerde tasarrufları olduğunu belirtmektedir. Bankalardan alınan resmi kredilerin oranı (% 5) özellikle kadınlar arasında çok düşüktür (% 2). Bununla birlikte, muhtemelen mağazalar tarafından verilen kredi kartlarında biriken borçlardan oluşan, çok yüksek bir mağaza kredisi kullanımı belirtilmiştir. Türkiye'de erkeklerin % 81'i ve kadınların % 55'i banka ya da mağaza kredisi kullandığını ya da kredi kartı olduğunu belirtmiştir. Bu oranlar, benzer ECA ülkeleri 2 ve orta gelirli ülkelerde rapor edilen kredi kullanımının iki katıdır. 3. Türkiye'de finansal tabana yayılmadaki büyük cinsiyet uçurumunun açıklanmasında, kadınların işgücüne katılımının düşük olmasına bağlı olarak kadınlar arasındaki finansal tabana yayılmanın düşük olmasının önemli bir sebep olduğu sonucuna ulaştık. İşten ve/veya devletten para almak için bir banka hesabı kullanan erkeklerin oranı kadınların üç katından fazladır. Kadınların sadece % 16'sı işgücüne katıldıklarını belirtmektedir. İşgücüne dahil olmadıklarını belirten kadınların ancak % 23'ü banka hizmeti alırken, ücretli ve serbest meslek sahibi kadınların % 97'si banka hizmeti almaktadır. Buna karşın, işgücüne dahil olmadıklarını belirten Türk erkeklerinin % 70'i bir banka hesabına sahiptir. 1 Puan ifadesinin anlamının % ifadesiyle aynı olmadığına dikkat edilmelidir. Örneğin, %20, %10’dan %50 ama 10 puan fazladır. ECA ülkeleri, Dünya Bankası sınıflandırmasına gore Doğu Avrupa ve Orta Asya’daki gelişmekte olan 20 ülkeden oluşmaktadır. Ülkelerin tam listesi için: http://data.worldbank.org/region/ECA. 2 3 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu 1. GİRİŞ 4. 2014 Dünya Bankası/IMF Yıllık Toplantılarında, Dünya Bankası Başkanı Kim, dünya genelinde resmi finansal sisteme dahil olmayan 2,5 milyar yetişkin olduğunu belirtmiştir. Başkan Kim, yoksullar arasında finansal tabana yayılmayı arttırmak ve 2020 yılına kadar çalışma yaşındaki tüm yetişkinlerin finansal erişimini sağlamak amacıyla yeni bir inisiyatif başlatmaya yönelik kararlılığını göstermek için bu istatistiği kullanmıştır. Dünya Bankası'nın misyonunun kilit bir unsuru, kadınların, gençlerin ve kırsal bölgelerdeki yoksulların finansal hizmetlere daha fazla erişimini esas alan kapsayıcı finansal büyümenin gerçekleştirilmesidir. 5. Genel olarak bireylerin ve şirketlerin finansal hizmetlere erişiminin ve bu hizmetleri kullanımının bir ölçüsü şeklinde tanımlanan finansal tabana yayılma, ekonomik kalkınma ve kapsayıcı büyüme hedefleri ile yakından bağlantılı bir konudur. Daha önce mevcut olan ülke düzeyindeki finansal altyapı ve hizmet istatistiklerini tamamlayan, bireyler ve şirketler hakkındaki mikro verilerin son zamanlarda yaygınlaşmasıyla konu üzerindeki araştırmalar çoğalmıştır. Büyük ölçüde, Küresel Findeks, Dünya Bankası İşletme Anketleri ve diğer ülke-kaynaklı veri toplama çabalarından elde edilen mikro veriler sayesinde, finansal tabana yayılmadaki cinsiyet uçurumu tanımlanmış ve incelenmiştir. Örneğin, Findeks verileri kullanılarak, istihdam ve gelir gibi diğer bireysel özellikler hesaba katılmak suretiyle, gelişmekte olan ülkelerdeki kalıcı cinsiyet farklılığı olduğu ortaya konulmuştur (Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2013). 6. Üst-orta gelirli bir ülke olan Türkiye, OECD'nin kurucu üyelerinden birisi ve Yirmiler Grubunun (G-20) bir üyesidir. İlk bakışta, bireylerin % 58'inin resmi bir finansal hesap kullandığı Türkiye, bölgesel ve ekonomik karşılaştırma gruplarına kıyasla iyi bir sırada yer almaktadır. Ancak verilerin daha detaylı incelenmesi büyük bir cinsiyet farklılığı olduğunu ortaya koymaktadır: Erkeklerin % 82'si bir banka hesabına sahipken, kadınların sadece % 33'ünün bir banka hesabı vardır. Bu cinsiyet farklılığı, ECA bölgesindeki diğer ülkelere ve gelişmekte olan BRIC ülkelerine kıyasla ve tüm orta-gelirli ülkeleri ortalamasına göre olumsuz bir duruma işaret etmektedir. Ayrıca veriler, hem erkekler hem de kadınlar arasındaki resmi ve gayri resmi tasarruf oranlarının nispeten düşük olduğunu göstermektedir. Ancak bu durum, ulusal veriler ile tutarlıdır. Büyük bir cinsiyet uçurumu mevcut olmakla birlikte, (mağaza kredisi olarak belirtilen) kredi kartı kullanımı, diğer orta gelirli ülkelerden daha yaygındır. 7. Küresel olarak, yetişkinlerin yaklaşık % 50'si bir banka hesabına sahiptir (Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2013). Bununla birlikte, banka hesabı kullanmamanın, illa finansal hizmetlere erişim imkanı olmadığı anlamına gelmeyebileceğine dikkat edilmelidir. Zira, bazı kişiler uygun maliyetli erişime sahip olmakla birlikte ihtiyaçları olmadığı için finansal hizmetleri kullanmamayı tercih etmektedir. Ancak, resmi bir banka hesabı bulunmayan tahmini 2,5 milyar yetişkinin büyük kısmı, maliyetlerin bu hizmetleri almalarını önleyecek ölçüde yüksek olması, finansal kurumların çok uzakta bulunması ya da finansal hizmetlerin yasal engeller, yasal kısıtlamalar, bilgi engelleri ve caydırıcı kültürel etkenler nedeniyle mevcut olmaması yüzünden bu hizmetlere erişime sahip değildir. Yoksulların, kadınların, gençlerin ve kırsal bölgelerde ikamet edenlerin, finansal hizmetlere erişimde daha büyük engeller belirtmeleri olasıdır (Allen ve diğ., 2013). Özellikle 4 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu kadınların, ailedeki başka bir kişinin hesabını kullanmaları nedeniyle, bir banka hesabına sahip olmadıklarını belirtmeleri daha olasıdır. 8. Bununla birlikte, daha önceki literatürde bulunan kanıtlar, kişisel banka hesabı sahipliğinin çok sayıda faydası olduğuna ve özellikle kadın ve yoksulların resmi ödemede bulunmak ve tasarruf yapmak için banka hesabı kullandıklarına işaret etmektedir. Örneğin, banka hesabı sahibi olmak tasarruflara (Aportela, 1999), kadınların ekonomideki rollerine (Ashraf ve diğ., 2010) ve tüketimi ve girişimcilerin verimli yatırımlarda bulunmasına (Dupas ve Robinson, 2009) katkı sağlamaktadır. Ayrıca banka hizmetlerinden yoksun kalınması, para havalesi ve çek bozdurma hizmetleri ile bağlantılı olarak daha yüksek maliyetlere yol açabilmekte (Lusardi, 2010), değerli varlıkların çalınması riskini arttırabilmekte (Gross, Hogarth ve Schmeiser, 2012) ve emeklilik sonrasındaki finansal güvenliği azaltabilmektedir (Rhine ve diğ., 2006). 9. Daha genel olarak, çok çeşitli çalışmalar, finansal hizmetlere erişimin genişletilmesinin, yoksulluğun azaltılmasına ve ekonomik kalkınmanın arttırılmasına yardımcı olabileceği sonucuna ulaşmıştır (bkz. Rodrik ve Rosenzweig, 2009). Daha önceki kuramsal modeller, etkin olmayan finans piyasalarının, eğitime ve mesleğe yapılan yatırımları kısıtlayarak 'yoksulluk tuzaklarına' yol açabileceğini ifade etmektedir (örneğin Aghion ve Bolton, 1997; Galor ve Zeira, 1993; Banerjee ve Newman, 1993). Örneğin, daha fazla mesleki alternatif bulunması, tasarruf ve borç alma davranışını etkileyebilir ve dolayısıyla daha fazla gelir hareketliliğine yol açabilir. 10. Ampirik çalışmalar bu modelleri desteklemektedir. Örneğin Aportela (1999) ve Prina (2012), sırasıyla Meksika ve Nepal'deki yoksul hanehalklarının hesaba kavuşturulmasının, hanehalkı tasarruflarında önemli bir artışa yol açtığı sonucuna ulaşmıştır. Burgess ve Pande (2005) ile Bruhn ve Love (2009), sırasıyla Hindistan ve Meksika'da banka şubelerinin yaygınlaşmasının bir sonucu olarak gelir, verimlilik ve istihdamda önemli artışlar olduğunu belirlemiştir. 