Proje hakkında bilgi - İpekyolu Kalkınma Ajansı
Transkript
Proje hakkında bilgi - İpekyolu Kalkınma Ajansı
İKA’dan Haberler 2 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU Dr. Bülent ÖZKAN İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) faaliyetlerini ve bölgemizi tanıtmak amacıyla dört ayda bir yayınlanan dergimizin üçüncü sayısıyla karşınızdayız. adına yeni gelişmeleri aktaracağımız bu sayımızda; Dünya’da ve Türkiye’de önemli bir olgu olan, toplumların sosyo-kültürel, ekonomik ve politik yapısını değiştiren göç konusunu ele alacağız. Tabi bu dönemde yerel seçimlerle beraber Belediye Başkanlıklarımızda ve İl Genel Meclisi Başkanlıklarımızda görev değişiklikleri oldu. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na Fatma Şahin, Adıyaman Belediye Başkanlığı’na Hüsrev Kutlu, Kilis Belediye Başkanlığı’na Hasan Kara seçildi. Kilis İl Genel Meclis Başkanlığı’na Metin Karakuş yeniden seçilirken Adıyaman İl Genel Meclisi Başkanlığı’na Salih Şahan seçildi. Sayın Başkanlarımıza yeni görevlerinde başarılar diliyor; Ajansımızın Yönetim Kurulunda üye olarak görev yapan Gaziantep eski Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey’e, Adıyaman eski Belediye Başkanı Necip Büyükaslan’a, Kilis eski Belediye Başkanı Abdi Bulut’a, Gaziantep eski İl Genel Meclisi Başkanı Menderes Karaduman’a ve Adıyaman eski İl Genel Meclisi Başkanı Necmi Baykan’a değerli katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz. Göç olgusu, insanlığın en eski tarihlerinden bu yana süregelen ve gelecekte de devam edecek olan, dünyanın her yerinde görülebilecek bir durumdur. Göçün birey ve toplum yaşamını çok yakından ilgilendiren ve ekonomik, politik, ekolojik, sosyo/kültürel nedenlerden kaynaklanan çok sayıda olgusal düzeyi ve etkileri vardır. Türkiye’de özellikle 1950’li yıllarda sanayileşmenin etkisiyle ve kentleşmenin ortaya çıkmasıyla hız kazanan göç olgusu daha sonraki yıllarda da etkisini sürdüregelmiştir. Sanayileşmenin etkisiyle işsiz kalan tarım işçileri, kentlerde ortaya çıkan yeni iş imkânlarından dolayı kentlere göç etmeye başlamışlardır. İlk zamanlar her ne kadar köyden kente göç hareketi bir sorun olarak algılanmamışsa da daha sonraki yıllarda özellikle kentsel bölgelerde yaşanan ekonomik ve sosyal problemler, köyden kente göçün bir sorun olarak değerlendirilmesine neden olmuştur. Tam da bu noktada artan küresel rekabet, yatırım çekme, tanıtım faaliyetlerini yürütme, bölgedeki aktörler arası işbirliği ve eşgüdümü sağlama gibi faaliyetleri üstlenen Bölgesel Kalkınma Ajansları, bölgeler için yeni kalkınma modeli olmuştur. Ajansımız faaliyetleri hakkında detaylı bilgiler sunduğumuz ve bölgemizi tanıtmak Kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek; Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; sizlerden gelecek geri bildirimler ve yapıcı eleştirilerle dergimizin gelecek sayıları daha da zenginleşecektir. kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlamak ve yerel potansiyeli harekete geçirmek suretiyle, ulusal kalkınma plânı ve programlarda öngörülen ilke ve politikalarla uyumlu olarak bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, sürdürülebilirliğini sağlamak, bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak amacıyla kurulan Kalkınma Ajansları, kuruluşundan bu yana bölgeler arası eşitsizliği giderici çalışmalarıyla göç olgusuna da olumlu katkıda bulunmuştur. Kalkınma Ajansları ayrıca, hazırlanan bölge planlarıyla da bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, sürdürülebilirliği, kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlamak ve bölgesel program ve projelere temel oluşturmak üzere hazırlanan stratejilerle bölgelerin gelişimine olumlu kakıda bulunmuştur. TRC1 Bölgesi’nde (Gaziantep, Adıyaman ve Kilis) yaşanan göç hareketi ve etkilerini konuştuğumuz İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Adıyaman Valisi Sayın Mahmut Demirtaş, İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi ve Kilis Valisi Sayın Süleyman Tapsız, İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi ve Gaziantep Valisi Sayın Erdal Ata röportajlarının yanı sıra ajans uzmanlarımızın da makaleleriyle zenginleştirdiği dergimizde, ayrıca Ajans destekleriyle hayat geçen projelerin başarı öyküleri yer almaktadır. Dergimizin bölgesel çalışmalara katkı sağlamasını temenni ediyor, katkılarından dolayı tüm Yönetim Kurulu Üyelerimize teşekkür ediyorum. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 1 İKA’dan Haberler Değerli Okuyucularımız; Röportaj Röportaj GAZİANTEP YOĞUN GÖÇ ALIYOR MERMER VE MADENCİLİĞİN PAYI ARTIYOR Erdal ATA Gaziantep Valisi Mahmut DEMİRTAŞ Adıyaman Valisi 34 İKA’dan HABERLER 40 BÖLGEDEN HABERLER İKA’dan Haberler 8 26 “GÜNEŞİN GÖZYAŞLARI” ÖRNEK OLACAK TEMİZLİK VE ÇEVRE BİLİNCİ OLUŞTURULDU 62 66 TRC1 BÖLGESİ VE GÖÇ GÖÇ ve KALKINMA Cihan ARDİLİ PPKB Uzmanı Serap ÖZEN PYB Uzmanı 50 2 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 54 75 BİN KİŞİ İSTİHDAM EDİLECEK Süleyman TAPSIZ Kilis Valisi 44 İKA DESTEĞİ İLE BİR İLKE İMZA ATILDI 60 İPEKYOLU’NUN UZATTIĞI ELİ TUTTUK 76 GÖÇ ve KENTLEŞME Cem YAMAN PPKB Uzmanı 58 Sahibi İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Adına Genel Sekreter Dr. Bülent ÖZKAN Genel Yayın Yönetmeni Ersin Doğan Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Utku Ali Rıza ALPAYDIN Hukuk Danışmanı Sibel AKŞAHİN Yayın Kurulu Hatice Serap ÖZEN Cihan ARDİLİ Yusuf Cem YAMAN Ayhan KÖKSEL Abdulmenap ERTAŞ Editörler Mehmet Zeki RASTGELDİ Yahya ŞİMŞEK Adres İncilipınar Mahallesi Muammer Aksoy Bulvarı Vakıflar Güven İşmerkezi Kat:1-2-3 Şehitkamil / Gaziantep / TÜRKİYE Telefon:+90 342 231 07 01 Fax: +90 342 231 07 03 www.ika.org.tr Consept Danışmanı Adem ER Grafik Tasarım • Baskı Olay Matbaası Mücahitler Mahallesi 6 Nolu Cadde Sezen AKSU Sokak No:14 Olay Medya Plaza Telefon:+90 342 322 86 86 www.olaymedya.com “Kalkınmanın Yolu, İpekyolu” dergisinin tüm yayın hakları, İpekyolu Kalkınma Ajansı’na aittir. Dergideki tüm yazı ve fotoğraflar izin alınmadan eğitim ve tanıtım amaçlı kısmi alıntılar hariç hiçbir şekilde kopya edilemez, çoğaltılamaz ve yayınlanamaz. Yazıların dergide yayınlanmış olması, yazarlara ait kişisel görüşlerin Ajans tarafından paylaşılması anlamına gelmez. Yazılar ancak kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 3 İKA’dan Haberler Röportaj İKA’dan Haberler İpek Yolu • GAZİANTEP 4 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 5 İKA’dan Haberler Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU Türkiye’nin nüfusu 76 milyon 667 bin kişi oldu. Güncel Haberler Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), “Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2013 Nüfus Sayımı Sonuçları”nı açıkladı. 6 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU Yıllık nüfus artış hızı 2012 yılında binde 12 iken, 2013 yılında binde 13,7’ye yükseldi. İl ve ilçe merkezlerinde ikamet edenlerin oranı 2012 yılında yüzde 77,3 iken, 14 ilde büyükşehir belediyesi kurulması ve büyükşehir statüsündeki 30 ilde, belde ve köylerin ilçe belediyelerine mahalle olarak katılmasının önemli etkisiyle bu oran 2013 yılında yüzde 91,3 olarak gerçekleşti. En çok nüfusa sahip il İstanbul, en az nüfusa sahip il Bayburt Türkiye nüfusunun yüzde 18,5’inin ikamet ettiği İstanbul, 14 milyon 160 bin 467 kişiyle en çok nüfusa sahip olan il oldu. Bunu sırasıyla yüzde 6,6 ile (5 milyon 45 bin 83 kişi) Ankara, yüzde 5,3 ile (4 milyon 61 bin 74 kişi) İzmir, yüzde 3,6 ile (2 milyon 740 bin 970 kişi) Bursa ve yüzde 2,8 ile (2 milyon 158 bin 265 kişi) Antalya izledi. Bayburt ise 75 bin 620 kişiyle en az nüfusa sahip il oldu. Ortanca yaş yükseldi TÜİK verilerine göre, Türkiye nüfusunun ortanca yaşı yükseldi. Türkiye’de 2012 yılında 30,1 olan ortanca yaş, 2013 yılında 30,4 oldu. Ortanca yaş erkeklerde 29,8 iken, kadınlarda 31 olarak gerçekleşti. Ortanca yaşın en yüksek olduğu iller sırasıyla Sinop (38,2), Balıkesir (37,7) ve Edirne (37,6); en düşük olduğu iller ise sırasıyla Şırnak (18,7), Şanlıurfa (19) ve Ağrı (19,7) oldu. Çocuk yaş grubundaki nüfusun oranı azaldı Erkek nüfusun oranı yüzde 50,2 TÜİK verilerine göre, Türkiye’de 2013’te erkek nüfusun oranı yüzde 50,2 (38 milyon 473 bin 360 kişi), kadın nüfusun oranı ise yüzde 49,8 (38 milyon 194 bin 504 kişi) oldu. Türkiye’de 15-64 yaş grubunda yer alan çalışma çağındaki nüfusun oranı 2012 yılında yüzde 67,6 iken, geçen yıl 0,1 puan artışla yüzde 67,7’ye (51 milyon 926 bin 356 kişi) yükseldi. Çocuk yaş grubundaki (0-14) nüfusun oranı ise yüzde 24,6’ya (18 milyon 849 bin 814 kişi) gerilerken, 65 ve daha yukarı yaşta- ki nüfusun oranı yüzde 7,7’ye (5 milyon 891 bin 694 kişi) yükseldi. Nüfus yoğunluğu olarak ifade edilen “bir kilometrekareye düşen kişi sayısı”, geçen yıl Türkiye genelinde 2012 yılına göre 2 kişi artarak 100 kişi oldu. İstanbul, kilometrekareye düşen 2 bin 725 kişiyle nüfus yoğunluğunun en yüksek olduğu il oldu. Bunu sırasıyla; 464 kişiyle Kocaeli, 338 kişiyle İzmir, 270 kişiyle Gaziantep ve 263 kişiyle Bursa takip etti. Nüfus yoğunluğu en az olan il ise kilometrekareye düşen 11 kişiyle Tunceli olarak gerçekleşti. Yüzölçümü bakımından ilk sırada yer alan Konya’nın nüfus yoğunluğu 53, en küçük yüzölçümüne sahip Yalova’nın nüfus yoğunluğu ise 260 oldu. Yerleşim yeri nüfusları, 2007 yılında kurulan ve İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü (NVİGM) tarafından güncellenen Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nden (ADNKS) alınan nüfusla birlikte, kurumsal yerlerde kalan nüfus dikkate alınarak hesaplanıyor. Kurumsal yerlerde (kışla, cezaevi, huzurevi, üniversite öğrenci yurtları vb.) kalanlar uluslararası tanım gereği ikamet adreslerinin bulunduğu yerleşim yeri nüfusuna değil, kurumsal yerlerin bulunduğu yerleşim yeri nüfusuna dahil edildi. Ayrıca il, ilçe, belediye, köy ve mahallelere göre nüfuslar belirlenirken; NVİGM tarafından, ilgili mevzuat ve idari kayıtlar uyarınca Ulusal Adres Veri Tabanı’nda yerleşim yerlerine yönelik olarak yapılan idari bağlılık, tüzel kişilik ve isim değişiklikleri dikkate alındı. Bu kapsamda, 6360 ve 6447 sayılı kanunlarla düzenlenen ve bu kanunlar uyarınca ilk mahalli idareler genel seçimlerinde yürürlüğe girecek idari bağlılık ve tüzel kişilik değişiklikleriyle 5393 sayılı Yasa’nın 8’inci ve 11’inci maddelerine göre alınan ve söz konusu Kanun gereğince ilk mahalli idareler seçimlerinde uygulanacak birleşme ve katılmalar, belediye ve köy tüzel kişiliğinin kaldırılmasına ve bir beldenin köye dönüştürülmesine dair kararlar, Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı’nın 421 sayılı Kararına istinaden, NVİGM tarafından 1 Aralık 2013 tarihi itibarıyla Ulusal Adres Veri Tabanı’na yansıtıldığı için 2013 ADNKS sonuçları belirtilen değişiklikleri içeriyor. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 7 Güncel Haberler B una göre, 2012 yılı itibariyle 75 milyon 627 bin 384 kişi olan ülke nüfusu, 1 milyon 40 bin 480 kişilik artışla, 2013 sonunda 76 milyon 667 bin 864 kişiye ulaştı. İKA 2014’te Bölgeye 12,5 Milyon Destek Verecek İpekyolu Kalkınma Ajansı, 2014 yılı Mali Destek Programı kapsamında 12 milyon 500 bin TL destek verecek. ‘Bölgesel ve Sektörel Rekabet Mali Destek Programı’, ‘Sosyal Gelişme Pilot Uygulamaları Mali Destek Programı’ ve Kültür-Turizm Altyapısı Mali Destek Programları için 2014’te 12 milyon 500 bin liralık destek vereceklerini söyleyen, Dr. Özkan, bölgeye 3 yılda 100 milyon liraya yakın kaynak aktardıklarını belirtti. G İKA’dan Haberler aziantep, Adıyaman ve Kilis illerine yönelik faaliyet gösteren İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan, ‘Bölgesel ve Sektörel Rekabet Mali Destek Programı’, ‘Sosyal Gelişme Pilot Uygulamaları Mali Destek Programı’ ve Kültür-Turizm Altyapısı Mali Destek Programları için 2014’te 12 milyon 500 bin liralık destek vereceklerini söyleyen, Dr. Özkan, bölgeye 3 yılda 100 milyon liraya yakın kaynak aktardıklarını belirtti. KOBİ’lere yönelik Bölgesel ve Sektörel Rekabet Mali Destek Programı’nın TRC1 Bölgesi’nde (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) uygulanacağını vurgulayan Dr. Özkan, bu programla bölge içi ve bölge dışı rekabet gücünün arttırılmasının amaçlandığını kaydetti. Dr. Özkan, şunları söyledi: “Plastik, Kimya, İşlenmiş Deri Ürünleri, Tekstil, Gıda, Tarıma Dayalı Sanayi, Yenilenebilir Enerji, Mobilya ve Madencilik gibi sektörlerde yeni ürün ve marka geliştirilmesi ve üretilmesi, Ar-Ge, Ür-Ge, inovasyon ve yeni teknoloji transferi, aynı üretim zincirinde yer alan işletmelerin birbirleriyle olan ticari işbirliğini de geliştirerek üretim kapasitelerini artıracak faaliyetlerin gerçekleştirilmesi de bu program kapsamındadır. Bu program ile sektörlerde yeni ürün geliştirilebilecek ve araştırma yapılabilecek yeni laboratuvar, atölye vb. yerlerin kurulması, uluslararası teknik ve kalite standartları ile uyumlu kalite sertifikasyonu sağlanması, modern üretim hatlarının kurularak üretimde katma değerin ve istihdamın artırılması, rekabet edebilirlik ve üretimde 8 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU Dr. Bülent Özkan İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri verimlilik sağlayacak makine teçhizat modernizasyonuna yönelik projeler geliştirilmesi, maden kaynaklarının işlenmesinde katma değeri ve ürün çeşitliliğini artırmaya yönelik araştırma ve uygulama yapılması ve örtü altı yetiştiriciliğinde yenilenebilir enerji uygulamaların yaygınlaştırılması konusunda destek verilecektir.” AMAÇ; BÖLGENİN DAHA YAŞANABİLİR HALE GELMESİ Genel Sekreter Bülent Özkan, ‘Sosyal Gelişme Pilot Uygulamaları Mali Destek Programı’ ile TRC1 Bölgesi’nde toplumsal yaşam, uyumun arttırılması ve bölgenin sosyal hizmetler açısından daha yaşanabilir hale getirilmesinin amaçlandığını da ifade ederek, programla TRC1 Bölgesi’nde sağlık hizmetlerinde erişimin artırılması, sosyal yaşam merkezlerinin kurulması, iyileştirilmesi ve toplumsal duyarlılığın artırılması, mesleki eğitim altyapısının iyileştirilmesi ve okul öncesi eğitimin artırılmasının sağlanmaya çalışıldığını söyledi. TURİZM ODAKLI ALTYAPI ÇALIŞMALARI DESTEKLENECEK Bölgenin turizm potansiyeline de dikkat çeken Bülent Özkan, ‘Kültür-Turizm Altyapısı Mali Destek Programı’ ile TRC1 Bölgesi’nde kültür ve turizm odaklı altyapı çalışmalarının destekleneceğini belirterek, şunları söyledi: “Programın özel amacı; TRC1 Bölgesi’nin bölgesel kalkınmasına katkı sağlayacak turizme yönelik altyapı çalışmalarının yapılması ve alternatif turizm çeşitlerinin geliştirilmesi; kültür-sanat olanaklarının artırılmasına yönelik altyapı çalışmalarının desteklenmesidir. Bu amaçla; öncelikli olarak TRC1 Bölgesi’nde tescilli taşınmaz kültür varlıklarının restorasyonuna yönelik yapım işlerini içeren altyapı projeleri, akarsu ve göl kıyılarında doğa turizmi ve su sporlarına yönelik yapım işlerini içeren altyapı projeleri, eko-turizm, sağlık turizmi ve gastronomi turizmi gibi alternatif turizm türlerinin geliştirilmesine yönelik yapım işlerini içeren altyapı projeleri, turizm kümeleri geliştirmeye yönelik yapım işlerini içeren altyapı projeleri, müze, kültür merkezi gibi kültürel tesislerin kurulmasına ve iyileştirilmesine yönelik yapım işlerini içeren altyapı projeleri ve ortak kullanıma açık sosyal ve kültürel alanların artırılmasına yönelik yapım işlerini içeren altyapı projeleri desteklenecektir.” İKA, Almanya’da Gaziantep, Adıyaman ve Kilis’i Tanıttı İpekyolu Kalkınma Ajansı Almanya’nın Mainz kentinde Rheinland Pfalz-Mainz Fuarı’nda Gaziantep, Adıyaman ve Kilis’i tanıttı. A 700 firmanın stand açtığı ve ortalama 75 bin kişinin ziyaret ettiği fuarın ilk üç gününde İpekyolu Kalkınma Ajansı TRC1 Bölgesi illeri Gaziantep, Adıyaman ve Kilis tarihi ve turistik potansiyelini tanıttı. Nemrut Dağı Tümülüsü ve Zeugma Mozaik Müzesi’nin yoğun ilgi çektiği fuarda TRC1 Bölgesi Turizm Haritası, Nemrut Dağı tanıtım broşürü ve Tanrıların Tahtı Nemrut Belgesel Filmi gibi dökümanlar ziyaretçilerle paylaşıldı Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 9 İKA’dan Haberler lmanya’nın Rheinland Pfalz eyaletinin başkenti Mainz’da düzenlenen “Rheinland Pfalz-Mainz” fuarının 43. sü düzenlendi. Bu yıl yaklaşık 24 bin metrekarelik alanda düzenlenen fuara Türkiye, 50 metrekarelik standla katılıyor. Türkiye’den Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ordu Valiliği ve İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın yanında birçok kuruluş yer alıyor. İpekyolu Kalkınma Ajansı, EMITT Fuarı’ndaki Tanıtım Atağıyla Göz Doldurdu İstanbul’da düzenlenen “EMITT 18. Doğu Akdeniz Turizm ve Seyahat Fuarı”nda, İpekyolu Kalkınma Ajansı Koordinatörlüğünde Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinin kültürel motiflerinin yansıltıldığı stantlar yoğun ilgi gördü. İKA’dan Haberler 270 metrekare alanda Gaziantep, Adıyaman ve Kilis’in ortak katıldığı fuarda el sanatlarından yöresel ürünlere, kış turizmden doğa turizmine, günübirlik turizmden gastronomi turizmine, geleneksel turizmden alternatif turizme kadar birçok turizm çeşitlerinin sergilendiği TRC (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) Bölgesi’nin standı yerli ve yabancı ziyaretçilere tanıtıldı. 10 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, zengin tarihi ve kültürel değerleriyle ön plana çıkan bölgenin yerli ve yabancı turizmcilerin bir araya geldiği turizm organizasyon ve fuarlarıyla tanıtılmasının oldukça önem taşımakta olduğunu belirtti. Demirtaş, “Şehrin tanıtımının yapılması ve ekonomik yapısının canlanması için turizm tanıtım alanında çalışmalarımızı yoğunlaştırmış bulunmaktayız. Yurtiçi ve yurtdışında yaptığımız tanıtım faaliyetleri sonucu ilimize gelen yabancı turist sayısını artırmanın gayreti içerisindeyiz. Bu anlamda ilimizi hak ettiği yere bir an önce taşıyabilmek için de EMITT fuarında yer aldık. Bundan sonraki süreçte de bu gibi etkinliklereke bölgemizi hem ekomonik açıdan hem de turizmsel faaliyetlerinin dinamiklerini harekete geçirmek adına katılmayı sürdüreceğiz’’ dedi. Bölgenin tanıtımının ulusal ve uluslararası arenada yapılmasının çok önemli olduğunu vurgulayan İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan ise, bölgenin turizm hamlesinin çok iyi bir noktaya geldiğini ve daha da iyi noktalara bu tür çalışmalar sayesinde getirileceğini söyledi. Fuara, İpekyolu Kalkınma Ajansı ve Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu üyesi ve Kilis Valisi Süleyman Tapsız başta olmak üzere; Adıyaman Vali Yardımcısı Murat Süzen,Kilis Vali Yardımcısı Hakan Ezgi, İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan, İl Kültür ve Turizm Müdürlükleri ve Ajans personelleri katıldı. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 11 İKA’dan Haberler 71 ülkeden 4 bin 500 katılımcının yer aldığı EMITT Fuarı’nda TRC1 (Gaziantep, Adıyman, Kilis) Bölgelerinin kültürel motiflerinin yansıtıldığı İKA standı, ziyaretçilerin akınına uğradı. 270 metrekare alanda Gaziantep, Adıyaman ve Kilis’in ortak katıldığı fuarda el sanatlarından yöresel ürünlere, kış turizmden doğa turizmine, günübirlik turizmden gastronomi turizmine, geleneksel turizmden alternatif turizme kadar birçok turizm çeşitlerinin sergilendiği TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) Bölgesi’nin standı yerli ve yabancı ziyaretçilere tanıtıldı. Fuar sonunda ayrıca Kilis ilinin tanıtıldığı stant en centilmen stant seçilerek, plaket takdim edildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Özgür Özaslan ve İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu başta olmak üzere, birçok ilin valisi ve sanatçı Gaziantep, Kilis ve Adıyaman illerine ait stantları ziyaret ettiler. Ayrıca, illere ait el sanatları, tarım ürünleri, kendine has tatları, tarihi ve kültürel dokusunun başarıyla tanıtıldığı stantlara, basının ilgisi de yoğun oldu. İKA’dan Enerjiye Büyük Destek İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Bülent Özkan, 2010 yılının Haziran ayından itibaren Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinden oluşan TRC1 Bölgesi’nin ekonomik ve sosyal kalkınmasını hızlandırmaya ve sürdürülebilir kılmaya yönelik olarak çalışmalarını sürdüren İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın, geçen 3,5 yıllık süre zarfında enerji sektörüne yönelik yürütülen toplam 13 proje ile 3 Milyona yakın destek sağlandığını söyledi. G aziantep Büyükşehir Belediyesi ve Sürdürülebilirlik Akademisi işbirliğiyle bu yıl ikincisi düzenlenen ‘’Gaziantep Enerji Zirvesi’’, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın da katılımıyla Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi’nde yapıldı. Proje sahiplerinin eş finansmanları da dahil edildiğinde, enerji sektörüne Ajans vasıtasıyla yapılan toplam yatırım tutarı 6 Milyon 388 Bin TL Zirvede konuşan Özkan, ‘’2010 yılının Haziran ayından itibaren Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinden oluşan TRC1 Bölgesi’nin ekonomik ve sosyal kalkınmasını hızlandırmaya ve sürdürülebilir kılmaya yönelik olarak çalışmalarını sürdüren İpekyolu Kalkınma Ajansı, geçen 3,5 yıllık süre zarfında enerji sektöründe yürütülen toplam 13 proje ile 2 Milyon 882 BinTL tutarında mali destek sağlamıştır. Proje sahiplerinin eş finansmanları da dahil edildiğinde, enerji sektörüne Ajans vasıtasıyla yapılan toplam yatırım tutarı 6 Milyon 388 Bin TL olmaktadır. Oransal olarak bakıldığında, yapılan toplam yatırım tutarının yüzde 45’inin Ajans tarafından karşılandığı görülmektedir.’’ ifadelerini kullandı. İKA’dan Haberler lemek mümkündür. Adıyaman’da uygulanan enerji projelerinin toplam bütçesi 3 Milyon TL iken, Ajans destek miktarı 1.5 Milyon civarında gerçekleşmiştir. Gaziantep’te uygulanan proejelerin toplam bütçesi 2 Milyon 210 Bin TL, Ajans destek miktarı 978 bin TL; Kilis’te uygulanan projelerin toplam bütçesi 1 Milyon TL, Ajans destek miktarı ise 632 Bin 500 TL olarak gerçekleşmiştir.’’ dedi. Ajansımız tarafından desteklenen enerji projelerinden 3 tanesinin KOBİ projesi olduğunu vurgulayan Özkan, geriye kalan 10 adet projenin, kâr amacı gütmeyen kurum ve kuruluşların hazırladıkları projeler olduğunu kaydetti. Özkan, ‘’Bu projelerin 6 tanesi 12 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU Gaziantep’te, 5 tanesi Adıyaman’da, 2 tanesi ise Kilis ilinde uygulanmıştır/uygulanmaktadır. Proje büyüklüklerine bakıldığında ise, hem projelerin toplam bütçesi açısından hem de verilen Ajans destekleri bakımından Adıyaman’ın daha fazla faydalandığını söy- Erasmus Plus İle Adıyaman’daki Öğretmenler Yeni Ufuklara Yelken Açıyor İpekyolu Kalkınma Ajansının desteği ve Adıyaman Valiliğinin koordinesinde Adıyaman’daki ilk ve ortaöğretim okullarında görevli toplam 30 öğretmene proje yazma kapasitesini artırmak amacıyla teorik ve uygulamalı proje döngüsü eğitimi verildi. retmenlerimizin almış olduğu proje eğitimi ile Adıyaman’ı projeler konusunda daha üst seviyelere taşıyacağız. Bu projelerle ilimize daha çok kaynak çekerek, güzel sonuçlar alacağımıza inanıyorum. Bu eğitim projelerinin verilmesi noktasında bizlere her zaman büyük destek olan, şevk ve heyecan veren ve ilimizde eğitim alanında bir çığır açan Sayın Valimize şükranlarımı sunuyor, eğitime katılarak proje hazırlayan bütün öğretmenlerimize de teşekkür ediyorum” dedi. Süzen, “Bu proje kapsamında ilimizde ilk ve ortaöğretimdeki 30 öğretmenimiz İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın desteği ile proje Döngüsü Yönetimi Eğitimi aldı. Bu eğitimlere Vali Yardımcısı olarak bizzat katılıp, öğretmenlerimizle çeşitli toplantılar yaptık. Proje eğitimine katılan 30 öğretmenimiz proje kapsamında 22 adet proje hazırladı. Geçen yıllarla kıyasladığımızda proje hazırlama kültürünün geliştiğini görüyoruz. ÖğKalkınmanın Yolu İPEKYOLU 13 İKA’dan Haberler E ğitim sonunda 22 proje hazırlandı. Öğretmenlerin hayatlarında bir farkındalık oluşturan ve bir değişim programı olan Erasmus Plus Ana Eylem 1. Hareketlilik projesi ile ilgili bilgi veren Vali Yardımcısı Murat Süzen, bu proje kapsamında amaçlarının, öğretmenlerin yeni ufuklara yelken açarak proje kültürünü geliştirmek ve kapasitelerini artırmalarını sağlamak olduğunu söyledi. İş Arayanlar İçin Büyük Fırsat Doğdu İKA’dan Haberler İpekyolu Kalkınma Ajansı Çalışma ve İş Kurumu(İŞKUR) İl Müdürlüğü işbirliğiyle yürütülen ‘’2. Bölgesel Gaziantep İnsan Kaynakları ve İstihdam Fuarı’’ (GAİF 2013), Zeugma Mozaik Müzesi Sergi Salonunda açıldı. G aziantep, Osmaniye, Kilis ve Adıyaman illerinin katılımlarıyla ‘’2. Bölgesel Gaziantep İnsan Kaynakları ve İstihdam Fuarı’’ işveren ve işsizleri bir araya getirdi. 14 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU Fuara yüzlerce işsiz akın etti. İşçi arayan firmaların Stantlarda firma insan kaynakları yetkilileri ile görüştü. Fuarın ilk gününde iş arayanlardan 14 bin kişinin fuarda bulunan firmaların yetkilileriyle görüştü ve başvuru formunu doldurdu. İpekyolu Kalkınma Ajansı da açtığı stantla TRC1(Gaziantep, Adıyaman ve Kilis) Bölgesi’nin yatırım alanlarını, bölge zenginliklerini ziyaretçilere anlattı. Girişimci Ruh Başarıyı Getirdi İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan, Gaziantep’in hızla büyümesinde girişimci ruha verilen önemin etkili olduğunu söyledi. İpekyolu Kalkınma Ajansı olarak TRC1 (Gaziantep, Adıyaman ve Kilis) Bölgesi’nde yatırım yapmak isteyen girişimcilere hibe desteklerinin yanı sıra yatırımcılara danış- manlık da yaptığını belirten Özkan, ‘‘Başarılı ve sürdürülebilir işletmelerin kurulması, girişimcilik kültürünün yaygınlaştırılması, yerel dinamiklere dayalı girişimciliğin desteklenmesi bölgemiz açısından önem arz etmektedir. Ajans olarak, ekonomik kalkınma ve istihdam sorunlarının çözümünün temel faktörü olan girişimciliği destekledik, desteklemeye devam ediyoruz. Bunun yanında bölgemize yatırım yapmak isteyen girişimcilere Yatırım Destek Ofislerimiz ile bölgenin yatırım alanlarını, zenginliklerini anlatıyoruz’’ şeklinde konuştu. Panel, Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu, Gaziantep Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Rıdvan Köksüzer, Hasan Kalyoncu Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Filiz Görpek tarafından yapılan sunumlarla sona erdi. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 15 İKA’dan Haberler H asan Kalyoncu Üniversitesi’nde, Güneydoğum Derneği’nin desteğiyle düzenlenen “Doğu-Güneydoğu İçin Doğru Sürdürülebilir Kalkınma Modeli Arayışı” konulu panelde konuşan Özkan, Gaziantep ekonomisinin temel dinamiklerinin girişimci ruha verilen önem olduğunu belirtti. Özkan, ‘‘Temel dinamiklerimiz aslında bizim girişimcilik ruhumuzdur. Gazianteplilerin ve Gaziantep insanının girişimciliğe önem vermiş olması ekonomideki istikrarlı başarıyı da beraberinde getirmiştir. Dünyanın neresine giderseniz gidin, Gaziantep’in göstermiş olduğu bu girişimci ruh, hep takdir edilmiştir’’ dedi. İKA Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nda İKA’dan Haberler İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA), sektörünün önemli organizasyonu olarak kabul edilen ve 20’nci kez gerçekleştirilen Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nda (MARBLE 2014) açılan stantta, TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) Bölgesi’nin zenginliğini ziyaretçilere anlattı. V erdiği mali desteklerin yanında, tanıtım faaliyetleriyle de yatırımcılara büyük destek sağlayan İpekyolu Kalkınma Ajansı, Türk ve yabancı mermer ve doğaltaş sektörünü İzmir’de buluşturan fuarda, bölgenin mermer potansiyeli hakkında ka16 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU tılımcıları bilgilendirdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZFAŞ’ın düzenlediği 26- 29 Mart 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilen MARBLE-2014 Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’na yaklaşık 45 bin metrekare alan üzerinde gerçekleştirildi ve 912’si yerli olmak üzere 32 ülkeden toplam bin 187 firma katıldı. İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın koordinasyonu ile ilk defa katılım sağlanan fuarda, Adıyaman mermeri özellikle, Ortadoğu ülkeleri olmak üzere dünyanın her yerinden ziyaretçi tarafından yoğun ilgi gördü. Fuarda ayrıca TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) Bölgesi’ni tanıtan kitapçıklar ile bölge sektör raporları ziyaretçilerle paylaşıldı. İKA Güneydoğuyu Dünya’ya Tanıttı 8-13 Eylül 2013 tarihleri arasında Japonya’nın Tokyo şehrine bir çalışma ziyareti gerçekleştiren İpekyolu Kalkınma Ajansı, Tokyo Big Sight Fuar Alanı’nda bu yıl 24. kez organize edilen ve dünyanın en önemli turizm fuarlarından biri olarak kabul edilen JATA Dünya Seyahat Fuarı 2013’e de katılım sağlayarak; Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinin tanıtımını yaptı. BÖLGE KÜLTÜRÜ TANITILDI Çalışma ziyareti için Tokyo’da bulunan İpekyolu Kalkınma Ajansı, 11 Eylül 2013 tarihinde Tokyo Yunus Emre Türk Kültür Merkezi ile işbirliği içerisinde düzenlenen “İpekyolu Tanıtım Resepsiyonu” ile TRC1 Bölgesi’nin turizm değerlerini, folklorik ve kültürel öğelerini, geleneksel el sanatlarını ve eşsiz mutfağını Japon misafirlere tanıttı. Yapılan resepsiyonda, mozaik, bakır, yemeni ve bez bebek gibi geleneksel el sanatları ustaları hünerlerini sergilerken Japon katılımcıların büyük ilgisini çekti. Resepsiyonda geleneksel kıyafetler de sergilendi. Ayrıca Türk aşçılar tarafından hazırlanan zengin yemekler Japon katılımcıların beğenisine sunuldu. İpekyolu Tanıtım Resepsiyonu’na Tokyo Büyükelçisi Serdar Kılıç’ın yanı sıra, o sırada çeşitli görüşmelerde bulunmak amacıyla Tokyo’da bulunan çok sayıda Türk bürokrat ve çoğunluğu Japon kurum yetkililerinden oluşan yaklaşık 200 kişi katıldı. Tokyo’da düzenlenen bu resepsiyon ile İKA, bölge kültürünün tanıtımına önemli bir katkıda bulundu. JAPONLAR HAYRAN KALDI Tokyo Big Sight Fuar Alanı’nda bu yıl 24. kez organize edilen ve dünyanın en önemli turizm fuarlarından biri olarak kabul edilen JATA Dünya Seyahat Fuarı 2013’e katılım sağlayan İpekyolu Kalkınma Ajansı Bölge motiflerini Dünya’ya tanıttı. 12-15 Eylül 2013 tarihleri arasında İKA tarafından Japonca olarak hazırlanan ve bölgenin önde gelen turizm destinasyonları hakkında detaylı bilgiler içeren Turizm Haritası fuar ziyaretçilerine dağıtılırken ziyaretçilere Antepfıstığı ve Antepfıstığı ezmesi de ikram edildi. Türkiye ülke standında İKA’ya ayrılan bölümde yapılan tanıtımın yanı sıra, mozaik, bakır, yemeni ve bez bebek gibi geleneksel el sanatları ustaları gerçekleştirdikleri canlı sunumlarla hünerlerini sergilerken Japon ziyaretçilerin büyük ilgisini çekti. 4 gün boyunca süren fuara 154 ülke ve bölgeden 730 firma ve kurum katılım sağlarken, fuarı toplamda 131 bin 058 kişi ziyaret etti. OLUMLU YANSIMALARI OLACAK Ziyaretlerle ilgili değerlendirmelerde bulunan İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan, Ajans olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tarihi, doğal ve kültürel potansiyelinin harekete geçirilmesi, turizmin çeşitlendirilmesi, sürdürülebilir turizm altyapısının ortaya çıkarılması açısından bu gibi fuarlarının önemli olduğuna dikkat çekti. Özkan, ‘‘Bölge tanıtımı, ikili işbirlikleri ve tecrübe paylaşımı bu gibi etkinliklerde oldukça önemli. Şimdiye kadar yapılan ziyaretlerden büyük kazanımlar elde ettik. Kısa sürede bu tür programların bölgemize çok olumlu yansımaları olacak. Standımızı ziyaret eden Japon turistlerin yanı sıra değişik ülkelerden gelen ziyaretçiler oldukça memnun kaldılar. Özellikle Bölge kültürünü yansıtan el işlemeleri ve yöresel motifler oldukça ilgi gördü. Bölgemize yönelik yatırım fırsatları ile tanıtım etkinliklerimiz devam edecek’’ dedi. Ziyaretlere; İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu üyeleri Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Uslu, Adıyaman İl Genel Meclisi Başkanı Necmi Baykan, Kilis Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Erdal Öndeş, Kilis İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Metin Karakuş ve İKA Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan ve ajans uzmanları katıldı. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 17 İKA’dan Haberler 4 gün boyunca süren çalışma ziyareti kapsamında JICA (Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı), JTIA (Japon Tekstil İthalatçıları Birliği), JETRO (Japon Dış Ticaret Örgütü), Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA) Tokyo Ofisi ve Tokyo Büyükelçiliği ile çeşitli görüşmelerde bulunuldu. Yapılan görüşmelerde, Türkiye’deki kalkınma ajansları sistemi, İpekyolu Kalkınma Ajansı ve TRC1 Bölgesi hakkında sunumlar yapılarak Japon kurum yetkilileri bilgilendirildi. TRC1 Bölgesi’nin yatırım olanakları tanıtılarak özellikle JICA ile tarımsal sanayinin geliştirilmesi, JTIA ile tekstil ve hazır giyim konularında ortak çalışmalar yapılması, TYDTA Tokyo Ofisi ile yatırımcı bilgilendirme toplantılarının organize edilmesi üzerinde görüş alışverişi yapıldı. İKA 2013 2. Kalkınma Kurulu Toplantısı Kilis’te Gerçekleşti İKA’dan Haberler İpekyolu Kalkınma Ajansı 2013 Yılı 2. Kalkınma Kurulu Toplantısı, ‘İKA 2013 Yılı Faaliyetleri ve 2014 Yılı Çalışma Programı’ ve ‘Kalkınma Kurulu Çalışma Komisyonları Seçimi’ gündemleri ile toplandı. 18 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU İpekyolu Kalkınma Ajansı Kalkınma Kurulu Başkanı ve Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun başkanlığında başlayan toplantıda, ‘İKA 2013 Yılı Faaliyetleri ve 2014 Yılı Çalışma Programı’ ve ‘Kalkınma Kurulu Çalışma Komisyonları Seçimi’ gündemleri görüşüldü. İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın bölgedeki her üç ili de kapsayan bir anlayışla bölgenin kalkınması adına faaliyetlerini sürdürdüğünü belirten Kalkınma Kurulu Başkanı Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Kalkınma Ajanslarının yörenin yerel dinamiklerini harekete geçirmek amacıyla kurulduklarını söyledi. Coşkun, ‘‘Ajanslar bölgenin kalkınması için finansal kaynak sağlamaktadır. Devletin birçok kurumu gibi kalkınmaya katkı sağlayan üniversitelerin de klasik yönetim anlayışının üzerinde bir anlayışa sahip olması gerekiyor. Bu noktada Gaziantep Üniversitesi kalkınmaya katkı sağlamaktadır. 2023 yılında ülke olarak ilk 10’a girilmesi gerekiyorsa Kalkınma Ajansı ile birlikte dinamik çalışmaların yapılması gerekiyor Göç, eğitim gibi sorunların üstesinden gelmek için bölgedeki girişim- ci ruh ile birlikte bölgenin kendi dinamiklerinin yalnızca ekonomik değil, sosyal anlamda da kalkınmanın sağlanması gerekiyor.’’ dedi. Kalkınma Kurulu Üyeleri ile oluşturulacak olan tematik komisyonların bölge için öneminden bahseden Coşkun, Kalkınma Kurulu Üyelerine katılımlarından dolayı teşekkür etti. Dr. Bülent Özkan, Kilis, Gaziantep ve Adıyaman illerinden Kalkınma Kurulu Üyeleri katıldı. İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Bülent Özkan ise Ajans’a ait kurumsal bilgiler ve Genel Sekreterlik faaliyetleri hakkında bir sunum yaptı. Özkan, sunumunda İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın 2013 yılı faaliyetlerinden bahsetti. Özkan ayrıca, 2014 Yılı Çalışma Programı kapsamında Güdümlü Proje Destekleri, Doğrudan Faaliyet Destekleri, Doğrudan Finansman Destekleri gibi birçok alanda destek sağlanacağı, bölgenin kurumsal kapasitesinin artırılmasına yönelik faaliyetlerin gerçekleştirileceğini de sözlerine ekledi. Kalkınma Kurulu Üyeleri’nin görüşlerinin alınmasının ardından İpekyolu Kalkınma Ajansı Kalkınma Kurulu Başkanı Gaziantep Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun tarafından değerlendirme ve kapanış oturumu gerçekleştirildi. Toplantıya; Gaziantep Üniversitesi Rektörü ve İKA Kalkınma Kurulu Başkanı Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, İKA Genel Sekreteri Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 19 İKA’dan Haberler İ pekyolu Kalkınma Ajansı 2013 Yılı 2. Kalkınma Kurulu Toplantısı, ‘İKA 2013 Yılı Faaliyetleri ve 2014 Yılı Çalışma Programı’ ve ‘Kalkınma Kurulu Çalışma Komisyonları Seçimi’ gündemleri ile toplandı. İKA Destekleri Bölgeyi Geleceğe Taşıyor İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu ve Kilis Valisi Süleyman Tapsız, Ajansın Mali desteklerle bugüne kadar bölgeye 82 Milyon TL destek sağladığını söyledi. İ İKA’dan Haberler pekyolu Kalkınma Ajansı Kasım Ayı olağan Kurulu Toplantısı Kilis Valiliği toplantı salonunda gerçekleşti. Kilis Valisi Süleyman Tapsız, düzenlenen törenle dönem başkanlığını Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş’a devretti. toplantı sonunda Vali Demirtaş yaptığı çalışmalardan dolayı Vali Tapsız’a plaket takdim etti. BÖLGEYE 59 MİLYONLUK DESTEK Vali Süleyman Tapsız, burada yaptığı konuşmada, Ajansın 2010-2012 döneminde 151 projeye 36 Milyon TL, 2013 yılında ise eş finansmanla birlikte toplamda yaklaşık 46 milyon TL destek sağladığını belirtti. Tapsız: ‘‘2013 yılı Mali Destek Programları kapsamında ise; Sosyal Kalkınma Destek Programı, Turizm Altyapısı Mali Destek Programı, Ekonomik Kalkınma Mali Destek 20 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU Programı, Bölge İçi Gelişmişlik Farklarının Azaltılması Mali Destek Programı (KOBİ) ve Bölge İçi Gelişmişlik Farklarının Azaltılması Mali Destek Programı (Kamu) başlıklarında Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinde 19 Milyon TL bütçeli teklif çağrısına çıkılmış, daha sonra bütçe 23 Milyon TL’ye çıkartılmıştır. İllerimizden gelen 312 başvurudan 93 tanesi başarılı bulunarak 85 proje yararlanıcısı ile sözleşme imzalanmış ve proje faaliyetlerine başlanmıştır.’’ dedi. Ajansın Mali Desteklerin haricinde 2013 yılında Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinde 1,5 Milyon TL Bütçeli Teknik Destek ve Doğrudan Faaliyet Programı çağrısına çıkıldığına da dikkat çeken Tapsız, 2013 yılı Teknik Destek Programı kapsamında teslim alınan 60 destek talebinden toplam 43’ünün desteklendiğini, Doğrudan Faaliyet Programı kapsamında ise teslim alınan 48 projeden 23 tanesi ile söz- leşme imzalandığını ifade etti. HALIYA 45 MİLYON BÜTÇELİ DESTEK Halı üretiminin Gaziantep sanayisi içinde önemli bir yere sahip olduğunu da vurgulayan Tapsız, 45 Milyon TL bütçeli Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı (BROP) kapsamında “Halıcılık Mükemmeliyet Merkezi” ve “Dokunmamış Kumaş (Nonwoven) ve Nanoteknoloji Araştırma ve Geliştirme Merkezi”nin kurulması projelerinin proje tanımlama dokümanı yazımının tamamlandığını ve resmi sunum için Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’na iletildiğini söyledi. 3.5 Milyon TL bütçeli Gaziantep Organize Sanayi Bölgesinde yaklaşık 5 bin m2’ lik bir alanda içerisinde mesleki eğitim atölyelerinin bulunduğu ve 3 bin m2 kapalı alana sahip mesleki eğitim merkezini de içeren PLAN, BÖLGENİN GELECEĞİNE YÖN VERECEK Tapsız; bölgesel potansiyeli, dinamikleri ve özgünlükleri ortaya çıkaracak politika ve stratejiler üretmek, kurumlar arası koordinasyon ve işbirliği kültürünü yaygınlaştırmak, bölge plan ve programlarında yer alan hedeflere ulaştıracak projelere destek olmak, yatırım imkânlarının tanıtılması yoluyla bölgenin rekabet gücünü artırmayı hedef- leyen İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın, 2013 yılında bölgenin geleceğine yön verecek olan 2014-2023 Bölge Planı taslak çalışmalarını tamamladığını da belirtti. Toplantıya, Gaziantep Valisi Erdal Ata, Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Asım Güzelbey, Adıyaman Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Mustafa Uslu, Kilis Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı M. Erdal Öndeş, Gaziantep İl Genel Meclisi Başkanı Menderes Karaduman, Kilis İl Genel Meclisi Başkanı M. Metin Karakuş, ve İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Bülent Özkan ve Ajans uzmanları katıldı. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 21 İKA’dan Haberler “Gaziantep Mesleki Eğitim Kompleksi” güdümlü projesinin başvuru ve fizibilite çalışmaları tamamlandığını da sözlerine ekleyen Tapsız, projenin değerlendirme aşamasına geldiğini dile getirdi. İpekyolu tanıtım Günlerine İlgi Yoğun Oldu İpekyolu Kalkınma Ajansı koordinatörlüğünde Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde gerçekleştirilen İpekyolu Tanıtım Günleri etkinliğinde TRC1(Gaziantep, Adıyaman, Kilis) Bölgesi’nin doğal, kültürel ve tarihi zenginlikleri ziyaretçilere tanıtıldı. V İKA’dan Haberler erdiği desteklerle girişimcilerin hayallerini gerçeğe dönüştürerek sektörlere ivme kazandıran İpekyolu Kalkınma Ajansı, diğer yandan da bölgenin doğal, kültürel ve tarihi zenginliklerini tanıtarak bölgelerin turizm potansiyelini açığa çıkarıyor. İpekyolu Kalkınma Ajansı koordinatörlüğünde 11-13 Aralık Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Eyliya Çelebi Yerleşkesinde 3 gün süren etkinlikte, illerin kültürel motiflerinin tanıtıldığı stantlar yoğun ilgi gördü. Yöresel lezzet ve kültürel dokunun yanında açtığı stantla da büyük ilgi gören İpekyolu 22 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU Kalkınma Ajansı tanıtıcı görsel ve yazılı materyallerle de bölgenin zenginliği ziyaretçilere tanıttı. Üniversite öğrencileri ve personelinin ilgi gösterdiği etkinliğe ayrıca vatandaşlar da eşlik etti. Stantları gezerek ustalardan bilgi alan Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Karaaslan, bu tür organizasyonların bölgeleri kaynaştırdığına dikkat çekti. Etkinliğin ilk olmasına rağmen büyük memnuniyet duyduğunu da dile getiren Rektör Karaaslan, bundan sonraki süreçlerde ‘İpekyolu Tanıtım Günleri’ni geleneksel hale getirmenin gayreti içinde olacağını söyledi. İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan ise etkinliğin önemine dikkat çekerek şunları söyledi: ‘‘Daha önce gerek yurtiçi gerekse yurtdışı olmak üzere birçok turizm ve tanıtım fuarına katılmıştık. Bu gibi etkinlikler sayesinde bölgemizin tarihi ve kültürel mirası ile doğal güzelliklerini tanıtma fırsatı buluyoruz. Bundan sonraki etkinliklerde de bölgemizi en iyi şekilde tanıtmak için çabalayacağız. Bize bu organizasyonun her sürecinde desteklerini esirgemeyen Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Karaaslan başta olmak üzere üniversite personeline ve öğrencilerine teşekkür ediyorum’’ dedi. Yeşilev’e Bakan Işık’tan Tam Not Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Fikri Işık, İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantep Üniversitesi tarafından yaptırılan Yeşilev Projesi’ni gezdi. Yeşilev Projesi’nin 320 metrekare alan üzerine kurulan ekolojik bina anlamında örnek bir proje olduğunu ifade eden Güzelbey, binanın yenilenebilir enerji kaynakları ve kendi enerjisini üretme sistemi ile Türkiye’de ve dünyada ses getiren bir proje olduğunu söyledi. Binada kullanılan sistemlerin avantajlarının insanları böylesi bir alanda yaşamaya teşvik ettiğini aktaran Güzelbey, binanın her yönü ile tasarruflu bir yapı olduğunu belirtti. Ses, ışık, su, hava, enerji ve atık su gibi birçok alandan yararlanarak tasarlanan binanın tanıtım ve bilgilendirme amaçlı da kullanılacağını işaret eden Güzelbey, içerisinde 60 kişilik bir konferans salonunun da bulunduğunu kaydetti. Yeşil çatı, ısı yalıtımı, enerji verimliliği, yağmur suyunun yeniden kazanımı, akıllı bina uygulamaları gibi pek çok uygulamanın bir arada kullanılacağı yeşil ev, turist bilgi noktası olarak kullanılacağını vurgulayan Başkan Güzelbey, projeyle yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği alanlarında Türkiye’de model oluşturarak bölgede alternatif turizmin geliştirilmesine katkıda bulunmayı, turizm alanında bölgede ulusal ve uluslararası faaliyetleri desteklemeyi amaçladıklarını söyledi. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 23 İKA’dan Haberler G aziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey’in yaptığı sunumun yanı sıra İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Sezer Cihan’ın bilgilendirmesinden sonra Yeşilev Projesini inceleyen Bakan Işık, projeyi çok beğendiğini dile getirerek binanın yapımında emeği geçenlere teşekkür etti. İKA Desteği İle Bir İlk Gerçekleşti İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ve Zirve Üniversitesi tarafından yürütülen ‘Lif Üretim Merkezi’ ile çözeltiden lif üretim tekniği kullanılarak kendi kendine elektrik üreten lif tasarlandı. T İKA’dan Haberler ürkiye’de bir ilk olan ve İpekyolu Kalkınma Ajansının finanse ettiği bir proje olan Lif Üretim Merkezi ile liften elektrik üretildi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Gaziantep´te Zirve Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mevlüt Taşcan, ekip olarak fonksiyonel lif üretimi alanında yaptıkları araştırmalarda, çözeltiden lif üretim tekniği kullanarak kendi kendine elektrik üreten lif tasarladıklarını söyledi. Taşcan, değişik öğretim üyeleri ile bir araya gelerek yaptıkları beyin fırtınasında bazı sonuçlara ulaştıklarını belirterek, “Aslında normal şartlarda lif bazında değil ama polimer bazında elektrik üretimi şu anda dünyada mevcut ve küçük şeyler içinde kullanılabiliyor fakat bizim yaptığımız çözeltiden lif üretim şeklini kullanarak ilk defa elektrik üretebilecek bir lif ortaya çıktı. Tabii şu anda biz çalışmanın başındayız ve geliştirme çalışmalarımız devam ediyor. Bundan sonra değişik alanlarda yapacağımız uygulamalar olabilir. Gelecekte mesela insan yürürken üzerinizdeki kıyafet hareket ettiği zaman bir elektrik üretiyor. Dolayısıyla yürüdüğünüz zaman üzerinizdeki kıyafet hareket ettiği için çıkacak voltajı da örneğin cep telefonunu direk cebinizdeyken şarj edilebilir. Bu şu anda yapılmış değil ama uygun projelerle bu hayata geçirilebilecek. Yani doğru tasarımlarla elbisenin renk değiştirmesi, hatta belki de kalp pilini çalıştıracak enerji bile üretilebilir” ifadelerini kullandı. 