"Deyrulzafaran Manastırı`nın Tarihi ve Mardin Abraşiyesi ile
Transkript
"Deyrulzafaran Manastırı`nın Tarihi ve Mardin Abraşiyesi ile
Zihniyetlerin Bahçesinde DEYRUZZAFARAN MANASTIRI’NIN TARİHİ ve Mardin Abraşiyesi İle Manastırlarının Özet Tarihi Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Yayın No: 3 Proje Koordinatörü: İbrahim Özcoşar Grafik & Tasarım: Uğur Atan İç Tasarım: Serap Gökçeoğlu-Sultan Esin Basım Adedi:1000 Basım Yeri ve Tarihi: Prestij Reklam İstanbul Mayıs-2006 Kapak Resmi: Deyruzzafaran Manastırı ISBN: 975-585-598-X Bu kitabın telif hakları Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesine aittir. Bu kitap Avrupa Birliği’nin mali desteğiyle basılmıştır. Bu belgenin içeriğinden “Mardin Valiliği İl Özel İdaresi” sorumlu olup, hiçbir durumda Avrupa Birliği’nin pozisyonunu yansıttığı şeklinde yorumlanamaz. This book has been published with the financial assistance of the European Union. The contents of this document are the sole responsibility of “Mardin Valiliği İl Özel İdaresi” and can under no circumstances be regarded as reflecting the position of the European Union Zihniyetlerin Bahçesinde DEYRUZZAFARAN MANASTIRI’NIN TARİHİ VE Mardin Abraşiyesi İle Manastırlarının Özet Tarihi Efram Barsavm Çeviren Gabriyel Akyüz Editör İbrahim Özcoşar-Hüseyin H. Güneş İstanbul-2006 TAKDİM Mardin... Tarihin kendine has gizemini, günümüze taşıyan bir hoşgörü başkenti. Tarih, doğa, sanat ve kültürün aynı potada buluştuğu ve kaynaştığı bu güzel şehirde tarih; birçok şehrin aksine müzelere sıkışmamıştır. Sabırla işlenen taşın süslediği sokaklar, inancın sembolü minareler ve çan kuleleri… Kısacası; bir kenti müze yapacak her şey … Şehre tüm bu güzellikleri kazandıran temel unsur şehrin tarihidir. Şehrin tarihinin en belirgin özelliği ise; farklı dinden toplulukların yüzyıllarca bir arada, uyumlu bir şekilde yaşamalarıdır. Bu topluluklar içinde Süryaniler önemli bir yere sahiptirler. Süryanilerin Mardin ve çevresinde sahip oldukları manastır ve kiliseler, Mardin’in tarihi ve kültürel değerlerine renk katan mekânlardır. Bu mekânların tarihinin bilinmesi, Mardin tarihine ait ayrıntıları sunması açısından önemlidir. Ortaya çıkan eserin, Mardin tarihiyle ilgilenenlerin bu konudaki çalışmalarını önemli ölçüde destekleyeceğine inanıyorum. Bu çalışmaların Mardin tarihine olan ilgiyi ve Mardin şehir tarihine yönelik bilimsel araştırmaları arttırması umuduyla, emeği geçen herkese teşekkürler. Mehmet KILIÇLAR Mardin Valisi Nisan-2006 II İÇİNDEKİLER TAKDİM ............................................................................. I SUNUŞ................................................................................. V İTHAF ................................................................................. VII MÜELLİFİN ÖNSÖZÜ ..................................................... 1 BİRİNCİ BÖLÜM Deyruzzafaran Manastırı’nın Mevkii, Vasfı, Kiliseleri ve Firdevs’i ..................................................................................................... 3 İKİNCİ BÖLÜM Deyruzzafaran manastırı’nın Özü, Eski İsmi, Yenilenmesi, Kıllıt-Mara/Eski Kale, Mar Hananyo’nun Özgeçmişi, Yenilenme Tarihinin Belirsizliği ve Manastırın İsimleri ............................... 7 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Mardin ve Yöresinde Rahiplik, Mardin, Dara, Kuros Dağı, Tilbesem, Habur ve Re’sulayn’da Bulunan Manastırlar.............. 11 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Mar Şleymun, Mar Şleymun Manastırları, Mar Hananyo Manastırına İzafetten Mar Evgin’in İsmi Verilmesi, Mar Evgin, Mar Benyomen, Manastırın Zafaran Adıyla Ünlenmesi, Zafaran Adıyla Bilinen Manastırlar, Turabdin’deki Bazı Eski Kiliselerin İsimleri, Karkafto Manastırı ve Ondan Mezun Olan Bilim Adamları ................................................................... 18 BEŞİNCİ BÖLÜM Mardin Metropoliti Mar Yuhanna’nın Makalesi, Doğumu, Rahipliği, Episkoposluğu, Geometri Bilimi Öğrenmesi, Kutsal Murun’un Kutsanması, Toplantısı, Vefatı, Faziletleri...... 25 ALTINCI BÖLÜM Mar Yuhanna’un Deyruzzafaran’la İlgili Anlatımı, Manastırı III Onarması, Abraşiye’deki Kilise ve ManastırlarıYeniletmesi, Abraşiye’ye Özen Göstermesi, Mezhebi, Tanrısal İnayetle İlgili Bir Makalesi, Episkoposların Kendisine Gönderdikleri Cevaplar ve Eserleri ............................................. 29 YEDİNCİ BÖLÜM Deyruzzafaran Manastırı, Patrik II. İbrahim, Patrik Yuhanna ibn-Şaallah(1482–1493), Patrik Davudşah (1576–1591), Patrik II. Cercis, Patrik IV. Cercis ve Patrik IV. Petrus (1872–1895) Tarafından Yenilenmesi ......................................... 35 SEKİZİNCİ BÖLÜM Deyruzzafaran Manastırı’nın Reisleri ve Yaşam Öykülerinden Özet Bilgiler................................................................................. 38 DOKUZUNCU BÖLÜM İlkçağlarda Manastırda Rahiplik, Sercisiye Manastırı, Yuhanna Marun -Yakınçağ ve Şimdiki Çağın Rahipleri- ........................... 43 ONUNCU BÖLÜM Antakya Kürsüsü’nün Merkezi, Taşınması, 1166 ve 1293 Yılında Deyruzzafaran’a Taşınması ......................................................... 46 ON BİRİNCİ BÖLÜM Deyruzzafaran’da Yapılan Patriklik Seçimleri ve Toplantıları, Manastırda Resmedilen Bazı Mafıryanlar .............. 48 ON İKİNCİ BÖLÜM Deyruzzafaran Manastırı’ndan Çıkan Patrik ve Mafıryanler, Biyografilerinden Özetler ............................................................ 51 ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Deyruzzafaran Manastırı’ndan Mezun Olan Metropolitler ......... 54 ON DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Deyruzzafaran Manastırı’nda Defnedilen Ataların İsimleri ........ 58 ON BEŞİNCİ BÖLÜM Deyruzzafaran Manastırı’nda Yapılan Konsiller ve Alınan Kararlar 60 ON ALTINCI BÖLÜM Mar Hananyo Manastırı’nda İlim, Manastırda İsim Yapan Bilim IV Adamları, Daralı, Harranlı, Yakınçağ Edebiyatçıları ve Deyruzzafaran manastırı’nın Okulu............................................. 62 ON YEDİNCİ BÖLÜM Deyruzzafaran Manastırı’nın Kütüphanesi, Elyazmasıyla Yazılan Kitapları, Matbaası ve Basılan Kitapları...................................... 67 ON SEKİZİNCİ BÖLÜM Deyruzzafaran Manastırı’nın Gayrimenkulleri, Vakıfları ve Elde Ettiği Ondalık ...................................................................... 70 ON DOKUZUNCU BÖLÜM Seyde/Meryem Ana manastırı, Mar Yakup manastırı, Mar Hzozoyel manastırı ve Mar Behnam Manastırı ........................... 72 YİRMİNCİ BÖLÜM Mardin, Mardin Abraşiyesi, Mardin Episkoposları ve Mardin Episkoposların Biyografyası........................................................ 76 MÜELLİFİN KAYNAKÇASI .................................................. 81 V SUNUŞ Bu çalışma; 2002 yılında teorik olarak ortaya atıp, üç yıllık bir hazırlık döneminden sonra 2005 yılında hayata geçirebildiğimiz “Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi” adlı Mardin tarihiyle ilgili çok yönlü projenin bir parçasıdır. Proje, Mardin’in çok konuşulan ancak çok az araştırılan tarihi bir şehir olması gerçeğinden yola çıkılarak hazırlandı. Her yönüyle tarihi özümsemiş Mardin, tarihi zenginlikleriyle uluslararası düzeyde ilgi çekmesine rağmen tarihine yönelik bilimsel araştırmaların az olduğu ender şehirlerden biridir. Mardin’in tarihi yönü denince akla gelen şehir dokusu, Mardin’in taş evleri ve tarihi kalıntılardır. Mardin’in bu yönü önemli olmakla birlikte, Mardin’in tarihi zenginliği sadece tarihi yapı ve kalıntılardan ibaret değildir. Mardin yüzyıllarca değişik inançtan insanların uyumlu yaşadığı bir coğrafyadır. Ancak Mardin’in bu yönü yani yaşanmış tarihi (hikâyesi) ihmal edilmektedir. Bu ihmali ortadan kaldırmak için yerli ve yabancı araştırmacılar ile üniversitelerin Mardin tarihine ilgilerini çekmek gerekmekteydi. Bu ilgi Mardin’i uluslararası düzeyde tanıtacak bilimsel çalışmaları da beraberinde getirecekti. Ancak bu tür çalışmaların önünde iki önemli engel göze çarpmaktaydı. Bunlardan ilki; Mardin’in tarihi dokusunun çok konuşulmasına rağmen, araştırmacıların ve üniversitelerin çalışmalarına konu olmaması, ikincisi ise; tarihi zenginlikleriyle ilgi çeken tüm şehirlerin aksine, Mardin’de Mardin tarihiyle ilgili çalışma yapacak araştırmacılara kaynak bakımından gerekli imkânları sağlayacak bir alt yapının olmamasıydı. Bu sebeple hazırlanan Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi bir yandan Mardin tarihine ait temel kaynakları bir merkezde toplarken diğer yandan bu kaynakların en azından bir kısmını geniş kitleler için kullanılabilir hale getirmeyi amaçladı Mardin’in hem tarihte hem de günümüzde göze çarpan en önemli özelliği farklı dinlerden cemaatlerin, hoşgörü ortamında bir arada yaşayabilmeleridir. Bu açıdan, Mardin tarihinin oluşmasında, Mardin’de yaşayan farklı dinlerden her cemaatin etkisi olmuştur. Bu cemaatlerden biri de Süryani Kadimlerdir. Hıristiyanlığın en eski temsilcisi olarak kabul edilen Süryaniler, Hıristiyanlık tarihinde hem inançsal hem de kilise teşkilâtlanması açısından önemli rol oynamışlardır. İslam VI hâkimiyetine kadar yaşadıkları bölgenin siyasi otoritelerince ciddi bir baskıya maruz kalan Süryaniler, İslâm hâkimiyetiyle birlikte, inançlarını rahat yaşama imkânı elde etmişlerdir. Süryanilerin yaşam alanları içinde Mardin’in özel bir yeri vardır. Mardin’in hemen yanı başındaki Deyruzzafaran Manastırı 1293’ten 1932 yılına kadar Süryani Kadimlerin patriklik merkezi olarak kullanılmıştır. Süryaniler gibi inançlarına ve kilise hiyerarşilerine sıkı sıkıya bağlı bir cemaat için patriklik merkezinin ayrı bir önemi vardır. Uzun süre Süryani Kadimlerin patriklik merkezi olan Deyruzzafaran Manastırı’nın tarihi, Mardin tarihine yönelik ayrıntı ve ipuçlarını içermesi açısından önemliydi. Bu sebeple Proje kapsamında, elinizdeki kitabın Türkçeye tercüme edilmesini, Süryani Kadimleri Mardin’de hem ruhani hem de bir entelektüel olarak temsil eden Gabriel Akyüz’e teklif ettik. Teklifimizi tereddütsüz kabul edip, yorucu bir çalışma ardından, bu eseri Türkçeye kazandırdığı için kendisine teşekkür ederim. Proje kapsamında yapılacak çalışmaların Mardin tarihine yönelik çalışmaları arttırması temennisiyle… İbrahim ÖZCOŞAR Proje Koordinatörü VII İTHAF Antakya Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi’nin Patriği Moran Mar İğnatiyos 3.İlyas’a ithaf ediyorum Kutsal makamınız olan Deyruzzafaran Manastırı’nın tarihini yazmamı istediğinizde, yüce emrinizi memnuniyetle kabul ettim. Manastırın önemli tarihini özet olarak yazdım ve onu kutsallığınıza sunuyorum ki, beni elçisel bereketinizle kutsayasınız. Henüz edebi eserler yüce şahsiyetinize hediye edilmekte ve Tanrı’nın inayetiyle, Süryanilik için halen de iyi bir temelsiniz. Efram VIII Deyruzzafaran Tarihi MÜELLİFİN ÖNSÖZÜ Allah’a şükürler olsun ki, Zafaran’ın esintileri, doğu eserleriyle ve tarihiyle ilgilenenlere zevk veriyor. Hıristiyanlık eserleriyle araştırma yapanların gönlünü rahatlatıyor. İlgi odağı haline gelen Antakya Süryani Kilisesi’nin Patriklik Kürsüsü olan Deyruzzafaran Manastırı’nın tarihini, çağdaş tarih yazarları tarafından kabul edilsin diye daha önceden elle yazılmış veya basılmış eserlerden derledik. Özellikle Süryani kardeşlerim şu satırları okuduklarında, Süryanilerin geçmişteki yüce kültür mirası hakkında bilgi edineceklerdir. Eski onuru yeniden anıp dağılmış bu eşsiz kültürün canlanmasına gayret gösterdikleri zaman, hedef edindiğim noktaya ulaştım diyebilirim. Bu manastırın korunmasında özen gösteren Osmanlı Devletimize en içten şükranlarımızı ifade etmek istiyorum. Bu çalışmamdaki eksiklerimi ve yanlışlıklarımı gören ve beni eleştirenlere sonsuz şükranlarımı sunarken, ikinci baskıda onları düzelteceğimi bildirmek istiyorum. Çünkü sanatseverlerin önünde aciz olduğumu itiraf ediyorum. Bu konuda Allah’tan bana yardımcı olmasını diliyorum. 8 Haziran 1917 Efram Barsavm BİRİNCİ BÖLÜM Deyruzzafaran Manastırı’nın Mevkii, Vasfı, Kiliseleri ve Firdevs’i Deyruzzafaran veya Mar Hananyo manastırı; Mardin kentinin doğusunda yer almaktadır. Bir saat yürüyerek ulaşılabilir. Mezopotamya’daki manastırların arasında en sağlam yapıya sahip olup Süryani müesseselerinin en meşhurudur. Coğrafi yapısı açısından da, güney cephesi dışında yüksek dağlarla çevrilidir. Çevresi bağ ve bahçelerle ekilidir. Doğal güzelliğiyle, temiz havasıyla, değişik yerlerde akan su kaynaklarıyla adeta sihirli bir cenneti andırmaktadır. Manastırın uzunluğu 63 m. genişliği ise 71 m.’dir. Sağlam bir surla çevrilidir. İki avludan oluşup, aşağı avlu yenidir. İçinde bir dış kapı mevcut olup her dört yönü birbirine bakan revaklarla çevrilidir. Ortasında iki büyük kuyu bulunmaktadır. Manastırın çevresinde bulunan kaynaklardan kış ve ilkbahar mevsimlerinde çok temiz ve saydam su toplanmaktadır. Manastır’ın binaları geçmiş yüzyıllardan kalmasına rağmen çok sağlamdırlar. Güney cephesi üç kattan oluşurken diğer cepheleri iki kattan meydana gelmektedir. Güney cephesi manastırın en güzel bölümüdür. Patriklere ve rahiplere ait özel odalar içinde bulunmaktadır. Manastırın ilk yapısının büyük bir bölümü günümüze kadar olduğu gibi korunmuştur. Aşağıdaki katta yer alan kiliselerin ve bazı odaların tavan ve duvarlarında o dönemden kalma kiremit ve büyük taşlar göze çarpmaktadır. Manastırın etrafındaki sur da, eskiliğini ifade etmektedir. En önemli binaları şunlardır: Mar Hananyo Kilisesi, Meryem Ana Kilisesi, Mar Petrus Kilisesi, Azizlerin Evi ve Firdevs eyvanıdır. Mar Hananyo Kilisesi Manastırın doğusunda yer almakta olup Mardin ve Kefertüth Metropoliti Mar Hananyo (793–816) tarafından güzel bir sanatla inşa edildi. On bir buçuk yüzyıldan beri eski yapısını korumaktadır. M.S. 1166 yılında meşhur olan Patrik Büyük Mihayel’in Antakya Elçisel Kürsüsü’ne oturma töreni burada olmuştur. Daha sonra birçok Antakya patriklerine de ev 4 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi sahipliği yapmıştır. Uzunluğu 17,70 cm dir. Genişliği de 12,30 cm dir. Haç şekli üzerinde güzel bir mimari üslupla yapılmıştır. Bunun bir benzeri, doğu kiliselerinden Turabdin-Hah Köyü’ndeki Meryem Ana Kilisesidir. Kilisenin batı cephesindeki kapısının sağında Yunanca alfabesinin ilk ve son harfleri işlenmiştir. Vahiy kitabının yazarı (Vahiy: 22:13), ilk ve son harfleri (Elif ve Ya) Allah’ın ismini simgelediğini belirtmektedir. Kilisenin dış cephesi değişik hayvan figürleriyle süslenmiştir. Kilisenin üç mezbahı1 vardır. Ortadaki mezbahta kduşkudşin2 bulunmaktadır. Eskiden kalma iki adet sütun üzerinde oturtulmuştur. Sütunlar üzerinde altın harflerle yazılan ayetler görülmektedir. Diğer mezbahlarda da M.S. 1699 yılında zarif bir sanatla ahşaptan yapılmış kduşkudşinler yer almaktadır. Üzerinde Estrangeli harfleriyle yazılı Süryanice kitabeler vardır. Kuzeydekinin üzerinde, Patrik Yuhanna binVahib’in anısına yapıldığı ve ustasının Vanis olduğu yazılıdır. Güneyindekinin üzerinde, mezmurlardan bazı ayetler mevcuttur. Kilisenin beş kapısı vardır. Batı cephesindeki kapısı ahşaptan yapılmış ve üzerinde Peygamber Davut’tan bazı ayetler ve Şair Mar Balay’dan da şiir beyitleri bulunmaktadır. Kilisenin duvarları önceden güzel ve tarihi fresklerle kaplıydı. Bunlardan; İsa Mesih’in vaftizi, tecellisi, dirilişi, göklere yücelişi, İncil’in dört yazarı ve Aziz Mar Evgin’in cenazesinin manastıra taşınmasını tasvir eden fresklerdi. 1903 yılında Patrik II. Abdulmesih’in Kilise duvarlarını kireçle sıvatması nedeniyle freskler kayboldu. Keşke bunu yapmamış olsaydı! Manastır sahibi Mar Hananyo freskinin dışında kurtulan bir fresk olmadı. Kilisenin güneyinde yer almakta olup, uzunluğu 2 metre 7 cm, genişliği ise 66 cm.’dir. Üzerinde Süryanice-Estrangeli hattıyla; “Kadişo Mar Hananyo ܝ ” yani Aziz Mar Hananyo yazılıdır. Kilisenin güneybatısındaki köşesinde sütun şeklinde eski bir çan kulesi mevcuttur. İçten yukarıya doğru dolambaçlı bir merdivenle çıkılır. Üzeri yeni bir kubbeyle örtülmüştür. 1878 yılında Maden Metropoliti Musullu Mar Diyonosiyos Behnam Kiyal inşa ettirmiştir. Meryem Ana Kilisesi Meryem Ana Kilisesi, manastırın kuzeyinde olup, Mar Hananyo Kilisesi’nin yanında yer almaktadır. Genişliği 10,75 cm genişliği de 14,25 cm dir. Kilisenin bir bölümü kiremitlerle yapılmıştır. Eski bir yapı olup, mimari tarzından anlaşıldığı gibi 5-6. yüzyıldan kalmıştır. Bize göre manastırın en eski kilisesidir. Kilisenin batısında bir eyvan bulunmaktadır. 1 Kutsal Kurbanın kesildiği bölüm anlamına gelmektedir. Kduşkudşin: Kutsalların Kutsalı anlamına gelmektedir. Kilisede ayinin icra edildiği bölümdür. 2 Deyruzzafaran Tarihi 5 Burada yeni iman edenler durmaktaydı. Bu gelenek 6. yüzyılda ve daha sonra inşa edilen Turabdin kiliselerinde yaygındı. Örneğin; Keferze Köyü’ndeki Mar Hzozoyel Kilisesi, Midyat’taki Mar Abrohom Manastırı’nın Kilisesi ve Habısnas’taki Mar Şemun Kilisesi gibi vb. Günümüzde söz konusu eyvan kiliseden ayrıdır. Fakat Kiliseye çıkan eski kapılarının yerleri görülmektedir. Orta mezbahın döşemesinde ve eyvanında mozaik izleri görülmektedir. Güney cephesinde de, yetişkinlerin vaftiz olabilmeleri için büyük bir vaftiz kurnası vardır. Kilisenin dört mezbahı vardır. Her mezbahta, güzel sanat işlemesiyle 1699 yılında yapılmış ahşap kduşkudşin vardır. Bazılarının üzerinde mezmurlardan yazılmış ayetler vardır. Kilisenin bir bölümü Patrik II. Cercis tarafından 1687–1708 yılları arasında restore edildi. Kürsü Kilisesi Kürsü Kilisesi, küçük bir mabet olup Meryem Ana Kilisesi üzerinde 1696–1699 yılları arasında Patrik II. Cercis tarafından Elçi Mar Petrus adına inşa etmiştir. Kutsal sinotlarda yapılan patriklik seçimi bu kilisede yapılırdı. Kilisenin uzunluğu 8,55 cm genişliği de 7,45 cm dir. Kiliseyi; Patrik Şükrullah 1727’de, Patrik IV. Cercis 1772’de ve Patrik 5. Cercis 1830 yıllarında restore ettiler. Mezbahın bölümünde Süryanice’nin Estrangeli hattıyla yazılmış İncil’den Elçi Petrus’un İsa Mesih’e iman etmesi ve Mesih’in onu taşa benzetmesiyle ilgili uzun bir cümle yer almaktadır: “İsa Mesih Filibbos Keysariyesinin dolaylarına çıkınca… vb. Matta: 16: 13–20”. Mezbahın sağında Serto hattıyla yazılmış başka bir yazıta göre; ̈ ̈ ܕ “ “ ” ܪBurada azizlerin kemikleri bulunmaktadır.” diye yazılıdır. Aşağıdaki avluda yani Kürsü Kilisesi’nin avlusunda matbaanın bulunduğu binanın altında Meryem Ana’nın adına küçük bir mabet varmış. Bazılarına göre de Mart Şmuni adını taşımaktaydı. Patrik Mar İğnatiyos II. İlyas’ın (1838–1847) dönemine kadar ayaktaydı. Manastırın hizmetçileri sabahın erken saatlerinde kıldıkları günlük namazlarını burada icra etmekteydiler. İlkin mabedin duvarları yıkılmış ve daha sonrası da diğer eserleri bozulmuştur. Azizlerin Evi Azizlerin evi, Mar Hananyo Kilisesi’nin güneyinde kalıp, eski ve geniş bir yapıdır. Muhteşem bir kubbesi vardır ve içinde patrik ve metropolitlerin mezarları olduğundan dolayı da bu yapıya “" ̈̈ Azizlerin Evi” denilmektedir. İnşası, adı geçen kilisenin tarihine uzanmaktadır. 1884 yılında Patrik IV. Petrus3 kubbesini yenilemiştir. 3 Cercis ve Petrus patriklerin sayı isimleri için on birinci bölümüne bakınız. 6 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi Uzunluğu 10,55 cm genişliği de 5,40 cm dir. Yapıtın içinde 7 mezar bulunmaktadır. 3 tanesi yani ortadaki ve yanlarında olan iki mezar patriklere aittir. Güney taraftaki mezarın üzerinde siyah mermerden bir parça mevcut olup Patrik II. Cercis (1708) ve Patrik IV. Petrus’un (1894) vefat tarihleri Süryanice’nin Estrangeli ve Serto hatlarıyla yazılıdır. Geri kalan diğer dört mezar metropolitlere aittir. Bunlardan birinin mezar taşında Deyruzzafaran Metropoliti Mar Ğriğoriyos Behnam’ın vefat tarihi yazılmıştır. Diğerlerinin tarihleri bilinmemektedir. Genel olarak burada yatmakta olan azizlerin isim listesini gelecek bölümlerde vereceğiz. Firdevs Manastırın güneydoğusunda bir taş atımı mesafesinde görkemli bir eyvan bulunmaktadır. Yapısı oldukça güzel bir mimariye sahip olup tavanı kesme taşlarla örülüdür. Firdevs olarak adlandırılır. Mardin’de benzeri yok denecek kadar azdır. Uzunluğu 9,60 cm, genişliği de 6,30 cm dir. Bir kilometre uzaklıktan yeraltından borularla getirtilen bir akarsu sel sebil şeklinde eyvanın başından akarak önünde yapılmış bir havuzda depolanır. Toplanan bu suyla manastırın bahçeleri sulanmaktadır. Firdevs, en güzel piknik yeridir. Patrik ibn-i Şaallah 1493 yılında onu satın aldı. 1853 yılında Patrik II. Yakup eyvanını inşa ettirdi. Eyvanın masrafları da Midyat Metropoliti Mar Filuksinos Zeytun tarafından (1855) karşılandı. Firdevs’in yakınlarında beş dakikalık yayan mesafede yer alan bir su kaynağı bulunmaktadır. Suyu çok güzel, berrak ve temizdir. Bu yere halk arasında ‘Ayn- ı Crun’ denilmektedir. 