11. Ayrıca, ekonomik şoklar sırasında tüketim seviyesini korumadaki yetersizlik, finansal olarak az gelişmiş ülkelerdeki yoksul hanehalklarının rasyonel olmayan tercihler yapmalarına neden olmaktadır. Jacoby ve Skoufias (1992), Funkhouser (1999) ve Jensen (2000), sırasıyla Hindistan, Kosta Rika ve Fildişi Sahili için, çocukların gelir şokları karşısında okulu bıraktıklarını gösteren kanıtlar sunmaktadır. Mudroch (1995), sırf daha küçük bir risk teşkil etmeleri nedeniyle, hanehalklarının ve işletmelerin verimsiz çalışma ve üretim tercihleri yapabilecekleri şeklinde son derece önemli bir gözlemde bulunmuştur. 12. Demirgüç-Kunt, Klapper ve Singer (2012), finansal hizmetlerin kullanımında cinsiyet farklarını belgelemek ve analiz etmek için Findeks veri tabanını kullanmıştır. Cinsiyet; geliri, eğitimi, istihdam durumunu, kırsal bölgede ikameti ve yaşı içeren bir çok bireysel özellik hesaba katıldıktan sonra bile, finansal hizmetlerin kullanımı ile önemli ölçüde bağlantılıdır. Bu çalışma ayrıca, kadınlara karşı yasal ayrımcılığın ve cinsiyet normlarının, kadınlar için finansmana erişimde ülkeler arasındaki farklılığın bir kısmını açıklayabileceği sonucuna ulaşmıştır. Örneğin, kadınların çalışma imkanı, hane reisliği, yaşayacağı yeri seçme ve miras alma konularında yasal kısıtlamalar ile karşılaştığı ülkelerde, erkeklere kıyasla kadınların bir banka hesabına sahip olma, tasarruf yapma ve borç alma olasılıkları daha düşüktür. Bu sonuçlar ayrıca, kadınlara uygulanan şiddetin 5 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu düzeyi ve kadınların erken evlenmesi gibi cinsiyet normlarının tezahürünü teyit etmekte, diğer bireysel özellikler ve ülke özellikleri hesaba katıldıktan sonra erkekler ve kadınlar arasında finansal hizmetlerin kullanılmasındaki farkların açıklanmasına katkıda bulunmaktadır. 13. Bu çalışmada, Türkiye'de kadınların finansal hizmetleri önemli ölçüde düşük düzeyde kullanmalarını açıklamaya yardımcı olabilecek çevresel etkenler ele alınmıştır. Örneğin Cinsiyet Farklılığı Raporu (2013), bazı sosyo-ekonomik boyutlara göre ülkeleri sıralamakta ve puanlandırmaktadır. Türkiye’nin sırası oldukça geridedir - toplam 136 ülke içinde 120ncidir. Ayrıca, Gallup Dünya Anketinden elde edilen istihdam verileri, Türkiye'de işgücüne katılımda büyük bir cinsiyet farklılığı mevcut olduğunu göstermekte ve kadınların işgücüne katılımı açısından önemli sonuçlara işaret etmektedir. Türkiye'deki ücretli çalışan kadınların % 98'i banka hizmeti alırken, işgücüne dahil olmadıklarını belirten kadınların sadece % 23'ü banka hizmeti almaktadır. 14. Bu çalışmanın devamı şu şekilde yapılandırılmıştır: Bölüm 2'de, Türkiye'deki banka hesabı sahipliği ve kullanımı özetlenmiştir. Bölüm 3'te resmi ve gayri resmi tasarruf oranları analiz edilmekte, Bölüm 4'te resmi ve gayri resmi kredi kullanımı ve yüksek orandaki kredi kartı kullanımı ele alınmaktadır. Bölüm 5'te, işletme finansmanındaki cinsiyet farklılıkları incelenmektedir. Ek kısmında, regresyon analizi hakkında ayrıntılı bilgiler yer almaktadır. 2. RESMİ HESAP SAHİPLİĞİ 15. Findeks, Bill ve Melinda Gates Vakfının finansmanı ve Gallup Şirketinin ortaklığı ile derlenen, dünya genelindeki 148 ülkedeki insanların resmi ve gayri resmi finansal hizmetleri nasıl kullandıklarına ilişkin kamusal bir veri tabanıdır. 3 Veri tabanı, her ülke için en az 1.000 adet rastgele seçilmiş yetişkinden oluşan, ulusal ölçekte temsil edici örneklemleri içermektedir. Türkiye'de, yetişkinlerin % 58'i resmi bir finans kurumunda - banka, kredi birliği, kooperatif, postane ya da mikrofinans kuruluşu - bir hesabı olduğunu belirtmiştir. 16. Türkiye'deki finansal tabana yayılma çok çeşitli karşılaştırma gruplarına kıyasla yüksektir Doğu Avrupa ve Orta Asya ülkeleri (ECA), orta gelirli ülkeler, bireylerinin çoğunluğunun Müslüman olduğu ülkeler (İslam ülkeleri), Brezilya, Rusya, Çin ve Hindistan'dan oluşan gelişmekte olan dört ülke (BRICS) ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) üyesi ülkeler 4 . Türkiye, bunlar içinde OECD üyesi ülkelerden sonra ikinci sırada gelmektedir (Şekil 1). 3 4 Veriler ve ilgili metodoloji şu adreste mevcuttur: www.worldbank.org/globalfindeks. Türkiye, tüm karşılaştırma gruplarının dışında bırakılmıştır. 6 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu Şekil 1: Hesap Penetrasyonu Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012 17. Ancak Türkiye için hesap penetrasyonundaki5 cinsiyet uçurumu - kadınların % 33'üne karşılık, erkeklerin % 82'si hesap sahibi olmaları – orta gelirli ülkeler, ECA ve İslam ülkeleri dahil olmak üzere tüm diğer ülke gruplarından önemli ölçüde yüksektir (Şekil 2). Diğer bireysel özelliklerdeki farklılıklar hesaba katılarak gerçekleştirilen çok-değişkenli regresyon analizinde (Ek), Türkiye'de kadın olmanın resmi bir hesap sahibi olma olasılığını 1,84 oranında azalttığı tespit edilmiştir. Bu, tüm bireysel özellikler ortalama değerlerinde tutulduğunda, yetişkinin erkek değil de kadın olması durumunda resmi bir hesap sahibi olma olasılığının 38 puan az olması demektir. Şekil 2: Cinsiyete göre Hesap Penetrasyonu Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012 5 Küresel Findeks veritabanında tanımlandığı şekliyle hesap penetrasyonu, 15 yaş ve üzerindeki tüm bireyler arasında banka, kredi kuruluşu, kooperatif, postane ve mikrofinans kuruluşu gibi yasal kuruluşlarda şahsi ya da ortak hesapları olanların oranını göstermektedir. 7 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu 18. Daha sonra, gelir ve hesap sahipliği arasındaki ilişki incelenmiştir (Şekil 3). Çok-değişkenli analizler, Türkiye'de hem şahısların dahil oldukları beşte-birlik gelir dilimlerinin hem de mutlak gelirlerinin, şahısların hesap sahipliğiyle ilişkisinin düşük olduğunu ortaya koymaktadır. Oysa orta gelirli ülkelerin geneli için yapılan analizlerde her iki değişken de hesap sahipliği ile büyük ve önemli ölçüde ilişkili bulunmaktadır. Şekil 3: Beşte-Birlik Gelir Dilimlerinde Hesap Penetrasyonu Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012 19. Cinsiyet farklılığına ilişkin analize devam etmeden önce, Türkiye'ye ait örneklemin sadece 1.000 gözlemden oluştuğu vurgulamakta fayda bulunmaktadır. Bu nedenle, bazı altörneklemlerde (örneğin bazı cinsiyet ve gelir, eğitime ya da yaş gruplarında) 100'den daha az gözlem bulunmaktadır. Şekil 4: Beşte-Birlik Gelir Dilimlerinde Cinsiyete göre Hesap Penetrasyonu Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012 8 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu 20. Türkiye'deki yoksul kadınların bir hesap sahibi olmalarının zengin kadınlardan daha az olası olması, ancak erkekler arasında gelir farklılığından kaynaklanan bir hesap sahibi olma farklılığı bulunmaması dikkat çekicidir (Şekil 4). Gelir sahibi en zengin % 20 içindeki kadınların % 55'i, en yoksul beşte-birlik gelir dilimindeki kadınların % 22'si, en yoksul beşte-birlik gelir dilimindeki erkeklerin % 71'i, en zengin beşte-birlik gelir dilimindeki erkeklerin ise % 85'i bir hesaba sahiptir. Diğer bir deyişle, orta gelirli ülkelerde erkek ve kadın gruplarında ve Türkiye’deki kadın grubunda görülen gelir ile finansal tabana yayılma arasındaki ilişki, Türkiye’deki erkekler için geçerli değildir. 