464.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma
Transkript
464.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma
TT.1_Layout 1 26.06.2015 22:14 Page 1 5378 için 7.7.2015 tarihi son! 2012’den 2015’e kadar ertelenmesine rağmen belirsizliklerin sürmesi nedeniyle gereği bir türülü yapılamayan kentiçi toplu taşıma hizmetlerinde çalışan otobüslerin engelli erişimine uygun hale getirilmesinde ön görülen yasal sürenin 2018’e sarkıtılma beklentisi boş çıktı. İETT İşletmeleri’nin kapalı zarfla özel halk otobüsçü- lerine gönderdiği yazı ile uygulama tarihi netleştirildi. İETT Genel Müdürlüğü’nün yazısında, 5378 sayılı yasanın son değişikliklerle 7.7.2015 tarihinde uygulamada olacağına dönük yasada belirtildiği gibi engelli erişimine uygunluk kirterlerinin aranacağı, “olmaması halinde bu gibi araçlar ilk teknik muayeneden geçirilmeyecek” ibaresinin kullanılarak netleştirildiği belirtilidi. Daha önce de, EGO Genel Müdürlüğü Ankara özel halk otobüsçülerine benzer bir tamimle 7.7.2015 tarihinin son tarih olduğu ve o tarihe kadar engelli erişimine uygun olmayan otobüslere bu tarihten sonra ilk teknik muayenede çalışma ruhsatı verilmeyeceği belirtilmişti... Kazanca gider. Yüksek verimli ve uzun ömürlü Conecto, ekonomik yakıt tüketimi ve kalitesiyle kazanca gitmenin en kolay yolu. www.mercedes-benz.com.tr 29 HAZİRAN 2015 ● YIL: 9 ● SAYI: 464 Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil) www.kenticitoplutasima.com.tr EVRENSEL ALGININ BAŞ AKTÖRLERİ GLOBAL YAPILANMAYA “EVET” DEDİ Biz ne yapıyoruz? Dünya düzenine evrensel ortak algının hakim olması için global yapı birliktelikleri hızla artırılıyor. Yeni düzende, ülkemizin de yer alarak gelişmelere uygun yapılanması için istikrarlı yapıya dönük kamu-özel işbirliği oluşturulmalı... AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, Eurogroup Başkanı Jeroen Dijsselbloem, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi ve Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz imzalı; “Avrupa Ekonomik ve Para Birliği’nin Tamamlanması” adlı rapor, geleceğin global yapılanmasını işaret etti. Üç aşamalı planda, “Avrupa Birleşik Devletleri” öngörülüyor. Bunun için, öncelikle, mali birliktelik hedefleniyor... Birlikle beraber, demokratik şeffaflık ilkeleri de oturtulacak. İkinci adım, ekonomik ve kurumsal birlik reformları. Bu kapsamda, yasal altyapı hazırlanarak ülkelerin birbirine sıkı kenetlenmesi sağlanacak. Üçüncü son adım da ise; “Ortak Hazine” kurulacak. 19 ülke, 330 Milyon nüfusla oluşacak yapıda, ülkelerin milli yasaları değiştirilerek, aynı zamanda “Swift Anlaşması” ile parasal köprü oluşturup, EDIS adlı “Avrupa Mevduat Sigorta Sistemi” kurulacak... Sermaye piyasalarının kuracağı birliğin amacı, özel sektör risklerini dağıtıp, bir daha borç sorunu yaşanmamasını sağlamak, bunun için, “Sorumlu bütçe politikası” ve “Mali istikrar” ile global yapılanmayı güçlendirmek. Bizim dışımızda, müdahil olamadığımız bu gelişmeler geleceğimiz açısından, kamu ve özel kesim tarafından sağlıklı biçimde izlenmeli. Devleti yönetenler, bir an evvel kısır çekişmeleri bırakıp, siyasi ve ekonomik belirsizliğe son vermeli... Yeni yapılanmada kentlerde yoğunlaşan nüfus, ulaşım olgusunu da etkiliyor. Bu çerçevede, ulaşımın ele alınarak global anlayışlı yapılanmanın kurulacağı gerçeğini artık sahada yer alan özel taşımacılar görüp tartışmalı. Aynı şekilde, yerel yönetimlerde global yapının ayak seslerini duyup, evrensel esasları ortaya koymalıdır. Gelişmeleri özel sektör adına TÖHOB, belediyeler adına da Türkiye Belediyeler Birliği bu durumu masaya yatırıp, değerlendirmeli... Yerkürede iki ABD Otomotiv sektörü, dünyada, hergün yeni teknolojiler ve üretimlerle insanlara cazip imkanlar sunarken, bir taraftan da, içten içe ekonomik bir mücadeleye şahit oluyor... İki ABD’li bir sektörde yaşanacak gelişmeler nasıl bir sonuç doğurur henüz tahmin edilemiyor. Çünkü, her ikisinin de AR-GE’sinin ve İnovasyonu’nun kuvvetli olması, geleceğe dönük tahminleri değersiz kılıyor... Otomotiv sektöründeki teknolojik gelişmeler baz alındığında iki tarafın da ciddi çalışmalar yaptığını, ancak, Amerika Birleşik Devletleri’nin, Avrupa Birleşik Devletleri’nden bir adım önde olduğunu gösteriyor... 8’DE MADE IN Çalıştaylarda çözüm arıyorlar Trafikte 2020 hedefi ne olacak? 2020 yılında trafik kazalarısayısının yüzde 50 azalacağı ön görülüyordu. Ancak, hedef sapması olabilir... 3’DE Hızlı kentleşme ve kentlerin giderek yapısal değişime uğraması, ulaşımın ortak ele alınmasını gerektiriyor... Büyük devlet girişimcisinin önünü açandır Kayseri Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hayri Naziksoy son gelişmeleri anlattı... 6’DA Özellikle, yeni ihdas edilen büyükşehir belediyeleri, başta, D4 olmak üzere yüklendikleri sorumlulukların çözümü için ortak akıl platformlarında çalıştaylar düzenleyerek, sorunlarına yerel çözümler arıyor. Yurt geneli giderek artan bu çalıştayların çeşitlenmesini değerlendiren uzmanlar; “Ortak bir üst yapı gerekliliği ortada. Çünkü, kentleşme algısı ve buna bağlı toplu taşıma sistemleri değişirken, bu durum ek sorunlara neden oluyor. Bu açıdan bir üst çerçeve şart” diyor. Uzman görüşlerini doğrulayan global yapıdaki bu gelişmeler, ulaşımın yeniden ele alınmasını zorunlu kılıyor... Ülkemizdeki yeni kent yapılanmalarıyla, ulaşımın tamamını zora sokacak hale gelmesi, kentlerdeki gelişmelerde “Bütünleşik Kentler” kavramının dillendirilmesi, global yapılanmaya uygun yeni ulaşım politikası belirlenmesini gerektiriyor. Ulaşım algısı ve buna dönük kurulmakta olan örgüsü, yolcu ve yük taşımacılığına yeni bir bakışla evrensel esaslara dayalı ulusal politika gerektiriyor. “Devlet, bu soruna özel sektörle çözüm aramalı” diyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Belediyelerin bu arayışlarında yalnız bırakılmaması, geleceğe dönük uygulamalarının desteklenmesi gerekiyor... İsmail YÜKSEL Onur ORHON M. Şevket ERTURAN BAŞYAZI ARA DURAK GÖZLEM YENİ HÜKÜMET... SICAK GÜNLER... MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR... 2 Ustaya “Doğum Günü” hediyesi 2 6’DA Türk sanayinde büyümeye devam ediyor Türk Otomotiv sanayisinin önde gelen şirketi Temsa büyümeye devam ediyor. İstanbul Sanayi Odası’nın her yıl yaptığı, “Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu Araştırması”nda 2014 yılı sonuçlarına göre; Temsa bir önceki yıla göre satışlarını yüzde 33 artırarak 14 sıra birden ilerledi ve 126. oldu. Temsa’ya ödülünü TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Temsa Mali İşler Direktörü Ural İnal’a sundu... 3 Eskişehir’de toplu taşıma çok süslü 6’DA Otobüsçülerin de artık bir garajı var İETT’nin istekleri doğrultusunda, İstanbullu Özel Halk Otobüsü işletmecilerinden Özulaş kendi bünyesinde “Garaj Tesisi” kurmaya karar verdi... 2’DE Denizli trafiğinde yeni bir dönem 6’DA “Bisikletimize sahip çıkalım” 6’DA TT.2_Layout 1 26.06.2015 22:16 Page 1 2 SEKTÖRÜN NABZI 29 HAZİRAN 2015 İSMAİL YÜKSEL Banliyö hatları 2016’da BAŞYAZI Yeni hükümet... 7 Marmaray Projesi kapsamında yenileştirilmesi düşünülen banliyö hatlarında çalışmalar tekrar başlıyor. 