Rusya Ülke Raporu - AİA
Transkript
Rusya Ülke Raporu - AİA
Rusya Ülke Raporu Rusya Ülke Günü, 19 Nisan 2010 İSO Odakule Meclis Salonu, İstanbul Sayfa 2 / 2 Author: XXXXXXXX – Date: XX-XX-XXXX İçindekiler ÖZET BİLGİLER 5 GENEL EKONOMİK DURUM 7 Genel Ekonomik Yapı ve Politikalar Bölgesel Ekonomik Farklılıklar RUSYA FEDERASYONU’NDA TARIM, SANAYİ VE PERAKENDECİLİK 10 Tarım Sanayi Perakendecilik DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR 12 DIŞ TİCARET 13 Dış Ticaret Politikası Dış Ticaret Verileri RUSYA FEDERASYONU-TÜRKİYE DIŞ TİCARETİ 17 RUSYA PAZARI: PAZAR BİLGİLERİ 20 Dış Ticaret Mevzuatı Gümrük Vergileri Tarife Dışı Engeller Dağıtım ve Satış Kanalları Tüketici Tercihleri Şirket Kuruluşu Ticari İlişkilerde Dikkat Edilmesi Gerekli Bazı Hususlar Vize Uygulaması Resmi Tatil Günleri İklim RUSYA PAZARI: FIRSAT VE SORUNLAR 30 Fırsatlar RF Pazarıyla ilgili Sorunlar RUSYA –MOSKOVA / FUARLAR: MİLLİ KATILIM 34 Not: AİA-Rusya tarafından hazırlanan ek bilgi setine internet üzerinden http://tinyurl.com/EEN-RussiaInfoPack adresinden erişmeniz mümkündür 3 4 RUSYA FEDERASYONU ÖZET BİLGİLER Para Birimi Para Birimi Paritesi GSYİH (2009) Rusya Federasyonu Federal Cumhuriyet 88 federal bölgeden oluşan Rusya Federasyonu çift meclisli başkanlık sistemi ile yönetilmektedir. Rusça Moskova Moskova (10,4), St-Petersburg (4,6), Novosibirsk (1,4), Ekaterinburg (1,3), Nijniy-Novgorod (1,3), Samara (1,1), Omsk (1,1), Kazan (1,1), Çelyabinsk (1,1), Rostov-onDon (1,0), Ufa (1,0) 17.075.000 km2 141,8 milyon kişi 0–14 yaş %14,8 15–64 yaş %71,5 65 ve üstü %13,7 Ortodoks, Müslüman Rus 79,8%, Tatar 3.8%, Ukraynalı 2%, Başkır 1.2%, Çuvaş 1,1%, diğer 12,1% (2002), %99,2 APEC, ASEAN (diyalog partneri), BIS, KEİ, Avrupa Konseyi, BDT, EBRD, AEK, G-8, IAEA, Dünya Bankası, IMF, IFC, ILO, IMF, Interpol, IOC, IOM (gözlemci), ISO, AGİT, Birleşmiş Milletler, BM Güvenlik Konseyi, DTÖ (gözlemci), UNCTAD, UNESCO, WHO Ruble 1 USD = 24,01 Ruble 1.300 milyar ABD Doları GSYİH, PPP (2009) 2.126 milyar ABD Doları GSYİH Reel Büyüme (2009) - % 7,9 Kişibaşı GSYİH, PPP (2009) Kişibaşı GSYİH (2009) Enflasyon Oranı (2009) 15.039 ABD Doları 11.000 ABD Doları %7,9 Doğal Kaynaklar Önemli petrol, doğal gaz, kömür ve birçok stratejik maden kaynakları dahil olmak üzere geniş doğal kaynak yelpazesi, kereste. Resmi Adı Yönetim Biçimi Resmi Dili Başkenti Büyük Kentler (milyon) Yüzölçümü Nüfus Nüfusun Yapısı Dinler Etnik Dağılım Üyesi Olduğu Uluslararası Kuruluşlar 5 Tarımsal ürünler Belli başlı endüstriler Temel İhraç Ürünleri Başlıca İhracat Partnerleri Temel İthalat Kalemleri Başlıca İthalat Partnerleri Potansiyel Arz Eden Sektörler Fırsatlar Tehditler Mesai Saatleri ve Günleri Türkiye ile saat farkı Resmi Tatil Günleri Tahıllar, şeker pancarı, ayçiçeği, sebzeler, meyveler; et, süt Madencilik ve doğal kaynakları işleme endüstrileri (kömür, petrol, doğalgaz, kimyasallar ve metaller); her tür makine üretimi; savunma sanayi ürünleri; karayolu ve demiryolu ulaşım ekipmanları; iletişim ekipmanları; tarım makineleri; yapı malzemeleri; elektrik güç üreten ekipmanlar; ilaçlar ve bilimsel ekipmanlar; beyaz eşya, tekstil, gıda ürünleri, el sanatları Petrol ve petrol ürünleri, doğal gaz, kereste ve orman ürünleri, metaller, kimyasallar ve geniş bir sivil ve askeri sanayi ürünleri yelpazesi. Hollanda (%28), İtalya (%20), Almanya (%14). Makine ve ulaşım ekipmanları, plastik, metal yarı mamulleri, gıda ve tarımsal ürünler, kimyasallar, metaller Çin (%13,5), Almanya (%13,2), Japonya (%6,5). Başta tüketim malları, tekstil, konfeksiyon, gıda işleme, tarım ürünleri, inşaat ve inşaat malzemeleri, telekomünikasyon ekipmanları ve hizmetleri, otomotiv ve otomotiv yan sanayi, bilgisayar donanım ve yazılımları, güvenlik ekipmanları, kozmetik ve kişisel bakım ürünleri, enerji, ulaştırma, makine ve sağlık, petrol ve gaz ekipmanları ve hizmetleri, uçak yan sanayi, medikal ekipmanlar, ilaçlar, tarım makineleri, iş makineleri olmak üzere tüm sektörler. Türk ürünlerinin fiyat-kalite oranı, coğrafi konum, Türk firmalarının tecrübeli olması; tüketici ürünleri; tekstil, konfeksiyon, gıda işleme, tarım ürünleri ve inşaat malzemeleri. Gümrük ve mevzuat uygulamalarında yaşanan belirsizlikler, bankacılık sistemi, yüksek nakliye ücretleri, dağıtım ağı eksikliği, güvenlik. Pazartesi-Cuma, 9.00-18.00 +1 1-5 Ocak (Yeni Yıl), 7 Ocak (Noel Bayramı), 23 Şubat (Askerler günü), 8 Mart (Kadınlar günü), 1 Mayıs (İlkbahar Bayramı), 9 Mayıs (Zafer Bayramı), 12 Haziran (Rusya günü), 4 Kasım (Milli Birleşme Günü) Ana Kaynaklar: DTM Anlaşmalar Genel Müdürlüğü, Rusya Federasyonu Ülke Profili 2009; İİB Rusya Gıda Sektörü Ülke Raporu; Müşavirlik Raporları Dünyanın en büyük yüzölçümüne sahip ülke konumunda olan Rusya, 141 milyon nüfusu ve zengin yeraltı kaynaklarıyla dünyanın önde gelen ekonomileri arasında yer almaktadır. Dünyanın önde gelen ekonomilerinden olan ülke, Suudi Arabistan’dan sonra dünyanın 2. büyük petrol üreticisidir. Rusya ayrıca dünyadaki kömür rezervlerinin yarısına sahiptir. Rusya bir yandan piyasa ekonomisinin işleyişini güçlendirmeye çalışırken diğer yandan korumacı politikalar da izlemektedir. 6 1997 yılında yaşanan kriz sonrasında Rusya günümüze kadar büyük gelişme göstererek gayri safi yurtiçi hasılasında (GSYİH) %69’luk bir büyüme yakalamış, kişi başına düşen milli gelir ise %82 oranında artmıştır. 2003 yılından bu yana artan petrol ve doğalgaz fiyatlarının ekonomik büyümedeki payı büyüktür. Rusya’nın ihracatının %64’ünü sadece petrol ve doğalgaz oluşturmaktadır. GENEL EKONOMİK DURUM 1997 krizi sonrasında serbest piyasa ekonomisine geçiş sürecinde vergilendirme sisteminin iyileştirilmesi, mali kurumlar ve özel sektörün önündeki bürokratik engellerin kaldırılması gibi alanlarda önemli reformlar gerçekleştirilmiştir. 2007 yılında GSYİH içinde özel sektörün payı %70’e ulaşmıştır. Ancak Rusya’nın ekonomik büyümesindeki en önemli etken yeraltı zenginlikleridir. Örneğin 2008 yılı Haziran ayında petrol fiyatlarında yaşanan ani düşüş Rus ekonomisini olumsuz etkilemiştir. Başlıca Ekonomik Göstergeler GSYİH (Milyar Ruble, 2009) GSYİH (Milyar $, 2009) GSYİH artış oranı (2009) Kişi başına GSYİH (ABD Doları) Enflasyon oranı (2009) GSYİH’nin Sektörel Dağılımı (2008) 39.000 1.300 % - 7,9 11.000 % 7,9 Tarım Sanayi Hizmetler %4 % 41 % 55 Kaynak: Müşavirlik Raporu, Şubat 2010 Yerel para birimi Ruble’nin 1998 yılı Ağustos ayında ciddi oranda devalüe edilmesi (1998-99 döneminde reel efektif döviz kuru yaklaşık % 45 değer kaybetmiştir). Rus ekonomisinde beklenenin üzerinde bir canlanma etkisi doğurmuştur. Rus işletmelerin devalüasyon sayesinde artan rekabet edebilirlik avantajını kullanması ile birlikte 1990’dan beri sürekli olarak düşüş gösteren gayri safi sınai üretim 1999 yılında % 11 oranında artmıştır. Son yıllarda rekor düzeyde yüksek seyreden petrol fiyatları ülke ekonomisinin yeniden istikrara kavuşmasını, yatırımların artmasını ve sınai üretimdeki artışın sürdürülmesini sağlamıştır. Son yıllarda sınai üretim artışı yıllık ortalama % 6 civarında gerçekleşmiş, reel GSYİH 1999-2007 arası yıllık ortalama % 5,6 oranında artış göstermiştir. Dolayısıyla Rus ekonomisi, çabuk değişen uluslararası mal piyasalarındaki koşullara 1998 krizi öncesinde olduğundan daha da bağımlı durumdadır. Hidrokarbonların toplam ihracattaki payı % 60’tan fazladır. Bu da Rus ekonomisini dış piyasalardaki mal fiyatlarında oluşan değişimlere hassas hale getirmektedir. Rusya’nın son yıllarda gösterdiği ekonomik büyüme diğer yandan büyük ölçüde güçlü iç talebin yarattığı itici güç sayesinde olmuştur. Ücretlerdeki ve emekli maaşlarındaki artış, 2000-2007 döneminde hane halkı tüketim harcamalarının yılda yaklaşık % 9 oranında artışına yardımcı olmuştur. Bu dönemde hane halkı harcamalarının büyük bölümünü tüketim malları 7 oluşturmuş (2007 yılında perakende satışlar yaklaşık % 7 artmıştır) ve hizmet satın alımı harcamalarında da dikkate değer bir artış söz konusu olmuştur. 2008-2009 yıllarında küresel ekonomik durumla bağlantılı olarak ekonomik performansta gerileme yaşanmıştır. Federal İstatistik Servisi Rosstat tarafından yayınlanan veriler, Rus ekonomisinde iyileşmenin başladığına ilişkin yorumları güçlendirmektedir. Rusya Federasyonu’nun GSYİH’sı, 2009 yılı sonu itibariyle %7,9 oranında gerilemiştir. Genel Ekonomik Yapı ve Politikalar Rusya’nın önümüzdeki yıllarda daha dengeli bir ekonomik büyüme modeli benimseyerek özelikle üretim sanayine yatırım yapması beklenmektedir. Altyapısı güçlü ancak eski teknolojiye dayalı üretim yapan Rus sanayisinin önde gelen sektörleri arasında makine, savunma sanayi, otomotiv ve yan sanayi, inşaat malzemeleri, cam ürünleri, tekstil ve gıda işleme yer almaktadır. Merkezi planlama ve Rusya’nın sahip olduğu zengin kaynaklar nedeni ile sanayi sektörü ağır sanayi yönünde gelişmiştir. Yakıt, enerji ve metalürji üretimi toplam sınai üretimin % 35’ten fazlasını oluşturmaktadır. Elektrik ve gıda üretiminin sınai üretimdeki payının yaklaşık % 25 olduğu göz önünde bulundurulduğunda ileri teknoloji ve tüketim malları üretiminin Rus ekonomisinde çok küçük bir payı olduğu ortaya çıkmaktadır. Tekstil sektörünü de kapsayan hafif sanayinin de sınai üretimdeki payı çok cüzi düzeydedir. Ülkedeki petrol şirketleri, düşük vergi uygulaması olan bölgelerde kurdukları şubelere ucuz fiyatlardan satış yapmaları yaygın bir uygulamadır. Hizmet sektöründe faaliyet gösteren ticari kuruluşlar olarak kaydettirilen bu şubeler, petrol veya doğal gazı pazar fiyatlarından satmakta ve büyük kar elde etmektedir. ‘Transfer fiyatlandırması’ olarak adlandırılan bu yöntemi göz önüne alan Dünya Bankası çalışmasına göre resmi istatistiklerde %9 olan petrol ve gaz sektörünün GSYİH’daki payı % 20-25 civarındadır. Perakende ve toptan ticaretin GSYİH’ya oranı ise resmi verilere göre % 30 iken, Dünya Bankası verilerine göre % 10’dur. Diğer yandan, ekonomi büyük ölçekli sınai işletmelerin hakimiyetindedir. KOBİ’lerin GSYİH’dan aldıkları pay, yalnızca % 10-15 civarındadır. Bu oran, gelişmiş pazar ekonomilerinde ve ileri geçiş ekonomilerinde % 50 civarında veya daha da üzerindedir. Küçük ölçekli işletmelerin ekonomide yeterince rol alamamasının en önemli nedenlerinden biri yoğun vergi uygulamaları ve karmaşık hukuki düzenlemelerdir. İşleme sanayi Moskova, St. Petersburg, Yekaterinburg ve Nizhny Novgorod kentlerinde yoğunlaşmıştır. Bu büyük kentler geçiş sürecini diğer kentlere göre daha iyi yönetmiş, üretimde çeşitlilik sağlamıştır. Tomsk ve Novosibirsk gibi küçük kentler Sovyet rejimi tarafından yaratılan sanayi merkezleridir. Sibirya ve ülkenin en doğusundaki bölgeler hammadde ve enerji üssü konumundadır. Rusya, komünizm sonrası dönemde ekonomik anlamda ciddi bir çöküntü ile karşı karşıya kalmıştır. GSYİH 1991 yılında yaklaşık %12 oranında gerilemiş, bütçe açığı GSYİH’nın %26’sı oranında gerçekleşmiştir. Komünist ekonominin çökmesi ile birlikte enflasyon üç haneli rakamlara yükselmiştir. Bu çöküntünün kaynağında yatan yapısal sorunlar arasında sayılabilecek unsurlar şöyledir: • Eski Doğu Avrupa pazarlarının Doğu Bloku’nun dağılması ile birlikte çözülmesi ve bunun sonucunda arz zincirinin bozulması, • Mali yardımların kesilmesi nedeni ile tarım sektöründe ortaya çıkan kriz, 8 • Merkezi planlamalı ekonomi kurallarının, pazar ekonomisi kuralları uygulanmaya başlanmadan terk edilmesi v.b. Bu sorunlarla olabildiğince hızlı bir şekilde başa çıkmak amacıyla 1992 yılında bir ekonomik program tasarlanmıştır. Ancak üretimdeki düşüş, mali dengesizliklerdeki genişleme ve yapısal reformlardaki yavaş ilerlemenin önüne yeterince geçilememiştir. 