21. Şekil 5’te eğitim ve finansal tabana yayılma arasındaki ilişki görülmektedir. Sadece ilk öğretim düzeyinde eğitime sahip yetişkinler içinde, erkeklerin % 85'i bir hesaba sahip olduğunu belirtirken, kadınların sadece % 23'ü bir hesaba sahip olduğunu belirtmiştir. İlginçtir ki, çok değişkenli regresyon analizinde (Ek), istihdam, yaş, gelir, vb. farklılıklar hesaba katıldıktan sonra, ilk öğretimden fazla eğitime sahip kadınların banka hesabına sahip olmalarının (sadece ilk öğretim düzeyinde eğitime sahip olan kadınlara kıyasla) daha olası olduğu, ancak erkekler arasında eğitim ve finansal tabana yayılma arasında önemli bir ilişki olmadığı görülmektedir. Şekil 5: Cinsiyet ve Eğitime göre Hesap Penetrasyonu Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012 22. Daha sonra, yaşam süresince hesap sahipliği incelenmiştir (Şekil 6). Erkeklerde yaş kategorileri arasında önemli farklar olmamakla birlikte, genç erkeklerin (18-24 yaş) hesap sahibi olma olasılıkları, maaşlarını almak, hanelerini ya da işletmelerini idare etmek için bir banka hesabı olması gereken yaşlı erkeklere göre daha düşüktür. Buna karşın, genç kadınlar arasında artan banka hesabı kullanımına ilişkin ilgi çekici bir eğilim mevcuttur. 25-64 yaş grubundaki kadınların % 33'ü ve 65 ve üstü yaş grubundaki kadınların % 29'u bir banka hesabı olduğunu belirtirken, 1824 yaş grubundaki kadınların % 44'ü bir banka hesabı olduğunu belirtmiştir. Bu, genç kadınların finansal hizmetlere daha fazla ihtiyacı ya da erişimi olduğunu ve kadınlar arasında finansal tabana yayılma eğiliminin artmakta olduğunu gösteriyor olabilir. 9 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu 23. Ek’de yer alan çok değişkenli regresyon analizine yaş ve yaş-kare değişkenleri dahil edilmiştir (ilişkideki eğriliği test etmek için). Yaş değişkeninin hem erkek hem de kadın hesap penetrasyonu ile önemli ölçüde ilişkili olduğu, ancak yaş-kare değişkeninin sadece kadın hesap penetrasyonu ile ilişkili olduğu belirlenmiştir. Bu durum, kadın hesap sahiplerinin, eğitim, istihdam, gelir, vb. özellikleri benzer olan erkek hesap sahiplerinden daha genç olduğunu göstermektedir. Şekil 6: Cinsiyet ve Yaşa göre Hesap Penetrasyonu Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012 24. İşgücüne katılım da, hesap sahipliğindeki cinsiyet uçurumu ile büyük ölçüde ilişkilidir. Tablo 1Panel A'da gösterildiği gibi, ücretli ve serbest meslek sahibi kadınların banka hesabı sahibi olmaları erkekler kadar olasıdır. Ancak örneklemdeki kadınların sadece % 11'i ücretli çalıştığını (erkeklerde % 34), sadece % 3'ü ise serbest meslek sahibi olduğunu (erkeklerde % 22) belirtmiştir. Bunlar hem kayıtlı hem de kayıt dışı işletmeleri kapsamaktadır. Ancak, işgücüne dahil olmayan kadınlar (% 84) ve erkekler (% 37) arasında büyük bir cinsiyet uçurumu mevcuttur: İşgücüne dahil olmayan erkeklerin % 70'i bir hesaba sahip olduğunu belirtirken, kadınların sadece % 23'ü bir hesaba sahip olduğunu belirtmektedir. 25. Bu eğilimlerin, orta gelirli ülkelere ait örneklemde gözlemlenmemiş olması ilginçtir. Örneğin, işgücüne dahil olmadıklarını belirtenler arasında (erkeklerin % 21'i ve kadınların % 48'i), rapor edilen hesap sahipliği oranı sırasıyla % 33 ve % 28'dir. 26. Ek'de, örneklemin tamamı için ve cinsiyete göre bölünmüş çok-değişkenli Logit regresyonların tahmin sonuçları gösterilmektedir. Diğer bireysel özelliklerdeki farklılıklar dikkate alındıktan sonra, Türkiye'de ücretli çalışan olmanın, bir banka hesabı sahibi olma olasılığını erkekler için 17 puan, kadınlar için ise 74 puan arttırdığı tespit edilmiştir. 27. Ücretli istihdam ile hesap sahipliği arasındaki bu önemli ilişki, Bölüm 2.3'te yeniden ele alınacaktır. 10 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu Tablo 1: İşgücüne Katılım ve Finansal Tabana Yayılma Panel A: Türkiye Erkek Çalışan (tam ya da yarı zamanlı) İşsiz İşgücü dışında Serbest meslek Kadın Gözlem % Kendi Banka Hesabı Erkek (%) Kadın (%) Gözlem % 195 34,4 67 10,7 94,3 97,9 30 185 112 6,8 37,1 21,7 14 382 14 2,3 84,3 2,7 53,2 69,5 93,2 32,4 22,6 92,2 Panel B: Tüm Orta Gelirli Ülkeler Erkek Gözlem Kadın Gözlem % Çalışan (tam ya da yarım 12.977 39,1 zamanlı) İşsiz 2.697 4,3 İşgücü dışında 9.136 20,5 Serbest meslek 8.581 36,1 Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012 % Kendi Banka Hesabı Erkek (%) Kadın (%) 10.125 21,6 55,2 59,8 3.175 20.157 6.985 4,3 48,2 25,1 31,1 33,2 49,9 34,0 28,0 43,5 28. Son olarak, kırsal ikamet durumuna karşılık kentsel ikamet durumu incelenmiştir. Muhtemelen her 1.000 Km kareye düşen 30 adetlik yüksek ATM sayısı (ECA'daki bölgesel ortalama 19'dur) nedeniyle, kırsal ve kentsel bölgelerde yaşayan erkekler arasında finansal hizmetlerin kullanımında önemli bir fark tespit edilmemiştir. Buna karşılık, kentsel bölgelerde yaşayan kadınların % 35'ine kıyasla kırsal bölgelerde yaşayan kadınların % 27'sinin banka hesabı bulunduğu tespit edilmiştir. Ancak bu fark, gelir ve diğer bireysel özelliklerdeki farklılıklar dikkate alınınca önemini yitirmektedir. 2.1 HESAPLAR NASIL KULLANILIYOR? 29. Türk hesap sahiplerinin büyük çoğunluğu, hesaplarına ayda bir ya da iki kez para yatırmak ya da çekmek için erişmektedir (Şekil 7). Hesap sahiplerinin % 90'ı hesaplarına ayda 1-2 kere para yatırmakta, sadece % 9'u ayda 3 kereden fazla para yatırmaktadır. Serbest meslek sahibi Türk yetişkinler (nüfusun % 13'ü) daha sık para yatırmaktadır. Bu gruptakilerin % 21'i ayda 3 kere ya da daha fazla para yatırmaktadır. Benzer şekilde, hesap sahiplerinin % 77'si hesaplarından ayda 1-2 kere para çekmekte, % 21'i ise ayda 3 kereden fazla para çekmektedir. Para çekme sıklığı, diğer orta gelirli ülkelere (% 17) ve BRIC ülkelerine (% 15) kıyasla yüksektir. 30. Türk katılımcılardan oluşan örneklemde, banka hizmeti alan yetişkinlerin % 98'i bankamatik kartına sahip olduklarını belirtmiştir. Bu oran, orta gelirli ülkelerdeki % 57'lik ortalamanın oldukça üzerindedir. Türkiye'deki yetişkinler, büyük çoğunlukla hesaplarından bir ATM'yi kullanarak para çekmektedir. Türk hesap sahiplerinin % 89'u, hesaplarından nakit çekmeleri gerektiğinde bir ATM kullandıklarını belirtmiştir. ECA ve orta gelirli ülkelerde, para çekmek için ATM kullanan hesap sahiplerinin oranı sırasıyla % 64 ve 38'dir. 11 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu Şekil 7: Para Çekme ve Yatırma Sıklığı Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012 2.2 HESAPLAR NEDEN KULLANILIYOR? 31. Diğer orta gelirli ülkelerdeki yetişkinlere göre Türkiye'deki yetişkinlerin sadece hesap penetrasyonu yüksek değil, ayrıca bu yetişkinlerin hesaplarını para almak ve göndermek ve maaşlarını ve/veya devlet ödemelerini çekmek için kullanmaları da daha olasıdır. Findeks verilerinde, yetişkinlere, hesaplarını çeşitli amaçlar için kullanıp kullanmadıkları sorulmaktadır (Şekil 8). Hesap sahiplerinin % 52'si hesaplarını maaşlarını ya da mal ya da hizmet satışından elde ettikleri ödemeleri almak için kullanmaktadır. Bu da örneklemdeki tüm yetişkinlerin % 32'sine karşılık gelmektedir. Ayrıca, hesap sahiplerinin % 29'u hesaplarını devlet ödemelerini almak için kullanmaktadır. Bu ise, tüm yetişkinlerin % 18'ine karşılık gelmektedir. Türkiye'deki yetişkinlerin banka hesaplarını maaşlarını ya da devlet ödemelerini almak için kullanmaları, orta gelirli ülkelerdekinin iki katı, yüksek gelirli ülkelerdeki ile aynı düzeydedir. Şekil 8: Hesap Kullanımı (hesap sahiplerinin %'si) Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012 12 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu 32. Ayrıca, Türk hesap sahiplerinin % 29'u (örneklemdeki tüm yetişkinlerin % 16'sı) hesaplarını aileden ve arkadaşlardan para almak için, % 13'ü (tüm yetişkinlerin % 8'i) ise hesaplarını para göndermek için kullanmaktadır. Karşılaştırma açısından, hesapların para almak için kullanılma oranı, orta ya da yüksek gelirli ülkelerde belirtilen oranın iki katından fazladır. 