İndir
Transkript
İndir
TİCARİ İŞBİRLİK VE TÜRKİYE’YE POTANSİYEL DANA ETİ İHRACATI BAĞLAMINDA, AVRUPA BİRLİĞİ DANA ETİ SEKTÖRÜNÜN ÖZELLİKLERİ VE GELİŞTİRME YÖNLERİ “Avrupa’nın tadına bak” kampanyası kapsamında oluşturulan bir yayındır. 1 2 İçindekiler İçindekiler............................................................................................................................................................... 3 GİRİŞ............................................................................................................................................................ 4 Bölüm 1....................................................................................................................................................... 5 AVRUPA BİRLİĞİ TARIM SİSTEMİNİN ANALİZİ..................................................................................................... 5 Üretim zincirinin tam bir şeffaflık entegre sistemin bir örneği niteliğindeki Avrupa Birliği tarım politikası............................................................................................................................... 5 “Tarladan sofraya” felsefesi.................................................................................................................................. 6 AVRUPA BİRLİĞİ’NDE ÜRETİMİN HER AŞAMASINDA KALİTE KONTROLÜN VE GÜVENLİĞİN YÜKSEK DÜZEYİNİ SAĞLAYAN SİSTEMLER VE SERTİFİKALAR . ........................................................................................ 7 Avrupa Birliği tarım sektöründe kalite kontrol .................................................................................................. 7 Avrupa Birliği’nde üretim güvenliğini sağlayan alanlar..................................................................................... 8 AVRUPA DANA ETİNİN KALİTE VE TAT ÖZELLİKLERİ ......................................................................................... 9 AVRUPA BİRLİĞİ’NDE DANA ETİ ÜRETİM SEKTÖRÜNÜN ÖZELLİKLERİ ......................................................... 10 Avrupa Birliği’nde büyükbaş hayvan popülasyonun analizi ve dana eti üretimi ........................................ 10 Avrupa etinin en popüler ihracat hedef ülkeleri ............................................................................................. 13 Avrupa dana eti tüketimi ve fiyat politikası...................................................................................................... 15 Tüketici eğilimleri dahil olmak üzere Avrupa Birliği’nde dana eti üretim pazarının gelişim eğilimleri ve yönleri ............................................................................................................................................................. 16 Bölüm 2..................................................................................................................................................... 18 AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE ARASINDAKİ EKONOMİK İLİŞKİLER . ................................................................ 18 Tarihsel yönden iş birliği..................................................................................................................................... 18 Avrupa Birliği ve Türkiye arasındaki güncel ekonomi durumu ..................................................................... 18 AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE ARASINDAKİ DANA ETİ SEKTÖRÜNDEKİ TİCARET .......................................... 20 Ticari deneyim geçmişi ....................................................................................................................................... 20 Et endüstrisinde ticaret – fırsat ve potansiyel risk analizi (ekonomik, kültürel ve siyasi faktörler) .......... 20 AB ve Türkiye arasında işbirliği potansiyeli – önümüzdeki yılların analizi ................................................... 22 Yasal yönü – ticarette gümrük vergisi ve limit sistemi.................................................................................... 24 İŞ KÜLTÜRÜ ......................................................................................................................................................... 24 Ticari görüşmeler sırasında Türk kültürü ile ilgili dikkat edilmesi gereken hususlar.................................. 25 Ticari görüşmeler sırasında Avrupa kültürü ile ilgili dikkat edilmesi gereken hususlar . ........................... 25 İş alanında uluslararası işbirliği evrensel ilkeleri ............................................................................................ 26 Kaynaklar: ................................................................................................................................................ 27 3 GİRİŞ Avrupa Birliği ve Türkiye ekonomik işbirliği alanında ve dana eti sektöründe de uzun süredir devam eden gelenekler ile övünebilirler. Uzun vadeli, olumlu iş deneyimi ve uzun süreli ticari ilişkilerin sağlam bir temeli, “Avrupa’nın tadına bak” kampanyasını oluşturmanın esasıydı. 2015- 2018 yılları arasında Türkiye’de gerçekleşen “Avrupa’nın tadına bak” kampanyasının temel hedefleri, dana eti ve onun temelinde imal eden ürünlerin pazarını genişletmek ve kapsamlı bilgi ve eğitim faaliyetleri sunarak bu segmentteki ürünlerin olumlu bir imajını oluşturmaktır. Hedeflerin gerçekleşmesi, öncellikle B2B alanındaki satıcı, ithalatçı ve distribütör grupları ile iletişim kurmaya ve medya, şefler, et piyasası uzmanları gibi kanaat önderleri ile bağlantıya geçmeye odaklanır. “Avrupa’nın tadına bak” kampanyası işbirliği platformu oluşturmak, dolayısıyla verimli çalışmaya, şeffaf kurallara ve rekabetçi ticari teklife dayalı kalıcı iş bağlantıları kurmak için bir fırsattır. Belirlenen hedeflere ulaşma ruhu ile Avrupa dana etinin kalitesi ve yüksek üretim standartları hakkında bilinçlendirme ilkesine göre Avrupa dana eti hakkında kapsamlı ve güncel bilgi tabanını sağlayacak yayını hazırlamaya karar verdik. Yayın iki tematik bölüme ayrılmıştır. Birincisi, “Polonya Et Derneği” tarafından hazırlanmıştır. Söz konusu bölüm, AB tarım politikası ve dana eti üretiminin günümüzde dünyanın en katı güvenlik standartlarının farklı yönleri üzerine odaklanmaktadır. Bu bölümde, tüketici sağlığı ve hayvan refahını koruma, doğal çevreye saygı duyma dahil olmak üzere tarım-gıda zinciri boyunca gıda güvenliğine dayalı Topluluğun tarım politikasının ana varsayımlarını vurgulamıştık. İkinci bölüm, et sektöründe işbirliği potansiyeli ve analizi üzerinde özel olarak durulan Türk pazarının detaylı incelemesini içeren, yayının ortağı Polonya Türkiye Ticaret Odası tarafından hazırlanmıştır. Yayın, okuyuculara iş ilişkileri kurmak ve Avrupa Birliği’nde yürürlükte olan dana eti üretimi kuralları ve standartlarını detaylı bir şekilde öğrenmek için gerekli bilgi paketi sağlayacak Türk et pazarının tüm temsilcileri için bir tür rehberdir. “Avrupa’nın tadına bak” kampanyasının organizatörleri ve yayının yazarları adına Sizleri okumaya davet ediyoruz. Witold Choiński „Polonya Et Derneği” Başkanı “Avrupa’nın tadına bak” adlı tanıtım-bilgilendirme kampanyasının organizatörü 4 Bölüm 1 AVRUPA BİRLİĞİ TARIM SİSTEMİNİN ANALİZİ Üretim zincirinin tam bir şeffaflık entegre sistemin bir örneği niteliğindeki Avrupa Birliği tarım politikası Avrupa gıda endüstrisi, küresel üretim ve gıda nakliye sisteminin ayrılmaz bir parçasıdır. Onun temel ilkesi, yüksek güvenlik standartlarını korumayı ve üretim zincirinin tam şeffaflığını sağlayan, tüm üye ülkeler için uyum sağlanmış, kısıtlayıcı, sürekli kontrol edilen üretim standartlarıdır. Avrupa Birliği içinde malların serbest dolaşımı, ürünlere sabit bir ciro sağlıyor ve böylece nihai tüketicilerin ürünlere daha rahat erişimini garanti edilebilir. Tek bir tarım politikası oluşturulması sürecinde, AB yapıları, Ortak Tarım Politikası (OTP) temel varsayımlarına, sıkı depolama ve mal taşımacılığı koşullarına ve doğal çevreye saygı düşüncesine dayalı üretimin genel standartlarının sağlanması gibi konularla başa çıkmak zorundaydı. 1963 yılından bu yana, AB yapılarında faaliyet gösteren Gıda Kodeksi Komisyonu, bugüne dek AB pazarının düzgün işleyişinin belkemiği ve her üye ülkenin Tarım kanununun şekillenmesinin temeli olan birtakım uluslararası gıda standartları, yönetmelikleri ve uygulama esasları sağlamaktadır. Avrupa Birliği tarım politikasının temel varsayımı, tüketici sağlığı, hayvan refahının korunması ve doğal çevreye saygı duyulması dahil olmak üzere tüm tarımsal gıda zincirinde gıda güvenliğidir. İlkeleri temel 3 sütuna dayalıdır: 1. gıda ve hayvan yemi güvenliğinin sağlanması, gıda ürünlerinin yüksek besin değeri ile karakterize edilmesi; 2. hayvan sağlığı ve refahının yanı sıra bitki korunmasının yüksek düzeyde sağlanması; 3. gıda menşei, içerikleri, etiketlemesi ve kullanımı ile ilgili ayrıntılı ve şeffaf bilgi sağlanması; Topluluğun tüm ülkelerde gıda güvenliğinden sorumlu kurum, Avrupa Komisyonu yapısında olan, Sağlık ve Tüketiciyi Koruma Genel Müdürlüğü’dür. AB mevzuatında önemli faktörler arasında hijyen, tüketici güvenliği ve hayvan sağlığı yer almaktadır. Modern üretim sistemleri ve ticari yapılar sayesinde, üretim ve işlemenin yanı sıra, üretim ortamında ve hayvan refahının tüm süreçlerinde tam şeffaflığı sağlayabilir. Dana etine gelince, gelişimini tanımlayan AB politikasının enstrümanı olan Ortak Tarım Politikasıdır. Haziran 2005’te, Zooteknik Avrupa Federasyonu Konseyi’nce uzmanlar ve bilim adamlarından oluşan özel bir çalışma grubu (Beef Task Force) kurulmuştur. Söz konusu grubun görevi, araştırma önceliklerini ve iş stratejilerini belirleyerek dana eti sektöründeki gelişmeleri kaydetmektir. Avrupa Birliği; gıda güvenliği alanında yüksek kalite ilkeleri ve gıda mevzuatının gereksinimleri ve prosedürlerini sağlamak amacıyla, Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu (European Food Safety Authority – EFSA) şeklinde merkezi bir otorite kurmuştur. Bahsi geçen kurum, AB makamları ve üye devletlerine Gıda güvenliği ve üretim sistemlerinin tam bir şeffaflığının yanı sıra, belgelendirme sistemleri veya kurumsal sosyal sorumluluk alanında bilimsel destek sağlamaktadır. Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu’nun (EFSA) bilimsel danışma heyeti, tüm AB’nin ve mevzuatın, gıda ve yem politikasının temelini oluşturmaktadır. EFSA tarafından gerçekleştirilen öneri ve araştırma sonuçları, tarladan çiftliğe ve fabrikadan sofraya kadar tüketicileri korumak için yürürlükte olan birçok yasaların ve yönetmeliklerin esasıdır. Kalite kontrolün ek garantisi olan “Tarladan sofraya” felsefesinin varsayımlarına göre, Topluluk topraklarında gıda üretimi yüksek güvenlik standartlarına, sürekli denetim ve sistem çözümlerinin uygulanmasının zorunluluğuna dayalı, kapsamlı kalite ve güvenlik konuları yönetimi temel olan tam şeffaflık ile karakterize edilir. AB’nin tarım politikasından kaynaklanan yükümlülüklerin kontrolü, Avrupa Komisyonu başkanlığındaki düzenlemeler ve yürürlükteki faaliyetlere katılan birçok devlet kurumları tarafından yapılmaktadır. AB tarım sektörünün mevcut şekline ilişkin uzun yıllardır süren çalışmalar ve periyodik olarak uygulanan geliştirmeler sonucunda Avrupa Birliği, dünyada en sıkı güvenlik ve gıda üretim standartları ile karakterize edilir. 5 “Tarladan sofraya” felsefesi “Tarladan sofraya” AB’nin felsefesine göre gıda güvenliği, gıda zincirindeki tüm katılımcıların tarımsal üretimden başlayıp, işleme ve taşımaya geçerek gıda tüketimine kadar faaliyetlerine dayalı ortakça paylaşılan bir sorumluluktur. Üretimin tüm süreçlerinin tam bir şeffaflık varsayımlarına göre, Avrupa Birliği genelinde üretim sistemlerinin kapsamlı şekilde izlenmesini amaçlayan gıda güvenliği kontrolleri, sistemleri ve mevzuatları getirilmiştir. Böylece “tarladan sofraya” fikri, gıda ürünlerinin imal edilmesi, işlenmesi ve dağıtımı dahil olmak üzere tüm aşamalarda üretim döngüsünün kontrolünü garanti eden kapsamlı güvenlik stratejisini oluşturmaktadır. AB gıda stratejisi, “tarladan sofraya” felsefesi ile tutarlıdır ve üç temel unsurdan oluşur: 1. Gıda güvenliği ile ilgili mevzuat, 2. Stratejik kararların alındığı yer olan güvenilir bilimsel danışma heyeti, 3. Uygulama ve kontrol. AB’nin tüm üretim sisteminin tam kontrolü ve gıda güvenliği kapsamındaki mevzuat kapsamlıdır ve tüm bu alanlarda Toplulukta yürürlükte bulunan uyum sağlanmış, yüksek standartlar uygulanmaktadır. Genel ilkeler, tarım sektörünün etkin yönetimine olanak sağlayan aşağıdaki alanlarda düzenlemeleri geliştirmeye odaklanır: • tüketicileri korumak ve haksız rekabeti önlemek amacıyla üretim döngüsü için aynı ilkelerin sağlanması, • kamu sağlığı ile hayvan sağlığı ve refahın korunması, • tarım-gıda zincirindeki tüm katılımcıların kesin olarak tanımlanmış sorumluluk kapsamının belirlenmesi ve güvenlik alanının her aşamasındaki sorumluluğunun vurgulanması, • üretim tesislerinde sıkı ve düzenli kontrol yapılması, • gıda bileşenleri ve menşei hakkında net ve kesin bilgilere erişim garantisi, • dünya genelinde gıda güvenliğine katkıda bulunması ve insanların güvenli ve kaliteli gıdaya erişmesidir. Dana eti sektörünün analizi söz konusu olduğunda, AB gıda mevzuatı “tarladan sofraya” varsayımlarına göre uygun yem seçiminden başlayıp gıda üretimi, işlenmesi, depolanması, nakliyesi, ithalatı ve ihracatından geçerek perakende satışına kadar üretim zincirinin tüm aşamaları ile ilişkilidir. Sorumluluk belirgin düzlemlere bölünebilir: 6 • Tüm üretim döngüsü için kapsamlı çözümler – hayvan ırkları yetiştirme, besleme seçimi ve taşınması ile ilgili kuralların yanı sıra, kesim ve satışla bağlantılı olarak detaylı mevzuatlar gibi her şey, tarladan sofraya üretim sistemlerinin tam bir şeffaflığı fikri ile uyumludur; • Üretim koşullarını ve tesisin genel altyapısını belirleyen teknik ve sıhhi- hijyenik düzenlemeler; • hayvan ırkları seçiminden başlayıp kesimden geçerek Avrupa Birliği ülkeleri için veteriner standartlarının geliştirilmesine kadar sürekli veteriner gözetimi ve kontrolleri; • HACCP, GMP, GHP, SPS, ISO gibi sistemler ile üretim kalitesinin kapsamlı yönetimini sağlayan teknik ve sıhhi düzenlemelerine dayalı üretim ve ticarete ilişkin kalite standartları; • Belirli bir alandaki hayvan yoğunluğu, besleme şartları, yalak konumu, hayvanların mezbahaya taşınması ve kesim yöntemleri dahil olmak üzere hayvan yetiştirilmesinin her bir aşamasının detaylı belirlenmesine odaklanan hayvan refahının sürdürülmesine ilişkin şartlar ve standartlar; • Nihai tüketicilere kaliteli ürünü elde etmeyi garanti eden steril et depolama ve paketleme şartlarının yanı sıra, dağıtım ve satış alanlarının kontrolü. AVRUPA BİRLİĞİ’NDE ÜRETİMİN HER AŞAMASINDA KALİTE KONTROLÜN VE GÜVENLİĞİN YÜKSEK DÜZEYİNİ SAĞLAYAN SİSTEMLER VE SERTİFİKALAR Avrupa Birliği tarım sektöründe kalite kontrol Avrupa Birliği’nde tarım-gıda sektörünün kalite kontrolü, tarımsal üretim sektöründe “tarladan sofraya” felsefesi doğrultusunda bütünsel yaklaşım uygulanarak, birkaç düzeyde gerçekleştirilir. Üretim zincirinin her bir halkası tarafından birtakım gereksinimler ve sorumluluklar ile belirli kalite standartlarının gerçekleştirilme zorunluluğu, nihai tüketicilere olağanüstü besin değerleri ve tadı ile karakterize edilen kaliteli, tekrarlanabilir ürünü alacağını garanti eder. Merkezi düzeyde Avrupa Komisyonu, Topluluk içinde ve dışında uygun denetimleri yürütmesiyle tüm AB ülkeleri tarafından mevzuatın düzgün olarak ulusal hukuka dahil edilip edilmediğini ve uygulanıp uygulanmadığını kontrol ederek, sürekli yem ve gıda kanunu uygular. Söz konusu sorumluluk; AB’nin gıda güvenliği konusunda yüksek standartların sürdürülmesini sağlayan gerekli işlemlere sahip olma açısından AB hükümetlerinin doğrulaması ana görevi olan Gıda ve Veterinerlik Ofisi’ne (Food & Veterinary Office, FVO) aittir. Aynı zamanda FVO gıda güvenliği ve veterinerlik alanında AB politikasının oluşturulmasında önemli bir rol oynar. AB yetkilileri ve Üye Devletlerin makamları tarafından düzenli olarak yürütülen resmi kontroller, tarım-gıda zincirinde yer alan tüm varlıkları dahil ederek AB’nin gıda ve yemine ilişkin yüksek standartlarının gerçekleştirilmesini ve korunmasını sağlar. Merkezi düzeyde kontroller dışında, hayvan ırkı seçiminden itibaren hayvancılığın izlenmesinden sorumlu olan Veteriner Müfettişliği sürekli gözetim yapar. Veteriner Müfettişliğinin görevleri arasında sağlığın doğrulanması ile ilgili konuların yanı sıra, hayvan refahına önem vermek, uygun yem seçmek ve sıkı taşıma ile kesim şartlarına uyum sağlamaktır. Ayrıca, kalite ve sağlık kontrolüne uygun yapı, koku ve renk açısından değerlendirilerek elde edilen et de tabi tutulur. Belirli yasal düzenlemelere tüm üretim zincirinin etkin kontrolüne olanak sağlayan teknolojik çözümler eşlik eder. AB entegre bilgisayar destekli veteriner sistemi (TRACES), AB içinde hayvanlar ve hayvansal menşeli gıdaların belirlenmesini sağlar. Sistem veteriner makamlarını bir araya getiriyor ve veterinerlik hizmetlerinde ve işletmelerinde sağlık açısından herhangi bir riskin tespit edilmesi durumunda hızlı tepki verilebilmesine olanak tanır. Kapsamlı kalite, güvenlik ve hijyen alanlarında yönetim ile üretim zincirinin sürekli denetim ve kontrol temeli olan birtakım sistem programlarının uygulama zorunluluğu ek kalite kontrol garantisini sağlar. En popüler programlar arasında şunlar vardır: GHP (Good Hygienic Practice) olarak adlandıran İyi Hijyen Uygulamaları: Gıda ve besin güvenliği yasasının 3. maddesi, 3. paragrafı, 8. bendi uyarınca (2006 tarihli, 171 numaralı, 1225 sıra numaralı Resmi Gazete) gıda güvenliğini sağlamak için üretim ve pazarlamanın tüm aşamalarında gereksinimleri karşılaması ve kontrol edilmesi gereken belirli işlemler ve hijyenik koşullardır. GMP (Good Manufacturing Practice) olarak adlandırılan İyi Üretim Uygulamaları: endüstriyel üretimde ve gastronomide kullanılan, yüksek kalite, kullanılan ham maddelerin ve nihai ürün bileşenlerinin saflığı, hammaddenin yüksek kalite ve menşei kontrolünü sağlayan standartlardır. HACCP (Hazard Analysis and Critical Control Points) olarak adlandırılan Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları, üretim ve dağıtımın tüm aşamalarında, tehlike oluşma riski ve sağlık kalitesi açısından gıda güvenliği tehlike oranının tahminini yapma ve belirleme amacı olan sistemli bir prosedürdür. 7 Yüksek üretim kalitesini sürdürmek için et işleme tesislerinde uygulanan diğer prosedürler şunlardır: • SPS (Sanitary Performance Standards) olarak adlandırılan Sanitasyon Performans Standartları haşere ile mücadele, uygun havalandırma, aydınlatma, su ve kanalizasyon tesisatı gibi gıda güvenliğini etkileyebilecek tesisin hijyen konularını kapsamaktadır. • SSOP (Sanitation Standard Operating Procedures) olarak adlandırılan Sanitasyon Standart İşlem Prosedürleri - Gıda üretiminde güvenlik ve uygun hijyen koşullarını sağlamayı amaçlayan sanitasyon süreç programıdır. Avrupa Birliği’nde üretim güvenliğini sağlayan alanlar Avrupa Birliği’nin gıda güvenliği stratejisi; kapsamı ile tam üretim döngüsünü dahil ederek üretim, paketleme, dağıtım ve gıda tüketimi gibi alanlara yönelik, kapsamlı bir yaklaşım ile ilgilidir. Üç temel unsura dayanmaktadır: I.) Gıda ve yem güvenliği ile ilgili yasal gereklilikler II.) Bilimsel danışmanlık III.) Kontrol prosedürleri Merkezi düzeyde gerçekleştirilen faaliyetlerin etkinliğini yansıtan temel unsur, hem Topluluk, hem de ulusal düzeyde Avrupa Birliği gıda sektöründeki tüm katılımcılar arasında etkin işbirliğidir. EFSA (Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu), Danışma Forumu aracılığıyla ulusal gıda güvenliği makamları ile bilimsel aktiviteler, veri toplama, izleme ve haberleşme faaliyetleri alanlarında yakın işbirliği yapar. Ayrıca, Kurum tüketicileri ve sanayi sektörünü temsil eden kuruluşlar ve çevre konularını ele alan sivil toplum örgütleriyle düzenli toplantılar ve istişareleri organize eder. EFSA risk değerlendirmesinden sorumlu organ olarak hareket ederken, Avrupa