2016 Eylül’ün de hizmete girmesi beklenen hatlar, İstanbullu’nun yaşamını kolaylaştıracak... İSTANBUL-Milyonlarca İstanbullu’yu ilgilendiren banliyö hatlarında çalışmalar yeniden başladı. Marmaray Projesi kapsamında banliyö hatlarının iyileştirilmesi çalışmasında Ulaştırma Bakanlığı ile İspanyol OHL-Dimetronic firmaları arasındaki görüşmeler sonunda bir kez daha son aşamaya gelindi. İspanyol firma, Gebze-Pendik hattını bu yılın sonunda, Halkalı-Kazlıçeşme ile Ayrılıkçeşme-Pendik hattını da 2016’nın sonunda bitirmeyi taahhüt etti. Marmaray Projesi’nin 66 km.’lik en uzun kısmını oluşturan Halkalı-Kazlıçeş me ve Gebze-Söğütlüçeş me arasındaki mevcut banliyö hatlarında günde ortalama 150 Bin, aylık 4.5 Milyon kişi taşınıyordu. Bu hatların kapatılmasıyla söz konusu yolcuların taşınması için 213 yeni otobüs devreye alındı. Proje tamamlandığında, banliyö hatları ile metro hatları Marmaray’a entegre edilmiş olacak. Gebze-Halkalı arasında kesintisiz işletmeciliğe geçilecek. Gebze’den Halkalı seyahat süresi 105 dakikaya inecek. Marmaray 2. etapta, Asya Yakası’nda 43.8 km., Avrupa Yakası’nda 19.6 km. mevcut banliyö hatları iyleştirilip, üçüncü hattın ilavesiyle yüzeysel metroya dönüştürülecek. Proje tamamen işletmeye alındığında, iki hatta banliyö tren leri (CR) çalışacak olup, 3. hat şehirlerarası yük ve yol cu trenleri tarafından kullanılacak. Ayrıca, Marmaray Projesi ile entegrasyonu sağlandığında BakırköyBostancı arası 37 dakika, Söğütlüçeşme-Yenikapı arası 12 dakika, Gebze Halkalı arası yaklaşık 105 dakika sürecek. İstanbul trafiğine büyük katkı sağlayacak proje rahatlatacak... Artık garaja girecekler İstanbullu Özel Halk Otobüsü işletmecilerinden Özulaş A.Ş. kendi bünyesindeki araçlarının güvenlikli, sağlam ve yolcusuna iyi hizmet vermesi için “Garaj Tesisi” kurmaya karar verdi... Özulaş Genel Müdürü İsmail Yolcu; “Ülkemizde gerçekleştiriler dönüşüm sürecinde, biz de yer alırken, attığımız her adımla örnek olmayı düşünerek hareket ediyoruz. İBB ve İETT’nin her daim; ‘Kurumsallaşın. Kendi garajınızı oluşturun’ çağrısına kurumsallaşmanın aciliyetini de bilerek, adım attık. Artık otobüslerimiz sokak yerine garajda olacak. Esnafımıza hayırlı olsun” dedi. İSTANBUL-İETT’nin İstanbullu işletmecilerden özellikle istediği bir madde olan “Şirket Bünyesinde Garaj” uygulamasına ilk cevap Özulaş’dan geldi. Bugüne kadar, kurumsallaşma temel hedefleri doğrultusunda hizmet vermek için çalışmalarını sürdürün şirket, garaj olarak kullanmak üzere kiraladığı yaklaşık 6 dönümlük arsa üzerinde garaj tesisi kurup, içinde, hergün 60-70 araba gece park edecek, temizlik ve bakımları yapılaraka, bir sonraki güne hazır edilecek. Zaman içinde, araçların yakıt ikmallerinin de buradan yapılması düşünülüyor. Özulaş Başkanı Göksel Ovacık; “Şirket olarak, geleceğe dönük sürecin adımlarını birer birer atıyoruz. Hem verdiğimiz sözleri yerine getirmek, hem de diğer şirketlere örnek olmak adına. Bu karımız da geleceğimiz için” diye konuştu... HAZİRAN’da gerçekleşen Milletvekilleri Genel Seçimi sonucunda 25. Dönem Parlamentosu oluştu. Dört parti grubunun yer aldığı yeni dönemde tek başına bir iktidar yerine en az iki partinin yer alacağı bir koalisyon hükümeti bizleri beklemektedir. Yeni Hükümet bir an önce oluşmalı ve bekleyen sorunlara çözüm arayışına girmelidir. Siyasi partilerin beklentileri ve çekinceleri ile bu gerçekleşemezse halkın ve vatandaşın sorunları ne olacaktır? Bu endişe içerisinde özel halk otobüsü topluluğu da bulunmaktadır. İfade edildiği ve gözlendiği kadarıyla bürokrasi durmuştur. Her kişi ve makam bekleme noktasındadır. Nasıl bir Hükümet kurulacak, hangi partiler yer alacak soruları kamuoyunun gündemindedir? Çarkların yeniden çalışmaya başlaması elzemdir. Bunun yolu da bir an önce yeni Bakanlar Kurulu’nun belirlenmesidir. Koalisyon pazarlıkları, hükümet protokolünün oluşturulması, program ve güvenoyu alınması da bir süreç gerektirmektedir. Bu olumlu gelişme olarak görülmelidir. Hoşgörüyle karşılanacaktır. Ancak, bir de olumsuz bir tabloda söz konusudur. Siyasi partilerin bir koalisyonda uzlaşamaması, öngörülen 45 günlük sürede hükümet kurulamaması durumunda 90 gün içinde seçime gidilmesi halinde ne olacaktır? Özel halk otobüslerini ilgilendiren önemli bir yasal düzenleme kadük mü kalacaktır? Bu yasanın uygulanması için belirlenen takvim Ekim ayında dolmaktadır. Bu tarih yeni bir seçim öncesi dönemde bürokrasi tarafından ne kadar önemsenecektir? Oluşacak seçim hükümetinin bakanları bu konuya nasıl yaklaşacaklardır? Bütün bunlar, özel halk otobüsçüleri olarak bizleri yakından ilgilendirmektedir. O nedenle, gelişmeleri sürekli izlemek ve ne olup bittiğini anlamak durumundayız. Diliyoruz ki, bir kaos ortamına düşmeden yeni hükümet kurulur ve bir sonraki makul zamandaki seçime kadar sorunlarla ilgilenir. Bu ara, biz, kendi kurumsal kimliğimizi geleceğe dönük oluşturmalıyız... ONUR ORHON orhono@windowslive.com ARA DURAK Sıcak günler... İ İETT’den Akyazı’ya otobüs İBB ve İETT Tarafından Akyazı Belediyesine hediye edilen otobüs, Akyazı’da hizmete girecek... AKYAZI-İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bimtaş Müdürlüğü’nde görevini yürüten, aslen de Akyazılı olan Selçuk Yaşar’ın yaptığı girişimler sonucu, İETT tarafından Akyazı halkının kullanımı için hediye edilen otobüs ilçe merkezine ulaştı. Akyazı Belediyesi yetkililerince teslim alınacak otobüs Akyazı Belediye Başkanı Hasan Akcan’ın talimatıyla halkın hizmetine sunulacak. Akcan yaptığı açıklamada; “İstanbul Büyükşehir Belediyesi İETT tarafından Akyazı halkına hediye eden otobüs gelmeden önce iç ve dış tamamen yenilenerek bize teslim edildi. Otobüsün Akyazı halkının hizmetine kazandırılmasında katkısı olan Akyazılı hemşerilerimize İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İETT müdürlüğüne teşekkür ederim” dedi. İETT’den otobüs bekliyorlar İSTANBUL-Anadolu’daki belediyeler İETT desteğinden yararlanmak için sıraya girmiş durumdalar. Hizmeti artırmak ve en uzak köşelere ulaşmak için otobüs talep eden belediyelerin sayısı giderek artıyor... ÇİNDE bulunduğumuz dönem bahar aylarından yaza geçişin olduğu, üstüne mübarek Ramazan Ayı’nın yaşandığı günlerdir. Hava sıcaklıklarının artması, mevsim değişiklikleri nedeniyle kuvvetli yağışların yaşanması doğaldır. Oruç süresinin uzun olması, kentlerde gözlenen yoğun trafik, yolcu ilişkilerinde özveri en fazla dikkat edilmesi gereken konulardır. Bu durum, şoförlerimiz için bir uyarı olmalıdır. Vücudun su kaybı, şeker düşmesi, kan basıncının yükselmesi tehlikesi her insan için söz konusudur. O nedenle, bunlarla ilgili en ufak bir belirti hisseden şoför arkadaşlarımız ister kamu olsun, isterse özel olsun direksiyona geçmemelidir. Birkaç gün önce bunlara bağlı olabilecek veya başka nedenlere dayanan iki kaza yaşandı. Biri; Ankara’da belediyeye ait EGO otobüsü hızın neden olduğu ileri sürülen dar bir bölgesel yolda uçuruma yuvarlandı. Ölenler, yaralananlar var. İkinci kaza da, hafta sonu İstanbul’da Otobüs A.