Pi ano Istanbul - Notre Dame de Sion
Transkript
Pi ano Istanbul - Notre Dame de Sion
at i o I n te r n nal n o a i P tition e p m Co ul b n a Ist 11-17 no er 2 ve m b L’éducation artistique et culturelle est une priorité essentielle de toute vraie politique éducative. Les pratiques artistiques avec in fine les pratiques musicales sont constitutives à part entière de la formation de l ‘esprit. Elles sont au service des acquisitions les plus fondamentales : la maîtrise plus assurée des langages. A Notre Dame de Sion, cadre pluriculturel par excellence il est à la fois essentiel et naturel de développer cette dimension. Depuis plus de 150 ans notre établissement à toujours eu a cœur d’ouvrir au rayonnement de l’esprit sous toutes ses formes en s’affranchissant des limites continentales par la dispersion et l’installation de ses anciens à travers le monde. Dès le début du 20è siècle l’école de Sion disposait tout à la fois d’un extraordinaire atelier d’arts graphiques, d’une magnifique bibliothèque et ne comptait pas moins d’une dizaine de pianos d’étude sans compter un très beau piano de concert. Depuis lors, combien d’anciennes auront révélé au travers de carrières brillantes leurs talents littéraires, picturaux, musicaux grâce aux études et encouragements prodigués à Notre Dame de Sion. Aussi aujourd’hui dans un monde sans vraies frontières, avec des établissements en Europe, aux États-Unis, en Amérique Latine, en Australie, l’idée d’un concours international de piano à Istanbul s’est vite imposé . En effet, de part son histoire, de part son message, de part sa mission, le lycée Notre Dame de Sion d’Istanbul aspirait depuis plusieurs années à porter un projet éducatif à rayonnement international par les arts. Le Prix Littéraire NDS qui chaque année, récompense alternativement un écrivain turc et un écrivain francophone publié en Turquie en constituait la première étape. Dorénavant le concours international de piano en sera la seconde étape. Il servira avant toute chose à valoriser des talents , à valoriser aussi l’activité musicale et artistique déjà très importante de la ville d’ Istanbul mais il profitera aussi, par sa renommée, au réseau des écoles de Sion à travers le monde. Les soutiens ne nous manquent pas et beaucoup voudraient pouvoir se flatter de tels appuis : Notre président du Comité d’honneur, Pierre Bergé , mécène français bien connu, grand spécialiste des arts, Michel Crichton, a la tête des Editions Leduc, Ayla Erduran, grande violoniste turque, Byron Janis, qui est un immense pianiste d’une renommée internationale, Michel Merlet, qui est un grand compositeur et pédagogue français et Nihan Ünay, secrétaire générale de TRT. 013 Sanat ve kültür eğitimi, gerçek bir eğitim anlayışının en temel önceliklerden biridir. Eğitimde sanat uygulamaları ve bu kapsamda müzik uygulamaları, bireyin entelektüel gelişiminin yapı taşlarını oluşturur. Bu uygulamalar, temel kazanımların destekleyicisi, kaliteli bir duruşun güvencesidir. Çok kültürlü bir ortamın yetkin bir temsilcisi olan Notre Dame de Sion’da, sanat ve kültür alanında çalışmalar yapmak, hem gerekli hem de doğaldır. Kurumumuz 150 yıldır, dünyanın farklı köşelerinde bulunan mezunları aracılığıyla, kıta sınırlarının dahi ötesine geçmiş bu eğitim anlayışının her açıdan yansıtılmasına öncülük etmiştir. Notre Dame de Sion Fransız Lisesi, 20.yüzyılın ilk yıllarından itibaren olağanüstü bir grafik sanatlar atölyesine, kapsamlı bir kütüphaneye, en az on adet çalışma piyanosuna ve bir de konser piyanosuna sahipti. O günlerden bugünlere, nice mezunumuz Notre Dame de Sion’da aldıkları eğitim ve gördükleri destek sayesinde edebiyat, resim, müzik yeteneklerini parlak kariyerlerle devam ettirmişlerdir. Dolayısıyla bugün, aslında sınırları olmayan bir dünyada, Avrupa’daki, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki, Latin Amerika’daki, Avustralya’daki Notre Dame de Sion Okullarını da anımsayarak, İstanbul’da uluslararası bir piyano yarışmasının gerçekleştirilmesinin zamanı gelmiş olduğuna karar verdik. Gerçekten de, tarihçesi, verdiği mesaj, sahip olduğu misyon gereği, İstanbul