Soğuk Havada Beton - İş Makinaları Mühendisleri Birliği
Transkript
Soğuk Havada Beton - İş Makinaları Mühendisleri Birliği
Atatürk’ün Maden’deki Bakır Madenleri Ziyareti (15.11.1937) İş Makinaları Mühendisleri Birliği Derneği 4 6 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERGİSİ İş Makinaları Mühendisleri Birliği yayın organıdır. Üç ayda bir yayınlanır. ISSN 1306-6943 2011 Kasım Sayı: 36 İMMB Adına Sahibi Duran KARAÇAY Yayın Komisyonu Duran KARAÇAY Mustafa SİLPAĞAR Bayramali KÖSA Muhittin BÜKER Murtaza BURGAZ Selami ÇALIŞKAN Halil OLKAN Faik SOYLU İlyas TEKİN Erdinç FIRAT Gülderen ÖÇMEN Yazışma Adresi Uzayçağı Caddesi No: 62/7 Ostim / ANKARA 5FMt'BLT www.ismakinaları.org.tr e-posta: bilgi@ismakinalari.org.tr e-posta: ismakinalari@ttmail.com Grup-e-posta: ismakinalari@yahoogroups.com Grup e-posta üyelik adresi: ismakinalari-subscribe@yahoogroups.com Tasarım ve Baskı Bizim Grup Basımevi Mithatpaşa Cad. 62/11 Kızılay / ANKARA Tel: 0.312 418 18 03 - 0.312 418 18 63 - 0.312 418 10 89 Faks: 0.312 418 10 69 e-posta: info@bizimgrup.com.tr www.bizimgrup.com.tr Grafik Tasarım Hasan ERKAN Yayının Türü: Yerel Basım Tarihi: 24 Kasım 2011 Bu dergi üyelerine ilgili kurum ve kuruluşlara ücretsiz olarak dağıtılır. Yayınlanan yazılardaki sorumluluk yazarlarına, ilanlardaki sorumluluk ilan veren kurum ve kişilere aittir. Yayınlanan yazılara ücret ödenmez. Yayınlanmayan yazılar geri iade edilmez. 28 34 38 Soğuk Havada Beton 10 Egzoz Emisyonu Konusunda En Çok Sorulan Sorular ve Cevapları 14 Mobil Araçlarda Kullanılan Merkezi Yağlama Sistemlerinin Ekonomiye ve Çevreye Katkıları Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Bayramali KÖSA ÖNSÖZ Eskavatör Üst Şasisinde Vaka Analizi Yeni Nesil Kaplama Soğutma Sisteminin Bakımı ve Soğutma Suyunun Değiştirilmesi 46 Tehlikeli Bölgede Güvenlik 54 Sıcaklığın, Sıcak Karşılanmadığı Yer 58 Trafik Kazasında Nelere Dikkat Edilmeli? 62 Shengen Vizesi Alıyoruz, Makinemize de Vize Alıyor muyuz? 72 Depreme Hazırlıklı Olmalıyız 76 80 86 90 Atatürk’ün Maden’deki Bakır Madenleri Ziyareti İlk Dergi Yazısının Devamı Yakıt Fiyatları Etkinliklerimiz ve Haberler Reklam İndeksi ALPEM ANADOLU FLY. ANADOLU ELEKTRİK ANİŞMAK nX]d 5K\À¾]¾ ATA TİCARET BOZDAĞ MÜH. CASTROL CEREN MAKİNA ÇESAN DAS +\UK 5KZKU ½vS E-BERK ECE ELEKTRİK ECE FİLTRE ENKA EXXON MOBİL GELEN MAKİNA HAKMAK HİDROLİKSAN HİDROMEK ½vSXNOUSVO\ 5K\À¾]¾ İLKERLER İMER L&T İMMB EĞT. KASTAŞ KOZMAKSAN MEKA nX 5KZKU ½vS 5K\À¾]¾ MOS LASTİK OKUR MAKİNA ÖZBEKOĞLU ÖZÇELİKLER ÖZKARDİŞLİ PENA MADEN PETLAS Pİ MAKİNA PİMMAKSAN PMS RASİM MAKİNA SANKO nX 5KZKU ½vS SANDVİK +\UK 5KZKU ½vS 5K\À¾]¾ SEMIX TEKFALT TEKNO ASFALT TEKNO VİNÇ TEMSA VOLVO +\UK 5KZKU 71 23 36 49 19 51 79 17 85 45 44 25 27 89 74 95 53 75 70 13 83 31 87 59 69 78 43 37 77 41 65 67 57 61 9 33 21 Önsöz Önsöz Duran KARAÇAY İMMB Yönetim Kurulu Başkanı Sevgili Okurlar Cumhuriyetimizin kuruluşunun 88. Yılını kutlamaya hazırlanırken 23 Ekim günü Van’ dan gelen 7.2 şiddetindeki deprem haberinin şokunu yaşadık. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet , yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz. İnşaat sektöründe dünyada kendinden söz ettiren ikinci ülke konumundayız. Ülkemizde yaklaşık on yedi milyon konut var. Ancak ülkemizdeki konut stokunun yarısına yakını depreme dayanıksız. Bu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerinin tespiti. TMMO’nun tespiti bina stokunun minimum yüzde kırkının güçlendirmeye ihtiyacı olduğudur. Tehlikenin büyüklüğünün farkında mıyız ? Yıkılan konutlar için kimi suçlayacağız ? Konut yapan firmaları mı, firmalarda çalışan yapım ve denetimde görev alan meslektaşlarımızı mı ,yerel yönetimleri mi, merkezi yönetimleri mi yoksa konutlarda oturan vatandaşı mı? Toplum olarak her kesimin payının olduğu, sonucunun büyük can kayıplarına ve ekonomik yıkımlara neden olduğu bu durumlarda asıl suçluyu bulmak zordur. On iki yıl önce yaşadığımız Gölcük depremi toplumsal bilinci yeterince oluşturmuş gibi gözükürken, sadece depremden sonraki dayanışma ve kurtarma organizasyonlar ı konusunda bilinçlendirdiği, bunun dışında yapı stoğu iyileştirmede eksiklerimizin çok olduğu belirgin bir şekilde ortaya çıkmıştır. Artık toplum olarak depremle yaşamayı öğrenmeliyiz ve mevcut yapıları güçlendirmeliyiz. Yüz lira taksitle konut yapıp satabiliyoruz. Ancak mevcut binalarda güçlendirme yapılmasını, güçlendirmeyle olmuyorsa yıkıp yenisinin yapılmasını zorunlu hale getiren kanunlar ve bunun yanında bu işlerin karar mekanizmalarını kolaylaştırmak için mülkiyet ve kat mülkiyeti kanunları düzenlenememiştir. Bu işler için uzun vadeli kredilenİMMB Nedir? dirme sistemi getirilememiştir. Sigorta sistemi tam anlamı ile oluştuİMMB; İş makinaları konusunda uzmanlaşmış makina rulamamıştır. Yerel yönetimlerin kent bilgi sistemleri oluşturulamamışmühendisleri tarafıdan 1998 yılı Ağustos ayında kuruldu. tır. Kent bilgi sistemleri kentlerdeki bina bilgilerinde içerebilmektedir. Farklı sektörlerden (inşaat firmaları, maden firmaları, iş makinası üreticileri, iş makinası temsilcileri ve servisler) gelen profesyonellerin ortak amaçla toplandığı bir dernektir. İMMB’nin Amacı Nedir? İMMB’nin amacı; çoğunluğu ithal ürünler olan iş makinalarının tanınmasını, ulusal servetimiz olan bu üretim makinalarının iyi işletilmesini ve ekonomik ömürlerinin verimli bir şekilde sürdürülmesini sağlamaktır. Amacımız; verimliliği sağlayacak bilgi kaynaklarına en kısa sürede ulaşmak, bu kaynaklara ihtiyaç duyacak nitelikli insan potansiyelinin güç birliğini oluşturmaktır. Bu bilgilerin teknik alt kadrolara ulaştırılmasıyla da en yaygın şekilde paylaşımını sağlamaktır. İMMB; Üyelerine her yıl düzenli seminerler vermek suretiyle, üyelerinin bilgi düzeyinin yükseltilmesini sağlamaktadır. Bu seminerler aynı zamanda sektördeki insanların bir araya gelerek tanışmalarını sağlamaktadır ki bu da gelişimi ivmelendirmektedir. İMMB’nin internet ortamındaki grup mailinde üyeler ihtiyaçlarını gruba duyurmak suretiyle yardımlaşmayı sürdürmektedir. Derneğin her üç ayda yayınladığı İMMB dergisi ilgili kurumlar, şirketler ve bireylere ücretsiz olarak gönderilmektedir. Tapu kayıtlarında parsel bilgisi , şerhler ve ipotek bilgileri dışında bilgi yok. Yerel yönetimlerde vergi kayıtları ve oturma izin bilgileri dışında vatandaşın teknik bilgi edineceği bir kurum yok. Ekspertiz firmaları bu konuda henüz yeterli ve yeteri kadar değil. “Vatandaş ev alırken dış görünüşü kapı kolu dolap vb bakarak konut alıyor” deniliyor. Vatandaştan projeye bakarak,binaya bakarak, binaların depreme dayanıklı olup olmamasını anlamasını istemek çok da anlamlı bir yaklaşım değil. Proje yapan, tasdik eden, kontrol eden, onay veren, oturma izni veren bütün makamlar ve kurumlar görevini tam yapmada yeterli mi sorusuna evet cevabını veremiyorsak vatandaştan bir uzman gibi,alacağı evi teknik açıdan kontrol ederek almasını bekleyemeyiz . Vatandaş oturma izni belgesi olan, elektriği ve suyu olan binaları tüm kontrolleri ve denetimleri yapılmış binalar olarak nitelendirmekte, “Çürük bina olsa oturma izni olmaz su ve elektriği bağlanmaz” diye düşünmektedir. Öyleyse vatandaş her konuda olduğu gibi ev alırken de bilinçli davranmalıdır.Sektördeki teknik firmalar ve personel kamu veya özel sektör farketmeksizin gerekli donanımı ve uzmanlık eğitimlerini almış olmalıdır. İdare eder teknolojisi ile işlerin takibinden ve kontrolünden vazgeçilmeli, teknik gereklikler mutlaka yerine getirilmelidir. Yerine getirmeyenlere yaptırım uygulanmalıdır. “İlim tercüme ile olmaz inceleme ile olur” sözü ile bilimsel gelişmenin araştırmaya verilen önemle olacağını belleğimize işleyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 73.yılında saygıyla, biraz daha özlem ve hüzünle andık. Saygılarımızla ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý Soğuk Havada Beton İnşaat sektörünün dünyanın dört bir yanında hızla gelişip, proje sürelerinin giderek kısalması soğuk havalarda beton dökümünü zorunlu hale getirmiştir. Soğuk hava koşullarının beton yerleştirilirken, bitirilirken ve kürü (bakım) yapılırken oluşturacağı olumsuz koşulları asgari düzeye çekebilmek için, bir dizi önlem alınması gerektiği bilinmektedir. ACI (Amerika Beton Enstitüsü) soğuk havayı arka arkaya üç günden fazla sürede ortalama hava sıcaklığının +5°C’ nin altında olması ile tanımlarken, hava sıcaklığındaki ani değişimin de önlem alınmasını gerektiren bir durum olduğunu belirtmiştir. Soğuk Hava Koşullarının Beton Özelliklerine Etkileri Soğuk hava koşullarında üretilen ve yerleştirilen betonlar için gereken önlemler alınmadığı taktirde, aşağıda sıralanan olumsuzluklarla karşı karşıya kalınmaktadır: t #FUPO IBNVS LWBNOEB JLFO UB[F JLFO TDBLMĄ o 4°C’nin altına düştüğünde, donma tehlikesi ile karşılaşır. Donmanın gerçekleştiği durumlarda betonun potansiyel mukavemeti en az % 50 oranında azalır, agrega parçalanmaları görülür ve beton dayanıklılığı (durabilite) olumsuz şekilde etkilenir. t 5B[F CFUPOVO EÚLàMEàĄà PSUBmın sıcaklığının düşmesi, çimento ile su arasındaki hidratasyon reaksiyonlarını yavaşlatır. Bunun sonucunda priz alma ve dayanım kazanma hızları sıcaklık oranında dü- 6 şer. Örneğin betonda sıcaklığındaki 10°C’ lik bir düşüş priz alma süresini 2 kat arttırır. Bu sürenin artması kalıpların zamanında kaldırılmamasına ve iş süresinin artmasına neden olabilir. Kısaca beton dayanımı ve dayanıklılığı etkilendiği gibi ekonomik olumsuzluklarda meydana gelebilmektedir. t 5B[FCFUPOVOEPONBTEVSVNVOEBJTFGJ[JLTFMPMBZlar devreye girer. Suyun donmasıyla hidratasyon reaksiyonları durur. Don etkisine uğrayan beton çözülünce hidratasyon yeniden başlayabilir, ancak çimento hamuru-agrega ve çimento hamuru-donatı ara yüzeylerinde aderans büyük ölçüde azalır. t %PONB PMBZ LBSĆTOEB CFUPOVO IBTBS HÚSNFNFsi için beton dayanımının en az 3.5 MPa seviyesine ulaşmış olması gerekmektedir. Genel olarak, +10°C sıcaklıktaki ve iyi bir karışım oranına sahip olan bir beton, 3.5 MPa dayanım seviyesine, betonun yerleştirilme işleminden 2 gün sonra ulaşabilmektedir. Soğuk Havada Yerleştirilen Betonlarda Bulunması Gereken Sıcaklıklar Çimento ve su arasındaki kimyasal reaksiyonlarda aşırı ölçüde yavaşlama olmaması için soğuk havada yerleştirilen betonun sıcaklığı +5°C’nin altında bir değere sahip olmamalıdır. Yerleştirildiği anda betonda bulunması gereken minimum sıcaklık, betonun kullanılacağı kesitin boyutlarına göre değişmektedir. Betonun kullanılacağı kesitin boyutları küçüldükçe, yerleştirilme esnasında betonun sahip olması ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý gereken sıcaklık daha yüksektir. Bunun nedenleri şu şekilde açıklanabilmektedir: t ,àÎàLCPZVUMVCFUPOLàUMFTJOEFIJESBUBTZPOPMBZJMF açığa çıkacak ısı miktarı daha azdır. t ,àÎàLCPZVUMVCFUPOLàUMFTJOEFLJTDBLMLTPĄVLIBWBnın etkisiyle, daha hızlı kaybolabilmektedir. 5BCMPEFCFUPOVOLVMMBOMBDBĄLFTJUJOCPZVUVEBHÚ[ önünde tutularak, yerleştirilme esnasında betonda bulunması tavsiye olunan minimum sıcaklıklar gösterilmektedir. Beton Kesitin Kalınlığı (cm) Yerleştirilme Esnasında Betonda Olası Gereken Min. Sıcaklık (°C) <30 13 30-90 10 90-180 7 >180 5 5BCMP:FSMFĆUJSJMNFFTOBTOEBCFUPOEBCVMVONBTUBWsiye olunan minimum sıcaklıklar Soğuk havada yerleştirilen betonun sıcaklığı yukarıdaki sıcaklık değerlerini kesinlikle 10°C’den fazla geçmemelidir. Çünkü sıcaklık arttıkça betonun su kaybı da artar. Bunun sonucunda beton çatlamaya karşı daha hassas olur. Betonun başlangıç sıcaklığının düşük olması son dayanımın yüksek olmasına neden olacağından, soğuk havada uygun yapılan beton yerleştirmesi daha kaliteli beton elde etme imkanı verir. Soğuk Havada Üretim Esnasında Gereken Beton Sıcaklıkları #FUPOVO ZFSMFĆUJSJMNFTJ FTOBTOEB 5BCMP EFLJ NJOJmum sıcaklıklara sahip olabilmesi için, karılmanın tamamMBOEĄBOEBLJCFUPOTDBLMĄOOCV5BCMPEBLJTDBLMLMBSdan daha yüksek olması gerekmektedir. Çünkü betonun karılmasının tamamlandığı andaki sıcaklığı, yerleştirildiği ana kadar geçen süre içerisinde, soğuk havanın etkisiyle bir miktar düşme göstermektedir. göre farklı olmaktadır. 5BCMP EF TPĄVL IBWBEB àSFUJMFO CFUPO LBSĆNMBSEB bulunması tavsiye olunan minimum sıcaklıklar gösterilmektedir. Soğuk Hava Koşullarında Alınması Gereken Önlemler t #FUPOVO JML TDBLMĄOO EPONB EFSFDFTJOF EàĆNFmesi için üretim öncesinde agrega, çimento ve özellikle su ısıtılmalıdır. t 4PĄVLIBWBEBTVZBZBEBTLEPONBÎÚ[àONF döngülerine maruz kalan betona hava sürüklenmelidir. Yeni yerleştirilmiş ve suya doygun beton en azından 24MPa’lık basınç dayanımına ulaşmadan donma-çözünmeye karşı korunmalıdır. Bunun için uygun kimyasal katkı kullanılır. t )JESBUBTZPO SFBLTJZPOV T WFSFO FL[PUFSNJL CJS reaksiyondur. Yeni yerleştirilmiş beton bu ısıya karşı yeterince yalıtılmalı ve uygun kür(bakım) sıcaklığında olması sağlanmalıdır. Özellikle soğuk havalarda beton yüzeyindeki sıcaklık ile iç sıcaklık arasında büyük fark oluşur. Bu ısıl fark betonda gerilmelere ve dolayısıyla çatlaklara neden olur. Bu sıcaklık farkının 20°C’nin üzerinde olmaması gerekmektedir. Kullanılan koruyucu malzemeler kademeli bir şekilde kaldırılmalıdır. Bu sayede sıcaklık farkı daha az değişmiş olur. t :BWBĆ QSJ[ BMNB WF EBZBON LB[BONB CFUPO JĆJOJO daha uzun sürmesine, kalıpların daha uzun süre kullanılmasına neden olur. Ancak betona katılacak kimyasal katkılar ile betonun priz alma ve dayanım kazanma hızı artırılabilir. Kış mevsiminde bu nedenle hızlandırıcı ve su kesici kimyasal katkılar kullanılır. Kullanılacak katkıda bulunan maddeler önemlidir. Özellikle donatılı ve ön-çekmeli betonlarda bazı katkılar korozyona neden olabilir. Bu nedenle katkı seçimine dikkat edilmelidir. Karılma işlemi tamamlandıktan sonra, üretilen taze beton karışımının içerisinde bulunması gereken sıcaklık, çevre sıcaklığına ve betonun kullanılacağı kesitin boyutlarına Hızlandırıcı kimyasal katkılar betonu donmadan koruyamaz. Çünkü beton sıcaklığına herhangi bir etkileri yoktur. Beton pratik olarak işlenebileceği en düşük kıvam sınıfında olmalıdır. (Yüksek çimento dozu ve düBeton Kesitin Aşağıdaki Hava Sıcaklıklarında Üretilecek Beton Karışımın şük su / çimento oranı) Bu terleme Kalınlığı (cm) Üretildikleri Anda Sahip Olması Gereken Sıcaklık (°C) miktarını ve priz alma süresini düşü-18°C’den az -18°C ile -1°C arası -1°C’den yüksek rür. Su eklenmesi priz alma süresi<30 21 18 16 ni uzatır ve beton terlemeye devam 30-90 18 16 13 FEFS 5FSMFNFOJO EFWBN FUNFTJ CJ90-180 16 13 10 tirme işlemlerine başlanmasını ge>180 13 10 7 ciktirir. Erkenden yapılan bitirme işlemi sonucunda beton yüzeyi zayıf 5BCMP4PĄVLIBWBEBàSFUJMFOCFUPOLBSĆNMBSEBCVMVONBTUBWTJZFPMVOBO kalabilir. minimum sıcaklıklar 7 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý Resim 1-2: Rusya’da kullanılan MEKA Beton Santralleri’ndeki İzolasyon Uygulamaları t #FUPOZà[FZJOEFWFZFSMFĆUJSJMFDFLMFSJLBMQMBSEBLBS buz ya da kırağı bulunmamalıdır. Beton sıcaklığı ve kalıpların sıcaklığı (özelikle metal kalıp) donma sıcaklığından yüksek olmalıdır. Bu daha önceden zeminin ve temas yüzeylerinin yalıtılmasını ya da ısıtılmasını gerektirir. Şantiyede, betonu yerleştirirken ya da yerleştirdikten sonra erken yaşta donmaya ve hidratasyon ısısına karşı koruyacak gerekli malzeme ve ekipman bulundurulmalıdır. Betonu koruma önlemleri örtü, izolasyon, kaplama veya ısıtma olarak önceden belirlenmelidir. İzolasyon malzemesi olarak polietilen köpük levha, üretan köpük, vinil örtü, selüloz lif, saman, yalıtkan battaniyeler veya plastik örtüler kullanılabilir. Köşe ve uç noktalar ısı kaybına en hassas yerlerdir ve daha fazla önem isterler. t #FUPOMBUFNBTFEFDFLZà[FZMFSJOTDBLMĄJMFEÚLàlen betonun sıcaklığı arasındaki farkın büyük olmamasına özen gösterilmelidir. Gerekirse beton dökülecek yer ısıtılmalı, sıcaklığın belli bir yerde yoğunlaşması da önlenmelidir t *TUMNĆZFSMFSEFEÚLàMFOCFUPOVOBOJLVSVNBTVZgun bir kür ile önlenmelidir. t #FUPOVOIBNVSLWBNOEBZLFOLVSVNBTQMBTUJLSÚUSF çatlaklarına neden olur. Sıcak havalarda betonun nemledirilmesi uygun iken soğuk havada uygun değildir. Çünkü beton içindeki su donma sonucu hacimce artar ve betonda gerilmeye neden olur. Soğuk havada en iyi kür uygulaması beton yüzeyini su kaybından ve soğuktan koruyacak malzemeler kullanılarak yapılır. t ½[FMMJLMFCFUPO LFTJUJOJO LBMO PMEVĄV WFÎPLTPĄVL havalarda yalıtkan battaniye ve plastik örtü kullanılmalıdır. Bu malzemeler çevre koşullarına, beton karakteristiğine ve yapıya etkiyen yük durumuna göre 1 ile 7 gün arasında beton yüzeyinde bulunmak zorundadır. Yerinde beton basınç dayanımı tespiti için koruyucu malzemeler kaldırılmadan ve yük uygulan- 8 madan hasar vermeyen metotlar kullanılır. Yapı kalite güvenliği için karot alınmayabilir. t #FUPO OVNVOFMFSJ JÎJO EF LPSVZVDV ÚOMFNMFS BMOmalıdır. Numuneler ilk 24 saat için sıcaklıkları 16°C ile 27°C arasında olacak şekilde yalıtılmış kutularda korunur. Kutularda en düşük ve en yüksek sıcaklığı kaydeden termometre bulunması faydalıdır. Soğuk Hava Koşullarında MEKA Beton Santralleri’nin Uygulamaları 5FDSàCFTJWFLBMJUFTJZMFTPĄVLIBWBLPĆVMMBSOEBCFUPO üretimi için aranılan bir marka haline gelen MEKA, müşteri memnuniyetini ve üretim kalitesini en üst seviyede tutarak müşterilerine etkili çözüm ve çeşitli opsiyonlar sunmaktadır. Müşteri tercihine göre agrega bunkerleri, transfer sistemleri ve ana şaseler ısı kaybına karşı yüksek kaliteli yalıtım malzemeleri ile kaplanabilmekte ve bununla birlikte santral ekipmanlarına entegre edilen buhar jeneratörü, donmuş malzemeyi çözerek ve donmasını engelleyerek soğuk ortamlarda betonun istenilen standart sıcaklıkta üretilmesini sağlamaktadır. Uzun yıllardan beri kazanılan tecrübe ile dünyanın en soğuk bölgelerinde kurulan kış opsiyonlu MEKA beton santralleri, hava koşullarına meydan okuyarak en zor şartlarda çeşitli inşaat projeleri için beton vermeye devam etmektedir. Kaynaklar: t &SEPĄBO5VSIBO:#FUPO0%5Ã:BZODML"OLBSB t (SBDF $POTUSVDUJPO 1SPEVDUT5FDIOJDBM #VMMFUJO 5# Cold Weather Concrete,(2006). t /3.