lütfen tıklayınız…
Transkript
lütfen tıklayınız…
ERSİN NAZALI Hesap Uzmanı Giriş Bugün Fransa'da uygulanmakta olan gelir vergisi kanunu 1958’de yürürlüğe girmiş olup, bu sistem dikine artan oranlı vergi tarifesini öngörmektedir. Tarife bir kişinin bir vergilendirme dönemi boyunca elde etmiş olduğu tüm gelirler toplamına uygulanır. Kurumlar vergisinin tersine gelir vergisi sadece gerçek kişileri vergilendirir. Vergilemede aile birliği esası uygulanır. Vergilemenin genel kuralı, her iki eş de eşit statüye sahiptir ve vergilerden ikisi birlikte sorumludur. Her aile elde edilen gelirlerin çok detaylı bilgilerini içeren bir beyanname vermek zorundadır. Vergilenebilir gelir sadece mükellef tarafından elde edilen gelirleri değil, ama aynı zamanda mükellefin sahip olduğu ortaklıklardan elde ettiği gelirler ile elde tutulan bazı varlıkların elden çıkarılmasından elde edilen kazançlardan oluşur. Mükellef bir yılda elde etmiş olduğu gelirler için genel bir beyanname ve bazı gelir tipleri için ise özel beyanname vermek zorundadır. Vergi idaresi birey tarafından verilen bu beyannameler üzerinden ödenecek vergiyi hesaplar. Hisse senetlerinin elden çıkarılmasından elde edilen kazançlar gibi bazı gelir unsurlarından elde edilen gelirler düz oranlı bir şekilde vergilendirilir. Diğer gelirler de ise, brüt tutardan düşülecek indirimler yapıldıktan sonra genel indirimler dikkate alınır. Toplam gelire artan oranlı tarife uygulanır. Gelir vergisinin hesaplanmasında ve ödenmesinde Fransa'da yerleşik olan yabancılar Fransa'da yerleşik olan kişiler ile aynı imkanlardan yararlanırlar. 1. GELİR VERGİSİ SİSTEMİ a. Vergilenebilir Kişiler Fransa'da yerleşik olan kişiler tüm dünyada elde etmiş oldukları gelir üzerinden, Fransa'da yerleşik olmayan kişiler ise Fransa kaynaklı gelir unsurlarından elde etmiş oldukları gelirler üzerinden vergilendirilir (Md.4A CGI). i. Yerleşikler Fransız vergi yasasına göre; milliyetine bakmaksızın gelir vergisi yasasının (CGI) uygulanmasında kanunun 4B maddesinde sayılan koşulların gerçekleşmesi koşuluyla bir kişi Fransa'da yerleşik kabul edilir. Kanunun 4B maddesine göre; mali ikametgahın tanımı, kişisel, mesleki ve finansal kriterlere göre belirlenir. Bir birey ne zaman bu kriterden birini yerine getirirse Fransa'da yerleşik, gelir vergisinin uygulanması bakımından da sınırsız sorumlu olarak kabul edilir. Ancak sadece, yapılan bir uluslararası anlaşmanın bunun aksini sağlaması durumunda bu sınırsız sorumluluktan kurtulabilir. Şahsi Kriter: Fransa içinde bir ikametgahı veya bir evi olan kişi, Fransız vergi mükellefi olarak kabul edilir. Ev, normal koşullar altında bir kişinin eşinin ve çocuklarının yaşadığı yer olarak tanımlanır. Fransa'da eşi ve çocuğu olan bir birey uzun zaman Fransa dışında çalışmak zorunda kalsa bile yerleşik vergi mükellefi olarak kabul edilir. Fransız vergi yasasına göre; ikametgah bir kişinin genellikle oturduğu yerdir. Bu yüzden, bir kişinin eşi ve çocukları Fransa'da bulunmasa bile, bu kişi bir yılda yeterli bir zamanını Fransa'da geçirirse, ikametgahı Fransa'da kabul edilir. Bunun bir yıl içinde en az 183 gün olması gibi bir şart yoktur. Bir kişi 183 günden daha az bir zamanını Fransa'da geçirse bile, bu kişi o yıl zamanın büyük kısmını Fransa'da geçirmiş ise, ikametgahı Fransa kabul edilir. Bu durum bir kişinin birden fazla yerde ikametgahının olması durumunda geçerli olabilir. 183 günün aralıksız olması gibi bir şart yoktur. Örneğin bir kişinin aynı anda üç ülke ile ekonomik ilişkileri var. Bir yıllık süre içerisinde zamanının 100 gününü İngiltere’de, 130 gününü ise Almanya’da ve 135 gününü de Fransa’da geçirmiş ise bu kişi Fransa’da yerleşik kabul edilir. Burada toplam sürenin 183 günden az olmasının her hangi bir önemi bulunmamaktadır. Önemli olan bir yılda en çok zamanın Fransa’da geçirilmiş olmasıdır . Mesleki Kriter: Fransa'da ticari veya mesleki faaliyetini icra eden bir kişi, icra ettiği bu faaliyetlerin Fransa'da ikincil nitelikte olmaması koşuluyla, vergi yasalarının uygulanması bakımından Fransa'da yerleşik kabul edilir. Ekonomik ve Mali Kriter: Ekonomik faaliyetlerinin merkezi Fransa'da olan bir kişi, vergi yasalarının uygulanması bakımından Fransa'da yerleşik kabul edilir. Bu durum, bir kişinin temel yatırımlarını Fransa'da yapması, iş merkezi ve merkez işyerinin Fransa'da olması veya gelirlerinin çoğunu Fransa'dan sağlaması durumunda olabilir. ii. Yerleşik Olmayanlar Çifte Vergilemeyi önleme anlaşması hükümlerine göre; Fransa'da yerleşik olmayan kişiler, ya Fransa'da her zaman kullanabilecekleri bir oturma yerinin olması ya da Fransız kaynaklı gelir unsurları üzerinden gelir elde etmeleri durumunda vergilendirilebilirler (Md. 4A, 4 164C CGI). Fransa'da bir oturma yeri olmayanlar sadece Fransa'dan elde etmiş oldukları gelir üzerinden vergilendirilir. Fransa'da her zaman kullanabilecekleri bir oturma yeri olanların (ister mülkiyeti kendisine ait olsun isterse kiralamış olsun) sahip oldukları veya kiraladıkları konutun yıllık kira bedelinin üç katı kadar bir miktarda