türk metal - Türk Metal Sendikası
Transkript
türk metal - Türk Metal Sendikası
TÜRK METAL SENDİKASI GENEL MERKEZİ AYLIK YAYIN ORGANI TÜRK ARALIK 2012 | SAYI: 161 METAL ÜRETMEK, KAZANMAK, KAZANDIRMAK İSTİYORUZ TÜRKMETAL ARALIK 2012 - SAYI: 161 İşimiz metal, gücümüz EDİTÖRDEN OYUNCULAR VE SEYİRCİLER EmEkçilErin, dolayısıyla sendikaların iki muhatabı vardır; biri işverenler, diğeri hükümetler. Medya da iki kesimin elinde; biri işveren-sermaye kesimi, diğeri ise devlet. Bir de sosyal medya çıktı ki, buna daha önce değinmiştik; o şimdilik halkın elinde olan bir güç... Ama hakim olan medya klasik medyadır ve bugün özellikle sermayenin elindedir. Sermayenin elinde olan bir medyadan çalışanların lehine bir yayın bekleyemezsiniz. Çünkü, sermaye kendi kalesine gol atmak istemez. Kendi eliyle kendini vurmasını beklemek gülünç olur. Hem medya patronu olan hem de binlerce işçi çalıştıran bir kimse, işçilerin sorunlarından bahsedip, çözüm için yayın yapmaz. İş kolu farklı olsa bile, bir medya patronu tekstil işvereni olmasa bile, tekstil işçilerinin sorunlarını haber yapmaktan çekinir. Çünkü bütün işçiler aşağı yukarı aynı talepleri dillendirmektedir; düşük ücret, taşeronlaşma, işsizlik, kıdem tazminatı gibi... Arada, büyük kitlesel gösteriler, üstü kapalı şekilde -gösterilerin nedeni olan taleplere değinilmeden- haber yapılır, ancak bunlar da, haber değeri olduğu için verilir. Yani, yüz bin kişi piknik yapmak için de bir araya gelse, bunun bir haber değeri vardır ve görmezden gelinemez. İşçi eylemlerinin haber yapılmasının mantığı da budur. Türkiye’de 80 sonrası maalesef haber merkezlerinde çalışma hayatı ile ilgili birimler kaldırılmış durumda. Önceden gazetelerin sadece çalışma hayatı ve sendikalar ile ilgili uzman muhabirleri olurdu. Bugün tanınmış pek çok köşe yazarı da bu alanlardan yetişip gelmekte. Günümüzde bu alanların kalkmış olması ile birlikte, çalışma hayatı ile ilgili en önemli haberler de yayınlanmaz oldu. Bu eleştiriyi medya yöneticilerine yönelttiğimiz zaman, işçi haberlerinin çok rağbet görmediğini dile getirirler, ancak bugün haber portallarında en çok okunan haberler, her zaman çalışanları ilgilendiren haberleridir. Türk Metal, bugün MESS ile 130 bin metal işçisini ilgilendiren bir sözleşme için görüşmelere başlamış durumda. Bütün basın-yayın kuruluşları bunu bilmesine rağmen, bu gelişme, ulusal düzeyde birkaç ufak haber olmaktan öteye geçemedi. Aklınıza gelebilecek en değersiz konular bile çeyrek sayfa, yarım sayfa haber olurken, doğrudan halkı ilgilendiren bu sözleşme, yukarıda özetlediğimiz sebepler yüzünden haber yapılmadı. Neyse ki, bugün Türkiye’nin en çok basılan aylık dergilerinden biri Türk Metal Dergisi. Aynı zamanda 3000 kişilik özel dağıtım ağıyla bütün kişi ve kurumlara ulaşmaktadır. Türk Metal Dergisi, hem çalışma hayatının en temel sorunlarını, hem de metal işçilerinin sorunlarını dile getirmekte, metal işçilerinin gür ve samimi sesi olmaya devam etmektedir. Hem yazılı basın olarak, hem de turkmetaldergi.com sitesi olarak. Medyanın iki temel işlevinden biri, halk adına halkın sözcülüğünü yapmaktır. Ama, maalesef halkın sözcülüğünden uzak duruşa sahip medyamız; sendikacıları eleştirmek konusunda asla taviz vermemektedir. Bugün sendikaların içinde bulunduğu bu hazin durumda böyle yayınların da payı vardır. İşin özü şudur, bu ülkede sendikalar kadar işçilerin hakkını savunmak durumunda olan kurumların başında medya gelmektedir. Sahada top koşturan halk namına gol atması gereken medya, tribünlerde seyirci olarak durmaktadır. İşçinin takımını tutuyormuş gibi görünse de, o tribünde oturarak, elindeki gücü kullanmayarak, aslında karşı takımı tutuyor olmaktadır. Bizler Türk Metal Dergisi olarak, metal işçilerinin verdiği güçle bildiğimizden şaşmayacağız, seyirci kalmayacağız… çtürk Ertan Gtuen .tr rkmetal.org urk@ ertangenct İÇİNDEKİLER 4 12 TÜRK METAL SENDİKASI AYLIK YAYIN ORGANI Aralık 2012 | Sayı: 161 YAYIN SAHİBİ Türk Metal Sendikası Adına Pevrul KAVLAK SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Bekir EROĞLU HABER MÜDÜRÜ Ertan GENÇTÜRK METAL ARAŞTIRMA M. KEMAL ŞEN TÜRK 2 YÖNETİM MERKEZİ Türk Metal Sendikası Genel Merkezi Basın Müşavirliği Beştepe Mahallesi Yaşam Caddesi 1. Sokak No:7/A 06520 Söğütözü/ANKARA Telefon: 0312 292 64 00 Faks: 0312 284 40 18 14 17 18 22 basin@turkmetal.org.tr www.turkmetal.org.tr www.turkmetaldergi.com PRODÜKSİYON CTCP REPROTEK BASKI Ziraat Gurup Matbaacılık A.Ş. Ziraat Bankası Tesisleri İstanbul Yolu Trafo Karşısı Varlık - ANKARA Tel: 0 (312) 384 73 44 - 45 YAYIN TARİHİ: 30 / 12 / 2012 YAYININ TÜRÜ: Yaygın süreli YAYIN ARALIĞI: BİR (1) AY YAYIN DİLİ: TÜRKÇE Dergimiz basın ahlak yasasına uyar. Ayda bir yayımlanır ve üyelerimize ücretsiz dağıtılır. Bu ayın öne çıkanları Bursa’da teşkilatlanma eğitimleri düzenlendi SAYFA 33 Prof. Dr. Serpil Aytaç / Örgüt Sağlığı ve Çalışan Açısından Önemi SAYFA 40 Dr. Naci Önsal / İşyerinin Devri SAYFA 46 Devrim Duman / Uluslararası Sendikal Hareket / 2012 SAYFA 54 ENGELLERİ HEP BİRLİKTE AŞTIK SAYFA 36 ERKEN YAŞTA EVLİLİK NEDENLERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ SAYFA 50 3 TÜRK Şube uzmanlarımız ve sekreterlerimiz eğitim için Ankara’da 6 Köprü ve otoyollar 25 yıllığına satıldı 8 Dünyadan haberler 10 Sektörden haberler 11 İş kolları yönetmeliği yayımlandı 16 Çorlu şubemiz Trakya’ya güç katacak 19 Nursan emekçileri “Hoşgeldiniz” 21 Zafer Micha emekçilerinin 30 Sendikalar ve dijital medya 34 Bursa’da İş Sağlığı ve Güvenliği semineri 35 Borusan Holding yasta... 49 Emekçinin Not Defteri 56 Türk Metal/MESS Ortak Eğitim Projesi devam ediyor 59 KKTC’li Sendikacılar eğitim için UAMİF’te 60 Kitap-Sinema 62 Ceviz yemek için 9 nedeniniz var 65 Bizden haberler METAL SAYFA 32 SÖZÜN ÖZÜ... Şu an karşımızda bir takım yeni hükümlerle süslenmiş eski bir kanun var. Bu kanunun bir kısım hükümleri yeni olmakla birlikte, kanunun çatısı eski. Çatı eski olunca, eleştirilerin esası da eski oluyor. METAL 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu 7 Kasım 2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ama tartışması bitmedi. Geneli itibari ile bu kanun ülkemiz sendikal hareketini ileri taşıyacak yeterliğe sahip değil. TÜRK 4 Pevrul KavlaK Türk-İş Genel Sekreteri Türk Metal Sendikası Genel Başkanı pkavlak@turkmetal.org.tr twitter.com/KavlakPevrul Uzun yıllardan beri üzerinde çalışılan bu yeni kanundan bizim işçi tarafı olarak beklentimiz; kanunun reform niteliğinde olması, mevcut sorunları ortadan kaldırması, bunu yaparken de yeni sorunlu alanlar yaratmaması idi. Maalesef bu beklentimiz yerine gelmedi. Evet, belki bazı sorunlu alanlar çözüldü gibi görünüyor ama bütüne ilişkin engelleyici ve yasakçı anlayış sorunu devam ediyor. Sözün özü; şu an karşımızda bir takım yeni hükümlerle süslenmiş eski bir kanun var. Bu kanunun bir kısım hükümleri yeni olmakla birlikte, kanunun çatısı eski. Çatı eski olunca, eleştirilerin esası da eski oluyor. Bunu sadece biz söylemiyoruz, bağlantılı olduğumuz uluslararası kuruluşlar da aynı kanıda. Örneğin, 2012 yılı Avrupa Birliği (AB) İlerleme Raporu, işçi hakları ve sendikal haklar noktasında eleştirilerle dolu. Keza, Küresel Sendikalar Konseyi ve Avrupa Sendikalar Konfederasyonu’nun (ETUC) Sayın Cumhurbaşkanı’na yazdığı mektup var. Bu mektupta, 2821 ve 2822 sayılı Kanunların AB ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) standartlarını karşılamadığı, yeni kanunun da aynı eleştirilere muhatap kalacağı belirtilmekte. 2013 yılına geldik, hala işçilerimiz kendilerine tanınan -sınırlı haklardan- bile tam olarak yararlanamıyorlar. Sendika üyeliği nedeniyle işçilerin işten çıkarılıyor olması, hala çok büyük bir sorun. 6356 sayılı Kanun, bu sorunu ortadan kaldırmak yerine, otuz ve daha az işçi çalıştıran işyerleri bakımından iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshi halinde, “sendikal tazminat alma” hakkını dahi yok ederek, bu sorunu derinleştirdi. Yani, bu nasıl bir anlayış ki, yeni bir hakkı teslim etmek bir yana, mevcut bir hakkı da ortadan kaldırıyor. Bununla da yetinilmiyor. 6356 sayılı Kanun yayımlandıktan sadece 53 gün sonra, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 137’inci maddesi ile borsalarda grev yasağı getirildi. Diğer bir ifade ile, 6356 sayılı Kanunda yapılamayan bir düzenleme, bir başka kanun içinde bir Biz, -özetle- sendikal örgütlenme önündeki fiili ve kanuni engellerin kaldırılmasını, mevcut kanunların uluslararası normlar seviyesine gelmesini; başta Anayasa olmak üzere, iç hukukumuzda yer almakla birlikte, uluslararası normlarla çatışan tüm hüküm ve aykırılıkların giderilmesini, toplu pazarlık hakkını sınırlandıran kısıtlamaların ortadan kaldırılmasını, güçlü sendikacılığın geliştirilmesini ve sendikaların iç işleyişlerinde serbest bırakılmalarını istiyorduk. Görüyoruz ki, 6356 sayılı Kanun bu taleplerimize karşılık vermiyor. Tabi, şu hususun da bilincindeyiz. Önemli olan kanun yapmak değil, yapılan kanunu uygulayabilmek. Metnin iyi ya da kötü yazılmış olması çok sorun değil. Ancak, o metnin uygulamada karşımıza ne çıkaracağını bilememek; işte o sorun. Zaten, bu nedenle deneme süreleri ve geçiş hükümleri konuluyor. Örneğin, 6356 sayılı Kanunla gelen sendikaya üye olma veya üyelikten çekilmede e-Devlet modelini ele alalım. Biz, daha kanun tasarı taslağı halindeyken, eğer böyle bir düzenleme yapılacaksa, en azından üyelikten çekilmede noter koşulu ve e-Devlet’in iki yıl süreyle birlikte uygulanması gerekliliğini ısrarla savunduk. Ama kabul ettiremedik. Şimdi uygulamanın ne olacağını birlikte göreceğiz. Bir geçiş dönemi yapılabilse idi, kanımızca sorunlar en az olacaktı. Kanunun sorunlu alanları -özellikle yönetmelikle düzenleneceği belirtilenler başta olmak üzere- saymakla bitecek gibi değil, ama bunun yanı sıra iyi oldu diyebileceğimiz bazı noktaları da var. Örneğin, bu kanun, önceki Sendikalar Kanunundan farklı olarak, sendikaların iç işleyişleri noktasında bir serbesti alanı yarattı gibi görünüyor. 6356 sayılı kanunda düzenleme yapılan bir diğer önemli nokta, sendikaların yetki tespitinde karşılaştıkları sorunların aşılması amacıyla işkolu değişikliğine yönelik tespit davalarının bekletici mesele yapılmasının önüne geçilmesi. Ancak bizim temennimiz, yetkiye yönelik her türlü aşamanın tarafsız ve özerk bir yapıda çözülmesi noktasındadır. İşkolunun belirlenmesi sorunun sadece bir kısmıdır. Asıl sorun, yetkili sendikanın belirlenmesi sürecindedir. Önümüzdeki yıl elektronik üyelikle beraber, bu sorunun nasıl bir hal alacağını, çözülüp çözülmediğini yakından görebileceğiz. Toplu pazarlık haklarında ise olumlu bir takım düzenlemeler olmakla birlikte, konunun esasına yönelik olarak, başta grev hakkı olmak üzere, kilit konularda ileri adımlar atılmadı. Diğer bir ifadeyle, kolektif sosyal hakların bir bütün olduğu gerçeği göz ardı edildi. Evet, sendikaların kuruluşu, organları, faaliyetleri ve işleyişleri noktasında belli düzenlemeler yapıldı; toplu iş sözleşmesinin düzeyi, toplu pazarlık, toplu iş sözleşmesinin bağıtlanması vs. konularda yeterli olmasa da, eski sistemin unsurları belli birkaç değişiklikle yer aldı. Ancak, uyuşmazlıkların eylemli çözümü noktasında hiçbir ilerleme sağlanamadı. Yani, sendikal hakların en önemli kısmı olan toplu eylem hakları gereğince düzenlenmedi. Toplu sözleşme hakkının kullanılabilir bir hak olmasının yegâne aracı, grev hakkıdır. 6356 sayılı Kanunda da bu hak, tıpkı yerini aldığı 2822 sayılı Kanunda olduğu gibi, hakkın kullanımını sınırlayan ve zorlaştıran hükümlerle çevrili bırakıldı. Öte yandan, daha önce yargı kararları ile uygulama alanı bulan grup toplu iş sözleşmesi, kanunda tanımlandı. Bu olumlu bir gelişmedir. Ancak, bir diğer yeni müessese olarak tanımlanan çerçeve sözleşmenin ise içi boş bırakıldı. Bu yeni sözleşme türünün uygulamasının nasıl olacağı, hatta olup olmayacağı bile belli değildir. Çünkü, isteğe bağlı bir sözleşmedir, taraflardan biri kabul etmediğinde hayata geçemeyecektir. Kanunda bunu zorlayacak bir yaptırım hükmü de bulunmamaktadır. Bir diğer olumlu düzenleme, Toplu iş sözleşmesinden yararlanma noktasında yapılmıştır. Toplu iş sözleşmesinin imza tarihi ile yürürlük tarihi arasında iş sözleşmesi sona eren üyeler, iş sözleşmelerinin sona erdiği tarihe kadar toplu iş sözleşmesinden yararlanacaklardır. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanacak olanların ise, sözleşmenin imza tarihinden önce talepte bulunulmaları halinde, bu talepleri imza tarihi itibariyle hüküm doğuracaktır. Sonuç olarak, elbette ki 6356 sayılı Kanunun olumlu ve olumsuz yanları zaman içinde net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Bunların hangisinin daha ağır basacağını şimdiden söylemek kolay değildir. Ancak, daha ilk bakışta görünen, bu kanunun, çağımızın değerleri ve sorunlarını tam olarak yakalayamadığıdır. Bu bağlamda, Türk endüstri ilişkileri sistemini geliştireceğini ileri sürmek pek mümkün görünmemektedir. Bilakis, bu kanunun çalışma hayatına ilişkin sorunlara köklü çözüm getirmediğini -hatta bazı noktalardan geriye götürdüğünü- ise rahatlıkla söylemek mümkündür. Sözün özü; bu kanun, tarafımızdan reform niteliğinde bir kanun olarak algılanmamaktadır... METAL Örneklerden de görüleceği üzere, kanun çıkmadan evvel yapılan müdahaleler yeterli gelmedi ki, hala devam ediyor. Bu nedenle, bizim daha önceki 2821 ve 2822 sayılı Kanunlara yönelik temel eleştirilerimiz büyük ölçüde 6356 sayılı Kanunun için de geçerli olmaya başladı. Önümüzdeki günlerde sendikalar, başta faaliyetleri olmak üzere, pek çok konuyu tüzükleri ile düzenleyecek ve tüzüklerinde belirttikleri amaç ve faaliyetlerini serbestçe yerine getirecekler. Bu, aslında sendikalar için bir nevi çalışma programı hazırlama işlevini de yerine getirmiş olacak. Yani, sendikalar bakış açılarını geliştirecekler. Bu önemli ve olumlu bir adım. 5 TÜRK ara hüküm olarak ortaya çıktı. Böyle bir düzenlemenin yapılabilmiş olması, sosyal diyaloga da büyük bir darbedir. A S I K A KIS Köprü ve otoyollar 25 yıllığına satıldı METAL Sigortasız şoför, trafik cezasından bulunacak TÜRK 6 TürkiyE tarihinin en büyük ikinci özelleştirmesi, köprü ve otoyolların satılması ile gerçekleşti. İhaleyi en yüksek teklifi veren Koç-ÜlkerUEM ortaklığı kazandı. Otoyolların ve köprülerin işletmesine 25 yıllığına sahip olacak ortaklık, 5 milyar 720 milyon dolarlık özelleştirme bedelinin %30’unu peşin, kalanını da 4 yılda ödeyecek. SoSyal Güvenlik Kurumu (SGK), kayıtdışı istihdam ile mücadelede kapsamında, Emniyet Genel Müdürlüğü ile bir protokol imzalayacak. Emniyet Genel Müdürlüğü, yaptığı kontrol ve denetimlerde adlarına trafik cezası kesilen ticari araç sahipleri ve şoförlerinin bilgilerini SGK’ya gönderecek. SGK, Emniyet Genel Müdürlüğü’nden gelen bilgilerle kendi kayıtlarını karşılaştırarak, ticari araç sahipleri ile şoförlerinin kayıtdışı çalışıp çalışmadığını kontrol edecek. 2012 yılında 867 işçi kazada öldü İstanbul İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi tarafından yayınlanan rapora göre, 2012 yılında 867 işçi, gerçekleşen iş kazalarında hayatını kaybetti. Raporda inşaat, tarım, maden ve enerji sektörlerinde ağırlıkta olmak üzere, hemen hemen aynı tür iş kazalarında ölümlerin yaşandığı ifade edildi. Raporda, il bazında ise en çok ölümlerin, sırasıyla İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Konya, Bursa ve Gaziantep’te gerçekleştiği belirtildi. avrupalı çalışanların çoğu, şirketlerinin önemli kararları zamanında alamadığını düşünüyor, Türkiye’de ise çalışanların %62’si işyerinin karar süreçlerinden memnun. Hay Gorup’un, dünyanın 66 ülkesinde 351 şirketten elde edilen ve dünya çapında 5.5 milyon çalışandan toplanan bilgileri içeren araştırmasına göre, Avrupalı çalışanların %53’ü, şirketlerinin zamanında karar alamadığından yakınıyor. Avrupalı çalışanların %36’sı da, şirketlerinin değişen iş ortamına uyum sağlayamadığını ifade ediyor. Türkiye’de ise çalışanların %62’si şirketlerinin iş ortamındaki değişimlere etkili bir şekilde uyum sağladığını düşünürken, %49’u da, şirketlerinde kararların gecikme olmadan alınabildiği görüşünde. Otomobil ihracatı altını solladı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, dış ticaret açığı Ocak-Kasım döneminde %21,5 azalarak, 76.77 milyar dolar oldu. İhracat Kasım’da %24,8 artarak 13.83 milyar dolar, Ocak-Kasım döneminde de %14,3 artarak 139,98 milyar dolar olarak gerçekleşti. İthalat ise Kasım’da %12,5 artarak 20.99 milyar dolar, Ocak-Kasım döneminde ise %1,6 azalarak 216,75 milyar dolar oldu. Kasım ayında fasıllar düzeyinde en büyük ihracat kalemi, 1.35 milyar dolar ile motorlu kara taşıtları ve aksam parçaları olurken, bu fasılı 1.2 milyar dolar ile kıymetli taşlar ve metaller izledi. Böylece, İran’a yönelik satışların etkisiyle, bu yıl Türkiye’nin en büyük ihracat kalemi haline gelen altın, Kasım’da ikinci sıraya geriledi. 7 TÜRK Türkiye’de çalışanların %66.2’si işyerinin karar süreçlerinden memnun Türkiye’de, emeklilik yaşının yükseltilmesinin, sosyal güvenlik açıklarını kapatmaya yetmeyeceği belirtildi. Tüsiad tarafından hazırlanan, “2050’ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetimi” raporunda, 2010 yılında 13 milyon 382 bin olan aktif çalışan sayısının, 2050’de 34,6 - 38,1 milyon arasında olacağı kaydedildi. Rapora göre, yine 2010 yılında 6,1 milyon olan emekli sayısı ise, 2050’de 16,8 - 17,9 milyon aralığına yükselecek. Raporun değerlendirme bölümünde, Türkiye’nin nüfusundaki yaşlanma nedeniyle emeklilik sistemini sorunlu bir geleceğin beklediği vurgulandı. Emeklilik yaşındaki olası yükseltmeye rağmen 2050’de emekli gelir-giderinin 2010 yılındaki koşullarına benzer bir durum ortaya çıkacağı da, raporda yer alan tespitler arasında. METAL Sosyal güvenlik açığı kapatılamaz METAL TÜRK 8 Çin’de akraba ziyareti işçi hakkı oldu Çin’de, ayrı yaşayan aile üyelerinin, yaşlı ebeveynlerini ya da akrabalarını sıklıkla ziyaret etmesini öngören kanun tasarısı yasalaştı. Kanuna göre, aile üyeleri yaşlı ebeveynlerinin ruhsal ihtiyaçlarını gidermekle yükümlü hale gelecek ve yaşlı- ların duygularını görmezden gelen ya da onlara soğuk davrananlar yargılanabilecek. Yasa uyarınca işverenler de, çalışanlarının ailelerindeki yaşlıları ziyaret etmesi için izin verecek ve işçilerin bu hakkı devlet güvencesi altına alınacak. Pakistan’da şurup dehşeti pakiSTan’ın Pencap eyaletinde öksürük şurubunun yol açtığı ölümlerin sayısı 36’ya yükseldi. Pakistan sağlık bakanlığı yetkilileri, ölümlere yol açtığı belirlenen ve eczanelerde reçetesiz satılan öksürük şurubunun toplatılması için güvenlik birimlerine talimat verildiğini açıkladı. Pakistan’ın Pencap eyaletinde geçen ay da, yüksek oranda alkol içeren öksürük şurubu yüzünden 29 kişi yaşamını yitirmişti. Hindistan’da öfkeli işçiler patronun evini ateşe verdi HindiSTan’daki bir çay tarlasında çalışan 700’den fazla işçi, arazi sahibinin evini yaktı. Ülkenin kuzeydoğusundaki Assam eyaletinde, işçilerin ücretlerini alamadıkları patronlarının köşkünü sardığı, bu sırada içerden ateş açılması üzerine de evin ateşe verildiği belirtildi. Assam eyaleti, ülkenin çay üretimi ve ihracatında önemli yere sahip. mEkSika’nın başkenti Meksiko City’de trafik ve basın-yayın hizmetlerini düzenleyen Meksika İletişim ve Ulaşım Sekreterliği’ne ait gökdelende kötü çalışma koşulları grev getirdi. Greve 400’e yakın kamu işçisi katıldı. METAL Gökdelende grev yaptılar TÜRK 9 Berlusconi 4 milyon dolar nafaka verecek Nijerya’da grev 7. ayında Batı Afrika ülkelerinden Nijerya’nın Plateau eyaletinde, yerel hükümet çalışanlarının grevi yedinci ayı doldurdu. Maaşları ödenmediği için greve başlayan çalışanlar, eyalet hükümetinin, maaşların yalnızca %55’inin ödenmesi teklifini kabul etmiyorlar. Grev nedeniyle, eyalette okullar, 2012 yılının Mayıs ayından beri kapalı durumda. iTalya’nın eski Başbakanı Silvio Berlusconi’nin, boşandığı karısı Veronica Lario’ya ayda 4 milyon dolar nafaka ödeyeceği bildirildi. Yapılan boşanma anlaşmasına göre, Berlusconi gayrimenkullerini eski karısıyla paylaşmak zorunda kalmayacak. Veronica Lario, genç kadınlarla ilişkileri sebebiyle, 2009’da 20 yıllık eşini terk etmişti. Çiftin 3 çocukları vardı. N E D R Ö T K SE Ford Otosan’da dümene Ali Koç geçti METAL CMS’ye Avrupa’dan Mükemmel lik Ödülü TÜRK 10 TürkiyE’nin en büyük otomotiv şirketi olan Ford Otosan’ın kuruluşunda bizzat görev alan ve Otosan’ın, Türkiye’nin önde gelen otomotiv üreticisi haline getirilmesin- de büyük rol oynayan Rahmi Koç, 40 yıldır yürüttüğü Yönetim Kurulu Başkanlığını, oğlu Ali Koç’a bıraktı. Rahmi Koç ise, bundan böyle şirkette yönetim kurulu üyesi olarak kalacak. TürkiyE’nin lider, Avrupa’nın önde gelen alüminyum jant üreticisi CMS Jant ve Makine Sanayi A.