indir - HOSS AJANS, Uluslararası Medya ve Stratejik Araştırmalar
Transkript
indir - HOSS AJANS, Uluslararası Medya ve Stratejik Araştırmalar
EYLÜL 2016 SAYI:92 ÜNLÜLERİN DJ ÇOCUKLARI DERİN İNTERNETE İŞLERINIZI TABLET KONFORUYLA YAPIN ARAÇ ODAKLI DİKKAT! TEKNOLOJİ SAĞLIĞIN VAZGEÇİLMEZİ Ucuz ve Çevreci TEKNOLOJILERIN DÖNEMI BOĞAZA 3 GERDANLIK asfalt dönemi Her anını her yerde paylaşmak isteyenlere Vodafone’dan 4 bucak G Türkiye’nin en geniş 4.5G kapsaması için siz de Vodafone’a gelin. Vodafone 4.5G teknolojisi, IMT-Advanced teknolojisini anlatmak için kullanılmıştır. 4.5G teknolojisinden, bu teknolojiyi destekleyen cihazlar ve uyumlu SIM kartlar ile faydalanılabilir. Vodafone en fazla 4.5G abonesi ve en geniş 4.5G kapsaması ile Türkiye’nin 4.5G lideridir. 4.5G mobil internet hızı, kapsama alanına, coğrafi koşullara, şebeke yoğunluğuna, kullanılan cihaza ve bağlanılan siteye göre değişebilir. Detaylar için: 4bucakg.com /EDİTÖRDEN Aslıhan Aydın aaydin@baglantinoktasi.com.tr GURUR PROJELERİ ARDI ARDINA AÇILIYOR Asya ile Avrupa'yı üçüncü kez birleştiren Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Türk halkına armağan edildi. Türkiye, bitirilmeyen projeler ülkesidir! Bu sözü artık kimse dillendirmiyor olsa gerek çünkü son yıllarda, Türkiye değil tüm dünyada konuşulan büyük projeler başlatılıyor, bir-iki yıl içinde de dev eserler artık hayatımızın bir parçası haline geliyor. Artık başlayan ve yılan hikâyesini dönüşen projeleri konuşmuyor; kısa sürede bitirilen dev eserlere alışıveriyor… Yavuz Sultan Selim Köprüsü yani Asya ile Avrupa’yı üçüncü kez birleştiren yeni köprü de 26 Ağustos’ta açıldı. İstanbul trafiğini büyük ölçüde rahatlatan bu dev eserin açılış öyküsü, bitimi tüm hikâyesi ile kapak haberimizde bu ay… Yapımı için 36 ay öngörülen ancak 27 ayda bitirilen köprünün hikâyesini siz kapak haberimizden okurken, biz de zaman zaman belirli aşamalarını haberleştirdiğimiz Yavuz Sultan Selim Köprüsü için emeği geçenlere teşekkürümüzü iletelim. Kapak haberimiz dışında, Bağlantı Noktası dergisi yine iletişim ve ulaştırma sektöründe yaşanan son gelişmeler ve renkli dosyaları ile sizi selamlıyor. Keyifle okumanız dileği ile hoşçakalın… İMTİYAZ SAHİBİ S2 Uluslararası Medya Ltd. Şti. adına Temel ÇETİN Genel Yayın Yönetmeni Selim KUVEL Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Özden YORGANCI Haber Koordinatörü Ahmet UTKU Editör Aslıhan AYDIN Muhabirler Âdem EREN, Zeki GÖKTÜRK, Ayşe MELEK, Melike BETÜL, Hatice BERRAK, Selin AKGÜN, Beril ŞEN, Aytun ÇELEBİ Görsel Yönetmen Mehmet Akif ATASOY Fotoğraf-Tasarım: HOSS AJANS REKLAM SATIŞ PAZARLAMA Grup Müdürü Hakan ÇETİN hakancetin@baglantinoktasi.com.tr Satış Koordinatörü Veli ORDU veliordu@hossajans.com Rezervasyon T: (0312) 417 14 15 F: (0312) 417 14 94 info@baglantinoktasi.com.tr info@hossajans.com İDARİ İŞLER SORUMLUSU Melike BETÜL melikebetul@baglantinoktasi.com.tr BASKI T: (0312) 278 82 00 F: (0312) 278 82 30 Dumat Ofset Baskı Tesisleri Bahçekapı Mah., 2477 Sokak, No:6 Şaşmaz-Etimesgut/Ankara YÖNETİM YERİ Via Green, Mustafa Kemal Mah. 2079. Sok. No:A/44 Eskişehir Yolu, Çankaya/ANKARA www.baglantinoktasi.com.tr www.hossajans.com Tel: (0312) 417 14 15/20 Yayın Türü: Yerel aylık süreli ISSN: 130 8-8467 Hesap No: Garanti Bankası Meşrutiyet Şubesi 528-6299270 Basım Tarihi: 05 .09.2016 04 EYLÜL 2016 En iyi AssisTT’imiz... Contact Center World ödüllerinde Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’nın en iyi çağrı merkezi seçildik. Teknoloji ve İnsan Kaynakları kategorilerinde de başarılarımızla ödül kazandık. EN İYİ BÜYÜK ÖLÇEKLİ DIŞ KAYNAK ÇAĞRI MERKEZİ EN İYİ TEKNOLOJİ İNOVASYONU AssisTT bir Türk Telekom iştirakidir. /AssisTTkurumsal EN İYİ İŞE ALIM KAMPANYASI /AssisTTkrmsl /AssisTTkurumsal www.assistt.com.tr /İÇİNDEKİLER 14/KAPAK İstanbul’un iki yakasını üçüncü kez birleştiren Yavuz Sultan Selim Köprüsü dünya liderlerinin de katıldığı bir törenle açıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, köprünün yapımında emeği geçen herkese teşekkür etti. /KAPAK /KAPAK /KAPAK TÜRKİYE ASYA VE AVRUPA’YI ÜÇÜNCÜ KEZ BİRLEŞTİRDİ T üm dünya dev bir projenin daha hayata geçirildiği günlere tanıklık ediyor. Asya ve Avrupa, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile üçüncü kez İstanbul Boğazı üzerinden bağlandı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, üzerinden trenlerin geçtiği, dünyanın mühendislik harikası olarak tarihe geçen bir köprü oldu. Dev eserin açılışı dünya liderleri ile vatandaşların coşkulu katılımı ile 26 Eylül 2016 tarihinde gerçekleştirildi. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile Otoyol ve Bağlantı Yolları Açılış Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konukları selamlayarak, açılışı yapılan köprünün ve otoyolun İstanbul'a, ülkeye, millete, Avrupa ve Asya kıtalarına, tüm insanlığa hayırlı İSTANBUL’UN İKİ YAKASINI ÜÇÜNCÜ KEZ BİRLEŞTİREN YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜ DÜNYA LİDERLERİNİN DE KATILDIĞI BİR TÖRENLE AÇILDI. CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN, KÖPRÜNÜN YAPIMINDA EMEĞİ GEÇEN HERKESE TEK TEK TEŞEKKÜR ETTİ. 14 EYLÜL 2016 olmasını diledi. Köprünün projesinin hazırlanmasından inşasına kadar tüm aşamalarında emeği geçen bakanları, bürokratları, yüklenici firmaları, mühendisleri ve işçileri tebrik eden Erdoğan, bu süreçte 3 başbakan ve bir de 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile çalıştıklarını, temeli Gül ile birlikte attıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin o zaman Başbakan, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı'nın da Başbakan Binali Yıldırım olduğunu anımsatarak, büyük bir coşkuyla temel atıldığını anlattı. Dalga geçenlerin, istihza edenlerin, ‘yaptırmayacağız’ diyenlerin, gösteriler yapanların olduğunu hatırlatarak, “Ancak biz, ‘bu yoldan dönmek yok, yapacağız’ dedik.” şeklinde konuştu. Dev eserin açılışı, sadece İstanbullu değil, Türkiye'nin dört bir yanından gelen vatandaşların coşkulu katılımıyla 26 Eylül tarihinde gerçekleştirildi. Köprü taşıdığı özellikleri ile de tarihe geçti. EYLÜL 2016 /KARAYOLLARI 15 /KARAYOLLARI KARAYOLLARINDA UCUZ VE ÇEVRECİ ASFALT DÖNEMİ Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK MAM), bilimsel ve çevreci çalışmalarına bir yenisini ekleyerek karayollarında ucuz ve çevreci asfalt dönemini başlatacak. TÜBİTAK MAM Kimyasal Teknoloji Enstitüsü tarafından geliştirilen Ilık Karışım Asfalt teknolojisinin uygulanmasa başlaması ile yıllık ortalama 157 milyon TL tasarruf edilmesi öngörülüyor. YAZI NİL DEMİRCİLER K arayollarında ucuz ve çevreci asfalt dönemini başlayacak. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK MAM), bilimsel ve çevreci çalışmalarına bir yenisini ekledi. TÜBİTAK MAM Kimyasal Teknoloji Enstitüsü tarafından geliştirilen Ilık Karışım Asfalt teknolojisi, karayollarında uygulanmak üzere firmalara üretim lisansı verilmesi aşamasına geldi. Ilık Karışım Asfalt teknolojisinin uygulanmaya başlaması ile yıllık ortalama 157 milyon TL tasarruf edilmesi öngörülüyor. Asfalt ürünlerinde önemli ölçüde dışa bağımlı olan ülkemizde daha tasarruflu ve çevreci olan ılık karışım asfaltın kullanımı Karayolları Genel 22 Müdürlüğü tarafından da destekleniyor. TÜBİTAK Kamu Araştırmaları Programları (KAMAG) kapsamında 15 Eylül 2012 tarihinde başlayan proje, TÜBİTAK MAM Kimyasal Enstitüsü’nün yönetici ve yürütücülüğü ile Karayolları Genel Müdürlüğü Ar-Ge Dairesi Başkanlığı yürütücülüğünde 36 ayda tamamlandı. Ekonomik ve çevreci TÜBİTAK MAM Kimyasal Teknoloji Enstitüsü tarafından geliştirilen Ilık Karışım Asfalt teknolojisinin karayollarında uygulanmasını sağlamak üzere firmalara üretim lisansı verilmesi aşamasına gelinmiş durumda. TÜBİTAK MAM İş Geliştirme Yöneticisi Nuh Yılmaz, Ilık Karışım Asfalt teknolojisinin mevcut asfalt uygulamalarına göre hem ekonomik hem de çevresel açılardan önemli ölçüde artıları olduğunu söyledi. Projenin tamamlanması ile birlikte TÜBİTAK MAM’ın misyonu gereği üretilen teknoloji ve bilgi paketinin lisans verilmek suretiyle Türk ekonomisine kazandırılması aşamasına geçtiklerini belirten Yılmaz, lisans almak isteyen yatırımcılar ile görüşmelerinin devam ettiğini ifade etti. Yılmaz, Ilık Karışım Asfalt teknolojisinde kullanılan katkılar sayesinde karışımın hazırlama sıcaklığının 15 ila 35°C azaltılarak, 115-140°C arası sıcaklıklara düşürüldüğünü ve böylelikle yaklaşık yüzde 30 civarında yakıt ve elektrik enerjisi tasarrufu sağlandığını belirtti. PİLOT UYGULAMASI YAPILDI Ilık Karışım Asfalt teknolojisinin pilot uygulamaları da yapılıp teknolojinin başarısı test edilmiş durumda. Projenin tüm aşamalarında Karayolları Genel Müdürlüğü Ar-Ge Dairesi Başkanlığı ile birlikte çalıştıklarını belirten Yılmaz, pilot tesiste üretilen katkıyı Ankara Çevre Otoyolu Karapürçek Kavşağı kesiminde uyguladıklarını da vurguluyor. Nuh Yılmaz, “Periyodik aralıklarla yapılan kontrol testlerinden son derece başarılı bir performans elde ettik.” diyor. Ciddi tasarruf sağlayacak Geliştirilen yeni teknoloji ile birlikte karayollarında asfalt teknolojileri konusunda ciddi tasarruf sağlanacağına da dikkat çekiliyor. Öyle ki; Karayolları Genel Müdürlüğü verilerine göre, mevcut sıcak karışım asfalt üretim teknolojisi yerine bu yeni teknolojinin uygulanması ile yıllık ortalama 157 milyon TL tasarruf edilmesi öngörülüyor. Ilık karışım asfalt, yüksek sıcaklık nedeniyle kısa sürede yıpranan üretim ekipmanlarının daha düşük sıcaklıklarda çalıştırılmasına imkân veriyor. Bu anlamda yıpranma maliyetlerini de azaltıyor ve asfalt tesislerinin faydalı ömrünü uzatıyor. Çevreyle dost Nuh Yılmaz, Enerji kullanımının azaltılmasının çevreye verilen zararlı gaz EYLÜL 2016 ve emisyonların da azaltılması anlamına geldiğini ifade ediyor. Ilık Karışım Asfalt teknolojisinin çevreci bir teknoloji olduğuna dikkat çeken Nuh Yılmaz, yeni teknolojinin klasik asfalt uygulamalarından farkını şöyle özetliyor: “Bu teknoloji, kazınmak suretiyle bertaraf edilen mevcut asfalt kaplamanın yüksek oranda yeniden kullanılmasına imkân veriyor. Klasik asfalt uygulamalarında kazınan eski asfalt kaplama, maksimum yüzde 20’ye kadar geri kazanım malzemesi kullanılabilirken bu oran ılık karışım asfalt teknolojisinde yüzde 50’yi aşıyor.” 36 AYDA TAMAMLANDI Türkiye’de karayolları konusunda çevreci ve ekonomik yapısı ile dikkat çeken geliştirilen Ilık Karışım Asfalt teknolojisi, çok kısa bir zamanda hazırlandı. TÜBİTAK Kamu Araştırmaları Programları (KAMAG) kapsamında 15 Eylül 2012 tarihinde başlayan proje, TÜBİTAK MAM Kimyasal Enstitüsü’nün yönetici ve yürütücülüğü ile Karayolları Genel Müdürlüğü Ar-Ge Dairesi Başkanlığı yürütücülüğünde 36 ayda tamamlandı. EYLÜL 2016 32/ÜNLÜLERLE İLETİŞİM Kaset ve CD’lerin tarihe karıştığı bu dönemde onlar teknolojiden yararlanarak disc jokeyliğe yönelen ünlü çocuklar. Doğukan Manço, İdo Tatlıses, Mithatcan Özer, Ozan Doğulu onlardan sadece birkaçı… /ÜNLÜLERLE İLETİŞİM 23 22/KARAYOLLARI Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK MAM), bilimsel ve çevreci çalışmalarına bir yenisini ekleyerek karayollarında ucuz ve çevreci asfalt dönemini başlatacak. /ÜNLÜLERLE İLETİŞİM HANDE YENER ÇAĞIN KULAÇOĞLU ANNESİNİN MEKÂNINDA ÇALIYOR Pop müzik sanatçısı Hande Yener’in oğlu Çağın Kulaçoğlu disc jokeyliği meslek haline getirenlerden… Annesinin çoğu konserinde boy gösteren Çağın, son olarak Hande Yener’in Bodrum’da açtığı Sebastian Beach’te çalıyor. Yazın beachlerde DJ’liği sürdüren Kulaçoğlu kışları ise İstanbul’daki ünlü mekânların DJ’liğini üstleniyor. ÜNLÜLERİN DJ ÇOCUKLARI Kaset ve CD’lerin tarihe karıştığı bu dönemde onlar teknolojiden yararlanarak disc jokeyliğe yönelen ünlü çocuklar. Doğukan Manço, İdo Tatlıses, Mithatcan Özer, Ozan Doğulu onlardan sadece birkaçı… O nlar ünlü isimlerin çocukları... Doğdukları andan itibaren hepsi müziğin içinde yetişti. Kimi annesinin sözüne ilham verdi kimi babasının şarkılarına hayat… Başka mesleklere yönelseler bile müzikten hiç kopmadılar. Annelerinin, babalarının izinden gitmediler ancak onların şarkılarına hayat vermek için teknolojiyi şarkılarla buluşturdular. Artık kaset ve CD’lerin tarihe karıştığı bu dönemde onlar teknolojiden yararlanarak disc jokeyliğe (DJ) yönelen ünlü çocuklar. İşte müzik dünyasının DJ ünlüleri. 32 06 EYLÜL 2016 EYLÜL 2016 EYLÜL 2016 33 /İÇİNDEKİLER 40/İŞ DÜNYASI Dokunmatik ekranlar, telefonlardan sonra tablet biçiminde de hayatımızı sarıyor. Büyük ekranlı ve güçlü özelliklere sahip tabletler, birer klavye ile bilgisayar kadar verimli hâle gelebiliyorlar. /İŞ DÜNYASI /İŞ DÜNYASI Gündelik işleri yapmak için bir bilgisayar satın almanıza gerek yok. Daha hafif, ince, ergonomik tabletler, dizüstü bilgisayarlardan daha uzun süre şarj etmeye gerek kalmadan çalışabilmeleriyle de işinizi görebilirler. Üstelik ince klavyeleriyle zaten uzun olan pil ömürleri daha da artarken, yazı yazmak da kolaylaşıyor. Bazı modellerdeki hassas kalemler, notlarınızı el yazısıyla almayı, çizim yapmayı da sağlıyor. İŞLERİNİZİ TABLET KONFORUYLA YAPIN Dokunmatik ekranlar, telefonlardan sonra tablet biçiminde de hayatımızı sarıyor. Büyük ekranlı ve güçlü özelliklere sahip tabletler, birer klavye ile bilgisayar kadar verimli hâle gelebiliyorlar. 40 EYLÜL 2016 EYLÜL 2016 /YAŞAM /YAŞAM TEKNOLOJİ KONUSUNDA BABALAR ‘LIGHT‘, ANNELER ‘TAŞFIRIN‘ Babalar daha yumuşak yüzlü davranıyorlar ‘Sonuç olarak hangi ebeveyn daha katı?’ sorusu sorulduğunda, babaların genel olarak daha yumuşak yüzlü davrandığı bilgisini paylaşmak mümkün. Özellikle Amerika için bu durum oldukça geçerli. İnternet sörfü, sosyal ağlardaki hesaplar ya da ilk telefona sahip olma konularına baktığımızda, babalar bu aktivitelerin yapılması için annelere göre 1 yıl daha erken izin veriyorlar. ESET anketi, İngiltere’deki ‘hoşgörülü baba, sert anne‘ trendini de inceledi. Babalar, çocuklara 10 yaşından sonra sosyal hesaplar için izin verirken, anneler ortalama Günümüzün babaları, teknoloji ve teknolojik cihazlar konusunda annelere göre çocuklarına daha hoşgörülü. İngiltere, Almanya, ABD ve Rusya’daki babaların en büyük endişesi ise sosyal medya ağları... T üm dünyada genel olarak anneler daha yumuşak ve hoşgörülü, babalar ise otoriter olarak değerlendirilir. Peki, bu tablo dijital alanda da geçerli mi? Global antivirüs yazılım kuruluşu ESET’in son araştırmasına göre dünya tersine dönmüş durumda. Günümüzün babaları, teknoloji ve teknolojik cihazlar konusunda annelere göre çocuklarına daha hoşgörülü. İngiltere, Almanya, ABD ve Rusya’daki babaların davranışlarını karşılaştıran ESET araştırmasına göre dört ülkenin de babalarının en büyük endişesi sosyal medya ağları... 46 41 İşte araştırmadan çıkan ilginç sonuçlar... Sosyal medya profilini en geç Alman çocukları oluşturuyor Alman çocuklar kendi profillerine sahip olabilmek için babalarının iznini 10,5 yaşına kadar beklemek zorunda. Amerikan ve İngiliz çocuklar ise 6 ay daha şanslı. Rus babaları ise zaman zaman 9 yaşından önce de bu işleme izin verebiliyor. Cep telefonuna ilk defa sahip olmak için en uygun yaş kaç? Alman, Amerikan ve İngiliz babalar 9,5 yaşı uygun bir baraj olarak lanse ediyor. Rus babalar ise daha az sınırlayıcı olarak çocuklarına bundan 2 sene önce telefon alıyor. İnternette sörfe gözetim altında izin veriyorlar İnternet, çok fazla ilgi çekici teklif ve imkana sahip. Ancak herhangi bir gözetim olmadan internette sörf yapılması, çocukların uygunsuz içeriklere maruz kalmasına veya online avcılara denk gelmesine neden olabilir. Ebeveynler bu riskle başa çıkmak için ülkelerin hepsi en az 9 yaşına kadar, Ruslar ise en az 8.5 yaşına kadar, gözlerini çocuklarının üstünde tutuyorlar. 