Efendim, ben biraz voltajı yükselteyim dedim, en kestirme

Transkript

Efendim, ben biraz voltajı yükselteyim dedim, en kestirme
Efendim, ben biraz voltajı yükselteyim dedim, en kestirme yolu sekiz kiúi sadece, bir mitralyöz iú biterdi!
Fakat baktım arada bizim Sedef var, bir de sadece konuúması de÷il, ileri de yapaca÷ım bir açıklamayla
göreceksiniz ki yani sektörde sadece bayan olarak de÷il de hakikaten, akil, bu genç yaúına ra÷men akil
niteli÷iyle korunması gerekti÷ine inanıyorum, onun için di÷er arkadaúları tek tek infaz edece÷im.
ùimdi önce bir kere sözüm çok net bir úekilde önce Salih kardeúim, çok da severim kendisini, en
geliúmiú mühendislik mesle÷i de inúaat söyleyince zaten konuúamamazlık edemezdim; biliyorsunuz
Newton Mekani÷i, 300-400 yıl müthiú hüküm sürdü, büyük bir dahidir, Isaac Newton ama 20. Yüzyılın
baúlarından itibaren özellikle görelikle baúlayıp sonra Kuantum Fizi÷i ile yüksek hızlarına çıkınca Nötron
yo÷unlu÷u altında çelik konstrüksiyonun davranıúlarında hesap yapan nükleer fizik de okumuú, makine
mühendisli÷i okumuú biri olarak, orkestrada bir sürü keman vardır, piyanoya göre yazılmıú bir eser varsa
oraya bir tane piyano konursa bir piyanist gerekir, o kadar, bir tane, hangisi geliúmiú meslektir, kemancı
mı, piyanist mi? Yani burada piyanist de kendine çok büyük ayrıcalıklar úey yapabilir ama keman
olmasa da orkestra o kadar gürültü çıkartamazdı. Yani ben diyorum ki, en geliúmiú mesle÷i ønúaat olarak
alınca, hakikaten, en çok müúteri bulanlar onlar, taú ile toprakla u÷raúıyorlar, zaten baúımızın derdi de o
ama asıl baúımızın derdi, mimarlar! Nitekim mimar kardeúlerimiz de burada çok net, úimdi oradan
baúlıyorum.
19. Yüzyıldan gelen bu meslek konseptinin artık zaten bitmiú olan bir úeyin en son cenaze marúı, en
sonda bunu da içine sindirecek olanlar mimarlar elbette. Çünkü 19. Yüzyılda bu, özellikle birazcık
politikayla ilgilenenler bilirler, kapitalizmin do÷uúuyla çıkmıú bir kavram, meslek kavramı. O tarihlerde
úövalyeli÷e denk gelen bir a÷ırlı÷ı var çünkü inanç úudur; toplum, insanların bütün dertlerini çözen bir
aygıttır, toplum ve toplumsallaúma. O aygıtın içerisindeki enstrümanların baúında da bazı toplumsal
roller üstlenenler, oranın úövalyeleri gibi sonuç alırlar. Nitekim úimdi mesela, úuandaki bizim Genel
Kurulumuza gelenler bilirler, bir øbrahim a÷abeyimiz vardır Temel-Su’dan, iúte O da 70 yaúını buldu
herhalde, bu geçmiú kuúaktan, beni yetiútiren kuúa÷ın ki, bunlara karúı çok tepkiliyim, úövalye olarak
yetiútirildik, bundan kurtulamıyorum. Hâlbuki ben baldırı çıplak bir tüccarım, bunu anlatamıyorum.
ùimdi geldi÷imiz nokta; meslek konsepti birim fiyatlar bilmem ne dedi÷iniz zaman siyasi iktidardan
bahsetmemiz gerekiyor. Bugün mali müúavirler, hukukçular kendisilerine göre ne kadar güzel, Yeminli
Mali Müúavirler Yasasına bir bakın, úeylerine bakın, kendilerine ki, onların da çok ciddi úikâyetleri var
ama her halükarda birim fiyat gibi úeyleri ciddiye alınacak haline getirmiúler. Yani bugünkü kuúak,
özellikle 1940’lardan, 1950’lerden sonra, 1990’lardan sonra ki, bu özellikle neo-liberalizm úey ile meslek
kavramları ölmüútür, mühendislik ölmüútür! Biz sadece bunun çok aza indirilmiú ve úekil de÷iútirilmiú
formülü içerisinde bir úeyler konuúuyoruz.