33. Şekil 9'da, hesapların para almak ve/veya göndermek için kullanılmasındaki cinsiyet uçurumu gösterilmektedir. Türkiye'deki ve karşılaştırılan ülke gruplarındaki hem erkekler hem de kadınlar hesaplarını çoğunlukla ücretlerini almak için kullanmaktadır. Şaşırtıcı bir biçimde, Türkiye’deki kadın hesap sahiplerinin % 34'ü, hesaplarını aynı zamanda aile ve arkadaşlarının havale ettikleri paraları almak için kullandıklarını belirtmektedir. Bu oran, orta gelirli ülkeler ve OECD ülkelerindeki hem kadınlar ve hem de erkekler için belirtilen oranın neredeyse üç katıdır. Şekil 9: Cinsiyete göre Hesap Kullanımı (hesap sahiplerinin %'si) Panel A: Para Göndermek için Panel B: Para Almak için Panel C: Ticari Ödemeleri Almak için Panel D: Devlet Ödemelerini Almak için Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012 34. Daha önce değinildiği gibi, elektronik ödemelerin yaygın kullanımı, Türkiye'de özellikle kadınlar arasındaki banka penetrasyon oranlarını açıklamaya yardımcı olmaktadır. Şekil 10'da, elektronik maaş hesaplarının potansiyel rolü daha ayrıntılı olarak araştırılmıştır. Görüldüğü gibi, orta ve yüksek gelirli ekonomileri kapsayan bir örneklemde, işgücüne katılım oranları kadınların hesap penetrasyonu ile pozitif ilişkili, ancak bu durum erkekler için geçerli değildir. Sadece, maaşlı istihdamdan bağımsız olarak, erkeklerin hane ve (işletme) finansmanlarını idare etmek için hesap açtıkları yorumunda bulunabiliriz. Bunun aksine, kadınların ancak maaş (ya da havale) gibi 13 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu ödemeleri almak için bir hesap gerekmesi durumunda kendi adlarına bir hesaplarının olması daha muhtemeldir. Diğer bir açıklama, sadece maaşlı olarak çalışan kadınların kendi adlarına bir hesaba ihtiyaç duymaları ya da bunun maliyetini karşılayabilmeleri olabilir. Şekil 10: Hesap Sahipliği ve İşgücüne Katılım Oranları Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012; Dünya Kalkınma Göstergeleri, 2013. 2.3 HESAP SAHİBİ OLMANIN ÖNÜNDEKİ ENGELLER 35. Bu kısımda, kadınların banka hesaplarını erkeklere kıyasla daha az kullanmalarının gerekçelerini daha iyi anlamak için, hesap sahibi olmanın önündeki şahsi engellere ilişkin Findeks verileri kullanılmıştır. Şekil 11'de gösterildiği gibi, hesap sahibi olmama için küresel olarak en yaygın belirtilen gerekçe, hesapta kullanılacak paraya sahip olmamaktır: Türkiye'de hesap sahibi olmayan yetişkinlerin % 15'i hesap sahibi olmamalarının tek nedeninin bu olduğunu belirtirken, hesap sahibi olmayanların % 47'si, parasızlığı nedenlerden biri olarak listelemiştir (birden fazla yanıta izin verilmiştir). Şekil 11: Resmi Hesap Kullanımının Önündeki Engeller Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012 Not: Bu soruya birden fazla yanıt verilmesi kabul edilmiştir 14 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu Karşılaştırmak gerekirse, gelişmekte olan dünyanın geri kalan kısmındaki hesap sahibi olmayan kişilerin % 67'si parasızlığı hesap sahibi olmamanın bir nedeni olarak belirtmiştir. Dikkat çekici bir şekilde, Türkiye'de güven eksikliği (% 26), diğer orta gelirli ülkelerin ortalamasından daha yüksektir. Banka hesabı sahibi olmamanın nedenleri arasında, ailenin diğer bir üyesinin hesabı yoluyla dolaylı kullanımın yanı sıra, maliyet ve dokümantasyon da sayılmıştır. 36. Şekil 12, hesap sahibi olma önündeki engelleri cinsiyet bazında göstermektedir. Bir hesap sahibi olmama için tek başına en yaygın belirtilen neden, hesapta kullanılacak paraya sahip olmamaktır. Ancak bu neden genel olarak erkekler tarafından belirtilmektedir. Kadınların mesafeyi bir engel olarak belirtme olasılıkları erkeklerin iki katından fazladır. Bu ise kadınların bir banka şubesine gitme konusunda daha fazla engelle karşılaştıklarını yansıtıyor olabilir. Ayrıca kadınlar, bankalara olan güven eksikliğini de daha fazla belirtmektedir. Şekil 12: Türkiye'de Resmi Hesap Kullanımının Önündeki Engeller Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012 2.4 YASAL VE KÜLTÜREL NORMLAR 37. Geleneksel etkenler ve kültürel normlar, finansal tabana yayılmada cinsiyet uçurumunda ülkeler arasında görülen farkların önemli belirleyicileridir (Demirgüç-Kunt, Klapper ve Singer, 2012). Dünya Bankasının Kadınlar, İş ve Hukuk (WBL) veriseti, kadınların gerek çalışan gerekse girişimci olarak bir gelir elde etme yetilerini kısıtlayan yasalara ilişkin değişkenler içermektedir. 38. Demirgüç-Kunt, Klapper ve Singer'i (2012) takip ederek, 7 WBL değişkeninin kullanıldığı -2 ile 5 arasında değişen basit bir endeks oluşturduk.6 Türkiye, cinsiyet eşitliğini teşvik eden yedi yazılı 6 Evli bir kadın, evli bir erkek ile aynı şekilde bir işe girebilir ya da bir zanaat ya da meslek öğrenebilir mi? Evli bir kadın, evli bir erkek ile aynı şekilde "hane reisi" ya da "aile reisi" olabilir mi? Evli bir kadın, evli bir erkek ile aynı şekilde nerede yaşayacağını seçebilir mi? Yasalar, evli kadınların kocalarına itaat etmelerini gerektiriyor mu? Erkek ve kız evlatlar, ebeveynlerinden kalan taşınmaz mallar üzerinde eşit miras hakkına sahip mi? Hayatta kalan kadın ya da erkek eşler, taşınmaz mallar üzerinde eşit miras haklarına sahip mi? Ayırma, olağan evlilik mal rejimidir. 15 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu yasanın her birinde olası en yüksek puan olan 5 almıştır. Şekil 13 - Panel A, kadın istihdamı önündeki yasal kısıtlamalar ile finansal tabana yayılmadaki cinsiyet uçurumu arasında zayıf bir ilişki olduğunu göstermektedir.7 Bu şekil ayrıca, Türkiye'nin, WBL endeksi 5 olan ülkeler içinde hesap sahipliği bakımından en yüksek cinsiyet uçurumuna sahip olduğunu göstermektedir. Şekil 13: Hesap Penetrasyonunda Cinsiyet Uçurumunda Yasal ve Kültürel Normlar Panel A: Kadınlar, İş ve Hukuk Panel B: Dünya Ekonomik Forumu Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012; Kadınlar, İş ve Hukuk, 2012; Dünya Ek. Forumu, 2013. 39. Önemli bir husus, WBL'nin meşru yasa ve düzenlemelere dayanması ve yasanın etkinliği ya da uygulaması hakkında hüküm vermemesidir. Bu sebeple, WBL verilerini tamamlamak için, fiili bir cinsiyet eşitsizliği ölçüsünü de dikkate alınmaktadır. Dünya Ekonomik Forumu, ekonomik fırsatlar, eğitim, sağlık ve siyasi katılımdaki cinsiyet farklılığını puanlayarak yıllık "Cinsiyet Uçurumu Raporu"nu yayınlamaktadır. 2013 Cinsiyet Uçurumu Raporunda, Türkiye, sağlık alt-endeksi dışındaki tüm alt-endekslerde 100'ün üzerinde bir sıralama ile 136 ülke içinde 120. sırada yer alarak ECA bölgesinde en düşük sıralamaya sahip ülke olmuştur. Türkiye'deki sosyo-ekonomik cinsiyet farklılığı göstergeleri, finansal tabana yayılmada gözlemlenen cinsiyet uçurumu ile daha uyumlu görünmektedir. Şekil 13 - Panel B, cinsiyet uçurumu raporu puanı ile hesap penetrasyonundaki cinsiyet uçurumu arasındaki ilişkiyi göstermektedir. Burada, hesap penetrasyonundaki cinsiyet farkları ile cinsiyet normları arasında önemli bir ilişki olduğunu tespit edilmektedir. Türkiye'deki cinsiyet uçurumu, uygulamada cinsiyet eşitsizliğinde daha düşük sıralarda olan ülkelerle karşılaştırıldığında bile aykırı bir örnek olmaya devam etmektedir. 