4 - Mersin Tercüman

Transkript

4 - Mersin Tercüman
HAFTALIK BAĞIMSIZ SİYASİ GAZETE
www.mersintercuman.com
5’de
Perakende Satış Fiyatı : 1 TL
MTB Başkanı Abdullah Özdemir:
‘Akıllı gıda’ kavramına
en güzel örnek
bakliyat
l Birleşmiş Milletler tarafından 2016 yılının Uluslararası
Bakliyat Yılı ilan edilmesinin
bilinçli bir tercih olduğunu
kaydeden Özdemir, bakliyat
ürünlerinin insan sağlığına,
doğal çevre ve üreticilere olan
faydalarının bu tercihte önemli rol
oynadığını söyledi.
Abdullah
16 MAYIS 2016 Sayı : 650
ÜÜ
Talat Dinçer
Mersin’de bir yıl süreyle yaklaşık 5
bin esnafın eğitimden geçirileceği
seferberliğin startı Mersin KSS Toplantı
salonunda marka, patent ve endüstriyel
tasarım başvuruları alt başlıkları altında
Sınai Mülkiyet Hakları konulu eğitimle
verildi. Mersin ESOB Başkanı Talat Dinçer, “Bugün başlattığımız eğitim seferberliğini bir yıl içerisinde tüm ilçelere
yayarak, esnafın ihtiyaçları doğrultusunda sürdüreceğiz” dedi.
6’da
ÜÜ
Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğince TESK’in yürütücüsü
olduğu ve kısa adı ADAPTESK olan
Esnaf ve Sanatkarların Uyum Yeteneklerinin Arttırılması Projesi kapsamında
ülkemizin ekonomik gücünün önemli
bölümünü oluşturan esnaf ve sanatkârlarımızın ekonomik krizler ve küreselleşme karşısında daha güçlü bir
yapıya kavuşmalarını sağlama amacıyla eğitim seferberliği başlatıldı.
ÜÜ
Esnaf eğitim seferberliği başladı
Minikler
Avrupa
mutfağını
öğrendi
4’de
Özdemir
MEPİAD Başkanı Özcan Demir ve Başkan Vekili Sadık Özkan:
Kaybeden Mersin olmasın
Özcan Demir
l Olağanüstü kongre sonrası kurulacak yeni 65.
Hükümette Davutoğlu’na yakınlığı ile bilinen Başbakan
Yardımcısı Lütfi Elvan başta olmak üzere bir çok bakanın
kabine dışı kalacağının konuşulduğunu hatırlatan Demir
ve Özkan, “Kaderine terk edilen şehir olma lanetinden
kurtulmak zorundayız. Sayın Elvan’ın Mersin için verdiği
vaatleri yerine getirebilmesi için, yeni kurulacak kabinede
yer alması zorunluluktur” diye konuştu. Demir ve Özkan,
bu konuda Mersin iş dünyasının gereken çalışmaları yapması ve Elvan’a destek vermesi gerektiğini de sözlerine
ekledi.
5’de
ÜÜ
l Başbakan Davutoğlu’nun görevini bırakması ve ardından kulislerde yeni hükümette
yer alacak ve almayacak isimlerin konuşulmaya başlanmasının ardından, Başbakan
Yardımcısı Lütfi Elvan’ın koltuğunu koruması gerektiğini yorumlayan Demir ve
Özkan, “Bugüne kadar hükümet kanadından bir çok bakan Mersin’den geçti. Ancak
bir sebeple hemen hepsi koltuğundan
ayrıldı ve kaybeden Mersin oldu. Aynı
Sadık Özkan senaryoyu bir kez daha yaşamayalım” dedi.
Başkan Tarhan, görevdeki 2.yılını değerlendirdi...
‘Tek kuruş borcumuz yok’
20 Mart 2014 tarihinden bu yana, gerçekleştirdiği hizmetleri ve yeni projelerini anlatan Mezitli Belediye
Başkanı Neşet Tarhan, Türkiye’de taşeron işçisine en fazla maaşı veren ikinci belediye olduklarını söyledi.
Tarhan, belediyenin bir tek kişiye tek kuruş borcu olmadığını da sözlerine ekledi.
3’de
Akdeniz Bölgesi’nde
ihracatı artıracak eğitim
programı başladı...
AKİB, ara
eleman
yetiştirecek
l Akdeniz İhracatçı Birlikleri
(AKİB) ve Adana Sanayi Odası
işbirliği ile gerçekleştirilecek eğitimlerde, bölgenin istihdamına ve
ihracatına katkıda bulunmak
amacıyla geleceğin girişimci,
yönetici, nitelikli ara elemanları
yetiştirilecek.
6’da
ÜÜ
ÜÜ
Jacaranda’lar
toprakla
buluştu
ÜÜ
Avrupa
Birliği’ni
‘Lokum’la
öğrendiler
5’de
Karayolları Trafik Güvenliği Haftası,
çeşitli etkinliklerle kutlandı...
4’de
Amaç farkındalık
oluşturmak
ÜÜ
ÜÜ
Abdi Satıroğlu
Mahiye Morgül
Melike Zafer
Gürgen
Gazeteciliği Yeni
Öğrendim !!!
İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi
Kitabının Ayıpları -4
3’de
Çok Çalışmak mı,
Verimli
Çalışmak mı?
7’de
6’da
8’de
M.Emin Aydınbaş
Şinasi Şirin
Gülsen Metin
İki Yanlıştan Bir
Doğru Çıkmaz (2)
Kilis Nereye
Gidiyor
Demiştim...
Statülü Otobüs
Koltuklarından
Beyaz Saray
Koltuğuna
2’de
5’de
4’de
Beycan Üçkardeş
Av.Ersin
Parlat
Ak Parti
Mersin Sahipsiz Kaldı
Rüya Gibi
4’de
2’de
2
16 MAYIS 2016
İki Yanlıştan Bir Doğru Çıkmaz (2)
M.Emin Aydınbaş
maydinbas@hotmail.com
Sayın okuyucularım, Davutoğlu’nun AK
Parti Genel Başkanlığını ve Başbakanlığı
bırakma kararının ardından geçen hafta ki
yazımda “Şimdi birtakım troller ve medyatörler Davutoğlunu da itibarsızlaştırmak için
kampanyaya başlarlarsa hiç şaşmam.”
demiştim. Nitekim şaşırmadım.
Bu hafta sosyal medyada “andıçlama”
olarak ta nitelendirilen “Bildiri” veya “Pelikan dosyası” adı altında sistematik ve örgütlü iftira ve itibarsızlaştırma kampanyaları
yürütüldü. Gerçi AK Parti Genel Başkan yardımcısı Ömer Çelik bu kampanyaların AK
Partinin görüşünü yansıtmadığını ve bu
görüşleri reddettiklerini açıklasa da. Bu
durum en çok AK Partiye diş bileyen kesimlerin elinde yıpratma malzemesi oluyor. Birçok iyi niyetli saf temiz AK Parti seçmenlerinin de mide bulantısına ve Partiden soğumasına yol açıyor.
Ahmet Davutoğlunun Başbakanlığı 20
ay sürmüş oluyor. Bu sürenin daha 6. Ayında “Dolmabahçe mutabakatı” hakkında
Erdoğanın beyanları dolayısı ile Arınç ile aralarında bir kriz çıkmıştı. O zaman yazdığım
bu yazı ne garip bir tecellidir ki şimdi Davutoğlunun durumuna da uyuyor. Bir farkla ki
Davutoğlu gelişmeler karşısında sağduyusunu koruyabiliyor. Arınç gibi duygusal tepkiler vermiyor.
Bu nedenle 14 ay önce burada yayınlanan bu yazımı aynen tekrar yayınlıyorum.
Siz sadece “Arınç” adının geçtiği yerlere
“Davutoğlu” adını koyun yeter. İki durum
arasındaki benzerlik asıl arızanın nerede
olduğunu gösteriyor zaten.
Konumuz Cumhurbaşkanı ile Hükümet
arasında çıkmış bulunan kriz ile ilgili. Bu
konuda herkes siyasal pozisyonuna, meşrep
ve karakterine uygun bir yorumda bulundu, bulunuyor. Bir kısmı bundan nasıl siyasi
bir rant çıkarırım peşinde. Bir kısmına ise,
yüreğini yakıp kavuran ateşi serinletecek
meltem gibi geldi. Bazı sağduyu sahipleri
de bu olayın ciddi bir kriz olduğu gerçeğini
kabul edip, daha fazla tahribata yol açmadan
krizden çıkışın gayretinde. Bu noktada Başbakan Davutoğlu’nun yapıcı tutumunu takdir etmek gerekiyor.
Yüksek zirvelerde şartlar haşindir. Rüzgarlar sert eser. En küçük bir hatanın maliyeti
yüksek olur. Bu hatalar sadece yapana değil
aynı zamanda bütün bir millete zarar verdiğinden bu zararlar çarpan etkisi ile büyür.
Ben burada Cumhurbaşkanının Çözüm
sürecinde atılan adımlar hakkında krize
neden olan ifadelerinin içeriği haklılığı veya
haksizlığı konusuna girecek değilim.
Çözüm süreci çok zor karmaşık ve
kuyumcu hassasiyeti ile götürülmesi gereken bir süreç bu güne kadar da süreç
kamuoyu önünde olduğundan daha çok
kapalı kapılar ardında yürüldü. Böyle olması
da gerekiyordu. Sonuçta bu bir siyaset
konusudur. Eli taşın altında olanların sorumluluklarının idraki içinde süreci bir adım ileriye götürmenin çabasında farklı görüş ve
tutumları benimsemesi normaldir. Ancak
bağlayıcı adımların atılması sözkonusu olduğunda tüm aktörlerin uyum içinde olması
hayati önemdedir.
İşin bu yönünden daha çok, iletişim
sorunlarının ve yönetim kademelerinde
ortaya çıkan farklı görüş ve tutumların ortaya
konulması ve ele alınış biçimleri üzerinde
durulması gerektiği kanaatindeyim. Sorunun bir kısmı Erdoğan’ın parlamenter siteme göre kurulmuş bir düzen içinde Fiili Başkanlık sistemi uygulamaya çalışmasından
kaynaklanmaktadır. Bu noktada mevcut
Hükümet ve Cumhurbaşkanının yetki ve
sorumluluklarının sınırları belirsizleşmekte
ortaya beklenmeyen birçok yol kazaları çıkmaktadır. Ortada yeni bir durum var ve bu
konuda herkesi bağlayıcı Anayasal ve
gerekli diğer yasal düzenlemeler yok.
Bu durumda Hükümet ile Cumhurbaşkanı arasında kanalların her an açık olduğu
çok iyi işleyen bir iletişim mekanizmasının
kurulması şarttır. Buna rağmen bazı yol
kazaları olabilir. Burada tarafların sağduyuları
ve sorun çözme kapasiteleri öne çıkmaktadır. Cumhurbaşkanından başlayacak olursak, açıktır ki; Erdoğan bu konuda Hükümet
ile basın ve kamuoyu önünde iletişim kur-
mayı tercih etmiş görünüyor. Sayın Erdoğan
acemi bir siyasetçi değil. Hükümet ile iletişim kuracak sonsuz sayıda imkan ve kabiliyete sahiptir. Bu tercihinin ölçülmüş, hesap
edilmiş bir tutum olduğu kanaatindeyim.
Birçok hassas konuları muhatabı ile
kurumsal iletişim kanalları içinde görüşme
ve uzlaşma imkanları varken bu yolu kullanmaması dikkat çekicidir. Bu tutumunu Başbakanlık döneminde de ( şimdilerde medyada teker teker hatırlatılan) birçok olayda
sürdürmüştü.
Bundan önceki son olayda Faiz indirimi
konusunda işi Merkez Bankası Başkanını
“vatana ihanet” ile suçlamaya kadar vardırmıştı. Fakat yurda dönüşünde kendisine en
yetkili uzmalarca verilen 8 saatlik brifing
sonucunda yelkenleri suya indrimiş ve “tatlıya bağladık” ifadesi ile kriz sonlandırılmıştı.
Ama piyasalardaki istikrarsızlık ve dövizdeki
aşırı yükselişin bedeli bu milletin sırtına binmiştir. Umarım “çözüm süreci” konusunda
yaptığı Hükümeti açığa düşüren çıkış ta “tatlıya bağlanır”
Bana kalırsa Sayın Erdoğan bunu bilerek
yapıyor. Yaptığı şey bir “burun sürtme” operasyonu. Veya “Kimin Patron olduğunu gösterme” hamlesi. Partiyi birlikte kurduğu,
kader arkadaşım dediği ve hatta özel sohbetlerinde ağabey diye hitap ettiği kimselere bile siyasi alan açmamak, tüm siyasi alanda tek adam olmak hedefiyle takınılmış bir
tercihtir . Abdullah Gül’e karşı tanınılan tutumun ardındaki düşünce de bu idi. Bu tutum
özellikle seçim öncesinde tercih edilmiştir
ki, Muhtemel bir seçim zaferi üzerinden
kimse kendine bir siyasal güç devşirmesin .
Hatta aklından bile geçirmesin. Hani bir
gazete yazarı “Arınç giderse AK Partiden bir
şey eksilmez, Ama Tayyip giderse AK parti
çöker” diye yazdı ya. Demek ki neymiş Tayyip Cumhurbaşkanı ama hala AK partili
olmaya devam ediyormuş. Eğer AK parti bir
davanın ve misyonun partisi ile şahıslarla
kaim olmamalı .