Notre Dame de Sion Fransız Lisesi, birkaç yıldır eğitim projesini sanat yoluyla uluslararası bir boyuta da taşımaya talipti. Bir yıl Türkçe yazan bir yazarın kitabına, ertesi yıl Türk ya da yabancı bir yazarın Fransızcadan Türkçeye çevrilmiş kitabına verilen NDS Edebiyat Ödülü, bu projenin ilk aşamasını oluşturuyordu. Bundan böyle, ikinci aşamayı Uluslararası Piyano Yarışması oluşturacaktır. Bu etkinlik, öncelikle yetenekleri tanıtmayı, ayrıca İstanbul’un çok önemli ve hareketli müzik ve sanat hayatına değer katmayı hedeflemektedir. Uluslararası Piyano Yarışması, aynı zamanda, yaratacağı etkiyle dünyadaki tüm NDS Okulların da sesi olacaktır. Her sanat projesinin desteğini arzulayacağı çok önemli isimlerin bu yarışmayı destekliyor olması, bizi ayrıca mutlu etmektedir: Ünlü Fransız sanat dostu ve uzmanı, Onur Kurulu Başkanımız Pierre Bergé, Leduc Yayınları Başkanı Michel Crichton, büyük Türk keman sanatçısı Ayla Erduran, dünya çapında ünlü, büyük piyanist Byron Janis, büyük Fransız besteci ve eğitimcisi Michel Merlet ve TRT Genel Sekreteri Nihan Ünay. Yann de Lansalut at i o I n te r n nal n o a i P tition e p m Co ul b n a Ist 11-17 no er 2 ve m b « C’est un bonheur pour l’amoureux de la Turquie que je suis depuis déjà fort longtemps de présider le jury de ce «Premier Concours International de Piano» dont l’initiative revient à M.Yann de Lonsalut. D’abord parce-que la Turquie est un pays comptant nombre de pianistes de talent, qu’elle est dépositaire d’une riche histoire musicale encore trop méconnue en Europe et compte d’importants compositeurs classiques (tels Reşit Rey, Saygun, Erkin, Darmar...) et aussi du fait du «köprü» (pont) que cet événement permettra de créer entre nos deux beaux pays: la Turquie et la France. En effet, quel aussi beau moyen de tirer le meilleur de nous-même, de nous réunir, de nous retrouver dans la paix et la tolérance, qu’au travers de la Musique, qui part du coeur de l’interprète pour toucher celui du public, sans préjugés, sans frontières, dans le respect mutuel et le partage? Je souhaite de tout coeur que ce Concours soit à la fois un moyen de faire connaître cette merveilleuse Turquie à de jeunes virtuoses venus du monde entier et permette de fructueux échanges culturels entre les peuples. La Musique est universelle. Cette belle initiative s’imposait et je suis donc ravi de mon implication dans cette belle aventure. » 013 « Sayın Yann de Lansalut’nün girişimiyle ilki düzenlenen “Uluslararası Piyano Yarışması”’na başkanlık etmek, uzun süredir bir Türkiye âşığı olan beni çok mutlu etti. Bu organizasyon çok sayıda yetenekli piyaniste ve Avrupa’da henüz pek bilinmeyen son derece zengin bir müzik tarihine sahip olan; Cemal Reşit Rey, Adnan Saygun, Erkin, Ali Darmar gibi, önemli klasik müzik bestecileri yetiştirmiş olan Türkiye ile Fransa arasında bir köprü oluşturacağı için mutluyum. Gerçekten de, içimizdeki en hoş duyguları ortaya çıkartmak, bir araya gelmek, huzur ve hoşgörü içinde buluşmak için; yorumcunun gönlünden çıkıp önyargısız, sınırsız, karşılıklı saygı ve paylaşımla doğrudan izleyicinin gönlüne giden müzikten daha iyi bir araç olabilir mi ? Bu yarışmanın hem bu güzel ülkeyi, dünyanın dört bir yanından gelecek olan genç virtüözlere tanıtmak hem de halklar arasında verimli bir kültür alışverişini sağlamak için bir aracı olmasını tüm kalbimle diliyorum. Müzik, evrenseldir. Bu güzel girişimin fazlasıyla gerekli olduğuna inanıyor ve bu müzikal maceranın bir parçası olmaktan da büyük bir mutluluk duyduğumu yinelemek istiyorum. » Stéphane Blet - Président du Jury / Jüri Başkanı at i o I n te r n nal n o a i P tition e p m Co ul b n a Ist 11-17 no er 2 ve m b 013 Biographie Biyografiler at i o I n te r n nal n o a i P tition e p m Co ul b n a Ist 11-17 no er 2 ve m b 013 Stéphane Blet Le pianiste et compositeur français Stéphane Blet, considéré comme le fils spirituel de Vladimir Horowitz et Byron Janis, a enregistré plus de 50 CD (Philips, Forlane, aXes, G:Recordings) et publié plus de 300 oeuvres pour piano, violon, grand orchestre (aux éditions Leduc, Eschig...). Parmi ses oeuvres, on retiendra