röportaj - WordPress.com
Transkript
röportaj - WordPress.com
J A T R RÖPO BAĞIŞ ERTEN ’deki Spor Toto Süper Lig n öncesi tüm takımların sezo değerlendirmeleri, rleri. hedefleri ve transfe AĞUSTOS 2015/SAYI 05 SÜPER LİG BAŞLIYOR! Merhabalar, Yaklaşık bir sene aradan sonra geçtiğimiz ay yayın hayatına geri dönen Markaj, ağustos sayısında yine siz değerli okuyucularımızla buluşuyor. Bu sayımızda 18 Spor Toto Süper Lig takımının sezon öncesi kamp değerlendirmesini, yeni transferlerini, artı eksilerini ve hedeflerini kaleme aldık. Çok özlediğimiz Spor Toto Süper Lig bu hafta geri dönerken, tuttuğunuz takım ve rakipleriniz hakkında sezon öncesi tüm detaylı bilgileri almak için Markaj size büyük bir fırsat sunuyor. Saygılarımla, Samet Çayır www.markajdergi.com twitter.com/markajdergi facebook.com/markajdergi markajdergi@gmail.com İÇİNDEKİLER •Spor Toto Süper Lig’deki tüm takımların sezon öncesi değerlendirmeleri, hedefleri ve transferleri. Yayın Koordinatörü Hayrettin SANCAR •NTVSPOR yorumcusu Bağış Erten ile, Türk ve Avrupa futbolunu kapsayan ve gündeme dair birçok konu hakkında röportaj. Editör Samet ÇAYIR Yazarlar Batuhan YÖNDEM Ceyda ARABACIGİL Hayrettin SANCAR Samet ÇAYIR Sezer YILDIZ Grafik Tasarım Nesligül Şenel nesligulsenel@gmail.com www.markajdergi.com facebook.com/markajdergi twitter.com/markajdergi markajdergi@gmail.com AKHİSARSPOR GELENLER: Caner Osmanpaşa (Trabzonspor) Abdülkadir Özdemir (Trabzonspor) Kadir Keleş (Trabzonspor) Hasan Kabze (Konyaspor) Sami (Porto-kiralık) Rodellaga (Fulham) Milan Lukac (Partizan) Bora Körk (Şanlıurfaspor) Bu yaz nasıl geçti? Geçtiğimiz sezona Mustafa Reşit Akçay ile başlayıp, 16. haftadan itibaren Roberto Carlos yönetiminde sezonu tamamlayan Akhisarspor, bu sezona da farklı bir isimle giriş yapacak: Cihat Arslan. Yeni sezon hazırlıkları kapsamında çalışmalarını Avusturya’da gerçekleştiren Akhisarspor, hazırlık maçlarında istediği sonuçları alamadı. İlk maçında Lokotiv Tashkent’e 2-1, ikinci hazırlık maçında Hertha Berlin’e 1-0 ve üçüncü hazırlık maçında Al Hilal’e 2-0 ile boyun eğen Akigolar, kendine denk veya kendinden daha güçlü rakiplerle oynadığı maçlarda yalnızca bir gol atabilip, üç maçtan da mağlubiyetle ayrıldı. Hazırlık maçlarında takımın gol yollarında çektiği sıkıntıyı aşabileceklerini belirten teknik direktör Cihat Arslan, Charlton Cole transferinden ise oyuncunun maliyeti nedeniyle vazgeçtiklerini belirtti. Transfer dönemini bir hayli hareketli geçiren Akhisarspor; Hasan Kabze, Julio Sami, Hugo Rodallega, Milan Lukac ve Halil Çolak’ı renklerine bağlarken; Gekas, Yiğit Gökoğlan, Mehmet Akyüz, Oğuz Dağlaroğlu, GİDENLER: Gekas (Eskişehirspor) Oğuz Dağlaroğlu (Adana Demirspor) Mehmet Akyüz (Rizespor) Yiğit Gökoğlan (Balıkesirspor) Zokora (Prune City) Bilal Kısa (Galatasaray) Sertan Vardar (Ankaragücü) Koray Arslan (Antalyaspor) Ricardo Vaz Te Zeki Ayvaz Bilal Kısa, Zokora ve Ricardo Vaz Te gibi önemli oyuncularla ise yollarını ayırdı. Değişen bir kadro yapısıyla sezona başlayacak olan Akhisarspor için ‘zaman’ kelimesi herşeyin ilacı olacak gibi gözüküyor. Yeni bir hoca, yeni bir kadro ve yeni bir felsefe bakalım Akigolara neler getirecek? Teknik direktör: Cihat Arslan 2010 yılında Kocaelispor ile başlayan teknik direktörlük kariyerine sırasıyla Eyüpspor, Boluspor, Göztepe, Karşıyaka, İ.B.B, Şanlıurfaspor ve Balıkesirspor’da devam eden Cihat Hoca, yeni sezon öncesi Akhisar Belediyespor ile anlaştı. Geçtiğimiz sezon Balıkesirspor’a geldikten sonra düşmesine kesin gözüyle bakılan Bal-kes’e oynattığı hücum futboluyla kamuoyunun ve taraftarlarının takdirini kazanan Cihat Arslan, Akhisarspor’da da aynı futbolu oynatmak istediğini belirtti. Fakat hazırlık maçlarında takımın dönemi bitmeden kaliteli bir golcü alamazsa, yeni sezon öncesi işleri gerçekten çok zor. çektiği gol atma sıkıntısı, Cihat Arslan’ın takımına oynatmak istediği oyunun uzağında bir görüntü oluşmasına neden oldu. Cihat Hoca ve Akhisarspor’u zorlu bir sezon bekliyor. Umarız taraftarlarına ve biz futbol severlere zevkli bir takım izletir Cihat Arslan... şekilde dile getirdi. Güçlü yönler Akhisarspor’un en güçlü yönü olarak takımın kendine olan özgüveni diyebiliriz. Hangi oyuncu gelirse gelsin, hangi hocayla yola çıkılırsa çıkılsın hep haddini bilen bir Akhisarspor izledik bugüne kadar. Hamza Hamzaoğlu, Roberto Carlos ve hatta Mustafa Reşit Akçay... Hepsi de takımın başını ele güne karşı hep dik tuttu. Tabi bunda Akhisarsporlu futbolcuların ortaya koyduları karakterin de büyük etkisi var. Bu yıl büyük bir sürpriz yaşanmaz ise başarıya aç bir hoca yönetiminde, geçmiş yıllardaki Akhisarspor’a benzer bir takım izlememiz gayet mümkün. Sezon Hedefi Avusturya kampı dönüşünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan teknik direktör Cihat Arslan ‘’Yeni bir ekibiz ve gerçekçi konuşmakta fayda var. İlk olarak takımın birbirine alışıp, saha içinde aynı dili konuşması lazım. Oyuncularım adaptasyon sürecini ne kadar çabuk atlatırsa, sezonu o kadar yukarıda tamamlarız. Ancak yeni ekip olmanın verdiği dezavantajları da unutmamak gerekir.’’ diyerek, sezon hedeflerinin bir anlamda kümede kalma üzerine kurulu olduğunu üstü kapalı bir Bu isimlere dikkat! Yaşları ilerlemiş olsa da takımın en önemli kozları Hasan Kabze ve Lomana Lua Lua. Yeni transfer edilen Hasan Kabze’nin Gekas’ı arayıp aratmayacağı merak konusu. Rakip takımların dikkat etmesi gereken bir diğer isim ise Fulham’dan transfer edilen ve futbolseverlerin yakından tanıdığı Hugo Rodallega. Ligimiz için kaliteli bir oyuncu olan Rodallega uyum sürecini çabuk anlatabilirse, ligimizin en dikkat çeken oyuncularından biri olmaya aday. Zayıf yönler Akhisarspor’un zayıf yönü olarak yeni bir takım olması gösterilebilir. Bunun yanında hazırlık maçlarında takımın gol yollarında çektiği sıkıntıda ayrı bir faktör. Charlton Cole ile anlaşılmaya yaklaşılmış fakat oyuncunun istediği ücretler kulüp ekonomisinin boyutunu aşınca Cihat Arslan bu transferden vazgeçtiklerini açıklamıştı. Eğer Akhisarspor transfer yazar: HAYRETTİN SANCAR @5hayrettinsancr ANTALYASPOR PTT 1.Lig’den Spor Toto Süper Lig’e Samsunspor’u penaltılarda yenip çıkan Antalyaspor bu doğrultuda transferlerini gerçekleştirdi. GELENLER: Hakan Demir Josip Kvesic (Zelieznicar Saraievo) Ondrej Celutska (Nürnberg) Rıdvan Şimşek (Karşıyaka) Koray Arslan (Akhisar) Kadir Bekmezci (Sivasspor) Chico (Coritiba) Serdar Özkan (Eskişehirspor) Samuel Eto’o (Sampdoria) Mbilla Etame (Samsunspor) Oğuz Mataracı (Lask Linz) Bu yaz nasıl geçti? Geçtiğimiz sezon PTT 1.Ligi’nde mücadele veren ve yeniden Spor Toto Süper Lig’e yükselmeyi başaran Antalyaspor, yeni sezona kadrosuna 10 oyuncu takviyesiyle başladı. Samuel Eto’o ve Chico gibi oyuncuları transfer eden kırmızı-beyazlılar Avrupa basınında adından sıkça söz ettirdi. Yeni sezon öncesi hazırlık kampını 16 Temmuz’a kadar Isparta Davraz Kamp Merkezi’nde yapan Antalyaspor, Eto’o ve Diarra’dan eksik olarak çalıştı, Eto’o ise 7 Temmuz’da kampa katıldı. Çalışmalarını ilk haftalarda koşu ve pas üzerine yoğunlaşarak geçiren Antalyaspor’da teknik adam Yusuf Şimşek, oyuncularının fizik ve kondisyon formundan memnun olduğunu dile getirdi. GİDENLER: Petr Janda (Boluspor) Atakan Cangöz (Kızılcabölükspor) Adem Alkaşi (Boluspor) Mehmet Sedef (Gaziantepspor) Mustafa Altun (Kızılcabölükspor) Arif Şahin (Giresunspor) Joseph Boum (Gaziantep BBSK) Antalyaspor’un 2.hazırlık kampı ise Afyonkarahisar Spor Kompleksi’nde başladı. Düz koşularla başlayan antrenmanlar, ısınma hareketleri ve istasyon çalışmalarıyla devam etti. Şimşek oyuncularına, antrenmanı sık sık keserek yapılan yanlışları ve bunları nasıl düzelteceği ile ilgili çalışmalarda bulundu. Antalyaspor bu kamp sürecinde ise yaptığı hazırlık maçlarından iki galibiyet, iki mağlubiyet ve iki beraberlik elde etti. Teknik Adam Teknik direktörlük kariyerine Turgutluspor’da başlayan ve sırasıyla Çaykur Rizespor(Yardımcı antrenör) ve Denizlispor’da görev yapan Yusuf Şimşek, 3 Ocak 2014’te Karşıyaka ile 1.5 yıllığına anlaştı ve buradaki görevinden 25 Şubat 2015’te istifa etti. Karşıyaka ile olan ayrılığının ertesi günü Antalyaspor ile sezon sonuna kadar sözleşme imzalayan teknik adam PTT 1.Ligi Play-Off Finali’nde Samsunspor’u penaltılarda geçerek Antalyaspor’u 2015-2016 Süper Ligi’ne çıkarma başarısını göstermiştir. Kısa bir süre önce Süper Lig hedefi sorulduğunda ligde ilk 8’i zorlayacak bir takım olmak istediklerini ve bu amaç doğrultusunda takımını hazırlayacağını söyleyen Yusuf Şimşek vites düşürmüş olacak ki şimdilerle ellerinde oturmuş bir kadronun olduğunu, yaptığı takviyelerle ‘asansör takımı’ olarak nitelendirilien bir Antalyaspor olmayacağını, hedeflerinin ilk 10 takım arasında olmak olduğunu söylüyor. Güçlü yönü Geçtiğimiz sezon Play-Off turunda Samsunspor’u penaltılarda yenip Süper Lig’e çıkmayı başaran Antalyaspor’un tek güçlü yönü teknik direktör Yusuf Şimşek olabilir. Yusuf Şimşek çok hırslı ve kaliteli bir antrenör olarak göze çarpıyor. Bakalım Şimşek, ilk Süper Lig tecrübesinde Antalyaspor’u başarılı bir kulüp haline getirebilecek mi? Bekleyip göreceğiz. Zayıf yönleri Antalyaspor’a bu sezon Samuel Eto’o gibi dünya çapında; ancak kariyerinin sonunda olan bir yıldız geldi. Zaten kariyerinin sonunda olmasa ülkemizde ne işi var değil mi? Hâl böyleyken sırf reklam uğruna Eto’o’ya bir Anadolu kulübünün bu kadar para verip transfer etmesi adeta bir intihar girişimi. Bunun en çarpıcı örneğini 2010 yılında 100. yılını kutlayan Ankaragücü üzerinden gösterebiliriz. Sarı-lacivertli kulüp o sen 100. yıl için Geremi başta olmak üzere birçok yıldız oyuncu transfer edip tam 19 milyon euro harcamıştı. Hedef şampiyonluktu; ancak kısa süre sonra küme düştüler ve 3. Lig’e kadar gerilediler. Samuel Eto’o’nun maliyetinin de en az 10 milyon euroyu bulduğu konuşuluyor. Bu durumun ilk cezası ise geçen hafta Türkiye Futbol Federasyonu’ndan (TFF) geldi. TFF, Antalyaspor’a oyuncularına ödeme yapmadığı gerekçesiyle lisans vermedi. Henüz sezon başlamadan bu duruma düşen Antalyaspor’un, bu sezon bu maddi sıkıntılar ve kalitesiz kadrosuyla küme düşme adayları arasında ilk sırada görüyorum. Yazar: CEYDA ARABACIGİL @CeydaArabacigil MEDİPOL BAŞAKŞEHİR Eski haliyle İBB, yeni haliyle Medipol Başakşehir Futbol Kulübü bakalım nasıl bir yaz dönemi geçirmiş? GELENLER: GİDENLER: Bekir İrtegün (Fenerbahçe) Musa Muhammed (Hearts of Oak) Emre Belözoğlu (Fenerbahçe) Cenk Ahmet Alkılıç (Kayseri Erciyesspor) Sokol Cikalleshii (Rnk Split) Tom (Elazığspor) Gençer Cansev (Samsunspor) Rızvan Şahin (Giresunspor) Ömer Can Sokullu (Karşıyaka) Tayfun Pektürk (Karşıyaka) Eşref Korkmazoğlu (Çorum Belediyespor) Bu yaz nasıl geçti? Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Medipol Başakşehir, kendisini PTT 1.Lig’den Süper Lig’e çıkaran Cihan Arslan’la yollarını ayırdıktan sonra kapılarını eski Milli takımlar hocası Abdullah Avcı’ya açmıştı. İlk senesinde güzel bir performans sunarak ligi 4. Bitirip UEFA Avrupa Ligi ön eleme maçlarına hak kazandırdı Avcı; fakat takım tam pişmemiş olacak ki bu kulvarda ne yazık ki paralel bir başarı gösterilemedi. Abdullah Avcı yönetimindeki Başakşehir, yeni sezon hazırlıklarına geçtiğimiz ay sonunda kendi tesislerinde başladı. Hem lige hemde oynayacakları UEFA Avrupa Ligi ön eleme maçlarının hazırlıklarını ise Hollanda’da 29 Haziran-17 Temmuz tarihleri arasında yaptı. Lacivert-turunculu ekip kamp boyunca taktik ve kondisyon çalışmalarının yanı sıra özel maçlarda oynadı. Sturm Graz, Lille, Zavra ve NK Zadar ile hazırlık maçları oynayan Başakşehir bu maçlardan 2 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 mağlubiyetten oluşan bir karne çıkardı. Teknik Adam 2014’te takımın başına, kariyerinde İstanbulspor’u, Galatasaray A2’yi çalıştırmasının yanı sıra 2011-2013 yılları arasında Türkiye Milli Takımı teknik adamlık deneyimi bulunan Abdullah Avcı getirildi. 