Denizhan Burak ÖZHAN-Ücret Bordrosu Düzenleme Esasları ve
Transkript
Denizhan Burak ÖZHAN-Ücret Bordrosu Düzenleme Esasları ve
T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI İş Teftiş Ankara Grup Başkanlığı ÜCRET, ÜCRET BORDROSU DÜZENLEME ESASLARI VE KONUNUN MUHTEVİYATI İTİBARİYLE YANILTICI BELGE İLE İLİŞKİLENDİRİLMESİ İş Müfettişi Yardımcılığı Etüdü Denizhan Burak ÖZHAN İş Müfettişi Yardımcısı Ankara-2013 İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER ...................................................................................................... i TABLOLAR LİSTESİ ......................................................................................... iv KISALTMALAR LİSTESİ ...................................................................................v GİRİŞ .....................................................................................................................1 1.1. Ücret Tanımı, Önemi ..................................................................................... 1 1.2. Ücretin Unsurları ........................................................................................... 3 1.2.1. Ücretin Bir İş Karşılığında Ödenmesi .................................................... 4 1.2.2. Ücretin İşveren yada Üçüncü Kişiler Tarafından Ödenmesi ................... 4 1.2.3. Ücretin Para Olarak Ödenmesi ............................................................... 5 1.3. Ücretle İlgili Çeşitli Kavramlar ...................................................................... 5 1.3.1.Dar Anlamda Ücret-Geniş Anlamda Ücret .............................................. 5 1.3.2.Brüt Ücret-Net Ücret .............................................................................. 7 1.3.3.Aylık Ücret-Aylık Maktu Ücret .............................................................. 7 1.4. 4857 Sayılı İş Kanununda Yer Alan Ücret Türleri ......................................... 9 1.4.1.Asgari Ücret ........................................................................................... 9 1.4.2.Yarım Ücret ...........................................................................................11 1.4.3. Fazla Çalışma Ücreti .............................................................................12 1.4.4. Fazla Sürelerle Çalışma Ücreti ..............................................................12 1.4.5. Hafta Tatili Ücreti .................................................................................13 1.4.6. Ulusal Bayram ve Genel Tatil Ücreti ....................................................13 1.4.7. Yıllık İzin Ücreti ..................................................................................13 1.4.8. Yüzde Usulü Ücret ...............................................................................14 1.4.9. Komisyon Ücreti ..................................................................................14 1.4.10. Kâra Katılma ......................................................................................15 1.4.11. Parça Başı Ücret (Akord Ücret) ..........................................................15 1.4.12. Götürü Ücret .......................................................................................15 1.4.13. Prim ....................................................................................................16 1.4.14. İkramiye .............................................................................................16 i 1.5. 4857 Sayılı İş Kanununda Yer Alan Ücret ile İlgili Özellik Arz Eden Düzenlemeler .............................................................................................. 16 1.6. Çalışma Hayatı ile İlgili Diğer Bazı Kanunlarda Ücret ................................. 19 1.7. Ücretin Hesabı ve Ücretten Yapılan Kesintiler ............................................. 20 1.7.1. Gelir Vergisi Kesintisi ..........................................................................20 1.7.1.1. Gelir Vergisi Kesintisini Belirleyen Unsurlar .................................20 1.7.1.1.1. Muafiyet, Müstesna ve İstisnalar .............................................21 1.7.1.1.2. İndirimler ................................................................................23 1.7.1.1.2.1.Sakatlık İndirimi ................................................................24 1.7.1.1.2.2. Asgari Geçim İndirimi(AGİ) ............................................24 1.7.1.2.Gelir Vergisi Oranları ve Verginin Hesaplanması ...........................26 1.7.2. Damga Vergisi Kesintisi .......................................................................27 1.7.3. Sosyal Sigorta Prim Kesintisi ................................................................27 1.7.3.1. Prime Esas Kazanç Hesabı ve İstisnalar .........................................29 1.7.3.1.1. Prime Esas Kazanç Hesabı ......................................................29 1.7.3.1.2. Prime Esas Kazanç İstisnaları ..................................................32 1.7.3.1.2.1. Ayni Yardımlar ................................................................33 1.7.3.1.2.2. Ölüm, Doğum ve Evlenme Yardımları ..............................34 1.7.3.1.2.3. Görev Yollukları ..............................................................34 1.7.3.1.2.4. Seyyar Görev Tazminatı, Kıdem Tazminatı, İş Sonu Tazminatı veya Kıdem Tazminatı Mahiyetindeki Toplu Ödemeler ve Keşif Ücreti .......................................34 1.7.3.1.2.5. İhbar Tazminatı ................................................................35 1.7.3.1.2.6. Kasa Tazminatı .................................................................35 1.7.3.1.2.7. Yemek, Çocuk ve Aile Yardımları ....................................36 1.7.3.1.2.7.1. Yemek Yardımı ..........................................................36 1.7.3.1.2.7.2. Çocuk Yardımı ...........................................................36 1.7.3.1.2.7.3. Aile Yardımı ...............................................................37 1.7.3.1.2.8. İşverenler Tarafından Sigortalılar İçin Özel Sağlık Sigortalarına ve Bireysel Emeklilik Sistemine (BES) Ödenen Özel Sağlık Sigortası Primi ve Bireysel Emeklilik Katkı Payları Tutarları .....................................37 ii 1.7.4. İşsizlik Sigortası Prim Kesintisi ............................................................38 1.7.5. Emeklilerin İşçi Statüsünde İstihdam Edilmelerine İlişkin Özel Durum: Sosyal Güvenlik Destek Primi Kesintisi ..................................38 1.7.6. Serbest Bölgelerde İstihdam Edilen İşçilere Yönelik Vergi ile İlgili Özel Durum: Gelir ve Damga Vergisi İstisnası .....................................39 1.8. Ücret ve Ücret Kesintilerinin Hesaplanmasına İlişkin Örnekler ................... 39 1.9. Ücret ve Ücret Kesintilerinin Muhasebeleştirilmesi ..................................... 42 1.10. Ücret Bordrosu ve Düzenleme Esasları ...................................................... 45 1.10.1. Ücret Bordrosunun Hukuki Dayanakları .............................................45 1.10.2. Ücret Bordrosunda Bulunması Gerekli Bilgiler ...................................46 1.10.3. Ücret Bordrosunun Düzenlenmemesi veya Eksik Düzenlenmesinin Hukuki Sonuçları ...............................................................................47 1.10.4. Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Tanımı, Ücret ve Ücret Bordrosu ile İlişkisi ve Konunun Cezai Boyutu ..................................51 1.10.5. Fiili Ücret ile Kaydi Ücret (Bordro veya Pusulada Yer Alan Ücret) Arasında Fark Bulunması Durumu ve Buna İlişkin Örnek ..................54 1.11. Ücretlerin Ödenmemesi Durumunda İşçiler Tarafından Kullanılabilecek Yasal Yollar .................................................................... 55 1.12. 4857 Sayılı Kanun Açısından Ücrete İlişkin Hükümlere Uyulmaması Sonucu Uygulanacak İdari Para Cezaları ................................................... 57 SONUÇLAR VE DEĞERLENDİRME ............................................................... 58 KAYNAKÇA ........................................................................................................ 59 iii TABLOLAR LİSTESİ Tablo 1: 2013 Yılı Asgari Ücret Tutarı .................................................................11 Tablo 2: 2013 Yılı Asgari Ücretlinin İşverene Maliyeti .........................................11 Tablo 3: 2013 Yılı Sakatlık İndirimi Tutarları ......................................................24 Tablo 4: 2013 Yılı Asgari Geçim İndirimi Tutarları .............................................25 Tablo 5: Sosyal Sigorta Prim Kesintileri ...............................................................28 Tablo 6: Sosyal Sigorta Primine Esas Kazancın Alt ve Üst Sınırları .....................28 Tablo 7: Ücret Bordrosu ve Pusulasında Bulunması Gerekli Bilgiler ....................47 Tablo 8: İş Kanunu’na Göre Ücrete İlişkin 2013 Yılında Uygulanacak İPC ..........57 iv KISALTMALAR LİSTESİ AGİ : Asgari Geçim İndirimi BES : Bireysel Emeklilik Sistemi DVK : Damga Vergisi Kanunu FOB : Alıcı Tarafından Belirtilen Yükleme Limanında İhracatçının Maliyetler Kendisine Ait Olmak Üzere Malı Teslimi (Gemi Güvertesinde Teslim) GVK : Gelir Vergisi Kanunu İİK : İcra İflas Kanunu İLO : Uluslararası Çalışma Teşkilatı İPC : İdari Para Cezası RG : Resmi Gazete SGK : Sosyal Güvenlik Kurumu SSGSSK : Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu TCK : Türk Ceza Kanunu TİS : Toplu İş Sözleşmesi UBGT : Ulusal Bayram ve Genel Tatil VUK : Vergi Usul Kanunu v GİRİŞ Ücret; ekonomik, toplumsal, politik yönleri bulunan önemli bir kavramdır. Ülkenin ekonomik düzeyinden büyük oranda etkilenir. Ücretin seviyesi ve korunması da çalışanların refah düzeyini belirler. Günümüzde toplumsal yapı büyük ölçüde insanların üretime katılmaları ve karşılığında ücret alarak geçimlerini sağlamaları üzerine kurulmuştur. Birçok ülkede nüfusun büyük bölümü ücret geliri ile yaşamlarını sürdürmektedir. Dolayısıyla ücret, bir ülkede çalışanların gelir dağılımından adil pay alması ile çalışma barışının sağlanması ve sağlıklı bir toplum yapısının oluşturulmasında ve devamında önemli bir faktördür.1 Bu anlamda ücret iş hukukunun en önemli konularından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Ücret, işçi kesimi için geçim düzeyini belirlemesi sebebiyle önemliyken işveren kesimi için maliyet düzeyini etkilemesi dolayısıyla rekabet ve karlılık üzerinde etkili olmaktadır. Devlet de üçüncü bir taraf olarak sosyal Devlet ilkesi gereği sosyal refahı sağlayacak kamu harcamaları yapmakta ve yaptığı bu harcamaları finanse etmek üzere vergi, prim vb gelir kaynaklarına ihtiyaç duymaktadır. Şubat 2012-Şubat 2013 dönemi içinde Ankara Grup Başkanlığının görev alanı içinde yer alan Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüklerinden işin yürütümü yönünden gelen şikâyet dilekçelerinin yaklaşık %65 inin ücret ile ilgili olması ve uygulamada ücretlerin tam anlamıyla yasal kayıtlara yansıtılmıyor olması ücret konusunun öneminin daha da artmasına sebep olmaktadır. 1.1. Ücret Tanımı, Önemi Ücret, bir üretim faktörü olan emeğin üretim sonucu yaratılan değerden aldığı paydır. Daha geniş bir tanımla ücret, bir üretim faaliyetine bedensel ve düşünsel çaba 1 Türker Topalhan, Ücret Teorileri ve Ücret Politikaları, Ankara, Gazi Kitabevi, 2012, s.5. 1 harcayarak katkıda bulunan kişiye emeği karşılığı üretim miktarı, zaman veya başka bir kıstasa göre belli bir yöntemle hesaplanarak ödenen paradır. Ayrıca İş hukukunda ücret, iş sözleşmesinin kurucu unsurlarından olduğundan, ücret olmaksızın bir sözleşmenin varlığından da söz edilemez. İş sözleşmelerinin en önemli yanı da tarafların karşılıklı olarak karara bağladıkları edimlerinin ifasıdır. Burada, işçinin iş görme ediminin karşısında, işverenin de ücret ödeme borcu söz konusu olmaktadır. İşverenin ücret ödeme borcu, işçinin iş görme borcu karşısında yer alan ve işverenin iş sözleşmesinden doğan temel borcudur. 1982 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 55 inci maddesine göre; “Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır”. Anayasanın bu hükmüne göre ücret yapılan bir iş karşılığı olarak tanımlanmıştır. 193 sayı ve 1960 tarihli Gelir Vergisi Kanunu’nun 61 inci maddesine göre ise; “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir” şeklinde tanımlanmıştır. GVK’daki bu tanımlamaya göre; ücret bedensel ya da zihinsel bir emek karşılığında işverenden elde edilen ayni veya nakdi menfaatleri ifade etmektedir. Bu menfaatler para şeklinde olabileceği gibi ayni veya para ile temsil edilebilen menfaat şeklinde de olabilecektir. Aynı Kanun maddesinin ikinci fıkrasında ücretin; ödenek, tazminat, kasa tazminatı(mali sorumluluk tazminatı) tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık ilişkisi niteliğinde olmamak şartıyla kazancın belirli bir yüzdesi şeklinde belirlenmiş bulunmasının ücretin niteliğini değiştirmeyeceği ifade edilmiştir. Belirtilen madde hükmünde ücret en geniş anlamı ile ele alınmıştır. Dolayısıyla vergilendirme anlamında ücret adı altında yapılan her türlü ödeme gelir vergisinin konusuna girmekte ve kaynağını oluşturmaktadır. GVK’da yer alan tanıma göre, bir ödemenin ücret niteliği taşıyabilmesi için; İşverene tabi olarak çalışma, Çalışmanın belirli bir işyerine bağlı olarak yapılması, Çalışma karşılığı bir ödeme yapılması, 2 Ödemenin para ve ayınlar ile sağlanması ve para ile ölçülebilen menfaatlerden olması gerekmektedir. 5510 sayı ve 2006 tarihli Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 3 üncü maddesi 12 inci bendi uyarınca ücret,…sigortalı sayılanlara saatlik, günlük, haftalık, aylık veya yıllık olarak para ile ödenen ve süreklilik niteliği taşıyan brüt tutarı ifade etmektedir. Yine aynı Kanunun Prime Esas Kazançlar başlıklı 80 inci maddesinde sigortalıların prime esas kazançlarının hesabında, hak edilen ücretler ile prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay için yapılan ödemelerin brüt toplamının esas alınacağı hükmü mevcuttur. Bu ifade ile hak edilen ücret asıl ücret; prim, ikramiye ve bu nitelikteki ödemeler temel, asıl ücrete ilave edilen veya esas kazanca ilave edilen ücret ekleri olmaktadır. Ancak ayni yardımlar ile yemek, aile ve çocuk yardımı gibi kıdem ve ihbar tazminatının hesabına esas olan geniş anlamda ücrette dikkate alınan ödemeler kısmi olarak prime esas kazancın hesabında dikkate alınmaz.2 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32 inci maddesinde de genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan para ile ödenen tutar olarak tarif edilmiştir. 1.2. Ücretin Unsurları İş Kanunu’nun 32 inci maddesi 1 inci fıkrası uyarınca yapılan tanıma göre ücretin 3 unsuru bulunmaktadır. Bunlar; 2 Bir iş karşılığında ödenme, İşveren ya da üçüncü kişiler tarafından ödenme, Para olarak ödenmedir. Hüseyin Akyıldız, Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara, 2009, s.52. 