v..12..,
Transkript
v..12..,
~ ERXWEBU i JI SERXWEBÜN ~;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;:'~~!!!!!!!!!!!!!!!!!!~~~!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Vd10/ ü AZADIYE BI RÜMETTIR TIŞTEK NIN E i sııyı 112/ NI_n 1991/3.- DM Kürdistan devrimi tamponlanamaz! Halkımızın seçeneği, Kürdistan Halk Cumhuriyetidir! Kürt meselesine emperyalizmin çözülOO, işbirtitçilerin himaye edilmesine dayalı bir tamponlamadm PKK Genel Sekreteri Abdullah ÖCALAN değerlendiriyor: ıV. Kongre çizgisinde özgürlük yürüyüşünü zaferle taçlandıralıml liyetçi ve reformist güçlerin elinde 25 Mart'ta başlayan Irak saldırısıyla bozguna, kaçışa, rnen:ilerin da{ııl· Kürdistan'ın eski Kürdistan OL· çin belirledikleri politika nedir(?}, masına dönüştü. Özal'ın ABD'de maktan çıktı!)ı, yönetenlerin eskisi Kürdistan adına hareket etme iddia· Bush'la görüştüğll gI6ıIerde, Irak gibi yönetemez. Kı.! halkının eskisi sındaki ilkel milliyetçi ve burjuva· ABD'nin verdiQi onayIa uçaklannı gibi yönetilmeyi kabul etmez hale reformist önderliklerin politikalan havalandınyor ve kara gilCOnll de geldiQi koşullarda, Kürdistan ilze- nedir(?); Kürdistan halkının tercihi harekete geçirerek bOyllk bir göç akınını başlatıyordu. Daha önce kur' rinde yeni bir hesaplaşma sürecinin nedir(?), soruları son bir aylık geliş' yıışaııacaOı bilinen bir gerçekti. ~. melerde bilün açıklığyla ~ir. tanıdığı söylenen bazı kentler 28· nan. özgürlüQe yUrüyen ve bu yüKörfez Savaşı bitti denildiOi nok· 29 Mart'da el ~ve saddam rilyüşünde zaferde kararlı olan KUr· tada, savaşın yeni bir boyut kazandı' gOçlerinin denetimine geçiyordu. distan, sadece yeni bir KUrdistan QI görüldü. Bu noktadan sonra dik· 27·30 Mart tarihlerinde ise. Türk ordusu da Güney Kürdistan'a giredeQil, aynı zamanda yeni bir Orta· katler artık bilOnüyle KUrdis' rek PKK kamplannı hedefleyen, doOu demekti. Bölge halklannın tan'a yöneldi. Herkes KUrdistan'ı özgüriii<. şafa{p. an karanlık noktada '1u.rtMyor"du! önce. KOrdistanicepama kendisi açısından bozgunla sonuçlanan bir saldırıya girişiyordu. sökecekti. Bu açıdan. KUrdistan he'nin 'klJ'lancıhQl"na tanık olundu. Vani GOneYKürdistan böylece hem devriminin yol açtı,," gelişmeler sa- Bunlara göre, ABD göz kırptığına dece kendisiyle sınırlı olamazdı. göre özerklik için beslenen unıutla· kuzeyden. hem de güneyden iki ayn sömOrgeci gllcün askeri saldınsı 1991'e Körfez Kriziyle girildi. nn gerçekleşme saati gelmişti. altına alınmış oluyordu. Bütün dünya bununla ""raştı; sava· ABD ve Türkiye ile yapılan görllş' Nisan ayı başında, dünyanın öşa dönüşen bu kriz. aylarca dünya melerde alınan ve verilen gOYencegündeminin baş 'maddesi oldu. An· ler temelinde, Güney KUrdistan'lı nünde bOyil<. bir insanlık trajedisi cak, başlangıçta gösterilen hedefe örgüt liderlerinin muzaffer komutan yaşanıyordu. On binler ve yilzbinler· raQmen. savaşın rotaaı kısa zaman: edasıyla KUrdistan kentlerinde söy. ce insan kentlerden daOlara çeki· da deQilJli; daha doOrusu gerçek levierine tanık olundu. Bunlar öyle- Iiyordu Bu insaıılann hiç bir hazırlık· rotasına girdi, bu açığa çıktı. Savaş, sine bOyil<.konuşuyorlardı ki, adeta ian yoktu. ÇOOU yaşl~ çocuk ve KUrdistan ilzerinde yer kap- her gün yeni bir kent klJ'lıiuyordu. kadınlardan oluşan yüzbinler, Sad· ma ve KürI halkını denetim altına Ancak, bu fazla uzun sürmedi. 2 dam'ın kimyasal silahlarından gele' alma savaşı olarak netleşti. Mart'da başlayan halk ayaklanması, cek bir ölümden kaçarken. başka 00Qa1 ki, böyle bir savaşta, ulus· sarfedilen büyük sözlere r&Ornen. ölOnılerin tuzaOına itiliyordu. Daoıar lararası, bölgesel ve Kürdistan'a ait 'kı.ıtancılık" iddiasındaki ilkel mil· Devamı 2. sııyfade tOPImıııeI gUçIerin ııomiı bir anııIiZi yaşanacaktı. Gelinen aşamada teorik belirlemelerirrizin pratikte bilü••• IV. nüyle do!jrUandıoını görmekteyiz. Herşey öylesine açık ve net olarak ortaya çıkmıştır k~ kimin ne olduğu. Politik Rapor Sayfa 16-26'da ne istediği ve ne yaptı!)ı soruları görselolarak da cevaplanmıştır. Sayfa 14-1S'de Başta ABD olmak ilzere emper· yalist devletlerin KUrdistan'a ve böl· Kongre kararları Sayfa 27-28'de gemize yönelik politikaları nedir{?}, başta Türk SÖlTÜ'geciliOi olmak üzere KUrdistan ilzerindeki sömUr· özeleştiriler sayfa 29-30'de geciliı)i yöneten devletlerin mevclA dlJ'Ul11Uve çıkmazdan kırtulmak i· uıusaı.ong ••••••••••••.•••••• n Botan Eyalet Raporu ..: TCÇÖKÜŞSÜREC~E~N . DAYATıLMASı GEREKEN DEVRIMDmı Devrimleri belirleyen. rmtıtev881 kadar, hedef teşkil ederi düşman varlıQIntn da niteliğidir. Bir devrimin başan şansını belirleyen. devrimi isteyen ve devrimde hayati çıkan blAunan yığınlar kadar, karşısındaki gücüı yaşama silrecinin neresinde olduğu. • çöküş sOrecindeyse çökenin ne ve kimler oId""u; böylesine bir çöküş sürecine dayatılan devrimde zafere ~ kalkanıarın bilinçli ve örgütlü yaşam t.akulan ve savaş tanlarıdır. Şu çok açık ki, halkımız yaşam t!Akusunu özg!6 temellerde geliş· tirmek istediOini gUıim.ize doOru geldiijimizde kesin bir biçimde gös. termektedir. Bunun kadar di{ıer bir gerçek de. baş düşman TC'nin en bunalımlı döneminde, çöküş sUrecinde olmasıdır. TC'nin bastırmaya çalıştığı, halkımızın hayati yaşam unı!Alan ve çıkarlandır. Kurtarmak: is· tediOi ise. hiçbir gerekçeyle yaşanmaması gereken ve ancak işkencey' le yaşat~abilen kendi çıkarlandır. Kongre çizgisinde özgüriii<. hamlemiz halkın serihildanlarıyla, öncü savaş gücümüzün örgütl~üQünde gerçek bir halk savaşına doQru yürürken, e{ıer herşey sıralarıdıQt gibi olgun ve yetkin adımlarla. vıruş tsrzıyta yOrOOlIürsesonuçta kazanılacak oları zaferdir. Her dönemin mutlaka sahip çıkılması gereken görevleri vardır. Bu görevler belirlenir' ken, hem düşman cephesi ve hem de devrim cephesinin dı.n.munun doQru konıAması gerekir. Düşmanı bütün yönleriyle tanımayan. kendini de bütün yönleriyle de{ıerfendiremeyen bir devrimci hareket çok hata yapar ve yenilgiler bundan doQar. Başından beri hareketimizin ortaya ÇıkıŞkoşullarInt bu nedenle deQOOendiriyoruz. Ulusal kurtuluş hareketimizin dönemsel çıkışlanna göz attı!)ımızda göreceğiz ki, aralannda önemli farklılıklar var. 70'Ierin çıkışındayapılma· sı gereken, düşmanın ve halkın durumunun doOru tespitidir. 