K2 Magazine Kasım 2014
Transkript
K2 Magazine Kasım 2014
www.k2magazine.com KASIM-ARALIK | NOVEMBER-DECEMBER 2014 MAGAZINE ATLARA DAİR HER ŞEY | ALL ABOUT HORSES Emin Karataş Saygı ve Sevgi Dolu Antrenör A Trainer Full of Respect and Love Al Fares 2014 4.5 Milyon Euro’luk Perakende Kapısını Dünya’ya Açtı Concludes with Euro 4.5 Million Retail Deals Başyazı | Editorial Merhaba 2015... K oskoca bir seneyi iyisiyle kötüsüyle geride bıraktık. K2 Magazine’nin yayın hayatına başladığı 2014 senesine geri dönüp bir bakmak isterim. Türkiye Binicilik Federasyonu tarafında Balkan Şampiyonları’nda atlı dayanıklılık, engel atlama ve at terbiyesi branşlarında gelen ferdi ve milli takım başarıları; Furussiya Milletler Kupası’nda Türk Milli Takımı’nın performansı; yine ferdi olarak Avrupa ve Orta Doğu’da başarılar kazanan sporcularımıza tekrar teşekkür eder ve gurur duyduğumuzu belirtmek isterim. Düz koşuda ise hipodrom sayısının artış projeleri, yabancı atlar ve konukların ağırlandığı uluslararası festival ve yarışlar, Türkiye Jokey Kulübü’nün uluslararası platformda yaptıkları tanıtım ve katıldıkları organizasyonlar ile yine ülkemiz atçılığının yurtdışında da algılandığı ve saygı duyulduğunun göstergesidir. Geleneksel sporlarda ise Kayseri’de ilk defa düzenlenen Atlı Okçuluk Türkiye Şampiyonası ve Biga’da düzenlenen Uluslararası Atlı Okçuluk Festivali, rahvan at yarışları ve cirit müsabakaları da atalarımızdan yeni nesile kalan sporların usulüne göre tertip edilip milletimize yaşatılması da ayrı bir gurur kaynağı. Sektörel platformda gelişen malzeme tedarikçileri, at veterinerliği, piyasaya yeni giren katkı madde ve yem firmaları, ‘ASMAZ’ gibi profesyonel çiftlik inşaat firmaları, at satıcıları, internet ortamındaki atçılık platformları, konferanslar ve tabiki dergimiz K2 ile görüyoruz ki sektör bir adım daha ileri gidiyor. Türk atçılığı genel çerçevede gelişime açık ve Türk insanı olarak hevesli ve meraklı ruhumuzdan kaynaklanan bilgi paylaşımının getirdiği gelişmeler dünya atçılarının dikkatlerini Türkiye pazarına çevirmesine sebep oluyor. Bu algıyı K2 Magazine olarak katıldığımız Al Fares ve Equitana gibi yurtdışı fuarları, organizasyon ve yarışmalarda bize Türkiye hakkında sorulan sorulardan anlıyoruz. Diliyorum ki 2015 ülkemiz atçılığı için harika bir sene olur! Yeni sene, yeni yarış sezonu, yeni atlar ve binicilerinin Türk atçılık sektörünü şaha kaldıracağına sonsuz inancım var. Tüm okurlarımızın ve ailelerinin yeni yılını kutlar, atlarının ayaklarının düz basmasını temenni ederim. Sevgilerimle, Kristal Karakuş Hello 2015... W e have left a whole year behind us. I want to go back and see what happened in 2014, which K2 Magazine came to life. On the Turkish Equestrian Federation side I would like to thank and underline my honorful emotions from endurance, show jumping and dressage individual and national team performances; Turkish National Team’s successes at Furussiya Nation’s Cup; also the individual performances at European and Middle Eastern Championships. On flat racing side the plans for increase in race track numbers, international festivals and races where foreign horses and guests have been invited; Jockey Club of Turkey’s participation in international events and promoting Turkish horsemanship has made the world recognize our beautiful country and horses. In traditional sports, the first time organized horseback archery Turkish Championship in Kayseri and International horseback archery Festival in Biga, amble horse races and cirit games are also are honorful sports that are left to us from our ancestors. Industry wise, we see the recognizable steps with the developing equipment providers, equine veterinary, newly rising feed supplement and feed companies, professional stable construction companies such as ‘ASMAZ’, horse brokers, online equestrian platforms, conferences and of course our very own K2. In a general overview, Turkish horsemanship has a space for development and as Turkish people are warm blooded and curious, the search for more information in context turnes the world equestrian authorities heads to the Turkish market. We experienced this interest by first hand at international equestrian exhibitions such as Al Fares and Equitana from the questions asked about Turkey. I wish that 2015 will be a great year for our equestrianism! I strongly believe that the new year, new competition season, new horses and riders will rear the Turkish Horsemanship industry. I wish all readers, their families, and of course their horses the best year. Regards, K2 Magazine 11-12/2014 3 İÇİNDEKİLER | CONTENTS KASIM-ARALIK | NOVEMBER-DECEMBER 2014 İmtiyaz Sahibi | Publisher on Behalf Kristal Zeynep Karakuş Genel Yayın Yönetmeni | Editor-in-chief Aylin Akcan info@k2magazine.com Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu) | Editor Onur Karakuş 6 Güncel | News Kısa Haberler Short News 14 Fuar | Exhibition Al Fares 2014 4.5 Milyon Euro’luk Perakende Kapısını Dünya’ya Açtı Al Fares 2014 Concludes with Euro 4.5 Million Retail Deals Haber Merkezi | Editorial Staff Mustafa Bayram Yağmur Gürsöğüt 17 Röportaj | Interview Grafik Tasarım | Graphic Design Serkan Biçer design@k2magazine.com serkanbicer@bicerbasim.com 20 Farkettim ki | --I Noticed Reklam Pazarlama | Advertising Marketing Zeynep Tunçay info@k2magazine.com Abonelik | Subscription Kutay Gürünlü info@k2magazine.com +90.541 400 5264 Katkıda Bulunanlar | Contributors Süleyman Aşçı Kadir Çivici Çiğdem Çavuşoğlu Altan & Hakan Tepebaşı Özgür Karakuş (goshots.net) Sosyal Medya Planlama | Social Media Planning Yağmur Gürsöğüt Hukuk Danışmanı | Legal Department Av. Orçun Urak Kapak Fotoğrafı | Cover Photo Fotoğrafçı | Photographer Kadir Çivici At | Horse Cicibey Yayın Türü | Type of Publication Yerel Süreli Yayın | Local Periodical Yayına Hazırlayan | Published by Kristal İthalat İhracat Çarşı Blokları No.8 Zekeriyaköy, Sarıyer / İST. Tel: +90.212.202 98 64 Fax: +90.212.202 72 72 Baskı | Printed by Biçer Basım Tekstilkent Ticaret Merkezi A10 Blok No.41 Esenler / İST. Tel: +90.212.563 26 06 Fax: +90.212.438 27 58 Emin Karataş: “Profesyonel Atçılıkta Saygı ve Sevgi Şart!” Emin Karataş: “Professional Equestrianism Requires Respect And Love!” Nergis Yörgüç Atı ve Ağacı Yaşatan Eller Hands That Treasure The Tree and The Horse 22 O anlar | Moments Kadir Çivici 24 Tırnak Bakımı | Hoof Care Ferhat Akbenli Türkiye’nin İlk Tırnak Bakım Semineri Turkey’s First Hoof Care Seminar 26 Eğitim | Education Atakan & Oğuz Tepebaşı Kış Sezonu Ekipmanları Winter Season Equipments 28 Portal | Platform ‘1000atlı’ Türkiye’nin Atçılık Dünyasını Birleştiren İlk Online Portalı ‘1000atlı’ Turkey’s First Equestrian World Connecting Online Portal 30 Bilgi | Info Dr. Graeme McLeod Damızlık Kısrakların Temel Beslenmesi (Bölüm 2) Protein ve Mineraller Basic Nutrition for the Brood Mare (Part 2) Protein and Minerals 35 Araştırma | Research Alex King İnsanın Kanatları The Wings of Human 38 Söyleşi | Conversation K2 Magazine’de yer alan yazı ve fotoğraflar izin alınmaksızın kısmen ya da tamamen kullanılamaz. K2 Magazine, Basın Meslek İlkeleri’ne uymaya söz verir. Entire or partly reproduction of any articles or pictures is not allowed without special permission from the publishers. No responsibility is accepted for unsolicited material. K2 Magazine assures to be steadfast to journalism principles. 4 11-12/2014 K2 Magazine İlginay Göbüt Göksel Billur Kalkavan Atla Gelişelim’de Billur Kalkavan at Atla Gelişelim 40 Profil | Profile Zeynep Eral Şahin: “At Binen Hakem Bir Gömlek Daha Üstündür” Zeynep Eral Şahin: “A Judge Who Rides Always Has an Advantage” ÖZLENEN DO⁄ALLIK ÖZEND‹REN YAPILAR Ahflap Karkas Yap› Sistemi ile atç›l›k, binicilik ve sportif tesislerin yap›m›nda; tasar›m, mimari planlama, imalat ve uygulamaya kadar tüm süreçlerde sektör konusunda uzman ekibimizle hizmet vermekteyiz. Avrupa Ahflap Karkas Yap› Yönetmeli¤i’ni uygulayarak mühendislik hesaplar›n› yapt›¤›m›z tasar›mlar› kendi bünyemizde gerçeklefltiriyoruz. Projeleriniz için bizimle iletiflime geçebilirsiniz. ASMAZ Enerji ‹letiflim ‹nflaat Taahhüt Ticaret Ltd. fiti. Handere Orta Ölçekli San. Sit. No.10 77040 Topçular Mevkii Taflköprü YALOVA-TR Tel: +90.226.353 30 23 | Fax: +90.226.353 30 03 | E-Mail: info@asmaz.com.tr www.ahsapkarkas.com Güncel | News Mert Alıcıoğlu 2014 Engel Atlama Atatürk Kupası ve İnönü Kupası İzmir Atlı Spor Kulübü’nde 17-19 Ekim tarihlerinde düzenlenen Atatürk Kupası ve İnönü Kupası sahiplerini buldu. Binicilik camiasının yoğun ilgi gösterdiği yarışmalarda biniciler İzmirli sporseverleri coşturdu. 2014 Atatürk Kupası’nı ‘Royal Equestrian Storm’ isimli atıyla Ömer Karaevli ve İnönü Kupası’nı ‘Village Born M’ isimli atıyla Emre Eratıcı kazandı. 2014 Show Jumping Atatürk Cup and İnönü Cup 2014 Engel Atlama Cumhuriyet Kupası 23-26 Ekim tarihlerinde İzmir Atlı Spor Kulübü’nde düzenlenen Cumhuriyet Kupası Engel Atlama Yarışmaları’nda hem genç hem usta binicilerimiz performanslarını sergileyerek İzmirli sporseverlere keyifli bir hafta sonu yaşattılar. 145 cm 2014 Cumhuriyet Kupası’nı ‘Abner’ isimli atıyla Cem Kayacan kazandı. ‘Chiara’ isimli atıyla Hüsnü Dinç ikinci, ‘AB 19 Chepetto’ isimli atıyla Sencer Can üçüncü, ‘Duvkalle’ isimli atıyla Sencer Horasan dördüncü ve ‘Colorland’s Cheyenne’ isimli atıyla Hasan Şentürk beşinci oldu. Atatürk and İnönü Cup that took place on 17-19 October at İzmir Equestrian Center gathered experienced riders being one of the last competitions of the year. The winner of Atatürk Cup was Ömer Karaevli with his horse ‘Royal Equestrian Storm’, İnönü Cup was Emre Eratıcı with his horse ‘Village Born M’. Yarışma Competition Atatürk Kupası 145 cm İnönü Kupası 130 cm Binici Rider Ömer Karaevli Sencer Horasan Hüsnü Dinç Emre Eratıcı Talya Afyoneri Selim Can Güney At Sıralama Horse Rank Royal Equestrian Storm 1 Quick De Stehermelle 2 Chiara 3 Village Born M 1 Wervelwind 4 2 Leon G 3 2014 Show Jumping Republic Cup Republic Cup that took place on 23-26 October at İzmir Equestrian Center hosted young and experienced rider performances which made spectators weekends a festival. The winner of 145 cm 2014 Republic Cup was Cem Kayacan with his horse ‘Abner’. Second place went to Hüsnü Dinç with his horse ‘Chiara’, third place Sencer Can with his horse ‘19 Chepetto’, fourth place to Sencer Horasan with his horse ‘Duvkalle’ and fifth place to Hasan Şentürk with his horse ‘Cheyenne’. TJK Cumhuriyet Kupası Ankara 75. Yıl Hipodromu’nda koşulan Cumhuriyet Kupası’nı sahibi Menderes Karagül, jokeyi Özcan Yıldırım’la ‘Bakibey (Toşur-Gülatlı/Al-ışık)’ oldu. 1600 m çim pistte 15 atın start verildiği kupada, finişte coşkulu anlar yaşandı. TJK Republic Cup The winner of The Republic Cup that took place in Ankara 75th Year Racetrack was ‘Bakibey (Toşur-Gülatlı/Al-ışık)’ owned by Menderes Karagül with his jockey Özcan Yıldırım. As the race started off with 15 horses, the distance on the turf track was 1600 m. Spectators had exciting moments at the finish line. 6 11-12/2014 K2 Magazine Son Bir İstek İngiltere’de yaşayan 77 yaşındaki Sheila Marsh’ın son isteği 25 senedir taylıktan baktığı ‘Bronwen’ isimli atını görmek oldu. Kraliyet ailesinin devreye girdiği son istek için hastanenin otoparkına sedyeyle indirilen Marsh atını son kez gördü ve elveda dedi. Dünya basınına konu olan Marsh’ın saatler sonra vefat ettiği son isteği herkesi göz yaşına boğdu. A Last Wish Sheila Marsh, 77, granted one last wish to see her 25 year old horse whom she looked after from foal, Bronwen. As the royal family helped to realize this wish, Marsh was brought down to the carpark of the hospital where her horse was waiting for her and said fairwell. The last wish after which Marsh died a couple of hours later, created emotional reviews in the world press. Güncel | News Mert Alıcıoğlu Atlı Dayanıklılık Türkiye Şampiyonası Endurance Turkish Championship 2014 Atlı Dayanıklılık Türkiye Şampiyonası 7-9 Kasım tarihlerinde Göreme, Nevşehir’de gerçekleşti. En yüksek kategori olan 96 km açık hız UAD3* Türkiye Şampiyonası yarışmasını Erkan Demir, ‘Biltekin’ adlı atıyla alırken, ikinci Sıtkı Doğuşlu, ‘Palmiye’ isimli atıyla, üçüncü Ercan Bahadır, ‘Yiğit Emre’ isimli atıyla yarışmayı tamamlamışlardır. 2014 Endurance Turkish Championship took place in Göreme, Nevşehir on 7-9 November. The winner of the highest category UAD 3* open speed 96 km was Erkan Demir with his horse ‘Biltekin’, second place Sıtkı Doğuşlu with his horse ‘Palmiye’, and third place Ercan Bahadır with his horse ‘Yiğit Emre’. Kazananlar | Winners Kategori | Category Binici | Rider At | Horse UAD 3* Açık Hız 96 km Erkan Demir Biltekin UAD 3* 96 km Mehmet Turna Kapadokyalı UAD 2* Batu Demir Zicioğlu UAD 1* Selin Dikencik Parskan Victoryman Atlı Dayanıklılık Kulübü Türkiye Şampiyonası’na Damgasını Vurdu Victoryman Endurance Club Shook the Turkish Endurance Championship 7-9 Kasım tarihlerinde Göreme Nevşehir’de düzenlenen Atlı Dayanıklılık Türkiye Şampiyonası kapsamında aralarında Bora Kozanoğlu, Gazel Armağan, Serhat Zengin, Erkan Demir, Batu Demir, Fatih Demir, Jülide Gültekin olan sporcular ve Çiğdem Demir, Nergis Yörgüç, Ertuğrul Demir, Özlem Kurnaz, Reşat Nuri Gültekin’den oluşan yer ekibiyle Victoryman Atlı Dayanıklılık Kulübü şampiyonaya damgasını vurdu. 