Kosova
Transkript
Kosova
Uzlaþmaya Barzani engeli Irak Baþbakaný Nuri El Maliki’nin Ankara ziyaretinde, Türkiye ile Irak arasýnda imzalanmasý planlanan terörle mücadele iþbirliði anlaþmasý üzerinde uzlaþma saðlanamadý.Bunun yerine, PKK’nýn Kuzey Irak’taki varlýðýna son verilmesi niyetini içeren bir mutabakat muhtýrasýna imza koyuldu. Kürdistan Bölgesel Yönetimi Baþkaný Barzani’nin itirazý nedeniyle imzalanamayan anlaþmadaki pürüzlerin aþýlmasý için Irak Ýçiþleri Bakaný iki hafta içinde Ankara’ya gelecek. I rak Baþbakaný Nuri El Maliki’nin Ankara ziyaretine terörle mücadele damgasýný vurdu. Türkiye Baþbakaný Erdoðan ile Irak Baþbakaný Maliki iki saat baþ baþa görüþtü; heyetler arasý görüþmeler de planlanandan uzun sürdü. Ýki liderin 15.45 de yapacaðý duyurulan ortak açýklama 18.30’a erte- lendi. Gecikmeyle birlikte kulislere Türkiye ile Irak arasýnda imzalanmasý öngörülen terörle mücadele iþbirliði anlaþmasý üzerinde mutabakat saðlanamadýðý bilgisi sýzdý. Edinilen bilgiye göre, anlaþmanýn sonuçlandýrýlamamasýnda bölgesel Kürt devamý sayfa 14’te Yönetimi Baþkaný Mesud Barzani’nin müdahalesi etkili oldu. Barzani’yi ikna edemeyen Maliki, Cumhurbaþkaný KOSOVA TÜRKLERÝ`NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Makara dönmeye baþladý SAYI: 389 YIL: 9 Perþembe, 9 A ğ ustos 2007 Fiyatý: 0.50 Mehmetçik çeþmesi Osmanlý mezarlýðýyla bütünleþti Kosova Türk Taburu tarafýndan Osmanlý Mezarlýðý’nda yaptýrýlan Mehmetçik Çeþmesi 1 Aðustos Çarþamba günü hizmete açýldý. Törenli bir þekilde gerçekleþtirilen açýlýþa Kosova Türk Taburu askerleri ve çok sayýda davetli katýldý. Törende çeþme etrafýnda fidanlar dikildi. P 6. Dokufest-Belgesel ve Kýsametraj Film Festivalinin resmi açýlýþý 6 Aðustos Pazartesi akþamý törenli bir þekilde yapýldý. Paul Taylor’un “We Are Together” (Biz Beraberiz) filminin gösterimiyle açýldý. 12 Aðustos tarihine kadar sürecek festivalde 4 gösterim noktasýnda 48 ülkeden 104 filmin gösterilecek. Sanatçý Maksut Vezgiþi’nin rejisörlüðünü yaptýðý ve ad yapmýþ genç aktörler Gresa Pallaska ile Genc Salihu’nun sunumunu yaptýðý sanatsal bir programla açýlan törende, Dokufest Festivali Müdürü Aliriza Arënliu, davetlileri selamladý. Arënliu, yaðmur nedeniyle açýlýþýn kapalý sinema salonuna taþýndýðýný, Prizren Belediyesi tarafýndan bu binanýn yýkýlmasý kararlaþtýrýldýðýný hatýrlattý ve sivil toplum kuruluþlarý olarak yýkýlacak sinemanýn yerinde yeni bir sinema yapýlmasý için imza kampanyasýný baþlattýklarýný bildirdi. Dokufest Festivali’ne katkýlarý geçenlere teþekkür eden Aliriza Arënliu, 6 gün içerisinde 48 ülkeden 104 filmin gösterime gireceðini duyurdu. Ardýndan Paul Taylor’un “Biz Beraberiz” filmi Prizren seyircisinin büyük beðenisini topladý. Güney Afrika’daki kimsesiz çocuklarýn ve AÝDS hastalarýnýn verdiði yaþam mücadelesinin konu edildiði film çýkýþýnda, Afrikalý kimsesiz çocuklara para yardýmý toplandý. 6. Dokufest-Belgesel ve Kýsametrajlý Film Festivali açýlýþýna Prizren Belediyesi Yürütme Þefi Mybera Mustafa, Çok Uluslu Güney Tugay Komutaný Tuðgeneral Uður Tarçýn, Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutaný Kurmay Binbaþý Kerim Acar, AGÝT, Kosova Polis Teþkilatý ve çok sayýda yerli ve uluslar arasý kuruluþ temsilcisi katýldý. d ev a m ý s a y f a 8 ’ d e Taner Güçlütürk rizren’in Osmanlý Mezarlýðý olarak bilinen ve Karabaþ Baba Türbesinin yer aldýðý mezarlýkta Kosova Türk Taburu tarafýndan yaptýrýlan Mehmetçik Çeþmesi, hafta içerisinde hizmete açýldý. Geçenlerde çevre duvarlarý ile düzenlemesi TÝKA tarafýndan yaptýrýlan mezarlýktaki Mehmetçik Çeþmesinin açýlýþýna çok sayýda davetli katýldý. 6. Dokufest-Belgesel ve Kýsametraj Film Festivali heyecaný 6 Aðustos Pazartesi akþamý Paul Taylor’un “We Are Together” (Biz Beraberiz) filminin gösterimiyle baþladý. 12 Aðustos tarihine kadar sürecek festivalde 4 gösterim noktasýnda 48 ülkeden 104 film gösterime girecek. Bugünlerde yýkýmý tartýþýlan Akdere sinemasýnýn yerine yeni bir sinema inþasý konusunda da imza kampanyasý baþlatýldý. Taner Güçlütürk Ahmet Necdet Sezer’le görüþmek üzere Çankaya Köþkü’ne çýkarken heyetler arasýndaki müzakereler devam etti. d ev a m ý s a y f a 8 ’ d e Temas Artý Gurubu bugün bir araya geliyor K osova sorununun çözümüne arabuluculuk yapacak olan Troyka bugün Londra’da bir araya geliyor. Troyka’yý oluþturan Frenk Vizner (ABD), Wolfgang Ýþinger (AB) ve Aleksander Bocan Haraçenko, Temas Artý Gurubu Dýþiþleri Bakanlarý Balkan müdürleri ile bir araya gelecekler.Troyka, Londra’da Üçlü Temas Artý Gurubu Dýþiþleri Bakanlarý Balkan müdürleri ile gerçekleþtirecekleri toplantýda dört ay sürecek olan görüþ-melerde uzlaþmacýlarýn görev süreci ve yetkileri ele alýnacak. de v a mý s a y fa 7 ’de 2 Kosova Seçim tarihi belli deðil Kosova’yý statü görüþmeleri öncesi seçim heyecaný sardý. Müzakere Seydiu, heyetinin seçim kararý almasýndan sonra saptanmasý gereken seçim tarihi hala belli olmuþ deðil. Seydiu, seçim kararýnýn 10 gün içinde verUNMIK Vekili kararýn aðustos ayýnýn sonu yada baðýmsýzlýktan ilmesini savunurken, eylülün baþýnda verilmesi gerektiðini dile getiriyor. emin Perþembe, 9 Ağustos 2007 Baþkan Seydiu, ABD ziyaretleri çerçevesinde yaptýklarý görüþmelerde Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile ilgili Amerikan yetkililerden söz aldýklarýnýn altýný çizerken, baðýmsýzlýðýn 120 gün sonra yani görüþmelerden sonra ilan edileceðini ifade etti. Kosova’nýn görüþmelerde Ahtisari önerisi ile baðýmsýzlýðýn tartýþýlmasýna izin vermeyeceðinin altýný çizen Seydiu, görüþmeler sonucunda Kosova’nýn baðýmsýz olacaðýna uyduðu inancý dile getirdi. Baþkan Fatmir Seydiu, KFOR Komutaný General Roland Kater ile bir araya geldi. Baþkan Seydiu, isteði doðrultusunda gerçekleþen toplantýda Seydiu, KFOR birliklerin Kosova’da süren orman yangýnlarýnýn söndürülmesine verdiði destekten dolayý teþekkür etti. Görüþme ardýndan gazeteciler açýklamada bulunan Seydiu, Priþtine ile Belgrat arasýnda yapýlacak olan yeni görüþmeler hakkýnda bilgi verdi. Kosova olarak Marthi Ahtisari tarafýndan hazýrlanan paket öneriden yana olduklarýný tekrarlayan Seydiu, Batý Avrupa ülkelerinin de kabulünü alan bu önerinin deðiþtirilmesine karþý çýkacaklarýný ifade etti. Belgrat medyasýnda Kosova ile Sýrbistan arasýnda bir konfederasyonun kurulmasý ile ilgili çýkan haberi deðerlendiren Seydiu, bu uluslararasý toplumun tutumunu yansýtmadýðýný söyledi. Seydiu, “Uluslararasý toplumun bu sorun ile ilgili ortak bir tutumu yoktur. Bizim için baðýmsýz vatandaþlarýmýza baðýmsýz bir Kosova vermektir” dedi. BM Genel Sekreterinin 120 gün sürecek olan görüþmelere yeþil ýþýk yakmasýný özenle izlediklerini dile getiren Seydiu, bu tarih ardýndan Kosova’nýn baðýmsýzlýðý için geç olmayacaðýný söyledi. Seydiu, 120 gün sürecek olan görüþmelerde Matrhi Ahtisari’nin Kosova paket önerisi ile Kosova’nýn baðýmsýzlýðý tartýþmaya açmayacaklarýný vurguladý. Seydiu, “Kosova statüsü, Kosova’nýn baðýmsýzlýðý gibi konular görüþmelerde tartýþýlmayacak. Bizim için bu konular tartýþýlmaz niteliktedir. Güvenlik Konseyi’nde öneri ile ilgili karar tasarýlarý kabul edilmemesine raðmen uluslararasý toplum tarafýndan desteklemiþtir” dedi. Kosova’da bu yýl içinde seçimlerin yapýlmasý kararýný da deðerlendiren Seydiu, Müzakere heyeti seçimlerin yasa ile öngörülmüþ süre içinde yapýlmasý için karar aldýðýnýn söyledi. Seydiu, “Kosova statüsü her süreçten daha önemlidir. Seçimle ilgili kýsa bir zaman içinde karar alacaðýz” dedi. KFOR Komutaný General Rolan Kater, Ýtalyan gazetelerinde Ruslarýn Kuzey Kosova bölgesinde yerleþecekleri ile ilgili çýkan haber hakkýnda bilgi sahibi olmadýðýný ifade ederken, bu tür haberlerin “spekülasyondan” baþka bir þey olmadýðýna dikkat çekti. Çeku: “Müzakerelerin Devamý Gereksiz” Kosova Baþbakaný Agim Çeku, önümüzdeki günlerde yapýlmasý planlaþtýrýlan Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile ilgili 120 günlük müzakereleri “gereksiz” olarak deðerlendirdi. K osova Baþbakaný Agim Çeku, önümüzdeki günlerde yapýlmasý planlaþtýrýlan Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile ilgili 120 günlük müzakereleri “gereksiz” olarak deðerlendirdi. Çeku, Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ve toprak bütünlüðü konusunun bir kez daha müzakere edilmeyeceðini söyledi. Agim Çe-ku, 120 günde Ahtisaari paketinin de görüþülmeyeceðini; ancak görüþmeler konusunun kayýp kiþilerin bulunmasý, ayrýlmak, borçlarýn paylaþýmý, iki ülke arasýnda ticari iþbirliði ve diðer pratik sorunlar olabileceðini belirtti. Sýrbistan hükümeti, geçtiðimiz hafta Kosova’nýn geleceði konusundaki müzakereler için Kosova Temas Grubu üyeleri olan ABD, Ýngiltere, Rusya, Almanya, Fransa ve Ýtalya’nýn büyükelçilerine bir öneriler listesi sunmuþtu. BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’un Priþtine ile Belgrat arasýnda görüþmelerin baþlanmasýna yeþil ýþýk yakmasýndan sonra Kosova’da seçimlerin ne zaman yapýlacaðý tartýþýlmaya baþlandý. Kosova Müzkere heyeti geçen hafta seçimlerin bu yýl içinde yapýlmasý konusunda anlaþýrken, þimdi gözler Kosova UNMIK Yöneticisi Rüker’e çevrilmiþ durumda. Kosova Müzakere heyetinin Rüker’in baþkanlýðýnda gerçekleþen toplantýsýnda seçimlerin bu yýl içinde yapýlmasý konusunda mutabýka varýldý. Ama eðer seçimlerin statü görüþmelerini olumsuz etki etmesi durumunda seçimler yine ertelemeye tabii tutulacak. Kosova UNMIK vekili Stiven Þuk Baþkan Fatmir Seydiu ve Meclis Baþkaný Kol Beriþa ile yaptýðý ayrý görüþmelerde Kosova statüsü ile ilgili yeni geliþmeler hakkýnda bilgi verdi. Kosova’da yapýlacak seçimler de ele alýnan görüþmelerde seçimlerle ilgili farklý fikirler ortaya atýldý. Baþkan Seydiu, seçimlerle ilgili kararýn on gün içinde alýnmasý gerekliliðine iþaret ederken, UNMIK vekili Þuk seçim kararýnýn Aðustos ayýnýn sonunda ya eylül ayýnýn baþlangýcýnda alýnmasý taraftarý olduðunu dile getirdi. Baþkanlýk Haberleþme bürosu tarafýndan yayýnlanan bildiride UNMIK vekili Þuk’un seçimlerle ilgili seçim kontejaný, açýk liste, milletvekillerinin görev süreleri baþta olmak üzere kararlarýn alýnmasý gerekliliðine iþaret ettiði bildirildi. Bildiride Seydiu’nun 10 gün içinde seçim kararýnýn alýnmasý gerektiðini ve UNMIK, AGÝT ile Kosova kurumlarý arasýnda teknik hazýrlýklarýn ortaklaþa yapýlmasý gerektiðini dile getirdiði bildiriliyor. UNMIK vekili Þuk, Kosova Meclis Baþkaný Kol Beriþa ile yaptýðý görüþmede seçimlerle ilgili kesin kararýn aðustos ayý sonun da yada eylül ayýnýn baþýnda alýnmasý gerekliliðine iþaret ettiði bildirildi. Meclis Haberleþme merkezi tarafýndan görüþme ile ilgili yapýlan açýklamada görüþmede seçimler ve statü sürecinin masaya yatýrýldýðý bildirildi. Kosova Meclis Baþkaný Kol Beriþa’nýn görüþmede Kosova meclisi gündemi ve çalýþmalarý hakkýnda bilgi verdiði bildirildi. Kosova UNMIK vekili Yoakim Rüker, Müzakere heyeti ile yaptýðý son görüþme ardýndan Kosova’da seçim kararýnýn temmuz ayýnda alacaðýný dile getirdi. Seçim ayrý, statü ayrý Kosova’da son zamanlarda statü ve seçimler gündemden düþmeyi bilmiyor. Kosova’da statü çözülmeden önce seçimlerin yapýlma ihtimali tartýþýlýyor. Statü ile seçimlerin iki farklý süreç olduðuna dikkat çeken Marþal, seçim kararýnýn UNMIK tarafýndan alýnmasý gerektiðini ifade etti. eçen yýl yapýlmasý gereken seçimler dönemin Kosova UNMIK Yöneticisi Soren Yesen Petersen statüden dolayý seçimleri erteleme kararý aldý. ORA partisi hariç tüm partiler Petersen’in bu kararýný destekledi. Ahtisari’nin Kosova paket önerisi Güvenlik Konseyi’nde Rusya’nýn vetosu ile karþýlaþýrken, Kosova Müzakere heyeti ortaya çýkan bu boþluðu seçim ile doldurma konusunda anlaþmaya vardý. G Kosova’da seçimleri örgütleme ve demokrasileþme görevinde bulunan AGÝT Misyonu tarafýndan yapýlan bir açýklamada statü ve seçimler ayrý bir süreç olduðunun altý çizildi. AGÝT Misyonu Basýn sözcüsü Florans Marþal, Kosova statü ile ilgili yapýlacak olan görüþmelerin Kosova’da yapýlacak olan seçimlerle ilgili hiçbir iliþkisi olmadýðýna vurgu yaparken, seçimlerin görüþmelere olumsuz etki etmeyeceðini ifade etti. Marþal, Kosova’da seçimlerin yapýlmasý için kararýn UNMIK tarafýndan alýnmasý gerektiðini söyledi. Marþal, “Seçimler ve statü iki farklý süreçtir. AGÝT ve Kosova Merkez Seçim Komisyonu tüm teknik hazýrlýklarý tamamlamakla görevlidir. UNMIK ise seçim ile ilgili karar almakla yetkilidir. UNMIK, AGÝT ve Müzakere heyeti Kosova’da “olasý seçimlerin” planlý ve hazýrlýklý olmasý için ortaklaþa çalýþmalarýný sürdürecektir” dedi. BM Genel sekreteri Ban Ki Mun’unu görüþmelerin 10 Aralýkta kadar bitirilmesi gerektiði yönünde açýklamasýnýn önemine deðinen Marþal, statü ve seçimlerin farklý süreç olduðundan bunun seçimlerine olumsuz etki etmeyeceðini söyledi. 3 Perþembe, 9 Ağustos 2007 Kosova Kimliklerde Türkçe de yer alacak Güzel sözler Her dönemde ancak iki tür insan ayakta kalabilir. Bunlar ya iki yüzlüdür ya da yüzsüzdür. Kosova Meclisinin genel kurulunda “Kimlik belgelerinde ve formlarda Türkçe ibarelerin yer almasý” önergesi 46 oyla kabul edildi. Kosova Demokratik Türk Partisi (KDTP) Genel Baþkaný ve Milletvekili Mahir Yaðcýlar’ýn sunmuþ olduðu önergenin kabulüyle, kimliklerde de Sýrpça ve Arnavutça’dan sonra Türkçe ibarelerin yer almasý mücadelesinin bu somut neticesi, UNMIK yöneticisinin onayýyla uygulamaya geçmesi bekleniyor. Anonim K osova Meclisinin genel kurulunda “Kimlik belgelerinde ve formlarda Türkçe ibarelerin yer almasý” önergesi 46 oyla kabul edildi. Önerge Kosova Demokratik Türk Partisi (KDTP) Genel Baþkaný ve Milletvekili Mahir Yaðcýlar tarafýndan sunuldu. Kosova Meclisi düzenli oturumunun gündemindeki 5. maddesinde Kimlik Belgeleri Yasa Tasarýsý ikinci defa okundu. Türk Toplumu temsilcisinin sunmuþ olduðu önergeyle dillerle ilgili yasaya ait bu maddeye “kimlik belgeleri ve formlarý belediye resmi dillerinde de basýlacaktýr” cümlesinin eklenmesi Meclis oturumunda 46 oyla kabul edildi. Yoðun çalýþmalar neticesinde sunulan önergeyle kimlik belgelerinde (nüfus cüzdanlarýnda) Türkçe yazý ve ibarelere de yer verilmesi bekleniyor. Yasa, UNMIK Yöneticisi Joachim Rücker tarafýndan imzalandýktan sonra yürürlüðe geçmesi bekleniyor. Halkla el ele ORA Parti Baþkaný Surroi, halkla bir araya gelmek amacýyla 25 gün sürecek olan yaya ziyaretine Priþtine’den start verdi. Bu gezinin seçim propagandasý niteliði taþýmadýðýnýn altýný çizen Surroi, geziyi halkýn sorunlarýný dinlemek için gerçekleþtirdiðini belirtti. K osova gündemi bugünlerde ORA Partisi Baþkaný Veton Surroi’nin halkla bir araya gelmek için baþlattýðý siyaseti konuþuyor. Surroi’nin Kosova’nýn farklý bölgelerine 25 gün içinde sürdüreceði yaya gezisi çerçevesinde 200 kadar yaþam merkezini ziyaret etmesi planlanýyor. 25 gün sürecek olan gezisi sýrasýnda vatandaþlarla bir araya gelecek olan Surroi’nin, siyasi propaganda yapmayacaðý sadece güncel konularla bilgi sunacaðý ifade edildi. ORA Basýn sözcüsü Ül Hoca konu ile ilgili yaptýðý açýklamada, Surroi gezisi sýrasýnda toplantý ve koþma yapyacaðýný ifade ederken, “Uzun yürüyüþün” esas amacýnýn Kosovalý vatandaþlar ile dolaylý bir araya gelmek olduðuna dikkat çekerken, “Amacýmýz konuþmak deðil, vatandaþlarý dinlemektir. Önümüzdeki dönemde yapmamýz gerekenler ile ilgili vatandaþlarýn nabzýný yoklayacaðýz” dedi.Veton Suroi’ye yakýn çalýþma arkadaþlarýnýn da eþlik edeceðine dikkat çeken Hoca, “Surroi, vatandaþlarla planlaþtýrdýðý görüþmeleri yaya olarak gerçekleþtirecek. Akþam tutuðu köyde konaklanacak. Akþamleyin barýnýlmayan yerlerde lojistik ekipleri ise sýðýnma yeri yapýlacaklar” dedi. Priþtine’nin Güneþ tepesinden baþlayan gezi çerçevesinde bugüne kadar Matiçan, Zlatar, Butovc, Mramor ve Moravec köylerini ziyaret edildi. Matiçan köyü sakinleri ile bir araya gelen Surroi burda yaptýðý konuþmasýnda “Buraya seçim propagandasý yapmak için gelmedim. Buraya sizlerin sorunlarýný dinlemeye geldim. Bana yada Müzakere heyetine soru sormak istiyorsanýz, sorabilirsiniz” dedi. 25 gün sürecek olan gezi ardýndan ORA Baþkaný Veton Surroi, çalýþma arkadaþlarý ile Priþtine’ye dönecek. Surroi’nin Kosova gezisi yaðmurla baþladý. ORA Başkanı Veton Surroi, Çarşamba günü Prizren’de ORA şubelerini ziyaret etti. Prizren vatandaşlarının talep ve sorunlarını dinleyen Surroi’nin bu Prizren çıkartması sırasında vatandaşlarının sorularını yanıtladı. ABD, Kosova’nýn parçalanmasýna karþý Wisner, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný desteklemeye devam ettiklerine dikkat çekerken, sorunun artýk çözülmesi gerekliliðine iþaret ederken, Kosova’nýn parçalanmasýný kabul etmeyeceklerini belirtti. A BD Kosova statü görüþmeleri üçlü heyeti özel temsilcisi Frenk Wisner, “Özgür Avrupa” radyosuna verdiði demeçte ABD’nin Kosova statüsünün ile ilgili tutumunu bir daha tekrarladý. Kýsa bir zaman içinde üçlü heyeti oluþturan AB ve Rusya temsilcileri ile bir araya geleceðini belirten Wisner, bölgede çalýþmalar yapmak için bölgeyi ziyaret edeceklerini ifade etti. Wisner, “Ýlk olarak bir araya gelmek ve önümüzdeki günlerde ne yapacaðýmýzý saptamak çok önemlidir. Bölgede barýþ ve istikrarý saðlayacak ortak noktalarý saptamak için çaba harcayacaðýz” dedi. Ýki taraf arasýnda yapýlacak görüþmelerde taraflarýn kendi tutumlarýný ortaya atma imkanlarý tanýyacaklarýna dikkat çeken Wisner, tartýþacaklarý sorularýn taraflara ait sorunlar olacaðýný söyledi. Marthi Ahtisari’nin Kosova statüsünün belirlenmesi ile ilgili önemli bir çalýþmaya imza attýðýnýn altýný çizen Wisner, Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ardýndan topluluklarýn güvenliðinin saðlanmasý için önemli çalýþmalarýn yapýlacaðý sinyalini verdi. Temas Artý gurubu tarafýndan Kosova statüsü ile ilgili rapor Güvenlik Konseyi’nde 10 Aralýktan görüþülecek mi gazetecinin sorusuna Wisner, “Ben bu konuda sadece ABD’nin tutumunu açýklayabilirim. Bu görüþmeler bizim için artýk son görüþmeleridir. Bundan baþka görüþmeler yapýlmayacak. 120 gün yapýlacak görüþmeler sýrasýnda nihai statü ile ilgili karar almalýyýz. Biz bu görüþme forumunun artýk Kosova için bir karar merceði olmasýný istiyoruz. Yani artýk Kosova ile ilgili bir karar alýnmalýdýr” dedi. Son günlerde tartýþýlan Kosova’nýn parçalanmasý senaryolarýna karþý olduklarýný belirten Wisner, ABD’nin tutumunda hiçbir deðiþme olmadýðýný söyledi. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýmaya hazýr olduklarýný bir daha tekrarlayan Wisner, Baþkan Bush’un bu tutumu Tiran gezisi sýrasýnda açýkça söylediðini belirtirken, “Biz verdiðimiz sözün arkasýndayýz. Amacýmýz taraflarý bir araya getirip, onlarýn da önerilerini alarak sorunu noktalamaktýr” dedi. Kosova Kosova özel bir durumdur Solana, Kosova’nýn uluslararasý iliþkilerde özel bir duruma tekabül ettiðinin altýný çizerken, Kosova’nýn diðer bölgeler ile karýþtýrýlmasýný isterken, görüþmelerin 120 gün yapýlmasýnýn gerekliliðine iþaret etti. AB Dýþ Siyaset ve Güvenlik Yüksek temsilcisi Haviyer Solana Azerbaycan’da yayýnlanan “Trend” gazetesine Kosova statüsünün belirlenmesine ve bu yönde yapýlan çalýþmalarý deðindi. Kosova sorununun uluslararasý iliþkilerinde özel bir soruna tekabül ettiðinin altýný çizen Solana, dünyada bölücü örgütler çerçevesinde baðýmsýzlýk isteyen bölgelere, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn örnek olamayacaðýný belirtti. Kosova sorunun tarihi olaylar açýsýndan özel bir durum olduðunu belirten Solana, 1999 yýlýna dek süren örneði olmayan kitlevi þiddet ile zorunlu göç Kosova’yý diðer bölgelerden ayýrmaktadýr. Solana, “Bu gerçekler Rusya’nýn da yer aldýðý Temas Artý gurubu tarafýndan da kabul edildi” dedi. AB’nin Priþtine ile Belgrat arasýnda ek görüþmelerin yapýlmasýný kabul ettiðine dikkat çeken Solana, bu sürecin 120 gün yapýlacak olan görüþmeler ardýndan süremeyeceðinin altýný çizerken, “Görüþmeler sonsuza dek devam edemeyeceðini belirtmek istiyorum. 120 gün içinde tamamlanmalýdýrlar” dedi. Solana, Kosova sorununa çözüm bulmak için Priþtine ile Belgrat’týn görüþmelerde etkin ve yapýcý olmalarý çaðrýsýnda bulundu. AB ülkelerinin Kosova statüsü ile ilgili ortak bir tutuma sahip olduklarýnýn altýnýn çizen Solana, “Biz, Avrupa çýkarlarýna destek sunarak, Balkanlarý Avrupa geleceðine dahil etmek için beraber hareket etmeye kararlýyýz” dedi. Sýrbistan’dan Kosova’ya taviz sözü Belgrat ile Priþtine arasýndaki görüþmeler öncesi Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Yremiç’ten bomba etkisi yaratan bir açýklama geldi. Yeremiç, “Sýrbistan egemenliði altýnda bulunan Kosova’ya bazý konularda taviz vermeye hazýrýz” dedi. S ýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Yeremiç BBC kanalýna verdiði demeçte “Kosova’ya bazý konularda taviz vermeye hazýrýz. Kosova’nýn Dünya Bankasý, Dünya Para Fonuna (IMF) üyeliðini kabul edebiliriz. Sýrbistan’ýn bu iyi niyetine karþýlýk olarak, Kosova’dan da bazý konularda taviz bekliyoruz” dedi. Sýrbistan Radikal Partisi, Bakan Yeremiç’in bu açýklamasýný tepki ile karþýlarken bunu kiþisel bir açýklama olarak deðerlendirdiler. Radikaller, Yeremiç’i ayrýca Sýrbistan topraklarýnda yeni bir devletin kurulmasýna yardým ettiðini savundular. Sýrbistan hükümeti, Kosova bakaný Slobodan Samarciç, Sýrbistan meclisinde yaptýðý bir konuþmada “Sýrbistan uluslararasý birliðinden egemenliði ve toprak bütünlüðünün koru- : 3 89 ý y a S KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Haftalýk gazete Sahibi ve Genel Müdürü: Mehmet BÜTÜÇ Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO Kültür: Ýskender MUZBEG masýndan baþka hiçbir þey istemiyor” dedi. Samarciç meclis toplantýsý ardýndan gazetecilere düzenlediði basýn toplantýsýnda Sýrbistan hükümetinin Kosova görüþmeleri ile ilgili bazý noktalar kabul ettiklerini ifade ederken, bu kurallarýn Temas Artý Gurubuna da ileteceklerini söyledi. Sýrbistan’ýn Ahtisari tipi görüþmelere karþý olduðunu belirten Samarniç, görüþmelerin açýk ve taraflarýn kabul edebileceði bir ortamda yapýlmasý gerekliliðine iþaret etti. Viyana’da gerçekleþen görüþmelerde görüþme kurallarýnda ihlal edildiðine vurgu yapan Samarciç, görüþme hazýrlýklarýndan memnun olduklarýný söyledi. Sýrbistan hükümetinin görüþmelerle ilgili kabul ettiði noktalar hakkýnda daha fazla açýklama yapmak istemeyen Samarciç, “Büyük aktörlerden önce bu noktalarý sizlerle paylaþmam þýk olmayacaktýr” dedi. Yayýn Koordinatörü: Taner GÜÇLÜTÜRK Balkan ve Ankara Muhabiri: Erhan TÜRBEDAR Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK Kadýn: Sezen HASKUKA Gençlik: Sinem ÞÝÞKO Çocuk Sayfasý: Eda BÜTÜÇ Spor: Ýsmail MAKASÇÝ Luan MORÝNA Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ Yazýlarda ortaya atýlan fikirler, yazarlara aittir. Gazetemizin resmi görüþü deðildir. Yazýlarýn sorumluluðu yazarlara aittir. e-mail: yenidonem@hotmail.com yenidonem_kosova@yahoo.com Adres: Adem Yaþari No: 8, Prizren/Kosova Tel. 029 623 503 Fax: + 381 (0)29 623 503 Perþembe, 9 Ağustos 2007 Tarih belirsizliði sürüyor 4 BM Genel Sekreteri görüþmelerin yapýlmasýný kabul etti. 120 gün sürecek olan görüþmelerden sonra Kosova baðýmsýzlýðýna kavuþacak. Çeku, görüþmelerin zaman ile sýnýrlandýrýlmasýný büyük bir baþarý olarak nitelendirdi. BM Genel Sekreteri Ban Kim Mun taraflar arasýnda yeni görüþmelerin baþlanmasý için yeþil ýþýk yaktý. Mun, yaptýðý açýklamada görüþmelerin 120 gün süreceði ve bu tarihten sonra Üçlü gurubun hazýrlayacaðý raporun kendisine sunulacaðýný ifade etti. ABD Dýþiþleri Bakanlýðý, taraflar arasýnda 120 gün sürecek olan görüþmeleri son fýrsat olarak deðerlendirdi. ABD Dýþiþleri Bakanlýðý Basýn sözcüsü Tom Casey, Ban Ki Mun’un görüþmelerin baþlamasý yönünde yaptýðý çaðrýyý memnuniyet ile karþýladýklarýný ifade etti. ABD’nin Marthi Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketini büsbütün desteklediðinin altýný çizen Casey, “Ahtisari’nin 15 ay kadar süren görüþmelerden sonra hazýrladýðý rapor, 90. yýllarda beri süren savaþýn sona erdirmekle beraber, Kosova’nýn Avro-Atlantik örgütlerine entegre olmasýna ön ayak olacaktýr” dedi. ABD’nin taraflar arasýnda varýlacak bir anlaþmadan yana olduðuna vurgu yapan Casey, Büyükelçi Wisner’in ABD’yi görüþmelerde temsil edeceðini ifade ederken, “BM Kosova özel temsilcisi Marthi Ahtisari ve kurmaylarý üçlü heyet ile iþbirliðinde bulunacak” dedi. Kosova üst düzey yetkilileri görüþmelerin 120 gün ile sýnýrlanmasý ve süreç sonucunda Kosova’nýn baðýmsýz olmasý kararýný büyük sevinçle karþýladýlar. Baþbakan Agim Çeku, görüþmeler tarihinin açýklamasýný önemli bir olaya tekabül edeceðini dile getirirken, “Kosovalýlarýn görüþmeler tarihinin ne kadar süreceðini bilmesi bizim açýmýzdan çok önemlidir. Genel Sekreter Ban Ki Mun’un görüþmeleri 10 Aralýkta deðerlendirmeye alacaðýný dile getirmesi bizim açýmýzdan önemli bir kazanýmdýr” dedi. Baþbakan Çeku, Kosova statüsünün belirlenmesi ile ilgili yaptýðý bir açýklamada Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný Arnavutlarýn Milli Bayrak gününde ilan etmesi önerisinde bulundu. Banka: Raiffeisen Bank Yeni Dönem Hesap No: 1502001000171635 Baský: “SIPRINT” basýmevi Prizren “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý yayýnýdýr. Yeni Dönem KTM Þirketi Danýþma Kurulu: Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý) Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný) Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði Baþkaný) Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi) Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý) Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný) Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni) 5 B Kosova Düþlerinizi bulmak istiyorsanýz... Perþembe, 9 Ağustos 2007 ugünlerde devam etmekte olan Dokufest Filim-BelgeselKýsametraj Festivali kapsamýnda açýlan Dokuphoto resim sergisinde Türkiye’den gelen fotoðraf sanatçýsý Ayþe Saray, Prizren’in “Gazi Mehmet Paþa” Hamamýnda “Düþsel Gerçekler” konulu fotoðraf ser- S gisini açtý. Prizren Belediyesi Kültür Müdürü Ethem Baymak ile Ankara’da tanýþtýklarýný ve kendisinin Dokufest organizatörlerine önerisiyle Kosova’ya davet edildiðini kaydeden Saray, kendisinin Saraybosna kökenli olduðunu, dolayýsýyla Balkanlara her zaman ilgi duyduðu için böyle bir davet üzerine Dokufest Festivaline konuk fotoðraf sanatçýsý olarak katýldýðýný belirtti. Deðiþik bir ortamla ve deðiþik bir kültürle tanýþmanýn mutluluðunu yaþadýðýný ifade eden Saray, sergideki eserleri gezenlerin kendilerini özgür býrakýrlarsa düþlerini bulabileceklerini söyledi. “Bugüne kadar bunu yapan izleyiciler hep kendi düþlerini buldular” diyen Saray, bugüne kadar birçok karma fotoðraf ve heykel sergisine katýlmýþ. Saray, Kosova’daki bu ser- gisinin ilk kiþisel sergisi olduðunu kaydetti. Prizren’in “Gazi Mehmet Paþa” Hamamýnda 11 Aðustos Cumartesi gününe kadar açýk kalacak sergideki fotoðraflarýn tamamý yakýn (makro) çekim tekniði ile çekilmiþ. Renklerin dansýyla soyut dünyanýn koynunda düþlerinizi bulmak istiyorsanýz sergiyi gezmenizi tavsiye ediyoruz. Kosova sýnýrýnda silahlý çatýþma ýrbistan’ýn güneyinde Kosova sýnýrýna yakýn Luçan-Koncul yolunda silahlý kiþiler ve Sýrp güvenlik güçleri arasýnda bu akþam çýkan çatýþmada saldýrganlardan birinin ölü olarak ele geçirildiði bildirildi. Sýrbistan Ýçiþleri Bakaný Dragan Jociç olayla ilgili açýklamasýnda, bu akþam siyah üniformalý maskeli ve otomatik silahlý kiþilerin yoldan geçen otomobillere saldýrdýklarýný bildirdi. Bakan, olay yerine gelen polis ekibine de ateþ açan saldýrganlara jandarmanýn müdahale ettiðini, yaklaþýk 20 dakika süren silahlý çatýþmada sayýlarý 10’u bulan saldýrganlarýn el bombasý ve roketatar da kullandýðýný kaydetti. Avrupa ülkelerinde çalýþmakta olan Kosovalý gurbetçilerin bir bölümü yaz tatilinde memleketlerine gelirken Sýrbistan’dan geçiyorlar. Daha önceki yýllarda da Kosovalý gurbetçilerin soyulduðuna dair haberler medyada yer almýþtý. Yorumsuz... T Kosova gündemi Sencar Karamuço Görüþmelere doðru emas Artý gurubu Viyana’da düzenlenen toplantýsýnda Priþtine ile Belgrat arasýndaki statü görüþmelerinin gurup arabuluculuðu altýnda yapýlma yönünde karar aldý. Buna göre görüþmeler ABD temsilcisi Frank Vizner, AB temsilcisi Wolfgang Ýþinger ile Rusya temsilcisi Aleksandar Harçenko kontrolünde yapýlacak. Yani bu karar ile Kosova statü çözüm öneri paketi mimarý Marthi Ahtisari’nin arabuluculuk görevi de son bulmuþ oldu. Yani, yeni görüþmeler Ahtisari’nin kontrolü dýþýnda yapýlacak. Arabulucular gerek gördüðü takdirde Ahtisari’den yarým isteyebilecek. Taraflar arasýnda 17 müzakere turu ardýndan, Kosova çözüm öneri paketini hazýrlayan Ahtisari, hazýrlamýþ olduðu öneri ile Kosova’ya uluslararasý denetim altýnda baðýmsýzlýk verilmesini önermiþ ama Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný savunan plan Güvenlik Konseyi’nde Rusya’nýn engeline takýlmaktan kurtulamadý. Öneriyi batýlý ülkeler ve Kosova hükümetinin desteklemesine raðmen, Sýrbistan ve Rusya tarafýndan bir türlü kabul görmedi. Planla ilgili birkaç defa deðiþim yapýlmasý Rusya’nýn öneriyi kabul etmesine etki etmemekle bereber, Sýrbistan’ý destekler tutumlar içinde olmayý tercih etti. Rusya’nýn bu tutumu aksine batýlý ülkeler, Kosova sorununun Ahtisari çözüm öneri paketi çerçevesinde çözüme kavuþturulmasý için giriþimlerini sürdürüyor. Batýlý devletler görüþmelerin baþarýsýzlýkla sonuçlanmasý durumunda Ahtisari’nin önerisinin otomatikman devreye girebileceðini dile getirirken, Rusya ve Sýrbistan taraf tutmakla suçladýklarý Ahtisari’nin planýný ölü bir belge olarak nitelendiriyorlar. Kesin görüþme tarihi belli olmamasýna raðmen taraflar görüþmelerde savunacaklarý tezlerle ilgili renk vermeye baþladýlar. Priþtine tarafý yeni görüþmelerde Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile Ahtisari çözüm öneri paketini hiçbir þekilde tartýþmayacaðýna vurgu yaparken, Belgrat, Ahtisari çözüm önerisini kabul etmeyeceklerinii Kosova’ya ancak “esas özerklik” verebileceklerini duyurdu. Baþka bir deyiþle görüþmelerde Priþtine, Ahtisari planýnýn uygulanmasýnda diretecek, Belgrat ise Ahtisari planýna karþý cephe alacak. Bu uzatmalarda hangi tarafýn isteðinin elde ettiðini görmek için görüþmlerin yapýlýp sonuçlanmasýný beklemek gerekiyor. *** Kosova, ORA Parti Baþkaný Veton Surroi’nin gezisini tartýþýyor. Bugüne kadar siyasilerin ihmal etmiþ olduðu köy ve kasabalarý yürüyerek ziyaret etmeye baþlayan Surroi ve kurmaylarý, 25 gün sürecek olan ziyaretlerine Priþtine’den start verdiler. Gerçekleþtirdikleri bu siyasetin seçim propagandasý niteliði taþýmadýðýnýn altýný çizen Surroi, bu geziye halkla bir araya gelmek için baþladýklarýný savunuyor. Surroi’nin karþý çýkmasýna raðmen bu ziyaretlerin statü ve seçim öncesi yapýldýðýný dikkate aldýðýmýzda ziyaretlerin seçim propagandasý niteliðinde olduðu gözlerden kaçmamaktadýr. Diðer bütün siyasiler yaz tatili iznine çýkmýþken, Surroi’nin bu adýmýnýn uzun vadede ORA’ya büyük artýlar kazandýracaðý açýk. Surroi, çarþamda günü gezileri çerçevesinde Prizren çevresi ile Kurila semtini ziyaret ederek, semt sakinleri ile bir araya geldi. Bugüne kadar hiçbir siyasetçinin yapamadýðýný yapan Surroi, bunun meyvelerini de seçimlerde toplayacak gibi görülüyor. *** Prizrenle özdeþleþen Dokufest heycaný belediyenin þehir sinemasýnýn yýkým kararý gölgesi altýnda pazartesi günü Paul Taylor’un “We Are Together” (Biz Beraberiz) belgeseli ile start aldý. Bir hafta sürecek olan festival çerçevesinde dört gösterim noktasýnda 104 çalýþma seyircinin beðenisine sunulacak. Sinemanýn yýkýlmamasý için de bir imza kampanyasý baþlatan festival organizatörlerinin bu giriþimine seyircilerden de büyük destek buluyor. Festival süresince toplanacak olan imzalarýn yerli ve uluslararasý makamlara iletileceðini dile getiren Dokufest yetkilileri, sinema yýkýlacaksa yerine yeni bir sinemanýn inþa edilme gerekliliðine iþaret ediyor. Kültür baþkenti Prizren’in Dokufest gibi diðer bazý uluslararasý festivallere ev sahipliði yapabilmesi için modern bir sinemaya gerek duyduðu tartýþýlmaz bir gerçek. Bunun için sadece yetkili makamlarý deðil, bütün vatandaþlarý göreve çaðýrýyoruz. 6 Güncel Fev zi K ara muço Schefer, çözüm istiyor Perþembe, 9 Ağustos 2007 D Gordi’nin düðümü ünyada çözülemeyen sorun yoktur. Bunu herkes tarafýndan bilinen bir gerçek. Ama bunu anlamak istemeyenler da bulumaktadýr. Bu günlerde dünyada çözülmeyi bekleyen çok sayýda siyasi sorun vardýr. Sayýca kabarýk olan bu sorunlarýn çözümü için çok sayýda giriþime imza atýldý. Siyasete sorunlarýn çözümü için iyi niyet gerekiyor. Bazý sorunlarýn da yüz yýllarca çözülemediði açýk bir gerçek. Bir sorunun çözümünde þiddete baþ vurulduðu zaman, bundan en çok siviller etkileniyor. Bugünlerde çözüm bekleyen en önemli sorunlarýn baþýnda Kosova sorunu bulunuyor. Tarihteki sorunlara bakacak olursak, hiçbir sorunun Kosova sorunu gibi özel bir durumda olmadýðýný göreceðiz. Kosova’yý diðer sorunlu bölgelerden ayýran temel özellik uzun yýllar Kosovalý Arnavutlara uygulanan þiddet ile bu þiddetin uluslararasý toplum tarafýndan buna dur denmesidir. Bugün Kosova’ya ilaç bulunmak için bütün dünya seferber olmuþ durumda. Maalesef, Kosova için bugüne kadar uygulanan ilaçlar farklý tepkiler verirken, birine uyan reçete diðerinde uymuyor. Kosova’ya çözüm için Valserler kenti Viyana’da bir araya getirilen taraflar, 16 ay süren görüþmelerden anlaþma saðlayamadan dargýn bir þekilde ayrýldýlar. Taraflar ile yaptýðý görüþmelerden sonra Marthi Ahtisari Kosova sorununa çözüm ile ilgili Güvenlik Konseyi’ne bir rapor hazýrladý. Ahtisari, BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’a sunduðu raporda Kosova’ya uluslararasý denetim altýnda baðýmsýzlýk önerdi. BM Güvenlik Konseyi’ni oluþturan dünyanýn en güçlü devletleri Rusya’yý bu raporu kabul etmesi konusunda ikna edemedi. Veto tehdidinde bulunan Ruslar, sorunun çözümünü sürekli engeleme giriþimlerinde bulundular. ABD ve AB, Ruslarýn gönlünü kazanmak için raporda beþ defa deðiþmeler yapmalarýna raðmen baþarýya ulaþamadý. Batýlý ülkeler, altýncý defa Kosova konusunu Temas Artý gurubuna devretiler. Ruslar hazýrlanan her yeni karar tasarýsýna gözlerini kapatarak, çözüme nyet yani hayýr dediler. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný destekleyen ülkeler soruna çözüm bulmak amacýyla topu Temas Artý gurubuna attýlar. Rusya’nýn da üyesi olduðu gurupta üyelerin veto hakký bulunmamaktadýr. Kosova sorununu çözüme kavuþturmak için üç üyeden oluþan üçlü yada troyka kuruldu. Üç kiþi Kosova sorununu çözmek için çalýþacak. Bakalým bu üçlü Ahtisari’nin baþlattýðý iþi baþarý ile sonuçlandýrabilecekler mi? Rambuye görüþmelerinde de kullanýlan bu reçete baþarýlý olamadý. Orada da üçlü görüþmeler yapýldý. Tarihsel düðümleri çözmek çok zordur. Özelikle siyasi düðümlerin çözümünün çok zor olduðu bir gerçek. Büyük Ýskender tarihte düðüm çözücü olarak bilinir. Gordi düðümün olarak bilinen bu düðümün hiçbir çeþit çözülemeyeceðinin farkýna varan Büyük Ýskender, kýlýcý ile düðümü keserek, tarihe adýný yazdýrmýþtýr. Kosova’da böyle bir düðüme benziyor. Sekiz yýl bu düðümüm çözülmesine için çaba harcanýyor. Maalesef sonunda buna bir engel çýkýyor. Birinin NATO Genel Sekreteri, Kosova statüsünün acil çözüme kavuþturulmasý gerekliliðine iþaret ederken, artýk statükonun yürümez hale geldiðini belirtti. NATO Genel sekreteri Jaap Hoop de Schefer NATO internet sayfasýnda Kosova statüsünün beðendiðini maalesef diðeri beðenmiyor. Ve olay böyle sürerken bunun böyle daha belirlenmesi konusuna ne kadar sürebileceði tartýþýlýyor. Böyle deðindi. Kosova statüdevam eder ise sorunun çözümü görünsünün çözülmemesi durmüyor. umunda ortaya çýkacak Sorunun çözümü için taraflara 120 olan sorunlara dikkat günlük ek bir süre verildi. Troyka bu süre çeken Schefer, çözümiçinde çözüm için çalýþacak. Görüþmeler süzlüðün Avrupa’da poöncesi yapýlan açýklamalar yine karamsartansiyel istikrarsýzlýða lýða iþaret ediyor. Görüþmelerin zaman ile denk düþtüðünü ifade sýnýrlandýrýlmasýný isteyen Batý ülkelerine, etti. Schefer, “Avrupa Rusya karþý çýkarken taraflar arasýnda ile Balkanlarýn geleceði görüþmelerin anlaþmaya varýncaya kadar açýsýndan bu sorunun yapýlmasýný istiyor. Kimse anlaþma ile çözülmesi gerekmektedir. Kýsa bir ilgili bir adým atmazken, taraflar pozisyonzaman içinde Kosova’da baþlattýðýmýz larýný korumayý tercih ediyor. Ruslar, çalýþmalarý bitirmeliyiz. Bunu devamlý taraflarýn aralarýnda varacaðý bir anlaþmaya saygýlý olacaðýný dile getirirken, Batý ertelemekle deðil, çözümle noktalaise Kosova’nýn sui generis bir olay malýyýz” dedi. Kosova’da statükonun olduðunda diretiyor. Bu geliþmeler ardýndevamýný kabul edilemez olarak nite- dan soruna çözüm bulunmaz ise Kosova sorunu nasýl çözülecek sorusu ortaya çýkmaktadýr. Bu çýkmaz sokaktan çýkýþ görülmüyor. Çünkü, sokak çok karanlýk. Avrupa’nýn sönmek bilmeyen son kaynayan kazaný olan Kosova’ya barýþ ve huzurun artýk gelme zamaný. Herkes artýk çözüm istiyor. Ama taraflarýn tutumlarýný göz önünde bulundurduðumuz zaman Kosova sorununu anlaþma ile çözüme kavuþturulmasýnýn çok zor olduðunu görüyoruz. Bosna barýþýnýn baþ mimarý olarak bilinen ABD’nin eski BM Büyükelçisi Riçard Holbruk, Kosova’da yayýnlanan Expres gazetesine verdiði demeçte görüþmelerin baþarýsýzlýkla sonuçlanacaðýný ifade etti. Bunun örneðini taraflarýn yaptýklarý açýklamalarda