gelir elde ettikleri kabul edilir. Ancak, eğer bu kişilerin Fransız kaynaklı gelir unsurlarından elde etmiş oldukları gelir tutarı bundan fazla ise bunlar elde ettikleri gelir üzerinden vergilendirilirler (Md.164 C CGI). Fransız kaynaklı gelir unsurlarından elde edilen gelir tutarı konutun bir yıllık kira bedelinin üç katından az ise; kira gelirinin en az üç katı oranında bu kişilerin gelir elde ettikleri kabul edilir ve bu kişiler bu tutar üzerinden vergilendirilir. b. Vergilenebilir Gelir Fransız vergi yasasında vergilenebilir gelirin tanımı yapılmamıştır. Ancak genel olarak kabul edilmiş ilkeye göre; gelirin belli dereceye kadar tekrarlanma özelliği olmalıdır (Md.12,13 ve 156 CGI). Vergilenebilir gelire ulaşabilmek için Fransız Gelir Vergisi Kanununda belirtilen belli prensiplerden çıkarılan ve aşağıda belirtilen koşulların sağlanması gerekmektedir. Bu koşullar aşağıdaki şekilde özetlenebilir; •Gelir global olmalıdır: Yani, mükellefin yurt içinden ve yurt dışından elde etmiş olduğu tüm gelirler kavranmalıdır (Md. 13.2 CGI). •Gelir net gelir olmalıdır: Gelirin elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan harcamalar brüt gelirden düşülmüş olmalıdır (Md. 13 CGI). •Gelir yıllık olmalıdır: Mükellef bir takvim yılında elde etmiş olduğu gelirler üzerinden vergilendirilmelidir (Md.156 CGI). •Gelir elde edilmiş olmalıdır: Mükellef gelir üzerinde tasarruf sahibi olmalıdır (Md. 12 CGI). Genellikle, ister mükellef geliri fiilen almış olsun isterse almasın, gelir mükellefin karar alma sınırları içinde ise gelir elde edilmiş demektir. Eğer karar alma yetkisi üçüncü bir kişiye ait ise, gelir fiili olarak alınmış olsa bile, gelir elde edilmiş olmaz. Dolayısı ile gelir vergilendirilmez. c. Menkul Kıymet Gelirleri Sermaye gelirlerinin vergilendirilmesi, yatırımın tipine ve elde eden kişiye (yerleşik ve yerleşik olmayan kişi olup olmamasına göre) göre değişir. Ayrıca sermayenin Fransa’da veya Fransa dışında yatırılmasına göre de bir ayrım yapılır. i. Faiz Sabit getirili sermaye gelirleri; tahvil ve bonolardan, hazine ve özel borçlanmalardan, banka tasarruf hesaplarından elde edilen gelirlerden oluşur. i.a Yurtiçinden Elde Edilenler Sabit getirili sermaye yatırımlarından elde edilen gelirler normal koşullar altında elde eden kişiler nezdinde vergilemeye tabi tutulur (Yani, bunlar normal koşulda beyannameye dahil edilir ve artan oranlı şekilde vergilendirilir). Ancak, tam mükellef gerçek kişiler ödemeyi yapan kuruma talepte bulunarak, yatırımın niteliğine göre değişen oranlarda tevkifata tabi tutulmak üzere, düz oranda vergilemeye tabi tutulmayı isteyebilir. Tevkifatı yapacak kurum bu durumda tam mükellef gerçek kişiye net tutarda bir ödeme yapar. Tevkifata tabi tutulacak tutar (prélèvement libératoire), tam mükellef gerçek kişinin gelir vergisinden sorumlu olduğu tutardır. Tevkifat yoluyla kesilen vergi, ilgili mükellef tarafından vergi dairesine ödenir (Md.119 ve 125 A CGI). Tevkifata tabi tutulmayı istemenin belli koşulları bulunmaktadır (özellikle sadece bireyler yararlanabilir ve belli tipteki sabit getirili gelir kaynakları bundan yararlanamaz). Faiz ödemeleri üzerinden normal koşullarda %16 oranında tevkifat yapılır, ve 1 Ocak 2004’den beri %11 oranındaki sosyal güvenlik katkısı ile efektif oran %27 olmaktadır. Diğer oranlar, tahvillere, hazine bonolarına ve Ocak 1995’den önce çıkarılan devredilebilir borçlanma senetlerine (negotiable instruments) uygulanır Şu anda faiz ödemelerine uygulanmakta olan tevkifat oranları aşağıdaki tabloda gösterildiği gibidir . Faiz Ödemesinin Türü Tevkifat Oranı(%) İlave Katkılar (%) Efektif Oran (%) Devredilebilir Bonolar (Negotiable Bonds) 16 11 27 Hazine Bonoları, Borçlanma Senetleri Getirisi Belli Olanlar Ocak 1995 sonrası ihraç edilenler 15 11 26 Ocak 1990 sonra ihraç edilenler 35 11 46 Ocak 1983 ve Aralık 1989 Arasında İharç Edilenler 45 11 56 21 Ocak 1980 ile 1982 Aralık Arasında İhraç Edilenler 38 11 49 Getirisi Belli Olmayanlar 60 11 71 Sermaye Kağıtları (Capitalization Contracts) Getirisi Belli Olmayanlar 60 11 71 Getirisi Belli Olanlar 1990’dan sonra ihraç edilen; 4 yıldan daha az olanlar 35 11 46 4 ile 8 yıl arasında olanlar 15 11 26 8 yıldan fazla olanlar 0 veya 7,5 11 11 veya 18,5 Popular Savings Plan (PEP) Çekişten Sonra Dört yıldan daha az olanlar 35 11 46 4 ile 8 yıl arasında olanlar 16 11 27 8 yıldan fazla olanlar 0 11 11 Tasarruf Hesaplarından Elde Edilen Faizler 1995’ten Sonra 11 27 Aşağıda belirtilen faiz ödemeleri sociale généralisée ve au remboursement de la dette sociale katkılarının yanı sıra gelir vergisinden istisnadır. •“Livret A” tasarruf hesaplarından elde edilen faizler (Yatırılan maksimum mevduat tutarı 15.300 EURO olmalıdır; Yıllık cari faiz oranı da %2 olmalıdır) •épargne populaire tasarruf planından elde edilen faizler, •épargne populaire tasarruf hesaplarından elde edilen faizler (Yatırılan mevduat tutarı en fazla 7.770 EURO olmalıdır) •premier livret jeune tasarruf hesaplarından elde edilen faizler (Yatırılan mevduat tutarı en fazla 1.600 