1907 yılında Patrik II. Abdullah’ın ektiği bir dut bahçesini sulamaktadır. Deyruzzafaran Tarihi 7 İKİNCİ BÖLÜM Deyruzzafaran Manastırı’nın Özü, Eski İsmi, Yenilenmesi, KıllıtMara/Eski Kale, Mar Hananyo’nun Özgeçmişi, Yenilenme Tarihinin Belirsizliği ve Manastırın İsimleri Bazı Roma imparatorları bu bölgeye hükmettikleri sırada iri kesme taşlarla ve büyük binalarla müstahkem bir kale olarak kendi çocuklarına, Eski Kale’nin doğusunda ve Notfe manastırı’nın altında manastırın ilk yapısını inşa ettiler. Güneyinde Karkafto4 manastırı yer almaktadır. İçinde bir kilise inşa ettiler ve içine bazı azizlerin kemiklerini yerleştirdiler. Daha sonra burası Mar Şleymun adıyla tanındı. M.S. 607 yılında Persler Mardin Kalesi’ni ele geçirirken5 bu kaleyi harap ettiler. Mardin ve Kefertüth Süryani Metropoliti Mar Hananyo onu satın alıncaya kadar harabe şeklinde kaldı.6 M.S. 793 yılında yöneticilere rüşvet vererek; tamiratını yaptıran Mar Hananyo, süslemeler de ekleterek, kısa zamanda meşhur bir manastır haline getirdi. İçinde bir kilise ve mezbah inşa ettirdi. Çevresinde bağlar, zeytin ağaçları ve değişik ağaçlar dikti. Birçok kitap toplattı ve onun döneminde rahiplerin sayısı 80’e ulaştı. Rahiplere özel kanunlar tertipleyerek onlara çok ilgi göstermekteydi. Böylece Aziz Mar Hananyo, manastırın yenileyicisi olarak belirlenmiş ve manastır onun adıyla günümüze dek ulaşmıştır. Onun yanında Kılıt-Mara/Eski Kale Köyü’nü inşa ettirerek ve yenileterek manastıra vakfetmiştir. Köyde 1000 aile ve 3 kilise bulunmaktaydı7. Bütün bu faaliyetleri yapmasına sevk eden etken ise Yüce Allah’ın sevgisidir. 4 Karkafto Manastırı hakkında dördüncü bölüme bakınız. İbn-i İbri, Dünya Kronolojik Tarihi, Bican Baskısı, s. 98, ve Adı Meçhul Urfalı Tarihi, Rahmani Baskısı, Deyru’ş–Şerfe Manastırı, s. 138 6 Yakut Hamavi, Mu’cemu’l–Buldan adlı eserinde (Cilt: 7, Mısır Baskısı, 1906) şunları söylemekte: “Kefertüth, Cezire’de büyük bir köy olup Dara ve Rasu’l–Ayn arasında kalmaktadır”. Bugün ise pek kıymeti yoktur. İçinde birkaç aile barınmaktadır. Metropolitliği hakkında 20. bölüme bakınız. 7 Kıllıt–Mara: ‘Kadın Kalesi’ anlamına gelmektedir. Mardin ve Deyruzzafaran Manastırı arasında yer almakta olup içinde bulunan kalesinden ötürü Kadın Kalesi 5 8 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi Bar Ebroyo’nun dile getirdiği gibi ve onun özgeçmişini kaleme alan yazara göre; (Aziz Mar Binyamen’in basılı özgeçmişine bkz.) Aziz Mar Hananyo, Musul yakınlarında ve ‘Elfof’ olarak tanınan yüksek bir dağın doruğunda yer alan Mar Matay8 Manastırı’ndan mezun oldu. Patrik Mihoyel Rabo, tarih ile ilgili yazmış olduğu eserinin sonuna bir isim listesi ekleyerek, şunları kaydetmiştir: “Kalunikos9 Manastırı’nda yetiştiği ve Mardin Metropoliti Yuhanna’nın yanında Rakka yakınlarında yer alan Ğnuşyo Manastırı’nda büyüdüğünü, Patrik Kuryakus10 793 yılında onu Mardin ve Kefertüth episkoposluğuna seçip yükseltmiştir. Mardin’in VI. Metropolitidir. Kendi kuşağının bilgini, saygını ve seçkinlerindendi. İyiliksever, faziletli ve takvayla kuşanan bir kişiliği vardı. Bilgeliği yanında yabancıları severdi. Fakirlere ve yoksullara yardım ederdi. Çok büyük bir servet sahibiydi. Bütün servetini manastırın üzerinde ve takva yolunda fazilet uğrunda harcamıştır. İnsanlık tarihinde kendisine iyi bir isim bırakarak, episkoposluk merkezini 23 yıl en iyi şekilde yönettikten sonra ölümsüzlüğe göç etti. Rab, onu çürümeyen onur tacıyla mükâfatlandırsın. ismini almıştır. Önceden büyük bir köy konumundayken, günümüzde dağılmış ve sakinlerin sayısı oldukça azalmıştır. Bilim adamı bin–İbri dünya kronolojik tarihinde 308. sayfasında şunları dile getirmektedir: “Artuklu Mardin Kralı Hüsamettin Timurtaş, Musul Kralı Zengi’den korkarak 1122–1153 yılları arasında bu kaleyi ve diğer kaleleri harap etti”. Köydeki kiliseler; Köyün güneybatısında Mart Şmuni Kilisesi, güneydoğusunda Mar İyavennis Kilisesi, bunlar harabe şeklinde olup kalıntıları görülmektedir. Şehit Mar Cercis kilisesi de köyün batısında yer alır. 1885 yılında yenilendi ve sağlam bir yapısı vardır. Kılıt–Mara köyü’nden çıkan ruhaniler şunlardır: Patrikler; Patrik I. Abdullah 1520–1556, Patrik II. Yakup 1847–1871, Patrik II. Abdulmesih 1895–1905–1915, Mafıryan Mar Baseliyos II. İbrahim 1496– 1507. Metropolitler: Mafıryanın kardeşi Filüksinos Habib Matira 1487–1499, Diyarbakır Metropoliti Şemun 1583, Manastır Metropoliti Timotheos Yeşu 1597– 1629, Bitlis Metropoliti Ustethaos Abullahad 1775–1800, Papaz Davud Kaşafo’da 1485’lerde astrolog olarak köyden çıkmıştır. (Patrik Yuhanon ibin–Şaallah’ın öyküsüne bakınız. Cambridge, Süryani Kitapları, No:81/3. 8 Mar Matay: Musul doğusunda kalıp yürüyerek 7 saat bir mesafeyle ulaşılabilir. Doğunun en eski ve en meşhur manastırlarındandır. Halen faal ve metropolitlik merkezidir. 9 Kalunikus: Günümüzde Rakka olarak bilinmektedir. Cezire’nın en meşhur şehirlerinden biriydi. Fırat’ın doğusunda ve Harran’ın güneyinde yer almaktadır. Civarlarında birçok manastır bulunmaktaydı. En ünlüleri Mar Zoğe ve Hamud Manastırlarıydı. Ğnuşyo adında bir manastırın orada değil de bildiğimiz kadarıyla, Sincar dolaylarındadır. Rakka eskisi gibi önemli bir şehir değildir. 10 Patrik Kuryakus için Mihayel Rabo’nun tarihine bkz. Cilt: 3, s. 483–493 ve Süryani Edebiyatı 384 ve Kudüs’teki Mar Markus Manastırı’nın Elyazmasıyla Yazılan Kitapları No:129 Deyruzzafaran Tarihi 9 Cenazesi manastırda toprağa verildi. Kutsal Kilise de ismini azizler11 arasında tescil etmiştir. Anma günü, Yeni Pazar’da kutlanır. Onun hakkında yaptığımız araştırma sonucunda ulaşabildiğimiz bilgiler bundan ibarettir12. M.S. 816’da Aziz Mar Hananyo’ya halefilik yapan Mardin’in 8. episkoposu olan onun öğrencisi I. İğnatiyos’tur. İğnatiyos, manastırın heykellerini, odalarını ve diğer önemli yerlerini rahiplerle birlikte güzelleştirip düzenletti. Değişik ilimleri içeren kitapları manastırın kütüphanesinde topladılar. Bu bilgileri, Mihoyel Rabo ve İbni-l İberi(BarEbroyo)’den aldık. Onlar da bu bilgileri; Nasturi olan Denh-Yeşu13, Mardin Metropoliti Mar Yuhanna, Mar Benyomen’in yaşam öyküsünü kaleme alan adı bilinmeyen bir yazar, Mar Hananyo ve adı bilinmeyen Urfalı yazarlardan aktardılar. Manastırın yenilenmesini tarihlemediler. Bununla birlikte manastırın yenilenmesinin 793–816 yılları arasında olduğunu tahmin ediyoruz. Bu tarih, Mar Hananyo’nun episkoposluk yaptığı döneme denk gelmektedir. Anlaşılan o ki, manastırın yenilenmesi, 8. yy.’ın başlarında gerçekleşmiştir. Papaz İshok Armele’ye14 göre ise, manastırın yenilenme tarihi olarak 811 yılında olduğunu ileri sürmektedir. Adı bilinmeyen Urfalı bir yazardan kaynak göstererek 222. sayfasında şunları açıklamaktadır: “1122 Yunan yılında (M.811) Kral Nikiforus, Bulgarlar’ın muharebesine çıktı… ve bu dönemde Mardin yöresinde Mar Hananyo manastırı inşa edildi. Aynı dönemde Arapların Kralı Harun da, Zebtera15 şehrini inşa ettirdi”. Bilindiği gibi, yazarların ‘bu dönemde’ ki ibareden, olayların yaşandığı dönemi 11 Azizlerin Takvimi, bin Hayrun’un Elyazması, Urfa ve Diyarbakır nüshasına bkz. Mar Mihayel Rabo Tarihi, Cilt 3, s. 498–99 ve Bar–Ebroyo Kilisesel Tarihi, Patrik Kuryakus’un özgeçmişi ve Mardin Metropoliti Yuhanon’un özgeçmişi, Mektebet Şarkiye Li’l–Simhani, Cilt 2, s. 217–229 ve Mar Hananyo’nun özgeçmişi, Mar Benyomen’in yaşam öyküsü, Şil tarafından bir Almanca Dergide basılmıştır, 1897, s. 91–92. Bunları, Kılıt–Mara’da bulunan iki nüsha üzerinde karşılaştırdık. 13 Denh–Yeşu veya Yeşu–Denh; Basra Metropoliti olup 8. yüzyılın sonlarına doğru yaşamaktaydı. Ünlü bir yazardı. Mar Hananyo’nun döneminde yaşamaktaydı. Bıraktığı eserler; Üç ciltten oluşan ‘Kilise Tarihi’ kayıptır. İffetle ilgili bir kitabı vardır. Değişik makaleler, taziyeyle ilgili vaazları vb. Doğu Kütüphanesi, 3. Cilt, s. 195 ve İffet Kitabının Önsözü, Peder Şabo baskısı, Roma, 1896, s. 1 14 Mardin Manastırlarında Tarihi Bir Nebze, Beyrut, 1909, s. 6. 15 Zebtera: Türkiye’de olup Malatya ve Şamişat/Samsat arasında bir şehir, hakkında bin–Ethir şunları yazmaktadır: “Eski bir kale olup bin–Müslime el–Fahri tarafından fethedildi. Rumlar onu yıktılar. Plansız ve düzensiz bir şekilde yeniden inşa edilmişse de Rumlar onu tekrar yıktılar. Daha sonra Reşid onu inşa ettirdi ve onu askeri güçle korudu.” (El–Bostani Ansiklopedisi, Cilt 9, s. 172). Zeptera, Süryanilerin episkoposluk kürsüsüydü. Mihayel Rabo, 9. yy.’ın başlarından 11. yüzyılın ortalarına kadar 12 episkoposun ismini kaleme almıştır (Mihayel Rabo Tarihi, Cilt 3, s. 754–763 ve Fransızca tercümesi s. 504). 12 10 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi kastetmektedirler. Yılın tarihini tam anlamıyla tespit edemiyorlar. Harun Reşid, 193 Hicri yılında (M.808) vefat etti. Eğer ki yazar, Mar Hananyo manastırı’nın inşa tarihini ve Zeptera şehrinin inşasını aynı zamana denkleştiriyorsa, 808 yılından daha önce inşa edilmiş olması muhtemeldir. Manastırın 811 yılında inşa edilişi doğru gözükmemektedir. Yukarıda belirtildiği gibi; Mar Hananyo’nun vefatından sonra onun yerine öğrencisi İğnatiyos geçti. İğnatiyos, manastırın rahiplerindendir. Bu duruma göre; diyelim ki manastır, 811 yılında inşa edilmiş o zaman, 811– 816 yılları arasında sadece 5 yıl kalmaktadır. Rahiplerin yetişmesi ve bazılarının episkoposluğa yükselmesi için beş yıllık bir sürenin yeterli olduğuna inanmıyorum. Bundan dolayıdır ki, elimizde mevcut bütün kaynaklara rağmen, manastırın hangi yılda inşa edildiğini tespit edemiyoruz. Manastır değişik isimlerle anılmıştır. İlk inşa edildiği yüzyıllarda ‘Mar Hananyo’ adıyla yalnız tanınmaktaydı. Yazarlar da bu şekilde onu göstermişlerdir. Daha sonra Mar Evgin’in ismini ilave ettiler. 14. yy.’ın sonlarına doğru da ‘Deyruzzafaran manastırı’ adıyla meşhur olmuştur. Yine de, ‘Mar Hananyo, Mar Evgin, Mar Şleymun ve on iki bin azizin’ adıyla çağrılmıştır. Bununla ilgili detaylı açıklamaları dördüncü bölümde bulabilirsiniz. Deyruzzafaran Tarihi 11 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Mardin ve Yöresinde Rahiplik Mardin, Dara, Kuros Dağı, Tilbesem, Habur ve Re’sulayn’da Bulunan Manastırlar Hıristiyanlık tarihinde bilgisi olan herkes biliyor ki, rahiplik hayatı, doğuda 4.yüzyılın ilk çeyreğinde Mezopotamya’da başlamıştır. Nusaybin’e ve çevresine hakim olan İzlo Dağı, rahipliğin yuvasıdır. ܐİzlo Dağı’ndan Turabdin, Mardin ve yöresine yayılmıştır. Daha sonra manastırlar ve mabetler gelişmiş ve yakın çağlarda da sayıları oldukça çoğalmıştır. Rahiplerin tek amacı, Allah’a ibadet etmek ve ona yakın olmaktı. Ebedi hayatın mutluluğunu elde etmek için inzivaya çekilerek, ilimle uğraşırlardı. Buralarda gerekli bilgiyi ve eğitimi aldıktan sonra, değişik yerlere çıkıp Hıristiyanlığı müjdelemekte ve onlara en iyi bir şekilde takva ve terbiye eğitimini veririrlerdi. Bunlardan birçok kişi evliya ve aziz olarak yetişmiş ve tarihte iyi bir isim bırakmıştır. İçinde yaşadıkları vatanın gururu ve parlayan o dönemin ışıklarıydı. Bütün doğuya isimleri yayılmış olan bu kişiler iyi birer örnek rahip olarak hayata atılmıştır. Geçmiş dönemlerde bu aziz vatanda meydana gelen savaşlar neticesinde tarihi eserlerin büyük bir bölümü tahrip edilmiş, kolejlerin çoğu kapatılmış ve bunlardan bazılarının ancak kalıntısı kalabilmiştir. Bir kilisenin çatısı altına giren her kimse, kendi malıymış gibi el koymuş ve bu eserler, sahiplerinin geçmişteki büyüklüğüne görgü tanığı olarak tanık kalmıştır. Daha önceki tarihçiler bazı manastırların isimlerini kaleme almadıklarından dolayı yakın çağdaki tarihçilerden de ihmal edilmiş veya unutulmuştur. Mardin dağında ve yöresinde bulunan bazı manastırların tarihçesiyle yetineceğiz. Tespit ettiğimiz manastırların isimleri şunlardır: 12 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi 1-Hammar (Hamoro) Manastırı: Hammar (Hamoro) manastırı, Mardin dolaylarında yer alır, en eski manastırlarından biri olup 4. yüzyıldan kalmadır. Mardin köylerinin birisinde dünyaya gelen Nikiya/İznik Episkoposu Mar Abhay ve kardeşi Mar Zuko bu manastırda rahiplik hayatına girdiler. Kutsal Kitabın ilmi derinliğini özümseyerek, Süryanice ve Yunanca bilimlerini de tam anlamıyla aldılar. Gerger’deki Fırat Nehri’nin üzerinde kurulan ve ‘Merdivenler’ ismiyle tanınan manastır, Mar Abhay tarafından inşa edilmiştir.16. 2-Zuko Manastırı: Mağara şeklindeki bu manastırda Mar Zuko inzivaya çekilmiş ve orada vefat etmiştir. Bu nedenle manastıra bu isim verilmiştir.17. 3-Ayn-Halaf Manastırı : Mardin güneyinde yer alıp ve Mar Yakup adına inşa edildiği söylenmektedir. 6.yüzyılda Halkedonli Amid Metropoliti Kili oğlu İbrahim, Urfa’nın Kutsal Dağı’ndaki rahipleri iztihat ederken, adı geçen manastıra iltica ettiler18. 4-Karkafto Manastırı: Mar Hananyo Manastırı’nın civarında olduğu söylenilir. Bazılarına göre de, Re’sulayn’de yer almaktadır. İlerde bu manastırla ilgili daha geniş bilgi verilecektir. 5-Mar Hananyo Manastırı: İlk sıralarda Mar Süleyman (Şleymun) manastırı olarak bilinmekteydi. Şimdiki Deyruzzafaran manastırı’dır. 6-Seyde (Meryem Ana) Manastırı: 7-Şehit Mar Hzozoel Manastırı: 8-Suruçlu Mar Yakup Manastırı: 9-Mar Behnam Manastırı: Yukarıda anılan dört manastır, Deyruzzafaran manastırı’nın doğusunda yer alan sıra dağların zirvesindedir. İlerdeki bölümlerde tarihçelerine değineceğiz. ̈ 10-Mar Stefanos Manastırı: Bu manastıra ayrıca ‘Büğre ’ manastırı da denilmektedir. Mardin kuzeyinde yer alıp Benabil ve Rişmil 16 Mar Abhay’ın Özgeçmişi, Deyruzzafaran Kitaplığı. Mar Abhay’ın Özgeçmişi, Deyruzzafaran Kitaplığı. 18 Mihayel Rabo Tarihi, Cilt 2, s. 270. 17 Deyruzzafaran Tarihi 13 köylerinin arasında kalmaktadır. 12. yüzyılda yaşayan Mardin Metropoliti Mar Yuhanna tarafından yenilendi. Günümüzde kalıntıları mevcuttur. 11-Mar Mihayel Manastırı: Balık Manastırı veya Burç Manastırı olarak da bilinmektedir. Mardin’in güneyinde olup yeni yolun aşağısındadır. İnzivaya çekilen eski rahiplerinden olan Mar Mihayel’in adıyla tanınmaktadır. Manastırın en eski eserlerinden kalan bir sütunun üzerinde, 350 Hicri (961 M.) tarihli bir Süryanice kitabe yazılıdır. 12-Makabye’li Mart Şmuni Manastırı: Mardin surunun güneyinde yer almaktadır. Adı geçen her iki manastır halen faal ve günümüzde kilise olarak kullanılmaktadırlar. 13-Şehit Mar Cercis Manastırı: Mardin surunun batısında yer almaktadır. 12. yüzyılda tabiplerin reisi olarak bilinen saygın Şımmas AbuAli tarafından restore edildi. Manastırın reisi Raban Mahbub döneminde, 1169 yılında Abdulmesih isminde bir rahip -şu anda Deyruzzafaran kitaplığında bulunan- kendi elyazmasıyla güzel bir İncil yazmıştır. Adı geçen manastırdan bugün eser bile kalmamıştır.19 14-Peygamber Mar İliyo Manastırı: Mardin dağının eteğinde yer alan bu manastır, Çiftlik Köyü’nün yakınlarındadır. 12. yüzyılın ortalarında Mardin Metropoliti Mar Yuhanna tarafından yenilendi. 16. yüzyılda içinde birçok rahip yaşadığına dair elimizde mevcut olan güvenilir ve elyazmasıyla yazılan Süryanice kaynaklar vardır. Şu anda bu kilise ayakta ve bazı bayramlarda içinde dualar yapılmaktadır. 15-Mar Kuryakus veya Deyr-Diyük Manastırı: Mardin kuzeyinde yer alan Sürgeçi köylerinden Derdük olarak bilinen köyde yer almaktadır. Mardin’den 4 saat yürüyerek ulaşılabilir. 1622 yılına kadar içinde rahipler yaşamaktaydı. Halen de kalıntıları mevcuttur20. Mardin yöresinde bulunan bazı rahiplerin isimleri M.S. 607 yılında zikredilmiştir. Ünlü yazar Bar-Ebroyo şunları kaydetmiştir: “Pers Kralı 2. Kesru, Rumlar’ın Kralı Muriki’yi öldürdükten sonra Dara, Turabdin ve Hasankeyf üzerine hücum ederek onları zapt ederek, içindeki Rumları katletti. Bu katliam Mardin’deki Rumlara ulaşınca, Rumlar Mardin kalesini terk edip kaçtılar. Mardin yöresinde yaşayan rahipler de boş kalan kaleye 19 20 Deyruzzafaran Kitaplığı, No:14. El–Mektebetü’l–Şarkiye, Cilt 2, s. 238–242. 14 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi sığındılar. Rahipler, Kefertüth Episkoposu Baseliyos’a haber göndererek; Perslere karşı mücadele yapıp yapmamaları hususunda izin istediler”21. 16-Mar Yuhanna Manastırı: Dara şehrinin yakınlarındadır. 800– 900 yılları arasındaki bazı episkoposların bu manastırda görev yaptıkları ileri sürülmektedir22. 17-Beyaz veya Hevorto- ܶ ܳ ܪܬManastırı: Şehit Mar Abay’ın annesinin adına, Dara şehrinin yukarısında bir tepenin başında 4. yüzyılda inşa edilmiştir. 1201 yılında Patrik II. Mihayel içinde yaşamıştır. 18-Mar Abay Manastırı: Kıllıt/Dereiçi Köyü’nün kuzeyinde 20 dakikalık bir mesafede yer almaktadır. Yapım tarihi çok eskiye dayanan bu binanın, coğrafi konumu da güzeldir. Persli şehit Mar Abay’ın adına inşa edilmiştir. Manastırda yetişen ünlü kişiler şunlardır: 11. yüzyılın başlarında yaşayan Dara Metropoliti 3. Yuhanna ve M.S. 1509 yılında patrikliğe yükselen Patrik I. Yeşu. 15.-18. yüzyılları arasında episkoposluk merkeziydi. Mardin Metropoliti Yuhanna onu yeniletti. Ayrıca 1249–1256 yılları arasında manastır reisi Humdan oğlu Rahip Musa tarafından da yenilendi. Bu tarihte manastırda 60 rahip yaşamaktaydı. 18. yüzyılın sonlarına doğru harabeye dönüştü. Bu manastırın büyük kalıntıları, olduğu gibi görülmektedir. Bunların arasında Süryanice’nin Estrangeli hattıyla yazılan üç taş bulunmaktadır23. 19-Mar Theoduto Manastırı: Mar Abay Manastırı’nın kuzey doğusundadır. Meşhur Amid Metropoliti Mar Theoduto hayatının sonlarında onu inşa ettirmiştir. Mar Theoduto M.S. 698 yılında vefat etmiştir. 713 yılında vefat ettiğini ileri süren de var24. 20–21-Mar Şabay ve Mar Dimet Manastırları: Mar Abay Manastırı’nın yakınlarındadır. Her ikisi de küçük manastırlardır. Patrik Yuhanna bin Şaallah, 1470–1482 yılları arasında Savur Metropolitlik Kürsüsü’nde metropolit iken her dört manastırı da yeniletti. 21 Tarihi’l-Düvel el–Süryani, s. 93. Büyük Mihayel, Cilt 3, s. 763–765. 23 Punyun: El–Rüsüm el–Samiya, Paris Baskısı, 1907, s. 186–190. 24 Mar Theoduto’nun Öz Yaşam Öyküsü, Deyruzzafaran Kitaplığı ve Tilmahroyo Tarihi, Şabo Baskısı, Cilt 4, s. 20–21 ve Patrolojiye El–Şarkiye, Cilt 10, Peder Neu, s. 84. 22 Deyruzzafaran Tarihi 15 22-Heşeri Manastırı: Mardin’in en eski manastırlarından birisidir. 4. yüzyılın sonlarına doğru veya 5. yüzyılın başlarında Kefertüth ve Habur Episkoposu Mar Barsavmo bu manastırda şehit olmuştur25. 23-Mar Dimet Manastırı: Bes-Tıbyasa26 Köyü’nde olup Hur ve Hıbır yakınlarındadır. Bana göre; ‘Yeni manastır’ adıyla tanınmış olanıdır. Patrik 8. Athanasiyos 1203 yılında bu manastırı ziyaret etmiş veya içinde ikamet etmiştir27. 24-Mar Gevargis Manastırı: Şahbo Köyü’nün vadisinde yer almaktadır. 25-Mar Barsavmo Manastırı: Til-Kıbab ve Bekdeşiye Köyleri yakınlarındadır. 26-Mar Atanus Manastırı: Tilbisim Köyündedir. İsmini de, 8. yüzyılın ortalarında (758) onu inşa eden, Meyafarikin Metropoliti Mar Athanasiyos Sendloyo’dan almaktadır. Mar Athanasiyos zor kullanarak kendini patrikliğe yükseltmiştir. 27-Şamitiyin Manastırı: Tilbisim dolaylarındadır. 28-Mar Doniyel Manastırı: Metine dağında olup Tilbisim yakınlarındadır. 5. yüzyılda yaşayan ve inzivaya çekilen Goloşlu Mar Doniyel adınadır. Yukarıda isimleri yazılan altı manastırın hakkındaki detaylı bilgiler altıncı bölümde yer alacaktır. 29-Mar Zehuro Manastırı: Habur’da olup Taban Köyü’nün yakınlarındadır. Eski bir manastırdır. Tarihi, 4. yüzyılın sonlarına veya 5. yüzyılın başlarına dayanmaktadır. Kefertüth Episkoposu Mar Barsavmo inşa etmiştir28. 1190 yılında Mafıryan 1. Ğriğoriyos onu ziyaret etti. 13. yüzyıla kadar ayaktaydı.29 25 İbn–Hayrun Takvimi, Mayıs ayının sonu. Şehit Mar Barsavmo hakkındaki bilgileri Turabdin’deki Basibrin Köyü Kilisesi’nde bulunan azizlere ait Husoyo kitabına bkz. 26 Tıbyasa: Mardin güneyinde 5 saat mesafede yer almaktadır. 27 Urfalı Yazar, s. 818, Elyazmayla yazılan nüsha. 28 Basibrin’deki Husoyo Kitabı. 29 Urfalı: 810 ve Habur Metropoliti’nin Sustatikunu, 1231, Turabdin’de 14. yüzyılda elyazmasıyla yazılı bir nüsha. 16 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi 30-Deyru’l-Beyz (Yumurta) Manastırı: Re’sulayn dağında olup büyük ve meşhur bir manastırdır. Yumurta manastırı denilme sebebi; onu inşa eden Mar Yakup, içinde bazı gökkuşlarına ait yumurtalar gördüğü için bu adla adlandırmıştır. Manastırın reisi ise M.S. 641 yılında Rişir’di. Manastır hakkında Mihayel Rabo ve Urfalı yazar şu bilgiye yer vermektedirler: “Ömer bin Hattap halife olduktan sonra Saad bin ebi Vakkas’ı Perslere gönderdi. Mardin yolu güzergâhından geçerken, Mardin dağına çıkıp orada inzivaya çekilen rahiplerden büyük bir bölümünü öldürüp ve bazı kişilerin Perslerin ajanıdır diye verdikleri ihbarı üzerine, özellikle Kıdır Manastırı’ndan ve Re’sulayn dağındaki büyük ve meşhur olan Beyz (Yumurta) Manastırı’nda öldürdüler”30. Öldürülmeden kurtulan rahiplerden bazıları, reisleri Rişir’den esinlenerek, Balağ Nehri’nin batısında kendilerine ‘Beyt-Rişir ܪ ’ isminde bir manastır inşa ettiler31. 31-Kıdır veya Kıdar Manastırı ܪ: Rasu’l-Ayn’daki en eski manastırlarından birisidir. 641’lerde ölümden kurtulan rahipler, Rakka şehrinin yakınlarına gidip orada Rumlar’ın Kraliçesi Theodora’nın inşa ettiği heykeli genişletip ve içinde barındılar. Hamud manastırı olarak tanınmıştır32. 32-Esfulos Manastırı: Re’sulayn’ın en meşhur ve eski manastırlarındandır. Kuruluş tarihi, 4. yüzyılın sonlarına doğru uzanmaktadır33. Patrik II. Severiyos (M.S. 680) ve Patrik I. Basil (M.S. 937) adı geçen manastırda eğitim gördüler. Manastırın rahipleri M.S. 519 yılında Bizans İmparatoru tarafından iztihad (zühd) edildiler. 684 yılında kutsal sinotun metropolitleri bu manastırda toplanıp ve meşhur olan Bolodlu Patrik II. Atanasiyos’u resmettiler. Patrik V. Yuhanna’da M.S. 924 yılında burada vefat etti. Patrik Mihoyel Rabo’nun belirttiğine göre; 10. yüzyılın ortalarına kadar manastırdan 9 episkopos yetişti34. 1203 yıllarında bozulduğu görülmektedir. Patrik 8. Atanasiyos, her ne kadar onu restore etmek istemişse de, bazı sebeplerden dolayı imkânlar elvermedi35. 30 Mihayel Rabo, Cilt 2, s.414 ve Urfa’lı yazar, s. 155. Mihayel Rabo, Cilt 2, s. 414. 32 Mihayel Rabo, Cilt 2, s. 414. 33 Basibrin’deki Husoyo Kitabı. 34 Mihayel Rabo, Cilt 3, s. 753–759. 35 Bar–Ebroyo’nun Kilisesel Tarihi, Cilt 1, Athanasiyos’un Yaşam Öyküsü. 31 Deyruzzafaran Tarihi 17 33-Tir veya Tiz Manastırı: Re’sulayn’ın yakınlarındadır. 