1994 yılında Merkez Bankası tarafından IMF desteği ile sıkı para politikası uygulaması başlatılmış ve enflasyonla mücadeleye dönük bir bütçe kabul edilmiştir. Üç haneli enflasyonla uzun yıllar süren bir mücadele sonunda Rusya, 1995 yılında belirli ölçüde bir makro ekonomik istikrar sağlamış ve bunu 1998 yılı ortalarına dek sürdürmeyi başarmıştır. Ruble’nin devalüasyonu ve iç borçların ödenememesi ile karşı karşıya kalınmasıyla Ağustos 1998’de çok ciddi bir ekonomik kriz başlamıştır. Kriz Enflasyon belirgin şekilde yükselmiş, 1998 yılı sonu itibarı ile % 85’e ulaşmıştır. 1998 yılında ayarlanabilir sabit kurdan, dalgalı döviz kuru sistemine geçilmiştir. Kriz sonrasında alınan önlemleri izleyen dönemlerde değişen hükümetler de bağlı kalmıştır. İhracattan elde edilen gelirler Ruble’nin değerinin düşmesi neticesinde artış göstermiş ve pek çok sektör devalüasyonun sağladığı bu avantajdan yararlanarak ihracata yönelmiştir. 2000 yılı sonu itibarıyla enflasyon % 20’ye gerilemiştir. Enflasyondaki düşüş eğilimi izleyen yıllarda da devam etmiştir. 2008 yılı sonu itibariyle enflasyon %13,3 olarak1, 2009 yılı sonu itibariyle %7,2 olarak gerçekleşmiştir. Ülkede 2000-2008 arasında gerçekleştirilen temel reformlar şöyledir: • Vergi Reformu. Kişisel gelir vergisi oranı % 13’e düşürülmüştür. Çeşitli sosyal resim ve harçlar yerine birleşik sosyal vergi uygulaması başlatılmıştır. Kurumlar vergisi % 35’ten % 24’e düşürülmüş ve kurumlar vergisi işlemleri kolaylaştırılmıştır. KDV oranı % 20’den % 18’e düşürülmüş olup, daha da düşürülmesi yönünde tartışmalar devam etmektedir. • Toprak Reformu. Toprak kanunu kentsel ve ticari arazilerin özel mülkiyetine ve ticaretine müsaade etmektedir. Rus vatandaşlarının tarımsal arazi alıp satmasına izin verilirken, yabancıların tarımsal arazileri yalnızca 49 yıllığına kiralamalarına izin verilmektedir. • İcra-İflas Reformu. İcra-iflas yasası firmaları 1990’larda yaygın olan sahte iflas işlemlerinden korumak üzere yeniden düzenlenmiştir. • Kurumsal Yönetim Reformu. Anonim şirketlerle ilgili yasalar azınlık hisse sahiplerinin haklarının daha iyi korunmasının sağlanması için değiştirilmiştir. • Yargı Reformu. Yargıçların daha bağımsız ve daha sorumlu hale getirilmelerini teminen yeni kurallar kabul edilmiştir. • Emeklilik Reformu. 2002 yılında emeklilik provizyonlarının yükünün devletten çalışanlara transfer edilmesi amacı ile yeni bir emeklilik sistemi başlatılmıştır. 2006 yılı itibarı ile yaklaşık 60 özel emeklilik fonu ortaya çıkmıştır. Ancak Rus çalışanların yalnızca % 4’ü emeklilik birikimlerini Devlet Emeklilik Fonundan özel şirketlere kaydırmıştır. 9 • Bürokrasinin Azaltılması. Kayıt ve izin şartları önemli ölçüde kolaylaştırılmış, firmaların yasal denetim sayısında da indirime gidilmiştir. Bununla birlikte yeni düzenlemelere aykırı olarak yerel otoritelerin ani denetimlerde bulundukları gözlenmektedir. • Özelleştirme. Özelleştirme süreci Rus ekonomisinde de diğer geçiş ekonomilerinde olduğu gibi hızla ilerlemiş ancak diğer ekonomilere göre daha düzensiz seyretmiştir. 1998 yılından itibaren yavaşlama gözlense de özelleştirmeler çok daha şeffaf ve adil yürütülmeye başlanmıştır. Bölgesel Ekonomik Farklılıklar Her bölgenin farklı bir endüstri alanında özelleşmesine yönelik Sovyet politikaları, Rus ekonomisini değerlendirirken bölgesel farklılıklar üzerinde durulmasını zorunlu kılmaktadır. Aton Yatırım Bankası’nın hazırladığı bir araştırmaya göre 1998’deki mali krizden bu yana Rus ekonomisi her yıl büyüme kaydetmiş olsa da ülkenin zengin ve fakir bölgeleri arasındaki uçurum gittikçe açılmaktadır. En zengin 10 bölge 1. Tümen 2. Moskova Kenti 3. Çukotka 4. Yakutistan 5. Magadan 6. Sakhalin 7. Komi 8. Murmansk 9. Samara 10. Krasnoyarsk Örneğin ülkenin kuzey sınırında yer alan kentler büyük ölçüde merkezden aldıkları maddi yardıma dayanmaktadır. Diğer taraftan, Moskova şehri Rusya’nın GSMH’sinde tek başına yüzde 22’lik bir paya sahiptir. Batı Sibirya’daki Petrol zengini Tümen bölgesi de ülke GSMH’sinin yüzde 12’sini üretmektedir. Bu bağlamda bölgesel kişibaşı GSMH’ler İnguşetya’da 620 ABD Doları ile Moskova’da 15 bin, Tümen’de 26 bin ABD Doları arasında değişmektedir. Ağır sanayi mineral bakımında zengin Urallar ve Kuzey Rusya civarında, tarım ise iklimin daha ılıman olduğu güney kesimlerde yoğunlaşmıştır. RUSYA FEDERASYONU’NDA TARIM, SANAYİ VE PERAKENDECİLİK Tarım Ülkenin kuzey bölgelerindeki toprak yapısı tahıl ve benzeri diğer ürünler üretimi için elverişli olmadığından üretim, Rusya’nın güney bölgeleri ile batı Sibirya’da gerçekleştirilmektedir. Ülkenin kuzeyinde ise hayvancılığa ağırlık verilmiştir. Ülke topraklarının yalnızca % 32’sini tarım için kullanılabilir niteliktedir ve % 45’i ise ormanlık araziden oluşmaktadır. Kronik sermaye yetersizliği ve devlet yardımlarına bağımlı olmak bugünkü işletmelerin karşılaştığı sorunlardır. Anayasada toprakta özel mülkiyet hakkı teyit edilmekle birlikte, mevcut yasal düzenlemede bu hak henüz tanınmamıştır. Ayrıca, arazinin alınacak kredilerde teminat olarak gösterilememesi çiftçilerin kredi imkanlarını ortadan kaldırmaktadır. Bu husus işletmelerdeki verimsizliğin de kaynağını teşkil etmektedir. 1990’lar Rus tarım sektöründe meydana gelen ciddi sıkıntılar sonrasında 1999-2001 dönemi itibariyle üretimde artış başlamış, ülke geçiş dönemi hamlesinden beri ilk kez 2002 yılında net hububat ihracatçısı konumuna ulaşmıştır. Ülkedeki sorunlu çiftliklerin desteklenmesinin devlete maliyeti üst düzeydedir. 10 Kereste en önemli ihraç kalemlerinden biridir ve Rusya Federasyonu belli başlı kereste üreticisi ve ihracatçısı konumundadır ve 75 milyar m3 kereste stoku olduğu tahmin edilmektedir. Bu rakam dünya rezervlerinin 1/4’ünden fazlasını oluşturmaktadır. Sovyetler Birliği dağıldığında, Rus balıkçılık endüstrisi dünyada Japonya, ABD ve Çin’den sonra 4. sırada yer almaktaydı. Halen, taze ve dondurulmuş dünya balık üretiminin %25’i ile, dünya konserve balık üretiminin üçte biri Rusya’da gerçekleştirilmektedir. Ancak SSCB’nin dağılmasının ardından büyük üretim kayıpları gösteren sektör, çok yavaş büyümektedir. Sanayi Rusya’ya SSCB’den miras kalan sanayi altyapısı enerjiye dayalı, teknolojik olarak geri kalmış, düşük katma değerli, temelde işleme ve savunma sektörüne ağırlık veren bir yapıya sahiptir. Uzay ve havacılık gibi SSCB’nin teknoloji açısından rekabet avantajına sahip olduğu alanlarda bile yatırımın yetersizliği ve işgücü sermayesinin yitirilmesi nedeniyle üretim oranları düşmüştür. Ayrıca Sovyet döneminden kalma sübvansiyonların ortadan kalkmasına, geleneksel pazarların dağılmasına, yatırım eksikliğine ve insan kaynağı kaybına bağlı olarak üretim kaybı yaşamış ve üreticilerin uluslararası alanda rekabet güçleri zayıflamıştır. Üretimdeki sürekli kayıplar sanayi sektörü üretiminin 1998 yılında 1990 yılı seviyesinin %45’ine gerilemesine neden olmuştur. Başlıca sektörler içinde tüketim malları ve makine inşa sektörleri üretim düşüşünden en çok etkilenen sektörler olmuştur. İmalat sanayi üretim artışı, petrol ve gaz sektörleri üretim artışını ancak 2005 yılında geçebilmiştir. Savunma sanayi harcamaları 1990’larda hızla düşmüş, bu da geçmişte önemli ayrıcalıklar tanınan savunma sanayi üretimini son derece olumsuz etkilemiştir. Sektördeki söz konusu gidişat 1999 yılında tersine dönmüş ve savunma sanayi üretim artışı savunma harcamaları ve silah ihracatı yardımı ile iki haneli rakamlara ulaşmıştır. Savunma sanayi harcamaları ve silah ihracatı son yıllarda rekor bir düzeye erişmiştir. Rusya, 80 kadar ülkeye silah ihraç etmektedir. Rus malı silah ithalatı yapan ülkeler arasında Çin, Hindistan, Cezayir, Venezüella, İran, Malezya ve Sırbistan gibi ülkeler bulunmaktadır. Rus hükümeti, ülkenin doğal kaynak ihraç ederek gelişmesini sürdüremeyeceğinin bilincinde olup, sanayileşme politikaları oluşturmaya gayret etmektedir. Bu nedenle Rus hükümeti öncelikle yurt içindeki talep, sonra BDT ve diğer ülkelere yönelik ihracat için üretim yapacak sanayi tesisleri kurulması amacıyla yabancı sermaye dahil çeşitli unsurları harekete geçirmeyi hedeflemektedir. Gümrüklerde yaşanan sorunlar ve yüksek vergiler, iç piyasadaki talebe yönelik üretim yapılmasını teşvik etmektedir. Talep, ekonomik gelişmeye paralel olarak canlılığını korumakta ve üretimi çekmektedir. Ülkenin geniş bir coğrafyaya yayılması lojistik sorunlarını da gündeme getirmekte ve tüketim merkezlerine yakın yerlerdeki yatırımları cazip kılmaktadır. Moskova, St. Petersburg ve Rostov Bölgesi üretim ve dağıtım kanallarına yönelik yatırımların arttığı bölgeler olarak ön plana çıkmaktadır. İmalat alanındaki üretim, 2000 yılından bu yana toparlanmış ve 2000-2009 yılları arasında toplam %65 artmıştır. Rusya’daki başlıca sanayi makine imalatı, savunma sanayi, otomotiv ve yan sanayi, inşaat malzemeleri, tekstil, cam ürünleri ve gıda işlemedir. 2007 yılında imalat sektöründe büyüme yüzde %8,3, 2008 yılındaysa %3,2 olarak gözlemlenmiştir. 11 Üretim Endeksi: İmalat (1991=0) Yıl 2000 2003 Üretim Endeksi 51 58 Değişim 7,4% 13,7% 2004 64.1 10,5% 2005 2006 2007 2008 69 74.7 81.8 84.4 7,6% 8,3% 9,5% 3,2% Kaynak: Federal İstastistik Servisi, www.kgs.ru Perakendecilik 1998 yılında aniden düşüş gösteren perakende satışlar, krizin aşılmaya başlaması ile birlikte yeniden artmaya başlayarak 2006 yılında 317 milyar ABD Dolarına ulaşmıştır. 2007 yılı itibarı ile ülkedeki toplam perakende satışların 405 milyar ABD Doları olduğu tahmin edilmektedir. Makroekonomik düzenlemeler ve ekonomik istikrar beraberinde kazançlardaki güçlü artış ve tüketici kredilerindeki gelişmeler tüketim harcamalarının artmasını sağlamıştır. ITKIB Rusya Federasyonu Temsilcisi Sabahattin Yavuz’un 2008 yılında ilettiği rakamlara göre Rusya perakende sektörünün büyüklüğü 475 milyar ABD Doları civarında olmuştur. Bu tutarın yüzde 80’i ithalatla, yüzde 20’si iç üretimle karşılanmaktadır. Bu rakamın yüzde 10’a yakınını ise tekstil, deri, halı ve hazır giyim tüketimi oluşturmaktadır. 