3 1.2.1. Ücretin Bir İş Karşılığında Ödenmesi İş Kanununda açıkça belirtildiği üzere ücret bir iş karşılığında ödenecektir. İşçinin bir iş görmeksizin ücret alması mümkün değildir. Ancak, günümüzde modern iş hukukunun koruyucu yapısı içinde, işçiye bir iş karşılığı olmaksızın da ücret ödenmesi esası benimsenmiştir. Bir iş karşılığı olmaksızın ücret ödenmesini gerektiren durumlara zorlayıcı nedenlerle çalışılmayan günlerde ödenen ücretler (yarım ücret), hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatiller, yıllık ücretli izin örnek olarak verilebilir. Bu ücrete sosyal ücret denilmektedir.3 Kanunen belirlenen bu ve benzeri durumlar dışında çalışmayan işçiye işverenin ücret ödemesi söz konusu olamaz. Ancak tarafların sözleşmeyle böyle bir yükümlülük öngörmeleri kural olarak mümkün olabilmektedir. 1.2.2. Ücretin İşveren ya da Üçüncü Kişiler Tarafından Ödenmesi Ücretin işveren tarafından ödenmesi esas olmakla birlikte böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır. Dolayısıyla ücret üçüncü kişiler tarafından da ödenebilmektedir. Üçüncü kişiler ile kastedilen, işçiyle arasında iş sözleşmesi ilişkisi bulunmayan, hizmetin sunulduğu kişilerdir. Ücretin üçüncü kişiler tarafından ödenmesine en tipik örnek, yüzde usulü ile ücretin ödenmesidir. 4 İş Kanunu’nun 7 inci maddesinde düzenlenmiş bulunan geçici iş ilişkisine göre; işveren, işçinin yazılı iznini alarak işçisini bir başka işverene devretmesi durumunda işverenin ücret ödeme yükümlülüğü devam etmektedir. Geçici iş ilişkisi kurulan işveren ise işçinin kendisinde çalıştığı süre içinde ücret ödememekte ancak bu süre içinde ödenmeyen ücretten asıl işveren ile birlikte sorumlu tutulmaktadır. 3 Nizamettin Aktay, Kadir Arıcı, E.Tuncay Kaplan, İş Hukuku, Ankara, 2009, s.130. 4 Sarper Süzek, İş Hukuku, İstanbul, Beta Yayınevi, 2009, s.308. 4 1.2.3. Ücretin Para Olarak Ödenmesi Ücretin işveren ya da üçüncü kişiler tarafından kural olarak Türk parası ile ödenmesi gereklidir. Ancak, ücret yabancı para ile kararlaştırılmış ise ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenebilir. Bu düzenleme ile çalışmanın karşılığı olan asıl ücret ile asıl ücret dışındaki asıl ücrete ek olan prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakın da para olarak ödenmesi zorunluluğu getirilmiştir. Asıl ücret dışındaki bazı ücret eklerinin para yerine ayni(mal) olarak yapılması da mümkündür. Genellikle toplu iş sözleşmelerinde kararlaştırılan bu menfaatlere örnek olarak işyerinde verilen yemek, iş elbisesi, giyecek ve yakacak maddeleri gösterilebilir. Ayni ödemelerin hangi koşullar altında yapılabileceği, 95 sayılı Ücretin Korunması Hakkındaki ILO Sözleşmesinde belirtilmiştir. 5 1.3. Ücretle İlgili Çeşitli Kavramlar Uygulamada ücret ile ilgili birçok kavram kullanılmaktadır. Bu sebeple ücrete ilişkin bazı kavramların taşıdığı anlam, önem kazanmakta ve açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.6 1.3.1.Dar Anlamda Ücret-Geniş Anlamda Ücret Dar anlamda ücret, asıl, kök, temel, çıplak, baz ücreti ifade etmektedir. Dar anlamda ücret işin karşılığını ifade eden ücrettir. İş Kanunu’nun 8 inci maddesi, temel ücret ve varsa ücret ekleri kavramından bahsetmektedir. Belirtilen madde hükmü ile çalışılan belirli bir zaman dilimi veya üretilen parça miktarının parasal karşılığı temel ücret, diğer ödemeler ise ücret eki olarak değerlendirilmiştir. Geniş anlamda ücret (giydirilmiş ücret), iş sözleşmesi, TİS veya kanundan doğan para ve para ile ölçülmesi mümkün menfaatlerin dar anlamda ücrete eklenmesi suretiyle 5 Aktay, Arıcı, Kaplan, age, s.133. 6 Topalhan, age,s.15. 5 bulunan ücrettir.7 Bu para ve para ile ölçülmesi mümkün menfaatler; ikramiye, prim, ilave tediye vb ile nakdi ve ayni sosyal yardımlardır. Dar anlamda ücret asıl, diğer ücretler ise istisnadır. Buna göre geniş anlamda ücret, İş Kanunu’nda açıkça düzenlenen hallerde söz konusudur. Örneğin Kanunun 32 inci maddesine göre iş sözleşmelerinin sona ermesinde, işçinin ücreti ile sözleşme ve kanundan doğan parayla ölçülmesi mümkün menfaatlerinin tam olarak ödenmesi konusu düzenlenmiştir. Açıkça düzenlenen haller dışında, işçilik haklarına ilişkin olarak ücretin temel alınarak yapılacağı ödemelerde ve ücret zamlarında dar anlamda ücretten hareket edilmelidir. Daha açık bir ifade ile geniş anlamda ücret, işçilerin asıl ücretlerine ilaveten aldıkları(ücret ekleri), ücrete bağlı ödemeler, ücret benzeri ödemeler ile ayni ve nakdi sosyal yardımlardan oluşmaktadır.8 Ücrete bağlı ödemeler; asıl ücret arttıkça artan, azaldıkça azalan ücret ekleridir. Bu ödemeler asıl ücretin yüzdesi şeklinde düzenlenmektedir. Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma karşılığı yapılan ödemeler örnek olarak verilebilir. Ücret benzeri ödemeler; asıl ücretten bağımsız olarak işçinin niteliği veya işin riskine göre tespit edilen maktu bir miktardır. Gece veya postalar halinde çalışmalar ile yer altı ve maden işlerindeki çalışmalarda işçilere maktu olarak yapılan ödemeler örnek gösterilebilir. Sosyal yardımlar; işçilerin yapacakları bazı harcamalara işverenlerin katkısı biçiminde ortaya çıkan sosyal yardım ödemeleri bireysel veya toplu iş sözleşmelerinde ayni veya nakdi olarak düzenlenebilmektedir. Öğle yemekleri verilmesi, lojman, kreş, işe gidiş gelişin sağlanması amacıyla servis hizmeti gibi sosyal imkânlar ile ayni veya nakdi olarak verilebilen süt, yoğurt, giyim, bayram, izin, tahsil, çocuk, yakacak vb nitelikteki yardımlar sosyal yardım kapsamındaki ödemelerdir. Geniş anlamda ücretin hesaplanmasında ayni sosyal yardımların parasal değeri dikkate alınmaktadır. 7 Aktay, Arıcı, Kaplan, age, s.130. 8 Topalhan, age,s.22. 6 Geniş anlamda ücret, kıdem ve ihbar tazminatlarının hesabında dikkate alınan ücrettir. Bunlar dışında ikramiye, yıllık ücretli izin, hafta tatili ücreti, Ulusal Bayram ve genel tatil ücreti, fazla çalışma ücreti gibi işçi alacakları dar anlamda ücret üzerinden hesaplanmaktadır. İş kazaları ve meslek hastalıklarına ilişkin olarak açılan davalarda da ihbar ve kıdem tazminatı hesaplarında olduğu gibi geniş anlamda ücret üzerinden tazminat hesaplanır.9 Ancak geniş anlamda ücret kavramına giren ödemelerin “sürekli” nitelik taşımayanları tazminat hesaplarında dikkate alınmaz.10 1.3.2.Brüt Ücret-Net Ücret İş Kanunu’nun 32 inci maddesinde brüt ve net ücret kavramları üzerinde durulmuştur. Brüt ücret, yürürlükteki mevzuat hükümleri uyarınca vergi, sosyal güvenlik primi gibi kanuni kesintiler yapılmadan önceki ücretin miktarı olup kanuni kesintiler yapıldıktan sonra ücretin kalan miktarı, işçinin eline geçen tutar ise net ücret olmaktadır. 1.3.3.Aylık Ücret-Aylık Maktu Ücret Ücretin aylık olarak ödenmesini aylık maktu ücretten ayırmak gerekir. Ücretin aylık olarak ödenmesinde saat, gündelik, parça başına vb. çalışan işçilerin ücretleri tarafların anlaşmasıyla, işçinin çalıştığı veya çalışmış gibi sayılan günler toplanarak ayda bir toplu ödeme yapılır. Bu ödeme şeklinde işçi hasta, izinli veya sair nedenlerle mazeretli olduğu hallerde ücrete hak kazanamaz. Buna karşılık, taraflar işçinin ay içinde "hasta, izinli veya sair nedenlerle mazeretli olduğu" hallere bakılmaksızın her ay tam olarak maktu bir ücretin ödeneceğini kararlaştırmış olabilirler. Aylık maktu ücrette, her ay aynı miktarda bir ücretin işçinin eline geçmesi sağlanmış olur. 9 Topalhan, age,s.24. 10 Aktay, Arıcı, Kaplan, age, s.130. 7 İş Kanunu’nun 49 uncu maddesinin son bendine göre hasta, izinli veya sair sebeplerle mazeretli olduğu hallerde dahi aylığı tam olarak ödenen aylık (maktu) ücretli işçilere ayrıca hafta tatili ve genel tatil ücreti ödenmez. Ücretlerinde bu günler için ödenen ücretlerin de dâhil olduğu kabul edilir. Ancak tatil günlerinde çalışırlarsa aylık ücretlerinin 30’da biri günlük ücret kabul edilerek ayrıca ödeme yapılmalıdır. 11 Ayrıca Kanunun 48 inci maddesine göre hastalık nedeni ile çalışılmayan günlerde aylık maktu ücretli işçilerin geçici iş göremezlik ödeneği12 olarak aldıkları miktarlar ücretlerinden indirilir. Çünkü bu günler için ücretlerini peşin aldıkları kabul edilir. Bu şekilde ücret alan işçiler için 3 güne kadar aldıkları istirahat raporları karşılığında da işverenliklerce ücret ödendiği varsayılır ve 3 güne kadarki istirahatlı oldukları günlerin ücretleri işçiden kesilmez fakat aylık ücretle çalışan işçiler için istirahatlı oldukları bu günler karşılığında istirahatlı olunan günler İş Kanunu’nun 63 üncü maddesine göre çalışılmış sürelerden kabul edilmediğinden, ücret ödenmeyebilir. Diğer taraftan aynı Kanunun 46 ıncı maddesinin c bendine göre işverence veya hekim tarafından verilmiş bir haftaya kadar ki izin veya istirahat raporları hafta tatiline hak kazanmada çalışılmış sürelerden kabul edildiğinden bu süre içindeki hafta tatili ücretine aylık ücretle çalışan işçi de hak kazanacaktır. Diğer bir önemli konu da aylık maktu ücretle çalışan işçi için bir ay içinde kaç gün olduğunun öneminin bulunmamasıdır. Ancak aylık ücretle çalışan işçinin ücreti, bir ay içinde 30 gün, 28 gün veya 31 gün olmasına göre değişmektedir. 11 Müjdat Şakar, İş Kanunu Yorumu, Ankara, Yaklaşım Yayıncılık, 2010, s.657. 12 5510 sayılı Kanunun 18 inci maddesi uyarınca geçici iş göremezlik ödeneğine hak kazanabilmek için, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan günlük iş kazası ve meslek hastalığı primi ödenmiş olmalıdır. Bu ödenek hastalık nedeniyle 3 gün ve daha uzun süreli istirahat raporları alınması durumunda, analık halinde İş Kanunu’nun 74 üncü maddesindeki süreler için SGK tarafından ödenir. 8 1.4. 4857 Sayılı İş Kanununda Yer Alan Ücret Türleri İş Kanunu’nda ücret 32 inci madde de, takip eden maddelerde de ücret türleri ve uygulama esasları açıklanmıştır. Kanuna göre ücret türleri; asgari ücret, yarım ücret, fazla çalışma ücreti, fazla sürelerle çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, Ulusal Bayram ve genel tatil ücreti, parça başı ücret, akort ücret, götürü ücret, yüzde usulü ücret, yıllık izin ücreti, kara katılma, komisyon, ikramiye ve prim ücreti olarak sıralanmıştır. 1.4.1.Asgari Ücret Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 55 inci maddesinde, “devlet çalışanların yaptıkları işe uygun, adaletli bir ücret almaları için gerekli tedbirleri alır. Asgari ücretin tespitinde çalışanların geçim şartı ile ülkenin ekonomik ve sosyal yönü göz önünde bulundurulur” ifadesi bulunmaktadır. İLO’ya göre asgari ücret, işçiye uygun yaşama normları sağlayacak bir ücretin garanti edilmesidir.13 Asgari ücret, yasal olarak ödenebilecek olan en düşük ücrettir. Bu ücreti belirleme yetkisi ise Asgari Ücret Tespit Komisyonuna aittir. İş Kanunu’nun 39 uncu maddesine göre; iş sözleşmesi ile çalışan ve bu Kanun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile ücretlerin asgari sınırları en geç iki yılda bir belirlenir. Komisyon kararları kesindir. Kararlar Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer. Asgari Ücret Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinde de asgari ücret, işçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçilere gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret olarak tanımlanmıştır. 13 Topalhan, age,s.64. 9 Asgari Ücret Yönetmeliği, asgari ücretin bir günlük ücret olarak belirleneceğini; aylık, haftalık, saat başına, parça başına ya da yapılan iş miktarına göre ücret alan işçilerin durumlarının buna göre ayarlanacağını öngörmektedir. Dolayısıyla asgari ücret bir günlük çalışmanın karşılığıdır. Buna göre asgari ücret yasal çalışma saati olan 7,5 saatlik çalışmanın karşılığı olmaktadır. Asgari ücretin “bir günlük ücret” olması, tam gün çalışmayan işçiye tamamının verilmesini gerektirmez. Yani kısmi süreli çalışan işçiler, çalıştıkları süre ile orantılı bir asgari ücrete hak kazanırlar. İş Kanunu’nun “Kısmi Süreli Tam Süreli İş Sözleşmeleri” başlıklı 13 üncü maddesinin ikinci bendinde de kısmi süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatlerinin tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı süreye orantılı olarak ödeneceği hüküm altına alınmıştır. Örneğin günde sadece 2,3 saat çalışan bir işçinin asgari ücreti normal günlük asgari ücretin saat başına düşen miktarının çalıştığı süre yani saat ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı kadar olacaktır. Türkiye’de çalışan işçilerin yarıdan fazlasının asgari ücretle çalıştıkları düşünüldüğünde, asgari ücretin oldukça geniş bir kesimi ilgilendirdiği görülmektedir.14 Asgari ücretin altında ücret ödenmesi hukuken yasaklanmıştır. Buna karşın asgari ücretin altında ücret ödenmesi halinde İş Kanunu’nun 24 üncü maddesine göre işçi haklı sebeple fesih hakkını kullanarak iş sözleşmesini derhal bildirimsiz olarak feshedebilir, işçi iş sözleşmesini feshetmek istemezse asgari ücret ile aldığı ücret arasındaki farkı işverenden talep edebilir. Ayrıca aynı Kanunun102 inci maddesi a bendine dayanılarak 2013 yılında işverenliğe her bir işçi ve her ay için 134,00TL idari para cezası uygulanır. Asgari Ücret Tespit Komisyonunun 2013 yılı için belirlemiş olduğu asgari ücret tutarı aşağıda belirtilmiştir. 14 Gürbüz Erdoğan, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara, Detay Yayıncılık, 2011, s.57. 10 Tablo 1: 2013 Yılı Asgari Ücret Tutarı Asgari Ücret 01.01.2013 - 30.06.2013 01.07.2013 - 31.12.2013 16 Yaşından Büyükler 978,60TL/Ay 32,62TL/Gün 1.021,50TL/Ay 34,05TL/Gün 16 Yaşından Küçükler 839,10TL/Ay 27,97TL/Gün 877,50TL/Ay 29,25TL/Gün İşveren açısından asgari ücret, işverenin brüt ücret üzerinden katlanmak durumunda bulunduğu maliyetlerin tamamıdır. Yani işçi brüt ücretleri, sigorta primi işveren payı ve işsizlik sigortası primi işveren payından oluşmaktadır. Tablo 2: 2013 Yılı Asgari Ücretlinin İşverene Maliyeti15(*)(**) Maliyet Unsurları Ücret Maliyetler (01.01.2013 - 30.06.2013) Maliyetler (01.07.2013 - 31.12.2013) 978,60TL/Ay 1.021,50TL/Ay 978,60TLX%19,5=190,83 1.021,50TLX%19,5=199,19 978,60TLX%2=19,57 1.021,50TLX%2=20,43 1.189,00TL/Ay 1.241,12TL/Ay Sigorta Primi İşveren Payı(%19,5-25) İşsizlik Sigortası Primi İşveren Payı(%2) Toplam 1.4.2.Yarım Ücret İş Kanunu’nun 40 ıncı maddesine göre yarım ücret; Kanunun 24 ve 25 inci maddelerinin III üncü bendi uyarınca zorlayıcı sebepler(yangın, sel, toprak kayması, gibi olaylar ile hukuki engellerdir) 16 dolayısıyla çalışamayan veya çalıştırılmayan 15 (*)5510 sayılı Kanunun 81. maddesinin ı bendine göre, bentte belirtilen şartları sağlayan işverenlere, Sigorta primi işveren payında 5 puanlık indirim öngörülmektedir. Gerekli şartları sağlamayan işverenler için, değişen risk oranlarına göre sigorta primi işveren payı %19,5-25 arasındadır. (**)Hesaplama 16 Yaşından Büyükler için yapılmıştır. 16 Şakar, age,s.456. 11 işçiye bu bekleme süresi içinde bir haftaya kadar her gün için ödenecek ücrettir. Yarım ücretin hesabında işçinin bir günde elde edeceği ücret miktarının yarısı dikkate alınır. 