EURO olmalıdır). •Sınai Kalkınmayı Teşvik Tasarruf Hesaplarında elde edilen faizler (Yatırılan mevduat tutarı en fazla 4.600 EURO olmalıdır. Cari faiz oranı da yıllık %2) •Belli koşulların sağlanması durumunda sermaye kağıtlarından (Capitalization contracts) elde edilen faizler. Sabit getirili sermaye yatırımlarının Fransa'da yerleşik olmayan kişiler tarafından gerçekleştirilmesi durumunda, tevkifat Fransa'da yerleşik olan ve ödemeyi yapan kurum tarafından otomatik olarak yapılır. Daha düşük bir oran veya istisna öngören çifte vergilemeyi önleme anlaşmasının olmaması durumunda, dar mükellef gerçek kişiler için uygulanacak temel oran yukarıdaki tabloda gösterilen oran olacaktır. Ayrıca dar mükellef gerçek kişilere yapılan ödemeler üzerinden ilave kesintiler yapılmaz. Belli tür faiz ödemelerinin dar mükellef gerçek kişilere yapılması durumunda Fransız yasalarına göre; söz konusu faiz ödemeleri tamamen gelir vergisinden istisnadır. (1 Ekim 1984’den sonra çıkarılan bonolardan elde edilen faizler ile Fransız Tasarruf Bankaları Tarafından Ödenen faizler gibi). i.b Yurtdışından Elde Edilenler Tam mükellef gerçek kişiler tarafından yurt dışından elde edilen faiz gelirleri Fransa'da vergilenir ve bunların net tutarının (yurt dışında ödenen vergiler düşüldükten sonra) beyannameye dahil edilmesi gerekmektedir (Md. 120 ve 122 CGI). Bu gelir tam mükellef gerçek kişinin toplam gelirine dahil edilir ve artan oranlı şekilde vergilendirilir. %11 oranındaki ilave sosyal güvenlik katkıları yurt dışından elde edilen faiz gelirleri üzerinden de yapılır. Fransa'nın yapmış olduğu bir çok uluslararası anlaşma, tam mükellef gerçek kişilerin faiz gelirleri üzerinden yurt dışında tevkifat yoluyla ödemiş oldukları vergilerin Fransa'da indirim konusu yapılabileceği hükmünü taşımaktadır. Bu durumda beyannameye dahil edilecek gelir net gelir değil, yurt dışında tevkifat yoluyla ödenen vergi dahil brüt tutar olacaktır. ii. Kar Payları ve Dağıtımlar Bu kategorideki gelirler, sadece ya yasa tarafından (SA, SARL) ya da kendilerinin seçimi sonucu (SNC, SC vb gibi) kurumlar vergisine tabi kurumlar tarafından yapılan kar dağıtımlarını kapsar (Md. 108 CGI). Şirketler yasasına tabi olmayan kurumlar tarafından dağıtılan kâr payları bunları elde eden kişiler nezdinde ve kurumun faaliyetlerine denk düşen kategoride vergilendirilir (kişilerin sahip oldukları pay oranında) (Md. 109 ve 111 CGI). Burada kâr paylarının fiilen ödenip ödenmediğinin her hangi bir önemi bulunmamaktadır. Dağıtımlar ise; düzenli kâr payı ödemelerinin yanısıra (genel kurul kararı ile dağıtılmasına karar verilen yedek akçeler ile şirketin ilgili yıl karı gibi), şirketin faaliyeti sonucu olmayan ve şirket ortaklarının emrine amade kılınan tutarlar ile şirket sermayesinde veya bilançosunda görünmeyen vergilenebilir dağıtımları içerir. i.a Yurt İçinden Elde Edilenler Hem düzenli kâr payı ödemeleri hem de vergilenebilir dağıtımlar menkul sermaye gelirini (revenus de valeurs mobilières) elde eden kişi nezdinde artan oranlı şekilde vergilendirilir. Dolayısı ile elde eden kişinin toplam vergilenebilir gelirine ilave edilir. Fransız kurumlar tarafından yapılan düzenli kâr payı ödemelerinin %50’si için elde eden kişiye vergi indirimi hakkı tanınır. Yani kâr payını elde eden kişi elde etmiş olduğu kâr payından %50 oranın da vergi indirimine hak kazanır (Md.158 CGI). Beyan edilirken kâr paylarını elde eden kişi elde edilen kâr payının tamamını (vergi öncesi tutar) beyannameye dahil eder, ancak ödenecek verginin hesaplanması sırasında beyan edilen kâr payının yarısı tutarındaki vergiyi beyan edilen ödenecek gelir vergisi tutarından düşer. Bu uygulama Belçika’da Avoir Fiscal olarak, diğer bazı ülkelerde ise Imputation System olarak adlandırılmaktadır. Bu aslında daha önce bizim kanunlarımızda olan Vergi Alacağı müessesi ile benzer nitelik taşımaktadır. Daha açıkçası iki sistem de aynıdır. Kar paylarının toplam 1.220 EURO’a kadar olan kısmı gelir vergisinden istisnadır. Evli çiftler için bu tutar 2.440 EURO’dur. 1 Ocak 2005’ten itibaren bu uygulama kaldırılmıştır. 1 Ocak 2005’ten itibaren bireylere ödenen kâr paylarının sadece yarısı beyannameye dahil edilecektir. Dolayısı ile 2006 yılı içinde beyan edilecek olan 2005 yılına ait kâr payları üzerinde vergi alacağı yükü olmayacaktır (Avoir Fiscal). Bu kural hem Fransa'da yerleşik kurumlardan elde edilen kâr paylarına hem de Fransa’nın çifte vergilemenin önlenmesi konusunda anlaşma imzalamış olduğu ülkelerden elde edilen kâr paylarına uygulanacaktır. Risk Sermayesi Fonları tarafından yapılan vergilenebilir dağıtımların (Sicav, SCR, FCP) tamamı ise vergilenebilir gelire dahil edilecektir. Ayrıca tam mükellef gerçek kişiler 1.220 EURO’luk istisnadan yararlanmaya devam edecektir (Evli çiftler için bunun iki katı). Bu istisna aynı zamanda Fransa'nın ikili anlaşmasının olduğu ülkelerden elde edilen kâr paylarına da uygulanacaktır. Fransız kurumlar tarafından dar mükellef gerçek kişilere yapılan kâr payı ödemeleri üzerinden %25 oranında tevkifat