Ş.’ne bağlı doğalgazlı bir otobüste oldu. Alt geçit yüksekliğini hesaba katmayan ve herhalde hızlı girdiği için de patlama yaşanan bir otobüs yandı. Pazar sabahıydı, yolcu yoktu, şoför zor kurtuldu. O yol otobüsün güzergahı değildi. Yaralı şoförün ifadesi ise; “Sefer yerini arıyordum” şeklindeydi. Geçen yaz aylarını unutmamak gerekir. Art arda gelen kazalar nedeniyle özel halk otobüsü camiası büyük sıkıntılar yaşamış, kamuoyu ve basın önünde zor günler geçirmişti. Geçen sene yaşananlardan sonra, özel halk otobüslerinin tamamı İETT tarafından olağan karayolları ve yıllık teknik muayene dışında bir kez daha gözden geçirildi. Aynı tabloya benzer bir durumun bu yıl yaşanmamasını diliyorum. Önümüzdeki tehlike ve dikkat edilmesi gereken konu sadece şoför arkadaşlarımızın kural ihlali yapmamalarıdır. Yerine getirdikleri hizmet ve göreve aşırı özen göstermeleridir. Bu yönde sürekli uyarılar yararlı olacaktır. Özel halk otobüsçüleri şirket yöneticilerinin de kendi otokontrollerini sıklaştırarak, sürücülerle iletişimini artırmalı, sektörün, görünen yüzü olduklarını ve ortak sorumluluk taşıdıklarını onlara hissetirmelililer. Kazasız günler dileriz... TT.3_Layout 1 26.06.2015 22:18 Page 1 GÜNDEMİN İÇİNDEN 29 HAZİRAN 2015 Trafikte 2020 hedefi tutturulacak mı? 31 Temmuz 2012 tarihinde 2020 yılında trafik kazalarında ölenlerin sayısının yüzde 50 azalacağı ön görülüyordu. Ancak, hedef sapması bekleniyor... Poliçelerde uyuşmazlık ANKARA-Sigorta sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların daha hızlı çözülmesi amacıyla oluşturulan Sigorta Tahkim Komisyonu’na geçen yıl en fazla başvuru 8 bin 137 ile trafik poliçelerine yönelik geldi. Komisyona 2014 yılında, bir önceki yıla kıyasla yüzde 147.39 artışla 10 Bin 692 başvuru yapıldı... ANKARA-30 Mayıs 2012 tarihinde Başbakan Erdoğan başkanlığında yapılan Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulu toplantısı sonrasında alınan karar gereği, 2020 yılına kadar trafik kurbanlarının sayısında yüzde 50 azalma hedeflenmişti. Buna göre, 2020 yılında, 2010 yılının (4045) yarısı yani; 2022 sayısı hedeflendi. Sadece kaza yerinde ölenlerin sayısını içeren bu hedefin 2020 yılında gerçekleştirilebilmesi için 31 Temmuz 2012 tarihli Resmi Gazetede “Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı” yayınlandı. Son dört yılda trafik kurbanlarının sayısı 2010 yılına göre yüzde 13.6 düştü ancak, hedefin yakalanabilmesi için azalmanın yüzde 20 olması gerekirdi. Aynı şekilde, 2015 sonunda yüzde 25 azalma hedefinin (3033) yakalanması, yani; 2014’e göre 461 kişinin daha az yaşamını yitirmesi demekti. Ancak, henüz bu eylem planı tutmuş değil. Bu durumda akıllara şu soru geliyor; “2020 hedefi yakalanabilecek mi?” Türkiye’ye, trafik yasalarının uygulanması konusunda 10 üzerinden 8 veriliyor. Çocuk koltuğu kullanımında ise notumuz ne ya- Samsun’da “Akıllı Şehir çalıştayı” Türkiye’de büyükşehir belediyelerinin kendi içindeki yapısının tartışıldığı bir çalıştay daha Samsun’da gerçekleştirildi. Etkinlikte Samsun’un geleceği konuşuldu... SAMSUN-Samsun Valiliği, Samsun Büşükşehir Belediyesi ve Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (OKA) ortaklaşa düzenledikleri “Akıllı Şehir Çalıştayı”nda kurumlar fikir alışverişinde bulundular. Samsun Valiliği toplantı salonunda yapılan çalıştaya Samsun Valisi İbrahim Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevilhan Mennan, İl Emniyet Müdürü Vedat Yavuz, OKA Genel Sekreteri Mevlüt Özen ve kamu kurum müdürleri katıldı. Toplantıda ilk olarak 2017 Samsun Deaflympics İşitme Engelliler Olimpiyatları Genel Koordinatörü Funda Özyurt, “Akıllı Kent ve Akıllı Oyunlar”, IBM Teknoloji Müdürü Server Tanfer de “Akıllı Şehirlerin Dünyadaki Örnekleri” hakkında sunumlar yaptılar. Yapılan sunumların ardından kurumlar hayal ettikleri şehirlerle ilgili fikirlerini dile getirirken, Sam sun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Z.Yılmaz, “Samsun 2017 Samsun Büyükşehir belediye Başkanı Ziya Yılmaz; “Ulaşım, güvenlik, sağlık, iletişim başlığı altında online bir sistem ve onların informasyonunu sağlayabileceğimiz bir sistem gerçekleştirmeliyiz” diyor... olimpiyatları öncesi aslında bu gelişmiş şehirlerin yaptığı smart city benzeri bu uygulamayı 2017 yılına kadar bizim şehrimizde de hazırlayabilir” diye konuştu. Sam sun ölçekli şehirlerde hayatı kolaylaştırmak için yapılacak şeyleri bulmanın zor olduğunu belir ten Başkan Yılmaz, “Bizim muhakkak trafik kazalarına yönelik olarak yapılması gereken o elektronik altyapıyı tesis etmemiz gerekiyor. Ama onun dışında altyapı, yatırım çekmek, stratejik alanlar oluşturmak, ekonomik büyümeyi sağlamak ve bunun sürdürülebilir olmasını sağlamak, yaşam kalitesini arttırmak, hizmet kalitesini art tırmak gibi faktörler dünyanın bütün şehirlerinin problemi olduğu gibi Samsun’unda problemidir. Smart City’de bilgiye ulaşmak, enformasyon kolaylıklarını sağlamak ve buna ulaş mayı kolaylaştırmak, bununla donatılmış bir elektronik altyapıyı yani ulaşımdan sağlığa, eğitime hatta en önemlisi güvenliğe yönelik olan bir elektronik altyapıyı şehirde tesis etmek güzel bir şeydir” dedi... zık ki; 5. Türkiye’deki trafik kazalarında ölenlerde ilk üç sırada yüzde 35’le otomobil yolcuları, yüzde 24’le otomobil sürücüleri, yüzde 18’le yayalar ve yüzde 8’le de motosikletliler geliyor... TRAFİK RAPORU (Olay yerinde yaşamını yitirenler) 2010 yılında 2011 yılında 2012 yılında 2013 yılında 2014 yılında 4045 kişi 3835 kişi 3750 kişi 3659 kişi 3494 kişi M.ŞEVKET ERTURAN GÖZLEM Mızrak çuvala sığmıyor... B ÜYÜKŞEHİR Belediyelerinin arttırılması, bir çok ek sorunu da beraberinde getirdi. Bunların arasında en önemlisi, önceki uygulamaların belediyelere devriyle kendisini gösteren, “yakın mesafe taşımacılığı ve bunda müktesep hak” kavramının, belediyelere zorluklar çıkaracak halde devri. Bakanlık D4 kararında geçmiş uygulamanın gözetilerek, esnafın mağdur edilmemesini isteyip, bir tartışmaya neden olmuştur. Aslında, temenniden ibaret bu keyfiyet, belediyelerin uhdesinde olan toplu taşıma ihtiyaçlarının belirlenmesi, ihtiyaca uygun hat açılması eklenerek ilavelerin yapılması, yahut kaldırılması, bir müktesep hakkın ihlalı sayılmaz. Burada ihlalden kurtaracak şey o esnafın işsiz bırakılmaması hadisesidir. Hukukun bakışı bu noktada oldukça çeşitlilik gösterse de mesele bir hak ihlali mertebesinde olup olmaması, buna verilecek hükmün niteliğini ortaya koyar. Elbette, hak ihlali önemlidir. Lakin, her nihayetlenen işle ortaya çıkan mağduriyetler hak ihlali sayılmaz. Belediyelere bu gibi durumlarda düşen görev, zaman içinde geçerliliği kalmayan taşımada güzergahın kaldırılmasıysa sorun, orada çalışanların başka noktalara nakli düşünülerek keyfiyet iyi niyete bağlı düzenlemeyle çözülür. Burada işin kaybı önlendiğinden var olan uygulamanın kaldırılması herhalde hak ihlaline girmez. Belediyelere verilen ve “Sizin uhdenizde UKOME kararlarıyla belirlenecek bir durum” denilmesi, akabinde de hakların ihlal edilmeme temennisi birbiriyle çelişen ve belediyeleri zora sokan durumdur. İhlal olan şey, bu durumda özel halk otobüsü statüsüne alınması halinde, ya da merkez taşımaya dahil edilmesinde doğacak ihlallerin önlenmesidir. Bir kere özel halk otobüsü sta- tüsünde taşıma yapanların D4’e kaydırılması yanlış. Bu gibi uygulamalara en güzel örnek; Alaplılı özel halk otobüsçülerinin durumudur. Bunlar, birleşen sınırlarda 3.5 km.’lik devlet yolunda seyrediyor diye belgelendirilmiş ve cezalara çarptırılmıştı. Oysa, ondan önce, belediye, “Fiili duruma uysunlar” diye, onlarla anlaşmış ve hatta, araç aldırmış, ihale ile de onlara hat satmıştı. Şimdi ters bir durum ortaya çıktı. Demek ki, öncesinde yapılan yanlışmış. Değişen koşulların anında dikkate alınarak planlamalara dahlinde sorun var. Bir de kurumlararası koordinasyonda fiili durumların ortak akılla ele alınamamasından doğan aksaklıklar. Nitekim, 2015 İntertraffic İstanbul etkinliğinde Emniyet Genel Müdürlüğü, Ulaştırma Bakanlığı, EGM ve büyükşehir belediyelerinin bir araya gelerek ortak akılla değişen yapılanmalar karşısında görüş birliğine varacak koordinasyonu sağlayacak bir toplantı yaparak esaslar belirlemelerini ve buna uygun yasal düzenlemelerin çıkartılabileceğini belirtmişti. Bizim de katıldığımız bu nokta sahada ki, boşlukları dolduracak önemli bir hamle olacaktır. Koşullar değişiyor. Taşıma ihtiyaçları yeniden yapılanan kentlerde hizmetin işleyişine de etki ediyor. Burada modern algı, kamu özel işbirliği ve koordineli hizmet algısıyla doğacak sorunların hesap edilip, buna uygun esaslarla belirlenmesini işaret ediyor. “Akıllı