2006 yılı itibariyle Rusya, Brezilya, Meksika, İspanya ve İtalya gibi ülkeleri geride bırakarak, dünyadaki en büyük 8. perakende pazarı haline gelmiştir. Söz konusu veriler resmi istatistiklere dayalı olup, pazarın gerçek büyüklüğünün çok daha fazla olması da mümkündür. 2011 yılında pazarın 744 milyar ABD Dolarına ulaşacağı tahmin edilmektedir. Moskova, perakende satışlarda Avrupa’nın en pahalı, dünyanın ikinci pahalı kenti durumundadır. Ülkenin ikinci büyük kenti St. Petersburg’daki satışlar, daha hızlı artmakla birlikte ülke toplamındaki payı % 5’in altındadır. 2007 yılının ilk 8 ayı itibarı ile ülkenin diğer bölgelerindeki satışların % 15-25 artış gösterdiği gözlenmektedir. Beklenen satış artışlarından en fazla faydalanacak alanlar olarak ise telekomünikasyon, turizm, restoranlar, emlak, mobilya ve ev eşyaları ifade edilmektedir. Rublenin değerinin artması ve dolayısıyla ithal malların fiyatlarının yerli malların fiyatlarına yaklaşması nedeniyle hemen her sektörde ithal malların oranı yükselişe geçmiştir. Bu durumun önümüzdeki yıllarda da devam etmesi beklenmektedir. DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR Son yıllarda doğrudan yabancı yatırımlarda artış gözlemlenmiştir ve Rusya, doğrudan yatırımlar bakımından gelişmekte olan ülkeler arasında Çin’in ardından ikinci sırada yer almıştır. 2007 yılında Rusya’ya gelen yabancı sermaye tutarı, bir önceki yıla oranla % 103 artarak 120,9 milyar ABD Dolarına ulaşmıştır. Bu tutarın 27,8 milyar Dolarlık kısmı doğrudan yatırım, 4,2 milyar dolarlık kısmı portföy yatırımı, 88,9 milyar Dolarlık kısmı ise büyük ölçüde kredilerden oluşan diğer yatırımlardır. 2008 yılında doğrudan yatırımcı yatırımda gerileme görülmüş, toplam DYY 103,8 milyar ABD Doları seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu rakamın %12’si madencilik sektörüne, %32,7’si imalat sanayisine, %23’ü ticaret, %14,8’i ise emlak, kira ve benzeri iş alanlarına adanmıştır.2 12 Ülkedeki iş ortamının belirsizliği ve bu alanda yaşanan sorunlara rağmen Rus pazarının sunduğu güçlü fırsatlar nedeni ile ülkeye yabancı yatırım girişinin devam ettiği düşünülmektedir. İstatistiki göstergelere göre 2008 yılında RF’na en çok yatırım yapan ülkeler toplam doğrudan yabancı yatırımın %47’siyle Güney Kıbrıs, İngiltere ve Hollanda olmuştur. Ülke bazında DYY, 2008 (Mln. ABD Doları) % Toplam 103,769 100 G. Kıbrıs 19.857 19,1 İngiltere 14.940 14,4 Hollanda 14.542 14 Almanya 10.715 10,3 Lüksemburg 7.073 6,8 Fransa 6.157 5,9 Virjin Adaları (İngiltere) 3.529 3,4 İsviçre 3.062 2,9 İrlanda 2.903 2,8 ABD 2.773 2,7 Kaynak: Federal İstastistik Servisi, www.kgs.ru Türk inşaat firmalarının Rusya’da gerçekleştirdikleri projelerin değeri 2007 yılında 3,6 milyar ABD Doları olmuştur. Ayrıca TOBB ve TİM ortaklığıyla Moskova’da bir ticaret merkezi inşa edilmiştir. Diğer yandan pek çok Türk firması Rusya’ya yatırım yapmıştır. Başta Efes Pilsen, Ruscam, Enka, Ramenka (Ramstore mağazaları), Vestel, Arçelik, Beko, Şişecam, Eczacıbaşı, Zorlu Enerji, Colins olmak üzere Türk işletmelerin ve 5 adet Türk bankasının (Garanti, Yapı Kredi, Finansbank, Denizbank ve Ziraat Bankası) yatırımları neticesinde ülkedeki Türk yatırımları 6 milyar ABD Dolarına ulaşmıştır.. DIŞ TİCARET Dış Ticaret Politikası Rus ekonomisi zengin doğal kaynakları bulunması nedeniyle hammadde ve yarı mamul ihraç eden ve tüketim malı ithal eden bir yapıdadır. Diğer taraftan yüksek gümrük vergileri sebebiyle ile tüketim malı üretimine yönelik yatırımların artmış olmasına rağmen yatırımlar henüz istenen seviyeye gelmemiştir ve ülkenin dış ticareti hammadde ihracatı ve tüketim malı ithalatı ağırlıklı yapıdan kurtulamamıştır. Bu nedenle bütçe gelirlerinin yaklaşık üçte birlik kısmını ihracat ve ithalatta alınan gümrük vergileri oluşturmaktadır. DTÖ giriş sürecinde Rus hükümetinin gümrük vergilerinin azaltılması ile ortaya çıkacak gelir kaybını diğer vergileri artırmak yoluyla telafi etmesi beklenmektedir. Rusya Federasyonu’nun Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri ile Serbest Ticaret Anlaşması bulunmaktadır. Ülkenin Avrupa Birliği ile Şubat 1996’dan geçerli olmak üzere bir ortaklık ve işbirliği anlaşması bulunmaktadır. Rusya’nın Dünya Ticaret Örgütü’ne üyelik müzakereleri sürmektedir. Rusya Sovyet dönemi sonrasında yeniden ekonomik entegrasyon için BDT yerine 2000 yılında kurulan ‘Avrasya Ekonomik Topluluğu’ (EurAsEC) oluşumunu kullanmayı 13 tasarlamaktadır. Bu kapsamda Rusya, Belarus ve Kazakistan, Ocak 2010'dan itibaren gümrük birliği uygulamasını başlatmıştır. Planlanan uygulamada uzun vadede 250 milyon nüfuslu potansiyel bir pazar olan EurAsEC ülkelerinde sadece gümrüklerin birleştirilmesinden öte; ürün, işgücü ve serbest dolaşım gibi unsurların da ortak ekonomik oluşuma dahil edilmesi tasarlanmaktadır. Mevcut durumda EurAsEC, Rusya, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan’dan oluşmakta olup, Ermenistan, Ukrayna ve Moldova üyelik öncesi gözlemci statüsündedir. Dış Ticaret Verileri 1990 yılı itibarı ile ülkenin ihracatının yaklaşık %70’i diğer Sovyet Cumhuriyetlerine gerçekleştirilirken, ithalatın yaklaşık %50’si de bu ülkelerden yapılmaktaydı. Bu durum Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından güçlü bir biçimde değişmiştir. 1998 yılında yaşanan krizle birlikte Ruble önemli ölçüde değer kaybetmiş; ithalat azalırken, ihracatta çok ciddi artış olmuştur. İhracattaki önemli artışta devalüasyona bağlı olarak Rus malların dünya pazarlarındaki rekabet edebilirliklerinin artmasının yanı sıra Rusya’nın başlıca ihraç kalemlerinin (petrol, gaz ve metaller) dünya fiyatlarının 1999-2000 yıllarında artışı da rol oynamıştır. 1999-2000 yıllarında ihracattaki artış %40 olmuştur. İthalatta ise 1999-2000 yıllarında % 20’nin üzerinde düşüş gerçekleşmiştir. İthalattaki düşüşün başlıca nedeni Ruble krizinin ardından reel ücretlerin düşmesi ve yerli üreticilerin artan rekabet güçleri neticesinde yerel pazar paylarını artırması olmuştur. RF'NİN TOPLAM DIŞ TİCARETİ (Milyar ABD Doları) 2005 2006 2007 2008 2009 İhracat İthalat Dış Ticaret Hacmi 245,3 125,1 370,4 301,9 137,5 439,5 351,9 199,7 551,6 468,0 266,9 734,9 301,7 167,4 469,0 Dış Ticaret Fazlası 120,2 164,4 152,1 201,1 134,3 Türkiye'nin Sırası 6 16 Kaynak: Müşavirlik Raporu; Aylık Müşavirlik Raporu, Şubat 2010 2000 yılından itibaren Ruble’nin yeniden değerlenmeye başlaması ve petrol ihracat gelirlerindeki artış sayesinde yeniden artmaya başlayan iç talebe bağlı olarak son yıllarda ithalatta artış eğilimi gözlenmeye başlamıştır. 2005-2008 yılları arasında %113 artan ithalat hacmi 2008 yılında %33,6 artış göstermiştir. Küresel krizin etkisiyle 2009 Ocak-Eylül yılı ithalat hacmi bir önceki yılın aynı dönemine göre %43,1 daralmıştır. 2005-2008 yılları arasında %90,7 artan ihracat hacmi 2009 Ocak-Eylül döneminde %44,3 oranında gerilemiştir. 2008 yılına kadar yüksek enerji fiyatları sayesinde artan ihracat hacmi, ithalat artışı karşısında dış ticaret fazlasının sağlanmasına yardımcı olmuştur. Dış ticaret fazlası ihracat hacminin yüksek düzeyde seyretmesi sayesinde 2008 yılında 201,1 milyar ABD Doları, 2009 Ocak-Eylül döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %45,6 gerileyerek sadece 91,7 milyar ABD Doları seviyesinde gerçekleşmiştir. 2009 yılı rakamları, toplam ihracatın 301,7 milyar ABD Dolarına gerilediğini, ithalatınsa 167,4 milyar ABD doları seviyesinde kaldığını göstermektedir. 2009 sonu verilerine göre Rusya Federasyonu’nun ihracatındaki ilk beş ülke Hollanda, İtalya, Almanya, Çin ve Belarus olmuştur. Türkiye, 6. sıradaki konumuyla takip etmektedir. 14 En çok ihracat yapılan 10 ülke (2009) 1 Hollanda 2 Italya 3 Almanya 4 B. Rusya 5 Çin 6 Türkiye 7 Ukrayna 8 Polonya 9 ABD 10 Finlandiya Milyar $ 36,3 25,0 18,7 16,7 16,7 16,4 13,8 12,5 9,2 9,2 Pay (%) 12,03 8,31 6,20 5,54 5,53 5,43 4,57 4,14 3,06 3,04 Kaynak: Müşavirlik Raporu, Şubat 2010 İlk 20 madde İhracatı (2009) Tarife Tanımı Pozisyonu 72 Demirli metaller 72 (hariç : 7201-7204) Demirli metaller 7207 Demirden yarı mamuller 7208-7212 Hadde ürünler 7202 Ferro-alyajlar 7201 Demir 2701 Taş kömürü 7601 İşlenmemiş aluminyum 7502 İşlenmiş nikel 1001 Buğday 4407 İşlenmiş kereste 7403 İşlenmiş bakır 3102 Azotlu mineral gübreler 3105 Diğer gübreler 4403 İşlenmemiş kereste 3104 Potaslı mineral gübreler 4002 Sentetik kauçuk 2601 Demir cevherleri ve konsantreleri 4801 Gazete kağıdı 4702-4704 Kağıt hamuru 2716 Elektrik enerjisi Milyon $ 14.718,8 11.282,2 4.808,0 4.146,7 1.269,5 1.248,4 7.367,1 5.232,7 3.563,3 2.753,0 2.606,0 2.493,9 1.990,4 1.916,3 1.832,4 1.595,9 1.139,2 911,7 681,0 645,9 659,2 Kaynak: Müşavirlik Aylık raporu, Şubat 2010 15 Ülkede üretilmeyen tüketim ve yatırım mallarına olan yeni talep karşısında BDT dışı ülkelerden ithalat artış göstermiştir. 1992-1997 yıllarında Ruble’nin Batı ülkeleri paraları karşısında değer kazanması da bu ürünlere olan talebi olumlu yönde etkilemiştir. Son yıllarda Rusya’nın ihracat gelirleri içinde BDT dışı pazarların payı %85’ten fazla olmuştur. Avrupa Birliği ülkenin en önemli ticari ortağıdır. AB’nin ülkenin dış ticaretindeki payı 1990’ların ortalarında yaklaşık % 35 iken, günümüz itibarı ile yarıdan fazladır. AB’nin Rusya’dan ithalatında petrol ve gaz en önemli yeri tutmaktadır. Rus tüketim malları ve makineler gibi yatırım malları AB ülkelerinden ziyade BDT ülkelerine ihraç edilmektedir. Son yıllarda Çin ülkenin önemli bir ticari ortağı haline gelmektedir. Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 16 En çok ithalat yapılan 10 ülke (2009) Çin Almanya ABD Ukrayna Fransa İtalya Japonya B. Rusya G.Kore Polonya Türkiye Milyar $ 22,8 21,2 9,2 9,1 8,4 7,9 7,2 6,7 4,9 4,2 3,2 Pay (%) 13,6 12,7 5,5 5,4 5,0 4,7 4,3 4,0 2,9 2,5 1,9 Kaynak: Müşavirlik Aylık Raporu, Şubat 2010 İlk 20 madde İthalatı (2009) Tarife Tanımı Pozisyonu 84-90 Makina, ekipman 8703 Otomobiller 8704 Kamyonlar 3003-3004 İlaç 0201-0204 Dondurulmuş et Örme ve örülmemiş giyim eşyası ve 61-62 aksesuarları 72 Demirli metaller 22 Alkollü ve alkolsüz içkiler 9401-9403 Mobilya 0302-0304 Dondurulmuş balık 6403 Deri ayakkabı 0207 Dondurulmuş tavuk eti 2710 Petrol ürünleri 0805 Narenciye 7304-7306 Çelik boru 170111 Ham şeker Milyon $ 70.578,1 8.505,0 589,4 7.083,6 4.268,8 3.674,3 3.307,4 1.773,4 1.480,1 1.443,7 1.219,5 1.088,4 1.028,2 1.017,7 918,0 504,7 16 170112 0902 2701 1806 3808 2709 500,4 465,7 458,5 Çay Kömür Kakao içeren ürünler Haşarat öldürücü, kemirici hayvanlara karşı koruyucu, zararlı bitkileri yok edici kimyasal ürünler Petrol 386,9 347,3 Kaynak: Müşavirlik Aylık Raporu, Şubat 2010 RUSYA FEDERASYONU-TÜRKİYE DIŞ TİCARETİ Türkiye-Rusya Federasyonu (RF) Dış Ticareti YILLAR (Milyar ABD Doları) 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 İhracat 1,37 1,86 2,37 3,24 4,73 6,48 3,2 İthalat 5,45 9,03 12,82 17,81 23,51 31,36 16,4 Ticaret Hacmi 6,82 10,89 15,19 21,04 28,23 37,85 19,6 Ticaret Açığı -4,08 -7,17 -10,45 -14,57 -18,78 -24,88 -13,2 2.9 2.9 3.2 3.8 4.4 4.9 8 8 9 7 5 6 7.9 9.3 11.0 12.8 13.8 15.5 3 2 2 1 1 1 İhracatta Payı (%) İhracatta Sırası İthalatta Payı (%) İthalatta Sırası 7 1 Kaynak: Müşavirlik Raporu, Şubat 2010 SSCB döneminde de Türkiye’nin önemli bir ticaret ortağı konumunda olan Rusya ile ticari ilişkiler 1992 yılında Birliğin dağılmasından sonra da artarak devam etmiştir. Coğrafi yakınlık, Türkiye-Rusya ticari ve ekonomik ilişkilerinin gelişmesinde önemli bir avantaj sağlamaktadır. 