24 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU “Aslında normal şartlarda lif bazında değil ama polimer bazında elektrik üretimi şu anda dünyada mevcut ve küçük şeyler içinde kullanılabiliyor, fakat bizim yaptığımız çözeltiden lif üretim şeklini kullanarak ilk defa elektrik üretebilecek bir lif ortaya çıktı.” Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 25 İKA’dan Haberler Nemrut Dağı • ADIYAMAN Sanayi Çalıştayında Yeni Vizyon Tartışıldı İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen, Adıyaman Bilim, Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğü’nün koordinasyonunda Adıyaman Üniversitesi ile Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası ortaklığında yürütülen sanayi stratejisinin üçüncü aşaması gerçekleştirildi. Bölgeden Haberler İ pekyolu Kalkınma Ajansı’nın finanse ettiği “Adıyaman Sanayisinin Üretim ve Teknolojik Altyapısının Araştırılması” projesi kapsamında, TPAO Bölge Müdürlüğü Kültür Merkezi’nde çalıştay düzenlendi. Sanayiciler, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarından temsilcilerin katıldığı çalıştayda; Adıyaman sanayisinin mevcut durumuna yeni vizyon belirlenmeye çalışıldı. Adıyaman Bilim, Sanayi ve Teknoloji Müdürü Hacı Daşdan, projenin 6 aşamadan oluştuğunu, projenin tanıtım ve projeyle ilgili anket çalışmalarından sonra üçüncü aşama olan çalıştayı gerçekleştirdiklerini söyledi. Hacı Daşdan, “Öncelikle Adıyaman sanayisinin mevcut durumunun ortaya koymaya çalıştık. Sahada yapmış olduğumuz anket ça26 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU lışmalarıyla Adıyaman’ın demogratik yapısı, kapasite kullanımları, AR-GE’ye yönelik çalışmalar, ithalat-ihracat yapıları, firmaların hukuki yapıları, finansman yapılarını araştırdık. Adıyaman’ın sanayisinin karşılaşmış olduğu sorunlarla ilgili durum analizi yapmaya çalıştık. Mevcut durumu ortaya koyarak Adıyaman Sanayi Stratejini oluşturmaya çalışacağız. Adıyaman sanayisine bir vizyon belirlemeye çalışacağız. Temel bir amaç belirleyip, bu amaç ışığında hedeflerimizi ortaya koyacağız. Bu çalışma Adıyaman’ın sanayileşme hedefinde temel taşı olacaktır. Çalışmayı bir kitapçık haline getirerek, işadamları, akademisyenler ve kurumların katkısına sunacağız. Envanter çalışmasını önemsiyoruz. Yatırımların şekillenmesi açısından önemli bir çalışmadır” dedi. Hacı Daşdan, “Öncelikle Adıyaman sanayisinin mevcut durumunun ortaya koymaya çalıştık. Sahada yapmış olduğumuz anket çalışmalarıyla Adıyaman’ın demogratik yapısı, kapasite kullanımları, AR-GE’ye yönelik çalışmalar, ithalat-ihracat yapıları, firmaların hukuki yapıları, finansman yapılarını araştırdık. Adıyaman’ın sanayisinin karşılaşmış olduğu sorunlarla ilgili durum analizi yapmaya çalıştık. Mevcut durumu ortaya koyarak Adıyaman Sanayi Stratejini oluşturmaya çalışacağız. Adıyaman’ın Yoksulluk Karnesi Çıkarıldı İpekyolu Kalkınma ajansı tarafından desteklenen Aile Destek Merkezi Projesi ile Adıyaman’da Yoksulluk, Aile ve Engelli araştırılması yapıldı. Adıyaman Engelli Araştırmasının ise, yoksulluk araştırması ile senkronize olarak gerçekleştiğini, Yoksulluk araştırmasında görüşülen haneler arasında engelli denekler ayrıca yüz yüze anket metodu ile sorgulandığını belirten Aba, şunları söyledi: ‘’Bu araştırmada deneklerin engellerinin bedensel mi yoksa zihinsel mi olduğu ve hangi engellilik sınıfına ait olduğu, detaylandırılmıştır. Bu engel durumuna karşı ne tür tedavi önlemleri alındığı, rehabilitasyon hizmeti alıp almadığı sorgulanmıştır. İkinci bölümde hastalık ve muhtaçlık durumu sorgulanmış ve detaylı rapora yansıtılmıştır. Adıyaman Aile Araştırmasının, Birinci bölümünde ailelerin nüfus yoğunluğu, Çalışma konuları, hane fiziksel özellikleri gibi yoksulluk ve varsıllık arasındaki farkları açıkça ortaya koyan faktörleri sorgulayarak, bu sonuçları istatiksel veriler şeklinde sunmaktadır. İkinci bölümde ise ailelerin sosyal ve kültürel açıdan sorgulaması yapılıştır. Bu bağlamda aile içi ilşkiler, aktiviteler, komşuluk ilişkileri gibi konularda detaylandırma yapılmıştır. Aile araştırması, yoğunluklu olarak sosyo ekonomik seviyesi düşük mahallelerde uygulanmıştır.’’ merkezinde, 477 hane üzerinden yüz yüze anket uygulaması gerçekleştirilmiştir.’’ dedi. Aba ayrıca, yapılan bu araştırmalar ile Adıyaman Aile ve Sosyal Politikalar il Müdürlüğünün veri tabanı oluşturduğunu ve Adıyaman’ın sorunlarının teşhisinde ve çözümlenmesinde kolaylık sağlayacağını ifade etti. Adıyaman Yoksulluk araştırmasında örneklem olarak Adıyaman il merkezinde 516 hane üzerinde, yüz yüze anket uygulaması şeklinde gerçekleştirildiğini de sözlerine ekleyen Aba, ‘’Özellikle şehrin sosyo ekonomik seviyesi düşük mahallelerinde deneklerle görüşülmüştür. Yine Adıyaman engelli araştırmasının il merkezinde, 516 adet hane taranarak, 26 denek ile yüz yüze anket uygulaması şeklinde gerçekleştirilmiştir. Adıyaman Yoksulluk Araştırması, Adıyaman il Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 27 Bölgeden Haberler A ile ve Sosyal Politikalar Adıyaman İl Müdürlüğü tarafından yürütülen Projenin, Koordinatörlüğünü yapan Enes Osman Aba, projenin amacının, ailelerin nüfus yoğunluğu, çalışma konuları, hane fiziksel özellikleri gibi yoksulluk ve varsıllık arasındaki farklarını açıkça ortaya koyan faktörleri sorgulayarak, bu sonuçları istatiksel şekilde sunmakta olduğunu söyledi. İpekyolu Kalkınma Ajansı’ndan Eğitime Destek Kahta İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından İpekyolu Kalkınma Ajansı işbirliği ile hazırlanan ‘’Eğitime Destek’’ projesi ile okul öncesi eğitimde önemli farkındalık oluşturuldu İKA Desteğiyle Dünya’ya Açılıyor İpekyolu Kalkınma Ajansınca desteklenen “Besi Bebek Büyüyor” Projesi kapsamında üretilen yöresel kıyafetli “Besi Bebek”, Fransa, ABD ve Almanya’nın ardından Japonya’ya da satışa sunuldu. İ ş kadını Zahide Durmaz’ın, ninesinin benzeri olarak tasarlayarak adını verdiği BesiBebek, Türkiye’nin ardından dünya piyasasında da yaygınlaşmaya başladı. Ahşap tel, kök boyama ve el dokuma ipek kumaşlarla üretilen Besi Bebek, özellikle Fransa, ABD ve Almanya’nın ardından Japonya’da satışa çıktı. Bölgeden Haberler Durmaz, yaptığı açıklamada tamamı el yapımı olan Besi bebeği, 17 yıldır sürdürdüğü çalışmanın ardından iç ve dış piyasada ilgi gören bir ürün haline getirmeyi başardığını söyledi. Talebi karşılayabilmek için hazırladığı “Besi Bebek büyüyor” projesini İpekyolu Kalkınma Ajansı’na (İKA) sunduğunu ifade eden Durmaz, “Kabul edilen projemizle makina ve ekipmanları yenileyerek, ürün çeşidini, kalitesini ve üretim hızını artırdık” dedi. 28 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU O kul öncesi eğitimde; sınıf şartlarında iyileştirmeler yaparak eğitimin kalitesini arttırmak ve ebeveynlerde okulöncesi eğitimin önemi noktasında farkındalık oluşturmak amacıyla Kahta İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından proje hazırlandı. Proje kapsamında: 25 adet bilgisayar, 25 adet projeksiyon, 500 metrekare ana sınıfı halısı, 1 anaokulu için laboratuvar malzemesi, 54 anasınıfına eğitici oyuncak ve kitap seti, 300 öğrencilik kırtasiye malzemesi, velilerde farkındalık sağlamak için değişken aralıklarla seminerler, seminerlere katılan veliler için 1000 adet oyuncak verilecek. Bunun yanında ayrıca 750 kişilik uçurtma şenliği de yapılacak. Kahta ilçe Kaymakamı Metin Esen yaptığı açıklamada; “Okulöncesi eğitimler, bizim için her zaman önemli olmuştur. Bu bağlamda daha sağlıklı bir eğitim alınması adına bu projeyi destekledik. Bu projelerimiz sayesinde okulöncesine kayıt yaptıran; ancak ekonomik sıkıntılar nedeniyle devamsız olan öğrencilerimizi de okula kazandırmış olacağız. Projemizin kabul edilmesiyle birlikte bütün materyallerimizi ve eğitim malzemelerimizi aldık ve ihtiyaç sahibi ailelerimizle buluşturduk. Ayrıca okullarımızdaki malzeme ve kırtasiye eksikliğini gidererek okulların teknolojik altyapısını yenileme ve geliştirme fırsatını da yakalamış oluyoruz. İpekyolu Kalkınma Ajansı’na, Millî Eğitim Müdürlüğümüze, Ar-Ge ekibine ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. İKA’dan Tanıtıma Tam Destek İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından desteğiyle Kanada’da düzenlenen Mosaiculture Fuarı’na katılan “Çingene Kızı” mozaiğinin 18 bin 576 çiçekle yapılmış figürü, Kanada’daki yarışmada birinci oldu. nın amaçlandığını belirtti. Fuara, İpekyolu Kalkınma Ajansı desteğiyle katıldıklarını aktaran Tercan şehri en iyi şekilde temsil etmenin haklı gururunu yaşadıklarını vurgulayarak, uluslararası jüri tarafından verilen altın madalyayı almak üzere 27 Eylül’de düzenlenecek törene davet edilen Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey ile ekip arkadaşlarına teşekkür etti. Tercan “Zaman zaman farklı ülkelerde de gerçekleştirilen bu organizasyon ülkelerin tanıtımına katkı sağladığı gibi düzenlendiği kentlere de ayrı bir hareketlilik getirmekte, bu hareketlilik neticesinde ciddi ekonomik girdiler de sağlamakta” diye konuştu. ‘TANITIMA KATKI’ Açıklamada görüşlerine yer verilen Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Şafak Tercan, organizasyonda, dünyadaki tarihi ve kültürel eserlerin canlı bitkiler kullanmak suretiyle sergilenmesi ve tanıtılmasıKalkınmanın Yolu İPEKYOLU 29 Bölgeden Haberler G aziantep’in simgelerinden “Çingene Kızı” mozaiğinin 18 bin 576 çiçekle yapılan figürü, Kanada’da düzenlenen Mosaiculture Fuarı ve yarışmasında birinci oldu. Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, dünyadaki tarihi ve kültürel eserlerin canlı bitkiler kullanmak suretiyle sergilendiği ve tanıtıldığı Montreal kentindeki Mosaicultere Fuarı’na Gaziantep Büyükşehir Belediyesi de “Çingene Kızı” projesiyle katıldı. Çiçekle oluşturulan ülke sembollerinin farklı bir teknikle ziyaretçilere sunulduğu fuarda, bir hafta süren çalışmanın ardından 120 metrekare alanda 15 çeşitten 18 bin 576 çiçek kullanarak Çingene Kızı resmedildi. Figür, 30 ülkeden 50 katılımcının yer aldığı yarışmada birinci seçildi. Şimdi proje zamanı İpekyolu Kalkınma Ajansı Teknik Destek Programı kapsamında Gaziantep Baro Başkanlığı baro üyesi olan avukatlara “PCM Proje Üretme Eğitimi” sertifikaları verildi. G aziantep’te farkındalık yaratacak ve çözüm üretecek projeleri desteklemek adına İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından Gaziantep Barosu üyelerine PCM eğitimi verildi. Avukatlar bu eğitim sayesinde Gaziantep’te çeşitli başarılara imza atacak ve projeler üretebilecek. Eğitimini tamamlayan avukatlar Gaziantep Barosu Başkanlığı’nda sertifikalarını aldılar. Düzenlenen törene İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Bülent Özkan, Gaziantep Baro Başkanı Ali Elibol, CHP Şehitkâmil İlçe Başkanı Mehmet Atar ve çok sayıda avukat katıldı Öğretmen Göreve Başlatma ve Mentörluk Programı Araştırma Projesi Finlandiya’da Yapıldı İpekyolu Kalkınma Ajansının Doğrudan Faaliyet Desteği Programı altında yürütülen Öğretmen Göreve Başlatma ve Mentörluk Programı Araştırma Projesi Finlandiya Jyvaskyla kentinde yapıldı. F Bölgeden Haberler inlandiya Jyvaskyla Üniversitesi Eğitim Araştırmaları Enstitüsü ev sahipliğinde gerçekleştirilen programa Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Gaziantep Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi Bölümü ve Gaziantep Eğitim ve Gençlik Derneği katılım gösterdi. Enstitüde yapılan bilgilendirme toplantısı ve sunumlarının ardından bir okul ziyaret edilerek incelemelerde bulundu. Ziyaretler süresince öğretmen yetiştirme, göreve başlatma, mentorlük ve eğitimde yapılan genel uygulamalar hakkında bilgi alış verişinde bulunan proje ekibi araştırmalarına 5 gün boyunca Jyvaskyla,Kokkola ve Helsinki kentlerinde bulunan eğitimden sorumlu kurumlarda devam edecek; yeni projeler oluşturma konusunda ortaklıklar kurulacak. Özellikle göreve yeni başlayan öğretmenlere yönelik yapılan destek uygulamaları ve ak30 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU ran grup mentorlüğünün incelendiği araştırma projesi ile ülkemiz öğretmen yetiştirme sisteminde yeni uygulamalara gidilmesi yönünde çalışmalar yapılacak. Araştırmaların tamamlanmasının ardından Gaziantep’te düzenlenecek olan seminer ve atölye çalışmaları ile örnek uygulamaların tanıtılması ve yaygınlaştırılması sağlanacak. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 31 Bölgeden Haberler Bey Mahallesi • GAZİANTEP Kilis’te 2. Organik Zeytin Şenliği Düzenlendi Kilis’te 2’ncisi gerçekleştirilen Organik Zeytin Şenliği Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in katılımıyla gerçekleşti. Bölgeden Haberler B akan Mehmet Mehdi Eker, Kilis’in bereketli topraklarının tarihte bereketli hilal olarak bilindiğini belirterek,“Kilis’te 24 bin hektar üzerinde tarım yapılıyor. Kilis nüfusu kadar Suriyeliyi barındırıyor. Zulme uğramış bu insanlara kucağını açmış durumdadır. Bu misafirperverlik çok önemlidir. Kilis’in kalkınması için sektörel anlamda çalışma yapıyoruz. Tarım sektörü de bunlardan biridir. Kilis’te 100 bin hektar tarım alanı var. Ancak bunların yüzde 76’sı kullanılıyor. Bu alanın yüzde 20’si sulanıyor. Tek başına zirai üretim yetmiyor. Gıda, sanayi üretiminin yaygınlaştırılması gerekiyor. Buralarda üretilen ürünlerin uzak ve yakın yerlere satılması önemlidir. Bugün Tarım Bakanlığı tarafından destek verdiğimiz tesislerin açılışını yapıyoruz. Bazılarının da temelini atıyoruz. Bakanlık olarak Kilis’te 39 tesise hibe desteği verdik. 33’ü bitti, diğerleri devam ediyor. Şu zamana kadar 31 milyon TL’lik üreticiye destek sağladık” dedi. 32 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 323 Milyon Dolarlık Zeytin Ve Ürünleri İhracatımız Var 70 lira organik tarıma destek verdiklerini belirten Eker, “Bizden önce Türkiye’nin 99 milyon zeytin ağacı vardı, 2006 yılından beri yaptığımız çalışma sonucu 170 milyon zeytin ağacına yükselttik. Zeytin üretiminde dünyada 2 ile 3. sıralardayız. Zeytinyağını üretiyoruz. Tankerler ile İspanya ve İtalya’ya satıyoruz. Markalaşarak bu ürünlerimizi satmamız gerekiyor. 101 ülkeye zeytin satıyoruz. 278 milyon dolarlık ihracatımız var. Eskiden 47 milyon dolar idi, sofralık zeytin ile birlikte 323 milyon dolarlık ihracatımız var. Zeytinyağı tüketiminde çok gerilerdeyiz. Üretimde yaptığımız bu başarıyı tüketimde de yapmalıyız” diye konuştu. her geçen yıl daha da çoğalması karşısında önemini kat kat artırmaktadır. Bundan dolayı Türkiye, tarımda üretimini artırmak, çeşitlendirmek, tarımsal üretimin değerini çoğaltmak için en ileri teknik ve yöntemleri uygulama konusunda gerçekten örnek başarılar sergilemektedir.’’ dedi. Çalışan nüfusumuzun yüzde 60’ı tarım sektöründe faaliyet göstermektedir Kilis’in tarım sektörünün öncelikli ve önemli olduğu iller arasında olduğunu da vurgulayan Tapsız, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Çalışan nüfusumuzun yüzde 60’ı tarım sektöründe faaliyet göstermektedir. Özellikle zeytin üretimi bakımından önemli bir potansiyele sahip olan ilimizde; ekilebilir tarım arazilerimizin yaklaşık yüzde 25’inde zeytincilik yapılmaktadır. Yıllık üretim miktarı 60 bin ton civarındadır. Bu olumlu tabloya rağmen Kilis’imizin tarımsal yapı ve potansiyeli ile özlenen noktaya geldiğini söyleyemeyiz. Tarım Müdürlüğümüzün yoğun ve özverili çalışmalarına rağmen Kilis ekonomisinin tarımsal alanda verimliliğinin düşük olmasının en büyük nedenlerinden birini de işletme büyüklüklerinin küçük ölçekli olması oluşturmaktadır.’’ Kilis’e yapılan yatırımlara da değinen Tapsız, ‘‘Son on yıllık süreçte Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından çiftçilerimize verilen Tarımsal Destek Miktarı ise, 117 milyon TL olmuştur. Bütün bu yatırımların gerçekleşmesinde başta Sayın Başbakanımız olmak üzere, Hükümetimizin tüm üyelerine ve özellikle de İlimize her türlü tarımsal ve hayvancılıkla ilgili desteklemeler, SODES, GAP İdaresi ve Kalkınma Ajansı kaynaklarının ilimize aktarılması hususlarında himayelerinden dolayı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Mehdi Eker’e şahsım ve Kilisli Hemşerilerimiz adına şükranlarımı sunuyorum.’’ şeklinde konuştu. Kilis’in Kocabeyli köyünde yapılan şenliğe Bakan Sayın Mehmet Mehdi Eker’in yanı sıra Kilis Valisi Süleyman Tapsız, GAP İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil, Kilis Milletvekilleri Fuat Karakuş ile Ahmet Salih Dal, Kilis Belediye Başkanı Mehmet Abdi Bulut, İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan, AK Parti Kilis İl Başkanı Reşit Polat, daire amirleri ve müdürleri ile çok sayıda davetli katıldı. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 33 Bölgeden Haberler Tarım alanları daralıyor Kilis Valisi Süleyman Tapsız, ise tarım alanlarının giderek daraldığına dikkat çekerek, ‘‘Dünya nüfusu bir yandan hızla artarken tarım alanları hızla daralmakta doğal kaynaklarımız verimliliklerini kaybetmektedir. Dolayısıyla Tarım aslında her geçen gün önemini daha da artıran bir sektördür. Tarımsal üretim, hayatımızın vazgeçilmez kaynağı ve gelecek nesillerimizin güvencesidir. İnsanlar bilgisayar, akaryakıt, petrol olmasa da yaşayabilir, ancak sağlıklı gıda ve su kaynakları olmadığı zaman yaşamaları mümkün değildir. İnsanların yeryüzünde yaşamalarını mümkün kılan tarım sektörü, bu açıdan dünya nüfusunun giderek artması ve kişi başına düşen gıda tüketiminin de GAZİANTEP YOĞUN GÖÇ ALIYOR Röportaj İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi ve Gaziantep Valisi Erdal Ata, Gaziantep’in yoğun bir göç aldığını ve İstanbul’dan sonra nüfusu en hızlı artan ikinci il olduğunu belirtti. Gaziantep’in, bulunduğu coğrafi konum ve bölge ülkeleriyle olan tarihsel bağlarını çok iyi kullanarak hızla büyüyen bir sanayi kenti haline geldiğine dikkat çeken Vali Ata, Bölge insanının girişimci yapıya sahip olması her ne kadar sanayileşme açısından avantaj olsa da ekonomik alandaki hızlı gelişimin kontrolsüz göçe neden olduğunu ifade etti. 34 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU A lınan göçün niteliği hakkında bilgi veren Vali Ata, ‘‘2011-2012 dönemi içinde Gaziantep’e göçle gelenlerden erkekler en fazla 25-29 yaş aralığında, kadınların ise 20-24 yaş aralığında göç olduğu görülmektedir. Aynı dönem içinde göç ile Gaziantep iline gelenlerin eğitim seviyesi incelendiğinde erkeklerde en fazla lise ve dengi okul mezunlarının, kadınlarda ise okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyenlerin olduğu görülmektedir.’’ dedi. Gaziantep’in ekonomik, kültürel ve eğitim yapısı hakkında neler söylemek istersiniz? Güneydoğu Anadolu Bölgesinin en eski kültür merkezlerinden birisi olan Gaziantep’in tarihçesi Paleolitik Çağa dayandırılıyor. İlk uygarlıkların doğduğu Mezopotamya ve Akdeniz arasında, önemli yolların kavşak noktasında bulunması nedeniyle önemli bir kültür ve ticaret merkezidir. Gaziantep, günümüzde olduğu gibi her dönemde kültür ve ticaret merkezi olma özelliğini korumuştur. Şehir ve çevresinde kültür turizmi oldukça gelişmiş, özellikle Güneydoğu Anadolu turlarının vazgeçilmez duraklarından biridir. İlimiz ulusal ve uluslararası festival, kongre, fuar ve konferanslara ev sahipliği yaptığı gibi sahne sanatları gibi birçok sanatsal çalışmaların da yapıldığı bir kültür şehridir. Şehirde halen Üç Devlet müzesiyle birlikte, Dokuz adet Belediye ve özel müzesi ile Yesemek ve Zeugma ören yerindeki açık hava müzelerinin de yer alması ile adeta müzeler şehridir. Kaldı ki birçok Sokak sağlıklaştırılması ile tarihi binaların, restorasyonları yapılmış, bu da kentimize hanları hamamları, çarşıları, camileri, kalesi ile birlikte adeta açık hava müzesi görünümü kazandırmıştır. Yine bilindiği üzere Yesemek Açık Hava Müzesi ve Zeugma Ören Yeri UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası aday listesine alınmıştır. Zeugma, Zincirli, Dülük, Karkamış gibi ören yerlerinin kazıları halen devam etmekte gün ışığına çıkartılan eserler müzemize kazandırılmaktadır. Geleneksel Gaziantep El Sanatları, Anadolu’nun binlerce yıllık tarihinden gelen çeşitli uygarlıkların kültür mirasıyla, kendi öz değerlerini birleştirerek zengin bir mozaik oluşturmuştur. Sedefçilik, bakırcılık, kutnuculuk, aba dokumacılığı, yemenicilik, Antepişi El İşlemeciliği, Gümüş İşlemeciliği, Antep kilim ve halı dokumacılığı, küpçülük, kuyumculuk, semercilik, zurnacılık ve müzik aletleri yapımcılığı, vb. olarak sıralayabiliriz. Gaziantep Mutfağı, seneler boyunca geleneklerinin ve yöresel damak lezzetini zenginliği ile ülkemiz ve dünya mutfakları arasında ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Gaziantep mutfağında ilk bakışta dikkati çeken en önemli husus, kullanılan malzemede gösterilen titizliktir. Gaziantep yemeklerinde, yemeğin güzelliğinde, lezzetinde malzemenin niteliği kadar yemeği pişirenin ustalığının ve el becerisinin de elbette payı büyüktür. Gaziantep, eski çağlardan beri önemli bir kültür merkezi olduğundan, zengin bir kültür birikimine sahiptir. Kültür birikimiyle var olan çok zengin ve renkli bir folklor ortaya çıkmıştır. Gaziantep halkı karşılıklı dayanışma, kardeşlik, bir ve beraber olma duygularıyla gerçek olayları dile getiren kendi türküsünden, koşmasından, destanından, manisinden, kendi müziğini ve halk oyunları ortaya çıkarmıştır. Bölgesinin sanayi ve ticaret merkezi olan Gaziantep, yoğun bir göç almış ve İstanbul’dan sonra nüfusu en hızlı artan ikinci il olmuştur. Bugün ilimizde; okul öncesi, ilk, orta ve açık öğretimde toplam 543 bin civarında öğrencimiz eğitim görmektedir. İlimizde eğitim gören öğrenci sayısı ülkemizdeki birçok ilin nüfusundan daha fazladır. Nüfus artışı nedeniyle ilimizde ciddi bir şekilde okul ve derslik ihtiyacı oluşmuştur. İl Merkezindeki okullarımızda derslik başına ortalama 41-44 öğrenci mevcuduy- la, büyük bir oranda ikili eğitim-öğretim yapılmaktadır. Bu nedenledir ki amacımız; istikbalimizin teminatı sevgili çocuklarımızı, gençlerimizi geleceğe en iyi şekilde hazırlamak, onları milli manevi değerlere bağlı, ülkesini ve milletini seven, çağdaş eğitimin tüm imkânlarından yararlanan gençler olarak yetiştirmeyi hedefliyoruz. Bu hedefi gerçekleştirmek için Devletimiz, eğitime çok büyük önem vermekte, genel bütçe ve il özel idare bütçesinden en fazla ödenek eğitime ayrılmaktadır. EĞİTİME BÜYÜK DESTEK İlimizde Milli Eğitim Bakanlığı ve İl Özel İdare Kaynakları ile yürütülen; 143 Proje de 2079 Derslik, TOKİ tarafından yürütülen 7 Projede 200 derslik, Hayırseverlerimizce yapılan 32 Projede 750 derslik olmak üzere toplam 182 projede 3 bin 60 derslik eğitime kazandırılmaktadır. 