70'Ierde, vazgeçilen bir kimlik ve herşeyte kendini egemen kılan bir düşman sözkonusudlJ'. Burada yapılması gereken, dlJ'Ul11 deQerlendirmesi, kimliQe sahip çıkması gerekenlere kimliOini doOru belletme, tam başan çizgisinde ~ düşmanı da doQru tanımlamadır. Bu yılların temel görevi buydu ve bu, d~ yakın olarak başanlmıştır. TC gerçeQi. bununla baQlantılı KUrdistan gerc;ekliQi, tarihi ve güıcei somıı dlJ'Ul11ana hattanyla belirleniyor. Bu bir propaganda gerekçesi kılınarak, iddiayla 'ortaya çıkmaya yol açıyor. Hareketimizin iddiada oldukça rBXevazi, ama ısrar edilirse sonuç alınacak ilk dönemi yaııanmaya ~. R6portaJ dizisi - i Abd:ıdlah ÖCALAN: "Diri bir Kürt halkının yaratılması bir savaş destamdır" rı. Vazısı 12. _yfada Devriminiize Y&ıeIik ~bOıIa Çlkaralıml "GINenIik Şeridif'ni direniş şeridine dönilıIIIftIiml v..12..,... 1 Mayıa kutlu oIsunl Kürdistan halkı dünya işçi sınıfını devrimi yükselterek seiamiıyor' VaZlSl11. sııyfııda Direnlş şehltlerimlzl saygıyla 8lUJonız... yalın 10011• ..,falllda ,...,1111 (~ Kürdistan devrimi tamponlanamaz! Halkımızın seçeneği, Kürdistan Halk Cumhuriyetidiri ea ••••.afı 1. sayfD· henUz karlıydı. bannma ve beslen· me olanakları yoktu TC sınırlarına doQru hızlanan akın Türk askerinin ateşiyle karşılaşıyor, adeta iki taraf· tan bir sürek avı gibi bir taktikle kitleler önceden planlanmış çitlerin arasına sıkıştınlmaya çallŞllıyordLL Dünya basın ve yayın organları· nın haberlerinde ilk sıraya geçen KÜ"distan. ~lmlZın derin çelitıki· lerIe örOIü gerçegni yansıtan, yargı' layan bir zemindi. Kürdistan'da ya· şananlar dünya insanııoında bir şok etkisi yaratıyordLL ÇOnkU bu'ada, iddia edildiOi gibi ~ın gelişen yUzU de(ıil, ~ımızda geride kaldı· asla yaşanmayaceoı sanılan ölüm ve bir halkın bu ölUme karşı kendi varlı{ıını koruma çabası sergileniyordLL Halkın daha ileri bir demokrasi istemi bir yana, fiziki yaşamı sürdürebilınesi için en doQal ihtiyaçlara ıjaşması noktasında olması dlfiJftlU vardı. Şiiphesiz buıda gerçeklik payı bıjuıuyordu; ancak KÜ"distan sorunuıuı bu noktayı çoktan aştı{ıı, yaşanan bUyUk traje· dinin halkın istemi ve gerçeijinin gerisine dUşen mesajlara zemin yarattı{jı ve buıuı bilinçli yaratıldıQının göriıınesi bu noktada bUyOk önem taşıyordLL Gelişmeler bu olguyu giderek daha da netleştirdi. Ortada çok sinsi ve alçakça bir politikanın uygulanışı ve kitlelerin bu politikaya mahkum edilmek istenmesi durumu vardı. Egemen gUçler tarafından tarih boyuıca uygıjanan bir politika vardır. Bu politika, ezilenlerin ileri hedeflere varmasını önlemek için, onlan sürekli yaşamın sınırlarına itme politikasıdır. Bu durumda kitleler, daha ileri bir yaşam hedefini önterine koyamazlar. O zeminde, demokrasi, ba(ılmslZlık, sosyalizm gibi hedefler bir yana, fiziki varlı"ın koruıması sorunu ve bunun için muhtaç edilme konumu yaşanır. Bu, iradenin felç edilmesi ve varlı"ın teslim alınması politikasıdır. Kürdistan'da yaşanan son gelişmeler, dürıya insanlığına işte bu gerçeoi anlatmaktadır. Bında kavranması gereken en önemli nokta şudur: Emperyalizm, özgUr1Uklıamlesini kesrnek için Kürdistan'ı çok geri taleplere sürOklemeye çalışmıştır. Yaşanan bUyOk insanlık trajedisi bu politikanın ürünüdür. Eğer bu görOIernezse, yaşanan acılann anlamı, emperyalizmin sözde yardın1arınn arkasındaki gerçek ve yapımak istenenler de görülemez. DlfiJftlU daha somut görmek açısından, son bir ayın gelişmelerine göz atmak yetecektir. Mart ayında Kuzey ve Güney'i ile KÜ"distan bUyOk bir coşkuyu, atılımı yaşamaktaydı. Kuzey Kürdistan'da seribildanlar dönemi yaşanıyor, Güney'de ise kitleler daha özlJl' nefes alma yollannı açmak için Saddam rejimine karşı ayaklanmış bıjuıuyorlardı. Kuzey'dekinin tersine Güney'deki ayaklanma önderlikten yoksuı ve örgUlsUzdil Ancak, kitlelerin bu ayaklanmasının Kürdistan üzerindeki Irak sömürgeci otoritesini yerle bir edeceQi, meVW boşluktan devrimin gelişece!ji. Güney'in Kuzey için eoIuklanma olanaklannı artıraca", görOIÜYOrdLLABD de başlangıçta kitlelerin ayaklanmasını ister ve teşvik eder bir pozisyonu sergiliyordLL Saddam rejiminin gUçten düşüriıi4> köşEıye iyice sıkıştırılması amacına hizmet etti{li ölçOde, ABD yaşanan gelişmeleri açıktan "i, ve dolaylı olarak destekledi. Zaten bu, teslim alma politikasının bir gere(ıi idi. Ortado{ju'da gUçleri denetim altına almak, sarsılan dengeleri' emperyalizm lehine oturtmak bölgedeki bUtun gUçleri emperyalizme muhtaç hale getirmekle mii-nkürıdil Emperyalizmi Ortado{ju'ya yeni bir müdahalede bıjunmaya zorlayan olgu ortadan kaldınlmalıydı. Eski durumurı aşılması söz konusuydu Arap dürıyasında ortaya Çıkan potansiyel güçlenme, Arap birliOinin gerçekleşme olanaklan emperyalizmin korkusuıun bir nedeni iken; Kürdistan ıjusal kurtıjuş savaşının gelişimi ve doğuraca"ı sonuçlar da müdahaleyi zorlayan di{jer etkendi. Emperyalizm açısından bu iki olgunuı mutlaka yok edilmesi gerekiyordLL Nitekim, Körfez kriziyle başlayan savaş bu iki olgu Uzerinde derinleşti. Emperyalizm, güçleri birbirine tükettirme ve buılar Uzerinde hOkmetme politikasını izledi. Her türlü donanım emperyalizm tarafından i sa{jlanan Saddam rejimi, Arap birli{Jlne yönelik emperyalist hedeflerin gerçekleştirilmesinde en zayıf halkayı oIuşturUYOrdLL Emperyalizm bu nokta Uzerine yUklendi. KUrdistan'a yönelik emperyalist hedeflerin gerçekleşmesi açısından ise, Güney KUrdistan zayıf halkaydı ve burada da bu halkaya yüklenilerek sonuca gidilmek istendi. Ilkel milliyetçi ve reformist K!i1 örgütlerinin öne Çıkanlma çabası, bunlara yakılan yeşil ışık, Kürdistan'da daha ileri bir yaşam için çözüme ıjaşmanın de(ıil, biraz güçlenen Kürdistan'ı yeniden gilçsUzleştirme politikasının bir. gere{Ji idi. Barzani ve Talabani, ayaklanma günlerinde 'ABD'den gerekli deste(ıi aldıklann~ artık özerkliğin garanti oldu{juıu ve hatta federasyonuı bile gerçekleşme şansının arttı",nı' ilan ediyorlardı. Ancak bu sözlerin Uzerinden daha bir hafta bile geçmeden, vaadedilen yardımlann gelmeyişinden bahseder oIdUar. Yardım bir yana, o gUne kadar ABD tehditiyte kalkamayan Irak uçaklan kalkar ve Güney KÜ"distan'l bombalar duruma geliyordLL Kendilerini emperyalizmin iradesine teslim etmiş olan bu gUçler, halkın mücadelesine ve gUcüne inançslZlıklan ve kurtuluşu dışardan bekleme politikalarıyla, doğacak sonucu daha baştan hazırlemış durumdaydılar. Nitekim, beklenen dış destek gelmeyince bu gUçler, ayaklanan kitleleri bUyUk bir panii)e ve dtizensiz bir geri çekilişe ittiler, buna mahkum ettiler. Önce ele geçirildiQi söyfenen bir çok kent direnınesiz terkedildi. Kabaran büyOk coşku yerine, bu kez tam tersi bir biçimde derin bir umutsuzlu(ıa bırakma tehlikesi geçti. 