Dosyayı İndir
Transkript
Dosyayı İndir
EK A-5 GÖRÜŞME YAPILAN KURUM/KURULUŞ/ŞİRKET BİLGİ FORMU (Bu form elektronik ortamda doldurulacaktır) ADI: ADRESİ: CASABLANCA / MOROCCO TELEFON VE FAKS: Fax : GÖRÜŞME YAPILAN KİŞİ: Unvanı : Firma Sahibi GÖRÜŞME YAPILAN ŞİRKETİN WEB ADRESİ: GÖRÜŞME YAPILAN KİŞİ/ŞİRKETİN E-POSTA ADRESİ: GÖRÜŞMENİN YAPILDIĞI ÜLKE: FAS GÖRÜŞMENİN YAPILDIĞI ŞEHİR: FAS GÖRÜŞMENİN YAPILDIĞI TARİH: 07.01.2013 GÖRÜŞME HAKKINDA DEĞERLENDİRME: Eski firmamdan tanıdığım ve çalıştığım COGEVE firmasının yöneticisi olan Youssef ZEMZAR'ın babası olan Abdelkrim Bey'e Youssef Bey tarafından yönlendirildik ve bir grup şirketler topluluğuna sahip 5 firmadan oluşan EPCC firmasıile görüşmemizi Abdelkrim Bey'in ofisinde gerçekleştirdik. EPCC firması tam anlamıyla bir proje firması ve özellikle Casablanca'da gerçekleşen büyük Marina projesinin de sağlayıcısı konumunda olan bir firmadır. Projenin yanında, toptancılık ve kurulum hizmetleri de veren firma, projelerin havalandırma ve sıhhi tesisat ile bunların kurulumda da faaliyet göstermekte, anahtar teslim projeler gerçekleştirmektedir. Toplamda 20 dakika süren görüşmemiz esnasında matbu seyahat raporumuzda olan soruların cevabını alacak vakit bulamasak da, kendileri üretimini yaptığımız ürünleri İspanya, İtalya ve Çin'den tedarik etmektedirler. Standart istenen su vanalarının haricinde özellikle PVC başlı termostatik vanamızla özellikle ilgilendiler ve ellerinde bulunan bir proje için hemen bir numune isteyerek proje sorumlusunun göreceği ürünler arasına sokabilmek için ısrar ettiler, verdik. Genellikle ofis ve yaşam alanlarının fazlasıyla salaş ve düzensiz olduğu Fas'ta bu firmanın dıştan görünümü sivrilerek göze çarpıyor. Gayet set görünümlü ve iş bitirici bir yapıya sahip olan Adbelkrim Bey'in yanına, artık arkadaş olduğum Youssef ile beraber gitmek faydalı oldu, babasını ikna etmek için elinden geleni de yaptı. Sadece bir proje için bizden adedi çok fazla olmayan ve bir nevi deneme siparişi olacak olan bir yaklaşık 49 bin usd lik teklif istediler, gönderdik. Alımlarında “fiyat öldüren” bir politika izleseler de alımları sağlam ve düzenli olur. Tedarikçileri ile standart olarak “LC 90 gün” çalışan firma Societe Generale bankası ile çalışır ve ödemelerinde sıkıntı çıkmaz. Teknik konularda Hicham Bousselham Bey ile görüşülmesi gerekir ancak son karar her zaman baba Abdelkrim Bey tarafından verilir. Görüşme sonrası yediğimiz yemekte bize çok olumlu sinyaller Youssef bizi, kendisinin referans olduğu bir firma ile görüşmemizi sağlayarak kanımca üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. 1 ADI: EQUIPIER ADRESİ: 558, BD. EL FIDA CASABLANCA / MOROCCO TELEFON VE FAKS: +212 (0) 522 28 34 65 Fax : +212 (0) 522 28 42 29 GÖRÜŞME YAPILAN KİŞİ: Younes JABLI Unvanı : Firma Sahibi / Mühendis GÖRÜŞME YAPILAN ŞİRKETİN WEB ADRESİ: YOK GÖRÜŞME YAPILAN KİŞİ/ŞİRKETİN E-POSTA ADRESİ: equipier@menara.ma GÖRÜŞMENİN YAPILDIĞI ÜLKE: FAS GÖRÜŞMENİN YAPILDIĞI ŞEHİR: FAS GÖRÜŞMENİN YAPILDIĞI TARİH: 08.01.2013 GÖRÜŞME HAKKINDA DEĞERLENDİRME: COGEVE firmasnın yöneticisi olan Youssef Bey'in referansı ile ilk kez Cogeve'nin ofisinde görüştüğümüz Younes Bey tam anlamıyla bir toptancı ve piyasa adamı. 