Birliği’nde Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu ve AB Üye Devletleri gibi risk yönetim organları düzenleyici karar alma süreçleri ve politika oluşturmanın yanı sıra, önleyici ve kontrol önlemlerinin planlanması konusu kendi elindedir. Merkezi otorite bilimsel stratejisine dayalı olarak, dünya çapındaki uzmanların bilgilerini, bilimsel ağlar ve gıda güvenliği kuruluşları ile bağlantıları kullanarak risk değerlendirme yeni yöntemleri ve dönüm noktası olan bilimsel keşifler gibi uluslararası düzeyde sürekli bilimsel bilginin gelişimini takip eder. Sadece üretim zinciri kapsamında, üretim güvenliği için sıkı standartlar ve onların sürekli izlenmesi zorunlu unsurlardır. Söz konusu unsurların üreticiler tarafından uygulanması, ilgili AB birimleri tarafından sürekli doğrulanır. Üretim süreçleri, Veteriner Müfettişliğinin gözetiminde yapılmakta olup, beslenmeden itibaren, hayvan refahının korunmasıyla, kesim, taşıma ve paketlemeye kadar her aşamada sıkı bir şekilde belirlidir. Her işletme yürüttüğü faaliyetler ile ilgili ayrıntılı kayıtları tutmak zorundadır. Zincirin tüm halkaları sıkı denetime tabidir - AB standartları steril yetiştirme şartlarına, gıdanın bakterilerle temasının en aza indirilmesine, uygun bir yem seçimine, uygun sağlık şartları ve paketleme ve taşıma modern yöntemleriyle ürünlerin yüksek kalitesinin korunmasına odaklanır. Şeffaflık kavramı doğrultusunda müşterilere bilgi sunma yükümlülüğü sayesinde tüketici ürünün menşei ülke, son kullanma tarihi, veterinerlik ve parti numarası, paketleme yöntemi ve saklama şartları gibi tüm üretim geçmişine erişebilir. Ayırt edilen güvenlik önlemleri ve dokümantasyon ile hayvan sağlığı kontrolüne dayalı sistemlerin uygulama zorunluluğu üreticilere ve böylece nihai tüketicilere de yüksek kaliteli, güvenli bir ürün elde etmelerine olanak sağlar. 8 AVRUPA DANA ETİNİN KALİTE VE TAT ÖZELLİKLERİ Dana eti, müşterilerin beklentileri doğrultusunda, belirli görsel ve duyusal özellikleri, besin değerleri, tekrarlanabilir yüksek kaliteyi korurken, yumuşaklığı ve sululuğu uygun seviyede olan özellikleriyle karakterize edilir. Bahsi geçen özelliklerin şekillendirme sürecinden, çeşitli açılardan ele alınması gereken bir dizi eleman ve faktör sorumludur. Bilimsel açıdan, et kalitesinin objektif değerlendirilmesi, müşterinin görmediği- kimyasal bileşimi, besin değeri veya pişirme uygunluk parametreleri gibi parametrelere ilişkin fiziksel ve kimyasal analizlere ve duyusal testlere dayalıdır. Müşteriye gelince et seçimi ve satın almasında fiyat dışında; et rengi, kokusu, ya da mozaik yapısı gibi lezzetini etkileyen özellikleri dikkate alarak kendi kalitesini değerlendirir. Dana eti lezzetliliği, tat ve koku alma duyularının uyarılmasının sonucudur. Et lezzeti ve kokusunun öncüleri arasında amino asitler, indirgeyici şekerler ve yağ asitleri dahil olmak üzere pek çok bileşen bulunmaktadır. Söz konusu bileşenlerden etin ısıl işlemi sırasında belirli lezzet özellikleri ortaya çıkar. Onların miktarı ve oranları; büyük baş hayvanların ırkı ve beslenme şekli, değişikliklerin meydana geldiği kas türü, kesiminden sonra olgunlaştırma sürecinin akışı ve saklama ve ısıl işlem yöntemi gibi bir dizi faktöre bağlıdır. Bahsi geçen özelliklerin şekillendirilmesi, lezzet oluşumunun tüm yönlerinin kontrolünü gerektirir. Bu ise, üretimin her aşamasına erişim sağlayan sağlam yasal koşulları gerektirir. Tüketici Avrupa dana etini seçerken, sıkı standartlar ve üretimin şeffaflık zorunluluğu sayesinde satın alma aşamasında etin uygun besin değerlerinin yanı sıra, lezzet garantisi olduğundan de emin olabilir. Yüksek kaliteye sahip dana eti sağlayan beslenme yöntemlerinin ve yetiştiriciliğinin yerine getirilmesi ve sürekli geliştirilmesi üzerinde Avrupa Komisyonu gözetiminde olan Ar-Ge merkezleri çalışır. Dana eti için yumuşaklık ve sululuk gibi özellikler önemli bir rol oynar. Et yumuşaklığı, içindekilerin bileşimine ve kas bağ dokusu yapısına bağlıdır. Söz konusu yumuşaklık, kas liflerinin kesiti daha küçük oldukça, daha yüksektir. Ayrıca, mozaik yapı denilen mozaik yağının miktarı ve dağılımı, dana eti yumuşaklığını etkiler. Söz konusu yapı, lezzet taşıyıcısı yağ olduğu için doğrudan lezzeti, sululuğu ve aromasını etkiler. Bu özellikler, biyokimyasal dönüşümler sonucunda büyük ölçüde kesimden sonra şekillenir. Bu nedenle, onları elde etmek için kesim sonrası kas dokusunda gerçekleşecek değişimler için uygun koşulları yaratmak gerekir. Üstelik, yüksek kaliteli Avrupa eti besin maddelerinin koruma garantisidir. Dana eti, sinir sisteminin düzgün çalışmasından ve protein, yağ ile karbonhidrat metabolizmasından sorumlu olan B grubu vitaminlerinin (özellikle B12, B1, B2 ve B3) değerli kaynağıdır. D ve A vitamini, çinko, magnezyum, kükürt, selenyum, sodyum, kalsiyum, fosfor ve kreatin, kas dokusunun bileşeni ve Omega-3 yağ asitlerini bulabiliriz. Dana etinin inkar edilemez özelliği; ette %18-23 düzeyinde kolay absorbe edilen proteinin yüksek içeriğidir. Ayrıca dana eti %5’ten daha düşük intramüsküler yağ içermesi ile karakterize edilir. Aynı zamanda cilt için önemli kollajen, A, B, E, D ve H vitamin ile CLA konjuge linoleik asidin birkaç kaynağından biridir . Son grubu dana etinin arzu edilen görsel özellikleri oluşturur. Genellikle rengi ve kokusu kalitenin temel özellikleri olarak kabul edilir çünkü genelde satın alma kararı, bu özellikler göz önünde bulundurarak verilir. Taze dana eti; açık kırmızı rengi ve karakteristik hafif metalik kokusu ile karakterize edilir. Et rengi, miyoglobin denilen temel hem pigmentinin konsantrasyonu ve kimyasal formuna bağlıdır. Hayvan ırkı ve yaşı, yaşam sırasındaki fiziksel aktivite gibi unsurlar büyükbaş hayvanların iskelet kaslarındaki miyoglobinin seviyesini etkiler. Fakat dana etinin belirli parçaları biyolojik süreçlerin doğal bir sonucu olarak birbirlerinden kırmızı ton konusunda biraz farklılık gösterebilir. Modern tüketicilerin karakteristik özelliği, kendi beklentileri ve beslenme ihtiyaçlarının farkında olmasıdır. Gitgide daha fazla tüketici; besin değeri analizi, sağlık güvenliği ve tüketici çekiciliği esas alınarak belirlenen garantili ürün alması koşuluyla, yüksek kalite sınıfı ürün için daha fazla ödeyebilir. Avrupa dana etine gelince, alıcı her zaman olağanüstü tat, görsel ve sağlık değerleri ile karakterize edilen eti alacağından emindir. 9 AVRUPA BİRLİĞİ’NDE DANA ETİ ÜRETİM SEKTÖRÜNÜN ÖZELLİKLERİ Avrupa Birliği’nde büyükbaş hayvan popülasyonun analizi ve dana eti üretimi Avrupa Birliği’nde sığır sektörü değeri açısından toplam tarımsal üretimin % 8,1 ve hayvansal üretimin %18,8’i eder2. AB’deki dana eti üretimi diğer hayvan üretimleriyle karşılaştırıldığında, tüketimin hafif bir artış gösterdiğinde ve üretimde dönemsel dalgalanmaların olduğunda kısa sürede maksimum getiriyi garanti etmediği, son derece sıkı standartlar ve daha yüksek yem fiyatlarından kaynaklanan nispeten büyük yatırımların gerekliliği ile karakterize edildiği unutulmamalıdır. Kalkınma ve ekonomik düzeyi yüksek olan ülkelere özgü tarımsal otomasyon ve modern çözümler ileri derecede olması ile karakterize edilen AB-15’teki pazarlar dana etinin verimli üretimini sağlayan istikrarlı tarım imkanlarına sahiptir. Bu nedenle, AB-15 sürüleri AB-13 ülkelerindekileri birkaç kez sayı ile aştıkları ve etin yüksek kalitesiyle bilinen et ile melez ırkların daha yüksek oranda olması ile karakterize edilir. Öte yandan, son yıllarda AB-13 “yeni” ülkelerin grubunda dana eti sektörünün dinamik bir gelişme eğilimi olduğu gözlemlenebilir. Bu çoğunlukla, AB yapılarına girdikten sonra tarım sektörünün yeniden düzenlenmesinin ve Eski Kıta’nın ekonomik farklılıklarını gidermeyi amaçlayan reformların önemli mali desteklerinin etkisidir. Bu alandaki üretim geliştirme hızının kaydedildiği ülkeler özellikle Polonya dikkat çekmektedir. Avrupa Birliği’ndeki 2012-2013 yıllarında görülen daha zayıf sonuçlardan sonra, dana eti üretimi seviyesi 2014 yılından itibaren bir artış eğilimi kaydedilmekte ve söz konusu eğilim 2015 yılında da devam etti ve 2016 yılı için aynı şekilde öngörülmektedir. Piyasadaki mevcut durum, Avrupa Birliği’nin süt pazarında yaptığı önemli reformların olağan bir sonucudur. İşte bu noktada Avrupa dana etinin 2/3’ünün; son zamanlarda gerçekleşen bir kısım hayvanların çekilmesi ve sürülerin yenilenmesine dayalı, sürekli değişikliklerin yapılmasını gerektiren süt sürülerinden geldiğini belirtmekte fayda var. Buna ek olarak, AB’de süt kotalarının kaldırılması, sürünün gelişimi ve süt ineklerinin popülasyonunda, performanslarında önemli değişikliklere neden olmaksızın, daha yavaş düşüş oranı üzerinde olumlu bir etki oluşturmuştur. Bu dönüşümlerin sonucu olarak, Avrupa dana eti pazarında son zamanlarda ihtiyaç fazlası üretim kaydedilmiştir. Walory odżywcze i smakowe wołowiny oraz możliwości ich kształtowania, Monika Zymon, Instytut Zootechniki Państwowy Instytut Badawczy, Dział Żywienia Zwierząt i Paszoznawstwa (2012) 1 10 Açıklama: Avrupa Birliği ülkelerinde inek sayısındaki değişimler %Var TOTAL COWS Dec 1000 Hd 2012 2013 2014 2015 BE 945 945 956 BG 323 353 CZ 543 553 DK 678 DE 4 863 2015 %Var DAIRY COWS 2014 2012 2013 2014 2015 974 +1,9% 504 516 519 351 359 +2,4% 294 313 566 566 +0,0% 367 375 664 643 664 +3,3% 579 4 941 4 969 4 966 -0,1% 4 190 2015 %Var OTHER COWS 2015 2014 2012 2013 2014 2015 529 +1,9% 441 429 436 445 +1,9% 302 284 -5,9% 29 40 49 75 +53,6% 372 369 -0,9% 175 178 194 197 +1,8% 567 547 570 +4,2 100 97 96 94 -2,1% 4 268 4 296 4 285 -0,3% 672 673 674 681 +1,1% 2014 EE 112 118 118 116 -2,4% 97 96 96 91 -5,3% 15 20 23 25 +10,1% IE 2 188 2 166 2 169 2 293 +5,7% 1 060 1 082 1 128 1 240 +9,9% 1 128 1 085 1 041 1 053 +1,1% EL 278 289 305 304 -0,3% 132 130 135 129 -4,4% 146 159 169 174 +3,0% ES 2 608 2 633 2 669 2 763 +3,5% 827 844 845 844 -0,1% 1 780 1 789 1 824 1 919 +5,2% FR 7 757 7 804 7 841 7 867 +0,3% 3 644 3 697 3 699 3 660 -1,1% 4 114 4 106 4 142 4 208 +1,6% HR 195 181 180 171 -5,0% 181 168 159 152 -4,4% 14 13 21 19 -9,5% IT 2 