1998 yılı Rusya’da yaşanan ekonomik kriz sonrasında Türkiye-Rusya dış ticaret hacminde önemli ölçüde azalma meydana gelmiştir. Ticaret hacmindeki daralma 1999 yılında da devam etmiş, Rusya Federasyonu genel ihracatımızda 10. sıraya düşerken, ithalatımızda 5. sıraya yükselmiştir. Türkiye-Rusya dış ticaretindeki açık, 1997 yılından itibaren artarak devam etmiştir. TÜRKİYE-RF DIŞ TİCARETİNİN YAPISI (milyar ABD Doları) 2009 (Ocak-Eylül) İhracat % Pay İthalat % Pay Yatırım Malları 0,161 7.2 5 0.0 Ara Mallar 1.053 47.2 13,570 96.9 Tüketim Malları 1.006 45.1 428 3.1 Diğer 0,012 0.5 1 0.0 Toplam 2.231 100.0 14,003 100.0 Kaynak: Müşavirlik Raporu, Kasım 2009 Ticaret açığının en önemli nedeni ülkemizin 2000'li yıllarda enerji ihtiyacının önemli bir bölümünü Rusya Federasyonu'ndan sağlama konusunda bir tercih yapmasına rağmen, 17 18.9.1984 tarihinde S.S.C.B ile imzalanan Doğal Gaz Anlaşması çerçevesinde, doğal gaz karşılığında mal ihracı uygulamasının devam ettirilememesidir. 2008 yılı itibarı ile TürkiyeRusya dış ticaret hacmi 37,85 milyar ABD Dolarına ulaşmıştır. Küresel ekonomik krizin etkisiyle 2009 yılı Ocak-Eylül dönemi için bu rakam, bir önceki yılın aynı dönemine göre %40,1 oranında azalma göstermiş olup 16,23 Milyar ABD Doları seviyesinde gerçekleşmiştir. Türkiye’nin Rusya Federasyonu ile ticaretinde enerji kaynakları önemli bir yer tuttuğundan dış ticaret dengesinin Rusya lehine olduğu görülmektedir. Türkiye-RF Dış Ticaretinde İlk 10 Madde/Madde Grubu* (milyon ABD Doları, 2009) İhracat Ürün Adı Gıda Maddeleri Meyve, sebze ve mamulleri Dokumacılık ürünleri Kimyasallar Plastikler Diğer yarı mamüller Metal Eşya Otomotiv sanayii ürünleri Diğer elektriksiz makinalar Diğer tüketim malları Hazır giyim Madencilik Ürünleri Petrol Ürünleri Elektrikli makina ve cihazlar Diğer Toplam İthalat Değer 798 714 623 306 145 285 136 231 201 181 174 149 88 147 108 3.203 Ürün Adı Petrol ve ürünleri Petrol gazları, doğal gaz Demir ve çelik Kömür Demir dışı metaller Gıda Maddeleri Hububat ve mamulleri Hayvansal ve bitkisel yağlar ve mumlar Kimyasallar Maden cevherleri ve döküntüleri Diğer yarı mamuller Kağıt-karton ve kağıt, karton esaslı m. Tarımsal Ham maddeler Değer Diğer Toplam 87 19.710 7,420 6,382 1,535 1,147 830 807 554 185 759 445 202 141 97 Kaynak: Müşavirlik Aylık Raporu, Şubat 2010 Rusya’nın başlıca ithalat ürünleri arasında yer alan gıda, otomotiv, dokumacılık, kimya, makine ve hazır giyim sektörleri Türkiye’nin güçlü olduğu sektörler arasında yer almaktadır. Rusya büyük nüfusuyla önemli bir tüketim potansiyeline sahip olmakla beraber Türkiye’ye coğrafi yakınlığı ihracatta bir avantaj olarak değerlendirilebilir. Rusya Federasyonu, GPS (Genelleştirilmiş Preferanslar Sistemi) çerçevesinde Türkiye’nin de dahil olduğu bazı ülkelerden yapılan ithalatta bazı ürünlerin gümrük vergilerinde % 25 oranında indirim yapmaktadır (Söz konusu preferanslara ilişkin olan RF Hükümet Kararnamesi http://www.musavirlikler.gov.tr/upload/RF/gsp.pdf linkinde bulunmaktadır). Türkiye’nin Rusya’ya ihraç ettiği ürünlerin fiyat esnekliği yüksek olan ürünler olması sebebiyle ihracat miktarı ve değeri arasında önemli farklar oluşabilmektedir. Son iki sene içerisinde Rusya’daki tekstil - hazır giyim ve gıda ürünlerinin fiyatları geçmiş yıllara göre düşük oranlarda seyretmektedir. Rusya’nın BDT ülkelerinden ithalatta KDV ve bazı diğer vergileri uygulamaması, Türk ihracatçılar açısından olumsuz bir rekabet ortamı yaratmıştır. 18 Türkiye’nin Rusya Federasyonu’na ihracatında ticaret finansmanı yetersiz kalırken Avrupa Birliği ülkeleri bu pazara girişte önemli finansman kaynaklarına sahiptir. Özellikle 1990’lı yılların ilk yarısında bavul ticareti yoluyla Rusya Federasyonu’na kalitesiz Türk mallarının girmesi ile Türk mallarına ilişkin olarak oluşan olumsuz imaj uzun vadede Türk mallarının Rusya pazarındaki rekabet şansını azaltmıştır. Doğal Gaz Anlaşması 18.9.1984 tarihinde imzalanan Doğal Gaz Anlaşması ile Sovyet tarafı 1987 yılından başlayarak 25 yıl süreyle Türkiye Cumhuriyeti’ne doğal gaz sevk etmeyi garanti ederken, Türk tarafı da bu süre zarfında doğal gaz ithal etmeyi taahhüt etmiştir. Anlaşma ile, doğal gaz bedellerinin Türkiye tarafından serbest döviz şeklinde ödenmesi, Rus tarafının ise bu ödemeleri genelde Türk malları alımında kullanması amaçlanmıştır. Anlaşmanın imzalandığı dönemde, doğal gaz karşılığında mal ihracı uygulaması ile geleneksel Türk ihraç ürünleri ihracatından ziyade, Türk sanayi ürünlerinin ihracatının arttırılması için yeni bir imkan yaratılması hedeflenmiştir. Doğal gaz anlaşmasının ülkemiz açısından diğer önemli bir yönü, doğal gaz bedellerinin bir kısmının, Türk müteahhitlik firmalarının Rusya’da gerçekleştirmiş oldukları projelerin finansmanında kullanılmasıdır. 1986 yılında imzalanan 9. Dönem KEK Protokolünde bu konuda hükümlere yer verilmiştir. İlk doğal gaz alımına başlanıldığı yıl olan 1987 ile 1994 yılları arasında 1,9 milyar ABD Doları tutarında doğal gaz ithalatı gerçekleştirilmiş olup, bu tarihler arasında belirlenen mal listeleri kapsamında kayda alınan ihracat miktarı 271 milyon ABD Doları, gerçekleştirilen müteahhitlik hizmetleri toplamı ise 609 milyon ABD Doları olmuştur. Ancak, söz konusu Doğal Gaz Hesabı Uygulaması, 1994 yılından itibaren devam ettirilememektedir. Diğer taraftan, ülkemizdeki doğal gaz kullanımının giderek yaygınlaşması ve 1990’lı yıllardaki ihtiyaçlar nedeniyle, ithal edilen doğal gaz miktarının artırılması yönünde ülkemizce çalışmalara başlanmıştır. 1994 yılında imzalanan protokol ile mevcut 6 milyar m3 doğal gaz alımının, 1995 yılından itibaren tedricen arttırılması ve 1998 yılında 10,5 milyar m3’e çıkarılması öngörülmüş, 1996 yılında imzalanan bir protokolle de Batı hattından sağlanacak ilave gaz miktarı 8 milyar m3’e çıkarılmıştır. Ayrıca, mevcut Batı hattına ilaveten Rusya Federasyonu’ndan ithal edilecek doğal gazın Karadeniz’in altından geçerek Türkiye’ye getirilmesine ilişkin anlaşma 1997 yılında imzalanmıştır. “Mavi Akım” olarak adlandırılan bu anlaşma ile ülkemize Karadeniz’in altından 16 milyar m3 doğal gaz sevk edilmesi kararlaştırılmıştır. Söz konusu anlaşma gereğince, yeni hattan gaz sevkiyatı 2001 yılından başlayarak tedricen artırılacak ve 2007 yılında belirtilen seviyeye çıkacaktır. Bu tarih itibarıyla Rusya Federasyonu’ndan sağlanan gaz 30 milyar m3 olmaktadır. 2003 yılında Rusya Federasyonu'ndan yaklaşık 12 milyar m3, 2004 yılının ilk dört ayında 5,5 milyar m3 doğal gaz alınmıştır. 19 Görüldüğü üzere, Türkiye 2000’li yıllarda enerji ihtiyacının önemli bir bölümünü Rusya Federasyonu’ndan sağlama konusunda bir tercih yapmıştır. Bu tercih 2000’li yıllarda Rusya Federasyonu ile ekonomik ve ticari ilişkilerimizdeki temel noktalardan biri olacaktır. İkili Anlaşma ve Protokoller, Karma Ekonomik Komisyon Toplantıları Türkiye ile Rusya Federasyonu arasında yapılan anlaşmalar aşağıda belirtilmektedir. • • • • • • • Türkiye ile Rusya Federasyonu arasındaki ticari ilişkiler 8.10.1937 tarihli “Ticaret ve Seyrisefain Anlaşması” ve 25.2.1991 tarihli “Ticari ve Ekonomik İşbirliğine Dair Anlaşma” çerçevesinde yürütülmektedir. 17 Eylül 1984 tarihli Doğal Gaz Anlaşması çerçevesinde 1987 yılından itibaren 25 yıl süreyle SSCB'den serbest döviz karşılığında doğal gaz alımı başlamış ve Sovyet tarafı buradan kazandığı dövizin yüzde 70'ini Türkiye'den mal ve hizmet almak için kullanmayı taahhüt etmiştir. Günümüzde bu özelliğini yitiren Anlaşma iki ülke ekonomik işbirliğinde gerçek bir dönüm noktasıdır. Türkiye ile Rusya Federasyonu arasında “Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma” 15.12.1997 tarihinde Ankara’da imzalanmış ve onay süreci 17 Mayıs 2000 tarihinde tamamlanmıştır. İki ülke arasında “Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması” 15.12.1997 tarihinde imzalanmış ve 1 Ocak 2000 tarihinde yürürlüğe girmiştir. İki ülke arasında Ticari, Ekonomik, Sınai ve Bilimsel-Teknik İşbirliğinin Geliştirilmesi Hakkında Uzun Vadeli Program, 15.12.1997 tarihinde imzalanmıştır. 15 Aralık 1997 tarihinde imzalanan “Enerji İşbirliği Genel Çerçeve Anlaşması” iki ülkenin enerji alanında işbirliğinin genel çerçevesini oluşturmaktadır. Türkiye-Rusya Federasyonu arasındaki Hükümetlerarası Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) 14 Mayıs 1992 tarihli anlaşmayla oluşturulmuştur. Bugüne kadar yapılmış olan Komisyon toplantıları ise şöyledir: KEK I. Dönem KEK II. Dönem KEK III. Dönem KEK IV. Dönem KEK V. Dönem KEK VI. Dönem KEK VII. Dönem KEKVIII. Dönem 02-06 Kasım 1992 01-06 Nisan 1994 04-07 Kasım 1997 01-05 Kasım 1999 20-23 Ekim 2000 29-30 Kasım 2004 30 Mayıs 2006 27-28 Mayıs 2008 Ankara Moskova Ankara Moskova Ankara Moskova İstanbul Moskova RUSYA PAZARI: PAZAR BİLGİLERİ Dış Ticaret Mevzuatı Rusya Federasyonu dış ticaret uygulamaları 1 Haziran 2004 yılında yürürlüğe giren 164-FZ sayılı RF Dış Ticarette Devlet Düzenlemeleri Hakkındaki Federal Kanun çerçevesinde yürütülmektedir. Gümrük uygulamaları ise 2004 yılı başından itibaren yürürlüğe giren 28.05.2003 tarih ve 61-FZ sayılı yeni Gümrük Kanunu (http://www.customs.ru/tk_en/) ile yeniden şekillenmiş olup, RF Ekonomik Gelişme ve Ticaret Bakanlığı yetkililerinin ifadesine göre Kyoto Konvansiyonu çerçevesinde DTÖ normlarına uyumlu olarak hazırlanmıştır. Söz 20 konusu kanun ile getirilen yenilikler arasında, gümrük komitelerinin yetkilerinin kısıtlandığı, keyfi uygulamaların engellendiği, gümrük beyannameleri için istenen belgelerin kanunda açık olarak sayılarak belge sayısının azaltıldığı, malların gümrükte bekleme sürelerinin en fazla 3 günle sınırlandırıldığı, gümrük komisyoncularına getirilen kefalet uygulamasıyla birlikte beyana dayalı liberal bir gümrük rejimi getirildiği sayılmaktadır. Gümrük vergilerinin tahsilatında ad valorem (değer