519 yılında yapılan iztihada, manastırın Tiroye ̈ ܬveya Tiyaroye rahiplerinin gerçek inançlarından dolayı kovuldular36. Bu bölgelerde bilinen Süryani manastırlar hepsi bu kadardır. Mardin arkasında yer alan ‘Kaya Vadisi ve Zinnar’da, Mar Eşahyo, Mar Kuryakus ve Meryem Ana gibi başka manastırlar da vardır. Hangi cemaate ait olduklarını tespit etmediğimizden dolayı onları kaleme almadık. Ayrıca geç yüzyıllara kadar içinde yaşayan münzevi ve Estunoye (sütunlarda yaşayanlar) rahiplere ait kayadan oyulmuş barınakları da yazmadık. 36 Mihayel Rabo, Cilt 2, s. 171, Tercümeden. 18 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Mar Şleymun, Mar Şleymun Manastırları, Mar Hananyo Manastırına İzafetten Mar Evgin’in İsmi Verilmesi, Mar Evgin, Mar Benyomen, Manastırın Zafaran Adıyla Ünlenmesi, Zafaran Adıyla Bilinen Manastırlar, Turabdin’deki Bazı Eski Kiliselerin İsimleri, Karkafto Manastırı ve Ondan Mezun Olan Bilim Adamları Daha önceki bölümlerde Deyruzzafaran Manastırı’nın kale olduğunu ve daha sonra Mar Şleymun adıyla manastıra çevrildiğini dile getirmiştik. Çok eski yüzyıllarda yaşayan azizlerin yaşam öyküleri elimizde mevcut olmasına rağmen, bu azizin hakkında yapmış olduğumuz uzun bir araştırmaya rağmen, detaylı bilgilere ulaşamadık. Turabdin’deki Mar Melke Manastırı’nda mezarı bulunan ve Koluzmalı Mar Malke’nin öğrencisi olan Mar Şleymun’un dışında başka bir aziz daha tanımamaktayız37. Mihayel Rabo, Kral Yustinyan’ın iztihat ettiği rahiplerin arasında ‘Mar Şmuyel 38 manastırı’nın reisi Mar Şleymun’i zikretti’ ( ܢ ܕ ܝ ) Süryani Kilisesinde Mar Şleymun adıyla başka manastırlar daha vardı. Bunlardan; Delik şehrinin yakınlarında Thağır’da bir manastır bulunurdu39. Mihayel Rabo, manastırda yetişen 14 episkoposun isimlerini yazdı. 13.yüzyılın ortalarına kadar tarihte ismine rastlanmaktadır40. Urfa ve ̈ Re’sulayn arasında Mar Şleymun (Damkilotho )ܕisminde bir 41 manastır daha vardır . 6. yüzyılda iztihat edilen Urfa Dağı’nın rahipleri bu manastıra yerleştiler. Güney Suriye’nin manastırlarında 6. yüzyılın ortalarında Mar Şleymun (Kurdoye )ܕ ̈ܖܕadıyla bulunmaktaydı. 37 Aşhar Şuhada El–Maşrak, Lilseyid Şir, Musul, Cilt 2, s. 216. Mihayel Rabo, Cilt 3, s. 266. 39 Delik veya Dülük: Halep yakınlarında bir belde. 40 Ansiklopedi sahibi (Bar–Ebroyo) şunları dile getirmiştir: “Murcu’l–Ayn üzerinde bulunmakta ve görülmeye değer bir yerdir”. Cilt 8, s.202 41 Mihayel Rabo, Cilt 2, 269. 38 Deyruzzafaran Tarihi 19 Arabistan manastırların reisleri tarafından imzalanan ‘İman Mektubu’ manastırın reisinin ismi Steyfan olarak yazılmaktadır42. Bizim görüşümüze göre, Mar Şleymun, Aziz Mar Evgin’in öğrencilerinden olmayıp eski asırlarda inzivaya çekilen rahiplerden biri olduğunu düşünmekteyiz43. 7. yüzyılın başlarında manastır tahrip olmuş ve Aziz Mar Hananyo onu yeniletinceye kadar harap kalmıştır. Onu yeniledikten sonra kendi adıyla ün almış ve daha sonraki yüzyıllarda Aziz Mar Evgin ismine izafeten verilmiştir44. Aziz Mar Evgin, Kıpti’li münzevi bir rahip olup Mısır’daki Anba Fağum Manastırı’nda rahiplik hayatına girdikten bir süre sonra doğuya geldi ve İzlo dağına yerleşti. İnzivaya çekilen birçok rahip öğrencileri vardı. Bunlar ruhsal yaşamda derin bir denemeden geçtikten sonra bölgeye dağılarak değişik yerlerde manastırlar inşa ettiler. Vefat ettiğinde cenazesi kendi adıyla tanınan manastırında defnedilmiştir45. Mar Evgin’in yaşam öyküsünden anlaşıldığına göre; M.S. 363 yılında vefat etmiştir. Günümüzdeki güvenilir bazı tarihçiler de, 4. yüzyılın sonlarında veya 5. yüzyılda yaşadığını belirtmişlerdir. Mar Evgin’in öğrencilerinden Mar Benyomen’in yaşam öyküsünde şu paragrafa yer verilmiştir: “Mar Benyomen; Mar Evgin’in kendisine rüyada göründüğünü ve kendisine, kendi cesediyle birlikte manastırda bulunan 10 azizin cesetlerini Mardin’deki Mar Şleymun manastırı’na taşıma vasiyetinde bulunduğunu söylemiştir. Tabi bu, İzlo Dağı’nda Nasturilik yaygınlaşmadan önceydi! Mar Benyomen, Beni-Hıdro’dandi. Mar Evgin’e iltihak etmişti. Kudüs’ü ziyaret ettikten sonra Mısır’daki İskıti çölünde inzivaya çekilmişti. Daha sonra doğuya tekrar geri geldiğinde Mar Evgin’in cesedini adı geçen manastırına nakletmiştir. Daha sonra Dara ve Kefertüth arasında yer alan Doğan Köyü’nün yakınlarında kendine bir manastır inşa etti ve iyi bir ihtiyarlıkla vefat edip orada defnedilmiştir”46. 42 Peder Şabo Baskısı, s. 214, Dcc. Or. Mon. III. Sayın Papaz Vikram şunları kaydetmiştir: “Deyruzzafaran Manastırı, Mar Evgin’e ait manastırlarından birisidir”. Asurî Kilisesi Tarihi, London, 1910, s. 232? 44 Boloş ve Rakka arasında Mar Hananyo isminde bir manastır daha vardır. 6.–9. yüzyıllar arasında ismine rastlanmaktadır. Kalunikili Patrik III. Petrus, adı geçen manastırda patrikliğe yükselmiştir. 45 Mar Evgin Manastırı, Nusaybin ovasının üzerindeki dağında yer alıp ve halen de faal bir manastırdır. 46 Peder Lanur, Pers ülkesinde Hıristiyanlık, 2. baskı, s. 302–315 ve Keldu–Asur Tarihi, Aday Şir, Cilt 2, s. 33–39, Mor Evgin ve öğrencilerinin yaşam öykülerinde bir çelişki olduğu düşünülmektedir. 43 20 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi Bu öyküde açık bir zaaflık görmekteyim. Ona güvenmemiz mümkün değildir. Sebepler de şunlardır: Birincisi: Bilindiği üzere Nasturilik, Nusaybin yöresinde ve İzlo Dağı’nda 5. yüzyılın sonlarında veya 6. yüzyılın başlarına doğru yayılmıştır. Bundan dolayı adı geçen azizlerin kemikleri Mar Hananyo Manastırı’na taşınmaları bu tarihten biraz önce olması gerekir. Mar Benyomen de Mar Evgin’in öğrencilerinden veya Mar Evgin Manastırı’ndan olduğunu söylemek gerekir. Yukarıdaki bilgilerden yola çıkarak, manastıra, ‘Mar Evgin’ ismi verildiğine göre, Mar Hananyo isminden daha eski olduğu ortaya çıkmaktadır. Doğuda ve Batıda bulunan en önemli kütüphanelerdeki elyazmasıyla yazılan bütün eski Süryani kitaplarını tetkik ettik. Buna rağmen, meşhur olan Mar Evgin ve aziz arkadaşlarının kemiklerinin, manastırın yenilenmesinden önce taşındıklarına dair bir bilgiye rastlamadık. Süryani tarihçilerinin de bildiği gibi, yazarlar ancak manastırın yenilemesinden sonra görüş bildirmektedirler. İkincisi: Mardin Metropoliti Mar Yuhanna da, manastır Hor Hananyo’dan önce hangi azizin adıyla çağrıldığını ve hangi tarihte inşa edildiğine dair bilgisi olmadığını ve Mar Şleymun’un adını da bilmediğini açıklamaktadır47. Oysa münzevi bir yaşam süren rahipler de dahil olmak üzere kime sorsanız; Mar Şleymunun, Mar Evgin’den daha çok ismini duyduklarını söyleyeceklerdir. Üçüncüsü: Manastıra ‘Mar Evgin’ isminin verilmesi ancak 14. yüzyılın sonlarında veya 15. yüzyılın başlarından önce verildiği hususunda düşünmemekteyiz. Manastır, “Mar Hananyo, Mar Evgin ve bazen de Mar Şleymun ve on iki bin azizin ismini de iltihak edilerek tanınmıştır”48. Mar Petrus Kilisesi’nde azizlerin kemikleri bulunduğunu daha önceden belirtmiştik. Netice itibarıyla; elimize güvenilir bir kaynak geçmeden, Aziz Mar Evgin’in kemikleri, 15.yüzyıldan önce Deyruzzafaran Manastırı’na taşınmış olmasının mümkün olamayacağını söyleyebiliriz. Bilindiği gibi Moğollu Timurlenk, bu bölgede yaptığı savaşlar sırasında birçok manastırı tahrip etmiştir. Deyruzzafaran manastırı da bu tahribattan nasibini almıştır. 1396 yılında Patrik II. İbrahim manastırı yenilettirdi. Manastır sakinleri, tahrip edilen diğer manastırların durumuna vakıf olunca Aziz Mar Evgin’in ve diğer azizlerin kemiklerini kendi manastırına taşımışlardır. Bar-Ebroyo’nun tarihine ilave eden yazar basit olduğundan dolayı buna benzer birçok önemli konulara değinmemiştir. 47 El–Mektebet ül–Şarkiye, Cilt 2, S. 220. El–Mektebet ül–Şarkiye, Cilt 2, Elyazmasıyla yazılan Süryanice bir kitap, sayı: 42 ve Deyruzzafaran Süryanice İncili, 1728 ve Mor Mihayel Rabo Tarihi, Gerşuni, Deyrulzafarn Kitaplığı. 48 Deyruzzafaran Tarihi 21 Manastırla ilgili muamma kalan buna benzer başka bir konu daha var. O da, manastırın, ‘Deyruzzafaran’ ismiyle tanınması. Birinci konu hakkında söylediklerimizin hepsi ikinci konu için de aynen geçerlidir. Çünkü 15. yüzyılın başlarından önce ‘Deyruzzafaran’ ismine rastlamamaktayız. O tarihten itibaren bu lakabı aldığını ve eski isminin yerine geçtiğini görmekteyiz. Manastıra ‘Deyruzzafaran’ lakabının veriliş tarihini kesin olarak bilmediğimiz gibi veriliş sebebi de bilinmemektedir. Halk arasında yaygın bir kanıya göre; manastırın inşası sırasında, ‘zafaran’ taşıyan bir tüccarın oradan geçtiğini gören manastır reisi, zafaranın bir bölümünü satınalır ve kireçle karıştırarak manastırın yapımında kullanır. Bu sebepten dolayı manastır, ‘Zafaran Manastırı’ lakabıyla tanınmaya başlanmıştır. Zafaran bitkisi meşhur olup soğana benzer bir kökü vardır. Çiçeği de sarıya bürünen kırmızı renktedir. Süs olarak alçı üzerinde sıvanır ve diğer başka amaçlarla da kullanılır49. Anlaşılan o ki, manastırın ‘Zafaran manastırı’ olarak adlandırılması, zafaranın, manastırın yapılardaki sıvasında kullanılarak sağlamlaştırdığı veya manastırın bahçelerinde ekildiğinden kaynaklanmaktadır. Nusaybin dağlarında da bulunan bir manastırda zafaran bitkisi ekilmekteydi. Bunların dışında, bu isimle tanınan Cezire’de üç ayrı manastır daha olduğu bilinmektedir. El-Bostani şu paragrafa yer vermiştir: “Zafaran mekânı olarak çağrılan Deyruzzafaran manastırı, bin-Ömer Ceziresinin yakınlarında olan Urdumuşt Kalesi’nin altındadır. Kale, dantel gibi başında dururken ve dağın eteğinde yer almaktadır. Muhtazad, bu kaleyi muhasara altına alırken, onu fethedinceye kadar manastırda konakladı. Sakinleri varlıklıdırlar ve sayıları da çoktur50”. Nusaybin dağında da adı geçen manastırın yakınlarında ‘Deyruzzafaran Manastırı’ isminde başka bir manastır daha bulunmaktadır. İçinde Zafaran ekilmekteydi. Doğal yapısından dolayı havası güzel bir manastırdır51. Bu manastırın kalıntıları halen de mevcuttur. Büyüklüğünden ve eski yapısından söz edilmektedir. Dağın doruğunda olup Nusaybin’den 4 saat mesafeyle uzaktır. Bu manastırın inşa tarihini, 491–518 yılları arasında Kral Anistas döneminde, Turabdin’de inşa edilen birçok kilisede bulmuşuzdur. Süryanice’de yazılan paragrafın özeti: ܕܙ ܐܢ ܘܗ ܐ ܣ ܐ ̈ܬ ܕ ܪ “ ̈ ܘ ܬ ܕ ܪܕ ܘ ܙܗ ܘܗ ܕ ܘܗ ܕ ܝ ܐ ܗܡ ܕ ܕܨ ܘܗ 49 Şertuni Sözlüğü, s. 464–466 ve s. 992 ve Kiran Sözlüğü, Fransızca, s. 731. Bar–Ebroyo, Muhtazad (892–901) hakkında şu bilgilere yer vermektedir: ‘Muhtazad, 894 yılında Mardin Kalesini zapt üzere Musul’a hareket etti’. Muhtasır el–Düvel, s. 261. 51 Daireti’l–Maarif, Cilt 8, s. 190. 50 22 ܬܐܘܕܘ Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi ̈ ܘܢ ܗܘܘ ܐܘ ̈ ܘ. ܕܨ ܕܕ ” ܘܬܐܘܕܘܪ Tercümesi: “Turabdin’deki bütün kiliseleri Anistas inşa ettirdi. Bunlar: Zafaran’ın Kubbesi, Salah’taki Kilisesi, Midyat’taki Mar Abrohom Kilisesi, Kfone Kilisesi, Urdnes ve Keferze Kiliseleri, Hasankeyf’teki Dayro Daslibo Kilisesi. Bu yapıtların ustaları Şufnay oğulları Theodosi ve Theodore idiler”. Bu kiliselerin eskiliğini arkeologlar da tespit ettiler.53 Nusaybin ve Ermenistan Nasturi Metropoliti Yeşu-Yahb’a ait bir inanç açıklama mektubu mevcuttur54. Bu mektubu, devlet erkânı olan Urfalı Nasturi Şımmas/diyakos Said bin-Abd-Yeşuh’a göndermiştir. Mektupta, bu manastır Mar Babay adına olduğunu ve içinde birkaç Nasturi rahip yaşadığını dile getirmektedir. İçinde yaşayan rahiplerin sayısı en fazla olan manastırlardan birisiydi ve Turabdin’deki bazı rahiplerimiz de içinde yaşadılar. Devlet erkânı, bu konuyla ilgili Patrik III. İğnatiyos’a (1252) bir mektup göndermiştir. Patrik, rahiplerin çıkartılması hususunda Abraşiye’nin metropolitine yazdığına dair erkâna bilgi vermiştir55. O bölgenin ahalisi arasında yaygın olan söylenti manastırın Nasturilere değil Süryanilere ait olduğudur. Musul yakınlarında Nasturilere ait üçüncü bir ‘Zafaran Manastırı’ daha bulunmaktadır. 14. yüzyılın yazarlarından Musullu yazar Papaz Saliba şunları kaydetmiş: “Onun döneminde (Katoliko I. Gevargis’i kasdeder 661– 680) Musul’daki Deyruzzafaran manastırı’nın sahibi Aziz Mar Afni-Maran yaşamaktaydı56. Daha önceden dile getirdiğimiz gibi Karkafto Manastırı ܕ ܕ:“Kafatası veya dağın doruğu” anlamındadır. Eski bir manastır olup 52 ܐ ܕ ܕ 52 Elyazmasıyla yazılan Süryanice–Gerşuni bir kitap, 1592, Diyarbakır’daki bazı Süryani ailelerde onu gördüm. 53 Salah, Urdnus ve Keferze Kiliseleri hakkında Punyun Sami Resimleri, s. 62–94– 95, Kfone Kilisesi, kendi adıyla tanınan ‘Deyr–ikfan’ Köyündedir. Kilisenin sadece kalıntıları kalmıştır. Hısın–Keyf’teki Dayro Daslibo Kilisesi küçük olup ve ondan hiçbir kalıntısı kalmadı. Belki de Beth–İl’deki Dayro Daslibo Kilisesini vurgulamak istedi. Theodosi ve Theodore hakkında da, Kartmin Manastırı’nın Tarihi, Peder Neo, 1906, s. 65. 54 Yeşu–Yahb; Dunaysırlı Melkün oğlu Yusuf’tur. 1190 yılında Nusaybin’e metropolit oldu. Katolikos 5. Sebir–Yeşuh döneminde (1227–1256) vefat etti. Süryanice ve Arapça dillerinde çok güçlü bir yazardı. Eserleri; Süryanice gramer kitabı ve Arapçayla vaazlar ve mektupları vardır (Süryani Edebiyatına bkz. s. 398). Aynı dönemde yaşayan Abi–Halim olarak tanınan 3. İliya’nın makaleleri arasında ona ait iki makale bulduk (1190). Taracim Siniye, 2. Baskı, Musul, 1901, s. 151–170 55 Mardin Keldani Episkoposluğu Kitaplığı, Elyazmasıyla yazılan bir kitap. 56 Burhan ve İrşad Mektubu, Kitap 5, Asıl 2, Bölüm 1, Musul’daki bazı Keldani ailelerin evlerinde. Deyruzzafaran Tarihi 23 Mar Şemun tarafından inşa edilmiştir. Manastırın anma günü 8 Aralıkta yapılır. Manastırda şehit edilenlerin anma günü ise 2 Ekim’dedir57. M.S. 635 yılında Mardin dağında şehit edilen rahiplerin de bunların arasında oldukları muhtemeldir58. Manastırın bulunduğu yerle ilgili düşünceler birbirine ters düşmüştür. Bazıları, Turabdin’de oluğunu savunmaktadır59. Bu düşünceyi doğru bulmuyorum diyen Dufal60 şu cümleye yer vermiştir: “Re’sulayn’dan uzak olmayan ve Habur üzerinde yer alan Mecdel’de olduğunu Corc Hofman tespit etmiştir61. Dr. Bumıştrak62, Papaz Mingano63 ve Bilim adamı Şabo64 da aynı yerde olduğunu düşünmektedirler. Daha önceden dile getirdiğimiz gibi Amid Metropoliti Mar Theoduto’nun yaşam öyküsünde şu ibareyi görmek mümkün: “Mar Theoduto, Mardin dağında yer alan Karkafto Manastırı’na gelmiştir.” Aziz Mar Hananyo’nun yaşam öyküsünü okuduğumuzda, Karkafto manastırı, bu manastıra (Deyruzzafaran) yakın olduğunu hissetmekteyiz65. Bazı yazarlar da Mardin Dağı; Re’sulayn’nın civarını da kapsadığına dair görüş bildirmektedirler. Bizler de, Mar Theoduto’nun yaşam öyküsünde geçen ibareye kanaat getirdik. İkinci ibareye de, Kotre Manastırı yakın olduğu gibi, Karkafto manastırı Mar Hananyo Manastırı’na yakın olduğu, görüşünü paylaşmıyoruz. Eğer de geleneksel olarak konuya geçecek olursak, bu konu önünde suskun olduğunu görmekteyiz. Adı geçen manastır, yüzyıllar önce bozulmuş olabilmesinden şaşmayalım. Çünkü 10. yüzyılının ortalarından itibaren tarihte ismine rastlanmamaktadır. Bu konuyla ilgili, bilim adamı Hofman’ın ileri sürdüğü deliller üzerinde durmaktayız. Bu meşhur manastır, Kutsal Kitab’ın ve Süryani dilinin ve ilminin öğretilmesi bakımından önemli bir merkezdi. Bilim adamı ibn-i Aberi(BarEbroyo) ‘Sımhe ’ܨisimli gramer kitabında; “Batılı Karkafçı66 bazı bilim adamları, 5 hareke(sözcük) üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırdılar. Harekeler şunlardır: Zkofo, Ftoho, Rboso, Hboso ve Hsoso” dan ibaret 57 İbn-i Hayrun Takvimi. Bkz. s. 31. 59 El–Lemhe Şehiye, Metropolit Yusuf Davud, 2. Baskı, s.168. 60 El–Adab el–Süryaniye, s. 85. 61 Z.D.D.M.G Dergisi, Cilt 32, s.745, Mecdel; Habur üzerinde tanınan bir köy olup kalıntıları halen de mevcuttur. 62 Adab el–Şark el–Mesihiye, sayı: 1, s. 57, 1911. 63 Miftah El–luğat Aramiye, Musul, 1905, s. 11–12. 64 Ceride El–Esekifa, Mihayel Rabo Tarihi Hakkında, s. 83. 65 S. 12’ye bkz. 66 Aramileri, dil dialektlerinden dolayı Batılı olarak bildirmektedir. Onlar ise Süryanilerdir. Doğulular da Nesturi ve Keldanilerdir. 58 24 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi olduklarını söylemiştir67. Bilim adamı Dufal, Kutsal Kitabın Süryanicesi hakkında şunları söyledi: “M.S. 705 yılında Kutsal Kitabın Süryanice lehçesini ve tercümesini düzelten Urfalı Mar Yakup’tur. Rahiplerden bilimle uğraşan kesimi, onu örnek alarak, kendilerini Kutsal Kitab’ın tercüme çalışmasına vakfettiler. Özellikle Karkafto Manastırı’nın rahipleri ve ‘Karkafto’ tercümesi onlara aittir68. O yörenin bazı manastırlarında yaşayan Tubono isminde bir rahip meşhur olmuştu. Sobo adındaki rahip de, ilminden ve iffetinden dolayı çok saygın biri olarak kabul edilmekteydi. M.S. 724–726 yılında istinsah ettiği çok güzel kitapları vardır. Bu kitaplardan, o tarihte bu ilmin Süryanilerde geliştiğini göstermektedir”69. Bunlara benzer 9.-12. ̈ ܘ ̈ , elyazmasıyla yüzyıllar arasında harekelerle ve lehçelerle yazılan birçok kitap Batılıların kütüphanelerinde mevcuttur. Doğuda 3 nüshanın mevcudiyetine tanık olduk. Birisi de bizim manastırımızdadır70. İbn-i Aberi(Bar-Ebroyo), “Simath Roze” (Sırlar Hazinesi) adlı eserinde, Karkafto Tercümesi ile ilgili birkaç kez gözden geçirildiğini açıklamaktadır. Bu meşhur manastırda öğrenimlerini tamamlayan 6 episkoposun isimleri şunlardır: 1-Rakka Metropoliti Yuhanna, illegal bir şekilde patrikliğe yükseldi (759–762). Müstahak olmayıp da resmettiği episkoposlar doğuda fesat çıkarmışlardır71. 2-Tillo Episkoposu Yuhanna, Patrik Kuryakus’un resmettiği 73. episkoposudur. 3-Anazarbo Metropoliti. 4-Arap Tağlabların Episkoposu Yuhanna. 5-Şam Metropoliti Timotheos: Patrik Tilmahroyo’nun kutsadığı episkoposlarındandır. 6-Neced ve Madenlilerin Episkoposu Yuhanna, I.Basil’in resmettiği 13. episkoposudur. Bu konudaki araştırmalarımızın nedeni, bilinmeyen konuları ortaya çıkarmaktır. Eğer bu bilgilerden daha yenisi elimize geçecek olursa, onları da açıklamaya çalışırız. Başarı Allah’tandır. 67 Önsöz’ün 3. bölümü. Doğubilimci Simhani bu kelimenin anlamında yanlış yapmıştır. Peder Martin de yanlış yaptığını idrak etmiştir. Dufal: 58. 69 El–Adab el–Süryaniye, s. 57–60. 70 Deyruzzafaran Kitaplığı No: 34. 71 Til–Mahroyo Tarihi, s. 70–82, adı meçhul Süryani bir tarih kitabı, 1914, bizim baskımız, s. 19, Bar–Ebroyo ve Mihayel Rabo’ya göre; 762’de vefat etmiştir. ‘Mihayel Rabo Cilt 3, s.470–476. 68 Deyruzzafaran Tarihi 25 BEŞİNCİ BÖLÜM Mardin Metropoliti Mar Yuhanna’nın Makalesi, Doğumu, Rahipliği, Episkoposluğu, Geometri Bilimi Öğrenmesi, Kutsal Murun’un Kutsanması, Toplantısı, Vefatı, Faziletleri ve Anma Günü Mar Hananyo’dan sonra, Deyruzzafaran Manastırı’nın tarihini süsleyen, yenilenmesinde emeği geçen büyük adam Mardin Metropoliti Mar Yuhanna’dır. Biyografisi aşağıda verilmiştir72: M.S. 1087 veya 1088 yılında fakir bir ailenin çocuğu olarak Urfa’da dünyaya geldi. Yusuf adı verildi. Urfa yakınlarında yer alan ve manastırlarıyla, rahipleriyle meşhur olan Kutsal Dağ’da rahipliğe başlayıncaya kadar ailesi tarafından takva yoluyla yetişti. Kendini ibadet ve takva yoluyla geliştirerek, iffetlik güzelliğini değişik faziletlerle ve şeref tacıyla süsletti, adı her tarafa duyuruldu. Hakkındaki bu güzel bilgileri Patrik 6. Atanasiyos’a ulaşınca onu yanına çağırmış, imtihan etmiştir. Onun güzel meziyetlerini görünce, tevazu göstererek metropolit olmayı istememişse de, onu Mardin’e ve yöresine Yuhanna ismiyle M.S. 1125 yılında metropolit olarak takdis etmiştir. Fazilet, en güzel şekilde şahsında parlarken, riyaset de; onu daha layık güzelliklerle süslenmeye sevk etti. Kendini müminlerin ruhların yönetiminden de sorumlu bulurken, dini ve ilmi kitapları okumaya yönelmiş ve öğrenim alanında gayret göstermiştir. Çünkü gençliğinde gereken eğitimi almamıştı. Allah zihnini açmış ve kendi imkânları çerçevesinde belirli bir seviyeye ulaşmıştı. Mimarlıkta ve geometride çok güçlüydü. Nehirlerin ve çeşmelerin suyunu istediği yere götürmekle şöhret kazandı ve adını Bet-Nahrin’deki krallarına kadar ulaştırdı. Bu sanat 72 Bu biyografiyi birçok kaynaktan topladık. 1– Mihayel Rabo, Cilt 2, s. 630–634 ve 677–679, 2–Bar–Ebroyo Kilisesel Tarihi, Cilt 1, 7. Atanasiyos’un hayatı, 3– Mektebetü’l–Şarkiyede kendisine ait bir makale, Cilt 2, s. 217–229, 4–Mihayel Rabo’ya ait bir şiir, 12. yüzyılda elyazmasıyla yazılan bir kitap, Deyruzzafaran Manastırı, 5–Urfalı’nın Tarihi, s. 228 ve 740, 6–Bazı kütüphanelerden topladığımız değişik eserler. 