un cycle de 12 Rhapsodies Turques pour piano et une Fantaisie Ottomane pour orchestre, d’après des thèmes anciens (Dede Efendi...). Après l’un de ses récitals au Théâtre des Champs-Elysées à Paris, le célèbre critique et Premier Grand Prix de Rome Pierre-Petit écrira: «Stéphane Blet, c’est beaucoup plus que du simple piano, c’est la musique elle-même.» Professeur à l’Ecole Normale de Musique de Paris durant dix ans, Blet est l’un des rares compositeurs vivants à être joué dans le monde entier. Ses Oeuvres ont déjà fait l’objet d’une quinzaine d’enregistrements, tous salués par la presse. VicePrésident de l’Académie Nationale du Disque Lyrique, Blet a reçu la Médaille d’Or de la SEP au Sénat et est aussi Chevalier des Arts et des Lettres. Vladimir Horowitz ve Byron Janis’in manevi oğlu olarak görülen Fransız piyanist ve besteci Stéphane Blet’nin, şimdiye kadar Philips, Forlane, AXes, G:Recordings markalarından 50 cd’lik stüdyo kaydı gerçekleşmiş olup ; piyano, keman, büyük orkestra için yazdığı 300’den fazla eseri Leduc, Eschig gibi yayınevlerinden yayımlamıştır. Eserleri incelediğinde aralarında Dede Efendi’nin de bulunduğu eski bestekârları ve temaları ele alarak yazdığı Piyano İçin 12 Türk Rapsodisi ve Orkestra İçin Bir Osmanlı Fantezisi dikkati çekmektedir. Paris’in Champs-Elysées Tiyatrosu’nda verdiği bir resital sonrasında ünlü eleştirmen, Roma Büyük Ödülü Birincisi PierrePetit şöyle yazacaktır : “Stéphane Blet, sadece piyano değildir, müziğin kendisidir.” Paris Müzik Öğretmenliği Okulunda on yıl boyunca ders veren Blet, henüz hayattayken eserleri tüm dünyada çalınan ender bestecilerdendir. Eserlerinin şimdiye kadar on beş kez kaydı yapılmıştır ve hepsi de basının övgüsünü kazanmıştır. Académie Nationale du Disque Lyrique (Lirik Plak Ulusal Akademisi) başkan yardımcısı olan Blet, Senato’nun Société d’Encouragement au Progrès (SEP) Altın Madalyasına layık görülmüştür. Sanatçı ayrıca, Chevalier des Arts et des Lettres (Sanat ve Edebiyat Şövalyesi) unvanını almıştır. at i o I n te r n nal n o a i P tition e p m Co ul b n a Ist 11-17 no er 2 ve m b 013 Franck Ciup Passionné par Jean-Sébastien Bach, le pianiste Franck Ciup, diplômé de l’Ecole Normale de Musique de Paris, partage sa vie entre l’interprétation, la composition et l’organisation de concerts. Son CD consacré aux redoutables Variations Goldberg de Bach a reçu un excellent accueil des spécialistes. Il est également le Directeur du Théâtre Saint Bonnet à Bourges où il invite régulièrement les grands noms du piano (Idil Biret, Stéphane Blet, Michaël Rudy, Nikolai Lugansky, Alexandre Paley, Abdel Rahman El Bacha...) et produit plusieurs émissions musicales pour la Radio française. Le théâtre Saint Bonnet offrira un récital de Piano dans sa prochaine saison au vainqueur du concours international d’Istanbul. Johann Sebastian Bach hayranı olan piyanist Franck Ciup, Paris’teki Ecole Normale de Musique mezunudur ve hayatını müzik yorumlamaya, beste yapmaya ve konser düzenlemeye adamıştır. Cd’ye kaydettiği Bach’ın müthiş Goldberg Varyasyonları, uzmanlardan tam not almıştır. Aynı zamanda Bourges’deki «Saint Bonnet» Tiyatrosunun Müdürü olan Franck Ciup, burada düzenli olarak İdil Biret, Stéphane Blet, Michael Rudy, Nikolai Lugansky, Alexandre Paley, Abdel Rahman El Bacha gibi piyanonun ünlü isimlerini ağırlamakta ve Fransız Radyosu için müzik yayınları hazırlamaktadır. Saint Bonnet Tiyatrosu gelecek sezon, İstanbul Uluslararası Piyano Yarışmasını kazanan piyaniste ücretsiz bir piyano resitali sunacaktır. at i o I n te r n nal n o a i P tition e p m Co ul b n a Ist 11-17 no er 2 ve m b 013 Ali Darmar Né à Istanbul, il étudie le piano au Conservatoire d’Istanbul, avec Verda Ün, et devient l’élève particulier du Pr. Ferdi Statzer et de Popi Mihailides. Dans le même temps, il termine la Haute Ecole de Pharmacologie (l’actuelle Faculté de pharmacologie de l’Université de Marmara). Puis, il va à Paris et travaille en privé avec Nadia Boulanger et Anette Dieudonné ; pendant ce temps, il devient l’élève de Cécile de Brunhoff et de Germaine Mounier, à l’Ecole Normale de Musique de