2.5 HESAP PENETRASYONUNDA BÖLGESEL FARKLAR 40. Küresel Findeks anketi Gallup tarafından yöneltilmektedir. Gallup, Küresel Findeks'e ilişkin sorular ile ilgili olmayan nedenlerden dolayı, Türkiye'deki 2011 anketi sırasında İstanbul'da aşırı örnekleme yapmıştır. Anket örneklemini ulusal ölçekte temsil edici kılmak için Gallup tarafından verilen örneklem ağırlıklarının, teoride İstanbul'da aşırı örnekleme yapılması sorununu ortadan kaldırması gereklidir. Bütünlük açısından ve bir sağlamlık kontrolü olarak, hesap penetrasyonunu tüm yanıt verenler için ve cinsiyete göre İstanbul'a ve Türkiye'nin geri kalanına ayırdık. 7 Uzak sol alt köşedeki uç gözlem, Suudi Arabistan'dır. 16 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu İstanbul'daki ve Türkiye'nin geri kalanındaki toplam hesap penetrasyonu, % 62 ve % 56 ile benzer düzeydedir. Tablo 2, cinsiyet uçurumunun Türkiye'nin geri kalanında İstanbul'dan biraz daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bu bölgeler içinde kırsal ve kentsel konumlara göre yapılan bir ayırma önemli farklılıklar sergilememektedir (sadece 3 yetişkinle anket yapılan kırsal İstanbul haricinde). Daha kapsamlı analizler, hesap penetrasyonunda en büyük cinsiyet uçurumunun Türkiye'deki kırsal alanlarda, en düşük uçurumun ise kentsel İstanbul'da olduğunu göstermiştir. Bu, İstanbul'da aşırı örnekleme yapılmasının, ulusal düzeydeki cinsiyet uçurumuna yönelik analizimiz için herhangi bir sapma oluşturmayacağını göstermektedir. Tablo 2: Bölgeye ve Cinsiyete göre Hesap Penetrasyonu* Tümü Kadın Erkek Kırsal Kentsel Kırsal kadın Kırsal erkek Kentsel kadın Kentsel erkek Türkiye (tüm örneklem) 0,58 (1001) 0,33 (478) 0,82 (523) 0,56 (304) 0,58 (697) 0,27 (131) 0,80 (173) 0,35 (347) 0,83 (350) İstanbul 0,62 (301) 0,41 (154) 0,86 (147) - 0,62 (298) - - 0,41 (152) 0,86 (146) Türkiye, İstanbul Hariç 0,56 (700) 0,30 (324) 0,81 (376) 0,56 (301) 0,57 (399) 0,27 (129) 0,80 (172) 0,33 (195) 0,82 (204) Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012 *: Gözlem sayıları parantez içindedir. 50'den az gözlem içeren alt-örneklemler rapor edilmemiştir. 41. Tablo 3'te anket katmanlarının nüfus boyutuna göre bir analizi sunulmaktadır. Bir milyondan büyük nüfus katmanındaki 469 birey, İstanbul'un tamamını ve diğer büyük şehirleri kapsamaktadır. Daha önce yapılan benzer ayrımlar herhangi bir aykırılık göstermemekte olup baştan sona benzer büyüklükle devam eden bir cinsiyet uçurumu mevcuttur. Tablo 3: Şehir Büyüklüğüne ve Cinsiyete göre Hesap Penetrasyonu Tümü Kadın Erkek Kırsal Kentsel Kırsal kadın Kırsal erkek Kentsel kadın Kentsel erkek Türkiye (tüm örneklem) < 1 milyon 0,58 (1001) 0,33 (478) 0,82 (523) 0,56 (304) 0,58 (697) 0,27 (131) 0,80 (173) 0,35 (347) 0,83 (350) 0,56 (532) 0,28 (231) 0,80 (301) 0,57 (272) 0,54 (260) 0,30 (115) 0,79 (157) 0,26 (116) 0,81 (144) >1 milyon 0,60 (469) 0,39 (247) 0,86 (222) - 0,62 (437) 0,10 (16) - 0,42 (231) 0,86 (206) Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012 *: Gözlem sayıları parantez içindedir. 50'den az gözlem içeren alt-örneklemler rapor edilmemiştir. 17 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu 3. TASARRUFLAR 42. Türkiye'deki yetişkinlerin sadece % 10'u tasarruf yaptıklarını belirtmiştir (Şekil 14). ECA'da tasarruf yaptıklarını belirten yetişkinlerin oranı % 22, orta gelirli ülkelerde ve OECD ülkelerinde ise sırasıyla % 31 ve % 26'dır. Belirtilen bu nispeten düşük bireysel tasarruf oranı, Türkiye'de yurt içi tasarrufların 2000'lerden bu yana önemli ölçüde azaldığını gösteren ulusal istatistiki verilerle tutarlıdır. Yurt içi tasarruflar, 1990'larda gayri safi milli gelirin ortalama % 23,5'i düzeyindeyken, 2000-2008 döneminde ortalama % 17'ye ve 2010'da % 12,7'ye düşmüştür (Dünya Bankası Raporu, 2011). Şekil 14: Resmi ve Gayri Resmi Tasarruflar Bir önceki yılda tasarruf yaptığını belirten yetişkinler (%) Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012 43. Findeks anketi, hem resmi hem de gayri resmi tasarruf biçimlerini araştırmaktadır. Bu, resmi, yarı resmi ve diğer tasarruf şekillerini içermektedir. Yarı resmi tasarruflar, gayri resmi tasarruf topluluklarını ve aile dışındaki kişileri içermektedir. Gelişmekte olan ülkelerin çoğunda, diğer kategorisi çoğunlukla altın, canlı hayvan ya da yastıkaltı gibi gayri resmi kaynaklardan oluşurken, Türkiye'de gelişmiş sermaye piyasaları ilave resmi tasarruf ve yatırım türleri sunabilmektedir (sermaye ve yatırım fonları gibi). 44. Türkiye'de tasarruf yaptığını belirten % 10 oranındaki yetişkinin % 44'ü, resmi bir hesap kullandığını bildirmiştir (Şekil 14). Orta geliri ülkeler ve OECD ülkelerinde resmi şekillerde tasarruf yaptıklarını belirten yetişkinlerin oranı sırasıyla % 59 ve % 77'dir. Türkiye'deki yetişkinlerin % 5'i (tasarruf yapanların % 50'si), bir banka ya da resmi finans kurumu dışında bir yerde tasarruf yaptıklarını belirtmiştir. Yetişkinlerin önemsiz bir kısmı, sosyal topluluk grupları halinde tasarruf yaptıklarını bildirmiştir. 18 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu 45. Şekil 15, karşılaştırılan ülke grupları içinde, kadınların bir önceki yılda tasarruf yapma olasılıklarının erkeklerden bir miktar daha az olduğunu göstermektedir. Örneğin Türkiye'de, tasarruf yapan erkeklerin oranı % 11 iken, kadınların oranı % 8'dir. Kadınların resmi yollarla tasarruf yapmaları da bir miktar daha az olasıdır. Türkiye'de bir önceki yılda bankada ya da diğer bir resmi finans kurumunda tasarruf yapan erkeklerin oranı % 6 iken, kadınların oranı % 2'dir. Şekil 15: Resmi ve Gayri Resmi Tasarruflar Bir önceki yılda tasarruf yaptığını belirten yetişkinler (%) Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012 46. Şekil 16, bir banka hesabı sahibi olan Türk yetişkinlerin bile sadece % 13'ünün herhangi bir şekilde tasarruf yaptığını göstermektedir. Banka hesabı bulunan hem erkek hem de kadın tasarruf sahiplerinin neredeyse % 50'si, bir banka ya da resmi finans kurumu dışındaki bir şekilde tasarruf yaptıklarını belirtmiştir. Bu tasarruflar, hisse senetlerini ya da gayri menkulleri içerebileceği gibi, gayri resmi olarak ya da yastık altında biriktirilen paraları da içerebilir. Bu da bankaların uygun tasarruf ürünleri sunmaları açısından kaçırılan bir fırsat anlamına gelmektedir. Şekil 16: Hesap Sahiplerinin Resmi ve Gayri Resmi Tasarrufları Banka hesabı sahibi olan ve bir önceki yılda tasarruf yaptığını belirten yetişkinler (%) Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012 19 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu 4. KREDİ 47. Findeks veri tabanında, Türkiye'deki yetişkinlerin % 45'i, resmi ve kısa vadeli kredi için bir ikame olarak kullanılabilecek olan bir kredi kartına sahip olduklarını belirtmektedir (Şekil 17). Bu oran, OECD ülkelerinde yetişkinlerin % 50'sidir. ECA'nın geri kalanında ve orta gelirli ülkelerdeki kredi kartı sahipliği ise sırasıyla % 10 ve % 7 ile çok daha düşüktür. OECD ülkelerinde bile, banka hesabı sahiplerinin % 58'i kredi kartı sahibidir. Bu da Türkiye'deki % 78'lik orandan çok düşüktür. 