Peki, mühendis ile müúavir arasındaki iliúki ne? Müúavir, ticari bir kategoridir, mesleki bir kategori
de÷ildir, ayakkabıcılıkla mühendislik arasındaki iliúki neyse mühendis-müúavir arasındaki iliúki budur.
Çünkü herkes biliyor ki, bir projeye bir anonim úirket imza atamaz, bir müellif atar, bir gerçek kiúi atar.
Bir tarafta gerçek kiúi, bir tarafta tüzel kiúi, arada bir fay hattı var, karada bir kara delik var, bir tanım
boúlu÷u var yani sermaye ile emek boúlu÷u var burada. Yasal düzenlemeler istiyoruz, fiyatlarımızı iúte
garantiye alalım, bunlar artık çok geride kalan de÷erler. Öyle bir iktidar gelmeyecek, hiçbir zaman sizi
iktidara getirmeyecekler, mimarları hele hiç getirmeyecekler ama yani gördü÷üm kadarıyla biraz
mühendisler daha çok siyasete bulaúıyorlar. Ve “proje taúeronlu÷undan kurtulmamız gerekti÷i” úeklinde
bir úey söyledi Süha Bey özellikle. Ama úunu bir kere öyle úey yapmamız lazım ki, teknik müúavir
dedi÷iniz úeye, ben artık bu terminolojiyi de kullanmayı reddediyorum, “müúavir-mühendis” diyorum,
müúavir kelimesi, tüccar kelimesinin yerine kullanmak kaydıyla, tüccar mühendisler olarak yani benim
babam parça baúı yelek dikerdi, tüccar terziler kumaú da satarlarmıú, onu ben üniversiteye girince
ö÷rendim. Biz kumaú da satan mühendis takımıyız, onun içinde ama mühendislik de var. Müúavir
mühendis dediklerimiz ticari kategori, bir iútir, bir ticaret dalıdır bu, baúka bir úey de de÷ildir. Bunun
içerisinde Mimarlık da hizmetinde sunulur ya da sunulmaz. Onun için buna siyasi iktidara gelirsek ne
güzel, úimdi biz mesela, Dıú Ticaret Müsteúarlı÷ıyla 7 senedir bo÷uúuyoruz, biz siyasi iktidarla anlaúma
noktasına geliyoruz ama bürokrasiyle hiçbir zaman anlaúamıyoruz, bunu da úimdi biraz sonra demostre
edece÷im, ö÷leden sonra bununla ilgili zaten baya÷ı geliúme, úeyler olacak.
Onun dıúında Çetin Bey özellikle, proje maliyeti ile toplam maliyeti arasında mühendisin ya da
tasarımcının rolünü vurguladı. Gerçekten, tasarımcı ile müúavir arasındaki fay hattı orada geçiliyor iúte,
yani tasarımcı dedi÷iniz mesleki kategori ticari kategoriye geçerken oradaki fay hattında de÷eri yaratan
hangisi? øúte, e÷er biraz kapitalistçe düúünüyorsak, müúavir burada de÷er yaratan taraf oluyor, zaten
FIDIC’ in de söyledi÷i, de÷er yaratan mühendis, de÷er yaratan gibi bir ayrıcalık yaratmaya çalıúıyor
kendine ama 19. Yüzyıl ahlakı ila olaya bakacak olursak, bunu yaratan tasarımcı elbette. Yani iúini öyle
yapmalı ki müúteriden parayı alıp almadı÷ına bakmaksızın, fiyatına bakmaksızın öyle bir yüksek ahlaki
düzeyde olmalıdır ki, zaten en nitelikli, fiyat, maliyet falan, bunların hepsi birbiriyle çok yakında iliúkili
ama “toplamda kalite” diyorlar Fransızca’da, biz de ona nitelik diyoruz. Bunun için hakikaten, acaba bu
kaliteyi temin eden mühendis, mimar mıdır yoksa müúavir olan mıdır yani tüzel kiúi? Onun için bu arada
fay hattında kaybolmayalım. Kurumsallaúma konusu çok bir hayaldir, hele tasarımcılar için hayaldir
çünkü tasarımcı demek úahıs demektir, tam kurumsallaúmanın 180 derece tersidir, bir kiúi
kurumsallaúıyorsa kötü bir tasarımcıdır. øyi mühendis, iyi mimar bireyseldir, o bir ahlak bütünüdür hani
biz de, ben de aynı hayal ile yetiútirildi÷im için bundan kurtulmak için konuúuyorum yani ama proje
bürosuyla müúavirlik bürosunu aynı kelime olarak kullandı. Bizim müúavirler de projecili÷i müúavirli÷in ta
kendisi zannediyorlar, üstüne de biraz kontrolörlük yaparsak, tamamdır. Müúavirlik, bugün biraz Batılıları
inceleyin, ne kumaúlar satıyorlar, müúavir ile ticaret sataca÷ınız kumaú cinsini de÷iútirerek iú
tanımlarında, úeylerde kendini buluyor.
