Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Transkript
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
“Dokufest” heyecaný baþlýyor P rizren’de geleneksel olarak yapılan “Dokufest” festivali için geri sayım başladı. Festival startı “Dokuphoto” fotoðraf sergisinin “Gazi Mehmet Paþa” Hamamý ve Kültür evinde açılması ile verilecek. Bu yıl festivale yapýlan baþvurularda büyük bir rekor yaþandý. Dünyanýn deðiþik 40 ülkesinden 800 kadar çalýþmanýn aday olduðu festivale, seçici kurulu tarafýndan deðiþik kategorilerde 107 çalýþma (60 belgesel, 31 filim ve 16 animasyon) seçildi. Festival, Kültür Bakanlýðý, Procredit Bankasý, Prizren Belediyesi ve Kohavision’un sponsorluðunda gerçekleþecek. Festival Prizren “Akdere” sinemasý, Kültürevi ve eski adýyla Radnik açýk hava sinemasýnda düzenlenecek. Yýlan hikayesine dönen Kosova statü süreci yeni bir yöne kaydý. Taraflar arasýnda görüþmelerin Temas Artý gurubu gözetiminde yapýlmasý konusunda anlaþmaya varýldý. Taraflar arasýnda görüþmeler tarihi kesin olarak açýklanmazken, görüþmelerin aðustos ayý içinde yapýlabileceði konuþuluyor. de v a m ý sa y f a 7 ’ de KOSOVA TÜRKLERÝ`NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Meclis statü sürecini ele aldý SAYI: 388 YIL: 9 Perþembe, 2 A ğ ustos 2007 Fiyatý: 0.50 Son meclis toplantýsýnda Müzakere heyeti üyeleri, milletvekillerini Kosova statü süreci ile bilgilendirdiler. Müzakere heyetinin bütün üyeleri yaptýklarý konuþmalarýnda Kosova’nýn eninde sonunda baðýmsýz olacaðýný ifade ederken, Belgrat ile yapacaklarý görüþmeleri son erteleme olarak nitelendirdiler. P azartesi günü düzenlenen son meclis toplantýsýnda Kosova Müzakere heyetti üyeleri milletvekillerine Kosova statü süreci ile ilgili bilgi verdi. Mecliste konuþan Müzakere heyetti üyeleri 120 gün sürecek olan görüþmelerde Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tartýþýlmayacaðý, Kosova’nýn toprak bütünlüðünün korunacaðýný ve Marthi Ahtisari’nin çözüm öneri paketinin sonuna kadar uygulanma taraftarý olduklarýnýn dile getirdiler. Belgrat ile yapacaklarý görüþmeleri “ek angaje” olarak deðerlendiren müzakere heyeti üyeleri, sürecin Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile sonuçlanacaðýna inançalarýnýn tam olduðunu dile getirdiler. Üyeler, Kosova statü görüþmelerinde güçlüklerle karþýlaþtýklarýný kabul ederken, baðýmsýzlýðýn kesin ilan tarihi hakkýnda yorum yapmaktan kaçýnýrken, baðýmsýzlýðýn ABD ve AB’nin desteði ile Kosova Meclis tarafýndan ilan edileceðini belirtiler. Milletvekillerine statü ile ilgili ilk hitabý Baþkan Fatmir Seydiu yaparken statü hakkýnda son bilgileri milletvekilleri ile paylaþtý. Taraflar arasýnda yapýlacak 120 günlük görüþmelerin son erteleme olacaðýný ifade eden Seydiu, Þafakta görüþmeler var müzakere heyetinin artýk hiçbir ertelemeyi kabul etmeyeceðinin altýný çizdi. Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketini de deðerlendiren Seydiu, “Bu öneri AB ve çok sayýda Güvenlik Konseyi üyesi desteklemekte Rusya’nýn veto tehdidi yüzünden bir türlü konseyde kabul görmedi” dedi. ABD yetkilileri ile yapýlan son görüþmeler hakkýnda da bilgi veren Seydiu, görüþmelerde Kosova’nýn baðýmsýzlýðý için açýk destek aldýklarýný söyledi. Kosova sorununun BM Güvenlik Konseyi kararý ile çözülmesinden yana olduðunu tekrarlayan Seydiu, konsey çerçevesinde karar alýnamaz ise o zaman diðer çözüm yollarýnýn aranacaðýný söyledi. Seydiu, 120 gün içinde yapýlacak olan görüþme sürecinin herhangi bir ertelenmeye tabii tutulmadan sonuçlanacaðýna inandýðýný dile getirdi. Meclis Baþkaný Kol Beriþa milletvekillerine hitaben yaptýðý konuþmasýnda Kosova meclisinin, Kosova statü sürecinde oynamasý gereken role deðindi. Kosova Meclisi’nin Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ilan edebileceðini ifade eden Beriþa, bundan sonra atmasý gereken adýmlarýn ne olabileceðinin bilmediðini söyledi. de v a m ý sa y f a 2 ’ de K osova sorununa aylardýr çözüm bulamayan Güvenlik Konseyi, Kosova sorununa çözüm bulmak için kollarý sývadý. Kosova sorunu ile ilgili þu anda top Temas Artý Gurubuna atýlmýþ bulunuyor. Dünyanýn en geliþmiþ ülkelerinden oluþan Temas Artý gurubunun daha fonksiyonl çalýþabilmesi için ABD, AB ve Rusya’dan oluþmasý tartýþýlmaya baþlandý. Avrupa Birliði’nde Dýþiþleri Bakanlarý düzeyinde düenlenen son toplantýsýnda Temas Artý gurubu üye sayýsýnda bir azalma ile gurup bünyesinde bir AB temsilcisinin yer almasý karara baðlandý. Görüþme sonrasý batýlý diplomatlar bu kararý Temas Atý Grubunun daha iþlevsel olmasý için aldýklarýný ifade ederken, alýnan bu kararýn en uygun karar olduðu fikrinde birleþtiler. Ýki taraf arasýnda yeniden yapýlmasý beklenen görüþmeler Temas Artý Gurubu gözetiminde yapýlmasý bekleniyor. Görüþmelerin yapýlýþ tarihi ile ilgili kesin bir tarih halen belli olmazken görüþmeler için aðustos ayýnýn düþünüldüðü gelen haberler arasýnda. Adýný açýklamak istemeyen bir batýlý diplomat yaptýðý açýklmada “iki hafta içinde görüþmeler ile ilgili bir anlaþmaya varýlmasý bekleniyor. Bununla ilgili bir sorun yaþanacaðýna ihtimal vermiyorum. Görüþme tarihi ile ilgili birkaç alternatif bulunmaktadýr. Ýlerleyen günlerde bununla ilgili kesin karar alýnacaktýr” dedi. Ýki taraf arasýnda önceden yapýlan ve baþarýsýzlýkla sonuçlanan Viyana görüþmeleri yüzünden Viyana’nýn tercih edilmeyeceði söylentiler arasýnda yer almaktadýr. Yeni yapýlacak olan görüþmelerin 1995 Deyton ve 1999 Paris görüþmelerden farklý yani uçan diplomasi þeklinde yapýlmasýnýn planlandýðý ileri sürülüyor. Temas Artý gurubuna yakýn bir kaynak tarafýndan yapýlan resmi olmayan açýklamada BM Genel sekreteri Ban Ki Mun’un Priþtine ile Belgrat arasýnda yapýlmasý planlanan yeni görüþmelerin Aðustos ayýnda yapýlmasýný istediðini ileri sürdü. Ayný kaynak, Temas Artý Gurubu kontrolünde görüþmelerin yapýlmasýnýn karalaþtýrýldýðýný, BM’nin süreci denetleme yetkisinin var olduðunu ifade etti. Ayný kaynak, taraflar arasýnda görüþme tarihi ve görüþmelerin baþlangýcý ile ilgili þu anda hiçbir anlaþma saðlanmadýðýný belirtirken, görüþmelerin Aðustos ayýnda doðrudan diplomasi þeklinde Brüksel’de baþlayacaðýný ileri sürdü. BM Parlamenter Meclisi toplantýsý çerçevesinde 20 Ekim tarihinde New York’ta bir araya gelecek olan Temas Artý Gurubu Dýþiþleri bakanlarý taraflar arasýnda görüþmeleri ele almasý bekleniyor. Ýki taraf arasýnda yapýlacak görüþmelerde Marthi Ahtisari planýnda bulunan bazý ek noktalarýn deðiþebileceðini belirtilirken, Kosova’da uluslararasý sivil ve askeri yönetimin varlýðýnda herhangi bir deðiþimin olmayacaðý konuþuluyor. Geçen hafta Kosova sorunu için ilk defa bir araya gelen Temas Artý Gurubu Balkan müdürleri, iki taraf arasýnda yapýlacak olan görüþmelerin hiçbir þarta baðlanmadan yapýlmasý ile ilgili anlaþmaya vardýlar. Viyana’da düzenlenen bu toplantýya BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari’nin katýlmamasý dikkat çekerken, UNOSEK Basýn sözcüsü Remi Durlo, yaptýðý açýklamada UNOSEK olarak her zaman taraflar arasýnda yapýlacak görüþmelere yardýmda bulunamaya hazýr olduklarýný ifade etti. Resmi olmaya bir açýklamaya göre Ahtisari’nin iki taraf arasýnda yapýlacak görüþmelerde hazýr bulunacaðý ama görüþmeleri yönetmeyeceði iddia edildi. 2 Kosova Meclis statü sürecini ele aldý Perþembe, 2 Ağustos 2007 M E y lü l d e s e çi m v a r Kosova Müzakere Heyeti ile UNMIK vekili toplnatýsýndan seçim kararý çýktý. Toplantýda ayrýca Kosova liderlerinin görüþmelere katýlmalar kararý alýnýrken, seçimlerin statü sürecine olumsuz etki etmesi durumunda seçimlerin ertelenebileceði kararlaþtýrýldý. K osova Müzakere heyeti ve Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker arasýnda düzenlenen son toplantýdan seçimler baþta olmak üzere pek çok konuda karar alýndý. Toplnatýda seçimlerin kasým ayý içinde yapýlmasý karar baðlanýrken, Priþtine tarafýnýn görüþmelere katýlmasý ve seçimlerin görüþmeleri olumsuz etkileme durumnda seçimlerin ertelenmesi ile ilgili anlaþmaya varýldý Rüker ve Baþkan Seydiu, toplantý sonrasý düzenledikleri basýn toplantýsýnda seçim ve görüþmeler ile ilgi açýklamalarda bulundular. Rüker, basýn toplnatýsýnda seçimlerle ilgili aldýklarý kararý paylaþýrken, “Bu konuyu uzun ve geniþ çaplý ele alarak tartýþtýk. Statü ve seçimlerin ayný zamanda yapýlabileceði konusunda mutabakata vardýk. Yasalar uyarýnca seçimler kasým ayýnda yapýlýrken bu zaman diliminde statü ile ilgili görüþmeler de yürütülecektir. Ýki sürecin bir arada yürüyebileceðini ve bu süreçlerden alnýmýzýn akýyla çýkacaðýmýza inancým tam” dedi. Kosova Müzakere heyetti Baþkaný Fatmir Seydiu da yaptýðý açýklamada seçimlerin Kasým ayýnda yapýlacaðýný ifade ederken, “Yaptýðýmýz tüm analizler ýþýðýnda demokratik süreçlerin kendi yollarý ile geliþebileceði sonucuna vardýk. Kosova’da seçimlerin kasým ayý içinde yapýlmasý yasalarýmýza da uygun olduðundan bu tür bir karar aldýk” dedi. Ýki üst düzey Kosova yetkili seçimlerin Kosova’da statü görüþmelerini olumsuz etki edeceði tespit edildiði taktirde seçimlerin ertelenebileceðine dikkat çektiler. Kosova UNMIK Yöneticisi Rüker, “Statü süreci ile ilgili geliþmeleri yakýndan izleyeceðiz. Önümüzdeki haftalarda bu iki sürecin birbirini engelledikleri kanýsýna varmamýz durumunda almýþ olduðumuz kararý tekrar gözden geçireceðiz” dedi. Seydiu, “Müzakere heyeti seçimlerin statü görüþmelerine olumsuz etki edeceði kararýna varýrsa, seçimleri erteleme kararý alacaktýr” dedi. Seçim tarihi ile ilgili her iki üst düzey yetkili de kesin bir tarih vermezken, Rüker seçimlerin yapýlmasý ile ilgili atýlacak ilk adýmýn yasal çerçeveyi oluþturmak ve seçim tarihini saptamak olduðunu söyledi. Rüker “Düzenlemeler kýsa bir zaman içinde kabul edilecek ve ondan sonra da seçim tarihi de belli olacak” dedi. Kosova’da seçimlerin yapýlmasý için gereken alt yapýnýn yeniden oluþturulmasý gerektiðine vurgu yapan Seydiu, seçimlerle ilgili yasalarýn kabul edilmesi gerektiðini ifade etti. Seydiu, seçimlerin ertelenmesinin statünün ertelenmesi anlamýna gelmeyeceðini belirtti. Bu süreçler ile Kosova’da bir siyasi boþluðun yaþanmayacaðýný dikkat çeken Seydiu, seçim sonuçlarý açýklandýktan sonra Kosova yeni kurumlarýna kavuþacaðýný ifade etti. Ayný toplnatýda iki seçimin yani genel ve yerel seçimlerin ayný tarihte yapýlmasý ile ilgili kararý aldý. Bu karar gereðince belediye meclisleri iki yýllýk bir süre için seçilirken, Kosova Meclis delegelerin üç yýl görev yapacak. Kosova Baþkanýn görev süresi dört yýl olarak kabul edildi. yaptýðý konuþmasýnda ecliste Kosova’nýn baðýmsýzlýk çalýþmalarýný deðerlendiren Baþbakan Çeku, BM Güvenlik Konseyi çerçevesinde Kosova’ya baðýmsýzlýk tanýma giriþiminin baþarýsýzlýkla sonuçlandýðýný ifade etti. Güvenlik Konseyi tarafýndan Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile ilgili karar alýnamamýþ olmasýnýn kimseyi hayal kýrýklýðýna uðramasý gerektiðini belirten Çeku, aksine ABD ile AB yardýmý ile daha kýsa zaman içinde baðýmsýz olunabilmesi için daha fazla çalýþmalarý gerektiðini dile getirdi. Kosova vatandaþlarýnýn sabýrsýzlýkla baðýmsýzlýðý beklediklerini bildiklerini ifade eden Çeku, sabýrsýzlýðýn bir sýnýrý olduðunu belirtti. Milletvekillerine yönelik yaptýðý konuþmasýnda Kosova statü sürecine deðinen PDK Baþkaný Haþim Thaçi, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilan etmenin bir sorun olmadýðýný, baðýmsýzlýðýn tanýnmasýnýn asýl sorun olduðunu söyledi. Müzakere heyeti çalýþmalarýný baþarýlý olarak deðerlendiren Thaçi, ABD ile AB’nin Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný desteklediklerini hatýrlatýrken, kýsa bir zaman içinde uluslararasý toplumun Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyacaðýný belirtti. ORA Baþkaný Veton Suroi, Kosova statü sürecinin aralýk ayýnda Ýsa’nýn yeniden doðuþ sürecine dek tamamlanacaðýna inandýðýný ifade etti. Müzakere heyeti üyelerinin konuþmalarý ardýndan meclis kürsüsüne çýkan milletvekilleri Kosova statü süreci hakkýnda daha geniþ açýklamalarýn yapýlmasý talebinde bulundular. B Ortak Dýþ Siyaset ve Güvenlik Yüksek temsilcisi Haviyer Solana Kosova statüsü için yapýlacak olan yeni görüþmlerde AB temsil etmesi için Volfang Ýþinger’i seçti. Ýþinger, ABD, AB ve Rusya’dan oluþacak üçlü arasýnda Kosova sorununa çözüm bulmak için çalýþmalarda yer alacak. Solana’nýn bu kararýný basýn Sözcü Kristina Galak açýkladý. Galak, “Büyükelçi Ýþliger taraflar arasýnda görüþmelerin yapýlmasý ile taraflar arasýnda bir anlaþmanýn saðlanmasý için çalýþacaktýr. Yüksek temsilci Solana da sorunla yakýndan ilgilenecektir. Soruna adil bir çözüm bulmak için her iki AB temsilcisi de taraflarla sýk sýk bir araya gelecek” dedi. Balkan uzmaný olan 61 yaþýndaki Ýþinger, Hukuk ve diplomasi mezunu. Ýþinger, 1998 yýlýnda Almanya Dýþiþleri Bakaný yardýmcýlýðý süresinde Kosova sorununa çözüm için yapýlan görüþmelere katýlmýþtýr. Alman temsilcisi olarak 1999 yýlýnda Deyton görüþmelerine katýlýrken, 2001 ila 2006 yýllarý arasýnda Almanya’nýn ABD Büyükelçisi görevini yürütmüþtür. Ýþinger, AB’nin Kosova temsilcisi A Solstrom Kosova’ya v e d a e t t i Solstrom, Kosova sorununun görev süresi boyunca çözüme kavuþturulamadýðýndan dolayý üzgün olduðunu ifade ederken, sürecin geleceði ile ilgili ümitli olduðunu söyledi. Ý sveçli diplomat ve Haviyer Solana’nýn Kosova özel temsilcisi Torbyorn Solstrom Kosova’da görev süresini tamamladý. Solstrom, AB’nin yeni Kosova özel temsilcisi Yonas Jonson ile beraber Kosova üst düzey yetkililerine veda ziyaretinde bulundu. Veda ziyaretleri çerçevesinde Baþkan Seydiu ile bir araya gelen Solstrom, bugüne kadar yürüttükleri çalýþmlardan dolayý Seydiu’ya teþekkür etti. Seydiu da Kosova’da bulunduðu süre içinde gösterdiði baþarýlý çalýþmalardan dolayý Solstrom’u tebrik ederken yeni AB Kosova özel temsilcisi Yonas Jonsona hoþ geldin mesajý verdi. Solstrom, Kosova Meclis Baþkaný Kol Beriþa ile yaptýðý görüþmede Kosova’dan ayrýlma zamaný geldiðini ifade etti. Kosova statüsünün þimdiye kadar çözüme kavuþturulamamasýndan dolayý üzgün olduðunu dile getiren Solstrom, sorunun kýsa bir zaman içinde çözülebileceði konusunda ümitli olduðunu söyledi. Solstrom, “Kosova sorununu istediðimiz þeklide noktalayamadýk. Ama görüþmelerin sürmesi önemli. Süreç hala bitmedi çözüm için çalýþmalar aralýksýz devem ediyor. Sonunda sorun çözülecektir” dedi. Priþtine’de AB ekibinin hazýr olduðuna dikkat çeken Solstrom, ekibin her türlü çalýþmayý ivedi bir þekilde hayata geçirmeye hazýr olduðunu ifade ederken, “Görevimi devralan Yohanes Jonson’un bizim þimdiye dek Kosova kurumlarý ile sürdürdüðümüz baþarýlý çalýþmalara devam edeceðine inanýyorum” dedi. Kosova Meclis Baþkaný Kol Beriþa Torbyorn Solstrom’un Kosova’da görevini baþarýlý bir þekilde yürüttüðüne dikkat çekerken kendisi ile iþbirliðni sürdüreceklerini belirtti. Solstrom, Baþbakan yardýmcýsý ve Yerel Yönetim Bakaný Lütfi Haziri, Bakan Ardian Cini ve ORA Baþkaný Veton Suroi’ye de birer veda ziyaretinde bulundu. 3 Kosova Yaðcýlar’dan uyarılar Hakiki arkadaþlýk sýhhatten farksýzdýr, kýymeti ancak elden gittikten Perþembe, 2 Ağustos 2007 Güzel sözler K osova Meclisi’nin Kosova statüsü çözümüne baðlý siyasi sürecin ele alýndýðý 30 Temmuz Pazartesi günkü oturumda 6+ Parlamento Grubu Baþkaný sýfatýyla konuþan Mahir Yaðcýlar, geçilen kritik dönemde sabýrlý ve tedbirli olunmasý gereðini savundu. Kosova’ya daha çok ülkenin desteði için çabalarýn devam etmesi gerektiðine dikkati çeken Mahir Yaðcýlar, Kosova baðýmsýzlýðý yörede istikrarý ve tüm Kosova vatandaþlarýna daha iyi bir yaþam temin edeceðini, diðer yandan Kosova’nýn fonksiyonel hukuk üstünlüðüyle bütün topluluklara demokratik garantileri saðlayacak bir demokratik devlet olacaðýnýn da dile getirilmesi gerektiðini vurguladý. Kosova Birlik Ekibi çalýþmalarýna topluluk temsilcilerinin katýlýmýndan memnun olmadýklarýný vurgulayan Yaðcýlar, Topuluklar Danýþma Kurulu’nda alýnan kararlarýn da gerektiði þekilde deðerlendirilmediðini belirtti. Diller Yasasý sürecinde yaþanan olumsuzluklarý hatýrlatan Mahir Yaðcýlar, anlaþmazlýklarýn Kimlik Belgelerine ait Yasa sürecinde tekrarlanmayacaðý umudunu tekrarladý. Yaðcýlar, “Bildiðiniz gibi, merhum Baþkan Rugova’nýn önerisi üzere Birlik Ekibi’nin kuruluþu, ancak bu ekipte hiçbir temsilcimizin olmamasýna ve yedekli davranmamýza raðmen, 6+ Parlamenter Grubu Birlik Ekibini desteklemiþtir. Oyumuzu verirken önde gelen Arnavut partilerin birlikteliðinin Kosova’ya istikrarlýk getireceðini ve müzakerelerde Kosova’nýn pozisyonunu güçlendireceði inancýný taþýdýk. Ancak, Birlik Ekibi konusunda, gerek oylama öncesi gerek sonrasýnda verilen vaatlere dayanarak, bu sürece etkin olarak katýlacaðýmýzý da umut ediyorduk. Diðer taraftan ne yazýk ki koalisyon ortaklarýmýz da, bizleri de stratejikpolitik grubuna veya uzmanlar grubuna dahil etmemekle birlikte, Birlik Grubu idare organýnda seferber edilmemizle ilgili çaðrýlarýmýza da kulak vermediler. Bu yapýlmadý, bazýlarý Topluluklarla Danýþma Kurulu’nun bu amaçla kurulduðunu söyleyebilir. Topluluklarla Danýþma Kurulu’nun, en iyi amaçla ve bizim de razýmýz üzere kurulduðu doðrudur, ancak bu kurul, topluluklarýn sadece istemlerinin ortaya atýldýðý bir forum anlamýný taþýdý ve ne yazýk ki bu forumda ortaya atýlan istemlerimiz son aþamada yeterince önemsenmedi. Öyle ki bu Kurulda varýlan anlaþmalar, Birlik Ekibinde ve hatta Kosova Meclisi’nde saygýyla karþýlanmadý” dedi. Kamuoyu ve vatandaþlarýn müzakere süreci hakkýnda yeterince bilgilendirilmediðini, bazý önemli konular söz konusu olunca Meclisin bile kenar- sonra anlaþýlýr. da býrakýldýðýný hatýrlatan Yaðcýlar, “Gözlenen bu hatalarýn ortadan kaldýrýlarak Birlik Ekibi, yaptýðý kusurlarý tekrarlamayarak bu süreci daha dikkatli ve ciddiyetle incelemelidir. Eðer ki sürece ayný þekilde devam edilirse ve hattalar ortadan kaldýrýlmazsa bu kusurlar, muhakkak ki iç politik istikrarý ve beraberliði de olumsuz etkileyecektir” diye konuþtu. Yaðcýlar konuþmasýnýn sonunda, Kosova Demokratik Türk Partisi ve “Vakat” Boþnak Koalisyonundan oluþan 6+ Parlamenter Grubu adýna bir dizi öneride bulundu: Yaðcýlar’ýn önerileri arasýnda, Temas Grubunun, Kosova’nýn bölünmemesi, Kosova’nýn diðer bir devletle birleþmemesi ve 1999 yýlýndan önceki statüye dönmemesi; 120 günlük strateji hazýrlýklarýna, strateji-politik grubundan baþka, parlamento gruplarýnýn da katýlýmýnýn saðlanmasý; Bu sürenin sonuna kadar Anayasa’nýn hazýr olmasý ve Ahtisaari planý ile öngörülen Yasalarýn kabul edilmesini; UNMÝK þefinden, yeni Kosova Anayasasýnýn kabulüne kadar Anayasa Çerçevesi’nin, Ahtisari Planý’nýn Ýlaveleri ile tamamlanmasý; Yeni stratejiye uyumlu olarak, parlamento ve yerel seçimlerin öngörülmesi; Sürece tüm topluluklarýn etkin olarak katýlýmýnýn saðlanmasý; Diller Yasasý, Kültürel Miras Yasasý ve diðer önemli yasalar gibi þimdiye kadar kabul edilen yasalarýn uygulanmasý; Ve süreç hakkýnda kamuoyu ve vatandaþlarýn, daha yakýndan bilgilendirilmesi; gibi önerilerde bulunan Yaðcýlar, bu önerilerin göz önünde bulundurulmasýný, bu süreçte uygun muamele görmeyi ve etkinliklere dahil edilmeyi arzu ettiklerinin altýný çizdi. (GOLTÝ) Kosova’ya baðýmsýzlýk desteði Polt, Kosova’nýn uluslararasý denetim altýnda baðýmsýz olacaðýný ifade ederken, Kosova sorununa en iyi çözüm yolunun Güvenlik Konseyi çerçevesinde olduðunu belirtti. G eçenlerde görevi tamamlanan ABD Belgrat Büyükelçisi Michael Polt, Belgrat’a yayýn yapan “Blic” gazetesine Kosova ile ilgili önemli açýklamalarda bulundu. Polt, ABD’nin Kosova nihai statü ile ilgili “Kosova’nýn uluslararasý denetim altýnda tanýma” tutumunu tekrarladý. Polt, “Kosova sorunun çözümü için en uygun yerin Güvenlik Konseyi olduðu düþünüyoruz” dedi. Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile ilgili kararýn ertelenmesine deðinen Polt, Rusya’nýn veto tehdidi ile Sýrbistan’ýn olaya olumsuz bakýþý yüzünden sürecin abluka altýna alýndýðýný ifade etti. BM Kosova Baþ müzakerecisi Matrhi Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketini desteklediklerinin altýný çizen Polt, “Öneri baðýmsýz Kosova’da ortak yaþam için olumlu zeminler yaratmaktadýr” dedi. Son günlerde Ahtisari’nin þahsýna yapýlan saldýrýlarý eleþtiren Polt, bu saldýrýlarýn Sýrbistan’ýn iþine gelmediðinden dolayý yapýldýðýný ifade etti. Kosova sorununun Temas Artý Gurubuna devredilmesi olayýnýn bir kayýp olmadýðýný ifade eden Polt, diplomasi ve görüþmelerin devam ettiði sürece iyi yolda olduklarýnýn açýk bir kanýtý olduðunu belirtti. Sýrbistan’ýn süreç boyunca izlediði siyaseti eleþtiren Polt, “Sýrbistan’da siyaset her þeyden önce kiþisel olarak yapýlýyor. ABD ise siyaset bir meslek olarak yapýlmaktadýr” dedi. ABD ve Rusya arasýnda Kosova ile ilgili ortaya çýkan anlaþmazlýðýn iki ülke arasýnda iliþkileri olumsuz etkilemediðine dikkat çeken Polt, iki ülke arasýnda iliþkilerin geniþ çapta olduðunun altýný çizerken, küçük bir sorunun iliþkileri olumsuz etkileyemeyeceðini belirtti. Sýrbistan’da Büyükelçilik görev süresinde Sýrplara anlatamadýðý bir þeyin olup olmadýðý sorusuna “Benim en büyük baþarýsýzlýklarýmdan biri Sýrplarýn dostu olduðumu onlara bir türlü anlatamamamdýr” diye konuþtu. ABD Belgrat eski büyükelçisi Michael Polt’un Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile ilgili yaptýðý açýklamalar Sýrbistan’da tepki ile karþýlandý. Sýrbistan Kosova Bakaný Slobodan Samarciç, Polt’un Sýrbistan’dan ayrýlýþýný korku saçar þekilde nitelendirdi. Polt’u Belgrat’ýn içiþlerine karýþmakla suçlayan Samarciç, Polt’un bir büyükelçiye yakýþmayan davranýþlar sergilediðini ifade etti. 4 Kosova “Ordusuz baðýmsýzlýk olmaz” Perþembe, 2 Ağustos 2007 Prizren Belediyesinden notlar H Belediyeden UYARI afta içerisinde Prizren Belediyesinde düzenlenen toplantýda, artan sýcaklar, çýkan yangýnlar gibi su kaynaklarýnda da ciddi derecede azalma görüldüðü deðerlendirildi. Doða ve hava durumdaki bu deðiþiklikler küresel sorunun bir parçasý olarak deðerlendirilirken, aþýrý sýcaklar yüzünden Prizren ile yöresindeki yangýn sayýsýnda da artýþ tespit edilerek binlerce dönüm arazinin yandýðý kaydedildi. Bu yangýnlarýn birçoðunun insan dikkatsizliði yüzünden kaynaklandýðý tespit edildi. Ýçme suyu miktarýyla ilgili durumun da alarm verici olduðuna dikkati çekilen belediye açýklamasýnda, yapýlan son araþtýrmalarda su kaynaklarý seviyesinde ciddi bir düþüþün gözlendiði belirtildi. Tüm bunlar göz önünde bulundurularak Prizren Belediyesinden vatandaþlara yapýlan çaðrýda, içme suyunun maksimum derecede tasarruf edilmesi istendi. Saha denetlemelerinde yapýlan belirlemelere göre, içme suyunun bahçe, arazi ve yol sulamalarýnda kullanýldýðý gözlendi. Suyun aþýrý derecede gereksiz yere kullanýlmasýnýn Prizren vatandaþlarýnýn çoðunu su sýkýntýsýyla karþý karþýya býrakýrken, vatandaþlarýn bu israfý sorumsuzluk ve hoþgörüsüzlük olarak yorumlandý. Prizren Belediyesi Meclisinin kararýna göre, içme suyunu gereksiz yere tüketen vatandaþlarýn yine belediye düzenlemelerine göre cezalandýrýlacaðý ve belediye müfettiþlerinin kontrolleriyle yasal önlemlerin alýnacaðý bildirildi. Açýklamanýn sonunda tüm Prizren vatandaþlarýnýn bu konuya hassasiyetle yanaþmalarý ve durum karþýsýnda bu kararý anlayýþla karþýlamalarý istendi. Belediye gündeminden diðer notlar Prizren Belediyesi Yürütme Kurulunda, 2007 yýlý belediye mülküne ait lokallerin kiralarýnýn toplanmasý konusu ele alýndý. Kiracýlarýn Prizren Belediyesine olan borcunun 98.000 euroya ulaþtýðý, dolayýsýyla borçlarýný ödemeyen kiracýlarýn kira anlaþmasýnýn iptali kararý alýndý. Ayný toplantýda “Prizren Zambaðý 2007” festivaline 5000 euro deðerinde destek sunulurken, “Filizler” TKSD’nin Yalova þehrindeki folklor festivaline katýlýmýna 500 euro ayrýldý. Priþtine ile Belgrat arasýnda yapýlcak olan görüþmlerde TMK’nýn durumunun tartýþýlýp tartýþýlmadýðý bilinmemekle beraber, TMK’nýn geleceði ile ilgili çeþitli söylentiler dolaþmaya baþladý. TMK Komutaný Selimi, Kosova’nýn ordusuz baðýmsýz olamayacaðýný ifade ederken, bu yüzden TMK’nýn Kosova’nýn düzenli ordusu olacaðýný söyledi. T MK Komutaný Tuðgeneral Süleyman Selimi, TMK Genel Kurmayý merkezinde Kosova Yeni Birlik (AKR) siyasi parti baþkaný Becet Pacoli ile bir araya geldi. TMK’nin Kosova toplumunda yeni rolünün ele alýndýðý toplantýda Tuðgeneral Selimi, Priþtine ile Belgrat arasýnda 120 gün sürecek olan görüþmelerde TMK’nin durumu ve rolünün görüþülmesine karþý olduklarýný ifade etti. Ýki taraf arasýnda yapýlacak görüþmelerde Sýrp tarafýnýn Kosova’nýn bir orduya sahip olmamasýný talep edeceði sorusunu Selimi, “Kosova eninde sonunda baðýmsýzlýðýna kavuþacaktýr. Ordusuz baðýmsýzlýðýn olamayacaðý açýktýr. Normal olarak Kosova’nýn ordusu da olmalýdýr ve olacakta. Ama bu ordunun sayýsý sýnýrlý olacaktýr” dedi. Kosova Müzakere heyetinin TMK’nin Kosova ordusuna dönüþmesini kabul etmemesi durumunda ne yapacaklarý ile ilgiyi soruyu Selimi, “Biz siyasetle iç içeyiz. Yani siyasilerin yönetimi altýnda bulunuyoruz. Biz siyasetti yönetmiyoruz onlar bizi yönetiyorlar. Ama böyle bir durum olur ise siyasilere bunun yanlýþ olduðunu ifade ederiz” þeklinde cevapladý. Kosova Yeni Birlik Baþkaný Becet Pacoli, kendilerinin Kosova’nýn demokratik ve çok uluslu bir devlet olmasý gerektiðini ifade ederken, bunun için herkesin çalýþmasý gerektiðini belirtti. TMK’nýn geleceðine de deðinen Pacoli, “TMK, Kosova toplumunun baþ direði olacaktýr. TMK’ya kurumsal destek baþta olmak üzere maddi ve manevi her tür desteðin verilmesi gerekiyor” dedi. Kosova’da son günlerde gündeme damgasýný vuran orman yangýlarýna da deðinen Tuðgeneral Selimi, TMK mensuplarýnýn orman yangýnlarýný söndürme çalýþmalarýna katýldýklarý ve yangýnlarýný söndürülmesinde önemli katký saðladýklarýna vurgu yaptý. BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisari tarafýndan hazýrlanan Kosova çözüm öneri paketinde NATO’dan eðitim almýþ 2.500 askerden oluþan Kosova Savunma Güçlerinin kurulmasý öngörülüyor. Top şimdi Temas Artı’da... Reçana’ya su þebekesi onarýmý yapýlýyor Çoðunlukta Boþnaklarýn yaþadýðý Reçana köyünde su þebekesi onarýmý için Prizren Belediyesi, Geri Dönüþ Bakanlýðý, Yerel Yönetim Bakanlýðý, Ýsviçre “Caritas”ý ve Reçana topluluðu temsilcileri arasýnda imzalanan ortaklaþa anlaþmayla 200.000 evro tahsis edildi. Prizren Belediyesi tarafýndan yapýlan açýklamaya göre, Reçane köyü su þebekesi onarýmýnýn yýl sonuna kadar tamamlanmasý planlaþtýrýlýyor. Bakanlýk Genel Sekreteri Yelena Draþkoviç’in imzaladýðý mali anlaþmaya göre, Kosova Geri Dönüþ Bakanlýðý projeye 80.000 evro deðerinde destek sunuyor. Projeye, Prizren Belediyesi 40.000, “Caritas” 36.000, Yerel Yönetim Bakanlýðý 30.000 ve Reçana sakinleri 10.000 evro katkýda bulunacak. Projenin yaþam þartlarýnýn iyileþtirilmesi ve turizmin geliþmesine yönelik sunulacak katkýnýn önemli bir parçasý olarak deðerlendiriliyor. : 3 87 ý y a S KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Haftalýk gazete Sahibi ve Genel Müdürü: Mehmet BÜTÜÇ Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO Kültür: Ýskender MUZBEG Yayýn Koordinatörü: Taner GÜÇLÜTÜRK Balkan ve Ankara Muhabiri: Erhan TÜRBEDAR Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK Kadýn: Sezen HASKUKA Gençlik: Sinem ÞÝÞKO Çocuk Sayfasý: Eda BÜTÜÇ Spor: Ýsmail MAKASÇÝ Luan MORÝNA Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ GK TAG Yazýlarda ortaya atýlan fikirler, yazarlara aittir. Gazetemizin resmi görüþü deðildir. Yazýlarýn sorumluluðu yazarlara aittir. e-mail: yenidonem@hotmail.com yenidonem_kosova@yahoo.com Adres: Adem Yaþari No: 8, Prizren/Kosova Tel. 029 623 503 Fax: + 381 (0)29 623 503 Banka: Raiffeisen Bank Yeni Dönem Hesap No: 1502001000171635 Baský: “SIPRINT” basýmevi Prizren “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý yayýnýdýr. Yeni Dönem KTM Þirketi Danýþma Kurulu: Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý) Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný) Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði Baþkaný) Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi) Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý) Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný) Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni) 5 Kosova Rice, Yeremiç’i kabul etti Perþembe, 2 Ağustos 2007 Kosova Müzakere heyeti ziyareti sonrasýnda Rice, Sýrbistan Dýþiþleri Bakanýný Yeremiç’i kabul etti. Görüþmede Yeremiç, ABD’nin tutumundan dolayý duyduðu memnuniyetsizliði dile getirirken, Rice, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný desteklediklerini ifade etti. A BD Dýþiþleri Bakaný Condeliza Rice, geçen hafta Kosova Müzakere heyeti ardýndan bu hafta Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Yeremiç ile bir araya geldi. Yapýlan görüþmede Rice ABD’nin Kosova ile ilgili tutumunu tekrarlarken, Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Sýrbistan’ýn Kosova ile ilgili geleneksel tutumunu dile getirdi. Görüþme ardýndan gazetecilere görüþme ile ilgili açýklamalarda bulunan Yeremiç, Rice ile yeni görüþmelerin yapýlmasý konusunda mutabakata vardýklarýný belirtirken, soruna çözüm bulmak için giriþimlerin gerekliliðine iþaret etti. Yeremiç, “Sýrbistan ve ABD’nin Balkanlarda barýþ ve huzurun saðlanmasý ile ilgili tutumlarýnda bir farklýlýk yoktur. Fikir ayrýlýðý Kosova sorununda çýkmaktadýr” dedi. ABD Dýþiþleri Bakaný Condelizza Rice görüþme ardýndan gazetecilere açýklama yapmaktan kaçýndý. ABD’li bir yetkili görüþme ile ilgili yaptýðý açýklamada “Sýrbistan’dan Kosova ile ilgili yapýcý olmalarýnýn istendiðini” ileri sürdü. Beriþa’dan Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna destek talebi V iyana’da bir araya gelen Güneydoðu Avrupa Dýþiþleri Bakanlarý toplnatýsýnýn gündemini bölgesel iþbirliði, enerji, nakliyat, çevrenin korunmasý, iklim ve diðer güncel konular yaný sýra Kosova sorunu da ele alýndý. Toplantýya Hýrvatistan Baþbakaný Ývo Sanader, Karadað Baþbakaný Jelko Þturanoviç, Moldavya Baþbakaný Vasile Tarlev, Arnavutluk Baþbakaný Sali Beriþa, Avusturya Dýþiþleri Bakaný Ursula Plasnik, Ýstikrar Paktý Yöneticisi Erhard Busek, Reiffeissen Bank ile bir kaç büyük þirket temsilcisi katýldý. Arnavutluk Baþbakaný Sali Beriþa Kosova sorunun belirlenmesi ile ilgili yaptýðý konuþmasýnda Kosova statüsünün ertelenmesinin Balkanlardaki istikrarý olumsuz etkileyeceðine dikkat çekerken, Kosova için tek çözümün baðýmsýzlýk olduðunu ve baðýmsýz Kosova’da topluluk haklarýnýn korunmasýnýn büyük önem taþýdýðýný ifade etti. Beriþa, Kosova’nýn baðýmsýzlýk sürecinde Güneydoðu Avrupa Baþbakanlarýndan yardým isterken, baðýmsýzlýðýn bölgede ve ülkeler arasýnda iþbirliðini pekiþtireceðini dile getirdi. Toplantýya katýlan Güneydoðu Avrupa Baþbakanlarý Kosova statüsünün çözümünün bölge istikrarýný olumlu etkileyeceði fikrini paylaþtýklarýný bildirdiler. Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Yeremiç “Associated Pres” ajansýna verdiði demeçte Sýrbistan’ýn hiçbir zaman Kosova’dan vazgeçmeye niyeti olmadýðýný ifade ederken, “Dünyada hiçbir demokrat devlet kendi kendine ait bir topraðý baþka bir devletin kurulmasýný için baþkasýna vermez. Egemenliðimizin hiçbir þekilde ihlal edilmesine izin vermeyeceðiz” dedi. Yeremiç, ABD’nin Kosova’ya sunduðu sürekli desteði eleþtirirken, Kosova sorununun baðýmsýzlýkla sonuçlanmasý durumunda bölgenin istikrarsýzlýða terk edileceðini ifade etti. Yeremiç, Sýrbistan’ýn geleceðinin Avrupa’da yani AB içinde olduðunu söyledi. Tadiç: “Anayasa baðýmsýzlýða engel” Kosova statü süreci ile Sýrbistan’ýn AB üyeliðinin karýþtýrýlmamasý gerektiðinin altýný çizen Tadiç, bu iki konunun tamamen birbirinden ayrý þeyler olduðunu ifade ederken, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn Sýrbistan Anayasasý’na aykýrý olduðunu ileri sürdü. S ýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç Rus medyasýna verdiði demeçte Kosova statüsü ile Sýrbistan’ýn AB’ye üye olmasý arasýnda bir iliþki kurulamayacaðýný ifade ederken, “AB bizlere bugüne kadar üylik ile ilgili hiçbir aðýr uyarýda bulunmadý. Ýnsanlar Kosova statü görüþmeleri ile Sýrbistan’ýn AB üyeliðini karýþtýrmamalarý gerekiyor. Çünkü bunlar iki farklý þeye tekabül etmektedirler” dedi. Sýrbistan ve Kosova’nýn AB entegre olmalarý ile Kosova sorununun noktalanmayacaðýný belirten Tadiç, Kosova’nýn Sýrbistan’ýn egemenliði altýnda kýsa bir zaman sonra AB üyesi olacaðýný ileri sürdü. Tadiç, “Sýrbistan hiçbir þekilde Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kabul etmeyecektir. Cumhurbaþkaný ve Baþbakanýn anayasa ile belirlenmiþ bulunan görev ve yetkileri bulunmaktadýr. Öyle ki, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kabul etmek istesek dahi bunu yapma yetkimiz bulunmuyor. Anayasamýz Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna izin vermemektedir” dedi. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tehlikeli bir durum olabileceðine dikkat çeken Tadiç, bu olayýn sadece Balkanlarda deðil bütün dünyada istikrarý olumsuz etkileyeceðini ileri sürdü. Kosova gündemi U Kasımda seçim var Sencar Karamuço NMIK Yöneticisi Jocahim Rücker yönetiminde toplanan son Müzakere heyeti toplantısından seçim kararı çıktı. Geçen yıl yapılması gereken ama statü süreci yüzünden dönemin UNMIK Yöneticisi Petersen tarafından ertelenen seçimler bir yıl ertelemeden sora bu yıl yapılacak. Alınan karar gereği genel ve yerel seçimler kasım ayı içinde beraber yapılacak. Statünün dört aylık ertelenmesinden sonra gündeme gelen seçim tartışmalarına siyasi partilerden farklı tepkiler geldi. Başbakan Agim Çeku’nun partisi AAK seçime karşı çıkarken, LDK’da statü sonrası seçim taraftarı olarak görünse de ilkesel olarak seçimi destekledi. PDK ve ORA seçim taraftarı oldukları başından beri ilan etmişlerdi. Seçim kararının alınmasından sonra muhalefetin devamlı sorguladığı, iktidarın meşruluğu tartışmaları da son bulmuş oldu. Kosova savaşından sonra halk üçüncü defa meclisini seçmek için kasım ayı içinde sandık başına gidiyor. Müzakere heyetinin aldığı bu karardan sonra gözler seçim ile ilgili son kararın söyleneceği meclise çevrildi. Meclisin seçim kararı almadan önce seçimle ilgili UNMIK bünyesindeki Seçim Çalışma Gurubunun seçim ile ilgili alımış olduğu kimi kararları görüşmesi bekleniyor. Yasalaşmak için bekleyen kararlar arasında Kosova’da seçimin bir bölge çerçevesinde proporsiyonel sisteme göre yapılması kararı bulunuyor. Kabul edilmesi beklenen diğer yasalar arasında, ülke genelinde uygulamaya konulacak %5’lik baraj önerisi bulunuyor. Demokrasi ile bağdaşmayan bu öneriye Kosova’daki büyük siyasi partiler sıcak bakarken, küçük partiler ise şiddetle karşı çıkıyorlar. Bu baraj sistemi sadece Arnavut siyasi partileri için geçerli olacakken, topluluk partileri bu kararadan muaf sayılacak. Bu seçimlerde uygulamaya konulması beklenen diğer bir öneri de adayların açık listeler yoluyla seçilmesi. Yani seçmenden en çok oyu alan vekil sıra numarasının hiçbir önemi olmadan meclise girebilecek. Yani oylar artık partiye değil, adaya verilmiş olacak. Seçim Çalışma Gurubu tarafından alınan bu kararları Kosova’nın dört büyük partisinin (LDK, PDK, AAK, ORA) desteklemesi bekleniyor. Müzakere heyetinin son toplantısında alınan diğer bir karar gereği artık Kosova’da belediye seçimleri iki yılda bir yapılacakken, genel seçimler her üç yılda bir yapılacak. Kesin seçim tarihi belli olmamasına rağmen seçimin 24 Kasımda yapılma ihtimali yüksek olarak görülüyor. UNMIK Yöneticisinin Müzakere Heyeti ile gerçekleştirdiği son toplantıda seçimlerin statü sürecini olumsuz etkilemesi durumunda seçimlerin yine ertelenebileceği konusunda anlaşmaya varıldı. Rüker, statü süreci ile seçimlerin ayrı şeyler olduğunu ifade ederken, seçimlerin statü sürecini etkilemesi halinde almış oldukları seçim kararını tekrar görüşeceklerini ifade etti. Rüker’in bu düşüncesine katılmamak mümkün değil. Çünkü belirttiği gibi statü süreci ile seçim süreci birbirinden çok farklı iki olaya tekebül etmektedir. Statü sürecini uluslararsı toplum üstelenmişken, seçim sürecini ise Kosovalı liderler yürütecek. Seçim öncesi bağımsızlık ile ilgili bir gelişme olması durumunda seçimlerin 2008’e sarkabileceği senaryolar arasında bulunuyor. Yetkilerin Kosova kurumlarına devri gereği AGİT seçimler ile ilgili bütün yetkilerini Kosova kurumlarına devretti. Bu yüzden de bu yıl ki AGİT gözetiminde değil, Kosova Merkez Seçim Komisyonu kontrolünde yapılacak. AGİT Yöneticisi Vnendt seçimler ile ilgili yetkileri Kosova kurumularına devrettiklerini ama seçimlerin batı standartlarında yapılması için ellerinden gelen her tür yardımı sunmaya hazır olduklarını Kosovalı liderlere iletti. Seçim Komisyonu, kesin seçim tarihinin saptanması gerekliliğine işaret ederken, ancak seçim tarihinin belli olmasından sonra seçim ile ilgili çalışmalara başlanabileceğinin altını çizdi. Bu yüzden gözler seçim kararını alacak olan meclise çevrilmiş bulunuyor. UNMIK Yöneticisi ile Müzakere heyetinin seçim için anlaşmaya varmasından sonra meclisin seçim kararını alacağı kesin gözüyle bakılıyor. Seçimin kasım ayının son pazar gününe denk düşen 24’ünde yapılması yüksek bir ihtimal olarak karşımızda duruyor. Güncel Perþembe, 2 Ağustos 2007 6 Saðlýklý kalp ve yaþama bir de Türkolojik yaklaþým Kalp ve Damar cerrahisi araþtýrma görevlisi ve Türkoloji sevdalýsýndan yaz günlerinde saðlýklý kalpten geçen yaþamýn püf noktalarý Kalp ve saðlýk. Gönül diyarýna açýlan kapý ve Türkoloji. Kalbin anahtarýný güzel bir dille mi yoksa saðlýklý bir yaþamla mý keþfetmek mümkün? Cevabý söyleþimizde... E rhan Hafýz. 