Ş, Honda Access Europe tarafından Mükemmel Performans Ödülü’ne layık görüldü. Türk otomotiv yan sanayinin en büyük ilk 10 üreticisi arasında yer alan CMS’nin en fazla jant ihraç ettiği ülkelerin başında, otomotiv endüstrisinin kalbinin attığı Almanya, Fransa ve İtalya gibi ülkeler yer alıyor. AMG (Mercedes), Mini (Bmw Grubu), VW AG (Audi, Bentley, Seat ve Volkswagen), Toyota, Fiat Grubu (Alfa Romeo, Fiat ve Lancia) ve Renault gibi markalar için ihracat odaklı üretim gerçekleştiren CMS, Türkiye’de ise yine üretici firmalar Toyota, Renault, Fiat ve Honda markaları için jant üretiyor. ‘Türkiye’de sanayinin yapısı değişiyor’ TürkiyE İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) araştırmasına göre, son 10 yılda motorlu kara taşıtlarının sanayi sektörleri içindeki payı yükselirken, tekstil sektörünün payı azaldı. TİSK’in “Türkiye’nin Büyüme Stratejisi: Yapısal Analiz ve Politikalar” başlıklı araştırmasında, Türk sanayinin 1980 sonrası gelişimi ele alındı. Araştırmanın sonuçlarına göre, son 10 yıl içinde motorlu kara taşıtlarının sanayi sektörleri içindeki payı yükselirken, tekstil sektörünün payı azaldı. Tekstil ve giyim ile kimya, ilaç, kömür ve petrol ürünleri alt sektörlerinin imalat sanayindeki payları, 2008’de, geçmişe göre gerileme gösterdi. Özellikle, kimya, ilaç, kömür ve petrol ürünleri sanayinin nispi payındaki azalma çarpıcı oranlarda. 1980’de söz konusu sektörün %27 olan nispi payı, 2008’de %17’ye düştü. Bu azalmada en önemli etken, kömür ve petrol ürünleri alt sektörünün payının 1980’de yaklaşık %18 iken, 2008’de %6’ya gerilemiş olması. Tekstil sanayinin payındaki gerilemeye karşılık, giyim eşyası üretiminin payı arttı. Araştırmaya göre, metal eşya ve makine-teçhizat sektörü, bu dönemde yapısal değişime damgasını vuran sektör oldu. İş kolları yönetmeliği yayımlandı METAL Yönetmelikte yer verilen işkolları şöyle sıralandı: 1. Avcılık, balıkçılık, tarım ve ormancılık 2. Gıda sanayi 3. Madencilik ve taş ocakları 4. Petrol, kimya, lastik, plastik ve ilaç 5. Dokuma, hazır giyim ve deri 6. Ağaç ve kâğıt 7. İletişim 8. Basın, yayın ve gazetecilik 9. Banka, finans ve sigorta 10. Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar 11. Çimento, toprak ve cam 12. Metal 13. İnşaat 14. Enerji 15. Taşımacılık 16. Gemi yapımı ve deniz taşımacılığı, ardiye ve antrepoculuk 17. Sağlık ve sosyal hizmetler 18. Konaklama ve eğlence işleri 19. Savunma ve güvenlik 20. Genel işler HABER | 11 TÜRK İş kolları listesinde daha önce 28 işkolu bulunurken, bu sayı yeni yasayla birlikte 20 iş koluna indirildi. Türk Metal’in içinde bulunduğu iş kolu olan Metal, 12. Sırada yer alıyor. Ç alışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 4 üncü maddesinde sayılan işkollarına hangi işlerin gireceğini tespit eden “İŞKOLLARI YÖNETMELİĞİ” Resmi Gazete’nin 19 Aralık 2012 tarihli ve 28502 sayılı nüshasında yayımlandı. Yönetmeliğin Amaç bölümünün 1. maddesinde, “Bu Yönetmeliğin amacı 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu- nun 4 üncü maddesinde sayılan işkollarına hangi işlerin gireceğini tespit etmektir” denildi. İşkollarına giren işler olarak MADDE 2’de, “Her bir işkoluna giren işlerin neler olduğu, ekonomik faaliyetlerin sınıflandırılmasına ilişkin uluslararası norm ve standartlar göz önünde bulundurularak düzenlenen işkolları listesi EK-1’de gösterilmiştir” denilirken, Asıl işe yardımcı işler olarak MADDE 3’te, “Bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır,” ifadesine yer verildi. | KONFEDERASYON’DAN METAL Türk-İş, Asgari Ücret kararına muhalefet şerhi koydu TÜRK 12 Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun işveren-devlet kesimi temsilcileri, 16 yaşını doldurmuş işçilerin bir aylık asgari ücretini, 1 Ocak - 30 Haziran 2013 tarihleri arasında brüt 978,60 ve net 773,97 lira (asgari geçim indirimi dahil), 1 Temmuz - 31 Aralık 2013 tarihleri arasında ise, brüt 1.021,50 lira ve net 804,69 lira (asgari geçim indirimi dahil) olarak oy çokluğuyla belirledi komiSyonda işçi kesimi adına görev yapan Türk-İş temsilcileri karara muhalif kaldı ve çoğunluk görüşüne, aşağıdaki gerekçeyle katılmadı: Asgari Ücret, Pazarlık ücreti değildir “Asgari ücret, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak, bilimsel, objektif yöntemler ve güvenilir verilerle tespit edilen taban ücretidir. Asgari Ücret, Çalışanların Durumu Gözetilerek Belirlenmeli Anayasanın 55 inci maddesinde ‘asgari ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur’ denilmektedir. Asgari ücretin belirlenmesi çalışmalarında göz önünde tutulması gereken öncelikli husus, çalışanların karşı karşıya bulundukları geçim koşullarıdır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarında yer alan işçi kesimi temsilcileri olarak, yapılacak çalışmalarda şu unsurların temel alınması savunulmuştur: n Anayasa’da yer alan ‘geçim şartları’ yaklaşımının dikkate alınması; n İşçinin ailesi ile birlikte günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir tutarın esas olması; n İşçinin ve ailesinin harcama kalıbının esas alınması ve hesaplamalarda Türkiye İstatistik Kurumu verilerinin kullanılması; n Bilimsel verilerle hesaplanan net tutarın işçinin eline geçmesinin sağlanması; n Sanayi/tarım veya bölge, yaş, cinsiyet ayırımı yapılmadan asgari ücretin ulusal düzeyde tek tutar olması; n İşçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınması, ekonomik ölçülerin ötesinde sosyal ve ‘insan onuruna yaraşır’ bir ücret olarak kabul edilmesi; n İşçinin satın alma gücünün ileriye dönük olarak korunabilmesi için gerekli bir iyileştirmenin ayrıca TÜİK tarafından bilimsel olarak belirlenecek tutara ilave edilmesi; n Belirleme yapılırken en düşük devlet memuru maaşının dikkate alınması; n Gelir dağılımında adaleti sağlamaya yönelik olarak ayrıca refahtan pay içermesi. Türk-İş’in, asgari ücret belirleme çalışmalarında savunduğu bu görüşleri Komisyon çalışmalarında yeterince dikkate alınmamıştır. Bu ilkeler temel alınmadan belirlenen asgari ücret düzeyinin yeterli ve ‘insan onuruna yaraşır bir yaşam düzeyi’ sağlamadığı açıktır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun işverendevlet kesimi temsilcilerinin oy çoğunluğuyla belirlenen asgari ücrete, gerek miktar ve gerek belirleme yöntemi açısından yukarıda sıraladığımız gerekçelerle katılmıyoruz ve işçi kesimi olarak muhalif kalıyoruz.” | HABER Genç İşçiler Projesi METAL Avrasya’da hayat buluyor TÜRK 14 Uluslararası Avrasya Metal İşçileri Federasyonu (UAMİF) 34. Merkez Komite Toplantısı, “Genç İşçiler” özel gündem maddesi ile İstanbul’da yapıldı. Avrasya ile bir projeye daha start verilirken, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak “projenin kendi çapında dünyada bir ilk olduğunu” dile getirdi. U HABER | Projesinin, yine genç işçiler tarafından yönetilmesi kararı da alındı. Toplantıda, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadriye Bakırcı, “Genç İşçiler” konulu bir seminer verdi. Seminerde genç işçilere yönelik tehditler ve genç işçilerin sendikalaşması konusuna değinildi. Söz alan Avrasyalı sendika başkanlarının soruları cevaplandırıldı. Genç İşçiler Projesi’nin tanıtımının yapıldığı sunumda, UAMİF’in sosyal medyada aktif olarak yer alacağı belirtildi ve UAMİF’in sosyal medya hesapları tanıtıldı. facebook.com/iemif.uamif ile twitter.com/iemf_uamif adresleri ile Genç İşçiler Projesi’nin yürütülmesinde iletişim ağı oluşturuldu. Kabul edilen Genç İşçileri Projesi 3 aşamalı bir faaliyetler bütününü kapsıyor. Yüzbinlerce genç işçiyi ilgilendiren proje, 19 Avrasya ülkesinde uygulanacak. Genç işçiler için eğitim, akademik çalışma ve festivalleri kapsayan proje 2013 yılı başından itibaren hayata geçirilecek. 34. Merkez Komite Toplantısı’na Türk-İş’e bağlı Toleyis Genel Başkanı Cemail Bakındı, UAMİF Genel Sekreteri Mehmet Soyupek, Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım ve İstanbul Şube Başkanımız Murat Salar da katıldı. METAL luslararası Avrasya Metal İşçileri Federasyonu (UAMİF) 34. Merkez Komite Toplantısı, 30 Sendika Başkanı ve yöneticisinin katılımı ve “Genç İşçiler” özel gündem maddesi ile İstanbul’da gerçekleştirildi. Toplantıda ele alınan “Genç İşçiler Projesi” Merkez Komite’nin oy birliği ile kabul edildi. UAMİF Genel Başkanı olarak toplantının açılış konuşmasını yapan Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, sendikal hareketin mücadele için ihtiyaç duyduğu enerjinin gençlerde bulunduğunu belirterek, bu enerjinin sendikal bilinçle donatılması ve sendikalaşma yönüne kanalize edilmesi gerektiğini belirtti. Kavlak, “Sendikalarımıza üye genç işçilerin katılacağı etkinliklerle, bu enerjinin tüm Avrasya ülkelerine yayılmasını sağlamamız mümkündür. Bu nedenle Merkez Komitemiz, bu toplantısında da ‘Genç İşçiler’ konusuna ağırlık verecektir” diye konuştu. Federasyona bağlı 30 Sendikanın Genel başkanı ve yöneticisinin katıldığı toplantıda, proje hakkında tek tek federasyona bağlı sendika başkanlarının görüşlerini alan Genel Başkanımız Kavlak, projenin sadece 2014 yılı UAMİF 20. Kuruluş Yıl Dönümü için değil, tüm zamanları da kapsaması gerektiği konusunda sendikaların görüşlerini de teyit etti. Toplantıda projenin detayları da görüşüldü. Ardından, proje, oy birliği ile kabul edildi. Genç İşçiler TÜRK 15 Kabul edilen Genç İşçileri Projesi 3 aşamalı bir faaliyetler bütününü kapsıyor. Yüzbinlerce genç işçiyi ilgilendiren proje, 19 Avrasya ülkesinde uygulanacak. METAL | HABER TÜRK 16 Çorlu Şubemiz Trakya’ya güç katacak Bütün metal işçilerini çatısı altında toplamaya devam eden Türk Metal Sendikası’nın 31. şubesi olan Çorlu Şubesi de hizmete girdi. Metal işçilerine hayırlı, uğurlu olsun… T ürk Metal Sendikası’nın bölgede örgütlenmiş olduğu iş yerleri, daha önce Çerkezköy şubemize bağlı olarak faaliyetlerini sürdürüyorlardı. Ancak, örgütlü iş yerleri ve üye sayısındaki artış, Çorlu’da bir şube açmamızı zorunlu hale getirdi. Tekirdağ, Silivri, Çorlu, Lüleburgaz bölgelerindeki metal işçisi üyelerimiz, artık Çorlu Şubemizin bünyesinde olacak. Çorlu Şubemizin açılışı dolayısıyla, Çerkezköy’de Genişletilmiş Temsilciler Meclisi Toplantısı düzenlendi. Toplantıya, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım, Çerkezköy Şube Başkanımız Murat Koçak, Çorlu Şubesi Müteşebbis olarak belirlenen yönetimde Şube Başkanı Baki Polat ve Çorlu şubemize bağlı iş yerlerinin temsilcileri katıldı. Toplantıda bir konuşma yapan Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, “Çorlu Şubesi ile artık Trakya yarımadasında daha güçlü ve daha büyük olacağız. Metal işçilerinin umudu ve güvencesi Türk Metal, Çorlu bölgesindeki metal işçilerinin tek çatısı olacak. Şubemiz bütün metal işçileri ve çalışma hayatına hayırlı uğurlu olsun” dedi. HABER | Eylemler etkili oldu BMC’de hayat normale döndü 4 otobüs ile İstanbul’da bulunan Çukurova Holding’e gitmek üzere hareket ettiler. 1 kasım’da İstanbul’daki Çukurova Holding binası önünde Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım’ın yaptığı basın açıklamasının ardından, emekçiler, tüm gün alkış ve sloganlı gösterilerle, işvereni protesto etti. Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım ve Şube Başkanımız Tosun, işyeri sahibi Mehmet Emin Karamehmet ile görüştüler. 2 kasım’da İzmir’e dönüldü. Yapılan eylemler ve üyelerimiz ile sergilediğimiz kararlı ve dik duruş sonuç verdi. İşveren, bankalarla yaptığı anlaşma doğrultusunda maaşları ödemeye başladı. Yan sanayiye yapılan ödemeler sonucu da, parça temin edildi ve 3 Kasım’dan itibarden de fabrikada üretime başlandı. METAL vereni alkışlı protesto eylemi gerçekleştirildi. 26 Eylü’de Şube Başkanımız Halil İbrahim Tosun tarafından işyeri bahçesinde, tüm üyelerimizin katıldığı bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına Türk-İş Bölge Temsilcisi Hasan Hüseyin Karakoç ile Türk-İş’e bağlı sendikaların şube başkanları da katılarak destek verdiler. 8 Ekim’de Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım tarafından, işyeri bahçesinde bir basın açıklaması yapıldı. 31 Ekim’de işyerinde toplanan üyelerimiz, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü önüne gitti. Şube Başkanımız Halil İbrahim Tosun tarafından yapılan basın açıklamasının ardından, Şube Başkanımız ve üyelerimizi temsilen 10 işçi arkadaşımız, İl Müdürünün makamına çıkarak dilekçe verdiler. Aynı gün akşam saatlerinde üyelerimiz, 17 TÜRK B MC, Mayıs ayında, içine düştüğü finansal kriz sonucu, yan sanayiden malzeme alamadığı için üretimini yavaşlatmak zorunda kaldı. Şirket, 1500’ü sendikalı olmak üzere, toplam 2500 çalışanına da ücret veremez hale geldi. Bu noktada, çalışanlarını ücretli izine çıkardı. Teslimat yapamadığı için kazandığı bazı ihaleler iptal edildi. İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Halil İbrahim Tosun, Eylül ayına kadar işverenle çeşitli tarihlerde yaptığı görüşmelerde, sabırla işveren vekillerinin taahhüt ettiği ve protokole dökülen sözlerin yerine getirilmesini bekledi. Ancak, BMC yetkilileri, verdikleri sözleri yerine getirmediler. 14 Eylül 2012 tarihinde, işyerinde bulunan üyelerimiz, öğle saatinden itibaren Şube Başkanımız Halil İbrahim Tosun öncülüğünde, akşam mesai bitimine kadar iş bırakma eylemi yaptılar. 18 Eylü’de işyerinde bulunan çalışanlarla, çoğu ücretli izinde olan üyelerimizin tümünün katılımıyla, iş- Yapılan eylemler ve üyelerimiz ile sergilediğimiz kararlı duruş sonrası işveren, bankalarla yaptığı anlaşma doğrultusunda maaşları ödemeye başladı. Yan sanayiye yapılan ödemeler sonucu da, parça temin edildi ve 3 Kasım’dan itibaren de fabrikada üretime başlandı | HABER METAL Engel tanımayan tiyatro gösterisi TÜRK 18 Ford Otosan Engel Tanımaz Tiyatro Kulübü’nün sunduğu “Ferhad ile Şirin” oyunu, izleyenlerden büyük ilgi gördü. Engelli işçilerin gösterisi hayatın hiçbir alanında engel tanınmaması gerektiğini bir kez daha kanıtladı F ord Otosan Engel Tanımaz Tiyatro Kulübü, Ankara Büyük Anadolu Otel’de “Ferhad ile Şirin” oyununu sergiledi. Veysel Berikan tarafından uyarlanan ve yönetilen, Ford Otosan’da çalışan işitme engelli Türk Metal üyeleri tarafından sergilenen oyun büyük alkış topladı. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle Büyük Anadolu Oteli’nde düzenlenen toplantıya, Genel Sekreterimiz Yücel Yücel, Gölcük şube Başkanımız Mehmet Şener, Ankara 1 Nolu Şube Başkanımız Nihat Zengin, Ford Otosan İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Direktörü Nursel Ölmez Ateş ve Koç Vakfı Ford Otosan Kültür Merkezi Müdürü Pınar Çimen katıldı. Genel Sekreterimiz Yücel Yücel açılış konuşmasına, Genel başkanımız Pevrul Kavlak’ın 3 Aralık Dünya Engelliler Günü mesajını okuyarak başladı. Böyle bir organizasyonunun hem bir sanat gösterisi hem de çok ince mesajlar içerdiğini ifade eden Yücel, emeği geçen herkese teşekkür etti. Engelleri kaldırmanın zamanının çoktan geçtiğini, hayata herkesin ortakça katıldığını ve herkese sorumluluk düştüğünü hatırlatan Yücel, bu tür gösterilerin devam edeceğinin müjdesini de verdi. Konuşmaların ardından, “Ferhad İle Şirin” oyunu sahnelendi. Oyunda rol alan engelli oyuncular, hayatın hiçbir alanında engel tanınmaması gerektiğini bir kez daha kanıtladılar. Oyunun ardından konuşan Ford Otosan İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Direktörü Nursel Ölmez Ateş, “bu benim üçüncü kez aynı oyunu, aynı oyunculardan izleyişim, ama her seferinde duygulanarak izliyorum, emeği geçen bütün arkadaşlara teşekkür ediyorum” dedi. Gösteri sonrası, Gölcük Şube Başkanımız Mehmet Şener, yönetmen Veysel Berikan’a çiçek verdi, Türk Metal 50. Yıl plaketini ise Nursel Ölmez Ateş takdim etti. HABER | Nursan emekçileri HOŞGELDİNİZ 19 Nolu Şube Başkanımız Murat Salar, Bozüyük Şube Başkanımız Cemal Güney, Nursan çalışanı üyelerimizle bir araya geldi. İşyerinde tek tek tezgahları gezen Genel Sekreterimiz Yücel ve şube başkanlarımız, hayırlı olsun dileğinde bulundu. Nursan çalışanı üye arkadaşımız, tercihlerini Türk Metal’den yana yapmanın, teşkilatımızın çatısı altında toplanmanın mutluluğunu yaşadılar. Türk Metal Sendikası da, örgütlü bulunduğu bölgeler içine, İç Ege’deki Kütahya Tavşanlı’yı katmanın sevincini yaşadı. Nursan emekçilerine dergimiz aracılığıyla tekrar “HoŞGEldiniZ” diyoruz… TÜRK İ stanbul’da bulunan Nursan Elektrik Donanım San. Tic. A.Ş işyerinin Kütahya Tavşanlı’daki kolu, Nursan Kablo Donanımları A.