Dıú Ticaret’ten Mehmet Ali Bey’e, çok cevap vermek istemiyorum çünkü ö÷leden sonra sanıyorum,
O’nun Genel Müdürü de burada olacak, biz ciddi bir münazaraya girece÷iz. Çünkü bazı konseptler çok
güzel kullanılıyor ama içi de boúaltılma konusunda, bütün bürokraside oldu÷u gibi çok ciddi suretle
úeyiz. Mevzuat içerisinde “kümelenmeyi” ve özellikle, “yalnız para de÷il, biz bir düzenleme yapıyoruz”
gibi bir úey söyledi genç arkadaúımız. Tam da bunu yapmıyor Dıú Ticaret Müsteúarlı÷ı 7 senedir, bir
düzenleme, biz bir düzenleme organı de÷iliz, gidin nerede yaparsanız yapın hatta úimdi Bayındırlık
Bakanlı÷ı bizi düzenlemeye kalktı ve resmen yasaya aykırı úekilde, Dıú Ticaret Müsteúarlı÷ının kuruluú
yasasına aykırı bir úekilde kendine görevler vehmedip, buna yasa çıkarttı. O yasayla kuruluú yasası
birbirine çeliúiyordu, bunları Sayın Bakan ile Baúbakan’a kadar çıktı, sonra siyasi iktidar kendi içerisinde
bu úeyi unutturdu, úey yaptı ama bilmiyorum, Bayındırlık Bakanlı÷ı ne yapacak bundan sonra, oraya
gelince konuúaca÷ım tekrardan ama biz mevzuatın içerisindeyiz. Sektörel müúavir mühendislik firmaları
diye bir konseptten bahsetti arkadaú, hepimizin bildi÷i bir fıkra, fıkra mıydı gerçek miydi bilmiyorum da,
belediyenin tekinde toplu konut alanı ilan edecekler, “oradan fay hattı geçiyor” demiú meclis üyesi biri
görüúme sırasında, çıkan karar úu; fay hattının güneyden alınıp kuzeye taúınması, oraya da efendime
söyleyeyim toplu konut alanı ilan edilmesi. Dıú Ticaret Müsteúarlı÷ının úimdi görüyoruz ki biz yanlıú
dairesindeyiz her zaman oldu÷u gibi! Bize SMM gibi beú firmanın bir araya gelip çünkü her kümelenme
konseptlerine, o ilgili dairelerle çalıúabilirsek bundan sonra orada bir “kritik kitle” kavramı var yani orada
10 diye tespit edilmiú di÷er sektörlerle ilgili, belki bizim sektör için bu sayı 20, bunun altında olunca ona
“kümelenme” denmiyor, kümelenmeyle ilgili sonra çok konuúaca÷ız, üstünde fazla durmak istemiyorum
ama Dıú Ticaret’ten gelen arkadaúların, ola÷anüstü bir gayretleri var, e÷er iki sene evvel o daireye bizi
vermiú olsalardı, bugün biz havalarda uçuyorduk, úu haliyle bile müteúekkiriz hani çok ciddi eleútirmeme
ra÷men, ciddi bir úekilde bir yol aldık, düúünülmedik bir yol aldık.