Yıllardır AK Partinin kurumsal kimliğe
kavuştuğu yazılıp çiziliyor. Bu kurumsallaşma Partinin bu güne gelmesinde kanı teri
hayatı olan değerlerin üstünün çizilmesi ile
mi sağlanıyor? Tayyip Erdoğan 1964 te 10
yaşında top peşinde koşarken Bülent Arınç
MSP Gençlik Kolları Başkanı olarak Konya
Ovasında ter döküyordu. Tayyip Erdoğan
1989 da RP İstanbul İl Başkanı olduğunda,
Bülent Arınç’ın Anadolu’da davayı anlatmak için gitmediği il ve ilçe kalmamıştı.
Hem de yol parasını kendi cebinden ödeyerek fisebilillah. Bülent Arınç bu davanın vicdanıdır. Bülent Arınç’ı harcayabilen bir AK
parti herkesi ve her şeyi harcayabilir.
Krizi tırmandıran en münasebetsiz çıkış
ise Melih Gökçek’in konunun tarafı olmadığı halde Arınç’ı istifaya davet etmesi ve
“paralel”cilikle suçlaması olmuştur. Melih
Gökçeğin, Fazilet Partisi kapatıldığında, AK
Parti kuruluş çalışmaları tüm hızıyla devam
ederken, “Tayyip Erdoğan siyasi yasaklı,
partinin lideri olamaz. Ben lider olmalıyım”
diye aktif olarak çalıştığı o zamanın gazetelerine yansımıştı.
Bunun mümkün olmadığını anlayınca
da Anadoluda alternatif bir parti kurmak için
teşkilatlanmaya başladığı siyasetle ilgisi olan
herkesin bildiği bir gerçektir.Hatta partinin
adı bile belirlenmişti. Fakat AK Parti karşısında şansı olmadığını görünce son anda viraj
alarak AK Partiye katılmıştı. Şimdi bu Gökçek çıkmış, Erdoğan’a sadakat “show” unda
kraldan da kralcı kesilmiş, Arınç’ı istifaya
davet ediyor.
Bu olayda Bülent Arınç ta hatalıdır. En
büyük hatası çok duygusal olmasıdır. Hitabetindeki sükunet, akıcılık ve mükemmelliğe rağmen, en krtik anlarda sinirlerini kontrol edememesi en büyük zaafıdır.
Meclis Başkanı iken de bir gazetecinin
eşi hanımefendinin başörtüsü hakkındaki
münasebetsiz bir sorusu karşısında kendini
tutamamış ve küfür etmiştir. Bülent Bey de
Erdoğanın yaptığı yalnışı tekrar ederek
kamuoyu önünde cevap vermemeli idi. O
da Hükümet ile Cumhurbaşkanı arasındaki
iletişim kanallarını kullanabilirdi. Fakat burada kontrol edemediği duygusallığına yenildi. Gökçek’in çıkışı da üzerine tuz biber ekti
ve yanlışlar zincir devam etti.
Dolayısı ile, bu olayda ne Tayyip amigoluğu ve ne de Bülent Arınç avukatlığına
soyunmadan yalnışları gidermenin ve sağduyunun uslübunu takınmalıdır. İki yalnıştan bir doğru çıkmıyor maalesef. Bunu cezasını da tüm Millet çekiyor.
Mezitli Gençlik Meclisi oluştu
Yılın Sivil Toplum
Örgütü Rotary oldu
Bu yıl 3.sü düzenlenen Altın Palmiye Ödülleri’nde Mersin Rotary Kulübü, ‘Yılın Sivil Toplum
Örgütü’ ödülüne layık görüldü. Mersin Rotary
Kulübü Başkanı Serhan Antalyalı, ödülünü Yavuz
Seçkin’in elinden alırken, Mersin ve insan odaklı
gerçekleştirdikleri çalışmaların böylesi ödüllerle
taçlandırılmasının haklı gururunu yaşadıklarını
söyledi.
Mezitli Kent Konseyi "Gençlik
Meclisi"ni oluşturmak adına, Mezitli
Belediyesi Meclis Salonunda toplandı. Toplantıya, 17-29 yaş arasındaki
gençler katıldı.
Mezitli Kent Konseyi Başkanı
Doç.Dr. Erkan Aktaş başkanlığında
toplanan gençler kendi aralarında
başkanlık seçimini gerçekleştirdi.
Halil İbrahim Gül, Gençlik Meclisi
Başkanı, Kamuran Kuzal yazman,
Alper Can Cömert, Asu Ece Can ve
Mushab Yasin Alma, üyeliğe seçildi.
Mezitli Belediye Başkanı Neşet
Tarhan Gençlik Meclisi ile ilgili yaptığı açıklamada: "Kent Konseyimiz
Gençlik Meclisi Toplantısında Gençlik Meclisimizi oluşturacak kişileri
demokratik bir seçimle belirlediler.
Her yaş grubundan oluşan gençlerimizle bu Meclisimizi oluşturdular.
Kendilerinin başarılı çalışmalar yapmalarını diliyorum.
Her kesimden arkadaşlarımızın
Gençlik Meclisinde yer alması ayrıca
sevindirici. Hayırlı olsun." diye
konuştu.
Halkla Beraber... Halk İçin !!!
Av.Ersin
Parlat
0.537.445 53 94
Rüya Gibi
Geçen gün İŞKUR’un önünden geçiyordum. Birkaç kişi
kapının önünde bekliyorlardı.
Neyi beklediklerini sordum.
- Bizler işsiz kaldık, işsizlik
ödeneği almak için bekliyoruz, dediler.
- Daha önce nerede çalışıyordunuz, diye sordum.
İçlerinden birisi:
- Ben Vergi Dairesi’nde çalışıyordum. Vergi borcu olan
avukatları takip ediyordum.
Bürolarına hacze gidiyordum.
Şimdi sistem değişti, dedi.
- Nasıl değişti, dedim.
- Şöyle oldu, dedi. Avukatlık işi olan kişi önce Baro’ya
gidiyor. Baro’dan aldığı belge
ile bankaya gidiyor. O dava
için gerekli olan parayı bankaya yatırıp, dekontunu alıyor.
Baro’dan aldığı belge, banka
dekontu ve kendi evrakı ile
istediği avukata gidiyor. Anlaşırlarsa sözleşmelerini yapıyorlar ve vekaletname düzenleniyor. Sözleşmesini ve vekaletnamesini bankaya götüren
avukat, ücretini bankadan istiyor.
Bankada avukatın vergi
borcu, sigorta prim borcu ve
Baro aidat borcu ile ilgili bilgiler mevcut. Banka, işi kabul
etmiş olan avukatla ilgili bilgileri kendi sisteminden görüp,
bu tür borçları varsa onları alıkoyarak avukatın ücretini ödüyor. Kaynağında tuttuğu paraları da, ait oldukları kurumlara
gönderiyor. Böylece avukat,
borçları nedeniyle Maliye,
SGK ve Baro ile karşı karşıya
gelmemiş oluyor, dedi.
Bunları duyunca çok mutlu
oldum. Rüya gibi! Adeta
kulaklarıma inanamadım.
Keşke bunları daha önce yapmış olsalardı, dedim.
İŞKUR’un kapısında bekleyen bir diğeri:
- Ben de Sosyal Güvenlik
Kurumu’nda çalışıyordum.
Prim borcu olan avukatları
takip ediyordum. Bürolarına
hacze gidiyordum. Şimdi yeni
uygulama ile SGK primleri de
kaynağında kesilip, doğrudan
ödendiği için ben de işsiz kaldım, dedi.
Üçüncüsü;
- Ben de Baro’da çalışıyordum. Aidat borcu olan avukatlara mesaj gönderiyordum.
‘Aidat borcunuzu ödemezseniz kaydınız silinecek’ diyordum. Şimdi aidatlar banka
yoluyla ödendiği için, ben de
işsiz kaldım, dedi.
Ben, bunları gerçekten
görüp duyduğumu zannederek çok sevinmiştim. Oysa
hepsi rüya imiş.
Rüyamın yorumunu birkaç
kişiye sordum. Bilemediler.
Ancak bana bir ipucu verdiler.
- Bu rüyanın yorumunu
bilse bilse, Ekim ayındaki Baro
seçimlerinde başkan adayı
olacak avukat arkadaşlar bilebilir, dediler.
En iyisi ben rüyamın yorumunu başkan adaylarımıza
sorayım. Şimdi sabırsızlıkla
onların yorumlarını bekliyorum.
Saygılarımla !
3
16 MAYIS 2016
Başkan Tarhan, görevdeki 2.yılını değerlendirdi...
‘Tek kuruş borcumuz yok’
Mezitli Belediye Başkanı Neşet
Tarhan, Down Kafe’de düzenlediği
basın toplantısında göreve geldiği
günden bu yana geçen 2 yıl içerisinde gerçekleştirdiği hizmetleri ve
yeni projelerini basın mensupları ile
paylaştı.
Göreve geldikleri ilk günden itibaren halk günü düzenlediklerini ve
aksatmadan bunu sürdürdüklerini
aktaran Başkan Tarhan, halk günlerini
sadece belediyede değil, vatandaşın
ayağına giderek farklı mekanlarda
gerçekleştirmeye başladıklarını söyledi.
Belediye olarak 33 ayrı dalda
sanat kursu açtıkları bilgisini veren
Tarhan, bu kapsamda 200'ün üzerinde öğrencisi bulunan iki tane bale
okulu açtıklarını söyledi.
Gönüllü Evleri’ni çoğaltacağız
Çalışmalarını, belediye personeli
dışında gönüllü olan halkla beraber
yapmak istediklerinin altını çizen Tarhan, bu çerçevede siyasi düşüncesi
ne olursa olsun kimseyi dışlamadan,
'Gelin siz de destek verin' çağrısında
bulunduklarını aktardı.
Bu gönüllü ordusunu geliştirmek
istediklerini ve birçok mahallede
'Gönüllü Evi' açtıklarını bildiren Tarhan, bu evleri çoğaltacaklarını ifade
etti. Bu gönüllü ordusuyla halka
daha yakın olduklarını belirten Tarhan, onlar vasıtasıyla sorunları ve
talepleri çok daha iyi ve yakından
takip ederek, çözüm ürettiklerini
kaydetti.
Kadın Üretici Pazarı sayımız 5 oldu
Kadın Üretici Pazarı'nı da çok
önemsediklerini, ilkini açtıktan sonra
4 tane daha Kadın Üretici Pazarı
açtıklarını bildiren Tarhan, “Şu anda
toplamda 5 tane Kadın Üretici Pazarı
oldu.
Kadın Üretici Pazarımız ile Sosyal
Demokrasi Derneği'nin CHP'li belediyeler arasında yaptığı değerlendirmede verdiği 5 ödülden biri olan
tarım alanında katkı ödülüne layık
görülen belediye olduk. Bu proje,
Peşkeş çekilmeden de işletme yapılabilir
Bircan Tüfekçioğlu adına bir hayırseverin, belediyenin verdiği yere
yaptığı anaokulunun yeni bir proje
olduğunu belirten Tarhan, önümüzdeki eğitim döneminde anaokulunun hizmete gireceğini söyledi.
Yönetmelik ve ücret tarifesiyle
ilgili çalışmaların devam ettiğini,
belediye meclisinden geçirecekleri
kararla bu anaokulunu kendilerinin
işleteceğini anlatan Tarhan, “Zaten
tüm alanları biz işletiyoruz. Hiçbir
yeri ihaleye vermiyoruz. Bu tesis de
geçmişte bir kişiye verilmiş bir alandı. O kişiyi 9 ay uğraştık çıkardık, şu
anda tamamen biz işletiyoruz.
Bir bölümü bale okulu olarak kullanılan alanın işletmesi de tamamen
bize ait. İki yıl uğraşarak mahkeme
kararıyla aldığımız bir başka alanı da
düzenleyerek halkın hizmetine açtık.
Birilerine peşkeş çekmeden belediye
de kendi elemanıyla demek ki, bu
tür yerleri işletebilirmiş. Bunu göstermek istiyoruz.
Şu ana kadar da oldukça başarılı
gidiyoruz bu konuda. Yeşil alanların
birçoğu lokantalar ve farklı iş yerleriyle işgal edilmiş durumdaydı. Bir
yer hariç tümünü yıktık ve park haline getirdik” şeklinde konuştu.
Yeni belediye binası yapacağız
Meydan düzenlemesinin haklı
olarak sürekli eleştirilen bir konu
olduğuna işaret eden Tarhan, Mersin'de meydan olmadığını belirterek,
şöyle devam etti:
“Cumhuriyet Meydanı'nı da hem
büyüklük hem de kullanım açısından
çok meydan olarak kabul etmemek
gerekir. Halk kullanmıyor orayı. Bayramdan bayrama kullanılan bir meydan. Oysa meydanlar halkın sürekli
orayı kullandığı alanlar olmalı.