$" o$*1$PME 8FBUIFS $PODSFUJOHw USD 5Ã3,ć:& )";*3 #&50/ #ć3-ćăć o5FLOJL 0GJT ćOĆ:àL.àI 5àNFS ",",*/oćOĆ.àI:BTJO&/(ć/ Okan Karagözoğlu Meka Beton Santralleri Satış&Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý Egzoz Emisyonları Konusunda En Çok Sorulan Sorular ve Cevapları Soru 1 StageIIIB veya Türkçe tanımıyla FAZIIIB ve Tier4 Interim nedir? Soru 3 Partikül Maddeler(PM) nedir? Cevap 3 Cevap 1 StageIIIB Avrupa egzoz emisyon limitleri normudur. Tier4 Interim Amerikan egzoz emisyon limitleri normudur. Partikül maddeler veya partiküller genelde kurum (karbon parçacıkları) ve motor yağının kalıntılarıdır. Soru 4 Azot oksitler nelerdir? Soru 2 Stage IIIB/Tier4 Interim emisyon azaltılması regülasyanlarında daha çok neye odaklanıldı? Cevap 2 Partikül Maddeler (PM) ve Azot Oksitlere (NOx) odaklanıldı. Hidrokarbonların(HC) ve karbon monoksitlerin(CO) emisyon seviyeleride ayarlandı. Cevap 4 Azot oksitler, azot monoksit(NOx) ve azot dioksit(NO2) ihtiva ederler. Azot oksitler, havadaki azot ve oksijenin, yanma esnasında yüksek ısı ve yüksek basınç altında reaksiyona girmelerinden oluşurlar. Temiz ve renksizdirler ancak Asit yağmurlarına sebep olurlar. Soru 5 Hidrokarbaronlar(HC) nelerdir? 10 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý Cevap 5 Hidrokarbonlar genelde yakıtın tam yanmamasından ve yağ kalıntılarından meydana gelen karbon ve hidrojenden oluşan maddelerdir. Dizel egzoz gazında hidrokarbon konsantrasyonu çok düşüktür. Etklili bir yanma sistemiyle ve egzoz gazının işlenmesiyle ve yüksek kaliteli yakıt kullanımıyla daha da düşürülebilir Soru 6 Karbon monoksit(CO) nedir? Soru 8 CO2 global bir sorundur. CO2 salınımlarıda regüle ediliyor mu? Cevap 8 Hayır, işmakinaları motorlarında CO2 regüle edilmiyoır ancak hükümetler, politik partiler, uluslararası ve ulusal kuruluşlar daha düşük CO2 salınımlı ürünler üretilmesi konusunda iş makinaları ve otomotiv sektörünü zorluyorlar. Aynı zamanda kullanıcılarına en az yakıt tüketecek şekilde araçlarını ve iş makinalarını kullanmalarını yönünde talepleri var. Cevap 6 Karbon monoksit yetersiz hava eşliğinde tam yanma sağlanamamasından oluşan bir karbon ve oksijen bileşkesidir. Dizel motorlar genelde hava fazlasıyla çalıştıkları için atmosfere az miktarda karbon monoksit salarlar. Soru 9 Dizel motorlarda CO2 salınım miktarları nasıl azaltılabilir? Cevap 9 Soru 7 Karbon Dioksit (CO2 ) nedir? Cevap 7 Karbon dioksit, yanmanın doğal iki son ürünüden biridir. Diğeri sudur. CO2 zehirli değildir ve salınım miktarı doğrudan yakıt tüketimiyle orantılıdır. CO2 doğrudan, sera etkisi dediğimiz küresel ısınmayı etkiler. CO2 salınımını azaltmanın tek yolu yakıt tüketimini düşürmektir. Bu yüzden CO2 salınımını azaltabilmek için, yakıt tüketimi verimli motorlar ve yine bu motorlara akuple edilmiş yüksek verimlilikte güçaktarma organları ve hidrolik sistemler gerekmektedir. Soru 10 Sülfür dioksit (SO2) nedir? 11 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý Cevap 10 Sülfür dioksit, sülfür ihtiva eden yakıtların yanmasından oluşur. Sülfür emisyonları, düşük kükürt (350-500ppm) ve ultra düşük kükürt(<15ppm) ihtiva eden yakıtların kullanımıyla azaltılabilir. Soru 11 StageIIIB/Tier4 Interim emisyon regülasyonuyla StageIIIA/Tier3 regülasyonları arasında ne fark vardır? Cevap 11 StageIIIB/Tier4 Interim regülasyonu, StageIIIA/Tier3 regülasyonuna göre %90 daha az PM ve %50 daha az NOx emisyonu şart koşuyor. Soru 12 Avrupa normu olan StageIIIB ile Amerikan normu olan Tier4 Interim için emisyon limit değerleri aynı mı olacak? Cevap 12 Evet, limit değerleri her iki coğrafi alandada aynı olacak Soru 13 İleride bunlarıda geçen yeni egzoz emisyon regülasyonları talep edilecek mi? 12 Cevap 13 Evet, bir ilerki aşama şu anda belirlenmiş durumda. 1 OCAK 2014 yılında bugünkünden çok daha ağır şartları olacak emisyon standartları Amerika için Tier4 Final, Avrupa içinse StageIV olarak adlandırıldılar. Bu emisyon standartları NOx emisyonunun %45 daha azaltılmasını öngörüyor. Bu durumda hem PM hemde NOx emisyonları 0 seviyelerine yaklaşacak. Soru 14 Tier4 Interim /StageIIIB emisyon limitlerini sağlayabilmek için hangi teknolojiler mevcut? Cevap 14 NOx ve PM azaltılması birçok şekilde sağlanabilir. Bu yolların hepsinin avantajları ve dezavantajları mevcuttur. Örneğin bir motorda NOx azaltılması genelde PM emisyon seviyelerini arttırır, PM azaltılması ise NOx emisyon değerlerini yükseltir. Yakıt enjeksiyonunun optimal hale getirilmesi, değişik EGR (egzoz gazı resürkilasyonu) sistemleri (soğutulmuş/soğutulmamış) kullanılması ve yine değişik egzoz gazı işleme sistemlerinin, Dizel partikül filtresi, NOx azaltıcı SCR (katalitik düşürme) kullanılması emisyon düşürme teknolojilerinin birer parçasıdırlar. Elektronik kontrol sistemleri de bu teknolojiyi tamamlar. Doğan KIRAN Satış Destek ve Teknik Eğitim Müdürü ASC Türk Makina A.Ş. ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý Mobil Araçlarda Kullanılan Merkezi Yağlama Sistemlerinin Ekonomiye ve Çevreye Olan Katkıları Sunulacak çalışmada, merkezi yağlama sistemlerinin teknik bilgileri ile kullanıldığı sahalar hakkında bilgi verilecek, ekonomiye ve çevreye olan katkıları konusunda elde edilen veriler aktarılacaktır. Bahsedilecek olan katkılara sizlerin de bir şeyler ekleyebileceğiniz kanaatini taşıyoruz. Merkezi yağlama sistemleri yüzyılımızın ilk yarısında kullanılmaya başlanmış ve sürekli geliştirilmiştir. Son çeyreğinde elektronik olarak kontrol edilen pompalarla nihai şeklini almış ve bu şekilde yaygınlaşmıştır. Merkezi yağlamalarda katı ve sıvı gresler kullanılmaktadır. Sıvı gres kullanımında NLGI 000.00.0 gresler - 25 º C ile + 80 º C kullanabilirler . Bu gresler doğada çözülebilir nitelikte üretilebilmektedir. Gres kullanımını beşte-birine kadar indirdiği için ekonomiye ve çevreye yapılan katkı bu sistemi kullanan her araç ile birlikte artmaktadır. Araçların bakımının düzenli ve sağlıklı bir biçimde yapılıyor olması sebebi ile yüz binlerce araç daha az arıza yapmakta, daha az metal ve plastik yedek parçaya ihtiyaç duyulmaktadır. Genel Not: Günümüzdeki kıyaslamalarda 1 Euro = 2 DM olarak düşünülebilir Merkezi yağlama sistemleri mekanik olarak çalışan her türlü araç ve mobil araçlar için düşünülmüş ve yağlama noktalarının (gresörlüklerin) istenilen miktarda ve istenilen sıklıkta yağlanmasına yönelik mekanizmalardır. Sıvı yağ, sıvı gres ve katı gres yağlama maddesi olarak kullanılmakta ve bunlar için muhtelif sistemler geliştirilmektedir. Mobil araçlar sıvı gres ve katı gres olmak üzere yataklarının türlerine bağlı olarak değişik yağlama sistemlerine sahiptir. Merkezi Yağlama Sistemleri Yeni rekabet şartları, makina hızları ve verimin artması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Artan hızlar ve iş gücü maliyetleri ise makinalarda merkezi yağlama sistemlerini bir mecburiyet haline getirmektedir. Merkezi yağlamada amaç, makina üzerindeki bir veya birden fazla noktaya gerekli zamanlarda, değişik miktarlardaki yağı iletmektir. Merkezi yağlama Sistemleri iki ana grupta toplanır (Tablo 1). Birincisi sürekli yağ dolaşımı gerektiren sistemlerdir. Burada yağ gerekli noktalara, değişik miktarlarda, sürekli olarak basılır. Noktalardan dönen yağ ise bir dönüş borusu ile tekrar 14 Şekil:1 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý Şekil:2 Pompa Şekil:3 dağıtı eleman Tablo 1. Merkezi yağlama sistem tipleri Geri Dönüşlü Sistemler Geri Dönüşsüz Sistemler Geri Dönüşsüz Sistemler Yağlayıcı Sistemler Yağlayıcı Sıvı Yağlar Tek Hatlı Sistemler Sıvı yağlar, gresler (NLGI Sınıfı 000-1) Sıvı Yağlar 1SPHSFTJG4JTUFNMFS Sıvı yağlar, gresler (NLGI Sınıfı 000-2) Sıvı Yağlar İki Hatlı Sistemler Sıvı yağlar, gresler /-(*4OG Sıvı Yağlar Çok Hatlı Sistemler Sıvı yağlar, gresler (NLGI Sınıfı 000-2) Sıvı Yağlar ,TUMBZD4JTUFNMFS Sıvı yağlar Sıvı Yağlar 1VMWFSJ[BTZPO4JTUFNMFS Sıvı yağlar Sıvı Yağlar Yağ+Hava karışımı Sistemler Sıvı yağlar depoya iletilir. Örneğin şanzıman yağlaması gibi soğutma işleri istenen yerlerde. İkincisi gönderilen yağlama yağının geri dönüşünün olmadığı tipteki sistemlerdir. Bu sistemde değişik miktarlardaki yağ, belirli zaman aralıklarında ilgili noktalara basılır ve ilgili bölgede bir yağ filmi oluşturulur. Yağ depoya dönmez. Bu tip sistemlerde sıvı yağlama, gres yağlama, yağ hava karışımı püskürterek yağlama şekilde ayrılırlar. ( Şekil 1) Şekil:4 Kumanda ünitesi Geri Dönüşlü Sistemler ,TDM Sistemler Tek Hatlı Sistemler İki Hatlı Sistemler Çık Hatlı Sistemler Merkezi yağlama sistemleri üç ana parçadan oluşur t 1PNQBąFLJM t %BĄUDFMFNBOMBSąFLJM t ,VNBOEBàOJUFTJąFLJM 1SPHSFTJG Sistemler Gres Yağlama- Progresif Sistemler 1SPHSFTJGTJTUFNMFSCJSQPNQBEBĄUDFMFNBOMBSWFLVNBOEBàOJUFTJOEFOPMVĆVS1SPHSFTJGEBĄUDMBSTWEBĄUDların aksine, pompa çıkışına seri olarak bağlanırlar. (Şekil 5) Her dağıtıcı eleman kendi noktasına yağ basmadan, bir sonraki dağıtıcıya yağ gitmez. Her eleman kendi noktasına kendi dozajı kadar yağ gönderir. A Pompa B Yağlama Noktası C Kısıcı D Tek Hat Dağıtıcısı E Tahliye Hattı F Basınç Hattı G Tahliye Valfi H Ana Hat K Yağlama Noktasının Hattı L Yön Valfi N Yan Hat P Prograsif Dağıtıcı R Dönüş Hattı S Dağıtıcı (iki hatlı) Şekil:5 Muhtelif Sistemler Şekil 5. Muhtelif sistemler Gres pompaları, elektrik, pnömatik hidrolik veya el ile tahrikli olabilir. Bu sistemlerde basınç 250 bar’ a kadar çıkabilir. Bu nedenle bağlantılarda genellikle çelik çekme bo- SVMBSWFÚSHàMàIPSUVNMBSLVMMBOMS%FQPMBSMUBSBTOEBEFĄJĆJS1PNQBMBSOUFLJLJWFZBEBIBGB[MBÎLĆMPMBOMBSNFWDVUUVS(FOFMEFUFLMJWFZBÎJGUÎLĆMBSLVMMBOMS%FCJMFSDN©ELBSBTOEBEFĄJĆJSąFLJM 15 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý Şekil 7. Progresif dağıtıcı elemanları Şekil 6. Progresif dağıtıcı sistemi rak görev yapabilir. Elektrik kesilmesi, arıza vs. durumlarda geçmiş çalışmaları hafızada tutarlar ve işlemlerine kaldıkları yerden devam ederler. Merkezi gres sistemlerinin işletilmesinde tıkanma ve arızaların giderilmesi için konulan gresin temizlik ve filtrasyonuna dikkat etmek gerekir. Seviye şalterleri gres seviyesini belirlemede kullanılır. Büyük sistemlerde eksilen gres seviyesi pnömatik pompalarla otomatik olarak doldurulur. %BĄUD QJTUPOMBS àÎ JMB EPLV[ BSBT FMFNBOO CJS BSBEBCVMVOEVĄVHSVQMBSĆFLMJOEFCVMVOVSąFLJM %BĄUDMerkezi yağlama sistemlerinin seçiminde, özellikle daOOLBQBTJUFTJOJQJTUPOÎBQWFTUSPLVCFMJSMFS1JTUPOMBSIBTğıtıcıların seçimini yaparken, yağlama noktasına gereken sas honlanmış blok içersinde hareket ederler. Her piston yağ hesabı yapmak, optimum yağ kullanımını sağlar. kendinden önceki pistonun ilgili noktaya yağ göndermeTablo 2’de bazı tecrübe ile elde edilmiş değerler ve ensinden sonra harekete geçer. Gerektiğinde bazı pistonladüstride çok kullanılan plastik enjeksiyon makinalarında rın çıkışlarının blok içerisinden birleştirilip tek çıkış haline getirilmesi müm- Tablo 2. Hareketli noktalarda yağlama için gerekli yağ miktarı q (cm3/h) kündür. Böylece yağlama miktarı artQ cmI tırılabilir. Art arda dağıtıcılardan biridm - Yatağın ortalama Çapı 2.dm.a sinde tıkanma olmuşsa sonraki pis- 1 Bilyalı yataklar a - Bilye sayısı adedi tonlar çalışmayacaktır. Bu nedenle progresif sistemlerde pompa çalışma süresini zaman rölesi değil monitörler belirler. Sinyal şalteri, en sondaki pistonun önünde bulunur. Tüm pistonlar düzgün olarak çalışırsa en son piston da çalışır. Son pistonun çalışmasını şalterin monitöre bildirilmesiyle tüm noktalara yağ basıldığından emin olunur WFQPNQBEVSVS1PNQB[BNBOSÚMFsi veya makina strok adedi sonucu UFLSBS ÎBMĆNBZB HFÎFS ,VMMBOMBO şalterlerin mekanik veya fotoelektrik tipleri vardır. Büyük makinalarda gres pompası çıkışlarında bazı hatları açıp kapayan elektrikli valfler de kullanılır. Makinanın çalışmayan bölgelerine yağ gönderilmez. Merkezi gres sistemlerinde kullanılan monitörler zaman rölesi veya sayıcı ola- 16 a - Bilya sırası adedi Bilyalı dik yataklar Q-8.10IB, ,BZBSEÚOFS yataklar Q-2.10E#, ,BZBSEJL yataklar Q-8.10E#I , h - Strok 5 İticiler Q-1.5.106#, U - Temas yüzeyi çevresi %JĆMJ±JGU Q-5.10.dm#, dm - Temas çapı 7 İletim zinciri Q-10.B.L 8 ,BZBSZBUBLMBS Q-G.10-5#-I , 2 h - Strok mesafesi ,)[GBLUÚSà d - Mil çapı B - Yatak eni ,)[GBLÚUSà B - En L - Uzunluk B - En L - Boy H - Strok ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý .JMTOEFTUSPLZBOJEBLJLBEBTUSPLZBQUĄUBLEJSEFUBCMPEBO,I[GBLUÚSà 2E#I , 2 2DN©TBBU ,BZBSEJLZBUBLEBDN©TUSPLLBQBTJUFMJEP[BKFMFmanı kullanıldığı takdirde, diğer kayar döner kol yatağına EBLJLBEBCJSZBĄMBNBZBQBDBLDN©TUSPLLBQBTJteli dozaj elemanı kullanılır. Geri Dönüşlü Sürekli Yağlama Sistemleri Şekil 8. Hız faktörü gereken yağ miktarını öngören bir hesap örneği aşağıda gösterilmiştir. (Şekil 8) (Bu formüller uygulamalar ile teyid edilmiştir) 4WHSFTMFSEFNJLUBMBSBSBTB[BMS Sonuç olarak merkezi yağlama sistemlerinin kullanılması ile birlikte, yağlama sıvısının hangi oranlarda dağıtılacağı ve ne miktarda gönderileceği hesaplanarak, yatakların ihtiyacı olan yağ tam istenilen ölçüde basılır. Böylece bir tasarruf sağlandığı gibi, tezgahlardaki aşırı yağdan dolayı meydana gelen kirlenme de önlenmiş olur. Bu tip sistemler yağı sürekli olarak ilgili noktalara basarlar. Bu nedenle hidrostatik yağlama sistemleri de denebilir. 1PNQBMBSHFOFMMJLMFFMFLUSJLNPUPSVZMBUBISJLFEJMJS5FLÎkıştan 20 çıkışa kadar basabilecek şekilde pompalar mevDVUUVS1PNQBUJQMFSJEJĆMJQBMFUMJWFZBQJTUPOMVPMBSBLHSVQMBOESMS%FQPLBQBTJUFMFSJTJTUFNJOZBĄJIUJZBDOBHÚSFIFTBQMBOS %FQPMBSO à[FSJOEF QPNQBEBO CBĆLB CBTOÎ WF dönüş filtreleri seviye şalterleri ve yön kontrol valfleri bulunur. (Şekil 10) ,BZBS%ÚOFS:BUBL (FSFLMJZBĄNJLUBS2ENJMÎBQ NN 2E#,#ZBUBLFOJ NN :"5",TOEFUVSEÚOEàĄàUBLEJSEFEBLEB UVSZBOJUVSEBLZBQBDBLUSąFLJM 5BCMPEBO,I[GBLUÚSà 2DN©TBBU ,BZBS%JL:BUBL (FSFLMJZBĄNJLUBS2ENJMÎBQ NN 2E#I ,#ZBUBLFOJ NN ITUSPLCPZV NN Şekil 10. Geri dönüşlü sistemler Şekil 9. Yatak tipleri 18 İki ana yağlama şekli vardır. Birinci şekilde tek çıkışlı pompanın bastığı yağ, dağıtıcılarda , kısıcılarla değişik debilere ayrılır ve istenilen noktalara ulaştırılır. Bu elemanları çok çıkışlı bir pompanın çıkışlarından birine koymak, diğer çıkışları ise yataklara direkt olarak bağlamak mümkündür. ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý İkinci tip sistemde, pompanın çok çıkışı vardır ve her çıkış ayrı noktaya yağ basar . Çok miktarda yağ sirkülasyonu olan büyük sistemlerde, yağı yataklara basan çok çıkışlı pompadan başka bir de düşük basınçlı besleme pompası kullanılır. Bu yataklardaki CBTODOCBSLBEBSBMUOEBCJSCBTODEBĄUDQPNQBZBCBTBS%BĄUDQPNQBCBTOÎMZBĄZBUBLMBSBHÚOEFSJS Şanzıman vs. yağlamasında basınç gerekmediğinden kısıcıların çıkışları bir veya birkaç ayrı noktadan, kullanıcı nokUBZB VMBĆUSMS ,TD FMFNBOMBS UFLMJ àÎMà WF CFĆMJ HSVQMBS halinde bulunup, her birinin debisi üzerinden ayarlanabilir masıyla devre basıncı sıfırlanır. Bu esnada dağıtıcılara bir TPOSBLJ ÎBMĆNBEB CBTBDBĄ ZBĄ ZàLMFONJĆ PMVS 1JTUPOMV dağıtıcılar pompanın her çalışma -durma çevriminde nokUBZB BZO NJLUBS ZBĄ CBTBSMBS 1PNQBOO ÎBMĆNB TàSFTJnin basılan yağ miktarına etkisi yoktur. Bu nedenle noktalara gönderilecek yağ miktarı, seçilen dağıtıcı kapasitesiyle ayarlanabileceği gibi pompanın çalışma-durma frekansının azaltılıp-çoğaltılmasıyla da değiştirilebilir. Bu şekilde ayarlanmış tüm otomatik yağlama sisteminde iki zaman rölesinden birincisi pompanın çalışma aralığını diğeri de bekleme süresini belirler. (Şekil 12) Geri Dönüşü Olmayan Yağlama Sistemleri Bu tip sistemler, presler plastik enjeksiyon makinaları, vinçler takım tezgahları gibi makinalarda kullanılır. Belirli zaman aralıklarında, tek pompadan basılan yağ pistonlu dağıtıcılar yoluyla her noktaya istenilen miktarda basılır. 1PNQBEVSVS%BĄUMBOZBĄOPLUBMBSEBLBMSHFSJEÚONF[ pompanın bir sonraki çalışmasına kadar yatağa yağ basılmaz . Bu sistemlerde pompalar basmalı ve kollu tip el kumandalı olabileceği gibi elektrik motoru, hidrolik veya pnömatik tahrikli pompalar da kullanılabilir. Elektrik motorlu ünitelerde, zaman rölesi veya sensörlerle pompaya istenilen aralıklarla kumanda edilebilir.