yapılması gerekmektedir (Md.119 ve 187 CGI). Ancak yürürlükte olan çifte vergilemenin önlenmesi anlaşmaları dar mükellef gerçek kişilere önemli oranda bir tevkifat indirimi sağlamaktadır ya da dar mükellef gerçek kişilere yapılan kâr payı ödemelerini tevkifattan müstesna tutmaktadır. Dahası, bazı ikili anlaşmalar belli koşullar altında vergi alacağı sisteminden dar mükellef gerçek kişilerin de yararlanmasını öngörür. Bunun anlamı, dar mükellef gerçek kişilere elde etmiş oldukları kâr payı üzerinden ödedikleri verginin bir kısmının iade edilmesi demektir. Ancak, 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren vergi alacağı sistemi uygulamadan kalktığı için, 2005 yılı ve daha sonraki yıllarda dağıtılan kâr paylarına bu kural uygulanamayacaktır. Daha önce bahsedildiği üzere Avrupa Birliği'nin organları vergi alacağı sisteminin tam mükellef gerçek kişiler ile dar mükellef gerçek kişiler arasında eşitsizliğe neden olduğu konusunda eleştirilerde bulunmuşlardır. Uygulamada Fransa bu vergi alacağı sistemini en adil şekilde uygulayan ülkedir. Çünkü yukarıdaki paragrafta belirtildiği üzere, belli koşulların olması durumunda kâr payı üzerinden ödenmiş olan verginin dar mükellef gerçek kişiye iadesi söz konusudur. Diğer ülkelerin hiç birisinde böyle bir uygulama yoktur. ii.bYurt Dışından Elde Edilenler Yurt dışında yerleşik yabancı şirketler tarafından Fransa'da yerleşik tam mükellef gerçek kişilere yapılan kâr payı ödemeleri ve vergilenebilir diğer dağıtımlar Fransa'da vergilenebilir (Md.120 CGI) ve bu nedenle net tutarları üzerinden tam mükellef gerçek kişilerin beyannamelerine dahil edilir (Form 2047 adındaki özel bir beyanname ile). Bu gelir tam mükellef gerçek kişinin toplam gelirine eklenir ve artan oranlı bir şekilde vergilemeye tabi tutulur. %11’lik ilave katkı oranı yurt dışındaki yerleşik kurumlardan elde edilen kâr paylarına da uygulanır. Çoğu çifte vergilemenin önlenmesi anlaşması yurt dışında tevkif yoluyla ödenen verginin Fransa'da ödenecek vergiye isabet eden kısmının Fransa'da ödenecek vergiden indirim konusu yapılabilmesini kabul etmiştir. Bu durumda yurt dışındaki yerleşik kurumdan kâr payı elde eden tam mükellef gerçek kişi elde etmiş olduğu kâr payının brüt tutarını beyannameye dahil edecektir. Dolayısı ile yurt dışında ödemiş olduğu vergiyi de Fransa’da hesaplanan gelir vergisinden indirim konusu yapabilecektir. Bu konuya detaylı olarak ilerleyen bölümlerde tekrar değinilecektir. iii. Katılma Senetleri (Capitalization contracts) 1 Ocak 1983’den önce yapılan katılma senetleri ve benzeri yatırımlardan (hayat sigortası poliçesi gibi) elde edilen gelirler gelir vergisinden istisna ancak contribution au remboursement de la dette sociale tabidir. 1 Ocak 1997’den itibaren ise yapılan ödemeler sociale généralisée’ye tabidir. Bu istisna aynı zamanda; 1 Ocak 1998’den itibaren yatırılan tutarların sermeye şirketlerinin hisselerine yatırılması koşuluyla (qouted company), 1 Ocak 1983 ve 31 Aralık 1989 arasında alınan ve en az 6 yıllık bir süreye sahip katılma senetleri ile 1 Ocak 1990’dan sonra alınan ve en az 8 yıllık süreye sahip katılma senetlerine de uygulanır (Md. 125.0 A CIG). Katılma senetlerinin sermaye şirketlerinin hisselerinden ziyade varlıklara yatırılması durumunda katılma senetleri %7,5 oranında tevkifata, artı %11 ilave sosyal güvenlik katkısına tabidir. Bu durumda toplam oran %18,5 olmaktadır. Ayrıca katılımcıya, yapmış olduğu ödemeleri aşan ödemeler, aşağıdaki koşullarda vergilendirilmektedir. •Fransız bir kurumla 1 Ocak 1990’dan sonra yapılan sözleşme ve yatırımlar, eğer sözleşmenin süresi dört yıldan az ise %35, 4-8 yıl arasında ise %15 oranında tevkifata tabidir. Bu oranların yanısıra %11 sosyal güvenlik katkısı ilave edilir. Bu durumda efektif oran %26 ve %46 olur. •Eğer sözleşmenin süresi belli değil ise tüm durumlarda tevkifat oranı %60’dır. İlave %11’lik oran ile efektif oran %71 olmaktadır. İstisna ve indirilmiş tevkifat oranı başlangıçta sadece Fransa'da yerleşik şirketler ile yapılan sözleşmelere uygulanmıştır. Fransa'da yerleşik olmayan şirketler ile yapılan sözleşmelerin ise normal koşullarda gelir vergisine tabi olması öngörülmüştür. Yani kişinin yatırmış olduğu para ile elde etmiş olduğu para arasındaki fark olan gelirin, artan oranlı şekilde gelir vergisine tabi tutulması amaçlanmıştır. Ancak bu katı kural daha sonra istisna ve indirimli oran kapsamına Avrupa Birliği’nde yerleşik şirketlerin de dahil edilmesi ile yumuşamıştır. Zira, EJC 4 Mart 2004 tarihinde Fransa'nın anılan uygulamasının Avrupa Birliği'nin kurucu anlaşmanın 49 ve 56’ıncı maddelerine ihlal ettiğini karar vermiştir. (Case 334/02 Comission v.France). 