11 ay sonra buna müsaade ediyor. Bunun dışında, gözetim olmadan online sörf yapma ve ilk telefonu alma yaşı kararlarında; anneler ve babalar arasında 1,5 yıllık bir ara görünüyor. Sadece Rus babaları, anneleri kadar katı kurallı Rus çiftler arasında çok küçük bir fark gözükmekle birlikte bütün dijital aktiviteler için fikir birliği sağlandığı söylenebilir. ANKETE 1000 AİLE KATILDI Bu internet anketi Ocak 2016 ayında yapılmış olup; Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Rusya ve Almanya’da yaşayan online popülasyona ait bireyler içinden seçilen 1000 adet demografik temsilci örneklemine dayanarak hazırlanmıştır. ABD, İngiltere ve Almanya dataları Google Müşteri Anketi’nden; Rusya dataları ise Merku tarafından sağlanmıştır. EYLÜL 2016 48/İNOVASYON İnsan gücü ve yönetimi olmadan yapılmayacağı düşünülen her şey, bir süre sonra özel olarak tasarlanan araçların yönetiminde olacak. EYLÜL 2016 47 46/YAŞAM Günümüzün babaları, teknoloji ve teknolojik cihazlar konusunda annelere göre çocuklarına daha hoşgörülü. İngiltere, Almanya, ABD ve Rusya’daki babaların en büyük endişesi ise sosyal medya ağları... /İNOVASYON /İNOVASYON İNSAN DEĞİL ARAÇ ODAKLI TEKNOLOJİLERİN DÖNEMİ İnsan gücü ve yönetimi olmadan yapılmayacağı düşünülen her şey, bir süre sonra özel olarak tasarlanan araçların yönetiminde olacak. YAZI SELİN AKGÜN GOLF ARABALARININ YERİNİ JETPACK’LER Mİ ALACAK? ABD’li golfçü Bubba Watson ve sponsor yürüterek bir jetpack üretmeyi başardı. firması Oakley önemli bir iş birliğine girerek BW-Air adıyla anılan ürün, 3 bin feet yükgolf sporuyla uğraşanların ilgisini çekecek sekliğe kadar tırmanabiliyor. Mazotla çalıbir jetpack modeli tanıttı. Başarılı golfçü ve şan jetpack, yüksek performanslı sponsoru, havacılık alanında faaliyet gösmotorlara sahip. Havada tam 74 kilometre teren bir şirket ile ortaklaşma bir çalışma hıza kadar çıkabilen BW-Air, golf odaklı Artık yakın gelecekte insanların yapmak zorunda olduğu her şeyi araçlar yapacak. Golf arabalarını kullanan kişilerin yerini alan jetpack’ler, tenis oynarken rakibinizin yerine geçen özel antrenman araçları, sürücüsüz otobüs ve kamyonlar bu trendin ne kadar hızlı bir şekilde hayata adapte edildiğinin en önemli kanıtı… 48 geliştirildiği için arkasında golf malzemelerinin taşınabileceği özel bir hazneye sahip. Bu yeni ürün halen Federal Havacılık Dairesi’nden izinlerini tamamlamaya çalışıyor. Jetpack’in fiyatının ise 200 bin dolar civarında olması bekleniyor. DRONE-OVIC İLE TENİS AKTİVİTESİ Virgin Active, tenisçilere alternatif bir antrenman aracı sundu. Virgin Active tarafından ‘Drone-ovic’ olarak adlandırılan bu drone, havalanmasının ardından gövdesindeki makineden tenis topunu tenisçiye fırlatıyor. Böylece karşısında bir rakip olmasa da tenisçiler antrenmanlarını drone ile gerçekleştirebiliyor ve yeteneklerini geliştirebiliyor. Virgin grubu bünyesindeki spor kompleksi şirketi Virgin Active, bu inovatif hareketiyle ayrıca çok ciddi bir pazarlama başarısı da göstermiş oluyor. Yayınlanan video ile birlikte Virgin Active, tenis meraklılarını şirketin işlettiği 300’ü aşkın tenis kortuna yönlendiriyor. Virgin Active’in Drone-ovic’i şimdilik sadece tek bir tenis kulübünde, Northwood bünyesindeki tenis kortu kompleksinde üyeler tarafından denenebiliyor. EYLÜL 2016 EYLÜL 2016 EYLÜL 2016 49 07 /HABER TURU AKILLI TARTI İLE SADECE KİLONUZU DEĞİL, ÇOK DAHA FAZLASINI ÖĞRENİN iPhone ve Android akıllı telefonlarla entegre çalışan SBS Akıllı Tartı, kas, yağ ve su oranını gösterirken vücut kitle indeksini öğrenmeyi sağlıyor. Ürün sayesinde bilgiler akıllı telefona kaydedilerek tüm süreç kolayca takip edilebiliyor. SBS distribütörü Aksoy Bilişim güvencesiyle Türkiye pazarına sunulan akıllı tartı, Turkcell Flagship mağazaları, turkcell.com.tr ve Şengüller Turkcell İletişim Merkezleri'nin yanı sıra ülke genelindeki seçkin aksesuar mağazalarından temin edilebiliyor. GOOGLE BİLİM FUARI 2016’DA TÜRKİYE'DEN İKİ PROJE BÖLGE FİNALİSTİ OLDU Dünyanın dört bir yanındaki parlak beyinleri dünyayı değiştirecek fikirlerini paylaşmaya davet eden Google Bilim Fuarı 2016’da bölgesel finalistler belli oldu. Bu yılın bölgesel finalist olarak seçilen projeleri arasında Türkiye’den de iki proje yer alıyor. Bölgesel finale kalan genç bilim insanları, 28 Eylül 2016’da Mountain View Kaliforniya’da düzenlenecek ödül törenine katılacak Global Finalistler arasında yer almak için yarışacak. Türkiye’den bölge finaline kalan iki proje; “Midye ile Herkese Daha Temiz Su” ve “Geri Dönüştürülmüş Kutularla Depreme Hazırlık” başlıklarıyla dikkat çekiyor. 08 EYLÜL 2016 EN ÇOK ARANAN POKEMONLAR HANGİLERİ? Dünyada olduğu gibi ülkemizde de fırtınalar estiren son dönemin fenomen mobil oyunu Pokemon Go, internette aranma rekorları kırıyor. Pokemon Go’nun nasıl indirilip oynanacağını ve oyunda yer alan çok sayıdaki Pokemon karakterini merak edenler, bu artışın yaşanmasına neden oldu. Yandex’in ortaya koyduğu analiz kapsamında Türkiye’de en çok aranan Pokemonlar da belli oldu. En çok aranan Pokemon’lar Pikachu, Charizard, Dragonite, Snorlax, Vaporeon, Golem, Lapras, Magmar, Blastoise, Aerodactyl TÜRKİYE E-KİTABI SEVDİ: 75 BİN E-KİTAP SATILDI D&R’ın nisan ayında Türkiye’ye getirdiği e-kitap devi Kobo ile son dönemde e-kitap okuma oranı yükseldi. D&R, nisan ayından bu yana 5 bin 214 adet Kobo e-kitap okuyucu cihaz satışı yaparken nisan-temmuz ayları arasında 75 bin 188 adet de e-kitap sattı. 190 ülkede, 68 farklı dilde, 4.7 milyon içerik sunan Kobo’da 15 bin adet Türkçe içerik bulunuyor. Son 1 ayda D&R’da en çok satan e-kitaplar: Havva'nın Üç Kızı - Elif Şafak / Doğan Kitap, Hayvanlardan Tanrılara Sapiens - Yuval Noah Harari - Kolektif Kitap, Incognito - Beynin Gizli Hayatı - David Eagleman / Domingo Yayınevi, Sineklerin Tanrısı William Golding / İş Bankası Kültür Yayınları, Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm Zülfü Livaneli / Doğan Kitap, Kürk Mantolu Madonna - Sabahattin Ali / Yapı Kredi Yayınları, Bir Nefeste Dünya Tarihi - Emma Marriott / Maya Kitap, 1984 - George Orwell / Can Yayınları, Hayvan Çiftliği - George Orwell / Can Yayınları, İçimizdeki Şeytan - Sabahattin Ali / Yapı Kredi Yayınları /HABER TURU HAFTADA 12 SAATİMİZ BOŞA GEÇİYOR Unify tarafından yapılan araştırmaya göre, dünyadaki toplam çalışan sayısının yüzde 37,2’sini mobil çalışanlar oluşturuyor. 2020 yılında ise işgücünün yüzde 50’si esnek çalışma sistemine geçecek. Araştırmada beş yıl içerisinde toplantıların yüzde 94’ünün internet ortamında yapılacağına dikkat çekiliyor. İş ve özel hayatımızda herhangi bir bilgiye ulaşmak için sosyal medya da dâhil farklı kanallar kullanıyoruz. Haftada 12 saatimizi herhangi bir bilgiye, e-posta yazışmalarına veya geçmişteki yazışmalara ulaşmak için harcıyoruz. DİJİTAL ÖDEME PAZARI YÜZDE 22,2 BÜYÜYECEK Araştırma şirketi GfK tarafından hazırlanan “Tüketici alışkanlıkları” raporuna göre, online yapılan işlemlerin başında, seyahat ve eğlence harcamaları yüzde 66 ile ilk sırada yer alıyor. Online satın almaların yüzde 55’ini ise giyim, tüketici elektroniği ve finansal hizmetler oluşturuyor. Araştırmada, üç kişiden birinin mobil cihazlar üzerinden ödeme yaptığı ifade ediliyor. Euromonitor tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre ise dijital ödeme ve transfer pazarı, 2017’de yüzde 22,2 oranında büyüyecek. LENOVO, TERS ESEN RÜZGARLARA RAĞMEN %21.1 PAZAR PAYI İLE LİDERLİĞİNİ SÜRDÜRDÜ Teknoloji devi Lenovo, ilk mali çeyrek sonuçlarını açıkladı. Dünya PC pazarındaki payını %21.1’e yükselten Lenovo, zorlu pazar koşullarına rağmen karlılığını ve liderliğini korumayı başardı. Lenovo, aynı zamanda ilk çeyrekte 206 milyon dolar ile vergi öncesi gelirini önceki seneye göre %297 artırdı. Lenovo, net gelirini %64’lük artışla 173 milyon dolar olarak açıkladı. Bölgelere bakıldığında; Çin'de, ilk mali çeyrekteki konsolide satışlar, şirketin dünya çapındaki satışlarının %28.4’ünü karşılarken, Türkiye’nin de içerisinde bulunduğu EMEA bölgesi %24.5’ini, Asya Pasifik bölgesi %16.7’sini, Amerika ise %30.4’ünü oluşturdu. OTİZMLİ ÇOCUKLAR TEKNOLOJİ İLE ÖĞRENİYOR Türkiye’de otizmli çocukların eğitimine yönelik ilk tablet uygulamalar olan Tohum 1 ve Tohum 2; eğitim fırsatlarının yaygınlaştırılması amacıyla Tohum Otizm Vakfı tarafından hayata geçirildi. Uygulamalar App Store’lar ve hem de Google Play Store’lardan ücretsiz olarak indirilebiliyor. Otizmli, zihinsel engelli çocuklar ile dikkat eksikliği olan ve gelişim yetersizlik gösteren çocukların günlük hayatta ihtiyaç duyacakları becerileri öğrenmeleri için hazırlanan Tohum 1 ve Tohum 2 çocuklara farklı iletişim ve temel becerileri kazandırmayı amaçlıyor. Bu uygulamalar sayesinde aileler, tatil döneminde de çocuklarının eğitimine devam edebiliyor, otizmli çocuklar ise hem eğlenerek hem de öğrenerek ihtiyaç duydukları temel becerileri kazanabiliyor. EYLÜL 2016 09 /HABER TURU UYDUDAN İNTERNET UCUZLAYACAK! Uydu terminallerinden alınmakta olan telsiz ruhsat ve kullanım ücretlerinin kaldırılması hakkındaki Bakanlar Kurulu kararı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Genişbant uydu internet terminallerinden alınan ruhsat ve yıllık kullanım ücretleri, uydu İnternet hizmetinin yaygınlaşmasının önündeki en büyük engellerden biriydi. Yapılan değişiklik sayesinde, 10 bin abone ve 25 milyon TL büyüklüğündeki uydudan genişbant internet erişimi pazarının, 1 yıl içerisinde 20 bin aboneye ve 50 Milyon TL’ye ulaşmasını bekleniyor. ÇAĞRI MERKEZLERİNDE HÂKİMİYET KADINLARIN Çağrı Merkezi Derneği (ÇMD) tarafından yayımlanan araştırma raporuna göre, Türkiye çağrı merkezi sektörü 2015 yılında istihdam açısından yüzde 4 oranında büyüdü ve 83 bin kişiye istihdam sağladı. Sektörün pazar büyüklüğü ise yüzde 6 büyüme ile 3,6 milyar TL’ye ulaştı. 2016 yılında istihdam oranın ise 85 bin seviyesine ulaşacağı öngörülüyor. Raporda, çağrı merkezi sektöründeki çalışanların yüzde 67’sinin kadın, yüzde 33’ünün ise erkek olduğu ve yaş aralıklarının 21-29 arasında değiştiği ifade ediliyor. İstihdama ve ekonomiye önemli katkısı olan çağrı merkezi sektörü, teknolojiye yatırım yaparak müşteri memnuniyetini üst seviyelerde tutmayı hedefliyor. 10 EYLÜL 2016 WINDOWS 10 YILDÖNÜMÜ GÜNCELLEMESİ YENİLİKLERLE GELDİ Windows 10 Yıldönümü Güncellemesi kullanıcılara ulaşmaya başladı. Yıldönümü dolayısıyla gelen güncellemeyle birçok uygulama ve oyun, yeni deneyimler sağlayan özellik ve yeniliklerle geldi. Windows 10 Yıldönümü güncellemesinin bugüne kadarki en güvenilir güncelleme olduğunu belirten Microsoft Türkiye’den Windows İş Grubu Yöneticisi Microsoft Kadir Şener, “Windows 10 yıldönümü güncellemesiyle ücretsiz olarak sunduğumuz Windows Defender’a eklenen yeni özelikler bulunuyor. Bilgisayarlarınızın güvenli ve güncel olduğundan emin olmak için belli aralıklarla yapılacak otomatik tarama seçeneği Windows Defender’a gelen gelişmelerin başında geliyor. PC’nizin daha iyi çalışması, daha uzun ömürlü olması için geçen yıl yayınladığımız kasım güncellemesinden bu yana belirgin iyileştirmeler geliştirdik. Windows Hello’daki gelişmeler ve Microsoft Edge’de artırılmış güç verimliliği ve yeni uzantılar kullanıcılarımızın verimliliğini artıracak. İş ve eğlenceyi aynı platformda buluşturan Windows Mağazası’nda alışveriş deneyimini basitleştirdik. Skype Önizlemesi Windows 10’lu PC’ler için yeniden tasarlandı. Windows 10 yıldönümü güncellemesi cihazlara gönderilmeye başlandı. Kullanıcıların bu güncellemeden memnun kalacağını düşünüyoruz.” dedi. SAMSUNG ELECTRONICS, İKİNCİ ÇEYREK SONUÇLARINI AÇIKLADI Samsung Electronics, yılın ikinci çeyreğinin mali sonuçlarını açıkladı. Samsung'un bu çeyrekteki geliri, bir önceki yıla göre 2,4 trilyon Won artış ile 50,94 trilyon Won (yaklaşık 44 milyar dolar) olurken çeyrek için işletme kârı, bir önceki yıla göre 1,24 trilyon Won artış ile 8,14 trilyon Won (yaklaşık 899 milyon dolar) olarak gerçekleşti. Şirketin, ikinci çeyrek sonuçlarına göre toplam kazancında kaydettiği büyüme ve sadece bir önceki yıla göre değil bir önceki çeyreğe kıyasla elde ettiği başarı, premuim ürün satışlarında devam eden güçlü satış rakamları sayesinde gerçekleşti. /HABER TURU ÜCRETSİZ PANİK BUTONU UYGULAMASI KADINLARIN YANINDA Türkiye’nin güvenlik şirketlerinden Pronet, “Panik Butonu” uygulamasıyla kadınların güvenlik ihtiyacına farklı bir yanıt veriyor. Acil durumlarda yakınlarınızdan yardım istemenizi mümkün kılan uygulama, tehlike anında sadece tek bir dokunuşla o anki konumunuzu seçtiğiniz iki kişiye ulaştırarak durumdan haberdar ediyor. App Store ya da Google Play’de ücretsiz olarak sunulan Panik Butonu, Pronet abonesi olsun olmasın, isteyen herkes tarafından kullanılabiliyor. ERKEKLER TELEFONLARINDAN SADECE 21 SANİYE AYRI KALABİLİYOR Kaspersky Lab adına Würzburg ve Nottingham-Trent Üniversiteleri tarafından yapılan deneyde katılımcılar bir bekleme odasında serbest bırakıldılar ve ellerinin telefonlarına gitmesi ortalama 44 saniyede gerçekleşti. Erkekler bu sürenin yarısı kadar bile dayanamadı ve yalnızca ortalama 21 saniye bekleyebildi. Kadınlarsa ortalama 57 saniye sonra telefonlarını kontrol ettiler. Deney sonuçlarında yorumda bulunan, Nottingham Trent Üniversitesi’nden Jens Binder, “Deney gösteriyor ki insanlar sandıklarından daha fazla bu cihazlara bağlılar. Artık onlarla baş başa kaldığımızda direkt bu cihazlara yönelmemiz doğamız haline geldi. Artık beklemiyoruz. Bu cihazlar sayesinde bilgiye ve etkileşime çabuk ulaşabiliyor ve geçebiliyor; böylece dış dünyaya bağlanabiliyor olmamız onları basit bir teknolojidense hayatlarımızda dijital arkadaşlar olarak konumlandırıyor.” dedi. FOTOĞRAFINIZI ÇEKEN BİR HACKER OLABİLİR Dünyada büyük ilgi gören fotoğraf düzenleme uygulaması Prisma, kısa süre içinde Türkiye’de de popüler uygulamalar arasına girdi. İlk olarak iOS işletim sistemi için yayınlanan ve indirilme oranı milyonlara ulaşan Prisma gördüğü ilgi üzerine Android kullanıcıları için Google Play Store’da da yer aldı. Google Play’de Prisma’nın yasal olmayan versiyonlarını tespit eden ESET araştırmacıları, bu popüler uygulamanın sahte indirilme linklerine dikkat edilmesi uyarısında bulundu. SOSYAL AĞLARDA İSTENMEYEN YORUMLARA SON! Sosyal ağlar üzerindeki reklam, spam ve hakaret içeren yorumlar, Türk girişimcilerin geliştirdiği bir uygulama ile tarihe karışıyor. Yoghurt Network tarafından geliştirilen Comment Cleaners isimli uygulama sayesinde, Instagram ve Facebook’taki niteliksiz yorumlar, insan gücü gerekmeden 7/24 otomatik olarak silinebiliyor. Comment Cleaners isimli uygulama ayakkabı, parfüm, çanta gibi ürünleri satan satıcı ve butiklerin reklamlarını, “sayfamıza bekleriz”, “takipçi satın alma” gibi spam’leri ve küfürleri, kelime filtresi sayesinde otomatik algılıyor ve ilgili yorumu kaldırıyor. Arapça, Çince gibi farklı dillerdeki yorumların silinmesini de isteğe bağlı olarak sağlayabiliyor. EYLÜL 2016 11 /HABER ANKARA-SİVAS YHT HATTI’NDA ÇALIŞMALAR HIZ KESMİYOR Bakan Arslan: "7 etapta ihale ettiğimiz projede altyapı işlerinde şu ana kadar yüzde 70 ilerleme sağlamış durumdayız.” U laştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Ankara-Sivas YHT Hattı Elmadağ Şantiyesi'nde incelemelerde bulundu. Ankara-Sivas YHT Projesi ile saatte 250 kilometre hıza uygun, çift hatlı, elektrikli, sinyalli 405 kilometre uzunluğunda yeni demiryolu inşa edildiğini anlatan Arslan, tamamı öz kaynaklarla yönetilen proje ile iki şehir arasındaki yaklaşık 11 saatlik seyahat süresinin 2 saate düşeceğini ifade etti. Arslan, söz konusu güzergâhın tamamının altyapısında çalışmaların sürdüğüne işaret ederek, "7 etapta ihale ettiğimiz projede altyapı işlerinde şu ana kadar yüzde 70 ilerleme sağlamış durumdayız. Şu an bulunduğumuz Elmadağ-Kırıkkale arasında en büyüğü bin 800 metre uzunluğunda olmak üzere toplam 6 bin 216 metrelik 4 viyadük var. Uzunluk, ayak açısı ve yükseklikleri açısından özel olan viyadüklerin projeleri de özel olarak tasarlandı. Dünya ve ülkemizde ilk kez tek se- 12 EYLÜL 2016 ferde 90 metre açıklık geçilerek imal edilen viyadüklerin yapımında hareketli kalıp sistemi uygulanıyor. 16 günde bir iki ayak arasındaki tüm kirişler yerinde dökülüyor. Bu sistemle iş çok ekonomik hale geliyor ve daha hafif bir malzeme ile aynı sistemin gereği yapılıyor." değerlendirmesinde bulundu. "Daha da hızlanmak adına şantiyelerdeyiz" Ankara-Sivas YHT'nin 2018'de hizmete girmesi için uygulamanın çok önemli olduğunu vurgulayan Arslan, Yerköy-Sivas arası elektromekanik sistemler ve üstyapı ihalesi için ilana çıktıklarını ve 6 Ekim'de yapım ihalesinin tekliflerinin alınacağını bildirdi. Arslan, AnkaraYerköy arası için de bu ay ihaleye çıkacaklarını belirterek, şöyle devam etti: "Ekim ayının ikinci yarısında üstyapı ile elektromekanik sistemlerin ihalesini yapacağız. Böylece Ankara-Sivas arasında başlanmamış, el atılmamış herhangi bir kısım kalmayacak. 