(Şekil 11) Şekil 12. Yağlama zaman grafiği 1JTUPOMV EBĄUDMBS CJS QJTUPO ÎFL WBMG WF LFÎFMFSEFO PMVĆVS1JTUPOVOTUSPLVJTUFOJMFOZBĄNJLUBSOCBTBDBLĆFLJMEFTOSMBOESMNĆUS1PNQBEFWSFZFZBĄCBTUĄOEBQJTUPO JUJMJS 1JTUPOVO ÚOàOEFLJ ZBĄ JTUFOJMFO OPLUBZB CBTMS 1JTUPOIBSFLFUJOJCJUJSEJLUFOTPOSBQPNQBOOÎBMĆNBTCBsılan miktarı arttıramaz. Şekil 11. Merkezi şase yağlama sistemi 1PNQB ,POUSPMàOJUFTJ ,POOFLUÚS 1PNQBOO EVSNBT JMF CJSMJLUF IBUUBLJ CBTOÎ TGSMBOS Bu durumda yay kuvveti ile piston geri dönerken arkasında bulunan yağ, çek valften geçerek pistonun önüne dolar. Böylece bir sonraki çalışmada basılacak yağ pistona dolNVĆPMVSąFLJM %BĄUD FMFNBOMBS CJS OJQFM CMPĄV à[FSJOF UFLMJ àÎMà WFZB CFĆMJ HSVQMBS ĆFLMJOEF NPOUF FEJMJSMFS DN© BSBTLàÎàLCPZDN©BSBTCàZàLCPZPMBSBLJLJBZS %P[BKFMFNBOMBS 5. Basınç şalteri Yağlama pompalarında bir depo, basınç emniyet valfi, doldurma filtresi ve yağ seviyesini kontrol eden seviye şalUFSJ EF CVMVOVS %JĆMJ WFZB QJTUPOMV UJQ QPNQBMBS LVMMBOMS Şeffaf akrilik veya metal depolar mevcuttur. Metal depolarda seviye göstergeleri bulunur. Seçilecek pompaların deCJTJLVMMBOMBDBLZBĄNJLUBSOBHÚSFBZBSMBOSMUELEBO MUELZBLBEBSEFCJMFSEFQPNQBMBSWBSES#VQPNQBMBrın tümü aralıklı çalışma prensibine göre tasarlanmıştır. GeOFMLVSBMÎBMĆNBTàSFTJOJOFOB[NJTMJCFLMFNFTàSFTJPMNBTES 1PNQBOO ÎBMĆNBT FTOBTOEB EBĄUD QJTUPOMBS ÚOàOEFLJ ZBĄ ZBĄMBNB OPLUBMBSOB CBTMS 1PNQBOO EVS- 20 Şekil 13. dağıtıcı çalışma prensibi ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý CPZVUVWBSES%JSFLUPMBSBLZBĄMBNBOPLUBTOBCBĄMBOBCJMFO UJQMFSJ NFWDVUUVS %BĄUDMBS HFOFMMJLMF NBLJOB à[FSJOde sabit noktalara blok üzerinde monte edilirler. Noktalara olan hareketli bağlantılar polyamid hortumlarla, özel rakor ve bağlantı parçalarıyla bağlanır. Merkezi yağlama sistemlerinde çalışma ve bekleme süresi zaman rölesiyle sağlanabildiği gibi, makinanın hareket sayısına göre de ayarlanabilir. Bunun için geliştirilmiş elektronik kontrol üniteleri mevcuttur. Çok dağıtıcılı uzun sistemlerde pompanın çalışma süresi zaman rölesi yerine sistemin en sonuna konulan bir basınç şalteriyle sağlanır. Bu sayede pompa tüm dağıtıcıları doldurur doldurmaz hattaki basınç yükselince basınç şalteri ile durdurulur. Hat üzerindeki kaçak, patlayan boru vs. neticesinde şalter atmayacağından buradan alınan sinyal ile emniyet alınabilir. Hidrolik ve pnömatik tahrikli pompalarda, pompa kumandası pompayı tahrik eden hidrolik veya pnömatik valfin üzerinden sağlanır. Sıvı yağlama sistemlerinin devreye alınmasında tavsiye edilen şekil, mümkün olduğunca küçük dağıtıcıların seçilmesi ve yağlama frekansının arttırılmasıyla yağ miktarının ayarlanmasıdır. Bu ayarlama, noktalardan dışarı akmayacak şekilde olmalı fakat yatakta sürekli bir yağ filmi oluşmasını sağlamalıdır. Şekil 14. Araştırma sonuçları .FSLF[JZBĄMBNBUBLMNĆPUPCàTMFS4BEFDFZMML CJSUFDSàCFOFUJDFTJOEFÚOBLTLSMNBMBSPSBnında azalmıştır. 2. Beş yıllık bir süre zarfında merkezi yağlama kullanılan ve kullanılmayan iki ayrı kamyon filosu için Mobil Araçlarda Kullanılan Şase Yağlama Sistemlerinin Özelliğinden Doğan Faydalar Sistem Özellikleri 1. Otomatik ve tam yağlama imkanı ,àÎàLEP[BKMBSMBEBIBTLZBĄMBNBJNLBO &MJMFZBĄMBNB[BNBOJIUJZBDOPSUBEBOLBMESNBT 0QUJNVNZBĄMBNBNJLUBSOBVMBĆMNBT 1MBOMTFSWJTBSBMLMBSOBJNLBOWFSNFTJ Şekil 15. Merkezi yağlama olan ve olmayan araçların bakım masrafları Kullanıcının Avantajları %BIB EàĆàL BĆONB WF LSMNB EPMBZTZMB EBIB B[ durma ve maliyet düşürme olanağı. %BIBTFZSFLWFTàSBUMJUBNJSEPMBZTZMBUBTBSSVGJNkanı LNLBNZPOPSUBMBNBTJMFCJSBSBĆUSNBZBQMNĆUSULBQBTJUFMJLBNZPOMBSEBOPMVĆBOGJMPnun 5 yıl boyunca her türlü servis ve bakım masrafları şöyle oluşmuştur.(Şekil 15) :BĄMBNBJMFJMHJMJJĆÎJMJLNBMJZFUJOJOFOB[BJOEJSJMNFTJ 5BTBSSVGUVUBS%.WFZB %BIBB[ZBĄLVMMBOMNBTJMFUBTBSSVGTBĄMBONBT WFZB%.ZMLBNZPO 5- Nakliye araçlarının daha verimli ve kesintisiz olarak çalışması dolayısıyla tasarruf sağlanması Merkezi Yağlama takılan kamyonlar, takılmayanlara göre daha az bakım gideri gerektirmektedir. Bahsedilen sistem özelliklerinin kullanıcıya olan faydaları ile ilgili yapılmış olan çalışma ve araştırma sonuçları aynı sıra ile aşağıda kısaca sunulmuştur. /PSNBM PMBSBL CJS BSBDO ZMML FM JMF ZBĄMBONBT TàSFTJOJO TBBUZM LBNZPO PMEVĄV LBCVM FEJMNJĆUJS.FSLF[JZBĄMBNBTJTUFNMFSJOEFTBBUZMLBNZPO kontrol ve yağ deposu doldurulması öngörülmüştür. Sistemin servislerde yapılacağından dolayı saat ücSFUJOJO%.TBBUPMEVĄVEàĆàOàMàQUBTBSSVGNJLUB- 1. Ön dingil, şehir otobüslerinin en kritik parçalarından birisidir. Alman BVG firmasının yaptığı araştırma soOVÎMBSĆÚZMFEJSąFLJM 22 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý (SFTOPLUBMLÎFWSJNDN© (SFTHàOTBBUÎFWSJNCJSWBSEJZBDN© (SFTZMLH :BĄOGJZBUOOZBLMBĆLPMBSBL%.LHPMEVĄVWBSTBZMSTB5BTBSSVGLHLH¿%.LBNZPOZM"Ocak burada asıl dikkat edilmesi gereken noktanın her yıl kamyon başına 10 kg gresin doğaya atılmayarak çevreye ve yeşilci harekete olan katkısıdır. Bu konu daha sonra ele alınacaktır. (Şekil 17) 5. Merkezi yağlama sistemi ile donatılmış kamyonlar daha uzun aralıklarla servise girmekte ve genel olarak durma zamanları daha az olmakta, bu ise her yıl daha çok gelir elde etmelerini sağlamaktadır. Şekil 16. Yağlama işçiliği SOO %.LBNZPO ZM PMEVĄV IFTBQMBONĆUS %PĄBMESLJ5àSLJZFJÎJOCVUBTBSSVGJĆÎJMJLàDSFUMFSJOJO daha düşük olması nedeniyle, daha az çıkabilir. (şeLJM Bir kamyon modeline ve durma sürelerine bağlı olarak ZMEB%.JMB%.BSBTOEBFLHFMJSFMEFFUNFLUFEJS)FTBQMBNBMBSEB%.LBNZPOHàOSBLBNLVMMBnılmıştır. (Şekil 18) 0UPNBUJLNFSLF[JZBĄMBNBTJTUFNMFSJOJOLVMMBOMNBya başlaması ile birlikte önemli miktarda yağlama maddesinin tasarrufu mümkün olmuştur. Takribi olarak kullanım miktarları şöyledir. Manuel (SFTZBUBLZMDN© (SFTLBNZPOà[FSJOEFOPLUBDN© (SFTZMLBNZPOLH (Aylık 2 kez yağlama) Otomatik Şekil 18. Yıllık gelir artışı Ekonomik olarak kolaylıkla ölçülebilen faydalar, özetlenmiş bir şekilde yukarıda sunulmuştur. Ancak konuyla tanışan herkesin, bir miktar da tahmin ve varsayım gücünü zorlayarak, bu tür bir sistemin faydalarına bir çok yeni madde ekleyebileceği açıktır. Teknik ve gayri teknik olarak sınıflandırılan bu faydalardan bazıları şöyledir : Şekil 17. DM bazında yağlama gideri 24 t )FSUàSMàZPMIBWBWFUFLOJLEFTUFLPMVNTV[MVLMBSOB rağmen tam zamanında yağlama yapılarak sürpriz arıza ve yolda kalmaların önemli ölçüde ortadan kaldırılması. Bu arada dikkat edilmesi gereken nüans şöyledir. Yatakların yağlanmaması veya eksik yağlanması neticesinde bozulmaları beklenen ve doğal sayılabilecek bir sonuçtur. Halbuki bakımı tam bir aracın mekanik, elektrik v.b. nedenlerden fonksiyonunu kaybetmesi veya yolda kalması, parçalardan birinde meydana gelen arızadan, yani beklenmedik bir durumdan dolayıdır. ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý t Arızalar önceden tahmin edilemeyeceğinden önlenemezler, ancak yağlama problemlerinden dolayı meydana gelen bozulmalar önlenebilir. Ayrıca fazla miktarda gres ile yağlanan ve dışarıya yağ taşmış olan yataklarda, çevredeki tozların üzerlerine yapışması ve yatağın içine nüfuz ederek aşındırması sonucu aşınma ve bozulmalar meydana gelmektedir. Hareketsiz bir yatak içine yağın düzgün olarak basılması çok zordur. Yağ birbiri üzerine statik olarak yüklenmiş parçaları itip aralarına girmeyecek ve bulduğu en kısa ve kolay yoldan dışarı atılacaktır. Halbuki hareket halindeki bir yatağa sık aralıklarla eklenecek az miktarda yağ mevcut yağ filmine kolaylıkla eklenecek ve görevini tamamlamadan dışarıya atılmış olmayacaktır. %ĆBSBUMBOZBĄMBSZBUBĄBEBIBÚODFHJSFOWFBStık ısınarak incelmiş görevi bitmiş olan yağlardır. Çevreye hem % 80 oranında daha az yağ çıkmakta hem de doğada parçalanabilen yağlar biodegradable ömürlerinin son anına kadar kullanılmaktadırlar. t 0MBZMBSOFLPOPNJLWFÎFWSFZFPMBOLBULMBSOOZBO sıra insanların hayatlarını kolaylaştırıcı yönlerinin de incelenmesinde fayda vardır. Toplumda sıkça kullanılan otobüs, minibüs, kamyon v.b. araçlarda meydana gelebilecek arızalar bir çok kişinin işine mani olacak, eğer bu araçlar itfaiye aracı, ambulans, tehlikeli madde tankerleri v.b. işlerinde kullanılıyor ise belki insan hayatının söz konusu olduğu olaylara sebep olacaklardır. t 5BSNWFJĆNBLJOBMBSà[FSJOEFNFSLF[JZBĄMBNBCVlunması sayesinde bu makinaların kilometrelerce yolu yağlama yaptırmak için gitmelerine gerek kalmayacak, tarım mahsulleri toplanamadıkları için bozulmayacaklardır. t :VSU TBWVONBT HÚ[ ÚOàOF BMOEĄOEB BTLFri araçlarda merkezi yağlamanın önemi daha da artmaktadır. Aylarca arazide gezecek olan bir aracın bakımı, savaş şartlarında olduğu kadar barış zamanında da hem zor hem masraflı olmaktadır. Arıza yaparak kendinden beklenen görevi yerine getirmeyen askeri araçlar ülke savunmasına ciddi zararlar vermekte ve can kayıplarına neden olmaktadırlar. t %FOJ[DJMJLTFLUÚSàOEFEFLVMMBOMBONFSLF[JZBĄMBNB sistemlerinin hem daha az atığın denize karışması hem de daha az makina ve aksam arızası yapması sonucu önemli faydaları mevcuttur. t .FSLF[J ZBĄMBNB TJTUFNMFSJOJO IFS HFÎFO HàO LVMlanım alanlarının artmasına rağmen, sadece mo- 26 bil araçlardaki faydaları bile ekonomi ve çevre için çok ciddi boyutlardadır. Ulaşılması güç noktalardaki gresörlüklerin, tıkanmış gresörlüklerin, kirle kapanmış gresörlüklerin düzgün yağlanmaması, bazı gresörlüklerin yağlama sırasında unutulması v.b. gibi sebepler dünya üzerinde her yıl yüzbinlerce aracın muhtelif büyüklüklerde arızalar yapmasına, parçalarını daha çok çabuk aşındırmasına, bir çoğunun bu sebepler nedeniyle görev yapamaz duruma gelip bir çok işleri aksatmasına, işgücü kayıpları yaratmasına, kazalara sebebiyet verilmesine, tonlarca parçanın ve aracın atılmasına sebep olduğu, günümüzde yadsınamaz bir gerçektir. Araçlara düzgün bakım yapmamamızın faturasını doğal çevre de ciddi bir biçimde ödemektedir. Bu tür örnekleri çoğaltmak mümkündür. Ancak burada önemli olan örneklemelerden ziyade sistemin ana fonksiyonlarının faydalarının ve hizmet verebileceği alanların çokluğudur. Sonuç Gresörlük noktası bulunan ve kaymalı yataklara sahip olan tüm makinalarda kullanabildiği için nerede ise sınırsız bir uygulama sahasına sahip olan bu sistem, tanındığı oranda artan bir kullanıma sahip olmaktadır. Birkaç adet yağlama noktasından başlayıp yüzlerle ifade edilebilen sistemlerin yağlanabildiği ve insan faktörünün ortadan kaldırıldığı bu sistemler, yıllardır son derece güvenilir, hem ekonomiye hem çevreye faydalı bir biçimde hizmet vermiş olup, BSUBOCJSI[MBIJ[NFUWFSNFZFEFWBNFEFDFLUJS%BIBEàşük aşınma ve kırılma, daha az duruş süreleri, daha seyrek bakım ve tamir ihtiyacı, daha az yağlama ve tamir işçiliği, daha az yağ ihtiyacı daha verimli, kesintisiz çalışma imkanı çevreye daha az yağ atığı oluşmaktadır. Ayrıca arızalardaki azalma nedeniyle yüz binlerce araçtan, yüz binlerce arızalı parça, plastik, demir v.b. doğaya atılmayacak, bunları üretmek için gereken enerji, ham madde, işgücü v.b.’den tasarruf edilecektir. Kaynaklar 7PHFM )BOECPPL5SJCPMPHZ $FOUSBMJ[FE -VCSJDBUJPO Systems , No. 0111 US Willy Vogel AG 2. Centralized Lubrication Systems for fluid grease, NLGI HSBEFTPS/P(#8JMMZ7PHFM"( $FOUSBMJ[FE $IBTJT -VCSJDBUJPO 4ZTUFNT GPS 5SVDLT Busses, Tractor-Trailers or Off-Road Equipment, No. (#8JMMZ7PHFM"( *6MVTBM)JESPMJL1JOÚNBUJL,PHSFTJWF4FSHJTJ Nuri KURTBAY Motor Bölümü Satış Müdürü ELSİM Elektroteknik Sistemler San. ve Tic. A.Ş. ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý Ekskavatör Üst Şasisinde Vaka Analizi İş makinalarının dizaynına veya işlevine aykırı kullanımlarından dolayı arızalar meydana geleceği artık herkesin kabulü olan bir durumdur. Sürekli model yenilemesinin yaşandığı günümüz rekabetçi ortamında makina imalatçılarının yapacağı makina dizaynındaki en basit bir öngörüsüzlük , makina operatörünün yanlış kullanım alışkanlıkları ile birlikte sıkıntılı ve uzun bir tamir süresini gerektiren arızalara yol açmaktadır. Dünya çapındaki kıyasıya rekabet dolayısı ile makina imalatçıları işlemi kolaylaştıracak bazı imalat pratiklerini seçmeleri ve malzeme kullanımında tasarruf sağlamak için kalınlık ve yüzey alanlarını minimize etmeye gayretinde bulunmaları artık sık gözlemlenmektedir. İmalatı kolaylaştırmak için seri ve ucuz imalat metodları arayışı nadiren de olsa mukavemet zaaflarını meydana getirir. Yanlış kullanım veya kapasiteyi aşan bir 28 yüklenme olmasa fark edilemeyecek bu basit dizayn zaafları genelde kaale bile alınmaz. Makina sahibi tarafından bu tarz zaaflardan doğan arızalar fark edildiğinde ise bazen garanti süreleri geçildiği için makina mümessili firmaya bilgi verme gereği bile duyulmaz ve makina sahibi firmanın kendine has tamir pratiği uygulanır. Öte yandan firmalar bu tarz arızalarda mümessil firmalara müracaat ettiklerinde ise mümessil firma makinanın imalatçısı firmaya derdini anlatıp, soruna çare bulma süreci vakit alacağı için; makina sahibi firmaların şantiyelerinde bulunan teknik ve tamir kadrosunun işin aciliyeti ve şantiye imkanlarının kısıtlı olması sebebi ila tekniğine uygun olmayan tamir pratikleri uygulanır. Bu yazımızda yukarıda özetlenen durumu anlatan bir arıza örneğini analiz edeceğiz. Makina kullanıcısı olmam ve dizayn gereklerine detayı ile vakıf olma- mam dolaysı ile bu analizimizdeki yaklaşımlarım makina imalatçılarından farklı olabilir. Olayın resimli örnekleri ve konunun çözümüne ait uygulama benzeri bir problemle karşılacaklara yol göstereceğini umarım. Arızamız bir ekskavatörde yaşanmıştır. Ekskavatörlerin bom (erişken kol), kol ve kovalarında çalışma hasarları sık görülen ve kanıksanmayan arıza olmasına karşılık bomun ekskavatörün üst yapısına (superstructure) bağlandığı kulaklarda arıza görülmesi sık karşılaşılan bir olay değildir. Örneğimizde ilk hatanın nereden kaynaklandığı bilinmemektedir. Bu hata meydana geldikten sonra yapılan ilk müdahale ise tekniğine uygun olmaması sebebi ile arıza büyümüş ve yanlış bir operatör alışkanlığı ile nihai şeklini almıştır. Bütün ekskavatör imalatçılarının operatör el kitaplarında yanlışlığı ifade edilen ve yapılması mahsurlu deni- ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý len fakat şantiyelerimizde sıkça görülen bazı operatör alışkanlıkları maalesef vardır. Kazı esnasında kovanın bir veya iki tırnağının kullanılarak gömülü bir kayanın yerinde gevşetilmesi için uğraşılması ve ikinci kötü alışkanlık ise kovanın yan yüzeyi ile kamyon yükleme alanını temizlenmeye uğraşılmasıdır. Her iki halde de bom, kol ve kova tek yandan yüklenecektir ve sistemin zayıf noktasında kırılma veya eğilme meydana gelecektir. Kovanın köşelerindeki bir veya iki tırnağın kullanılarak yüke sokulması halinde tırnak, adaptör veya kova ağzının kırıldığı şantiyecilerin büyük çoğunluğunun yaşadığı bir tecrübedir. Bu noktalardan sonra tek yanlı yükleme hasarı kovanın kola bağlantısını sağlayan mafsal (çekirge) kollarında veya bağlantı pimlerinde meydana gelir. Bu arızanın en nadir zarar verdiği yer ise bom ve bomun ekskavatör üst yapısına bağlandığı kulaklarda olmasıdır. Kovanın yan yüzeyleri ile temizlik yapılması esnasında yere gömülü kayaya yapılan çarpma hareketi yine bom bağlantı kulaklarının eğilmesine sebebiyet verir. . Kova ile saha süpürülmesinin diğer mahzuru ise zeminde sert bir malzemeye çarpılması halinde daire dönüş dişlilerinin yanal yük tesiri ile çatlama ve kırılmaya maruz kalmasıdır. Daire dönüş şanzumanın bağlantı civatalarının kesilmesidir. Örneğimizde bu iki yanlış kullanım alışkanlığından izler bulunmaktadır. İlk resimde sol kulaktaki yırtılma ve ikinci resimde sağ kulaktaki bükülmenin resimleri görülmektedir. Bu resimler şantiyede çekilmiştir. İkinci resimde daire içine alınan bölgedeki bükülmenin boya üzerinde yaptığı tesir görülmektedir. Üçüncü resim Ankara’da makinanın üst yapısının sökülmüş halinde iken çekilmiştir. Bu resimde makinanın ön kısmından pim takılı olduğu halde sağ ve sol kulaklar arasındaki eksen kaçıklıkları görülmektedir. 29 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý Sol (operatör) tarafı bom bağlantı kulağındaki çatlak resmin sağ yanından başlamış bu nokta takviye kuşağının bitim yeridir. Takviye kuşağına bu noktada 90 derecelik bir köşebent ile destek verilmiştir. Çatlak bu noktadan sonra tam dik bir şekilde bom bağlantı piminin yataklandığı takviye sacına inmiş ve sacı dolanarak öne doğru uca ulaşmıştır. Ön uca ulaşırken payanda sacının kulağa bağlantı hattının altından devam etmiştir. Operatörler genelde görüş alanı rahat olduğu için kovanın sol kenar tırnakla- rı ile sökü yapma alışkanlığındadırlar. İlk çatlak oluştuğunda bu üst nokta uygun olmayan bir elektrotla çatlağın dibine inmeden kaynatılmıştır. Bu tamirle bölgenin metalürjik yapısı bozulmuştur. Tekrarında yüklenme ile çatlak tekrar edip ilerlemiştir. Operatör yükleme sahasını temizlerken sol yana doğru kovayı yerden sürüklerken veya sökü esnasında bir engelle karşılaşmasının neticesinde sol kulak kopma durumuna gelirken sağ kulak bütün yükü karşılamak durumunda kalıp eğilmeye maruz kalmıştır. Meydana gelen arızanın giderilmesi için şase tamiri (kulağın hidrolik preslemesi), talaşlı imalat ve kaynak ekibinin çalışacağı üç ayrı ihtisaslı ekibe ihtiyaç duyulacağı için tamir işlemi Ankara’da yapılmıştır. Şantiyede kopan sol kulak yerine getirilip, kilit saçları ile yerlerine tespit edilip nakliyeye hazır hale getirilmiştir. Ankara’da atölyeye indirilen makinanın bom ve kabini sökülmüştür. Operatör mahalline gelen elektrik tesisatı sökülmüştür. Daire dönüş sistemindeki dişli kırığına kolay müdahale edilmesi için üst yapı makinadan ayrılmıştır. Daire dönüş şanzumanının bağlantı civatalarının üst yapıda kalan kırıkları çıkarılmıştır. Dişli kırıklarının sayısının fazla olduğu hallerde dişliyi makinadan sökerek tamir pratiğine gidilmesi çok faydalıdır. Dişli tamamı ile gresten arındırılıp, yıkanmalıdır. Böylelikle bütün dişliler ayrıntılı olarak incelenebilir. Makina üzerinde iken diş diplerinin hasarları görülmeyebilir. Dişli tamirlerinde yatay pozisyonda kaynak tamiri yapılması gerekir. Yatay pozisyon kaynaklarının kalitesi dik pozisyonda yapılan kaynaklardan daha yüksek olduğu bilinen bir gerçektir. Dişli tamiri kaynak atölyesinde yapılmıştır. Diş profillerinin kaynak dolgusunda Kjellberg Finox 4370 (DIN E 18 8 Mn R 12 - AWS A 5.4: E 307-16) elektrot kullanılmıştır. Çalıştıkça yüzey sertliği artan bir elektrottur. Hasarın bulunmadığı bir bölgeden hazırlanan beyaz metal (kalay % 80, kurşun % 2, Bakır % 6, An- 30 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý la kulağa dik olarak bağlanmıştır, böylelikle preslenmede sol kulağın deformasyona uğrama tehlikesi ortadan kaldırılmıştır. Sağ kulağın iç yanındaki takviyenin payandaya birleştiği yerdeki kaynak çürütülmüş ve dış takviye saçı çıkarılmıştır. Presleme esnasında sağ kulağın yerine gelmesini kolaylaştırmak için tav şaluması ile saç ısıtılmıştır. Bu ısıtmanın izleri aşağıdaki resimde görülmektedir. timon % 12) ile yapılan diş profil tarağı (mastarı) ile kaynak dolgusu sonrasında yapılan dişli taşlamasını kontrol etme imkanı sağlanır. presle düzeltilmesine geçilmiştir. Hidrolik çektirme silindiri ile operasyona geçilmeden önce sol kulak payanda saçına ilave dilimlenmiş kalın saçlar- Preslenerek sağ kulak yerine getirildiğinde dış takviye saçı yeni olarak kaynatılmıştır. Sağ iç yan takviyenin payanda saçına birleşim yeri yeniden kaynatılmıştır. Dış yanlara konulan yeni kulak takviye saçları eskisinden büyük olup payanda saçından en az 8-10 cm daha aşağıda kalacak şekilde seçilmiştir. Takviye saçlarının kalınlıkları,ana saç kalınlığının % 60 mertebesinde olması uygundur. Tamire öncelikle sol kulaktan başlanmıştır. Sol kulağın kilit saçları ve dış kısmında bulunan takviye plakası sökülmüştür. İç kısımdan kaynak yapılması zor olacağı için V biçiminde dıştan kaynak ağzı açılmıştır. Bu bölgenin kaynağında elektrot olarak Kjelberg Finox 182 ( DIN Ni Cr 15 Fe Mn- AWS A5.11: E Ni Cr Fe - 3) seçilmiştir. İç kısımdan kaynağa başlanmadan önce parçanın durumunu tespit etmek üzere kilitler atılmıştır. Kaynağı müteakip eskisinden daha geniş bir takviye plakası dış kısıma kaynatılmıştır. Sol kulak yerine getirildikten sonra sağ kulağın Takviye saçlarındaki pimin geçeceği delik çapı küçük seçilmiştir. Sol kulak pim deliği referans olarak seçilmiştir. Sağ kulağın tam manası ile eksene getirilmesi mümkün olmadığı için bu deliğin içine iki sıra kaynak çekilmiştir. Daha sonra seyyar borkwerk (delik işleme) tezgahı ile öncelikle sağ delik işlenmiştir, bilahare sol kulağın takviye plakasındaki delik büyütülmüştür. Mustafa SİLPAĞAR Makina Yüksek Mühendisi Limak İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ. 