2013 yılında başlanan 3.060 derslik inşaatımız devam etmektedir. İçerisinde bulunduğumuz 2014 yılında da arsa sorunu yaşamazsak 3000 derslik daha yapmayı plânlıyoruz. Yani biz, bu tempoyla devam ettiğimiz takdirde 2015 sonunda geçmişten gelen derslik açıklarını kapatacağımızı hesap ediyoruz. Ama bunu yapmamız demek, Gaziantep’te eğitimle ilgili artık okul, derslik ihtiyacı kalmayacak anlamını taşımasın. Sebebi; her sene öğrenci sayımızda 20-25 bin civarında artış var. Dolayısıyla biz her yıl 700-750 derslik yaparsak, mevcut durumu muhafaza etmiş oluruz. Yukarısını yaptığınız takdirde açıkların kapatılması konusunda ilave bir adım atmış oluruz. Hayırseverlerimiz ile imzaladığımız 76 protokolün okul yapımına büyük katkı sağlayacak, bunun için inşaatı devam eden okullarımız peyderpey bitirilerek hizmete açılacaktır. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 35 Röportaj ‘2013/2014 Eğitim-Öğretim yılında ilimizde; 854 Okul öncesi, 5.055 İlkokul, 2.589 Ortaokul ve 798 Lise olmak üzere toplamda 9.296 Suriyeli öğrenci eğitimöğretim kurumlarımızda öğrenim görmektedir. Özellikle düşük gelir grubundaki sığınmacıların belirli bir ölçüde istihdama katkıda bulundukları da görülmektedir.’’ Gaziantep’in gelişen sanayisiyle beraber aldığı göçte her geçen gün artmaktadır. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Gaziantep şehri, bulunduğu coğrafi konum ve bölge ülkeleriyle olan tarihsel bağlarını çok iyi kullanarak hızla büyüyen bir sanayi kenti haline gelmiştir. Artan dış ticaret hacminin getirdiği ekonomik alandaki bu hızlı büyüme, toplumsal hayatta da hızlı değişimlere yol açmıştır. Bölge insanının girişimci yapıya sahip olması her ne kadar sanayileşme açısından avantaj olsa da ekonomik alandaki hızlı gelişim kontrolsüz göçe neden olmuştur. Göçle gelen insanlarımızın yoğunlukla yaşadığı bölgelerimizde, eğitime karşı ilgisizlik ve kısa zamanda iyi bir gelire sahip olma isteği, genç nüfusun üniversiteler yerine, sanayi bölgelerini tercih etmelerine ve böylece ilimizde ekonomik anlamda ya- kaladığımız ivmenin; eğitim, sağlık ve sosyal hayatta arzu edilen düzeyde elde edilemeyişine neden olmaktadır. Yine de son dönemde yapılan önemli yatırım ve hizmetler ve ilimizin sanayi alanında yakaladığı ivmenin, ilimizin göçle ilgili sorunları ve toplumsal hayatın iyileştirilmesine pozitif yönde yansıyacağına inanıyorum. EN FAZLA GÖÇ DOĞU VE GÜNEYDOĞU’DAN Gaziantep’in göç verilerine baktığımızda, alınan göç ile verilen göçün paralel bir artış gösterdiğini görüyoruz. Alınan ve verilen göç konusunda neler düşünüyorsunuz? Röportaj Gaziantep genellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesinden önemli düzeyde göç almış, adeta son 30-40 yıllık göç hareketinin önemli bir dalga kıranı olmuştur. İnsanların daha yüksek düzeyli refah arayışları ve önemli oranda güvenlik endişeleri maalesef ülkemizin bu olguyla karşılaşmasına yol açmış, tüm büyük şehirlerimizde olduğu gibi Gaziantep’te bu etkiyi en yoğun şekilde hissetmiştir. Gaziantep’e göçle gelen insanların profili genellikle çeşitli nedenlerle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük ve uzak şehirlere gidemeyen, gelir seviyesi düşük, çok çocuklu ve nitelikli bir mesleği bulunmayan vatandaşlarımızdan oluşmuş. İnsanların burada edindikleri çeşitli mesleki donanım ve nitelikleri, okullaşmadaki artış, ülkemizde güvenlik sorunlarının bitmesiyle bu hareketin gerek daha büyük şehirlere ya da geldikleri bölgedeki istihdam imkânlarının artması nedeniyle kendi şehirlerine doğru hareketlendiğini söyleyebiliriz. Gaziantep’in 2013 yılından önceki 5 36 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU göstermektedir diyebiliriz. de belirtmek, eğitimdeki sorunları bir bütün olarak ele almamız gerekir. Alınan göçün eğitime katkısı nasıl oldu? Valilik olarak göçle gelen vatandaşlarımızın kente uyumları ve karşılaştıkları sorunlarla ilgili çalışmalar hakkında neler söylemek istersiniz? 2011-2012 döneminde 6 yaş ve üze- Burada olumlu bir etkiden söz edebilmek çokta mümkün değildir. Çünkü “göç” hareket olarak zaten istenilen, benimsenen, tasvip edilen bir davranış biçimi değildir ve insan geçici bir temayülle bunu yapmaz. Mutlaka göçü zorunlu kılan ve kendince geçerli bir nedene dayanır. Bu nedenle göç edilen yerden aldığı olumsuz etkilerin önemli bir bölümünü de ister istemez göç ettiği yere rindeki alınan ve verilen göç cinsiyet, yaş grubu ve eğitim detayında incelendiğinde, 2011-2012 dönemi içinde Gaziantep’e göçle gelenlerden erkeklerden en fazla 25-29 yaş aralığında, kadınların ise 20-24 yaş aralığında göç olduğu görülmektedir. Aynı dönem içinde göç ile Gaziantep iline gelenlerin eğitim seviyesi incelendiğinde erkeklerde en fazla lise ve dengi okul mezunlarının, kadınlarda ise okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyenlerin olduğu görülmektedir. Bu veriler de insanların genellikle çalışma yaşında Gaziantep’e gelme eğilimde olduklarını taşır. Bu işin doğasında var bu. O nedenle göçten eğitim için fayda beklemek çokta gerçekçi bir yaklaşım olmaz. Ancak olumsuz yönlerini ifade edecek olursak, bununla ilgili olarak özellikle eğitim bundan olumsuz etkilenmiştir. Çünkü daha çok sayıda öğrenciyle eğitim vermeye çalışan bir öğretmenin verimliliğinden bahsetmek mümkün değildir. O nedenle Gaziantep’in eğitim alanında çok önemli sınavlarda başarı düzeyinin istenen seviyede olamamasının önemli nedenlerinden sadece biri olarak kabul etmemiz gerekir. Çünkü bunun yanında diğer eksikliklerimizi Alınan ve verilen göçün niteliği ile ilgili her hangi bir veriye ulaşabildiniz mi? İlimize göçle gelen vatandaşlarımızın karşılaştıkları sorunların asgari düzeye indirilmesi, kent yaşamına uyumları ve burada eğitim, sağlık, sosyal-kültürel alanda hizmet sunmak, geçimlerini temin etmeye destek olmak amacıyla, ilimizdeki tüm kurum ve kuruluşlarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın ve hayırseverlerimizin ahenkli bir işbirliği yürüttüklerini görmekten duyduğum memnuniyeti burada ifade etmek isterim. Her ne sebeple olursa olsun Gaziantep’e yerleşmek amacıyla gelmiş olan vatandaşlarımızın sosyal, kültürel, sportif ve eğitim gibi konularda geliştirilmesi, ilimize göç etmiş ve gelir düzeyi düşük aile çocuklarının eğitime kazandırılması, kent yaşamına uyumunun kolaylaştırılması, suça yönelik her türlü etkiden uzaklaştırılmaları için, toplum destekli çok güzel projeler uygulanmaktadır. Bunlardan bazılarını saymak gerekirse; “Gezegen Evine Yolculuk, Gönüller Vadide Buluşuyor, Şahinbey Parkında Eğleniyoruz, Kirvem Polis Amca, Sağlıklı Gülen Yüzler Huzurlu Güzel Günler, Yeşeren Umutlar, Tedbir Al Hayatta Kal, Güvenli Şehir Huzurlu Vatandaş, Dosteli ve Bizim Yıldızlarımız gibi çok güzel ve önemli projeler uygulanmış ve çok önemli ve yararlı sonuçlar elde edilmiştir. Bu çalışmalarda özveriyle görev alan tüm personelimizi gönülden kutluyorum. Yine bu kapsamda çeşitli kurum ve kuruluşların ve vatandaşlarımızın işbirliği ve desteğiyle hazırlanan; Huzurlu ve Güvenli Düğünler, Güvenli İnternet Güvenli Gelecek, Kablo Hırsızlıklarının Önlenmesi, Erken Yaşta Evlilik, Mesleğim Var Geleceğim Güvende, Yerelden Genele Dezavantajlı Gruplar İçin Meslek Eğitimi gibi birçok konuda hazırlanmış ve uygulamaya geçmek üzere olan projelerimiz de bulunmaktadır. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 37 Röportaj yıllık dönemi incelendiğinde; TÜİK verilerine göre 2008 yılında nüfusumuz 1.612.000 iken alınan göç 37.184, verilen göç 36.229 olarak, göçün artış hızı da 0,59 olarak kaydedilmiş. Bu zaman dilimi içerisinde en yüksek artış 2011 yılında kaydedilmiş. 2011 yılında nüfusumuz 1.753.596 iken alınan göç 45.991, verilen göç 38.634 olarak tespit edilmiş ve artış hızı 4,2’ye çıkmıştır. 2012 yılında bu artış oranı 1,29 olarak yansımıştır. Bu rakamlar göçün artış eğiliminden azalma eğilimine döndüğünü göstermektedir. Çünkü asıl olan da budur. İnsanların doğup büyüdükleri yerde okumaları, eğitim, sağlık, spor, sosyal ve kültürel alanda bulundukları yerde hizmet almaları, iş ve mesleklerini rahatça yapabilmeleri için uygun şartların hazırlanması zaten devletin öncelikli görevidir diye düşünüyorum. Bunun için sosyal ve kültürel içerikli yatırım ve hizmetleri bölge insanımıza en iyi şekilde ulaştırmak ve refah düzeyini yükseltmek, hepimizin ortak hedefidir. Gaziantep’te bulunan Suriyeli mülteci sayısı hakkında bilgi verebilir misiniz? Röportaj Dünyadaki bazı ülkelerde yaşanan bir takım krizler maalesef göçü tetiklemektedir. Bu nedenle dünyada göçün göz ardı edilemeyeceği gerçeğini kabul ederek, göç ve göç hareketinin sonuçlarının etkili yönetileceği bir sürece ihtiyaç vardır. Göç, yasal bir suç olmayabilir; ama yönetimsel bir suç olarak görülmelidir. Bu anlamda hemen sınır komşumuz olan Suriye’de de maalesef büyük bir kaos ve kargaşa yaşanmış, neticesinde hiç arzu etmediğimiz göç hareketleri gerçekleşmiştir. Bu sadece ülkemize değil, Suriye’nin komşusu bulunan tüm ülkelere yönelik gerçekleşmiştir. Tabi Türkiye Cumhuriyeti’nin hemen sınırında yaşanan bu drama kayıtsız kalması kabul edilemezdi ve bu durumdaki Suriyelilere kapımızı gönlümüzü açmak insani ve vicdani bir görev olarak yerine getirildi ve halen de getirilmeye devam ediyor. Şüphesiz bunu Suriye halkının da kesinlikle arzu etmediğini, yerinden yurdundan koparak başka coğrafyalarda yabancılık çekmek istemeyeceklerini unutmamak gerekiyor. Ülkemizde malumunuz olduğu üzere sınır kentlerden başlayarak iç bölgelere uzanan şekilde çadır kentler, konteyner kentler kuruldu. Uygun şartlarda barınmaları, yaralılarının tedavi- 38 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU si, çocukların eğitimi ve daha birçok şekilde yardımlar yapılıyor. Kadirşinas halkımızın ve ülkemizin bu yardımları Suriye’deki vatandaşlara da ulaştırılıyor. Bu anlamda ülkemizdeki sığınmacıların dünyadaki ülkelerden fazla yardım göremediklerini de belirtmemiz gerekiyor. Özellikle şehrimizde kurulan çadır ve konteyner kentlerde barınan misafirlerimizin tüm ihtiyaçları devletimiz tarafından karşılanıyor. İlimizde barınan Suriyeliler ile ilgili bazı bilgileri paylaşacak olursak; 2013/2014 Eğitim-Öğretim yılında ilimizde; 854 Okul öncesi, 5.055 İlkokul, 2.589 Ortaokul ve 798 Lise olmak üzere toplamda 9.296 Suriyeli öğrenci eğitim-öğretim kurumlarımızda öğrenim görmektedir. Özellikle düşük gelir grubundaki sığınmacıların belirli bir ölçüde istihdama katkıda bulundukları da görülmektedir. Suriyeli mülteciler, Gaziantep’in ekonomik ve kültürel yapısında ne gibi değişikliklere neden oldu? İlimizde misafir saydığımız Suriyelilerin başta güvenlik olmak üzere ülkemizi ve şehrimizi tercih etmeleri nedeniyle, ülkelerinde yaşadıkları kaos ve savaş ortamının kendilerinde yarattığı psikolojik travma ve yıkımın doğal bir sonucu olarak ruhsal bir çöküntü içinde olduklarını görmekten büyük bir üzüntü hissediyoruz. Onların Gazianteplilerle iyi ilişkiler kurarak, yabancılık hissini azaltmak için kaymakamlıklarımız, AFAD, belediyelerimiz, kamu kurum ve kuruluşlarımız ve sivil toplum örgütlerimiz bu konuda gayet olumlu bir işbirliği sergiliyor. Başta kayıt dışılık, barınma, dilsel, kültürel farklılıklar, sağlık ve eğitim gibi alanlarda karşılaştıkları sorunların önemli bir bölümü çözüme kavuşturulmuş ve önemli bir çıkmaz yada sorun görülmemektedir. Suriyeli sığınmacıların ilimize gelişleriyle birlikte, özellikle konut kiralarında artışlar olduğu görülmektedir. Temennimiz, Suriye’de süren iç savaşın bir an önce bitmesi, hayatın normale dönmesi ve Suriyeli misafirlerimizin de yeniden evlerine ve ülkelerine kavuşmalarıdır. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 39 Röportaj Masal Parkı • GAZİANTEP MERMER VE MADENCİLİĞİN PAYI ARTIYOR İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, Adıyaman’ın ekonomik yapısının başta tarım sektörü olmak üzere, tarıma dayalı sanayi, tekstil, gıda, mobilya ve son yıllarda üretim payı giderek artan mermer ve madencilik sektörlerine dayandığını söyledi. A dıyaman’ın göç veren iller sıralamasında 35, göç alan iller sıralamasında 45. Sırada olduğunu belirten Vali Demirtaş, genel olarak nüfusun daha gelişmiş illere göç ettiğini de sözlerine ekledi. Kırsaldan kente yapılan göçe de dikkat çeken Vali Demirtaş, kırsaldan kente yapılan göçlerin en büyük sebebinin, kırsalda tarım ve hayvancılıkla uğraşan kesimin istenilen düzeyde gelir elde edememesi ve yaşam kalitesi olarak daha yüksek standartlara kavuşma arzusu olduğunu kaydetti. ‘‘Adıyaman Valiliği olarak yatırımcılarının devlet destekleri ve hibe kaynaklarından faydalanması için tüm eğitim ve tanıtım faaliyetlerini desteklemekteyiz.’’ Adıyaman’ın ekonomik yapısı hakkında bilgi verir misiniz? Röportaj Adıyaman ili ekonomik yapısı başta tarım sektörü olmak üzere, tarıma dayalı sanayi, tekstil, gıda, mobilya ve son yıllarda üretim payı giderek artan mermer ve madencilik sektörlerine dayanmaktadır. 2012 yılı TÜİK verilerine göre 105 milyon dolar ihracat yapan ilimizde 36 milyon dolar ithalat kaydedilmiştir. 2013 yılına göre ise Adıyaman’da ilk 11 ay 82 milyon dolar ihracata karşılık 34 milyon dolar ithalat sağlanmıştır. 1954 yılında il olan Adıyaman’da ilk sanayi hamlesi 1967 yılında üretime başlayan “Adıyaman Pamuklu Dokuma Sanayi Türk Anonim Şirketi” ile başlamıştır. Takip eden yıllarda da Çimento, Süt ve Yem Fabrikaları da kurularak sanayinin gelişimi devam etmiştir. Kalkınmada Öncelikli Yörelerde uygulanan devlet yardımları ve teşvikler, ildeki özel sektör yatırımlarında hareketlilik oluşturmaya başlamış ancak yatırımların doğru planlanmaması ve alınan kredilerin iyi değerlendirilememesi nedeniyle ekonomik gelişme beklenen düzeyde gerçekleşmemiştir. 40 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 1980’lerin sonunda sağlanan kaynak kullanımı destekleme primleri ile özellikle tekstil ve gıda sanayi yatırımlarında nisbi bir artış gözlenmiştir. 1990’larda hibe yardımlarının kaldırılması ve yerine sağlanan fon kaynaklı krediler ile hareketlenme yaşanmışsa da esas sanayi hamlesi 2000’li yıllarda yaşanmıştır. 5084 ve 5350 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile İlgili Yasaların yürürlüğe Günümüzde Ekonomi Bakanlığı’nın sunmakta olduğu yatırım teşviklerinin yanı sıra Bölgesel Kalkınma Ajansları, KOSGEB Müdürlükleri ve TÜBİTAK fonları ile Kırsal Kalkınma ve Sanayi Bakanlığı destekleri proje çağrıları vasıtasıyla yatırımcılara sunulmuştur. Adıyaman’da proje kültürü giderek gelişmekte, söz konusu kaynaklardan faydalanma oranı giderek artmaktadır. Adıyaman Valiliği olarak yatırımcılarının devlet destekleri ve hibe kaynaklarından faydalanması için tüm eğitim ve tanıtım faaliyetlerini desteklemekteyiz. Nüfusun büyük çoğunluğunun tarım ve hayvancılıkla uğraşması ne gibi sonuçlar doğurmaktadır? Adıyaman ilinin bulunduğu coğrafi ve fiziki şartlarından dolayı tarım ve hayvancılıkla uğraşan nüfus oranı yüksektir. Atatürk Barajı’nın sahip olduğu sulama imkanlarından tam olarak faydalanamasa da özellikle Kahta ve Samsat ilçeleri olmak üzere ildeki arazilerin verimli olmasından dolayı halk genellikle tarımla uğraşmaktadır. Coğrafi ve fiziki şartların zor olduğu Sincik, Gerger ve Çelikhan gibi ilçelerde ise tarım arazisi sorunundan dolayı küçükbaş hayvancılık ve arıcılık faaliyetleri daha yoğundur. Çelikhan ilçesinde arazinin parçalı ve eğimli olmasından dolayı tütün üretimi öne çıkmaktadır. Ancak bu konuda son yıllarda uygulanan uluslararası kısıtlamalar ve çiftçi kotaları yörede alternatif ürün arayışına sebep olmaktadır. Adıyaman genelinde başta nar olmak üzere badem ve ceviz yetiştiriciliği alternatif ürünler olarak öne çıkmaktadır. İl genelinde özellikle devlet tarafından sağlanan destek mekanizmalarından dolayı besi ve süt sığırcılığı da yaygınlaşmakta ve bu alanda yapılan yatırımlar gün geçtikçe artmaktadır. Tarımsal ürünlerin işlenmesi ve katma değerin yükseltilerek istihdam sağlaması için süt ürünleri işleme tesislerinin yanında nar suyu üretim tesisleri kurulmakta ve ürünlerin korunarak dört mevsim işlenmesi amacıyla da soğuk hava depoları oluşturulmaktadır. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan nüfusun fazla olması gıda ve tarıma dayalı sanayinin gelişmesini sağlamaktadır. Firmalar, tekstil sektöründen sonra en çok gıda ve tarıma dayalı sanayi sektörlerinde faaliyet göstermekte ve istihdam yaratmaktadırlar. İldeki sanayi işletmelerinin dağılımına bakıldığında yüzde 30 orana tekabül eden kısım tekstil ve giyim eşyası alanında faaliyet gösterirken, yüzde 24 orana tekabül eden kısım ise gıda ürünleri üretmektedir. Adıyaman ilinin göç durumunu açıklar mısınız? Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Adıyaman, 2012 yılında 14.323 kişilik göç alırken 22.591 kişilik göç vermiştir. Türkiye geneli sıralamaya bakıldığında ise Adıyaman göç veren iller sıralamasında 35, göç alan iller sıralamasında 45. sıradadır. Genel olarak nüfusun daha gelişmiş illere göç ettiği ve bundaki temel sebeplerin ise ekonomik, bireysel ve ailevi sebepler olduğu bilinmektedir. İlde kaydedilen dış göç (aldığı göç ve verdiği göç) görece dengeli iken iç göç (kırsaldan kente) oldukça belirgindir. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 41 Röportaj girmesi ve 2006 yılında yayınlanan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı ile ilin özel sektör yatırımlarında ve istihdam kapasitesinde önemli artışlar yaşanmıştır. Ağırlıklı olarak tekstil sektöründe sanayileşmenin görüldüğü ilimizde; gıda sanayi, maden-taş ve toprağa dayalı sanayi, mobilya sanayi ile genel imalat sanayisine yönelik üretimler yapılmaktadır. TRC1 Bölgesinde illerin Aldığı Göç Gaziantep Adıyaman Kilis TRC1* Türkiye* 20082009201020112012 37.184 12.155 4.998 45.585 2.099.033 36.075 12.091 4.662 44.864 2.069.262 40.380 14.150 4.813 51.497 2.185.172 45.991 13.873 4.692 55.975 2.246.828 41.672 14.323 4.315 51.712 2.142.580 Kaynak: TÜİK, Göç İstatistikleri *Bölge içindeki illerin birbirleri arasındaki göç kapsanmamıştır. TRC1 Bölgesinde illerin Verdiği Göç Gaziantep Adıyaman Kilis TRC1* Türkiye* 20082009201020112012 36.229 20.971 4.611 53.059 2.099.033 34.125 18.295 5.677 50.133 2.069.262 36.327 20.135 5.572 54.188 2.185.172 38.634 23.939 6.420 60.412 2.246.828 39.410 22.591 6.075 59.478 2.142.580 Kaynak: TÜİK, Göç İstatistikleri *Bölge içindeki illerin birbirleri arasındaki göç kapsanmamıştır. KIRSAL NÜFUS AZALIYOR Kırsaldan kente yapılan göçün sebeplerini nelere bağlıyorsunuz? Göç eden nüfusun niteliği ile ilgili neler söylemek istersiniz? Kırsaldan kente yapılan göçlerin en büyük sebebi, kırsalda tarım ve hayvancılıkla uğraşan kesimin istenilen düzeyde gelir elde edememesi ve yaşam kalitesi olarak daha yüksek standartlara kavuşma arzusudur. Özellikle tarımla uğraşan kırsal nüfus yıllar itibariyle arazilerin bölünerek küçülmesi ve fazla gelir elde etme imkanının olmaması, başta tütün olmak üzere uygulanan kotalar nedeniyle tarımla uğraşan kesimin işsiz kalması ve kırsalda sunulan hizmetlerin kentsel donatılara kıyasla yeterli düzeyde olmaması nüfusun şehir merkezlerine göç etmesinin temel sebepleridir. Adıyaman ilinde kırsal nüfusun oranı yüzde 39 olarak hesaplanmakta olup sanayileşme süreci başlamış diğer illerde olduğu gibi bu oran giderek azalmakta ve kentli nüfus artmaktadır. Röportaj Adıyaman’ın farklı sanayi dallarında son dönemlerde yaşanan gelişmelerden bahseder misiniz? 1967 yılında kurulan Adıyaman Pamuklu Dokuma Sanayi ile geleneksel pamuk yetiştiriciliği ve çırçır fabrikalarından iplik dokumacılığına geçiş yapıldıktan sonra özellikle 2000’li yıllarda Adıyaman sanayicisi tekstil ve hazır giyim sektöründe büyük yol 42 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU katetmiştir. 2006 yılında kurulan Adıyaman Tekstil Kümelenme Derneği bu alanda kazanılmış tecrübe ve markalaşma, ihracat odaklı ve kaliteli üretimin önemli bir işaretidir. 2012 yılında Adıyaman’ın dış ticaretinde yakaladığı 30 milyon dolar tekstil ihracatı bu başarının somut bir göstergesidir. Adıyaman ilinde zengin bakır, krom, barit, çimento hammaddeleri, fosfat, manganez ve mermer yatakları bulunmaktadır. Mermercilik özelinde maden sektörü son yıllarda büyük gelişme kaydedilmiş, 2012 yılı TÜİK verilerine göre 45 milyon dolar ihracat kaydedilmiştir. Adıyaman Light ve Dark Emprador mermerlerinin bu ticaret içerisinde payı büyüktür. Kurulum aşamasında olan mermer işletmelerinin aktif olarak faaliyete geçmesi ile daha çok blok olarak ihraç edilen mermerin levha olarak işlenmesi sonucu ihracat ve istihdam daha da artacaktır. Sahip olduğu güneşlenme süresi (3000 saat/yıl) açısıdan da ilimizde Güneş Panelleri üretimi ve Güneş Santralleri kurulumu son aylarda önem kazanmış olup, su kaynaklarının bolluğu nedeniyle HES yatırımları da gün geçtikçe artmakta ve özellikle Sincik bölgesinin rüzgâr potansiyelinin yüksek olmasından dolayı da Rüzgâr Enerji Santrali (RES) yatırımları öne çıkmaktadır. Arıcılık faaliyetlerinin Sincik ve Gerger ilçeleri başta olmak üzere yoğunlaşması sayesinde ise Adıyaman ilinin bal üretimi konusunda da markalaşma ve tescillenme ça- lışmaları hız kazanmış olup ilerleyen yıllarda özellikle Geven Balı’nın il ekonomisine katkı sunması beklenmektedir. Kâhta ilçesi özelinde de TPAO’nun sondaj çalışmaları sonucunda elde edilen sıcak suyun Seracılık faaliyetlerinde kullanılmasından dolayı bu alanda da yatırımlar artmaktadır. Mevcut bulunan 20 dekarlık sera işletmelerinin yanı sıra etüt proje aşamasında birçok girişim bulunmaktadır. Diğer taraftan bölgede maliye hazinesine kayıtlı 200 dekarlık alanın Seracılık Vadisi olarak düzenlenmesi için İpekyolu Kalkınma Ajansı ile görüşmeler sürdürülmektedir. Ortadoğu ülkelerine ve limanlara yakınlığı nedeniyle ihracat potansiyeli yüksek olan gıda ve tekstil ürünleri ile mermer başta olmak üzere diğer maden sektörlerinde yapılacak yatırımların yerinde olacağı düşünülmektedir. Söz konusu potansiyel yatırım alanlarının yanı sıra 19.06.2012 tarih ve 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Yeni Teşvik Sistemi sonrası Adıyaman’a ilgi kayda değer bir biçimde artmıştır. 