Göreve geldiğimizde plan tadilatı
için Büyükşehir Belediyesi'ne başvurmuştuk. Malum bazı nedenlerle
iki yıl uğraştık. İki yıl sonunda tam
istediğimiz gibi olmasa da plan
değişikliğini Büyükşehir Meclisi'nde
daha yeni gerçekleştirdik. Eski Hal
olarak bilinen alanı kent meydanı
yapıyoruz. Orada yeni bir belediye
hizmet binası ve gençlik merkezi de
yapacağız. Kendi dönemimizde de
bunu tamamlamış olacağız ve hep
birlikte açacağız. Bunun dışında mini
meydanlar da yaparak halkın hizmetine sunmaya başladık.”
Bisiklet Yolu Projesi yakında başlıyor
Viranşehir sahil yolunu iyileştirdiklerini, ancak nihai amaçlarının
Pompeiopolis alanını iyileştirmek
olduğunu dile getiren Tarhan, oradaki antik limanı ortaya çıkarmayı ve
Mezitli'nin vitrininin o bölge olmasını
İkinci belediyeyiz
Belediye çalışanlarına ilişkin de
bilgi veren Tarhan, Türkiye'de şu
anda taşeron işçisine en fazla ücret
veren ikinci belediye olduklarının
altını çizdi. Tarhan, en az maaş alan
taşeron işçisinin bin 730 lira aldığını
söyledi.
Halk toplantıları sürüyor
“Her mahallenin kendine özgü
gereksinimleri var”
Mahallelerde yaptıkları temaslar ve tespitleri çerçevesinde her
mahallenin kendine özgü gereksinimleri olduğuna işaret eden Eş
Başkanlar Mutlu ve Türk, belediye
teknik ekiplerinin tespitleri ve
mahalle sakinlerinin taleplerinin
hemen hemen örtüştüğüne dikkat çektiler.
Özellikle kapanan beldelerden
0.506. 443 37 30
abdisatiroglu@hotmail.com
katılan mahallelerde yeni tarım
yollarının açılmasıyla ilgili çok
yoğun bir çalışma içinde olduklarını vurgulayan Eş Başkanlar, “Merkez mahallelerin farklı, köy ve beldelerden ilçemize katılan mahallelerin farklı öncelikleri var. Ekiplerimiz kentimizin her noktasında
büyük bir özveriyle çalışıyor.
Müdürlüklerimiz, bu mahallelerde
bugüne kadar yaptıkları çalışmaları raporlar halinde halkımıza aktarıyorlar. Yine mahalle muhtarları
ve halkımızın taleplerini değerlendirmeye alıyorlar.
Bu taleplerden bazıları, Büyükşehir Yasası nedeniyle bizim yetki
ve sorumluluğumuz dışında kalıyor. Sözgelimi, ana arterlerdeki
temizlik işleri, aydınlatma, kent
genelinde sivrisinek ve haşere ile
mücadele gibi konularda gelen
taleplere doğrudan yanıt veremi-
Gazeteciliği Yeni
Öğrendim !!!
istediğini söyledi. Bu yönde
çalışmalara
başladıklarını ifade eden
Tarhan, ayrıca
Bisiklet Yolu Projesi'ni de tamamladıklarını ve yakında yapmaya başlayacaklarını kaydetti.
Sorunlar yerinde tespit ediliyor...
Akdeniz Belediyesi Eş Başkanları Yüksel Mutlu ve M. Fazıl Türk,
belediye hizmetlerinde karar alma
süreçlerine yurttaşların da katılımını sağlamak, hizmetlere ilişkin
eksiklik ve talepleri yerinde
değerlendirmek için başlattığı
mahalle ziyaretlerine aralıksız
devam ediyor.
Her mahalleye ayrı ayrı zaman
ayıran Eş Başkanlar, Eş Başkan
Yardımcıları ve birim yöneticileri,
ziyaret edilen mahallelerde son
dönemde yapılan çalışmalarla
ilgili muhtar ve yurttaşlara bilgi
veriyorlar. Aynı zamanda muhtar
ve yurttaşlardan gelen şikâyet,
talep ve dilekleri değerlendirmeye alıyorlar.
Eş Başkanlar Yüksel Mutlu ve
M. Fazıl Türk, mahalle ziyaretleri
kapsamında son olarak Adnan
Menderes, Bahşiş, Gazi, Bağlarbaşı, Adanalıoğlu, Akdeniz, Limonlu, Cumhuriyet, Hürriyet, Kazanlı,
Evci, Evren, Emek, Şakir Gülmen,
Çay, Karaduvar, Çilek, Özgürlük,
Yeşilçimen, Hal, Dikilitaş, Bekirde
ve Civanyaylağı Mahallelerini
ziyaret ettiler.
Abdi Satıroğlu
“Birilerine peşkeş çekmeden belediye de kendi elemanıyla demek ki, bu tür yerleri işletebilirmiş.
Bunu göstermek istiyoruz.”
mevcut pazarlara alternatif değil
ama fiyat anlamında da dengeleyici
bir proje. Bu projemizi de çoğaltacağız” ifadelerini kullandı.
yoruz. Ancak bu konularda da
mahalle sakinlerinin şikâyetlerini
ilgili kurumlara iletiyor ve takipçisi
oluyoruz.
Amacımız, her yurttaşın bizlere
kolayca ulaşabilmesini temin
etmek ve belediye-yurttaş işbirliği
ile kentimizin yaşanabilir standartları yakalamasını sağlamaktır. Bu
çerçevede, bu toplantılarımıza
bütün icracı birim müdürlerimizle
birlikte katılıyoruz. Muhtar ve
mahalle sakinlerimizin ifadelerinden, genel olarak belediyemizin
çalışmalarından ve yetkili personelimizden oldukça memnun
olduğunu tespit ettik.
Bu bakımdan, sahada belediyemizi temsil eden personelimiz
başta olmak üzere tüm arkadaşlarımıza bu özverili çalışmalarından
ötürü tekrar teşekkür ederiz” diye
konuştular.
Editör’den İki Satır
Neşet
Tarhan
Belediyenin borcu yok
Belediye çalışanlarına her ay
günü gününe maaşlarını ödediklerini
vurgulayan Tarhan, belediyenin hiç
borcu olmadığı gibi bankada yatırımlar için para da ayırdıklarına dikkat çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Belediyemizin bir tek kişiye bir
tek kuruş borcu yok. Ne işçi ne piyasadan. Geldiğimizde bütçenin dörtte
biri kadar borcumuz vardı. Şu anda
bütçemizin dörtte bir fazlası kadar
bankada yatırımlar için para ayırmış
durumdayız. Türkiye'de bu anlamda
da ekonomik yönden oldukça güçlü
bir belediyeyiz.”
Engelli vatandaşlara
İşkur’dan destek
Mersin Çalışma ve İş Kurumu (İŞKUR) İl Müdürlüğü,
2015 yılında 361, 2016 OcakNisan döneminde ise 199
engelli vatandaşı işe yerleştirdi.
Mersin İŞKUR İl Müdürü Mustafa Kutlu, kendi işini kurmak
isteyen engellilere hibe desteği
verdiklerini de bildirdi.
İŞKUR İl Müdürü Kutlu,
Engelliler Haftası dolayısıyla
yaptığı yazılı açıklamada, kurumun engellilere yönelik çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Mersin İŞKUR olarak, engellilerin istihdam edilebilirliklerinin önündeki tüm engelleri kaldırmaya kararlı olduklarını belirten Kutlu, “Kurumumuz,
engelli vatandaşların istihdam
edilebilirliklerini arttırmak amacıyla İş ve Meslek Danışmanlığı
hizmeti sunarken, kendi işini
kurmak isteyen engellilere ve
engellilerin işe uyumlarını ve
istihdamlarını sağlayacak projelere karşılıksız hibe desteği
sağlıyor” dedi.
Engelli vatandaşların istihdam edilebilirliğini arttırmak
amacıyla İş ve Meslek Danışmanları aracılığı ile danışmanlık
hizmeti sunduklarını ifade eden
Kutlu, ayrıca engel grupları da
göz önünde bulundurularak
mesleki rehberlik hizmeti verdiklerini ve firmalara yönlendirme işlemi yaptıklarını kaydetti.
50 ve üzeri çalışan sayısına
sahip özel sektör işyerlerinde
yüzde 3, kamu işyerleri de
yüzde 4 oranında engelli personel istihdam etme zorunluluğu bulunduğunu anımsatan
Kutlu, her perşembe günü
engelli personel istihdam
etmek isteyen firmalara, iş arayan engelli vatandaşlarla
görüşme imkanı sağladıklarını
anlattı.
Engelli ve eski hükümlülere
yönelik proje desteğinde 2016
2. Dönem çağrısının yapıldığını
anımsatan Kutlu, başvuru süresinin 10 Haziran 2016 tarihinde
sona ereceğini ifade ederek,
proje beklediklerini sözlerine
ekledi.
Yıllarca boşuna didinmişiz.
Gece-gündüz demeden,
makine omuzumuzda haber
peşinde koşturup, doğru
kare’yi yakalayabilmek için birbirimizi ezdiğimiz zamanlar
geldi aklıma.
Tabir-i caizse yırtınarak çalışırdık.
Yağmur demeden, çamur
demeden, aç-susuz... koştur
dur.
Şimdi olduğu gibi, o
dönemde de boş boş oturanlar vardı elbet.
Yemekli basın toplantılarında boy gösterir, haberi diğer
gazetecilerden kopya çekip,
kendini pazarlayanları eskiden
beri eleştirdik, ne yazık ki
halen de eleştiriyoruz.
Ancak bakıyorum da, kurum
ve kuruluşlar yada kişiler için
bu tip gazeteciler daha makbul.
Basın toplantılarında,
davetlerde ilk çağrılanlar hep
onlar..
Daha doğrusu, fark ettim ki
bunlar hep kazananlar arasında.
Hemen her dönem mutlaka
kendilerine bir yer buluyorlar.
Çalışmadıkları, yorulmadıkları için de kendilerini pazarlamaya da bol bol vakit buluyorlar.
Körlerin ülkesinde tek gözlü
kral olurmuş...
Bunlar da aynı hesap..
Etraf kör olunca eline bırakın
fotoğraf makinesini, akıllı telefon alan herkes gazeteci kesildi başımıza.
Bir de senden benden havalılar..
Bizim eksiğimiz ne o
zaman?
Bundan sonra bizde aynı
taktiği uygulayalım !!
Elimiz cebimizde boş boş
gezelim.. Nasıl olsa bir telefon
hallediyor bu işi..
Basın toplantısında, eşimizle dostumuzda konuşurken,
arada telefonu havaya kaldırıp
bir-iki poz resim çektik mi senden iyi gazeteci yok zaten...
Sosyal medyada da, resim
altı birkaç cümle döktürdün
mü... ohhh değmeyin
keyfime !!!
Seçim zamanlarında da
gözümüze kestirdiğimize çalışalım, kazanamazsa ‘kıvırıp’
kazananın yanında yer alalım.
Dostlarımıza ihanet edelim!! Davaymış, değerlermiş
kimin umurunda.. Salla gitsin!
Arkasından iş başına gelen
yönetime bir iki yağ çekip,
onların gayretleri ile baş köşeye oturdun mu olay biter.
Bu kadar kolay işte.
Bilgisayar başından kalkmadan, çayını-kahveni yudumlayıp hatta üstüne oyununu da
rahat rahat oynarken ‘gazetecilik’ yapmak varken...
Niye koşturalımki !!!
Saygılarımla...
4
16 MAYIS 2016
Farklı Pencereden
Gülsen Metin
gulsenmetin2011@gmail.com
Tarih 1955 yılının Aralık ayının ilk günü Perşembe. ABD’nin
Alabama eyaletinin Montgomery şehrinde Rosa Parks adında 42 yaşındaki ufak tefek siyahi kadın terzi şehir fuarındaki
işinden akşam saat 6’da çıktı.
Hava soğuk, kendisi yorgundu. İsteği biran önce evine varmaktı. Belediye otobüsünün
ortasındaki “değişken” statülü
koltuklarından birine oturdu.
Montgomery belediye otobüslerindeki koltuklardan ilk
dört sıra beyazlara aitti. Siyahlara en arka koltuklar ayrılmıştı.
Ortadaki değişken statülü koltuklar ise beyazların sıraları
doluncaya kadar siyahların da
oturabilecekleri koltuklardı.
Beyazların koltukları dolduklarında siyahlar oturdukları yerlerden kalkıp arka tarafa geçmek zorundaydılar. Eğer arka
Statülü Otobüs Koltuklarından
Beyaz Saray Koltuğuna
sıralarda dolu ise ayakta durmaları, ayakta duracak yer
yoksa da otobüsten inmeleri
gerekiyordu.
O akşamda bazı beyazlar
ayakta kalınca şoför arkaya
doğru yürüyerek değişken statülü koltuklarda oturan siyahlara “ayağa kalkın” der gibi el işareti yaptı. Değişken statülü koltukların ilk sırasındaki üç siyah
erkek kalkıp arkaya doğru
yöneldi.
Rosa Parks’ın yanında cam
kenarında oturan siyah erkekte
kalktı. Rosa Parks ise cam kenarındaki koltuğa kaydı ve kayıtsızca şoförün gözlerine baktı.
Herkes büyük bir şok yaşıyordu. Şoför kızgınlıkla neden
kalkmadığını sordu. Rosa Parks
yerini başkasına vermesi gerektiğine inanmadığını söyledi.
