denetim süresi konusu
Transkript
denetim süresi konusu
Osman ATALAY Ankara İnfaz Cumhuriyet Savcısı İNFAZDA DENETİM SÜRESİ KONUSU I- GENEL İLKELER: Denetimli Serbestlik, Türk Hukukumuza yeni girmiş bir kurumdur. Ceza infaz sisteminde uygulamakta olan "denetimli serbestlik" ile bazı suçlar bakımından suç işleyenlere hapis cezası yerine, uygar ülkelerde de benimsenen eğitim kurumuna devam etmeyi sağlama, kamu kurumunda çalışma ve benzeri tedbirlerin uygulanabilmesi amaçlanmaktadır. Yeni Ceza Yasasıyla getirilen en önemli yeniliklerden biri Denetimli Serbestlik kurumudur. 5237 sayılı TCK'nun 58. maddesinde, 5271 sayılı CMK'nun 231. maddesinde, 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 104, 107 ve 108. maddelerinde ve 5402 Sayılı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanununda düzenlenmiştir. Denetim Süresi ise, cezaların ertelenmesi halinde, şartla tahliye sonrasında, mükerrir hükümlü hakkında cezanın infazından sonra, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında söz konusudur. Denetim Süresi, yargılamayı yapan Hakim tarafından belirlenir. Denetim Süresi içinde Denetimli Serbestlik tedbirlerine karar verilebileceği gibi, yani sanığa veya hükümlüye bir yükümlülük yüklenebileceği gibi, bu süre zarfında görev yapmak üzere bir uzmanda görevlendirilmesine karar verilebilir. Mahkeme Hakimi tarafından sadece Denetim Süresi belirlenip, hiçbir tedbir (yükümlülük) belirlenmeyerek, uzmanda görevlendirilmeyebilir. II - DENETİM SÜRESİ HANGİ HALLERDE SÖZ KONUSUDUR ? 1) Cezanın Ertelenmesi Halinde verilen Denetim Süresi : Ceza Yargılamasını yapan hakim, yaptığı yargılama sonucunda, verdiği hapis cezasını TCK 51/3 maddesi gereği cezayı erteledikten sonra 1 yıl ile 3 yıl arasında bir denetim süresi belirler. 2) Şartla tahliyeden sonra verilen Denetim Süresi : 5275 SK’nun 107/6 md. gereği şartla tahliye kararı veren hakim, infaz kurumunda geçerilmesi gereken sürenin yarısı kadar Denetim Süresi belirler. 3) Mükerrir hükümlüler hakkında cezanın infazından sonra verilen Denetim Süresi : 5275 SK’nun 108/4 maddesi gereği, Mükerrir hakkında, cezanın infazından sonra uygulanmak üzere 1 yıldan az olmamak üzere denetim süresi belirler. 4) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması hakkında verilen Denetim Süresi: 5560 SK’la değişik, 5271 SK’nun 231/8 maddesi gereği, Hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde sanık 5 yıl süre ile denetim süresine tabi tutulur. III - DENETİM SÜRESİNİN YASAL DAYANAKLARI : 2 1) Cezanın Ertelenmesi Halinde verilen Denetim Süresi : 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun; “Hapis cezasının ertelenmesi’ kenar başlıklı 51’inci maddesinde; Madde 51 - (1) İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır. Ancak, erteleme kararının verilebilmesi için kişinin; a) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması, b) Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması, gerekir. (2) Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi hâlinde, hâkim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhâl salıverilir. (3) Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz. (4) Denetim süresi içinde; a) Bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına devam etmesine, b) Bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına, c) Onsekiz yaşından küçük olan hükümlülerin, bir meslek veya sanat edinmelerini sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkânı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesine, Mahkemece karar verilebilir. (5) Mahkeme, denetim süresi içinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişiyi görevlendirebilir. Bu kişi, kötü alışkanlıklardan kurtulmasını ve sorumluluk bilinciyle iyi bir hayat sürmesini