üzerinden) ve spesifik (miktar üzerinden) vergiler birlikte kullanılmaktadır. Referans fiyat olarak da adlandırılan spesifik vergilerin uygulamada ağırlıklı olarak kullanıldığı görülmektedir. Ayrıca gümrük mevzuatı başta olmak üzere dış ticareti düzenleyici mevzuatın açık ve kolay ulaşılabilir olduğunu söylemek oldukça güçtür. Mevzuattaki değişiklikler bazen kamu kurumlarının iç talimatı şeklinde yapılmakta, bu nedenle doğru bilgiye zamanında ulaşmak güç olmaktadır. Gümrük Vergileri Malların gümrük değeri genel olarak ithal edilen malların CIF bedelidir. Gümrük mevzuatına göre, gümrük işlemleri bir ay içerisinde sonuçlandırılmalıdır. Gümrüklerce ithali uygun görülmeyen mallar menşe ülkeye gönderilmektedir. RF, Belarus ve Kazakistan arasında oluşturulan Gümrük Birliği’ne ilişkin bazı bilgiler şöyledir: • Gümrük Birliği’ne taraf olan ülkelerin ortak gümrük tarifelerinin genellikle %5, %10 ve %15-20 aralığında olduğu görülmektedir. Hassas ürünlerin ise genellikle et, balık, süt ve süt ürünleri, bazı sebze-meyveler, palm yağı, ayçiçeği yağı, hindistancevizi yağı gibi yenilebilir yağlar, şeker pancarı, meyve suları, bazı petrol ürünleri, çeşitli kimyasallar, bazı tekstil ürünleri, bazı demir çelik ürünleri, bazı makineler ve çeşitli otomotiv ürünlerinde yoğunlaştığı görülmektedir. • Ortak gümrük tarifelerinin belirlenmesinde genelde Rusya Federasyonunun gümrük tarifeleri esas alınmıştır. Belarus’un mevcut tarifelerinin %75’i aynı kalmış, %7’sinde indirim olmuş, %18’inde artış kaydedilmiştir. Kazakistan’ın mevcut tarifelerinin %45’i sabit kalmış, %45’i artmış, %10’unda düşüş yaşanmıştır. Rusya Federasyonu’nun ise mevcut tarifelerinin %82’si sabit kalmış, %14’ü düşmüş sadece %4’lük bir bölümünde artış yaşanmıştır. • RF, Kazakistan ve Belarus arasında gerçekleştirilen Gümrük Birliğinin önemli amaçlarından birisi de sertifikasyonlar ve standartlar alanında da ortak bir sistem geliştirmektir. Sertifikasyon sistematiğinin ortak gümrük koduna geçiş tarihi olan 1 Temmuz 2010 tarihine kadar ülkeler bazında aynı kalması beklenmektedir. • RF’ye yönelik yaş meyve-sebze ihracatı veya beyaz et ihracatı sistematiğinin 1 Temmuz 2010 tarihine kadar aynı kalması beklenmektedir. • Sistemin tam işleyişe geçmesinin ardından, Gümrük Birliği kapsamında RF’de yerleşik herhangi bir Türk firması, ithalatını RF gümrüklerinde gerçekleştirmiş olduğu ve/veya RF’de ürettiği herhangi bir ürünü (hassas ürünler veya tarife kontenjanı gereken ürünler saklı kalmak kaydıyla) fatura, sevk irsaliyesi ve satış sözleşmesi belgeleri ile birlikte, Belarus veya Kazakistan’a da gümrüksüz sevk edebilecektir. • T.C. Moskova Müşavirliğince yapılan değerlendirmeler sonucunda, en az 1 Temmuz 2010 tarihine kadar bu üç ülkenin sınırlarında pratikten kaynaklanan sıkıntılar yaşanabileceği değerlendirilmektedir. 21 Tercihli Ülkeler Sistemi (GSP). Rusya Federasyonu gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerden yapılan ithalatta tercih sistemi uygulamaktadır. Söz konusu sistem çerçevesinde, belirtilen listede yer alan, ancak az gelişmiş ülkelerden gelen mallar gümrük vergisinden muaf, gelişmekte olan ülkelerden ithal edilen mallar ise mevcut gümrük vergilerinden %25 oranında indirimli olarak ülkeye ithal edilmektedir. Ülkemiz bu sistemde gelişmekte olan ülke statüsünde yer almakta ve %25 oranında gümrük vergisi indiriminden yararlanmaktadır Bunların dışında, Rusya Federasyonu ile arasında MFN (en çok gözetilen ulus) statüsü tanınmasına ilişkin bir anlaşma bulunmayan ülkelere, mevcut gümrük vergisi tarifesinin iki katı vergi uygulanmaktadır. RF ile arasında MFN anlaşması olan, ancak, gelişmiş ülkelerden gelen mallar mevzuatta belirtilen gümrük vergilerine tabidir. GSP sisteminden yararlanılabilmesi için ihracat işlemine ilişkin Gümrük Beyannamesi üzerine “GSP kapsamındadır” ibaresinin düşülmesi yeterli olmaktadır. Gümrük Vergisi Dışındaki Vergiler. İthalatta gümrük vergisi dışında uygulanan vergiler Katma Değer Vergisi ve Özel Tüketim Vergisidir. Uygulanan Katma Değer Vergisi oranı %18’dir. Ancak, sınırlı temel gıda maddeleri ile çocuk gıda ve giysilerinde uygulanan oran ise %10’dur. Özel tüketim vergisi ise lüks tüketim mallarına uygulanmaktadır. Bu vergiye tabi mallar ise alkol, bira, sigara, puro, tütün, petrol, düşük oktanlı otomobil benzini, yüksek oktanlı gaz, dizel yakıt, makine yağları, 90 beygir üzerindeki otomobillerdir. İthalatta Tarife Dışı Vergiler. İthalatta alınan katma değer vergisinin oranı %18’dir ve malın gümrük bedeline eklenen gümrük vergisinden sonra ortaya çıkan bedel üzerinde hesaplanır. Ancak bazı temel gıda malları ve çocuk giyim ve gıda maddeleri ile bazı ilaçlarda bu oran % 10 olarak uygulanmaktadır. Ayrıca bazı tüketim mallarına yönelik olarak ithalatta özel tüketim vergisi de uygulanmaktadır. Alkollü içecekler, tütün mamulleri, mücevherat, otomobiller bu kapsamda vergiye tabidir. Tarife Dışı Engeller 2004 yılı başında uygulamaya konulan yeni gümrük kanunu ile DTÖ normlarına yaklaşıldığı görülmektedir. Ancak kanunda ithalatçıların gümrüklere beyan etmek zorunda olduğu belgeler sayılmakta ve gerekli görülen hallerde başka belgelerin de istenebileceği belirtilmektedir. Bu nedenle gümrük idarelerinin keyfi uygulamalarının önüne geçilebildiğini söylemek mümkün olmamaktadır. Ayrıca, gümrük idarelerinin kademeli olarak yeni uygulamalara uyum sağlamaları gümrüklerde sorunların yaşanmasına neden olmaktadır. Dünya Bankası destekli bir proje ile gümrüklerin elektronik sisteme geçişi tamamlanmak üzeredir. Ancak, merkezi otoritenin yerel gümrük idarelerine tamamen hakim olduğunu söylemek de oldukça güçtür. RF mevzuatınca uygulanmakta olan yüksek gümrük vergileri birçok küçük ve orta ölçekli firmayı farklı yöntemler kullanarak vergiden kaçınmaya itmektedir. Gümrüklerde spesifik vergilendirmenin de sıklıkla kullanılıyor olması referans fiyat uygulamasını da beraberinde getirmiştir. Referans fiyatlar aşamalı olarak yükseltilmekte ve özellikle küçük ölçekli firmaların pazardaki rekabet gücünü yitirmesine yol açmaktadır. Yüksek gümrük vergileri karşısında uygulanan bir usulsüzlük gümrükte malın farklı beyan edilerek düşük gümrük vergisi ödenen ürün kapsamına sokulmasıdır. Bu şekilde yapılan ticaret önemli sorunları da beraberinde getirmektedir. Bavul/kargo ticareti son zamanlarda sıklıkla yapılan baskın ve 22 denetimlerle caydırıcı olmaya başlamış olup, bu şekilde getirilen mallara Rus makamlarca el konulmasına ve firmalar hakkında soruşturma açılmasına neden olmaktadır. Ayrıca taşıma fiyatlarının artmasıyla bu şekilde getirilen malların maliyeti, yüksek gümrük vergilerine rağmen yasal ticaretin maliyetine yaklaşmaktadır. Son yıllarda sayısı giderek artan korunma önlemleri soruşturmaları ile üretici sektörlerde ithalatın yerli üreticiler üzerinde yol açtığı zararların telafi edilmek istendiği görülmektedir. Canlı hayvan ve et ürünleri aleyhine açılan soruşturma sonucunda ithalatta kota uygulanmaya başlamış olup böylelikle yerli et üretiminin ve hayvancılığın desteklenmesi amaçlanmıştır. Bu örnekte olduğu gibi bazen soruşturma açılmasındaki esas amacın ithalatın kısılması değil yerli üretimin desteklenmesi olduğu açıkça ifade edilmektedir. Ayrıca, idare tarafından soruşturmalarda DTÖ normlarına uygun hareket edildiği iddia edilse de DTÖ üyeliği halinde birçok soruşturmanın DTÖ nezdinde bulunan panellere konu olabilecek eksikliklere sahip olduğu bilinmektedir. Rusya’ya ithalatta aranan uygunluk belgelerine ilişkin sistem şeffaf, öngörülebilir ve açık değildir. Başta GOST-R uygunluk belgesi olmak üzere aranan diğer belge ve sertifikaların hangi mallar için zorunlu olarak temin edilmesi gerektiği hususlarında belirsizlikler mevcuttur. Resmi makamlar bu konuda yeterince bilgi sunmamakta ve firmaları akredite sertifika kuruluşlarına yönlendirmektedir. Sertifika maliyetleri yüksek olup, sistemdeki belirsizlikler bazen alınması gerekli olmayan sertifikaların alınmasına veya sertifika çıkartılması sırasında yapılan eksiklikler nedeniyle maliyetlerin artmasına yol açmaktadır. Benzer test aşamaları gerektiren her bir sertifika için ayrı işlem yapılması da maliyetleri artırmaktadır. Ayrıca, hijyen, bitki karantina ve veterinerlik sertifikalarının ithalat sırasında ve öncesinde talep edilmesi ithalat işlemlerinin zaman zaman aksamasına yol açmaktadır. Genel olarak uygunluk değerlendirmesi işlemlerinin muhtemel risklerin önüne geçilmesi amacıyla sistemli bir şekilde yapılması yerine tüm ithalata uygulanması ve iç pazardaki denetim eksikliği açığının kapatılmak istenmesi nedeniyle sertifikasyon işlemleri tüketicinin korunması yerine ithalatı zorlaştırıcı etki yaratmaktadır. Nitekim bu hususlar DTÖ platformunda da üye ülkelerce gündeme getirilen ana unsurlar arasında yer almaktadır. İthal Lisansı. Televizyon, tütün ürünleri, etil alkol ve votka, silah, patlayıcılar, askeri malzeme, radyoaktif maddeler ve atıklar, narkotik maddeler, kıymetli maden ve taşların ithalatında ithal lisansı alınması gerekmektedir. Söz konusu lisanslar genel olarak Ticaret Bakanlığı tarafından verilmektedir. İhraç Vergileri. Rusya Federasyonu gelir elde etmek amacıyla bazı mallar itibarıyla ihracat vergisi uygulamasına geçmiştir. Başlangıçta bu vergi doğal gaz ve petrole konmuşken zaman içerisinde diğer mallara da yayılmıştır. Vergi %5 ile %30 arasında değişmektedir. Vergi konulan bazı önemli maddeler gübre, kağıt, kereste, bazı demir ve demir dışı metallerdir. Dış Ticarette Standardizasyon Uygulamaları. İthal edilen tüm mallar için Rusya standartlarına uygunluk belgesinin gümrük mercilerine ibrazı gerekmektedir. Standart veya standartlara uygunluk belgesi olmayan malların ithaline izin verilmemektedir. Söz konusu belgeyi vermeye yetkili merci ise (Standardizasyon, Metroloji ve Sertifikasyon Devlet Komitesi) GOSSTANDART’ tır. Anılan kuruluş tarafından, Rusya içinde veya ülke dışında oluşturduğu test ve ölçüm merkezleri vasıtasıyla sertifika düzenlenmektedir. Rus standartlarına uygunluk belgesi belirli bir ihraç partisi için alınabileceği gibi, belirli bir ürün için de alınabilmektedir. Standartlara uygunluk belgesinin fiili ithalat anında geçerlilik 23 süresinin dolmamış olması gerekmektedir. Mal çeşidi ve markası, üretim yılı, üreticinin adı ve adresi, toplam yükleme içinde sertifikaya tabi malın miktarı gibi bilgiler ise ayrıca gümrük yetkililerine bildirilmelidir. GOSSTANDART, tanımladığı standart normlarını uygulamak üzere laboratuarlar oluşturabilmekte veya bu yetkiyi Federal veya mahalli otoritelerin kontrolünde bulunan diğer laboratuarlara devir edebilmekte, söz konusu laboratuarlar tarafından düzenlenen sertifikalar Rusya çapında geçerli olmaktadır. GOSSTANDART hangi