1968 yılında kurulan bu aile şirketi, 3 kardeş ve her bir kardeş ayrı bir firma yönetiyor. Fas çapında toplamda 40'ın üzerinde bayisi olan firma ödeme şekli olarak genellikle %40 peşin, %60 teslimattan önce ödeme şeklinde çalışıyor. Babasının politikayla ilgilenmesi ve otellerinin olması, para konusunda sıkıntılarının olmadığının bir göstergesi.. Toptancı ve distiribütörlük alma şeklinde yaptıkları ticaret, 2 satış ofisi ve yaklaşık 2000 metrekarelik depolama alanı ile pekiştiriliyor. Üretimini yaptığımız ürün gruplarından Vana ve Flex grubunu şu an itibariyle Çin'den ve İspanya'dan, PPRC grubu ürünlerini ise Türkiye, Almanya ve Çin'den tedarik etmektedirler. Türkiye'de çalıştıkları firmalar ise IŞIN Plastik ve ODE'dir. Tedarik sirkülasyonu anlamında ise Vana, Flex ve PPRC gruplarından aylık 1x40HC konteyner şeklinde alım yaptığını söyleyebiliriz. Çin'den ithal ettiği Vana ve Flex grubu ürünlerini kendi markasıyla satan firma sahibi Yones Bey, Cogeve'nin ofisinde gerçekleştirdiğimiz ön toplantı esnasında incelediği vanamızın kalitesini çok beğendiğini daha sonra yaptığımız detaylı görüşmede itiraf etti. İlk toplantımızda oldukça temkinli bir müşteri profili çizen Younes Bey, ürünlerimizi ilk bakışta fazla kaliteli gördüğünden dolayı güven tesis etmekte direndi. Firmamızın üretim kapasitesi, kalite anlayışı, ürün çeşitliliği konularında yaptığımız bilgilendirme ve samimi tutumumuzun ardından kendisi de “çözülerek” daha samimi ve adeta yeni oyuncak bulmuş çocuk gibi mutlu bir havaya büründü. Ofislerini, depo alanlarını bize tek tek gezdirdi. Aldığı ürünleri, alım fiyatlarını bizimle tek tek paylaştı. Bizden özellikle vana grubu ile ilgili adet vererek teklif istedi, gönderdik. Adetli olarak verdiği teklifimiz 240 bin uds civarında oldu. Kalitemize nazaran fiyatımızın uygun olduğunu biliyorduk ancak kendisinin İspanya'dan aldığı küresel vana örneğini gördükten ve fiyatını öğrendikten sonra biraz fazla kaliteli kaldığımızı anladık. Kendisi de bize ürünlerimizin fazla kaliteli olduğunu ve piyasada yüksek adetlerle satılabilmesinin ancak fiyat ile sağlanabileceğini belirtti. Bunların yanı sıra bizden keten ton fiyatı da öğrenmek isteyen Younes Bey, PPRC Fitting ürünlerinin metal parçalarını kromlanmamış olarak almak istiyor ve alıyor da.. Armatürde ise tek volanlı banyo ve mutfak armatürleriyle ilgileniyor. 2 PPRC konusunda ise IŞIN Plastik ile fiyatlarımız aşağı yukarı aynı ve biraz cazibemiz olabilmesi için yeni listeden %3 iskonto yaparak fiyat vermek durumundaydık. Bizi kendi jipiyle otelimizin kapısının önüne kadar getirip bırakan Younes Bey ile günü bitirmiş olduk. GÖRÜŞMELER ve GEZİ GENEL RAPORU 30 milyon nüfuslu olan Fas, eski bir Fransız sömürge devleti olması sebebiyle Avruda'daki krizin başlangıcı olan 2008- 2009 yıllarına kadar bu ülkeden her türlü ihtiyacını temin etmiş ve etmek zorunda bırakılmıştır. Ülkede iki anadil konuşulması da tipik bir sömürge ülkesinin özelliklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Gelir dengesindeki çarpıklık ve güçlü bir orta kesimin olmadığını, şehri gezdiğinizde hemen göze çarpıyor. Lüks caddelerin hemen arka sokaklarındaki varoşlar, gözümüzün önünde gerçekleşen gasp ve hırsızlık olayı, ekonomik dengelerin oturmadığının göstergesi. Krallıkla yönetilen bu ülkede ticaret hayatında kullanılan resmi dil Fransızca'dır ve İngilizce bilenlerin seviyesi az olsa da diğer kuzey afrika ülkelerinden fazladır ve şehirde ingilizce kurslarının olması da ileride ticaretin daha da genişleyeceğini gösteriyor diyebiliriz bir anlamda... Şehirde kalınabilecek birçok otel mevcut ancak önceki tecrübelerime dayanarak Ibis Casaport otelde kalmayı, fiyat-performans ve lokasyon anlamında daha uygun gördüğümden diğer otellere bakmadım. Hizmet kalitesi ve esneklikleri az olsa da bu standarta alışan bir ihracatçı olarak bu eksiklikleri benim için çok önem ifade etmiyor. Ancak ileriki dönemlerde firmanın duruşunun bilinmesi açısından daha lüks otellerde kalınması gerekebilir... Şehirde ulaşım genellikle taksiler vasıtasıyla yapılıyor. Belediye otobüsleri de mevcut ancak çok eski ve sayıları da az. Şehrin içine yeni yapılan tranvay hattı ulaşımı bir nebze olsun rahatlatmış görünüyor. Taksiler kırmızı ve beyaz olarak iki şekilde karşımıza