96 km açık hız Türkiye Şampiyonu Victoryman Kulübü başkanı Erkan Demir ve atı ‘Biltekin’ yorgun anlar yaşarken, ‘Zilcioğlu’ isimli atıyla Batu Demir UAD 2* kategorisinin birincisi oldu. Serhat Zengin, ‘Mirliva’ isimli atla girdiği UAD 1* yarışmasında üçüncülüğü elde ederken, Bora Kozanoğlu, ‘Poyraz’ isimli atla, Gazel Armağan ‘Aftab’ isimli atla, Fehmi Kurnaz ‘Poyraz’ isimli atla kalifiye oldular. At the Turkish Endurance Championship that took place on 7-9 November at Göreme Kapadokya Victoryman endurance club shook the championship with their riders Bora Kozanoğlu, Gazel Armağan, Serhat Zengin, Erkan Demir, Batu Demir, Fatih Demir, Jülide Gültekin and crew Çiğdem Demir, Nergis Yörgüç, Ertuğrul Demir, Özlem Kurnaz, Reşat Nuri Gültekin. As the president of Victoryman Endurance Club and 96 km Turkish Champions Erkan Demir and his horse ‘Biltekin’ had tiring moments, Batu Demir won the UAD 2* challenge with his horse ‘Zilcioğlu’. Serhat Zengin with is horse ‘Mirliva’ received third place in UAD 1* challenge and Bora Kozanoğlu with ‘Poyraz’, Gazel Armağan with ‘Aftab’, Fehmi Kurnaz with ‘Poyraz’ obtained their qualifications. 8 11-12/2014 K2 Magazine Güncel | News Hasan Girgin, Yağmur Gürsöğüt Prof. Dr. Sacit Turanlı Küçük Orta kategori birincisi Orta category champion Ahmet Gökçe 4’lü taylar birincisi 4 year category champion Tayfun Karataş (Karataş) 3’lü taylar birincisi 3 year category champion Murat Kölemenoğlu (Kısmet) Baş kategori şampiyonu Baş category champion Rahvan At Yarışları Türkiye Şampiyonası 2014 Amble Racing Turkish Championship 09 Kasım 2014 tarihinde Konya Meram Belediyesi Geleneksel Spor Dalları Pamukçu Tesisleri’nde yapılan Türkiye Rahvan At Yarışı Şampiyonası Spor Toto’nun sponsorluğunda düzenlendi. Baş kategorisinde 14, toplamda 100’ün üzerinde atın katıldığı yarışlar coşkulu ve zevkli geçti. Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Alparslan Ceylan, Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, Rahvan Binicilik Asbaşkanı Mustafa Küçükmeral, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Aktürek’in de aralarında bulunduğu protokol seyirci, jokey ve at sahiplerine moral verdi. Amble Racing Turkish Championship that took place on November 9, 2014 was organized at Konya Meram Municipality Traditional Sports Pamukçu facilities with sponsorship of Spor Toto. As the highest category Baş had 14 horses, the total horses for all categories were over 100. Traditional Sports Federation President Prof. Dr. Alparslan Ceylan, Sports General Manager Mehmet Baykan, Amble Racing Manager Mustafa Küçükmeral, Konya Mayor Tahir Aktürek were at the races to encourage jockeys and spectators. Değerli Türkmen Atları Erkanlı’daydı Precious Turkmen Horses were at Erkanlı Tesisimizde 40 gün karantinada kalan Türkmenistan Başkonsolosluğunun atları son günlerinde tesisimizde konaklayan müşterilerimize ve binicilik kulübü üyelerine muhteşem bir gösteri yaparak aramızdan ayrıldılar. İtalya’da düzenlenen yarışma için yola çıktıklar. 16 kişilik ekibe Erkanlı Ailesi olarak bol şans diliyoruz. Turkmen horses which stayed in our resort for 40 days of quarantine performed a magnicient show for our customers and guests. They left to Italy to perform at a celebration. We wish the 16 person team good luck on their travels as Erkanlı family. 10 Eskişehir Atlı Spor Kulübü Eskişehir Equestrian Center Eskişehir Atlı Spor Kulübü, Türkiye Binicilik Federasyonu ile yapılan görüşmelere istinaden 2015 yarış sezonunda atlı dayanıklılık yarışmalarına ek olarak Nisan ayında engel atlama yarışmalarına da ev sahipliği yapacaktır. After elaborate meetings with Turkish Equestrian Federation Eskişehir Equestrian Center has announced that they will also host show jumping competitions in addition to endurance event in the 2015 season. 11-12/2014 K2 Magazine Yasemin İnan SIEC Takımı Mediterranean Equestrian Tour’da 23 Ekim’de Mediterranean Equestrian Tour’a katılmak üzere Oliva Nova, İspanya’ya giden SIEC Takımı iki hafta boyunca yarıştıkları kategorilerde takım olarak iyi neticelerle geri döndü. İlk gün 5 yaş kategorisinde, Dennis Sachantz tarafından çalıştırılan ‘SIEC Lemon Tree’ Richard Grom ile 6. olurken, 6 yaş kategorisinde ilk gün ‘SIEC Clicquot’ ile 6., ‘Captain Future Z’ ile 10. oldular. Yarışmanın 2. günü Sevil Sabancı 1.25 m’de ‘SIEC Zelinosa’ ile parkuru hatasız olarak tamamlarken ‘SIEC Carsten’ ile sadece 2 zaman cezası alarak parkuru tamamladı. Richard Grom ise 6 yaş sınıfında ‘SIEC Clicquot’ ile 1.30 m’de 3. oldu. Ekibe yeni katılmış olan ‘SIEC Nectar de Roches’ ve ‘SIEC Cros’a binen Sevil Sabancı, Cuma günü ‘SIEC Cros’ ile 1, Pazar günü ise ‘SIEC Nectar de Roches’ ile 1 zaman cezası aldı. SIEC Team at Mediterranean Equestrian Tour SIEC Team which went to Oliva Nova, Spain On 23rd of october to compete at Mediterranean Equestrian Tour came back with spectacular results on overall team results. On the first day, at 5 year category, ‘SIEC Lemon Tree’, trained by Dennis Sachantz, ranked 6th place and on second day on 6 year category ‘SIEC Clicquot’ ranked 6th and ‘Captain Future Z’ 10th with their rider Richard Grom. On the second day of the competition Sevil Sabancı completed 1.25 m with no faults with ‘SIEC Zelinosa’ and with 2 time penalty points with ‘SIEC Carsten’. On 6 year category, Richard Grom ranked 3rd with ‘SIEC Clicquot’ at 1.30 m course. Sevil Sabancı who rode the new addition ‘SIEC Nectar de Roches’ and ‘SIEC Cros’, on friday she had 1 fault with ‘SIEC Cros’ and on Sunday 1 time penalty with ‘SIEC Nectar De Roches’. Güncel | News Nergis Yörgüç Atlı Okçuluk Türkiye Şampiyonası Horseback Archery Turkish Championship Geleneksel Spor Dalları Federasyonu tarafından Kayseri’de bu sene ilk defa gerçekleştirilen şampiyonaya Türkiye’nin dört bir yanından 13 kulüpten 100 lisanlı sporcu katıldı. Anadolu Harikalar Diyarı Hayvanat Bahçesi’nde oluşturulan parkurda yarışmacılar şampiyona için kıyasıya yarıştı. ‘Kabak’ atışında birinci Halil Gürak olurken, ikinci Alperen Alkan, üçüncü Murat Çıtak oldu. ‘Memluk’ atışında ise birinciliği Sabri Kavuncu, ikinciliği Ahmet Turan Durak, üçüncülüğü ise Murat Çıtak elde etti. There were over a 100 liscenced athletes from 13 clubs that participated to the championship that is organized for the first time by Traditional Sports Federation. The athletes competed very hard for the championship that took place in Kayseri, Harikalar Diyarı Zoo. The results are: ‘Kabak’ category first place went to Halil Gürak, second Alperen Alkan, third place to Murat Çıtak. ‘Memluk’ category first place went to Sabri Kavuncu, second place to Ahmet Turan Durak, and third place to Murat Çıtak. 12 11-12/2014 K2 Magazine Güncel | News Reyyan Okyay ve Ziya Demir Çiftinin Mutlu Günü Happiest Moment of Reyyan Okyay and Ziya Demir K2 Magazine ekibi Reyyan Okyay ve Ziya Demir’in 2 Kasım’da gerçekleşen İstanbul’daki en mutlu gününe katıldı. Hem Mersin’de akabinde İstanbul’da dünya evine giren çiftin mutlulukları gözlerinden okunuyordu. İstanbul’daki atçılık camiası ve aile dostlarının yalnız bırakmadığı bu mutlu günde gelin ve damadın mutluluklarının bir ömür boyu sürmesi temennisiyle tekrar tebrik ediyoruz. On 2nd of November, K2 Magazine attended the happiest day of Reyyan Okyay and Ziya Demir in İstanbul. As the couple had two wedding ceremonies first in Mersin then in İstanbul, their happiness oozed from their eyes. On the day where İstanbul’s equestrian crowd and family members shared the happy moments, we congradulate the newlywed couple and wish them eternal happiness. K2 Magazine 11-12/2014 13 Fuar | Exhibition 2 senede bir Dubai’de gerçekleşen 10. Al Fares Uluslararası Atçılık Fuarı, 29-31 Ekim tarihlerinde Dubai Dünya Ticaret Merkezi Fuar Alanı’nda kapılarını dünyaya açtı. Al Fares 2014 4.5 Milyon Euro’luk Perakende Kapısını Dünya’ya Açtı S ayın Shiekh Hasher bin Maktoum bin Juma Al Maktoum tarafından büyük bir coşkuyla açılışı yapılan fuarda 23 ülkeden 94 katılımcı firma yer aldı. Organizasyon Müdürü Rasheed Mbayed’in “Bu sene de her sene olduğu gibi Al Fares Fuarı için çok çalıştık. Körfez Arap ülkelerinin atçılık endüstrisi Al Fares sayesinde bir kez daha gözler önüne serildi. Bu fuarı siz ziyaretçi ve katılımcıların beğenisine büyük bir heyecan ile armağan eder, 2016’daki organizasyonumuza bekleriz.” diyerek, gurur tablosunu tüm gerçekliğiyle bu sene katılımcı olarak geldiğimiz K2 Magazine ekibine sundu. Bir çok yeni ürünün sergilendiği fuara at meraklısı ziyaretçiler, antrenörler, at sahipleri, biniciler, çiftlik sahipleri, veteriner malzemecileri, at taşımacıları, dekorasyon meraklıları, yerli distribütör firmalar, yatırımcılar ve dünyada atla ilgili ticaret 14 11-12/2014 K2 Magazine T here were 94 companies from 23 countries present at the exhibition that opened by His Highness Shiekh Hasher bin Maktoum bin Juma Al Maktoum. The exhibition manager Rasheed Mbayed honorfully underlined “This year, as we do every year, worked very hard for Al Fares. The equine sport industry in the GCC is coming under international spotlight through Al Fares. We gift this exhibition to the visitors and exhibitors with excitement and hope to see you in our 2016 edition.” and presented the fair to us exhibitor K2 Magazine. At the fair where many new equipments were exhibited, there were horse lovers, trainers, horse owners, riders, stable managers, veterinarian equipment providers, horse transporters, decoration gurus, local distributors, investors, Fuar | Exhibition Al Fares 2014 Concludes with Euro 4.5 Million Retail Deals Al Fares Everthing Equine International Equestrian Exhibition opened it’s doors to the world for the 10th time on 29-31 October at Dubai World Trade Center Exhibition Hall. yapmak isteyen herkes katıldı. Fuar boyunca K Laser firması adına Dr. David Bradley lazer ile terapi çözümleri ve tedavisi hakkında, ACME s.r.l. firması adına Ciro Predieri ise hazır yem ve katkı maddeleri hakkında bilgi verdi. K2 Magazine olarak fuar boyunca siz okurlar için fuarı gezdik, yeni ürünleri ve tüm merak edilenleri sorduk. and everyone who is into equine trading. During the exhibition Dr. David Bradley for K Laser and Ciro Predieri for ACME s.r.l. gave seminars about their products. As K2 Magazine, we covered everything that happened at the exhibition, tried new products and promoted our magazine. Basın Toplantısı 28 Ekim sabahı yapılan basın toplantısında HBA Alkhail At Malzemeleri firması adına Saleem Bin Hasan, Gulf Rider firması adına Dr. Walid Asharbiny Ali, Umman Kraliyet Atçılığı adına Saif Ali Al-Rawahi, Bonjour Equestrian firması adına Nicolas Girot, Al Sakb Atçılık Malzemeleri adına Mohammad Al Awais, Al Fajer Organizasyon adına Satish Khanna ve fuarı düzenleyen Al Fajer firması adına Rasheed Press Conference At the press conference that took place on 28th of October HBA Alkhail equestrian supplies company general manager Saleem Bin Hasan, Gulf Rider general manager Dr. Walid Asharbiny Ali, Umman Royal Cavalry public relations manager Saif Ali Al-Rawahi, Bonjour Equestrian Supplies company general manager Nicolas Girot, Al Sakb Equestrian Supplies company Mohammad Al Awais, Al Fajer Group spokesperson Satish Khanna ve K2 Magazine 11-12/2014 15 Fuar | Exhibition HIGHLIGHTS A rule breaking technology in endoscopy: Optomed DRS (www.optomed.fr) Dynamic endoscope that allows endoscopy at excersize. ÖNE ÇIKANLAR Endoskopide çığır açan teknoloji: Optomed DRS (www.optomed.fr) At hareket halindeyken kullanılan dinamik endoskop. K Laser (www.k-laserusa.com) Tutulma, açık yara, sırt ağrısı, ve enfeksiyon bölgelerinde kullanılan lazer terapi çözümü. K Laser (www.k-laserusa.com) Laser therapy solutions to heal low-grade stifles, wounds, sore backs, inflammatory conditions. Myland Grass (www.mylandgrass.com) International Company that supplies haylage, straw pellets for bedding, pellets for fodders, chopped straw products for bedding. Myland Grass (www.mylandgrass.com) Kısmen kurutulmuş ot, atın altına serilmek üzere sap peleti, saman peleti ve kesilmiş saman ürünleri üreten uluslararası firma. Mbayed fuarın öneminden ve atçılık sektörünün Körfez Arap ülkelerindeki önemi ve büyümesinden bahsettiler. exhibition organizing manager Rasheed Mbayed talked about the equestrian industry’s importance and growth in the GCC region. Fuar Genel 23 ülkeden 94 katılımcı firmanın hazır bulunduğu fuar profesyonelliği ve harikulade düzeniyle katılımcı ve ziyaretçileri memnun bıraktı. Exhibition At the exhibition where 94 companies from 23 countries were present, all visitors and participants were astonished by the professionalism and organized services of the organizing company. Gala Gecesi Al Fares Uluslararası Atçılık Fuarı’nın 2’nci gününün sonunda düzenlenen gala gecesinde katılımcılar dansözler eşliğinde stres attılar. Yerel müziklerle yabancı ziyaretcilere iki bayan ve at kılığında bir dansöz görsel şölen yaşatırken, bir yandan misafirler leziz kültürel yemekleri tatma fırsatı buldular. Gala Night At the gala night organized on the second day of Al Fares International Equestrian Exhibition all exhibitors danced their stress away with local belly dancers. While the exhibitors were watching two belly dancers and a bellt dancer horse, they experienced the local tastes at the grandesque open buffet. 16 11-12/2014 K2 Magazine Röportaj | Interview Professional Equestrianism Requires Respect And Love! Our horsemanship is at a great level, but there is a problem within the system. If the horses come to trainers in a good shape, we would give jockeys strong and healthy horses. Atçılığımız iyi yerde ama sistemde bir eksiklik var. Atlar temelden antrenörlere sağlam gelse biz de jokeylere hem fiziksel hem psikolojik anlamda sağlam at teslim etmiş olacağız. Profesyonel Atçılıkta Saygı ve Sevgi Şart! 2 003 yılından beri Atman ve Karataş ekürisinin antrenörlüğünü yapan Sivas’lı Emin Karataş ile jokeylikten antrenörlük yolunda devam eden atçılık kariyeri hakkında konuştuk. Hayatının her evresinde saygı ve sevgiyi eksik etmeyen Karataş bakın okurlarımıza neler anlattı. Kendinizden biraz bahseder misiniz? Sivas’tan İstanbul’a küçük bir çocuk iken ailem vasıtasıyla geldim. Lisansımı aldıktan 1 sene sonra yarış koşmaya başladım. Lisansımı eski sisteme göre aldım ben. Eski sistemde büyüklerimiz ve duayenlerimiz atı tutuşumuza, hal hareketimize ve yeteneklerimize bakarak bize lisans verirlerdi. Sabahattin Duman benim elimden tuttu. 