26 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi aracılığıyla büyük bir şerefe ve büyük bir servete nail oldu. Bütün servetini insanlık yolunda, kendi Abraşiyesinin yararında ve harabe olan kiliselerin ve manastırların yenilemesinde ve yenilerinin inşasında harcamıştır. Kâhinler ve rahipler resmetti. İyilikleri kendi abraşiyesiyle sınırlı kalmayıp civar abraşiyelere de ulaşıyordu. Dini müesseselerin büyük bir bölümünü yenileterek ve kendi masrafıyla yazdırdığı kutsal kitaplar ve dua programlarına ait kitapları hediye etmekteydi. Bunun detayları daha sonraki bölümlerde yer alacaktır. Kendisi çok gururlu, fakirleri seven garibanlara karşı şefkatli olan biriydi. M.S. 1144 yılında Urfa büyük bir baskı altında kalınca73, birçok esiri para karşılığında satın alarak serbest bırakıyordu. Bütün abraşiyesini dolaşarak ve insanlığı sevme hususunda onu örnek almalarını teşvik ediyordu. Fakirlere ve muhtaçlara yardım etmek için dernekler kurdu. Uzak yerlerden insanlar ve özellikle Süryaniler yanına gelmekteydiler. Sıkıntılarını ve ihtiyaçlarını kendisine iletmekteydiler. Onlara karşı gerçekten yüreği şefkat ve merhamet doluydu. İmkanları dahilinde onurlarını zedelemeyecek bir üslupla yardım ederdi. Bu eşsiz hizmetin karşılığında toplumun değişik tabakaları olmak üzere, sivil halk, rahipler, episkoposlar ve patrikler onun sevgisiyle tutuştular. Sonuç olarak diyebiliriz ki, yaşadığı dönemin en güzel örneğidir. Süryaniler onunla gurur duymaktadır. Sadece Süryanilerin nezdinde değil, Müslüman ve Hıristiyan cemaatlerin arasında da büyük bir şöhret kazanmış, krallar bile onu sevmiş ve kendisine saygı göstermiştir. En önemli faaliyetlerinden bir tanesi de, Kutsal Murun’un oluşturmasına ilgi göstermesidir. Onun döneminde, Belsem yağının yokluğundan Mardin, Turabdin ve diğer bölgelerde Kutsal Murunun yağı azalmıştı. Episkoposluğa yükselmeden 15 yıl önce Re’sulayn’daki bazı kiliselerin yıkılışında içi dolu katı bir yağ şişesi bulundu. Yağın ne kokusu ne de rengi vardı. Bu yağı şehir sahibine getirdiklerinde, Ehli Abdun ve Hırisitiyan bir aileden gelen onun veziri, şişedeki yağın ne olduğunu sorduğunda, Murun olduğunu söyledi. Şişeyi kendisine vermiş ve artık o yağla vaftiz etmeye başlamışlar. Mar Yuhanna bu konudan haberdar olunca, bu yağla vaftiz etmelerini men etti. Kutsal Murun yapımı konusunda hemen bazı bilgeli episkoposlara mektuplar yazarak, kilise kitaplarında derin bir araştırma yapmaya başladı. Konuyla ilgili Urfalı Mar Yakub’a ait bir yazısını görmüştür. Murunun oluşumu hakkında şu bilgiye yer vermektedir: “Murun, kaynatılmış ve süzülmüş zeytinyağı ve elmihe’den oluşmaktadır. Bunlara Belsemden bir miktar ilave edilirdi. Eğer Belsem bulunmazsa, Mesk’ten bir miktar ilave edilirdi. Bundan anlaşılıyor ki, Kutsal Murun hiçbir zaman öz cevherinin kaynağı olmadan yapılamamaktadır. M.S. 1155 yılında Mar Barsavmo Manastırı’nda yapılan Episkoposal kongrede, onun 73 Tarihi’l–Düvel el–Süryani, Bar–Ebroyo, s. 305–308. Deyruzzafaran Tarihi 27 görüşünü tasvip edip doğruluğunu teyit etmişlerdir. Diğer episkoposlar da onu örnek almaya karar verdiler74. Bu vaziyetle Mar Yuhanna, Kutsal Murun’u 13 kez terkipleştirip kutsamıştır75. Kilisenin başına gelen birçok baskıdan dolayı kilise kanunlarının uygulamada uzun bir süreden beri ihmal edildiğini görünce, büyük bir gayret göstererek, 1153 yılında Doğu Mafıryanı II. İğnatiyos’un başkanlığında Kutsal sinotu topladı ve 40 yasa düzenledi76. 1129 yılında Patrik Yuhanna’nın seçiminde de Hişum sinotunda hazır bulunmuştur. Yaşamının son yıllarında eserlerine bir halka daha ekledi. Malatya’ya yakın olan Mar Barsavmo manastırı’na uzak bir yerden su çekerek kendine iyi bir eser bıraktı. Mar Barsavmo Manastırı’nın riyaseti Malatyalı Rahip Mihayel Kandasi’ye teslim edilirken (sonradan 1. Mihayel ismiyle patrikliğe yükselen çok önemli bir zattır), manastıra her milletten ve diğer kardeş kiliselerden büyük bir kitle topluluğu toplandı. Özellikle günlerce devam eden Aziz Mar Barsavmo’nun anma gününde, beygir sırtında uzak bir yerden su çekmeleri üzerine susuzluktan büyük bir sıkıntı çekmekteydiler. Bu vahim vaziyetten dolayı Rahip Mihayel, Mar Yuhanna’ya mektup yazarak, bu konuda bir çare bulmasına bakmak için manastıra gelmesini talep eder. Mar Yuhanna isteğini kabul eder ve manastıra gittiğinde, manastırın civarında bulunan çeşmelerden manastıra suyun çekmesini isterler. Çünkü dağın yüksek oluşundan, kayaların büyük ve sert olmasından suyun çekilmesi çok zordu. Mar Yuhanna yeri ölçtükten sonra bunun mümkün olabileceğini söylemiş ve 1162 yılının sonbaharında gereken yerleri hemen kazmalarını ve malzemeyi hazır bulundurmalarını emreder. Daha sonra kış mevsimi nedeniyle Metropolit kendi abraşiyesine geri döner. İşin zorluğundan dolayı Rahip Mihayel de, bütün rahiplerin eleştirilerine maruz kalıyordu. Mihayel de, lütufla, şefkatle ve iyilikle onlarla ilgileniyordu. Bahar geldiğinde Mar Yuhanna yine Mar Barsavmo Manastırı’na gitmiş ve rahiplerin çalışmalarını teşvik etmiştir. Rahipler; hakimlerin, Hıristiyan ve Müslüman komşularının yardım ettiklerini gördüklerinde, yeniden gönüllü olarak çalışmaya başladılar ve kanalları bitirdikten sonra suyu manastıra kadar büyük bir başarıyla çektiler. Mar Yuhanna da, suyun taşınması konusunda, projeyle ilgili çalışmalarında gayretini esirgemediği gibi maddi destekte de bulunmuştur. Suyun taşıma projesi, 24 Ağustos 1163 tarihinde sona ermiştir77. 74 Murun sırı hakkında Yeşuh’a gönderdiği bir mektup, Konstantiniye’de elyazmasıyla yazılı bir kitapta gördüm. 75 O tarihte Kutsal Murun’un kutsaması henüz patriklere mahsus değildi. 76 15. Bölüme bkz. 77 Projenin kanalları halen de adı geçen manastırın dağında gözükmektedir. 28 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi Mar Yuhanna’nın güzel meziyetlerini devam ettiği sıralarda ihtiyarlık onu yakaladı. 12 Temmuz 1165 tarihinde Pazartesi günü atına binerek, Mar Hananyo Manastırı’ndan çıkar ve Arur ܐܪܘܪkayalığında inzivaya çekilen Yahya isminde bir rahibin ziyaretine gider. Manastırdan çıkar çıkmaz at onu yere atar ve çok kısa bir süre zarfında temiz ruhunu Allah’a teslim eder. Rahipler, yaşayacak ve bir kez daha konuşacak umuduyla etrafında toplandılarsa da ağlamaktan başka yapabilecekleri bir şey kalmamıştı. Vefat haberi duyulunca, sivil halktan ve ruhanilerden oluşan kalabalık bir topluluk başına toplandı ve cenazesi manastırın içine alınarak, cenaze namazından sonra görkemli bir törenle toprağa verildi. Bırakmış olduğu eserler tarihin sayfaları üzerinde ebede dek kalmıştır. Fiziki yakışıklılığının yanı sıra bilinçli bir azizlik mertebesine sahip olup çok zeki, akıllı, konularla ilgilenen, uzağı gören, sevecen, sevilen, kendi abraşiyesinin yararına koşan, büyüklerle ve küçüklerle ilgilenen bir kişiliğe sahipti. Herhangi bir kişiyi azarlarken, gururla değil ancak şifahen, şefkatle ve bilinçli bir üslupla yapmakta ve yüreği onların sevgisinden asla azalmazdı. Birçok kişi onun hakkındaki görüşlerimizi paylaşmakta ve ona olan şükranlarını dile getirmektedir. Büyük Mihayil(Mihayel Rabo), 1166 yılında patriklik kürsüsüne oturunca, manastıra gelmiştir. Mütevaffanın yapmış olduğu çalışmalarına göz atarken, Suruçlu Mar Yakub’un şiir ölçüsüne göre78, iyiliklerini överek ve sayarak hüzün dolu bir şükür kasidesi bestelemişti. Vefatının hakkında söylediği bir cümleyi aktarmak istiyoruz; “Ölüm, sadık kişiyi olumsuz bir şekilde etkileyemediği gibi, kerametli bir ölümden de günahkâr olan yararlanamayacaktır. Çünkü insan işlerine göre iyi veya kötü bir muameleye maruz kalır. Akıl ve mantık da bunu kabul eder”. Süryani Kilisesi, 12 Temmuz’da79 vefatının anma gününü kutlar. İsmi de aziz kişilerin listesine kaydedildi80. Mar Yuhanna toplam 80 yıl, bazılarına göre de 77 yıl yaşadı. 40 yılını Mardin, Dara, Habur, Kefertüth ve Tilbisim’den oluşan Abraşiyesi’nin yönetiminde geçirmiştir. Adı geçen Abraşiye’de 700 diyakos ve papaz resmetti. 78 Deyruzzafaran Kitaplığı. İbn–Hayrun Takvimi, 12 Temmuz ve Mor Mihayel’a Ait Bir Şiir. 80 Sifro Dhaye/ , Zaz Köyü’nde. 79 Deyruzzafaran Tarihi 29 ALTINCI BÖLÜM Mar Yuhanna’nın Deyruzzafaran’la İlgili Anlatımı, Manastırı Onarması, Abraşiye’deki Kilise ve Manastırları Yeniletmesi, Abraşiyeye Özen Göstermesi, Mezhebi, Tanrısal İnayetle İlgili Bir Makalesi, Episkoposların Kendisine Gönderdikleri Cevap ve Eserleri Yuhanna kendi hakkında şunları anlatıyor: Rahipliği döneminde doğuya geldiğinde; Mar Hananyo manastırının rahipler tarafından terk edilmiş, bozuk, yıkık olduğu ve içinde birkaç sivil ailenin burayı mesken olarak kullandığını görmüştür. Aziz ataların ve bilim adamlarının meskeni olan bu manastırın vaziyetini bu halde görünce, eski onurunu ve altın çağını yaşayan günlerini tahayyül edince oldukça üzüldü. Sadece manastır bozulmamıştı, civarındaki diğer manastırlar ve Cezire’deki bazı şehirlerin bile bozulduğu ve insanlardan boşaltıldığını görmüştür81. Mardin Abraşiyesi kendisine teslim edilirken, Mar Hananyo Kürsüsü’ne varis olmuştur. Yıkılan bu mabetlerin karşısında büyük bir üzüntü çekmekteydi. Vefatından önce, manastırda 20 rahibin görebilmesi için Allah’tan niyaz ediyordu. İyi niyetine karşılık Allah onun isteğini kabul etmiş ve büyük bir başarıyla manastırın yıkılan binalarını yenilemiş, güzelleştirmiş ve manastırın içine de su çektirmiştir. Onun döneminde rahiplerin sayısı da 60’a kadar ulaşmıştır. Aşağıda isimleri yazılan manastırlarıda yenilettirmiştir. Şunlardır: 2-3-Mar Abay ve Mar Theoduto Manastırları: Kıllıt Köyü’nde olup Savur Kalesinin doğusunda yer almaktadırlar. Onlarla ilgili daha önceki bölümlerde gereken bilgiler verilmiştir. 4-(Azra’)Meryem Ana ve Mar Dimet Manastırı: Beyt-Arke vadisinin güneyinde yer alıp Hur Kalesi’nin yanında ve Hıbır’ın doğusunda 81 M.S. 1020’den şimdiki yüzyılın ortalarına kadar manastırdan herhangi bir episkopos çıkmamıştır. O tarihte boş olduğunu gösteren bir delildir. 30 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi olup büyük ve meşhur bir manastırdır82. Klevdiya Episkoposu Petrus ve Meyafarikin Metropoliti İyavennis burada büyüyüp yetiştiler. 11. yüzyılda yaşayan Yuhanna’nın döneminde yenilenmiş ve içinde aziz ve gayretli rahipler yaşamaktaydı. Manastırın suru, kilisesi, azizlerin evi ve diğer odalar onlar tarafından yapılmıştır. 5-Mar Gevargis Manastırı: Şabo83 Köyü’nün batısındaki Beyẗ Ese ܐ olarak tanınan vadisinde yer almaktadır. M.S. 1176’larda Patrik I. Mihayel tarafından resmedilen Amid Metropoliti IV. İbrahim bu manastırda yetişti84. 1180 yılında ‘vahbuti’ bölücülüğü yapan 4 episkopostan birisidir. Daha sonra Habur’a tayin edildi. İlerdeki bölümlerde detaylı bilgiye rastlayacaksınız. 6-Mar Atanasiyos Sendloyo Manastırı: Tilbisim’in85 yukarısında yer alan büyük bir manastırdır. M.S. 792 yılında Patrik Yusuf bu manastırda vefat etmiştir86. Tarihçi Patrik Mihoyel Rabo, manastırdan mezun olan 20 episkoposun ismini saymıştır. En sonuncusu da 11.yüzyılın ortalarında yaşayan Boloş Metropoliti Timotheos’dur87. 12. yüzyılın ortalarında Kürtler, kış mevsimlerini içinde geçirirlerdi. Mar Yuhanna yapısını küçülttü ve daha sonra orada bulunan bir kayalık üzerine inşa ettirdi. 7-Mar Danyal Manastırı: Derik İlçesi’nin kuzey batısından 4 saat mesafe uzaklığında yer alan Barihiye 88 Kalesi’nin yukarısındadır. Büyük bir manastır olup inzivaya çekilen Goloşlu Mar Danyal’ın adınadır (M.S. 439)89. Halen de bütün kalıntıları olduğu gibi görünmektedir. 10. yüzyılın başlarında Horasan’ın Afra Metropoliti Mar Atanasiyos bu manastırdan mezun olduğunu düşünmekteyim90. 8-Mar Barsom Manastırı: Tıl-Kıbab(Tıl-Kube) ve Bekdeşiye91 köylerinin yanındadır. Bütünüyle bozulduktan sonra Mar Yuhanna yeniden inşa ettirdi. İçinde istinsah edilen M.S. 1314 yılına tarihlenen bir kitap gördük. 82 Bu kale, Düvel el–Süryani’nin tarihinde zikredilmiştir, s. 308. Derik İlçesi’nde bulunan bir köy. 84 Mihayel Rabo, Cilt 3, s. 767. 85 Til–Besem¸ eski bir belde olup Derik İlçesi’nin Güneydoğusunun yakınlarındadır. 86 Mihayel Rabo, Cilt 3, s. 483. 87 Mihayel Rabo, Cilt 3, s. 757–764. 88 Muhtasır el–düvel, s. 382. 89 Mor Doniyel hakkındaki bilgiler bin–Hayrun takvimine bkz. Mayıs 2 90 Mihayel Rabo, Cilt 3, s. 759. 91 Bekdeşiye; Derik İlçesi’nde tanınan bir köy. 83 Deyruzzafaran Tarihi 31 9-Şemitiyin Manastırı: Tilbisim’in yakınlarındadır. Mar Hananyo Manastırı, Mar Abay manastırı ve Mar Atanasiyos manastırı gibi rahiplerden boşaltılmıştı. Mar Yuhanna onu yeniledi ve 1175 yılında Patrik I. Mihayel, bu manastırdan Yuhanna isminde bir rahibi Rakka’ya metropolit olarak seçti92. 10-Mar Zhuro Manastırı: Habur Nehri’nin yakınlarında yer alan Taban93 ve Semihiye Köyleri’nin yakınlarındadır. Onun hakkında önceden bilgi verilmiştir. 11-Buğre olarak tanınan Mar Stefanos Manastırı: Halk arasında ismi ‘Bugri’ olarak bilinir. Benabil ve Rişmil’in yakınlarındadır94. Mardin’in yakınlarında başka manastırlar daha vardır. Önceden zikrettiğimiz Mart Şmuni, Mar Mihayel, Seyde manastırı ve civarında bulunan diğer manastırlar. Adı geçen manastırları inşa etmekle yetinmeyip bazılarına birçok vakıflar da kazandırdı. Mar Hananyo Manastırı’na; Hışeri Köyü’nde yarım değirmen, Harzam Köyü’nün aşağısında yarım değirmen, uzun bir süreden beri gasp edilen Gurs Köyü’ndeki değirmeni geri çevirdi. Mar Abay’a da iki değirmen, Taban çeşmesinin yukarısında ve Sihimiye Köyü’nde bulunan başka değirmenler de Mar Zhuro Manastırı’na, adı geçen iki köye de bir kilise, Mar Dimet ve Mar Gevargis Manastırlarına yarım değirmen teberru etti. Yukarıda adı geçen manastırların dışında kendi Abraşiyesinde de birçok kiliseler inşa ettirmiştir. Bunlardan 5 tanesi büyük olup taş ve kireçle inşa ettirdi. Düneysır95, Til-Kıbab, Şabo, Meşkuk96 ve Tilbisim’de 24 tanesini de küçük çapta olup aşağıda yazılı köylerindedirler: Kaluk97 Ahmedi98, Beyt-Narkus, Benabil99, Kasır100, Deyr-İlya101 92 Mihayel Rabo, Cilt 3, s. 676. Taban; Habur üzerinde bir köy, halen de faaldır. 94 Bu manastır hakkında Mihayel Rabo Tarihine bkz. Cilt 3, s. 696. 95 Dunisar’a Koçhisar da denilmektedir. Mardin’in güneyinde kalıp ve uzun bir süreyle meşhur bir yerleşim alanıydı. Günümüzde küçük bir köydür. Kilisesi Mar Yakup adıyla tanınmaktadır. 13. yüzyılın ortalarında Mar Abay Manastırı’nın reisi Rahip Musa ibn-i Humdan yenilemiştir. 1322 yılında ayaktaydı. (Punyun, 188, ve Deyruzzafaran Kitaplığı, No:13.) 96 Meşkuk; birbirine yakın iki adaş köyden meydana gelir. Büyük olanı 1625 yılına kadar içinde Süryaniler yaşamaktaydı. Kilisesi Mar Gevargis adına olup Patrik Yuhanon ibn-i Şaallah onu inşa ettirdi. Halen de mevcuttur. (Kudüs Vakfına ait bir kitap, Metropolit Abdul–Ezeli dönemi, Deyruzzafaran kitaplığı) . 97 Kaluk: Kıllıt Köyü’nün yakınlarındadır. 1625 yılına kadar ayaktaydı ve faal durumdaydı. Kalıntıları olduğu gibi görülmektedir. Savur Metropoliti Musa’nın 93 32 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi , Ksor102, Harzam103, Mazrahat Bad, İbrahimiye104, Himara, BeytKatara, Bekdeşiye, Şinderiye, Dihami, Bekdiş, Beyt-Koçak, Dimati, Hıleliye, Bikkar105, Harşafiye, Kavim106, Cumiye ve antik kent Dara aşağısında kalan Caferiye. Bu çalışmaların yanı sıra, kitaplarla da ilgilenirdi. Değişik yerlerde dağınık ve yırtık vaziyette bulunan büyük bir miktar kitap topladı. Altın ve gümüş suyuyla dört İncil kendi elyazmasıyla istinsah etti. Bunlardan birisinin tarihçe bölümünde yani İncil’in son sayfalarında kendi yaşam öyküsünü kaleme aldı107. Manastırımızın kitaplığında; Estrangeli hattıyla, deri üzerinde yazılan ve Suruçlu Mar Yakup şiirlerini ihtiva eden dev bir kitap mevcuttur. Onu satın almış ve manastıra vakfetmiştir. Kiliseyi kâselerle, tütsülerle, haçlarla ve değişik eşyalarla süsleme gayreti içerisindeydi. İskenderiye’de bulunan bazı dostları aracılığıyla, Kutsal Murun’un kutsamasından sonra içine bırakılacak çok değerli tabaklar (büyük şişe veya kavanoz olabilir) ve benzeri bulunmayan paha biçilmez üç kâse satın almıştır. Büyük Mihayel şu konuyu vurgulamaktadır: “1140’tan önce, denemeler veya tecrübeler Allah’ın iradesiyle olup olmadıklarına dair (1585) vatanıdır ve 1555 yılında Avusturya’nın başkenti Viyana’da ilk kez Yeni Ahit’i Süryanice’yle basıp ve yayınlayan kişidir. 98 Ahmedi: Kıllıt’ın yakınlarındadır. Halen de kilisesi mevcuttur. 99 Benabil: Mardin’in kuzeydoğusunda yer almakta ve Mardin’den yayan olarak ikibuçuk saat uzaktır. Süryani bir yerleşim alanıdır. Sulu bahçeleriyle meşhurdur. Köyde; Meryem Ana, Mar Kuryakos ve Mar Stefanos adına yapılan 3 kilise bulunmaktadır. Ayrıca Mar Behnam adıyla tanınan kayadan oyulmuş bir kilise daha vardır. Köyün yakınlarında yer alan ve Mar Barsavmo adıyla tanınan inzivaya çekilen rahiplere ait bir mabet de bulunmaktadır. 100 Kasır veya Kasır Cıran: Deyruzzafaran Manastırı’nın güneyinde olup bir saat yürüyerek ulaşılabilir. Halen de kilisesinin kalıntıları görülmektedir. 101 Bu Kitabın… Sayfasına bkz. 102 Ksor veya Göliye: Mardin güneyinde yer alan tanınmış bir köy olup bazı metropolitler bu köyden çıkmıştır. İki tane kilisesi vardır. Meryem Ana Kilisesi ve Mor Teodoros Kilisesi. Mor Teodoros Kilisesi 1727 yılında yenilenmiştir. 103 Harzam: Mardin ve Dunaysır arasında akan bir nehrin vadisinde yer alan bir köy olup kilisesi de Meryem Ana adınadır. 104 İbrahimiye: Mardin’in güneybatısında bulunmaktadır. Kilisesi mevcut ve Mor Gevargis adınadır. 105 Bikar veya Bikeyre: Deyruzzafaran Manastırı’nın güneydoğusundadır. Manastırdan bir buçuk saat uzaktır. Meryem Ana ve Mor Dimet adına kilisesi vardı. 1422’ye kadar ayaktaydı. 106 On yedinci yüzyıla kadar da faaldi. 107 Bu İncil Mar Hananyo Manastırı’nın vakfıyken, 1396 yılında Maden’in bir köyünde yer alan Mar Hobil Manastırı’na satıldı. Deyruzzafaran Tarihi 33 kilisede bir tartışma ve araştırma konusu olmuştur. Bu konunun müsebbibi de Mar Yuhanna olmuştur. Kendisi dini bilgileri öğrenmeye çok hırslı ve hevesliydi. Çünkü küçüklüğünde bu tür ilimden yoksun kalmıştı. Denemelerin Allah’ın isteği dışında meydana geldiğini savunurken, Gerger Metropoliti Timotheos108 ve münzevi Ebu-Galip109 kendisini eleştirerek ve tezini her ne kadar bir makaleyle çürütmeye çalıştılarsa da, konuyu tam anlamıyla tespit etme imkânları olmamıştı. Bu mesele böylece 1144 yılına kadar gündeme getirilmemiştir. 1144 yılında Urfa çok trajik bir felaket geçirince, Urfa halkı çok acı çekti ve birçok kişi yakınmaya başladı. Mar Yuhanna, bu tür deneylerin Allah’ın iradesiyle olmadığına dair duygularını ve düşüncelerini bir şiirle ortaya koydu. Ayrıca ‘Tanrısal İnayet’le ilgili kendi görüşlerini ortaya koyarak uzun bir kitap yazmıştır. Onu mantıklı nakil delillerle destekledi. Kitabı ortaya çıktığında; Ğişum Metropoliti İyavennis110, Bar Andrevos111 ve Karikri Saliba112 bütün afetler Allah’ın iradesine dayandığını bildirerek, yazılı olarak onu eleştirdiler. Bar-Salibi113 de daha diyakosluk rütbesindeyken, gerçek öğretmenlerin itikadına uyum sağlayarak, Allah’ın emriyle, izniyle ve bilgisinde meydana gelen afetlerin hakkında bir kitap telif etmişti. Bu konuya Bar-Ebroyo şu şekilde değinmiştir: “Bar-Salibi, Yuhanna’yı eleştirdiğinden dolayı onu Patriğe şikâyet eder ve onu kilise hizmetinden men etmesini talep eder. Yakup BarSalibi, kitabını alır ve onu episkopal konsiline götürür. Patrik, kitabı inceledikten sonra onu çok mantıklı görür, Bar-Salibi’yi affeder ve onu 108 Timotheos: İbn–i Basil olarak tanınmaktadır (1109–1143). Çok meşhur bir şairdi. En güzel şiiri, Mar Efrem’in şiir ölçüsü üslubuyla ‘Meryem Ana Vefatıyla’ ilgilidir. Mihoyel Rabo ve Bar–Ebroyo bildirdikleri gibi; 1143’te Şamişat’ta vefat etmiştir. Simhani, Kardahi, Dufal ve onlardan alıntı yapanlar 1169 yılında vefat ettiği bildirmişlerse de, yanlıştır. (Bar–Ebroyo Kilisesel Tarihi, Yedinci Atanasiyos’un biyografisine bkz.). 109 Münzevi Ebi Ğalıb: Cican Episkoposu Atanasiyos’tur 1177. Patrik Atanasiyos ve Patrik Mihayel’in seçimlerinde, patrikliğe aday olmuştu. İyi bir insandı. Birçok eseri vardır. Bunlardan birisi; inzivayla ilgilidir. Süryani Kültürünün araştırmacıları, onun ismini tarihe geçemedikleri yazarlardan birisidir. 110 Ğişum ve Rahban Metropoliti Melfono İliyo’dur 1177. Kendi kuşağının en bilgeli kişilerden biriydi. Mihoyel Rabo, hakkında çok olumlu güzel sözler yazmıştır. 111 Menbec, Fığırşene ve Turabdin Metropoliti Yuhanna Farzamani’dir 1155–1156: Mücadelede bilgili, mantıkta en güçlü ve konuşmada çok kabiliyetliydi. Hoş besteleri vardır. En güzel Madroşosu; Kehennütle ilgilidir. 112 Karikri Saliba 1164: İlk sıralarda papazdı. Eşi vefat ettikten sonra rahip oldu. Kendini ilime verdi ve iyi bir neticeye vardı. 113 Bar Salibi 1171: Maraş, Menbec ve Amid Metropoliti Malatyalı Yakup Diyonosiyostur. Kendi kuşağının bilgesi ve döneminin aynasıdır. Meşhur yapıtların sahibidir. Teolojide, tefsirde ve mücadelede etkili kitaplar yazmıştır. 34 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi Maraş episkoposluğuna yükseltir, kitabın okunması için de Yuhanna’ya verir”. Ne yazık ki, bu kitap elimize geçmiş değildir. Mar Yuhanna herhangi bir akademiden mezun olmamıştır. Kendi kendini yetiştirmiştir. Çalışkan, bilgeli ve ilmi seven biriydi. Dupal’ın114 söylediğine göre; ‘Tanrısal İnayet’le ilgili kaybolan yapıtından başka, 1155’ten sonra yazdığı Süryanice bir mektubu daha vardır. Kutsal Murun’un yapımıyla ilgili ve bazı liturjik konulara da değinerek, Yeşu isminde birisine cevaben yazmıştır. Simhani115, Dufal116 ve diğerleri; “Ey Yüce ve Ebedi Allah” başlıklı bir anafura, kendisine ait olduğunu görüş bildirmektedirler. Gerçeği ise, birçok nüshalarda açık bir şekilde görüldüğü gibi Harran Episkoposu Yakup’a ait olup 1222’de telif etmiştir. Yuhanna’nın yapıtından daha üstün olduğu görülmektedir. O tarihte Harran Episkoposluğu, İğnatiyos ve Timotheos117 isminde iki episkopos tarafından yönetilmekteydi. Mar Yuhanna’nın biyografisinde; daha önceden de vurgulandığı gibi, Mardin, Dara, Habur, Kefertüth ve Tilbisim Metropoliti yalnız olduğu belirtilmektedir. 114 El–Adab Süryaniye, s. 399. El–Mektebet ül–Şarkiye, Cilt 2, s. 230, Simhani: Lübnanlı Yusuf Simhan’dır. 1768. Marunîlerin meşhur bilgesidir. Birçok dalda ilim sahibidir. En iyi eserleri; “El–Mektebet ül–Şarkiye”dir. 116 El–Adab Süryaniye, s. 399. 117 Mihoyel Rabo Tarihi, Cilt 3, s. 765–766. 115 Deyruzzafaran Tarihi 35 YEDİNCİ BÖLÜM Deyruzzafaran Manastırı, Patrik II. İbrahim, Patrik Yuhanna binŞaallah (1482–1493), Patrik Davudşah (1576–1591), Patrik II. Cercis, Patrik IV. Cercis ve Patrik IV. Petrus (1872-1895) Tarafından Yenilenmesi Bu bölümde, tarihin katlanmış ve sarılmış sayfaları arasında Deyruzzafaran Manastırı’nın tadilatları hakkında bizlere sakladığı bilgilere geçeceğiz. Mar Hananyo’nun halefi olan I. İğnatiyos, rahiplerle birlikte manastırın yenilenmesiyle ve güzelleştirmesiyle ilgilendi118. Bu tadilatlardan sonra manastır, açılan çiçek gibi parladı ve yapılan çalışmaların etkisi görülmeye başlandı. 