Paris. En 1976, il obtient une bourse de l’UNESCO et en 1981, la « Bourse du gouvernement français ». En 1985, il termine la section ‘Composition’ du Conservatoire national de Rueil-Malmaison en travaillant avec Mme Francine Tony Aubin. Puis il travaille avec Jacques Castéréde, à l’Ecole Normale de Musique de Paris, d’où il obtient ses « Diplôme de Composition » et « Diplôme Supérieur de Composition ». Ali Darmar remporte la « Médaille d’argent » du Conservatoire national de Rueil-Malmaison et en 1985, il reçoit le « Prix de la réussite » au Concours de composition de Chansons pour la Jeunesse de la Fondation Sevda Cenap And (SCAMV). Darmar joue un rôle de pont entre la 3ème et la 4ème génération des compositeurs contemporains turcs... Dans ses compositions, il s’attache à la ligne des mélodies claires, qui restent facilement en mémoire et il est à la recherche d’un langage néo-romantique. Il est actuellement retraité de la Faculté de conception artistique de l’Université technique de Yıldız. Sa Sonate pour piano, ses Lieds et son œuvre intitulée Métamorphose ont été publiées en Allemagne. Ali Darmar İstanbul’da doğdu. Istanbul Konservatuvarında Verda Ün ile piyano çalıştı ayrıca Prof. Ferdi Statzer ve Popi Mihailides’in özel öğrencileri oldu. Aynı zamanda, Eczacılık Yüksek Okulunu (Bugünkü adı ile Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi) bitirdi. Daha sonra Paris’te giderek Nadia Boulanger ve Anette Dieudonné ile özel olarak çalıştı ; aynı zamanda Ecole Normal de Musique de Paris’de Cécile de Brunhoff ve Germaine Mounier’nin piyano öğrencisi oldu. 1976 yılında UNESCO bursu ve 1981’de « Fransız Hükümeti Bursu » kazanan Ali Darmar 1985 yılında Ulusal Rueil Malmaison Konservatuvarının kompozisyon bölümünü Bayan Francine Tony Aubin ile çalışarak bitirdi, ardından Ecole Normale de Musique de Paris’de Jacques Castéréde ile çalışarak « Diplome de Composition » ve « Diplome Supérieur de Composition » diplomalarını aldı. Ulusal Reuil Malmaison Konservatuvarında « Gümüş Madalya » kazanan Ali Darmar , 1985 Sevda Cenap And Vakfı Gençlik Şarkısı Beste Yarışması’nda « Başarı ödülü»’ne layık görüldü. Çağdaş Türk bestecileri içinde üçüncü kuşaktan dördüncü kuşağa bir köprü konumundadır. Bestelerinde açık, akılda kalıcı melodi çizgisine önem veren Darmar, yeni bir Romantizm anlayışının peşindedir. Besteci, Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat Tasarım Fakültesinden emekli olmuştur. Piyano Sonatı, Liedleri ve Metamorfoz adlı yaptları Almanya’da yayınlanmıştır. at i o I n te r n nal n o a i P tition e p m Co ul b n a Ist 11-17 no er 2 ve m b 013 Dong Jun Kim Dong Jun Kim est un pianiste, claveciniste, chef d’orchestre et critique musical sud-coréen. Doté d’une formation musicologique très large lui permettant d’aborder différentes disciplines de l’interprétation, il est également membre de la Presse Musicale Internationale, membre du jury de l’Académie du Disque Lyrique et correspondant du grand magazine sud-Coréen «Piano». Piyanist, klavsenci, orkestra şefi ve müzik eleştirmeni olan Dong Jun Kim, Güney Koreli’dir. Farklı dallarda yorumlama yapmasını sağlayan geniş bir müzik formasyonuna sahip olan sanatçı, aynı zamanda Uluslararası Müzik Basını üyeliği, Lirik Plak Akademisinde jüri üyeliği ve Güney Kore’nin önemli dergilerinden ‘’Piano’’’nun muhabirliğini yapmaktadır. at i o I n te r n nal n o a i P tition e p m Co ul b n a Ist 11-17 no er 2 ve m b 013 Süher Pekinel Outre l’intérêt exceptionnel qu’elles suscitent dans l’univers de la musique internationale, les pianistes Güher et Süher Pekinel, se produisant en duo, font partie des plus grandes artistes actuelles. Les sœurs Pekinel ont donné des concerts avec les meilleurs orchestres du monde, tels que le philarmonique de Vienne, de Berlin, de New York, de londres, d’Israel, le Concertgebouw d’Amsterdam, l’orchestre de Philadelphia, l’Orchestre National de France, L’Académie Nationale de Sainte Cécile, le philarmonique de Tokyo et le Leipzig Gewandhaus, sous la direction de chefs mondialement connus, tels que Zubin Mehta, Riccardo Chailly, Sir Colin Davis, Sir Neville