ürün için hangi üniteye başvurulması gerektiği konusunda talep sahiplerine bilgi verebilmektedir. Rusya dışında üretim yapan firma ve kuruluşların üretim mahallinde test talepleri, bu işlem için gerekli harcamaların başvuru sahibince karşılanması halinde kabul edilebilmektedir. TSE ile GOSSTANDART arasında yapılan bir anlaşma çerçevesinde laboratuarların karşılıklı akreditasyonu konusunda çalışmalar devam etmekte olup, bu konuda gelişme sağlanması halinde belirlenecek Türk laboratuarlarınca verilecek uygunluk sertifikası Rusya tarafından kabul görecektir. Etikette Rusça bilgiler bulunması zorunluluğu. Başlangıçta gıda malları için geçerli olan bu uygulama 1 Temmuz 1998 tarihinde gıda dışı malları da içerecek şekilde genişletilmiştir. Etikette malın adı, orijini, net ağırlığı, malın terkibi, üretim yılı, raf ömrü, besleyici değeri, kullanım koşulları gibi bilgilerin Rusça olarak yer alması gerekmektedir. Söz konusu etikete sahip olmayan malların satışı ise mümkün bulunmamaktadır. Söz konusu şartlar her bir mal için GOSSTANDART’tan temin edilebilmektedir. Karantina Belgesi. Rusya Federasyonu’nda uygulanan standart prosedürünün yanı sıra dış ticaret işlemleri için geçerli olan diğer bir belge düzeni, bitki hayvan kontrol ve karantina belgeleri uygulamasıdır. Gıda maddelerinin üretiminde ve dış ticaretinde uygulanan bitki ve hayvan karantina belgeleri, Rusya Federasyonu Tarım Bakanlığı ve Bakanlığa bağlı yerel otoriteler tarafından düzenlenmektedir. Karantina belgeleri için de Rusya ile diğer ülkeler arasında ikili anlaşmalar imzalanmakta, bu çerçevede Rusya, arasında ikili anlaşmalar bulunan ülkelerce düzenlenen karantina belgelerini geçerli addetmektedir. Rusya ayrıca, uluslararası normlara uygun olarak düzenlenen karantina belgelerini de kabul etmekte, dış ticaret işlemlerinde ihracatçı firma ile ithalatçı Rus firması arasında imzalanan satış sözleşmelerinin Tarım Bakanlığı’na onaylatılması zorunlu bulunmaktadır. Fikri-Sınai Mülkiyet Hakları. Söz konusu haklar, Rusya Federasyonu’nda 23 Ekim 1992 tarih ve 3520-1 sayılı “Ticari Markalar, Hizmet Markaları ve Malın Üretildiği Yerlerin İsimleri” başlıklı kanun ile güvence altına alınmıştır. Rusya Federasyonu’nda ticari marka hakkının yasalarla korunması, devlet tescil belgesi gereği işbu kanunun tespit ettiği düzen veya Rusya Federasyonu’nun uluslararası anlaşmalarına göre verilmektedir. Ticari marka tüzel kişinin veya girişimcilik yapan gerçek kişinin adına tescil edilmektedir. Tescil edilmiş ticari marka için ticari marka şahadetnamesi verilmektedir. Söz konusu şahadetname, ticari markanın üstünlüğünü ve şahadetnamenin içinde belirtilen ürünler konusunda sahibinin ticari marka tekel hakkını sağlamaktadır. Ticari marka sahibi, söz konusu ticari marka kullanma ve üçüncü kişilerin bunu kullanmasını 24 yasaklama tekel hakkına sahiptir. Rusya Federasyonu’nda korunan ticari markalar, marka sahibinin iznini olmadan kullanılamamaktadır. Ticari markanın veya söz konusu markayla işaret edilen ürünün veya söz konusu markaya karışacak kadar benzer olan herhangi bir başka markanın benzeri mallar konusunda imal edilmesi, kullanılması, satışa sunulması, satılması vb. veya bu amaçla muhafaza edilmesi, ticari marka sahibinin hakkının ihlali olarak kabul edilmektedir. Ticari marka tescili 10 yıl geçerli olup, talep üzerine her on yıl için uzatılabilir. Rusya Federasyonu’nda satılacak ithal ürünlerin markasının başkası adına kayıtlı olup olmadığı araştırılmalıdır. Dağıtım ve Satış Kanalları Rusya Federasyonu’na ithal edilen mallar, ithalatçı firmalar veya bavul ticareti ile iştigal eden kişiler tarafından ülkeye getirilmektedir. Piyasadaki dağıtım ise toptancı firmalar ve perakendeci küçük firmalar tarafından gerçekleştirilmektedir. Tüketici kooperatifleri ve komisyoncularının da sistemde yer aldıkları görülmektedir. 1991 sonrasında dağıtım kanallarında kopukluklar görülmüştür. Bu dönemde, büyük devlet kuruluşlarının etkinliği zayıflamış olup, dağıtımda özel firmalar etkili rol oynamaya başlamışlardır. Coğrafi olarak oldukça geniş bir ülke olan Rusya Federasyonu’nda ağır kış şartlarının uzun bir süre hüküm sürdüğü düşünüldüğünde, mal dağıtım ağının önemi ortaya çıkmaktadır. Perakende satışlarda dağıtım konusunda bazı önemli bilgiler şöyledir: • Ürün dağıtım ve satışlarında önemli bir yer tutan pazarların yanı sıra, perakende satış, değişik gelir gruplarının ihtiyacına cevap verecek çeşitli mağazalar yoluyla gerçekleştirilmektedir. Tüketim malları içerisinde ithal malları önemli bir yer tutmaktadır. • Perakendecilik sektöründe hala yeterli modern satış alanlarının bulunmaması gibi bazı sorunlarla karşı karşıyadır. Örneğin üretici ve toptancılar hizmet sunma konusunda yeterli değildir. Bağımsız, küçük gıda dükkanları (büfeler dahil) ve açık pazarlar Rus gıda perakende sektörünün üçte ikisini oluşturmaktadır. Moskova’daki perakende satışlar ülke genelindeki toplam perakende satışların % 20’sini oluşturmaktadır. Son dönemlerde büyük alışveriş merkezlerinin açılması ve sadece Moskova’da toplam alanı 1 milyon m2’yi bulan semt pazarlarının kapatılması ile perakende satışlar gelişmiştir. Ülke genelinde gelişen perakendecilik sektörüne bağlı olarak Moskova genelindeki toplam perakende satış hacminin ülkedeki toplam perakende satışlar içindeki payı düşüş göstermeye başlamıştır. • Süpermarket ve hipermarketlerin de sayısı hızla artmaktadır. Marketlerde 25-40 bin arası çeşitte mal Rus tüketicilerine ulaştırılmaktadır. Türkiye’den Ramstore ile birlikte İsveç’ten IKEA ve Almanya’dan Metro, bu pazarın önde gelen isimleridir. • Son yıllardaki artışa rağmen Rusya’daki alışveriş merkezi ve süpermarket sayısı Avrupa’nın büyük şehirlerine kıyasla oldukça azdır. Buna rağmen, Rus vatandaşlarının 25 artan gelirleri ve Batı tarzı alışveriş merkezlerinin öncelikli olarak tercih edilir olması, Moskova ve St. Petersburg’daki alışveriş merkezlerinin sayılarını hızla arttırmaktadır. Rusya’da ticaret yapmak isteyen firmaların son zamanlarda, 11 zaman dilimine sahip Rusya’nın bölgelerine açılım eğiliminde oldukları görülmektedir. Moskova ve St. Petersburg iş dünyasının ve nüfusun en yoğun olduğu şehirler olup pazara girişte genellikle başlangıç noktaları olarak kullanılmaktadır. Dağıtım kanalları olarak temsilcilik ofisi/şube kurma ve Rus firması kurma (Türk sermayeli Rus firmasının tescil edilmesi) seçenekleri dışında olan acente seçimi ve yerel distribütör kullanımı imkanı bulunmaktadır. Satışı yapılan ürünün çeşidine göre bir veya birden fazla distribütör firma seçimi en çok uygulanan pazara giriş yöntemidir. Distribütörler ayrıca gümrükleme, depolama, stok yönetimi gibi lojistik hizmet desteği de vermektedir. Toptancı tüccarların eksikliği Rusya’ya mal satarken önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Vergiden kaçınmak için pek çok aracın kullanıldığı ülkede masa başı araştırması ile ithalatçı/toptancı firma bulmak oldukça güçtür. Firmalar genellikle küçük ölçekli alımlar yapmakta, büyük ölçekli alım yapan bir çok firma da başka bir firma adına sipariş vermekte ve vergi cenneti olarak bilenen bazı adalardaki banka hesaplarını kullanmaktadır. Malın alıcısı ile bedelini ödeyenlerin farklı tüzel kişiler olması nedeniyle ticari risk artmakta ve hukuki sorunlar çıkması halinde ihracatçı firma sıkıntı yaşamaktadır. Rusya pazarına girişte pazar araştırması yapmak ve Rusya’da ithalatçı, toptancı ve üretici firmalara ulaşmak için fuarlara katılmak önerilen yönetimler arasında yer almaktadır. Sanayi ve ticaret odalarına kayıt zorunluluğu bulunmadığı için firmalarla ilgili sağlıklı bilgiye ulaşmak için yerinde araştırma yapmanın yararlı olacağı belirtilmektedir. Ticarette karşılaşılan güçlükler ve nakliye maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle firmaların ticaretten çok doğrudan yatırım yapmayı göz önünde bulundurmaları önerilmektedir. Tüketici Tercihleri Rusya’daki tüketici davranışları, genel olarak dünyanın herhangi bir ülkesinde yaşayan tüketicinin davranış kalıplarından genel olarak bir farklılık göstermemektedir. Rus tüketicilerine dikkat çeken özellikler şöyledir: • Bireysel davranış dikkate alındığında, gelirine göre tasarruf eğilimi yüksek olmayıp, tüketim eğilimi yüksektir. Rus halkı, gelirinin yüzde 75’ini tüketime harcamaktadır. Özellikle genç Rus vatandaşları tarafından sergilenen tüketim davranışları gittikçe Batı Avrupa’ya benzemeye başlamıştır. Araba, giyecek ve ayakkabı gibi ürünlerde Ruslar ucuz yerel markalar yerine daha pahalı yabancı markaları tercih etmektedir. Tercihleri etkileyen faktörlerde kalite, fiyatın önüne geçmektedir. Gıda konusunda ise Rusların tercihleri daha temiz ve sağlıklı gördükleri yerel ürünler yönündedir. • Renaissance Capital firması tarafından yapılan bir araştırmaya göre, vergi, kira, kredi ödemeleri gibi kalemler çıkarıldıktan sonra Rus vatandaşlarının ellerinde kalan “harcanabilir gelir” birçok kalkınmakta olan ülkeye göre daha yüksektir. Araştırmada, ayrıca bu gelirin 2010 yılına kadar yüzde 46 oranında artması öngörülmektedir. Rusya’da gelir vergilerinin yüzde 13 gibi düşük bir seviyede olması ve nüfusun çoğunluğunun kira ödememesi bu duruma yol açmaktadır. 26 • Rusya için yeni olan, reklamların tüketici üzerindeki etkisinin yüksek olmasıdır. Tanıtım ve reklam tüketici tercihlerini değiştirebilmektedir. Promosyon, satışlar üzerinde etkili olabilmektedir. • Rus tüketicisinin öncelikle dikkate aldığı unsurlar, fiyat ve kalitedir. Tüketim mallarına olan talep ise yüksektir. Gelir dağılımı düşük olan kesimler öncelikle ihtiyaç karşılama yönünde hareket etmektedir. Ancak, zaman içerisinde çok çeşitli ithal tüketim malı ülkeye girdiğinden kalite konusu ön plana çıkmıştır. Orta ve üst gelir grubunda kalite ve marka önemli bir unsurdur. Gelişmiş ülke ürünlerine yoğun bir ilgi vardır. Menşe ülke mal tercihinde etkili olmaktadır. Ülkemiz menşeli ürünler hakkında, bavul ticaretinin etkisiyle olumsuz bir imaj vardır. • Alışverişlerde tüketici tarafından kullanılan ödeme şekli nakit ödemedir. • Temel pazarlama yöntemleri bu ülkede yeni yayılan bir kavramdır. Rus vatandaşının, pazarlama stratejilerinde, yıllar boyu dünyada süper güç olmuş bir ülkenin bireyi olduğu dikkate alınmalıdır. Rusya’nın değişik etnik gruplardan oluşan bir nüfusu barındıran ve çok geniş bir ülke olduğu dikkate alınarak, tüketici zevk ve tercihlerinde de bu durum göz ardı edilmemelidir. Şirket Kuruluşu Rus mevzuatına göre şirket, ancak yetkili devlet kuruluşlarına kayıt işleminden sonra hükmi şahsiyet kazanmaktadır. Rusya Federasyonu’nda tamamen yabancı sermayeli şirket kuruluşu mümkün olmaktadır. Yabancı firmalar Rusya Federasyonu’nda şirket kurabilecekleri gibi temsilcilik ofisi de açabilirler. Bu açıdan, yabancı şirketlerin kayıt işlemleri iki başlık altında toplanmaktadır. Bunların birincisi tescil (‘registration’) diğeri ise kabul (‘accreditation’) işlemidir. Tescil işlemi yabancı sermayeli firmalara, Rusya Federasyonu’nda kar sağlayıcı işlemler dahil olmak üzere her türlü ticari ve ekonomik içerikli faaliyette bulunma hakkı sağlamaktadır. Buna karşılık akredite firmalar kendi ülkelerindeki ana firmanın temsilcisi olarak ve genellikle kar getirici faaliyette bulunmamak üzere kayıt işlemi yaptırmış olmaktadır. Temsilci ofislerin temel fonksiyonu, Rusya dışındaki merkez ofisin ticari ilişkilerini kurmak ve yürütmek, onun adına pazarlama çalışmaları yapmak, gerektiği takdirde kontratlar imzalamaktır. Rusya Federasyonu kanunlarına göre temsilci ofislerin ayrı kanuni şahıs hükmiyeti bulunmamaktadır. Temsilci ofislerin bizzat ticari aktivitede bulunmaları ve Rusya Federasyonu kaynaklı gelir elde etmeleri halinde ise normal bir şirket gibi vergi yükümlüsü sayılıp vergilendirilirler. Temsilci ofisler; - Ruble ve/veya döviz hesabı açabilirler. Temsilci ofisler giderlerini Ruble ve döviz hesaplarından karşılayabilirler. (kiralar, maaşlar, iktisadi kıymet alımı, reklam ve pazarlama giderleri gibi) Temsilci ofisler gümrükleme yapabilirler, stok tutabilirler. Temsilci ofisler, ofis kira ödemelerinde KDV’den muaftır. 