Belediyecilik” kavramı özel halk otobüsçüleriyle durum muhakemesi yaparak, ihtiyaçların belirlenmesini gerektiyor. Hizmetin doğacak ihtiyaçları da hesaplayacak şekilde belirlenmesini de işaret ediyor. Bunun dışındaki her icraat, modern yapılanmanın gerisinde eksik bir uygulama olarak kalacaktır... TT.4-5_Layout 1 26.06.2015 22:20 Page 1 4 5 KENT VE YAŞAM 29 HAZİRAN 2015 Ramazan’da iftarlarla biraraya geldiler Ulaşım sektöründe yer alan üretici ve işletmeciler, geleneksel hale getirdikleri iftarlarda bir araya geliyorlar. İETT, MBT, VOITH, ÖZULAŞ ve İSTAB mensupları Ramazan’ın ilk haftasında buluştular... Bu yıl ki iftarlar da geçen yıldaki gibi Ramazan Ayı’na mahsus duyarlılıkla sektör mensuplarının buluşmalarına sahne oldu. Esnaf, iftar süresince gelişmelerle ilgili istişareleri de yaptı... MERCEDES İETT MBT, bu yıl özel halk otobüsçülerine verdiği geleneksel iftar yemeğini Eminönü Surplus Restorant’ta verdi. Şehiriçi Otobüs Kamu Satış Müdürü Alper Aydın ve Satış Sorumlusu Deniz Gökdeniz, iftar süresince özel halk otobüsçüleriyle sohbet etme imkanını bulduklarını söyledi. Alper Aydın; “Her yıl yaptığımız gibi bu yıl da bu güzel ve anlamlı geceyi esnafla birlikte geçirdik. İftar yemeğimize katılan tüm özel halk otobüsleri temsilcileri ve kıymetli esnafımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz’’ şeklinde konuştu… İETT, bu yıl ki geleneksel iftarlarında bereket ayına yakışır organizasyonuyla 3 Bin’i aşan kalabalıkla buluştu. İBB Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı, İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci, üst düzey yöneticileri ile Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, Esnaf Odası ve TÖHOB Başkanı İsmail Yüksel’in yanısıra halk otobüsçüleri şirket başkan ve yöneticilerinin katıldığı iftarda konuşan İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci; “144 yıldır hizmet vermekteyiz. İETT Genel Müdürlüğü geçmişine bağlı ve tarihi köklü bir kurumdur. Geçmişten günümüze hizmet kalitesini sürekli artırarak örnek olmuştur. Hem Türkiye’de, hem yurt dışında yardım elini uzatan kuruluş olarak rol model olmuştur. Olmayı da sürdürecektir. İftara katılıp bizlerle olduğunuz için teşekkür ederim” dedi... İSTAB İSVİÇRE İFTAR ŞÖLENLERİMİZ ZÜRİH SOKAKLARINA KADAR UZANDI... Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) İsviçre Ülke Başkanı Murat Şahin önderliğinde Türkler’in katılımı ile İsviçre’de bir ilk yaşandı. İlk kez toplu sokak iftarının yapıldığı Zürih’de Mehteran takımı iftar öncesi konser verdi. Ezan ile birlikte dualarla Helvetiaplat Meydanı’nda, 2 Bin kişi oruç açtı. AK Parti Milletvekili Metin Külünk’ün de katıldığı iftar sonrası Külünk, vatandaşlarla görüşüp sorunlarını dinledi. ÖZTAŞ İstanbul Taşımacılar Birliği Derneği (İSTAB) geleneksel olarak her Ramazan Ayı’nda düzenlediği iftarı bu yıl Üsküdar Cemile Sultan Korusu’nda Anadolu Isuzu sponsorluğunda gerçekleştirdi. Davetlilere hitabeden Başkan Ali Bayraktaroğlu; “İSTAB’ın en büyük başarısından biri de İTO ile uyumlu çalışmasıdır. İTO Başkanımız İSTAB’ın neredeyse tüm projelerine bizzat destek verdi. Katılan herkese teşekkür ederim” diye konuştu. Sponsor kuruluş Anadolu Isuzu Satış Direktörü Tunç Karabulut ise; ‘‘Anadolu Isuzu olarak bugünden sonrada camianın yanında olmayı arzu ediyoruz. Her türlü sorununa çözüm bulmayı görev sayıyoruz” dedi. İTO Başkanı İbrahim Çağlar da; “İftar muhabbetinde beraber olmaktan mutluyum. Sizlere de, hizmetinize de güveniyoruz. Çocuklarımız size emanet ediyoruz” diye konuştu... Onur Yenihan ÖZTAŞ Ulaşım A.Ş. geleneksel iftarlarını bu yılda sürdürerek, Bostancı Greenpark’da bine yakın esnafın katıldığı muhteşem bir iftar verdi. Akbank Bostancı Dörtyol Şubesi’nin sponsorluğunda verilen iftara, İETT Otobüs İşletmeleri Daire Başkanı Ayhan Ayvaz, bölge müdürlerinden Ahmet Albayrak ve Burak Sevim ile bölge şeflerinin yanı sıra, diğer üst düzey yöneticileri, özel halk otobüs şirket başkan ve yönetim kurulu üyeleri, Esnaf Odası Başkanı ve TÖHOB Genel Sekreteri katıldı. Ayrıca, üretici kuruluş temsilcileri de iftarda yer aldıkları görüldü. Yönetim Kurulu Başkanı M.Cemal Soydaş, konuşmasında iftara programları nedeniyle katılamayarak telgraf gönderen, İBB Başkanı Kadir Topbaş ile İBB Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı’nın ayrı ayrı gönderdikleri telgraflarını okuyup onlara ve tüm katılımcılara teşekkür etti. Soydaş; “Özel halk otobüsçüleri, Mübarek Ramazan Ayı’na yaraşır şekilde iftarda biraraya gelerek dostluklarını tazeliyor. Bu geleneği sürdürerek insana hizmeti önemsediklerini duyuruyorlar. Biz de bu geleneksel tavrı sürdürerek, hem birbirimizle istişare, hem de esnafımızla buluşup, birlikte bereketleniyoruz” diye konuştu. Mustafa Kasımlı VOITH VOITH tarafından Eminönü Hamdi Restorant’da özel halk otobüs sirket yöneticilerine verdiği iftar yemeğine tüm yöneticiler katıldı. Voith adına konuşan, Doğu Avrupa-Güney Bölge Başkanı Mustafa Kasımlı; “Biz Voith Turbo Şirketi olarak özellikle, belediye otobüslerine ve sırf bu sektöre yönelik olarak çalıştığımız için İstanbul’un toplu taşımasında emeği geçen özel taşımacı herkesi iftar akşamında bir araya getirmekten ve beraber olmaktan onur duyuyoruz” dedi. TT.6_Layout 1 26.06.2015 22:21 Page 1 6 Sağdan direksiyonlu Sultan SEKTÖRDEN YANSIMALAR 29 HAZİRAN 2015 Yakın zamanda Malta’da kazandığı otobüs ihalesi ile sağdan direksiyonlu otobüslerinin ilk filo satışını gerçekleştiriren Otokar, bu sefer de KKTC’de düzenlenen fuarda sağdan direksiyonlu Sultan’ı sergiledi... KIBRIS-Otokar’ın sağdan direksiyon lu Sultan otobüsü 39. KKTC Uluslararası Fuarı’nda sergilendi. Otokar’ı etkinlikte KKTC yetkili satıcısı Minsan Engineering temsil etti. Otokar Atatürk Kültür Parkı ve Fuar Alanı’ndaki standında, KKTC Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi, Turizm, Kültür, Spor Bakanı Menteş Gündüz, KKTC Kamu Araçları İşletmecileri Birliği Başkanı Menteş Aytaç ve KAR-İş Yönetim Kurulu Üyeleri gibi isimleri ağırladı. Sağdan direksiyonlu araçları ile ilgili bilgiler verdi. Dünyanın dört bir yanında toplu taşıma şirketleri tarafından yakın markaja alınan Sultan otobüsü, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de tasarımı ve konforuyla dikkatleri üzerine topladı. 5 Haziran’da başlayan ve 10 gün süren Kıbrıs’taki bu önemli etkinliğe katılmaktan memnuniyet duyduğunu belirten Otokar KKTC Yetkili Satıcısı Minsan Engineering’in sahibi Ayer Yarkıner; “Otokar, müşterilerimizin beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda araçlar tasarlayıp üretiyor. Yüzde 100 Türk sermayeli bir firma olarak Otokar’ın hem yurtiçin de hem de yurtdışındaki başarılarıyla gurur duyuyoruz. Kıbrıs’ın en büyük fuarı olan KKTC Uluslararası Fuarı’nda sağdan direksiyon lu Otokarlar’ı sergilmekten mutluyuz. Navigo isimli otobüsler, sağdan direksiyonlu olmalarının yanısıra özellikle Türkiye’de tasarlandığı ve üretildiği, Avrupa olmak üzere 40’a yakın ülkede milyonlarca yolcu taşıdığı için ilgi çekti” dedi... Ustaya “Doğum Günü” hediyesi Özel girişimcinin önünü açan büyük devlettir G İZMİR-İsimleri, Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen anket sonucu İzmirliler’in oylarıyla belirlenen yolcu gemilerinden 6.’sı “Attila İlhan” kente geldi. 