48. Mağazalar tarafından verilen kredi kartlarını kullanan yetişkinlerin, Findeks anketinde "bir bankadan ya da diğer bir resmi finans kurumundan" verilen kartlardan ziyade "mağaza kredisi" kullandıklarını belirtmiş olmaları muhtemeldir. Türkiye'deki yetişkinlerin sadece % 5'i bir önceki yılda bir bankadan, kredi birliğinden ya da mikrofinans kuruluşundan borç aldığını belirtmiş olup bu nispeten düşük bir orandır. Ancak banka finansmanının düşük kullanımı, Türk yetişkinlerin % 43'ünün kullandığını belirttiği mağaza kredilerinin (ya da muhtemelen kredi kartlarının) son derece yüksek kullanımı ile açıklanabilir. Mağaza kredisi kullandığını belirten yetişkinlerin oranı tüm gelişmekte olan ülkelerde % 5'in altında, OECD'de ise % 12'dir. Bir kredi kartına sahip olduğunu belirten yetişkinler de dahil edilirse (kredi kartı kullanımı hakkında bilgi toplanmamıştır), bu durumda Türkiye'de resmi kredi kullanımı (ya da resmi krediye erişim) OECD ülkelerine benzerdir. Şekil 17: Kredi Kaynakları Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012 49. Şekil 18'de gösterildiği gibi, Türk erkeklerinin resmi kredi kullanma olasılığı sırasıyla % 36 ve % 29 ile, Türk kadınlarının resmi kredi kullanma olasılığının iki katından fazladır. Bununla birlikte, Türkiye'deki kadınların kredi kullanımının, OECD ülkeleri haricinde karşılaştırılan tüm gruplardaki erkek ya da kadınların resmi kredi kullanımından fazla olduğuna dikkat edilmelidir. 20 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu 50. Türkiye'de resmi kredi kullanımındaki cinsiyet uçurumu, diğer bireysel özelliklerdeki farklılıklar hesaba alındıktan sonra önemli düzey çıkmaktadır (Ek). Bununla birlikte, muhtemelen genel resmi borç alma oranlarının çok düşük olması nedeniyle, orta gelirli ülkelerde cinsiyetin kredi kullanımı ile önemli ölçüde ilişkili olduğu tespit edilmemiştir. Ayrıca, yaş ve yaş-karenin erkekler ve kadınlara ilişkin her iki örneklemde de önemli olduğu tespit edilmiştir. Bu da kredi kullananların büyük ihtimalle orta yaşlı erkekler ve kadınlar olduğuna işaret etmektedir. Dul kadınların kredi kullanma olasılıkları önemli ölçüde daha düşüktür. Ancak bu durum dul erkekler için geçerli değildir. En çarpıcı husus, maaşlı çalışma ve serbest meslek sahibi olmanın, hem erkekler hem de kadınlar için resmi kredi kullanımının en güçlü belirleyicisi olarak görünmesidir. Örneğin, örneklemimizdeki kadınlar içinde, Türkiye'de serbest meslek sahibi olma, resmi kredi kullanmını 3,77 oranında arttırmaktadır. Bu da 70 puanlık bir artışa karşılık gelmektedir. Şekil 18: Kredi Kaynakları Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012 51. Şekil 19'da, aileden ya da arkadaşlardan alınan gayri resmi krediler incelenmektedir. Türkiye'deki yetişkinlerin % 43'ü ailelerinden ya da arkadaşlarından borç aldıklarını belirtmiştir. Bu oran tüm gelişmekte olan ülkelerde yetişkinlerin % 25'i ve OECD'de yetişkinlerin % 12'si düzeyindedir.8 Ayrıca, kadınların % 28'i ve erkeklerin % 16'sı sadece aile ve arkadaşlar gibi gayri resmi kredi kaynaklarını kullandıklarını belirtmişlerdir. Bu da ECA ve orta gelirli ülkeler ortalamasından yüksektir. Dikkat çekici bir şekilde, yetişkinlerin nispeten yüksek bir yüzdesi, erkeklerin % 29'u ve kadınların % 14'ü hem resmi hem de gayri resmi kredi kullandıklarını belirtmişlerdir. 8 Diğer (gösterilmeyen) gayri resmi kredi kaynakları işverenleri (% 3) ve özel borç verenleri (% 0,5) içermektedir. 21 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu Şekil 19: Resmi ve Gayri Resmi Kredi* Bir önceki yılda kredi kullandığını belirten yetişkinler (%) Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012 *: Bu şeklin amaçları açısından, mağaza kredisi ve kredi kartı sahipliği, Resmi Kredi olarak kabul edilmiştir. 52. Türkiye'de en yaygın kredi alma nedenleri olarak acil durumlar ya da sağlık sebepleri (% 44), okul ücretleri (% 31) ve ev genişletme ya da onarımı (% 18) belirtilmiştir. 5. ŞİRKET FİNANSMANI 53. Resmi şirketlerin finansmana erişimini daha iyi anlayabilmek için, 127 ülkede 130.000'den fazla resmi olarak tescil edilmiş şirketi kapsayan Dünya Bankası İşletme Anketlerinden (WBES) elde edilen veriler kullanılmıştır.9 Türkiye'deki şirketlerin % 90'ı, bir çek ya da tasarruf hesabına erişimi olduğunu belirtmiştir. Türkiye'deki resmi küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ'ler) % 89'u, bir banka mevduat hesabına sahip olduğunu belirtmiştir. Buna karşılık, Türkiye'deki şirketlerin % 70'i, krediye, kredi çerçevesine ya da açık kredi imkanlarına erişim olarak tanımlanan finansman erişimine sahip olduklarını belirtmiştir (Şekil 20). 9 Verilerin tamamı, www.enterprisesurveys.org adresinde bulunmaktadır. 22 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu Şekil 20: Şirketlerin Finansmana Erişimi Bir hesaba, krediye ya da kredi çerçevesine sahip olan resmi olarak tescil edilmiş şirketler Kaynak: İşletme Anketleri, 2003-2011 54. Dünya Bankası İşletme Anketleri, şirket sahibinin (sahiplerinin) cinsiyetini tanımlamaktadır. Türkiye'de, örneklemdeki 656 şirketin (% 24) sahibi ya da sahiplerinden biri kadındır. Bunların % 28'i küçük, % 38'i orta ve % 66'sı büyük ölçeklidir. Şekil 21, bireylerden elde edilen özet istatistiklerin aksine (Bölüm 2), Türkiye'de kadınların sahip olduğu şirketlerin finansmana erkeklerin sahip olduğu şirketlerden daha fazla erişimi olduğunu göstermektedir. Türkiye'de anket uygulanan erkeklere ait 2.024 şirket içinden % 65'i krediye, kredi çerçevesine ya da açık kredi imkanlarına erişime sahip olduklarını belirtmiştir. Kadınlara ait 656 şirketin ise % 80'inden fazlası, finansman erişimine sahiptir. Bu, resmi kredilere erişime sahip olduklarını belirten kadınlara ait küçük ölçekli şirketlerin % 72'sini içermektedir. Türkiye'de hem erkeklere hem de kadınlara ait şirketler, hem ECA bölgesindeki hem de tüm gelişmekte olan ülkeler örneklemindeki şirketlerden daha iyi bir finansman erişimine sahiptir. Bu bulgular, sadece resmi finansmana erişimi olan kadınların şirketleri resmi olarak tescil ettirdiğini (ya da sadece resmi finansmana ihtiyaç duyan şirket sahiplerinin kayıtlılı faaliyet gösterdiğini) gösteriyor olabilir. Şekil 21: Resmi Olarak Tescil Edilmiş Şirketler tarafından Resmi Kredi Kullanımı Kaynak: İşletme Anketleri, 2003-2011 23 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu KAYNAKÇA Aghion, Philippe, and Patrick Bolton. 1997. “A theory of trickle-down growth and development.” The Review of Economic Studies 64, no. 2: 151-172. Allen, Franklin, Asli Demirguc-Kunt, Leora Klapper, and Maria Soledad Martinez Peria. 2012. “The Foundations of Financial Inclusion: Understanding Ownership and Use of Formal Accounts.” Policy Research Paper No. 6290, The World Bank. Aportela, Fernando. 1999. “Effects of Financial Access on Savings by Low-Income People.” mimeo, Banco de Mexico. Ashraf, Nava, Dean Karlan, and Wesley Yin. 2006. “Tying Odysseus to the Mast: Evidence from a Commitment Savings Product in the Philippines.” Quarterly Journal of Economics, 121(2): 635672. Banerjee, Abhijit V., and Andrew F. Newman. 1993. “Occupational choice and the process of development.” Journal of political economy: 274-298. Beck, Thorsten, Asli Demirguc‐Kunt, and Vojislav Maksimovic. 2005. “Financial and legal constraints to growth: does firm size matter?.” The Journal of Finance 60.1137-177. Bruhn, Miriam and Inessa Love. 2009. “The economic impact of banking the unbanked: Evidence from Mexico.” Policy Research Working Paper No. 4981, The World Bank. Burgess, Robin and Rohini Pande. 