27 - Temsilci ofislerin kullanımı için geçici olarak ithal edilen ofis ekipmanları ve taşıtlar gümrük vergi ve harçlarına tabi değildir. Ancak gümrük idaresi yeni bir uygulama başlatarak, nakil vasıtalarında muaf tutulan tutar kadar depozito talep etmektedir. (19.02.1999 N.01-14/223 Gümrük İdaresinin Kararıyla 14.01.99 tarihinden itibaren muafiyet kaldırılmıştır.) Diğer taraftan, Rus mevzuatına göre yabancı tüzel ve gerçek kişiler yatırımcı olarak ortaklıklarda ve/veya ekonomik topluluklarda da yer alabilirler. Yabancı ortaklı ticari işletmeler iki şekilde kurulabilmektedir. Ortaklıklar, yeni bir işletmenin kurulması veya mevcut bir işletmenin hisselerinin yabancı yatırımcı tarafından satın alınması ile oluşturulabilir. Ticari işletmelerde sermayeye katılım parasal değerler, maddi varlıklar, menkul kıymetler, kullanma hakları şeklinde olabilir. Sermaye katkısı olarak yurtdışından gönderilen dövizler Rubleye çevrildikten sonra sermaye olarak yatırılabilmektedir. Yabancı, gerçek veya tüzel kişiler tarafından kurulan şirketler ise limited ve anonim şirket ile mevzuatın imkan tanıdığı ortaklık statüleri şeklinde oluşturulmaktadır. Limited şirket Kanunu Ocak 1998 yılında yayınlandığı için bu tarihe kadar, yabancı sermayeli şirketlerin anonim şirket şeklinde oluşturulduğu görülmektedir. Kanun çıkana kadar, limited şirketlerle ilgili belirsizlikler de yabancı şirketleri bu yola itmiştir. Kanun, bu belirsizlikleri ortadan kaldırmıştır. Limited Şirketler (000): Kuruluş ve yönetim işlemleri anonim şirketlere göre daha basittir. Bir veya birkaç kişi tarafından kurulmuş ve sermayesi paylara bölünmüş ticari topluluklardır. Limited şirketlerin kurucuları şirketin borçlarından sorumlu değillerdir ve muhtemel zararlar için şirketteki payları kadar risk taşırlar. Ticaret Siciline kaydedildiği anda kurulmuş sayılmaktadırlar. Anonim Şirketler (ZAO): Anonim şirketler açık veya kapalı olarak kurulabilmektedir. Bu husus, kuruluş sözleşmesinde ve unvanda belirtilir. Temel fark hisse devrindedir. Açık anonim şirketlerde hissedarlar kendi hisselerini diğer ortaklardan habersiz 3. kişilere devredebilirler. Hissedarların sayısı için bir sınırlama yoktur. Kapalı anonim şirketlerde ise hisse devrinde diğer ortaklara öncelik tanınır. Hissedar sayısı 50’den fazla olamamaktadır. Şirket tüzüğünde görevler sınırlandırılmamışsa, Rusya Federasyonu’nda genel müdür unvanına haiz yöneticiler geniş yetkilerle donatılmıştır. Bu durumun yabancı firma kuran şirketlerimizce dikkate alınmasında yarar bulunmaktadır. Şirketlerin kayıt işlemi için müracaat etmeleri gereken birimler arasında Rusya Federasyonu Devlet Kayıt Odası ve Rusya Federasyonu Ticaret ve Sanayi Odası yer almaktadır. Şirket kuruluşu sırasında kurucuların yabancı olması halinde vatandaşı oldukları ülke makamlarından alınacak, şirket kurmasında sakınca olmadığına dair belge istenilmektedir. Bu belgeyi şirket kuracak Türk uyruklu kişiler T.C. Moskova Büyükelçiliği Konsolosluk kısmından temin edebilmektedirler. Ticari İlişkilerde Dikkat Edilmesi Gerekli Bazı Hususlar Rusya Federasyonu’nda ticari bağlantıların yapılmasında kişisel görüş, intibalar önemli yer tutmaktadır. Ticari faaliyette bulunan şirketlerin mali durumu ve güvenilirliği konusunda bilgi teminine yönelik bir veri tabanı mevcut değildir. Rusya Federasyonu’nda ticari faaliyette bulunmak için Ticaret ve Sanayi Odalarına kayıt mecburiyeti yoktur. Rus firmaları Odalarına kayıt olmaksızın faaliyet gösterebilir. Bu nedenle, firma güvenilirliği konusunda büyük firmalar hariç kişisel görüşler önemlidir. 28 Ticari kontratlarda anlaşmazlık çözüm yolu belirtilmelidir. Ancak, ticari ilişkilerin anlaşmazlıkla sonuçlanması ve yabancı firmanın mahkeme kararı ile haklı bulunması durumunda bile uygulamada takip hukukunun etkin olmaması nedeniyle alacakların tahsili mümkün olamayabilmektedir. Bu nedenle, mal bedelini garanti altına alacak ödeme sistemlerine dış ticarette ağırlık verilmelidir. Bankacılık sisteminin yaşadığı türlü sorunlar sebebiyle akreditifli işlemler uygulamada oldukça sınırlıdır (bankacılık sistemi ile ilgili bilgiler aşağıda bulunmaktadır). Ticari kontratların yapılmasında karşılıklı kişisel ilişkiler önemlidir. Konsinye satış yapan firmalarımızın mal bedellerini tahsilde problemle karşılaştıkları görülmektedir. Ticari ve mali mevzuatın şeffaf olmaması nedeniyle problemlerle karşılaşılacağı dikkate alınarak, gerekli konularda danışmanlık hizmeti alınmalıdır. Rusya Federasyonu’ndaki tüccarlar, yabancı firmaların Rusya Federasyonu’nda temsilcilik veya deposunun olup olmadığı hususuna ağırlık vermekte, küçük ve orta çaplı Rus tüccarlar sermayeleri oranında bu depolardan mal temini yoluna gitmektedirler. Doğrudan ithalat ise bu tür tüccarlarca tercih edilmemektedir. Vize Uygulaması Rusya Federasyonu’na seyahat edecek olanların, ülkemizde bulunan Rusya Federasyonu konsolosluklarından vize almaları, Rusya Federasyonu’na ticari amaçla gidenlerin ise ticari vize almaları gerekmektedir. Vize alınması için Rus tarafınca gönderilen davetiye mektubu gereklidir. Ticari amaçla bu ülkeye gidenler, bu tür vize almadıkları takdirde ülkeye girişte büyük sorunlarla karşılaşmaktadır. Rusya Federasyonu’na varışta otel dışındaki yerlerde kalacak olanların 3 iş günü içerisinde polise (UVIR) kayıt yaptırmaları gerekmektedir. Resmi Tatil Günleri 1-2 Ocak 7 Ocak: 8 Mart 1-2 Mayıs 9 Mayıs 12 Haziran 7 Kasım 12 Aralık : Yeni Yıl : Ortodoks Yeni Yılı : Uluslararası Kadınlar Günü : İşçi ve İlkbahar Bayramı : Zafer Bayramı : Bağımsızlık Günü : Milli Uzlaşma Günü : Anayasa Bayramı Rusya Federasyon’unda resmi tatil günlerinin cumartesi ve pazara denk geldiği durumlarda bir sonraki iş günü tatil olmaktadır. İklim Ülkede kıtasal kara iklimi hakim olmakla beraber, ılıman kıta iklimi ile soğuk kutup iklimi arasında bir değişme gözlenmektedir. Rusya’nın kuzeyinde yer alan Sibirya Bölgesinde yılın büyük bölümünde aşırı soğuklar hakimdir. Kuzey bölgeleri buzlarla kaplıdır. 29 Geniş bir kara sahasına sahip olması nedeniyle Rusya Federasyonu’nda çok çeşitli iklim özelliklerine rastlanmaktadır. Ülkenin kuzeyi Arktik kuşağında bulunurken, güneyde Karadeniz kıyılarında subtropikal iklim özellikleri görülmektedir. Doğu Sibirya karasal iklimin etkisi altındayken, Rusya’nın uzak doğusu muson yağmurları nedeniyle yıllık 1000 mm yağış almaktadır. Rusya Federasyonu topraklarının dörtte üçü düz ovalıktır. Orta Sibirya ve Uzak Doğuda sıradağlar bulunmaktadır. Doğu Avrupa düzlüğü Urallar’a, Batı Sibirya düzlüğü Altay Dağları’na kadar devam etmekte, Hazar kıyılarında ise, çoğu yerde yükseklik oranı deniz seviyesinin altında seyretmektedir. RUSYA PAZARI: FIRSAT VE SORUNLAR Fırsatlar Rusya nüfusu ve ithalata dayalı sanayi ve tüketimi ile çok önemli bir pazardır. Ayrıca önemli enerji kaynakları nedeniyle ödeme kapasitesi mevcuttur. Moskova, St. Petersburg gibi büyük kentlerde artan harcanabilir gelir ve bölgelerin önemli kentlerindeki büyüme Rusya’nın üretim sanayinin iç Pazar talebinin karşılayamıyor olması sebebiyle tüm tüketim malları ihracatı bakımından önemli fırsatlar sunmaktadır. Rusya Federasyonu’nda özellikle tekstil, konfeksiyon, gıda işleme, tarım ürünleri ve inşaat malzemelerinin teminine ihtiyaç vardır. Özellikle kablosuz olmak üzere telekomünikasyon ekipmanları ve hizmetleri, otomotiv ve otomotiv yan sanayi, bilgisayar donanım ve yazılımları, güvenlik ekipmanları, kozmetik ve kişisel bakım ürünleri, inşaat malzemeleri gibi sektörlerde potansiyel bulunmaktadır. Artan tüketim ve değişen tüketim alışkanlıklarına bağlı olarak “franchising” de ülkede giderek yaygınlaşmaktadır. Enerji, ulaştırma, makine ve sağlık sektörlerinde güçlü büyüme söz konusudur. Bu bakımdan petrol ve gaz ekipmanları ve hizmetleri, uçak yan sanayi, medikal ekipmanlar, ilaçlar, tarım makineleri, iş makineleri sektörlerinde de önemli fırsatlar bulunmaktadır. Rusya, 2007 yılında ülkenin tatil merkezi Sochi’de 2014 Kış Olimpiyat Oyunlarını düzenleme hakkı kazanmıştır. Bu alanda uluslararası şirketler için inşaat, ulaştırma ve güvenlik konularında iş imkanları doğmuştur. RF Pazarıyla ilgili Sorunlar Bürokratik Engeller ve Mevzuat ile İlgili Sorunlar Rus devlet kurumlarındaki ağır bürokrasi ve buna bağlı olarak ortaya çıkan talepler, gereksiz zaman kaybına yol açmaktadır. Belirli kademelerdeki yöneticilerin karar verme yetkisine sahip olmamaları işleri uzatmakta; teknik, ticari ve mali konularda yetki dağılımındaki sınırlamalar nedeniyle her konuda bir çok otorite devreye girmektedir. İşletmeler çok farklı denetim mercileri tarafından sık aralıklarla denetlenmektedir. Merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasındaki bilgi akışının yetersizliği sebebiyle de zaman ve fırsat kaybı olmaktadır. 