HER GÜNE BİR SORU
Transkript
HER GÜNE BİR SORU
HER GÜNE BİR SORU ALEXANDRA PASTERIS, YAPI KREDİ YAYINLARI 365. Gün Neden Soru Sorulmaz? Çocukların hayatı ve dünyayı öğrenmesinin belki de en etkin yolu sorulardır. Anne babalarını, yakınlarını zaman zaman sordukları sorularla boğsalar da, bir çocuk için, hatta hepimiz için dilenebilecek en iyi şey meraktır. Belki de ondan, günümüzde pek çok şirket işe alımda meraklı kişileri tercih ediyor artık. Bir çocuğun sorduğu soruyu geçiştirmeden, hakkıyla yanıtlamaya çalışmak büyüklere de yeni bir bakış açısı kazandırır aslında. Çoktan kanıksadığı durumları, yanıtını bildiği, bildiğini sandığı soruları yeniden kurcalamasını sağlar. Sanki Arnavut kaldırımında yan yatmış taşlar bir bir yerleşir yerine çocuklarla konuştukça... İyi-kötü ayrımı yapmaksızın her şeyi soran, annesini, babasını ve bakıcısını soru yağmuruna tutan çocuklar genelde 'problem çocuk' olarak görülür. Ancak çocuk eğitimi uzmanları, halk arasında bilinenin aksine, çok soru soran çocukların kendini güçlü, özgüvenli ve değerli gördüğü görüşünde. Yakın dönemde gazetelerde yayımlanan yazılar da, bu bahsettiklerimizi doğrular nitelikte. Selçuk Üniversitesi (SÜ) Mesleki Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi ve Ev Yönetimi Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ramazan Arı, okula yeni başlayan çocuğa 'Nereden buluyorsun bu soruları?', 'İcat çıkarma', 'Sana ne?' gibi sorularla azarlanmasının çocuktaki merak duygusunu yok edebileceğini bildiriyor haber kaynaklarına göre. Prof. Dr. Arı’ya göre, ilköğretim döneminin çocukların yeteneklerini geliştirdiği bir süreç ve bu dönemde soru soran çocuğun dikkate alınması gerekiyor. Çünkü insan zihni yeni bir şeyler öğrendiği zaman mutluluk hormonu salgılıyor ve çocukların da meraklarını giderdikleri zaman mutlu oluyorlar. Bireylerin zihinlerinde tam anlam veremedikleri durumlar karşısında dengesizlikler oluşuyor ve özellikle 6 yaş dönemi çocukları, zihinlerinde oluşan soruları cevaplamak için çok soru sorarak eksik resmi tam manasıyla tamamlamaya çalışıyorlar. Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Her Güne Bir Soru kitabında, yazar Alexandra Pasteris tam da bu noktaya değiniyor. Çocukların sıklıkla sordukları 364 soruyu derleyen yazar, keyifli çizimleri ve zevkli tasarımıyla okurlarına günlük hayattaki gerçekleri anlaşılır bir dille aktarıyor. İşte büyüklerin de yanıtlamakta zorlanabileceği bazı sorular ve cevapları: Neden “timsah gözyaşları dökmek” denir? Timsahlar avlarını yerken ağlarlar çünkü timsahlarda mide ve tükürük bezleri göz bezleriyle aynı anda uyarılmaktadır. Timsah yemek yemeğe başladığı anda gözyaşı dökmeye başlar. Kimlere “barbar” denir? Yunanlılar kendi dillerini konuşamayanlara “barbar” derdi. Daha sonra Romalılar bu sözü kendi uygarlıklarına yabancı olanlar için kullandılar. Ateşböceği niçin karanlıkta ışık saçar? Ateşböcekleri akşam çift olarak dolaşırlar. Ama bazı dişi ateşböceklerinin kanadı yoktur. Bu dişiler erkeklere bulundukları yeri bildirmek ve ilgilerini çekmek için bitkilere tırmanarak karınlarını ışıldatırlar. Eldorado nerededir? Eldorado, İspanyolca “altın kaplı, altından” demektir. İspanyol maceraperestler, çok değerli bir maden olan altının Kolombiya’da bolca bulunması nedeniyle bu efsanevi yerin Kolombiya’da olduğuna inanmışlardır. Gelelim neden 365. gün neden soru sorulmadığına... Çünkü bu soru 31 Aralık'a denk gelir. Bu, yılın son günüdür, ertesi gün yeni bir yıl başlar. Bu nedenle anne babalar ve diğer büyükler rahat bırakılır. Eh çocuklar da bir yaş büyüyeceğine göre, hayvanlar alemi, ünlü kişiler, insan bedeni, uzay, bitkiler, gibi çeşitli konularda akıllarına gelebilecek ilginç soruların cevaplarını, bu kitabı okuyarak kendileri bulabilir…