2006 yılında milli takımlardaki görevinden ayrılan Avcı, 2006-2007 yılında PTT 1.Lig’i Başakşehir ile 2.bitirerek Süper Lig’e çıktı. Başakşehir ile 20072008 sezonunu 12.sırada, 2008-2009 sezonunu 9.sırada, 2009-2010 sezonunu 6.sırada ve 2010-2011 sezonunu 12.sırada tamamladı. 2010-2011’de Ziraat Türkiye Kupası’nda Beşiktaş ile final oynamış; fakat Başakşehir ile bu kupaya ulaşamamıştı. Başakşehir’in kuşkusuz en güçlü yönü, saha içinde Zayıf yönleri Başakşehir, elinde kaliteli ve tecrübeli oyuncular bulundurarak bir yandan iyi hamleler yapmış gibi gözükse de, diğer yandan takımın yaş ortalamasını oldukça yükseltti. Savunma hattında Sedat Ağçay 34 yaşında. 2 sezondur Başakşehir’in stoperinde forma giyen Yalçın Ayhan 33 yaşındayken; Fenerbahçe’den yine stoper bölgesi için transfer edilen Bekir İrtegün ise 31 yaşında. Orta sahaya baktığımızda Marcio Mossoro 32 yaşında, yine Fenerbahçe’den transfer edilen ve çok şey beklemen Emre Belözoğlu ise 35 yaşında. Forvet hattında da bildiğiniz üzere geçen sene de bu kulübün formasını terleten ‘Genç Semih’ var. Evet, genç Semih de artık 32 yaşına geldi ve muhtemelen birkaç sezon daha futbol oynayıp kariyerini noktalayacak. Tüm bu rakamlara baktığımızda Başakşehir’in yaş ortalamasının yüksek olmasını, zayıf yönü olarak gösterebiliriz. değil de yedek kulübesinde olan teknik direktörü; yani Abdullah Avcı. Daha önce de uzun yıllar bu kulübü çalıştıran tecrübeli teknik adam, geldiği günden bugüne kadar yine farkını hissettirdi ve takımını Avrupa Ligi Elemeleri’ne taşımayı başardı. Bunun yanı sıra takıma Fenerbahçe’den katılan Emre Belözoğlu’nun da büyük bir katkı sağlayacağını düşünüyorum. Zaten oldukça iyi olan savunma hattına yine Fenerbahçe’den Bekir İrtegün katıldı ve bu bölge oldukça alternatifli bir bölge haline geldi. Forvet hattında da Fenerbahçe’nin uzun yıllar nöbetçi golcülüğünü yapan Semih Şentürk bulunuyor ve bunların hepsi oldukça tecrübeli oyuncular. Başakşehir, her ne kadar Avrupa Ligi’nden elenip moralleri bozsa da bu sezon ligde yine ilk 5 içerisinde olacaktır diye düşünüyorum. Yazar: CEYDA ARABACIGİL @CeydaArabacigil BEŞİKTAŞ GELENLER: Mario Gomez Fiorentina Kiralık RhodolfoGremio 3.3 Milyon E Ricardo Quaresma Porto 1.2 Milyon E Andreas Beck Hoffenheim 1.75 Milyon E Dusko Tosic Gençlerbirliği Bonservissiz GİDENLER: Muhammed Demirci Hasan Türk Filip Holosko Mouscron-Peruwelz Bayrampaşa Kiralık Sydney Bu yaz nasıl geçti? Geçtiğimiz sezon Slaven Bilic önderliğinde sezona çok iyi başlayan; ancak daha sonra gerek kadro derinliğinin az olması, gerekse UEFA Avrupa Ligi yorgunluğundan dolayı düşüşe geçen ve sezonu üçüncü sırada tamamlayan Beşiktaş’ta Bilic dönemi sona erdi. Hırvat teknik adamın yerine geçtiğimiz sezon Bursaspor’da görev yapan ve oynattığı futbolla Türkiye’nin gündemine oturan Şenol Güneş, siyah-beyazlıların yeni teknik direktörü oldu. Kadir Arı Berat Çetinkaya Sinan Kurumuş Atınç Nukan Demba Ba Sivok Tomas Uğur Boral Emre Metin İbrahim Toraman Manisa BBSK Bayrampaşa Kiralık Bayrampaşa Kiralık RB Leipzig 5 Milyon E Shanghai 13 milyon E Bursaspor Serbest Serbest Serbest Siyah-beyazlılar, sezon öncesi kamp yeri için Almanya’yı seçti. Hotel ve saha sıkıntıları eşliğinde geçen Almanya kampında hiç hazırlık maçı yapmayan, ağırlıklı olarak kondisyon depolayan Beşiktaş, 20 Temmuz’da ikinci kamp dönemi için Avusturya’ya hareket etti. Almanya kampında beş hazırlık mücadelesine çıkan siyah-beyazlılar, bu karşılaşmalarda iki galibiyet, iki beraberlik bir mağlubiyet elde etti. kulübedeki Şenol Güneş, sahadaki yıldızlardan Ricardo Quaresma ve Mario Gomez gibi oyuncular, Beşiktaş’ın en güçlü yönü olacaktır. Zayıf yönler Şenol Güneş’in ne kadar hücum düşkünü bir teknik adam olduğunu bilmekle birlikte, hücum oynatırken savunmada verdiği zaafları da belirtmemizde fayda var. Takımlarını high-line defans çizgisiyle sahaya süren tecrübeli teknik adamın kadrosunda, stoperlerden en az birinin hızlı olması gerek; zira bu taktikle ağır savunmacılar tıpkı geçtiğimiz sezon Bursaspor’da olduğu gibi çok zorlanacaktır ve takımın fazla gol yemesine sebep olacaktır. O yüzden Şenol Güneşli Beşiktaş’ın, bu sezon hızlı bir stoperinin olmadığını ve kalesinde oldukça fazla gol görme ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyorum. Sezon Hedefi Teknik Adam Beşiktaş’ın bu sezon kuşkusuz en büyük kozu, teknik direktör Şenol Güneş olacaktır. Ne Quaresma, ne Mario Gomez, eğitimcidir Şenol Güneş... Bu sözü açmak gerekirse, ligimizde zirveye oynayan takımların kadrolarına bakmamız ve biraz da geçmişe gitmemiz gerekecek. Trabzonspor’da çalıştığı dönemde Selçuk İnan ve Burak Yılmaz’ın performansını en üst seviyeye çıkarması, bu iki futbolcunun ertesi sezon Galatasaray’ın şampiyonluğunda büyük bir pay sahibi olması Şenol Güneş’in bir takıma nasıl bir etki ettiğini gözler önüne seriyor. Bu sezon öncesine baktığımızda ise Fenerbahçe’nin transferlerinden Volkan Şen, Ozan Tufan, Şener Özbayraklı ve Jose Fernandao, geçtiğimiz sezon adeta Şenol Güneş’in dokunuşuyla yüzde yüze yakın bir performans gösterdiler ve Fenerbahçe’ye transfer oldular. Bu durum öyle bir hal aldı ki bu sezon Beşiktaş’ı çalıştıracak olan Şenol Güneş; Selçuk İnanlı Burak Yılmazlı Galatasaray’a ve Ozan Tufanlı, Şener Özbayraklı, Volkan Şenli, Jose Fernandaolu bir Fenerbahçe’ye karşı mücadele verecek. Dikkat çeken nokta ise, bu saydığımız rakip takımların en önemli oyuncularının, Şenol Güneş’in bir eseri olması. İşte bu yüzden, Beşiktaş’ın bu sezonki en büyük kozu, teknik direktör Şenol Güneş olacaktır. Güçlü yönler Siyah-beyazlıların en güçlü yönü normalde taraftarıdır; ancak Vodafone Arena’nın henüz hazır olmaması nedeniyle Beşiktaş, bu gücünden biraz yoksun kalacak. Siyah-beyazlıların teknik anlamda güçlü yönünü değerlendirecek olursak Geçen sezona şampiyonluk hayaliyle başlayan; ancak sonradan büyük bir düşüşe geçen siyahbeyazlıların bu sezonki hedefi de pek tabii ki şampiyonluk olacak. Kaliteli bir teknik direktör, yapılan transferler de taraftarı bu beklentiye çoktan sokmuş durumda; ancak Beşiktaş’ın şampiyonluk hedefinde önünde duran en büyük engel, henüz daha stadına kavuşamamış olması. Siyah-beyazlılar Olimpiyat Stadı’nda da oynasa, Ankara’da da oynasa o İnönü Stadı’nın ruhunu asla yakalayamaz. O yüzden siyah-beyazlı yönetimin, stadyumun çabuk bitmesi için elinden geleni yapması lazım. Bu isimlere dikkat! Beşiktaş’ın eski oyuncusu Ricardo Quaresma,’yı yeniden kadrosuna katması siyah-beyazlı taraftarları heyecanlandırdı. Portekizli oyuncu kamp dönemini iyi geçirdi ve hazır durumda. Quaresma bir problem çıkarmadığı sürece rakiplerine her zaman korku salan bir oyuncu; ancak asıl sorulması gereken soru, bu yetenekte bir futbolcuyu Porto gibi ekol bir kulübün neden bu kadar düşük bir bonservisle bıraktığı. Onu da muhtemelen sezon başladığında anlayacağız, o yüzden Quaresma hakkında şu anda konuşmak çok erken olacaktır. Kamp döneminin bir diğer dikkat çeken ismi ise Oğuzhan Özyakup oldu. Genç oyuncu, Şenol Güneş’in gelmesiyle birlikte tembelliğini bir kenara bırakıp çok çalışmaya başladı ve bu çalışmanın karşılığını şimdiden alacak gibi gözüküyor. Fiorentina’dan transfer edilen Mario Gomez’i zaten anlatmaya gerek yok, kariyeri belli bir oyuncu. Eğer ciddi bir sakatlık problemi yaşamazsa Şenol Güneş’in hücumcu taktiğinde en az 15 gol atar diye düşünüyorum. Yazar: SAMET ÇAYIR @Sametcayir BURSASPOR GELENLER: De Sutter (Club Brugge) Advincula (Hoffenheim) Josue (Porto-kiralık) Sedat Berisha (Shkendija) Tomas Necid (Zwolle) Mert Günok (Fenerbahçe) Dany (Galatasaray) Jorquera (Parma) Sercan Yıldırım (Galatasaray-Kiralık) Erdem Özgenç (Karabükspor) Isaac Cuenca (Deportivo) GİDENLER: Enes Ünal (Man. City) Şener Özbayraklı (Fenerbahçe) Colin Kazım (Feyenoord) Bekir Sevgi (Samsunspor) Belluschi (Cruz Azul) Civelli (Lille) Batuhan Altıntaş (Hamburg) Bu yaz nasıl geçti? Belluschi, Civelli ve Batuhan Altıntaş ile yollarını ayırdı. Geçtiğimiz yıl ligi 6. sırada bitirip, Tükiye Kupası’nı finalde Galatasaray’a kaybeden Bursaspor, UEFA’nın verdiği 1 yıllık men cezası nedeniyle katılmayı hak kazanmasına rağmen bu sezon Avrupa kupalarında mücadele edemedi. Şenol Güneş’in Beşiktaş ile anlaşmasından dolayı boşalan teknik direktörlük koltuğuna Ertuğrul Sağlam’ı getiren yeşil-beyazlı kulübün yönetimi, 2010 yılındaki ruhu yeniden yaratmayı amaçlıyor. Sezon öncesi hazırlıklarına Almanya’da yaptıkları kamp çalışması ile hazırlanan Bursaspor, oynadığı 5 hazırlık maçından 3 tanesini beraberlikle tamamlarken, bir kez galip gelip, bir de mağlubiyet aldı. Hamburg, Rödinghausen ve M’gladbach ile berabere kalan Bursaspor, Lekhwiya’yı 3-1 ile geçerken, Balıkesirspor’a ise 3-0 mağlup oldu. Hazırlık maçlarında adından en çok söz ettiren isim Cedric Bakambu oldu. Transfer dönemini de hareketli geçiren Bursaspor; Luis Advincula, Sedat Berisha, Tomas Sivok, İbrahim Sürgülü, Tomas Necid, Mert Günok, Dany Nounkeu, Erdem Özgenç, Cristobal Jorquera ve Isaac Cuenca ile anlaşırken; Enes Ünal, Şener Özbayraklı, Colin Kazım, Sebastian Frey, Teknik direktör: Ertuğrul Sağlam Ertuğrul Sağlam’ı, özellikle de Bursaspor’un başındaki bir Ertuğrul Sağlam’ı anlatmaya pek gerek yoktur sanırım. Türk futbol tarihine adını altın harflerle yazdıran Ertuğrul Sağlam yönetimindeki Bursaspor, 2015-16 sezonu öncesi bir kez daha buluştular. İmza töreninde, ‘’Evime eski ortamı ve mutlu günleri yeniden yaratmak için geldim.’’ diyen Ertuğrul Hocaya, taraftarın kırgınlığı ve kızgınlığı da geçmiş gözüküyor. Bursaspor’un yeniden başarılı olması için -birkaç ufak pürüz hariç- her şey hazır durumda. Şehri en ufak hücresine kadar tanıyan Ertuğrul Sağlam’ın, Bursa’yı yeniden güzel yerlere getireceğini düşünüyorum. Güçlü yönler Her ne kadar takımlarının aleyhinde davranışlarda bulunup, birçok maçta ceza alınmasını sağlasalar da, Bursaspor’un en büyük kozu taraftarından başkası değil. Rakip takımı ve hakemleri etki altına almada ligimizin en iyi taraftarlarından olan Bursaspor sevdalıları, bu özellikleri sayesinde kötü giden birçok maçı rakip takımdan alıp, kendi takımlarına kazandırdılar. Bunun yanı sıra yeni sezonda takımın başında yeniden Ertuğrul Sağlam olacak. Bursaspor tarihinin en başarılı teknik direktörü olan Ertuğrul Hoca, bu özel yönü nedeniyle Bursaspor adına önemli bir faktör oluşturmakta. Zayıf yönler Yeni sezon öncesi Volkan Şen ve Ozan Tufan’ın transfer spekülasyonları nedeniyle çalkantılı bir dönem geçiren Bursaspor’un, bu olaylardan dolayı sezona tam anlamıyla hazır giremeyeceği çok belli. Bunun yanında yeni bir oyuncu kadrosu ve hocayla lige start verecekler. Adaptasyon ve saha içindeki uyum sürecini ne kadar geç atlatırlarsa, o kadar Bursaspor’un aleyhinde bir durum olur. Süper Kupa’daki Galatasaray maçında gün ışığına çıkan saha içindeki uyum sorunu bakalım ne zamana kadar devam edecek? Sezon Hedefi 2010 yılında elde edilen şampiyonlukla birlikte, Bursaspor’un her sezon öncesi hedefi aynı başarıyı tekrarlamanın üzerine kurulu. O sezondan sonra takım bir daha şampiyonluk yüzü göremese de her yıl ligi Avrupa kupalarına katılabilecek bir konumda bitirmeyi başardı. Bu yıl değişen kadro yapısıyla -takımın birbirine alışma sürecini de düşünürsekşampiyonluktan