Gözler Sözlerden Daha Derin Anlamlar Taşır Evet sevgili
Transkript
Gözler Sözlerden Daha Derin Anlamlar Taşır Evet sevgili
Gözler Sözlerden Daha Derin Anlamlar Taşır Evet sevgili okuyucularım, sizleri en derin muhabbetlerimle selamlıyorum. Kısa bir aradan sonra ilk makale çalışmamı sizlerle paylaşmanın da sürurunu yaşıyorum. Gözler üzerine değineceğimiz bu çalışmamızda amacımız, siz değerli okuyucularıma “Yüz Okuma”da yüzün en önemli organlarından birisi olan gözler ile ilgili bazı ipuçları vererek sizlerin sosyal alanlarda; insanları tanımlayabilmeniz, bu tanımlamaları daha iyi bir şekilde çözerek insanları daha iyi anlamanıza yardımcı olabilmektir. Geçmişten süregelen bir söz vardır: “Gözler kalbin sırlarını yansıtır.” Küçüklüğümde ben bu söze pek inanmazdım ve “Nasıl olur da bir insanın kişiliği yüzüne ve gözüne yansıyor.” derdim. Bir kişinin gözlerine ve simasına bakınca ne derece müspet ne derece menfi, anlaması çok zor gelirdi bana… Küçüklüğümde aynada kendime baktığım zaman sadece ve sadece kendimi ya da görmek istediğim kişiliğimi ve bana her zaman gülümseyen ela gözlerimi görürdüm. İçimde, aynada bana her zaman gülümseyen bu ela gözlerin sırlarını keşfedemememin garip tezahürleri vardı. Zaman geçtikçe bu düşüncem “Yüz Okuma” ile tanışınca değişmeye başladı. Neden mi? Nedeni çok basit… Malum yüzümüz; ağız, alın, burun, baş tipleri, çene, gamzeler, kaşlar, kulaklar, yanaklar, yüz çizgileri ve yüz şekilleri ile toplam on bir bölgeden, bir ben haritasından, bize asla yalan söylemeyen ve iletişimde önemli noktalarımızdan birisi olan gözlerimizden oluşmaktaydı. Bu belirttiğimiz on bir bölgenin, ben haritasının, özellikle de gözlerimizin açıklığa kavuşması için bunların özelliklerinin öğrenilmesi, yorumlanması ve analiz yapılması gerekliydi. İşte bu merakım ile yüz okumaya başladım. “Yüz Okuma” ile insanların kişiliklerini okumaya, kalbinde ki sırları görmeye ve zihnimde ki “Yüz Okuma” profilini ortaya koyarak senelerce zihnimi kurcalayan soruları hissetmeye ve onları, o an keşfetmeye başlıyordum. İşte bu da beni çok heyecanlandırıyordu. Göz şekilleri insanın dünyaya bakış açısını, değişikliklere ve yeniliklere açık olup olmamasını ve ruh durumuyla ilgili mesajları içerir. Göz kapakları bireyin ilgili ya da ilgisizliğini, bağımsızlığını, doğallığını ortaya koyar. Gözlerin rengi kişinin kırılganlığını, samimiyetini, şefkatini ve sevgileri ile karşısındakilere olan güveni yansıtırlar. Göz teması ise kişinin doğruluğunu, vicdanını; iş, sosyal ve flört bakışlarını ortaya koyar. İşte bu unsurlara dayanarak yüzümüzün on üçüncü bölgesi olan, dünyaya açılan pencerelerimizi yani gözlerimizi ayrıntılı olarak tanımaya çalışacağız. Öncelikle “Yüz Okuma”da nereye bakacağımızı bilmeliyiz. Eğer bu gözlerle ilgili ise bu metotları daha ayrıntılı bir şekilde bilmemiz ve kişinin kalbinden geçirdiklerini iyi hissetmemiz gerekir. Ayrıca bu metotlar üzerinde pratik yapmamız da bizim yararımızadır. Çünkü ne kadar çok pratik yapar isek; daha fazla açıklayıcı ve doğru bilgilere de ulaşmış oluruz. Böylece bize samimi olmayan, yalan söyleyen ve suç işlemeye meyilli kişilerinde niyetlerini tespit etmiş olur ve uyanık davranarak kendimizi bu insanlardan daha iyi koruruz. Bu bakımdan iyi bir diyalog ve niyet sezmede gözler çok önemli bir yer tutar. 