2018'in ikinci yarısında Ankara-Sivas YHT'yi Ankaraİstanbul YHT'ye bağlamış olacağız ve 2023 hedeflerimiz kapsamında Edirne'den Kars'a kadar YHT'leri yapmış olacağız. Ülkemizi 2023'e, 2053'e 2071'e hep beraber taşıyacağız. Tekniği yerinde inceleyerek, meydanlarda nöbet tutan, demokrasisine ülkenin her yerinde sahip çıkan 79 milyon insanımıza şu mesajı vermek istedik. Sizler meydanlara sahip çıkıyorsunuz ama biz de bu ülkenin kalkınmasının, gelişmesinin olmazsa olmazı projelerimizi hız kesmeden devam ettiriyoruz. Daha da hızlanmak adına şantiyelerdeyiz, yol boylarındayız, ray döşüyoruz, elektromekanik sistem yapıyoruz. Tüm bu projeleri bir an evvel insanımızın hizmetine sunmak istiyoruz." Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan YÜKSEK HIZLI TRENLER TARİFESİ ANKARA - İSTANBUL ANKARA 06.00 08.40 12.00 14.05 17.00 19.00 PENDİK 06.30 08.55 11.35 13.45 17.30 19.20 SİNCAN 06.28 09.08 12.28 14.33 17.28 19.28 GEBZE 06.47 09.12 11.52 14.02 17.47 19.37 POLATLI ESKİŞEHİR 06.47 BOZÜYÜK 07.40 10.17 13.40 15.42 18.40 20.37 12.47 17.47 İZMİT ARİFİYE 07.20 09.45 12.25 18.58 www.inkamedya.com 06.30 11.05 16.00 18.00 20.50 SİNCAN 06.58 11.33 16.28 18.28 21.18 18.41 BİLECİK 08.27 BOZÜYÜK 08.51 15.39 19.27 06.45 08.55 11.40 13.50 16.35 18.40 21.40 SİNCAN 07.13 09.23 12.08 14.18 17.03 19.08 22.08 08.06 12.41 17.36 19.36 22.26 POLATLI 08.40 10.50 13.32 15.45 18.30 20.35 23.35 14.38 17.23 19.28 22.28 POLATLI 10.01 ESKİŞEHİR 06.30 08.40 13.25 18.20 21.10 POLATLI 07.19 09.29 14.14 19.09 21.59 07.00 17.45 ESKİŞEHİR 08.44 19.30 BOZÜYÜK 09.02 19.48 07.30 18.15 GEBZE 07.47 18.32 Tren istasyonda durmaz. İZMİT 08.20 19.05 SİNCAN ANKARA ANKARA 07.39 09.49 14.34 19.29 22.19 08.06 10.16 15.01 19.56 22.46 KONYA 06.30 09.15 11.30 14.10 16.20 19.00 21.15 POLATLI 07.35 10.20 SİNCAN ANKARA 07.55 10.40 12.50 15.35 17.42 20.25 22.40 15.15 17.23 20.05 22.20 08.22 11.07 13.17 16.02 18.09 20.52 23.07 BİLECİK 09.24 20.09 ARİFİYE 10.09 20.53 İZMİT 10.32 21.16 GEBZE 11.04 21.48 PENDİK 11.21 22.05 İSTANBUL - KONYA PENDİK 17.53 20.58 22.48 21.01 SİNCAN ARİFİYE 08.41 19.26 BİLECİK 09.27 20.12 BOZÜYÜK 09.51 20.36 ESKİŞEHİR 10.13 20.58 KONYA 11.56 22.41 11.07.2016 tarihinden itibaren geçerlidir (V18). PENDİK 10.15 12.45 16.08 18.10 21.15 23.05 15.00 KONYA - İSTANBUL KONYA 09.58 12.28 KONYA - ANKARA KONYA 07.33 09.43 09.13 11.31 14.12 16.21 20.13 21.56 19.51 ANKARA -KONYA ANKARA ESKİŞEHİR GEBZE ESKİŞEHİR - ANKARA ESKİŞEHİR 07.18 11.53 16.48 18.48 21.38 09.26 11.56 15.20 17.21 20.26 22.16 20.03 İSTANBUL - ANKARA 12.46 POLATLI İZMİT 09.03 19.19 ANKARA -ESKİŞEHİR ANKARA ARİFİYE 08.19 14.57 07.41 18.20 20.10 BİLECİK 07.58 10.21 12.36 15.20 17.27 21.22 23.03 10.48 13.03 15.47 17.54 21.49 23.30 /KAPAK /KAPAK TÜRKİYE ASYA VE AVRUPA’YI ÜÇÜNCÜ KEZ BİRLEŞTİRDİ İSTANBUL’UN İKİ YAKASINI ÜÇÜNCÜ KEZ BİRLEŞTİREN YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜ DÜNYA LİDERLERİNİN DE KATILDIĞI BİR TÖRENLE AÇILDI. CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN, KÖPRÜNÜN YAPIMINDA EMEĞİ GEÇEN HERKESE TEK TEK TEŞEKKÜR ETTİ. 14 EYLÜL 2016 /KAPAK T üm dünya dev bir projenin daha hayata geçirildiği günlere tanıklık ediyor. Asya ve Avrupa, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile üçüncü kez İstanbul Boğazı üzerinden bağlandı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, üzerinden trenlerin geçtiği, dünyanın mühendislik harikası olarak tarihe geçen bir köprü oldu. Dev eserin açılışı dünya liderleri ile vatandaşların coşkulu katılımı ile 26 Eylül 2016 tarihinde gerçekleştirildi. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile Otoyol ve Bağlantı Yolları Açılış Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konukları selamlayarak, açılışı yapılan köprünün ve otoyolun İstanbul'a, ülkeye, millete, Avrupa ve Asya kıtalarına, tüm insanlığa hayırlı olmasını diledi. Köprünün projesinin hazırlanmasından inşasına kadar tüm aşamalarında emeği geçen bakanları, bürokratları, yüklenici firmaları, mühendisleri ve işçileri tebrik eden Erdoğan, bu süreçte 3 başbakan ve bir de 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile çalıştıklarını, temeli Gül ile birlikte attıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin o zaman Başbakan, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı'nın da Başbakan Binali Yıldırım olduğunu anımsatarak, büyük bir coşkuyla temel atıldığını anlattı. Dalga geçenlerin, istihza edenlerin, ‘yaptırmayacağız’ diyenlerin, gösteriler yapanların olduğunu hatırlatarak, “Ancak biz, ‘bu yoldan dönmek yok, yapacağız’ dedik.” şeklinde konuştu. Dev eserin açılışı, sadece İstanbullu değil, Türkiye'nin dört bir yanından gelen vatandaşların coşkulu katılımıyla 26 Eylül tarihinde gerçekleştirildi. Köprü taşıdığı özellikleri ile de tarihe geçti. EYLÜL 2016 15 /KAPAK "Avrasya Tüneli 20 Aralık'ta açılacak" "Halep oradaysa arşın burada!" diyen Erdoğan, köprünün yapıldığını anlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şimdi ise köprünün açılışının vatandaşlarla yapıldığını belirterek, şöyle devam etti: "Bu gurur duyulası milletimizle yapıyoruz. Siz, farklısınız. Siz, tankların, topların, helikopterlerin F16'ların önünde duran bir milletsiniz. Siz onlara prim vermediniz. Size de bu eserler yakışırdı. Birinci köprü, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü oldu. Onun adını siz koydunuz. İkinci köprü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü... Şimdi de Yavuz Sultan Köprüsü'nü açıyoruz. Bu millete işte bunlar yakışır. İnşallah boğazın al- tından biliyorsunuz zaten bir Marmarayımız var. Değil mi? İnşallah 20 Aralık'ta da Avrasya Tüneli'nin açılışını yapıyoruz. Kardeşlerim, bu millet Allah'ın izniyle neye layıksa bunların hepsi olacak. Bunları yapacağız. Zira muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak öyle lafla olmuyor, icraatla oluyor. Bunu yapacağız." Dünya liderlerine teşekkür Erdoğan, Yavuz Sultan Selim Köprüsü açılışında, törene katılan Bahreyn Kralı Hamed bin İsa Al Halife, Bosna Hersek Başkanlık Konseyi Başkanı Bakir İzetbegoviç, Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov, KKTC Yavuz Sultan Selim Köprüsü, tekerlekli araç geçişini ve raylı sistemi birlikte sağlaması bakımından kendi alanında dünyada öncü bir yapı olarak kabul ediliyor. 16 EYLÜL 2016 Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Oktay Asadov, Pakistan Pencap Eyaleti Başbakanı Şahbaz Şerif ile dost ve kardeş ülkelerin başbakan yardımcılarına, bakanlarına, temsilcilerine şükranlarını sunarken, "Biz gerçek dostlarımızı kara günlerimizde de güzel günlerimizde de yanımızda görmekten memnuniyet duyuyoruz." ifadesini kullandı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile denizin üzerinden üçüncü kez Avrupa'dan Asya'ya geçileceğini dile getiren Erdoğan, köprünün tekerlekli araç geçişini ve raylı sistemi birlikte sağlaması bakımından kendi alanında dünyada öncü bir köprü olduğunu bildirdi. Erdoğan, köprünün dünyada birçok şeye öncü olacağına inandığını ifade ederek, "Bununla iftihar edeceğiz, bunu göreceksiniz. Dünya filmleri buralarda çekilecek, bunu göreceksiniz. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri... Biz bunlarla anılacağız ve bu yola bunlarla devam edeceğiz." dedi. /KAPAK Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile denizin üzerinden üçüncü kez Avrupa'dan Asya'ya geçilecek. Tekerlekli araç geçişini ve raylı sistemi birlikte sağlaması bakımından kendi alanında dünyada öncü bir köprü...” Bir süre önce Osmangazi Köprüsü'nün açıldığını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti: “Osmangazi Köprüsü'yle elhamdülillah halkımız farklılığı hissetti mi? Hissetti. Şimdi yeni hazırlıklarımız var. Ne yapıyoruz? İnşallah Kanal İstanbul'un da hazırlıklarını bitiriyoruz. Bu da yetmeyecek, şimdi Çanakkale'ye de bir gerdanlık lazım. Çanakkale Köprüsü'nün de hazırlıklarını yapıyoruz. İnşallah bütün bunlarla birlikte dünyada Türkiye, farklı bir konuma yerleşecek. Niye hazmedemiyorlar bizi? Niye kıskanıyorlar bizi? İşte bunlardan dolayı... 'Siz nasıl bunları yaparsınız?' diyorlar. Biz hangi milletin ahfadıyız? Biz hangi milletin torunlarıyız? Bizim üzerimizde bir görev var, bu görevi yapıyoruz ve yapacağız. 2 ay önce İzmit Körfezi'nin üzerinde Osmangazi Köprüsü'nü hizmete açmıştık. Geçtiğimiz yıl Atatürk Barajı üzerine kurulan ülkemizin en uzun köprülerinden Nissibi Köprüsü ile Keban Baraj Gölü üzerinde inşa edilen Ağın Karamağara Köprüsü'nü milletimize kazandırmıştık. Biz iş yapıyoruz. Bunlar öyle lafla değil, azimle oluyor azimle. Atalarımız ne demiş, 'İman öyle bir güçtür ki tekeden bile süt çıkartır'. Biz böyle inandık bu işe. Onun için de inşallah bunlar olacak." 3. Havalimanı 2018’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3. havalimanının inşasının sürdüğüne değinerek, vatandaşlara, "İnşallah ilk etapta 90 milyon yolcu... 2018'in başında açıyoruz. Tamamı bittiği zaman 150 milyon yolcu kapasiteli yeni havalimanımıza kavuşuyoruz. 150 milyon... Dünyanın ilk 3'ü... Bir numara, bittiği zaman olacak. Şunu unutmayın, esbaba tevessül ettik, Allah da bize neticesini verdi. Unutmayın, güzel bir kelam vardır 'Biz seferle emir olunduk, zaferle değil.' Biz seferdeyiz, zafer kudret, kuvvet sahibi olan Allah'a aittir." diye seslendi. 3 katlı Büyük İstanbul Tüneli'nin yanı sıra diğer alanlarda da plan ve programların hayata geçirildiğini anlatan Erdoğan, şunları söyledi: "Türkiye, tamamlanan, inşası süren, başlanacak olan projelerle hedeflerine adım adım ilerliyor. Ekonomide tüm göstergeler, onca badireye rağmen olumlu yönde seyrediyor, sıkıntılı bir yıl olsa da olumlu yönde seyrediyor. Ama el ele vereceğiz, dayanışma halinde olacağız ve bu badireyi de çok daha başarılı bir şekilde atlatacağız. İhracatta ve turizmde yaşanan kısmi sıkıntının aşılması konusunda ciddi tedbirler hayata geçirildi, geçiriliyor. Ülkemizin önünü kesmek için bilhassa 3 yıldır maruz kaldığımız çok sayıda saldırıya rağmen görüldüğü gibi yolumuza kararlılıkla devam ediyoruz.” “Türkiye'nin sadece bu köprünün temelinin atılmasından açılışına kadar geçen sürede yaşadıklarını alt alta sıralarsak, pek çok ülkenin asırlık tarihinde yaşadıklarını geride bırakır. Tabii bu süreçte ilgili olarak şu gerçekleri de görmek mecburiyetindeyiz. 2013'ün Haziran ve Aralık aylarındaki saldırıları başımız dik olarak karşılayıp boşa çıkarmasaydık, Türkiye bugüne ulaşamazdı. 2014 Mart ve Ağustos ayındaki, 2015 Haziran ve Kasım ayındaki milli irade sınavlarından başarılı çıkmasaydık bugün burada olamazdık. 2015 Temmuzunda başlayan terör eylemlerini, EYLÜL 2016 17 /KAPAK bölücü örgütü aştığı çukurlara gömerek hüsrana uğratmasaydık Türkiye bambaşka yere sürüklenirdi. Nihayet 2016 Temmuzundaki silahlı darbe girişimini milletimizin kahramanlığı sayesinde durdurmasaydık nerelere savrulabileceğimizi ifade etmek bile istemiyorum." Erdoğan, Ağustos ayının Türkiye'nin birlik olduğunda neler başarabileceğini gösteren örneklerle dolu olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Belki bilmeyenleriniz vardır, hatırlatayım. Yavuz Sultan Selim, inşallah cennet mekân, adına yapılan cami, Fatih Çarşamba'dadır, kabri de yanındadır. Arada sırada cumaları orada da inşallah yerine getirebilirsiniz. Bugün yani 26 Ağustos günü, 1071 yılında kazandığımız Anadolu kapılarını milletimize açan Malazgirt Zaferi'nin 945. yıl dönümü. Yine bugün 1922 yılında İstiklal Harbimizin zaferinin müjdecisi olan Büyük Taarruz'un başladığı tarih. Onun için bugün açıyoruz. Ağustos ayında neler var, neler... Mercidabık Zaferi var, Otlukbeli Zaferi var, Çaldıran Zaferi var, Belgrad Zaferi var, Mohaç Zaferi var, Kıbrıs Zaferi var, Erzurum Kongresi, Sevr'in yırtılıp atılması, Sakarya Meydan Savaşı gibi gerçekten de tarihimize altın harflerle yazılan nice hadiseleri yâd ettik, ediyoruz. Esasen senenin Başbakan Binali Yıldırım, "Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden geçen bütün kamyon, otobüs ve TIR’lar yarından sonra şehir içine giremeyecek." dedi. 18 EYLÜL 2016 neredeyse her günü tarihimizde çok önemli yeri olan yıl dönümlerine tekabül ediyor. Çünkü bugünden geriye doğru baktığımızda millet olarak 2 bin 200 yıllık bir devlet ve ordu geleneğine, bin 400 yıllık bir medeniyet müktesebatına, bin yıllık bir coğrafi devamlılığa sahibiz. Bu kadim tarihin en önemli vasfı birlik ve beraberlikle hareket ettiğimizde üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorunun ulaşamayacağımız hiçbir hedefin olmayışıdır. Daha 100 yıl önce Çanakkale Zaferi'ni, ardından İstiklal Harbi'ni millet olarak birliğimiz beraberliğimiz sayesinde kazandık." Erdoğan, 15 Temmuz'daki darbe girişimini de hatırlatarak, "15 Temmuz'da yine milletimizin tek vücut olarak darbecilerin karşısına dikilmesi sayesinde neticeye ulaştık. İnşallah, bundan sonra da ihtilafa, tefrikaya düşmeden aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz. Kardeşlerim! Sizlere sesleniyorum. Hep birlikte bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." diye konuştu. /KAPAK Bakan Yıldırım: "Köprünün özelliği şu, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden geçen bütün kamyonlar, otobüsler, tırlar artık şehir içine giremeyecek. Böylece İstanbul'un trafiği, biraz daha rahatlayacak. Başbakan Yıldırım: Köprüler şehri İstanbul Başbakan Yıldırım, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün açılış töreninde yaptığı konuşmada, İstanbul'un kıtaları, medeniyetleri, kültürleri birbirine bağlayan "köprüler şehri" ve 79 milyonun özeti, eşsiz bir şehir olduğunu söyledi. Açılışı yapılan Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün sadece bir köprü değil aynı zamanda bir sanat eseri, bir mühendislik harikası, dünyanın en geniş köprüsü, üzerinden demiryolu geçen en uzun köprü olduğunu aktaran Yıldırım, katılımcılara "En güzel eserleri, en güzel köprüleri, Marmaray gibi tünelleri yapmak da size yakışır, sizin evlatlarınıza yakışır, Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarına yakışır." şeklinde seslendi. Yıldırım, köprünün temelinin 3 yıl önce atıldığını anımsatarak, "Değerli İstanbullular, 29 Mayıs 2013'te, burada bu köprünün temelini attık. 11. dönem Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül Bey ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da bulunduğu o büyük günde dedik ki 'bu köprü 3 yılda bitecek.' 2 yıl sonra gazetenin birinde, 'köprüden geriye 2 tane kule kaldı...' Bugün o başlıkları atanlar, gelsinler İstanbul'un köprüsünü görsünler. Yavuz Sultan Selim'i görsünler." diye konuştu. ‘Türkiye sizinle gurur duyuyor’ tezahüratlarına, "Biz sizinle gurur duyuyoruz." karşılığını veren Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "O büyük padişah ne diyor biliyor musunuz? 'Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklıksa ölüme götürür.' Eğer biz korksaydık, bu aziz millet korksaydı, 15 Temmuz gecesi bir daha aydınlanmayacaktı ama Recep Tayyip Erdoğan, 'inin meydanlara' dedi, 79 milyon indi meydanlara ve Türkiye'nin geleceğini aydınlattınız. Allah sizden razı olsun. Bu köprüyü yapmaya karar verirken, Cumhurbaşkanımızla üzerinde çok düşündük. En az 3 ay, güzergâhları beraber inceledik, 'oradan mı olsun, buradan mı olsun, güneyden mi olsun, kuzeyden mi olsun', 4 tane güzergâh inceledik. Sonunda en doğru yeri bulduk. İşte Boğaz'ın en kuzeyinde, Karadeniz'in girişinde, bu tarihi eseri, bu mühendislik harikasını İstanbul'a kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Değerli hemşerilerim, bu köprü sadece İstanbul'a hizmet etmiyor. Bu köprü, Uzakdoğu'dan, Çin'den yola çıkıp Londra'ya kadar giden tarihi İpek Yolu'ndaki bütün yolculuklara hizmet ediyor. Bu insanlığı birbirine bağlayan ve medeniyetleri birbiriyle buluşturan en güzel eserlerin başında geliyor." Kamyon, otobüs, tırlar 3. Köprü’ye… Bakan Yıldırım köprünün özelliklerini şöyle anlattı: "Köprünün özelliği şu, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden geçen bütün kamyonlar, otobüsler, tırlar artık yarından sonra şehir içine giremeyecek. Hepsi 'Yavuz' diyecek, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden geçecekler. Böylece İstanbul'un trafiği, biraz daha rahatlayacak. Bir uçtan da Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden geçince, hemen önlerine Osmangazi çıkacak. Oradan da Körfez'i geçecekler, ver elini Bursa, ver elini İzmir... 