proje finansman in plan rehberi
Transkript
proje finansman in plan rehberi
Avrupa Komisyonu Kayıtlı ve Genel Adres: 92 Lovibonds Avenue, Farnborough Kent BR6 8EW İNGİLTERE Telefon: +44 1689 861178 E-posta: rfi@project-finance.com DGXVII Sinerji Programı Proje Finansmanı için İş Planı Rehberi Gizlilik İlkesi: İşbu belgenin, bu belgede tanımlanan veya tarif edilen herhangi bir bilginin veya belgenin içeriği çok gizlidir ve bu belge içerisinde adı geçen Endüstriyel, Yasal, Finansal ve Avrupa Komisyonu kurumlarındaki uzmanlar dışında kimseye dağıtılamaz veya yayınlanamaz. Daha geniş kapsamlı bir gruba dağıtılmasının uygun olacağı her hangi bir belgenin dağıtımı için, bu dağıtımın ilgili tüm taraflarca kabul edilmesi ve bu ilgili belgenin, bu projenin sınırları dışındaki dağıtımından önce söz konusu belgede açıkça belirtilmiş olması gerekmektedir. Telif hakkı: İşbu belge RFi’ye aittir ve belgenin verilmesi RFi Direktörünün yazılı izni olmaksızın herhangi bir şekilde değiştirilemeyeceği veya modifiye edilemeyeceği ve telif hakkının herhangi bir tarafa geçemeyeceği anlayışını değiştirmez. RFi, uygun olan yerlerde, içeriğin bir kısmı üzerinde önceden telif hakkı bulunduğunu kabul eder. . “Enerji ve çevre projeleri finansmanında mükemmeliyeti yakalamak için eğitim ve öğretim” Renaissance Finance International Limited, İngiltere’de kayıtlı: 4394463. SÖZLÜKÇE1 Amortizasyon İki kullanımı vardır: (1) bir borcun taksitinin veya seri ödeme esaslarının geri çekilmesiyle alakalıdır (2) maddi olmayan duran varlığın tutarının (örneğin firma değeri, sistem geliştirme, telif hakkı gibi) beklenen faydalı ömrü üzerinden ücretlendirilmesi (silinmesi) sistematik sürecini içermektedir. Varlık Parasal değeri olan veya sahip olunan herhangi bir fiziksel nesne (somut) veya hak (soyut). Nakit Akışı Sağlama Gücü (NASG) Satışlardan elde edilen brüt gelirler+ herhangi bir ödenecek likidite zarar + alınan sigorta fonları eksi Üzerinde anlaşılan işletim giderleri+ kurum vergileri. Bilanço Belli bir zamanda, bir şirketin finansal pozisyonunu, durumunu ve statüsünü gösteren finansal beyan. Muhasebe Değeri Düzeltmelerden sonra varlık hesabında gösterildiği şekliyle bir varlığın veya varlıklar grubunun net miktarı. Sermaye Harcamaları Belli yıllar içerisinde bir dizi fayda sağlaması beklenen bir varlığın yaratacağı bir harcama. Sermaye Yapısı Şirket tarafından kullanılan farklı uzun vadeli finansman kategorilerini ifade etmektedir ve revalüasyon fazlası da dâhil olmak üzere uzun vadeli borçlu, ödenmiş sermayeli (sermaye fazlası dâhil ), dağıtılmamış borçlu ve tahsil edilmemiş rezervler ile temsil edilmektedir. Sermaye yapısı, bir şirketin rakipleri karşısında ayakta kalma yeteneğinin önemli bir göstergesidir ve finansal yapıdan farklıdır. Finansal yapı kısa vadeli borcu ve tüm rezervleri içermektedir. Sermaye Yapısı Sözleşmeleri Tipik sözleşmeler şunları içermektedir: * Mutlak borç kısıtlamaları * Borç- öz sermaye oranı * Borç çevirme kapasitesi Nakit Akışı Nakit ve nakit benzeri değerlerle sınırlı olan fon akışının kısıtlı bir tanımıdır. Bu kısıtlı tanıma dayalı bir beyan esasen sermaye ve işletme nakit tahsilleri ve ödemeleridir. Ortak Finansman Bir projenin finansmanında, bankalardan alınan fonlarla borcu alan ülkenin dışındaki diğer kaynaklardan sağlanan fonların birleştirildiği her hangi bir düzenleme. Taahhüt Ücreti Kredi verene, resmi kredi hattı için ödenen ücret. Normalde ücret, kredinin kullanılmayan kısmı için ödenir ve tüm kredi hattı kullanıldığında sona erer. Konsolide Finansal Tablolar Bir şirketin varlıklarını, mali yükümlülüklerini, hissedar hesaplarını, gelirlerini ve giderlerini temsil eden finansal tablolardır. 1 Bu sözlükçede yer alan pek çok terimin tanımı alındığı kaynaktan bazı değişiklikler yapılarak alınmıştır. Tanımların kaynağı: Birleşmiş Milletler (1994) İş Planlama, Enerji verimliliği Projeleri için Nasıl İş Planı Hazırlanır Rehberi, Avrupa Ekonomik Komisyonu, Cenevre. Maliyet Tahmini Gelecekte oluşacak olası giderlerle ilgili öngörü. Sözleşme Yazılı teminat veya söz. Genellikle iki veya daha fazla taraf arasında, her bir tarafın veya tüm tarafların yapmaya veya yapmaktan kaçınmaya söz verdikleri özel eylemle ilgili bir anlaşmadaki bir karşılıktır. Cari Varlıklar Cari varlıklar şunları içermelidir: (a) Cari işlemler için nakit ve banka hesap bakiyeleri. Cari işlemler için kullanımı kısıtlamalara tabi olan nakit veya banka hesap bakiyeleri, yalnızca kısıtlama süresi cari yükümlülük olarak sınıflandırılmış olan bir yükümlülük terimiyle sınırlıysa veya kısıtlamalar raporun bir yılı içerisinde azaldıysa cari varlık olarak kullanılırlar (b) Tutulması amaçlanmayan ve hâlihazırda gerçekleşme yetisi olan kıymetler. (c) Bir bilânço yılı içerisinde gerçekleşmesi beklenen ticari ve diğer alacaklar. Bir yıl içerisinde gerçekleşmesi beklenmeyen miktarın açıklanması halinde, ticari alacakların tamamı cari varlıklara dâhil edilebilir. (d) Envanterler (e) Cari varlıkların alımı için yapılan ön ödemeler. (f) Bilânço tarihinin bir yılı içerisinde kullanılması beklenen harcamalar için yapılan ön ödemeler. Cari Oran Firmanın, kısa vadeli yükümlülüklerini yerine getirme yeterliliğinin ölçümü ve kısa vadede ödeme gücü ölçümü. Oran, cari varlıkların cari yükümlülükler ile bölünmesiyle ifade edilir. Borç Öz sermaye Oranı Öz kaynakların toplam borca oranı. Hesaplama sayaçtaki uzun vadeli anaparayı ve paydada toplam net değeri (dağıtılmamış karın ve serbest rezervler dâhil) içerebilir. Borç Yönetimi Amortizasyonun (eğer varsa, itfa fonu ödemeleri dâhil) ve faiz ve diğer borçlanma masraflarının toplam miktarı. Borcu Çevirme Kapasite Oranı (BÇKO) Nakit akışı sağlama gücünün borç yönetimine oranı. Değer Kaybı Tahmini kullanışlı ömrü üzerinden bir varlığın değeri düşülebilir oranının ayrılması. Harcamalar Kredi alanın kredi hesabından ya proje için sağlanan kalemlerde gerçekleşmiş harcamaların geri ödemesi olarak ya da bir danışmana, tedarikçiye veya yükleniciye kredi alan adına yapılan doğrudan ödeme ile fonların ödenmesi. Özsermaye Genellikle bozulmamış ödenmiş sermaye, mevcut olan veya yatırımlar için kullanılan serbest rezervler ve sermaye amaçları için iade edilemeyen ödemelerden (hibe gibi) oluşan, bir işin net değeri. Özkaynakların Borçlara Oranı Bir şirketin kendi varlıklarını finanse etmek için, uzun vadeli borcu veya diğer sabit tarife yükümlülüklerini kullandığı boyut. Gelir Beyanı (Kar Zarar Bilançosu) Bu, bir şirketin veya proje yürüten kuruluşun muhasebe dönemi boyunca gelirlerinin, değer kaybı, faaliyet dışı gelirler, faizler ve vergiler dâhil olmak üzere işletim ve yönetim giderlerinin bir özetidir. Uzun Vadeli Borç Faizi Geri ödeme vadesi bir yıldan daha uzun süre sonra olan uzun vadeli borç ile ilgili olan faizdir. İç Getiri Oranı (İGO) Bu oran, Bugünkü Net Değerin sıfır olarak belirlendiği durumdaki iskonto oranıdır. Likidite Bir firmanın nakit (veya hemen nakde çevrilebilir varlıklar) pozisyonuna ve vadesi yaklaşan yükümlülüklerini karşılama yeteneği manasına gelmektedir. Likidite Sözleşmeleri Bu sözleşmeler, belli düzeyde finansal likidite sağlamak için olan teminatlardır. Tipik sözleşmelerin arasında şunlar bulunmaktadır: cari oran, likidite oranı ve temettü sınırlaması sözleşmesi. Kredi Süresi Normalde imzanın üç ay sonrasına denk gelen, kredinin geçerlilik tarihinden son ödeme veya kapama tarihine kadar olan yılların toplamıdır. İkinci Dereceden Borç Şirketin varlıkları üzerinde, daha kıdemli başka borç ve alacak hakkı karşısında ikinci dereceden borç veya tercih edilen öz kaynak aracıdır ve yalnızca ortak hisselerden daha kıdemlidir. İşletme Oranı Bu oran, brüt gelirler ve işletme harcamaları arasındaki ilişkidir. Kullanılan Sermaye Getiri Oranı Bu hesaplama, vergi sonrası net geliri, bir şirkete yatırım yapılan avarya senedi yüzdesi olarak (öz sermaye ve uzun vadeli borç) ifade etmektedir. Gelir Sözleşmeleri Tipik sözleşmeler şunları içermektedir: net sabit varlıkların getiri oranı, brüt varlıkların getiri oranı, kullanılan sermaye getiri oranı, nakit yaratma ve işletme oranı. Döner Sermaye Paranın, tanımlanmış bir limite kadar sürekli harcandığı, yeniden doldurulduğu ve yeniden harcandığı, süreklilik arz eden bir kredi imkânı olan, özel bir amaçla kurulmuş bir fondur. Buna örnek olarak enerji verimliliği sağlamayı hedefleyen projeler için kurulan bir enerji verimliliği döner sermayesi verilebilir. Kredi Dilimi Üzerinde anlaşılan kredi taahhüdünün bir parçası olarak bir kredi verenin yaptığı ödemedir. İçindekiler PROJE FİNANSMANI İÇİN İŞ PLANI REHBERİ.................................................................................... 1 1 BU REHBER NASIL KULLANILACAKTIR............................................................................................... 8 GİRİŞ................................................................................................................................................................. 9 1 ENERJİ VERİMLİLİĞİ YATIRIMLARININ SORUNLARI VE ÇÖZÜMLER .........................................9 2 ENERJİ VERİMLİLİĞİ PROJELERİNİN ÖNCELİKLERİ NELERDİR.....................................................14 3 BAZI KİLİT KONULAR VE İLGİLİ PROJE RİSKLERİ............................................................................ 17 4 ENERJİ VERİMLİLİĞİ KONUSUNDA BASİTLEŞTİRİLMİŞ FİNANSAL EKONOMİ......................... .23 5 FİNANSAL ONAY........................................................................................................................................ 47 6 YATIRIM VE FİNANSAL KARARLARIN ETKİLEŞİMİ ......................................................................... 49 7 ONAY SÜRECİNE GİRİŞ........................................................................................................ ..................... 51 PROJE ÖZETİ................................................................................................................................................. 54 1 SPONSORUN RESMİ ÜNVANI................................................................................................................... 54 2 SPONSORUN İRTİBAT GÖREVLİSİ VE YERİ.......................................................................................... 54 3 SPONSORUN YASAL STATÜSÜ................................................................................................................ 54 4 ORTAKLARIN KİMLİĞİ VE YERİ................................................................................................. ............. 55 5 SEKTÖR.......................................................................................................................................................... 55 6 KISA PROJE TANIMI.................................................................................................................................... 55 7 GEREKLİ FİNANSMAN TÜRÜ VE MİKTARI.......................................................................................... ..55 8 YIL BAŞINA BEKLENEN TASARRUF...................................................................................................... .56 9 ENERJİ FİYATLARI (AVRO).................................................................................................... ................... 56 10 PROJE ÖMRÜ................................................................................................................ ............................... 56 11 BEKLENEN UYGULAMA SÜRESİ............................................................................................................ 56 12 TEKLİF EDİLEN UYGULAMA BAŞLANGICI..........................................................................................56 13 ÖZET NAKİT AKIŞI ANALİZİ.................................................................................................................... 57 14 VERİ TABLOSU.............................................................................................................................................57 İŞ TANIMI........................................................................................................................................................ .58 1 İŞİN TEMEL NİTELİKLERİ...........................................................................................................................58 2 İŞİN GÜÇLÜ YÖNLERİ............................................................................................................................... ..59 3 RİSKLER.......................................................................................................................................................…59 4 MEVCUT DURUM....................................................................................................................................... ..59 5 GELECEKLE İLGİLİ PLANLAR............................................................................................................... …59 PROJENİN TEMEL NİTELİKLERİ............................................................................................................ ..60 1 PROJENİN GEÇMİŞİ.......................................................................................................................................60 2 PROJENİN KAPSAMI.................................................................................................................................. ..60 3 PROJENİN GEREKÇESİ.................................................................................................................................60 4 UYGULAMA İÇİN HAZIRLIKLAR..............................................................................................................60 5 ALTYAPI GEÇMİŞİ........................................................................................................................................60 6 MALZEMELERİN TANIMI............................................................................................................................60 FAYDALAR...................................................................................................................................................... .61 1 TASARRUFLAR VE ÇEVRE ALANINDA KAYDEDİLEN İYİLEŞMELER.............................................61 2 İHRACATIN TEŞVİKİ................................................................................................................................... .61 3 İTHALATIN İKAMESİ....................................................................................................................................61 4 YENİ İŞ ALANLARI AÇILMASI ..................................................................................................................62 5 İŞ VERİMİNDE GELİŞMELER..................................................................................................................... 62 6 TEKNOLOJİ TRANSFERİ.............................................................................................................................. 62 7 YÖNETİMİN GELİŞTİRİLMESİ.....................................................................................................................62 SPONSORLAR .................................................................................................................................................. 63 1 GEÇMİŞ..................................................................................................................... ....................................... 63 2 FİNANSAL VERİLER .................................................................................................................................... 63 3 TEKLİF EDİLEN FİNANSAL KATKILAR VE RİSKLER............................................................................ 63 4 EĞER VARSA, DİĞER ORTAKLARIN KATILIMININ GEREKÇESİ........................................................ 63 5 HEDEFLER .................................................................................................................. .................................... 63 PROJE MALİYETLERİ VE ZAMAN ÇİZELGESİ...................................................................................... 64 1 PROJE MALİYETLERİ.................................................................................................................................... 64 2 KREDİLENDİRME ÜCRETLERİ.................................................................................................................... 68 3 UYGULAMA İÇİN DÜZENLEMELER.......................................................................................................... 69 4 SATIN ALMA KONULARI........................................................................................................ ..................... 71 ÜRÜN, HİZMET VE PİYASALAR.................................................................................................................. 73 1 ÜRÜNLERİN VEYA HİZMETLERİN TANIMI.......................................................................................... .....73 2 FİYATLANDIRMA VE MALİYETLER (MALZEME MALİYET DÖKÜMÜ)..............................................73 3 PİYASA TANIMI, YERİ VE BOYUTU.............................................................................................. ............. 73 4 MÜŞTERİ TÜRLERİ- İŞLE İLGİLİ MÜŞTERİLERİN ÖZELLİKLERİ.........................................................74 5 RAKİPLERİN ANALİZİ................................................................................................................................... 74 6 SİZİN ÜRÜNÜNÜZ VEYA HİZMETİNİZ HANGİ AÇIDAN ÖZEL? (EĞER VARSA, ÜRÜNÜNÜZÜN VEYA HİZMETİNİZİN DİĞERLERİNDE OLMAYAN BENZERSİZ SATIŞ NOKTASI NEDİR?)................................................................................................................................................................ 74 7 TALEBİN ARTMASINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER.....................................................................................75 8 ALICILARIN FİNANSAL KONUMU............................................................................................................. 75 MEVZUAT VE ÇEVRE BİLGİSİ..................................................................................................... ................76 1 YETKİLİ KURUMLARIN GEREKLİ GÖRDÜĞÜ KİLİT MEVZUAT..........................................................76 2 İŞLEM İÇİN GEREKLİ OLAN KİLİT İZİNLER............................................................................................ 76 3 İZİN GEREKLİLİKLERİ.................................................................................................................................. 76 4 ÇEVRE MEVZUATI............................................................................................................. ............................ 76 5 ÇEVRE BİLGİSİ.............................................................................................................. .................................. 76 6 ÇEVREYLE İLGİLİ KONULARDA İRTİBAT KİŞİSİ................................................................................... 78 7 ARAZİ.................................................................................................................................................................. 78 8 PROJEYE DAHİL OLAN FİZİKSEL YAPI FAALİYETLERİ .........................................................................78 9 PROJE İÇİN GERÇEKLEŞTİRİLEN ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMELERİ VEYA ÇEVRE DENETİMLERİ...................................................................................................................................................... 78 10 MÜLKİYET İLE İLGİLİ OLASI ÇEVRESEL YÜKÜMLÜLÜKLER…………………................................ 78 11 ÇEVRESEL KÖTÜLEŞMEYİ AZALTMA İÇİN TEKLİF EDİLEN ÖNLEMLER ...................................... 78 12 ÇEVREYİ GELİŞTİRMEK İÇİN TEKLİF EDİLEN ÖNLEMLER................................................................. 79 13 ŞİRKETİN ÇEVRE KONUSUNDA POLİTİKASI........................................................................................... 79 14 PROJE VEYA BAĞLI MÜLKLERİYLE İLGİLİ ÇEVRESEL KAYGILAR.................................................. 79 15 PROJEYE HALKIN BAKIŞ AÇISI ………………….……………................................................................. 79 BANKANIN ROLÜ............................................................................................................................................... 80 1 BANKANIN ROLÜNÜN TANIMI..................................................................................................................... 80 FİNANSMAN PLANI............................................................................................................................................ 81 1 FİNANSMAN PLANININ HAZIRLANMASI.................................................................................................... 81 2 HEDEFLER................................................................................................................... ........................................ 81 3 İNŞA FİNANSMANI KAYGILARI.................................................................................................. ................... 82 4 UZUN DÖNEM FİNANSMAN ……………………………............................................................................... 82 5 GİRİŞ..................................................................................................................................................................... 85 6 MEVCUT VE GEREKLİ FİNANSMAN KAYNAKLARI...................................................................................86 7 GEREKLİ FİNANSMAN TÜRÜ.......................................................................................................................... 87 NAKİT AKIŞI ÖNGÖRÜLERİ............................................................................................................................ 88 1 GİRİŞ...................................................................................................................................................................... 88 2 İŞLETİM NAKİT AKIŞI TANIMI................................................................................................. ........................88 3 HAM VERİLERDEN NAKİT AKIŞLARINI ELDE ETME................................................................................ 89 4 ÖNGÖRÜLEN FİNANSAL TABLO NAKİT AKIŞLARINI ELDE ETME........................................................89 5 NAKİT AKIŞI ANALİZİNDE DİĞER KAYGILAR...........................................................................................92 6 NAKTE ÇEVİRME.............................................................................................................................................. 93 7 STRATEJİK SEÇENEKLER............................................................................................................................... 93 8 PRATİK TÜYOLARIN KONTROL LİSTESİ........................................................................................... ......... 94 9 NAKİT AKIŞ ÖNGÖRÜLERİ HAKKINDA...................................................................................................... 94 PROFORMA FİNANSAL TABLOLAR.............................................................................................. ............... 98 1 GİRİŞ.................................................................................................................................................................... 98 2 1. AŞAMA FİNANSMAN ÖNCESİ.................................................................................................................... 98 3 2. AŞAMA FİNANSMAN İLE BİRLİKTE......................................................................................................... 98 4 3. AŞAMA- 1. VE 2. AŞAMALAR ARASINDAKİ FARK................................................................................98 5 TAHMİNİ GELİR BEYANI……………………................................................................................................ 98 6 TAHMİNİ BİLANÇO………………………...................................................................................................... 99 7 TAHMİNİ NAKİT AKIŞI................................................................................................................................... 101 8 TAHMİNİ ORANLAR………............................................................................................................................ 102 9 FİNANSAL MODELLEME................................................................................................................................ 102 1 Bu Rehber Nasıl Kullanılacaktır 1.1 Rehberin Amacı Bankalardaki karar vericilerin, kredi onay sürecine devam edip etmeme konusunda karar vermeden önce önlerine gelen projeleri incelemek için yalnızca kısıtlı bir sürelerinin olduğu unutulmamalıdır. Kötü bir şekilde sunulmuş veya anlaşılmaz bir teklif tamamen incelenmeden reddedilme riskiyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu Rehber, bu sorunun üstesinden gelmek ve potansiyel proje sponsorlarının bir iş planının nasıl yazıldığını ve nasıl sunulduğunu anlamalarını sağlamak için hazırlanmıştır. 1.2 Yeni Başlayanlar için bir Rehber Bu Rehber, doğrudan okuyup geçmek için değil, kendi amacınıza göre başvuracağınız bir referans olarak kullanılmak üzere hazırlandı. Rehberin yapısını ve organizasyonunu anlamak için İçindekiler bölümünü incelemenizi ve Rehbere göz atmanızı tavsiye ediyoruz. Eğer proje hazırlama konusunda deneyiminiz yoksa o zaman baştan okumaya başlamanız ve iş planınızı yazmaya başlamadan önce ilk bölümleri okumanız tavsiye edilmektedir. İlk bölüm, okuyucunun içeriği, kilit konuları ve bankalarca geçerli görülecek tekliflerin gerekliliklerini anlamaya yardımcı olması için tasarlanmıştır. Bu yüzden de ilk bölümün içeriğinin iyi anlaşılması, gerçek iş planının yazımı sürecini kolaylaştırmaya yardımcı olacaktır. 1.3 İş Planı Formu Okuyucu, ilk bölümü okuduktan sonra bir iş planı formu doldurmayı deneyebilir. Bu form kitabın özünü oluşturmaktadır ve bir sponsorun Uluslararası Finans Kuruluşundan finansman talebinde bulunurken proje teklifi için kullanabileceği formdur. Bu nedenle de Formun her başlığına özel önem verilmesi ve dikkat edilmesi gerekmektedir. Önemli kalemlerin eksik olması, onay sürecinde gereksiz gecikmelere neden olabilir. İş Planı Formunu fotokopi yoluyla çoğaltılıp, kendi iş planınızın taslağını hazırlamak için ön hazırlık amacıyla kullanmanız önerilmektedir. Mümkün olduğunca fazla boşluğu doldurmaya ve daha fazla araştırma yapmanızın gerektiği alanların notunu almaya çalışın. Form, toplamanız gereken bilgilerin ne tür bilgiler olduğunu belgelendirme konusunda size yardımcı olacaktır. 1.4 İş Planı Formundaki Sorular Formdaki herhangi bir bölümün ne anlama geldiği konusunda emin olmadığınız durumlarda, her gerekliliği detaylı bir biçimde anlatan İş Planı Formu Açıklamaları bölümüne başvurabilirsiniz. Bu açıklamalar, her bölümün amacını, kapsamını ve ilgisini netleştirmeyi amaçlayan “planlama notları” ve “soruları” içermektedir. 1.5 Başlamadan Önce Son Bir Not Eğer bütün bilgiler elinizin altında olsaydı, iş planını bir kaç gün içerisinde yazabilirdiniz! Ancak bunun için gerekli pek çok bilgi bulunmaktadır. Bir iş planının nasıl yazılacağını öğrenmek, eğer yatırımlarından mümkün olan en yüksek geri dönüşü almak istiyorlar ise, bütün iş insanlarının öğrenmesi gereken hayati bir adımdır. Form son kullanıcı için tasarlanmıştır. Pek çok durumda bu kişi, şirketin yatırım departmanında veya işi finanse etmesi istenen dış finans kurumunda çalışan ve oldukça meşgul olan bir müdür veya analisttir. Bunun bir sonucu olarak, form ve destekleyici materyal bir özet ile başlamakta ve giderek daha fazla detay sunmaktadır. Bir kaç istisna dışında bu Rehber, yalnızca bilgi toplayan bir kişi veya ekip için tasarlanmış olsaydı formun oluşturulacağının tam tersidir. Bu nedenle, formu doldurmayı planlarken aşağıdakiler göz önünde bulundurulmalıdır: 1. Detaylı planlamanın çoğunun veya yaklaşımın hâlihazırda biliniyor olduğu durumlarda, formun detaylı kalemlerinin özetten önce doldurulması daha faydalıdır. 2. Ancak proje henüz çok başlangıç aşamasında ise ve projenin nasıl yapılandırılacağı tamamen netleştirilmemiş ise, çalışmalara projenin planının detaylı bir şekilde geliştirilmesiyle başlamak hem yavaşlatıcı hem de büyük olasılıkla hataya yöneltici olabilir. Bu durumda projenin genel stratejisini, detaylı planları geliştirmeden önce netleştirmek çok faydalı bir teknik olabilir. Bu yaklaşım, tanımın en detaylı alanlarına başlamadan önce özet formunu doldurarak gerçekleştirilir. GİRİŞ 1 Enerji Verimliliği Yatırımı Sorunları ve Çözümler 1.1 Enerji Sorunu Enerji verimliliği projeleri, enerji israfı ve çevre kirliliği sorunları konusunda kilit pratik çözümlerdir.. Enerji sektörü, ekonomik kalkınmada büyük rol oynamaktadır. Türkiye’nin 2011 yılındaki enerji ithalatının gideri 54 milyar dolardan fazladır. Bu da Türkiye’nin yıllık ihracatının %40’ı kadarının enerji ithalatını karşılamak için kullanıldığı manasına gelmektedir. Bazı tahminler Türkiye’nin aşağıdaki oranlarda enerji kullanım potansiyeli olduğunu ortaya koymaktadır 2: 20%- 25% sanayide -50% hanelerde -20% taşımada 1990 ve 2009 yılları arasında Türkiye’nin birincil enerji yoğunluğu dünya ortalamasından daha yavaş bir şekilde düşüş göstermiştir: Dünya ortalaması yılda % 1,4 iken, aynı oran Türkiye için % 0,5 olarak gerçekleşmiştir. Son yoğunluktaki düşüş kısmen elektrik tüketimindeki hızlı artışın (son 10 yılda ikiye katlanmıştır) ve elektriğin termik santrallerde önemli ölçüde kayıplarla üretilmesinden kaynaklanan elektrik üretimindeki dönüşüm kayıplarını artırarak dengelenmiştir. Türkiye’nin, artan enerji ve elektrik talebini karşılamak için 2030 yılına kadar 225–280 milyar dolar yatırım yapması gerekecektir. Bölgenin herhangi bir yerindeki enerji altyapısı alanlarının incelenmesi, enerji tüketiminde gerçekleşen böylesine bir artışın altında yatan nedeni açıklamaktadır: rtan klima, elektrik ve elektronik tüketim malları kullanımı Aktarım sistemlerinde sızıntı/ kayıp yolu ile kaybolan ısı/ soğuk hava ve elektrik Pek çok binanın control ekipmanının, otomasyonunun, düzenlemesinin, yalıtımının vb. olmaması , mevcut en iyi teknolojilerle karşılaştırıldığında daha fazla enerji kullanması Modern enerji yönetim tekniklerinin ve eğitiminin olmaması Enerji fiyatlarındaki artış, piyasa ekonomisine geçişi yansıtıyor olmakla birlikte ekonomik bozulma ve piyasa başarısızlığına neden olabilir. Bunun sonucu üretimde hızlı bir düşüşle birlikte, hem işletme çalışanları hem de tüketiciler açısından yaşanacak zorluklardır. Enerji sorunu çözülene ve bu ülkelerin ihtiyaçlarını sürdürülebilir bir şekilde karşılama yolu bulunana kadar, zengin piyasa ekonomileri geliştirmek başarılması imkânsız bir hedef olarak kalabilir. O zaman olası çözümler nelerdir? 1.2 Potansiyel bir Çözüm Olarak Enerji Verimliliği 2 Tulin KESKİN, Denetçiler Komitesi Üyesi, Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı, DÜNYA ENERJİ KONSEYİ Enerji sorununa iki temel yaklaşım vardır. Bunlardan bir tanesi arz tarafında, diğeri ise talep tarafındadır. Geleneksel görüşe göre enerji sektörü, enerji sorununa öncelikle arz tarafından yaklaşmaktır. Arz tarafının çözümlerinin amacı, mevcut yapıyı değiştirmek ve iyimser olarak görülen yüksek büyüme projeksiyonlarını karşılamak için yeni kapasite oluşturmaktır. Ölçek ekonomisini elde etmek için kapasite artırmak talep tarafının, örneğin enerjinin son kullanıcılarının, etkililiğini göz ardı etmektir. Enerji tüketiminin azaltılmasına yönelen talep tarafı yönetimi, yeni santrallerin yatırımı ve enerji ithalatı için olan ihtiyacın azalmasına neden olması nedeniyle stratejik açıdan önem taşımaktadır. Talep tarafından gelen enerji etkililik yatırımları, uzun vadede daha iyi alternatiflerdir. Zira sınırlı sermayeyi korurlar, yakıt harcamalarını ve operasyonel bakımlar gibi diğer büyük harcamaları azaltır. Amerikan Enerji Verimliliği Çalışma Grubu için hazırlanan bir raporda Uluslararası Enerji Koruma Enstitüsü (IIEC), mevcut enerji kullanımının % 20 ila 25’i arasındaki kısmının iki yıl ya da daha az sürede geri ödemesinin yakın gelecekte mümkün olduğunu bildirmiştir.3 Enerji Destek Teknoloji Birimi- EDTB- İngiliz Enerji Verimliliği Ofisi ile yaptığı çalışmada bir yıldan daha kısa sürede geri ödemesi olan ve % 15 ila % 35 arasında enerji tasarrufu sağlayan pek çok proje bulmuştur. Yeni teçhizata yapılan sermaye yatırımı, orta uzun vadede (3 ila 8 yıl) % 30 ila % 40 civarında daha fazla enerji tasarrufu ile sonuçlanabilir.4 Nakit yaratma bakış açısıyla bakıldığında enerji verimliliği projeleri, mevcut enerji fiyatı seviyelerinde bile oldukça çekici yatırımlardır. 