6 Nisan'da, BM GUvenlik Kon' seyi 15 üyeden 1O üyenin oyuyla Irak'ı kınıyordLL BütUn dünya televizyonlan, dağlara doğru göç eden kitlelerin sefaletini, acısın~ dramını sergileyen görUnliıerle dOıuydLL Herkes Kürdistan'da yaşanan insanlık dramından söz ediyor, K!i1!ere yardım gereğinden bahsediliyor ve en başta da ABD 'K!i1 halkına yardım adına askeri müdahalenin gere(ıi'ni dayatıyordLL Bir!eşilen veya en azından karşı çıkılmayan genel kanıya göre, 'ABD'nin kurtanCllıQı'na ihtiyaç vardıl ABD Dışişleri Bakanı Baker, "K!i1 mOOecilerin acılarını paylaşmak ve soruılannı dinlemek' gerekçesiyle Kürdistan'ı görme, gazme, insanlarla ~onuşma 'büyOkıügü'nü bile gösteriyordLL Baker ve Alpternuçin helikopterlerte sınır hattını keşfediyor, yeni yerleşim alanları tespit ediyor, bir tampon bölgenin gere(ıinden söz ediyorlardı. Zaten hemen bir 'tampon bölge' meselesi gIrıdeme geldi. hna bu tampon bölge, lrak'la Kürdistan arasına de(ıil, Kürdistan'ı ayıran sınır üzerinde düşUniıüyordLL Bunuı adına "Huzur Bölgesi', buıu gerçekleştirmek için yapılacak askeri harekata da "Huzur Bölgesi Operasyonu' adı veriliyordu. ABD asker eevkiyatını hızlandırdı. 20 Nisan'a gelindiClinde, Kürdistan'da resmi açıklamalara göre 22 bin ABD askeri bıjuıuYOrdLL sorurıu görüşen Avrupa Parlamentosu'da bir yaklaşım geliştirmeye çalıştı. 1g Nisan'daki Strasbourg toplantısında, soruna siyasal çözüm zoruılulu{ju vurgulanarak zerklijlin en uyguı çözUm oldu{ju sonucuna vanldı", ilan edildi. Ancak, Avrupa bu karannda bile tutarlı olma gUcUnü göeteremeyerek, aradan bir kaç gün geçmeden ABD planına yattı_ Buna rağmen Iwrupa'nın bazı girişimleri yine de sürdil Türkiye ve iran, K!i1 sı{ıınmacılan kabıj eden l»keler olarak yoğuı bir diplomatik trafjoe tanık oIdLL Fransa ve Almanya Iran Uzerinde dururken, ABD ve Ingikere'niri Türkiye ayağına a{jırlık verdikleri görüldil Bayan Mitterand, sı"'MIIlCılann koşıjlannı yerinde görmek için Iran'a kadar gitti. IngiHere'de kendi8ini Denizaşın Topraklar Kalkınma Bakanı Lynda Chalker ile temsil ettirdi. Aynı gmierde Özal, Genscher'le görüşüyordLL Stl)ınmacılann koşUlannı yerinde gö{mek için Almanya di{jer bazı poIitikacılannı da göncIernişti. BUıIardan Blım, AImarrfa'ö- ya dÖııUıjUıde yaşanan insanlık <iramına dikkat çekiyor ve adeta şoke oIdu{junu SöylüyordLL Şiiphesiz bu türden sözler önemliydi ama, buıun timsahın QÖZYaşlan olup oImadlOını yaşanan gUnler gösterecekti. Burıca diplomatik trafik, askeri yı",nak ve buıca söz hangi çözümU hedefliyordLL Resmi rakamlara göre her gün 1500 kişi soğuktan, hastalıktan ve açlıktan ÖıüyordLL Kuzey Kürdistan'da cephe komitelerinin topladıQo yardımlar önleniyor, el konıjuyor, halka ulaştırılmıyordLL Güney Kürdistan'da göçe zorlanan halk rehin alınmıştı. Yaşamları ABD uçaklanndan atılacak yardımlara ba· {jImlı hale getirilen kitlelerin, örgUlienmemesi, birbirlerine dUşmanlaşması, yağma, taian ve Ç8p\Auı geliştirilmesi için ne minıkUnse o yaplıyordLL Söınürgeci Türk ordusu, sözde yardım adı altında egemenlik sahasını genişletiyor, PKK kampianna yönelik operasyonlara girişiyordLL Adeta sUrek avıyla çiller arasına sıkıştırılan kitlelerin bir sürU gibi göriımesi ve dipçik ve namlularIe 'terbiye edilmesi' durumu yaşanıyordLL TV ekranlarına yansıyan görUntiıer bu ölçüde insanlık adına utanç vericiydL Türk sömürgecileri, K!i1 halkını bir sürü gibi de(ıerlendirdiklerini en yetkili resmi ağızlar tarafından da ilan ediyorlardı. Özal, yaptı'" açıklamalarda, "K!i1lerin devlet kuramayacaWnl, devlet olmanın kültUr işi oiduQurıu, eoer kuracak oIsaydılar Kuzey lrak'da kuracaklanno, oradaki gelifımeIerin bunırı miı\i(Un OLmadıjjını ortaya koydu{juıu' söylüyordLL Türk sömUrgecilerine göre, K!i11er idare ed~meye alışmışlard~ hatta idare edilmeseler birbirlerini yerlerdi, işte sı{ıınmacılann durumu buıu gösteriyordLL Bu dilşiinceyi yaymak ve hakim kılmak için Türk basını olal)an!islü bir çaba sarfetti. Gazete başlıklanna yansıyan 'K!i1ler patatese bu'uı kıvırdı', 'açlık de(ıil aç gözliıOk var', 'ellerine geçse askerimizin tayınını da taian ederler" türtlnden haberter bu amaçlıydı. Türk sömürgeci yaklaşımı öylesine boyutlara ulaştı ki, yaşam mücadeleei veren kamplardaki Güney1ihalkımız Türk askeriyle boQuşmak zoruıda kaldı. 22 Nisan tarihli gazeteler, "Yardımda çatışma, 1 ölü 8 yaralı' başlı",nı atıyorlardı. Aynı gün, ABD askerleri Habı.-'dan Güney Kürdistan'a girdiler. Olaylı kampın (Işıkveren) yönetimini de devraldılar. Böylece ABD, Türk ve Irak sömUrgeciliı)nin tOkendiOi noktada KUrdistan'ı doQrudan idare etmeye girişen, ama buıu 'kurtarıcılık' adına yapan sözde "yeni" bir gUç olarak beliriyordLL ABD askerleri hemen kamplar oluşturmaya başladılar. ÖZelikle gerillanın hareket alanı Uzerine üslenmeyi seçtiler. ABD adım edım ileri&me taktiQini izliyordLL Silopi, Cizre ve Siirt'teki kamplara K!i1 aşiret reislerinin ve çevrelerinin yerleştiril· mesi işine çoktan başlanmıştı. Güney'de de aynı biçimde işbirlikçi liQin yeniden palazlanması ve ayakta tutıjrnasına yönelik girişimlere hız verildi. Bu, aynı zamanda Türkiye'nin de politikasıydı. Kürdistan devrimine karşı geliştirilen korucıjuk sieteminin, daha da boyutIandınlması, ilkel milliyetçilijlin vurucu milis gUç olarak devrimin karşısına çıkanlması, yeni oImamakla birlikte artık daha de aQIrtlk verilen bir yaklaşım oIuyordLL Türk ordusuıuı gerilla ı.an,ıııınna aaldırdı(jı gi)ıierde. KOP- nin de Uçü bayan altı gerillayı katietmes~ çeşitli komplolar ve pusular hazırlaması çarpıcı bir örnekti. ABD, Güney Kürdistan Uzerinde adım adım yerleşirken, Saddam K!i1 liderleri görüşmeye çajjırdı. Buna göre, 1970 anlaşması temel alınacaktı. Talabani, Mesut Barzani'nin ye(ıeni Neşirvan Barzani, Demokratik Halk Cephesi temsilcisi sami Abdıjrahman ve Kürdistan Sosyalist Parti temsilcisi Resıj Mamand'dan oluşan heyet, BaQdat'da Saddarn'la görüıımeiere başladı Talabani'nin