1973 doðumlu, Koç burcunda bir Türkolog ve Kalp Damar cerrahý araþtýrma görevlisi. Prizren’de baþladýðý ilk okul eðitimini Priþtine’de sürdürerek, liseden mezun olduktan sonra da 1991 yýlýnda Priþtine Üniversitesi Týp fakültesine kaydýný yaptýrdý. Ayný zamanda dýþtan Türkoloji’yi de okudu. Evli ve bir çocuk babasý. Kosova Priþtine Üniversitesi Týp Fakültesi bölümünde altý yýl okuduktan sonra Kosova savaþý baþlamadan önce Türkiye’ye gitti. Ankara’da altý ay bekledikten sonra Ankara Gazi Üniversitesi Týp Fakültesinde yatay geçiþ yaparak yeniden týpta dört, beþ ve altýncý yýlý okudu. 2004 yýlýnda týptan mezun olduktan sonra TUS sýnavýna iki defa katýlarak, Hacettepe Üniversitesi Týp Fakültesi Kalp Damar Cerrahi bölümünü kazandý ve þu sýralar uzmanlýðýný Kalp ve Damar Cerrahide sürdürüyor. Kosova ziyaretinde bulunduðu bugünlerde, fýrsattan yararlanarak bir Türkolog-Kalp ve Damar cerrahýn kendisinden bilhassa kalp damar, tansiyon hastalarýnýn aþýrý sýcaklarda dikkat etmeleri ve korunmalarý gereken hususlarý görüþtük. Saðlýk konularýný ele aldýðýmýz gibi kendi branþýyla ilgili gündemdeki birçok konuyu, yaný sýra bir Türkolog anlatýmýyla gönül diyarý kalbin cerrahisini ve kalp saðlýðýnda dikkat edilmesi gereken konularý kendisinden dinledik: “Aþýrý sýcaklarýn yaþandýðý bugünlerde kalp, damar, tansiyon hastalarýn daha dikkatli olmalarý gerekiyor. Bu hastalýklardan þikayetçi vakalarýn yaþ sýnýrlamasý deðiþti. Günümüzde artýk bu saydýklarýmýz sadece yaþlýlarýn deðil, gençlerin de þikayetçi olduðu hastalýklar arasýnda yer alýyor. Zamanla kalpteki kolateral dediðimiz yan damarlar çoðalýyor. Bu damarlarýn çoðalmasýyla miyokart-kalp kasýnýn kanlanmasý da artýyor. Yaþlýlar kalp krizi geçirdiðinde yaþama þansý yüksektir. Gençlerdeki bu yan damarlar henüz oluþmadýðý için kalp krizi geçirdiðinde kurtulma þansý hemen hemen hiç yok diyebiliriz. Dolayýsýyla bu sadece büyüklerimizi deðil, gençlerimizi de ilgilendirmesi gereken saðlýk konularýnýn en baþýnda yer alýyor” diyen Hafýz, yaz sýcaklarýnda kalp, damar, tansiyon hastalarýnýn ve genelde saðlýklý bir yaþam için dikkat edilmesi gereken hususlarý þöyle sýralýyor: “Yemeklerine dikkat etmeleri lazým, diyet yapmalarý lazým, fazla kilolarý varsa kilolarýný vermeleri gerekli. Kalbe çok fazla yük olmamalarý lazým. Bol su almalarý (günde 2-2,5 litre arsý su tüketmeleri), her sabah 5 dakika spor (beden eðitimi-fiskültür) yapmalarý, yaðlý, tuzlu ve çok þekerli yemeklerden (özellikle kalp hastalarý) uzak durmalýlar. Sývý ve hafif gýdalara önem vermeleri, bol meyve ve sebze tüketmeleri için hassasiyet göstermeliler. Kandaki yað seviyesine ve þeker oranýna dikkat etmeleri gerekiyor, gizli þeker çýkabilir. 11:00-17:00 saatleri arasýnda güneþe çýkmamalarý lazým. Bir de en önemlisi sigara ve alkolden kesinlikle uzak durmalýlar. Eðer göðüs aðrýsý, nefes darlýðý, göðüste yanma, baþ dönmesi, bayýlma, bulantý, kusma gibi þikayetleri olan hastalar en yakýn doktora baþvurmalarý gerekiyor. ” Kosova’da kalp damar cerrahisi üzerine uzmanlarýmýzýn olmamasý, bu hastalýklardan þikayetçi vakalarýn uzmansal ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasýnda sýkýntý yaratýyor. Resmi verilere göre bir damar cerrahý uzmaný dýþýnda Kosova’da kalp damar uzmaný bulunmuyor. Hastalarýn birçoðu çareyi yurt dýþýnda ve komþu ülkelerde arýyor. Yine resmi verilere göre, 2 milyonluk bir nüfus kapasitesi ve bilhassa hayvansal gýdalarla beslenmenin tercih edildiði bir ortamda, Kosova saðlýk sektöründe ne kalp merkezi, ne de bu hastalýklarla ilgili uzmansal altyapý bulunmuyor. Dolayýsýyla Erhan gibi Türkiye’de ve diðer ülkelerde bu alanda yetiþen uzmanlarýn varlýðý Kosovalýlar için bir umut teþkil ediyor. Kosova’da böyle bir acil ihtiyaç söz konusuyken kalp damar cerrahisi uzmanlarýmýzýn, uzmanlýklarýný tamamladýktan sonra geleceðe yönelik planlarý arasýnda Kosova’nýn yer alýp almadýðýný ve bu ihtiyacýn karþýlanmasýnda nelerin yapýlmasý gerektiðini sorduk. Kamu yada özel sektörde kalp hastalýklarýna yönelik özel bir merkez açýldýðý takdirde kendisi gibi Türkiye’de okuyan arkadaþlarýnýn Kosova’da seve seve görev yapmaya ve hizmet vermeye hazýr olduðunu vurgulayan Hafýz, kalp merkezi açýlmadýðý ve gerekli altyapý saðlanmadýðý takdirde bu alanda uzmansal hizmet vermenin mümkün olamayacaðýný belirtti. Bu alanda böyle bir ihtiyaç görülmekle birlikte, böyle bir giriþime de ihtiyaç duyulduðuna kaydeden Hafýz, uzmanlýðýný tamamladýktan sonra Türkiye’deki saðlýk sektörü yatýrýmcýlarýnýn bu alana dikkatini çekmeye çalýþacaðýný kaydetti. “Elde edilecek neticeye bakýlmaksýzýn, belirli dönemlerde Prizren’e gelip halkýma, özellikle yardýma muhtaç kiþilere ücretsiz hizmet vermek hayallerimden biridir” diyen Hafýz, bu hayalinin ailesi tarafýndan da her zaman gurur ve takdirle karþýlandýðýný söyledi. Hacettepe’deki uzmanlýk çalýþmalarý sýrasýnda kalp ameliyatlarýna giren Hafýz, gönül diyarýna açýlan kalbin ve kalp gibi bir organý avuçlarýnda hissetmenin, onun üzerine cerrahi iþlemler gerçekleþtirmenin her þeyden önce dikkat ve hassasiyet gerektirdiðini; bu iþlemleri gerçekleþtirmek için bir sürü süreç ve operasyon iþleminden geçildiðini anlattý: “Ýnsana hayat veren bir organ üzerine ameliyat yapmak, kalbe ve hastaya yeniden hayat kazandýrmak çok gurur ve mutluluk verici. Ýnsanýn kalbine dokunmak ve yeniden hayat kazandýrmak ayný zamanda bilgi, cesaret, beceri ve dikkat gerektiren bir konu. Bacaktan veya koldan damar alýnarak kýlcal damarlar üzerine dikmek, ondan sonra ana damara by-pass yapmak, kalp deliklerinin kapatýlmasý, kapaklarýn deðiþtirilmesi, çocuklarda ki (doðumdan beri) çeþitli kalp ve damar anomalileri onarmak, bunun gibi bir dizi iþlem gerçekleþtirmek uzmanlýk gerektiren bir konu.” By-pass konusu gündeme gelince, bu ameliyatý geçiren hastalarýmýzýn aþýrý sýcaklarda dikkat etmeleri konusunu da ele aldýk. Hafýz,“By pass ameliyatýndan sonra taburcu edilen hastalarýn uzman doktorunun önerdiði yað-kolesterol düþürücü, yüksek tansiyon,kalp yükünü azaltan ilaçlarýný, bypass yapýlan damarlarýn kapanmamasý için kan sulandýrýcý olarak aspirin veya aspirin alerjisi olan hastalar alternatif olarak diðer kan sulandýrýcý gibi ilaçlarý düzenli kullanmalarý gerekiyor. Sýcaktan kaçýnmalarý, yemeklerine dikkat etmeleri, bol sývý almalarý ve aktif-faal olmalarý gerekiyor. Ameliyat sonrasý pasif-hareketsiz bir kiþi olmamalarý gerekiyor. Tedavisine, ilaçlarýna ve düzenli kontrollerine devam etmeleri önemli. Bunlara dikkat edildiði sürece bir sorun çýkacaðýný zannetmiyoruz” dedi. Hafýz’la uzmanlýðý yaný sýra Türkoloji üzerine de durduk. Türkoloji uzmaný bir ailede ve ortamda yetiþmenin yaný sýra kendisinin Türkoloji’den mezun olmasýyla ilgili ileri sürülen birçok iddia ve spekülasyonu da ele aldýk. Bu iddialarla ilgili düþüncelerini paylaþan Hafýz, ileri sürüldüðü gibi Türkoloji’yi hiç ders görmeden bütünlemediðini; dönemin eðitim sistemine göre, týbba sýralý öðrenci olarak yadýný yaptýðý için ikinci bir fakülteye düzenli öðrenci olarak kaydýný yaptýrmanýn mümkün olmadýðýný vurguladý. Dolayýsýyla Türkoloji’yi dýþtan (açýk öðretim olarak) bütünlediðini ifade eden Hafýz, “Kimin ne iddia ettiðini umursayan biri deðilim. Evet bu iddialarý ben de iþiteli çok oldu. Üzüldüm. Kimin ne dediðini umursamadýðým için bugüne kadar hiçbir yerde pek yorum yapmadým. Yalnýz, ebeveynlerime yönelik asýlsýz iddialardan sonra kendi öðrencisi olduðumuz bizlerin üzerine de gelinmesi sabrýmý zorlayan konulardan biri oldu. Profesör doktor unvanýna sahip olan hocalarýmýn o tarz konuþma ve iddialarýnda bulunmalarý kendilerine hiç yakýþtýramadým, çok aþaðýlayýcý bir þey, daha da lafým yok. Bana hiç kimse diploma hediye etmedi. Bilmeden not vermenin sorumlusu da hocadýr. Doðrudur ben Türkoloji mezunuyum. 7 Perþembe, 2 Ağustos 2007 Ben dünyaya gözlerimi Türkoloji’yle açtým, Türkoloji’yle büyüdüm ve bu yaþamým böyle de devam edecek. Türkoloji bugüne kadar zaten yaþamýmýzýn da ayrýlmaz parçasý oldu. Yaþamýmýn büyük bir kýsmý Türkoloji sempozyumlarýnda geçti, o çevrelerde yetiþtim. BALTAM’ýn Türkiye temsilciliðini de ben yapýyorum, ablamla birlikte yapýyoruz, BAL-TAM internet Güncel sitesinin tasarýmcýsý da benim. Türkoloji’nin eðitimini alýrken, indeksimdeki notlarýn baþýnda bu asýlsýz iddialarý süren amcam ve hocam Prof. Dr. Ýrfan Bey’in de, diðerlerinin de imzasý ve notlarý var. O yüzden hiç kimsenin þüphesi olmasýn. Amca olarak hitap ettiðim Ýrfan Hocamla ailece çok güzel anýlarýmýz oldu. Bu alçak vuruþ karþýsýnda bile kimseye kýzamýyorum, kimseye de nefret duyan biri deðilim. Çünkü hoca hakký büyüktür. Konuþulacak çok þey var ancak bunu yaparsam ben de hocamýn seviyesine düþmüþ olurum. Öyle bir konuya girmek yalnýz hocasýnýn yani ebeveynlerimin hakký var. Sadece kendisine yakýþtýramadým ve aþaðýlayýcý buluyorum. Türkoloji’yi sevdiðim için Türkoloji’yi dýþtan okudum. Burada ne bir kötülük, nede bir tuhaflýk yok. Çalýþan mezun oluyor. Ben de diðer öðrenciler gibi sýnava çýktým. “Ben senin ne kadar bildiðini bilirim” diyerek sorgusuz not aldýðým hoca da iddialarýn sahibinin kendisidir. Üstelik her “Dokufest” heyecaný baþlýyor Bu yýl festivale yapýlan baþvurularda büyük bir rekor yaþandý. Dünyanýn deðiþik 40 ülkesinden 800 kadar çalýþmanýn aday olduðu festivale, seçici kurulu tarafýndan deðiþik kategorilerde 107 çalýþma (60 belgesel, 31 filim ve 16 animasyon) seçildi. “Dokufest” belgesel ve kýsa filim festivalinin altýncýsýnýn hazýrlýklarýnda son aþamaya gelindi. 6 — 12 Aðustos tarihlerinde gerçekleþecek festival Britanyalý yazar Paul Taylor’un “We Are Together-Biz Birlikteyiz” adlý filmiyle açýlacak. 27 Temmuz Cuma günü festival organizasyonu tarafýndan düzenlenen basýn toplantýsýnda, bu yýl festivale ziyaretçi ve katýlýmcý açýsýndan büyük bir ilgi beklendiði bildirildi. Þimdiye kadar 50’in üzerinde rejisör, yapýmcý ve yazar festivale katacaklarýný bildirirken, bu yýl festivale yapýlan baþvurularda büyük bir rekor yaþandý. Dünyanýn deðiþik 40 ülkesinden 800 kadar çalýþmanýn aday olduðu festivale, seçici kurulu tarafýndan deðiþik kategorilerde 107 çalýþma (60 belgesel, 31 filim ve 16 animasyon) seçildi. Çocuklara yönelik “Dokukids” programý çerçevesinde bu yýl hazýrlanan program geniþletilirken, geleneksel olarak düzenlenen “Dokuphoto” fotoðraf sergisi “Gazi Mehmet Paþa” Hamamý ve Kültür evinde açýlacak. Festivale bu yýl 8 Kosova yapýmý çalýþma katýlýrken, geçen yýllara kýyasla yenilik olarak bu yýl ulusal filmler arasýnda yarýþma düzenlenecek. Kültür Bakanlýðý, Procredit Bankasý, Prizren Belediyesi ve Kohavision’un sponsorluðunda gerçekleþecek öðrenci psikolojisiyle bunun karþýsýnda itiraz etmek mümkün deðildir. Ben ne adar bildiðimi de bilirim. Türkoloji bende bir sevdadýr. Benim uzmanlýk alaným bellidir. Hiç kimsenin ekmeðinde, ne de Ýrfan Hocam’ýn derslerinde gözüm yoktur. Merak etmesin. Anlýmýn teriyle ve bileðimin gücüyle insanlara nasýl yardým etmeye çalýþýyorsam, her bakýmdan, onlar da halkýna, insanýna sahip çýkmaya ve hizmet vermeye odaklanmalý” dedi. Söyleþimizin sonlarýna yaklaþýrken Ankara Hacettepe’de Kalp ve Damar cerrahi uzmanlýðý yapan genç yeteneðimiz Dr. Erhan Hafýz’la çok hassas ve önemli bir konuya daha temas ettik. Kalp ve saðlýk. Gönül diyarýna açýlan kapý ve Türkoloji. Kalbin anahtarý güzel bir dille mi yoksa saðlýklý bir yaþamla mý keþfedilir? Hafýz’a göre, bunun sýrrý ilk önce güzel bir dilden geçiyor. Çünkü kalbi bir dille olduðu gibi, bir neþterle de yaralamak çok kolay. “Kalpteki yarayý cerrahi bir iþlemle onarmak mümkün. Ama dilin kalpte açtýðý yaranýn tedavisine yönelik henüz týpta ve cerrahide bir yöntem bulunmadý” diyen Hafýz, herkesi saðlýklý kalbe sahip bir yaþamýn püf noktalarýna dikkat etmeye davet ederken, ayný zamanda güzel bir dilin, saðlýklý bir iletiþimin, saygýnýn, sevginin, dostluðun ve insan olabilmenin öneminin altýný çizdi. Hafýz’a “Dokufest” belgesel ve kýsa filim festivali müdürü Veton Nurkolari, festivalin sadece Balkanlarda deðil, uluslararasý çapta da bir kimlik kazandýðýný söyledi. Festivale son baþvuru tarihi 15 Mayýstan sonra da ilgi ve baþvurularýn devam ettiðini kaydeden Nurkolari, Prizrenli gençlerin de festival organizasyonunda gönüllü olarak görev almaya yönelik ilgisinin büyük olduðunu ifade etti. Festivale uluslararasý çapta bir kimlik kazandýrmayý baþardýklarýný, bunu da katýlým ilgisinin en iyi bir þekilde gösterdiðini belirten Nurkolari, ayný baþarýyý festivalin mali olarak kurumsallaþmada saðlayamadýklarýnýn altýný çizdi. Bu festivalin Kosova açýsýndan da önemli bir organizasyon teþkil ettiðini kaydeden Nurkolari, bu yýl mekan sorununun yine gündeme geldiðini belirtti. Prizren Belediyesi bu yýl “Akdere” sinemasýnýn yýkým kararýný aldý. Gelecek yýl festivalin nerede yapýlacaðýný bilemediklerini ifade eden festival organizatörleri, belediye tarafýndan alternatif bir mekan önerilmediðini açýkladýlar. Festival müdürü Nurkolari, “Akdere sinemasý yýkýlýrsa Prizren yörede ve dünyada sinemasý olmayan fakat uluslararasý çapta filim festivaline sahip bir þehir unvaný kazanacaktýr” diyerek, durumun trajik komik boyutuna dikkati çekti. göre, “Saðlýklý kalbin sýrrý stressiz, sinirsiz, kavgasýz, gürültüsüz, (sigarasýz, alkolsüz) sakin bir yaþam oluþturuyor”. Aksine yukarýda saydýðýmýz etkenler de eklenince kalp, kalp damar ve tansiyon hastalýklarýna kapýlmamak mümkün olmuyor. Kýrýlan kalplere ise hiçbir týbbi müdahale yapýlamýyor. O yüzden yaz günleri dahil dört mevsimde saðlýklý bir duruþ, saðlýklý bir yaþam ve saðlýklý kalbe giden yolda okurlarýmýzýn Türkolojik bir yaklaþýma da dikkat etmeleri büyük önem arz ediyor. Hafýz, söyleþimizi þu sözlerle noktalýyor: “15 yýldýr ýsrarla ve sabýrla bekleyip Kalp ve Damar cerrah uzmaný olmak istemiþtim. Ýnsanlara bu alanda yardýmcý olmak en büyük isteðimdi. Bu amaç doðrultusunda yoðun olarak uzmansal çalýþmalarým devam ediyor. Ayrýca dünyaya gözlerimi Türkoloji’yle açmak, Türkoloji’yle yetiþmek ve Türkoloji okumak benim için büyük bir þanstý. Hastalarýma kalp cerrahisi yaný sýra güzel bir dille, güzel bir Türkçe’yle yanaþmak daha etkili bir tedavi yöntemi oluþturacaðýna eminim. Kalbe giden yol her þeyden çok dilden geçiyor. Kalbimde yatan Türkoloji’yle, Kalp cerrahisine bir de Türkolojik bir yaklaþým eklenirse saðlýk ve týpta alternatif tedavide yeni bir sayfa açýlacaktýr. Biraz önce saydýðýmýz önerileri de dikkate alarak...” Bu yýl festivalde Türk yapýmý iki çalýþma yer alacak. Çalýþmalardan biri Balkan yapýmlarý, diðeri kýsa filim metrajý bölümünde yayýnlanacak. Ergun Köken “The Flag-Bayrak” ve Nesimi Yetik “My Mother Learns Cinema-Annem Sinema Öðreniyor” isimli Türk çalýþmalarýnýn yer alacaðý festivalde, beþ jüri görev yapacak. Uluslararasý Belgesel Jürisinde Sean Farnel (Kanada), Aliona van der Horst (Hollanda), Shkelzen Maliqi (Kosova), Dominik Kamalzadeh (Avusturya), Marko Skop (Slovakya); Kýsa metraj filim jürisinde Jurgen Kittel (Almanya), Gianluca Castellini (Ýtalya), Alban Ukay (Kosova); Balkan yarýþmasý jürisinde Ger Duijzings (Hollanda), Saimir Bajo (Arnavutluk), Ylber Mahmedaliu (Kosova); Ulusal jüride Vesa Sahatqiu, Xhevdet Doda ve Sezgin Boynik; Dokukids jürisinde Eda Alo (Türkiye), Tringa Kasemi, Lis Nuhaj, Barýþ Výrmiça ve Sevdije Krasniqi (Kosova) yer alýyor. Festival Prizren “Akdere” sinemasý, Kültürevi ve eski adýyla Radnik açýk hava sinemasýnda düzenlenecek. Organizasyon ve gösterimlerle ilgili daha detaylý bilgileri festivalin internet sayfasýnda bulabilirsiniz. Güncel Prizrenli gençler Alanya yolcusu B Kosova Demokratik Türk Partisi Prizren Gençlik Kolu her yýl olduðu gibi bu yýlda Prizrenli gençleri Türkiye’ye götürüyor. u yýl Prizrenli gençler Alanya ve Ýstanbul’u görme fýrsatýný yakalayacak. KDTP Gençlik Kolu Enis Kervan’ýn baþvurusu üzere Alanya Kaymakamlýðý ve belediyesi 45 genci yeme, içme ve konaklama larýmýza tanýtmak ve hizmet etmektir. Bu yýlda çoðunluðu Türk gençlerden oluþan grubumuzda Arnavut topluluðuna mensup üyelerimiz ve özel ilgiye muhtaç duyan gençlerimiz de aramýzda bulunmaktadýr” þeklinde konuþup, bu etkinliðin Perþembe, 2 Ağustos 2007 8 Mamuþa’ya kanalizasyon þebekesi döþeniyor K osova Geri Dönüþ Bakanlýðý ve Mamuþa Pilot Belediye Birimi arasýnda Mamuþa’ya kanalizasyon þebekesi döþenmesi için anlaþma imzalandý. Kosova Geri Dönüþ Bakanlýðý tarafýndan 100.000 Euro destekle gerçekleþecek olan proje ile þimdiye kadar Topluva deresine giden su atýklarý ana hata baðlayacak. Mamuþa Pilot Belediye Biriminin, atýk sular için kanalizasyon þebekesi yapýmý projesine olumlu bakan Kosova Geri Dönüþ Bakanlýðý projeyi 100.000 Euro ile destekleme kararýný aldý. Kosova Geri Dönüþ Bakanlýðý sekreteri Yelena Draþkoviç ve Topluluklar Müdürü Kasým Kundaliç, 27 Temmuz Cumartesi günü Mamuþa Pilot Belediye Birimini ziyaret etti. Ziyaret sýrasýnda Kosova Geri Dönüþ Bakanlýðý ve Mamuþa Belediyesi arasýnda gerçekleþecek proje çalýþmalarýnýn protokolü imzalandý. olmak üzere 6 Aðustos 2007 ile 17 Aðustos 2007 tarihleri arasýnda aðýrlýyor. Türkiye’nin kültürel mirasýný yakýndan tanýmak amacýný taþýyan bu gezi, KDTP Prizren Þubesi Gençlik Kolu tarafýndan 3 yýldýr devam eden bir etkinlik olup gelenekselleþmiþ bir etkinliðe dönüþmüþ durumda. 