görüyoruz. Sýrplar, kutsal olarak kabul ettikleri topraklarýndan hiçbir zaman vazgeçmeyeceklerini belirtirken, Arnavutlar Kosova’nýn baðýmsýzlýðý için kimse ile pazarlýk yapmayacaklarý konusunda ýsrar etmektedirler. Batýlý devletler, Ahtisari tarafýndan hazýrlanan ve Kosova’ya uluslararasý denetim altýnda baðýmsýzlýk verilmesini öngören çözüm öneri planýný desteklerken, Rusya ise buna sert tepki gösteriyor. Kosova’nýn en büyük destekçisi olan ABD, görüþmelerin sonsuza kadar devam edemeyeceðine vurgu yaparken, Kosova’nýn 120 gün sonra baðýmsýzlýðýna kavuþacaðý sözünü verdi. Önümüzdeki 120 gün de çok çabuk geçecek. Troyka üstüne düþen görev çerçevesinde taraflarý bir araya getirecek. Ama taraflarýn görüþmeler öncesi yaptýklarý açýklamalarý göz önüne alacak olursak bir taraflarýn bir anlaþmaya varmalarý çok uzak bir ihtimal. Görüþmeler baþarýsýzlýk ile sonuçlanacak olursa bu konuda bu konuda gözler Kosova Meclisi’ne çevrilecek. Görüþme mekanizmalarýnýn tümüyle baþarýsýzlýkla sonuçlanmasý durumunda Kosova kendi kaderini kendisi belirleyecek. Kosova siyasileri de yaptýklarý açýklamalarda bu olasýlýðý üzerinde durdular. Bakalým Kosova Meclisi, Büyük Ýskender’in kýlýcýný alarak, kendisi düðümü çözebilecek mi? ABD, Güvenlik Konseyi onayý olamadan Kosova müdahalesine baþladý. Bunun yanýnda Güvenlik Konseyi kararý olmadan Irak’a da müdahale etti. Þimdi, sýra Kosova. lendiren NATO Genel Sekreteri, “Statüko sürekli devem ettirilemez. Kýtamýzda bir siyasi ablukanýn varlýðýný kabul etmemeliyiz. Bu durumun neler doðurabileceðini iyi düþünmemiz gerekiyor” dedi. Yolsuzluk aldý baþýný gidiyor Geliþmekte olan ülkelerin en önemli baþ aðrýlarýndan biri kuþkusuz yolsuzluk oluþturmaktadýr. Kosova’da son günlerde yolsuzluklar ile çalkalanýyor. Kosova Yolsuzluklar ile Mücadele Ajansý, kamu görevlilerinin yolsuzluklara bulaþtýðý ile raporlar hazýrlamasýna raðmen, bu raporlar bir türlü görüþülüp karar baðlanamýyor. K osova’nýn uzun yýllardýr karþýlaþtýðý en büyük sorunlarýn baþýnda bulunan yolsuzluklar bugün de Kosova’nýn baþ aðrýsý olmaya devam ediyor. Bugüne kadar onca yolsuzluk kanýtlanmýþ olmasýna raðmen kimsenin tutuklamasý tek baþýna bir handikap. Yolsuzluklarýn önlenmesi ve tespit edilmesi için Kosova Yolsuzluklar ile Mücadele Ajansý dahi kuruldu. Kuruluþun esas amacý toplumda yapýlan yolsuzluklarý tespit etmek ve yetkili makamlara bunlarý rapor etmek. Ajans bazý yolsuzluk olaylarýný tespit edip bu dosyalarý yetkili makamlara iletmesine raðmen bununla ilgili hiçbir somut adým atýlmadý. Yani yetkili makamlar bu raporlarý gündeme almak bir yana bu raporlar hakkýnda açýklama yapmaktan dahi kaçýnýrken, halk bu türden bilgileri gazetelerden takip etmeye çalýþýyorlar. Kosova Finans bakanlýðý tarafýndan hazýrlanan yolsuzluk raporlarýnda, rüþvet ve diðer yolsuzluklarýn genellikle kamu aracýlarý vasýtasýyla vergi ödeyenlerden yapýldýðý bildirilirken, bundan dolayý bakanlýklarda çalýþan kimsenin tutuklanmadýðý bildirildi. Kosova’da yaþanan rüþvet, yolsuzluk ve diðer olumsuz olaylarla ilgili Kosova Meclisi ve hükümette bu konuyu ele alýp görüþmedi. Mecliste muhalefet partileri, toplantýlarýnda bu olaylara iþaret ederken, bu konuda somut adým atýlmasý için hükümeti göreve davet ettiler. Bugüne kadar yapýlan baskýlar sonrasý Kosova hükümetinin ilerleyen günlerde yolsuzluk dosyasýný görüþebileceðini hükümet basýn sözcüsü Ulpiyana Lama aðzýndan duyurdu. Lama, “Hükümet önümüzdeki toplantýlarda yolsuzluðu ele alabilir” dedi. Bu güne dek bakanlýklar çerçevesinde yolsuzluk olaylarýna karþý hiçbir önlem alýnmazken, bakanlýklarýn kendi komis-yonlarýnýn çalýþmalarýný denet-lemesi gerekiyor. Komisyonlarlarýn yolsuzluk ile ilgili önlemler almasý ve onlarý iþlerden uzaklaþtýrmasý gerekmektedir. Bu olumsuz olaylarýn önüne geçilebilmesi için yargý organlarýna özellikle de savcýlýklara büyük iþ düþmektedir. Kosova Yolsuzluklar ile Mücadele Ajansý, Kosova hükümetinin on yüksek temsilcisi ile savcýlýða suç duyurusunda bulundu. Ajans, hükümetteki kimi bakanlar ile ilgili de yolsuzluk dosyalarý hazýrlamaktadýr. Ajans, son hazýrladýðý altý aylýk çalýþma raporunda çok sayýda kamu yetkilisinin görevini kötüye kullandýðýna vurgu yapýlýyor. Gazetelerde geçenlerde konu ile ilgili ilginç bir haber verildi. Kosova genelinde arabalar 3 avroya temizlenirken, Kosova bakanlýklarýnýn birinde bu hizmet ile ilgili bakanlýða 50 avroluk bir fatura kesilmiþtir. Gel de bu olaylara þaþma. 7 K Perþembe, 9 Ağustos 2007 506 tabanca ele geçirildi osova Polis Teþkilatý (SHPK) 4 aylýk çalýþmadan sonra Priþtine bölgesinde yaptýðý bir operasyonla 506 tabanca, 2 bin mermi ve 8 bin Euro’ya el koyduðunu, iki kiþiyi gözaltýna aldýðýný açýkladý. Kosova Polis Teþkilatý Þefi Sheremet Ahmeti, baþarýlý operasyonu gerçekleþtiren meslektaþlarýný tebrik ederken, Kosova halkýnın desteði ve iþbirliði ile daha büyük baþarýlara imza atacaklarını söyledi. Operasyon sýrasýnda Bardosh (Devet Jugoviça) köyünde 5 eve yapýlan baskýnda 100, oradan uzaklaþmaya çalýþan bir araçta da 406 deðiþik kalibre tabancanýn ele geçirildiðini söyleyen SHPK yetkilisi Rrahman Sulejmani, silah kaçakçýlarýnın kullandýðý 2 cep telefonu ile 2 arabaya da el koyulduðunu belirtti. Temas Artý Gurubu bugün bir araya geliyor Görevlerin saptanmasý ise büyük önem taþýyacak. Çünkü yetkilerin daðýlýmý Batý ve Rusya arasýnda anlaþmazlýklara yol açabilecek. Sýrp ajansý Tanyug konu ile ilgili yayýnladýðý bir haberde görüþmelerin bire bir mi yoksa þatýl diplomasisi ile mi yapýlacaðý konusunda kararın alýnacaðýný belirtiyor. Troyka’nın, Londra’da yapacaðý toplantý ardýndan Belgrat ile Priþtine ziyaretinde bulunmasý bekleniyor. Troyka Rusya Temsilcisi Harçenko, görüþme ile ilgili Beta ajansýna yaptýðý açýklamada, 9 Aðustos tarihinde Belgrat’ý ziyaret edeceklerini belirtti. Troyka’nýn büyük bir olasýlýkla 11 Aðustos tarihinde Priþtine’ye gelmesi bekleniyor. Heyet 12 Aðustos Pazar günü Müzakere Ekibi ile bir araya gelebileceği konuşuluyor. Kosova Müzakere heyeti Sözcüsü Skender Hüseni, Londra’da yapýlacak olan Temas Artý gurubu toplantýsý ile ilgili ek görüþmeler için Müzakere heyetini net bir platforma sahip olduðunu belirtti. Sözcü Hüseni, bu platformun, 2005 yýlý sonlarýnda uluslararasý arabulucu Marti Ahtisari’ye sunulan platformun aynýsý olduðunu söyledi. Hüseni, Müzakere heyetinin platformunun, Kosova baðýmsýzlýðý, toprak bütünlüðü ve Ahtisari paketinin müzakere edilemeyeceðini içeren üç esas ilkeye dayalý olduðunu da hatýrlattý. Ekmeðe zam geldi A ðýr ekonomik ve sosyal sorunlarýn yaþandýðý bir süreçten geçen Kosova halkýnýn sorunlarýna ekmek zammý da eklendi. Salý gününden itibaren ekmek fiyatlarýna yapýlan zam ile ekmek fiyatý 25 centten 35 cente çýktý. Kosova Fýrýncýlar Birliði tarafýndan konuyla ilgili yapýlan açýklamada, dünya pazarýnda buðday ve un fiyatlarýna yapýlan zammýn, Kosova’ya da etki ettiðini duyurdu. Kosova iktisatçýlarý ekmek fiyatlarýna zam yapýlmasýný tepki ile karþýlarken, bu zammýn vatandaþlarýn yaþam standartlarýna olumsuz olarak etki edeceðini ifade ettiler. Kosova Tarýmcýlýk Bakanlýðý tarafýndan yapýlan açýklamada, bakanlýðýn ekmek fiyatlarýna yapýlan zammý düþürme yetkisinin olmadýðý, önümüzdeki günlerde ekmek fiyatlarýnýn 0,50 centte kadar çýkabileceði kaydedildi. Güncel Çocuklarýmýzý Anadilimizde eðitelim K Mehmet BÜTÜÇ osova’da Türk Dilindeki eðitim ilk olarak 1951 yýlýnda baþlamýþ ve günümüze dek devam etmektedir. Bir yarým yüzyýldan fazla devam eden Anadilimizdeki eðitim, ilk baþladýðý yýllarda büyük zorluklarla karþýlaþmýþtýr, niceki eðitim kadrosu, okul binalarýnda sýnýflar, o dönem genç ve çocuklarýn o güne kadar baþka dillerde eðitim görmesi... Bilindiði üzere o zamanki Yugoslavya’da 1951 yýlýnda Kosova’da yaþayan Türkler kendi KÝMLÝK, DÝL ve KÜLTÜR haklarýný kazanýyor. Makedonya Türkleri 1944 yýlýnda bu haklarý kazanmýþ. Kosova Türkleri söz konusu olunca 6 yýllýk bir gecikmeyle bu haklara sahip oluyor ve kimliðimiz konusunda büyük bir avantaj saðlanýyor. Ayný yýlda hem sekiz yýllýk ilköðretim hem de lise eðitimi Türk Dilinde baþlýyor. Çok kabarýk sayýda öðrenciler, Türklük bilinciyle, kendi Anadilinde okullara gitmeye baþlýyor. Türkçe’nin yasak olduðu dönemlerde, sýrf “Ben Türküm!” sözlerinden dolayý o dönemki rejim polislerinden dayak yiyen, hapse atýlan soydaþlarýmýz için yeni bir dönem baþlamýþtý. Prizren doðumlu Üsküp’te yaþayan ünlü yazarýmýz Nusret Diþo Ülkü o yýllarda okula baþlarken arkadaþlarý sormuþ: “Arnavutça mý okula gideceksin?” Kendisi yedi yaþýnda, þaþkýn ne diyeceðini bilmemiþ: “Yok, Arnavutça deðil, baþka dilde, iþte evimizde konuþtuðumuz dilde okuyacaðým.” Bugün Türkçe okuyanlardan daha 30 yýl önce üniversite eðitimini gören hukukçuavukatlarýmýz, ekonomistlerimiz, maliyecilerimiz, mühendislerimiz, öðretmenlerimiz var ve bugün Kosova Türk toplumu istatistik verilere göre en eðitilmiþ bir topluluk olarak Kosova’da geçmektedir. Peki o dönem Yugoslavya’da iþ nasýl yapýldý? Ortam dili Sýrpça’ydý. Herkes bu dili konuþuyordu ve bu dil ile anlaþýyordu. Þimdi Kosova’da ortam dili ya da çoðunluðun konuþtuðu Arnavut Dilidir. Ancak bu durum çocuklarýmýzý kendi Anadilinde eðitmek için hiçbir engel deðildir. Biz o zamanlar Sýrp dilini okulda öðrendik, þimdi de çocuklarýmýz Arnavutça’yý okullarda öðrenecektir. Onun için çocuklarýmýzý baþka dilde eðitmek yanlýþ olur, çünkü o dili her nasýlsa öðrenecek ve ilerdeki yaþamýnda iþ kurma ya da Kosova’nýn kimi makamlarýnda yer alma engeli olmayacaktýr. Arnavutça’yý okulda, mahallede ya da daha geniþ bir ortamda öðrenerek, ancak kendi kimliðini ve Anadilini de koruyarak, asimile olmadan, Kosova toplumuna ve makamlarýna entegre olacaktýr. Dýþtan gelen kimi makamlarýn bunu anlamasý biraz zor oluyor, çünkü kendileri belki kendi kimliklerinden arýndýrýlmýþ, baþka kimliktedir ya da baþka bir kültürün etkisi altýna kalmýþtýr. Ancak böyle insanlar aramýzda da var. Belli þahsi çýkarlarý için çocuklarýný baþka dillerde ya da özel kolejlerde okuttur ve yetiþen o çocuklarýn çoðu beyni yýkanmýþ, kendilerinin kim olduklarýný unutur ve farklý bir ortamda kaybolup gider. Anadilimiz kimliðimizdir, onu korurken, kendi kendimizi de bu coðrafyada savunmaktayýz... Bunu atalarýmýz en zor dönemlerde yapmýþ, bir sürü Anadilimizin Bilinmeyen Kahramanlarý bu mücadeleyi vermiþ ve kimliðimizle dilimizi bize emanet etmiþ. Görevimiz - bunu devam etmektir, borcumuz atalarýmýza ihanet etmemektir. Bu kimilerin hoþuna gitsin ya da gitmesin: her Kosova Türkü kendi çocuðunu Türkçe okutacak ve Türk gibi yetiþtirecek... Baþka çare yok... Bir de buna Anaülkemiz Türkiye’nin büyük öðrenci projesiyle sunmuþ olduðu büyük imkanlarý da göz önünde bulundurursak, çocuklarýmýzý baþka dillerde eðitmek için hiçbir neden kalmýyor. Çocuklarýmýz sadece Türkçe okuyacak ve bunun gerçekleþmesinde hepimiz mücadele etmeliyiz. Komþuya, akrabaya ve dostlarýmýzý ziyaret ederek bunlarý anlatmalýyýz. Bu yýl Prizren’de sadece 75 çocuk Türkçe eðitime kaydýný yapmýþ. Hep beraber bunu 200 öðrenciye çýkarmalýyýz. Bu gücümüz ve potansiyelimiz var. Bu konuda her zaman bilinçliydik ve öyle de devam etmelidir. Bizleri hiçbir þekilde hiç kimsenin, hiçbir makamýn boþ laflarý, kendi kimliðinden arýndýrýlmýþ olan kiþilerin Fransýz, Ýngiliz, Amerikan ya da Rum ve Ermen kültürü ilgilendirmez... Güncel Perþembe, 9 Ağustos 2007 “Yeni bir Türk Dünyasý Algýsý Geliþtirmek” T Alpay Ýgci ürkiye’de yaþýyor olmaktan dolayý Türkiye’yi tanýyan doðma büyüme Prizrenli bir Türk olarak, Türk Dünyasý konusunda bazen farklý yaklaþýmlar geliþtirdiðimi seziyordum. Bunun sebebini de Prizrenli olmama (Türkiye’de doðup büyümeyen bir Türk olmama) baðladým. Neyse lafý uzatmayayým. “Farklý” yaklaþýmdan kastým þu: Türk Dünyasý gibi Türk ýrkýnýn ve onla beraber yaþayan ýrklarýn kaderini deðiþtirebilecek bir dünya kurgusunda Türkiye’de çok fazla deðiþik yaklaþým var. Ayrýca, insanlar kendilerini öbek öbek ayýrma konusunda da aþýrý bir istenç içindeler. Evet, Türkiye Cumhuriyeti’nde çok sayýda sütü bozuk var. Ancak, kendimizi bu kadar yalýtarak böyle büyük bir projede saðlam yol alýnacaðýný düþünemiyorum. Seçim döneminde bu ülkede nelerin yazýlýp çizildiðini, söylendiðini çoðumuz biliyoruz. Biri tutturmuþ AKP de AKP, istikrar da istikrar... Öteki laiklik der baþka bir þey bilmez. Atatürk der ama Atatürk’ü bilmez... Etrafýmda CHP’ye oy verecek veya CHP ile bir þekilde baðlantýsý olan ne kadar insan varsa hepsi, ayný telden çalýyordu ama bu tel benim ruhuma güzel ezgiler akýtmýyordu. Hani plan, hani program?! Benim hangi tarafa ait olduðumu anlamaya çalýþanlar olacaktýr þimdi. Belki de çoktan AKP’li ilan edilmiþimdir. Umurumda deðil. Ben Evlad-ý Fatihan’ým, Türk’üm. Baþkaca bir þey deðil. Özellikle Türkiye Türkleri öncelikle bu basit ve kýsýr buhrandan kurtulmalý. Partilere pek önem vermiyorum. Siyaset denilen þey her zaman kaygan bir zeminde geliþmiþtir. Durum baþka bir parti lehine deðiþebilir. Türkiye Cumhuriyeti çok sayýda parti gördü, çok sayýda da iktidar. Ancak, Türk Dünyasý konusunda neler gördüðümüze bakarsak durum ortaya çýkar. Balkan Savaþlarý’ndan bu yana Balkan Türklüðü ve Müslümanlýðý kaybetti; kaybediyor! Makara dönmeye baþladý Y erel ile uluslararasý 50 kadar rejisör ve yapýmcýnýn izlediði festivale 100’ün üzerinde de davetli, sanatçý, gazeteci izliyor. Dokufest çerçevesinde uluslararasý fotoðraf sergisi açýlacak. Aynýca 3 Kosovalý ve 3 Alman genç sanatçý festival süresince ortak çalýþma yapacak. Bu yýlki Dokufest’e Türk yapýný iki çalýþma gösterime girecek. Köken Ergün “Bayrak” filmi, Nesim Yetik de “Annem Sinema Öðreniyor” filmleriyle Dokufest’e katýlacak. K Artýk konuþma zamaný deðil. Priþtine yakýnlarýnda, Sultan Murat Türbesi’nin yerini belirten tabelayý tamamen sarýya boyayýp üstüne “Auto Larje” yazan zihniyetten kaç Türkiye Türkünün haberi var? Bense bunu yapan araba tamircisini bulmak için nasýl bakýndýðýmý dün gibi hatýrlarým. Hamaseti býraksýn artýk benim gibi düþünenler. Kosova’da onca fabrika var. Koskocaman fabrikalar çalýþtýrýlacaklarý günü bekliyor. Oralarý neden hala alamýyoruz? Ne yapýyor bizim iþ adamlarýmýz? Hiçbir þey yapýlmýyor deðil ama yapýlanlar hiç yeterli deðil. Laiklik çýðýrtkanlýðý yapmanýn veya din borazanýný öttürmenin zamaný da deðil. Türk Dünyasýnýn kültürel birliðine inanýyor ve bunun için çalýþmak niyetindeyseniz biraz daha toparlayýcý, birleþtirici olmak zorundasýnýz. Türk Dünyasý konusunda çeþitli kesimlerden kiþilerle görüþmüþlüðüm vardýr. Yaptýðým bütün konuþmalarda ortak noktalar ve alanlar buldum ama bütün konuþmalarýn bir yerleri, diðerlerini 8 lanetlemek veya kötülemekle de dolu. Ýnsanlarýmýzýn, fabrikadan çýkan seri üretim aletler gibi ayný olmalarýný, ayný düþünmelerini asla istemiyorum. Farklý düþüncelerimiz olacak ve bu düþünceleri zorlayýp içlerinden daha saðlam olanlarýný bulacaðýz. Bu þekilde de saðlam hamleler atýlýr. Türk Dünyasý konusunda iþ en büyük kýsmý biz gençlere düþüyor. Bu konuda geliþme bizlerin emekleriyle kaydedilecek; büyüklerimiz bize yollar açacak biz de o yollardan yürüyeceðiz. Çalýþmalardan bahsettim ama çalýþmalardan önce ve ilkin yapýlmasý gereken bir þeyler var: Bilmek! TÜRK DÜNYASI COÐRAYFASINI BÝLSÝN ARTIK TÜRK OLAN. Her çekik gözlüye Japon veya Çinli muamelesi yapmak gibi bir acizlik içinde olmasýn artýk! “Aa, Kosovalýsýn ha. Ne güzel. Peki Türkçeyi nasýl biliyorsun, nereden öðrendin?” cümlesini duymak istemiyorum artýk! Mehmetçik çeþmesi Osmanlý mezarlýðýyla bütünleþti TTGK Komutaný Kurmay Binbaþý Kerim Acar, her iki okulda sürdürülen çalýþmalarýn onarým ve boyabadana çalýþmalarý olduðunu ve kýsa sürede tamamlanacaðýný vurguladý. Acar, önümüzdeki dönemde “Çiryazi Kardeþler” Ýlkokulu’nda Tabur tarafýndan 150 sýranýn onarýlmasýnýn da öngörüldüðünü bildirdi. Bu kapsamda önümüzdeki dönemde okul sýralarý daðýtýmýný da gerçekleþtireceklerini söyleyen Kerim Acar, 15 Aðustos tarihinde Prizren’in Ortakol semtine çocuklara oyun parký çalýþmalarýnýn baþlayacaðýný da belirtti. Osmanlý mezarlýðýnda yangýn çýktý Geçtiðimiz ay TÝKA tarafýndan çevre duvarlarý yeniden inþa edilen Osmanlý Mezarlýðý’nda 4 Aðustos tarihinde yangýn çýktý. Kýsa zamanda yayýlan yangýný, bir buçuk saat sonra olay yerine gelen itfaiyeciler tarafýndan kontrol altýna alýndý. Yangýn, Osmanlý Mezarlýðý’nda bulunan türbelere ve Türk askeri tarafýndan yeni hizmete açýlan Mehmetçik Çeþmesi’ne ulaþmadan kontrol altýna alýndý. Türk KFOR’u sorumluluk bölgesi olduðu için Tuzsuz semti sakinleri Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutanlýðý’ndan yardým istedi. Türk KFOR’u aracý olay yerine 5 dakika sonra ulaþtý. Türk KFOR’u aracý ile birlikte gelen itfaiyeciler 15 dakika içinde yangýný söndürmeye baþardý. Þubat 2007’de Kosova’ya gelen Kosova Türk Taburu rotasyon gurubu baðýþlarýyla Osmanlý Mezarlýðý’na yaptýrýlan Mehmetçik Çeþmesi ve çevre düzenlemesi açýlýþýnda konuþan Kosova Türk Taburu Komutaný Binbaþý Kerim Acar, Türk askerinin görevi dýþýnda Kosova halkýyla dayanýþmaya devam ettiðini ve çeþme ile çevre düzenini yirmi günde tamamladýðýný söyledi. Türk toplumunun suya verdiði öneme iþaret eden Kerim Acar, su medeniyeti kuran millettin mirasçýlarý olarak çeþme ve mezar taþlarýnýn bu medeniyetin tapularý olduðunu vurguladý. Kurdele kesimiyle Mehmetçik Çeþmesi törenli bir þekilde hizmete açýlýrken, konuklar daha sonra Mehmetçik Çeþmesi etrafýnda birer fidan dikti. Kosova Türk Taburu Komutaný Kurmay Binbaþý Kerim Acar ve davetliler törenden sonra Mehmetçik tarafýndan boya-badana ve tamir iþleri yapýlan “Emin Durak” ve “Çiryazi Kardeþler” ilkokullarýný da ziyaret etti ve sürdürülen çalýþmalarla ilgili bilgi aldý. 9 B Perþembe, 9 Ağustos 2007 Sýrbistan 2014’te AB’ye katýlabilir aþbakan Yardýmcýsý Bozidar Celiç 5 Aðustos Pazar günü yaptýðý açýklamada, Sýrbistan’ýn 2014 yýlýnda AB’ye üye olacaðýndan “emin” olduðunu söyledi. Celiç, üyeliðin ayný yýlýn 28 Haziran tarihinde, dini bayram Vidovdan ile ayný günde gerçekleþeceðini söyledi. Celiç’e göre, bu tarih AvusturyaMacaristan tahtýnýn veliahtý Avustuyalý Franz Ferdinand’ýn 28 Haziran 1914’te Saraybosna’da suikasta kurban gitmesiyle baþlayan “20. yüzyýlýn sembolik sonu” olacak. Baþbakan yardýmcýsý, 2014’ün AB’de yeni bir bütçe ve seçim döngüsünü de temsil ettiðine dikkat çekti. Celiç, Ýstikrar ve Ortaklýk Anlaþmasý’nýn bu yýl imzalanabileceði yönündeki görüþünü yinelemekle birlikte, bunun Lahey’deki BM savaþ suçlarý mahkemesiyle iþbirliði yapýlmasýna baðlý olduðunu da kabul etti. Diðer tarftan Ýçiþleri Bakanlýðý 5 Aðustos Pazar günü yaptýðý açýklamada, Balkan güneyde Kosova sýnýrý yakýnlarýndaki