1.4.3. Fazla Çalışma Ücreti Fazla çalışma ücreti Kanunun 41 inci maddesinde düzenlenmiştir. Fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. Kanuna göre fazla çalışma ücreti ise her bir saat fazla çalışma için verilecek ücretin normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenen ücrettir. Fazla çalışma ücreti asıl ücret üzerinden hesaplanır. 17 Fazla çalışma yapan işçi artırımlı ücret yerine isterse fazla çalıştığı her bir saat karşılığında bir saat otuz dakika serbest zaman kullanabilir. İşçi bu serbest zamanı altı ay içinde, çalışma süreleri içinde ücretinden bir kesinti yapılmaksızın kullanır. 1.4.4. Fazla Sürelerle Çalışma Ücreti İş Kanunu’nun 41 inci maddesinin 3 üncü fıkrasında açıklanmıştır. Buna göre; fazla sürelere çalışma ve ücreti, haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırk beş saatin altında belirlendiği durumlarda 1 inci fıkrada belirlenen esaslar dâhilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırk beş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışma, her bir saat fazla sürelerle çalışma için verilecek ücretin normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmi beş artırılması suretiyle bulunacak ücret ise fazla sürelerle çalışma ücreti olarak tanımlanmıştır. Fazla sürelerle çalışma ücreti de asıl ücret üzerinden hesaplanır. Yine fazla sürelerle çalışma yapan işçi artırımlı ücret yerine isterse fazla sürelerle çalıştığı her bir saat karşılığında bir saat on beş dakika serbest zaman kullanabilir. İşçi bu serbest zamanı altı ay içinde, çalışma süreleri içinde ücretinden bir kesinti yapılmaksızın kullanır. 17 Topalhan, age,s.56. 12 1.4.5. Hafta Tatili Ücreti Hafta tatili hem 394 sayılı Hafta Tatili Kanununda hem de İş Kanunu’nun 46 ıncı maddesinde düzenlenmiştir. Hafta tatili ücreti ise sadece İş Kanununda düzenlenmiş olup işverenin işçisine bir iş karşılığı olmaksızın ve Kanun kapsamında hak kazandığı çalışılmayan hafta tatili günü için ödediği ücrettir. İşçinin hafta tatili ücreti çalıştığı günlere göre bir güne düşen ücretidir. İşçi eğer hafta tatilinde tatil yapmayarak çalışırsa ayrıca çalışılan tatil günü için ilave bir günlük ücrete hak kazanır. Hafta tatili ücreti de asıl ücret üzerinden hesaplanır. Diğer bir ifadeyle ücret ekleri hesaplamada dikkate alınmaz. 1.4.6. Ulusal Bayram ve Genel Tatil Ücreti Ulusal bayram ve genel tatiller 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunda düzenlenmiştir. Adı geçen Kanuna göre bir takvim yılı içinde 14,5 gün Ulusal Bayram ve genel tatil bulunmaktadır. Bunlar; 28 Ekim saat 13.00 de başlayıp 1,5 gün süren Cumhuriyet Bayramı(Ulusal Bayram), 1 Ocak, 23 Nisan, 1 Mayıs, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve 3,5 gün süren Ramazan Bayramı ile 4,5 gün süren Kurban Bayramıdır(Genel Tatiller). Ulusal Bayram ve genel tatil ücreti ise İş Kanunu’nun 47 inci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; Kanun kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilere Ulusal Bayram ve genel tatil olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenir. Ulusal Bayram ve genel tatil ücreti de asıl ücret üzerinden hesaplanır. 1.4.7. Yıllık İzin Ücreti Yıllık ücretli izne ilişkin hükümler İş Kanunu’nun 53(dâhil)-62 inci maddeleri arasında düzenlenmiş olup bu hak vazgeçilemez niteliktedir. İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini ilgili işçi izne çıkmadan önce peşin olarak veya avans olarak ödemek zorundadır. Bu ücret de bir iş karşılığı olmaksızın verilen bir ücret türüdür. Yıllık izin ücretinin hesabında da asıl 13 ücret dikkate alınır. İş sözleşmesinin, herhangi bir sebeple sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı izinler, son ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Bu ücrete ilişkin zaman aşımı süresi iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar. 1.4.8. Yüzde Usulü Ücret İş Kanunu’nun 51 inci maddesine göre; otel, lokanta, eğlence yerleri ve benzeri yerler ile içki verilen ve hemen orada yenilip içilmesi için çeşitli yiyecek satan yerlerden yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde işveren tarafından servis karşılığı veya başka isimlerle müşterilerin hesap pusulalarına yüzde eklenerek veya ayrı şekillerde alınan paralarla kendi isteği ile müşteri tarafından işyerine bırakılan yahut da işverenin kontrolü altında bir araya toplanan paraları, işverenin işyerinde çalışan tüm işçilere eksiksiz olarak ödemesidir. İşveren paraları kendisi aldığında bu aldığı paraları eksiksiz dağıttığını belgelemek durumundadır. 1.4.9. Komisyon Ücreti İş Kanunu’nun 57 inci maddesinde günlük, haftalık veya aylık olarak belirli bir ücrete dayanmayıp da belirli olmayan süre ve tutar üzerinden alınan ücret olarak tanımlanmıştır. Bu ücret iş sözleşmesi ile işverene bağlı olarak çalışan işçiye yaptığı işin değeri ölçüsünde genellikle belirli bir yüzdeye göre ödenen paradır.18 Örneğin, satış işini üstlenen bir işçinin sattığı malların toplam değeri üzerinden belirli bir yüzdeye göre aldığı ücret, komisyon ücretidir. Komisyon ücreti, asıl ücret olarak belirlenebildiği gibi asıl ücrete ek ücret olarak da belirlenebilir. 19 18 Aktay, Arıcı, Kaplan, age, s.141. 19 Süzek, age,s.314. 14 1.4.10. Kâra Katılma Kara katılma, belirli bir dönem sonunda işletmenin elde ettiği kardan pay alma niteliğindedir(ortaklık söz konusu olmamalı iş ilişkisi bağımlılığa dayanmalıdır). Kara katılma işçinin asıl ücreti olarak belirlenemez, ancak kardan pay alma ücret niteliğindedir. 20 1.4.11. Parça Başı Ücret (Akord Ücret) Üretilen iş veya hizmetin sonucuna göre hesaplanan ücrete "akort ücret" denir.21 Bir presçinin bastığı kapak sayısına, bir maden işçisinin çıkardığı madenin ağırlığına veya bir işçinin boyadığı bezin uzunluğuna göre ücretin hesaplanması durumlarında akort ücret söz konusudur. Akort ücret, parça sayısı, büyüklük, uzunluk veya ağırlık gibi birimlere göre tespit edilir ve belirli bir çalışma dönemine düşen ücret, her birim için tespit edilen ücretin birim sayısı toplamı ile çarpılması sonucu bulunur. Bu ücret türünde önemli olan işin devamı süresi değil üretilen mal, sonuçlanmış ya da yapılmış iştir. 1.4.12. Götürü Ücret Akort ücrete benzeyen götürü ücret, devamlılık göstermeyen bir süre sonra biten işlerde yapılan işin sonucuna göre hesaplanan bir ücret şeklidir. Ancak, götürü ücret bazı özellikleri itibariyle akort ücretten ayrılır. Uygulamada birim tespitinin güç olduğu veya birbirine benzememesi nedeniyle seri olarak yapılması mümkün bulunmayan ya da devamlılık göstermeyip bir süre sonra biten işlerde işin sonucuna göre ücret kararlaştırılmaktadır. Bu ücret türü daha çok inşaat sektöründe görülür ve kabala ücret olarak da bilinir.22 Akort ücret ile götürü ücret arasında hukuki nitelik yönünden bir fark olmadığından uygulanacak kanun hükümleri açısından da herhangi 20 Topalhan, age,s.63. 21 Erdoğan, age, s.51. 22 Erdoğan, age, s.52. 15 bir fark bulunmamaktadır.23 Bu ücret türünde belirli bir zamanda önceden saptanan bir işin yapılması taahhüt edilir. Ücret de bu zaman üzerinden hesap edilir. Eğer üretim, bu önceden belirlenen düzeye ulaşamazsa, işçinin ücreti kısılır. 1.4.13. Prim İşçiye nitelik veya nicelik bakımından iyi olan hizmeti, başarısı karşılığı asıl ücrete ek olarak verilen ücrettir.24 Örneğin üretim artışı, satış artışı veya başarısı sebebiyle verilebilir. 1.4.14. İkramiye İşveren tarafından işçiye verilen ödül niteliğinde bir ücrettir. Özellikle dini ve milli bayramlar ile yılbaşı gibi özel günlerde motivasyon sağlayarak üretimin artırılması amacına yöneliktir. Uygulamada iş sözleşmesi ya da TİS’e dayanarak belirli zamanlarda verilmekte ve süreklilik arz etmektedir.25 İkramiye devamlı nitelikte olmalıdır: Bir ya da birkaç defaya mahsus ikramiyeler bağış niteliği taşırlar. Süreklilik ya da devamlılık unsuru ikramiyenin bağış olarak verilmediğinin belirtisi sayılmalıdır. 1.5. 4857 Sayılı İş Kanununda Yer Alan Ücret ile İlgili Özellik Arz Eden Düzenlemeler İş sözleşmesinin tarafları ( işçi-işveren) yapılan iş karşılığına ödenecek ücreti, asgari ücretin altında kalmamak şartıyla diledikleri gibi belirleyebilirler. Taraflar asgari ücretin üzerinde bir miktarı serbestçe kararlaştırabilirler. 23 Nuri Çelik, İş Hukuku Dersleri, İstanbul, Beta Yay, 2010, s.145. 24 Erdoğan, age, s.53. 25 Erdoğan, age, s.53. 16 İş Kanunu’nun 32 inci maddesi uyarınca ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit ödeme kural olarak Türk parası ile işyerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına ödenir. Ücret yabancı para cinsinden kararlaştırılmışsa ödeme günündeki Türk parası karşılığı ile ödenir. Bono, kupon, senet vs ile hiçbir şekilde ödeme yapılamaz. Ücret en geç ayda bir ödenir. İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir. 5763 sayılı Kanun ile 01.01.2009 tarihinden itibaren 10 ve üzeri işçi çalıştıran işyerleri, işçi ücretlerini banka aracılığı ile ödemek zorundadır. Aksi halde İş Kanunu’nun 102 inci maddesi a bendine dayanılarak 2013 yılında işverenliğe her bir işçi ve her ay için 134,00TL idari para cezası uygulanır. İşçinin ihtiyacının bulunması, istediği avans tutarını hak etmesi, avans ödemesinin işvereni sıkıntıya düşürmemesi şartıyla, işçinin talebi üzerine avans verilebilir. Uygulamada ayın 5’ine kadar ücret, 20’sine kadar avans verilmektedir.26 İşveren İş Kanunu madde 37’ye göre, işyerinde ya da bankaya yaptığı ödemelerde, işçiye ücret hesabını gösterir imzalı veya işyerinin özel işaretini taşıyan ücret hesap pusulası vermek zorundadır. Bu pusulada ödemenin günü ve ilişkin olduğu dönem ile fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretleri gibi, asıl ücrete yapılan her çeşit eklemeler tutarının, vergi, sigorta primi, avans mahsubu, nafaka ve icra gibi her çeşit kesintinin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir. Bu işlemler damga vergisinden istisnadır. İş Kanunu madde 32’ye göre ücret alacaklarında zamanaşımı süresi beş yıldır. Bu süreye fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram, ikramiye ve prim gibi diğer işçilik hakları da girmektedir. Zamanaşımı ücretin doğduğu andan itibaren başlar. Ücret, İş Kanunu, İcra İflas Kanunu vs kanunlarda emredici hükümler ile koruma altına alınmıştır. İş Kanunu madde 35’e göre ücretin aylık dörtte birinden fazlası haczedilemez. Sadece nafaka alacakları için bu miktar aşılabilir. İşverenin iflası halinde işçi alacakları öncelikli alacaklardandır. İflas öncesi bir yıla kadar ki ihbar ve kıdem tazminatları dâhil işçi alacakları, rehinli alacaklar ile devlet 26 Erdoğan, age,s.54. 17 alacaklarından sonraki sıraya konulmuş olup, bu sırada ödenecektir.27 İİK md 40 uyarınca işçi alacakları hacizde birinci sırada yer almaktadır. İş Kanunu’nun 36 ıncı maddesine göre kamuda ihaleli işlerde müteahhide verilmiş işlerde, yüklenici veya alt işverence işçilere ücretlerin ödenmediği hallerde, işçinin başvurusu üzerine yüklenici veya alt işverenlerden istenen bordrolara göre, hak edişlerden işçi ücretleri ödenir. Kanunun 34 üncü maddesine göre ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır. Kanunun 38 inci maddesine göre işveren toplu sözleşme veya iş sözleşmelerinde gösterilmiş olan sebepler dışında işçiye ücret kesme cezası veremez. İşçi ücretlerinden ceza olarak yapılacak kesintilerin işçiye derhal sebepleriyle beraber bildirilmesi gerekir. İşçi ücretlerinden bu yolda yapılacak kesintiler bir ayda iki gündelikten fazla veya parça başına yahut yapılan iş miktarına göre verilen ücretlerde işçinin iki günlük kazancından fazla olamaz. Ayrıca bu paralar işçinin eğitimi ve sosyal hizmetleri için harcanmak üzere cezanın kesildiği tarihten itibaren bir ay içinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hesabına Türkiye’de bulunan bir bankaya yatırılır. İş Kanunu’nun 63 üncü maddesi gereği gece çalışması günlük olarak 7,5 saati aşamaz. Aşması durumunda aşan süre için Yargıtay’ın görüşüne göre fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Böyle bir durumda haftalık çalışma süresinin 45 saati aşıp aşmamasının bir önemi bulunmamaktadır. (Yargıtay 9.HD. 23.6.2009 tarih ve 17766 sayılı Karar). Ancak 4857 sayılı Kanunun 41. maddesi ve İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği’nde haftalık 45 saati aşan çalışmaya fazla çalışma denilmiştir. 4857 sayılı Kanunun fazla çalışma ile ilgili 41. ve gece çalışması ile ilgili 69. maddelerinde haftalık çalışma süresi aşılmasa da gece çalışma süresinin 7,5 saati aşması halinde fazla çalışma sayılacağına ilişkin herhangi bir yasal 27 Erdoğan, age, s.55. 18 düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu nedenle gece çalışma süresinin 7,5 saati aşması ancak haftalık çalışma süresinin aşılmamış olması halinde yapılan bu çalışmanın fazla çalışma olarak değerlendirilemeyeceği düşünülmektedir. Her türlü işte uygulanmakta olan çalışma sürelerinin yasal olarak daha aşağı sınırlara indirilmesi veya işverene düşen yasal bir yükümlülüğün yerine getirilmesi nedeniyle ya da bu Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanması sonucuna dayanılarak işçi ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamaz. Örneğin Kanunun 74 üncü maddesine göre hekim raporu ile gerekli görüldüğü takdirde, hamile kadın işçi sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılır. Bu halde işçinin ücretinde bir indirim yapılmaz. Yine aynı maddede çocuk sahibi kadına çocuğu bir yaşına gelene kadar emzirmek için günde 1,5 saat süt izni verilir. Bu süre çalışma süresinden sayılır dolayısıyla bu süreye ait ücret işverence ödenir. Ayrıca işin durdurulması, işyerinin kapatılması ya da iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınmaması nedeniyle işçilere uygun bir başka iş verilememesi halinde işçi işyerinde gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınma hakkına sahiptir. Bu dönemde dahi işçi ücret ve diğer haklara sahiptir.28 İşveren, Kanunun 5 inci maddesi uyarınca çalıştırdığı işçiler arasında “Eşit Davranma İlkesine” uygun hareket etmekle yükümlüdür. Buna istinaden işveren eşitler arasında eşit ücret uygulamakla yükümlüdür. Elbette ki kıdem, eğitim durumu, yapılan iş vs sebeplerle ücret de farklılaşabilecektir. Ancak bunların somut olarak ortaya konulması gerekir. 1.6. Çalışma Hayatı ile İlgili Diğer Bazı Kanunlarda Ücret 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunda, 854 sayılı Deniz İş Kanununda ve 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması 28 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı,40 Soruda İş Kanunu’nda Ücret, Ankara, Yayın No:40, 2010, s.24. 19 Hakkında Kanunda ücrete ilişkin çeşitli hükümler bulunmaktadır. 5953 ve 854 sayılı kanunlar genel olarak ücret konusunda İş Kanunu’nu örnek almıştır fakat adı geçen kanunlarda özel durumlar ilgili madde metinlerinde de açıklandığı gibi ücret ile ilgili farklılıklar yaratmaktadır. 