bu görüşme esnasında Saddam'la kucaklaşması, görüşme' nin kamuoyu vicdanında en çok tepki yaratan yanıydı. Ancak, heyet sözellsU bu görüşmenin, BM Güvenlik Koneeyi'nin 5 daimi üyesi ABD, SSCB, Çin, ingiHere ve Fransa'nın giNenCeSi Uzerine gerçekieştirildiOini açıklıyordLL KOşeye sıkışmış olan Saddam, bu'uılannı s!i1tııı:jüne inandıQı K!i1liderleriyle anlaşmaya vararak kendi egemenligni korumak do",,jtusuıda yeni bir manevra yapmak isteyebilirdi. An· cak, onuı bu yaklaşımı gerçekte emperyalizmin lrak'a yönelik poIitikasıyia da çelişmiyordLL Güçlen dlişrnüş ve halklar karşısında suç bataQlna saplanmış bir Irak, zaten emperyalizmin yaratmayı hedefledi{ii bir Irak'tı. Bunuı K!i1 işbirlikçiliIliYle dengelenmesi, ilk bakışta ABD ve TÜ"kiye'nin geliştirmek iatedi{ji tampon bölge uygulamasıyla çelişiyor gÖMSe de, özünde uyguıluk arzediyordu Türkiye, PKK'nin Güney Kürdistan'da banndınlmaması koşıjuyla özerk K!i1 bölgesine ve Saddam'lı bir lrak'a çoktan razı oIdu{ıuıu zaten ortaya koymuştu TC'nin Kürdistan Uzerinde her hangi bir inisiyatifi kalmamıştı ve onuı başlıca arzusu Kürdistan'daki devrim belasının ABD glicüne dayalı otarak ezilmesi ve tasfıye edilmesiydi. Talabani, 20 Nisan'da yaptıQobir açıklamada, 'hayalperest oImadıQon~ Irak'ın sınırlannı deijiştirmeden otonom bir Kürdistan iddialannı sürdürebilmek için göç eden halk,n evlerine dönmesi gerekti{jini, KOr!lerden yoksuı bir k!i1 bölgesinde, hiç bir hak iddia ademeyeceklerini' söyfüyordLL Kürdistan'ın K!i1lerden boşaııııması, halkın kendi iıkesinde mültecileştirilmesi ve rehin alınmasının, siyasal çözüm iddiasını ortadan kaldırdlOını görmek. bu güçler aÇıSından ileri bir adım olabilir, ancak şüphesiz ki a{jır tarihi sonmIulu{ıu asla hafifletmaz. Işte zaten amaçlanan empeıyalist politika da bu idi. Ne var ki, bu noktadan itibaren de K!i1 gUçleri açısından doğru bir yaklaşıma gelindigi söylenemez. Önce nasıl ki, ABD politikasına yatarak sonuç alınmak ister>diyse, Saddam'la görüşUrken de aynı politikanın yarattıQo zemin Uzerinde hareket edilmiş, halkın iradesini temsil etmeyen görüşmelerie 2 Mart öncesi durırna gelinmesi hedeflenmiştir. Yani gerçekte tek bir ileri adım söz konusu olmadığı gibi, K!i1 sorunuıu emperyalizmin çizdicli sınırlar içerisinde ve emperyalizmin gUçleri vuruşturma taktiOinin aleti olarak çözme politikasına yatılmıştır. Halkın özgücüne dayanan örgijlenmesi ve temsili, ıjusal gUçlerin birlijli ve buıuıla sonuca gitme yolu, bu gUçler için tercih edilen deo;ı kaçılan ve ürküfen bir yol olarak görOImUştUr. ÇOnkü bu'ada devrimin yIlkseIişi vardır. O nedenle . ( s.rx-bOn Ni•••• 1•• 1 ki, sınıfsal çıkarlar halkın genel çıkarlarının önüne geçirilerek ve hatta halkın çıkarlarının k~ısına geçiriIerek belli sonuçlara ulaşma hedeflenmektedir_ Bu noktada. sınıf güçlerinin ulusal irade ve çıkarlar ~isındaki dlKımları daha da netleşmektedir. KOPnin Kürdistan devrimi karşısında fiilen bir milis güç olarak yer almaya yönelmesi, KYB'nin cami ile kilise arasında gidip gelmesi ve sözde denge politikası onların sınıf gerçeklijjinden kaynaklanan yaklaşımlar olmaktadır. PKK Genel Sekreteri öcalan, gazetemizin bu sayısında yer alan bir dejjerlendirmesinde, Kürdistan halk devrimi içinde işbirlikçilerin bir araya getirilip bir bölgede himaye edilmesi temelinde Kürdistan üzerindeki egemenlijjin sürd~meye çalışılması politikasından bahsetmektedir. Aşiretçi-feodal güçlerden Oıı.,ILI'UIan tampon böigeyie. Kürdistan devriminin frenlenmek istendi(Jini; ama bunı.ı yanısıra genelde Arapları ve özelde Irak'ı temponlamak için Kürt bölgelerinin kullanılmak istendi(Jini belirtmektedir. ' Buadan c;ıkaraca(Jımız sonuç ~ dur: Kürdistarı'ın ikili rolü görülmek zoruıdadır, ÖZgürlük için aya(Ja kal,kan bir Kürdistan bölgede ulusal ve demokratik biltün sorunların çözümüne kapıyı açacak, bölgede halklar kardeşli(Jinin gerçekleşme zemini olacaktır, Daha şimdiden bile, Kürdistan, aşiretçi-feodal gericili(lin, dinin olumsuz ve çarpık kullanılışının, diktatörlüklerin ve diktatörlük taslaklannın yaşam oIanaklannl daraltmakta, özgürlük, demokrasi ve kardeşlik e(Jilimlerini bölgeye yaymaktadır. işte, Kürdistan'a tanındı(jı söylenen 'yeni" statü buna alternatif statUdür, Ölüm sessizlig; içindeki sömürge Kürdistan, Ortado(Ju'da emperyalist, sömürgeci politikaların ve her türfü ça(JdIŞI yapının yaıııınmasını sağlayan bir gericilik merkeziydi. Ancak bu etkin bir biçimde de{jil, konumu itibariyle böyleydi. Şimdi halk gilcUnün uyanması, devrime yönelmesi, bu gericilijjin etkin bir biçimde faaliyete geçirilmesini zorunlu kılıyor. Ve bu gericilik en başta Kürdistan devrimine karşı yöneltilmek isteniyor. Bu. öncelikle koruculuk sistemiyle TC içinde gerçekleştirilmeye çalışıldı. Ancak gelişmenin boyutları TCyi aştı ve KUrdistan'da kabaran devrim dalgası emperyalizmin Ortadojju'daki çıkarlarınıtehdit eder noktaya ulaştı. işte bu noktada. emperyalizm destekli Kürt gericiliğini bir milis güç olarak devreye sokma kaçınılmaz hale geldi. ABD, bu nedenle Kürdistan'a yerleşme gere{jini duymaktadır. BlKada. emperyalizm sınırları dahilinde de olsa KUrdistan sorınuna çözüm de{ıil, Kürdistan ve bölge devrimlerine yönelik içten kama sakma politikası uygulanmaktadır. Bınll'ıla TC kll'larılmak, bölge gericilig; ayakta tutulmak, başta petrololmak üzere bölgenin zenginlikleri emperyalizmin, denetiminde tutulmak istenmektedir. Avrupa'nın 'özerklik kararı'ndan bile geri adım atması, ABD'nin sorunu sözde 'insan hakları" derekesine düşüren yaklaşlmtna yatılması ve başta ABD olmak üzere emperyalist devletlerin Kürdistan üzerinde askeri güç yıjjmaları ve üstelik ian basının sayfalarına yansıyor ve genel bir aftan bahsedilir oluyordu Özal, Kürtlerin harnili!jini TC'nin yapacajjını söyleyerek, Güney Kürdistanlı Kürt liderlere ça!jnlar yapıyor du. Nitekim, KOP ve KYB temsilcileri Ankara'da Türk yetkililerle ,gör/jşme de yaptılar. Şüphesiz bu görüşme ve ilişkiler yeni de{jildi, ama ilk kez resmen açıklanıyordu. Güney KUrdistan'da 'KUrtlere özerklik, form~üne ve hatta federasyona TC, PKK'nin tasfiyesi temelinde 'evet" diyor ve Güneyfi Kürt örgütlerine bu şartla güvence veriyordu Talabani, TC'nin bu şarth anlaşma formülünü basın önünde açıkladı ve böyle bir şartı kabul etmedilerini