Marriner, Paavo Jaervi, Marek Janowski et Michel Plasson. Dans le cadre de longues tournées de récitals, dans les centres musicaux les plus célèbres d’Europe, des Etats-Unis, du Japon et d’Extrême-Orient, elles ont fait preuve d’une performance extraordinaire et leur musicalité, leur maîtrise du clavier, leur style et l’interprétation relevant de leur personnalité sont qualifiés de grandioses. Les Pekinel sont l’unique duo au monde à pouvoir jouer sans communiquer du regard, puisant la lecture des œuvres dans « les profondeurs du souffle musical ». Les sœurs jumelles parurent pour la première fois en public à l’âge de 6 ans. Elles firent leurs débuts orchestraux en compagnie de l’Orchestre Philharmonique d’Ankara à 9 ans. Après avoir suivi le Conservatoire de Paris et la Musikhochschule de Francfort, elles furent invitées par Rudolf Serkin pour poursuivre leurs études avec lui à la Curtis Institut of Music de Philadelphie, avant de travailler à New York, avec des légendes du piano, tels que Claudio Arrau et Léon Fleischer. En 1978, elles terminèrent leurs ‘’Master’’ au Juilliard School et au Frankfurter Musikhochschule, avec un grand succès. Aussi bien en duo qu’en tant que solistes, elles ont obtenu plusieurs premiers prix dans des concours internationaux en Allemagne, aux Etats-Unis et Güher ve Süher Pekinel piyano ikilisi uluslararası müzik dünyasında istisnai bir ilgi odağı olmanın yanı sıra, kendi alanlarında günümüzün lider sanatçıları arasında yer almaktadır. Vienna Philharmonic, Berlin Philharmonic, New York Philharmonic, London Philarmonia, Israel Philharmonic, Concertgebouw Amsterdam, Philadelphia Orchestra, Orchestre National de France, Accademia Nazionale di Santa Cecilia, Tokyo Philarmonic ve Leipzig Gewandhaus gibi dünyanın önde gelen orkestralarının yanı sıra ; Zubin Mehta, Riccardo Chailly, Sir Colin Davis, Sir Neville Marriner, Paavo Jaervi, Marek Janowski ve Michel Plasson gibi dünyaca tanınmış şefler ile konser veren Pekinel’ler, uzun resital turneleri bünyesinde ; Avrupa, ABD, Japonya ve Uzak Doğu’nun ünlü müzik merkezlerinde gösterdikleri olağanüstü performanslarıyla sergiledikleri müzikalite, klavye hakimiyeti, stil ve kişiliklerine özgü yorumları muhteşem olarak değerlendirilmektedir. Pekinel’ler, kendi “müzikal nefes derinliklerine” odaklanabilmek için göz temasında bulunmadan çalan dünyanın tek ikilisidir. İlk kez 6 yaşında dinleyici karşısına çıkan ikiz kardeşler, 9 yaşında, Ankara Filarmoni Orkestrası eşliğinde canlı olarak yayınlanan ilk konserlerini verdiler. Paris Konservatuvarı ve Frankfurter Musikhochschule’deki eğitimlerinin ardından, Pekinel’ler çağımızın en önemli piyanistlerinden Rudolf Serkin’in daveti üzerine Philadelphia Curtis Institute of Music’de kendisiyle, daha sonra New York’ta Claudio Arrau ve Leon Fleischer gibi piyano efsaneleri ile çalıştılar, 1978’de Juilliard School ve paralel olarak Frankfurter Musikhochschule’de yaptıkları “Master”lerini üstün başarıyla bitirdiler. Almanya’yı temsilen katıldıkları UNESCO Dünya Müzik Yarışması dahil, Pekinel’ler Almanya, ABD ve İtalya’da uluslararası yarışmalarda ikili ve solo olarak at i o I n te r n nal n o a i P tition e p m Co ul b n a Ist 11-17 no er 2 ve m b en Italie, dont le premier prix dans la représentation de l’Allemagne à l’ UNESCO World Piano Compétition. Invitées au Festival de Salzbourg par Herbert von Karajan en 1984, Güher et Süher Pekinel débutèrent ainsi une longue carrière mondiale, jouant avec les plus grands orchestres et soutenues personnellement par le Maestro. Les Pekinel, qui ont enregistré des CD avec les œuvres et arrangements composées expressément pour elles par Leonard Bernstein, Jacques Loussier et Bob James, sont consacrées en 1991 ‘‘Artistes d’Etat’’ par le gouvernement turc et ont le titre de Docteurs honoris causa à l’Université de Boğaziçi. Parmi une discographie d’envergure, elles ont enregistré pour les maisons de disques Deutsche Grammophon, CBS, Teldec et Warner, les œuvres majeures de la littérature du piano à deux. Parmi leurs enregistrements, la version pour deux pianos de «West Side Story» arrangée pour