6772 sayılı Kanunla da kamuda çalışan işçilere ödenecek ikramiyeler ile Kanun kapsamında olan ve olmayan işçiler için ödenecek ikramiye sınırları belirtilmiştir. 1.7. Ücretin Hesabı ve Ücretten Yapılan Kesintiler Ücret, saat, gündelik, aylık, parça başına vb. şekilde belirlenen ölçütlere göre işçinin çalıştığı veya çalışmış gibi sayılan günler için tarafların anlaşmasıyla, en geç ayda bir ödenir. Ücret hesabında; gelir vergisi, damga vergisi, sigorta primi işçi payı, işsizlik sigortası primi işçi payı ile bu kesintileri etkileyen asgari geçim indirimi, sigorta primine esas kazancın alt ve üst sınırları, çocuk yardımı, aile yardımı, yemek yardımı vb unsurlar bulunmaktadır. Ücretten yapılan kesintiler yürürlükte bulunan mevzuat düzenlemeleri çerçevesinde yapılmaktadır. 1.7.1. Gelir Vergisi Kesintisi GVK’nın 1 ve 2 inci maddelerinde gerçek kişilerin elde etmiş oldukları ücretlerin belirtilen Kanun hükümlerine göre gelir vergisine tabi olduğu açıklanmıştır. Ayrıca ücret, GVK uyarınca en geniş tanımı ile ele alınmıştır. Ancak ücretin vergilendirilmesinde bazı unsurların indirim konusu yapılabileceği, istisna, müstesna veya muaf tutulabileceği yani vergi matrahına dâhil edilmeyeceği veya üzerinden vergi alınmayacağı Kanunla belirlenmiştir. 1.7.1.1. Gelir Vergisi Kesintisini Belirleyen Unsurlar Gelir vergisi kesintisini belirleyen unsurlar; vergi matrahının azalması ile ödenecek vergi miktarının azalması sonucunu doğuran prim, aidat, bireysel emeklilik katkı payları, hayat sigortası poliçeleri, sendika aidatları, çeşitli ücretler ve ücret 20 erbabı ile çeşitli gider karşılıkları, tazminat ve yardımlar, teçhizat ve tayın bedelleri ile sakatlık indirimi ve asgari geçim indirimi vb istisna, müstesna, muafiyet ve indirimlerdir. 1.7.1.1.1. Muafiyet, Müstesna ve İstisnalar GVK’nın 16 ıncı maddesi uyarınca yabancı elçilik ve konsolosluk mensubu yabancı memleket uyrukluğunda bulunan ve Türkiye’de resmi bir göreve memur edilenler hariç olmak üzere diğer memur ve hizmetlilerinin yalnız bu işlerinden dolayı aldıkları ücretler karşılıklı olmak şartıyla gelir vergisinden istisna edilmiştir. GVK’nın 23/3 maddesi uyarınca toprak altı işletmesi halinde bulunan madenlerde cevher üretimi ve bununla ilgili diğer bütün işlerde çalışanların yer altında çalıştıkları zamanlara ait ücretleri gelir vergisinden istisna edilmiştir. GVK’nın 23/6 maddesi uyarınca özel fertler tarafından evlerde, bahçelerde, apartmanlarda ve ticaret mahalli olmayan sair yerlerde sütninelik, dadılık, bahçıvanlık, kapıcılık gibi özel hizmetlerde çalıştırılanların ücretleri gelir vergisinden istisna edilmiştir. GVK’nın 23/8 maddesi uyarınca işçilere işverenlerce yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatler (işverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 2013 yılı için 12,00 TL’yi29 aşmaması ve buna ilişkin ödemenin yemek verme hizmetini sağlayan mükelleflere yapılması şarttır. Ödemenin bu tutarı aşması halinde, aşan kısım ile hizmet erbabına yemek bedeli olarak nakden yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilir.) gelir vergisinden istisna edilmiştir. 29 31.12.2012 tarih ve 28514 (4.Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 284 seri numaralı Maliye Bakanlığı Tebliği. 21 GVK’nın 23/9 maddesi uyarınca genel olarak maden işletmelerinde ve fabrikalarda çalışan işçilere konut tedariki ve bunların aydınlatılması, ısıtılması ve suyunun temini suretiyle sağlanan menfaatler ile mülkiyeti işverene ait brüt alanı 100 m2'yi aşmayan konutların işçilere mesken olarak tahsisi suretiyle sağlanan menfaatler (Bu konutların 100 m2'yi aşması halinde, aşan kısma isabet eden menfaat için bu istisna hükmü uygulanmaz) gelir vergisinden istisna edilmiştir. GVK’nın 23/10 maddesi uyarınca işçilerin toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla işverenler tarafından yapılan taşıma giderleri gelir vergisinden istisna edilmiştir. GVK’nın 23/12 maddesi uyarınca 3308 sayılı Çıraklık ve Meslekî Eğitim Kanununa tâbi çırakların asgari ücreti aşmayan ücretleri gelir vergisinden istisna edilmiştir. GVK’nın 23/15 maddesi uyarınca yüz ve daha aşağı sayıda işçi çalıştıran işyerlerinde bir, yüzden fazla işçi çalıştıran işyerlerinde iki, amatör sporcu çalıştıranların, her yıl milli müsabakalara iştirak ettiklerinin belgelenmesi ve bu amatör sporculara ödenen ücretler(Asgari ücretin iki katını aşmamak kaydıyla) gelir vergisinden istisna edilmiştir. GVK’nın 24/2 maddesi uyarınca gider karşılığı olmak üzere yapılan ödemelerden(belgelendirilmiş olmalı), işçilere verilen gerçek yol giderlerinin tamamı ile yemek ve yatmak giderlerine karşılık verilen gündelikler (Devlet memurlarına Devletçe verilen gündeliklerin en yüksek haddini aşarsa aradaki fark ücret olarak vergiye tabi tutulur.) gelir vergisinden istisna edilmiştir. GVK’nın 25/1 maddesi uyarınca ölüm, sakatlık, hastalık ve işsizlik sebepleriyle (işe başlatmama tazminatı dahil) verilen tazminat ve yapılan yardımlar gelir vergisinden müstesnadır. GVK’nın 25/4 maddesi uyarınca işçilere ödenen çocuk zamları, yardımları (Bu zamlar Devletçe verilen miktarları aştığı takdirde, fazlası vergiye tabi tutulur.) gelir vergisinden müstesnadır. Gelir vergisinden müstesna çocuk yardımı tutarı;0-6 yaş arası her çocuk için aylık 01.01.2013-30.06.2013 tarihleri arasında 0,073737 22 katsayıX500=36,87TL, 7 yaşından büyük her çocuk için 01.01.2013-30.06.2013 tarihleri arasında 0,073737 katsayıX250=18,43TL dir. GVK’nın 25/5 maddesi uyarınca evlenme ve doğum nedeniyle işçilere yapılan yardımlar (iki aylık ücret veya buna tekabül eden gündeliklerinin tutarına kadar olan yardım kısmına uygulanır.) gelir vergisinden müstesnadır. GVK’nın 27/2 maddesi uyarınca demirbaş olarak verilen giyim eşyası (işçilere işin icabı olarak verilen ve bunların işten ayrılmaları halinde geri alınan giyim eşyası) gelir vergisinden müstesnadır. 1.7.1.1.2. İndirimler GVK’nın 63 üncü maddesi uyarınca; kamu kurumları tarafından yapılan kanuni kesintiler, kanunla kurulmuş bulunan SGK gibi kurumlarca kesilen aidat ve primler, belgelenmesi ve istenildiğinde ibraz edilmesi koşuluyla işçiler tarafından ilgili kanunlarına göre, sendikalara ödenen aidatlar, Sigortanın Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler ile Kanunun 89 uncu maddesine göre işverenler tarafından ücretliler adına BES’e ödenen katkı payları (İndirim konusu yapılacak primler(%5) ile katkı payları toplamı(%10), ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz) gelir vergisi matrahından indirilebilir. Gelir vergisi matrahından indirilebilecek 2 tür önemli indirim bulunmaktadır. Bunlar; sakatlık indirimi ve asgari geçim indirimidir. 23 1.7.1.1.2.1.Sakatlık İndirimi GVK’nın 31 inci maddesinde düzenlenmiş bulunan sakatlık indirimine göre; çalışma gücünün asgarî % 80'ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece sakat, asgarî % 60'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece sakat, asgarî % 40'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece sakat sayılır ve aşağıda sakatlık dereceleri itibariyle belirlenen aylık tutarlar, hizmet erbabının ücretinden indirilir. Tablo 3: 2013 Yılı Sakatlık İndirimi Tutarları30 Sakatlık indirimi 2013 Birinci derece sakatlar için 800,00TL/Ay İkinci derece sakatlar için 400,00TL/Ay Üçüncü derece sakatlar için 190,00TL/Ay GVK’nın 36 ınci maddesine göre; muhtelif yerlerden ücret alan hizmet erbabı için 31 inci maddede yazılı indirimler bunlardan yalnız en yüksek olan ücretin vergisine uygulanır. 1.7.1.1.2.2. Asgari Geçim İndirimi(AGİ) GVK’nın 32 inci maddesine göre asgarî geçim indirimi; ücretin elde edildiği takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgarî ücretin yıllık brüt tutarının; mükellefin kendisi için % 50’si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için % 10’u, çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere; ilk iki çocuk için % 7,5 diğer çocuklar için % 5’idir. Gelirin kısmî döneme ait olması halinde, ay kesirleri tam ay sayılmak suretiyle bu süreye isabet eden indirim tutarları esas alınır. AGİ, bu fıkraya göre belirlenen tutar ile 103 üncü maddedeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine uygulanan 30 31.12.2012 tarih ve 28514 (4.Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 284 seri numaralı Maliye Bakanlığı Tebliği. 24 oranın çarpılmasıyla bulunan tutarın, hesaplanan vergiden mahsup edilmesi suretiyle uygulanır. Mahsup edilecek kısmın fazla olması halinde iade yapılmaz. İndirimin uygulamasında "çocuk" tabiri, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dâhil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukları, "eş" tabiri ise, aralarında yasal evlilik bağı bulunan kişileri ifade eder. İndirim tutarının tespitinde mükellefin, gelirin elde edildiği tarihteki medenî hali ve aile durumu esas alınır. İndirim, yukarıdaki oranlara göre hesaplanan tutarları aşmamak kaydıyla, ücret geliri elde eden aile fertlerinden her biri için ayrı ayrı, çocuklar için eşlerden yalnızca birisinin gelirine uygulanır. Boşananlar için indirim tutarının hesabında, nafakasını sağladıkları çocuk sayısı dikkate alınır. Ücretinden gelir vergisi kesintisi yapılmayan çalışanlar AGİ’den de yararlanamazlar. Örneğin konut kapıcılarının ücretleri gelir vergisinden istisna tutulduğundan konut kapıcıları için asgari geçim indirimi de söz konusu olmayacaktır. Tablo 4: 2013 Yılı Asgari Geçim İndirimi Tutarları31 AİLE DURUMU BİLDİRİMİ BEKÂR EVLİ, EŞİ ÇALIŞIYOR VEYA GELİRİ VAR EVLİ, EŞİ ÇALIŞIYOR VEYA GELİRİ VAR-1 ÇOCUK EVLİ, EŞİ ÇALIŞIYOR VEYA GELİRİ VAR-2 ÇOCUK EVLİ, EŞİ ÇALIŞIYOR VEYA GELİRİ VAR-3 ÇOCUK EVLİ, EŞİ ÇALIŞIYOR VEYA GELİRİ VAR-4 31 2013 AYLIK ASGARİ ÜCRET (TL) 978,60 2013 YILLIK ASGARİ ÜCRET (TL) 11.743,20 AGİ ORANI (%) 2013 AGİ MATRAHI (TL) 2013 YILLIK AGİ (TL) 2013 AYLIK AGİ (TL) 50,00 5.871,60 880,74 73,40 978,60 11.743,20 50,00 5.871,60 880,74 73,40 978,60 11.743,20 57,50 6.752,34 1.012,85 84,40 978,60 11.743,20 65,00 7.633,08 1.144,96 95,41 978,60 11.743,20 70,00 8.220,24 1.233,04 102,75 978,60 11.743,20 75,00 8.807,40 1.321,11 110,09 Topalhan, age,s.39.(Asgari Ücret Tespit Komisyonunun 01.01.2013-30.06.2013 tarihleri arası için belirlemiş olduğu asgari ücret tutarı üzerinden güncelleme yapılmıştır.) 25 ÇOCUK EVLİ, EŞİÇALIŞMIYOR VEYA GELİRİ YOK EVLİ, EŞİÇALIŞMIYOR VEYA GELİRİ YOK 1 ÇOCUK EVLİ, EŞİÇALIŞMIYOR VEYA GELİRİ YOK 2 ÇOCUK EVLİ, EŞİÇALIŞMIYOR VEYA GELİRİ YOK 3 ÇOCUK EVLİ, EŞİÇALIŞMIYOR VEYA GELİRİ YOK 4 ÇOCUK 978,60 11.743,20 60,00 7.045,92 1.056,88 88,07 978,60 11.743,20 67,50 7.926,66 1.189,00 99,08 978,60 11.743,20 75,00 8.807,40 1.321,11 110,09 978,60 11.743,20 80,00 9.394,56 1.409,18 117,43 978,60 11.743,20 85,00 9.981,72 1.497,26 124,77 1.7.1.2.Gelir Vergisi Oranları ve Verginin Hesaplanması GVK’nın103 üncü maddesine göre32; gelir vergisine tabi gelirler, 10.700 TL’ye kadar………………………………………………………………..% 15 26.000 TL’nin 10.700 TL’si için 1.605 TL, fazlası……………………………….% 20 60.000 TL’nin 26.000 TL’si için 4.665 TL ,fazlası………………………………..%27 Ücret gelirlerinde 94.000 TL'nin 26.000 TL’si için 4.665 TL, fazlası…………...% 27 60.000 TL’den fazlasının 60.000 TL'si için 13.845 TL,fazlası……………………%35 Ücret gelirlerinde 94.000 TL’den fazlasının 94.000 TL’si için 23.025 TL, fazlası.% 35 oranında vergilendirilir. Kanunun 104 üncü maddesine göre, ilgili indirimler düşüldükten sonra aynı Kanunun 103 üncü maddesinde belirlenmiş oranlar uygulanmak suretiyle gelir vergisi hesaplanır. Ücretlerin vergilendirilmesinde aylık vergi; yıllık vergi 12'ye bölünmek, gündelik vergi aylık vergi 30'a bölünmek suretiyle hesaplanır. 32 31.12.2012 tarih ve 28514 (4.Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 284 seri numaralı Maliye Bakanlığı Tebliği. 26 1.7.2. Damga Vergisi Kesintisi 488 sayı ve 1964 tarihli Damga Vergisi Kanunu’nda 01.01.2013 tarih ve 28515 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 56 seri numaralı Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği uyarınca I sayılı cetvelde yer alan makbuzlar ve diğer kâğıtlar başlığı altında ücretler için 2013 yılında uygulanacak damga vergisi oranı % 07,59 olarak belirlenmiştir. DVK’nın II sayılı cetvelinde vergiden istisna edilen kâğıtlar başlığı altında resmi işlerle ilgili kâğıtlardan damga vergisi alınmayacağı hususu düzenlenmiştir. İlgili hükme göre aşağıda bazı istisnalara yer verilmiştir. Bunlar; Toprakaltı işletmesi halinde bulunan madenlerde cevher istihsali ve bununla ilgili diğer bütün işlerde çalışan işçilerin yeraltındaki çalıştıkları günlere ait ücretleri ve primlerinin ödenmesinde düzenlenen kâğıtlar, 08.07.2006 tarih ve 5535 sayılı Kanunun 8 inci maddesi ile yapılan değişiklik sonucu GVK’nın 23 üncü maddesinde belirtilen ücretlere ilişkin kâğıtlardır. Örnek vermek gerekirse konut kapıcılarının ücretleri damga vergisinden istisna tutulmuştur.(söz konusu kâğıtlar, resmi dairelere veya noterlere ibraz edildikleri takdirde bu tarih itibariyle vergiye tabi tutulur ve ibraz edenlerce ödenir.) 1.7.3. Sosyal Sigorta Prim Kesintisi 5510 sayı ve 2006 tarihli Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri çerçevesinde çalışanların gelirlerinden sigortalılar ve onları çalıştıran işverenleri adına uzun ve kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait Kanunda belirlenen oranlarda prim kesilmesi düzenlenmektedir. Kanunun 81 inci maddesinde düzenlenen prim oranları tablo 5 de gösterilmiştir. 27 Tablo 5: Sosyal Sigorta Prim Kesintileri33 5510/4-a Kapsamında Çalışanlara Ait Prim Oranları(İşçiler) Sigortalı payı(%) Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Oranı (İş Kazası ve Meslek Hastalığı Primi Uzun Vadeli Sigorta Kolları Prim Oranı (Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Primi) Genel Sağlık Sigortası Prim Oranı Toplam İşveren Payı(%) 34 Toplam(%) - 1-6,5 1-6,5 9 11 20 5 7,5 12,5 14 19,5-25 33,5-39 İşçi ve işverenler tarafından SGK’ya ödenecek primler sigortalının tüm gelirleri üzerinden kesilmemekte, asgari ücretin belli oranları şeklinde alt ve üst sınırlara tabi tutulmaktadır. 5510 sayılı Kanunun 82 inci maddesi uyarınca prime tabi günlük kazancın alt sınırı asgari ücretin otuzda biri, üst sınırı ise günlük kazanç alt sınırının 6,5 katıdır. Günlük kazancı alt sınırın altında kalan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden, günlük kazançları üst sınırdan fazla olan sigortalıların günlük kazançları ise üst sınır üzerinden prime esas kazanç olarak hesaplanır. Sigortalının kazancı alt sınırın altında ise bu kazanç ile alt sınır arasındaki farka ait sigorta primleri ile ücretsiz çalışan sigortalıların sigorta primlerinin tamamı işverence ödenir. Tablo 6: Sosyal Sigorta Primine Esas Kazancın Alt ve Üst Sınırları Günlük Kazanç Alt Sınırı Aylık Kazanç Alt Sınırı 33 34 01.01.2013-30.06.2013 Tarihleri Arasında Sigorta Primine Esas; 978,60/30=32,62TL 01.07.2013-31.12.2013 Tarihleri Arasında Sigorta Primine Esas; 1.021,50/30=34,05TL 978,60TL 1.021,50TL Topalhan, age,s.42. 