'Yol medeniyettir' dedik yollara düştük. 14 yılda Cumhurbaşkanımızın liderliğinEYLÜL 2016 19 /KAPAK de, Türkiye'ye 18 bin kilometrenin üzerinde yeni bölünmüş yol yaptık. Ülkemizin, milletimizin hızlı tren hayalini, gerçeğe dönüştürdük. Havayolunu halkın yolu yaptık. Akıl yollarıyla yurdun her köşesini donattık. Neden yaptık? Çünkü biz, ülkemizi seviyoruz, milletimizi seviyoruz. Halka hizmet Hakka hizmettir diyoruz. Bunun için yaptık." şeklinde konuştu. “Kutlu yürüyüşü çekemeyenler var” Yıldırım, Türkiye'nin kutlu yürüyüşünü çekemeyenlerin olduğunu söyledi. Bu kişiler çekemese de onların planı varsa, Hakkın da halkın da bir planı olduğunu dile getiren Yıldırım, halkın desteği oldukça, kendilerine karada da havada da denizde de ölüm olmadığını anlattı. Başbakan Yıldırım, çok önemli bir eseri hayata geçirdiklerini vurgulayarak, "Ancak bununla işimiz bitmiyor. Daha çok işimiz var. Biliyorsunuz Sultan Fatih Mehmet gemileri karadan denize indirdi. Onun torunları Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları da trenleri denizin altından geçirdi. Arabaları da denizin altından geçiriyor. Fatih'in torunlarına da bu yakışır. Kıskanıyorlar. Çekemiyorlar. Varsın kıskansınlar. Biz vatandaşlarımızın geleceği, ülkemizin muasır medeniyetler seviyesine ulaşması için canımızla, kanımızla mücadelemize devam edeceğiz. Bu ülkeyi ne bölücülere ne de darbecilere asla teslim etmeyeceğiz." diye konuştu. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan: “Dünden daha çok çalışacağız, dünden daha çok bu milletin hizmetinde olacağız.” 20 EYLÜL 2016 "Memleketimizi dünyada parmakla gösterilen ülkeler arasına sokacağız" Yıldırım, Yavuz Sultan Selim'in bir sözünü hatırlatarak, şöyle devam etti: "Yavuz Sultan Selim şunu söylüyor, 'biz bunca meşakkate alkış uğruna katlanmadık, halis niyetimiz rızayı ilahidir.' Bizim de niyetimiz rızayı ilahidir. Hakkın, sizin rızanızdır. İşte böyle inanmış bir millet olduğu müddetçe, biz hiçbir zorluğa pabuç bırakmayız, her türlü zorluğun üstesinden geliriz. Kim ne yapmaya çalışırsa çalışsın, medeniyet yolculuğunda emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz. Hanımlar, 15 Temmuz gecesini unutmuyoruz. Hepiniz sokaktaydınız. Hepiniz demokrasi nöbetindeydiniz. Ülkeye, Türkiye'ye sahip çıktınız. Gençler ülkemize sahip çıktınız. Hepinizden Allah razı olsun." Eserin yapılmasında emeği geçenler olduğunu dile getiren Yıldırım, "Emeği geçen yüklenici firmaya, ayrıca Ulaştırma Bakanlığının Bakan başta olmak üzere, görev yapan tüm bakanlarına, tüm çalışanlarına, Karayollarına teşekkür ederim. Ama en büyük emek, gayret, bu projelere karar ve- /KAPAK Bakan Arslan, Anadolu coğrafyasını iyi bilmek, coğrafya üzerindeki köprü konumunu otoyollarla, demiryollarıyla, yüksek hızlı trenlerle, köprülerle ve tünellerle pekiştirmek gerektiğini söyledi. ren, bize önderlik yapan Recep Tayyip Erdoğan'ındır. Sayın Cumhurbaşkanım, liderliğinizde daha çok ama çok projeler gerçekleştireceğiz. Memleketimizi dünyada parmakla gösterilen ülkeler arasına sokacağız. Yapar mıyız? İşte bu inanç, bayrak oldukça üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir zorluk yok." ifadelerini kullandı. Bakan Ahmet Arslan: 100 bin kişilik ulaştırma ailesi çalışıyor Arslan, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile otoyol ve bağlantı yollarının açılış töreninde, Anadolu coğrafyasını iyi bilmek, coğrafya üzerindeki köprü konumunu otoyollarla, demiryollarıyla, yüksek hızlı trenlerle, köprülerle ve tünellerle pekiştirmek gerektiğini, 100 bin kişilik ulaştırma ailesi olarak da yapmaya çalıştıkları şeyin bu olduğunu ifade etti. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü üzerindeki demiryolu ile birlikte yaparken amaçlarının Avrupa'yı Asya'ya bağlamak ve Bakü-Tiflis-Kars ile birlikte bu köprünün üzerinden trenleri geçirmek, Avrupa'ya götürmek olduğunu vurgulayan Arslan, şöyle devam etti: "Biz bu görevleri yerine getirip, ülkemizin hizmetlerini tek tek yaparken, erişilebilir, ulaşılabilir bir Türkiye oluştururken, elbette riyasetinize, desteklerinize ve yol açıcılığınıza ihtiyacımız vardı. Türkiye geçmişten beri bu coğrafyada projeler yapıyor. Ancak bunları hayata geçirmek için bir lider lazımdı. Ufkun ötesini gören, bunlara hamilik edecek bir lider lazımdı. Rabbime şükrediyoruz ki 14 yıldır sizin liderliğinizde, Başbakanımızla, çalışma ekiplerimizle birlikte bu projelerde yol alacağız. Türkiye'yi erişilebilir, ulaşılabilir ve coğrafyasının hakkını verir bir ülke yaparken, biz aile olarak sizlerin hamiliğinize muhtacız." Bakan Arslan, projeleri yaparken 15 Temmuz dâhil, hainlerin hainliklerine inat gecelerini gündüzlerine katacaklarını söyledi. 15 Temmuz'daki hainliğin omuzlarına yeni bir yük yüklediğini belirten Arslan, dünden daha çok çalışacaklarını, dünden daha çok bu milletin hizmetinde olacaklarının altını çizdi. Arslan, hiç bir kamu kaynağı kullanmadan bunun gibi birçok projeyi daha hayata ge- çireceklerini vurguladı. "Yap-işletdevret projeleri bugün Amerika'da, Harvard'da, üniversitelerde doktora dersi olarak okutuluyorsa vatandaş bilsin ki bunlar sizin ileri görüşünüz sayesinde." diyen Arslan, sözlerini şöyle tamamladı: "Bunlar, sizin ekip ruhuyla çalışmak adına milletinizin hizmetine projeleri tek tek sokmanızın sayesinde. İşte bundan sonra da yine dünyada gıpta ile izlenecek, 'Evet Recep Tayyip Erdoğan'ın projesi' denilecek, 'Türkiye Cumhuriyeti'nin projesidir' denilecek nice projeleri hizmete sokacağız." EYLÜL 2016 21 /KARAYOLLARI KARAYOLLARINDA UCUZ VE ÇEVRECİ ASFALT DÖNEMİ Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK MAM), bilimsel ve çevreci çalışmalarına bir yenisini ekleyerek karayollarında ucuz ve çevreci asfalt dönemini başlatacak. YAZI NİL DEMİRCİLER K arayollarında ucuz ve çevreci asfalt dönemini başlayacak. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK MAM), bilimsel ve çevreci çalışmalarına bir yenisini ekledi. TÜBİTAK MAM Kimyasal Teknoloji Enstitüsü tarafından geliştirilen Ilık Karışım Asfalt teknolojisi, karayollarında uygulanmak üzere firmalara üretim lisansı verilmesi aşamasına geldi. Ilık Karışım Asfalt teknolojisinin uygulanmaya başlaması ile yıllık ortalama 157 milyon TL tasarruf edilmesi öngörülüyor. Asfalt ürünlerinde önemli ölçüde dışa bağımlı olan ülkemizde daha tasarruflu ve çevreci olan ılık karışım asfaltın kullanımı Karayolları Genel 22 EYLÜL 2016 Müdürlüğü tarafından da destekleniyor. TÜBİTAK Kamu Araştırmaları Programları (KAMAG) kapsamında 15 Eylül 2012 tarihinde başlayan proje, TÜBİTAK MAM Kimyasal Enstitüsü’nün yönetici ve yürütücülüğü ile Karayolları Genel Müdürlüğü Ar-Ge Dairesi Başkanlığı yürütücülüğünde 36 ayda tamamlandı. Ekonomik ve çevreci TÜBİTAK MAM Kimyasal Teknoloji Enstitüsü tarafından geliştirilen Ilık Karışım Asfalt teknolojisinin karayollarında uygulanmasını sağlamak üzere firmalara üretim lisansı verilmesi aşamasına gelinmiş durumda. TÜBİTAK MAM İş Geliştirme Yöneticisi Nuh Yılmaz, Ilık PİLOT UYGULAMASI YAPILDI Ilık Karışım Asfalt teknolojisinin pilot uygulamaları da yapılıp teknolojinin başarısı test edilmiş durumda. Projenin tüm aşamalarında Karayolları Genel Müdürlüğü Ar-Ge Dairesi Başkanlığı ile birlikte çalıştıklarını belirten Yılmaz, pilot tesiste üretilen katkıyı Ankara Çevre Otoyolu Karapürçek Kavşağı kesiminde uyguladıklarını da vurguluyor. Nuh Yılmaz, “Periyodik aralıklarla yapılan kontrol testlerinden son derece başarılı bir performans elde ettik.” diyor. /KARAYOLLARI TÜBİTAK MAM Kimyasal Teknoloji Enstitüsü tarafından geliştirilen Ilık Karışım Asfalt teknolojisinin uygulanmasa başlaması ile yıllık ortalama 157 milyon TL tasarruf edilmesi öngörülüyor. Karışım Asfalt teknolojisinin mevcut asfalt uygulamalarına göre hem ekonomik hem de çevresel açılardan önemli ölçüde artıları olduğunu söyledi. Projenin tamamlanması ile birlikte TÜBİTAK MAM’ın misyonu gereği üretilen teknoloji ve bilgi paketinin lisans verilmek suretiyle Türk ekonomisine kazandırılması aşamasına geçtiklerini belirten Yılmaz, lisans almak isteyen yatırımcılar ile görüşmelerinin devam ettiğini ifade etti. Yılmaz, Ilık Karışım Asfalt teknolojisinde kullanılan katkılar sayesinde karışımın hazırlama sıcaklığının 15 ila 35°C azaltılarak, 115-140°C arası sıcaklıklara düşürüldüğünü ve böylelikle yaklaşık yüzde 30 civarında yakıt ve elektrik enerjisi tasarrufu sağlandığını belirtti. Ciddi tasarruf sağlayacak Geliştirilen yeni teknoloji ile birlikte karayollarında asfalt teknolojileri konusunda ciddi tasarruf sağlanacağına da dikkat çekiliyor. Öyle ki; Karayolları Genel Müdürlüğü verilerine göre, mevcut sıcak karışım asfalt üretim teknolojisi yerine bu yeni teknolojinin uygulanması ile yıllık ortalama 157 milyon TL tasarruf edilmesi öngörülüyor. Ilık karışım asfalt, yüksek sıcaklık nedeniyle kısa sürede yıpranan üretim ekipmanlarının daha düşük sıcaklıklarda çalıştırılmasına imkân veriyor. Bu anlamda yıpranma maliyetlerini de azaltıyor ve asfalt tesislerinin faydalı ömrünü uzatıyor. Çevreyle dost Nuh Yılmaz, Enerji kullanımının azaltılmasının çevreye verilen zararlı gaz ve emisyonların da azaltılması anlamına geldiğini ifade ediyor. Ilık Karışım Asfalt teknolojisinin çevreci bir teknoloji olduğuna dikkat çeken Nuh Yılmaz, yeni teknolojinin klasik asfalt uygulamalarından farkını şöyle özetliyor: “Bu teknoloji, kazınmak suretiyle bertaraf edilen mevcut asfalt kaplamanın yüksek oranda yeniden kullanılmasına imkân veriyor. Klasik asfalt uygulamalarında kazınan eski asfalt kaplama, maksimum yüzde 20’ye kadar geri kazanım malzemesi kullanılabilirken bu oran ılık karışım asfalt teknolojisinde yüzde 50’yi aşıyor.” 36 AYDA TAMAMLANDI Türkiye’de karayolları konusunda çevreci ve ekonomik yapısı ile dikkat çeken geliştirilen Ilık Karışım Asfalt teknolojisi, çok kısa bir zamanda hazırlandı. TÜBİTAK Kamu Araştırmaları Programları (KAMAG) kapsamında 15 Eylül 2012 tarihinde başlayan proje, TÜBİTAK MAM Kimyasal Enstitüsü’nün yönetici ve yürütücülüğü ile Karayolları Genel Müdürlüğü Ar-Ge Dairesi Başkanlığı yürütücülüğünde 36 ayda tamamlandı. EYLÜL 2016 23 /HABER DERİN İNTERNETE DİKKAT! İnternette attığınız her adım, tıkladığınız her bir sayfa, o sayfayı kapatmış olmanızla kapanmıyor. Sayfalarda bıraktığımız dijital gölgelerimizin ne zaman ne şekilde karşımıza çıkacağı belli değil. 24 EYLÜL 2016 /HABER S osyal medyadaki her yorumumuz, haber sitelerinde okuduğumuz her yazı, baktığımız her fotoğraf, oynadığımız her oyun, izlediğimiz her dizi sanal dünyaya bizden izler bırakıyor. Dijital gölgelerimizin ne zaman ne şekilde karşımıza çıkacağı belli değil. KPMG Türkiye BT Danışmanlığı, 'sadece kişilerin değil devletlerin de en büyük açmazı' diye tanımladığı siber güvenlikle ilgili alınması gereken temel önlemleri belirledi. KPMG Türkiye Bilgi Teknolojileri Danışmanlığı Şirket Ortağı Tanıl Durkaya, hızlı esen dijital değişim rüzgârına kapılan dünyada bilgi güvenliği için aynı hızda çözümler bulunamadığını söyledi. Durkaya, birçok sektörün, dijitalleşmenin gücüyle yeni alanlar oluşturmak, üretkenliği sürdürülebilir hale getirmek, aynı kalitede daha kolay ve daha çok iş üretmek gibi fırsatlar nedeniyle dijital dünyada yerini aldığını belirtti. 3D biyolojik yazıcı sistemler, otonom sistemler, yapay zekâ, akıllı danışmanlar, kural koyabilen analitik sistemler, makineler arası derin iletişim servisleri, kişisel asistanlar, akıllı robotlar gibi pek çok teknolojik değişimin eşiğinde olduğumuzu vurgulayan Durkaya, bunun bireylere nasıl yansıdığını şöyle anlattı: "Bugün finans sistemi dijitale döndü. Dijital; elektronik haberleşmenin DNA’sında var, otomobiller dijital dönüşüm yolunda, sosyal hayatımız dijital evrimi neredeyse tamamladı. Deneyimli dijital reklam danışman- ları '2004 yılına kadar internette her şey vardı ancak insan yoktu' diyor. Sosyal medyanın yaygınlaşması, devlet tarafından pek çok e-dönüşüm projesinin devreye girmesiyle insanlar da hem özel hayatlarını hem vatandaşlık işlemlerini internet üzerinden yönetmeye başladılar. Sonra bu dönüşüm kurumlara bulaştı. Bugün internet trafiğini takip edip; anlamlandırabilmek için hem kurumlar hem devletler ciddi yatırımlar yapıyor." Derin internet Tanıl Durkaya, internetin 'derin internet' ya da 'deep web' diye ifade edilen görünmeyen bir yüzü olduğunu hatırlattı. Durkaya, "Farklı sunucu yöntemlerinin kullanılarak herkesin erişimine açık olmayan özel ağlarda barınan sitelerin olduğu, bildiğimiz internetten farklı bir dünya olarak tanımlayabiliriz burayı. Bilgisayarı açıp, Google'da arama yaparak internetin tüm verilerine erişebildiğimizi düşünmek, kendimizi küçücük bir kutuya kapatmak olur. Buzdağının öteki yüzü 'deep web' içerik olarak bildiğimiz erişilebilir internetten çok daha fazlasını taşıyor." dedi. İnternetten sızan bilgiler ne olacak? Erişilebilir sosyal medya, haber siteleri, oyun, film, dizi siteleri ve blogların tüm internet içeriğinin yalnızca yüzde 4’ünü oluşturduğunu belirten Durkaya, şöyle devam etti: "Savaşların bile siber dönüşümü tartışılırken herkesin en büyük yanılgısı, verim- “Bilgisayarı açıp, Google'da arama yaparak internetin tüm verilerine erişebildiğimizi düşünmek, kendimizi küçücük bir kutuya kapatmak olur. Buzdağının öteki yüzü 'deep web' içerik olarak bildiğimiz erişilebilir internetten çok daha fazlasını taşıyor.” KPMG Türkiye Bilgi Teknolojileri Danışmanlığı Şirket Ortağı Tanıl Durkaya siz yöntemlerle siber saldırılardan korunmaya çalışmak. Kimin ne tür bir teknolojiye sahip olduğunu ve bu teknolojinin sizi zedeleyip zedelemeyeceğini bilmeniz mümkün değildir. Asıl tehlike; belki de çoktan yaşanmış ancak henüz farkına varmadığınız olayla yaşanmış olabilir. Son dönemlerde sık sık gündeme gelen siber saldırıların sonuçlarını bugün yaşamaya devam ediyoruz. Yakın zamanda ifşa edildiği iddia edilen internet bilgilerinin kim tarafından ne zaman ve hangi yöntemlerle ele geçirildiği kanıtlanmadı. Hem bu gibi saldırıları önleyecek teknikleri hem de sorumluları tespit edecek altyapı ve farkındalığı oluşturmak önemli." Şirketlere dijital güvenlik önerileri Kurum ve kuruluşların, “Dijital dönüşüm yolunda ilerlerken, bu rüzgârı arkamıza almak için neler yapmalıyız?” sorusundan hareket etmeleri gerektiğini belirten Durkaya, "İnternetin görünmeyen yüzü olduğu unutulmamalı. Markaları, rakipleri ve sektörü sürekli olarak sosyal medya üzerinde izlemenin yanında 'deep web' üzerinde oluşan içerikleri de anlık olarak tespit etmek gerekli. Bunun için eş zamanlı, kapsamlı ve gereksiz içeriklerden arındırılmış çözümler seçilmeli. Güvenlik, uygun teknoloji ile uzmanlığın güç birliği yapmasıyla sağlanabilir." dedi. EYLÜL 2016 25 /TURİZM 26 EYLÜL 2016 /TURİZM ESKİŞEHİR KOLAY ULAŞIMIYLA POPÜLER OLDU Türkiye’nin son yıllarda havayolu, karayolu ve hızlı trenle birlikte demiryolu ulaşımıyla öne çıkan şehirlerinden biri olan Eskişehir, kültür turlarının yeni adresi oldu. YAZI NİL DEMİRCİLER EYLÜL 2016 27 /TURİZM U laşım projelerinin değer kattığı Eskişehir, turizmde de en aranılan rotaların başında yer almaya başladı. Havayolu, karayolu ve Yüksek Hızlı Tren’le (YHT) birlikte ulaşım alternatifleri artan Eskişehir, Türkiye'nin yeni turizm üssü haline geldi. Kentte gezip görülebilecek yerlerin ve keyif rotalarının sayısı bir hayli fazla... Kente keyifli bir yolculukla geldikten sonra neler yapabileceğinizi de haberimizde bulabilirsiniz. Türkiye’nin son yıllarda havayolu, karayolu ve hızlı trenle birlikte demiryolu ulaşımıyla öne çıkan şehirlerinden biri olan Eskişehir, kültür turlarının yeni adresi oldu. Ulaşımın kolaylaşmasıyla birlikte Türkiye’nin başka şehirlerinden yoğun bir şekilde turist talebi almaya başlayan Eskişehir, tarihi ve doğal güzellikleri ile görenleri büyülüyor. Atatürk Caddesi, Odunpazarı Evleri ve Çarşısı, Porsuk Çayı, Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı, Yılmaz Büyükerşen Balmumu Müzesi, dünyanın ilk lületaşı müzesi olan Kurşunlu Camii Mevlevihanesi ve meşhur alışveriş Kentpark kentte gezilip görülebilecek mekânlar arasında yer alıyor. 