15 Haziran 1925’te Menemen’de doğan ve 2005 yılında kaybettiğimiz Türk edebiyatının ölümsüz ismi Attila İlhan’ın adını taşıyan gemi, şairin doğum gününde İzmir Körfezi’yle buluştu. Dokuz Eylül, Çakabey, 1881 Atatürk, Soma 301 ve Dario Moreno’nun ardından teslim alı- nan 6. gemi olan Attila İlhan, İzmir Liman Başkanlığı nezdindeki resmi işlemlerin tamamlanmasının ardından hizmete girecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi, katamaran gövde tipinde, çelikten daha sağlam, alüminyumdan daha hafif, daha uzun ömürlü, işletme maliyetleri düşük “Karbon Kompozit” malzemeden üretilen 15 adet gemisinden 5’i, yakın bir zamanda İzmir Körfezi’nin dışına da seferlerine başlayacak... Kayseri Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hayri Naziksoy; “Gelişmiş devletlerin yaptığı gibi, mutlaka özel girişimcinin önünü açmalıyız” diyor... elişmeler, çok çeşitlilik arz etmeye başladı. Bunu, biz de arzu ediyoruz. Farklı alternatif, taşıma modlarıyla çevreci yaklaşım önemli. Raylı sistem gibi araçlarla toplu taşımanın yapılmasını da arzu ediyoruz. Bunun için birbiriyle entegre bir sistem şart” diyen Hayri Naziksoy, gelecek dönemdeki sürece ait son noktayı koyuyor; “A’dan Z’ye çevreci ve ileri teknolojiye dayalı planlarımız hazır...” Naziksoy’un kentiçi toplu taşımayla ilgili düşüncelerini dikkatinize sunuyoruz... Ropörtaj: HABER MERKEZİ Biz devletin gücünü insanlara baskı olarak kullanmıyoruz. Devlet araç alabilir. Vatandaş bir tane alırken, devlet 1000 tane alabilir. Bizim bakışımız kaygımız o değil. Biz, büyükşehir belediyesi olarak sadece vatandaşın lideri olduk. Bize ‘‘ bunun vebali bendedir. Yani, adıma yapıyor. Orada o iş için iki tane, üç tane şoför çalıştırıyor. Bunun için vergisini algısını veriyor. İşin açıkçası, daha iyi hizmet alıyorum. Ben hizmete bakıyorum. Gelişmiş devletlere baktığı- mez. Hatta, şikayetlerini Özel Halk Otobüsleri Odası’na yapmazlar. Bize yaparlar. Ya doğrudan bana, yahut, ilgili birimi mize yaparlar. Dolayısıyla, on lar, zaten benim. Benim adıma hizmet verdikleri için benimle çalışanlardır. O yüzden, biz onları böylesi bir bakışla değerlendirmemiz mümkün değil. Ancak, yeniden bir yapılanma gerekebilir. Gelişmeler çok çeşitlilik arz etmeye ihtiyaç duyulmaya başladı. Bunu biz de arzu ediyoruz. Farklı alternatif, farklı taşıma modlarıyla doğalgazlı, rayli sistemli gibi araçlarla toplu taşımanın yapılmasını arzu ediyoruz. Birbiriyle entegre bir sistemi arzu ediyoruz. Bunlarla ilgili bir çalışmayı deni, ne derece hakim olduğumuzu anlatmak ve hakimiyetimizi yetkinliğimizi ortaya koymak için yapıyorum. Kamunun hükümranlık hakkını bir sigorta gibi düşünmek lazım, nitekim araç teslim töreninde başkanımızın konuşmasında bu vardı. 190 tane belediye, 384 tane de Özel Halk Otobüsümüz var. Eğer, bizim 190 tane otobüsümüz olmasaydı, o zaman diğer illerdeki gibi sıkıntı olurdu. Biz de, diğer illerdeki gibi işi bırakma olmaz. Bırakıyorsa, biz, hemen “Bırak kardeşim” deriz. Bizim A’dan Z’ye alternatif planlarımız hazır. Zaten hazır da olması lazım. Ben eğer profesyonel bir yöneticiysem bu gerekli. Kısacası, biz büyükşe- Devlet, “Biz çevreciyiz” diyor. O zaman, çevreci arabalara indirim getirmeliler... güvenmelerini sağladık. Biraz evvel söylediğiniz cümle çok önemliydi. 400 adet minibüsümüzün burada kaldırılması, bunun böyle olmadığının göstergesidir. 400 tane tam dilekçe var, bize itirazsın değişime “Evet” diyen. Eğer biz bu işi, sadece kendimiz yapma noktasını önemseyerek; “Vatandaşın elinden alalım. Şirket kurarak biz yapalım. Ben yapmayacaksam yaptırmayalım” dersek, bu destek gelmezdi. Özel taşımacı bu işi bizden daha güzel yapıyor. Benim belediye olarak vazifem işi yaptırmaktır. Eğer yaptıramıyorsam, mızda özellikle, özel girişimcilerin önü açılmalı anlayışı önde. Bu yüzden özel girişimcilerin önü mutlaka açılmalı. Onu yapacak olan devlettir. Bu iş, büyük devletlere düşer. Biz, belediye olarak kendi çapımızda bizimle beraber çalışan arkadaşlarımızla, sözünü ettiğiniz Özel Halk Otobüsçüleri’ni ve diğer çalışlanları da işin içine alabiliriz, biz hiçbir za man onları takım içinden ayırmadık. Ayırmak gibi de bir lüksümüz olamaz. Çünkü, o da be nim adıma hizmet yapıyor. Bir şikayeti düşünün olunca hiç kimse oradaki mal sahibini bil- düşünüyoruz. Elbette önce kendi idari yapılanmamızı bu yeni duruma göre yapılandırarak, o şekilde yapmaktır. Ama hedefimiz asla insanların ellerinden araçlarını almak değildir. Ancak, ben, şunu diyorum. Biz, bütün maliyetin ne olduğunu biliyoruz. Yani kaç TL. kazandıklarını, kazanmadıklarının hepsini biliyoruz. Bazan diyenler çıkıyor. “Kazanamıyoruz. Bir, iki TL. kalmıyor” diyen de oluyor. O zaman biz hemen; “Getir arabanı al şu 5 TL.’yi bırak biz yapalım. Sen her ay gel benden 5 TL.’ni al” diyorum. Bunu dememin ne- hir belediyesi olarak, sahada toplu taşıma otoritesi olarak varız ama, baskı korkutucu, elinden alıcı olarak, işletmecisi olarak yokuz. Öyle olsa onlara niye hat satayım ki. Niye onlara kazanmaları için destek verip, çaba harcayayım? Benim öyle bir kaygım olsa zaten havuz sistemini kurmam. Bizim kurduğumuz havuz sistemi halkçılara bir kimlik verdi. Her şeyi bir kenara koyarsak; bizim, 191 tane Özel Halk Otobüsçüsü’nden devlete 6 Mil yar TL. katkımız var. Benim adıma yapıyor. Küçük defterden büyük deftere geçmiş, ka- yıt dışılığı kayıt altına alıyor. Vergilendirmesini yapıyor. İki, üç tane adam çalıştırıyor. Ben durak katkı payımı da alıyorum. Eğer, ben onu denetleyemiyorsam kabahat benim. Bunu iki kez söyledim. Sadece, bu işletme için bu bütün işletmeler için söylüyorum, eğer bir amir emrindekileri iyi çalıştıramıyorsa vebali amirdedir. Özürlü aparatı meselesine gelince. Devlet; “Biz, çevreye önem veriyoruz” diyor. O zaman, bu ezberde, bu önemi destekleyecek şekilde çevreci arabalara indirim getirmeli. Vergisinde, yakıtında indirimler getirmeli. Teşvikler getirmeli. Ma dem araçlara ek aparat yaptırıyorsun. O zaman şunu demem gerekiyor; “Madem bunu yaptın, özürlüye de hareket imkanı sağladın, o zaman bunun maliyetinin belli bir miktarı da benim. Onu ben ödeyeceğim. İlk 5 yıl için yaptığınla senin engellilere duyduğun saygıdan ötürü, bende sana saygı duyuyorum ve vergini, işte yüzde 10, 20 bilmem şu kadar indiriyorum. Yanında çalıştırdığın adamın bir yıllık sigortasını ben ödüyorum.” Eğer böyle bir şeyler yaparsa, hem devlet, hem özel sektör kazanır. Yani, devletin evin de üç çocuğu var. Üçünün de problemi aynı ama sen üç ayrı problem üretiyorsun. Gidişatı gören olarak işin başında olan olarak bende sürenin uzatılacağını düşünüyorum. Uygulama yürüyecek diye kaygı taşımıyorum. Çünkü, bu işi sanayi olarak yapacak zamanında yetiştirerek yapacak bir imkan yok. Devlet kendi AR-GE’sini kurdurur. Hangi bakanlık yapacaksa bir tip proje çıkarır “Bun ların hepsinde yapılacak” der. Bu işin standardı yok ki, kim neyi nasıl yapacak? TUVTÜRK neyi, hangi esaslara göre muayene edecek bilemiyor ki? Eğer otobüsçülere bir engelli düzeneği koy diyorsan bunun bir düzenlemesini standardını sağla ondan sonra bunun gereğini iste... Biz otobüsten raylı sisteme 10 kuruş bedelle aktarma yapılmasını da sağladık ama bunu otobüsten otobüse yapmadık çünkü, bu farklı sorunlar doğuruyor. Biz dolmuşu olmayan bilet entegrasyonunda raylı sistemle sağlayan havuzu yapan biziz. Biz ulaşım ana planını revize ederek ortaya çıkan ihtiyaçlara göre çalışıyoruz. Plan daha ili her türlü doğabilecek ihtiyaçları ve karşılanmalarını masaya yatırıyoruz. 12 yıldır bu birimin başındayım. Biz iyi bir takımız. Gerçekten iyi çalışıyoruz. Bütün başarıları bu arkadaşlarla sağladık. Biz ortak algı ile gelişeceklerini anlattık inandılar ve gere ğini yaptığımızı söyledik. Şim di de aynı şeyleri söylüyoruz. Bizim koyduğumuz kurallara kendimiz inanmamız lazım. biz bunu yapıyoruz. Ekip halinde, ortak hareket ediyoruz. Özel kesimi de bizden biri sayıyoruz... Eskişehir’de toplu taşıma çok süslü ESKİŞEHİR-Eskişehir Büyükşehir Belediyesi kentin her noktasını adeta bir çiçek bahçesi gibi süslerken, toplu taşıma hizmetine ait arterleri de unutmadı. Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Park Bahçeler Şube Müdürlüğü tarafından yapılan çalışma Eskişehirliler’i adeta cennette yaşıyor havasına soktu. Büyükşehir Belediyesi seralarında özenle yetiştirilen ve yaz aylarının gelmesiyle şehrin çeşitli bölgelerinde yer alan çiçek ve bitkiler, vatandaşların büyük beğenisini topladı. Eskişehirli’ler ve şehri gezmeye gelen turistler adeta bir çiçek bahçesinde gezdiklerini belirtirken, yetkililerde vatandaşlardan çiçek ve bitkilerin korunmasını istediler. Ayrıca, toplu taşıma araçlarını kullanırken de, başkanın Eskişehir için yaptıklarına çok teşekkür ettiler. Adeta, bir kamsüp şehir havasında yaşam sürerken, öğrenciler ortama saygı gösteriyor... Denizli trafiğinde yeni bir dönem DENİZLİ-Denizli Büyükşehir Belediyesi, sürücü ve yayalara yönelik trafik güvenliğini artırmanın yanı sıra kavşaklardaki bekleme sürelerini en aza indirmek için yeni bir projeyi hayata geçiriyor. İleri teknolojinin kullanılacağı sistem ile Denizli merkezdeki ilk etapta 110 adet sinyalize kavşak birbiriyle entegre edilerek, yeni oluşturulacak “Trafik Yönetim Sistemi”ne bağlanacağı belirtilirken, kavşaklara gelen trafiğin anlık olarak sayılacağı sistem sayesinde kavşak kollarındaki yoğunluğa göre sinyal süreleri otomatik olarak belirleneceği açıklandı. Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanı Niyazi Türlü; “Bu sinyalize kavşakların hepsi münferit olarak ve birbirleri ile haberleşmeden çalışıyor. Teknik olarak bakıldığında bu durumdan dolayı kavşaklardaki bekleme süreleri artıyor. Ulaşım Dairesi Başkanlığı olarak konuyla ilgili bir proje ürettik. Proje ile bütün kavşaklar tek merkezden yönetilecek, izlenecek, kontrol edilecek ve denetlenecek” dedi. “Bisikletlerimize sahip çıkalım” KOCAELİ-Geçtiğimiz günlerde park istasyonlarındaki bisikletlere zarar verenler park istasyonlarında bulunan kameralar ve MOBESE sistemi sayesinde tespit edildi. Zarar veren kişiler hakkında Türk Ceza Kanunu’nun “Kamu Malına Zarar Verme” 151. ve 152. maddelerine istinaden yasal işlem ya- pıldı ve vermiş oldukları zararlar tahsil edildi. Kurulduğu günden bu yana KOBİS’i 2015 Mayıs ayında toplamda 12 Bin’den fazla kişi kullandı. 21 Bin’e yakın aktif üyesi bulunan KOBİS’e olan talep her geçen gün artıyor. Artan talepleri karşılamak için 2016 yılı içerisinde 10 yeni istasyon daha planlanıyor... TT.7_Layout 1 26.06.2015 22:23 Page 1 İmtiyaz Sahibi-Sorumlu Yaziişleri Müdürü: M. Şevket ERTURAN Genel Yayın Yönetmeni: M.Şevket ERTURAN Yayın Koordinatörü: Özlem GÜNEŞ - Haber Koordinatörü (İstanbul): Sadi TOYGAR ‹stihbarat Şefi Mali Müşavir Teknoloji Editörü YAYIN TÜRÜ : Mehmet AKIN : Ali PULUR : Yücel TÜRKÖZMEN : HAFTALIK YAYINCI KURULUŞ: ERTURAN YAYINCILIK LTD. ŞTİ. İDARE MERKEZİ Hürriyet Bulvarı - Yakuplu Plaza No.: 131 Kat: 3 D: 27 Yakuplu - Beylikdüzü / İSTANBUL Tel.: (0212) 875 46 49 ● Fax.: (0212) 875 78 64 www.kenticitoplutasima.com.tr ● info@kenticitoplutasima.com.tr Düzce’de elektrikli otobüs zamanı DÜZCE-Düzce’de ilk kez bir elektrikli otobüs kent sokaklarında dolaştı. Bozankaya tarafından Düzce’ye hediye edilen yüzde 100 yerli üretim elektrikli otobüsün ilk sürüşünü Mehmet Keleş gerçekleştirdi. İlk seferde Başkan Keleş’e Bozankaya Yönetim Kurulu Başkanı Murat Bozankaya, belediye personeli ve basın mensupları da eşlik etti. Keleş elektrikli otobüsün avantajlı olduğunu belirterek; “Son yıllarda ulaşımda elektrikli araç kullanımı yaygınlaşmaya başladı. Bu araçların ekonomik olması, daha uzun ömürlü olması, daha sessiz olması ve çevreye daha duyarlı olması ter cih sebeplerinin başında geliyor. Bizde kentiçi taşımacılığımızda inşallah kısa bir süre içinde elektrikli otobüslere geçmeyi düşünüyoruz” diye konuştu. Kalıcı konutlar ve Üniversiteye ulaşımda da trambüs kullanacakları müjdesini veren Keleş; “Düzce’ye verdiğimiz bazı sözler var. Bunların içerisinde ulaşım sistemini daha düzgün dizayn etme sözü de vardı. Özellikle kalıcı konutlardan Düzce’ye oradan üniversiteye. Bu hatları oluşturma noktasında son aşamaya geldik. İnşallah trambüs ismiyle Kalıcı konutlardan ve üniversiteden Düzce’ye direkt hatlar oluşturmak suretiyle hem şehir içinde elektrikli otobüsleri hem de uzun tek hatlarda trambüs Düzce’de kullanmaya başlayacağız. Düzce’ye hayırlı uğurlu olsun diyorum. İlk seferimizde aracı ben kullandım. Hiç ses gelmedi. Şehir trafiğine de hiç karbon monoksit gazı bırakmadık” diye konuştu. Kadınların trafikteki sosyo ekonomisi İhsan Memiş / KTYG Genel Başkanı Türkiye’de doğan nüfusun % 51’i erkek, yaşın 50’yi geçmesi halinde kadın nüfusun sayısı % 51’i bulmaktadır. Yani, kadın ve erkek nüfus oranı % 1 geçirgenlik payı ile % 50 oranındadır. Kadınların hızla artan kentleşme olgusundaki iş ve sosyal yaşamdaki etkinliği giderek artmaktadır. İşçi, memur, esnaf ve sosyal aktivitedeki artış hızı, her geçen yıl % 2-5 arasında pozitif olarak artmaktadır. Bu bağlamda il, ilçe ve şehirlerarasında araç kullanma payları da artan aktivitelere uygun olarak yıllara göre gelişmektedir. Geçen 10 yıl içerisinde araç kullanma ihtiyaçları yaklaşık % 25 iken bugün artarak % 50’leri geçmektedir. 2005 yılında toplan sürücü belgeli kadın sayısı % 16’lar da (2 Milyon 710 Bin kişi) iken, 2014 yılında bu rakam % 23’lere çıkmaktadır. Yani 5 Milyon 917 Bin kadın sürücü belgeli insanımız vardır. Doğu ve Güneydoğu illerinde kadın sürücü adayları maksimum % 25, İç Anadolu Bölgesi’nde bu rakam % 50’leri bulmakta ve Marmara Bölgesi’nde ise bazı illerde % 70’i zorlamaktadır. Yani, 20 kişilik sınıfların 15’i bayan adaylardan meydana gelmektedir. Ancak; Türkiye’de kadınların araç kullanmasını beyin olarak kabul edemeyenlerin dışında ataerkil geleneklere bağlı olarak hoş karşılamayan ailelerin varlığı üzücüdür. Kadınlarımızın mağduriyetlerinin ana başlıklarını pragmatik olarak şöyle sıralayabiliriz; 1- Kadınların gece araç kullanma oranı gündüze göre % 20’lerde kalmaktadır. 2- Kadınların şehirlerarasında araç kullanma oranı yaklaşık % 16, kent içerisinde araç kullanmaları % 84’dür. 3- Kadınların kentiçi ve dışında bir yılda erkekler tarafından korna, yakın takip, yandan sıkıştırma veya elle tacizleri en az 15 defadır. 2008 yılında 732 bayan sürücü üzerinden yapılan anket sonucu çok değişik verilere ulaşılmıştır. 4- Kadınların yaklaşık % 60’ı sürücü belgesi olmasına rağmen çeşitli nedenlerden, araç kullanmamaktadır. 