elles par Leonard Bernstein, fut désigné «Disque de l’Année» ; leur projet de Jazz “Take-Bach” avec Jacques Loussier a battu des records de vente et remporté d’importants prix internationaux. Dernièrement, les CD publiés chez Warner Classics, de concertos pour piano à deux, à trois de Bach, ainsi que les enregistrements d’œuvres de Brahms et de Saint-Saëns furent consacrés ‘’Meilleurs albums’’ de la semaine et du mois par le Daily Telegraph et The Guardian. Les Pekinel ont participé a des programmes de radio et de télévision dans de nombreux pays et deux documentaires leur sont consacrés. Le premier a été réalisé par la chaîne allemande ZDF, tandis que le second, qui est intitulé « La vie jumelle » réalisé en partenariat par les chaînes ARDARTE a été acheté par UNITEL et se trouve actuellement en diffusions répétées par les chaînes du monde entier. Parmi les performances importantes plus récentes, le « Concert de l’Eurovision » transmis en direct, avec l’orchestre Vienna Philharmonic, sous la direction de Zubin Mehta ; une tournée de 8 villes avec Israel Philarmonic, toujours sous la même direction, ainsi que des concerts avec l’orchestre de l’Opéra de Munich. Parallèlement, un concert Schwetzinger Festspiele réalisé en partenariat par SWR-BBC, diffusé en direct lors de la tournée d’Europe avec Jacques Loussier ; les célébrations du 50ème anniversaire avec l’Orchestre National du Capitole de Toulouse, sous la direction de Michel Plasson, pour radio 013 birçok birincilik ödülüne sahipler. 1984 yılında Herbert von Karajan tarafından Salzburg Festivali’ne davet edilen ve akabinde ünlü orkestralarla dünya çapındaki müzik kariyerlerine başlayan Pekinel’ler, Maestro tarafından bizzat desteklenmişlerdir. Leonard Bernstein, Jacques Loussier ve Bob James’in kendilerine özel olarak yazdıkları eser ve aranjmanlarını CD kayıtlarına taşıyan Pekinel’ler ayrıca Devlet Sanatçısı ve Boğaziçi Üniversitesi Fahri Doktora unvanlarına sahipler. Kapsamlı diskografileri arasında, Pekinel’ler Deutsche Grammophon, CBS, Teldec ve Warner firmaları için ikili piyano literatürünün en önemli yapıtlarını kayıt ettiler. Kayıtları arasında Leonard Bernstein’ın kendileri için düzenlediği «Batı Yakası Hikâyesi»’nin iki piyano versiyonu «Yılın Plağı» seçilirken, Jacques Loussier ile Jazz Projeleri «Take-Bach» satış rekorları kırmış ve önemli uluslararası ödüller kazanmıştır. Pekinel’lerin son olarak, Warner Classics’ten çıkan Bach’ın 2’li ve 3’lü piyano konçertoları ve Brahms ve Saint-Säens eserlerini içeren kayıtları ise Daily Telegraph ve Guardian Gazeteleri tarafından “Haftanın ve Ayın En İyi Albümleri” seçildi. Birçok ülkenin radyo ve televizyon programlarına katılan Pekinel’lerin hayatlarını konu alan iki farklı belgesel bulunmaktadır. Bu belgesellerin ilkinin prodüksiyonu Alman ZDF kanalı tarafından gerçekleştirilmiş olup, ARDARTE kanallarının ortak yapımı olan “İkiz Yaşam” adlı ikinci belgesel ise, yayın hakları UNITEL tarafından devir alınmış ve halen dünya televizyonlarında tekrarlanarak yayınlanmaktadır. Son yıllarda gerçekleştirdikleri önemli konserler arasında ; Zubin Mehta yönetiminde Vienna Philharmonic Orkestrası ile naklen yayınlanan “Eurovision Konseri”, yine kendisi yönetimindeki Israel Philarmonic ile 8 şehirlik bir turne ve Münih Opera Orkestrası ile konserler bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, Jacques Loussier ile Avrupa turnesinde televizyondan naklen yayınlan SWR-BBC ortak yapımı Schwetzinger Festspiele Konseri, Radyo France için Michel Plasson yönetiminde Orchestre National du Capitole de Toulouse’un 50. Yıl Kutlamaları, Sir Colin Davis yönetiminde English Chamber Orchestra ve London Mozart Players ile İngiltere at i o I n te r n nal n o a i P tition e p m Co ul b n a Ist 11-17 no er 2 ve m b France ; des concerts au Royaume Uni et en Espagne avec English Chamber Orchestra et London Mozart Players, sous al direction de Sir Colin Davis, le concert d’ouverture du Festival de piano de Lucerne, en Suisse. Le “Güher&Süher Pekinel : Live in Concert DVD’’ publié en février 2010 par “Arthaus Musik” propose les concerts du Nouvel