391 2 410 2 398 2 386 -0,5% 2 009 2 075 2 069 2 057 -0,6% 382 335 329 329 +0,2% CY 24 25 25 26 +2,0% 24 25 25 26 +1,9% 0 0 0 0 idem LV 190 194 200 201 +0,6% 165 165 166 162 -2,1% 26 29 34 39 +13,6% +16,7% LT 352 345 351 343 -2,1% 331 316 314 301 -4,3% 21 29 37 43 LU 74 78 75 77 +2,6% 45 48 47 49 +5,0% 29 30 29 28 -1,3% HU 339 345 359 368 +2,5% 255 250 255 251 -1,6% 83 96 104 117 +12,5% MT 6 6 7 7 -1,5% 6 6 7 6 -2,0% 0 1 0 0 +30,0% NL 1 643 1 683 1 694 1 802 +6,4% 1 541 1 597 1 610 1 717 +6,6% 102 86 84 85 +1,2% AT 772 766 768 758 -1,2% 523 530 538 539 +0,2% 248 237 230 219 -4,6% PL 2 469 2 442 2 403 2 303 -4,2% 2 346 2 299 2 248 2 134 -5,1% 123 143 155 169 +8,7% +2,8% PT 678 677 697 716 +2,8% 237 231 234 241 +3,0% 442 446 463 476 RO 1 180 1 187 1 207 1 196 -0,9% 1 163 1 169 1 188 1 177 -0,9% 17 18 18 18 idem SI 168 166 168 170 +0,9% 111 110 108 113 +4,6% 57 56 60 57 -5,7% SK 203 199 202 200 -1,1% 150 145 143 139 -2,7% 53 54 59 60 +2,7% FI 336 338 340 339 -0,1% 280 282 283 282 -0,2% 56 56 57 57 +0,6% SE 524 522 517 513 -0,9% 346 346 344 337 -2,1% 178 175 173 176 +1,5% UK 3 388 3 371 3 419 3 481 -1,8% 1 786 1 817 1 883 1 939 +3,0% 1 603 1 554 1 536 1 543 +0,5% EU 35 225 35 401 35 596 35 929 +0,9% 23 193 23 468 23 559 23 622 +0,3% 12 034 11 934 12 037 12 307 +2,2% Kaynak: Eurostat, EStat Newcronos 11 Açıklama: Avrupa Birliği ülkelerinde boğa sayısındaki değişimler Dec %Var TOTAL LIVESTOCK %Var BOVINE < 1 Year %Var BOVINE 1-2 Year %Var BOVINE > 2 Year 2015 2015 2015 2015 1000 Hd 2012 2013 2014 2015 2014 2012 2013 2014 2015 2014 2012 2013 2014 2015 2014 2012 2013 2014 2015 2014 BE 2 438 2 441 2 477 2 503 +1,1% 733 718 745 749 +0,5% 484 490 490 493 +0,7% 1 222 1 234 1 234 1 261 +1,5% BG 535 566 562 561 -0,3% 121 150 121 109 -9,9% 64 62 65 64 -2,3% 350 374 376 388 +3,1% CZ 1 321 1 332 1 373 1 366 -0,5% 395 390 413 403 -2,2% 296 300 311 309 -0,7% 628 642 649 654 +0,7% DK 1 607 1 583 1 553 1 566 +0,8 545 528 534 538 +0,7% 314 319 307 302 -1,6% 748 736 713 726 +1,8% DE 12 507 12 686 12 742 12 635 -0,8% 3 868 3 878 3 909 3 836 -1,9% 2 940 3 015 3 011 2 993 -0,6% 5 699 5 793 5 823 5 806 -0,3% EE 246 261 265 256 -3,2% 66 71 73 70 -3,8% 50 54 54 53 -2,8% 131 137 138 133 -3,1% IE 6 253 6 309 6 243 6 422 +2,9% 1 987 1 893 1 886 2 026 +7,4% 1 617 1 714 1 649 1 660 +0,7% 2 650 2 701 2 709 2 737 +1,0% EL 685 653 659 643 -2,4% 202 167 176 168 -4,5% 131 129 119 113 -5,0% 351 357 365 363 -0,5% ES 5 813 5 802 6 079 6 183 +1,7% 2 122 2 068 2 302 2 325 +1,0% 714 735 746 786 +5,4% 2 977 2 999 3 031 3 072 +1,4% FR 19 052 19 129 19 271 19 386 +0,6% 5 541 5 453 5 546 5 597 +0,9% 3 378 3 441 3 418 3 461 HR 452 442 441 458 +3,9% 143 145 132 148 +12,1% 101 92 88 88 +1,3% 10 133 10 235 10 307 10 328 +0,2% idem 208 205 221 222 IT 6 252 6 249 6 125 6 156 -0,5% 1 598 1 680 1 654 1 678 +1,5% 1 421 1 457 1 366 1 379 +1,0% 3 072 3 112 3 106 3 099 -0,2% CY 57 57 60 61 +3,1% 21 21 22 23 +3,1% 10 9 10 10 +2,0% 26 27 28 29 +3,8% +0,2% +0,5% LV 393 406 422 419 -0,7% 108 109 118 114 -4,0% 70 75 75 76 +1,8% 215 222 229 229 LT 729 714 737 723 -1,9% 193 187 192 185 -3,6% 145 144 149 152 +1,7% 391 383 395 385 -2,5% LU 188 198 201 201 -0,3% 52 55 54 54 -1,5% 43 45 47 45 -4,0% 93 98 100 102 +2,1% HU 760 782 802 821 +2,4% 213 212 219 220 +0,5% 159 179 176 180 +2,3% 389 393 407 421 +3,4% MT 16 15 15 15 +0,9% 5 4 4 4 -6,9% 4 4 3 4 +15,1% 7 7 7 7 -0,6% NL 3 985 4 090 4 169 4 315 +3,5% 1 623 1 663 1 676 1 707 +1,8% 603 627 657 660 +0,5% 1 760 1 810 1 836 1 948 +6,1% 624 -0,8% 424 -0,6% AT 1 956 1 958 1 961 1 958 -0,2% 629 627 629 PL 5 520 5 590 5 660 5 762 +1,8% 1 388 1 409 1 450 PT 1 498 1 471 1 549 1 591 +2,7% 451 425 487 500 RO 2 009 2 022 2 069 2 051 -0,9% 458 454 463 SI 460 461 468 484 +3,4% 147 144 148 SK 471 468 466 457 -1,7% 136 133 FI 901 903 907 903 -0,4% 301 302 SE 1 444 1 444 1 436 1 428 -0,6% 475 469 UK 9 749 9 682 9 693 9 789 +1,0% 2 921 2 803 EU 87 297 87 734 88 406 89 114 +0,8% 26 441 26 148 26 705 27 166 +1,7% 17 907 18 342 18 189 18 399 +1,2% 42 789 43 246 43 514 43 550 +0,1% 1 617 +11,5% 1 324 435 432 439 +1,5% 903 897 899 894 1 372 1 445 1 532 +6,0% 2 809 2 809 2 765 2 614 -5,5% +11,2% 840 834 848 853 +0,6% +2,7% 206 211 214 238 459 -0,9% 235 238 254 251 -1,1% 1 316 1 331 1 352 1 341 -0,9% 152 +3,2% 120 123 122 129 +5,7% 193 194 198 202 +2,0% 130 130 +0,3% 95 98 93 91 -1,8% 240 238 243 236 -2,8% 307 306 +0,3% 225 224 223 221 -0,6% 376 378 378 374 -1,0% 473 467 -1,3% 338 342 334 342 +2,3% 630 632 629 619 -1,5% 2 842 2 955 +4,0% 2 395 2 411 2 332 2 328 -0,2% 4 433 4 468 4 520 4 506 -0,3% kaynak: Eurostat, EStat Newcronos 2015 yılının ilk yarısında AB’de dana eti üretimi 7 milyon 657 bin düzeyinde olup, 2014 yılı ile karşılaştırıldığında %3,4 olarak, yıllık bazda ise %2,2 olarak artış kaydetmiştir. Bahsi geçen artış özellikle, yılın ilk yarısında, üretimde % 9,4 artış kaydeden ve 2015 yılı %12 artış ile kapatan yeni 13 AB ülkesinde gözlenmiştir. Bu sonuçlar doğrultusunda, kesilen hayvan sayısı da artmıştır. AB-15’te inek ve düveler için artış %3,3 ve %5,3 oranında, AB-13’te ise, ortalama olarak %10 oranında kaydedilmiştir. Boğa ve sığır kesimi için tüm Topluluğun artış eğilimi %2,9 olarak gözlenmiştir3. Aşağıdaki grafikte üretim eğilimleri verilmiştir. Açıklama: Dana ve buzağı eti üretimi (AB’nin 28 ülkesindeki ton olarak ifade edilmiş kesim) Beef & Veal Production (E28 Slaughtering) – Tonnes 800 2013 700 2014 2015 1.000 Tonnes 600 500 400 300 200 100 0 Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Kaynak: Eurostat, EStat Newcronos Source: EStat-Newcronos Short-Term Outlook for EU arable crops, dairy and meat markets in 2015 and 2016, December 2015, European Commission 3 12 Son aylarda sığır eti üretimi alanında en aktif ülkeler arasında Polonya (+60 000 ton) ve İspanya (+58 000 ton) bulunmaktadır. AB ülkeleri arasında Fransa, Romanya, Portekiz ve Avusturya dana eti üretiminde gözle görülür bir büyüme kaydetmiştir. İtalya, Danimarka ve İrlanda’daki hacimlerde düşüş süt endüstrisine odaklı tarım politikasının bir sonucudur4. Aşağıdaki diyagramda her bir AB ülkesinin üretim performansı gösterilmiştir. Açıklama: 2014/2015 yıllarındaki dana eti kesimindeki değişimler (ton ve yüzde olarak ifade edilmiştir) Graph 11 2015/2014 changes in beef slaughterings (1000 tonnes and %) 20 60 15 40 10 20 05 0 00 PL ES FR RO BE PT AT NL UK LT FI HU CZ BG DE SE SI EE LU SK HR EL DK IE IT 80 -20 -05 -40 -10 absolute diff. (left axe) % diff. (right axe) Kaynak: Eurostat, EStat Newcronos Avrupa Komisyonu’nun tahminlerine göre 2016 yılında dana eti üretimi %2 düzeyindeki yükseliş eğilimini sürdürecektir. Daha sonraki yıllarda, uzmanlar sektörün stabilizasyonu ve hacimlerinde yavaş düşüşü tahmin ediyorlar. Avrupa etinin en popüler ihracat hedef ülkeleri Avrupa Birliği; ABD, Brezilya, Arjantin dışında önde gelen dana eti üreticilerinden biridir. Brezilya’da ekonomik durgunluk ya da Amerika Birleşik Devletleri ve Güney Amerika’da iç tüketimde kaydedilen artış ile bağlantılı olarak mevcut ekonomik durum, Topluluk ülkelerinden et ihracat potansiyelinin artmasının göstergesidir. Eski Kıta’nın ticari teklifinin ek bir avantajı, oradan menşei olan etin özellikleridir. Sıkı güvenlik standartlarına ve üretimin tam şeffaflığına dayalı Avrupa dana etinin tadı ve kalitesi gibi özellikler günümüzdeki iş ortakları ve zorlu tüketiciler için satın alma kararında belirleyici faktörlerdir. Seçilen hedef ülkeler için dana eti ihracatının dinamiği ve büyüklüğü aşağıdaki grafiklerde verilmiştir. Açıklama: AB’nin 28 ülkesinden dana eti ürünleri ihracatı EU-28 Expots of BEEF products 60 000 60 000 60 000 in Tonnes cwe 60 000 60 000 60 000 2014 Jan14 LIVE ANIMALS Jan15 FRESH 2015 FROZEN Jan16 PREPARED 2016 60 000 OTHERS Kaynak: Eurostat, EStat Newcronos Short-Term Outlook for EU arable crops, dairy and meat markets – Winter 2016, European Commission 4 13 Piyasadaki gelişimlerin sonucu olarak, 2015 yılı boyunca Avrupa Birliği’nden (karkas eşdeğerinde) 600 tondan fazla, yani 2014 yılı ile kıyasladığımızda %7 olarak daha fazla, canlı hayvan ve dana eti ihraç edilmiştir. AB ihracatı 2016 yılının ilk ayında, 2015 yılının aynı dönemine göre %12 olarak daha yüksek olup, 44,7 bin ton seviyeye ulaşmıştır. AB’den canlı hayvan ihracatı 2015 yılında, Lübnan ile birlikte Avrupa dana etinin ana alıcılarından biri olan Türk pazarının yeniden açılması nedeniyle %60 olarak artış kaydetmiştir. Diğer popüler ticaret yönleri ise, Norveç, Vietnam, İsrail, Libya ve Fildişi Sahili’dir5. Açıklama: Avrupa Birliği’nden dana eti ve canlı hayvan ihracatı EU expots of beef and live animals: Trade figures (COMEXT) EU EXPORTS of Beef & Veal (Tonnes cwe) 39 942 40 000 33 622 25 000 25 300 Hong Kong 20 000 2 785 3 068 3 493 3 589 2 646 4 670 1 560 5 414 3 738 Jan–Jan 15 15 000 68 055 12 465 17 069 5 000 0 Lebanon Ivory Coast 100 000 80 000 66 805 Jan–Jan 16 Turkey 81 693 10 000 140 000 120 000 90 411 30 000 Tonnes cw 28 062 Jan–Jan 14 114 335 35 000 24 681 2 066 3 345 16 0 000 141 302 45 000 60 000 13 687 40 000 7 891 7 944 22 488 20 000 15 141 9 149 0 Jan–Jan 14 Jan–Jan 15 Jan–Jan 16 9 499 Israel 1 000 EUR 44 734 EU EXPORTS of Beef & Veal (1000 EUR) 50 000 Other destinations Kaynak: Eurostat, EStat Newcronos Avrupa Komisyonu uzmanlarının pazar analizlerine dayanarak Avrupa dana etinin yeni ihracat bölgeleri belirlenmiştir. En çok gelecek vaat eden pazarlar arasında Hong Kong, Çin, Filipinler, Tayland ve Güney Kore ve Orta Doğu ülkeleri gibi Asya ülkeleri belirlenmiştir. Aynı zamanda, ihracatın daha büyük bir payı, son zamanlarda Avrupa Birliği ülkeleri için dana eti ithal yasağını kaldıran Amerika Birleşik Devletleri ve Suudi Arabistan’da olacağı öngörülmektedir. Uzmanlar kendi tahminlerinde, ticaret politikasının hedef pazarın özelliğine göre daha çok uyum sağlaması ve böylece dana etinin çeşitli şeklinin ihracat payı oranını değiştirmesi gerektiğine dikkat çekmiştir. Helal kesim zorunluluğundan kaynaklanan tüketici tercihleri sadece canlı hayvan ihracatının önemli payını