1.3 Piyasa Gelişimi Önündeki Engeller Enerji etkinliği potansiyeline rağmen, Avrupa’daki deneyim, bunu gerçekleştirmenin o kadar da kolay olmadığının bir kanıtıdır. Ticari bankalara, enerji sektöründeki kilit pek çok oyuncuya, devletteki politika yapıcılara ve enerji kurumlarının kendilerine kadar uzanan arz tarafı yatırımına güçlü bir vurgu vardır. Bu yanlılık, temel yasal ve düzenleyici engellere ek olarak aşağıdaki faktörler ile açıklanabilir: 1.3.1 Küçük Boyutlu Enerji Verimlilik Projeleri Bazı bankacılara göre, enerji verimliliği projeleri konusundaki en önemli zorluk, bu projelerin küçük boyutlarda olmalarıdır. Kalkınma bankaları ve ticari bankalar, büyük boyutlu projelere yatırım yapmayı tercih ederler. 1 milyon dolarlık projeyi değerlendirmek, 100 milyon dolarlık projeyi değerlendirmek ile aynı miktarda çalışmayı gerektirmektedir ancak küçük projeden gelir yaratma potansiyeli mutlak değerler açısından çok daha kısıtlıdır. Krediler verme işleminde söz konusu olan sabit masraflar, bazı enerji verimlilik planları için engelleyici olabilir. Bu sorunu çözmenin başlıca iki yolu vardır: 1. Ekleme Olanağı. Bu yöntemde sponsor, enerji verimliliği finansmanının daha büyük bir kredinin bünyesine alınmasını teklif eder. Örneğin enerjiyi yoğun olarak kullanan tesislerin geliştirilmesini ve yeniden yapılandırılmasını finanse etmek için. 2. Projenin Bir Araya Getirilmesi. Bu çözümde farklı enerji verimliliği projelerinin sponsorları, projelerini tek bir plan dâhilinde finanse etmektedir. Sponsorlar, teklifleri birleştirerek bankanın minimum kredi verme kriterlerini karşılayacak yeterli kritik toplama ulaşırlar. Bu yaklaşım, bir sponsor EHŞ (Enerji Hizmet Şirketi) kurduğu zaman veya bir banka özelleştirilmiş kredi hattı yapılandırdığında görülebilecek olan yaklaşımdır. 1.3.2 Teklifleri Hazırlamak için Eğitimli ve Beceri Sahibi Çalışan Sayısının Azlığı Enerji sektöründe, verimlilik projelerini tanımlama ve teklif geliştirme açısından gerekli becerilere sahip uzman sıkıntısı vardır. Sonuç, enerji verimliliği projelerinin yerel düzeyde düşük başlangıç düzeyinde olmasıdır. Bu da kredi verenlere sunulan enerji verimliliği projelerinin sayısının az olmasında etkilidir. Bu sorun, enerji verimliliği teknolojilerine ve finansman tekniklerine ilişkin bilgilerin daha fazla yayınlanması ve enerji verimliliği konularıyla ilgili olan kilit karar vericilere becerilerin kazandırılması için eğitim kursları ile çözülmeye çalışılmaktadır. 3 4 Enerji Verimliliği, Gelişen Milletler ve Doğu Avrupa, s. 22. Küresel Enerji Verimliliği ABD Çalışma Grubuna Rapor, IIEC. Enerji Verimliliği, Gelişen Milletler ve Doğu Avrupa, s. 22. 1.4 Engelleri Aşmak için Yöntemler Hükümetlerin ve şu anda enerji sanayilerini yeniden yapılandırma sürecinde olan tesislerin ana görevleri, yukarıda özetlenen kurumsal engellerdir. Uluslararası Finansman Kuruluşları, daha yenilikçi yapıları ve enerji verimliliği konusunu enerji sektörüne kredi vermede esas konu haline getirmek için kredi verme kriterlerini geliştirmede hayati rol oynamaktadırlar. 1.4.1 Enerji Hizmet Şirketlerinin (EHŞlerin) Gelişimi Bu şirketler, ABD ve batı Avrupa’da daha bilinir olmakla birlikte, doğu Avrupa’da yenidirler. Özel sektörde enerji hizmet şirketlerinin ortaya çıkması, heyecan verici bir gelişmedir. Enerji hizmet şirketlerinin temel görevi; proje finansmanı, mühendislik, proje yönetimi, ekipman bakımı, izleme ve değerlendirme de dâhil olmak üzere tüketicilere kapsamlı enerji verimliliği hizmetleri sunmaktır. Bunu da genellikle Enerji Performansı Sözleşmeleri (EPS) ile gerçekleştirirler. Enerji Hizmet Şirketleri, müşterinin yerinde yaratılan tasarrufun bir kısmının (veya EPS’ye bağlı olarak toplamının) ön ödemeli iyileştirmesini finanse etmeleri karşılığında, bir dizi finans planı kullanarak hizmetlerini bir paket haline getirebilirler. Enerji hizmet şirketleri; masraflardan edilen tasarrufları, borçları ödemek ve bir kar sağlamak için kullanılabilecek olan bir gelir akışına çevirebilirler. Enerji fiyatları yükselmiş olduğundan, verimlilik ile müşterilerin tasarruf edebilecekleri miktar artmış ve EHŞ piyasası gelişmiştir. Artan fiyatların, enerji tüketimi hususunda tek başına sınırlı etkisinin olduğunu belirtmek gerekmektedir. Tüketiciler daha yüksek enerji faturalarıyla karşı karşıya kalırken, hangi verimlilik teknolojisinin var olduğu konusunda bilginin olmaması ve pek çok verimlilik önleminin ilk kurulum masrafları yaygın bir şekilde kullanılmalarına engel olmaktadır. Örneğin Türkiye’de elektrik harcamaları hane gelirinin yaklaşık olarak yüzde 10’una tekabül etmektedir. Bu oran, batı Avrupa’nın iki katıdır. Buna rağmen elektrik tüketiminde herhangi bir azalma olduğunu gösteren az kanıt bulunmaktadır. Enerji hizmet şirketleri, bu sorunları çözmeye çalışmakta önemli rol oynayabilirler. Tüketicilere uygun teknolojileri getirmenin yanı sıra, başlangıç giderlerini karşılamak için finansman sağlayabilirler. Bu konuda düzenlemeler farklı olmakla birlikte tüketicilerin ön ödeme gerçekleştirmedikleri ancak yine de düşük enerji faturalarından faydalandıkları sözleşmeler hazırlamak mümkündür. Bu alanda hizmet veren enerji hizmet şirketlerinin sayısı artmaktadır. Bunların pek çoğu Batılı ana şirketler tarafından kurulmuştur ve sermaye durumları iyidir. Yerel kaynakları kurutmadan sağlam paraya erişim sağlamaktadırlar. Kalorifer kazanı değişimi, enerji yönetim sistemlerinin kurulumu, yakıt çevrimi vb. gibi bir dizi hizmet verilmektedir. Bu tür projeler bölgede binlerce yerde gerçekleştirilebilir: evler, okullar ve devlet binalarının yanı sıra hastaneler. Enerji hizmet şirketleri, enerji verimlilik projelerinin geliştirilmesi için özel sektörle çalışma konusunda da önemli rol oynamaktadırlar. Sanayideki verimlilik geliştirme çalışmalarının potansiyeli çok büyüktür ve eğer sanayi uluslararası açıdan rekabetçilik kazanacak ise, bu tasarrufları ele geçirmek önemlidir. Enerji hizmet şirketlerinin; belediye planlarını ve devlet kurumlarını içeren diğer projeleri gerçekleştirebilmesinde önemli bir faktör, özel sektörün kendi finansmanını sağlayabilmesi veya en azından mevcut uygun şirket garantilerini sağlayabilmesidir. 1.4.2 Yerel Finansman Kuruluşları (YFK) Enerji hizmet şirketleri, enerji verimliliğini teşvik etmede kilit bir rol oynamasına rağmen, bu şirketlerin tüm enerji hizmet gerekliliklerini karşılamasını beklemek gerçekçi olmaz. Yerel Finansman Kuruluşları (YKF); enerji verimliliği için fonları uygun hale getiren ürünler geliştirmede önemli bir rol oynarlar. Bu kurumlar, uluslararası finans kuruluşlarından daha küçük boyutlarda krediler sunarak, küçük boyutlu enerji verimliliği projelerinin finansmanı için mekanizmalar sağlamaktadırlar. Mevcut Yerel finansman kuruluşları verilen kredilerin belli bir kısmı karşılığında kredi risklerini ve idari yükleri üstelenirken, MDB’ler özelleştirilmiş kredi hatları kurmaktadır. Bu planlardaki sorunlardan bir tanesi; kuruluş sermayesinin ticari oranların altında sağlanmaması halinde, faiz oranlarının yüksek olabilmesidir. Bu da genellikle mümkün olmamaktadır. 1.4.3 Entegre Kaynak Planlaması ve Talep Tarafı Yönetimi Bu sürecin kilit yönlerinden bir tanesi olan ve MDB’lerin, hükümetlerin ve tesislerin geliştirmesi gereken en temel değişikliklerden bir tanesi, hem talep tarafı potansiyelini hem de arz tarafı genişlemesini göz önünde bulundurarak, yeni enerji projeleri için değerlendirme prosedürlerini genişletmektir. Bu iki yönlü yaklaşım, Entegre Kaynak Planlaması (EKP) olarak bilinmektedir. EKP; tesislerin hem talep hem de arz tarafı kaynaklarının, gider ve faydalarını eşit şekilde karşılaştırmayı gerektirmesi nedeniyle geleneksel tesis planlamasından farklıdır. Bu da tesisin yalnızca emtia enerji talebine değil, ayrıca enerji hizmeti gerekliliklerine de bakması gerektiği anlamına gelmektedir. Diğer bir deyişle tesis, müşterilerinin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmaktadır. Buna, su ısıtıcı yalıtımı ve enerji açısından verimli aydınlatma gibi hangi aletlerin ve teknolojilerin, talep tarafı çözümlerinde gider açısından etkin olabileceği konusu dâhildir. EKP; MDB’ler tarafından gerekli bir değerlendirme metodolojisi olarak kabul edilmeye başlanmıştır. Bu durumun; hem kredi verenler, hem de hükümetler ve tesisler arasında daha yaygın kullanımı teşvik etmesi beklenmektedir. 1.5 Aşılması Gereken Büyük Engellerin Özeti Enerji verimliliği finansmanı konusunda yapılan bu kısa girişte, ilerlemenin önünde yer alan başlıca engellerin bir kısmını tartıştık. Bu engellerin arasında şunlar bulunmaktadır: 1 MDB’lerin, mevcut kredi verme uygulamalarının kısıtlamalarına eğilmesi ve enerji verimlilik projelerinin ihtiyaçlarını karşılayan yeni yöntemler geliştirmeleri gerekmektedir. 2 Enerji verimliliğinin, yeni enerji yasalarında ve mevzuatlarında öncelikli hedef olarak belirlenmesi gerekmektedir. 3 Enerji verimliliği projelerinin geliştirilmesi ve teknik ve mali becerilerin var olduğundan emin olmak için, eğitim ve iletişimin geliştirilmesi gerekmektedir. Bu Rehber, başarı şansı daha yüksek finansman teklifleri hazırlama konusunda sponsorlara ve karar vericilere yardımcı olmayı amaçlamaktadır. 2 ENERJİ VERİMLİLİĞİ PROJELERİNİN ÖNCELİKLERİ NELERDİR 2.1 Bankaların belirlemiş olduğu Proje Öncelikleri Enerji verimliliği projelerine ilişkin, eğer mevcutsa, bankaların önceliklerinin türlerini anlamak önemlidir. Bazı bankaların öncelikleri yoktur, diğerlerinin ise bazı öncelikleri vardır. Bazı bankaların ise, enerji verimliliği projeleri konusunda hiç deneyimi yoktur. Bu son grupta; teklif veren taraf, yerel finansman kuruluşları tarafından sunulan finansman olanakları hakkında bilgi almak için doğrudan finansman kurumlarına başvurabilir. Eğer telif verenin iletişime geçtiği banka, enerji verimliliği projelerinde deneyim sahibi ise veya enerji verimliliği projeleri finansmanı için kurulmuş özel bir birimi varsa, bankanın hangi türde projeleri finanse edebileceğine ilişkin, hâlihazırda mevcut öncelikleri veya tercihleri olabilir. Bu öncelikler ve tercihler yazılı veya resmi olmayabilir. Bu nedenle, teklif verenin karşılıklı güven ve itimat geliştirmek için krediyi veren görevliyle doğrudan ve dürüst bir biçimde görüşmesi önem arz etmektedir. Kısacası, bankalardaki enerji verimliliği projelerinin önemli özelliklerini anlayan ve bu özel türdeki projelerde ortaya çıkan sorunlar konusunda bazı deneyimleri ve uzmanlığı olan kişileri belirlemek önemlidir. Sonraki “Bazı Kilit Konular ve Proje Riskleri” başlıklı bölümde pek çok enerji verimliliği projesinde bulunan özel riskleri inceleyeceğiz. Bu proje türleri, büyük olasılıkla bankaların öncelikleri ve tercihleri kapsamında olacaktır. 2.2 Tüketici Tarafından Enerjinin Korunması Konusu- Sanayiden Tipik Örnekler Bu Rehberin okuyan kişilerin genel enerji tüketimi ilkelerini bilindiğini varsayarak, enerji verimliliğinin nasıl geliştirilebileceğine ve farklı sanayi sektörleri içinde nasıl çevresel geliştirmelerin yapılabileceğine dair bir kaç örnek sunulmuştur. Sanayi Önerilen Önlemler Metalurji Sanayi * Baca gazı kaybından atık ısı kazanımı *Yüksek fırın gazı kullanımı * Fırınlarda ve kurutucularda fuel oil yerine doğal gaz kullanımına geçilmesi * Buhar yaratma sisteminin rehabilitasyonu Lokomotif ve Vagon Fabrikaları * Elektrikli fırınların otomatik gaz yakıtlı fırınlar ile değiştirilmesi Kimyasal ve İlaç Fabrikaları * Buhar kazanında ve kurutucularda fuel oilin yerini doğal gazın alması * Atık ısı ve gaz geri kazanımı Gübre fabrikası *Granül gübrenin likit gübre ile değiştirilmesi Viskon fabrikaları * Isı pompaları kurulumu * Buhar kullanımının rasyonalizasyonu Kauçuk fabrikaları * Hava kompresörü binasının değiştirilmesi Rafineriler * Çamur yakma tesisinin kurulması * Baca gazının kullanımı * Şeker pancarı preslerinin kurulumu veya yenilenmesi * Yağlı tohum kabuklarının yakılması için kazan kurulumu * Yığın sterilizatörünün kontinu sterilizatörü ile Şeker fabrikaları Bitkisel Yağ ve Deterjan Konserve fabrikaları Dokuma fabrikaları değiştirilmesi * Atık ısı geri kazanımı ve otomatik boya kontrolü * Stok boyama süreçlerinde değişiklikler Yün fabrikaları * Buhar kazanının değiştirilmesi Kümes hayvanı kesimhaneleri ve mezbahalar Nitrojen fabrikası * Kümes hayvanlarının ve kesimhanelerin atıklarının işlenmesi * Piston kompresörün vidalı kompresör ile değiştirilmesi * Atık ısısının kullanılması * Fuel oil yakımlı tahıl kurutucunun yerine kombine tozlaşmış kömür- fuel oil yakımına dönüşüm * Furfural tesisisinden ısı geri kazanımı Kağıt fabrikaları * Atıkların yakılması Cam fabrikası * Atık ısı geri kazanımı * Eritme fırınının değiştirilmesi İpek apreleme Tahıl Sanayi Enerji tasarrufu ve enerji verimliliği geliştirme ve çevresel korumaya ilişkin olarak, ölçüm ekipmanlarını yerel olarak üreten firmaların üretim süreçlerine ve ölçüm ekipmanlarına yapılacak yatırım çekici olabilir. Örnek vermek gerekirse, ilgi çekebilecek olan ürün türleri şunları içermektedir: * Kondensat separator ekipmanı * Isı ölçüm aletleri ve ısı regülatörleri * Isı eşanjörü ve dönüştürücüsü * Isı yalıtımlı paneller ve cam * Enerji etkin pencere madeni aksamları * Tarımsal atıklardan briketler * Enerji etkin kazanlar * Enerji tasarrufu sağlayan gaz ekipmanı Yukarıda verilen liste, enerjiyle ilgili projeleri hiç bir şekilde kısıtlamamaktadır. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasına göre tipik projeler şunları içerebilir: 1 Özel (veya özelleştirilecek) şirketlerdeki enerji tasarrufu yatırımları 2 3 Bir sanayi firmasının üretim sürecinde enerji tasarrufu sağlayan geliştirmeler Enerji yoğun sanayi tesislerinin ve kamu tesislerinin güncellenmesinde enerji verimliliği 4 Hastanelerde, okullarda ve diğer kamu/özel kuruluşlarında enerji tasarrufu sağlayan yatırımlar 5 Merkezi ısınma rehabilitasyonu ve son kullanıcı iyileştirmeleri (borular ve kazan dairesi iyileştirmeleri, ölçüm ve tüketim izleme ve kontrol) 6 Enerji verimliliği sağlayan sokak ışıklandırmalarında iyileştirmeler 7 Ortak üretim yatırımları 8 Enerji verimliliğini sağlamak için ekipman veya malzemelerin üretilmesi 9 Enerji hizmet şirketlerinin kurulması (EHŞler) 10 Yenilenebilir enerji projeleri (jeotermal enerji, hidro enerji, rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, biyo kütle enerjisi vb.) 3 Bazı Kilit Konular ve İlgili Proje Riskleri 3.1 Proje Risklerine Giriş5 Sponsor; bir iş planı yazarken projenin belli risklerini azaltma veya bu riskleri diğer taraflara bildirme yoluyla, risklerin nasıl üstesinden geleceğinin net bir planını sunmak amacıyla, projeye has risklere değinmelidir. Şimdi bu risk türlerinin neler olduğunu anlamak için enerji ve sanayi projeleri konusundaki kilit kaygı alanlarını tartışacağız. Bu da, her projenin farklı türlerde risklerinin olacağı ve risklerin boyutunun projeden projeye değişiklik göstereceği anlamına gelmektedir. Bununla birlikte, genellikle her teklif verenin farkında olması gereken ve bir iş planı yazmayı planlarken aklının bir köşesinde bulundurması gereken kilit risk alanları mevcuttur. Bu kilit risk alanları şunlardır: 1 Sponsor riski 2 İş bitimi öncesi riski 3 İş bitimi riski 4 Teknoloji riski 5 Girdi veya arz riski 6 İşletme riski 7 Onay, düzenleme ve çevre riski 8 Piyasaya sürme ve satış riski Banka, sponsordan bu risklerin her birinin net bir analizini ve sponsorun bunları nasıl azaltmayı planladığını öğrenmeyi bekleyecektir. Şimdi yukarıdaki risklerin her birini sırasıyla tartışacağız. 3.2 Sponsor Riski Sponsor riski çok önemlidir ve projelere kredi veren bankalarla yapılan son görüşmelerde, mevcut piyasada gitgide daha önemli olduğu görülmektedir. Sponsor riski, bitirme riskiyle yakınen alakalıdır. Bankanın bitirme riski konusundaki görüşü, sponsor riski hakkındaki görüşünden ciddi şekilde etkilenecektir. Sponsor riski ikiye ayrılabilir: 1 Öz sermaye taahhüdü ve 2 Şirketin güçlü yönleri ve deneyimi (diğer deyişle “şirketin serveti”). Kredi verenler, normal koşullarda sponsorların projeye bağlılıklarının sürekliliğini garanti altına almak amacıyla, proje giderinin %15’i ila %50’si arasındaki bir miktarın öz sermaye olarak sponsorlar tarafından sağlanmasını talep edecektir. Şirket servetine ilişkin olarak ise; kredi veren, sponsordan iş bitimi öncesi garantiler istese de istemese de, bankalar muhtemelen yeterli teknik uzmanlığı ve finansal “derinliği” olan şirket sponsorlarıyla çalışmak isteyeceklerdir. İster finansal isterse teknik açıdan olsun, problemli bir projede başarıya ulaşmak için bir banka açısından sponsorun değeri çok büyüktür. Bu nedenle, genelde büyük şirketlerle aynı şirket “servetine” sahip olmayan enerji veya sınaî projelerinin girişimci sponsorları, olası kredi verenlerle bu konu hakkında konuşmayı beklemeli ve bu konuşmaya hazırlıklı olmalıdırlar. Sponsor riski karşısında potansiyel kredi verenlerin tutumu, pek çok sponsorun daha büyük sponsorlarla ortak girişime girme kararında kilit faktördür. Bu girişim genellikle, kredi verenlerin gözünde sponsor riskini azaltıcı etki yapar. Ancak küçük girişimciler, büyük sponsorlarla anlaşma yapmadan bankalara yanaşmanın zaman kaybı olduğu anlamını çıkarmamalıdır. Bu, özellikle de geniş altyapı gelişimine dayalı olmayan, daha küçük boyutlu projeler için geçerlidir. Tam tersine, eğer ilk sponsor bankanın bir projede öz sermaye sponsor(lar)ından talep edeceği desteğin türü ve kapsamı hakkında detaylı bilgi sahibi ise, yeni bir ortakla herhangi bir ortak girişimin koşullarını müzakere ederken çok daha güçlü konumda olacaktır. Aslında bankalar, potansiyel ortak girişim ortakları bulma konusunda iyi bir finansal danışman kadar faydalı olabilmektedirler. 5 Proje risklerine ilişkin fikirlerin kaynağı Sayın Gregg Haddock’un izniyle (Mayıs 1995) 11 Nisan 1995 tarihinde “Enerji ve Çevre Teknolojileri ve Servislerinde Yenilikçi Finansman Programları” Çalıştayında sunduğu “Yenilenebilir Enerji Projelerinin Finansmanı”. Luksembur g-Kirchberg, Chambre des Metiers, Avrupa Komisyonu, Genel Direktörlüğü XVII - 3.3 İş Bitimi Öncesi Risk Bankalar, bazı durumlarda projeler için, iş bitimi öncesi riskler almak konusunda istekli olabilmektedir. Mesela, iş bitiminden önce projenin kendisine kredi vermeye razı olabilmektedirler. Bununla birlikte; iş bitimi öncesi riskin kabulü kesinlikle bir norm değildir. Bankalar, genellikle iş bitimine kadarki süreyi garanti altına almak amacıyla, üçüncü taraflardan, mesela ortak girişim şirketinin sahiplerinden, bir garanti talep etmektedirler. Özellikle girişimci sponsorlar, iş bitimi öncesi riskleri hakkında bankaların sahip olduğu kaygılar hususunda hazırlıklı olmalıdırlar: Çünkü bu tür sponsorlar, genellikle kredi veren açısından kabul edilebilir olacak olan genel garantileri sağlayamayacaklardır. Sponsor, büyük olasılıkla bir finansal danışman yardımıyla, olası kredi sağlayıcıları tarafından ortaya koyulabilecek olan iş bitimi öncesi risk konularını analiz etmeli ve şunları gösterecek duruma gelmelidir: Var olan iş bitimi öncesi riskleri ılımlıdır; Bu riskleri azaltmak veya başka yere yüklemek açısından mümkün olan her şey yapılmıştır. Kredi verenler; fiziksel zarar, dolaylı zarar ve üçüncü taraf ve kamu malına zarar konularında yeterli sigortaların yapılmasını talep edecektir. Bu tür sigortalar işin bitiminden önce, işin bitiminde ve işletim aşamalarında önemlidir. İyi bir sigorta danışmanı, bu konularda destek verebilir. 3.4 İş Bitimi riski Kredi verenler, proje bitiminde bütçeyi aşma ve gecikme risklerine odaklanacaklardır. Projenin hiç nakit akışı sağlamayan bir proje olması durumunda, bütün para tahsil edilmesi imkânsız hale gelebilir. Kredi verenler; yüklenicilerle müzakere edilmek üzere sabit fiyatlı “anahtar teslimi” sözleşmeleri zorunlu kılarak, bu riski asgari düzeye indirmeye çalışacaklardır. Kredi verenler, ayrıca çok sayıda yükleniciyi finansal açıdan sağlam olup olmadıkları açısından ve yükümlülüklerin kati teminatlarla veya üçüncü taraf teminatlarıyla kapsanıp kapsanmadığı konularında araştıracaklardır. Projenin ekonomik durumunun sağlamlığına bağlı olarak, bu riski kapsamak için önden ek öz sermaye artırımı veya borçla finanse edilen bütçe aşımı olasılığı üzerinde önceden anlaşma gerçekleştirmek olası olabilir. 3.5 Teknoloji Riski Bankalar, teknoloji riskleri konusunda oldukça dikkatli davranmaktadırlar. Projeyle olan risk-kazanç ilişkileri nedeniyle bankacılar riski sınırlamaya yatkındırlar ve özellikle de projenin öz sermaye sahipleri tarafından düzgün bir biçimde alınması gereken risklerden kaçınmaya çalışırlar. Mevcut durumdaki en ileri teknoloji, kesinlikle bu kategoride yer alacaktır. Bir teknoloji giderek daha yerleşik hale geldiğinde, bankalar ilgili süreçlerin tahmin edilebilirliği konusunda daha rahat olabilmekte ve bazı istisnai durumlarda teknoloji riskini kabul edebilmektedirler. Bununla birlikte, proje sponsorları bu tür teknolojiler konusunda bile olası kredi verenler tarafından öne sürülebilecek olan teknoloji riski konularının detaylı bir incelemesi için hazırlıklı olmalı ve ilk tekliflerinde şunları göstermeye hazır olmalıdırlar: Teknolojinin geçmişte tatmin edici bir performansının olması; Projeyi inşa eden yüklenicinin bu teknolojiyle ilgili deneyiminin olması; Müzakere edilmiş olan garanti ve güvencelerin yeterliliği; Gerekli olması halinde, bakımın ve bileşen değişiminin hangi tür kolaylıklarla yapılabildiği; Öngörülen bulunurluk ve etkililik düzeylerinin kolaylıkla elde edilebildiği. Potansiyel kredi verenler, bağımsız bir danışmandan proje hakkında fikir almayı ayrıca isteyebilirler. 3.6 Girdi ve Arz Riski Girdi ve arz riski, söz konusu projeye ilgili enerji kaynağı ve hammadde sağlama konusundaki risktir. Bir proje için belirli (ve sınırlı) yakıt tedariği olan durumlarda bankacılar, bilinen bir danışmandan sponsorun yedek fonlarının bağımsız bir şekilde doğrulanmasını isteyecektir. Bankacının proje ile olan risk kazanç ilişkisi göz önünde bulundurulduğunda, en yüksek kesinlik derecesine sahip olan “ana” rezervlere ve bu rezervlerin tahmini ekonomik ömrü içerisinde borcun geri ödenmesini sağlamaya odaklanmayı tercih edecektir. Göz önünde bulundurulacak bir rezerv faktörünün olmadığı durumlarda bile, proje sponsoru, olası finansörlere yaklaşırken yakıt fiyatının temeli de dâhil olmak üzere arz anlaşmalarının güvenilirliğini kanıtlamaya hazırlıklı olmalıdır. Sponsor sunumunda, yakıtın miktarı ve fiyatlandırması hakkında yapılan varsayımların ihtiyatlı bir şekilde yapıldığını ve hatta bu açıdan önerilen borcun ödemesinin güvenliğinin yüksek olduğunu göstermelidir. Bir kredi veren, ipotek olmasını büyük olasılıkla herhangi bir yakıt temini sözleşmesine tercih edecektir ve bu faktör, sözleşmeleri hazırlarken sponsorların aklının bir köşesinde mutlaka bulunmalıdır. 3.7 İşletim Riski İşletim riski, projenin işletimindeki hatadan kaynaklanan ve öngörülen nakit akışını etkileyen risktir. Bankalar, bir projenin gerçekleştirilmesi için anlaşma yapılan yüklenicinin yeterli ve finansal açıdan sağlam olduğundan emin olmaya çalışırlar. Ayrıca, projeyi yönetecek olan yönetici ekibin de ilgili teknolojileri kullanma konusunda beceri sahibi olduğundan ve ister rutin isterse ek beceri ve kaynak gerektiren durumlar olsun, tüm öngörülebilir durumlarla baş edebilir olduğundan emin olmak isteyeceklerdir. Bankalar genelde üçüncü taraf işletimi ve bakımı yapacak yüklenicilerin bulunmasını oldukça rahatlatıcı bulmaktadırlar, çünkü bu sayede projeye daha fazla ve personel dâhil olmaktadır. Bu şekilde işletim ve bakım masrafları da sabitlenebilmektedir. Sponsorlara, daha büyük giderlere yol açsa bile, bu seçeneği tercih etmeleri tavsiye edilmektedir. Çünkü bu seçenek, kredi verenlere ek “rahatlatma faktörü” sağlamaktadır. Ayrıca sponsorlar, bankalara verdikleri nakit akışı tahminlerinde; beklenen etkililik düzeyleri, duruş süreleri ve hizmet kesintilerini gözden geçirmeye çok dikkat etmelidirler. Kolaylıkla erişilebilecek etkililik ve bulunurluk düzeyleri hakkında tahminde bulunmak ve sponsor bu hedeflere ulaşılabileceğini düşünse bile başarılabilecek olanın en üst noktasındaki düzeyleri sunmaktansa, elde edilebilecek daha yüksek düzeylere atıfta bulunmak daha iyidir. 3.8 Onaylar, Düzenleme ve Çevre Riski Herhangi bir tekliften önce gerekli yasal onayları alamama riski göz önünde bulundurulmalıdır. Bunun yanı sıra, düzenlemeye dair başka riskler de mevcuttur. Buna örnek olarak çevresel riskler verilebilir. Burada kredi veren, işlemin başarısızlıkla sonuçlanması halinde mevcut kredinin karşılığını alabilmek için ipoteğe el koyacağından, ortaya çıkan zararlı maddelerden arındırma masrafları da kredi verene ait olacaktır. Çevre ve düzenleme konularındaki var olan riskler, iş planında açık bir şekilde ortaya koyulmalı ve İş Planı Formunun ilgili bölümlerinde mutlaka bulunmalıdır. Bu bölümde bankacıların bu risk konusundaki kaygılarından bahsedeceğiz. Kredi verenler, özellikle çevre konularındaki resmi izinleri ve talimatları ihlal eden bir projenin sonuçlarına karşı kendilerini koruma konusunda, giderek daha da kaygılı hale gelmektedirler. Bu durum, şu anda kredi verenlerin bir projenin başarısızlığa uğraması halinde ipoteklere el koyulmasıyla ABD ve Birleşik Krallık’ta geçerli durumdadır. Burada kredi verenler bu projenin neden olduğu kirliliğin yasal sonuçlarından kendileri sorumlu olabilmektedir. Bu durum diğer ülkelerde o kadar hızlı gelişmemekle veya o kadar kötü olmamakla birlikte; bankacılar yerel, ulusal ve uluslar üstü olmak üzere tüm yönetim düzeylerinde çevresel düzenlemelere doğru giderek artan trendin, kredi alanların neden olduğu kirlilikten kaynaklanan geniş kapsamlı talepleri karşılamaya zorlayabileceğinden endişe duymaktadırlar. Bu nedenle, potansiyel bir kredi verene yaklaşırken gerekli olması beklenen planlama, çevre, enerji üretim lisansı, vb. tüm izin ve onayların ve bu izinleri almak için ortaya koyulan çabalarla ilgili mevcut duruma ilişkin bilginin hazırlanması ve tüm detaylarıyla sunulması hayati derecede önem arz etmektedir. Ayrıca teklif edilen projenin tüm mevcut ve olası gelecek kısıtlama ve sınırlamalarının karşılanacağına dair kanıt sunulmalıdır. Çevre ve planlama kurumlarının gelecekte ne tür kısıtlamalar getireceklerini öngörmek tabi ki kolay bir iş değildir. Ancak, örneğin bir bankacı, projenin nakit akışıyla 7 yıllık bir dönemde geri ödeme yapılacak şekilde kendisinden para talep edildiğinde; borcun sadece kısmi ödemesi yapılmışken çevre yasası düzenleyicileri tarafından projenin kapatılabileceğine dair olan riski değerlendirmeye ve sınırlandırmaya çalışacaktır. Bankalar, bir finansal yapıyı görüşmeden evvel tüm izin ve onayların alınmasını illaki talep edecek diye bir kural yoktur. Bununla birlikte sponsorlar, herhangi bir kredi fonunun verilmesinden önce, tüm gerekli onayların alınmasının “ön şart” olarak önlerine getirilmesini beklemelidirler. Sponsorlar, potansiyel kredi verenlerin bu konuda detaylı yasal danışmanlık alabilecekleri konusunda hazırlık olmalıdırlar. 3.9 Piyasaya sürme ve Satış Riski Piyasaya sürme ve satış riski, projenin yeterli geliri sağlayamaması riskidir. Bir kredi veren, ancak proje nakit yaratırsa geri ödeme alabilir. Bu nedenle de bankalar “piyasaya sürme” veya satış risklerinin tüm yönlerine çok ciddi derecede önem vermektedirler. Kredi verenler, çok az durumda “hacimle” ilgili riski kabul edecektir. Bu risk, belli bir projeden elde edilen üretimin bir alıcı bulmaması riskidir. Projenin ortaya koyacağı üretim için kabul edilebilir bir fiyata ulaşılması riskini alıp almayacakları, bu tür ürünler için piyasanın olgunluğu ve bu tür piyasalardaki fiyatların dalgalanması dâhil bir dizi faktöre dayalı olacaktır. Bu iki faktör de iş planında belirtilmelidir. Uzun vadeli ve garanti fiyatı olan güç alımı sözleşmelerinin kilit unsuru, enerji projelerinin hacmini ve fiyat riskini önemli ölçüde ortadan kaldırmasıdır. Bazı sözleşmeler, bankaya enerjinin alıcısının şüphe duyulmayacak ölçüde iyi finansal durumda olduğunu ve enerji üreten projenin sözleşmenin süresi boyunca üretim fiyatlandırmasını yapma yeterliğine sahip olduğunu gösteren, çok iyi “piyasaya sürme” sözleşmeleri önerebilir. Sponsorlar, kredi verenlerin genel bir kural olarak herhangi bir öncelikli piyasaya sürme sözleşmesi esnasında geri ödeme istemelerine veya eğer ödemenin bir kısmını hacim ve fiyat riski ortaya çıktıktan sonra almayı kabul edebilmek için kredi verenlerin bu tür fiyat trendlerine çok yakından dikkat etmelerine hazırlıklı olmalıdırlar. Sponsorlar ayrıca kredi verenlerin satış sözleşmelerinde çok büyük olasılıkla bir ipotek hakkı isteyeceklerini de mutlaka göz önünde bulundurmalıdır. 3.10 İpotek ve Garantilere Giriş6 Bir proje finansmanında kredi verenler, sponsorlardan veya projeye dâhil olan diğer kredi değeri bulunan taraflardan genellikle sözleşme yükümlülükleri vasıtasıyla şu garantileri sağlamasını isterler: Projede öngörülen giderleri geçse bile projenin tamamlanması (veya proje tamamlanamazsa, borcunun tamamının ödenmesi); Projenin tamamlandığında tüm borç hizmet yükümlülüklerini yerine getirmeye yetecek miktarda nakdi yaratması ve Zaruri haller dâhil herhangi bir nedenle projenin yükümlülüklerinde kesinti veya durdurma olursa veya sona erdirilirse, projenin borç yükümlülüklerini karşılamaya (ve ödeme takvimine göre borcun tamamını ödemeye) devam edilmesi. Kredi verenin, projenin doğasına ve ilgili risklere bağlı olarak, belli bir proje için talep edebileceği pek çok ipotek anlaşması veya ipotek anlaşmaları birleşimleri bulunmaktadır. 3.11 Proje tesisleri veya diğer maddi varlıklar üzerinde ipotek hakkı Eğer varlıkların bulunduğu ülkenin kanunlarına göre mümkün ise, bankaların proje varlıkları üzerinde ipotek istemesi yaygın bir durumdur. Bunun uygun olmadığı veya imkânsız olduğu durumlarda, kredi verenler menfi teminatlara dayanmak zorunda kalacaklardır. Menfi teminat, kredi alanın varlıkları üzerinden herhangi bir üçüncü taraf lehine borçlanmaması için bağlayıcı taahhütlerdir. Banka, bazı durumlarda ek güvence sağlamak için, projeden ayrılabilecek olan belli maddi varlıkların değerini kullanabilir. Bu tür varlıkların değeri, serbest piyasa fiyatları baz alınarak değerlendirilir. Bu tür maddi varlıklar çoğunlukla aşağıdaki gibidir: Tesislerde kullanılan maddi varlıklar- ekipman, makine, fabrika ve diğer fiziksel olarak menkul varlıklar; Proje firmasının sahip olduğu arazi, binalar ve diğer mülkler; eknoloji ve süreç lisansları; İşletim izinleri ve lisansları; 6 Proje ipotekleri ve garantilerine ilişkin fikirlerin kaynağı John Finnerty’nin "Proje Finansmanı" yayınıdır. Yüklenicinin projenin şartlarını yerine getireceğine dair garantileri veya bitirme garantileri kapsamında yer alan haklar (aşağıya bakınız); Projenin ortaya koyduğu ürünler, satışlar ve projenin banka hesapları ve Diğer haklar- enerji veya mal tedarik sözleşmeleri, işletim anlaşmaları, ortak girişim anlaşmaları, taşımacılık anlaşmaları, vb. 3.12 Bitirmeyi kapsayan ipotek düzenlemeleri Bu tür ipotekler, genellikle projeyi bitirme veya tüm proje borcunu ödeme yükümlülüğünü getirmektedir. Bankalar genellikle sponsorun veya kredi vermeye değer görülen diğer tarafların, projeyi tasarım tanımlamalarına uygun olarak tamamlamak için gerekli herhangi bir fonu sağlamak ve bunu belirlenmiş bir tarihe kadar yerine getirmek için kayıtsız şartsız taahhüt vermesini talep etmektedirler.. Diğer taraftan proje sponsorları, bankalardan veya diğer garantör şirketlerden teminat alarak yüklenicilerin, taşeronların ve tedarikçilerin performansını garantiye almak durumundadır. Teminatlar genellikle bir bono, garanti veya teminat akreditifi formunda olan, proje şirketinin koşulsuz talep ödeme yükümlülükleridir. En sık kullanılan teminat türleri arasında şunlar bulunmaktadır: sözleşmeyi üzerine alma taahhüdü olan tahviller; yüklenicinin performans garantisi olan işi yerine getirme garantisi; işin yerine getirilmemesi halinde ön ödemenin geri verileceğine dair bir garanti olan ön ödeme garantisi; hataların düzeltilmesini kapsayacak paranın tutulması olan pey akçesi garantisi ve inşaatın tamamlanmasının ardından bulunan hataları karşılamak için olan bakım devresi teminatı. 