2005. “Do Rural Banks Matter? Evidence from the Indian Social Banking Experiment.” American Economic Review 95 (3): 780-795. Demirguc-Kunt, Asli and Klapper, Leora and Singer, Dorothe, 2013. “Financial inclusion and legal discrimination against women : evidence from developing countries.” Policy Research Working Paper Series 6416, The World Bank. Demirguc-Kunt, Asli and Klapper, Leora, 2012. “Measuring financial inclusion : the Global Findeks Database. ” Policy Research Working Paper Series 6025, The World Bank. Dupas, P., and J. Robinson. 2009. “Savings Constraints and Microenterprise Development: Evidence from a Field Experiment in Kenya.” National Bureau of Economic Research Working Paper 14693. Enterprise Surveys, 2013. http://www.enterprisesurveys.org. The World Bank. Funkhouser, E.. 1999. “Cyclical Conditions and School Attendance in Costa Rica.” Economics of Education Review, Vol. 18-1, 31-50. 24 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu Galor, Oded, and Joseph Zeira. 1993. “Income distribution and macroeconomics.” The review of economic studies 60.1: 35-52. Gross, Matthew B., Jeanne M. Hogarth, and Maximilian D. Schmeiser. 2012. “Use of Financial Services by the Unbanked and Underbanked and the Potential for Mobile Financial Services Adoption.” Federal Reserve Bulletin 98.4. Jacoby, H. and Emmanuel Skoufias. 1992. “Risk, Seasonality and School Attendance: Evidence from Rural India.” RCER Working Papers 328, University of Rochester - Center for Economic Research (RCER). Jensen, Robert. 2000. “Agricultural Volatility and Investments in Children.” American Economic Review: 90(2): 399-404. Lusardi, Annamaria. 2010. “Americans' financial capability.” NBER Working Paper w17103. National Bureau of Economic Research. Murdoch, J. 1995. “Income smoothing and consumption smoothing.” Journal of Economic Perspectives 9 (3): 103-114. Prina, Silvia. 2012. “Do Basic Savings Accounts Help the Poor to Save? Evidence from a Field Experiment in Nepal.” mimeo, Case Western Reserve. Rhine, Sherrie L. W.; William H. Greene and Maude Toussaint-Comeau. 2006. “The Importance of Check-Cashing Businesses to the Unbanked: Racial/Ethnic Differences.” The Review of Economics and Statistics, 88(1), 146-57. Rodrik, Dani, and Mark Rosenzweig, 2009. “Access to Finance.” Chapter 2, Handbook of Development Economics, Volume 5. World Bank. 2011. “Women, Business and the Law.” Washington, D.C. World Economic Forum. 2013. “The Global Gender Gap Report. ” World Economic Forum, Geneva, Switzerland 25 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu EK: REGRESYON ANALİZİ Bu bölümde, kadın ve erkeklerin diğer bireysel özelliklerindeki farklılıklar da hesaba katılmak suretiyle, resmi bir hesap sahibi olmanın ve resmi kredi kullanımında cinsiyetin önemini test etmek için daha ileri bir istatistiksel yöntem kullanılmaktadır. Spesifik olarak, Demirgüç-Kunt ve Klapper'de (2013) kullanılan metodoloji izlenerek, bir hesap sahibi olmanın ve ayrı olarak resmi kredi kullanımının cinsiyet ve bir dizi kontrol değişkeniyle açıklandığı bir logit modeli oluşturulmuştur. Bu değişkenler, beşte-birlik gelir dilimleri, tamamlanan eğitim düzeyi, kırsal ya da kentsel bölgede ikamet, medeni durum, hane reisi olma durumu, istihdam durumu, yaş (ve karesi) ve hane halkı bağımlılık oranı (hane halkının toplam mevcudu içinde 15 yaş altı bireylerin oranı). Tüm değişkenlerin tanımları ve bu değişkenlere ilişkin ortalama özet istatistikler Tablo A3'de, cinsiyete bazında özet istatistikler ise Tablo A4'de gösterilmiştir. Hesap sahipliğini ve resmi kredi kullanımını tahmin eden logit regresyonların sonuçları sırasıyla Tablo A1 ve A2'de gösterilmiştir. Türkiye'yi ülke grupları ile karşılaştırmak için ise benzer bir Logit regresyonu ülke sabit etkileri (fixed effects) ile birlikte uygulanmıştır (orta gelirli ülkelere ilişkin sonuçlar Tablo A5'te gösterilmiş, diğer ülke grupları ise gösterilmemiştir). Cinsiyet kukla (dummy) değişkeni için hesaplanan logaritmik olasılık katsayısı, hesap sahipliğindeki cinsiyet uçurumunun, ECA ve OECD ülkeleri için istatistiksel olarak önemsiz olduğunu göstermektedir. Diğer ülke grupları için, cinsiyet kukla değişkeni, bireysel özelliklerdeki farklılıklar hesaba katılınca önemli olmakla birlikte bunun büyüklüğü, Türkiye'de bulunandan çok daha küçüktür. Tablo A1: Hesap Sahipliğinin Tahmininde Cinsiyet (Kadın=1) için Logit Tahmin Katsayıları Türkiye ECA Orta Gelirli Ü. Kadın -1,844*** -0,003 -0,085*** [SE] [0,233] [0,044] [0,024] Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012 OECD 0,024 [0,073] Mağaza kredisi ve kredi kartı sahipliği dahil resmi kredi kullanımına ilişkin çok-değişkenli regresyonlarda da benzer sonuçlar bulunmuştur (Tablo A6). Kısmen resmi kredi kullanımının diğer bir çok orta gelirli ülkede çok düşük olması nedeniyle, sadece Türkiye'de ve OECD ülkelerinde önemli cinsiyet farkları tespit edilmiştir (ortalama olarak, orta gelirli ülkelerdeki yetişkinlerin % 25'i bir önceki yılda resmi kredi ya da mağaza kredisi kullandığını ya da bir kredi kartına sahip olduğunu belirtmiştir). Tablo A2: Resmi Kredi Kullanımının Tahmininde Cinsiyet (Kadın=1) için Logit Katsayıları Kadın [SE] Türkiye ECA Orta Gelirli Ü. OECD -0,967*** -0,028 -0,030 -0,239*** [0,214] [0,043] [0,025] [0,038] Kaynak: Küresel Findeks; Demirgüç-Kunt ve Klapper, 2012 26 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu Tablo A3: Veri Açıklaması ve Özet İstatistikler Ortalama Değişken Tanım Orta Gelirli Ü. Türkiye Hesap (0/1) Bir finans kurumunda - banka, kredi birliği, kooperatif, postane ya da mikrofinans kuruluşu) hesabı olması durumunda, etkisiz değişken 1'e eşit 0,49 0,58 Kredi (0/1) Bireyin, son 12 ayda resmi bir bankadan bir kredi ya da mağaza kredisi kullandığını ya da bir kredi kartına sahip olduğunu belirtmesi durumunda etkisiz değişken 1'e eşit, aksi halde sıfır 0,25 0,47 Kadın (0/1) Katılımcı kadınsa, etkisiz değişken 1'e, aksi halde 0'a eşit. 0,51 0,49 Gelir: en yoksul %20 (0/1) Katılımcı en düşük beşte-birlik gelir dilimindeyse, etkisiz değişken 1'e, aksi halde 0'a eşit. Beşte-birlik gelir dilimleri, bir ülkedeki katılımcıların gelirlerine dayanmaktadır. 0,22 0,26 Gelir: ikinci %20 (0/1) Katılımcı ikinci en düşük beşte-birlik gelir dilimindeyse, etkisiz değişken 1'e, aksi halde 0'a eşit. Beşte-birlik gelir dilimleri, bir ülkedeki katılımcıların gelirlerine dayanmaktadır. 0,22 0,19 Gelir: orta %20 (0/1) Katılımcı orta beşte-birlik gelir dilimindeyse, etkisiz değişken 1'e, aksi halde 0'a eşit. Beşte-birlik gelir dilimleri, bir ülkedeki katılımcıların gelirlerine dayanmaktadır. 0,19 0,18 Gelir: dördüncü %20 (0/1) Katılımcı ikinci en yüksek beşte-birlik gelir dilimindeyse, etkisiz değişken 1'e, aksi halde 0'a eşit. Beşte-birlik gelir dilimleri, bir ülkedeki katılımcıların gelirlerine dayanmaktadır. 0,19 0,25 Gelir logaritması Logaritmik gelir (ABD$) 8,74 9,17 Yaş Yıl olarak yaş 39,51 38,07 Kırsal (0/1) Katılımcı kırsal bir bölgede ikamet ediyorsa, etkisiz değişken 1'e, aksi halde 0'a eşit. 0,67 0,36 Eğitim: İlk (0/1) Katılımcı ilk öğretimi tamamladıysa ya da daha az eğitime sahipse (8 yıllık eğitime kadar), etkisiz değişken 1'e, aksi halde 0'a eşit. 0,55 0,53 Hane halkı büyüklüğü logaritması Hane halkı üyelerinin log sayısı 1,39 1,41 15 yaş altı HH üyelerinin %'si 15 yaş altı hane halkı üyelerinin bölümü. 