11. yüzyılın ortalarına doğru karanlık bir dönem geçirerek, yıkılmış ve rahiplerden boşalmıştır. IV. Yuhanna onu bu vaziyette görünce, gayretle çaba sarf edip 11. yüzyılın ilk çeyreğinde yani 1125–1148 yılları arasında yenilenmiştir. Onur giysisiyle onu öyle giydirdi ki, patriklere layık olacak bir merkez haline getirmiştir. Emeği o kadar geçti ki, yüzyıllar boyu unutulmayacaktır. Mar Abay Manastırı’nın reisi Rahip Musa bin Humdan 1250–1257 yılları arasında manastırın surunun inşasında özen göstermiştir119. 1290 yılında Abul-Hasan olarak tanınan bir tüccarın 200 dinar teberru etmesiyle doğudaki suru inşa etmiştir120. 14. yüzyılın son çeyreğinde meşhur olan Timurlenk’in seferiyle Doğu ve Ortadoğu sarsıldı. Mezopotamya’daki şehirleri yıktı, insanların çoğunu öldürdü, mabetleri ve kiliseleri temelden kaldırdı, ilimle dolu olan kütüphanelerdeki kitapları darmadağın etti. 1396 yılında Mardin’e ikinci seferini gerçekleştirirken, halkını öldürdü ve talan etti. Mardin’in yöresinde bulunan bazı manastırları da yıktı. Deyruzzafaran manastırı’nın surunu, 118 Cambridge’teki Süryanice Elyazma Kitapları, No: 81–3. Punyun, s. 188. 120 Manastırın doğusunun dış kısmında bulunan, uzunluğu 66 cm. genişliği de 38 cm. bir taş üzerinde Arapça ve Süryanice bir yazıt. Yazıt 5 satırdan oluşmaktadır. 119 36 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi odalarını ve mezbahın kapısını vb. yerleri yıktı. İbn-i İbrahim olarak tanınan Patrik İğnatiyos II. İbrahim, çaba sarf ederek, 50.000. Lira harcayıp yıkılan yerleri yeniden inşa ettirdi. Bu harcamaların bir miktarı müminler tarafından karşılanmış ve geri kalan kısmını da manastırın değerli menkullerini ve kitaplarını satarak ödemiştir. 1482–1493 yılları arasında Yuhanna ibn-i Şaallah patrikliğe yükselirken, gayretli birisi olduğundan manastırı kendi eserlerinden mahrum bırakmayarak bazı odalar inşa ettirdi. Manastırın civarında bulunan bazı çeşmelerden manastıra su çekti. Uzun bir süreden beri gasp edilen meşhur Firdevs bahçesini gaspçılardan geri aldı ve içinde güzel ağaçlar dikti. Böylece manastırın tarihinin beyaz sayfalarında ışıktan oluşan harflerle kendi tarihini yazmış oldu121. Bazı kaynaklarda, 1516 yıllarında bazı Kürt aşiretleri tarafından manastırın tahrip edildiği ile ilgili bilgiler geçmektedir. Patrik İğnatiyos Davud Şah’ın122 bir makalesinde (1576–1591), manastırın bazı bölümlerinin yenilediğini dile getirmektedir. Patrikler, 16. yüzyılın sonlarından şimdiki yüzyılın sonlarına kadar genellikle patriklik merkezlerini Diyarbakır ve Halep’de yapmışlardır. Manastırın bu süre zarfında bozulduğu görülmektedir. 1660 yıllarında Metropolit Diyonosiyos Murad Dabbağ riyasetliğini üstlenirken, manastırı yenilemek istemişse de, özellikle doğu surunu nedeniyle imkânlar el vermemiş sonuçta düşüncesinden vazgeçmek zorunda kalmıştır. Bu düşüncesinden vazgeçtikten sonra manastır daha fazla bozulmuş ve sakinlerden boşalmıştır. Manastıra yakın Bilaliye Köyü’nün insanları gelip içine yerleşmişlerdir. Ebedi eserler sahibi ve kendi döneminin en iyi şahsiyetlerden biri olan Musullu Patrik İğnatiyos II. Cercis patriklik kürsüsüne oturunca, manastırın önceki halini ve şöhretini göz önünde bulundurarak, enkaz haline geldiğine üzülmüş ve gözyaşları dökmüştü. Tanrı’nın inayetine güvenerek, göstermiş olduğu gayretle onu yenilemeye başladı. İlk önce doğu ve kuzey surunu, bazı odalarını, Kürsü Kilisesini ve Meryem Ana Kilisesi’nin bir bölümünü restore ederek, 1696–1699 yılları arasında üç buçuk yıl süre zarfında tamamladı. Bu aktif çalışmalarından dolayı kendisine iyi bir isim bırakan patrike, manastır ayakta kaldığı sürece ona minnettar kalınacaktır123. Patrik Şükrallah 1728 yılında manastırın kiliseleri ve mezbahlarını yenilemek için çaba sarf etti. Kürsü Kilisesi’ni nakışlarla güzelleştirdi. 121 El–Mektebetü’ş–Şarkiye, Cilt 2, s. 230, ve Mor Markus Manastırı’nın Elyazma Kitapları, No: 232. 122 Cambridge Kütüphanesi, No: 81/3, Azizlerin Yaşam Öykülerine bkz. 123 II. Cercis’in Makalesi, Musullu Metropolit İsa’nın Elyazmasıyla Yazılmış Bir Kitap. Deyruzzafaran Tarihi 37 Musullu Patrik IV. Cercis 1772–1775 yılları arasında Mar Hananyo Kilisesi’nin mezbahını süsletti. Kürsü Kilisesi’ni nakşetti, bazı odaları yenilettirdi ve bazı odalar da inşa ettirdi. Patrik Şükrallah sürekli manastırın tamiratıyla ilgileniyordu124. Manastırın aşağıdaki avlusunda Patrik Matiyus’a ait bazı yapılar da mevcuttur. Yıllar sonra manastırın bir bölümü zarar görmüştür. Musullu Patrik IV. Petrus patriklik kürsüsüne oturunca, müminlerden yardım toplayarak ve patriklere özel bazı divan ve odalardan oluşan manastırın güney cephesinde iki kat inşa etmiştir(1872–1876). İnşa edilen bu odaların bir bölümü de ikinci katının batısında ve kuzeyinde yer almaktadırlar. Daha sonra matbaaya ait bir bölüm daha inşa etmiştir. Bütün masraflar 2.500 Osmanlı Lirası olmuştur. Tarihin sayfaları üzerinde altın harflerle kendisine iyi bir isim yazdırdı. Allah ona rahmet eylesin. Patrik II. Abdulmesih 1903 yılında Mar Hananyo Kilisesi’nin döşemesi ve etrafını kesme taşlarla döşettiğini, mezbahını nakşettiğini ve bir kduşkudşin de yaptığını bilmekteyim. 124 Deyruzzafaran Manastırı’ndaki İncil’e bkz. 38 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi SEKİZİNCİ BÖLÜM Deyruzzafaran Manastırı’nın Reisleri ve Yaşam Öykülerinden Özet Bilgiler Şüphesiz ki, dünyevi işler, bizden önceki insanların eserlerini yazmaya engel olmuştur. Öyle olmasaydı, manastırın reisleri hakkında birçok bölüm yazma imkânı bulacaktık. Bundan dolayıdır ki, ilkçağda yaşamış insanların isim listesi bizlere ulaşmadı. Ancak bazı kaynakları araştırarak yakınçağdakilerin isimlerini ve yaşam öykülerinin az bir bölümünü tespit edebildik. 15. yüzyılın son çeyreğinden başlayarak manastıra; ‘Noturo dKürsyo ܕ ܪ ܪ Kürsü Vekili’ veya ‘Deyruzzafaran Metropoliti’ unvanıyla reislik yapan metropolitlerin isimlerini yazdık. Bazıları da, Patriklik vekâletine ve Mardin Abraşiyesine reislik yapmışlardır. Mardin Abraşiyesine reislik yapanların isimleri şunlardır: 1-Ksorlu125 Diyonosiyos İbrahim: 1498 yılında Deyruzzafaran Manastırı’nın episkoposuydu. 2-Diyoskoros I. Behnam (1508–1528): Mansurili126 bin-Barsavmo olarak bilinir. İlk sıralarda Patrik vekili sıfatıyla görev yaptıktan sonra Urfa’ya ve daha sonra da Gerger’e atandı. 1541 yılından sonra vefat etti. 3-Timotheos I. İliya (1527–1533): Derali127 Papaz Şemun’un oğludur. Patrik I. Abdullah’ın sekreterliğini yaparken, önce manastırın metropolitliğine sonradan onu mafıryanlık kürsüsüne yükseldi. Salih ve takvalı bir şahsiyete sahipti. 4-Ğriğoriyos I. Abdulğani (1555–1557): Mansurili Papaz İstefan’ın oğludur. İlk önce manastır metropolitliğine sonradan da mafiryanlık makamına yükselmiştir. 1576 yılında Tanrı’nın rahmetine kavuşmuştur. 125 Mardin merkezine bağlı bir köy (Kudüs’teki elyazma kitapları). Mardin’in kuzeyinde yer alan Mansuriye köyü 127 Mardin’in güneyinde kalan Deyr–İlya Köyü, günümüzde Çiftlik olarak bilinmektedir. 126 Deyruzzafaran Tarihi 39 Yaşadığı dönemin en bilgeli ve en faziletli kişilerinden sayılırdı. Bıraktığı eserlerden “ebedi akıl ve mevcudiyetin zorunluluğu” başlığı altında bir adet Anafura (Ayin dua programı kitabı) vardır. Süryanice dilini mükemmel bir şekilde biliyordu. 5-Timotheos Tuma (1557–1592): Mardinli Yuhanna Nuru’l-Din’in oğludur. 1556 yılında episkopos olarak resmedildi. Her iki kardeşinin Patrik Nimetallah ve Patrik Davud Şah’ın vekilliğini yaptı. Bir süre de Amid ve Savur Abraşiyelerinin reisliğini üstlendi. Yaşadığı dönemin en tanınmış şahsiyetlerinden olan patrik, tıp bilimine de vakıftı. Yaptığı eserlerden 1568 yılında Mardin’deki metropolitlik divanını yeniletti. Onun kardeşi (patrik) 1583 yılında, Papa 13. Ğriğoriyos’un elçisi olan Sayda episkoposu Latinli Liunrad Abila’yı karşılamak üzere onu Mar Abhay manastırı’na gönderdi. Onun yeğeni(kardeşinin oğlu) Hadayetallah, Patrik Filatos’a karşı zafer kazanması kendisine bağlatmaktadırlar. 24 Ocak 1592 tarihinde vefat etmiştir128. 6-Timotheos II. Abdulğani (1593–1595): Mansurili Tuma’nın oğludur. Kardeşi (patrik) Filatos ilk önce onu Patrik Vekili olarak metropolitliğe yükseltti. Sonradan mafıryanlığa ve daha sonra da patrikliğe yükseldi. 7-Timotheos Yeşu (1597–1629): Kıllıt-Maralı Yuhanna’nın oğludur. Manastırın reisliğini 32 yıl süreyle yapmıştır. 1629 yılından sonra vefat etti. 8-Timotheos Ata-Allah (1653): 1653 yılında manastıra episkopos olarak takdis edildi. 9-Diyonosiyos Murad (1660–1667): Abdulaziz Debbağ’ın oğludur. 1653 yılında Halep’e metropolit olarak kutsandı. 1660 yılında manastırın reisliğine getirildi. Manastırı harap bir vaziyette görmüşse de onu tamir etmeye imkânları olmamıştır. 10-Metropolit Diyonosiyos Yuhanna (1686–1702): 11-Timotheos İsa (1718–1741): Musullu İshak’ın oğludur. 1709 yılında Deyruzzafaran Manastırı’nda rahiplik hayatına girdi. 1713’te kâhinlik mertebesine yükseldikten sonra manastıra ve Mardin Abraşiyesi’ne metropolit oldu. 23 yıl süreyle onları yönetti. 1743 yılında Halep’te gözlerini hayata yumdu. Gayretli bir zat idi. Mardin’deki Kırklar Kilisesi’nin divanı satılmış olmasına rağmen geri çevirdi ve onu yeniden inşa ettirdi. Ksor Köyü’ndeki Mar Teodoros Kilisesini yeniletti. 1730 yılında Patrik II. Cercis ve Patrik İshak’ın yaşam öykülerini basit bir Arapçayla telif etti. 12-Kurilos I. Cercis (1741–1746): Mardinli Sanihat ailesindendir. 1740 yılında amcası Patrik Şükrallah onu metropolit olarak kutsadı. 128 Mucellet el–Şark il–Mesihi, 1898, s.200–216 ve Cambridge’teki Elyazma Kitapları, No: 81–83 ve Kudüs’teki Süryanice Kitapları, No: 169. 40 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi Kutsamasından 1 yıl sonra manastırın ve Mardin Abraşiyesi’nin reisliğine geçti. Daha sonra Amid’e atandı. 1748 yılında ölümsüzlüğe göç etti. 13-Kurilos II. Cercis (1747–1768): Musullu Papaz Abdulcelil ailesindendir. 1709 yılında dünyaya geldi. Adı geçen manastırda rahip oldu ve 1737’de Hatağ Metropolitliğine yükseldi. Daha sonraki yıllarda Deyruzzafaran ve Mardin Abraşiyesi’nin reisliğine getirildi. Doğu Mafiryanlık makamına yükseldi ve yine de manastırın reisliğini üstlenmekteydi. İyi eserler bıraktı. Birçok rahip yetiştirdi. Kilise atalarının seçkinlerinden olup gayretli ve dirayetliydi. 1768’de Antakya Patriklik Kürsüsü’ne oturdu. 14-Yuliyos Abdullahat (1772–1792): Mardinli Sa’lab ailesindendir. Manastırın riyasetliğini üstlendikten sonra onu en iyi şekilde yönetti. Kardeşi olan Patrik Matay’ı gerçek inanç konusu hususunda eleştirdi? 1792’de bazı önemli işler için Bağdat’a yolculuk yaptığı sırada ölüm pençesine yakalanarak süryaniliğin şehidi olmuştur. 15-Severiyos II. İlyas (1806): 16-Kurilos Yakup (1836–1838): Yusuf Kepso’nun oğludur. KıllıtMara Köyü’nde doğdu. Turabdin’deki Mar İliyo Manastırı’nda rahip oldu. 1831’de episkoposluk mertebesine yükseldi. Daha sonra manastır ve Mardin Abraşiyesi’nin reisliğine atandı. Patrikliğe yükselinceye kadar Kudüs’ün İkinci129 Metropoliti sıfatıyla çağrıldı. Takvayla tanınmaktaydı. 17-Kurilos Matay (1838–1840): Musullu Ressam ailesindendir. Mar Behnam Manastırı’nda rahiplik hayatına atıldı. 1838 yılında metropolitliğe yükseldikten sonra iki yıl süreyle manastırın reisliğini üstlendi. Daha sonra Mar Matay manastırı’na atandı ve manastırın yenilenmesine özen gösterdi. 1857’de adı geçen manastırda sonsuzluğa göçmüştür. Salih kişilerdendi. 18-Ğriğoriyos Behnam (1845–1846): Musul’da dünyaya geldi. Bu manastırda tahsilini aldı ve rahiplik hayatına girdi. 1842 yılında manastırın riyasetliğini üstlendi ve 1845’te dayısı Patrik II. İlyas onu manastırın metropolitliğine yükseltti. Bir yıl sonra ölüm, bu genç fidanı teessüfle ortasından kavurup kesti. 19-Filuksin Zeytun (1849–1851): Turabdin’deki Enhil Köyü’nde doğdu ve Kartmin Manastırı’nda rahip oldu. Süryanice dilinin derinliğini özümsedikten sonra Mar Melke manastırı’nın riyasetliğini üstlendi. Daha sonra Mar Evgin manastırı’na geçti. 1848 yılında Patrik 2. Yakup tarafından metropolitliğe yükseltildi. Önce manastırın riyasetliğine ve daha sonra da Midyat metropolitlik kürsüsüne atadı. 1855’te Tanrı’nın rahmetine kavuştu. 129 Yukarıda adı geçen rütbe, 18. yüzyılın ortalarından önce ortaya çıkmış ve 1858 yılında lağvedildi. Rütbe sahibi Deyruzzafaran Manastırı’nda ikamet ederdi. Müminlerden topladığı hediyeleri Kudüs’teki Kürsüsü’ne göndermekteydi. Deyruzzafaran Tarihi 41 İyi meziyetlere sahip olup çalışkan, iyi ahlak ve dirayetli birisiydi. Yaşadığı dönemde kilise ataları arasında ondan daha iyisi görülemedi. Süryanice dilini tam anlamıyla kavramakta, şiirler bestelemekte ve aynı zamanda iyi bir hattat idi. 20-Kurilos Barsavmo (1852): Vatanı, Cizre köylerinden Azağ’tır. Bu manastırda rahip oldu ve daha sonra aynı yerde metropolitliğe yükseldi. Süresi kesin olarak bilinmemekle beraber manastırın riyasetliğini üstlendi. Daha sonra Cizre’ye taşındı. 21-Kurilos III. Cercis (1873–1881): Mardinli Papaz Abdul-Nur’un oğludur. Gerçek vatanı Musul’dur. 1825’te doğdu. Manastırda öğrenimini tamamladıktan sonra 1850’de rahiplik silkesine girdi. 1860 yılında metropolitlik makamına yükseldi. 1917’de de vefat etti. Musul, Bişeriye, Diyarbakır ve Urfa Abraşiyeleri’nde görev yaptı. Mardin Abraşiyesi’nin vekilliğini dört sefer değişik tarihlerde yaptı. 1873’te Patrik IV. Petrus, onu manastırın riyasetine ve Patrik vekilliğine atadı. Manastırın tadilat yapımıyla görevini en iyi şekilde ifa etti. Saygıdeğer, akıllı, hafızası güçlü bir zat idi. Ayrıca takvası, fazileti ve özellikle de iffet ve alçak gönüllüğüyle tanınmaktadır. 22-İyavennis III. İlyas (1886–1895): Mardinli İlyas Heluli’nin oğlu Mansur’dur. 1855’te doğdu. 1875’te Deyruzzafaran Manastırı’nda rahiplik silkesine girerken İlyas ismiyle kutsanmıştır. 1885’te manastırın riyasetine getirildi. 1 Haziran 1886 tarihinde metropolitliğe yükseldi ve yine aynı görevini sürdürdü. Manastırın yayarlı işlerine, matbaasına ve gayrimenkullerine en iyi şekilde hizmet etti. Bu hizmetin yanı sıra, bazı zamanlar Patrik Petrus’a da yardım etmekteydi. 1895’te Suriye’ye ve 1 yıl sonra da Kudüs Kürsüsü’ne atandı. Kudüs Kürsüsü’nü 12 yıl süreyle en iyi şekilde yönetti. Mar Markus Manastırı’nda güzel yapıtlar yapmış, manastıra ait gayrimenkullerini ve tarihteki hukukunu noksansız olarak korudu. Allah onu uzun bir zamanda sıhhatla ve afiyetle ödüllendirdi. 23-Ğriğoriyos Efrem (1908–1909): Cercis Zahar’ın oğlu olan Efrem, Humus’un Sadad Köyü’nde 1854’te dünyaya geldi. 1881 yılında Kudüs’teki Mar Markus manastırında rahip oldu. 1907’de Deyruzzafaran Manastırı’nın riyaseti ona teslim edildi. Ertesi yıl manastırın metropolitliğine yükseltildi. Daha sonra Kudüs’e atandı. 24-Kurilos III. Cercis (1909–1913): İkinci kez manastırın reisliğini üstlendi. Kısa bir süre de olsa manastırın riyasetliğini yapan rahiplerin isim listesiyle bu bölümü noktalıyoruz. İsimleri şunlardır: 1-Rahip Mubarek bin Hürmüz 1546 2-Rahip Yuhanna 1705 3-Amidli Rahip Abdullahad 1711–1718 4-Amidli Rahip Tuma 1727 42 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi 5-Rahip Matay Thahlab 1763 6-Amidli Rahip İbrahim 1779 Yukarıda adı geçen üç rahip, manastırın metropolitlerine yardım ettikleri görülmekte ya da vekâleten onların yerine bakmaktaydılar. 7-Esfesli Rahip Şemun 8-Amidli Rahip Şemun 9-Siverekli Rahip Gevargis 10-Enhelli Rahip Denho 11-Enhelli Rahip Cebrail. Bunlar 1853–1872 yılları arasında manastırın reisliğini yapmışlardır. 12-Cizreli Rahip Gabriyel 1872–1873 13-Enhelli Rahip Gabriyel ikinci kez. Rahip Abdulmesih Derviş 1881–1885 14-Rahip Davud Kebabe 1895–1896 15-Rahip İlyas Şakir 1896–1899: Günümüzde Patriklik Kürsüsüne oturan kadasetli patriğimizdir. Biyografisini sonradan görebileceksiniz. 17-Rahip Mansur Ğallo 1899–1901 18-Mardinli Rahip İbrahim 1901–1902 18-Mardinli Rahip Sait 1902–1903 19-Rahip Cebrail Antu 1903–1906 20-Arnasli Rahip Abdulmesih 1905–1906 21-Rahip Yuhanna Abaci 1906–1906 22-Urfalı Rahip Cercis 1906–1907 23-Rahip İlyas Koro 1913–1915 24-Peder Rahip Tuma Erzi-oğlu 1915: Butrus oğlu olan Tuma, 1885 yılında Diyarbekir’in Arzuoğlu Köyü’nde doğdu. Manastırda büyüdü ve tahsilini aldıktan sonra 1907’de rahip oldu. Ertesi yıl da kehennüt rütbesine yükseldi. Çalışkanlığıyla ve dürüstlüğüyle tanınmakta olan Rahip Tuma, manastırın riyasetliğine geçince, onu gerektirdiği şekilde yönetti. Allah onu muvaffak etsin. Deyruzzafaran Tarihi 43 DOKUZUNCU BÖLÜM İlkçağlarda Manastırda Rahiplik, Sercisiye Manastırı, Yuhanna Marun-Yakınçağ ve Şimdiki Çağın RahipleriManastırın ilk reislerinin tarihleri hakkında sözettiğimiz şeyler, manastırın rahipleri için de geçerlidir. Manastır hakkında gerçek anlamda, yaşadığı altın çağ dönemi hariç, herhangi bir eser elimize ulaşmadı. Bildiğimiz kadarıyla ilk sıralarda rahiplerin sayısı seksen kadardı. Manastırın gelişmesinde ve rahiplerin sayısının artmasında şüphemiz yoktur. Manastır, ruhsal ve eğitsel bakımından yakışır bir kolej olmuştur. Çünkü buradan birçok episkopos ve bilim adamının çıktığına dair elimizde güvenilir kaynaklar vardır. Tarihle ilgili eserlerden aldığımız bilgileri aktaracağız. Bu bilgilere göre; 10. yüzyılın ikinci yarısında, manastırın üç rahiplerinden olan Nuh, Sevire ve Amanuel, Sercisiye manastırı inşasında gayret göstermişlerdir130. ܰ ܺ ismindeki fazıl bir rahibin yanına Bunlar, Pers ülkesinden Giyaso Klevdiya’da inşa ettiği manastıra gittiler. Onların bu manastırda ikamet etmelerini istemeyince, Malatya yakınlarında yer alan Gobas’a gelip, orada M.S. 958 yılında yorucu bir çalışmanın sonucunda ‘Sercisiye’ isminde bir manastır inşa ettiler. Manastıra iki şehidin Serkis ve Bakos’un kemiklerini getirdikleri için ‘Sercisiye’ ismini vermişlerdir. Daha sonra Marun’un öğrencisi Mar Yuhanna, adı geçen manastıra gelip yerleşmiştir. Mar Yuhanna’nın yanına birçok öğrenci geldi. Bu öğrencilere iyi bir eğitim vermeye başlayan Mar Yuhanna, manastıra öğretmenler ve müfessirler de getirtti. Öğretmenlere ve öğrencilere yeni binalar inşa ettirdi. Bu eğitim faaliyetlerinin neticesinde manastırdan birçok ruhani liderler çıkmıştır. Tarihçi Mihoyel Rabo, 12 kişinin isimlerini zikretti. Bunların arasında Mafıryan II. İğnatiyos ve Gergerli Timotheos de vardır. Bunlar yaşadıkları dönemin tanınmış kişilerindendi. 130 Sercisiye ve İbn Caci Manastırları hakkında Mihayel Rabo Tarihi’ne bkz. Cilt: 3, s. 551–554, Sercesiye Manastırı’nın rahiplerinden Lohozor’dan alınmıştır. 44 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi Meşhur olan Marun (veya Mervan) ’un öğrencisi Mar Yuhanna, ilim ve kadaset açısından kendi döneminin seçkiniydi. Felsefede çok güçlü ve derinliğini özümsemiştir. Sercisiye Manastırı’nda 29 yıl süreyle ders vermiştir. Yetiştirdiği öğrenciler, terbiye ve ilim alanında her yerde meşhur olmuşlardır. M.S. 986’larda Kelib isminde bir hakim yanına gelip manastırdan ayrılmasını istedi. Manastırdan ayrılırken, bin-Caci ismiyle tanınan bir rahip manastırı restore etmeye başladı. Yuhanna manastır’a dönmeden önce bin-Caci vefat etti ve manastırın geri kalan restorasyon işlerini Yuhanna tamamladı. Ondan hikmet elde etmek için yanına rahipler toplanmaya başlandı. Manastır’da 12 yıl süreyle eğitim verdikten sonra kutsal dağda bulunan Mar Ahrun manastırı’na geçip orada 1003 yılında sonsuzluğa göç etti. Gerçek inançla ilgili ve ‘Tanrısal Tenleşim’ konulu düzgün Süryanice’yle yazılı bir makalesine şahit oldum131. Bar-Ebroyo, ‘Avsar Razi’ eserinin ‘Safre’l-hikme’(Heğimtho) adlı kitabının yorumunda ondan söz etmiştir. Bundan dolayıdır ki, Simhani ve ondan faydalanan yazarlar, adı geçen eserin kendisine ait olduğunu ileri sürmektedirler132. Mar Hananyo Manastırı’nın rahipleri, ruhani ve ilmi kolejlerin açtıklarını ve yukarıda adı geçen manastırdaki rahiplerin düzenini örnek olarak aldıklarını belirtmektedir. Bu rahiplerin bir kısmı sadece ruhsal ibadet, kitap istinsahı, çiftçilik ve diğer el sanatları ile uğraşırken, geri kalanı kendilerini tamamen ilime vermişlerdi. Mardin Metropoliti Yuhanna’nın döneminde rahiplerin sayısının 60 olduğunu bilmekteyim. Yakın çağda manastırların faaliyetleri duraklamasıyla birlikte rahiplerin sayısında da çok azalma olduğu gibi adı geçen manastırın rahipleri de azalmıştır. 16. yüzyılın ortalarına ait manastırın rahiplerinin isim listesine ulaştık. Rahipliğin ilk basamağına girenlerin dışında kahin olanların sayısı 21 kişidir. İsimleri şunlardır: Filatos, Şemun, Yuhanna, Tuma, Abdulkerim, Ataallah, Habib, Kuryakos, Behnam, Yakup, Abdulğani, Yeşu, Behnam, İyavennis, Abdulmesih, Hana, Zoğe, Maksud, Efrem, Abdallah ve Yeşu133. Geçen yüzyılda (1895) manastırda münzevi bir hayat yaşayan en tanınmış rahipleri şunlardır: Bateli Rahip Davud, Hazağli Rahip Yuhanna ve Badıbeli Rahip Melke. Şimdiki kâhin rahiplerin isimleri de; Urfalı Rahip Efrem Kellur, Amidli Rahip Osyo, Mardinli Rahip Said, Rahip Hanna Abaci, Rahip Cebrail Antu, Rahip Cercis Balaci, Rahip İlyas Koro, Rahip Tuma, Binebilli Rahip Butrus, Mansurili Rahip Yuhanna, Rahip Antuniyus Hulus, Musullu Rahip Yakup’dur. Yeni rahipler de şunlardır: Rahip Melke Zafaro, Rahip 131 Kudüs Mahtutatları (elyazmasıyla yazılan Süryanice kitaplar), No: 135. Simhani bu bilgiyi yanlış vermiştir. Cilt 2, s. 283 ve Yuhanna’nın da 1017’lerde vefat ettiğine dair yazması yanlıştır. (Mihayel Rabo Cilt 3, s. 553’e bkz.). 