7. FIRILDAK - IĞDIR SEVDASI KİTABI
Transkript
7. FIRILDAK - IĞDIR SEVDASI KİTABI
“FIRILDAK” GAZETESĠ Kafkas halkı mizahı sever. En ciddi polemikleri bile iğneleyici bir ustalıkla mizah arenasına taşır, yerel kelime ve deyimlerle süsler. Kıvamını bulan deyim ve cümleler nihayet ağızdan ağıza dolaşarak kamuoyuna mal olur. Örneğin Cengiz Ekinci, siyasi bir çatışmanın neden olduğu çetin bir polemik ortamında Kars valisi için “yoksa dıbızlarım ha!” cümlesini icat ederek, sadece valinin direnişini paramparça etmekle kalmamış, ta bugüne kadar gönüllerde yer eden bir mizah güzelliğini efsaneleştirmişti. Siyasi mizah ustası Cengiz Ekinci Ayhavar gazetesini Kars’ta çıkarınca (6 Kasım 1952), çok geçmeden Mecit Hun da Iğdır’da Fırıldak gazetesini çıkararak Iğdır’ın bu eksiğini kapatmaya çalışır. Fırıldak gazetesi, Iğdır’ın ilk mizah gazetesidir. Üzülerek belirtmeliyim ki, bugüne kadar Iğdır ikinci bir mizah dergi veya gazetesine hâlâ kavuşamadığı için, Fırıldak gazetesinin Iğdır kültür tarihindeki yeri oldukça önemlidir. Fırıldak gazetesinin aşağıda yayınlanmış iki sayısını değerli abim Nizamettin Onk kendi özel arşivinden bana aktarmıştır. Not: Bazı satır veya cümleler okunamadığından, bu kısımlar “(...)” işaretiyle belirtilmiştir. Çarşamba Günleri Çıkar Haftalık Mizahi Gazete SAHĠBĠ: Fırıldakçı Mesul Müdür: Mecid Hun Adres: M. ÇavuĢ Cadd. No:28-A IĞDIR 21 Ocak 1953 YIL: 1 Sayı: 1 Bedava okunması günahtır. 10 kuruĢu veren okuyabilir. FIRILDAK AJANSI 21 Ocak 1953 Mecit Hun Yıl: 1 Sayı: 1 DÖRT KELĠMEYE 1200 BANGĠNOT Ġl genel meclisi mensuplarından EĢref Kaya ile Timur Toksöz 39 gün izinli kaldıktan sonra meclisin 40 ncı günü son içtimada hazır bulunarak hakkı huzurlarını hak (!) etmiĢlerdir. Bizzat hazır bulunduğumuz bu toplantıda Timur Toksöz 3 ve EĢref Kaya da 1 kelime konuĢmak suretiyle Iğdırlılar tarafından kendilerine tevdi edilen hizmeti ifa etmiĢlerdir. Ġki fırıldakçı üyemiz 4 kelime ile 1200 papel koparmıĢlardır. ġEYH DOĞAN’A ĞILLĠYĠ GĠYDĠRDĠLER Bir ilden beri ayda 300 banginotla bığını yağlayan vilayet daimi komisyon azamız ġeyh Doğan’ın çöreğini elinden alarak Ġdir’e yolcu elediler. Allah baistin evini darma diyar elesin. BELEDĠYE REĠSLERĠ ARASINDA NAKĠLLER Esaslı haberler almakla meĢhuf ve maruf bulunan Nadir TaĢdemir’den öğrendiğimize göre Kars, Tuzluca ve Iğdır Belediye baĢkanları arasında nakiller yapılmıĢtır. Ekmekçilik mevzuundaki ihtisas ve tecrübesinden bilistifade Kars’ın ekmek davasını hal etmek ve Ankara’da yaptırdığı kliĢelerini Ekinci’de bol bol bastırmak üzere Tuzluca reisi Hüseyin Bayram Kars’a, Topal’ın dıbızından bizar olan Narvız Iğdır’a, Mireli de Tuzluca