belirleyecek Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi işbirliği potansiyeli yüksek olan ülkelerdir. AB yetkilerine göre, yüksek kaliteye sahip dana eti ihracatına dayalı uluslararası ekonomik anlaşmalar sağlam iş ilişkileri kurmak ve dünya çapında tüketicilerin güvenini kazanmak için etkili başka bir yoldur. Seçilen hedef ülkeler için Avrupa dana eti ihracatının dinamiği aşağıdaki tabloda verilmiştir. Short Term Outlook for EU arable crops, dairy and meat markets – Winter 2016, European Commission 5 14 Açıklama: Avrupa Birliği’nden dana eti ve canlı hayvan ihracatı EU exports of beef and live animals (1): Trade figures (COMEXT – tonnes cwe) Destination 2012 2013 tonnes % tonnes 2014 2015 % tonnes % Jan-Jan 16 tonnes % tonnes % Compared to Jan-Jan 15 Hong Kong 17 894 3,5% 28 573 6,3% 65 112 11,6% 45 191 7,5% 3 738 8,4% -31,0% Turkey 101 475 20,0% 5 086 1,1% 8 099 1,4% 57 564 9,6% 3 589 8,0% +130,1% -25,2% Lebanon 27 473 5,4% 26 318 5,8% 37 984 6,8% 50 440 8,4% 3 493 7,8% Ivory Coast 15 929 3,1% 21 619 4,8% 28 839 5,2% 35 770 6,0% 3 068 6,9% +16% Israel 8 436 1,7% 9 378 2,1% 8 353 1,5% 18 862 3,1% 2 785 6,2% +186,6% Ghana 28 693 5,6% 40 878 9,0% 33 255 5,9% 37 364 6,2% 2 478 5,5% -3,1% Bosnia-Herz. 19 714 3,9% 26 814 5,9% 34 104 6,1% 40 031 6,7% 2 050 4,6% -19,1% +19,3% Norway 14 620 2,9% 10 222 2,3% 7 879 1,4% 19 149 3,2% 1 846 4,1% Vietnam 3 042 0,6% 3 175 0,7% 6 410 1,1% 11 627 1,9% 1 720 3,8% *** Switzerland 19 881 3,9% 26 490 5,8% 26 634 4,8% 26 052 4,3% 1 649 3,7% -15,2% +187,9% Libya 11 974 2,4% 18 666 4,1% 14 280 2,6% 19 913 3,3% 1 455 3,3% Algeria 17 323 3,4% 25 911 5,7% 18 499 3,3% 16 085 2,7% 1 426 3,2% +4,3% Philippines 2 028 0,4% 2 730 0,6% 11 839 2,1% 13 116 2,2% 956 2,1% -10,4% China 5 119 1,0% 7 228 1,6% 8 244 1,5% 9 094 1,5% 927 2,1 +39,0% Cuba 1 098 0,2% 2 292 0,5% 4 455 0,8% 4 053 0,7% 797 1,8% -0,8% Russia 97 828 19,3% 72 281 15,9% 96 928 17,3% 13 607 2,3% 788 1,8% *** Other Destination 115 475 22,7% 125 620 27,7% 148 330 26,5% 182 276 30,4% 11 971 26,8% EXTRA EU 508 002 % change 453 281 559 242 600 195 44 734 -11% +23% +7% +12,0% Kaynak: Eurostat, EStat Newcronos Avrupa Komisyonu uzmanlarının pazar analizlerine dayanarak Avrupa dana etinin yeni ihracat bölgeleri belirlenmiştir. En çok gelecek vaat eden pazarlar arasında Hong Kong, Çin, Filipinler, Tayland ve Güney Kore ve Orta Doğu ülkeleri gibi Asya ülkeleri belirlenmiştir. Aynı zamanda, ihracatın daha büyük bir payı, son zamanlarda Avrupa Birliği ülkeleri için dana eti ithal yasağını kaldıran Amerika Birleşik Devletleri ve Suudi Arabistan’da olacağı öngörülmektedir. Uzmanlar kendi tahminlerinde, ticaret politikasının hedef pazarın özelliğine göre daha çok uyum sağlaması ve böylece dana etinin çeşitli şeklinin ihracat payı oranını değiştirmesi gerektiğine dikkat çekmiştir. Helal kesim zorunluluğundan kaynaklanan tüketici tercihleri sadece canlı hayvan ihracatının önemli payını belirleyecek Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi işbirliği potansiyeli yüksek olan ülkelerdir. AB yetkilerine göre, yüksek kaliteye sahip dana eti ihracatına dayalı uluslararası ekonomik anlaşmalar sağlam iş ilişkileri kurmak ve dünya çapında tüketicilerin güvenini kazanmak için etkili başka bir yoldur. Seçilen hedef ülkeler için Avrupa dana eti ihracatının dinamiği aşağıdaki tabloda verilmiştir. Avrupa dana eti tüketimi ve fiyat politikası Avrupa dana eti üretimi alanında büyüyen hacimler, tüketimine de yansımaktadır. 2014 yılında Avrupa Birliği’nde tüketim seviyesi, özellikle AB-13 ülkelerinde, kişi başına 10,5 kilograma ulaşarak hafif bir artış kaydetmiştir. 2015 yılında AB’de tüketimin canlanmasıyla kişi başına 10,7 kg seviyesine ulaşarak, neredeyse yine %2 artmıştır6. Avrupa Komisyonu tarafından yapılan tahminlere göre, söz konusu eğilim bu yıl boyunca yine %1,6 artış kaydederek devam edecektir. Uzmanlara göre bu değişikliklerden sorumlu; dana eti sektöründe artan arz sonucu oluşan ekonomik ve fiyat durumunun iyileşmesi gibi faktörlerdi. 6 U Agricultural Outlook Prospects for EU agricultural markets and income 2015-2025, Departament Rolnictwa i Rozwoju Obszarów E Wiejskich, Komisja Europejska, Grudzień 2015, 15 Dana eti tüketimini etkileyen en önemli faktörlerden biri fiyatlarıdır. 2015 yılında fiyat yüksekliği; sabit, oldukça yüksek düzeydeydi. Pazardaki ihtiyaç fazlası üretime ve kaydedilen üretim artışına rağmen hem genç hem de yetişkin boğalar için AB fiyatları, 2014 ile karşılaştırıldığında, 100 kg başına 10 ila 15 avro arasında daha fazladır7. Büyükbaş hayvan sektöründeki fiyatlarda düşüş eğilimi sadece inek ve düveler için gözlenmiştir. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Asya ülkelerinde talepteki canlanma, Brezilya’da istikrarsız ekonomik durum veya Avustralya ya da Arjantin’den dana eti sağlanıp sağlanmadığından dolayı belirsizlik gibi uluslararası arenada dinamik bir dizi değişiklikler nedeniyle, gelecek aylar için fiyat tahminleri yapmak epey zordur. Açıklama: Kasaplık canlı sığır fiyatları Graph 12 EU price by slaughter category (EUR/100 kg) 450 400 350 300 Oct Nov Jan Mar Apr Jun Jul Sep Nov Dec Feb Aug Jun Mar 2013 May Jan Feb Apr Jun Jul Sep Oct Dec Feb 250 2014 2015 Young bulls A (R3) Cow (O3) Heifer E (R3) Adult male animals (R3) 2016 Kaynak: Avrupa Komisyonu Tarım ve Kırsal Kalkınma Dairesi Genel Müdürlüğü Tüketici eğilimleri dahil olmak üzere Avrupa Birliği’nde dana eti üretim pazarının gelişim eğilimleri ve yönleri Birkaç yıldır Avrupa dana eti sektöründe ticari ilişkiler, üretim sistemlerinin öncelikleri ve ekolojinin yanı sıra, tüketicilerin ihtiyaçları alanında dinamik değişimler gözlenebilir. Onların değerlendirmesini, dana eti üreticilerinin küresel hiyerarşisinde dönüşümler ve küresel ekonomi çapındaki reformlar, tüketicilerin dikkatini sağlıklı yaşam ve bilinçli beslenme yönlerine odaklayan eğilimler ve son olarak kurumsal sosyal sorumluluğun artan önemi gibi faktörler etkiler. Söz konusu faktörlerin sonucu olarak, günümüzde et endüstrisinin tamamen yeni gelişim yönleri oluşturduğuna dikkat etmekte fayda var. Avrupa dana eti üretim sektörü için özellikle sektör konsolidasyon trendi konusunda etkin yönetim ve işbirliği iç süreçleri önceliklidir. Yakın zamana kadar, merkezi düzeyde geliştirilen anlaşmalar ve standartlar, Topluluğun tüm tarım pazarının son derece kapsamlı bir işleyiş stratejisini oluşturuyordu. Fakat günümüzde uyum sağlamış standartların ve AB ülkelerinin sayısının artma döneminde ulusal pazarlar rekabet avantajı oluşturmakla karşı karşıyadır. Temel değerler, üretim şeffaflığı, güvenlik ve sıkı standartların üzerine inşa edilen anlaşmalar, sektör görüşmelerinin yanı sıra, anlaşmazlıklar ve yanlış anlaşılmaları gidermek için etkili mekanizma oluşturur. Üretim zincirinin belirli halkaları temsil etmesi, kamuoyunda bir tartışma başlatılması ve kamu işleri alanında faaliyetler gibi görevi olan çalışma grupları, 7 16 Orada sektörel birlikleri veya dernekleri oluşturma eğilimi gitgide daha fazla gözlemlenebilir. Ayrıca, genelde dış uzmanları, müşterileri ve bilim dünyasının temsilcilerini görüşmelere davet edilmesi, çevreyi oluşturan tüm varlıklarca etkinliği doğrulanmış ve onaylanmış çözümleri geliştirmeye olanak sağlar. Bu tür topluluk oluşturma şekli sadece gerekli reformların nispeten hızlı uygulanması için tek şans değil, aynı zamanda günümüzdeki tüketicileri ya da iş ortaklarının gözünde rekabet avantajı inşa eden yerel anlaşmalar, yayın veya kalite belgeleri oluşturmak için gittikçe daha sık başlangıç noktasıdır. Dana eti üretim zincirinin farklı katılımcıları arasında ilişkilerin daha güçlenmesi, aynı zamanda bu sektörün devam eden konsolidasyon faktörlerinden biridir. Söz konusu sektör, sürekli kendi standartlarını artırmak ve müşterilerin beklentilerini karşılamak için diğer kuruluşlar ile üretim güçlerini birleştirme kararı aldı. Geçtiğimiz birkaç yıl içerisinde sektörün kendi değişimlerinin yanı sıra, tüketici ihtiyaçları ve beklentileri de önem kazanmaktadır. Bugünkü müşteri çok eğitimlidir - sadece kendi haklarını bilmez aynı zamanda ürünlerden neler beklediğini bilir. Kolay bilgi erişimi ve malların serbest dolaşımı sayesinde mozaik yapısının uygun seviyesi ve yumuşaklık gibi dana etinin belirli bir tadı ve kalitesi bilinir. Bahsi geçen durum, günümüzdeki sağlık eğiliminin ve bilinçli beslenmenin yansıtılması ve yoğun iklim değişikliğine bir tepkidir. Müşteriler gitgide daha fazla ödemeye hazırlar. Böylece dana etinin hayvan refahına ve ekolojinin ilkelerine saygı gösteren, gelişmiş ısıl işlemleri ile et tazeliği ve besin değerini koruyan tesislerde üretildiğinden emin olabilirler. Dana eti üreticileri zamanla satış düzeyini artırmak için ürün segmentlerinin belirli özelliklerinin altını çizmeye veya vurgulamaya olanak tanıyacak dana eti ürünleri pazarlama stratejileri ile sağlam bir temel oluşturmanın gerekli olduğunu anlamaktadır. Son yıllarda, et markaları oluşturma stratejileri veya İskoçya ya da İrlanda gibi ülkelerde uygulanan kalite belgeleri özellikle önem kazanmaktadır. Onların örneğin iş ortakları grubunda düzenli iletişimi, marka bilincini oluşturması ile birleştirerek, tüketici güveni ve aynı zamanda piyasa talebini arttırma gibi uzun vadeli sonuçları getirir. Diğer taraftan, iş açısından Avrupa dana eti pazarı için meydan okuma; Topluluk dışındaki piyasa ülkeleri için yerel tüketicilerin ihtiyaçları ve beklentilerine uyarlanmış ve Veteriner Müfettişliklerin aktif desteği ile hayata geçirdiği dengeli teklifi oluşturmasıdır. En iyi örnek helal dana etidir. Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi büyüyen ve gelecek vaat eden pazarlarda AB üretimi için cazip ihracat hedefidir. Bu durumda, birtakım katı standartları karşılayan sağlam iş ortağı pozisyonu inşa etmesi, benzersiz rekabet avantajı oluşturmak ve uzun vadeli iş ilişkileri kurmak için bir fırsattır. Önümüzdeki yıllarda, belirli mal değişimi yapan pazarlar arasında üretim ve sıhhi engelleri kaldıran ticareti destekleyen faaliyetler ve aktif müzakerelerin yürütülmesinin birleşimi, yüksek kaliteye sahip dana etinin Avrupa ihracatındaki geleceği olabilir. 