söyledi. Ancak TC'mn övgü ve güvenine mazhar olan KOPnin, bu şarta nasıl yaklaşlı!jı daha sonraki gır.Ierde ARGK'nın altı geriltasını katledişleıinde açıkça görüldü Yapılan şu idi: PKK önderli!jindeki Kürdistan devriminin gelişme- burada verildi. Çıkarı karar tek bir cümlede özetlenebilirdi: "PKK'ye af yokl' PKK için zaten 'af edilme" gibi bir sorın da yoktu. TC, çıkardıjjı yeni yasayla bir taşla iki kuş vurmak istiyordu Birincisi. zaten uzın yıllar hukuk dışı yollarla cezaevlerinde tutulmuş insanlan daha fazla tutma imkarıı kalmamıştı. Bu insanların cezaevlerinde bu biçimde kalması, cezaevlerini devrimci bir mılıalefet oda!jı olarak sürekli canlı tutuyor ve bu, devlete büyük bir siyasal yük olUŞIlKLJYordu Bından kendi lehine sonuçlar elde ederek kurtulmaya çalıştı, ikincisi; devrimci tutsaklara 'özgürlOı)ünUz PKK'nin elinde, e(Jer özgür olmak istiyorsanız ya PKK'ye ~i çıkacak ya da onu çizgisinden vazgeçireceksiniz' dayatmasında bulındu Yani, bu dayatmayı farklı bir dönemde 'ılımiı PKK' yaratma amacıyla bir kez daha cezaevlerinden başlattı. 1983'lerde de farklı biçimiyle de olsa yapılan buydu Ama o zaman, KUrt sorlI'lınun inkarı temelinde bir yaklaşım söz konusuydu Şimdi, KUrt işbirlikçilijjinin örgütiendirilmesine, yeniden hayat buldll'ulmasına dayanan bir yaklaşım söz konusu::IlI'. Bu. biraz da emperyalizmin Kürdistan'a ilişkin poI~ikasına denk düşen bir yaklaşım olmaktadır. Yasanın en küçük bir c:fen'ıokr8. !eşme izi bile taşımadıjjını ••Türkiye'li huku<çular SÖYlernekteler. 26 Nısan 1991 tarihli ClI'nhuriyet gazetesinde Halit Çelenk (Hukukçu) •• de{jerlendirmeyi yapıyor: ceza hukıJcU/'l(l/ ana kırallanni alt OSt etmiş. savunma haJ<klfla JfII'II kısıtlamalar getirmiş, anayasantn "" akemiz tarafından ontıy{anatı •.•.•. fararası antfaşmalann 'eşitlilc' iiic_ ni çiğnemiş ve basın lJzgiifliı)tiıe yeni bir darbe vurmuştır. Anti·terlY y_ bu nitelikleriyle siyasal ikt1- "Bu,... bunu BM'in şemsiyesi altında yap' maları, KUrdistan'a ilişkin yeni politi, kanın aşılan eskinin yırtıklannın yamanması, devrirrin yarıırtıvıaca(ı boşlukların doldurulması ve KUrdistan'ın gericilijjin aktif bir üssü haline getirilmesi politikası oldu!jll'lu fazla söze gerek olmaksızın ortaya koymaktadır. Anti-terör yasası sömürgeci terör ve devrimi tasfiye planmın diğer adıdır Kürdistan devrimini tamponlama politikası cezaevleri üzerinde de, geçmiş deneyimlerden çıkarılan dersler temelinde daha kapsamlı olarak uygulamaya konuldu 141-142 ve 163, maddelerin kaldırılmasına yönelik girişimler öteden beri sürüyor ve bu, TC'yi özellikle Avrupa ~/Sında zor duruma sokuyordu Çıkarılan "antiterör" yasasıyl!l bu sorın da halledilmek istendi. TC'nin cezaevleri üzerindeki poI~ikası ve uygulamaların~ devrimin genel dun.mll'l8 ba!jlı olarak de{jerlendirmek gerekiyor. 12 Eylül sonrasında. cezaevleri pişmanlık ve ihanet odakları haline getirilmek istenmişti. O günkü koşullarda. dışarda devrimci hareketler önemli bir dajjınıkhjjı yaşıyorlardı ve devletin yo!jın baskıları altına alınan kitlelerde inançsızlık ve umutsuzIU< e{jilimi a(ıır basıyordu BUlün dış ortamdan tecrit edilmiş devrimci tutsakların kendi inançlarına ihanet ettirilmeleri, bu amaçla günlük işkence uygulamalan, askeri-faşist ClI'lIanın başlıca poIitikasıydl. 01şardaki da!jınıklı(Ja paralel olarak zindanlann teslim alınması, o koşullarda devrimin bUtünllyle tasfiyesi için temel bir halka oluyordu Bu nedenle ki, bUtün ııı)ıtIıOızindana içiçe örülmeye çalışılıyordu. Devrimin gelişmesi, 1987'lerde sömUrgecili(Jin bu politikasını öylesine glldük bir ~ı-devrim takti!ji haline getirdi ki, sömürgeciler bunın kapsamını genişletmek zoruıluluğınu gördüler. 141-142 ve 163. ceza maddelerinin yoğli'ı bir biçimde tartışma gündemine girmesi ve TKPye yeşil ışık yakılması bu zemin üzerinde gerçekleşti, SoI'dan tasfiye hareketinin devrime ve topluma dayatılmasının bir aracı olarak TKP liderlerine davetiyeler çıkardılar. Ancak bınların Türkiye'ye dönüşü için koyduldarı tek bir şart vardr, o da, devrime baraj oluşturma görevini /lUiak SlI'eIIe başarmalarıyılı. TBKP bu görevi başaramadıjjı için, liderleri cezaevine konuldular ve genel kabul görmüş haliyle TöBeKP haline gelinceye kadar içerde tutuldular. Artık blI'lların hiç bir işlevi kalmamtştı. Düzenin basit bir eklentisi bile olamayacak kadar dü- verdiler. Yıllarca sUren vahşet poIitikasıyla bu sonuca ulaşmaya çalıştılar. 1984 IS Ajjustos Atılımt, bir çok hesabı olduğu gibi zindanlar üzerindeki bu hesabı da temelden bozdu Zindan direnişi tecıitten kurtulmuş ve gerilla deste{Jine kavuşmuştu. Bu aşamadan sonra Türk sömürgecileri, a!jırlıjjı devrimin ana halkası olan da!j direnişinin tasfiye edilmesi ve ezilmesi amacına verdiler. Nitekim bu tarihten itibaren zindanlar üzerindeki baskılar da hafifled~ belli bir nefes alma oIana!jı do!jdu Gerilla hareketini içten dajjıtmak amacıyla 1985'de "Pişmanlık Yasası"nı çıkardılar. Bu yasa, tümüyle dajj direnişinin tasfiye edilmesine yönelikti. Yasaya göre, işledi!ji suçlar ne oil1'S8 olsll'1 birlijjinden kopan, arkadaşlarım ele veren, silahıyta teslim olan ve pişmanlık gö&terdi!jini söyleyen herkes yasadan yaralanabilecekti. Kararsız, kaypak ve korkak uns...ıara. düzenle be{jlarını koparmamış olanlara bir ça!jrı nitelijjini taşıyan bu yasa, ihanetçilere her türlü yaşam güvencesini de veriyordu Aynı tarihte geliştirilmeye başlanan "koruculu<' sistemi ise, bırnrı di!jer bir yüzünü oiUŞ1ı.ntyordu Gerilla lıarekaIi içinde boz. gın:&Üve •••.••••••••• şürülmüş bir dlKım arzediyorlardı. 1987-88 devrime karşı büyük komplonı.