Çünkü devletin bize katkısı nedir? Salih Kardeúim tekrar dedi ki “devlet deste÷i, devlet deste÷i”, devletin
bize katkısı ne? 7 senedir uzlaúamadı÷ımız ve kendi aramızda da bölünmelere giden úey úu; ben,
devletin birincil deste÷i yurtdıúına yönelik olaraktan “konumlandırmadır” diyorum. Yurtiçinde de aynı úey
var, belediye baúkanlarının devlet idarelerinde müúavir konsepti yok ki, ona “konumlandırma” diyorum.
Yurtdıúından markalaúmak, markalaúmaktan da önce Türk müúavirlerinin, müteahhitlerin adı geçiyor, ne
kadar güzel, Türk müteahhitleri büyük müteahhitler deniliyor, ben söyleyeyim niye öyle dendi÷ini; inúaat
bitene kadar inúaat ruhsatı olmadan inúaat yapabiliyorlar! Adamın øsveçlisi bunu yapmıyor ki, her úeyi
düzgün istiyor önünde yani iúverenin sorumlulu÷unda olanları.
Evet, bitiriyorum, benim úimdi burada geldi÷imiz nokta úu; Bülent Bey’e özellikle, bu sertifikasyon
konusunda devletin böyle bir gayretkeúli÷ini çok sakıncalı buldu÷umuzu her zaman söyledik, sektör
ba÷ımsızlık sözcü÷ünden kurtularak sektörün oluúması mümkün de÷ildir. ømar Hukukuna ba÷layaraktan
bunu hani maliyetleri düúürüp, biraz bize hani toplumsal konum verdi÷i buna sempati duymamak
mümkün de÷il ama siyasi iklim úuanda, mühendis diplomalarını üniversitelerin vermeyece÷i úekilde
geliúiyor, üniversiteler artık diploma bile veremeyecekler.
Geri kalanını atlıyorum, asıl kendi söyleyece÷im mesajı söylüyorum ve iniyorum aúa÷ıya; biz bir kere
kümelenme konusunda müúavir, mühendis kelimesini içerisine alacak bir hazırlık içerisindeyiz, sektör
bazlı de÷ildir kümelenme, sektör bazlı de÷ildir! Ama merkezine bir sektör koyarak o isim tamlaması da
kullanılabilir, onun için böyle bir hazırlık içerisindeyiz. Birtakım platformlarımız var, platform demek úu
demek; bir federasyon kuramayan kuruluú, iki dernek federasyon kurabilir ama bir dernek, bir sendika
kuramaz, onun için platform kurarlar. Kümelenme inisiyatifi ile ilgili olaraktan da kısa bir úey söyleyeyim;
sendikalar, düúünce kuruluúları, uyuúmazlık mahalleri, efendim AR-GE enstitüleri, belgelendirme
kuruluúları, bunların hepsi bizim ihtiyacımız olan kurulması gereken úeyler bu kümelenme içinde. Bir
dernek ile bu iúi götüremeyece÷imiz belli oldu. Altyapıda da úimdi devlet ile iliúkisini söyleyip
oturuyorum; altyapıda da müúavir, mühendislerin ba÷ımsız olanlarıyla ilgili, di÷erlerine de devlet destek
versin, bizi ilgilendirmiyor, devletin parası çok ama ba÷ımsızların úekillenmesi bizim için çok önemli, o
yüzden de tüccar mühendis konseptini ba÷ımsızlaútıralım, kurumsallaúmasına izin verelim. Ve burada,
altyapıda bu firmaların kurdu÷u sektörel dıú ticaret,úirketleri ve bunlar bizim genel gider
optimizasyonunda yurtdıúına yönelik olarak, marketin ve genel giderlerin minimizasyonunda çok önemli
kuruluúlardır bunlar ve bunu da di÷er sektörlerle paralel kurulan dıú ticaret ajanslarıyla tamamlamak için
statü tebli÷i çıkartılması için çalıúıyoruz. Statü demek, anonim úirketi statünüz gibi Dıú Ticaret
Müsteúarlı÷ının böyle bir yetkisi var, buna da Müúavirler Birli÷i de herhalde karúı çıkmayacaktır.
Teúekkür ediyorum ama tekrar bir úey olursa söz hakkımı saklı tutuyorum.