30 Rusya Federasyonu’nun ekonomik reformları çerçevesinde şirketlerin tabi oldukları mevzuat da hızla değişebilmekte, ancak bu değişikliklerin şirketlere zamanında ve etkin bir biçimde duyurulması konusunda bazen eksiklikler yaşanmaktadır. Rusya’da faaliyet göstermekte olan Türk firmaları ruhsat ve lisans alma süreçlerinde bürokratik engellerle karşılaşmaktadır İcra İflas Kanunu ve Ticaret Kanunundaki yetersizlikler nedeniyle firmalarımız alacaklarının tahsili konusunda sorunlar yaşamaktadır. Birçok firma, Rusya’da sattığı ürünlerin karşılığının taahhüt edilen sürede ödenmediğini ve birkaç aylık borç ertelemelerinin doğal karşılandığını bildirmektedir. Bununla birlikte mahkemeye gidildiğinde ticaret mevzuatındaki boşlukların Rus şirketleri lehine işletildiği belirtilmektedir. Bazı durumlarda da sorunun çözümü konusunda anlaşma hasıl olsa veya mahkeme kararı çıksa da karar icra edilememektedir. Rus vergi sisteminin pek çok gider unsurunu yasal gider olarak kabul etmemesi, federal ve yerel vergileri daha ağır hale getirmektedir. Halen başta bağışlar olmak üzere çok sayıda gider masraf olarak gösterilememektedir. Rusya, Uluslararası Patent Yasası’nı kabul etmiştir, ancak fikri mülkiyet hakları, patent ve ticari markalar hakkında firmalarımız zorluklarla karşılaşmaktadırlar. Uluslararası isim haklarının tescilinde, markaların ilgisiz kişilere tecil edilmesi veya benzer isimlerin tescil edilmesi gibi sorunlar yaşanmaktadır. Bu konu ile ilgili detaylı bilgilere ROSPATENT’in resmi web sayfasından (www.fips.ru) ulaşmak mümkündür. Yerel yasalar yeterli koruma sağlaması ve bu uluslararası normları destekleyici ve düzenleyici prensipler içermesi dile getirilen istekler arasında yer almaktadır. Ülkede büyük toptancı zincirlerinin yeterince gelişmemiş olması perakendeci ve küçük miktarda alım yapan ithalatçıların, üretici ve/veya ihracatçı firmaların kendi depo/showroom ve dağıtım kanallarını yerel olarak oluşturmasına yol açmaktadır. Ancak ihracatçının pazara girişte önemli ve zorlu bir aşamayı oluşturan yerelleşme sürecinde şirketin kuruluşundan malın ithalatına ve alıcıya teslimine kadar her aşamada zorluklarla karşılaştığı görülmektedir. Yabancı bir ülkede ticaret yapmanın getirdiği organizasyon sorunlarının yanında (personel, vize, dil ve diğer uyum sorunları) yerel mevzuat, karmaşık bürokratik işlemler, kamu ve özel sektörle olan ilişkilerde yaşanan sürprizler ve belirsizlikler caydırıcı bir etken olmaktadır. Gümrük kurallarının sık sık değişmesi ve standart bir yol kullanılmaması nedeniyle firmalar ekstra maliyetler ile karşı karşıya kalmaktadır. Gümrük süreçlerinin uzunluğu para ve zaman kaybına yol açmaktadır. Birçok firma, Karadeniz limanlarına 2 günde ulaşılabilirken, Moskova’ya toplam nakliye zamanının 20-30 günü bulabildiğini belirtmektedir. Bunun sebebi limanlardaki doluluk kadar, transit prosedürü ve yazışmaların uzun sürmesi, tren organizasyonunun yavaşlığı ve Moskova’da yapılması gereken gümrük işlemlerinin uzunluğudur. Gümrüklerde bavul ticareti ve kargo ticareti gibi yöntemlerin kullanılıyor olması dolayısıyla herhangi bir şirketin gümrükleme masrafı diğerinden farklı olabilmekte, hatta aynı firma aynı ürün için değişik zamanlarda değişik vergilere muhatap olabilmektedir. Son dönemde gümrüklerde yaşanan başka bir gelişme de referans fiyat olarak bilinen ve gümrüklemede esas alınan en az fiyatların giderek yükseltilmesidir. Gümrük idaresi yüksek 31 çifte fatura ve benzeri yöntemlerle ürünlerin gerçek fiyatın altında fiyat beyan edilmesine karşı bir çok üründe referans fiyatları artırarak tedbir almaktadır. Rusya Federasyonu’na yönelik ihracatımızın en temel sorunlarından birisi de yüksek navlun ücretleridir. İki ülke arasında ticarete konu olan ürünlerden ithalatını yaptığımız ürünlerin gemi ve boru hatları ile taşınması, buna karşılık ihracat için ağırlıklı olarak kara nakliyesinin kullanılıyor olması ihracatçımızın yüksek navlun ücretleri ödemek zorunda bırakılması pazarda rekabet gücümüzü düşürmektedir. Navlun fiyatları RO-RO taşımacılığındaki sıkıntılar nedeniyle artmakta, hatta bazı ürünlerin navlun bedeli mal bedeline yaklaşmaktadır. Türkiye ve Rusya Federasyonu arasındaki ticari engellerden biri de standardizasyon işlemlerinin karmaşık yapısıdır. GOST belgelerinin düzenlenmesi hizmeti veren çok sayıda firma vardır; ancak bunların çoğu güvenilir değildir. Bu nedenle sertifikasyon hizmeti veren firmaların çok iyi seçilmesi gerekmektedir. Çalışma İzinleri, Vizeler ve Gümrük Kapılarında Yaşanan Sorunlar Rusya’da çalışan Türk vatandaşları, çalışma izinleri ve vize konusunda Rusya açısından “sorunlu ülke” bazında muameleye tabi tutulmaktadır. Türk vatandaşlarının Rusya Federasyonu’na giriş çıkışlarında diğer ülke vatandaşlarına göre daha farklı bir muameleye maruz kalmaları ve gümrük kapılarında uzun süre bekletilmeleri sıklıkla yaşanan bir durumdur. Ticari vize almak için gerekli işlemlerin uzun sürmesi iş adamlarımızı iş amaçlı seyahatlerinde turistik vize almaya zorlamakta, ancak Rusya havaalanlarında yapılan pasaport kontrolünde otel rezervasyonlarının kontrolü yapılmakta, işlemlerinde eksiklik olan veya pasaportunda yıpranma olan vatandaşlarımız geri gönderilmektedir. Ülkede büyük yatırımları olan Türk şirketlerinin çalışanlarının çalışma izinleri bile 6 aydan önce çıkarılamamaktadır. Bu durum özellikle çok sayıda Türk çalışan istihdam eden firmalar için ciddi sıkıntılar yaratmaktadır ve bazı şirketler sadece bu tür işlemler ile ilgilenmek üzere ayrıca personel görevlendirmek zorunda kalmışlardır. Ayrıca, Rusya’da çalışan, hatta Ruslarla evli olan Türk işadamlarının oturma izni ve çalışma vizesi alırken karmaşık bürokratik işlemlerde büyük sıkıntılar yaşadıkları görülmektedir. Daha önce global kontenjan kapsamında alınabilen işçi vizeleri, 2002 yılından itibaren her işçi için münferiden davetiye getirilmesi şartına bağlanmıştır. Bu da özellikle müteahhitlik firmaları için zaman kaybına, ilave bürokratik işlemlere ve mali külfete neden olmaktadır. Son dönemde getirilen çok girişli vize imkanı belli bir rahatlama getirmiştir. Bu tür iyileştirmelerin devam etmesi faydalı olacaktır. Güvenlik Moskova’da ve Türk firmalarının faaliyet gösterdikleri diğer kentlerde güvenlik konusunda son dönemlerde bir ilerleme kaydedildiyse de birey ve firma güvenliği sorunları halen devam etmektedir. Firmalar, güvenlik şirketleriyle çalışmak zorunda kalmakta ve bu da ciddi masraflara yol açmaktadır. Bankacılık Rusya’nın bankacılık sektörü gelişmekte ve uluslararası standartlara yaklaşmaktadır. Ancak yine de bankacılık işlemleri yoğun bir bürokrasiye boğulmuş durumdadır ve bu durum zaman kaybına ve gereksiz masraflara yol açmaktadır. Faaliyette bulunan bankaların hizmetlerinin 32 yabancı girişimcilerin isteklerine cevap vermemesi ve alışılagelmiş bankacılık kavramıyla bağdaşmaması önemli bir sorundur. Akreditif mekanizmasının çalıştırılmasında da sıkıntılar yaşanmaktadır. Bankacılık sisteminin içerdiği sorunlar ve bankalar kanalıyla uluslararası ödeme sistemlerinin getirdiği maliyet nedeniyle özellikle küçük ve orta ölçekli firmaların peşin döviz ile ödemeyi tercih ettikleri görülmektedir. Ekonomideki kayıt dışılık, ihracat sözleşmeleri ve faturalarına da yansımakta ve ticari anlaşmazlıklarla karşılaşılması halinde firmalarımız yargı karşısında zor durumda kalmaktadır. Genellikle peşin döviz şeklinde ihracat yapan firmalarımız, alıcıların giderek artan vadeli ithalat taleplerini karşılamak için risk almak zorunda kalmaktadırlar. Bankacılık sisteminin iyi çalışmaması ve akreditifli işlemlerin yok denecek kadar az olması nedeniyle ihracatçı firmalarımız tüm risklerine rağmen bavul ve kargo ticareti gibi yöntemleri bırakmak istememektedir. Diğer taraftan, bavul ve kargo ticaretinin ülke ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin giderek artması Rus makamlarını tedbir almaya itmektedir. Son olarak yürürlüğe konulan 23.01.2006 tarih ve 29 sayılı Kararname ile yolcu beraberi kapsamında vergi ödenmeksizin getirilebilen eşyada eşya bedeli eskiden olduğu gibi 65.000 ruble olarak kalırken miktar sınırlaması 50 kg’dan 35 kg’a düşürülmüştür. Ayrıca, daha önce gerçek şahısların haftada bir kereden fazla RF sınırlarını geçmesi halinde getirilen eşyanın gümrük rejimine tabi olması esası belirlenirken yeni kararname ile bu süre ayda bir kere olarak değiştirilmiştir. Bankaların işlemlerinde yavaş davranmaları, havalelerin hesaba geç aktarılması, ücret ve maaş ödemelerinde önceden haber verilmesine rağmen nakit para alınmaması ve banka transferlerinde paranın hesaba geç ulaşması diğer bir sorundur. Rus bankacılık sektörünün gelişmesi bu ülkede faal olan Türk firmalarının da daha rahat iş yapmalarını sağlayacaktır.Rusya’da faaliyet göstermekte olan Türk bankalarının dile getirdikleri sıkıntılar ise şunlardır: - Kredi teminatında gayrimenkul ipoteği alınması, mevcut özel bir sahiplilik mevzuatı nedeniyle mümkün değildir. Yurtdışı havaleler gibi operasyonel işlemlerde yabancı bankalar, holding şirketlerine ait Rus bankaları ile aynı rekabet şartları altında çalışamamaktadır. Piyasanın gidişatını etkileyecek köklü değişiklikler aceleyle kararlaştırılarak yürürlüğe konulabilmektedir. Kayıt dışı ekonomik aktiviteler, belirsizliği beraberinde getirmekte ve uzun vadeli planların yapılmasını zorlaştırmaktadır. Son yaşanan mali krizde bazı büyük bankaların lisanslarının iptal edilmiş olması ve mevduat sahiplerinin birikimlerinin buralarda batmış olması nedeniyle bankacılık sektörüne bir güvensizlik oluşmuştur. Girdi Temini Rusya’da Türk yatırımlarının olduğu birçok sektör enerji yoğun bir özelliğe sahiptir ve dolayısıyla bu sektörler için başta doğalgaz ve elektrik olmak üzere enerjinin sürekliliği ve güvenilirliği hayati önem taşımaktadır. Türk firmalarına ait bazı üretim tesisleri özellikle doğalgaz temini konusunda ciddi sıkıntılar yaşamaktadırlar. İhtiyaç duyulan doğalgazın tümü yerli üreticilerin sağladığı koşullardan alınamamakta. bunun yerine belirlenmiş bir kota 33 üzerinden tahsis edilmektedir. Dolayısıyla firmalar tahsis edilen doğalgaz dışındaki ihtiyaçlarını açık pazardan karşılamak durumunda kalmaktadırlar. Rekabette fırsat eşitliğini bozan bu durum gerçekleştirilmesi planlanan yatırımları da olumsuz yönde etkilemektedir. Bu tür girdilerin temininin kesintisiz ve güvenli bir biçimde sağlanması üretim yapan firmaların faaliyetlerine aksamadan devam edebilmesi için hayati önem taşımaktadır. RUSYA –MOSKOVA / FUARLAR: MILLI KATILIM Fuar Adı Başlangıç Tarihi Bitiş Tarihi CONSUMEXPO 18 Ocak 2010 21 Ocak 2010 TEXTILLEGPROM I. DÖNEM 16 Şubat 2010 19 Şubat 2010 Tekstil, hazır giyim, ev tekstili, tekstil makineleri ve ayakkabısaraciye CPM I 24 Şubat 2010 27 Şubat 2010 Hazır giyim ve aksesuar INTERZUM MOSCOW & 11 Mayıs 2010 INTERKOMPLEKT 15 Mayıs 2010 Mobilya 13.LESHOW 18 Mayıs 2010 ULUSLARARASI DERİ ve KÜRK MODA FUARI 20 Mayıs 2010 Deri, yan sanayi ve aksesuar 6.INTERAUTO ULUSLARARASI OTOMOTİV ve YAN SANAYİ FUARI 25 Ağustos 2010 29 Ağustos 2010 Otomotiv ve yan sanayi TEXTILLEGPROM II. DÖNEM 21 Eylül 2010 24 Eylül 2010 Tekstil, hazır giyim, evtekstili, tekstil makineleri ve ayakkabısaraciye CPM II 6 Eylül 2010 9 Eylül 2010 Hazır giyim ve aksesuar Konusu Tüketim malları fuarı 34