28 EYLÜL 2016 Tarihi Odunpazarı Bir rivayete göre, vakti zamanında bu şehre gelen yerleşik halk, hangi semtte ikamet edeceğine karar verememiş ve Porsuk Çayı’nın etrafıyla, Odunpazarı’nın olduğu bölgeye koyun ciğeri asmışlar. Hangisi daha uzun süre dayanırsa o bölgenin daha verimli olacağına inanıp yerleşeceklermiş. İbre Odunpazarı’nı işaret etmiş. Yüksekliği diğer semtlere göre daha fazla, şehrin ana arterlerine hâkim bir konumda olan tarihi Odunpazarı’nı gezerken odun fırınlarının ve yanan odunların kokusu yayılıyor etrafa. Kışın giderseniz bu daha da belirgin bir hal alıyor. Odunpazarı’nın eski ahşap evleri harika bir dekor sunuyor. Dar sokaklar, rengârenk ve cumbalı evler Anadolu kültürünü gözler önüne seriyor. Balmumu ve Cam müzeleri Eskişehir’in gezilip görülmesi gereken yerlerinden biri de Odunpazarı civarındaki Yılmaz Büyükerşen Balmumu Müzesi. Müze, hem çocuklar hem yetişkinler için keyifli bir durak. Müzede Türk ve dünya tarihinden figürler, sırasıyla Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait günlük hayattan örnekler var. Kıyafetler, silahlar, üniformalar, ev hayatına ait detaylar ve balmumundan insan figürleri… İçindeki belli alanlarda fotoğraf da çekebilirsiniz ancak Atatürk ve Cumhuriyet dönemiyle ilgili alanlarda müzenin fotoğrafçısının çekmesini talep ediyorlar. Bu müzeyi gezmenin bir güzel tarafı da elde edilen ziyaretçi gelirinin engelliler ve okumak isteyen kız çocukları için kullanılıyor olması. Balmumu Müzesi’nin hemen yanı başında Cam Eserleri Müzesi bulunuyor. Burada cama nasıl şekil verildiğini ve renklerle nasıl oynandığını görmek isteyenler için kaçırılmayacak bir fırsat sunuluyor. Yöresel lezzetler Odunpazarı’nda oturup çibörek, Kırım mantısı, Balaban kebabı gibi yerel lezzetlerin tadına bakmak gerek. Çibörek bildiğiniz çiğ börek değil, bunun sebebi de Tatar Türkmenlerinin yerel yemeği olması ve yerel halkın önemli bir bölümünün bu coğrafyadan gelmesiymiş. Ayrıca Kurtuluş Savaşı sırasında eldeki az malzemeyle askerlere yemek yapmak için sadece hamur ve belki çok çok az kıyma ile pişirilen bu /TURİZM börek, milli yemeklerden biri olmuş. Balaban kebabı ise başka bir dünya... Alta kızartılmış pide ekmeği konuyor, üstüne et ve garnitür, sonra da yoğurtlu ve salçalı sos gezdiriliyor. Porsuk Çayı’nda tekne turu Eskişehir’in merkezi Köprübaşı’na gidip Porsuk Çayı’nda tekne turuna katılabilirsiniz. Bahar aylarında çalışan bu minik tekneler, yağmurlu günlerde yerlerini üstü kapalı vaporetlere bırakıyor. Vaporetler hem hafta içi hem hafta sonu için alternatif olabiliyor. Çayın iki yanına çim alanlar yapılmış, insanlar çoluk çocuk bu çimlerde yayılarak güneşin ve suya bakmanın keyfini çıkarabiliyorlar. Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı, ailelerin birlikte 3-4 saat vakit geçirebileceği bir yer. Küçük bir ‘eurodisney’ niteliğindeki park, bin 680 metrelik bir alana kurulmuş durumda. Parkın etrafına kurulmuş tren yolu da bulunuyor. 1918 model Alman yapımı renkli trene binmek için çocuklar kuyruk oluştururken, trenle tüm parkın etrafını turlayabiliyorlar. Parkın içinde yapay bir gölet, yem atabileceğiniz balıklar ve kuğular var. İçi gezilebilen, 17. yüzyılda Atlas Okyanusu’nu geçen May Flower gemisinin küçük bir kopyası olan Korsan Gemisi de genci, yaşlısı herkesin fotoğraf çekmek istediği bir anı olarak duruyor. Park içinde park mantığıyla 2010 yılında 22 dönüm olarak kurulan Japon Bahçesi’nde çimlerin ve oyun alanlarının keyfini sürmek mümkün oluyor. Masal Şatosu Türkiye’nin ilk ve tek Masal Şatosu Eskişehir’de yer alıyor. Şatonun içinde çocuklar için Dede Korkut ve Keloğlan hikâyeleri canlandırmalı olarak anlatılıyor. Gün içinde farklı seanslarla 20-25 kişilik gruplara tekrarlanıyor. Masal Şatosu’nun mimarisi Avrupai bir yapıda... Ancak kuleleri dünyanın ve Türkiye’nin Galata Kulesi, Cinderella Kulesi, Beyoğlu Kulesi, Ulu Kule, Kız Kulesi, Çan Kulesi ve Adalet Kulesi gibi ünlü yapılarının bir benzeri olarak inşa edilmiş. Parkın içindeki Bilim ve Deney Merkezi, Sabancı Uzay Evi bilime meraklı aileler ve çocuklar için simülasyon yapıyor. Uzay Evi’nin içindeki kürede gezegenler ve uzayla ilgili 50 dakikalık bir gösteri de burada yapılan gösterilerden biri. Sualtı dünyasına meraklı minikler, akvaryumda çeşitli balık ve sualtı bitkilerini görebiliyorlar. Kentte gezip görülebilecek yerlerin ve keyif rotalarının sayısı bir hayli fazla... Kente keyifli bir yolculukla geldikten sonra neler yapabileceğinizi de haberimizde bulabilirsiniz. EYLÜL 2016 29 /SAĞLIK TEKNOLOJİ ARTIK SAĞLIĞIN VAZGEÇİLMEZİ Son yıllarda ortaya çıkan sağlıkla ilgili uygulamalar, teknolojinin bu alanı nasıl etkilediğinin önemli bir göstergesi. İşte teknolojinin sağlık hizmeti sunmaya yardımcı olabileceği bazı yollar… YAZI BERİL ŞEN B ugünün dijital çağında teknoloji, insan hayatının hemen hemen bütün alanlarını etkisi altına aldı. Sağlık sektöründe de hizmet verimliliği ve tanı güvenilirliğini artırmak için teknolojinin büyük bir önemi var. İnternet daha önce sıradan insanlar için kolayca erişilebilir olmayan bilgiler için yeni bir depo açtı. Bugün insanlar, sağlık sorunlarının ve sağlık sorunlarını önleyici tedbirlerin daha fazla farkındalar. Bu uygulamalar bilginin kullanılabilirliğinin kolaylığı nede30 EYLÜL 2016 niyle, tıbbi tedavi ile ilgili karar verme sürecinde doktorların yanı sıra hastalara da yardımcı olmakta. Sarılınabilir robotik ayı Bu tür robotik sistemlerin çoğu, genellikle çocuk hastanelerinde kullanıyor. Hastaneye başvurulduğu zaman çocuklar genellikle kaygı ve huzursuzluk içindedir. Sarılınabilir ayı gibi robotların kullanımı bu tür durumlarda devreye girer. Böylece robotlar yalnızca hasta ile ilgili veri toplamada yardımcı değil, aynı za- manda yalnız ve ebeveynlerinden ayrılmış olan çocuklara en çok ihtiyaç duydukları duygusal desteği sağlar. Bu uygulama hem hastaya arkadaş, hem de bakım personeli için hastanın davranış verilerini sağlayan bir cihaz gibi kullanılır. Hemşirelik personeline sağlanan bilgiler, hastanın iyi bakılmasını sağlar. Yapay retina teknolojisi “Argus II Retinal Protez Sistemi” Second Sight adlı bir şirket tarafından geliştirilmiş. Bu teknoloji ayrıca biyo- /SAĞLIK nik göz olarak da biliniyor. Sistem, bir video kamera ile donatılmış. Minyatür video kamera bir mikro elektrot dizisi vasıtası ile hastanın gözlerindeki hasarlı retinaya bağlanır. Düzeneğin diğer parçaları bir çift gözlük üzerine takılmış bir verici, yapay retina ve bir video işleme ünitesidir. Bu sistem ileri retinitis pigmentosa olan hastaların tedavisi için geliştirilmiş. Hareketleri ve görüntüleri algılama yeteneği, bu teknolojinin yardımı ile geliştirilebilir. Yaşlılar için beyni zinde tutan oyun 60 yaşın üstündeki bireyler için hazırlanmış olan bir çeşit “araba yarışı” tadındaki video oyun, kişilerin zihinlerini dinç tutabilmeleri, çoklu görev kabiliyetlerini ilerletebilmeleri için geliştirilmiş. NeuroRacer ismindeki oyunda, oyuncular yol boyunca yüksek hızda giderken önlerine çıkan işaret ve kurallara hızlıca tepki verebilmeleri gerekmekte. Oyunun geliştirilme sürecinde yapılan araştırmalarda ortaya çıkan verilere göre; oyunu oynayan 60 yaş üstü kişilerde, haftada yalnızca birer saatten 3 gün, toplamda 3 saat oynayanlarda, mükemmel oranlarda gelişmeler görülmüş. Bu araştırma aynı zamanda bilim dünyasında, yaşlanma ile gelen bilişsel beceri azalmasının geri döndürülebileceğini de göstermiş oldu. Akıllı telefon uygulamaları Cep telefonları hastaların sağlık alanında bilgi ve hizmet çeşitlerine kolayca erişebilmeleri için, önemli bir role sahip. Mobil uygulamaların faydalarından biri de, doktorlar ve hastalar arasında daha iyi bir iletişim sağlaması. Ayrıca sağlık profesyonelleri ve hastalar için randevu istekleri, sağlık bilgilerine erişim, tıbbi kayıtların dokümantasyonu ve karar verme gibi mevzuları kolaylaştırıyor. 2018 yılına kadar mobil sağlık teknoloji pazarının 8 milyar dolara genişlemesi beklenmekte. Sağlık alanında faydalı mobil uygulamalardan bazıları ise şunlar: Oksimetre: Kırmızı kan hücrelerinin oksijen içeriğini ölçmek için kullanılabilir. Bu cihaz vücuttan geçen kızılötesi dalgaların emilimini ölçmeyi sağlar yani bir anlamda kırmızı kan hücrelerindeki oksijen miktarını ölçmeyi sağlar. Oksimetre zatürre ve diğer sağlık sorunlarının tanı ve tedavisi için Mozambik’te bulunan sağlık çalışanlarının ihtiyaçları göz önüne alınarak geliştirilmiş. Genetik hastalıklarda teknolojik gelişmelerin etkisi: Genetik rahatsızlıklar canlı türlerin gen dizisinde meydana gelen hataların oluşması sebebiyle o genin işlevini yerine getirememesi sonucu oluşur. Genetik hastalıklar bu genler ile kuşaktan kuşağa aktarılabilir. Bu sebeple oluşan birçok genetik hastalık mevcut… Biyo-teknoloji ve Moleküler biyoloji dalında gerçekleşen ilerlemelerin sonucunda Türkiye’de bu tür hastalıkların erken tanısı ve tedavisi için önemli adımlar atılmakta. Gen dizileri ile çocuklara geçen birçok hastalık teşhis edilmekte. Bunlar kan grubu, göz rengi, çok parmaklılık, renk körlüğü gibi birçok teşhisi kapsamakta. Hamilelik: Günümüzde de hamilelik sırasında yapılan birçok tanı metotları mevcut. İkili, üçlü tarama testleriyle çocuklarda down sendromu veya kromozom bozukluklarına bağlı hastalıklar teşhis edilebiliyor. Ancak hedeflenen iyi sonuçlara ulaşabilmek için ailelerin daha bilinçli davranması, doktorların da bu metotları doğru bir şekilde uygulaması gerekmekte. Bu sayede doğumdan önce bir takım risk faktörlerinin önüne geçilebilir ve gen kusurları uygun yöntemlerle önlenebilir. EYLÜL 2016 31 /ÜNLÜLERLE İLETİŞİM ÜNLÜLERİN DJ ÇOCUKLARI Kaset ve CD’lerin tarihe karıştığı bu dönemde onlar teknolojiden yararlanarak disc jokeyliğe yönelen ünlü çocuklar. Doğukan Manço, İdo Tatlıses, Mithatcan Özer, Ozan Doğulu onlardan sadece birkaçı… O nlar ünlü isimlerin çocukları... Doğdukları andan itibaren hepsi müziğin içinde yetişti. Kimi annesinin sözüne ilham verdi kimi babasının şarkılarına hayat… Başka mesleklere yönelseler bile müzikten hiç kopmadılar. Annelerinin, babalarının izinden gitmediler ancak onların şarkılarına hayat vermek için teknolojiyi şarkılarla buluşturdular. Artık kaset ve CD’lerin tarihe karıştığı bu dönemde onlar teknolojiden yararlanarak disc jokeyliğe (DJ) yönelen ünlü çocuklar. İşte müzik dünyasının DJ ünlüleri. 32 EYLÜL 2016 /ÜNLÜLERLE İLETİŞİM HANDE YENER ÇAĞIN KULAÇOĞLU ANNESİNİN MEKÂNINDA ÇALIYOR Pop müzik sanatçısı Hande Yener’in oğlu Çağın Kulaçoğlu disc jokeyliği meslek haline getirenlerden… Annesinin çoğu konserinde boy gösteren Çağın, son olarak Hande Yener’in Bodrum’da açtığı Sebastian Beach’te çalıyor. Yazın beachlerde DJ’liği sürdüren Kulaçoğlu kışları ise İstanbul’daki ünlü mekânların DJ’liğini üstleniyor. EYLÜL 2016 33 /ÜNLÜLERLE İLETİŞİM BARIŞ MANÇO DOĞUKAN MANÇO BABA YADİGÂRI ŞARKILARI TEKNOLOJİYLE BİRLEŞTİRDİ Müziğin efsane isimlerinden Barış Manço iki çocuğu Doğukan ve Batıkan Mançu’yu müziğin içinde yetiştirdi. Babalarının birçok klibinde rol olan çocuklar, Barış Mançu’nun hayatını kaybetmesiyle onun müzik serüvenini farklı bir yere taşıdı. Babasının şarkılarını yeni nesille buluşturan büyük oğul Doğukan Manço teknolojiyi babasının şarkılarıyla birleştirerek şarkılara yeni bir anlam yükledi. Çocukluk yıllarında kasetçalarlarla remix yapmaya çalışan Doğukan Manço, 12 yıl süren radyoculuk yıllarının sonlarına doğru 'Barış Manço' adına düzenlediği bir anma etkinliğiyle 2009 yılında DJ’lik yapmaya başladı. Manço’nun, 'Binlik Demlik' adlı bir single'ı da var. 34 EYLÜL 2016 /ÜNLÜLERLE İLETİŞİM YURDAER DOĞULU OZAN DOĞULU ÇOK SAYIDA ALBÜMÜ VAR Ozan Doğulu şarkıcı Kenan Doğulu’nun ağabeyi ve besteci merhum Yurdaer Doğulu’nun oğlu. Ozan Doğulu piyanoyla çocukken tanıştı ve Zeki Müren dâhil olmak üzere birçok sanatçının arkasında çaldı. Gününün birçok vaktini piyano çalmaya adadı ve konservatuvarı birincilikle bitirdi. DJ’liği uzun yıllardır sürdüren isimlerden biri kendisi. Uzun bir süre Sezen Aksu’nun orkestra şefliğini yaptı, şimdi ise yoğun tempo dolayısıyla kendisini daha çok kardeşinin albüm ve konser çalışmalarına verdi. Ayrıca kendi müzik projesi olan "Ozan Doğulu Live Project"i DJ performanslarıyla çeşitli mekânlarda ve etkinliklerde yürütmekte. DJ performansıyla çaldığı şarkıları albümlerinde buluşturan Ozan Doğulu’nun çok sayıda albüm çalışması var. EYLÜL 2016 35 /ÜNLÜLERLE İLETİŞİM İBRAHİM TATLISES İDO TATLISES HOBİ OLARAK BAŞLADI MESLEK HALİNE GETİRDİ Türkiye’nin en önemli seslerinden biri olan İbrahim Tatlıses’in beş çocuğu var. Şimdiye kadar çoğu müzikle ilgilenmeyi düşünmemiş. Ancak İbrahim Tatlıses’in sinema sanatçısı Derya Tuna’dan olan oğlu İdo Tatlıses müzik dünyasının yeni isimlerinden. Müzik eğitimi için gittiği Amerika’da, hobi olarak DJ’lik yapan İbrahim Tatlıses’in oğlu İdo, İstanbul’a dönünce Masquerade isimli mekânda DJ’lik yaptı. Babasının şarkıları üzerinde cover yapmayı planlayan İdo, işin prodüktörlük kısmında da yer almak istiyor. O da diğer ünlü çocuklar gibi birçok mekânda DJ’lik yapıyor. 36 EYLÜL 2016 /ÜNLÜLERLE İLETİŞİM SEZEN AKSU MİTHAT CAN ÖZER ANNEDEN YETENEKLİ Beste fabrikatörü Sezen Aksu’nun oğlu olup da annesinin yeteneklerinden nasip almamak mümkün değil. 10 yaşında gitar ve bas gitar çalmaya başlayan Sezen Aksu’nun oğlu Mithat Can Özer de profesyonel olarak DJ’lik, aranjörlük, prodüktör ve besteci olarak müzik piyasasında bulunan ünlü çocuklardan. Ses Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra Londra’ya yerleşen Mithat Can Özer, burada DJ’lerle birlikte çalıştı ve bir de plak yayınladı. Aralık 2011’de PİS'TON adlı grubunu kuran Mithatcan Özer bu tarihten itibaren PİS'TON için şarkı sözü ve beste çalışmalarını yürütmekte. İstanbul’un birçok ünlü mekânında da DJ’liğe devam etmekte. EYLÜL 2016 37 /ŞEHİR MEKTUPLARI DARBE GECESİ ANKARA Ankara, İstiklal Harbi yılları hariç, bütün sakinleriyle hiçbir geceyi bu denli uyanık, bu denli müteyakkız ve bu denli eylemli geçirmemiştir. YAZI MEHMET SAİM DEĞİRMENCİ 38 EYLÜL 2016 /ŞEHİR MEKTUPLARI A nkara 15 Temmuz gibi bir darbe gecesini daha önce hiç yaşamamıştır, inşallah bundan sonra da yaşamayacaktır. Türk Milletinin gördüğü o kâbusu en fazla Ankara yaşamıştır; hatta iliklerine kadar yaşamıştır. Savaş uçaklarının alçak uçuşları, bomba etkisi yapan ses patlamaları, eş zamanlı olarak Yenimahalle’den gelen aralıksız silah sesleri, Gölbaşı Özel Harekat’ın, TÜRKSAT’ın bombalanması, Ankara Emniyet’in gözümüzün önünde, burnumuzun dibinde bir yandan helikopterlerle taranması, bir yandan zırhlılarla ateş altına alınması, yetmedi F-16’nın füze atması, Genel Kurmay önünde adeta peş peşe yıldırım düşer gibi, kırmızı ışıklı mermilerin vatandaşları taraması, Türkiye işgal edilmiş de, gavur başkenti vuruyor fotoğrafından başka bir şey değildir. Bu gâvurlar 2200 yıllık Türk ordusu içerisine sızan ihanet çetelerinden başkası değildir ve şeytana, af buyurun gavura bunu biz bile yapmazdık denilen gavurluğu yapmışlardır. Bu işin bir darbe teşebbüsü olduğunun anlaşılmasının akabinde, henüz Yıldırım ve Erdoğan açıklama yapmamışken Ankara halkından sokağa çıkanlar, bayraklarını alıp Kızılay’a akanlar, taksisini, arabasını tankın önüne kıranlar bunlar darbe savar ve vatansever öncülerimiz olarak ve elbette isimsiz halk kahramanlarıdır. Bu kahramanların meslek, meşrep, sosyal statü ortalaması kuşkunuz olmasın Ankara’nın ortalaması olmuştur. Başvekil ve Reis açıklama yaptıktan sonra insanlar akın akın adeta bir darbe önleme planlaması önceden yapılmış gibi, Kızılay’a, Genel Kurmay’ın önüne, havaalanına, işgalcilerin korsan bildiri okuttuğu TRT’ye, Ankara Emniyet’e, Beştepe Külliye’ye, Çankaya köşküne etten duvar örmüşler, etkisiz hale getirdikleri darbecileri polise teslim etmişler, tanklara asil sahipleri bizi diyerek el koymuşlardır. 