1 Ocak 2005’den itibaren vergi yasaları Avrupa Birliği müktesabatı ile uyumlu hale getirilmiştir. Tevkifat bir şirket ile katılınan sözleşmenin niteliğine bakılmaksızın Avrupa Birliği'nde kurulu olan tüm şirketler ile yapılan sözleşmelere uygulanacaktır. Ancak Liechtenstein bundan istisnadır. Varlıklarının %50’sini Fransa'da yerleşik olan şirketlerin hisselerine, en az %5’ini de Risk Sermayesi Yatırımlarına yatıran ve en az 8 yıllık süreye sahip olunan katılma senetleri ile hayat sigortası poliçelerinden elde edilen gelirler, gelir vergisinden istisnadır. iv. Halkın Tasarruf Planı (The Popular Savings Plan) Halkın tasarruf planı (plan d'épargne populaire, PEP) özel herhangi bir vergisel avantaj sunmaz (Yapılan ödemeler vergiden düşülemez). Ödemeler ya nakit hesaplara ya da hayat sigortası poliçelerine yapılır (en fazla yatırım tutarı 92.000 EURO’dur). Hayat sigortası poliçesine bağlandığında, yapılan ödemelerin %25’i vergi indiriminden yararlanır. Kişiler kendi velayeti altında olan kişiler için PEP açamazlar ancak evli olan çiftlerin her birisi kendisi için bir PEP açabilir. Vergisel avantaj hesaptan çekişler olduğunda söz konusu olur: Sekiz yıl sonra yapılan çekişler (sermaye ve faiz olarak) vergiden istisnadır. Sekiz yıldan önce herhangi bir çekişin olması durumunda birikmiş olan faiz vergilendirilir. Hesabın açılışından itibaren on yıl içinde bir çekişin olması veya hesap sahibinin ölmesi durumunda hesap otomatik olarak kapanır (Md. 125 A.III ve 157.22 CGI). PEP’den elde edilen faizler contribution sociale généralisée ve contribution au remboursement de la dette sociale tabidir. 25 Eylül 2003 tarihinden itibaren PEP açmak mümkün değildir, ancak bu tarihten önce açılan hesaplar halen devam etmektedir. v. Halkın Tasarruf Hesabı 2004 yılı içinde 696 EURO’dan daha az gelir vergisi ödeyen tam mükellef gerçek kişiler, yıllık %4.5 oranında vergiden istisna faiz geliri sağlayan halkın tasarrufu hesabı açabilirler (livret d'épargne populaire, LEP). Bu hesaba yatırılacak tutar en fazla 7.700 EURO olabilir. vi. Gençlerin Tasarruf Hesabı 12 ve 25 yaş arasındaki gençler premier livret jeune hesabı açabilirler. Bu hesap vergiden istisna tutulan %3,25 oranında faiz geliri sağlar. Bu hesaba yatırılabilecek tutar en fazla 1.600 EURO’dur. vii. Yatırım Tasarruf Hesabı 16 Temmuz 1992 tarihli ve 92-666 sayılı yasa uzun dönemli yatırımları teşvik etmek için plan d'épargne en actions, PEA, adında yeni bir tasarruf hesabı oluşturdu. PEA vergi yükümlülerine, herhangi bir vergisel yükümlülük gerektirmeksizin portföy yatırımlarından elde edilen gelirlerini (kar payı, değer artış kazancı gibi) sermayeleştirme imkanı sağlamaktadır. PEA koşullu bir tasarruf hesabıdır. Bu hesabın sahibi 5 yıl bu hesaptan vazgeçemez. Her mükellef sadece bir PEA açabilir. Evli çiftler ise iki PEA açabilir. Sadece Fransa'da yerleşik olan tam mükellef gerçek kişiler böyle bir hesaba sahip olabilir. Bu hesaba yapılacak ödemeler nakit olmalı ve 120.000 EURO’yu aşmamalıdır. Evli çiftler için bu tutar 240.000 EURO’dur. Ve bu hesaplardan elde edilen fonlar hisse alımında kullanılmalıdır. Hesap bir sigorta şirketinde açılmış ise, fonlar katılma senetlerine yatırılmalıdır. Mükellef hangi hisselere yatıracağına serbestçe karar verebilir. Ancak bir hisse senedinin satımından elde edilen para hesapta bulunan diğer hisse senetlerine tekrar yatırılmalıdır. Hisse senetlerinin elden çıkarılmasından doğan gelir ile bu hisse senetlerinden elde edilen kâr paylarının tekrar yatırılması koşuluyla, bunlar gelir vergisinden istisnadır. 5 yıl içinde yapılan çekişler kazanılmış hakların kaybı ile sonuçlanabilir. Böyle bir durumda hesabın açıldığı tarihten bu yana elde edilen elden çıkarma kazançları Fransız Gelir Vergisi Kanuna göre vergiye tabi tutulur. Burada efektif vergi oranı %27 olmaktadır (Md. 150-OA CGI). Bu vergi yükünün bileşenleri ise şöyledir. Fransız Gelir Vergisi Kanunu’nun 150. maddesi uyarınca 16%, 2.3% prélèvement social, 8.2% contribution sociale généralisée ve 0.5% contribution au remboursement de la dette. İki yıl içinde yapılan çekişlerde %6,5 oranında ceza vardır. Bu durumda efektif oran bunlarda %33,5 olmaktadır. 5 yıldan sonra yapılan çekişler gelir vergisinden istisnadır. Ancak %8.2 oranında contribution sociale généralisée, %2.3 oranında prélèvement social ve %0.5 oranında contribution au remboursement de la dette sociale tabidir. Çekiş tarihinden sonra gerçekleşen elden çıkarma kazançları hisselerin ikinci kez satıldığı tarihte vergilenebilir. Hesabın kapatılması veya sekiz yıl sonra hisselerin satılması durumunda, vergilenebilir gelirin tespitinde alış bedeli, hesabın kapatıldığı veya çekişin yapıldığı tarihteki değerdir. viii. Halkın Emeklilik Tasarruf Planı Daha önceleri kişisel emeklilik tasarruf planı olan halkın emeklilik tasarruf planına üye olanlar 1 Ocak 2004’den itibaren yapmış oldukları ödemeleri vergi matrahından düşebilirler. Ancak bunun sınırlamaları bulunmaktadır. Bu sınırlama ya önceki yılda beyan edilen serbest meslek kazancının %10, ya da önceki yılın, yıllık ortalama sosyal güvenlik tavanının 7 katı (2005 yılı içi yapılan maksimum indirim 23.770 EUR) veya yıllık sosyal güvenlik tavanının %10’dur (2004 yılı için 2.971 EUR). Bunlardan hangisi yüksek ise sınırın bu olduğu kabul edilir. d. Menkul Kıymetlerin Dönemsel Gelirlerinin Hesaplanması Menkul kıymet gelirlerinin vergilendirilmesi