temin hususunda hükümlüye öğütte bulunur; eğitim gördüğü kurum yetkilileri veya nezdinde çalıştığı kişilerle görüşerek, istişarelerde bulunur; hükümlünün davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki gelişme hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hâkime verir. (6) Mahkeme, hükümlünün kişiliğini ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak, denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmeden geçirilmesine de karar verebilir. (7) Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir. (8) Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır. 2) Şartla tahliyeden sonra verilen Denetim Süresi : 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un; “Koşullu Salıverilme”’ kenar başlıklı 107’inci maddesinde; Madde 107 - (1) Koşullu salıverilmeden yararlanabilmek için mahkûmun kurumdaki infaz süresini iyi hâlli olarak geçirmesi gerekir. (2) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuz yılını, müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar yirmidört yılını, diğer süreli hapis cezalarına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının üçte ikisini infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler. 3 (3) Koşullu salıverilme için infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre; a) Birden fazla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde otuzaltı, b) Birden fazla müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde otuz, c) Bir ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla otuzaltı, d) Bir müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla otuz, e) Birden fazla süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla yirmisekiz, Yıldır. (4) Suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek ya da örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan dolayı mahkûmiyet hâlinde; ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuzaltı yılını, müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuz yılını, süreli hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının dörtte üçünü infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler. Ancak, bu süreler; a) Birden fazla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde kırk, b) Birden fazla müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde otuzdört, c) Bir ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla kırk, d) Bir müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla otuzdört, e) Birden fazla süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla otuziki, Yıldır. (5) Koşullu salıverilme süresinin hesaplanmasında, hükümlünün onbeş yaşını dolduruncaya kadar infaz kurumunda geçirdiği bir gün, iki gün olarak dikkate alınır. (6) Koşullu salıverilen hükümlünün tâbi tutulacağı denetim süresi, yukarıdaki fıkralara göre infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadardır. Ancak süreli hapislerde hakederek tahliye tarihini geçemez. (7) Hükümlü, denetim süresinde, infaz kurumunda öğrendiği meslek veya sanatı icra etmek üzere, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında, ücret karşılığında çalıştırılabilir. (8) Onsekiz yaşından küçük olan hükümlüler, denetim süresinde eğitimlerine, gerektiğinde barınma imkânı da bulunan bir kurumda devam ederler. (9) Hâkim, denetim süresinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişiyi görevlendirebilir. Bu kişi, kötü alışkanlıklar edinebileceği çevrelerden uzak kalması ve sorumluluk bilinciyle iyi bir hayat sürmesini temin hususunda hükümlüye öğütte bulunur; eğitim gördüğü kurum yetkilileri veya yanında çalıştığı kişilerle görüşerek, istişarelerde bulunur; hükümlünün davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki gelişme hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hâkime