belediye iĢlerini yoluna koymak üzere Tuzluca belediye baĢkanlığına tayin edilmiĢlerdir. KANDRABATÇI KELBAY ASKER EMMĠ BĠR HACIDAN YUMUġAK KAZIK YEDĠ Geçenlerde sayın kaymakamımızı kafesleyerek kazık marka bir pamuk satıĢı yapan Melekli Kelbay Esker emminin piĢmiĢ aĢına muhterem bir hacımız tarafından su katılmıĢtır. Bu yumuĢak pamuk kazığından sinirlenen Esker emminin pes dediği Hacımızı yarın siz tahmin edin!... KARS ġEHĠR KULÜBÜNÜN ASAYĠġĠNDEN ġĠKAYET Kars’ın Fırıldak muhabirinden aldığımız habere göre, ġehir Kulübü poker odasındaki asayiĢsizlikten Cumhuriyet Halk Partililer Ģikayet ederek durumun ıslahını ilgililerden talep etmiĢlerdir. Rasim Hoca verdiği dilekçede bir gün olsun gönül rahatlığıyla poker oynayamadığından Ģikayetçi olduğunu belirtmiĢtir. SĠNEMACILARIN KURNAZLIĞI Her film için ilan edilmek üzere ayrı bir reklam külfetinden kurtulmak isteyen fırıldakçı sinemacılarımız, yerli yabancı eski yeni bütün filmler için muteber olmak üzere aĢağıdaki müĢterek rakamı hazırlayarak bir suretini gazetemize vermiĢlerdir: “AĢk, macera, cinayet, saadet, fedakarlık, en güzel sahnelerle mücehhez; mevsimin en muazzam, mutantan, muhteĢem müstesna filmi (???) Aras sinemasında gösterilecektir. Loca ve mevkiler kapanmak üzeredir. Bu harikulade filmi mutlaka görmelisiniz. Yer temini için acele ediniz.” ALTI ġAHA Eskiden Aras nehrini geçmek isteyenler, kayık ve köprü bulunmadığından kılavuzlara müracaat eder ve kafile halinde geçerlermiĢ. MaiĢetlerini kılavuzluk yapmakla temin eden iki arkadaĢ her Ģahıstan 6 Ģaha (Rus parası) almak suretiyle Aras’ın geçit yerlerinden müĢterilerini geçirirlermiĢ. Bir gün iki arkadaĢ bir kafileyi yine Aras’tan geçirirlerken, kafilenin arkasından gelen ve akıntıya kapılan yolcuları kılavuza haber vermekle vazifeli bulunan Ali, kılavuzlu yapan Hasan’a seslenir: “Ulan Hasan! Abbasali aktı..” 6 Ģaha almaktan baĢka bir gailesi olmayan Hasan sinirlenir ve Ali’ye Ģu cevabı verir. “Beynimi aparma, ko ağsın, olmasın onun da 6 Ģahası...” Dünkü fabrika fırıldağından sonra, iki gün evvel üs normal toplantı teĢebbüsü yapanların, ortakları 6 Ģahaya sattığını hatırladıkça kılavuz Hasan’a hak veriyorum. SAYIN CENGĠZ EKĠNCĠ Cengiz Ekinci Eskiden avukattı Ģimdi kazetbaz-Kars Yazzığ Osman Saylam eski bir evini ayda 400 banginota muhterem gümrük idaresine iliĢtirdi diye dünyayı yığtın. Gel gör ki, bizim Ġdir’de belediye melediye dinlemeden üç cırcırı yetmiĢ yedi min beĢyüz papelle fağır köylüye yüklediler. Hem, bize iliĢtirenlerin ekserisi hacı ve kelbayidir. Buna ne buyurursun. Topal kazetbaz. FIRILDAK Amanın bir günüdü beleĢ oğumayın günaha batarsız. Yazılarımızın