bahsetmek pek mümkün görünmüyor. Fakat Avrupa kupalarına gitmeyi hedefleyen Anadolu takımları içerisinde en büyük favorinin Bursaspor olduğu da herkesin kabul ettiği bir gerçek. Bu isimlere dikkat! Geçen sezonun gol kralı oyucusu Fernandao’yu takımda tutmayı başaramayan Bursaspor’da, bu sezonun en önemli gol silahı Cedric Bakambu. Hazırlık maçlarında gösterdiği performansla kamp döneminin yıldızı olan Bakambu’dan beklentiler bir hayli yüksek. Avrupa arenasında daha önce isimlerini duyurmuş olan Necid ve Jorquera da ligimizi sallayacak kalitede oyuncular. Batalla’dan sonra geçen sezon kiralık olarak transfer edilen Josue beklentileri karşılamıştı. Bu yıl da kiralanan Portekizli oyuncu, yine takımın en önemli isimlerinden biri olacak. yazar: HAYRETTİN SANCAR @5hayrettinsancr ESKİŞEHİRSPOR 2011’de Eskişehirle 3 sezonluk sözleşmeye imza attığı halde yarım sezon geçiren Skibbe’nin yolları 4 sene sora tekrar kesişti. Bakalım, bu sefer nasıl bir sezon geçirecekler? GELENLER: Alpaslan Öztürk (Standard Liege) Nassim Ben Khalifa (Grasshoppers) Theofanis Gekas (Akhisar Belediyespor) Engin Bekdemir (Çaykur Rizespor) Emre Güngör (Karabükspor) Matias Defederico (Nueva Chicago) Aytaç Öden (MKE Ankaragücü) Muarem Muarem (Qarabağ Ağdam) GİDENLER: Gökhan Siverek (Tavşanlı Linyitspor) Onur Çakmakçı (Tavşanlı Linyitspor) Semih Güler (Samsunpor) Hürriyet Gücer (Karşıyaka) Ergün Teber (Karabükspor) Serdar Özkan (Antalyaspor) Bu yaz nasıl geçti? Eskişehirspor 2015-2016 sezonu öncesi ilk kamp ayağını 8-16 Temmuz tarihlerinde İzmit Kartepe’de gerçekleştirdi. Ardından ise 21 Temmuz’da başlayan Avusturya kampının yolunu tuttu. Sırbistan U21 Milli takımıyla Avrupa Şampiyonasına katılan ve izinli olan Goran Causiç’in yanısıra tedavi ve ameliyat programları bunuan Kamil Çörekçi ve Hasan Hüseyin Acar kamp kadrosunda yer almadı; fakat Eskişehirspor yurt dışı kampında ise bu üç isimle birlikte çalıştı. Eintracht Frankfurt, Kasımpaşa ve Rapid Wien İbrahim Sissoko (Torku Konyaspor) Diomansy Kamara (NorthEast United) Serdar Yazıcı (Bodrum Bld. Bodrumspor) Nuri Fatih Aydın (Serbest) Ergün Teber (Serbest) Hazırlık maçı yapan Eskişehirspor, 3 Ağustos’ta kampı bitirip yurda döndü. Bir basın mensubunun, “Transferlerde bundan sonraki süreç nasıl ilerleyecek?” sorusuna İbrahim Eldem, “Mesut Hoşcan bakanlığında bir transfer komitemiz var. Transfer ettiğimiz Muarem Muarem, bizim daha önce izlediğimiz ve bir önceki teknik direktörümüzün istediği bir arkadaşımızdır. Aytaç da taraftarın sevdiği bir isim, istediği bir transfer olacak. Aytaç’ın çok iyi bir futbolcu olduğunu sizler de göreceksiniz” diyerek cevap verdi. Ayrıca Eldem, UEFA lisansıyla ilgili süreçte herhangi bir sorun olmadığını, UEFA’nın istemiş olduğu tüm belgeleri teslim ettiklerini de ekledi. Teknik Adam Skibbe’nin birçok takımı çalıştırmışlığı var; ama çok parlak bir futbolculuk kariyeri yok ne yazık ki. Aklınıza hemen kötü bir futbolcu olduğu gelmesin, hayat onu buna mecbur bırakmış. Skibbe’nin 1986-1987 sezonu son sezonu oldu. 30 Ağustos 1986’da 1. FSV Mainz ile oynanan Almanya Kupası karşılaşmasına ilk 11’de başlayan futbolcu 27. dakikada sakatlanıp oyunu terk etmek zorunda kaldı. Çapraz bağ yırtılması yaşayan futbolcu, aynı sakatlığı üç kez geçirdi ve 23 yaşında futbolu bırakmak zorunda kaldı. Kariyerinin çoğunluğu Alman takımlarından oluşan Michael Skibbe Türkiye’de sırasıyla Galatasaray, Eskişehirspor ve Karabükspor’u çalıştırdıktan sonra tekrar Eskişehirspor’a geri dönmüş. Aynı zamanda Galatasaray ile 2008’de Türkiye Süper Kupası’nın da sahibi olmuş. Güçlü yönü Geçtiğimiz sezon Michael Skibbe’nin Ertuğrul Sağlam’dan görevi devralmasıyla performans olarak biraz yükselişe geçen Eskişehirspor, bu sezona da aynı teknik direktör ile başlayarak istikrar anlamında olumlu sinyaller vermiş oldu. Özellikle Süper Lig’de sezon içerisinde 4-5 hoca değiştiren takımlar varken kırmızı-siyahlıların aynı hoca ile devam etmesi kuşkusuz en büyük artısı olarak göze çarpıyor. Es-Es’in diğer bir güçlü yönü de Ruud Boffin gibi bir kaleciye sahip olması. Boffin, kalesinde güven veren bir kaleci ve onu kadroda tutmakla büyük bir iş başardıklarını söyleyebiliriz. Zayıf yönleri Eskişehirspor’u henüz birkaç sezon önce gözümüzde canlandırdığımızda sol kanatta Erkan Zengin, ortada Alper Potuk, sağ kanadı koridor haline çeviren Tarık Çamdal aklımıza gelirdi. Şimdi ise kadroya baktığımızda bu oyuncuların hiçbiri takımda yok ve kadro kalitesi bir hayli düşmüş durumda. Hâl böyleyken Avrupa Ligi’ni hedefleyen kırmızısiyahlıların zayıf yönünü, kadro kalitesinin yetersiz olması olarak belirleyebiliriz; zira bu sezon onların gol yükünü 35 yaşındaki Theofanis Gekas çekecek. Yazar: CEYDA ARABACIGİL @CeydaArabacigil FENERBAHÇE 2013-2014 sezonunda kendilerini şampiyon yapan Ersun Yanal ile yollarını ayırdıktan sonra takımın başına getirilen İsmail Kartal ile aradığını bulamayan Fenerbahçe, bakalım bu sezon yeni hocasıyla işlerini rayına oturtabilecek mi? GELENLER: GİDENLER: Simon Kjær (Lille) Şener Özbayraklı (Bursaspor) Abdoulaye Ba (Porto) Josef de Souza (Sao Paulo) Nani (Manchester United) Robin van Persie (Manchester United) Fernandao (Atletico Paranaense) Fabiano (Porto) Gökay Iravul (Alanyaspor) Selçuk Şahin (Wil 1900) Pierro Webo (Osmanlıspor FK) Gökhan Sazdağı (Gaziantep BBSK) Berkay Değirmencioğlu (Karşıyaka) Egemen Korkmaz (Wil 1900) Oğuz Mataracı (Antalyaspor) Emmanuel Emenike (Al Ain) Bu yaz nasıl geçti? Fenerbahçe yeni sezona, yaptığı transferlerle ne kadar iddialı girdiklerine dair rakiplerine ufak bir göz dağı verdi; fakat sadece iddialı olmanın kimseye yetmeyeceği konusunda hepimiz hemfikiriz. Nitekim çalışmalarına 25 Haziran’da başlayan Fenerbahçe, yeni sezonun ilk hazırlıklarını Samandıra’da yaptı ve ardından 12 günlük bir kamp dönemi için Topuk Yaylası’nın yolunu tuttu. Portekizli teknik adam Vitor Pereira’nın yönetimindeki Fenerbahçe’de kampın ilk etabında Milli takımlarda yer almaları nedeniyle izinli olan Mehmet Topal, Gökhan Gönül, Şener Özbayraklı, Hasan Ali Kaldırım, Bruno Alves, Miroslav Stoch ve Simon Kjær çalışmalarda bulunamadı. Sarı-lacivertli ekip, 12 günlük kamp döneminde ilk olarak Topuk Yaylası Tesisleri’nde Rumen ekibi FC Voluntari ve Şanlıurfaspor ile iki antrenman maçı yaptı. Beykan Şimşek (Medicana Sivasspor) Emre Belözoğlu (Medipol Başakşehir) Bekir İrtegün (Medipol Başakşehir) Mert Günok (Bursaspor) Dirk Kuyt (Feyenoord) Kamp döneminin son günü hazırlık maçlarına başlayan Fenerbahçe, İran’ın Zop Ahan takımıyla, Sivasspor ve Ukrayna’nın Dnipro ekibiyle özel karşılaşmalar oynayıp iki galibiyet ve bir mağlubiyet elde edip, 10 gol attı ve 3 golü kendi ağlarında gördü. Teknik Adam Beş sezondur takımının başına Türk teknik direktör getiren Fenerbahçe, yapılanmaya gittiği bu yolda hırslı ve kazanma isteğiyle yanıp tutuşan bir teknik adamı getirerek göze çarpıyor. Peki kimdir bu Vitor Pereira? Çok fazla sayfaları karıştırmadan en yakın başarısına bakacak olursak 2011-2013 yılları arasında Porto ile 2 seneye 4 kupayı sığdıran, 89 maçtan 62 galibiyet elde eden, kazanmayı kendine ilke edinmiş bir teknik adam. Akıllara bir de şu soru geliyor; Fenerbahçe’de güzel bir yapılanma süreci var, sportif direktör transferleri yapıyor; ama başarının/başarısızlığın faturasının iki sezon önce Premier Lig’in en iyi forveti; dünyanın da sayılı forvetlerinden biri olan van Persie gibi oyuncular bu sezon rakiplerine korku salabilir. Ayrıca Stoch ve Krasic gibi kaliteli ayaklar da bu kadroda yer alırken; geçen sezon Bursaspor’da gol kralı olan Fernandao’nun da bir hayli katkı yapaması yadsınamaz bir gerçek. Kadro kalitesi olarak Süper Lig’de açık ara önde olan sarı-lacivertliler, Vitor Pereira’nın önderliğinde oyuncu kombinasyonunu iyi kurduğu takdirde şampiyonluğun da açık ara favorisi olacaktır. Zayıf yönleri kesileceği teknik direktör Pereira bu sezon ne yapacak? Hali hazırda yönetim elini eteğini takımdan/ hocadan çekmeye başlamışken başarılı olacak mı? Eğer işler bu yönde giderse Pereira Fenerbahçe için biçilmiş kaftan; ama bu başarılı teknik adam eğer Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe’sini çalıştıracaksa sanki işler arada sarpa saracak gibi. Bakalım ne olacak? Hep birlikte sezon sonunu bekleyip göreceğiz. Güçlü yönü Vitor Pereira’nın gelmesiyle birlikte yıldız transferlerle sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın konuştuğu Fenerbahçe’nin en güçlü yönü kuşkusuz dünya çapındaki hücum hattı olarak göze çarpıyor. Bir dönem Manchester United’da dünyanın en iyi sağ açıklarından biri olarak gösterilen Nani, henüz Gerek hazırlık maçlarında, gerekse Shaktar Donetsk maçlarında gördük ki Fenerbahçe savunma hattı rakiplerine oldukça fazla pozisyon veriyor. Özellikle Shaktar maçlarında savunma arkalarına atılan her top sarı-lacivertlilerin kalesinde tehlikeli oldu ve bu durum Fenerbahçe taraftarını pek hoşnut etmedi. Vitor Pereira’nın hücumcu bir teknik direktör olmasını biliyoruz; ancak Shaktar gibi bir takım karşısında bu kadar risk almanın da pek mantık çerçevesine sığmadığı bir gerçek. Bunun yanı sıra, yine bu maçlarda en çok eleştirilen konu Fenerbahçe’nin hangi diziliş ile sahada olduğuydu. Televizyonlar, gazeteler her ne kadar 4-4-2 yazsa da sarı-lacivertliler kesinlikle bu dizilişle oynamadı. Sol açık gözüken Diego; sağ açık gözüken Nani tamamen serbest oynadı; hatta 4 savunmacı ve ön liberoda oynayan Josef de Souza haricinde diğer bütün oyuncular serbest oynadı. Unutulmamalıdır ki istediğiniz kadar yıldız oyuncunuz olsun, futbol bir sistem ve taktik oyunudur. Eğer Vitor Pereira bu tutumunu devam ettirirse, dünyada ünlü yıldızlar da motivasyon sorunu yaşarsa bu durum sarılacivertlilerin başına iş açabilir. Sonuç olarak, Fenerbahçe’nin şu anda gözüken en büyük sorunu bir sisteminin, bir düzeninin olmaması. Yazar: CEYDA ARABACIGİL @CeydaArabacigil GALATASARAY GELENLER: GİDENLER: -Lukas Podolski (Arsenal) -Lionel Carole (Troyes) -Jose Rodriguez Martinez (Real Madrid) -Jem Paul Karacan (Reading) -Bilal Kısa (Akhisarspor) -Goran Pandev -Sinan Bolat (Club Brugge) -Nordin Amrabat (Malaga) -Aydın Yılmaz (Kasımpaşa) -Armindo Bruma (Real Sociedad) -Dany Nounkeu (Bursaspor) -Furkan özçal -Kaan Baysal -Gökhan Zan -Umut Gündoğan (Adana Demirspor) Bu yaz nasıl geçti? Teknik Adam Galatasaray futbolcuları ve teknik heyet yaz tatili sonrası Avusturya kampı sürecine girdi. Yapılan çalışmalar zorlu ve yorucu geçti. Bazı futbolcuların kampa geç katılmasına rağmen yeni gelen oyuncular dahil takım arkadaşlarıyla uyum sağlayarak keyifli bir kamp süreci geçirdi. Yapılan hazırlık maçları takımda sonuçlarına bakılırsa takımda yeni katılan oyunların ve mevcut oyuncuların çok istikrarlı bir çalışma içinde bulundular Nice maçı kötü bir sonuç olsa da diğer yapılan Rapid Wien Jihlava Ried Honved ve son olarak Inter maçı sonuçları bu sene yaz ayında yapılan çalışmaların ve oyuncuların istekleri ve arzuları takımın olumlu sonuçlar almasını sağlamıştır. Spor Toto Süper Lig ağustos ayının ortasında başlayacaktır. Galatasaray’ın bu yaz hazırlıkları yapılan çalışmalar ve yapılan takviye oyuncularla güzel sonuçlar almasına yarayacaktır. TFF’nin yabancı oyuncu sınırlamasının kaldırılmasıyla geçen sezon bir karmaşıklık yaşayan Galatasaray bu sezon istediği oyuncuları oynatma avantajıyla daha iyi bir lig geçireceği göz önündedir. Akhisarspor’dan alınan Bilal kısa ayrıca Almanya’nın 10 numarası Lukas Podolski, Real Madrid alt yapısından yetişmiş olan İspanyol oyuncu Jose Rodriguez ve genç yetenek Jem Karacanla