1995’e kadar İstanbul’daydım, daha sonra Erdal arkadaşımın tavsiyesi üzerine kariyerimin zirvesinde Suudi Arabistan’a gittim. 2000’e kadar orada kaldım. Atçılığımın uluslararası bölümünü Emin Karataş W e talked to Sivas born Emin Karataş, who is the trainer of Atman and Karataş Ecurie since 2003, about his equestrian career that started from being a jockey to becoming a trainer. Let’s have a look what Karataş had to say about his life that prioritizes respect and love. Can you talk about yourself? I came to İstanbul from Sivas with the help of my family. One year after I obtained my liscence and I started racing. I received my liscence in the old system. In the old system, the professionals used to look at our general overview around the horse and qualify us. Mr. Sabahattin Duman helped me a lot. I was in İstanbul until 1995, then with the help of my friend Erdal I went to Saudi Arabia. I was there until 2000. I learned the international experience part of my career there. I completed my military service when I returned to Turkey. A life of a jockey is really K2 Magazine 11-12/2014 17 Röportaj | Interview demanding. Whatever we eat or drink is counted. As I encountered health problems, I decided to continue as a trainer in 2003. I am currently looking after 20 horses in İstanbul. Our schedule is hectic. We travel to Ankara, Adana, İzmir, and Bursa racetracks throughout the season. orada öğrendim. Döndükten sonra askere gittim. Bir jokeyin hayatı gerçekten zor. Her yediğimiz içtiğimiz sayılı. O dönemdeki sağlık sorunumdan dolayı jübilemi yapıp 2003’de antrenörlüğe geçiş yaptım. İstanbul’da 20 tane atın antrenörlüğünü yapıyorum. Programımız inanılmaz dolu. Ankara, Adana, İzmir ve Bursa hipodromlarına yarışlara gidiyoruz. Atı seven arkasından gider diyorum. Jokeylere neler tavsiye ediyorsunuz? Şu anda hayatlarını yaşıyorlar. Evi, arabası, akıl hocaları ve menejerleri var. Bizde olmadı. Biz hep kendi çabalarımızla bir yerlere geldik. Değerini de biliyoruz. Şimdiki genç jokeylere bakıyorum, kendilerini dev aynasında görüyorlar. Paralarının kıymetlerini bilmiyorlar. Bu yüzden de 25-30 yaşına geldiklerinde yollarını kaybediyorlar. Ellerindeki fırsatları sindirmeleri ve biraz daha ağır başlı olmaları lazım. Halis Karataş; kuzenim, yaşı 40 olmasına rağmen bugüne kadar camiada saygınlığından ödün vermemiştir. Antrenörlük günleri nasıl geçiyor? Severek çile çekiyoruz. Sabah 3:45’de kalkıyorum. 4:00 gibi ahıra gelip atların kontrollerini yapıyorum. 4:30 gibi gezintiye çıktıktan sonra sahaya götürüyoruz. Çalışma sistemimiz defterimizde kayıtlı. Öncesi ve sonrası gibi analizler yapabiliyoruz. Sahadan sonra yine geziyorlar, terleri kuruyor ve ikinci grup çıkıyor. Saat 10:00 gibi her şeyimizi tamamlayıp kapılarımızı kapatıyoruz. Türkiye’deki atçılık hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Türkiye’de at bakım temeli eksik. ‘Astrakan’ diye bir atım vardı 1.600 m’de 21 yarış üstüste kazandı. Gerçekten makineydi. Yurt 18 11-12/2014 K2 Magazine What are your recommendations to jockeys? They are having the best time of their lives. They have their own cars, mentors, and managers. We didn’t have any of it back in our days so we appreciated and still appreciate everything. When I look at jockeys today, they see themselves as a celebrity. They don’t have any appreciation of what is given to them. That’s why when they reach 25-30 years old they loose their way. They need to digest the opportunities that they have and be more dignified. Halis Karataş; my cousin, although he is 40 years old he never gave in from his prestige within the industry. How do your days as a trainer go by? We suffer in love. I wake up at 3:45 am. I come to the stables around 4:00 am to check the horses. Around 4:30 am they warm up and go the track for training. Our training schedules are recorded in our book. We do monthly analysis of the horses. After the training, they cool down and the second group goes out. Around 10:00 am, we finish everything and close the doors. What do you think of Turkish horsemanship? I think in Turkey horse maintenance foundation is missing. I had a horse named ‘Astrakan’ and he won 21 races in a row in 1,600 m distance. He was really a machine. When we look at horses abroad they are all machines. In Turkey we have maybe one or two champions. I speak for some international regions, the horses come to the track fully equipped. Their legs, bone structures, and muscles are ready and the trainers only make them better by adding speed and thus they become champions. In Turkey, because the foals are not looked after professionally when they come to the track majority of them have muscle, bone, and general anatomical deficiencies. The foundation has to be solid. There is lack of information in our country. Our horsemanship is at a great level, but there is a problem within the system. If the horses come to trainers in a good shape, we would give jockeys strong and healthy horses. Röportaj | Interview dışındaki atlara bakıyoruz hepsi makine. Biz de hasbelkader parmakla sayılacak kadar şampiyon çıkıyor. Yurtdışında belli bölgeler için konuşuyorum, atların hepsi çiftlikten sahaya dolu geliyor. Ayakları, kemik yapısı, kas yapısı hazır ve antrenörler üzerine hız ve şampiyonluklar koyuyorlar. Türkiye’de taylar gelişim döneminde yeterli bakım alamadıkları için kas, kemik ve genel anatomik yapıda eksik olarak geliyor. Temelin kesinlikle sağlam olması lazım. Ülkemizde bilgi eksikliği var. Atçılığımız iyi yerde ama sistemde bir eksiklik var. Atlar temelden antrenörlere sağlam gelse biz de jokeylere hem fiziksel hem psikolojik anlamda sağlam at teslim etmiş olacağız. Yarış yönetimi hakkında ne düşünüyorsunuz? Serdal Adalı başkanımız dört dörtlük bir insan ama bir yeri yönetmek ayrıdır. Yönetimi ahırın içine davet ediyoruz. Ahırlardaki problemleri dinlemelerini istiyoruz. Ahır bölgesinde herkesin yeri ayrı fakat herkesin problemi aynı. Bu durumda atçılığımız yerinde sayıyor. Bu sistem içerisinde parasını kazanan kazanıyor kazanamayan da şapkasını alıp gidiyor. Kalanlar hayatlarına aynı şekilde devam ediyorlar fakat amaç aslında uluslararası seviyelere gelmek değil mi? Bu şekilde bir yere gelmemiz çok zor. Yurtdışında herkesin bir görevi var, bu da demek oluyor ki değeri var. Seyis ata bakar, antrenör atı çalıştırır yarışa hazırlar, jokey atı koşar, at sahibi finansmanı sağlayıp ekibine güvenir ve tribünde kahvesini, sigarasını içerken yarışını seyreder. Türkiye’de herkes ahırda! At sahibi, jokey, seyis, antrenör. Herkes herkesin işini yapmaya çalışıyor. Bu da altyapıdaki bilgi eksikliğinden ve güvensizlikten kaynaklanıyor. Halis Karataş’ın cezası hakkındaki yorumunuz nedir? Halis abim çok saygılı bir insandır ve çok sabırlıdır. Olay şöyle gelişmiş; Halis abim yarış koşarken yanındaki genç jokey arkadaşımız atını kapatıp açıp Halis abime biraz saygızılık etmiş. Halis abimiz de etkiye tepki vermiş. Aldığı ceza prosedür gereği doğrudur ama herkes kendi yarışını koşsun ve rakibi bile olsa saygı duysun. Eskiden biz saygıdan jokey abilerimizin önünde konuşmazdık, söz hakkı verilince konuşurduk. Şimdi saygıdan eser yok. Bugün Halis Karataş dediğiniz zaman yer yerinden oynar. O arkadaş daha genç. Bunun kişisellikle alakası yok, ticaret etiğiyle alakası var, saygı duymayı öğrenmesi lazım. What do you think of the racing administration? Our president Serdal Adalı is a great man, but to administrate a corporation is something different. I would like to invite the administration into the stables. We want them to listen to our problems. In the stables, everyone has their own are but the problems are the same. In this situation, our horsemanship stands still. In this system, those who make their money survive but the rest take their hats and leave. Those who are left try to survive, but isn’t the goal to reach an international level? In this way it seems pretty far to reach any goal. In the international arena, everyone has a job which means they have a value. The groom looks after the horse, a trainer trains the horse and prepares it for races, jockey rides the horse, and the horse owner provides the financials, trusts it’s team and sips his/her coffee at the grand stand. In Turkey, everyone is in the stables! Horse owner, jockey, groom, and trainer. Everybody interferes with other’s job. This is caused by the lack of information in the foundation and distrust. What do you think of the penaly of Halis Karataş? Halis is very respectful person and patient. The penalty was given to him during a race where a young jockey disturbed Halis. Halis obviously reacted to an action. His penalty is correct on paper but everyone needs to run their own races and respect their competition. Back in the day, we wouldn’t even speak in front of a jockey, we would until we were told to. Today, there is nothing left in sence of respect. Everybody stands up when Halis Karataş walks in. That jockey is young. This has nothing to do with personal differences, it has to do with business etiquette; he needs to learn how to respect. K2 Magazine 11-12/2014 19 Farkettim ki | I Noticed Atı ve Ağacı Yaşatan Eller Bizler tutkumuz çevremizi sarsın isteriz. Ve birileri bu aşkı esere dönüştürürse gönlümüzü fetheder. At binmek bir sanattır, at sevmek de bir sanat. Hands That Treasure The Tree and The Horse We want our passion to surround us. And if someone transforms this love into an artifact they will conquer our hearts. Horse riding is an art, horse love is an art as well. A Nergis Yörgüç 20 11-12/2014 K2 Magazine tları düşününüp uyudum gece ve onlarla uyandım sabah. Gözümü açınca bir at tablosu, salonda bir at biblosu, uğur getiren bir nal asılı kapıda. Sokakta tuhaf bakışları umursamayıp yaz kış uzun çorapları dize kadar çekip, çizme ile güne başlamaktır atçılık. Alışveriş merkezlerinde vakit harcamayıp, kahveni atın yanında içmekir. Ata dair herşeyi sevmektir, keşfetmektir. Doğa bize aldırmadığından mı doğanın ortasında kendinizi böylesine rahat hissederiz? Herhalde en gerçek halimizin yakınında olmak isteriz. Kimimiz dresajla güzel bir şapkaya, kimimiz konkurda engele, atlı okçu yayına, atlı dayanıklılıkta çalıya çırpıya sürtüp bırakır egosunu insan. Büyüsüne teslim oluruz. Apaçık ortada olan güzelliğine gizemli bir bağ ile bir yerinden tutunur içinden geçenlere vücut olacak bir platform bulur illaki. Sonunda günden güne güçlenen bağınız sizi nerelere getirir bilemem ama bazılarımızı sanatçı yapıyor. Bizler tutkumuz çevremizi sarsın isteriz. Ve birileri bu aşkı esere dönüştürürse gönlümüzü fetheder. At binmek bir sanattır, at sevmek de bir sanat. I slept thinking of horses and woke up with them. When I open my eyes there is a horse painting, a horse statue in the living room, and a horseshoe hanging from the door. Horsemanship is when you are careless walking down the street with knee high socks and starting the day with boots. Not spending another minute at shopping malls and having your coffee next to your horse. Loving and exploring everything about horses. Do we feel comfortable enough because nature doesn’t care of how we are? I think we want to be as close as to our true selves. Some leave their egos on a dressage hat, show jumpers on jumps, horseback archers on their bows, endurance riders on branches and bushes. We surrender to it’s magic. We hang to one side of it’s obvious beauty and find a body language to what we actually feel inside. At the end of the day, I don’t know what your desire transforms you into but some become an artist. We want our passion to surround us. And if someone transforms this love into an artifact they will conquer our hearts. Horse riding is an art, horse love is an art as well. Farkettim ki | I Noticed Öztürk Korkmaz bunu öyle güzel başarmış ki, 300 yıllık ağaçları atın estetiğiyle işlemiş. Doğallığın ve gösterişin kombini olmuş adeta eserleri. Atı resmetmek bile öylesine zor iken henüz 30 yaşında olmasına rahmen Samsun’daki atölyesinde ustaca ağacın canına can katmış. Hayatın meşakatini elinin tersiyle itip doğadan kopmadan yaşamanın bir yolunu bulup yeteneklerini sergilemiş. At dediğinde; masumiyeti ve heybeti, cesareti ve ürkekliği, özgürlüğü ve esareti tek bir kelimede kullanabilirsin. Böylece at figürüyle içindeki her tezata seslenmiş olursun insanın. Heyecan ve huzur, endişe ve güven sadece atta buluşur. Öztürk Korkmaz bu sırrı keşfetmiş ve at severlerin kalbini kazanmış. Süslenmeye ihtiyacı olmayan kısrak yapmış. Ağacın ölmesine izin vermemiş. Çeşitli tasarımları ile binicilik tukusunu becerileriyle birleştirip beğeninize sunmuş. Mekanlarınızda can bulsun diye eserleri doğanın en güzel iki hediyesini biraraya getirmiş. Atın verdiği ilham ve ağacın cömertliği, hobi olarak başladığı çalışmaları mesleğe dönüştürmüş. “At figürleri yapıyorum çünkü ben yapısal olarak kabıma sığmayan asi bir ruha sahip olduğumu düşünüyorum ve atlara baktığım zaman benimle aynı ruha sahipler. At tasarımı yaparken ve at binerken özgürleştiğimi hissediyorum, at ile ilgili hayal ettiklerinizi ağaca yansıtmak istiyorum.” diyor, Öztürk. Doğadan alıp doğaya veren, atı ve ağacı yaşatan ellerin dert görmesin... Çok kıymetli bir hadis geldi aklıma “Ben gizli bir hazineydim. Bilinmek istedim.” Varoluşun, sahip olduğumuz hediyenin eşsizliğini ne güzel anlatıyor. Sunulanların güzelliğini değerlendirmek ve kıymetini bilmek de bize düşüyor. Ağacın kökleri ne kadar derine giderse dalları o kadar göğe yükselir. Hayatınızı en derin anlamlarla yaşamanız dileklerimle... Öztürk Korkmaz made this possible by sculpt 300 year old trees with horse aesthetic. His pieces are a combination of nature and pomposity. As painting a horse is hard enough, despite his young age of 30 he skillfully revived logs at his workshop in Samsun. He pushed aside life’s hardwork and found a way to show his talent without breaking off from the nature. When the word is Horse, one can combine innocence, grandeur, courage, shyness, freedom and servitude in one word. With a horse statue you can reach out to all contrasts in humans. Excitement and serenity, worrisome and trust meets at a horse. Öztürk Korkmaz discovered this secret and gained all horse lovers’ hearts. He made a mare who didn’t need to be decorated. He didn’t let the tree die. He combined horse riding passion with his talent and created many pieces for your admiration. The artist combined the two miraculous gifts of nature for them to revive in your residences. As his work is inspired by horses and the wealth of trees he transformed his talent into work. “I create horse figures, because I think that I have a rebellious soul which I find in horses. I believe that whenever I create horse figures or when I ride, I want to transfer every feeling to logs.” I wish health to those hands that recycles nature and revives horse and trees... I remembered a precious hadith “I was a secret treasure. I wanted to be known.” Doesn’t it greatfully explain the uniqueness of our gift? It is up to us to evaluate the greatness of everything. As far as the roots of trees grow, it’s branches rise equally. I wish you live your lives with all deep meanings... K2 Magazine 11-12/2014 21 O anlar | Moments Kadir Çivici Erciyes’in etekleri, yılkı atları cenneti, özgürlüğü uçsuz bucaksız doğada doyasıya yaşıyorlar. 