Şoför polis çağırdı, Rosa Parks
tutuklandı ve 5 Aralık Pazartesi
günü mahkemece kamu düzenine itaatsizlikten 14 dolar para
cezasına çarptırıldı.
O günden sonra 381 gün
boyunca Montgomery ’de bir
tek siyah bile otobüse binmedi.
İşlerine, okullarına yürüdüler.
Buldukları her özel araçla belediye otobüsü bileti fiyatına
siyahları taşımaya başladılar.
Bazı beyaz ev kadınları da
arabaları ile destek verdiler.
Belediye otobüslerini işleten
şirket büyük maddi zarar yaşadı. Bazı otobüsleri kullanılmamaktan dolayı çürümeye terkedildiler. Şehirde öfke büyüdü.
Bazı çeteler işe yürüyerek giden
siyahlara saldırmaya başladı.
Bazılarını linç ettiler. Ancak
siyahlar boykota devam ettiler.
Eylem sonunda zafere ulaştı
ve 21 Aralık 1956’da Yüksek
Mahkemenin siyahların otobüslerde istedikleri yere oturabilecekleri yönünde karar vermesiyle, siyahlar otobüs boykotunu sona erdirdiler. Beyaz ırkçıların tepkisi sert oldu. Otobüslere silahlı saldırılar gerçekleştirdiler. Siyahları dövdüler.
Rosa Parks 1957’de ölüm
tehditleri ve beyazların ona iş
vermemesi sebebiyle ilk önce
Virginia’ya, bir yıl sonra da Detroit’e taşındı. Bir yandan çalışmaya bir yandan da sivil halklar
hareketinde mücadelesine
devam etti. Martin Luther
king’in başını çektiği hareket
giderek büyüdü ve 1964 yılında
çıkarılan bir yasa ile başarıya
ulaştı.
Haklı mücadelenin sembolü
haline gelen Rosa Parks 24
Ekim 2005 tarihinde 92 yaşında hayatını kaybetti.
Rosa Parks’ın o akşam bindiği otobüs günümüzde Detroit’teki “Henry Ford Müzesi’nde”
sergileniyor.
O otobüste ABD Başkanı
Barak Obama’nın statülü koltukta oturduğu bir resimi vardır.
Çok anlamlıdır, çok etkileyicidir.
Statülü koltuklardan Beyaz
Saray koltuğuna uzanan ince
ama zor bir yoldur.
“İmtihan içinde imtihan vardır. Derlen toplan da ufak bir,
İmtihanda salma kendini”
Mevlana
Mutlu olmak için;
• İştahını kontrol et,
• Kendi değerini bil,
• Kısıtlamalarını kabul et…
MTB Başkanı Abdullah Özdemir:
‘Akıllı gıda’ kavramına
en güzel örnek bakliyat
Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ö.Abdullah
Özdemir, içinde bulunduğumuz
yılın Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Uluslararası Bakliyat Yılı
olarak ilan edilmesinin bilinçli bir
tercih olduğunu belirterek, bakliyat ürünlerinin insan sağlığına,
doğal çevreye ve üreticilere olan
faydalarının bu tercihte önemli
bir rol oynadığını söyledi.
Özdemir, bakliyat ürünlerinin
faydalarına yönelik farkındalık
yaratmak, üretim ve tüketimini
artırmak, yeni pazarlama stratejileri geliştirmek amacıyla bu fırsatı
en iyi şekilde kullanmamız
gerektiğini vurguladı.
Herkes için iyi
Bakliyat ürünlerinin sahip
oldukları temel özellikler nedeniyle tüm dünyada "akıllı gıda"
olarak tanımlandığını vurgulayan
Özdemir şunları söyledi:
"Son dönemde dünya genelinde beslenme bilincinin yaygınlaştırılması amacıyla akıllı gıda
kavramı oluşturuldu. İnsan sağlığı için, dünya için ve küçük arazi
sahibi çiftçiler için faydalı olma
özelliklerine sahip gıdalar akıllı
gıda olarak adlandırılıyor.
Bakliyat ürünleri bu üç kriteri
de karşıladığı için akıllı gıdaya en
iyi örnek olarak gösterilmektedir.
Öncelikle, bitkisel bazlı protein
açısından oldukça zengin besin
kaynaklarıdır.
Özelliği çok
Obezite, diyabet ve kalp hastalıklarının önlenmesinde en
önemli sağlıklı beslenme aracıdır. Bu açıdan bakliyat ürünleri
insan sağlığı için faydalıdır. Diğer
yandan, bakliyat ürünlerinin üretim sürecinde çok fazla suya ihti-
yaç duyulmaz. Kurak ve eğimli
arazilerde yetişebilme özelliğine
sahiptir. Azot düzenleyici ve
yararlı toprak bakterilerini teşvik
edici özellikleri ile toprak verimliliğinin artmasını sağlar. Ayrıca,
sera gazı salınımını azaltıcı özelliğe sahiptir.
Bu özellikleri ile Dünya için
faydalıdır. Son olarak, bakliyat
ürünleri iklim değişikliğine karşı
dayanıklı olduğundan, sulama ve
gübre maliyetlerini düşürdüğünden ve çok yönlü kullanım alanlarına sahip olduğundan dolayı
çiftçiler için çok faydalıdır.
Üretimin azalması üzücü
Tüm dünyanın bakliyat ürünlerine özel önem vermeye başladığı bir dönemde, bu ürünlerin
anavatanı olan ülkemizde üretimin azalmasının çok üzücü olduğunu ifade eden Özdemir:
Abdullah
Özdemir
“Zengin-fakir herkesin gıdası
olan bakliyat ürünlerinin insan
sağlığı için, çevre için ve üreticiler için faydalarını toplumun her
kesimine anlatmalıyız. Bu yönleri
ile ülkemizde de bakliyat ürünlerine yönelik "akıllı gıda" algısını
yerleştirmeliyiz. Toplumda bu
bilinci oluşturmamız halinde bakliyat ürünlerinin üretimini ve
tüketimini artırarak halkımızın
sağlığını, doğal çevremizi ve üreticilerimizi korumak mümkün
olacaktır” dedi.
Proje yarışmasından
ödülle döndüler
TÜBİTAK 47. Ortaöğretim Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’na Mersin’den katılan
öğrenciler, projeleriyle fizik alanında Türkiye
2’nciliği, psikoloji alanında da Türkiye 3’üncülüğü
elde ettiler.
Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden yapılan
yazılı açıklamaya göre, TÜBİTAK 47. Ortaöğretim
Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’nın finali,
Ankara’da yapıldı. Ankara Ticaret Odası Congresium Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen yarışmada, bilgisayar, biyoloji, fizik,
kimya, matematik, Türk dili ve edebiyatı, coğrafya, değerler eğitimi, psikoloji, sosyoloji, tarih ve
teknolojik tasarım alanlarında 12 adet birincilik, 15
adet ikincilik, 15 adet üçüncülük, 14 adet teşvik
ve 2 adet yılın genç araştırmacısı ödülü verildi.
Adana Bölge Merkezi’nde bulunan 8 il ve
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden başvuru
yaparak final yarışmasına katılmaya hak kazanan
projelerden 2’si ikincilik, 1’i üçüncülük ve 1’i de
teşvik ödülü aldı.
Final yarışmasında Mersin’i temsil eden İçel
Anadolu Lisesi öğrencileri fizik alanında Türkiye
2’nciliği kazanırken, Abdülkadir Perşembe Vakfı
Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri ise
psikoloji alanında Türkiye 3’üncülüğü elde ederek
bir başarıya imza attılar.
Avrupa Birliği’ni ‘Lokum’la öğrendiler
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası(MTSO)
Avrupa Birliği (AB) Bilgi Merkezi, 9 Mayıs
Avrupa Günü etkinlikleri kapsamında öğrencilerle buluşmaya devam ediyor. Anaokulu
öğrencilerine bir araya gelen MTSO Mersin AB
Bilgi Merkezi, 'Lokumla Avrupa'ya' sunumunu
gerçekleştirdi. Miniklerin yoğun ilgi gösterdiği
etkinlikle, AB'nin temel değerleri ve üye
ülkelerin tanıtımı eğlenceli oyunlarla anlatıldı.
AB'nin temel değerleri, üye ülkelerin
tanıtımı ve Türkiye ile AB’nin ilişkileriyle ilgili
bilgiler, çocukların daha iyi anlamaları ve bilgi
sahibi olması için, masal formatında 'Lokum'
adlı karakter şeklinde hazırlandı. Anaokulu
öğrencileriyle bir araya gelen MTSO Mersin AB
Bilgi Merkezi, öğrencilere eğlenceli bir sunum
gerçekleştirdi. Sunum, çocuklar tarafından
ilgiyle izlendi. Sunum sonunda öğrencilere,
Avrupa Birliği'ni ve AB ülkelerini tanıtan
Lokumla Avrupa'ya, Gönüllü Lokum, Lokum
Yenilik Peşinde, Lokum Tatilde, Lokum’un
Çeşitlilik Koleksiyonu kitapları, çanta, kalemlik,
rüzgar gülü gibi hediyeler dağıtıldı.
Amaçlarının öğrencileri bilgilendirmek
olduğunu dile getiren MTSO Mersin AB Bilgi
Merkezi Koordinatörü Benin Dumani, eğitimin
önemine vurgu yaparak, eğitime yönelik tüm
faaliyetleri önemsediklerini söyledi.
Beycan
Üçkardeş
beycan33@mynet.com
Ak Parti Mersin
Sahipsiz Kaldı
Mersin’de merakla beklenen Ak
Parti İl Yönetim kurulu listesi henüz
açıklanmadı.
Merakla bekleyenlere söyleyeyim, listeyi Ankara'da imzalayacak
adam bulamıyorlar.
Parti genel merkezinde yaşanan
yoğunluk, başbakan kim olacak tartışmaları, il teşkilatlarının Ankara'da
muhatap bulamamasına neden
oluyor.
Çiçeği burnunda Mersin İl Başkanı Cesim Ercik, aradan geçen bu
kadar zamana rağmen yönetim listesini açıklayamadığı için de, bir
ayağı aksak yapıyor görüşmelerini.
Henüz kiminle çalışacağı netleşmeyen başkan, ama yine de önceki
başkanların moduna girmiş durumda.
Cumhurbaşkanına ulaşmanın ve
meramını anlatmanın çok kolay bir
hale geldiği ülkemizde, bir il başkanına ulaşamıyorsa vatandaş sorunu
iyice irdelemek gerekir.
Ak Parti İl Başkanlığı binası partinin kendisine ait olduğunu düşünen kraldan çok kralcıların birbirini
tebrik ettiği, hükümeti kurduğu,
yıktığı yer halini almış durumda.
Dışardan taze kan aramak bir
yana partiye yaklaşmak isteyenlerin
de muhatap bulamadığı yer oldu.
Yıllardır aynı mantıkla hareket
edilen Mersin Ak Parti'de bu anlayışı yıkması beklenen yeni Başkan
Cesim Ercik, henüz daha yönetimini bile onaylatamamışken ulaşılmaz
olursa sıkıntı daha büyük olur diye
düşünüyorum.
İnsanları güçlü yapan ve dik durmasını sağlayan en büyük faktör
ardındaki destekçileridir. Vatandaş
desteği, esnaf desteği, gariban
desteği, işadamı desteği...
Kendi grubunun içinde başkanlık
belirleme döneminde senin ayağını
kaydırmak isteyen bir çok kişinin
olduğunu bildiğin halde aynı kalıpta kalman açıkçası beni üzdü.
Sana tavsiye olsun, bir zamanlar
olduğun yere geri dön. Halka in,
yoksa sıkıntını çözecek destek bulamazsın...
3.Geleneksel İşletmecilik ve
Teknoloji zirvesi gerçekleşti
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Erdemli
Uygulamalı Teknoloji ve İşletmecilik
Yüksekokulu’nun 3.sünü düzenlediği
‘Geleneksel İşletmecilik ve Teknoloji
Zirvesi’ gerçekleştirildi.
Zirve’ye, Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, Erdemli
Kaymakamı Osman Taştan, Erdemli
Belediyesi Başkan Yardımcısı Niyazi
Yıldız, Erdemli UTİYO Müdürü Prof. Dr.
Cemile Çelik, Erdemli Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. İlhan
Dağadur, akademisyenler ve öğrenciler
katıldı.
Zirvenin açılışında bir konuşma
yapan Rektör Prof. Dr. Çamsarı,
eğitimin teorik çatının yanında uygulama alanı sunmasının da gerekliliğine
dikkat çekerek, “Öğrencilerimizin gerek
işletmecilik alanında gerekse bilişim
sektöründe süregelen gelişmelerin takibini, bizzat sektörün içinden gelen kişilerle yapması önemlidir” dedi.
Erdemli Kaymakamı Osman Taştan
yaptığı konuşmada, bilimsel ve
teknolojik gelişmelerin dünyanın en
ücra yerlerini bile etkilediği
günümüzde, UTİYO’nun gerçekleştirdiği ve geleneksel hale getirdiği
bu etkinliğin önemini vurguladı.
UTİYO Müdürü Prof. Dr. Cemile
Çelik ise yaptığı konuşmada, yoğun
emekler ve sınırlı imkanlarla gerçekleştirilen etkinliğin bir ekip işi olduğuna
dikkat çekerek zirvenin organizasyonunda emeği geçen akademisyenlere, idarecilere, öğrencilere ve sponsorlara teşekkür etti.