ı uluslararası boyutlarda dayalıldıjjı yıllar oldu PKK hareketinin ve önderli!jinin tasfiyesi için içten ve dıştan alçakça provokasyonlar dayatıldı. PKK-Almanya .davası da bu kapsamda gündeme geldi. Artık. Kürt meselesini inkar etmek hiç kimse için mümkün oImadıjjından, Kürt sorınunu PKK'nin imhası temelinde kaIıU etme tutımu seçildi ve bu, emperyalist sistemin ortak tutumu olarak kaIıU gördü Kürdistan'da kı~ alanı boşaltma, şehirlere zorınlu göç vb. uygulamalarla gerillanın halk tabanı da(ııtılmaya çalışılırken, kontra saldırılanyia da gerilla imha edilmeye çalışıldı. Önderleri imha etmeye yönelik sinsi planlar uygulamaya konuldu ,a,..rupa'da ~ bir provokasyon hareketi geliştirildi. Ancak 1 989-90 atılımı bu hesapları da bozdu ve direniş kitlesel boyutlarda yükselişe geçti. '90 sen"ildanı en az 1984 1S A!justos Atılımı kadar önem taşıyan bir gelişmeyd~ milcadelede bir dönüm noktasını ifade ediyordu Zaten bunun hemen ardından. bölgeye emperyalist askeri müdahale gündeme geldi. Köriez savaşı ile emperyalist devletler bölgeye askeri olarak da yerleştiler. ABD bölgeden çıkmayaca!jını daha Körfez savaşı günleri içinde söylemekteydi. TC ise, ÖzaI'ln sözcülU!jünde ABD'nin kalıcı askeri gilcOne ihtiyaç oIdu!jll'lu yine aynı günlerde itiraf elmekteydi. Körfez Savaşı günlerinde ilginç gelişmelere tanık oIlI'ldu Türk sömÜrgeCiIeri ilk kez, KIlrdi8tan gıırçeOinden 1ıIIıIediyor. "Kc.t .-ı diline MItıeIIIik" ,.. CIııMıIIllllih ••• ~. IRtI•••••••••• dam demokrtllilc/sfm8 .."." içtenliktM uzak oIdubflıu bir kN daha ortaya koymuştır.' 3713 sayılı karıuna göre, "lesine paralel olarak ~ı-devrim de rör'e şu tanım getiriliyor. "MADDE kendi ittifak zeminini genişletmek 1- Teror; basıCı, cebir ve ŞiddBI. ve görevti kılmak zorınlu!junu hiskorkıAfI'IfI, yıldırma. sindirme veya setmekteydi. Bının bir ucının cetehdit y(JntemIerinden biriyle. Anızaevlerine yansıtılması ise, beldeyasa'da belirtilen CımIıUriYetin ninen ve kaçınılmaz bir gelişmeydi. teliklerini, siyasi, hukıJci, sosyal. /alır, Şartlı salıverme ve anti-terör yasası ekonomik düzenini cf8ğiştirrrıek. Oböyle gündeme geldi. letin akesi ve milleti ile lXiliiımer Bu yasa, hayatları rehin alınan biJtiiılülJUıü bOZ[J'Iak. Türk Devlet;insanların yaşamını devrimden vaznin ve Cunhuriyetinin varlığım tehligeçme koşuluna ba!i1ayan bir özel keye düşürmele, devlet otO/ite$rıı savaş uygulamasıdır. Özü itibarıyle, zaafa uğratmak veya yıkmak veya Güney Kürdistan'da geliştirilen duele geçirmelc, temel hak ve hiJrriytItrumdan farklı de{j~dir. Nasıl ki, oleri yol< etmek. Devletin iç ve dış rada halk yaşam sınınna çekilmiş ve giJvenliğini, kamu dllzenini veya gebu noktada 9Unlük ihtiyaçların karnel SağI~ baZmaIC amBCJyla bir şılanması bile devrime ~ıt bir lirgilte mensı.p kişi veya kişiler pozisyonda tutulmaya ba!i11 kılınmışsa; bu yasa ile cezaevlerinde de . tarafından girişilecek he, tiifü ~. lemIerdi,," devrimci tutsaklar aynı biçimde Bına göre, Kürdistan'ın adından devrime ~i çıkarılmak, yani cebahsetmek bile bir "terör' suçuefll'. zaevleri devrimi barajlamanın alanı Bir hu<u<çu olarak yasayı yorumlarhaline getirilmek istenmektedir. ken Halit Çelenk, 141-142-163. Tecil ve anti-terör yasası yilrürfümaddelerin de kaidınimış sayılma~ girmeden önce, bilindi!ji gibi yaca!jtnı belirtmektedir. madçeşitli yöntemlerle PKK yoklanmadeler TCrden kaldırılrmş, ancaJc ya çalışıldı. Silahlı milcadeleden daha da ağtrlaştınlaralc antioteriJr vazgeçme koşulu ile "Apa'yu da yasasına yerleştirilmiştir" diyen Çekapsayacak bir genel Bf'dan sözeIenk, şöyle devam ediyor. "Maddedilmekteydi. Bu. 1983'den buyana de silahlı eylemden SIJZ edilmediğisüre gelen 'ılımiı PKK - Demokratik ne gCJre. hangi SIJZ yada d8V1'llfllşta, PKK" dayatmalarının en üst dOzeyeylemde, 'korlcutma; 'yıldırma; 'sinde bir halkası oluyordu dirmeamaCl var sayılacaktır? 'QmPKK sürece çok bilinçli yaklaştı. hıxiyetin... siyas~ hukıJci, sosya/, PKK. e{jer TC demokratikleşme ekonomik düzeni' ne demektir? konusında inandırıcı olmak isHangi slJz ya da davranışlar bu tiyorsa adımı kendisinden başlatdlJzeni değiştirme amacına y(JneIik mak zorında oIduğınlJ, cezaevterini boşaltmak, koruculu!ju da!jıtsaytlacaktır? Hangi slJz ya da ~lemIer 'devletin iç ve dış giJvenli~' mak, özel savaşa son vermek Sll'ebozma niteliğinde göriJecekti,? tiyie bli'lu kanıtlayabilece{Jini söyle'Kamu dllzeni' ne zaman bozıimuş dl Çünkü saldında olan TC, savınsayılacaktır? mada olan ise Kürdistan halkı ve GiJrliOyor ki bu madCIe, 14 1onoo önc08ü idi. 142. maddeierden çoic daha yoru~enaon Milli GOVenIik _ .",... her YiJne ÇtJkiIIIbiItJn. Kın6INft •••••••Dıı._ "Bu •••••••• ,... - biçim 1•• 'ıııııdııdıısJıitıı1r~duf- ( SerıcwebOn Nisan 1991 turulmasma olanak veren bi, d(izenieme getirmiştir." , "Anti-terör" yasasının 8. maddesine göre: "Hangi ylintem, maksat ve düşiJnceyle olursa olsun TiJrlciye Cumhıriyeti Devletinin ülkesi ve rriUeüjIe b6/InmeZ bO/inIiJ{Jiiıü bazmayı hedef alan yazılı ve slJzlü propaganda ile toplantı, pteri ve yüro/üş yaptlamaz. Yapanla,hakkmda 2 yıldan 9 yıla kada, ağt' hapis ve elli milyon li,adan yiiz milyon liraya kadar ağ" para cezası hükmolunır. "Bı.rııı göre bOtün gazete ve dergiler yaptıkları yayınlarla her an bir terör suçlusu konumuna düşebilirler. "Anti-terör" yasası, işkeneecilerin korunmasını da yasa gOvencesi a~ına almakta ve "terör suçlularına" yönelik her türden işkenceye onay vermektedir. Yasa, "suçlan" "terör" kapsamına giren tutukluların cezalannın nasıl infaz edilecejjini de belirlemektedir. "MADDE 16: Bu kanun kapsamına Herşey ayağa kalan halkllTlZln giren suçlardan mahkum olanlann yürüyüşteki zaferi için! C8ZlIlarl, tek kişilik veya üç kişilik Kürdistan halkı, tarihinde ilk kez tan'da lislendirilmeye çalışılan, emoda sistemine g(Jre inşa edilen tJZeI kendisi için bir kuvvet haline gelıriş' peryalizmin imha kuvvetleridir. Bu infaz kurumlarında infaz edilir. tir. Bu noktadan sonra, Kürdistan'· kuvvetler; stratejik savunma diJneBu kurumlarda aÇik g(JrOŞyaptıda tarihin yeniden tersine çevrilmeminde deği~ dengenin başta ABD nlmaz. Hükümlülerin birbiriyle irfisi mümkün değildir. olmak (izere emperyalizm aleyhine batına ve diğer hükümlülerin haberÖzel savaşın bu kapsamda geliş' d(jnmeye başladığı, nihai bir savaş laşmesine engel olunur. dlineminde; kuklayiinetimlerin 8Şl1· Bu kurumlarda cezasmm üçte tirilmesi, açık ki halkımızın gelişen mücadelesiyle bağlantılıdır. Artık dığı ve devrilmeye yiiz tuttuğu bi, birini iyi halle geçiren hükümlüleranda ABD 'nin ilerici ve devrimci den şartla tahliye/erine 3yıldan az son bir hesaplaşma noktası yaşagüçlere karşt piyasaya süreceği iş· kalmış ·oIanlar. diğer kapalı infaz nıyor. "Kürdistan'da Zor'un Rolü" adlı yal kuvvetleridir. kurumlanna nakledi/ebilirler. kitapta "KUrdistan Devrimci Savaşı' ABD emperyalistleri, b(J/gede iş· Bu kanun kapsamina giren suçnın Rolü ve Önemi" başlığı altında gsli giJze almtşlardır. Ancak lXiyfe lardan tutuklananlar da birinci fıkra' şunlar yazılılıyor: bir girişim için, nihai savaş zamamm da g(Jsterilen şekilde inşa edilmiş "Savaş, bi, ülkenin ekonomik ve beklemektedirier. ABD, t:ızeIlikles6tutticevlerinde mtiıafaza edilirler. toplumsal güçlerini sınar. Kürdistan milrgeci·faşist Türk y(Jnetimini tah· ikinci fıkra hükümleri tutukklar hak· devrimci savaşı da. Kürdistanın ekim edip. 