1/3 Gözün ölçütlerinde öncelikle gözün boyutuna ve şekillerine dikkat etmemiz gerekir. Gözün büyük, küçük, yukarı veya aşağı doğru açılı, düz, içe doğru batık, dışa doğru patlak, belirgin, az görülen veya görünmeyen göz kapaklarının olması bizlere çeşitli mesajlar verir. Karşımızda ki kişinin iris ve göz bebeklerine odaklanırken; gözün şekil ve boyutlarında belirtilen bu işlevlere de dikkat ederek, onun hakkında bilinen ve bilinmeyen birçok bilgilere de sahip olabiliriz. Muhatabımızın gözlerine baktığımız sürede çok önemli bir yer tutmaktadır. Bakışlarımız muhatabımızın bakışlarıyla beraber bulunduğumuz zaman diliminin yarısından fazlasını karşılaşıyor ise muhatabımız bizi ilgi ile dinliyor ve bizi ilginç buluyordur demektir. Bu nedenle bakışları bizimkilerle ve bulunduğumuz zaman diliminin yarısından daha az bir bölümünü karşılamakta ise bu kişiler hem çekingen hem de rahat olmayan tavırlar sergileyerek güvenimizi kaybeder ve yalan söyleme risklerini de artırmış olurlar. Ayrıca böyle görüşmelerde kesinlikle koyu renkli gözlük takmaktan da kaçınmalıyız çünkü muhatabımız ile aramıza bir iletişim engeli koymuş oluruz. Bu iletişim engelini oluşturmamak ve istikrarı sağlamak için karşımızdaki kişinin gözlerine engelsiz bir şekilde bakarak; onunla beraber barış ve huzur içerisinde olduğumuzu açıkça belirtmemiz gerekir. Ayrıca göz hareketlerinin ve bakış süresinin kültüre bağlı bir şey olduğunu da unutmamalıyız. İşte burada belirttiğimiz tüm yöntemleri uygulamaya koyarak bazı bakış durumlarımızı da düzenlemiş oluruz. Bu bakımdan muhatabımızla eğer bir iş yapmak ve bu işte daha başarılı olmak istiyor isek; onun göz hizası ile saçlarının başladığı noktaya yani alın kısmına yönelmemiz gerekir. Bakışlarımızı göz seviyesinin altına dudağımızın üstü yani burun bölgesine yoğunlaştırmamız sosyal bir bakıştır; iletişime her zaman açık olduğumuzu, samimiyetimizi ve sıcak sohbetimizi en çok bu bakışlarla belli ederiz. Yine bakışlarımız dudak hizası ile gerdanlık kısmına yani çene ve boğaz bölgesine odaklanır ise bu bakış flört bakışının belirtisi olduğunu gösterir. En mahrem bakış aslında flört bakışıdır çünkü sevdiğimiz veya hoşlandığımız birisinin hem gözlerine hem de flört bölgesine bakarak karşılıklı duyguların açığa çıkmasına ve onun ilgisini kazanmamıza yardımcı olacaktır. Birçok kişiyle iletişim kurar ve münazara yaparken kendimizi çok rahat, huzurlu ve sakin bulurken, bazı muhataplarımızla yaptığımız iletişim ve münazaralarda ise muhatabımızdan rahatsız olur, sıkılır, hatta muhatabımızın samimiyetsiz ve inandırıcı biri olmadığını belirtiriz. Aslında bu olumlu ve olumsuz öngörüler insanların müzakere yaptıkları perspektif bakış açısına karşılık verdikleri dakikalar, saniyeler ve saliselerle de ilişkilidir. Bu bağlamda, bir kişinin doğruluğunu sınamada göz kontağının ve süresinin ne derece önemli olduğunu da böylelikle belirtmek isterim. Gözde odaklanma yeteneği ise, bizlere çok önemli