Adrenal Androjenler ve AKH Sendromları

Transkript

Adrenal Androjenler ve AKH Sendromları
ADRENAL
ANDROJENLER
VE KORTEKSTE
SEKRESYON BOZUKLUKLARI
Doç. Dr.
Fadıl Özyener
Fizyoloji AD
Bu dersin amacı öğrencilerle;
adrenal androjenleri ve adrenal
korteks hormonlarının (AKH)
normalden az veya çok
salgılanmasında oluşabilecek
fizyopatolojik olayları gözden
geçirmektir.
Adrenal androjenler
Adrenal seks steroidleri (ASS)
 dehidroepiandrosteron (DHEA):
özellikle fetal yaşam sırasında önemli
 progesteron ve östrojen:
(kadında menopoz sonrası daha önemli ob)
 ACTH ile denetlenirler, fakat
gonadotropinler ile denetlenmezler
(bir olasılıkla hipofiz kaynaklı başka bir
hormon da etkili olabilir).
 Fizyolojik seviyelerde salgılanan
ASS’nin maskülinizan etkiye katkıları
çok azdır, ancak kadında koltuk altı ve
genital kıllanmaya önemli katkı
yaparlar.
 Aşırı salgılanan böbreküstü androjenleri
erişkin erkeklerde, sadece var olan
nitelikleri pekiştirirler. Kadında ise
önemli düzeyde maskülinizasyona yol
açabilirler.
 Aşırı salgılanacak olurlarsa:
–Püberte öncesi erkek çocuklarda,
testis gelişmesinin eşlik etmediği
ikincil cinsiyet özelliklerinde erken
gelişmeye yol açabilirler (prekos
püberte).
–Kız çocuklarında, dişi södohermafroditizmi ve adrenogenital
sendroma neden olurlar.
ADRENALKORTEKS SALGI
BOZUKLUKLARI
 Hipoadrenalizm (Addison hastalığı)
 Primer Hiperaldosteronizm
(Conn sendromu)
 Hiperadrenalizm (Cushing
sendromu)
 Adrenogenital sendrom
Hipoadrenalizm
(Addison hastalığı)
 Adrenal kortekste AKH yapımının
yetersizliği
 AK’in primer atrofisi (%80
kortekse karşı otoimunite sonucu
oluşur, diğer sebepler arasında
kanser ve tüberküloz metastazları
sayılabilir).
Böbreküstü bezi yetmezliği (BBY,
Addison Hastalığı)
 Temel sorunlar:
–Mineralokortikoid eksikliği
–Glikokortikoid eksikliği
–Melanin pigmentasyonu
Mineralokortikoid eksikliği bulguları
 Na+ böbreklerden atılırken, K+
tutulur ve plazmada K+.
 Plazma Na+’u azalması ile plazma
hacmi de azalır; hipotansiyon,
dolaşım yetmezliği ve sonuçta
ölümcül şoka kadar ilerleyebilir.
 Mineralokortikoid ve destek tedavisi
sağlanmazsa, genellikle 4 gün ile 2
hafta arasında ölüm gelişir.
Glikokortikoid eksikliği bulguları
 Açlık ölümcül hipoglisemiye, her tür
bunalım/stres kollapsa yol açabilir.
 Stres sırasında oluşabilen ağır
güçsüzlükle beraber fazladan GK
gerektiren durumların ortaya çıkması
Addison krizidir.
 Travma, hastalık, cerrahi müdahaleler
gibi durumlarda yeterli miktarda GK
verilmezse, bu durum ölüme kadar
varabilir.
Melanin pigmentasyonu