3.13 Borç yönetimini kapsayan ipotek düzenlemeleri Projenin işletime geçmesinin ardından, satın alma ve projenin üretimlerine dair satış sözleşmeleri normalde proje borcunun temel ipotek düzenlemelerini oluşturmaktadır. Kredi verenler, verdikleri kredilerin herhangi bir kısmının alınmasından önce (gerekli resmi ve yasal onaylarla birlikte) sözleşmeden doğan bu yükümlülüklerin her zaman yerine getirilmesini, geçerli olmasını ve bağlayıcı olmasını talep etmektedirler. Bankalar genelde borcun tamamının, bağlayıcı satın alma ve satış sözleşmelerinden elde edilen proje gelirlerinden ödenebilmesi için güvence talep etmektedir. Bu tarz sözleşmelerin başlıca türleri şunlardır: Teklif Edilince Al Sözleşmesi, Al ya da Öde Sözleşmesi, Tedarik Et ya da Öde Sözleşmesi, Kiralayana Ne Olursa Olsun Ödeme Yapma Zorunluluğu Veren Sözleşme, İş Hacmine Dayalı Sözleşme, Hizmet Gideri Sözleşmesi ve Hammadde Anlaşması. Elektrik tedariği ve satın alma sözleşmeleri, borç yönetimini kapsayan bir teminat olarak kullanılabilecek bir satın alma anlaşması türüdür. 3.14 Ek kredi desteği Satın alma ve satış sözleşmelerinin, proje şirketinin borç yükümlülüklerini yerine getirmesine olanak verecek yeterlilikte olmaması halinde banka, ek ipotek düzenlemeleri isteyebilir. Bu tür anlaşmaların örnekleri şunlardır: finansal destek anlaşması (genellikle akreditif); nakit açığı sözleşmesi; sermaye katılım taahhüdü; geri alma anlaşması (projenin kar payı ve/veya vergi dışı gelir miktarı üzerinde kontrol) ve bloke fon (özel mevduat hesabı). Bu anlaşmalar, kredi vermeye değer taraf(lar)dan projenin borç yükümlülüklerini yerine getirmede çıkacak herhangi bir nakit açığını tamamlama konusunda gerekli taahhüdü sağlamış olacaktır. 3.15 Sigorta Banka; herhangi bir kaza, zaruri hal veya sözleşmeye dair başarısızlığın yaşanması halinde, projenin varlığını bağımsız olarak sürdürebilen bir işletme veya ticari varlık olarak yeniden hayata geçirilmesini sağlayacak olan, uygun bir sigorta poliçesi talep edecektir. Banka, bazı durumlarda, iş kesintisine karşı bir sigorta isteyebilir. 3.16 Devlet desteği ve garantileri Ulusal güvenlik ve altyapı açılarından kritik olan veya proje şirketinin çoğunluğunun sahibi devlet olduğunda, banka devlet garantisi isteyecektir. Devlet garantisi, siyasi risklere karşı ek kredi desteği sağlayacaktır. Ya da devlet asıl borçlu rolü oynayabilir. Pek çok durumda, kredi veren, projeyi olumsuz olarak etkileyecek işlemler yapmamaları veya politikalar dayatmamaları konusunda ulusal ve/veya yerel yönetimlerden garanti talep edebilir. Bu tür politikalar arasına tarife belirleme, vergi, gümrük resmi ve gider vergisi vb. dâhildir. Projeye ve kredi verenin talep ettiği güvenlik türüne göre, devlet desteği bir destek mektubu, destek anlaşması veya kredi anlaşması şeklinde sunulabilir. Bu tür devlet garantileri genellikle yerel veya ulusal meclisten bir tür onay veya tasdik alınmasını gerektirmektedir. 4 Enerji Verimliliği Konusunda Basitleştirilmiş Finansal Ekonomi Hedef: Proje giderlerini, finansal teklifleri ve yatırım değerlendirmesini hesaplamak için var olan pek çok yöntemi açıklamak. Giriş Bu bölümde enerji giderlerini, enerji tasarruflarını ve bir kaç temel yatırım değerlendirme tekniğini hesaplamak için var olan pek çok yöntemi tanımlayacağız. Bu bölümün amacı, okuyucuyu enerji giderlerinin ve faydalarının nasıl ve neden hesaplandığı konusunda bilgilendirmektir. Her yöntemin avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Tüm bankalar iskontolu nakit akışı modelini tercih ediyor, ancak pek çok şirket kendi enerji tasarruf hesaplamalarında bu modeli pek de tercih etmiyor. Şirketler enerji verimliliği projelerinin gider ve faydalarını hesaplamada genellikle basit geri ödeme yöntemlerini kullanmaktadırlar. Bu nedenle teklif verenin, bir iş planında gerekli olan finansal öngörüler açısından hayati olmaları dolayısıyla iskontolu finansal hesaplamalarının nasıl yapıldığını anlaması çok önemlidir. Çok sayıdaki yöntemin nasıl çalıştığı, amaçları, sınırları ve uygulamaları açısından iyi anlaşılması, teklif verenin pek çok finansal kurum tarafından istenen minimum profesyonel standartları karşılayan finansal öngörülerini ve finansal planlamasını yapmasına olanak sağlayacaktır. Bu bölümde öncelikle, giderlerin nasıl hesaplanacağına dair basitleştirilmiş bir model ile birlikte enerji verimliliği hakkındaki finansal ekonomiyi tartışacağız. Daha sonra ise, finansal değerlendirmenin ve yatırım değerlendirmesinin altında yatan ilkelere geçeceğiz. Burada kilit nokta, iskontosuz yöntemlerin kullanımının, enerji yatırımının geri dönüşünü hesaplamak için uygun olmaması ve bu yüzden de iskontolu yöntemlerin kullanılacak olmasıdır. Şimdi projenin giderlerinin hesaplamasına geçelim. Bir enerji verimliliği teklifinin finansal rantabilitesini değerlendirmede ilk adım, enerji kullanımına ilişkin giderlerin belirlenmesidir. Enerji kullanımına ilişkin pek çok gider türü ve enerji tasarrufunun ekonomik değerinin hesaplaması vardır. Bunlar şöyledir: * Proje Sermaye Giderleri. Bu projedeki ilk yatırımdır. * Yakıt Giderleri. Bu giderlere gaz, benzin ve elektrik dâhil dir. * İşletim Giderleri. Burada göz önünde bulundurulacak başlıca kalemler şunlardır: * Bakım * Malzemeler * İş gücü * Hizmet birimleri * Depo * İşleme * Bir yıla yayılan diğer kalemler. Bir bankanın talep edebileceği proje giderlerinin türlerini içeren bir liste için, 7. Bölümün 6. kısmında yer alan İş Planı Formuna bakınız. Projenin giderleri şunları içerebilir: arazi, bina ve tesisler, ekipman ve makine, kurulum, kuruluş aşamasındaki harcamalar, eğitim, profesyonel ücretler, işletme sermayesi, inşaat sırasındaki faizler, ipotek ve sigorta poliçelerinin yapılması. Bu giderler yabancı para birimlerine, yerel para birimine ve ayni yardımlara göre bölünebilir. Bu giderlere ilişkin olarak için 7. Bölümde detaylı bir işlem tablosu ve 8. bölümde ise notlar bulunmaktadır. Bu bölümde sermaye gideri ilkelerini tartışacağız: 4.1 Projenin Sermaye Giderleri ve Değer Kaybı Enerji tasarrufu projeleri, enerji tasarrufu elde etmek için genellikle yeni ekipman alımına proje başında yatırım yapılmasını gerektirmektedir. Sermaye giderleri, uzun vadede fayda beklenebilecek yatırımlar olarak görülebilir. Sermaye giderleri, özellikle de önceden (uygulama dönemi esnasında) alınan ve ödemesi yapılan, gelecekte uzun yıllar boyunca olumlu katkı yapacaklarına inanılan ve uzun yıllar boyu iş için kullanılacak malları, fabrika ve makineleri kapsamaktadır.. Projenin sermaye giderleri bir varlık olarak nitelendirilecek ve ardından gelen yıllarda değeri düşülecektir. Değer kaybı (1) bir varlığın piyasa değerinde veya defterlerde düşme (değer kaybı hesabı) veya (2) vergiye tabi gelirden düşülebilecek olan bir yatırımın payı (vergiden düşülebilir değer kaybı) şeklinde tanımlanabilir. Değer kaybı, nakit çıkışı gerektirmeyen bir giderdir: yalnızca vergiye tabi geliri düşer ve değer kaybı olan ürüne ve (marjinal) vergi oranına eşit, yıllık vergi avantajı (veya vergi kalkanı) sağlar; ancak şirketten nakit çıkışına neden olmaz. Değer kaybı konusunda en yaygın yöntem, sabit tutarlarda değer kaybı ayırma yöntemidir. Bu yöntemde yıllık değer kaybı, ilk yatırımın sabit bir kısmına denk gelmektedir. Başka değer kaybı yöntemleri de mevcuttur. Örneğin değer kaybı ile sunulan vergi avantajlarından daha yakın zamanda yararlanmak isteyenler, değer kaybı yapılan miktarın ilk yıllarda daha sonraki yıllara oranla daha az olduğu, gittikçe artan oranlarda değer kaybını deneyebilirler. Şirket, ekipman ve makineleri bir kaç yıl kullandıktan sonra satmaya karar verebilir, buna yatırımın hurda değeri denir. Ekipman veya makinelerin değeri, son hurda değerine varılana kadar her yıl belli bir yüzde oranında değer kaybına tabi tutulur. Ekipmanın hurda değeri, ilk sermaye gideriyle alakalıdır. Örnek 4.1 Bir elektrik santralinde bulunan bir tirbünün fanının kanatlarının tamir edilmesi veya değiştirilmesi gerekmektedir. Söz konusu kanatlar, dört yıllık kullanımın ardından aşınmaya başlamışlardır ve yeni kanatların takılmasıyla verimlilik konusunda yüzde yedi ila on arası artış sağlanabilecektir. Kurulacak olan yeni kanatların başlangıç gideri 500,000 USD’dir. Lütfen kanatların hurda değerini, aşağıdaki koşullarda hesaplayınız: (1) (2) Değer kaybı yılda 75,00 USD olarak belirlenirse; Değer kaybı yılda toplam değerinden %20 olacak şekilde belirlenirse. Çözüm (1) Dört yılın ardından toplam değer kaybı: 4 yıl x 75,000/yıl USD = 300,000 USD. Hurda değeri şu şekilde belirlenecektir: The salvage value is given by: İlk değer- Değer kaybı = 500,000 USD - 300,000 USD = 200,000 USD. Bu durumda şirketin vergi oranını %40 olarak hesaplarsak, yıllık vergi kalkanı şu rakamlara denk gelecektir: Vergi kalkanı = değer kaybı x vergi oranı = 75,000 USD x 40% = 30,000 USD (2) Hurda değeri tablo formunda aşağıdaki gibi hesaplanabilir: Tablo 4.1: Değer Kaybı Tablosu (miktarlar USD cinsindendir) Yıl Yıl Başındaki Değeri 20% Değer Kaybı Kalan Değer 1 2 3 4 500,000 400,000 320,000 256,000 100,000 80,000 64,000 51,200 400,000 320,000 256,000 204,800 Bu örnekte, hurda değeri 204,800 USD olarak hesaplanmıştır. Burada unutulmaması gereken, ilk yıllarda değer kaybının daha yüksek oranda olması nedeniyle, şirketin vergi kalkanlarından daha yakın zamanda faydalanacak olması ve bu faydaların da daha yüksek tutarda olacak olmasıdır (Bakınız madde 2.3.1 Paranın zaman değeri) 4.2 İşletim Giderleri Bir projenin işletme giderlerinin bir kısmını oluşturan pek çok diğer gider bulunmaktadır. Üretim giderleri içerisinde; hammadde, işçilik ve yakıt ile bakım haricinde enerji giderlerine bağlı doğrudan giderler vardır. Bunun yanı sıra depolama, faizler ve kira, sigorta ve işleme gibi dolaylı giderler de bulunmaktadır. Ayrıca, yönetim ve dağıtım faaliyetlerine bağlı genel masraflar da mevcuttur. Bu masraflar enerji tasarrufu projelerinin ana giderlerini nadiren etkilediklerinden, burada detaylı bir şekilde ele alınmamıştır. Genel olarak bakıldığında enerji tasarruf yatırımı, yalnızca enerji tasarrufları açısından fayda sağlamakla kalmayacak; ayrıca başka giderler ve başka gider tasarrufları da yaratacaktır. 4.2.1 Enerji Giderleri İlk sermaye yatırımının ana amacı, şirketin enerji tüketimini azaltmak olacaktır. Para tasarrufu şu şekillerde gerçekleştirilecektir: (1) Enerji tüketimini azaltan yeni bir teknoloji veya yeni ekipman kurulu ve/veya (2) daha ucuz olan başka bir yakıt türünden faydalanmak için yakıtın değiştirilmesi. Bazı enerji yatırımlarının, şirketin enerji tüketimini azaltmadan, şirketin enerji faturasını azaltmaya yarayan yakıt değişimleri olduğunun altını çizmek gerekmektedir. Bu tür yatırımların (örneğin kirli kömürden gaza dönüşüm yapılması halinde), yine de büyük çevresel etkileri olabilmektedir. Enerji tasarrufu projelerinin ekonomik değeri, azalan yakıt tüketiminin ve/veya yakıt gideri tasarruflarının ne kadar çabuk projenin ilk sermaye giderlerini karşılayabildiğine bağlıdır. Yakıt giderleri, projelerin yürütme giderlerini hesaplamada ve sunulan projenin sürdürülebilir olup olmadığının anlaşılması konusunda hayati önem taşımaktadır. Elektrik ve yakıt fiyatları (tarifeleri) enerji yönetiminin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Bununla birlikte, bir yakıtın giderinin özel değeri bir dizi nedenden ötürü kesin bir biçimde belirtilemez. Bu nedenlerin arasında en bilinen ortaklar nedenler şöyledir: * Büyük Kullanıcıların Fiyat Pazarlığı Yapabilmesi Büyük endüstriyel kullanıcılar ve güç üreticileri, belli yakıtların büyük alıcılarıdır ve hane tüketicilerine verilen fiyatlardan çok daha düşük fiyatlar için pazarlık yapabilmektedirler. * Yakıtı Çıkarma Yönteminin Yakıt Fiyatlarını Değiştirmesi Çıkarma yöntemi, yakıtların fiyatlarını değiştirebilmektedir: Bu durum, özellikle de kömür ve gaz için geçerlidir. Örneğin açık ocak kömürü, genellikle derin maden kömüründen daha az tutmaktadır. * Piyasadaki Talebin Yakıt Fiyatlarını Değiştirmesi Arz ve talep durumu, uzun vadeli öngörüleri alt üst edebilir. Buna örnek olarak 1970li yıllardaki benzin fiyatı şokları ve 1990ların sonlarında yaşanan, önemli orandaki benzin fiyatı düşüşleri gösterilebilir. Ayrıca bunların, doğal gaz fiyatları üzerinde ve yenilenebilir enerji projelerinin hayatta kalabilirliği üzerinde karmaşık zincirleme etkileri vardır. Yakıtların fiyatları (tarifeleri), işlemlerin genel karlılığı üzerinde en büyük etkiye sahip olan girdiler olduklarından, enerji yönetiminin hayati önem arz eden kısmını oluşturmaktadır. Yakıt giderleri, farklı proje türlerinin işletme giderlerini hesaplamada ve teklif edilen projelerin hayatta kalabilirliğini değerlendirmede çok önemli bir faktördür. Bu kavramları anlamlandırabilmek için lütfen aşağıdaki örneğe dikkat ediniz. Örnek 4.2 Rollon plc isimli sanayi şirketi, elektrik ve ısınma gereksinimleri için yıllık 10,000 MWh elektrik (kWh başına 5 pence) ve 400,00 termi gaz (termi başına 36 pence) kullanmaktadır. Şirket elektriği satın almaktadır ve ısınma için ise, gazlı buhar kazanı kullanmaktadır. Rollon şirketi yönetimi, hem elektriği hem de ısınmayı sağlayacak bir dizel motoru kurup kurmamayı düşünmektedir. Dizel motorun yılda 2 milyon metre hafif fuel oil kullanacağı tahmin edilmektedir (litre başına 11 pence). İki sistemin yakıt giderlerini hesaplayınız. Çözüm Mevcut sistem: Yıllık Giderler Elektrik gideri= kWh sayısı x (gider/kWh) = (10,000 x 1000) x 0.05 = 0.5 milyon £ Gaz gideri = termi sayısı x (gider/termi) = 400,000 x 0.36 = 0.144 million £ Yani, toplam yakıt gideri = 0.644 milyon £ Dizel Motor Projesi: Yıllık Gider Fuel oil gideri = litre sayısı x (gider/litre) = 2 x 106 x 0.11 = 0.22 milyon £ Yani, fuel oil gideriyle toplam tasarruf toplam = (0.644 - 0.22) milyon £ = 0.424 milyon £ Yorum Yukarıdaki rakamlar, projenin enerji giderlerinde önemli miktarda tasarruf sağlayacağını göstermektedir. Ancak, burada motorun sermaye giderleri ve işletme giderleri de dâhil olmak üzere pek çok diğer gider hesaplanmamıştır. Bu hesaplamanın faydası, bir şirkete yeni projelerde ön değerlendirme yapmada yardımcı olmasıdır. Fuel oil giderlerinde yapılan tasarrufların daha sonra, gerekli ilk yatırımla karşılaştırılması gerekecektir. Hangi tür giderlerin göz önünde bulundurulması gerektiğine dair detaylı bir analiz 7. Bölümdeki İş Planı Formunun 6. Bölümünde bulunabilir. 4.2.2 Üretim Giderlerine İlişkin: Sabit ve Değişken Giderler Giderleri sınıflandırmada geleneksel yöntem, sabit giderler ve değişken giderler arasında ayrım yapmaktır. Sabit masraflar fabrikanın üretimiyle değişmezler. Bu giderlerin içinde şunlar bulunmaktadır: * Kira * Vergiler * Sigorta * Isınma ve aydınlatma giderleri * Ofisler ve yönetim * Yatırım yapılan sermaye üzerindeki faiz, mesela fabrika üzerindeki faiz harçları Değişken giderler fabrikanın üretimi ile doğrudan değişiklik gösteren giderlerdir. Bu giderlerin içinde şu kalemler bulunmaktadır: * Hammadde * Üretimde kullanılan enerji * Elektrik ve yakıtlar * Bakım * Paketleme * İşçilik Giderleri Bir projenin işletiminin toplam giderini sabit ve değişken giderlerin toplamı oluşturmaktadır. Toplam giderler, öncelikle finansal kayıtlardan elde edilebilecek olan sabit gider kalemlerini toplayıp, daha sonra da bunun üzerine herhangi düzeydeki bir üretim için değişken kalem giderlerini ekleyerek bulunabilir. Toplam giderler= Sabit Giderler+ Değişken Giderler Enerji gibi bireysel gider kalemlerinin, hem sabit hem de değişken bileşenleri bulunmaktadır. Pek çok sanayi üretim sürecinde, örneğin buhar kazanı veya endüstriyel fırınların sabit harcamalarıyla, hiç üretim yapılmadığı zaman bile enerji kullanılmaktadır. Her bir ek üretim birimi için harcanan değişken enerji, bu temel rakama eklenmelidir. Enerji ile üretim arasındaki ilişki, enerji tasarruf önlemleri mevcut bir üretim sürecine eklendiğinde hayati derecede önem arz kazanmaktadır. Enerji tasarruf önlemleri, sabit ve değişken enerji giderlerini çoğunlukla eşit bir biçimde etkilememektedir. Örneğin bir endüstriyel fırına uygulanan yalıtım, sabit tüketimi etkilemektedir, ancak değişken tüketim üzerinde herhangi bir etki yapmamaktadır. Isı geri kazanımı, değişken gideri etkilemektedir ancak sabit giderler üzerinde bir etki yaratmamaktadır. Burada unutulmaması gereken, bir önlem sabit ve değişken giderleri eşit oranda etkilemediğinde, eğer üretim oranı da ayrıca belirtilmiyor ise, herhangi bir süreç için yüzdesel manada tasarruftan bahsetmek mümkün değildir. Bir enerji verimlilik projesinin işletiminde toplam gider, sabit ve değişken giderlerin toplamına eşit olacağından, toplam gider fabrikanın toplam üretimi ile birlikte değişiklik gösterecektir. Bu yüzden, arz düzeyiyle toplam giderlerin nasıl değişiklik gösterdiğini hesaplayarak, iki enerji arz planının karşılaştırmasını yapmak bazı durumlarda mümkün olabilmektedir. Enerji verimliliği giderlerini hesaplamanın temel ilkelerini inceledikten sonra, yeni enerji tasarrufu projelerinde yatırım ilkelerine dönelim. 4.3 Yatırım değerlendirmesine Giriş Yatırım değerlendirmesi bir dizi projenin değerlendirildiği ve finansal geri dönüş ölçümleri açısından sıralandığı süreçtir. Bu ölçümler bir şirkete, şirketin yatırımcılarına ve kredi verenlere farklı projeler arasında finansal karşılaştırmalar yapmak için bir ortak değerler seti kullanma olanağı tanımaktadır. Bir şirket öncelikle hangi projeleri kabul edeceğini, ikinci olarak ise bu projelerin nasıl finance edileceğini düşünmelidir (yatırım kararlarını finansman kararlarından ayırmak, modern kurumsal finansın en önemli temel ilkelerindendir). Genel olarak, ya kurumsal finans (mevcut bir şirketin bir projesinin finansmanı manasına gelmektedir) veya proje finansmanı (yeni bir şirket kurmayı da içermektedir) ile karşı karşıya kalmaktayız. Yatırım değerlendirmesinin başlıca hedeflerinden bazıları şunlardır: * Hangi yatırımların organizasyonun parasının en iyi şekilde kullanılmasını sağlayacağına karar vermek * Bu yatırımların he rbirinden optimum fayda sağlamak * Şirketin risklerini asgari düzeye indirmek ve * Her yatırımın performansının bir sonraki analizi için bir temel oluşturmak. Değerlendirme süreci, her bir projenin işe yapması beklenen finansal katkıyı ölçer, her projenin risklerini ve belirsizliklerini belirler ve beklenen giderleri ve faydaları tanımlar. Karar verici, “en iyi” projeyi seçmek için değerlendirme sürecinin sonuçlarını kullanır. Göz önünde bulundurulması gereken diğer stratejik faktörler şunlardır: * Yönetim kalitesi * İşin gider yapısı * Projenin, işin temel hedefleriyle ne şekilde alakalı olduğu * Projenin, şirketin hedefleriyle kapasite, kalite, esneklik, ürün karışımı, lojistik ve benzeri konularda ilişkisi. Burada yatırım değerlendirmesinin, bir projenin seçilip seçilmeyeceğine karar verme anlamına gelmediğinin altını çizmemiz gerekmektedir. Yatırım değerlendirmesi sürecinin ana işlevi, farklı çıkarları olan farklı insanların, şirkete açık olan çok sayıdaki farklı muhtemel projenin sıralaması üzerinde anlaşılmasına olanak vermesidir. Bir projeyi değerlendirmek için pek çok farklı yol olmakla birlikte, öncelikle bir kaç temel kavrama odaklanıp, ardından karmaşık olmaktan ziyade, kısmen faydalı olan bir değerlendirmeye doğru kademeli olarak geçiş yapacağız. Burada amacımız sofistike olmak değil, tam tersine faydalı olmaya çalışmaktır. Finansal değerlendirme alanı, modern finans teorisindeki kavramlar ile desteklenmektedir. Bununla birlikte, bu tartışmada bu teoriye atıfta bulunmamızın kaçınılmaz olduğu durumlar haricinde, modern iş finansı teorisi tarihinin özetini yapmaya çalışmayacağız. 4.4 Nakit Akışı Herhangi bir yatırım değerlendirmesinin ilk adımı, proje giderleri ve faydaları hakkında uygun bilgileri toplamak ve bu projenin yaratacağı nakit akışını hesaplamaktır. Nakit akışı, en basit deyimiyle, yatırım projesine gelen ve projeden giden para arasındaki farktır. Nakit akışlarının, bazı nakit akışlarını dâhil ederken diğerlerini dışarıda bırakan muhasebe karı ve muhasebe kaybı ile karıştırılmaması gerekmektedir. Ya da bir nakit akışı modeli hazırlamak, genelde mevcut muhasebe verilerine (gelir beyanı ve bilanço) dayalıdır. Bir finansal modelin genel yapılandırması, nakit akış beyanı için kullanılacak olan ve yılsonu bilançolarının yapılandırılacağı gelir beyanıdır. Bunun bir sonucu olarak, yatırım projesinin yarattığı muhasebe kazançlarını değiştirmek için bazı dikkatli düzeltmelerin yapılması gerekecektir. Örneğin, kesinlikle nakit çıkışına neden olmadıkları için değer kaybı tutarlarının eklenmesi gerekecektir. Nakit akışlarına denk gelmeyen alacaklar hesabındaki ve envanterlerdeki artışın düşülmesi gerekecektir ve nakit çıkışlarına denk gelmeyen alacaklar hesabındaki artışların da eklenmesi gerekecektir. Bu yüzden, nakit çıkışı beyanlarının muhasebe kayıtlarından, özellikle de tüm gerekli bilgileri içeren kar zarar (gelir) beyanından ve bilançolardan çıkarılabileceği unutulmamalıdır. Nakit çıkışı beyanlarının nasıl oluşturulduğuna ve gelir beyanları ve bilançolarla nasıl ilişkili olduklarına dair daha fazla detay için, lütfen İş Planı Formunun 11. Bölümünün Yorumlar kısmına bakınız. Örnek 4.3: Diyelim ki altı yıllık sure boyunca yılda 20,000 USD tasarruf sağlayan bir proje 100,000 USD tutuyor olsun. Nakit akışı şöyle gerçekleşir: Tablo 4.2: Basitleştirilmiş Nakit Akışı Yıl 0 1 2 3 4 5 6 Toplam Net Nakit Akışı Nakit Akışı (100,000)* 20,000 20,000 20,000 20,000 20,000 20,000 20,000** * Parantez içeriisnde verilen rakamlar bir çıkış veya negatif değer olan standard muhasebe uygulamalarını takip etmektedir. 100,000 USD sermaye gideridir. ** Toplam Nakit Akışı yılda 20,000 USD x 6 yıl= 120,000 USD’dir. Sermaye 100,000 USD idi. Bu nedenle, toplam Net Nakit Akışı 120,000 USD - 100,000 USD = 20,000 USD’dir. Bu örnek, oldukça basitleştirilmiş bir nakit akışı örneğidir. Tasarrufların her yıl aynı olmasını beklemek için herhangi bir neden yoktur. Bir gider tasarrufu projesinin temel noktalarından bir tanesi, tasarruflar o ya da bu şekilde elde edilmesidir. Giderlerden tasarruf faktörün bir yolu ürünün yapılış şeklinde değişiklik yapmaktır. Diğer bir yol ise tüm enerji türleri dâhil olmak üzere bütün kaynakları daha etkili bir şekilde kullanmaktır. Nakit akışları artış gösteren bir şekilde değerlendirilmelidir: bir projenin değeri projenin kabulünden itibaren gerçekleşen tüm ek nakit akışlarına bağlıdır. Bir projenin yarattığı nakit akışlarının tahmini yaparken, aşağıdaki noktalara özellikle dikkat edilmelidir: (1) Marjinal ortalama olmayan nakit akışları: yatırım kararlarının tüm nakit akışı sonuçlarını sürekli olarak takip etmek gerekmektedir.Zarar eden bölümdeki Artan Bugünkü Net Değer çok ciddi manada olumlu olabilir veya tam tersi söz konusu olabilir. (2) Unutulmuş batık masraflar: Bunlar geçmişte oluşmuş ve iptal edilemeyen masraflardır. Geçmiş dönemden, geri döndürülemeyen çıkışlardır. Batık masraflar geçmişte kaldıklarından, bir projeyi kabul etme veya reddetme kararından etkilenemezler. Bu nedenle de göz ardı edilmeleri gerekmektedir. (3) Fırsat maliyetinin dâhil edin: bir kaynağın maliyeti, el değiştiren nakit para olmasa bile yatırım kararında etkili olabilir. Yatırım projelerindeki uygun karşılaştırma “öncesi ve sonrası” arasında değil “birlikte ve olmadan” arasında yapılır. 4.5 Geri Ödeme Bir projenin geri ödemesinin hesaplamasını yapmak kolaydır. Projenin sermaye giderine eşit olması için, değer kaybı öncesi net tasarrufların mevcut toplam tutarı için gerekli olan sürenin uzunluğudur. Veya daha da basitleştirmek gerekirse, ortalama yıllık tasarruflarla bölünen sermaye gideridir. Buradaki ana fikir, geri ödeme zamanı ne kadar kısa olursa, yatırımın o kadar çekici olacağıdır. Geri ödeme = Sermaye Gider/ Yıllık Tasarruf. Geri ödemenin finansal bir ölçüm olarak avantajları şunlardır: * Hesaplaması kolaydır * Somut terimler ile ifade edilir. Mesela yıllarla. * Proje hakkında zamanlama, proje ömrü veya faiz oranları açısından herhangi bir varsayım yapılmasını gerektirmemektedir. * Gelecekte uzun süre için tasarrufları hesaplamadaki belirsizliği azaltan, kısa geri ödeme süresi olan projeleri tercih eder. Değişen teknolojiyle ve yakıt fiyatlarıyla ilgili etkileri azaltır. * Net tasarrufların zamanlamasını hesaplanmamış bir biçimde hesaba katmaz. Geri ödemenin dezavantajları şunlardır: dscr * Geri ödeme dönemi sonrası (bitiş tarihi) gerçekleşen herhangi bir nakit akışını hesaba katmaz. Bu nedenle de projenin genel değerini ölçmez. Eğer şirket proje ömrüne bakmaksızın aynı bitiş tarihini kullanırsa, çok fazla sayıda kısa süreli projeyi kabul ederken, uzun süreli projelerin çok azını kabul etme eğiliminde olacaktır. * Geri ödeme yöntemi, yatırım yapılan paraya getiri oranı belirtmez. * Sermaye varlığının, kalan değerini göz önünde bulundurmaz. * Paranın zaman değerini göz önünde bulundurmaz. Yukarıdaki noktaları göstermek için birlikte üç farklı proje fırsatını inceleyelim. Örnek 4.4 Üç projenin her birinin geri ödeme sürelerini, kuruluş sermaye masrafının aşağıdaki şekilde olduğunu varsayarak hesaplayın: Tablo 4.3: Üç projenin Gider Programlarının Karşılaştırılması Proje 1 Proje 2 Proje 3 Sermaye Giderleri 50,000 50,000 50,000 Yıl Yıllık Net Tasarruf Değişen Toplam Yıllık Net Tasarruf Değişen Toplam Yıllık Net Tasarruf Değişen Toplam 0 1 2 3 4 5 (50,000) 10,000 10,000 10,000 10,000 10,000 (50,000) (40,000) (30,000) (20,000) (10,000) 0 (50,000) 25,000 25,000 25,000 25,000 25,000 (50,000) (25,000) 0 25,000 50,000 75,000 (50,000) 8,000 9,000 10,000 23,000 9,000 (50,000) (42,000) (33,000) (23,000) 0 9,000 Çözüm Üç projenin her biri için geri ödeme dönemi şu şekildedir: Proje 1: 5 yıl Proje 2: 2 yıl Proje 3: 4 yıl. Geri ödeme yöntemi, net tasarrufların zamanlamasını göz önünde bulundurmamaktadır. Ancak Proje 3’ün 2. ve 4. yıllarında yaratılan tasarrufların son değişiminin nihai sonuca herhangi bir katkısının olmadığına dikkat ediniz. Daha sonraki bölümlerde zamanlamanın açıkça teşhisinin göz önünde bulundurulması gerektiğini göreceğiz. Ancak yukarıda verilen örnek geri ödeme yönteminin temel avantajlarını ve dezavantajlarını ortaya koymaktadır. Aşağıdaki tablo, geri ödeme yönteminin temel avantajlarını ve dezavantajlarını özetlemektedir. Tablo 4.4: Geri Ödeme Yöntemi – Avantajların ve Dezavantajların Özeti Avantajlar 1 Yöntem, kısa geri ödeme süresi olan projeleri tercih etmektedir. Yani gelecekte uzun vadeli tasarrufların hesaplanmasıyla ilgili belirsizliği azaltmaktadır. 2 Kısaltılmış süreyi tercih etmesi, değişen teknoloji ve yakıt fiyatlarının yarattığı etkilerin azalması anlamına gelecektir. Dezavantajlar 1 Geri ödeme dönemi sonrası gerçekleşen herhangi bir nakit akışını hesaba katmaz. Bu nedenle de projenin genel değerini ölçmez. 2 Geri ödeme yöntemi, yatırım yapılan paraya getiri oranı belirtmez. 3 Geri ödeme yöntemi, net tasarrufların zamanlamasına ilişkin yanıltıcı bir resim sunabilir. Yukarıdaki Proje 3’teki gibi, farklı geri ödemeleri olan yıllar, geri ödeme sonucunda herhangi bir değişim yapmadan değiştirilebilir. Yukarıda da görüldüğü üzere, geri ödeme bize bazı faydalı yanıtlar verebilen geri ödeme yöntemidir. Ancak dalgalanan fiyatların ve faiz oranlarının, hesaplarda kullanılmasının gerekli olduğu uzun vadeli projelerde kullanıldığında başarısızlığa uğramaktadır. İlerleyen bölümlerde basit geri ödeme yönteminin iskontolu getiri oranıyla ters olarak bağlantılı olduğunu göreceğiz. Yani geri ödeme dönemi ne kadar kısa ise, getiri oranı o kadar yüksek olacaktır. Geri ödemenin net tasarrufların zamanlamasını göz ardı etmesi büyük bir eksiktir ve bu nedenle de çok kaba bir ön gösterge ve daha detaylı analiz iskonto tekniğini kullanmaya bir hazırlık olarak kullanılması tavsiye edilmektedir. Geri ödeme yönteminin basitliği, yatırım projelerini tarif etmede kolay bir araç olarak kullanılmaktadır. Ancak yöneticilerin yatırım kararlarında kesinlikle büyük pay sahibi değildir. Şimdi değerlendirme işleminin iskontolu yöntemlerine geçiyoruz ve iskontolu nakit akışı yönteminin altında yatan ilkeleri inceliyoruz. 4.6 İskontolu Nakit Akış Yöntemleri (İNA) 4.6.1 Paranın Zaman Değeri: Faiz Oranı Bir projenin bir kaç yıl boyunca değerini hesaplamak için, paranın zaman değerini göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Paranın zaman değerinin olması, finansın temel bir ilkesidir. Bu da bugün elinizde bulunan belli bir miktar paranın (yani nakdin), şu andan bir yıl sonra aynı miktardaki paradan daha fazla ettiğidir. Bir krediden faiz alma nedeni paranın zaman değeriyle alakalıdır. Diğer bir deyişle, banka parasının kullanımı için piyasaya dayalı bir ücret alabilmektedir. Bankanın parasının kullanımı için verilen ve yüzdelik bir oran olarak ifade edilen ana ücrete faiz adı verilmektedir. Değerlendirmede geri ödeme yöntemini kullanmak çok kolay olmakla birlikte, tasarrufların zamanlamasını yeterince göz almamaktadır. İlk yıllarında daha yüksek oranda tasarruf yaratan bir proje, diğer planlarda daha fazla yatırım getirmektedir. Düzgün bir şekilde uygulandıklarında iskontolu nakit akış yöntemleri, belli zamanlardaki tasarrufların değerine ağırlık vermekte ve böylece yatırımların zamanlamasını göz önünde bulundurmaktadır. İNA yöntemleri temel olarak faiz oranlarına dayalıdır. Örneğin, bir bankaya %10 faiz ile yatırılan 100 Avroluk bir depozito, ilk yıl 10 Avro kazandıracaktır. Hesap ilk yılın sonunda 110 Avro değerinde olacaktır. Bu rakamlara bakmanın farklı bir yolu, %10’luk faiz oranıyla bir yıllık süre sonunda 110 Avro olacak olan rakam, şu anda 100 Avrodur. 100 Avro bugünkü değerindedir. Ayrıca, bir yılda 110 Avro almak için, bugün bankaya 100 Avro yatırmak zorunda olduğumuzu da söyleyebiliriz. Bu süreci tekrarlarsak, %10’luk faiz oranıyla, 100 Avroyu bir yıl daha bankada bırakırsak, ikinci yılın sonunda hesapta 121 Avro olacaktır. Burada yine bugünkü 100 Avronun, iki yıllık bir sürecin sonunda 121 Avroya denk olacağını söyleyebiliriz. Bu kavramın genel formulü şöyledir: S= D x (1 + i)N i = % olarak faiz oranı D = Depozito S = Tasarruf edilen paranın değeri olduğunda. N yılında tasarruf edilen paranın S miktarının Bugünkü Değeri: : = S/(1 + i)N olacaktır. PV Örnek 4.5 Bir proje, 2. ve 4. yıllarında 20,000 Avro nakit akışı yaratmaktadır. %12 oranındaki faiz oranıyla, tasarrufların bugünkü değerini hesaplayınız. Çözüm Bugünkü Değer formülünü kullanarak: PV = S/(1 + i)N 2. yıl için: PV = = 4. yıl için: 20,000 AVRO /(1 + 0.12)2 15,943.88 AVRO = 20,000 AVRO/(1 + 0.12)4 = 12,710.36 AVRO. Eğer bu kavramı birkaç yıl boyunca tasarruf yaratan tam bir projeyi kapsayacak şekilde uygularsak, o zaman her yıl için, tasarrufları N yılında bugünkü değere ilişkilendiren bir 1/(1 + interest rate) N faktörü olacaktır. Buna iskonto faktörü denir (İskonto Faktörleri hakkındaki aşağıdaki tabloya bakınız) ve etkisi, proje ömrünün ilerleyen yıllarında elde edilen tasarrufların değerini azaltmaktır. Aşağıdaki tablo 10 yıllık bir zaman zarfında pek çok faiz oranı (veya iskonto oranı) için iskonto faktörlerini vermektedir. Tablo 4.5: İskonto faktörleri Yıl 0 1 2 3 4 5 6 7 Faiz Oranları (veya İskonto Oranları) 8% 10% 12% 14% 16% 18% 20% 24% 1.000 0.926 0.857 0.794 0.735 0.681 0.630 0.584 1.000 0.909 0.826 0.751 0.683 0.621 0.564 0.513 1.000 0.893 0.797 0.712 0.636 0.567 0.507 0.452 1.000 0.877 0.769 0.675 0.592 0.519 0.456 0.399 1.000 0.862 0.743 0.641 0.552 0.476 0.410 0.354 1.000 0.848 0.718 0.609 0.516 0.437 0.370 0.314 1.000 0.833 0.694 0.579 0.482 0.402 0.335 0.279 1.000 0.810 0.651 0.525 0.423 0.341 0.275 0.222 8 9 10 0.540 0.500 0.463 0.467 0.424 0.386 0.404 0.361 0.322 0.351 0.308 0.270 0.305 0.263 0.227 0.266 0.226 0.191 0.233 0.194 0.162 0.179 0.144 0.116 Burada 0 yılının şu an olduğu ve bu nedenle de indirim faktörünün her zaman 1 olacağını akılda tutmak önemlidir. Proje değerlendirme tekniği için, gelecek yılların nakit akışlarını şu anki değere indirme şeklindeki temel kavrama Bugünkü Net Değer yöntemi denmektedir. Bu yöntem iskonto edilmeyen ve geri ödeme yöntemleriyle ilgili olan dezavantajların üstesinden gelmektedir. 