bilgiler verir. Eğer kişi içine kapanık ise karşıdaki kişiye daha az odaklanır veya o kişiyle daha az göz teması kurmaya dikkat eder. Diğer taraftan kişinin odaklanması ve bakışı diri ise bu kişinin vizyonunun geniş ve açık fikirli bir yapıya sahip olduğunu görebiliriz. Gözün izahında, renk de büyük önem taşır. Bilindiği gibi göze rengini veren tabakanın adı iristir. İriste bulunan pigmentler ne kadar çok fazla ise gözümüz o kadar koyu renkli olur. İriste ki pigmentler ne kadar az ise gözlerimiz mavi, ela ve yeşil renkli olarak Yüce Yaratıcı tarafından tasarlanmış olur. Göz akının beyaz olması, gözbebeğinin ise dikkat edilecek bir 2/3 koyulukta olması son derece iyidir. Bunun tersi durum ise kişinin sağlık durumunun çok iyi olmadığını ve bazı iletişim engellerine takılarak karşısındakinde olumsuz hisler uyandırdığını gösterir. İşte burada dikkatli olmamız gerekir. Suçlu profilinde ise göz hizası, açısı ve kaşlar genellikle aşağı doğru olup, bakışlar anlamsız ve boştur. Bunun yanında çatık alın veya aşağı doğru açılı ağız köşeleriyle birlikte şüpheli, sanık ve saldırgan olma özellikleri ile hayattan umduğunu bulamama gibi birtakım olumsuzu görmeye, duymaya ve söylemeye eğimli özellikleriyle de dikkat çekerler. İşte suçlu profillerinde sezdiğimiz bu his ve mesajların şifrelerini çözmek için belirttiğimiz hususlar ile birlikte göz okumayı da alışkanlık haline getirmeliyiz. Göz okumayı içinde bulunduğumuz zaman dilimi içerisinde her yerde kolaylıkla yapabiliriz. Önemli olan karşımızda ki kişinin göz bebeklerine dikkatlice bakabilmek ve kalbinden geçirdiği şeyleri doğru sezebilmektir. Bu gözünü okuyacağımız kişinin; o an ki davranışları ile ruh halinin dışa yansımasının bir ipucudur. Bu ipucundan yola çıkarak yapay ya da doğal belirli ve ani ışık durumlarının da göz bebeklerine önemli ölçüde etkisinin olduğunu belirtmek isterim. Göz bebeklerinin bu ışık huzmesinde kısılması ya da büyümesi durumunda kişinin ruh hali ve davranışı hakkında ise ne kadar samimi, ne kadar doğru bir insan olduğunu ya da yalan söyleyip söylemediğini de anlamış oluruz. İşte bu durumda o kişinin gözlerine dikkatlice baktığımızda; kalbinde hissettiği ve zihninde tasarlamış olduğu ya da söylemek istediği şeyleri deşifre ederiz ve her zaman diğer insanlardan bir adım daha önde oluruz çünkü insanları tanımada zaman kaybetmeyiz. Böylece dünyaya açılan bu pencerelere dikkatlice bakarak, göz okumayı insanları tanımada etkin bir şekilde -daha o kişi ile tanışmadan ve tanımadan- kullanabiliriz. Gözlerin verdiği anlamlara da dikkat ederek her şeyin lehimize sonuçlanmasını sağlayabiliriz. Biliyoruz ki lehimize olan her şey bizim için en güzel olanıdır. Evet sevgili takipçilerimiz; Gözler sözlerden daha derin anlamlar taşır, Esassızlık nedir bilmez onlar… İster ela, ister yeşil, ister mavi… Renkleri pek mühim değildir aslında… Önemli olan onların bakış açıları ve hiçbir şeyi inkâr etmemeleridir… Bir sonraki çalışmamızda görüşmek temennisiyle… Sağlıcakla kalın… Yüzünüz ve gözleriniz her zaman gülsün… Sayın Tazegül - Beden Dili, Yüz Okuma ve Psikoloji Uzmanı / Mesleki Danışman / Kaligraf 3/3