Galatasaray orta saha ve ileri hatta takviyeler sağlamıştır. Geçen sezon defansif yönde biraz sorunlar yaşayan Galatasaray transfer sezonunun kapanmasına kadar defans hattına takviye yaparak kadrosunu güçlendirmeye çalışacaktır. Cesare Prandelli ile hem Şampiyonlar Ligi hem de ligde başarısız olan Galatasaray Süper Lig’in ilk yarısında Cesare Prandelli ile yollarını ayırarak Fatih Terim’in yardımcı Antrenörü olan Hamza Hamzaoğlu kötü bir gidişat gösteren Galatasaray’ın başına teknik direktör olarak gelmiştir. Şampiyonlar Ligi’nde kötü sonuçlar elde eden Galatasaray Hamza Hamzaoğlu’nun gelmesiyle bir fark yaratmamış ve elenmiştir. Ama ligde üst üste alınan başarılar her zaman liderliği kovalayan ve birçok kere liderlik koltuğuna oturan bir takım oluşturmuştur. Yabancı oyuncu sınırlaması olmasına rağmen elindeki yabancı ve Türk futbolcuları iyi kullanarak her zaman galibiyeti hedeflemiştir ve birçok kere Süper Lig’de galibiyetler yaşatmıştır. Alınan bu başarılar Türkiye kupası ve lig şampiyonluğu Hamza Hamzaoğlu’nun Galatasaray’da devam etmesini sağlamıştır. Takımı dinamik ve genç oyuncularla daha güçlü hale getirmeyi amaçlayan Hamza hoca ileriye yönelik başarılar sağlamayı hedefliyor. Güçlü yönler Galatasaray futbol takımı bir çok alanda başarılar elde etmiş ve yapılan gözde transferle birçok başarıyı sağlamıştır. Türkiye’de alınan başarılar hariç Türkiye’yi Avrupa’ da da en çok temsil eden bir futbol takımıdır. Kadronun zengin tutulması sağlanmaya çalışılmıştır. İleri hatta birçok oyuncuyla zaferler kazanmasını ve bununla birlikte şampiyon olmasına becerebilmiştir. Şampiyonluk sürecindeki lig döneminde kanat bölgesine yapılan Yasin Öztekin transferi Galatasaray adına çok faydalı olmuş ve birçok hücum bölgesinde de yararlı oyuncularla oyun dengesi sağlanmaya çalışılmıştır. Dünya yıldızı niteliğindeki Hollanda Milli takım forması giyen Wesley Sneijder derbilerde olsun birçok lig maçında attığı muhteşem gollerle Galatasaray’ı zafere taşımasını ve kritik 3 puanların alınmasını sağlamıştır. Forvet hattında 2 forvetle idare edebilen bir takım olan Galatasaray oyuncuların azmi ile Şampiyonluğu almasını becerebilmiştir. Bu seneki yapılan hücum transferleri ve orta saha transferleri ile hücum futbolu oynamayı ve topu her zaman ayağında tutmayı amaçlayarak zaferler kazanmayı hedeflemektedir. Almanya’nın 10 numarası ve Arsenal geçmişi olan Lukas Podolski hücum organizasyonlarında birçok katkı sağlıyacağı da göz önündedir. Zayıf yönler olan bir defans oyuncusuyla hem Şampiyonlar Ligi’nde hem de Spor Toto Süper Lig’de sorunlar defans hattının çözülmesiyle başarılar sağlanacaktır. Ayrıca Forvet hattında sadece Burak Yılmaz ve Umut Bulut’un olması yetersiz olmaktadır. Her ne kadar Lukas Podolski Transferi yapılsa da Hamza hocanın Alman panzerini sol kanatta oynatacağı görülmektedir. İyi bir forvet transferi Galatasaray’ a yararlı olacağı kesindir maça çıkıp azimli şekilde futbol oyunu gösterse de Tarık Çamdal’ın performansına göre değişiklik olacağı görülmektedir:. Bu sene Sabri sarıoğlu sağ bekte birçok maçlarda azimli oynasa da Tarık Çamdal’ın performansı ile değişiklik olacağı görülmektedir. Sezon Hedefi Geçen sezon Şampiyonluk yaşayan Galatasaray geçen sene ki şampiyonlar ligin de ki gibi kötü bir performans göstermek istemiyor. Yapılan transferler ve sıkı kamp çalışması sonucu hem Avrupa’da hem de Süper Lig’de başarılar elde etmek isteyen Galatasaray yapılacak olan yeni transferlerle bunu daha da garanti altına almak istiyor. Takımın uyum sağladığı ve yapılan hazırlık maçlarıyla kimin nasıl performans ortaya koyduğuna bakılarak bir kadro düzeni oluşturmaya çalışan Hamza hoca gerekli uygulamaları gösterip takımı her zaman hali hazırda tutarsa sezon hedefi olan ve gerekli başarıları elde edeceği görülür. Bu isimlere dikkat! Forvette Burak Yılmaz gibi bi golcüye sahip olan Galatasaray ayrıca Almanya’nın 10 numarası olan Lukas Podolski ile hücum hattında tehlike göstermektedir. Bu iki golcünün arkasında Wesley Sneijder gibi dünya yıldızı olan Galatasaray orta açma yüzdesi Türkiye standartlarına göre yüksek olan Lionel Carole ile ceza sahası içine tehlikeli ortalar açarak gol bulmaya çalışacaktır. Ayrıca Driplingi yüksek olan Yasin Öztekin geçen sezon ki performansının üzerine biraz daha katarak oynarsa kanat hücumundan rakipler için tehlike yaratan bir oyuncu olur. Geçen sezon her ne kadar şampiyonluğa oynayan bir takım olsa da Galatasaray, Şampiyonlar liginde alınan yenilgilerle takımın zayıf yönünün olduğu görülmektedir. Defans hattında Semih Kaya’nın sakatlık geçirmesi Hakan Balta’nın bir sol bek olup stoper de görev yapmasını gerektirmiştir. Koray Günten gibi genç bir stoper oyuncusu olsa da tecrübesizliği ve maç eksikliği dolaysıyla Hamza Hoca’nın Hakan Balta’yı stopere koymasına sebep olmuştur. Sol bekte görev yapan Alex Telles bindirmeleri her ne kadar olsa da forvet hattına orta yüzdesi düşük olmasından Olcan Adın’ın sol bekte oynadığı görülmektedir. Yabancı oyuncu sınırlaması zaten karmaşık bir durumdayken yaşanılan sakatlıklar Felipe Melo’nun geçirdiği ameliyat defans hattının sorun yaşamasına neden olmuş ve Galatasaray her ne kadar çok gol atsa da bir o kadar da gol yiyip gol avarajının düşükte olmasına sebep olmuştur. Lig başlamadan yapılacak yazar: BATUHAN YÖNDEM @BatuhanYondem GAZİANTEPSPOR GELENLER: GİDENLER: İsmail Odabaşı (Boluspor) Mehmet Sedef (Antalyaspor) Süleyman Özdamar (Bayrampaşa) Anton Putilo (Torpedo) Abuda (Chapecoense) Daniel Larsson (Granada) Orkan Cinar (G. Fürt) Gilles Binya (Elazığspor) Şenol Can (Adana Demirspor) Eray Birnican (Kasımpaşa) Bu yaz nasıl geçti? Yeni sezon hazırlıklarını üç etapta tamamlayan Gaziantepspor, hazırlıkların ilk etabını Celal Doğan Tesisleri’nde tamamlarken; ikinci etap hazırlık çalışmaları için Avusturya’nın Seefeld Kasabası’nın yolunu tuttu. Burada oynadığı 4 hazırlık maçından üç galibiyet çıkaran kırmızı-siyahlı ekip, yeni sezon öncesi olumlu sinyaller verdi. İlk hazırlık maçında İngiltere Premier Lig ekibi Norwich City’e 2-1 mağlup olan Gaziantepspor, ikinci hazırlık maçında Sv Hall’ı 2-0; üçüncü hazırlık malında Al Hilal’i ve dördüncü hazırlık maçında ise Konyaspor’u 1-0’lık skorlarla geçmeyi başardı. Transfer sezonunda Gilles Binya, Şenol Can ve Eray Birniaçan ile yollarını ayıran Güneydoğu temsilcisi, Anton Putilo, Abuda, Daniel Larsson, Mehmet Sedef, İsmail Odabaşı ve Süleyman Özdemir’i ise renklerine bağladı. Yeni sezon öncesi takımdaki en önemli değişiklik olarak ise Okan Buruk’un yerine teknik direktör olarak Mutlu Topçu’nun getirilmesi gözüküyor. Teknik Direktör: Mutlu Topçu 2003 yılından itibaren Samsunspor, Kayserispor, Beşiktaş, Bursaspor ve Eskişehirspor’da yardımcı antrenör olarak görev yapan Mutlu Topçu’nun, geçtiğimiz sezon PTT 1.Lig’de ilk dört haftada yalnız bir mağlubiyet almasına rağmen Kayserispor ile başlayan teknik direktörlük kariyeri 5. hafta itibari ile son bulmuştu. Futbol yaşantısını bir defans oyuncusu olarak geçirse de hücum futbolunu yeğleyen bir teknik direktör olarak karşımıza çıkan Mutlu Hoca için ilk Süper Lig macerasının çok zor geçeceği aşikâr. Ancak oyuncularıyla bire-bir olarak görüşüp, sorunları yüz yüze çözen bir hoca profili çizdiği için takımdaki futbolcuların şimdiden sevgisini kazanmış durumda. Bu Mutlu Topçu ve Gaziantepspor adına gayet olumlu bir durum. Süper Lig’in en yetenekli yerli oyuncularından birine sahip olunmasına rağmen, sıkça sakatlık geçiren geçiren bir isim olan Muhammed’in olası bir sakatlığında ya da cezalı durumunda takımın hücum ve skor üretme konusunda çok zorlanacağı kaçınılmaz bir gerçek. Sezon Hedefi Avusturya kampında gazetecilerin sorularını yanıtlayan teknik direktör Mutlu Topçu, puan cetvelinde üst sıraları zorlayan bir takım olmak istediklerini belirtmişti. Geçen sezona oranla alternatifi daha bol bir kadro, başarıya aç bir teknik direktör ve hazırlık maçlarında görülen takımdaki hırsa bakıldığında, Gaziantepspor için geçen sezona göre daha parlak bir sezonun beklediğini söylemek mümkün. Güçlü yönler Bu isimlere dikkat! Takımın en önemli iki ismi olan Karcemarskas ile Muhammed Demir’in takımda kalması Gaziantepspor’un en önemli artısı olarak değerlendirilebilir. Bunun yanı sıra oynanan dört hazırlık maçından üç tanesini gol yemeden tamamlayan Elyasa-Vranjes-Mehmet SedefBarış Yardımcı’dan oluşan defans hattının gösterdiği performans da Gaziantepspor’un elini güçlü kılan etmenlerden. Yeni transferler Putillo, Larsson ve Abuda da beklenen katkıyı verebilirse, Gaziantepspor’u bu sezon ligimize fazlasıyla renk katan bir takım olarak karşımızda bulabiliriz. Zayıf yönler Son iki sezonda olduğu gibi bu sezonda da takımın gol yollarında bel bağladığı tek isim Muhammed Demir. Zydrunas Karcemarskas ve Muhammed Demir... Biri atıyor, diğeri tutuyor. Bu ikili Gaziantepspor’un son üç sezonda olduğu gibi bu sezonda da en büyük kozları olacak. Bu sezona kadar yürürlükte olan yabancı sınırlaması kuralı olmasaydı belki de Karcemarskas çoktan dört büyük takımdan birinde forma giymişti. Muhammed Demir ise ligimizin ihtiyaçlarını fazlasıyla karşılayan bir yerli golcü. Galatasaray ve Fenerbahçe’de iyi bir yedek, Beşiktaş ve Trabzonspor’da ise rahatça direkt oynayabilecek kalitede bir futbolcu. Bir takımın başarısı için atan ve tutanın iyi olması şart ise Gaziantepspor bu şartı yerine getiriyor. Ve tabiki bu ikiliye katkı sağlaması gereken diğer dokuz oyuncunun olduğunu da unutmamak gerekir. yazar: HAYRETTİN SANCAR @5hayrettinsancr GENÇLERBİRLİĞİ Ligimizi en istikrarlı ve ‘sıkıcı’ takımlarından Gençlerbirliği, yeni sezonda da geçtiğimiz sezonlarda olduğu gibi 6-12 bandında yer almak istiyor. GELENLER: Walid Atta, Panajotis Dimitriadis, Martin Spelman, GİDENLER: Jonnes Hopf, Iasmin Latolevici, Olafur Skulason Bu yaz nasıl geçti? Geçtiğimiz sezonun başlarında sıkıntılı günler yaşayan, Mesut Bakkal’ın 21. hafta göreve gelmesiyle de büyük bir çıkışa geçen Gençlerbirliği, Bakkal’ın ligin bitimine 1 hafta kala istifa etmesi ile sarsılmıştı. Başkent temsilcisi yeni sezona ise Stuart Baxter yönetiminde hazırlandı. Gelir gider dengesini çok iyi ayarlayan bir başkana sahip olan Gençlerbirliği, kadroda büyük bir değişikliğe gitti ve neredeyse takımın yarısı ile yolllar ayrıldı. Yabancı kuralında yapılan değişikliği lehine kullanmak isteyen Ankara temcilcisi, takımdaki birçok yerli futbolcu ile yollarını ayırırken, bu futbolcuların yerine maliyeti az yabancı futbolcular aldı. Bu kapsamda Ramazan Köse, Mehmet Çiçek, Özgür İleri, Hakan Aslantaş, Sedat Bayrak, Nizamettin Çalışkan, Radosav Petrovic, Alexander Hleb, Jean Jacques Gosso, Liviu Antal ile yollar ayrıldı. Sözleşmesi sona eren Dusko Tosic ise Beşiktaş ile Dusko Tosic, Radosav Petrovic, Ramazan Köse, Jean Jacques Gosso anlaştı. Bu dönemde takıma katılan oyuncular ise: Olafur Skulason, Lasmin Latovlevici, Walid Atta, Johannes Hopf, Panos Dimitriadis, Martin Spelmann oldu. Teknik Adam Uzun adı Stuart William Baxter olan İngiltere doğumlu bir İskoç olan Baxter, çalıştırdığı takımlara oynattığı defansif yönü garantili futbol ile dikkat çekiyor. Son olarak Kaizer Chiefs takımını çalıştıran ve 56 maçta 23 galibiyet ile %47 galibiyet oranını ulaşan İskoç teknik adam, takımının az gol yemesini sağlayan defansif kurguyu iyi oluşturmuştu ve başarılı bir sezon geçirmişti. Gençlerbirliği’ndeki kariyerine de bu doğrultuda başlayan Baxter, takımının başında çıktığı 4 hazırlık maçında Gençlerbirliği, hiç gol yemedi ve 9 gol kaydetti. Bu maçlarda Den Haag ve Veria’yı 2-0’lık