22 11-12/2014 K2 Magazine O anlar | Moments Feral horse herds live their freedom at the infinite nature at Erciyes’s skirts. K2 Magazine 11-12/2014 23 Tırnak Bakımı | Hoof Care Ferhat Akbenli Türkiye’nin İlk Tırnak Bakım Semineri 2 6 Ekim 2014 tarihinde Atevi Binicilik Tesisleri’nde düzenlenen ‘Atların Tırnak Yapısı, Atlarda Nal Çakım Yöntemleri, Problemleri ve Tırnak Hastalıkları’ konulu semineri Türkiye’de ilk defa vermenin gururuyla, ben ve ekip üyemiz Mehmet Kaya ile binici, at sahibi ve antrenörlere kendi tecrübelerimizi aktarmaya çalıştık. Tüm katılımcıların sertifika aldığı seminerde atla ilgili herkesin temel bilgi olarak edinmesi gereken konuları işledik. Tırnak Yoksa At da Yoktur! Seminerin içeriğini at ve tırnak anatomisinden başlayarak tırnağın dışından iç kısımlarını işlemek üzere planladık. Tırnak taban ve açısından sırasıyla tırnak dokusu, nal çeşitleri, tırnak problemlerini işledik. Herkesin ilgisini çeken konular çok yaygın olan arpalama ve naviküler oldu. Seminerde veteriner hekimler Semih Ersoy ve Esra Andiçen’in de bulunması tırnak problemleri konularında sorulan soruları hem nalbant bakış açısı hem de medikal açıdan yanıtlama olanağı verdi. 24 11-12/2014 K2 Magazine Ülkemizde azalan ve zanaat isteyen nalbantlık mesleğini yaymak, tanıtmak ve ekip olarak workshop planlarımızı da duyurduğumuz seminer hem bizim hem de dinleyiciler açısından verimli geçti. Gelecek seminer tarihleri için ferhat_akbenli@hotmail.com’dan bilgi alabilirsiniz. Tırnak Bakımı | Hoof Care Turkey’s First Hoof Care Seminar W ith our associate farrier Mehmet Kaya, we organized Turkey’s first seminar on hoof care ‘Hoof Structure, Shoeing, Hoof Problems and Diseases’ seminar on 26 october 2014 at Atevi Equestrian Center and tried to share our experiences with riders, horse owners, and trainers. As all participants received a participation certificate, we işledik all basic information that is need to know about hooves. No Hoof No Horse! The seminar started with horse and hoof anatomy, then elaborated on inside and outside of the hooves. We started exploring from bottom of the hoof until the hoof bone angle, then hoof texture, shoe types, and hoof problems and diseases. Laminitis and navicular problems were the most asked about. The presence of veterinarians Semih Ersoy and Esra Andiçen gave us the opportunity to elaborate on current problems from both farrier and medical point of view. The succesful seminar that we have announced our upocoming workshops, gave us the opportunity to promote the decreasing and farrier craftsmanship in our country. Please email us for future seminar and workshop dates ferhat_akbenli@hotmail.com. K2 Magazine 11-12/2014 25 Eğitim | Education Atakan & Oğuz Tepebaşı Kış Sezonu Ekipmanları B ir yılın daha sonuna yaklaşırken kış aylarına girdik. Hem sizin hem de atınızı kışa hazırlamak adına, atınız ve kendinize ait ekipmanları güncellemeniz gerekmektedir. Ülkemizin değişik bölgelerinde kışlar daha sert geçebilir. Atınız havanın soğukluğuna göre tüylenerek kendini korumaya alır ya da siz ahırınızı ve atınızı daha sıcak tutabilirsiniz. Kışlık Binici Botu Biniş esnasında ayaklarınızı sıcak tutmanızı öneririm. İçi termal botlar benim tercihimdir. www.alarat.com Winter Rider Boots You need to keep your feet warm during riding. I prefer thermal boots. Eldiven Plastik Bot Ellerinizi de ayaklarınızı koruduğunuz gibi korumanız gerekmektedir. İçi termal eldivenleri öneririm. www.alarat.com Kış sezonunda yağmur, kar ve çamur fazla olacağından biniş dışında ahır bölgelerinde plastik bot giymenizi öneririm. Temizlemesi kolay ve biniş esnasında giydiğiniz botların yıpranmasını önleyecektir. www.alarat.com Rain Boots I recommend rain boots during times that you spend in the stables because there will be more rain, snow, or mud. It is easy to clean and will keep your riding boots clean. Gloves You need to guard your hands as you would your feet. I prefer thermal gloves. Mont Kapalı veya açık manejlerde çalışırken çalışmanıza engel olmayacak hafif ve sıcak tutan montları tercih ediniz. www.alarat.com Winter Jacket Please choose a light and thermal jacket that doesn’t complicate your training while you are either indoors or outdoors. 26 11-12/2014 K2 Magazine Eğitim | Education Winter Season Equipments A s we approached the end of the year winter season has arrived. To be prepared for the cold weather you need to update your horse’s and your own equipment. Winter temperatures will vary in different parts in Turkey. Either your horse will have longer hair to protect from cold, or you can keep your horse and the stables warm for temperature adjustments. Kalın Blanket Atınızın tüy kesimine göre hem ahırda hem de padok zamanlarında kullanabileceğiniz kalın kışlık blanket. www.tattini.it - www.alarat.com Winter Blanket Depending on the hair clip of your horse a thick winter blanket that you can use either indoors or outdoors Polar Çalışma Blanketi Çalışma öncesi ısıtmalarda kullanabileceğiniz ince eyer kesimli polar blanket. www.tattini.it - www.alarat.com Fleece Training Blanket Thin saddle cut polar blanket that you can use in warm up. Biotin ve Tırnak Yağı Saç Kırkma Makinası Biotin, yeme katılan tırnak güçlendirici katkı maddesi olmakla beraber, tırnak yağını da soğuk havalarda atınızın tırnağını dışarıdan güçlendirmek için kullanabilirsiniz. (Biotin çeşitleri ve kullanımı için lütfen veterineriniz ve nalbantınıza başvurunuz) Atınızın antrenman programına göre kırkma ihtiyacı duyabilirsiniz. Çalışan atlarda kış aylarında uzamış tüy fazlalığından kaynaklanan terlemeyi önlemek için farklı kırkma şekillerini tercih edebilirsiniz. Biotine and Hoof Oil Clipper Biotine is a supplement that is mixed in the feed to provide hoof strenght and hoof oil may be used for additional hoof care management in winter season. (For biotine varieties and usage please consult your veterinarian and farrier) You might need to clip your horse depending on the training program. The horses that work and have longer hair due to winter season can sweat more thus you might need select an appropriate clip style. K2 Magazine 11-12/2014 27 Portal | Platform Türkiye’nin Atçılık Dünyasını Birleştiren İlk Online Portalı Binicilik sektörüne yepyeni bir soluk getiren ‘1000atlı’; at dünyasında yer alan kişiler dışında, atları ve biniciliği merak eden, nerede nasıl at bineceğini bilemeyen at sever dostlarına da rehber olacak at ve binicilik portalıdır. 1 senedir altyapısı hazırlanan ‘1000atlı’ portalı Türkiye’deki eksiklerden biri olan atçılık rehberi konseptiyle ülkemizde atla ilgilenen ve at seven herkese hizmet etmeye hazır. Yolları Alkuzu Çiftliği’nde kesişen portalın kurucuları Hayat İşletme ve Tanla Özuzun ile bu konsepti nasıl oluşturduklarını ve portalın nasıl çalıştığını öğrenmek için İstanbul Atlı Spor Kulübü’nde buluştuk. Tüm atçılık camiasını birleştirecek olan ‘1000atlı’ portalının misyon ve vizyonunu şu sözlerle açıkladılar. ‘1000atlı’ Misyonu • Türkiye’de binicilik sektörünü tek bir çatı altında toplamak, • Sektörde eksikliği fazlasıyla hissedilen iletişim ve kariyer ağını oluşturmak, • Tesisleri, tedarikçileri, veterinerleri, antrenörleri, binicileri ve benzeri meslek dallarını içinde barındıran bir veri tabanı oluşturmak, • Sektörün ‘www.1000atli.net’ portalı ile internet ortamında kolayca bilgiye ulaşabileceği ve iletişim kurabileceği bir platform yaratmak, • Dünyada kendini kanıtlamış, günümüz atçılığında ülkemizde de uzman eğitmenler aracılığı ile doğal atçılık seminer ve eğitimlerini tanıtmak, eğitim organizasyonları düzenlemek. ‘1000atlı’ Vizyonu • Binicilikte, kariyer hizmetini kurumsallaştırarak işverenler ile iş arayanların iletişimini sağlamak, • ‘www.1000atli.net’ ile sadece Türkiye’de değil dünya binicilik sektöründe de iletişim, bilgi ve organizasyon konularında bilgi ağını oluşturmak, • ‘1000atlı’nın, kariyer, danışmanlık ve organizasyon markası olarak bilinirliliğini sağlamak, • Verilen doğal atçılık eğitimleri sayesinde yeni dönem eğitmenler ve binicilerin daha bilinçli olmasını ve bu sayının arttırılmasını sağlamak. 28 11-12/2014 K2 Magazine Portal | Platform Turkey’s First Equestrian World Connecting Online Portal ‘1000atlı’ which brought a fresh breath to the equestrian world, is an online portal that entails not only people who are related to equestrianism but also is a guide to those who are curious about horses and want to know where to ride. ‘1 000atlı’ portal, that it’s infrastructure has been designed for the last 1 year, is ready to fill the gap of equestrian guide concept which will serve everyone who is related to horses. With the founders of the portal Hayat İşletme and Tanla Özuzun who’s paths crossed at Alkuzu Equestrian Center, we had a warm chat in İstanbul Equestrian Center about how they came up with the concept and how the portal works. They explained the mission and the vision of the portal which will connect all equestrian world with these words. ‘1000atlı’ Mission • To bring Turkish equestrian industry under one roof, • To create a lacking career and communication network in the indsutry, • To create a database that entails stables, suppliers, veterinarians, riders, and related professions, • A platform where everyone can easiy access information through ‘www.1000atli.net’, • To promote seminars of dedicated and experienced trainers of natural horsemanship, to help organize clinics. ‘1000atlı’ Vision • To corporately connect job providers with job seekers, • To create an international communication, information, and organization among equestrian related personalities through ‘www.1000atli.net’, • To establish ‘1000atlı’ as the brand name of career, consultancy and event managements within the industry, • To educate conscious trainers and riders through natural horsemanship seminars. Hayat İşletme Tanla Özuzun - Binicilik hayatına İstanbul Atlı Spor Kulübü’nde 4 yaşında pony ile gezinti yaparak başladı. - Görsel iletişim ve tasarım mezunu olduktan ve 9 yıl mesleğini kurumsal hayatta yaptıktan sonra hobisini işine çevirerek antrenör olmuştur. - Antenörlük belgesini aldıktan sonra Alkuzu Çiftliği’nde eğitmen olarak binicilik kariyerine devam etti. - Antrenör olduğu dönemlerde kariyer planlama anlamında karşılaştığı durumlardan tecrübe edinerek ‘1000atlı’ portalını Tanla Özuzun ortaklığı ile birleştirerek kurmaya karar verdi. - Şu anda ‘1000atlı’ portalının alt yapı ve kariyer planlama konusundaki beyni olarak devam eden Hayat Hanım Sipahi Ocağı Ponyville’de eğitmenlik kariyerine devam ediyor. - Binicilik hayatına çok küçük yaşlarda başladı. - Kurumsal hayattan freelance fotoğrafçılığa geçtiğinde Alkuzu Çiftliği’nde binicilik hayatına devam etti. - Atçılık konusunda bilgi edinmek ve araştırma yapmak amaçlı ‘1000atlı’ portalını kurmaya karar verdi. - Şu anda ‘1000atlı’ portalının bilgi ve pazarlama konusundaki beyni olarak fotoğrafçılık ve atçılık hayatına İstanbul Atlı Spor’da devam ediyor. - Started her equestrian life from childhood - Continued her equestrian life at Alkuzu Equestrian Center after her shift to freelance photography from corporate life. - Decided to create ‘1000atlı’ portal to find information and research about equestrianism. - Currently is the information and marketing brain of ‘1000atlı’ portal and is continuing her photography and equestrian life at İstanbul Equestrian Center. - Started her equestrian life at the age of 4 on a pony at İstanbul Equestrian Center. - Graduated from visual arts and design, worked for 9 years then turned her hobby into a job as becoming a trainer. - Started her trainer life in Alkuzu Equestrian