18 Aðustos 2007 ile 22 Aðustos 2007 tarihleri arasýnda KDTP grubunu Ýstanbul Eyüp Belediyesi aðýrlýyor. KDTP Gençlik Kolu Baþkaný Enis Kervan konuyla ilgili yaptýðý açýklamada, “Amacýmýz Türkiye’nin güzelliklerini, kültürel mirasýný, yaz etkinliklerini üyelerimize, genç sempatizan- gerçekleþmesinde katký sunan ve emeklerini esirgemeyen Kosova Türk Eþgüdüm Ofisi Müsteþarý Volkan Türk Vural’a, Alanya Kaymakamý Hulusi Doðan’a, Alanya Belediye Baþkaný Av. Hasan Sipahioðlu’na ve Eyüp Belediye Baþkaný Ahmet Genç’e ile Alanya Ýþletme Fakültesi Dekaný Prof.Dr.Ahmet Aktaþ’a sonsuz teþekkürlerini iletti. Bu ziyaret sýrasýnda Prizrenli gençler Alanya Kaymakamlýðý ve Belediyesini, Dim Çayý ve Dim Maðarasý, Alanya Kalesi ile Müzesini, Tekne Turu, Aspendos gezisi ile bol bol dinlenme eðlenme fýrsatý bulacaklar. Örnek belediye: Klina Kosova savaþýndan sonra evlerini terk eden mültecilerin evlerine dönmeleri ile ilgili en önemli çalýþmalara Klina belediyesi imza attý. Belediye çevresine çok sayýda mülteci dönerken, diðer mültecilerin de dönmeleri için çaba harcanýyor. K osova Dönüþ ve Mülteciler Bakanlýðý ile UNDP yetkilileri Klina belediyesine beraberce ziyarette bulundular. Klina belediye yetkilileri ile gerçekleþtirilen görüþmede mültecilerin evlerine dönmeleri ve bu yönde atýlmasý gereken adýmlar masaya yatýrýldý. Görüþmede belediye çevresinde yer alan Býrkovo ve Klinavci köylerine Sýrp mültecilerin evlerine dönmelerini öngören proje ele alýndý. Klina Belediye Baþkaný Prenk Cetay ve Yürütme Konseyi Baþkaný Þpend Týrdevay, Sýrp mültecilerin evlerine dönmeleri için þimdiye kadar yaptýklarý çalýþmalar ile bundan sonra yapmayý planladýklarý çalýþmalar hakkýnda bilgi verdiler. Trdevay, mülkiyet tapu sahtekarlýðý yapan bazý kiþilerin yörede büyük huzursuzluk yarattýklarýný belirtirken, bundan dolayý kendisinin de huzursuz olduðunu söyledi. Trdevay, Kosova savaþý sýrasýnda belediye yöresinde birçok cinayet eylemine karýþan eski belediye baþkaný Sveta Dabijleviç’in kente serbest hareket edebilmesinin belediye vatandaþlarýnda tedirginlik yarattýðýný ifade etti. Kosova Dönüþ ve Mülteciler bakanlýðý yetkilisi Dragan Curciç, Klina belediye yetkililerin mültecilerin evlerine dönüþü ile ilgili yürüttüðü çalýþmalarý desteklediklerini belirtirken, bakanlýk olarak ileride de yapýlacak olan projelerin gerçekleþtirilmesi için yardým etmeye hazýr olduklarýný belirtti. Curciç, Klina belediyesinin mültecilerin evlerine dönmeleri için örnek bir belediye olduðunu belirtirken, belediye yetkilileri ile olumlu iþbirliðinde bulunduklarýný söyledi. UNDP Kosova sorumlusu Mayk Diskon, Klina belediyesi yetkililerinin mültecilerin evlerine dönüþleri ile ilgili yürütmüþ olduðu çalýþmalarýný desteklerken, belediye yetkililerinin kendileri ile yürüttüðü iþbirliðinden büyük memnuniyet duyduðunu söyledi. Klina belediyesi Kosova’da mültecilerin evlerine dönüþünde en büyük mesafe kaydeden belediyeler arasýnda yer alýyor. Belediye yetkilileri Kosova hükümeti ve UNDP yardýmý ile birkaç Sýrp köyünün yeniden inþasýna baþladýlar. Mamuþa Belediye Baþkaný Arif Bütüç, Geri Dönüþ Bakanlýða destekleri için teþekkürlerini iletti ve kanalizasyonun Mamuþa için önemine iþaret etti. Projenin tamamlanmasýyla Mamuþa sakinlerine saðlýklý bir ortam yaratýlacaðýný söyleyen Arif Bütüç, bu destekle Mamuþa ‘da atýk su sorununun da çözüleceðini vurguladý. 100.000 Euro deð erindeki projenin 3 ay içerisinde tamamlanmasý bekleniyor. Bir kilometre uzunluðundaki kanalizasyon ile atýk sular ana hatta baðlanacak ve Topluva deresi kanalizasyon kirliliðinden kurtulacak. Yatýrýma dönüþen emek K oriþa köyünden Kokolari Ailesinden Fariz ve Ramadan kardeþlerin 25 yýllýk gurbet emeði Kosova’da yatýrýma dönüþtü. Hafta sonu düzenlenen törenle açýlýþý gerçekleþtirilen iþletmeyle “Lindi-Gea” zeytin doldurma fabrikasý çalýþmaya baþladý. Slovenya’nýn Slovenska Bistrica þehrinde zeytin ve gýda ürünleri üzerine üretim yapan “Gea” þirketinin ayný zamanda Kosova distribütörü olarak ta hizmet verecek iþletmede, Slovenya’dan getirtilecek zeytin yaðýnýn ambalajlanýp þiþelere doldurularak Kosova piyasasýna daðýtýmý gerçekleþtirilecek. Baþlangýçta 20 kiþinin istihdam edildiði iþletmenin açýlýþýnda konuþma yapan fabrika müdürü Hayriz Kokolari, Feriz ve Ramadan Kokolari kardeþlerin Slovenya’da 25 yýl verdikleri emeðin gelirini Kosova’da yatýrým olarak dönüþtürdüklerini, Kosova’nýn kalkýnmasý için benzeri yatýrýmlarýn devamýnýn gerektiðini ifade etti. Açýlýþa katýlan Endüstri ve Ticaret Bakan Yardýmcýsý Kadri Krüeziu, Kosova halký olarak kendi geleceðine yatýrým yapma zamanýnýn geldiðini, hükümet olarak ta bu tür yatýrýmlarýn artmasýna yönelik uygun yasal altyapýyý oluþturduklarýna dikkati çekti. Krüeziu, “Böyle devam ederse Kosova ekonomik olarak ta güvenilir bir ortam haline dönüþecektir. Böylelikle insanýmýz baðýmsýzlýk gibi tüm amaçlarýna daha hýzlý bir þekilde varacaktýr” dedi. Açýlýþa Slovenya’nýn “Gea” þirketi genel müdürü Lopar Tomiþev, þirket yetkilileri, Prizren Belediyesi ile yerel çok sayýda davetli katýldý. 9 Perþembe, 2 Ağustos 2007 Atina’dan Türkçe yayýna darbe Balkan E RH A N T ÜR B E DA R Yunanistan’da yeni yasaya göre yerel radyolara 24 saat yayýn ve yüksek miktarda sermaye mecburiyeti getirilmesi, Batý Trakya’da Türkçe yayýn yapan radyolarý köþeye sýkýþtýrdý. Basýn kuruluþlarý uygulamanýn azýnlýk haklarýna aykýrý olduðunu savunuyor. Yunanistan’ýn yeni basýn yasasý, Batý Trakya’da Türkçe yayýn yapan radyo istasyonlarýný zor durumda býraktý. Yasa, yeni radyo istasyonlarýnýn açýlabilmesini de zorlaþtýrdý. Ýskeçe ve Gümülcine’de Türkçe yayýn yapan toplam 6 radyo istasyonunun, en azýndan bir bölümünün 19 Temmuz’da resmi gazetede yayýnlanan 3592 sayýlý yasanýn uygulanmasý halinde gelecekte kapanmasý ya da kapatýlmasý tehlikesi ortaya çýktý. Uluslararasý Basýn Enstitüsü (IPI) ve Güneydoðu Avrupa Medya Örgütü (SEEMO) Cumhurbaþkaný Karolos Papulyas ve Parlamento Baþkaný Anna Benaki’ye gönderdikleri mektuplarla yasadan endiþelerini dile getirdiler. IPI, Yunanistan’a azýnlýk haklarýyla ilgili yükümlülüklerini hatýrlattý. Batý Trakya Türk azýnlýðýnýn Yunan parlamentosundaki tek temsilcisi, iktidar partisi Yeni Demokrasi milletvekili Ýlhan Ahmet, parlamentoda isim okunarak yapýlan oylamaya katýlmadý. Ahmet, Hürriyet’e “Yunan hükümeti yetkilileri bana yasa maddelerinin uygulanmasý için ayrýca bakanlar kurulu kararlarý çýkarýlacaðýný, yayýn ruhsatý bulunan radyolarýn ise yasaya dahil olmayacaðýný söylediler” dedi. Sözkonusu yasanýn Yunanistan’da yayýn yapan 20 bin radyo istasyonuna çeki düzen vermek için çýkarýldýðýný belirten Ýlhan, ayrýca “Yunan E-posta:eturbedar@gmail.com Kosova Statüsüne BM Dýþý Çözüm K hükümeti yetkililerinden aldýðým bilgi, radyolarýn baþka dillerde de yayýn yapabilecekleri þeklinde” dedi. Yasa ne diyor Yeni basýn yasasýnýn yerel radyolarla ilgili 3. maddesinin 13. paragrafýnda “konuþmalarýn olduðu programlarda öncelikli (ya da aðýrlýklý) dilin Yunanca olmasý öngörüldü. Yerel radyolar için 24 saat yayýn zorunluluðu getiren yasal düzenleme istasyonlarýn en az 60-100 bin Euro kuruluþ sermayelerinin olmasý ve ’en az 5 kiþi çalýþtýrma’ mecburiyeti getirdi. Peki Radyo sahibi Türkler ne diyor? Halit Halilibrahim (Radyo City): Anadili Türkçe olan belirli bir kitleye hitap ediyoruz. Baþka bir dil kullanmak zorunda býrakýlýrsak yayýn yapmanýzýn hiçbir anlamý kalmaz. Cengiz Bodur (Joy FM): Kendi kýsýtlý olanaklarýyla yayýn yapan azýnlýk radyolarýnýn yeni yasaya uymalarý mümkün deðil. Kapanmak zorunda kalýrýz. Balkanlar AB vizesinde kolaylaþtýrma istiyorsa reformlarý sürdürmeli A vusturya Dýþiþleri Bakaný Ursula Plassnik bölge baþbakanlarýnýn 28 Temmuz Cumartesi günü Salzburg’da gerçekleþen toplantýsý sonrasýnda yaptýðý konuþmada, Balkan ülkelerinin vatandaþlarýna uygulanmakta olan AB vize engellerinin kaldýrýlmasýný istiyorlarsa yargý ve güvenlikle ilgili reformlarý sürdürmeleri gerektiðini söyledi. “Vizeler, Balkan devletlerinde belli bir ilerleme kaydedilmeden kaldýrýlmamalýdýr.” diyen Plassnik, bölgenin reformlarý yalnýzca AB’yi cezbetmek için uygulama- Ankara Mektubu masý gerektiði de sözlerine ekledi. Cumartesi günkü konferansta Arnavutluk Baþbakaný Sali Beriþa, Hýrvat Ivo Sanader, Karadaðlý Zeljko Sturanoviç ve Moldova’dan Vasile Tarlev’in yaný sýra Plassnik, Avusturya Baþbakaný Alfred Gusenbauer ve Ýstikrar ve Ortaklýk Paktý koordinatörü Erhard Busek bir araya geldiler. osova’nýn statüsü hakkýnda Birleþmiþ Milletler (BM) himayesinde sürdürülen çözüm arayýþlarý týkanýklýða uðradý. Kosova’ya baðýmsýzlýk yolunu açacak olan bir BM Güvenlik Konseyi taslak kararý üzerinde aylarca çalýþan Batýlý ülkeler, beklendiði gibi, Rusya engeliyle karþý karþýya kaldýlar. Moskova’nýn söz konusu taslak kararý veto edebileceði yönünde sinyal vermesiyle birlikte, Fransa, Ýtalya, Rusya Federasyonu, Ýngiltere, ABD ve Almanya’dan oluþan Temas Grubu, Sýrbistan ile Kosova arasýndaki müzakerelerin, Avrupa Birliði (AB), ABD ve Rusya’nýn himayesi altýnda devam etmesine karar verdi. Yeni müzakerelerin önümüzdeki Aðustos ayýnýn sonlarýna doðru baþlatýlabileceði belirtiliyor. Rusya, Kosova’nýn statüsü üzerine yeni müzakerelerin herhangi bir tarihle sýnýrlý tutulmamasýný talep ederken, Temas Grubu’nun diðer ülkeleri ilave müzakerelerin 120 günle sýnýrlý tutulmasý gerektiði üzerinde duruyor. Hatýrlatmak gerekirse, Sýrbistan ile Kosova arasýnda Viyana’da gerçekleþen 19 müzakere turunun ardýndan, BM Kosova Özel Temsilcisi Marti Ahtisaari, Kosova’nýn statüsü üzerine hazýrladýðý nihai raporu 14 Mart 2007’de BM Genel Sekreteri’ne sunmuþtu. Kosova’ya uluslararasý toplum tarafýndan denetlenen bir baðýmsýzlýðýn tanýnmasýný öneren rapor, Amerika, AB ve NATO ittifakýnda geniþ destek buldu. Ardýndan Ahtisaari raporuna dayanarak, BM Güvenlik Konseyi’ne sunulmak üzere bir karar tasarýsý üzerinde çalýþýlmaya baþlandý. Taslak birkaç defa gözden geçirildi ve Kosova’ya baðýmsýzlýk kapýsýný açtýðý için, her seferinde Rusya’nýn engeline takýldý. Kosova’ya uluslararasý topluluk tarafýndan denetlenen baðýmsýzlýðýn verilmesini öneren Marti Ahtisaari raporunun ardýndan baþlayan sürecin bu þekilde týkanmasýný Sýrbistan bir zafer olarak kutluyor. Bunun yaný sýra, 24 Temmuz 2007 tarihinde Sýrbistan meclisinin kabul ettiði bir kararda, özetle, Kosova’nýn Sýrbistan’ýn ayrýlmaz bir parçasý olduðu ve Sýrbistan’ýn uzun sürecek yeni müzakerelere hazýr olduðu belirtiliyor. Bu müzakere sürecinin sonucunun hiçbir þekilde baðýmsýzlýk olamayacaðýnýn altý çizilen kararda, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný bireysel yollardan tanýma giriþimlerine karþý, Sýrbistan Hükümeti’nin ve diðer devlet organlarýnýn “etkili bir cevap” vermekten yükümlü olduklarý belirtiliyor. Sýrbistan’ýn Kosova üzerine aldýðý kararlarýn herhangi bir baðlayýcýlýðý olmadýðý ortada. Çünkü, Kosova sorunu Belgrad ile Priþtine arasýnda bir sorun olmaktan çýkarak Batýlý ülkeler ile Rusya arasýnda bir soruna dönüþtü. Dolayýsýyla, Kosova’nýn nihai statüsü dýþ ülkelerin alacaðý karara baðlý. Batýlý ülkelerdeki yaygýn kanýya göre, Balkanlar’ýn daha istikrarlý olmasýný saðlayacak tek çözüm, Kosova’ya baðýmsýzlýk statüsünün verilmesinde yatýyor. Diðer taraftan, Batýlý politikacýlar Kosova’daki durumun istikrarlý olmadýðýnýn farkýndalar ve yakýn bir zamanda Kosova’nýn statüsüne iliþkin siyasi bir kararýn çýkmamasý durumunda, þiddet olaylarýnýn yaþanabileceðinden endiþeleniyorlar. Rusya, Ocak 2006’dan beri Kosova sorunu baðlamýnda açýk olarak Sýrbistan’ý destekliyor. Nitekim, 18 aylýk bir süre boyunca Moskova, Kosova’nýn baðýmsýz olmasýna izin vermeyeceðini tekrarlayýp durdu. Dolayýsýyla Rusya bu yöndeki söylemlerinden vazgeçerek Kosova’nýn baðýmsýz olmasýný kabullenirse, uluslararasý sistemdeki güvenilirliðine büyük zarar vermiþ olacak. Diðer taraftan, ABD Baþkaný George W. Bush ve ABD Dýþiþleri Bakaný Condoleezza Rice da birkaç sefer kameralar önünde Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný savunduklarýný dile getirdiler. Bu baðlamda, Rusya engeli nedeniyle Kosova’yý baðýmsýz yapamazsa, süper güç ABD’nin de saygýnlýðý ciddi zarar görebilir. Bu sebeple, Vaþington’un, Brüksel’in de desteðiyle, BM Güvenlik Konseyi kararý olmadan da, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýma arayýþý içinde olduðu söylenebilir. Sýrbistan ile Kosova arasýnda yaklaþýk 120 günlük ilave müzakerelere evet diyerek Vaþington ile Brüksel’in, AB ülkelerinin Kosova’nýn statüsü hakkýnda görüþ birliði saðlamalarý için zaman kazanmaya çalýþtýklarý söylenebilir. Bu arada, Yunanistan, Romanya ve Slovakya gibi bazý AB üyeleri, Kosova’nýn baðýmsýz olmasýna sýcak bakmadýðýný da hatýrlamak gerek. Neticede, Sýrbistan, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn önünü týkadýðýný düþünerek zafer kutlamalarýna baþlamakta aceleci davrandý. Çünkü, Vaþington ve Brüksel’in geliþtirmeye çalýþtýðý yeni stratejiyle, Rus vetosu devre dýþý býrakýlýyor. Bu yeni stratejiye karþý Türkiye’nin nasýl bir tavýr sergileyeceði ise þimdilik belirsiz. Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi kararýyla Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna evet diyebileceðini açýkça belirten Türkiye’nin, bireysel yollardan Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyabilecek olan Vaþington ve Brüksel’den oluþan koalisyona katýlýp katýlmayacaðý ise merak konusu. Dünya 10 KKTC’den Ortaasya’da Güney Kýbrýs, kara para Lobi Ataðý aklama merkezi Perþembe, 2 Ağustos 2007 K uzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Ortaasya Temsilcisi Erhan Arýklý, Kýbrýs Davasýný anlatmak için Türk Cumhuriyetlerinin parlamentolarýnda da dostluk gruplarý oluþturarak lobi faaliyeti yürütmek gerektiðini söyledi. 