skorlarla geçen Ankara temsilcisi Twente’yi ise 5-0 gibi flaş bir skorla yendi. Kariyerinde Güney Afrika, Finlandiya Milli takımları ile Helsingborg gibi kulüp takımları bulunan İskoç teknik adam, Gençlerbirliği’nin başarısı ise çalışacak. Güçlü yönleri Gençlerbirliği’nin bu sezon en güçlü yönü, ligimizin en deneyimli başkanı olan İlhan Cavcav olacak. Yıllardan beri takımın başında yer alan deneyimli futbol adamı, 1978 yılından bu yana başarıyla sürdürdüğü başkanlık görevi ile Gençlerbirliği’ne bambaşka bir çehre kazandırdı. Kulübü borcu olmayan ender kulüplerin başında gelmesini sağlan Cavcav, takımın kötü gittiği dönemlerde gerek futbolculara gerekse teknik direktöre yaptığı müdahalelerle takımın her sezon ligde kalmasını ve ekonomik olarak kar etmesini sağlıyor. Yeni sezonda da aynı anlayış içinde olacak Cavcav, yabancı kuralının kalkması ile elini çok güçlendirdi. Kuralın getirilerinin farkında olan deneyimli başkan, büyük takımlara satacağı futbolcular ile kulübü ihya edebilir. Zayıf yönleri Gençlerbirliği’nin bu sezon en zayıf yönü, oyuncu sirkülasyonu ile sarsılan takım bütünlüğünün yeniden sağlaması olacak. Daha önce çalıştırdığı takımlarda başarılı olsa da teknik direktör Baxter’in ligin dinamiklerini iyi bilmemesi de diğer bir dezavantaj. Gençlerbirliği’nin diğer bir zayıf yönü ise kalesi. Ramazan Köse’yi Kasımpaşa’ya gönderen Başkent temsilcisi, Ramazan’ın yokluğunu yeni transfer İsveç’li Johannes Hopf ile kapatmaya çalışacak fakat Hopf’un takıma adapte döneminde zorluk yaşanabilir. yazar: SEZER YILDIZ @sezeryildiz BAĞIŞ ERTEN İLE FUTBOLA DAİR Spor basınının sevilen ve takdir edilen kalemlerinden Bağış Erten ile futbola dair birçok konudan bahsettik. Bize bu imkânı veren Bağış Erten’e teşekkür ediyor, sizleri bu keyifli söyleşiyle baş başa bırakıyoruz. Spor Toto Süper Lig başlamışken sıcağı sıcağına şu soruyu yöneltelim size: Bu sezon şampiyonluk yarışında hangi takımı ön planda tutuyorsunuz? Süper Lig`de şampiyonluk için tahminde bulunmak kolay. Şampiyonun kim olacağını tutturmak için üçte bir şansınız var. Tabii yine de abartmamak lazım. Her sene Trabzonspor belirli bir yatırım yapıyor, Bursaspor da şampiyon oldu; ama çok uzun süredir şampiyonluk Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray arasında gidip geldi. Bu sezon şampiyonluk yarışında, geçtiğimiz sezon şampiyon olan Galatasaray, yine aynı sezon uzun bir süre ligin en iyi futbolunu oynayan Beşiktaş ve bu sezon akıl almaz transferler yapan Fenerbahçe var. Bunlar arasında bir favorilik yarışı, eğer bahis oynamıyorsanız beni çok ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren şey, hangi takım yapması gerekeni yapabildi? Çünkü başarının kriteri budur. Ne bekliyorsunuz? Ve o kulüp beklediğiniz şeyi başardı mı? Böyle baktığımızda Fenerbahçe’nin ligin açık ara en çok para harcayan, akıl almaz yıldızları getiren kadrosuyla öne çıktığını söylemek mümkün; ancak futbol öyle mi? Değil. Geçtiğimiz sezon üç kupayı da kazanan Galatasaray, bu sezon Lukas Podolski gibi dünya çapında bir yıldızı transfer etti; ancak taraftarlar hâlâ mutlu değil. Son dönemde ısrarla Zlatan İbrahimovic transferi konuşuluyor ve Galatasaray Yönetimi’ne bu yönde baskı yapılıyor. Sizce Zlatan İbrahimovic ısrarı doğru mu? Onun yerine sıkıntılı olan bölgelere transfer yapılması daha mantıklı olmaz mı? Örneğin Süper Kupa’da Bursaspor ile oynanan Galatasaray’ın savunma hattı tel tel döküldü. Bu savunma hattı, Şampiyonlar Ligi’ni kaldırabilir mi? Çok saçma sapan şeyler tartışıyoruz biz Türkiye’de. Zlatan İbrahimovic gerekli olsa ne olur, ihtiyaç olsa ne olur? Gelmez. Dünyanın şu anda yeryüzündeki en iyi beş oyuncusundan biri, henüz daha kariyerinde düşüşe geçmemişken Türkiye’ye gelmez. Gelirse zaten sistem, Zlatan’a göre değiştirilir. Hiçbir teknik adam Zlatan gelmesin demez, Zlatan gelsin diye de ona göre takım kurmaz. O bir piyango, yani piyangonun vurma ihtimali neyse, İbrahimovic’in gelme ihtimali de odur; ancak Galatasaray’da asıl tartışılması gereken konu ön tarafa oyuncu transferi hayal etmeleri. Savunma hattında ciddi bir sıkıntı var; ama bunlardan da önemli olan konu, Galatasaray’ın nasıl transfer yapacağı. Galatasaray, Finansal Fair Play’in bu kadar kıskacı altındayken nasıl oyuncu alacak? Galatasaray’ın transfer yapabilmesinin tek koşulu var, o da Muslera’yı satmak. Muslera’yı satarsa da hayatın ne hale geleceği az çok tahmin edilebilir. Galatasaray zor bir dönemden geçiyor, bence yine de kötü yönetilmiyor. Kötü yönetiyor olsalar Felipe Melo giderdi. Melo’nun kalması, Melo kalitesinde bir oyuncunun bulunmasının çok zor olduğu dönemde çok önemli. Tabii ki bir sürü bedel ödediler; ancak fiyat indirimi aldılar ve Melo sonuç olarak takımda kaldı. Şimdi bıçak sırtında olan taraf Melo, Galatasaray değil. Bu durumda Melo’yu da geri kazanmış olan Galatasaray’ın birkaç takviyeye ihtiyacı varsa eğer, Finansal Fair Play’i aşabilirse yapması gereken ilk şey, savunma dörtlüsüne takviye bulunması. Bursaspor maçındaki savunma dörtlüsünden Telles’in gitme ihtimali var. Gitmediğini farz etsek bile Hakan Balta ve Sabri Sarıoğlu eski güçlerinde değiller ve Şampiyonlar Ligi için yeterli olmaz. Yani Galatasaray’ın savunma hattı, lig ve Şampiyonlar Ligi’ni götüremez. Fenerbahçe’ye değinelim. İlk önce Sportif Direktör Giuliano Terraneo geldi, ardından da Vítor Pereira. Aziz Yıldırım’ın bu Avrupai hamleleri yapması ve ardından sahalardan çekiliyorum tarzında mesajlar vermesi, sizce sarı-lacivertlilere olumlu yansır mı? Zira Türkiye, böyle bir modernleşmeye alışkın değil. Türkiye’de her şey iyi giderken bir sürü kurumsal hamle, önemli yatırım yapabiliyorsunuz. Türkiye’deki asıl problem kriz yönetimi. Kriz ortaya çıktığında, Fenerbahçe’de işler kötü gittiğinde Terraneo ve Pereira mı bu kulübün muhatabı olacak, yoksa Aziz Yıldırım mı? Bu soruya ne zaman ki biz, ‘Hayır bu kulübün muhatabı artık Terraneo ve Pereira’dır’ cevabını alırız, işte o zaman o kurumsallıktan bahsedebiliriz. Kriz çıkana kadar Aziz Yıldırım ile ilgili, artık yeni bir dönem başladı diyemeyiz. Ricardo Quaresma geçtiğimiz sene gerek Bayern Münih maçında gerekse diğer maçlarda müthiş performans sergiledi ve adeta eskiye dönüş sinyali verdi; ancak Porto gibi bir ekolün Quaresma’yı bu kadar düşük bir bonservisle gözden çıkarması bize biraz garip geldi, siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Beşiktaş, bu transferi yaparken bunları düşünmedi mi? Güzel soru; ama galiba bir yaş meselesi var. İkincisi Porto, daha sonra değerlenmeyecek oyuncularla sistematik olarak pek ilgilenmiyor. Aldıkları oyuncular daha sonra değerlenip bir yerlere gitsin gözüyle bakıyorlar ve Quaresma onlardan biri değil. Beşiktaş’a gelmek istemesi de o kadar şaşırtıcı değil. Sezon içinde alacağınız hiçbir oyuncunun önceliği fedakârlık değil, paradır. Burada bir sorun yok. Burada sorun, hangi Quaresma’nın geldiğidir. Önceki dönemde Beşiktaş’ta oynayan Quaresma mı geldi, yoksa geçtiğimiz sezon Porto’da oynayan Quaresma mı? Bu kararı performansına bakarak değil, ruh haline bakarak veririz. Buradaki algısı nasıl? Onu gördükten sonra konuşalım. Son döneme de damgasını vuran Ozan Tufan ve Volkan Şen transferleri hakkında konuşalım. Kuşkusuz Vakıfköy, özellikle Enes Ünal’ın Manchester City’e gitmesinden sonra dünyaya açılan bir pazar haline geldi. Peki Bursaspor’un altyapıdan yetiştirdiği değerleri elinde tutamaması, sizce ligimiz için bir kalite kaybı mı? Buna diğer Anadolu kulüpleri de dahil tabii. Ben kayıp olarak düşünmüyorum. Ellerindeki değerleri iyi fiyata satabildikleri sürece Süper Lig gelişir. Bu sezon Süper Lig’de altı takım hiç oyuncu satmamış, dokuz takımın ise doğru düzgün transfer hareketi yok. Siz oyuncu yetiştiremediğiniz takdirde zaten satamazsınız. Bursaspor o yüzden başarılı bir model, mutsuz göründüklerine bakmayın. Sadece psikolojik yapılarını değiştirmek zorundalar. Örneğin Lyon, Avrupa devlerine sattığı oyuncuları bir kayıp olarak görmüyor. Porto da öyle. Bu kulüpler en iyi oyuncularını satıyorlar. Oyuncu çıkarıp sattıktan sonra eğer hâlâ iyi oynayabiliyorsanız bu önemli bir başarıdır. Porto, Lyon gibi başarılı kulüpler Bursaspor için neden bir kimlik olmasın? Peki Bursaspor gibi kulüpler, şampiyonluk için çıtayı yükseltmeli mi, yoksa Ferran Soriano’nun kitabında da Porto, Valencia kulüplerini örnek vererek bahsettiği gibi kendi yağında kavrulmaya devam mı etmeli? Porto’nun kendi yağında kavrulduğunu düşünmüyorum. Valencia’nın işi zor; çünkü İspanya’da Real Madrid ve Barcelona var; ama Porto ve Lyon çok uzun süre hem oyuncu satıp hem de şampiyon olabilme başarısını gösterdiler. Peki Avrupa başarısı? Avrupa’da da zaman zaman önemli başarılar elde ettiler. Porto, Şampiyonlar Ligi şampiyonu olduğu dönemde de oyuncu satan bir kulüptü. Her zaman bir numaralı başarı kendi yerel liginizdir. Kendi liginizde iyi bir şeyler yaparsınız, sonra diğerlerine bakarsınız. Bunu yapabilmenin koşulu varken, neden olmasın? Çok açık bir şey var, Bursa’da siz, Şampiyonlar Ligi’nde direkt oynayan bir takım yarattığınızda ve oyunculara diğer takımlarla aynı parayı verdiğinizde Bursa’ya kim gitmek istemez? Liverpool çok mu güzel bir şehir? Manchester dünyanın en güzel şehirlerinden biri mi? Hayır. İnanın şehir olarak Bursa’nın Liverpool ve Manchester’dan hiçbir farkı yok. O zaman önce başarıları koyun, sonra dünyaları kuralım. Önce dünyayı kurduk zannedip sonra başarıyı beklerseniz olmaz. Son beş senede tarih yazan Bursaspor’un başaramadığı neydi? Kendisini konumlandırdığı yer. Bursa, şampiyon olduğu sene de oyuncu sattı; ama ne oldu? Kendi denge politikalarını doğru tutturduğu için başarı geldi. Bursa bunu devamlı hale getirdiği zaman, başka bir dünyanın takımı olacak. Yani siz, Hulk’u, Falcao’yu, Jackson Martinez’i satacaksınız ve hâlâ şampiyon olacaksınız. Olay bu. Sizce geçen sezon tribünlerin çoğunluğunun boş kalmasının tek sebebi Passolig mi? Tek sebebi değil; ama çok büyük bir sebebi. Türkiye’de seyirci sayısı zaten her sene azalıyordu. 