Ş fabrikası çalışanları, 10 Aralık -13 Aralık tarihlerinde örgütlenerek Türk Metal çatısı altına girdi. Genel Sekreterimiz Yücel Yücel, İstanbul 1 METAL Kütahya Tavşanlı’da bulunan Nursan emekçileri, tercihlerini Türk Metal’den yana kullanarak, bu büyük aileye katılmanın mutluluğunu yaşadılar. | HABER ÖNCE YÜZDE 42’LER İÇİN HELALLEŞİN ! METAL Sendikamız Genel Yönetim Kurulu’nun, Yargıtay’ın Kardemir kararı ile ilgili olarak 12 Aralık’ta yaptığı açıklama şöyle: TÜRK 20 “Kardemir’de yaklaşık 2 yıldan bu yana devam eden ‘Yargı Sürecinde’ bugün gelinen nokta kafalarda ve vicdanlarda soru işareti bırakmıştır. Yüce Türk Yargısı tarafından verilen her karara sonsuz saygımız olmakla birlikte, aşağıdaki açıklamayı yapma zarureti doğmuştur. ‘Kardemir emekçilerine yetki anasının ak sütü gibi helal olsun’ diyenlere sesleniyoruz; Yüksek Mahkemece verilen karar, maalesef Kardemir emekçilerinin haklı taleplerini karşılamamıştır. Zonguldak 3. İş Mahkemesi’nin kararı adalet duygusunun tecellisi adına bizleri umutlandırmış olsa da, bu son karar ile yasal taleplerin karşılanması bir yana, Bakanlık Müfettişlerinin ve Yerel Mahkemenin yapmış olduğu tüm tespitler ve en önemlisi iki yıllık yargılama süreci yok sayılmıştır. Yüksek Mahkemenin kararı, Kardemir Emekçilerini işverenle işbirliği içerisinde sömüren teslimiyetçi sendika lehine görünse de, kamuoyu ve işçi nezdinde sendikal tercihin Türk Metal’den yana olduğu herkesin malumudur. Bilinmelidir ki, tüm hukuk yolları henüz kapanmış değildir. Ulusal ve uluslararası hak arama yolları sonuna kadar kullanılacaktır. Yargıtay’ın vermiş olduğu karar henüz sendikamıza resmi olarak tebliğ edilmediğinden, tebligatın ulaşması ile birlikte zaman kaybetmeden gerekli diğer hukuki girişimlerde bulunulacaktır. Ayrıca, geçtiğimiz hafta içerisinde Çelik-İş Başkanı tarafından Yüksek Mahkemenin vermiş olduğu kararın, henüz daha açıklanmadan kamuoyu ile paylaşılması da vicdanlarda, yaşanan süreçle ilgili olarak tereddütler doğmasına sebebiyet vermiştir. Dolayısıyla, gelişmeleri dikkate alarak gereken hukuki başvuruda bulunduğumuzu bir kez daha belirtmek isteriz. Tüm bunlar bir yana, Türk Metal Sendikası olarak maddi kayıplara uğramasını istemediğimiz Kardemir emekçilerinin, yetkili olduğu ilan edilen sendikaya üyelikleri konusunda özgür iradeleri ile hareket etmelerinin doğru olacağını düşünüyoruz. Çünkü, biz Kardemir’de sendikal mücadeleyi sürdürdüğümüz 2,5 yıllık süreç içerisinde dayanışmanın en güzel örneğini sergilemiş büyük bir aileyiz. Üzerlerinde her türlü baskı ve tehdidin denendiği Kardemir emekçilerinin bu süreçte daha fazla zarar görmelerini istemiyoruz. SON SÖZ ÇELİK-İŞ’E; ‘Yetki Kardemir emekçilerine anasının ak sütü gibi helal olsun’ diyerek sanki bir lütufta bulunanlar, önce yüzde 42’nin hesabını vermelidir. Bunu yapmadıkları takdirde, Kardemir emekçileri ne yetkiyi ne de yüzde 42’leri sizlere helal etmeyecektir. Kimse unutmasın ki, Türk Metal olarak, Kardemir emekçileri adına bu kaybın telafisi yolunda atılacak adımların ısrarla ve inatla takipçisi olacağız. Bu vesileyle şan ve şeref dolu mücadelenizden dolayı minnet ve şükranlarımızı arz eder, bu onurlu mücadelenin tüm kahramanlarını saygı ile selamlarız.” Türk Metal Sendikası Genel Yönetim Kurulu HABER | Zafer MİCHA emekçilerinin... Micha iş yerindeki örgütlenme mücadelemiz, emekçilerin sabrı ve direnişi ile zafere ulaştı. Micha emekçileri hem işlerine geri döndüler, hem de Türk Metal’i kabul ettirdiler METAL 1 21 li toplantılarda baskı ve tehditlerde de bulunuldu. Anayasal haklarını kullanmaktan geri durmayan Micha emekçileri ise, mücadelelerini sürdüreceklerini ilan ettiler. Bu süreçte sendikamız Türk Metal Micha emekçilerini hiç yalnız bırakmadı. Micha emekçilerine gereken her türlü destek sağlandı, birlik ve beraberlikten asla ödün verilmedi. Türk-İş ve diğer sivil toplum örgütleri de, Micha emekçilerinin yanında oldu. Sürecin sonunda, yapılan çoğunluk tespit yazısına itiraz etmeyen işveren, sonunda sendikayı da kabul etti. Süreç Micha emekçilerinin lehine sonuçlandı. İşten atılan işçiler işe alınırken, kadrolarını da kazanmış oldular. Sıra artık toplu sözleşmede... Türk Metal, işe halen alınmayan 8 işçinin de geri dönmesi için çabalarını sürdürecek... Micha emekçileri yılmadı, bıkmadı, Türk Metal ile birlikte zafere ulaşmış oldu. Bütün Micha emekçileri için hayırlı uğurlu olsun… TÜRK Mayıs tarihinden itibaren İzmir Aliağa bölgesindeki Micha işyerinde teşkilatlanma çalışmalarımız başlatılmıştı. Ancak Micha yönetimi, taşeron firmalarında çalışan işçileri işten atarak sendikalaşmaya karşı çıkmıştı. Micha ve Micha’ya bağlı olan Gündüz Çelik ve Fırat Gül taşeron firmalarında sürdürülen örgütlenme çalışmalarının tamamlanması sonucu yeterli çoğunluğa ulaşarak, 9 Mayıs 2012 tarihinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurup, yetki tespiti talebinde bulunduk. Micha yönetimi, sendikamızın faaliyetlerini engellemek amacıyla, Gündüz Çelik bölümünü fesh etti ve 10 Mayıs 2012 tarihinde toplu çıkış gerçekleştirdi. Aynı gün, Micha bünyesinde ve Fırat Gül bünyesinde işten çıkarmalar devam etti. Toplam 125 arkadaşımızın iş akdini fesih ederek içerideki üyelerimize büyük baskı uygulanmaya çalışıldı. Çalışanlara, Sendikamızdan istifa etmeleri için, fabrika içerisinde yapılan çeşit- METAL | HABER TÜRK 22 Türk Metal Sendikası kuruluşundan itibaren, “insana sevgi, emeğe saygı” prensibiyle hareket ederek bugünlere gelmiş ve Türkiye’nin en büyük ve en güçlü sendikası olmuştur. Türk Metal, kuruluşunun 50. Yılını kutlayacağı 2013 yılında da, metal işçisini yine en iyi sözleşmeyle taçlandıracak ve taşıdığı sosyal sendikacılık misyonu ile metal işçilerine, eşlerine ve çocuklarına en iyi hizmet vermeye devam edecektir. 2012 yılında Türk Metal’in teşkilatlanma çalışmaları yine ön planda oldu. Bursa’da, İzmir’de, Samsun’da, Kütahya’da ve Türkiye’nin birçok bölgesinde yine Türk Metal’in sesi vardı. 2012 yılında 18 tane şubemizin Genel Kurulu yapılırken, Genel Merkezimizin 14. Olağan Genel Kurulu yapıldı. Yeni kadrolarla daha güçlü ve daha dinamik bir ekiple yola devam eden sendikamıza üç yeni şube de katıldı. 29. Şubemiz Balıkesir’de, 30. Şubemiz Bursa’da, 31. Şubemiz Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde açıldı. Sosyal Sendikacılık anlayışı ile sendikacılıkta yeni bir sayfa açan Türk Metal, 2012 yılında da gerçekleştirdiği Kadın, Aile ve Çocuk Kurultayları, üye çocukları için yurt içinde ve yurtdışında gerçekleştirdiği programlarla, düzenlediği eğitim ve kurslarla liderliğini ve öncülüğünü üstlendiği sosyal sendikacılık misyonunu da fazlasıyla yerine getirdi. HABER | METAL Emeğin de Emekçinin de Teminatı Biziz… 25-28 Aralık 20 11 Türk Metal Sendikası Başkanlar Kurulu, 2011 yılının masaya yatırıldığı toplantıyı 25-28 Aralık tarihleri arasında KKTC’de gerçekleştirdi. Toplantıda 2012 yılı hedef ve yol haritası çizildi. 23 TÜRK TARİH TARİH | HABER 29 Aralık 2011 3 Ocak 2012 Bursa’da faaliyet gösteren Beyçelik Gestamp, Çimtaş Çelik, İstanbul Anadolu Yakasında faaliyet gösteren Baymak işçileri Türk Metal’in yeni yıldaki ilk üyeleri oldu. TARİH METAL 5 Şubat 2012 TARİH TÜRK 24 Çimtaş Çelik çalışanları, 5 Şubat akşamı Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’la bir araya geldiler. Sendika tercihlerini Türk Metal’den yana kullan Çimtaş çalışanları için düzenlenen dayanışma gecesinde coşku ve heyecan en üst noktadaydı. 19 Şubat 2012 TARİH 1 Mayıs 2012 1 Mayıs’ı Türk-İş’in kurulduğu kent olan Bursa’da kutladık. Onbinlerce metal işçisi 1 Mayıs’ı Bursa’da tek bilek tek yürek olarak kutladı. Türk-İş organizasyonuyla gerçekleştirilen kutlamalarda, en önde ve en kalabalık grubu Türk Metal oluşturdu. Bursalı metal işçileri 19 Şubat akşamı Bursa Atatürk Spor Salonu’nda Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’la bir araya geldi. Salonda bulunan 4 bin metal işçisi, Genel Başkanımızın konuşmasını ilgi ile dinlerken, toplantıya çok sayıda işveren temsilcisi de katıldı. TARİH MayısKasım 2012 Micha iş yerindeki örgütlenme mücadelemiz Micha’lı emekçilerimizin sabrı ve direnişi ile birlikte zafere ulaştı. İşten çıkarılan Micha emekçileri hem işlerine geri döndüler, hem de Türk Metal’i kabul ettirdiler. TARİH 14 Haziran METAL 2012 25 TARİH 15-17 Haziran 2 012 TARİH 12 Temmuz 2012 14. Olağan Genel Kurul sonrası ilk Başkanlar Kurulu toplantımız, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yapıldı. Yeni dönem ile plan ve projeler masaya yatırıldı. TÜRK Genel Başkanlığını sendikamızın da Genel Başkanlığını yürüten Pevrul Kavlak’ın yaptığı Uluslararası Avrasya Metal İşçileri Federasyonu’nun 33. Merkez Komite toplantısı Ankara’da yapıldı. Türk Metal Sendikası 14. Olağan Genel Kurulu 15-17 Haziran tarihleri arasında Ankara Büyük Anadolu Termal Otel’de yapıldı. Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın yeniden bu görevi üstlendiği genel kurulda, Muharrem Aslıyüce, Süleyman Yıldırım, Mesut Gezer Genel Başkan yardımcılığına, Yücel Yücel Genel Sekreterliğe ve İsmail Dursun da Genel Mali Sekreterlik görevine seçildi. TARİH | HABER 25 Eylül 2012 Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, kısa adı ITUC olan, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nca düzenlenen toplantıda Birleşmiş Milletler’e çağrıda bulunarak, “yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve yoksulluğun bitirilmesini” istedi. TARİH METAL 9 Kasım 2012 TARİH TÜRK 26 114 bin metal işçisini ilgilendiren ve 2012-2014 yıllarını kapsayan MESS sözleşme taslağımız Eskişehir, İzmir, Bursa ve Gebze’de aynı anda yapılan dört toplantı ile duyuruldu. Metal işçileri tarafından sevinçle karşılan taslağın görüşmeleri 2013 yılında başlayacak. 29 Kasım 2012 Kısa adı MESS olan Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası ile birlikte organize ettiğimiz Ecbohs (İş Sağlığı ve Güvenliği için Avrupa İşbirliği Köprüleri Projesi) kapanışı, 29 Kasım’da Ankara’da yapıldı. TARİH 10-13 Kütahya’nın Tavşanlı Aralık 2012 ilçesinde bulunan Nursan emekçileri, tercihlerini Türk Metal’den yana kullanarak bu büyük ailenin içine katılmanın mutluluğunu yaşadılar. TARİH 20-21 Aralık 20 12 Genel Başkanlığını sendikamızın da Genel Başkanlığını yürüten Pevrul Kavlak’ın yaptığı Uluslararası Avrasya Metal İşçileri Federasyonunun 34. Merkez Komite toplantısı İstanbul’da yapıldı. TARİH 2 7 Aralık METAL 2012 Şube Genel Kurulları Türk Metal Sendikası bu yıl 18 şubesinin genel kurulunu yaptı. 11 Şubat Manisa, 12 Şubat İzmir 2, 18 Şubat İzmir 1, 25 Şubat Eskişehir, 26 Şubat Bozüyük, 3 Mart Bolu, 4 Mart Sakarya, 10 Mart Çankırı, 11 Mart Kayseri, 17 Mart Gebze Dilovası, 18 Mart Kocaeli, 24 Mart Gölcük, 25 Mart İstanbul, 31 Mart Çerkezköy, 7 Nisan Ankara 2 Nolu, 8 Nisan Kırıkkale, 2 Eylül Balıkesir ve 22 Eylül Bursa 1 Nolu şubelerimizin genel kurulları yapıldı. Bosch işçileri tuzağa düşmedi BMC, Eti ve Teknorot işçilerinin sesini tüm Türkiye duydu Yıllardır sendikamız bünyesinde örgütlü olan ve Bursa’da faaliyet gösteren Bosch işçileri, kendilerine kurulan tuzağa düşmedi ve Türk Metal’le yola devam dedi. Ücretleri ödenmeyen BMC işçilerinin İzmir’de ve İstanbul’da düzenledikleri eylemler, anasal haklarını kullanarak sendikalı olan Düzce’deki Teknorot işçileri ile Samsun’da işverene karşı direnen Et Bakır işçilerinin sesi tüm Türkiye’de yankı buldu. 27 TÜRK Bölge temsilcilerinin de katıldığı Başkanlar Kurulumuz 2012’nin değerlendirilmesi, 2013’ün projelerinin ve yol haritasının daha detaylı görüşülmesi amacıyla Genel Merkezimizde toplandı. | HABER Türk MetalMESS Ortak Eğitim MESS ile ortaklaşa düzenlediğimiz ortak eğitim projesine bu yıl 9 bine yakın üyemiz katıldı. 2001 yılından itibaren aralıksız sürdürülen eğitimlere katılan işçi sayısı ise yüzbinlere yaklaştı. Türk Metal sadece gerçekleştirdiği eğitimlerle değil, çıkardığı yayınlarla da, metal işçisinin en doğru ve en güvenilir bilgi kaynağı olmayı hedefliyor. 2012 yılında Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın konuşmalarının yer aldığı “Sosyal Sendikacılık Kitabı, “Kadın İşçiler 17. Büyük Kurultayı” ve “Türk Metal Sendikası 14. Olağan Genel Kurulu” kitapları ile, “Metal Sektöründe İş Değerlendirmesi ve Uygulamalarının Analizi” kitabı, Türk Metal Yayınlarının metal işçilerine sunduğu yayınlar oldu. TÜRK METAL Türk Metal Yayınları Uluslararası İlişkiler Türk Metal Sendikası 2012 yılında dünyanın birçok bölgesinden sendikacıları misafir etti. Avrupa’nın, Amerika’nın, Avrasya’nın ve Uzak Doğu’nun birçok bölgesinden sendikacılar, ikili ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla Türkiye’ye geldi. Kadın İşçiler 17. Büyük Kurultayı Kadın İşçiler kurultaylarının 17.’si, Ankara Büyük Anadolu Termal Otel’de toplandı. Çok sayıda davetlinin katıldığı toplantıda, bölgelerden gelen yüzlerde kadın delege yer aldı. Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın kadınlar için söylediği, “böyle gelmiş ama böyle gitmeyecek” sözleri salonda bulunan konuklar ve delegeler tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı. Türk Metal Sendikası 2. Aile Kurultayı 2011 yılında ilki yapılan Aile Kurultayının ikincisi bu yıl da gerçekleştirildi. Kurultaya, 5 haftada üye eş ve çocuklarından oluşan 2 bin 500 kişi katıldı. Metal Çocuk Arkadaş Kulübü 13. Çocuk Meclisi www.turkmetal.org.tr Sendikamızın resmi web sitesi turkmetal.org.tr sürekli yenilenen ve güncellenen yapısıyla Türkiye’de en zengin içeriğe sahip ve en çok takip edilen sendika sitesi oldu. Türk Metal Dergisi’nin artık bir web sayfası var Türk Metal, Youtube’da Türk Metal Sendikası’nın programları, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın konuşma videoları, tanıtım filmleri, etkinlikler ve Türk Metal’e ait diğer videoları Youtube sayfamızdan izleyebilirsiniz. Youtube Adresimiz: http://www.youtube.com/turkmetalsendikasi Türk Metal Dergisi’nin artık bir web sitesi var. Türk Metal dergisi web sitesinde, dergimizde yer alan bütün haber ve yorumları daha erken ve daha hızlı bir şekilde bulabilirsiniz. turkmetaldergi.com sitesinde ayrıca, çalışma hayatının anlık gelişmelerini, sendikamızın yaptığı faaliyetlerin anlık duyurusunu ve önemli gelişmeleri de takip edebilirsiniz. TÜRK METAL Sendikamız bünyesinde faaliyet gösteren Metal Çocuk Arkadaş Kulübü 13. Çocuk Meclisi Ankara’da toplandı. Yurt içi ve yurt dışından yüzlerce çocuğun katıldığı program 1 hafta sürdü. | HABER METAL Sendikalar ve Dijital Medya TÜRK 30 Teknoloji öylesine bir hızda ilerliyor ki, bırakın ona ayak uydurmayı, takip edebilmek bile artık ayrı bir meziyet gerektiriyor. Özellikle, dünyanın kuzey batısı ile güney doğusu teknolojiyi ellerinde bulundurarak, hayatın her alanına hükmeder duruma geldiler. Bizi ilgilendiren nokta ise, dijitalleşen çağımızda üyelerle sendikaların arasındaki iletişimdir B irleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Entelektüel Mülkiyet Örgütü, kağıt gazetelerin Türkiye’de 2040 yılında ortadan kalkacağı tahminini yaptı. Bize göre bu süreç, 2040 yılını beklemeyecek. 2023 yılına kadar Türkiye’de kağıt kullanımı neredeyse bütünüyle kalkacak. Çünkü gelişmeler bu yönde. Newsweek dergisi, basımı durdurarak, tamamen dijitale geçti. Türkiye’de bazı dergiler de aynı kararı aldılar. Hatta, dergi mezarlığına dönen Türkiye’de yeni dergiler artık kağıt basım olarak değil, tamamen dijital olarak yayın hayatına başlıyor. Newsweek dergisi son kapağında sosyal medyaya dönüşün sinyalini verdi. Newsweek, “değişmek bazen iyi değil, ama zorunlu bir şeydir” türünden bir açıklama da yaptı. Teknoloji öylesine bir hızda ilerliyor ki, bırakın ona ayak uydurmayı, takip edebilmek bile artık ayrı bir meziyet gerektiriyor. Özellikle, dünyanın kuzey batısı ile güney doğusu teknolojiyi ellerinde bulundurarak, hayatın her alanına hükmeder duruma geldiler. Bizi ilgilendiren nokta ise, dijitalleşen çağımızda üyelerle sendikaların arasındaki iletişimdir. Kürselleşme ve geçim şartlarının gittikçe zorlaşması durumunda, insanlar artık ekmeğinin derdine düşerek, farklı ilgi alanlarına yönelerek, birlikte mücadele etme, haklarını arama gibi bir anlayıştan uzak durmaya başladılar. Bu durum, zamanın zorunlu bir sonucu ise de, buna karşı önlem almak yine çalışanların, yani sendikaların elindedir. Sendikalar, üyeleri ile yönetimleri arasındaki ilişkileri geliştirmek ve ilerletmek için alternatif yollara yönelmek zorunda. İşte böylesine bir dönemde, halkın medyası, yeni medya, sosyal medya ya da 5. Kuvvet olarak adlandırılan iletişim HABER | 31 TÜRK araçları ortaya çıktı... Sosyal medya da küreselleşmenin, kapitalizmin bir sonucu. Fakat kullanılabilir ve lehimize çevirilebilir bir araç. Sosyal medyayı sendikaların lehine çevirmesi için, 3 temel üzerinde hareket etmesi gerekiyor. Birincisi, sosyal medyada var olması yani paylaşım ve iletişim. İkincisi kendisi hakkında konuşulanlardan haberdar olacak bir mekanizmayla, sosyal medya analizinin yapılması. Üçüncüsü ise, kurumsallaşma için sosyal medyayı kullanması. Geleneksel medyanın sermayenin kontrolünde olması, bazı yayınların ise çeşitli siyasal grupların kontrolünde olması dolayısıyla, işçilerin sesini duyurabilmeleri için, sosyal medya artık bir zorunluluk haline geldi. Sosyal medya adı verilen olayı açalım önce; Sosyal medya, internet kullanıcılarının bire bir ya da toplu şekilde içerik paylaşmasıdır. Sosyal medya çok sayıda platformda yürütülüyor. Bunları önem derecesiyle sıralarsak; Facebook, Twitter, Youtube, bloglar, sözlükler ve forumlar. Düşünün ki, Türkiye’de 35 milyon Facebook hesabı var. Dünyada en fazla facebook’a giriş yapan 4. ülkeyiz. Twitter’da 4 milyon Türk hesabı var. Ayrıca, yapılan araştırmalara göre Türkiye, blog, forum ve sözlüklerde ileri bir noktada. Türkiye’de ve dünyada böylesine kağıttan dijitale dönüşümün yaşandığı bir süreçte, Türk Metal, bu gelişmeye bugünden kendini hazırlamış durumda. Bu alanlarda söz sahibi olmak, öncelikle bir kuruluş için ciddiyet ve özveri ister. Türk Metal bu sosyal paylaşım sitelerinin hepsinde var. Son derece profesyonel bir anlayışla bu mecrada yer alıyor. Hatta, Türk Metal kadar sosyal medyayı aktif olarak kullanan başka bir sendika yok. Çünkü, yüzlerce hesapla ilerleyen ve yüzbinlerce kişiye ulaşabilen bir organizasyona sahip. Türk Metal Sendikası, yapısı ve işleyişi bakımından bütünlüğe ve birlikteliğe önem veren bir sendika. Gerek eğitimlerle, gerek kurultaylarla, gerekse kurslarıyla sosyal sendikacılık prensipleri doğrultusunda sürekli üyeleri ile birlikte ve iletişim halinde. Üyelerinin hak ve çıkarlarını sözde savunan bir kısım sendikalara, fildişi kulelerine çekilerek üyeleri ile aralarına mesafe koyan bir anlayışa karşılık Türk Metal, her zaman üyeleriyle buluşabilen bir sendika. Her fırsatta üyeleri ile bir araya gelebilen bir kuruluş olarak Türk Metal, üyelerinin ilgi, beklenti ve taleplerini değerlendiren ve bu konuda strateji geliştiren bir sendika. Çağın gereklerine uygun olarak, ama asla işçilerin hak ve çıkarlarından taviz vermeyen Türk Metal, dijital platformda da büyüklüğünü ve gücünü gösteriyor. METAL Türkiye’de ve dünyada, böylesine kağıttan dijitale dönüşümün yaşandığı bir süreç yaşanırken, Türk Metal, bu gelişmeye bugünden kendini hazırlamış durumda | HABER METAL Türk Metal Sendikası Bursa 3 Nolu Şubesince düzenlenen “Teşkilatlanma Ekip Liderliği Projesi”, 26 Kasım - 15 Aralık tarihleri arasında şube binasında gerçekleştirildi Bursa’da teşkilatlanma eğitimleri düzenlendi TÜRK T 32 abana daha hızlı ve akıcı yayılmak, geleceğin yönetici ve temsilci kadrolarını yetiştirmek amacıyla başlatılan proje kapsamında, 142 teşkilatlanma ekip lideri adayına eğitim verildi. Eğitimlere, Tofaş, Delphi, Matay, Orda, Ormetal, Sıla Teknik, STG Otomotiv, Teknik Malzeme, Tiberina Otomotiv, Çelikpan ve Emarc Çelik işyerlerinden 142 kursiyerin katıldığı eğitimler üç hafta devam etti. Eğitimlerde, Türk Metal Sendikası Sosyal Politika Uzmanı Bahri Topçu “Teşkilatlanmanın Temel Prensipleri ve Sendikacılığın Tarihsel Gelişimi”, Türk Büro-Sen Sendikası Bursa Şube Başkanı İbrahim Bulut “Sosyal Güvenlikle İlgili Rapor Paraları-İstirahatlar-İşsizlik Ödeneği”, Tüketici Hakları Derneği Bursa Başkanı Sıtkı Yılmaz “Tüketici Hakları”, Bursa 3 Nolu Şube Uzmanımız Cihat Ali Demir de “Toplu Sözleşme ve Sendikalar Kanunu” konulu seminerler verdi. “Teşkilatlanma Ekip Liderliği Projesi” eğitimlerinin kapanışına Genel Başkan Yardımcımız Mesut Gezer ve Bursa 3 Nolu Şube Başkanımız Zafer Öztürk de katıldı. Genel Başkan Yardımcımız Gezer, kursiyerlere hitaben yaptığı konuşmada, Türk Metal Sendikası’nın eğitimlere verdiği öneme değindi. Gezer, “Türk Metal Sendikası Ankara’da ve bölgelerde yıl boyunca düzenlediği eğitimler, seminerler ve kurultaylarla eğitime ne kadar önem verdiğini yıllardır gösteren bir sendikadır. Üç hafta boyunca düzenlenen eğitimler sendikamızın yıllardır bölgelerde uyguladığı ve birçok genç ve yeni sendikacıyı bünyemize kattığımız eğitimlere bir örnektir. Bu eğitim ayı, teşkilatımız ve birlik beraberlik adına bizleri çok önemli bir döneme sokmuştur. Teşkilatçılığın daha canlı tutulması amacıyla gerçekleştirilen bu projede emeği geçen herkese teşekkür ediyor, Türk İşçi Hareketi adına ve sendikamız adına hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Şube uzmanlarımız ve sekreterlerimiz eğitim için Ankara’da Sendikamız şubelerinde görev yapan şube uzmanı ile şube sekreterlerinden oluşan 60 kişilik grup, eğitim için Ankara’ya geldi Eğitim programının açılışını Genel Sekreterimiz Yücel Yücel yaptı. 