2013 yılı ilk 11 ayında Ekonomi Bakanlığı tarafından 42 firmaya yatırım teşvik belgesi düzenlenmiştir. 177 milyon TL yatırım tutarına sahip işletmelerin tamamının faaliyete geçmesi ile Adıyaman’da 1941 kişilik yeni istihdam sağlanması hedeflenmektedir. Adıyaman İli Yıllara Göre Dış Ticaret Göstergeleri (1.000 USD) Dış Ticaret 2008 2009 2010 2011 2012 İhracat (USD) İthalat (USD) 59.103 36.292 58.091 33.336 71.509 85.425 61.223 88.959 104.826 35.585 120.000 İthalat 100.000 İhracat 80.000 60.000 40.000 20.000 0 2009 2010 2011 2012 Adıyaman’a yerleşen Suriyeli 178 adet (16 m2) özel çadır olmak üzere lıklı konaklama birimleri, temizlik alanları sığınmacılar için hazırlanan toplam 2 bin 292 adet çok amaçlı çadır ku- ve yeme-içme gibi fiziki ihtiyaçların dışında çadırkent ve sunulan imkanlardan rulmuştur. her türlü eğitim ve sağlık ihtiyaçları karşı- bahsedebilir misiniz? Sığınmacılar lanırken kurs ve spor aktiviteleri gibi çeşitli ile şehrin ekonomik ve kültürel Güvenlik görevlileri, temizlik ekibi, sağlık sosyal imkanlar sağlanmaktadır. Suriyeli yapısında ne gibi değişikliklere ve itfaiye memurları ile öğretmenler olmak sığınmacıların ülkemizde kendilerini rahat neden oldu? üzere toplam 547 personelin görev yaptığı hissetmeleri için Adıyaman Valiliği olarak Adıyaman Konaklama Tesisi’nde halen 10 elimizden geleni yapmaktayız. Konaklama Adıyaman’da kurmuş olduğumuz ko- bin kişi konaklamaktadır. 33 sağlık perso- naklama tesisi Şanlıurfa karayolu 37. Km’de- nelinin görev aldığı sahra hastanesi bugüne ki 435 dönümlük arazi üzerinde yer almak- kadar yapılan muayene ve ayakta tedavi tadır. Söz konusu alanın 60,5 dönümü idari sayısı 144 bine ulaşmıştır. Öğretmen, usta alan, 13,4 dönümü sosyal ortak kullanım ala- öğretici ve Arap öğretmenlerin çalışmaları nı ve 258 dönümü misafirlerin konaklaya- sonucu örgün eğitim kapsamında (anaokul, cağı 1 adet bekarlar mahallesi olmak üzere ilköğretim ve ortaöğretim) 3291 öğrenciye toplam 6 adet mahalle, eğitim-kurs alanı ve eğitim verilmektedir. Mesleki eğitim kapsa- spor alanı olarak planlanmıştır. Konaklama mında ise kuaförlük, bilgisayar, el sanatları, lunan sivil toplum kuruluşlarının katkılarıy- tesisinin kurulumuna dair tüm çalışmalar dikiş-nakış, halıcılık, terzilik, bağlama, resim la yerli halk ve sığınmacılar arasında barış ve 26 gün gibi kısa bir sürede tamamlanarak 22 kursu ile Türkçe olmak üzere çeşitli eğitimler kardeşlik ortamı tesis edilmiş, işbirliği kültü- Eylül 2012 tarihinde hazır hale getirilmiştir. sürekli sağlanmaktadır. 1082 kişi söz konu- rü artırılmıştır. Adıyaman’ın bir huzur kenti Konaklama tesisi 10 bin kişilik olarak plan- su kurslara günlük devam etmektedir. olma özelliği Suriyeli sığınmacılar konusun- sı sebebiyle Adıyaman’ın sosyal ve kültürel hayatında somut değişiklikler pek gözlenmemektedir. Konut kiralayarak kent merkezinde ikamet eden Suriyeli sığınmacıların birkaçyüz kişi olduğu tahmin edilmektedir. Valiliğimizin çalışmaları ve Adıyaman’da bu- da da kendini göstermiştir. lanmış olup, alanda 878 adet (16 m2) AFAD çadırı, 1236 adet (16 m2) Kızılay çadırı ve tesisinin il merkezine 37 km mesafede olma- Suriyeli sığınmacılar için sunulan sağKalkınmanın Yolu İPEKYOLU 43 Röportaj 2008 Kaynak: TÜİK, 2012 75 BİN KİŞİ İSTİHDAM EDİLECEK Röportaj İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi ve Kilis Valisi Süleyman Tapsız, Kilis Polateli Şahinbey Tekstil İhtisas Organize Sanayi Bölgesi tamamlandığında, yaklaşık 75 bin kişiye iş imkanı sağlanacağını söyledi. 44 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU K ilis’in ekonomisinin genel olarak tarıma dayalı olduğunun altını çizen Vali Tapsız, Kilis Polateli Şahinbey Tekstil İhtisas Organize Sanayi Bölgesi tamamlandığında yaklaşık 75 bin kişiye iş istihdamı sağlanacağını ve bu gelişmenin Kilis’te yaşanan göçü ortadan kaldıracağını belirtti. Kilis’i Ortadoğu’ya bağlayan Öncüpınar Sınır Kapısı’nın, Suriye’de yaşanan iç savaş sonucu ortaya çıkan insanlık dramında hayati öneme sahip bir kapı olduğunu da sözlerine ekleyen Vali Tapsız, şunları söyledi: ‘‘Suriye’de yaşanan kriz, Öncüpınar Gümrük Kapısı’ndan yapılan ithalat ve ihracatı olumsuz etkilemiş olmakla beraber, insani yardımların ulaştırılmasında çok önemlidir. 2013 yılında kapıdan yapılan ithalat ve ihracat ile 2011 yılında yapılan arasında 3 kat daha azdır. Ayrıca kapıdan giriş çıkış yapan yolcu sayısı da 3 kat azalmıştır. Bu da Kilis’in olumsuz olarak etkilenmesine sebep olmuştur. Ancak olağanüstü bir dönem yaşanması dolayısıyla biz, kapıya ticari olarak değil daha ziyade insani açıdan bakıyoruz ve umuyoruz ki, Suriye’deki bu kaotik ortam bir an önce giderilir ve ticari olarak da Kilis hak ettiği payı alır.’’ Kilis Kenti; ekonomide Türkiye’nin neresindedir? Ekonomisi genel olarak tarıma dayalı olan Kilis, son yıllarda yapımı süren Küçük Sanayi Sitesi ve alt yapısı tamamlanan Kilis Organize Sanayi Bölgesi ile sanayileşme başlamış olup; Kilis-Polateli-Şahinbey Organize Sanayi Bölgesinin kuruluşunun bir an önce bitirilmesi hedeflenmektedir. İlimizde ticaret tarımsal ve hayvansal ürünler ihracatı ile yöre halkının ihtiyacı olan mamul ve yarı mamul maddelerinin ithalatına dayanır. İhraç edilen ürünlerin başında ham zeytinyağı ve pekmez ürünleri gelmekte olup, bu ürünler Öncüpınar Gümrük Kapısı vasıtasıyla ihraç edilmektedir. 2011 yılında yapılan DPT araştırmasında İlimiz, sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında 63. sıradadır. İlimiz işsizlik oranı en düşük olan 16. ildir. Kilis’te ihracat 2013 yılı Temmuz ayında 2 milyon 619 bin Dolar iken Ağustos ayında yüzde 51’lik azalışla 1 mil- yon 282 bin Dolara gerilemiştir. İthalat ise Temmuz ayında 2 milyon 778 bin Dolar olarak gerçekleşirken, Kilis ili ithalat değeri bir önceki aya göre yüzde 25’lik azalışla Ağustos ayında 2 milyon 77 bin Dolar değerinde gerçekleşmiştir. Kilis ili, Ağustos ayı geçici ihracat rakamlarına göre en çok ihracat yaptığı ülkeler sırasıyla Suriye, lrak ve Romanya olmuştur. Yine aynı dönem de en çok ithalat yapılan ülkeler ise sırasıyla Endonezya, Amerika Birleşik Devletleri, Irak, Çin ve Brezilya’dır. Eğitimde iyi bir konumda olmasına rağmen Kilis’in en az göç almasının sebebi nedir? Kilis 1995 yılında il olmuştur. İl olmadan önce ve sonra çıkmaz bir sokak durumundan çıkamamıştır. Bu anlamda bir sınır kenti oluşumuz, özelikle sanayi sektörünün gelişmesini belli ölçüde engellemiştir diyebiliriz. İlimizin Gaziantep’e yakın olması ekonomik, kültürel ve sosyal gelişmeyi belli ölçüde etkilemiştir. İskenderun limanına 150 km. uzakta oluşumuz ticari atmosferi olumsuz manada etkilemektedir. Bundan dolayı Kilis insanı geçimini ziraat ve küçük ticaretle meşgul olarak sürdürmektedir. Geçim sıkıntısı yaşayan halk, çocukların eğitimine ve okumasına büyük önem vermiştir. Kilis son 10 yılda dikkat çekecek ölçüde üniversiteye öğrenci yerleştirmede ön sıralarda yer almaktadır. Kilis, kendi köyleri hariç göç almayan bir ildir. Bu bir bakıma bir avantaj olmaktadır. Çünkü sınıflar kalabalık olmayıp, standartlara uygun bir eğitim verilmektedir. İklimi ve ucuz bir kent oluşu öğretmenlerin burada uzun yıllar kalmasına sebep olmakta, bu da eğitimde istikrar meydana getirmektedir. Kilis’in eğitim kalitesini duyan ve bilen civar illerin velileri Kilis Fen Lisesi, Anadolu Öğretmen Lisesi ve Anadolu Liselerini tercih ettirerek çocuklarının eğitiminin burada sürdürmelerini arzu etmektedir. Bu da bizi ziyadesiyle sevindirmektedir. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 45 Röportaj ‘‘İlimizde yaşanan göçün nedenleri, göçün önlenmesine yönelik alınacak tedbirler ilgili kurumlarımızca değişik zamanlarda titizlikle irdelenmektedir. İstatistiki veriler yıllar itibariyle değerlendirilmekte, istihdam artırıcı önlemler alınmaya çalışılmaktadır.’’ Röportaj 80 BİN SURİYELİ GÖÇ ETTİ Tarıma dayalı bir nüfus her zaman için bir dezavantaj mıdır? Kilis’in çevre illere göç vermesinin nedeni nedir? İlimizde iktisaden faal nüfusun yüzde 65’si tarım ve hayvancılık alanında, yüzde 8’i imalat sanayinde, yüzde 25’i ise diğer sektörlerde faaliyet göstermektedir. Bu durum, ilin iktisadi hayatında nüfus bakımından tarım sektörünün hâkim olduğunu göstermektedir. Sanayi, turizm, coğrafi alan yönünden dezavantajlı olan ilimizde faal nüfusun büyük oranının tarımla uğraşması kaçınılmaz bir sonuçtur. İlimizde ticaret potansiyelinin büyük kısmı tarımsal ürünlerle ilişkilidir. Bu nedenle, olası iklim değişiklikleri ve özelikle kuraklık ticaret sektörünü ve dolayısıyla ilimiz ekonomisini etkilemektedir. Tarımla uğraşan nüfusun yüksek olması tarım alanlarından faydalanma oranında düşürmekte bu da halkımızın gelir düzeyini azaltmaktadır. Tarım sektöründe katma değer yaratmak günümüz ekonomilerinde önemli bir husustur. Bu anlamda tarım sektöründeki girdi maliyetleri, alan başına alınan verim, tarım ürünlerinin işletilerek pazarlanışı, modern tarım tekniklerinin kullanılması ve yeter sayıda nüfusun tarım sektöründe istihdam edilmesi vb. alt başlıklar tarımın ve tarımla uğraşan nüfusun ilimiz için bir avantaj olmasını sağlayabilir. İlimizde özel sektör yatırımlarının diğer bölge illerine kıyasla yetersiz oluşu, sosyal yaşam alanlarının yeteriz olması, tarımda makineleşme sonucu insan gücüne gereksinimin azalması, genç nüfusun kariyer tercihlerini büyük şehirlerden yana kullanması, yüksek gelir, sağlık ve eğitim hizmetlerine daha iyi erişim gayesi, iş arama/iş bulma, tayin atama, evlilikler… Bir başka deyişle, insanların daha iyi hayat standartları arayışları vb. sebeplerle hemşerilerimiz diğer büyük şehirlere göç etmektedirler. Ancak şunu da belirtmek isterim ki; Kilis, son 3 yıl içerisinde dünyada eşi görülmemiş bir göç almıştır. 90 bin nüfuslu olan bir il, 80 bin Suriyelinin göçüne sahne olmuştur. Bu durumu da gözden kaçırmamak gerekir. 46 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU Göçün nedenleri ile ilgili valilik olarak herhangi bir çalışmada bulundunuz mu? Valilik olarak yaşanan göç olayını nitelik ve nicelik olarak, ilgili kurumlarla işbirliği içerisinde takip etmekteyiz. İlimizde yaşanan göçün nedenleri, göçün önlenmesine yönelik alınacak tedbirler ilgili kurumlarımızca değişik zamanlarda titizlikle irdelenmektedir. İstatistiki veriler yıllar itibariyle değerlendirilmekte, istihdam artırıcı önlemler alınmaya çalışılmaktadır. Bu anlamda organize sanayi bölgelerinin kurulması, kamu yatırımlarının artırılması, mevzuatla ilgili olumsuzlukların aşılması, bürokrasinin azaltılması, sosyal yardım ve desteklerim artarak devamının sağlanması gibi merkezi idareyi ilgilendiren tüm tedbir ve çalışmalar özenle yürütülmektedir. Yerel yönetimlerle, özel sektörle, STK’lar ile işbirliği yapılarak ve onlara destek verilerek ilimizin her açıdan daha yaşanabilir koşulara sahip olması manasında gereken tüm gayret sarf edilmektedir. YIL İTHALAT (Bin $) İHRACAT (Bin $) GİREN ARAÇ ÇIKAN ARAÇ GİREN YOLCU ÇIKAN YOLCU 2008 2009 2010 2011 2012 2013 23.907 16.456 23.320 30.546 11.671 14.572 34.403 25.840 49.700 42.423 16.539 16.341 84.223 104.915 215.342 215.323 58.064 69.985 83.675 97.857 213.783 213.877 59.304 67.835 499.003 590.119 907.062 729.923 221.442 347.921 503.758 596.174 758.185 991.040 224.320 312.838 Kilis’i Ortadoğu’ya bağlayan Öncüpınar Sınır Kapısı, Suriye’de yaşanan iç savaş sonucu ortaya çıkan insanlık dramında hayati öneme sahip bir kapı olmuştur. Suriye’de yaşanan kriz, Öncüpınar Gümrük Kapısı’ndan yapılan ithalat ve ihracatı olumsuz etkilemiş olmakla beraber, insani yardımların ulaştırılmasında çok önemlidir. Tablodaki verilerden de anlaşıldığı gibi 2013 yılında kapıdan yapılan ithalat ve ihracat ile 2011 yılında yapılan arasında 3 kat daha azdır. Ayrıca kapıdan giriş çıkış yapan yolcu sayısı da 3 kat azalmıştır. Bu da Kilis’in olumsuz olarak etkilenmesine sebep olmuştur. Ancak olağanüstü bir dönem yaşanması dolayısıyla biz, kapıya ticari olarak değil daha ziyade insani açıdan bakıyoruz ve umuyoruz ki, Suriye’deki bu kaotik ortam bir an önce giderilir ve ticari olarak da Kilis hak ettiği payı alır. Konteyner kentlerde son durum nedir? Bildiğiniz gibi Kilis’te 2 konteyner kent bulunmaktadır. Bunlardan Öncüpınar Konteyner Kent, 6 mahalleden oluşmakta her türlü alt yapı, kanalizasyon, içme suyu şebekesi tamamlanmış ve şu an itibariyle 15 bin kişi barınmaktadır. Kampta üst düzey güvenlik sistemi kurulmuştur. Kampa giriş ve çıkışlar biyomet- rik parmak izi ve çipli kimlik kartı ile yapılmakta, kent 24 saat güvenlik kameraları ile izlenmektedir. Ayrıca araçların kampa giriş çıkışlar için roadblocker ve araç altı görüntüleme sistemi kullanılmaktadır. Konteyner kentte anaokulu, ilköğretim okulu ve lise de 63 derslikte toplamda 4 bin 500 Suriyeli öğrenci eğitim görmektedir. Ayrıca Kilis 7 Aralık Üniversitesi’nde de 75 Suriyeli öğrenci eğitim görmektedir. Kampta kalan Suriyeli sığınmacıların demokrasiyle tanışması ve bu alanda deneyim kazanmasını amaçlayan Mahalle Temsilcileri Seçimi 17 Ocak 2013 tarihinde yapıldı. Seçim sonucunda oluşan 18 kişilik İdare Meclisi (3’ü bayan), kendi içinden Meclis Başkanı’nı ve 5 kişilik Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 47 Röportaj Suriye’de yaşanan kriz, Ortadoğu’ya açılan büyük bir gümrük kapısı bulunan Kilis’i nasıl etkiledi? İdare Heyetini belirledi. İdare Heyeti, güvenlik, sağlık, eğitim, din hizmetleri ve altyapı alanlarında valilik ile koordineli olarak çalışmaktadır. Öncüpınar Konteyner Kenti’nin içerisinde 50 yataklı Sahra Hastanesi, her biri bin kişi alabilen 2 cami, 3 süpermarket, banka şubesi, PTT şubesi ve 6 sosyal tesis bulunmaktadır. Ayrıca Suriyeli sığınmacılara kampta kilim, elişi, kuaförlük, bilgisayar ve Türkçe dil kursu verilmektedir. Röportaj Diğer kentimiz, Elbeyli Konaklama Mer- 48 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU kezi’nin yapımına 13 Ocak 2013’te başlandı. Kampa, Suriyeli sığınmacıların ilk yerleştirme işlemi 3 Haziran 2013 tarihinde gerçekleşti. Kampın alanı 420 bin m² olup, kampta 3 bin 600 konteyner bulunmaktadır. Her konteyner, 5-6 kişilik aileni rahatça yaşamlarını sürdürebileceği 2 oda, banyo ve tuvaletten oluşmaktadır. Kampta şu anda 23 bin kişi barınmaktadır. Kampta üst düzey güvenlik sistemi kurulmuştur. Kampa giriş ve çıkışlar biyometrik parmak izi ve çipli kimlik kartı ile yapılmakta olup, kamp 24 saat gü- venlik kameraları ile izlenmektedir. Ayrıca kampın içerisinde okul, rehabilitasyon merkezi, poliklinik, cami, sosyal tesis ve 2 market bulunmaktadır. Gaziantep Sanayi Odası, Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi ve Kilis Valiliği’nce iki şehir ortaklığında organize sanayi bölgesi kurulması projesi, yaşanan göçü engeller mi? Kilis Polateli Şahinbey Tekstil İhtisas Organize Sanayi Bölgesinin kurulması, 13 Mart 2013tarihinde Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına müracaat edilmesi amacıyla müteşebbis teşekkülü oluşturulacak kurum ve kuruluşların temsilciler tarafından valiliğimize talepte bulunulmuş ve valiliğimizce uygun görülerek gerekli çalışmalar yapılmıştır. 6 Kasım 2013 tarihinde valiliğimizde toplantı yapılmış, iş planı oluşturulmuş ve ilgili kurum ve kuruluşlar görevlendirilmiştir. Alanın kesinleştirilmesi için istenilenlerin tamamlanması için çalışmalara başlanılmıştır. Bu çalışmaların 4-5 aylık bir sürede bitirileceği planlanmıştır. Kilis Polateli Şahinbey Tekstil İhtisas Organize Sanayi Bölgesi tamamlandığında yaklaşık 75 bin kişiye iş imkanı sağlanacak, bu da Kilis’te yaşanan göçü ortadan kaldıracaktır. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 49 Röportaj Şeytan Köprüsü • ADIYAMAN TRC1 BÖLGESİ VE GÖÇ Cihan ARDİLİ PPKB Uzmanı G Makale öç, kişilerin hayatlarının gelecekteki kısmının tamamını veya bir parçasını geçirmek üzere, tamamen yahut geçici bir süre için bir iskân ünitesinden (şehir, köy gibi) diğerine yerleşmek kaydıyla yaptıkları coğrafi yer değiştirme olayıdır . İnsanlık tarihinin başlaması ile tanıklık edilen bu yer değiştiriş, coğrafi sonuçların yanı sıra sosyal, ekonomik, siyasal ve kültürel sonuçlar da doğurduğu için göç olgusunun bu bağlamlarda tanımlanması da söz konusudur. Göçler göç yönüne göre doğudan batıya, kırdan kente, iç göç ve dış göç; nedenlerine göre zorunlu, gönüllü göç; göç edenlerin özelliklerine göre beyin ve emek göçü olarak sıralanabilir. Türkiye’de 1923’ten 1950’li yıllara kadar kayda değer bir göç hareketi gerçekleşmemiştir. 1950-1960 yılları arasında kentleşme ve sanayileşme doğası gereği tarımda çalışan nüfusun azalmasına tarım dışı nüfusun artmasına neden olmuştur. Tarımda makineleşme, tarım topraklarının parçalanması, nüfus artışı ve kentlerde ortaya çıkan işgücü ihtiyaçları gibi nedenlerle iç göç hareketleri başlamıştır. Ekonomik ve politik bir dönüşüm sürecine giren Türkiye’de 1960-1970 yıllarında kentsel alanlarla da dönüşümler gerçekleşmeye başlamıştır. Ancak kentsel alanların gelişmesi ile sanayileşmenin gelişme hızı birbirine paralel olmamıştır. Hızlı ve çarpık kentleşme gecekondularda yaşayan bir nüfusun oluşmasına neden olmuştur. İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Mersin, Gaziantep, Bursa gibi iller göç merkezi olmaya başlamıştır. 1980’lerde Türkiye serbest piyasa, özelleştirme gibi kavramlarla tanışmıştır. 50 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU Bu dönemde Türkiye’de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşanan güvenlik ve terör problemi nedeniyle zorunlu göç olgusu ortaya çıkmıştır. Bu dönemde göçmenler daha güvenli şehirlere gitmeyi tercih etmişler, önce köylerden ilçe merkezlerine, ilçe merkezlerinden il merkezlerine (Van, Diyarbakır, Şanlıurfa), buradan İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük şehirlere göç etmişlerdir. Genel göç eğiliminin sosyo-ekonomik açıdan gelişmiş olan batı illeri yönünde olduğu ifade edilebilir. 2000’li yıllarda ise kırsal nüfus ciddi oranda azalmış, nüfus ve sermaye hareketi hızlanmış ve kentten kente göç söz konusu olmuştur. 1980’lerin başında kent nüfusu yüzde 56, kır nüfusu yüzde 44 iken 2010 yılında kent nüfusu yüzde 76,3 kır nüfusu yüzde 23,7 oranındadır. Kırsalda iş imkânı bulamayan nüfus temel gereksinimlerini sağlayabilmek için düşük ücretle veya kayıtdışı çalışmayı göze alarak kente göç etmektedir. Göçmenler genelde kentsel altyapı yeterli olmadığı için kentin çeperlerinde gecekondu mahallelerinde ikamet etmektedirler. Sosyo-ekonomik açıdan toplumda yer edinemeyen bu nüfus, bireyin toplumla bütünleşmesini sağlayan medeni, siyasi, ekonomik ve sosyal haklara bazı kişi ve sosyal gruplar tarafından tamamen veya kısmen ulaşılamaması olarak tanımlanan sosyal dışlanma ile karşı karşıya kalmaktadır. Göçün katmanlarını ortaya çıkaran bu çok boyutlu ve karmaşık ilişki kentleşme, gecekondulaşma, yoksulluk ve sosyal dışlanma gibi sonuçları da beraberinde getirmektedir. TRC1 Bölgesi İpekyolu güzergâhında olduğu için tarih boyunca göç yollarını belirlemiş bir bölgedir. Türkiye’deki göç hare- ketlerine paralel olarak TRC1 Bölgesi’nde de göçün etkisi önemli boyutlarda hissedilmektedir. Özellikle Gaziantep’te kent alanlarının ve kentsel altyapının yeterli olmaması nedeniyle çarpık kentleşme göze çarpan ilk sonuçlardan biridir. Göç Alan İllerde Ekonomik ve Sosyal Entegrasyon Projesi (EKOSEP) kapsamında 2009 yılında yapılan saha araştırmasında; Gaziantep’e yapılan göçün nedenleri ekonomik, bireysel ve ailevi nedenler olarak sıralanmıştır. Gaziantep’i tercih etme nedeni olarak ekonomik, bireysel faktörlü ve ailevi nedenler ve sosyal bağlar olarak sıralanmıştır. Aynı araştırmaya göre, Gaziantep’e gelen nüfusun büyük bir çoğunluğunun kırsal kökenli olup kente ekonomik nedenlerle göç ettiği belirtilmiştir. 2012 yılında TRC1 Bölgesi’nin aldığı göç 51.712 kişi olup verdiği göç 59.478’dir. Bölge illeri arasında Gaziantep hem en çok göç alan hem de en çok göç veren il konumundadır. Genel olarak Gaziantep göç alan Adıyaman ve Kilis göç veren konumdadır. 81 il içerisinde illerin ‘aldığı göç’ incelendiğinde Gaziantep 13. sırada, Adıyaman 45., Kilis 80. sırada yer almaktadır. İllerin ‘verdiği göç’ incelendiğinde Gaziantep 14., Adıyaman 35., Kilis 78. sırada yer almaktadır. TRC1 Bölge İllerin Aldığı Göç 50.000,0 Gaziantep 40.000,0 Adıyaman Kilis 30.000,0 20.000,0 10.000,0 0 45.000,0 40.000,0 35 .000,0 30.000,0 25 .000,0 20.000,0 15 .000,0 10.000,0 5 .000,0 0 2008 2009 2010 2011 2012 Gaziantep Adıyaman Kilis 2008 2009 2010 2011 2012 Kaynak: TÜİK, Göç İstatistikleri Nüfusa Kayıtlı Olduğu Yer TRC1 Olup Başka Yerde İkamet Edenler ve Nüfusa Kayıtlı Olduğu Yer TRC1 Dışı Olup TRC1’de İkamet Edenlerin Dağılımı (2012) Nüfusa Kayıtlı Olduğu Yer TRC1 Dışı Olup,TRC1 Bölgesi’nde İkamet Edenlerin Dağılımı Şanlıurfa 211.991 Kahramanmaraş 66.189 Hatay 17.811 Malatya 17.143 Osmaniye 12.494 Adana 11.437 Mersin 8.439 Diyarbakır 6.747 Nüfusa Kayıtlı Olduğu Yer TRC1 Olup, Başka Yerde İkamet Edenlerin Dağılımı İstanbul 278.025 Mersin 67.587 Antalya 35.991 Ankara 33.699 Hatay 33.569 İzmir 25.461 Şanlıurfa 12.875 Kahramanmaraş 12.510 2012 yılı verilerine göre 568.095 kişi başka şehirden gelip Gaziantep’te ikamet etmektedir. Bu rakam kentin toplam nüfusunun yüzde 31,5’ine karşılık gelmektedir. 