0,19 0,15 Evli (0/1) Katılımcı evliyse, etkisiz değişken 1'e, aksi halde 0'a eşit. 0,64 0,62 Katılımcı dulsa (ve tekrar evlenmediyse), etkisiz değişken 1'e, aksi halde 0'a eşit. Katılımcı bir işveren için tam ya da yarım zamanlı çalışıyorsa, etkisiz değişken 1'e, aksi halde 0'a eşit. Katılımcı tam ya da yarım zamanlı serbest meslek sahibiyse, etkisiz değişken 1'e, aksi halde 0'a eşit. 0,05 0,05 0,31 0,23 0,28 0,12 İşsiz (0/1) Katılımcı işsizse, etkisiz değişken 1'e, aksi halde 0'a eşit. 0,05 0,05 İşgücünün dışında (0/1) Katılımcı işgücünün dışındaysa, etkisiz değişken 1'e, aksi halde 0'a eşit. 0,36 0,60 Dul (0/1) İşveren için çalışan (0/1) Serbest meslek (0/1) 27 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu Tablo A4: Cinsiyet bazında Özet İstatistikler* Türkiye Orta Gelirli Ülkeler Değişken Erkek Kadın t-Test Erkek Kadın t-Test Hesap (0/1) 0,48 0,39 *** 0,82 0,33 *** Resmi kredi (0/1) 0,18 0,16 *** 0,65 0,28 *** Gelir: en yoksul %20 (0/1) 0,21 0,23 *** 0,24 0,28 Gelir: ikinci %20 (0/1) 0,21 0,24 *** 0,16 0,21 Gelir: orta %20 (0/1) 0,19 0,19 0,19 0,16 Gelir: dördüncü %20 (0/1) 0,20 0,18 *** 0,26 0,24 Gelir logaritması 8,50 8,46 ** 9,21 9,13 * İstihdam: İşveren için çalışan (0/1) 0,39 0,22 *** 0,34 0,11 *** İstihdam: Serbest meslek (0/1) 0,36 0,26 *** 0,22 0,03 *** İstihdam: İşsiz (0/1) 0,04 0,04 0,07 0,02 *** İstihdam: İşgücünün dışında (0/1) 0,21 0,48 0,37 0,84 *** Yaş 38,98 38,58 39,28 36,84 ** Kırsal (0/1) 0,69 0,68 * 0,38 0,33 * Eğitim: İlk (0/1) 0,61 0,65 *** 0,48 0,58 *** Hane halkı büyüklüğü logaritması 1,43 1,43 1,41 1,40 15 yaş altı HH üyelerinin %'si 0,18 0,21 *** 0,15 0,16 Medeni Durum: Evli (0/1) 0,64 0,69 *** 0,62 0,62 *** * * Bu tablo, Türkiye'den (999 gözlem) ve 69 orta gelirli ülkeden (73.813 gözlem) elde edilen bireysel düzeydeki anket verilerini kullanarak cinsiyete göre özet istatistikleri sunmaktadır. 28 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu Tablo A5: Hesap Sahipliğinin Logit Tahminleri (1) (2) (3) (4) (5) (6) Orta Gelirli Ülkeler Türkiye Tümü Erkek Kadın Tümü Erkek Kadın Kadın (0/1) -0,085*** -1,844*** [0,024] [0,233] Gelir: En yoksul -0,591*** -0,613*** -0,594*** -0,067 0,156 -1,293 %20 (0/1) [0,092] [0,133] [0,115] [1,163] [1,059] [1,263] Gelir: ikinci -0,502*** -0,535*** -0,472*** 0,486 1,680 -0,950 %20 (0/1) [0,068] [0,096] [0,086] [0,965] [1,035] [0,984] Gelir: orta -0,364*** -0,330*** -0,401*** 0,003 0,506 -0,955 %20 (0/1) [0,054] [0,076] [0,070] [0,787] [0,733] [0,841] Gelir: dördüncü -0,244*** -0,238*** -0,256*** 0,048 0,487 -0,502 %20 (0/1) [0,043] [0,059] [0,057] [0,481] [0,484] [0,582] Log HH geliri 0,323*** 0,339*** 0,309*** 0,340 0,526 -0,418 [0,039] [0,055] [0,049] [0,750] [0,636] [0,680] Yaş 0,059*** 0,070*** 0,057*** 0,141*** 0,200** 0,147** [0,004] [0,006] [0,005] [0,049] [0,085] [0,067] Yaş kare -0,001*** -0,001*** -0,001*** -0,001** -0,001 -0,002** [0,000] [0,000] [0,000] [0,001] [0,001] [0,001] Kırsal -0,283*** -0,280*** -0,287*** -0,103 -0,380 0,131 [0,033] [0,042] [0,041] [0,247] [0,345] [0,361] İlköğrenim -0,897*** -0,914*** -0,847*** -1,211*** -0,721 -1,225*** [0,031] [0,043] [0,042] [0,276] [0,458] [0,336] Log HH büyüklüğü 0,294*** 0,222** 0,302*** -0,707*** -0,502 -1,355*** [0,065] [0,093] [0,090] [0,254] [0,431] [0,391] 15 yaş altı HH 0,151*** 0,198*** 0,110*** -0,118 -1,862 1,012 üyelerinin %'si [0,030] [0,044] [0,042] [0,699] [1,232] [0,836] Evli (0/1) 0,239*** 0,292** 0,273*** -0,213 -0,577 -0,162 [0,058] [0,121] [0,070] [0,379] [0,645] [0,482] Dul (0/1) -0,318*** -0,299*** -0,347*** 0,836 -0,655 2,201*** [0,028] [0,039] [0,037] [0,603] [1,149] [0,783] Ücretli çalışan 1,092*** 0,933*** 1,175*** 3,027*** 2,564*** 4,748*** [0,033] [0,049] [0,043] [0,394] [0,504] [1,135] İşsiz 0,015 -0,097 0,044 0,209 0,332 0,626 [0,049] [0,071] [0,067] [0,499] [0,701] [0,723] Serbest meslek 0,543*** 0,445*** 0,510*** 2,524*** 2,188*** 3,802*** [0,037] [0,055] [0,047] [0,558] [0,636] [1,271] Sabit -4,586*** -4,718*** -4,626*** -4,182 -7,853 3,105 [0,402] [0,572] [0,501] [7,316] [5,889] [7,110] Gözlem Sayısı 73.813 32.920 40.422 999 522 477 Bu tablo, 69 orta gelirli ülkeden ve Türkiye'den elde edilen bireysel düzeydeki anket verilerini kullanarak logit tahminlerini sunmaktadır. Bireyin bir hesaba sahip olduğunu belirtmesi durumunda bağımlı değişken bire, aksi halde sıfıra eşittir. Katsayılar, logaritmik olasılık oranlarıdır. Orta gelirli ülkeler için regresyonlar, ülke sabit etkilerini içermektedir. Standart sapmalar köşeli parantez içindedir ve ***, ** ve * sırasıyla %1, %5 ve %10 seviyesindeki istatistiki anlamı belirtmektedir. 29 Türkiye'de Finansal Hizmetlerin Kullanımında Cinsiyet Uçurumu Tablo A6: Resmi Kredi Kullanımının Logit Tahminleri (1) (2) (3) (4) (5) (6) Orta Gelirli Ülkeler Türkiye Tümü Erkek Kadın Tümü Erkek Kadın Kadın (0/1) -0,030 -0,967*** [0,025] [0,214] Gelir: En yoksul 0,002 0,069 -0,079 -0,967 -0,368 -1,825 %20 (0/1) [0,086] [0,124] [0,117] [0,922] [1,063] [1,300] Gelir: ikinci -0,134** -0,127 -0,147* -0,505 -0,196 -1,028 %20 (0/1) [0,063] [0,091] [0,087] [0,811] [0,883] [1,052] Gelir: orta -0,218*** -0,262*** -0,173** -0,204 0,503 -1,205 %20 (0/1) [0,052] [0,074] [0,072] [0,610] [0,759] [0,906] Gelir: dördüncü -0,117*** -0,126** -0,100* -0,219 0,333 -0,830 %20 (0/1) [0,041] [0,058] [0,057] [0,386] [0,540] [0,599] Log HH geliri 0,234*** 0,271*** 0,192*** -0,113 0,019 -0,418 [0,034] [0,049] [0,048] [0,540] [0,544] [0,748] Yaş 0,076*** 0,065*** 0,088*** 0,228*** 0,329*** 0,162* [0,005] [0,007] [0,006] [0,058] [0,080] [0,083] Yaş kare -0,001*** -0,001*** -0,001*** -0,002*** -0,004*** -0,002** [0,000] [0,000] [0,000] [0,001] [0,001] [0,001] Kırsal -0,042 -0,062 -0,017 0,001 -0,144 0,164 [0,034] [0,043] [0,043] [0,242] [0,301] [0,373] İlk öğrenim -0,383*** -0,393*** -0,358*** -0,956*** -0,637* -1,049*** [0,032] [0,043] [0,044] [0,244] [0,373] [0,332] Log HH büyüklüğü 0,316*** 0,285*** 0,346*** -0,754 -2,153** 0,742 [0,068] [0,096] [0,091] [0,612] [0,848] [0,899] 15 yaş altı HH 0,322*** 0,376*** 0,278*** -0,272 -0,464 -0,055 üyelerinin %'si [0,032] [0,048] [0,042] [0,352] [0,398] [0,544] Evli (0/1) 0,150** 0,192 0,144* 0,149 -0,214 0,707 [0,064] [0,126] [0,077] [0,424] [0,843] [0,663] Dul (0/1) -0,072** -0,066 -0,094** -0,295 0,153 -1,026** [0,030] [0,041] [0,041] [0,248] [0,303] [0,396] Ücretli çalışan 0,794*** 0,781*** 0,811*** 2,195*** 1,908*** 2,781*** [0,034] [0,054] [0,043] [0,243] [0,331] [0,519] İşsiz 0,150*** 0,220*** 0,056 -0,211 -0,786 0,675 [0,054] [0,081] [0,072] [0,489] [0,574] [0,733] Serbest meslek 0,577*** 0,581*** 0,551*** 2,945*** 2,654*** 3,766*** [0,040] [0,058] [0,052] [0,446] [0,533] [1,223] Sabit -5,446*** -5,392*** -5,535*** -2,236 -6,222 2,459 [0,373] [0,522] [0,507] [5,292] [5,491] [7,837] Gözlem Sayısı 73.813 33.391 40.422 999 522 477 Bu tablo, 69 orta gelirli ülkeden ve Türkiye'den elde edilen bireysel düzeydeki anket verilerini kullanarak logit tahminlerini sunmaktadır. Bireyin, son 12 ayda resmi bir bankadan bir kredi ya da mağaza kredisi kullandığını ya da bir kredi kartına sahip olduğunu belirtmesi durumunda bağımlı değişken bire, aksi halde sıfıra eşittir. Katsayılar, logaritmik olasılık oranlarıdır. Orta gelirli ülkeler için regresyonlar, ülke sabit etkilerini içermektedir. Standart sapmalar köşeli parantez içindedir ve ***, ** ve * sırasıyla %1, %5 ve %10 seviyesindeki istatistiki anlamı belirtmektedir. 30