5
16 MAYIS 2016
MEPİAD Başkanı Özcan Demir ve Başkan Vekili Sadık Özkan:
Kaybeden Mersin olmasın
Elvan kabinede yer almalı
Mersin Tercüman
Mersin Perakendeci İşadamları
Derneği (MEPİAD) Başkanı Özcan Demir
ve Başkan Vekili Sadık Özkan, yaptıkları
ortak açıklamada Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun MKYM toplantısı sonrası ‘yetkilerinin tırpanlanması’ olarak nitelenen
atama yetkisinin elinden alınması ve 1
Mayıs tarihinde yayımlanan Pelikan
Bildirisi’nin ardından görevini bırakmasını
açıklamasının ardından, kulislerde yeni
oluşacak hükümette yer alacak ve almayacak isimlerin konuşulmaya başlanmasını
değerlendirdiler.
Esen rüzgar hep yarım kaldı
Başbakan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Lütfi Elvan’ın, kurulacak 65.
Hükümette koltuğunu koruması gerektiğinin zorunluluğuna dikkat çeken Demir
ve Özkan, “Bugüne kadar hükümet
kanadından bir çok bakan Mersin’den
geldi geçti. Kent daha önce Kürşat Tüzmen’le bir rüzgar yakaladı. Sonra Zafer
Çağlayan geldi. Ancak esen rüzgar, bir
sebeple koltuklarından ayrılmaları ile hep
yarım kaldı ve kaybeden Mersin oldu.
Aynı senaryoyu bir kez daha yaşamak
istemiyoruz” dediler.
Ak Parti İl Başkanlarının da Mersin’in
bakanlarını korumakta başarılı olamadığını hatırlatan Demir ve Özkan, şunları söyledi: “Bakanlar koltuklarından
olunca, başlattıkları yada süren yatırımları
da takip edemediler. Ve bir çok yatırım
ölü bir şekilde yarım kaldı.
Şimdi ise, Lütfi Elvan’ın Mersin için
verdiği vaatleri yerine getirebilmesi için
yeni kabinede yer alması çok önemlidir.
Ak Parti eğer Mersin’i önemsiyorsa, mutlaka Lütfi Elvan’a kabinede yer vermelidir.
Kaybedecek tek bir
saniyemiz bile yok
Bu anlamda da Ak Parti Mersin İl
Başkanlığı, bir an önce kendi yönetim
derdini tamamlamalı ve Lütfi Elvan’ın
kabinede yer alabilmesi için Ankara’da
kulis yapmaya başlaması gerekmektedir.
Sadece İl Başkanlığı değil, Mersin’i önemseyen iş dünyası da Lütfi Elvan ile birlikte
Mersin’de sağlanan birliktelik uğruna
gerekli çalışmaları yaparak, desteğini
göstermek zorundadır. Mersin’in kaybedecek yılları değil, tek bir saniyesi bile
yoktur. Bu açıdan gün birlik olma
günüdür.”
Özcan Demir
Sadık Özkan
Irak ile ticaret hacmi artıyor GİAD’dan anlamlı mesaj
kaç yıl öncesi ne kadar 12 milyar Dolar
Türkiye-Irak Sanayicileri ve İşadamları
olduğunu da hatırlatan Genel Başkan
Derneği (TISİAD) Genel Başkanı Nevaf
Kılıç, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ile Türki- Kılıç, “Küresel kriz ve bölgesel şartların
etkisiyle düşüş yaşandı. Geçen yıl
ye arasında çok önemli adımticaret hacmimiz 8.5 milyar dolaların atıldığını belirterek,
ra düştü. Ancak şimdi hayata
“Habur güçlendirilecek yeni
geçirilecek olan Kalkınma İşbirliği
kapılar için çalışma yapılacak.
Programı ile iki ülke arasındaki
Finans sektörü canlandırılacak
işbirliği üst düzeye çıkacak. Böyve ekonomide ortak mekanizlece ticaret hacmimiz yükselecek
ma kurulacak” dedi.
ve Irak ile iş yapan işadamlarımız
Türkiye-Irak Sanayicileri ve
artık rahat bir nefes alabilecek”
İşadamları Derneği (TISİAD)
şeklinde konuştu.
Genel Başkanı Nevaf Kılıç,
Irak'la ticaret hacmine bakıldıönümüzdeki dönemde Irak
ğında bir sınır kapısının mevcut
ve Türkiye arasındaki ticaretin
olduğunu bununda ihtiyacı karşıgeliştirilmesi için Habur kapısı
lamadığını söyleyen Genel Başgüçlendirileceğini ve yeni
Nevaf
Kılıç
kan Kılıç, “Habur Sınır Kapısı
sınır kapıları için çalışma yapıyetersiz kalıyor. Buranın kapasitelacağını söyledi.
sinin arttırılması için bir çalışma var ancak
İki ülke arasındaki finans sektörü canne yapılırsa yapılsın ihtiyacı karşılamayalandırılacağını da söyleyen Kılıç, yeni
cak. Onun için yeni kapıların açılmasını
alanlarda işbirliğine gidileceğini ve ekoistiyoruz ve talep ediyoruz. Daha fazla
nomide ortak mekanizma kurulacağını
kapı olursa ticaret hacmi de artar" diye
açıkladı.
İki ülke arasındaki ticaret hacminin bir- konuştu.
Mersin Girişimci İş Adamları Derneği, Mersin'de
yapılan Dragon yarışlarında 'Kök Hücre' bağışına dikkat
çekti.
Dragon Festivali'nde mücadele eden Mersin Girişimci
İş Adamları Derneği, dördüncü olurken yarışmaların en
sempatik takımı seçildi.
İki gün süren Dragon Festivali’nin birinci etabının ilk
yarışında en iyi dereceyi elde eden Mersin Girişimci İş
Adamları Derneği, ikinci yarışta üçüncülük unvanını elde
ederek yarışların ilk etabını tamamladı.
Pazar günü gerçekleştirilen ikinci etap yarışlarında ise,
Mersin GİAD üç yarışta kürek salladı. İlk iki yarışta birinciliği elden bırakmayan Mersin GİAD son yarışı dördüncü
tamamladı. Mersin GİAD festivalin en sempatik takımı
seçildi.
Yarışlara üzerinde ‘Kök Hücre Bağışı Hayat Kurtarır’
yazılı formalar ile katılarak, kök hücre bağışına dikkat çekmek isteyen, Mersin GİAD’ın Başkanı Mehmet Serkan
İzol, ‘ Mersin Girişimci İş Adamları Derneği olarak, kök
hücre bağışına dikkat çekmek için katıldığımız yarışlarda
dereceye girerek başarı elde ettik. Bu başarıyı elde eden
Mersin GİAD takımını en içten duygularımla kutluyorum.
Mersin’de bu tarz etkinlikler sosyalleşme adına çok
önemli ve bizde Mersin GİAD olarak bu tarz etkinliklerde
aktif olmaya çalışıyoruz. Mersin GİAD olarak üyelerimizin kaynaşmalarını sağlamak adına bundan sonra da bu
tür etkinliklerde yer alacağız’ dedi.
Jacaranda’lar toprakla buluştu
20 farklı alana dikilen 2 bin 473 adet Jacaranda ağacı, mor renkleri çiçekleri ile büyülüyor.
Mezitli Belediyesi tarafından kamu,
kurum ve kuruluşlar aracılığıyla yapılan ve
Jacaranda ağaçlarından oluşan koruluklar,
'Mor renkli' çiçek açtı.
Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan
tarafından hayata geçirilen projeyle kısa
sürede 20 farklı alanda toplamda 2 bin 473
adet Jacaranda cinsi fidan toprakla buluştu.
Havaların ısınmasıyla birlikte Atatürk
Mahallesi'nde bulunan koruluklarda ise Jacaranda ağaçları çiçek açmaya başladı. Ağaçlar, narin yoğun yaprakları ve mor renkli salkım şeklindeki çiçekleri ile büyüleyici bir
görüntü sergiliyor. Birkaç yıl sonra Mezitli'nin
çehresi mor çiçeklerle iyice değişecek.
Daha temiz bir hava, daha yeşil bir Mezitli
için ilçenin dört bir yanına koruluk yaptıklarını
dile getiren Mezitli Belediye Başkanı Neşet
Tarhan, "Bilindiği üzere ilçemizin birçok
yerinde koruluk alanları oluşturduk. Birçok
sivil toplum kuruluşlarını Mezitli'de aynı çatı
altında topladık. Kendilerine alan verdik ve
bu alanlarda Jacaranda cinsi ağaçlardan oluşan koruluk yapma imkanı sunduk.
Toplamda 55 bin 619 metrekarelik alana
dikilen fidanlarımız hızla büyüdü. Bir kısmı
çiçek açtı. Ağaçlarımızın mor rengindeki hafif
kokulu çiçekleriyle yaz aylarında vatandaşlarımıza huzur vermesini diliyorum" şeklinde
konuştu.
Minikler Avrupa mutfağını öğrendi
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Avrupa Birliği Bilgi
Merkezi, 9 Mayıs Avrupa Günü'nü ilköğretim öğrencileriyle kutladı.
Düzenlenen etkinlik kapsamında anneleri için pizza ve kurabiye
pişiren minik şefler, bir yandan Avrupa mutfağını tanırken diğer yandan da doyasıya eğlendi.
Bu yıl Anneler Günü'yle birleştirilen 9 Mayıs Avrupa Günü,
Türkiye’de 20 ilde düzenlenen etkinliklerle kutlandı. Bu kapsamda
MTSO AB Bilgi Merkezi, 9 Mayıs Avrupa Günü’nde düzenlediği
etkinlikle ilköğretim öğrencilerini İtalyan Şef Daniel Evangelista ile
buluşturdu. Mersin Üniversitesi Turizm Fakültesi Uygulama Mutfağı’nda düzenlenen etkinlikte öğrenciler, Şef Daniel eşliğinde
anneleri için pizza ve kurabiyeler pişirdi. İlköğretim öğrencilerinin
workshop’a ilgisi yoğundu.
İlk olarak Şef Evangelista’dan İtalyan yemek kültürü üzerine bilgi
alan öğrenciler daha sonra mutfağa geçerek öğrendikleri tariflerin
uygulamasını yaptı.
Benim Düşüncem
Şinasi Şirin
sinasi.sirin@hotmail.com
Kilis Nereye Gidiyor
Demiştim...
Siyasiler kurultay derdine
düşmüş. İktidar partisi siyasi
beklentileri ve sistemi değiştirme hırsı ile kurultay derdine düşmüş, icraatçı, milletin büyük bir
kesimini sempatisini kazanmış
başarışı bir başbakanı harcayacak
kadar ihtiraslı.
Öyle bir ihtiras ki; meclis başkanlık makamını hain emellerine
bile alet etmeye çalışanların,
dokunulmazlık oylaması unutup
oylamada azınlığa düşecek
kadar inisiyatifini onların eline
verebilecek seviyede.
Ana muhalefet; bu gün ki iktidarın oluşumuna önemli kadrolar yetiştirmiş rahmetli Sayın;
Necmettin Erbakan’ın “kanlı mı,
kansız mı?” diye yıllar önce kullanmış olduğu ifadesinin benzerini kullanarak, milletine; “yazık
bu ülke boşa bu kadar yılları
heba etmiş, aynı tas aynı
hamam” dedirttirecek ihtiras
içinde.
Bir sistem değişikliğine ihtiyaç var ise buna yine millet karar
vermeli, halk için, halkla birlik
içinde karar verilmenin yolu,
referandumla, halkın onayına
sunulmalı ve onların vereceği
her türlü demokratik karara
tehammül edilmeli. Demokrasi
tehammüller rejimi değimlidir
zaten ???!!!
Korkmaya ne gerek, Türk milleti ne zaman dur, ne zaman
yürü? Diyeceğini bilecek kadar
kadirşinastır.
Küçük muhalefet, kurt iken
kuzuya çevrilmiş muhalefet, milletin teminatı iken biyatcı muhalefet. Adına da “ülke menfaatleri” demoğoji yapma konusunda
çekinmeyen, demokratik mücadeleden korkarak tabanına kulak
vermeden entrikalarla kurultaydan kaçmaya çalışan muhalefet.
( bu hale getirenler utansın) Ne
zamana kadar direnecek, bu millet bunu görecek ….
Zaten; en küçüğün bir büyüğü olan muhalefetin, işine
gelen bu tozlu Dumanlı ortam
var iken onlar için yazacak bir
şey, sadece reyting yapar.
Tamda bu noktada KİLİS haykırıyor, “Kilis yanıyor, sesimizi
duyan yok mu?.”
Geçen yazımda da yazdığım
gibi, İki- üç ay kadar önce devlet
televizyonlarının birinde “KİLİS
nüfusundan çok Suriye den
gelen sığınmacıların nüfusunun
daha çok olduğu, kadeşce yaşadıklarını, bir sorun yaşanmayacağını” söyletenler, bu gün KİLİS’
linin feryadına kulak kapatmış
durumdalar.
Kilis insanı yıldırılıyor. Doğduğu, büyüdüğü, yaşadığı, atalarının onlara emanet ettiği toprakları terke zorlanıyorlar.