Koncujl kasabasýnda bir grup silahlý ve maskeli adamýn polisle çatýþmasý sonucunda bir kiþinin öldüðünü doðruladý. Yetkililer, grubun bölgeye giden ana rota üzerinde yolcularý soyduðunu belirttiler. Ýçiþleri Bakaný Dragan Jociç’in “Polise ateþ açtýlar ... ve ortalýk gerçek bir savaþ alanýna döndü.” þeklindeki sözleri kaydedildi. Jociç, çatýþmanýn tahmini olarak 20 dakika sürdüðünü ve saldýrganlarýn ellerinde makineli tüfekler ve roket güdümlü bombalar olduðunu söyledi. avunma bakanlýðý ile dýþiþleri ve AB üyelik bakanlýðýndan yetkililer, AB ve NATO üyeliðinin faydalarýyla ilgili kampanyalarýn nasýl geniþletilebileceðini tartýþmak üzere 5 Aðustos’ta Zagreb’de bir araya geldiler. Ýki bakanlýk baþkent baþkent civarýnda bilgilendirme standlarýnýn yaný sýra ülkenin diðer kesimlerinde de plan standlarý açacak. Bu arada Vecernji List gazetesinin hafta sonu sayýsýnda yayýnlanan iki ayrý ankette, kampanyalarýn iþe yarýyor olabileceði ileri sürüldü. Promocija plus kuruluþu tarafýndan yürütülen ankette, NATO ve AB üyeliðine verilen desteðin Temmuz ayýnda Haziran’a oranla %2,2’lik bir artýþla %53,8’e ulaþtýðý öne sürüldü. Metron/Vectura tarafýndan yürütülen bir diðer anketteyse, Temmuz ayýnda AB üyeliðine verilen destek %53,7 olarak belirtildi. on yýllarda Romanya, büyük ölçüde düþük maliyetleri sayesinde bir Hollywood yapým cennetine dönüþtü. Nicole Kidman, Jude Law, Wesley Snipes, Renee Zellweger ve Jean-Claude van Damme gibi oyuncularýn yer aldýðý büyük filmler artýk ülkede çekiliyor. Romanya’nýn iki büyük stüdyosu iþlerinde görülmemiþ bir patlama yaþýyor. Bunlar, Bükreþ‘e 40 km uzaklýktaki Ciolpani kasabasýndaki Castel Film ve Buftea kasabasýnda bulunan Mediapro Studios. Sonraki, ayný zamanda Doðu Avrupa’nýn en büyük medya ve eðlence gruplarýndan da biri. Hollywood’un ilgisi açýsýndan sýnýr dönüm noktasý, Kuzey Carolina’nýn daðlarýnda geçen bir Ýç Savaþ öyküsü olan “Cold Mountain” (“Soðuk Dað”) oldu. Baþrollerini Law, Kidman ve Zellweger’in paylaþtýðý film, güneydoðu Transilvanya’daki Rasnov kasabasýn- da çekildi. Ülkedeki düşük işçilik maliyetlerinin filmin bütçesini 20 milyon dolardan fazla aþaðýya çektiðini tahmin eden yapýmcý Albert Berger, “Romanya’nýn sunduðu tasarruflar olmadan, “Cold Mountain” kesinlikle yapýlamazdý.” dedi. Bu arada Romanya Dýþiþleri Bakanlýðý, filmden bazý sahneleri 2004 yýlýnda CNM’de yayýnlanan bir turizm kampanyasýnda kullanmak için izin aldý. Reklamlarda, filmin yönetmeni Anthony Minghella ülkeye ve bozulmamýþ doðasýna övgüde bulunuyor. Yabancýlar artýk Romanya’daki film yapým hizmetlerine yýlda yaklaþýk 50 milyon dolar ödüyorlar ve bu miktarýn artmasý bekleniyor. Romanya AB’ye yeni üye oldu ve üyeliðin film sektörüne olan etkisi henüz görülmedi. Ancak bu alanda uzman kiþilere göre, ülke önümüzdeki yýllarda da film yapýmcýlarýnýn cenneti olarak kalmayý bekleyebilir. Hollywood’un yeni film seti S Ankara Mektubu E-posta:eturbedar@gmail.com Balkanlar Ýçin Nasýl Bir Politika? Hýrvatistan NATO ve AB üyeliðine grime kampanyalarý baþlattý S E RH A N T ÜR B E DA R U zun süren savaþlar döneminin ardýndan, Balkanlar kanunlarýn iþlediði, demokrasi anlayýþýnýn kökleþtiði, insan haklarýnýn garanti edildiði ve piyasa ekonomisinin geçerli olduðu istikrarlý bir bölgeye dönüþme sürecine girdi. Günümüzde tüm Balkan ülkelerinde, Avrupa ve Atlantik kurumlarý ile bütünleþmeyi hedefleyen ve demokratik yollardan seçilen yönetimler iktidara bulunuyor. Balkan ülkelerinin dýþ siyasetlerindeki bu hedefleri ise, iç politikalarýna da olumlu yansýyor. Bu çerçevede, neredeyse bütün Balkan ülkelerindeki azýnlýklarýn yasal ve siyasi statülerinde önemli düzeltmeler yapýlýyor. “Yurtta barýþ, dünyada barýþ” ilkesi çerçevesinde hem batýsýnda hem de doðusunda kararlý bir barýþ ortamýnýn saðlanmasý için çaba harcayan Türkiye, Türk-Yunan sorunlarý karþýsýnda zaman zaman yaþanan hareketlilikler dýþýnda, Balkan coðrafyasýnda yer alan bütün ülkelerle dostane iliþkiler sürdürmektedir. Türkiye’nin bu yöndeki konumunun, Balkanlar’daki gerilimin düþürülmesi ve barýþ ortamýnýn kalýcý kýlýnmasý yönünde önemli katkýlarý olabilir. Balkanlar’ýn Türkiye’nin Avrupa’ya açýlan bir köprüsü olduðu, bu yüzden, bölgedeki bütün geliþmelerin Türkiye’yi de deðiþik yönlerden etkileyebileceði gerçeði dikkate alýndýðýnda, Balkanlar’da kalýcý barýþ ortamýnýn tesis edilmesi, Türkiye’nin bölgedeki en büyük çýkarý olduðu söylenebilir. Yukarýda belirtilenler doðrultusunda, Türkiye’nin Balkanlar’da reform ve barýþ yanlýsý politikacýlara sürekli desteðini vermesi, kritik öneme sahiptir. Balkanlar’da ilerlemeyi garanti altýna almanýn en saðlam yolu, bölgenin demokratikleþme ve ekonomik kalkýnma seviyesinin daha yükseklere çýkarýlmasýndan geçer. Dolayýsýyla, Balkanlar’daki reform yanlýsý politikacýlara siyasi desteðin verilmesi dýþýnda, Türkiye, Balkan ülkeleriyle olan ekonomik iþbirliðini daha fazla yoðunlaþtýrmalý, Türk iþadamlarýnýn Balkanlar’da daha çok iþ yapmalarýný özendirmelidir. Balkanlar’daki bütün ülkelerde, Avrupa ile Atlantik kurumlara bütünleþme hususunda geniþ bir destek bulunuyor. Bir NATO üye ülkesi olarak Türkiye, Balkan ülkelerinin bu Ýttifaka bütünleþmeleri yönünde verdiði desteðini sürdürmelidir. Diðer taraftan, iyi komþuluk iliþkileri ve bölgesel iþbirliði çerçevesinde, ayrý yollardan olsa dahi, Türkiye Avrupa Birliði üyeliði hedefine doðru Balkan ülkeleriyle birlikte ilerlemelidir. Balkanlar’daki Türk tarih ve kültür mirasýnýn korunmasý hedefinden de hiçbir zaman vazgeçilmemeli. Türk kültürünü bütün canlýlýðýyla hayatta tutan, Osmanlý Devleti’nin bölgedeki en önemli mirasý olan Balkan Türkleri ve diðer akraba topluluklarýn olduklarý unutulmamalýdýr. Kültür dýþýnda, bilim ve eðitim alanlarýnda da iþbirliðinin geliþtirilmesi, Türkiye ile Balkan ülkeleri arasýnda olumlu siyasi etkileþime yol açabilir. Günümüzde, Balkanlar’da çözüm bekleyen son açýk sorun, Kosova’nýn gelecekteki statüsü sorunudur. Kuþkusuz Kosova meselesi, gelecekte Balkanlar’daki geliþmelere yön verme ve etkide bulunma potansiyeline de sahiptir. Türkiye, Kosova’nýn statüsü hakkýnda sürmekte olan çözüm arayýþlarýný desteklemeye devam etmelidir. Bu çerçevede, bölgenin daha istikrarlý olmasýna yol açacak olan kapsamlý bir çözümün bulunmasý üzerinde çalýþýlmalýdýr. Oysa, Balkanlar’ýn daha istikrarlý olmasýný saðlayacak çözüm, Kosova için siyasi açýdan adil ve etnik topluluklarý kapsayýcý bir devlet modelini düþünmektir. Dünya Clinton, Obama ile arasýný açýyor A merika’da 2008 Baþkanlýk seçimlerinde Demokrat Parti’nin adayý olmak için yarýþan Hillary Clinton ve Barack Obama arasýndaki fark giderek büyüyor. Son olarak The USA Today ve Gallup ortaklýðýnda gerçekleþtirilen bir kamuoyu yoklamasýnda New York Senatörü Clinton’ýn aldýðý destek oylarý, Illinois Senatörü Obama’nýn iki katýndan fazla çýktý. Kendilerinin Demokrat olduðunu belirten bin 12 yetiþkin kiþinin katýldýðý ankette ABD Eski Baþkanlarýndan Bill Clinton’ýn eþi Hillary’e yüzde 48 oranýnda oy çýkarken, Obama ancak yüzde 26 oy alabildi. Demokrat Parti’nin adayý olabilmek için yarýþan diðer bir isim olan North Carolina eyaleti eski senatörü Sarko hýncýný ABD’li gazeteciden çýkardý F A BD’ye karþý güçlerini birleþtirmek isteyen Rusya ve Çin’in önderliðinde kurulan Þangay Ýþbirliði Örgütü, bu hafta ilk askeri tatbikatýný yapýyor. NATO’ya rakip olarak gösterilen örgütün “2007 Barýþ Görevi” isimli tatbikata Rus ve Çin’in yaný sýra diðer üye devletler (Kazakistan, Kýrgýzistan, Özbekistan ve Tacikistan) de katýlýyor. Örgüt için 6 bin 500 asker ve 500 savaþ aracý ile yapýlan bu tatbikat gerçek bir gövde gösterisi... J Hiroþima’nýn 62. Yýldönümü 10 aponya’nýn Hiroþima kentine atom bombasý atýlmasýnýn üzerinden tam 62 yýl geçti. Japonya’nýn Hiroþima kenti, izleri uzun yýllar boyunca silinemeyecek bir saldýrýya hedef oldu. Bir Amerikan uçaðý kentin üzerine atom bombasý býraktý. 600 metre yükseklikte patlayan bomba, 78 bin dolayýnda kiþinin anýnda ölmesine yol açtý. 350 bin nüfuslu kentte saldýrýdan aylar sonra 140 bini bulan ölü sayýsý, geçen yýllarla birlikte 250 bini aþtý. Japonya, saldýrýnýn 62’inci yýldönümünde verdiði kayýplarý bir kez daha andý. Aralarýnda saldýrýdan kurtulanlar ve ölenlerin yakýnlarýnýn da bulunduðu 45 bin dolayýnda kiþi, kentteki Barýþ Anýtý Parkýnda biraraya geldi. Hiroþima’ya atom bombasýnýn atýldýðý saatte; yani sabah 08.15’te kent sessizliðe büründü. Hem tören alanýndakiler, hem de sokak ve caddedekiler saldýrýda ölenlerin anýsýna saygý duruþunda bulundu Tören alanýndaki barýþ çanýnýn yaný sýra kentteki tapýnak ve kiliselerdeki çanlar da çaldý. Baþbakan Shinzo Abe’in bir konuþma yaptýðý törende dünyada benzer bir trajedinin bir daha yaþanmamasý çaðrýlarý yapýldý. Nükleer güç olmayý sürdüren Amerika Birleþik Devletleri de, izlediði politika nedeniyle eleþtirildi. Törende daha sonra gökyüzüne bin beyaz güvercin býrakýldý. Amerika Birleþik Devletleri ikinci atom bombasýný, Hiroþima’ya düzenlenen saldýrýdan üç gün sonra Nagasaki kentine atmýþtý. Bush: Doðru Ýstihbarata Ýhtiyaç Var ransa Cumhurbaþkaný Nicolas Sarkozy’nin Malta tatilinden sonra ABD tatili de olay oldu. Bush ailesine ait malikânenin yakýnýnda eski Microsoft yöneticisi Michael Appe’den haftalýðý 30 bin dolara yazlýk kiralayarak Fransýzlarýn þimþeklerini çeken Sarkozy, sinirini AP’nin iki foto muhabirinden çýkardý. New Hampshire eyaletinde Winnipesaukee Gölü’ne tekneyle açýlan Sarkozy, görüntü almaya çalýþan iki muhabirin teknesine atlayýp baðýrýp çaðýrdý. Fransa cumhurbaþkanlarýnýn elit tarzýnýn dýþýna çýkan Sarkozy’nin hýþmýna uðrayan Jim Cole ve Vince DeWitt sahil korumadan izinli olarak bariyerlerin dýþýnda duruyordu. NATO’nun rakibi tatbikat yapacak John Edwards ise yüzde 12’de kaldý. Cumhuriyetçi Parti için yapýlan ankette ise New York eski Belediye Baþkaný Rudy Giuliani, yüzde 33 ile en yüksek oyu alan aday adayý oldu. Onu yüzde 21 ile Tennessee eski Senatörü Fred Thompson, yüzde 16 ile Arizona Senatörü John McCain ve yüzde 8 ile Massachusetts eski Valisi Mitt Romney takip etti. Gazeteye göre Clinton’ýn oylarýný artýrmasýndaki en büyük etken, Obama’yý dýþ politikada tecrübesiz ve acemi olarak nitelemesi. Obama, daha önce bir açýk oturumda Ýran Cumhurbaþkaný Mahmud Ahmedinejad ve Venezüella lideri Hugo Chavez ile görüþebileceðini söylemiþti. Perþembe, 9 Ağustos 2007 J Cole, “Gülümsüyordu. Sahil korumaya el salladý, ama çektiðimizi fark edince mutlu hali anýnda yok oldu” dedi. Ýkili mercekten Sarkozy’nin eliyle kendilerini gösterip tekneyle üzerlerine gelmesini izledi. Mayoyla tekneye atlayan Sarkozy’nin halini DeWitt “Çileden çýkmýþtý, çok yüksek sesle ve hýzla Fransýzca bir þeyler söyledi” diye aktardý. Ýkili öbür teknedekilere Ýngilizce bilen olup olmadýðýný sordu. Yanýt gelmezken Sarkozy DeWitt’in kamerasýný kapýp yere býraktý. Japonya Yine Sallandý aponya’nýn Okinava takýmadalarý yakýnlarýnda Richter ölçeðine göre 6.4 büyüklüðünde deprem meydana geldi. Japonya Ulusal Meteoroloji Ajansý, yerel saatle 09.02’de meydana gelen depremin Doðu Çin Denizi’nde, denizin dibinde saptandýðýný duyurdu. Okinava takýmadalarýndaki birçok adada hissedilen depremin can ve mal kaybýna yol açmadýðý, depremin ardýndan tsunami alarmý verilmediði belirtildi. A merikan Baþkaný George Bush, Pakistan’daki terörist liderlerin yakalanmasý için doðru istihbarata ihtiyaç olduðunu söyledi. Bush, Afganistan Devlet Baþkaný Hamid Karzai ile Camp David’de 2 gün süren görüþmesinden sonra düzenlenen basýn toplantýsýnda, doðru istihbaratla El Kaide liderlerini ortaya çýkarabileceklerini belirtti. Bush, Afganistan’da yapýlmasý gereken daha çok iþin olduðunu ancak ilerlemenin de kaydedildiðini söyledi. Karzai ise Taliban’ýn yeniden canlanmasýnýn çocuklar, yardým çalýþanlarý ve siviller için tehlikeli olduðunu ancak Afgan hükümeti için bir tehdit oluþturmadýðný savundu. Basýn toplantýsýnda Ýran konusuna da deðinen Bush, Ýran’ý izole etmeyi sürdüreceklerini belirtti. Yine Türkmenleri vurdular: 30 ölü K uzey Irak’ta Türkmenlerin yaþadýðý Tel Afer yakýnlarýnda dün bombalý araçla düzenlenen intihar saldýrýsýnda, 12’si çocuk olmak üzere 30 kiþi öldü. Beþ kadýnýn öldüðü saldýrýda yaralanan 50 kiþiden 14’ünün durumu aðýr. Yaralýlar, Dohuk ve Musul’daki hastanelere kaldýrýldý. Diyala’da Baðdat’a giden minibüslerin beklediði durakta patlayan bir bomba da 18 kiþinin ölümüne neden oldu. Baþkentte ise D ünya Tu ru bir minibüsün içine kurulan bubi tuzaðý 3 can aldý. Duhuliye’de bazý evlere düþen havan mermilerinin 6 kiþinin ölümüne neden olduðu bildirildi. Bu arada Asya Futbol Konfederasyonu (AFC), 2010 Dünya Kupasý elemeleri fikstürünü açýkladý. Asya Kupasý þampiyonu Irak’ýn yanýsýra, Filistin ve Afganistan’ýn da güvenlik gerekçesiyle iç saha maçlarýný baþka bir ülkede oynamasý kararlaþtýrýldý. Bu ülkeler maçlarý hangi ülkede oynamak istediklerini AFC’ye bildirerek onay bekleyecek. 11 Türkiye Erdoðan, Sezer’e göre Yeni dönemden beklentiler tavýr alacak ile bazý gerçekler karþý Perþembe, 9 Ağustos 2007 Y C umhurbaþkaný Ahmet Necdet Sezer’den yeni hükümeti kurma görevini alan Baþbakan Tayyip Erdoðan’ýn yeni hükümetin kuruluþ takvimini Sezer’in tavrýna göre belirlemesi bekleniyor. Erdoðan’ýn yeni kabine listesini Sezer’e göndereceði, ancak bazý isimlere itiraz gelmesi halinde, liste oluþturma süresini uzatýp parlamentonun seçeceði 11. Cumhurbaþkaný’ný bekleyeceði öne sürülüyor. Yeni hükümeti kurma görevini almak üzere dün saat 11.00’de Çankaya Köþkü’ne çýkan Erdoðan’ýn, Sezer ile görüþmesi 15 dakika sürdü. Erdoðan, Köþk’ten ayrýlýrken düzenlediði basýn toplantýsýnda, yeni kabinenin yaný sýra Cumhurbaþkanlýðý ve Meclis Baþkanlýðý seçimlerinde “Anayasal takvime dikkat edeceðini” söyledi. Erdoðan, bu konu hakkýnda ýsrarlý sorular üzerine “Bir takvim kullanýlacak dendiði anda bu illa 45 günün sonuna kadar diye olmaz. Meclis Baþkanlýðý seçimimiz var, Meclis Baþkanlýk Divaný’nýn oluþmasý var, Cumhurbaþkanlýðý var, hükümeti kurma durumu var. Hepsi de þu anda iç içe geçmiþ, buradaki önceliði arkadaþlarýmýzla deðerlendirip, ona göre de adýmýmýzý atacaðýz” dedi. Erdoðan’ýn bu sözleri, “Kabine listesini Sezer’e mi sunacaðý yoksa AKP’den seçilecek yeni Cumhurbaþkaný’ný mý bekleyeceði” sorusunu akla getirdi. Baþbakan, bu konudaki sorularý “Söyledim ya ben size, Anayasal takvime dikkat edeceðim” diyerek boþlukta býraktý. Erdoðan, “Kabineyi açýkladýðýnýzda Abdullah Gül’ün isminin olmamasý cumhurbaþkaný adayý diye yorumlanacak, listede yer alýrsa cumhurbaþkaný adayý deðil diye yorumlayacaðýz. Hükümet için cumhurbaþkaný adayýnýn isminin belirlenmesini bekleyecek misiniz?” sorusuna ise “Çok teþekkür ediyorum. Sað olun, anayasal takvime dikkat edelim” yanýtýný verdi. ski TBMM Baþkaný Bülent Arýnç, Meclis baþkanlýðýna bu dönem aday olmayacaðýný açýkladý. TBMM’de düzenlediði basýn toplantýsýyla Meclis Baþkaný sýfatýyla son kez basýnýn karþýsýna çýkan Bülent Arýnç, “381 oyla seçildim ve 4 yýl 9 ay Meclis baþkanlýðý yaptýðýný söyleyen Bülent Arýnç, “Milletin emanetini býrakýyorum” diyerek yeni dönemde Meclis baþkanlýðýna aday olmayacaðýný açýkladý. “Þimdiden Meclis baþkanlýðýna aday olacak arkadaþlarýmýzý kutluyorum” diyen Arýnç, Ýnanýyorum aday olacak arkadaþlarýmýzýn mecilsi itibarýna parlamentoya yönelik çok deðerli çalýþmalarý olacaktýr” dedi. Bu görevi 5 yýl doya doya, dolu dolu yaptýðýný belirten Arýnç, önüne koyduðu projelerin çok büyük bir kýsmýný baþardýðýný kaydetti. Bülent Arýnç, “Meclisimiz artýk çok iyi iþleyen, çok itibarlý bir parlamento haline geldi. Esasen asýl amacýmýz da buydu. Çünkü biz, Meclisimizi demokrasinin kalbi olarak görüyoruz. Meclisimizi, birinci Meclisten bu yana, milletimizin egemenliðinin temsilcisi olarak görüyoruz” diye konuþtu. Meclis baþkanlýðý adaylýðý için Cemil Çiçek, Vecdi Gönül, Köksal Toptan, Murat Baþesgioðlu ve Dengir Mir Mehmet Fýrat’ýn adý geçiyor. AK Parti kulislerine göre bu isimler arasýnda Köksal Toptan’ýn adý öne çýkýyor. Arýnç’tan veda toplantýsý E Uras ve Yazýcýoðlu ile Meclis 7 partili oldu D TP’den ve DSP’den sonra Baðýmsýz Ýstanbul Milletvekili Ufuk Uras’ýn ÖDP’ye, Sivas Baðýmsýz Milletvekili MuhsinYazýcýoðlu’nun da BBP’ye geçmesiyle 22 Temmuz seçimleri sonrasýnda Meclis’te temsil edilen parti sayýsý 7’ye çýktý. Ýstanbul’dan baðýmsýz milletvekili seçilen Ufuk Uras’ýn üyelik baþvurusunu ÖDP MYK’sý 26 Temmuz’da kabul etti. Uras da ÖDP’ye katýldýðýna iliþkin dilekçesini 4 Aðustos’ta Meclis Baþkanlýðý’na sundu. Yazýcýoðlu’nun geçtiði BBP ise 19 Aðustos’ta olaðanüstü kurultayýný toplayacak. Bu kurultayda Muhsin Yazýcýoðlu BBP Genel Baþkanlýðý’na dönecek. TBMM’deki sandalye daðýlýmý ise þöyle: AKP 341, CHP: 99, MHP: 70, DTP: 20, DSP: 13, ÖDP: 1, BBP: 1, Baðýmsýz: 4, Boþ: 1. karþýya… eni TBMM’nin yemin töreni ile açýlýþýndan akýllarda kalanlar çok fazla deðil. Sýralarsak:- MHP lideri Devlet Bahçeli ile DTP milletvekili Ahmet Türk arasýnda yaþanan samimi tokalaþma. - Cumhurbaþkaný Sezer ile Genelkurmay Baþkaný ve kuvvet komutanlarýnýn TBMM toplantýsýna katýlmamalarý.Aslýnda bu iki madde de kendi içlerinde deðerlendirilmesi gereken önemli boyutlar içermekte.Birincisi, her ne kadar Bahçeli ile Türk demokratik olgunluk örneði vererek el sýkýþmýþ olsalar bile, bu tablo “Kürt realitesi” dediðimiz olgunun ne buharlaþtýðý, ne de karþýt tutum sahiplerinin bir ortak uzlaþma çizgisinde buluþtuklarý anlamýna geliyor. Yeni açýlýmlar Washington’daki en iyi gözlemcimiz Yasemin Çongar da, dünkü Milliyet’te bu konuya deðinmiþ ve þöyle demiþti: - Oransal olarak HADEP’in çok gerisinde kalsalar da, DTP’li baðýmsýzlarýn Meclis’te grup kurabilecek olmasý önemli. Daha da önemlisi, AKP’nin Güneydoðu’daki gücünü, üstelik DTP’den oy kaparak artýrmasý. Anlaþýlýyor ki AKP, somut vaatleriyle olmasa bile ima ettikleriyle, niyetiyle, kimliðiyle Güneydoðu seçmeninde beklenti yaratmayý baþardý. Kürt meselesinde, bölgede hiçbir varlýk gösteremeyen CHP ve MHP’nin temsil ettiði devletçi çizgiden farklý bir yaklaþým geliþtirebileceðini seçmene hissettirdi. 