32 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý Yeni Nesil Kaplama 1915 yılında lastiğin üzerine basit deri parçalarının kaplanması ile oluşan sektör, 1925 yılında geliştirilen sıcak sistem kaplama ile birlikte gelişmeye başlamıştır. 1940 yılında ise, soğuk sistem lastik kaplamanın icadı ile dünya lastik sektörüne yeni bir ivme kazandıracak gelişim süreci de başlamıştır. Günümüzde her geçen gün artan araç ve iş makinesi sayısı işletme maliyetlerinin en önemli gider kalemlerinden biri olan lastiğin 3D kuralı ile, Doğru Seçim, Doğru Yönetim ve Doğru Kaplanması, işletmelere maksimum fayda sağlayabilmektedir. Kaplamada ülkemizde çok çeşitli üretim prosesleri uygulanmaktadır. 34 Sıcak Sistem Kaplama: Lastik üzerine uygulanan yüksek ısı ve basınç nedeniyle, lastik gövdesi ve karkas yapısı, yeni lastiğin ilk üretim ısısına yaklaşan ısı ve basınç nedeniyle lastik yapısı zarar görmekte istenilen hedef performans sağlanamamaktadır. Bu uygulama, günümüzde her geçen gün pazar payını kaybeden bir üretim prosesi haline gelmiştir. Isı eşiği 15°C – 175°C dir. Soğuk Sistem Kaplama: Ön pişirilmiş yüksek yoğunluktaki sırt kauçuğu, farklı çalışma alanı standartları için oluşturulmuş zengin desen seçeneği ile ideal çalışma ısısına (96°C) en yakın ısı ile vulkanize olan sırt kauçuğu, sıcak kaplamaya göre daha düşük uygulanan ısı ve basınç nedeniyle birkaç kez kaplanabilme imkanı sağlamasından dolayı kamyon ve iş makinesi grubunda uygulanan yaygın bir üretim prosesidir. Isı eşiği kamyon lastiklerinde, 99°C -110°C iken, İş makinesi lastiklerinde 110°C ile 120°C ye kadar çıkmaktadır. ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý Ako Orbit Sistem Kaplama: Farklı çalışma alanı standartları için hazırlanmış, özel sırt karışımları soğuk sistem kaplama ısı eşiğinde orbit sistem kaplama prosesi ile gerçekleştirilir, lastik yapısı yüksek ısı ve uzun pişme sürelerine maruz kalmaz, bu nedenle iş makinesi lastikleri birden fazla kaplanabilmektedir. Karkas yapısına özel sırt karışımları, geliştirilen yüksek mühendislik ve ar-ge desteği ile kaliteli karkas, konvansiyonel lastiklerin orbit sistem ile değil bir kez; birkaç kez kaplanabilmesine imkan sağlamıştır. Isı eşiği : 110°C -125°C Pişme süresi her mm için 7 dakikadır. 23.5-25 ebatlı Petlas iş makinası lastiği proses öncesi resmi Orbit Sistem Kaplama: Farklı çalışma alanı standartları için geliştirilmiş sırt kauçuğunun lastik orijinal sırt genişliğine sadık kalınarak istenilen kalınlıkta kauçuğun sarılması ve otoklavda basınç altında vulkanize edildikten sonra desen açma ile oluşan iş makinesi grubunda uygulanan bir üretim prosesidir. Pişme süresi her mm kalınlık için ortalama 8 dakikadır. Isı eşiği : 140°C -150°C dir. Ako orbit sistem uygulaması yapıldıktan sonra lastiğin üçüncü kez kaplanmış son hali Ulaşılan kaliteli karkas yapısı ile zor çalışma şartlarında konvansiyonel lastik; çalışmaz, dayanmaz, kaplanmaz, kaldır at, hepsi aynı ucuzunu al mantığını yerle bir eden, kaliteli karkasın, kaliteli bir kaplama prosesi ile birleştiğinde, uygulama yapılan lastiğe yeni + 3 kat ömür biçtirmesi ve bir çok çalışma sahasında uygulanabilmesi ile oluşan emsalleri ile, sektörde iş makinesi lastiği kullanan tüm işletmelerin ve yöneticilerin bu doğrultuda gelinen noktayı yeniden yorumlayacağı aşikardır. Lastiğin daha önce 2 kez kaplanmış olduğu gösterilmektedir Şevket BACACI Petlas A.Ş/Ako Lastik Kaplama A.Ş 35 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý Soğutma Sistemi Bakımı ve Soğutma Suyunun Değiştirilmesi Soğutma Sistemi Elemanları ve Soğutma Sistemi Bakımının Önemi Yeni nesil motorların soğutma sisteminde birçok eleman vardır. Bunlar ; Devridaim su pompası, motor bloğu üzerindeki ve silindir kapaktaki su kanalları, su soğutmalı hava kompresörü ve değişken geometrili turbo (bazı modellerde bulunmaktadır) motor blok suyu ısıtıcısı, radyatör, termostat, aftercooler, motor yağ soğutucu, şanzuman yağ soğutucusu, kondenser, geri dönüş su deposu (receiver), ana su deposu, korozyon (soğutma suyu) filtresi. Örnek olarak aşağıdaki resimde bir Komatsu WA380-6 lastikli yükleyicide bu elemanların çoğunluğu bulunmaktadır. Açıklama: Binek oto, kamyonet, kamyon, otobüs, iş makinası v.b. ekipmanlar için bu yazıda araç tabiri kullanılacaktır. 38 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý Resim 1 Kış ayları için soğutma sisteminin bakımı, sadece antifirizli soğutma suyu değiştirmek demek değildir. Aracımızda hangi soğutma sistemi elemanları olduğunu belirleyip, tamamının temizliğinin, kontrolünün ve bakımının yapılması gerekmektedir. Çalıştırılmayan, uzun süre bekleyecek araçların soğutma sistemindeki suyun boşaltılması yanlış bir uygulamadır. Ne kadar detaylı, dikkatli , her tarafı sökerek soğutma suyu boşaltılırsa boşaltılsın mutlaka soğutma sisteminin bazı bölgelerinde su kalır. Soğuk hava koşullarında bu kalan sular donar ve genleşir. Bulunduğu soğutma sistemi elemanının çatlamasına, zarar görmesine ve çalışamaz duruma gelmesine sebep olur. Örneğin motor bloğu ve silindir kapak içinde, su devridaim pompası içinde, yağ soğutucuları içinde, aftercooler içinde kalabilir. Az da olsa bir miktar kalan suyun donması sonucu bu elemanlar zarar görebilir. Arac çalışamaz duruma gelir. Maddi, iş ve zaman kayıpları oluşur. Bir motor termostat olmadan asla çalıştırılmamalıdır. Motor termostat olmadan çalıştırılırsa su sadece motor bloğu tarafında devridaim eder, radyatör tarafına gitmez. Bu durumda hararet problemi oluşur. Termostat ayar derecesi yaklaşık 82 – 90°C arasındadır. 82°C nin altında radyatöre giden akış yolu kapalıdır ve soğutma suyu motor tarafında devridaim eder. 90°C nin üzerinde termostat açar ve soğutma sistemi suyu radyatör içinden geçerek devri daim yapar. Böylece soğutma suyu 82 – 90°C arasında çalışmış olur. 39 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý Değişik markaların antifiriz ürünleri mevcuttur. Soğutma suyu karışımı hazırlanırken tek bir marka tercih edilmeli, farklı markalar birbiriyle karıştırılmamalıdır. Antifiriz ve temiz su karışımının farklı oranları için, farklı donma noktası değerleri elde edilir. Aşağıdaki tabloda bu değerler görülebilir. Tablo 1 den de görüleceği üzere çok soğuk bölgelerde araca saf antifiriz (%100) konulması yeterli olmamaktadır. Mutlaka temiz su ile karışım yapılarak kullanılmalıdır. En düşük donma noktası %67 antifiriz ve %33 temiz su karışımı ile (-71°C) olmaktadır. Resim 2 Suyun kaynama derecesi 100°C dir. Antifiriz eklenme oranına göre suyun kaynama noktası da artış gösterir. Aşağıdaki tabloda bu değerler görülebilir. Tablo 2 Antifiriz ve temiz su karışımının sadece kış mevsiminde değil, tüm yıl boyunca kullanılması, suyun kaynama noktasının da artması sebebiyle daha koruyucu olur. Ayrıca soğutma sistemi içindeki tüm metal yüzeylerin paslanması v.b. zararlar önlenmiş olur. Tablo 1 Araç bakımlarının önemli bölümlerinden biri de soğutma sisteminin düzenli olarak temizlenmesidir. Araç bakım kataloglarında belirtilen sürelerde, belirtilmemişse en fazla her iki yılda bir soğutma sistemi elemanları temizlenmelidir. Aracın soğutma sistemi, motorun çalışması esnasında ürettiği fazla ısının etkilerinden, zararlarından aracı korur ve motorun doğru sıcaklık aralığında çalışmasını sağlar. Soğutma sistemini pas, tortu ve kirleticilerden korumak soğutma sistemi elemanlarının ve motorun en iyi çalışma koşularında çalışmasını sağlayacaktır. Örnek olarak bir BMC PRO 935 kamyonun Cummins ISLe motorunun soğutma sistemi aşağıdaki resimdeki gibidir. Tablo 2 40 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý Soğutma Suyu Değişiminde Dikkat Edilecek Hususlar t 3BEZBUÚSJÎZà[FZJOEFPMVĆNVĆPMBOQBTLJSFÎUPSUV v.b. kirleticiler de su ile temizlenmelidir. Önce motorun soğuk olduğundan emin olun ! t ćEFBMCJSTPĄVUNBTVZVLBSĆNBOUJGSJ[WF temiz sudan oluşur. Bu karışım yaklaşık (- 35°C) donma noktası değerini sağlar. Musluk suyunda yer alan ve suyun görevini doğru olarak yapmasını engelleyen mineraller soğutucu suyu karışımının özelliğini bozabileceğinden, karışım için damıtılmış (temiz) su kullanılmalıdır. t 3BEZBUÚSàOEĆZà[FZJOEFLJLBOBMMBSOBZMPOGSÎBWF sabunlu su kullanarak yavaşça fırçalanmalı, radyatör kanallarının arası hortumdan düşük basınçlı su püskürtülerek temizlenmelidir. t 3BEZBUÚS LBQBĄ SBEZBUÚS JÎJOEFLJ TPĄVUNB TVZVnu kapalı ve basınç altında tutar. Soğutma suyunun basıncı motor tipine göre değişir ve basınç derecelendirmesi kapağın üzerinde gösterilmiştir. Radyatör kapağının yaylı kısmının çalışır olduğu ve contasının sağlamlığı kontrol edilmelidir. Sıcak radyatör kapağını asla açmayın! Soğumasını bekleyin… t 4PĄVUNBTVZVOVOCPĆBMUMNBTJÎJOCJSLBCSBEZBUÚrün altına uygun şekilde yerleştirilmeli ve su boşaltılmalıdır. Soğutma suyu çok zehirlidir ve burada kullanılan kaplar mutfaklarda kesinlikle kullanılmamalıdır ! t ±LBOTPĄVUNBTVZVOVUFIMJLFMJBULCFSUBSBGLVSBMMBrına uygun olarak, doğru bir şekilde depolamak ve yetkilendirilmiş firmalara belge karşılığı teslim etmek gerekmektedir. t 3BEZBUÚSàOTVZVCPĆBMUMELUBOTPOSBSBEZBUÚSàOTV hortumları ve kelepçeleri kontrol edilmelidir. Gerekiyorsa radyatör yeniden doldurulmadan önce değiştirilmelidir. 42 t 3BEZBUÚSLBQBTJUFMFSJBSBÎMBSOCBLNLBUBMPHMBSOEB belirtilmektedir. Kapasite değerleri öğrenilmeli ve bu değerlere göre antifiriz - su karışım miktarları ayarlanmalıdır. t 4PĄVUNB TVZV EFĄJĆJNJOEFO TPOSB TPĄVUNB TJTUFminde oluşabilecek hava boşluklarını almak gerekir. Radyatör kapağı açıkken motor çalıştırılır (basınç oluşumunu engellemek için) ve yaklaşık 10 dakika çalışır durumda bırakılır. Kalorifer de devreye alındıktan sonra, hava alma tapalarından soğutma sisteminin havası alınır. Kaynaklar : t ,0."5468"-BTUJLMJ:àLMFZJDJ5BNJSLJUBC t #.$130LBNZPO$VNNJOT*4-FNPUPSFĄJUJNOPUMBSWFUBNJSLJUBC t $"4530-5Ã3,ć:&o1SBUJL"SBÎ#BLNUFLOJLCJMHJMFSJJOUFSOFU Derleyen: Murat COŞGUN GÜRİŞ İNŞ. VE MÜH. A.Ş. – Makina İşletme Şefi ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý Tehlikeli Bölgede Çalışma öncelikle tehlikeli bölgenin tanımlanması ve de güvenliğimiz açısından tehlikeli bölgede kullanılabilecek malzemelerin belirlenmesini içermektedir. Akışkana ve bölgelere göre uygun koruma sınıfları tanımlanacaktır. 46 Güvenlik 1. Giriş Patlayıcı bir ortamdaki buhar ya da gazın kazara ateşlenmesi patlamaya neden olabilir. İnsan hayatını korumak ve maddi kayıpları önlemek için uluslararası boyutta belirli ölçümler yapılır. Bu ölçümler temel olarak yanıcı ürünlerin işlenmesi, taşınması ve depolanması sırasında tehlikeli ortamların oluşabileceği, kimya ve petrokimya sanayilerinde uygulanır. "Temel Emniyet" (Intrinsic Safety), patlama riskli ortamlarda bulunan elektrikli cihazların kullanılması ile ilgili, Avrupa normlarındaki 7 ayrı koruma tipinden birisidir. ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý 2. Açıklamalar "Intrinsic Safety" üzerine konuşmadan önce, elektriksel koruma alanında sıkça kullanılan bazı terimleri açıklamalıyız ve bazı tanımlamaları açıklığa kavuşturmalıyız. Ayrıca uygulanabilir normlar ve standartlar hakkında da konuşulması gerekmektedir. "Patlama riskli ortam nedir ?" Patlama riskli ortam; patlamanın olabileceği bir ortamdır. Patlamanın oluşması için 3 elemanın birarada olması gerekmektedir: 1. Her zaman varolan atmosferik ortam 2. Yanıcı madde (toz, gaz, buhar veya fiber) 3. Ateşleme kaynağı (Elektrikli cihazlar veya ısı kaynakları) Sıcaklığın ortamdaki gazın ateşlenme ısısını aşması şartıyla, bir kıvılcım, ateş ve elektrikli cihazların yüzey sıcaklıklarındaki artışlar patlamaya neden olabilir. "Gaz içeren patlayıcı ortam nedir?" Bu tip, yanıcı madde ve hava karışımı ortamlarda (gaz, buhar veya fiber), ateşleme sonrasında yanma bütün karışıma yayılır. CENELEC: "Avrupa Elektriksel Standartlaştırma Komitesidir" (European Committee for Electrical Standardization) Merkezi Brüksel'de olan kuruluş, 18 Batı Avrupa Ülkesi'nin ulusal elektronik komitelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Temel rolü; ulusal standartları tek bir Avrupa standardı altında birleştirmektir. 1958'de temelleri atılan kuruluş, 1973'te Avrupa Pazarı'nın büyümesiyle birlikte CENELEC adını almıştır. 31 Nolu teknik komite, patlayıcı ortamlarda elektriksel cihazların kullanımıyla ilgili standartları oluşturmakla yükümlüdür. I.E.C. / Cenelec İşbirliği Patlama riskli ortamlarda kullanılmak üzere dizayn edilmiş olan elektriksel cihazlarla ilgili olan CENELEC temel standardı EN 50014 1977 yılında basılmıştır ve lEC'nin 79 nolu yayınından yola çıkılarak hazırlanmıştır. Bu iki organizasyon, Ekim 1991'de işbirliği anlaşması imzalamışlardır ve o tarihten bu yana birlikte çalışmaktadırlar. Bu anlaşma; iç kaynaklardan ve mevcut işlerden yola çıkarak, standartlaştırma prosesinin ve bunun sonucunda alınan kararların hızlandırılmasını amaçlamaktadır. Böylelikle Aralık 1992 tarihli EN 50014 standardının 2. Baskısı tam olarak lEC'nin 79-0 nolu yayınına entegre edilmiştir. 5. Üretici, Müteahhit Ve Kullanıcı Sorumlulukları "Patlayıcı Ortam nedir?" Patlayıcı ortamlar; sızdırma, boru kaçakları, sıcaklık değişimleri gibi nedenlerden ötürü patlama ihtimali olan ortamlardır. Üretici: EN 50014 Standardındaki genel kurallata göre üretici" Uygunluk Belgesi'ne" sahip olmak zorundadır. Bu belge: 3. Patlama Riskli Ortamlar t ÃSàOàOTFSUJGJLBTUBOEBSUMBSOBVZHVOPMEVĄVOVOLBnıtıdır. I.E.C. 3 tip tehlikeli bölge sınıflandırması yapar: t ÃSFUJDJOJOTFSUJGJLBZÎPĄBMUBSBLLVMMBONBTOTBĄMBS ZONE 0 : Patlayıcı ortamın uzun süreli ve sürekli bulunduğu bölgelerdir. Ürün Sertifikası: ZONE 1 : Patlayıcı ortamın normal işletme şartlarında bulunma olasılığının olduğu bölgelerdir. Üreticinin ismini veya kayıtlı markasını ZONE 2 : Patlayıcı ortamın kazara, kısa bir süre için oluşabildiği bölgelerdir. Kodlama yöntemiyle ürünün kimliğini (Ör: EEx ia IIC T6) 4. Standartlaştırma IEC: Merkezi Cenova'da bulunan ve 1906 yılında kurulmuş olan "Uluslararası Elektroteknik Komisyonu" (International Electrotechnical Commission), 43 ulusal komiteden oluşmaktadır. Bu komisyonun amacı: "Standartlaştırma ile ilgili tüm konularda uluslararası işbirliğini desteklemek ve buna bağlı olarak, elektrik ve elektronik alanlarında sertifika vermek, böylelikle uluslararası bilgi alışverişini güçlendirmek" 1976'dan beri IEC ISO ile, diğer birçok kuruluşla olduğu gibi, sıkı bir işbirliği içindedir. Üreticinin ürettiği ürünün tanımını Test merkezinin ismini veya logosunu Sertifika referansını belirtir. Müteahhit Firma: Patlayıcı ortamda, belirli koşullarda kullanılmak üzere sertifikalandırılmış elektrikli cihazı seçmek, bu cihazları patlama riskli ortamların değişik zonlarma uygun olarak yerleştirmek sorumlulukları, dizayn ve montajdan sorumlu firmalara aittir. Kullanıcı: t 5FIMJLFMJ CÚMHF [POMBSOEB VZHVO TFSUJGJLBM àSàOMFSJ kullanmakla yükümlüdür. 