5- Evli kadınların evlerin de araç olsa dahi eşlerinin hakimiyet alanını kaybetme içgüdüsü ile taciz ve sert davranmasından dolayı araç kullanma oranı % 50’dir. 6- Kadınların erkeklere göre emniyet kemeri takma oranları yaklaşık % 50 daha fazladır. Tüm gelişmiş ülkelere paralel olarak bayanların emniyet kemeri takmaları ve çocuklarına ve eşlerine de taktırma ısrarları aileyi koruma içgüdüsü ve sevgisinden kaynaklanmaktadır. Kadınların aktif trafikte taciz edilmelerinin nedenlerini psikolojik ve sosyal davranış olarak incelediğimizde; 1- Taciz eden erkeklerin genellikle yüksek ego tatmininde bulundukları, 2- Tacizde bulunan erkeklerin aile içi şiddet yaşayan bir aileden geldikleri, 3-Alkollü araç kullanan ve daha çok uyuşturucu kullanan kişilerde görülen saldırganlıklarının bir uzantısı olarak yollarda kendini gösterdiği görülmektedir. Ancak; kadınların yaratılıştan gelen mücadele gücü kendisine ileri gitmeyi ve daha çok yaşamla bütünleşmeyi sağlarken, önce tedirgin olarak direksiyon kullanan kadınların hızla araç ve yol ikilemini beyinlerinde bütünleştirerek hayatın her alanında varlıklarını göstermek toplum için büyük bir kazanımdır. Böylece, araç kullanan kadınlar; A- Hem kendilerini ve hem de ailelerini taşımaktadırlar. B- Acil hallerde hem kendilerini ve hem de ailelerini işe, hastaneye veya başka alanlara yetiştirmektedirler. C- Bayanların iş hayatında aktif varlıkları ekonomiye destek vermekte ve hem de ekonomiden pay almaktadırlar. Günümüzde trafik kültürü veya eğitimi almayan, bir diğerine saygı göstermeyen (maganda-maço) olmak beynin kişisel egosunun tatmini olsa dahi bunlarında hakimiyet alanı giderek daralmaktadır. Çünkü, toplumların medeniyet yürüyüşü devam etmektedir... Düzceli vatandaşlar, günümüzün en yüksek ulaşım teknolojisi olarak adlandırılan ve kentiçi toplu taşımada kullanılması planlanan elektrikli otobüs ile tanıştı... GAZETEMİZ BASIN MESLEK İLKELERİNE UYMAYA SÖZ VERMİŞTİR HALİL KADİFE ANTAKYA İşe sahip çıkmak... Z “İş Sürekliliği” lideri Brisa 17 yıldır düzenlenen 2015 “İş Sürekliliği Ödülleri”nde Brisa, global rakiplerini geride bırakarak “Yılın İş Sürekliliği Stratejisi Kategorisi”nde büyük ödüle uzandı... İNGİLTERE-“Yolculuğunuzun geleceğini tasarlama” vizyonuyla sürdürülebilirliği tüm iş süreçlerinde odak noktası haline getiren Brisa, iş sürekliliği yakla şımıyla uluslararası arenada prestijli bir ödül daha kazandı. İngiltere’de CIR Magazine tarafından 17 yıldır düzenlenen İş Sürekliliği Ödülleri’nde (CIR Business Continuity Awards 2015) “Yılın İş Sürekliliği Stratejisi” kategorisinde büyük ödüle Brisa layık görüldü. Değerlendirmede 8 global rakibini geride bırakan Brisa’nın iş sürekliliği yaklaşımı; BP, General Motors, GE Capital ve Deutsche Bank gibi şirketlerin iş sürekliliği ve risk yönetiminden sorumlu üst düzey yöneticilerden oluşan bağımsız jüri tara fından değerlendirildi. 11 Haziran’da Londra The Grosvenor House’ta düzenlenen galada ödü lü sunan jüri, Brisa’nın iş sürek- İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No.: 23 İhlas Plaza No.:11 A / 41 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL Tel.: (0212) 454 30 00 ★★★ Baskı-Dağıtım: Osman Sağlam liliği stratejisini, operasyonel stan dartlarını ve raporlama sistemini övgüye layık görerek, Brisa’nın büyük ödülü kazandığını açıkladı. Brisa Genel Müdürü Hakan Bayman; “İş sürekliliği ala- nında dünyada verilen sayılı ödüllerden birini almaktan dolayı Brisa ailesi olarak büyük bir gurur ve mutluluk duyuyoruz. Global yolculuğumuzda önemli bir iz daha bıraktığımıza inanıyoruz. ‘Yolculuğunuzun geleceğini tasarlama’ vizyonu ile sürdürülebilirliği, inovasyonu ve girişimcilik ruhunu tüm iş süreçlerine enteg re eden Brisa olarak iş sürekliliğinde Avrupa’nın en iyisi olduğumuzu bir kez daha ispat ladık. Sürdürülebilirlik yaklaşımımızla ortaya koyduğumuz iş sürekliliği stratejimiz, kurumsal girişimcilik kültürümüz, yüksek operasyonel stan dartlarımız ve yaygın raporlama sistemimizi uluslararası bir platformda en üst düzeyde tescil ettiğimiz için mutluluk duyuyoruz. Çalışmaya devam çok edeceğiz” diye konuştu... AMAN daralıyor. Lakin bizim üzerimize ölü toprağı serpilmiş gibi, olanları geriden takip etmeyi sürdürüyoruz. Baksanıza, siyasiler , halkın mesajını bile doğru okumuyor. Herkes ayrı telden çalarken, etrafında olup bitenlere bakmadan, başlarını kuma gömmüş devekuşları gibi davranıyor! Zamanımız çok ya, ne gerek var düşünmeye, zamanımız çok ya, ne gerek var kurum olmaya. Kim ne isterse yapsın. Nasılsa, bir diyen, bir karşı duran çıkmayacak! Bunca sene sektörel birlikten söz ettik. Karınca kararınca da kurulan bir derneğe destek verdik. “Haydi etrafında toplanın dedik..” Davetler yaptık. Çok az bir ses duyarak, çok az bir destek görerek yola çıktık. Herşeye rağmen, bu yolda gelişmeleri doğru okuduk ve sonunda devlet katından uluslararası yapılanmalara kadar en önde yer alan milyonlarca üyesi olan STK nitelikli kurum ve kuruluşlarla yazışıp, görüşür olduk. Bakanlıkta, TOBB sektör meclislerinde çağrılar aldık. Gelişmelerin teorik yanında, çıkacak yasalara etki edecek görüşlerle yer aldık ama bizim kentlerde zorlanan taşımacıların bir türlü bize sahip çıkmasını tam olarak sağlayamadık. Bunun nedeni nedir? TÖHOB yönetimi mi başarısız? O zaman çıkarsın dersin ki; “Ey üyesi olduğum, gelişmeleri devlet katında izleyerek bana gelecek hizmetlerimde kolaylık sağlamakla yükümlü derneğim, neden gerekeni yapmıyorsun?” ve hesap sorarsın. Lakin önce üye olur, aidatlarını zamanında ödeyerek ona yol alması için destek verirsin. Bugün eleştirenlerin çoğu, belirttiğim bu görevlerini yapmayanlardır. Eh, önce görevini sorumluluğunu yap, sahip çık ve destek ver. Sonrası ne diyeceksen de. Vur, yerin dibine vurabiliyorsan. İşte o zaman haklı olursun ama şuan eleştirenlerin hiç birisi haklı değil. Ey üyeler... Üye olmakta gurur duyan dostlar ya siz? Sizler ne durumdasınız? Şapkamızı önümüze koyalım ve sektörel menfaatler ile gelişmelerin neresinde yer almamız gerektiğini düşünelim. Bir de, bu yer alışta TÖHOB’un yeri konusunda fikir yürüterek belirleme yapalım. Ülkeler birleşirken bizim ayrışmamızı kimse anlamaz. Şimdi bir olma birlikte sektör bilinciyle yürüme zamanı. Hele düze çıkalım. O zaman herkes eteğindekileri döksün. Meydan gücü olana o zaman kalsın. Şimdi ortak akılla nefes alma zamanıdır. Ben bunu böyle görüyor, böyle biliyor ve bu yüzden de böyle yazıyorum. Bakın, belediyeler, büyükşehirler artarak sorumluluklar almakla sorumluluklarını artırmakla meşgul. Bizi dinleyen çok az. Bunu da düşünerek, gelinen noktaları kaybettirmeyelim. Herkese bol kazançlar diliyorum... ARABALARDAKİ UÇUK FİKİRLER!.. TT.8_Layout 1 26.06.2015 22:25 Page 1 MADE IN OTOMOTIV SAVAŞI! Otomotiv sektörü, dünyada, hergün yeni teknolojiler ve üretimlerle insanlara cazip imkanlar sunarken, bir taraftan da içten içe ekonomik bir savaşa şahit oluyor. Sanayiinin ağır topları ABD ve Almanya yakın gelecekte kozlarını paylaşacak... Alman Federal Motorlu Araçlar Dairesi; “5 yıl sonrası için 1 Milyon elektrikli aracın trafikte yer almasını planladık ancak, sayı sadece 120 Bin” açıklamasını yaparken, 2020 yılı hedefini de gerçekleştiremeyeceği korkusunu yaşıyor. Yapılan araştırmalar, hedef sapmasının en önemli sebebini; “Elektrikli otomobiller pahalı ve erişim mesafesi kısa” olarak açıklıyor... Uzmanlar, elektrikli bir VW Golf’un 35 Bin Euro, benzinli modelinin ise 24 Bin Euro dolayında bulunduğunu, elektrikli otomobillerin erişim mesafesinin 200 km., bu mesafeden sonra akünün şarj edilmesi gerektiğini belirtirken, şarj istasyonlarının azlığına dikkat çekiyor. 2 Bin 400 noktada 4 Bin 800 şarj durağı bulunurken, yüz binlerce benzinci gerçeği sunuyor... Buraya kadar herşey güzel gibi gözükse de, Almanya gibi, otomotiv sektörünün önemli bir ülkesinin hedef şaşırması dünya pazarında akıllara başka sorular getiriyor. Alman otomotiv sektörünün teknolojik üretimlerle bile ABD kadar etkisinin olmadığı ortaya çıkıyor. Benzinli araç pazarında, petrol üreticilerinin ABD bayraklı olmasının gücü kendini gösteriyor... Alman Hükümeti’nin AB çatısı altındaki etkinliğini bir üst noktaya çıkarma planının ikinci bir ABD (Avrupa Birleşik Devletleri) yaratma düşüncesi, ekonomik olarak söz sahibi olma arzusunu tetiklese de, zaman içinde nasıl bir sonuç ortaya koyacak, dünya tarafından merakla bekleniyor. “United States of Europe” adımıyla kılıçlar çekilecek gibi gözüküyor... Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi’nin yaptığı değerlendirmede; “Avrupa’nın entegrasyonunda çok acil olarak bir kuantum sıçramasına ihtiyacımız var. Ekonomilerimizin kırılganlığını düzeltmemiz ve parasal birliğin geri dönülmezliğini de güvence altına almamız gerekli. Atmamız gereken en önemli adımlardan birinin işsizlik olduğu anlamalıyız” diyor... İki ABD’li bir sektörde yaşanacak gelişmeler nasıl bir sonuç doğurur henüz tahmin edilemiyor. Çünkü, her ikisinin de AR-GE’sinin ve İnovasyonun kuvvetli olması bu tahminleri değersiz kılıyor. Ancak, otomotiv sektöründeki teknolojik gelişmeler baz alındığında iki tarafında ciddi çalışmalar yaptığı ama birinci ABD’nin sanki bu konuda biraz ilerde olduğunu gösteriyor... Zamanında teslimat maliyeti azaltıyor Otomotiv firmaları, stok maliyetlerinin ciddi rakamları bulmasından dolayı stoksuz çalışmayı tercih ediyorlar. Yüklerin taşınmasındaki en ufak bir gecikme yan sanayinin kendi hattının durmasına sebep oluyor, bu nedenle yüklerin her zaman terminli olması gerekiyor. Konuyla ilgili sektör ihtiyaçlarına uygun hızlı, esnek ve alternatifli çözümler sunan Sertrans Logistics CEO’su Nilgün Keleş: “Sertrans Logistics olarak hem sektörü, hem sektörün iç ve dış dinamiklerini, hem de sektörün günden güne gelişen ve değişen ihtiyaçlarını devamlı güncelliyoruz” diyor... 29 HAZİRAN 2015 ● YIL: 9 ● SAYI: 464 Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil) www.kenticitoplutasima.com.tr Daimler Trucks’tan “Sürücüsüz TIR” Çevreci teknolojiler ödüllendiriliyor Continental, Fraunhofer Moleküler Biyoloji ve Uygulamal› Ekoloji Enstitüsü (IME, Münster fiubesi) ve Münster Üniversitesi Bitki Biyolojisi ve Biyoteknoloji Enstitüsü ile ortaklafla yürüttü€ü “Karahindiba Bitkisinden Do€al Kauçuk Projesi” ile Joseph von Fraunhofer ödülünün sahibi oldu. Proje kapsam›nda Continental AG bünyesinde görev alan ve uzman l›k alan› madde kimyas› olan Dr. Carla Recker, IME ve Bitki Biyolojisi & Biyoteknoloji Enstitüsü’nden Prof. Dirk Prüfer ve Dr. Christian Schulze Gronover’e Almanya’n›n Wiesbaden’de ödülleri takdim edildi. Continental ad›na ödülü takdim edilen Dr. Carla Recker; “Ortaklafla yürütülen bu projenin amac› karahindiban›n kauçuk kayna€› olarak endüstriyel kullan›m›n› sa€layabilmek. Tar›msal aç›dan kuzey yar›mkürede dahi kolay yetiflebilen karahindiba bitkisi, g›da üretimine uygun olmayan arazilerde üretilmeye müsait. Bu uygulamam›z CO2 emisyonlar›n› da düflürmeye katk› sa€layacak” dedi... Son dönemlerde teknoloji ve otomotiv sektörünün gözdesi haline gelen Sürücüsüz (Otonom) araçlar konsepti, Daimler Trucks’a da ilham kaynağı oldu... Teknolojinin gelişmesiyle birlikte sadece insanların yapabileceği yükümlülüklerin sayısı gün geçtikçe azalıyor. İnsanların yerini yavaş yavaş çeşitli sistemler, robotlar ve yapay zeka üniteleri alıyor. Tabii ki bu durum bizleri bir yandan biraz ürkütse de diğer yandan da hayatımızı fazlasıyla kolaylaştırabiliyor. Son bir kaç yıldır teknoloji ve otomotiv firmalarının akıllı otomobiller üreterek sürücüsüz araçlar tasarlamaya çalışmaları dikkatinizden kaçmamıştır. Özellikle, Google’ın bu alanda önemli atılımlar yaptığını söyleyebiliriz. Tüm bu gelişmelerden ilham alan Daimler Trucks sürücüsüz (Otonom) olarak çalışan ilk TIR’ının lisansını aldı... Freightliner Inspiration ismi ile duyurulan TIR (çekici) özellikle, şık dış görünümüyle dikkatleri üzerine çekiyor. Üretici firma Freightliner Inspiration'ı Nevada'da uzun bir parkur boyunca test etmiş ve araç bu testlerden başarıyla çıkmış. TIR’ın çalışma mantığı ise son derece basit. Çevresine yerleştirilen sensörler ve içerisinde barındırdığı yazılımlar sayesinde takip mesafesini ve hızını ayarlayabiliyor. Freightliner Inspiration şu an sadece, şehirlerarası yollarda sürücüsüz olarak çalışırken, kent içerisinde ise sürücü desteğine gerek duyuyor. Yine de TIR şehirlerarası yollarda sunduğu imkanlarla bir hayli iyi görünüyor... MBT ve TEGV’den ortak eğitim projesi Mercedes-Benz Türk ve Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın “MobileKids Trafik Eğitim Projesi” ile 7-14 yaş gurubu çocuklara Türkiye’nin bir çok yerinde eğitim imkanı sunuyor... 2013 yılında TEGV iş birliği ile hayata geçirilen MBT sosyal sorumluluk projesi “MobileKids Trafik Eğitim Projesi” 2015 Mayıs ayı itibarıyla İstanbul, Kırıkkale, Yozgat, Bayburt, Samsun ve Artvin’de, 20 okulda 8 Bin 700 öğrenciye birebir trafik eğitim verdi... Devam etmekte olan projenin mobil eğitim aracı “Trafik Ateşböceği” İstanbul’lu çocuklar ile buluştu ve etkinlik boyunca çocuklara proje kapsamında temel trafik eğitimleri verildi. Projenin amacı, 7-14 yaş arası ilköğretim çocukların trafik bilgisini artırmak... Bu özel programın eğitim detayları facebook.com/mobilekidsTurkiye sayfasında. Daimler’in bir çok ülkede uyguladığı trafik eğitimleri MobileKdis programı, Türkiye’de de çocukların yetkinliklerini artırmak ve öğrenme kapasiteleri için düzenlenmiş... Otomatik pilot ayarladığınız rotaya göre en kestirme yolu seçerek sizi o yoldan götürüyor. Ayarladığınız saatte sizi seçtiğiniz şarkı ile uyandırma gibi enteresan fonksiyonları da mevcut. Bu sistem hayata geçirildiğinde ülkemizde de sık sık rastladığımız uykusuzluk yüzünden meydana gelen trafik kazalarında önemli ölçüde azalmalar meydana gelecek. Böyle bir araca sahip olanlar uykusu geldiğinde direksiyonu otomatik pilota teslim ederek dilerlerse kestirebilecekler. Şu an hala test aşamasında olan aracın ne zaman yollara çıkacağı ise henüz kesinleşmiş değil ama dört gözle beklendiği kesinleşmiş durumda... Michelin insana sayg›da öne geçti Michelin, Barito Pacific Grup ve sivil toplum örgütü WWF iflbirli€iyle ortak bafllatt›€› giriflim ile çevre dostu kauçuk üretimini destekliyor, 88 bin hektar alan› a€açland›r›yor. ‹flbirli€i kapsam›nda 55 milyon dolarl›k bütçe ay›ran Michelin, do€al kauçuk üretimini destekledi€i do€al hayat›n devam›n› desteklemek için gelifltirdi€i proje ile 16 bin kifliye istihdam sa€l›yor. WWF ile birlikte yürütülecek proje, sürdürülebilir do€al kauçuk üretimi sa€lanmas› için en etkin yöntemlerin gelifltirilmesini amaçl›yor. Orman kayb›n›n yo€un oldu€u bölgelerde Michelin, Barito ve WWF önderli€indeki yerel koordinasyonlarla koruma yaklafl›mlar›n›n gelifltirilmesi sa€lan›yor. Bölgeye özgü bitki örtüsü ve hayvan yaflam›n›n devam›n› önemseyen Michelin, proje sayesinde kauçuk a€ac›n›n do€al yöntemlerle yetifltirilmesini sa€larken do€aya olan borcunu da ödüyor... Kendi enerjisini üreten mikro ev ECOCAPSULE Günümüzde ev denildiğinde aklımıza genellikle betonlardan oluşmuş büyük yapılar geliyor. Ancak, düşüncelerinizi değiştirecek bir ürün geliştirilmiş durumda... Ecocapsule adındaki “Mikro” evler özellikle yumurtayı andıran bir tasarımı, kendi enerjisini üretebilmesi ve taşınabilirliği ile dikkat çekiyor. Ortalama olarak güneş enerjisi panelinden 600W ve üzerindeki ufak rüzgar tribününden ise 750W enerji üretebilen Ecocapsule, sonradan kullanmak üzere yağmur suyunu toplamak gibi ekstra özelliklere de sahip. Elde edilen enerjinin depolanması da gece saatlerinde veya rüzgar olmayan zamanlarda kullanılması da dikkat çeken başka bir ayrıntı... Gerçekten minik boyutlara sahip ev (4.5 metre uzunluk, 2.25 metre genişlik ve 2.5 metre yükseklik) buna rağmen içerisinde banyo,mutfak, yatak, çalışma masası ve iki adet (biri içeriden biri dışarıdan erişilebilir) depolama alanı barındırıyor. Bir kişinin yaşayabileceği şekilde tasarlanmış bu evin özellikle iç ve dış tasarımı oldukça füturistik görünüyor. Şirket henüz evlerin fiyatlarını açıklamadı, ancak, ön siparişlerin 2015 yılının son dönemlerinde başlayacağı ve Slovakya’da üreteceğini belirtti...