17 Bölüm 2 AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE ARASINDAKİ EKONOMİK İLİŞKİLER Tarihsel yönden iş birliği 1 Ocak 1996 yılından itibaren Türkiye Avrupa Birliği’nin ortak ülkesi ve tek ekonomi bölgesinin üyesidir. Aynı zamanda endüstriyel ürünler ve işlenmiş tarım ürünleri için tarife engellerinin kaldırıldığı Gümrük Birliği’nde faaliyet göstermektedir. Ancak çeşitli tarım ürünleri için halen bazı gümrük ve nicel (miktar) limitleri uygulanmaktadır, örn. et için. Türkiye’nin Avrupa Birliğine üyelik müzakereleri 2005 yılından itibaren sürmekte ve bu süreç içerisinde Türkiye kademeli olarak kendi hukuk sistemini AB standartlarına uydurmaktadır. Şimdiye kadar ekonomi hukuku konusunda yüksek derecede uyum sağlanmıştır, örn. Türkiye’nin gümrük tarifesi AB tarifesi ile özdeşleştirildi ve Türk Ticaret Kanunları AB mevzuatlarına uygun hale getirildi. Bu şekilde tüm ürün gruplarında Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki ticaret cirosunun düzenli artışı sağlanmaktadır. AB üye ülkelerinde yürürlükte olan benzer mevzuatların standartları ile uyumlu Türk Ticaret Kanununun 2013 yılında yürürlüğe girmesi, bu kanunların AB mevzuatlarına uyum sağlanması sürecinde çok önemli bir adımdır. Bu şekilde hem AB, hem de Türk işadamlarının karşılıklı anlaşması ve benzer kurallara dayanarak çalışmalarını sürdürmesi sağlanmıştır. AB ülkeleri ve Türkiye arasındaki ticari işbirliği çok yoğundur. Son yirmi yıl içinde her iki tarafta da ticari cironun dört kat arttığı kaydedildi. Kademeli ve sürekli olarak Türkiye ile AB ekonomik entegrasyonu daha sıkı olmaktadır. Avrupa Birliği ve Türkiye arasındaki güncel ekonomi durumu Türkiye; GSYİH büyüklüğü bakımından dünyada 16. Avrupa Birliği üyelerine göre ekonomi büyüklüğü bakımından 6. sırada yer almaktadır. Türk hükümeti; 2023 yılında kutlanacak Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümünde dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri konumuna yükseleceğini planlamaktadır. 2003-2014 yıllarında Türkiye’nin milli gelirin ortalama yıllık artışı %4,9 oranıyla Avrupa’da en yüksek artıştır. Uluslararası finans kurumları tarafından hazırlanan orta vadeli ekonomik kalkınma tahmini yıllık olarak GSYİH’nin %3-4 arasındadır. Bu tahmin dinamiği Avrupa Birliği’ninkinden daha yüksektir. Aşağıdaki grafik Şubat 2015’te yayınlanan 2014-2016 yıllar için OECD üye ülkelerinde GSYİH artış tahminini göstermektedir8. The Republic of Turkey Prime Ministry Investment Support and Promotion Agency – ISPAT www.invest.gov.tr 8 18 Açıklama: OECD-2015-EN ekonomik büyüme hızı karşılaştırılması 4 3,6 3,5 3,5 3,3 3,3 3,3 3,1 3,1 3 3 2,9 2,9 2,8 2,8 2,7 2,6 2,5 2,5 2,5 2,4 2,4 2,1 2 2 1,9 1,8 1,8 1,6 1,6 1,5 1,5 1,5 1,4 1,4 1,2 1,1 1,1 0,9 1 0,6 Italy Japan France Austria Finland Portugal Euro Area Germany Netherlands Belgium Slovenia Denmark Spain Hungary Norway Switzerland OECD Luxemburg Canada UK Czech Rep. Greece Australia Estonia New Zealand US Sweden Iceland Ireland Slovakia Poland Chile Israel Turkey 0,5 1. Ekonomik büyümenin karşılaştırılması-OECD-2015-EN Kaynak: OECD 2015 yılında Türkiye ve AB arasındaki ticaret cirosu (mal olarak) AB’nin 17 milyar EUR’luk alacak bakiyesiyle birlikte 140 milyar EUR’ya ulaştı. Bunun neticesinde Türkiye; Norveç’i geride bırakarak ABD, Çin, İsviçre ve Rusya’dan sonra AB’nin 5. en büyük ticaret ortağı oldu. Aynı zamanda AB; Türk şirketler tarafından ihraç edilen tüm ürünlerin yaklaşık %55’ini alarak ihracatta Türkiye’nin en büyük alıcısı konumundadır. Üstelik her iki tarafta da 2014 yılında yaklaşık 27 milyar EUR’luk hizmet ticareti kaydedildi9. Türkiye yatırımcılara cazip koşular sunmaktadır. Doğrudan yabancı yatırımlar (DYY) 2015 yılında toplam olarak yaklaşık 160 milyar USD’ye ulaştı. Bu tutarın 2/3’i AB yatırımcılarına aittir10. Bu durum tüm sektörlerde işbirliğinin geliştirilmesi için büyük bir potansiyel oluşturmaktadır. Bu fırsatı iyi bir şekilde değerlendirmek için AB Ticaret Komiseri ve Türkiye Ekonomi Bakanı Mayıs 2015’te AB ve Türkiye arasındaki ticaret kurallarının revizyon ve modernizasyon prosedürü başlattılar. Bu proje kapsamında ticari engeller tanımlanıp kaldırılacak ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi için uygun koşulların oluşturulması planlanmıştır. Bu çalışmaların hedefleri arasında; hizmet ticareti ve kamu ihaleleri konusunda işbirliğinin kolaylaştırılması, tarım ürünleri ticaretinin serbestleştirilmesi ve Gümrük Birliği’nin modernize edilmesi bulunmaktadır. 9 Przewodnik rynkowy dla przedsiębiorców Turcja, Wydanie III, Warszawa 2015 Orada 10 19 Türkiye Cumhuriyet’inin Avrupa’ya kontrolsüz göçmen akımının kontrol altına alınmasına çözüm bulmak konusunda yoğun gayretlerinden dolayı Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki üyelik müzakereleri 2016 yılında hızlanmıştır. 18 Mart 2016 tarihinde Brüksel’de düzenlenen AB-Türkiye zirvesinde yeni üyelik fasılların açılması ve Avrupa’ya seyahat eden Türk vatandaşlarına vize muafiyeti getirilmesi konusunda büyük ölçüde anlaşma sağlanmıştır. Bu beyanların yerine getirilmesi; AB ve Türk işadamları arasında direkt iletişim kurmayı kolaylaştıracaktır. AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE ARASINDAKİ DANA ETİ SEKTÖRÜNDEKİ TİCARET Ticari deneyim geçmişi Son yıllarda Avrupalı ihracatçılar Türk et pazarına dana etini başarıyla sunmaktaydılar. Ürünün yüksek kalitesi ve makul fiyatı çok önemli unsurlardı. Fakat Avrupalı ihracatçılar; Türkiye’ye ihracat hacmini, perakende fiyatlarını ve tüketici için erişebilirliğini etkileyen, yürürlükte olan gümrük tarifeleri ve ithalat miktarları gibi engeller ile karşılaşılıyorlardı. Bu zorluklara rağmen AB ülkelerinin dana eti Türk sofralarında yer alıyordu. 2013 yılında dana etinin Avrupa Birliği’nden Türkiye’ye ihracatının dinamik bir şekilde arttığı kaydedildi. En aktif ticaret ortaklarından biri Polonya’ydı. Türk piyasasının açılmasından ve gümrük vergisi indirimi uygulanmasından sonraki 10 ay içinde Türk ithalatçılar, Polonyalı üreticilerinin o zamanki satış fiyatı olan +/- 3 EUR/kg dikkate alarak, toplamda yaklaşık 100 milyon EUR değerinde Polonya dana eti satın aldılar. Sonraki yıllarda kesime dair iç kanuni düzenlemelerde dönemsel değişiklik yapıldığından dolayı dana etinin Polonya’dan Türkiye’ye ithalatı azaldı. 2015 yılından itibaren AB ihracat hacminin artışı ile beraber ithalat dinamiği yavaş yavaş önceki seviyeye geri dönmektedir. Polonyalı dana eti üreticilerinin başarısı; sunulan ürünün çok yüksek kalitede olmasından, Polonyalı üreticiler ile Türk ithalatçılar arasındaki iyi ilişkiler neticesinde kurulan işbirliğinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca ülkelerimiz arasındaki 600 yıllık ticari ilişkilerinin geleneğine dayalı karşılıklı güven ve benzer çalışma yöntemleri de bu başarıda önemli bir yer almaktadır. 2014 yılında bu eşsiz işbirliği ve dostluğun 600. Yıl dönümü kutlandı. Bugün bu işbirliğine ve mevcut hükümetler arası anlaşmalara dayanarak Polonya-Türkiye ekonomi ilişkileri çok hızlı bir şekilde gelişmektedir. Karşılıklı ticari ciro 2015 yılında; 6 milyar EUR’ya ulaştı ve devam ederek artmaktadır. Dondurulmuş dana eti, canlı hayvan ve tarım ürünleri dâhil olmak üzere bu ciroda önemli pay almaktadır. Aynı zamanda yatırım işbirliği konusunda (örn. Türk pazarı için hayvan sürülerinin Polonya’da yetiştirilmesi) da görüşmeler sürdürülmektedir11. EU exports of beef and live animals (1): Trade figures (COMEXT – tonnes cwe) Yıl 2012 2013 2014 2015 2016 (Ocak/Şubat) İhracat hacmi (ton) 101 475 5 086 8 099 57 564 7 977 AB’nin toplam dana eti ihracatındaki oranı (%) 20.0% 1.1% 1.4% 9.6% 8.4% Kaynak: Beaf And Veal Marekt Situation, CMO Committee, Nisan 2016 Et endüstrisinde ticaret – fırsat ve potansiyel risk analizi (ekonomik, kültürel ve siyasi faktörler) TÜKETİCİLER Günümüzde Türkiye çok hızlı modernize edilen, büyüyen ve gittikçe daha yenilikçi ekonomiye sahip olan bir ülkedir. Türkiye’nin nüfusu yaklaşık 77 milyondur. Demografik tahminlere göre vatandaş sayısı yakında 100 milyon olacağı söylemektedir. Türk aileler genellikle çok çocukludur – üç ve daha fazla çocuğa sahip olan aileler takdir edilmektedir. Bu demografik eğilim Türk hükümeti tarafından uygulanan ekonomik kalkınma stratejisinin önemli bir temelidir. Sonuç olarak kişi başına düşen milli gelir seviyesi 10 senedir kademeli olarak artmaktadır. Şuan yaklaşık 19 bin USD olup 2023 yılında 25 bin USD’ye ulaşılması plan11 20 Przewodnik rynkowy dla przedsiębiorców Turcja, Wydanie III, Warszawa 2015 lanmaktadır. Bununla beraber Türk ailelerin refahı artmaktadır. Aynı zamanda tüketim modeli değişime uğrayarak et dahil olmak üzere gıda ürünleri için harcamalar bakımından Batı Avrupa modeline benzemeye başlamıştır. Türkiye; nüfusunun büyüklüğü, yıllık 35 milyon olan ve devamlı artan turist sayısından dolayı bölgedeki en büyük gıda ürünleri pazarıdır. Türk ailelerin artan satın alma gücü, değişen tüketim modeli ve turizm sektörünün büyümesi; hem ithal edilen, hem de kendi üretimi olan dana etinin tüketiminin artmasına sebep olmaktadır. Avrupa Birliğinde kişi başı yıllık yaklaşık 10,7 kg olan dana eti tüketim oranı Türkiye’de yarıya düştüğünden dolayı bu faktörler dana eti tüketim değerlendirmesi bakımından çok önemlidir. Avrupa’dan ithal edilen dana eti Türk tüketiciler arasında çok popüler ve iyi bir itibara sahiptir. Bu başarı sadece tada değil, tüketicinin bildiği şeffaf hijyenik-sıhhi koşullarda üretilmesine borçludur. Bu şekilde mağaza raflarında müşteriye sunulan nihai ürünün yüksek kalitesi ve tam sağlık güvenliği sağlanmaktadır. DİN Türkiye İslam dinine çok bağlı olan bir ülkedir. Türk toplumun %98’den daha fazlası İslam’a bağlı olduğunu ve kurallarına uyduğunu beyan eder. Din kurallarına göre; yiyecek dana eti için helal olarak bilinen sıkı koşullar yerine getirilmelidir. Kesimin dini kurallara göre yapıldığına dair uygun bir sertifika ile onaylanmalıdır. Bu; dana