an 2007 de Zurich et de Lucerne et les travaux des Pekinel de ces dernières années. En avril 2011, toujours en collaboration avec “Arthaus Musik”, c’est le DVD intitulé ’’Bach Jazz’’, contenant le concert du duo avec ECO et Sir Colin Davis et les concertos de piano BachJazz à deux et à trois donnés avec Jacques Loussier qui a été mis en vente dans les marchés mondiaux. A part leurs grandes carrières de concert, les Pekinel ont signé trois importants projets de responsabilité sociale. Leur premier projet pilote a commencé en créant la « Section musique G&S Pekinel » à l’internat privé «TEVİTÖL», où étudient des enfants surdoués choisis aux quatre coins de la Turquie, et grâce aux travaux menés avec succès depuis 2007, le cours de musique a été incorporé au programme. Le but est de répandre ce système au niveau de la Turquie. Leur second projet a pour objectif de remonter le standard de l’éducation musicale au niveau international. C’est dans cette perspective qu’elles ont initié le projet « Jeunes musiciens sur les scènes mondiales », sponsorisé par «Onduline Avrasya’’. Dans ce projet qui soutient 10 jeunes talents de différents groupes d’instruments, on accorde aux jeunes des bourses qui leur permettent de poursuivre leur éducation avec les musiciens et pédagogues éminents du monde et de participer aux concours internationaux importants. Le troisième projet des Pekinel vise à intégrer au programme des écoles maternelles et primaires le concept mondialement célèbre d’ « Education musicale Orff-Schulwerk », qui inculque aux enfants la pensée analytique, la créativité et la confiance en soi. Depuis septembre 2010, le ministère de l’Education nationale et l’Orff-Schulwerk Turquie-Autriche-Allemagne coopèrent pour la réussite de ce projet dans le cadre d’un protocole commun. 013 ve İspanya’da konserler, İsviçre Luzern Piyano Festivali’nin açılış konseri de yer almaktadır. Şubat 2010’da «Arthaus Musik» tarafından yayınlanan «Güher&Süher Pekinel: Live in Concert DVD»’si ise Zürih ve Luzern 2007 Yeni Yıl konserlerini ve Pekinel’lerin son yıllardaki çalışmalarını içermektedir. İkilinin ECO ve Sir Colin Davis ile birlikte verdikleri konser ve Jacques Loussier ile verdikleri 2’li ve 3’lü Bach-Jazz piyano konçertoları ise, yine Arthaus Musik işbirliğinde «Bach Jazz’» isimli bir dvd olarak nisan 2011’de dünya piyasalarında satışa sunulmuştur. Pekinel’ler başarılı konser kariyerlerinin yanı sıra üç önemli sosyal sorumluluk projesine de imza atmışlardır. İlk pilot projelerini, Türkiye’nin her yöresinden seçilmiş üstün yetenekli çocukların okuduğu «TEVİTÖL» Özel Yatılı Lisesinde «G&S Pekinel Müzik Bölümü»nü kurarak başlatmış ve 2007 yılından beri yürütülen başarılı çalışmalar doğrultusunda müzik dersi müfredata entegre olmuştur. Amaç, sistemin tüm Türkiye’ye yayılmasıdır. İkinci projeleri, müzik eğitimi standardının uluslararası düzeye taşınabilmesini amaçlamaktadır. Bu düşünceyle «Onduline Avrasya»’nın sponsorluğunda «Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler» projesini başlatmışlardır. Değişik enstrüman gruplarında 10 genç yeteneği destekleyen bu projede, gençlere, dünyanın önde gelen müzisyen ve pedagoglarıyla eğitimlerini Avrupa’da sürdürmek ve önemli uluslararası yarışmalarda yer almak üzere burs sağlanmaktadır. Pekinel’lerin üçüncü projesi, anaokul ve ilkokullarda, çocuklara analitik düşünce, yaratıcılık ve öz güven aşılayan dünyaca tanınmış «Orff-Schulwerk Müzik Eğitimi» konseptinin müfredata entegre edilerek gerçekleştirilmesi ve müzik hocalarının bu amaçla eğitilerek, sistemi uygulamasını hedeflemektedir. Eylül 2010’dan bu yana, Milli Eğitim Bakanlığı ve Orff Schulwerk TürkiyeAvusturya-Almanya, ortak bir protokol dahilinde bu önemli projenin başarısı için çalışmaktadır. at i o I n te r n nal n o a i P tition e p m Co ul b n a Ist 11-17 no er 2 ve m b 013 Nikolaos Samaltanos Nikolaos Samaltanos étudie aux Conservatoires d’Athènes et Moscou avec Aliki Vatikioti et Evgeny Malinin. Son nom est associé à la découverte et la reconnaissance discographique de Nikos Skalkottas «le plus grand des compositeurs Hellènes», au travers