22 Temmuz’un, Washington’da üzerinde en fazla durulan sonuçlarýndan biri bu. ABD’li yetkililer, ‘yeni dönemin Kürt meselesinde yeni açýlýmlar getirebileceði’ kanýsýndalar. Bu “yeni açýlýmlar”ýn biri Kuzey Irak’taki Kürt yönetimi ile Türkiye’nin pozitif diyaloga yönelmesi olabilir. Ayný pozitif tutum hem Baðdat’tan hem de Barzani cephesinden PKK’ya karþý aktif ve etkin iþbirliði þeklinde gelirse, “sýnýr ötesi operasyon” çeþitlemeleri iyice sona erebilir. Bu çizginin sonunda DTP’liler ile PKK’lýlar arasýndaki maddi ve manevi iliþkiler ne ölçüde etkisizleþir? Ama hangi geliþme olursa olsun, DTP’lilerin “Kürt realitesi”ni, MHP’lilerden çok farklý biçimde algýlamalarý, herhalde sona ermez. Sezer ve komutanlar Akýllarda kalan ikinci madde olan Sezer’in ve Genelkurmay’ýn TBMM toplantýsýna katýlmamalarýna gelince. Sayýn Cumhurbaþkaný Sezer’in TBMM’nin yemin törenine katýlmamasýný fazla önemsemiyoruz. Neticede Sayýn Sezer’in damadýnýn CHP adayý olarak seçime girip seçilemediðini de hatýrlayýnca, bu katýlmama eylemi doðal bir insani davranýþ olarak da kabul edilebilir.Genelkurmay Baþkaný ile kuvvet komutanlarýnýn katýlmamalarý ise olumlu açýdan ele alýnabilir. Çünkü yukarýdaki bir tribünden yüksek rütbeli ve üniformalý subaylarýn aþaðýdaki milletvekillerini izlemeleri, fotoðraf olarak iyi bir görüntü çýkartmýyor ortaya.Yýllanmýþ bir gazeteci olarak yüksek rütbeli subaylarýn 1960’lar ve 70’lerde, mesela Faruk Gürler’in cumhurbaþkaný adaylýðýný desteklemek için dinleyici tribünlerini doldurmalarý görüntüsü hep hatýrýmdadýr. Kriz üretimine ara Neticede demokrasilerde silahlý kuvvetlerin ana görevi sadece sýnýrlarý ve güvenliði deðil, “Anayasa”yý da korumaktýr. Komuta kademesi TBMM’ye gelse de gelmese de, Anayasa’ya baðlýlýðýn, vatan sevgisi ile eþ anlamlý olmasý gerçeði deðiþmeyecektir. Bir genel seçimde halk iradesi kararýný ortaya koymuþken, bu iradenin temsilcilerinin demokratik uzlaþmalarla ülke sorunlarýna kalýcý çözümler üretmelerini hepimiz bekliyoruz. Varlýk sebeplerini “kriz üretimi”nde bulan belirli çevrelerin, hiç olmazsa seçimin üzerinden bir yýl geçmesini beklemeleri ve sonra mesleklerinin gereðini icra etmeleri aklýn gereðidir. Onlara teselli ikramiyesi olarak da tabiat ana yaðmur yaðdýrmamakta ve kuraklýk gibi bir konu, siyasi kullanýma böylece açýlmýþ olmaktadýr. Bu gözlemler çerçevesinde yeni döneme dönük beklentilerimizi özetleyebiliriz. (Mehmet Barlas’ýn yazýsý Milliyet’ten alýnmýþtýr.) Kültür G Gelenek ve Göreneklerimiz Perþembe, 9 Ağustos 2007 Tefrika (14) Düðün tören ve geleneklerinden - GELÝN ALMA, GERDEK ve DÜÐÜN elini almadan önce kýz evinde hazýrlanan gelin, ev, mahalle ve yakýnlarý tarafýndan misafirlerin gelmelerine kadar bakýlýr. Gelin uðurlamasýna gelinin ailesi dýþýnda akrabalarý ve mahalleliler de gelirler. Erkek tarafýndan gelen misafirler arasýnda kaynana ve erkeðin akraba ve yakýnlarý bulunmaktadýr. Bu misafirlerle birlikte hoca, erkeðin babasý ve az sayýda diðer yaþlý erkek akrabalar katýlýrlar. Gelin alma töreni müzik eþliðinde gerçekleþir. Gelin, oðlan evinden gelenler tarafýndan alýnýr. Kaynana içeriye girdiðinde hemen gelinin duvaðýný kaldýrýr ve her þeyin tatlýk içinde geçmesi için gelinin aðzýna þeker koyar. Gelin bu þekeri kocasýnýn evine gidinceye kadar aðzýnda tutar ve kocasýnýn evine girdiðinde bu þekeri aðzýndan atar. Gelen bütün misafirler daire eþliðinde karþýlanýr, lokum ve gül þuruplarý daðýlýr ve eski Prizren kadýn oyunlarý oynanýlýr. Boþ þurup bardaklarý alýndýðýnda misafirler tablaya para atarlar. Bu merasim 30-60 dakika kadar sürer. Sonra gelin, kaynana ve kýz anasý tarafýndan kaldýrýlýr ve bu arada kaynana leblebi atar, daha sonra kýz babasý bir kolundan ve erkek babasý diðer kolundan gelini alýp evden dýþarýya çýkarýrlar ve arabaya bindirirler. Arabaya bindirdiklerinde erkeðin babasý araba ve gelin üzerine þeker ve demir para atar. Erkek evine gelmeden önce gelin þehrin en güzel mesire yerlerinden birine götürülür ve misafirler arabalardan çýkarlar ve orada da alaylar ve oyunlar oynadýktan sonra erkek evine gelirler. Gelin eve girdiðinde damat yüksekçe bir yerden gelin üzerine arpa atar. Ev kapýsýnýn giriþinde kaynana gelinin parmaklarýný orada bulunan þerbete batýrýr ve evlilik hayatýnýn hep tatlýlýkta geçmesi için kapýnýn üst sövesine-çerçevesine üç defa sürdürür ondan sonra kaynana, eltiler ve gürümceler gelinin þerbetli parmaklarýný yalarlar. Ardýndan ekmeði ve Kuraný tutan kýz, Kuraný gelinin eline, ekmeði de gelinin koltuðu altýna atar. Birkaç adým attýktan sonra hem Kuraný hem de ekmeði gelinden alýrlar. Evin en büyük odasýna girdiðinde gelin odanýn en muhteþem ve en þerefli yerinde oturtulur. Evlilikte daha çabuk çocuk sahibi olmasý için eteðine de küçük bir çocuk oturtulur. Daha sonra yanýna daha iki çocuk yanaþýr ve kundurasýnda saklý olan parayý alýrlar. Bu arada def eþliðinde damattýn kýz kardeþleri ve yakýn akrabalarý gerdeðin gerçekleþmesine kadar, gelini seyrederek düðün türkülerini söylerler. Gerdek öncesi gelinin odasýnda bulunan yatakta, evlilerin çok çocuk sahibi olmalarý için, yine birkaç küçük çocuk gelinin yataðýnda yuvarlandýrýlýr. Gerdek odasýna ilkin gelin akabinde de hocanýn güveði duasý okuduktan sonra damat da girer. Gerdeðe girmeden önce damat babasýnýn, hocanýn ve yaþlýlarýn ellerini öper ve gerdeðe girme esnasýnda arkadaþlarý tarafýndan sýrtýndan tokatlanýr. Gerdek olayý Prizren adetlerinde genelde 30-60 dakika kadar sürer. Bu arada erkeðin evinde düðün þenlikleri þarký, türkü ve alaylar eþliðinde devam eder. Gerdek esnasýnda odabaþýnda damattýn kýz kardeþleri ve yakýn genç kýz akrabalarý beklerler. Gerdek sonrasý damat kapýyý açar ve odaya yakýn dostlar girerler. Damada ve geline “Tiganiça” denilen bir ederek, evlenenlerin balayýna çýkmasýyla son bulmaktadýrlar. ÝMAM NÝKÂHI Resmi nikâhýn kýyýlmasýndan önce genelde bütün durumlarda gelini almadan önce erkek ve kýz babasýnýn anlaþmasý üzere, her iki taraf, mahalle imamýna, imam nikâhýný kýymak için baþvuruda bulunurlar. Bu nikâhta erkeðin ve kýzýn olmasý þart deðildir. Nikâhta, altýn ve bazý meblaðlarýn da aranmasý veya vaat etmesi þarttýr. DÜÐÜN Prizren’de düðünler davul, zurna ve müzik eþliðinde yapýlýr. Son zamanlarda sýk görülmezse de Bir Gelinin ve Gelinliğin görünüşü türlü hamur pidesi ve þerbeti içerirler. Daha sonra gelin giymiþ olduðu en iyi entarisi ile dýþarýya çýkarýlýr ve oradakilerin ellerini öper, düðünü seyretmek için de görkemli bir yerde oturtulur. Bütün gece süren düðün sabahýn erken saatlerinde sonra erer. Misafirler daðýlmadan önce, çok yorgun olan gelin odasýna götürülür ve böylelikle düðünün ilk günü ve gecesi misafirlerin daðýlmasýndan sonra erkekler için son bulur. Son yýllarda gelin alma artýk at, araba, serem veya faytonla deðil, en lüks arabalarla gerçekleþiyor, zifaf ise, âdet yerini bulsun diye formalite bir biçimde gerçekleþirken, gelin yaný yerini, yeni adet edilen içkili, çok müzikli ve kadýn erkeðin birlikte katýldýðý banketler almýþtýr. Günümüzde çoðu düðünler bu tür banketlerle son bulurken, bazýlarý sadece kadýnlar arasýnda yapýlan matine veya banketlerle son bulmaktadýrlar. Bugün çoðu düðünler, düðün sonrasý yapýlmasý gereken diðer düðün adetlerini de ihmal düðünlerde orkestra (org-saz, keman, kanun, klarnet ) görülmeye baþlanmýþtýr. Ýyi durumu olan erkek ailesi kendi çocuklarý için görkemli düðün yaparlar. Çok daha önceleri ve az sayýda günümüzde de, Prizren’de evlenme düðünleri yemekli olur. Bu düðüne erkeðin akraba, dostlarý, arkadaþlarý, mahalleliler ve baþkalarý da çaðýrýlýr. Düðünler genelde cumartesi günü ve akþamý yapýlýr. Cumartesi günün öðle saatlerinde baþlayan düðün çalgýcýlarý gelini almaya giderler. Ondan önce erkek evinde veya mahallede düðün havasýný estirmek için çeþitli Prizren oyunlarýný çalarlar ve erkeðin genç akraba ve arkadaþlarý bu oyunlarý oynarlar. Gelin alýndýktan sonra erkek evinde çalgýlar ve þenlikler devam eder ve gecenin geç saatlerine kadar yani güneþin doðmasýna kadar bu þenlikler yani þarký ve türkülerin ve oyunlarýn oynanmasý devam eder. YEMEKLÝ DÜÐÜNLER Güveði gerdekten çýktýktan sonra 12 düðün yemekli ise bütün misafirlere yemek yedirilir, yemeklerin sonunda mutlaka bütün misafirlere tatlý da ikram edilir. Düðün genelde erkeðin evine yakýn ve “konak” denilen evde yapýlýr. Hava güzel ise þenlikler avluda RAÝF VIRMÝÇA yapýlýr, hava yaðmurlu ise ev içinde yani odalarda yapýlýr. Yemek yenilmeden önce mevlit de okunur. Düðünde genelde Prizrenin eski oyun ve þarký ve türküleri söylenir. Bu tür düðünlere sadece erkekler davet edilir. Kadýnlar davet edilmez. Oysa erkek evinin en yakýnlarý ve en Gelini evinden çıkaran yakýn akrabalarýn kadýnlarý da kaynata ve kızın babası çaðýrýlýr fakat onlar erkeklerle karýþýlmaz. Tek partili dönemde bu tür düðünlerde yemek yenildikten sonra gecenin geç saatlerinde bazý kiþilere raký da çýkarýlýrdý. Bu tür düðünler günümüzde çok az sayýda yapýlmaktadýr. “DÝNGAYRETÝ Eðer erkek ailesinin maddi Kaynana ve Kaynata gelini eve getiriken durumu pekiyi deðilse, çok daha önceleri evlenme düðünleri yemeksiz olarak gerçekleþirdi ve bu tür düðünlere “DÝNGAYRETÝ” denilirdi. Dingayreti düðünlerinde de ayný adetler yapýlýr sadece misafirlere yemek verilmezdi. Düðüne gelen bütün misafirler için ve Gelinin ev kapısı sövesine bal sürmesi düðünü seyretmeye gelen herkese “Düðün Kahvesi” daðýtýlýr. Bu tür düðünler günümüzde çok az sayýda yapýlmaktadýr. BANKETLER: Yemekli ve Dingayreti düðünleri yerini bundan 30-35 yýl öncesine, büyük kahvelerde veya düðün salonlarýnda rakýlý ve içk- Gelinin eteğinde çocuğun oturtulması ili denilen Banket düðünleri yani “Banketler” almýþtýr. Kadýn ve erkeðin yani karý ve kocanýn birlikte iþtirak ettikleri bu nevi düðünlere gelin de iþtirak eder. Banket akþamleyin saat 20’ de baþlar. Banketin baþlamasýndan biraz sonra gelin ve damat da gelir ve banketin Geline tiganiçanın yedirilmesi bitimine kadar yani sabahýn ilk saatlerine kadar burada kalýrlar. Bankete biraz daha geç kýz ailesinden misafirler de gelir ve onlar banket bitmeden önce giderler. Banketlere hediye ile gidilirdi. Her giden mutlaka bir hediye götürür. Son zamanlarda banketler hediyesiz gerçekleþmektedir. Bu tür banketler Kaynana tarfından geline müzik - orkestra eþliðinde şekerin verilmesi gerçekleþir. KADIN BANKETLERÝ Bundan 10 yýl öncesine banketlerin yerini Kadýn Banketleri almýþtýr. Bu tür banketlere sadece kadýnlar katýlmaktadýr. Bu tür banketlere erkekler iþtirak etmez. Bu banketler genelde gündüz yapýlmaktadýr ve 5-7 Nikahta yüzüklerin takılması saat kadar sürmektedir. Bu banketlere de damat ve gelin çýkarýlýr. Bu banketler de müzikorkestra eþliðinde gerçekleþir. Bu tür banketler sadece evlenmelerde deðil, sünnet, kýna gecesi, “Babina” ve baþka amaçlarla yapýlmaktadýr. 13 Perþembe, 9 Ağustos 2007 Kültür ÝZLENÝMLER Dünyanýn Dört Bir Yanýnda Mevlana U NESCO’nun 2007 yýlýný Dünya’da Mevlana Hoþgörü Yýlý olarak kutlama kararý Mevlana’nýn, dolayýsýyla Türk kültürünün dünyada tanýtýlmasý için önemli bir fýrsattýr. Hoþgörüye muhtaç dünyamýzda Mevlana hoþgörüsünün - Mevlana felsefesinden yayýlan huzur verici aydýnlýðýn paslanmýþ kalplere, hýrslý beyinlere yeni, 21. yüzyýla özgü bir biçimde hitap etmesinin çok yönlü yararlarý olacaktýr. Kosova Türk aydýnlarý, dernekleri ve kuruluþlarý olarak bu Mevlana Hoþgörü Yýlý’nda etkinliklerimizi Mevlana’nýn kendi aramýzda olduðu gibi, iç içe yaþadýðýmýz diðer toplumlar arasýnda da tanýtýlmasý alanýnda çalýþmalýyýz. Yediyüz küsur yýl boyunca dalga dalga, deðiþik bir hýzla dünyaya yayýlan Mevlana sevgisi ve Mevlana felsefesi bugün yerküremizin dört bir yanýnda insanlarý aydýnlatmaktadýr. Mevlana Celaleddin Rumi’nin yaratýcýlýðý Doðu aydýnlarýnýn olduðu gibi Batý aydýnlarýnýn da dikkatini giderek daha çok çekmektedir. Mevlana felsefesi birkaç kültürün ve deðiþik dinlerin bir arada bulunduðu coðrafyalardaki insanlarýn bugün maalesef kaçýnýlmaz olan zýddiyetlerden açýlan yaralarýna adeta þifalý bir bitki, bir merhemdir. Ýnsanlar çeþitli durumlarda, çeþitli nedenlerden ötürü zora düþtüklerinde Mevlana’ya daha bir sarýlýr, onun eserleriyle bütünleþmek arzusunu duyarlar. Geçenlerde Tiran’da (Arnavutluk) düzenlenen Dünya Barýþý Ýçin Dinler Arasý ve Kültürler Arasý Diyalog Zorunluluðu konulu sempozyumda da bunu hissetmek mümkündü. Tiran’da Arnavutluk Müslüman Toplumu, Prizma Yayýnevi, Dünya Bektaþiler Baþkanlýðý, Kültürel temaslar Kurumu, Diyalog ve Ýyiniyet Kurumu ile Arnavut Milleti Ulusal Güvenlik Merkezi’nce düzenlenen bu sempozyumda Mevlana hem somut bir biçimde dile getirildi hem de genel felsefesiyle, evrenselliðiyle, sevgi ve hoþgörüsüyle katýlanlarýn gönüllerini okþadý. Orada Prof. Besimi’nin “Tarih boyunca Balkanlar’da Dinler Arasý Diyalog” baþlýklý tebliðine Mevlana’nýn Gel, gel, gene gel sözleriyle baþlamasý bunun en somut Kosova’da Osmanlı Mimari Şaheserlerinden... (1) SÝNAN PAÞA CAMÝÝ K Raif VIRMÝÇA osova’nýn çok önemli belediyelerinden biri sayýlan Prizren, kent olarak zengin bir tarihe sahiptir. Onun ayný zamanda, kültür ve tarihi eserleriyle, yaný sýra belli ortamda tüm ulus ile halklarýn özelliklerini içeren ve bu zaman dilimi muhtevasýnda evraklaþtýrýlan bir belde olduðunu da söylemek gerekir. Bu eserler arasýnda Prizren’de atalarýmýzdan miras kalan camilerimiz, evrensel ve hiç unutulmayacak kültürümüzün temel izleri olarak, sanatsal ve mimari deðerleri yüksek olan tarihi edinimlerimizin en iyi kanýtlarýdýr. Bugün Prizren’de deðeri yüksek olan bu eser ve kanýtlarýn baþýnda mutlaka ki Sinan Paþa Camii gelmektedir. Sadece Prizren’de deðil Sinan Paþa Camii, aynýca Kosova’da da çok eski ve üstün tezyinatýyla en zengin ve en büyük kubbeli camilerimizden biri sayýlmaktadýr. Bugüne kadar camiin kitabesi korunmadýðýndan dolayý kesin olarak kuruluþ tarihi bilinemez. Zamanýnda kitabenin 3 kubbeli açýk olan revak bölümünde bulunduðu ve bu revaklarýn, 29 Kasým 1915 yýlýnda bir bomba patlamasý sonucu yýkýldýklarý ve onlarla birlikte kitabenin de yok olduðuna inanýlmaktadýr. Sinan Paþa Camii, Evvkaf Kuyudi Kadimesi 757 Defterlerinin 15—24 sayfalarýnda, Sofi Sinan Paþa Camii adýyla mukayyet edilmiþtir. Camiin 1024/1615 yýlýnda inþa edildiði veya tamir gördüðü, mihrabýn sol tarafý üzerindeki süslemenin merkezinde yer alan kitabede belirlenmiþtir. Kitabede 1024 senesi hem sayýlarla hem de “misali cennet” kelimesinde, ebcet hesabýyla düþülmüþtür. Cami banisinin adý da eyvandaki mihrabýn sað tarafý üzerindeki süsleme içinde, bir bölümü silinmiþ olan “Sahibül Hayrat Sinan Paþa” sözcüðünün yazýlmasýyla belirlendiði anlaþýlmaktadýr. Bazý Sýrp kaynaklarda camiin yapýmýnda “Sveti Arhangel Manastýrý” taþlarýnýn kullanýldýðý iddiasýna rastlanmaktadýr. O zamanda ÝS KE N DE R MU Z BE G bir örneðiydi. Tüm diðer konuþmacýlar da doðrudan doðruya ya da dolaylý bir biçimde bu Dünya Mevlana Yýlý’nda Mevlana’nýn yaratýcýlýðý ve felsefesinden yararlanarak hoþgörüden söz açtýlar, konuþmalarýyla Mevlana hoþgörüsünü çaðrýþtýrdýlar. Dünya Barýþý Ýçin Dinler Arasý ve Kültürler Arasý Diyalog Zorunluluðu konulu bu sempozyuma Kosova’dan 35 kiþi katýlmýþtýk. Merkezi Prizren’de olan “Atmosfera” Kültür ve Eðitim Vakfý’nýn örgütlemesi ve maddi katkýlarýyla gerçekleþtirilen bu katýlýmda söz konusu sempozyumu grup adýna Kosova Kültür Bakan Yardýmcýsý Ergin Köroðlu selamladý. Selamlama konuþmasýnda Köroðlu Mevlana felsefesinden ilham almýþ olmalý ki, kendi hayat tecrübesine de dayanarak kültürler arasý ve dinler arasý diyalog hakkýnda diðerleri arasýnda þunun altýný çizmiþ oldu: ”... Bugün insanlýðýn kültürler arasý ve dinler arasý diyalogu gerçekleþtirmek ve derinleþtirmek konusunda ihtiyaçlarý her zamandan daha büyüktür”; “çünkü bu, kalýcý bir dünya barýþýnýn saðlanmasýnýn bir koþuludur”; “biz birbirimizin kültürü ve dinini tanýmakla, bu kültürlere, bu dillere saygý göstermekle, daha iyi bir tanýþ olmayý gerçekleþtirmiþ oluruz.” Prizren’de Rus Baþkonsolosu olan Yastrebov yayýnlamýþ olduðu bir eserinde: Prizren yakýnlýðýnda bulunan “Sveti Arhangel Manastýrý” bakýmsýzlýk yüzünden harap ve daha sonra kedililiðinden yýkýlmýþ olduðundan dolayý bir harabe olarak duruyormuþ. Öyle ki Osmanlýlarýn bu topraklara geldiðinde yýkýlmýþ ve harap olmuþ manastýr taþlarýný kullanýp bu camiyi yaptýrmýþlar, diye bir ifadede bulunmuþtur. Eserin devamýnda müellif bu manastýrýn Osmanlýlar tarafýndan yýktýrýlmadýðýna da iþaret etmektedir. Daha sonralarý yapýlan diðer araþtýrmalarda da, bu durumun gerçekten böyle olduðu tespit edilmiþtir. Böyle bir iddia karþýsýnda, Prizren’de yaþayan Hýristiyan halký hemen I. Dünya Savaþýndan sonra Sinan Paþa Camiini yýkmak için eylemlerde bulunmuþtur. Fakat Müslüman halkýnýn karþý gelmesi ve tepki göstermesi bu eylemi baþarýsýz kýlmýþtýr. Ancak bu eylemde bir bomba patlamasý sonucu yýkýlan üç kubbeli revak bölümü (son cemaat yeri) kurtarýlamamýþtýr ki camiin bu durumu bugüne kadar aynen kalmýþtýr. Sinan Paþa Camii 1948 yýlýnda Prizren Tarihi Anýtlarý Koruma Kosova Kültür Bakan Yardýmcýsý Köroðlu’nun bu konuþmasýný dinlerken ben bu Dünya Mevlana Yýlý’nda Mevlana’nýn Ne olursan ol gel, gene gel, gene gel, Yunus Emrenin de Gelin tanýþ olalým, iþi kolay kýlalým, sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz dizelerini yeniden duydum, yeniden, daha büyük bir hazla yaþadým. Ne mutlu bize ki, Dünyada Mevlana Yýlý olarak ilan edilen 2007’nin bu aðustos ayýnda da Balkanlarýn bu Kosova köþesinde Mevlanalar ve Yunus Emreler kültürüne yani evrensellik kültürüne sahibiz. Hazreti Mevlana’nýn bir düþüncesini aþaðýda sizinle paylaþmak istiyorum. Mevlana Celaleddin Rumi: “Kitaptan maksat, hangi konuda yazýlmýþsa o konunun girdiði fenni, hüneri öðrenmektir. Ama dilersen onu baþýnýn altýna kor yastýk yaparsýn. Fakat o kitap yastýk olarak kullanýlmak için yazýlmamýþtýr. O kitaptan maksat bilgidir, anlatýþtýr, yol göstermektir, insana fayda vermektir.” Kurumu himayesine geçerek, devlet koruma altýna alýnmýþtýr. Devlet korumasý altýna girdiðinden dört yýl sonra yani 1952 yýlýndan baþlayarak camide onarým iþleri baþlatýlmýþtýr. 