elde edilen gelirin niteliğine göre değişmektedir. Ancak genel kural şudur: Tevsik edilmesi koşuluyla gelirin elde edilmesi için yapılan harcamalar brüt gelirden düşülür ve net gelir tutarına ulaşılır. Böylece vergilenebilir gelire de ulaşılmış olur. Bazı durumlarda yapılan harcamalar herhangi bir tevsik edici belgeye ihtiyaç duyulmaksızın götürü bir şekilde dikkate alınabilir. Vergi indiriminin olduğu durumlarda, elde edilen net gelir tutarına tevkif yoluyla ödenen vergi tutarı eklenerek brütleştirme yapılır. Brüt tutar toplam gelire eklenir. Daha sonra da evvelce ödenmiş olan vergi indirim konusu yapılır. Vergileme normal koşullarda artan oranlı şekilde yapılır. Ancak belli gelir kategorileri için tam mükellef gerçek kişiler, düz oranlı olarak vergilendirilmelerini isteyebilir. Bunlar faiz, royalti ve katılma senetlerinden elde edilen gelirlerdir. Kısaca ağırlıklı olarak bunlar menkul sermaye iradından elde edilen gelirlerdir. Fransa’da yerleşik olan şirketler tarafından tam mükellef gerçek kişilere yapılan kâr payı ödemeleri ile Fransız şirketler tarafından şirket ortaklarının bloke hesaplarına ödenen faizler için belli koşullar altında özel indirim uygulaması yapılmaktadır (Md. 158.3 CGI). e. Değer Artış Kazançları Fransız vergi sisteminde özel amaçlı portföy yatırımı ile ticari amaçlı portföy yatırımı arasında kesin bir ayrım yapılır. Ticari amaçlı olarak elde tutulan portföy yatırımlarından elde edilen kazançlar ticari kazancın tabi olduğu usule göre vergilendirilir. Halk açık olsun olmasın, kurumlar vergisine tabi bir kurumun arizi olarak hisselerinin elden çıkarılmasından elde edilen ve (şahis portföy yatırımı mahiyetinde) 15.000 EURO’yu aşmayan değer artış kazançları vergiden istisnadır (Md. 150-OA CGI). Yukarıda belirtmiş olduğumuz tutarı aşan değer artış kazançları düz oranlı olarak %16 oranında vergiye tabidir. Daha önce belirtmiş olduğumuz ilave katkılar ile bu oran %27 olmaktadır. Ancak bu nitelikteki bir değer artış kazancı arızi nitelikte olmalıdır. Vergilenebilir değer artış kazancına, satış bedelinden alış bedelinin ve alış ve satış işlemleri için yapılan giderlerin düşülmesi sonucu ulaşılır. Bir yıl içinde oluşan zararlar, aynı gruptaki aynı nitelikteki zararlara mahsup edilebilir. Diğer gelir gruplarındaki zararlara ya da değer artış kazancı içindeki diğer gelirlere mahsup edilemez. Ancak hisse senetlerinin elden çıkarılması sonucu oluşan zararlar ileri doğru 10 yıl taşınabilir. Yani, 10 yıl içinde oluşan değer artış kazançlarına mahsup edilebilir. 1 Ocak 2002’ye kadar oluşan zararlar ileriye doğru 5 yıl taşınabilir (Md. 150-OA CGI). Alışkanlık haline gelmiş satışlardan (daha önce bahsetmiş olduğumuz değer artış kazancı arizi nitelikte idi) elde edilen değer artış kazancı düz oranlı bir şekilde değil, artan oranlı bir şekilde vergilemeye tabi tutulur (Md. 150-OA CGI). Neyin alışkanlık haline gelen bir satış işlemi olduğunun tespitinde ise normal bir portföy yönetim işleminin koşulları aranır. Alışkanlık haline gelmiş şekilde değer artış kazancı elde eden dar mükellef gerçek kişilerin elde etmiş oldukları gelir vergiden istisnadır (Md. 92 CGI). Eğer bir kişi eşi ve çocukları veya bunların alt ve üstsoyları ile birlikte, doğrudan veya dolaylı olarak kurumlar vergisine tabi bir şirketin karından %25 veya daha fazla pay alma hakkı veren hisse senetlerini satışı takip eden önceki 5 yıl boyunca elinde bulundurmuş ise, bu kişinin bu hisselerin satışından elde etmiş olduğu değer artış kazancı düz oranlı olarak %16 oranında gelir vergisine tabidir. Bu oran ilave katkılar ile birlikte %27 olmaktadır. Eğer daha önce bahsetmiş olduğumuz kişilerden birisi elindeki hisseleri aynı grup içinde birine devrederse, devir alan kişinin bu hisseleri devri takip eden 5 yıl boyunca satmaması koşuluyla, devir işleminden doğan değer artış kazancı vergiden istisnadır (Md. 244 A-I CGI). Société en nom collectif, société civile, société en commandite simple, société en participation gibi finansal olarak şeffaf olan kurumların (şahıs şirketlerinin) hisselerinin satışından elde edilen değer artış kazançları, 12 Eylül 1990’dan beri elde edilen değer artış kazancı tutarının her hangi bir önemi olmaksızın, %27 oranında vergilendirilmektedir. Ancak bu satış işlemini yapan kişi, hisse senedini elinde tuttuğu kurum içinde aktif olarak görev alıyorsa bu durumda elde edilen değer artış kazancı ticari kazanç veya ticari amaçlı portföy kazancı olarak değerlendirilecektir. Gayrimenkul şirketlerinin elde tutulan hisse senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan değer artış kazançlarına, gayrimenkullere ilişkin değer artış kazancı hükümleri uygulanır. Yani bu hisse senetleri değer artış kazancının tespitinde bir gayrimenkul olarak değerlendirilir. Çünkü kanunda belirtilen koşulları taşıyan gayrimenkul şirketleri elde etmiş olduğu gelirleri bakımından kurumlar vergisi mükellefi değildir. Eğer gayrimenkul şirketi kurumlar vergisine tabi ise, bu şirketin hisse senetlerinin elden çıkarılmasından doğan değer artış kazançları