5510 sayılı Kanunun 81. maddesinin ı bendine göre, bentte belirtilen şartları sağlayan işverenlere, Sigorta primi işveren payında 5 puanlık indirim öngörülmektedir. Gerekli şartları sağlamayan işverenler için, değişen risk oranlarına göre sigorta primi işveren payı %19,5-25 arasındadır. 28 Günlük Kazanç Üst Sınırı 32,62TLX6,5=212,03TL 34,05TLX6,5=221,33TL Aylık Kazanç Üst Sınırı 978,60X6,5=6.360,90TL 1.021,50X6,5=6.639,75TL 1.7.3.1. Prime Esas Kazanç Hesabı ve İstisnalar 1.7.3.1.1. Prime Esas Kazanç Hesabı 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesi ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 103 üncü maddelerinde sigortalıların prime esas kazançlarının hesabı ve prime esas kazancın istisnaları düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre; 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların(işçilerin) prime esas kazançlarının hesabında; Hak edilen ücretlerin, Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve BES’e ödenen tutarların, İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıda belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin, brüt toplamı esas alınır. Ücretler hak edildikleri aya mal edilmek suretiyle prime tabi tutulur. Diğer ödemeler ise öncelikle ödendiği ayın kazancına dâhil edilir ve ücret dışındaki bu ödemelerin üst sınırı aşan kısmı, ödemenin yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek üzere üst sınırın altında kalan sonraki ayların prime esas kazançlarına ilave edilir. Diğer taraftan,35 35 01.09.2012 tarih ve 28398 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İşveren Uygulama Tebliği. 29 TİS uyarınca veya kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve TİS dışında kalan personel ile TİS’e tabi olmakla birlikte sendikalara üye olmamaları nedeniyle özel sektöre ait işyerlerinde sözleşme kapsamında bulunmayan personele geriye yönelik olarak ücret farkı ödenmesine karar verilmesi halinde, söz konusu ücret farkları, ilişkin oldukları ayların, TİS hükümlerinin uygulandığı işyerlerinde, bir aydan fazla istirahat alan sigortalılara, SGK’nca ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin yanı sıra işverenlerce de TİS’lere dayanılarak istirahatlı bulunan süre için ayrıca ücret ödenmesi durumunda, bu ücretler istirahatlı bulunulan ayların, Kamu kurumlarında işçi statüsünde çalışan sigortalılar için idare mahkemesi kararları veya idarece verilen kararlar gereğince geriye yönelik ücret ödenmesi halinde, bu ücretler ilişkin oldukları ayların, kazancına dahil edilerek prime tabi tutulur. Örnek vermek gerekirse özel nitelikteki bir işyerinde 2013/Nisan ayında imzalanan TİS’e istinaden geriye yönelik olarak 2013 Ocak ile Mart dönemi aylarına ilişkin her bir ay için 100,00 TL ücret farkı ödenmesine karar verildiği varsayıldığında, bu ücret farkları 2013 Ocak ile Mart dönemi prime esas kazançlarına dâhil edilecektir. Ayrıca, geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalılara istirahatlı bulundukları sürede;36 SGK'dan aldıkları geçici iş göremezlik ödeneği dikkate alınmadan işverence verilmesine devam edilen tam ücret, SGK tarafından verilen geçici iş göremezlik ödeneğinin bireysel veya TİS’e istinaden sigortalı tarafından işverene iadesi ile sigortalıya ödenen tam ücret, 36 Sigorta Primine Esas Tutulacak Kazancın Tespiti ve Hesaplanması, www.isvesosyalguvenlik.com, Erişim 22.01.2013. 30 Geçici iş göremezlik ödeneğinin, sigortalının ödenek alındığı süredeki kazancından düşük olması nedeniyle sigortalıya ödenen aradaki ücret farkı, Bireysel veya TİS’e dayalı olmadan sigortalının geçici iş göremezlik ödeneği aldığı sürede yardım şeklinde işverence sigortalıya yapılan ödemeler, çalışılan sürelerde ödenen ücretler olarak prime tabi tutulur. Sigortalının istirahatlı olduğu süre için yukarıdaki son iki maddeye göre ödenen günlük fark ücretin, günlük sigorta primine esas kazancın alt sınırının altında kalması durumunda günlük alt sınır üzerinden prime tabi tutulur. İş Kanunu’nun 59 uncu maddesinde iş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücretin, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödeneceği öngörülmüştür. Bu nedenle, sigortalıların hak kazanıp da kullanmadıkları yıllık izin sürelerine ait ücretlerin hizmet akdinin feshinden sonra ödenmesi halinde, İş Kanunu’nun 59 uncu maddesine göre akdin feshedildiği tarihte hak kazanıldığı dikkate alınarak, bu nitelikteki yıllık izin sürelerine ilişkin ücretler akdin feshedildiği ayın kazancına dâhil edilecektir. Akdin feshedildiği ayda çalışılan gün sayısına denk gelen günlük prime esas kazancın, prime esas günlük kazanç alt sınırının 6,5 katından fazla olması halinde, aşan kısım prime esas kazanca dâhil edilmeyecektir. 37 Hizmet akdi feshinin geçersizliği halinde; işçinin işe iadesi için kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak üzere başvurmuş olması kaydıyla, işe başlatılsın veya başlatılmasın bu nitelikteki işçilere çalıştırılmayan süre için ödenen en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklar, akdin feshedildiği aydan başlanılarak ilgili ayların prime esas 37 Sigorta Primine Esas Tutulacak Kazancın Tespiti ve Hesaplanması, www.isvesosyalguvenlik.com, Erişim 22.01.2013. 31 kazançlarına dahil edilerek işsizlik sigortası primi de dahil olmak üzere tüm sigorta kollarına ait primler kesilecek ve bu süreler hizmetten sayılacaktır. İşçi işe başlatıldığında bildirim süresine ait (ihbar) ücreti ile kıdem tazminatı peşin olarak ödenmiş ise işçiye ödenecek en çok dört aya kadar olan ücret ve diğer alacaklarından mahsup edileceğinden, 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesi uyarınca bildirim süresine ait (ihbar) ücret ile kıdem tazminatının prime tabi tutulmaması nedeniyle işçiye işe başlatılması halinde ödenecek en çok dört aya kadar olan ücret ve diğer hakları mahsup edilmemiş haliyle prime tabi tutulacak ve bu süreler prim ödeme gün sayısından sayılacaktır.38 1.7.3.1.2. Prime Esas Kazanç İstisnaları 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesi b bendinde prime tabi olmayan ödemeler sıralanmıştır. Buna göre; Ayni yardımlar (konut tahsisi, elbise, ayakkabı, havlu, sabun v.s.), Ölüm, doğum ve evlenme yardımları, Görev yollukları, Seyyar görev tazminatı, Kıdem tazminatı, İş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, Keşif ücreti, İhbar tazminatı, Kasa/Mali sorumluluk tazminatı, SGK tarafından tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile yardımları(Kurumca belirlenecek miktarı aşan kısımlar prime tabidir), İşverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve BES’e ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30'unu geçmeyen özel sağlık 38 Sigorta Primine Esas Tutulacak Kazancın Tespiti ve Hesaplanması, www.isvesosyalguvenlik.com, Erişim 22.01.2013. 32 sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, (aylık ödemeler toplamının asgari ücretin % 30’unu aşan kısmı prime esas kazanca dâhil edilecektir.) prime esas kazanca tabi tutulmaz. Yukarıda belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi/parasal ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur. Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar SSGSSK’nın uygulanmasında dikkate alınmaz. Bu bakımdan, sigortalılara yakacak, temizlik, aydınlatma ve benzeri nitelikteki giderleri için yahut tahsil veya mesken yardımı gibi kanunda ismen sayılmayan nedenlerle yapılan ödemeler, ödemenin yapıldığı aydaki prime esas kazanca dâhil edilecektir.39 Öte yandan, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanuna istinaden ödenmekte olan ikramiyeler ile ilave tediyeler prime tabi tutulacağı gibi, İş Kanunu’nun 61 inci maddesindeki istisnai hüküm(yıllık ücretli izin süresi içinde kısa vadeli sigorta kolları primi hariç diğer sigorta kolları primlerinin kesilmesine devam edilmesi) üzerinde durulmaksızın hak kazanıldığı halde kullanılmayan yıllık izin süresi için ödenecek ücretlerden de kısa vadeli sigorta kolları primi(iş kazası meslek hastalığı primi) kesilecektir. Prime esas kazanç istisnalarına ilişkin olarak İşveren Uygulama Tebliğinde de geniş bir biçimde gerekli açıklamalar yapılmıştır. 1.7.3.1.2.1. Ayni Yardımlar İşverenlerce sigortalılara mal olarak yapılan yardımlar, tutarları üzerinde durulmaksızın, prime esas kazançlara dâhil edilmeyecektir. Ancak, ayni yardımların sigortalılara nakden ödenmesi halinde (örneğin yağ parası, un parası, ayakkabı parası gibi) prime tabi tutulması gerekmektedir. 39 Sigorta Primine Esas Tutulacak Kazancın Tespiti ve Hesaplanması, www.isvesosyalguvenlik.com, Erişim 22.01.2013. 33 1.7.3.1.2.2. Ölüm, Doğum ve Evlenme Yardımları Ölüm, doğum ve evlenme hallerinde yapılan yardımlar, miktarı ne olursa olsun, prime esas kazançların hesabında dikkate alınmayacaktır. Sigortalının anne ve babası, eşi veya çocuğunun ölümü halinde sigortalıya verilen ölüm yardımı ile sigortalının evlenmesi veyahut çocuğunun olması halinde işveren tarafından yapılan doğum ve evlenme yardımları prime esas kazançların hesabına dâhil edilmeyecektir. 1.7.3.1.2.3. Görev Yollukları Görev, 6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun 3 üncü maddesinde açıklanmıştır. Anılan maddede belirtilen yol masrafı, gündelik, aile masrafı ve yer değiştirme masrafı niteliğinde yapılan ödemeler yolluk kapsamındadır. Bu bakımdan, sigortalılara bireysel iş sözleşmesine veya toplu sözleşmeye dayanılarak ve işveren tarafından sigortalının geçici bir görevle başka yere gönderilmesi veya görev yerini değiştirmesi dolayısıyla verilen ve yolluk kavramına giren ödemeler prime esas kazanca dâhil edilmeyecektir. 1.7.3.1.2.4. Seyyar Görev Tazminatı, Kıdem Tazminatı, İş Sonu Tazminatı veya Kıdem Tazminatı Mahiyetindeki Toplu Ödemeler ve Keşif Ücreti Görevleri gereği sigortalılara ödenen seyyar görev tazminatı, iş akdinin feshi veya çeşitli sebeplerle işten ayrılan işçilere işveren tarafından bir defaya mahsus olmak üzere ödenen kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödemeler ve keşif ücreti; prime esas kazancın hesaplanması sırasında dikkate alınmayacaktır. Ancak, yukarıda belirtilen ödemeleri kanıtlayıcı nitelikteki belgeler, gerektiğinde denetim elemanlarına ibraz edilecektir. 34 1.7.3.1.2.5. İhbar Tazminatı İş Kanunu’nun 17 inci maddesinde, belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerektiği, işçinin kıdemine göre değişen süreler sonunda iş sözleşmesinin feshedilmiş sayılacağı, bildirim şartına uymayan tarafın, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminatı (ihbar tazminatı) ödemek zorunda olduğu belirtilmiştir. Bu durumda sigortalının işyeri ile hukuki ilişkisi iş sözleşmesinin feshi ile sona ermiş olduğundan, ödenen tazminat, ücret niteliğinde olmadığı için prime esas kazanca da dâhil edilemeyecektir. İşverenin bildirim şartına uymaması veya bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek sözleşmeyi feshetmesi, İş Kanunu’nun 18, 19, 20 ve 21 inci maddeleri hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceğinden, İş Kanununun 18 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinin uygulama alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenmesi gerekmektedir. Bu durumda da işçinin işyeri ile olan hukuki bağı, iş sözleşmesinin feshi ile sona erdiğinden, işçiye ödenen kötü niyet tazminatı prime esas kazanca da dâhil edilemeyecektir. Ancak, işçiye bildirim süresince iş araması için belli bir süre izin verilmesi İş Kanununun gereği olup, bu süre zarfında işçi-işveren arasındaki hukuki bağ sona ermediğinden bildirim süresi içinde işçinin aldığı ücretler prime esas kazanca da dâhil edilecektir. 1.7.3.1.2.6. Kasa Tazminatı İşyerlerinde para veya kıymetli evrak ya da eşya muhafazası ile görevli bulunan sigortalılara muhtemel açıkları kapatmak amacıyla işverenler tarafından ödenen kasa tazminatları, ücret niteliğinde sayılamayacağından, prime esas kazançtan istisna tutulması gerekmektedir. Ancak, kasa tazminatı niteliğinde olan ödemelerin para ve kıymetli evrak veyahut eşya muhafazası ile görevli bulunan sigortalıya ödenmesi gerektiğinden, bu tür sorumluluğu bulunmayan sigortalılara bu nitelikte bir ödemenin yapılması halinde söz konusu ödemeler prime esas kazanca dâhil edilecektir. 35 1.7.3.1.2.7. Yemek, Çocuk ve Aile Yardımları 1.7.3.1.2.7.1. Yemek Yardımı Sigortalılara yemek parası adı altında yapılan ödemelerin, işyerinde veya müştemilatında işveren tarafından yemek verilmemesi şartıyla, fiilen çalışılan gün sayısı dikkate alınarak 16 yaşından büyükler için belirlenen günlük asgari ücretin % 6 sının, yemek verilecek gün sayısı ile çarpılması sonucunda bulunacak miktarı, prime esas kazançların tespitinde dikkate alınmayacak, dolayısıyla bu tutardan prim kesilmeyecektir. Öte yandan, sigortalılara ay içinde yemek parası olarak nakit ödeme yapılmaksızın, çalıştıkları işyerinin dışında yemek üretimi yapan başka firma veya şahıslar tarafından (örneğin yemek kuponu karşılığında) gerek işyerinde, gerekse işyerinin dışında yemek verilmesi halinde, işverenlerce bu firma veya şahıslara fatura karşılığında yemek bedeli olarak ödenen fatura bedelleri prime esas kazanca dâhil edilmeyecektir. 2013 yılı günlük yemek yardımı tutarları aşağıda gösterilmiştir. 01.01.2013-30.06.2013 tarihleri arasında;32,62X%6=1,96TL(gün) 01.07.2013-31.12.2013 tarihleri arasında;34,05X%6=2,04TL(gün) 1.7.3.1.2.7.2. Çocuk Yardımı Sigortalının hizmet akdinin devam etmesi şartıyla ve fiilen çalışmasının olup olmadığı üzerinde durulmaksızın; sigortalı veya isteğe bağlı sigortalı sayılmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olan çocuklarından 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya 3308 sayılı Meslekî Eğitimi Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ya da işletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları ile yaşına bakılmaksızın Kanuna göre malûl olduğu tespit edilen evli olmayan çocuklarından en fazla iki çocuk (iki çocuk dâhil) için çocuk yardımı adı altında yapılan ödemelerin, çocuk başına 16 yaşından büyükler için belirlenen aylık asgari ücretin %2'si oranındaki tutarı, aylık prime esas kazançların 36 hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır. 2013 yılı aylık çocuk yardımı tutarları (1 çocuk için) aşağıda gösterilmiştir. 01.01.2013-30.06.2013 tarihleri arasında;978,60X%2=19,57TL 01.07.2013-31.12.2013 tarihleri arasında;1.021,50X%2=20,43TL 1.7.3.1.2.7.3. Aile Yardımı Sigortalılara aile yardımı adı altında yapılacak ödemelerin, sigortalının hizmet akdinin devam etmesi şartıyla fiilen çalışmasının olup olmadığı üzerinde durulmaksızın, sigortalının eşinin Kanuna tabi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmaması ve Kurumdan gelir veyahut aylık almaması durumunda, 16 yaşından büyükler için belirlenen aylık asgari ücretin %10'u oranındaki tutar aylık prime esas kazançların hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır. 2013 yılı aylık aile yardımı tutarları aşağıda gösterilmiştir. 