15 binlere kadar inmişti; ancak bunu 15 binden 7 bine düşüren Passolig oldu. Türkiye’de futbol seyircisi ortalamasının 7 bin olması, Türk futbolunun en büyük sorunudur, zavallılıktır. Bunu yaratanların, bir numaralı futbol değeri olan tribünleri doldurması gerekir. Bundesliga’da ilk önce taraftarı tribüne çektiler, başarı ondan sonra geldi. Biz ise önce taraftarı kovuyoruz, sonra başarı bekliyoruz. Tribünler boş olduğu zaman Real Madrid ve Barcelona bile zevk vermez. Sizce yabancı oyuncu sayısı kuralının değişmesi, Türk futbolunu olumlu etkiler mi? Artısının olmasını bekliyoruz; ama Türkiye’deki oyuncu havuzu menajerlerin getirdiği oyunculardan ibaret olursa çok ciddi bir yabancı oyuncu tartışması önümüzdeki yıllarda başlar; ancak daha ilk sene olduğu için biraz daha zaman tanımak lazım. Çok olumlu şeyler de çıkabilir, büyük olumsuzluklar da olabilir. UEFA Avrupa Ligi’nin o eski ihtişamını kaybetmesinin sebebi sizce nedir? Şampiyonlar Ligi’nde çok fazla takım var ve bu iyi takımların elenenleri de UEFA Avrupa Ligi’ne bir hayal kırıklığı ile geliyorlar. Bu motivasyon kaybı takımı da Avrupa Ligi’ni de olumsuz etkiliyor. Fenerbahçe’nin Avrupa Ligi’nde yarı final oynadığı sezon kadrosunda 50 maçı gören oyuncular vardı. Bu yükü kaldırmak zor ve karşılığında kazandığınız bedel çok yüksek değil. Bu yüzden Hull City gibi takımlar da Avrupa Ligi’ne yedek kadroyla çıkıyor değil mi? Ben öyle takımları hiç anlamıyorum. Stoke City, Hull City gibi takımların Premier Lig’de bir başarı elde etmesi gerçekten zor. Buna rağmen ellerine UEFA Avrupa Ligi’nde başarılı olma fırsatı geçiyor; ancak bu takımlar fırsatı elinin tersiyle itiyor. Aslında son dönemlerde UEFA Avrupa Ligi’nde final oynayan takımlar da önemli. Mesela biz geçen sene NapoliBenfica finali görseydik daha zevkli bir dünyamız olurdu. Büyük bir Borussia Dortmund hayranı olduğunuzu biliyoruz. Sizce Jürgen neyi başaramadı? Ya da başaramadığı bir şey var mı? Aslında başaramadığı bir şey yok, doyum var. Jürgen Klopp dünyada en beğendiğim teknik direktör; ama Dortmund’dan ayrılma kararını, Dortmund’un da ondan ayrılma kararını doğru buluyorum; çünkü Dortmund gibi takımlar proje takımlarıdır ve projeler bazen yenilik ister. Şimdi Klopp’un gideceği takımı da tutacağım, mutluyum. Dortmund’a Tuchel geldiği için de mutluyum. Borussia Dortmund ne zaman dünyanın en iyi proje takımı olmaktan vazgeçer, o vakit ben de onları tutmaktan vazgeçerim. Topal’a da bir saldırı düzenlendi. Verir ya da vermez, İnşallah da vermez; ancak Türkiye’de artık yerleşmiş bir nefret kültürü var. Bu nefret kültürü artık bizi hiçbir olay karşısında şaşkınlığa uğratmıyor. Bundan kurtulmamız lazım, bunun için de birtakım şeylerin tedavi edilmesi gerek. Bunların tedavi edildiği gün bütün bu olaylar aza indirgenecektir. Bunların hepsi bizi korkutuyor ve korkularımız gerçek. Arda Turan’dan bahsedelim. Sizce Arda Turan, Barcelona için yeterli mi? Eğer ilk 11’de görev alırsa kimin yerini alır? Hiçbir teknik adam oynatmayacağı oyuncuyu almaz. Arda Turan yeterli mi değil mi sorusunun cevabı Luis Enrique’de. Enrique, yetersiz gördüğü bir oyuncuyu 40 milyon euro verip almaz. Barcelona’nın yedek kulübesi çok dar, Pedro’nun Ada’ya gitmesi de gündemde. O yüzden Arda Turan’ın oynamama gibi bir ihtimali yok. Eğer Arda, Barcelona’nın transfer yasağına takılmasaydı Sevilla ile oynadıkları Süper Kupa maçında sahada olurdu. 4 büyükler ve Bursaspor ile Beşiktaş arasındaki deplasman yasakları devam ediyor. Geçtiğimiz gün yasakların bu sezon da devam edeceği açıklandı. Siz bu deplasman yasaklarını doğru buluyor musunuz? Deplasman yasakları olacaksa Passolig neden çıkarıldı? Çok güzel bir soru, ben böyle bir saçmalık görmedim. Hem Passolig çıkarıp insanları tribüne çekmek isteyeceksiniz, hem de insanlara maç izleme yasağı koyacaksınız. Sonra da ligimiz çok güvenli diyeceksiniz. O zaman tüm taraftarları gönderelim, taraftarsız lig en güvenli lig, garanti veriyorum hiç olay çıkmaz. Bu deplasman yasağı Türkiye’de futbolu yönetenlerin yarattığı en saçma uygulamalardan biri, alsınlar o küçücük akıllarını başlarına çalsınlar. Fenerbahçe takım otobüsüne yapılan saldırının faillerinin bulunmaması, yeni saldırılara sebebiyet verir mi? Zira geçtiğimiz günlerde her ne kadar tesadüf denilse de Fenerbahçe oyuncusu Mehmet Arda Turan’ı Chelsea’nin de istediği biliniyordu. Siz olsaydınız Jose Mourinho’nun takımında oynamayı mı tercih ederdiniz, yoksa Barcelona’da oynamayı mı hedeflerdiniz? Soruyu tersinden soralım, geçen sezon kazanılmadık kupa bırakmayan dünyanın en iyi takımında mı oynamak istersiniz, yoksa herhangi bir başka takımda mı? Bence Chelsea’de oynamak dünyanın en büyük işi değil. Barcelona’da oynamak dünyanın en iyi işi. Teknik direktörler önemli olabilir; ancak tarih sizi, Barcelona’da oynadı diye yazacaktır. Röportaj: Samet Çayır, Ceyda Arabacıgil KASIMPAŞA Geride kalan sezonu çalkantılı bir şekilde tamamlayan Kasımpaşa’da, yeni sezondan beklenti avrupa kupalarına katılma potasında yer almak. GELENLER: Rıza Çalımbay (Teknik Direktör), Ramazan Köse, Eray Birniçan, Abdullah Durak, Aydın Yılmaz, Kenneth Omeruo, Hakan Arslan Bu yaz nasıl geçti? 47 Milyon euroluk piyasa değeri ile ligimizin en değerli kadrolarından birine sahip olmasına rağmen, geçtiğimiz sezonu 73 gol yiyerek bu alanda küme düşen takımları dahi geride bırakarak ligi -17 averajla 13. sırada bitiren Kasımpaşa, takımın başına Rıza Çalımbay’ın getirilmesiyle tekrar avrupa kupalarına katılma mücadelesi veren bir takım olma yolunda ilerlemek istiyor. Geçtiğimiz sezona Shota ile başlayan, Shota’nın istifasının ardından yardımcısı Jan Wouters ile bir süre devam eden, son olarak Ntvspor yorumcusu Önder Özen ile çalışan fakat gol yeme problemini çözemeyen Kasımpaşa, savunma hattındaki problemlere çözüm bulmak için deneyimli çalıştırıcı Rıza Çalımbay ile sezona başlıyor. Takımın savunma hattandaki sorunlarına çözüm arayan Çalımbay, büyük bir oyuncu sirkülasyonuna giderek bu problemleri çözmeye çalışacak. Bu kapsamda Ertaç Özbir, Özer Hurmacı, Tabare Viudez, GİDENLER: Tabare Viudez, Halil Çolak, Sezer Öztürk, Lasha Dvali, Atila Turan, Ryan Babel Ryan Babel, Halil Çolak, İdris Cengiz ve Barış Başdaş ile yollar ayrıldı. Bu dönemde kadro yerli ve yabancı 9 futbulcu ile takviye edildi. Takıma katılan oyuncular: Yonathan del Valle, Hakan Arslan, Titi, Kenneth Omeruo, Vasil Bozhikov, Eray Birniçan, Abdullah Durak, Aydın Yılmaz, Ramazan Köse. Teknik Adam Namıdeğer Atom Karınca... Beşiktaş’ın ve Türk Millî Futbol Takımı’nın eski kaptanı Rıza Çalımbay’ın teknik direktörlük kariyeride oldukça parlak. 2001 yılında başladığı teknik direktörlük kariyerinde, 3 dönem çalıştırdığı Çaykur Rizespor haricinde 8 takım çalıştıran ve son olarak trasfer yasağı nedeniyle elindeki kadrosunu kullanmak zorunda kaldığı Mersin İdman Yurdu’nda görev yapan Çalımbay, takıma oynattığı ofansif futbolun meyvelerini almış ve ligi var olan şartlarda muhteşem denilebilecek şekilde 7. sırada bitirmişti. Bu dönemde Güven Varol, Nakoulma, Sinan Kaloğlu, Wellinton gibi ofansif yönü futbolcuları bir arada oynatarak büyük beğeni kazanmıştı. Çalımbay Kasımpaşa’da da ofansif yönü kuvvetli oyuncuları bir arada kullanmayı düşünürken, savunmadaki problemleri gidermek için de çalışmalar yapıyor. Güçlü yönleri Kasımpaşa’nın bu sezon en güçlü yönü deneyimli teknik adam Rıza Çalımbay’ın da katkılarıyla, birlikte oynamaya alışmış oyuncuların oluşturacağı takım oyunu olacak. Takımın saha içi liderleri ise geçtiğimiz sezonda takımın gol yükünü çeken Malki, Andre Castro, Oscar Scarione üçlüsü olacak. Bu oyuncuların göstereceği performans Kasımpaşa’nın bu sezonki kaderini belirleyebilir. Takım içinden en büyük patlama beklenen futbolcu ise Galatasaray’da beklenen performansı gösteremeyen Aydın Yılmaz olacak. Kamptaki başarılı performansı ile dikkat çeken Aydın takımın vazgeçilmesi olabilir. Zayıf yönleri Tahmin edilebileceği şekilde Kasımpaşa’nın en zayıf yönü savunması. Geçtiğimiz sezonun küme düşen Balıkesirspor, Karabükspor ve Erciyesspor’dan daha fazla gol yiyerek tamamlayan Kasımpaşa, bu bölgede oynayan oyunculardan istediği verimi alamıyor. İngiltere’nin Chelsea takımından Nijeryalı savunma oyuncusu Kenneth Omeruo’yu kiralık olarak kadrosuna katarak bu bölgedeki problei çözmeye çalışacak. Omeruo’nun partneri ise tartışmaların adamı Donk olacak. Titi ve Vasil’de Çalılbay’ın defans hattındaki alternatifleri olacak. yazar: SEZER YILDIZ @sezeryildiz KAYSERİSPOR GELENLER: GİDENLER: Furkan Özçal, Mustafa Akbaş, Deniz Türüç, Diego Lopes, Derley, Abdulaziz Demircan, Larrys Mabiala, Samba Sow Cemil Adıcan, Henrique Sereno, Bobo, Kamran Agayev, Anıl Taşdemir, Serkan Kurtuluş , Alper Uludağ, Abdullah Durak 28, Okay Yokuşlu, Mert Nobre, Serdar Kulbilge, Çağlar Birinci, Yener ArıcA, Mehmet Eren Boyraz Bu yaz nasıl geçti? Teknik Direktör 2013-2014 sezonun başında türk futbolu ile ilgilenenlere sorsaydık bu sene kimler küme düşer diye eminim hiç biri Kayserispor küme düşer demezdi. Süper Lig’in iyi takımlarından, büyüklere satış rekorları kırarak oyuncular satan, bünyesinde Süper Lig standartlarında muhteşem oyuncuları bulunduran Kayserispor’un, o sezon küme düşmesi herkes için büyük sürpriz olmuştu. 1 sezon aradan sonra süper lige, Ptt 1. Lig şampiyonu olarak dönen Kayserispor bu sezona iddialı girmek istediğini teknik direktörlük görevine eski hocası Tolunay Kafkas’ı getirerek kanıtladı; ama yaz dönemini lige hazırlanma anlamında iyi geçirdiğini söylemek pek mümkün değil. Kadrosundan önemli oyuncularla yollarını ayıran, şu anadek 8 transfer yapmış Kayserispor’da oyuncuların birbirleri ile oynamamış olmaları teknik direktör Tolunay Kafkas için dezavantaj. 5 yıl aradan sonra tekrar Kayserispor’a dönen Tolunay Kafkas ‘’evime döndüm’’ açıklamasını yaptı. Gerçektende Kafkas’ın Kayserisporla özdeşleştiğini söylemek mümkün. Kayserispor’a kariyerinin en büyük başarısını henüz başına geçtiği ilk sezonda yaşattı. Kayserispor ona güvendiğini daha önce hiç teknik direktörlük yapmamasına rağmen ona takımı emanet ederek gösterdi. Tolunay Kafkas’da bu güvene tarihinde ilk kez Kayserispor’a, Türkiye Kupası zaferi yaşatarak ve ligi 55 puanla 5. Sırada bitirip Kayserispor’a en iyi lig derecesini yaşatarak vermişti. 2009-2010 sezonun sonunda Kayserispor’dan ayrılan Tolunay hoca, Gaziantepspor’un başına geçmişti. Ordada başarılı bir sezon geçiren Kafkas, Gaziantepspor’u lig 4. sü yapmayı başarsa da ikinci sezonun başında alınan üst üste mağlubiyetlerin ardından istifa etmişti. 2 senelik milli takım gelişim direktörlüğü ve çok kısa süren Trabzonspor serüveninden sonra Karabükspor’a imza atan Kafkas, Karabükspor’a tarihinde ilk kez avrupa kapısını açan isim olmuştu. Güçlü - Zayıf yönler Bobo, Nobre gibi süper lig tecrübesi üst düzey olan iyi golcülerle yollarını ayıran Kayserispor’un forvet hattına Benfica’dan Darley’i kiralamasına rağmen bir oyuncu olduğunu ispatlamış Furkan Özçal ve Trabzonspor’da iyi bir sezon geçiren Hakan Arıkan Kayserispor’un göze çaran oyuncuları arasında yer alıyor. Sezon Hedefi Transfer yasağı olmasına rağmen önemli Süper Lig’e çıkan takımların ilk hedefi her zaman ilk sezon kümede kalmaktır. Kayserispor’un dar bir kadrosu olduğunu göz önünde bulundurursak bu bölgedeki alternatifsizliği Tolunay Kafkas’ı sezon içinde zorlayabilir ve şu anda bulunan 21 kişilik dar kadroda bi dezavantaj olarak gösterilebilir. Öte yandan orta saha bölgesinde çok iyi oyuncuları bulunan Kayserispor’un en güçlü yönü ortasaha gibi gözüküyor. Bu isimlere dikkat! Geçen sezon Kayserispor’u sırtlayan oyncuların başında gelen ve süper lige çıkmasında en büyük pay sahiplerinden biri olan Biseswar’ın yanı sıra Benfica’dan büyük ümitlerle kiralanan Darley ve Diego Lopes , Galatsaray da pek forma şansı bulamamasına rağmen daha önce potansiyelli şu an için hedef kümede kalmak gibi gözüküyor fakat yazının başında da söylediğim gibi Tolunay Kafkas’ın gelmesi ve söylenen iddialı sözler ve transfer döneminin kapanmasına daha uzun bir süre olmasını dikkate alırsak Kayserispor gerekli bölgelere Tolunay hocanın istediği oyuncuları almasıyla hedef büyütebilir. yazar: BATUHAN YÖNDEM @BatuhanYondem KONYASPOR Geçen sezonun özellikle ikinci yarısında gösterdiği başarlı performansla kamuoyunun takdirini kazanan Konyaspor, yeni sezonda aynı çizgiyi sürdürmek istiyor. GELENLER: Dossa Junior, Alban Meha, Selçuk Alibaz, GİDENLER: İbrahim Sissoko, Emre Can Atila, Serkan Kırıntılı Bu yaz nasıl geçti? Aykut Kocaman’ın görevi gelmesiyle kabuk değiştiren ve tamamen farklı bir hüviyet kazanan Konyaspor, oturmuş kadrosuna yaptığı takviyelerle yeni sezona hazırlandı. Bu dönemde kadrosuna maliyeti düşük ve ligimizi iyi bilen futbolcuları katmaya çalışan Konyaspor, bu kapsamda Abdou Razack Traore, Ibrahim Sissoko, Serkan Kırıntılı, Emre Can Atila’ı kadrosuna kattı. Yurt dışından ise Alban Meha, Dossa Junior ile anlaşma sağlandı. Konyaspor’un yaz dönemindeki en büyük kaybı ise geçtiğimiz sezon takıma büyük katkı sağlayan 33’lük golcü Hasan Kabze oldu. Yolların ayrıldığı deneyimli