Bu kadar mı aciz durumdayız? Bu kadar mı vazgeçmişlik
karakterimiz oldu? Kimlerin
çıkarları uğruna KİLİS li kaderine
terk edildi.
Bu sese bu gün kulak vermeyenler ve kurultay, seçim,
makam koltuk, sistem derdine
düşmüş olalar, zamanı gelince
sandığa gidilince karşılığını
görecekler.
Diren KİLİS’li, dayan KİLİS’li.
Sesini mutlak duyacak vatan
evlatları mutlaka olacaktır hiç
endişe etme.
“KİLİS NEREYE GİDİYOR”a
kulak vermeyenler, gün gelecek
keşke diyecekler. Ama unutmayalım ki “KEŞKE” lerin hiçbir
zaman telafisi yoktur.
6
16 MAYIS 2016
Yaşam Gemisi
Melike Zafer
Gürgen
Çok Çalışmak mı, Verimli Çalışmak mı?
zaman ayırarak çalıştığı süreçte daha verimli ve başarılı
avukatmelikezafer@hotmail.com
olmaktadır.
Konu ile alakalı güzel bir
hikaye paylaşmak isterim:
Tabi ki verimli çalışmak ….
İnsanoğlunun en büyük algı Ormancılar. Bilirmisiniz?
Hani birinin diğerinden çok
yanılmalarından birisi; çok
fazla çalıştığı ormancıdaha
çalışmanın daha fazla başarı,
daha fazla para,daha fazla bol- lar?...
“Bir ormanda iki ormancı
luk getirdiğini düşünmesidir..
ağaç kesiyormuş.
Yanlış diyemeyiz tabi ki
- Birinci ormancı sabah
ancak çok çalışmak verimli
olmayı engellemekte ise o vakit erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormuş, bir ağacı
bir şeyleri çokça yapmanın bir
kesip hemen diğerine geçiyorfaydası dokunmayacaktır.
Şayet insan hem çok çalışıp muş. Gün boyunca, dinlenmek
için ve öğle yemeği için kendihem verimli olabiliyor ise bu
büyük bir başarıdır. Ancak tec- ne vakit ayırmıyormuş.
Akşamları da ormancı arkadarübeler göstermektedir ki; kişi
şından birkaç saat sonra ağaç
kendini eğittiği,bilgi ve beceri
kesmeyi bırakıp evine daha
sahibi olup da; kendine
geç gidiyormuş.
- İkinci ormancı ise arada bir
dinleniyor ve hava kararmaya
başladığında evine dönüyormuş. Bir hafta boyunca kim
daha fazla ağaç kesecek bakalım demişler, bu yoğunlukta
çalıştıktan sonra ne kadar ağaç
kestiklerini saymaya başlamışlar.
Sonuç: ikinci ormancı çok
daha fazla ağaç kesmiş. En çok
ağacı kendinin kestiğini sanan
birinci ormancı çok şaşırmış:
– Bu nasıl olabilir? Ben daha
çok çalıştım. Senden daha
erken ağaç kesmeye başladım,
senden daha geç evime döndüm. Ama sen daha fazla ağaç
kestin. Bunu nasıl başardın, sırrın nedir?
İkinci ormancı tebessümle
yanıt vermiş:
– Bir sırrım yok. Sen durup
dinlenmeden çalışırken ben
birkaç ağaç kestikten sonra
hem dinleniyordum hem de
baltamı biliyordum. Keskin baltamla, daha az çabayla, daha
çok ağaç kestim.”
........
Hikayenin sonunda çıkarılan sonuç ise ;
Kendimize, sevdiklerimize
zaman ayırmak, kendimizi
eğitmek, bilgi becerilerimizi
artırmak, baltamızı bilemektir.
Başarıya ulaşmak için tek yol
çok çalışmak değil yüksek bilgi,
beceri sahibi olup verimli çalışmaktır.
Sevgiyle...
Bozyazı’da içme suyu
atağı sürüyor
Mersin genelinde ve tüm ilçelerde çalışmalarını sürdüren MESKİ Genel Müdürlüğü, son
olarak Bozyazı ilçesine bağlı Akcami ve Narince mahallelerinde yıllardır içmesuyu sorunu
yaşayan mahalle sakinlerinin sorunlarını gidermek üzere MESKİ Bozyazı Şube Müdürlüğü
ekipleri tarafından Akcami içmesuyu deposundan yeni içmesuyu şebeke hattı döşenerek
Akcami mahallesinin içmesuyu sorunu giderilmiştir. Narince mahallesinde ise çalışmalar
devam etmekte olup kısa süre içerisinde çalışmalar tamamlanarak mahalle sakinlerinin
içmesuyu sorunu çözüme kavuşturulacaktır.
Söz konusu Mahallelerin muhtarları ve
sakinleri yıllardır içmesuyu sıkıntısı yaşadıklarını ifade ederek, MESKİ Genel Müdürlüğü’ne
başvurduklarını kaydetti.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, ilçelerde içmesuyu sorununun çözümüne öncelik verdiklerini belirterek,
"Göreve başladığımız ilk günden itibaren planlı
bir çalışma yaparak içmesuyu sorunu olan yerleri tespit ettik. Bize gelen talepleri de değerlendirerek çalışmalarımıza başladık. Ekiplerimiz en kısa süre içinde içmesuyu şebeke hatlarını döşeyip içmesuyunu vatandaşlarımızın
kullanımına sunacaklar. " dedi.
Esnaf eğitimseferberliği başladı
TESK tarafından yürütülen ve Mersin
Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinin
paydaşı olduğu ADAPTESK (Esnaf ve
Sanatkarların Uyum Yeteneklerinin Arttırılması ) projesi kapsamında ülke ekonomisin temel yapı taşı esnaf ve sanatkarların güçlü bir yapıya kavuşturmalarını sağlama amacıyla eğitim seferberliğine start verildi.
Mersin’de bir yıl süreyle yaklaşık beş
bin esnaf sanatkarın eğitimden geçirilmesi hedeflenen proje kapsamında
Mersin Küçük Sanayi Sitesi konferans
salonunda marka, patent ve endüstriyel tasarım başvuruları alt başlığı altında Sınai Mülkiyet Hakları konulu eğitim
verildi. Mersin ESOB Yönetim Kurulu
Başkanı Talat Dinçer, oda başkanları ile
esnaf sanatkarların hazır bulunduğu eğitime konuşmacı olarak Türk Patent Enstitüsünden
Şube Müdürü Ayşegül Demircioğlu, Uzman Muazzez Kılıç
ile Uzman Murat Dönertaş
katıldı.
Start Mersin’den
verildi
Eğitime konuşmacı olarak katılan Türk Patent Eğitim öncesi açılış konuşEnstitüsünden Şube Müdürü Ayşegül Demirci- masını yapan Mersin ESOB
oğlu, Uzman Muazzez Kılıç ile Uzman Murat Yönetim Kurulu Başkanı Talat
Dönertaş, katılımcıları bilgilendirdiler.
Dinçer, TESK tarafından yürütülen ve
aralarında Mersin’inde bulunduğu 8
ilde uygulamaya konulan ADAPTESK
projesi kapsamında ilk eğitim startının
Mersin’den verildiğini söyledi.
Başkan Dinçer, sürdürülebilir ekonomik büyüme için insan kaynağına daha
çok yatırım yaparak esnaf ve sanatkarın
uyum yeteneğini arttırmayı amaçlayan
proje ile esnaf ve sanatkârların hizmet
aldığı eğitim ve danışmanlık merkezleri aracılığı ile insan kaynaklarının desteklenmesi ve iş hayatında, istihdamda
yarattıkları kapasitenin arttırılmasına
yönelik bir model kurulması hedeflendiğini söyledi.
Akdeniz Bölgesi’nde ihracatı artıracak eğitim programı başladı...
AKİB, ara eleman yetiştirecek
Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) ve
larını söyledi.
Adana Sanayi Odası işbirliğiyle bölgenin
Aymen, “Özellikle devlet destek
istihdamına ve ihracat artışına katkıda
mekanizmaları ve pazar araştırması
bulunmak amacıyla
konusunda önemli bir farkındalık ile
geleceğin girişimci,
mezun olacak kursiyerlerin bölgeyönetici, nitelikli ara
miz iş gücü piyasasına katkı vermeelemanlarını yetiştiresini bekliyoruz. Farklı iller ve progcek eğitim programı
ramlarla devam edecek eğitimin,
başladı.
ihracat artışının önündeki engelleri
Adana’da hayata
bir nebze kaldıracağına inanıyoruz”
geçirilen AKİB Akadediye konuştu.
mi Dış Ticaret Eğitim
Programı programınAKİB, İran’a Mobilya
da, Dış Ticaret, Mesleki
Ticaret Heyeti götürecek
İngilizce, Proje HazırlaAKİB’in ihracatına ilişkin değerma ve Kişisel Gelişim
lendirmelerde de bulunan Aymen,
alanlarında eğitim
nisan ayında dolar kurunun düşmesunuluyor. AKİB Akasinin de etkisiyle yüzde 13’lük
demi Dış Ticaret EğiBülent Aymen düşüş yaşandığını söyledi. Kaybı
tim Programı, Adaazaltmak için İran gibi pazarlara açına’nın ardından Kayselacaklarını dile getiren Aymen, şunları
ri, Hatay ve Mersin’de de düzenlenecek. söyledi:
Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB)
“İhracatçılar olarak mucize beklemeKoordinatör Başkanı Bülent Aymen,
den her anlamda elimizden geleni yapıprogram ile hem işsizliğin yoğun olduğu yoruz. Mayıs ayında İran’a Mobilya,
bölgenin istihdam artışına katkıda buluKağıt ve Orman Ürünleri Sektörel Ticaret
nacaklarını hem de ihracatçıların ihtiyaç
Heyeti ziyaretimiz olacak. Ayrıca Keresduyduğu nitelikli elemanlara kavuşacak- te-Palet üyelerimiz için planladığımız Ur-
Ge Projesi, Bakanlık tarafından onaylandı.
Bu proje ilişkin çalışmalara başlayarak
sektör firmalarımıza yeni pazarlar bulacağız.”
Mersin TEB-TİM Girişim Evi de açılacak
AKİB gibi Türkiye İhracatçılar Meclisi
ve diğer tüm İhracatçı Birlikleri’nin de
ihracatı artırmak üzere aynı seferberlikle
çalıştığını vurgulayan Aymen, “Yakında
Mersin TEB-TİM Girişim Evi de faaliyete
geçecek. Emeklerimizin karşılıksız kalmayacağına ve gerek bölge gerekse
ülkemiz ihracat rakamlarına olumlu yansıyacağına inanıyoruz” dedi.
Toplam 25 kişi 170 saat
eğitim görecek
İlk etapta 25 kişi için 170 saatlik bir
süreci kapsayan AKİB Akademi Dış Ticaret Eğitim Programı, uzman eğitmenler
tarafından dört ana modülde verilecek.
Kursiyerler, program sonunda dört ayrı
sertifika ve diploma sahibi olacak. Eğitim
ve seminer duyurularının AKİB web sitesi
üzerinden takip edilebileceği süreçte,
eğitim almak isteyenler site üzerinden
başvuruda bulunmak mümkün olacak.
Uyum yetenekleri artacak
Başkan Dinçer, “ Bu yeni modelimiz ülkemizin ekonomik gücünün
önemli bölümünü oluşturan esnaf ve
sanatkârlarımızın başta ekonomik
krizler ve küreselleşme karşısında
daha güçlü bir yapıya kavuşmalarını
sağlayacak, gerek AB süreci ve gerek
gelişen dünyaya uyum yeteneklerini
artıracaktır.
Esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşlarının üyelerine sundukları eğitim ve
danışmanlık hizmetlerinin çeşitlendirilmesini ve ihtiyaç odaklı olmasını
sağlamayı da ilke edinen projenin
herkese hayırlı uğurlu olmasını diliyorum Gelişen teknolojiye karşı esnafın
ayakta kalmasını sağlayacak değişimlere ihtiyacı var ve bu eğitimleri alması son derece önemli” dedi.
Eğitimler kartopu
etkisi yapacak
Başkan Dinçer, bir yıl içerisinde yaklaşık beş bin esnaf sanatkarı eğitimden
geçirecekleri bilgisini vererek, “ Bugün
ilk eğitimi ilimiz merkezinden başlatıyoruz. Eğitimleri bir yıl içerisinde tüm
ilçelerimize yayarak, esnaf sanatkarlarımızın ihtiyaçları talepleri doğrultusunda sürdüreceğiz.
Bu eğitimler kartopu etkisi yaparak
hızla büyüyecek ve esnafımız krizler
karşısında ayakta kalabilme ve rekabet
karşısında kendini geliştirip yenilenme
anlamında büyük ivme yakalayacak.
Eğitimlerimiz şimdiden tüm esnafımıza hayırlı uğurlu olsun. Ben proje kapsamında ilimize gelen tüm misafirlerimize teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde sözlerini tamamladı.
Daha sonra ise Türk Patent Enstitüsünden Şube Müdürü Ayşegül Demircioğlu “Fikri ve Sınai Haklar, Patent ve
Tescil işlemleri”, Uzman Muazzez Kılıç
“Endüstriyel Tasarım ve Tescil işlemleri” , Uzman Murat Dönertaş “Marke ve
Tescil işlemleri” başlığı altında eğitim
verdiler.