38.450 kişi başka illerden gelip Adıyaman’da ikamet etmektedir. Bu rakam Adıyaman nüfusunun yüzde 6,5’ine, Kilis’te ise 15.827 kişi başka illerden gelmekte ve bu da il nüfusunun yüzde 12,7’sine denk gelmektedir. Bölge açısından bakıldığında nüfusun yüzde 24,7’si başka illerden gelip TRC1 Bölgesi’nde ikamet etmektedir. Gaziantep Aldığı Göç (%) Verdiği Göç (%) Şanlıurfa 17,85 İstanbul 11,61 İstanbul 8,4 Şanlıurfa 10,33 K.Maraş 6,77 K.Maraş 5,43 Kilis 6,74 Antalya 5,17 Adıyaman 6,38 Van 5,01 Adana 5,44 Ankara 5 Hatay 4,73 Mersin 4,76 Mersin 4,03 Hatay 4,50 Antalya 2,86 Adana 4,31 Ankara 2,85 Adıyaman 4,21 Osmaniye 2,49 Kilis 3,40 Van 2,35 İzmir 2,53 Adıyaman Aldığı Göç (%) Verdiği Göç (%) İstanbul 16,31 İstanbul 26,98 Gaziantep 11,58 Gaziantep 11,77 Malatya 10,28 Malatya 10,03 Şanlıurfa 7,76 Mersin 4,55 Mersin 5,3 Şanlıurfa 4,03 Adana 4,52 Adana 4,01 Antalya 3,62 Antalya 3,67 K.Maraş 3,53 Ankara 3,35 Diyarbakır 3,13 K.Maraş 2,69 Ankara 3,06 İzmir 1,73 Hatay 1,83 Bursa 1,31 İzmir 1,63 Hatay 1,28 dığında TRC1 Bölgesi’nde, ağırlıklı olarak Şanlıurfa, Kahramanmaraş ve Hatay illerine kayıtlı nüfus ikamet etmektedir. TRC1 Bölge nüfusu ise, ağırlıklı olarak İstanbul, Mersin ve Antalya illerinde ikamet etmektedir. Kilis Aldığı Göç (%) Verdiği Göç (%) Gaziantep 31,05 Gaziantep 46,21 İstanbul 12,47 İstanbul 12,20 Hatay 6,74 Hatay 4,43 Adana 4,63 Antalya 3,19 Ankara 3,27 Ankara 3,06 K.Maraş 3,13 Mersin 2,78 Şanlıurfa 3,06 Adana 2,44 Mersin 2,78 K.Maraş 2,07 Osmaniye 2,04 Şanlıurfa 1,63 Adıyaman 1,78 Osmaniye 1,47 Antalya 1,69 İzmir 1,19 Bursa 1,41 Konya 0,99 Kaynak: TÜİK Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 51 Makale Nüfusa kayıtlı olunan yer dikkate alın- Bölgede göç hareketliliği genellikle çevre bölgeler ve İstanbul arasında yaşanmaktadır. Özellikle Gaziantep büyükşehir ve sanayi yatırımları yüksek olan bir il olması nedeniyle çevre illerden ve kırsaldan gelen nüfusu içerisinde barındırmaktadır. İpekyolu Kalkınma Ajansı, bölgedeki sosyal göstergelerin iyileşmesine katkı sağlamak amacıyla sosyal alanlardaki projeleri desteklemektedir. Bu projelerden birisi 2013 yılı Mali Destek Programı kapsamında desteklenmeye hak kazanan ‘Şahinbey Göç Merkezi’ projesidir. Proje Şahinbey İlçesi’ne göçle gelen insanların sosyal uyumunu sağlamayı amaçlamaktadır. Makale Göç kendi başına çok boyutlu bir olgu olduğu için çözümünde de çok boyutlu bir yaklaşım kullanılmalıdır. Toplumun tüm bireylerini kapsayacak ekonomi, eğitim, sağlık gibi alanlarda eşitsizliklerin ortadan kalkabileceği, asgari yaşam düzeylerini iyileştirebilecek politikaların üretilmesi gerekmektedir. Göçün yapısal bir sorun olduğu düşünülürse, sorunun tanımı, boyutlarını ve çözüm önerileri geliştirebilmek için “göç araştırma merkezi” kurulabilir. 2014-2018 yıllarını kapsayan Onuncu Kalkınma Planı’nda göç konusu kapsamlı bir şekilde ele alınmış, etkin bir göç yönetiminin oluşturulması hedeflenmiş, göçün bölgesel 52 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU büyüme odağı (cazibe merkezi) işlevi görecek merkezlere yönelmesini kolaylaştıran şartların oluşumunun desteklenmesi öngörülmüştür. Yoğun göç alan şehirlerde sosyal uyum güçlendirilerek bu amaçla eğitim düzeyi ve mesleki beceriler geliştirilerek toplumsal faaliyetlere ve işgücü piyasalarına katılımın kolaylaştırılması sağlanacaktır. Göç alanında güvenli bir veri sisteminin oluşturulması, göçmenlerin sosyal ve ekonomik haklarına ilişkin düzenlemelerin yapılması planlanmaktadır. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 53 Makale Ravanda Kalesi • KİLİS GÖÇ ve KALKINMA Serap ÖZEN PYB Uzmanı G Makale öç kavramı, genel olarak insanların yaşadıkları yerden ekonomik, sosyal, kültürel,ekolojik ve siyasi nedenlerden dolayı başka bir yerleşim yerine hareketi olarak tanımlanabilir. Sadece yerleşim yerinin değişimi olarak görünse de göç temelde hayatın her alanını etkileyen sosyal bir hareketliliktir. Göç toplumun sosyo-kültürel, ekonomik ve politik yapısını değiştiren ve etkileyen bir olgudur. Göç mekansal olarak en yaygın şekilde kırdan kente doğru olmaktadır. Ancak kırdan kıra, kentten kente ve kentten kıra doğru da hareketlilik sözkonusu olabilmektedir. Türkiye’de en çok göç kırdan kente ve doğudan batıya doğru gerçekleşmektedir. Özellikle sanayileşme ile birlikte kentleşme oranının artmasıyla doğru orantılı olarak göçlerde artış olmuştur. 1950’li yıllarda başlayan göç hareketleri sanayileşmenin etkisiyle daha çok köyden kente, 1980’li yıllarda gerçekleşen göç hareketi ise kentten kente doğru eğilim göstermiştir. Göç hareketi Türkiye’de özellikle köyden kente geçişte sorun olarak görülmemiştir. Ancak süreç içerisinde kentsel bölgelerde yaşanan ekonomik ve sosyal sorunlarda görülen artış, göç edenlerin kent çevresinde gecekondularda barınmaları çarpık kentleşmeye sebebiyet vermiştir. Bu sorunları aşabilmek, kırdan kente göçün engellenmesi için bölgesel ve ulusal ölçekli programlar hazırlanmıştır. Güneydoğu Anadolu Projesi ve Doğu Anadolu Projesi bu programlara örnek gösterilebilecek uzun dönemli projelerdir. Türkiye’de en çok göç veren bölgeler Ka54 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU radeniz ve Doğu Anadolu Bölgesi, en fazla göç alan bölgeler ise Marmara ve Ege Bölgeleri’dir. Türkiye’de göç sebepleri kırın iticiliği ve kentin çekiciliğinden kaynaklanmaktadır. Kırın iticiliğinin nedenleri sanayileşmenin gelişmesi, kırsal alanlardaki hızlı nüfus artışı, kırsal alanlarda miras yoluyla tarım alanlarının daralması, kırsal kesimde tarımda makineleşmenin artması ve buna bağlı olarak tarımsal işgücünün azalması, bazı kırsal kesimlerde iklim koşullarının kötü olması, kırsal alanda olan ekonomik istikrarsızlık ve sosyal problemler, doğal afetlerin ve savaşların olması, terör olaylarının insan güvenliğini tehdit etmesi, mevsim dışı ekonomik etkinliklerin yetersiz olması, kırsal kesimde iş imkanlarının sınırlı olması, kırsal kesimde eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği gibi durumlardır (Keleş, 1996:107-108). Kentin çekiciliğinin nedenleri ise kentin insanlara daha cazip gelmesi, kentlerde eğitim ve sağlık hizmetlerinin yaygınlığı, kentlerde ulaşım imkanlarının daha iyi olması, kentlerde sanayinin ve hizmet sektörünün gelişmiş olmasından dolayı iş imkanlarının fazla olması gibi etkenlerdir (Keleş, 1996:113-114). Gelir dağılımı ve yoksulluk göçün ekonomik temelli nedenlerindendir. Ekonomik sorunlardan dolayı köyde işsiz kalanlar kasabaya, kasabada iş bulunmaması durumunda şehire göç edilmesi söz konusu olabilmektedir. Diğer bir göç nedeni eğitim alanındaki eksikliklerden kaynaklanmaktadır. Türkiye’nin eğitim olanaklarına dayalı kır-kent göçüne paralel bir şekilde, gelişmemiş ülkelerden gelişmiş ülkelere dönük eğitim amaçlı göçler de söz konusu olmaktadır (Mutluer, 2003:16). Eğitim amaçlı yapılan göçler kalıcı bir hale dönüşerek beyin göçü olarak nitelendirilmektedir. Göç etme nedenlerini belirlemek üzere TÜİK’in yaptığı araştırma sonucunda en çok göç etme nedeni “hanedeki fertlerden birine bağımlı göç”tür. Bunda, Türk aile yapısındaki geleneksel faktörler oldukça etkilidir. Özellikle ailenin bir arada yaşamak için göç ettiği sonucuna varabiliriz. Yapılan göçlerin çoğu, göç etme nedenleri arasında yer alan eğitim faktöründen kaynaklanmaktadır. Göç Etme Nedenine Göre Göç Eden Nüfus ve Oranı Göç etme nedeni Göç eden nüfus Göç eden nüfus oranı (%) 2 .207.844 268.400 295.906 498.137 166.284 22.649 916.761 39.115 593 100,0 12,2 13,4 22,6 7,5 1,0 41,5 1,8 0,03 Toplam İş aramak/Bulmak Tayin/İş değişikliği Eğitim Evlilik/Boşanma Sağlık Hanedeki fertlerden birine bağımlı göç Diğer Bilinmeyen Kaynak : TÜİK, Nüfus ve Konut Araştırması, 2011 Göç kavramını iç göç ve dış göç olarak ikiye ayrılmaktadır. İç göçler; ülke sınırları içerisinde mevsimlik ya da sürekli bir şekilde gerçekleştirilen göçlerdir. İç göçte ülke nüfusu değişmez, sadece bölgenin ya da şehirlerin nüfusu değişir. Türkiye’de yaşanan iç göçlerin sebebi, 1950 yılından itibaren yaşanan sanayileşme, tarımda hızla makineleşme, kırsaldaki tarım nüfus dengesinin bozulması sonucu geçim sıkıntısı yaşayan potansiyel işgücünün büyük kentlere göç etmeleri gösterilebilir. İç göç genellikle geri kalmış bölgelerden, gelişmiş bölgelere doğru yaşanmaktadır. İç göç kentlerin altyapı yetersizliği ile ilgili sorunları ortaya çıkarmaktadır. Gecekondulaşma, kentsel altyapının zorlanması, içme suyu, kanalizasyon ve toplu taşıma araçlarının yetersizliği gibi sorunlar yoğun şekilde görülmeye başlanmaktadır. Türkiye’de yaygın şekilde görülen iç göç, kültürel değişimler ve uyum sorununu da beraberinde getirmektedir. Göç eden yığınların kendi kültürlerini, yaşam biçimlerini, gelenek ve göreneklerini kente taşımaları, kentleri taşralaştırmaktadır. Kentlere gelen insanların kentlileşme düzeylerinin arttırılmasına yönelik sosyalleşmesinin sağlanması ve kentli davranış kalıplarına uyum düzeyinin yükseltilmesi için ortaklaşa kullanabilecekleri yaşam alanlarının oluşturulması gerekmektedir. Dış göçler ise; ülke dışına yapılan göçlerdir. Yurt dışına yapılan göçler gönüllü (beyin göçü, sürekli göçler gibi) ya da zorunlu (mü- badele göçleri, terör olaylarından ve doğal afetlerden kaynaklanan göçler gibi) şekilde olmaktadır. Türkiye’deki göçler sonucunda nüfus dağılımı, yatırım kararları, ekonomik ve sosyal açıdan bir çok eşitsizlik söz konusu olmaktadır. Türkiye’nin batısı sürekli gelişen ve cazip bölgeler olurken, doğu bölgeleri ile aradaki fark açılmaktadır. Göç sonucu insanların yeni yerleşim yerlerine adaptasyonu zorlaşırken, kültürel çatışma neticesinde kimlik arayışı, uyum sağlama gibi zorlu süreçler de yaşanmaktadır. ilköğretim mezunudur. TRC1 BÖLGESİNE GENEL BAKIŞ Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerini kapsayan TRC1 bölgesi göç veren bir bölgedir. TÜİK’in 2011-2012 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sisteminde yer alan bilgilere göre bölgenin nüfusu 2.519.139’dir. Bu dönem içerisinde bölgenin aldığı göç 51.712 kişi, verdiği göç 59.478 kişi ve net göç hızı ‰ -3,08 olarak gerçekleşmiştir. Net göç hızının negatif çıkması verdiği göçün aldığından daha fazla olduğunun göstergesidir. Bölgeden göç edenlerin yaş gruplarına baktığımızda, göç edenlerin yarısı 20-40 yaş aralığındadır. Bu oranın yüksek olması, verimliliğin en yüksek olduğu yaşlarda, iş bulabilmek amacıyla göç ettiklerini göstermektedir. Ancak göç edenlerin eğitim seviyelerinin düşük olduğu göz önünde bulundurulduğu takdirde, göç edenlerin daha çok vasıfsız ve eğitim seviyesi düşük bir kitleden oluştuğu sonucuna varılmaktadır. Bölge en fazla çevre illerden göç almaktadır. 2011-2012 döneminde gerçekleşen göç hareketine baktığımızda TRC2 Bölgesinden (Şanlıurfa, Diyarbakır) 9.943 kişi, TR63 Bölgesinden (Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye) 7.250 kişi, TR62 Bölgesinden (Adana,Mersin) 5.673 kişi TRC1 bölgesine göç etmiştir. TRC1 Bölgesine göç edenlerin % 29’u lise ve dengi okul mezunları, % 24’ü yüksekokul veya fakülte mezunu, % 18’i de 2011-2012 döneminde TRC1 Bölgesi en fazla göçü 11.413 kişi ile İstanbul’a vermiştir. Bunu 6.426 kişi ile TR63 Bölgesi ve 5.908 kişi ile TRC2 Bölgesi takip etmektedir. Bölgeden göç edenlerin eğitim durumlarını incelediğimizde %33’lük bir kesimin lise veya dengi okul mezunu olduğunu, %21’lik bölümün ilköğretim mezunu olduğunu görmekteyiz. Bu verileri %18’lik dilimle yüksek okul mezunlarını oluşturmaktadır. TÜİK verilerine göre hazırlanan Tablo 2’de, Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinin son 5 yıllık net göç verilerini incelediğimizde, Adıyaman ve Kilis illerinin göç veren, Gaziantep ilinin ise göç alan bir yapıda olduğunu görmekteyiz. Adıyaman, Kilis’ten daha fazla göç veren bir ildir. Kilis’in sanayi şehri olan Gaziantep’e yakın olması, insanların günübirlik çalışmak için Gaziantep’e gelmelerini kolaylaştırmaktadır. İl / Yıllar Gaziantep Adıyaman Kilis 2007-2008 2008-2009 2009-2010 2010-2011 2011-2012 955 -8.816 387 1.950 -6.204 -1.015 4.053 -5.985 -759 7.357 -10.066 -1.728 2.262 -8.268 -1.760 Kaynak:TÜİK Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 55 Makale İl Bazında Net Göç Net göç hızı verilerinin bulunduğu Tablo 3’te Gaziantep’in en yüksek göç aldığı dönemin 2010-2011 yıllarında gerçekleştiğini, 2011-2012 yılında ise düştüğünü görmekteyiz. Adıyaman’da 2010-2011 yıllarında en çok göçü verdiği, 2011-2012 yılında ise nispeten düştüğü görülmektedir. Kilis ilinde net göç hızı her dönemde artmıştır. İl Bazında Net Göç İl / Yıllar Gaziantep Adıyaman Kilis 2007-2008 2008-2009 2009-2010 2010-2011 2011-2012 0,59 -14,96 3,2 1,18 -10,49 -8,28 2,39 -10,08 -6,15 4,20 -16,81 -13,79 1,26 -13,79 -14,06 Kaynak: Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları 2011-2012 döneminde Gaziantep en tırmaktadır. çok göçü İstanbul, Şanlıurfa ve Kahramanmaraş illerinden hem almıştır, hem de ver- •Tarım ve hayvancılığa bağlı sanayi kollaGÖÇ ÖNLEME POLİTİKALARI rını kırsal alanlara yönlendirmek, miştir. Gaziantep’in verdiği göçün %34’ü lise ve dengi okul mezunu, %20’lik bölümü de il- TRC1 Bölgesi’nde göçü önlemek için ön- köğretim mezunu, %18’lik kısım yüksekokul lem alınması ve şehirlerin istihdam olanak- mezunudur. larını arttırarak, sosyal açıdan da yaşanabilir Adıyaman ili en çok göçü İstanbul, Gaziantep ve Malatya illerinden hem almıştır, Göç hareketi birçok ekonomik, sosyal ve Başlıca alınması gereken önlemler şu şekilde kültürel sonuçlar doğurmaktadır. Yatırım- sıralanabilir : ların bölgeler arasında düzensiz bir şekilde %32’si lise ve dengi okul mezunu, %23’lik bö- •İşsizlik sorununun olabildiğince aza lümü de ilköğretim mezunu, %17’lik kısım indirgenmesi, istihdam olanaklarının arttı- yüksekokul mezunudur. rılması, ve Adana’dan almıştır. İstanbul, Gaziantep •Bölgelerarası yatırım farklılıklarının azaltılması, ve Hatay illerine ise en çok göçü vermiştir. Kilis’in verdiği göçün %30’u lise ve dengi okul •Kentlerdeki eğitim, sağlık ve alt yapı mezunu, %27’lik bölümü de ilköğretim me- hizmetlerinin kırsal kesimlerde de uygulan- zunu, %16’lık kısım yüksekokul mezunudur. ması, TRC1 Bölgesinde iller arasındaki gelişmişlik farklarının yanı sıra, kent kır arasında •Kırsal alanlarda özellikle tarıma dayalı sanayi kollarının geliştirilmesi, da büyük gelişmişlik farkları bulunmaktadır. Özellikle az gelişmiş olan ilçelerde, istihdam olanakları olmadığından büyük şehirlere •Metropol kentlerin olanaklarının sunulabilmesi, •Sosyal yaşam alanlarının arttırılması, •Tarımda sulama imkânlarını arttırmak, Makale olması, sosyo-ekonomik dengesizlikleri art56 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU dengesizlik yaşanmasına sebep olmaktadır. Göçten dolayı yoğunlaşan nüfus konut sıkıntısı çeker ve gecekondulaşma artar. Bununla birlikte çarpık kentleşme meydana gelir. Kentlerin büyüme hızı ve nüfus artışı ile altyapı hizmetleri, eğitim ve sağlık hizmetlerinde yetersizlikler meydana gelir. Kentlerde yaşanan nüfus artışı ile birlikte işsizlik sorunu da ortaya çıkar ve hırsızlık, gasp gibi birçok toplumsal sorunu da beraberinde getirir. Özellikle niteliksiz insan gücünün istihdam edilebilmesi için mesleki becerileri arttırmaya dönük eğitim faaliyetlerinin desteklenmesi gerekmektedir. Bölgesel kalkınüretilmesi de önemli bir adımdır. Bölge içinazaltılmasına yönelik çalışmaların göçün etkilerini azaltacak şekilde programlanması ve bağlı olarak istihdam olanaklarının fazla olmasıdır. Ancak şehire bölgeden yoğun göç ve bunun sonucunda da nüfusun dağılışında de ve bölgelerarasında gelişmişlik farklarının mundadır. Gaziantep’in cazibe merkezi olmasının sebebi sanayisinin gelişmiş ve buna dağılması, gelişmişlik farklarının artmasına manın sağlanmasında göç sorununa çözüm göç yaşanmaktadır. Gaziantep Güneydoğu Anadolu Bölgesinin lokomotif şehiri duru- geliştirmek. kentler haline dönüşmesi gerekmektedir. hem de vermiştir. Adıyaman’ın verdiği göçün Kilis ili en çok göçü Gaziantep, İstanbul •Kırsal kesimde küçük sanayi kollarını •Kırsal kesimde eğitim ve sağlık hizmetlerini yaygınlaştırmak, uygulanması gerekmektedir. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 57 Makale Kurtuluş Camii • GAZİANTEP GÖÇ ve KENTLEŞME Cem YAMAN PPKB Uzmanı Kentleşme; sanayi ve ekonomik gelişmelere bağlı olarak yeni veya bugünkü kentsel alanlarda meydana gelen nüfusun birikim sürecidir. Bu birikim toplum yapısına artan oranda örgütlenme, işbölümü ve uzmanlaşma kazandırmasının yanı sıra insan davranışlarında ve ilişkilerinde kentlere özgü değişikliklere yol açmaktadır. Bu nedenledir ki kentleşme hareketi, zaman içindeki bir değişmeyi anlatır. Kentleşme hemen hemen her ülkede kırsal alanlardaki nüfusun azalmasına karşılık kentsel alanlardaki nüfus artışına sebep olmaktadır. Kalkınmanın gerektirdiği yatırımların kentsel alanlarda yapılması ve servislerin bu alanlarda yoğun olarak sağlanması içindir ki kalkınmanın yolunun kentlerden geçtiği, yani kentleşmenin kalkınmanın yaratıcı ve hızlandırıcı bir etmeni olduğu düşünülür. Oysa bugün, hızla ve aşırı kentleşmenin görüldüğü birçok ülkede bunun tersi olduğu görülmekte, kentler işsizler ya da çoğunlukla hizmetlerden ve güvenlikten yoksun işlerde çalışan kitlelerle dolmaktadır. Kentleşme oranıyla kişi başına düşen gelir arasında ilişki arayan birçok bilim adamı, her iki değişken arasında yüksek bir bağlantının bulunduğunu ortaya koymuşlardır. Dünya Bankası tarafından yapılan araştırmalarda kişi başına düşen milli gelirin en yüksek olduğu ülkelerin, aynı zamanda kentli nüfus oranı en yüksek ülkeler olduğu sonucuna varılmıştır. Ama unutulmamalı ki, kalkınmanın tek ölçüsü kişi başına düşen milli gelirin yüksekliği değildir. Bir ülkede veya bölgede tarımdan tarım dışına gerçekleşen göç miktarı, toplumun üretici güçlerinin yaratabileceği ölçünün üzerinde olması durumunda, kentleşmeyi kalkınmanın bir sonucu olarak yorumlamak yanıltıcıdır. Hızlı ve aşırı kentleşmenin görüldüğü birçok ülkede göç ile gelen nüfus bu sürece dahil olamayıp birçok alanda sorunlar yaşamakta, yaşam kalitelerinin ve çalışma şartlarının çok alt seviyede olduğu bir düzen içerisine dahil olmaktadırlar. Bölgelerarası ve bölgeiçi gelişmişlik farklılıklarının önlenmesi adına bazı ülkeler, nüfusun bir ya da birkaç büyük kente yığılması yerine ekonomi ve insan kaynaklarının dengeli bir şekilde bütün coğrafi bölgelere dağıtılmasını öngörmektedirler. Bu doğrultuda son yıllarda köy, kasaba ve küçük kentlerin tarım dışındaki diğer faaliyetlerde de gelişimlerinin sağlanması için desantralizasyon politikaları arayışlarına girilmiştir. Bunun aksine, az gelişmiş ülkelerde genellikle tersi politikalar izlenmiş olup kentleşmeyi büyük kentlerde daha da hızlandırıp metropoller yaratılarak, kalkınmanın bu dinamizm içerisinde hayata geçeceği düşünülmektedir. Bu nedenledir ki az gelişmiş ülkelerde, tüm kaynakların ve nüfusun bir ya da birkaç kente yığılması ile kalkınmanın mümkün olacağı görüşü hakimdir. BÖLGEDE GÖÇ VE KENTLEŞME Türkiye’de sanayileşme ve küreselleşme süreçleri ile birlikte özellikle 1960’lı yıllardan sonra önemli göç hareketleri görülmüş, ülkenin toplam nüfusunun 1960 yılında %31,9’u kentlerde yaşarken, 2011 yılına gelindiğinde ise bu oranın %74,4 olduğu dikkati çekmektedir. TRC1 Bölgesi’nde de bu süre zarfında aynı senaryonun yaşandığı, kırsal nüfusun yıllar içinde azalma gösterdiği ve kent merkezlerine doğru yoğun göç hareketleri yaşandığı görülmektedir. 2011 yılında bölge nüfusunun %76,8’inin kentsel alanlarda, %23,2’sinin ise kırsal alanlarda yaşadığı görülmektedir Türkiye ve TRC1 Bölgesi 2011 Yılı Kentsel ve Kırsal Nüfusları Makale Kentsel Nüfus Kentsel Nüfus Oran (%) Kırsal Nüfus Kırsal Nüfus Oran (%) Toplam Nüfus TRC1 2.000.683 74,4 471.296 25,6 2.471.979 Türkiye 57.385.706 76,8 17.338.563 23,2 74.724.269 Kaynak: TÜİK, 2011 58 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU Gaziantep-İbrahimli Kentsel Gelişme Alanının Doğusundaki Yerleşme Yapısı Daha çok az gelişmiş ülkelerde görülen aşırı kentleşme ile kırsal alanların işlevini yitirmesi, bölgelerarası ve bölgeiçi gelişmişlik farklılıkların artmasını tetiklemektedir. Bu durum TRC1 Bölgesi kırsal alanlarında da hissedilmekte, genç ve dinamik nüfusun bu alanları terketmesi, kırsal alanlarda tarım başta olmak üzere ekonomik faaliyetleri durma noktasına getirmektedir. Sanayileşme ve kentleşme süreçleri kentlere ve bölgelere çevresel, sosyal, kültürel ve diğer birçok alanda etki etmektedir. TRC1 Bölgesi’nde bu süreçlerden dolayı görülen nüfus hareketlerinin yanı sıra şu sıralar bölgenin komşu olduğu Suriye’de süregelen iç savaştan dolayı ülkelerini terkeden sığınmacıların da bölgeye gelmesi özellikle Kilis ve Gaziantep illerini birçok alanda etkilediği açıkça görülmektedir. Bölgenin kentsel alanlarının aldığı göç ile birlikte artan konut talebi özellikle tarım alanlarının yapılaşmaya açılmasına sebep olmaktadır. Bu alanlarda üretilen yeni konutlar, kent bütünündeki yaşam alanlarının toplumun gelir düzeylerine göre ayrışma- sını beraberinde getirmektedir. Bu durum, farklı gelir gruplarının mekansal ve sosyal olarak ayrışmalarına ve dışa kapalı, çok katlı ve bölge kentlerinin tarihi dokusuna uygun olmayan konut alanlarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Kent merkezleri ve metropolitan alanlar sahip oldukları doğal kaynaklar ve eşikler nedeniyle nüfus olarak belli bir taşıma kapasitesine sahiptirler. Bu taşıma kapasitesinin aşılması durumda doğal çevre ve altyapı konularında önemli sorunlar yaşanması ve sürdürülebilir kalkınmanın esaslarının sağlanamaması kaçınılmazdır. TRC1 Bölgesi’nde de özellikle Gaziantep’in hızlı bir şekilde göç alarak kontrolsüz ve plansız bir şekilde yapılaşması, şu anki durumda kentin sahip olduğu altyapının taşıma kapasitesinin aşılmaya başlandığının en önemli kanıtıdır. Bu durumun Gaziantep kent merkezindeki en önemli göstergesi, gecekondu yapılarının kentte yoğun bir şekilde yer almasıdır. Kentsel alanlarda; hızlı ve yoğun göç ile birlikte plansız kentleşmenin hakim olması, gerekli altyapının sağlanamaması ve sonuç olarak çevre kirliliği, ulaşım problemleri ve sosyal uyum gibi problemler birbirini zincirleme olarak takip etmektedir. Nüfus artışı ile birlikte kentsel alanlarda altyapı hizmetlerinin karşılanamaması, çevre kirliliği olarak metropol alanlarda karşımıza çıkmaktadır. Yerel yönetimler kontrol edemediği yoğun göç hareketleri nedeniyle sürekli artan altyapı talebini karşılayamamaktadır. Ayrıca, kentsel nüfusun artması ile birlikte trafikteki motorlu araç sayısı sürekli artmakta ve bu durum hem trafik yoğunluğunun artmasına hem de hava kirliliğinin artışına neden olmaktadır. SONUÇ Ülke ve bölgelerdeki göç ve kentleşme sürecinin olumsuz etkilerine çözümler aramak ve kırdan kente olan nüfus akımlarının hızını, biçimini, niteliğini ve coğrafi dağılımını bölgelerin kalkınmasına yardım edecek şekilde biçimlendirmek için geliştirilecek ‘’kentleşme politikaları’’ önem arz etmektedir. TRC1 Bölgesi’nde de nüfus hareketlerini kontrol altına almak ve bölgenin kalkınması için fayda sağlayacak şekilde politikaların üretilmesi gerekmektedir. Bu konuda bölgede saha çalışmalarının yapılması, göçün sosyolojik nedenlerinin araştırılması ve göçle gelen nüfusun kentlere entegrasyonunun sağlanabilmesi gibi çalışmaların yapabileceği bir ‘‘göç merkezi’’ kurulması bölge için önemli bir adım olabilir. Ülke genelinde son yıllarda görev tanımları doğrultusunda Kalkınma Ajansları’nın üzerinde çalıştığı bölgelerarası ve bölgeiçi gelişmişlik farklılıklarının giderilmesi, TRC1 Bölgesi için de hayati önem taşımaktadır. Bölgede, ülkedeki birçok ilden daha fazla nüfusa ve üretim kapasitesine sahip olan Şehitkamil ve Şahinbey gibi merkez ilçeler yer almakta iken SEGE ilçelerin gelişmişlik sıralamasında son sıralarda yer alan ilçeler de bulumaktadır. Bu önemli sorunsalı aşmak adına göçün nedenleri araştırmalı ve kırsal alanlara yatırım öncelikleri verilerek bu alanlar daha cazip hale getirilmelidir. KAYNAKLAR •2010-2013 TRC1 Bölge Planı •2014-2023 TRC1 Bölge Planı Taslağı •Türkiye İstatistik Kurumu •Keleş, R. (2012), Kentleşme Politikası Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 59 Makale TRC1 Bölgesi 1980’li yıllardan sonra GAP Projesi’nin de katkısıyla hızla bir gelişme göstermiş, bölgede özellikle Gaziantep’te artan sanayi yatırımları ile kentleşme ivme kazanmıştır. Bölgede kentsel alanlarda görülen hızlı ve kontrolsüz nüfus artışı ve bunun meydana getirdiği aşırı kentleşme öncelikli olarak bölgesel kalkınmanın önüne geçmektedir. Bu durum; bölgeiçi gelişmişlik farklılıkları, artan altyapı ihtiyaçları, çevresel sorunlar, konut talebinin karşılanamaması, ulaşım problemleri, sosyal uyum gibi birçok konuda sorunları da beraberinde getirmektedir. İKA DESTEĞİ İLE BİR İLKE İMZA ATILDI İpekyolu Kalkınma Ajansınca desteklenen Zirve Üniversitesi Lif Üretim Merkezi, lif üretimi yapılabilen her türlü sentetik polimerden lif üretimi ile Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi. ‘İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın en önemli avantajı, bölgemizi çok iyi tanımasıdır. Her il ve ilçeye yönelik farklı konularda proje vermeleri de bunu kanıtlamaktadır.’’ M erkez ayrıca doğrudan sanayiciler için kurulmuş olması bakımından Türkiye’de ilk olma özelli taşıyor. Röportaj Zirve Üniversitesi Lif Üretim Merkezi’nin, İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın “Tekstil Sanayisinin Kullanımına Yönelik Lif Üretim Merkezi Projesi” desteği ile kurulduğunu belirten Zirve Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mevlüt Taşcan, proje ile tekstil sektörüne çok fonksiyonlu polimerlerden lif ve iplik üreterek, Türkiye Tekstil sanayisinin katma değeri yüksek ürün üretmesine yardımcı olmayı hedeflemekte olduğunu söyledi. Taşcan, proje ile öncelikli olarak sanayicilerin araştırma ve geliştirme faaliyetlerine destek vererek, katma değeri yüksek ürünleri üretmelerine yardımcı olabilmeyi de amaçladıklarını sözlerine ekledi. 60 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU Proje hakkında bilgi verebilir misiniz? Zirve Üniversitesi Lif Üretim Merkezi, İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın “Tekstil Sanayisinin Kullanımına Yönelik Lif Üretim Merkezi Projesi” desteği ile kurulmuştur. Zirve Üniversitesi Lif Üretim Merkezi, tekstil sektörüne çok fonksiyonlu polimerlerden lif ve iplik üreterek Türkiye Tekstil sanayisinin katma değeri yüksek ürün üretmesine yardımcı olmayı hedeflemektedir. Zirve Üniversitesi Lif Üretim Merkezi için katma değeri yüksek ve fonksiyonel lif ve iplik üretirken, araştırma ön planda olduğundan laboratuvar düzeyinde lif ve iplik üretimi yaparak KOBİ’lere destek verecektir. ten lif çekim ünitesi, çözeltiden lif çekim ünitesi, son model lif, iplik ve kumaş için kullanılabilen mukavemet ve kopma uzaması test sistemi ve polimerin kimyasal olarak sıvı hale getirmek için kullanılan karıştırıcılar ve ısıtıcılar mevcuttur. Bazı üniversitelerimizde sadece eriyikten lif çekimi, bazılarında ise çözeltiden lif çekim üniteleri bulunmakta. Türkiye’de ilk olan ise lif üretimi yapılabilen her türlü sentetik polimerden lif üretiminin, sadece bu merkezimizde yapılabilmesidir. Bir başka ilk ise merkezimizin doğrudan sanayicilerimiz için kurulmuş olmasıdır. Sanayicilerimiz, kendilerinde bulunan çok büyük makinalarının üretimini durdurup araştırma için lif üreteceklerine, bizim merkezimizi kiralayarak araştırmaları için lif üretimi yapabilmeleridir. Bu proje ile ne amaçlanan nedir? Proje Türkiye’de ilk mi? Lif üretim merkezimizde kısaca eriyik- Bu proje ile amaçlanan öncelikli olarak sanayicilerimizin araştırma ve geliştirme Özellikle sanayicilerimizin merkezimizle irtibata geçerek bizden nasıl faydalanacaklarını sormalarını istiyoruz. İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın desteği ile kurulmuş merkezimiz bütün Türkiye’nin merkezidir. Dolayısıyla sanayicilerimizin rahatlıkla bizden faydalanabileceklerini düşünüyorum. İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın hangi desteğinden faydalandınız? Zirve Üniversitesi Lif Üretim Merkezi, İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın “Tekstil Sanayisinin Kullanımına Yönelik Lif Üretim Merkezi Projesi” desteği ile kurulmuştur. faaliyetlerine destek vererek, katma değeri yüksek ürünleri üretmelerine yardımcı olabilmektir. Bunun yanında ise bölgemizdeki araştırmacılarımız da kendi projeleri için merkezimizi kullanabilirler. Ayrıca sanayicilerimizin firma içerisindeki üretimlerinin optimizasyonu da Merkezimizdeki danışman öğretim üyeleri tarafından yapılabilmektedir. kullanılan BCF iplik üretiminde Türkiye’de oldukça ileridedir. Bu bağlamda bu güçlü sanayimize katma değeri yüksek malzemeler üretmelerine yardımcı olmak, Zirve Üniversitesi Lif Üretim Merkezi’nin de kuruluş amaçlarındandır. TEPKİLER OLDUKÇA POZİTİF Projeye ilk tepkiler nasıl oldu? Projemize gelen bütün tepkiler hep pozitif oldu. Nisan 2014’de yapmış olduğumuz açılışımıza devlet büyüklerimiz ve sanayicilerimiz çok ilgi gösterdiler. Araştırmacılarımız zaman zaman gelip merkezimizi gezip bizimle çalışmak istediklerini dile getirmekteler. Sanayicilerimizden hem lif çekim ünitelerimizi, hem de test cihazlarımızı kullanmaya yönelik talepler var. Ayrıca Zirve Üniversitemizin deneyimli ve başarılı akademisyenlerimiz de danışmanlık hizmeti vermeye devam etmekteler. Projenin bölgeye yansıması nasıl olacak? Bundan sonraki süreçte nasıl bir yol izleyeceksiniz? Bölgemiz bilindiği gibi sentetik lif ve iplik üreticiliğinde oldukça gelişmiş bir bölgedir. Özellikle polipropilen halı üretimi için Bundan sonra yapmaya çalıştığımız en önemli iş, merkezimizi önce yakın bölgemize daha sonra da bütün Türkiye’ye tanıtmaktır. İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın bu noktada desteklerini nasıl buluyorsunuz? İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın desteklerinden çok memnunuz. Bizim dileğimiz, özellikle Üniversitelerimizdeki öğretim üyelerimizin başvurabilecekleri projeleri daha çok desteklemeleridir. Çünkü eminim ki bizlere verilecek daha çok destek, netice itibariyle sanayicilerimizi de, KOBİ firmalarımızı da kısa, orta ve uzun vadede pozitif etkileyecektir. Projemiz de bunu kanıtlamaktadır. İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın bölge için önemi nedir? Sanayicilerimiz ve üniversitelerimizin gelişmesi adına devletimizin verdiği destekler her zaman çok önemlidir. İpekyolu Kalkınma Ajansı ise bence Türkiye’nin en önemli bölgelerinden birinde bulunmaktadır. Bu bağlamda verdikleri her desteğe ihtiyacımız vardır. Bunun yanında İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın en önemli avantajı, bölgemizi çok iyi tanımasıdır ki her il ve ilçeye yönelik farklı konularda proje vermeleri de bunu kanıtlamaktadır. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 61 Röportaj Türkiye’de bulunan Tekstil firmalarının, gerek Türkiye’de gerekse yurtdışındaki pazarlarda rekabet gücünü artırmak için, şirketlere üniversite ile işbirliği içinde projeler üretip, projelerin yürütülmesi için merkezimiz büyük önem arz etmektedir. Kurulmuş pilot üretim hattının bölgeye ve sektöre en büyük katkısı, sanayicinin ve üniversitenin Tekstil konusunda deneyimlerini ve bilgilerini paylaşmasına fırsat verecek olmasıdır. Böylece sanayici karşılaştığı sorunları dile getirebilecek ve bu sorunlara çözüm bulmak için projeler sunabilecektir. “GÜNEŞİN GÖZYAŞLARI” ÖRNEK OLACAK İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ve Adıyaman Üniversitesi’nin yürüttüğü “Güneşin Gözyaşları” projesi ile merkez ilçeye bağlı Hasancık beldesindeki Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Bağcılık Uygulama alanındaki 150 dekarlık alanının damla sulamayla sulanması için gerekli elektrik, güneş enerji sisteminden sağlanıyor. P roje ilgili bilgi veren Adıyaman Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdulcelil Buğutekin, kurulan sistem tasarım ve uygulamanın şekil yönünden Türkiye’de bir ilk olduğunu ve projenin bundan sonra konuyla ilgili olarak yapılacak uygulamalara örnek teşkil edeceğini söyledi. Proje Hakkında bilgi verebilir misiniz? Röportaj Ülkemiz güneş kuşağı adı verilen ve güneş enerjisince zengin bir bölgede olmasına karşın güneş enerjisinden yeteri kadar faydalanılamamaktadır. Günümüzde güneş enerjisi sistemleri; teknoloji, maliyet ve çevresel etkiler bakımından yaygın bir şekilde kullanım olanağı bulunmaktadır. Tarımsal sulama sistemlerinde güneş enerjisi kullanı- 62 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU ‘‘Projemiz sayesinde çiftçilere ve girişimcilere güneş enerjisi kullanarak ekonomik gelirlerini daha iyi seviyelere getirebilecekleri ve güneş enerjisi destekli damlama sulama ile daha verimli sulama yapabilecekleri konularında teorik ve uygulamalı olarak gösterilerek bölgede birçok çiftçi tarafından güneş enerjili tarımsal sulama sistemleri kullanılmaya başlandı.’’ Güneş Enerji Santralinin (GES) Teknik Özellikleri: Parametreler Kurulu Güç Günlük Elektrik Üretimi Günlük Su Miktarı Kuyu Derinliği Pompa Derinliği Kuyu Su Kapasitesi Su Depolama Hacmi Güneş Panel Alanı Miktar 21 kWh 105 – 210 kWh/gün (kış-yaz) 250 m3 120 m 100 m 8 l/s 50 m3 7 x 22 m (154 m2) Bu nedenle Adıyaman Üniversitesinin Adıyaman Hasancık beldesindeki “Adıyaman Üniversitesi Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi (ADYÜTAYAM) Bağcılık Uygulama Alanı Arazisinde bulunan 40 dekar bağın (10 bin kök) damlama sulaması için gerekli olan elektrik enerjisi kurulan (GES) Güneş Enerji Santrali ile sağlanmıştır. Proje Türkiye’de ilk kez mi uygulandı? nılarak yapılabilmesi yanında; fotovoltaik pillerle çalışan sulama pompalarıyla da yapılabileceğini yöre çiftçisine göstermek, yörede yaygınlaştırılması yönünde bilinçli bir kullanıcı zinciri oluşturmak, Kurulan sistem tasarım ve uygulama şekli yönünden Türkiye’de bir ilk olup, bundan sonra konuyla ilgili olarak yapılacak uygulamalara örnek teşkil edecektir. •Yörede elektrik kesintilerinden kaynaklanan sulama problemlerini en aza indirmek, Bu proje ile amaçlanan hedeflerin ne kadarına ulaşıldı? •Su şebekesine uzak ve enerji hatlarının bulunmadığı sahalarda bile sulama imkânı yaratılarak sulanan alanların arttırılmasına katkı sağlamak, Proje kapsamında aşağıda belirtilen amaçlar hedeflenmiştir: •Fosil yakıtların (petrol vb.) sınırsız bir kaynak olmadığı, maliyetli, gürültülü ve devamlı ek yakıt gideri gerektirdiği gerçeği bilindiği için ve elektrik enerjisinin yüksek maliyetli olmasından dolayı, ekonomik, sessiz, çevreci ve kolay enerji kaynaklarından biri olan güneş enerjisini fotovoltaik pil sistemi vasıtası ile sulamada kullanabilirliğini göstermek, •Tarımsal sulamanın, klasik enerji kaynakları ile çalışan sulama pompaları kulla- •Alternatif enerji kaynaklarını kullanarak ekosistemin sürdürülebilirliğine katkıda bulunmak, Bu çalışma ile hem buradaki çiftçilerimize hem de enerji üretimi ile ilgili bir sanayi kazandırılmış oldu. Ayrıca, Türkiye’de ve bölgede tarımsal sulamanın güneş enerjisi ile sağlanabileceği konusunda bölge çiftçisi uygulamalı olarak bilgilendirildi. Yapılan yoğun çalışmalarla mevcut belirlenen hedeflere yüzde 85 oranında başarılı olarak ulaşılmıştır. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 63 Röportaj mı dünyadaki tarım ülkelerinde gittikçe artmakta ve yeni teknolojiler araştırılmaktadır. Tarımda güneş enerjisi yardımı ile sulama ise ülkemizde yeni yeni kullanım alanı bulmaktadır. Mevcut sulama sistemleri için harcanan yakıt, yükselen yakıt fiyatları ve elektrik enerjisi tüketim maliyeti çiftçiye her geçen gün daha fazla yük olmakta, üretim maliyetlerini arttırmakta ve çiftçinin kazancını düşürmektedir. Yakıttan bağımsız olarak çalışan güneş enerjisi sulama sistemleri, kurulum maliyeti dışında hiçbir ek maliyet gerektirmediği gibi, sulamanın en gerekli olduğu yaz aylarında en çok güneşlenme olduğu için ihtiyaç ve talep sitemleri uyum içinde çalışır. Özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinin hem yılık güneş ışınım verimi hem de tarım bölgesi olduğu için tarımda güneş enerjisi ile sulama çiftçiler için vazgeçilmez bir fırsat olmaktadır. Röportaj GÜNEŞ ENERJİLİ SULAMAYA İLGİ ARTTI Projenin bölgeye katma değeri ne oldu? Bölgede tarımsal faaliyet gösteren çiftçiler ve tarım sektörüne yatırım yapmak isteyen girişimcilerin güneş enerjili tarımsal sulamaya ilgileri sağlandı. Bölge çiftçileri vahşi sulama kullandıkları için ürünlerinin verimi düşük ve gelirlerinin kayda değer bir bölümü kullandıkları elektrik faturalarına gitmektedir. Gelir düşüklüğü sebebiyle insanların tarıma olan ilgileri azalmakta ve köyden şehre göç durumu mevcuttur. Tarım sektöründeki bu olumsuzluklardan dolayı bu sektöre yönelmek isteyen girişimcilerde de özgüven 64 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU eksikliği oluşmaktadır. Projemiz sayesinde çiftçilere ve girişimcilere güneş enerjisi kullanarak ekonomik gelirlerini daha iyi seviyelere getirebilecekleri ve güneş enerjisi destekli damlama sulama ile daha verimli sulama yapabilecekleri konularında teorik ve uygulamalı olarak gösterilerek bölgede birçok çiftçi tarafından güneş enerjili tarımsal sulama sistemleri kullanılmaya başlandı. Bu proje ile turizme ne gibi katkılar sağlanacak? İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın hangi desteğinden faydalandınız? Küçük ölçekli altyapı mali destek programından faydalanılmıştır. İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın bu noktada desteklerini nasıl buluyorsunuz? Bölgenin üretken faktörlerini ve di- namiklerini bir araya getirerek; üretim ve istihdamı artırmak, tarımdaki çeşitliliği, alternatif enerji kaynaklarının bölgede kullanılırlığını arttırmak ve sanayideki rekabet gücünü geliştirmek için başarılı faaliyet göstermektedir. İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın bölge için önemi nedir? İpekyolu Kalkınma Ajansı, kamu kuru- luşları, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirme, ülkemiz kaynaklarını yerinde ve etkin kullanımını sağlamak ve bölgesel potansiyeli aktifleştirmek suretiyle, bölgesel gelişmeyi hızlandırmak ve dolayısıyla ülkemiz gelişmesine katkı sağlamak, teknolojik ve sosyal gelişmenin sürdürülebilirliğini desteklemek ayrıca bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik ve imkân farklarını azaltmak amaçlarıyla etkin faaliyet gösteren bir kuruluştur. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 65 Röportaj Adıyaman ilini ve üniversitemizi ziyarete gelen yerli ve yabancı akademisyenler ve araştırmacılar tarafından proje ilgiyle incelenmiştir. TEMİZLİK VE ÇEVRE BİLİNCİ OLUŞTURULDU Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ile İKA tarafından desteklenen, çevre ve temizlik konusunda toplumun dikkatini çekerek yaşadığı çevreye ve kendi kişisel temizliğine önem veren bireylerin topluma kazandırılmasını amaçlayan Temiz Çevre-Sürdürülebilir Yaşam Projesi’ni, konuştuk. Röportaj P roje hakkında bilgi verebilir misiniz? Şahinbey ilçesinde ikamet eden başta dezavantajlı bireyler olmak üzere tüm bireylerin eğitim, temizlik, çevre, geri dönüşüm, sosyal uyum, sosyal hizmet gibi faaliyetlere erişimlerinin ve katılım düzeylerinin artırılması amacıyla Temiz Çevre Sürdürülebilir Yaşam Projesi hayata geçirilmiştir. Bu kapsamda 12 ay boyunca Gaziantep ili Şahinbey ilçesinde yer alan lise ve ilköğretim okulunda eğitim gören öğrencilere ve öğrencilerin ailelerine temizlik ve çevre bilinci oluşturulması adına farkındalık oluşturmak için bilinçlendirme faaliyetleri düzenlenmiştir. Bu proje ile proje kapsamında 100 bin adet temizlik seti yükümlülüğüne rağmen bu setlerin 72 okul ile sınırlı kalmamasını, Şahinbey ilçesindeki tüm okullara dağıtımını sağlamak amacıyla 74 bin adet daha temizlik setini de belediye bütçesinden sağlayarak 66 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU ‘‘Temiz Çevre-Sürdürülebilir Yaşam Projesi ile çevre ve temizlik konusunda toplumun dikkatini çekerek toplumu kirletmeyen, yaşadığı çevreye ve kendi kişisel temizliğine önem veren bireyler topluma kazandırılmış oldu.’’ Proje süresi içerisinde Okullara; Sıvı sabun, plastik çöp kovası, çöp poşeti. Okullardaki 174 bin öğrenciye temizlik seti (diş macunu, diş fırçası, kâğıt mendil, ıslak mendil ve kalıp sabun, bilgi kartları oyunu) hediye edilmişti. Ayrıca setlere ilave olarak Ajanda, Bloknot ve Kalem hediye edilmesi uygun görmüştür. 41 BİN AĞAÇ DİKİLDİ Yine proje kapsamında 41 bin adet ağaç fidesi alınarak bir kısmı şehrin muhtelif yerlerinde bir kısmı ise okul bahçelerine dikim işlemi gerçekleştirildi. Belediyemiz İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından kabul edilmiş ve uygulanan projenin toplam maliyeti 414.970,00 TL olup bunun 294.628,70 TL’si hibe desteğinden, 120.341,30 TL’si ise eş finansman olarak Belediyemiz tarafından karşılanmaktadır. Ancak Belediyemiz bununla yetinmemiş ve Şahinbey İlçesine bağlı tüm okullardaki 174.000 öğrenciyi kapsaya- Proje ekibi ve konusunda uzman eğitimcilerle ilçedeki tüm ilköğretim ve lise okullarında hedef kitleye çeşitli temizlik ürünleri dağıtılması eğitimler eşliğinde gerçekleştirildi. ‘İpekyolu Kalkınma Ajansı, bölgenin; turizm, girişimcilik ruhu, coğrafi konumu, sanayi merkezi, ihracat yapısı, tarım vb. birçok potansiyelin sürdürülebilir fırsatlara dönüştürülmesinde ve aynı zamanda kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğinin geliştirilmesinde büyük rol oynamaktadır.’’ Şahinbey Belediyesi- Hasan Kalyoncu Üniversitesi - TEMA Gaziantep Şubesi ile birlikte yapılan toplantılar sonucu belirlenen pilot bölgelerin hedef kitle ile birlikte ağaçlandırma çalışmalarının yapıldı.5 Haziran Dünya Çevre Gününde” Şahinbey Belediyesi-Hasan Kalyoncu Üniversitesi-TEMA vakfı ile birlikte çevre konulu Gaziantep Lisesinde bilgilendirme toplantısı ve temizlik seti dağıtımı gerçekleştirildi. Temiz Çevre Sürdürülebilir Yaşam Projesi tanıtım kitapçığı setinin hazırlanması ve dağıtılması yapıldı. 41bin adet ağaç fidesi proje kapsamında Şahinbey ilçesinde toprakla buluşturuldu. cak şekilde set alarak projeye toplam katkısı 609.992,66 TL olup projenin toplam bütçesi 904.621,36 TL’ye ulaşmıştır. gilendirme faaliyetleri gerçekleştirildi. Projenin kente yansıması nasıl oldu? Temiz Çevre-Sürdürülebilir Yaşam pro- Proje ile amaçlanan nedir? Amaçlanan hedeflerin ne kadarına ulaşıldı? Temiz Çevre Sürdürülebilir Yaşam projesi hazırlanırken ilçemizde saptadığımız ve proje hedefleri olarak sunulan hedeflerin tamamına ulaşılmıştır. Uzman eğitmenlerle birlikte Şahinbey ilçesinde yer alan, tüm ilköğretim ve lise okullarında eğitim gören öğrencilere çevre ve temizlik konusunda bilKalkınmanın Yolu İPEKYOLU 67 Röportaj Bu proje ile çevre ve temizlik konusunda toplumun dikkatini çekerek çevreyi kirletmeyen, yaşadığı çevreye ve kendi kişisel temizliğine önem veren bireylerin topluma kazandırılması amaçlanmaktadır. Röportaj jesinin genel amacı TRC1 Bölgesi’nde Üniversite-Sanayi işbirliği ile akademi çevresinin toplum ile ilişkilerinin geliştirilmesi hedefine ulaşmaktır. Projemiz İpekyolu Kalkınma Ajansı Üniversite -Sanayi-Toplum İşbirliği Mali Destek Programının başta dezavantajlı bireyler olmak üzere bütün bireylerin eğitim, beceri kazanma ve nitelik artırma, sosyal uyum, sosyal hizmet ve sosyal nitelikli kurumsal kapasite geliştirme gibi faaliyetlere erişimlerinin ve katılım düzeylerinin artırılması önceliğini baz alarak ilçede yaşayan vatandaşların çevre ve temizlik konularında daha duyarlı olmalarına katkıda bulunmuştur. Bu kapsamda 9 ay boyunca Hasan Kalyoncu üniversitesi ve TEMA Vakfı Gaziantep İl Temsilcisi ortaklığı ile birlikte Gaziantep ili Şahinbey ilçesinde yer alan, tüm lise ve ilköğretim okullarındaki öğrencilere ve ailelerine temizlik ve çevre bilinci oluşturulması adına farkındalık oluşturmak için bilinçlendirme faaliyetleri düzenlenmiştir. 68 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU Bu proje ile istenilen bilinç oluştu mu? Gaziantep ili Şahinbey ilçesinde bulunun ilköğretim ve lise okullarında eğitim gören öğrencilerde temizlik ve çevre konularında farkındalık oluşturmak adına bilgilendirme faaliyetleri, ağaç dikim etkinlikleri düzenlendi. Tüm öğrencilere temizlik seti (diş macunu, diş fırçası, kâğıt mendil, ıslak mendil ve kalıp sabun, bilgi kartları oyunu) hediye edildi. Bu sayede çevre ve temizlik konusunda toplumun dikkatini çekerek toplumu kirletmeyen, yaşadığı çevreye ve kendi kişisel temizliğine önem veren bireyler topluma kazandırılmış oldu. potansiyelin harekete geçirilmesi, bölgesel gelişmenin hızlandırılması, sürdürülebilirliğin sağlanması, bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik farklarının azalması yönünde katkı sağlamaktadır. İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın hangi desteğinden faydalandınız? Şahinbey Belediyesi İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın 2011 yılı Üniversite-Sanayi-Toplum İşbirliği Mali Destek Programı desteğinden “Temiz Çevre Sürdürülebilir Yaşam” Projesi ile hibe desteği almaya hak kazanmıştır. İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın bu noktada desteklerini nasıl buluyorsunuz? 