60, 71, 80 darbelerini gören, 28 Şubat ve 27 Nisan gerginliğini yaşayan Ankara, sanki bütün bu darbelerde ya- şadığı tecrübeyi konuşturmuş, içinde uhde kalan darbe direnişini 15 Temmuz gecesi göstermiş, dünyayı hayran bırakmıştır. Orta mektep çocuğuyla ateş altında Ya Allah Bismillah Allahüekber çekeni mi dersiniz, yetmişlik dedeleri altmışlık teyzeleri mi dersiniz, bunun bir ihanet olduğu gerçeğini kalbinde duyan her yaştan, her baştan alanlara çıkan yüzbinlerce insanımızı mı dersiniz, balkonlardan, evlerinin önünden dua eden, levye atan, hatun benim makineyi çıkar deyip durumun ağırlaşması halinde hangi darbeciyi indireceğinin hesabını yapan bıçkın ve ağır başlı tipleri mi dersiniz, özetle bu insanları Ankara asla unutmayacaktır. Ankara, İstiklal Harbi yılları hariç, bütün sakinleriyle hiçbir geceyi bu denli uyanık, bu denli müteyakkız ve bu denli eylemli geçirmemiştir. Yaralananların, şehit olanların, kurşun sıyırtıp geçenlerin Milletimizin ve Ankara’nın indinde ayrı ve özel bir yeri vardır, bundan sonra da ilelebet olacaktır. Darbecilerin sivil uzantılarının ise, evde Cevşen okuyup, önceden kendilerine gönderilen darbe dualarını mırıldanmalarını Ankara, milletimiz ve Allah asla affetmeyecektir. Ankara düşerse Türkiye düşer çünkü… Ankaralılar o gece Ankara’nın düşmesine müsaade etmemişlerdir. Tarih de buna şahit olmuştur. Kedileriyle, ses salvosundan kulakları patlayan güvercinleriyle, çınarlarıyla, dilencileriyle, evsizleriyle, sarhoşlarıyla birlikte… Ankara bir daha Ankara olmuştur. EYLÜL 2016 39 /İŞ DÜNYASI İŞLERİNİZİ TABLET KONFORUYLA YAPIN Dokunmatik ekranlar, telefonlardan sonra tablet biçiminde de hayatımızı sarıyor. Büyük ekranlı ve güçlü özelliklere sahip tabletler, birer klavye ile bilgisayar kadar verimli hâle gelebiliyorlar. 40 EYLÜL 2016 /İŞ DÜNYASI Gündelik işleri yapmak için bir bilgisayar satın almanıza gerek yok. Daha hafif, ince, ergonomik tabletler, dizüstü bilgisayarlardan daha uzun süre şarj etmeye gerek kalmadan çalışabilmeleriyle de işinizi görebilirler. Üstelik ince klavyeleriyle zaten uzun olan pil ömürleri daha da artarken, yazı yazmak da kolaylaşıyor. Bazı modellerdeki hassas kalemler, notlarınızı el yazısıyla almayı, çizim yapmayı da sağlıyor. EYLÜL 2016 41 /İŞ DÜNYASI Tabletler kullanılabilirlik açısından dizüstülerden önde Başka hangi konularda mı üstünler? Dizüstü bilgisayarların ekranları belli bir açıya kadar yatırılabilir, bu da kullanım kolaylığı sağlar ama ikisi bir arada tabletlerde, bu değer sınırları zorlayacak seviyededir. Böylece hangi durumda olursanız olun, tableti kullanabilirsiniz. Üstelik bunu sağlamak için kılıfları da birkaç pozisyona sabitlenebiliyorlar. Seçiminizi yapmadan önce kutudan çıkanlara ve klavye, stant gibi cihazların satış fiyatlarına bakın. Daha uygun fiyatla tablet alıyorum derken, dizüstünden fazla para ödemeyin. Ayrıca cihazın kılıf ve duruşuna dikkat edin. Standart pozisyonda rahat kullanamıyorsanız, başka bir cihazı değerlendirmeye 42 EYLÜL 2016 başlamanız, sağlığınızdan olmanızdan iyidir. Klavye ve kılıf tamamsa, bağlantıları atlamayın! Bağlantı seçeneklerine de dikkat etmekte fayda var. TV için HDMI, diğer cihazlar için USB olması hayatınızı kolaylaştırır. USB-C tipi bir yuva varsa, yeni nesil cihazlara da bağlanabilirsiniz. Piyasada üç farklı işletim sistemi kullanan tablet bulabilirsiniz. Bunların başında masaüstündeki deneyimi tablete taşıyan Windows geliyor. Windows 10’un tanıtılması sonrasında, mobil ve masaüstü cihazlardaki deneyim birbirinden neredeyse farksız oldu. Dolayısıyla iş için Windows’lu cihazlar uyumlu mu diye düşünmeye gerek kalmadı. İşletim sistemleri üçlendi: iOS, Android, Windows Apple’ın iOS, Google’ın ise Android işletim sistemleri ise tabletlerin dizi izlemek, web gezintisi yapmak ve oyun oynamak dışında işlerde kullanılması için kendilerini durmaksızın geliştiriyor. Üstelik tek amaçları bu değil. Bu cihazlar, dizüstülerin tamamen yerini almaya çalışıyorlar. Düşünürseniz, Windows bazlı Office ve Outlook yerine Google Apps ve Gmail oldukça yaygın tercih ediliyor. Günlük işlerin çoğu web tarayıcı üzerinden yapılabiliyor. Dokümanlar Google Docs üzerinde tutulabiliyor. Bu işlemler Android ve iPad üzerinde rahatça yapılabiliyor. Her iki platformun da kendine has uygulamaları var ve bunlarla günlük işleri tamamlamak mümkün. /İŞ DÜNYASI Apple iPad Pro Sahip olduğu 12,9 inçlik dev ekranı, klavyeli kılıfı ve Apple Pencil kalemiyle, sadece iş dünyası için değil, tüm teknoloji severler için kullanışlı bir cihaz ortaya çıkmış. iPad Pro, 2.048x2.732 piksel çözünürlüğü kadar, renk doğruluğu ve parlaklılığıyla da, fotoğraf ve video işleriyle uğraşanları memnun edecek. Sadece 6,9 mm inceliğindeki cihaz, 4 GB belleği ile çoklu uygulama çalıştırma konusunda sıkıntı yaşamıyor. 8 MP iSight kamerası Full HD video kayıt edebiliyor, önde ise FaceTime yapabileceğiniz 5 MP’lik kamera mevcut. Apple Pencil’in hassasiyeti not almayı, cihazı yönetmeyi sağlamasının yanında, harika bir çizim aparatı olmasını sağlıyor. 10 saati aşan pil ömrü ise, onu tüm gün çalışmak için uygun hâle getiriyor. Microsoft Surface Pro 4 İlk nesil Surface tabletleri ile gelecek potansiyelini görebilmemizi sağlayan Microsoft, işleri yoluna sokana kadar iki nesil daha cihaz çıkardı. Surface Pro 3, şirketin ‘dizüstünün yerini alabilecek tablet’ hırsını göz önüne sererken, Pro 4 ise ufak tefek değişikliklerle konsepti güçlendiriyor. Pro 3’teki başarılı özellikler aynen korunmuş; 12,3 inç büyüklüğündeki ekranın en boy oranı yine 4:3, büyük, konforlu ve arka aydınlatmalı klavye, hassas kalem ve her şekli alabilen stant, Pro 4’ün de, şayet başarılı olması hâlinde, önemli rol oynayacak. Cihaz, fiziksel olarak da öncülünden pek farklı değil, magnezyum alaşımlı sağlam yapılı ve kenarlarda USB 3 yuvası ile miniDisplay port bulunuyor. Standın altında gizli bir microSD yuvası kapasitenin artırılmasını sağlıyor. Ancak Surface Pen için bir yuva, SIM kart ve USB Type-C yuvalarının eksikliği göze çarpıyor. Ekran çözünürlüğü 2.736x1.824’e çıkarken, parlaklık, kontrast ve renk doğruluğu da artmış. Intel’in Skylake platformundaki Core i5 işlemci son derece güçlü, en az 128 GB’lık SSD ise depolama alanında onu güçlü yapıyor. 8 saate varan pil ömrüyle, şarjını her zaman yanınızda taşımanız da gerekmiyor. Huawei MateBook Kişisel teknoloji alanında giderek adını daha çok duymaya başladığımız Huawei, aslında kurumsal ağ ve telekomünikasyon ürünleriyle öne çıkan bir üretici. Ancak son yıllarda özellikle akıllı telefonlarda kendine bir ad yapmayı başardı. Bunun bir uzantısı olarak tabletleri de görüyoruz. MateBook modeli, stant olarak kullanılabilen bir klavye ve not alma ve çizim amaçlı bir kalemle geliyor. 640 gram ağırlığındaki cihaz kolayca taşınabiliyor ve 6,9 mm kalınlık ile çantada çok yer kapamıyor. 12 inçlik IPS paneli 2.160x1.440 piksel çözünürlük sunarken, parlak ve yüksek kontrasta sahip. Ses ayarları cihazın sağında yer alırken, parmak izi okuyucu yukarı ve aşağı düğmelerinin arasına konumlandırılmış. Güç düğmesi üst sağda yer alırken, stereo hoparlörler de üst kısma, her iki yana gelecek şekilde yerleştirilmiş. Windows 1 kullanan cihaz Intel Core M5-6Y54 işlemci, 4 GB bellek ve 128 GB SSD ile bir dizüstüden farksız. Bağlantılar için de USB-C yuvasına sahip olan Huawei MateBook’a ek bir beşik satın alarak USB, HDMI ve Ethernet yuvalarına sahip olabilirsiniz. Cihazın 4 saati ancak aşan pil ömrü ise, muhtemelen güçlü teknik özellikleri sebebiyle biraz düşük kalıyor. EYLÜL 2016 43 /GÜVENLİK FİDYE YAZILIMLARI KİŞİSEL SAĞLIK VERİLERİNİ TEHDİT EDİYOR Giderek çoğalan fidye yazılımlarının yeni hedefi hastaneler. Kişisel verilerin korunmasının büyük önem taşıdığı sağlık sektörüne yönelik bu siber saldırılardan korunmak için alınması gereken önlemler neler? K ullanıcının sistemine normal erişimini ve diskinde depolanan verilere ulaşmasını engelleyen ve bu dosyalara tekrar erişebilmek için gerekli şifreyi sağlamak için kullanıcıdan ödeme talebinde bulunan fidye yazılımının (Ransomware) yeni hedefinde sağlık verileri var. Olası güvenlik açıklarının hastanelere ve sağlık kuruluşlarına maliyeti çok ağır olabiliyor. Kurumun büyüklüğüne, fidye yazılımın etkilediği veriye ve yedeklemenin olup olmadığına bağlı olarak, bir fidye yazılım olayının maliyeti yüzbinlerce doları bulabiliyor. Fidye yazılım korsanları sağlık kayıtlarınız için geliyor Intel Security’nin beş yıllık Tehdit Öngörü Raporu’na göre, fidye yazılımları, büyük kayıplara neden olabilen ve hızla büyüyen bir alan. 2016 yılının ilk çeyreğindeki veriler, bu analizi doğrular nitelikte. Dünya genelinde çok sayıda sağlık kuruluşu fidye yazılımları tarafından tehdit edildi ve edilmeye devam ediyor. Fidye yazılım korsanlarının hastaneler ve sağlık kurumlarını hedef almasının en temel nedeni ise birçoğunun veri yedeklemesi yapmaması ve veritabanlarının bulunmaması. Bazı 44 AGUSTOS 2016 hastaneler rastgele seçilirken; pek çok hastanenin hedefli saldırıya maruz kaldığı gözlemleniyor. Bu saldırıların maliyeti sadece fidyeyi ödemekle sınırlı kalmıyor. Yasal maliyetler ve para cezaları, artan denetim maliyetleri, kaybolan ya da çalınan kayıtlar, iç ve dış iletişim maliyetleri, itibar kaybı sorun alanları arasında yer alıyor. Dahası, hem saldırı süreci boyunca, hem de sonrasında birçok aksama yaşanabiliyor: Ameliyatlar iptal edilebiliyor ya da gecikebiliyor, laboratuvar sonuçları daha geç alınabiliyor ve hastalar başka hastanelere nakledilmek zorunda kalabiliyor. Hastalarınızın bilgilerini fidye yazılım saldırılarından korumak için neler yapabilirsiniz? Kötü amaçlı yazılımlara karşı cihazlarınızı koruyun: Düzenli olarak güncellenen ve fidye yazılımlarını tanıyan güvenlik ürünleri kullanabilirsiniz. Güvenli iletişim ağları kurun: Ağ filtreleri, güvenlik duvarları, uygulama ağ geçitleri kurarak, fidye yazılım saldırılarının cihazlarınıza erişimini ve fidye yazılım kumanda ve iletişim sunucularına giden istekleri engelleyebilirsiniz. Yazılımları güncel tutun: Basit bir yöntem olsa da kullandığınız yazılımları güncel tutmak, karşılaştığınız güvenlik tehditlerini azaltmanıza yardımcı oluyor. Eski işletim sistemine sahip medikal cihazları çevrimiçi hale getirmeyin: Bu cihazların kullanımını, hastanenin belirli ve ayrılmış bir alanında erişim kuralları doğrultusunda düzenleyebilirsiniz. Kum havuzu (sandboxing) kullanın: Şüpheli yazılım, kötü niyetli aktivite ve risk taşıyan dosyaları tespit edip engellemek için güvenli bir alan sunan kum havuzu teknolojisini kullanabilirsiniz. Verilerinizi yedekleyin: Verileri yedeklemek, gerekli bir durumda dosyalarınızı ve sisteminizi yeniden yapılandırmanız için önem taşıyor. Kullanıcıları eğitin: Kullanıcıları yanlışlıkla açılan zararlı dosyalar, zayıf güvenlik savunmaları, kötü niyetli sitelerden uzak durmak konusunda eğitmek, siber saldırıların önlenmesinde önemli rol oynuyor. Güvenlik problemlerinin büyük kısmının eğitimli kullanıcılar tarafından önlenebileceğini unutmayın. Fidye yazılım saldırılarının önüne geçmek için gerektiğinde kullanıcı erişimini kısıtlayabilir ya da engelleyebilirsiniz. /GÜVENLİK Saldırılar sonrasında ameliyatlar iptal edilebiliyor ya da gecikebiliyor, laboratuvar sonuçları daha geç alınabiliyor ve hastalar başka hastanelere nakledilmek zorunda kalabiliyor. AGUSTOS 2016 45 /YAŞAM TEKNOLOJİ KONUSUNDA BABALAR ‘LIGHT‘, ANNELER ‘TAŞFIRIN‘ Günümüzün babaları, teknoloji ve teknolojik cihazlar konusunda annelere göre çocuklarına daha hoşgörülü. İngiltere, Almanya, ABD ve Rusya’daki babaların en büyük endişesi ise sosyal medya ağları... T üm dünyada genel olarak anneler daha yumuşak ve hoşgörülü, babalar ise otoriter olarak değerlendirilir. Peki, bu tablo dijital alanda da geçerli mi? Global antivirüs yazılım kuruluşu ESET’in son araştırmasına göre dünya tersine dönmüş durumda. Günümüzün babaları, teknoloji ve teknolojik cihazlar konusunda annelere göre çocuklarına daha hoşgörülü. İngiltere, Almanya, ABD ve Rusya’daki babaların davranışlarını karşılaştıran ESET araştırmasına göre dört ülkenin de babalarının en büyük endişesi sosyal medya ağları... 46 EYLÜL 2016 İşte araştırmadan çıkan ilginç sonuçlar... Sosyal medya profilini en geç Alman çocukları oluşturuyor Alman çocuklar kendi profillerine sahip olabilmek için babalarının iznini 10,5 yaşına kadar beklemek zorunda. Amerikan ve İngiliz çocuklar ise 6 ay daha şanslı. Rus babaları ise zaman zaman 9 yaşından önce de bu işleme izin verebiliyor. Cep telefonuna ilk defa sahip olmak için en uygun yaş kaç? Alman, Amerikan ve İngiliz babalar 9,5 yaşı uygun bir baraj olarak lanse ediyor. Rus babalar ise daha az sınırlayıcı olarak çocuklarına bundan 2 sene önce telefon alıyor. İnternette sörfe gözetim altında izin veriyorlar İnternet, çok fazla ilgi çekici teklif ve imkana sahip. Ancak herhangi bir gözetim olmadan internette sörf yapılması, çocukların uygunsuz içeriklere maruz kalmasına veya online avcılara denk gelmesine neden olabilir. Ebeveynler bu riskle başa çıkmak için ülkelerin hepsi en az 9 yaşına kadar, Ruslar ise en az 8.5 yaşına kadar, gözlerini çocuklarının üstünde tutuyorlar. /YAŞAM Babalar daha yumuşak yüzlü davranıyorlar ‘Sonuç olarak hangi ebeveyn daha katı?’ sorusu sorulduğunda, babaların genel olarak daha yumuşak yüzlü davrandığı bilgisini paylaşmak mümkün. Özellikle Amerika için bu durum oldukça geçerli. İnternet sörfü, sosyal ağlardaki hesaplar ya da ilk telefona sahip olma konularına baktığımızda, babalar bu aktivitelerin yapılması için annelere göre 1 yıl daha erken izin veriyorlar. ESET anketi, İngiltere’deki ‘hoşgörülü baba, sert anne‘ trendini de inceledi. Babalar, çocuklara 10 yaşından sonra sosyal hesaplar için izin verirken, anneler ortalama 11 ay sonra buna müsaade ediyor. Bunun dışında, gözetim olmadan online sörf yapma ve ilk telefonu alma yaşı kararlarında; anneler ve babalar arasında 1,5 yıllık bir ara görünüyor. Sadece Rus babaları, anneleri kadar katı kurallı Rus çiftler arasında çok küçük bir fark gözükmekle birlikte bütün dijital aktiviteler için fikir birliği sağlandığı söylenebilir. ANKETE 1000 AİLE KATILDI Bu internet anketi Ocak 2016 ayında yapılmış olup; Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Rusya ve Almanya’da yaşayan online popülasyona ait bireyler içinden seçilen 1000 adet demografik temsilci örneklemine dayanarak hazırlanmıştır. ABD, İngiltere ve Almanya dataları Google Müşteri Anketi’nden; Rusya dataları ise Merku tarafından sağlanmıştır. EYLÜL 2016 47 /İNOVASYON İNSAN DEĞİL ARAÇ ODAKLI TEKNOLOJİLERİN DÖNEMİ İnsan gücü ve yönetimi olmadan yapılmayacağı düşünülen her şey, bir süre sonra özel olarak tasarlanan araçların yönetiminde olacak. YAZI SELİN AKGÜN Artık yakın gelecekte insanların yapmak zorunda olduğu her şeyi araçlar yapacak. Golf arabalarını kullanan kişilerin yerini alan jetpack’ler, tenis oynarken rakibinizin yerine geçen özel antrenman araçları, sürücüsüz otobüs ve kamyonlar bu trendin ne kadar hızlı bir şekilde hayata adapte edildiğinin en önemli kanıtı… 48 EYLÜL 2016 /İNOVASYON GOLF ARABALARININ YERİNİ JETPACK’LER Mİ ALACAK? ABD’li golfçü Bubba Watson ve sponsor yürüterek bir jetpack üretmeyi başardı. firması Oakley önemli bir iş birliğine girerek BW-Air adıyla anılan ürün, 3 bin feet yükgolf sporuyla uğraşanların ilgisini çekecek sekliğe kadar tırmanabiliyor. Mazotla çalıbir jetpack modeli tanıttı. Başarılı golfçü ve şan jetpack, yüksek performanslı sponsoru, havacılık alanında faaliyet gösmotorlara sahip. Havada tam 74 kilometre teren bir şirket ile ortaklaşma bir çalışma hıza kadar çıkabilen BW-Air, golf odaklı geliştirildiği için arkasında golf malzemelerinin taşınabileceği özel bir hazneye sahip. Bu yeni ürün halen Federal Havacılık Dairesi’nden izinlerini tamamlamaya çalışıyor. Jetpack’in fiyatının ise 200 bin dolar civarında olması bekleniyor. DRONE-OVIC İLE TENİS AKTİVİTESİ Virgin Active, tenisçilere alternatif bir antrenman aracı sundu. Virgin Active tarafından ‘Drone-ovic’ olarak adlandırılan bu drone, havalanmasının ardından gövdesindeki makineden tenis topunu tenisçiye fırlatıyor. Böylece karşısında bir rakip olmasa da tenisçiler antrenmanlarını drone ile gerçekleştirebiliyor ve yeteneklerini geliştirebiliyor. Virgin grubu bünyesindeki spor kompleksi şirketi Virgin Active, bu inovatif hareketiyle ayrıca çok ciddi bir pazarlama başarısı da göstermiş oluyor. Yayınlanan video ile birlikte Virgin Active, tenis meraklılarını şirketin işlettiği 300’ü aşkın tenis kortuna yönlendiriyor. Virgin Active’in Drone-ovic’i şimdilik sadece tek bir tenis kulübünde, Northwood bünyesindeki tenis kortu kompleksinde üyeler tarafından denenebiliyor. EYLÜL 2016 49 /İNOVASYON PHILIPS’İN AKILLI SAATİ HEALTH WATCH Giyilebilir ürünler, sağlık dünyasına yeni boyutlar kazandırmaya devam ediyor ve elektronik devi Philips ise bu değişime yeni akıllı saati ve yazılım altyapısıyla ayak uydurmaya hazırlanıyor. Şirketin, sağlık dikeyine odaklanan Philips Healthcare adlı bir iştiraki de mevcut. Yeni tanıtılan akıllı sağlık ürünleri ve bununla bağlantılı ekosistem de işte bu birimin öncülüğünde geliştiriliyor. The Personal Health Programme yani ‘Kişisel Sağlık Programı’ adıyla tanıtılan yeni ekosistem; iki farklı tansiyon ölçer, ateş ölçer, akıllı saat ve baskül gibi farklı akıllı cihazlarla bilgi paylaşımı yapıyor. Bu cihazlardan elde edilen veriler de HealthSuite Health (iOS/Android) uygulaması ile takip edilebiliyor. Philips, Health Watch adlı akıllı saatini 250 dolardan fiyatlandırıyor ama saatin dokunmatik ekranı renksiz ve herhangi bir bildirim özelliği bulunmuyor. Philips’in saati bir spor (fitness) bilekliği değil. Daha ciddi sağlık verilerine odaklanıyor; kalp ritmi ve uyku düzeni gibi ölçümler de yapıyor. GÜNEŞ ENERJİSİ İLE HIZ DORUKLARINA ULAŞAN TEKNOLOJİ Yakın Doğu Üniversitesi Ar-Ge ekipleri 750 saatlik çalışmanın sonucunda tamamen güneş enerjisi ile çalışan ve 100’den fazla özel üretilmiş parçadan meydana gelen araç RA 27’yi geliştirdi. KKTC’de 20 Temmuz 2016’da gerçekleştirilen Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamalarının geçit 50 EYLÜL 2016 töreninde protokolü ve halkı selamlayan araç, iki yıl önce üretilen ve ilk yerli otomobil olarak tescil edilen AR 25’ten sonra ikinci yerli otomobil olma yolunda ilerliyor. 