daha önce bahsetmiş olduğumuz özel amaçlı portföy yatırımı gibi işleme tabi tutulur. Yatırım fonlarının (Fonds communs de placements à risques - FCPRs, Fonds communs de placement dans l'innovation – FCPI) katılma belgelerinin elden çıkarılmasından elde edilen değer artış kazançları, bu yatırım fonlarının varlıklarının en az %60’nın araştırma ve geliştirme işi yapan şirketlerin hisse senetleri ve tahvillerinden oluşması, elde eden kişinin bu katılma belgelerini en az 5 yıl elde tutulması ve bu fonlardaki payının %10’u aşmaması koşuluyla vergiden istisnadır. Ancak bu şekilde elde edilen değer artış kazancı contribution sociale généralisée, prélèvement social ve contribution au remboursement de la dette sociale tabidir. f. Zarar Mahsubu Mükellef tarafında yapılan harcamalar ve elde edilen gelirler, her bir kategorinin kendi içinde değerlendirilir. Eğer bir kategoride zarar oluşmuş ise, bu zarar diğer kategoride oluşan kazanca mahsup edilebilir. Eğer mükellefin o dönemki faaliyetleri zarar ise, bu zarar ileriye doğru 5 yıl taşınabilir ve gelecekte oluşacak olan gelirlere mahsup edilebilir (Md. 156.I CGI). Ancak bu genel kuralın istisnaları da bulunmaktadır. Gayrimenkul yatırımlarından, tarımsal faaliyetlerden, ticari ve serbest meslek faaliyeti olmayan faaliyetlerden ve 1996’dan beri mükellefin aktif rol oynamadığı ticari faaliyetlerden elde edilen zararlar sadece aynı kategorideki gelirlere mahsup edilir, diğer kategorideki gelirlere mahsup edilemez. Mahsup edilemeyen zararlar ileriye doğru 5 yıl taşınabilir ve ancak aynı kategorideki gelecekteki gelirlere mahsup edilebilir (Md. 156.I CGI). 31 Aralık 1995 tarihi itibariyle mahsup edilmemiş gayrimenkul yatırımlarından oluşan zararlar ile 1 Ocak 1996 tarihinden sonra oluşan zararlar ileriye doğru 5 yıl değil, 10 yıl taşınabilir. 1 Ocak 1993’den beri, ödenen faizler dışında yapılan harcamalar nedeniyle oluşan gayrimenkul yatırımı zararlarının, 10.700 EURO’a kadar olan kısmı mükellefin diğer gelirlerine mahsup edilebilir. Ancak böyle bir mahsubun yapılmasından sonra üç yıl boyunca bu gayrimenkulun elde tutulması, muhafaza edilmesi, satılmaması gerekmektedir. Eğer mükellef hızlandırılmış amortisman uygulamasını seçmiş ise bu tutar 10.700 EURO değil, 15.300 EURO olarak uygulanır. g. Çifte Vergilemenin Önlenmesi Fransa'da yerleşik olan tam mükellef gerçek kişiler yurt içi ve yurt dışından elde etmiş oldukları tüm gelir unsurları üzerinden gelir vergisine tabidir. Ancak tam mükellef gerçek kişiler yurt dışında ödemiş oldukları vergiler için vergi indirimi müessesinden yararlanabilirler. İ.Tek Taraflı İndirim Fransız vergi yasaları tek taraflı olarak çifte vergilemenin önlenmesi konusunda bir indirim sağlamaz. Bu nedenle, indirim sadece yürürlükte olan anlaşma hükümlerinden çıkarılabilir. Ancak ticari kazançla bağlantılı olarak yurt dışında ödenmiş olan vergiler Fransa’daki vergi matrahını hesaplarken gider olarak dikkate alınabilecektir (Md.784 A CGI). ii. Anlaşma İndirimi Fransız anayasasına göre; uluslararası anlaşmaların iç hukuka göre uygulama önceliği vardır. Fransa tarafından 100’den fazla ülke ile imzalanan çifte vergilemenin önlenmesi anlaşması gelir unsurlarına göre; ya vergi indirimi yöntemi ya da istisna yöntemini benimsemiştir. Bu nedenle genel olarak Fransa'da tam mükellef gerçek kişiler tarafından yurt dışından elde edilen faiz ve kâr payları üzerinde kaynak ülkenin belli orana kadar tevkif yoluyla vergileme hakkı bulunmaktadır. Ancak bunlar üzerinde nihai vergileme hakkı Fransa'nın olup, yurt dışında tevkif yoluyla ödenmiş olan vergiler Fransa'da ödenecek vergiden indirim konusu yapılır. h. Yerleşik Olmayan Kişilerin Vergi Sorumluluğu i. Vergilenebilir Gelir i. (a) Yurt İçinden Elde Edilen İkili anlaşma hükümlerine göre; milliyeti ne olursa olsun Fransa'da yerleşik olmayan dar mükellef gerçek kişiler sadece Fransa kaynaklı gelirleri üzerinden vergilendirilir (Md.4 A.2 CGI). Mükellefin Fransa'da her zaman kullanabileceği bir oturma yerinin olup olmamasına göre de bir ayrım yapılmaktadır. Eğer mükellefin Fransa'da her zaman kullanabileceği bir oturma yeri yoksa, bu kişi sadece ve sadece Fransa kaynaklı gelirleri üzerinden vergilendirilir. Eğer mükellefin Fransa'da her zaman kullanabileceği bir ya da daha fazla oturma yeri varsa (ister kiralanmış isterse mülkiyeti mükellefe ait olsun), bu kişi kendisine atfedilen gelir üzerinden vergilendirilir. Bu da bu kişinin bir yıllık kira bedelinin üç katıdır (Md.164 C CGI). Bir anlamda bu kişiler götürü şekilde vergilendirilmektedir. Eğer bu kişinin Fransa kaynaklı gelirleri toplamı, bu kişinin bir yıllık kira bedelinin üç katını aşıyorsa bu kişi gerçek gelirleri üzerinden vergilendirilir. Fransa'da yerleşik olmayan kişilerin bu şekilde kira bedeline atıf yapılarak (götürü şekilde) vergilendirilmesinin bir çok istisnaları bulunmaktadır. Fransa'da yerleşik tam mükellef gerçek kişi olarak kabul edilselerdi, Fransa'da ödeyecekleri gelir vergisinin üçte ikisini ikametgahlarının olduğu ülkede ödeyecek olan Fransız