çıkıyor; Kırmızı olanlar daha ucuz ancak dolmuş gibi kullanılıyorlar. Taksiye ilk binenin güzergahında başka yolcular da alıyorlar ve İstanbul'daki gibi bir taksiye bindiğinizi düşünürken birden dolmuşa dönebiliyor bindiğiniz araç. Beyaz taksiler ise genellikle otellerin etrafında sıralanmış oluyorlar ve fiyatları kırmızılara nazaran 5 ila 6 kat daha fazla olabiliyor, şöförle yapacağınız pazarlığa göre.. Bu şekilde tek başınıza taksiye binebilirsiniz. Taksilerde fatura alma şansınız ancak 5 takside birdir. Araç kiralaması ortalama 40 – 60 usd/gün civarında olup, uygun fiyatlıdır ancak Casablanca trafiğinde araç kullanmak pek kolay değil ve eğer şehir dışına çıkılması gerekmiyorsa şehir içinde çileli de olsa taksi ile gidilmesini öneriyorum. Ticaret anlayışına gelince; bir arap kültürü olan söze itimat burada da var ancak Fransız kültürünün etkisiyle zedelenen bu anlayış, burada ticaret yapacakları dikkatli olmaya zorluyor. Piyasa ile ilgili araştırma yaparken ne kadar çok firmadan bilgi 3 alınırsa o kadar doğru sonuca ulaşılabilir. Örneğin Actavia ve Cogeve firmaları Türkiye'den aldıkları ürünlere %28 vergi ödediklerini söylemişlerdi ve Avruda'dan ithalatta vergi olmadığı için fiyatta indirim yapılması gerektiği sonucu çıkıyordu. Ancak Sarabo firmasından Abdelmajid Bey yanımızda gümrükçüsünü aradı ve gümrük oranının 2013 yılı için, bizim üretim kalemlerimizde %5 olduğunu söyledi. EUR1 düzenlenen ve 2006 yılında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması (STA) gereği Türkiye'den yapılan ithalatlarda vergiler 2015 yılında tamamen sıfırlanacaktır. Ülkede KDV oranı %20 dir. Buradan anlaşılacağı üzere firmalar KDV'yi de işin içine katarak bizlere yanlış bilgi verebilmekte ve fiyat kırabilmek için her türlü yola başvurabilmektedirler. Fas'ın bizim üretim kalemlerizle ilgili olarak üretimi bulunmamaktadır ve ithalata bağımlıdırlar ancak ithalatın büyük çoğunluğu Çin ve Avrupa'dan gerçekleşmektedir. Avtupa'daki kriz nedeniyle firmaların yaptığı promosyonlar ve fiyat indirimleri, buradaki satın alıcıları fiyat anlamında ve bizim piyasaya girebilmemiz açısından olumsuz etkilemektedir. Ülkede fiyat, kalitenin önündedir ancak yapılan cirolara baktığımızda hiç de yabana atılamayacak bir pazar bulunmaktadır. Equpier firmasının deneme olarak vermeyi düşüneceği adetler toplamının 240 bin usd olması, Sarabo firmasının toplamda 50-60 konteyner ürün tedarik etmesi, sadece iki firmada milyon dolarlar seviyesinde alımlar yapıldığını bize göstermektedir. Bu firmalar bizim bildiklerimiz ve görüştüklerimiz. İleride bu gibi birçok firma bilgisi elimize geçecektir. Dünya ticaretinde Çin'in baskınlığını azaltabilmemiz için müşterilerin ihtiyaçlarını mutlak suretle ihracatta değerlendirmek zorundayız. Köhne ve örümcekleşmiş bir yaklaşım olan ürüne göre müşteri bulma devri kapanmıştır. Yaptığımız görüşmelerdeki ortak sonuç, ürünlerimizin piyasa şartlarında yüksek fiyatlı kaldığı yönünde olmasına rağmen kalitemiz, müşterileri etkilemiştir. Ancak piyasada yer alabilmek için mutlak suretle Ar-Ge anlamında çalışma yaparak ürünlerimizi, kaliteden yine ödün vermeden ucuzlatmanın yollarını aramalıyız. İhracatta yol almak istiyorsak müşteri ihtiyaçları ile üretim teknolojimizi bir şekilde ortak paydada birleştirebilmeliyiz. Setifikasyon anlamında, Kuzey Afrika ülkelerinde özel projelerde yer alabilmenin yolu öncelikle Fransız ve ikinci olarak da İtalyan serfitikalarının alınmasıdır. CSTB sertifikası bu ülkede birçok kapıyı kolayca açmaktadır. Genel itibariyle olumu geçen görüşmelerimiz ve firma profilimizi ve duruşumuzu göstermemiz müşterilerimizin firmamıza bakışını etkilemiştir. Dünya firması olma yolunda rapordaki tavsiyelerin göz ardı edilmemesi önemle rica olunur. 4