4.6.2 Bugünkü Net Değer Yöntemi (BND) Bugünkü Net Değer yöntemi, basitçe tüm yıllık sermaye giderlerinin bugünkü değerini ve bir projenin ömrü boyunca gerçekleşecek olan net tasarrufları hesaplama yöntemidir. Bütün bugünkü değerleri toplayarak (giderler negatif miktarlarda, net tasarruflar ise pozitif miktarlarda sunulmaktadır), projenin Bugünkü Net Değeri adı verilen bir toplam elde edilecektir. Bugünkü Net Değerin temel kriterleri aşağıdaki gibidir: 1. Yatırım projelerinin yarattığı tüm nakit akışlarını öngörmek; 2. Bu nakit akışlarını uygun sermaye gideri olanağıyla iskonto etmek. Bir yatırım projesinin bugünkü değerini hesaplamak için, beklenen gelecek nakit akışlarını, karşılaştırılabilir yatırım alternatiflerinin sunduğu getiri oranı ile iskonto edeceğiz. Bu getiri oranına genellikle iskonto oranı, kabul edilebilir en düşük getiri oranı veya fırsat sermaye gideri denilmektedir ve tahvillere yatırmak yerine projeye yatırım yapılmasıyla feragat edilen getiridir. Eğer risksiz bir projeye yatırım yaparsak, beklenen nakit akışlarını, risksiz getiri oranı (örneğin banka tarafından hazine bonolarına verilen faiz oranı) ile iskonto edeceğiz. Ancak riskli bir projeye yatırım yapıyorsak, iskonto oranına bir risk primi dâhil etmemiz gerekecek. Bunun nedeni, bir projede ne kadar büyük risk söz konusuysa, yatırımcının beklediği geri dönüşün o kadar büyük olmasıdır. Projenin net tasarruflarını tahin etme konusundaki belirsizlikler, biraz daha kötümser (yüksek) iskonto oranı kullanarak dengelenmektedir. Bir projenin yatırım değerlendirmesini hazırlarken, sponsorun (i) iskonto oranı seçimi net bir biçimde gerekçelendirmesi ve (ii) kendi projesinin Bugünkü Net Değeri üzerindeki iskonto oranının etkisini görmesi için bir hassasiyet analizi gerçekleştirmesi tavsiye edilmektedir. Her bir yatırım projesinin kendi fırsat sermaye giderine göre değerlendirilmesinin altını çizmek önemlidir. Bir şirketin çok risksiz projeden, çok riskli projeden elde edeceğiyle aynı getiri oranını tüm şirket için geçerli olması amacıyla (ve böylece bütün şirketin riskini yansıtmasını) talep etmesi tabi ki mantıksız olacaktır. Bu, şirketi iyi düşük riskli projeleri reddetmeye ve zayıf yüksek riskli projeleri kabul etmeye yönlendirecektir. Eğer Bugünkü Net Değer negatif ise, projenin ömrü boyunca yaratılan net tasarrufların bugünkü değerinin (nakit akışlarının) ilk sermaye giderlerinden (ilk nakit çıkışlarından) daha az olduğu manasına gelmektedir. Bu durumda proje reddedilmelidir. Eğer Bugünkü Net Değer pozitif ise, o zaman otomatik olarak kabul etmek yerine, projenin değerini ve liyakatını değerlendirmek için diğer faktörleri göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Bu diğer faktörler bölümün ilerleyen kısımlarında tartışılacaktır. 4.6.3 Enflasyonun Sürekli Olarak Değerlendirilmesi İskonto, paranın zaman değeri dikkate alınacak şekilde hesaplanır ve dolayısıyla bir tahminden ibarettir. İskonto oranı genel enflasyon oranı ile karıştırılmamalıdır. Genel enflasyon oranı seçilmez; bir olgu olarak sunulur. Petrol fiyatları, maaşlar ve bakım, ekipman ve kurulum giderleri de buna dâhildir. Birleşik Krallık'ta enflasyon oranı, merkezi hükümetin her ay yayınladığı Perakende Fiyat Endeksi (RPI) ile ilişkilendirilmiştir. Paranın zaman içerisine değer kaybetmesi enflasyonu ortaya çıkarabilir. Örneğin, eşya fiyatları yılda %10 arttığında ve parasal faiz oranı %15 ise reel parasal faiz oranı %5 olur – yani, para piyasası oranı (nominal değer) ve enflasyon oranı arasındaki fark. Aslında reel faiz oranı fiyatlar sabitken ödenecek faiz oranıdır. Bir şeyi reel açıdan ifade etmenin amacı fiyat artışının ekonomik sistem boyunca etkisini dengelemektir. Gerçek para ile sürekli alım gücü olan para arasındaki farkı ortaya koyabilmek için ekonomistler ikinciyi reel oranlı para şeklinde açıklamaktadır. Yıllık faiz oranı %10 olduğunda 110 AVRO'nun bir yıl içinde kazanılan reel alım gücü 100 AVRO'dur. Bu, paranın zaman değeri etkisinden farklı tutulması gereken başka bir iskonto şekline ifade eder. Diğer bir deyişle enflasyon oranı, hangi iskonto oranlarının uygun olduğu konusundaki kararlarımızı etkileyenilit. Net tasarrufun para değerini iskonto ederken enflasyon etkilerini dikkate almanın mutlak objektif bir yolu yoktur. Genel itibariyle çoğu finans uzmanı, RPI'yı “enflasyon iskonto faktörü” olarak kullanır ve bu enflasyon oranının proje ömrü boyunca hâkim olacağını tahmin eder. Hesaplamalarınızı yaparken sürekli enflasyon değerlendirilmesi yapmayı unutmamak gerekir. İskonto oranı (risksiz faiz oranı artı öngörülen proje riskini yansıtan risk primi) nominal oranlarla ifade edilir. Sonrasında tutarlılık için öngörülen nakit akışı satış fiyatları, işgücü ve malzeme maliyetleri vb. dikkate alınarak nominal oranlarla hesaplanmalıdır. Tabi ki reel nakit akışının reel iskonto oranı ile iskonto edilmesi yanlış değildir. NAKİT AKIŞLARI İSKONTO ORANI NOMİNAL REEL NOMİNAL EVET HAYIR REEL HAYIR EVET Nominal nakit akışlarının nominal iskonto oranı ile iskonto edilmesi (enflasyon ve fiyat değişimi etkisi dikkate alınarak) ve reel nakit akışlarının reel iskonto oranı ile iskonto edilmesi her zaman aynı sonuçları verecektir. Aşağıdaki örnek bunun doğruluğunu göstermektedir. Örnek 4.6 bir şirket dört yıllık enerji verimliliği projesi için 50.000 AVRO yatırım yapmayı planlamaktadır. Proje tasarrufları ve maliyetleri aşağıdaki gibi hesaplanmıştır: Enerji tasarrufu = ilk yıl 50.000 AVRO; takip eden yıllarda yıllık %5 artış ile İşgücü maliyeti = ilk yıl 20.000 AVRO; takip eden yıllarda yıllık %8 artış ile Malzeme ve Diğer Maliyetler = ilk yıl 10.000 AVRO; takip eden yıllarda yıllık %10 artış ile Enflasyon oranının (Perakende Fiyat Endeksi) %7 ve nominal faiz oranının %15 olduğunu varsayın. Öngörülen projenin risksiz olduğunu düşünün. Projenin cari değerini nominal ve reel oranlar üzerinden hesaplayın. Çözüm Önce tasarruf ve maliyet değerindeki artışı göz önünde bulundurarak enerji tasarrufundan maliyetleri çıkartarak projenin net tasarrufunu hesaplamanız gerekecektir. Tablo 4.6: Net Tasarruflar (Enerji Tasarrufu - Maliyetleri) Yıl Sermaye Maliyetleri (AVRO) (A) Enerji Tasarrufları (%5/yıl) (AVRO) (B) İşgücü Maliyetleri (%8/yıl) (AVRO) (C) Malzeme Maliyetleri ve Sair Maliyetler (%10/yıl) (AVRO) (D) Tasarrufların gerçek para değeri (AVRO) (E) 0 -50000 yok yok yok -50000 1 yok 50000 -20000 -10000 20000 2 yok 52500 -21600 -11000 19900 3 yok 55125 -23328 -12000 19697 4 yok 57881 -25194 -13310 19377 Sütun A-E şunları temsil etmektedir: A AVRO -50.000: bu projenin başlangıçtaki sermaye yatırım miktarıdır. B Enerji tasarrufları: 1.05 artış faktörü. C İşgücü maliyetleri: artış faktörü 1.08 D Malzeme maliyetleri ve sair maliyetler: artış faktörü 1.10 E Gerçek para ve tasarruf değeri = net tasarruf = (A + B + C + D) Bu örnek, enflasyon oranı olarak kullanılan değerin ortalama bir değer olduğunu ve enerji, işgücü ve sair maliyetlerin enflasyondan farklı bir hızda artabileceğini açıkça göstermektedir. Metot 1: Nominal (Para) Değerler Üzerinden NPV Analizi Bu metotta net tasarruf değerleri iskonto edilirken bir iskonto faktörü kullanılır. Bu faktör enflaston ödeneğini de içeren bir iskonto oranına dayanır. Bu durumda iskonto oranı R, reel iskonto oranı I R ve genel enflasyon oranının (Perakende Fiyat Endeksi) birleşik etkisidir. Bankalar nominal değerler üzerinden hesaplama yapmayı tercih ederler. Nominal iskonto oranı R, reel iskonto oranı IR ve enflasyon oranı olarak ölçülen genel enflasyon oranının birleşik etkisidir7 . Bu durumda iskonto oranının %15 olmasına karar veriyoruz (risk primi yok) 7 NPV şu şekilde hesaplanır: Tablo 4.7: Nominal Net Cari Değer Hesaplaması Yıl SERMAYE (AVRO) (A) Net Tasarruflar (parasal değer) (AVRO) (B) İskonto Faktörü (%15) (C) Cari Değer (parasal değer) (AVRO) (D) 0 -50000 -50000 1000 -50000 1 yok 20000 870 17391 2 yok 19900 756 15047 3 yok 19697 658 12951 4 yok 19377 572 11079 Toplam NPV 56469 6469 A-D sütunları şunları temsil etmektedir. A AVRO-50.000 başlangıçtaki sermaye yatırımıdır 7 Nominal iskonto oranını hesaplamak için aşağıdaki bağıntıyı kullanırız (1 + R) = (1 + IR)(1 + RPI) = (1 + 0.08)(1 + 0.07) = 1.1556 yani R = 0.1556 veya (15.56%) Sadeleştirme amacıyla R değerini %15 olarak yuvarlıyoruz B Bir önceki tablodaki Sütun B ile aynı sütundur. C İskonto faktörü. D D = C x A; veya D = C x B. Metot 2: Reel Değerler Üzerinden NPV Analizi Net tasarrufun reel değerlerini reel iskonto oranını baz alan iskonto faktörünü kullanarak da hesaplayabilirsiniz. Sütun A - F şunları temsil etmektedir: A AVRO -50.000 başlangıçtaki yatırım sermayesine eşittir. B Tablo 4.6'daki Sütun E ile aynıdır. C Faktör = 1/(1 + enflasyon oranı)N, enflasyon oranı = 0.07. D Bu, toplam paranın reel değerini hesaplamak için kullanılan denklemdir: reel değer = S/(1 + RPI)N. Bu durumda, D = C x A veya D = C x B. E Faktör = 1/(1 + reel faiz oranı)N, the reel iskonto oranı = 0.08 Reel iskonto oranı şu formüle göre hesaplanır: (1 + nominal iskonto oranı) = (1 + reel iskonto oranı) x (1 + enflasyon oranı) (1 + %15) = (1 + %7.4766) x (1 + %7) F Bu, reel oranda cari değerdir. Reel oranda net cari değer 6,469'dur. Bu, yukarıda nominal üzerinden hesaplanan ile aynıdır. Teoride ikisinin de aynı olması gerekir. Aralarındaki küçük fark hesaplamalardaki tahminlerin yuvarlanmasından kaynaklanmaktadır. Her iki metodun sonuçları aynı olsa da her zaman nominal nakit akışı ve nominal iskonto oranını kullanmanızı öneririz. Aşağıdaki örnekte üç projenin sermaye maliyetleri ve net tasarruf değerleri verilmiştir. %14 nominal iskonto oranı üzerinden her bir projenin net cari değerini (NPV) hesaplayın. Tablo 4.8: Reel Değerler Üzerinden NPV Analizi Yıl Sermaye (AVRO) (A) Net Tasarruflar (para) (B) Enflasyon Deflatörü (AVRO) (C) Net Tasarruflar (reel değerler) (AVRO) (D) = BXC İskonto Faktörü (reel değerler, %7.4766) (E) Cari Değer (reel değerler) (F) = DXE 0 -50000 YOK 1000 -50000 1 -50000 1 YOK 20000 935 18692 0.93 17391 2 YOK 19900 873 17381 866 15047 3 YOK 19697 816 16079 805 12951 19377 763 14783 749 11079 Toplam tasarruflar = NPV= 56469 6469 4 Örnek 4.7 Üç projenin ilk sermaye maliyeti sırasıyla 120,000 AVRO, 120,000 AVRO ve 160,000 AVRO'dur. Yıllık net tasarruflar aşağıdaki tabloda verilmiştir. %14 iskonto oranı üzerinden her üç projenin net cari değerimi (NPV) hesaplayın. Tablo 4.9: Üç projeye ait net yıllık tasarrufların karşılaştırılması Proje 1 Sermaye maliyeti (AVRO) 120,000 Proje 2 Proje 3 120,000 160,000 YIL Net yıllık tasarruf Net yıllık tasarruf Net yıllık tasarruf 1 32,000 36,000 35,000 2 32,000 34,000 37,000 3 32,000 32,000 40,000 4 32,000 30,000 45,000 5 32,000 28,000 48,000 6 32,000 26,000 50,000 Çözüm Yukarıda verilen Tablo 4.5'ten %14 iskonto oranları alınmıştır. Aşağıdaki tabloda cari değerler sütunundaki değerler net tasarrufun uygun iskonto faktörü ile çarpılması ile bulunmuştur. Net cari değer (NPV) sermaye maliyetinin toplam iskontolu net tasarruftan çıkarılması ile elde edilir. . Projeler aşağıdaki gibi sıralanabilir: Tablo 4.10: Üç projenin net cari değerlerinin %14 İskonto oranı üzerinden karşılaştırılması Yıl %14 iskonto faktörü Proje 1 Proje 2 Proje 3 Net Tasarruflar (AVRO) Cari Değer (AVRO) Net Tasarruflar (AVRO) Cari Değer (AVRO) Net Tasarruflar (AVRO) Cari Değer (AVRO) (A) (B) (AxB) (C) (AxC) (D) (AxD) 0 1000 -120,000 -120,000 -120,000 -120,000 -160,000 -160,000 1 877 32,000 28,070 36,000 31,579 35,000 30,702 2 769 32,000 24,623 34,000 26,162 37,000 28,470 3 675 32,000 21,599 32,000 21,599 40,000 26,999 4 592 32,000 18,947 30,000 17,762 45,000 26,644 5 519 32,000 16,620 28,000 14,542 48,000 24,930 6 456 32,000 14,579 26,000 11,845 50,000 22,779 Brüt cari değer = 124,437 123,490 160,524 NPV = 4437 3490 524 Proje 1: NPV = +4,437 Proje 2: NPV = +3,490 Proje 3: NPV = +524. En yüksek net cari değer (NPV) Proje 1'e aittir ve dolayısıyla üç önerilen plan arsından seçilen bu proje olacaktır. Bir projenin kabul edilmesi için net cari değerinin (NPV) pozitif olması gerekir. Net cari değerin büyüklüğü projedeki mevcut ek parayı temsil eder. Örneğin, Proje 2'de NPV 3,490 Avro'dur. Bu rakam proje fazlası karşılığında 3,490 Avro alınırsa hâlihazırda kullanılabilir olan paradır. Bu anlamda NPV her an kullanılabilirdir. 4.6.4 İç Getiri Oranı (IRR) Metodu İç Getiri Oranı (IRR) bir projenin net cari değerini sıfıra eşitleyen iskonto oranı olarak tanımlanır. IRR, pratik bir ölçümdür ve finans alanında yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu, paranın daha iyi bir yatırıma dönüşmesi için dışarıda veya organizasyon içinde başka bir yerde kazanması gereken orandır (risk primi dâhildir). IRR ne kadar yüksekse proje için o kadar iyidir. IRR kuralına göre şirketler, sermaye fırsat maliyetinin üzerinde bir IRR sunan herhangi bir yatırımı kabul etmelidir. Bu teknik iskontolu nakit akışlarını baz alır ve doğru kullanılırsa doğru bir sonuç üretecektir. IRR'yi hesaplamanın kolay ve direkt bir yolu yoktur (ardışık tahminler veya bu tahminleri otomatik olarak yapacak bir bilgisayar programı hariç). Grafik araçları kullanarak IRR hesaplamanın yolunu göstereceğiz. Hesaplama metodu NPV hesaplama metodu ile aynıdır. Bu metotta sıfır NPV'ye ulaşana kadar farklı iskonto oranları ile hesaplama sistematik bir şekilde tekrarlanır. Grafik metodu daha az hesaplama gerektirir be aşağıdaki örnekte anlatılmıştır. Örnek 4.8: Örnek 4.7'deki 2. Projenin nakit akış verisini kullanarak %10, %14 ve %16 iskonto oranları için NPV'yi hesaplayın. İskonto oranlarına göre hesaplanmış net cari değeri grafikte gösterin ve projenin iç getiri oranını (IRR) tahmin edin. Çözüm %10, %14 ve %16 iskonto faktörleri Tablo 4.5'ten alınmıştır. Tablodaki mevcut değerler net tasarrufların (nakit akışı) doğru iskonto faktörü ile çarpılması sonucu elde edilir. Net cari değer sermaye maliyetlerinin iskontolu net tasarruflar toplamından çıkarılması ile bulunur. Tablo 4.11: Farklı İskonto Oranları Üzerinden Projelerin Net Cari Değerleri İskonto Oranı %10 %14 %16 Yıl Nakit akışı (A) İskonto Faktörü (B) Cari Değer (AVRO) = (A) x (B) İskonto Faktörü (C) Cari Değer (AVRO) = (A) x (C) İskonto Faktörü (D) Cari Değer (AVRO) = (A) x (D) 0 -120,000 1000 -120,000 1000 -120,000 1000 -120,000 1 36,000 909 32,727 877 31,579 862 31,034 2 34,000 826 28,099 769 26,162 743 25,268 3 32,000 751 24,042 675 21,599 641 20,501 4 30,000 683 20,490 592 17,762 552 16,569 5 28,000 621 17,386 519 14,542 476 13,331 6 26,000 564 14,676 456 11,845 410 10,671 Brüt NPV = 137,421 Brüt NPV = 123,490 Brüt NPV = 117,374 NPV= 17421 NPV= 3490 NPV= 2626 Verilen üç farklı iskonto oranı için net cari değer, NPV (y eğrisi) ve İskonto Oranı (x eğrisi) grafiğinde işaretlenebilir. 2. Projenin iç getiri oranı yaklaşık olarak %15.1'dir. Bu hesaplamayı Örnek 4.7'de verilen 1. ve 3. Projeler için de tekrarlarsanız aşağıdaki iç getiri oranı değerlerine ulaşırsınız. Proje 1 = %15.34 Proje 3 = %14.11 Bu, yukarıdaki net cari değer (NPV) hesaplamaları ile aynı sıralamadadır. Her zaman böyle olmamasına rağmen genellikle NPV ve IRR metotları aynı kabul veya red kararına götürür. IRR kuralını uygularken dikkat edilmesi gereken bir tehlike vardır. Borç almak mı; borç vermek mi? Aşağıdaki A ve B projelerini düşünün. NAKİT AKIŞLARI (AVRO) Proje C0 C1 IRR yüzdesi %10 üzerinden NPV A (Borç verme) -1000 1500 %50 364 B (Borç Alma) 1000 -1500 %50 -364 A projesinde yüzde 50 borç para veriyoruz. B örneğinde is yüzde 50 para ödünç alıyoruz. Borç para veren kişi yüksek bir geri dönüş oranı ister. B projesinde iskonto oranı arttıkça NPV artar. Böyle bir durumda IRR kuralı işlemeyecektir. Sermayenin fırsat maliyetinden daha düşük bir IRR bakmamız gerekir. NAKİT AKIŞLARI (AVRO) Proje C0 C1 İç Getiri Oranının Yüzdesi Çoklu getiri oranı: Bu durum, nakit akışları işaretlerinde (örneğin nakit girişi ya da nakit çıkışı) birden fazla değişim olduğunda görülebilir. Bir projede nakit akışları işaretlerindeki değişim sayısı kadar farklı İç Getiri Oranları olabilir. Bazı durumlarda da hiçbir İç Getiri Oranı olmayabilir! Karşılıklı dışarlayan projeler: Şirketler genellikle aynı işi yapmak ya da aynı tesisi kullanmak için farklı yollardan birisini seçmek durumunda kalırlar. Diğer bir deyişle, karşılıklı dışarlayan projeler arasında bir seçim yapmak zorundadırlar. İç Getiri Oranı prensibi bizi bu noktada da yanlış yönlendirebilir. A ve B Projeleri Olduğunu Varsayalım: İç Getiri Oranı kuralı, daha yüksek İç Getiri Oranı olduğu için A Projesini seçmeniz gerektiğine işaret etmektedir. Eğer Net Bugünkü Değer kuralına uyarsanız B Projesini seçersiniz ve 11.818 Avro gelir elde edersiniz.Bunun çözümü, İç Getiri Oranına ek akışlar tarafından bakmaktır: İlk başta daha küçük olan projeyi değerlendirirsiniz. Eğer İç Getiri Oranı anaparanın fırsat maliyetinden daha yüksekse bunun kabul edilebilir olduğunu bilirsiniz. Daha sonra da kendinize B Projesine ek bir yatırım yapmaya değip değmeyeceğini sorarsınız. Ek yatırımdaki İç Getiri Oranı anaparanın fırsat maliyetini aşıyorsa B Projesini seçmeniz mantıklı olacaktır. Ek yatırımdaki İç Getiri Oranı anaparanın fırsat maliyetini aşıyorsa A Projesi yerine B Projesini seçmelisiniz. Eğer ek giderleri göz önünde bulundurmazsanız İç Getiri Oranı farklı büyüklükteki projeleri derecelendirmede güvenilecek bir gösterge değildir; bu nedenle Net Bugünkü Değer analizini tercih etmelisiniz. İç Getiri Oranı kuralının gelecek için farklı nakit akışı örnekçeleri veren projeleri derecelendirmede de sağlıksız olduğunu unutmayın. Sonuç olarak, İç Getiri Oranı kuralının kullanımının Net Bugünkü Değer kuralından daha kolay olduğu görülebilir; ancak doğru kullanıldığında o da aynı sonucu verir. Bir kez tehlikelerin farkına vardığınızda İç Getiri Oranı kuralını daha sağlıklı kullanmaya başlayabilirsiniz. 4.6.5 Sermaye Yatırımını Değerlendirmek için Dört Adımlık Bir Yöntem 1. Projenin ek (vergi sonrası) nakit akışlarını tahmin edin; 2. Projenin riskini değerlendirin; 3. Sermayenin fırsat maliyetini tahmin edin, yani, sermaye piyasalarında işlem gören eş-riskli yatırımların yatırımcılara getireceği geliri; 4. İskontolu nakit akış formülünü kullanarak Net Bugünkü Değeri hesaplayın. Aslında her projeyi bir mini şirket olarak düşünmeli ve kendimize sormalıyız: Bu mini şirketi ayrı, tamamen öz sermaye ile kurulmuş bir şirket olarak kursaydık değeri ne kadar olurdu? Yatırımcılar bu projenin hisseleri için ne kadar parayı gözden çıkarırlardı? Şunu vurgulamak gerekir ki, bir yatırımcıyı yatırım projenizin iyi bir yatırım olduğuna ikna etmek için projenizin başarısına mani olacak tehditleri belirlemenize yardımcı olacak bir duyarlılık analizi yapmanız gerekir. Projenizin başarısının belirleyicilerini tek tek ele almalı ve projenizin bugünkü değerinin çok iyimser bir görüşle ya da çok kötümser bir görüşle ne kadar etkilenebileceğini tahmin edin. Yüzde 10’da Net Bugünkü Değer A -10,000 20,000 100% 8.182 B -20,000 35,000 75% 11.818 NAKİT AKIŞLARI (AVRO) Proje C0 C1 İç Getiri Oranı Yüzdesi Yatırımınızın net bugünkü değerini farklı senaryolar içerisinde tahmin etmeli ve bu tahminleri esas senaryoyla karşılaştırmalısınız. 4.7 Yatırım Değerlendirmesini Etkileyen Faktörler: Detaylı Bir Örnek Yatırım değerlendirmesinden bahsederken nihai sonucu etkileyen birçok farklı faktörün olduğunu göz önünde bulundurmak gerekir. Bu noktada uygulanması mümkün bazı hususlar da bulunmaktadır. Diğer masraflar ve vergi ya da bağış gibi katkılar projeninin fizibiletisini önemli ölçüde etkileyebilir. Bir enerji verimliliği projesinde yatırım değerlendirmesini etkileyen başlıca faktörler şunlardır: * Hükümet Yardımları * Vergi * Enerji Fiyatlarının Çeşitliliği Ulusal bir hükümetin ya da Avrupa Komisyonu gibi kuruluşların sağladığı hükümet yardım programları sermaye desteği olarak görülür. Bu yardımlar projenin başında verilmeseler de ilerleyen yıllarda proje için kullanılabilir.İki türlü de Net Bugünkü Değerler artar çünkü projenin ilk sermaye masrafları azalır. Vergi iki ucu da keskin bir kılıçtır. Bir yandan net kazancın üstüne binen ek vergi maliyeti projenin çekiciliğini azaltır. Diğer yandan da vergi teşvikleri (örneğin vergi muafiyeti) çekiciliği arttırır. Nakit akışlarınızı hep vergi sonrası rakamlar üzerinden hesaplamanız gerekecektir.Vergi ödemesindeki bir gecikme projenin Net Bugünkü Değerini elbette arttıracaktır. Enerji fiyatları oldukça değişkendir ve proje süresince fiyatların ne olacağını kestirebilmek oldukça zordur. 1970’lerdeki petrol fiyatı şoklarından sonra petrol fiyatlarında büyük dalgalanmalar yaşanmıştır. 1980’lerin sonlarına doğru akaryakıt fiyatları düşmüş ve petrol fiyatları Kuveyt’teki savaşa rağmen oldukça düşük seviyelerde kalmıştır. Düşük fiyatlar, birçok şirketin var olan ekipmanlara önlem mahiyetli yatırımlar yapmak yerine sadece yakıt türünü değiştirmesiyle sonuçlanmıştır. Enerji tasarruflarıyla ilgili nakit akış tahminlerinizi yaparken projenin öngörülen süresi dâhilinde enerji fiyatlarındaki dalgalanmaları göz önünde bulundurmanız gerekir. Örnek4.9 Energy Works Plc bazı enerji tasarrufu önlemleri için yatırım yapmayı planlamaktadır. İlk yatırımın 100.000 AVRO kadar olacağı düşünülmektedir. Plan faydalı olduğu takdirde 2. yılda da ek yatırım yapılması planlanmaktadır. Ek yatırımın değeri 50.000 AVRO’dur ve bu miktar bölgesel kalkınma yardımı ile karşılanacaktır. Yapılan teknik çalışmaya göre şu anki işletim maliyetleri gelişmiş ısı geri kazanım sistemine göre beş yıl boyunca tasarruf sağlamaktadır. Yıllara Göre Tasarruflar 1 30,000 2 35,000 3 28,000 4 25,000 5 23,000 Vergi mevzuatına göre teklif edilen proje aşağıdaki vergi sorumluluğunu birlikte getirecektir: (1) Kurumlar vergisi = net kazancın yüzde 40’ı. Her faaliyet yılının sonunda şirket bu vergiyi ödeyecektir. (2) İlk yıl %50 Vergi Muafiyeti. Bu vergi muafiyeti sermaye yatırımındaki %50’lik verginin, projeye ödenen vergi mukabilinde karşılanabileceği anlamına gelmektedir. Örneğin, vergi hesaplaması aşağıdaki gibi olabilir: 0.40 x 30.000 AVRO = 12.000 AVRO Vergi muafiyeti de: 50% x 12.000 AVRO = 6.000 AVRO’dur. 6.000 AVRO, enerji verimliliği projesinde doğrudan sermaye yatırımıyla ilgilidir fakat şirketin maruz kalacağı diğer vergileri etkilemez. Diğer Örnek: Projenin beş yıllık süresi boyunca yıllık değer kaybı 18.000 AVRO dolayındadır ve hurda değeri de 10.000 AVRO dolayında olacaktır. Hurda değerinin 5. yılda tasarruf olacağı düşünülmektedir. Güncel faiz oranlarına göre %12’lik bir iskonto değeri vardır ve enflasyon yoktur. A ila H arasındaki sütunlar aşağıdaki bilgileri verir: A 100.000 AVRO ilk sermaye yatırımıdır ve hurda değeri de 2.500 AVRO’dur. B Var olan plandaki net kazançların yeni plandaki net kazançla karşılaştırması. C Değer kaybı D Sadece 1. yıl için geçerli vergi muafiyeti. E 1. yıldan sonraki vergi = -(B - C + D) x .40. F Sadece 2. yıl için geçerli olan 50.000 AVRO’luk vergisiz ek yardım. G Vergi Sonrası Net Kâr = B + E. H %12 için iskonto faktörleri. I Bugünkü Değer = (G x H). 5. FİNANSAL DEĞERLENDİRME Teklif eden taraf, projeyi nakit bazlı analiz ettikten (yukarıdaki yatırım değerlendirmesi) ve pozitif bir Net Bugünkü Değer ile sonuçlanacağını gördükten sonra finansman sağlamanın yollarını arayacaktır. Finansman temelde bir pazarlama sorunudur. Şirket, varlıklarından gelen nakit akışını farklı kulvarlara ayırıp farklı zevkleri, zenginlikleri ve vergi olanları olan yatırımcıları çekmeye çalışır. Net Bugünkü Değerleri sıfırdan önemli ölçüde farklı olan finansman planları bulmak oldukça zordur. Bunun nedeni finansal piyasaların rekabete dayalı doğasıdır.Fakat yine de unutmayın ki iyi bir finansman kararı pozitif bir Net Bugünkü Değer getirecektir. Böylesi bir duruma elde edilen nakdin değerinin yaratılan sorumluluğun değerini aşması örnek verilebilir. Fakat eğer bir güvenceyi satmak sizin için bir pozitif Net Bugünkü Değer yaratıyorsa alıcı için de negatif bir Net Bugünkü Değer yaratması gerekir. Örneğin, eğer hükümetten sübvansiyonlu bir kredi alıyorsanız bu şirketiniz için iyi bir durumdur, fakat hükümetin gözüyle de bu bir Negatif Bugünkü Değer yatırımıdır (aşağıya bakın). Farklı finansman kaynakları aşağıdaki gibidir: 1. Finansmanın en basit ve en önemli kaynağı hisse senedi ihracı ya da dağıtılmamış kârlar sonucu elde edilen hissedarlar sermayesidir. 2. Finansmanın ikinci önemli kaynağı borçtur. Borç sahipleri sabit miktarlı faiz ödemeleriyle ve sonunda anaparanın geri ödemesiyle yükümlüdürler. Fakat şirketin sorumluluklarının bir sınırı yoktur. Eğer borçlarını ödeyemezse iflas kararı açıklayabilir. Burada önemli olan bir nokta da vergi otoritelerinin faiz ödemelerini bir masraf olarak görmesidir. Bu da şirketin vergili geliri hesaplarken faizi hesaptan çıkarabileceği anlamına gelir. Faiz, vergi öncesi gelirden ödenir. Kâr payları ve dağılmamış kârlar vergi sonrası kazançtan gelir. Şirketlerin nasıl para kazandığı ve nasıl para harcadığına bakıldığında şunlar görülür: 1. Dâhili kazanılan nakit fonların ana kaynağıdır; 2. Dâhili kazanılan nakit şirketlerin ihtiyacı olan tüm nakdi sağlamaz. Sonuç olarak, şirketler daha fazla para için sermaye piyasalarına gelir; ve 3. Şirket finansmanında döngüler vardır. Şirketler bazen borç, bazen de sermaye ihraç etmeyi tercih eder. Bir açıdan bu, onların hedeflediği borç-sermaye oranını koruma girişimlerini ifade eder. MODIGLIANI ve MILLER (MM) bir şirketin değerinin (tüm varlıklarının değeri) sermaye yapısından bağımsız olduğunu söylemişlerdir. MM, borçlanmanın hissedarların yatırımında beklenen geliri arttırdığında hemfikirdirler. Fakat bu aynı zamanda şirket hisselerinin riskini arttırır. MM, riskteki artışın beklenen gelirdeki artışı karşıladığını ve yatırımcıları da ne iyi ne de kötü bir durumda bıraktıklarını göstermiştir. MM’in önerisinin arkasında çok güçlü bir varsayım vardır – kusursuz sermaye piyasalarının varlığı. Aşağıda, vergi gibi bozucu unsurların devreye girmesiyle MM’in önermesinin geçerliliğinin gittiğini göreceksiniz. Fakat yine de güçlü bir önermedir ve yatırım projelerinin Net Bugünkü Değerini hesaplamada kullanışlıdır. Şirketin Borç – Öz sermaye Oranına Karar Verilmesi Vergiler hesaba katıldığında yatırım projesinin değeri (V) artar. Bu sebeple aşağıdaki gibi bir ilişki meydana gelir: V = Tamamı öz sermayeyle finanse edildiğindeki değer + Vergi kalkanlarının mevcut değeri - Mali sıkıntı masraflarının mevcut değeri Vergi kalkanının7 sebebi, birçok yargı alanında faiz ödemelerinin vergiden düşülebilir harcamalar olarak kabul edilmesidir. Sonuç olarak, vergi kalkanları şirketin vergi borcunu düşürdükleri için oldukça değerli varlıklar olabilirler. Vergi kalkanları genellikle marjinal kurumlar vergisi oranına ve şirketin faiz ödemelerini karşılayabilecek kadar kazanabilme kabiliyetine bağlıdır. Bu yüzden vergi kalkanları genelde nispeten düşük bir oranda indirime tabi tutulurlar ve bu konuda en yaygın varsayım ise vergi kalkanlarındaki riskin, faiz ödemelerinin vergi kalkanları yaratması riskiyle aynı olduğudur. Her zaman olmasa da, bazı durumlarda borç öz sermayeden daha avantajlı olabilir. Bir şirket mümkün olduğunca çok borçla beslenirse, vergi kalkanının değeri sürekli yükselecektir. Daha doğrusu mali sıkıntıların olumsuz etkileri de göz önünde bulundurularak, mali sıkıntının mevcut değeriyle vergi kalkanının mevcut değeri birbirine eşit olana kadar yatırımlar borçla finanse edilmelidir. Mali sıkıntı iyice büyüdüğündeyse vergi kalkanının getirdiği avantajlardan daha fazla zarara yol açacağından şirketin değerini düşürecektir. Buna rağmen şirketin sermaye yapısını düşünürken şu dört hususa dikkat edilmelidir: 1. Vergiler: Eğer bir şirket vergi mükellefi ise, borç - özsermaye oranındaki bir artış şirket tarafından ödenen gelir vergilerini azaltır. Faiz vergisi kalkanlarını kullanabilir durumdaki şirketler borçlandıkları zaman bir vergi avantajına sahip olurlar8. 2. Risk: İflas olsun ya da olmasın, mali sıkıntının maliyeti yüksek olur. Diğer faktörler hepsi için aynı olmakla birlikte mali sıkıntı, ticari riski yüksek firmalar için düşük riskli iş yapan firmalara kıyasla daha tehlikelidir. Bu yüzden yüksek ticari riskle iş yapan firmalar diğerlerine göre genelde daha az borca girer 9. 3. Varlık türü:Mali sıkıntının maliyetinin, değerleri büyüme fırsatlarına ya da gayrimaddi varlıklara bağlı olan firmalar için daha yüksek olması muhtemeldir. Bu firmalar muhtemelen kârlı yatırım fırsatlarından vazgeçmek zorunda kalabilir ve temerrüt hâlinde varlıkları hızla eriyebilir. Bu sebeple varlıkları ağırlıkla gayri maddi olan firmalar borçlanırken elle tutulur, reel varlıkları olan firmalara oranla ortalama olarak çok daha az borca girmelidir. 4. Finansal boşluk: Uzun vadede bir şirketin değeri finansmandan ziyade sermaye yatırımı ve işletmeyle ilgili alınan kararlara bağlıdır. Bu nedenle firmanızın yeterli finansal boşluğa sahip olduğundan emin olmalısınız ki bu sayede iyi yatırım fırsatları kapıyı çaldığında anında erişilebilir bir finansmanınız olsun. Finansal boşluk en çok pozitif net güncel değer (NPV) büyütme fırsatları geniş şirketler için önemlidir. Büyüyen şirketlerin genelde tedbirli sermaye yapısını arzu etmelerinin bir diğer sebebi de budur. Bankacı Tavsiyesinin Öngörülmesi Basitçe vergi kalkanı şirketin vergi yükümlülüklerini azaltır. Borcun faizi gibi vergiden düşülebilir bir harcamada meydana gelen değişikliklerin bir şirketin gelir vergisi yükümlülükleri üzerindeki etkisi olarak tanımlanır ve tam olarak ilgili vergi oranı ile değişiklik miktarının çarpılmasıyla bulunur. Vergi kalkanı, şirketin harcamasındaki değişikliği telafi etmeye yetecek kadar vergilendirilebilir gelire sahip olduğunu varsayar. Şirketin zarar etmesi durumundaysa vergi kalkanı sıfıra eşit olacaktır. 7 Dikkat! Gelire kalkan koymanın tek yolu borca girmek değildir. Örneğin tesis ve teçhizat borçlarının hızlandırılmış bir şekilde defterden silinmesi kurumsal vergileri düşürmeye yardımcı olabilir. 8 Bir adi hisse senedinin riski, o firmanın elinde tuttuğu reel varlıkların da/gayrimenkullerin de ticari riskini yansıtır. Ancak hissedarlar aynı zamanda firmanın kendi reel yatırımlarını finanse etmek için borçlanma yoluna başvurduğu ölçüde bir ticari risk alırlar. Bir şirket ne kadar borca dayalı finansman sağlarsa, adi hissesinin riski de o kadar artar. 9 Borç alırken size parayı verenleri, aldığınız borcu geri ödeyebileceğiniz konusunda ikna etmeniz gerekir. Bu nedenle finansman olarak borç arayan şirketler genellikle bir dizi tahmini gelir bilançoları, nakit akışı tabloları ve bilançolar hazırlarlar. Bu tabloları tamamladığınızda firmanın mümkün olan en iyi kârı, nakit akışı, varlıkları ve mali yükümlülüklerinin bir öngörüsünü yapmış olursunuz. Bankacılar tarafından son derece dikkate alınan bu tahminler başarılı bir iş planının da anahtarıdır. Bu tahminleri yaptığınızda, firmanın krediyi geri ödeyebilecek iç verimi sağlama ihtimali bulunmadığını da görebilirsiniz. Ama sırf bu yüzden telaşa kapılmaya gerek yok. Böyle bir durumda şu iki soruya cevap vermelisiniz: 1. Teklif edilen kredinin vadesi, firmanın borcu geliriyle ödeyebileceği şekilde uzatılabiliyor mu? 2. Teklif edilen krediyi geri ödemesi gerektiğinde firma yeterli ek borçlanma ya da özsermaye sağlayabilecek durumda mı? Mali işler müdürü bir duyarlılık analizi gerçekleştirmeli ve şirketin kredi borcunu ödeme gücünü tehlikeye sokmadan şirket kazançlarının ne kadar azalabileceğini tespit etmelidir. 