verir. (10) Hâkim, koşullu salıverilen hükümlünün kişiliğini ve topluma uyumdaki başarısını göz önünde bulundurarak; denetim süresinin, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmadan veya herhangi bir yükümlülük belirlemeden geçirilmesine karar verebileceği gibi, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasını veya belirlenen yükümlülükleri denetim süresi içinde kaldırabilir. (11) Bir hükümlünün koşullu salıverilmesi hakkında ceza infaz kurumu idaresi tarafından hazırlanan gerekçeli rapor, hükmü veren mahkemeye; hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa o yerde bulunan aynı derecedeki mahkemeye verilir. Mahkeme, bu raporu uygun bulursa hükümlünün koşullu salıverilmesine dosya üzerinden karar verir. Mahkeme, raporu uygun bulmadığı takdirde gerekçesini kararında gösterir. Bu kararlara karşı itiraz yoluna gidilebilir. (12) Koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde koşullu salıverilme kararı geri alınır. (13) Koşullu salıverilme kararının geri alınması hâlinde hükümlünün; a) Sonraki suçu işlediği tarihten itibaren kalan cezasının aynen, b) (Değişik bend: 25/05/2005-5351 S.K./8.mad) Yükümlülüklerine aykırı davranması hâlinde, bu yükümlülüklere uymama tarihi ile hak ederek salıverilme tarihi arasındaki süreyi geçmemek koşuluyla takdir edilecek bir sürenin, 4 Ceza infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir. Koşullu salıverilme kararının geri alınmasından sonra aynı hükmün infazı ile ilgili bir daha koşullu salıverilme kararı verilmez. (14) Denetim süresi yükümlülüklere uygun ve iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır. (15) Koşullu salıverilme kararının geri alınmasına; a) Hükümlü geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkûm edilirse, hükmü veren ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi tarafından, b) Hükümlünün bağlı tutulduğu yükümlülükleri yerine getirmemesi hâlinde koşullu salıverilme kararına esas teşkil eden hükmü veren ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi veya koşullu salıverilme kararını vermiş olan mahkeme tarafından, Dosya üzerinden karar verilir. Bu kararlara karşı itiraz yolu açıktır. (16) 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap, Dördüncü Kısım, "Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar" başlıklı Dördüncü Bölüm, "Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar" başlıklı Beşinci Bölüm, "Milli Savunmaya Karşı Suçlar" başlıklı Altıncı Bölüm altında yer alan suçlardan birinin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi dolayısıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz. 3) Mükerrir hükümlüler hakkında cezanın infazından sonra verilen Denetim Süresi : 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un; “Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve Denetimli Serbestlik Tedbiri”’ kenar başlıklı 108’inci maddesinde; Madde 108 - (1) Tekerrür hâlinde işlenen suçtan dolayı mahkûm olunan; a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının otuzdokuz yılının, b) Müebbet hapis cezasının otuzüç yılının, c) Süreli hapis cezasının dörtte üçünün, İnfaz kurumunda iyi hâlli olarak çekilmesi durumunda, koşullu salıverilmeden yararlanılabilir. (2) Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz. (3) İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda, hükümlü koşullu salıverilmez. (4) Hâkim, mükerrir hakkında cezanın infazının tamamlanmasından sonra başlamak ve bir yıldan az olmamak üzere denetim süresi belirler. (5) Tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde, koşullu salıverilmeye ilişkin hükümler uygulanır. (6) Hâkim, mükerrir hakkında denetim süresinin uzatılmasına karar verebilir. Denetim süresi en fazla beş yıla kadar uzatılabilir. 4) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması hakkında verilen Denetim Süresi: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun; “Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması” kenar başlıklı 231’inci maddesinde; Madde 231 - (1) Duruşma sonunda, 232 nci Maddede belirtilen esaslara göre duruşma tutanağına geçirilen hüküm fıkrası okunarak gerekçesi ana çizgileriyle anlatılır. (2) Hazır bulunan sanığa ayrıca başvurabileceği kanun yolları, mercii ve süresi bildirilir. (3) Beraat eden sanığa, tazminat isteyebileceği bir hâl varsa bu da bildirilir. (4) Hüküm fıkrası herkes tarafından ayakta dinlenir. (5) (Ek fıkra: 06/12/2006-5560 S.K./23.mad) Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç 5 doğurmamasını ifade eder. (6) (Ek fıkra: 06/12/2006-5560 S.K./23.mad) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması, c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir. (7) (Ek fıkra: 06/12/2006-5560 S.K./23.mad) Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkûm olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez. (8) (Ek fıkra: 06/12/2006-5560 S.K./23.mad) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak; a) Bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine, b) Bir meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına, c) Belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine,karar verilebilir. Denetim süresi içinde dava zamanaşımı durur. (9) (Ek fıkra: 06/12/2006-5560 S.K./23.mad) Altıncı fıkranın (c) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir. (10) (Ek fıkra: 06/12/2006-5560 S.K./23.mad) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir. (11) (Ek fıkra: 06/12/2006-5560 S.K./23.mad) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir. (12) (Ek fıkra: 06/12/2006-5560 S.K./23.mad) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir. (13) (Ek fıkra: 06/12/2006-5560 S.K./23.mad) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir. (14) (Ek fıkra: 06/12/2006-5560 S.K./23.mad;Değişik fıkra: 23.01.2008-5728 S.K./562.mad) Bu maddenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümleri, Anayasanın 174 üncü maddesinde koruma altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlarla ilgili olarak uygulanmaz. IV - DENETİM SÜRESİNİN İNFAZI : Mahkeme, hükümlünün kişiliğini ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak, denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmeden geçirilmesine de karar verebileceği gibi denetimli serbestliğe (Yükümlülüğe) de karar verebilir. Burada 2 durum söz konusudur. 1-) Hakim Denetim Süresi içerisinde, Denetimli Serbestliğe (Yükümlülüğe) karar vermiş ise, bu durumda ister ayrıca uzman görevlendirilmesine karar versin, isterse uzman 6 görevlendirilmesine karar vermesin, 5402 Sayılı Denetimli Serbestlik Kanuna gereğince bu tür ilamların infazına Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü bakacaktır. Yükümlülük belirlenen denetim kararlarının denetimli serbestlik genel defterine kaydedildikten sonra denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüklerince yerine getirilecektir. 2-) Hakim Denetim Süresi içerisinde, Denetimli Serbestliğe (Yükümlülüğe) karar vermemiş ve uzman da görevlendirmemiş ise, bu durumda ilamın nasıl infaz edileceği konusunda bir açıklık yoktur. Yani bu tür Yükümlülük ve uzman görevlendirilmeyip sadece denetim süresi belirlenen ilamların, İnfaz C.Başsavcılığınca mı? Yoksa Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünce mi? İnfaz edileceği ve nasıl infaz edileceği konusunda uygulamada tereddüt bulunmaktadır. Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi ile Koruma Kurulları Yönetmeliğinin 122. md. sinde, “1- Cezanın ertelenmesinde veya koşullu salıverilmede yükümlülük belirlenmemesi ve rehber görevlendirilmemesi halinde ilam şube müdürlüğü veya büroya gönderilmeyerek C. Başsavcılığınca takip edilir. 2- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde yükümlülük belirlenmemesi halinde birinci fıkradaki işlemler yapılır.” Denilmektedir. Görüleceği üzere, yükümlülük belirlenmeyen ve uzman görevlendirilmeyen, sadece denetim süresi belirlenen kararlarda, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi ile Koruma Kurulları Yönetmeliğinin 122. maddesi gereğince, denetimli serbestlik genel defterine kaydının yapılmayarak, kararın verildiği yerin Cumhuriyet başsavcılığınca takip edileceği hükme bağlanmıştır. Ancak C.Başsavcılığınca ilamın nasıl ve ne şekilde takip edileceği belirtilmemiştir. Belirlenen denetim süresinin hükümlü tarafından iyi hâlli olarak geçirildiğinin nasıl tespit edileceği ve infazının nasıl yapılacağı uygulamada tereddüt doğurmaktadır. Eski 765 Sayılı TCK uygulamasında, örneğin ceza 647 Sayılı Kanunun 6. md.si gereği ertelenmiş ise, kararı veren mahkeme ertelemeli ilamı C.Başsavcılığına gönderiyor. C.Başsavcılığı erteli ilamı Savcılık Esas Defterine şerh düştükten sonra tekrar mahkemesine iade ediyordu. 765 Sayılı TCK 95 md.’si gereğince hüküm tarihinden itibaren 5 yıl içinde hükümlü başka bir suç işlediği takdirde, ikinci suçtan yargılamayı yapan mahkeme sanığın getirtilen adli sicil kaydına göre, ertelenmiş cezası varsa ve diğer şartları da taşıyorsa, ya kendisi TCK. nın 95/2 md.si gereğince aynen infaz kararı veriyor, yada ertelenmiş cezayı veren mahkemeye ihbarda bulunuyordu. Yine şartla tahliye olan hükümlü bihakkın tahliye tarihine kadar yeni kasti bir suç işlemiş ise, yargılamayı yapan mahkeme sanığın getirtilen adli sicil kaydına göre, hükümlü şartla tahliye tarihinden sonra bu suçu işlediğini anlarsa, Savcılığa veya şartla tahliyeyi veren mahkemeye ihbarda bulunuyor. Böylece hükümlünün şartlarını taşıyor ise şartla tahliyesi geri alınıyor idi. Yeni 5237 Sayılı TCK döneminde, Hapis cezası TCK 51. md.si gereği ertenmiş yükümlülük belirlenmemiş ve denetim süresi öngörülmüş ise, mahkeme erteli ilamı C.Başsavcılığına, cezanın ertelendiğine dair ceza fişini ise Adli Sicil Genel Müdürlüğüne gönderecektir. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün, Karabük C.Başsavcılığına gönderilen 23.11.2006 tarih ve B.03.0.CİG.0.00.00.05.-647.03-215-2006/055070 sayılı uygun görüş yazıları ve Salihli C.Başsavcılığına gönderilen 07.06.2006 tarih ve B.03.0.CİG.0.00.00.05.-647.03-81-2006/24441 sayılı uygun görüş yazılarına göre, Erteli ilam infaz C.Başsavcılığına gelince, Cumhuriyet Başsavcılığının Esas Defterine şerh düşülmek suretiyle kayıt edildikten sonra, (Eski suç tarihi 01.06.2005 tarihinden önce olan erteli ilamlarda yapıldığı gibi) ilam yeniden Mahkemesine gönderilecektir. Denetim süresi içinde kasıtlı bir suçun işlenmesi durumunda, yeni suçtan yargılamayı yapan mahkeme getirtilen adlî sicil kaydına göre suçun denetim süresi içinde işlenip işlenmediği tespit edebilecektir. Yeni suçun Denetim Süresinde 7 işlendiğinin tespit edilmesi durumunda ve yeni suçtan mahkumiyet halinde erteli cezanın aynen infazına karar verilmesi için mahkemesine ihbarda bulunacaktır. Bu durumda ertelenen hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine (eski 765 sayılı TCK’ nın 95. md. sinde olduğu gibi) yeni yasa döneminde 5237 sayılı TCK 51/7. md. si gereğince Mahkemesince karar verilebilecektir. Bu konuda ayrıca Adli Sicil Genel Müdürlüğünün 22.01.2008 tarih ve 140 nolu Genelgesi mevcuttur. “TCK’ nın 51. md.si, denetim süresinin yükümlülüklere uygun geçirilmesi dolayısıyla cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve yine yükümlülük