Center. - She combined her experiences that she had during equestrian career planning with the ‘1000atlı’s goal as she met her business partner Tanla Özuzun. - Currently is continuing as the infrastructure and career planning brain of ‘1000atlı’ portal and works part time at Sipahi Ocağı Equestrian Center Ponyville. K2 Magazine 11-12/2014 29 Bilgi | Info Dr. Graeme McLeod Damızlık Kısrakların Temel Beslenmesi (Bölüm 2) Protein ve Mineraller Basic Nutrition for the Brood Mare (Part 2) Protein and Minerals G eçen sayımızda ‘Form Puanlaması’ndan bahsetmiştik: Kısrağınızın yeterli besin alıp almaması ve Sindirilebilir Enerjiler (SE). Yine damızlık kısraklar için gelin diğer temel besinleri inceleyelim. L ast month we talked about ‘Condition Scores’: how to see if your mare is getting enough nutrition, and Digestible Energy (DE). Still considering the brood mare, let’s have a look at the other essential parts of nutrition. Enerji Dışındaki Diğer Besinler de Önemlidir Hamileliğin ileri safhalarında ve emzirmenin erken dönemlerinde SE’ler dışında diğer önemli besinler ise protein, vitamin ve minerallerdir (kalsiyum, fosfor, bakır ve çinko). Hamileliğin son safhalarında, fetus hızlı büyür (proteine ihtiyaç duyar) ve ilk 3 aylık dönemde kullanmak üzere karaciğerde mineraller biriktirir. Süt üretimi kısrağın enerjisini tamamen bitiren bir süreç olmakla beraber yüksek miktarda protein, ‘makro’ mineral (kalsiyum, fosfor, magnezyum) ve A vitaminleri kullanmasını gerektirir. Emziren kısraklar yüksek miktarda süt üretmedikleri için selenyum gibi iz minerallere ihtiyaç duymazlar. Aşağıdaki tabloda (Tablo 1) hamileliğinin son safhasında olan bir kısrağın SE ihtiyacı yükselmiş olup, emzirme döneminin ilk 3 ayında bu oranın 10 katına çıktığını gözlemliyoruz. Protein ihtiyacı artmasına rağmen büyümekte olan bir tayın ihtiyaç seviyesine çıkmamaktadır. Kısrağın kalsiyum ve fosfor ihtiyacı artmakla beraber diğer minerallere ihtiyacı değişmemiştir. Nutrients Other Than Energy Are also Important Apart from DE, the other main nutrients needed in sufficient amounts during late pregnancy and early lactation are protein, vitamins and minerals (especially calcium, phosphorus, copper and zinc). During late pregnancy, the foetus is growing rapidly (needing protein) and also stores minerals in its liver for use during the first three months of life. Milk production is a significant drain on the mare’s energy reserves, and uses large amounts of protein, ‘macro’ minerals (especially calcium, phosphorus, magnesium) and vitamin A. Lactating mares do not have significantly increased needs for trace minerals (e.g. Selenium), because they are not secreted in large quantities in milk. The following table (Table 1) shows that the mare’s DE requirements are slightly increased in late pregnancy, but up to 10 x greater during the first 3 months of feeding a foal. Her need for protein increases but not to the high levels required by actively growing young horses. Her requirement for calcium and phosphorus increases, but the requirement for other minerals is not greatly changed. Protein Hakkında Konuşalım Protein otlak, ot, tahıl ve satılan konsantre peletlerde bulunur. Otlak ve (iyi kalite) ot doğal ortamdaki en iyi protein kaynaklarıdır. Tahıllar düşük seviyede protein içerir ve genel olarak dengesiz ve yetersiz kalırlar. Piyasada satılan konsantre peletler genelde Let’s Talk About Protein Protein is available from pasture, hay, grain and commercial concentrates (pellets). Pasture and (good quality) hay are the main natural sources of protein. Grains contain only a low % of protein, and even that is often 30 11-12/2014 K2 Magazine Bilgi | Info daha yüksek protein oranına sahip olup öğünlerde protein miktarını yükseltmek için kullanılır. Profesyonel çalışan haralarda otlak, ot ve tahılın yanı sıra pelet kullanımı da yaygındır. Aldığınız pelet’in içeriğinde protein oranı % 18 yazıyorsa, diğer yem ve otlarla (çok daha düşük protein oranı) karıştırıldığında toplam yemin protein oranı % 15’e düşer. Tahıllar ve kuru ot % 8 gibi düşük protein oranı içerdiğinden gebelik ve emzirme döneminin ilk evresinde ihtiyaç olan protein seviyesinin altında kalmaktadır. Bazı haralar hamilelik döneminin son döneminde bulunan veya emziren kısrakların yemlerine protein katkı maddesi (soya öğünü veya pelet) eklenmesinin; tay yetiştiren haralarda da protein ihtiyacının yükseleceğinin farkına varmaları gerekir. (Tay beslenmesini daha sonraki sayılarda tartışacağız). Proteinler amino asitlere sindirilir. Atlar için atların üretemeyeceği ve sadece yemleme yoluyla alabilecekleri 10 ‘temel’ amino asit mevcuttur. Bu temel amino asitler metabolizma üzerinde ‘seviye limitli’ olarak etki gösterir. Bunun anlamı metabolizma ve gelişim en yararsız amino asidin kullanımından sonra ortaya çıkar. Sonrasında, geriye kalan protein (metabolizmaya yaramayan) enerji kaynağı olarak vücut tarafından kullanılır. Gelişen fetus veya bir tayın gelişimi ve metabolizması için protein oranı hem yeterli olmalı hem de bu proteinler 10 temel amino asidi sağlaması gerekir. Bu amino asitlerinin bir tanesinin eksikliği emzirme döneminde olan tayın gelişimini kötü olarak etkiler ve ileride OCD hastalığı gibi ciddi sorunlarla karşılaşılabilir. Tahıllar protein anlamında iyi bir kaynak değillerdir. Hem protein yüzdesi olarak düşüktürler hem de gerekli amino asitleri içermezler. Bir çeşit tahıl ile beslemek kesinlikle temel amino asit eksikliğine yol açarak deri dokusu ve metabolizma gelişimini engeller. Tahıl bazlı yemleme sistemlerinde amino asit içeriğinin kesinlikle analiz edilmesini gerektirir ve çoğu zaman dışarıdan amino asit desteği gerektirmektedir. Tablo 1. Kısrağın Hamilelik ve Emzirme Döneminde Beslenmesi Table 1. Feeding The Mare During Pregnancy and Lactation Hamileliğin ilk 7 ayı First 7 months pregnancy Hamileliğin son 4 ayı Last 4 months pregnancy Emzirme dönemi ilk 3 ay Lactation first 3 months Sindirilebilir Enerji Digestible Energy (per 50 kg BW) 1.64 MJ / 50 kg 1.84 MJ / 50 kg 11.85 MJ / 50 kg Ham protein Crude protein 8% 10-11 % 13 % 118.45 MJ/day 500 kg’lık kısrak için | For 500 kg mare SE* | DE* 68.6 MJ/day 77.01 MJ/day Protein | Protein 810 g/day 866 g/day 1.43 kg/day Kalsiyum | Calcium 36 g/day 37 g/day 56 g/day Potasyum | Potassium 26 g/day 28 g/day 36 g/day Magnezyum | Magnesium 9 g/day 9.5 g/day 11 g/day Bakır | Copper 30 ppm (mg/kg) 30 ppm 30 ppm Çinko | Zink 40 ppm 40 ppm 60 ppm Selenyum | Selenium 0.2 ppm 0.2 ppm 0.2 ppm *SE alımını göz bakışı ile takip ederek vücut puanını 6 üzerinden 3 ile 4 olacak şekilde ayarlayınız (Ekim sayısı). *Adjust DE intake by visual monitoring to keep mare at body score 3 to 4 on our 6 point scale (discussed last month). unbalanced or incomplete. Commercial concentrates (pellets) usually have higher protein % and are often used to increase the protein content of the total diet. Most professional farms feed extruded pellets in addition to pasture, hay and some grain. If your pellet label claims to be providing 18 % protein, by the time it is mixed with other feeds and pasture (all of which will have a lower protein %), you may be down to 15 % in the total diet. Grains and dry grass are the lowest in protein content, commonly being at around 8 % which is too low to meet demand during late gestation and early lactation. Some farms add a protein supplement (e.g. soy meal or pellet) specifically to account for requirements of late pregnant and lactating mares, and farms feeding young stock (from weaning to 2 years old) should also be aware of increased protein requirements. (We might talk about feeding young stock in a different discussion). Protein is digested to amino acids. For horses there are 10 ‘essential’ amino acids which cannot be made by the horse and so must be provided in the diet. These essential amino acids are ‘rate limiting’ on metabolism. This means that metabolism and growth will occur only until the least abundant essential amino acid is used up. After that, the remainder of the protein gets used as a (very metabolically inefficient) energy source. For growth and metabolism in a rapidly growing foetus or foal, not only must the total amount of protein be sufficient, but it must also provide enough of all 10 essential amino acids. Insufficient supply of even one of the essential amino acids to the foal during gestation or development causes impairment of growth processes and may predispose the foal to developmental diseases like OCD. Grains are not a good source of protein. Grains are not only low in the % of total protein they contain, but they are also deficient in at least one (usually several) essential amino acids. Feeding 1 grain only is a sure way to create deficiency of several essential amino acids and thus limit tissue growth and metabolism. Grain-based diets require careful evaluation of their amino acid content and usually require fortification with specific amino acids. K2 Magazine 11-12/2014 31 Bilgi | Info Supplying protein from legumes is the most common way to address deficiencies in the essential amino acid supplied from grains. However, the easiest way is to use a good quality commercial extruded protein feed suitable for the type of horse (broodmare, weaner, yearling etc). Protein içeren sebzelerle yemi güçlendirmek tahıl yem sistemlerindeki en yaygın amino asit eksikliğini dengelemektir. Fakat, güçlendirmek için en kolay yemleme şekli at çeşidine uygun (damızlık kısrak, yavru, 1 yaşlı) çekilmiş protein katkı maddelerini karıştırmaktır. Minerals During Pregnancy During late gestation, the developing foal takes about 77 gr protein, 7.5 gr calcium (Ca), 4 gr phosphorus (P) from the mare per day. We must replace more than these amounts as feed, because the mare also need some to live. Deficiency of minerals (especially calcium, phosphorus, copper and zinc) fed to late pregnant mares is implicated in developmental orthopaedic disease in foals. Calcium and phosphorus should be provided in a balance of approximately 2:1. Ratios of Ca:P greater than 2.5:1 should be avoided, as should ratios of less than 1.5:1. The most important time for supplementing calcium and phosphorus (in balance) to the mare is during maximum lactation (from 1-3 months after birth) as she can produce up to 20 litres of milk daily and secretes large amounts of these minerals in milk. Grain-based rations have a low Ca:P ratio; legume hay (especially alfalfa) can have a high Ca:P ratio. During the last 4 months of pregnancy, the foetus stores iron, zinc, copper and manganese in its liver for use during its first 3 months of life. They are less important supplements for lactating mares as they are not much secreted in the mare’s milk. This means that the last 4 months of pregnancy are the most critical time for provision of these minerals to the mare. The foal starts to consume its own feed-based supply of minerals when it starts to eat significant amounts of solid feed after about 3 months of age. Deficiency of minerals during late pregnancy, especially copper and zinc has been associated with developmental orthopaedic disease in the foal. Most commonly fed grains and forages are deficient in minerals. Excess or unbalanced supply of minerals, especially zinc, iodine, fluoride, lead and cadmium may also lead to developmental orthopaedic disease. This can occur through excessive fortification of diet or through environmental contamination. Massive over-supply of calcium (> 300 %) -often caused by overenthusiastic calcium supplementation- causes secondary deficiency of phosphorus, zinc and iodine by interfering with absorption. Although zinc is vital in growth, bone and cartilage metabolism, skin, hair and hoof production and healing of injuries, over-supply of zinc Hamilelik Dönemindeki Mineraller İlerleyen gebelik döneminde, gelişen tay anneden günlük 77 gr protein, 7.5 gr kalsiyum, 4 gr fosfor almaktadır. Biz bu alınanların yerine daha fazlasını koymak durumundayız çünkü anne kısrağın da yaşamak için bu minerallere ihtiyacı vardır. Hamilelik döneminindeki mineral eksikliği (özellikle kalsiyum, fosfor, bakır, çinko) doğan taylarda ortopedik hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olur. Kalsiyum ve fosfor 2:1 oranla dengelenmelidir. Bu oran 2.5:1 veya 1.5:1 olmamalıdır. Kısrağa kalsiyum ve fosfor takviyesi için en doğru zaman günde 20 litre süt salgıladığı ve sütün içerisindeki minerallerin en çok olduğu emzirme (doğumdan 1 ile 3 ay sonra) dönemidir. Tahıl bazlı karışımlarda kalsiyum fosfor oranı düşüktür ve oranı yükseltecek olan yapraklı otlardır (özellikle alfalfa). Hamileliğin son 4 ayında, fetus ilk 3 aylık ömründe kullanmak üzere karaciğerine demir, çinko, bakır ve manganez stoklar. Bunlar damızlık kısrakların sütlerinde salgılanmadığı az öncelikli katkı maddeleridirler. Bunun anlamı hamileliğin son 4 ayı kısrağın minerallerini tamamlaması için en önemli dönem olmaktadır. Tay, 3’üncü ayından sonra katı yem Yemleme sisteminde Yeşil Alfalfa Yulaf Mısır Arpa konsantre besin oranı ot ot yemeye başladığı zaman kendi kendine ihtiyacı olan (% 90 kuru) mineralleri almaya başlar. Nutrient concentration Grass Alfalfa Oats Corn Barley Hamileliğin ileri dönemlerindeki özellikle bakır ve çinko required in total diet hay hay (90 % dry basis) gibi mineral eksikliği tayda ortopedik hastalıklarının oluşmasıyla bağdaştırılmıştır. Genelde verilen tahıllar Orta Hızlı gelişim gelişim ve samanlar mineral anlamında eksik kalmaktadır. Moderate Rapid Özellikle çinko, iyot, florür, kurşun ve kadmiyum gibi growth growth minerallerin fazla veya dengesiz oranı gelişim sürecinde Kalsiyum | Calcium (%) .62 .70 .35 1.25 .08 .05 .05 ortopedik hastalıklara sebep olur. Bu, ölçüsüz yem takviyesi veya çevresel kirlenme yoluyla oluşabilir. Fosfor | Phosphorus (%) .40 .45 .20 .22 .34 .27 .34 Kalsiyum dengesinin çok fazla (> % 300) olması -kalsiyum Çinko | Zink (ppm) 65 65 9 16 6 4 8 tamamlama heyecanından kaynaklı- fosfor, çinko ve Copper | Bakır (ppm) 22 22 17 28 35 19 17 iyotların ikincil şekilde emilme eksikliklerine sebep olur. Kaynak | From: J Pagan, KER, “The Role of Nutrition in the Management of Developmental Çinko her ne kadar gelişim, kemik ve eklem Joint Disease”, KER Nutrition Conference, Sydney, Aust 2003. metabolizması, deri, yele, tırnak üretiminde ve yaraların 32 11-12/2014 K2 Magazine Bilgi | Info iyileşme sürecinde temel ihtiyaç olsa da, çinko fazlası (yanlışlıkla veya su borularının içerisinde birikmesiyle alınan) bakır eksikliğine sebep olur. Çinko ve bakır oranı 3:1 ile 4:1 olmalıdır. Yeni Zelanda’da yapılmış olan bir araştırmaya istinaden hamile kısraklardaki bakır eksikliği (tayın karaciğerinde depolayamayacağı kadar az) erken fizitis (büyüme plağı enfeksiyonu) ve 150 günlük olan taylarda OCD’ye sebep olmaktadır. Tayların kendi kendilerine yedikleriyle olması gereken bakır oranı temin edilemeyeceği için fizitis veya OCD olma ihtimalleri yüksektir. Yani tay doğduktan sonra annedeki bakır eksikliğini kesinlikle dengeleyemezsiniz! Ot ve tahıl yemleme sisteminde vücudun ihtiyacı olan mineral dengelerini bulmak çok zordur. Ot/tahıl oranları mineral temininin tam olacağı şekilde ayarlanmalıdır. Alfalfa ve yonca bilindik saman ve ota oranla protein, amino asit ve mineraller içermekle beraber, kalsiyum yönünden çok zengin olduğundan yanlız başına yem olarak verildiğinde kalsiyum fosfor dengesini bozar. Diğer bir yandan, tahıl bazlı yemlere ek olarak verildiğinde en önemli lif kaynağı olmakla beraber tahılların düşük kalsiyum fosfor dengesini de desteklemektedir (tahıllardaki düşük protein yüzdesini de düzeltir). Piyasadaki çekilmiş peletler ideal mineral seviyelerini ve dengelerini vermektedir (daha önceden takviye edildikleri için). Otlak minerallerini çevreden almaktadır, bu durumda toprak analizi yaparak içeriği belirlenebilir. Volkanik bölgelerdeki topraklarda demir fazlalığı olduğundan bakır ve E vitaminini emilmez hale getirmektedir. Damızlık kısrakların beslenmesindeki mineral dengelerini ayarlamasında en çok yapılan hatalardan birisi ise herhangi bir mineral eksiğini tamamlayarak eksik olan mineralin diğer minerallerle olan reaksiyonlarının unutulmasıdır. ‘Kağıt üzerinde’ dengeli olarak gözüken dengesiz mineral oranları ileri zamanlarda kısraklara mineral eksikliklerine yol açabilir. Otlak ve oranlarının içerikleri minerallerin doğru olarak hesaplanması için gerekmektedir. Orantı incelemesi mineral eksikliklerinin ölçümünde en iyi metottur (otlak ve su analizi de dahil). Kan, yele veya tırnak örnekleri; vücut zaten olabildiğince kaybedilenleri yerine koyduğundan dolayı, ve karaciğerde de herhangi bir ize rastlanmadığı için, mineral eksikliklerini ölçmek için iyi bir kaynak değildir. Bu durumda kan, yele veya tırnak analizlerden sonra mineral eksikliklerini gidermek için çok geç olabilir. (excess supplementation or accidentally by use of galvanised pipes for water supply or fences) can induce copper deficiency. The ratio of zinc:copper should be between 3:1 - 4:1. A study in New Zealand showed that copper deficiency in late pregnant mares (so less is available for storage in the developing foal’s liver) is associated with both early physitis (growth plate inflammation) and OCD in foals up to 150 days of age. Supplementation of the foals themselves did not alter physitis or OCD scores, so you can not make up for deficient mare nutrition by supplementing the foals after they are born! In a hay and grain diet, it is very difficult to supply sufficient minerals in the right proportions to meet the body’s needs. Hay/grain rations should be fortified to correct mineral supplies and balances. Alfalfa (lucerne) hay (yonga) is of significantly higher quality than grass hay in regards to protein, amino acids and minerals but has a very high calcium content which can (if it is the only food) unbalance the Calcium:Phosphorus (Ca:P) ratio. On the other hand, it is ideal to feed as the main source of fibre when the rest of the diet consists largely of grain (especially oats), as in these circumstances it goes a long way to correcting the low Ca:P ratio provided by the grain (also helps correct the low protein % provided by grain). Commercial extruded pellets are the easiest way to provide more ideal mineral amounts and balances (they come ready-fortified). Pasture gets its minerals from the environment, so analysis of soil and water can reveal potential deficiencies or excesses. Excess iron is a common problem in volcanic soils, and binds copper thus causing relative copper deficiencies (also binds vitamin E and • Yonca gibi yapraklı ot, tahıl ve peletler verin. makes it unavailable for absorption). • Kaliteli otunuzu, tahıl ve peletlerinizi The most common problem in formulating mineral supplements üzerine örtü örterek koruyun (su mineral for pregnant mare rations is to over supply one mineral without kaybına sebep olarak bulaşır ve zehirli considering interaction between minerals and mineral balance. küflenmelere sebep olur). Unbalanced rations contribute to mineral deficiencies, even • Yemleme kaplarınızı temiz tutun ve yeminizi fare dışkılarından koruyun. if the amounts of minerals appear adequate ‘on paper’. Content of pasture and rations must be accounted for in order to • Feed a balance of good quality legume (lucerne or “yonca”) hay, grains and correctly calculate mineral fortification required. pellets. The best method of diagnosing mineral deficiencies is by ration • Protect your good quality hay, grains and evaluation (including pasture and water analysis). pellets from deterioration by storing under It is not very useful to try to diagnose by blood, hair or hoof cover (water leaches out minerals and invites contamination with toxic moulds). samples, as the body always attempts to put enough into these • Keep your feeding implements clean, and tissues, while there may be virtually no stores remaining in protect your feed from contamination with the liver. So, by the time you see mineral deficiencies in blood, mice urine and droppings. hair or hoof, the diagnosis is usually too late. K2 Magazine 11-12/2014 33 Bilgi | Info Common Errors When Feeding Mares • Increasing feed too early in pregnancy -not required, mare gets too fat. • Not increasing feed in last 4 months -mare loses weight and foal may be lost or born weak. • Excess carbohydrate (grain) -mare too fat, insulin imbalance, insufficient protein and calcium; low Ca:P ratio. • Minerals supplemented in unbalanced form -must take account of contents of pasture and other feeds. Kısrakların Beslenmesinde Yapılan Hatalar • Hamileliğin erken safhasında yem arttırılması -gerek yok, kısrak şişmanlar. • Son 4 ayda yemin arttırılmaması -kısrak kilo kaybeder ve düşük veya tayın çok zayıf doğması olasılığı. • Fazla karbohidrat (tahıl) -fazla şişman kısrak, insulin dengesizliği, yetersiz protein ve kalsiyum; düşük kalsiyum ve fosfor orantısı. • Minerallerin dengesiz şekilde verilmesi -otlak ve diğer yemlerden alınan minerallerin doğru hesaplanması. Orantı Analizi Otlağın kalitesi ve kısrağın otlakta geçirdiği zamanlar diğer yemlerin oranlarını etkiler. Bu sebepten dolayı Türkiye’nin farklı yerlerindeki damızlık haralarındaki yem orantıları bölgelere göre değişim göstermektedir -Avusturalya gibi Türkiye’de de iklimsel ve çevresel değişiklikler, toprak çeşitleri ve otlakların coğrafyaya göre değişmesi- yem orantısını da etkileyerek haralardaki yem sistemleri diğerlerinden farklılık gösterir! Otlaktaki SE ve protein durumu otlağın büyüme durumuna göre de değişebilir. Ot kurudukça (sarı veya kahverengi) sindirilebilirliği, SE’si ve protein içeriği azalmaktadır. Bu durumda otlağınız ‘kurumaya’ başladığı vakit yemlere ‘yeşil ve yapraklı otlaklar’ dönemi gibi daha fazla SE ve protein takviyesi yapmanız gerekecektir. Otlakların mineral içeriği toprak çeşidine, sulama ve verimliliği bölgeden bölgeye değişmektedir. Analiz yaptırarak otlaklarınızın mineral seviye ölçümlerini mutlaka yaptırınız. Özellikle samanların oksalat veya zayıf kalsiyum ve fosfor oranlarına baktırın. Yerel su kaynakları da mineral içerdiğinden yem sisteminizin mineral dengesini bozabilir. Örneğin; volkanik toprak olan bölgelerde diğer minerallerin emilmesini etkileyen (bakır ve E vitamini) demir fazlası olan su ve topraklara rastlamak mutlaktır. Demir yönünden zengin öğünler bazı antrenörler tarafından atın kan üretimini arttırıcı özelliği olduğundan önerilir fakat diğer minerallere de (bakır ve çinko) ihtiyaç olduğundan demir ağırlıklı öğünler aslında yine mineral eksikliğine yol açabilir. Bazı güvenilir yem firmaları toprak, su ve otlak analiz servisleri verebilir. 34 11-12/2014 K2 Magazine Evaluating Your Rations The quality of pasture and amount of time a mare can spend at pasture influences the amount and balance of other feed required. This is the main reason why stud farms in some areas of Turkey must feed different rations and amounts than those in other parts of some parts of Turkey may need to feed slightly different rations to farms in other parts -like Australia, Turkey is a climatically and environmentally large country with climate, soil types and pastures differing vastly from one area to the next-the ration that works best on one farm may not suit another! DE and Protein status in pasture also vary with stage of pasture growth. As pasture ages (dries and turns yellow or brown) the digestibility, DE and protein content decreases. Therefore as your pasture ‘goes off’ you are likely to need to provide feeds with more DE and protein than during the ‘lush, green’ pasture period. The mineral content of pastures will also vary from one region to the next, depending on soil type and on irrigation and fertilization activities. Have your pasture tested to know its mineral state. Analyse especially for forages containing oxalates or poor Ca:P ratios. Local water supplies can also contain sufficient dissolved trace minerals to have an unbalancing effect on the total ration. For example, in areas with volcanic soils it is not uncommon to have soils and water very high in iron content, which reduces the absorption of other minerals (e.g. copper) and vitamins (particularly vitamin E). Diets high in iron are often sought by horse trainers who think it is great for the horse’s blood production but they forget that other minerals (like copper and zinc) are also required and excess iron in the diet can actually cause a relative deficiency of these other, equally important, minerals. Some of the reputable feed companies may provide a service to evaluate the soil, water and pasture on the farm. Araştırma | Research The Wings of Human Isn’t it the horse that has helped humans, civilisations, religions, mythology, transportation, agriculture, wars, and the industries that made them reached their perfect situation today? Alex King İnsanın Kanatları Atlar insanların, medeniyetlerin, dinin, mitolojinin, taşımacılığın, ziraatin, harplerin ve endüstrinin bugünkü mükemmel platformuna çıkmasına sebep değil midir? E linizde tuttuğunuz bu güzel dergiyi çıkaran dinamik gençler bana dergi için yazı yazmamı rica ettiler. Bir akademisyen olarak, yurtiçi ve yurtdışı seminerlerde yaptığım sunumlar, tarihi, askeri, teknolojik konular ve ilgili istatistiki bilgileri içeren yazılarım bulunmaktadır. Ancak konu ‘at ve atlar’ olunca biraz kararsız kaldım. Zira benim bir atım yok. Ata binmişliğim bile yok. Sadece annemin, büyüdüğü çiftlikteki atıyla ilgili bize anlattığı, anlatırken gözlerinin her zaman yaşardığı ve bizimde büyük bir zevkle dinlediğimiz öyküler kaldı anılarda. Güzel ve dinamik gençleri kıramadık ve girdik konunun derinliklerine... Meğerse at, tanrının insanlara bahşettiği ne kadar önemli bir yaratıkmış. Yurtdışı ve yurtiçindeki at çiftliklerine gidip bu asil hayvanları saatlerce seyretmek ne kadar büyük bir mutlulukmuş, meğer. Hele birde bu muhteşem yaratıklara binip saatlerce dolaşmanın nasıl bir tarifi yapılabilinir, bulamadım. Araplar boşuna dememişler; “cennetin rüzgarları atın kulakları arasından eser.” Ne kadar anlamlı bir deyiş. Tarihte birer efsane olmuş, önemli filmlere ve mitolojik hikayelere konu olmuş ‘Truva Atı’ ve ‘Pegasus’ gibi atların vatanı Anadolu’muzdur. Binlerce yıl önceye ait bulunan arkeolojik kalıntılarda atlar ve insanların beraberliğinin ne kadar eskilere dayandığı açıktır. Hayvanlar aleminde yalnız atlar insanların, medeniyetlerin, dinin, mitolojinin, taşımacılığın, ziraatin, harplerin ve endüstrinin bugünkü mükemmel platformuna çıkmasına sebep değil midir? Ah birde 1800’li yıllarda şu buhar gücüyle çalışan makineler ortaya çıkmasaydı! Hani bir söz vardır; “tüfek icad oldu, mertlik bozuldu,” onun gibi bir şey... Hayvanlar alemi derken hemen aklımıza ormanların kralı olarak bilinen aslan gelmektedir. Atların insanların gelişimindeki bitmeyen yoldaşlığının ve esirgemediği hizmetleri yanında aslanın lafı bile olmaz. Aslanların, atlar karşısındaki mevkilerini anlamak için bugün medeni ülkelerin meydanlarını süsleyen muhteşem anıtlara bakmak ve incelemek yeterlidir. Ülkelerinin tarihlerini yazan, ülkelerini bağımsızlığa kavuşturmak için savaşan kahramanların, kralların, kraliçelerin, çarların ve hükümdarların; T he dynamic K2 team has kindly asked me to write for the magazine. As an academic, I participate to national