6. YATIRIM VE FİNANSAL KARARLARIN ETKİLEŞİMİ Yukarıda da söylediğimiz gibi, vergilerin olmadığı, proje masraflarının olmadığı ya da pazarların kusursuz olduğu ideal bir dünyada, bir şirketin değerini etkileyen tek şey yatırım kararları olurdu. Böyle bir dünyada şirketler bütün yatırım fırsatlarını sanki hepsi öz sermaye finansmanlıymış gibi analiz edebilirlerdi. Şirketler önce hangi varlıkları satın alacaklarını karar verip; sonra onları satın alacak parayı nasıl bulacaklarını düşünürlerdi. Borçlanma politikası, temettü politikası ve diğer tüm finansman seçimleri hissedarın servetini hiçbir şekilde etkilemeyeceğinden, kimse paranın nereden geleceği konusunda endişelenmezdi. Ancak uygulamada finansmanın yan etkileri görmezden gelinemez. Bunları hesaba katmanızı sağlayacak teknik de oldukça basittir: 1.Adım: Projenin temel durum değerini, tamamı öz sermaye ile finanse edilmiş küçük bir firma gibi hesaplayarak başlayın; 2. Adım: Sonra da bu projenin firmanın sermaye yapısı üzerindeki etkisinin görülmesi için projenin temel durum net mevcut değerini (NPV) düzeltin. Düzeltilmiş Net Mevcut Değer (APV) = Temel durum Net Mevcut Değeri + Proje kabulünden kaynaklanan finansman kararlarının Net Mevcut Değeri Bir proje finansmanının yan etkilerini tespit edip onlara değer biçtikten sonra, düzeltilmiş net mevcut değerin (APV) hesaplanması toplama ve çıkarma işlemlerinden ibarettir. Buradan sonraki kural; APV pozitif ise projeyi kabul etmektir. İşte size örnek bazı yan etkiler: 1. 2. Hisse senedi çıkarma maliyeti: Eğer projenin kabulü şirketi hisse senedi çıkarmaya zorluyorsa, hisse çıkarma maliyeti temel durum NPV’sinden çıkarılmalıdır. Faiz vergisi kalkanları: Borç faizleri vergiden düşülebilen harcamalardır. Çoğu insan faiz vergisi kalkanlarının firma değerine katkıda bulunduğuna inanır. Dolayısıyla firmayı daha çok borç almaya sevk eden bir proje, ekstra değer yaratır. Projenin APV’si, projenin desteklediği borç üzerindeki vergi kalkanlarının mevcut değeri kadar artar. 3. Özel Finansman (Vergi oranı sübvansiyonları): Bazen özel finansman olanakları bir projenin kabulüne bağlıdır. Örneğin devlet, toplum adına faydalı projelere sübvansiyonlu finansman sunabilir. Sadece finansman fırsatının mevcut değerini hesaplar ve temel durum NPV’sine eklersiniz. Görüldüğü gibi APV hesabının birkaç adımda yapılması gerekebilir; bir temel durum NPV’si için, bir de finansmanların her yan etkisi için. 7 Onay Sürecine Giriş Her banka, finansman talep edilen her projenin mali, iktisadi, teknik ve çevresel fizibilitesine değer biçerken kendine has prosedürler uygular. Genellikle bir bankanın resmi proje onay süreci Proje Tasarısının Onayı, Ön İnceleme, Son İnceleme ve Banka Yönetim Kurulu İncelemesi aşamalarından meydana gelir. Aşağıda, bu aşamaların bazı temel noktalarına değindik ve proje geliştirme evrelerinin her birinde çevresel durum tespitinin kapsama alındığı alanların altını çizdik. İlk adım olarak, sponsorun bankaya ilk teklifi verdiğini varsaydık. 7.1 Proje Boyutu Normal prosedürlerine göre bankalar, kendi katılımlarının asgari bir miktarın altında (genellikle uzun vadeli sermayenin %35’i sınır olarak kabul edilir) olduğu projeleri finanse etmez. Bankalar daha küçük projeleri finanse etmek içinse bazı mekanizmalar (Örneğin; Enerji Hizmet Şirketleri (ESCO), çerçeve krediler vb.) geliştirmeye çalışmaktadırlar. Ancak daha küçük projeler için olan teklifler de tahsisli bir senedin gelişimini açıklamak amacıyla hazırda bekletilmek üzere kabul edilebilir. 7.2 İlk Teklif Bankaya yapılan ilk teklifte, sponsor bankanın ihtiyacı olan tüm bilgileri sunmalıdır. Burada sponsorun önüne iki seçenek çıkar; ya işi örnekleyen bir özet hazırlayacaktır ya da iş planının tamamını sunacaktır. Eğer sponsor özet hazırlama yolunu seçerse, iş planı özetinin yanı sıra bir de irsalat mektubu göndermelidir ve bu mektup şu bilgileri içermelidir: 7.2.1 Sponsorun halka açık bir şirket olduğu, müşterek bir teşebbüs olduğu, ya da devlet kuruluşu olduğu hakkında bilgilendirme ve kuruluşun yerli mi yoksa yabancı bir kuruluş olarak mı kayıtlı olduğu bilgisi. 7.2.2 İş ve Proje Rasyoneli * Yatırım teklifinin net bir açıklaması * Okul ya da hastane gibi bir kamu hizmeti olup olmadığı * Teknik hususlar * Ekonomik ve ticari yanları 7.2.3 Müşterinin ihtiyacı olan banka katılımının türü ve miktarına ilişkin İlk Teklif * Bir özsermaye ortağı olarak mı? * Bir kredi kaynağı olarak mı (borç finansmanı) ? * Yoksa ikisinin arasında bir konumda mı? Fakat sponsor yine de bankaya iş planının tamamını gönderebilir de, çünkü banka tasarı ile ilgilenirse her halükarda tamamlanmış bir iş planı talep edecektir. 7.3 Proje Tasarısının Onayı İlk teklifte sunulan bilgiler, bu projenin banka ilkeleri ve stratejileriyle uyuşup uyuşmadığı ve banka tarafından daha fazla katılıma ya da çalışmaya layık olup olmadığı konusunda karar verebilmesi için bankaya yeterli fikri sağlamalıdır. Bu da bizi bankanın onay sürecindeki ilk adıma getirir, yani Proje Tasarısının Onayıaşamasına. Proje Tasarısının Onayı, detaylı bir çalışmanın öncesinde tüm projelerin geçmesi gereken bir iç prosedürdür. Projenin tasarısı, bir proje ekibi tarafından bankanın Başkan Yardımcısı Vekili’ne sunulur ve proje üzerinde çalışma başlatılması için onay alır. Proje Sponsorları, bankaya teklif edilen projenin ayrıntılarını burada sunmalıdır. Bu ayrıntıların içinde mülkün tarifi (her sahanın/binanın ayrı ayrı boyutları ve bulunduğu yer), ana süreçlerin bir açıklaması, hammaddeler ve atık kolları, mülkün çevresel statüsünün geçmişi ve güncel durumu, hali hazırda bulunan çevresel raporlar ve (eğer varsa) teklif edilen yenileştirmeler ve bunlarla ilgili çevresel etkilerin bir açıklaması yer alır. Bilgilerin içinde mülkle ilgili potansiyel çevresel sorun ve endişeler özellikle belirtilmelidir. Kurumsal çevre politikasının bir kopyasının eklenmesi de faydalı olabilir. Eğer proje tasarısı kabul edilirse, banka ile sponsor arasındaki anlaşmanın temelini oluşturacak olan bir Yetki Mektubu sponsordan istenir. Her iki tarafında da imzalayacağı bu belge bankanın temel çalışma usullerini düzenler ve iş ilişkisine girmenin gereklerini ortaya koyar. Bunların içinde; sponsor ya da bankanın sonradan projeden çekilme kararı alması durumunda masrafların dağıtımı ve izlenecek prosedürler de yer alır. 7.4. Ön İnceleme Bir sonraki aşama Ön İnceleme aşamasıdır ve bankanın üst düzey yönetiminin Operasyonlar Komitesini ilgilendirir. Bu seviyede banka, iş planını ve geleceğe dönük mali tahminleri incelemek ve proje sponsorlarının bunları uygulayabilme kapasitelerini değerlendirmek suretiyle projenin genel bir değerlendirmesini yapar. Ön İnceleme normal koşullarda tasarının onaylanmasını takip eden bir ya da iki ay içerisinde tamamlanır. Ön İnceleme genellikle aşağıdaki noktaları kapsar: 7.5 Müşteri olan Kuruluşun Ayrıntılı Tanımı Bu kısımda şunlar bulunmalıdır: 7.6 * Tarihi/Geçmişi * Üretim faaliyetlerinin tanımı * Başlıca yöneticilerinin adları ve biyografileri * Banka referansları * Diğer ilgili bilgiler Uluslararası Standartlar’a göre denetlenmiş Mali Tablolar 7.7 7.8 * Saygın muhasebecilerden tavsiyeler alması uzun vadede müşterinin kendi çıkarına olacaktır. * Banka eksiksiz ifşaat isteyecek ve gizliliğe özen gösterecektir. Geleceğe Dönük Mali Tahminler * Bu tahminlerin amacı projenin azami rantabilitesi hakkında bankayı bilgilendirmektir. * Bunlar masraflar, fiyatlar vb. hakkında gerçekçi varsayım ve öngörülerden meydana gelir. İlgili Kanunlar Projeyle ilgili kanunlar ve projeyi kapsayan gümrük vergileri hakkında bilgi. 7.9 Çevresel Bilgi Bankanın çevre uzmanı projenin tanımını ve sunulan ön bilgileri gözden geçirecek, genellikle buna benzer projelerde karşılaşılan çevresel sorun ve olanakları tespit edecek ve yapılması gereken tetkiklerin neler olduğunu belirleyecektir. Çevre uzmanı, proje ekibi için bir Çevre İnceleme Beyannamesi hazırlar. Bu beyanname Ön İnceleme sırasında bankanın üst düzey yönetimine sunulan dokümanlara dâhil edilir. Tetkiklere bir genel bakış ve sıklıkla gerek duyulan bilgiler aşağıda yer alan Çevresel Durum Tespiti bölümünde bulunabilir. 7.10 Proje Hazırlığı Tetkikler daima Proje Sponsoru’nun sorumluluğundadır, ancak çevresel araştırmalar için alınacak danışmanlığın Şartnamesinin hazırlanmasında ve çevre danışmanlarının seçiminde gerektiğinde bankadan da yardım alınabilir. Durum tespiti sürecinin geneline düzgün bir şekilde yayıldığında çevre tetkikleri projenin ilerleyişini aksatmayacaktır. 7.11 Bilgi Mektubu Banka bu bilgilerin tebligatı için belirli bir format sağlayacaktır. Bu mektup şirketin yasal temellerini ayrıntısıyla gösterecektir. Aynı zamanda bu mektup şirketin geleceğine ilişkin yazılı anlaşmalara dair bilgiler de içerecektir. Mektubun Son İnceleme öncesinde şirket avukatları ve muhasebecileri tarafından tamamlanması gerekir. 7.12 Son İnceleme Banka Yönetim Kurulu’nun onayına sunulmadan önce tüm özel sektör projeleri Bankanın Operasyonlar Komitesi tarafından,üzerinde tartışılmış bir ön protokol (Sponsor ve banka arasındaki alışverişin ana hüküm ve koşulları) bazında son bir incelemeye tabi tutulur. Bu değerlendirme süreci mali, kanuni, iktisadi, teknik ve çevresel konuları kapsar. Son inceleme normal koşullarda Ön İnceleme’den sonraki iki ilâ altı ay içerisinde gerçekleşir, sürenin uzunluğu müşteriye/sponsora ve de projeye göre değişir. Şunu da belirtmek gerekir ki Son İnceleme, teklif edilen krediyi içlerinde gösterge hükümlerin de olduğu tüm yönleriyle ele alan oldukça ayrıntılı bir hazırlık süreci izler. Teklif edilen alışverişin detaylı hüküm ve koşulları, Son İnceleme öncesinde banka ve müşteri arasında müzakere edilen ve imzalanan bir ön protokolde yansıtılacaktır. Kredi dokümantasyonunun hazırlanmasında bu ön protokol esas alınacaktır. 7.13 Kurul İncelemesi Proje dokümantasyonu son kararı vermeleri için Yönetim Kurulu’na sunulur. Bu dokümantasyonun içinde projenin çevresel gereksinimleriyle projede bugün gelinen noktayı özetleyen bir de bölüm bulunur. 7.14 İmzalama/Finansal Kapanış Kurul Onayı’nın ardından kredi dokümantasyonu müzakereye açılır ve imzalanır. Artık kredi ödemesi yapılabilir. Proje Özeti Sponsorun resmi ünvanı 1 Bu, bankadan finansman talebinde bulunan ticari kişiliğin tam ve eksiksiz kayıtlı resmi ünvanıdır. Sponsorun irtibat görevlisi ve yeri 2 İrtibat görevlisi, iş planının içeriğini anlayan ve sponsor adına iş planını bankaya açıklama yetkisi bulunan kişidir. Sponsorun adresi ise genellikle sponsor kuruluşun resmi genel merkezidir. İrtibat görevlisi, sponsorun adresinde bulunmalı, telefonu ve faksı ile ulaşılabilir olmalıdır. Eğer varsa eposta adresinin sağlanması iletişimi kolaylaştıracaktır. Sponsorun Yasal Statüsü 3 Kuruluşun işletme ruhsatında, girişimci sertifikasında ya da şirket kayıtlarında geçen resmi adıdır, eğer henüz kaydedilmemişse Konsorsiyum Anlaşması, Şirket Sözleşmesi ya da Kuruluş Beyannamesi’nde geçen şeklidir. Eğer şirketin sicil kaydı süreci devam ediyorsa; kayıt belgeleri, Sicil Mahkemesi’nce verilen, bu belgelerin ibraz edildiğini belgeleyen makbuzla birlikte sunulmalıdır. Yasal statülerden bazıları şunlardır: Bağımsız Tüccar: Bireysel çalışan bir girişimci ya da sınai bir girişimci gibi tek bir kişiye ait olan iş türü; satıcılık. Ortaklık: Birden fazla kişiye ait olan iş türü. Sınırsız ortaklık, limited ortaklık ve farklı iş ortaklıkları gibi çeşitli şekilleri vardır. Sınırlı Sorumlu (Limited) Şirketi Anonim Şirketi Kamuya Ait Kurum ya da Kuruluş, Yerel Yönetime Ait Kuruluş Kooperatif Eğer sponsorunyasal statüsü muğlak ise (Örneğin; kamu ve özel unsurların ortak teşebbüsü gibi) o zaman bu durum ayrı bir sayfada tamamıyla açıklanmalı ve İş Planı Formu’na Ek olarak eklenmelidir. Sponsor aynı zamanda şirketin mevcut ve gelecekteki sahiplerini de buraya yazabilir. 4 Ortakların kimliği ve yeri Bunlar; danışmanlar, tedarikçiler, yerel bankalar ve sponsor ile anlaşmalı olan ve projenin finansal menfaatine katkıda bulunabilecek diğer kişi ve kurumların adları, adresleri, telefon ve faks numaralarını içerir. 5 Sektör Projenin en doğru şekilde kategorize edilebileceği ekonomik sektördür. “Açıkça belirtiniz” denen kısımda ise projenin türünü ilgili ekonomik sektör kapsamında biraz daha detaylı olarak tanımlamanız istenir. Örneğin; yangın detektörü imalatına yönelik bir proje ise, Güvenlik kutucuğunu şeklinde işaretlemeli ve “yangın detektörü” şeklinde belirtmelisiniz. Bu bölümün hazırlanmasındaki amaçlardan biri de bankaya iş planının değerlendirilmesinde ne tür teknik uzmanlığa ihtiyaç duyulacağı konusunda bir fikir sağlamaktır. Açıkçası bir elektrik santralinin tadilatına yönelik bir teklif için gereken uzmanlık alanı, yangın söndürme sistemlerinin imalatını finanse edecek bir projeden çok daha farklı olacaktır. Kısa Proje Tanımı 6 Bu tanım teknik ayrıntılardan arındırılmış olmalıdır! İlk cümlede, projenin amacı sade bir dille ifade edilmeli ve devamında da projenin sponsora, yerel halka, ülkeye ve de bankaya sağlayacağı mali ve çevresel faydalar üzerinde durulmalıdır. Tüm bunları en fazla 100 kelimede söylemeniz gerekir. Proje detaylarını ise İş Planı Formu’nun ilgili bölümlerinde tartışacaksınız. Büyük olasılıkla bu bölümlerin yazımını tamamladıktan sonra projeyle ilgili ilk başta olduğundan daha net bir fikriniz olacak. Bu sebeple teklifin geri kalanının yazımını tamamlayıncaya kadar başlangıçta sadece göze çarpan noktaları “kısa proje tanımı” kısmına not etmeniz ve ayrıntıları en son eklemeniz tavsiye edilir. 7 Gerekli Finansman Türü ve Miktarı 7.1 İstenen Finansman Türü Aslında yalnızca borç mu öz yoksa sermaye mi olacağına karar vereceksiniz. Borç ile öz sermaye arasındaki fark; borçlanmada borcu alan taraf çekilen kredi bakiyesine ek olarak belli bir süre de faiz öderken, öz sermaye anlaşmasında sponsorun ne kredi bakiyesini ne de faizini ödeme mecburiyeti yoktur. Öz sermaye finansmanında sponsor yalnızca temettü hisselerini öder ve yatırımcı da sponsorun teşebbüssünde başarılı olmasını ve piyasanın bu başarıyı takdiren hisselerin değerlerini artırmasını umut eder. Bankanın öz sermaye riskini karşılamak için çoğunlukla hissedar anlaşmaları yapılır ve bu anlaşmalarla sponsorun işi idare etme şekline ilişkin belli koşullar getirilir. Fakat karşılığında banka da işin bir kısmına sahip olur. 7.2 Toplam Proje Maliyeti Bu rakamlara nasıl karar vereceğinizle ilgili detayları 6. Bölüm’deki “Proje Maliyetleri” başlığı altında bulabilirsiniz. İstenen Finansman Miktarı 7.3 Bu miktar, sponsorun bankadan istediği ve toplam proje maliyetinin bir kısmını oluşturan miktardır. Bankalar müşterilerine kredi olarak verebilecekleri para miktarına üst ve alt limitler koyduklarından, sponsorun çalıştığı bankalardaki bu limitleri kontrol etmesi gerekir. Sponsor, talep ettiği finansman miktarının banka limitleri içinde olmasına dikkat etmelidir. Diğer Finansman Kaynakları 7.4 Sponsorun kendi kaynakları. Bankalar genellikle riske girmekten kaçındığı için sponsorun da kendi parasını ya da sermayesini riske ettiğini görmek isterler. Sponsor projeye ne kadar fazla para ya da sermaye yatırırsa, bankanın gönlünü o kadar ferah tutar. Proje Risklerinin açıklaması için Giriş bölümüne bakınız. Yerel ticari banka. Bir Uluslararası Finans Kuruluşu ya da Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) gibi bir banka yerel bankalarla kredi anlaşmaları yapmış olabilir ve bu yüzden yerel banka da belli başlı yerel proje türlerine (Örn: enerji) borç vermeyi çok istiyor olabilir. Hibeler. Karşılıksız, yani geri ödeme mecburiyeti olmayan hibeler projenin net nakit akışını arttırarak projenin riskini azaltır ve potansiyel kredi verenleri daha çok kendine çeker. Örnek vermek gerekirse, güvenlik veya enerji verimliliği projelerine sağlanan hibeleri Avrupa Komisyonu’nun yürüttüğü programlarda bulmak mümkündür. Diğer Uluslararası Finans Kuruluşları. Benzer şekilde, diğer finans kuruluşları da enerji ve güvenlik projelerine kredi ya da imtiyazlı finansman sağlayabilir. Yıl Başına Beklenen Tasarruf 8 Buradaki rakamların Ek olarak sunmayı planladığınız her türlü teknik veriyle uyumlu olması gerekir. Enerji Fiyatları (AVRO) 9 Enerjiyi yerel para birimiyle alıp satabileceğiniz doğru, ancak bu fiyatlar güncel döviz kurlarına göre AVRO’ya çevrilmeli ve kullanılan kur değerleri de belirtilmelidir. Proje Ömrü 10 Projenin devam eden operasyonlarının ve kazançlarının sponsora tahakkuk ettiği süre zarfıdır. Örneğin; proje iki yıl içinde tamamlanmış olsa da teçhizat ve makinelerin ömrünün en az on yıl daha sürmesi beklenebilir. Beklenen Uygulama Süresi 11 Projenin en başından, yapım aşamasının tamamlanmasına ve tesisin işleyişine başlamasına kadar olan süre zarfıdır. Teklif Edilen Uygulama Başlangıcı 12 Teklif edilen uygulamaya başlama tarihi olarak proje için para harcanmaya başlanan gün seçilmelidir. Projenin boyutu ve zorluğuna bağlı olarak, kredinin incelemesi ve onaylanması süreci üç aydan altı aya kadar sürebilmektedir. Bu nedenle teklif edilen başlangıç tarihi doğal olarak iş planının ibraz edilmesini takip eden altı aydan daha erken olmayacaktır. Özet Nakit Akışı Analizi 13 Bu formdaki rakamların 11. Bölüm’deki İş Planı Formu Nakit Akışı Öngörüleri başlığı altındaki rakamlarla tutarlı olması gerekir. Özet nakit akışı analizinde kullanılan terimlerin kısa tanımları aşağıda verilmiştir: Sermaye yatırımı: Kurulan teçhizatın toplam maliyetidir (Katma Değer Vergisi hariç). Gelir: Proje sayesinde sağlanan gelir artışıdır. Tasarruflar: Dışarıdan alınmakta olan ve iş sonunda tasarruf edilecek enerji, malzeme ve ekipmanın miktarı ile tahmin edilen vergiler dâhil cari fiyatlarının çarpımıdır. Diğer faydaları: Yatırımın sağladığı tasarruflara ek diğer faydalarıdır. Bu faydalar İş Planı Formu’nun 11. Bölüm’ünde ya da Forma ek ayrı sayfalarda daha detaylı olarak açıklanmalıdır. İşletme ve bakım maliyetleri: Yeni kurulan teçhizatın işletilmesi ve bakımının yapılmasındaki net ek maliyetler ya da net maliyet düşüşleridir. Diğer maliyetler: Projenin yürütülmesinden doğan (varsa) muhtelif harcamalardır. Bunlar İş Planı Formu’nun 11. Bölüm’ünde ya da Form’a ek ayrı sayfalarda daha detaylı şekilde açıklanmalıdır. Bu masrafların hiçbirinin yukarıda sermaye yatırımı olarak belirtilen teçhizat kurulumu maliyetinden ayrı olmadığı ve orada ayrıca belirtilmesi gerektiğine dikkat ediniz. Kurulan teçhizatın eskime payı: Nakdî bir masraf olmasa da vergiye tabi gelirin azalmasına sebep olur. Vergi: Kurumlar vergisi oranıdır. Vergi çift yönlü etki eder. Bir yandan yatırım başarıya ulaşır ve şirket yeni bir kazanç elde ederse, şirketin vergileri artar. Diğer yandan proje sermayenin sarfına yol açarsa şirket devletten vergi yükünü hafifletecek indirimler talep edebilir. Vergi nakit akışlarını hesaplayabilmeniz için yatırımınızdan yapacağınız kârı öngörmeniz gerekir. Her halükarda, artış gösteren bir nakit akışı öngörüldüğünde, vergi ödemeleri de otomatikman nakit akışı tahminlerinize dâhil edilmelidir. Vergi Sonrası Kâr: Vergi Öncesi Kâr’dan vergileri çıkardıktan sonra kalan miktardır. 14 Net Para Akışı:Elinizde bulunan, yani bulunacağı öngörülen nakit para miktarıdır ve kredi verenlerle yatırımcılara ödenecektir. Veri Tablosu Üretilen Çıktı Miktarı: Bu tahmini sayı borç verenlere projenin toplam verimi hakkında bir fikir sağlayacaktır. Tasarruf Miktarı: Bu tahmini sayı borç verenlere projenin ne kadar “etkili” olabileceği hakkında bir fikir sağlayacaktır. Fiyat: Bu fiyat borç verene öngörülerde kullanılan fiyatlar hakkında bir fikir sağlayacaktır. İş Tanımı İşin Temel Nitelikleri 1 Sponsorun giriştiği ana iş etkinliği nedir? Mesela elektrik üretimi ya da teçhizat üretimi olabilir. İşi tanımlarken, üretilen ve müşterilere satılan ürün baz alınır. Piyasa ekonomilerinde işin devamlılığı pazar talebinin güçlü olmasına bağlıdır. Nihayetinde işin temel niteliklerini gerçekten belirleyen pazar talebidir. İşin temel niteliklerini belirleyen bir tablo hazırlarken yararlanılabilecek birçok alan vardır. İşinizin temel nitelikleri, güçlü yanları, riskleri, bugünkü ve gelecekteki planları hakkında özet bir tablo hazırlarken aşağıdaki soruların cevaplarını bulmak işe yarayabilir: Ne satmayı planlıyorsunuz? Ürün mü? Hizmet mi? Piyasadaki konumunuz nedir? Yüksek kalite & yüksek fiyat mı? Düşük fiyata sürümden kazanma mı? Müşterileriniz kim olacak? Halktan vatandaşlar mı? Sosyal sınıfları ne? Coğrafi bir bölgeye veya özel bir ilgi alanına mı hitap ediyor? İmalat/Sanayi ile mi ilgili? Üretimin boyutu, bölgesi ve tabiatı nasıl? Yeni müşterilerinize nasıl ulaşacaksınız? Yoldan geçerken işyerine girmelerini mi bekliyorsunuz? Medya organlarına reklam mı vereceksiniz? Doğrudan posta ile mi ulaşacaksınız? Yönlendirme/Referans ile mi bulunacaksınız? Satış temsilcilerini mi kullanacaksınız? Mevcut müşterilerinize satışlarınızı nasıl arttıracaksınız? Pazar araştırmaları ve analizleri Ürünleri nasıl temin edeceksiniz? Hammaddeden mamul üreterek mi? Farklı mamulleri bir araya getirip birleştirerek mi? Üreticilerden satın alarak mı? Şirketinizin hizmetlerini müşterilere kim ulaştıracak? Yalnızca kendi işyeriniz mi? Kendinizin ve ortaklarınızın işyerleri mi? Alt yükleniciler ve bayiler mi? Nasıl satacaksınız? Doğrudan halka mı? Doğrudan üreticilere mi? Büyük zincir mağazalar aracılığıyla mı? Bireysel dükkânlara mı? Posta havalesi yoluyla mı? Bir dağıtımcı aracılığıyla mı? Satışlarınızı nasıl destekleyeceksiniz? 2 Hangi gönderim metodunu kullanacaksınız? Hangi coğrafi bölgeye gönderim yapacaksınız? Satış sonrası hizmetleriniz neler? Ticaret hadleri nelerdir? Örneğin; kiralama veya kredi için ne tür bir finansal yardım söz konusu? İşin Güçlü Yönleri İşin güçlü yönleri, personelin ve tesisin iç güçleri ya da becerileri ile pazardaki dış fırsatlar olarak ikiye ayrılabilir. Sormanız gereken sorulardan bazıları şunlardır: Personeliniz ve üst düzey yöneticileriniz gerekli teknik, pazarlama, satış ve müzakere becerilerine sahip mi? Yaptığınız işin benzersiz bir satış noktası var mı? Başka bir deyişle, sizin şirketiniz ürün veya hizmetlerinde rakiplerinizde olmayan özel bir avantaj sunuyor mu? Şirketinizin müşteri sadakati iyi düzeyde mi? Şirketinize devlet tarafından verilen özel bir lisans ya da sübvansiyon var mı? İşiniz pazarlara yeterince yakın bir yerde mi? 3 Riskler Riskler hem iç hem de dış kaynaklı olabilir. Yani yönetimin kontrol edebileceği unsurlar gibi yönetimin kontrolü dışındaki unsurlardan da kaynaklanabilir. Yönetim, çabalarını kontrol edilebilir olan kritik risklere yöneltmelidir. Kritik riskler, onlar olmadan işin yürütülme imkânı olmayan olaylar, faaliyetler ya da kişilerdir. Örneğin yerel pazarında tekel olarak çalışmanın keyfini süren bir şirket için en büyük risk siyasi, belki de ruhsatlandırmayla ilgilidir. 4 Mevcut Durum Mevcut durum, mevcut nakit akışlarının ışığında son yaşanan olayların bir açıklamasıdır. Şirket gelişiyor mu yoksa zorluklarla mı karşı karşıya? Kısa vadede iyi şeyler mi bekleniyor, yoksa hiç beklenti yok mu? 5 Gelecekle İlgili Planlar Gelecekle ilgili planlar, sponsorun hangi yollarla işin güçlü yönlerini kullanacağını ya da işi nasıl risklerden arındıracağını tarif eder. Projenin Temel Nitelikleri Projenin Geçmişi 1 Projenin nasıl ortaya çıktığını anlatır. Projeyi yapma fikri kimden geldi? Kurum içinden biri miydi yoksa bağımsız bir danışman tarafından mı başlatıldı? Şirkettekilerden projeye dâhil olanlar kimler? Projenin Kapsamı 2 Süre, alan ve doğrudan ya da dolaylı olarak projeyle ilişkili hâle gelmiş personel sayısı bakımından projenin genişliği, kapsamı. Projenin Gerekçesi 3 Bu proje, işin ana faaliyetleriyle ne yönden ilgilidir? Şirketin ana iş kolunun bir parçası ise, projenin iyi bir gerekçesi var ve iyi açıklanmış demektir. Uygulama için Hazırlıklar 4 Projenin tamamlanması için gerekli olan yazılı anlaşmalar ve sözleşmeler ile planlama aşamasının bir özetidir. Büyük ölçekli altyapı projeleri için ihalelere çıkılması makul ve rekabetçi fiyatların alınmasını sağlayacaktır. Banka, yatırdığı sermayeyi her türlü muhtemel çıkar çatışmasından ve yolsuzluktan muhafaza etmeye çalışacaktır. Her türlü sürüm anlaşmasının (finansmanın onaylanmasıyla başlayan sözleşmeler) ayrıntıları yazılmalıdır. Altyapı Geçmişi 5 Sahip olunan yerler ya da kiralanan sabit sermaye varlıkları şunları içerir: 1. 2. 3. 4. 5. Tesisler Depolar Ofisler Perakende Satış Mağazaları Diğer Malzemelerin Tanımı 6 1. 2. 3. 4. 5. Enerji/Elektrik Doğal gaz Hammaddeler Önceden İmal Edilmiş Parçalar Diğer Faydalar Bu bölümde hayal gücünüzün kuvvetli olması önemlidir. Projenin yerel ve ulusal ekonomi ile çevreye nasıl katkılar sağlayabileceğinin yanı sıra kendi ticari beklentilerinizi nasıl karşılayacağını düşünmelisiniz. Faydalarının sayısı ne kadar çok, etkileri ne kadar büyük olursa, projenin kısa ve uzun vadede alacağı yerel destek ve dolayısıyla da başarıya ulaşma şansı artacaktır. Tasarruflar ve çevre alanında kaydedilen iyileşmeler 1 Projenin sağladığı fayda türleri hem çok fazla hem de çeşitlidir. Doğrudan para bazında hesaplanabilecek olanları (Örneğin; hammaddeden tasarruf, akaryakıt ve elektrikten tasarruf, işgücünden tasarruf vb.) dolaylı olarak yapılan tasarruflardan (daha kaliteli ürün elde edilmesi, pazarlanabilirliğin artması, daha iyi satış rakamları elde edilmesi gibi) ayırt etmek önemlidir. Bunların dışında, parasal olarak hesaplanamayan ama yine de projenin getirdiği faydalar olarak nitelendirilebilecek gelişmeler de olabilir. Bunların içinde iş güvenliği, daha iyi çalışma şartları ve çevreye olan faydaları sayılabilir. Uygulanabilir bir projenin sağlayabileceği faydalardan bazıları şunlardır: Enerji üretiminde yeni bir tesis veya arttırılmış üretim Etkinliği geliştirilmiş üretim Daha düşük enerji tüketimi Daha düşük akaryakıt maliyeti Daha düşük su maliyeti Daha az iş gücü ihtiyacı Daha az ek mesai Daha az bakım ihtiyacı Daha az ıskarta mal Daha hızlı üretim Geliştirilmiş iş/işleme hacmi Daha az yer ihtiyacı Daha iyi program hazırlama Daha yüksek kalite Geliştirilmiş ürün şartnamesi Daha geniş ürün yelpazesi Daha güvenli çalışma ortamı Daha az sera gazı salınımı Daha az zararlı gaz salınımı Sağlık ve güvenliğin iyileşmesi Daha az çevre temizliği/kirliliği vergileri Daha nitelikli hizmet. Projenin önayak olabileceği diğer ekonomik faydaların da açıkça belirtilmesi gerekir. Örneğin; 2 İhracatın teşviki Projenin ihracatı arttırmak ya da desteklemek gibi bir etkisi olup yerel halkın ve ülkenin net kazancına katkı sağlayacak mı? 3 İthalatın ikamesi Proje, günümüzde ithal edilmekte olan mal ve hizmetlerin yerine yerel üretimlerinin geçmesini ve ithalatın azalmasını sağlayacak mı? 4 Yeni iş alanlarının açılması Dolaylı olarak ya da doğrudan projeye bağlı kaç tane iş alanı yaratılacak? 5 İş veriminde gelişmeler Proje, tesisin ve işçilerin performansları ve üretkenliklerinin artmasına yardımcı olacak mı? 6 Teknoloji transferi Proje ile yerel halktan ya da yerel halka bir teknoloji transferi olacak mı? 7 Yönetimin geliştirilmesi Projenin, iş gücünün becerilerini, bilgisini ve çalışkanlığını geliştirmeye yönelik bir girişimi var mı? İşte bu sayılanlar projenin faydaları anlatılırken hesaba katılabilecek hususlardan bazılarıdır. Sponsorlar Geçmiş 1 Projenin esas tarafları ve üst düzey yönetiminin kişisel bilgileri, özgeçmişleri ve önceki deneyimlerinin bulunduğu bölüm, bu yönetim ekibinin projeyi tamamlayabileceğine güvenmesi için bankayı ikna etmek amacıyla yazılmalıdır. Örneğin; 2 Yönetim ne tür bir teknik güvenirliğe sahip? Daha önce benzer projeler yaptılar mı? Özgeçmişleri bu projeyi hedeflerine ulaştırabilmelerine nasıl katkıda bulunacak? Finansal veriler Bu veriler bankaya sponsorun finansal gücüyle ilgili bir fikir sağlar. İş Planı Formu’nun 11. ve 12. Bölümleri’nde daha fazla finansal bilgiye yer verilecektir. Teklif Edilen Finansal Katkılar ve Riskler 3 Ortaklardan her birinin projeye sağladığı finansal katkıların özetidir. Finansal risk aslında çok daha kompleks bir konu olsa da burada istenen cevap; temerrüt hâlinde ödemenin yapılmasından ortağın şahsen mesul olup olmayacağıdır. Eğer ortak şahsen mesul olursa bankanın partnere karşı tam rücu hakkı olacak ve dolayısıyla bankanın gönlü daha rahat olacaktır. Teknik anlamda rücu, kredinin ödenmemesi durumunda kredi verenin ödeme için cirantaya ya da kefile dava açma hakkına sahip olması demektir. Rücu edilemez demek de kredi verenin borcu ödemeyen kişinin ipotek olarak göstermediği dayanak varlıklarını elinden almak için dava açamayacak olması demektir. Eğer Varsa, Diğer Ortakların Katılımının Gerekçesi 4 Yerel bir teşebbüsün başkalarını işe ortak etmesi için birçok farklı gerekçesi olabilir. Örneğin; bir yerel teşebbüs, sözleşmeye ilişkin bir şart olan konvertibl para birimini sağlamak amacıyla yabancı bir ortağa ihtiyaç duyabilir. Ya da şirketin adı nispeten az bilindiğinden güvenirliğini arttırmak gayesiyle tanınmış bir uluslararası şirket ile müşterek bir teşebbüse girebilir. Başka bir gerekçe de güçlü siyasi kişiliklerle ve kuruluşlarla bir araya gelerek kendi siyasi güvencesini sağlamak istemesi olabilir. 5 Hedefler 5.1 Başlı başına işin kendi hedefleri nelerdir? Bu hedefler ticari, ekonomik, sosyal ve çevresel hedefler olabilir. Bu hedeflerin yeterince kesin bir dille ifade edilmiş olmaları bankanın onları araştırarak öğrenebilmesi, ölçebilmesi, izleyebilmesi ve kontrol edebilmesi açısından yardımcı olacaktır. Düşünülmesi gereken noktalar şunlardır: 5.2 Kısa vadeli (ilk bir yıl içindeki) hedefler. Orta vadeli (birinci yılın bitiminden beşinci yılın bitimine kadar) hedefler. Bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde izlenecek yollar. Eğer varsa, işin uzun vadedeki hedefleri nelerdir? Bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde izlenecek yollar nelerdir? Proje Maliyetleri ve Zaman Çizelgesi Bu bölümde projenin toplam maliyetleri ve bunların gerekçeleri ayrıntılarıyla ortaya konmaktadır. 1 Proje Maliyetleri Bu kısımda projenin uygulanması ve tamamlanabilmesi için gerekli olan tüm hammadde, teknoloji, teçhizat, varlık, mal ve harçların tahmini maliyetini hazırlayacak, yani tüm sözleşme ve işletme masraflarını göstereceksiniz. Daha esas ve büyük maddeler üstte, daha önemsiz ve küçük maddeler altta olacak biçimde listelenmiş maliyetlerin oldukça detaylı bir dökümü olmalıdır. Proje maliyetlerinin hesaplanmasında bir taslak olarak kullanılabileceğiniz aşağıdaki tabloda, karşılaşılan tipik harcama türlerinin ana hatları gösterilmiştir. Bu taslak yalnızca size göstermek amacıyla hazırlanmıştır, kendi listenizi oluştururken mümkün olduğunca kapsamlı ve eksiksiz olmasına özen gösteriniz. Proje Maliyetleri Tablosu Taslağı Maddeler Arsa Bina ve tesisler Teçhizat & Makineler (gümrük vergisi & montaj dâhil) Mal veya teçhizatın nakliyatı, sigortası ve yükleme-boşaltması Kurulum Kuruluş giderleri Eğitim Meslek vergileri Döner sermaye Finansman masrafları Hisselerin borsa kaydı Sigorta poliçeleri Kiralama hakkı Yenileme Yerel Para Birimindeki Değeri AVRO Değeri Ayni Katkıların AVRO Değeri Tasarım ve danışmanlık Diğer: TOPLAM “Ayni katkılar” derken kastedilen, proje dâhilinde satın alınmamış ancak projeye bağışlanmış nakdî olmayan (genellikle özsermaye karşılığı verilen) katkılardır. Bunlara örnek olarak arsalar, binalar, teçhizat, teknik bilgiler ile ruhsatlar ve yetki belgeleri gösterilebilir. Bu tür katkılara daha çok müşterek teşebbüs projelerinde rastlanmaktadır. 1.1 Arka Plan Bilgileri Tüm bankalar proje maliyetleriyle kaynakların, özellikle de kredi verenin kaynaklarının kullanımıyla ilgili kesin bir döküm talep eder. Bu bilginin daha önceki proje hazırlığında verilmiş olması gerekir. Maliyetlerin tipik ayrıştırılması şu başlıklar arasında olur: arsa, bina, tesisler, teçhizat ve makineler, kurulum, kuruluş giderleri, eğitim, meslek vergileri, döner sermaye, hisselerin borsada kaydedilmesi, sigorta poliçelerinin masrafları ve diğer harcamalar. Bu maliyetler yerel para birimindekiler, yabancı para birimindekiler (AVRO) ve ayni katkılar (AVRO) olarak üçe ayrılmalıdır. Projeye ilişkin tüm maliyetlerin hesaplandığından emin olmanın anahtarı ek masrafların, yani doğrudan teklif edilen projeye ait olan maliyetlerin neler olduğunu tespit etmektir. Enerji verimliliğiyle doğrudan alakalı olabilecek alanların bazıları şunlardır: 1.1.1 Hammaddeler Hammaddeler üretim sürecinin girdileridir. Sponsorun, hammaddelerin miktarları ve fiyatlarıyla ilgili yaptığı varsayımların tutarlı olduğunu ve sırf buna dayanarak bile teklif edilen borcun büyük bir rahatlama payıyla kapatılabileceğini göstermesi gerekir. Büyük hammadde anlaşmaları olduğu zaman, kredi veren tedarik sözleşmelerinden birini teminat olarak alabilir ve sözleşmelerin müzakeresi sırasında bu faktörü de göz önünde bulundurmak gerekir. Hammaddelerin maliyetleri hesaplanırken, tedarik mallarının fiyat ve miktarları yönünden garantili olup olmadıklarına dikkat edilmelidir. Yeterli nakit akışını sağlayabilmesi için işletmecinin belli miktarda hammadde girdisi sağlaması gereklidir. Ya da bazı durumlarda işletmecinin garantili bir hammadde kaynağına ihtiyacı olmayıp; birçok farklı kaynaktan temin edebileceği hammaddeler için piyasa fiyatlarına göre hareket edebilir. Hammadde konusundaki mesele, tedarikçi riskini olabildiğince azaltmak ve ondan kaçınmaktır. Tedarikçi riski, tedarikçinin operatöre hammadde sağlayamaması durumudur. Aklınızın bir köşesinde bulunması gereken ve yazma ihtiyacı duyabileceğiniz başka bir husus da hammaddelerin (kullanılması, değiştirilmesi, atıklarının çıkması ve boşaltılması) fiziksel çevreyle nasıl bir ilişkisi olduğudur. 