her hakkı mahfuzdur. Cengiz Ekinci için okuma hakkı da mahfuzdur. Muhalefet edenler ceza giyer. FIRILDAK POSTASI Bay Hasan Tezel Değirmenci IĞDIR Sual: Ġran’a gideceğim. Gürbulak kapu karakolunda soyulmamak için ne yapmalıyım? Cevap: Kolayı var beyim. Dil Gazetesi sahibi Mecid Hun’dan bir tavsiye mektubu alırsınız. Bay Ali Yeniaras Avukat KARS Soru: Cengiz’in Ayhavar’ı yetmez mi, sen de baĢımıza fırıldak çıkardın? Cevap: Yanılıyorsun! Ġki gözüm. Fırıldaksız Ayhavar olmaz. Ben fırıldakları tespit ederim. Cengiz de havar eyler. Sayın Bederi Münir ġefkatli Avukat ve Yayla Gazetesi BaĢ Yazarı AĞRI Soru: Ayhavar isminin manasını bilmiyorum. Lütfen izah eder misiniz? Cevap: Cengiz de bilmiyordu. Fi tarihinde Hacı Kulem emmi, fırıldaklı bir pamuk satıĢından dolayı emniyet makamlarından müsaade almadan sokak ortasında bir sandalyenin üzerine çıkmıĢ ve “Ayhavar! Goymayın EĢref apardı” diye bağırmıĢtı. Sonra anladık ki ayhavar “imdat” manasına imiĢ! Mamafih zahmet buyurup bir gün Iğdır’a teĢrif ederseniz, bu defa ortakların Hacı emminin derdinden nasıl “havar” eylediklerini görebilirsiniz. Latif Polat ĠnĢaat Müteahhitti IĞDIR Soru: Ben apartman yapmayı öğrendiğim halde kravat bağlamasını öğrenemedim. Ne dersiniz? Cevap: Kusura bakmayınız. Sen, Timur Toksöz ve Sadık Tezel, kravat bağlanmasını öğrenirseniz dahi her gün biraz daha yoğunluyup kısalan boynunuza gelecek kravatta zor bulunur. Sayın Asker Yıldırım Tüccar-Kars Soru: Halil AvĢar bugünlerde çok konuĢuyor. Sebebini izah eder misiniz? Cevap: Avukat Ġsmail Alacanın (..) Ġġ MÜFETTĠġĠ VE BĠZ Fırıldağımızın kliĢesini hazırlıyordum ki kelli felli silindirli bir zat kapıyı da çalmadan içeri girdi. Hal hatır sormadan, çalıĢma müfettiĢi olduğunu hatırlattıktan sonra: “Gazetenin sahibi siz misiniz?” “Beli...” “BaĢmuharririniz?” “Dilsiz” “NeĢriyat müdürü?” “Fırıldakçı” “Mürettip?” “Menem” “Satıcı” “Özümem” “Muhabiriniz var mı?” “Vardı begim. Allah tufağını yığsın, baĢımıza kelek geldi. Ġmdi Mecid Hun yapır” “Demek ki sizinle birlikte 6 kiĢi çalıĢıyorsunuz değil mi?” “Beli” “ĠĢ kanununa göre bu iĢçilerin her türlü zaruri masraflarını temin edeceksiniz. Burası iĢ yeri olduğuna göre, iĢ kanununa göre hareket etmediğiniz taktirde hakkınızda takibat yapılacak” “BaĢ üste...” MüfettiĢ söylediklerimden bir Ģey anlamamakla beraber muazzam bir matbaa sahibi ile karĢı karĢıya olduğunu tahmin ederek bize bir de silindir çıkararak ayrıldı. SĠGARA TABLASI ÇALAN MEMUR Dün yazıhanemizde bir çay zıkkımlanan memur arkadaĢlardan birisi bir sigara tablamızı aĢırmıĢtır. Yarın iade etmediği taktirde gelecek Fırıldak’ta gözümüz FIRILDAK ĠġLER KOOPERATĠF