7
16 MAYIS 2016
İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi
Kitabının Ayıpları - 4
S.57, “Badi ile Bidi” (11 tane
sessiz mayın)
a-Metnin adı yazım kurallarına
aykırıdır.
b-Masallar “O o o oyun, Nasıldır huyun? Ceketi soyun, Başlasın
oyun!” gibi oyun tekerlemesiyle
başlamaz.
c- Renkli yürek resmiyle, “saçları diken diken olmak” kavramı
burada saçının tarifi olarak geçiyor,
disleksi hatasıdır.
“Yüreğinde heyecan, saçları
diken diken”
d- Yüreğinde heyecan olmak
sevinç ifadesiyken, saçları diken
diken olmak ise korku ifadesidir,
ikisini yan yana kullanmak metni
anlamsızlaştırma silahıdır, sessiz
mayındır.
e-Renklerle bölünmüşlük, sayının üzerine rakamla yazmak,
matematikle yazıyı birbirine girdirmek, kaotiktir, anlamsızlıktır. Cümlede gereksiz tırnak işareti de var.
Baştan “bir iki, bir iki” diyerek
sona dek saymışlar. “Birler bir
yana, ikiler karşı yana geçmiş. Badi
çok sevinmiş. Fakat bir çocuk
oyuna fazla gelmiş.
–Heeey! Çık oyundan! Sen
topalsın, kimseyi tutamazsın! diye
bağırmışlar. Badi:
–Tutarım! Sizden daha iyi tutarım, demiş.
–Hayıııır!
Sıradan çıkarmak için Badi’yi
itmişler, Badi düşmüş, fena hâlde
canı acımış...
f- Masallarda asla yer almayan
çocuğun çocuğa yaptığı haksızlık
anlatımı pedagojik büyük hatadır.
Masalın ortasına girdirilmiş kötü
bir müdahale var burada.
g- Renkli öfkeli resimli yazıda,
sözcük yarıdan iki renkli olmuş, bir
daha kuralsızdır.
“.... öfkeden yanakları kıpkırmızı olmuş.”
h-Renkli yazı ve sesi uzatma
harfleri: “Korkmayın heeey! Duruuun! Beni de aranıza alııın!..
i- “Bana TOPAL diyorlar”;
yazarken Topal’ı insan gibi yatık
resmetmek...
j- S.62. Meraklı Çocuklar İçin
bölümünde bu masal için “Anadolu masalıdır” denmektedir.
k-Bu sayfada “Türkiye Cumhuriyeti” başlığı altında yer alan ansiklopedik metinde bir kere bile TÜRK
adı geçmemekte, bunun yerine
muğlak şekilde “milletimiz” kullanılmaktadır.
Türk çocuğu kendi milletinin
adını öğrenmeyecekse bu kitap
kimin için yazılmıştır? Muğlak
cümlelere örnek:
-“....Yurdumuz -Anadolu- dünyanın ilk yerleşim yerlerinden sayılır.”
-“...Anadolu’ya, 11. yüzyıldan
itibaren milletimiz yerleşmiş, diğer
halklarla kaynaşmışlardır.”
-“....Milletimiz Anadolu’ya geldikten sonra da bu çalışmalar
devam etmiş....”
S.64: “Farelerin Göçü” (7 tane
sessiz mayın)
a-Önceki masalın devamıdır;
parçalı metin türü yeni bir mayın
olmalı!
b-Masalın adı Kırmızı-Beyaz
yazılınca bu da insanın aklına
“İmajı Türk Bayrağı olabilir mi?”
sorusunu getiriyor ve imajlarla çalışılan metinler yüzünden bu tür
sorularla insanın aklı karıştırılıyor.
c- Bugüne uyarlanmış tam
uyduruk bir masal. Masalın hangi
yüzyılda ortaya çıktığı belli olmamalıdır; burada yazar bu gün bu
masalı uydurmuş görünüyor,
çünkü Badi Okulda!
d-Sarı renkte çığlık: “Aaa!.. diye
bir çığlık atmış.)))”
e- Kırmızı renkli zıplayan kelimeler görüyoruz:
“Buğ-day, buğ-day! diye bağırmaya, ZIP ZIP ZIPLAMAYA başlamışlar.”
f-Zehir şişesiyle ZEHİR yazmak:
“Herkes tarlasına zehir atacak”
g- Kırmızıyla “...diye alkış tutmuşlar.”
S.71: “ALP ile ASAMAT Köprüsü” (5 tane sessiz mayın)
a-Sarı renkte zincir yazısı ve zincir resmi:
“....Alp’ı Kaf Dağları’nın sivri
kayalarına zincirletivermiş.”
b-Çuvaşistan ile ilgili 4.sınıf
çocuğunun eğitim düzeyine denk
olmayan ansiklopedik bilgiler var.
Örneğin:
“Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin dağılması üzerine 24
Ekim 1990 tarihinde bağımsızlığını
ilân etmiş ancak bu, Rusya tarafından kabul edilmeyince özerk bir
cumhuriyet olarak kalmıştır.”
c- S.74 Meraklı Çocuklar İçin,
Çuvaşistan Özerk Cumhuriyeti...
Acaba böyle başlık koyarken,
henüz “Özerk Cumhuriyet” nedir
bilmeyen bu yaş çocuklarına bu
kavramı mı merak ettiriyor?
d- Masal yarıda kesiliyor:
“....... bakalım Alp halka ne
demiş.”
e-Masalın devamı bir sonraki
masalda anlatılıyor: Böyle parçalı
eğitim akla ziyandır.
S.73: “Alp’ın Birlik Çağrısı” (3
tane sessiz mayın)
a-Yeşil zemin üzerine Beyaz –
sarı iki renkte yazı.
Bu renkler eski Türk devletlerinden Şamanoğulları ve Gazneli Türk
devletlerinin bayrağında bulunurdu. Bugünkü Çuvaş bayrağında ise
sarı-kırmızı ve tipik Türkmen kilim
deseni vardır. Çuvaş masalı olan
bir metinde bu renklerin kullanılması şaşırtıcıdır.
b- Buharlaşma resmiyle
“...buharlaşıp kurumuş.”
c- Mavi renkli ve başını alıp gitmenin adını “özgürlük” koyan bir
ifade. “Özgürlüğünü yok et demiyorum oğlum, özgürlüğün, birliğinizi güçlendirsin.”
Masallarda böyle ifadeler yoktur, masalın hangi tarihsel dönemde ortaya çıktığı belirsizdir, o
nedenle bu sözler bugüne uyarlan-
mış masal-dışı özgürlük kavramlarıdır.
S.8: “Şah Abbas ile Avetik” (6
tane sessiz mayın)
a-Başlık sayfanın eteğine yazılmış, yukarıda olması gerekir. Kitap
boyunca ilk kez bu başlıkta bir
doğru var; tamamı yan yana ve
aynı puntoda aynı renkte yazılmış.
b- Altın resmiyle sarı renkte
“...altınlara” yazısı.
c- Mavi renkte mühür resmi ve
yazısı: “Mektubu zarfa koyup
mühürlemiş.”
d-Kırmızıyla, “İşte bu!” demiş
içinden.
e-Masal yarıda kesiliyor:
“Düğünün bir hafta daha uzatılması buyruğunu vermiş, herkesi
düğüne davet etmiş.”
f-“Bilgi Edinelim” (sh.85) bölümünde ayrımcılık üzerine verilen
bilgiyle bu masal birleştirildiğinde
Ermenilere ayrımcılık yapıldığı gibi
bir önyargı oluşabilir.
Yazıda denilmektedir ki; “Bir
insana kültürü, dili, dini ya da ten
rengi nedeniyle farklı davranmak
ayrımcılıktır. Kimi dönemler dünyanın bazı yerlerinde insanlar bu
özellikleri nedeniyle ayrımcılığa
uğramıştır. Bu sorun günümüzde
her ne kadar azalmış olsa da
devam etmektedir.”
Bu hassas konuyu Adalet ve
Eşitlik ünitesinde işlemek bir daha
yanlıştır. Çocukta böyle bir ön yargı
oluşturmak, hele kendisini ezilmiş
tarafın kişisi olarak görüyorsa, birlikte okuduğu sınıf arkadaşlarına
karşı nefret duymaya sebebiyet
verebilir. Eğitimin görevi nefret
toplumu yaratmak olamaz.
Bu paragrafın devamında
“ayrımcılık ve önyargı”nın ne
kadar yanlış olduğu sözleri havada
kalmaktadır, çünkü burada bu
masal bahane edilerek tarihsel çarpıtma yapılmakta, bu yolla bir
önyargı oluşturulmaktadır.
Oysa tarih, Milet Oğuz beyi
Mete Oğuz’un kendi kızını Birleşik
Kafkas Orduları komutanı Dikran’la
evlendirmesi dahil, Anadolu beyliklerinin kaynaşarak millet olma
geleneğinde bu vardır, Türklerle
Ermenilerin defalarca kaynaşıp bir
millet olduğunun örnekleriyle
doludur, bunlar anlatılabilir.
Başkent Mektubu
Mahiye Morgül
mahiye@gmail.com
www.mahiye.net
Hatta Kurtuluş Harbinde batı
cephesinde ve Laik ve Sosyal
Cumhuriyetimizin kuruluşunda
nasıl birlikte çalıştığımız örnekleriyle anlatılabilir, ki çocuklar için iyileştirici ve yararlı olan da budur.
S.88: “Papağanın Masalı” (6
tane sessiz mayın)
a-İlk sayfada yer alan yuvarlak
resim nedeniyle ilk paragraf ikişer
kelimelik, kesiklerle dolu bir yazı
haline getirilmiş. Bu durum göz
yorucudur, okumayı kesik kesik
hale getirerek algıyı da kesintili
hale getirir.
b-Mavi yazıyla; Papağan:“Söz
veriyorum, söz vermek bizde
yasa gibidir, sözümde duracağım.” Yazının yanındaki resimde
kırmızı TC Anayasası yer alıyor.
TC Anayasası bugünü ifade
ederken bu masal 3 bin yıllık Pers
kültürüne aittir; ikisinin arasında
büyük bir tarih çelişkisi vardır. Bu
sessiz mayınla çocukta tarih kavramı berhava edilmektedir.
c- TC Anayasası bir masal içine
yerleştirilmektedir ki, bu çok daha
vahimdir; en tesirli sessiz mayınlardan biri bu olsa gerek.
d- Kırmızı küçük puntolu yazı:
“Beni kimseyle kıyaslamayın,
sözümden dönemem!”
e- Derhal sözcüğü şaşırtıcı şekilde “derhâl” yazılmaya devam ediyor ve şiddet içeren cümlede:
“Derhâl papağanın başını oracıkta
koparmış.”
f- “Meraklı Çocuklar İçin” bölümünde Özbekistan hakkında verilen bilgi içerisinde en bilinen İbni
Sina’dan söz edilmemesi büyük
hatadır.
Anadolu Türklerinin Haçlı seferlerine direnişi sırasında Özbekistan-Horasan bölgesinden gelen
erenlerden söz edilmemesi de
önemli eksikliktir.
l Devam Edecek
Yerel Süreli Yayın
Kuruluş Tarihi : 25.03.2002
Sayı : 650
16 MAYIS 2016
Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Abdi Satıroğlu
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Ayşegül Satıroğlu
Hukuk Danışmanı : Av.Erhan Karapınar (0324) 232 60 90
Hukuk Danışmanı : Av.Hakan Zafer (0324) 336 24 42
İdare Yeri : Kiremithane Mah.
İstiklal Cad. Atlas Apt. No:87 Kat:1
No:4 Akdeniz / MERSİN
(Özgür Çocuk Parkı - Atlıhan Oteli karşısı)
Eski çocuk oyunları şampiyonası yapıldı
Toroslar Belediyesi’nin, Çocuk Oyunları ve Spor Kulüpleri Konfederasyonu
(ÇOSKK) ile birlikte düzenlediği “Akdeniz Bölgesi Çocuk Oyunları Şampiyonası” tamamlandı.
Yalınayak Kapalı Spor Salonu’nda
gerçekleştirilen şampiyonaya; Adana,
Hatay, Antalya ve Mersin İlleri’nden 9
okul takımı katıldı.
Toroslar Belediye Başkanı Hamit
Tuna, Belediye Meclis Üyeleri, ÇOSKK
Akdeniz Bölge Başkanı Melike Sezer,
ÇOSKK İl ve İlçe Başkanlarının hazır
bulunduğu şampiyonada; Mendilkapmaca ve Tombik oyunlarında 120 öğrenci yarıştı.
Mendilkapmaca İlkokullarda; Adana
birinci, Hatay ikinci ve Mersin Üçüncü
olurken, Mendilkapmaca Ortaokullarda
ise; Hatay birinci, Adana ikinci ve Mersin
üçüncülüğü elde etti. Tombik Ortaokullar arasındaki yarışmada da; Adana
birinci, Antalya ikinci ve Hatay üçüncü
oldu.
Toroslar Belediye Başkanı Hamit
Tuna, öğrencilerin kıyasıya yarıştığı turnuvada birinci gelen okullara kupa ve
madalyalarını takdim etti. Sporcuları tek
tek tebrik eden Belediye Başkanı Hamit
Tuna, unutulmaya yüz tutmuş çocuk
oyunlarını hatırlatmak ve yeniden canlılık
kazandırmak amacıyla düzenlenen şampiyonaya katkıda bulunmaktan dolayı
mutluluk duyduklarını söyledi.