33 TÜRK A nkara Büyük Anadolu Termal Otel’de yapılan ve şube personelinin daha iyi hizmet verebilmesi, şube iç dinamiklerinin harekete geçirilmesi ve şubelerle genel merkez arasındaki bilgi akışının daha kolay, daha hızlı ve daha güvenilir hale getirilmesini hedefleyen eğitim 28-29 Aralık tarihlerinde gerçekleştirildi. Eğitim programının açılışını Genel Sekreterimiz Yücel Yücel yaptı. Enformasyon çağında bilginin sahibi olan ve bilginin akışını kullanan kurumların ayakta kalabileceğini belirten Yücel, “21 yüzyıl enformasyon çağında, yalnızca bilginin sahibi olan ve bilginin akışına yön veren kurum ve kuruluşların ayakta kalabileceği bu çağda, biz de Türk Metal Sendikası olarak, sendikamızın birer aynası olarak gördüğümüz, 31 Şube ve 7 Bölge Temsilciliği noktasında bizleri temsil eden siz değerli çalışanlarımızın enformasyon çağında daha etkin bilgi ile kuşanmanız için bu eğitim programını düzenledik. Umuyorum burada iki gün boyunca alacağınız eğitimler, siz değerli çalışanlarımızın şubelerinizde ve bölgelerinde, bizleri temsil ederken daha rahat çalışabilmesini sağlayacaktır” dedi. Yücel konuşmasında, şube ve bölge çalışanlarına daha önce eğitim verdiklerini, fakat tüm personelin ilk defa bir arada eğitimlere katıldığının altını çizerek, “umarım tüm çalışanlarımız arasında iyi bir sinerji yaratıp, şubeler arasındaki bilgi akışını da daha ilerilere taşıyabiliriz” dedi. METAL HABER | Çeşitli konularda eğitim Eğitimlerde şube uzmanları ve şube sekreterleri iki grup halinde, Psikolog Ferda Kaya’dan “etkili iletişim”, “beden dili”, “kendini ifade edebilme” ve “empati”, İletişim Uzmanı Mete Muyan ve Kameraman Hayri Çölaşan’dan, “sendika içi haber oluşturma” “temel fotoğraf ve video çekim ilkeleri”, Uzman Filiz Erduran’dan da “Yönetici Sekreter Eğitimi”, konularında eğitimler aldı. METAL | HABER TÜRK 34 Bu tür seminerlerin iş kazalarını önemli ölçüde azaltacağını ifade eden katılımcılar, programın hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti. Türk-İş ve kısa adı Çasgem olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi işbirliğiyle düzenlenen, “Metal İşkolunda Çalışan İşçilerin Sağlık ve Güvenlik Bilincinin Araştırılmasına Yönelik Eğitim ve Araştırma Projesi” çerçevesinde, 17 Aralık’ta Türk Metal Sendikası Bursa 3 Nolu Şube binamızda, 40 kişilik bir gruba eğitim verildi. Bursa’da İş Sağlığı ve Güvenliği Semineri Seminerin açılışında konuşan Genel Başkan Yardımcımız Mesut Gezer, metal iş kolundaki iş kazalarının azaltılması ve iş güvenliği önlemlerinin arttırılması konusunda işverenlerin ve işçinin daha duyarlı olması gerektiğini belirtti. Türk-İş 8. Bölge Temsilcisi Sabri Özdemir’in konuşmasının ardından, Türk-İş Eğitim Uzmanı Özcan Karabulut ve Çasgem uzmanları, sunumlar yaptı, katılımcılara teknik bilgiler verdi. Seminer, katılımcılardan tam not aldı. BORUSAN HOlDİNG YASTA… HABER | METAL Asım Kocabıyık, koca eserler bırakarak aramızdan ayrıldı Borusan Holding’in kurucusu ve Onursal Başkanı Asım Kocabıyık, 30 Aralık 2012 sabahı, tedavi görmekte olduğu hastanede hayatını kaybetti. 1924 yılında Afyon’un Tazlar Köyü’nde doğan ve babasına ait İstikbal Ticaret Şirketi’nde işe başlayarak ticarete atılan Asım Kocabıyık, Türk sanayisine hizmet vermeye, 1958 yılında Borusan Boru Sanayi Şirketini kurarak başladı. 1972 yılında Borusan Holding’i kuran Kocabıyık, kurucusu olduğu bu şirketin, kısa zaman içinde 6 bin kişinin çalıştığı, çelik, distribütörlük, lojistik ve enerji alanlarında faaliyet gösteren bir dünya şirketi haline gelmesini sağladı. Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı süresince, Türk ekonomisi ve sanayisinin gelişmesinde, dışa açılmasında önemli misyonlar üstlenen Asım Kocabıyık, 2001 yılında bu görevi oğlu Ahmet Kocabıyık’a devrederek, Holdingin Onursal Başkanı oldu. Cumhuriyet döneminin ilk sanayici kuşağının önemli temsilcilerinden biri olan Asım Kocabıyık, Borusan Kocabıyık Vakfı aracılığıyla eğitim, kültür ve sanat alanlarında toplumun gelişimini destekleyecek projeleri de hayata geçirdi. “Toplumdan kazandığını, topluma verme” gibi saygın bir ilkeyi benimseyen Asım Kocabıyık, hayatı boyunca, ülkesine hizmet olarak gördüğü sosyal sorumluluk çalışmaları ve hayırseverliğiyle ilköğretim, lise, yüksekokul, fakülte ve öğretmen evi gibi sayısız eğitim kurumları yaptırarak, Milli Eğitim Bakanlığı’nın hizmetine sundu. Devlet Üstün Hizmet Madalyası sahibi olan Asım Kocabıyık, aynı zamanda İstanbul, Uludağ, Kocaeli ve Erzurum Atatürk Üniversiteleri tarafından Fahri Doktorluk ünvanına layık görüldü. Türk Metal Ailesi olarak, Türk sanayine büyük hizmetleri geçen Merhum Asım Kocabıyık’a Allah’tan rahmet, Borusan Holding camiasına, ailesine ve yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyoruz… 35 TÜRK Genel Başkanımız Pevrul Kavlak Asım Kocabıyık’ın cenaze törenine katılarak, yakınlarına ve dostlarına Tüm Türk Metal teşkilatı adına başsağlığı diledi… İŞTE HAYATIMIZ RÖPORTAJ: UĞUR POlAT ugur.polat@turkmetal.org.tr METAL İşte Hayatımız’da bu ay İskenderun’dayız… Yazıcı Demir Çelik işyerinde çalışan Cengiz Akman ve ailesi bu ayki sayfalarımızın konuğu oldu TÜRK 36 ENGELLERi HEP BiRLiKTE AŞTIK Çalışma hayatında büyük zorluklar yaşadığını dile getiren Cengiz Akman, yaşadığı zorlukları ailesi, işyeri ve çalışma arkadaşları ile hep birlikte aştıklarını söylüyor METAL İŞTE HAYATIMIZ | TÜRK 37 ‘Geçirdiğim o talihsiz kaza benden ayağımın birini aldı ama bana kazandırdıkları daha çok oldu’ C engiz Akman, Yazıcı Demir Çelik işyerinde taşeron olarak işe başlamış ve 1995 yılında kadroya geçmiş. Ancak, kadroya geçtiği yıl, talihsiz bir kaza geçirmiş ve bir ayağını kaybetmiş. “1992 yılında askerlik görevini tamamladıktan sonra Yazıcı Demir Çelik için faaliyet gösteren bir taşeron firmada işçi olarak çalışmaya başladım. 1995 yılına kadar taşeron işçi olarak çalıştıktan sonra, Yazıcı işyerinde kadrolu olarak işe başladım. İşe başladıktan 3 ay sonra geçirdiğim talihsiz bir kaza sonucunda ise ayağımın birini kaybettim. Tarihler 26 Kasım 1995’i gösterdiğinde geçirdiğim o talihsiz kaza benden ayağımın birini aldı, ama bana kazandırdıkları daha çok oldu. 1993 yılında evlenmiştim eşimle. Evliliğimizin ilk iki yılı çok huzurlu ve mutlu geçmişti. Ama bizi birbirimize bağlayan, bugünlere getiren, eşimin kazadan sonra bana yaklaşımı yani sevgisi oldu. Onun manevi desteği, o an dünyadaki hiçbir şeye değişilmezdi. Yine aynı şekilde uzun dönem işe gidemememe rağmen, bir an olsun beni yalnız bırakmayan fabrikamızın değerli sahipleri ve yöneticileri ile çalışma arkadaşlarımın maddi ve manevi her türlü desteği beni hayata, aileme ve işime yeniden bağlanmamı sağladı. Bu nedenle hepsinin bendeki yeri sevgisi ayrıdır.” Bizi birbirimize bağlayan, bugünlere getiren, eşimin kazadan sonra bana yaklaşımı yani sevgisi oldu. Onun manevi desteği, o an dünyadaki hiçbir şeye değişilmezdi. | İŞTE HAYATIMIZ Bir peçete kağıdı ile başlayan sonsuz beraberlik ve mutluluk anlatıyor. “Gençlik döneminde bir kızla beraber olmak her gencin çevresinden etkilendiği veya özendiği bir olaydı. Eşim Habibe’yi ise bir arkadaşım vasıtasıyla gördüm ve tanıştım. O dönemler bir kıza Adana gibi bir yerde açılmak hiç de kolay değildi. Habibe ise sekiz kardeşti yani kısacası ağabeyleri vardı. Her şeye rağmen bir peçete kâğıdına mektup yazarak gönderdim. Cevap ise hiç kolay gelmedi. Tam sekiz ay geçti. Ama beklediğime değdi. 1993 yılına kadar birlikte olduğumuzdan ailelerimizin haberi olmadı. Daha sonra aileme Habibe’yi istettim. Altı ay sonra ise sözlendik.” METAL HayaTa sımsıkı bağlı ve gözlerinin içi gülen Cengiz Akman’la ilk karşılaştığımızda biz de çok şaşırdık. Geçirdiği o talihsiz kazayı gülerek ve eğlenerek anlatışı, protez ayakla halı sahaya gidişini yorumlaması, işyerinde hala ayakta çalışabildiğini söylemesi ve en önemlisi bunları yaparken çok eğlendiğini ve fazla yorulmadığını belirtmesi… Bütün bunlar, Akman’ın hayata nasıl bağlandığının birer göstergesi... Akman çiftinin, Enes ve Emre adlı iki erkek, Mehtap adında bir de kız çocukları var. Cengiz Akman, eşi Habibe Hanım’la 1987 yılında tanıştığını ve 1993 yılında dünya evine girdiğini TÜRK 38 ‘Allah, eşimden razı olsun’ EŞi Habibe Akman ile çok zor günler geçirdiğini defalarca tekrarlayan Cengiz Akman, en güzel dönemlerinde, en zor günleri yaşadıklarını söylüyor. “Habibe ile beş yıllık gizli bir ilişkiden sonra bir araya geldik. Evliliğimizin ikinci yılında talihsiz bir olay yaşadık ve günlerimiz hastanelerde geçmeye başladı. O kötü günleri düşmanımın bile yaşamasını istemem. Fakat, o zor günlerde yanımdan bir an olsun bile ayrılmayan, beni bir an olsun yalnız bırakmayan eşime büyük şükran borçluyum. Benim onda hakkım çok az ama onun bende hakkı çok... Allah ondan binlerce kez razı olsun. Yine aynı şekilde, Allah, 21 yıldır ekmeğini yediğim işyerimin yokluğunu da vermesin. Onların verdiği desteği de hiçbir zaman unutamam. Onlar bana sahip çıktı ben ekmeğime sahip çıktım. Hiçbir zaman işyerime dava açmak gibi niyetim olmadı.” Hayatla barışık ve yaşamaktan duyduğu mutluluğu röportajımızın her anında hissettiren Akman, işyerinde ayağının birinin olmayışının çalışmasını hiç engellemediğini ve tersine daha fazla motive ettiğini söylüyor. En az normal bir insan kadar çalıştığını sözlerine ekleyen Akman, bu mağduriyetini ailesine hiç hissettirmeye çalıştığını ve çocuklarının mutluluğu için elinden geleni yaptığını ifade ediyor. İŞTE HAYATIMIZ | CENGİZ Akman, geçirdiği talihsiz kazayı ve kaza sonrası çevresindeki insanlara duyduğu minnettarlığı, röportajımız boyunca defalarca tekrarlıyor. Ancak Akman ailesinin, o tatsız olay dışında da ilginç anıları var. Cengiz Akman anlatıyor. “Habibe’yi istemeye gittiğimiz gün tatlıları yedik ve sıra küpe takma faslına geldi. Bizim buralarda söz kesildiğine damat adayı gelin adayına küpe takar. O anın heyecanından küpenin vidasını düşürdüm ve bir türlü bulamadım. O an Habibe’yle yaşadığımız heyecanın dozunu anlatmaya tarifler yetmez.” Akman ailesinde her iki taraf da Adanalı. Buna rağmen ailece Trabzonsporlular ve ve Trabzonspor’un Gaziantepspor’la yaptığı her maç için Antep’e gittiklerini söylüyorlar. Trabzonspor’un şampiyonluk yıllarında futbola merak duyduğunu dile getiren Cengiz Akman, çocuklarının da kendisinden etkilendiği belirtiyor. “Sendikamız en güvenilir dostumuz” Türk Metal Sendikası ile 2006 yılında tanıştığı anlatan Cengiz Akman, sendikanın ne olduğunu ne iş yaptığını daha önce bilmediklerini söylüyor. “Sendika ile 2006 yılında tanıştık. İlk zamanlar sendikanın ne olduğunu amacını ve görev alanlarının ve sorumluluklarını neler olduklarını bilmiyorduk. Fakat o günden bugüne işyerimde benim de, tüm arkadaşlarımın da en büyük ve en güvenilir dostu oldu diyebilirim. Allah birliğimiz ve beraberliğimizi hiçbir zaman bozmasın.” Bizler de röportajımızın sonunda, Akman ailesine, bizleri evlerinde kabul ettikleri için teşekkürlerimizi bir kez de dergimiz vasıtası ile iletmek istiyoruz. Yine Akman ailesini ziyaretimiz sırasında bizleri yalnız bırakmayan İskenderun 1 No’lu Şube Mali Sekreterimiz Murat Tankut Cevrioğlu’na bir kez daha teşekkür ediyoruz. “Gençlik döneminde bir kızla beraber olmak her gencin çevresinden etkilendiği veya özendiği bir olaydı. Eşim Habibe’yi ise bir arkadaşım vasıtasıyla gördüm ve tanıştım. O dönemler bir kıza Adana gibi bir yerde açılmak hiç de kolay değildi. Habibe ise sekiz kardeşti yani kısacası ağabeyleri vardı.” 39 TÜRK Adanalı, İskenderun’da yaşayan koyu Trabzonsporlu bir aile METAL Hayata nasıl sımsıkı bağlı ve gözlerinin içi gülen Cengiz Akman’la ilk karşılaştığımızda biz de çok şaşırdık. Geçirdiği o talihsiz kazayı gülerek ve eğlenerek anlatışı, protez ayakla halı sahaya gidişini yorumlaması, işyerinde hala ayakta çalışabildiğini söylemesi ve en önemlisi bunları yaparken çok eğlendiğini ve fazla yorulmadığını belirtmesi… Bütün bunlar, Akman’ın hayata nasıl bağlandığının birer göstergesi... MAKAlE PROF. DR. SERPİl AYTAÇ METAL Uludağ Üniversitesi İİBF, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü, Yönetim ve Çalışma Psikolojisi Anabilim Dalı İnsanlar örgütlerin vazgeçilmez unsurlarıdır. Tüm insanların kişisel amaçları vardır. Örgütler hem bu amaçların sonucudur ve hem de bu amaçlara ulaşmak için birer araçtırlar. Bunun için örgütlerde insan davranışları çok karmaşık, çok yönlü ve çok nedenlidir. Birey-örgüt etkileşimin niteliği ile örgütsel etkinlik arasında yakın bir ilişki bulunduğu söylenebilir TÜRK 40 Örgüt Sağlığı ve Çalışan * Açısından Önemi * YAzArın nOtu Bu makale, 27.07.2003 tarihli, İş-Güç Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi Cilt 4, Sayı 7 de, “Çalışma Psikolojisinde Yeni Bir Yaklaşım: Örgütsel sağlık” başlıklı yayımlanmış olan makalemden revize edilmiştir. GiriŞ gibi gören ve iş verimliliği üzerinde yoğunlaşan bir yönetim yaklaşımı üzerine odaklanmış idi. 1900’lü yılların başında kişisel tavırlar, davranışlar ve grup hareketleri, “Davranışsal Yönetim teorisi” ile açıklanmaya çalışılmış, böylece “Örgütsel Davranış” çalışmasının çıkış noktasını oluşturmuştur. 1920’lerde yönetimde insan unsurunun öneminin artması araştırmacıları, insanları yönetmede yeni araçlar ve yöntemler bulmaya teşvik etmiştir (Sherman, Bohlander, Chruden;1988). Elton Mayo öncülüğünde çalışma koşullarının işçi üretkenliğini nasıl etkilediğini belirlemek üzere 1927 yılında başlayan Hawthorne araştırmaları, örgütlerde insanla ilgili yönetimsel yaklaşımların gelişmesine yardım etmiş, daha katılımcı ve insan odaklı bu yaklaşım, grup ilişkileri ve sosyal ihtiyaçların karşılanmasının, örgütteki birçok sorunun çözümüne temel teşkil ettiği yönünde (Griffin,1993) sonuçlar ortaya koymuştur. Ancak bu çalışmalarda iş çevresinin düzeltilmesi vurgulansa da, yine de iş tatmini ve işçi verimliliğinin ihmal edildiği görülmüştür (Carrell; Kuzmits; Elbert; 1992). 1950’lerden itibaren günümüze de damgasını vuran Mc Gregor’un X ve Y teorisi, Likert’in “sistem 4” ve Herzberg’in “Çift Faktör” gibi yaklaşımları ise örgütlerin insan boyutu üzerinde yoğunlaşarak, bireysel ihtiyaçlar, çalışma gruplarının özellikleri, yönetim ve işyerinin doğası konularına dikkat çekmişlerdir. Böylece insan odaklı yönetim modeli tüm örgütlerce benimsenmiştir. Örgüt sağlığı kavramı da bu doğrultuda örgütsel davranış ve çalışma psikolojisi alanında örgüt iklimi, örgütsel etkileşim, örgütsel bağlılık ve örgüt kültürü kavramlarıyla iç içe kullanılmaya başlanmıştır. Örgüt sağlığı kavramını ilk etapta daha çok eğitimciler, okulların yönetimi, etkinliği, kültürü ve iklimi çerçevesinde kullanarak, çalışan-çalıştıran, bir diğer ifade ile öğretmen-öğrenciyönetim arasındaki uyum ve bunun sonucu ortaya çıkan verimlilik olarak kullanmışlardır(Tsui, Cheng; 1999). METAL Bir bedenin sağlıklı olması için tüm uzuvların uyum içinde olması ve mükemmel çalışması gereklidir. Benzer şekilde örgütün de sağlıklı olması için tüm alt sistemlerin uyumlu ve düzenli olması gerekmektedir. Örneğin işçi ve işveren arasındaki uyumun var olması gibi 41 TÜRK S on yıllarda adı sıkça duyulmaya başlanan “örgüt sağlığı” veya “örgütsel sağlık” kavramı, hem teorisyenler hem de pratisyenler tarafından kabul gören bir yaklaşım olmuştur. Bir örgütün yoğun rekabet ortamında ayakta kalabilmesi ve gelişen teknoloji sebebiyle yaşanan değişime ayak uydurabilmesi, ancak sağlıklı bir örgüt yapısı ile mümkündür. Örgüt sağlığı kavramı ilk olarak 1969 yılında Mathews Miles tarafından eğitim kurumlarından olan okulların doğasının analizi için kullanılmıştır. Miles’e göre sağlıklı bir örgüt, sadece çevresinde yaşamını sürdürmekle kalmayan, bununla beraber, uzun sürede devamlı olarak gelişen, baş etme ve yaşama yeteneklerini geliştiren bir örgüttür (Miles’dan akt. Altun, 2001). Miles’in bu yaklaşımı örgütsel davranış alanında da benimsenmiş ve bu konuda araştırmalara başlangıç olmuştur (Miller, Griffin, Hart, 1999). Örgütlerde geçerli olarak kullanılan birçok strateji ve yöntemler, aslında eski yaklaşımların bir sentezidir. Bu yaklaşımlar kavramlaştırıldığında ve uygulama için bir çerçeveye oturtulduğunda, teoriler olarak ifade edilmektedir (Steers & Porter, 1983). Yönetim teorisyenleri ve uygulamacılar tarafından ortaya konan teorilerin incelenmesi, yöneticilere karar vermede ve diğer yönetimle ilgili faaliyetlerde yardımcı olabilir. Yönetim biliminin günümüze kadar gelişen süreci dikkate alındığında, Taylor’la başlayan, Fayol, Weber ve Gullick’le devam eden klasik örgüt kuramının özü, insanı makine | MAKAlE METAL Sağlıkcılar ise örgüt sağlığı kavramından bireylerin işyerlerindeki fiziki ve ruh sağlığını ön plana çıkartarak, işyerinin sağlık ve güvenliğe uygunluğunu, fiziki koşulların bireye uygunluğunu irdelemişlerdir. Örgütsel davranışla ilgilenenler ise; çalışan-çalıştıran, yöneten ya da yönetilen, bir diğer ifade ile işçi-işveren arasındaki uyum, işbirliği ve tarafların birbirlerine olan davranışlarının örgüt sağlığını vurguladığı görüşündedirler. Cooper’e göre (1994) çalışanlar işyerlerine gelirler, ancak işyerlerindeki stres ve örgüt ikliminin sağlıksız yönlerinden dolayı örgüte katkı sağlamaz ya da çok az katkı sağlarlar. Bu da onların sırf orada bulunmuş olmaları için bulunduklarını gösterir (Prasenteeism). Böylece bu tip örgütler sağlıksız olarak adlandırılır (Akt. Altun,2001). TÜRK 42 KAVRAMSAL ÇERÇEVE Literatür tarandığında örgüt sağlığına ilişkin değişik görüşler dikkati çekmektedir. Bunlardan ilki ve en önemlisi Miles’in Örgüt Sağlığı Teorisidir. Miles 1969 yılında örgüt sağlığı için bir model geliştirmiş ve sağlıklı örgütü, sadece bulunduğu ortamda yaşamını sürdürmekle kalmayan, uzun dönemde de devamlı gelişen, başetme ve yaşama yeteneğini geliştiren bir örgüt olarak tanımlamıştır. Miles, sağlıklı örgütün 3 temel boyutu olduğundan sözetmiş ve bu boyutları aşağıdaki gibi açıklamıştır (Hoy ve Feldman, 1987: 30; Altun,2001) Miles’in bu boyutlarının Motivasyon kuramcılarından Alderferin ERG modelini anımsattığı dikkati çekmektedir. 1. Görev İhtiyaçları n Amaç odaklı. Amaçlar üyeler için açık, kabul edilebilir ve başarılabilirdir. n İletişim yeterliliği. Bütün yönlere açık serbest bir iletişim, iç gerginliklerin hissedilmesini iyi ve çabuk sağlar. n Erk eşitliği uygunluğu . Etkinin dağılımı nispeten eşit, astlar üstlerini etkileyebilirler ve onlar da patronlarını üstlerini etkileyen birisi olarak görmek isterler. 2. Yaşam Sürdürme İhtiyacı n Kaynakların kullanımı. Personele etkili olarak kullanılır. Ne aşırı başları boştur, ne de aşırı derecede baskı altındadırlar. İhtiyaçlar ve istemler arasında uygunluk vardır. n Yanaşıklık. Üyeler örgüte hayranlık duyarlar, örgütte kalmak isterler ve örgütten etkilenirler. n Moral. Örgütün genel olarak iyi olma duygularını ve grup doyumunu gösterir. 3. Büyüme ve Gelişme İhtiyacı n Yenileşme. Örgüt yeni hedeflere doğru hareket eder ve yeni süreçlere yatırım yapar. n Özerklik. Örgüt çevreye pasif olarak tepkide bulunmaz, çevreden bazı bağımsızlıklar gösterir. n Uyum. Örgüt büyüme ve gelişme için düzeltici değişiklikleri getirme yeteneğine sahiptir. n Problem çözme yeterliği. Problemler en düşük seviyedeki enerjiyle çözülür ve problem çözme mekanizması zayıflatılmaz. Miles’e göre bu teori sadece eğitim alanı için geçerlidir. Ancak bu teorinin endüstrideki örgütler ya da işçi örgütleri için de kullanılabileceği açıktır. Özellikle günümüzdeki İnsan Kaynakları Yönetim modelinde örgüt iklimi, Örgütsel kimlik, örgüt kültürü, örgütsel etkileşim, Örgütsel liderlik, örgütsel bağlılık ve örgütsel bütünlük kavramlarıyla özdeşleşen örgüt sağlığı üzerinde hala çalışmaların devam ettiği görülmektedir. Bazı teorisyenler de örgütü bir insana benzeterek bireyin hasta ve sağlıklı olabileceği gibi örgütün de hasta ve sağlıklı olabileceğini ileri sürmüşlerdir. Bir bedenin sağlıklı olması için tüm uzuvların uyum içinde olması ve mükemmel çalışması gereklidir. Benzer şekilde örgütün de sağlıklı olması için tüm alt sistemlerin uyumlu ve düzenli olması gerekmektedir. Örneğin işçi ve işveren arasındaki uyumun var olması gibi. Sağlıklı örgüt işlevseldir, düzenli işler, ürün ve hizmetlerini etkili verebilir. Çalışanlar mutlu ve huzurludur. İşyerinde stres azalmış, motivasyon yükselmiştir. Örgütün sağlık düzeyi, onun araç ve hedeflerini gerçekleştirme yeteneği ile ilgilidir.