47 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý ÜLKELER TEST MERKEZLERİ LOGO BELÇİKA Institut Sientifique de Service Public ISSEP DANİMARKA %BONBSLT&MFDUSJTLF.BUFSJelkontrol %&.,0 FRANSA Institut National de Mh&OWJSPOOFNFOUFU%FT3JTRV- */&3*4 FTGPSNFSMZ$)&3$)"3 Laboratoire Central des Industries Electriques LCIE Physikalisch-Technische Bundesanstalt PTB Bergvverkschaftliche Versuchsstrecke BVS İTALYA Centro Elletrotecnico Sperimentale Italiano CESI HOLLANDA Koningklijk Instituut voor het testen van Elektrische Materialen KEMA t 6ZHVOMVL4JTUFN4FSUJGJLBTJMFCJSMJLUFVZHVOMVLTFStifikasını bulundurmak zorundadır. İSPANYA Laboratorio Oficial Madariaga LOM t .àUFBIIJUGJSNBZMBJĆCJSMJĄJZBQBSLGBSLM[POMBSCFMJSlemek zorundadır. Bu belirleme kullanıcının zorunluluğudur. İNGİLTERE British Approvals Service for Electrical Equipment in Flamable Atmospheres BASEEFA ALMANYA t %à[FOMJ CBLN ÎBMĆNBMBS ZBQNBL WF NPOUBK WF ekipmanın emniyetini sürdürmek zorundadır. b. Işaretlme/Tanımlama 6. Yetkili Kuruluş Tarafından Sertifikalandırma, İşaretleme, Tanımlama... a. Sertifikalandırma: Normlarda bahsi geçen 3 tip zona göre, zonda kullanılan ekipman ve malzeme (I.S. için) sertifikalandırılmalıdır. Bu; malzemenin onaylı laboratuvarlar ve/veya kuruluşlarca uygulanan testlerden başarıyla geçmesi gerektiği anlamına gelmektedir. Özellikle "Intrinsically Safe" malzeme için sertifikalandırma süreci şöyledir: 1. Fonksiyonlama İlkesi EEx ia Bu sembol elektrikli cihazın, özellikle Avrupa Standartları EN 50015 ve EN 50028'e uygun olan birçok koruma tipinden birine uygun olduğun anlamına gelir. %JZBHSBNMBS Koruma Tipi (bkz. Koruma tipi tablosu) 3. Tahakkuk Ekipman Grupları: 4. Sertifikalandırma Laboratuvar ve/veya kuruluşlar her adımda kontrol mekanizması olmak ve test sonuçlarını uygulamak zorundadırlar. Uygunluk Sertifikasını Kim Verir ? EN 45001'e göre test ve sertifikalandırma vermek için EEC tarafından onaylanmış kuruluşlar aşağıdadır. Bu kuruluşlarca verilen uygunluk sertifikası EEC'nin tüm üye ülkelerince tanınır: 48 Patlayıcı ortamda kullanılacak bir elektrikli cihazın, EN 50014 standartlarına uygun bir işaretlemeye sahip olması gerekir. I: Maden ocaklarındaki elektriksel Ekipmanlar II: Maden ocakları (*) dışındaki yerlerde kullanılacak elektriksel ekipmanlar. (aşğ.tabloya bakınız) Sıcaklık Sınıfı (bkz. Temp.class tablosu) IIC T6 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý c. Koruma Tıpı Cenelec İlkeler Standartları SERTİFİKASIZ SİSTEM DİZAYN EDİLMİŞTER: firma ismi TANITICI BELGE N°... &,ć1."/(361-"3* Semboller EN 50014 (&/&-,63"--"3 EN 50015 1&530-%"-%*3." "o" EN 50016 #"4*/±-"/%*3." "p" EN 50017 50;%0-%63." EN 50018 YANMAZ İLAVESİ Gruplar Gaz I metan(patlayıcı) Ateşleme Ateşleme Sınıfı Sıcaklığı T1 T2 T3 T4 (°C) "q" aseton 540 t "d" asetik asit 485 t 630 t EN 50019 "355*3*-.*ą&./ć:&5 "e" amonyak EN 50020 */53*/4*$4"'&5: "ia'T'ib" etan 515 t 556 t EN 50028 KAPSULLEME "m" metilen klorid EN 50039 */53*/4*$4"'&5:4ć45&. "SYS"(*) metan 595 t karbon monoksit 605 t A propan 470 t n-bütan 365 t n-bütil 370 t I.S. devresine uygulanabilir belirli standart: Birçok sertifikalı cihaz ve sertifikalı olmayan aksesuarlar (bağlantı kutusu, svvitchler, fiş...) bir I.S. devresinde birarada yeraldığmda, bir "sistem onayı" gerekir. Bu, yetkili kuruluş tarafından ( ör. LCIE) ya da montajı dizayn eden fir- II hidrojen sülfat 270 t n-hexan 240 t asetaltet 140 t etil eter 170 t etil nitrit T5 t 90 425 t etil oksit 429-440 t asetilen 305 t B etilen C karbon bisülfat hidrojen t 102 560 T6 t Ateşleme Sıcaklığı, gaz karışımını ateşleyebilecek kızgın yüzeyin sıcaklığıdır. IIB sertifikalı ürünler, grup MA'nın ekipmanları olarak kulanılabilirler. Bunun gibi, IIC sertifikalı ürünlerde grup MA ve IIB'nin ekipmanları olarak kullanılabilirler. Sıcaklık Sınıfı ma tarafından yapılabilir. Bu «sistem onayı» bu sistemin hiç şüphesiz "Intrinsically Safe" olduğunu açıkça ortaya koyNBMES%FWSFZFULJMJLVSVMVĆÎBTFSUJGJLBMBOESMEĄOEBJĆBretleme sertifikayı ifade etmelidir. Örneğin: Max. Yüzey Sıcaklığı(4) (°C) Ateşleme Sıcaklığı(5) (°C) T1 450 >450 T2 300 >300 T3 200 >200 T4 135 >135 T5 100 >100 T6 85 >85 EEx ia IIC T6 (4) Ortam sıcaklığı 40°C'yi aşmamalıdır. LCIE «SYST». (5) Gaz karışımının ateşleyici sıcaklığı, max.yüzey sıcaklığından yüksek olmalıdır. %10/20 emniyet yüzdesi ateşleme sıcaklığı ile ortam sıcaklığı arasında gözlemlenir. Eğer devre sertifikalandırılmamış ise, işaretlemenin aşağıdaki gibi olmasını tavsiye ederiz: 50 Sıcaklık Sınıfı ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý 7. Patlama Riskli Bölgeler / Koruma Tipleri Koruma Sembolü Zonlar 0 1 Tanımlama 2 "d" t t Cihazın patlayıcı kısımları, patlamaya karşı dayanıklı korumaya bağlanır. Koruma, patlayıcı karışımın içsel patlamasınca üretilen basınca dayanacaktır ve patlamanın patlayıcı ortama nüfuz etmesini engeller. t Elektrikli cihaz, norrmal çalışma şartlarında olduğu gibi, aşırı yüksek sıcaklıktan bağımsızdır ve ne içeride ne de dışarıda elektrik kontağı ya da parlamaya sebep olmaz. "e" t "i" "ia" t t t "ib" t t "m" t t "o" Yüzeyde oluşabilecek ısınma ya da kıvılcım ile patlama yaratabilecek elektrik kısım özel bir case ile korunur. Böylelikle bu kısım kapsülize edilerek patlama ortamı ortadan kaldırılır. t t Yağ içine doldurulan elektrik kısımların korunması. t t Atmosfere göre, basınçla oluşabilecek kısımların dengelenmesi. t t Toz dolumu içeren kısımların korunması. "p" "q" Parlamanın ya da sıcaklığın patlayıcı ortam oluşturamadığı devreleri sembolize eder. Sürekli tehlike arz eden bölge için servis imkanı sağlar. 8. "Intrınsıcallysafe" Prensibi "Intrinsic Safe" devresi nedir? Bu tip koruma, patlayıcı ortam oluşturabilecek enerjiyi minimize eder.. Tüm devre, bu enerjinin ne normal serviste ne de hatalı çalışma koşulunda mümkün olamayacağı şekilde dizayn edilir. Patlayıcı ortama neden olacak ateşleme; kıvılcım ve/veya ısı nedeniyle olabilir. 52 Enerji seviyesini nasıl sınırlayabiliriz? 1. açık devrede oluşabilecek maximum akım ve voltajı sınırlayarak (ör. reziztans ya da zener diode ekleyerek) 2. ısıl ve elektriksel enerji birikimini sınırlayarak Tek elektrikli cihaza uygulanan diğer koruma tipinin aksine, bu koruma bütün devreye uygulanır. EN 50020'nin temeli nedir? %FWSFZJBÎQLBQBNBTàSFTJODFJOEàLUBOTZBEBLBQBsite halihazırdaki ateşleme gücüne ek olarak, kendi enerjisinin bir kısmını bırakabilir. Bu durumda emniyet faktörü uygulanmalıdır. Elektrikli cihazların tamamı ya da bir kısmı güvenli olabilir. Intrinsic safe cihazların işaretlemesi (GÜVENLİ BÖL(&%& &&YJB**$5PMNBL[PSVOEBES Birleşik ya da "bağlı" cihazlarda (TEHLİKELİ BÖLGE%& <&&YJB>**$PMNBL[PSVOEBES "ia": 2 arıza olsa bile devre hala güvenlidir (Zone O'da kullanılabilecek tek koruma sınıfıdır) "ib": 1 arıza olsa bile devre hala güvenlidir (Zone 1, 2) 4WWJUDI 35% 5IFSNPDPVQMF TUSBJO HBVHF WC HJCJ patlayıcı ortamda yeralan ürünler, eğer aşağıdaki değerlere ulaşılamazsa, işaretleme ya da sertifikalandırmaya ihtiyaç duymazlar: 1,2V 0.1 A 20 Uj 25 mW Hakan ÖZBAY ABRA Mühendislik Kontrol Sistemeleri Genel Müdürü ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý Sıcaklığın, sıcak karşılanmadığı yer.. Bu yazımızda çok bilinen ve hem lastik üreticileri hem de araç üreticileri tarafından sürekli tekrarlanan “lastik şişirme basıncı” konusuna ısı penceresinden bakalım istedik. Aracına yakıt almayı ihmal etmeyen bizler lastiklerimizin havasını ve mümkünse fiziki durumunu kontrol edemeyecek kadar sorumsuz sorumluyuz. Bedel ödemeye geldi mi kimse aynaya bakıp, gördüğü yüze -bunun sorumlusu sensin- diye çıkışmıyor. Aracımızı gölge bir yere park etmeye özen gösteriyoruz. Çünkü araca bindiğimizde içerideki boğucu havayı solumak zorunda kalıyoruz. (“Benim aracımın üstü açık” derseniz, “güle güle kullanın” derim.) Neyse.. Okuyucumuzun aklına şu da gelebilir. Lastikler tasarlanırken bu tip koşullar da dikkate mutlaka alınmıştır, içinde sıkıştırılan hava basıncının düşük olma durumu.. Bu, doğru ancak bizim lastiklerimiz içindeki sıkıştırılmış hava basıncının kontrolünü yapacağımız da mutlaka dikkate alınmıştır. Hatırlarsak, 40. sayı Lastik Magazinde konu olan RF (havasız üzerinde gidilebilen) lastiklerinin de şişirme basınç kontrollerinin belirli sürelerde yapılması gerekiyordu. Siz unutsanız bile TPMS sizi uyaracaktır. Hatırlayalım, lastik görevini yaparken bünyesinde neler oluyor? 54 54 Yola temas ettiği alanda bloklar/dişler esniyor, motordan aktarma organlarıyla gelen gücü hareket haline dönüştürüyor, bloklar bunu gerçekleştirmek için yol yüzeyine yapışırken aynı zamanda da zorlanarak esneme yapıyor. Daire görünümlü lastik yere temas ettiği alanda düzleşiyor bu da blokların her bir milimetre karesinde farklı baskı oluşumuna neden oluyor. Taban bölgesinin tekrar dairesel şekli alması için lastiğin içine sıkıştırdığımız hava öncelikli olmak kaydıyla, çelik kuşaklar da tabana yardımcı oluyor. Topuk bölgesi her turunda değişken olarak janta bir normal bir de baskı altında dayanır. Hatırlamaya devam edelim. Hareket halinde lastiklerin araç boy eksenine paralel olması gerekiyor. Toe (içe kapanıklılık veya dışa açıklık) değerleri araç üreticisi değerlerinde değilse, bu konumda lastik ve araç farklı yönlere gidiyor, yükün de etkisiyle gereksiz ve aşırı sürtünme oluyor. Dingil veya aks paralelliğinde sorun varsa, yine, araç ve lastikler farklı yönlere gidecektir. Hız artarsa lastiğin tur sayısı da artıyor, böylece lastiğin yere temas ettiği bölgede oluşan kaymalar da artıyor. Yol yüzeyinin eğimi, amorti- ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý sörlerin etkili çalışma oranlarındaki farklar, ani veya çok yavaş da olsa direksiyona verilen hareketler.. frenleme lastiklerin taşımak zorunda kaldıkları yük miktarını da etkiliyor. Bu kısa hatırlamalar aslında üstteki sorunun özlü bir yanıtıdır. Lastik bir bütün halinde çalışır. Tabanda çalışma oluyor da yanaklarda olmuyor mu? Standart tip lastikte, yanaklar esneme ve gerilme hareketini küçük bir bölgede yapar. Lastiğin performans tipi değiştikçe yani, yüksek, aşırı yüksek (ultra)..çalışmanın olduğu alan iyice küçülür. Araç kontrolünü kolaylaştırmak, yönel kararlılığı artırmak, yanal saptırıcı kuvvetlerin etkilerini en düşük seviyeye çekebilmek gibi sürüş güvenliğinin vazgeçilmezlerini sağlamak için bu gereklidir. Bu arada konfor ne oldu? Sorusunun aklınıza geldiğini hissediyorum. Bu konu “Lastik Teknik” bölümünde tabii ki ilerleyen sayılarda, ayrıntılarıyla yer alacaktır. Isınma konusuna gelelim. Lastik, yukarıda özetle anlatmaya çalıştığımız, görevlerini yaparken sürtünme kaynaklı ısı oluşturur. Kısaca mekanik enerji ısı enerjisine de dönüşür, ısınmaya başlar. Lastik bünyesinde bunlar olurken içine sıkıştırılan havanın sıcaklığı da artar. Sıcaklığı artan sıkıştırılmış hava içindeki moleküllerin birbirlerine çarpma hızları da artar. Çarpışma şiddeti beraberinde ısı enerjisini ortaya çıkarır. İşte en önemli olaylardan biri budur. Lastik üreticilerinin yıllardır pazara yaymaya çalıştığı, pazarı bilgilendirmek için yüklü paralar harcadığı eğitimlerde bu konunun katılımcılara vurgulanmasına rağmen, hâlâ, hatalı bilgi bazı sürücülerin kafasında dolaşmaya devam ediyor. Efendim neymiş? Hava sıcakmış, düşük hava basarsak lastikler kendini çabuk toparlar, ısınır ve kendi havasını tamamlarmış..Doğru! Kesinlikle doğru! Lastikler hızla ısınacak ve ısı araç hareket ettiği sürece artmaya devam edecektir! Oldu mu? Dilerseniz, Isınma devam ederse diye başlayalım. İlk konum neydi? Düşük hava basarsak. Ne kadar düşük? 2, 5, 8.. PSI? Yeter mi? Lastikler zaten, biz kontrol etmediğimiz sürece, her ay yaklaşık 1 PSI basınç kaybediyor. Araç üreticisi firma değerlerinde olduğundan bile emin olmadığımız lastiğin havasını hangi akla hizmet edip düşürme hakkına sahip oluyoruz? Araç üreticisi firmalardaki mühendisler ve test pilotları akıl etmiyor da biz mi akıl ediyoruz bu dâhiyane fikri? Peki ya lastik üreticisi firmalar, oralardaki mühendisler ve test pilotları? Bunlar da mı? Akıl edemedi? Lastik ve içine sıkıştırılan hava olayını iyice basit düşünerek anlaşılabilir ve anlatılabilir, müşteriyle paylaşabilir hale getirelim. 1 PSI eşittir 1.000 minik kauçuk top diyelim. Araç üreticisi firma lastik şişirme basınçları için yüklü/yüksüz, şehir içi/otoyol gibi başlıklarla diyelim şehir içi için ön 32 PSI, arka 36 PSI diyor. Yani, 32.000 mink kauçuk top ön lastik içine 36.000 minik kauçuk top arka lastik içine sıkıştırın. Çünkü aracın test aşamasında gerek kendi test pilotları gerekse lastik ürecisi firmanın test pilotları ve mühendisleri dingil ya da akslara düşebilecek yükleri önce teorik sonra gerçek çalışma koşullarında test edip bu değeri belirlemişler! Lastiğin içine verdiğimiz adet kadar minik kauçuk top sıkıştırırsan güvenlik, konfor, yakıt ekonomisi..neredeyse her alanda ideal konumdasın. Diyelim 32.000 minik kauçuk top yerine 30.000 top koyduk. Eksilen alan topların daha rahat hareket etmesine izin verecektir. Toplar daha rahat ve yüksek hızlarda birbirlerine çarpmaya başlayacak ve kendi sıcaklıkları yanında yaydıkları ısı enerjisi de artacak. Isınan cisimler genleşir. Genleşme nedeniyle kendilerini saran lastiği her milimetre karesinden dışa doğru itmeye başlayacaklardır. Araç hareket etmeye ve lastik içindeki sıcaklık da artmaya devam ederse, lastiğe uygulayacakları güç de artacak. Sonuç..hayal bile etmeyin! (40. Sayı Lastik Magazin sayfa 64’ü bir kez daha okumanızı öneririm.) Şimdi, umarım, araç ve lastik üreticilerinin ısrarla periyodik hava kontrolleri, lastiğin fiziksel durumunun kontrolü ve uzun süreli yolculuklarda mola verme ve yaklaşık 3 saatlik mola sonrasında lastiklerin havasını kontrol ederek yola devam etmemizi neden istedikleri açıklığa kavuşmuştur. Belki, 3 saat mola mı olur? Sorusunu soruyorsunuz, tamam. Siz de, kütünün iyisi olarak, yolculuğa başlamadan 55 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý Isı, lastiğin ömrünü olumsuz yönde etkileyen önemli faktörlerden biridir. Kabaca her 12 °C’lik sıcaklık değişiminde lastiğin basıncı da 0.8 PSI değişir. Ortam sıcaklığı artarsa lastiğin basıncı da buna bağlı olarak artar, araç hareket etmese bile. önce lastik şişirme basınçlarınızı, araç üreticisi firma değerlerinin azami yüzde onu kadar yükseltin ki, o minik kauçuk toplar lastiğinize, size, yolculuk ettiklerinize hatta sizinle birlikte trafikte olanlara zarar veremesinler. Bu arada, lastiğin içine basacağınız havanın olabildiğince kuru olması gerekir. Hava içindeki oksijen ve diğer gazlardaki moleküllerden daha büyük moleküllere (minik kauçuk top) sahip, nemsiz Nitrojen bastırmak doğruya en yakın yoldur. Çünkü nitrojen (azot) kuru/nemsiz olduğundan geç ısınır. Eğer bu imkân yoksa mutlaka bir lastik servisine gidilmelidir. Benzin istasyonlarındaki hava saatleri ve bastığınız hava içindeki nem konusunda yetkili bir lastik servisi kadar hassas olma olasılıklarının düşük olduğu inancındayım. Lastik yanak yazılarına baktığımızda, genelde omuz bölgesinde UTQG (Uniform Lastik Kalite Derecelendirmesi) olarak isimlendirilen ve üç “T” vardır. Treadwear (taban aşınma), Temperature (Isıya direnç) ve Traction (tutunma). Temperature, lastiğin çalışırken bünyesinde oluşan ısıyı tahliye edebilme yeteneğinin derecesidir. Derecelendir en düşük “C”den en yüksek “A”ya kadardır. “C” derecesindeki bir lastik ısındığında kolay patlar mı? Sorusu doğru bir soru değildir. Bu test laboratuar ortamında, değişkenlerin en alt seviyede tutulduğu kapalı bir ortamda yapılan testidir. Diyelim ki, en düşük derece için, 150 km/saat hıza 30 dakika dayandı. Gerçek çalışma koşullarında bunun karşılığı asla verilen ifadeler olamaz! Çünkü hava ne kadar sıcak olursa olsun, lastiğin sıcaklığına yükselmez ve lastik, bünyesinde oluşan ısıyı kendini saran havaya tahliye eder. Örneklemek gerekirse, ortam sıcaklığı yüksek yerleri seçelim İzmir-Aydın, Gaziantep-Adana otoyolundayız. Altımızdaki lastiğin üzerinde Temperature C yazıyor. Sabah yola çıkmadan önce bir yetkili lastik satıcısının servisinde havaları kontrol ettirmişiz. Bagaj boş, yolcu sayısı dört. Tam öğle vakti. Dışarıda “yaprak bile kımıldamıyor” dediğimiz durum. Rüzgârın r’si yok. Gölgede hava sıcaklığı 55 °C. Yasal olarak yanlış ama yolu boş bulduk, biraz hızlanalım dedik. Aracımız 190 km/saat hız yapmaya başladı. Neden 190’da daha yüksek değil? Lastiğimizin üstündeki hız sembolü “T” de onun için 190. Basmaya başlayalı neredeyse 1 saat oldu ancak lastik patlamadı. Eğer fiziksel bir hasar yoksa patlamaz. Çünkü lastik üreticisi firma lastiğin üzerine “T” hız sembolünü koyduysa lastik, kesinlikle bunun üzerinde hız yapıyordur. Üretici bu sınırlamayı emniyet sınırı olarak belirler. Yani bunu aşma der! Bir hatırlatma daha Ortam sıcaklığının sürekli 15 °C olduğu ortamda kullanılan lastiğin ömrünü 100 dersek ve lastik sürekli 30 °C’lik sıcaklığa sahip bir ortamda çalışıyorsa ömrü % 45 azalır. Unutmamalı ki, lastiğin yola tutunması için mutlaka ısınması gerekir. Yarış lastikleri hariç, bu ısınma düzeyi, yine kabaca, 80-95 °C civarıdır. Bu ısı dereceleri aşılmaya başlanırsa önce taban kauçuk karışımı esnekliğini yitirmeye, koyu kıvamlı pelte (erimeye başlamasının ilk basamağı) konumuna gelir ve tutunma maalesef biter. Hava nasıl olursa olsun, sizin lastiklerinizin içindeki hava basıncı, daima, araç üreticisi firma değerlerinde olsun! Sadettin ATAMAN Lastik Magazin 56 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý ? Trafik Kazasında Nelere Dikkat Edilmeli Araç ve iş makinalarının karıştığı trafik LB[BMBSTPOVDVOEBFLTJLWFZBOMĆ uygulamalardan dolayı şirketler zarara uğramaktadır. ,B[BEVSVNVOEBIBUBMVZHVMBNBMBSO önlenmesi için nasıl hareket edilmesi ve ilgili sigorta mevzuatı yönünden yapılması gereken hususlar aşağıda belirtilmektedir; a. Trafik (Zorunlu Karayolları Mali Sorumluluk) Sigortası. Trafiğe çıkan her türlü araç ve makinenin trafik kazalarında karşı tarafa verdiği zararı karşılamak için uygulanmaktadır. Sigorta karşı tarafın kusursuzluğu oranında zararı öder.Dolaysıyla tek taraflı , karşı taraf olmayan kazalarda herhangi bir ödeme yapılmaz. Ödeme miktarı her yıl kanunla belirlenen bedeli geçemez.Bu bedel araç ve kişi başı veya toplamı olarak her yıl kanunla belirlenir. Bu sigorta ile; t ćĆMFUJDJTJ BZOJ PMBO BZOJ ĆBIT WFZB LVSVNB BJU araçların kazalarında ödeme yapılmaz. t ąBOUJZFTBIBTJÎJOEFBSBÎMBSOLBSĆUĄLB[BMBSEB hasar ödemesi yapılmaz. t #VTJHPSUBJMFBSBÎCBĆOBZMOEB NBLTJNVN 5- AZF LBEBS WF EBIB GB[MB BSBDO LBSĆUĄLB[BMBSEBJTFUPQMBN5-AZFLBEBS ödeme yapmaktadır. t 5SBGJLTJHPSUBTPMNBZBOCJSBSBDOLBSĆUĄLB[BMBSda hiçbir ödeme yapılmaz. b. Kasko Sigortası Trafik kazalarında veya hasarlarda , araç sahibinin ve LBSĆ UBSBGO LVTVSTV[MVĄV PSBOOEBLJ [BSBSOO 53"'ć, 4ć(035"4*OOLBSĆMBNBEĄLTNÚEFS 58 Trafik Kazası Sonrası Yapılması Gerekenler 4BEFDF NBEEJ IBTBSMB TPOVÎMBOBO USBGJL LB[BMBSOEBOTPOSBLB[BZBLBSĆBOEJĄFSTàSàDàWFZBTàSàDàMFSMF kazanın oluş şeklinin tutanak ile tespitinde anlaşma sağMBOEĄUBLEJSEFw."