and international congresses and have many statistical articles on history, military, and technology related topics. But as the new topic is ‘horse and horses’, I was quite indecisive. Forasmuch, I don’t have a horse. I don’t even ride. The only memory of a horse that I have is the lovely stories about my grandmother’s horse at her stables back in the day that she talked about. We didn’t want to disappoint the team and started researching... To my surprise horse was a creature that was a gift of god to humans. To visit this honorable animal at local and international stables for hours was a great happiness. On top of this, I couldn’t find a description to the feeling that you have when you ride them for hours. The Arabs had a reason when they said; “the wind of heaven runs in between horses ears.” What a meaningful saying. The motherland of mythologic ‘Trojan Horse’ and ‘Pegasus’ that have been the heroes of historical legends and movies is our Anatolia. It is proven with thousand year old archeological findings that horses and humans have been together. Among the animal kingdom, isn’t it only the horse that has helped humans, civilisations, religions, mythology, transportation, agriculture, wars, and the industries that reached their perfect situation today? Oh and also, what if the steam powered machines weren’t discovered? There is a saying “the pistol was invented, the bravery has been lost.” Something like that... When the topic is the animal kingdom, the king of the animals lion comes to mind. Lion doesn’t even have a single contribution as horses have to the companionship and unwithheld services to human development. To undersand the importance of horses to humanity in comparison to lions, one has to simply look at the K2 Magazine 11-12/2014 35 Araştırma | Research elinde kılıcı ile şaha kalkmış atının üzerinde, çok büyük bir emekle yapılmış anıtlarına fazlasıyla rastlamaktayız. Anıta bakıldığında ilk göze çarpan atların asaleti, estetik anatomi mükemmelliği ve insana güven veren asil duruşlarıdır. Peki aslanlar nerede diye sorarsanız, atların ayaklarının altında yere diz çökmüş olarak poz vermişlerdir. Napolyon’un zafer anıtı, bir zamanların üzerinde güneş batmayan görkemli İngiliz İmparatorluğu’nu doruklara çıkaran Queen Victoria’nın zafer anıtlarına bakılınca atların ne kadar muhteşem olduğu, aslanlarında sadece bekçi olduğu görülür. Aslanlar alınmasınlar ama dünyada sadece bir aslanın poz verdiği her hangi bir anıt var mıdır acaba? Dünyanın en önemli müzelerine gidildiğinde Hitit’lerden bu güne kadar gelip geçen medeniyetlerden çok sayıda topraktan, tahtadan ve özellikle mermerden yapılmış çok anlamlı heykeller sergilenmektedir. Dikkat edilince böylesi güzel meydanları süsleyen bu gösterişli anıtları çekici yapan o atların duruşları ve verdikleri pozlardır. Yoksa, atın üzerinde duran kahramanın adını anıtın altında yazan plakadan görebilirsiniz. Söylentiye göre; Avusturya İmparatoru çok sevdiği atıyla hem büyük bir tablo ve birde bronzdan bir anıt yaptırmış, ancak günlerce poz verdiği tablo bitince tablodaki atının kendinden daha alımlı ve çarpıcı güzellikte olduğunu düşündüğünden tabloyu arşive kaldırtmıştır. Atların dünya edebiyatındaki yerleri inanılmaz derecede ileridedir ve derindir. 1915’lerdeki soğuk ve fakir Rus halkının en önemli yardımcıları olan atların hikayelerini çok detaylı bir şekilde işleyen Lev Tolstoy’dur. Bizim İstiklal Savaşımız’ın kazanılmasındaki en etkin faktör olan süvari tümenlerimiz ve atlarının unutulmaz kahramanlık hikayeleri ile doludur. Önemli yazarımız Turgut Özakman; Milli Mücadele’nin nasıl ve hangi zorluklarla kazanıldığını kendine özgü akıcı ve sürükleyici üslubu ile anlattığı romansı, ölümsüz bir tarih belgeseli olan ‘Şu Çılgın Türkler’ kitabının kapak resmine bakar mısınız! Ellerinde parıldayan kılıçları ile süvari alayının sancaktarı elinde şanlı Türk Bayrağı kaçan düşmanın peşinden dört nala kovalıyorlar. Düşmanın artık ne saklanacak ve ne de kaçacak bir yeri kalmamış - önünde sadece deniz kalmıştır. 9 Eylül sabahı 1’inci ve 2’nci Süvari Tümeni İzmir’e girdi. Kordon’un parke taş 36 11-12/2014 K2 Magazine famous squares of modern countries. The magnificient statues of heroes, kings, queens, czar, emperors who faught for independences and made history are seen on their rearing horses with a sword in their hands. The first thing that catches the eye is the horse’s nobility, its aestethic anatomical perfection, and their trustworthy stance. So if you ask where the lions are, they are posed bowing under the great horses. When you look at Napoleon’s victory memorial and Queen Victoria’s memorial representing the United Kingdom, where sun never sets, the lions are placed as guards. Sorry to say this but is there one single memorial monument that a lion has been by himself? When someone visits the great museums there are many meaningful statuettes made out of soil, wood, and especially marble. As we are paying attention to statues that decorate squares those statues are mostly attractive because of the horse’s stance and their poses. You can always read the hero on the horse on a small explanatory plate below the statue. The legend says that the Austrian emperor wanted to have a painting and a bronze statue of himself and his horse, but when the painting that he posed for days have finished, as his horse looked more glorifying then himself, he had the painting archived. The place of horses in world literature is unbelievably advanced and deep. Lev Tolstoy is the one who elaborated on horses that played an important role in cold and poor Russian public back in the 1915’s. The role that our cavalry divisions that played a major role in winning our war of independence portray an unforgettable heroic stories. Please look at the cover of the book ‘Şu Çılgın Türkler’s (The Crazy Turks) book of one of our valuable writers Turgut Özakman; that is about national resistance in a smooth, romantic, and immortal historical documentation manner. They chase the escaping ennemy in a gallop with their shining swords and Turkish Flag in the hands of cavalry regiment bannerbearer. The ennemy doesn’t have any where to hide or to go - there is sea on the horizon. On the morning of September 9th, 1st and 2nd Araştırma | Research döşeli bulvarında zaferi kazanmanın verdiği gururla başları yukarıda, ayaklarını yukarı ata ata yürüyen atların nal seslerinin yankıları yükseliyor. Halk, süvarileri çok büyük bir çoşkuyla selamlıyor, çiçekler atılıyor ve susamış atlara kovalarla su veriliyor... 1920 tarihinde Ulu Önder Atatürk’ün güvenliğini sağlamak için süvari üsteğmen İsmail H. Tekçe tarafından kurulan Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı en güzel atların ve şeçkin süvari subaylarının görev yaptığı bir alaydır. Milli törenlerdeki resmi geçitlerde en görkemli birlik - ellerinde mızrakları ve üzerlerinde turkuaz renkli üniformalarıyla ve süslü atlarıyla, her zaman Muhafız Alayı’dır. Hayvanlar aleminde sadece atlar yaşantımızın her dalında bulunmaktadır. Belki geçen yüzyıllardaki gibi günlük hayatın hemen her konusunda artık atlarla yaşamakta olmasak da yine de modern hayatımızın pek çok basamaklarında atlarla ilgili konular her zaman vardır. Basit bir örnek, dünyanın en önemli müzelerindeki atların tabloları her zaman müzelerin en önemli yerlerinde asılıdır. Zamanımızın en önemli sosyal aktivitelerinden olan at yarışlarının her ülke için ayrı bir konumu vardır. İngiltere’de Kraliyet Ailesi himayesinde yıllardır yapılmakta olan ve katılacak misafirlerin nasıl giyineceği hakkında dağıtılan bir kitapçık ile belirlenen ‘Ascot Yarışı.’ Toplam ikramiyesi 7,5 milyon dolar. Belirteceğim diğer ülke at yarışlarının ikramiye paralarına göre düşük olsa da Kraliyet Ailesi ve seçkin ünlülerin buluşma odağı olduğu için önemli. Amerika’nın meşhur ‘US Breeders’ Cup’ ikramiye toplamı 25 milyon dolar. Fransızların ‘Prix de l’Arc’ ikramiyesi 12,6 milyon dolar... Ancak bu yarışların hiçbiri ve hiç bir zaman Dubai Meydan Hipodromu’nda yapılan ‘Dubai World Cup’ gibi çok detaylı planlanmış, lüks ve prestijli at yarışları gibi olamaz. Gerçek bir at manyağı olan HH Muhammed bin Rashid Al Maktoum tarafından yaratılan bu kompleks her yıl Mart ayında doruk noktasına ulaşır. Dünyanın en seçkin davetlileri ve en pahalı atlar, özel uçakları, bakıcıları ve ekipmanları ile Dubai’de buluşurlar. Kazanılacak ikramiye miktarına gelince; 27 milyon dolar. Devam edecegiz... Cavalry Regiment went into İzmir. The glorious hoof sounds of horses that won the war with their heads high that step on the parquet stoned Kordon boulevard. The public salutes the cavalrys with great enthousiasm, flowers, and buckets of water for horses. The Presidency Guarding Cavalry, which is built by İsmail H. Tekçe to guard the great leader Atatürk on 1920, is an regiment where the most talented horses and courageous officers are selected. The most glamorous forces at every national parade with their lances, turquoise uniforms and decorated horses is always the Guarding Cavalry. The only animal from the animal kindom which is in every part of our lives is the horse. Maybe they are not included in everything in our daily life as it used to be centuries ago but in our modern lives there are many horse related topics. A simple example, the most important paintings of museums that have horses on them are placed in very important places. One of the most important social activities of today, flat racing has an important meaning in every country. ‘Royal Ascot’ races which is still organized by the Royal Family where all the guests have a dress code by the book. The prize money is a total of 7.5 million dollars. Note that eventhough the prize money is lower than the other prominent races, it is a prestigious event where all celebrities and Royal Family gather. The prize money total of United States famous ‘US Breeder’s Cup’ is 25 million dollars. The French ‘Prix de L’arc’s prize money is 12,6 million dollars. But these events never top the ‘Dubai World Cup’ that take place in Dubai Meydan Race Track which is planned in detail to become the most prestigious and luxurious horse races. At the Meydan race track that was built by the a great horse lover HH Muhammed bin Rashid Al Maktoum, reaches it’s peak on the month of March every year. World’s elite guests, most expensive horses, with their exclusive jets, grooms, and equipment meet in Dubai. The prize money is 27 million dollars. See you next time... K2 Magazine 11-12/2014 37 Söyleşi | Conversation İlginay Göbüt Göksel Billur Kalkavan at Atla Gelişelim T Billur Kalkavan Atla Gelişelim’de B ugün Kemerburgaz Kayra At Çiftliği’nde Aslı’nın misafiriyiz. Çalışacağımız atımızın da ismi Kayra. Billur Kalkavan Hanım konuğumuz ve Atla Gelişelim’i ilk kez bizden duydu. İGG: Billur Hanım Atla Gelişelim size ne anlatıyor? BK: Çok merak ediyorum. Ne yapacağız? Beni ata mı bindireceksin? İGG: Hayır. At binmiyoruz. İşimiz kişisel gelişim, atımız uygulamada bize rehberlik ediyor. Kayra ile yapacağımız bu uygulamada sözsüz iletişimi göreceğiz. Eğer biz sözsüz iletişimi becerebilen kişiler olsak, iş hayatında da, özel hayatta da rahat ederiz. İletişimin % 7’si kelimelerden oluşuyor. Biz bu yüzdeyi bile kavga ederek ya da kelimeleri yanlış anlayarak kaybediyoruz. Atların tek yapamadığı bu % 7. Demek % 93’lük kısmını atlardan öğrenebiliriz. Uygulamada tek yapacağınız ata yaklaşmak. Atın kendi alanının çizgisi ve çevreyle iletişime geçtiği bir çizgi var. Atın mimiklerine bakarak nerede olduğunuzu anlamaya çalışın. BK: Atlar da kedi köpek gibi insana yaklaşabilen canlılar mı? Kendi istekleriyle yanaşırlar mı yoksa insanın mı onlara yanaşması gerekiyor? İGG: Bunu sizin enerjiniz belirler. Çok korkarsanız yaklaşamaz. Güven atlar için giderilmesi gereken en önemli ihtiyaçtır. Güven olmayan ortamda yemek bile yiyemez. BK: Atların hisli canlılar olduğunu bilirim. Haralarda da bulundum ancak senin konun çok ilginç. İGG: Şimdi Kayra ile çalışacağız. Şimdi o en köşede duruyor, onu açığa çıkaracağız. BK: Peki neden öyle köşeye gitti? Köşede durarak kendini güvene mi aldı? 38 11-12/2014 K2 Magazine oday, we are hosted by Mrs. Aslı at Kayra Equestrian Center located in Kemerburgaz. The horse that we will work with is Kayra. Mrs. Billur Kalkavan has heard of Atla Gelişelim for the first time. İGG: What does Atla Gelişelim mean to you? BK: I am very curious. What are we going to do? Will you put me on a horse? İGG: No. We won’t be riding. Our goal is personal improvement, the horse guides us through the session. During this session with Kayra, we will experience communication without words. If we were creatures who master communication without words everthing will be at ease in our professional and personal lives. 