01.01.2013-30.06.2013 tarihleri arasında;978,60X%10=97,85TL(aylık) 01.07.2013-31.12.2013 tarihleri arasında;1.021,50X%10=102,15TL(aylık) 1.7.3.1.2.8. İşverenler Tarafından Sigortalılar İçin Özel Sağlık Sigortalarına ve Bireysel Emeklilik Sistemine (BES) Ödenen Özel Sağlık Sigortası Primi ve Bireysel Emeklilik Katkı Payları Tutarları 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, “… İşverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve BES’e ödenen ve aylık toplamı asgarî ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tâbi tutulmaz.” denilmektedir. Sigortalı adına ay içinde özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payı adı altında işverence yapılan ödemeler toplamının aylık asgari ücretin % 30’una isabet eden kısmı prime esas kazanca dâhil edilmeyecek, kalan tutar ise ödendiği ayın prime esas kazancına dâhil edilecektir. 37 1.7.4. İşsizlik Sigortası Prim Kesintisi 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun 47 inci maddesine göre işsizlik sigortası; bir işyerinde çalışırken, çalışma istek, yetenek, sağlık ve yeterliliğinde olmasına rağmen, herhangi bir kasıt ve kusuru olmaksızın işini kaybeden sigortalılara işsiz kalmaları nedeniyle uğradıkları gelir kaybını belli süre ve ölçüde karşılayan, sigortacılık tekniği ile faaliyet gösteren zorunlu sigortayı ifade eder. Aynı Kanunun 49 uncu maddesinde de işsizlik sigortasının gerektirdiği ödemeleri, hizmet ve yönetim giderlerini karşılamak üzere, bu Kanunun 46 ıncı maddesi kapsamına giren tüm sigortalılar, işverenler ve Devlet tarafından işsizlik sigortası primi ödeneceği belirtilmiştir. İşsizlik sigortası primi, sigortalının SSGSSK’nın 80 ve 82 inci maddelerinde belirtilen prime esas aylık brüt kazançlarından %1 sigortalı, %2 işveren ve %1 Devlet payı olarak alınır. 1.7.5. Emeklilerin İşçi Statüsünde İstihdam Edilmelerine İlişkin Özel Durum: Sosyal Güvenlik Destek Primi Kesintisi 5510 sayılı Kanuna göre ister 4/a ister 4/b isterse de 4/c’li olarak çalışıp emekli olduktan sonra yine 4/a kapsamında çalışmaya başlayan sigortalılar(işçiler)’ın yeni girdikleri işyerindeki çalışmalarından dolayı emekli aylıklarından herhangi bir kesinti yapılmaz ancak çalışmaya başladıkları yeni işyerinden aldıkları brüt ücret üzerinden sosyal güvenlik destek primi kesilir. 5510 sayılı Kanunun geçici 14 üncü maddesinin a bendi uyarınca brüt ücret üzerinden kesilecek sosyal güvenlik destek prim oranı %30 olup bunun dörtte biri(%7,5) emekli olup çalışmaya başlayan işçilerden, dörtte üçü(%22,5) işverenden kesilir. Ayrıca %1-6,5 arasında yapılan işin iş kazası ve meslek hastalığı bakımından gösterdiği tehlike ağırlığına göre işverenden kısa vadeli sigorta kolları primi kesilir. Böylece brüt ücret üzerinden kesilecek sosyal güvenlik destek primi işveren payı %23,5-29 arasında değişmektedir. Bu prim sadece, çalışırken meydana gelecek iş kazası veya meslek hastalığı haklarından yararlanmak için alınmaktadır. Ayrıca sosyal güvenlik destek primi ödenmiş süreler, sigortalılık süresinden sayılmaz, sosyal güvenlik destek primine tabi olarak yapılan hizmetler için ödenen bu primlerin toptan ödemesi yapılmaz, yani geri verilmez ve bu çalışma süreleri için 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz. Vergi açısından 38 ise varsa muafiyet, indirim, istisna ve müstesnalar uygulanır. Daha sonra gelir ve damga vergisi kesilir. 1.7.6. Serbest Bölgelerde İstihdam Edilen İşçilere Yönelik Vergi ile İlgili Özel Durum: Gelir ve Damga Vergisi İstisnası 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu ve buna bağlı olarak Maliye bakanlığı tarafından çıkarılan 27167 sayı ve 12.03.2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 1 seri no’lu 3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanunu Genel Tebliği 7 inci maddesi uyarınca 1 Ocak 2009'dan geçerli olmak üzere, bu bölgelerde üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az % 85'ini yurtdışına ihraç eden mükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler gelir vergisinden müstesnadır. Ayrıca bu bölgelerde gerçekleştirilen faaliyetlerle ilgili olarak yapılan işlemler ve düzenlenen kâğıtlar damga vergisi ve harçlardan müstesnadır. Fakat uygulamada tereddütler yaşandığı, işçi ücretlerinden gelir vergisi kesintisi yapılabildiği ve işçiye iade yapılmadığı konusuyla karşılaşılabilmektedir. Aynı Genel Tebliğin Asgari Geçim İndirimi Uygulaması başlıklı bölümünde serbest bölgelerdeki ücret istisnasının, bu bölgelerde üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az %85'inin yurt dışına ihraç edilmesi halinde(yeminli mali müşavir faaliyet raporu ile tespit edilmeli), tecil edilen verginin terkin edilmesi şeklinde uygulanacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla işçi ücretlerinden gelir vergisi kesintisi yapıldıktan sonra AGİ’nin mahsup edilmesi, sonra kalan tutarın vergi sorumlusu sıfatıyla işveren tarafından ilgili vergi dairesine tecile konu olmak üzere bildirilmesi ve işverenliğin ürettiği ürünlerin FOB bedelinin en az %85 ini ihraç ettiğinin anlaşılması durumunda tecil edilen verginin terkininin yapılarak işçi ücretinden kesilen ve AGİ tutarını aşan kısmın işçiye iade edilmesi gerekmektedir. Zira buradaki istisna ücretlere tanınmıştır ve bu ücret geliri dolayısıyla vergi mükellefi işçidir, işveren sadece vergi sorumlusu sıfatına haizdir. 1.8. Ücret ve Ücret Kesintilerinin Hesaplanmasına İlişkin Örnekler Örnek-1. Asgari ücretle çalışan 16 yaşından büyük bekâr bir işçinin 2013 yılı ücret hesaplaması aşağıda gösterilmiştir. Asgari Ücret S.S.K. Taban Ücreti 01.01.2013-30.06.2013 978,60 978,60 39 01.07.2013-31.12.2013 1.021,50 1.021,50 S.S.K. Tavan Ücreti Gün Sayısı Günlük Ücret Yemek Parası Yol Parası Brüt Ücret İşçi S.S.K. Payı (%14) İşçi İşsizlik Payı (% 1) Gelir Vergisi Matrahı Gelir Vergisi (%15) Asgari Geçim İndirimi Ödenecek Gelir Vergisi Damga Vergisi (0,00759) 40 Kesintiler Toplamı Net Ücret(AGİ Dâhil) İşveren S.S.K Payı (%19,5) İşveren İşsizlik Payı (% 2) Örnek-2. 6.360,90 30 32,62 0 0 978,60 137,00 9,79 831,81 124,77 73,40 51,37 7,43 205,59 773,01 190,83 19,57 6.639,75 30 34,05 0 0 1.021,50 143,01 10,22 868,27 130,24 73,40 56,84 7,75 217,82 803,68 199,19 20,43 01.04.2013 tarihinde 6000TL/ay ücretle işe başlayan, evli iki çocuklu (4 ve 12 yaşlarında) eşi çalışmayan bir işçi, çalıştığı her gün için 15 TL/gün yemek yardımı(multinet kart), 100TL/ay çocuk yardımı, 200TL/ay aile yardımı almaktadır. İşçi ilgili ayda 500 TL ikramiye almaya hak kazanmıştır. Ayrıca işveren her ay ücretli adına BES’e 200TL/ay katkı payı ödemektedir. İşçinin aylık net ücreti hesaplaması aşağıda gösterilmiştir. Ücret S.S.K. Taban Ücreti S.S.K. Tavan Ücreti Gün Sayısı Günlük Ücret Yemek Parası İkramiye Çocuk yardımı 40 6.000,00TL 978,60TL 6.360,90TL 30 6.000,00/30=200,00TL 15,00X26(çalışılan gün sayısı)=390,00TL -GVK23/8 uyarınca günlük 12,00 TL’yi aşan kısım vergilendirilir(15-12=3X26=78,00TL). -5510 uyarınca günlük 1,96TL’yi aşan kısım prime esas kazanca dâhildir(15-1,96=13,04X26=339,04TL). 500,00TL Hem GVK yönünden vergiye tabidir hem de 5510 yönünden prime esas kazanca dâhildir. 100,00X2=200,00TL -5510 uyarınca aylık 2 çocuk için (2X19,57)39,14TL’yi aşan kısım prime esas kazanca dâhildir(200,00-39,14=160,86TL). -GVK25/4 uyarınca 4 yaşındaki çocuk için aylık 36,87, 12 Gelir vergisi tutarından AGİ mahsubu yapılmıştır. 40 Aile yardımı BES’e Ödenen Katkı Payı Brüt Ücret İşçi S.S.K. Payı (%14) İşçi İşsizlik Payı (% 1) Gelir Vergisi Matrahı Gelir Vergisi (%15) Asgari Geçim İndirimi Ödenecek Gelir Vergisi Damga Vergisi (0,00759) Kesintiler Toplamı Net Ücret İşveren S.S.K Payı (%19,5) İşveren İşsizlik Payı (% 2) yaşındaki çocuk için aylık 18,43 toplam 55,30TL’yi aşan kısım vergilendirilir(200,00-55,30=144,70TL). 200,00TL -5510 uyarınca çalışmayan veya SGK’dan geliri olmayan eş için aylık 97,85TL’yi aşan kısım prime esas kazanca dâhildir(200,0097,85=102,15TL). -GVK uyarınca tamamı vergilendirilir(200,00TL). 200,00TL GVK89 uyarınca gelir vergisinden istisnadır. 5510/80 uyarınca prime esas kazanca dâhil edilmez(asgari ücretin %30’unu aşmadığından). 7.490,00TL 5510/80 ve 82 uyarınca örnekteki prime esas kazanç toplamı 7.102,05TL olup tavan ücreti aştığından, 6.360,90TL tavan ücret üzerinden primler hesaplanır. Üst sınırı aşan kısmı, ödemenin yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek üzere üst sınırın altında kalan sonraki ayların prime esas kazançlarına ilave edilir. 890,53TL 63,61TL Brüt ücretten istisna ve indirimlerin düşülmesi 7.490,00- 890,53- 63,61- 200,00- 55,30- 312,00 (12X26 yemek yardımı)=5.968,56TL 895,28TL 110,09TL(evli,2 çocuklu, eş çalışmıyor veya geliri yok) 785,19TL 7.490,00TL GVK 23/8 uyarınca örnekteki yemek yardımının 312,00TL’si DV’ sinden istisnadır( 7.490,00 -312,00=7.178,00X0,00759=54,48TL). İşçi S.S.K. Payı+ İşçi İşsizlik Payı+ Ödenecek Gelir Vergisi+ Damga Vergisi=1.793,81TL 7.490,00TL - 1.793,81TL =5.696,19TL (6.360,90TLX%19,5) 1.240,38TL (6.360,90TLX%2) 127,22TL Örnek-3. 01.04.2013 tarihinde 2400TL/ay aylık ücretle işe başlayan, evli bir çocuklu (5 yaşında)eşi çalışan bir işçi, çalıştığı her gün için 10 TL/gün yemek yardımı(sodexo kart), 100TL/ay çocuk yardımı, 200TL/ay aile yardımı almaktadır. İşçi ilgili ayda 23 Nisan günü ve 2 hafta tatilinde çalışmış, ayrıca 10 saatlik fazla çalışma yapmıştır. İşçi ay içerisinde 2 gün rahatsızlığı sebebiyle doktor raporu almış ve çalışmamıştır. İşçinin aylık net ücreti hesaplaması aşağıda gösterilmiştir. Ücret S.S.K. Taban Ücreti S.S.K. Tavan Ücreti Gün Sayısı Günlük/Saatlik Ücret UBGT Çalışması Karşılığı Ücret 2.400,00TL 978,60TL 6.360,90TL 30 2.400,00/30=80,00TL/7,5=10,67TL 23 Nisan için 80,00TL ilave ücret 41 Hafta Tatili Çalışması karşılığı Ücret Fazla Çalışma Ücreti Raporlu Olunan Gün Yemek Parası Çocuk yardımı Aile yardımı Brüt Ücret İşçi S.S.K. Payı (%14) İşçi İşsizlik Payı (% 1) Gelir Vergisi Matrahı Gelir Vergisi (%15) Asgari Geçim İndirimi Ödenecek Gelir Vergisi Damga Vergisi (0,00759) Kesintiler Toplamı Net Ücret İşveren S.S.K Payı (%19,5) İşveren İşsizlik Payı (% 2) 2X80,00X1,5=240,00TL ilave ücret 10X10,67X1,5=160,05TL ilave ücret 2 gün raporlu olunması sebebiyle çalışılamamış, karşılığı 160,00TL ücret ödenmemiştir. 10,00X26(çalışılan gün sayısı)=260,00TL -GVK23/8 uyarınca günlük 12,00 TL’yi aşmadığından istisna -5510 uyarınca günlük 1,96TL’yi aşan kısım prime esas kazanca dâhildir(10-1,96=8,04X26=209,04TL). 100,00TL -5510 uyarınca aylık 1 çocuk için 19,57TL’yi aşan kısım prime esas kazanca dâhildir(100,00-19,57=80,43TL). -GVK25/4 uyarınca 5 yaşındaki çocuk için aylık 36,87TL’yi aşan kısım vergilendirilir(100,00-36,87=63,13TL). 200,00TL -5510 uyarınca eş çalıştığından tamamı prime esas kazanca dâhildir(200,00TL). -GVK uyarınca tamamı vergilendirilir(200,00TL). 3.280,05TL 5510/80 ve 82 uyarınca örnekteki prime esas kazanç toplamı 3.209,52TLdir. 449,33TL 32,10TL Brüt ücretten istisna ve indirimlerin düşülmesi 3.280,05- 449,33- 32,10- 260,00-36,87=2.501,75TL 375,26TL 84,40TL(evli,1 çocuklu, eş çalışıyor) 290,86TL 3.280,05TL GVK 23/8 uyarınca örnekteki yemek yardımının tamamı 260,00TL DV’sinden istisnadır(3.280,05-260,00=3.020,05X0,00759=22,92TL). İşçi S.S.K. Payı+ İşçi İşsizlik Payı+ Ödenecek Gelir Vergisi+ Damga Vergisi=795,21TL 3.280,05TL- 795,21TL =2.484,84TL 625,86TL 64,19TL 1.9. Ücret ve Ücret Kesintilerinin Muhasebeleştirilmesi İşverenliklerce işçilerin tahakkuk edip de henüz ödenmeyen ücret, prim, ikramiye, nakdi sosyal yardımlar gibi alacakları ile işçilere verilen seyahat giderleri vb avansı aşan harcamaları işçilere ödeninceye kadar bir bilanço hesabı olan Personele Borçlar hesabında izlenir. Tek düzen muhasebe sistemine göre Personele 42 Borçlar hesabı 335 hesap numarasıyla gösterilir. Tahakkuk eden personele borçlar bu hesabın alacağına, ödenmesi halinde ise borcuna kaydedilir.41 İşçilere yapılan ödemeler; işyerinde 10 ve daha fazla işçi çalıştırılıyorsa 102 Bankalar hesabından yapılmak zorundadır. Ancak işyerinde daha az işçi çalıştırılıyorsa ödemeler 100 Kasa hesabından veya yine 102 Bankalar hesabından yapılabilir. Ödeme yapıldığında 102 Bankalar veya 100 Kasa hesabının alacağına kayıt yapılır. İşverenlerin vergi sorumlusu sıfatıyla işçi ücretlerinden kestikleri gelir vergisi ve damga vergisi gibi kesintiler ise tahakkuklarında 360 Ödenecek Vergi ve Fonlar hesabının alacağına, ödenmeleri halinde borcuna kaydedilir.42 İşverenlerin ödedikleri ücretlerden sosyal güvenlik mevzuatı uyarınca kesmekle yükümlü bulundukları prim vb. kesintiler ise tahakkuklarında 361 Ödenecek Sosyal Güvenlik Kesintileri hesabının alacağına, ödenmeleri halinde borcuna kaydedilir. 43 İşverenler tarafından işçilere ödenecek ücret ve bu nitelikteki ödemeler ile yasal kesintiler maliyet unsuru oluşturduğundan 770 Genel Yönetim Gideri hesabında izlenir. Bilanço yukarıda belirtilen hesapların dönem sonu itibariyle toplam tutarlarını gösterir. İlgili hesapların ayrıntılarına ise aynı hesap numaralarıyla yevmiye defteri ile defter-i kebirden ulaşılabilinir. Aşağıda ücret ve ücret kesintilerinin tahakkuk ve ödeme kaydına ilişkin olarak yevmiye defterine yapılmış basit bir kayıt örneği gösterilmiştir. 41 Orhan Sevilengül, Genel Muhasebe, Ankara, Gazi Kitapevi, 2000, s.457. 42 Sevilengül, age, s.462. 43 Sevilengül, age, s.470. 43 Mad. AÇIKLAMA BORÇ No 1 ....................................31.03.2013...................................... 3.050 770 Genel Yönetim Giderleri Hesabı Brüt ücretler: 2.500 SSK işveren payı: 500 İşsizlik sigortası işveren payı: 50 2 3 4 73,40 136 Diğer Çeşitli Alacaklar Hesabı Asgari Geçim İndirimi:73,40 (Bekar çalışan için) 335 Personele Borçlar Hesabı Net ücret 360 Ödenecek Vergi ve Fonlar Hs Gelir vergisi: 318,75 Damga vergisi: 18,98 361 Ödenecek Sosyal Güvenlik Kesintileri Hs SSK işçi payı: 350 SSK İşveren payı: 500 İşsizlik sigortası işçi payı: 25 İşsizlik sigortası işveren payı: 50 (Mart ayı ücret tahakkuku) ....................................05.04.2013...................................... 1.860,67 335 Personele Borçlar Hesabı 100 Kasa veya 102 Bankalar Hesabı (İşçilerin mart ayı ücretinin elden veya banka aracılığı ile ödenmesi) ....................................15.04.2013...................................... 337,73 360 Ödenecek Vergi ve Fonlar Hs Gelir vergisi: 318,75 Damga vergisi: 18,98 136 Diğer Çeşitli Alacaklar Hesabı Asgari Geçim İndirimi:73,40 (Bekar çalışan için) 100 Kasa Hesabı (Gelir ve damga vergilerinin peşin ödenmesi) ....................................20.04.2013...................................... 925 361 Ödenecek Sosyal Güvenlik Kesintileri Hs SSK işçi payı: 350 SSK İşveren payı: 500 İşsizlik sigortası işçi payı: 25 İşsizlik sigortası işveren payı: 50 100 Kasa Hesabı (Sigorta primlerinin peşin ödenmesi) 44 ALACAK 1.860,67 337,73 925 1.860,67 73,40 264,33 925 1.10. Ücret Bordrosu ve Düzenleme Esasları Ücret ve onun üzerinden yapılan kesintilerin gösterildiği yasal belge ücret bordrosu olmaktadır. Bu bakımdan ücretin elde edilmesi kadar belgelenmesi de önem arz etmektedir. Çalışma hayatında yaşanan ihtilaflarda ücret, önemli bir paya sahiptir. Usulüne uygun olarak düzenlenen ücret bordroları ihtilafların çözümünde önemli bir ispat aracıdır. 