1.1.2 Üretim Süreci, Tesis Binaları ve Personelin Ek Maliyetleri Normal koşullarda projenin sabit giderleri arasında bunlara yer verilmez. Ancak projenin ekstra üretim süreçlerine, tesis binalarına veya personele ihtiyaç duyması hâlinde bu giderler de ek maliyet olarak kaydedilmelidir. 1.1.3 Atık İmha Bedeli ve Çevre Temizliği Eğer proje üretim birimi başına tüketilen yakıt miktarını düşürürse, malların üretimini hızlandırabilir ve buna bağlı çevre kirliliğini de arttırabilir. Artan üretim miktarıyla birlikte, atık bertarafı ve çevre temizliğiyle ilgili maliyetlerde de artış gözlenebilir. 1.2 Enerji ve hammadde tüketimi Bu Kılavuzun öne sürdüğü temel düşünce, teknolojinin verimli kullanımının kendini tasarruf olarak amorti edeceğidir. Yakıt, malzeme ve enerji kullanımında bir bilinç oluşmasıyla maliyetlerde yaşanması beklenen düşüşler, bir üretim tesisinin genel verimliliği için önemli unsurlardır. Örneğin; yeni ve verimli teknoloji ya da ekipmanlar, daha az bakım ve onarım ihtiyacı sağlayarak işletme maliyetlerinde bir düşüşe yol açabilir, ya da üretim sürecinin esnekliğini arttırmak suretiyle genel üretim maliyetinin azalmasını sağlayabilir. Verimlilik aynı zamanda yönetimin kalitesini de yansıtır. Proaktif ve modern tekniklerle çalışan bir yönetim, teçhizatın, makinelerin ve üretim tesisinin verimliliğinin sürekli geliştirilmesi için çaba harcayacaktır. Bu konuda kesin bir ölçüm yapmak zor olsa da, çalışanları alıştıklarından farklı bir şekilde hareket etmeleri için eğitmenin ne kadar süre aldığını ve yeni teknoloji karşısında iş gücünün iyi yönde mi yoksa kötü yönde bir tutum mu sergilediğini takip etmeniz son derece önemlidir. Şunu aklınızdan çıkarmamalısınız ki maliyet düşürücü yatırım kararları sıklıkla farklı yol haritaları arasından birini seçmenizi gerektirir. Şayet maliyetleri aynı ama potansiyel getirileri farklıysa bu seçim kolaydır. Fakat çoğunlukla değişen maliyetleri ve ortalama ömürleri olan iki ya da daha fazla yatırım seçeneği arasında bir karar vermeniz gerekir. Bu yüzden yatırım değerlendirmenizi yaptığınız metodun bu yatırımları birbirine yakın zaman çerçeveleri içinde karşılaştırabiliyor olması gerekir. Birçok örnekte rastlandığı üzere, tasarruf sağlayacak teknoloji ve ekipmanlar için gereken para projenin başlangıcında doğrudan borç olarak alınabilmesine karşın, sonuçta elde edilecek tasarrufların geri dönüşü bir zaman dilimi içerisine yayılacaktır. Nakit akışlarının zamanlamalarının nasıl hesaba ekleneceği konusunda daha fazla ayrıntıyı 11. Bölüm: Nakit Akışı Öngörüleri’nde bulabilirsiniz. Yapılacak tasarruflara ilişkin her türlü teknik, mali ve pazarlamayla ilgili değerlendirmeler ile mühendislik raporları İş Planı Formu’nun sonunda Ek olarak gösterilmelidir. 1.3 Maliyet tahmini için dayanak Banka maliyet tahmini için "dayanak" isteyecektir ki bu, bankanın maliyet tahmininde belirtilen rakamların gerekçesi isteyeceği anlamına gelir. Maliyetler nasıl tahmin edilmiştir? Bu şartı karşılamak için, müşteri aşağıdaki tablodaki sorulara vereceği cevapları düşünebilir. Maliyet tahmini için dayanak 1. Tedarik maliyetlerinden mi gelmiştir? 2. Mühendislik fiyatlarından mı kaynaklanmıştır? 3. Bunlar özellikli fiyat teklifinden mi kaynaklanmıştır? 4. Başka yollarla mı gelmişlerdir? 5. Maliyetlerle ilgili size kim bilgi verdi? (Kişi(ler) isim(leri) ve nitelikleri) Tahmin şirket içinden birisinden mi geldi? Tahmin bağımsız bir yükleniciden mi geldi? 6. Bu maliyet tahminleri ne kadar güvenilirdir? Piyasa fiyat teklifleri olarak faydalı olacaklar mıdır? Büyük alıcılarla müzakereler için temel olarak kullanılacaklar mıdır? 7. Maliyet tahminleri ne kadar doğrudur? (%1-2, %3-5, %5-10, %10-20 arasında, sadece yarısı doğru) Maliyetlerin Değerlendirilmesi: Tahmin Seviyeleri: Mali değerleme genellikle projenin maliyeti sadece tahmini olduğu zaman devreye girer. Projenin ne kadar ilerlediğine bağlı olarak, tahminin farklı doğruluk düzeyleri olacaktır. Beş tahmin düzeyini birbirinden ayırt edebiliriz: Büyüklük sırası: Bu bir esinlenmiş tahminden elde edilen çok kaba bir tahmindir. Esinlenme genellikle başkası tarafından üstlenilmiş olan benzer, bilinen maliyetleri olan, belki yayımlanmış bir projeden gelmektedir. Araştırma Tahmini: Bu belki muhtemel tedarikçilerle telefon görüşmeleri veya parmak hesabı ve montaj ve mühendislik işleri için genel sipariş rakamlarını kullanarak önemli bileşenlerin maliyetlerini yaklaşık olarak verecektir. Yetkilendirme Tahmini: Bu aşamada, mali yönetim tarafından onay için sunulacak proje için, maliyet unsurlarının çoğu yeterli bir doğruluk seviyesinde bilinmektedir. Projenin teknik fizibilitesi belirlenmiş, bileşenleri tespit edilmiş ve maliyetleri çıkarılmış ve montaj ve tesisat işlerinin ölçeği oluşturulmuş olacaktır. Kesin Tahmin: Proje tüm harcamaları ve bu maliyetlerin zamanlaması, herhangi bir zamanda tahakkuk eden maliyetlerden projenin ilerlemesinin ölçülmesine izin verebilecek şekilde düzenlenecektir Tedarikçilerin bileşenleri teslim edeceği veya işleri yapacağı fiyat üzerinde anlaşılmış olacak ve ön tahminden başlayarak her türlü önemli tasarım veya değişiklik dahil edilmiş olacaktır. İzin verilen tek marj, projenin fiziksel kurulumunda uygun bir noktaya ulaşılıncaya kadar tespit edilemeyen maliyet marjıdır. Ayrıntılı Tahmin: Bu tahmin projede faturalarda ödeme yetkisi verilecek tam miktarı belirler. Bu çoğu durumda nihai maliyettir. Mümkün olduğu kadar, tahminde tanımlananlar dışında tüm maliyet nedenleri sıfıra düşürülmüştür. 1.4 Teknoloji ve ekipman kaynakları ve güvenilirlik (durumu ve yaşı) Bu teknoloji ve ekipmanın bir tanımlamasıdır. Teknoloji ve ekipman kaynakları ve güvenilirliği projenin önemli parçalarıdır. Teknoloji eski ve kötü durumda ise, çok değerli olması pek mümkün değildir. Yeni veya iyi durumdaki yeni teknoloji ve ekipmanın en iyi değeri taşıması muhtemeldir. Açıkçası, güncel olmayan teknoloji daha fazla onarım ister ve tesisin etkisizliğine ve verimsizliğine yol açan arıza riski taşıyabilir. Banka firmanın eski ve güvenilmez teknoloji ve ekipman riskini azaltmasına önem verir. 1.5 Teknoloji tedarikçisi tarafından sağlanacak yardım Teknoloji tedarikçisi ekipman ve makine kullanımı ve bakımı konusunda tavsiye ve eğitim sağlayabilir. Söz konusu eğitimin yetersiz veya düşük standartta olması halinde varlığın değeri bundan kötü etkileneceği için, teknoloji transferinin bir parçası olarak eğitimin koşulları yakından incelenmelidir. Teknoloji tedarikçisi nasıl bir özel yardım sağlayacaktır? Bu eğitim ne kadar bir süre için sağlanacaktır? Firmanız eğitim yardımının yeterliliğini ve yetkinliğini nasıl ölçecektir? 1.6 Uygulama ve Harcama Çizelgesi Uygulama ve Harcama Çizelgesi projeyi tamamlamak için yapılması gereken önemli ödemelerin kronolojik sırasını gösterir. Bu ödemeler projenin belirli aşamalarına karşılık gelmelidir. Büyük ödemeler belirli kuruluşlara, ağırlıklı olarak yükleniciler, taşeronlar ve tedarikçilere yapılan ödemelerdir. Bu ödemeler yerel para birimi cinsinden yapılabilirken, EURO cinsinden miktarını belirtmeniz istenir. Harcamanın ne zaman yapılacağının zamanlaması konusu projenin finansal kapasitesi için kritik olabilir. Kısacası, şirket kaynaklarını en üst düzeye çıkarmaya özen göstermelidir ve çıkışlar ne kadar geciktirilirse, bugünkü değeri açısından maliyeti o kadar düşük olacaktır. Bu nedenle, maliyetlerin zamanlamasının toplam proje değerlemesi üzerinde bir etkisi olacaktır. Burada önemli olan maliyetlerin (nakit çıkışları) zamanlamasının nakit girişleri ile koordineli olmasıdır. Bu paragrafta, bir "kısa bir teknik açıklama" ile birlikte satın alınacak başlıca kalemlerin tanımlamanız gerekmektedir. Örneğin, başlıca kalemlerin satın alınacağı açıksa "otomatik kontrol sistemleri" ya da "baca gazı analizörleri" demek yeterli olacaktır. Satın alınacak kalemlerin teknik açıklamaları Teknik Satın Alma Ekine dâhil edilmelidir. 2 Mali masraflar Çoğu Finans Kurumu bir kredi sunarken veya verirken ücretler talep edecektir. Ücretler kurumdan kuruma ve tesislerin kendi farklılıklarına, borç isteyenin kredisine, mevcut teminatlar ve projenin türü, vb. göre değişiklik gösterir Bazı finans kurumları çok düşük faiz oranları sunmaktadır, ancak ek olarak farklı ücretler ödemek zorunda kalırsınız. Diğer finansal kurumları bu ücretlerin bir kısmını daha yüksek faiz oranı içine dâhil etmektedir. Değişik finans kuruluşlarından gelen teklifleri değerlendirirken, gerekli tüm bilgilere sahip olduğunuzdan emin olun. Aşağıda projeniz için uygun olabilecek bazı ücretlerin listesi bulunmaktadır. Dosya masrafı Dosya masrafı Finans Kurumunun kredi başvurusunu değerlendirme maliyetlerini karşılamak için gerekli bir defalık bir ücrettir. Dosya masrafı normalde istenen kredi tutarının % 0,3 -0,5'idir. Tesis ücreti (Kuruluş ücreti, başlangıç ücreti) Tesis ücreti (kuruluş ücreti) taahhüt için bir defalık bir ücrettir, yani taahhüt edilen kredi tutarının % 1'i. Ücretin bir kısmı Taahhüt mektubu imzalandığında ve geri kalan miktar da genellikle Finansman Anlaşması imzalandığında ödenir. Taahhüt ücreti Taahhüt ücreti harcanmamış ve kullanılmamış kredi miktarı (finans kurumu parayı sizin için "saklar") için ödenen bir ücrettir. Taahhüt ücreti normalde kullanılmamış kredi tutarının % 0.75 ve - % 1,00'i tutarındadır ve Taahhüt Mektubunun imzalandığı tarihten itibaren tahakkuk etmeye başlar. İptal ücreti İptal ücreti kullanılmamış kredinin iptal edilen miktarı için ödenen ücrettir. Ücret normalde % 1.00'dir. Ücret borçlu tarafından iptal nedeniyle gerçekleşmeyecek olan gelecekteki geliri kısmen telafi eder. Ön ödeme ücreti Ön ödeme ücreti kredinin ilk yıllarında (herhangi bir planlanmış amortisman üstünde) anaparanın gönüllü ön ödemeleri içindir. Finans kurumuna ileriki yıllarda gelir azalmasını telafi etmek için, genellikle ücretler kredi alındıktan sonraki birinci, ikinci ve üçüncü yılda % 1, % 2, % 3 civarındadır. Genellikle üçüncü yıldan sonra herhangi bir ön ödeme ücreti olmaz. Teminat ücreti Teminat ücreti ödenmemiş anaparanın % 2- 6 arasında değişebilir ve finans kurumu tarafından değerlendirilen risk primini temsil eder. Sürdürme ücreti Sürdürme ücreti kredinin devam eden izlemesiyle ilgili beklenen idari ve harici maliyetleri kapsayan bir yıllık ücrettir. Ücret genellikle ortalama yıllık 10 000 ABD Doları tutarındadır. Masrafların geri ödenmesi Finans kurumu kredi evrakının hazırlanmasının yasal masrafları ve projenin yerel kanun ve yönetmeliklere uygun olup olmadığını tespit etmek için gerekli yasal Durum Tespiti maliyeti de dâhil olmak üzere doğrudan maliyetlerin/masrafların kendisine geri ödenmesini ister. Fizibilite hazırlanması için gerekli danışman ve uzmanların maliyeti, teknik, çevresel ya da pazarlama çalışmaları da borçlu tarafından geri ödenir. Bir ülkede hukuk kurumu için yasal ücretler küçük bir anlaşma için 20000 ABD doları gibi düşük veya 100 000 dolar gibi yüksek olabilir. Daha karmaşık ve yasal olarak daha zorlayıcı kredi sözleşmeleri ve işlemleri için ücret önemli ölçüde daha yüksek olabilir. İhracat Kredisi Finansmanı İhracat Kredisi Ajansları (ECA) için garanti ücreti normal olarak ön ödemelidir ve garanti verilmeden önce ödenmek zorundadır. Teminat fiyatı aşağıdaki gibi unsurlara bağlıdır: • Kamu veya özel alıcı • Çekme ve geri ödeme dönemleri • Ülke • Risk 3 Uygulama için Düzenlemeler 3.1 Projenin önemli bileşenlerinin uygulanmasından sorumlu yüklenicilerin tanımı ve seçilme gerekçeleri Banka projenin zamanında ve uygun maliyetle doğrudan uygulanması ya da uygulamak üzere yüklenicilerin atanması için sponsora güvenecektir. Bankanın projenin uygulanması ile bağlantılı riskleri değerlendirmesi için, projenin önemli bileşenlerinin bir açıklaması, her bir bileşenden sorumlu yüklenicilerin isimleri ve yüklenicileri seçme nedenlerini içeren uygulama için düzenlemeleri tanımlamanız gerekecektir. Projenin ana bileşenleri arasında, diğerlerinin yanı sıra, hammadde temini, bina ve tesislerin inşaatı, akaryakıt stok teslimi, pazarlama ve satış sonrası destek de bulunmaktadır. Genel olarak, ürüne değer katan ve şirketin kontrolünde olan her proses önemli bir bileşen olarak düşünülebilir ve projede önemli bir maliyeti temsil eder. Herhangi bir yüklenicinin seçilme nedenleri işletmenin yüklenicinin performansına güven ve inancını da içermelidir. Belki de yüklenici daha önce firma ile iş yapmış olabilir. Her durumda, yüklenicinin sicili önemlidir çünkü benzer bir iş deneyimi açısından yükleniciyi nitelendirmektedir. Yüklenicinin daha önce dâhil olduğu sözleşme tarihleri ve türleri uygun olacaktır. 3.2 Uygulamadan sorumlu yüklenicilerle yapılan sözleşmelerin niteliği Bu paragrafta, sizden uygulamadan sorumlu yüklenici ile yaptığınız sözleşmenin en önemli özelliklerinden bazılarını (şartları) özetlemeniz istenmektedir. Belirtmeniz gereken önemli noktalardan bazıları şunlardır: 3.2.1 Sözleşmelerin bitirme şartları nelerdir? Geç bitirme için herhangi bir ceza veya erken bitirme için ikramiye var mıdır? 3.2.2 Hakediş ödemelerinin şartları nelerdir? Bu ödemeler belirli görevler veya faaliyetlerin tamamlanması şartına bağlı olmalıdır. Bu belirli faaliyetler nelerdir? 3.2.3 Uygulama ile ilgili kesin teminatlar Uygulama için ne tür teminatlar gereklidir? 3.2.4 Uygulamacı yüklenici ile sözleşme anahtar teslimi bir sözleşme midir? Diğer bir deyişle, yüklenici tüm iş süreçlerinin inşa ve uygulanmasından sorumlu mudur? 3.2.5 Diğer tür özel veya olağandışı koşullar Bunlar sözleşmenin performansı için kritik önemde olan her türlü etkinlik olabilir. 3.3 Proje maliyetlerine dâhil edilen herhangi bir koşula bağlı masraf açıklanması. Firmanın kontrolü dışında olaylar olabileceğinin bilincinde olarak, genellikle bu olayların ortaya çıkması durumunda proje finansmanı sağlamaya yardımcı olmak için proje maliyetleri içine koşula bağlı masraflar dâhil edilir. Borç veren açısından bakıldığında, banka başvuru sahibinin ne tür riskleri öngördüğünü ne gibi koşula bağlı masrafların dâhil edildiğini bilmek isteyecektir. 3.3.1 Projede hangi koşula bağlı masraflar öngörülmüştür? Bu liste koşula bağlı masrafları, bunların miktarını ve etkili olacakları koşulların bir listesidir. 3.3.2 Bu koşula bağlı maliyetlerin gerekçeleri nelerdir? Örneğin, teçhizat alımları ve işletme sermayesine dâhil edilen koşula bağlı maliyetler olabilir. Bu varsayımlar açıklanmalıdır. 3.3.3 Maliyet aşımlarının karşılıkları varsa, bu tür maliyet aşımlarının oluşabileceğini varsaymanızın nedenleri nelerdir? Maliyet aşımları karşılıkları proje finansmanında normal iken, bu riskin, projenin başarılı bir şekilde tamamlanmasını sağlamak için karşılanması önemlidir. 3.3.4 Firma maliyet aşımları durumunda yeterli yedek finansmanı olduğundan nasıl emin olmuştur? Genelde durum sponsorun ekstra imkânlarının olması gerekir ki ekstra maliyetleri yeterince karşılayabilsin. 3.4 Banka fonları ile mal, hizmet ve ekipman alımı için önerilen yöntem nedir? Mümkün olduğunca tercih edilen yöntem ihaledir. Diğer bir deyişle, iş için en az üç yüklenici teklif vermelidir ve süreç mümkün olduğunca en iyi fiyat ve kalite elde edilmesine izin vermelidir. Ancak, bu genel kuralın istisnaları da açıklanmalıdır. 3.5 Başka bir yöntem kullanmak için gerekçe nedir? Örneğin, bazı işlemlerin yapılmasını gerektiren yasalar veya yönetmelikler olabilir. 3.6 Rekabete dayalı ihale yöntemini kullanmamak için herhangi bir neden var mı? Bunlar oldukça istisnai durumlardır ve tam olarak açıklanmalıdır. 4 Satın alma Konuları Satın alma ile ilgili ulusal yasal şartlara ek olarak, EBRD, Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası gibi bazı bankalar ve diğer çok uluslu finansal kurumlar bir projenin finansmanını onaylarken şeffaflık ve emsallerine uygun tedarik istemektedir, bu nedenle sponsorun bu konuda dikkatli davranması istenir. Erken bir aşamada, banka ihale konularını ve özellikle, aşağıdaki hususları belirleyecektir: Satın alma konusunda kamu veya özel sektör satın alma kurallarının geçerli olup olmadığını belirleyin Kullanım şeklini ve olası satın alma prosedürünü belirtin Bir kamu ihalesi ise ihale açmak için istisnaları vurgulayın Önceden (yani proje onaylanmadan önce) satın alma faaliyeti veya taahhüt olasılığı olup olmadığını tespit edin Özel uygulama ve sözleşme risk ve düzenlemelerine ihtiyaç olup olmadığını tespit edin Sponsorun bir tedarikçi veya yüklenici olma ihtimalini belirleyin Kullanılmış ekipman tedarik edilecekse belirtin. Bankanın satın alma ile ilgili iç kurallarına göre, kamu sektörü faaliyetlerinin tanımı şöyledir: Faaliyet gösterilen ülke kamu sektörü tarafından kontrol edilen veya çoğunluğu finanse edilen bir devlet, ya da kamu kurumu ya da girişim yararına olan faaliyetler veya bankanın yorumuna göre rekabetçi bir piyasa ortamında özerk faaliyet gösteren ve iflas ya da iflas hukukuna tabi olan kuruluş veya girişimler dışında mevzuat veya devlet veya kamu kuruluşu denetimine tabi ihale prosedürleri; Faaliyette olunan ülke devleti ya da bir kamu kurumu veya aracı tarafından garanti edilen. "Kamu sektörü faaliyetleri" veya "imtiyazlar" (banka tarafından verilen) tanımına girmeyen faaliyetler banka tarafından tedarik amaçlı "özel" faaliyetler olarak kabul edilir. Ürünler, Hizmetler ve Piyasalar Ürün veya hizmetlerin tanımı Ürünlerinizin veya hizmetlerinizin her birinin adlarını, kısa bir teknik açıklamasını ve her birinin toplam ciroya bulunacağı katkıyı belirtebilirsiniz. Tüm ürün ve hizmetlerin toplam katkısı yüzde 100'e tamamlanmalı ve bu rakamlar sizin İş Planı Formu'nun Eki proforma Finansal Tablolarda kar ve zarar tablosunda vereceğiniz bilgilere uygun olmalıdır. Firmanız dörtten fazla ürün veya hizmet satıyorsa, ilgili bilgiyi vermek için ayrı sayfaları kullanınız. 2 Fiyatlandırma ve Maliyetler (malzeme maliyetlerinin dökümü) Her ürün veya hizmet için, ürün veya hizmet ile ilgili değişken maliyetleri sağlamak isteyebilirsiniz. 2.1 Maliyet tahminlerinin kaynakları Hemen hemen tüm durumlarda, maliyet tahminlerinin kaynağı firmanın gerçekte ödediği maliyetler olacaktır. Bu nedenle, masrafları kendiniz ödemiyorsanız o zaman maliyeti nasıl tahmin edebilirsiniz? 2.2 Fiyat tahminlerinin açıklaması Ayrıca satış tahminlerine nasıl ulaştığınız hakkında bilgi vermek isteyebilirsiniz. Örneğin, belki de bir pazar araştırması yapmışsınızdır? Eğer öyleyse, bu raporun bir özeti buraya konulmalıdır ve pazar araştırması raporu İş Planı formuna Ek olarak eklenmelidir. Sağladığınız bilgi ne olursa olsun, bu bilgi bankaya gerçek maliyetleri kontrol etmek için bir temel sağlayacaktır. Fiyat tahminleri yapmak için birçok farklı yol olsa da, kullanabileceğiniz üç iyi yolu vardır: 1 Maliyet-artı fiyat: Üretmek veya tedarik etmenin size maliyeti nedir? 2 Rakibin fiyatı: Rakiplerinizin hangi ücreti talep ediyor? 3 Piyasa fiyatı: Piyasa ne getirecek? 3 Pazar Tanımı, Yer ve Boyut İşletmenin ürün veya hizmetleri için pazarın niteliği: Bu bölümün amacı, şirketin piyasasını, genel özelliklerini, müşterilerini, rakiplerini ve pazarın büyümesi ve pazarda şirketin konumunu etkileyen faktörleri tanımlamaktır. 3.1 İşletmenin yer aldığı piyasanın tanımı: Bir şirket genellikle firmanın iştigal ettiği sanayi veya ticari sektör açısından tanımlanır ve firmanın satış yaptığı müşterilerinin kısa tanımı eklenir. Örneğin, şirket bir bölgeye elektrik satan bir enerji şirketi veya elektrikli bileşen üreticisidir ve çok çeşitli elektrikli cihaz üreticilerine mal satan bir şirket olabilir. Bu paragraf için, şirketin neyi sattığını ve kime sattığını açıklamak yeterlidir. Bir piyasa ekonomisinde bir işletmenin hayatta kalma ve varlığını sürdürmesi tamamen piyasa talebine bağlıdır. Yani, basitçe söylemek gerekirse, firma hayatta kalmaktadır çünkü müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Bu nedenle, firmanızın yer aldığı piyasanın daha derin bir açıklaması müşterilerinizin ihtiyaçlarının bir açıklamasını gerektirmektedir. Bunların ayrıntıları aşağıdaki paragraflarda verilmelidir. 3.2 Şirketin piyasasının coğrafi alanı Piyasanın coğrafi alanı potansiyel olarak tüm dünya nüfusu olabilir. Ama burada kastedilen şey bu değildir. Coğrafi alan, birincil müşterinizin ikamet ettiğini düşündüğünüz alan ile sınırlı olmalıdır. Gelirinizin büyük bölümünün nereden geleceğini görüyorsunuz? Müşterileriniz genellikle nerede ikamet ediyor? 3.3 Şirketin piyasa büyüklüğü (yıllık Avro) Buradaki soru "pazarınız ne kadar büyüktür?" Bu sadece şirketinizin satışları değil aynı zamanda rekabet ettiğiniz pazarın toplam büyüklüğü anlamına gelir. Bir yılda potansiyel müşterilere kaç birim satabileceğinizi hesaplamanız bunu ve birim fiyatı çarpmanız gerekir. Bu brüt rakam olacaktır. Eğer toplam pazar büyüklüğüne ilişkin çeşitli tahminleriniz varsa, bunları kötümserlikten iyimserliğe doğru bir yelpazede belirtebilirsiniz 3.4 Piyasa ortamının tanımlanması Dikkate alınacak sorulardan bazıları: Piyasa fiyata duyarlı mı? Çok rekabetçi mi yoksa rekabetçi değil mi? Liderleri oturmuş bir olgunlaşmış pazar mı yoksa açık bir lideri olmayan nispeten yeni bir pazar mı? 4 Müşteriler tipi - İşletmenin müşterilerinin özellikleri Firmanızın ayakta kalması ve gelişmesi için bu firmanızın açıklığa kavuşturması gereken temel bilgi budur. Bir müşteri profili sağlamalısınız. Müşterileriniz kimlerdir? Müşterilerinizi olabildiğince özellikleriyle tanımlayın. Bu tanımlarda isimler, türleri veya profilleri de olmalıdır. Müşterilerinizin özelliklerini belirlemek için, aşağıdaki bilgileri toplamanız gerekebilir: Ticaret yapmayı planladığınız coğrafi alanlar Mallarınızı satın alma olasılığı yüksek olan insanların özellikleri Birlikte iş yapmayı mut ettiğiniz aracıların özellikleri ve gereksinimleri Ürün veya hizmetlerinizi tercih eden aracıların özel türü İş yapmak istediğiniz kuruluşların özellikleri. Bu kuruluşlar içinde, satış yapabilmek için ürününüzün / hizmetinizin değerli olduğu konusunda ikna etmeniz gereken insan tipini (konum ya da iş unvanı ile) belirleyin. 5 Rakibin analizi: Bu bölümde, ürün veya hizmet ve kendi pazar payları açısından ana rakiplerinizi tanımlamanız istenmektedir. 6 Kendi ürün veya hizmetiniz hakkında özel olan şey nedir? (Varsa, eşsiz satış noktası nedir?) Bir piyasa ekonomisinde bir şirketin hayatta kalması piyasa talebine bağlı olduğundan, firmanın müşterileri için yerine getirdiği belirli niş veya özel gereksinimleri en önemli özelliğidir. "Benzersiz satış noktası" müşterilerinin zihninde şirketin ürün ve hizmetlerine benzersiz bir psikolojik etiket verir ve müşteri ihtiyaçlarının karşılandığı belirli ihtiyaca yönelik ürün ve hizmetleri tanımlamasını sağlar. Bu benzersiz satış noktası olmazsa, müşteri neden rakipleriniz karşısında ürün veya hizmetlerinizi satın alsın ki? 6.1 Ürün veya hizmetinizin rekabette sağladığı üstünlükler Burada odaklanılan konunun ürün veya hizmetin rakip ürün ve hizmetler karşısında sahip olduğu özel bir avantaj olması dışında bu da "benzersiz satış noktası" konusuna benzemektedir. Örneğin, bir örnek durumda, sizin üstünlüğünüz fiyat olabilir. Ancak diğer durumlarda, üstünlüğünüz kalite, teslimat, satış sonrası hizmet, finans ve benzeri şeyler olabilir. Bir fiyat avantajının hızla aşınabileceğini ve bu nedenle muhtemelen çok uzun süre bir avantaj olarak kalamayacağını hatırlamak önemlidir. Bu nedenle, şirketin gerçekten ürünün tanımının bir parçası ve müşterilerin ihtiyaçlarının tanımıyla ayrılmaz bütünlük oluşturan diğer faktörlere bağlı olarak karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olması tavsiye edilir. İş Planı Formu Bölüm 4 'de belirtilen "Faydalara" başvurmak isteyebilirsiniz. 7 Talebin büyümesini etkileyen faktörler 7.1 Talebin gelişmesini etkileyen faktörlerin tanımı Şirketinizin ürün ve hizmetlerine olan talebin büyümesini etkileyen faktörler nelerdir? İki türlü faktör vardır: Genel piyasa faktörleri ve özel piyasa faktörleri. Genel piyasa faktörleri şirketin üzerinde denetim sahibi olmadığı faktörlerdir ve faiz oranlarını, ürünün bir gereklilik olup olmadığı (örneğin yedek parça) veya ek kolaylık, iş ve tüketici güveni, enflasyon ya da deflasyon oranını içine alır. Özel piyasa faktörleri, şirketin kontrol edebildiği veya güçlü bir şekilde etkileyebildiği faktörlerdir. Örneğin, reklam yoluyla şirketin ve ürünün görüntüsü. Talebin büyümesi üzerindeki sınırlamanın uygun hedef kitleyle iletişim veya bunun eksikliği ile ilişkili olması muhtemeldir. Bu paragrafta, genel piyasa faktörleri ve talep büyümesini sınırlayan genel piyasa faktörlerini ve özel faktörleri göstermek önemlidir. 7.2 şirketin piyasası büyüyor mu, sabit mi veya düşüş var mı? Bu bilgiler borç verene şirketin piyasa riski hakkında bir fikir verecektir. Yani, şirket büyüyen bir alanda ise o zaman karlı bir büyüme için daha fazla fırsatı olması muhtemeldir. Öte yandan, piyasa küçülüyorsa, o zaman şirket kaygan bir yamaçta olabilir ve birkaç yıl sonra kapanma tehlikesi olabilir. İstikrarlı pazar, rakipler arasında yoğun bir rekabetin olabileceği ve rakiplerin pazar payını kaybetme riskini alma dışında büyüme için çok az fırsatı olduğu anlamına gelir. 8 Alıcıların Mali Durumu Şirketin ürünlerini alanların mali durumu ne kadar güçlü ve güvenli ise, şirket için o kadar iyidir. Başka bir deyişle, alıcı finansal açıdan güçlü ve maddi açıdan istikrarlı ise, şirket alıcıların temerrüde düşmesi açısından daha az riske girecek ve iş yapmaya devam etme olasılığı daha büyük olacaktır. Dikkat edilmesi gereken en önemli sorular arasında şunlar da vardır: 1 Şirketin ürün ve hizmetlerinin alıcılarının mali durumunu nedir? 2 Alıcılar mali açıdan güçlü ya da zayıf mıdır? 3 İşletmeden herhangi bir kredi kullanıyorlar mı? Mevzuat ve Çevre Bilgisi 1 Yetkililerden istenen önemli düzenlemeler Bu işlem yöneten önemli düzenlemelerin bir listesini vereceksiniz. Düzenlemeler düzenleyici makamlardan izin gerektirebilir. Düzenlemeler özellikle tarihi göre ve resmi adı ile belirtilmelidir. 2 İşlem için gerekli kilit izinler Bu işleme izin verilmeden önce hükümetin sponsora vermesi gereken herhangi bir izin var mı? 1. Ulusal düzeyden 2. Devlet ya da bölgesel düzeyde veya gelen 3. Yerel veya belediye seviyesinden. Bunlar kendi kendini açıklayıcı öğelerdir. Açıkçası izinlerin özel koşulları, kendi kapsamı ve etkisinin anlaşılır olması ve sponsorla derlenmesi önemlidir. Sponsorun bu koşulların banka için ne anlama gelebildiği ile ilgili herhangi bir özel yorumu iletmesi de önemlidir. Örneğin, sponsorun uymaması sonucu tesislerin tapusu ve mülkiyeti üzerinde herhangi bir ters etki. 3 İzin şartları Bu proje için, varsa, özel izin gereksinimleri, nelerdir? Bunlar konut, vergi, refah, enerji ve benzeri gibi düzenleyici makamlardan veya devlet kurumlarından izinlerdir. 4 Çevre mevzuatı Söz konusu yargı onaylanması işlemi için uyulması gereken özel çevresel düzenlemeler var mıdır? Ayrıca proje için ilgili tüm federal, bölgesel ve yerel çevre ve işçi sağlığı ve güvenliği gereksinimlerini listelemeniz istenir. İlgili yasaların bu liste veya kaydı özel yasa ve yönetmeliklerin resmi adı ve tarihini de içermelidir. Bir ekolojik komite ile müzakerelerin özel yazılı şartları veya özetleri, yasal ya da yerel toplum ile deşarj ve/veya emisyon izni koşulları ya da diğer hususlar varsa, o zaman bu kopyalar da İş Planı Formuna ek olarak dahil edilmelidir. Aşağıdaki bölümler genellikle bankanın sponsordan ne tür çevresel bilgiler istediğini açıklamaktadır. 5 Çevre bilgisi 5.1 Giriş İşlem bedeli geçmiş veya gelecek kirlenmeden ve mevzuata uyulmamasından büyük ölçüde etkilenebileceği için, çevre konuları tüm dünyada bankalar için artan endişelere neden olmaktadır. Potansiyel çevresel sorumluluk yasal bir risk türüdür ve bu nedenledir ki büyük bir ciddiyetle ve titizlikle ele alınmalıdır. Bankanın konumu nedeniyle çevresel riskin en aza indirildiğini veya önlendiğini görmek ister. 5.2 Çevresel Durum Tespiti Banka potansiyel projelerin tamamında mali durum tespiti ile birlikte çevresel durum tespiti yapar. Bankaların çoğu IFC'nin çevre rehber ilkelerini izlerken, bazı bankaların kendi kuralları vardır. Bu projeler için gereksinimler, projenin niteliğine, projenin çevresel etkilerine, banka fonlarının projede önerilen kullanımına, geçmiş ya da gelecek işlemlerle ilgili olası çevresel sorumluluk ve risklere, işçi sağlığı ve güvenliği koşullarına ve diğer ilgili konulara bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Çevre durum tespiti mali durum tespiti ile aynı zamanda yapılır. Proje ve çevre hakkındaki ilk bilgiler, banka personeline, projeyi gözden geçirme ve çevre koşullarının belirlenmesinde yardımcı olacaktır. Önerilen bir proje üzerinde araştırmaların veya bilgi gereksinimlerinin projenin incelenmesinde erken bir dönemde yapılması önemlidir. Böylece çevre koşulları bankanın Son Gözden Geçirmesinden önce tamamlanır ve proje onay sürecinde gecikmeye neden olmaz. Çevresel araştırmalar, genellikle, müzakereler sırasında dikkate alınması gereken ve daha fazla çalışma veya yönetim planlarının geliştirilmesi gereken, sorunları veya muhtemel yükümlülükleri ortaya çıkarır. Tipik olarak, çevresel araştırmalar, bir projenin ulusal ve uluslararası standartlar karşısındaki performansına ve yönetim uygulamalarının başka bir yerdeki en iyi uygulamalarla karşılaştırmada nasıl bir sonuç verdiğine karar verir. Projenin türü ve büyüklüğüne bağlı olarak, projenin ilk incelenmesi sonucunda aşağıdaki çevresel araştırmalar gerekebilir: 5.3 Çevre Denetimi Çevre denetimi bir tesis, arazi veya projeyle ilgili çevresel durum çalışması veya proje ile ilgili geçmiş ya da mevcut sorunları ve olası çevresel riskler ve yükümlülükleri belirleme faaliyetidir. Denetim arazinin çevre durumuna, çevresel bozulmanın miktarına, dökülmelerin gözlem veya kayıtlarına, ekipman türleri ve kirlilik kontrollerine, işçi sağlığı ve güvenliği konularına, mevzuata uyumluluk siciline, faaliyet için geçerli mevcut ve bekleyen çevre düzenlemelerine ve daha fazla bilgi ihtiyacına bakacaktır. Denetim, aynı zamanda, düzenleyici makam tarafından teyit edilmesi gerekse de, denetim, bir tazminat anlaşması gibi yasal gereksinimler için mevcut durumu belirlemeye yardımcı olabilir. Denetim, nesnelliğin korunması için, çevre danışmanlık firması gibi üçüncü bir taraf tarafından yapılmalıdır. 5.4 Çevre Analizi (ÇA) Çevre Analizi (ÇA), önerilen projelerin çevresindeki fiziksel ve sosyal çevre (toplum ve işçi etkileri de dâhil olmak üzere) üzerine etkilerini tahmin etmeye çalışan bir analiz yöntemidir. 5.5 Çevre Durum Tespiti Rehberi 1 Bankaya gönderilen ilk bilgiler, projenin coğrafi ve proses özelliklerini, proje konusunda o tarihe kadar yapılan çevre çalışmalarını (mümkünse kopyalarını ekleyerek) ve proje konusunda çevreyle ilgili muhatap kişi bilgilerini (isim, adres, faks, telefon) tanımlamalıdır. 2 Proje için federal, bölgesel ve yerel çevre ve işçi sağlığı ve güvenliği gereksinimlerini belirleyin. Bu yasaların, yazılı şartların, ekolojik bir komite ile müzakerelerin özetleri, deşarj / emisyon izni koşulları, vb listesi olabilir. 3 Tazminat anlaşmaları gibi geçmiş olumsuz çevresel zararlar (kirlenme, meslek hastalıkları, vb) sorumlulukla (yasal veya finansal) ile ilgili yasal anlaşmaları netleştirin. Şirketler arasında ortak kullanılan depolama alanları, atık işleme tesisleri veya altyapılar varsa bu özellikle önemlidir. 6. Çevre Konusunda Muhatap Kişi Bu kişi saha(lar)nın potansiyel çevresel yükümlülükleri konusunda bilgi sahibi olmalıdır ve sponsorun proje ekibi için yönetim kurulu üyesidir, ya da en azından, yönetim komitesiyle iletişim yetkisine sahiptir. 