'Çevik Kuvvetler~ 1Jze/likle kmda da Vf9Iiamr." konomik ve toplumsal güçlerini sı' burada geliştirerek; bi, yandan bu 19 Nisan tarihli Cumhuriyet ganayacak; yaşama güçlerinin olup y(Jnetimi, (jfe yandan lXJIgedeki di· zetesinde Çıkan habere göre Oltan oImadığtro pterecek, yaşamaya ğer kticla ylJnelimleri kll18rmak iSungurlu, "terörist tipi cezaevi" için hakkıvegOcüolanlaolmayanıbirbi' çin, başta Kürdistsndski ıiussl Di· üç yıldır süren bir çalışma içinde rinden ayıracak, eskiyi. çiiümüşi.i reniş Savaş",a karşı olmak üzere olduklannı, Avrupa ve Amerika'daki çağ dışı ola", mezara gömerken, bölgedeki tüm ulusal ve sosyal kur· bir çok cezaevini incelediklerini sfJ;' yeniyi, sağlamt, çağdaş olanı gelişti· tu/uş güçlerine karşı basıırma ve IOyor. DGM'lerin oldı-"ıu merkezler' recek, Kürdistan halkm", gerçek işgal hareketlerine hazırlanmakta· de 40-50'şer kişilik bu tip özel klllıiuşa, ıiussl bağtmstzltk,cJemok· dır ve buna girişecektir. cezaevleri yapılmasının düşünüldürasi ve sosyalizme gitmesine hizmet Bu durumu bilen askeri·faşist ğünü anlatıyor. ESkişehir cezaevi edecektir. Kürdistan'da yüzyıllardan Türky(Jnetimi programt'" yürütmek. zaten bu amaçla inşa edilmişti. beri süren yabafICI egemenlik ve te, açıklamalanndan da anlaşılabileGörilIdüğü gibi buna yenilerinin ek· halkı karanltkla, içinde Man feodal ceği gibi; kendisini daha şimdiden lenmesi düşünülOyor. gericilik, ancak halk'" atılacağı devlXJyIebir nihai hesaplaşmaya hazır' TC, bu yasa ile gerçekte yeni bir rimci savaş ile yıkılacaktır. Kürdis' lamaktadır. batağa girdi. Kendisinin ve emper· tan devrimci Savaşı,halk", her tilrlü Ancak bu durumda Kürdistan yalist devletlerin tecrübelerini topulusal ve toplumsal gelişmesini dur' için de tarihi bir ftrsat doğacakllr. layarak ulaştığı "anti·terör" yasası duran karşı·devrimci zor sistemini Herşeyden (jnce, bölge ve dünya da TC'yi kurtarmaya yetmeyecektir. parçalayacak, halk lizerindeki köleilerici ve devrimci güçleriyle, daha Tersine, bu yasa onun insan haklan lik zincirlerini kıracak ve böylece şimdiden açılmış bliunan ilişki ve ve demokrasi olgusu karşısında ne Kürdistan toprağ",a IJzgürlük todaya",şma imkanları b(jyle bir duölçüde iki yüzlü bir konumda olduhı.mian", saçacaktır. NastI ki, Kürdis· rumda daha da yaygmlaşacak, Kir· , ğunun, resmi bir kanrtı olmuştur. tan halk",,,, s(Jmürgeci ve feodal distan hallem", yüzyıllardan beridir En vahşi işkenceler a1bnda yıllar' egemenlikten kurtıimas/, onun için biriken kin ve (ilkesi bir patlamaya dır siyasi kişiliklerinden taviz ver· her tirlü gelişme yolunun açtıması d(jnüşecek veya koşullar bunıiı için meyen devrimci tutsakları, "anti·teancak ıJusal kurtıiuş devriminin son derece elverişli ve olgun bir rör" yasasıyla yıldırmak ve teslim gerçekleşmesiyle mümkürıse,My/e hale gelecektir." almak asla mümkün değildir. Zaten bir devrimin zafere ulaşması ve bu Yukarıdaki bu satırlar Kasım bu noktadaki amaç da, bundan öte, t1Jrgelişmelere yol açması da 8ilCak 1981-Mart 1982 tarihleri arasında şartlı sallVerilenlerin devrime bulaşmuzaffer bi, halk savaşı",n verilmeyazıldı. Bu satırlarda, insan adeta bu masını önlemek, onlan geri çekmek siyie milmkiiı olacaktır. KIS8CB,Kir· günleri görOyor. ve hatta oIabilirse devrimin başına distan'da gelişecek devrimci savaş, Başkan Apo, "tarihin bu kavşak bela etmektir. Içerde tutulanıar için halk sav~ Kürdistan halkm", tsrinoktasında doğtv slogan. halkın düşündüklerini ise, 16. madde yehinde yeni bir çağm açılması, s(j· IJzgürlük ylJro/iişiJne kalkması deterince anlatmaktadır. mürgecilik ve gerici egemenlik ça' ğil. IJzgürlük yiiro/üşiiıde zafere PKK davasında "şartlı salıverğt",n kapanması, ıiusal bağtmslZlık gitmesidir" diyor. Çünkü halkımız me" yasasından yararlanan hiç bir ve IJzgürlük çağt"'n, sosyalizm ça(jı. zaten özgürlük yürüyüşü içindedir. tutuklu olmadı. Bırakılanlar, cezalan· mn başlaması olacaktır.' Kendisine dayatılan köleliği kabul nı zaten doldurmuş olanlar, ya da Aynı kitabın 305. sayfasında ise etmemekte, Kürdistan Halk Cumcezalan çok kısa bir süre sonra şu satırları okuyoruz: 'Stratejik den· huriyeti'ne doğru yürümektedir. Sal· bitecek olanlardı. Eğer, bu yasa ge ve 1Jze/liklestratejik saldırı sşadınlar ne ölçüde büyük olursa olkapsamı içinde bırakılanlar olsa bimasında gündeme girmesi kesin sun, koşullar bunun için son derele, burada önemli olan bu yasayı saytlabilecek ve hazırlıklan bugiiıcede elverişlidir. Önemli olan, 'aya' boşa çıkaracak bır pratiğe yönel· den başlatılmtş bulunan bir başka ğa kalkan gücümüıu doğru yürtll· mektir. Serbest kalan devrimci tut· mesini bilmek ve zafere göz dik· saklann, acılı yıllann hesabını görme . lJnemIi etkenden slJz etmek gerek. mektedir. Bilindiği 9ibi bu, ABD mektir. PKK önderliğinde savaşan amacıyla da olsa devrimci görev' Tirk ikili anlaşma/an ile Kürdistan'· halkımız gözünü zafere dikmiştir. O lere daha sıkı sarılmalan kendilerin' da üs/Jendirilmekteolan Çevik Kuv· nedenle ki artık, her şey: Ayağa den beklenen ve kendilerine en vet'lerdir. Bu güç, ABD emperyalistkalkan halkımızın yürOyüşteki zaleri layık olan tutumdur. TC'nin cezaev· lerinin T98D'lerden beri Vf9Iia· için, diyoruz. leri cephesinden devrimi tamponlamaya koydticlan, yeni dünya ve Özgürlük için savaşan Kürdistan ma planı bizzat cezaevlerinde olan Ortadoğu politikalann", bir ÜriiniJıw-cakbr ve onun zaferi u.n ve Çıkan devrimciler tarafından bodii. 'Çevik Kuvvetler' K(Jrfez ilkefe. bölge hııIkIannm ortak zaferi ve zulmalı, bu yasa ona pahalıya ödetil· n; Mısır ve Türftiye'de i8B Kürdisbayramı olacaktır. mefjdir. Ordistan Halk Kll'luluş Ordusu'nun kahraman gerillaları artık sadece kırsal alanda deOil, şehirferde de sömOrgecil;oe vlldukları dıııtıeIerini sOreklileoıtiriyoriar. DÜljmanın aldıijo tom önlemlere raomen ARGK gerillaları, son bir ay içinde çeşiUi merkezlere baskınlar dUzenlediler ve farklı odaklara yönelik eylemlerde bir çok azgın SÖmOrgeCiyönetici ve işbirlikçiyi hakettikleri cezaiaıa çarplırdılar. Son bir ayda gerçekleoıtirilen eylemlerin bilançosu şöyledir. 