2005 yýlýnda Kýrgýzistan’ýn baþkenti Biþkek’te faaliyete geçen KKTC Biþkek Ofisi’nin amacý, Ortaasya Türk Cumhuriyetleri ile KKTC arasýnda kültürel, siyasi, ekonomik ve sosyal ilişkiler kurmak. Kýrgýzistan milli futbol ve basketbol takýmlarýnýn KKTC’ye gitmesinin ardýndan, geçen yýl da “Birinci Issýk Göl Kýbrýs Konferansý” düzenlenmiþ. KKTC Ortaasya Temsilcisi Erhan Arýklý, Kýbrýs Davasýný anlatmak için Türk Cumhuriyetlerinde de lobi faaliyeti yapýlmasý gerektiðini söyledi. “Bölge ülkeleri ne kadar bizim soydaþlarýmýz da olsa yeterince bilgileri yok” diyen Arýklý, þöyle devam etti: “Kendimizi, Kýbrýs davamýzý anlatmamýz lazým. R Bütün Türk Cumhuriyetleri içinde Dostluk Grubu oluþturma gayretleri içindeyiz. Þu anda 70 kiþilik Kýrgýz parlamentosunda 35 milletvekili KKTC Dostluk grubu içinde. Bu çok ciddi bir lobi gücü. Mecliste bazý milletvekilleri KKTC’yi tanýmanýn milli bir görev olduðunu söyledi ve hükümeti bu konuda uyardýlar.” Arýklý, siyasi tanýmanýn Birleþmiþ Milletler kararýna baðlý olduðunu, ancak KKTC’ye uygulanan ambargo ve izolasyonlarýn kaldýrýlmasýnýn her devletin yapabileceði bir þey olduðunu belirtiyor. Okulu Ruslar patlattý iddiasý usya’nýn Kuzey Osetya bölgesinde bundan 3 yýl önce yaþanan Beslan baskýnýyla ilgili olarak yeni iddialar gündeme geldi. Beslan Anneleri Derneði’nin savcýlýða ilettiði yeni bir video kaydý, 350 kiþinin öldüðü trajik olayda, okulun havaya uçurulmasýnda Çeçenlerin deðil, Rus askerlerin neden olduðu iddialarýný gündeme getirdi. Patlamanýn hemen sonrasýnda çekildiði belirtilen videoyu inceleyen olay yeri müfettiþlerin biri, “Patlamayý içerideki teröristler yapmýþ olamaz. Çünkü patlama içeride olsaydý çocuklarýn cesetlerinde þarapnel parçalarý olmasý gerekirdi” diyor. Bu görüþ de operasyonun hemen ardýndan eleþtiri oklarýna hedef olan Rus güvenlik güçlerine yönelik iddilarý güçlendirdiði belirtildi. Beslan Anneleri Derneði Baþkaný Susanna Dudiyeva, görüntüleri incelenmesi için savcýlýða teslim ettiklerini söyledi. Kuzey Osetya’ya baðlý Beslan’da Çeçen terörist Þamil Basayev’e baðlý grup bir okulu basmýþ ve içerdikileri rehin almýþtý. Üç gün süren eylemin ardýndan Rus güvenlik Ý Ý Peres: Ahmedinecad Bombaya Tapýyor srail’e meydan okuyan Ýran Cumhurbaþkaný Mahmud Ahmedinecad’a bu kez yanýt, Ýsrail Cumhurbaþkaný Þimon Peres’den geldi. Peres, Ýran Cumhurbaþkaný’ný “inanýlmaz bir þaka” olarak niteledi. Ýsrail’de iki hafta önce cumhurbaþkanlýðý görevine gelen Þimon Peres, Ýran Cumhurbaþkaný Mahmud güçleri, okula operasyon düzenlemiþ ve 31 saldýrgan ile yaklaþýk 350 kiþi hayatýný kaybetmiþ, 700’den fazla kiþi ise yaralanmýþtý. Rus güçlerinin yaptýðý operasyon özellikle uluslarararasý basýn tarafýndan sert bir biçimde eleþtirilmiþ, Rus medyasýnýn da pek çok hata yaptýðý belirtilmiþti. Beslan trajedisi, özellikle Rus güvenlik güçlerinin operasyonu düzenlediði 3 Eylül 2004 tarihinde uluslararasý basýn kuruluþlarýndan geçen üstleri soyulmuþ çocuklarýn kaçýþma görüntüleri ile dikkat çekmiþti. Ahmedinecad’ý hedef alan sözlerini, Kudüs’te Amerikan Ulusal Radyosu’na verdiði mülakat sýrasýnda dile getirdi. Ahmedinecad’ýn “inanýlmaz bir þaka” olduðunu söyleyen Peres, “Edindiðim izlenim, Ýran Cumhurbaþkaný’nýn nükleer bombaya Allah’a taptýðýndan daha çok taptýðý yönünde” dedi. Ýran Cumhurbaþkaný Ahmedinecad, Ýsrail’in haritadan silinmesi gerektiðine iliþkin açýklamasýyla dikkatleri üzerine çekmiþti. ngiliz Financial Times gazetesi, Rum Yönetimi’nin gerekli önlemleri almamasý yüzünden Güney Kýbrýs’ýn kara para aklama merkezi haline gelme riski taþýdýðýný yazdý. Rum Kesimi’nin Ocak 2008’de euro’yu para birimi olarak kullanmaya baþlayarak “euro bölgesine” girmesiyle, kara para aklayýcýlarýn Avrupa pazarýnda “yeni fýrsatlar” elde edeceðinden endiþe edildiði belirtildi. Fransýz Kara Para Aklamayla Mücadele Komitesi Baþkaný Roger Louis Cazalet tarafýndan kaleme alýnan makalede, Rum Kesimi’nin kara para aklama konusundaki geçmiþi hatýrlatýldý. BM Savaþ Suçlarý Mahkemesi Savcýlýðý’nýn, Güney Kýbrýs’taki paravan þirketlerin 1990’larýn baþýnda Sýrp lider Slobodan Miloþeviç’in silahlanmasýyla baðlantýlý olduðunu saptadýðý, ayný yýllarda Rus çetelerinin de Ý Dünya ABD’ye borçlu ngiltere Baþbakaný Gordon Brown, önceki gün baþladýðý ABD gezisinde Baþkan George W. Bush ile ilk resmi görüþmesini yaptý. ABD Baþkaný’nýn Washington yakýnlarýndaki yazlýk konutu Camp David’de dün bir araya gelen iki liderin görüþmesinin en çok merak edilen unsuru, Ýngiltere’nin eski Baþbakaný Tony Blair’in görevden ayrýlmasýnýn ardýndan iki ülke iliþkilerinin yeni seyrinin ne olacaðýnýn ortaya çýkmasý beklentisiydi. Nitekim Brown, Bush’la görüþmesinden sonra düzenlenen ortak basýn toplantýsýnda, ikili iliþkilerin zamanla daha da güçlenebileceðine vurgu yaptý. Blair’in Bush ile olan yakýn iliþkisinin Ýngiltere’de eleþtiri konusu olmasý yüzünden Brown’ýn daha mesafeli davranmak istediði belirtiliyor. Ancak Brown, ABD’ye gitmeden hemen önce yaptýðý açýklamada, ABD ile iliþkilerin Ýngiltere Ý Lefkoþa merkezli þirketlerle para akladýðý anýmsatýldý. Kýbrýs Rum Kesimi’nin AB’ye giriþ sürecinde uluslararasý standartlara uygun düzenlemeler yaptýðý, ancak bu reformlarýn uygulanmasýnda ciddi þüpheler bulunduðu belirtildi. Rum Kesimi’ndeki bankacýlýk dýþýndaki mali sektörde, þüpheli para transferlerinin tespit edilip raporlanmasýnda aksaklýklar yaþandýðý kaydedildi. Avukat ve muhasebecilerin kara para aklamayla mücadele için çýkarýlan düzenlemelere tabi olmamasýnýn, müþteri gizliliði adý altýnda bazý þüpheli eylemlerin üzerine gidilmemesinin, þirket kayýtlarý yapýlýrken bilgilerin gerektiði gibi kontrol edilmemesinin para aklayan kiþi ve þirketlerin gizli kalmasýna yardýmcý olduðu ifade edildi. Ýngiltere K.Ýrlanda’dan Çekiliyor ngiliz birlikleri, Kuzey Ýrlanda’dan çekiliyor. Böylece, Ýngiliz ordusunun Kuzey Ýrlanda’da 38 yýldýr devam eden en uzun süreli operasyonu da sona eriyor. Ýngiliz ordusunun Kuzey Ýrlanda’daki 27 bin askerinden 22 bini, kýþlalarýna dönecek. Kalan 5 bin asker ise sembolik olarak görev yapacak. ‘Sancak için “en önemli ikili iliþki” olduðunu ve “baþbakan olarak ABD ile iliþkileri daha da güçlendirmek için çalýþacaðýný” söyledi. Brown, ABD’ye sýcak mesajlar verdiði açýklamasýnda, “Uluslararasý terörizmle mücadelesi yüzünen tüm dünyanýn ABD’ye borçlu olduðunu kabul etmeliyiz” dedi. D ünya Tu ru Operasyonu’ adý verilen ve 38 yýldýr süren operasyonda Kuzey Ýrlanda’da güvenliði Ýngiliz ordusu saðlýyordu. 1968 yýlýnda ayrýlýkçý Katolikler ile Ýngiltere yanlýsý Protestanlar arasýndaki çatýþmalarýn artmasý nedeniyle “barýþ gücü” adý altýnda gönderilen Ýngiliz ordusuna, Ýrlanda Cumhuriyetçi Ordusu ÝRA’nýn bombalý saldýrýlarý üzerine, iç güvenliði saðlama görevi de verildi. Türkiye “TSK’nýn Görüþleri Günlük “Bush’un kumarý” ne sonuç verir? Deðiþmez” 11 Perþembe, 2 Ağustos 2007 W G enelkurmay Baþkaný Orgeneral Yaþar Büyükanýt, “Türk Silahlý Kuvvetleri’nin görüþleri günlük olarak deðiþmez. 12 Nisan’da söylediðimiz þeylerin aynen þu anda da arkasýndayýz” dedi. Orgeneral Büyükanýt, “Türk Silahlý Kuvvetleri’nin bildirisinin seçim sonuçlarýnda etkili olduðu” yönündeki görüþlerle ilgili olarak da “Elimizde somut veriler olmadan böyle bir þey söyleyemeyiz ama benim düþüncem öyle deðil” deðerlendirmesinde bulundu. Orgeneneral Büyükanýt, “Daha önceki görüþleriniz geçerliliðini koruyor mu yoksa seçim sonuçlarý yeni bir deðerlendirmeye neden oldu mu?” þeklinde bir soru üzerine, “Türk Silahlý Kuvvetlerinin görüþleri günlük olarak deðiþmez. 12 Nisan’da söylediðimiz þeylerin aynen þu anda da arkasýndayýz.” dedi. Orgeneral Büyükanýt, “Türk Silahlý Kuvvetleri’nin tavrýyla seçimleri etkilediði yorumlarý yapýlýyor?” þeklindeki deðerlendirme üzerine de “Bizim araþtýrma þirketlerimiz filan yok. Elimizde somut veriler olmadan da bir þey söyleyemeyiz. Bu soruya da cevap veremem. Ama benim düþüncem öyle deðil. Ama bakýn, benim ki de veriye dayalý birþey deðil, tahmine dayalý” diye konuþtu. Orgeneral Büyükanýt, 1960 antlaþmasýyla kurulmuþ olan Kýbrýs Cumhuriyeti’ni yýkanýn Rumlar olduðunu da hatýrlatarak, W Ada’da yaþayan Türklerin bu darbeden maðdur olduðunu ancak cezasýný da yine Ada Türklerinin çektiðini ifade etti. “Þimdi esas Kýbrýs’a kötülüðü yapanlarý bir kenara koyup arkasýndan Türk halkýna yüklenerek, orada Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti halkýnýn varlýðýný, canýný, malýný korumakta olan Türk Silahlý Kuvvetleri’ni bir iþgalci kuvvet gibi görenleri þiddetle kýnýyorum. 1974’ten beri Kuzey Kýbrýs Türk halký her türlü saldýrýdan uzak kalmýþ ve hayatlarýný huzur içinde yaþamaya baþlamýþtýr. Bugün Kýbrýs’ta bir barýþ varsa Türk Silahlý Kuvvetleri’nin varlýðý nedeniyle, onun caydýrýcý gücü nedeniyledir.” Orgeneral Büyükanýt, bir soru üzerine de Fransa ile Rum kesimi arasýnda imzalanan savunma anlaþmasýnýn uluslararasý anlaþmalara aykýrý olduðunu vurguladý. Operasyon hazýrlýðý ashington Post yazarý Robert Novak’a göre, Pentagon’un gizli olarak hazýrladýðý ABDTürkiye ortak operasyon planý, K. Irak’taki PKK liderlerinin Amerikan özel kuvvetlerince yakalanmasýný öngörüyor. Bush yönetimi, 22 Temmuz seçimlerinin hemen sonrasýnda, “PKK’ya karþý 46 hafta içinde bir giriþim bekleyin” mesajýný kamuoyuna verirken, bu giriþimin ne olabileceði konusundaki ipuçlarý dün Washington Post’ta yayýmlandý. Muhafazakâr eðilimli yazar Robert Novak, gazetedeki sütununda, Kuzey Irak’taki PKK liderlerinin yakalanmasýna yönelik gizli bir operasyonun, Ankara ile Washington tarafýndan ortaklaþa planlandýðýný duyurdu. Novak, operasyonun Türkiye’nin Irak’ý iþgalini önlemeyi hedeflediðini de yazdý. Novak’ýn “Bush’un Türk kumarý” baþlýklý makalesindeki iddialar, ABD’li yetkililerce resmen doðrulanmadý. Gerek Savunma Bakanlýðý (Pentagon), gerekse ABD’nin Ankara Büyükelçiliði yetkilileri, bu iddialarla ilgili olarak doðru- dan yorum yapmayacaklarýný bildirdiler. Ancak makale, ABD Savunma Bakanlýðý Müsteþarý Eric Edelman’ýn, geçen hafta, Kongre’nin bazý seçilmiþ üyelerine verdiði “gizli brifinglere” dayandýrýlýyor. ABD yasalarý, gizli operasyonlarýn Kongre’nin tümüne olmasa da istihbarat ve silahlý kuvvetlerden sorumlu komitelerin üyelerine önceden aktarýlmasýný öngörüyor. Novak’a göre, söz konusu brifinglerde, “Edelman, ABD Özel Kuvvetleri’nin PKK’yý etkisizleþtirmek için Türklere yardým etme amaçlý gizli bir operasyon yapacaðýný aktardý. Türkiye’ye, yýllardýr hedef aldýðý PKK liderlerinden kurtulmasý için yardým ederek, gerilla örgütünün baþýný keseceklerdi.” ASHINGTON Post’un, ABD’nin en güvenilir gazeteleri ve Robert Novak’ýn da Washington’un en iyi haber alan yazarlarý arasýnda yer aldýðý dikkate alýnýrsa, Bush yönetiminin Kuzey Irak’ta PKK’ya karþý bir operasyon hazýrlýðý içinde olduðuna iliþkin haberi de ciddiye almak gerekir. Ýster deðindiði Kongre çevrelerinden “sýzmýþ” olsun, ister Pentagon veya Bush yönetimi kaynaklarý tarafýndan mahsus “sýzdýrýlmýþ” olsun, haber Türkiye’nin artan baský ve uyarýlarý üzerine, ABD’nin nihayet Kuzey Irak’ta, harekete geçmeye karar verdiðini gösteriyor. Yazýya bakýlýrsa, hedef PKK’nýn elebaþýlarýný vurmak veya yakalamak... Yöntem, bu iþi, Türkiye ile yakýn iþbirliði içinde, özel güçlerin giriþeceði nokta operasyonlarýyla gerçekleþtirmek... Amaç da (Novak’ýn deyiþiyle) Türkiye’nin Kuzey Irak’ý istila etmesini önlemek... Yazara göre, Pentagon’un üç numaralý adamý (eski Ankara Büyükelçisi) Eric Edelman, ABD’nin halen Türkiye ile görüþtüðü bu plan hakkýnda bazý Kongre üyelerini bilgilendirmiþ. Onlar da, Baþkan Bush’un Irak’ta yeni riskli bir operasyona giriþmek istemesine þaþýrmýþlar. Novak, bu nedenle yazýsýna “Bush’un Türkiye Kumarý” baþlýðýný koydu... Taktik mi? Yazýdaki bu unsurlarýn doðru olduðunu varsayarsak, ABD’nin bu yeni tavrýný þöyle deðerlendirebiliriz: ABD’nin bir süreden beri Türkiye’nin baskýlarý üzerine Kuzey Irak’ta bir þeyler yapmayý planladýðý biliniyordu. Türkiye’deki seçimler nedeniyle Washington -AKP iktidarýna destek verdiði izlenimini vermemek düþüncesiyle- hareketsiz kalmayý yeðledi. Seçimlerden sonra, Washington’da yetkililer, birtakým önlemler planlandýðýný açýkladýlar. Ve þimdi iþte Washington Post’a sýzan plan...ABD böylece PKK’ya karþý alenen bir tavýr almýþ ve Türkiye ile bu alanda iþbirliðini pekiþtirmiþ olduðu mesajýný veriyor. Bush yönetiminin Kuzey Irak’taki bazý Kürt çevrelerini ve ayrýca Washington’da Kongre’deki muhaliflerini karþýsýna alma pahasýna böyle bir tavýr almasýnýn esas amacý da Türkiye’nin tek baþýna Kuzey Irak’a karþý askeri bir müdahalede bulunmasýný önlemektir. Kýsacasý, Washington Post’taki yazýya bakýlýrsa, Bush yönetimi Irak’ta baþýnýn büyük dertte olduðu bir sýrada, Türkiye’nin isteðine uyarak PKK’ya karþý sýnýrlý da olsa, bir askeri operasyona giriþmekle, önemli bir risk alýyor, yani bir kumar oynuyor... Bu belki ABD açýsýndan öyle görülebilir. Ama, Türkiye için böyle sýnýrlý bir operasyon “tatminkâr” sayýlýr mý? Yoksa acaba, bazý çevrelerin öne sürdüðü gibi, bu Türkiye’yi oyalamak ve tek baþýna harekete geçmesini engellemek için bir taktik mi? Yeterli mi? Türk askeri analistler, PKK’nýn üst düzey kadrolarýný hedef alan bir operasyonun bir ölçüde yararlý olacaðýný, ancak bunun terör örgütünün ve eylemlerinin tamamen devre dýþý býrakýlmasýný saðlayamayacaðýný söylüyorlar. Kuþkusuz PKK’nýn bazý önde gelenlerinin vurulmasý veya yakalanýp Türkiye’ye teslim edilmesi, Türk kamuoyunu rahatlatacaktýr. Ancak, Türkiye bu kadarýný yeterli bulacak mý? Bu, ABD’nin daha ne gibi önlemler alacaðý kadar, Türk hükümetinin ve Türk Genelkurmayý’nýn, Kuzey Irak’taki bir askeri müdahalenin boyutlarýnýn ne olmasý gerektiði konusundaki duruþuna baðlý. Bu ise amaç ve yöntemlerin bütün boyutlarýyla deðerlendirilmesini gerektirir... (Sami Kohen’in yazýsý Milliyet’ten alýnmýþtýr) Kültür K Gelenek ve Göreneklerimiz Perþembe, 2 Ağustos 2007 Tefrika (13) 12 Düðün tören ve geleneklerinden - KINA GECESÝ ültür deðerlerimizin en önemli kýsýmlarýndan birini teþkil eden ve halk kültürünün pek çok unsurunun bir araya getirildiði düðün törenleri, insan hayatýnda dönüm noktasý olan sosyal olaylarýnýn baþýnda gelir. Bu törenler içindeki kimi uygulamalar, yani gelenek-görenek ve adetler, yörelere göre deðiþiklik göstermektedir. Düðün törenleri içinde yer alan ve gelinin baba evinde kalacaðý son gece yapýlan geleneksel uygulamalardan en önemlisi ise hiç þüphesiz “Kýna Gecesi”dir. Kýna gecesi adedi Türklerin vazgeçilmez bir düðün geleneði âdetidir. Düðünden önce kýz evinde kadýnlar ve kýzlar arasýnda yapýlan törene kýna gecesi denir. Baþka yorumuyla Zifaf gecesinden evvelki geceye kýna gecesi denir. Kýna gecesi âdeti, bütün Türklerde Türk-Ýslam geleneðinde; hem saðlýk, hem güzellik, hem de törensel açýdan özel bir yeri olan kýna, Türk inanç sisteminde adanmýþ olmanýn da iþaretidir. Bunun içindir “eþine kurban olsun” diye geline kýna yakýlýr Hem bereket dileði hem de kýna yakýlan kiþiye baht açýklýðý saðlamak amacýyla, gelinin sað avucuna bozuk para veya altýn da konulur Kýna yakmaðýn eski Ýslam geleneklerinden biri olduðunu söylemek gerekir. Geleneksel toplumlarda kýnanýn eþleri birbirine sevgili yapmak amacý ile yakýldýðý söylenmektedir. Kýna ayný zamanda koruyucu özelliði ile karþýmýza çýkmaktadýr. Gelin ve davetlilerin ellerine yakýlarak, evliliðin bir anlamda kutlanýp kutsanmasýnýn saðlanmasý anlamýný da taþýmaktadýr. Kýna gecesi çeþitli halk kültürü unsurlarýndan oluþmakla birlikte, bu gecede en çarpýcý uygulama aðýtlarla birlikte yakýlan kýnadýr. Bu nedenle; hüzünlü, yanýk makamla söylenen, “Kýna Aðýtlarý” ayrý bir önem arz etmektedir. Çünkü düðünlerimizin tüm aðýrlýðý ve duygu yoðunluðu bu gecedeki kýna yakma ve bu sýrada gelini aðlatmak için söylenen aðýtlarla yaþanmaktadýr. Kýna gecesinin bu bölümünde söylenen türkülerde farklý temalara yer vermekle birlikte, bu Türkülerde aðýrlýklý tema ayrýlýk ve gurbettir. Gelin olacak kýz için baba evinden ayrýldýktan sonra gidilen her yer, mesafe ne olursa olsun, artýk “gurbet”tir. Bu nedenle, kýna aðýtlarýnda çok yoðun olarak “ayrýlýk” ve “gurbet” temasý iþlenir. Yalnýzlýk, çile, gurbet, yeni yaþamýn güçlükleri, üzüntü, sitem kýna geceleri ile ilgili halk düþüncesinin türkülere yansýyan yönleridir. Kýna gecelerinin vazgeçilmez unsurlarýndan biri de gelin adayýný aðlatmak için söylenen türküler. Prizren’de eskiden yapýlan kýna gecesi öncesi, gelin adayý olan kýza en yakýn arkadaþlarý tarafýndan banyo yaptýrýlýr. Kýzlardan birisi gelin adayý olan kýzýn üzerine su döker, diðeri de sabun sürerek yýkamaya baþlarlar. Banyo yapýlýrken yakýn olan genç ve yetiþkin kýz arkadaþlarý hamamcýðýn yani banyonun dýþýnda çember oluþturarak tatlý acýklý türküler söylerler. Banyo yapýldýktan kýsa bir zaman sonra kýna gecesi hazýrlýklarý baþlar ve gelin adayý olan kýza kadifeden ayak bileklerine kadar uzanan kaftan türünde giysi giydirilir ve bir sandalyede oturtturulur. Dolayýsýyla yapýlacak olan kýna gecesine kýz tarafýnýn yakýnlarý, arkadaþlarý, komþu ve mahalle kýzlarýnýn yaný sýra oðlan tarafýndan davet edilen kadýnlarýn ve kýzlarýn da katýlmalarý ve gelmeleri beklenir ve tüm davetlilerin gelmesiyle kýna gecesi baþlar. Gördüðünüz gibi gelin adayý o akþam bindallý denilen kadifeden ve iþlemeli, ayak bileklerine kadar uzanan kaftan türünde elbisesini yani giysisini giymiþtir. Selamlamalardan sonra gelen misafirlere erkek tarafýndan gönderilen kuruyemiþ ve içecek yani gül þurubu ikram edilir ve kýna yakýlmadan önce þarkýlar ve þu türküler söylenir ve gelin oynatýlýr: Ramizem, Kovk Celin Haným. bir evler yaptýrdým mori ramizem sazdan samandan aman aman sazdan samandan içine girilmez mori ramizem tozdan dumandan aman aman tozdan dumandan bir evler yaptýrdým mori ramizem kalaya karþý aman aman kalaya karþý nasýl çýkacaksýn mori ramizem babana karþi aman aman babana karþi olmam olmam olmam mori ramizem ben gelin olmam aman aman ben gelin olmam ben gelin olor isem ramizem koçiya binmem aman aman koçiya binmem *** kovak celin haným yürü aygýn baygýn bütün ayaktaþlarýn senýnlen dargýn vallahi billahi ben dememiþým açýn cürdüm çazim agay çok begenmiþým çazim aga çazim aga egrýtma fesýni sana alacaksýk kurila kýzýni vallahi billahi ben dememiþým açýn cürdüm çazim agay çok begenmiþým kovk celin haným süpür armut altýni sana kocan cetýrecek fýndýk altýni vallahi billahi ben dememiþým açýn cürdüm çazim agay çok begenmiþým kovk celin haným yürü papuçlarlen seni alacaksýk sýra sarhoþlarlen vallahi billahi ben dememiþým açýn cürdüm çazim agay çok begenmiþým Eðlence bitince gelin oturtulduðu yerden kaldýrýlýr ve salonun ortasýna oturtulur, baþý da kýna tülü denen kýrmýzý bir tül ile örtülür ve herkes yerine oturur. Daha sonra kýna güzel bir tepside karýþtýrýlýr, çiçek ve mumlarla süslenir, genç kýzlara da birer mum verilir. Önden kýna tepsisiyle iki orta yaþlý haným, arkasýndan da genç kýzlar ellerinde mumlarla içli türküler söyleyerek geline doðru yürürler nice ki: Mutfakta Trupçe, Alýn Kýzlar Posteçi, Bizim Evde Keçi Kulagi, mutfakta trupçe mutfakta trupçe inanasýn hasan aða celinýn guguçe mutfakta lamba mutfakta lamba inanasýn hasan aða celinýn alafranga mutfakta tava mutfakta tava inanasýn hasan aða celin alafranga *** alýn kýzlar posteçi ototralým bagdaþ/2 nice ayrýlacaksýn neziye kýz kardaþ /2 aglaya aglaya yýrtýldým /2 þüçür çi babamdan kurtuldum/2 sordom niçýn aglay sordom niçýn aglay/2 anasýndan ayrýlmýþ omon için aglay/2 aglaya aglaya yýrtýldým/2 þüçürçi babamdan kurtuldum /2 **** bizim evde bizým evde keçi kulagi /2 hasan aga kaldýracak telli duvagi /2 çýk hasan aga çýk nerde furun /2 açýn celir celin haným deyesýn byrun /2 çýk hasan aga çýk nerde brazda /2 açýn celýr celin haným atasýn arpa /2 bizým evin arkasý tahtaylen /2 yarýn cece cezdýrecez sataylen /2 bahçede kopardým kolomoci /2 dayosi cetýrecek telli koçi /2 bahçeye attým igneleri /2 patlasýn celinýn inceleri /2 bahçeye attým halkalari /2 patlasýn celinýn halalari /2 ci setreni hasan aga üþümeyesýn /2 pek cüzeldýr celinmýz düþünmeyesýn /2 yaðmur yaðar ürpe ürpe kulagýnda elmas çüpe anam anam caným anam sevýþýrlar anam ili canlar yaðmur yaðar taþ üstüne hep ne dersin baþ üstüne anam anam caným anam sevýþýrlar anam ili canlar *** kalk gidelim mori þazo o viran baglýga o viran baglýga Toplayalým mori þazo 0 misçet üzümi o misçet üzümi Götürelim mori þazo O viran anana o viran anana Yandi kumanova tutuþti preþova Prizrenýn içinde halil bey hovarda Kalk gidelim mori þazo 0 viran bostana Toplayalým mori þazo 0 sivrek karpuzi o sivrek karpuzi Cütüralým mori þazo O tatlý anaya o tatlý anaya Yandi kumanova tutuþti preþova RAÝF VIRMÝÇA de yaþatmak amacýyla bu eski oyunculara eþlik ederler. Oynanan oyunlardan sonra ilkin erkek tarafýndan misafirler uðurlanýr, akabinde gelinin arkadaþlarýnýn büyük bir bölümü de gider ve o gece sadece gelinin en yakýn arkadaþlarý ve yakýnlarý kalýrlar. Böylece misafirlerin daðýlmasýndan sonra birkaç saat süren kýna gecesi sona erer. MODERN KINA GECESÝ Son yýllarda yerini bekârlýða ve veda partilerine býrakan kýna geceleri yeni edinimleriyle birlikte yeniden moda. En ünlüsünden en sadesine kadar artýk herkes bu geleneði yeni haliyle yaþatýyor. Eskiye olan merak artýp sýla özlemi tutkusu baþ gösterdiðin- celini aldýk dayrelylen /2 anasýni kodok gayleylen /2 celini aldýk davullarlen /2 anasýný kodok tavuklarlen /2 Kýzlar gelinin etrafýnda çember oluþtururlar, hanýmlarsa gelinin önüne çömelir. Kýna yakýlmasýnýn baþlamasýyla erkek tarafýndan gelen orta yaþlý bir kadýn getirmiþ olduðu iki adet altýný da tepsinin bir kenarýna býrakýr. Kýna gelinin iki avucunun ortasýna sürülür ve altýnlar sürülen kýna üzerine koyulup bastýrýlýr (evlendikten sonra gelin avucundaki bu altýnlarý uður ve bereket için her zaman özel bir yerde saklar). Bu sýrada içli türküler söylenmeye devam edilir amaç ise gelini aðlatmaktýr. Kýna gecelerinin vazgeçilmez unsurlarýndan biri de gelin adayýný aðlatmak için söylenen türkülerin içtenliðidir. Bu türkülerin içtenliðine dayanamayan gelin adayý mutlaka aðlar. Eðer aðlamazsa “kocada gönlü var” þeklinde yorumlanýr ve arkadaþlarý tarafýndan ayýplanýr. Bu durumda türkü eþliðinde þu oyunlar oynanýr: Olan Olan Boynoma Dolan, Yagmur Yagar, Kovk Cidalým Mori Þazo ve baþka türkü ve oyunlar oynanýlýr. olan olan boynoma dolan kolom sana yastýk saçlarým yorgan ne güzel olan hovarda çoban olanýn anasi arap karýsi ben olana kaçacam gece yarýsi ne güzel olan hovarda çoban olana yaptýrdým yeni çýtyanlar açýn kovktom sabaylen yemiþ sýçanlar ne güzel olan hovarda çoban *** yaðmur yaðar sana bana yerler içer kana kana anam anam caným anam sevýþýrlar anam ili canlar yaðmur yaðar yer yaþolor raki içen anam sarhoþ olur anam anam caným anam sevýþýrlar anam ili canlar Üskübün içinde halil bey hovarda Daha sonra gelinin elleri beyaz tülbentle sýkýca baðlanýr ve üzerine kýrmýzý renkteki kýna eldiveni giydirilir. Gelin aðladýktan sonra kýrmýzý örtü açýlýr ve genç kýz arkadaþlarý da kýsmetleri açýk olsun diye kendi ellerine kýna yakarlar. Gelin yerinden kaldýrýlýr ve neþeli türküler eþliðinde oynatýlýr akabinde kýna gecesine katýlan ve eski oyunlarýnýn oynamasýný bilen hanýmlar def (dayre)-eþliðinde (dairecinin çalmýþ olduðu) birkaç eski oyunu oynarlar, ardýndan diðer genç kýzlar da bu oyunlarý öðrenmek ve ileride den bu yana, zamanla unutulup giden gelenek ve görenekler de yenileriyle yaþamýmýza girmeye baþladý. On, on beþ yýl önce yerini bekârlýða ve veda partilerine býrakan kýna geceleri Batýya özenen gençlerin filmlerde gördükleri bekârlýða, veda partilerini, kendi hayatlarýnda uygulamak istemeleri, ele yakýlan kýnayý demode bulmalarý, belki de en renkli geleneklerimizden biri olan eski kýna gecelerinin unutulmasýna. (Sürecek) 13 Perþembe, 2 Ağustos 2007 Kültür ÝZLENÝMLER S Kültüre dair evgili okuyucular, 2003 yýlýnýn bu ilk ayýndan baþlayarak “Yeni Dönem”in kültüre ayrýlmýþ sayfasýnda sizlerle beraber olmanýn mutluluðunu yaþýyorum. Bu beraberliðimiz belli bir süreyi kapsayacaktýr. Beraberliðimiz süresince kültüre dair çeþitli konularda fikir, bilgi belge ve verileri, sanat eserlerini; kültürümüzle ilgili durum deðerlendirmelerini sizlerle paylaþmaya çalýþacaðým. Kültür tarihsel bir süreçtir, insanlarýn bireyler ve uluslar olarak — insanlýk olarak içine girdiði, orada kendini arayýp bulduðu bir büyük deniz. Kültür kelimesinin kökenini kimi kitaplara göre Latince’de, kimilerine göre ise Fransýzca’da aramak gerekir. Her ne hal ise, bugün kültür bütün dillere girmiþ, bu arada kimi deðiþikliklere uðramýþ bir kelimedir. Sözlük anlamýna gelince kültür TDK’nýn Türkçe Sözlük’ünde “tarihi, toplumsal geliþme süreci içinde yaratýlan bütün maddi ve manevi deðerler ile bunlarý yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanýlan, insanýn doðal ve toplumsal çevresine egemenliðinin ölçüsünü gösteren araçlarýn bütünü”dür. Matica Srpska* Matica Hrvatska’nýn Recnik srpsko hrvatskog knjizevnog jezika’sýnda “Ýnsan toplumunun üretim alanýnda, toplumsal ve manevi alanda elde ettiði baþarýlarýn bütünü; bir ulusun böyle baþarýlarýnýn bütünü; ayrýca bireyin manevi geliþme seviyesi”dir. Enciklopedija Prosveta’da kültür ”insanýn kendi görgüsünü, bilgisini, görüþ ve fikirlerini (yazý yoluyla, çeþitli inançlarla, felsefi görüþlerle, bilimsel açýklamalarla ve sanat yoluyla) belli etme biçimleri; hayat kurallarý (adetler, alýþkanlýklar, toplumsal kurallar, yasalar, iletiþim ve semboller sistemi” olarak açýklanmaktadýr. Kültür kelimesinin birkaç anlamý daha vardýr. Örneðin kültür “bir topluma veya halk topluluðuna özgü düþünce ve sanat eserlerinin bütünü”dür; “muhakeme, zevk ve eleþtirme yeteneklerinin öðrenim ve yaþantýlar yoluyla geliþtirilmiþ olan biçimi”dir; kültür “bireyin kazandýðý bilgi”dir. Kültür kelimesinin tüm bu anlamlarýna uygun olarak da kültür akýmý (bir toplumun kültüründen bazý öðelerin baþka bir topluma geçiþi) , kültür çevresi (bir ulusun kültürünü, baþka uluslarýn kültürleriyle iliþki içinde geliþerek katmanlaþmýþ ve baðlýlaþmýþ bir özellikler bütünü olarak tanýmlayan kuram), kültür göçü (bir kültür motifinin veya kültürel bir uygulamanýn bir baþka kültüre geçmesi), kültür varlýklarý (bir bölgede bulunan maddi kültür ürünleri veya eserleri) gibi terimler türetilmiþtir ki bunlarýn tümü kültür sürecinin belli belirtileridir. Günlük yaþamýmýzda sýk sýk kullandýðýmýz kültürlü, kültürsüz, kültürlenmek, kültür sarayý, kültür sitesi gibi kelimelerin de kültürle iliþkisi olduðunu biliyoruz. Kültür ulusal bir süreçtir. Her ulusun kendi kültürü vardýr ki bu bir ulusun benliðine, varlýðýna ve zenginliðine ýþýk tutmaktadýr. Örneðin Prof. Dr. Bahaeddin Ögel Türk Kültür Tarihine Giriþ baþlýklý beþ ciltlik eserinin önsözünün sonunda bu zenginliði þu cümlelerle ifade etmektedir: “Türk Kültür Tarihi bu beþ cilt ile bitmemektedir. Tanrý izin verirse, vesikalarý hazýr olan aþaðýdaki meseleleri de birer veya ikiþer cilt halinde milletimize sunmak niyetindeyiz: Türklerde aile, içtimai teþkilat, devlet ve ordu teþkilatý, harp taktiði, silahlar, at, ev hayvanlarý, ceza ve infaz, maliye, vergi ve akid sistemleri, ahlak anlayýþý, din ve dini ifade, doðum ve ölüm, hastalýklar, týbbi nebatlar, fizyoloji, ticaret, zaman ve takvim, müzik ve müzik aletleri, avcýlýk, kuþ ve böcek bilgisi, teknik, maden bilgisi gibi birçok bahisler.” Kültürler arasýnda sýký baðlar, ÝS KE N DE R MU Z BE G alýþveriþler olmaktadýr ki bu, birçok kelimelerle ve, yukarýda da belirtildiði gibi, kültür akýmý, kültür göçü ya da kültürlenme kelimeleriyle de ifade edilmektedir. Kültürümüz kendi geliþme süreci boyunca zengin bir kültür çevresi yaratmýþtýr. Türklerin tarih boyunca iliþki kurduðu diðer toplumlarýn kültürlerinde bugün hala Türk kültürünün nice etkileri görülmektedir. Tarihte kültür, toplumsal geliþmenin ve çaða ayak uydurmanýn anahtarý olmuþtur. Oktay Rýfat’a göre, “geliþmiþ ve az geliþmiþ toplumlar bulundukça, ister istemez geliþmiþten az geliþmiþe doðru bir kültür akýmý olacaktýr”. Kültür bir toplumun örf ve adetlerini, gelenek ve göreneklerini, bilimini, sanatýný ve bu konularda geliþmeleri, bunlarýn uluslararasý camiada etkisini ve iliþkiler seviyesini kapsar. Bu yüzdendir ki insanoðlu kendi kültürünü durmadan geliþtirmeli, dünyadaki kültürel, bilimsel ve sanatsal geliþmelerden haberdar olmalýdýr. Ýnsanoðlu çaða ayak uydurmalýdýr. Çaða ayak uydurmak için ise insanoðlu, kendini bilerek kendi kültürünü durmadan geliþtirmelidir. Kendi kültürünü geliþtirmeyen insanlar ve toplumlar çaða ayak uyduramazlar, onlar ortadan kaybolmaya mahkumdurlar. Her zaman ve her yerde kiþinin kendini bilmesi çok önemlidir. Yunus Emre ne demiþtir: “Ýlim ilim bilmektir/ilim kendin’ bilmektir” Yunus Emre’ye göre kiþinin bilimle uðraþmasý çok önemlidir, bilimle uðraþmak, kendini bilmek köprüsünden geçer. Kiþi kendini bilmezse iþler zorlaþýr. Yüzyýllar boyunca toplumu ve doðayý araþtýran, inceleyen, yorumlayan insan ancak kendini bildikten sonra bu araþtýrmalarýnda, incelemelerinde ve yorumlamalarýnda baþarýlý olabilmiþtir. Öte yandan, üstünkörü yapýlan çalýþmalar baþarýyla sonuçlanamamýþtýr. Demin ne dedik? Demin tarih boyunca İzmir ve Kosova Mevlana’da buluþtu kültür, toplumsal geliþmenin ve çaða ayak uydurmanýn anahtarý olmuþtur dedik. Kültürün anahtarýný ise okumakta aramalýyýz. Okumanýn sadece okumakla bitmediðini, beraberinde araþtýrmayý, bir olayýn niçinini, nedenini ve nasýlýný merak etmeyi getirdiðini biliyor muyuz? Yemek kültürümüz, konuþma kültürümüz, yaþlýlara saygý kültürümüz, küçük çocuklarý aile içerisinde eðitme konusunda kültürümüz — bunlarýn hepsinde ben çok mu çok soru iþaretleri görüyorum. Kültür evrensel bir dayanýþma ve karþýlýklý saygý sürecine açýlan bir büyük kapýdýr. Biz bu sürecin, bu süreç bir yana, bu kapýnýn neresindeyiz? Ve buna baðlý olarak þu düþünceler de ortaya çýkmýyor mu: Kültür televizyonda magazin programlarýný hiç kaçýrmamak mýdýr, bir þarkýcýnýn sanatý yerine mankenliði midir, onun elbisesindeki yýrtmacýn arka tarafta mý yoksa sol bacaðýnda mý daha uygun olacaðý meselesi midir? Dehþet verici sorular! Oysaki kültür, kültür tarihimizi bilmemizdir, ona sahip çýkmamýzdýr, atalarýmýzýn zor koþullarda bile varlýðýmýza saygýsýný tekrarlaya tekrarlaya yeni saygý bahçelerinin çiçeklerini sulamamýzdýr, böylece geleceðimizin kültürüne pencerelerin açýlmasýdýr. Olaylara eleþtirel bir gözle bakmamýzdýr kültür. Her þeyi eleþtiri süzgecinden geçirme çabamýzdýr. Kültüre dair çok þey söylenebilir ama önemli olan kiþinin gerçek kültür ve yalancý kültür arasýnda farký görmesi, bunun bilincinde olmasý ve gerçek kültür taraftarý olmasýdýr. Öyleyse, övgüye deðer uyanýklýklarýmýz bir yana, zaman zaman kapýldýðýmýz uzun kültürsüzlük uykularýndan yavaþ yavaþ kurtulmaya çalýþalým. Bu yazýda vurgulanan, kültür konusunda daha uyanýk olmamýz isteði, beni, seni, onu biraz daha etkilerse eðer, içler rahatlayacaktýr. Ýzmir Türk Kültür Sanat Derneði, “Mevlana’da Buluþma” baþlýðý altýnda Bulgaristan ve Makedonya’dan sonra Kosova’da da konser verdi. Çokuluslu Kosova Derneði (MESK) tarafýndan davet edilen dernek üyelerinin açýkhava sinema bahçesindeki konserine Prizrenliler yoðun ilgi gösterdi. Ý zmir Türk Kültür Sanat Derneði Prizren’de Mevlana konulu panel ve konser düzenlendi. UNESCO tarafýndan 2007 yýlýnýn Mevlana yýlý olarak ilan edilmesi çerçevesinde Ýzmir Türk Kültür Sanat Derneði, Makedonya turnesinden sonra Prizren seyircisi karþýsýna çýktý. 27 Temmuz Cuma akþamý “Gazi Mehmet Paþa” Hamamý’nda düzenlenene panelden sonra Prizren Açýk Hava Sinema’sýnda konser veren Ýzmir Türk Kültür Sanat Derneði sanatçýlarý büyük beðeni topladý. Türk Müziði Konservatuarý Derneði üyelerinin Mevlana’nýn Aluþ Nuþ tarafýndan bestelenen ilahileri sunmulduktan sonra, Orhan Rekathat’i Mevlana’nýn hayatýndan ve sanatýndan konuþtu ve Menduh Bamya Arnavutça tebliðini sundu. Panelin devamýnda Prof. Dr. Fahrettin Olguner, Prof. Dr. Osman Bilen ve Doç. Dr. Ömer Þenel Mevlana’nýn hayatýndan, eserlerinden, öðretisi, insan sevgisi ve ilahi aþkýndan bilgi verdi. Her üç bilim adamý, Mevlana’yý anlatýrken Mesneviden örnekler sundular. Prizren Açýk Hava Sinemasý’ndaki konserin birinci bölümünde Ýzmir Türk Kültür Sanat Derneði üyelerinden ilahiler ve sema gösterisi, ikinci bölümde ise þarkýlar, Anadolu ile Rumeli türküleri programý sunuldu. MESK Çok Uluslu Kosova Derneði tarafýndan aðýrlanan Ýzmir Türk Kültür Sanat Derneði’ne teþekkürler eden Dernek Baþkaný Levent Buþ, Ýzmir’li konuklar da ev sahiplerine hediyeler takdim etti. Ekonomi Kosova Enerji Stratejisi 2007-2013 (8) K Cemil LUMA osova’nýn savaþ sonrasý durumunu deðerlendirirken, yakýn geleceðini görebilmemiz pek de o kadar zor deðildi. Bu dönemde toplumumuzun durumunu göz önüne alarak, mutlaka bir araya gelmek, yeni ortamda örgütlü bir þekilde hareket etmek ve her alanda olduðu gibi, iþ yapabilmemiz için de yeni þartlara uymak zorunda kaldýk. Bilindiði gibi toplumumuzun büyük bir kýsmý yani % 90’a yakýný devlet memuru olarak görev yapmaktaydý. Bu da onlarýn iþsiz kalma nedenlerinden en önemlisine tekabül etmekteydi. Böyle bir durumla karþý karþýya kalýnmamasý için biz “ESNAF” ÝE Derneði iþ adamlarý olarak Kosova’da var olan çevremizi kullanarak, Kosova kamu þirketleri özelleþtirilmesinin ilk adýmlarý atýlmaya baþlanýrken, özelleþtirmeler ile ilgili bütün bilgileri alarak; Kosova dýþýndaki kurum, þirket ve yetkili þahýslara görüþmeler yoluyla ilettik. 2001 yýlýnda yaklaþýk 600 büyük fabrika ile çeþitli þirketlerin özelleþtirileceðinden haberdar olduðumuzdan, bu bilgileri sürekli Türkiye’ye aktardýk. Türkiye’den yapýlacak olan yatýrýmlarýn Kosova kurum ve kuruluþlarý tarafýndan garanti edildiðini sürekli dile getirdik. Kaybolan fýrsat yönetim kadrosu ile iþçiler tarafýndan her tür yardým ve desteðin sunulacaðý sözünü aldýk. Bu özelleþtirmeye aðýrlýk vermemize raðmen, diðer fabrika ve þirketlerin özelleþtirme koþullarýný sürekli Türkiye’ye aktararak bir bakýma bu davada bizler de elimizi hatta baþýmýzý taþýn altýna koymaya hazýr olduðumuzu defalarca belirttik. Bu iþi bu kadar istememizin nedeni, Kosova’nýn en üst düzey yöneticilerinin desteðini arkamýza almýþ olmamýzda yatýyordu. Kosova makamlarýyla gerçekleþen görüþmeler esnasýnda; Türkiye’den gelen heyetlere, Türkiye sermayesinin Kosova’ya gelmesi için en büyük garanti, Kosova makamlarýnýn ellerinde var olan imkânlarý ve sunacaklarý destek ifadesiydi. Bütün bu çalýþmalar sonunda bir duraksama yaþadýk. Bazý þahýslar yanlýþ ve gerçek olmayan bilgileri Türkiye’ye aktarmasý ile bu iþ yatmýþ oldu. Nikel Maden Ocaðý ihalesi tarihi geldi ve ihaleyi Kazakistan’dan “Alferon” þirketi 33 milyon avroya satýn aldý. Özelleþtirme sürecinde fabrika içinde var olan belli miktarda Perþembe, 2 Ağustos 2007 Haber Yorum Analiz hazýr iþlenmiþ maddenin de var olduðu herkes tarafýnca biliniyordu. Bu fabrikada nikel üretimin özellikleri de cevherin yakýn olmasý yani nakliyenin üretim sýrasýnda düþük olmasý, bir de cevherdeki metalin yüzdeliði ve kalitesinin yüksek olmasý da bu özelliklerden biridir. Fabrika ve maden ocaðý kompleksi satýþýnda þimdiye kadar tespit edilen ve kullanýmda olan 22 milyon ton cevher bulunmaktadýr. Tespit edilen bu miktarýn üstünde bir sayý olduðu açýktýr. Fabrikayý satýl alan firma bir yýllýk bir onarýmdan sonra faaliyete baþladý. Onarým sýrasýnda fabrikanýn önemli bölümlerine müdahale edilmeye ihtiyaç duyulmadý. Çünkü bu bölümler çalýþýr durumdaydý. Sadece üretim sisteminin komple edilmesi ve yavaþ yavaþ iþçilerin hazýrlýklý olarak iþe alýnmasý baþladý. Alt yapýsýndaki hasar görmüþ bölümlerin onarýlmasýyla, üretime baþlangýç için gereken ön koþullar saðlandý. Aylarca süren üretim için ön hazýrlýklar tamamlandýktan sonra 1000 yakýn iþçi ile fabrika üretime baþladý. Bu fabrikada üretilen kaliteli nikele Pazar bulma sorunu hiçbir zaman 14 yaþanmadý. Fabrikanýn yýllýk üretim kapasitesi normal þartlarda 7 bin tondur. Bugün dünya pazarýnda bir ton nikelin fiyatý 55 bin dolar civarýnadýr. 