7 Arazi Toprak, işlemin bir parçası olarak sahip olunan veya satın alınması tasarlanan topraktır. Ayrıca kirlilik içerebilen ve bu nedenle sorumluluk ya da temizlik maliyetinin en önemli kaynaktır. 7.1 Konum Arazinin tanımı yasal adres ve yasal tanımını içermelidir. Mülkiyet belgeleri varsa bunun bu kopyalarının iş planı formuna eklenmesi gereklidir. 7.2 Arazinin geçmişteki kullanımı Arazinin geçmişte belirli kullanımları şimdiki sahipleri ve kullanıcıları için iyi ya da kötü mirası olabilir. Arazinin gerçek risklerini anlamak için mümkün olduğu kadar bu kullanımların ne olduğunu belirlemek önemlidir. 7.3 Mevcut arazinin proje alanı ile ilişkili kullanımları Proje alanı ile ilgili mevcut arazi kullanımlarının, yönetmeliklere ve en iyi uygulamalara göre kirliliğin izin verilen sınırları ile ilgisi olacaktır. 8 Proje ile İlgili Fiziksel İnşaat Faaliyetleri Bunun, projede yer alan herhangi bir fiziksel inşaat faaliyetinin niteliğinin bir açıklaması olmalıdır. Fiziksel inşaat faaliyetleri bir çeşit kirliliğe neden olabilir. İnşaatın yapı ruhsatına uyması ve kirlilikle ilgili herhangi bir kanun veya izni ihlal etmemesi gerekir. 9 Proje için yürütülen çevresel etki değerlendirmesi ve çevre denetimleri Çevresel etki değerlendirmesi ve çevre denetimlerinde yer alan bilgiler çevre kirliliği sorunlarını tespit edebilir. Sponsor bir çevre denetimi yapmışsa o zaman, denetimde bulunan uyumsuzlukların, eksikliklerin veya hataların nasıl düzeltildiği ya da geliştirildiğini açıklama konusunda dikkatli olması gerekir. 10 Araziyle ilişkili potansiyel çevresel yükümlülükler Potansiyel çevresel yükümlülükler çevre düzenlemeleri veya diğer devlet izinlerini muhtemel olarak ihlal eden firma faaliyetleridir. Potansiyel çevresel yükümlülükler aynı zamanda şirkete geçmiş çevresel zararlardan sorumluluk (hukuki veya mali) (kirlenme, meslek hastalıkları, vb) getiren yasal anlaşmalardan da ortaya çıkabilir. Bu sorumluluk tazminat şeklinde olabilir. 11 Çevre koruma önerilen önlemler Daha önceki bölümlerde olası çevre sorunlarını belirledikten sonra, sponsor bu sorunların düzeltilebileceği, ortadan kaldırılacağı veya transfer edilebileceği belirli yöntemler belirtmelidir. Banka bakış açısından bu önemlidir çünkü banka riskten kaçınır ve çevre sorunları çözülmemiş herhangi bir finansman planını onaylaması mümkün değildir . 12 Çevre geliştirme için önerilen önlemler Çevresel azaltma çevre sorunları riskini azaltırken, çevre geliştirme ise çevrenin değerini artıracak veya yarar sağlaması muhtemel prosesler veya faaliyetleri içerir. Birçok durumda çevresel azaltma faaliyetleri aynı zamanda çevre geliştirme özlliğine sahiptr. 13 Kurumsal çevre politikası Bu, şirketin çevre amacını, amaçlarını (kalitatif) ve hedeflerini (kantitatif) belirten bir yazılı belgedir. 14 Proje ile ilgili çevre kaygıları veya ilgili özellikleri Bu soru, sponsordan projenin çevresel kaygılar ya da ilişkili özelliklerinin neler olduğunu belirtmesini istiyor. Diğer bir deyişle, sponsor, kendisinin, projenin olası çevresel sorunları veya ilişkili özellikleri konusunda görüş oluşturmasını istemektedir. 15 Projeye halkın katılım durumu Halkın katılımı çevresel faktörler için önemlidir. Halk gelişmeden ve olası çevre sorunları konusunda bilgilendirildi mi? Nasıl haberdar olmuştur? Kendilerine cevap için bir fırsat verilmiş midir? Bankanın Rolü 1 Bankanın rolünün tanımlanması Bu bölümde, (kısaca), bankanın bu işlemde oynamasını istediğiniz rolü tanımlamak gerekir. Aşağıda belirtilen bankanın oynayabileceği önemli rolleri birbirini dışlamamaktadır. Diğer bir deyişle, banka aynı projede birden fazla rol oynayabilir. Tipik görevleri şunlardır: 1 Borç veren: Banka ödemede önceliğe sahip veya ikinci derece borç şeklinde belirli yıllar için sabit veya değişken oranda faizle kredi vermektedir. 2 Diğer borç verenlere Sendikasyon Kredisi sağlayıcı: Banka krediyi yeniden paketlemesi ve projenin riskini bir dizi borç verene yaymasıdır. 3 Garantör: Banka, proje fonlarının belli bir kısmını garanti eder. Bu, diğer bankaların ve yatırımcıların projenin finansmanına katılmasını sağlar. Teminatlar, diğer ticari bankaları proje finansmanı katılmak için ikna etmek üzere etkili bir mekanizmadır. 4 Sigortacı: Bankanın projenin performans göstermemesi nedeniyle uğranılan zarar için taraflara tazmin için hareket etmesidir. Sonuç olarak, banka bir tür sigortacı olarak görünür. 5 Öz sermaye yatırımcısı: Bu durumda banka, firmanın anapara ve faiz açısından hiçbir ödeme yükümlülüğü olmayan risk sermayesine yatırım yapar, ama temettü ödemek için belli bir sözleşmeden doğan yükümlülükleri olabilir. 6 Finans ve yatırım danışmanı: Banka finansman ve yatırım seçeneklerinden hangi türlerin açık olduğu ve teklif edilen proje için uygun olabileceği konusunda müşteriye danışmanlık rolü oynar. Finansman Planı 1 Finansman Planı Hazırlama 2 Hedefler Proje şirketinin hisse senedi sahipleri açısından en uygun finansman planını oluşturmanın altı temel amacı vardır. Sponsorlar şunlara ihtiyaç duyar: • Tamamlamak için yeterli fon sağlamak • Güvenli en düşük maliyetle fon • Sponsorun kredi riskini en aza indirme • Verilen kredi koşulları ve nakit akış projeksiyonları sınırları içinde sponsorlara temettüyü azamiye çıkarma • Mülkiyet vergi avantajlarını en üst düzeye çıkarma ve • En iyi yönetmelik izinlerini elde etme. Bu hedefler birbiriyle çelişkilidir ve bu nedenle, sponsorun ilgili karşı tarafla, yani borç veren, devlet kurumları ve tedarikçiler ve alıcılar ile akıllı dengeler müzakere etmesi gerekiyor. En uygun finansman planlarının (yani hisse senetlerini elinde tutan sponsorlar için en avantajlı finansman planları) tasarımı için genel kural en düşük sermaye maliyetiyle proje finansmanı elde etmeyi gerektirir. Proje finansmanı için en düşük sermaye maliyeti toplam işletme sermayesi yüzdesi olarak ve itfa planının (yani, kredinin ömrü boyunca anapara ve faiz geri ödemeleri) nakit akışlarının zamanlamasıyla denk düştüğü maksimum borca eşdeğerdir. Sponsorun, projeyi tamamlamak için gerekli dış fonların toplam miktarını hesaplaması gerekmektedir. Proje için önceden taahhüt edilmiş olan fonların da hesaba katılması gerekmektedir. Çekme (yani, avans fonlardan veya öz sermayeden para çekme) zamanlaması operasyonlar için kritik öneme sahiptir. Maksimum uygulanabilir borç/sermaye oranı borç verenler ve hisse sahipleri arasında müzakere edilmelidir. Hem borç servisi hem de beklenen temettüyü karşılamak için kredinin ilk döneminde yeterli nakit olup olmadığı gibi çok şey beklenen nakit akışlarına bağlıdır. Uluslararası projeler için ciddi bir risk de kurdaki dalgalanmalardır. Sadece iki para birimi varsa, o zaman takaslar (swap), vadeli işlemler (forward) veya vadeli alım sözleşmeleri (future) kullanarak finansal riskten korunma araçları oluşturulabilir. Çok sayıda para birimi için, bankalarla çoklu-para birimi imkânları oluşturulabilir. Sponsorun kur riskini yönetmesine yardımcı olmak için kullanılabilecek birçok türev araçlar vardır. Ancak kapsamlı müzakere teknikleri bu çalışmanın kapsamı dışındadır. Yakın tarihte (son on yıl içinde), ithalatçılar ve ihracatçılar ABD doları bazlı varlıkların diğer önemli para birimleri karşısında orijinal sözleşme değerinden % 50'den daha fazla dalgalandığına tanık olmuştur. Tek bir günde Dolar bazında % 3 kadar bir değişkenlik gelişmiş Batılı bankaların kullandığı finansal modeller tarafından normalde hesaba katılmaz ancak, bu değişkenlik miktarının iki ila beş yıl içinde en azından bir kez ortaya çıkması yüksek bir olasılıktır. Bu nedenle sponsorun çok dikkatli bir şekilde uygun bir kur riski yönetim stratejisi seçmesi gerekir. Bankaların temel bir gereksinimi de projenin beklenen ekonomik ömrünün kredi döneminden daha uzun olmasıdır. Bu açıktır çünkü banka, bir varlığın takibe düştükten sonra ödenmesini istemez. Son olarak, proje için stok ya da ekipman sağlayan şirketler proje şirketinde hisse senedi pozisyonu alabilir. Bu orijinal kaynağı veya ekipman sözleşme bedelinden çok daha fazla değere sahip olabilen iştirak karşılığında kaynak ya da ekipman maliyetlerini azaltan bir yöntem olacaktır. 3 İnşaatın Finansmanı İle İlgili Hususlar Banka Kredisi İmkânı Batı ülkelerinde inşaat finansmanı, normalde iki ila beş yıllık orta vadeli finansman imkanı sunan bankaların etki alanıdır. Sendikasyon Büyük proje finansman için, hiçbir bankanın tek başına istekli ya da belki de projenin tüm finansal riskini alması mümkün olmayabilir. Lider yönetici banka veya lider sendikacı, bir bankalar konsorsiyumunun daha sonra yönetici banka tarafından yönetilen bir sendikasyon kredisi ile bir araya getirildiği, tek tek küçük riskler almasını ister. Bankalardan oluşan bu sendika (konsorsiyum) bulunamıyorsa proje ilerleyemez. Ancak, güçlü (AAA dereceli) bankalar için bir sendikasyon oluşturmak çok da zor değildir. Sponsorların Proje Şirketine Kredisi Ayrıca bazı bölgelerde proje şirketine doğrudan kredi vermek muhtemelen sponsorlar için vergi avantajı sağlayabilir. Faiz ödemeleri düşülebilir ve proje şirketinin dış alacaklılara karşı temerrüte düşmesi durumunda ödemelerde öncelik açısından, kredi sahipleri ödenmemiş anapara ve faizin geri ödenmesinde hisse sahiplerinden daha daha yüksek bir önceliğe sahip olurlar. 4 Uzun Vadeli Finansman İnşaat döneminden sonra ve inşaat kredisi geri ödendikten sonra, genellikle sigorta şirketleri ve emeklilik fonları gibi finansal kurumlardan uzun vadeli finansman aranır. Ancak, bu yatırımcıların kredi fonlarının kullanımının öncesinde iki yıldan daha fazla taahhütte bulunmalarının uzak ihtimal olduğunu belirtmek gerekir. Bu yatırımcılar çok muhafazakârdır ve tüm gerekli finansman taahhütlerinin elde edildiğini gösteren yazılı güvence ve doğrulanabilir kanıt olmadan yeni teknoloji için sürekli fon taahhüt etmekte isteksiz olacaklardır. 4.1 Maksimum Uygulanabilir Borç/Öz kaynak Oranları Azami uygulanabilir borç/öz kaynak oranı bir proje için mali ve yatırım riskleri paylaşımı için en uygun yolun hangisi olduğunu saptama sorunudur. Bir uçta, sermaye sahibinin projeden karın tamamını alacağı anlamına geldiği için, saf bir öz kaynak anlaşması en basit olanıdır. Diğer uçta ise, saf bir borç anlaşması ilgili finansal kurumlar sadece projeden ödeme bekleyecek demektir. Borç/öz kaynak oranı riskleri dengelemek amacıyla bu iki uç arasında ayarlanacaktır. Örneğin, nakit sermaye kısmı inşaat için kısmi ödeme olarak tüketilebilir (projenin erken döneminde) ama borcun hemen arkadan geldiği bilgisiyle. Proje kendisini geri ödemeye başlar başlamaz, ilk önce borç ödemesi yapılır ve daha sonra hisse sahiplerini tatmin etmek için temettüler ödenir. Bu yatırımın temettü ödemeleri, riskin doğasını yansıtan şekilde, benzer özellikteki yatırımlardan kayda değer biçimde daha yüksek olabilir. 4.2 Kredi Kullandırma Zamanlaması Kredi kullandırma (drawdown) zamanlaması sadece projenin yürütülmesine yetecek kadar para olacak şekilde ayarlanmalıdır. Aşırı fonlar faiz olarak ödenecektir ve inşaat, işletme ve bakım için sadece yeterli para olması her zaman mali açıdan daha ucuz olacaktır. 4.3 Beklenen Nakit Akışı Projeksiyonları Beklenen nakit akış projeksiyonları yukarıda İş Planı Formundaki Nakit Akış Tablosu için yapılan açıklamada yoğun olarak tartışılmıştır. İnşaat aşamalarında nakit girişleri mümkün olduğunca nakit çıkışlarıyla aynı olmalıdır. Net bugünkü değeri (nakit girişleri toplamı eksi nakit çıkışları ile belirlenir), uluslararası sermaye piyasalarında tahvil veya finansman diğer türleri elde etmek için projenin değerdir. 4.4 Proje Gelir ve Giderlerinin Kur Riski Proje gelir ve maliyetlerinin kur riski projenin karlılığını büyük ölçüde etkileyebileceği için, finansman düzenlemelerine girmenin bir koşulu olarak finansmanı koruyucu hükümler olması önemlidir. Kur riskine karşı borsada işlem gören vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri veya daha fazla genellikle büyük inşaat projeleri için kullanarak korunma sağlanabilir; proje için lider finans kurumu tarafından düzenlenen paketin bir parçası olarak düzenlenirler. Projenin kur dalgalanmaları nedeniyle temerrüte düşmemesi bankanın yararınadır. Proje gelirleri ve maliyetleri ithalat veya ihracata bağlı ise, proje şirketi işlem riskine maruz kalmaktadır. Örneğin, yurtdışından satın alınan ekipman altı ay sonra teslim edilebilir. Ekipmanın ödemesi yerel para birimi dışında yapılacaksa, yerel para biriminin zayıflaması demek ekipmanın alıcıya daha pahalı gelmesi anlamına gelecektir. Bu riske karşı korunmak için, satın alan, vadeli işlemler, vadeli alım sözleşmeleri ya da bankalar tarafından sunulan tezgâh üstü araçlar gibi türev araçlar kullanabilir. 4.5 Projenin Beklenen Faydalı Ekonomik Ömrü Projenin beklenen ekonomik ömrü kredinin geri ödenmesi için gereken süreden daha uzun olmalıdır. Ekonomik ömrü tüm borcunu geri ödemeye yetecek kadar uzun olmayan bir proje olması mantıksızdır. Devreden çıkarma maliyetleri söz konusu olduğunda, bu devreden çıkarma maliyetlerini ve gelecekte bunları ödeme sorumluluğunu kimin üstleneceğini dikkate almak önemlidir 4.6 Proje için Stok ve Ekipman Kaynakları Proje için stok ve ekipman kaynakları yerel veya dışarıdan olabilir ve stok ve ekipman ihtiyacı ile ilgili risklerin etkin bir şekilde yönetilmesi gerekir. Bankalar, proje şirketinin stok ve ekipman için alternatif düzenlemeleri düşünerek ve güvence altına alarak arz riskini azaltmasını ister. 4.6.1 İnşaat Finansman Kaynakları İnşaat finansmanı için en önemli yöntemler şunlardır: (1) banka kredileri, (2) sendikasyon ve (3) proje şirketine sponsorlar tarafından sağlanan doğrudan krediler. 4.6.2 Banka Kredileri Banka kredileri başvuru sahibinin ilgili kredi memuru ile temasa geçmesi ile elde edilir. Büyük hacimli krediler için bankanın en üst düzey yöneticileri ile irtibata geçmek daha uygun olur. Başvuru sahibi bankanın kredi kriterlerini elde etmek için kredi memuru ile birlikte çalışır ve fonlar için resmi bir yazılı başvuru yapar. Resmi başvurunun konusu yukarıda iş planı formunda tarif edilmektedir. 4.6.3 Sendikasyon Sendikasyon bir lider finans kurumunun (örneğin bir yatırım bankası) şirketin kredi talebini diğer mali kuruluşlardan oluşan bir gruba (ticari bankalar, sigorta şirketleri ve emeklilik fonları) anlatarak teşvik etmesidir. Şirkete finansman teklifine katılan finans kuruluşlarına "sendika" denir. Sendikasyon bir tür kurumlar arasında risk paylaşımı yöntemidir. 4.6.4 Sponsorlar Tarafından Proje Şirketlerine Verilecek Doğrudan Krediler Proje sponsorları proje şirketlerine doğrudan kredi verebilirler. Bu yöntem daha düşük bir vergiye tabi olduğu için sponsorlar için daha karlı olacaktır. 4.7 Uzun Dönem Finansman Yöntemleri Bir projenin planlama, yürütme ve sürdürülebilirliğini sağlamak üzere ortaya çıkan giderleri karşılamak için uzun dönem finansman kaynaklarının sağlanması gerekmektedir. Örneğin, ABD’ de uzun dönem finansman kaynakları genellikle sigorta şirketleri ya da emeklilik fonları yoluyla sağlanmaktadır. Bu tarz uzun dönem finansman ayarlamaları tahsisli satış yöntemiyle gerçekleştirilmektedir. 4.7.1 Tahsisli Satış Tahsisli satış, bir şirket ya da hissedarlar tarafından çıkarılan öz sermaye veya menkul kıymetlerin halka arz edilerek değil, doğrudan yatırım kuruluşlarına satılmasıdır. Amerika’da Menkul Kıymetler ve Döviz’e ilişkin mevzuat gereğince menkul kıymetlerin detaylı resmi bir açıklamaya tabi olmaksızın satışı yasak olduğundan, tahsisli satış yöntemi hantal tescil kuralları arasında bir istisna olarak görülmektedir. Rus projeleri için ise, Batı’daki büyük sigorta şirketleri ve emeklilik fonları potansiyel uzun dönem finansman kaynakları olarak görülmektedir. 4.7.2 Öz Sermaye Ortaklığı Bir başka finansman yöntemi ise borç verenlere öz sermaye ortaklığı teklifinde bulunmak için daha yüksek bir teşvik sunmaktır. Bu yöntemle şahıslar borçlarını ya da kendi paylarını bir öz sermayeye dönüştürebilmektedir. Ayrıca borçlanma maliyetleri ilk yıllarda düşük tutulacağından borçlananın giderleri azaltılmaktadır. Ancak, öz sermaye ortaklığının yürürlüğe girmesinden itibaren şirket hisseleri planlanan seviyelerde kar getirmediği takdirde, borçlu borç yönetimine daha yüksek miktarda ödemeler yapmakla sorumlu tutulabilir. Batı’da hisse senedi ile değiştirilebilir tahviller yoluyla kurulan öz sermaye ortaklılıkları yüksek büyüme beklentileri olan şirketler arasında oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. 4.8 Stopaj Vergisi Stopaj vergisi, vergi etkinliğinin temel konularından biridir. Stopaj vergisi olmayan bir sistemde bono çıkarmanın maliyeti, stopaj vergisi ödemeyi gerektiren bir sisteme göre daha az olacaktır. Bu bağlamda yatırım bankaları ilgili bankacılık işlemlerini yaparken fuzuli giderleri en aza indirmek için oldukça temkinli davranmaktadır. 4.9 Proje’nin Borçlanma Kapasitesinin Belirlenmesi Projenin uygun bir mali analizinin yapılması, en üst borçlanma kapasitesinin belirlenebilmesi açısından oldukça önemlidir. Bunun için, projenin nakit akışı öncelikle borç alınan fonlar haricinde hesaplanmalı ve daha sonra borç alınan fonlar da dâhil edildiğinde çıkan miktar ile karşılaştırılmalıdır. 4.9.1 Projenin Tamamlanmasından sonra Bütün Kredinin Kullanılması Projenin borçlanma kapasitesinin belirlemenin bir başka yolu da projenin tamamlanmasından sonra kredi miktarının tamamının kullanıldığını kabul etmektir. 4.9.2 Belirli Aralıklarla Kredi Kullanımı Projenin borçlanma kapasitesinin belirlemenin bir başka yolu ise kredinin belirli aralıklarla kullanılmasıdır. Düzenli aralıklarla kullanılacak kredi tutarları ne kadar çok proje için gerçekten gerekli işler için harcanırsa borçlanma da o kadar etkili olacaktır. 4.10 Yıllık Karşılama Oranı Testleri Bankalar projenin planlanan nakit akışının borçları karşılayıp karşılayamayacağını ölçmek için genellikle yıllık karşılama oranı testleri yapmaktadırlar. 4.10.1 Faiz Karşılama Oranı Faiz karşılama oranı, borç ve gelir vergisi dâhil olmadan brüt gelir miktarının borç faizine bölünmesi şeklinde tanımlanmaktadır. Bu işlem bir işletmenin ödemekle yükümlü olduğu sabit borç niteliğindeki faiz ödemelerini ne kadar karşılamaya yetecek faiz ve vergi öncesi gelir sağladığını gösterir. 4.10.2 Gelirin Faizi Karşılama Oranı Amerika’da Menkul Kıymetler ve Döviz Komisyonu faiz içeren en düşük ödeme miktarlarını hesaba almayı tercih etmektedir. Bu şekilde, gelirin faizi karşılama oranı faiz ve gelir vergisi düşülmeden önceki gelir miktarı ile kira bedelinin üçte birinin borç faizi ile kira bedelinin üçte birinin toplamına bölünmesinden elde edilecek miktarın toplamına eşit olmaktadır. Kira bedelinin üçte biri yaklaşık olarak kira bedeline uygulanan faiz miktarı kadar etmektedir. Ancak, kesin miktar biliniyor ise hesaplama yaparken bu miktarın kullanılması gerekmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde faiz ve gelir vergisi düşülmeden elde edilen brüt gelir miktarı (1) gelir vergileri, (2) Olağan dışı kalemler, (3) Durdurulan faaliyetlerden kaynaklanan gelir kaybı, (4) azınlık payı ve (5) sermayeye eklenen net borç faiz miktarının toplamının (6) konsolide edilmemmiş iştiraklerdeki öz sermaye miktarları ile çarpılmasından elde edilen miktar düşülmeden var olan brüt gelir miktarına eşittir. Ancak, eğer şirket kamu hizmeti veren düzenli bir şirket değilse sermayeye uygulanan faiz, faiz hesabı yapılmadan önceki kazançtan hariç tutulur. Bu şekilde gelecekte kesilecek kullanıcı ücretleri yoluyla sermaye faizi karşılanacaktır. 4.10.3 Borç Çevirme Kapasite Oranı Borç çevirme kapasitesi oranı, gelirin faizi karşılama oranı ile benzerlik göstermektedir. Ancak borç çevirme kapasitesi anaparanın geri ödenmesini de içermektedir. Bunun için, borç çevirme kapasite oranı, faiz, gelir vergisinin sermayeye uygulanan faiz’e bölümünden elde edilen tutar ve anaparanın geri ödenmesi için kesilen taksit tutarları düşülmeden önceki gelir miktarına eşittir. 5 Giriş Finansman planı Bölüm 6’da tanımlanan işlem giderlerini nasıl karşılanacağını açıklamaktadır. Normalde, banka pek çok finansman kaynağından sadece bir tanesini temsil etmektedir. Buna ek olarak, banka sponsorları hem proje hisselerine yatırım yapmaya hem de diğer potansiyel finansman kaynaklarını belirlemeye teşvik edecektir. Hali hazırda mevcut bir tesisin genişletilmesine yönelik bir projede, bankanın riske ettiği miktar, şirketin uzun vadedeki sermaye değerinin yüze 35 ‘ini aşmamak kaydıyla, banka projeye tek başına finansman sağlayabilir. Banka neden yatırımcıların projeye eş finansman olmasını gerektirmektedir? Risk Paylaşımı: Banka yüklendiği riski azaltmak ve aynı zamanda iş hayatında deneyimli olan diğer şirketlerin bir projeyi desteklemek için kendi sermayelerini riske etmeye istekli olduklarını görmek istemektedir. Katkı Özelliği: Banka, diğer yatırım şirketlerinin kredi ya da hisse senedi yoluyla projelerde yer almaya teşvik etmektedir. : Sponsorların diğer yatırım şirketlerini projeye dâhil olmak için ikna etme konusunda sıkıntı yaşadıkları halde vakit kaybetmeden bankayla irtibata geçmeleri tavsiye edilmektedir. Finansman yapısı konusunda mutabık olunduğunda banka diğer yatırım kuruluşlarını teşvik etmek için yardımcı olabilecektir. Finansman Planının formuna ilişkin açıklamalar aşağıdadır: 6 Mevcut ve Gerekli Finansman Kaynakları Bu paragrafın amacı, mevcut ve gerekli finansman kaynaklarına ilişkin bilgi sunmaktır. Gerekli Toplam Finansman miktarı Toplam Mevcut miktar (A)’dan Toplam Proje Maliyeti (B) çıkarılmasıyla elde edilecektir. “Finansman Kaynağı” başlıklı köşe temel finansman kaynaklarını göstermektedir. Bu kaynaklar şu şekilde tanımlanmaktadır: Sponsorun Kendi Kaynakları / Öz Sermaye: Banka proje masraflarının en az %20’sini nakit olarak talep edecektir. Bu şekilde banka kendi yükleneceği riski en aza indirmeyi ve bu sayede gelecekti nakit enjeksiyonlarına da sponsor olmayı amaçlamaktadır. Ayni katkı değeri gerçek Pazar değerini yansıtmalı (yeniden satış değeri) eski giderler olmamalıdır. Tedarikçi: Tedarikçi gerekli malzemelerin satın alınması için krediyi uzatabilir. Yerel Krediler: Bu krediler, yerel bankalar ya da tüketici kredisi veren kuruluşlar aracılığıyla elde edilebilir. Yabancı Krediler: Bu krediler genellikle Dünya Bankası, EBRD (Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası) ya da birincil veya ikincil öncelikli borç veren uluslararası ticari kurumlar gibi kuruluşlardan elde edilen kredileri içermektedir. Yabancı Sermaye: Diğer yatırımcılardan sağlanan nakit. Diğerleri: Bağışlar, nakit yardımları veya borç ve sermayelerin birleştirilmesinden oluşan, hisse senedine dönüştürülebilir bonolar gibi yeni finansal araçlar. Finansal plan aşağıdaki tabloda gösterildiği formda olmalıdır: Finansman Kaynağı Kredi a b c Yerel Yabancı Finansman Planı (Milyon Euro) Toplam % Toplam Öz Sermaye a b c Toplam Proje Finansmanı Yukarıdaki tablonun amacı proje için temel finansman kaynaklarını belirlemek ve bankanın kaliteli ve yeterli finansman kaynaklarına ulaşmasına yardımcı olmaktır. 7 Gerekli Finansman Türü Sponsor olanakları bankayla doğrudan görüşmelidir. Bu başlık altında belirtilen gerekli toplam finansman miktarı 2. Başlıkta belirtilen miktar ile örtüşmelidir. Nakit Akışı Öngörüleri 1 Giriş Bu bölüm projeye sağlanacak nakit akışına ilişkin tahminlere odaklanmaktadır. Bu bağlamda, nakit akışına ilişkin tahminler açıklanacak ve nakit akışı ile projenin sermaye karlılığı arasındaki ilişki üzerinde durulacaktır. Bu bölümde, teklif sunan kişinin temel amacı projenin sermaye karlılığını tanımlamaktır. Bu bağlamda, teklif sunan kişinin enerji, yenilenebilir enerji ve enerji etkinliğinin finansal ekonomisine ilişin 4.Bölüm’de belirtilen hükümleri bildiği ve Net Şimdiki Değer hesaplamalarına aşina olduğu var sayılmaktadır. Bu bağlamda temel nokta nakit akışı, nakit akışının nasıl belirlendiği ve neden önemli olduğudur. Bir ön değerlendirme yapmak için, teklif sunan tarafından yürütülecek projenin aşağıdaki iki proje türünden biri olmasına dikkat edilmelidir: Bağımsız Proje, Kurumsal Finans Projesi Bağımsız bir proje yürütmek için özel bir amaca hizmet verecek şirketin kurulması gerekmektedir. Bu durumda, banka yeni kurulacak şirketin henüz var olmayan nakit akışını inceleyecektir. Kurumsal finans projelerinde ise, banka mevcut şirketin finansal tablolarını projeye sağlanacak nakit akışı dâhil edilerek ve edilmeyerek inceleyecektir. Her iki durumda da bankanın inceleyeceği temel konu, borç yönetimine (faiz ödemesi ve borç bakiyesi) uygun nakit akışı olup olmadığıdır. Nakit akışının yüksek olması projenin sermaye karlılığını göstermektedir. Ana proje’ye yatırım yapmak şirket genelinde nakit akışına ilişkin sonuçlar doğurabilmektedir. Bu noktada, nakit akışının tahminine ilişkin faaliyetlerde yer alanların projenin diğer alanlar üzerinde nasıl bir etki yarattığını fark etmeme tehlikesi bulunmaktadır. Bunun için teklif veren kişi yatırım kararıyla ilişkili her hangi ek bir nakit akışı olup olmadığına dikkat etmelidir. Örneğin, yenilenmiş veya yeni enerji araçlarına ve / veya teknolojik aletlere yatırım yapma kararı ürünlerin miktarı ve kalitesi üzerinde bir etki yaratırken, satışların ve işgücü ihtiyacının artmasına da potansiyel bir katkı sağlamaktadır. 2 İşletme ve Faaliyetlerden Gelen Nakit Akışının Tanımı Bir yatırım projesi yoluyla elde edilen nakit akışı projeye giren ve çıkan sermaye arasındaki farktır. Nakit akışı bilanço karı ile karıştırılmamalıdır. Bilanço karı, bazı nakit akışı unsurlarını içerir bazılarını içermez ve nakit akışıyla hiçbir alakası olmayan amortisman ile kısıtlıdır. Nakit akışı yatırımın yapılacak yatırımın faydalı olup olmayacağını gösterir. Projenin değeri açısından ödeme zamanlarının iyi belirlenmesi oldukça önemlidir. Net nakit akışı yatırım yapılan projeye giren ve çıkan nakdi hesaplamak için etkili bir yöntemdir. Bu hesaba amortisman katılmaz, çünkü sermaye gideri yatırım projesinin ilk yıl(lar)ında hesaplanmıştır. Ayrıca, faiz harçları da hesaba katılmaz çünkü bu harçlar nakit akışını düşürmek için kullanılan indirim oranları oluşturulurken hesaplanmıştır. Bir yatırımdan sağlanan nakit akışının bilanço karına eşit olmamasının iki temel nedeni vardır. İlk olarak, vergi ancak yatırım yoluyla o yıl elde edilen kazanç miktarından gecikmeli olarak ödenebilmektedir. İkinci olarak ise, kar – zarar bilançosunda döner sermaye giderleri hesaba katılmamaktadır. Nakit akışı ve bilanço karı arasındaki farklar şu şekildedir: Nakit Akışı & Bilanço Karı Gelirler Nakit Akışı Nakit girdiği zaman Bilanço Karı Satış yapıldığında İşletme Giderleri Nakit çıktığı zaman Harcama yapıldığında Değer Kaybı Hesaba katılmaz Kar – zarar bilançosuna vergi hesaplamaları için eklenir. Sermaye Payı Vergi kalkanı nakit girişi olarak Vergi hesaplarına katılır hesaba katılır. Vergiler Vergi ödendiği zaman (Gecikme) Vergi çıktığında Yatırım değerlendirmelerinde nakit akışı elde etmek için iki temel kaynak vardır: 1. Ham veri 2. Gelir beyannamesi ve bilançolar gibi tahmini finansal tablolar. 3 Ham Verilerden Nakit Akışı Elde Etme Ham verilerden nakit akışı elde etmek için en iyi yöntem, nakit akışının kar – zarar bilançosu verileri gözetmeksizin incelenmesi veya şirketin asıl faaliyetlerine bakılarak değerlendirilmesidir. Satış tahmini ve işletme giderlerinizi değerlendirirken aşağıdaki hükümlere göre bir değerlendirme yapmanız faydalı olacaktır: Nakit çıkışının gider olarak kaleme alındığında değil, şirketten nakit çıkışı olacağı planlandığı zaman hesaba katılması Nakit girişinin muhasebecilerin satışı kayda geçtiği zaman değil, müşteri ödeme yaptığı zaman hesaba katılması. Yatırım yoluyla elde edilen ek nakit akışından dolayı meydana gelen ek vergilerin de hesaba katılması. Vergi giderleri meydana geldiği yılda, vergiye ilişkin belirli bir nakit çıkışı miktarı hesaba katılmayıp, verginin ödeneceği yıla dair tahminlerde bulunulması önemlidir. 4 Öngörülen Finansal Tablo Nakit Akışlarını Elde Etme Ham verilerden nakit akışı elde etmek uygun bir yöntem olsa da, nakit akışlarına ilişkin veriler, şirketin muhasebecisi tarafından Gelir Beyannamesi veya Bilanço halinde sunulabilmektedir. Bu tarz tablolardan aşağıdaki adımları izleyerek nakit akışına ilişkin veriler çıkartabilirsiniz: 4.1 Döner Sermaye Nakde odaklandığınızda, döner sermaye giderlerini de hesaba katmanız gerekmektedir. Döner sermaye işletmenin yürüteceği herhangi yeni bir projenin yürütülmesi için ihtiyaç duyulan kaynaktır. Bu bağlamda döner sermayeden elde edilecek kaynak, envanter giderlerinin ödenmesi veya müşterilere kredi kartı ile ödeme imkânı sağlanması için harcanabilir. Aslında, ilgili yatırım için gereksinimler nakitten önce müşteriler yoluyla karşılanır. Üretim döngünüz uzadıkça müşterilerin ödeme süresi de artacak ve daha fazla döner sermayeye ihtiyaç duyulacaktır. Döner sermaye ihtiyaçlarına ilişkin veriler bilançodan elde edilebilir. Sermaye projeleri için yapılan toplam yatırım sabit sermaye giderinden fazla olabilmektedir. Normalde, sermaye projeleri, satışlardaki artışı desteklemek için stokların ve aynı zamanda borçlanmanın da artması anlamına gelmektedir. Sermaye projeleri yoluyla döner sermayede sağlanan artış (örn: stoklar + kredi alanlar – kredi verenler), yatırım giderlerinin bir parçasıdır. Ancak, değerlendirmelerde bu noktanın görmezden gelinmesi genellikle yapılan bir hatadır. Projenin tam kapasiteye ulaşmasının birkaç yıl aldığı durumlarda, satıcı, özellikle yeni ürünleri pazarlamak için alıcılara daha cömert kredi şartları sunmak zorunda kalacağı için döner sermayeye duyulan ihtiyaç artacaktır. Yatırımın zaman içinde satışlarının artmasıyla, döner sermaye üzerinden her yıl ek harcamalar yapılması muhtemeldir. Bunun nedeni alacak - verecek oranında istikrarın yakalanmak istenmesidir (Eğer size sunulan veriler alacak – verecek şeklinde bileşenlere ayrılmamışsa, döner sermaye üzerinden “cari aktifler Eksi ( - ) cari borçlar” şeklinde bir tahminde bulunabilirsiniz). Bir yatırım kararının alınması, şirketin projeyi yürütmek için sabit ve döner sermaye kaynaklarını birleştirdiği anlamına gelmektedir. Proje sonunda yapılan her şey, şirkete dönecektir. Sabit değerler açısından sağlanan kazanç çok az, ya da yapılan giderlerin biraz üstünde olacaktır. Döner sermaye açısından bakıldığında ise, genel tablo – (eksi) zarar görmüş stokun değeri ve batık kredi, nihai yılda nakit akışı olarak değerlendirilecektir. Yeni ekipman veya son teknolojinin kullanılması stok ihtiyaçlarını azaltabilmektedir. Bu noktada stokların azaltılması başlangıç yılında olumlu bir nakit akışı getirecektir. Ancak, eğer şirket önceki stok seviyelerine geri dönüş yapacak ise, proje sonunda olumlu nakit akışına eş değerde nakit çıkışını da hesaba katmanız gerekmektedir. Herhangi bir değişikliğin en azından mevcut stok seviyelerini koruyacağını ve son yılda stok için her hangi bir nakit akışına ihtiyaç duyulmayacağı varsayılarak daha gerçekçi sonuçlara ulaşmak mümkündür. 4.2 Nakit Akışına Dâhil Edilmeyen Faiz: Borçlanma ile yürütülen sermaye projelerinin yürütülmesi için faizli nakit çıkışları olmaktadır. Ancak faiz ödemeleri yine de hesaba katılmamalıdır, çünkü faiz ödemeleri yatırım kararından çok finansman hesapları ile ilgilidir. Faiz ödemelerinin nakit akışından düşülmesi durumunda, indirim sürecinde sermaye maliyeti indirim oranı üzerinden hesaplandığı için çifte hesaplama gerekecektir. Faiz harçlarını bir nakit çıkışı olarak hesaba katmak Net Bugünkü Değer’i olduğundan çok daha altında gösterecektir. 4.3 Nakit Akışına Dâhil Edilen Sabit Giderler Sadece sermaye projeleri sonunda meydana gelen ek sabit giderler değerlendirmelerde yer almalıdır. Kısa vadede, ek giderlere ihtiyaç duymadan yeni malzemeleri depolamak mümkün olsa da uzun vadede bazı ek giderler doğacaktır (örn: kira, ısırtma ve aydınlatma giderleri. vb). Birçok fabrika sabit giderler de dâhil olmak üzere bütün masrafların belirli bir temele göre hesaplandığı bir muhasebe sistemine göre çalışmaktadır. Yeni bir sürece ya da makinelere yapılan yatırım ise sık sık bu tür giderlerin paydalarını etkilemektedir. Bu tarz etkiler muhasebe işleri için uygun olsa da sadece yatırım kararından doğan ek sabit giderler proje analizinde yer almalıdır. 