AÇIK ARTTIRMA ĠLE FABRĠKA KĠRALADI Fabrikatörlerimizin bığını dombaltmak ve ortakların hesabını görmek maksadıyla Birlik idare heyeti tarafından evvela bir, sonra birkaç fabrikanın açık arttırma suretiyle kiralanması iĢi bugün tamamlanmıĢtır. Bugünkü açık arttırmaya Hacı Kulem emmi, MeĢedi Kerem dostumuz ve Emer dayı iĢtirak ettiler. Evvela Hacı emmimiz bir nutuk çekti “Menim pafurgam pulun pul olduğu zemanelerde üççe min kızıla, beĢ balya yapan zad v kırğ dene cırcırı var. Bizim cırcırlar antikadı. Bir videleri var, çevirende savcinde olar. Emer kirveninkinden de...” Yönetim kurulu baĢ fırıldağçısı müdahale etti. “Hacı özünü ĢaĢırıp üç denede taĢı var. Onlarda da pambığ üyüdebilerik” Kerem Zengi de rolejin markasının felsefesini yaptıktan sonra sözü Emer dayıya verdi. Emer dayı, Hacı emminin izahatı karĢısında daha yüksek rakam bulamadığından sükut etti. Fırıldağın ikinci maddesine geçilerek açık arttırmağa baĢlandı. Fabrikatörler biner biner arttırıyor ve ara sıra yönetim kurulu da arttırmağa yardım ediyordu. Ne baĢınızı ağırtalım. Fabrikatörlerimiz insaflı davranarak üç fabrikayı yetmiĢ yedi bin beĢ yüz lirayla altı bin ortaka (...) FIRILDAK AJANSI 4 Şubat 1953 Mecit Hun Yıl: 1 Sayı: 2 ġEHĠR KULÜBÜNDE DĠL gazetesinde kumar ile mücadele mevzuunda neĢrettiğimiz yazıdan bilmem kaç gün sonra ġehir Kulübünde bir buçuk düzine kafa dengi 23 saat 12 dakika 15 saniye devam eden bir “yirmi bir” partisi yapmıĢlardır. Yapılan istatistiğe göre, bu tarihi kumar masasında oyuncular, mesleklerine göre: Ġki keĢif ücreti BeĢ Sivaslıoğlu gömlek kârı (%50 den) Bakkaliye dükkanındaki değilden aĢırılmıĢ bir miktar bozukluk. Altı loca parası 100 adet Fırıldak gazetesi bedeli Bir maaĢ terfi farkı Ġki hasta muayene ücreti Eski bir subay ceketinin tamir ücreti Bir miktar üye aidatı ÇalıĢtığı taktirde bir rollejin marka çırçırın bir günlük geliri Birkaç tapu harcı Ġki kiĢinin bir öğünlük köftesini temin edecek para Üç fazla ders saati ücreti Ġki pikür desthoĢu On baĢ koyun kamçuru Nurettin Kirman’dan ödünç alınmıĢ 10 lira Kılıçtan kazanılmıĢ kumar harçlığından birazını uduzmuĢlardır. Bu 18 yirmibircinin ismini çözenlerle kârlı olanın kim olduğunu Fırıldağa bildiren babayiğit gazetemizi 6 ay müddetle beleĢ okuyacaktır. FIRILDAK POSTASI Bay Ġsmail Gödekli Sabık DP’lilerden BAġKÖY Soru: .Eski DP ilçe idarecilerinin kuyruğunu mazıtlamak için il heyetine bir teneke ödünç mazıt verdim. Eski ve yeni idareciler birbirleriyle konuĢmadıklarına göre alacağım için kime müracaat edeceğimi lütfen söyler misiniz? Cevap: Evvela bu mazıtı verirken senet almadığınıza göre bizi Ģeref ve namusunuza yemin etmek