1800 Watt gücünde doğru akımlı iki motoru, 392 adet özel üretim güneş enerjisi paneli ve 416 adet pili olan araç dört tekerlek üzerinde hareket ediyor ve saatte 150 km hıza ulaşabiliyor. Araç, güneş ışığının hiç olmadığı zamanlarda bile 440 km yol yapabiliyor. RA 27, gerekli işlemlerin tamamlanmasından sonra plaka alarak KKTC’de üretilen ikinci yerli otomobil olma özelliğini kazanacak. /İNOVASYON ATASAY’DAN SMART JEWELRY VE SMART BUSINESS KATEGORİLERİ Alyans, küpe ve mücevherleriyle yaklaşık 75 yıldır müşterilerine farklı ürünler sunan Atasay’ın artık yeni bir çağrışımı var: Teknoloji. Atasay, ürün gamına yeni eklenen Smart Jewelry ve Smart Business kategorileriyle giyilebilir teknolojiler alanına adım attı. Atasay, ‘akıllı her şey’ trendini takip eden mücevherlerini aslında ilk kez geçtiğimiz mart ayında düzenlenen İstanbul Jewelry Show’da (İstanbul Uluslararası Mücevherat, Saat ve Malzemeleri Fuarı) tanıtmıştı. Atasay, Smart Jewelry serisiyle kadın müşterileri, Smart Business serisiyle erkekleri hedeflediğini söylüyor. Smart Jewelry, kişiye özel mesaj, video ve görsel barındıran kolye, bileklik ve yüzük tasarımlarından olu- şuyor. Smart Business koleksiyonu ise kişiye özel kartvizit bilgilerinin yer aldığı kol düğmesi ve yüzük tasarımıyla basılı kartvizitleri taşıma zorunluluğunu ortadan kaldırıyor. Smart Business ürünlerine tanımlanan kartvizit bilgileri, NFC teknolojili bir cihaza okutulduğunda bilgiler otomatik olarak karşı tarafın telefonuna kaydediliyor. DÜNYANIN İLK SÜRÜCÜSÜZ AKILLI OTOBÜSÜ Alman otomobil üreticisi Mercedes, akıllı şehirlerin bir parçası olmasını hedeflediği otomatik pilotlu sürücüsüz akıllı otobüs teknolojisi CityPilot’u geliştirdi. Aracın donanımında onlarca algılayıcı, GPS, radar, kamera sistemi ve lazer teknolojisi kullanılıyor. Navigasyon sayesinde takip edeceği rotayı ve duracağı durakları belirleyen akıllı otobüs, duraklara yaklaşırken hızını düşürüyor ve yolcuların inip binmesi için bekliyor. İlk test sürüşünü Amsterdam’daki Schiphol Havalimanı ile onun 20 kilometre uzağındaki Harleem kasabası arasında sorunsuzca gerçekleştiren otobüs, son derece yüksek çözünürlüklü kameraları sayesinde en küçük çukurları ve taşları bile tespit edebili- yor, trafik ışıklarını algılayarak duruyor veya tekrar harekete geçiyor. Tünellerden ve yayaların arasından geçerek gerçek trafik koşullarında test sürüşünü tamamlayan CityPilot, maksimum 70 km/s hızla ilerleyebiliyor. Sürücüsüz akıllı otobüsün hangi ülkelerde ve ne zaman hizmete sunulacağı ile ilgili henüz bir bilgi verilmiyor. EYLÜL 2016 51 /İNOVASYON ÇOCUKLAR KENDİ HOPARLÖRLERİNİ YARATACAK Dünyaca ünlü ses sitemleri ve hoparlör markası BOSE, yeni ve ilginç ürünüyle çocuk gelişimini ve çocukların bir şeyler inşa etme becerisini artırmayı amaçlıyor. BOSEbuild adını alan bu seri sayesinde, bir hoparlörlerin parçalarını ayrı ayrı paketleyen BOSE, çocukların kendi hoparlörlerini kendileri üretmesi üzerine kurulmuş bir ürünü piyasaya sunmaya hazırlanıyor. The Speaker Cube adı verilen ürün, BOSEbuild ürün ailesinin ilk üyesi olarak konumlandırılmış. Kısacası zamanla daha büyük ve daha karmaşık ürünler gelmesi de muhtemelen. Bu ilk basit ürün, çocukların kare ve ufak bir hoparlörü kurmalarını sağlıyor. Tüm parçalar bir araya geldiğinde çocuklar hem bir ürün hazırlamanın hazzını yaşıyor hem de Bluetooth özellikli bir hoparlöre sahip olmuş oluyor. BOSEbuild ailesinin ilk üyesi The Speaker Cube’un fiyatı ise 149 dolar. UÇAKLARIN TÜRBÜLANSA GİRMESİ ENGELLENECEK Uçakların karşılaştığı en büyük problemlerhava durumunu uçaklara daha hızlı bir şekilden birisi de türbülans. IBM Watson’ın bünde haber veriyor. Böylece pilotlar, mevcut yesine kattığı The Weather isimli şirket, sistemlere nazaran çok daha hızlı bir şekilde hava durumunu ölçüyor ve yapay zekâ karşılaşabilecekleri hava boşluklarından sayesinde yaptığı tahminlerle birlikte, anlık haberdar olma imkânına erişmiş olacak. IBM 52 EYLÜL 2016 Watson’ın içindeki The Weather çözümünün, kokpite yansıması ise elbette internet aracılığı ile olacak. İş birliğinin en büyük amacı ise hava boşlukları sebebiyle oluşan konforsuzluğu önlemek olacak. /İNOVASYON KAMYONLARA OTOMATİK PİLOT YETENEĞİ KAZANDIRACAK Otto adlı girişim, son dönemde sürücüsüz ulaşım araçları üzerine çalışan Google ve Tesla gibi rakiplerinden farklı bir yol izliyor. Pek çok teknoloji devi ve araç üreticileri, sürücüsüz kamyon ve tırlar üzerinde çalışırken, Otto mevcut araçları sürücüsüz hale getirecek özellikler hazırlıyor. Otto detaylı bir pazar araştırması da yapmış. Sürücüsüz kamyonet ve tırlar, ulaşımı ciddi oranda rahatlatabilir. Çünkü otomatik pilota sahip tırlar sayesinde, şoförlerin uyku gibi temel ihtiyaçları daha kolay karşılanıyor olacak. Tırlar ve kamyonetler, daha çok yollarda olacak ve bu da hem zamandan hem de paradan tasarruf anlamına geliyor. Kendine özel kurduğu bir tır filosu ile testle- SPORCULARIN BEYİN SARSINTISINI ANALİZ EDEN AKILLI BANT Beyin sarsıntısı konusunda araştırmalar sporcuların birbirleriyle temas ettiği sporyapan nörobilim uzmanı Dr. Alan Pearce ve larda başa alınan darbelerin şiddetini gerendüstriyel tasarımcı Braden Wilson, tekçek zamanlı izleyebilen ve bu darbelerin noloji devi Samsung bünyesinde bir araya etkisini takip edebilen akıllı bir bant. Üzeringelerek giyilebilir teknoloji dünyasına yepde darbenin etki düzeyini gösteren LED yeni bir ürün daha kazandırdı. BrainBand ışıklar olan bant, arka tarafında yer alan olarak öne çıkan bu ürün, beyin sarsıntısı algılayıcılar sayesinde sporcunun başına belirtilerinin tespit edilmesinin hayli zor aldığı darbenin şiddetini ve etkisini ölçüyor olduğu günümüz spor dünyasında özellikle ve ilgili bilgileri, uygulaması üzerinden ger- rini gerçekleştiren Otto, otomatik pilot için testlerini ABD’de halka açık otoyollarda gerçekleştiriyor. Otto’yu geliştiren ekibin içinde, geçmişte Google, Apple ve Tesla’da çalışan mühendisler yer alıyor. Bakalım Otto, otomatik pilot özelliği olmayan tırları, otomatik pilota geçirerek, bir başarı hikâyesi yaratabilecek mi? çek zamanlı olarak tıbbi görevlilerin, hakemlerin ve spor hocalarının akıllı telefonlarına yansıtıyor. Bandın üzerindeki LED ışıkları sarı olduğunda sporcunun düşük seviye bir uyarı aldığı, turuncu olduğunda orta seviye bir uyarı aldığı, kırmızı olduğunda ise yüksek seviye bir uyarı aldığı ve muayene için saha dışına alınması gerektiği anlaşılıyor. EYLÜL 2016 53 /OTOMOTİV FIAT 500 RIVA ARTIK TÜRKİYE’DE Fiat’ın ilk olarak 1957 yılında pazara sunduğu, yıllar içinde 4 milyon adedin üzerinde satışla efsaneleşen ikonik modeli Fiat 500’ün özel versiyonu Fiat 500 Riva, ağustos ayında Türkiye’de de satışa sunuldu. 54 EYLÜL 2016 /OTOMOTİV İ talyan denizciliğinin dünyaca ünlü ismi Riva Yatçılık ile işbirliği ile oluşturulan “500 Riva” kendine özgü tasarımı ile dikkat çekiyor. Riva Yatçılığın simgesi Aquariva Super isimli yatın benzersiz özelliklerini taşıyan “Gece Mavisi” özel gövde rengine sahip Fiat 500 Riva, ülkemizde cabrio karoser versiyonuyla müşterilerin beğenisine sunuldu. 1957 yılında üretimine başlanan, 2007 yılında yenilenerek global bir lansman ile yeniden tanıtılan, geçen yıl ise makyajlanarak bir kez daha beğeni ile karşılanan Fiat 500 bu defa “Riva”modeli ile otomobil severlerin karşısına çıktı. Denizden ilham alarak yollara çıkan Fiat 500’ün Riva isimli özel versiyonu ağustos ortasından itibaren ülkemizde de satışa sunuldu. Fiat 500 Riva, otomobil üreticisi Fiat ile, denizcilikte bir dünya markası olan Riva Yatçılık’ın, İtalyan şıklığını gözler önüne seren işbirliğini simgeliyor. Bu işbirliği ile Fiat 500 Riva, denizciliğin en önemli isimlerinden Riva’nın ikon yatı olarak adlandırılan Aquariva Süper’in sunduğu kendine özgü özellikleri yollara taşıyor. Mavi katlanabilir kumaş tavanı ve Riva’nın özel yatlarında kullandığı “Gece Mavisi” gövde rengine sahip olan Fiat 500 Riva, kabin içinde de Riva yatlarının özelliklerini taşımasıyla dikkat çekiyor. Riva tarafından üretilen çok özel yatlarda olduğu üzere, gösterge panelinde akça ağacı ile özel akaju ağacının kullanılmış olması dikkat çekiyor. Kabinde kullanılan ‘fildişi rengi’ deri koltuklar vesilesiyle yolculara tıpkı Aquariva Silver’da hissedilen konforun sunulması hedefleniyor. Kullanıcısına lüks yatlardaki güverte yaşamının sıcak ahşap renklerini sunan Fiat 500 Riva’nın kabin içinde kullandığı pek çok krom detay da ayrıca göze çarpıyor. Sürüş göstergeleri ve hız sayacı için hazırlanan TFT ekranı ile otomobilin ön paneli, tam dijital bir sürüş deneyimi sunmakla birlikte, dairesel bir gruplandırma ve yuvarlak düğmelerle tamamlanan klasik 500 gösterge düzenini de korumaya devam ediyor. Ön konsolda yer alan 7 inç dokunmatik ekranlı UConnect sisteminin standart olarak sunulduğu Riva’da HD kalitesinde görünüm sağlanıyor. Bluetooth ve ses tanıma özelliğinin de yer aldığı sistemde USB girişleri ile her türlü multimedya bağlantıları da gerçekleşiyor. EYLÜL 2016 55 /OTOMOTİV SUBARU’DAN 5.600 TL’YE VARAN TAKAS DESTEĞİ S ubaru, XV, Forester, Levorg ve Outback modellerini kapsayan yeni satış kampanyası ile müşterilerine 5.600 TL’ye varan takas indirimi ya da 50.000 TL’ye 24 ay %0.74’e varan kredi avantajları sunuluyor. Subaru 01-30 Eylül 2016 tarihleri arasında geçerli olacak yeni bir satış kampanyasını müşterilerine sunmaya başladı. Subaru XV, Forester, Levorg, Outback modellerinde geçerli olan kampanya kapsamında 5.600 TL’ye varan takas desteği veya çok cazip kredi koşulları sunuluyor. 0 km bir Subaru’ya sahip olmak isteyenler, takas desteği ya da cazip kredi koşullarından birini tercih edebilecekler. EN GÜVENİLİR MARKA ÖDÜLÜ J .D Power'ın bir başka önemli pazar olan İngiltere'de yaptığı aynı araştırmada da, sürücüler, üst üste ikinci kez Skoda'yı "en güvenilir marka" seçerken, Fabia ve Yeti'yi de kendi sınıflarında birincilikle ödüllendirdi. 2013-2015 yılları arasında trafiğe kaydolmuş araçların 56 EYLÜL 2016 sahipleriyle yürütülen, 13 bin kişinin katıldığı araştırmada Skoda, en az arıza çıkartan otomobillere sahip marka seçildi. İkinci seçilen markaya 13 puan fark atan Skoda, ayrıca geçen yıl aldığı puanların da üzerine çıkarak kendi rekorunu da kırmış oldu. Fabia ve Yeti, bu araştırmada sınıflarının birincisi olurken, Octavia da kendi sınıfında ikinciliği elde etti. İngiltere'deki araştırmada sürücülere, son 12 ayda karşılaştıkları problemler soruluyor. Bu kapsamlı araştırmada puanlama, 8 farklı kategoride toplam 177 problem üzerinden yapılıyor. /OTOMOTİV AUDI FIT DRIVER SİSTEMİ İLE SPA’YI OTOMOBİLE TAŞIYOR! A udi mühendisleri, sürüş boyunca sürücüsünü ve yolcuların sağlık durumunu tarayan, gerek gördüğünde masaj yapan, iç aydınlatmayı veya havalandırmayı ayarlayan otomobiller üretmek için kolları sıvadı. Audi, Audi Fit Driver ile otomobilleri küçük bir sağlık merkezine çevirerek, sürücü ve yolcuları otomobilden ilk bindiklerinden daha sağlıklı inmelerini amaçlıyor. Audi de geleceğin otomobillerinde, sürücülerin ve yolcuların otomobilde geçirdikleri zamanı daha sağlıklı geçirmeleri, fitness için kaybettikleri zamanı otomobilde telafi etmek amacıyla bir çalışma başlattı. LEXUS TÜRKİYE “SATIN ALMA GARANTİSİ” HİZMETİNİ BAŞLATIYOR Ç alışma ilkesini premium sınıf üzeri hizmet anlayışı ile sürdüren Lexus, bu anlayışını Türkiye’de de uyguluyor. Maslak’ta açılan showroomda çalışma saatleri dışında da randevuyla 7 gün/24 saat hizmet vererek, yoğun programa sahip kişilerin de vakitlerini verimli bir şekil- de kullanmalarına ve mesai saatleri dışında da hizmet almalarına imkan sağlıyor. Lexus showroomunu istediği zaman randevuyla ziyaret edebilen müşteriler, dilediklerinde test sürüşü de gerçekleştirebiliyorlar. Markanın diğer hizmetlerinden biri de, her müşterinin özel bir danışmanının olması. Müşteriler otomobil ile ilgili her türlü ihtiyacında bireysel danışmanlarına rahatlıkla ulaşabiliyorlar. İhtiyaç olması halinde müşterilerinin olduğu yere helikopter ile teknisyen de gönderebilen Lexus, aynı zamanda müşterilerine özel TIR’lar ile araç transferi hizmeti de sağlıyor. EYLÜL 2016 57 /SEKTÖRDEN TURKCELL GÖRME ENGELLİLERİN HAYALLERİNE ORTAK OLMAYA DEVAM EDİYOR Turkcell, YGA ile birlikte hayata geçirdiği “Hayal Ortağım”a eklenen “Yol Arkadaşım AVM” özelliğiyle tüm Türkiye’deki görme engellilerin sosyal hayata daha aktif ve bağımsız katılmalarına destek olacak. 58 EYLÜL 2016 /SEKTÖRDEN T urkcell’in YGA işbirliğiyle hayata geçirdiği, görme engellilerin sosyal hayata daha aktif ve bağımsız katılmalarını amaçlayan “Hayal Ortağım” uygulaması içerisinde bulunan “Yol Arkadaşım AVM” özelliği Anadolu’da yaşayan görme engellilerin kullanımına açıldı. Bu özellik sayesinde İstanbul’dan sonra Gaziantep, Mersin, Antalya, Konya ve İzmir’de 12 AVM’de görme engelliler, önünden geçtikleri yerde hangi mağazaların olduğu bilgisini alabiliyor ve gitmek istedikleri mağaza, asansör, danışma gibi noktalar için yönlendirmelere ulaşabiliyor. “Hayal Ortağım” 6 ilde 12 AVM’ye ulaştı “Hayal Ortağım” uygulaması içerisinde bulunan “Yol Arkadaşım AVM” özelliği, İstanbul’da İstinyePark, Akasya, Akbatı, Akmerkez ve Kanyon, Gaziantep’te Forum Gaziantep, Primemall ve Sanko Park, Mersin’de Forum Mersin, Antalya’da Antalya Migros, Konya’da M1 Konya ve İzmir’de Point Bornova AVM’lerinde görme engellilerin kullanımına açıldı. 2017 yılı içerisinde Türkiye çapında 40 AVM’de kullanılması hedeflenen uygulama sayesinde görme engellilerin toplu yaşam alanlarında herkes gibi özgürce zaman geçirebilmeleri amaçlanıyor. Bu hizmetten faydalanmak için görme engellilerin App Store veya Google Play’den Hayal Ortağım uygulamasını indirip üye olmaları yeterli. Uygulama tüm operatör kullanıcılarına açık olmakla birlikte Turkcell müşterilerine data kullanımı tamamen ücretsiz olarak sunuluyor. “Yol Arkadaşım” nasıl işliyor? Yol Arkadaşım, Poi (Places of Interest) tarafından geliştirilen blueto- oth beacon ve kapalı alan navigasyon teknolojisi sayesinde çalışıyor. Bu sayede görme engelli kullanıcılar, akıllı telefonlarından bluetooth özelliğini açtıktan sonra “Hayal Ortağım” uygulaması içerisindeki Yol Arkadaşım kategorisinden bulunduğu AVM’nin menüsüne giriyor ve istedikleri yere sesli komutlarla varabiliyorlar. Turkcell Hayal Ortağım kullanıcıları, bu uygulama içerisinde tüketilen data için ücretlendirilmiyorlar. Bu uygulama sayesinde görme engelliler 6 ilde 12 AVM’de alışverişlerini kimseden yardım almak zorunda kalmadan yapabilecek. TURKCELL HAYAL ORTAĞIM HAKKINDA Turkcell Hayal Ortağım servisi tüm operatör kullanıcılarına açık olmakla beraber Turkcell müşterilerine tamamen ücretsiz. Akıllı telefon dışı cihazlarda sesli yanıt sistemi üzerinden erişilen servis, Android ve iOS kullanıcılarına uygulama olarak da sunuluyor. Bu servise üye olmak için kullanıcıların; önce www. hayalortagim.com sitesinden veya Hayal Ortağım uygulaması üzerinden servise üye olmaları gerekiyor. Üyelik işlemini tamamlayan ve engelli raporunu sisteme yükleyen aboneler, 24 saat içinde 8020’yi arayarak veya Turkcell Hayal Ortağım mobil uygulaması üzerinden servisi kullanmaya başlayabiliyor. EYLÜL 2016 59 /SEKTÖRDEN NESNELER KONUŞUYOR ŞİRKETLER BÜYÜYOR “Vodafone IoT Barometer” araştırmasına katılan şirketlerin dörtte üçü, IoT’yi insanların iş ve özel yaşamlarını değiştirecek yeni bir sanayi devrimi olarak nitelendirdi. 