belirlenmeden denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi dolayısıyla cezanın infaz edilmiş sayılacağı şeklinde ikili bir düzenlemeye yer verilmiştir. Kesinleşmiş her ceza ve güvenlik tedbiri mahkumiyeti için bir ceza fişinin, kararın infazını takibende bir yerine getirme fişinin düzenlenerek adli sicile kaydı gerekmekte olup, ertelenmiş mahkumiyet kararlarında yükümlülük belirlenmiş ve bu yükümlülüğün usulüne uygun yerine getirildiğinin, herhangi bir yükümlülük belirlenmeden sadece denetim süresi belirlenmiş ise bu sürenin iyi halli geçirildiğinin tespiti halinde, ceza infaz edilmiş sayılacağından, buna ilişkin olarak C.Başsavcılıklarınca düzenlenecek yerine getirme fişinin adli sicile kaydedilmesi zorunludur. TCK’ nın 51. md.si, gereğince verilen cezanın ertelenmesine ilişkin kesinleşmiş mahkumiyet kararları ile ilgili olarak bir ceza fişinin düzenlenerek adli sicile kaydedileceği, kararda belirtilen süre ve şartların gerçekleşmesi durumunda cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve infaz edilmiş hükümlere ilişkin kayıtların Genel Müdürlüğümüzce silinerek arşiv kaydına alınacağı, bu tür kararların infazının takibi, infazının yapıldığı veya infaz edilmiş sayıldığı tarihten itibaren mutlaka bir yerine getirme fişinin düzenlenerek adli sicile kaydedilmesi gerektiği” belirtilmiştir. Cumhuriyet Başsavcılıklarınca hükümlünün denetim süresini iyi halle geçirip geçirmediği konusunda ilam kolluğa gönderilerek bu konuda 3 ayda bir rapor istenmesi, kişi yeni bir suç işlediğinde bunun bildirilmesinin istenmesi mümkündür. Ancak bunun takibi çok zor olacağı gibi bu konuda yasal bir düzenlemede yoktur. Diğer taraftan cezanın ertelenmiş olmasına rağmen denetim süresi boyunca hükümlünün sürekli kolluğa gidip iyi halli olduğunu belirtmesi veya suç işlemediğini belirtmesinin pratik bir faydası olmayacak cezanın ertelenmesindeki kanunun amacına da aykırı olacaktır. Denetim süresi içinde kasıtlı suçun işlenmesi yeterli olup, mahkûmiyet kararının da denetim süresi içinde verilmiş olması zorunlu değildir, işlenen ikinci suçtan dolayı verilmiş bulunan mahkûmiyet kararının (erteli cezanın aynen infazına karar verilebilmesi için) kesinleşmesi gereklidir. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün, Karabük C.Başsavcılığına gönderilen 23.11.2006 tarih ve B.03.0.CİG.0.00.00.05.-647.03-215-2006/055070 sayılı uygun görüş yazılarına göre, “Bu itibarla; 1) Cezaların infazı görevi, Cumhuriyet savcısına ait olup, savcının bu konuda gerekli gördüğü kararları almak ve tedbirlere başvurmak yetkisine sahip bulunduğu, 2) Denetimli serbestlik genel defterine hangi ilâmların kaydedileceği, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Adlî Yargı İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 13’üncü maddesinde sayıldığından ve burada 5237 sayılı Kanunun 51’inci maddesinin birinci fıkrasına göre cezası ertelenen ve üçüncü fıkrası gereğince denetim süresine tâbi tutulan ve yükümlülük getirmeyen hükümler belirtilmediğinden, herhangi bir yükümlülüğe tâbi tutulmadan ve uzman kişi gözetiminde bulundurulmadan bir yıl süreyle denetim altında tutulmasına ilişkin mahkeme kararının infazının, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Yönetmeliğinin 122. md.si gereğince denetimli serbestlik genel defterine kaydının yapılmayarak, kararın verildiği yerin Cumhuriyet başsavcılığınca Esas defterinin ilgili kısmına şerh düşüldükten sonra mahkemesine gönderilmesinin uygun olacağı, 3) Yukarıda sözü edilen Adlî Sicil Kanununun 4/b-2 bendinden çıkarılan sonuca göre sanki bu yönde bir takip yapılmasının gerekli olduğu izlenimi doğmakla 8 birlikte, gerek Türk Ceza Kanunu ve gerekse Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki güvenlik tedbirlerine