etinin Türk pazarına kabul edilmesinin ön şartıdır. Avrupalı dana eti ihracatçıları bu şartı tam olarak yerine getirip Türk tüketicilere yüksek kalitede ve helal sertifika ile onaylanmış dana eti sunmaktadır. FİYAT Dana eti; özellikle büyük şehirlerde yaşayan Türk tüketici tarafından arzu edilen fakat ortalama Türk ailesi tarafından gıda ürünleri için harcanan para miktarına göre nispeten pahalı bir üründür. Yeni AB üyelerinin (örn. Polonya) ortalama kazancına nazaran daha düşük olmasına rağmen Ankara’da 1 kg dana bonfilenin ortalama fiyatı yaklaşık 45 TL, yani yaklaşık 14-15 EUR’dur. Mevcut gelir düzeyine ve perakende fiyatlarına göre ithal edilen dana eti Türk tüketici için çok pahalı bir üründür. Bundan dolayı bir çok aile için günlük gıda alışverişlerinde önceliği çok yüksek değildir. SİYASET Türk halkı için önemli ve zaman içinde değişiklik gösteren bir unsurdur. Türk hükümetinin AB ülkelerinden ithal edilen dana eti konusunda uyguladığı tarife politikası: 14 Ağustos 2015 Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu; Avrupa Birliği ülkelerinden ithal edilen donmuş kemikli dana etine (CN kodu 0202.20) uygulanan ithal gümrük vergisi indirimi uygulanmasına karar vermiştir ve ithalat kotaları belirlenmiştir. Bu karar Türk hükümetinin perakende pazardaki gıda ürün fiyatlarının aynı seviyede tutulmasına ve dana eti perakende fiyatlarının düşmesine yönelik planının bir parçasıdır. Bu planının yerine getirilmesinden T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına (www.tarim.gov.tr) bağlı olan Et ve Süt Kurumu (www.esk.gov. tr) sorumludur. Düzenleme ve kontrol faaliyetlerinin yanı sıra ESK ticarette de faaliyet göstermektedir, örn. dana etini ithal edip kendine ait mağaza ağı aracılığıyla (franchising) tüm Türkiye’de satmaktadır. Bu şekilde işlenmemiş ve işlenmiş etin perakende fiyatlarının seviyesini belirlemektedir. ESK; AB’den yaklaşık 20 bin ton ve ek olarak Bosna Hersek’ten yaklaşık 15 bin ton olmak üzere toplam 35 bin ton et ithalatı yaparak perakende satış fiyatlarını kontrol etmektedir. Tedarikçiler ESK tarafından düzenlenen kamu ihale aracılığıyla seçilmektedir. İthalat en azından 24 Eylül 2016 tarihine kadar devam edecektir. Bu tarihten sonra ithalat kotaları dolduğundan, büyük ihtimalle gümrük vergisi artacaktır. AB istatistiklerinin gösterdiği gibi donmuş etin gümrük vergisi arttığında, genelde Türkiye’ye canlı hayvanların ithalatı artmaktadır. Aşağıdaki tablo Eylül 2015 tarihine kadar gerçekleşen Türkiye’ye Avrupa dana etinin artan ihracat eğilimini göstermektedir. 21 Açıklama: Avrupa Birliği’nden Türkiye’ye dana eti ihracatı Kaynak: Beaf and veal market situation. CMO Committee (ec.europa.eu/agriculture/beef-veal/presentations/market-situation) AB ve Türkiye arasında işbirliği potansiyeli – önümüzdeki yılların analizi Türkiye; coğrafi konum ve iklim şartları bakımından, tarımın gelişmesi için uygun koşullara sahiptir. Dünyada en büyük tarım üreticilerin arasında 7. sırada olup gıda açısından kendine yeterli ülkeler grubuna girmektedir. Türkiye’de yaklaşık 11 bin farklı bitki türleri bulunmaktadır. Avrupa’da envanter edilmiş bitki sayısı bundan çok yüksek değil ve sadece 11,5 bin civarındadır12. Türkiye kuru incir, fındık, kuru üzüm ve kuru kayısı üretiminde dünya lideridir. Hayvancılık ve üretimi, tarım üretim değerinin 1/3’i oluşturmaktadır. Kümes hayvanlarının ve süt ineklerinin yetiştirilmesi bakımından çok iyi, fakat et inekleri (sığır) yetiştirilmesi bakımından daha az geliştirilmiştir. 2015 yılında Türkiye 18,6 milyon ton süt ürettiğinden dolayı bölgesinde öncü üretici haline gelmiştir13. Süt, yoğurt, peynir, kefir ve ayran dahil olmak üzere süt ürünleri geleneksel Türk besleme tarzının ayrılmaz bir parçasıdır. Ayrıca 2015 yılında 38,6 milyon ton tahıl, 28,5 milyon ton sebze, 17,5 milyon ton meyve, 2 milyon ton beyaz ve 1,1 milyon ton kırmızı et üretildi14. Şu anda Türkiye; Doğu Avrupa’da, Orta Doğu’da ve Kuzey Afrika’da (EMEA bölgesi) en büyük ihracatçılardan biridir. 2015 yılında 190 ülkeye 16,8 milyar USD değerinde yaklaşık 1,8 bin farklı tür tarım ürünlerinin ihracatını gerçekleştirdi. Ticaret dengesi pozitiftir ve ticaret fazlası yaklaşık 5 milyar USD civarındadır15. Türk hükümetinin stratejisi; sadece kendi piyasa ihtiyaçlarını karşılamak için değil, aynı zamanda bu sektör ürünlerinin ihracat hacmini arttırmak için; besilik büyükbaş yetiştirmesi dahil olmak üzere, öz tarım üretiminin gelişmesini desteklemeye yöneliktir. Uzmanların tahminlerine göre Türkiye 2023 yılından sonra dünya çapında en büyük beş gıda üreticisinden biri olacak ve tarımsal gıda ürünlerinin üretim değeri 12 Republic of Turkey Prime Ministry Investment Support and Promotion Agency – ISPAT www.invest.gov.tr Orada 13, 14, 15 22 150 milyar USD seviyesinde, bu sektörün ihracatı da 40 milyar USD seviyesinde olacaktır. Bundan dolayı Türkiye tarımsal işletme yatırımlarına; özellikle meyve ve sebze işleme, büyük baş ve kümes hayvanları için yem üretimi, süt işleme, balıkçılık potansiyelinin arttırılması, alt yapının geliştirmesi (örn. arazi sulama ve seraların inşa edilmesi) gibi alt sektörlere uygun koşullar sağlamaktadır. Yani uzun vadeli olarak Türkiye’de dana eti üretiminin ve işlemesinin artışı tahmin edilebilir. Aynı zamanda Türk nüfusunun artışı (77 milyondan 100 milyona), satın alma gücünün artışı (şimdiki kişi başına 19,5 bin USD’den 25 bin USD’ye) ve dana etinin daha fazla tüketilmesine yol açan tüketim yapısını değişimi ile beraber talepler de artacaklar. Dana etinin tüketicileri arasında Türkiye’yi ziyaret eden yaklaşık 35 milyonluk turist grubu da eklenmelidir16. AB ülkelerinde orta vadede dana eti üretiminin az artışı tahmin edilmektedir (yıllık olarak %2-4). Fakat et kalitesinin ve lezzetinin arttırmaya yönelik çalışmalar aktif olarak yürütülmektedir. Bu durumda Türk tüketiciye kendine doğru çekmek için iki faktör önemli olacak: tüketicinin satın alma gücüne göre perakende fiyatı ve sunulan ürünün kalitesidir. Avrupa dana eti lezzet bakımından Türkiye’de üretilen dana etinden biraz daha üstündedir çünkü tüketici sağlık güvenliğini sağlayan geliştirilmiş et işleme teknolojisinin yanı sıra doğal yetiştirme koşullarına sahiptir. İklimsel nedenlerden dolayı AB ülkelerindeki bu koşullar Türkiye’dekilerinden daha iyidir. AB’de büyükbaş sürülerinin çoğu bütün sene boyunca doğal ortamda otlayıp taze, yüksek kaliteli ve iyi topraklarda yetiştirilen yem ile beslenmektedir. Bundan dolayı en fazla yetiştirme çiftlikleri: Hollanda, Fransa, Birleşik Krallık, Belçika ve İskandinavya dahil Baltık ülkeleri başta olmak üzere ılıman iklimli ülkelerde bulunmaktadır. Bu tür doğal koşullar; çoğunlukla dağlık, açık havada, doğal şartlarda büyükbaş yetiştirmeye uygun olmayan yüksek sıcaklık (yaklaşık 45⁰C) olduğu yerlerde bulunan bereketli ve verimli topraklara sahip olan Türkiye’de zor bulunur. Bu faktörler neticesinde AB dana eti benzersiz bir lezzete sahip ve giderek daha talepkar Türk tüketicilerin öncü tercihi olmaktadır. Bu da AB ülkelerinde et sığır çiftliklerinin sayısını göstermektedir. Açıklama: Avrupa Birliği’nde sığır çiftliklerinin ortalama sayısı 17 March 2016 Kaynak: Beaf and veal market situation. CMO Committee (ec.europa.eu/agriculture/beef-veal/presentations/market-situation) 16 Orada 23 Bundan dolayı AB ve Türk dana eti üreticileri ve tüketicileri arasındaki işbirliğinin potansiyeli tükenmez gibi görünmektedir. Büyükbaş yetiştirme genetiği ile uğraşan bilimsel araştırma enstitülerinin işbirliğinden başlayıp; veterinerlik hizmetleri, yetiştirme, kesim ve dana eti üretim standartları konusundaki işbirliğinden geçip, aşçılık alanında deneyimlerinin umut verici alışverişine kadar birçok alanda geliştirilebilir, hatta geliştirilmelidir. Türk tüketiciler Akdeniz mutfağında çok deneyimlidirler. Polonya dahil olmak üzere Kuzey Avrupa ülkeleri sağlıklı, yüksek kalorili ve lezzetli kıta mutfağı deneyime sahiptirler. Kültürel bakımdan bu tecrübeler birbirini tamamlar ve birleşmesi ile yeni, daha kaliteli besleme kültürü oluşmaktadır. …… (tarafından başlatılan “Avrupa’nın tadına bak” kampanyası; dana eti yemeklerinin lezzetinin en üst seviyede sağlanması şartıyla sağlıklı beslenme konusunda yaratıcı deneyimlerin mükemmel bir alışveriş platformudur. Çok yönlü işbirliği; Avrupalı ve Türk üreticilerin iş kültürlerinin birbirine benzemesinden ve edinilen tecrübelerden kaynaklanmaktadır. Bir sonraki bölümde bu konuda daha fazla bilgi vereceğiz. Yasal yönü – ticarette gümrük vergisi ve limit sistemi Gümrük politikası AB gerekliliklerine uymasına rağmen Türkiye hala kendi tarım piyasasını farklı tarife dışı araçlardan korumaktadır, örn. pahalı ve uzun süren gıda ürün sertifikasının edinme prosedürü (üretici AB piyasasında mevcut bir ürün için AB üye ülkesi tarafından verilen uygunluk sertifikasına sahip olsa bile), ürünleri Türkiye’ye ihraç ederken her seferinde yeni lisansların ve sertifikaların alınması zorunluluğu ve üretici ülke tarafından verilen sağlık belgesinin resmi onaylı şartı vs. Üstelik BSE tehlikesinden dolayı Türkiye’ye canlı hayvan ithalatı yapılmaz. Birkaç sene önce çıkarılan bu yasak birçok AB ülkesi için geçerliydi, fakat yapılan ikili görüşmelerin sonucunda hemen hemen tüm ülkeler için kaldırıldı. Dana etinin Avrupa Birliği’nden Türkiye’ye ithalatını düzenleyen en önemli düzenlemeler aşağıda belirtilmektedir: • Veterinerlik Hizmetleri, Bitki, Gıda ve Yem Sağlığı Kanunu (Kanun No 5996); • 17 Aralık 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Ülkeye Girişte Veteriner Kontrollerine Tabi Olan Hayvan ve Ürünlere Dair Yönetmeliği (No: 28145); • 17 Aralık 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Hayvan Ve Ürünlerinin Ülkeye Girişinde Ön Bildirimi Ve Veteriner Kontrolüne Dair Yönetmeliği (No: 28145); • Türk Gıda Kodeksi, Aralık 2011 tarihli Yönetmelik (No: 28157); • 19 Şubat 2012 tarihli Resmi Gazete’de (No: 28209) yayımlanan Hayvansal Ürünlerin İthalatında Kontrol Belgesi Onaylanması ve İthalat Aşamasında Sunulması Gereken Belgeler Hakkında Tebliğ (No: 2012/12); • 31 Aralık 2015 tarihli Resmi Gazete’de (No: 29579) yayımlanan Gıda, Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığının Kontrolüne Tabi Ürünlerin İthalat Denetimi Tebliği (No: 2016/5). Gıda ürünleri ithalatçılarının yerel düzeyde iletişim kuracağı kurumlar; Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğüne bağlı 25 adet olan Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlükleridir. Bu kurumlar ithalatçı talebi üzerine ithalat belgeleri/izinlerini ve kontrol belgelerini düzenlemektedir. İthalat belgeleri/izinleri ithal edilen her ürün parti için gerekli ve bir süre için düzenlemektedir (örn. 6 ay sonra geçerliğini kaybeder). Türkiye’de canlı hayvan kontrol yetkisine sahip 29 gümrük ofisi, hayvan ürünleri için 58, tarım ve gıda ürünleri için ise 40 ofis bulunmaktadır. Çoğu Türkiye sınır bölgelerinde bulunmaktadır. İhracat ülkesinin ilettiği bilgileri kontrol etmek için T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı temsilcileri ithalat edilecek ürünlerinin numuneleri laboratuvarda analiz ettirir ve onaylandığında, ithalat gerçekleştirilebilir. Prosedür birkaç gün sürmektedir. 