golcünün yeni adresi Akhisar oldu. Kabze dışında, takımda istediği kadar şans bulamayan ve istenilen verim alınamayan bazı oyuncular ile de yollar ayrıldı. Elvis Kokalovic, Benjamin Fuchs, May Mahlangu, Benjamin Fuchs, Gabriel Torje, Djalma Campos, Mehmet Güven, Hasan Kabze, Elvis Kokalovic Mehmet Güven, Recep Aydın, Barış Örücü yolların ayrıldığı diğer futbolcular oldu. Teknik Adam Fenerbahçe’den ayrıldıktan sonra hangi takımı çalıştırdığı Konyaspor, geçtiğimiz sezonu 39 gol yiyerek, ligi ilk dört içinde bitirmiş takımlardan sonra 5. en iyi istatistiğe sahip olmuştu; fakat bu dönemde Konyaspor yanlızca 30 gol atabilmiş ve ligi -9 averajla 8. sırada bitirmişti. Güçlü yönleri Konyaspor’un en güçlü yanı Aykut Kocaman ile kazandığı defansif yönü. Yeni transferler Serkan Kırıntılı ve Dossa Junior’un da katkılarıyla bu yan daha da güçlenecek gibi. Kadrosunda Ali Turan, Jagos Vukovic, Selim Ay, Mehmet Uslu gibi deneyimli savunmacıları bulunan Konyaspor, rakiplerine geçtiğimiz sezon olduğu gibi bu sezon da büyük problemler yaşatacak. Hazırlık döneminde 3 dostluk maçı yapan Konyaspor, bu maçlarda 5 gol atarken sadece 2 gol yedi ve güçlü defansif yönünü bir kez daha gösterdi. çalıştıracağı merakle beklenen ve bir süre dinlendikten sonra Konyaspor ile anlaşan Aykut Kocaman, oluşturduğu antranör takımı ile taraflı tarafsız herkesin takdirini kazandı. Fenerbahçe’nin avrupa kupalarında ilerlemesini de sağlayan defansif ve rakibi uyutan futbolu takımlarına çok iyi uygulayan Kocaman, yeni sezonda da bu anlayıştan ödünç vermeyecek gibi. Planlarını önce gol yememek üzerine kuran deneyimli çalıştırıcı takımın gol yollarındaki problemlerini ise yeni transferle çözmeye çalışacak. Aykut Kocaman’ın Zayıf yönleri Az gol atan ve az gol yiyen biri takım görüntüsü çizen Konyaspor’un, en zayıf yönü tahmin edilebileceği üzere hücum hattı. Geçtimiz sezonun 8. sırada bitirmesine rahmen attığı 30 golle, Şampiyon Galatasaray’ın attığı gol sayısının ancak yarısına ulaşabilen Konyaspor bu problemi gidermek için takıma güçlü takviyeler yaptı. Bu kapsamda Abdou Razack Traore ve Ibrahim Sissoko’yu kadrosuna katan Konyaspor; Ciprian Marica, Dimitar Rangelov, Ömer Ali Şahiner ve Kenan Özer’in de katkılarıyla gol problemini çözmeye çalışacak. yazar: SEZER YILDIZ @sezeryildiz MERSİN İDMAN YURDU GİDENLER: Mersin idman Yurdu’na bu sene 7 futbolcu veda etti. Bunlardan; Berkan Afşarlı, Servet Çetin, Bu yaz nasıl geçti? Sezon sonunda Rıza Çalımbay ile yollarını ayırdıktan sonra teknik direktörlük görevine Mesut Bakkal’ı getiren Mersin idman Yurdu geçen seneki kadrosundan yollarını ayırdığı oyuncular olmasına rağmen transfer yasağı nedeniyle kadrosuna herhangi bir oyuncu katamadı. Buna karşın as kadrosundan birçok oyuncuyu korumayı başardı. Şu ana kadar 5 hazırlık maçı yapan Mersin bu maçlarda 1 galibiyet 2 mağlubiyet ve 2 beraberlik alarak hazırlık maçlarında vasat bir görünüm vermiş olsa da iyi bir kamp dönemi geçirdiğini söyleyebiliriz. Hazır bir kadroya sahip olduklarını her fırsatta vurgulayan teknik direktör Mesut Bakkal, Hollanda kampınıda iyi geçirdiklerini 25 kişilik bi kadro ile antreman yaptıklarını ve performanslardan memnun olduğunu belirtti. Teknik Direktör Süper ligin en tecrübeli teknik direktörlerinden biri olan Mesut Bakkal, Mersin’e gelene kadar 9 kulübü çalıştırdı. Anadolu kulüpleri teknik direktör aradıklarında akla gelen ilk isimlerden biri olan Bakkal’ın yönettiği takımlarda inişli çıkışlı grafikleri var. En uzun macerasını 2005-2007 yılları arasında Sinan Kaloğlı, Cem Sultan ve Adem Güven serbest bırakılırken Cem Sultan Gümüşhanespor’a, Serkan Yanık ise Gaziantep BBSK’ye transfer oldu . Mersin yasağı olmasından dolayı transfer yapamadı. Gençlerbirliği’nde yaşayan tecrübeli teknik adam 2 yılda 63 maça çıktı. 2007 yılından sonra çok sık takım değiştirmek zorunda kalan Mesut Bakkal çalıştırdığı takımlarda istikrar gösteremedi. Yine de oynattığı futbol ve kişiliği ile türk futbolunda önemli bir kesimin takdirini kazanan Mesut Bakkal’ın bu sene transfer yasağı olan Mersin’de neler yapacağı büyük merak konusu. Güçlü yönler Elindeki iskelet kadrosunu genel anlamda koruyan Mersin’in en güçlü yönü bu sene şüphesiz Süper Lig tecrübeleri oldukça fazla oyuncular ve Mesut Bakkal ile çalışmak olacak. Kırmızı-lacivertli ekip transfer yasağı nedeniyle geçen sezon 7. olarak önemli bir başarının altına imza atan kadrosunu birkaç oyuncu dışında korumayı başardı fizik olarak da kuvvetli bi kadrosu olan Mersin, gol yollarında da etkili oyuncularını kullanarak sonuca gitmeye çalışacak. Zayıf yönler Mersin’in bu sene en zayıf yönü şüphesiz teknik direktör Mesut Bakkal’ın eksik gördüğü bölgelere transfer yapamamak olacak. Ve tabi geçen sene Mersin forması ıle 33 maça çıkan ve Mitrovic ile iyi bir ikİli oluşturan Servet’in gitmesinin ardından o bölgede sıkıntı yaşama ihtimali yüksek olan Mersin’de, Mesut Bakkal’ın Mitrovic’e kimi partner olmasına rağmen alternatifsiz oluşu zayın yönleri arasında yer alıyor. Bu isimlere dikkat! Mersin’in en önemli ismi şüphesiz geçen sezon çıktığı 34 maçta 13 gol ve 5 asistlik bir performans sergileyen Welliton. Onun yanı sıra 6 gol 6 asistlik katkı veren Nakoulma, 5 gol 5 asistlik performans sergileyen Pedriel, sonradan gelmesine rağmen istikrarlı bir performans sergileyen Sadiku ve geçen sezon 33 maça çıkan defansın en önemli ismi olan ve defans oyuncu su olmasına rağmen 6 gol atan Milan Mitrovic de öne çıkan isimler arasında. Sezon Hedefi Transfer yasağı olmasına rağmen önemli futbolculara sahip olan Mersin İdmanyurdu UEFA Avrupa Ligini zorlayacak bir ekip olduğunu iddaa ediyor.Transfer yasağı Mersin İdmanyurdu’nu etkilemez ise her ne kadar kadro derinliğine sahip olmasada bende Mersin İdmanyurdu’nun Avrupa ligini zorlayacağını iddaa ediyorum. seçeceği ve seçtiği kişinin Servet gibi istikrarlı olup olamayacağı soru işaretlerinden bazıları. Ayrıca genelde yedekten girmesine rağmen takımın gol yükünü sırtlayan isimlerden biri olan Sinan Kaloğlu’nun yerine de yasak nedeniyle futbolcu transfer edemeyen Mersin’in iyi bir hücum hattı yazar: BATUHAN YÖNDEM @BatuhanYondem OSMANLISPOR GELENLER: GİDENLER: Badou Ndiaye, Gabriel Torje, Pierre Webo, Avdija Vrsajevic, Artur, Walter Acevedo, Justicia, Patric, Hakan Aslantaş, Musa Çağıran, Mehmet Güven Muhammet Reis, Mehmet Yıldız,Tugay Kaçar, Ercüment Kafkasyalı, Samet Göker, Dilaver Güçlü, Yıldıray Koçal, Ragıp Başdağ Bu yaz nasıl geçti? Teknik direktörlük görevine Mustafa Reşit Akçay’ı getiren Süper Lig’in yeni ekibi Osmanlıspor sezona iddialı bir ekiple giriyor. Kadrosun 10 yeni oyuncu katan Ankara ekibi iyi bir kamp dönemi geçirdi özellikle Hollanda kapında oyuncularını yakından gören ve değerlendiren Akçay’ın yüzü hazırlık maçlarında gülmesede takımından umutlu. Yeni sezon hazırlıkları kapsamında çıkğı 4 hazırlık maçının 3’ünü kaybedip 1’ini kazanan Osmanlıspor kadro kalitesi ve iyi bir kamp dönemi geçirdiği göz önüne tutulduğunda, ümit veriyor. Teknik Direktör 2009’a kadar çeşitli takımlarda görev yapan Mustafa Reşit Akçay, adını ilk 2009 da göreve geldiği Tavşanlı Linyitspor’da duyurdu. Ligin düşme hattından devraldığı takımı Play-off şampiyonu yaparak 1. lig’e yükseltmeyi başardı. 2010-11 sezonunda kısıtlı imkanlara rağmen Tavşanlı Linyitspor’u ligde şampiyonluğa oynayan bir ekip haline getirmesi kamuoyunun takdirini topladı. Daha sonra 2011 de 1461 Trabzon’un başına geçen Akçay burda kaldığı süre içinde de oynattığı iyi futbolla ve gençlere verdiği önemle adından söz ettirmeyi başardı. 2013’te Trabzonspor teknik direktörlüğüne getirilen Akçay burada bekleneni veremedi ve sözleşmesi karşılıklı olarak feshedildi. Son olarak Akhisar Belediyespor’u çalıştıran Mustafa Reşit Akçay’ın, Akhisar macerası da kısa sürdü. Sezon hedefi İlk hedef tabikide yeni kurulan bir kadronun oturması ve bu doğrultuda kümede kalmak gibi gözükse de geniş ve iyi oyunculardan kurulan bir kadroya sahip takım olarak göze çarpan Osmanlıspor’un orta sıralarda olması sürpriz olarak nitelendirilmez. Bu isimlere dikkat! Kadorosuna kattığı Gabriel Torje, Walter Acevedo, Benfica’dan kaleci Arthur ve Fenerbahçe’den Webo’nun yanısıra da geçen sene takımın süper lige çıkmasında büyük pay sahibi olan Erdal Kılıçarslan, Bakary Sogo ve Umar Aminu gibi isimlerde bulunuyor. Osmanlıspor bu sene, bu isimlerle adından söz ettirmeyi hedefliyor. Güçlü - Zayıf yönler Osmanlıspor’un şüphesiz en zayıf yönü çok transfer yapmış daha yeni oturacak bir takım olması oyuncuların birbirlerine alışmalarının zaman alıp almayacağı ise en büyük soru işareti öte yandan iyi transferler yapan Başkent ekibi Süper Lig tecrübesi olan oyuncuları transfer etmesi doğru strateji olarak vurgulanabilir; ama en güçlü yönü Süper Lig’deki birçok rakibinin aksine çok geniş ve alternatifli bir kadroya sahip olması. yazar: BATUHAN YÖNDEM @BatuhanYondem RİZESPOR GELENLER: Patryk Tuszynski (J. Bialystok) Dzalamidze (J.Bialystok) Gökhan Akkan (Ankaragücü) Robin Yalçın (Stuttgart) Ahmet İlhan Özek (Karabükspor) Itandje (PAOK) Diakhete (K. Erciyesspor) Mehmet Akyüz (Akhisarpsor) John Boye (K. Erciyesspor) Teddy Chevalier (Kortrijk Bu yaz nasıl geçti? Hikmet Karaman yönetiminde 2015-16 sezonu hazırlıklılarını Avusturya’nın Seefeld Kasabası’nda geçiren Rizespor, kampta yaptığı hazırlık maçlarında ortaya koyduğu futbolla ‘ben hazırım’ mesajı verdi. Kampta oynadığı ilk iki hazırlık maçında Hollanda’dan Vitesse ve Yunanistan’dan Olympiakos gibi güçlü ekiplerle mücadele eden Rizespor, karşılaşmalardan 1-0’lık mağlubiyetlerle ayrıldı. Üçüncü hazırlık maçında Maccabi Haifa, dördüncü hazırlık maçında ise Verona ile 1-1 berabere kalan Karadeniz temsilcisi, son hazırlık maçında ise Hanover 96’yı 2-0’lık skorla geçmeyi başardı. Hazırlık kampının öne çıkan isimleri Leonard Kweuke, Orhan Ovacıklı ve geçen sezonun flaş ismi Deniz Kadah olurken, bu sezon takıma katılan Robin Yalçın da sınıfı geçen bir diğer isim oldu. Transfer dönemini hareketli geçiren Rizespor, Ali Adnan’ı hatrı sayılır bir meblaya Udinese’ye GİDENLER: Ali Adnan (Udinese) Engin Bekdemir (Eskişehirspor) Giray Kaçar (Göztepe) Sezer Özmen (Metz) Necati Yılmaz (Ş. Urfaspor) Serkan Kırıntılı (Konyaspor) Cenk Güvenç (Denizlispor) Aykut Erçetin sattıktan sonra, 1 milyon Euro bonservis bedeli ödeyip Polonyalı forvet Patryk Tuszynski’nin yanı sıra Nika Dzalmidze, Charles Itandje, Robin Yalçın, Ahmet İlhan, Diakhate ve Mehmet Akyüz’ü kadrosuna kattı. Geçtiğimiz sezonlarda takımın iskelet oyuncularından olan Serkan Kırıntılı ve Giray Kaçar’la ise yollar ayrıldı. Teknik direktör: Hikmet Karaman Cesare Prandelli ile hem Şampiyonlar Ligi hem de Süper Lig’in tartışmasız en kaliteli ve en kurt hocalarından olan Hikmet Karaman, geçen sezon Mehmet Özdilek’ten devraldığı enkaz altındaki Rizespor’u kümede tutmayı başararak, taraftarların sevgilisi haline gelmişti. Başarıyı getirecek en önemli faktörün ‘istikrar’ olduğunu bilen Hikmet Hoca, bu yılda takımın başında kaldı. Her maça göre değişen taktik anlayışı, rakipleri iyi analiz etme ve maçları okuyabilme gibi bir teknik direktörde olması gereken en önemli özellikleri bünyesinde barındıran Hikmet Hoca, bu sezon kupaya da önem verip, takımını Avrupa arenasını taşımanın hedefinde. Güçlü yönler Geçen sezon da birlikte oynayan Viera ve Oboabona, gerek fizik özellikleri gerekse de birbirlerini iyi tanımları acısından Hikmet Karaman’ın defans mevkinde elini güçlendiren bir tandem. Daha önce St. Étienne ve Liverpool gibi Avrupa’nın önemli kulüplerinde forma giyip, ülkemizde Konyaspor