ilişkin hükümler incelendiğinde hapis cezasının ertelenmesi ve hükümlünün yükümlülük belirlenmeden belli bir süreyle denetime tabî tutulması hâlinin ne cezanın ne de güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması hâli ile örtüşmediği, bu nedenle anılan Kanunun 4’üncü maddesinin (b) bendinde düzenlenen hususun, sadece denetim süresinde yükümlülük belirlendiği hâllerde uygulama kabiliyeti olduğu, 4) Hapis cezası ertelenmiş olan mahkûmun denetim süresini iyi hâlli olarak geçirmesi, bu süre zarfında kasıtlı bir suç işlememesi hâlinde, yeni TCK’na göre cezası infaz edilmiş sayılacağından, ayrıca bir karar verilmesine gerek olmadığı, denetim süresinin iyi hâlle geçirilmiş olması hâlinde bu sonucun kendiliğinden doğacağı, 5) Söz konusu işlemlerin yargılama sırasında adlî sicil kayıtları ile takibi mümkün olduğundan denetim süresi sonuna kadar kolluk tarafından herhangi bir suç işlediklerine dair takip yapılarak, keyfiyetin ilgili Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmesine ve bu amaçla şahısların bilgi toplama sistemlerine kaydedilmesine gerek bulunmadığı, Mütalâa edilmekle birlikte sorunun yasa ve yargı yoluyla çözülmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.” Denilmektedir. Görüleceği üzere, yükümlülük belirlenmeyen ve uzman görevlendirilmeyen, sadece denetim süresi belirlenen kararlarda, Erteli ilam infaz C.Başsavcılığına gelince, Cumhuriyet Başsavcılığının Esas Defterine şerh düşülmek suretiyle kayıt edildikten sonra, (Eski suç tarihi 01.06.2005 tarihinden önce olan erteli ilamlarda yapıldığı gibi) ilam yeniden Mahkemesine gönderilecektir. Denetim süresi içinde kasıtlı bir suçun işlenmesi durumunda, yeni suçtan yargılamayı yapan mahkeme getirtilen adlî sicil kaydına göre suçun denetim süresi içinde işlenip işlenmediği tespit edecektir. Yeni suçun Denetim Süresinde işlendiğinin tespit edilmesi durumunda ve yeni suçtan mahkumiyet halinde erteli cezanın aynen infazına karar verilmesi için mahkemesine ihbarda bulunacaktır. Bu durumda ertelenen hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine (eski 765 sayılı TCK’ nın 95. md. sinde olduğu gibi) yeni yasa döneminde 5237 sayılı TCK 51/7. md. si gereğince Mahkemesince karar verilebilecektir. V - DENETİM SÜRESİNDE KASTEN SUÇ İŞLENMESİ VE BU SUÇTAN MAHKUM OLUNMASI HALİ: Denetim süresi belirlenen hükümlü, bu süre içerisinde kasti bir suç işlediği ve bu suçtan mahkûmiyet kararı verildiği takdirde, 1- Ceza ertelenmiş ise, 5237 Sayılı TCK’ nın 51/7 .md.si gereğince, “Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.” Hükmü gereği, mahkemece aynen infaz kararı verilecektir. 2- Şartla tahliyeden sonra işlenmişse, 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 107/12. md. si gereğince, “Koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde koşullu salıverilme kararı geri alınır.” Hükmü gereği, şartla tahliyenin geri alınmasına karar verilecektir. 3- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, 5271 Sayılı CMK’ nın 231/11. md. si gereğince, “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” Hükmü gereği, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması söz konusu olacaktır. Bu nedenle denetim süresinin hükümlü tarafından iyi halli geçirilmiş olması son derece önemlidir. Zira Denetim Süresi iyi halli olarak geçirildiği taktirde ceza infaz edilmiş sayılacaktır. 9 Sonuç olarak, yukarıda açıklandığı üzere, Hakim Denetim Süresi içerisinde, Denetimli Serbestliğe (Yükümlülüğe) karar vermemiş ve uzman da görevlendirmemiş ise, bu durumda ilamın nasıl infaz edileceği konusunda bir açıklık yoktur. Çözüm yolları yukarıda belirtilmiş ise de sorunun biran önce yasa ve yargı yoluyla çözülmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.