2011 yılı Üniversite-Sanayi-Toplum İşbirliği Mali Destek Programı çerçevesinde desteklenen, üniversite ile sanayiciyi bir araya getiren, yenilikçi olan ve ARGE faaliyetleri içeren projeler uzun vadede bölgeye kaynakların yerinde ve etkin kullanımı, yerel Küreselleşme ile birlikte Bölgesel Kalkınma Ajansları küresel rekabetin önemli kurumsal aktörlerinden biri haline gelmiştir. TRC1 Bölgesi’nde hizmet veren İpekyolu Kalkınma Ajansı bölgenin turizm, girişimcilik ruhu, coğrafi konumu, sanayi merkezi, ihracat yapısı, tarım vb. birçok potansiyelin sürdürülebilir fırsatlara dönüştürülmesinde ve aynı zamanda kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğinin geliştirilmesinde büyük rol oynamaktadır. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 69 Röportaj İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın bölge için önemi nedir? AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞI GEZİCİ HİZMET ARACI İLE YERİNDE HİZMET İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklen Ağız-Diş Sağlığı Gezici Hizmet Aracında protez işlemleri dahil her türlü ağız ve diş sağlığı hizmetleri veriliyor. A Röportaj dıyaman Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Başhekimi Dr. Cahit Gökalp, coğrafi konum veya ekonomik nedenler ile kırsalda yaşayan vatandaşların Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nden yeteri kadar faydalanamadığını belirterek, sağlık hizmetlerinin yerinde verilmesi için böyle bir çalışma yapıldığını söyledi. Gökalp, Gezici ağız ve diş sağlığı hizmetinin beldelerde yaşanılan diş hekimliği hizmetleri sorununa pratik bir çözüm olduğunu da belirterek, aynı zamanda Adıyaman Merkezde dört yıldır devam eden Türkiye’nin en kapsamlı koruyucu ağız ve diş sağlığı programına bu bölgede yaşayan çocukların da dahil edilmesinin sağlanacağının da altını çizdi. 70 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU Proje hakkında bilgi verebilir misiniz? Sağlık Bakanlığımızın 2002 yılından beri başarı ile uyguladığı sağlıkta dönüşüm programının temelini, sağlık hizmetlerinin dengeli dağılımı, kaliteli sağlık hizmetlerine erişimin arttırılması ve koruyucu sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması oluşturmaktadır. Açıldığı tarihten itibaren kaliteyi özümsemiş personeli ile sağlıkta dönüşüm programı felsefesine uygun hizmet vermiş ve vermeye devam eden Ağız ve Diş Sağlığı Merkezimiz hizmetlerinden, coğrafi konum veya ekonomik nedenler ile kırsalda yaşayan vatandaşlarımızın yeteri kadar faydalanmadığı görülünce sağlık hizmetlerinin yerinde verilmesi için bir çalışma yapılması ihtiyacı hissedilmiştir. Unutmayalım ki, kırsalda yaşayan vatandaşlarımızda çürük görülme Proje ilk kez mi uygulanıyor? Bu kadar geniş alana hitap eden hem koruyucu hem de tedavi edici ağız ve diş sağlığını kapsayan bir uygulama Türkiye de ilk defa uygulanmaktadır. Gezici ağız ve diş sağlığı hizmetleri aracı özellikle evde ağız ve diş hizmetleri için pratik bir çözüm oluşturmuştur. Önceden yatağa bağımlı hastalar evde bakım kapsamında dolgu, kanal tedavisi, protez gibi işlemler için ambulansla merkezimize getirilmekte ve işlemler yapıldıktan sonra yine ambulansla evlerine bırakılmakta idi. Gezici diş aracı alındıktan sonra ambulanslarla taşıma işlemine gerek kalmamış tedaviler evde yapılabilmiştir. Proje ile ilgili amaçlanan hedeflerin ne kadarına ulaşıldı? 21.05.2012 tarihinden itibaren haftanın 5 günü gezici diş aracı ile kırsalda yaşayan vatanlarımıza hizmet vermeye başlamıştır.18 aylık süre zarfında 6445 vatandaşlarımızın muayenesi yapılmıştır. Muayenesi yapılan bu kişilere 2543 diş çekimi, 867 dolgu, 97 kanal tedavisi, 130 protez işlemi yapılmış olup, dişlerin korunmasına yönelik 622 füssur se- alant uygulaması yapılmıştır. Koruyucu Ağız ve diş sağlığı uygulamaları için ise ilköğretim öğrencilerine eğitimler verilmiş yılda 2 defa diş fırçası dağıtılmış ve dişlerin çürüğe karşı korumak için tüm çocuklara flor jel uygulaması yapılmıştır. Proje şu anda kendi döner sermaye imkânlarımız ile devam ettirilmekte olup, haftanın 3 günü ilimize bulunan Suriyeli mülteci kampına, 2 günü ise beldelere gitmektedir. Bu proje ile sağlıkta istenen bilinç oluştu mu? Diş ve diş eti hastalıkları önlenebilen hastalıklar olmasına rağmen ülkemizde sistematik olarak uygulanan koruyucu ağız ve diş sağlığı uygulamaları olmadığı için 5 yaşındaki çocuklarımızın dahi yüzde 69,8’inde diş çürüğü görülmektedir. Gezici ağız ve diş sağlığı hizmetleri projesi sayesinde 5 yıldır Adıyaman Merkezde uygulanan okul diş hekimliği programı merkeze bağlı belde ve köylerde de uygulanmaya başlanmış, diş taramaları yapılmış, flor jel-flor vernik uygulamaları yapılmış ve eğitimler verilmiştir. Araştırmalara göre çocuklar 6 yaşına kadar fırçalama alışkanlığı kazanamazsa bu yaştan sonra alışkanlığın süreklilik kazanma ihti- Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 71 Röportaj sıklığı dolayısıyla, ağız ve diş sağlığı hizmetlerine olan ihtiyaç daha fazladır. İpek yolu kalkınma ajansının destekleri ile yürüttüğümüz “Gezici Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetleri Projesi”nin amacı, Adıyaman Merkezine bağlı 12 belde ve köylerde yaşayan, çeşitli nedenlerle ağız ve diş sağlığı hizmetlerinden yeterince yaralanamayan 62.997 vatandaşımıza ulaşarak ağız ve diş sağlığı hizmetlerinden yararlanmasını sağlamaktır. Aynı zamanda Adıyaman merkezde 5 yıldır devam eden ve Türkiye’nin en kapsamlı koruyucu ağız ve diş sağlığı programına bu bölgede yaşayan çocukların da dahil edilmesi sağlanacaktır. Bu amaçla İl Özel İdaresi tarafından bir araç alınmış, tıbbi ekipman ve donanımın ise İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın destekleri ile tamamlanmıştır. Gezici hizmet aracımızda merkezimizde verilen tüm hizmetler verilecek şekilde tıbbi donanım mevcut olup, protez işlemleri dahil her türlü ağız ve diş sağlığı hizmetleri verilebilmektedir. Belirlenen beldelerde haftanın aynı gün ve saatleri arasında hizmet verilecek şekilde planlama yapılmış ve yapılan planlamaya uygun tabelalar beldelerde bulunan Aile sağlık merkezlerin girişlerine asılarak vatandaşlarımızın bilgilendirilmesi sağlanmıştır. Röportaj malinin yüzde 23 olduğunu göstermektedir. Bu nedenle okullarda fırçalama alışkanlığının oturtulmasına yönelik eğitimler çok önemlidir. Ülkemizde 2004 yılında yapılan çalışmaya göre 12 yaşındaki çocuklarımızın 72 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU yüzde 9,5’inin diş fırçası bulunmamaktadır. Bu oran kırsalda daha yüksektir. Proje kapsamında tüm öğrencilerimizin yılda 2 defa diş fırçası dağıtılarak tüm çocukların diş fırçasının sahip olması sağlanmıştır. bölgenin ihtiyaçları tespit edilerek açılan destek programlarını çok faydalı buluyoruz. İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın hangi desteğinden faydalandınız? Ülkemizde uzun dönemden beri bölgesel farklılıklar ve geri kalmışlıklar yaşanmaktadır. Bölgesel eşitsizlikleri azaltmak, toplumsal ve ekonomik dengeyi sağlamak amacıyla kurulmuş, kalkınma ajanslarından biri olan ipek yolu kalkınma ajansı, bölgemizde var olan içsel potansiyeli ortaya çıkaran ve geliştiren, bu suretle bölgemizin ekonomik ve sosyal yönde kalkınmasını sağlayan bir kuruluştur. Bölgemizin potansiyelini ve sorunlarını göz önüne alarak geliştirdikleri politikalarla bölge ekonomisini canlandırmakta ve bölge halkının gelişmeye katılımını sağlamaktadır. 2011 Yılı Üniversite-Sanayi-Toplum İşbirliği-Mali Destek Programı kapsamında yapılan projemizde gezici aracın tıbbi ekipman ve donanımı ile projede kullanılan tıbbi, sarf malzemeler ipekyolu Kalkınma Ajansı tarafından karşılanmıştır. İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın bu noktada desteklerini nasıl buluyorsunuz? İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın bölge için önemi nedir? Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 73 Röportaj İpekyolu Kalınma Ajansı tarafından ÜRÜN ÇEŞİDİMİZDE BÜYÜK ARTIŞ OLDU Asil Global Yedek Parça İmalat Otomotiv İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, İpekyolu Kalkınma Ajansı’ndan aldığı destekle ürün çeşitliliğinde büyük artış sağladı. A sil Global Yedek Parça İmalat Otomotiv İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Salih Beyazyıldız, üretimden ürün çeşitliliğine kadar yaşanan büyük değişimi dergimize anlattı. Kendinizden ve işletmenizden bahseder misiniz? Adım Salih Beyazyıldız. 1971 Adıyaman Gerger doğumluyum. Evli ve 2 çocuk babasıyım. 1981 yılından beri ticaretin içindeyim. 2012 yılına kadar hizmet sektöründe faaliyet gösteren grup şirketlerimize yöneticilik yaptım. 2012 yılında traktör parçaları üretimi yapan Asil Global Yedek Parça İmalat Otomotiv İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ni devraldık. Ticarete burada devam ediyorum. Kurulum aşamasında ya da işletmeniz faalken devlet desteklerinden faydalandınız mı? Röportaj İpekyolu Kalkınma Ajansı’ndan destek alana kadar hiçbir kurumdan destek almadık. Kendi özsermayemizle bu işletmeyi yürüttük. 74 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU ‘’ İşini daha da geliştirmek isteyen tüm işletmelere projelerini hazırlayıp İpekyolu Kalkınma Ajansı’na sunmalarını öneriyorum.’’ İpekyolu Kalkınma Ajansı’na sunduğunuz projeden bahseder misiniz? 2013 yılında İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın açıkladığı Bölgelerarası Gelişmişlik Farkının Azaltılması Mali Destek Programı’na başvurduk. Bu süreçte ajansta görev yapan uzmanlar her türlü konuda bizi bilgilendirdiler. İşletmemizin modernizasyonunun sağlanması ve ürün çeşitliliğinin artırılması için hazırladığımız projenin bu destek programına uygun olduğunu düşündük ve müracaat ettik. Projemiz kabul edildi. Şu an destek kapsamında, 2 tane CNC makinesi işletmemize kazandırdık. Üretimimize bu makinalarımızla devam ediyoruz. Proje sonrası karlılık, verim, katma değer, istihdam verilerinizde ne tür değişimler görüldü? İpekyolu Kalkınma Ajansı desteğinden önce ürün çeşidimiz 20 adetti. Destek sonrası aldığımız makinalarla ürün çeşidimizi 60 civarına yükselttik. Aynı şekilde proje öncesinde işletmemizde 3 tane kalifiye eleman çalışıyordu. Proje sonrasında ürün çeşitliliğimiz artınca pazar payımız da arttı. Buna paralel olarak şu anda işletmemizde 6 kişi istihdam ediyoruz. Daha önce ilkel koşullarda gerçekleşen üretimlerimizde bazı aksaklıklar Ajans destekleri hakkında yatırımcılara iletmek istediğiniz hususlar nelerdir? Tavsiye eder misiniz? Özellikle üretim faaliyeti gösteren bü- tün işletmelere İpekyolu Kalkınma Ajansı desteklerinden faydalanmalarını tavsiye ediyorum. Şöyle ki proje süresi içinde hiçbir aksaklık yaşamadan hem Adıyaman Yatırım Destek Ofisi’ndeki hem de Gaziantep’teki arkadaşların çok büyük destekleri oldu. Bundan dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. İşini daha da geliştirmek isteyen tüm işletmelere projelerini hazırlayıp İpekyolu Kalkınma Ajansı’na sunmalarını öneriyorum. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 75 Röportaj çıkabiliyordu. Yeni makine alımlarımızla birlikte bu sorunu da giderdik. Daha kurumsal bir kimliğe bürünmüş olduk. İPEKYOLU’NUN UZATTIĞI ELİ TUTTUK Asos Seramik, İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle markalaşma yolunda önemli bir adım attı. A sos Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Bedir Yeni, kendi yağında kavrulduklarını belirterek, İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın verdiği desteğin kendileri için büyük önem taşıdığını kaydetti. Röportaj 2003’te kurulup 2004’te üretim faaliyetlerine başlayan Asos Seramik, çalışmalarını iç ve dış piyasada sürdürüyor. Kuruluş ve tanıtım aşamasında mali açıdan sıkıntı çektiklerini belirten Başkan Yeni, İpekyolu’nun desteklerinden söz ederek; “İpekyolu Kalkınma Ajansı’ndan çok faydalandık. Hazırlayıp sunduğumuz ve destek aldığımız projemiz bizim için çok verimli oldu” diye konuştu. 76 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU ‘‘İpekyolu Kalkınma Ajansı da iyi projelere desteğini esirgemiyor. Yine İpekyolu Kalkınma Ajansı’na çok teşekkür ediyorum. Milletin de bu başarıları görmesi ve yaşaması için mutlaka proje sunmasını, hiç olmazsa tanıtım toplantılarına katılmasını öneriyorum.’’ Kendinizden ve işletmenizden bahseder misiniz? Adım Bedir Yeni. Asos Seramik Yönetim Kurulu Başkanı’yım. Kâhtalıyım. İşletmemiz 2003 yılında kuruldu ve 2004 yılında üretim faaliyetine başladık. Şu anda Asos Seramik A.Ş. olarak 10 yıllık bir geçmişimiz var. Çalışmalarımızı iç piyasa ve dış piyasa olarak sürdürmekteyiz. Firmamızın kendi markasıyla çalışmaktayız. Kurulum aşamasında ya da işletmeniz faalken devlet desteklerinden faydalandınız mı? Tabi ki. Her işin ilk kurulumunda bir takım sıkıntılar zorluklar olur. Zirveye varmak için mutlaka tırmanmak gerekir. 2003 yılında işe başladığımızda banka kredisi ya da hibe desteği gibi konularda hiç destek almadık. Böyle imkânlardan faydalanmadık. Tam GAZ TÜKETİMİNDE YÜZDE 30 AZALMA SAĞLIYOR Proje sonrası karlılık, verim, katma değer, istihdam verilerinizde ne tür değişimler görüldü? Projenin bizim için en büyük katkısı gaz tüketiminde yüzde 30 azalma sağlamasıdır. İpekyolu Kalkınma Ajansı’na sunduğunuz projeden bahseder misiniz? İpekyolu Kalkınma Ajansı’na sunduğumuz proje, hâlihazırda iş alanımız olan sıhhi seramik ürünlerin pişirilmesinde kullanılan atmosferik fırınların performansının otomasyon sistemi kurulması yoluyla yükseltilerek; kalitenin ve kapasitenin artırılması üzerineydi. Biz bu projeyi sunduktan sonra neden bunu daha önce yapmadık diye düşündük. Bu konuda İpekyolu Kalkınma Ajansı’nda emeği geçen ve bugüne getiren tüm arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Bir markanın önceliği kalitesidir. Ajansa sunduğumuz proje ile markamızın ve ürünlerimizin kalitesini de artırdık. Ömür boyu destek olarak değerlendirebiliriz bunu. Belki de bizim bu projemiz Türkiye’de ve Dünya’da eşi bulunmaz bir projedir. Bir diğer katkısı da kalitemizi artırmış olmasıdır. Daha önce ustabaşımız bütün işlemleri manuel olarak gerçekleştiriyordu. Şimdi ise tamamen otomasyon sistemi olduğu için ustamızın dalgınlığına gelip bir şey yapmayı unutsa bile, sistem kendi kendine ayarlıyor. Ürünün yanması, az pişimde mat alması ya da alev alması gibi sorunlar ortadan kalktı. Gaz tüketiminde yüzde 30 avantaj, ürün kalitesinde de yüzde 100’lük bir artış oldu. Bu proje bizim için bulunmaz hint kumaşı bir proje oldu. Ajans destekleri hakkında yatırımcılara iletmek istediğiniz hususlar nelerdir? Tavsiye eder misiniz? Ajansın bugüne kadar vermiş olduğu destekler hakkına insanların bilgi sahibi olmaması, Ticaret ve Sanayi odalarında gerçekleştirilen toplantılara katılmaması çok büyük bir kayıp. Çünkü katılmadıkları zaman bilgi sahibi olamıyorlar. Eskiden gelen “Devlet kimseye bedava para vermez, öyle bir durum yoktur” anlayışını değiştiremiyorlar. Esnafımız ve yatırımcılar için yanlış bir durumdur. Önce oradaki bilgilere sahip olması lazım ki, sonradan işlerini büyütebilsinler. Buradan tüm yatırımcılara mutlaka ve mutlaka ajansa proje sunmalarını öneriyorum. Yatırımcılara devletin desteği vardır, biz bizzat yaşadık ve gördük. Asos Seramik olarak da herkese kapımız açıktır. Hangi sektörde olursa olsun bize gelip tecrübemizden faydalanabilirler. İpekyolu Kalkınma Ajansı da iyi projelere desteğini esirgemiyor. Yine İpekyolu Kalkınma Ajansı’na çok teşekkür ediyorum. Milletin de bu başarıları görmesi ve yaşaması için mutlaka proje sunmasını, hiç olmazsa tanıtım toplantılarına katılmasını öneriyorum. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 77 Röportaj tersi, devlette bir takım sıkıntılar yaşadık. Mesela bankadan bir kredi talebinde bulunduğumuz zaman, önce hesaplarınız çalışsın, nakit paranızı bir görelim, girdi çıktınızı bir görelim deniliyordu. Zaten paramız olsa bankaya ihtiyacımız olmazdı. O sıkıntıları biz yaşadık. Şimdi Allah’a şükürler olsun bankalara ihtiyacımız olmayacak kadar kendi yağımızda kavrulan bir firmayız. Bunun yanında İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın desteklerinden faydalandık. Hazırlayıp sunduğumuz ve destek aldığımız projemiz bizim için çok verimli oldu. Hem maddi açıdan hem ürün kalitesi açısından hem de markalaşma açısından İpekyolu Kalkınma Ajansı desteği bizlere yüzde yüz bir fayda sağladı. İKA DESTEĞİYLE DÜNYAYA AÇILDI İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın desteklerinden faydalanan Bozgün Müteahhitlik, yeni makineleri sayesinde dünyaya konteyner ihraç etmeye başladı. İ pekyolu Kalkınma Ajansı’nın hibe desteği verdiği Adıyaman merkezli Bozgün Müteahhitlik, makine parkurunu genişleterek dünyaya konteyner ihraç etmeye başladı. İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle işlerini büyüten Bozgün Müteahhitlik Genel Müdürü Mustafa Bozkurt, birçok firmaya yol gösterecek süreçle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Kendinizden ve işletmenizden bahseder misiniz? Adım Mustafa Bozkurt. 1975 yılında Türkiye Petrolleri Anonim Şirketi’nde kaynakçı olarak çalışmaya başladım. 1995 yılında emekli oldum. Emekli olduktan sonra Bozkurt Ticaret Şirketini kurdum. Bozkurt Ticaret olarak 9 ay faaliyet yürüttük. 2004 yılında BOZGÜN Limited Şirketi’ni kurduk ve bu şekilde yolumuza devam ediyoruz. 2004 yılında kurduğumuz işyerimiz küçük sanayi sitesinde 450 metrekarelik küçük bir yerdeydi. Burada 2009 yılına kadar çalıştık. 2009 yılından sonra tekrar organize sanayi bölgesinde 7 bin 390 metrekarelik bir yere taşındık ve iş hayatımızı sürdürüyoruz. Yerimiz 7 bin 390 metrekare olmasına rağmen bize küçük geliyor, inşallah ileride daha da büyük yer almayı düşünüyoruz. faizsiz kredi aldık. Yine aynı şekilde 2013 yılında İpekyolu Kalkınma Ajansı’na sunduğumuz proje ile mevcut makinalarımıza yenilerini ekleyerek işimizi daha da geliştirdik. Bize çok büyük bir desteği oldu devletin, şu anki işlerimizi bu şekilde büyüttük. İpekyolu Kalkınma Ajansı’na sunduğunuz projeden bahseder misiniz? İpekyolu Kalkınma Ajansı’na 2013 yılında projemizi sunduk ve kabul edildi. Aldığımız destekle daha önce yapamadığımız şeyleri şu an yapabiliyoruz ve şirket olarak daha farklı yere geldik. Projemiz ile Trapez makinası, mobilya makinası ve PVC makinası aldık. Bunlar sayesinde işlerimiz daha da büyüdü. Makine alımından sonra girdiğimiz ihaleyi de kazandık. Kalkınma Ajansı desteğiyle aldığımız bu makinalar olmasaydı, istediğimiz fiyatı veremeyecektik ve bu ihaleyi almamız da çok zor olacaktı. İnşallah bundan sonra da böyle devam edeceğiz. Tüm emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum. İŞ POTANSİYELİMİZ ARTTI Proje sonrası karlılık, verim, katma değer ve istihdam verilerinizde ne tür değişimler görüldü? En başta personel sayımız ve iş potansiyelimiz arttı. Kendimize güvenimiz geldi. Biliyorsunuz eskiden ‘’alet çalışır, el övünür’’ derlerdi. Alet olmayınca sen ne kadar çaba gösterirsen göster belli bir yere kadar gidebiliyorsun. Belirli bir gücün oluyor. İstediğin aleti alınca daha farklı yerlere ulaşabiliyorsun. Biz mesela şu anda büyük Amerikan petrol şirketlerine ile çalışıyoruz. İpekyolu Kalkınma Ajansı desteğiyle aldığımız trapez makinaları sayesinde bunu yapabiliyoruz. İşlerimiz de potansiyel olarak yükseldi. Ajans destekleri hakkında yatırımcılara iletmek istediğiniz hususlar nelerdir? Tavsiye eder misiniz? Röportaj Kuruluş aşamasında ya da işletmeniz faalken devlet desteklerinden faydalandınız mı? Devlet desteklerinden tabi ki faydalandık. Özellikle buraya ilk başladığımız 2010 yılında ve daha sonraki süreçte KOSGEB’den 78 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU ‘‘Kalkınma Ajansı, gerçekten iş yapmak isteyen insanlar için çok büyük bir avantaj. Tüm yatırımcılara tavsiye ediyorum.’’ Daha önce de söylediğim gibi, ajans destekli hibe konusunda çok fayda gördük. Allah kısmet ederse bu projemiz bittikten sonra tekrar bir proje daha sunmayı düşünüyoruz. Makine ihtiyacımız hala var ve bunu da yine ajans desteğiyle karşılamak istiyoruz. Kalkınma Ajansı, gerçekten iş yapmak isteyen insanlar için çok büyük bir avantaj. Tüm yatırımcılara tavsiye ediyorum. Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU 79 Basında İKA BASINDA İKA İKA’dan Haberler Gaziantep Kalesi • GAZİANTEP 80 Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU TRC1 BÖLGESİ (GAZİANTEP • ADIYAMAN • KİLİS) www.ika.org.tr İPEKYOLU KALKINMA AJANSI İncilipınar Mah. Muammer Aksoy Bul. Vakıflar İş Merkezi Kat: 1-2-3 27060 Şehitkamil / Gaziantep / TÜRKİYE Telefon: +90.342.231 07 01 • Faks:+90.342.231 07 03 e-posta: info@ika.org.tr GAZİANTEP YATIRIM DESTEK OFİSİ İncilipınar Mah. Muammer Aksoy Bul. Vakıflar İş Merkezi Kat: 1-2-3 27060 Şehitkamil / Gaziantep / TÜRKİYE Telefon: +90.342.231 07 01 Faks:+90.342.231 07 03 e-posta: gydo@ika.org.tr ADIYAMAN YATIRIM DESTEK OFİSİ Turgut Reis Mah. Hastane Cd. İl Özel İdare Binası No:23 Kat:3 02100 Adıyaman / TÜRKİYE Telefon: +90.416.213 14 44 Faks:+90.416.213 14 45 e-posta: aydo@ika.org.tr KİLİS YATIRIM DESTEK OFİSİ M.Rıfat Kazancıoğlu Mah. Safter Necioğlu Bul. No:74 Kilis Ticaret ve Sanayi Odası Kat:2 79000 KİLİS / TÜRKİYE Telefon: +90.348.814 51 98 Faks:+90.348.814 51 98 e-posta: kilis@ika.org.tr Yatırımlarınızda Yerel Danışmanınız... İPEKYOLU KALKINMA AJANSI İncilipınar Mah. Muammer Aksoy Bul. Vakıflar İş Merkezi Kat: 1-2-3 27060 Şehitkamil / Gaziantep / TÜRKİYE Telefon: +90.342.231 07 01 • Faks:+90.342.231 07 03 e-posta: info@ika.org.tr GAZİANTEP YATIRIM DESTEK OFİSİ İncilipınar Mah. Muammer Aksoy Bul. Vakıflar İş Merkezi Kat: 1-2-3 27060 Şehitkamil / Gaziantep / TÜRKİYE Telefon: +90.342.231 07 01 Faks:+90.342.231 07 03 e-posta: gydo@ika.org.tr ADIYAMAN YATIRIM DESTEK OFİSİ Turgut Reis Mah. Hastane Cd. İl Özel İdare Binası No:23 Kat:3 02100 Adıyaman / TÜRKİYE Telefon: +90.416.213 14 44 Faks:+90.416.213 14 45 e-posta: aydo@ika.org.tr KİLİS YATIRIM DESTEK OFİSİ M.Rıfat Kazancıoğlu Mah. Safter Necioğlu Bul. No:74 Kilis Ticaret ve Sanayi Odası Kat:2 79000 KİLİS / TÜRKİYE Telefon: +90.348.814 51 98 Faks:+90.348.814 51 98 e-posta: kilis@ika.org.tr