de ses enregistrements chez BIS Records et salués unanimement comme «meilleur enregistrement de l’année 2001» par Tempo Cambridge Press ,»urgente recommandation» du très respecté Gramophone magazine et bien d’autres. En 2008 il reçoit le Prix Gérarld Moore de l’Académie Française du disque Lyrique. Parmi ses concerts et enregistrements en solo et musique de chambre (avec ses collègues de renom comme Alexeï Ogrintchouk, Zoria Shikhmourzaeva, Eric Aubier, Christophe Sirodeau...), Nikolaos Samaltanos présente souvent des oeuvres en première mondiale («révélation» par MusicWeb pour ses enregistrements du fameux compositeur russe Samuil Feinberg), participant de même à d’autres projets discographiques importants («Esprit du piano français» chez Sony Classics ). En 2013 Indesens records devrait publier son intégrale des partitions pour 2 pianos de Francis Poulenc. Nikolaos Samaltanos, Atina ve Moskova Konservatuvarlarında, Aliki Vatikioti ve Evgeny Malinin ile eğitim aldı. Samaltanos adı, sanatçının “En Büyük Yunan Bestecisi” Nikos Skalkottas’ı yeniden keşfettirmesi ve Skalkottas’ın eserlerini BIS Records’la plağa kaydederek Tempo Cambridge Press tarafından “2001 yılının en iyi kaydı”, saygın Gramophone dergisi ve diğer basın organlarınca da “önemle tavsiye edilir” övgülerini almasıyla ön plana çıkmıştır. Nikolaos Samaltanos 2008’de Fransız Lirik Plak Akademisinin Gérarld Moore Ödülünü aldı. Alexeï Ogrintchouk, Zoria Shikhmourzaeva, Eric Aubier, Christophe Sirodeau gibi ünlü meslektaşlarıyla birlikte verdiği solo ve oda müziği konserler ile yaptığı plak kayıtları arasında, sık sık eserlerin dünya prömiyerleri yer almaktadır. MusicWeb sitesi, Samaltanos’un ünlü Rus besteci Samuil Feinberg kayıtları için bir “keşif” ifadesini kullanmıştır. Sanatçı, başka önemli diskografi projelerine de katılmaktadır. (Sony Classics’ten «Esprit du piano français» ) Francis Poulenc’in 2 piyano için partisyonlarının tümünün Samaltanos kaydı 2013’te Indesens Records imzasıyla yayınlayacaktır. at i o I n te r n nal n o a i P tition e p m Co ul b n a Ist 11-17 no er 2 ve m b 013 Ayşegül Sarıca Née à Istanbul, en 1935, Ayşegül Sarıca commence ses études de piano au Conservatoire municipal d’Istanbul, avec Ferdi Statzer. En 1951, elle part pour Paris, où elle s’inscrit au Conservatoire national, pour y travailler le piano avec Lucette Descaves et la musique de Chambre, avec Pierre Pasquier. En 1953, elle termine le Conservatoire de Paris en tant que meilleure élève. Poursuivant son travail avec Marguerite Long, l’artiste obtient, en 1959, ’’Le prix de la ville de Paris’’ au Concours international M. Long-Jacques Thibaud. Ayşegül Sarıca a donné des concerts en Angleterre, en France, en Italie, en Allemagne, en Autriche, en Belgique, en Union soviétique, en Hongrie, en Tchécoslovaquie, en Suède, en Norvège, en Finlande, en Australie. A partir de 1968, la pianiste devient la soliste de l’Orchestre symphonique présidentiel. En 1971, Ayşegül Sarıca reçoit le titre d’artiste de l’Etat. En 1974, le ministère français de la Culture lui remet la médaille «Chevalier de I’Ordre des Arts et des Lettres». 1935 yılında İstanbul’da doğan Ayşegül Sarıca, piyano öğrenimine İstanbul Belediye Konservatuvarında Ferdi Statzer ile başladı. Okulu bitirdikten sonra 1951’de Paris’e giden Sarıca, Paris Ulusal Konservatuvarında Lucette Descaves ile piyano, Pierre Pasquier ile oda müziği çalıştı. Paris Konservatuvarını 1953’te birincilik ödülüyle bitirdi. Daha sonra Marguerite Long ile çalışan sanatçı, 1959’da M. Long-Jacques Thibaud Uluslararası Yarışması’nda «Paris Kenti Ödülü’nü aldı. Ayşegül Sarıca’nın konser verdiği ülkeler arasında İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya, Avusturya, Belçika, Sovyetler Birliği, Macaristan,Çekoslovakya, İsveç, Norveç, Finlandiya ve Avustralya vardır. Piyanist, 1968’den itibaren Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın solistliğini yaptı. Ayşegül Sarıca, 1971’de Devlet Sanatçısı unvanıyla onurlandırıldı. 1974’de Fransa Kültür Bakanlığı tarafından kendisine «Chevalier de I’Ordre des Arts et des Lettres» madalyası verildi.