1.10.1. Ücret Bordrosunun Hukuki Dayanakları Ücret bordrosu VUK’un 238 inci maddesinde düzenlenmiştir. Bu Kanuna göre; işverenler her ay ödedikleri ücretler için ücret bordrosu düzenlemeye mecburdurlar. GVK’ya göre vergiden muaf olan ücretlerle diğer ücret üzerinden vergiye tabi hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri için bordro düzenlenmez. Kanuna göre; ücret bordrolarında asgari hizmet erbabının soyadı, adı; ücretin alındığına dair imzası veya mührü (ücretin ödenmesinde ayrıca makbuz alan işverenlerin tutacakları ücret bordrosuna imza veya mühür konulması mecburi değildir),varsa vergi karnesinin tarih ve numarası, birim ücreti (aylık, haftalık, gündelik, saat veya parça başı ücreti), çalışma süresi veya ücretin ilgili olduğu süre, ücret üzerinden hesaplanan vergilerin tutarı yer almalıdır. Ayrıca bordronun hangi aya ait olduğu baş tarafında gösterilir. Bir aya ait bordro ertesi ayın yirminci gününe kadar hazırlanıp tarihlenerek, müessese sahibi veya müdürü ile bordroyu tanzim eden memur tarafından imzalanır. İşverenler ücret bordrolarını, belirtilen esaslara uymak şartıyla diledikleri şekilde tanzim edebilirler. İş Kanunu’nun 37. maddesinde de işveren işyerinde veya bankaya yaptığı ödemelerde işçiye ücret hesabını gösterir imzalı veya işyerinin özel işaretini taşıyan bir pusula vermek zorundadır hükmü mevcuttur. İş Kanununda ücret bordrosu ifadesi yer almamakla birlikte işçiye verilmesi gereken ücret pusulası üzerinde durulmuştur. Bu pusulada ödemenin günü ve ilişkin olduğu dönem ile fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretleri gibi, asıl ücrete yapılan her çeşit eklemeler tutarının, vergi, sigorta primi, avans mahsubu, nafaka ve icra gibi her çeşit kesintinin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir. Bu işlemler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır. 45 5510 sayılı Kanun’ un 102. maddesinin e bendinin 5 numaralı alt bendinde ise işverenler tarafından ibraz edilen aylık ücret tediye bordrosu açıklanmıştır. Bu bordroda işyerinin sicil numarası, bordronun ilişkin olduğu ay, sigortalının adı, soyadı, sigortalının sosyal güvenlik sicil numarası(T.C kimlik numarası), ücret ödenen gün sayısı, sigortalının ücreti, ödenen ücret tutarı ve ücretin alındığına dair sigortalının imzasının bulunması zorunludur. Makbuz mukabilinde veya banka kanalıyla yapılan ödemelerde imza şartı aranmaz. Ayrıca tehlike sınıfları farklı olan işyerlerinde çalışan sigortalıların aylık ücret tediye bordroları işverence ayrı ayrı düzenlenir.44 Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 105. maddesinde işverenlerin Kuruma verdikleri prim belgesinde yazılı olanları doğrulayıcı nitelikte olmak ve Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin beş numaralı alt bendinde sayılan hususları içerecek şekilde aylık ücret tediye bordrosu düzenlemekle yükümlü oldukları belirtilmiştir. 1.10.2. Ücret Bordrosunda Bulunması Gerekli Bilgiler Ücret bordrosu, VUK ve SSGSSK’ da ücret pusulası da İş Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bu üç kanuna göre bordroda ve pusulada bulunması gereken asgari bilgiler aşağıda tabloda karşılaştırmalı olarak gösterilmiştir. 44 Cumhur Sinan Özdemir,Ücret Hesap Pusulasının İşçilere Verilmesi Zorunludur, www.alomaliye.com., Erişim.31.01.2013. 46 Tablo 7: Ücret Bordrosu ve Pusulasında Bulunması Gerekli Bilgiler45 213 – 4857 ve 5510 Sayılı Kanunlara Göre Ücret Bordrosu ve Ücret Pusulasında Bulunması Gereken Asgari Bilgiler İşçinin Adı Soyadı İlgili Olduğu Dönem İşyerinin Sicil Numarası Sigortalının TC Kimlik Numarası Sigortalının Sosyal Güvenlik Sicil numarası Çalışma Süresi Ücreti (aylık, haftalık, gündelik, saat veya parça başı ücreti) Fazla Çalışma Ücreti Hafta Tatili Ücreti Bayram Ücreti Genel Tatil Ücreti Diğer her türlü Eklemeler Sigorta Primi Hesaplanan Vergi Avans Mahsubu Nafaka Kesintisi İcra Kesintisi Her Çeşit Kesinti Ücret Ödenen Gün Sayısı Ödenen Ücret Tutarı Toplam Ödeme Günü İşveren(yetkili kişi) İmzası İşçinin İmzası 213 X X X 5510 X X X X X X X X X X X X X 4857 X X X X X X X X X X X X X X X X X X 1.10.3. Ücret Bordrosunun Düzenlenmemesi veya Eksik Düzenlenmesinin Hukuki Sonuçları Ücret bordroları gerek ispat aracı olması gerekse usulüne uygun düzenlenmeyen ücret bordroları için ceza öngörülmüş olması, bordroların usulüne uygun olarak düzenlenmesini zorunlu kılmaktadır. Usulüne uygun düzenlenmemiş ücret bordrolarına her üç kanunda da ceza öngörülmüştür. Usulüne uygun düzenlenmiş ücret bordroları, işçi ve işveren açısından önemli bir ispat aracıdır. SSGSSK ve VUK makbuz karşılığı veya banka aracılığı ile yapılan ücret ödemelerinde, İş Kanunu da ücret hesap pusulası için işçi açısından imza şartı aramamaktadır. Ancak yapılan incelemelerde işverenlerin hesap pusulasını ilgili ayda 45 Memduh Aslan,Ücret Bordrosu,www.turkvergi.org, Erişim.31.01.2013. 47 düzenleyip düzenlemedikleri ve işçiye verip vermediklerinin ayrıca ücretleri ödeyip ödemediğinin ispatlanabilmesi ve işçi alacakları için açılan davalarda imzalı ücret bordrosunun ve hesap pusulasının ispat belgesi olarak mahkemelerde ve Yargıtay’da en önemli belge olarak itibar görmesi, ücret bordrosu veya ücret hesap pusulasının imza altına alınmasının önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Yargıtay’ın verdiği kararlar, ücret bordroları ve hesap pusulalarının usulüne uygun düzenlenmesi, bordro ve pusuladaki bilgilerin doğru olması, işçilerin ihtirazı kayıt koymadan bordroları imzalamaları halinde bu tür belgelerin işçinin ücreti noktasında işverenden sadır olan yazılı delil niteliğindedir.(Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 21.01.2002 tarih ve 353, 23.09.2008 tarih ve 24515, 18.05.2010 tarih ve 13953 sayılı kararları örnek olarak gösterilebilir). Ancak yine Yargıtay'a göre, asgari ücret üzerinden düzenlenen imzalı bordroların nitelikli olmayan işçiler açısından bağlayıcılığı kabul edilmeli, nitelikli işçiler açısından ise bu bağlayıcılıktan söz edilmeyip bunların ücretlerinin ne kadar olabileceği, çalışma süresi ve görev unvanı belirtilerek ilgili meslek odası veya kuruluşundan sorulmalıdır. Yargıtay 9 uncu Hukuk Dairesinin 27.05.2010 tarih ve 14752 sayılı kararında özetle “Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir” şeklinde açıklama yapılmıştır. Ücret hakkının varlığının ispatı işçidedir. İşçi; ikramiye, prim vb. ücretlere hak kazandığını ispat etmelidir. Ödenen ücretin belgelendirilmesi ve ihtilaf halinde ücretin ödendiğinin kanıtı ise işverene düşmektedir(Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 18.10.2004 tarih ve 23275 sayılı karar). Bu açıdan ücret bordrolarının ve ücret hesap pusulalarının imzalatılması ve işçi özlük dosyalarında yasal zaman aşımı süreleri içinde (5-10yıl) saklanması gerekmektedir. Özellikle müteselsil sorumluluk 48 gerektiren alt işveren-asıl işveren ilişkilerinde, geçici iş ilişkilerinde, ihaleli işlerde yukarıda açıklanan hususlar daha da önem kazanmaktadır. Özetle; ücret bordroları veya ücret hesap pusulaları imzalı ise ve ücretin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından ücretin ödenmediğinin ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin ücret alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması veya bordroların imzasız olması halinde, işçi alacaklarının her türlü delille ispatı söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla alacağı olduğunu yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, ücret tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla veya makbuz karşılığı yapılması durumunda da ihtirazı kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde ücrete hak kazanıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.46 İşçilerine ücret hesap pusulası veren ve bunun verildiğine ilişkin imza alan işverenler, makbuz almış sayılacaklarından VUK ve SSGSSK yönünden ücret bordrolarını imzalatma yükümlülüğünden(düzenleme yükümlülüğünden değil) de kurtulmuş olmaktadırlar. Ücret bordrosu veya hesap pusulası düzenlenmemesi veya usulüne uygun düzenlenmemesi halinde delil olarak kabul edilmediği gibi yasalar gereğince usulsüzlük cezası ve idari para cezaları uygulanmaktadır. VUK’ un 227’nci maddesine göre Kanun tarafından kullanılması zorunlu tutulan belgelerin yasal şartları taşımaması durumunda hiç düzenlenmemiş kabul edileceği ve yok hükmünde sayılacağı belirtilmiştir. VUK’ un 353/2 maddesi gereğince her belge için 2013 yılında 190 TL özel usulsüzlük cezası kesilir. Ancak, her bir belge nevine ilişkin olarak kesilecek özel 46 Müjdat Şakar, Ücret Hesap Pusulası İmzalatmak Gerekir Mi? www.yaklasim.org, Erişim 31.01.2013. 49 usulsüzlük cezasının toplamı her bir tespit için 9.400 TL lirayı, bir takvim yılı içinde ise 94.000 TL lirayı aşamaz. SSGSSK’ nın 102/e/5 maddesi gereğince işverenler tarafından ibraz edilen aylık ücret tediye bordrosunda; işyerinin sicil numarası, bordronun ilişkin olduğu ay, sigortalının adı, soyadı, sigortalının sosyal güvenlik sicil numarası, ücret ödenen gün sayısı, sigortalının ücreti, ödenen ücret tutarı ve ücretin alındığına dair sigortalının imzasının bulunması zorunludur. Belirtilen unsurlardan herhangi birini ihtiva etmeyen (imza şartı yönünden makbuz mukabilinde veya banka kanalıyla yapılan ödemeler hariç) ücret tediye bordroları geçerli sayılmaz ve her bir geçersiz ücret tediye bordrosu için aylık asgari ücretin yarısı tutarında, 2013 yılı için 489,30TL idari para cezası uygulanır. İşçilerine ücret hesap pusulası veren ve bunun verildiğine ilişkin imza alan işverenler, makbuz almış sayılacaklarından VUK ve SSGSSK yönünden ücret bordrolarını imzalatmasalar da bu işverenler açısından bordro imzalatmamak yönünden idari para cezası uygulanmayacaktır. İş Kanunu’nun 102/b maddesi gereğince 37’ nci maddeye muhalefet ederek ücret hesap pusulası düzenlemeyen işveren veya işveren vekiline 2013 yılı için 485,00 TL idari para cezası uygulanır. Burada uygulanacak idari para cezası tek bir ceza olup işçi sayısına göre değişmemektedir. 47 Ayrıca dikkat edilirse suçu oluşturan fiil ücret hesap pusulasının düzenlenmemesidir.48 Ancak ücret hesap pusulası düzenlememek fiili vermemek fiilini de içermektedir. Dolayısıyla ücret hesap pusulası verilmemesi fiili nedeniyle de aynı miktar ceza uygulanacaktır. 47 Cumhur Sinan Özdemir, Ücret Hesap Pusulasının İşçilere Verilmesi Zorunludur, www.alomaliye.com., Erişim.31.01.2013. 48 Arif Temir, İş Hukukunda Para Cezaları İtiraz ve Dava Yolları, Ankara, Yaklaşım Yayıncılık, 2008, s.70. 50 1.10.4. Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Tanımı, Ücret ve Ücret Bordrosu ile İlişkisi ve Konunun Cezai Boyutu Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge, VUK’un “Kaçakçılık Suçları ve Cezaları” başlıklı 359/a-2 maddesinde tanımlanmıştır. İlgili madde hükmüne dayanarak muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge, gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte, bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belgedir. Böylece şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmiş olmakla birlikte içerdiği bilgiler yanlış olan belgelerin muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge oldukları anlaşılmaktadır. Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olan belgelerin, kimlik, adres, vergi numarası, miktar, fiyat gibi bilgilerin yanıltıcı şekilde hatalı olarak düzenlenmiş olması, bu tür belgelerin belirleyici özelliğidir. Yine aynı madde de muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme suçunun on sekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası olduğu belirtilmiştir. Aynı madde de ve 367 inci madde de kaçakçılık suçunun işlenmesinde hapis cezasının yanında zıyaı uğratılan vergi ve usulsüzlük cezası gerektiren fiil varsa ayrıca vergi zıyaı49 cezası ve usulsüzlük cezasının da uygulanacağı belirtilmiştir. Kanunun 344 üncü maddesi uyarınca vergi zıyaına kaçakçılık suçları ile sebebiyet verilmesi durumunda vergi zıyaı cezasının üç kat uygulanacağı belirtilmiştir. Ayrıca madde 336 gereği cezayı gerektiren tek bir fiil ile vergi zıyaı ve usulsüzlük birlikte işlenmiş olursa bunlara ait cezalardan sadece miktar itibariyle en ağırı kesilir. Cezayı gerektiren olayın tespiti VUK’ un 364 üncü maddesi gereği vergi dairelerince veya yoklamaya ve vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından yapılır. Kanunun 365 inci maddesi uyarınca da ceza kesme yetkisi mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesine aittir. Ancak, kaçakçılık suçlarında cezalandırma usulü 367 inci madde ile açıklanmıştır. Bu maddeye göre; yaptıkları inceleme sırasında 359 uncu maddede yazılı suçların işlendiğini tespit eden Vergi Müfettişleri ve Vergi Müfettiş Yardımcıları tarafından 49 Vergi zıyaı, VUK md.341’e göre: mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder. 344 üncü madde de vergi zıyaı cezasının zıyaı uğratılan verginin bir katı olduğu belirtilmiştir. 51 ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla doğrudan doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık tarafından Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmelidir. Kanunun 238 inci maddesine göre ücret bordrosu da yasal olarak tutulması gerekli belgeler arasında sayıldığından ücret bordrosunun gerçeği yansıtmaması durumunda muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olarak dikkate alınmalıdır. SSGSSK 102/c/4 maddesi uyarınca hizmet veya kazançların Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği tespit olunursa yani prime esas kazanç miktarı doğru olarak bildirilmezse aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. Bir yıl içinde yeni bir tespit yapılması durumunda ise aylık asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır. Kanunun 86 ıncı maddesine göre; hizmetlerinin veya prime esas kazançlarının Kuruma bildirilmediği anlaşılan veya eksik bildirildiği tespit edilen sigortalıların geriye dönük hizmetlerinin veya prime esas kazançlarının, en fazla tespitin yapıldığı tarihten geriye dönük bir yıllık süreye ilişkin kısmı dikkate alınır. Ayrıca 89 uncu madde gereği kurumun prim ve diğer alacakları süresi içinde ödenmezse, ödenmeyen kısım için sürenin bittiği tarihten itibaren gecikme cezası ve gecikme zammı birlikte tahsil edilir. Kanunun 81/ı maddesi gereğince de bir yıl süreyle işveren payının beş puanlık kısmına isabet eden Hazinece karşılanan tutar iptal edilmektedir. Gerçekte ödenen ücret ile bordrolara yansıtılan ücretin farklı olması durumunda 4857 sayılı Kanunda yer alan ücret eki niteliğindeki fazla çalışma, hafta tatili, peşin ödenmesi gereken yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri gibi ödemelerin de işçilere eksik ödenmesi söz konusu olabilmektedir. Böyle bir durumda 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32 inci maddesi uyarınca ödenmesi gereken ücretin mücbir sebep olmaksızın kasten ödenmemesi veya eksik ödenmesi sebebiyle yine aynı Kanunun 102/a maddesi gereği bu durumda olan her işçi ve her ay için idari para cezası uygulanır. İş Kanunu’nun 41 ve 57 inci maddeleri uyarınca fazla çalışma ücretlerinin ve izin ücretinin eksik ödenmesi durumunda da 102/c ve 103 üncü maddeleri gereği bu durumda bulunan her işçi için yine idari para cezası uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. 