(Altun,2001) Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ise örgüt sağlığı boyutlarını 4 başlıkta incelemektedir. Bunlar, n Çevresel faktörler. İşyerinin fiziki ortamı, gürültü, ısı, ışık, tehlikeli maddeler, makineler gibi çalışma alanı. n Fiziksel Sağlık. Örgütte çalışan bireylerin fiziki sağlığı, hastalık, yaralanma, ilaçla tedaviyi kapsar. n Psikolojik Sağlık. Çalışanların kendine güven, stres, depresyon, kaygı ve davranış stilleri ile ilgilidir. Kısaca çalışanın ruh sağlığını kapsar. n Sosyal Sağlık. İşyerindeki arkadaşlıklar, sosyal destek, sendikaya güven, işyeri ilişkileri ve iş dışındaki ilgilerle ilgilidir. Dünya Sağlık Teşkilatına göre bu faktörler arasında kesin çizgiler olmayıp, bu 4 boyut arasında ilişkiler vardır. Bu görüşe göre çalışanların sadece fiziki ve ruhsal sağlıklarıyla ilgilenilmekte, yönetsel ve örgütsel çıktı boyutlarına yer verilmemektedir. Bu yaklaşımı benimseyen Pigors ve Myers’e göre (1981) örgüt sağlığının belirlenmesinde işyerindeki rasyolar esas alınmalı, işe geç gelme veya işe gelmeme, işten ayrılma, kaza raporları, yakınmalar, dedikodular, iç hareketler örgüt sağlığının belirleyicileri olarak değerlendirilmelidir. Cooper ve William (1994) Dünya Sağlık Örgütü’nün, örgüt sağlığı boyutlarını bir şema çerçevesinde ortaya koyarak Maslow’un ihtiyaçlar teorisiyle benzerlik gösterdiğini ifade etmişlerdir. Aşağıdaki tabloda da görüldüğü gibi, çevresel ve fiziksel elementler Maslow’un temel fizyolojik ve güvenlik ihtiyacına karşılık gelmekte olup örgütsel sağlık için önce çevresel etkenlerin düzeltilmesi, daha sonra da diğer ihtiyaçların giderilmesi gerektiği ileri sürülmektedir. MAKAlE | METAL Örgüt Sağlığını etkileyen bir çok faktör bulunmaktadır. Bunları içsel ve dışsal faktörler olarak iki başlık altında incelemek de mümkündür. Yukarıdaki şekilde de görüldüğü gibi, toplumdan aileye, diğer organizasyonlardan hükümet politikalarına kadar örgütü etkileyen dış çevre faktörleri, örgütün sağlığına da etkide bulunmaktadır. Diğer taraftan çalışanların bireysel karakteristikleri ve örgütün yapısı, kültürü, çalışan doyumunu, dolayısıyla örgüt performansını ortaya çıkarmaktadır. Bir diğer ifade ile, aşağıdaki şemada olduğu gibi, örgüt sağlığının anahtarları olarak bireysel ve örgütsel karakteristik özellikler, bireysel ve örgütsel performansın artışına veya azalışına yol açmakta, bu da örgütün sağlıklı olup olmadığını ortaya koyan ve çalışma yaşamının kalitesini belirleyen göstergeler (Shoaf et al, 2005) olarak karşımıza çıkmaktadır. Şekil 3. Örgüt Sağlığının belirleyicilerinin Bireysel ve Örgütsel Etkisi Yapılan araştırmalar, örgüt sağlığı ile bireysel ve örgütsel yapının etkisiyle ortaya çıkan ve işyerlerinde çalışanlar arasında gerçekleşen mobing (psikolojik yıldırma) davranışı arasındaki ilişkinin varlığına dikkat çekmekte ve bu durumun çalışanlar arasında huzursuzluk, tatminsizlik ve iş stresi yaratarak örgüt iklimi hakkında fikir verdiğini açıklamaktadır (Cemaloğlu, 2007; Emhan, 2005; Yıldırım, 2006) 43 TÜRK Şekil 2. Örgüt Sağlığını Etkileyen Faktörler (Peter Hart “Leadership And Its Effect On School Climate” http://www.insightsrc.com.au) | MAKAlE METAL ÖrGÜt İKLİMİ VE ÖrGÜt KÜLtÜrÜnÜn ÖrGÜt SAĞLıĞı İLE İLİŞKİSİ TÜRK 44 Başta da açıklandığı gibi, Örgüt Sağlığı kavramının işyerinin doğası, örgüt iklimi ve örgüt kültürü kavramlarıyla ilişkili olduğu belirtilmektedir.(Altun 2001) Örgütün psikolojik ortamına Örgüt İklimi denmektedir. 1950’li yıllarda örgüt psikologları tarafından ortaya atılan bu kavramı Hoy ve Michel (1982) örgütün kişiliği, Gordon (1988) örgütteki kişiler ve gruplararası ilişkilerin bir sonucu, Güçlüol (1979) güven, doyum, planlılık ve demokratiklik, Altun (2001) ise örgütün insanlarca hissettikleri duyguları ve algıları olarak tanımlamaktadırlar. Kişilerin güdülenmesi, önderlik tarzları, örgütsel iletişim ve bu üç temel işlevden doğan; n İş grupları, n Örgütün özellikleri, n Gözetim ve yönetim gibi etmenler, örgütün iklimini belirleyen temel güçlerdir. Örgüt iklimi çeşitli bakımlardan sınıflandırılabilir. Davranış bilimcilerinin üzerinde en çok durdukları ve taraftar oldukları örgüt iklimi açık ya da katılmayı teşvik eden iklimdir. Bir örgütte çalışan ya da üye olan bireyin işletmenin ya da örgütün amaçlarını benimsemesi, değer yargılarını kabullenmesi, inanç ve normlara uygun ilişkilerde bulunması ve beklenen davranışları göstermesi örgüt iklimi kapsamındadır. Bir örgütü diğerlerinden ayıran ve çalışanların davranışlarını etkileyen iç özellikler dizisi, örgüt iklimi olarak tanımlanmaktadır. Örgüt iklimi, sosyal bir sistemin örgütsel ve bireysel boyutlarını dengelemeye çalışan işci ve yönetici grubun oluşturduğu bir sonuçtur. Bu sonuç paylaşılan değerleri, sosyal inançları ve sosyal standartları kapsamaktadır. Yakın zamana kadar birçok yönetim bilimci, örgüt iklimini örgüt kültürüyle birlikte ele almıştır. Katz ve Kahn “her örgüt, kültürünü ve iklimini kendisi geliştirir” demektedirler. Örgütler kendi kültür ve iklimini geliştirirken de bazı yasaklardan, geleneklerden ve ahlak kurallarından yararlanırlar. Bir örgütün iklimi ve kültürü hem formal örgütün değerlerini ve davranış kalıplarını hem de bunların doğal örgütteki yorumları yansıtır. Nasıl ki toplumun bir kültür mirası varsa, sosyal örgütlerde de yeni örgüt üyelerine bırakılan örgütsel norm ve değer kalıpları vardır (Ertekin, 1978). Örgüt kültürü kavramı 1980’lerde Amerikan işletme yönetimi bilim adamlarının kaleme aldıkları bir kavram olarak yönetim literatürüne girmiş olmasına karşın, örgütsel iklim kavramı, 25 veya daha fazla yıl önce yönetim literatürüne girmiştir. Örgüt iklimi hemen hemen işletmenin bir kişiliği olarak görülebilir. Bir başka deyişle örgüt iklimi, işletmenin bireysel kişiliğidir (Atay,2009). Örgüt iklimi sağlıklı olan organizasyonlarda örgütsel sağlığın yerinde olduğunu söylemek mümkündür. Açık iklim, örgüt üyelerinin ileri ölçüde bir birlik duygusuna sahip oldukları bir örgütsel durumu belirtmektedir. Böyle bir örgütte insan ilişkileri istenen düzeydedir. Yöneticinin yönetim politikası, çalışanın görevini başarmasını kolaylaştırıcı niteliktedir. Açık iklim- de çalışanlar arasındaki samimi ilişkiler doyumun artmasını sağlar. Ancak kapalı iklime sahip örgütlerde çalışanların iş doyumu ve motivasyonları düşüktür. Böyle bir durumda örgütsel bağlılıktan da söz etmek mümkün değildir. Örgüt kültürünün örgüt iklimi ile benzeştiği ifade edilmesine karşın, örgütsel iklim ile örgütsel kültür arasında bazı farklılıklar vardır. İklim; işçilerin davranışsal ve tutumsal özelliklerini sergilemektedir ve daha çok deneysel ve dış gözlemlere dayanmaktadır. İklim, grup üyelerinin örgütsel yapının özelliklerine ilişkin bireysel algılarını ve doyum düzeylerini yansıtmaktadır Kültür ise, daha çok örgütün ortak düşünüş, inanç ve davranış biçimlerini yansıtırken, görünen öğelerini ortaya koymaktadır. Örgütsel kültür, temel grupsal değerleri ve mesajları kapsar; grup üyelerine mecazi ve paylaşılmış örgütsel düşünce ve duyguları sunar. Bu durum örgütün dışındakiler tarafından kolayca anlaşılamaz. Kavram olarak örgütsel kültür ve iklim arasında farklılık olmakla birlikte, yakın bir ilişki de vardır. Kültür ve iklimin örgütün temel değerleri ve normları üzerinde büyük etkisi de vardır. Örgütsel kültür, eylemlerde süreklilik, örgütsel davranışlarda uyum sağlar, böylece örgütsel iklimin ortaya çıkmasında önemli rol oynar (Moran ve Volkwein, 1992). Örgüt iklimi ve örgüt kültürü kavramları arasındaki ayrım çok açık değildir. Aşağıdaki tabloda ikisi arasındaki temel farklılıklar ortaya konmaya çalışılmıştır(Altun,2001). Tablo 1. Örgüt İklimi, Örgüt Kültürü ve Örgüt Sağlığı Algılanmalarının Karşılaştırılması MAKAlE | Örgütsel davranış, insan doğası ile örgütün yapısının etrafını çevrelemiş olan bir takım temel kavramları kapsar. İnsan davranışlarının yapıları aşağı yukarı aynı olmasına karşın, farklı istek ve görüşler, birbirinden farklı olan birçok değişik amaçlara ulaşması için ayrı yolların kullanılmasını gerektirir. Ancak iş doyumunu sağlamak, örgütsel bağlılığı oluşturmak, dolayısıyla bireysel performans artışı sonrası örgütsel performansı yükseltmek için çalışanların insanca ihtiyaçlarının tatmin edilmesi gerekmektedir. Bunun için de gerekli olan örgüt ikliminin, çatışmadan uzak ılıman- sıcak bir atmosfer içinde olması ve böylece işgörenlerin sağlıklı, mutlu ve huzur içinde insanca çalışma ilişkilerinin kurulduğu bir ortamda çalışıyor olmalarıdır. İnsanlar örgütlerin vazgeçilmez unsurlarıdır. Tüm insanların kişisel amaçları vardır. Örgütler hem bu amaçların sonucudur ve hem de bu amaçlara ulaşmak için birer araçtırlar. Bunun için örgütlerde insan davranışları çok karmaşık, çok yönlü ve çok nedenlidir. Birey-örgüt etkileşimin niteliği ile örgütsel etkinlik arasında yakın bir ilişki bulunduğu söylenebilir. Söz konusu etkileşimin niteliği geliştirilerek örgütsel etkililiğin gerçekleştirebileceği ileri sürülebilir. Bireysel ve örgütsel ihtiyaçları tatmin edilmiş, çalışan ve çalıştıran arasında uyum ve işbirliğinin olduğu örgütlerin sağlıklı olduğu söylenebilir. Örgüt sağlığı, işletmelerin sahip oldukları iklimi, kültürü ve etkililiği yansıtması bakımından yöneticilere örgütlerine yönelik bilgi verebilmesi açısından önemlidir. Ayrıca, hem örgütsel performansı arttırmak ve hem de işgören tatminini sağlayarak motivasyonu yükseltmek bu anlamda örgütü sağlıklı bir yapıya kavuşturmakla ilgilidir. Bu nedenle, yöneticiler zaman zaman örgütlerinin sağlıklarına bakıp, işlemeyen alt sistemleri görüp onları geliştirmeye çalışabilir. Sonuç olarak, Örgüt iklimi, örgütsel bağlılık ve örgüt kültürü çalışmaları bir tarafa bırakılırsa, örgütleri bütüncül açıdan ve özellikle de örgüt sağlığı açısından değerlendiren Türkçe çalışmaların sayısı oldukça azdır. İşçi refahı ve örgütsel etkinlik kavramlarını bütüncül bir bakış açısı ile inceleyen örgüt sağlığı konusunun araştırmacılar tarafından çalışılması; bu kavramın insan kaynakları yönetimi, endüstri ilişkileri, endüstriyel davranış ve çalışma psikolojisi literatürüne kazandırılması bakımından önemli olduğu düşünülmektedir. KAYNAKLAR Alesina ALTUN S.A.; (2001) Örgüt Sağlığı, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara ATAY, Osman “Örgüt Kültürü ve Süreci” (Erişim Tarihi, 21 09. 2009) http://iktisat.uludag.edu.tr/dergi/3/atay/atay2.html BAŞARAN, İ.E., (1982) Örgütsel Davranış, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Ankara, BOZKURT, T., (1996).İşletme Kültürü, Endüstri ve Örgüt Psikolojisi ve Türk Psikologlar Derneği Yayını, CARRELL,M.; KUZMITS, F.; ELBERT, N.; (1992). Personnel/ Human Resource Management, 4.th. Edt. Macmillan Publ. Co, NewYork, CEMALOGLU, N. (2007), “The Relationship Between Organizational Health and Bullying That Teachers Experience in Primary Schools in Turkey”, Educational Research Quarterly, 31(2), 3-29. EMHAN, A. (2005), “Organizasyon Sağlığı ve İş Örgütlerinde Bir Uygulama”, Yayınlanmamıs Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya. ERTEKİN, Yücel, (1978). Örgüt İklimi, Amme İdaresi dergisi, Cilt II, Sayı: 2, Ankara,. GRIFFIN, Ricky W; (1993) Management, 4th Edt., Texas , USA,. HART Peter “Leadership And Its Effect On School Climate” (Erişim Tarihi,08-03-2010) http://www.insightsrc.com.au MİLLER R.;GRİFFİN M.; HART P.; (1999) Personality and Organizational Health: The Role of Conscientiousness, Work &Stress, , Vol 13. no.17-19 MORAN, E.T., VOKWEİN, J.F., (1992).The Cultural Appoach to the Formation of Organizational Climate, Humman Relations Vol 45, No: 1,. POLATCI Sema, Kadir ARDIÇ, Adem KAYA (2008) Akademik Kurumlarda Örgüt Sağlığı ve Örgüt Sağlığını Etkileyen Değişkenlerin Analizi, Yönetim ve Ekonomi Dergisi, Yıl:2008 Cilt:15 Sayı:2 Manisa, SCHEİN, H.Edgar, (1976) Örgütsel Psikoloji, Eskişehir İ.T.İ.A.Yay., No:167, Eskişehir,. SHERMAN,A.W;BOHLANDER,G.;CHRUDEN,H., (1988) Managing Human Resource, 8.th. Edt. South Western Publishing Co, Cincinnati, SHOAF, C., A. GENALDY, W. KARWOWSKI ve S. H. HUANG, (2004), “Improving Performance and Quality of Working Life: A Model for Organizational Health Assessment in Emerging Enterprises”, Human Factors and Ergonomics in Manufacturing, 14(1), 81-95. STEERS,R;PORTER,L., (1983) Motivation and Work Behavior. McGraw Hill, NewYork, TSUİ, KWOK TUNG & CHENG, YİN CHEONG; (1999). School Organizational Health and Teacher Commitment; A Contingency Study with Multi-Level Analysis, Educational Research and Evaluation, Vol.5,No.3, pp.249-268 YILDIRIM, C. (2006), “Okul Müdürlerinin Liderlik Stillerinin Örgütsel Saglık Üzerindeki Etkisi”, Yayınlanmamıs Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara. METAL ÇALIŞAN AÇISINDAN ÖRGÜT SAĞLIĞININ ÖNEMİ YARARLANILAN 45 TÜRK Saglıklı örgüt yapısını oluşturmak ancak; bireysel gelişim konusunda tüm işgörenlerin katkısı, iletişime önem verme, bilgi akışını güçlendirme, değişime açık örgüt kültürü oluşturma ve uzman desteğine basvurma konularında tepe yönetimin isteği ve örgüt yapısında gerekli değişimin yapılması ile mümkündür (Polatcı, Ardınç, Kaya, 2008). MAKAlE DR. NACİ ÖNSAl Türk-İş Genel Sekreter Yardımcısı METAL İŞYERİNİN DEVRİ TÜRK 46 İş hukukunun genel kabul görmüş kuralları çerçevesinde, işyerinin tamamının ya da bir bölümünün devredilmesi durumunda, o işyerinde ya da bir bölümünde çalışan işçilerin, hiçbir itiraz şansları olmadan, devralan işverenin işçisi sayılmaları, bana serfleri hatırlatmaktadır A vrupa tarihinde Orta Çağ; Batı Roma İmparatorluğu’nun çöküşü ile başlayan, Bizans’ın çöküşü ile biten yaklaşık 950 yıllık bir dönemdir. Bu dönemde, asil sınıfın mülkü sayılan topraklar üzerinde çalışan, ürettiğinin bir kısmını kullanan, çoğunu efendisine veren, efendisi tarafından başkalarına verilebilen, efendisinin izni olmadan evlenemeyen, çocukları efendisinin malı sayılan, ölmeleri halinde mirasları efendilerine kalan, üzerinde çalıştıkları toprak ile birlikte alınıp satılan köylülere serf denilmektedir. Efendisi tarafından korunma karşılığında, hür insanların dışında tutulan, sahibi olmadığı bir toprak üzerinde boğaz tokluğuna çalışan, bir meta gibi, üzerinde çalıştığı toprakla birlikte alınıp satılan serflerin hikâyesi beni daima olumsuz etkilemiştir. Ne yazık ki, insanlık, köleliğin insanlık ile bağdaşmadığını çok geç anlamıştır. Günümüzde, iş hukukunun genel kabul görmüş kuralları çerçevesinde işyerinin tamamının ya da bir bölümünün devredilmesi durumunda, o işyerinde ya da bir bölümünde çalışan işçilerin, hiçbir itiraz şansları olmadan, devralan işverenin işçisi sayılmaları, bana serfleri hatırlatmaktadır. Uluslar arası şirketlerin varlığını, hisse senetleri borsalarda alınıp satılan şirketleri vb. biliyorum. Bu örneklerde, çalışanların işvereni tanımaları mümkün dahi olmayabilir. İşçiler, ancak kısım yöneticileri ve insan kaynakları biriminin elemanları ile muhatap olabilmektedirler. Bu örneklerde, işçi bakımından da işverenin kim olduğunun önemi olmayabilir. Ancak, küçük işyerlerinde, özellikle işverenin de işçileriyle birlikte çalıştığı, birbirlerini tanıdıkları küçük ve orta boy işletmelerde de durum aynı mıdır? Devralan işvereni de tanıma olasılığı olan, kendince haklı nedenlerle bu işverenle çalışmak istemeyen işçi, ancak, ihbar önellerine uyarak ve kıdem tazminatını da işverene armağan ederek işten ayrılabilecektir. 4856 sayılı İş Kanunu, işyeri veya işyerinin bir bölümünün hukuki bir işleme dayalı olarak devredilebileceğini; devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçları ile birlikte devralan işverene geçeceğini düzenlemiştir. “Bu düzenleme, Avrupa Birliği’nin 77/187, 98/50, 2001/23 sayılı yönerge hükümlerine genellikle uygundur. Ne var ki, 2001/23sayılı yönergenin 7. Maddesinde öngörülen, hem devreden hem devralan işverenin işçi temsilcilerini, onların bulunmadığı hallerde ise işçileri, devir günü, devrin nedenleri, hukuki, ekonomik, sosyal sonuçları hususunda bilgilendirme ve işçi temsilcilerine bu konuda danışma yükümlülüklerine Kanunda yer verilmemiştir.” (1) Devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin, devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla METAL 4856 sayılı İş Kanunu, işyeri veya işyerinin bir bölümünün hukuki bir işleme dayalı olarak devredilebileceğini; devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçları ile birlikte devralan işverene geçeceğini düzenlemiştir TÜRK 47 yükümlüdür. Devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan, devreden ve devralan işveren birlikte sorumludur. Ancak, bu yükümlülüklerden, devreden işverenin sorumluluğu, devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır. Devreden veya devralan işveren iş sözleşmesini sırf işyerinin veya iş yerinin bir bölümünün devrinden dolayı feshedemez. Ancak, devreden veya devralan işverenin ekonomik ve teknolojik sebeplerin, yahut iş organizasyonu değişikliğinin gerekli kıldığı fesih hakları saklıdır. Yukarıdaki fıkranın ikinci cümlesi, işverenlere iş sözleşmesini, feshetme hakkını geniş bir biçimde vermekte ve birinci cümleyi anlamsız kılmaktadır. Buna karşılık Kanun, işyerinin veya işyerinin bir bölümünün devredilmesinin işçi bakımından haklı fesih nedeni olamayacağını açıkça düzenlemiştir. İşyerinin tamamının veya bir bölümünün devri, Türk Borçlar Kanununun 428. Maddesinde de aşağıdaki şekliyle düzenlenmiştir. “İşyerinin tamamı veya bir bölümü hukuki bir işlemle başkasına devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan hizmet sözleşmeleri, bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer. İşçinin hizmet süresine bağlı hakları bakımından, onun devreden işveren yanında işe başladığı tarih esas alınır. Yukarıdaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan, devreden ve devralan işveren müteselsilen sorumludurlar. Ancak, devreden işverenin bu yükümlülüklerden doğan sorumluluğu, devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır.” METAL | MAKAlE TÜRK 48 Görüldüğü gibi, Borçlar Kanununun düzenlemesi İş Kanununa paraleldir. Dikkat çeken bir husus da, İş Kanununun ”iş sözleşmesi” ifadesini tercih etmesine karşın, Borçlar Kanununun “hizmet sözleşmesi” ifadesini tercih etmiş olmasıdır. İşyerinin tamamının veya bir bölümünün devri, Türk Ticaret Kanununda da düzenlenmiştir. Kanunun178. Maddesi, “tam veya kısmi bölünmede, işçilerle yapılan hizmet sözleşmeleri, işçi itiraz etmediği takdirde, devir gününe kadar bu sözleşmeden doğan bütün hak ve borçlarla devralana geçer” demektedir. İşçi itiraz ederse, iş sözleşmesi kanunun işten çıkarma süresinin sonunda sona erecektir. Yani işçi ihbar önelini kullanacak ve kıdem tazminatını alacaktır. Ancak, burada karşımıza iki kanun arasında farklı düzenleme ( çatışma ) olması halinde, “hangi kanun uygulanır?” sorusu çıkmaktadır. Acaba, 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren Türk Ticaret Kanunun mu, yoksa 10 Haziran 2003 tarihinde yürürlüğe giren İş Kanunu mu? Yasa koyucunun tarihi daha eski olan İş Kanununu bilmediği düşünülemez. O halde, tarihi yeni olan kanun, ”bilerek normu değiştirmiştir” şeklinde düşünülebilir. Ancak, hukuk yöntembiliminde, “genel kural sonradan çıkarılmış olsa da, aksi yolda açık bir hüküm olmadıkça, özelin genele üstünlük taşıması gereği kabul edilmektedir.” (2) Yeni Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra da durum değişmeyecek ve işçinin onayı işyeri devirlerinde, birleşme ve bölünmelerinde aranmayacaktır. (3) Unutulmamalıdır ki, bu kural İş Kanunu kapsamındaki işçiler için geçerli olacaktır. İş Kanununun 4. maddesinde Kanunun uygulanmayacağı işler sayılmıştır. Bu işlerde çalışan işçiler, Türk Ticaret Kanununun işçi lehine olan düzenlemesinden yararlanabileceklerdir. “İşçiyi koruma amacına uygun olarak İş Kanununun 6. Maddesi’nin ve Türk Borçlar Kanununun 428. maddesinin hükümlerinin işçiye itiraz hakkını ve itirazın sonuçlarını düzenleyecek şekilde yeniden ele alınmasının” (4) gerektiği görüşü de ağırlık kazanmaktadır. İşçinin hizmet süresine bağlı hakları bakımından, onun devreden işveren yanında işe başladığı tarih esas alınır YARARLANILAN KAYNAKLAR (1) Süzek, Sarper; İş Hukuku, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş, İstanbul, 2012. (2) Sözer, Ali Nazım; Hukukta Yöntembilim, Beta Basım A.