1- 27 Mart günU Nurhak Daglarında ARGK gerillaları ile ~geci gUçIer arasında meydana gelen çarpışmada 6 dÜljman askeri öldlJrllldU, çok sayıde asker de yaralandı. 2- 31 Mart'ta ARGK gerillaları D6rika Çiysy6 Mazi (Derik) ilçe merkezine bir baskın dUzenledi. Ilçe dört saat boyunca gerillaların denetiminde kaldı. 120 civannda gerillanın gerçekleQtirdi\li bu baskın sırasında kısa sIlren çatışmalar da oldu. Hızla etkisizleştirilen dllljman gUçlerinden kayıpların olup oImadıol !lOrenilernedi. 3- 1 Nisan gl6ıU Nurhak ilçesi merkez karakolu ARGK birliklerinee basıldı. Karakolun aQtr hasar gördUOUbaskında, en az 1 asker OldllrOldU. 4- 2 Nisan'da ARGK gerillalan Nurhak'ın güneyindeki Engizek Dagları mevkiinde bulunan Umutlu koyU Çatalardıç mazl88lnı basarak Mustafa Vural edlı ajanı ölUmIe cezalandırdılar. 5- Nisan ayı başlarında GI6ıeY KOrdistan'ln Zaxo ilçesi yakınlarındaki Çiyaytı soran monlıleasındaARGK gerillaları ile Irak SÖmOrgeCigüçleri arasınde çıkan çarpışmada 140 Irak askeri öldlJrllldU, 90'1 da esir alındı. 5- 5 Nisan güntl Bazid (DOOıA:ıeYaz~)'eba(ılı Heclı koyu ciYannda sOmOrgeci ordu birlikleri ile ARGK gerillaları arasında Çıkan çarpışmada 2 dllşman askeri öldllrtlldU. 7- 5 Nisan Nis6bin(Nusaybin)'eııaoıılinal6 (Kıııutıey) koyuyolundaARGK gerillalann döşediği mayına bir askeri araç çarptı. Biri assubay toplam 11 dllljman askeri patlama sonucunda ölli'ken, geriye kalan tümO de aQtr yaralandı. 8- MArdin (Mardin)'e ba(ılı KeraiYan koyU muhtart uzun bir sOredir dÜljmana ajanlık yapmaktaydı. Nisan başlarında ARGK gerillaları gerçekleştirdikeri bir eylemde bu haini öll6ı1te cezalandırdılar. 9- Nisan ayı ~a Basan (GIlçlükonak)'a lıaOIı Geliy6 z-tı (Damla· t~) l<öyUndemeydana gelen ve sonuı;lan öğrenilerneyen bir çarpıtmada 5 veya 6 ARGK gerillasının de şehit dUştUOObildirildi. Şehitlerimizden Şükril BEDIR <Ha•• n), Zeki KILIÇ (All), Zeynep .,. ve Leyta •.• yoIdaııların kimlik· leri tespit edilebildi. 10- Nisan ayı başlarında TC ordu biı1ikleıinin GI6ıeY KınIistan'. yapiıkian sal· dınlar _nda lıaziln!'le ugradıkları öğrenildi. Şemzinan (Şemdinli), Oilalıan (Uludere) ve Çel (Çukurca)'dan GI6ıey'e giren TC birliklerinin 1OO'eyakın kayıp verdikleri ve aynca koruculardan da öldürilfenlerin oldugu öğrenildi. Çıkan çarpışmalarda Zeki DEMIR CErdaO adlı bir ARGK gerillası da şeh~ dOştll. 11- Nisan ayının ilk haftatıınde özeltimler pasür (KUıpl'a baO~bir köyde bir ~ evine rokel saldınsında bulundular. Evde bulunanlardan ikisi yaşamını yitirdi, bazııan da yaralandı. Saldınyı gerçekleştiren akip daha sonra PasOrve Farqin (Silvan) arasında ARGK gerillalarının pususuna dOştll. Pusuda dÜljmanın agır kayıplar verdiQi bildirildi. 12- 7 Nisan akşamı Şimeıı (Şırnak) merkezinde gerillalar özeltim ekibine saldırdı. 2 özel tim eleıTenl öldU, birkaçı da yaralandı. 13- Çewlik (Bingöl), Müş ve Amed (Diyarbakır) llı;geninde yogun çar' pışmalar oldu. 10 Nisan'de PasOr, Zengok-Kerran Ye Bongı1an (Solhen) ilçaterinin daglık kesimlerinde çıkan çarpışmalarda en az 3 subaıı 2 özel tim eleman~ 1 korucu ve çok sayıda asker öldllrWll t4- 10·11 Nisan gUnIeri Elbistan ilçe merkezinde bir askeri karakola saldın dllzenlandi. 4 dllljman askeri öldllrWU, birçoğu de yaralandı. 15- 11 Nisan güntl ARGK gerillaları cunek (Yay1adere)ilçesi Çem6 Zeyni (SlrnıeIikoç) koyUyakınında bir dllljman birlillini pusuya dOş1lrd1l 60 civannda asker öldllrWU, bir bölOmU de kayboldu. Çıkan çarpışmada henUZ kimlillini !lOrenemediğimiz bir ARGK gerillast da şeh~ dÜljlIl 16- 11 Nisan gOnU de ARGK gerillaları Zaxo merkezine bir operasyon dllzenlediler. Toplam 136 Irak askeri öldllrtlldU, 37'si de esir alındı. Çok sayıda silah ele geçirildi. Bu çarpışmada Salih .,. edında bir milis de şehit dOştll. 17- 11 Nisan'da Cunek'de jandarma karakoluna ARGK gerillalan bir baskın dUzenledi. 9 asker öldllrOldU, birçoğu da yaralandı. 18- 15 Nisan'da ARGK birlikleri Midyad ilçesini bastı. 4 PO~8 ile 5 i~rlikçi &jan öldilrl»dU. Iıçe polis karakoluna yapıları roketli saldınde 2 polis ve 1 bekçi de yaralandı. ÖId!iülen &jan Ekremlı Mitirb'ın evine yaptıklan baakında ele geçirdikleri 2 işbirlikçiyi gerillalar birlikte götIlrdl»er. 19- 15 Nisan'da ARGK gerillaları Elbistan ilçesi Karahasanuşagı kOYU çetelerine saldırdı. 4 çete öldllrWu, ınıdahaIe etmek isteyen iki kişi daha öldtlriXli'ken birkaç kişide yaralandı. 20- 17 Nisan'da Gumgunı (Varto) ilçesi deOhk kesimlerinde başlayan ve uç gün silren şiddet~ çarpışmalarda 50 civannda dÜljl118naskeri öldlJrllldU. 21- Çewlik'e ııaoıı Germev (HamamIar) kOYUyakınlarında 19 Nisan günU çıkan çarpışmalarda 24 SÖmOrgeCiaskerin öldlJrllldUOU bildirildi. 22- Xo<ıkar(Sancak) alanında ARGK gerilalan ile dÜljman gUçleri arasında yer yer çarpışmalar oldu, ancak sonuı;lan !lOrenilemedi. Ayrıca 20·21 Nisan gecesi Dare H_ (Genç) ilçesi 8ı.ıan (SeM) tıUCaOı yakınlarında de çarpışmalar meydana geldi ve dÜljman güçlerine agır kayıplar verdirildi. 23- 22 Nisan günU PasOr'da bir dllljman birliQi ARGK pususuna dllljlU,ı toplam 12 asker öldllrWll 24- uclı ilçesi kırsal kesiminde 22 Nisan gOnU&ömilrgeci birlikler ARGK gerillalarını pusuya dllljOrmek istedi. Şeqlat (ŞekIand) kOYU yakınlannda meydana gelen bu çerpşmade 4 özel tim elemanı, 2 uzman çavuş ve 1 assubay öldllrWU, 20'ye yakın dÜljman askeri de yaralandı. 25- 24 Nisan'da ARGK gerillaları Amed·Uciı karayolunu birkaç sasııi\line denetim ~ına aldılar. 26- 28 Nisan güntl ARGK birlikleri çeşitli kollardan BOngiIan (Solhan) ilçe merkezine girdiler. Başta kaymakamlık kurumu oImek Ilzere Ç8Ş~li sömürgeci kurumlara saldınlar dUzenlediler. Memurtar IokaIinde toplantı halinde bulunan kaymakam ElSin Ateş, Savci Mehmet TIi'kaever, orman Işletme şefi Ahmet Yener v. adı öljrenilemeyen bir ormın mUVıfaZa memuru öldllrtlldll Aralannda emniyet rıö!ıırtı, hakimler, daire emirleri ve polislerin de bulundugu çok sayıda TC temeiIeiSi ysraIandt. 27- PKK UIUIaI Kongresı'nin C;ıkardıOı.Af Y__ na uyarak, Htızex ••••• bIQIı LGNbt Neripn (repekGıyl'da 20 konıcu, 22 Niean'da ailah bırakb. ıv.