7 bin tonu 55 bin dolarla çarptýðýmýzda 385 milyon dolarý elde ediyoruz. Bu fiyat fabrikanýn alýþ fiyatýnýn on katý yada Kosova’nýn yýllýk bütçesinin yarýsýna denk düþmektedir. Bugün Glogovaç’tan Drenas’a doðru gittiðiniz zaman fabrika ocaklarýndan dumanlarýn yükseldiðine þahit olabilirsiniz. Fabrika þu anda Yunan asýllý müdür yönetiminde baþarýlý bir þekilde üretimin hayatýna geçmiþ bulunuyor. Geliþmeler planlaþtýrdýðýmýz þekilde hayata geçirilmiþ olsaydý, bugün farklý imkanlar yaratýlmýþ olurdu. Toplumumuzun maddi sýkýntý ve sorunlarýnýn giderilmesine bu proje büyük katký sunardý. Bu kaybolan fýrsatlarýn biriydi. Buna benzer kâr getiren çok sayýda diðer fýrsatlardan da yararlanamadýk... Bir daha tekrarlanmamak üzere, Kosova’da þirketlerin özelleþtirilmesinin sonuna yaklaþtýk. Bölgede aðýrlýðýnýzý koymak isterseniz, etkin olmanýz için daha iyi fýrsat ne olabilir ki? Kazananlar belli, kaybeden yine maalesef biz olduk... Özelleþtirilme sürecinde biz en büyük aðýrlýðý Priþtine’ye 22 kilometre uzaklýkta Glogovaç’ta bulunan Nikel Maden Ocaðý’na verdik. Glogovaç’taki Nikel Maden Ocaðý’nýn Türkiye’den bir þirketin satýn alýnmasý durumunda, bu konuda baþta dönemin Kosova Baþbakaný olmak üzere Bakanlar, maden ocaðý TOBB’un Desteði ile Priþtine Uluslararasý Üniversitesi Açýlýyor Uzun bir süredir hazýrlýklarý devam eden, Uluslararasý Priþtine Üniversitesi (Prishtina International University - PUI) eðitim ve öðretim faaliyetlerine 1 Kasým 2007 tarihinde baþlayacak. T ürkiye Odalar ve Borsalar Birliðinin giriþimi ile kuruluþ çalýþmalarýna baþlayan üniversite Kosova’nýn baþkenti Priþtine’de kuruluyor. Ýmzalanan protokol ile, Uluslararasý Priþtine Üniversitesi, Türkiye’nin en iyi dört üniversitesinden biri olan Ankara TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi ile iþbirliði içerisinde olacak. Türkçe, Arnavutça, Boþnakça ve Ýngilizce olmak üzere dört dilde eðitim verecek olan üniversitede en yüksek uluslararasý standartlarda olacak. Uluslararasý Priþtine Üniversitesi (PIU) Yönetim Kurulu üyesi Cemil Luma, Balkanlarýn Sesi- Prizrenliler WEB’e yaptýðý açýklamada, Türkiye’nin Kosova’daki Türkçe eðitime verdiði destek çerçevesinde, TOBB iþbirliðiyle uluslararasý üniversitenin açýlmasýnýn ardýndan Türkiye’nin Kosova‘da daha güçlü bir þekilde hissedileceðini söyledi. Açýlacak üniversitenin, Kosovalý gençlerin geleceðe güvenceyle bakmalarýna yardýmcý olacaðýný söyleyen Luma, üniversitenin Kosovalý gençlerin rahatça iþ bulmalarýný saðlayacaðýný belirtti. Böyle projelere Türkiye’de bulunan sivil toplum kuruluþlarýnýn da sahip çýkmasý ve desteklemesi gerektiðini söyleyen Cemil Luma, özellikle Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardýmlaþma Derneðinden büyük destek beklediklerini söyledi. Uluslararasý Priþtine Üniversitesi’nde, ticaret, iþletme, ekonomi maliye ve muhasebe alanlarýnda lisans, ekonomi ve iþletme alanlarýnda da lisansüstü eðitim verilecek. Ayrýca Uluslararasý Priþtine Üniversitesi’nin Türkiye’deki eðitim ile denkliði bulunacak. Bizlerde eðitim ve öðretim faaliyetlerine baþlayacak olan Uluslararasý Priþtine Üniversitesi’nin (Prishtina International University — PUI) kurulmasýnda emeði geçen tüm kiþi ve kuruluþlara, baþta TOBB Baþkaný Sn. Rýfat Hisarcýklýoðlu’na ve TOBB Üniversitesi yetkililerine, Prizren Esnaf Derneði Baþkaný Sn. Cemil Luma’ya ve Prizren Esnaf Derneði üyelerine þükranlarýmýzý sunuyoruz. Ýstanbul Kosova Prizrenliler Derneði 15 Perþembe, 2 Ağustos 2007 Türkçenin Kosova’sý Güncel Kayýp Uygarlýk ve Türkler G eçenlerde size Mu uygarlýðýndan söz açmýþtým. Genel olarak bildiklerimi, edindiklerimi paylaþmýþtým. Bu sefer de varýn hep beraber iþin Türklerle olan ilgisine deðinmiþ olalým. Churchward namlý araþtýrmacýdan bahsetmiþtim. Ýþte, özellikle Churchward’ýn Mu ile baðlantýlý bulduðu tabletlerdeki yazýlar ayrýntýlý olarak “Dünya, insanýn yaratýlýþýný ve insanýn ilk zuhur ettiði yerin Mu olduðunu” ifade ediyorlardý. Düþünce bu þekilde. Tekrar etmiþ olayým; Mu uygarlýðý konusunda yazdýklarým, edindiðim bilgilerden temellenmektedir. Yoksa ben buna yönelik bir araþtýrma yapmýþ deðilim. Bu tabletlerdeki yaratýlýþ öyküsü kutsal kitaplardaki yaratýlýþ öyküsüne çok benzer bir þekilde anlatýlmýþ. Ayrýca; kayýp kýtanýn Pasifik Okyanusu’nda, Amerika ve Asya kýtalarý arasýnda bulunduðunu, Kuzey Hawaii’den Fiji ve Paskalya adalarýna kadar uzandýðýný, doðusu ile batýsý arasýnda 9.500 km, kuzeyi ile güneyi arasýnda yaklaþýk 4.500 km’lik bir mesafe olduðunu anlatýyordu. Buna dair çeþitli çizim ve uyarlamalar var. Kýta, deniz ve boðazlarla birbirinden ayrýlan üç ana kara parçasýndan oluþuyordu. Pasifik Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka Okyanusu’na tek tek ya da gruplar hâlinde daðýlmýþ kayalýk adalarýn tümü, bir zamanlar Mu kýtasýnýn birer parçasýymýþlar. Bu kýta üzerinde yaþayanlar yeryüzünü kolonize etmiþler. Mu kýtasý bundan 12 bin yýl önce korkunç yer sarsýntýlarýndan sonra, su ve ateþ girdaplarý içinde kaybolup sulara karýþmýþ ve beraberinde 83 bin yýllýk bir uygarlýðý da götürmüþ. Düþünceler bu þekilde. Mu uygarlýðýnýn, yukarýda incelemiþ olduðumuz kolonileþme hareketlerinde her iki ana kolonileþme hattýnýn (Doðu ve Batý) Anadolu topraklarý için önemli bir yeri olduðunu görmekteyiz. Mu halkýnýn bir kýsmýnýn Doðu koloni hattýyla Anadolu’ya gelip ilk atalarýmýzý oluþturduklarýný, Batý koloni hattýný incelediðimizde ise Mu kýtasýnýn en önemli kolonilerinden birinin büyük Türk boylarýndan biri olan Uygurlarýn atalarý olduðunu görmekteyiz. Ayrýca, tarih boyunca Anadolu’yla etkileþim içinde olan Mezopotamya bölgesindeki uygarlýklarýn atalarýný da Mu’dan göç edenlerin oluþturduklarý, söylenenler arasýnda. Anadolu halkýnýn en eskisinden en yenisine, yani en son göç olan Oðuz Türklerinin göçüne kadar bütün beslenme kaynaðý Moðolistan’dýr. Ve Moðolistan bölgesini de Mu‘dan Alpay ÝÐCÝ göç eden Batý kolonilerinin bir kolunu oluþturmuþtur. Atlantislilerin göçü nasýl Mýsýr’ý meydana getirmiþse, orayý kendileri için büyük bir göç yeri ve temel bir vatan yapmýþlarsa, Mu uygarlýðýnýn insanlarý da Uygurlarý temel olarak seçmiþlerdir. Dolayýsýyla iyilik ve güzellikle, felsefeyle ilgili bütün bilgileri oraya nakletmiþlerdir. Uygurlarýn kaynaðý bugünkü Moðolistan ve Gobi Çölü’nün dað yamaçlarýna yakýn olan bölgelerdir. Ergün Arýkdal’ýn da belirttiði gibi; “Uygurlarýn inanç, bilim, sosyolojik yaþam, insan ve doða arasýndaki denge, insan ve kozmos arasýndaki yapýlar bakýmýndan getirip býraktýklarý esaslar çok doðrudur. Büyük Uygur göçüyle birlikte Mu bilgeliði ve Atlantis teknolojisiyle yetiþmiþ olan büyük insanlýk güçleri de, zekâsý ve zihni de göç etti. Bu kalýtýmýn artýk ne Atlantis’te ne de Mu‘da olmayýþý, bunlarýn sadece bir kýsmýnýn Mýsýr taraflarýnda, bir kýsmýnýn da Uygurlarda kalýþý çok önemlidir. Bu insanlarýn en çok taþýdýklarý özellik, duyular dýþý algýlamayla ilgili kodlardýr diye düþünüyor araþtýrmacýlar. Açýkçasý, daha önce de dediðim gibi, bu tarz konularda kesinliðin olmayacaðý açýktýr. O sebeple de varýlan sonuçlar, benim yaptýðým gibi sunulur ve ilgililerin veya merak- Soldan Saða (Horizontal) lýlarýn bu konuya daha da eðilmeleri beklenebilir. Bunun dýþýnda, meselenin günümüze olan etkisini algýlamaya çalýþmak zordur. Ben tarihten sýk sýk söz açarým. Çünkü onda kültürümüz var. Bugüne dönük bir alan. Ancak, Mu uygarlýðý konusu bu bahsolunan tarihten de “tarih”. Bu olduðu var sayýlan güçler, mükemmel bir þekilde hiçbir bozulmaya ve eksilmeye yer býrakýlmadan o varlýklar tarafýndan göçlerle Anadolu’ya yeniden getirilmiþ. Kaybolmuþ o yetenekler o insanlar tarafýndan tekrar yayýlmýþ. Bundan hareketle Anadolu insanýna, biraz ayrýcalýklý bir durum veriliyor. Bu insanlarýn iç yüzlerinin sürekli bir þekilde ruhsal dünyaya dönük olduðuna temas ediliyor. Söz konusu ayrýcalýklarýn DNA’lar ile taþýndýðý söylenmekte ve bunlarýn Mu‘dan, Uygur akýmýndan intikal eden bir vazife mirasý olduðu belirtilmektedir. Ýþte, Mu uygarlýðýnýn Türklerle ilintili noktalarýndan birini de Uygurlar oluþturmuþ bulunuyor. Bu tarz bir düþünüþü sizinle bilhassa paylaþmak istedim. Buna inanýp inanmamaðýn dýþýnda, insan zihninin nelerle meþgul olabileceðini göstermek istedim. Bu düþünüþü kýnamak veya tam tersi yüceltmek gibi bir amacým yok. Geçmiþ her zaman ilgi çekmiþtir. Dünyamýz ve bize dair bilinmeyenlerin olduðu malumdur. Bunlarý genel insanlýk olarak da düþünebiliriz, mensup olduðumuz kültür dairesi açýsýndan da fikir yürütebiliriz. 1. Aritmetik, cebir, geometri gibi sayý ve ölçü temeline verilen ortak ad 2. Türkiye’nin bir denizi — Çoðunlukla spor yarýþmalarýnda çoþturan kimse 3. Müzikte bir nota — Bir yarýþýn belirli uzaklýðý kapsayan yan bölüm — ren 4. Ýridyum — Bir araba plakasý — Ýsim 5. Kollu olan, her biçimde kollu olan — Karþýlýklý telefon çaðrýsý 6. Türkiyeli bayan þarkýcýnýn adý ve soyadý Yukarýdan Aþaðýya (Vertical) 1. Padiþah karýsý 2. Halk arasýnda sayýlan ve sözü geçen, varlýklý kimse — Elektrikdirenç birimi 3. Tetova araba plakasý — Yüreklendirmeye yarayan Ýspanyolca “yaþa” 4. Eren — “Electro Preparty law learing”. 5. Alman eski futbolcusu Loter ... 6. Ücretle yük taþýyarak geçinen kimse — Aduþ 7. Tür, çeþit, ilgi çekici kiþi — Yýlýn 12 bölümünden her biri 8. Türk alfabesinin 12. ve 8. harfi — Odalarda yere döþenir, tepi 9. Çoðu Ýpekten yapýlmýþ kalýn ip. Geçen haftaki bulmacanýn çözümü no: 12 Keri Grant, Uno, Runye, Ri Teba, T, Ý, Rita, Do, Leona, Liv, Arsa, Gana. To p l u m 16 “Doðru Yol” Derneði Din ve Toplum Onarýlýyor Perþembe, 2 Ağustos 2007 tyucesoy@mynet.com tyucesoy@hotmail.com M. Tevfik Yücesoy GAYRÝ MÜSLÝMLERLE ÝNSANÝ ÝLÝÞKÝNÝN ÖLÇÜSÜ Müslüman’la zimmî (Ýslâm hâkimiyetini kabul etmiþ ehli kitap vatandaþ) arasýnda zorunlu olan her türlü muameleyi yapmak caizdir /Hindiye, V/348 (sirâciye’den/). “Allah’ým, bana bir facirin nimetini nasib etme ki, kalbim onu sevmesin” (Benzer hadis için bk. el-Hindî, age. N211 (deylemi’den)), buyrulmuştur. Kâfir ise facirden daha şeddidir. Müslüman, onlarýn ömürlerinin uzun, iþlerinin iyi olmasýna vb. dua edemez. Onlarýn baðýþlanmalarýna da dua edemez. Çünkü Allah (cc) müþrikleri asla baðýþlamayacâðýný bildirmiþtir (K. Münafikûn (63) 6). Buna raðmen baðýþlanmalarýný istemek, Allah’ý yanlýþ hüküm vermekle suçlamak olur ki, buna “küfür” diyenler bile vardýr (bk. Karafi, elFuruk, IV 6259 vd). Ancak onlarýn hidayetine dua edilebilir (Bezzazýye VI/355; Hindiye, V/348). Bir Hýristiyan bir Müslüman’ý evindeki ziyafete çaðýrmasý durumunda; birbirlerinden ticâret yapmalarý dýþýnda aralarýnda bir dostluk ve beraberlik bulunmuyorsa, bazýlarýna göre bu ziyafete gitmek helâldir. Çünkü bu bir nevî iyiliktir. Mahzurlu olmadýðý gibi mensuptur. Bazýlar da: Müslüman’ý bir Mecusî ya da Hýristiyan’ýn yemeðe çaðýrmasý halinde, eti çarþýdan (Ýslâm ülkesinde) almýþ olduklarýný söylemiþ olsalar bile, Müslüman’ýn o yemekten yemesi mekruhtur, demiþlerdir. Çünkü Mecusî boðularak ve dövülerek ölen hayvanýn etini de yer. Nasranî’nin ise özel bir boðazlama þekli yoktur. Ya boðarak, ya da Müslüman’ýn kestiðini yer. Ama çaðýran Yahudi olursa, Müslüman’ýn onun yemeðinden yemesinde beis yoktur. Çünkü Yahudi, ancak Yahudi’nin ya da Müslüman’ýn boðazladýðýný yer (Kâdihân, NI/401). Ne var ki, kâfirin yemeðini sürekli yemek mekruhtur. Mecburiyet halinde bir-iki defa yemede mahzur olmayabilir (Hindiye, V/347). Yahudi ve Hýristiyan bir hastayý ziyaret edebilir. Mecusî’de ihtilaf vardýr. Resulüllah‘ýn ziyaret ettiði vakidir. Amcasýný da ziyaret etmiþlerdir (agk.; Ayrýca bk. Hindiye, V/347). Kâfiri bir ihtiyaç ya da yolculuk durumunda misafir etmesinde beis yoktur (Hindiye, V/347). Bir kâfirden Müslüman’ýn hediye almasý, eðer dini salabetini kýracak ve onu ona borçlu hale getirecekse caiz olmaz. Böyle bir durum yoksa caiz olur (Bezzâziye, VI/347). Zira: Ailemizin deðerli büyüðü Yakup Guþi’yi Ölümünün birinci yýlýnda rahmetle anýyoruz. Saygýn, sevgin ve deðerli anýlarýnla hep kalbimizde yaþayacaksýn. O eþsiz sevginle gönlümüzdeki yerini her zaman koruyacaksýn. Ruhun þad, mekanýn Cennet olsun. Kýzkardeþi: Müþerref, Kardeþleri: Ýsak, Erhan, Yengeleri: Cüli, Besire, Torunlarý: Drita, Mirem, Seat, Anesa, Nida, Edin ve Guþi Ailesinden tüm yakýnlarý. Y arým asýrdan fazla Prizren’de faaliyet gösteren en büyük derneklerden biri olan “DOÐRU YOL” Türk Kültür Sanat Derneði’nin, Prizren’nin merkezi Þadýrvan’da pek bakýmlý olmayan dernek binasý TÝKA katkýlarýyla onarýlýyor. XX. asrýn baþlarýnda inþa edilen “DOÐRU YOL” binasý günümüze kadar derneðin imkânlarýyla gerçekleþen bazý küçük onarýmlar sayesinde ayakta kalmasýna raðmen, son yýllarda maddi sýkýntýsý yüzünden bakýmsýz kalan bina büyük ölçüde tahribat görmeye baþlamýþtýr. Dernek Baþkaný Ýrfan Þekerci’den almýþ olduðumuz bilgilerde, gerçekleþmekte olan bu onarýmla derneðin yoðun yaðmurlardan dolayý çökme durumunda olan çatýsý yaný sýra çatýdan yaðýþlarýn sýralý olarak dernek içine yaðmasý nedeniyle büyük hasar gören dernek döþemesinin de genel bir tamirden geçirileceði tefhim edilmektedir. Bu onarýmlar yaný sýra derneðin bütün zemini de yepyeni döþeme ile yenilenecektir ve derneðin bodrum odasý da tamamýyla yenilenerek yeni bir kimliðe kavuþacaktýr. Bütün bu onarýmlar yanýnda derneðin zemin katý da bütün olarak badana edilecektir. Doðru Yol Derneði’nde gerçekleþmekte olan bu onarýmýn toplam maliyeti 8.300 Avro deðerindedir. Bütün bu onarým masraflarý, proje itibarýyla TÝKA tarafýndan karþýlanmaktadýr. Yapýlacak olan bu onarým sonrasý dernekte çalýþmakta olan bütün kollarýn planlaþtýrýlmýþ sýralý etkinliklerinin gerçekleþmesinde önceleri gibi hiçbir engelin olmayacaðýný belirten baþkan Þekerci, bu onarým projesinin gerçekleþmesi derneðin ileriki planlarýnda da büyük katkýda bulunacaktýr. Bu onarým sadece dernekteki etkinlikleri deðil ayný zamanda dernekte, yoðun yaðýþlar nedeniyle diðer hasarlarýn da meydana gelmesini ve genel olarak dernek binasýnýn daha da tahribat görmesini engelleyecektir. Bu onarým projesinin gerçekleþmesine raðmen derneðin en büyük amaçlarýndan biri, en kýsa zamanda derneðin bu eski binasý yerinde, (“Agimi” Derneði’nin gibi), yeni bir dernek binasýn inþa edilmesidir. Çünkü yarým yüzyýldan fazla faaliyet gösteren ve Türkiye topraklarý dýþýnda Türk varlýðýný, Türkçemizi ve Türk musikisini korumaya ve dimdik ayakta tutmaya saðlayan en büyük derneklerden biri olarak “DOÐRU YOL” böyle bir binasýnýn olmasýný da hak etmiþtir. Değerli annemiz, ablamız, kayınvalidemiz, ninemiz İhsan (Randobrava) Baymak’ı Ölümünün 40. gününde rahmetle anar mekanının cennette olması için yüce Allah’a duacıyız. Her zaman kalbimizde yaşayacaksın. Acıyanlar: Oğulları: Şükrü, Fikri ve Naser Kızı: Türkan Kardeşi: Süleyman Eşi: Gülten Gelinleri: Bahar ve Ariyeta Damadı: Nafiz Torunları: Sebil, Saner, Selen, Fati ve Bertan R.V. 17 Perþembe, 2 Ağustos 2007 Aþýk mýsýnýz?.. Gençlik a) Mutlaka odur b) Annecim arýyor c) Kesin patrondur, bayramýmý kutlayacak d) Of, gene odur arayan, en iyisi yok dedirteyim e) Evsahibiiiiiiiii... 4- Güzel bir lokantada güzel bir akþam yemeði yediniz... Aþýk olup olmadýðýnýz konusunda tereddütlüyseniz, hazýrladýðým bu test çözünüz... 1- Þirin’‘iniz için daðlarý deler misiniz? a) Delerim. b) Şirin olmazsa Leyla olur... c) Þu romatizmalarým olmasa... d) Bu zamanda kaldý mý öyle þey? e) Tepe delsem? 2- Onunla randevunuza yarým saat var... a) Ohoooo, ben çoktan geldim, yerimi aldým bile b) Noolmuş yani? c) Tamam tamam þimdi çýkýyorum evden d) Zamanýnda gidersem þýmarýr, iyisi mi biraz beklesin. e) Hava da çok soðuk yahu. 3- Telefon çalýyor... a) Hiç olur mu aþkým, tabi ki ben ödeyeceðim hesabý b) Caným bende bozukluk kalmamýþ da, bu seferlik sen öder misin? c) Ay çok sýkýþtým, tuvalete gidiyorum ben d) Yuh, ne kazýk hesap lan bu, ödemiyorum arkadaþ... e) Hesabý yarý yarýya ödeyelim aþkým, neme lazým ileride ayrýlýr mayrýlýrsak içimize dert olmasýn 5- Sizce O... a) Dünyanýn en harika insaný b) Sýradan birisi iþte c) Halamýn oðlu/kýzý d) Ehveni şer 6- Yemek yiyorsunuz... a) Asla! b) Elimi sallasam ellisi c) Yenisini bulursam niye olmasýn d) Ondan iyisini mi bulacaðým 9- Gülü soluncaya kadar onu? a) Ölünceye kadar b) Boþayýncaya kadar c) Alt kattaki komþunun kýzýný tavlayýncaya kadar d) Koklayýncaya kadar! 10- 02 Temmuz 1999? a) Tanýþma yýldönümümüz b) Pazartesi c) Ýþbaþý d) Çamaþýr makinesinin son taksidi e) Bir ay sonra boþanmanýn ilk duruþmasý var DEÐERLENDÝRME VE SONUÇ: Bol bol (a) harfini iþaretleyenler bu testten alýnlarýnýn aþkýyla sýyrýlmýþtýr. Diðerleri gözüme görünmesin!.. a) Aklýmda gene o var! b) Kaptýrdým gidiyorum gece rahatsýz olmasam bari c) Mmmmm... Musakka da nefis olmuş d) Bir de buz gibi raký olsaydý 7- Aþk mý yoksa ne? a) Gene aaaşk! b) Galatasaray’‘ýn çeyrek final maçý c) Chat! d) Galata Köprüsü’‘nda balýk tutma 8- Ondan vazgeçmek? Arkadaþlýðýn önemi… Savaþýn en kanlý gunlerinden biriydi. Asker en iyi arkadasinin az ileride, kanlar icinde yere dustugunu gördü. Ýnsanin basini bir saniye siperden cikaramayacagi gibi bir ates altindaydilar. Asker tegmenine kostu hemen: - Komutanim, bir kosu arkadasimi alip geleyim mi? “Delirdin mi?” der gibi bakti tegmen... - Gitmege degmez oglum, arkadasin delik desik olmus. Buyuk olasilikla ölmustur bile. Kendi hayatini da tehlikeye atma sakin! Ama asker o kadar israr etti ki, tegmen izin vermek zorunda kaldi. - Peki, dene bakalim! Asker yogun ates altinda firladi siperden ve mucize eseri, arkadasinin yanina kadar gitti, yarali arkadasini - Gene de degdi komutanim, cunku yanina vardigimda henuz yasiyordu... Ve onun son sözlerini duymak, dunyalara bedeldi benim icin... Ve, hickirarak, arkadasinin son sözlerini tekrarladi: “Gelecegini biliyordum!” GELECEGINI BILIYORDUM! Kalbimizde “arkadaslik” denilen bir mucize var. Nasil oldugunu, nasil basladigini bilemezsiniz. Ama bunun ozel bir armagan oldugunu, Allah’in bir lutfu oldugunu bilirsiniz. Gercekten de arkadaslar nadide mucevherlerdir. Yuzunuzu guldurup, basarmaniz icin cesaret verirler. Sizi dinlerler ve kalplerini acmaya hazirdirlar Özlü sözler… AŞK ÇOK RENKLİ BİR ÇİÇEKTİR AMA YETİŞTİĞİ YER KORKUNÇ UÇURUMLARIN KENARIDIR.(STENDHAL) sirtlandigi gibi tasidi. Birlikte siperin icine yuvarlandilar. Tegmen kosup yaraliya bir goz atti ve nefes nefese bir kenara yikilmis askere döndu: - Sana hayatini tehlikeye atmaya degmez, dememis miydim! Bu zaten ölmus... - Degdi Komutanim, degdi! dedi asker. - Nasil degdi, arkadasin zaten ölmus, görmuyor musun? SAÇMA BİR ZAMANIN KIYISINDA KURULMUŞ YAŞAMDAN NE FAYDA BEKLENEBİLİR Kİ GEÇ OLMADAN GİTMELİ SIYRILMALI MAKAMSIZ UMUTLARLA YANYANA GÜZEL BİR YAŞAM TAŞINMALI BERRAKLIKLARA... TAŞI DELEN SUYUN GÜCÜ DEĞİL DAMLALARIN SÜREKLİLİĞİDİR. 21 Mart - 20 Nisan Pazartesi sendromunu bu hafta unut! Senin için hafta dolu dizgin baþlayacak. Renkli günler, ip üstünde cambazlar, ateþlerin içinden geçmeye çalýþanlar. Kendini sirkte hissetmen doðal. Boðalar cazibeleri, sabýrlý olmalarý ve zekalarýyla tanýnýrlar. Ama en karakteristik özellikleri “tembellikleri”dir. Bu tembellik illeti baþýmýza hep bela olur! Aman bu hafta bu huyun seni ele geçirmesin. 21 Mayýs - 21 Haziran Biliyorum, çok sýkýldýn. Sorumluluklar, bitmeyen görevler, memnun edilemeyen insanlar, aile içi çatýþmalar… Hepsi seni ne zamandýr boðuyor, deðil mi? Artýk derin bir oh çekebilirsin. Bu hafta yengeç yürüyüþü pratiði yapmanda fayda var. Yandan yandan, çaktýrmadan ortamlardan kaçmaya bak! Heyecan ve merak içinde katýlacaðýn bazý organizasyonlar, sende büyük düþ kýrýklýklarý yaratacak þekilde sýkýcý olabilir. 