%%ć)"4"3-*53"'ć,,";"4*5&41ć5565"/"ă*wUVUVMBDBLUS "ĆBĄEBLJEVSVNMBSEBCVUVUBOBLUVUVMNBZBDBL QPMJTWFZBKBOEBSNBZBNàSBDBBUFEJMFDFLUJS t 4àSàDà#FMHFTJ[NPUPSMVUBĆULVMMBOMZPSTBWFZBZFUFSTJ[TàSàDàCFMHFTJJMFNPUPSMVBSBÎLVMMBOMZPSTB t 4àSàDàEFZBĆLàÎàLMàĄàWBSTB t 4àSàDàEFBMLPMWFZBBLMTBĄMĄĆàQIFTJWBSTB t ,BNVLVSVNMBSOBBJUFĆZBEB[BSBSNFZEBOBHFMJSTF t 5SBGJLLB[BTOEBTBEFDF,JĆJMFSFBJUFĆZBMBSB[Brar gelirse t ,B[BZBLBSĆBOBSBÎMBSEBOCJSJOJOWFZBCJSLBÎOO trafik sigortası yok ise t 5SBGJLLB[BTÚMàNWFWFZBZBSBMBONBJMFTPOVÎMBONĆTB ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý 5VUVMBDBLLB[BUVUBOBĄJMFCJSMJLUF .àNLàOPMBOEVSVNMBSEBBSBÎMBSLB[BZFSJOEFOLBMESMNBEBOÚODFGBSLMBÎMBSEBOGPUPĄSBGMBSÎFLJMNFlidir. ,B[BZBLBSĆBOUàNLJĆJMFSJOFIMJZFUWFSVITBUGPUPLPpileri alınmalıdır. ,B[BZB LBSĆBO LJĆJ TBZT LBEBS UVUBOBL UVUVMBDBL ve her tutanağı kazaya karışan kişiler ıslak olarak im[BMBZBDBLMBSES 4. Tüm tarafların Trafik sigorta poliçeleri fotokopileri alınmalıdır. ,PMMVL LVWWFUMFSJOJO UVUUVĄV SBQPSMBSEB BZSDB BMLPM raporu da alınmalıdır. Plaka çıkarılmış iş makinelerinin de trafiğe çıkabilmeleri JÎJO53"'ć,4ć(035"4*ZBQMNBTNFDCVSJEJS#VOEBOEPlayı da bu makinelerin karıştığı trafik kazalarında da ayni işlemler yapılmalıdır. Tek taraflı kazalarda veya hasarlarda Trafik Sigortası ÚEFNFZBQNBEĄOEBOWBSTB,"4,04JHPSUBTOEBOIBTBS UB[NJOFEJMFCJMJS#VOVOJÎJO,B[BUVUBOBĄ,PMMVLLVWWFUMFSJODFUVUVMNBTĆBSUUS #B[JĆNBLJOFMFSJ.BLJOF,SMNB4JHPSUBT(FOJĆMFUJMNJĆ ,BTLP 4JHPSUBT ZBQMNBLUBES#V NBLJOFMFS IFSIBOgi bir hasara uğradığında meydana gelen hasarın bir kısmı IBSJÎNVBGJZFUCFEFMJLBEBS TJHPSUBEBOBMOBCJMNFLUFEJS #VOVOJÎJOEF0MBZ5VUBOBĄ<QFSUJ[3BQPSV0QFSBUÚSMàL belgesi,fotoğraf v.s. işlemler yapılmalıdır. "TGBMU UBĆNB UBOLMBS SÚMFZ UBOLMBS ±FLJMJS UJQ USFZlerler, sallar ve römorklar motorsuz araç oldukları için aySDB53"'ć,4ć(035"4*ZBQMNB[#VBSBÎMBSÎFLFOÎFLJDJMFSJO53"'ć,4ć(035"MBSCVOMBSJÎJOEFHFÎFSMJEJS"ODBL CVBSBÎMBSEBBZSDB,"4,04ć(035"4*ZBQUSMBSBLUBĆEğı mal ve her türlü hasarı tazmin edilebilir. 5SBGJL LB[BMBSOEBLJ 53"'ć, 4ć(035"4* WFZB ,"4,0 4ć(035"4*BSBÎWFZBNBLJOFMFSEFPMVĆBO[BSBSMBSLBQTBmaktadır.Bunların taşıdıkları yükler sigorta kapsamı dışınEBES#VZàLMFSJÎJOBZSDBTJHPSUBZBQMNBTHFSFLJS ½3/&,CB[ĆJSLFUMFS3ÚMFZUBOLJÎJOEFUBĆOBOCJUàNMFSćTJHPSUBFUUJSNFLUFEJS Kazalarda Meydana Gelen Zararların Onarımları İçin; B)FSJLJBSBÎTBEFDFUSBGJLTJHPSUBMJTF Araç sahipleri karşı tarafın Trafik Sigorta şirketini arayarak onların yönlendirdiği yerde hasarını yaptırır.Sigorta şirLFUJ LVTVSTV[MVL PSBOOB UFLBCàM FEFO LTNO ÚEFS,BMBO bedel araç sahibi tarafından karşılanır. C"SBÎMBSEBOCJS J,"4,0TJHPSUBM 60 ,BTLP TJHPSUBM BSBÎ TBIJCJ JTUFOJMFO FWSBLMBS UBNBNMBZBSBL ,"4,0 ZBQBO GJSNBZB NàSBDBBU FEFSFL GJSNBOO yönlendirmesine göre hareket eder. ,"4,0TVPMNBZBOBSBÎJMLNBEEFEFLJHJCJIBSFLFUFEFS D)FSJLJTJEF,BTLPTJHPSUBMJTF "SBÎTBIJQMFSJFWSBLMBSOUBNBNMBZBSBL,"4,0ZBQBO GJSNBMBSBNàSBDBBUFEFS Tutanaklarda Dikkat Edilmesi Gereken Önemli Notlar: t 5SBGJĄFÎLBOUàNBSBÎMBSEBw."%%ć)"4"3-*53"'ć,,";"4*5&41ć5565"/"ă*wCVMVOEVSNBMES t w."%%ć)"4"3-*53"'ć,,";"4*5&41ć5565"/"ă*wOBHÚSFTJHPSUBĆJSLFUMFSJLJĆJMJLLB[BMBSEBHFOFMEF WF,VTVSTV[PSBOMBSOEBLBSBS almaktadır. Tutulan tutanakta taraflar çarpıştık diye bilEJSJNEFCVMVOEVLMBSOEBUBSBGMBSLVTVSMVTBZmaktadır.Meydana gelen kazlarda tutanak tutulurken kusurumuz yoksa tutanakta bizim tarafımızdaki bölüNàOTPOVOEB1MBLBMBSBÎCBOBÎBSQU,BSĆUBSBGO CÚMàNàOTPOVOEBEBy1MBLBMBSBDBÎBSQUNJGBEFTJnin yazılmasına çok dikkat edilmelidir. t ,B[BMBSEB Ú[FMMJLMF LPMMVL LVWWFUMFSJOJO UVUUVĄV SBporlarda veya tarafların kendi aralarında tuttuğu raQPSMBSEB5FLUBSBGO,"4,0TVWBSTBWFZBĆJSLFUJTF hasarı sigorta ödüyor veya şirket karşılıyor mantığı ile kusurlu olunmasa bile kusur yazılmaktadır.Bu konuya çok dikkat edilmelidir. t #B[ LB[BMBSEB Ú[FMMJLMF LVTVSVO LBSĆ UBSBGUB PMNBT durumunda, karşı taraf kusur bende sizde de hasar yok ben şikayetçi değilim diyerek ayrılmakta, daha TPOSBJTFHZBCN[EBCJ[JNBSBDOLFOEJTJOFÎBSQBrak kaçtığı şeklinde tutanak tutarak hak iddia etmekUFEJSąJSLFUPMBSBLIBLT[EVSVNBEàĆNFNFLJÎJOLB[BMBSEBNVUMBLBA5SBGJL,B[B5FTQJU5VUBOBĄUVUVMNBlı varsa mutlaka şahitlerin kimlik ve telefon bilgilerinin alınarak tutanağa eklenmesi gerekmektedir. t )BTBSMBSOPOBSNMBSĆJSLFUMFSFBJUBUÚMZFMFSEFZBQMBDBLTBćMHJMJTJHPSUBĆJSLFUJFLTQFSUJ[JSBQPSVWFPOBZ alınmadan onarım yapılmaz ,aksi halde sigorta ödeme yapmaz. t w."%%ć)"4"3-*53"'ć,,";"4*5&41ć5565"/"ă*w OO OVNBSBM BMBOEBLJ LB[B OFEFOJ NVUMBLB işaretlenmelidir. t w."%%ć )"4"3-* 53"'ć, ,";"4* 5&41ć5 565"/"ă*wOO.BEEFTJOEFLJ±BSQĆNBZFSJWFBOOO taslağının örnekte gösterildiği gibi çizilmesi ve doldurulması gerekir. ,B[BT[HàOMFSEJMFĄJZMF Ahmet DİDİM Simge Şirketler Grubu Makina İkmal Koordinatörü ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý Shengen Vizesi Alıyoruz, Makinemize de Vize Alıyor muyuz ?” Son 1,5 yıldır oldukça efektif hale gelen makine direktifi; tüm makine, teçhizat ve ekipman vb. üretici firmaları daha derinden etkiler haldedir. Ayrıca, şu günlerde Bilim ve Teknoloji Bakanlığı tarafından, Piyasa Denetim ve Gözetimlerinin yapıldığına da, bir fiil şahit olmayız… Doğal olarak, yurt dışı özellikle de Avrupa Birliği ülkelerine satılan makinalarda zorunlu olarak kullanılan makine direktifi, bu makinelerin üretildiği firmalarda, bir biyolojik bağ oluşturmuş durumdadır. Bu nedenden dolayı, aklımıza şu soru gelmektedir, Avrupa’ya gitmek için kendimize Shengen Vizesi almaktayız, pekiyi makinemize de vize almakta mıyız ? Eğer cevabınız, çok net değil ve/veya hayır ise vay halimize…! Çünkü, önümüzde bizi ciddi ciddi rahatsız edecek ve hatta üreticiyi cezaya sokacak (örneğin;500.-ECU’den 70 milyon ECU’ye kadar) , pek çok karmaşık, zor, şaşırtıcı ve imalatçıyı Avrupa Birliğinden kapı dışı edebilecek işler beklemekte… Hadi, vatana millete hayırlı olsun… 1. Makine Direktifinin Kısa Tarihçesi - Kronolojisi 2006/42/EC Makina Direktifi aslında tamamen yeni bir direktif değildir ve; t ćMLIBMJ )B[JSBO ZMOEB&&$PMBSBL AB tarafından yayımlanmıştır. t %JSFLUJGF&&$EFLJEFĄJĆUJSJMFCJMJSNBMMBSLBMdırma ekipmanları, mobil makine ve makine ilave FEJMFSFLLBQTBNHFOJĆMFUJMEJ#VOMBS#ÚMàNWF 5 Ek I'de eklendi. 62 t %JSFLUJGF&&$HàWFOMJLCJMFĆFOMFSJWFLJĆJMFSLBMdırma ve taşıma için makine ilavesi ile kapsamı tekrar genişletildi ve bu durum, Bölüm 6 Ek I'de eklendi. t #B[ àSàOMFS ZÚOFUNFMJĄJO LBQTBNOB FLMFOFSFL VZgulama kapsamı genişletilmiştir. Bunlar: Şantiye Yük Asansörü, Kartuşlu Sabitleme Aletleri ve diğer darbe makinalarıdır. t %JSFLUJGF&&$$&NBSLJOHJMHJMJVZVNMBĆUSMNĆ hükümler ilave edildi. t %JSFLUJGF&$UCCJDJIB[MBSIBSJÎPMNBLà[FSFJMHJMJ &$TBZM%JSFLUJGJJMFLàÎàLCJSEFĄJĆJLMJLJMBWFPMEV t ZMOEBZFOJLPEMBNBJMF&$.BLJOB&Nniyeti Direktifi olarak yayımlanmış ve üye ülkeler tarafından yasal mevzuat olarak kabul edilmiştir. t :FOJ6ZHVOMVL%FĄFSMFOEJSNF1SPTFEàSMFSJWF.PEàMleri eklenmiştir. Yönetmeliğin EK IV ünde yer alan makinalara yeni eklemeler yapılmış ve tek bir başlık alUOEB UPQMBONĆUS &$ EF PMEVĄV HJCJ ZJOF &, IV kapsamına girmeyen bir makinaya üretici beyanı CE işareti vurulabilmektedir. Ancak EK IV kapsamında yer alan makinaların uygunluk değerlendirmesi ile ilgili farklı modüller devreye alınmıştır. Bunlar: ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý t &ĄFSàSFUJDJNBLJOBTOJMHJMJIBSNPOJ[FTUBOEBSUMBSB uyarak temel sağlık ve güvenlik gereksinimlerine uygun olarak üretiyorsa aşağıdaki yollardan birini tercih etmektedir. t ÃSFUJDJOJO 6ZHVOMVL %FĄFSMFOEJSNFTJOJ JÎ LPOUSPMMFS ile gerçekleştirmesi (EK VIII) t "55JQćODFMFNFTJ&,*9 WFàSFUJDJOJOJÎLPOUSPMMFSJ (EK VIII) ile. t 5BN,BMJUF(àWFODF1SPTFEàSà&,9 t &ĄFS àSFUJDJ IBSNPOJ[F TUBOEBSEB VZNVZPS ZB EB kısmen uyuyorsa aşağıdaki yollardan birini tercih etmektedir. t "55JQćODFMFNFTJ&,*9 WFàSFUJDJOJOJÎLPOUSPMMFSJ (EK VIII) ile. t 5BN,BMJUF(àWFODF1SPTFEàSà&,9 t 5FNFM4BĄMLWF(àWFOMJL(FSFLTJOJNMFSJOEFEFĄJĆJLlikler gerçekleştirilmiştir. te edilmiştir. Makina Emniyeti Direktifi T.C. Sanayi Bakanlığı UBSBGOEBO.BZTZMOEB"5.BLJOB&NOJZFUJ Yönetmeliği olarak yayımlamış ve uygulamaya geçirilmiştir. 0DBLJUJCBSJJMF$&JĆBSFUJCVZÚOFUNFMJLLBQTBNOdaki tüm ürünlerde zorunlu olmuştur. %JĄFSUBSBGUBOEB3(4JMF "5 .BLJOF :ÚOFUNFMJĄJ ZBZOMBOBSBL EB Türkiye’de de devreye girmiş olup, Avrupa Birliği ile aynı senkronizasyon sağlanmıştır. 2. Makine Direktifi – Yönetmeliği Nedir ? Makine direktifi veya makine emniyeti yönetmeliği şudur, .BSU4"-*3FTNÔ(B[FUF4BZ Yönetmelik Sanayi ve Ticaret Bakanlığından: Makina Emniyeti Yönetmeliği t &$ "TBOTÚS :ÚOFUNFMJĄJ WF &$ -7% Düşük Gerilim Yönetmeliği ile 2006/42/EC Makina Emniyeti Yönetmeliği arasındaki sınırlar netleştirilmiştir. (2006/42/AT) t :FOJ ZÚOFUNFMJLUF %àĆàL (FSJMJN ZÚOFUNFMJĄJ LBQsamında olan Makina Emniyeti Yönetmeliği kapsamında olmayan ürün grupları tanımlanmıştır. Örneğin Elektrik motorları, çamaşır makinaları gibi. Ayrıca hızı 0.15 m/s den daha düşük olan asansörler Asansör Yönetmeliği kapsamından çıkarılarak Makina Emniyeti Yönetmeliği kapsamına alınmaktadır. Amaç t %JSFLUJG&$PMBSBL"SBMLUBSJIJOFLBdar yürürlükte kaldı. t 0OBZMBONĆ,VSVNNàEBIFMFTJHFSFLUJSFONBLJOBMBSJÎJO&$:ÚOFUNFMJĄJ.BEEFDWFZB CFOEJOF HÚSF 0OBZMBONĆ ,VSVN UBSBGOEBO UFLOJL dosya yeterliliği belgelendirilmiş ya da teknik dosyası arşivlenmiş üreticiler yukarıdaki belirtilen bir uygunluk değerlendirme prosedürüne göre ürettikleri makinalar için CE markalama faaliyetlerini güncellemelidir. 2006/42/EC’de ise bu durum EK-IV belirtilmektedir. t )B[JSBOUBSJIJOEF&$PMBSBL"WSVQB #JSMJĄJOEF SFWJ[F EJMFSFL ZMML CJS BEBQUBTZPO TàSFTJÚOHÚSàMEàWF"SBMLEBSFTNJPMBSBL işlerlik kazanması kararlaştırıldı. t 4POVÎUàNCVEFĄJĆJLMJLMFSMFZFOJCJSEJSFLUJGHJCJTVnulmakta yani bu durum bir yeniden biçimlendirmedir (recast)… ÃMLFNJ[EFJTF(àNSàL#JSMJĄJBOMBĆNBTOOJN[BMBONBsının ardından teknik harmonizasyon için Kanun, Yönetmelik ve Tebliğler hazırlanmış ve ulusal mevzuatımıza adap- Birinci Bölüm Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; makinaların, usulüne uygun şekilde kurulduğunda, bakımı yapıldığında ve kendinden beklenen amaçlar doğrultusunda kullanıldığında, insan sağlığına ve güvenliğine ve durumuna göre evcil hayvanlara ve mallara zarar vermiyorsa piyasaya arz edilmelerini ve hizmete sunulmalarını teminen, tasarım ve imalat aşamasında uyulması gereken temel emniyet şartları ile takip edilmesi gereken uygunluk değerlendirme prosedürlerini ve uygunluk değerlendirmesi yapacak onaylanmış kuruluşların görevlendirilmesinde dikkate alınacak asgari kriterleri düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; makinaları, değiştirilebilir teçhizatı, emniyet aksamlarını, kaldırma aksesuarlarını, zincir, halat ve kayışları, sökülebilir mekanik aktarma tertibatlarını, kısmen tamamlanmış makinaları kapsar. (2) Bu Yönetmelik; aşağıda belirtilen makinaları ve emniyet parçalarını kapsamaz. B 0SJKJOBMNBLJOBMBSOJNBMÉUÎMBSUBSBGOEBOUFEBSJLFEJlen ve özdeş aksamları değiştirmek üzere yedek parça olarak kullanılması amaçlanan emniyet aksamları, b) Fuar alanlarında ve/veya eğlence parklarında kullanılan özel makinaları, c) Özel olarak nükleer amaçlar için tasarımlanmış veya hizmete sunulmuş, arızalanma durumunda radyoaktivite yayabilecek makinaları, 63 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý yayımlanan Belirli Gerilim Sınırları DaIJMJOEF ,VMMBOMNBL Ã[FSF 5BTBSMBONĆ &MFLUSJLMJ 5FÎIJ[BU JMF ćMHJMJ :ÚOFUNFMJL "5 LBQTBNOEB ZFS alan; evlerde kullanılması amaçlanan ev aletleri, ses ve video cihazları, bilgi teknolojisi cihazları, tipik büro makineleri, alçak gerilim şalter ve kumanda panoları ve elektrik motorları, yüksek gerilimli elektrikli teçhizatın şalter ve kumanda düzenleri ile trafo tipleri. Dayanak ."%%&o #V:ÚOFUNFMJL B UBSJIMJ WF TBZM ÃSàOMFSF ćMJĆLJO 5FLOJL .FW[VBUO )Bzırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanunun 4 üncü maddesine dayanılarak, ç) Ateşli silahlar dahil olmak üzere her türlü silahı, d) Aşağıdaki ulaşım vasıtalarını: UBSJIMJWFTBZM3FTNÔ(B[FUFEFZBZNMBOBO5BSNWFZB0SNBO5SBLUÚSMFSJ#VOMBSO3Úmorkları ve Birbiriyle Değiştirilebilir Çekilen MakinaMBSJMF4JTUFNMFSJ"LTBNMBS"ZS5FLOJLÃOJUFMFSJJMF ćMHJMJ5JQ0OBZ:ÚOFUNFMJĄJ"5 LBQTBNOdaki riskler açısından, üzerlerine monte edilen makinalar hariç, tarım ve orman traktörleri, UBSJIMJWFTBZM3FTNÔ(B[FUFEFZBZNMBOBO.PUPSMV"SBÎMBSWF3ÚNPSLMBS5JQ0OBZJMF ćMHJMJ :ÚOFUNFMJL "5 LBQTBNOEBLJ à[FSMFSJne monte edilen makinalar hariç, motorlu araçlar ve bunların römorkları, UBSJIMJ WF TBZM 3FTNÔ (B[FUFEF ZBZNMBOBO ćLJ WFZB ÃÎ 5FLFSMFLMJ .PUPSMV "SBÎMBSO 5JQ 0OBZ :ÚOFUNFMJĄJ "5 LBQTBNOEBLJ üzerlerine monte edilen makinalar hariç, taşıtları, Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Bakanlık: b) Değiştirilebilir teçhizat:, c) Emniyet aksamları: ç) Hizmete sunma: E ćNBMBUÎ e) Kaldırma aksesuarı: f) Kısmen tamamlanmış makina: g) Komisyon: Avrupa Komisyonunu, ğ) Makina: h) Müsteşarlık: Dış Ticaret Müsteşarlığını, 4) Sadece yarış amaçlı motorlu taşıtlar, ı) Piyasaya arz:, Ã[FSJOFNPOUFFEJMFONBLJOBMBSIBSJÎIBWBTVWFZB demir yolu ağlarındaki ulaştırma vasıtaları, i) Sökülebilir mekanik aktarma organı: 6) Denizde hareket eden tekneler ve seyyar açık deniz tertibatı ile bu tekne ve/veya tertibat üzerine monte edilmiş makinalar, k) Yetkili temsilci: 7) Askeri veya polisiye amaçlar için özel olarak tasarlanmış ve imal edilmiş makinalar, İkinci Bölüm -BCPSBUVWBSMBSEB BSBĆUSNB BNBÎMBSOB ZÚOFMJL PMBrak geçici kullanım için özel olarak tasarlanmış ve imal edilmiş makinalar, j) Uyumlaştırılmış standart: l) Zincirler, halatlar ve kayışlar: Piyasaya Arz, Piyasa Gözetim ve Denetimi Piyasaya arz ve hizmete sunma, Serbest Dolaşım, Uygunsuz işaretleme, Piyasa gözetim ve denetimi .BEFOLVZVTVBTBOTÚSMFSJ Üçüncü Bölüm 10) Sanatsal gösterilerde sanatçıyı taşımayı amaçlayan makinalar, Standartlar UBSJIMJWFTBZM3FTNÔ(B[FUFEF 64 b) Avrupa Birliğinin 2006/42/EC sayılı Direktifine paralel olarak hazırlanmıştır. Uygunluk varsayımı ve uyumlaştırılmış standartlar ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý Dördüncü Bölüm Tedbirler Özel tedbirler, Tehlikeli olması muhtemel makinalarla ilgili özel tedbirler ve Koruma hükmü Ek IV #V:ÚOFUNFMJĄJOàODàNBEEFOJOàÎàODàWFEÚSEàOcü fıkralarında belirtilen işlemlerden birisinin uygulanması HFSFLFONBLJOBLBUFHPSJMFSJ3JTLMJÃSàO(SVQMBS Ek V Beşinci Bölüm 6ZHVOMVL%FĄFSMFOEJSNFćĆMFNMFSJ,TNFO5BNBNMBONĆ.BLJOBMBSćÎJO ćĆMFNMFS0OBZMBONĆ,VSVMVĆMBSi$&w6ZHVOMVLćĆBSFUJ Makinaların uygunluk değerlendirme işlemleri, Kısmen taNBNMBONĆNBLJOBMBSJÎJOJĆMFNMFS0OBZMBONĆ,VSVMVĆMBS WFi$&wVZHVOMVLJĆBSFUJ Altıncı Bölüm Çeşitli ve Son Hükümler Makinaların montajı ve kullanımı, Gizlilik, Avrupa BirliĄJÃZFÃMLFMFSJZMFJĆCJSMJĄJ±Ú[àNZPMMBS"WSVQB#JSMJĄJEBimi komitesi, Ulusal daimi komite, Aykırı davranışta uygulaOBDBLIàLàNMFS:àSàSMàLUFOLBMESMBONFW[VBUćTUJTOBWF :àSàSMàL."