Ş, İstanbul, 2011 (3) Eras, Ertürk; İşyeri Devrinde Sorumlulukların Dağılımı, Peryön Dergisi, Eylül-Ekim, 2012 (4) Alp, Mustafa; Yeni Türk Ticaret Kanunu’na Göre Bölünme, Birleşme ve Tür Değiştirmenin İş İlişkilerine Etkisi, Çalışma ve Toplum Dergisi,2012/1 METAL EMEKÇİNİN NOT DEFTERİ | n Grev esnasında doğan zararlar: Grev esnasında greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu, grev uygulanan işyerinde sebep oldukları zararlar. n Grev Gözcüleri: Kanuni bir grev kararına uyulmasını sağlamak için cebir ve şiddet kullanmaksızın ve tehditte bulunmaksızın, kendi üyelerinin grev kararına uyup uymadıklarını denetlemek amacıyla, işyerinde grev ilan etmiş olan işçi sendikasının, işyerinin giriş ve çıkış yerlerine, kendi üyeleri arasından en çok dörder kişi olmak üzere görevlendirdiği üye işçiler. n Grev Hakkı ve lokavt: Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçilerin işi durdurma hakkı. İşverenler de grev kararı karşısında lokavt uygulayabilir. Grev hakkı ve lokavt, iyi niyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve milli serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz. n Grev Hakkı ve lokavtın Teminatı: İş sözleşmelerine, grev hakkı ve lokavttan vazgeçilmesine veya bunların kısıtlanmasına ilişkin hüküm konulamaması. n Grev Hakkının ve lokavtın kötüye kullanılması: Grev hakkı ve lokavt, iyi niyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve milli serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz. Bu kurala aykırı olarak uygulanan grev veya lokavt, bir tarafın veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın başvurusu üzerine yetkili iş mahkemesi kararı ile durdurulabilir. Kanuni bir lokavtın işyerini temelli olarak kapalı tutmak amacıyla yapıldığı, kesinleşmiş mahkeme kararıyla sabit olursa, mahkeme kararının lokavt yapmış işverene veya işveren sendikasına bildirilmesi ile birlikte lokavt durulur. n Grev kararı: Arabulucu tutanağının tebliği tarihinden sonra, işçi sendikası tarafından işyerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla alınan karar. n Grev kararının Tebliği: Grev kararının, karşı tarafa tebliğ edilmek üzere notere tevdi edilmesi. Kararın bir örneği de görevli makama verilir. Ayrıca karar işyerinde derhal ilan edilir. n Grev kırıcılığı: Yapılmasına karar verilen veya yapılmakta olan bir grevin etkisinin azaltılması veya engellenmesi için girişilen eylem. Terimlerin tanımları, Dr. Naci Önsal’ın Türk-İş Yayınları tarafından yayımlanan “Endüstriyel İlişkiler Sözlüğü” adlı kitabından alınmıştır. TÜRK n amele-i osmani Cemiyeti: 1894-1895 yıllarında İstanbul’da Tophane Fabrikası’nda gizli olarak kurulan, 1908’den sonra Osmanlı Terakki-i Sanayi Cemiyeti, daha sonra da Osmanlı Sanatkaran Cemiyeti adlarıyla legal olarak faaliyet gösteren işçi örgütü. n amele-i Siyanet Cemiyeti: 1921 ilkbaharında, İstanbul’da Tramvay Şirketi işçilerine, Türkiye Sosyalist Fırkası’nın işçi hareketi lideri Hüseyin Hilmi’nin, işçiler üzerindeki etkinliğini kırmak üzere kurdurulan dernek. n ameleperver Cemiyeti: 1866’da İstanbul’da kurulmuş Türkiye’nin ilk işçi örgütü olarak kabul edilmiş, daha sonra işçilerle alakası olmayan bir hayır derneği olduğu anlaşılan ve içinde Türkler olmakla birlikte çoğunluğunu azınlıkların oluşturduğu örgüt. n Grev: İşçilerin, topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla aralarında anlaşarak veya bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara uyarak işi bırakmaları. 49 MAKAlE HÜlYA UZUNER DURANSOY METAL Türk-İş Kadın İşçiler Bürosu Uzmanı TÜRK 50 ERKEN YAŞTA EVlİlİK NEDENlERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİlERİ Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde eğitimin niteliksiz ve yetersiz oluşu, dayatmacı ataerkil yapı, toplumsal değerler, gelenek görenekler, işsizlik ve yoksulluk gibi nedenler kız çocuklarının erken yaşta evlenmelerine neden olmaktadır. Kız çocuklarının erken yaşta evlenmeleri farklı sorunları da beraberinde getirmektedir. nerek, önceki Anayasalarda yer alan cinsiyetçi tutum kaldırılmıştır. Ancak, ulusal mevzuat ve taraf olunan uluslararası sözleşmeler, kadın ve kız çocuklarının ayrımcılığa uğramasına engel olamamaktadır. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde eğitimin niteliksiz ve yetersiz oluşu, dayatmacı ataerkil yapı, toplumsal değerler, gelenek görenekler, işsizlik ve yoksulluk gibi nedenler kız çocuklarının erken yaşta evlenmelerine neden olmaktadır. Kız çocuklarının erken yaşta evlenmeleri farklı sorunları da beraberinde getirmektedir. Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Sosyal Araştırmalar Merkezinin, “Evlilik mi Evcilik mi?” başlıklı çalışmasında, uluslararası anlaşmalarda on sekiz yaşın altında yapılan her evliliğin erken evlilik; evlendirilen kız çocuklarını çocuk gelin ve bireyin ruhsal ve fiziksel gelişimini tamamlamadan yaptığı evlilikleri erken evlilik olarak tanımlanmaktadır. Araştırmada, erken ve zorla evliliklerin, hem erkek hem de kız çocuğu için çocuk hakları ihlali olduğu ifadesi yer almakla beraber, özellikle kız çocuklarının erkeklere göre çok daha erken yaşta evlendirilmeleri ve bu evliliklerin kız çocukları açısından daha ciddi sorunlar yaratıyor olması nedeniyle, erken evliliklere yönelik yapılan çalışmaların daha çok kız çocukları üzerine yoğunlaşmasına sebep olduğu belirtilmektedir. Erken yaşta evliliklerin, insan haklarını ihlal etmesinin yanı sıra, cinsel istismara da neden olduğu bilinmektedir. Kendi rızası olmaksızın, aile baskısıyla zorla yaptırılan evlilikler, kız çocuklarına yapılan şiddeti gözler önüne sermektedir. Ülkemizde, kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmeleri, özellikle feodal toplum yapısının egemenliğini hissettirdiği bölgelerde daha sık görülmektedir. Söz konusu bölgelerde kız çocuklarının eğitimine daha az önem verildiği bilinmektedir. Kız çocuklarının eğitime yönlendirilmesi yerine ergenlik dönemlerinde evlendirmesinin, ailelerin eğitim masraflarını ortadan kaldırdığı ve başlık parası ile ekonomik olarak rahatlamalarına yardımcı olduğu düşünülmektedir. Bununla beraber, çocuk sayısının yüksekliği de aileleri, çocuklarını erken yaşta evlendirmeye sevk etmektedir. Karar verecek yaşta ya da karar verme yetkisi olmayan kız çocukları, oyun çağlarında çocukluklarını yaşayamadan yuva kurmak zorunda bırakılmaktadır. Kız çocuklarının erken evlendirilmesinde karşımıza çıkan bir diğer husus “namus” kavramıdır. Kız çocuklarının okumasının, onların namusuna halel getireceğini düşünen ebeveynler, çözüm olarak yine erken yaşta evliliği öngörmektedir. Ancak, çocuk yaşta evlendiği için evliliğini yürütemeyen çoğu kız çocuğu ne 51 TÜRK K ız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi, kadınların toplumda yerinin olmadığının da bir kanıtıdır. Her zaman mevcut olan, ancak günümüzde daha çok gündeme gelen cinsel, fiziksel ve psikolojik şiddet olayları, erken yaşta evlilikle daha da artmaktadır. Çocuklar, ebeveynleri arasında yaşanan şiddeti kendi kurdukları aile birliğinde de uygulamaktadır. Dünyanın pek çok ülkesinde sosyo kültürel yapılar, toplumun her katmanında kadın ve erkeğe farklı roller biçilmesine neden olmaktadır. Kadın, kendine biçilen rollerle, toplum nezdinde ve çalışma hayatında ayrımcılığa maruz kalmaktadır. Kadın ve kız çocuklarının toplum ve çalışma hayatında yaşadığı sorunlar, sadece “İnsan Hakları” kavramının değil, aynı zamanda “Kadının İnsan Hakları” kavramının da önem kazanmasını sağlamıştır. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, temel insan haklarına, insan kişiliğinin onur ve değerine, erkeklerle kadınların hak eşitliğine ve daha geniş bir özgürlük içinde toplumsal gelişmeye ve daha iyi bir yaşam düzeyi sağlanmasına yer vermiştir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, kadın erkek eşitliğinin sağlanmasına yönelik yeni düzenlemede eşitlik ilkesi başlıklı 10. Maddede “cinsiyet, dil vs… ayrımı gözetilmemesi” yer alırken, “kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir” ibaresi ekle- METAL MAKAlE | | MAKAlE METAL Kız çocuklarının erken evlendirilmesinde karşımıza çıkan bir diğer husus “namus” kavramıdır. Kız çocuklarının okumasının onların namusuna halel getireceğini düşünen ebeveynler, çözüm olarak yine erken yaşta evliliği öngörmektedir TÜRK 52 ailesine geri dönebilmekte ne de kendilerine sığınacak bir başka yer bulabilmektedir. Bu koşullar içerisinde yaşayan kızlar ya intiharı ya da ailesinden kaçmayı tercih etmektedir. Kız çocukları her iki koşulda da bunu canlarıyla ödemek zorunda bırakılabilmektedir. İşte burada töre cinayetleri karşımıza çıkmaktadır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, yeni düzenlemelerle kadınların bedensel bütünlüğünü ve cinselliğini korumaya çalışmaktadır. Yeni düzenleme ile kadın bir birey olarak görülmekte ve beden bütünlüğü korunmaktadır. Bazı bölgelerimizde töre cinayetleri (namus cinayetleri) yaşanması nedeniyle, Türk Ceza Kanununa “töre saikiyle” ifadesi eklenerek, töre cinayetlerinin önüne geçilmeye çalışılmıştır. Ancak, namus gerekçesi ile öldürülen kız çocukları ve kadınlara yönelik istatistiklerin yetersizliği ya da mevcut istatistiklere yansımayan ve aynı zamanda intihar süsü verilen namus cinayetlerinin olduğu da belirtilmektedir. Bir diğer konu ise “beşik kertmesi”dir. Aileler, beşik kertmesi olarak bilinen yöntemle çocuklarının geleceğini önceden belirleme lüksüne sahip olabilmektedir. Ebeveynler, çocuklarının eş seçimlerini onların ellerinden alarak, baskı yoluyla erken yaşta evlenmelerine neden olabilmektedir. Beşik kertmesi yapılan çocuklara hiçbir koşulda kendi hayatlarını yaşama ve seçme hakkı tanınmamaktadır. Öte yandan, ülkemizde dini nikâh uygulamasının yaygınlığının, erken yaşta evliliğin daha kolay gerçekleştirilmesine neden olduğu da göz ardı edilmemelidir. Bu arada, erken evlendirilip eş olma sorumluluğu yüklenen kız çocuklarının çocuk sahibi olmaları da ayrı bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Henüz genç kızlığa erişimi tamamlanmadan bebek sahibi olan küçük anne ve bebeklerinin sağlığı riske atılmaktadır. Bu durum, anne ve bebek ölümlerinin artmasına da neden olmaktadır. Henüz kendisi oyun çağında olan küçük kadınlar, hamilelik dönemlerini bilinçsiz bir şekilde ya- şayıp çocuk sahibi olmaktadır. Çocuk sahibi olan küçük kadınların evdeki sorumlulukları arttığından, psikolojik baskı altında tek başlarına yaşam mücadelesi vermektedir. Bir başka erken yaşta evlenme nedeni ise, ebeveynlerden birinin kaybıdır. Üvey anne ya da baba ile aralarında çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle kız çocukları erken yaşta evlenmekte ya da evlendirilmektedir. Kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi, kadınların toplumda yerinin olmadığının da bir kanıtıdır. Her zaman mevcut olan, ancak günümüzde daha çok gündeme gelen cinsel, fiziksel ve psikolojik şiddet olayları erken yaşta evlilikle daha da artmaktadır. Çocuklar, ebeveynleri arasında yaşanan şiddeti kendi kurdukları aile birliğinde de uygulamaktadır. Bazı toplumlarda küçük yaşta yapılan evlilikle kocaya itaatin ve yeni yuvaya uyumun daha kolay sağlanacağına yönelik bir inanış hakimdir. Erkek aileleri de kendilerine uyumu daha kolay olsun diye mümkün olduğunca küçük yaşta gelin almak istemektedir. Aile içi şiddet, geçimsizlik, baskı ve çocuk sevgisinin yokluğu erken yaşta evliliklere yol açmaktadır. Sonuç olarak, erken yaşta yapılan evlilikler, toplumda kadına karşı yapılan ayrımcılığın ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin boyutlarını gözler önüne sermektedir. Kız çocuklarının geleceğe dair beklentilerini köreltmekte ve hayata dair bir bakış açılarının oluşamamasına yol açmaktadır. Buradan hareketle, erken yaşta evliliklerin önüne geçilmesi için öncelikle, kız çocuklarının eğitimine önem vermeyen ve eğitim ve öğretimini yarıda kesen ailelere yönelik özel yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Ebeveynlere, erken yaşta evliliklerin, çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimlerini olumsuz yönde etkilediği konusunda eğitimler verilmelidir. İşsizlik nedeniyle kız çocuklarının erken yaşta evlenmesine neden olan ebeveynlere istihdam alanları yaratılmalı ve yoksulların yaşam düzeyi geliştirilmelidir. “Kocasına daha iyi itaat eder” düşüncesi ile kız çocuklarını erken yaşta evlendiren zihniyetin değişim ve dönüşümünü sağlamak amacıyla konu ile ilgili kurum ve kuruluşlar ortak çalışmalar yaparak gerekli önlemleri almalıdır. Yanlış din algılarının değişimi için Diyanet İşleri Başkanlığı halkı bilinçlendirme çalışmaları yapmalıdır. Çocuk sayısının yoğun olduğu bölgelere aile planlaması ve doğum kontrol yöntemleri hakkında yapılan çalışmalar artırılmalıdır. Aynı zamanda, akraba evlilikleri ve erken yaşta evliliklerin risklerine yönelik eğitimler verilmelidir. Eğitim, çalışma ve yaşama hakları çocukların elinden alınmamalıdır. Onların alacağı eğitim, bilinçli yetiştirecekleri çocuklar, ülkelerin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine katkı sağlayacaktır. www.turkmetal.org.tr | MAKAlE DEVRİM DUMAN Türk Metal Sendikası Dış İlişkiler Sorumlusu devrimduman@turkmetal.org.tr UlUSlARARASI SENDİKAl HAREKET-2012 METAL Haber Özetleri TÜRK 54 n Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), ekonomik sıkıntıların sadece avro bölgesiyle sınırlı kalmayıp, küresel ekonominin tamamının tehlike altında olduğu uyarısında bulundu. ILO, hükümetleri yeni kemer sıkma önlemleri değil, istihdam ve büyüme yaratan politikaları benimsemeye çağırdı. Örgüt, AB hükümetlerinin kemer sıkma önlemlerini devam ettirmesi halinde, 4,5 milyon kişinin daha işsiz kalacağı ve AB’deki işsiz sayısının 22 milyona çıkacağı uyarısında bulundu. n ABD’de Wall Street işgalinin birinci yıldönümünde sokağa dökülen göstericiler, Zuccotti Park’ta yeniden işgal eylemleri düzenledi. Ekonomik krizin derinleşmesi ve hayat standartlarının düşmesinin ardından çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu gruplar, 2011 yılı Eylül ayında New York’ta bulunan Zuccotti Park’ta bir eylem düzenlemişti. Düzenlenen eylemde göstericiler, Wall Street’te Amerikan küresel sermayesinin önemli şirketlerinin binalarını işgal etmişler ve buralarda fakirliğin, gelir eşitsizliğinin düzeltilmesi talepleriyle eylem düzenlemişlerdi. İşgal grupları, bu taleplerinin ardından seslerini, kendilerine buldukları “biz yüzde 99’uz” sloganıyla duyurmayı başardılar. n Amerika Otomobil İşçileri Sendikası UAW’nin Nissan’da örgütlenme çalışmaları devam ediyor. Nissan Missisipi fabrika yönetimi, iş yerinde söz sahibi olmak için sendikalaşmak isteyen çalışanlarına karşı saldırgan ve ileri düzeyde bir sendika karşıtı kampanya yürütüyor. İşçilerin adil ve demokratik seçim isteklerini inkâr eden Nissan, çalışanlarına kurulacak sendikanın işlerini kaybetmelerine neden olabileceği şeklinde açık bir mesaj göndermişti. n İtalya’da IndustriALL’un kardeş örgütü IndustriALL Avrupa, Eylül’de Fiat önünde 400 kişinin katılımı ile bir eylem düzenledi. Göstericiler, Fiat’ın otobüs ve kamyon üreticisi IVECO’ya önerilen ve Avrupa’da 1000’i aşkın çalışanın işini tehdit eden yeniden yapılanma planını kınadı. IndustriALL Avrupa bayrağı Polonya, Avusturya, Almanya, Fransa ve İtalya Fiat ve Iveco sendikacıları tarafından Turin’e taşındı. Fiat İveco’nun yeniden yapılanma planı, Fransa, Avusturya ve Almanya’da beş fabrikanın kapatılmasını gündeme getiriyor. n Ekonomik krizin yaşandığı İspanya, demokrasi tarihinde ilk defa, 2012 yılında biri iktidara karşı iki kez genel greve gitti. Ülkede işsizlik oranı %25’in, genç nüfusta ise %50’nin üzerine yükseldi. Halk, işçi ve kamu çalışanları konfederasyonlarının çağrısıyla, ekonomik krizin yükünü emekçilere ve yoksullara yüklemek isteyen hükümete karşı Temmuz ayında 80 kentte sokağa çıktı. İspanya’nın durumu hakkında yılsonu değerlendirmesi yapan ülkenin iki büyük işçi sendikası CCOO ve UGT’nin liderleri, ‘’İspanya, sadece bir 21. yüzyıl Marshall Planı ile mevcut krizden çıkabilir’’ açıklamasında bulundu. Sendika liderleri, mevcut hükümeti ‘’diyalogdan kaçmakla’’ suçlayarak, ‘’Bunun böyle devam etmesi halinde, istemesek de kalıcı bir sosyal çatışma ortamı doğacaktır. Eğer iktidar dramatik hatalarında ısrarcı olmayı sürdürürse, vatandaşların meşru savunma hakları unutulmamalıdır. Toplum, 2012’de olduğu gibi 2013 yılında da kendini gösterecektir’’ ifadelerini kullandı. n Yunanistan’da kamu ve özel sektör çalışanları, ülkenin iki büyük sendikası olan Yunanistan Kamu Çalışanları Konfederasyonu (ADEDY) ve çekildi. Ancak gözlemciler, koalisyonun parlamentodaki çoğunluğunun hemen tehlikeye girmeyeceğini belirtiyor. Hindistan’daki küçük işletmeler ve ticari birlikler, büyük yabancı süpermarket zincirlerinin perakende piyasasına girişine izin verilmesine karşı çıkıyor. n Ekim ayında Hindistan Hyundai’de başlayan ve 20 işçinin sözleşmelerinin askıya alınması ile sonuçlanan grev, gerçekleştirilen üçlü görüşmeler sonucunda sona erdi. Hindistan Hyundai Motor İşçileri Sendikası (HMIEU), yönetim tarafından önerilen ücret uzlaşmasını kabul etti. Grevdeki işçiler Kasım ayı başı itibari ile iş başı yaptılar. n Portekiz’de başkent Lizbon’da mali krizi bahane eden hükümetin kemer sıkma politikalarına, sosyal güvenlik kesintisini %11’den 18’e çıkartmasına karşı geniş katılımlı bir protesto gösterisi düzenledi. Başkent meydanlarını dolduran Portekizliler, yeni vergi paketini de protesto etti. Eylemler sürerken, Portekiz hükümeti, halkın giderek artan tepkisi üzerine kemer sıkma politikalarını gevşetebileceğini açıkladı. Protesto gösterilerinin giderek sertleşmesinin ardından basına bir açıklama yapan Başbakan Pedro Passos Coelho, ağır vergi paketinde iyileştirme yapabileceklerini duyurdu. n Bangladeş’in başkenti Dakka’da Kasım ayında, bir hazır giyim fabrikasında çıkan yangında en az 112 kişinin öldüğü açıklandı. Bu acı olayın ardından yangında 100’den fazla işçinin yanarak ölmesine tepki gösteren binlerce tekstil işçisi Dakka’da alanlara çıktı. İşçiler insanca çalışma koşulları istedi. Bangladeş’te 2006 yılından bu yana tekstil fabrikalarında çıkan yangınlarda 600 işçi öldü. Yunanistan’da kamu ve özel sektör çalışanları, hükümetin yeni tasarruf paketini protesto etmek amacıyla başkent Atina başta olmak üzere, ülke genelindeki 70 şehirde gösteriler düzenledi. KaynaKlar 1. IndustriALL websitesihttp:// HYPERLINK “http://www.industriall-union.org/” \t “_blank” www.industriall-union.org 2. Basın İş Sendikası Çalışma Hayatı Raporu 55 TÜRK Yunanistan İşçi Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısı üzerine hükümetin yeni tasarruf paketini protesto etmek amacıyla başkent Atina başta olmak üzere, ülke genelindeki 70 şehirde gösteriler düzenledi. n Brezilya’da San Jose dos Campos’taki General Motor fabrikasında çalışan binlerce işçi, Temmuz’da iş bıraktı. Grev, bazı üretim birimlerinde yapılması planlanan işçi çıkartmaları engellemek için gerçekleştirildi. Küresel durgunluk Arjantin’deki araç satışlarını da vurdu. Satışlar geçen yıla oranla %1,2, üretim de %9,4 oranında düştü. n İsviçre’nin başkenti Bern’de, dört yerel sendika, toplu sözleşmelerin güçlendirilmesi ve iş güvencesi talebiyle, sanayi sektörünü korumak için binlerce işçisiyle eylemler yaptı. Bern’in merkezi Federal Meydan’da düzenlenen mitingi IndustriALL Küresel Sendikası’nın İsviçre’den üyesi UNIA ile birlikte Syndicom, Association du personnel de la Confederation (APC) ve yerel nakliyat sendikası (SEV) düzenledi. Sendikalar, yetkilileri “bankaların isteklerine boyun eğmek” yerine sanayi sektörünü kurtarmak için harekete geçmeye çağırdı. n Ukrayna’da Metalurji ve Maden ve Sanayii İşçileri Birliği’ne bağlı yerel sendika, Doğu Ukrayna’da ArcelorMittal Kryvyi Rih çelik tesisi yönetiminin 446 işçiyi işten çıkaracağını duyurması üzerine Aralık ayında 3000 işçinin katıldığı bir miting düzenledi. n Hindistan’da hükümetin açıkladığı ekonomik reformlara karşı eylemler yapıldı. Muhalefet partilerinin ve işçi sendikalarının da yer aldığı greve yaklaşık 50 milyon kişi katıldı. İktidardaki koalisyonun önemli ortaklarından biri, planları protesto etmek amacıyla hükümetten METAL MAKAlE | TÜRK METAL/MESS ORTAK EĞİTİM PROJESİ 2012 yılında Ankara Büyük Anadolu Otel’de gerçekleştirilen eğitimlere katılan işçi sayımız: 8 4 0 7 Türk Metal-MESS Ortak Eğitim Projesi ve Teşkilatlandırma Eğitimi 26 Kasım-26 Aralık tarihleri arasına Ankara Büyük Anadolu Otel’de yapılan, teşkilatlandırma ve ortak eğitimlere 841 üyemiz katıldı. METAL Çerkezköy Şubesi TÜRK 56 Çerkezköy Şubemizden 104 üyemizin katıldığı eğitim semineri, 26-28 Kasım tarihlerinde gerçekleştirildi. Seminerin açılışı Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Aslıyüce tarafından yapıldı. i İzmir 1, İzmir 2, Manisa 1 nolu şubeler İzmir 1, İzmir 2, Manisa 1 Nolu Şubelerimizden 72 üyemizin katıldığı eğitim semineri, 29 Kasım - 1 Aralık tarihlerinde gerçekleştirildi. Seminerin açılışı Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım tarafından yapıldı. MKE çalışanı üyelerimiz ve Samsun bölge temsilciğilimiz MKE çalışanı ve Samsun Bölge Temsilciliği’nden toplam 24 üyemizin katıldığı Türk Metal – MESS ortak eğitim semineri 14-16 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirildi. TÜRK METAL/MESS ORTAK EĞİTİM PROJESİ Kocaeli, Gölcük, Çayırova, Dilovası, Gebze 1, Gemlik, Bursa Nilüfer, Osmanga zi, Pendik, Aksaray, Bolu şubeleri engelli üyelerimiz için eğitim semineri 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla düzenlenen eğitim seminerine, çeşitli şubelerimizden 174 engelli üyemiz katıldı. 