133 Azizlerin anma günlerine ait Fenkitho Kitabı, Deyruzzafaran manastırı. 132 Deyruzzafaran Tarihi 45 Şemun, Kahbiyeli Rahip Yusuf, Karabaşlı Rahip Yuhanna, Hıshıslı Rahip Evgin, Kahbiyeli Rahip Saliba’dır. 46 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi ONUNCU BÖLÜM Antakya Kürsüsü’nün Merkezi, Taşınması, 1166 ve 1293 Yılında Deyruzzafaran’a Taşınması Bilindiği üzere, Antakya Patriklik Kürsüsü’nü, Aziz ve Elçi Petrus Antakya şehrinde kurmuştur. Kendisi ve ondan sonraki halefleri Patrik I. Severiyos’a kadar orada ikamet etmişlerdir. M.S. 518 yılında Bizans Kralı Yustinyan Antakya Kürsüsü’ne yapmış olduğu iztihattan dolayı Patrik Severiyos orayı terk etti. Ondan sonra gelenlerin halefleri de patriklik kürsüsünü Antakya yöresine, iki nehir arasına, Ermenistan ve bazı şehirlerinde bulunan manastırlara taşıdı. M.S. 1034 yılında Patriklik makamına yükselen 4. Diyonosiyos, İslâm meliklerinin himayesine sığınarak, Patriklik Kürsüsü’nü Amid’e taşımak zorunda kaldı. Amid’teyken de Mar Hananyo Manastırı’na gidip gelirdi. Mar Hananyo Manastırı’nı ziyaret eden ve içinde ikamet eden ilk patriktir. Ondan sonraki patrikler merkezlerini oradan taşıdılar. Genellikle Malatya civarında bulunan Mar Barsavmo Manastırı’nda kalmaktaydılar. 12. yüzyılın ortalarında Mardin Metropoliti Mar Yuhanna’nın emeğiyle, Mardin Abraşiyesi, patriklik kürsüsüne bağlı abraşiyelerinin birincisi olurken, manastır da, diğer manastırların arasında ilk sırada yer almıştır. Mar Yuhanna’nın vefatından sonra, Patrik VII. Atanasiyosun kürsüsünü oraya taşıması hususunda kendisine istişarede bulundular. Konuyu olumlu görmüş ancak ani rahatsızlığı sonucunda, 14 Temmuz 1166 tarihinde Allah’ın rahmetine kavuşmuştur. Bu hayal, sonraki halefi I. Mihayel tarafından gerçekleştirilmiştir. 18 Ekim 1166 tarihinde patriklik kürsüsüne yükselince, Mar Hananyo Manastırı’na gelerek, patriklik kürsüsüne oturma törenini kutladı. Böylece Mardin patriklik kürsüsüne dönüştürüldü. Bu törende, Diyarbakır Metropoliti Mar Diyonosiyos BarSalibi, Patriğin özelliklerini överek Süryanice’yle etkileyici ve duygulayıcı bir hitap vermiştir. Başlığı: “Ey sevgililerim, bugün mutluluk ve sevinç Deyruzzafaran Tarihi 47 günüdür”134. Manastır, o tarihte en önemli ve tarihi günlerden birisini yaşamıştı. Patrik Mihoyel bu manastırda sürekli ikamet etmezdi. 1166-11701172-1174-1185 yılları arasında mekik dokuyarak gidip geldi. Bu Abraşiyenin yorucu işleriyle fazla enerji harcadığı için, onun kardeşi Metropolit Saliba’yı kendi yerine vekil etti. Daha sonra Yuhanna Mavdyono Metropolit olarak resmedildi. Ardından da kürsüye kardeşinin oğlu Mafıryan Ğriğoriyos’a teslim etti135. Patrik Mihayel vefat edince, 1200 yılında kardeşinin oğlu Mafiryan Ğriğoriyos, gayrımeşru bir şekilde, manastırda patrikliğe resmedildi. Patrikler, Malatya dolaylarında ve Sis’te ikamet etmekteydiler. Bazıları da kısa sürelerle Mardin’e yerleşmişlerdir. Patrik VIII. Atanasiyos iki yıl, Yuhanna Bar Madeni de bir süre manastırda ikamet etmişlerdir. 12. Yuhanna ve IV. İğnatiyos oradan geçerek manastırı ziyaret etmişlerdir. Mardin tekrar episkoposluk merkezine dönüşmüştür. 1292 yılında vefatı manastırda olan Patrik Filuksin Nemrud’tan sonra kilisede bölünme meydana geldiği görülmüştür. Patrik Mihayel Sis’te, Patrik Kostantin Malatya’da ve İğnatiyos Vahip de Mardin’de olmak üzere üç ayrı yerde patrik oldu. Patrik İğnatiyos Vahip, patriklik kürsüsüne oturuşu, 1293’ün ocak ayının başlarında olmuştur. Bundan sonra Mar Hananyo manastırı resmen patriklerin merkezi haline gelmiştir. Özellikle, Doğu Mafıryonu Ğriğoriyos I. Barsavmo, binVahip’ten sonraki Patrik I. Matay’ı patrikliğe resmetmesinden sonra, sonda kurulan Malatya Patriklik şubesi, 1445’te Patrik I. Behnam döneminde ortadan kaldırmıştır. Mardin’deki ise, günümüze dek manastırda devam etmektedir. Bazı patrikler, olumsuz etkenlerden dolayı, manastırı terk edip Hama, Amid ve Halep gibi yerlerde kısa sürelerle ikamet etmişlerdir. Sonuç olarak şunu rahatlıkla diyebiliriz ki, Patriklik Kürsüsü, altı buçuk asır Deyruzzafaran Manastırı’nda kalmıştır. Onu bugüne kadar şerefle ayakta tutan da o olmuştur. 134 135 Peder Şabo onu yayınlayıp ve Fransızca’ya çevirmiştir, Paris, 1900. 20. Bölüme bkz. 48 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi ON BİRİNCİ BÖLÜM Deyruzzafaran’da Yapılan Patriklik Seçimleri Ve Toplantıları, Manastırda Resmedilen Bazı Mafıryanlar Deyruzzafaran manastırında, Patriklik Kürsüsü’ne dönüştükten sonra, aşağıda sıraladığımız seçim sinotları/konsilleri gerçekleşmiştir: Bunlar; Birinci Konsil: 1293 yılında Mardin Metropoliti İğnatiyos binVahip patrikliğe seçildi ve Kartmin Manastırı’nın Metropoliti İğnatiyos’un el koymasıyla resmedildi yani patrikliğe kutsandı. İkinci Konsil: 1333’te Amid ve Hatağ Meropoliti İyavennis İşmoil patrikliğe seçilip, Kartmin manastırı’nın Metropoliti Yuhanna Yeşu Saforo üzerine el koyarak resmedildi. Üçüncü Konsil: 1366’da Malatya Metropoliti Baseliyos Şahab patrikliğe yükseldi. Dördüncü Konsil: Bu konsilin Amid’te yapıldığı öne sürenlerde vardır. 1381’de Amid Metropoliti Kurilos İbrahim bin-Ğarib patrikliğe seçildi. Beşinci Konsil: 1412’de Doğu Mafıryanı Basil I. Behnam, Mar Melke manastırı’nın Metropoliti Diyoskoros Behnam Şetti’nin el koymasıyla patrikliğe yükselmiştir. Altıncı Konsil: Bar Madeni’den sonra Cizre Metropoliti Atanasiyos patrikliğe seçildi ve 1455’te İyavennis Barsavmo Şetti’nin el koymasıyla resmedildi. Yedinci Konsil: 1482’de Savur ve Amid Metropoliti İyavennis patrikliğe seçildi. Sekizinci Konsil: 1493’te Doğu Mafıryanı Nuh patrik olarak seçildi. Dukuzuncu Konsil: 1509’da Mar Abay manastırı’nın Metropoliti Sevire Yeşu patrikliğe seçildi. 1576 yılına kadar sinotların manastırda yapıldığı sanılmaktadır. Ancak, yukarıda yazılı tarihten 1709 yılına kadar, patriklik seçim sinotları, manastırda yapıldığına dair herhangi bir tarih kaynağında yer almamaktadır. Deyruzzafaran Tarihi 49 Onuncu Konsil: 1709’da Mafıryan Baseliyos’un el koymasıyla, Doğu Mafıryanı Baseliyos İshak patrikliğe seçildi ve resmedildi. Onbirinci Konsil: 1723’te Halep Metropoliti Diyonosiyos Şükrallah patrikliğe seçildi ve Turabdin Mafıryanı Basil Şemun’un el koymasıyla resmedildi. Onikinci Konsil: Amid’de yapılmaya başlanmış daha sonrada manastıra taşınmıştır. Bu sinotta 1768’de Doğu Mafıryanı 3. Basil Gevargis, Kudüs Metropoliti Ğriğoriyos Cercis’in el koymasıyla patrikliğe resmedildi136. Onüçüncü Konsil: Bu sinotta Halep Metopoliti Mihayel Carve, illegal bir yöntemle patrikliğe yükseldi. Kilisenin itikadına muhalefet ettiğinden dolayı onun yerine Mar Matay manastırı’nın Metropoliti Kurilos Matay 1782’de Kıllıt’te patrikliğe seçildi ve orada resmedildi. Ondördüncü Konsil: 1817’de Patrik Matay, patrikliği, Doğu Mafiryanı Basil Yunana’ya devretti. Onbeşinci Konsil: 1819 yılında Şam ve Halep Metropoliti Ğriğoriyos Cercis patrikliğe takdim edildi ve Doğu Mafiryanı Baseliyos III. İlyas’ın el koymasıyla resmedildi. Onaltıncı Konsil: 1838’de Doğu Mafiryanı IV. Basil İlyas patrikliğe seçildi ve Turabdin Mafiryanı Basil Abdullahat Kendo’nun el koymasıyla resmedildi. Onyedinci Konsil: 1847 yılında Kudüs’ün ikinci Metropoliti Ğriğoriyos Yakup patrikliğe seçildi ve Amid Episkoposu Ğriğoriyos Gevargis’in el koymasıyla resmedildi. Onsekizinci Konsil: 1872’de Suriye Metropoliti Yuliyos Petrus seçildi ve Mar Melke manastırı’nın Metropoliti Kurilos Aho’nun el koymasıyla resmedildi. Ondukuzuncu Konsil: 1895’te Suriye Metropoliti Diyonosiyos Abdulmesih patrikliğe seçildi ve Urfa metropoliti Kurilos Aho’nun el koymasıyla resmedildi. Yirminci Konsil: 1906 yılında Metropolit Ğriğoriyos Abdallah patrikliğe seçildi ve Musul Metropoliti Diyonosiyos Behnam Semerci’nin el koymasıyla resmedildi. 136 Patriklerin isim listesinde yer alan Cercis ismiyle tanınan patriklerin sayısında yanlış yapılmıştır. Halepli Cercis 4. Patrik olarak geçmektedir. Doğru olanı ise 5. Cercis’tir. Çünkü Cercis isminde 5 tane patrik çıkmıştır; Birinci Cercis: 758–790, Musullu İkinci Cercis: 1687–1708, Urfali Üçüncü Cercis: 1745–1768, Musullu Dördüncü Cercis: 1768–1781, Halepli Beşinci Cercis. Bu durumda Petrus isminde de bir yanlışlık meydana gelmiştir. Musullu Patrik Petrus, üçüncü Petrus olarak tanınmıştır, Oysa dördüncü Petrus olması gerekiyordu. Birincisi: Elçi Petrus 35, İkincisi: Petrus Kasoro 470, Üçüncüsü: Petrus Kaluniki 571–591, Dördüncüsü: Musullu Petrus 1872–1894. 50 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi Yirmibirinci Konsil: 1916 yılında yapılmıştır. Aşağıda yazılı metropolitlerden oluşmaktadır; 1-Sinot başkanı Musul Metropoliti İyavennis İlyas Şakir ve Cizre Metropoliti Yuliyos Behnam’ın yerine vekâleten. 2-Metropolit Kurilos Cercis ve Mar Matay manastırı’nın Metropoliti Kurilos İlyas Kudso’nun yerine vekâleten. 3-Kudüs Metropoliti İyavennis İlyas Heluli. 4-Kudüs Metropoliti Ğriğoriyos Afram’ın yerine vekâleten, bu tarihi kaleme alan kişi katıldı. 6-Harput Metropoliti Kurilos Mansur. 7-Diyarbekir Metropoliti Atanasiyos Tuma. 8-Mar Melke manastırı Metropoliti Severiyos Samuel. 9-Suriye Metropoliti sonradan gelip sinota katıldı. Seçim oturumu 30 Kasım 1916 tarihinde Mar Hananyo Kilisesi’nde gerçekleşmiş ve metropolitlerin oybirliğiyle patriklik kürsüsüne Musul Metropoliti İlyas Şakir seçildi. 12 Şubat 1917 tarihinde İyavennis İlyas Heluli’nin el koymasıyla patrik olarak resmedildi. Mafiryanlık makamına yükselen Doğu Mafıryanlarının törenleri genellikle bu manastırda gerçekleştiriliyordu. İlkleri; M.S. 1317’de Ğriğoriyos I. Matay. Sonları da; M.S. 1852’de meşhur bir hatip olan Baseliyos IV. Behnam’dır. Turabdin Mafiryanlerinden de üç tanesi burada resmedildiler. İlki; M.S. 1710 yılında Beyt-Manhemli meşhur olan Basil II. Şemun’dır. Deyruzzafaran Tarihi 51 ON İKİNCİ BÖLÜM Deyruzzafaran manastırı’ndan Çıkan Patrik ve Mafiryanler, Biyografilerinden Özetler Deyruzzafaran manastırı, özellikle patriklik kürsüsüne dönüştükten sonra birçok başkahin çıkmıştır. Bunlar burada büyüyüp yetiştiler. İlmin ve takvanın derinliğini özümsediler. Manastırda yetişen patriklerin isimleri şunlardır: 1-Beşinci İğnatiyos (1293- 1333): Mardin-Kürenşi doğumlu olan meşhur Yusuf Bar-Vahip’tir. Bilgi ve iyi meziyet açısından yaşadığı dönemin en seçkinidir. 2-İğnatiyos İşmoil (1333–1366): Bar-Vahib’in ailesindendir. Amid ve Hatağ metropolitiydi. Dünya malını mülkünü sevdiğine dair hakkında söylentiler vardır. Bazılarına göre; bestelediği bir şiiri vardır. 3-İğnatiyos XIV. Yuhanna (1482–1493): Bartılle kökenli olup Mardin doğumludur. İlim ve fazilet açısından kendi döneminin en güzel örneğidir. Süryanice’yi tam anlamıyla kavrayıp felsefeden mezun olmuştur. Güzel eserler telif etmiştir. Kendi döneminde yaşayan bazı kişiler tarafından kaleme alınan kendi biyografisini Cambridge kolejinin kütüphanesini ziyaretimiz esnasında, el yazımızla istinsah ettik. 4-İğnatiyos Filatos (1591–1597): Doğu Mafiryanı. 5-İğnatiyos Şükrallah (1723–1745): Mardinli olup Halep Metropoliti’nin akrabasıdır. İleri görüşlüydü. 6- İğnatiyos III. Cercis (1745–1768): Urfalı olup Halep Metropolitidir. Patrikler arasında saygın bir yeri vardı. 7-İğnatiyos IV. Cercis (1768–1781): Doğu ve Kürsü Mafiryanı, kendi döneminin iyilerinden sayılır. 8-İğnatiyos Matay (1782–1810): Mar Matay Manastırı’nın Metropolitidir. Patriklik Kürsüsü’nden indirilmiş ve 1817’de vefat etmiştir. Yaşadığı dönemin tanınmış atalarındandı. 9-İğnatiyos Yunan (1817–1819): Musullu olup Doğu Mafiryanıdır. Kendi isteği üzerine Kürsüden istifa ederek münzevi bir hayata yöneldi. 52 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi 10-İğnatiyos Beşinci Cercis (1817–1819): Şam ve Halep metropolitidir. Yakışıklı, gayretli, sert mizaçlıydı. 11-İğnatiyos İkinci İlyas (1838–1847): Doğu Mafiryanı olup imanı savunan salih ve gayretli kişilerdendi. 12-İğnatiyos Dördüncü Petrus (1872–1894): Süryani cemaatine kalıcı iyi eserler bırakmıştır. 13-İğnatiyos İkinci Abdulmesih (1890–1905): Suriye Metropoliti olup zayıf idareciliğinden dolayı görevden alındı. Daha sonra sinirsel bir hastalığa yakalandı. Katolik mezhebine geçmekle itham edildi. Şuuru yerinde değilken Katolikliğe geçip tekrar geri dönüş yapmıştır.1915’te vefat etmiştir. 14-İğnatiyos İkinci Abdullah (1906–1915): Kudüs’ten Suriye’ye ve oradan da Amid’e atandı. 1895’te Katolik mezhebine geçti. … Daha sonra geri dönüş yaparak patrikliğe yükseldi. Zekâsı açık ve mütevazı olmasına rağmen, iradesi zayıf ve cimriydi. 15-GÜNÜMÜZDE ANTAKYA PATRİĞİ KÜRSÜSÜ’NDE OTURAN İĞNATİYOS ÜÇÜNCÜ İLYAS ŞAKİR Uzun zamandan beri Malatya’dan gelen Hori-Episkopos İbrahim bin-Melke bin-İbrahim Şakir’in oğlu olan Nasri, 30 Ekim 1868 tarihinde Mardin’de doğdu. İyi bir aile terbiyesi almıştır. İlköğrenimini Kırklar Kilisesi’ndeki İlkokul’da görmüştür. Kendini Allah’ın evindeki hizmetinde görmek isterdi. 1887’de Deyruzzafaran manastırı’na yerleşti. Gerekli eğitimi aldıktan sonra Patrik IV. Petrus tarafından İlyas adı verilir. Önce diyakos, sonra 1889’da rahip ve 1892’da da kâhin olarak resmedildi. 1895 yılında Patrik ikinci Abdulmesih, onu Mar Kuryakus manastırı’nın reisi yaptı. Perişan duruma düşenlere yardımda bulunurdu. Bir yıl sonra onu Deyruzzafaran manastırı’nın riyasetliğine getirtti. Bu görevi üstlendikten sonra manastırın kalkınmasında çaba gösterip eksiklerini gidermeye çalıştı. Özellikle manastır’a iltica eden yetim çocukların terbiyesiyle ve eğitimiyle uğraştı. Bu aktif ve başarılı çalışmalarından dolayı 1899’da Midyat Abraşiyesine atandı. Çünkü Abraşiyenin bazı köylerinde birtakım sorunlar çıkmıştı. Bazıları Katolik mezhebine bile geçmişlerdi. Kendi hikmetiyle ve dirayetiyle partilileri barıştırdı ve Katolikliğe geçen halkı da kiliseye geri çevirdi. 1902 yılında da Diyarbekir’in geniş olan Abraşiyesi kendisine teslim edildi. Süryani cemaatinin haklarını artık vilayetten savunmaya başladı. Osmanlıca dilinin derinliğini özümsedi. Osmanlı devletinin sadakatine nail oldu. Yaptığı faaliyetlerin bir ispatı; Meyafarkin/Silvan’daki tarihi Meryem Ana Kilisesi’nin bir bölümünü kendilerine tashih etti. Hatağ’daki Mar Hevoro manastırı’nın davasında çaba sarf etti. Kıtırbıl Kilisesi’nin vakfını da güçlendirip büyük bir dut bahçesini dikti. Cemaat onu Metropolitliğe layık gördü ve 1908 yılında İyavennis ruhanı lakabıyla resmedildi. Ve Abraşiyenin işleriyle daha da ilgilenmeye başladı. Mar Kuryakus Deyruzzafaran Tarihi 53 manastırı’nın Abraşiyesi’nde metropolit olmayışından dolayı orayı sık sık ziyaret etmekteydi. Bazı köylerinde okullar açmış ve iki mabet de inşa etmiştir. 1911 yılında Nusaybin, Cizre ve Turabdin Abraşiyelerine Patrik Vekili sıfatıyla resmi ziyaretlerde bulundu. Abraşiyelerin işlerini ve vakıflarını kontrol ederek, 7 ayrı köyde ilkokul açtı. Diyarbekir’de de bir kız okulu açtı ve bu okul, büyük bir başarıya imza attı. 1912’de Musul’a gitti. Ruhsal gayretinden ve saygın olmasından dolayı Musul Süryani halkı, orada kaldığı süre içerisinde kendisini sevgiyle ve saygıyla ağırladı. Orada geçirdiği ufak bir kaza nedeniyle ayağı kırılmıştı. Bunun üzerine oranın halkı büyük bir hizmette bulundu.. İyileşinceye kadar metanetle acılara katlandı. 1914 yılında devlete sunulmak üzere ‘Milli Nizamname’nin hazırlanması için Mardin’de yapılan karma toplantıya katıldı. Patrik II. Abdullah vefat ettikten sonra 27 Şubat 1916 tarihinde patriklik kaymakamı olarak seçildi. 17 Ekim’de Mardin’e gelip patrik seçimi için sinodu topladı. Oybirliğiyle patrikliğe seçilirken, 12 Şubat 1917 tarihinde İyavennis İlyas’ın el koymasıyla görkemli bir törenle patrikliğe yükseldi. Şahani/padişahlık Beraati aldı ve Birinci Mecidi Nişanına da layık oldu. Sevilen bir patrik olup herkesin yüreğinde taht kurmuştur. İyi meziyetlerinden dolayı Süryani cemaatinin kaybettiğini kendisinde bulmuştur. Özellikle takva ve elçisel gayretine sahip olmasından dolayı Allah onu kiliseye bir hazine olarak bırakmıştır. Kendi milletinin hizmetinde bulunarak umutlarını ve beklentilerini gerçekleştirmiştir. Deyruzzafaran Manastırından Mezun Olan Mafiryanlerin İsimleri Şunlardır: 1-Baseliyos Aziz 1465 veya 1470–1487: Derbi-Siirtli olup Cizre metropolitidir. Bilgeli ve iyi meziyete sahipti. 2-Baseliyos İkinci İbrahim 1496–1507: Kıllıt-Mara Köyü’nden olup mütevazı ve faziletli birisiydi. Güzel bir Süryanice yazısı vardır. 3-Basil Süleyman 1509–1518: Mardinli İlyanus’un akrabasıdır. İyi bir edebiyatçı olup Süryanice dilini iyi kavramakta ve güzel yazmaktadır. 4-Basil Birinci İliya 1533–1554: Hakkındaki bilgiye rastlanmamıştır. 5-Basil İkinci Abdulğani 1595 1597 6-Basil Eşahyo 1615–1635: Enhilli olup yaşadığı dönemin faziletli kişilerinden sayılırdı. 7-Basil Eşahyo 1789–1795: Bitlis’ten olup Kudüs Metropolitiydi. 8-Basil Şemun 1821–1825? Genel metropolitti. Amcası onu Turabdin Mafiryanliğine yükseltirdi. 54 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Deyruzzafaran Manastırı’ndan Mezun Olan Metropolitler Manastırdan birçok episkopos ve metropolit mezun olduğu bir gerçektir. Elimize ulaşan isim listesi yalnız birkaç tane isimden ibarettir. Bunlardan kimisi ilmiyle, kimisi takvasıyla, kimisi de iyi idareciliğiyle tanınmıştır. Mihoyel Rabo; 817–1177 yılları arasında yaşayan 28 tane metropolitin ismini zikretmiştir. Bunlar;137 1-Mardin ve Kefertüth Metropoliti: İğnatiyos 2-Tadmur Episkoposu: Yuhanna 3-Dara138 Metropoliti: İyavennis 4-Miyafarkin Metropoliti: İbrahim 5-Tillo Metropoliti: Basil 6-Karkisun Episkoposu: Ahrun 7-Amid Metropoliti: Habib 8-Şamişat ve Hanzit Episkoposu: Severiyos 9-Kardu Episkoposu: Habib 10-Karkisun Metropoliti: Basil 11-Miyafarkin Metropoliti: Elişah 12-Mardin Episkoposu: İğnatiyos 13-Karkisun Episkoposu: İbrahim 14-Miyafarkin Metropoliti: Ahrun 15-Tillo Episkoposu: Matay 16-Karkisun Episkoposu: Tuma 17–18-Mardin Episkoposları: Yuhanna ve İğnatiyos 19-Rakka Episkoposu: Severiyos 20-Suruç Episkoposu: Yuhanna 21-Humus Metropoliti: Atanasiyos 22-Mardin ve Kefertüth Episkoposu: Petrus 137 138 Mihayel Rabo. Cilt 3, s. 753–767 16. Bölüme bkz. Deyruzzafaran Tarihi 55 23-Afra Episkoposu: Theodosiyos 24-Secistan Metropoliti: Matay 25-Re’sulayn Episkoposu: Yuhanna 26-Arzun Metropoliti: Şemun139 27-Hah Episkoposu: İyavennis Musa 28-Humus Metropoliti: Diyonosiyos Davud, 1170–1177. Bazılarının isimlerini de özellikle ruhanilerin kutsama kitapları olarak adlandırılan Amuluğiya’larda bulduk. Tespit ettiklerimizin isimleri şunlardır: 29-İyavennis Yakup Teşkaka: Harran ve civarı Metropoliti M.S. 1222–1231. 30-Baseliyos: Miyafarkin ve Habur Metropoliti 1231, Patrik üçüncü İğnatiyos, onu azizlik ve liyakatla vasıflandırdı140. 31–32-İyavennis: Tarsus Metropoliti ve Baseliyos Kudüs Metropoliti. Her ikisi de Filuksin Nemrud’un episkoposlarıdır. 1292 yılında III. Mihayel’in resametine katıldılar. Onunla birlikte 1295’te genel bir mektubu birlikte imzaladılar141. 33-Ğriğoriyos Yusuf: Halepli Gürcülerden, Kudüs Metropoliti 1515–1538142 34-Diyonosiyos İshak el-Halik: Harput Metropoliti ve daha sonra Kıbrıs Metropoliti 1547–1583 35-Ğriğoriyos Behnam: Kudüs Metropoliti: 1590–1614 36-Diyonosiyos Tuma: Halep Metropoliti: 1650 37-Atanasiyos Aslan: Amid Metropoliti: 1707–1741 38-Yuliyos Zimriyo: Mar İlyan Metropoliti: 1707–1735? 39-Halepli Basil Cercis: Beşiriye Metropoliti: 1707–1748 40-Amidli Sevire İliya: Urfa Metropoliti: 1707–1716 41-Ğriğoriyos Eyüp: Mar Abhay manastırı’nın Metropoliti 1714–1740 42-Timotheos İsa: Deyruzzafaran Metropoliti: 1718–1743 43-Sevire İlyas El-Eğres Urfa Metropoliti: 171844-Diyoskoros Saruhan: Mar Musa manastırı’nın Episkoposu: 1727-1769 45-Ğriğoriyos Boğos: Bişeriye Metropoliti: 1727–1763 46-Kurilos Cercis: Mardin veAmid Metropoliti: 1730–48 47-Yuliyos Barsavmo: Genel Metropoliti: 1731–1737 139 Mihayel Rabo, Cilt 3, s.722 Turabdin’de eski bir Sustatikun (metropolitlere verilen yetki belgesi) 141 Cambridge’teki Elyazma Kitapları ve Turabdin’de Mihayel’in bir Mektubu 142 16. Bölüme bkz. 140 56 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi 48-Ğriğoriyos Tuma: Şam Metropoliti143 : 1731–1752 49-Atanasiyos Tuma: Kudüs Metropoliti: 1731–1748 50-Kurilos Farcallah: Bitlis ve daha sonra Gerger Metropoliti: 1733–1756 51-Kurilos Cercis: Mar İlyan Manastırı ve Kudüs Metropoliti144 52-İyavennis Yuhanna: Bitlis Metropoliti: 1740–1755 53-Sevire Yuhanna: Mar Abhay Manastırı’nın Metropoliti: 1749–1768 54-Atanasiyos Abdulkerim: Genel Metropoliti: 1749–75 55-Ğriğoriyos Antun: Gerger Episkoposu: 1768–1774 56-Yuliyos Abdullahad: Deyruzzafaran Manastırı’nın Metropoliti:1772–1792 57-Kurilos İbrahim: Genel Metropolit: 1777–1800 58-İyavennis Said: Cizre Metropoliti: 1782–1825 59-Kurilos İlyas: Mar Abhay manastırı Metropoliti: 1782–1791 60-Sevire İbrahim: Amid Metropoliti: 1782–1797? 