suretiyle ikna etmelisiniz. Çünkü Demokratlar birbirinin kuyruğunu yaladıklarından sizin mazıttan eser kalacağın tahmin etmiyoruz. Haklı olduğunuz anlaĢıldığı taktirde, keyfiyet ticari bir muamele olduğundan ihtilafı halletmek üzere siz de Ömer ġark gibi ticaret odasının hakemliğine müracaat edebilirsiniz. Bay EĢref BaĢaran Mütekait Kooperatifçi Soru: Men kooperatifte olduğum zemanelerde sennen Cengiz bütün fırıllağlarımı kazetlere yazırdınız. Kelbay Telet’ten yazmadığınızın sebebi nedir? Cevap: Haklısınız dostum. Senin fırıllağların balaca idi. Telet’in ne ufağ fırıllağı 77.500’den baĢliyir. Bu iĢten yeke fırıllağçılar baĢ çığarabilir. Cengiz’in Ayhavarına müracaat ediniz. Yüz kilo çiğit oğruluğu olanda yanıma gel. FIRILDAK KÖġEMĠZ Dün, hükümet konağının üste katına çıkmıĢtım. Bugünlerde pek zarifleĢen zarif kaymakamımızın pür hiddet bağırdığını görünce durdum. Derhal kapanan kapının arkasından dinlemeye koyuldum: “Yeter artık! Bıktırdın beni. Hak... Hak... Ne hakkı? Hak Halfeli çimenindeki değirmende olur. Defol git. Bir daha gözüme görünme! Seni gidi uğursuz seni!” “Ay bey, men sana ne elemiĢem ki?...” “Daha ne yapacaksın? Bu mübarek Cuma gününde (pardösünün çalındığı günün arifesini kast ederek) yine böyle erken saatte ilk olarak dairede karĢıma çıktın ve o gün hep iĢlerim aksine gitti. Ertesi sabahı da pardösülerimi çalıp bu kıĢ beni periĢan ettiler. Hem, sen hangi cesaretle mesaiye daha yeni geldiğim bu saatte (saat 11) karĢıma dikiliyorsunuz. Bakkal Nurettin dahi DP baĢkanı olduğu sıralarda bu cesareti gösteremez ve ancak öğleden sonra beni dairede bulabilirdi.” “Bey can, sen menim yüzümü görmekle, derdimi dinlemekle periĢan olmayupsan! Kulağıma eğilip danıĢmayacağına and içersen periĢanlığın neden ötürü olduğunu diyecem.” “Dırlanma çık dıĢarı” “Bu ne menem sözdü? Bunu çobanlar sahabına ürüyen itlere derler. Sana yağıĢar mı hiç? Evvel Allah babmızsan” “(Sinirlenerek) Dır,dır,dır... Dırrlanma diyorum sana. Çık dıĢarı!” Muhatabını iki yumruk, bir tekme ile dıĢarı attı. Bu arada gözüne iliĢmiĢ olacağım ki bana doğru yürüdü. KonuĢtuk. “GeçmiĢ olsun beyefendi!” “Ah pardösülerin derdi beni ihtiyarlattı. Görüyorsun ya kıĢ günü periĢan oldum” “Kabahat sizde. Ġkisini bir araya neden asarsınız ki? Her biri bir yerde olsaydı biri kalırdı. Ama üzülmeyin bir taraftan da iyi oldu. Daireye sabah mesaisinde geç gittiğinde vicdanen müsterih olursunuz. Çünkü bu kıĢ günü erken saatte paltosuz dıĢarı çıkılmaz” “Doğru söylüyorsunuz. Bu bakımdan memnunum. Allah hırsızdan razı olsun. Fakat yaz yaklaĢtı” “Merak buyurmayınız. ĠnĢallah yazın da bir pantolon hırsızı rastlar; bu iĢte