3 - 5 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilen eğitim seminerinin açılışı Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Aslıyüce tarafından yapıldı. Eskişehir Şubesi METAL İstanbul 1, İstanbul Anadolu Yakası şubeleri İstanbul 1, İstanbul Anadolu Yakası Şubelerinden 72 üyemizin katıldığı eğitim semineri 1012 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirildi. Seminerin açılışı Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Aslıyüce tarafından yapıldı. TÜRK 57 Eskişehir Şubemizden 74 üyemizin katıldığı Türk Metal – MESS eğitim semineri, 6 - 8 Aralık tarihlerinde gerçekleştirildi. Eğitim programının açılışı Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Aslıyüce tarafından yapıldı. Ankara, Aksaray, Kayseri, İskenderun şubeleri Ankara, Aksaray, Kayseri, İskenderun Şubelerimizden 84 üyemizin katıldığı Türk Metal - MESS eğitim semineri 13-15 Aralık tarihlerinde gerçekleşti. Eğitim programının açılışı Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Aslıyüce tarafından yapıldı. TÜRK METAL/MESS ORTAK EĞİTİM PROJESİ Bursa Nilüfer, Osmangazi, Biga 1 şubeleri Bursa Nilüfer, Osmangazi, Biga 1 Nolu şubelerimizden 89 üyemizin katıldığı Türk Metal – MESS Ortak Eğitim Semineri 17-19 Aralık tarihleri arasında gerçekleşti. Eğitim programının açılışı Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Aslıyüce tarafından yapıldı. METAL Eskişehir, Bozüyük, Bolu, Sakarya, Kocaeli şubeleri TÜRK 58 Eskişehir, Bozüyük, Bolu, Sakarya, Kocaeli şubelerimizden 76 üyemizin katıldığı Türk Metal - MESS Ortak Eğitim Semineri 20-22 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirildi. Eğitim programının açılışı Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Aslıyüce tarafından yapıldı. İzmir 1, İzmir 2, Manisa 1 nolu şubeleri İzmir 1, İzmir 2, Manisa 1 Nolu Şubelerimizden 72 üyemizin katıldığı Türk Metal - MESS Ortak Eğitim Semineri 2426 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirildi. Eğitim programının açılışı Genel Başkan Yardımcılarımız Muharrem Aslıyüce ve Süleyman Yıldırım tarafından yapıldı. Anıtkabir ve Kurtuluş Savaşı Müzesi gezileri düzenlendi Açılış programlarında Genel Başkanımızın üyelerimize yönelik anlamlı mesajlarını içeren film büyük bir dikkat ve ilgi ile izlendi. Ülkemizde ve dünyada işçi hakları ve sendikal mücadele konularına ilişkin hususların da değerlendirildiği açılış programları, üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edildi, soru ve yorumlarla da katkı sağlandı. Eğitim programı çeşitli konularda işlenen dersler, sosyal ve etkinliklerle devam etti. Eğitimin son günü yapılan gala programlarında üyelerimiz doyasıya eğlenme imkanı buldu. Programlar, Anıtkabir ve Kurtuluş Savaşı Müzesi gezileri ile tamamlandı. UAMİF | Genel Sekreterimiz Yücel Yücel KKTC’li Delegasyonla Birlikte… K KTC’den gelen ilk grup, 3-8 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilen eğitim programına katıldı. Eğitim programının açılışını, Uluslararası Avrasya Metal İşçileri Federasyonu Genel Merkezinde, sendikamız Genel Sekreteri Yücel Yücel yaptı. Konuşmasında, toplam 34 kişiden oluşan grubu Türkiye’de görmekten mutluluk duyduğunu belirten Yücel, şöyle devam etti: “UAMİF bünyesinde gerçekleştirilen eğitimler, üye ülkeler arasındaki birlik ve dayanışmayı güçlendirirken, hem mücadelemizi uluslararası boyuta çıkartıyor hem de birbirimizi daha iyi tanımazı sağlıyor. Hepinize Türkiye’de olduğunuz için tekrardan teşekkür ediyorum. İyi ve yararlı bir eğitim dönemi geçirmenizi diliyorum” dedi. KKTC grubu, eğitimin tamamlanmasının ardından Genel Merkezimizi de ziyaret etti ve Genel Sekreterimiz Yücel ile bir haftalık eğitim programı hakkında genel değerlendirme yaptı. UAMİF Genel Sekreteri Mehmet Soyupek KKTC’li Delegasyonla Birlikte… ‘Uluslararası dayanışma eskisinden daha önemli’ KKTC’den gelen, yine 34 kişilik sendikacı grup da, 10-15 Aralık tarihleri arasında düzenlenen eğitime katıldı. İkinci grubun eğitim açılışını, UAMİF Genel Sekreteri Mehmet Soyupek yaptı. Soyupek, kadın sendikacılardan oluşan delegasyonun, kadınların da sendikal faaliyetlerde kendilerini göstermesi açısından önemli bir adım olduğunu söyledi. Soyupek, konuşmasında, “Hızla küreselleşen ve değişen dünyada, sendikaların ayakta kalması için uluslararası dayanışmanın yeri ve önemi artık eskisinden de daha önemli bir hal aldı. Bu nedenle, UAMİF bünyesinde gerçekleştirilen eğitimler, üye 21 ülke arasındaki birliği ve dayanışmayı en üst noktaya çıkarması açısından çok önemli bir rol üstlenmektedir. Bir haftalık eğitim programımızı en iyi şekilde tamamlamanızı temenni ediyorum” dedi. Genel Sekreterimiz Yücel Yücel, eğitim grubunun kapanışında 34 kişilik KKTC delegasyonunu Türk Metal Sendikası Genel Merkezinde misafir etti. Eğitim programı hakkında genel değerlendirmelerin yapıldığı görüşmede, konuk heyet üyeleri, eğitim programı süresinde gösterilen ilgiden dolayı, Genel Sekreterimiz Yücel Yücel’e Genel Sekreterimiz Yücel Yücel KKTC’li Delegasyonla Birlikte… teşekkür etti. 59 TÜRK Uluslararası Avrasya Metal İşçileri Federasyonu bünyesinde gerçekleştirilen ve üye ülkelerden gelen sendikacılara verilen eğitimler, Aralık ayında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden gelen iki grup ile devam etti. METAL KKTC’li Sendikacılar eğitim için UAMİF’te KİTAP EDİTÖR: ASLI BAŞARAN ÇIPLAK KANSER Oya Kozlu Yayınevi: Remzi Kitabevi Türü: Ev, Aile, Toplum Baskı Yılı: 2012 Sayfa Sayısı: 136 Bir direnç ve umut öyküsü METAL Son yıllarda hemen hemen her bireyin korkulu rüyası kanser… Sık sık duyuyoruz, uzaktan da olsa bir tanıdığımızın kanser olduğu haberini. Bir arkadaşımız, ailemizden biri, hatta kendimiz bile kanser teşhisi alabiliriz... En kötüsü ise, kansere yakalanmada yaş ortalamasının giderek düşmesi. Ne yazık ki, her an başımıza gelebilecek bir kabus kanser. Çıplak Kanser kitabı, kanserle ilgili tüm yaşananları bire bir anlatıyor bize. Hastalık karşısında hayata tutunmanın, kendi gücünü keşfetmenin, iyileşmede sorumluluk almanın, olgunlaşmanın, yaşam sevincini korumanın hikâyesi Çıplak Kanser... Altı yıldan bu yana kanserle yaşayan Oya Kozlu, tedavi sürecinden yola çıkarak, hastaların yakınlarından ne beklediği, hangi davranışların onlara güç verdiği gibi konularda deneyim kazandı. Yazar bu kitapta, kronik hastalıklarla yaşayan kişilere ve onların yakınlarına yararlı olacak bu deneyimlerini de paylaşıyor. Hepimizin kütüphanesinde bulunması bir paylaşım... TÜRK 60 ÖFKE KONTROLÜ Mehtap Kayaoğlu Yayınevi: Nesil Türü: Psikoloji, İnceleme Baskı Yılı: 2012 Sayfa Sayısı: 216 Hapı yutma, öfkeni yut! HanGimiZ öfke sahibi değiliz ki? Yoğun çalışma temposu, zamlar, geçim sıkıntısı, kişisel sorunlar ve daha bir çok sebep. Bu öfke, stres yüzünden çevremizi, yakınlarımızı kırdığımız kadar kendimizi de kırmıyor muyuz aslında? Maalesef, öfke hayatın bir gerçeği. Sonuçları ne olursa olsun, öfkeleniyoruz. Öfkeli olmak veya öfkeli kalmak bir alın yazısı mıdır? Yoksa, tüm yan etkilere rağmen, öfkeyi yönetmek mümkün müdür? Bu kitap, öfkenizi tüm yönleriyle tanıyabilmeniz, altında yatan nedenleri keşfedebilmeniz ve bu nedenlerden yola çıkarak, öfkenizi kontrol altına alabilmeniz için bir fırsat. Örnek olaylardan ve profesyonel öfke kontrolü eğitimlerinden esinlenerek yazılan bu kitabı okuduğunuzda, öfkenin olumsuz sonuçlarından ve sizi tırmalayan yanlarından uzaklaşabilmenin hafifliğini ve huzurunu yaşayacaksınız... ROMANTİK KOMEDİ-2 2010’da vizyona giren Romantik Komedi filmi, 14 Şubat 2013’de ikincisiyle karşımızda. Esra evlilik hazırlıklarına hız verirken, Didem grupta henüz evlenmemiş tek kız olarak kaldığını fark eder. Panikleyen Didem, sevgilisi Cem’i bir punduna getirip evlenmeye ikna etmeye çalışır. Fakat Didem’in bu hallerinden habersiz olan Cem yeni bir filmin hazırlıklarına başlar ve başrolü paylaştığı Gözde adında bir kadınla tanışır; tamamen işine konsantre olur. Her şey üst üste gelince, Didem kıskançlık krizine girer ve Cem’e belli etmeden onu izlemeye alır ve ekibin erkeklerinin Antalya’da bekarlığa veda partisi yaptıklarını öğrenir. FİLMİN KÜNYESİ Vizyon Tarihi: 14 Şubat 2013 Yönetmen: Erol Özlevi Oyuncular: Cemal Hünal, Sedef Avcı, Sinem Kobal, Engin Altan Düzyatan, Tür: Romantik, Komedi Vizyon Tarihi: 1 Şubat 2013 Yönetmen: Tommy Wirkola Oyuncular: Jeremy Renner, Gemma Arterton, Famke Janssen, Zoe Bell, Peter Stormare, Tür: Aksiyon, Komedi, Korku METAL Aslında neredeyse hepimiz yakından tanıyoruz bu filmin kahramanlarını. Ekmek kırıntıları, pastalardan yapılmış bir ev, iki kardeş ve orman, birşeyler anımsattı değil mi? Onlar klasik bir çocuk masalının baş kahramanı olan Hansel ve Gretel kardeşler. Ormanda yollarını kaybettikten sonra bir cadının şeker ve çikolata kaplı evinde tuzağa düşen kardeşler. Akşam yemeği olmaktan son anda kurtulurlar ve işbirliği yaparak cadıyı kendi tuzağına düşürürler. Ancak, bu noktada bizim okuyarak büyüdüğümüz hikaye değişiyor. Bu ilk avlarından sonra hiç ayrılmadan beraber yola devam eden Hansel ve Gretel, gittikleri her kasabada, her orman derinliğinde acımasız cadıları avlamakta ustalaşırlar. Fakat geldikleri son kasabada yaşanan çocuk kaçırma olaylarında, her zamankinden farklı bir gariplik vardır. Kısa süre içinde kasabanın çocukları tek tek kaybolur ve cadı avcısı ikili, kendilerini daha önce karşılaşmadıkları kadar büyük bir cadı kaosunun içinde bulurlar... 61 TÜRK FİLMİN KÜNYESİ HANSEL VE GRETEL: CADI AVCILARI | FAYDAlI BİlGİlER Ceviz yemek için Cevizde bulunan yüksek orandaki omega-3 yağ asitleri, kalp hastalıklarını, inmeyi, diyabeti, yüksek kan basıncını ve klinik depresyonu azaltıyor. İşte cevizin yararları: METAL 9 nedeniniz var TÜRK 62 1 Cevizde bulunan yüksek orandaki omega-3 yağ asitleri, kalp hastalıklarını, inmeyi, diyabeti, yüksek kan basıncını ve klinik depresyonu azaltıyor. Ceviz tüketimi kandaki kolesterol seviyesini düşürüyor, kalp atışlarında düzensizliği önlüyor. Ceviz kanserden korunma sağlıyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Ceviz, damarlarda daha az pıhtılaşma özelliği olan kan tipinin üretimine ve iyi kolesterol oranının artmasına yardım ediyor. Cevizdeki L-Arginin kan damarlarının iç tarafının pürüzsüz ve düzgün olmasını sağlayarak kan- 2 3 4 damar sisteminin rahatlamasını sağlıyor. Cevizdeki yağ asitlerinin kalp hastalıklarını önleme etkileri var. .eviz, kavrama ve anlamayı geliştiriyor. Asya’da ceviz hâlâ beyin gıdası olarak kabul ediliyor, bu ülkelerde öğrenciler, sınavlardan önce ceviz yiyerek notlarını yükseltebileceklerine inanıyor. Omega-3 yağ oranı düşük çocuklarda daha yüksek hiperaktif olma özelliği, daha fazla öğrenim ve davranış bozuklukları, daha fazla huysuzluk ve uyku düzensizlikleri gözlemleniyor. Ceviz, bu sorunları önleyen omega-3 bakımından çok zengin. 5 6 7 8 Safra taşı oluşumunun önüne geçiyor. Cevizdeki melatonin, beyin bezesi tarafından salgılanan melatoninin insan vücudunun kullanıma hazır formunu içeriyor. Melatonin, gece çalışan, zaman farkından uyku düzensizliği çeken kişilerde uyuma rahatsızlıklarını ortadan kaldırabiliyor. Cevizin, antioksidan özelliği dolayısıyla kardiyovasküler ve sinir sistemine zarar veren parkinson ve alzheimer gibi hastalıkların gelişimini erteleyebiliyor. Ceviz, manganez ve bakır içeriyor. 9 HAZIRLAYAN: ASLI BAŞARAN Çalışan anne ve çocuk Sebze yemek istemeyen çocuğunuzla inatlaşmayın Çocuğunuzun sadece dersleri ile ilgilenmeyin Çalışan anne, gün boyu iş ortamında olduğu için çocuğuyla yeterince vakit geçirememenin sıkıntısını yaşıyor olabilir. Bu sıkıntı zamanla yerini suçluluk duygusuna bırakır. Bu duyguyla birlikte, anne kendini iyi hissetmek için doğal olmayan ilgi gösterilerinde bulunabilir ve çocuğa gereksiz hediyeler vermeye başlayabilir. Bu durum çocuğun kafasını bulandırır, “Galiba bir şeyler yolunda gitmiyor” şeklinde bir sorgulama yaşamasına neden olur. Eksiklik ve telafi duygusuyla yaklaşılan çocuk, kızgınlıkla problemli davranış sergileyebilir. Oysa çocuk kadar ebeveynin de iyi zaman geçirmeye, ilişkilerinden keyif almaya ihtiyacı vardır. Çalışan annelerin en büyük hataları, zamanın sınırlı olmasına takılıp, yapılması gerekenleri aceleyle halletmek istemelerinden kaynaklanır. İş yaşamında aktif rol alan anneler vakitsizlikten dolayı, belirledikleri şablonlara aile üyelerinin o zaman çerçevesinde uymasını beklerler. Oysa, sebze yemek istemeyen çocuğa illa ki o akşam sebze yedirmeye çalışmak, inatlaşmak ve tartışmak yerine, hoşgörüyle yaklaşıp, keyifli vakit geçirmek çocuk için daha doyurucudur. Hafta sonları çocuğun ilgi alanına giren aktiveleri beraber gerçekleştirmek de çocuğu mutlu edecektir. Anne bir taraftan yemeği hazırlarken bir taraftan çocuğunun hatırını sorabilir. Bu anda “ne” sorduğunuzdan çok, “nasıl” sorduğunuz önemlidir. Çocuk ile konuşulurken diyaloğu aceleye getirerek, tüm gün okulda yaptıklarının raporunu almak doğru bir ilişki şekli değildir. Çocuğa kendi durumunu da anlatmak, iş yerindeki yaşantılarını paylaşmak, karşılıklı etkileşim halini oluşturabilmek önemlidir. Böylece bir arada geçirilen tüm zamanlar kıymetli hale gelir. Sorumluluklarınızı görev olarak algılamayın Yoğun iş temposundan sonra eve gelen anneyi, ev işleri, yemek hazırlığı, çocuğuyla güzel kaliteli zaman geçirmek, kadın olduğu için kişisel bakımını yapmak gibi pek çok görev bekler. Burada sorun, sorumlulukların “görev” olarak algılanmasıdır. Özellikle “çocuk istiyor” diye bir aktivitenin yapılması zorunluluğu, bu duygunun çocuğa geçmesi, çocukta sıkıntılı bir süreç oluşturur. Çocukların en temel ihtiyaçları sevgi ve ilgidir. Ancak bunun doğal şekilde verilmesi, karşılığında da alınması anne çocuk ilişkisinde temel güveni oluşturur, sürdürülürse de pekiştirir. Çocuğunuzun oyun isteğini gönülsüzce kabul etmeyin Eve geldiğinizde kendinizi yorgun hissediyorsanız sadece çocuğunuz oyun oynamak istiyor diye, onu kırmamak için isteksizce kabul etmek yerine, çocuğunuza durumunuzu anlatıp, dinlenme isteğinizden bahsedebilmelisiniz. İlk başlarda bu durumu kavrayamasa da, annesi ile keyifli ilişkisi olan çocuklar bu hayal kırıklığını kabullenip beklemeyi becerebilecektir. 63 TÜRK Doğal olmayan ilgi gösterilerinde bulunmayın METAL Hem çalışıp, hem de çocuğunuzla sağlıklı ilişki kurmanın yolları var mı? Elbette var, sizin için araştırdık. İşte bazı öneriler: E Ğ L E N C E METAL SAYI YERLEŞTİRME TÜRK 64 5 8 5 2 9 1 4 6 9 4 8 9 2 4 4 3 2 6 8 6 8 8 5 4 9 6 7 2 SUDOKU BULMACA 3 AKSARAY ŞUBE Niğde Ditaş’a ziyaret Şube Başkanımız Muhterem Taşdemir, Niğde Ditaş işyerini 25 Kasım’da ziyaret etti. Başkan Taşdemir ziyarette, çalışan üyelerimizle tezgahları başında sohbet etti ve toplu sözleşme taslağı hakkında bilgi verdi, soruları cevaplandırdı. METAL ‘Sanat Engel Tanımaz’ sergisi TÜRK 66 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde bir ailenin çocuğuna tekerlekli sandalye hediye edildi. AksArAy Belediyesi Meslek Edindirme Kursları (AKMEK) bünyesindeki Engelliler Sanat Atölyesi kursiyerlerince üretilen el ürünleri sergisi açıldı. Açılışa, il protokolü ve Şube Başkanımız Muhterem Taşdemir de katıldı. Bu arada, Mercedes Benz Türk A.Ş.’de çalışan üyelerimizden Mahmiri Gündüz, Kezban Çal ve Musa Örün öncülüğünde yürütülen mavi kapak kampanyası ile edinilen bedensel engelli arabası, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde, kentimizdeki bir ailenin engelli çocuğuna hediye edildi. Mercedes Benz Türk A.Ş. jübile gecesi Mercedes Benz Türk geleneksel jubile gecesi, 25 Kasım’da, Kamyon Müşteri Merkezi’nde gerçekleştirildi. Toplam 400 kişinin katıldığı yemekli ve müzikli gecede, Kamyon Üretim Direktörü Gerald Jank, 20. ve 25. yılını dolduran arkadaşlarımıza plaket verdi. AKKİF 2012 gerçekleştirildi İŞkur Aksaray İl müdürlüğü tarafından organize edilen Aksaray Kariyer ve İstihdam Günü (AKKİG 2012) 13 Aralık’ta Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Etkinliğe şubemiz de açtığı bir standla katıldı. Şube Başkanımız Muhterem Taşdemir, katılımcılara, sendika, sendikacılık ve sendikamızın faaliyetleri hakkında bilgi verdi. BİGA ŞUBESİ Değerlendirme toplantısı Yetkİ belgelerinin gelmesi, sözleşme sürecinin yaklaşması ve işyerindeki gelişmeler, Şube Başkanımız Osman Akkurt başkanlığında 4 Aralık’ta şubemizde yapılan toplantıda ele alındı. Başkan Akkurt, kurul üyeleri ve diğer katılımcılara, süreç hakkında bilgi verdi. Kaymakam Fatih Osman Akkurt’tan Genel’e ziyaret geçmiş olsun ziyareti Şube Başkanımız Osman Akkurt, “Yılın Kaymakamı” seçilen Biga Kaymakamı Fatih Genel’i 3 Aralık’ta makamında ziyaret ederek kutladı. Başkan Akkurt ziyarette, Kaymakam Genel’e, Sendikamızın bakır işlemeli amblemini sundu. Şube Başkanımız Osman Akkurt, Şube Sekreterimiz Rahmi Kocaoğlu ve İşyeri Baş temsilcimiz Nail Ayyıldız, 10 Aralık’ta İçdaş A.Ş. işyerinde bir iş kazası geçiren üyemiz Sabri Akyıldız’ı evinde ziyaret etti. Başkan Akkurt ve beraberindekiler, Akyıldız’a geçmiş olsun dileklerini iletti. İçdaş çalışanlarından şubemize ziyaret İçdaŞ A.Ş. işyerinde Çelikhane, Vinç, Forklift ve Scheuerle operatörleri çalışanlarından bir grup üyemiz, 15 Aralık’ta şubemizi ziyaret etti. Şube Başkanımız Osman Akkurt, üyelerimize sözleşme süreci hakkında bilgi verdi. 67 TÜRK Şube Başkanımız Osman Akkurt 7 Aralık’ta İçdaş A.Ş.’yi ziyaret etti. Ziyarette ilk olarak, Tesisler Direktörü Fuat Erkan Tekin ve İdari İşler ve Personel Müdürü Zafer Gökhan Aydoğan’la görüşen Başkan Akkurt, ardından da çalışan üyelerimizle bir araya gelerek sohbet etti, sözleşme süreci hakkında bilgi verdi. METAL İşyeri ziyaretleri devam ediyor BURSA 3 NOLU ŞUBE Matay’dan şubemize ziyaret MataY Otomotiv A.