61-Atanasiyos Yakup: Kudüs Metropoliti: 1785–1797 62-Ustetheos Musa Mar Matay Manastırı’nın Metropoliti: 1789–1828 63-Diyonosiyos Yakup: Genel Metropolit: 1789–1795 64-İyavennis İlyas: Mar Musa manastırı’nın Metropoliti: 1797–1832 65-Kurilos Abdullahad: Kudüs Metropoliti: 1799–1840 66-İyavennis Abdallah: Gerger ve Urfa Metropoliti: 1802–1835 67-Kurilos İliya: Bişeriye Metropoliti: 1802–1805 68-Atanasiyos Nimetallah: Hatağ Metropoliti: 1802–1820 69-Yuliyos Abdullahad: Gerger Metropoliti: 1802–1825 70-İyavennis Yeldo: Bişeriye Metropoliti: 1806–1830 71-Kurilos Şemun: Urfa Metropoliti: 1807–1817 72-Metropolit Atanasiyos Abdullahad: 1806–1816 73-Ğriğoriyos Yuhanna: Bişeriye Metropoliti: 819–1849 74-Yuliyos İbrahim: Urfa Metropoliti: 1820 75-Kurilos Cebrail: Bitlis Metropoliti: 1820–1859 76-Atanasiyos Abdulmesih: Şam Metropoliti: 823–1850 77-Atanasiyos Yusuf: Mardin ve Hatağ Metropoliti: 1825–1852 78-Ğriğoriyos Yakup: Şam Metropoliti: 1824–1827 79-Diyonosiyos Cebrail: Bişeriye Metropoliti: 1825–1834 80-Timotehos İbrahim: Gerger ve Urfa Metropoliti: 1826–1857 81-İyavennis İstayfan: Suriye ve Cizre Episkoposu: 1840–1869 143 144 16. Bölüme bkz. 16. Bölüme bkz. Deyruzzafaran Tarihi 57 82-Diyonosiyos Davud: Maden ve Urfa Metropoliti: 1840–1866 83-Kurilos Gevargis: Hazağ/İdil Metropoliti: 1844–1847 84-Ğriğoriyos Behnam: Deyruzzafaran Metropoliti: 1845–1846 85-Kurilos Yuyokim: Milibar Baş-Episkoposu: 1845–75 86-Atanasiyos Yuhanna: Kudüs’ün II. Metropoliti: 1850–1864 87-Antimus Yusuf: Bişeriye Metropoliti: 1851–1857 88-Diyonosiyos Behnam: Maden Metropoliti: 1852–1879 89-Kurilos Barsavmo: Cizre Metropoliti: 1852–1874 90-İyavennis İliya: Kustantiniye Metropoliti: 1853–1864 91-Kurilos Cercis: Genel metropolit: 1860–1917 92-Yuliyos Abdulmesih: Amid Metropoliti: 1860–1892 93-Diyoskoros Cebrail: Harput Metropoliti: 1861–1887 94-Ustetheos Efrem: Gerger Metropoliti: 1861–1864 95-Kurilos İlyas: Mar Matay manastırı’nın Metropoliti: 1872 96-Atanasiyos Şemun: Milibar Vekili: 1880–1889 97-Atanasiyos Denho: Cizre ve Siverek Metropoliti: 1882–1915 98-İyavennis İlyas: Genel met. Sonradan Kudüs: 1887 99-Diyonosiyos Abdulnur: Harput ve Amid Metropoliti:1897 100-Kurilos Cebrail: Enhil Episkoposu: 1897–1915 101-Kurilos Mansur: Genel met. Sonradan Harput: 1908 102-Atanasiyos Tuma: Patrik Vekili, Amid ve Musul Metropoliti:1908 103-Yuliyos İbrahim: Suriye Metropoliti: 1908–1912 104-Sevire Samuel: Mar Melke manastırı’nın Metropoliti: 1908–1926 58 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi ON DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Deyruzzafaran Manastırı’nda Defnedilen Ataların İsimleri Deyruzzafaran manastırı’nın Azizlerin Evinde yani mezarlığında defnedilen ataların isimleri ve vefat tarihleri aşağıda verilmiştir: Antakya Patrikleri 1-Beşinci İğnatiyos 1333 2-İğnatiyos İsmail 1366 3-İğnatiyos Şahab 1381 4-İğnatiyos İkinci İbrahim 1412 5-İğnatiyos Birinci Behnam 1454 6-iğnatiyos Halef 1482 7-İğnatiyos Yuhanna 1493 8-İğnatiyos Birinci Davud 1519 9-İğnatiyos Birinci Abdullah 1556 10-İğnatiyos İkinci Cercis 1708 11-İğnatiyos Dördüncü Cercis 1781 12-İğnatiyos Matay 1817 13-İğnatiyos Beşinci Cercis 1836 14-İğnatiyos İkinci İlyas 1847 15-İğnatiyos Dördüncü Petrus 1894 16-İğnatiyos İkinci Abdulmesih 1915 Turabdin Patrikleri 17-İğnatiyos Birinci Yeşu 18-İğnatiyos Abdulnur 1421 1839 Doğu Mafiryanleri 19-İkinci İğnatiyos 1164 59 Deyruzzafaran Tarihi 20-Basil Bişara 1795 Metropolitler 21- İkinci Hananyo, Mardin Metropoliti: 22- Dördüncü Yuhanna, Mardin Metropoliti. 23-Yuhanna Simhan, Şamişat Metropoliti. 24-Yuhanna Gevargis, Kartmin Manastırı’nın Metropoliti. 25-Yuliyos Bibyanus, Korte manastırı’nın Metropoliti. 26-Ğriğoriyos Cercis, Kudüs Metropoliti . 27-Ğriğoriyos Behnam, Kürsü manastırı’nın Metropolti 28-Filuksin Zeytun, Midyat Metropoliti 29-Diyonosiyos Behnam, Maden Metropoliti 30-Kurilos Cercis, Tillo Metropoliti 816 1165 1177 1495 1638 1773 1846 1855 1879 1917 60 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi ON BEŞİNCİ BÖLÜM Deyruzzafaran Manastırı’nda Yapılan Konsiller ve Alınan Kararlar İkinci Mar Hananyo, manastırı yeniledikten sonra rahiplere yeni kanunlar ve yasalar koyduğunu önceden dile getirmiştik. Bunlardan elimize ulaşan olmadı. Manastırda yapılan aşağıda adı geçen 6 sinotun üzerinde durduk. Birinci Konsil: 1153 yılında Mardin Metropoliti IV. Yuhanna tarafından gerçekleştirildi. Bu sinotta Mafiryan II. İğnatiyos hazır bulundu. Elçisel kanunları yenileyerek 40 maddelik kanun daha çıkardılar. Bunlardan 22 tanesi 14. yüzyılın ortalarında elyazmasıyla yazılan bir kitaptan günümüze ulaştı. Kilisenin sırlarıyla ilgili olup özellikle ruhanilerin kutsaması, tövbe ve itiraf, oruç, namaz, rişith/uşur, vaaz, episkoposun görevleri, Süryanice dilinin öğretilmesi, fakirlere ve garibanlara barınak yapılması gibi konular yer almaktaydı145. İkinci Konsil: 1166–1167 yılları arasında Patrik I. Mihayel tarafından yapılmıştır. Bilgeli Amid Metropoliti Mar Diyonosiyos Yakup Bar-Salibi’de hazır bulundu. Bu sinotta 29 kanun düzenlendi. Üçüncü Konsil: 1171’de takrar Patrik Mihayel tarafından gerçekleştirildi. Bu sinotta da, Patrik İğnatiyos tarafından Tillo Episkoposu Arsaniyos ve Siverek Episkoposu İyavennis metropolitlik rütbesiyle terfilendirildiler146. Dördüncü Konsil: 1174’te yine Patrik Mihoyel tarafından yapılmıştır. Mafiryan I. Yuhanna ve Mar Matay manastırı’nın reisi sinotta hazır bulundular. Patrik kendi elyazmasıyla, Mar Matay manastırı’nın rahiplerine 12 kanun düzenledi. 24 kanun da kendilerine tespitte bulundu. Manastırın riyasetliği Mafiryanin emriyle atanmasına karar verildi. Reis ile rahiplerin kendisine her konuda riayet etmelerine de karar verildi147. 145 Deyruzzafaran’daki Elyazma Kitapları. Bar–Ebroyo Tarihi, Mihoyel Biyografisi, Mihoyel, Cilt: 3, s. 697. 147 Hudoyo, Fasıl 7, Bölüm 10, s. 116, Bican Baskısı ve Kilise Tarihi, 3. 146 Deyruzzafaran Tarihi 61 Bu sinotta; Rakka Abraşiyesi, Episkopos Denho’yunun şikâyeti üzerine, Episkopos Denho, Abraşiyesinden ayrılması ve Mardin civarında bulunan manastırlarının birisine yerleşmesi için karar alındı. Kararı kabul etmesine rağmen, kendi davasını Mardin, Nusaybin ve Bağdat hakimlerine taşıdı. Sinotu ve Patriği onlara şikâyet etti. Yaptığı şikâyetten bir sonuç almayınca üzülerek geri döndü. Daha sonra yaptıklarından dolayı pişman olup Patriğe gidip tövbe ederek özür diledi. Patrik onu, Urfa Dağındaki manastırlarına yolladı ki, kendisine herhangi birisinde yer bulabilsin. Urfa’dan geri döndüğünde aniden ölüm pençesine yakalandı ve hayata veda etti148. Beşinci Konsil: Bu da 1180’de Patrik Mihoyel tarafından yapıldı. Sinota Doğu Mafiryanı Yuhanna ve ona ait episkoposlar katıldılar. Sinot; gayri meşru olarak patrikliğe yükseltilen Theodoros Bar-Vahbun ve onu bu makama yükselten dört episkoposun durumu ile ilgiliydi. Bu sinotun devamı daha sonra Mar Barsavmo manastırı’na taşındı ve orada Bar-Vahbun azledildi149. Altıncı Konsil: 1303 yılında Patrik Bar-Vahip başkanlığında toplandı. Sinota beş episkopos katıldı. Bu sinotta; yılda bir defa episkoposal toplantının yapılması, bir episkoposun diğer episkoposa bağlı abraşiye hududunu işgal etmemesi, kâhinlerin disiplini, kiliselerin hizmeti, dualar ve buna benzer konuları içeren 10 kanun düzenlediler150. 148 Mihayel Rabo Tarihi, Cilt: 3, s. 708–709. Theodoros Bar–Vahbun; Malatyalı bir rahip olup ve Patrik Mihoyel’in öğrencisidir. 1180’de dört episkopos onu gayri–meşru olarak patrikliğe yükselttiler. Kiliseden afaroz edildi. 1193 yılında vefat etti. Bilgeli biriydi. (Mihoyel Rabo Tarihi, Cilt: 3, s. 722–725 ve Dufal, 401–402’ye bkz.). 150 Turabdin’de eski bir kitap. 149 62 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi ON ALTINCI BÖLÜM Mar Hananyo Manastırı’nda İlim, Manastırda İsim Yapan Bilim Adamları, Daralı, Harranlı, Yakınçağ Edebiyatçıları ve Deyruzzafaran Manastırı’nın Okulu Mar Hananyo, manastırı yeniledikten sonra çok sayıda kitap topladı. Halefi olan İğnatiyos ve onun rahipleri, ilme olan heveslerinden dolayı bu kütüphaneyi her türlü ilmi kitaplarla zenginleştirdiler. Bu rahiplerden üç tanesi Sercisiye manastırı’nı inşa ettikleri ve ilimle ilgilendikleri için adı geçen manastırı, ileri bir seviyeye getirmişlerdi Mardin Metropoliti Mar Yuhanna, manastırdan mezun olan birçok bilim adamının olduğunu dile getirmiştir. Süryani din bilimcilerin arasında en ünlüleri; Daralı İyavennis, bu manastırda rahip oldu. Daha küçük yaştayken dini ilimlerin derinliğini özümsedi. M.S. 825’te onu Dara Metropolitliğine yükselten bilgeli I. Diyonosiyos Tilmahroyo, yaşamının sonuna kadar din bilimciliğiyle ilgilendiğine tanıklık etmiştir. IX. yüzyılın ortalarında hayata veda etti. Eserleri şunlardır: 1-‘Meleklerle ve Kilise’nin Rütbeleri’ ile ilgili on bir makaleden oluşan büyük hacimli bir kitap yazmıştır. Diyonosiyos Aryufagi’ye ait Kehennüt151, Diriliş ve Ayin Kitabı eserlerini, her iki eserinin içinde yorumladı. ‘Diriliş’ makalesi geniş bir bilgi içermekte ve çok faydalıdır. Bu eserin nüshaları değişik kütüphanelerde bulunmaktadır. 2-Nefsle ilgili çok harika bir kitabı vardır. Vatikan kütüphanesinde bazı bölümleri bulunmaktadır. No: 147 3-Ferdeyso, İsa Mesih’in Dirilişi, Pantikusti, Haç’ın Bulunuşu ve İsa Mesih’in Yönetmenliği ile ilgili bir yapıtı manastırımızın kitaplığında bulunmaktadır. Kitap eski olup Süryanice’nin Estrangeli hattıyla yazılmıştır. 7 makale ve 107 bölümden oluşan bu kitap, 254 sayfadan ibarettir. 151 Bazı Maruni yazarlar, adı geçen ‘Kehennüt’ eserini kendi patriklerine mal ediyorlarsa da, yanlıştır. Bu konuda bilgeli Yusuf Davut onları eleştirmektedir 1890, (Dibs’e ait ‘Ruhı’l–Rudud’ adlı esere bkz. Beyrut, 1871– s. 190–192 ve Marunîlerin yiğitlerininin konularını anlatan ‘Camıh–el–Hucec’ eseri, Mısır: 1908, s.174). Deyruzzafaran Tarihi 63 4-Meleklerle Şeytanlar hakkında bir makalesi vardır. Muşe BarKifo’nun kitabında mevcuttur. 5-İncil Tefsiri/Yorumu: Bar Salibi, Yeni Ahit’in tefsirinin önsözünde bu eseri dile getirmiş ve defalarca ondan söz etmiştir. 6-Anafura/Ayin programı: 825’te telif etmiştir. Şultencem’in ifadesine göre; birinci kitabının büyük bir bölümü basılmıştır. Ve ayrıca Tilmahroyo’nun tarih kitabının yazılış tarihi hakkında bilgi veren de kendisidir152. Mardin Episkoposu Yuhanna, bilge adam Muşe Bar-Kifo’nun, bu manastırda rahip olduğunu vurgulamıştır153. Oysa, Sincar dağında yer alan Mar Cercis manastırı’nın rahiplerindendir. Mihoyel Rabo, Bar-Ebroyo ve onun biyografisini yazan yazar; Muşe Bar-Kifo’nun çok meşhur teoloji hocası olduğunu ve 16 eser bıraktığını yazmaktadır154. Bu Manastırdan mezun olan bilim adamları şunlardır: 1-İyavennis Yakup Bar Teşkoko M.S. 1222: Harran, Nusaybin, Habur ve Cizre Episkoposudur. Süryanice’si çok güçlü olup etkin bir yazardı. Verdiği eserlerden; “Ey Sonsuz ve Yüce Olan Allah” başlıklı bir Anafura/Ayin programı vardır. 1231 yılında Habur onun yönetiminden ayrılmış olup Meyafarkin Metropoliti Basil’e teslim edilmiştir. Metropolitlere verilen yetki belgesi olan Sustathikun’u imzalayan episkoposlardan birisidir. 2-Patrik İğnatiyos Bar-Vahip: Kilisesel ve edebiyat ilimlerinde müderristi. Eserleri; I-Süryanice ve Arapça alfabeleri tefsirinde iki kitap yazmıştır155. II-Dua programlarının tarifinde bir makale156, III“Keşfedilmeyen ve görülmeyen ey Allah” adında uzun başlıklı bir Anafurası vardır. Rnudut, 1304 yılında onu Latince’ye çevirip ve ‘Doğu Liturji’lerin arasında yayınladı157. IV-Telaffuzlarla ilgili bir eserinin kayıp olduğu söylenilmektedir. 3-Patrik İğnatiyos İsmoil: Selefinin yeğenidir. Kilisesel öğrenimini ondan almış ve şairdi. Kardahe; orucu itiraz edenlere yönelik yazdığı bir makalesi oluğunu ifade etmiştir158. 4-Mardinli Daniel bin-Hattab 1327-1383: Süryanice ve Arapça dillerinin müderrisi olup ilim peşinde Mısır’a kadar gitti. Birçok yapıtları 152 Dufal, s. 390, Mihayel, s. 378 ve 745, Simhani, Cilt: 2, s. 118–123. El–Mektebet il–Şarkiye, Cilt 2, s. 216. 154 Muşe Bar–Kifo ve Dufal,391–2, Simhani, 127–31. 155 Her iki kitap manastırımızın kitaplığında korunmaktadır. 156 Elimizde bir nüsha mevcuttur. 157 Cilt 2 s. 528. 158 El–Künzü’l–Themin, Roma, s. 160. 153 64 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi vardır. Bu eserlerden elimize geçen ; “Usulu’l-Din”159 başlıklı bir eseri, BarEbroyo’nun “Hudoyo”160 ismindeki kitabının özetidir. Bana göre bu manastırın rahiplerindendir161. 5-Patrik bin-Şaallah/Yuhanna162: Kilisesel ve zihinsel ilimlerini Mardin, Suriye ve Mısır’da tamamladı. Yaşadığı dönemin yazarları, hakkında gereken bilgiyi yazmışlardır. Kendine ait bazı şiirsel beyitlerine rastladım. Humuslu dostu olan Davut’u eleştirmektedir. Simhani, “Ey peder Allah herkesin Rabbi” başlıklı bir Anafura kendisine ait olduğunu söylemektedir. Oysa bu kitap, Yeşu olarak tanınan Romalı kâtip Patrik Yuhanna’ya aittir M.S. 1208–1220. 6-Siirtli Mafiryan Aziz: Basibrinli Yeşu’un yanında eğitim gören Aziz, iyi bir ilim sahibi olmuş ve astronomi müderrisiydi163. 7–8-Mafiryan ikinci İbrahim ve Mafiryan Şleymun: Her ikisinin biyografisine bakıldığında, Süryanice dilini iyi derecede bilmekteydiler Mafiryan Eşahyo hakkında da aynısı anlatılmaktadır. 9-Ğriğoriyos Yusuf bin Abdallah 1538: Halep doğumlu olup Gürcü ismiyle ün kazanmıştır. Manastırda rahiplik hayatına atıldı. Patrik Yuhanna’dan eğitim aldıktan sonra Kudüs, Şam, Trablus ve ona bağlı yerlere metropolit olarak takdis edildi. Halep’te hayata veda etti. Cenazesi, Patrik Davut Şah’ın verdiği bilgilere göre Meryem Ana Kilisesi’nde toprağa verildi. İyi bir yönetici, siyasetçi ve hafızası güçlü bir ruhani liderdi. Hıristiyanların korunması hususunda padişahlardan, hakimlerden ve valilerden gereken vasiyetnameler almıştır. Bununla birlikte Süryanice dilini bilen güçlü bir yazar ve iyi bir hattat idi. Kendisine ait belagat üslubuyla bestelediği Husoye/Mensur şiirleri ve düzenli çok hoş şiir beyitlerinin olduğunu gördüm. Edebiyatçılar bu şiirleri okuduklarında büyük bir zevk almaktalar. Kuşkusuz ki, Yakınçağ tarihiyle bilgisi olan, bu bölgelerimizin maddi ve manevi açıdan neden geri kaldığını bilecektir. Bundan dolayı eski ve yeni yazarların arasında edebiyat yönünden büyük bir fark görülmektedir. Yakınçağ yazarların çoğu zayıf bir Arapça’yla yazmışlardır. Yakınçağ Yazarların İsimleri Şunlardır: 1-Ksorlu Yakup 1583: Bu manastırın rahiplerindendir. 28 bölümden oluşan uzun ve güzel bir vaazı vardır164. 159 Kudüs Elyazma Kitapları No:136. El–Mektebetü’l–Şarkiye, ilt 2, s. 463–464. 161 Mucellet El–Şarki’l–Mesihi, C 10: 314–17. 162 Kudüs Elyazma Kitapları No: 136. 163 Bar–Ebroyo’nun Kilisesel Tarihi, Kendi Biyografisi, Cilt 3. 164 British Müzesi Kütüphanesi, No: 3311. 160 Deyruzzafaran Tarihi 65 2-Amidli Aslan 1741: Diyarbekir Metropoliti olup Manhemli Mafiryan Şemun’un yanında tahsil görmüştür. Süryanice’yi iyi derecede öğrendi ve onu güzel yazardı. Muşe Bar-Kifo’nun ‘Gizlerin Tefsiri’ adlı eserini, Mafiryan Şemun’un ‘Teoloji’ kitabını ve bazı Husoyeleri Arapça’ya çevirdi. Ayrıca Arapça’yla güzel vaazları da vardır. Azizlik bir yaşam ortamında hayata veda etti. 3-Patrik Şükrallah: Gayretli, akıllı ve ilmi seven bir ruhani liderdi. Süryani toplumu yararı için Amidli Abdunnur’un isteği üzerine Süryani Kilisesi Öğretmenlerine ait bazı kitaplarının açıklamasını yaptı. Ruhsal ve anlamı çok basit vaazları ve bazı (Zücliyeleri) vardır. 4-Musullu İsa 1743: Patrik II. Cercis’in ve Patrik İshak’ın yaşam öykülerini Arapça’yla telif etti. Ayrıca bazı (Zücliyeleri) vardır. 5-Ğriğoriyos Tuma 1752: Amid’te doğduğu için Turanî olarak tanınır. Yıllık dua programına göre vaazları vardır 6-Amidli Abdulnur 1755: Bu manastırda rahip oldu. Yüksek tahsil almak için İstanbul, Paris ve başka yerlere gitti. Daha sonra kendi manastırına geri döndü. Eserleri: Mesihsel eğitimi ile ilgili küçük hacimli bir kitap vardır. 1889 yılında manastırın matbaasında basıldı. Muşe Bar Kifo’nun ‘Nefs’ ve ‘Hıllet Kül Hıllel/Bütün Sebeplerin Sebebi’ adlı eserlerini ve Bar-Salibi’nin ‘İncil Tefsiri’ni orta dereceyle Arapça’ya çevirdi. Suruçlu Mar Yakup’un şiirlerinden birkaç cilt kitaplarını Süryanice’nin güzel elyazmasıyla istinsah edip ve onları Deyruzzafaran manastırına vakfetti. İyi bir ihtiyarlık sonucunda sonsuzluğa göçmüş ve cesedi manastırda defnedilmiştir. 7-Halepli Cercis 1773: Füttal ailesindendir. Patrik Şükrallah’ın yanında tahsilini görmüş, Humus ve civarındaki yerlere metropolit olarak resmedildi. Daha sonra Kudüs’e atandı ve oradan da Mısır’a geçip Latin rahiplerle dini münakaşalara girdi. Bu tartışmadan dolayı ‘Mesih’in İnancında Gerçek İtikat’ adlı yapıtını telif etti. Eserin nüshaları değişik kütüphanelerinde yayınlanmıştır. Seçkin bir metropolit idi. 27 Mayıs 1773 tarihinde Deyruzzafaran’da vefat etti. Halepli Şımmas Abdulaziz Azar’ın bazı dipnotlarında gösterdiği gibi165 8-bin Şellah 1805 ?: Bişeriye Metropoliti olup adı İliya’dır. Süryanice dilinin müderrisiydi ve aynı zamanda çok iyi bir hattat idi. Genç yaşta öldürüldü. 9-İsimleri Zikredilmeyen Rahipler: Bu manastırın rahiplerinin birçoğu kitap istinsahıyla meşgul oldular. Öncekilerin eserlerini elyazmalarıyla yazarak bizlere aktardılar. Bazıları hakkında önceden gereken bilgileri vermiştik. Bazıları, kendilerini dini ilimlere ve Süryani edebiyatına 165 Dırake’l–Hukul’un Kitabı, Halep’teki süryani saygın Azar ailesinin evinde bulunmaktadır. 66 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi vermişlerdi. Turabdin patriklerinden Patrik Abdulnur Hadodo, 1839’larda manastıra yerleşip ve birçok kişiyi Süryanice edebiyatından mezun etti. Patrik II. Abdulmesih, 1905 yılında Patriklik makamından azledilince, Patriklik Kürsü’sünün vekâleti, Musul Metropoliti Behnam Semerci’ye teslim edildi. Adı geçen manastırda bir okul açıp Süryanice, Arapça ve Türkçe dillerini, bazı yabancı diller, dini ve müspet ilmi bilgiler öğretilmekteydi. Üç yıl süre zarfında büyük bir başarıya imza attıktan sonra okul, finans yüzünden kapatıldı. 1913 yılında, kültürlü ve eğitimli rahip yetiştirmek amacıyla yeni bir okul açıldı. 1915’te kapatıldı. Deyruzzafaran Tarihi 67 ON YEDİNCİ BÖLÜM Deyruzzafaran Manastırı’nın Kütüphanesi, Elyazmasıyla Yazılan Kitapları, Matbaası ve Basılan Kitapları Deyruzzafaran manastırı, açılış döneminde büyük bir kütüphaneye sahipti. Değişik dönemlerde meydana gelen çirkin olaylardan dolayı o değerli eserlerin büyük bir bölümü talan edildi. Bazılarını Avrupa’nın ve doğu kütüphanelerinde gördük. Günümüzde Deyruzzafaran Kütüphanesi, Süryanice ve Arapça olmak üzere 350 kitaptan oluşmaktadır. En eskileri 9. yüzyıldan kalma olup bazıları Süryanice’nin en güzel yazısıyla hattatlar tarafından yazılmıştır. Bu kitapların mevzuatı; Kutsal Kitap ve Tefsirleri, teoloji, fıkıh, dilbilgisi, belagat, ayinsel/liturjik, edebiyat, münzevilikle ilgili, tarih ve diğer konulardır. Hepside saygıdeğer öğretmen atalarının eserleridir. Süryani Mar Efrem, Kayserili Mar Baseliyos, Nızaynızli Mar Ğriğoriyos, Nevseli, İskenderiyeli Kurilos, Mar İshok, Suruçlu Mar Yakup, Menbecli Mar Filuksinos, Antakyalı Mar Severiyos, Tikritli, Urfalı Mar Yakup, Arapların Episkoposu Mar Gevargis, David Bar Favlus, Daralı Mar İyavennis, Patrik Theodosiyos, Muşe Bar-Kifo, Tikritli Abu-Nasır, BarŞuşan, Abdukos, Bar-Andrevos, Bar- Salibi, Mihoyel Rabo, Bartılleli, BarEbroyo, Bar-Vahip, İbn-Hattab, Manemli Mar Şemun, Kıtırbelli ve Yakınçağdaki diğer kişiler. Kıptilerden İbn-Rahip, Nasturilerden Naftaroyoli, Eldilyathili, Bar Behlul ve Savboyo. Kütüphanedeki en değerli kitaplar şunlardır: Fşitto ve Harkeloyto tercümelerine göre, 10. ve 12. yüzyılları arasında deri üzerinde Estrangeli hattıyla yazılmış 5 adet İncil, bunlardan iki nüshası güzel resimlerle süslenmiştir. Didaskaliye/Elçilerin ve diğer konsillerin kanunlarını ihtiva eden ve benzeri az bulunan iki nüsha, kilise atalarının yıllık programına göre büyük hacimli iki (türgome/vaaz) nüsha, Azizlerin öykülerini ihtiva eden iki büyük kitap, Süryani Mar Efrem’in ve Suruçlu Mar Yakup’un şiirlerini kapsayan üç büyük cilt, 13. yüzyıldan ve daha sonraki dönemlerden kalma Bar-Salibi’ye ait Eski ve Yeni Ahit altı tane tefsir kitabı. Muşe Bar-Kifo ve Bar-Ebroyo’ya ait Kutsal Kitabın tefsiri, David Bar-Favlus’un mektuplarını ihtiva eden çok değerli iki nüsha, İrthevos’un eserinin tefsirini yapan Patrik 68 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi Theodosiyos ve Bar-Ebroyo’nun yazdıkları eserleri kütüphanede bulunan kitaplardan bazılarıdır. Allah’ın izniyle, ilime ve ilmi sevenlere hizmet olsun diye kütüphanenin fihristini daha sonra olduğu gibi yayınlayacağız. Matbaanın manastıra getirtilmesinde Patrik IV. Petrus ve II. Abdullah’ın büyük emeği vardır. 1881 ve 1889 yıllarında iki büyük matbaa getirmişlerdir ve ilk sırada bazı Süryanice kitaplar basılmıştır. Bir süre basmaya ara verilmişse de 1911 yılına kadar devam etmiştir. Mardin’deki Yönetim Kurulu, matbaanın tekrar çalıştırılmasıyla ilgilenerek Patrik II. Abdullah’a müracaatta bulundular. Patrik, matbaaya maddi ve manevi destek vermeye başladı. Yeni harf kalıbı ilave etti ve bu satırları yazan kişiyi matbaanın yönetmenliğiyle görevlendirmiş ve kitap basmaya hazırlanıncaya kadar onunla ilgilendi ve ona özen gösterdi. Derginin yayınlanması için gereken hazırlıklar yapıldığı sıralarda manastırdan ayrılma zorunda kalmıştır. Ondan dolayı matbaanın idaresi Rahip İlyas Koro’ya verilmiştir. Onu en güzel şekilde çalıştırdı ve onun döneminde Heğimtho/Hikmet adlı dergiyi 1913–1914 yılında edebiyatçı Mihayel Efendi Hikmet Çakki tarafından çıkartılmıştır. Matbaanın müdürleri şunlardır: 1-Metropolit İlyas Heluli 1889–1893 2-Metropolit Kurilos Mansur 1907–1910 3-Bu kitabın yazarı 1911–191 4-Rahip İlyas Koro 1913–1917 5-Rahip Tuma 19171911’de Matbaanın dâhiliye işlerini en iyi şekilde yürüten Musullu Rahip Yakup’tur. 1913’ten sonra da Kahbiyeli Rahip Yusuf yürüttü. Matbaada basılan en önemli kitaplar şunlardır: 1-Süryanice Gramer Özeti 1889 2-Mesihsel Öğretim, Amidli Abdunnur’un eseri 1889 3-Şhimo/günlük dua kitabı 1890 4-Beyt-Gazo/Süryani Müziği Hazinesi 1908 5-Tahfa Ruhiye, farz kılınan namazlarla ilgili 1909 6-Zahra Kudsiye, Mesihsel eğitimiyle ilgili, bizim eserimiz 1902 7-Süryanice Ayin hizmeti, yıllık programına göre 1913, tarafımızdan derlenmiştir. 