4.4 Vergilendirme Birçok şirket için vergilendirme nakit akışının bir parçasıdır. Bu bağlamda, kuruluş sermayesi harcamalarından sağlanan vergi indirimi ve ek nakit akışı için ödenecek vergi tutarları nakit akışına ilişkin hesaplara dâhil edilmektedir. Ayrıca vergi yoluyla nakit akışlarının zamanlarının tahmin edilmesine de dikkat edilmelidir. Genellikle, vergilerin nakit akışının olduğu yıldan sonraki yılda ödenmesi gerekmektedir. Ancak, kuruluş sermayesi harcamalarından sağlanan vergi indirimi muhasebe dönemini takip eden yılsonunda meydana gelmektedir. 4.4.1 Verginin Etkisi Yatırım değerlendirmelerinde verginin iki temel etkisi vardır. Öncelikle, eğer yatırım başarılı olur ve net bir kazanç sağlarsa, şirketin yükümlü olacağı vergi miktarı da artacaktır. Öte yandan, şirketin sermaye harcamalarını giderlere dâhil etmesi halinde, şirket devletten amortisman karşılıklarını talep edebilecektir. Bu şekilde, şirketin üzerindeki vergi yükü hafifleyecektir. 4.4.2 Vergi Matrahı Verginin hesaplanması için öncelikle yatırımın getireceği kazanca ilişkin tahminlerin yapılması gerekmektedir. Bu tahminlerin doğruluğu yatırımın büyüklüğüne ve yatırım teklifinin gözden geçirme ve onay sürecinin hangi safhasında olduğuna göre değişkenlik gösterecektir. Ek nakit akışı tahmin edildiği takdirde, vergi ödemeleri otomatik olarak nakit akışına ilişkin tahminlere dâhil edilmelidir. 4.4.3 Vergi Nakit Akışlarının Zamanlaması Bazı ülkelerde, bir yıllık kazanç sonucu ortaya çıkan kurumsal vergilerin ödemesi bir sonraki yıla kadar ibraz edilmemektedir. Örneğin, mali yılsonundan itibaren altı ay geçmesi halinde, şirket vergi gideri meydana geldikten bir yıl sonra ödeme yapacaktır. 4.4.4 Gelir Beyannamesinden Nakit Akışı Elde Etme Örnekleri Aşağıdaki örnekte bilanço ve gelir beyannamesindeki veriler yoluyla nasıl nakit akışı sağlanacağı gösterilmiştir. Tahmini Gelir ve Bilanço’da Elde Edilen Nakit Akışı (EURO cinsinden) Bilançodan elde edilen: Yatırımlar Stoklar Kredi Alanlar Kredi Verenler Yıl: njbnl :: Gelir Beyannamesinden elde edilen: Gelirler İşletme Kazancı Değer Kaybı (sabit oran) Faiz Harçları Ödenecek Vergi Net kazanç üzerinden Kar payları üzerinden Dağıtılmamış kar üzerinden Ek Masraflar Değer kaybı, faiz harçları & kar payları *Gecikmiş vergi borcu Ek yatırım **Döner Sermaye’deki ek değişiklikler Nakit Akışı * Birinci yıl içinde ödenmesi gereken vergi ile gelecek yıl içinde ödenecek vergi arasındaki farkı göstermektedir. Buna göre, ikinci yıl ödenmesi gereken vergi borcu birinci yıl kazancı üzerinden ödenmekte ($3.300) ve aradaki fark ek olarak yansımaktadır ($15.840 - $3.00 = $12.540). ** Birinci yılın ilk döner sermaye değerlerine (stoklar + kredi alanlar – kredi verenler) ve döner sermayede meydana gelen değişikliliklere eklenmiştir. Bu fonlar yatırım sonunda çıkarıldığı için birinci yıl içinde yapılacak yatırıma harcanan döner sermaye çıkışına eklenmiştir. 5 Nakit Akışı Analizinde Diğer Kaygılar 5.1 Batık Maliyetler Bu meblağ, harcanmış ve daha fazla para harcanıp harcanmaması gözetilmeksizin paydaşlar için olumlu getirisi olacak nakittir. Örneğin, teknolojik araç üretimine ya da kendi arazinizdeki bir elektrik santralinin iyileştirilmesine yönelik bir yatırım yapmayı planlıyorsanız, arazinin satın alınmasına ilişkin giderlerinizi yatırım giderlerinize dâhil etmenize gerek yoktur. Çünkü bu batık maliyet olarak değerlendirilmektedir. Düşük Giderler ve Kazançlar 5.2 Bütün düşük giderler ve kazançlar analize dâhil edilmelidir. Genellikle görmezden gelinen düşük maliyet örneklerinden bir tanesi, yatırım projesi dâhilinde ilgili alanda yapılan satışların düşmesine yol açan zaman yönetimidir. Bu tarz giderler (kayıp satışlar) düşük giderler olarak hesaba katılmalıdır. 5.3 Nakit Akışı Fırsatları Sermaye projeleri genellikle nakit akışı fırsatları doğurmaktadır. Örneğin, Bir şirketin ticari amaçla kullanmadığı bir arazisi var ve 100.000 Euro’luk Net Bugünkü Değer üzerinden bu arazi üzerine bir yatırım gerçekleştirmeyi planlıyor. Arazinin pazar değerinin 120.000 Euro olması halinde fırsat maliyeti oluşacaktır – Araziyi satmaktansa üzerine bir yatırım yapılması. Bu tarz nakit akışı fırsatları yatırım kararlarının temel öğelerinden biridir ve 100.000 Euro’luk miktardan düşülmelidir. Arazi üzerine yeni bir şirket kurulması gelir getirici bir yatırım olmayacaktır – bunun için arazinin satılması gibi başka alternatifler araştırılmalıdır. Nakit akışı fırsatları genellikle yenileme / değiştirme kararlarında gözlemlenmektedir. Örneğin, bir elektrik santralindeki su arıtma tesisi, hurda değeri 500.000 Euro olan ve yıllık 1 Milyon Euro değerinde tasarruf sağlayacak 5 Milyon Euro değerinde daha gelişmiş bir modelle değiştirilebilir. Üreticiler ise mevcut tesis için 1,5 Milyon Euro ödemeye hazırlıklıdır. Bu şekilde, ilk olarak sağlanacak net nakit akışı 3,5 Milyon Euro olacaktır. Ancak, verilen bu karar ile şirket üç yıl içinde 300.000 Euro değerinde hurda değeri olacak olan tesisin planlanan kullanım ömrünün önüne geçmektedir. Bu şekilde reddedilen 300.000 Euro’luk hurda maliyeti fırsat maliyeti olarak değerlendirilmektedir. Değiştirme / Yenileme kararına ilişlin nakit akışları şu şekildedir: Nakit Akışı Değiştirme Kararı 0 Yıl 1- 5 Yıl 3 Yıl 5 Yıl Net Maliyet Yıllık Nakit Tasarrufu Nakit Akışı Fırsatı Yeni Tesisin Hurda Fiyatı (3,5 Milyon Euro) (1 Milyon Euro) (300,000 Euro) 500,000 Euro 6 Nakde Çevirme Enerji ve teknolojik donanımdaki gelişmeler ürün kalitesi ve teslimat süresindeki gelişmeler ile ilişkilendirilebilir. Bu gelişmeler genellikle nakde çevrilebilmektedir. Örneğin, Yeni bir teçhizat teklifi nakde dönüştürülebilir. Bu teçhizat ürün kalitesinde gelişme sağlayabilecek bir makine olabilir. Sağlanacak bu faydayı analizlerinize dâhil etmediğiniz takdirde projeye olması gerekenden çok daha düşük bir değer biçmenize neden olabilir. Örneğin, kalite artışı, hurda ve atık giderlerinizi düşürmenizi ve kusurlu araçların tamiri ve her ürünün incelenmesi için harcayacağınız zamanının azaltılmasını sağlayabilir. Kalite arttıkça, daha az ürün garanti süresi içinde tamire ihtiyaç duyacağı için, şirketin garanti hizmetlerinden kaynaklanan nakit çıkışı azalacaktır. Ayrıca, kalite artışı satışların artmasında da etkili bir unsurdur. Bu bağlamda, artan kalitenin nakit akışlarınızı nasıl etkileyeceğine dair detaylı bir incelemeye ihtiyaç duyabilirsiniz. Ölçülebilir yatırımlara ilişkin bu gelişmeleri ölçülemeyen yatırımlardan ayırt etmeniz oldukça önemlidir. Banka bu masrafları ve nakde dönüştürülebilen kazançları somut bir şekilde görmek isteyecektir. Ancak, ilgili maddi değerleri nasıl elde ettiğinizi açıkça göstermeniz gerekmektedir. 7 Stratejik Seçenekler Stratejik bir yatırım yapmak genellikle planlanan nakit akışının yanı sıra gizli çıkarlar da sağlamaktadır. Bu gizli çıkarlar proje süresince ortaya çıkabilir. Ancak, bu çıkarlar daha üstün teknoloji kullanımı sayesinde daha yüksek ürün esnekliği elde etmek gibi ölçülemeyen çıkarlar olmaktadır. Buna alternatif olarak, gerçek yatırım, gelir getirecek başka fırsatları da beraberinde getirebilmektedir. Bu fırsatlar stratejik fırsatlar olarak adlandırabilir. Stratejik fırsatlar aşağıdaki örnekleri içerebilir: Yeni pazarlara giriş Takip eden ürünlerin üretimi Mevcut uygulamaların geliştirilmesi Enerji sektöründe yeni bir üretim teknolojisi geliştirmek “tam zamanında teslimat” gibi yeni yönetim uygulamaları gibi fırsatlar yaratabilir. Yeni enerji teknolojileri üretmek ayrıca yeni pazarlara girişi de sağlayabilmektedir (dönüşüm). Bu şekilde, gerçek Net Bugünkü Değer, projenin Net Bugünkü Değeri ve stratejik seçeneklerin değerlerlerinin toplamıdır. 8 Pratik Tüyoların Kontrol Listesi Öncelikle yatırım projenize en iyi alternatifin ne olduğunu belirlemeniz gerekmektedir. Analizde yer verilmesi gereken her hangi fırsat maliyeti var mı? Daha sonra, projenin mevcut harcamalarına ek olan bütün maddi ve gayri maddi giderlerin listesini çıkarabilirsiniz. Gayri maddi giderler ve kazançlar bankanın kabul edeceği şekilde maddi değerlere dönüştürülebilir mi? Bu noktada bankanın çalışma alanına en yakın ek gider ve kazançlara odaklanabilirsiniz. Diğer bütün sayılabilir çıkarlar sizin için bir artı olarak görülmeli ancak sunacağınız tartışmanın temelini oluşturmamalıdır. Yatırım kararına ilişkin tüm gelecek ve ek nakit akışlarının ve sonuçlarının analize dâhil edilmesi: Bu uygulama şunları içermektedir: 1. Sadece meydana gelen ek sabit harcamalar dâhil edilir. 2. Değer kaybı (gayri maddi öğe) hariç tutulur. 3. Batık (ya da geçmiş) maliyet hesaba katılmaz 4. Faiz harçları finansman nakit akışıdır (yatırım değil) ve bunun için hariç tutulur. 5. Fırsat maliyetleri (örn. Teklif kabul edilebilir değilse, bir gayrimenkulün kiralanması veya satılmasından doğan fırsat maliyeti) hesaba katılır. Kâr, karar analizlerinde nakit akışı kadar ilgili bir öğe değildir. * Değiştirme kararına ilişkin analizler, mevcut bir mülkün yenisiyle değiştirilmesine ilişkin karar sonucu ortaya çıkan nakit akışlarındaki değişikliği incelemektedir. 9 Nakit Akışı Öngörüleri Hakkında Aşağıda İş Planı Formundaki Nakit Akışı tahminlerine ilişkin yorumlara yer verilmektedir. 9.1 İşletme Kazancı 9.1.1 Toplam Ciro Toplam ciro, projeyle bağlantılı bütün satış gelirlerini içermektedir. 9.1.2 Ham Madde Ham maddeye ilişkin bilgiler İşlem Giderleri bölümünde belirtilmiştir. 9.1.3 Diğer Doğrudan İşletme Giderleri Bu başlığa ilişkin bilgiler de İşlem Giderleri bölümünde belirtilmiştir. 9.1.4 Gayrisafi Kar Gayrisafi Kar, toplam ciro – (eksi) ham madde maliyeti ve diğer doğrudan giderler sonucunda elde edilen değerdir. 9.1.5 Dolaylı Giderler Bu giderler aşağıdaki giderler gibi projeyle alakalı ek giderlerden oluşmaktadır: 1 Satış ve Pazarlama 2 Yardımcı Uygulamalar ve Bakım 3 Genel Maliyetler 4 Diğer 5 1’den 4’e kadar Toplam İşletme Masrafları (Değer kaybı hariç) 9.1.6 İşletme Kazancı (Değer kaybı hariç) Gayrisafi kazanç – (eksi) toplam işletme masrafları 9.2 Döner Sermaye Yukarıda Döner Sermayeye ilişkin bölüme bakınız. Döner sermayede meydana gelen değişiklikler aşağıdaki üç başlık altında hesaba katılmaktadır. 9.2.1 Stoklarda Düşüş (Artış) Stoktaki (envanter) bir düşüş işletmeye net nakit girişi olduğu anlamına gelirken, stoklardaki artış ise nakit çıkışı olduğu anlamına gelmektedir. 9.2.2 Kredi Alanlarda Düşüş (Artış) Kredi alanlarda yaşanan düşüş ( - [eksi] şirketin önemli borçları) şirkete nakit girişi olduğu anlamına gelirken, kredi alanlardaki artış şirketten nakit çıkışı olduğu anlamına gelmektedir. 9.2.3 Kredi Verenlerde Düşüş (Artış) Kredi verenlerde yaşanan düşüş ( şirkete daha az bir borcu olmak) şirkete nakit girişi olduğu anlamına gelirken, kredi alanlardaki artış şirketten nakit çıkışı olduğu anlamına gelmektedir. 9.2.4 Nakit Akışı Fırsatı Nakit akışı fırsatı, işletme kazancı, değer kaybı, stoklardaki düşüş (veya artış), kredi alanlardaki düşüş (veya artış) ve kredi verenlerdeki düşüşün (veya artış) toplamıdır. 9.3 Vergilendirme Yukarıda Vergilendirme bölümüne bakınız. Burada dikkate alınması gereken temel nokta, vergilerin nakit akışına ilişkin tablolara ödendikleri zaman yansımasıdır. 9.4 Sermaye Masrafları Sermaye masrafları, bir yıldan fazla ekonomik hayatı olan sabit varlıklar için yapılan harcamaları kapsamaktadır. 9.5 Serbest Nakit Akışı (Finans öncesi) Serbest nakit akışı, bir işe girmek için elde tutulmayan ya da yeniden yatırım yapmak için harcanmayan nakittir. Serbest nakit akışı, işletme nakit akışı – (eksi) ödenmiş vergi –(eksi) sermaye masrafları şeklinde bulunur. Sermaye masrafları 6. Bölüm: İşlem Giderleri ve Zaman Çizelgesi başlığı altında yapacağınız analizlere dâhil edilmemelidir. 9.6 Finans Sunumu 9.6.1 Ödenmiş Faiz Ödenmiş faiz, uzun vadeli krediler için ödenmiş faiz anlamına gelmektedir. 9.6.2 Ödenmiş Banka Masrafları Kredi alımı için bankaya ödenen işlem masraflarıdır. 9.6.3 Finansman Öncesi Net Nakit Akışı Finansman öncesi net nakit akışı, serbest nakit akışı – (eksi) finans sunumunun toplam maliyeti şeklinde bulunabilir. 9.7 Finansman 9.7.1 Hisse Senedi Sermayesinin Nakde Dönüştürülmesi Bir şirketin hisse senetlerinden doğan nakit girişidir. Ya da bir hisse ya da pay sermaye borcunun ödenmesinden doğan nakit çıkışıdır. 9.7.2 Diğer: Uzun dönem kredi makbuzu / (geri ödeme) Diğer bankalara olan uzun dönem borçların ödenmesinden doğan nakit çıkışları ya da diğer bankalarla görüşmelerden doğan nakit girişleri bulunmaktadır. 9.7.3 Banka: Kredi (Geri Ödeme) Bankaya olan kredi borcunun geri ödenmesi için nakit çıkışı olmaktadır. 9.7.4 Banka: Kredi ihtiyacı Kredi ihtiyacı, bankadan çekilecek ve ilgili projenin sermaye masraflarına eş tutarda olacak nakittir. 9.7.5 Kısa dönem kredi makbuzu / (Geri ödeme) Bunlar kısa dönem kredi zorunlulukları ya da kısa dönem kredi görüşmelerinden ya da kredi alımlarından kaynaklanan nakit girişlerinin geri ödenmesini kapamaktadır. 9.7.6 Finansman sonrası net nakit akışı Finansman sonrası net nakit akışı; finansman öncesi net nakit akışı – (eksi) finansman için ödenen miktar’dır. 9.8 Oranlar 9.8.1 Brüt Kar Marjı Toplam ciro (toplam gelirler) – (eksi) doğrudan işletme masrafları / (bölü) toplam ciro şeklinde bulunur. 9.8.2 Net Kar Marjı Vergi / (bölü) toplam ciro işleminden önceki net kardır. 9.8.3 Öz Sermaye Getirisi Verginin paydaşların hisselerine bölünmesi işleminden önceki net kardır. (Bkz: Bölüm 12, EK Proforma Bilanço, Bilanço Tablosu) 9.8.4 9.8.4 Mevcut Oran Mevcut varlıkların mevcut mali yükümlülüklere bölünmesidir. (Bkz. EK Proforma Bilanço, Bilanço Tablosu) 9.8.5 Asit Deneyi (Likidite Oranı) Mevcut varlıklar – (eksi) stoklar / (bölü) mevcut mali yükümlülükler. Bu işlem yoluyla, şirketin kısa dönem mali yükümlülüklerini likidite varlıklarından nakit akışı sağlayarak karşılayıp karşılayamayacağı belirlenir. 9.8.6 Borç Servisi Oranına Serbest Nakit Akışı Bu, serbest nakit akışının, ödenmiş faiz ve uzun dönem kredinin toplam ödenmiş tutarlarının toplamına bölünmesinden elde edilen değerdir. Bu işlem yoluyla, şirketin proje yoluyla sağladığı nakit akışı sayesinde uzun dönem kredi borçlarını ödeyip ödeyemeyeceği belirlenir. Nakit Akışı Özeti Toplam ciro Doğrudan Giderler Ham Madde Diğer doğrudan işletme giderleri Gayrisafi Kar Dolaylı giderler Satış ve Pazarlama Yardımcı hizmetler ve Bakım Genel Maliyetler Diğer Toplam işletme Masrafları (Değer kaybı hariç) İşletme Karı (Değer Kaybı Hariç) Döner Sermaye Stoklardaki Düşüş (veya yükseliş) Kredi alanlardaki düşüş (veya yükseliş) Kredi verenlerdeki düşüş (veya yükseliş) Vergilendirme Sermaye giderleri Serbest nakit akışı (Finansman öncesi) Finansman sunumu Ödenmiş faiz Ödenmiş banka harcı Finansman öncesi net nakit akışı Finansman Hisse sermayesinin nakde dönüştürülmesi Diğer uzun dönem kredi makbuzları (geri ödeme) Banka: Kredi (geri ödeme) Banka: kredi ihtiyacı Kısa dönem kredi makbuzu / (geri ödeme) Finansman sonrası net nakit akışı Proforma Bilançolar 1 Giriş Proforma Bilançolar, Gelir Beyannamesi, Bilanço Tablosu, Nakit Akışı ve Finansal Oranlardan oluşmaktadır. Bu tablolarda belirtilen bilgilerin 6.Bölüm: İşlem Giderleri ve 11. Bölüm: Nakit Akışı Öngörülerinde de belirtilmiş olabilmektedir. Bu bölümde bilanço tablolarındaki her unsurun kısa açıklamalarına yer verilmektedir. Bu bölümün sonunda, farklı unsurlara ilişkin hesaplar arasındaki ilişkileri okuyucunun daha iyi anlamasını sağlamak için gerçek projelerden örnekler sunulmuştur. (ilgili tarafların gizliliğinin korunması açısından gerçek proje adı ve sayılar değiştirilmiştir). Genel olarak, pro-forma bilançoların hazırlanması için üç aşama vardır: 2 1.Aşama Finansman Öncesi Bu aşamada uzun vadeli finansman uygulamalarını hesaba katmaksızın, şirketin mevcut finansal durumuna ilişkin bilgiler sunulmaktadır. 3 2. Aşama Finansman Bu aşamada, finansman yapılacak şirketin finans durumu gösterilir. 4 3.Aşama 1. Aşama ve 2. Aşama Arasındaki Fark Son olarak, 1.Aşama ve 2. Aşamada verdiğiniz tahminler arasındaki farklar belirtilir. 5 Tahmini Kar – Zarar Bilançosu Aşağıda İş Planı Formunda geçen Pro-forma Finansal Tablolara ilişkin açıklamalara yer verilmiştir. Tahmini Kar – zarar bilançosu Banka Kredisini de içermektedir (bin Dolar cinsinden). 1’den 13 e kadar olan öğeler için lütfen İşletme Kazancına ilişkin açıklamalara bakınız 1 Toplam Ciro 2 Ham madde 3 Diğer Doğrudan İşletme Giderleri 4 Brüt Kar 5 Dolaylı Maliyetler 6 Satış ve Pazarlama 7 Yardımcı Hizmetler ve Bakım 8 Giderler 9 Diğer 10 Toplam İşletme Giderleri (değer kaybı hariç) 11 Faaliyet Karı (değer kaybı hariç) 12 Değer kaybı Değer kaybı, bir varlığın kullanım süresi boyunca düşen değerinin hesaplanması anlamına gelmektedir. Nakit akışı tablolarında değer kaybının “nötrlenmesi” gerekmektedir. 13 İşletme Karı İşletme Karı, değer kaybı + (artı) değer kaybı miktarının İşletme Karından düşülmesiyle elde edilen miktara eşittir. İşletme Karı için belirlenen bu değer aşağıda verilen Tahmini Nakit Akışında 1. Sıraya denktir. 14 Faiz Giderleri Aranılan kredinin faiz giderleridir. 15 Banka ücretleri Bankaya ödenecek ücretlerdir. 16 Vergilendirme Öncesi Net Kar Vergilendirme Öncesi Net Kar, İşletme Karı – Faiz Giderleri + Banka ücretleri şeklinde belirlenmektedir. 17 Vergilendirme Ödenmesi planlanan vergi miktarıdır. 18 Vergilendirme Sonrası Net Kar Vergilendirme öncesi Net Kar – (eksi) Vergi Tutarı. Kar –Zarar Bilançosu Toplam ciro Doğrudan Giderler Ham Madde Diğer doğrudan işletme giderleri Gayrisafi Kar Dolaylı giderler Satış ve Pazarlama Yardımcı hizmetler ve Bakım Genel Maliyetler Diğer Toplam işletme Masrafları (Değer kaybı hariç) İşletme Karı (Değer Kaybı Hariç) Değer Kaybı İşletme Karı Finansman sunumu Ödenmiş faiz Ödenmiş banka harcı Vergilendirme Öncesi Net Kar Vergilendirme Vergilendirme Sonrası Net Kar 6 Tahmini Bilanço Banka kredileri dâhil olmak üzere Tahmini Bilanço (Bin Euro) 6.1 Giriş Bilanço, bir şirketin belirli bir zamandaki mali durumunu belirtmek amacıyla hazırlanır (yani sahip olunan varlıklar, hissedarlar fonu ve mali yükümlülükler). Varlıklar, hissedarlar fonu ve mali yükümlülükler arasındaki bilanço ilişkisi şu şekilde açıklanabilir: Varlıklar = Hissedarlar fonu + mali yükümlülükler. Başka bir ifadeyle: Toplam Varlıklar = yükümlülükler. Toplam Sermaye + Mali Aşağıdaki formülde uzun vadeli banka alacakları açıkça bu ilişkinin bir parçası olarak tanımlanmıştır: Toplam Varlıklar = Özsermayeler + Uzun vadeli alacaklar + Cari mali yükümlülükler. 6.2 1. 2. 15 Mayıs, 2013 Varlıklar Maddi Varlıklar Maddi varlıklar “elden çıkarabileceğiniz” her şeydir. Başka bir ifadeyle, fiziksel varlıklar. Birikmiş Değer Kaybı Birikmiş Değer Kaybı, her yıl bir önceki yılın değer kaybının üzerine eklenmesiyle elde edilen değer kaybı. © Telif Hakkı Renaissance Finance International Limited, 1998, Gizli Ticaret 3. 4. 5. 6. 7. 8. 6.3 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. Net Muhasebe Değeri Birikmiş değer kaybının maddi varlıklardan çıkarılmasıyla elde edilen değer. Hisse Senetleri Bir yıl içerisinde satılması beklenen envanterdeki kısa vadeli varlıklar. Borçlular Şirkete olan borçlarını bir yıl içinde ödemesi beklenen borçlular. Nakit İstenilen zamanda nakit paraya çevrilebilen her türlü likit varlık. Cari Varlıklar Cari varlıklar; Hisse Senetleri, Alacaklar ve Nakitlerin toplamına eşittir. Toplam Varlıklar Toplam varlıklar; Net Muhasebe Değeri ve Cari Varlıkların toplamına eşittir. Mali yükümlülükler Hissedar Sermaye Tahhütleri Hissedarların şirkete yaptığı nakit ödeme. Kâr & Zarar Hesabı Kar payı olarak paylaştırılmamış kâr veya zarar miktarı. Hissedar Özsermayeleri Hissedarların hisse sermayesi taahhütleri ile Kâr & Zarar Hesapları arasındaki fark. Uzun Vadeli Borç Uzun vadeli borçların ödemesi. Ticari Alacaklıklar Bir yıl içinde tedarikçilere ve diğer alacaklılara yapılması beklenen kısa vadeli borçlar. Kısa Vadeli Borçlar Bir yıl içinde ödenmesi gereken borçlar . Cari Mali Yükümlülükler Ticari Alacaklılar ile Kısa Vadeli Borçların toplamı. Toplam Mali Yükümlülükler Hissedarlar Öz sermayesi, Uzun Vadeli Borçlar ve Cari Mali Yükümlülüklerin toplamı. Bilanço Yıl (2) Yıl (1) Yıl 0 Yıl 1 Yıl 2 Yıl 3 Yıl 4 Yıl 5 Yıl 6 Yıl 7 Yıl 8 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 Cari Varlıklar 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 Toplam Varlıklar 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 Varlıklar Maddi Varlıklar Birikmiş Değer Kaybı Net Muhasebe Değeri Hisse Senetleri Borçlular Nakit Mali Yükümlülükler Ödenmesi Gereken Hisse Sermayesi Kâr & Zarar Hesapları Hissedarlar Özsermayesi Uzun Vadeli Borçlar Ticari Alacaklılar Kısa Vadeli Borçlar Cari Mali Yükümlülükler Toplam Mali Yükümlülükler 7 Tahmini Nakit Akışı Banka kredileri dâhil olmak üzere Tahmini Nakit Akışı (Bin USD). Aşağıdaki terimlerin tanımlarını Nakit Akışı Öngörüleri Hakkında bölümünde bulabilirsiniz. 1. İşletme Kârları 2. Amortisman 3. Hisse senetlerinde düşüş (artış) 4. Borçlularda düşüş (artış) 5. Alacaklılarda artış (düşüş) 6. İşletme Nakit Akışı 7. Ödenmiş Vergilendirme 8. Sermaye Harcamaları 9. Serbest Nakit Akışı 10. Finans Hizmeti 11. Ödenmiş Faiz 12. Ödenmiş Banka Masrafları 13. Ödenmiş Kâr Payları 14. Finansman Öncesi Net Nakit Akışı 15. Finansman 16. Adi hisse sermayesi emisyonu 17. Diğer uzun vadeli kredi ödemeleri 18. Uzun vadeli banka geri ödemeleri 19. Uzun vadeli kredi gereksinimleri 20. Kısa vadeli krediler 21. Finansmandan elde edilen net nakit akışı 15 Mayıs, 2013 © Telif Hakkı Renaissance Finance International Limited, 1998, Gizli Ticaret 102102102 of 107 Nakit Akışı Özeti Yıl (2) Yıl (1) Yıl 0 Yıl 1 Yıl 2 Yıl 3 Yıl 4 Yıl 5 Yıl 6 Yıl 7 Yıl 8 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 Hammadde 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 Diğer doğrudan işletme maliyetleri 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 Satış ve pazarlama 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 Yardımcı birimler ve bakım 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 Genel maliyetler 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 Diğer 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 Toplam İşletme Harcamaları (değer kaybı hariç) 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 İşletme kârı (değer kaybı hariç) 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 Ödenmiş faiz 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 Ödenmiş banka masrafları 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 Finansman öncesi net nakit akışı 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 Toplam Ciro Doğrudan Maliyetler Brüt kâr Dolaylı maliyetler İşletme sermayesi Hisse senetlerinde düşüş (artış) Borçlularda düşüş (artış) Alacaklılarda düşüş (artış) Vergilendirme Sermaye Harcamaları Serbest nakit akışı (finansman öncesi) Finansman Hizmeti Finansman Adi hisse sermayesi emisyonu / (tediye) Diğer uzun vadeli kredi makbuzları / (geri ödeme) Banka: kredi (geri ödeme) Banka: kredi gereksinimleri Kısa vadeli kredi makbuzları / (geri ödeme) Finansman sonrası net nakit akışı 8 Tahmini Oranlar Banka kredileri dâhil olmak üzere Tahmini Oranlar (Bin Euro). Aşağıda verilen oranların açıklamaları için Nakit Akışı Öngörüleri Hakkında bölümüne bakınız. 1. Brüt Kâr Marjı 2. Net Kâr Marjı 3. Öz sermaye Getirisi 4. Cari Oran 5. Para Durumu Testi (Likidite Oranı) 6. Öz sermayenin Borçlara Oranı 7. Borç Servisine Aktarılan Nakit Akışı Oranı Oranlar Brüt Kâr Marjı Net Kâr Marjı Özsermaye Getirisi Cari Oran Para Durumu Testi (Likidite Oranı) Borç Servisine Aktarılan Nakit Akışı Oranı 15 Mayıs, 2013 Yıl (2) Yok Yok Yok Yok Yok Yok Yıl (1) Yok Yok Yok Yok Yok Yok Yıl 0 Yok Yok Yok Yok Yok Yok Yıl 1 Yok Yok Yok Yok Yok Yok Yıl 2 Yok Yok Yok Yok Yok Yok Yıl 3 Yok Yok Yok Yok Yok Yok Yıl 4 Yok Yok Yok Yok Yok Yok © Telif Hakkı Renaissance Finance International Limited, 1998, Gizli Ticaret Yıl 5 Yok Yok Yok Yok Yok Yok Yıl 6 Yok Yok Yok Yok Yok Yok Yıl 7 Yok Yok Yok Yok Yok Yok Yıl 8 Yok Yok Yok Yok Yok Yok 103103103 of 107 9 Finansal Modelleme Projenin mali modelinin oluşturulması için tahmini bir toplam maliyet, fazla muhtemel bütçe aşımları, sermaye maliyetleri ve proje ekonomisi ile sahipliğin öz sermaye ve borç sahipleri arasında nasıl paylaştırılacağı hususlarında bilgi gerekmektedir. 15 Mayıs, 2013 © Telif Hakkı Renaissance Finance International Limited, 1998, Gizli Ticaret 104104104 of 107 9.1 Tahmini Toplam Maliyet İş planı formunda yer alan tüm unsurlar toplam proje maliyetine dahil edilmelidir. Bu maliyetler geçmiş verilere veya piyasa kıyaslamalarına dayanarak hesaplanmalıdır. 9.2 Beklenmedik Bütçe Aşımları Hiçbir plan kusursuz uygulanamayacağından dolayı toplam maliyet hesaplamalarındaki sapmaların ve bütçe aşımı durumlarında kullanılacak bir ihtiyat fonu belirlenmesi önem arz etmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde kullanılmayan ancak taahhüt edilen fon oranı yüzde 1,25 ve 1,50 arasındadır. 9.3 Sermaye Maliyetleri Projenin sermaye maliyetleri iş planı formunda tanımlanmıştır. Sermaye maliyetleri projenin tam anlamıyla işleyişini sağlamak amacıyla yapılan tüm harcamalardır. 9.4 Sahiplik Yapısı Sahiplik yapısı iş planı formunda ele alınmıştır. Teorik olarak, sahiplik yapısı safi öz sermayeden net borçlara kadar birçok unsura göre değişiklik gösterir. Risk paylaşımı nedeniyle bu her iki uç nokta da finansman için ideal değildir. Sahiplik yapısı her zaman borç ve öz sermayenin bir birleşimi niteliğinde olmuştur. 9.5 Proje Ekonomisi Proje ekonomisinin girdi tedariki ve çıktı üretimi arasındaki ilişkiyi göz önünde bulundurması gerekmektedir. Bu yüzden gelecek öngörülere dair verilerin toplanması gerekmektedir. Bu veriler, proje ekonomisi içindeki başlıca değişkenlerden yola çıkarak yapılan varsayımları desteklemek için kullanılabilir. 9.6 Nakit Akışı Öngörüleri Nakit akışı öngörüleri iş planı formunda ele alınmıştır. Nakit akışı öngörüleri, finansal tasarıların merkez ve temel unsurunu teşkil eder. Herhangi bir sebepten dolayı nakit akışı öngörülerin makul çerçevenin dışına çıkması, kabul edilemez olması veya güven vermemesi durumlarında proje tasarısı başarısız olacaktır. Bu nedenle nakit akışı öngörülerinde yer alan her bir kalemi desteleyecek nitelikte gerçeğe dayalı veriler olmalıdır. 9.7 Para Birimi Varsayımları ve Riskler Eğer projenin tedarik ve satış unsurları yabancı piyasalara bağlıysa projenin kârlılığı dövizdeki dalgalanmalardan etkilenebilir. Belirli bir döviz kuru seçerken bu seçimin arkasındaki nedenler açık bir biçimde belirtilmelidir. Ayrıca, seçilen döviz kuruna yönelik yapılacak bir risk analizi de (örn. Değişimler) hesaba katılmalıdır. 9.8 Projenin Borç Ödeme Kapasitesi Projenin borç ödeme kapasitesi yaklaşık on değişkene sahip basit formüllere 15 Mayıs, 2013 © Telif Hakkı Renaissance Finance International Limited, 1998, Gizli Ticaret 105105105 of 107 indirgenebilir. Ancak bu formüller tüm muhasebe defterlerine sahip ve Batı formatında muhasebe usulleri kullanan proje şirketine bağlılık gösterir. 9.9 Faiz Oranı Riski Döviz riskinin yanı sıra her bir finansal işlem faiz oranı riskine tabidir. Uluslararası finans piyasalarında vadeli faiz oranı takası, vadeli faiz anlaşmaları (örn. Faiz oranlarında artış beklentisinden getiri sağlanması), ters vadeli faiz anlaşmaları (örn. Faiz oranlarında düşüş beklentisinden getiri sağlanması) ve swaption işlemleri (örn. Gelecek vadede takas satın alımları) gibi çeşitli araçlar vasıtasıyla faiz oranı riski yönetimi yapılabilir. Proje şirketi tedavüldeki para birimleri üzerinden çalışacağı için (yani örneğin Euro veya USD cinsinden) faiz oranı planlaması projenin finansal yönetimi açısından önemli bir konuma sahiptir. 9.10 Farklı Yatırımcılar için Getiri Oranları Projeye yatırım yapan çeşitli tipte yatırımcılar aldıkları riske paralel olarak projeden farklı oranlarda getiriler bekleyeceklerdir. 9.11 Pasif Öz sermaye Yatırımcıları Pasif Öz sermaye yatırımcıları, benzer bir yatırımlardan bekledikleri benzer getiri oranları beklerler. Bu getiri oranını yakalamanın yollarından bir tanesi ilk olarak “risksiz” tahvil, diğer bir ifadeyle yatırımın içinde yer aldığı devlet tahviline ait getiri oranı olan referans getiri oranını belirlemektir. Bu sınırlar dâhilindeki her türlü yatırım risksiz orandan daha yüksek bir getiri oranı sağlar. Örneğin, yatırımcılar risksiz devlet tahvillerinden yüzde 11 kazanıyorsa kamu şirketi tahvillerinden yüzde 11’in üzerinde kazanmaları gerekir. 9.12 Sponsor Öz sermayesi Sponsor Öz sermayesi de yatırımlardaki risk sınıflarına eş değerde bir oranda getiri bekler. Yukarıda pasif Öz sermaye yatırımcıları için geçerli olan prosedürler sponsor Öz sermayesi sahiplerinin beklediği getiri oranını saptamak için kullanılabilir. 9.13 Duyarlılık Analizi Duyarlılık analizi çeşitli durumlarda yatırımın etkinliğinin saptanmasına yardımcı olması amacıyla kullanılır. En basit ifadeyle belirli bir değişkenin başa baş noktasına ait bir grafik sunar. Duyarlılık analizinde, “proje belirli bir değişkene karşı ne düzeyde duyarlılık gösterir?” sorusuna cevap aranır. 15 Mayıs, 2013 © Telif Hakkı Renaissance Finance International Limited, 1998, Gizli Ticaret 106106106 of 107 Bir Proje Sözleşmesinde gerekli ekler olan yardımcı belgelerin kontrol listesi. 1. Projenin tanımı ve şartnamesi 2. Gerekli ruhsatlar, izinler ve onaylar 3. Projeye geçiş hakları ve tanımları 4. Ön eleme tasarımı kriterleri 5. Proje şirketinin tasarım üzerinde değişiklik yapma tekliflerinin devlet tarafından onaylanmasına yönelik prosedürler 6. Devletin tasarımda değişiklik ve ek iş talep edebilmesi için izlenmesi gereken prosedürler 7. Çevre etki değerlendirmesi ve çevre yönetim sistemi 8. Kalite yönetim sistemi 9. Güvenlik sertifikasyonu sistemi 10. Test programı ve prosedürleri 11. Proje işlet me parametreleri 12. İşletme ve bakım kriterleri 13. Gümrük vergisi veya geçiş ücreti oranları ve gümrük vergisi veya geçiş ücreti revizyon formülleri 14. Gümrük vergisi veya geçiş ücreti tahsilât sistemine ilişkin şartname 15. Eğitim programı 16. Başlangıçtaki hissedarların ve faiz yüzdelerinin listesi 17. Sigorta sözleşmeleri 18. Önceden onaylanmış sözleşmelerin listesi 19. Fesih durumunda tarafların hakları ve yükümlülükleri 20. Tahvil formu 21. Teminat formu 22. Devlet haklarının denetimi ve izlenmesi 15 Mayıs, 2013 © Telif Hakkı Renaissance Finance International Limited, 1998, Gizli Ticaret 107107107 of 107 23. Proje şirketine yönelik danışman yasal görüşü formu 24. Devlete yönelik danışman yasal görüşü formu (çeşitli ilgili bakanlıklar) 15 Mayıs, 2013 © Telif Hakkı Renaissance Finance International Limited, 1998, Gizli Ticaret 108108108 of 107 Kaynakça Brealey Richard A. And Myers Stewart C. (1996) Principal of Corporate Finance, McGraw-Hill Eastop, T.D. and Croft D.R. (1990) Energy Efficiency for Engineers and Technologists, Longman Group, Burnt Mill, Harlow, Essex CM20 2JE, U.K. Energy Efficiency, Developing Nations, and Eastern Europe, p. 22. A report to the U.S. Working Group, on Global Energy Efficiency, IIEC, June 1991. European Bank for Reconstruction and Development (1992) Environmental Procedures, EBRD, London. ETSU and Cheriton Technology Management Limited (1993) Investment Appraisal for Industrial Energy Efficiency, Guide 69, ETSU, Harwell, Oxfordshire OX1 ORA. Haddock, Greg (May 1995) “Financing Renewable Energy Projects” in Innovative Financing Schemes for Energy and Environmental Technology and Services, Proceedings of Workshop April 11, 1995, Luxembourg-Kirchberg, Chamber des Metiers, European Commission, Directorate-General XVII – Energy, p IV-2. Hobson, P. (1994) “Financing the Pot of Gold” in World Energy Council Journal. For copies see The International Institute for Energy Conservation, IIEC-Europe, 1-2 Purley Place, London N1 1QA, Tel: +44 171 704 6737, fax: +44 171 707 8757. Modigliani, F. And Miller, M.H. “The Cost of Capital, Corporation Finance and the Theory of Investment” in The American Economic Review, XLVII (3), 261-297. Moran, K. (1995) Investment Appraisal for Non-Financial Managers, Pitman Publishing: London. The Results Centre (1993) Comprehensive Municipal Energy Efficiency, Profile No 79. United Nations (1994) Manual on Business Planning, How to Construct a Business Plan for Energy Efficiency Projects, Economic Commission for Europe, Geneva. 15 Mayıs, 2013 © Telif Hakkı Renaissance Finance International Limited, 1998, Gizli Ticaret 109109109 of 107