40 tane Gıda Kontrol Laboratuvarlarının arasında en büyükleri Ankara’da, İstanbul’da ve İzmir’de bulunmaktadır. İŞ KÜLTÜRÜ AB ve Türk işadamları arasında hem benzerlikler, hem de kültürden kaynaklanan farklıklar vardır. Çok fazla fark olmaması iş alanında sağlam ortaklıkların kurulmasına yardımcı olur. 24 Türkiye Cumhuriyeti laik bir ülke olmasına rağmen vatandaşların çoğu Müslümanlardır. İslam kuralları tüm topluma yansıtılıp özel ve kamu hayatında değer sistemi ve davranış gibi unsurları kalıplaştırmakta ve üstelik domuz eti yememe, alkol içmeme ve Ramazan’da oruç tutma gibi yükümlülükleri ve yasakları getirmektedir. Batı günlük yaşam tarzının kabul etme derecesi ne olursa olsun bu normlara sıkı bir şekilde uyulmaktadır. Bundan dolayı normlar; kişilerarası ilişkilere ve dolaysıyla farklı kültüre sahip olan ortaklar ile müzakerelerin yürütülmesine çok büyük etki sağlamaktadır. Avrupa Birliği temel belgelerine göre Hıristiyan değerlerine dayanan bir toplumdur. Fakat çoğu zaman her kişinin çok özel bir alanı olup iş dünyasına yansıtılmamaktadır. Avrupalı işadamları iş dünyasındaki davranışlarını inançtan ayırıp dini görüşlerini yansıtmamaktadır. Bu farklıkların anlaması ilişkilerin ilk etaplarında çok önemlidir. AB ve Türk işadamlarının ortak özelliklerinden biri ortaktan karşılıklı saygı beklenmesidir. Diğer ortak özellikleri ise müzakere sırasında sabırlı ve ortak bir yol bulmaya hazır olmasıdır. Ticari görüşmeler sırasında Türk kültürü ile ilgili dikkat edilmesi gereken hususlar Türk girişimciler, iyi bir muhatap ve iş ortaklarıdır. Özellikle ticaret görüşmelerinin başlangıcında, resmi meselelerden daha çok potansiyel işin makul olup olmadığı analizlerine ve ortakları arasında güven kazandırmaya daha fazla önem verir. İş tanımlanıp konuşulduktan ve ortaklar birbirlerini iyi anladıktan sonra görüşmelerin sonucuna resmi bir şekil vermeye zaman gelir. Türk ortakları ile bir görüşme planlarken, Türkiye’nin sınırları dışında gerçekleşecek olsa bile, İslam dini takviminden kaynaklanan sınırlamalar dikkate alınmalıdır. Mümkünse, Ramazan ve Kurban Bayramı sırasında görüşme organizasyonundan kaçınmalıdır. Söz konusu bayramlar her sene değişik tarihlere rastladığından her seferde tarihlerin kontrol edilmesi gerekir. Fakat Ramazan ayında da toplantı organize etmek mümkündür. Bu durumda sadece Türklerin gün doğumundan batımına kadar ne yemek yediğini ne de su içtiğini hatırlamakta fayda var. Aynı zamanda toplantıda ev sahipliği yaparak muhatabına içecekler, bisküviler vs. ikram etme bazen misafirler için rahatsızlığa neden olabilir. Ancak, Türklerin iş ortağından Ramazan kuralları uygulamasını beklemedikleri vurgulanmalıdır. Türk ortağı tarafından nihai karar verme süreci, genellikle AB’nin girişimcisinden daha fazla zaman gerektirir. Türk iş uygulamasında bazen Türk şirketlerinin yetkili temsilcilerinin katılımı ile yapılan görüşmelerin sonuçları, örgütsel hiyerarşinin en üstünde olanlar veya şirket sahipleri tarafından kabul edilmez olabilir. Böyle bir durumda müzakerelere dönülmesi ve sabırlı bir şekilde tüm detayların belirlenmesi beklenmektedir. Türk girişimciler aynı anda birkaç konuyla paralel olarak uğraşma eğilimi göstermektedir. Bu nedenle, alınan randevu sırasında Türk girişimcinin telefon açması veya toplantı odasına davet edilmeyen kişilerin girmesi olağan dışı bir durum değildir. İş görüşmeleri zaman içinde sürekli bir olay olarak geçmemektedir. Fakat birçok Türk şirketinde toplantı kesmeme ve tartışılan konuya zaman ve katılımcıların dikkatini odaklama kurallarına saygı gösterildiği vurgulanmalıdır. Ticari görüşmeler sırasında Avrupa kültürü ile ilgili dikkat edilmesi gereken hususlar AB girişimcileri ortaklarıyla müzakere yaparken, o anda tartışılan proje üzerine odaklanır. Görüşme sırasında katılımcıların diğer hususlarla ilgilenmesi kabul edilemez değildir. Görüşmelerde ön plana sözleşme müzakereleri ortaya çıkar. Birçok Türk girişimci için bu asılsızdır çünkü onlara göre iş tanımlanmadan resmi şeklinin bir çerçeve oluşturmasına zaman ayırmaya değmez. AB’nin uygulamasında, müzakere yürüten ekipler, görüşmelerde esneklik ve sonlandırmayı sağlayan nihai kararı bağlama yetkiye sahiptir. Böylece AB görüşmeleri Türkiye’dekilerle kıyaslandığında daha kısa kalır. 25 İş alanında uluslararası işbirliği evrensel ilkeleri MÜZAKERE DİLİ Türkiye’de, AB’de olduğu gibi, uluslararası işler için egemen dil İngilizcedir. Genel olarak, büyük sanayi ve iş merkezlerinde bu konuda herhangi bir sıkıntı yoktur. Ancak onlardan uzak olan yerlerde çoğu zaman dil engeli ile karşılaşılabilir. Bu yüzden taraflardan biri müzakere konusunda uygun seviyede İngilizce bilmemesi durumunda, çevirmenler ve uzmanların desteğinden yararlanmak en iyi yoldur. Bu yöntem müzakere süresinin kısalmasını ve başarıya ulaşmasını sağlar. Bahsi geçen kural özellikle ilk temasta veya randevu almakta geçerlidir. Ayrıca, o sırada e-posta veya faks kullanılması tavsiye edilir. Birbirini daha yakından tanıdıktan sonra ve ortak iletişim dili belirlendikten sonra doğrudan telefonla (cep telefonu) iletişime geçmek yerindedir. Sözleşmeler, nötr bir dilde, genellikle İngilizce olarak yapılmalıdır. Türk tarafı nadir olarak ortağın dili ve yargı makamlarını kabul etmektedir. İŞ ADETLERİ Kartvizitlerin değişimi hem AB’de hem de Türkiye’de iş ilişkilerinde standart bir uygulamadır. Her iki taraf da bu konuda herhangi bir adet belirlememiştir. Bir şirket orada sürekli iş yapmıyorsa Türkçe kartvizit kullanmak zorunlu değildir. Fakat kartvizitin bir tarafta ana dilinde diğer tarafta İngilizce olarak olması iyi karşılanır. Türkiye’de iş ilişkilerinde, uygun konuşma öncelik sırasını koruma ve görüşmeye katılanların sahip olduğu uygun mesleki ya da akademik unvanların kullanma gibi resmi hiyerarşisi ilkelerine saygı göstermek son derece önemlidir. Bu uygulama, Avrupa Birliği’nde şekillendirdiğinden biraz farklıdır çünkü AB girişimcileri iş ortakları arasında kişisel mesafeyi kısaltma eğilimindedir. Her ikisi için de geçerli hiyerarşide daha yüksek olan insanlara saygı göstermesi tavsiye edilir. GÖRÜŞME Karşılanma tüm toplantı katılımcıları ile el sıkışarak başlanır. Türkiye’de bu jestten kaçınmak çok kaba olarak algılanabilir. Fakat Türkiye’de, AB ülkelerinin aksine, Türk işadamları kendi aralarında sık sık yanaklarına iki kere dokunarak karşılaşırlar. Bu davranış, yüksek derecede samimiyetini ve eşit iş pozisyonunda olduğunu vurgular. Hediye alışverişi bir zorunluluk değil, ama Türkiye’de yaygın olarak karşılaşan bir adettir. Türkler görüşmenin sonunda hediyeleri vermeyi , dolayısıyla hediye verme anını fotoğraflamayı çok severler. Bu durum karşısında, çok pahalı ya da çok kişisel olmayan bir hediye hazırlanarak, iyiliğe karşılık vermekte fayda var. Giyim açısından, ticaret görüşmeleri sırasında her iki tarafın yaklaşımı benzer- muhafazakardır. Klasik bir tarz geçerlidir. Erkekler - takım elbise ve kravat, kadınlar ise kısa elbiselerden, dekolteli ve omuzları açık olan gömleklerden kaçınarak standart ofis kıyafetleri yerindedir. Dakiklik, Türkiye’de terbiyeli olmanın ifadesidir. Ancak, trafik sorunu yaşandığı büyük şehirlerde (ör. İstanbul) görüşmeye geç kalınması, ondan önceki telefonla mevcut durumundan haberdar etmek kaydıyla, kabul edilebilir. Kurumlarla temas edilmesi durumunda, Türk dili bilen ve yerel şartları bilen kişinin eşliğinde gezinmesi tavsiye edilir. 26 Kaynaklar: 1. Beef & Veal Market Situation, CMO Committee, Mart 2016 2. EU Agricultural Outlook , Prospects for EU agricultural markets and income, 2015-2025 3. Short-Term Outlook for EU arable crops, dairy and meat markets in 2016 and 2017 4.Meat consumption in Europe: Issues, trends and debates, Minna Kanerva, Uniwersytet Bremen, 2013 5.JAKOŚĆ WOŁOWINY, Tadeusz Kołczak, Komisja Nauk Rolniczych, Leśnych i Weterynaryjnych PAU, 2007 6.Czym jest smakowitość wołowiny i co ją kształtuje?, Monika Zymon, Instytut Zootechniki Państwowy Instytut Badawczy, 2014 7.Walory odżywcze i smakowe wołowiny oraz możliwości ich kształtowania, Monika Zymon, Instytut Zootechniki Państwowy Instytut Badawczy, 2012 8.Prospects for EU agricultural markets and income 2015-2025, European Commision, December 2015 9.Naukowa ochrona żywności spożywanej przez konsumentów, European Food Safety Authority 10. Bezpieczeństwo żywności, Komisja Europejska, 2014 11.BEEF PRODUCTION IN THE EUROPEAN UNION AND THE CAP REFORM, Milan Zjalic, European Association for Animal Production, 2013 12.PROGNOZA CEN RYNKOWYCH PODSTAWOWYCH PRODUKTÓW ROLNO-ŻYWNOŚCIOWYCH, Agencja Rynku Rolnego, Październik 2015 13. 50 Years of Food Safety of European Union 1957-2007, European Commission 14. Rynek mięsa – stan i perspektywy nr 49, Ekim 2015 27 Yayın, Polonya Et Derneği ve Polonya Türkiye Ticaret Odası uzmanlarıyla birlikte oluşturulmuştur. POLSKO-TURECKA IZBA GOSPODARCZA POLONYA-TURKIYE TICARET ODASI 28