Derinin yaygın
esmerleşmesi ve kronik
GK eksikliğinin
karakteristik nokta
pigmentasyonu görülür.
 Bu durum ACTH’ın
MSH etkinliği nedeni
iledir.
 Hastalar tipik olarak halsizlik, letarji ve
iştah kaybından yakınırlar.
 Hipotansiyon, hipoglisemi sıklıkla
bulunur.
 Tanı da  kortizol  ACTH yardımcıdır.
 Replasman tedavisi uygulanmalı,
diyete yeterli karbonhidrat alımı ve
elektrolitlerin durumu izlenmelidir.
Primer Hiperaldosteronizm
 Z glomeruloza hücre adenomu (Conn
sendromu); Hiperplazik böbreküstü
bezinden aşırı salgı, karsinom (nadir)
 Halsizlik, tetani, poliüri yakınmaları
 Hipokalemi, hafif hipernatremi,
hipertansiyon bulguları
 Tedavi cerrahi (tümörün veya
hiperplazik dokunun çıkarılması)
Sekonder Hiperaldosteronizm
 Siroz, kalp yetmezliği ve nefroz
beraberinde görülür.
 Yüksek plazma renin etkinliği vardır.
 Tuz kaybettiren adrenogenital
sendromlu kişilerde de HDS hacminin
düşük olması nedeniyle görülür.
 Renal arter daralması nedeniyle renin
salgısı artmış hastalarda da gelişebilir.
Görünürde MK fazlalığı (AME)
 Hastalarda hiper aldosteronizmin klinik
tablosu vardır, ancak plazma renin
etkinliği kadar plazma aldosteron
düzeyi de düşüktür.
 11ß-hidroksisteroid dehidrogenaz tip 2
inhibe edilirse/yoksa (veya çok yoğun
meyan kökü tüketilirse) kortizolun MK
etkisinin belirginleşmesi sendromudur.
Hiperadrenalizm
(Cushing Sendromu)
 Plazma glikortikoidlerinde
artışların uzun sürmesi sonucu
oluşan klinik tablo Harvey Cushing
tarafından tanımlanmıştır.
 ACTH’a bağımlı veya bağımsız
olabilir.
 ACTH’dan bağımsız Cushing sendromu:
glikokortikoid salgılayan tümörler ve
romatoid artirit gibi hastalıklarda dıştan
uzun süre GK verilmesi sonucu gelişir.
 ACTH’a bağlı Cushing sendromu ise
ACTH salgılayan ön hipofizin ve
ACTH/CRH salgılayan, başlıca akciğer
olmak üzere diğer organların
tümörleridir (ektopik ACTH sendromu).
 Ön hipofiz tümörü nedeniyle oluşan
Cushing sendromuna sıklıkla Cushing
hastalığı denir
Cushing belirti ve bulguları
 Vücut proteinleri tüketilmiş, derialtı
yağ doku azalmış, kaslar ince ve
zayıftır.
 Saç ince ve seyrektir.
 Vücut yağı karın duvarı, yüz ve ensede
“bizon hörgücü” oluşturacak şekilde
toplanmıştır.
 Karakteristik pletorik, yuvarlaklaşmış,
“aydede yüz” vardır.
 Hiperglisemi eğilimi, özellikle genetik
olarak diabete yatkın kişilerde,
insüline-dirençli “diabetes mellitus”u
başlatmak için yeterli olabilir.
 Hiperlipidemi ve ketoz diabetle beraber
bulunur, fakat asidoz genellikle şiddetli
değildir.
 Yüz kılları ve aknenin bir miktar
artması böbreküstü androjenlerin
salgısının çoğalmasından kaynaklanır.
 Yaralar zor iyileşir, önemsiz darbeler
bere ve çürüklere neden olur.
 Kemik kütlesinin kaybı (osteoporoz)
sıkça görülür.
 Yaklaşık %85 hastada hipertansiyon
saptanır.
 Deoksikortikosteron/anjiyotensinojen
salgılamasının artmasıyla veya kan
damarlarına, GKin doğrudan etkisiyle
olabilir.
 MSS bulguları; EEG’de temel ritimlerin
hızlanması, uykusuzluk ve öforiden
toksik psikoza kadar değişen mental
anormallikler olabilir.
Cushing sendromunda tedavi
ACTH düzeyini azaltmak esastır.
 Tümör mümkünse çıkarılmalı
 Steroid yapımını engelleyen veya
ACTH salınımını baskılayan ilaçlar
kullanılmalı
 Gerektiğinde tam veya kısmen
bilateral adrenalektomi
 Kortikosteroid replasmanı
Konjenital Adrenal Hiperplazi
 Steroid biyosentezine katılan
enzimlerden herhangi birisinin
inhibisyonu veya doğmalık eksiklikler
yetersiz kortizol salgılanmasına,
dolayısıyla ACTHun aşırı yükselmesine
yol açar.
 Adrenal androjenlerin yapım hızının
artması da doğumsal böbreküstü
(konjenital adrenal) hiperplazisi
sendromuna yol açar.
Kaltımsal böbreküstü hiperplazisi
olgularından 21ß-hidoksilaz eksikliği,%
90-95, 11ß-hidroksilaz %1-2 sorumludur.
Konjenital adrenal
hiperplazi tedavi
edilmediği takdirde,
dişilerde gelişen
karakteristik
görüntü,
adrenogenital
sendrom halini alır.
Belirti ve bulgular
 Genellikle, yaşamı
sürdürecek kadar
GK ve MK yapılır.
 Ağır olgularda
genetik dişilerin
genitalleri
maskülinizedir
(dişi södo hermafroditizim).
 Maskülinizasyon, yaşamın daha
sonraki evrelerine kadar belirgin
olmayabilir ve ılımlı olgular, sadece
laboratuvar testleriyle belirlenebilir.
 21ß-hidroksilaz eksikliği olan
hastaların birçoğu, büyük miktarda
Na+ yitirir (kaltımsal virilizan adrenal
hiperplazinin tuz-kaybeden şekli).
 11ß-Hidroksilaz eksikliğinde,
virilizasyon ile 11-deoksikortizol ve
deoksikortikosteronun fazla
salgılanması vardır.
 Deoksikortikosteron etkin
mineralokortikoid olduğu için, tuz ve
su tutulması ile olguların üçte
ikisinde hipertansiyon da (kalıtımsal
virilizan adrenal hiperplazinin
hipertansif şekli) görülür.
Doğ. böbreküstü hiperplazisinin tedavisi
 Glikokortikoid tedavisi eksikliği
giderdiği için doğmalık böbreküstü
hiperplazisinin virilizan şekillerinin
hepsinde gereklidir.
 ACTH salgılanması inhibe edilerek
androjenler ile diğer steroidlerin
anormal salgılanması azaltılır.