1972 yýlýnda duvar süslemeleri ve kubbe tamir iþlerine geçilmiþtir. Cami kubbesinin tamir iþleri üç yýl sürmüþtür. Onarým iþleri süresince duvardaki tezyinatýn kat kat olduðu ortaya çýkmýþtýr. Öyle ki ilk kattaki süslemeler ve diðer kalemler camiin inþa edildiði döneme, ikinci kattaki süslemeler ve kalemler de XVIII. yüzyýlda gerçekleþen onarým dönemine ait olduðu belirlenmiþtir. Bu tamir - yenileme döneminde, camiin kubbesinde mevcut olan 87 m2 yüzeyindeki kalemlerin eski döneme ait olduðu tespit edilmiþtir. Onarým sonrasýnda camide her iki döneme ait kalem iþlerinin katlardaki 223 m2 alaný koruma altýna alýnmýþtýr. (Sürecek) Güncel Uzlaþmaya Barzani engeli Irak Baþbakaný Nuri El Maliki’nin Ankara ziyaretinde, Türkiye ile Irak arasýnda imzalanmasý planlanan terörle mücadele iþbirliði anlaþmasý üzerinde uzlaþma saðlanamadý.Bunun yerine, PKK’nýn Kuzey Irak’taki varlýðýna son verilmesi niyetini içeren bir mutabakat muhtýrasýna imza koyuldu. Kürdistan Bölgesel Yönetimi Baþkaný Barzani’nin itirazý nedeniyle imzalanamayan anlaþmadaki pürüzlerin aþýlmasý için Irak Ýçiþleri Bakaný iki hafta içinde Ankara’ya gelecek. Maliki Baþbakanlýða döndüðünde Erdoðan ile yeniden bir araya geldi. Ýki lider kameralarýn karþýsýna geçtiðinde saatler 19.20’yi gösteriyordu. Erdoðan, terörle mücadele iþbirliði anlaþmasý çalýþmalarýnýn hýzlandýrýlmasý için talimat verdiklerini açýkladý. Ýki lider, anlaþma yerine tüm iþbirliði olanaklarýný harekete geçirmeye yönelik kararlýlýklarýný içeren bir mutabakat muhtýrasýna imza koydular. Muhtýrada, “PKK/Kongra-Gel baþta olmak üzere tüm terör örgütlerinin mevcudiyetlerine son verilmesi amacýyla her türlü çabanýn gösterileceði” ifadesi yer aldý. Bu konudaki anlaþma ile içiþleri bakanlýklarý arasýnda terör ve organize suçlarla mücadele iþbirliðini içeren bir baþka mutabakat muhtýrasýnýn ise 2 ay içinde imzalanmasý kararlaþtýrýldý. Bu amaçla 2 hafta içinde Irak Ýçiþleri Bakaný baþkanlýðýnda bir heyet Türkiye’ye gelecek. Görüþmelerde Ankara, baþta Rýza Altun olmak üzere Kuzey Irak’ta bulunduðu tespit edilen terör örgütü yöneticilerinin güncellenmiþ listesini de Irak tarafýna ileterek Türkiye’ye iadelerini istedi. Maliki ise ortak açýklamada PKK’ya karþý atýlacak adýmlar konusunda taahhüt vermekten kaçýndý. Maliki’nin ziyaretinin Türkiye’nin Irak’taki uzlaþma ve demokratikleþme sürecine verdiði desteðin bir kez daha teyit edilmesine imkan saðladýðýn dile getiren Baþbakan Erdoðan, “Görüþmelerimizde bütün önemli sorunlarýn, uzlaþma ve müzakere yoluyla çözülmesi yönünde, merkezi hükümetin çabalarýný desteklediðimizi beyan ettik” dedi. Erdoðan, açýklamasýný þöyle sürdürdü: “Irak’ta Petrol Yasasý’nýn çýkarýlmasý, Baas’dan arýndýrma sürecinin ülkedeki toplumsal barýþa hizmet edecek biçimde uygulanmasý, anayasa tadilatýnýn gerçekleþtirilmesi, Kerkük’ün nihai statüsünün belirlenmesi gibi konularda son dönemdeki geliþmelere iliþkin bilgileri de aldýk. Görüþmelerimizde ayrýca ülkelerimiz arasýndaki baþta ekonomi ve enerji olmak üzere birçok alanda iþbirliði imkanlarý üzerinden durduk. Yakýn gelecekte hayata geçirilebilecek somut projeleri gözden geçirdik. ilgili bakanlarýmýz arasýnda enerji alanýnda iþbirliði mutabakatý muhtýrasý imzalanmasýndan karþýlýklý olarak büyük bir memnuniyet duyduk. Irak’ýn dünya ticaret sistemine entegrasyonunu kolaylaþtýracak birçok boyutlu ekonomik ortaklýk anlaþmasýnýn yapýlmasý için de yetkili kuruluþlarýmýza talimat verdik. Bu çerçevede, ikili ticaret hacminin artýrýlmasý, petrol ürünleri ve elektrik alanýndaki Irak’ýn acil ihtiyaçlarýný karþýlanmasý, Irak doðal gazýnýn dünya pazarlarýna Türkiye üzerinden arzý, gümrük geçiþlerinin iyileþtirilmesi, demiryolu dahil yeni ulaþým güzergahlarýnýn devreye sokulmasý gibi konularý aramýzda deðerlendirirdik. Ülkelerimiz arasýnda imzalanacak terörle mücadele iþbirliði anlaþmasý Ýçiþleri bakanlýklarý arasýnda mutabakat muhtýrasý çalýþmalarýnýn hýzlandýrýlarak sonuçlandýrýlmasý için gerekli talimatlar verildi.” TERÖRLE MÜCADELE Bir konuyu da altýný çizerek vurgulamak istediðini belirten Baþbakan Erdoðan, “Baþta PKK, Kongra-Gel terör örgütü olmak üzere terörle mücadele konusundaki kararlýlýðýmýzý bir kez daha ortaya koyduk” dedi. Erdoðan, þöyle devam etti: “Bu alanda daha etkin bir iþbirliði yürütmek ve PKK/Kongra-Gel terör örgütünün Irak’taki mevcudiyetine son verilmesi amacýyla her türlü çabayý gösterme konusunda mutabakata vardýr. Tüm bu hususlarý içerecek þekilde Türkiye ile Irak arasýnda bir mutabakat muhtýrasýný imzaladýk. Bildiðiniz gibi, Irak’a bütüncül yaklaþýmýmýz çerçevesinde, Musul Baþkonsolosluðunu faaliyete geçirmiþtik. Irak’ýn petrol kaynaklarýnýn iþletilmesinde ve ihracatýnda merkezi konumda bulunan Güney bölgesinde de Basra Baþkonsolosluðu’nun hizmete sokulmasý, Sayýn Baþbakan tarafýndan memnuniyetle karþýlandýðýný gibi bu konuda da gerekli desteði vereceklerini ifade etti. Hazýrlýklarýn tamamlanmasý için Irak’ýn Türkiye’ye gereken her türlü desteði vermesi konusunda mutabakata vardýk. Bilindiði gibi Þarm El Þeyh’de gerçekleþtirilen Irak’a komþu ülkeler dýþiþleri bakanlarý toplantýsýnýn ikincisi Ýstanbul’da yapýlacaktýr. Bu çerçevede, söz konusu toplantýlara verdiðimiz önemin altýný çizdik ve 2. toplantýnýn hazýrlýklarýný ele aldýk. Geniþletilmiþ Irak’a komþu ülkeler toplantýsýnýn sonbahar aylarýnda yapýlmasý planlanmaktadýr. Bu ziyaretin ülkelerimiz arasýndaki iliþkilerin geliþmesinde ve güçlenmesinde yeni bir adým olduðuna inanýyorum. Özellikle deðerli kardeþim Maliki’ye ve heyetini teþekkür ediyorum.” Erdoðan, Türkiye’nin, bütün imkanlarý ile her an “komþu ve kardeþ” Irak’ýn yanýnda olacaðýný belirterek, “Yeter ki dayanýþma içinde, bir mutabakat içinde terörün her çeþidine karþý ortak mücadeleyi verelim ve terörü ülkemizde ve ülkenizde izole edelim” dedi. Baþbakan Erdoðan ile Irak Baþbakaný Nuri El Maliki Baþbakanlýk’ta düzenledikleri ortak basýn toplantýsýnda gazetecilerin sorularýný yanýtladý. Baþbakan Erdoðan, Iraklý gazetecinin, Maliki Hükümeti’nin büyük zorluklarla karþý karþý bulunduðu ifade ederek, Türkiye’nin Irak’a ve Maliki Hükümeti’ne saðladýðý destek hakkýnda bilgi istemesi üzerine, þunlarý kaydetti: “Türkiye olarak, dost kardeþ Irak ile þu andaki merkezi hükümetin gerek siyasi, gerek askeri, gerek ekonomik, gerek ticari, gerek enerji bütün alanlarda müþterek bir iþbirliði ile birikimlerimizi kendileriyle paylaþma gayreti içindeyiz. Bu konuda eðitimden, saðlýða kadar her alanda þu ana kadar yanlarýnda olduk. Bundan sonra da yanlarýnda olacaðýz. Zaman zaman deðerli meslektaþýma söyledim, herhangi bir sýkýntý anýnda gerek saðlýk gerek eðitimde olsun Türkiye’deki müesseselerimiz sizlere yardýma hazýrdýr ve zaman zaman zaten yaralýlarýn burada tedavi edilmesi için, buradaki öðrencilerin eðitimi için elimizden gelen desteði veriyoruz. Bundan sonra da vermeye devam edeceðiz. 2006 yýlý sonu itibariyle aramýzdaki ticaret hacmimiz yaklaþýk 3 milyar dolar. Irak’ýn altyapýsýndan tutun, üst yapýsýna varýncaya kadar bu konularda bütün özel sektörümüzle zaten oradayýz. Bundan sonra yine oradayýz. Gümrük münasebetlerimizi çok daha üst düzeye çýkarmak suretiyle aramýzdaki iletiþimi daha kolay hale getirmek için de adýmlar atacaðýz, onlarý da bugün aramýzda görüþtük. Türkiye, bütün imkanlarý ile her an komþu ve kardeþ Irak’ýn yanýnda olacaktýr. Yeter ki dayanýþma içinde, bir mutabakat içinde terörün her çeþidine karþý ortak mücadeleyi verelim ve terörü ülkemizde ve ülkenizde izole edelim.” Maliki’ye yöneltilen, ziyaret sýrasýnda terörle mücadelede iþbirliði anlaþmasýnýn neden imzalanamadýðýna iliþkin soru üzerine Baþbakan Erdoðan, söz alarak, þöyle konuþtu: “O konuyu ben size söyleyeyim; Kýsa bir süre içinde bu konuþla ilgili geniþ bir heyet gelecek, muhtemel ki Ýçiþleri Bakaný’nýn riyasetinde bir heyetle bizim Ýçiþleri Bakanlýðýmýz ve güvenlik noktasýndaki temsilcilerimiz bir araya gelip bu konularý görüþerek onlarý da orada karara baðlayacaðýz.” Maliki: “Kararlýyýz” Irak Baþbakaný Nuri El Maliki, Türkiye ile terörün üstesinden gelme konusunda kararlý olduklarýný belirterek, ilerleyen günlerde Iraklý uzmanlarýn Türkiye’ye gelerek, bu alandaki iþbirliðinin ana hatlarýný belirleyeceklerini kaydetti. Perþembe, 9 Ağustos 2007 14 Ziyareti çerçevesinde iki ülke bakanlarýnýn birbirleriyle görüþerek kimi alanlarda mutabakatlara vardýklarýný belirten Maliki, iki ülkenin ilgili kurumlarýnýn ortak çýkarlar çerçevesinde mevcut iþbirliðini gelecek dönemde daha da geliþtireceklerini kaydetti. Maliki, terörle mücadelede iþbirliði konusuna iliþkin þöyle konuþtu: “Dünya terörden çok çekiyor. Irak’taki durum da malumunuz. Irak’ta terörün üstesinden gelinebilirse diðer ülkelerdeki terör faaliyetlerinin sona ermesine de çözüm bulunmuþ olacaktýr. Ýleriye dönük olarak PKK terör örgütü ve diðer örgütlerle mücadelede iþbirliði hususunda aramýzda ortak bir mutabakat var. PKK ve benzeri örgütlerin Irak topraklarýnda bulunmasýna izin verilmemektedir ve bundan sonra da verilmeyecektir. Bu alandaki iþbirliðinin gecikmeden baþlamasýný istiyoruz.” Erdoðan ile imzaladýklarý muhtýraya iliþkin soru üzerine Maliki, “Biz birlikte terörün üstesinden gelme konusunda kararlýyýz. Çünkü terör, iþbirliðimizin geliþmesini engellememeli” dedi. Maliki, bu alanda somut olarak nasýl bir iþbirliðine gideceklerinin sorulmasýna karþýlýk da, Irak’ta teröre her gün kurban verdiklerini ve terörden çekmekte olduklarýný dile getirerek, terör örgütü üyelerinin sýnýrdan sýzarak Türkiye’de terör faaliyetinde bulunmalarýný hiçbir zaman kabul edemeyeceklerini kaydetti. “Biz bunu büyük bir üzüntüyle karþýlýyoruz” diyen Maliki, bu terör kaynaklarýnýn belki baþka yerlerde de olabileceðini ama her þeye karþýn Türkiye’nin teröre maruz kalmasýnýn kendilerini çok üzdüðünü bildirdi. Maliki, “Kardeþlik iliþkileri edebidir ve bu alanda iþbirliði yapacaðýz” diye konuþtu. Ýmzalanan mutabakat muhtýrasýnýn çok alaný içerdiðini anlatan konuk baþbakan, yakýn gelecekte güvenlik alanýndaki muadilleriyle görüþmek üzere Iraklý uzmanlarýn Türkiye’ye geleceðini ve iþbirliðinin ana hatlarýný belirleyeceklerini kaydetti. Ýmzalanan muhtýranýn Irak’taki Kürt yönetimini de baðlayýp baðlamayacaðýnýn sorulmasý üzerine Maliki, þu açýklamayý yaptý: “Irak Kürdistan’ý Irak’ýn bir bölümüdür. Ýki devlet arasýnda varýlan mutabakat, ülkelerin bütününü ilgilendirir, sorumluluk alanýna sokar. Dolayýsýyla bütün taraflarý baðlayacaktýr.” Maliki, “PKK’yý resmen bir terör örgütü olarak tanýmlayabiliyor musunuz?” sorusuna karþýlýk da þunlarý söyledi: “Taraflar arasýnda imzalanan belgede buna açýkça deðinilmiþ ve belirtilmiþtir. Birlikte, baþta PKK olmak üzere terör örgütleriyle mücadele alanýnda iþbirliði yapacaðýz denilmiþtir.” (NTV) 15 Perþembe, 9 Ağustos 2007 Türkçenin Kosova’sý D Güncel ÇALIÞKANLIK ünyada birileri sürekli kazanýyor. Kazançlarý para, iktidar, geliþkinlik vb. alanlarda oluyor. Daha önceleri gýptayla bakýp hayret ettiðim olay ve durumlarý anlamaya çalýþtýðýmdan bu yana fikirlerim evrildi. Bazý basit denklemleri gördüm. Ortada bir ABD olgusu var. Dillerde Amerika aþaðý, Amerika yukarý... Bazýsý yerer bazýsý över. Öven neden övdüðünü pek iyi bilmez; yeren de neden eleþtirdiðinin fikrî zeminini tam açýklayamaz. Düþüncelerin saðlam olmasý çok önemlidir. Ýnsanlar, her kimi veya neyi savunuyorlarsa savunsunlar ama savunduklarý þeyi iyice öðrensinler. Amerika’yý mý savunuyorsun? Savun; sadece düþüncen saðlam olsun. Neden savunduðunu bil ve savunduðun þeyi taný. Ýnsanlarýn yüzeysel, basit fikirleri o kadar komik ve sýkýcý ki... Mesele Amerika deðil, mesele “fikir”. Amerika Birleþik Devletleri’nin nasýl geliþtiðini bilmek lazým. Hukuku devre dýþý býrakabilecek bir yaklaþýmý geliþtirmesinin arkasýnda onun geliþim süreci ve vardýðý nokta var. Çok ciddi ve azimli çalýþmanýn ürünlerini topluyor ABD. Çalýþmayanlarsa ne yapacak? Seyredecek tabii ki. Yahudiler konusunda dünyada çok fýrtýnalar koptu. Günümüzde de çeþitli düþünceler ortada. Dünyadaki geliþmelerin ve özellikle bu geliþmeler içinde hoþa gitmeyen geliþmelerin arkasýnda bir “Yahudi parmaðý”nýn olduðu söylenir çoklukla. Bunun doðruluðu veya yanlýþlýðý þu an önemli deðil. Doðru olduðu da vâki olmuþtur. Yahudilerin dünya üzerindeki seyrine bakmak lazým. Onlar açýsýndan yaþanýlanlarý bilmek ve nasýl çalýþtýklarýný görmek lazým. Çalýþanlar, önünde sonunda kazanýrlar. Programýný çýkarýp yürüten kiþiler, yönetici olurlar. Samimiyetle söylüyorum. Artýk, baþkalarýnýn yaptýklarýyla yaþamaktan vazgeçelim. Dünyada planlarýný oluþturmuþ, ne istediklerini bilen kiþilerin kazan- Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka masý þaþýlacak bir þey deðil. Çalýþýp kazanýyorlar! Birilerinin kazançlarý diðerlerinin kaybý olabilir. Bu iþler böyledir. Biz Kosova’da neler yapýyoruz; bir düþünelim. Tüketiyoruz, büyük bir iþtahla ve zevkle tüketiyoruz. Bunun yanýnda, fikirlerimizin bazýlarý, baþkalarýnýn fikirleri. Ne yapmak istediðimize iyice karar verdikten ve bu karar uðrunda çalýþmaya baþladýktan sonra bir þeylerin olumlu yönde deðiþmeye baþladýðýný göreceðiz. Mesela, kimlik kartlarýmýzda Türkçenin yer almamasý konusunda çok þeyler söyledik ama belki fazlaca daðýnýk hâlde söyledik. Belki de durum onu gerektiriyordu. Her nasýl olursa olsun; kimliklere Türkçe ibareler eklemek baþarýlamamýþtý. Geçenlerde haberini aldýk. Kosova Meclisi sýralý oturumunda 31 Temmuz 2007 tarihinde KDTP Genel Baþkaný ve milletvekili Mahir Yaðcýlar’ýn sunmuþ olduðu “kimlik belgeleri ve formlarý belediye resmî dillerinde de basýlacaktýr” önergesinin 46 oyla kabul edilmesiyle yasayla kimlik belgeleri ve formlarýn belediye resmî dillerinde de yani Arnavutça ve Sýrpça yaný sýra Türkçe ve Boþnakça da olmasý imkâný yaratýldý. Bu geliþmeye sevinmemek elde deðil. Çalýþarak baþarýlacak daha çok þey var. Tabii, her çalýþmanýn bir sonucu olduðunu söylemek zor. Kosova’daki bazý çalýþkanlýklar sonuçsuz kalmak durumuyla da karþýlaþýyor. Her þeye raðmen, insanlara çalýþmaktan baþka bir seçenek düþmez. Türkiye’de geçenlerde gerçekleþtirilen seçimlerin sonucu birçok þeyi gösterdi. Ortaya çýkan sonuçlar “çalýþmak” çevresinde geliþiyor. Seçim sonuçlarýný beðenip beðenmemek ayrý þey, doðru deðerlendirme ayrý þey. Ben bu seçimleri kazananlarýn, planý olanlar ve çalýþanlar olduðunu gördüm. Laf salatasýnýn zamaný geçti. Umarým Türkiye siyasî yaþamý açýsýndan bu seçim iyi bir ders olmuþtur. Özellikle bazý siyasî parti ve oluþumlarýn çýkarmasý gereken onlarca ders var. Bulmaca No: 14 Alpay ÝÐCÝ Türkiye’yi tanýyan doðma büyüme Prizrenli bir Türk olarak, Türk Dünyasý coðrafyasý ve kültürü konusunda bazen farklý yaklaþýmlar geliþtirdiðimi görüyorum. Bunun sebebini de Kosovalý olmama; Türkiye’de doðup büyümeyen bir Türk olmama baðlýyorum. Çalýþkanlýktan bahsettim ya. Ýþte, benzer mantýk bu konu açýsýndan da söz konusu. “Farklý” yaklaþýmdan kastým þu: Türk Dünyasý gibi Türk ýrkýnýn ve onla beraber yaþayan ýrklarýn kaderini deðiþtirebilecek, Müslüman dünyasý açýsýndan çeþitli açýlýmlarý getirebilecek bir dünya kurgusunda Türkiye’de çok fazla deðiþik yaklaþým var. Ayrýca, insanlar kendilerini öbek öbek ayýrma konusunda da aþýrý bir istenç içindeler. Hoþ; benzer bir durum Kosova’mýzda da var, maalesef. Evet, Türkiye Cumhuriyeti’nde çok sayýda sütübozuk var, bu kesin. Ancak, bu kadar yalýtarak böyle büyük bir projede saðlam yol alýnacaðýný düþünemiyorum. Proje demiþken ben iþin kültürel kurgusu üzerine ýþýk tutuyorum. Siyasî kurgular bunun ardý sýra gelebilir de gelmeyebilir de. Ayný kültür dairesinde yaþayan insanlar olarak (bu kültür dairesine Arnavut ve Boþnaklarý da en baþta ekliyorum) birbirimize yakýn durmalýyýz. Seçim döneminde Türkiye’de nelerin yazýlýp çizildiðini, söylendiðini çoðumuz biliyoruz. Biri tutturmuþ AKP de AKP, istikrar da istikrar... Öteki laiklik der baþka bir þey bilmez. Atatürk der; Atatürk’ü bilmez... CHP’ye oy verecek veya CHP ile bir þekilde baðlantýsý olan ne kadar insan varsa hepsi, ayný telden çalýyordu ve bu tel benim ruhuma güzel ezgiler akýtmýyordu. Hani plan, hani program? Çalýþmadan, emek harcamadan sonuç beklemek olsa olsa Deniz Baykal gibi kiþilerin iþi olur. Neyse, siyasî konuda uzatmayacaðým. Hepimizi ortak konularda birleþtiren, akýlcý bir plan ile çalýþýlýrsa baþarý gelir. Özellikle Türkiye Türkleri öncelikli olarak bu basitlikten, kýsýrlýktan ve buhrandan kurtulmalý. Partilere pek önem vermiyorum. Siyaset denilen þey her zaman kaygan bir zeminde geliþmiþtir. Durum baþka bir parti lehine deðiþebilir. Türkiye Cumhuriyeti çok sayýda parti gördü, çok sayýda da iktidar. Ancak, Türk Dünyasý konusunda neler gördüðümüze bakarsak durum ortaya çýkar. Balkan Savaþlarý’ndan bu yana Balkan Türklüðü ve Müslümanlýðý kaybetti; kaybediyor! Ýnþallah yeni Kosova devleti ile beraber bu coðrafyada bir þeyler bizim lehimize geliþmeye baþlar. Hristiyanlara da kapý açýk elbette. Sürekli Türk ve Müslümanlarý vurgulamam, Hristiyanlarý dýþlamam anlamýna gelmez. Bizim kültür dairemiz bu. Benim söz etmem de bundandýr. Zaten Kosova topraklarýnda Hristiyan varlýðýnýn ne þekilde ve nasýl olabileceði de üç aþaðý beþ yukarý bellidir. Bizim gelenek ve yaþayýþýmýz durumu belirlemiþtir. Fazlasýna gerek olmaz. Priþtine yakýnlarýnda, Sultan Murat Türbesi’nin yerini belirten tabelayý tamamen sarýya boyayýp üstüne “Auto Larje” yazan zihniyet ciddi anlamda ortadan kalkmalý. Ýnsanlarýmýzýn, fabrikadan çýkan seri üretim aletler gibi ayný olmalarýný, ayný düþünmelerini asla istemiyorum. Farklý düþüncelerimiz olacak ve bu düþünceleri zorlayýp içlerinden daha saðlam olanlarýný bulacaðýz. Bu þekilde de saðlam hamleler atýlýr. Kosova konusunda, Türk Dünyasý konusunda iþin en büyük kýsmý biz gençlere düþüyor. Bu konuda geliþme bizlerin emekleriyle kaydedilecek; büyüklerimiz bize yollar açacak biz de o yollardan yürüyeceðiz. Çalýþmalardan bahsettim ama çalýþmalardan önce ve ilkin yapýlmasý gereken bir þeyler var: Bilmek! Türk Dünyasý coðrafyasýný bilsin insanlar. Her çekik gözlüye Japon veya Çinli muamelesi yapmak gibi bir acizlik içinde olmasýnlar. Öncelikle insanlarýmýz Türklerin de ciddi bir kýsmýnýn hafiften çekik gözlere sahip olduðunu öðrensin ve görsünler. Kendimiz çalýþmadýðýmýz sürece ne Amerika’ya ne Avrupa’ya ne de baþka bir yere çýkýþmaya çok da hakkýmýz var. Eleþtirimizi yapacaðýz tabii. Susalým demiyorum ama onlarýn buralara nasýl geldiðini bilirsek kendimizi daha iyi hissederiz. Soldan Saða 1. Kosova’da bir þehir 2. Tanzanya araba plakasý —Lübyana’nýn eski adý 3. Ramiz Sadik — Yýlýn 10. ayý — Radyum 4. Dinar — BM eski Genelsekreteri Kofie — Tantal 5. Þarkýcý Þenses — Bayan aktör EVA 6. Riziko — Ýneðin erkek yavrusu Yukarýdan Aþaðýya 1. Osmanlý Ýmparatorluðunda Baþ Komutan 2. Adale, vücut hareketlerini saðlayan organ — Alfabenin 5. ve 11. harfi 3. Kasaplýk hayvan- larýndan saðlanan besin maddesi — Almam erkek ismi 4. Niton — Elenmiþ, burulmuþ, erkekliði yitirilmiþ 5. Fakülte yöneticisi 6. Ýnanýlýr, Güvenilir — Demir 7. Kosova’da yaþayan bir milli azýnlýk — Radyum’un kýsaltmasý 8. Esk. Ýki tarla arasýnda sýnýr — Güneþ doðmadan alaca karanlýk 9. Bir hayvan türü, ön ayaklarý perdeli kanat biçimi. Geçen haftaki bulmacanýn çözümü No: 13 Matematik, ege, amigo, la, etap, r, i, opel, ad, kollu, alo, emelsayýn To p l u m Din ve Toplum tyucesoy@mynet.com tyucesoy@hotmail.com M. Tevfik Yücesoy Ý MÝRAÇ KANDÝLÝ 10 AÐUSTOS 2007 CUMA slam’da Hz. Peygamber (s.a.s)’in göðe yükselerek Allah’ýn huzuruna kabul edilmesi olayý. Miraç olayý hicretten bir yýl ya da on yedi ay önce Receb ayýnýn yirmi yedinci gecesi gerçekleþir. Olayýn iki aþamasý vardýr. Birinci aþamada Hz. Peygamber (s.a.s) Mescidül-Haram’dan Beytü’l-Makdis’e (Kudüs) götürülür. Kuran’ýn andýðý bu