7 % of communication is consisted of words. We loose most of it during arguments or wrong choice of words. The only thing that the horses cannot do is this 7 %. Therefore, we can learn the remaining 93 % from them. During the session, the only thing we will try to do is to approach the horse. There is an invisible line that defines a horse’s personal space and another one that defines the communication boundaries with others. Try to understand where you stand from the mimics of the horse. BK: Can horses approach humans same as like cats and dogs? Do humans have to approach them or do they approach us themselves? İGG: It depends on the energy that you give them. If you are terrified they won’t approach. Trust is paramount for horses. They can’t even eat in an mistrustful environment. BK: I know that horses are sensible animals. If have been to stables, but your topic is very interesting. İGG: Now we will work with Kayra. She is standing at the corner and we will give her more space. BK: Why did she go to the corner? Is she in her comfort zone? İGG: There might be several reasons that she chose the corner. We have six different energy levels, maybe she is not liking the energy mix. BK: She turned her back on us. İGG: Yes. At this moment, thinking brain is active. Horses don’t have a thinking brain, they have an intuitive one. They percieve information through intuition. While we are thinking of something they end their communication with us by turning around and walking away. BK: Oh she is amazing, I think I will buy a horse after this show. You think she will be ok with my cats? Look Kayra is approaching us. İGG: Maybe she is ready to work and is inviting you. Please approach her. Söyleşi | Conversation İGG: Orayı tercih etmesinin birkaç sebebi olabilir. Biz şimdi burada 6 farklı enerjiyiz ve belki de bu enerjiden memnun değil. BK: Bak bize arkasını döndü şu anda. İGG: Evet. Şu anda düşünen zihinler aktif. Atların düşünen beyni yoktur, sezgileri güçlüdür. Bilgiyi sezgisel olarak algılarlar. Biz kafamızdan bir şeyler geçirirken o bizle bağlantıyı koparır bunu beden diliyle de arkasını dönerek gösterir. BK: Ay çok güzel, at alacağım galiba bu programdan sonra. Eve sığar mı acaba, kedilerin yanına. Bak, Kayra şimdi geldi bize doğru. İGG: Belki de çalışmaya hazır, sizi davet ediyor. Sizde şu taraftan girerek Kayra’ya yaklaşın. (Billur Hanım maneje girer ata yaklaşır, tanışır elini uzatarak. At birkaç saniye durur ve sırtını dönüp gider). Gözlerime baktı. Merak etti herhalde kim olduğumu. Bende elimi uzattım tanışmak için. Köpeklerde öyledir. Atları bilmem. İGG: Aynen atlarda da öyledir. BK: Sonra bir ağzını şapırdattı. Ben de bu bir tanışma yolu mu diye düşündüm, sonra sırtını dönüp bastı gitti, yattı yere. Dur sana bir gösteri yapayım dedi... İGG: Sizin kafanızda atla ilgili bir sürü soru var. Atlarla beynimizle iletişime geçemiyoruz. O nedenle arkasını dönüp gitti. Sezgisel boyutta iletişime geçseydiniz sizinle olurdu. Şimdi de başka bir şey deneyelim. Kafanızda netleştirmek istediğiniz bir konu var mı? BK: Evet var. İGG: Şimdi de atın yanında bunu sorun. (Billur Hanım, kadınlarla ilgili bir proje yapmak istediğini anlattı). BK: Bana dedi ki; “Sen güzel düşünüyorsun ama sen kendin daha çok emin değilsin ne yapmak istediğinden, önce tam olarak emin ol ondan sonra karar vers” dedi. İGG: Bugün sözsüz iletişime geçeceğiz demiştik. İşte şimdi bize bunu anlatıyorsunuz. BK: Her hayvanı çok severim. Atlarla böyle bir iletişim terapisi hiç duymamıştım. İlk kez senden duydum. Şimdi Kayra’dan cevap da aldım. Bundan sonra bir at gördüğümde başka gözle bakacağım. Belki yanlarına gidip devamlı soru sorarım senden dolayı. Ülkemizde hayvan özellikleri hakkında doğru bilgi verilmiyor. Belgesel seyreden bir millet değiliz. Keşke doğamıza, hayvanımıza daha yakın olsak, biraz daha bilmeye çalışsak. Çünkü Allah bu hayvanları boşuna yaratmadı. Atlar tarih boyunca insanların hizmetinde bulunmuş canlılar. Ama sadece ulaştırma hizmeti veren bir canlı değil, duygularıyla düşünceleriyle bize yön bile vermişlerdir. Keşke hayvanları tanımaya çalışsak. Eminim seninle geçirdiğimiz 1 saat de yetmez, hayvanlarla günler geçirmek lazım değil mi? Bizim bu sezgisel iletişimi çocuklarımızla ve aynı evi paylaştığımız bireylerimizle kurmamız gerekiyor. İGG: Harika bir konuya değindiniz. Bu nedenle biz Atla Gelişelim’de ‘annem ve ben’, ‘babam ve ben’ programlarını başlattık. Kişilerin öncelikle evdeki iletişim probleminin farkına varmasını istiyoruz. Atla yaptığımız çalışmalarda bunun farkına çok güzel varıyorlar. Çocuklarına nasıl davrandıklarını, nasıl gereksiz müdahalelerde bulunduklarının farkına varıyorlar. Böylece hızlı bir değişim ve gelişim yaşıyorlar. Atlar yoluyla hızlı öğrenmeye ve gelişmeye devam ediyoruz. Siz de bugün küçük bir tecrübe yaşadınız. Kafanızda netleştirmek istediğiniz konularınız olursa her zaman bekliyoruz. BK: Çok teşekkür ediyorum. Zaten hayvansız bir hayat düşünemiyorum. İnşallah bir gün atlarım da olur. (Billur walks into the arena and greets Kayra with her hand. The horse stands for couple of seconds and walks away). She looked into my eyes with a curious regard. I put my hand out to meet her as I would do with dogs, but I don’t know about horses. İGG: Horses are the same. BK: Then she plashed her mouth. I thought this was a way to meet but I realised she put on a show when she walked away and started rolling on the sand. İGG: You have a lot of questions about horses in your mind. We cannot communicated with horses through our brains. Thats why she walked away. If you were to communicated with her through emotions it would have been successful. Let’s try something else. Is there anything that you want to clarify? BK: Yes indeed. İGG: Now please go and ask the question next to the horse. (Billur asked about her project that she would involve women). BK: She told me that “I wasn’t sure of what I wanted to do and first, you have to decide what exactly you want to do.” İGG: We said that we will communicate without words today. Now you experience that. BK: I love all animals. I never knew about a therapy method with a horse. It is the first time. Now that I know how Kayra communicated, I will look at horses in a different way. Because of you I will go around asking horses questions. The lack of education about animals in our country is obvious. We don’t even watch documentaries. I wish that we would be more involved in nature, animals and try to learn more. Because God created animals for a reason. We need more time correct? Horses have served humanity for decades. I wish we would take more time to get to know an animal. I believe the single hour we spent with you is not enough. Not only physically but intuitively also. We need to establish this intuitive communication with our children and our relatives living at home. İGG: You touched upon a great topic. Thus, we started two new programs called ‘Mommy and me’ and ‘Father and me’. We want to emphasize on lack of communication at home. They come to realize everything when they work with a horse. They realize everything that is done unnecesarily. Therefore, they establish a healthier relationship at home. Thanks to horses we learn faster and continue to evolve. You also have experience a small part of it today. In the future, if you have anything to clarify you are most welcome. BK: Thank you very much. I cannot think of a life without animals. I hope one day I will own a horse. K2 Magazine 11-12/2014 39 Profil | Profile “At Binen Hakem Bir Gömlek Daha Üstündür” Zeynep Eral Şahin “A Judge Who Rides Always Has an Advantage” A slen kimya mühendisi olan 8 yıldır Türkiye Binicilik Federasyonu’na bağlı engel atlama ve atlı dayanıklılık milli hakemliği yapan Zeynep Eral Şahin ile Türkiye’de hakem olmaktan bahsettik. Hakemlik hayatınız ne zaman başladı ve hangi yarışmalarda görev aldınız? Hakemlik hayatım 2006’da Sipahi Ocağı’nda düzenlenen hakemlik imtihanına girmemle başladı. Ulusal ve uluslararası yarışmalarda çoğunlukla saha komiserliği yaptım. Aslında sahada olmayı daha çok seviyorum. Biniciler ve atlarıyla birebir yarış öncesi heyecanlarını yaşıyorsunuz. Uluslararası şampiyonalarda Türk sporcularımız derece yaptıklarında yarış öncesi anlarını bildiğiniz için siz de kazanmış kadar oluyor ve gurur duyuyorsunuz. Hakem olmak nedir? Yarışmalar boyunca sabahtan akşama kadar çalışıyorsunuz. Bu işe gönül vermeniz, çok sevmeniz ve en önemlisi kuralları bilmeniz gerekiyor. Sonuçta bir müsabakada kuralları ve kararları uygulayan merci siz oluyorsunuz. Bu durumda özellikle binicilerle çok diplomatik olmanız ve ilişki seviyenizi korumanız gerekiyor. 40 11-12/2014 K2 Magazine W e spoke to 8 year show jumping and endurance national judge of Turkish Equestrian Federation Zeynep Eral Şahin who is originally a chemical engineer about being a judge in Turkey. When did your equestrian judge life started and which competitions did you take part in? My judge life started when I took the equestrian judge examination at Sipahi Ocağı in 2006. I mostly took part in national and international competitions as ground steward. Honestly, I like to work on the ground. You get to experience the riders and horses’ excitement before hand. When Turkish riders win at the international championships because you know their pre competition situations you share the emotions of their victory. What is it to be a judge? You work full time from morning until evening during competitions. You need to sacrifice, adore and the most important know the rules of the competition. At the end of the day, you are the authority who applies the rules and decisions. In this sence, you have to keep a diplomatic relationship with the riders and keep your distance. Profil | Profile Engel atlama ve atlı dayanıklılık branşlarının Milli hakemisiniz. Ülkemizde binicilik ne durumda? Ülkemizde binicilik her sene daha da gelişiyor. Lisanslı binici ve at sayısına bakıldığında son 5 sene içerisinde artış görülmekte, demek ki ülkemizdeki binicilik gelişiyor. Yarışmalarımızda FEI kurallarına bağlı olarak ulusal yönetmeliğimizi kullanıyoruz. Bu da federasyona bağlı olan branşların uluslararası seviyelerde yönetildiğinin göstergesidir. Engel atlamada geçmişe nazaran ilerlemeler kaydettik. Atlı dayanıklılık ise alt yapısı gelişmekte olan bir spor olduğundan ülkemizde heveslisi çok olmakla beraber gelişme aşamasında olan bir branş. At biniyor musunuz? 2001’den beri vakit buldukça at biniyorum. At dediginiz şey muhteşem bir şey. Allah sağlık verirse at binmeye devam edeceğim. Aslına bakarsanız, binicilik federasyonuna bağlı her hakemin kesinlikle at binmesini tavsiye ediyorum. Çünkü o zaman işin ruhunu algılayabiliyorsunuz. Atın veya binicinin sıkıntısı ve sevinci varsa onu hissedebiliyorsunuz. Hiç at binmemiş bir hakemin bunları algılaması çok zor. Biniciye ve ata yaklaşım üslubunu olumlu olarak etkiliyor. Bir binici psikolojisiyle yarış koşana uyarı yapılması veya söylenmesi gereken bir durum var ise empati yaparak onun anlayabileceği ve onu rahatsız etmeyecek şekilde söyleme şansınız oluyor. Binicinin hareketlerini analiz edebiliyorsunuz. Örneğin, binicinin attığı kamçının teşvik için mi yoksa kötü niyetli mi olduğunu ayırt edebiliyorsunuz. At binen, özellikle sahada görev yapan hakemlerin bir gömlek daha avantajları var diye düşünüyorum. You are a national judge of show jumping and endurance disciplines. What is the situation of equestrian riding in Turkey? Equestrian riding is developing every year. If liscenced rider and horses number has increased within the last five years, than this means that it is growing. At the competitions, we apply FEI based national rules which means that all national competitions are ruled within internationally accepted rules. In show jumping, we are at an increasing level. But about endurance, since it is a discipline that still needs develepment, there are many who are eager to learn about this exciting discipline. Do you ride? I ride since 2001 if I can find the time. Horse is a magnificient being. I will continue to ride as long as I am healthy. To be honest, I recommend all judges who work for the equestrian federation to ride. Because then you understand the soul of the sport. You can feel if the rider or the horse has a problem. A judge who has never ridden cannot understand this. It effects the way to approach the horse and the rider. You have the advantage to say what you have to say to the rider with an empathising rider phsychology and to make the competitor understand what you are saying. For example, you can tell if the rider uses a crop for encouragement or otherwise. A judge who rides, especially those who work on the ground, always has an advantage. K2 Magazine 11-12/2014 41 ABONE FORMU SUBSCRIPTION FORM Bu formu eksiksiz doldurarak, ödemeyi yaptığınız banka dekontu ile birlikte +90.212.202 72 72 no.lu faksa gönderiniz. Aboneliğiniz, doldurduğunuz form ve banka dekontu geldiğinde gerçekleşecek, fatura ve derginiz adresinize gönderilecektir. Please fill in and return this form together with the bank reciept of the related payment to +90.212.202 72 72. After received of the form and the bank reciept the subscription will be completed. Invoice and the hard copy of the magazine will be posted to your address. Firma Adı | Company İlgili Kişinin Adı Soyadı | Authorized Person Name Surname Telefon | Phone Faks | Fax E-posta | E-mail Adres Address Street/P.O.Box Posta Kodu Postal Code Semt/İlçe Town Country İl Vergi Dairesi | Tax Office Vergi No | Tax Office No Fatura adresiniz yukarıdakinden farklıysa lütfen doldurunuz | Invoice address if different to that above Address Adres Street/P.O.Box Posta Kodu Postal Code Semt/İlçe Town Country İl Abonelik Süresi ve Fiyatları - Türkiye için (TL) 3 sayı-30,00.-TL 6 sayı-50,00.-TL Sucscription Period and Prices - International (EURO) 12 sayı-80,00.-TL 6 issues-Euro 50 12 issues-Euro 80 Yetkili Adı Soyadı / İmza Authorized Person Name Surname / Signature Banka Bilgileri Bank Account Information TL Hesabı 3 issues-Euro 30 IBAN : TR79 0006 2000 6510 0006 6988 41 EURO Account SWIFT: TGB AGRIS IBAN : TR60 0006 2000 6510 0009 0980 90 Tel: +90.541 400 52 64 E-mail: info@k2magazine.com Web: www.k2magazine.com ABONELİK SUBS SCRIPTION E-mail: info@k2magazine.com SMS: +90.541 400 52 64 Abonelik Fiyatları Türkiye için (TL) Prices of Subscription International (EURO) 3 sayı - 30 TL 6 sayı - 50 TL 12 sayı - 80 TL 3 issues - EUR 30 6 issues - EUR 50 12 issues - EUR 80