8-Şhimo/Günlük dua kitabı 2. baskı 1913, tarafımızdan derlenmiştir. 9-Zahra Kudsiye, Türkçesi: Mihayel Çakki Efendi 10-Beyt-Gazo’nun özeti/kilise nağmeleri, Seyde manastırı’nın rahiplerinden edebiyatçı Rahip Hanna Dolabani tarafından yayınlandı. 11-Bar-Ebroyo’nun Güvercin kitabı, Rahip Hanna Dolabani tarafından yayınlandı. 12-Nahle, okuma kitabı, Rahip Hanna’nın eseri Deyruzzafaran Tarihi 13- Şetisto, Süryanice gramer, Rahip Hanna’nın eseri 69 70 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi ON SEKİZİNCİ BÖLÜM Deyruzzafaran Manastırının Gayrimenkulleri, Vakıfları ve Elde Ettiği Ondalık Deyruzzafaran Manastırı, büyük bir ölçüde gayrimenkule sahip olduğu bir gerçektir. Manastıra gelen misafirler ve orada yaşayanların ihtiyacını gidermek için onları işletmekteydiler. Çünkü manastırın kapısı herkese açık ve halen de gelen tüm misafirlere açıktır. Çünkü misafirperverlik, doğu manastırların geleneksel kültüründen kaynaklanmaktadır. Mar Hannayo, manastırda birçok fidan ektiği ve KıllıtMara Köyü’nü de vakfettiği bilinmektedir. Patriklik merkezi manastıra yerleştikten sonra manastırın vakıfları özellikle çoğalmaya başladı. Rişitho veya Zedko olarak bilinen ondalık değişik yerlerden toplanmaya başlandı. Ondalık, patrikliğin meşru hukukudur. Patriklik diğer abraşiyelerden toplanmaktadır. Durumlar değişince emlaklerin büyük bir bölümünü kaybetmiştir. Halen de Diyarbekir, Maden, Ğarzan/Bişeriye, Turabdin, Kıllıt, Nusaybin ve diğer yerlerde mevcuttur. Manastırın vakıfları şunlardır: 1-Mardin’de yedi dükkân, Musullu Papaz Behnam Kiyyal tarafından vakfedildi. Patrik IV. Petrus, 1891 yılında Bikkere Köyü ile diğer gayrimenkullari vakfetmiştir. Adı geçen köyün toprağı güzel ve verimlidir. 2-Aci Hello Köyü’nün üçte biri. 3-Benebil Köyü’nde dokuz bahçe ve bir kısım arazi. 4-Manastır geniş bir araziye sahip olup her dört tarafının büyük bir bölümü, bağ ve bahçelerle kaplıdır. Bunlarda asma, incir, badem, armut, dut, nar ve diğer ağaçlar bulunmaktadır. Bu bağların ve bahçelerin yetiştirmesinde, Patrik Şükrallah, Patrik II. İlyas ve özellikle Patrik II. Yakup’un büyük bir emeği vardır. Günümüzde manastırın hukuki geliri, bütün abraşiyelerden toplanmaktadır. Bunun yanı sıra Mardin’de ve civar köylerde eski 71 Deyruzzafaran Tarihi dönemlerden devam toplanmaktadır. eden örf ve âdete göre, kışlık yiyecekler 72 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi ON DOKUZUNCU BÖLÜM Seyde/Meryem Ana Manastırı, Mar Yakup Manastırı, Mar Hzozoyel Manastırı ve Mar Behnam Manastırı Bu bölümü, Mar Hananyo manastırı’nın kuzeyinde ve doğusunda yer alan Seyde/Meryem Ana manastırı, Mar Yakup manastırı, Mar Hzozoyel manastırı ve Mar Behnam manastırları’nın tarihçelerine ayırmaya uygun gördük. Seyde/Meryem Ana Manastırı Kayalarından damlayan veya akan sulardan dolayı, Notfe ܕ ܕmanastırı olarak tanınır. Ayrıcada Ğuraba/Kartallar manastırı da denilmektedir. Küçük bir manastır olup birçok kayadan oluşmaktadır. Manastırın büyük bir bölümü kayalardan oyulmuştur. Özellikle, Meryem Ana ve şehit Mar Teodoros adını taşıyan iki mabedi. Görünen o ki, Meryem Ana manastırı, Mar Hananyo Manastırı’ndan daha eskidir. İçinde yaşayan rahipler münzevi bir yaşam sürdürmekteydiler. Anazarba Episkoposu İğnatiyos ve Kleysura Episkoposu Hananyo 9. yüzyılda bu manastırdan mezun oldular. Tarihiyle ilgili İlkçağlardan bizlere ulaşan bir tarih yoktur. Günümüzde gördüğümüz kadarıyla faal bir durumdadır ve rahiplerinin sayısı da 15. yüzyıldan bugüne dek 10’u geçmemiştir. Yakınçağlarda manastırda reislik yapanların bazılarının isimleri elimize ulaşmıştır. Bunlardan yedi tanesi episkoposluk rütbesindendirler. İsimleri şunlardır: 1-Baseliyos Sobo: Seyde manastırının Metropoliti olup ve 1333’te patrikliğe seçilen İsmail’in seçim konsiline katılmıştır. 2-Rahip Barsavmo 1443. 3-Rahip Yakup bin Fırra 1524–1536: Fazıl birisiydi. 4-Rahip Yakup bin Kiso 16. yüzyıl. 5- Rahip Yeşuh 1591 yılından önce. 6-Derali (Çiftlik Köyü) Metropolit Yakup 1591–1595. 7-Rahip Bulus el-Sağir (Küçük) 1595. 8-Metropolit Yuliyos Biyanos 1597–1637: Gayretli bir insandı. Manastırın inşasıyla ilgilendi ve temelini yeniledi. Bir zamanlar Nusaybin Deyruzzafaran Tarihi 73 Kilisesi’nin riyasetliğini de üstlenmiştir. Deyruzzafaran Manastırı’nda defnedildi. 9-Rahip Murad bin Ğarib 1650. 10-Urfalı Rahip Petrus 1672. 11-Ğudeydeli Rahip Hadayetallah 1673: Elçisel bir konuma sahipti. Episkoposluğa yükseltildi. Milibar’da misyonerlik faaliyetlerinde bulundu. İyi çalışmaların neticesinde güzel ürünler elde etti. 12-Metropolit Yuliyos Şemun 1674–1680 13-Episkopos Yuliyos Yusuf 1684: manastırın yenilenmesiyle ilgilendi. 14-Rahip Yuhanna 1694. 15-Rahip Yeşuh 1701. 16-Mardinli Metropolit Yuhanna 1704–1714. 17-Amidli Rahip Yuhanna 1739. 18-Rahip Yunan 1793. 19-Rahip Yuhanna 1818. 20-Metropolit Yuhanna (Cezmeci)? 1820. 21-Rahip Abdullahad Buçağı 1852–1863 manastırın tadilatıyla ilgilendi. 22-Rahip Yusuf, Rahip Antun, Rahip Abdulmesih ve Derikli Papaz Abdullahad 1878–1892. 26-Kafrolu Rahip Abdullahad 1892–1894: Mar Evgin Manastırı’nın rahiplerinden olup ve daha sonra 1908 yılında metropolitliğe yükseldi. Fazıl, münzevi, dirayetli, hafızası güçlü ve sohbeti çok hoş bir kişiydi. Ruhsal ilim açısından Turabdin’de onun kadar bilgeli kimse görmedim. 27-Mardinli Rahip Said 1905: Manastırla ilgilendi ve onu bağlarla zenginleştirdi. Hayırseverlerin katkılarıyla iki oda inşa etmiştir. Mar Yakup Manastırı Arur Kayağıyla tanınır. Eski bir manastır, mevkii harikulade ve Melfono lakabıyla bilinen Suruçlu Mar Yakup adıyla çağrılmaktadır. Bazıları; Mar Yakup Hbişoyo veya Mfasko Mar Yakup adına olduğunu düşünüyorlarsa da yanlıştır166. Manastır, birkaç küçük odadan ve iki kiliseden oluşmaktadır. Alt kilise, büyük ve eski bir yapıya sahiptir. Üst kilise de küçük bir mabettir. Tarihte ilk kez 1165 yılında ismine rastlanmıştır. O tarihte Yahya isminde bir rahip münzevi bir hayat yaşamaktaydı. 1360 yılında Mafiryanlığı gasp yoluyla elde eden Yakup Bar Kaynoye, manastırda barındı. Keldani kökenli Cizre Metropoliti Abd-Yeşu Marun da buraya yerleşip manastırın rahipleriyle ilgili bir şiir 166 Deyruzzafaran’daki El Yazma Kitapları. 74 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi nazmetmiştir167. Manhemli Mafiryan Şemun ve Keferzeli Metropolit Barsavmo da manastıra yerleşmişlerdir. Manastırda bir kaç rahip barınmaktaydı. Kudüs Metropoliti Turabdinli Ğriğoriyos Şemun (1693–1719) bu manastırdan mezun olmuştur. Aralarında üç metropolitin bulunduğu bu manastırda reislik yapan kişilerin isimleri şunlardır: 1-Derali Rahip Nihme 1661. 2-Metropolit İyavennis 1684–1687. 3-Gergerli Rahip Vanis 1704–1730. 4-Amidli Rahip Abdulnur168 1730. 5-Metropolit Kurilos Yuhanna Gül 1766–1771. 6-Rahip Abdulmesih Varak 1800. 7-Mardinli Metropolit Atanasiyos Yusuf Kerum 1847–1852: Manastırı tamir etti. Kilisesini yeniledi. Amid yolunda vefat etti ve Mardin’deki Mar Mihayel Kilisesi’nde toprağa verildi. 8-Rahip Abd-Yeşuh Ğaribo 1876–1916: Turabdin’deki BeytManhem Köyünde doğdu. Küçük yaştayken Deyruzzafaran’a yerleşti. Orada büyüdü ve 1895’te rahip oldu. 1899’de kâhinlik mertebesine yükseldi. Deyruzzafaran’da Süryani bilimleri okudu. Daha sonra Mar Yakup manastırı’nın tadilatıyla iki yıl ve birkaç ay süreyle ilgilendi. Mardin’deki Kırklar Kilisesi’nde bulunan okulun müdürlüğüne getirildi. 8 Mayıs’ta genç yaşta ölümün pençesine yakalanıncaya kadar okulu en iyi şekilde yönetti. Cenazesi Deyruzzafaran’da defnedildi. Süryanice’yi, Süryanice el-yazması ve Süryani Kilisesinin makamlarını en iyi derecede kavramaktaydı. 9-Rahip Şemun Naşif 1911: 1872’de Mardin’de doğdu. 1907’de Seyde Manastırı’nda rahip oldu. 1913’te de kâhinlik mertebesine yükseldi. Manastırın reisliğine getirilince, onunla ilgilendi ve onu bağlarla ve ağaçlarla güzelleştirdi. Halen de faaliyetlerine devam etmektedir. Mar Hzozoyel Manastırı Eski bir manastır olup Meryem Ana ve Mar Yakup manastırları arasında yer almaktadır. 4. yüzyılın başlarında şehit edilen Şamişatlı Mar Hzozoyel adına yapılmıştır. 16. ve 17. yüzyılında manastır hakkındaki bilgilere rastladık? İçinde yaşamış rahiplerin sayısı 10’u geçmemiştir. Bir müddet Gürcülü Rahip Yusuf ve Mansuriyeli Rahip Bilatus içinde barındılar. Metropolit Rızkallah, 1601’lerde burada yaşadığı söylenilmektedir. Manastırın kalıntıları halen görülmektedir. 167 Diyarbakır’daki Keldani Metropolitliğinde Bulunan El Yazma Kitapları, No: 95. s.48, Adı Geçen Abd–Yeşu, Patrik 4. Abd–Yeşuh’dur 1555–1567. 168 Bu kitabın… … Sayfalarına Bkz. Deyruzzafaran Tarihi 75 Mar Behnam Manastırı ܶ manastırı olarak da tanınır. 1523’te yaşayan Yusi veya Kaya Habisli Petrus’un odası içinde mevcuttur. Kaya manastırı olarak çağrılması, Mar Yakup’un manastırını çevreleyen kayalıklardan kaynaklanmaktadır. 16. ve 17. yüzyılda inzivaya çekilen birkaç rahip içinde yaşamaktaydı. Bunlardan; Bateli Rahip Behnam, 1653’te Mafiryanlığa yükseldi. Süryani bilimlerini iyi derecede bilmekteydi ve güzel elyazması vardı. 76 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi YİRMİNCİ BÖLÜM Mardin, Mardin Abraşiyesi, Mardin Episkoposları ve Mardin Episkoposların Biyografyası Bu araştırmamızı Mardin Abraşiyesi’nin tarihçesiyle sonuçlandırıyoruz, çünkü Deyruzzafaran Manastırı’nın tarihiyle yakından ilgilidir. Mardin Cezire’nin en eski şehirlerinden bir tanesidir. ‘Mardin’ sözcüğü kavramı hakkında farklı görüşler vardır. Bana göre; ‘Merdi ’ ܶ ̈ ܺܕ sözcüğü ‘Merdo ’ ܶ ܳܕsözcüğünün çoğulu olup ve Süryanice bir kavramdır ve kaleler anlamına gelir. Çünkü etrafında birçok kale bulunmaktadır169. Ayrıca en meşhur, en asi ve en müstahkem kalelerden bir tanesidir. Araplar 641 yılında onu fethettiler. Bir dönemler de Artukoğullarının başkentiydi. 1515’te Sultan I. Selim döneminde, Osmanlı hudutları içerisine alınmıştır ve halen yüce devletimizin himayesinin gölgesinde korunmaktadır. İlk yüzyıllardan sonra Hıristiyanlık içine girmiştir. Elimize ulaşan en önemli episkoposların isim listesini aşağıda olduğu gibi vermekteyiz: 1-Ğristoforos: 4. yüzyılının ortalarında Mardin bölgesinde yaşadığına dair bilinen ilk episkopostur. Mar Abhay’ın yaşam öyküsünde ismine rastlanmıştır170. 2- Adı meçhul bir episkopos, M.S. 545’te Mardin dağında bulunmaktaydı Mardin rahipleri, Mardin Kalesine çıkmış ve Kefertüth Episkoposu Basil’a haber göndermişlerdir. Perslere karşılık verip vermemeleri konusunda kendilerine izin verip vermeyeceğini sormaktadırlar. Bu da Mardin, Kefertüth171 Episkoposluğuna bağlı olduğunu göstermektedir. Yahut da 607’de Mardin’de episkopos bulunmamaktaydı. 169 Tarih El–Duvvel El–Süryani, s. 308. Mihayel Rabo’nun Elyazmasıyla Yazılan Mor Aphay’ın yaşam öyküsü. 171 Kefertüth Episkoposluğu 4. yüzyılın sonlarında açılmıştır. İlk Episkoposu, Şehit Mor Barsavmo’dur. Yukarıda adı geçen Basil, 667 yılında Mor Gabriyel’in 170 Deyruzzafaran Tarihi 77 3-Daniel Huzoyo: Kartmin manastırı’nın reisidir. Mardin, Tillo, Dara ve Turabdin’e172 episkopos olarak takdis edildi 615–634. 4-Bakısyanlı Mar Gabriel 634–667: Kartmin manastırı’nın reisi ve episkoposlukta Daniyel’in halefidir. Turabdin’deki en meşhur azizlerindendir173. 5-Kuryakus 7. yüzyıl?: Mardin Episkoposudur. Burdhonno’nun biyografisinde adı geçmektedir174. 6-I. Hananyo 680–684: Mardin ve Kefertüth Episkoposu olup Patrik II. Atanasiyos’a el koymasıyla patrikliğe yükselmiştir175. 7-Sergis 698: Mardin Episkoposu176 8- Kustantin 724–726: Esfulos Manastırı’ndandır177. 9-Serguno 752–769: Esfulos Manastırı’ndan mezun olup kendi kuşağının en meşhur ruhani reislerindendir. Kendi adını ve onun halefinin ܳ ܶ ̈ܕ kutsallıklarından dolayı isimlerini ‘Hayat Kitabı’na 178 yazmışlardır . 10-I. Bulus 769–793179: Serguno’dan sonradır. Mihoyel Rabo, 793– 1190 yılları arasındaki Mardin episkoposların isim listesini tespit etti. Bazı dönemler de Mardin episkoposluğuna Kefertüth, Re’sulayn ve Tilbisim’e iltihak edilmekteydi180. 11-II. Hananyo 793–816: Mardin ve Kefertüth Episkoposu 12-I. İğnatiyos 816: Mardin ve Kefertüth Episkoposu 13-I. Yuhanna: Til-Asafir Manastırı’ndan. 14-II. İğnatiyos: Mar Hananyo Manastırı’ndan. 15-II. Yuhanna: 16-III. İğnatiyos: Mardin Episkoposu. 17-Butrus: 18-I. İvennis: Kartmin Manastırı’ndan. 19-I. Baseliyos: Mardin Metropoliti. 20-II. İvennis: Mardin, Re’sulayn ve Kefertüth Episkoposu olup Sercisiye Manastırı’ndandır. cenazesinde hazır bulunan Yuhanna, daha sonra orta çağlarda Mardin Episkoposluğuna bağlanmıştır (bu kitabın… … Sayfalarına bkz.). 172 Tarih El–Muğfıl, Bizim baskımız, s. 10–11, Sifro dHaye, Basibrin’de. 173 Mezkür Tarih, s. 11, Kartmin Manastırı’nın Tarihi, Peder Neo, s. 62–75. 174 Mucellet El–Şark El–Mesihi, Cilt 7, s. 196–217. 175 Mihayel Rabo Tarihi, Cilt 3, s. 752. 176 Mor Theoduto’nun Yaşam Öyküsü, Manastırımızın Kitaplığı. 177 London’daki Süryanice Elyazma Kitapları, Writh, No: 40. 178 Diyonosiyos Tarihi, s. 66–107 ve Mihayel (Rabo), Cilt 3, s. 465 ve Zaz köyündeki ‘Seferu’l Hayat’. 179 ‘Seferu’l Hayat’, Zaz Köyü’nde. 180 Mihayel Rabo, Cilt 3, s. 753–768. 78 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi 21-II. Bulus: Mardin Episkoposu olup Kartmin Manastırı’ndandır. 22-Ğriğoriyos: Mardin, Tilbisim ve Re’sulayn Episkoposu 23-II. Basil: Kartmin Manastırı’ndan mezun olup Mardin Episkoposudur. 24-İvennis III. Şavul: 25-IV. İğnatiyos: Patrik Abdun tarafından resmedildi. Tövbe ettikten sonra kabul edildi. 26-V. İğnatiyos: Kartmin manastırından mezun olmuş ve Mardin Episkoposudur. 27-III. Basil bin-Abbas: Urfa Dağı’ndan mezun olmuş ve Mardin Metropolitidir. Mardin Abraşiyesini bırakıp Urfa dağına geri döndü ve 1144 yılında Urfa’nın birinci olayında şehit düştü181. 28-III. Yuhanna: Re’sulayn ve Mardin Metropolitidir. Mar Barsavmo Manastırı’nda resmedildi. Görünen o ki, görev süresi uzun olmadı. 29-IV. Yuhanna 1125–1165: Meşhur olan 4. Mar Yuhanna’nın vefatından sonra patrik Mardin’de kalmak istediği için Mardinliler kendilerine episkopos seçmediler. Patrik rahatsızlığı nedeniyle Mardin’e gelemeyince, Mihayel Kandasi isminde bir rahibi episkoposluğa seçtilerse de kendisi kabul etmedi. Adı geçen rahip o yılda patrikliğe yükseldi ve Mardin’i patriklik merkezi yaptı. Ancak Mardin’de ikamet etme imkânı olmayınca, kendi kardeşini Mardin’e vekili olarak atadı. 30-Atanasiyos Saliba Kandasi 1171 veya 1177–1184: Mar Barsavmo manastırı’nın rahiplerindendir. Kardeşi Patrik Mihayel Kandasi, onu 9 Ekim 1177’de Mar Hananyo manastırı’na metropolit olarak takdis etti ve Mardin’de kendine vekil yaptı. Urfalı tarihçiye göre; adı geçenin resameti, 1171’lerde Mardin’de gerçekleştirildiği ve 1184 yılına kadar Mardin’de ikamet ettiği belirtmektedir. Görünen o ki, Mardin’den Kudüs’e oradan da Antakya’ya taşındı. Orada hayata veda etti182. 31-Urfalı V. Yuhanna Mavidyono 1190–1192: 1190’larda metropolitliğe yükseldi. Mardin Abraşiyesi, gayrımeşru olan Mafiryan Kerim bin-Masih gasp etmişti. 1189 yılında Bar-Vahbun da yanına geldi. Bin Masih aforoz edilince, Abraşiye, patriğe bir heyet gönderdi. Patrik, kendilerine Urfa dağındaki rahiplerinden Mavidyono’yu vermiştir. Patrik, Mavidyono’ya güven getirmekteydi. Çünkü hakimlerin yanında medeni cesarete sahip, çalışkan, konuşkan ve dirayetli birisiydi. Gayrımeşru olan her ikisini kovana dek onlarla mücadele etti. Bu aktif faaliyetlerinden dolayı Abraşiye, onu metropolit olarak seçti. Patrik de Abraşiyenin ağır yükünden 181 Mihayel Rabo, Cilt 3, s. 630. Mihayel Rabo, Cilt 3, s. 717 ve adı meçhul Urfalı yazar, s. 773, Elyazmasıyla Yazılan Nüsha. 182 Deyruzzafaran Tarihi 79 kurtulması için buna razı olmuş ve onu episkoposluğa yükseltmişti. Fakat Mardin’de fazla kalmadı. Abraşiye ile araları açıldı. Özellikle de rahiplerle anlaşamıyor ve onlarla bozuşuyordu. Kısa bir zaman sonra inatçı ve partizanlığa meyilli olduğu ortaya çıkınca, Patrik onu sevmesine ve destek vermesine rağmen görevden almak zorunda kaldı. Dargın bir vaziyetle Mardin’den ayrıldı ve kendi babasının evine geri döndü. Patrik, kendisine Urfayı da terk etmesini emretti. Çünkü Urfa Episkoposu da onunla aynı sorunu yaşamıştı. Urfa’dan da Kostantiniye’ye gitmiş ve Rum mezhebine geçmiştir. Kendisine Meyafarkin Abraşiyesi’ni teslim etmişler ve orada vefat etmiştir183. 32-İbrahim: Amid Metropolitiydi. 1180’de Bar-Vahbun’la arası açıldı. Patrik onları barıştırdı ve kendisine Habur Abraşiyesi’ni teslim etti. Bir süre sonra onu terk etti. Mavidyono görevinden alınınca, Tilbisim ve Mardin Abraşiyesi’nin bir bölümü kendisine tevdi edildi ancak o kabul etmedi. 1203’te Urfa’ya atandı ve 1207 yılından sonra vefat etti. Konuşkan ve cesur birisiydi184. 33-Doğu Mafıryanı Ğriğoriyos Yakup Kandasi 1194–1199: Mardin’de anlaşmazlık çıkınca, patriğin yanına bir heyet çıktı. Kendisinin bizzat yanlarına gelmesini ya da Abraşiye’yi Mafiryan Ğriğoriyos’a teslim edilmesi talebinde bulundular. Patrik, kendi episkoposlarıyla danıştıktan sonra, 1194 yılının Ekim Ayında kendi elyazmasıyla bir mektup yazarak yayınladı. 7 episkoposun imzasını taşıyan bu mektupta şunları vurguluyordu: “Mafiryanın yaşadığı sürece, Mardin ve civarı kendisine teslim edilecek.”. Mafiryan, onun vefatına kadar değil, ancak beş yıl Abraşiye’yi yönetebildi185. Bar-Ebroyo da hakkında şunları yazdı: “Ğriğoriyos; bilimiyle, iffetiyle ve hoşgörüsüyle kendi kuşağının seçkinidir. Bununla birlikte cimri olması da şaşırtıcıdır”186. 34-IV. İvennis 1199–1207187: 32 numarada adı yazılan İbrahim ikinci kez Abraşiye’nin başına getirildi. Bu vaziyetle Mardin yine episkoposluk merkezine geri dönüş yaptı. 35-Theodutos 1210–1216: Mardin Metropolitidir. Patrik 12. Yuhanna onu resmetti. Daha sonra onu Humus’a vekil olarak gönderdi188. 36-VI. Yuhanna 1230–1231: Meşhur olan Ahrun Bar Madeni’dir. 1230’den önce, Patrik 3. İğnatiyos onu Mardin’e Metropolit olarak kutsadı. Uzun bir süre geçmeden onu Doğu Mafiryanlığa yükseltti. Sonra patrikliğe 183 Urfalı, Elyazmasıyla yazılan Nüsha, s. 794 ve 804–805 ve Mihayel Rabo, Cilt 3: 735–736. 184 Urfalı, s. 807–808 ve 821–822, 831. 185 Urfalı, s. 807–810. 186 Kilisesel Tarih, Yuhanna Tercümesi, 12. 187 Basibrin’de Bulunan Bir Kitap. 188 Paris’teki Elyazma Kitapları, Liztenburg, 34. 80 Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi yükseldi ve 1263’te vefat etti. Bar-Madeni; Süryanice ve Arapça dillerini tam anlamıyla kavrayan, felsefi ve teolojik bilimlerinde çok güçlü, yaratıcı ve etkileyici bir şairdir. Bu alanda mükemmel kasideleri ve makaleleri vardır. Bir Anafurası da bulunmaktadır. Bar-Ebroyo’nun bestelediği bir mersiye kasidesinde, Bar-Madeni’nin güzelliklerini ve özelliklerini vurgulamaktadır. 37- VII. Yuhanna 1269–1280: Mardin Metropolitidir189. 38- VI. İğnatiyos 1286–1293: Bu zat Yusuf Bar-Vahip’tir. Patrik Filuksin Nemrud tarafından metropolitliğine ardından patrikliğe yükseldi. Bar-Vahip, 1293’te patrikliğe yükseldikten sonra Mardin Abraşiyesi Episkoposluk merkezinden patriklik merkezliğine dönüştü. 16. yüzyıldan itibaren Mardin’de Patrik vekili olarak görev yapan episkoposların isimleri ise şunlardır: 39- Mansuriyeli Diyoskoros Behnam 1508–1528 40-Diyoskoros Hadayetallah Nur-Eldin 1556–1572: Hasankeyf Metropolitidir. 1568. 41-Timotheos Tuma Nur-Eldin 1573–1591: Cambridge’te bulunan bir tarih kitabına göre; Patrik Davudşah, Mardin Merhitho/Abraşiyesini kendi öğrencisi Rahip Abdullah’a teslim etti 1591190. 42-Mansurili Timotheos Rızkallah 1601–1610: Mar Hzozoyel Manastırı’nın reisidir. 43-Diyonosiyos Murad Dabbağ 1697 44-Timotheos İsa 1718–1740. 45-Kurilos Cercis Saniha 1740–1747. 46-Kurilos İkinci Cercis 1747–1768. 47-Atanasiyos İlyas Kereme 1790. 48-Metropolit Abdullahat 1824. 49-Atanasiyos Yusuf Kerum 1825’te resmedildi. 50-Kurilos Yakup Kebso 1836–1838. 51-Atanasiyos Steyfan Şiddi 1846. 52-Kurilos III. Cercis: Patrik II. Yakup’un vekili 1868–1869, sonradan da IV. Petrus’un vekili 1873–1881, daha sonrası da 1895–1902 yılları arasında Patrik II. Abdulmesih’in vekili olarak görev yapmıştır. 53-Atanasiyos Tuma Kassir 1908–1912. 54-Kurilos III. Cercis: 1912–1915 yılları arasında dördüncü kez görev aldı. 189 190 Manastırımızın El–yazma Kitapları No: 14. Paris, Süryanice El Yazma Kitapları, No:18/3. MÜELLİFİN KAYNAKÇASI Bu kitabın yazımında yararlandığım kaynaklar şunlardır: 1-Patrik Büyük Mihayel Tarihi, 2. ve 3. cilt, Bilgin Şabo Baskısı, Paris, 1898-1910. 2-İbn-i İbri Kilisesel Tarihi, Elyazması, Süryanice, 2 Cilt . 3-Meçhul Urfalı Kilisesel Kısmı, Elyazması, Süryanice. 4-Semhani’nin Doğu Kütüphanesi, 2. Cild, Roma, 1728. 5-Süryani Literatürü, Bilim Adamı Dufal, 3.Baskı, Paris, 1907. 6-Aziz Mar Benyamin ve Mar Hananyo’nun Yaşam Öyküleri, Süryanice, Peder Şil Baskısı, Almanca Dergisi, Z.F.A. 1897. 7-Büyük Mihayel’e Ait Bir Süryanice Şiir, Mardin Metropoliti Mar Yuhanon hakkında, Elyazması, Manastır Kitaplığı. 8-Yuhanon bin-Şaallah ve Davudşah İki Patriğin Tercümesi, Elyazması, Cambridge Üniversitesinin Kütüphanesi. 9-Patrik 2. Cercis’in Tercümesi, Musullu İsa’nın Elyazması. 10-Mar Hananyo Manastırı’nın Kanunları, Elyazması, Manastır Kitaplığı. 11-İbn-i Hayrun Takvimi, Elyazması. 12-Kudüs, Urfa, Deyruzzafaran, Londra, Cambridge, Paris vd. kütüphanelerinin Elyazmasıyla Yazılan Değişik Eserlerden Notlar.