23 Temmuz - 22 Aðustos 21 Nisan - 20 Mayýs 22 Haziran - 22 Temmuz “Kralýn önünde saygýyla eðilin!” Bu hafta bu sözleri çok duyacaksýn. Seni diðerlerinden ayýran liderlik özelliðin bu hafta da iþ baþýnda olacak. Her zamanki cesaretin ve kararlýlýðýnla iþlere el atacak. Bu hafta terazinin aþk yönü aðýr basýyor! Heyecan dolu ve neþeli günler geçirebilirsin. Uzun zamandýr hoþlandýðýn insanla aranda yeni ve duygu yüklü bir yakýnlaþma baþlayabilir. 23 Aðustos - 22 Eylül 23 Eylül - 22 Ekim Tamam, istemediðin geliþmeler yaþanýyor. Hayatýnda bazý sorunlar da var; ona da tamam! Ama hayat böyle melankoli ile geçmez ki! Arkadaþlarýna bir kulak ver. Seni neþelendirmek için nasýl da deli divane oluyorlar! 22 Kasým - 20 Aralýk Bu hafta senin için plan haftasý! Yakýn bir dostunun baþýndan geçenler seni de gelecekle ilgili planlar yapmaya itebilir. Hayatýnýn ne yöne gittiði, yapmak istediklerin ve yaþamak istediðin hayatla ilgili derin düþüncelere dalabilirsin. Bu hafta da yine gerginlik içerisindesin! Ýnsanlarla iliþkilerinde biraz daha sabýrlý olmak iþine yarayabilir. Öyle hemen sinirlenip parlamanýn bir anlamý yok. Üstelik sen böyle davrandýkça iþler daha da sarpa sarýyor. En yakýn arkadaþlarýndan birinin doðum günü yaklaþýyor. Ona sürpriz bir parti ayarlayabilir, uzun zamandýr görmediði dostlarý ve sevdikleriyle hoþça vakit geçirmesini saðlayabilirsin. 20 Ocak - 18 Þubat 23 Ekim - 21 Kasým 21 Aralýk - 19 Ocak Para! Para! Para! Bu aralar kalbin sadece yeþiller için atýyor anlaþýlan. Dert ettiðin þeye bak! Bugün olmasa yarýn olur, yarýn olmasa sonraki gün… Merak etme, bu maddi sýkýntýlar çok yakýnda son bulacak. Bu hafta þans yüzüne gülüyor! Hiç ummadýðýn yerlerden beklenmedik haberler alabilirsin. Hafta boyunca “asla olmaz” dediðin olaylarýn gerçekleþmesini izleyebilir, kendini cennette zannedebilirsin. 19 Þubat - 20 Mart Kadýn Güneþ koruyucularý hakkýnda bilmeniz gerekenler Perþembe, 2 Ağustos 2007 verir. Bunun dýþýnda vücutta, sýrt, göðüs ve el üstünde de çýkabilirler. Leke konusunda her þeyden önce dikkatli bir fizik muayene ve iyi bir anemnez þart. Lekeler, doðuþtan, çocukluk ve hamilelik döneminde geçirilen bir takým sistemik rahatsýzlýklar sýrasýnda kullandýðý ilaçlar ile birlikte artýþ gösterebilir. Bunun dýþýnda güneþe maruz kalan bölgelerde leke artýþýnýn olup olmadýðý da incelenmelidir. Güneþ banyolarý ve bronz renk, herkese çok çekici gelse de cildimiz güneþe direkt teslim edilmeyecek derecede hassas ve deðerli bir organdýr. Y akýn geçmiþe kadar özellikle batýlý insanlar için beyaz ten güzelliðin ve estetiðin sembollü iken, kadýnlar kendilerini güneþe karþý korumak için rengarenk uzun elbiseler, þapkalar ve þemsiyeler ile gezerken, hatta beyazlaþmak için arsenik içmeyi bile göze alýrken 1900 yýllardan bu yana beyaz ilahlar yerlerine saatlerce kendilerine cömertçe güneþe teslim eden veya her fýrsatta solaryum salonlarýna koþan bronzlaþmýþ güzellere kaptýrdý. Güneþ banyolarý ve bronz renk, herkese çok çekici gelse de cildimiz güneþe direkt teslim edilmeyecek derecede hassas ve deðerli bir organdýr. Güneþten sonra cildimizde kendisini sevimli veya sevimsiz belirtiler þeklinde gösteren bir çok cilt hasarýna rastlamak mümkün. Bunlarýn arasýnda sýklýkla çiller, güneþ lekeleri, erken yaþlanma, kanser ve kataraktý sayabiliriz. Bunca nedenleri göz önüne alýrsak güneþin faydalarýndan yararlanarak, zararlarýndan da bilinçli ve planlý bir þekilde korunmak gerektiðini unutmamak gerekir. SPF Sun Protection Factor yani güneşten koruma faktörü UV ýþýnlarýný filtre eden ve zararlarýný en aza indirecek son yüz yýlýn en önemli buluþudur. Her cilt tipinin güneþte yanmayarak ve etkilenmeyerek kalabileceði süre farklýdýr. Kimileri çok kýsa bir sürede güneþe karþý hassasiyet gösterirken, kimisi ise çok uzun süre güneþe karþý dayanaklý olabiliyor. SPF adý verilen ürünler ise güneþe karþý dayanýklýlýk süresini uzatýr. Örneðin SPF koruyucu olmadan güneþte 15 dakikada pembeleþip kýzarýyorsanýz bu süre SPF 6 ile (6 faktör içeren güneþ koruyucu) 90 dakikaya uzayacaktýr. SPF 10 ile (10 faktor içeren güneþ koruyucu) 150 dakikaya kadar uzayacaktýr. Daha doðrusu ne kadar yüksek faktörlü güneþ koruyucu kullanýrsanýz zararlý etkilere karþý koruma da o kadar uzayacaktýr. En doðrusu bu ürünleri seçerken doðru bir politika izlemeniz. - Bileþiminde hem UVA hem UVB koruma içeren ürünleri seçin. UVA cildin derinliðini, UVB cildin yüzeysel tabakasýný etkilediðinden, UVA ciltteki tahribatýný uzun sürede kýrýþýklýk ve elastikiye kaybý þeklinde, UVB ýþýnlarý ise tahribatýný kýsa sürede güneþ yanýðý þeklinde gösterir. - Seçiminizi çinko oksit ve titan dioksit içeren ürünlerden yana kullanýn. Birleþiminde bu maddeleri içeren ürünler size daha uzun süreli ve kaliteli koruma saðlayacaktýr. - Günlük bakýmda en az 15 faktörlü SPF kremler kullanýn. Bu sayede UVB ýþýnlarýný yaklaþýk %90 oranýnda engellenmiþ olur. Hassas, allerjik ve açýk ten rengine sahip iseniz daha yüksek faktörleri tercih edin. - Ýçeriðinde etkili maddeler bulunduktan sonra pahalý güneþ koruyucu ile ucuz güneþ koruyucu arasýnda büyük fark yoktur. Cebinize uygun olaný seçin ve cildinize bu sihirli kremden bol bol sürün. Unutmayýn yetersiz kullanmak veya etki süresi geçtikten sonra yeniden krem sürmemek size gereken yararý gösteremez. - Makyaj yapýyorsanýz sýra ile nemlendirici, güneþ koruyucu ve fondöteninizi uygulayýn. Bazý SPF ürünler nemlendirici özelliði taþýdýðý gibi bazý nemlendiriciler de güneþ koruma faktörü içerebilir. Birçok zaman hem nemlendirici hem de güneþ koruyucu kullanmanýz gerekirken zor durumda kaldýðýnýzda her 2 özelliði taþýyan tek ürün de kullanabilirsiniz. - Su, deniz, kar UV ýþýnlarýný þiddetli yansýtýrlar. Kayak yaparken veya plajda uzun süre kaldýðýnýzda daha fazla koruyucu kullanýn. Sakýn gölgede oturduðundan dolayý koruyucu sürmeyi imal etmeyin. - Ürün seçerken üzerine “water proof” veya ”water resistant” yazanlarý tercih edin. Uzun süre suda kaldýðýnýzda, terlediðinizde, güneþ koruyucu etkisini kaybedebilir. “Water proof” yani suda çýkmama özelliði olanlar terleme ve su ile akmazlar ve etkilerini sürdürürler. - Güneþ koruyucu kullanmanýn yaþ sýnýrý yok. Bebek, yaþlý, genç, herkes güneþin risklerinden etkilenir. Bebeklere 6-8 aylýktan itibaren koruyucu sürmeli. 16 yaþýn altýndaki çocuklarda deri ince ve hassas olduðundan uzun süre dýþarda oynamak ve gezmek ciltlerini tahrip edebilir. Ve kanser riskini artýrabilir, ileri yaþlarda ise güneþ koruyucu en iyi antiaging kreminiz ve yaþla birlikte artan birçok güneþ hasarýnýn engelleyicisi olacaktýr. Cilt lekeleri Lekeler, doðuþtan, çocukluk ve hamilelik döneminde geçirilen bir takým sistemik rahatsýzlýklar sýrasýnda kullanýlan ilaçlar ile birlikte artýþ gösterebilir. Leke, hem kadýn hem erkeklerde en yaygýn görülen cilt rahatsýzlýklardan biridir. Lekelerin birçoðu özellikle yanak, alýn ve çeneye yerleþir, yüze daha mat ve pürüzlü bir görüntü 18 Ýyi huylu ve kötü huylu lekelerin olduðunu unutmadan, konunun uzmaný olan dermatologlara baþvurmak ve profesyonel yardým almak gerekebilir. Ýyi huylu lekeler kiþiye estetik açýdan rahatsýzlýk vermediði takdirde alýnmasýna gerek yoktur. Diðer yandan kötü huylu ben ve lekeleri kontrol altýna almak, ben haritalarýný çýkartmak ve 6 aylýk periyotlar þeklinde onlarý takip etmek, gerektiðinde cerrahi operasyonla aldýrmak gerekebilir. Lekenin nedenleri • • • • • • Güneş Hormonal deðiþiklikler Bazý sistemik hastalýklar Genetik Enfeksiyonel hastalýklar(mantar…) Ýlaç, yanlýþ kozmetikler Ananaslý Tatlý Malzemeler: bir paket yulaflý bisküvi bir paket krem şanti bir bardak süt bir çorba kaþýðý mýsýr unu bir büyük kutu ananas konservesi bir kutu krem peynir biraz tereyaðý Yapýlýþý: Bisküvileri dövüp, kýrýn. Biraz tereyaðý ile kanþtýrýp, servis tabaðýna koyup, buzlukta donmaya býrakýn. Krem þantiyi bir su bardaðý sütle çýrpýn. Ýçine krem peynirin yarýsýný katýp, karýþtýrýn. Bu kanþým biraz ananas suyu ile sulandýnlir. Diðer tarafta kalan ananas suyu, bir çorba kaþýðý mýsýr unu ile pelte gibi piþirilir. Bisküviden yapýlmýþ tartýn üzerine krem þantili kanþým dökülür, sonra aýýanaslar dizilir ve en üste ananas suyu ile yapýlan pelte dökülerek buzdolabýna kaldýnlýr. Ananas yerine viþne ile de yapýlabilir. Ananaslý kek Malzemeler: 4 yumurta 1 bardak un 1 bardak şeker vanilya ve kabartma tozu Ayrýca 3 kaþýk þeker Yapýlýþý: 3 kaþýk þekeri keki piþireceðimiz kapta yakalým bir kenara býrakalým. Ayrý bir kapta yumurtalarý kar haline gelene kadar çýrpalým. Sonra þekeri ekleyip þeker eriyene kadar çýrpalým. Sonra unu, kabartma tozunu ve de vanilyayý da ekleyip biraz daha çýrpalým. Þekeri yaktýðýmýz kaba ananaslarý dizip üstüne kek hamurunu döküp fýrýna verelim. Fýrýndan çýkýnca kalýbý ters çevirelim soðuk servis yapalým. 19 Perþembe, 2 Ağustos 2007 Gökkuþaðý B ir yaz gününde ýþýk, su ve hava kýsa bir süreliðine buluþunca gökkuþaðý oluþur. Ne kadar güzel bir manzara! Atmosferin bu olaðanüstülüðü yerel bir yaðmur sýrasýnda yada hemen yaðmurun arkasýndan görünür. Gökkuþaðýnýn ufuk çizgisine doðru çizdiði kavisi, ufuk çizgisinin altýndaki yaðmur damlacýklarýný göremeyeceðimiz için takip edemeyiz. Fakat yerden ne kadar yüksekte olursak gökkuþaðý halkasýný o kadar fazla görürüz. Bu yüzden uçakta iken gökkuþaðý tam bir daire olarak görünür. Güneþ ýþýnlarýnýn yaðmur damlalarý içindeki yansýmasý ve kýrýlmasýyla oluþan gökkuþaðý farklý renkleri gösteren þeritlere bölünmüþtür. Yansýma yaðmur damlalarýnýn yüzeyindeki ýþýk dalgalarýnýn geri dönüþüdür. Beyaz görünen ýþýk ise aslýnda kýrmýzý, turuncu, sarý, yeþil, mavi ve mor renkten oluþmuþtur. Güneþ ýþýðý bir su damlasýna girdiði zaman bu ýþýðýn bir bölümü su damlasýnýn içinden tamamýyla geçemez fakat iç yüzeyde yansýr ve girdiði yerden çýkar. Ve bu ýþýk, su damlasýna girerken ve çýkarken kýrýlýr. Bu oluþum çok sayýdaki yaðmur damlalarýyla tekrarlanýr ve gökkuþaðý oluþur. Ýnsanlar yüzyýllardýr gökkuþaðý hakkýnda sorular sormaktadýrlar. Sýkça sorulan bu sorulardan 1 biri gökkuþaðýnýn ne kadar uzakta olduðudur. Ýþte bu zor bir soru! Bunu oluþturan yaðmur damlalarý ne kadar uzak? Bir yaðmur bulutunun özellikle hareket ediyorsa ne kadar uzakta olduðunu tahmin etmek çok zor. Gökkuþaðýnýn uzaklýðý renkli ýþýða katkýda bulunan en yakýn ve uzak yaðmur damlalarýna göre geniþlemektedir. En yakýn yaðmur damlasý millerce uzaklýkta olabilir. Gökkuþaðýnýn altýndan geçebilir misiniz? Fizik kurallarýna göre hayýr. Gökkuþaðý su ve ýþýktan oluþmuþtur. Sýrtýnýz güneþe dönükken gökkuþaðý her zaman karþýnýzda olacaktýr. Bununla birlikte eski bir inanýþ vardýr…Her kim gökkuþaðýnýn altýndan geçerse erkek kadýna kadýn erkeðe dönüþecektir… Ýki kiþi ayný gökkuþaðýný görebilir mi? Hayýr. Ýki kiþi de farklý bir gökkuþaðý görecektir. Neden? Çünkü yaðmur damlalarý sürekli yer deðiþtirdikleri için görünüþü de deðiþmektedir. Birçok kültür gökkuþaðýný cennet ile dünya arasýndaki köprü olarak görmektedir. Doðadaki en güzel manzaralardan biri olan gökkuþaðý batý kültüründe umut ve þans sembolü olmuþtur. Ýran Müslümanlarýna göre gökkuþaðýndaki renklerin bir önemi vardýr. Yeþil bolluk, kýrmýzý savaþ ve sarý ise ölüm anlamýna gelir. Sibirya’da güneþin dili olarak düþünülür. Güney Amerika’daki Hintliler ise denizin üzerinde görülmesinin bir þans olduðuna inanýrlar. 900’lü yýllarda tiþört icat edildiðinde görülmesi düþünülmemiþti! Çünkü tiþörtler Amerikan Ordusu askerlerinin yün kazaklarýnýn altýna giymesi amacýyla çamaþýr olarak tasarlanmýþtý. Tiþörtler, Hollywood yýldýzlarý James Dean ve Marlon Brando tarafýndan filmlerde giysi olarak kullanýlmaya baþlanana kadar ordu tarafýndan iç çamaþýrý olarak kullanýlmaya devam etmiþtir. Tiþörtlerin bu þekilde kullanýlmasý tüm dünyayý þok etmiþti ama ayný kanda da çok popüler olmuþtu! Günümüzde düz, yazýsýz, resimsiz tiþört bulmak artýk zor olsa da 1948 yýlýna kadar tiþörtler sadeydi. Ama 1948 yýlýnda New York’da seçim kampanyalarý için tiþörtlerin üzerine ilk kez slogan basýldý. 50’li yýllara gelindiðinde artýk herkes tiþört giyiyor ve þirketler tiþört üzerine slogan ve resim yapýþtýrýp hatýra eþyasý olarak satýyorlardý. Asýl patlama 1959 yýlýnda baský tekniklerinin geliþtirilmesiyle oldu. Artýk her döneme damgasýný vuran yenilikler vardý. 60’lý yýllarda savaþ karþýtý sloganlar taþýyan ve 80’lerde ise bol tiþörtler unutulmazlar arasýna girmiþti bile. Atatürk Bir gün sordum babama, Atatürk neden büyük? Çocuðum dedi bana, Onu seviyor her Türk. Onu biz deðil yalnýz Üstün tanýr her millet. En büyük eseridir, Kurduðu Cumhuriyet. Ý Tavşanın çıkışa ulaşmasına yardım eder misin? Tiþörtün Ýlginç Tarihi Çok kötü bir zamanda, Uçurumdaydý vatan. O büyük kahramandý, Yurdumuzu kurtaran. Kalbimiz sevgi dolu, Yol gösteren O, Türk’e. Yolumuz O’nun yolu, Saygý duy Atatürk’e. Ýstiridyeler Ý.Hakký Talas stiridyeler denizde yaþayan yumuþakçalardýr. Yumuþakçalar arasýnda midyeler, ahtapotlar ve salyongozlar da yer alýr. Ýstiridyeler hemen hemen bütün tropik ve ýlýman bölge sularýnda bulunur. Genellikle sýð kýyý sularda yaþarlar. Ýstiridye kabuðunu oluþturan iki parçaya çenet denir. Çenetlerin üstü girintili çýkýntýlý, içi sedef denen parlak bir maddeyle kaplýdýr. Bazý istiridyeler çenetleri arasýndan giren kum taneciklerini sedefle sararak inci oluþturur. Ýstiridye sert kabuðuyla yumuþak vücudunu korur. Ýnsanlar bu etli bölümü çok eski çaðlardan beri severek yerler. Ýstiridyeler yumurtlayarak ürer. Yumurtadan çýkan yavru toplu iðne baþý kadar küçüktür. Yavrular bir süre suda serbestçe yüzer. Daha sonra bir kayaya yada baþka bir sert yüzeye tutunurlar. Ýstiridyeler suda sürüklenen çok küçük bitki ve hayvanlarla beslenir. Bazý istiridyeler 25 yýl kadar yaþayabilir. Ýstiridye üretmek için suyun altýnda özel yerler hazýrlanýr. Bu istiridyelerin bir bölümü yenmek, bir bölümü ise inci elde etmek için üretilir. Ýnce elde edilmek istenen istiridyelerin içine genellikle küçük bir kabuk parçasý yerleþtirilir. Daha sonra istiridye bu kabuðu sararak yuvarlak bir inci oluþturur. Reklam Perþembe, 2 Ağustos 2007 Kendi komþularýnýn kültürünü ve dilini tanýma imkâný olacaðý bir gelecek için çocuðunuzu hazýrlamak ister miydiniz? Kaliteli bir ortam ve profesyonel eðitime sahip eðitimcilerin olduðu bir okul öncesi kurumda çocuðunuzun eðitim görmesini ister miydiniz? Çocuðunuzun bu iki dilliliði tanýmasýný ve toplumsal faydalar elde etmesini ister miydiniz? Mozaik Gruplar çok yakýnda Prizren ve Ýpek’teki çocuk yuvalarýnda açýlacaktýr. Prizren’ in “Yllka” Çocuk Yuvasý’nda iki “Mozaik” grubuyla çalýþýlmaya baþlanacak. Grubun birinde iki çalýþtýrýcýdan biri Arnavutça diðeri ise Türkçe dilinde eðitim yapacak. Diðer grupta da iki çalýþtýrýcýdan biri Arnavutça diðeri ise Boþnakça konuþacak. Her grup, 3 — 5 yaþ arasý en fazla 2 çocuktan oluþacaktýr. Her sýnýftaki çocuklarýn yarýsý, her etnik grubun birer mensubu olacaktýr. Çocuklar ve eðitimciler, birbirlerinin dil ve kültürleriyle tanýþacaktýr. Bu sýnýflar, farklý etnik gruplara sahip bölgelerdeki uluslararasý bir proje olan Mozaik modeline dayanmaktadýr. Sýnýflar, Makedonya Search for Common Ground destekleri ve USAID maddi yardýmlarýyla, Kosova’daki Save the Children ve Eðitim, Bilim ve Teknoloji Bakanlýðý (EBTB) tarafýndan düzenlenmektedir. Kendi çocuðunuzu Mozaik grubuna kaydetmek için ilgi duyar ya da çocuðunuz için Mozaik tarafýndan sunulan imkanlar hakkýnda daha fazla bilginiz için, lütfen aþaðýdakilerle irtibata geçiniz: Prizren “ Yllka” Tel: + 381(0)29 42 166 NOT: Çalýþmalar 13.08.2007 tarihinde baþlayacaktýr. Ýçerik hakkýnda Birleþik Krallýk Save the Children sorumluluðundadýr ve USAID ya da Amerika Devleti görüþlerini yansýtacaðý anlamýna gelmez. 2002/2 sayýlý Kosova Ýlk ve Orta Öðrenim Kanunu’nun 32.4 (b) maddesine göre Mamuşa PBB Eðitim Sektörü 2007/2008 öðretim yýlý için Türk dili ve Arnavutça dili üzere şu : KONKUR ’u yayýnlýyor Haci Ömer Lütfi ilköðretim okulu Türk Dilinde çalýþacak 1. Ýngilizce 15 ders öðretmen 2. Coðrafya 21 ders öðretmen 3. Matematik 40 ders öðretmen 4. Yurtaþlýk 14 ders öðretmen 5. Resim 12 ders öðretmen 6. Müzik 12 ders öðretmen 7. V. (beşinci) sýnýflarý için üç sýnýf öðretmeni bir bir iki bir bir bir MAMUÞA PÝLOT BELEDÝYE BÝRÝMÝ – PILOT NJESIA KOMUNALE E MAMUSHËS PILOT OPŠTINSKA JEDINICA MAMUŠA – PILOT MUNICIPAL UNIT OF MAMUSA Arnavutça Dilinde çalýşacak 1. Sýnýf öðretmeni 2. V. ( beþinci) sýnýflarý için bir sýnýf öðretmeni Sipas nenit 32.4 (b) të Ligjit 2002/2 të Vasýflar, deneyim ve istenilen belgeler: shkollor 2007/2008 në gjuhën Turke · Üniversite ya da yüksek okul mezunu · Doðum belgesi · Seminere katýldýðýna dair belge — sertifika · Varsa, eðitimde tecrübesi olduðuna dair belge Sözleşme süresi: Bir yýl. Başvuru formlarý Mamuşa PBB Eðitim Sektörü’nde alýnýr. Tamamlanan evrak Mamuşa PBB Eðtim Sektörü’ne teslim edilmelidir. Konkur gazetede yayýmlandýðý günden itibaren 15 gün süreyle açýk kalacaktýr. Kosovës për edukim fillestar dhe të shkollimit të mesëm Sektori për Arsim të PNJK-së së Mamushës për vitin KONKURS dhe Shqip ka hapur këtë : Shkolla Fillore Haci Ömer Lütfi Në gjuhën Turke 1. Anglisht 15 Orë Një Mësues/e 2. Gjeografi 21 Orë Një Mësues/e 3. Matematikë 40 Orë Dy Mësues/e 4. Edukatë Qytetarë 14 Orë Një Mësues/e 5. Art Figurativ 12 Orë Një Mësues/e 6. Edukatë Muzikore 12 Orë Një Mësues/e 7. Tre mësues/e për klasët e pesta Në gjuhen shqipe 1.Mësim Klasor Një Mësues/e 2.Një mësues/e për klasët e pesta Kualifikimet, përvoja dhe dokumentet e nevojshme: · Diplomë universiteti (ose Shkolla e lartë) · Certifikata e lindjes · Certifikata nga pjesëmarrja ne seminare · Përvojë pune ne Arsim Afati i Kontratës: Kontrata e punës është ne afat një vjeçar Aplikacionet mund ti merrni ne Sektorin për Arsim të PNJK-së së Mamushës Dokumentet dorëzohen ne Sektorin për Arsim dhe Shkence ne Mamushë. Konkursi mbetet i hapur 15 dite nga dita e shpalljes ne gazetë