vatandaşlarına bu kural uygulanmaz. Buradaki Fransız vatandaşları ikametgahı Fransa'da olmayan Fransız vatandaşlarıdır. Mesleki çalışmalarda bulunmak için Fransa'dan ayrılan Fransız vatandaşlarına da bu kural uygulanmaz. Ancak bu kişiler için istisna; ayrıldıkları yıl ile, ayrılma yılını takip eden iki yıl ile sınırlıdır. Bu kural aynı zamanda Fransa'dan ayrılan ve ayrılmadan önceki 4 yıl boyunca Fransa'da yerleşik olan tam mükellef gerçek kişilerin de isteğine bağlıdır. Bu kişiler bu kuralın dışında tutulmayı isteyebilir. Bu istisna aynı zamanda Fransa ile “ayrımcılığın önlenmesi” fıkrasını içeren ikili anlaşmayı imzalayan ülkelerin vatandaşları ile 164 C maddesi hariç çifte vergilemenin önlenmesi anlaşması imzalayan ülkelerin vatandaşları için de geçerlidir. Fransa'da yerleşik olmayan kişiler için; Fransız kaynaklı gelirler kanunda aşağıdaki gibi sayılmıştır; •Fransa'da bulunan bir gayrimenkul ve bu gayrimenkul üzerindeki haklardan elde edilen gelirler, •Fransız sermaye piyasası araçlarından elde edilen gelirler ile Fransa'da yatırılan sermayeden elde edilen gelirler, •Fransa'da icra edilen ticari faaliyetlerden elde edilen gelirler, •Fransa'da icra edilen serbest meslek faaliyetlerinden elde edilen gelirler, Dar mükellef gerçek kişilerin vergisel yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmelerini sağlamak için belli gelirlerin ödemesinin yapıldığı anda tevkifata tabi tutulması öngörülmüştür. Bazı durumlarda Fransa'da yerleşik olmayan dar mükellef gerçek kişi için tevkifat yoluyla vergileme nihai vergilemeye dönüşmekte, bazı durumlarda ise ödenecek vergiye mahsup edilmektedir. İkili anlaşmaların daha düşük oranlar öngördüğü durumlarda bu oranlar uygulanmak şartıyla, aşağıdaki durumlarda tevkifat yoluyla vergileme nihai vergileme mahiyetini kazanmaktadır; •Fransız şirketler tarafından dağıtılan kâr payları ile diğer dağıtımlar: Tevkifat oranı %25 (Md.119.1 ve 187.1 CGI), •Faizler ve sabit getiriler: Tevkifat oranı %16; Faizin mahiyetine göre diğer oranlar ve istisnalar uygulanabilmektedir (Md.125 A CGI), •Gayrimenkullerin elden çıkarılmasından elde edilen gelirler:Tevkifat oranı %33 veya %50 (Md.244 A CGI), •İştirak hisselerinin elde çıkarılmasından elde edilen kazançlar: Tevkifat oranı %16 (İştirak eden kişinin elden çıkarma tarihinden önce 5 yıl boyunca söz konusu iştirakin doğrudan ya da dolaylı olarak %25 ve daha fazlasını elde tutması şartıyla) (Md.159 OA ve 244 CGI). İ (b) Anlaşma Hükümleri İkili anlaşmalar Fransa kaynaklı gelirler üzerindeki tevkifat tutarını azaltma ya da tamamen kaldırma eğilimindedir. Fransa şu an itibariyle 100’ün üzerinde çifte vergilemenin önlenmesi anlaşması imzalamıştır. Bu anlaşmalar genel olarak OECD Model Vergi Anlaşmasının formatına uygundur. Ancak Fransa’nın Monoko ile imzalamış olduğu anlaşma bunun bir istisnasıdır. ii. Kar Payları Fransız şirketler tarafından dar mükellef gerçek kişilere yapılan kâr payı ve diğer dağıtımlar genel olarak %15 oranında indirimli tevkifata tabidir (tam mükellef gerçek kişiler için bu oran %25’dir). Bir çok durumda, kâr payını alan kişiler aldıkları kâr payının %50’si oranında vergi indirimine sahiptir. Daha önce bahsedildiği üzere, 1 Ocak 2005 tarihinden önce Fransa’da kâr paylarının vergilendirmesi konusunda vergi alacağı sistemi uygulanmaktadır. %15’lik tevkifat tutarı düşüldükten sonra kalan tutar dar mükellef gerçek kişilere vergi idaresi tarafından ödenir. İndirimli tevkifat oranından yararlanabilmek için kâr payını elde eden kişinin özel bir form doldurarak vergi idaresine teslim etmesi ve idarenin de bunu kabul etmesi gerekmektedir. Bu kişinin Fransa'nın ikili anlaşma imzalamış olduğu ülkede yerleşik tam mükellef gerçek kişi olduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Genellikle ödeme anında tevkifat oranı %25 olarak uygulanır. Dar mükellef gerçek kişinin ilgili belgeleri getirmesi durumunda aradaki fark dar mükellef gerçek kişiye iade edilir. 1 Haziran 1994’den sonra dağıtılan kâr paylarına vergi alacağı uygulandığı için basitleştirilmiş bir prosedür uygulamaya konulmuştur. Kâr payının ödenmesi anında direkt olarak indirimli tevkifat oranı uygulanmıştır. Vergi alacağı karın dağıtımı anında değil, karın dağıtımını takip eden yılda uygulanır. Dolayısı ile aradaki fark vergi idaresi tarafından ikinci yıl ödenir. 1 Ocak 2005’den itibaren vergi alacağı sistemi kaldırılmıştır. Sonuç olarak 1 Ocak 2005’den sonra ödenen kâr payları vergi alacağı yükü taşımazlar. iii. Faizler Sabit getirili sermaye piyasası araçlarından elde dilen faizler ile Fransa'da yerleşik olmayan dar mükellef gerçek kişilere ödenen krediler %0 ile %35 arasında değişen oranlarda tevkifata tabidir. Bu oranlar daha önce belirtildiği için burada değinilmeyecektir. iv. Değer Artış Kazançları Daha önce tam mükellef gerçek kişiler için belirtilen şartların taşınması koşulu ile dar mükellef gerçek kişilerin elde etmiş olduğu iştirak hissesi satış kazancı %16 oranında tevkifata tabidir. Bu tevkifat bu kişiler için nihai vergileme anlamına gelmektedir.