forması da giyen Charles Itandje de hazırlık maçlarında teknik heyetten tam not aldı. Hücumda ise Kweuke ve Deniz Kadah’a bu yıl Ahmet İlhan ve Patryk Tuszynski’nin de katıldığını düşünürsek, bu sezon golcü bir Rizespor izleme şansımız bir hayli yüksek. Zayıf yönler Süper Lig’de oynadığı her sezonu küme düşme korkusuyla geçiren Rizespor’da, yönetimin ve taraftarların bu psikolojik düşüncesi, Rize şehrinin en büyük dezavantajlarından. Bunun yanı sıra Rizespor’un geçen sezon ligde kendi sahasında oynadığı 17 maçtan yalnızca 3 galibiyet alabilmesi hala akıllarımızdaki tazeliğini korumakta. Eğer Rize şehri bu sezonu rahat bir şekilde bitirmek istiyorsa, yönetim ve taraftar o psikolojik baskıdan kurtulmalı, futbolcular da ‘futbol literatüründe saha ve seyirci avantajı’ diye bir kavram olduğunun farkına varmalı. Sezon Hedefi Rizespor için ilk hedef hiç kuşkusuz Süper Lig’de tutunabilmek. Geçen sezon son haftalarda ligde kalmayı başaran kadroya yeni takviyeler yapan Rizespor yönetimi, bu sezonu biraz daha rahat bir şekilde tamamlamanın hesaplarını yapmakta. Ancak takımın başında yer alan ismin Hikmet Karaman olduğunu düşündüğümüzde, yıl sonunda hedeflerinin üstünde bir konumda Rizespor görmekte pekala mümkün. Bu isimlere dikkat! Rizespor’un bu yıl alacağı her skor Charles Itandje-Leonard Kweuke-Deniz Kadah üçlüsünün ortaya koyacağı performanslara bağlı. Charles Itandje’yi anlatmaya gerek yok, zaten kariyeri her şeyi açıklamakta. Geçen sezon ortaya koyduğu performansla parmakla gösterilen oyunculardan olan Deniz Kadah ile Leonard Kweuke’nin hazırlık kampında ortaya koydukları performans ve uyumları da rakiplere göz dağı veren başka bir etmen. Nitekim sezon öncesi oynanan hazırlık maçlarında, takımın attığı bütün gollerde bu ikilinin imzası vardı. yazar: HAYRETTİN SANCAR @5hayrettinsancr SİVASSPOR GELENLER: Dani Abalo (Ludogorets) Erkan Kaş (Karabükspor) Ernestas Setkus (Kerkyra) Yiğit İncedemir (Karabükspor) Orhan Gülle (K.Erciyesspor) Hakan Özmert (Karabükspor) Beykan Şimşek (Fenerbahçe) Çağatay Çeken (A.Üsküdar) GİDENLER: Kadir Bekmezci (Antalyaspor) Cihan Özkara (P. Münster) Abdurrahman Dereli (Balıkesirspor) Uğur Akdemir (Adana Demirspor) John Utaka Alican Karadağ (Boluspor) Bu yaz nasıl geçti? Geçtiğimiz sezon Sergen Yalçın takımın başına geldikten sonra bir ivme yakalayan ve sıkıntılı geçen haftalardan sonra ligin en çetin takımlarından biri haline gelen Sivasspor, sezon bitimine doğru tekrar bir düşüş içerisine girmiş ve sezonu 36 puan ile düşme hattının hemen yukarısında, 15. sırada tamamlamıştı. Yeni sezona Sergen Yalçın yönetiminde Hollanda kampı ile hazırlanan Sivasspor, hazırlık maçlarında istenilen performansın uzağında bir grafik çizdi. Hollanda kampı sürecinde aralarında Olympiakos ve Twente gibi önemli kulüplerinde bulunduğu 5 hazırlık maçından da galip gelemeyen Sivasspor, 4 Eylül Stadı’nda karşılaştığı Fenerbahçe’ye de 3-2 mağlup olmaktan kurtulamadı. Yeni sezon öncesi Erciyesspor’dan Orhan Gülle, Karabükspor’dan Erkan Kaş ve Hakan Özmert, Ludogorets’den Dani Abalo ve Kerkyra’dan kaleci Ernestas Setkus’u transfer eden Yiğidolar; Kadir Bekmezci, Abdurrahman Dereli, Cihan Özkara, Utaka ve Hakan Arslan ile yollarını ayırdı. Teknik direktör: Sergen Yalçın Katıldığı futbol programlarındaki yaptığı eleştiriler nedeniyle birçok insanın kafasında ‘’Kendisi takım yönetse, bu dediklerini yapabilecek mi?’’ sorusunun oluşmasına neden Sergen Yalçın, önce Gaziantepspor’da daha sonrasında ise Sivasspor’da yaptıklarıyla birçok insanın takdirini kazandı. Takımdaki hiçbir oyuncunun kendisini, takımdan ve hocadan üstün görmesine tahammül edemeyen Sergen Hoca, Antepli vatandaşlarımızdan sonra Sivaslıların da sevgilisi haline geldi. Geçen yıl oynattığı 4-3-3’ün yanına bu yılki hazırlık maçlarında 4-4-2’yi de ekleyen Sergen Yalçın, Beykan Şimşek-Batuhan Karadeniz ikilisine hem büyük sorumluluklar yüklemek hem de Türk futbolundaki golcü sorununu çözmeyi hedefliyor. S.O.S alarmı dikkat çeken en önemli nokta oldu. Sezon Hedefi Her yıl olduğu gibi bu yılda Sivasspor’un tek hedefi ligi Avrupa kupalarına katılmayı hak kazanacak bir yerde bitirebilmek. Özellikle Sergen Yalçın takımın başına geldikten sonra Bülent Uygunlu yıllara dönüş sinyali veren Yiğidolar’ın kadrosu da bu hedef için fazlasıyla yeterli. Güçlü yönler Sivasspor taraftarı ile bütünleştiği zaman bambaşka bir takım oluyor. Bunun en büyük örneklerini Bülent Uygun yönetiminde elde edilen başarılarda ve büyük takımlara karşı oynanan maçlarda stadyumu tıklım tıklım dolduran seyircisi önünde elde ettikleri zaferlerde gördük. Takımdaki ışığı gören Sivaslıların, ilk birkaç maçta alınacak galibiyetlerin sonrasında takımına büyük destek vereceğini düşünürsek, bu sezon ilk 5 haftada alınacak sonuçlar Sivasspor’un bütün sezon için kaderini tayin edecek. Zayıf yönler Takımın hazırlık maçlarında henüz galibiyetinin olmaması akıllarda soru işareti bırakan en önemli etkenlerden bir tanesi. Keza hazırlık maçlarında göze çarpan defans hataları, Sergen Yalçın’ın canını en çok sıkan durumlardan biri. Oynanan maçlarda savunma bölgesinde güven oyu veren tek isim Cicinho olurken, defans hatalarına bir de yeni transfer edilen kaleci Setkus’un hataları da eklenince, savunma bölgesindeki Bu isimlere dikkat! Takıma katıldığı 2012-13 sezonundan itibaren taraftarların sevgilisi haline gelen ve 2013-14 sezonunu gol kralı olarak tamamlayan Aatif Chahechouhe, kanat forvet mevkisinde oynamasına rağmen her yıl bir santrafor kadar gol atabiliyor. Geçen sezondan itibaren sağ kanatta muhteşem bir performans yakalayan Burhan Eşer’e Batuhan Karadeniz’in de iyi formu eklenince bir anda Aatif-Burhan-Batuhan üçlüsü ligin en tehlikeli forvet hatlarından biri haline gelmişti. Bu üçlü bu yılda takımda kaldı ve rakip takımların canlarını yakmak için yeni sezonu iple çekiyorlar. yazar: HAYRETTİN SANCAR @5hayrettinsancr TRABZONSPOR Geçtiğimiz sezonu 5. sırada bitirerek taraftarını büyük hayal kırıklığına uğratan Trabzonspor’da, yeni sezon öncesi de sular durulmadı. GELENLER: Stephane Mbia, Alper Uludağ, Luis Cavanda, Okay Yokuşlu, Özer Hurmacı, Dame N’Doye, Esteban Alvarado Bu yaz nasıl geçti? Sezonu Ersun Yanal ile tamamlayan Trabzonspor’da, yeni sezonda Yanal’ın devam etmesine kesin gözüyle bakılıyordu ancak beklentiler karşılığını bulmadı ve sportif direktörlüğe Süleyman Hurma’nın getirilmesinin ardından Yanal ile yolllar ayrıldı. Yanal’ın halefi ise bir Trabzonspor efsanesi olan Shota Arveladze oldu. Shota’nın göreve getirlmesiyle geçmiş dönemlerde izlenen astronomik bedellerle transfer poltikası da tamamen değişti. Bu dönemde kadrosuna sadece Sevilla’dan Stephane M’bia, Lazio’dan Luis Pedro Cavanda, Esteban Alvarado ve Kayserispor’un genç yetenekleri Okay Yokuşlu ile Alper Uludağ’ı kadrosuna katan Trabzonspor, Kasımpaşa’dan kiralık olan Özer Hurmacı’nın da bonservisini aldı. Yapılan bu transferlerin bordo-mavili kulübe maliyeti ise bonservis bazında 6 Milyon 250 Bin euro oldu. Yeni isimlerin de takıma katılmasıyla kadroda oluşan şişkinlik ise bazı oyuncular ile yollar GİDENLER: Essaid Belkalem, Hakan Arıkan, Caner Osmanpaşa, Abdülkadir Özdemir, Mustafa Akbaş, Majeed Waris, Zeki Yavru ayrılarak hafifletilmeye çalışıldı. Bu kapsamda Gökhan Karadeniz, Caner Osmanpaşa, Hasan Ahmet Sarı, Abdulkadir Özdemir, Gökhan Aslan, Batuhan Artarslan, Oğulcan Gökçe ve Kurtuluş Yurt ile yollar ayrıldı. Waris ise FC Lorient’e yollandı ve bu transferden 4.5 Milyon euro kazanıldı. Sezon öncesinin flaş olayında ise, sportif direktör Süleyman Hurma ile problem yaşayarak kampı terk edip İstanbul’a gelen kaptan Onur Recep Kıvrak, teknik direktör Shota ve başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun Hurma’dan yana tavır almasının ardından özür diledi. Teknik Adam 2Geçtiğimiz sezonu 5. sırada bitirmesine rağmen özellikle büyük maçlarda gösterdiği başarılı performans ile Trabzonspor taraftarının sevgisini, kamuoyunun ise takdirini Ersun Yanal’ın vedası birçok kişi sürpriz olmuştu. Fakat Süleyman Hurma’nın sportif direktörlüğe getirilmesinin ardından Hurma’nın yakından tanıdığı Shota’nın hattında oynayan oyunculara rahatlık sağlayacak. Yanal döneminde gözden düşen Constant ve Yusuf da Shota ile büyük bir patlama yapabilir. Takımın duran top ustası Mehmet Ekici ise bıraktığı yerden devam edecek gibi. Takım içinden en büyük sürpriz ise Sefa Yılmaz’dan bekleniyor. Sefa, Trabzonspor’un bu sezon vazgeçilmezi olabilir. Zayıf yönleri Şüphesiz ki bu sezon Trabzonspor’un en zayıf yönü savunma hattı ve kalesi olacak. Geçtiğimiz sezon Onur Kıvrak’ın sakatlığının ardından kiralık olarak transfer edilen ve muhteşem bir performans sergileyen Hakan Arıkan’ın takımdan ayrılmasının ardından kalede bütün yük Onur’a kalmıştı. Onur’un da Süleyman Hurma ile problem yaşaması ve kampı terk etmesinin ardından neler olacağı belirsizdi. Onur’un özür dilemesi ve Onur ile devam edilecek olması Trabzonspor için olumlu gelişmeler fakat Rabotnicki maçında yediği skandal golle takımın takımın başına getirileceği kulislerde konuşulmaya başlanmıştı bile. Konuşmaların boşuna olmadığı Yanal ile yolların resmen ayrılmasının ardından netlik kazandı. Bir Trabzonspor efsanesi olan Shota kendisini 2 yıllığına bordo-mavili takımın teknik direktörü yapan mukaveleye imzayı attı ve Mehmet Ali Yılmaz tesislerinin yeni patronu oldu. Trabzonspor’un yeni teknik patronu yaptığı konuşmlarda, ‘’Ben zaten 25 sene önce anlaşmıştım. Fazla zor olacağını düşünmüyorum’’ diyordu ve Trabzonspor taraftarlarının gönlünü kazanıyordu ilk günlerinden. Özellikle Kasımpaşa’da oynattığı ofansif futbolla beğeni kazanan Shota’nın ilk hedefi aynı futbolu Trabzonspor’a da oynatmak olacak. Güçlü yönleri Takımın başına ofansif futbolu seven Shota’nın getirilmesinin ardından şüphesiz Trabzonspor’un en büyük silahı hücum yönü olacak. Ağır bir ameliyatın ardından takıma dönen Cardozo yine Trabzonspor’un en büyük silahı olacak. Takıma yeni katılan Stephane M’bia ise orta sahanın yükünü çekerek hücum UEFA Avrupa Ligi’ne erken şekilde veda etmesine neden olan ve çok sık sakatlanan Milli kalecinin devamlılık problemi , ikinci kaleci nam-ı diğer ‘’taraftar tekmeleyen’’ Esteban Alvarado’nun da kapalı kutu olması ve problem çıkartabilme ihtimali Trabzonspor’u sıkıntıya sokabilir. Öte yandan Trabzonspor’un bir diğer zayıf yanı defans hattı. Stoperde Medjani-Mustafa ikilisini düşünen Shota, bu ikilinin devamlılığı konusunda şüphe duyuyordu. Bu kapsamda Dinamo Moskova’nın Kongolu stoperi Christopher Samba ile prensipte anlaşan bordomavili takım, oyuncuyu Trabzon’a getirdi fakat anlaşma sağlanamadı ve oyuncu geri gönderildi. Sağ bekte kampın yıldızlarından Salih Dursun ile yeni transfer Cavanda forma savaşı verecek. Shota, sol bek konusunda ise kararsız. Bu bölgede formaya en yakın isim olarak Constant görünüyor. yazar: SEZER YILDIZ @sezeryildiz facebook.com/markajdergi twitter.com/markajdergi markajdergi@gmail.com www.markajdergi.com www.markajdergi.com twitter.com/markajdergi facebook.com/markajdergi markajdergi@gmail.com
Benzer belgeler
Ahmet İlhan - Hayatım Futbol
Türk futbol tarihinin en enteresan sezonu olan 2011/12 sezonunda Samsunspor yıllar sonra Süper Lig’de mücadele ediyordu ama şu sıralar Lazio’da fırtınalar estiren Petkovic önderliğinde küme düşmeye...
DetaylıHF121 - Hayatım Futbol
bulunan isimlerin kenar çizgi oyuncuları olmayışı ve orta saha ile forvet arasındaki bölgeyi daha çok kullanmaları. Özellikle Emre Çolak ve Engin Baytar’ın oynadığı maçlarda bu durum daha belirgin ...
Detaylı