Ş. çalışanı üyelerimiz, 23 Kasım’da şubemizi ziyaret etti. Şube Başkanımız Zafer Öztürk, Şube Sekreterimiz Adem Yılmaz ve Şube Mali Sekreterimiz İsmail Türk, üyelerimize toplu sözleşme süreci hakkında bilgi verdi, soruları yanıtladı. Facebook kullanıcıları ile toplantı METAL sosyAl medyanın şubemiz ve fabrikalarımız tarafından daha etkin, doğru ve hızlı kullanılmasını sağlamak amacıyla, 24 Kasım’da şubemizde bir toplantı gerçekleştirildi. Şube Sekreterimiz Adem Yılmaz ve Şube Mali Sekreterimiz İsmail Türk’ün de katıldığı toplantıda, yetkili olduğumuz her fabrikadan, facebook hesabını kullanacak birer temsilci belirlendi. Şube uzmanımız, paylaşımlarda özen gösterilmesi gereken hususları, daha yoğun kitlelere ulaşmak için neler yapılabileceğini temsilci arkadaşlarımıza aktardı. İşyerleri arasında bir ağ kuruldu. Böylece, üyelerimizin tüm şeffaflığı ile fabrikalarımızın ve şubemizin hesaplarına ulaşabilecekleri, soru ve isteklerini yöneticilerimize ulaştırabilecekleri sistemin tanıtımı sağlandı. TÜRK 68 Geçmiş olsun ziyareti Şube Başkanımız Zafer Öztürk, Şube Sekreterimiz Adem Yılmaz ve Şube Mali Sekreterimiz İsmail Türk, Tofaş işyerinde iş kazası geçiren üyemiz Cem Ayaz’ı ziyaret ederek geçmiş olsun dileğinde bulundu. İndirim protokolü imzalandı ŞubeMİz ile özel Hayat Hastanesi arasında, 14 Aralık’ta bir protokol imzalandı. Şube Başkanımız Zafer Öztürk ile Hayat Hastanesi Başhekimi Uzman Dr. Ahmet Özkul tarafından imzalanan protokol, üyelerimize sağlık hizmetlerinde çeşitli oranlarda indirim öngörüyor. BOLU ŞUBESİ IR Emniyet çalışanlarından ziyaret IR Emniyet ve Güvenlik Sistemleri A.Ş. çalışanları, 8 Aralık’ta şubemizi ziyaret etti. Şube Başkanımız Özgür Elçi, Şube sekreteri Hakan Gülen ve Şube Mali Sekreteri Vedat Ateş, üyelerimize, yaklaşan sözleşme süreci ve güncel konulara ilişkin bilgi verdi, soruları cevapladı. Boluspor’a destek ziyareti METAL Şube Başkanımız Özgür Elçi ve Şube Yöneticisi Fatih Gündüz, Boluspor Başkanı Abdullah Abat’ı ziyaret etti. Başkan Elçi ziyarette, şube olarak her zaman Boluspor’un yanında olduklarını belirtti. SAKARYA ŞUBESİ Üyelerimizden Filistin’e destek türk-İş’e bağlı sendikaların Sakarya Şubeleri, Filistin halkı ile dayanışma ve Gazze’ye yapılan saldırıları kınayan bir basın açıklaması düzenledi. Şubemizin de destek verdiği etkinlikte konuşan Türkİş İl Temsilcisi Cemal Yaman, Filistin’de uygulanan zulmün şiddetle ve nefretle kınandığını belirtti. TÜRK 69 BURSA NİLÜFER ŞUBESİ Şubemize ziyaretler ŞubeMİz yetkisindeki Coşkunöz Metal A.Ş. çalışanı üyelerimiz 22 Kasım’da, Oyak Renault A.Ş. çalışanı üyelerimiz de 29 Kasım’da şubemizi ziyaret etti. Şube Başkanımız Ruhi Biçer ve Şube Sekreterimiz Yılmaz Özlütürk, üyelerimize, toplu sözleşme taslağı hakkında bilgi verdi ve soruları cevaplandırdı. Üyelerimiz aileleriyle birlikte tiyatroda METAL Oyak Renault A.Ş. işyerinde çalışan üye ve temsilcilerimiz, 22 Kasım’da aileleriyle birlikte, Bursa Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu’nda sahnelenen, “Kuzguncuklu Fazilet” isimli oyunu izledi. TÜRK 70 İşyeri ziyaretleri devam ediyor Şube Sekreterimiz Yılmaz Özlütürk, 6 Aralık’ta Beta Seals A.Ş. ve Coşkunöz Radyatör A.Ş. işyerlerini ziyaret etti. Özlütürk ziyaretlerde, toplu sözleşme süreci hakkında bilgi verdi, soruları cevapladı. Başkandan geçmiş olsun ziyareti Şube Başkanımız Ruhi Biçer, Oyak Renault A.Ş. işyerinde iş kazası geçiren üyemiz Sadettin Uslu’yu 8 Aralık’ta evinde ziyaret ederek, geçmiş olsun dileğinde bulundu. ÇERKEZKÖY ŞUBESİ Arçelik’e ziyaret Şube Başkanımız Murat Koçak, 27 Kasım’da Arçelik A.Ş. işyerini ziyaret etti. İlk olarak İnsan Kaynakları Yöneticisi Erdoğan Kocagil ile görüşen Başkan Koçak, ardından da, çalışan üyelerimizle tezgahları başında bir araya gelerek sohbet etti. Başkan Koçak, yemekte de üyelerimizle birlikte oldu. GEBZE 1 NOLU ŞUBE Pür Mak Makine’den ziyaret ŞubeMİz yetkisindeki Pür Mak Makina’da çalışan üyelerimiz, 16 Kasım’da vardiya çıkışında şubemizi ziyaret etti. Şube Başkanımız Şeref Özcan, üyelerimize Toplu İş Sözleşme Taslağı hakkında bilgi verdi. İşyeri ziyaretleri sürüyor Şube Başkanımız Şeref Özcan, 12 Kasım’da Hp Pelzer Pimsa, 15 Kasım’da Aygaz A.Ş. 21 Kasım’da Pür Mak Makina,Pür Metal, Pür Kompozit, Pür Form, Pür Trim işyerlerini, 23 Kasım’da da Alarko Carrier işyerlerini ziyaret etti. Başkan Özcan ziyaretlerde üyelerimizle tezgahları başında bir araya gelerek sohbet etti ve sözleşme taslağı hakkında bilgi verdi, soruları yanıtladı. 71 TÜRK ŞubeMİz yetkisindeki BSH Ev Aletleri işyerinde çalışan üyemiz Ersan Kaplan’ın kızı Dilara Kaplan, Çorlu’da 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla düzenlenen resim yarışmasında birinci oldu. Başkan Koçak, şubemizi ziyaret eden Dilara’yı kutladı ve Genel Başkanımız Pevrul Kavlak adına hediyeler verdi. METAL Resim yarışmasının birincisine ödül GEBZE DİLOVASI Zf Sachs çalışanları şubemizi ziyaret etti Şube başkanımız seminere katıldı Şube Başkanımız Uysal Altundağ, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 81 ilde İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası tanıtım seminerlerinin Kocaeli ayağına katıldı. 5 Aralık’taki seminere, Gebze 1 Nolu Şube Başkanımız Şeref Özcan, Kocaeli Şube Başkanımız Yakup Yıldız da katıldı. METAL zF Sachs çalışanları 28 Kasım’da guruplar halinde şubemizi ziyaret etti. Şube Başkanımız Uysal Altundağ, üyelerimize, toplu sözleşme süreci ve çalışma hayatına ilişkin ayrıntılı bilgi verdi. TÜRK 72 Ersem Genel Müdürü ziyareti erseM (Ereğli Çelik Servis Merkezi) Genel Müdürü Burak Büyükfırat ile İnsan Kaynakları Yöneticisi Neslihan Torun, 4 Aralık’ta, Şube Başkanımız Uysal Altundağ’ı ziyaret etti. Ziyarette çalışma hayatı ve işyeriyle ilgili konular ele alındı. Zf Sachs takımı çeyrek finalde ŞubeMİz yetkisindeki Zf Sachs Takımı, GOSBSAD futbol turnuvasında, Grundfos ile yaptığı karşılaşmayı 2-1 kazanarak çeyrek finale yükseldi. Karşılaşmayı, Şube Başkanımız Uysal Altundağ, Zf Sachs İnsan Kaynakları Müdürü Neşe Kayacı ile Üretim Müdürü Can Aydoğan da izledi. Bu arada, Zf Sachs futbol takımı şubemizi ziyaret etti. İşyeri ziyaretleri sürüyor Şube Başkanımız Uysal Altundağ, 29 Kasım’da Altaş Alüminyum, 4 Aralık’ta da Kabel Kablo işyerlerini ziyaret etti. Başkan Altundağ ziyaretlerde, çalışan üyelerimizle tezgahları başında bir araya geldi ve sözleşme taslağı hakkında bilgi verdi, soruları cevaplandırdı. 1. Dostluk Turnuvası başladı ŞubeMİz yetkisindeki işyerlerinin katılacağı, şubemizce düzenlenen “1.Dostluk Futbol Turnuvası 25 Aralık’ta başladı. Toplam 12 işyerinden takımların katılacağı turnuvada, 2 ayda 32 maç oynanacak. GÖLCÜK ŞUBESİ Kocaeli Emniyet Müdürü’ne ziyaret Şube Başkanımız Mehmet Şener ve Kocaeli’ndeki Türk-İş‘e bağlı sendika yöneticileri, 27 Kasım’da, görevine yeni atanan İl Emniyet Müdürü Hulusi Çelik’i makamında ziyaret ederek, yeni görevinde başarılar diledi. Geçmiş olsun METAL Esnaf Sanatkarlar odası ziyareti Ford Otosan açık kapı toplantısı Ford Otomotiv’de her yıl düzenlenen ‘Açık Kapı Toplantısı’ 5 Aralık’ta gerçekleştirildi. Üyelerimizin, işyeri ve sendikamızdan beklentilerini dile getirdiği Açık Kapı Toplantısında, fabrika yöneticileri, 2012 yılı değerlendirilmesini yaptı ve 2013 yılı hedeflerini anlattı. Toplantıya katılan Şube Başkanımız Mehmet Şener de, Toplu İş Sözleşmesi süreci hakkında üyelerimize bilgi verdi. 73 TÜRK Şube Başkanımız Mehmet Şener, Ford Otomotiv işyerinde bir iş kazası geçiren üyemiz Durmuş Polat’ı, tedavi gördüğü hastanede ziyaret ederek geçmiş olsun dileğinde bulundu. Şube Başkanımız Mehmet Şener, Şube Mali Sekreterimiz Ömer Kayal ve Yönetim Kurulu üyelerimizden Bektaş Aktaş, Soner Bagdu, 29 Kasım’da Gölcük Esnaf Sanatkarlar Odası Başkanı Necmi Kocaman’ı makamında ziyaret ederek, yeni hizmet binalarının hayırlı olması dileğinde bulundular. İSTANBUL ANADOLU YAKASI ŞUBESİ Ümran Çelik Boru TİS taslak çalışması Şube Başkanımız Halil Faki Erdal, 26 Kasım’da İstanbul’da ve Akçakoca’da bulunan Ümran Çelik Boru TİS taslak çalışması için Bolu Şubemizdeki toplantıya katıldı. Toplantıda işyeri temsilcilerimiz tarafından üyelerimizden alınan öneri ve düşünceler görüşüldü. METAL Şubemize ziyaretler TÜRK 74 elMek işyeri çalışanı yaklaşık 80 üyemiz 23 Kasım’da, Thyssenkrupp işyeri çalışanları da 28 Kasım’da şubemizi ziyaret etti. Şube Başkanımız Halil Faki Erdal, TİS öncesi taslak çalışması için üyelerimizin görüş ve önerilerini aldı, sözleşme prosedürü hakkında bilgi verdi. Taslak açıklaması sonrası 21-23-27 Aralık’ta gruplar halinde şubemizi ziyaret eden Siemens çalışanı üyelerimiz de, sözleşme İşyeri ziyaretleri Şube Başkanımız Halil Faki Erdal, 5 Aralık’ta Nexans işyerini, 10 Aralık’ta da Arçelik işyerini ziyaret etti. Başkan Erdal ziyaretlerde, çalışan üyelerimizle yemek ve çay saatinde bir araya gelerek sohbet etti ve sorunlarını dinledi. Mahle’ye ziyaret sürecinde Türk Metal Sendikasının ve Şube Başkanımız Halil Faki Erdal’ın yanında olduklarını dile getirdiler. Arçelik’te final maçı Şube Başkanımız Halil Faki Erdal, Avukat Neslihan Erdem’le beraber, 6 Aralık’ta şubemizin örgütlü olduğu Mahle işyerini ziyaret etti. Başkan Erdal ve Erdem, üyelerimize mahkeme süreci ve işkolu yetki tespiti hakkında ayrıntılı bilgi verdi. Ford’da açık kapı toplantısı ŞubeMİzİn örgütlü olduğu Arçelik işletmesinde Ekim ayında başlayan bölümler arası futbol turnuvasında şampiyonluğu Y-25 bandı elde etti. Turnuvanın 5 Aralık’ta oynanan final karşılaşmasını Şube Başkanımız Halil Faki Erdal da üyelerimizle birlikte izledi ve şampiyon takıma kupasını verdi. Örgütlü olduğumuz işyerlerinden Ford Yedek Parça Deposunda, 6 Aralık’ta Açık Kapı toplantısı yapıldı. Fabrikanın genel durumunun ele alındığı toplantıya, Şube Başkanımız Halil Faki Erdal da katıldı. KARADENİZ EREĞLİ ŞUBESİ Taşeronlaşma protesto edildi erdeMİr’İn bazı bölümlerinde taşeronlaşma girişimlerini protesto amacıyla, 23 Kasım’da bir günlük yemek boykotu gerçekleştirildi. Gündüz vardiyalarındaki yaklaşık 2 bin üyemiz, öğle ve akşam yemeğine girmedi ve gruplar halinde sloganlar atarak Çelikhane Yemekhanesi’nin bulunduğu alanda toplandı. Şube Başkanımız Yusuf Ziya Odabaş, burada yaptığı açıklamaya, telefonla görüştüğü Genel Başkan Pevrul Kavlak’ın selamını ileterek başladı. Odabaş, şirket içindeki taşeronlaşma girişimlerine karşı duracaklarını da vurguladı. Demokrat Yayın Grubu’na ziyaret karadenİz Ereğli Fiziksel Engelliler Derneği Başkanı İsmail Şentürk, Türk Metal Sendikası ile Erdemir çalışanlarına özel teşekkür etti. Ereğli Fiziksel Engelliler Derneği, bazı üyelerine bot, tekerlekli sandalye dağıtımı ile dernek bünyesindeki kursları tamamlayan engelli kursiyerlere sertifikalarının verilmesi amacıyla tören düzenledi. Şube Başkanımız Yusuf Ziya Odabaş’ın da katıldığı törende konuşan Dernek Başkanı Şentürk, derneğe sağlanan katkılardan dolayı şubemize teşekkür etti. Atelyeler bakım çalışanları bir aradaydı erdeMİr Atelyeler Bakım Baş Müdürlüğü’nde çalışan üyelerimiz 15 Aralık’ta kaynaşma gecesi düzenledi. Büyük Anadolu Ereğli Hotel’de gerçekleştirilen geceye, Genel Sekreterimiz Yücel Yücel, Şube Başkanımız Yusuf Ziya Odabaş, Bolu Şube Başkanımız Özgür Elçi, şube yöneticileri ile üyelerimiz katıldı. Genel Sekreterimiz Yücel, yaptığı konuşmada, Erdemir’deki işçilerin birlik ve beraberliğinin örnek teşkil ettiğini, katıldığı her etkinlikte bunun daha üst noktalar çıktığına tanık olduğunu ifade etti. Dr. Nevzat Çimenoğlu’ndan ziyaret zonguldak’ın Alaplı İlçesi Belediye Başkanı Dr. Nevzat Çimenoğlu, şubemizi ziyaret ederek, Şube Başkanımız Yusuf Ziya Odabaş’la görüştü. Görüşmede yerel ve genel sorunlar ele alındı. 75 TÜRK Engelli dostlarımızdan özel teşekkür aldık METAL Şube Sekreterimiz Metin Ercan ile Şube Mali Sekreterimiz Sedat Taşdelen, Ereğli’de faaliyet gösteren, Demokrat Yayın Grubu ile Değişim Medya’yı, taşındığı yeni binalarında ziyaret etti. Ercan ve Taşdelen ziyarette, Demokrat Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Hüseyin Aksakal veDeğişim Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Semih Çolak’la görüştü. MANİSA 1 NOLU ŞUBE Fabrika ziyaretleri Şube Başkanımız Hüseyin Özben, Şube Sekreterimiz Nihat Gülserliler ve Mali Sekreterimiz Ercan Dereli, 26 Kasım’da Valfsel Merkez ve Valfsel işyerini, 27 Kasım’da Elba ve Elba işyeri San. A.Ş ve Kerim Çelik Fabrikalarını, 29 Kasım’da İndesit Company San. A.Ş işyerini, 6 Aralık’ta da, Componenta San.A.Ş ve Olgun Çelik San. A.Ş fabrikalarını ziyaret etti. Başkan Özben ziyaretlerde çalışan üyelerimizle bir araya geldi ve sözleşme süreci hakkında bilgi verdi. BOZÜYÜK ŞUBESİ METAL Akut’tan şubemize ziyaret TÜRK 76 ArAmA Kurtarma ekibi Akut yetkililerinden Serdar Çaldemir ve Muharrem Öz, 10 Aralık’ta şubemizi ziyaret etti. Şube Başkanımız Cemal Güney ve Akut yetkilileri, güncel ve yerel konuları görüştü. OSMANGAZİ ŞUBESİ İstanbul gezisi ŞubeMİz yetkisindeki Chassıs Brakes Internatıonal çalışanı üyelerimiz, 2 Aralık’ta aileleriyle birlikte bir İstanbul gezisi gerçekleştirdi. Gezi çerçevesinde Rahmi Koç Müzesi’ni ziyaret eden ekip, boğazda keyifli bir tekne turu yaptıktan sonra, Yerebatan Sarnıcı ve Topkapı Sarayını da gezdi. Valeo ve Grammer ödül aldı sanaYİ devleri şampiyonlar ligi futbol turnuvası ödülleri 15 Aralık’ta sahiplerini buldu. Turnuva final maçlarında, şubemiz yetkisindeki Valeo Otomotiv takımı dördüncü olurken, Gramer takımı da, en centilmen takım ödülünü aldı. Arkadaşlarımızı başarılarından dolayı kutlarız. İSKENDERUN ŞUBESİ Harran Üniversitesi’ni ziyaret Şube Başkanımız Çakır Varan, 6 Aralık’ta Harran Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İbrahim Halil Mutlu’yu ziyaret etti. Görüşmede güncel gelişmeler ele alındı Başkan Varan, Harran Üniversitesi’nde çalışan üyelerimizle de bir araya gelerek sohbet etti. Payas Belediye Başkanı’ndan ziyaret Şube Başkanımız Çakır Varan, 12 Aralık’ta Yazıcı Aş. Çelikhane, Çelikhane Mak.Bak. Çelikhane Elktrik Bakım, Reflekter,Pota Hazırlama, Haddehane, Haddehane Elektrik Bakımı işyerlerini, 17 Aralık’ta Adana’da bulunan Arçelik A.Ş ve Adana Emniyet Kademe Amirliği işyerlerini, 18 Aralık’ta Noksel A.Ş işyerini, 20 Aralık’ta da Adana Renault Mais A.Ş işyerlerini ziyaret etti. Başkan Varan ziyaretlerde, çalışan üyelerimizle bir araya gelerek sohbet etti, soruları cevapladı. İSTANBUL 1 NOLU ŞUBE Kor Metal ziyareti Şube Başkanımız Murat Salar, 28 Kasım’da, Kor Metal A.Ş işyerini ziyaret etti. Başkan Salar ziyarette ilk olarak şirket sahibi Orhan Otur ve Genel Müdür Ali Toloğlu ile görüştü. Görüşmede fabrikanın genel konuları ele alındı. Başkan Salar ardından da, üretim birimlerinde çalışan üyelerimizle bir araya gelerek sohbet etti ve problemlerini dinledi, sorularını cevapladı. Mercedes-Benz Türk A.Ş. jübile töreni Mercedes - Benz Türk A.Ş geleneksel Jübile töreni, 2 Aralık akşamı yapıldı. Geceye katılan Şube Başkanımız Murat Salar, törende MercedesBenz A.Ş’nin tüm yöneticileriyle görüştü. Törende, 40.yılını Türk Metal ve Mercedes’te tamamlayan Şube Sekreterimiz Hasan Coşkun da ödül aldı. 77 TÜRK İşyeri ziyaretleri devam ediyor METAL HataY’ın Dörtyol İlçesi’ne bağlı Payas beldesi Belediye Başkanı Bekir Altan, 6 Aralık’ta Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ı makamında ziyaret etti. Ziyarete Şube Başkanımız Çakır Varan da bulundu. KIRIKKALE ŞUBESİ Masa tenisi turnuvası ŞubeMİz yetkisindeki Ağır Silah ve Çelik Fabrikası’nda düzenlenen Masa Tenisi Turnuvası, 13 Aralık’taki final maçı ile sona erdi. Toplam 22 arkadaşımızın katıldığı turnuvada birinciliği, Top İmalat Atölyesi’nden Abdurrahman Bulut, ikinciliği yine aynı birimden Muhammet Ahmet Çekirdek kazandı. METAL Kırıkkale Valisi Ali Kolat şubemizi ziyaret etti Genel Başkanınız Pevrul Kavlak’ın girişimiyle şubemizce eğitime yapılan katkılar dolayısıyla teşekkür eden Vali Kolat, sendikamızın faaliyetlerini memnuniyetle izlediğini dile getirdi. TÜRK 78 kırıkkale Valisi Ali Kolat, 18 Aralık’ta şubemizi ziyaret etti. Şube Başkanımız Mürsel Öcal, Şube Sekreterimiz Cihan Yaka, Şube Mali Sekreterimiz Ercan Uğur, Şube Teşkilatlanma Sekreterimiz Bahtiyar Polat tarafından ağırlanan Vali Kolat, şube hizmet binamızın çeşitli birimlerini gezerek bilgi aldı. İZMİR 1 NOLU ŞUBE Direnişe destek türk-İş’e bağlı Selüloz-İş Sendikası üyelerinin, Alkım Kâğıt işyerinde işten çıkarılan işçiler için başlattığı direniş devam ediyor. Türk Metal Sendikası İzmir 1 ve 2 Nolu Şube Yönetim Kurulu üyeleri, 5 Aralık’ta, işyeri önünde kurulan direniş çadırını ziyaret ederek, desteklerini iletti. Grev kararı işyerine asıldı İzMİr 1 Nolu Şubemizin örgütlendiği Amros Makina Ambalaj İnş. San. Tic. Ltd. Şti. işyerinde Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlanması üzerine, Sendikamız Genel Yönetim Kurulunca 4 Aralık’ta grev kararı alındı. Alınan grev kararı 7 Aralık’ta, Şube Başkanımız Halil İbrahim Tosun tarafından, işyerine üyelerimizle birlikte asıldı. ANKARA 2 NOLU ŞUBE Emniyet işyerlerine ziyaret Şube Başkanımız Halil İbrahim Alpoğlu ve Şube Sekreterimiz Sinan Kılınç, 28 Kasım’da, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün şubemiz yetkisindeki fabrikalarını ziyaret etti. Ziyarette çalışan üyelerimizle sohbet eden Başkan Alpoğlu ve Kılınç, Ankara Emniyet Müdürlüğü Ulaştırma Şubesi Müdürlüğüne yeni atanan Cihat Şerolar’la da görüşerek, hayırlı olsun dileğinde bulundu. ANKARA 3 NOLU ŞUBE İşyeri ziyaretleri sürüyor METAL Şube Başkanımız Nihat Zengin, 4 Aralık’ta ADDS Dişli Dövme işyerini, 7 Aralık’ta Erkunt Sanayi A.Ş. işyerini, 18 Aralık’ta da, Polatlı’daki Ortadoğu Rulman işyerini ziyaret etti. Başkan Zengin ziyaretlerde çalışan üyelerimizle bir araya gelerek sohbet etti, toplu sözleşme süreci hakkında bilgi verdi. TÜRK 79 BALIKESİR ŞUBESİ Şampiyon OSB ELM oldu ŞubeMİz yetkisindeki Best A.Ş’de Ekim ayında başlayan futbol turnuvasında şampiyonluğu, OSB ELM takımı elde etti. Turnuvanın 29 Kasım’da oynanan final karşılaşmasını üyelerimizle birlikte izleyen Şube Başkanımız Nedim Veske ve Best A.Ş Genel Müdürü Haydar Sargın, başarılı olan takımlara kupalarını verdi. İşyeri ziyaretleri devam ediyor Şube Başkanımız Nedim Veske, 14 Kasım’da Best A.Ş işyerini ziyaret etti. Başkan Veske ziyarette, çalışan üyelerimizle bir araya gelerek sohbet etti, yaklaşan sözleşme dönemi hakkında bilgi verdi. GEMLİK ŞUBESİ İZMİR 2 NOLU ŞUBE İzmir Demir Çelik’e ziyaret Aşure ve Kurban Günü Şube Başkanımız Hayrettin Çakmak, Şube Sekreterimiz Ali Akyüz, Şube Mali Sekreterimiz Hacı Kılıç, 27 Kasım’da İzmir Demir Çelik İşyerini ziyaret etti. Başkan Çakmak ve beraberindekiler, çalışan üyelerimizle tezgahları başında bir araya gelerek sohbet etti. METAL geMlİk Hünkâr Hacı Bektaş Veli Derneği’nde 29 Kasım’da geleneksel aşure ve kurban günü düzenlendi. Gemlik Cemevinde yapılan etkinliğe, Kaymakam Cahit Işık, Belediye Başkanvekili Refik Yılmaz, Cumhuriyet Başsavcısı Zekeriya Beyazıt, Şube Başkanımız Kemal Durmaz, Nilüfer Şube Başkanımız Ruhi Biçer, Osmangazi Şube Başkanımız Y.İsmail Cirit, Ak Parti, CHP, MHP ilçe yönetim kurulu üyeleri ve vatandaşlar katıldı. TÜRK 80 VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI AYDIN SINMAZ Biga Şubemizin yetkili olduğu İçdaş A.Ş. çalışanı üyemiz Aydın Sınmaz, 19 Aralık’ta geçirdiği bir trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına, mesai arkadaşların baş sağlığı dileriz. HASAN GÖL Bolu Şubemizin yetkisindeki IR Emniyet ve Güvenlik Sistemleri A.Ş. fabrikası çalışanlarından üyemiz Hasan Göl, geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesi ve tüm çalışma arkadaşlarına baş sağlığı dileriz. KADİR ŞİMŞEK Manisa 1 Nolu Şubemiz yetkisindeki Componenta SAN. AŞ işyerinde çalışan üyemiz Ataman Şimşek’in oğlu, 1997 doğumlu Kadir Şimşek, yakalandığı amansız hastalık sonucu 16 Aralık’ta hayatını kaybetti. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Türk Metal olarak, hayatını kaybeden üyelerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Bu dergi, sendikalı işçiler tarafından basılmıştır. TÜRKMETAL ARALIK 2012 - SAYI: 161