aþama, gece yürüyüþü anlamýnda isra adýný alýr. Ýkinci aþamayý ise Hz. Peygamber (s.a.s)‘in Beytü’l-Makdis’ten Allah’a yükseliþi oluþturur. Miraç olarak anýlan bu yükselme olayý Kuran’da anýlmaz, ama çok sayýdaki hadis ayrýntýlý biçimde anlatýlýr. Hadislerde verilen bilgiye göre Hz. Peygamber (s.a.s), Kâbe’de Hatim’de ya da amcasýnýn kýzý Ümmühani binti Ebi Talib’in evinde yatarken Cebrail gelip göðsünü yardý, kalbini Zemzem ile yýkadýktan sonra içine iman ve hikmet doldurdu. Burak adli bineðe bindirilerek Beytü’l-Makdis’e getirildi. Burada Hz. Ýbrahim, Hz. Musa, Hz. Ýsa ve diðer bazý peygamberler tarafýndan karþýlandý. Hz. Peygamber (s.a.s) imam olarak diðer peygamberlere namaz kýldýrdý. Hz. Peygamber (s.a.s), Beytü’lMakdis’te kurulan bir Miraç’la ve yanýnda Cebrail olduðu halde göðe yükselmeye baþladý. Göðün birinci katýnda Hz. Adem, ikinci katýnda Hz. Ýsa ve Yahya, üçüncü katýnda Hz. Yusuf, dördüncü katýnda Hz. Ýdris, besinci katýnda Hz. Harun, altýncý katýnda Hz. Musa ve yedinci katýnda Hz. Ýbrahim ile görüþtü. Cebrail ile birlikte yükseliþ Sidretü’lMünteha’ya kadar sürdü. Cebrail, “Buradan bir parmak ucu ileri geçecek olursam yanarým” diyerek Sidretü’l Münteha’da kaldý. Hz. Peygamber (s.a.s) buradan itibaren Refref adli baþka bir binekle yükseliþini sürdürdü. Bu yükseliþ sýrasýnda Cennet ve nimetlerini, Cehennem ve azabýný müþahede etti. Sonunda Allah’ýn huzuruna kabul edildi. Kendisine ümmetinden Allah’a sirk koþmayanlarýn Cennet’e gireceði müjdelendi, Bakara suresinin son ayetleri verildi ve beþ vakit namaz farz kýlýndý. Yeniden Refref ile Sidretü’l-Münteha’ya, oradan Burak’la Kudüs’e, oradan da Mekke’ye döndürüldü. Hz. Peygamber (s.a.s) ertesi günü Miraç olayýný anlattý. Olayý duyan müþrikler yoðun bir kampanya baþlatarak Hz. Peygamber (s.a.s)‘i suçlamaya, alaya almaya baþladýlar. Bu kampanya bazý Müslümanlarý da etkileyerek þüpheye düþürdü. Olayýn gerçek olup olmadýðýný araþtýrmak isteyenler Beytü’l-Makdis’e ve Mekke’ye gelmekte olan bir kervana iliþkin sorular sorarak Hz. Peygamber (s.a.s)’i sýnadýlar. Hz. Peygamber (s.a.s)’in verdiði bilgilerin doðruluðu Müslümanlarý þüpheden kurtardýysa da müþriklerin inatlarýný kýrmaya yetmedi. Miraç olayý inatlarýný ve düþmanlýklarýný artýrarak onlar için bir fitne nedeni oldu. Bu olay karþýsýndaki tutumu nedeniyle Hz. Ebu Bekr, Hz. Peygamber (s.a.s)‘ce “Sýdýk” lakabýyla onurlandýrýldý. Hz. Ebu Bekir olayý kendisine anlatarak hala inanmaya devam edip etmeyeceðini soran müþriklere “O söylüyorsa þüphesiz doðrudur” cevabýný vermiþti. Kelamcýlarýn büyük çoðunluðuna göre Miraç olayý uyanýkken hem ruh, hem de bedenle gerçekleþmiþtir. MÝRAÇ GECESÝNDE PEYGAMBERÝMÝZE VERÝLEN HEDÝYELER Miraç günü Peygamber Efendimiz (S.A.V) hediye olarak üç þey verilmiþti: Bunlar; Beþ Vakit Namaz, Bakara Süresinin Son Ayetleri, Ve Sirk Koþmamak þartý ile “LA ÝLAHE ÝLLALLAH” diyen her Müslüman’ýn cennete girebileceði müjdesi. 10 AÐUSTOS 2007 CUMA GECESÝ MÝRAÇ GECESÝDÝR. EMÝN PAÞA CAMÝÝNDE AKÞAM NAMAZINDA PROÐRAM ÝCRA EDÝLECEKTÝR. SÝNAN PAÞA CAMÝÝNDE DE YATSI NAMAZINI MÜTEAKÝP TESBÝH NAMAZI KILINACAKTIR. CÜMLE MÜMÝN DOSTLARIMIZ DAVETLÝDÝR. Azemina Paliçko Ölümünün 1. yıldönümünde rahmetle anıyoruz. Aradan bir yıl geçse de hatıralarını, sevgini ve özlemini unutmak mümkün olmadı. Seni çok özlüyoruz. Her zaman kalbimizde yaşayacak ve hiçbir zaman unutulmayacaksın. Ruhun şad, mekanın Cennet olsun. Oğlu: Orhan Gelini: Sebahat Torunları: Nurcan, Reyhan ve Emin. Perþembe, 9 Ağustos 2007 Hazýrlayan: Prof. Ahmed YARDIM C Üç hediye 16 ebrâil aleyhisselâm, aklý, hayâyý ve îmâný, Âdem aleyhisselâma getirip dedi ki: - Yâ Âdem! Allahü teâlâ sana selâm ediyor. Getirdiðim þu üç hediyeden birini kabûl etmeni emir buyurdu. Âdem aleyhisselâmýn, aklý kabul etmesi üzerine Cebrâil aleyhisselâm îmân ile hayâya, “Siz gidebilirsiniz” dedi. Îman: - Allahü teâlâ bana emreyledi ki, akýl nerede ise, sen orada ol! Bunun için ben akýldan ayrýlýp gidemem! Hayâ da: - Allahü teâlâ bana da ayný þekilde emreyledi. Ben de, akýldan ayrýlýp gidemem, dedi. Allahü teâlâ kime akýl verirse, hayâ ile îmân da onunla beraber bulunur. Aklý olmayanýn ne hayâsý ne de îmâný bulunur. Hayâsý olan kimse, güzel ahlâk sahibi olur. Hadîs-i þerîfte buyuruldu ki: “Sizin îmânen mükemmel olanýnýz, ahlâken güzel olup, insanlara iyilik yapanlardýr.” Bir gün, Hasen-i Basrî hazretlerine birisi gelip sordu: - Yâ Ýmâm! Din temizliði nedir? Din cevheri nedir? Din hazînesi nedir? - Din temizliði abdest almaktýr. Din cevheri, Allahü teâlâdan korkmak ve hayâ etmektir. Din kuvveti ise, namazdýr. Çünkü, Allahü teâlâ, hayâ eden kulunu medhetmiþtir. Din hazînesi ilimdir. Çünkü, her kimin abdesti olmazsa, dini temiz olmaz. Her kimin hayâsý olmazsa, onda dinin cevheri olmaz. Kimde Allahü teâlânýn korkusu olmazsa onda dinin cevheri olmaz. Her kimin ilmi olmazsa dinin hazinesi olmaz. Ýmaný koruyamaz! Îmânýn gitmesine sebep olan þeyler çok ise de bunun iki sebebi vardýr: Bunlardan birincisi, ömrün, bozuk, bâtýl i’tikâd üzere geçmesidir. Böyle kimseler, yaptýðý iþin, i’tikâdýnýn bozuk olduðunu bilmediði için, tövbe de edemez. Ve bu sapýk hâli ile vefât eder. Bunun için, önce i’tikâdý düzeltmek, ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiði gibi inanmak lâzýmdýr. Ehl-i sünnet i’tikâdý, Peygamber efendimiz ve eshâbýnýn i’tikâdýdýr. Ýkincisi, îmânýn zayýf olmasý, dünya sevgisinin çok, Allah sevgisinin az olmasýdýr. Ölüm zamaný, dünya sevgisi aðýr gelir, îmânsýz gitmesine sebep olur. Bunun için, dünya malýna muhabbet etmemeli, þehîd olarak ölmeyi arzû etmelidir. Ýbadet ne demektir? Irak’ta yetiþen Velîlerden Seyyid Hasan Berzencî hazretlerine, bir gün bâzý sevdikleri gelerek; - Efendim, Allahü teâlâya kulluk ve ibâdet etmek ne demektir? diye sordular. Cevabýnda; - Ýbâdet demek, Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâma tâbi olmak demektir, buyurdu. Yâni bütün sözlerini ve hareketlerini Onun emirlerine ve yasaklarýna uydurmak demektir. Baþka bir ifâdeyle her söylediðin, her yaptýðýn ve her yapmadýðýn, hep Onun emriyle olmaktýr. Ve ekledi: - Ýbâdet olarak yaptýðýnýz iþler, eðer Onun emriyle olmazsa, ibâdet olmaz, belki günah olur. Hattâ namaz ve oruç bile olsa böyledir. Ve misal verdi: -Meselâ Ramazan Bayramýnýn birinci günü ve Kurban Bayramýnýn her dört günü oruç tutmak günahtýr. Hâlbuki, oruç bir ibâdettir. Ama emirle olmadýðý için günah oluyor. - Bunun gibi, baþkasýndan zor ile alýnan elbise ile namaz kýlmak da günahtýr. Hâlbuki namaz bir ibâdettir. Fakat, emirle olmayýnca isyân oluyor. Bir misâl daha vereyim mi? - Ýyi olur hocam. - Pekâlâ, bir kimsenin, nikâhlý âilesiyle her türlü oyun ve latîfeler yapmasý ibâdettir, sevaptýr. Hâlbuki yapýlan þey oyun ve eðlencedir. Fakat emirle olduðundan sevap oluyor. Þöyle bitirdi: Görülüyor ki, ibâdet demek, yalnýz namaz kýlmak, oruç tutmak deðildir. Ýbâdet demek, islâmiyetin emirlerine uymak demektir. Çünkü, namaz ve oruç, islâmiyete uygun olunca, ibâdet olurlar. 17 E rkek arkadaþýnýza sokulmak çok hoþunuza gidiyor. Ancak, hangi þekilde sokulduðunuz ona belli mesajlar yolluyor ve kendine özgü bir takým tepkileri teþvik ediyor. Z Gençlik Perþembe, 9 Ağustos 2007 Sarýlmanýn Gücü Size onunla baðlantý kurabilmeniz için altý samimi yol öðretiyoruz. Birbirinizle sarmaþ dolaþ olmanýz elbette her ikinizi de iyi hissettiriyor. Ancak, birbirinize sokulmak iliþkiniz açýsýndan hem aranýzdaki baðý güçlendiriyor hem de sizi tahrik ediyor. You Don’t Say(Hakikaten) isimli kitabýn yazarý ve cinsiyet iletiþim uzmaný Audrey Nelson, dokunmanýn en güçlü sessiz iletiþim þekli olduðunu, düþüncelerimizi ifade etmek için nasýl kelimeleri kullanýyorsak duygularýmýzý anlatabilmek için de dokunma duyusunu kullandýðýmýzý anlatýyor. Deðiþik sarýlma pozisyonlarý deðiþik duygusal ihtiyaçlarý ifade etmek ve karþýlamak için kullanýlýr. Öncelikle, bunlarýn ne olduðunu ve ne zaman kullanýlmasý gerektiðini öðrenmek gerekir. Böylelikle daha tatminkar bir ikili ilişkiyi kucaklaya- Liderliðin on emri… or bir dünyada yaþýyoruz. Böyle dünyada bir þirket yönetmek daha bir zor. Ekim ayýnýn son sayýsýnda The Economist Dergisi, “A Survey of Corporate Leadership” diye bir araþtýrmaya yer verdi. Bu araþtýrmada yer alan “Bir þirketi nasýl iyi yönetirsiniz” baþlýklý makalede baþarýlý genel müdürlerde bulunmasý gereken özellikler sýralanmýþ. Bu özellikleri yorumlarýmla aþaðýda bulacaksýnýz. Bakalým, bu özelliklerden kaçý sizin þirketin genel müdüründe var. 1. Saðlam bir ahlak pusulasý Liderin saðlam etik deðerleri olmalýdýr. Eskiden zaten herkesin namuslu olduðu kabul edilirdi. Ama son yýllarda iþ dünyasýnda ortaya çýkan büyük rezaletler, ahlaký aranan bir meziyet durumuna getirdi. 2. Hoş olmayan kararlar alabilme yetkisi Herkesle iyi geçinmek, herkesi mutlu etmek hoþ bir þeydir. Fakat yaþamýn akýþý içinde, özel hayatýmýzda bile herkesi mutlu etmek mümkün deðildir. Üstelik iþ yaþamýnda bir yöneticinin bir de tutturmasý gereken zor hedefleri vardýr. Bu hedeflere varmak için yönetici bir sürü kararlar alýr. Bu kararlarýn hepsinin herkesi mutlu etmesi özel yaþamýndakine göre daha bir zordur. Baþarýlý yönetici herkesi, her zaman mutlu etmek zorunluluðu olmadýðýný bilir ve almasý gereken kararlarý alýr. 3. Esas konuyu görebilme ve odaklanma yeteneði Ýþ dünyasý genelde çok sorumlu ve karmaþýktýr. Ve de her þey çok hýzlý olarak geliþmektedir. Böyle bir ortamda esas konuyu açýk-seçik görebilen ve ana konuya odaklanabilen, hedefe kilitlenen yöneticiler baþarýlý olmaktadýr. 4. Tutku Baþarýlý yönetici, arkasýnda kalýcý bir eser býrakan kiþidir. Bulunduðu yere uzun süre hatýrlanacak ürünü ile imzasýný atar. Böyle bir eser yaratmak için sýrf yaptýðý iþi sevmek yeterli deðildir; bu sevgi tutkuya dönüþmüþ bir hýrs olmalýdýr. Zirveye týrmanabilmek ve zirvenin tüm haþin koþullarýna raðmen orada kalmak için kiþinin hýrsý olmasý gerekir. 5. Etkin iletişim becerileri Bir genel müdürün hem þirket içindekilerle hem de dýþýndakilerle iletiþimi vardýr. Þirket dýþýndakilerin en önemlisi olarak müþteriler, mal ve hizmet alýmý tedarikçiler, sektördeki rakipler, resmi kuruluþlar ve basýný sayabiliriz. Ýçerdeki iletiþimde de muhatap þirketin insan kaynaðýdýr. Genel müdür, baþarýlý iletiþimi ile içerdeki ve dýþarýdakileri düþlerini satmak, inandýrmak ve motive etmek zorundadýr. 6. Ýnsaný tartabilme becerisi Ýnsan kaynaðýnýn þirketlerin baþarýsýnda önemli bir yeri olduðu inkar edilemeyecek bir gerçektir. Bu nedenle, insaný tanýma ve tartabilme becerisi de balarý için bir genel müdürde bulunmasý gereken önemli bir özelliktir. Örneðin, yakýn zamanýn baþarýlý yöneticilerinden General Electric þirketi CEO’su Jack Welch kendisini “dünyanýn en büyük maaþ alan insan kaynaklarý yöneticisi” olarak tanýmlardý. Ýnsanlarý tartabilmek, kimin hangi pozisyonda baþarýlý olacaðýna doðru karar verebilmek için güçlü sezgi ve belli bir deneyim gerektirmektedir. 7. Yetenek yetiştirebilme hüneri Baþarýlý yönetici uzun soluklu bir eser býrakacak kiþidir. Bu nedenle de “benden sonra tufan” mantýðý ile hareket etmez. Geleceðin liderlerini yetiþtirmek için çaba harcar. Doðru adaylarý seçmek yetmez; bu aday- bilirsiniz. ÝHTÝYAÇ: ONUNLA BAÐ KURABÝLMEK ANA POZÝSYON: YÜZYÜZE Erkek arkadaþýnýzla iletiþim saðlamak için yapabileceðiniz tonlarca þey var. Ancak hiçbiri, ne mum ýþýðýnda romantik bir yemek ne de beraber yapýlan uzun bir yürüyüþ, birkaç dakikalýk sessizce birbirinize sokulmanýn sizi yakýnlaþtýrdýðý kadar yakýnlaþtýramaz. Aranýzdaki içtenliði en iyi destekleyecek sokulma þekli yataða yatýp, yüz yüze bakarak birbirinize sarýlmanýzdýr. Two in a Bed: The Social System of Couple Bed Sharing(Ýki larýn yetiþtirilmesi gerekir. Liderlik, kitaplardan öðrenilecek bir sanat deðildir. Baþarýlý genel müdürler genç yeteneklere öðretmenlik yaparlar. Çevresindeki diðer yöneticileri de böyle davranmaya teşvik ederler. 8. Öz güven Baþarý için genel müdürün rahat olmasý, kendisine güvenmesi gerekir. Baþarýlý bir orkestra þefi hiçbir müzik aletini, belki onun sanatçýsý kadar iyi çalamaz. Ama teker teker kendisinden iyi olan bir müzikçi grubunu yönetebilmekte, güzel müzik çýkarabilmektedir. Öz güveni olan yönetici, yeri geldiðinde eksik yününü kabul edip “Ben bilmiyorum” diyebilmeli, yanýndakilerden yardým isteyebilmelidir. 9. Uyum yeteneði Deðiþimin deðiþmediði bir ortamda yaþýyoruz. Her an, her þey deðiþebilmektedir. Böyle bir ortamda baþarýlý olabilmek için bir yönetici deðiþen ortama ayak uydurabilmektedir. Deðiþim anýnda eskiye takýlý kalmamalý, statükoyu koruma çabasýnda olmamalýdýr. Bu uyumun gerektirdiði esnekliði gösterebilmelidir. 10. Cazibe 21 Mart - 20 Nisan Kiþi Bir Yatakta: Çiftlerde Yatak Paylaþmanýn Sosyal Sistemi) isimli kitabýn yazarý Paul Rosenblatt, çoðu çift için, birbirlerinin nefesini hissedecek ve fýsýldamalarýný duyacak kadar yakýn durmanýn iletiþim kurmak olduðunu söylüyor. Nelson, özellikle kadýnlarýn bu pozisyonu sevdiðini çünkü bu içten göz temasýnýn duygusal olarak her ikisini de birbirine baðladýðýný düþündüklerini ifade ediyor. Ayný zamanda içinizden atmak istediðiniz bir þeyi söylemek için de iyi bir pozisyon. Nelson, onunla çok rahat hissedeceðiniz için bir þey saklamak ihtiyacý hissetmeyeceðinizi ekliyor. Pazartesi sendromunu bu hafta unut! Senin için hafta dolu dizgin baþlayacak. Renkli günler, ip üstünde cambazlar, ateþlerin içinden geçmeye çalýþanlar. Kendini sirkte hissetmen doðal. Boðalar cazibeleri, sabýrlý olmalarý ve zekalarýyla tanýnýrlar. Ama en karakteristik özellikleri “tembellikleri”dir. Bu tembellik illeti baþýmýza hep bela olur! Aman bu hafta bu huyun seni ele geçirmesin. 21 Mayýs - 21 Haziran Biliyorum, çok sýkýldýn. Sorumluluklar, bitmeyen görevler, memnun edilemeyen insanlar, aile içi çatýþmalar… Hepsi seni ne zamandýr boðuyor, deðil mi? Artýk derin bir oh çekebilirsin. Bu hafta yengeç yürüyüþü pratiði yapmanda fayda var. Çaktýrmadan ortamlardan kaçmaya bak! Heyecan ve merak içinde katýlacaðýn bazý organizasyonlar, sende büyük düþ kýrýklýklarý yaratacak þekilde sýkýcý olabilir. 23 Temmuz - 22 Aðustos 22 Haziran - 22 Temmuz Kralýn önünde saygýyla eðilin!” Bu hafta bu sözleri çok duyacaksýn. Seni diðerlerinden ayýran liderlik özelliðin bu hafta da iþ baþýnda olacak. Her zamanki cesaretin ve kararlýlýðýnla iþlere el atacaksın. Bu hafta terazinin aþk yönü aðýr basýyor! Heyecan dolu ve neþeli günler geçirebilirsin. Uzun zamandýr hoþlandýðýn insanla aranda yeni ve duygu yüklü bir yakýnlaþma baþlayabilir. 23 Eylül - 22 Ekim 21 Nisan - 20 Mayýs 23 Aðustos - 22 Eylül Aþk hayatýndaki bu olumlu geliþmeler seni daha keyifli bir insana dönüþtürebilir. Hissettiðin mutluluk sayesinde hayata daha pozitif bakabilir, zaman zaman dert ettiðin küçük þeyleri aklýndan çýkarabilirsin. Tamam, istemediðin geliþmeler yaþanýyor. Hayatýnda bazý sorunlar da var; ona da tamam! Ama hayat böyle melankoli ile geçmez ki! Arkadaþlarýna bir kulak ver. Seni neþelendirmek için nasýl da deli divane oluyorlar! 23 Ekim - 21 Kasým Bu hafta da yine gerginlik içerisindesin! Ýnsanlarla iliþkilerinde biraz daha sabýrlý olmak iþine yarayabilir. Öyle hemen sinirlenip parlamanýn bir anlamý yok. Üstelik sen böyle davrandýkça iþler daha da sarpa sarýyor. Belki bütün bu sayýlan özellikler arasýnda kazanmasý en zor olan özelliktir. Ama çok az kiþinin bu özelliðe 22 Kasým - 20 Aralýk sahip olmadan en tepelere çýktýðýný Bu hafta senin için plan haftasý! Yakýn bir dostunun baþýndan geçenler seni de gelecekle söyleyebiliriz. Sonuç Yukarýda sýralanan özellikler listesi belki daha da geniþletilebilir. Bu özellikler söz konusu araþtýrmada þirket genel müdürleri ve de özellikle halka açýk þirketlerin genel müdürleri için sýralanmýþtý. Ancak bu nitelikler tüm genel müdürler ve de daha alt seviyedeki yöneticiler için de gereklidir. ilgili planlar yapmaya itebilir. Hayatýnýn ne yöne gittiði, ve yaþamak istediðin hayatla ilgili derin düþüncelere dalabilirsin. 20 Ocak - 18 Þubat 21 Aralýk - 19 Ocak Para! Para! Para! Bu aralar kalbin sadece yeþiller için atýyor anlaþýlan. Dert ettiðin þeye bak! Bugün olmasa yarýn olur, yarýn olmasa sonraki gün… Merak etme, bu maddi sýkýntýlar çok yakýnda son bulacak. Bu hafta þans yüzüne gülüyor! Hiç ummadýðýn yerlerden beklenmedik haberler alabilirsin. Hafta boyunca “asla olmaz” dediðin olaylarýn gerçekleþmesini izleyebilir, kendini cennette zannedebilirsin. 19 Þubat - 20 Mart Kadýn Perþembe, 9 Ağustos 2007 18 Sýcaklarýn baþýnýzý aðrýtmamasý için... S ýcak hava yorgunluk, halsizlik, baþ aðrýsý gibi þikayetleri de beraberinde getiriyor. Alýnacak bazý tedbirlerle biraz olsun rahatlamak mümkün... Sýcaklar her geçen gün kendini daha fazla hissettiriyor. Güneþin çok daha yoðun bir þekilde kendini gösterdiði bu aylarda nefes alamama, ateþ basmasý, baþ dönmesi, yorgunluk, halsizlik gibi þikayetler herkesi rahatsýz ediyor. Sýcaklarla baþa çýkmak kolay deðil ama yarattýðý etkileri en aza indirmek çok da zor deðil. Bol bol ayran için Beslenme ve Diyet Uzmaný Hacer Kaya ‘Yaz aylarýnda sývý kayýplarý çok olduðu için bol su tüketimi yapýlmalýdýr. Günde 2 - 2,5 litre su tüketilmelidir. Spor yapanlarýn, aðýr iþlerde çalýþanlarýn su tüketimini artýrmasý gerekir. Ayran, devam ediyor: Tansiyon hastalarý dikkatli olmalý ‘Ancak sýcaðýn tansiyon yük- selmesine neden olabileceði ve dolayýsýyla beyin kanamasý geçirmiþ olan hastalarda tekrar kanama olasýlýðýný arttýrabileceði kabul edilmektedir. Aslýnda sýcaðýn su kaybýna neden olmasý dolayýsýyla ortaya çýkan güneþ çarpmasý benzer bir klinik tabloya neden olduðu için bazen beyin kanamasý ile karýþtýrýlýr.’ Bu nedenle yazýn güneþ ýþýnlarýnýn dik olarak geldiði öðle saatlerinde yüksek tansiyonu olan, damar sertliði bulunan ve daha önce kanama geçirmiþ kiþilerin dikkatli olmalarý, daha serin yerlerde bulunmalarý ve su bol bol su içmeleri Ýdeal beslenmeyle ömrünüzü uzatýn! mineral dengesini oluþturduðu için yaz aylarýnda daha çok tüketilmelidir diyor. Beyin Kanamalarý Yaz aylarýnda bol bol sývý tüketmenin yaný sýra özen gösterilmesi gereken baþka noktalar da bulunuyor. Özellikle dýþarýda tüketilen tavuk ve sütlü ürünlerin tazeliðinden emin olmak gerekiyor. Ayrýca yaz aylarýnda aðýr yemekler yerine bol sebze ve meyve tercih etmekte yarar var. Sýcaklarla ilgili olarak insanlarý en fazla korkutan risk ise beyin kanamasý. Acýbadem Hastanesi Bakýrköy Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmaný Prof. Dr. Ziya Akar ‘Sýcak ortam ile beyin kanamalarý arasýnda direkt bir iliþki olduðu gösterilememiþtir.’ diyerek þöyle Doðru seçimlerle, ideal bir beslenme düzeni oluþturabilirsiniz. Uzmanlar bakýn hangi önerilerde bulunuyor. Yoðun iþ hayatý özellikle büyük kentlerde yaþayanlarýn beslenme düzenleri üzerinde olumsuz etkiler yaratabiliyor. Anadolu Saðlýk Merkezi’nden Beslenme ve Diyet Uzmaný Hande Öngün, günlük hayatta ve iþ hayatýnda beslenme dengesini koruyabilmek için dikkat edilmesi gerekenleri anlattý. Pratik uygulamalar * Ekmeðin üzerine tereyaðý ve reçel sürmek yerine meyveli yoðurdu tercih edin. * Öðün atlamamaya özen gösterin. Öðün atlamak için çeþitli bahaneler vardýr: Zamansýzlýk, yoðun iþ temposu, isteksizlik, aç hissetmemek gibi... Zaman içerisinde öðün atlama kiþinin doðal bir alýþkanlýðý haline gelebilir. Ancak bunun çalýþma verimini ve konsantrasyonu azalttýðýný, halsizliði arttýrdýðýný, sonraki öðünde daha fazla yemeye neden olduðunu hatýrlamakta fayda var. * Ara öðünler çoðunlukla iþ yoðunluðunun yüksek olduðu saatlere veya toplantý saatlerine rastlamaktadýr. Çekmecenizde bulundurabileceðiniz kuru veya taze meyveler, kepekli bisküviler, kutu süt veya meyve suyu ara öðünleriniz için pratik bir seçim olabilir. * Gün içine yayýlan uzun toplantýlarda genellikle ikram edilen çay, kahve yerine bitki çaylarý tercih edin. Tatlý veya tuzlu, yað içeriði yüksek kurabiye gibi besinler yerine taze veya kuru meyvelerden oluþan ikramlarý tercih edin. * Tuz tüketiminize dikkat edin. Tuz tüketimi ile hipertansiyon arasýnda yakýn bir iliþki vardýr. * Þeker ve tatlý tüketiminizi azaltýn, þeker içeriði az olan besinleri tercih edin. Þekerler saf karbonhidrattýr ve yoðun enerji kaynaðýdýr. Bu besinlerin fazla miktarda tüketimi, aþýrý enerji alýmýnýn nedenidir. Ayrýca þiþmanlýða ve besleyici deðeri yüksek olan besinlerin tüketiminin de azalmasýna neden olur. * Sebze ve meyveler posa, vitamin ve mineral içeriði zengin olan besinlerdir. Bunun yanýnda kurubaklagiller, yulaf, mercimek, mýsýr, buðday ve ekmek gibi posa yönünden zengin besinler diyette yer almalýdýr. Buðday ununun kepeði alýnmadan tüketilmesi tercih edilmelidir. Her gün 4-5 porsiyon meyve, 2-3 porsiyon sebze tüketilmelidir. TATLI TARÝFÝ Mozaik Pasta Malzeme Listesi: 250 ml süt 1,5 yemek kaþýðý tereyaðý 4,5 yemek kaþýðý (dolu dolu) kakao 1 limon veya portakal kabuðu rendesi 6-7 yemek kaþýðý toz þeker 1 paket vanilya 1 yumurta (isteðe baðlý ,katmadan da yapabilirsiniz) 2 paket potibor bisküvi yarým su bardaðý iri kýyýlmýþ ceviz, fýndýk veya çam fýstýðý. Pastanýzý sarmak için naylon folyo, veya poþet. Yapýlýþý: Bisküvileri elinizle ufalayýn. Tereyaðýný eritin, içine tüm malzemeleri ilave edin ve yoðurun. Kakaonun tüm malzemeler ile güzelce karýþmasýný saðlayýn. Ben ince uzun bir kek kalýbýnýn içine naylon streç folyoyu döþedim ve mozaik pastamý içine boþalttým. Kaþýðýn arkasý ile bastýrarak kalýbýn içine güzelce yerleþmesini saðladým. Naylon ile üst kýsmýný da kapatarak dolapda 5-6 saat tuttum ve naylonundan çýkarýp dilimleyerek servis yaptým. Arzu ederseniz kalýp kullanmadan da naylon malzeme içine koyup sararak þekil verip (naylon malzemenin üzerini en son aliminyum folyo ile sararsanýz þeklini korumasý daha kolay oluyor)dolapda bekletebilirsiniz. Þimdiden ellerinize saðlýk. 19 Ç Perþembe, 9 Ağustos 2007 Ak Benekli oban Ali her gün erkenden kalkar, koyunlarýný otlatmaya giderdi. O sabah da þafak sökmeden uyandý. Yataðýnýn içinde iyice gerindi, uzun uzun esnedi. Kuzu postundan yapýlmýþ tüylü yeleðini giydi. Alelacele yalýnayak kulübesinden dýþarý çýktý. Aðýlýn kapýsýný açtý. Sopasýyla birer birer hepsinin kuyruðundan dürttü. - Hadi bakalým tembeller! Düþün yola! Koyunlar, kuzular Ali’yi görünce sevindiler, meleþtiler. Ak benekli olaný Ali’nin kucaðýna atladý, yanaklarýný yalamaya baþladý. Ali Ak Benekli’yi çok þýmartmýþtý. Ak Benekli doðduktan iki gün sonra ayaðýný taþa çarpmýþ, yaralanmýþtý. Zavallý pek minik olduðu için bir türlü iyileþememiþti. Ali gece gündüz onun yanýndan ayrýlmamýþ, aþaðý köyde oturan Senem Nine’nin otlardan yaptýðý merhemleri süre süre iyi etmiþti Ak Benekli’yi. Ýþte o gün bu gündür Ak Benekli’yi diðerlerinden bir baþka tutar, bir baþka severdi Çoban Ali. Düþtüler yola. Çoban Ali Ak Benekli kucaðýnda, elinde sopa , arkada diðerleri çýngýrak sesleriyle kah koþtular, kah durdular. Dere boyuna geldiler. Güneþ yükseldi; parladý. Çoban Ali “Ah bir aðaç olsaydý sýrtýmý yaslayacak, gölgesinde serinleyecek! “ dedi. Böyle derken Ak Benekli’yi kucaðýndan indirdi. Cebinden kavalýný çýkarýp baþladý çalmaya. Yere, kuru topraða çömelmiþ, çalýyor da çalýyordu Çoban Ali yanýk yanýk. Dere boyunda az ilerde Senem Nine’nin kulübesi vardý. Kimsesizdi zavallý kadýncaðýz. Bir zamanlar Çoban Ali kadar bir torunu olduðunu söylerler köylüler. Kimse bilmez Senem Nine’nin torununa ne olduðunu. Kimi “Öldü; öldü. Ben biliyorum”, kimi de “Kayboldu; kaybolmuþ galiba.” der, ama kimse sormaya cesaret edemez Nine’ye. Bir gün biri soracak olmuþ; Nineciðin gözlerinden seller gibi yaþlar akmýþ akmýþ da hiçbir þey söylememiþ. Yalnýz Çoban Ali onun “Ah onlar gelmeden her þey ne kadar güzeldi! Herkes ne kadar mutluydu!” dediðini duymuþtu çoðu kez. “Kimler nine? Kimler geldi buraya?” diyecek olsa Çoban Ali, “Hiç, hiç kimse. Sen bana bakma oðulcuðum. Kendi kendine konuþan bir ihtiyarým iþte ben “ der, geçiþtirirdi Senem Nine. Çoban Ali bir yandan kavalýný çaldý, bir yandan bunlarý geçirdi aklýndan. “Zavallý Senem Nine!” diye mýrýldandý. Ak Benekli Çoban Ali’nin üzüldüðünü anladý. Yanýna gelip baþýný onun dizlerine dayadý. Çoban Ali sevdi, okþadý Ak Benekli’yi. Güneþ iyice yükseldi. Öðle oldu. Çoban Ali’nin karný acýktý. Yerinden doðruldu. Ýki elinin iþaret parmaklarýný aðzýna götürdü, keskin bir ýslýk çaldý. Bunun üzerine bütün koyunlar toplaþtýlar, meleþtiler. Çýngýrak sesleri birbirine karýþtý. Senem Nine kulübesinden çýktý. Elini salladý. - Çoban Ali; gel; taze çörek yaptým. Çoban Ali sevincinden iki kez takla attý. - Yaþþaa nineciðim! Nine iki büklüm, Çoban Ali’ye hizmet ediyordu. Çörekler getirdi, ayran yaptý. Ali aðzýný çöreklerle doldurdu. Ak Benekli’yi de yanýna çaðýrdý. Senem Nine onlarýn karþýsýna geçti, oturdu. Gözlerinden iki damla yaþ aktý. - Hey Çoban Ali! Oðulcuðum. Torunum da yaþasaydý, senin kadar olacaktý. Ah onlar gelmeseydi, o adamlar! Her þey ne güzeldi! Çoban Ali yerinden ok gibi fýrladý: - Söyle nineciðim. Söyle, kimler geldi? Hangi adamlar? Ne olur anlat nine! Torununa ne oldu? Ali böyle haykýrýrken Senem Nine’nin dizlerine kapanmýþ, sýmsýký onun ellerinden tutuyordu. Senem Nine aðlýyor, bir yandan da Çoban Ali’nin saçlarýný okþuyordu. - Peki Çoban Ali. Anlatacaðým oðulcuðum. Ali ninenin yanýna çöktü. Ak Benekli sanki olaðanüstü bir þeyler olduðunu anlamýþ gibi bir nineye, bir Çoban Ali’ye bakýyordu. Çoban Ali Ak Benekli’yi çekti, kucaðýna oturttu. Nine bir eliyle gözyaþlarýný sildi. Baþýný kaldýrdý. Dere boyunun iki yanýný gözleriyle uzun uzun taradý. - Çoban Ali, þuralarý görüyor musun? Ýþaret parmaðýyla ta uzaklarý gösterdi. Yine devam etti: - Ýþte buralarý bir zamanlar yemyeþil ormandý. Çamý, kavaðý, meþesi; ne aðaçlardý onlar! Dallarýnda cývýl cývýl kuþlar öterdi... Gölgelerinde köylüler serinlerdi. Mis gibi havasýný ciðerlerimize doldururduk. Kuraklýk nedir bilmezdik. Bereketli yaðmurlar yaðardý hep. Kýþýn kar yaðýp da ilkbaharda erimeye baþlayýnca dere dolup taþardý. Ama o güzelim aðaçlar bizleri selden korurdu. Çoban Ali merakla sordu: - Eee nineciðim, ne oldu o güzelim aðaçlara? Senem Nine hýrsla kalktý. Bir elini yukarý kaldýrýp yumruðunu sýktý: - Onlar geldiler, o baltalý adamlar Çoban Ali. Yýktýlar, devirdiler aðaçlarýmýzý. Söktüler köklerinden. Sanki canlarýmýzý da aldýlar gittiler. O gün bu gündür bu toprak çorak, bu toprak kurak... Çoban Ali yine sordu : - Torununa ne oldu nine? Senem Nine yine çöktü yere. Baþýný iki yana salladý. Kýsýk bir sesle: - O kýþ çok kar yaðdý Ali buralara, dedi. Ýlkbahar geldi. Daðlardaki tepelerdeki karlar baþladý erimeye. Bu dere doldukça doldu. Doldu da taþtý. Sel bastý her yeri. Ýþte benim minik torunumu da o sel aldý gitti... Gidiþ o gidiþ... Çoban Ali’nin gözleri kocaman açýlmýþ, rengi sapsarý olmuþtu. Sanki bir þeylerden korumak istiyormuþ gibi Ak Benekli’yi sýmsýký sardý, göðsüne bastýrdý. Göz pýnarlarýndan damla damla yaþlar yanaklarýna süzülüyordu. “Nineciðim, zavallý nineciðim benim!” dedi. Senem Nine çocuðu üzdüðünü anlayýp gülümsemeye çalýþtý. “Hadi Çoban Ali, kalk. Derle toparla sürünü. Seni üzdüm oðulcuðum.” dedi. Çoban Ali bugünden sonra Senem Nine’nin anlattýklarýný hiç unutmadý. Günler, geceler boyu hep düþündü durdu. Yaz bitti; sonbahar geçti; kýþ geldi. Lapa lapa kar yaðdý. Öyle yaðdý ki Çoban Ali günlerce sürüsünü çýkarýp otlatamadý. Yalnýzca Ak Benekli’yi yanýndan hiç ayýrmadý. Bazý geceler Çoban Ali neþelenir, ocaðýn karþýsýna geçer, kavalýný çalardý. Ak Benekli o zaman zýplar da zýplar, onun neþesine katýlýrdý. Ali’nin caný bir þeye sýkýlacak olsa Ak Benekli de hüzünlenirdi. Böyle kuvvetli bir dostluk vardý aralarýnda. Günler, geceler geçti. Ýlkbahar geldi. Çoban Ali sevindi. Ak Benekli zýplayýp dans etmeye baþladý. Sürü indi dere boyuna. Meleþtiler, otladýlar. Senem Nine onlarý gördü; seslendi : - Çoban Ali... Gel, çörek yaptým. Sarýldýlar, nineyle öpüþtüler. Nine “Ak Benekli görmeyeli ne kadar büyümüþ! dedi. Güneþ parlýyor, karlarý eritiyordu. Dere coþtukça coþuyordu. Ertesi gün Çoban Ali yine sürüsünü otlatýyordu. Öðle vakti yaklaþtý. Senem Nine’nin kulübesinin kapýsý hala açýlmamýþtý. Çoban Ali merakla koþtu. Kapýyý çaldý. - Nine; benim. Çoban Ali. Aç kapýyý. Biraz sonra nine kapýyý açtý. Yüzü solgun, sapsarýydý. Gözlerinde korku vardý. - Ne oldu nineciðim, hasta mýsýn? Nine Çoban Ali’nin üzerinden dereye doðru baktý. “Korkuyorum Çoban Ali; korkuyorum!” dedi. - Neden nine? - Dere hoþuma gitmiyor. Taþacak gibi. Yine felaket getirecek gibi. Çoban Ali geriye döndü. Dere gürültülü sesler çýkarýyor, taþtýkça taþýyordu. Korkuyla yanýna baktý. Ak Benekli yoktu. Koþarak sürünün yanýna geldi. “Ak Benekli neredesin? “ diye baðýrdý. Zavallý hayvanlar derenin sesinden ürkmüþler, taþan sulardan korunmak için bir oraya bir buraya kaçýþýyorlardý. Çoban Ali yine seslendi: Ak Benekli ! Ak Benekli! Kavalýný çýkardý, çaldý Ak Benekli duyar da gelir diye. Ama ne gelen vardý ne giden. Zaten suyun sesi yükselmiþ, hiçbir þey duyulmaz olmuþtu. Senem Nine de kulübesinden çýktý; Ali’nin yanýna geldi. “Çoban Ali, durma buralarda. Kaç, sürünü kurtar. Sel baþladý “ diyordu. Bir yandan da “Ah yine o felaket!” diye aðlýyordu. Çoban Ali durmadý, koþtu. Dere boyu sulara bata çýka koþtu. Hem koþuyor hem sesleniyordu: - Ak Benekli, Ak Benekli! Ak Benekli! O da sulara daldý. Kayboldu gitti ta ki aþaðý köylüler onu bulup kurtarana dek. Ak Benekli’yi sel alýp götürmüþtü. O günden sonra Çoban Ali’nin yüzü hiç gülmedi. Her gün dere boyuna inip “Ak Benekli! Ak Benekli!” diye aðladý. Yaz geldi, sular çekildi. Çoban Ali yine dere boyuna inmiþ aðlýyordu. - Ak Benekli nerdesin? Omuzuna biri dokundu. Çoban Ali sýçradý, döndü. Senem Nine’yi gördü. Senem Nine “Yas tutmayý býrak Çoban Ali. Aðlamakla Ak Benekli’yi geri getiremezsin “ dedi. “Ne yapabilirim nine ?” diye aðlamaya devam etti çocuk. - Çok þeyler yapabilirsin. Çok þeyler yapabiliriz Çoban Ali, diye baðýrdý nine. Aðaç dikeriz, yeniden aðaçlandýrýrýz buralarý. Yemyeþil orman olur zamanla. Eskisi gibi cývýl cývýl kuþlar öter dallarýnda o güzelim aðaçlarýn. Ötmez mi Çoban Ali? Çoban Ali kalktý. Gözyaþlarýný siliyor, baðýrýyordu . “Öter nineciðim, öter nineciðim “ diyordu. Þimdi aradan uzun yýllar geçti. Dere boyu yine eskisi gibi aðaçlýk, yemyeþil orman oldu. Kuþlar cývýl cývýl. Havasý mis gibi. Bilinmiyor Dev Pandalar Hakkýnda Bilmedikleriniz... Dev Pandalar Çin’de yaþarlar. Sýk bambu aðaçlarýnýn bulunduðu dað ormanlarýnda yaþarlar. Zamanlarýnýn çoðunu aðaç oyuðu ve maðara bulabilecekleri ormanda geçirirler. Bu yalnýz yaþayan memeliler, yaþadýklarý sürenin %60’ýný yemek yiyerek geçirirler. Pandalar neredeyse yalnýzca bambu yerler. Uzun kollarý vardýr ve ince dallarý kavramasýna yardýmcý olur. Yedikleri bambunun enerjisi düþük olduðundan yeterli gýdayý almak için günde 14 saatten fazla beslenmeleri gereklidir. Pandalar büyük ve aðýr yapýlý hayvanlardýr. 115 kiloya kadar çýkabilirler. Hiç kimse neden siyah ve beyaz lekeli olduklarý konusunda emin deðildir. En yaygýn açýklama, bu renklerin diðer pandalara bir iþaret vererek, açýk bir þekilde görülmelerini ve korunmalarýný saðlamak þeklindedir. Diþiler, aðustos yada eylülde bir veya 2 yavru dünyaya getirirler. Doðum gerçekleþmeden birkaç gün aðaç kovuklarýnda yada kaya oyuklarýnda ince dallardan ve yapraklardan bir yatak hazýrlarlar. Bu minicik hayvanlar, kör ve tüysüz doðarlar. Aðýrlýklarý 80 ila 120 gr. arasýndadýr. Dev Panda yavrularý hýzla büyürler ve sekiz haftada doðum aðýrlýklarýnýn yirmi kat üzerine çýkarlar. Dev pandalar, soyu tükenmekte olan türlerdir ve vahþi doðada 1000 civarý kadar panda kalmýþtýr. 1970’ten beri yaþam alanlarý yarý yarýya daralmýþtýr. Kupa Kanaryanın T ürkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafýndan 2. kez düzenlenen Köln’ün Rhein Energie Stadý’nda oynanan Süper Kupa maçýnda Fenerbahçe, Beþiktaþ’ý 2-1 yendi ve kupanýn sahibi oldu. Karþýlaþmanýn gollerini F.Bahçe’den 14. dakikada Lig baþlýyor Bu haftadan itibaren Türkiye Super ligi baþlýyor. Ligin açýlýþ maçýnda Cuma günü Fenerbahçe ile ÝBB spor karþýlaþacak. Diðer maçlar ise cumartsei ve Pazar günü oynancak. Gaziantep - Kasýmpaþa Beşiktaş - Konya Kayseri - V.Manisa Ankaraspor - Ankaragücü Denizli - Bursa Trabzon - Sivas Galatasaray - Ç.Rize G.Birliði - G.Birliði Oftaþ ‘Sýrtýmda taþýrdým’ B eþiktaþ ile Fenerbahçe arasýnda oynanan Süper Kupa maçýnýn uzatma dakikalarýnda sakatlandýðýný iþaret ederek yere oturan Kezman’a diziyle yaptýðý hareket nedeniyle kýrmýzý kart gören Ýbrahim Üzülmez kendini savundu. Sýrp golcünün yürürken kendini yere býraktýðýný belirten Üzülmez, “Sedye ile maçý terk etmesine raðmen kupa töreninden sonra sahada üç tur attý. Kezman’ýn hareketleri ne profesyonellik, ne de fair play ruhuyla asla baðdaþmaz” diye konuþtu. Beþiktaþ Kaptaný Ýbrahim Üzülmez, Fenerbahçeli Kezman’a yüklendi, “Sedyeyle çýkýp, sahada üç tur attý. Gerçekten sakatlansaydý onu sýrtýmda taþýrdým. Profesyonellik buysa yazýklar olsun” dedi. B 100’ler kulübü irinci Futbol Ligi’nde geride kalan 49 sezonda en fazla gol atan futbolcu Tanju Çolak olarak tarihe geçti. Tanju Çolak, Birinci Lig kariyerinde toplam 240 gol atarak, listenin en baþýnda yer aldý. Tanju Çolak’ý, 238 golle Hakan Þükür, 219 golle Hami Mandýralý, 217 golle Metin Oktay, 200 golle de Aykut Kocaman izliyor. Tanju Çolak, Hakan Þükür, Hami Mandýralý, Metin Oktay ve Aykut Kocaman, ayný zamanda lig tarihinde 200 gol barajýna ulaþan 5 futbolcu oldu. Birinci Futbol Ligi’nde 100 gol barajýný, geride kalan 49 sezonda yalnýzca 30 futbolcu geçebildi. Spor Deivid ve 86. dakikada Kezman kaydederken, Beþiktaþ’ýn golünü 20. dakikada Bobo attý. Maça Fenerbahçe çok iyi baþladý. Özellikle sol kanattan Roberto Carlos ve Uður Boral’ýn bindirmeleriyle maça aðýrlýðýný koydu. Beþiktaþ ender geldiði F.Bahçe kalesine Delgado’nun 12. dakikada yaptýðý vuruþla top üst direkten geri döndü. Hemen bir sonraki pozisyonda Roberto Carlos ceza alanýnda çok rahat bir pozisyonda topu fileler yerine dýþarý gönderdi. Karþýlaþmanýn 79. dakikasýnda Alex’in yerine Colin Kazým oyuna dahil oldu. F.Bahçe bu dakikadan sonra özellikle sol kanattan etkili olurken, gol için yüklenmeye baþladý. Herkes Perþembe, 9 Ağustos 2007 maç böyle bitecek derken, karþýlaþmanýn 86. dakikasýnda Deniz gönderdiði derin pasta Kezman’ý topla buluþturdu. Kezman’da yaptýðý þýk plase vuruþla Hakan Arýkan’ý avladý ve maçta skoru 2-1’e getirdi. Daha sonraki dakikalarda oyunda tansiyon arttý ve Ýbrahim Üzülmez Kezman’a yaptýðý hareketten ötürü hakem Fýrat Aydýnus tarafýndan kýrmýzý kartla oyun dýþýna gönderildi. Bu pozisyonun ardýndan iki takým da baþka gol bulamayýnca maç F.Bahçe’nin 2-1 üstünlüðüyle sona erdi. Fenerbahçe bu sonuçla TFF tarafýndan 2. kez düzenlen Süper Kupa’nýn sahibi oldu. Deprem enkazýndan dünya þampiyonluðuna M otor sporlarýnda Türkiye’nin ilk dünya þampiyonu olan Kenan Sofuoðlu, enkaz altýndan çýkarýldý, ekonomik krizle yýkýldý, aðabeyini trafik kazasýnda kaybetti. ‘Rüzgârýn oðlu’, tüm bunlara inat yarýþtý ve kazandý. Babasýnýn tamirci dükkânýnda tanýþtýðý motorla, yokluklara raðmen baþarýdan baþarýya koþan Kenan Sofuoðlu, 2007 Supersport Dünya Þampiyonu oldu. 17 Aðustos 1999’daki Depremden 10 saniye sonra beþ katlý bina yola doðru kaydý ve yýkýldý. 15 kiþinin hayatýný kaybettiði apartmanýn enkazýndan Sofuoðlu ailesi sað olarak kurtarýldý. Evleri yýkýldýðý için yeniden toparlanana kadar Akyazý Pazar köyüne dönen aile, buradaki tek katlý evlerinde hayata sýfýrdan baþladý. Köyde geceleyip Adapazarý’na gidiyorlardý. Baba ve üç oðlu, birlikte çalýþýp tamir ederek 20 gün içinde F iþyerlerinin üst katýný yaþanýr hale getirdi. Ardýndan da üç kardeþ motor yarýþlarýnda birer birer þeref kürsüne çýkmaya baþladý. 2001 Balkan Motosiklet Þampiyonasý’nda Sinan birinci, Kenan ikinci, Bahattin üçüncü oldu. Kardeþlerin en büyüðü olan Kenan’ýn motor yarýþlarýna katýlabilmesi, yurtdýþýna çýkabilmesi için otomobilini satan aðabeyi, bir trafik kazasýnda hayatýný kaybetti.Bundan sonra Kenan motoru, bir de ölen aðabeyini mutlu etmek için kullandý. Bahattin’in býraktýðý yerden hem kendisi, hem de onun için yarýþtý. Yarýþtýkça kazandý. 2001’den 2006’ya kadar ikinci ve üçüncü olarak birçok derece yapan Kenan, 2006’da Supersport Dünya Þampiyonluðu’nda üçüncü oldu. 2007’de de Supersport Dünya Þampiyonasý’nda, sezonun bitmesine üç yarýþ kala þampiyonluðunu ilan etti. Macaristan Hamilton’un ormula 1’de sezonun 11. yarýþý olan Macaristan Grand Prix’sini McLaren Mercedes pilotu Lewis Hamilton kazandý. Hungaroring Pisti’nde, 70 tur üzerinden yapýlan ve pilotlarýn toplam 306,663 kilometre yol kat ettiði mücadelede, takým arkadaþý Fernando Alonso’nun dün aldýðý 5 sýra geriden baþlama cezasý nedeniyle yarýþa ilk sýrada baþlayan McLaren Mercedes’in Ýngiliz pilotu Lewis Hamilton birinci oldu. Saatte ortalama 191,897 kilometre hýzla yarýþan 22 yaþýndaki genç pilot, 1 saat 35 dakika 52.991 saniyede bitirdiði mücadelenin ardýndan pilotlar klasmanýnda Fernando Alonso’nun 7 puan önünde liderliðini sürdürdü. Geride kalan 11 yarýþýn 10’unda podyuma çýkma baþarýsýný gösteren Hamilton, bu sezon üçüncü galibiyetini elde etti.Yeþil ýþýklarýn yanmasýyla birlikte yaptýðý atakla ikinci sýraya yükselen Ferrari’nin Fin pilot Kimi Raikkonen, mücadeleye boyunca Lewis Hamilton’u geçemeyince 0,7 saniye farkla ikinci sýrada kaldý.