60 EYLÜL 2016 /SEKTÖRDEN V odafone Grubu, Nesnelerin İnterneti (IoT) alanında yapılan global yenilik ve yatırımların incelendiği geleneksel “IoT Barometer Report” araştırmasının dördüncüsünü yayımladı. Circle Research tarafından nisan ve mayıs aylarında 1.100’e yakın şirketle yapılan araştırmaya dâhil edilen ülkeler arasında Türkiye de yer aldı. Araştırmaya katılan diğer ülkeler Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Almanya, Hindistan, İrlanda, İtalya, Japonya, Hollanda, Güney Afrika, Güney Kore, İspanya, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri olarak sıralandı. “Vodafone IoT Barometer” araştırmasına katılan şirketlerin dörtte üçü, IoT’yi insanların iş ve özel yaşamlarını değiştirecek yeni bir sanayi devrimi olarak nitelendirdi. Araştırmaya katılan şirketlerin %76’sı, IoT teknolojilerinden yararlanmanın kurumlarının gelecekteki başarısı açısından kritik önem taşıdığına inandığını belirtirken, söz konusu şirketlerin neredeyse yarısı, önümüzdeki 2 yılda milyonlarca cihaz ve sürece bağlantılı şebeke zekâsını dahil etmeyi planladıklarını ifade etti. Raporda, 2016 yılının IoT teknolojilerinin temel iş süreçlerinin bir parçası haline geldiği yıl olacağı sonucuna varıldı. Nesnelerin İnterneti, beraberinde Gigabit Toplumu’nu getirecek Nesnelerin İnterneti’nin iş dünyası için önemli fırsatları beraberinde getireceğine işaret eden Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, şunları söyledi: “Nesne- lerin İnterneti’nin gelişimiyle birlikte her sektörde geleneksel iş yapış şekil ve süreçleri kökten değişecek. Nesnelerin İnterneti, çok yakın bir gelecekte, hem bireyler, hem şirketler, hem de nesnelerin saniyede 1 Gigabit'lik yaygın genişbant bağlantı hızından faydalanabileceği ‘Gigabit Toplumu’nun da temelini oluşturacak. Gigabit Toplumu’na dönüşümün, adil ve sürdürülebilir eğitim, çalışma ve yaşam için büyük bir fırsat olduğuna inanıyoruz. Diğer yandan, Nesnelerin İnterneti tüm dünyada 10 yılda 19 trilyon dolarlık bir ekonomiye hayat verecek. Bağlantı ekonomisi, bu sürede dünyanın Gayri Safi Milli Hasılası’nı tam iki katına çıkarabilecek potansiyele sahip bulunuyor. Nesnelerin İnterneti’nin Türkiye’de de özel sektörde yaklaşık 170 milyar dolar, kamu sektöründe ise 23 milyar dolar değer yaratması bekleniyor. Kamu kuruluşları, sanayi, internet bağlantılı araçlar, sağlık hizmetleri ve tüketici ürünleri, Nesnelerin İnterneti yatırımlarında öncelikli alanlar olacak. Bu kapsamda, Vodafone Grubu’nun bu yıl dördüncüsünü yayımladığı ‘IoT Barometer’ raporunun, ulaştığı sonuçlar itibariyle Türk iş dünyasının da gelecek yatırımlarına yön verecek önemli bir çalışma olduğuna inanıyoruz.” Şirketlerin %63’ünde Nesnelerin İnterneti yatırımının geri dönüşü yüksek oldu “Vodafone IoT Barometer” raporuna göre, Nesnelerin İnterneti alanında yatırım yapan şirketlerin %89’u son 12 ayda bütçelerini yükseltti. Nesnelerin İnterneti teknolojilerine yatı- VODAFONE TÜRKIYE İCRA KURULU BAŞKAN YARDIMCISI ENGIN AKSOY: “Nesnelerin İnterneti’nin gelişimiyle birlikte her sektörde geleneksel iş yapış şekil ve süreçleri kökten değişecek.” VODAFONE’A YENİ GENEL MÜDÜRÜ: RASİM KARAS Vodafone Türkiye bünyesinde yeni bir atama gerçekleştirildi. Vodafone Bilgi ve İletişim Hizmetleri Genel Müdürlüğü görevine Rasim Karas getirildi. Karas’ın sorumluluğunda başta Vodafone Çağrı Merkezi olmak üzere kalite ve verimlilik gibi alanların odak noktası olan müşteri operasyonu çözümleri olacak. Vodafone’un İstanbul, Ankara, Samsun, Elazığ, Konya, İzmir, Şanlıurfa ve Afyonkarahisar’da bulunan çağrı merkezlerinde halen 5.000’i aşkın çalışan bulunuyor. Vodafone Türkiye bünyesine Temmuz 2011’de Tedarik Zinciri Direktörü olarak katılan Karas, şirkette KKTC Telsim Genel Müdürlüğü ile Online, Alternatif Satış ve Servisler Direktörlüğü görevlerinde de bulundu. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunu olan Karas, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) İşletme (MBA) ve Endüstri Mühendisliği alanlarındaki eğitimin ardından kariyerine 1993 yılında Frito-Lay Gıda AŞ’de başladı. Aralık 2000’de Danonesa Tikveşli AŞ’de Satın Alma Müdürü olarak göreve başlayan Karas, Danone Tikveşli Gıda ve İçecek AŞ’nin Tedarik Zincirinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı ve İcra Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu. EYLÜL 2016 61 /SEKTÖRDEN TÜRK TELEKOM, PİLOT İLE GİRİŞİMLERİ HIZLANDIRIYOR PİLOT’a seçilen her girişime 75 bin TL nakit sermaye desteği ve Türk Telekom ile iş ortağı olma fırsatı sunulacak. 62 EYLÜL 2016 /SEKTÖRDEN T ürk Telekom’un, Türkiye’de girişimciliği desteklemek ve yenilikçi fikirleri katma değer sağlayacak işlere dönüştürmek amacıyla hayata geçirdiği PİLOT girişim hızlandırma programının dördüncü dönem girişimleri belli oldu. PİLOT’a seçilen her girişime 75 bin TL nakit sermaye desteği ve Türk Telekom ile iş ortağı olma fırsatı sunulacak. Ülkemizde özel sektör tarafından yürütülen ilk hızlandırma programı olma özelliği taşıyan PİLOT’un yeni döneminde ekipler, 12 hafta boyunca eğitim, danışmanlık ve mentorluk alarak projelerini geliştirme fırsatı bulacaklar. Program kapsamında katılımcılar; yalın girişim, kullanıcı deneyimi, dijital pazarlama ve yatırımcı sunumu gibi konularda Türk Telekom Akademi’nin desteği ile konu uzmanlarından eğitim alacaklar ve Türk Telekom’un uzman profesyonelleri ve ekosistemin başarılı isimleri ile çalışma imkânı yakalayacaklar. Ekipler aynı zamanda ofis alanı imkânı, bulut hizmetleri ve mobil iletişim paketinden faydalanırken, Türk Telekom’un dijital programatik reklam platformu “Programattik”ten dijital reklam desteği de alacaklar. Programı başarı ile tamamlayan ekipler geliştirdikleri MVP ve iş modelini, girişimcilik ekosisteminden seçkin yatırımcıların katıldığı ‘Demo Günü’nde sunacaklar. Amaç; Türkiye’nin girişimcilik potansiyelini açığa çıkarmak Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Türk Telekom İş Planlama Genel Müdür Yardımcısı Fırat Yaman Er, “Girişimcilik, tüm dünyada kalkınma stratejileri içinde giderek daha fazla önem kazanıyor. Türk Telekom olarak ülkemizin ekonomik gelişiminin ve refahının sağlanmasında girişimciliğin son derece önemli bir rolü olduğunun bilincindeyiz. Bu doğrultuda, PİLOT girişim hızlandırma programı ile ülkemizdeki girişimleri destekleyerek Türkiye’nin girişimcilik adına sahip olduğu potansiyeli açığa çıkarmayı ve ekonomik fayda yaratmayı hedefliyoruz. PİLOT progra- TÜRK TELEKOM İŞ PLANLAMA GENEL MÜDÜR YARDIMCISI FIRAT YAMAN ER: “Türk Telekom olarak PİLOT sayesinde teknolojimizle, bilgi birikimimizle, bağlantılarımızla girişimcilere ve ekosisteme destek olmaya devam edeceğiz.” mının yeni dönem başvuruları arasında birbirinden değerli birçok projeyi inceleyip değerlendirme fırsatı bulduk. Seçilen ekiplere sektörün en önemli isimlerinden mentorluk ve eğitim alma imkânının yanı sıra, iş fikirlerini gerçeğe dönüştürmelerine katkı sağlayacak sermaye desteği de sağlayacağız. Türk Telekom olarak PİLOT sayesinde teknolojimizle, bilgi birikimimizle, bağlantılarımızla girişimcilere ve ekosisteme destek olmaya devam edeceğiz.” dedi. Yeni dönem PİLOT girişimleri PİLOT, yeni başvuru döneminde girişimcilerden yoğun ilgi gördü. PİLOT’a yapılan başvurular “Türk Telekom ile iş birliği potansiyeli, fikrin yenilikçiliği ve uygulanabilirliği, faaliyet gösterilen pazarın büyüklüğü ve büyüme potansiyeli, iş modelinin tutarlılığı, ‘Ana Fonksiyonlara Sahip Ürünün (MVP)’ başarı potansiyeli ve ekibin yetkinliği” dikkate alınarak çeşitli açılardan değerlendirildi. Yapılan kapsamlı değerlendirme sonrası Datapare, EKMOB, İnşaat Dükkânı, MentalUP, Mihmandar ve Teleporter programa katılmaya hak kazanan ekipler olarak belirlendi. Üç dönemde 30 girişime destek PİLOT programına bugüne kadar 1.500’e yakın başvuru alındı, 200’ün üzerinde girişimle yüz yüze görüşme yapıldı. Tamamlanan üç dönem sonunda toplam 30 girişim programdan başarıyla mezun oldu ve bu girişimlere toplamda 750 bin TL sermaye desteği sağlandı. Mezun olan 30 girişim arasından dokuz girişim yatırım aldı, yedi girişim ise Türk Telekom ile iş birliği yapma fırsatı yakaladı. SAMSUNG GALAXY NOTE 7 TÜRK TELEKOM MAĞAZALARINDA Türk Telekom, dünya tanıtımı 2 Ağustos’ta gerçekleştirilen Samsung Galaxy Note 7’yi Türk Telekom mağazalarında satışa sunuyor. Türk Telekom müşterileri, sadece Türk Telekom’un sunduğu ‘Fiber Güçlü’ GiGA 4.5G teknolojisiyle 1 gbps hızına ulaşabilen Galaxy Note 7’ye, Gear VR hediyesiyle birlikte sahip olacaklar. Yeni Gear VR, bir önceki sürüme göre daha büyük lenslere sahip ve 101 derecelik açısıyla tamamen doğal bir his veriyor. Samsung’un Super AMOLED ekranlarıyla kullanıcılar saniyede 60 kare görüntüleyerek çok daha net bir sanal gerçeklik deneyimi yaşayabilecekler. Galaxy Note7 sahip olduğu parmak izi okuma, iris tarama teknolojisi ve gelişmiş biyometrik kimlik doğrulama özellikleri sayesinde en üst düzeyde güvenlik sunuyor. EYLÜL 2016 63 /SEKTÖRDEN DEPOLAMA SİSTEMLERİNDE HUAWEI FARKI Sistem erişilebilirliği ve performans konusunda Huawei Kurumsal İş Çözümleri, müşterilerine birçok farklı değer teklifi sunuyor. Farklı çalışma platformları ve değişken şartlar, işletmeler için kritik hizmetlerin stabil operasyonundan emin olmayı gerektiriyor. B ugün birçok sektörde faaliyet gösteren farklı kurumun, en önemli profesyonel gereksinimlerinden biri de istikrar, performans, ölçeklenebilirlik ve geleceğe odaklılık yönünden tatmin edici depolama birimlerinin devreye alınması. Huawei Kurumsal İş Çözümleri, bu noktada farklı ürün ve servislerle sektörlerin yanında olmaya devam ederken, gerçekleştirdiği endüstriyel analizlerle de kurumların gerçek ihtiyaçlarına ışık tutuyor. Günümüzde bankacılıktan telekomünikasyona kadar birçok farklı sektör, kritik görevler özelinde, hem sistem hem de verinin güvenilirliği konusunda, farklı çözüm arayışları içinde olabiliyor. Servislerin sürekliliği ve gitgide artan yeni gereksinimlerin karşılanması için, yenilikçi iş modelleri her zaman gündemin üst sıralarında yer buluyor. 64 EYLÜL 2016 İstatistikler gösteriyor ki hangi sektör olursa olsun üretim süreçlerinde oluşacak aksama, hem müşteri hem de kuruma zarar verme potansiyeli taşıyor. Bir işletmenin ana faaliyetleri konusunda süreklilik kadar performansa da ihtiyaç duyuluyor. Verilerin barınacağı depolama çözümleri için de Yüksek Elverişlilik ve Performans kavramları öne çıkıyor. Huawei Depolama: Ana faaliyetler için en istikrarlı seçim Sistem erişilebilirliği ve performans konusunda Huawei Kurumsal İş Çö- zümleri, müşterilerine birçok farklı değer teklifi sunuyor. Farklı çalışma platformları ve değişken şartlar, işletmeler için kritik hizmetlerin stabil operasyonundan emin olmayı gerektiriyor. Erişilebilirlik yönünden, HyperMetro fonksiyonuna sahip OceanStor V3 depolama çözümleri ile Huawei Active-Active İş Sürekliliği Çözümü, web sunucularından, veri tabanı gruplarına, Load Balancer’lardan, transmisyon cihazlarına ve ağ cihazlarına uçtan uca Aktif-Aktif yedeklemesi sağlıyor. Cihazla ilgili bir aksama yaşandığın- Huawei Depolama çözümleri, temel servisleri ayakta tutarken, her zaman sorunsuz şekilde çalışmasını sağlayacak şekilde tasarlandı. /SEKTÖRDEN da ya da tüm veri merkezinin durma olasılığı dâhilinde, iş sürekliliği çözümü hizmetlerin kesintisiz olarak devamlılığını mümkün kılıyor. HyperMetro özelliğinin kullanımı, veri depolama ünitelerinin herhangi birinde arıza olduğu durumda, devam eden hizmetlerin etkilenmemesini sağlıyor. Veri merkezleri eklendiğinde ve iş modelleri değiştiğinde aynı özellik, bir merkezde sorun olsa dahi işin çevrimiçi kalması için, Active-Active DC şema kurulmasına da yardımcı oluyor. Huawei OceanStor Unified depolama sistemlerinin uzaktan çoğaltma olanaklarıyla birleştirilmesi ve BCManager yazılım takımının felaket yönetim kabiliyetleri de öne çıkan diğer önemli unsurlar. Dual-center yedekleme, üç merkezi içerecek şe- kilde geo-yedekleme düzenlemesi sayesinde daha fazla geliştirilmiş bulunuyor. SPC-1 Performans Değerlendirmeleri Huawei Kurumsal İş Çözümleri, bir SSD üreticisi olmanın verdiği bilgi birikimiyle erişilebilirlik açısından OceanStor’un temel I/O işlemleri, katma değerli yazılım uygulamalarının ve disk mimarisi üzerine en efektif teknolojileri devreye alıyor. Optimizasyonlar, SSD’nin avantajlarının tamamen kullanılmasını, performansın arttırılmasını ve OceanStor OS’e tamamıyla entegre olmasını sağlıyor. Bu avantajlar, birleştirilmiş Flash depolama sitemlerinde endüstriye liderlik eden bir performansı da beraberinde getiriyor. SPC1 testi sırasında, Huawei grubundaki depolama ürünleri en iyi derecelere sahip hale geldiler. Çözüm seviyesinde inşa edilmiş HA (High Availability) ile Huawei Depolama çözümleri, temel servisleri ayakta tutarken, her zaman sorunsuz şekilde çalışmasını sağlayacak şekilde tasarlandı. Huawei Depolama çözümleri, dünya çapında ispat edilmiş başarısıyla hızlı yükselişini sürdürüyor. HUAWEI BİLİŞİM 500’DE İKİ KATEGORİDE BİRİNCİLİĞİN SAHİBİ OLDU Dünyanın lider bilgi ve iletişim teknolojileri firması Huawei, bu yıl 17’nci kez düzenlenen Bilişim 500 Ödülleri’nden, iki ayrı kategoride elde ettiği birincilikle ayrıldı. 14 yıldan bu yana Türkiye’de hizmet veren Huawei, telekomünikasyon, kurumsal çözümler ve son kullanıcı özelinde geniş bir ürün ve hizmet portföyüne sahip. Huawei ayrıca ülkemizdeki üç büyük telekomünikasyon operatörüyle yakın işbirliği içinde çalışarak, BT sektörü ve 4.5G teknolojisinin gelişimine katkı sağlıyor. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Bilişim 500 ödül törenine gönderdiği mesajda şu noktalara dikkat çekti: “3 yıl önce internette Afrika seviyesinde olan Türkiye, bugün Avrupa'nın ilk 5 ülkesi arasına girmiştir. Türkiye'nin toplam ihracatında yazılım sektörünün payının da en az %2 seviyelerine çıkması gerekir. Hedefimiz gerçek bir bilgi toplumu yaratmak. Bunun için de bu alanda güçlü ülkelerin Ar-Ge’ye verdikleri önemi iyi analiz etmemiz ve bilgiyi üreten bir toplum haline gelmemiz gerekiyor.” EYLÜL 2016 65 /BULMACA HAZIRLAYAN EYYÜP CEYLAN Hiçbir karşılık beklemeden Tempo Dökme demir Eski Mısır Güneş Tanrısı Kötü karşıtı Arapçada ‘ben’ Benzeşmezlik Açık sarı Hareket Güçlü bir ışık kaynağı Ün, şöhret Sıvı yağlarda bulunan bir madde Karşılıksız yardım En küçük toplumsal birim Sağlama Utanma Sanı Saatleri Ayarlama Enstitüsü (ksc.) Uğraşı Şaheser Duygu Garaz Büyük deniz teknesi Mevcut Mevzu Çevik bir yaban atı Halk dilinde ‘ağızlık’ Bir sıvı ölçü birimi 1960 Tatvan doğumlu resimde gördüğünüz UDHB Müsteşarımız Uyku Gönül rahatlığı, rahatlık, kaygısız ve sakin olma Rüyaların yorumunu yapan kitap Boru sesi Dinlenme, eğlenme, görme, tanıma vb. amaçlarla geziye çıkan kimse Anadolu Ajansa (ksc.) Yardım Valf Mitolojik bir çalgı Yakanın göğse doğru inen devrik bölümü Fena değil anlamında bir söz Elektrik Mühendisleri Odası (ksc.) Su kanalı Sevgisine bağlı olmayan kimse Kargaşa Donuk cama benzer bir cila Uyum Hipostaz Dürülmüş kağıt tomar Divan edebiyatı ölçüsü Üzerine ses saptanan teker Masal kuşu 3,14 sayısı Rasyo İşaret ‐den ‐e kadar Lecce’nin plaka kodu Kendisinden beklenme durumu Yoğurt vb. şeylerin sulandırılması Antik Mısır inanışına göre insanın görünmeyen bedeni 66 EYLÜL 2016