52 Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Açıklanan hususlar ışığı altında bir işverenin yanında çalıştırdığı işçileri için gerçekte ödediği ücretler ile ücret bordrolarına yansıttığı ücret ödemeleri arasında fark bulunması durumunda; ücret bordrolarının muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olduğunu kabul etmek gerekir. Asgari ücretin üzerinde bir ücretle çalıştırılıp ücrete ilişkin yasal kesintilerin ve ücretin asgari ücret düzeyinden gösterilmesi ve kalan ücret kısmının elden ödenmesi durumu uygulamada yaygın olarak görülebilmekte ancak somut delillere(kesin kanıt niteliğinde yazılı kayıt, belge vs.) dayandırılabilmesinde zorluklar bulunmaktadır. İş Müfettişlerince bu durumun tespit edilmesi halinde; öncelikle iş mevzuatı yönünden sonra da ilgili kurumlara; prim yönünden SGK’ya, vergi yönünden de Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Koordinasyon Kuruluna gerekli işlemlerin yapılması için bildirimde bulunulur. Denetim ve teftişler sırasında prim ve vergi gibi kamu alacağını ilgilendiren hususlara istinaden tespit edilmiş bir kamu zararı bulunuyorsa İş Müfettişi suç işlendiğini görevi ile bağlantılı olarak öğrenen kamu görevlisi sıfatı dolayısıyla, yasal olarak, bu suçla ilgili olarak bildirimde bulunmakla yükümlüdür. Zira kamu görevlisinin suçu bildirmemesi hali TCK’nın 279 uncu maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Madde hükmüne göre; Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca yine TCK’nın Görevi Kötüye Kullanma başlıklı 257 inci maddesi; “(1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükümlerine amirdir. 53 1.10.5. Fiili Ücret ile Kaydi Ücret (Bordro veya Pusulada Yer Alan Ücret) Arasında Fark Bulunması Durumu ve Buna İlişkin Örnek Fiili ücret gerçekte işçiye ödenen ücrettir. Yasal olarak asgari ücretin altında kalmamak şartıyla ücret taraflarca serbestçe belirlenebilir. Ancak uygulamada belge ve kayıtlara yansıtılan işçi ücretleri(ücret bordrosu ve ücret hesap pusulası vb) ile ödenen gerçek ücretler arasında daha az vergi ve prim ödenmesi amacıyla farklılıklar olabildiği görülmektedir. Bu durum aynı zamanda muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeye işaret etmekle birlikte kayıt dışı ekonomi faaliyetidir. Böyle bir durum ile karşılaşıldığında İş Müfettişlerince İş Kanunu açısından işçi ücret alacaklarının işverence ödenmesinin istenmesi ve/veya gerekli şartlar mevcutsa idari para cezaları uygulanmasının istenmesi gerektiği gibi ilgili kurumlara da gerekli cezai işlemlerin uygulanabilmesi için bildirimde bulunma yükümlülüğü getirilmiştir. Fiili-kaydi ücret farklılığı, şüphesiz ki işçi için emekli olduğu dönemde daha düşük bir emekli aylığına yol açabileceği gibi asıl ücretin düşük gösterilmesi sebebiyle ücrete ek ödemelerin ve işçinin işten çıkması durumunda daha düşük kıdem ve ihbar tazminatlarının ve işsiz kalması durumunda daha düşük işsizlik ödeneğinin hesaplanmasına sebep olarak işçinin aleyhine bir durum yaratabilecektir. Ayrıca fiili-kaydi ücret farklılığı durumunda işveren kesimi için ciddi idari para cezaları ortaya çıkabileceği gibi 5510 sayılı Kanunun sağlamış olduğu 5 puanlık prime ilişkin teşvikte iptal edilmekte ayrıca hapis cezası ile karşılaşılması söz konusu olabilmektedir. Bu belirtilen duruma ilaveten SGK’nın ve İşsizlik Sigortası Fonu’nun prim yönünden, Maliye Bakanlığının da vergi yönünden kayba uğraması söz konusu olacağından ortaya ciddi boyutlarda kamu zararı da çıkabilecektir. Örneğin gerçek ücreti brüt 3.000,00 TL olan bekâr bir işçinin kayıtlarda gözüken ücretinin brüt asgari ücret olduğunu düşünürsek; ilgili işçiden 450,00TL(420,00+30,00) prim kesilmesi gerekirken 146,79TL(137,00+9,79) prim kesilmekte dolayısıyla işçi ileriki dönemde hem daha az emekli aylığı alacak, işsiz kalması durumunda 4447 sayılı Kanunun 50 inci maddesi çerçevesinde daha az işsizlik ödeneği alacak hem de sağlık harcamaları yönünden(daha düşük bir genel sağlık sigortası primi ödenmesi sebebiyle) kamuya ek bir külfet getirmiş olacaktır. Ayrıca işçi ücretinden kesilen işveren prim payı da 645,00TL (585,00+60,00) olması 54 gerekirken 210,40TL (190,83+19,57) olmaktadır. Böylece SGK ve İşsizlik Sigortası Fonu yönünden aradaki prim farkı kadar kamu zararı ortaya çıkacaktır. Yine işçiden 331,87TL (309,10+22,77) gelir ve damga vergisi kesilmesi gerekirken 58,80TL (51,37+7,43) kesilmekte dolayısıyla bu seferde Maliye Bakanlığı aleyhine aradaki ödenmesi gereken vergi farkı kadar kamu zararı ortaya çıkmaktadır. Bütün bunlara ilaveten asıl ücretin farklı olmasından dolayı ücret eki niteliğinde yapılan ödemeler ve buna bağlı olarak hesaplanacak tazminatlardan dolayı da işçinin maddi kaybı olacaktır. 1.11. Ücretlerin Ödenmemesi Durumunda İşçiler Tarafından Kullanılabilecek Yasal Yollar Ücreti ödenmeyen işçinin başvurabileceği hukuki yollar şu şekildedir: İşverene karşı İş Mahkemesi’nde eda davası açılabileceği gibi; ilamsız takip yolu da tercih edilebilir. Ayrıca, işçi ücret alacağı için faiz talep edebilir. İşçinin ücret alacağı için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır ( İş K. m. 34 ). Faiz oranı, ücretin TİS ile belirlendiği hallerde daha da yüksektir ( En yüksek işletme kredisi faizi üzerinden temerrüt faizi ). İş akdinin işçi tarafından haklı nedenle derhal feshi de işçinin, ücretinin ödenmemesi halinde başvurabileceği hukuki bir yoldur ( İş K. m. 24/ II e ). Tüm bu yollardan başka, işçinin ücretinin ödenmemesi nedeniyle başvurabileceği yöntem işçinin iş görmekten kaçınmasıdır( İş K. m. 34 ). İşçinin ücretinin ödenmemesi nedeniyle iş görmekten kaçınma hakkını kullanabilmesi için; İş K. m. 34’te işçiye tanınmış olan iş görmekten kaçınma hakkının kullanılabilmesinin ilk şartı, işçiye ödenmesi gereken bir ücretin varlığıdır. Ödenmeyen ücret, sadece temel ücret olmak zorunda değildir, ek ücretler ödenmediği zaman da işçi bu haktan yararlanabilir. İş K. m. 34 hükmü gereğince, işçilerin ücret ödenmemesi nedeniyle iş görmekten kaçınma hakkını kullanabilmeleri için sadece ücretin ödenmemesi yetmez; ayrıca ücretin 20 gündür ödenmemiş olması 55 gerekmektedir. İş Kanunu’nun hakkın kullanımı için aradığı 20 günlük süre sonunda, işveren ücretin bir kısmını dahi ödemezse işçi iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilecektir. Uygulamada, Yargıtay 20 günlük sürenin hakkın kullanımı için zorunlu olarak beklenilmesini kabul etmektedir. İş K. m. 34’te düzenlenen iş görmekten kaçınma hakkını kullanan işçinin haklı olması için, işverenin ücreti mücbir sebep dışında bir nedenle yirmi günden fazla ödememiş olması gerekmektedir. İşveren eğer ücretleri mücbir bir sebepten ötürü ödeyemiyorsa, işçinin iş görmekten kaçınma hakkını kullanması hukuken korunmayacaktır. Şöyle ki; işletmenin ekonomik sıkıntıda olması mücbir sebep olarak kabul edilemez. Mücbir sebep, işvereni ifasından kendi isteği ve iradesi dışında alıkoyan, dıştan gelen, kaçınılmaz, öngörülemez bir sebeptir. Örneğin; yangın, salgın hastalık vb. dir. İş görmekten kaçınma hakkının kullanılması işçinin kişisel kararına dayanmalıdır. Sendika veya diğer işçilerin kararına göre olursa, iş görmekten kaçınma hakkının kullanılması sonucunda işveren iş akdini haklı nedenle feshedebilecektir. Yargıtay da kararlarında bu şartı açıkça vurgulamıştır. Ücretleri ödenmeyen işçiler dışındaki işçiler bu haktan yararlanarak iş görmekten kaçınamazlar. Ücretleri ödenmeyen işçilerin, iş görmekten kaçındıkları süre zarfında, çalışmadıkları dönemlere ilişkin olarak çalışmış gibi ücrete hak kazanacakları kabul edilmektedir.50 50 Selahattin Bayram, Çalışmaktan Kaçınma Hakkında Yeni Düzenleme, Yaklaşım Dergisi, sayı 242, Şubat 2013, s.174-176. 56 1.12. 4857 Sayılı Kanun Açısından Ücrete İlişkin Hükümlere Uyulmaması Sonucu Uygulanacak İdari Para Cezaları 4857 sayılı Kanuna göre ücrete ilişkin hükümlere uyulmaması idari para cezası gerektirmektedir. 2013 yılı için ücrete ilişkin olarak uygulanacak idari para cezaları tutarları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Tablo 8: İş Kanunu’na Göre Ücrete İlişkin 2013 Yılında Uygulanacak İPC S. N Kanun Maddesi Ceza Maddesi Fiil 1 32 102/a 2 32 102/a 3 4 37 38 102/b 102/b Ücret ile bu kanundan doğan veya TİS'den yada iş sözleşmesinden doğan ücreti kasten ödememek veya eksik ödemek Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını zorunlu tutulduğu halde özel olarak açılan banka hesabına ödememek Ücret hesap pusulası düzenlememek Yasaya aykırı ücret kesme cezası vermek veya kesintinin sebep ve hesabını bildirmemek 5 39 102/a 6 41 102/c 7 57 103 8 59 103 2013 Yılında Uygulanacak Ceza Miktarı 134,00TL Uygulama Şekli Bu durumda olan her işçi ve her ay için 134,00TL Bu durumda olan her işçi ve her ay için 485,00TL 485,00TL - Asgari ücreti ödememek veya eksik ödemek 134,00TL Fazla çalışmalara ilişkin ücreti ödememek, işçiye hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında kullandırmamak, fazla saatlerde yapılacak çalışmalar için işçinin onayını almamak. İzin ücretini yasaya aykırı şekilde ödemek veya eksik ödemek Sözleşmesi feshedilen işçiye yıllık izin ücreti ödememek 237,00TL Bu durumda olan her işçi ve her ay için Bu durumdaki her işçi için 57 237,00TL 237,00TL Bu durumdaki her işçi için Bu durumdaki her işçi için SONUÇLAR VE DEĞERLENDİRME Birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de nüfusun büyük bölümü ücret geliri ile yaşamını sürdürmektedir. Dolayısıyla çalışma barışının sağlanması ve korunmasında ücret önemli bir faktör olmaktadır. Bu açıdan ücretin kanunlara uygun şekilde belirlenmesi, ödenmesi ve belgelendirilmesi gereklidir. Ücretin gösterildiği kanuni belge VUK’a göre ücret bordrosu, SSGSSK’a göre ücret tediye bordrosu ve İş Kanunu’na göre ücret hesap pusulası olmaktadır. Belirtilen belgeler, hem ispat aracı olmaları hem de usulünce düzenlenmemelerinin idari para cezaları gibi yaptırımlara bağlanmış olması sebebiyle önemlidir. Ayrıca fiili ücretler, ödenen gerçek ücretler ile kaydi, kanuni belgelere yansıtılmış ücretler arasında da fark bulunmaması gerekir. Bu belgelerin ödenen gerçek ücretleri yansıtmaması durumu muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge ve kayıt dışı ekonomi göstergesidir. Böyle bir durumun inceleme ve denetimlerde tespit edilmesi halinde tespiti yapan denetim elemanlarınca öncelikle kendi mevzuatları gereği yerine getirilir. Daha sonra gereği yapılmak üzere durumun derhal ilgili kurumlara bildirilmesi TCK gereği kanuni bir zorunluluktur. Bu zorunluluğa uymamanın yaptırımları da hapis cezası gibi oldukça ağır bir şekilde düzenlenmiştir. Fiili-kaydi ücret farklılığı durumu sadece Devlet açısından vergi, prim gibi kamu zararı oluşturmakla kalmayıp işçiler açısından da uzun dönemde düşük emeklilik ücretleri, işsiz kalındığı dönemde düşük işsizlik ödeneği, düşük ihbar ve kıdem tazminatlarının hesaplanması, daha düşük ücret eki niteliğinde ödemeler yapılması gibi önemli kayıplara yol açabilmektedir. Ayrıca işverenlikler açısından da idari para cezaları ve hapis cezaları ile prim teşviklerinin iptali söz konusu olabilmektedir. Dolayısıyla fiili ücretlerin kayıtlara doğru bir şekilde yansıtılması işçiler, işverenler ve Devlet açısından büyük önem taşımaktadır. 58 KAYNAKÇA AKTAY, Nizamettin, ARICI, Kadir, KAPLAN, E.Tuncay; İş Hukuku, Ankara, 2009. AKYILDIZ, Hüseyin; Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara, 2009. ASLAN, Memduh; Ücret Bordrosu,www.turkvergi.org, Erişim.31.01.2013. BAYRAM, Selahattin; Çalışmaktan Kaçınma Hakkında Yeni Düzenleme, Yaklaşım Dergisi, sayı 242, Şubat 2013, s.174-176 ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI İŞ TEFTİŞ KURULU BAŞKANLIĞI,40 Soruda İş Kanunu’nda Ücret, Ankara, Yayın No:40, 2010. ÇELİK, Nuri; İş Hukuku Dersleri, İstanbul, Beta Yay, 2010. ERDOĞAN, Gürbüz; İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara, Detay Yayıncılık, 2011. ÖZDEMİR, Cumhur Sinan; Ücret Hesap Pusulasının İşçilere Verilmesi Zorunludur, www.alomaliye.com., Erişim.31.01.2013. SEVİLENGÜL, Orhan; Genel Muhasebe, Ankara, Gazi Kitapevi, 2000. Sigorta Primine Esas Tutulacak Kazancın Tespiti ve Hesaplanması, www.isvesosyalguvenlik.com, Erişim 22.01.2013. SÜZEK, Sarper; İş Hukuku, İstanbul, Beta Yayınevi, 2009. ŞAKAR, Müjdat; İş Kanunu Yorumu, Ankara, Yaklaşım Yayıncılık, 2010. ŞAKAR, Müjdat; Ücret Hesap Pusulası İmzalatmak Gerekir Mi? www.yaklasim.org, Erişim.31.01.2013. TEMİR, Arif; İş Hukukunda Para Cezaları İtiraz ve Dava Yolları, Ankara, Yaklaşım Yayıncılık, 2008. TOPALHAN, Türker; Ücret Teorileri ve Ücret Politikaları, Ankara, Gazi Kitabevi, 2012. 59 09.11.1982 Tarih ve 17863(Mükerrer) Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan T.C. 1982 Anayasası. 10.06.2003 Tarih ve 25134 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 4857 Sayılı İş Kanunu. 16.06.2006 Tarih ve 26200 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu. 08.09.1999 Tarih ve 23810 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu. 19.03.1981 Tarih ve 17284 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 2429 Sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun. 06.01.1961 Tarih ve 10700 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu. 10.01.1961 Tarih ve 10703 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu. 11.07.1964 Tarih ve 11751 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 488 Sayılı Damga Vergisi Kanunu. 15.06.1985 Tarih ve 18785 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanunu. 12.10.2004 Tarih ve 25611 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu. 19.06.1932 Tarih ve 2128 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu. 12.05.2010 Tarih ve 27579 Sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği. 01.08.2004 Tarih ve 25540 Sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan Asgari Ücret Yönetmeliği. 60 12.03.2009 Tarih ve 27167 Sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan Maliye Bakanlığı 1 Seri Numaralı 3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanunu Genel Tebliği. 01.09.2012 Tarih ve 28398 Sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan İşveren Uygulama Tebliği. 31.12.2012 Tarih ve 28514 (4.Mükerrer) Sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan 284 Seri Numaralı Maliye Bakanlığı Tebliği. 61