böylece hal oluverir” “ĠnĢallah. Ama bakalım böyle bir hayır sever çıkar mı?” “Evvel Allah fedakar ve kahraman bekçilerimiz sayesinde pantolon da gider, baĢka Ģey de...” “Nerde o Ģans?..” “Sen lap özünü ĢaĢırıpsan dur yığıĢtır...” Kaymakam yığıĢtırdı ve ayrıldık. ZEMANE FIKRALARI Kız ile Annesi “Kızım , böyle gece yarılarına kadar kalma. KomĢumuz görse ayıp olmaz mı?” “Neden ayıp olsun ki anne? KomĢunun oğluyla beraberdim” Kocasının Lütfü “Ġlk kocamın bana yaptığı iyiliği ömrümün sonuna kadar unutmam” “Neden?” “Bilmeyecek ne var? Evlendikten on gün sonra öldü. 15.000 lira miras bıraktı. Bundan daha büyüklük iyilik olur mu?” NANECĠBĠN KEYFĠ Döylekbaz (Mecit Hun) Ġmdi yahĢi anladığ kentte günahkâr kimdir, Duvar değiĢip balam, him gene ayni himdir, Bu gidiĢle iĢlerin ahırı çoğ elimdir Ey yaradan! Soysuzun derdini az eyleme, Nanecinbin keyfini Allah’ım saz eyleme! Kopratife gidersen, Melekliyle hep dolu, Bizlere de düĢüptü, gedip gelmek boĢ yolu, Kelbayılar imdi de Hac için toplar pulu. Sen Fırıldağçı balam, boĢa niyaz eyleme, Nanecibin keyfini Allah’ım saz eyleme! Fırsatı kollayanın eline düĢse fırsat, Haklı olsanız dahi, daim yersiniz töhmet, Naneciten, soysuzdan umulur mu Ģefaat? GörmemiĢin amandı, ördeğin kaz eyleme, Nanecibin Allah’ım keyfini saz eyleme. Halvete çekilerek örümcek dek ağ kuran, Öz gözüne tiğ koyup özgede tüy arayan, Maske geyip damgayı komĢusuna vurduran. Yarabbi sen kimseyi bele yobaz eyleme! Nanecibin keyfini Allah’ım saz eyleme. YahĢi iĢe pel vurup, yamanlığa uğraĢan, Gece gündüz yatmiyip cebi için çalıĢan, Her yere burnun soğup minbir renge karıĢan. Ey Allah’ım! Kimseyi sen madrabaz eyleme, Nanecibin keyfini Allah’ım saz eyleme!.. Döyelekbaz, Fırıldağ! Millet soyuldu getti, Nanecipler tamamen baĢa koyuldu getti, Zavallı Ģeytan bizden saçların yoldu getti. Allah’ım! Sen soysuzu millete paz eyleme, Nanecibin keyfini Allah’ım saz eyleme! YAZARLARIMIZ (MOLLA KĠMDĠR) Nur kimin eĢkaline bağan illallah deyir, Yalan yere min kere eĢedibillah deyir. Zebercet kaĢ, oğ kirpik, alnına bağ bil yaĢın, Bir kere mah cemalin görsen dönecek baĢın Teker kimin gözleri, bir batman gelir burnu, ġabban Ģabban dudağı, cin görse korğar,onu Loğması bir okkadır, heve kimin diĢleri, Doğru gelmez diline fırıllağtı iĢleri Uzun sakgal, pos bıyığ çevreliyip yüzünü, Fırıllağçı mollamız bele yazır özünü Foto Fırıldak CAN DEMĠġEM! Bir dostuma Ankara’dan bir zarf geldi. “Fi tarihinde bilmem hangi yüksek makama yazdığı bir dilekçe pulsuz olduğundan, 16 kuruĢluk damga pulu ile 50 kuruĢ ceza ki cem’an 66 kuruĢun tahsili emredilmektedir” Zarfın üzerine de 60 kuruĢ posta pulu yapıĢtırılmıĢ.