Turnuvanın organizasyonunda
emeği geçen ÇOSKK yetkililerine ve
hakemlere teşekkür eden Başkan Hamit
Tuna, teknolojinin gelişmesiyle oyunların
artık bilgisayar ortamına kaydığını belirterek; “13 yıldır görev yaptığımız İlçemizde toplumun her katmanının farklı
branşlarda spor yapmasına vesile olduk.
Değişik alt yapılar ve tesisler inşa ettik.
Sağlıklı toplum oluşturmak ancak
çocuklarımızın ve gençlerimizin spor
yapmasıyla mümkün olabilir. Çocuklarımıza eski çocuk oyunlarını hatırlatmak
amacıyla bu turnuvalara her zaman destek oluyoruz. Bilgi çağını yaşadığımız bu
dönemde, maalesef ki çocuklarımız bilgisayarın başından kalkmıyorlar.
Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ifade ettiği gibi ‘Sağlam kafa,
sağlam vücutta bulunur’ sözünden hare-
ketle çocuklarımızı ve gençlerimizi spora
teşvik etmeye çalışıyoruz. Amacımız;
beyni bilgi ile dolu, sporcu kimlikleriyle
öne çıkan, teknolojik gelişmişlikleri
yakından takip eden ancak milli değerlerinden de asla vazgeçmeyen bir gençlik
oluşturmaktır.
4 ilimizden gelen kulüplerimiz, belediyemizin de katkılarıyla düzenlenen
Akdeniz Bölgesi Çocuk Oyunları Şampiyonasında kıyasıya yarıştılar. Tüm sporcularımızı tebrik ediyor, bu güzelliği
yaşatan ÇOSKK yetkililerine, kulüplerimize, oyun liderlerimize ve hakemlerimize teşekkür ediyorum. Önemli olan
centilmenliktir. Turnuvada derece alamayan çocuklarımızın da hedeflerinden
asla vazgeçmemelerini istiyoruz” dedi.
Tel : 0.506. 443 37 30
E-mail : mersintercuman@gmail.com
Web Site : www.mersintercuman.com
Ofset Hazırlık : Mersin Tercüman Gazetesi
Baskı : Yükselişim Basın Yayın Matbaa
Gazetecilik San.Tic.Ltd.Şti Tesisleri / MERSİN
Mersin Tercüman
Basın Meslek İlkelerine Uyar. Sözleşmesi olmayan yazar ve çizerlere ücret ödenmez. Yazılar kaynak gösterilerek kullanılabilir. Köşe yazarlarının
görüşleri, gazetenin genel görüşü değildir.
İLAN FİYATLARI
Siyah beyaz tam sayfa : 1.400 TL
Siyah beyaz yarım sayfa: 700 TL
Siyah beyaz çeyrek sayfa 350 TL
Renkli tam sayfa : 2.800 TL
Renkli beyaz yarım sayfa: 1.400 TL
Renkli çeyrek sayfa 700 TL
st/cm siyah-beyaz: 3 TL
st/cm renkli: 6 TL
Ticari reklamlar pazarlığa tabidir.
Karayolları Trafik Güvenliği Haftası, çeşitli etkinliklerle kutlandı...
Amaç farkındalık oluşturmak
l İl Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen etkinlikte konuşan Mersin Valisi Özdemir Çakacak, trafikteki
araç sayısının her geçen gün arttığına dikkat çekti.
‘2016 Yılı Karayolları Güvenliği
ve Trafik Haftası’ Mersin İl Emniyet Müdürlüğü’nce Samiye Naim
Vakfı Anaokulu’nda gerçekleştirilen tören ve etkinliklerle kutlandı.
Toroslar İlçesi’nde düzenlenen etkinliğe Vali Özdemir Çakacak’ın yanı sıra Vali Yardımcısı
Cezmi Türk Göçer, Toroslar Kaymakamı Kaya Çıtak, İl Jandarma
Komutanı Ömer Uyan, İl Emniyet
Müdürü Rahmi Baştuğ, İl Milli
Eğitim Müdürü Vekili Mükerrem
Ekinci, Trafik Denetleme Şube
Müdürü Vekili Mehmet Nur Taşkın, Emniyet ve Jandarma Teşkilatı personeli, öğretmenler,
öğrenci velileri ve çok sayıda
öğrenci katıldı.
Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl
Emniyet Müdürlüğü ortaklığında
yürütülen ‘Trafik Bilinciyle Güvenli Geleceğim Projesi’nin tanıtımı-
Organize Sanayi’de çiftlik kuruldu
Türkiye’de bulunan 293 organize sanayi bölgesi içerisinde üçüncü olarak çevre ödülü alan Mersin Tarsus
Organize Sanayi Bölgesi'nde, bu seferde 50'ye yakın
küçükbaş hayvan ile çiftlik kuruldu.
MTOSB’de yatırımı bulunan sanayicilerden Özkan
Altın tarafından fabrikasındaki boş araziye kurulan ve içerisinde sülün, ördek, tavuk ve horoz gibi 50’ye yakın
küçükbaş hayvanın bulunduğu hobi bahçesinde ayrıca
sebze ekimi de yapılıyor.
Örnek olmalı
olması gerektiğini ifade eden Özaltın Ahşap Yönetim
Kurulu Başkanı Özkan Altın, “Yoğun iş temposu içerisinde fabrikamız bahçesinde oluşturduğumuz bu mini çiftlik
sayesinde iş stresinden uzaklaşmak istedik. Küçük bir
hobi olarak başlayan bu girişimimiz giderek büyüdü.
Bu Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nin ne
kadar çevreci bir OSB olduğunun da bir göstergesi haline
geldi. Bu güne kadar hayvanlarımızda en ufak bir hastalığa rastlamadık. Mobilya sektöründe faaliyet gösteren
işletmemizde istihdam ettiğimiz personelimiz de, fırsat
buldukça burada vakit geçirebiliyorlar” diye konuştu.
Yaptıkları bu çalışmanın diğer sanayicilere de örnek
Motivasyonumuz
artıyor
Mobilya fabrikasında
bulunan mini çiftlikteki hayvanların birbirinden güzel
renklerde olması ise ziyaretçilerin dikkatini çekiyor.
MTOSB içerisinde gıda
sektöründe faaliyet gösteren bir fabrikanın Yönetim
Kurulu Başkanı olan Mehmet Atilla’da, bu uygulamanın tüm sanayicilere örnek
olması gerektiğinin altını
çizerek, “Biz de fırsat buldukça buraya gelip zaman
geçiriyoruz. Sanayicinin
üzerindeki yük büyük. Burada iş hayatına verdiğimiz
kısa molalar bizlerin motivasyonunu arttırıyor” dedi.
nın da yapıldığı program ile toplumda trafik bilincinin oluşturulması, kazaların en aza indirilmesi
ve insanların güvenli trafik ortamında yaşamlarını sürdürmeleri
konusunda farkındalık oluşturulması amaçlandığı bildirildi.
Yaptığı konuşmada trafikteki
araç sayısının her geçen gün arttığına dikkat çeken Vali Çakacak,
“Trafik haftası münasebetiyle trafik kazalarının insanlarımıza ülkemize verdiklerinin göz önüne
konulması trafik kazalarına dikkat
çekilmesi bu hafta dolayısıyla
yapılacak etkinliklerle trafik kazalarının azaltılması yönünde bir
bilinç oluşturulması amaçlanmaktadır.
Empati
kurabilmeliyiz
Aslında gideceğimiz yere hızlı
gitmek yerine trafik kurallarına
riayet ederek uygun hızda, kazasız belasız gitmek en güzelidir.
Gerek sürücülerimiz ve gerekse
yayalarımız olsun, trafikte sadece
birkaç saniyelik bir sabır gösterirlerse ve trafik kurallarına azami
ölçüde uyarlarsa kazaların büyük
ölçüde azalacağını görebiliriz.
Çünkü trafik kazalarının yüzde
98’i insan hatalarından kaynaklanmaktadır. Bu nedenlerle trafik
eğitimini çocukluktan itibaren
vermemiz lazım. Bu nedenlerle
yürütülen proje ile trafik eğitime
anaokulu seviyesinden başlamaktayız.” şeklinde konuştu.
Uyulmayan kuralların
bedeli var
İl Emniyet Müdürü Dr. Rahmi
Baştuğ ise yaşanan trafik olayları
hakkında genel bir bilgilendirme
yaptığı konuşmasında “Her trafik
kuralı yaşanan acı tecrübelerin
sonucunda konulmuştur.
Her trafik kuralının bir nedeni
vardır ve her uyulmayan trafik
kuralının da maalesef bir bedeli
vardır. Meydana gelen trafik
kazalarında zarar görenlerin
yüzde 50’sini korunmasız yol kullanıcıları oluşturmaktadır” dedi.
Mersin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri,
Mezitli sahilini temizlediler...
Öğrencilerden toplumsal duyarlılık örneği
Mersin Mesleki ve Teknik Anadolu
Lisesinden 150 kişilik öğrenci grubu,
Mezitli sahilinde temizlik çalışması
yaptı. İki gruba bölünen öğrencilerin bir
grubu Pompeipolis Parkında temizlik
çalışmasına başlarken, diğer grup Soli
Sitesinin önünden temizlik çalışmasına
katıldı.
Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan gençlerin örnek bir çalışma yaptığını
ve yapılan bu çalışmanın toplumda
çevre temizlik çalışmaları hakkında farkındalık yaratması gerektiğini vurguladı.
Başkan Tarhan: "Mersin'in sevilen,
bilinen, gözde okullarından Mersin
Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi
öğrencileri, öğretmenleri ve yöneticile-
riyle birlikteyiz. Kendileri örnek bir
çalışma sergilediler. Mezitli'mizin sahilinde temizlik çalışması yaptılar. Toplumsal duyarlılık gösterdiler. Herkesin
duyarlı olması gerekir, sahilimizde
vatandaşlarımız yeterince duyarlılık
göstermiyor.
Sahilimizde çam şişelerinden, çekirdek kabuklarına kadar pek çok artık
bırakılıyor. Çöp kutusu olmasına rağmen, çöp kutularının kullanılmadığını
da görüyoruz. Sahilimize bu yapılanları
ne belediye ne de emniyet güçleriyle
önlemek mümkün değil. Yasal önlemlerle de burada yapılanları engelleyemiyoruz. Toplumsal duyarlılığımızın ve
çevre bilincimizin artmasıyla dünyanın
en güzel sahillerinden olan Mezitli
sahilini ancak bu şekilde koruyabiliriz."
dedi.
Okul Müdür yardımcısı Hikmet
Kanık ise, “Gençlerimizin böyle etkinlikler içerisinde yer almasını istiyoruz.
Gençlik Haftası çerçevesinde de çeşitli
etkinlikler yapıyoruz, bu da o çalışmalardan. Okulumuzdan mezun olan
öğrencilerimizin güzel anılarla okulumuzdan ayrılmasını ve kafalarında
çevre temizliği dahil pek çok şey hakkında soru işareti oluşmasını istiyoruz.
Mezitli Belediyesine, Mezitli Belediye
Başkanı Neşet Tarhan'a böyle bir fırsat
tanıdığı için teşekkür ediyoruz" diye
konuştu.
Engelli sporculardan
Kevser Çakacak’a ziyaret
Engelli sporcular, Engelliler
Haftası kapsamında Mersin Valisi Özdemir Çakacak'ın Eşi Kevser Çakacak'ı Vali Konağı’nda
ziyaret ettiler.
Engelli genç sporculara ziyarette Aile ve Sosyal Politikalar İl
Müdürü Ömer Faruk Bilgin de
eşlik etti. Gençlerle yakından
ilgilenerek sohbet eden Kevser
Çakacak, gençlerin başarılarıyla
gurur duyduğunu ifade ederek
"Sizlere imkan sunulduğunda
engelleri aşarak neler başardığınızı hep birlikte görüyoruz.
Hepinizi kutluyor, başarılarınızın
devamını diliyorum" dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar İl
Müdürü Bilgin de 10-16 Mayıs
Engelliler Haftası'nı çeşitli etkinliklerle kutladıklarını kaydederek, "Bu genç kardeşlerimiz
engellerini aşarak, elde ettikleri
başarılarla hepimize örnek oldular. Onlarla gurur duyuyoruz"
diye konuştu.
Engelli gençler, Çakacak'a
katıldıkları sosyal etkinlikler ve
elde ettikleri başarıları anlattılar.
Aslı Demirci ve Yudum Yavuzer,
gülle atma bölge birincisi olduklarını ifade ederken, Asiye Çelikkıran masa tenisi bölge dördüncüsü olduğunu, Mehmet Çam,
futsal sporunda ilimizi başarıyla
temsil ettiğini, Hüseyin Odun ise
disk atma Türkiye Şampiyonu
ve 400 metre atletizm bölge
şampiyonu olduğunu söyledi.
Aynı zamanda folklor, izcilik,
müzik, resim, bilgisayar kullanımı ve daha birçok alanda açılan
kurslara katıldıklarını belirten
gençler, bu kursları hiçbir engel
tanımadan başarıyla tamamladıklarını da vurguladılar.