%%&o #V:ÚOFUNFMJLUBrihinde yürürlüğe girer. Yürütme, MADDE 26 – (1) Bu Yönetmelik Hükümlerini Sanayi ve Ticaret Bakanı yürütür. Bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen emniyet aksamları gösterge listesi Ek VI Kısmen tamamlanmış makinalar için montaj talimatları Ek VII A. Makinalar için teknik dosya Ek VIII .BLJOBMBSO JNBMÉUOEB ZBQMBO JÎ LPOUSPMMFSMF VZHVOMVğun değerlendirilmesi Ek IX "55JQćODFMFNFTJ Ek X Tam kalite güvencesi Ek XI 0OBZMBONĆLVSVMVĆBUBNBMBSJÎJOEJLLBUFBMONBTHFreken asgari kriterler Ek I Makinaların tasarımı ve imali ile ilgili temel sağlık ve güvenlik kuralları Ek II Beyanlar Ek III CE işaretlemesi 66 3. Sonuç ve Değerlendirme "WSVQB 0SUBL 1B[BSOO LVSVMNBT JMF CJSMJLUF CàUàO Avrupa Birliği üye ülkeleri ulusal standartların ve yönetmeliklerin birleştirilmesine yönelik aldıkları kararlar doğrultusunda, "Makine Direktifini" dahili bir direktif olarak, her üye ülke kendi yerel yasalarına uyarlamaktadır. Örneğin; Almanya'da bu direktifin içeriği "Ekipman Güven- ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý MJĄJ ,BOVOVOVO NBEEFTJ PMBSBL VZBSMBOE ćOHJMUFSFEF JTF/Pi4BĄMLWF&NOJZFU)&"-5)"/%4"'&5:wPMBSBLi5IF4VQQMZPG.BDIJOFSZ4BGFUZ 3FHVMBUJPOTwPMBSBLEFWSFZFHJSEJ "Makine Direktifi"nin asli amacı, her ülke için ortak koruyucu önlemler almak ve ülkeler arası ticaretteki engelleri ortadan kaldırmak veya minimuma indirmektir. Ve, "MaLJOFw EFEJĄJNJ[EF JTF LTBDB FO B[ CJS FMFNBO IBSFLFUli olan ve birbirine bağlı parçaların bütünü olduğunu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, "Makine Direktifi" nin uygulama alanı; bu tanım ile birebir örtüşen, çok geniş bir faaliyet alanını (temel, basit bir makineden kompleks bir tesise kadar) kapsamaktadır. Değişen direktiflerle birlikte, uygulama alanları da, bir sonraki adımlara doğru genişletilmekte olup, bu da beraberinde "Güvenlik Ekipmanları-Bileşenleri" ve "Birbirlerinin Yerlerine Uyumlu Kullanılabilen Ekipmanlar" konularını da gündeme getirmektedir. "Makine Direktifinin" yapısal formatı ise, ana maddeler ve EK maddelerden oluşmaktadır. Buradaki Ek maddeler de, ana maddeler kadar çok ciddi önem içermektedir, örneğin direktifin Ek-1 deki Temel Sağlık ve Güvenlik Kuralları, makine güvenliği için zorunluluk içeren kriterlerden oluşmaktadır. Bu nedenden dolayı, bizim ürettiğimiz makinemizde, en uygun metodu seçmemiz için, aşağıdaki prensipleri dikkate almamız ve uygulamamız bizim için oldukça büyük önem içermektedir; 1. Makinenin doğru kullanılması için, makine tasarımında, çalışmasında ve bakımında herhangi bir nedenden dolayı, çalışana karşı potansiyel bir tehlike içermemelidir. Bütün kaza riskleri tespit edilip, yok edilmek zorundadır. .BLJOFćNBMBUÎTVZHVOÎÚ[àNàOTBĄMBONBTOEB sırasıyla aşağıda belirtilen unsurları dikkate almasında fayda bulunmaktadır; 2.1. Makinenin üretiminde ve geliştirilmesinde, güvenlik kavramını entegre ederken tüm riskleri mümkün olduğu kadar azaltılmalı ve hatta yok edilmelidir. 2.2. Makinenin çalışma yönteminden kaynaklı yok edilemeyen risklere karşı da, çalışan operatör için gerekli koruyucu önlemleri almalıdır. .BLJOFOJO ZPL FEJMFNFZFO SJTLMFSJOJO CVMVOEVĄV bölümlerinde; kullanıcı – operatör kaynaklı olası istem dışı tehlikelere karşı da, son kullanıcıyı ve/veya operatörü mutlaka uyarmalıdır. Direktifte belirtilen maddelere uyumu sağlamak için; alınan koruyucu önlemler, gerekli sorumluluk bilinci ile uygulanmalıdır. Bir makine üreticisi; ürettiği makinelerinde temel gereklilikler sağladığını kanunlar karşısında, iş kazalarına karşı, mutlaka kanıtlamak zorundadır. Bu faaliyet, AB’ye üye ülkeler tarafından birleştirilen standartların uygulanması ile, oldukça kolay, yapılabilir durumdadır. 68 Diğer taraftan, Makine Direktifinin Ek-IV maddelerinde listelenen riskli makineler için; çok ciddi tehlike potansiyellerini belirten, ifade eden üst düzeyde bir sertifikasyon tekniği gerektirmektedir. Ayrıca, Ek-IV maddelerinde belirtilmeyen makineler için de, sanki yüksek tehlike potansiyeli içeriyormuş gibi denetlenmesi, makine imalatçısının çeşitli iş kazaları ve kanuni yaptırımları ile karşı karşıya kalmaması için, şiddetle tavsiye edilmektedir… Aynı zamanda bu durumu bir sigorta gibi düşünmekte fayda var, çünkü sizi onaylanmış tarafsız bir kuruluş gelip makine direktifine göre denetlemekte ve varsa açıklarınızı göstererek, kapatmanızı sağlamakta… Daha ne olsun, bundan iyisi Şam’da kayısı. Yararlanılan Kaynaklar; 1. http://ec.europa.eu/enterprise/sectors/mechanical/documents/legislation/machinery/#h2-1 2. http://www.resmigazete.gov.tr/main.aspx?home=http:// XXXSFTNJHB[FUFHPWUSFTLJMFS IUNIUNNBJOIUUQXXXSFTNJHB[FUFHPWUSFTLJMFSIUN IUUQXXXQJM[DPNDPNQBOZOFXTTVCTFSWJDFTBSUJDMFTJOEFYUSKTQKTFTTJPOJE%#%'$"' '''% TBZMÃSàOMFSFćMJĆLJO5FLOJL.FW[VBUO)B[SMBONBTWF Uygulanmasına Dair Kanunla düzenlenmiş olan idari para cezalarının yeni değerlerinin duyurulmasına ilişkin tebliğ (Tebliğ /P "SBMLUBSJIMJ3(TBZTNàkerrer) 5. http://www.sanayi.gov.tr/WebEdit/Gozlem.aspx sayfası i$&(FOFM5BOUN/FEJS/F%FĄJMEJSw&SLJO(Ã-&3LJĆJTFM TVOVNMBSNOOPUMBS#VSTBXXXBCDLBMJUF com EF..0#VSTBąVCFEFi$&/FEJS/F%FĄJMEJSw konulu kişisel seminerim http://www.mmo.org.tr/subeler/index. php?sube=4 ve http://www.mmo.org.tr/genel/bizden_detay. QIQ LPEUJQJTVCF i(VJEFUPBQQMJDBUJPOPGUIF.BDIJOFSZ%JSFDUJWF&$w TU%FDFNCFS#SVTTFMT(FOFSBM&EJUPS.S*BO'3"4&3 www.ec.europa.eu IUUQFDFVSPQBFVFOUFSQSJTFTFDUPSTNFDIBOJDBMNBDIJOFSZ Guide to application of Directive 2006/42/EC – 2nd Edition +VOF#SVTTFMT(FOFSBM&EJUPS.S*BO'3"4&3XXX ec.europa.eu 0SUB"OBEPMVćISBDBUÎ#JSMJLMFSJOJO.0.&/5%FSHJTJ)B[JSBOTBZEFFLUFCVMVOBOi$&EF;PSVOMVMVL7BSN w konulu yazım - makalem ćĆ.BLJOBMBS.àIFOEJTMFSJ#JSMJĄJ%FSOFĄJOJO"ZML%FSHJTJOJO"ĄVTUPT4BZTOEBTBZGBEBZBZOMBOBOi$&EF ;PSVOMVMVL7BSNES wLPOVMVZB[NNBLBMFN &&$POUIFBQQSPYJNBUJPOPGUIFMBXTSFHVMBUJPOT and administrative provisions of the Member States concerOJOHMJBCJMJUZGPSEFGFDUJWFQSPEVDUT+VMZ Erkin GÜLER Makine Mühendisi ISO 9001:2008 Baş Denetçi TURQUM Baş Denetçi / Teknik Uzmanı ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý DEPREME Hazırlıklı Olmalıyız Herkes İçin Acil Sağlık Derneği (HİASD) Başkanı Uz. Dr. Ülkümen Rodoplu, Van depreminin ardından deprem gerçeğine ve “kişisel eylem planı”nın (KEP) önemine bir kez daha dikkat çekti. Ülkemizde yüzlerce yıldır yıkıcı depremler olduğunu anlatan Dr. Rodoplu, “Bizlere düşen, deprem ve diğer afetlerin olmaya devam edeceği gerçeğini kabul etmek ve hazırlanmaktır. Afetlere hazır olmaktır” dedi. Herkes İçin Acil Sağlık Derneği (HİASD) Başkanı Uz. Dr. Ülkümen Rodoplu, Van depreminin ardından deprem gerçeğine ve “kişisel eylem planı”nın (KEP) önemine bir kez daha dikkat çekti. Ülkemizde yüzlerce yıldır yıkıcı depremler olduğunu anlatan Dr. Rodoplu, “Bizlere düşen, deprem ve diğer afetlerin olmaya devam edeceği gerçeğini kabul etmek ve hazırlanmaktır. Afetlere hazır olmaktır” dedi. 72 HİASD Başkanı Uz. Dr. Ülkümen Rodoplu, herkesin bir kişisel eylem planı olması gerektiğini, bunun öneminin yaşanan son acı olayla birlikte bir kez daha ortaya çıktığını söyledi. Dr. Rdoplu, “İster evde, işyerinde, okulda olun, ister yolda ya da aracınızın içinde bulunun, yaşadığınız ve bulunduğunuz ortamlarda deprem anında ne yapacağınızı, nereye saklanıp, nereye kaçacağınızı önceden düşünün” diye konuştu. ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý Depremden sonraki ilk saatler çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. Ülkümen Rodoplu, “altın saatler” olarak tanımlanan bu ilk saatlerin en önemli konularını “güvenlik, iletişim, haberleşme, barınma, arama – kurtarma, ilkyardım – acil yardım, beslenme” diye sıraladı. Dr. Rodoplu, depremde kişisel eylem planı ile ilgili şu önerileri dile getirdi: “İster evde, işyerinde, okulda olun, ister yolda ya da aracınızın içinde bulunun, yaşadığınız ve bulunduğunuz ortamlarda deprem anında ne yapacağınızı, nereye saklanıp, nereye kaçacağınızı önceden düşünün. Eğer eviniz ve evinizin bulunduğu zemin sağlamsa, o zaman evde kalabilirsiniz; ancak başınızı, yüzünüzü korumalısınız. Eviniz ve zemin sağlam değilse, binanın kuvvetli bir depremde yıkılma olasılığı varsa, ya binayı terk etmek ya da bina içinde çamaşır makinesi, çelik kasa, mutfak tezgahı gibi dayanıklı eşyaların önüne sığınmak sizi kurtarabilir. Herkesin kendi eylem planını hazırlaması ve bunu da belli aralıklarda uygulaması gereklidir.” Deprem sonrası profesyonel yardım gelene kadar geçen zamanın insan yaşamı için çok önemli olduğunun altını çizen Dr. Ülkümen Rodoplu, “Altın saatler denilen bu zaman diliminde temel ilkyardım uygulamaları çok önemlidir ve ilkyardım bilenler kendi yakınlarına yardımcı olabilecektir” dedi. İlkyardımla ilgili olarak, deprem sonrasında “kanamalar” ve “kırık, çıkık ve ezilmeler” konularının çok daha fazla önem kazandığını söyleyen Dr. Rodoplu şu bilgileri verdi: “Kanaması olan bir kişiye yapılacak olan ilkyardım, kanayan bölgeye temiz bir bez ile bastırmaktır. Böylece kan kaybına bağlı ölüm geciktirilebilir. Hastaneye yetiştirilene ya da sağlık görevlilerinin ilk müdahalesi yapılana kadar bu basit uygulama ile hayat kurtarabilirsiniz. Elimizin altında bulunan sert mukavvalar, güneşlikler, kapılar, dolap kapakları, ilkyardımda kullanılan malzemelerdendir. Kırık, çıkık, ezilme şüphesi olduğunda da, bu bölgenin sert mukavva veya güneşlik gibi sert bir madde ile hareketsiz hale getirilmesi gerekir. Böylece kırık kemik uçları sabitlenmiş olur ve kanama riski azalır.” Herkesi deprem çantası hazırlamaya çağıran HİASD Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu, bu çantada bulunması gereken malzemelerin birkaç günlük yolculuğa çıkarken yanımıza alacağımız eşyalar olduğunu anlattı. Bu çantanın kolay ulaşılabilecek ve hemen her gün görülebilecek bir yerde tutulmasını öneren Dr. Ülkümen Rodoplu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Deprem çantasında kullandığınız ilaçların birkaç günlük yedeği, gözlüğünüz, kredi kartı, kişisel temizlik malzemeleri, yedek pilleriyle transistörlü radyo, düdük, yedek pilleriyle ışık kaynağı, yedek ayakkabı, bir miktar para, çok amaçlı çakı, kalem – kağıt, önemli telefon numaralarının bulunduğu, iletişime geçilecek yakınların bilgilerini içeren, önemli evraklarınızın fotokopilerini (ruhsat, ehliyet, nüfus cüzdanı, tapu) içeren bir su geçirmez dosya ve hava koşullarına göre yanınıza alacağınız yedek giysiler bulunmaldır. Her altı ayda bir hazırlık çantasındaki piller, reçeteli ilaçlar, su ve yiyecek tazeleriyle değiştirilmelidir.” Kaynak: http://www.hiasd.org 73 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý 16 Kasım 1937 Tarihli Ulus Gazetesi, Atatürk'ün Maden'deki Bakır Madenleri Ziyareti Maden, 15.11.1937 (Atatürk'ün Maden'i ikinci ziyareti) Hususi suretle giden arkadaşımız bildiriyor: Atatürk öğle yemeklerini, tabii manzarası ve plajlarıyla Elaziz, Tunceli, Diyarbakır gibi yazı sıcak geçen yerlerin bir sayfiye yeri olabilecek derecede güzel olan Gölcük'te yemişler ve trenlerinden inerek göl etrafında iki saat kadar devam eden tetkiklerde bulunmuşlar, alakadarlara bazı emirler vermişlerdir. Atatürk'ün treni saat 14:10'da Maden'e varmıştır. İstasyonda Birinci Umumi Müfettiş ve Diyarbakır Valisi, Kaymakam ve Halk tarafından karşılanmışlardır. Atatürk burada otomobille bakır madenleri ocaklarına kadar çıkmışlar ve tesisat,inşaat ve maden istihsali hakkında alâkadarlardan malûmat almışlardır. Maden müdürü B. Şevket Turgud senede on bin ton temin edecek ameliyat ve inşaat hakkında kendilerine izahat vermiştir. Toprak kısmı kaldırmakta olan cevherin bulunduğu sahadan kasabaya doğru yayan yürüyen Atatürk kendilerini alkışlayan halk arasından geçerek istasyona dönmüşlerdir. Atatürk saat 15:20'de Diyarbakır'a doğru hareket buyurmuşlardır. Atatürk 20 yıl önce Ordu Kumandanı olarak bulundukları Diyarbakır'a bugün şeref vermişlerdir. Kop Dağında- 76 ki emsalsiz ve büyük zaferi ile o zaman doğu vilayetlerini kurtaran Büyük Önderimiz Türk Milletinin kurtarıcısı olarak büyük tezahürlerle karşılanmıştır. Atatürk'ün trenleri saat 18'de Diyarbakır'a varmıştır. Merasim yapılmaması hakkındaki emirlerine rağmen Büyük Önder'in geleceğini daha bir kaç gün öncesinden haber alan Diyarbakır halkı, büyük bir şevk ve heyecan içinde istasyona akın halinde gelmişler ve trenin muvasalatında Atatürk'ü büyük ve candan tezahüratla selamlamışlardır. Atatürk trenden inerek halkın bu candan tezahürlerine iltifatla mukabele etmişlerdir. Şehir baştan başa elektriklerle tenvir edilmiştir. Halk caddelerde sevinç tezahürleri yapmaktadır. Diyarbakır emsali görülmemiş bir gece yaşıyor. Umumi müfettişlik ve hududu dahilindeki vilayet valilieri, Muş Valisi B.B. Tevfik Sırrı, Van Valisi Süheyl, Siird Valisi Fevzi, Mardin Valisi Halis, Bitlis Valisi Rifat, Urfa Valisi Kazım, belediye ve halkevi reisleri, encümen azalarından mürekkeb birer heyet vilayetler ve ayrıca Diyarbakır kazalarından kaymakamları reisliğinde birer heyet Atatürk'e tazimlerini arz etmek üzere Diyarbakır'a gelmiştir. Kaynak: www.isteataturk.com ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý 2002 Nisan ayında çıkan ilk dergimizin ilk makalesinin, 2. Sayımız olan Haziran ayı sayısındaki devamı. 80 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý 81 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý 6DéOçéçQç]æìoLQ 'RéUXæ%HVOHQPH Her doktor öğrenciliği sırasında Otto Warburg'un buluşunu öğrenir. 1930'lu yıllarda Warburg kanserin en temel biyokimyasal sebebini, yani sağlıklı bir hücreyi kanser hücresinden ayıran şeyin ne olduğunu bulmuştur. Bu, o kadar önemli bir buluştur ki, Otto Warburg'a Nobel Ödülü kazandırmıştır. Otto Warburg'a göre kanserin bir temel sebebi vardır. Bu da, vücudun normal hücrelerinin oksijenli solunumunun, oksijensiz - anaerobik- hücre solunumuyla yer değiştirmesidir. Warburg'un buluşu bize başka neleri anlatmaktadır? Birincisi, kanser, normal hücrelerden çok farklı bir biçimde metabolize olmaktadır. Normal hücreler oksijene ihtiyaç duyar; kanser hücreleri oksijenden kaçınır. Hiperbarik oksijen terapisi alternatif kanser tedavisi uygulayan kliniklerde kullanılan bir yöntemdir. Bu buluşun bize anlattığı başka bir şey de, kanserin bir mayalanma (fermantasyon) süreciyle metabolize olduğudur. Kanserin metabolizması normal hücre metabolizmasından 8 kat daha büyüktür. Yukarıda söylediğimiz her şeyi birleştirirsek ortaya şu tablo çıkıyor: Şimdi, kanserin şekerle beslendiğini öğrenmişken, onu şekerle beslemek mantıklı geliyor mu size? Yani karbonhidratlardan zengin bir diyet uygulamak? Vücut, kanseri beslemeye çalışırken mütemadiyen kapasitesinin üstünde çalışır. Kanser devamlı açlıktan ölmenin eşiğindedir ve vücuttan kendisini beslemesini talep etmektedir. Besin alımı kesilirse kanser açlıktan ölmeye başlar. Tabii kendisini beslemek için vücudun şeker üretmesini sağlayamazsa. .. Bugün, kansere karşı uygulanan birçok besin terapisi mevcuttur (işe de yaramaktadırlar) çünkü günün birinde birisi şeker ve kanser arasındaki bağlantıyı görmüştür. Bu terapilerde, karbonhidratlar bakımından zengin gıdalara izin verilmez. Terapilerin hiçbirinde şekere de izin verilmez çünkü şeker kanseri beslemektedir. Proteinlerden şeker Bu ziyan sendromuna kaşeksia (cachexia) denir. Kaşeksia vücudun proteinlerden (evet, doğru duydunuz, karbonhidratlardan veya yağlardan değil de, proteinlerden) "glükoneogenez" (yeniden glükoz yapımı) işlemiyle, şeker elde etmesidir. Bu şeker kanseri besler. Vücut sonunda, kanser hücresini beslemeye çalışırken kendisi açlık çeker. 82 Peki doktorunuz bu gerçekleri size neden söylemez? Kim bilir? Belki doktorunuz kanseri tedavi edecek kişinin siz değil, kendisi olduğunu düşünmektedir. Belki Otto Warburg'un buluşunu duymuştur ama geri kalan parçaları tamamlayamamış tır. Belki de beslenmeyle ilgili hiçbir şey öğrenmemiştir. Aslında 1978'e kadar ABD'nin resmi kuruluşlarından biri, beslenmenin kanserle bir ilgisi olmadığını iddia etmekteydi!! !! ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý Kanser ve şeker bağlantısından haberdar olanlar ise, dikkate değer terapilerle ortaya çıktılar. Bunlardan biri 'Laetrile'dir. Kaşeksialı hastaların yüzde 50'den fazlasında glükoneogenez sürecini durduran hidrazin sülfat bunlardan bir diğeridir. Bugün, Minnesota Üniversitesi kemoterapi alanında bir "akıllı bomba" üzerinde çalışmaktadır. Akıllı bomba diyebileceğimiz ilacın üzerinde bir kaplama vardır. İlaç, vücutta oksijensiz bir bölge ile karşı karşıya geldiğinde bu kaplamayı üzerinden atar. Kanseri yok etmek için kemoterapiyi serbest bırakır. Çünkü, vücutta oksijensiz tek alan, kanserli bölgedir. Kanser hücresini aç bırakmaya çalışan besin terapileri de vardır. Kanserin ne sevdiğini bilen hasta, bunları yemekten kaçınır. Kanser, çiğ yiyeceklerdense, pişmiş yiyecekleri sever. Pişirme işlemi, besinlerdeki enzimleri ve vitaminleri yok etmektedir. Bir de, kanserin şeker sevdiğini aklınızdan çıkarmayın. Kanserinizi sevmiyorsanız, onu beslemeyin! Şeker yerine tatlandırıcı kullanmak çözüm değil Şeker yerine tatlandırıcı kullanmayı düşünüyorsanız, başka bir tuzağa düşmüş olursunuz. Tatlandırıcıları n da vücuda ciddi zararları olduğu, yapılan araştırmalarla kanıtlandı. Örneğin, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), sakarin içeren her türlü gıda maddesinin üzerine " Sağlığa zararlıdır. Hayvanlar üzerinde yapılan testlerde kansere yol açmıştır." ibaresinin konmasını şart koştu. Aspartam ve sükraloz gibi diğer tatlandırıcılar da yan etkileri nedeniyle uzak durulması gereken gıdalar arasında. (Editörün notu: Ama maalesef hiç birinin üzerinde böyle bir ibare yok). Kaynak: International Wellness Directory Son iki yüzyıldır şeker tüketimi nasıl arttı? İngiltere'de 1815'de 5 kg cıvarında olan kişi başına yıllık çay şekeri tüketimi 1970'de 50 kg 'ın üzerine çıkmıştır. 1970-2000 yılları arasında ABD vatandaşları önceki yıllara oranla yılda 100 litre daha fazla şekerli meşrubat tüketmişlerdir. Türkiye'deki durum da artık çok farklı değildir. Çocuğu ile büyüğü ile çılgınca şeker ve beyaz un kullanılmaktadır. Bütün bu bilgiler kanserlerin niçin arttığını göz önüne açıkça sermektedir. Aşağıdaki tedbirlerle kanserlerin en az üçte ikisi önlenebilir; t Un ve şekerden kaçınarak insülin direncini yenin. t )JÎCJSĆFLJMEFUBUMBOESDWFUBUMBOESDJÎFSFOhMJHIUh hafif yiyecek ve içecek tüketmeyin. t ,BULNBEEFTJJMBWFFEJMNJĆQBLFUMFONJĆHEBMBSZFmeyin. Taş devri diyetini uygulayın. t #PMUB[FTFC[FWFNFZWFZJZJO t :FUFSMJPNFHBBMOBZÎJÎFĄJNTSTPZBQBNVLWF margarin gibi yağları diyetinizden çıkartın. Bunların yerine zeytinyağı ve doğal hayvani yağları (tereyağı, iç yağı ve kuyruk yağı) yiyin. t ,FGJSZPĄVSUUVSĆVTJSLFOBSFLĆJTJWFCP[BHJCJQSPbiyotiklerden (faydalı mikroplar) zengin gıdalarla beslenin. t ½[HàSEPMBĆBOIBZWBOMBSOFUJOJWFZVNVSUBTOZJZJO t 1BTUÚSJ[FTàUMFSEFONàNLàOPMEVĄVODBLBÎOO,VUV sütü tüketmeyin. Mümkünse manda sütü kullanın. Süt yerine süt ürünlerini (yoğurt, peynir) tercih edin. t (àOEFJLJEJĆTBSNTBLWFWFZBCBĆLVSVTPĄBOUàLFUJO t (àOEFUBUMLBĆĄ[FSEFÎBMUP[VUàLFUJO t :FĆJMWFTJZBIÎBZUàLFUJOĆFLFSTJ[ t 4USFTUFOV[BLEVSVO t ćZJVZVZVO t ±FWSFTFMUPLTJOMFSEFOWFTJHBSBEBOV[BLEVSVO t % WJUBNJOJ Eà[FZMFSJOJ[J ZàLTFMUNFL JÎJO EFOHFMJ CJS şekilde güneşlenin ya da D vitamini takviyesi alın. t :FUFSJEFSFDFEFFH[FSTJ[ZBQO t "ĆSBMLPMLVMMBONBZO t ćĆMFONJĆTPZBàSàOàZFNFZJO t :FNFLMFSJ HFMFOFLTFM ZÚOUFNMFS CVĄVMBNB CVIBSda pişirme) ile pişirin. Turbo fırınlar da kullanılabilir. t )[MQJĆJSNFZÚOUFNMFSJNJLSPEBMHBHJCJ CFTJOLByıplarına yol açar; ayrıca kanserojen olabilirler !!!! t %BIB ÎPL UPQSBL HàWFÎ DBN ZB EB LBMBZM CBLS kapları tercih edin. Emaye ve çelik tencere daha sonraki tercihlerdir. t 5FGMPOWFBMàNJOZVNVJTFLFTJOMJLMFLVMMBONBZO Prof. Dr. Ahmet AYDIN İÜ. Cerrahpaşa Tıp Fak. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları A.B.D. Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı Kaynak: İnternet 84 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý DOĞALGAZ KULLANILAN ŞEHİRLERDEKİ SANAYİDE 1000 kcal / saat ISI İHTİYACI GEREKLİ OLAN TÜM YAKIT TÜRLERİNİN KENDİ İÇİNDE MALİYET KARŞILAŞTIRMA TABLOSU (03 Kasım 2011 tarihinde belirlenmiş KDV Hariç fiyatlarla) 1. Bu tablo yakıtların yaklaşık işletme maliyetleri hakkında fikir verebilmek için hazırlanmış olup, birim fiyatlara %18 KDV HARİÇTİR. 2. İşletme veriminin bir bölümü ortalama verim değerlerinin içerisinde olup, yakıt hazırlama, depolama, işletme giderleri vb. yakıt yakma yan maliyetleri de bu değeri etkilemiştir. Otomatik kontrol kullanımı, bakım ve işletme kalitesi gibi nedenlerle verim yükseltilip, daha uygun maliyetler oluşturulabilir." 3. Doğalgaz fiyatları 01 Kasım 2011 tarinde yayımlanan ve 03 Kasım 2011 tarihinde geçerli olan BAŞKENTGAZ, BURSAGAZ, ESGAZ, İGDAŞ ve İZGAZ GDF SUEZ şehir gaz dağıtım şirketlerinin tarifelerinde belirtilen fiyatlardır. BURSAGAZ ve ESGAZ'ın doğalgaz birim fiyatları Botaş’ın aylık birim fiyatları üzerinden birim hizmet ve amortisman bedeli olan 2,5 cente göre belirlenmektedir ki bu fiyat US Doları bazında her ay ortalama bir değer olarak bildirilmektedir. İGDAŞ, BAŞKENTGAZ ve İZGAZ GDF SUEZ'deki doğalgaz "birim fiyatları ise aylık ÜFE oranlarının değişimine göre belirlenmekte olup, Ankara'daki BAŞKENTGAZ'ın birim fiyatları ; birim hizmet amortisman bedeli 0,05555 US doları/m3, serbest tüketicilerden alınan taşıma bedeli ise; 0,0077 US doları/m3 üzerinden belirlenip, "www.baskentdogalgaz.com.tr" adresinde yayınlanan günlük fiyattır. 4. Serbest Tüketici Olan doğalgaz kullanıcılarının birim fiyatları EPDK'nın 28.12.2010 tarih ve 2966 no'lu kurul kararı ile 2011 yılı boyunca yıllık 700.000 m3 gaz kullanımının üstünde kullananlar için olup, Serbest Tüketici Olmayanların birim fiyatları ise konut ve ticari işyerlerinde kullananlar ile aynıdır. *4.1. İGDAŞ'ın Serbest Tüketici Olan doğalgaz kullanıcılarının birim fiyatları Doğalgaz PiyasasıTarifeler Yönetmeliğinin Geçici 6. Maddesi hükmü çerçevesinde belirlenen tarifeye göre; yıllık 700.000 - 800.000 m3 aralığında tüketimi olan müşteriler için 0,597775 TL/m3 , 800.000 m3 ve üzeri tüketimi olan müşterileri için ise 0,51889 TL/m3 olup, Serbest Tüketici Olmayanların birim fiyatları ise konut ve ticari işyerlerinde kullananlar ile aynıdır. Bu iki kademeli serbest tüketici fiyatı İGDAŞ'ın özelleşme sürecinde olmasından dolayı olup 2011 yılı Ocak ayından itibaren uygulanmaktadır. *4.2. BAŞKENTGAZ'ın Serbest Tüketici Olan doğalgaz kullanıcılarının birim fiyatı Doğalgaz PiyasasıTarifeler Yönetmeliğinin Geçici 4. Maddesi hükmü çerçevesinde yıllık 800.000 m3 ve üzeri tüketimi olan müşterileri için olup, özelleşme sürecinde olması dolayısıyla EPDK'nın 28.12.2010 tarih ve 2966 no'lu kurul kararının dışında tutulmuştur. Serbest Tüketici Olmayanların birim fiyatları ise konut ve ticari işyerlerinde kullananlarla aynıdır. 5. LNG-Sıvılaştırılmış doğalgaz birim fiyatları İstanbul Boğaziçi deniz geçişi maliyetleri özel ve belediye feribotlarına göre büyük farklılıklar arzettiğinden bu bedel eklenmeden ve Avrupa ve Anadolu yakası ayrımı yapılmadan ortalama olarak verilmiş 03 Kasım 2011 tarinde geçerli olan geçerli olan İPRAGAZ fiyatlarıdır. 6. LPG tüpgaz ve dökmegaz fiyatları 03 Kasım 2011 tarinde geçerli olan geçerli olan 29 Ekim 2011 tarihli İPRAGAZ ve AYGAZ fiyat sirkülerinden alınmış fiyatların ortalamasıdır. 45 kg.lık sanayi tüpünün KDV dahil 243,5 TL/adet fiyatı kullanılmıştır. 7. Elektrik fiyatı 01 Ekim 2011 tarihinde yayımlanan ve 03 Kasım 2011 tarihinde geçerli olan TEDAŞ'ın Diğer Tüm Dağıtım Sistemi Kullanıcıları için (4) Dağıtım Şirketinden Enerji Alan Tüketicilere Tek Terimli ve Tek Zamanlı tarifede belirtilen Alçak Gerilim birim fiyatına; sanayi kullanımında TRT payı ve enerji fonu için %3, Belediye Elektrik Tüketim Vergisi için ise %1 ilave edilmiş, KDV'siz fiyattır. 8. Elektrik kullanımındaki ısıtma cihazı elektrikli ısıtıcı olup, ısı pompası kullanımında cihazın COP sistem ve yıllık değerleri kullanılmalıdır. 9. Motorin birim fiyatı (TL/kg) SHELL Türkiye'nin 03 Kasım 2011 tarihli pompa satış fiyatları sirkülerindeki TL/litre değeri 0,845 dönüşüm katsayısına bölünerek bulunmuştur. 10. Akaryakıt fiyatları EPDK tarafından açıklanan ve SHELL Türkiye tarafından tavsiye edilen 03 Kasım 2011 tarihli İstanbul Avrupa Yakası - Bakırköy'deki mahalli akaryakıt KDV'li satış fiyatları alınmıştır. 11. Isıtma ve proseste kullanılan yakıt türü olarak Motorin (Kırsal) 1000 tipi tercih edildiği için motorin yakıtında bu tipin fiyatları dikkate alınmaktadır. 12. Akaryakıt alt ısıl değerleri Tüpraş Teknik Servisler Müdürlüğü'nden 01 Mart 2006 tarininde verilen değerlerdir. 13. Yerli linyit kömürü fiyatı 03 Kasım 2011 tarihinde geçerli olan TKİ - ELİ'nin 22 Ekim 2011 tarihli Isınma Amaçlı (Torbalanmış) Kömürlerin Bayi Depo Satış Fiyatları listesinden alınmış Soma Kısrakdere; 0,5-10 mm Yıkanmış Açık - Toz: 203 TL/ton (KDV Hariç), 10-18 mm Yıkanmış Fındık - Torba: 318 TL/ton (KDV Hariç) fiyatına nakliye bedeli (65 TL/ton) ve %15 bayi kar marjı eklenmiş olan KDV'siz fiyattır. 14. İthal sibirya kömürü fiyatları Hakan Kömür şirketinin 03 Kasım 2011 tarihinde geçerli olan; ceviz tipi linyit için nakliye ile apartman dairelerine taşıma ücreti ve KDV dahil peşin bayi satış fiyatı 700 TL/ton'dur. 15. Miks dökmegazın kullanımında buharlaştırıcı gerekmektedir. İşletme maliyetleri gözönüne alınmamıştır. 16. BOTAŞ 'ın OSB ve Sanayiye sattığı doğalgazın birim fiyatına 0,023 TL/Sm3 olan ÖTV dahil edilmiş, 03 Kasım 2011 tarihinde geçerli olan sirkülerdeki fiyatlardır. 86 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý DOĞALGAZ KULLANILAN ŞEHİRLERDEKİ KONUTLARDA 1000 kcal / saat ISI İHTİYACI GEREKLİ OLAN TÜM YAKIT TÜRLERİNİN KENDİ İÇİNDE MALİYET KARŞILAŞTIRMA TABLOSU (03 Kasım 2011 tarihinde belirlenmiş KDV Dahil fiyatlarla) "NOTLAR: Konutlarda kullanılmakta olan cihazlar ısınma amaçlı olarak bireysel mahal ısıtmalarında; kombi, soba vb, merkezi mahal ısıtmalarında ise kalorifer kazanlarıdır ki bu cihazlarda linyit kömür yakıldığı zaman mutfaktaki pişirme amaçlı ısıtma ile banyo ve mutfak için sıcak kullanım suyu temini amaçlı ısıtmalar LPG veya elektrik kullanılarak yapılmak zorundadır. Bu durumda konutlarda 1000 kcal / saat ısı ihtiyacı için gerekli olan toplam yakıt maliyet değerleri sadece doğalgaz kullanımında diğer yakıtlara kıyasla önemli miktarlarda düşmektedir." 1. Bu tablo yakıtların yaklaşık işletme maliyetleri hakkında fikir verebilmek için hazırlanmış olup, birim fiyatlara %18 KDV DAHİLDİR. 2. (YC) Yakıtların alt ısıl değerine göre işletme verim değeri tam yoğuşmalı cihazlar için; doğalgazda %107, LPG dökmegaz propanda ise %106 alınmıştır. Bu verim değeri mevcut üreticilerin verim değerlerinin ortalamasını temsil etmektedir ki TS-EN 677'ye göre %30 yükte ve 300C dönüş suyu sıcaklığındaki işletme koşulları için geçerlidir. Ayrıca yarı yoğuşmalı cihazların da satışları yapılmakta olup, bu cihazlardaki fan modülasyonlu çalıştığı takdirde verim değeri; doğalgazda %103, LPG dökmegaz propanda ise %102 alınabilir, ancak bu tabloda bu tür cihazlar yer sınırlaması nedeniyle değerlendirilememiştir." 3. İşletme veriminin bir bölümü ortalama verim değerlerinin içerisinde olup, yakıt hazırlama, depolama, işletme giderleri vb. yakıt yakma yan maliyetleri de bu değeri etkilemiştir. Otomatik kontrol kullanımı, bakım ve işletme kalitesi gibi nedenlerle verim yükseltilip, daha uygun maliyetler oluşturulabilir." 4. Doğalgaz fiyatları 01 Kasım 2011 tarihinde yayınlanan, 03 Kasım 2011 tarihinde geçerli olan BAŞKENTGAZ, BURSAGAZ, ESGAZ, İGDAŞ ve İZGAZ GDF SUEZ şehir gaz dağıtım şirketlerinin tarifelerinde belirtilen fiyatlardır. BURSAGAZ ve ESGAZ'ın doğalgaz birim fiyatları Botaş’ın aylık birim fiyatları üzerinden birim hizmet ve amortisman bedeli olan 2,5 cente göre belirlenmektedir ki bu fiyat US Doları bazında her ay ortalama bir değer olarak bildirilmektedir. İGDAŞ, BAŞKENTGAZ ve İZGAZ GDF SUEZ'deki doğalgaz "birim fiyatları ise aylık ÜFE oranlarının değişimine göre belirlenmekte olup, Ankara'daki BAŞKENTGAZ'ın birim fiyatları ; birim hizmet amortisman bedeli 0,05555 US doları/m3, serbest tüketicilerden alınan taşıma bedeli ise; 0,0077 US doları/m3 üzerinden belirlenip, "www.baskentdogalgaz.com.tr" adresinde yayınlanan günlük fiyattır. 5. LPG tüpgaz ve dökmegaz fiyatları 03 Kasım 2011 tarinde geçerli olan geçerli olan 29 Ekim 2011 tarihli İPRAGAZ ve AYGAZ fiyat sirkülerinden alınmış fiyatların ortalamasıdır.12 kg.lık ev tüpünün KDV dahil 65 TL/adet fiyatı kullanılmıştır. 6. Elektrik fiyatı 01 Ekim 2011 tarihinde yayımlanan ve 03 Kasım 2011 tarihinde geçerli olan TEDAŞ'ın Diğer Tüm Dağıtım Sistemi Kullanıcıları için (4) Dağıtım Şirketinden Enerji Alan Tüketicilere Tek Terimli ve Tek Zamanlı tarifede belirtilen Mesken birim fiyatına, konut kullanımında TRT payı ve enerji fonuı için %3 ve belediye elektrik tüketim vergisi için %5 ilave edilerek bulunmuş, KDV'li fiyattır. 7. Elektrik kullanımındaki ısıtma cihazı elektrikli ısıtıcı olup, ısı pompası kullanımında cihazın COP sistem ve yıllık değerleri kullanılmalıdır. 8. Motorin birim fiyatı (TL/kg) SHELL TÜRKİYE 'nin 03 Kasım 2011 tarihli pompa satış fiyatları sirkülerindeki TL/litre değeri 0,845 dönüşüm katsayısına bölünerek bulunmuştur. 9. Akaryakıt fiyatları EPDK tarafından açıklanan ve SHELL TÜRKİYE tarafından tavsiye edilen 03 Kasım 2011 tarihli İstanbul Avrupa Yakası - Bakırköy'deki mahalli akaryakıt KDV'li satış fiyatları alınmıştır. 10. Akaryakıt alt ısıl değerleri Tüpraş Teknik Servisler Müdürlüğü'nden 01 Mart 2006 tarininde verilen değerlerdir. 11. Yerli linyit kömürü fiyatı 03 Kasım 2011 tarihinde geçerli olan TKİ - ELİ'nin 22 Ekim 2011 tarihli Isınma Amaçlı (Torbalanmış) Kömürlerin Bayi Depo Satış Fiyatları listesinden alınmış Soma Kısrakdere; +20 mm Yıkanmış Parça - Torba: 346 TL/ton (KDV Hariç), +18 mm Yıkanmış Parça - Torba: 321 TL/ton (KDV Hariç) fiyatına nakliye bedeli (65 TL/ton) ve %15 bayi kar marjı eklenmiş olan KDV'li fiyattır. 12. İthal sibirya kömürü fiyatları Hakan Kömür şirketinin 03 Kasım 2011 tarihinde geçerli olan portakal tipi linyit için nakliye ile apartman dairelerine taşıma ücreti ve KDV dahil peşin bayi satış fiyatı 800 TL/ton'dur. 88 Etkinliklerimiz ve Haberler ´¾Á0DNLQDODU¿0KHQGLVOHUL%LUOL½L¾00%%LOJL3D\ODÁ¿P¿¾oLQ'H½LÁLN6HPLQHU2UJDQL]DV\RQODU¿ ¾OHh\HOHULQLYH6HNW|U7HPVLOFLOHULQL%LUDUD\D*HWLUPH\H'HYDP(GL\RUµ 7HNQLNæ*H]Lææ0HNDæ%HWRQæ6DQWUDOOHULæ7ê&$ë 1 Ekim 2011 cumartesi günü,güneşli, çok güzel bir sonbahar sabahı saat 8:00 de Ostim’deki Dernek Binamızın önünden otobüsümüzle gezimizin ilk durağı olan Meka firmasının Temelli fabrikasına hareket ettik. Fabrikanın gezilmesi ve fabrika bahçesinde yapılan çok güzel bir sabah kahvaltısından sonra, gezimizin ikinci durağı olan Meka’nın Eskişehir Organize Sanayi Bölgesinde bulunan diğer fabrikasına doğru yola çıktık. Öğle saatlerinde ulaştığımız fabrikanın gezilmesi ve üyelerimizin fabrika hakkında bilgilendirilmesini pırıl pırıl güneşli bir havada, fabrika bahçesindeki mangal partisi izledi. Dernek üyemiz, Meka Beton Santralleri İmalat San. ve Tic A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Mehmet KAYBAL’ın nazik ev sahipliğinde gerçekleştirdiğimiz gezimiz,Türk Lokomotif ve Motor San.(TÜLOMSAŞ) tesisi ziyareti, Porsuk Çayı motor gezisi, Eski Odun Pazarı Evleri, Cam Müzesinin gezilmesi ile devam etti. Kültür Parkta gün batımının muhteşem manzarasında,dost sohbetleri eşliğindeki yudumlan çayların ardından Ankara’ya hareket edildi. Gerek teknik açıdan ve gerekse sosyal ve kültürel açıdan çok güzel olan bu gezi için başta Sn. Mehmet KAYBAL olmak üzere, Meka Firmasının tüm yönetici ekibine ve bütün çalışanlarına gösterdikleri konukseverlik nedeniyle teşekkür ederiz. 90 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý 91 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý SEKTÖRDEN HABERLER +3.21æ.DSçODUçQçæ$OWçQFçæ.H]æ$oWç MAATS İNŞAAT MAKİNALARI TİC.LTD. ŞTİ. YENİ ADRESİNDE Dernek Üyelerimizden Sn. Metin NALBANT ve Sn. Müslüm AYDIN’ın çalıştığı MAATS İNŞAAT MAKİNALARI TİC. LTD. ŞTİ. Firması; 2000 yılında faaliyetlerine başladığı İş ve İnşaat makinaları satış, kiralama, yedek parça ve servis hizmetlerine yeni adresinde devam edecektir. MAATS İNŞAAT MAKİNALARI firması; MANITOU, DITCH WITCH, D’AVINO markaları- Derneğimizin destekleyici kuruluşlar ve sektörel basın kuruluşları arasında yer aldığı VI. Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongresi ve Sergisi Makina Mühendisleri Odası adına İzmir ve İstanbul Şubeleri yürütücülüğünde gelenekselleşen özelliği ile 12 - 15 Ekim 2011 tarihleri arasında Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi - İzmir’de düzenlendi. Kongreye derneğimizi temsilen başkanımız sayın Duran Karaçay katıldı. MMO, 1999 yılından bu yana düzenlenen Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongreleri ile hidrolik-pnömatik sektöründe bilginin paylaşımı için etkin bir platform oluşturmayı amaçlamaktadır. nın Türkiye Distribütörlüğünü yapmakta ve distribütörlüğünü yaptığı ürünlerin satış ve satış sonrası hizmetlerini Ankara Merkezinin yanı sıra İstanbul, Bursa, Adana ve İzmir bölgelerinde de vermektedir. Firma distribütörü olduğu ürünlerin satış ve satış sonrası hizmetlerinin yanı sıra satışını yaptığı ürünlerin; MANITOU Teleskopik Forkliftler, Personel Platformları, D’AVINO beton mikserleri, DITCH WITCH trencherleri, Boru Hattı yapımında kullanılan makina ve ekipmanlarının profesyonel olarak kiralamasını geniş kiralama parkı ile yapmaktadır. İletişim Bilgileri MAATS İNŞAAT MAKİNALARI TİC. LTD. ŞTİ. Adres : Uzayçağı Cad. No:7 06370 OSTİM-Ankara / Türkiye Tel : +90.312.354.33.70 (PBX) Faks : +90.312.354 31 70 Web : www.maats.com.tr 92 6. Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongresi 34 kurum, kuruluş ve sektörel basın kuruluşu tarafından desteklendi, kongre süresince 17 oturumda 36 adet bildiri sunularak, 1 konferans, 1 panel, 2 yuvarlak masa toplantısı, 2 söyleşi, 1 ödül töreni, 12 atölye çalışması, 5 kurs ve 1 forum gerçekleştirildi. 594 sayfalık bildiriler kitabı ve 30 sayfalık Mevcut Durum Analiz Kitabı yayın dünyasına kazandırıldı. Kongre süresince düzenlenen sergiye sektörde ürün ve hizmet üreten temsilcileri ile birlikte 40 kuruluş katıldı. Kongre, 611 kayıtlı delege, 243 kayıtlı kurs katılımcısı, 334 kayıtlı atölye çalışması katılımcısı olmak üzere toplam 1188 mühendis, teknik eleman, üniversite ve meslek lisesi öğrencisi tarafından izlendi ve sergi 2000’i aşkın kişi tarafından ziyaret edildi. ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý 2SHUDW|Uæ(éLWLPL æ)RUNOLIWæ2SHUDW|Uæ(éLWLPL SEKTÖRDEN HABERLER “DONALDSON” DİSTRİBÜTÖRLÜĞÜ Dernek üyemiz sayın Mehmet Engin Deviren’in ortak olduğu Ece Elektrik ve Makina San. Tic. Ltd. Şti. firması iş makinaları filtreleri konusunda 1987 yılından beri sürdürmüş olduğu faaliyetleri kapsamında Dünya Filtre Sektörünün öncü firmalarında olan Donaldson Filtre Firmasının Türkiye distribütörlüğünü de alarak daha kapsamlı bir şekilde faaliyetlerine devam etmektedir. İletişim Bilgileri: ECE ELEKTRİK MAKİNA SANAYİ TİC.LTD.ŞTİ Adres : UZAY ÇAĞI CADDESİ 1271.SOKAK NO:13 OSTİM - ANKARA Tel : +90.312.354 80 85 (PBX) Fax : +90.312.354 78 38 Web : www.ecefilter.com POLTAŞ MAKİNA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. YENİ ADRESİNDE Recep POLAT’ın sahibi olduğu POLTAŞ MAKİNA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Firması; 1997 yılında Ostim’de faaliyetlerine başladığı iş makinaları yedek parça satış ve imalatı yeni adresinde devam edecektir. POLTAŞ MAKİNA Firması; CAT ve LIEBHERR iş makinalarının yedek parçalarını, ATLAS TAMROCK delici parçalarını, pim ve burç imalatı, asfalt kesme makinası, boru hattı ısıtma sistemleri, torna ve freze işleri ve özel imalatlar üretmektedir. İletişim Bilgileri POLTAŞ MAKİNA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Adres : OSTİM OSB 1232. Sok. (Eski 40. Sok.) NO:71 06370 OSTİM-Yenimahalle/ANKARA Tel : +90.312.385.68.58 Faks : +90.312.354 87 18 Web : www.poltasmakina.com Etkinliklerinizi Derneğimizle paylaşarak dergimizin “Sektör Haberleri”nde yer alabilirsiniz. 93 ýö0$.ý1$/$5,0h+(1'ý6/(5ý%ý5/ýûý'(51(ûý 2SHUDW|Uæ(éLWLPL æææ)RUNOLIWæ2SHUDW|Uæ(éLWLPL 94